pdf için - Küçük Menderes
Transkript
pdf için - Küçük Menderes
SÜRÜCÜNÜN KOLU PROTEZ ÇIKTI T ire'de bir cipin 100 metre yükseklikten uçuruma yuvarlanması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Edinilen bilgilere göre, İzmir, Aydın ve çevre illerden gezi için toplanan arkadaş grubu, Tire'nin Başköy mevkiine geldi. Toplam 14 aracın bulunduğu grup zirveye tırmandı. Ancak zirvede virajı alamayan Özge Özkeskin yönetimindeki 09 JN 343 plakalı cip, yaklaşık 100 metreden uçuruma yuvarlandı. Kazada sürücü Özge Özkeskin ve Mehmet Sayın hayatını kaybederken, 112 sağlık ekiplerince Tire Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ferhat Sayın da tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kaza bölgesine cenaze aracı giremediği için cenazeler, off road araçları ile köy yoluna çıkarıldı. Ferhat Sayın ve Özge Özkeskin'in Aydın Barosu'na bağlı olarak avukatlık yaptıkları ve Söke ilçesinde çalıştıkları öğrenildi. Özge Özkeskin'in sol kolunun dirsekten kopuk olduğu ve aracı protez kol ile kullandığı da öğrenildi. Jandarma kazayla ilgili inceleme başlattı. Fatih Şaşmaz Kiraz'dan Selçuk'a Küçük Menderes'in sesi / 50 kuruş (KDV dahil) 23 Şubat 2015 Pazartesi / Yıl: 18 Sayı: 3670 Amca yeğenini bıçakladı Kerem Karamanlıoğlu Ö demiş'in Mesçitli köyünde çıkan tartışma sonucu amcası tarafından bıçakla kalbinden yaralanan 30 yaşındaki Mesut Akaroğlu, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olay, Cumartesi günü Mescitli köyünde öğlen saatlerinde meydana geldi. Evli, bir çocuk babası minibüs şoförü Mesut Akaroğlu, öğle yemeği için Ödemiş'e 20 kilometre mesafedeki Mescitli köyündeki evlerine geldi. İddiaya göre bu sırada birlikte yaşadığı babası Ali Akaroğlu (60) ile amcası B. Akaroğlu'nun (56) kavga ettiklerini gören Mesut Akaroğlu, kavgaya müdahale etmek istedi. Kavga sırasında amcasının rastgele salladığı bıçak darbeleriyle kanlar içinde kalan Mesut Akaroğlu, babası tarafından kendisine ait minibüsle Ödemiş Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Biri kalbine, ikisi ise göğsüne isabet eden 3 bıçak darbesiyle ağır yaralanan Akaroğlu, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Mesut Akaroğlu'nun cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na konuldu. Eşi 5 aylık hamile olan Akaroğlu'nun ölümü yakınlarını yasa boğdu. Cinayetin ardından Ovakent Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yeğenini öldüren B. Akaroğlu'nu gözaltına aldı. ZEYTİNLİK ÇIKIŞINDA MEYDANA GELEN TRAFİK KAZASINDA BİR KİŞİ AĞIR YARALANDI Zeytinlik'te kaza Ödemiş'in Zeytinlik köyü çıkışında direksiyon hâkimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan duvara çarpan araç sürücüsü ağır yaralandı. Alınan bilgilere göre Cuma gecesi saat 01.00 sularında Ödemişe bağlı Zeytinlik köyü çıkışından Ödemiş istikametine gelen Mustafa Altay yönetiminde 35 N 1313 plakalı araç, Altay'ın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yolun solunda bulunan taş örme duvara çarptı. Çarpma sonucunda sürücü Mustafa Altay ağır yaralandı. Yoldan geçen vatandaşların 110 itfaiye, 112 ambulansı ve 156 jandarma ekiplerine haber vermesi üzerine kısa sürede olay yerine ulaşan ekiplerin müdahale etmesi sonucu Altay, araçtan çıkartılarak yanmak üzere olan araç söndürüldü. Çarpmanın şiddetiyle sağ bacakta kırık, sol kolda kırık, ağız kısmında üst dişlerinin kırılan ve yaralanan Mustafa Altay ambulans ile Ödemiş Devlet Hastanesi acil servisine getirildi. 23 Şubat 2015 / Pazartesi ÖDEMİŞ SENİ UNUTMAYACAK... SON ZİYARET Osman Berber 20 Şubat 2015 Usulca kapıyı araladım, girdim… Hastane çarşafı kokularına sinmiş bir “nostalji” kokusu geldi burnuma ve Yanıkkır Ovası'nda kurumuş kör kuyular gibi iki göz gördüm. Başucunda en sevdiği çiçeklerden biri, orkide duruyordu. Eğildim öptüm ellerinden; yetmiş yıldır tuşlara vuran parmaklarındaki ölümü hissettim dudaklarımda. Soğuktu elleri, üşüdüm… “Beynimde bi şey yok Adagümeli Hoca, ne varsa ellerimde… Ah bi de oturabilsem; kıvırtırıvecem şöyle bi nostalji yazısı” dediğinde geçmişe doğru uzaklaşan yüzünü gördüm. Bir sis bulutunun arkasında gittikçe silikleşiyordu yüzü, gittikçe uzaklaşıyordu. Tuttu ellerimden, “kaldır beni” dedi, “düşüyorum…” Hasta yatağının kolunu çevirip biraz kaldırdım, hafif doğruldu. Tuttum ellerinden, oturttum. Çok uzaklardan geliyordu sanki, nefes nefeseydi. Seksen altı yıllık bir yolculuktan Hem mağdur hem zalim! Mehmet Kamış m.kamis@zaman.com.tr Her şey 28 Şubat gibi. Hem yöntem hem tarz 28 Şubat ile neredeyse bire bir aynı. Hatırlayın; masa başında kurgulandığı ve kamuoyunu bir konuya hazırlamak için yapıldığı her şeyiyle belli olan haberler yayınlanır, daha sonra da o haberler üzerinden operasyonlar yapılırdı. Medyanın o zamanki görevi devletin yapacağı operasyonlar için bir gerekçe oluşturmaktı. Güç odakları hem haberi yayınlatır hem de o haberi gerekçe gösterip soruşturma başlatırdı. Bugün de o filmin bire bir aynısını izliyoruz. Hükümet bir taraftan muhaliflerine operasyon yapıyor diğer taraftan 2 yıllık geleneğini bozmadan yine mağdur edebiyatıyla seçimlere hazırlanıyor. 12 senedir iktidar gücünü kullanarak muhaliflerine karşı operasyonlar yapan AKP, bugün de hem bu adımları atıp hem de 'mağdur' oyunu oynamanın peşinde. Bu kez kullanılan figür ise Cumhurbaşkanı'nın kızı Sümeyye Erdoğan! Recep T.Erdoğan, kızının isminin böylesine uyduruk bir senaryoda kullanılmasına niye müsaade ediyor geliyordu; yorgundu. “Ah şu ayaklarıma bir basabilsem. Daha dün, demiryolundan çıktım mı, yarım saatte varırdım Yanıkkır'a” dedi ve 'Yanıkkır Akşamları' çöktü gözlerine; ıssız, ayaz ve karanlık… *** Yazmasa, konuşmasa, anlatmasa hani, çıldırır ya insan. On beş gündür yazamadığı için hep anlatmak istiyordu, hep konuşmak… Cümleler yarım kalıyordu, kelimeler giriyordu birbirine ama yine de konuşuyordu. Sanki bir ara “İnceçene” Hasanali geçti koridordon. Baktım, incir bahçelerinden göç zamanlarındaki Sonbahar hüzün vardı yüzünde. İncir ağaçları gazellemiş, kurumuştu asma yaprakları… Bir daha baktım, Eski İstasyon'daki trenin camına yaslanmış mavi gözlü bir yolcunun hüznüydü yüzünden geçen. “Trenci olmak isterdim” geldi aklıma ve KİM yazmış NE yazmış NERDE yazmış Cemil Bahçeci Mustafa ERDAL bir istasyon memuru, istasyon duvarındaki çanı çaldı birden, irkildim. “Trenle bağlantılı olmak isterdim. Konduktör, makinist, ateşçi olmadıysam bu ücra küçük tren istasyonunda, hem masa memuru hem telgrafçı, hem trenin gelipgidişinde istasyon duvarındaki büyük 'çan'ı çalmak, “hoş geldin tren, güle güle tren” demek isterdim…” (Topluiğne / Sayfa 156. Trenci Olmak İsterdim) Baktım, bir daha baktım; uzaklara, mor dağların ardına giden bir kara trenin hareket saatiydi gördüğüm yüzünde. Uzaklara gidiyordu, trenci olmak istediği trene binmiş, çok uzaklara gidiyordu. Gitme dur diyemedim a dostlar, gitme biraz daha kal diyemedim. El salladım, mendil salladım istasyondan. Geri dönüp bir daha baktım, ölüyordu. Bir daha dönüp bakamadım. “Anımsamalarla Eski Ödemiş Arz-ı Halleri”nden resimler geçti gözlerimden. Arkamda, kirli çarşaflar üzerinde resimli Ödemiş tarihi yatıyordu. İki damla gözyaşı göz pınarlarımda, çıktım dışarı. Bozdağlar'a kar atıyordu. *** Eminim, yarım kalmış bir cümle kaldı dudaklarında, söylenememiş bir söz kaldı ve eminim, daktilosunda yarım kalan bir nostalji yazısı duruyordur hala basın odasında. Bir de kenarları sararmış siyah-beyaz fotoğraflar… ? anlamak zor. Ancak bu senaryo hakikaten insan aklıyla alay edecek kadar saçma. Cumhurbaşkanı'nın kızına suikast düzenleyecekler ama bunu Twitter DM'leri üzerinden yapıyorlar. Bu nasıl bir senaryodur, bu nasıl bir saçmalıktır. AKP'nin şu geldiği hali görebiliyor musunuz? Bir taraftan saçma sapan senaryolarla muhaliflerine tezgâh kurmaya çalışıyor, diğer taraftan İç Güvenlik Yasa Tasarısı ile ülkeyi karanlık bir dehlize doğru hızla götürüyor. İnsan niye diye sormadan edemiyor. Türkiye'yi nereye götürüyor ve neye hazırlıyorlar ki, bu kadar ısrarla İç Güvenlik Yasası'nı çıkarmaya çalışıyorlar? Bir taraftan polis teşkilatını yerle bir eden, bütün bağışıklık sistemini çökerten, bütün yetişmiş polis şeflerini görevden uzaklaştıran AKP, diğer taraftan bütün suç örgütlerini serbest bırakıyor. Onları tekrar meydanlara salarak kentlerin, mafyanın ve uyuşturucu baronlarının kontrolüne geçmesine müsaade ediyor. Israrla çıkartılmak istenen İç Güvenlik Yasası'nın yanı sıra gerek Cumhurbaşkanı'nın gerekse Başbakan'ın söylemleri, sivil vatandaşı sahaya davet eden açıklamaları da, insanların aklına çok farklı yorumlar getiriyor. Cumhurbaşkanı'nın esnaf gerektiğinde polistir, askerdir sözleri, bütün garipliğiyle yerinde dururken Davutoğlu, önceki gün belediye başkanlarına yaptığı konuşmada “Molotof kokteylini savunanlara karşı herkes kendi sokağını, şehrini savunur.” dedi. Bu cümleye anlam vermek bir hayli zor. Ülkedeki güvenlik güçleriyle kanunsuz olaylara karşı sivil vatandaşın haklarını koruması gerekenler, sivil toplumu sokağa çıkmaya davet ediyor. Yaşananları alt alta koyduğunuzda ortaya hiç de güzel bir fotoğraf çıkmıyor. Hükümet, İç Güvenlik Yasası ile polise olağanüstü yetkiler verirken, sivilleri de sokağa davet ediyor. Binlerce IŞİD'cinin Türkiye'nin içine girdiği iddialarının gündeme geldiği bir dönemde, uyduruk senaryolarla muhaliflere operasyon yapılıyor ve sokak ısıtılıyor. Buradan henüz içinde vicdan kırıntıları taşıyan AKP'lilere bir kere daha sesleniyorum; neler oluyor, Türkiye nereye gidiyor, azıcık bunu hesaplıyor musunuz? En küçük rahatsızlığa, huzursuzluğa misliyle karşılık veren AKP hükümeti ülkeyi nereye taşıyor farkında mısınız? Nereye taşıdığıyla ilgili düşüncelerimi seslendirmeye dilim varmıyor! 23 Şubat 24 Şubat 25 Şubat SARAÇOĞLU Eczanesi YAŞAM Eczanesi BALCI Eczanesi İLK SÖZ, İLK ADIM SEVGİ 544 13 81 545 35 32 544 55 77 Nurşen Kaygısız 2 Şiddetli Şiddet Sağım solum sobelemeyen ebe. Ne tarafa dönsek şiddet. Yol ortasında ekmek bıçağıyla kadın deşenler mi, iş makinasıyla eski eşinin evini başına yıkan mı ararsınız, her türlüsü var. Şiddet sözünü anlatmak değil kastım. Şiddeti oluşturan etkenleri ve çözüm yollarını tespite çalışmak. Şiddet nasıl oluşur, sorusuyla başlayalım. Şiddet uygulayan kişi yetersiz bir kişiliğe sahiptir. Kendini ifade etme konusunda çok ciddi sıkıntıları vardır. Günlük konuşma dilimizin ne kadar sığ olduğunu ve yüz elli iki yüz sözcüğü aşmadığını herkes biliyor. Elbette ki dil ile kendini ifade edemeyen kişi, hakaret yolunu tutacak. Bunu şiddetin birinci adımı saymak gerekiyor. Hakaret yetmediğinde iş gelip küfre dayanacak. Öfke denetimi konusunda yetersiz olan kişi bundan bir sonraki adımı da mutlaka deneyecektir. Araç kullanarak karşısındaki kişiye kendini ifade etme. Başka bir deyişle kendini kabul ettirme. İş bu noktadan sonra pek azımızın hayalini zorlayacak sokakta şiddet görüntüleri. Şiddet ses tonunun yükselmesiyle başlar ölümle biter. İnsan kendini nasıl ifade eder? Resim, tiyatro, yontu, sinema, müzik ilk aklıma gelenler... Yazık ki ortalama nüfusu bir iki milyon olan bir şehirde bir edebiyat dergisini bulabilmeniz mümkün değil. Bunun nedenini söylemeye gerek yok hepimiz biliyoruz. Alıcısı yok. Nüfusu yüz binden fazla olan bir ilçede yılda iki defadan fazla tiyatroya gidebilmeniz mümkün değil. Elbette bu konuda henüz bir düzenleme, sınırlama yok. Bir resim ya da yontu sergisi gezebilmeniz için o ilçeye bir çılgının yolu kaç yılda bir düşer? En az on iki yıl diyecğim ben buna. (Mina Urgan'ın Bir Dinozorun Gezileri yapıtında Paris'i anlattığı kısım beni çok şaşırtmıştı. Bir günde yüzlerce tiyatro gösterisinin sunulduğu bir şehir.) Sanat, hayalden alır bütün gücünü. Sanatçı bu yüzden bir hayalcidir denilebilir. İyinin, güzelin daha yaşanabilir bir dünyanın hayalini kuran insan. Oysa çok küçük yaşlardan itibaren sanatın pek bir işe yaramadığını düşünen büyüklerimiz bu konuda bir budama makası gibi iş görmeye başlarlar. Çocuk resim yapacağına matematik problemi çözsün, oyun oynayacağına ödevini yapsın. Öyle de yapılır çaresiz. Ana sınıfına giden bir çocuğun resmi ile ilkokuldan mezun bir çocuğun resmini karşılaştırdığınızda yıllar boyunca yazık ki çocuğunuzun bu anlamda gerilemiş olduğunu görürsünüz. Yıllar içinde duygu ve hayalleri törpülenen ve budanan insanlar kendini nasıl ifade edecek? Yanıt: Şiddetli şiddetle. Yakın çevremizden biraz uzaklaşıp dışa açıldığımızda gördüğümüz gerçek şudur. Sanatın olmadığı yerde şiddet vardır. Geniş anlamda savaş şiddetin en uç noktası ve en kapsamlı olanıdır. Dünya haritasına bir bakalım ve şiddetin yaşandığı yerleri birlikte işaretleyelim. Bu tersten de düşünülebilir. Barış ve sanat. Burada Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bir özdeyişini anmak ve anımsatmak isterim. ''Savaş zaruri olmadıkça bir cinayettir.'' Bu arada şunu da özellikle belirtmek gerekiyor: Sanatın olmadığı yerde kesinlikle bilim olmaz. Sanatçı hayal edecek tasarlayacak ki, bilim yeşerebilsin. Bilimin olmadığı yerde teknoloji de elbette üretilemez. Asla unutulmamalıdır ki en son çıkan teknoloji ürünlerini kullanmak farklı, onu üretmek farklıdır. Emek-değer dengesini işte bu noktada görmek gerekiyor. Daha çok emek, az değer. Çok emek çok değer. Şimdi soralım. - Yılda kaç kitap okuyoruz? - Yılda kaç sergi geziyoruz? - Ülkemizde en çok satan kitap kaç adet satıyor? (Burada ülke nüfusunun seksen milyona yaklaşık olduğunu biliyoruz.) - Neden kitapçılarda şiir kitapları bulunmuyor? - İnternetteki her bilginin doğruluğuna koşulsuz inanmış kişiler var. - Gazete tirajları ne durumda? - En son kime sesimi yükselttim? - En son kime el kaldırdım? Soruları çoğaltmak mümkün. Fiziksel ya da statü olarak kendini üstün sanan kişi şiddete devam eder. Kimi ezer? Aklın yolu bir elbette ki daha zayıf olanı. Erkeklerin fiziksel üstünlüğünü bu noktada kabul etmek gerekiyor. Erkek kadını, kadın çocuğu, çocuk da daha zayıf bir çocuğu ya da bir hayvanı bir bitkiyi ezecektir. İnsan ne ekerse onu biçiyor. Acı biber fidesi dikip neden bu biberlerden domates olmuyor diye hayıflanmamak gerek. Sevgi, barış ve dostlukla... Selahattin Hünü Mahmut Badem 4 23 Şubat 2015 / Pazartesi Şerif Delibalta, 'ben de varım' dedi DELİBALTA: “VEKİL OLURSAM KÜÇÜKMENDERES HALKI DA VEKİL OLMUŞ OLUR” Kocaoğlu'na en güzel “hoş geldin” hediyesi ÇAMLIKLI ÇOCUKLAR KOVALARLA BANDO KURDU İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun cuma günü 14 mahalleyi kapsayan Beydağ turunda renkli anlar yaşandı. Beydağ Belediye Başkanı Vasif Şentürk, Meclis üyeleri ve Büyükşehir bürokratlarının da katıldığı ziyaretler sırasında en dikkat çekici karşılama, hiç kuşkusuz Çamlık mahallesindeki ilköğretim okulu öğrencileri tarafından gerçekleştirilen bandolu seremoni oldu. Yoğurt kovaları ve röntgen filmi gibi atık maddelerden yaptıkları trampetlerle karşıladıkları Başkan Aziz Kocaoğlu'na sevgi gösterilerinde bulunan öğrenciler, köylerine ilişkin talepleri de pankartlarla dile getirdi. Bu “çevreci bando”nun gösterisi ilgi ve beğeniyle izlendi. Yağcılar köyünde vatandaşların kanalizasyon ve arıtma projeleri ile ilgili sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: “Gediz İzmir sınırlarına gelinceye kadar başka iller tarafından kirletiliyor. Dolayısıyla Gediz nehri için mazeretimiz var. Ancak Küçük Menderes için böyle bir mazeretimiz olamaz. Acilen Beydağ'ın, Tire'nin, Kiraz'ın ve diğer ilçelerin arıtmaları ile bağlanan köylerin arıtmalarını büyükten küçüğe doğru yaparak K.Menderes'i kurtarmamız gerekir. Bunu tam anlamıyla başardığımızda ürettiğimiz ürünün gerçek değerini alacacağız. Çünkü temiz su ile sulayacağız. İyi niyetle ve samimiyetle çalışarak bunu başaracağız.” Kerem Karamanlıoğlu - 20 Şubat saat 17.00'ye kadar aday adaylığı için son tarih olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nde son dakikada aday adayı olan Şerif Delibalta yarışta ben de varım dedi. 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden İzmir 2. Bölge Milletvekili aday adayı olan Şerif Delibalta milletvekili olabilme yarışına son dakikada girdiğini belirtti. Gazetemize Ödemiş Sanayi sitesindeki işyerinde demeç veren aday adayı Şerif Delibalta bölgeyi 25 senedir tanıdığını, tabandan gelen talep üzerine aday adayı olduğunu ifade etti. “BU ÜLKEYE HİZMET EDEN HAREKETİN ADI AK PARTİ'DİR” Delibalta, “20 Şubat Cuma günü saat 16.50'de bende AK Parti İzmir il başkanlığına İzmir 2. Bölge milletvekili aday “BÖLGEMİZİN SESİ, GÖZÜ, KULAĞI OLACAĞIM” “Sıra aldığımızda ve seçildiğimde öncelikle Ödemiş, Kiraz, Beydağ, Tire ve Bayındır ilçelerimizin Ankara'da sesi, gözü, kulağı olmak istiyorum. Bunu şimdiden söz veriyor ve duyuruyorum. Vekil olduğumda Küçükmenderes havzası insanları vekil olmuş olacaktır. Yaptığım il genel meclis üyeliği yaptığım ticari çalışmalarım işlettiğim ticari işletmem 25 yıldır bölgedeki tüm köylerde olmamı sağlamıştır. İnsanlarımızın dertlerini biliyorum dertlerine merhem olmaya da söz veriyorum. Küçükmenderes havzası tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir yer mecliste tarım ve hayvancılıktan da anlayan bir vekil olması gerekiyor. Ben Kiraz'ın Cevizli köyünden, İğdeli'ye, batıda Tire'nin Memetler köyünden, güneyde Beydağ Çomaklar'a, Ödemiş Horzum'a kadar uzanan her gün bölgede olan biriyim. Halkımızın gücü beni siyasette güçlü kılmıştır. Diğer aday adayı arkadaşlarımızı da başarılar diliyorum.” Oğul Şenbaş da babasının yolunda ŞENBAŞ: “TEK BAŞINA ZEYBEK OYNAMAK YETMİYOR BİRLİKTE HALAY ÇEKMESİNİ DE ÖĞRENMEK GEREK” Doğru Yol Partisi (DYP) 19. Dönem milletvekili Erkut Şenbaş'ın oğlu Ali Sedat Şenbaş babasının yolunu izleyerek Adalet ve Kalkınma Partisi'nden İzmir 2. Bölge Milletvekili aday adayı oldu. Geçtiğimiz Cumartesi günü basın açıklaması yapan Ali Sedat Şenbaş vekil olursa Küçük Menderes havzasına hükümetin desteği ile yenilikler getireceği vaadinde bulundu. Atatürk Mah. Teğmen Kalmaz Cad. No: 1/C - Ödemiş adaylık dosyamı teslim ederek aday adayı oldum. Ben AK Parti'nin kurucu üyelerinden bir tanesi sayılırım. Bu partiye 14 yıldır gönül veriyorum. Türkiye'ye vatandaşımıza hizmet eden partinin AK Parti olduğuna inanarak buradayım. İzmir'de partimden 2004-2009 yılları arasında İl Genel Meclisi üyeliği görevinde bulundum. Bu süreçte 2007-2008 yılları arasında da İl Özel İdaresi Daimi Encümenliği görevinde bulundum.” “TABANDAN GELEN İSTEK ÜZERİNE ADAY OLDUM” “Çevremdeki arkadaşlarımın ve tabandan gelen isteklerin üzerine aday adayı oldum. Her zaman parti tabanımın ve sokaklarımızın köylerimizin nabzını tutan biri olarak bu göreve talip oldum. Bundan sonraki süreçte 28 Şubat ya da 1 Mart deniliyor temayül yoklaması AK Partili gönüldaşlarımın desteği ve genel merkezimizin teveccühü ile seçilebilecek bir yerde sıra alırım.” Şenbaş şunları kaydetti: “AK Parti'de son başvuru tarihi 20 Şubat idi. Ben de İzmir 2. Bölge milletvekili aday adaylık dosyamı partimize teslim ettim. Küçük Menderes havzası ve Bakırçay havzası dünyanın en farklı havzaların bir tanesidir. Ben bu iki güzel havzanın sesi olmaya geliyorum. Bölgemiz havası, suyu, güneşi ve toprağı ile mükemmel bir yer. Burada yılda 3 kez ekip biçebilen bir çiftçimiz var. Küçük Hollanda dediğimiz bir hayvancılık var. Dünyanın 3 verimli ovasından bir tanesindeyiz ancak siyasi olarak tam temsil edilemediğini hepimiz görüyoruz. Bu bölgenin sesi olmaya talibim. Hükümetimizin desteği ile bu bölgede yapılması gereken ne varsa onun için elimi taşın altına koyuyorum. Bizler biliyoruz ki bölgemiz için bir milat olacak kanaatindeyiz. Bölgemizin kalkınması için buradayım. Bölgemizde başka bir güç var tarif edilemez bir ekonomi, tarım e hayvancılık var. Bunların gelişmesi profesyonel adımlar atması gerekiyor. Bunun için de birlik olmamız gerekiyor. Hepimiz yumruğu bir yere vurursak başarılı olacağımıza inanıyorum. Tek başına zeybek oynamakla iş bitmiyor birlikte halay çekmesini de bilmemiz gerekiyor.” Kerem Karamanlıoğlu Kırlı'dan Çakıroğlu'nun öldürülmesine tepki şehit edilmesine, bu genç yaşında hayata gözlerini yummasına sebep olmuştur. Acımız büyük. Vatan sağolsun!” Açıklamasında hükümete ve bölücü terör örgütüne yüklenen Kırlı şöyle devam etti “Akp hükümetinin, oturdukları koltukların gölgesine sığınarak, yaptıkları İmralı, Kandil görüşmelerinin, acısını, bugün tüm yurtta Fırat Çakıroğlu adıyla hissetmekteyiz. Açılım adı altında, ihanete yol veren KIRLI: “EGE ÜNİVERSİTESİ'NDE ÇIKAN OLAYLARDA HAYATINI KAYBEDEN FIRAT ÇAKIROĞLU, ÜLKÜCÜ CAMİAYI YASA BOĞDU” E ge Üniversitesi'nde meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ülkücü camianın şehidi olarak kabul ettiklerini belirten MHP Ödemiş ilçe başkanı Metin Kırlı, yaşanan acı kaybın sebebi olarak PKK'yı ve hükümeti gösterdi. Fırat Yılmaz'ın ölümü ile sonuçlanan olayların karşıt görüş çatışması olarak basında yer almasını sert sözlerle eleştiren Kırlı, Çakıroğlu'nun PKK bölücü terör örgütü yandaşlarınca katledildiğini savundu. Kırlı yaptı yazılı açıklamada Şunları söyledi:”Fırat Çakıroğlu kardeşimizin ölümünü sağ-sol kavgası diye duyuranlar, kalbi memleket aşkıyla çarpan bir neferin, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatanperver evladının, PKK yandaşlarınca şehit edildiği gerçeğini değiştiremez. Üniversitelerde şiddetin merkezi, etnik kışkırtıcılık yaparak öğrenciler üzerinde baskı kurmaya çalışan bölücü terör örgütü PKK, ne yazık ki henüz 23 yaşındaki bir eğitimci adayının hükümet, dün Ergenekon bugün Paralel adı altında operasyonlar yaparak, hainleri sorgulayanları yargılamış, bölücü terör örgütüne ve bebek katili Öcalan'a kol kanat germiştir. Amaç bellidir: Dirliğimizi ve birliğimiz bozmak.” Çakıroğlu'nu ve tüm ülkücü, istiklal şehitlerine rahmet dileyen Kırlı, “Bu yolda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelere ve ülkücü-milliyetçi camiaya baş sağlığı diliyorum” dedi. 5 23 Şubat 2015 / Pazartesi 23.02.2015 05:20 06:42 12:29 15:32 18:04 19:19 Tire'de “tarih” yeniden ayağa kalkıyor İZMİR ÜNİVERSİTESİ TİRE'DEKİ TARİHİ ESERLERİ KORUMA KOMİSYONU BAŞKANI YRD. DOÇ. DR. MELTEM ÖZTÜRK, İLÇEDEKİ TARİHİ YAPILARIN BİRER BİRER AYAĞA KALDIRILACAĞINI VE TİRE'NİN UNESCO' DÜNYA MİRAS LİSTESİNE ADAYLIĞI KONUSUNDA ÇALIŞMALARIN DEVAM ETTİĞİNİ İFADE ETTİ. İzmir Üniversitesi'nin, 25 Ekim'de İzmir'deki bütün üniversite rektörlerinin ve Vali Mustafa Toprak'ın katılımıyla Tire'de düzenlediği toplantıda alınan kararlar hayata geçirilmeye başlandı. Tire'de, “tarih” seferberliği ilan edildiğini belirten İzmir Üniversitesi Tire'deki Tarihi Eserleri Koruma Komisyonu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, “İzmir'de ilk defa üniversitelerin, kamu kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde oldukları bir model oluşmak üzere” dedi. Yaratılan farkındalıkla, başta valilik ve Tire Belediyesi olmak üzere diğer kurumların önemli adımlar attığına dikkat çeken Öztürk, Fakıhlar Mescidi'nin sahipleri tarafından protokol ile belediyeye bağışlandığını söyledi. LAMARTİNE'NİN KONAĞI RESTORE EDİLECEK Restorasyonuna başlanacak mescidin bulunduğu meydanın turizm için taşıdığı potansiyel nedeniyle Tire'li kadınların el ürünlerini teşhir edebileceği bir merkeze dönüştürülmesi beklendiğini anlatan Öztürk, “Üniversitemizce hazırlanan dosyalar dikkate alındı. Yağcızade Mescidi bakıma alındı. Rahmanlar camii ve Teos Mozolesi'nin çevresi tellerle çevrildi. İçi çöplerle dolu olan Kutuhan ve Yalnıyak hamamının restorasyonu için kısa süre önce İzmir Valiliği kaynak aktardığını açıkladı. Konut ve park yeri olarak kullanılan Ali Efe hanının içi boşaltıldı. Ünlü Fransız şair Lamartine'in Tire'de yaşadığı konağın maliklerine ulaşılabilir ve anlaşma sağlanırsa, Fransız konsolosluğu tarafından binanın restorasyonu söz konusu olabilir. Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek konağın maliklerinin tespit edilmesi yönünde araştırma yapılacağını söyledi” diye konuştu. “TİRE MİMARLARIN LABORATUARI OLACAK” İzmir ve Yasar Üniversiteleri, mimarlık fakültesi öğrencilerinin röleve uygulama derslerini Tire'de yapacağını kaydeden Öztürk, “Tire mimarların laboratuarı haline gelecek. Bu çalışmalar sayesinde neredeyse sıfır maliyetle hazır restorasyon projeleri oluşacak. Diğer taraftan üç dinin birlikte yaşadığı bir havranın restorasyonu için Yahudi cemaatiyle görüştük. Önümüzdeki günlerde bir kilisenin restorasyonu için de Ortadoks Klisesi yetkilileriyle bağlantı kuracağız. Kırsal Turizm Derneği Başkanı Nedim Zurnacı'nın çabalarıyla bazı tur şirketlerinin Birgi-Salihli Kula rotasına Tire de eklendi. Bu güzergah üzerinde kültür ve gastronomi turizmi oluşacak. Tire'nin UNESCO' dünya miras listesine adaylığı konusunda ise çalışmalarımız devam ediyor. Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu başvuru dosyasını hazırlamak için harekete geçti. Tire Belediyesi'nin Kültür Bakanlığı'ndan 14 Nisan'a kadar ek süre aldığını öğrendik. Ortak başvuru sonucunda, Tire'nin Dünya Miras Geçici Listesine adaylığı sağlanabilirse ilçe turizmin cazibe merkezi haline gelebilir” dedi. NELER YAPILDI? Tire'deki Vakıf eserleri dosya haline getirilerek, eski Devlet Bakanı Prof. DR. Sabri Tekir tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne sunuldu. Tarihi eserlerin durumu hakkında Cumhurbaşkanlığı ve Kültür Bakanlığı'na ayrı ayrı dosyalar gönderilerek, bilgilendirildi. Erdal için başsağlığı ziyaretleri Geçen hafta hayatını kaybeden gazetemizin başyazarı Mustafa Erdal için, gazetemize başsağlığı mesajları ve ziyaretleri devam ediyor. Gazetemizin okuyucuları ile her gün yazılarıyla buluşup onları zaman zaman Ödemiş'in eski mekan ve kişilerine götüren Mustafa Erdal'ın kaybının Ödemiş için önemli bir kayıp olduğunu belirten Dünya Koleji Müdürü Serkan Taşçıoğlu, “Bir kentin hafızası sayılabilecek özelliği vardı. Çök önemli bir işim çıkmadığı sürece yazılarını sürekli takip ederdim. Akıcı üslubu ile okuyucuyu sıkmayan, onlara eski yaşam tarzı ve ilişkileri ile anlatan Mustafa Erdal'ın ilçede yerinin doldurulması çok zor. Dileriz yeni kalemler ortaya çıkar” dedi. Dünya Koleji yönetim kurulu üyesi olan Beyin Cerrahı Tarkan Kızartıcı da Erdal'ın Küçükmenderes gazetesi için yazdığı yazıların Ödemiş'in yakın tarihini oluşturduğunu belirterek, ailesine ve Gazetemize baş sağlığı diledi. Kızartıcı, hasta olarak hastaneye geldiğinde kendisi ile sohbet etmek için zaman zaman diğer hastaların zamanından çalmak zorunda kaldığını belirterek, “Nazik, beyefendi ve saygılı bir insandı. Onu dinlerken eski zamanlara giderdim” dedi. Gazetemizin genel koordinatörü Osman Berber de Erdal'ın yeri doldurulamayacak bir özelliğe sahip olduğunu belirtip, anılarını canlı tumaya devam edeceklerini söyleyip ziyaret nedeniyle teşekkür etti. Erdal'ın beş kitabını yayına hazırlayan köşe yazarımız Selim Şahan da Ödemiş'in geçmişi ile ilgili yazıları daha önce kitaplaştırdıklarını hatırlatarak, uygun bir zamanda, yayınlanmamış yazılarını da derleyip yeni bir kitap çıkarmayı planladıklarını ifade etti. T.C. Orman Ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Ödemiş ve çevresinin 3 günlük hava tahmin raporu TAHMİN EDİLEN OLAY 21 Şubat CumartesiSisli 22 Şubat Pazar Sağanak Yağışlı 23 Şubat Pazartesi Sağanak Yağışlı Sıcaklık (°C) En Düşük En Yüksek -3 13 2 14 6 14 Nem (%) En Düşük 35 48 58 En Yüksek 76 76 92 6 23 Şubat 2015 / Pazartesi İzmir süt üretiminde ikinci sırada TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR: -“KONYA, İZMİR, BALIKESİR, ERZURUM, KARS VE SİVAS 4,57 MİLYON TON SÜT ÜRETİMİYLE TOPLAM ÜLKE ÜRETİMİNİN DÖRTTE BİRİNİ KARŞILADILAR” “SÜTTE TÜKETİM ARTIRILAMAZSA, SEKTÖRDE SIKINTI MEYDANA GELECEK” T Gurme Vedat Milor Birgi'deydi Kerem Karamanlıoğlu Uzun süredir NTV ekranlarında “Tadı Damağımda” isimli program yapan tat uzmanı, gurme Vedat Milor geçtiğimiz hafta Birgi'deydi. Beylikler döneminin Aydınoğlu beyliğinin başkenti Birgi'de program yapan Vedat Milor Birgi'de yeni açılan Nar Danesi Kafe ve Restoranın konuğu oldu. Nar Danesi Kafe Restoran'ın işletme sahibi Yaşar Günaydın ile birlikte özel bir program çekimi yapan Vedat Milor yöreye ait tatları denedi ve kamerasının ucundaki izleyicilere yörenin lezzetlerini aktardı. Birgi ve çevresi yöresel yemekleri ele alan Milor'un programı önümüzdeki günlerde NTV ekranlarında olacak. Vedat Milor aynı zamanda tarihi Birgi'yi gezmeyi de unutmadı Birgi'de çekilen Yeşil Deniz dizisinin çekim ekibini de ziyaret eden Milor, oyuncularla da bir araya geldi. Birgi'yi çok sevdiğini belirten Vedat Milor en kısa zamanda tekrar Birgi'ye geleceğini daha geniş bir çekim yapacağını belirtti. Gazetemiz bölgedeki tüm bayilerde ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süt üretiminin dörtte birinin 6 ilden elde edildiğini bildirerek, “Konya, İzmir, Balıkesir, Erzurum, Kars ve Sivas 4,57 milyon ton süt üretimiyle toplam ülke üretiminin dörtte birini karşıladılar” dedi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 2013 yılında 18 milyon 224 bin ton olan toplam süt üretiminin 2014 yılında yüzde 1,5 artışla 18 milyon 499 bin tona çıktığını belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, üretilen bu sütün 2014 yılında yüzde 91,2'sinin inek sütünden oluştuğunu bildiren Bayraktar, 2014 yılında yüzde 1,3 artışla 16 milyon 867 bin ton inek sütü üretildiğini vurguladı. Bayraktar, inek sütünde kültür ineklerinden elde edilen sütün 2014 yılında yüzde 4,2 artışla 9 milyon 319 bin tona, kültür melezi ineklerden elde edilen sütün yüzde 0,5 artışla 6 milyon 564 bin tona çıkarken, yerli ineklerden elde edilen süt yüzde 16,4 azalmayla 984 bin tona indiğini söyledi. Türkiye'de 2014 yılında yüzde 1,1 artışla 1 milyon 113 bin ton koyun, yüzde 11,5 artışa 463 in ton keçi, yüzde 5,3 ile 55 bin ton manda sütü üretildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “2014 yılında, 2013 yılına göre üretim yüzde 5,8 azalsa da Konya, 908 bin ton süt üretimiyle birinciliğini korudu. Üretimini yüzde 15,3 artırarak 872 bin tona çıkaran İzmir, Konya ile arasındaki farkı 207 bin tondan 36 bin tona indirdi. Üçüncülüğü yüzde 5,3 artışa üretimini 791 bin tona çıkaran Balıkesir aldı. Dördüncü Erzurum'un üretimi yüzde 0,9 azalmayla 742 bin tona indi. Üretimini yüzde 25,9 artıran Kars, 671 bin ton üretimle Sivas'ı geride bırakarak beşinci oldu. 2014 yılında üretimi yüzde 5 azalan Sivas, 590 bin tonla altıncı sırada yer aldı. Aydın, 440 bin ton üretimle yedinci, Afyonkarahisar 409 bin tonla sekizinci, Diyarbakır 365 bin tonla dokuzuncu, Burdur 350 bin tonla onuncu sırayı aldı. Üretim, Aydın'da yüzde 5,9, Afyonkarahisar'da yüzde 10,3, Diyarbakır'da yüzde 20,1, Burdur'da yüzde 1,2 arttı. Kayseri'de 345 bin, Denizli'de 344 bin, Aksaray'da 340 bin, Çanakkale'de 340 bin, Muş'ta 320 bin, Ardahan'da 320 bin Samsun'da 318 bin, Ağrı'da 315 bin ton üretim yapıldı. En az üretim 13 bin tonla Yalova'da, 26 bin tonla Rize'de, 29 bin tonla Bayburt'ta, 29 bin tonla Kilis'te, 37 bin tonla Karabük'te gerçekleştirildi.” Konya'nın toplam ülke süt üretiminin yüzde 4,91'ini, İzmir yüzde 4,71'ini, Balıkesir'in yüzde 4,27'sini, Erzurum'un yüzde 4,01'ini, Kars'ın yüzde 3,63'ünü, Sivas'ın yüzde 3,19'unu ürettiğini belirten Bayraktar, 6 ilin toplam süt üretiminin 4 milyon 573 bin tonu bulduğunu, bu miktarla ülke süt üretiminin dörtte birine yakını olan yüzde 24,7'sinin bu illerden karşılandığını bildirdi. 7 21 Şubat 2015 / Cumartesi Bayan BAKICI Evde kalmalı bayan bakıcı aranıyor 0533 669 07 75 KİRALIK DAİRE VE DÜKKÂN Umurbey Mahallesi Samsun Caddesi'nde kiralık daire ve dükkân. Tel: 0543 641 62 67 Hazırlayan: Şazenuş Keskin “SÜT SIĞIRCILIĞINDA VERİMLİLİK” İzmir İli Holstein Irkı Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Ödemiş'te düzenlediği panele süt üreticilerini bilgilendirecek. Birlik yöneyi kurulu adına bir açıklama yapan Başkan Veteriner hekim Mehmet çakır, 25 Şubat Cuma günü Belediye Düğün Salonu'nda yapılacak panelin iki oturum şeklinde gerçekleştirileceğini belirterek, üreticileri panele davet etti. Açılışı 9.45'te yapılacak panelin 1. Oturumu 12.30'da bitecek. 13.30'da başlayacak ikinci oturum ise saat 16.00'ya kadar sürecek. 24.02.2005 ELEMAN ARANIYOR “TARIM BAKANLĞI VURGUNCULARIN VEBİRKAÇ İTHALATÇININ OYUNUNA GELMESİN!” İzmir Veteriner hekimler Odası Genel Sekreteri Hidayet Petin, et ithalatına gerek olmadığını belirterek , “Türkiye'de bugün itibariyle et ve süt açığı yoktur” dedi. Ege Bölgesi'nde bulunan 26 kurum, birlik, kooperatif ve oda temsilcileri, İzmir Veteriner Hekimler Odası koordinatörlüğünd e ortak basın toplantısı düzenleyerek, et ve hayvan ithalatı tartışmalarını değerlendirdi. Katılımcılar adına konuşan Petin,kırmızı etin kilogramının AB ülkelerinde 4, ABD'de 5, Türkiye'de ise 17dlar olduğunu belirterek AB ve ABD'de temel gıda maddesi değerlendirilen etten vergi alınmadığını, buna ek olarak yetiştiricilere inek başına günlük destek verildiğini söyledi. 23.02.2010 Muhasebe bürosunda çalıştırılmak üzere deneyimli bayan muhasebe elemanı alınacaktır. MAAŞ+SİGORTA Tel: (Saat 09.00 - 18.00 arası) 0532 623 39 43 Süt toplama işinde çalışacak, deneyimli şoför aranıyor. Helvacılar Hayvancılık İnş. Gübre Taşıt ve Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti. Tel: 0543 543 46 22 Eleman Aranıyor - Kaynak ve Elektrik işinden anlayan - Sulama Sistemi montajı yapacak Not: müracaatlar şahsen yapılacaktır. EGE-TAR SULAMA SİSTEMLERİ LTD. ŞTİ / TEL: 0 232 545 4266 7 SAHİBİNDEN SATILIK DAİRE Ödemiş Beşgöz'de 2 yeni bitmiş 170 m çatı katlı, kaloriferli, asansörlü daire sahibinden satılıktır. Fiyatı: 171.000 TL (Pazarlık payı mevcuttur) Cep: 0507 376 36 85 TIR ŞOFÖRÜ ARANIYOR DEVREN SATILIK Ödemiş Çamlık Yüzme Havuzu arkasında bulunan pizza börek salonu Cafe'de Börek devren satılıktır. Tel: 0544 330 04 90 0232 544 80 40 Deneyimli tır şoförü aranıyor. Müracaat: 0 543 543 46 22 PERSONEL ARANIYOR Birgi'de faaliyet gösteren Butik Otel'imiz ve yakında açılacak Alakart Restoran'ımızda görev alacak aşçı, mutfak personeli, servis personeli ile temizlik görevlisi aramaktayız. İlgilenenler 0 534 277 18 80 nolu telefondan bizimle iletişime geçebilir. Dağıtım Yayın Hakkı Sahibi Şükran Berber Sor. Yazı İşl. Müdürü foto: studyo35mm Sermin Akçakmak Genel Koordinatör Osman Berber 0 505 648 03 72 Haber koordinatörü Başar Uçar 0 530 781 24 58 Muhabir Şazenuş Keskin 0 535 456 45 24 Sayfa editörü Kerem Karamanlıoğlu 0 544 975 50 98 YÖNETİM YAZIŞMA ADRESİ Cumhuriyet Cad. 2 / Ödemiş Küçük Menderes'in spor nabzı, Küçükmenderes'te atar 23 Şubat 2015 Pazartesi / Sayı: 3670 Spor Servisi - İzmir SAL B Grubu'nda 19. hafta cumartesi günü oynanan maçlarla tamamlandı. 9 oyuncusundan yoksun olan Ödemiş Belediyespor cezası nedeniyle seyircisiz oynadığı maçta Güzelbahçe Belediyespor'a 1-3 yenilmekten kurtulamadı. Maçın başında öne geçmesine karşın 40'ta Salim'in atılmasıyla 10 kişi kalan kırmızı-lacivertli ekip eski oyuncusu İbrahim Kargı ve Mertcan'ın (2) gollerine engel olamadı. Şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. GOLLE BAŞLAMIŞTI Seyircisiz oynama cezası nedeniyle Saraçoğlu Stadı'nın sessizliğe büründüğü maçta polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Maça hızlı başlayan Ödemiş, henüz 2'de Göksel Yaman ile öne geçti. 28'de İbrahim Kargı, Güzelbahçe adına durumu eşitledi. 40. dakikada Salim kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Devre biterken Mertcan sahneye çıkarak ilk yarının sonucunu 1-2 olarak belirledi. İkinci yarıda gol aramasına karşın sonuca ulaşamayan kırmızılacivertli ekip Mertcan'ın ayağından bir gol daha yiyeyek 1-3'lük skora razı oldu. ÖDEMİŞ'E CEZAYI GÜZELBAHÇE KESTİ Olaylı Alaçatı maçı nedeniyle hem 9 önemli oyuncusundan yoksun kalan, hem de seyircisiz oynama cezasının ilk bölümünü çeken Ödemiş Belediyespor bu sezon iç sahadaki üçüncü mağlubiyetini almış oldu. Lider Torbalı ile olan fark bitime üç hafta kala yeniden 7 puana yükseldi. Lider Torbalıspor, evinde zayıf ekiplerden Ülküspor'u 6-1'le geçip iyice rahatladı. Play-off iddiasındaki Seferihisarspor, Bayındırspor'u 5-1 yenerken, üçüncü durumdaki ZİRVEDE GÖRÜNÜM: 1 2 3 4 5 TAKIM Torbalı Ödemiş Alaçatı Güzelbahçe Seferihisar O 17 17 18 17 17 AV. 65 24 12 11 7 P 45 38 33 31 31 Alaçatıspor, Şirinyerspor'u deplasmanda 3-0'la geçerek play-off umutlarını güçlendirdi. Küme düşme hattına yakın olan Kuruçeşme evinde İzmir BŞB'yi 2-1 yenerek kritik öneme sahip bir galibiyet elde etti. Son sıradaki Konak Belediyespor, 19. haftayı BAY geçti. 2. Amatör'de zirve Altınova'nın Küçük Menderes ekiplerinin mücadele ettiği 2. Amatör Lig 11. Grup'ta 2. hafta heyecanı cumartesi günü yaşandı. Selçuk'ta ve Tire'de oynanan maçlarda 18 gol atılırken, grubun ikinci hafta sonucundaki lideri Altınova Konaklıspor oldu. 2. haftada Selçuk'ta iki maç oynandı. İddialı iki ekibin karşı karşıya geldiği mücadelede Selçuk Gençlikspor ile MESEV Gençlik 2-2 berabere kaldı. Çok çekişmeli geçen bu maçın ardından aynı sahada gol düellosu yaşandı. Belevispor'a konuk olan Altınova Konaklıspor rakibini zor da olsa 3-5 yenerek liderlik koltuğuna oturdu. İç saha olarak Tire 4 Eylül Stadı'nı kullanmaya başlayan Gökçen Belediyespor, Ödemiş Emniyetspor'u Tire'de konuk etti. Lige farklı mağlubiyetle başlayan Gökçen, Ödemiş Emniyetspor karşısında 51'lik skorla sevindi. 2. hafta sonucunda Altınova Konaklıspor 6 puanla zirvede yer alırken, kırmızı-beyazlı ekibi 4 puandaki MESEV Gençlik ve Selçuk Gençlik ile 3 puandaki Gökçen Belediyespor takip ediyor. Ödemiş Emniyet ve Belevispor'un henüz puanı bulunmuyor.