Kondratieff Dalgaları
Transkript
Kondratieff Dalgaları
Kondratieff Dalgaları Nikolai Dimitrieviç Kondratieff, 20. yüzyılın başında yaşamış bir Rus iktisatçıdır. Stalin döneminde tutuklanmış ve hüküm giymiştir. Hakları ise ancak 50 yıl sonra iade edilmiş. Teorileri, Ruslardan daha fazla Batılı iktisatçıların ilgisini çekmiş ve ekonomide döngüsellik üzerine ileri sürdüğü tezler, daha da geliştirilmiş. Günümüzde bu teori, bazı iktisatçılar tarafından büyük dalgaların analizinde kullanılıyor. Teoriye göre, her dalgayı sürükleyen bir itici teknoloji var ve büyüme bu teknoloji etrafında gelişiyor. Çevrim analistlerinin üzerinde hemfikir olduğu bu dönemler şunlar: 1771: Endüstri devrimi, 1829: Buhar Çağı ve Demiryolları, 1875: Çelik, elektrik ve ağır sanayi, 1908: Petrol, otomobil ve seri üretim, 1971: Bilgi ve telekomünikasyon dönemi. Buharlı Makine Demiryolu Elektrik ve Kimya Petrokimya Bilgi Teknolojileri Yeni endüstrilerin yükselişi, firmalarca bilim ve teknolojilerin başarılı bütünleşmesi durağan bir biçimde gerçekleşmemiştir. Sanayi devriminin başlamasını sağlayan yeniliklerin ortaya çıktığı dönem olan 1700lerin sonlarından itibaren kapitalist kalkınmayı sırayla yükseliş ve çöküş şeklinde 4 tane dalga karakterize etmiştir. Bu 50 yıllık periyodlar ilk olarak 1919 yılında Nikolai Kondratieff (1892 1938) tarafından ele alınmıştır. Anahtar yenilikler (key innovations) ile yaratılan veya dönüştürülen bütün endüstriler, yeni sektörlerin her bir yenilik bazlı büyümesinin tohum yataklığını yaparak kapitalizmin öneminin ve “yaratıcı yıkıcılığının” devam etmesine olanak vermiştir. “Uzun dalgaları asıl harekete başlatanlar anahtar nitelikli teknolojiler kümesidir. Bunlar ileri ve geri bağlantılar doğrultusunda gelişmektedir. Bu teknolojiler mevcut yatırımların getirilerinin azaldığı zaman gelişme eğiliminde olurlar. Herhangi bir Kondratieff dalgasından bir sonraki dalgaya geçiş, sadece donanım yeniliklerini (hardware innovations) değil, bununla birlikte bütün sosyoekonomik altyapı dönüşümlerini içeriyorsa sonuçta bütün süreç içsel hale gelecektir. Buna azalan kar oranları tarafından belirlenen, sermayenin hareket kanunları da diyebiliriz. Bu kanunlar sadece teknolojik yenilikler setini oluşturmakla kalmaz, ayrıca ekonomik, sosyal ve politik üstyapıdaki değişiklikleri başlatır.” Yeni teknoloji devrimlerini veya tekno-ekonomik paradigmaları başlatan radikal yenilikler mevcut firmalar için yıkıcı da olabilmektedir. Bunu zaman içinde firmalar veya endüstriler arasındaki rekabette görülmektedir. Firmalar yeni teknolojilere; Ar&Ge ayırdıkları pay, sektördeki konumları ve teknoloji tipleri ile tepki vermektedirler. Diğer yandan firmaların sosyo-kurumsal altyapı ile yeni ortaya çıkan tekno-ekonomik sistem arasındaki uyumsuzluk nedeniyle tepki verememeleri de muhtemeldir. Yeni teknolojiler bazen sadece bir sektörü de etkileyebilmekte ve diğer sektörler için daha az önem arz edebilmektedir. Uzun dalgalardaki temel yenilikler ise birçok sektörü etkilemekte ve yeniliklere ve birkaç sektör arasında transformasyona yol açmaktadır. Her bir Kondratieff dalgasındaki yenilik kümeleri dönemlerinin yüksek teknoloji endüstrilerini ortaya çıkarmıştır. Buna örnek olarak 1800lerde telgraf, telefon ve elektrikle ilgili yenilikler ile 1900larda radyo, televizyon, radar, elektronik eşyalar ve bilgisayarlar ile ilgili yenilikleri verilmektedir. Bütün bu yenilikler, belki de beşinci Kondratieff dalgasının belirleyicisi olacak ve bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojilerinin bütünleştiği yakınsak bilgi teknolojilerine dahil olacaklardır. Eğer bu dalgalar 50–60 yıllık çevrimlerine bağlı kalırsa 21. yüzyıl başlarında bu yeni beşinci dalga başlayacaktır. aşanmakta olan küresel kriz sonrasındaki süreç beşinci dalga olabilir. Bu kriz esnasında, birçok büyük şirket battı veya iflasın eşiğindedir. Yeni kurulacak şirketler ve bu şirketlerin uygulayacağı teknoloji politikaları, devletlerin korumacı ve müdahaleci uygulamaları ve küresel rekabetin yeni biçimi yeni bir dünya sistemi veya Kondratieff’in beşinci dalgası olarak düşünülebilir. Günümüzde en önemli teknoloji dalı olarak düşünülen bilgi teknolojileri hem imalat sanayilerini, teknik değişimin düşük oranlarda gerçekleşmesiyle ünlü sanayilere sermaye yoğun teknikleri geliştirme potansiyeli sunarak, hem de hizmetler sektörünü özellikle de finansal hizmetleri, perakendecilik ve turizmi önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca sanayi sınırlarının bu bulanıklaşması (belirsizleşmesi) hem alıcı sektörleri hem de yenilikleri üreten sektörleri etkilemektedir. Teknolojinin değişimini ve gelişimini açıklamada uzun dalga görüşü hakimse de diğer bazı faktörler de önemli olabilmektedir. Mesela savaşlar da dalga hareketini takip etmektedir. Savaşlar ekonomik nedenlerle çıkmadıkları zamanlarda askeri harcamalar ekonomiyi canlandırmak amacıyla kullanılabilmektedir. Toptan satış fiyatları ve enflasyon, arzı zorlanmış önemli kaynakların fiyatlarında olduğu gibi, enflasyon da 50–60 yıllık dalga hareketini takip etmektedir. Bu kaynaklardaki fiyat artışları ise genelde alternatif kaynaklar üzerindeki teşvik edici Ar&Ge’yi kısıtlamaktadır. Açık olan şudur ki; çevrimdeki bir ilerlemeye başlamanın dinamiği, kar için yeni fırsatlara büyük yatırımlar yapmaktan geçmektedir. Sosyal ve kurumsal olgular, yönetim ve işgücü faaliyeti ile ilgili fikirler de uzun dalga hareketi ile ilişkilidir. Yani teknolojik devrimler makine sistemlerinin değişimini talep ederken, bir yanda da üretim ve işgücü süreçlerinin organizasyonundaki değişiklik de gerekmektedir.