SANAT VE TURİZM Turizmle sanat nedir derken birkaç tane tanım
Transkript
SANAT VE TURİZM Turizmle sanat nedir derken birkaç tane tanım
(Özet) SANAT VE TURİZM Turizmle sanat nedir derken birkaç tane tanım yapmamız gerekir. Yani aslında sanat nedir sanat kültürümüzü nasıl etkiler ve bunun turizme geri dönüşümü nasıl olur? Sanat dediğimiz zaman ideal bir şey meydana getirmek özelliğindeki bilgilerin toplanmasına ve o işi meydana getirmek için bilgi ve zekanın kullanılması diyoruz. Yani burada bilgilerimiz donanımlarımız sanatı meydana getirmede önemli bir etken, insanın içindeki güzellikleri meydana çıkartan bir dal sanat. Şimdi buradan hemen turizme bağlantı yapacağım. Turizm insanlarla ilişkidir değil mi? Turizm eşittir ‘hospitality’ diyoruz yani hoş tutma misafirperverlik ve insan doğası üzerine yoğunlaşan bir meslektir. Bizim turizmde işte bu anahtarı ürettim bunu git kullan beğenmezsen bunu bana geri getir deme şansımız yok, o anda tıpkı sanatçının sanat üzerine bize sunduğu andaki gibi, yani bu ikisi birbiriyle aynı aslında. Sanatçı bir resim tablosu meydana getirir ve o sergide size gösterir bunu tekrar değiştirme şansı yoktur bitmiştir o üretilmiştir artık. Sizde bir müşteriyle karşılaştığınızda turizm sektöründe bu da aynı şekildedir. O anda karşınızdakini fethettiniz, ettiniz edemezseniz bu iş bitmiştir. Biz sanatı iki ana dalda inceliyoruz Mekanik Sanatlar, Güzel Sanatlar. Bizi ilgilendiren aslında Güzel Sanatlar kısmı bunun yani bunun konumuzu ilgilendiren ancak Mekanik Sanatlarda turizm açısından çok çok önemli neden önemli gelen turistlerin hemen hemen hepsi öncelikle Mekanik Sanatlarla karşılaşıyorlar. Yani İstanbul’a gelen bir turist önce Kapalı Çarşıyı geziyor buradaki halıcıyla karşılaşıyor, işte el sanatlarıyla karşılaşıyor, takı tasarımıyla karşılaşıyor gibi ve bunun aslında bizim Türkçemizde yerleşmiş adı zanaattır hep böyle duyarsınız. Güzel Sanatlarda bizim estetik anlamda nitelendirdiğimiz sanatlar bunlar, nedir? Fotoğrafçılık, heykeldir, resim, sinema bunlarda Güzel Sanatlar kapsamına giren sanatlar. Ne dedik bir ülke kültürü sanat eserinde kendi biçimini bulur. Bizi dünyayla karşılaştırdığınız zaman ya da dünyadaki sanatsal çalışmaları incelediğiniz zaman aslında her ülkenin kendi kültürünü bu sanat eserleri içinde barındırdığını göreceksiniz. Şimdi bu da neyi sağlıyor? Ülkelerin ve turistlerin birbirine olan ilgisini destekliyor. Bundan kastım nedir? Mesela bir halıcılık hep bizim için motifleri vardır okullarda. Benim sektörde çalıştığım yıllarda 10 bin dolara 20 bin dolara halılar satın alan kişiler Japon Turistler Avrupalı Turistler şimdi tabii siz buna bir anlam veremeyebilirsiniz. Bu halının nesi bu kadar enteresan yani bizim evde de var bundan diyebilirsiniz. Dünyanın Yedi Harikası: Her halde durup dururken var olmadı ve bugün bile piramitlerin biliyorsunuz sırrı çözülebilmiş değil. Neden çözülebilmiş değil? Çünkü o yıllarda böyle bir olanak yoktu. Yani ne teknik açıdan ne insan gücü anlamında böyle bir piramitlerin yapılabilmesi için olanak yoktu. Dolayısıyla bunları sanat eseri olarak adlandırmak bence de doğru olur ve biz kendi kültürümüzü kendi sanatımızı başka ülkelere ne kadar iyi anlatabilirsek o kadar güzel kendimizi satarız biraz önce konuşma başladığında verdiğim örnek gibi. Turizm aslında turizmci kendini satar ben her zaman onu söylerim. Bizim satacak bir ürünümüz yok biz kendimizi satarız, kendi girişkenliğimizi satarız, misafirperverliğimizi satarız, insanlığımızı satarız ve kendi kültürümüzü de yoğurduğumuz ürettiğimiz şeyleri satarız. Bunları dolaylı olarak yani satmaktan kastım ben çok güzel yemekler yaptım buraya stant açtım. Bu bire bir parasal anlamda satıştan bahsetmiyorum manevi satıştan kendimizi pazarlamamızdan bahsediyorum ve insanların kafasındaki o mesela Türkiye’yi kendi açımızdan değerlendirirsem ne zamanki o intibahı yıkabiliriz. İşte o zaman biz kendimizi dünyaya çok iyi tanıtmışız demektir ve turizm sayesinde insanlar hem kendi ülkelerinin hem de kendi ülkelerin yaşadıkları bölgeler dışındaki güzelliklerin yanı sıra geçmişte yaşamış olan insanların bırakmış oldukları kültürel mirasın farkına vararak gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakma gerekliliğine inanmış olarak hayata bakışları değişir. Bu da aslında turizmin direkt olarak içinde bulunduğu bir durum.