GÖKYÜZÜ – Sayı 46 – Ekim 2013
Transkript
GÖKYÜZÜ – Sayı 46 – Ekim 2013
GÖKYÜZÜ sayı:46 Ekİm 2013 Dünya Uzay Haftası ISON Kuyrukluyıldızı Voyager-1 Güneş Sİstemİ’nİ Terkettİ GAIA Fırlatılmaya Hazır Türk Astronomİ Derneğİ Elektronİk Bültenİ İÇİNDEKİLER 01 Dünya Uzay Haftası MUAZZEZ SERAP NALDEMİR 02 ISON Kuyrukluyıldızı SAMET SERÇE 03 Voyager-1 SÜLEYMAN FİŞEK 05 GAIA HAKAN ÜRGÜP 07 Gökyüzü Köşesi SÜLEYMAN FİŞEK 01 03 05 07 Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Ekim 2013 ÖNSÖZ YAYIN KURULU Merhaba, İlk yapay uydu olan Sputnik-1 yörüngeye oturalı 56 yıl oldu. Bu, belki de, insanlığın uzay ile macerasını başlatan olaylardan en önemlisi. Birleşmiş Milletler, bu önemin vurgulanması ve insanlarda uzay ile ilgili farkındalığın arttırılması amacıyla, 4-10 Ekim tarihleri arasını Dünya Uzay Haftası olarak belirledi. 1999 yılından beri, her yıl bu tarihlerde Dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Türkiye’deki astronomi toplulukları ve gezegenevleri de çeşitli etkinliklerle bu kutlamalara katılıyor. Dünya Uzay Haftası ile ilgili yazımızdaki bağlantıdan bu etkinliklerle ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. Dünya Uzay Haftası kutlamalarına önemli bir olay eşlik ediyor. 1977 yılında dış Güneş Sistemi’ni keşfetmek üzere fırlatılan Voyager-1 uydusu resmen Güneş Sistemimizin dışına çıktı. Böylece Voyager-1 Güneş Sistemi’ni terkeden ilk insan yapımı uzay aracı oldu. Voyager-1’in hikâyesi GÖKYÜZÜ’nün bu sayısında. Aysun Akyüz Sinan Aliş ( Editör ) Ayşe Ulubay-Sıddıki Sinan Kaan Yerli Kutluay Yüce KAPAK FOTOĞRAFI NASA, ESA, and The Hubble Heritage Team (STScI/AURA) TASARIM Serkan Uslu 2013 YAYIN EKİBİ İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Amatör Astronomlar Kulübü Galaksimizin yapısını ve evrimini araştırmak için tasarlanan GAIA uydusunun tüm hazırlıkları tamamlandı ve fırlatılmayı bekliyor. Bu yılın sonlarına doğru fırlatılması beklenen GAIA, 5 yıllık görev süresinde Galaksimizdeki yıldızların %1’ini mercek altına alacak. Detayları ilgili yazımızda bulabilirsiniz. Dünya Uzay Haftanız kutlu olsun. GÖKYÜZÜ’nüz açık olsun.. Sinan ALİŞ Bülten İletişim Adresi bulten@tad.org.tr Ağ sayfası ve Abonelik http://www.tad.org.tr/ http://www.astronomi.org/ Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Ekim 2013 Dünya Uzay Haftası Muazzez Serap NALDEMİR Her yıl 4 – 10 Ekim tarihlerinde, Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkede uzayla ilgili çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bunun nedeni; Birleşmiş Milletler’in bu haftayı “Dünya Uzay Haftası” olarak kabul etmiş olması. Özellikle çocukları uzay çalışmalarının geleceği hakkında bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla Dünya Uzay Haftası Birliği her yıl okullarda düzenlenecek etkinliklere ve yarışmalara destek olmaktadır. Daha önceki yıllarda düzenlenen etkinliklerde “Evreni Keşfetmek (Exploring the Universe)”, “Uzay ve Eğitim (Space for Education)” temaları işlenirken 2013 Dünya Uzay Haftası’nın teması “Mars’ı Keşfet, Dünya’yı Araştır (Exploring Mars, Discovering Earth)” olarak belirlendi. Dünya Uzay Haftası’nın başlangıç ve bitiş tarihleri olan 4 ve 10 Ekim, uzay araştırmaları tarihinde iki önemli olayı temsil ediyor. Bu olaylar; insanlığın uzay macerasının başlangıcı kabul edilen Sputnik 1 uydusunun 4 Ekim 1957’de başarıyla Dünya yörüngesine yerleştirilmesi ve kısaca Uzay Antlaşması olarak bilinen ‘’Ay ve Gök Cisimleri Dahil Uzayın Keşfi ve Kullanımı için Dünya Uzay Haftası’nın logosu. Devletlerin Faaliyetlerini Düzenleyen © World Space Week Association İlkeler Antlaşması’’nın 10 Ekim 1967’de yürürlüğe girmesidir. Dünya genelinde, Dünya Uzay Haftası Birliği (World Space Week Association) tarafından herkesin katılımına açık çeşitli etkinlikler düzenlenirken, bu görevi Türkiye’de amatör astronomi toplulukları ve TÜRKSAT üstlenmektedir. Bununla birlikte, bu yılki etkinliklerde, kısıtlı olanaklar ile Dünya dışında bir gezegende yeni bir medeniyet inşa etmenin mümkün olup olamayacağının sorgulanması amaçlanıyor. Dünya Uzay Haftası kapsamında düzenlenen etkinliklerden görüntüler. © World Space Week Association KAYNAKLAR: World Space Week 2013 Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 01 Ekim 2013 ISON Kuyrukluyıldızı Büyük Bir Gösterİye Hazırlanıyor SAMET SERÇE 1997 yılında gökyüzünü süsleyen Hale-Bopp kuyrukluyıldızı Vitali Nevski ve Artyom Novichonok adlı Rus amatör astronomlar, 21 Eylül 2012 tarihinde ISON adı verilen bir kuyrukluyıldız keşfettiler. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), ISON adıyla anılan bu kuyrukluyıldıza “C/2012 S1” katalog ismini verdi. ISON kısaltması Rus astronomların dahil oldukları, Uluslararası Bilimsel Optik Ağ’ın (International Scientific Optical Network) baş harflerinden geliyor. ISON’un 10 Haziran 2013 tarihinde, Güneş’ten 621 milyon kilometre uzaklıktayken Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilen görüntüsü. © NASA lanmazsa Kuzey Yarımküre’de yaşayanlara unutulmaz bir görsel şölen sunacak. Kasım ayında kuyrukluyıldız hakkında daha detaylı bir yazıyı ve son gelişmeleri GÖKYÜZÜ’nde bulabilirsiniz. Kuyrukluyıldızın Deep Impact uzay aracı ile elde edilen görüntüsü. © NASA Keşfedildiği tarihte Jüpiter ile Satürn arasında bir yörüngede 18.8 kadir parlaklığında görünen ISON kuyrukluyıldızı Eyül sonunda Mars’ın yakınından geçti ve Güneş’e yaklaşmaya devam ediyor. ISON sahip olduğu yörünge nedeniyle, “Güneş’i sıyırıp geçen” (Sungrazer) kuyrukluyıldızlardan biri olarak nitelendiriliyor. Parlaklığının her gün arttığı gözlemlenen ve yansıtması Ay’dan 15 kat daha fazla olan ISON’un yüzyılın en parlak kuyrukluyıldızı olması bekleniyor. Yapılan hesaplamalar gökyüzünde Ay kadar parlak olabileceği yönünde. Eğer ISON parçalanmazsa, Kasım ayı sonunda Güneş batarken gökyüzünün böyle olması bekleniyor. © Universe Today Güneş’in 1.2 milyon kilometre yakınından geçecek olan KAYNAKLAR: NASA ISON, aşırı ısınma ve Güneş’in çekim etkisi nedeniyle parça- SPACE.COM Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 02 Ekim 2013 Voyager-1 Güneş Sİstemİ’nİn Dışına Çıktı süleyman fİşek Bilim insanları, Voyager’ın (Gezgin) üzerinde bulunan donanımlardan, sondanın Güneş’in içinde yer aldığı sıcak gaz balonunun dışında, bir başka deyişle Güneş Sistemi’nin ötesinde olduğunu tespit ettiler. Şimdi uzayda, yıldızlar arasında yolculuğuna devam ediyor. limsel olarak hem de tarihsel olarak önemli bir kilometre taşı. İlk kez yapılan Dünya turu benzeri keşif yolculukları ya da ilk kez Ay’a ayak basılması gibi, ilk kez yıldızlar arasındaki uzayı keşfetmeye başladık”. Voyager üzerindeki algılayıcılar, bir süreden beri bulunduğu ortamın değişmiş olduğunu belirtiyorlardı. PWS (Plasma Wave Science - Plazma Ölçer) adlı alıcıdan gelen veriler, ekibin, Voyager 1’in yıldızlararası uzaya geçiş yaptığına ikna olmasını sağladı. Voyager-1. © JPL / NASA 1977 yılında başlatılan görevde, Voyager ilk olarak dış gezegenleri incelemek için gönderilmişti, bu görevinden sonra sadece yoluna devam etti. Bu yılın Nisan-Mayıs ve geçtiğimiz yılın Ekim-Kasım ayBugün, bu yaşlı NASA sondası evden neredeyse 19 mil- larında ölçülen değerlerde, uzayda her metreküp için okuyar kilometre uzakta. nan proton sayısında 100 kata yakın bir artış sapBu mesafe o kadar tandı. Bilim insanları fazla ki, Voyager’dan gönuzun süredir, Voyagerderilecek bir radyo sinya1’in Güneş Sistemi’nden linin Yer’e ulaşması 17 çıkması durumunda böysaat sürüyor. le bir ölçüm beklediklerini söylüyorlardı. Proton Projenin bilimsel liyoğunluğunda meydana deri Prof. Dr. Ed Stone: “40 gelen artış; Voyager-1’in yıl önce bu projeye başlaartık Güneş’in manyetik dığımızda bunun gerçekalan kalkanını terketmiş Güneş ile Güneş’ e en yakın yıldız olan alpha Centauri arasındaki ortaten önemli bir kilometre olmasından kaynaklanımın haritası. Voyager-1, “heliopause” olarak adlandırılan sınırın ötetaşı olacağını umut ediyor. sine geçmiş durumda. © NASA yorduk, yıldızlararası uzayda bir uzay aracımız olacaktı” diyor. BBC Haber’e konuşan Ed Stone ayrıca şunları da ekliyor: “Voyager-1 hem biTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Voyager ekibi yeni verileri sondada bulunan diğer donanımlardan gelen bilgilerle birlikte değerlendirdiğinde, 03 Ekim 2013 teknolojisinin bu büyük mesafeden bize varlığını gösterebilmesini hayret edici olarak nitelendiriyor. Voyager-1 şu anda diğer yıldızların gaz, toz ve manyetik alanlarının içine girmiş olsa da, tıpkı daha uzaklara giden bazı kuyrukluyıldızlar gibi hala Güneş’in çekim gücünü hissediyor. Ancak, bu onun Güneş Sistemi olarak adlandırdığımız yapıyı tamamen terketmiş ve başka bir ortama geçiş yapmış olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Voyager-1, ikizi Voyager-2’den birkaç gün sonra 5 Eylül 1977’de fırlatılmıştı. Çiftin öncelikli amacı Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gezegenlerini araştırmaktı ve bu görevi Voyager-1 14 Şubat 1990 günü milyonlarca km uzaklıktan 1989 yılında tamamladılar. Daha sonra ise derin uzaya doğru evine, Yer’e, son bir kez bakıyor ve bu görüntü Carl Sagan’ın yol aldılar. 10 yıl içerisinde plütonyum kaynaklarının sağladeyimiyle “soluk mavi nokta” olarak hafızalara kazınıyor. dığı elektrik desteğinin sona ermesi bekleniyor. Bu durumda © JPL / NASA vericileri Yer’e sinyal gönderemeyecek. Voyager-1 saniyede Güneş Sistemi’nin sınırları ve Güneş’in yarattığı manyetik kalkanın şematik görünümü. © NASA Voyager-1’in Jüpiter’den gönderdiği kırmızı leke görüntüsü. 45 kilometre hızla hareket ediyor olsa da, yaklaşık 40.000 yıl boyunca başka bir yıldıza yaklaşamayacak. © NASA Güneş Sistemi’nden çıkış anının 25 Ağustos 2012 veya buna Voyager-1 şimdi, milyonlarca yıl önce patlayan büyük yakın bir tarih olduğunu hesapladılar. Bu sonuçları içeren bir yıldızların oluşturduğu yeni bir bölgede yolculuk ediyor. Bu rapor Science dergisinde yayınlandı. ortamdaki koşulları açıklamak için dolaylı kanıtlar ve modeller var, fakat Voyager-1 bu ortam hakkındaki bilgileri doğruIowa Üniversitesi’nden, PWS’den sorumlu araştırmacı dan bize gönderebilecek. Uranüs ve Neptün şöyle dursun, Prof. Dr. Don Gurnett, Voyager’ın yıldızlararası ortam için ya- Jüpiter ve Satürn’ün dahi yakından incelenebileceğinin pılan ilk insan yapımı nesne olduğunu söylüyor. imkânsız sanıldığı 1970’lerden bugünlere gelinmesi gerçekten heyecan verici. Voyager-1 şu anda bizden 121 Astronomik Birim, diğer bir ifadeyle Dünya ile Güneş arasındaki uzaklığın 121 katı Voyager-1 ismiyle uyumlu bir şekilde yıldızlararası orkadar uzaklıkta bulunuyor. tamda seyahatine devam ediyor. “Heliopause” olarak da bilinen, Güneş Sistemi’nin sınır- KAYNAKLAR: Voyager larının aşılmış olması karşısında hayranlığını ifade eden İn- BBC News giliz Kraliyet Astronomu Prof. Dr. Sir Martin Rees, 1970’lerin 04 Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni Ekim 2013 GAIA Fırlatılmaya Hazır Hakan ÜRGÜP Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) GAIA uydusunun tüm hazırlıkları tamamlandı ve 2013’ün son aylarında fırlatılacağı Fransız Guyanası’na doğru yola çıktı. GAIA (Global Astrometric Interferometer for Astrophysics - Küresel Astrometrik İnterferometre Uydusu) projesi, ESA tarafından yürütülmekte olan, 1 milyar yıldızın konumlarını ve konumlarındaki değişimi belirleyerek içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nin üç-boyutlu haritasını oluşturacak olan bir uzay teleskobu projesi. GAIA’nın yörüngesinin konumu ve gözleyebileceği alanlar. Uydu fotoğraftaki kırmızı taralı alanı gözleyemeyecek. © ESA diği yıldızlardan 300 kat daha sönük olan yıldızların konumlarını ve uzaklıklarını belirleyebilecek. GAIA’nın uzaydaki temsili görüntüsü. © ESA Projenin temel amacı; 1 milyar yıldızın her birinin konumunu, hızını, parlaklığını, sıcaklığını ve metal bolluğunu yüksek hassasiyetle belirlemektir. Bu veriler sayesinde astronomlar Galaksimizin oluşumunu ve evrimini daha iyi anlayabilecekler. Ayrıca GAIA ile Güneş Sistemi’ndeki asteroidler, başka yıldızların çevresindeki gezegenler ve diğer galaksilerde meydana gelen süpernova patlamaları da gözlenebilecek. ESA’nın Bilim Direktörü Alvaro Gimenez’e göre GAIA tam bir keşif makinesi. Gimenez, ayrıca, elde edilecek astromet- GAIA, günümüze kadar yapılmış, gökyüzünü haritalama amaçlı ilk proje değildir.1989 yılında fırlatılan HIPPARCOS uydusuyla yaklaşık 120.000 yıldızın konumları, uzaklıkları ve öz hareketleri son derece hassas bir şekilde belirlenmiştir. Bu gözlemler sırasında daha az hassas olan ölçümler de yapılmış ve 2 milyon yıldızdan oluşan Tycho kataloğu yayınlanmıştır. Bu astrometrik veriler astronomlar tarafından uzun zamandır kullanılmaktadır. GAIA, HIPPARCOS’un gözleyebilTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 05 Ekim 2013 GAIA’nın 1.49m x 0.5m boyutundaki aynalarından biri ve algılayıcılarının kalbini oluşturan CCD’ler. © ESA rik verilerin Avrupa’yı konum astronomisinde öncü bir konu- sarımı da değişmiş. Fırlatılacak tasarımda, iki adet dikdörtma getireceğini düşünüyor. gen ayna (1.49 x 0.54 m) ve bir algılayıcı (detektör) bulunuyor. Gözlenen cisimlerin konumları, öz hareketleri ve uzakGAIA, planlanan görev süresi olan 5.5 yıl içinde, her bir lıkları belirlenecek; tayfları alınacak ve dikine hızları ölçüleyıldızı 70 defa gözleyecek. Uydunun günde yaklaşık 40 mil- cek. Tüm bu görevler tek bir algılayıcıda toplanabilmiş. yon yıldız gözlemesi bekleniyor. GAIA, Güneş-Yer arasında yeralan ikinci Lagrange (L2) noktasında, Yer’den 1.5 milyon Algılayıcının kalbindeki CCD ise şimdiye kadar uzay çakm uzaklıkta bir yörüngede bulunacak ve bu yörüngede Yer lışmalarında kullanılan en büyük CCD olacak. 106 tane ile eşzamanlı olarak hareket edecek. Bulunacağı konum sa- CCD’den meydana gelen mozaik sayesinde bütün bilimsel yesinde, Yer’den gözlenebilecek toplam alandan çok daha ölçümler aynı anda alınabilecek. Ancak bu CCD mozaiğinin fazla alanı gözleyebilecek. L2 noktasının uydulara kazandır- düzgün çalışabilmesi için sıcaklığının -110°C olması gerekidığı en büyük avantaj; yörüngede dolanırken, Dünya’dan ve yor. Bu sıcaklık, GAIA’nın termal çadırı ve 10m çapındaki GüAy’dan etkilenmeden, gözlemlerin sürekli bir şekilde devam neş kalkanı ile sağlanacak. GAIA ürettiği verileri hergün saniedebilmesidir. Yine ESA’nın Herschel ve Planck uyduları da yede 5Mb veri hızıyla Yer’deki ESA istasyonlarına iletecek. daha önce L2 noktasına yerleştirilmişti. NASA’nın yeni uzay Uydunun, İspanya’daki ve Avustralya’daki uydu iletişim istasteleskobu olan James Webb ‘in (JWST) de L2 noktasına yer- yonları ile günde 8 saatlik bir iletişim süresi bulunuyor. Önleştirilmesi bekleniyor. GAIA, L2 noktasındaki yerini koruya- görülen 5 yıllık çalışma süresinde uydunun 200 Tb’lık veri üretmesi bekleniyor. bilmek için, her ay küçük manevralar yapacak. Geçtiğimiz günlerde Fransız Guyanası’ndaki Kourou üsGAIA iki adet birincil aynadan oluşan sıradışı bir tasarıma sahip. Başlangıçta tek aynalı ve üç bilimsel aygıt içeren süne taşınan GAIA, fırlatılacağı günü bekliyor. bir tasarım düşünülmüş ancak proje ilerledikçe GAIA’nın ta- GAIA’nın üretildiği tesislerden paketlenip, Antonov kargo uçağıyla Fransız Guyanası’na taşınması. © ESA KAYNAKLAR: Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 06 ESA Ekim 2013 Bu Aykİ Gökyüzü SÜLEYMAN FİŞEK 2013 yılının Ekim Ayı’nda bizleri hem bir Yarıgölge Ay tutulması hem de bir göktaşı yağmuru bekliyor. Bu tutulma Afrika, Avrupa, Rusya, Amerika ve Asya’nın batısından gözlenebilecek. Bir tam tutulmada olduğu gibi Ay’ın tamamı kızarmasa da, Ay’ın %80’lik bir bölümü Dünya’nın yarıgölgesinden geçecek ve bu kısım hafifçe kızaracak. 19 Ekim günü Türkiye saati ile 00:50’de başlayacak olan tutulma 04:55’te son bulacak. Tutulma ortası ise 02:50’de gerçekleşecek. 1 Ekim 2013, saat 23:00 15 Ekim 2013, saat 22:00 30 Ekim 2013, saat 21:00 için gökyüzü Not: Yıldızlar, her gece yaklaşık 4 dakika daha geç doğarlar. Dolayısıyla her 15 günlük bir periyotta (15x4’=60’) 1 saatlik değişimle (gecikmeyle) aynı gökyüzünü görürüz. Bundan dolayı 15 günde bir, 1 saat öncesi aynı gökyüzüdür. Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 07 Ekim 2013 Ay Takvİmİ Son dördün Yenİay İlkdördün Dolunay 26 Ekİm 2013 5 Ekİm 2013 11 Ekİm 2013 19 Ekİm 2013 Bu tutulmanın hemen ardından Orionid(Avcı) Göktaşı Yağmuru’nun en etkin olduğu geceye tanıklık edebilirsiniz. 20 Ekim’i 21 Ekim’e bağlayan gece, karanlık bir yerde ve açık bir havada saatte yaklaşık 20 adet göktaşı(Orionid) görebilirsiniz. Bu Ay, uzun süredir gökyüzünde olan Satürn günbatımından sonra yaklaşık bir saat batı ufkunda gözlenebiliyor Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 08 ve Ay’ın ilk haftasından sonra gözlenemiyor. Venüs ise Ekim Ayı boyunca akşamları yaklaşık iki saat süreyle batı ufku üzerinde görülebiliyor. Jüpiter 23:30, Mars ise 03:00 civarı doğu ufkundan yükselerek geceyi gökyüzünde geçiriyorlar. Jüpiter Ay’ın son haftasında doğuş zamanını bir saat daha erkene çekerek 22:30 civarında doğu ufkunda kendini gösteriyor. Ekim 2013 2013 Ekİm Ayı’nda Gökyüzü: KAYNAKLAR: TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Stellarium TAD’ını çıkartın, gökyüzünüz açık olsun… Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 09 Ekim 2013 İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü (AAK) yayın ekİbİ 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğrencileri tarafından kurulmuş olan AAK Türkiye’nin ilk amatör astronomi kulüplerinden biridir. İstanbul Üniversitesi bünyesinde, kulübe üye olan öğrencileriyle birlikte faaliyetlerini sürdürmekte olan AAK, tüm üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel etkinlikler düzenlemektedir. Özellikle geleneksel olarak her yıl düzenlediği “Mayıs Etkinlikleri” ile birçok amatör astronomi meraklısını bir araya getirmektedir. Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler sadece seminerle sınırlı olmayıp; diğer üniversite kulüpleriyle birlikte göktaşı gözlem kampları, İstanbul Astronomi Kulüpleri ile birlikte Yuri Gecesi organizasyonu ve çeşitli gözlem etkinlikleri de bunların arasında sayılabilir. En son gözlemsel etkinliğimiz 2012 yılında gerçekleşen Venüs Geçişi gözlemi olmuştur. AAK aynı zamanda astronomi öğrencilerinin bilgi ve görgülerinin artması ve gelecek plânları için yardımcı olması için çeşitli araştırma merkezleri ve laboratuvarlara geziler düzenlemektedir. AAK ekibi son yıllarda yoğun bir şekilde Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği’nin organizasyonunda ve yürütülmesinde de görev almaktadır. İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü’nün hedeflerinden en önemlisi; doğru bilgiyi halka ulaştırmak ve popüler bilimin araçları ile bilime meraklı bir kitle oluşmasına katkıda bulunmaktır. AAK, ancak bu sayede bir bilim toplumu olabileceğimize inanmaktadır. İletişim ve etkinlikler hakkında bilgi almak için: Yer : İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, İ.Ü. Merkez Kampüsü, Beyazıt Telefon : 0212-440 00 00 - 10398 Faks : 0212-440 03 70 E-Posta : iuffaak@gmail.com Ağ : http://astronomi.istanbul.edu.tr/aak Ayrıca, sosyal paylaşım ağı olan “facebook”ta “İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü” adlı grubumuza katılabilir ve aynı adı taşıyan sayfamızı beğenebilirisiniz. Gökyüzünüz açık olsun… Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni 10 Ekim 2013