Raporu Oku - Ülke Masaları
Transkript
Raporu Oku - Ülke Masaları
RAPOR ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ TEMMUZ 2015 ÜLKE MASALARI ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ YUSUF SAİD ERDOĞAN SERDAR BAYRAM ÖMER YAKUT AHMET ZENGİN CEMALEDDİN COKA HASAN KEREM OCAKOĞLU TEMMUZ 2015 | İÇİNDEKİLER TAKDİM .................................................................................................................................................... 5 ÜLKE PROFİLİ............................................................................................................................................ 6 TARİHİ YAPI .............................................................................................................................................. 8 SİYASİ YAPI ............................................................................................................................................. 16 SİYASİ AKTÖRLER VE HAREKETLERİ .................................................................................................... 19 EKONOMİK YAPI..................................................................................................................................... 23 TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPI ............................................................................................................ 43 DEMOGRAFİK YAPI............................................................................................................................. 43 ÜLKEDE EĞİTİM VE TEKNOLOJİ .......................................................................................................... 44 KÜLTÜR .............................................................................................................................................. 47 DİNİ YAPI ................................................................................................................................................ 49 DİNİ LİDERLER .................................................................................................................................... 52 KAYNAKÇA ............................................................................................................................................. 56 TAKDİM Orta Afrika Cumhuriyeti, sanayi devriminden sonra çok daha önemli bir ülke konumuna gelmiştir. Gerek zengin yeraltı kaynakları gerek nufüs gücü bakımından sömürgeci devletlerin ilgisini üstüne çekmiştir. Osmanlı Devleti’nin gücünü kaybedip bu topraklardan çekilmesiyle ortaya çıkan sömürgeci devletler bu coğrafyanın insanlarının maddi ve manevi tüm varlıklarını sömürmüşlerdir. Kaşıkla verip kepçe ile almayı benimsemiş sömürgeci devletler, Afrika’nın tüm maddi varlıklarını sömürmüşlerdir. Bunun yanında Fransa sömürgesinden önce halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu Orta Afrika Cumhuriyetinde, yapılan misyonerlik faaliyetleri ve din değiştirmeye zorlama çalışmlarından sonra Müslümanların oranı yüzde 15’lere kadar gerilemiştir. Raporda detaylarını bulacağınız gibi sömürgeci devletler bu coğrafyanın sadece yeraltı ve yerüstü kaynaklarını değil, dini ve manevi değerlerini de sömürmüşlerdir. Günümüzde önemini koruyan Orta Afrkia Cumhuriyeti ile alakalı, yıllarca sömürge altında kaldığı için, objektif bir kaynak bulmak çok güçtür. Biz ‘Dünya’yı Yeniden Yorumluyoruz.’ Sloganı ile yola çıkan Ülke Masaları olarak, Orta Afrika Cumhuriyetinin tarihte ve günümüzde neler yaşadığını tarafsız olarak yazmaya çalıştık. Elinizde bulunan bu rapor Orta Afrika Cumhuriyeti ile ilgili çalışma yapmak isteyenler için tarafsız ve doğru bir kaynaktır. Öncelikle raporun yazım komisyonunda bulunan Serdar Bayram’a, Ömer Yakut’a, Yusuf Said Erdoğan’a, Ahmet Zengin’e, Cemaleddin Coka’ya ve Hasan Kerem Ocakoğlu’na teşekkür ediyorum. Yazım aşamasında bizlerden desteğini esirgemeyen Safa BOLAT’a da teşekkürü bir borç bilirim. Ahmet Can DEMİREL Ülke Masaları Genel Koordinatörü 5 ÜLKE PROFİLİ BM tarafından tanınan 54 Afrika ülkesinden biri olan Orta Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının ortasında ve Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer almaktadır. Resmi adı République Centrafricaine olmakla beraber ülkedeki elmas zenginliğinden ötürü elmaslar ülkesi olarak da anılmaktadır. Denize kıyısı olmayan bir kara parçası olan Orta Afrika Cumhuriyeti 622.984 km2 yüzölçümüne sahip, kuzey komşusu Çad ile 1.197 km güney komşusu Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile 1.577 km; güneybatısında yer alan Kongo Cumhuriyeti ile 467 km Sudan ile 438 km; doğusunda yer alan Sudan ve Güney Başkent: Bangui Sudan ile toplamda 1115 km nihayet Yüzölçümü: 622.984 km² toplamda ise 5.023 km sınır ortaklığı Nüfus: 5,28 milyon (2014) bulunmaktadır. Dil: Fransızca Para birimi: CFA Frankı Kuruluş tarihi: 13 Ağustos 1960 6 2014 yılı itibariyle Orta Afrika Cumhuriyeti nüfusu 5.28 milyona ulaşmıştır. Dünyanın en fakir ülkelerden biri olmasına rağmen %2,13 nüfus artış hızına sahiptir. Ülke nüfusunun %64,7’si 24 yaşın altındadır. Gençlerin işsizlik oranları hakkında net bir bilgi yoktur. Bunun nedeni olarak ülkede hâlihazırda var olan iç karışıklık nedeniyle bu bilgilerin sağlıklı olması da doğal olarak mümkün değildir. Zira gerek Seleka üyeleri gerekse Balaka-Anti Balaka üyelerinin karşılıklı halde birbirleriyle çatışmaları sonucu ülkede iş probleminden ziyade can güvenliği problemi had safhaya varmıştır. 5,28 milyon Orta Afrika Cumhuriyeti nüfusunun %50’si Hristiyanlık , %35’i yerel dinlere, nihayetinde %15’i ise İslam dinine tabidir. Resmi dil olarak Fransızca kullanıldığı halde, halk arasında daha çok Sango dilinin kullanımı tercih edilmektedir. Diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de aynı şehirleşme sıkıntıları göze çarpmaktadır. Çarpık kentleşme, belirli bir şehir planın eksikliği ve şehir düzeninin bulunmaması, OAC’ deki şehirleşme problemlerinin başında geliyor. Şehirleşme oranının en fazla olduğu şehir, başkent Bangui’dir. Bangui 620.000’i aşan nüfusu ile ülkenin en kalabalık şehridir. Enlemin etkisiyle Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kuzeyinde ve güneyinde farklı iklimler mevcuttur. Ülkenin güneyinde nemli tropikal iklim tipi mevcutken, kuzeyinde ise güneye nazaran daha sıcak ve kurak bir iklim tipi görülmektedir. Ülkede ekonomi elmas madenciliği ve tarıma dayanmaktadır. Ülkede tarımın yoğun yapılmasının bir neticesi olarak, tarımsal faaliyetlerin fazla olduğu alanlar kalabalık şehirler veya onların çevrelerindeki alanlardır. Yetiştirilen başlıca ürünler pamuk, muz, kahve ve tütündür. Ayrıca yağışın yoğun olduğu bölgelerdeki ormanlardan büyük ölçüde kereste elde edilir. Ülke çok ciddi yeraltı zenginliklerine sahiptir. Orta Afrika Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı beş renkten oluşmaktadır. Kırmızı, mavi, beyaz, yeşil ve sarı renklerinin her biri farklı bir imgeyi temsil etmektedir. Bayrakta bulunan bu renkler Fransa ve Pan-Afrika renklerinden esinlenerek oluşturulmuştur. Ülkede var olan gerek doğal güzellikler gerekse verimli araziler iç karışıklık dolayısıyla kullanılamamaktadır. Seleka-Balaka, Anti-Balaka arasındaki çatışmalar ülkeye gitmesi muhtemel turistler için bir engel teşkil ederken halk için de ekonomik anlamda ayrı bir külfet oluşturmaktadır. 7 TARİHİ YAPI Günümüzde Orta Afrika Cumhuriyeti toprakları üzerinde erken dönemde1 var olan topluluklar hakkında ayrıntılı bilgiler sunan kaynaklar bulunmamaktadır. Afrika tarihine geniş bir perspektiften bakacak olursak bu bölgede yaşayan topluluklar hakkında kesin bilgiler elde edemememizin sebebini daha iyi idrak edebiliriz. Afrika birçok paleo-antropolog tarafından Dünya üzerinde insanlarca yerleşilmiş ilk yer olarak kabul görülür2. Ayrıca Afrika genelinde yapılan bazı kazı çalışmaları sonucunda elde edilen 7 milyon yıllık fosiller de bu varsayımı destekler niteliktedir 3. Her bölgenin tarih öncesi gibi, Afrika bölgesinin de tarih öncesinde ulus devletleri yoktu. Bu ulus devletlerin yerine genel olarak geçimlerini avcılık ve toplayıcılıktan sağlayan kabileler bulunmaktaydı. Tarihi günümüze kadar uzanan Berberiler 4 bu kabilelere verilebilecek örneklerden biridir. Fakat yıllar geçtikçe insanlar çeşitli hayvanları evcilleştirerek yerleşik düzene geçmiş ve toprağı ekip biçmeye başlamıştı. Her ne kadar insanlar yerleşik düzene geçmeye başlasalar da hayatlarını olumsuz yönde etkileyen çeşitli faktörler sonucunda yıllarca yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu göçlere sebep olan en önemli iki etken ise savaş ve doğal afetlerdir. 1 M.Ö 5000 ile M.S 500’lü yıllar arası baz alınarak söylenmiştir . 2 Whitehouse, David; ‘’Genetic Study Roots Humans in Africa’’, http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/1058484.stm, 6.12.2010. (Erişim Tarihi:15.04.2014) BBC, 3 ‘’Toumai-sahelanthropus tchadensis’’- Fosil bugünki Çad bölgesinde bulunmuştur. Brunet, Michel. A new hominid from upper Miocene of Chad, Central Africa. Nature 418,145-151. Yayım Tarihi: 13 Mart 2002. 4 Bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ı içine alan Kuzey Afrika'nın bilinen en eski yerli halkıdır. Mughal, Muhammed Aurang Zeb. Steven Danver(ed.), Native People of the World: An Encylopedia of Groups, Culture, and Contemparary Issues. Ss. 688-689. 8 Hiç şüphesiz ki dünya tarihinde en uzun süren göç dalgası buzul çağın bitimiyle başlayan ilk çağ döneminde gerçekleşmiştir. Buzul çağın bitimi ve M.Ö 5 binli yıllar arasında olan bu ani iklim değişikliğinden etkilenen, Afrika’daki en önemli bölge sahra bölgesidir. İklim değişikliği öncesinde sahra, bolluk ve bereketin bulunduğu bir vadiydi. Ancak bu değişimden sonra yerini aşırı sıcaklara ve kuraklığa bırakmıştır. İnsanlar da hayatı olumsuz etkileyen bu iklim değişikliklerinden dolayı zamanla yerlerinden göç etmişlerdir. Genel olarak bu göç yönleri Kuzey Afrika, Doğu Afrika ve Güney Afrika’ya doğru olmuştur. Afrika’da söz sahibi olan devletler genel itibariyle kıyı şeritlerinde ve verimli topraklar üzerinde kurulmuştur. Antik Mısır da bunlardan biridir. İklim değişikliği ardından Antik Mısır önemli bir göç merkezi haline gelmiştir. Zamanla bölgede yaşayan nüfusun da artmasıyla beraber, bölgedeki halkın refahını sağlamak amacıyla ilk devlet ortaya çıkmış ve Afrika tarihi açısından ilk yazılı kaynaklar da yazılmaya başlanmıştı. Antik Mısır M.Ö 3.300’de kurulmuş ve M.Ö 322’de Büyük İskender’in Mısır’a yapmış olduğu fetihle yıkılmıştır. Avrupalıların Afrika hakkında bilgi edinmesi ilk defa bu fetihle başlamış ve daha sonraki dönemlerde de Romalıların Afrika’nın kuzey kıyı şeritlerine yapmış olduğu seferlerle devam etmiştir. 1500’lü yıllarda Batılı devletler Afrika’nın orta ve güney kesimleri hakkında bilgi sahibi değillerdi. Bunun nedeni olarak Batılı devletlerin sahrayı geçmek için cesaretten yoksun oldukları söylenebilmektedir. Buna karşılık Batılı devletler genellikle kıyı şeritlerinde varlıklarını sürdürmeyi tercih etmişlerdir. Günümüzde Afrika kıta tarihi hakkında yazılmış olan kaynakların birçoğu batılılar tarafından neşredildiğinden dolayı bizler de 1500’lü yıllara kadar Orta Afrika Cumhuriyeti bölgesinde egemenlik süren devletlerin varlığı hakkında bilgilere haiz değiliz. Eğer OAC bölgesinde tarihe iz düşürebilecek büyüklükte bir devlet olsaydı, bu devlet Batı ve Doğu Afrika arasında binlerce yıldır kullanılan ticaret yollarına hâkim olmak için diğer devletlerle savaş halinde olması gerekirdi. Fakat bu güzergâh için savaşan devletlere baktığımızda Batı Afrika’da bulunan devletler (Songhai İmparatorluğu5) ve Çad gölünün etrafında kurulan devletler (Hausa, Kanem İmparatorluğu6) göze çarpmaktadır. Duruma eğer bir de bölgenin coğrafi yapısını ele alarak bakacak olursak OAC’nin güneyinde pigmeler diye adlandırılan avcılık ve toplayıcılıkla geçimini sağlayan topluluklar bulunmaktadır. 5 7. yy ve 16. yy’ları arasında Batı Afrika’da hüküm sürmüş bir devlettir. Azevedo, Mario J.. Salem Press Encyclopedia, Haziran, 2014. 6 7. yy ve 14. yy’ları arasında Çad gölü etrafında hüküm sürmüş devlettir. Kanem, Africa. Encylopedia Britannica, Eylül, 2014. 9 Bu bölge tropikal yağmur ikliminde olduğundan dolayı geçmişte bu bölgede yaşayan pigmeler dış dünyayla her hangi bir bağlantı kurmadan yaşamlarını orman içerisinde sürdürmüştür. Ülkenin kuzeyine bakacak olursak, kuzey bölgesi kurak bir bölgedir ve yaşamak için elverişli değildir. Bugünkü OAC’nin kuzeyinde bulunan şehirler Sudan ve Çad olarak adlandırılan bölgelerden gelen göçmenler tarafından oluşturulan şehirlerdir. Bu şehirler yakın dönemde ortaya çıkmıştır. Ayrıca günümüze doğru yaklaştıkça da OAC bölgesinde kurulmuş olan devletlerin sayısında da ciddi bir artış olduğu söylenebilmektedir. Dar el Kouti (1830-1911), Rafai Krallığı (1800- 1909), Bangassou (1780-1909), Zemio Sultanlığı(1835-1922) ve Ubanghi-Shari (1903-1958) bu devletlerden bazılarıdır.7 Bu devletlerin en büyük ortak özelliği, söz konusu tüm devletlerin bir İslam devleti olmasıdır. Bölgede yaşayan insanların İslamiyet’le tanıştıkları zaman hakkında kesin bilgilere sahip olmasak da elimizde bulunan yazılı kaynaklara dayanarak bugünkü Sudan ve Çad bölgelerinde yaşayan Müslüman tüccarların aracılığıyla insanların İslamiyet’le tanıştığını söyleyebiliriz.8 Bölgedeki Hristiyanlığın tarihine bakacak olursak İslamiyet’e kıyasla daha yenidir. Fransızların bölgeyi işgal etmesiyle misyonerlik faaliyetleri hız kazanmış ve Hristiyan nüfusunda ani bir yükseliş olmuştur. Bunun neticesi olarak bugün OAC’nin %50’sini Hristiyan nüfus oluşturmaktadır. Fakat bu oranın yarısı Katolik yarısı ise Protestan’dır. Bu farklılığın sebebi ise Fransızlar gibi Almanlar da bu bölgeye göz dikmiş ve bu doğrultuda kendilerine tabi olacak nüfusu oluşturmak için bölgeye gizliden gizliye misyonerler göndererek halkın belli bir kısmını da Protestan yapmıştır. Dinlerinden dönmeyen insanlar dünyanın dört bir tarafına köle olarak gönderilmiş, madenlerde karın tokluğuna çalıştırılmış veya toplu katliamlara maruz bırakılmışlardır. Bu gibi faaliyetlerden etkilenen en büyük kesim ise Müslümanlar olmuştur. Bu yüzden de günümüzde bölgede yaşayan Müslüman nüfus %15’e kadar gerilemiştir. Fransızlar bölgeyi 19. yüzyılın sonlarına doğru keşfetmiş ve bölgedeki zengin yer altı kaynaklarının da farkına varmıştı. Bu farkındalığın ardından bölgede egemenlik kurmak için çalışmalara başlamıştı. İlk olarak bugünkü OAC’nin sınırları içerisinde bulunan Ubangi-Chari (1894) diye adlandırılan bir bölgede, Orta Afrika’daki ilk kolonisini kurmuş ve buradan topraklarını genişletme politikasını izlemişlerdir. 1910’lu yıllara gelindiğinde Fransa Sömürge İmparatorluğu’nun toprakları dünyanın her yerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da genişlemekteydi. 7 Maxon, Robert M.. East Africa: An İntroductory History. West Virginia University Press; 3. Baskı, 2009. 8 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Ülkede İslamiyet )’ maddesi. 10 Bu genişlemenin vermiş olduğu dezavantajları minimize etmek ve bölgeyi daha kolay bir şekilde yönetebilmek için Fransız Ekvatoral Afrika’sı adlı bir federasyon yapısı oluşturmuş ve bu federasyon da bugünkü Gabon, Orta Kongo, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti (Ubangi-Chari) devletlerini kapsamaktaydı.9 Federasyon 1910 yılında kurulsa da müstakilliğini 1920 yılında kazanmıştır. Bunun sebebi ise bir başka sömürge devleti olan Almanya’nın bölgedeki ve dünyadaki etkinliğinin Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sonrasında kırılmasıydı. Her ne kadar müstakilliğini kazanmış olsa da bu durumu koruması uzun sürmemiştir. İkinci Dünya Savaşı esnasında Almanların Fransa’yı işgal etmesiyle federasyon ciddi bir şekilde zayıflamış ve Dördüncü Cumhuriyet 10 zamanında federasyon içinde bulunan devletler referanduma giderek özerkliklerini ilan etmişlerdi. Bu özerkliğin takibindeyse yani 1960 yılında federasyon tamamen dağılmıştı. Bu dağılmanın ardından da Orta Afrika Cumhuriyeti için darbelerle dolu yepyeni bir dönem başlıyordu. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için en çok mücadele eden isim ise hiç şüphesiz ki Bartelemy Boganda’dır. Bartelemy Boganda, Ubangi-Chari bölgesinde bulunan en etkin siyaset önderlerinden biridir. Siyasi hayatı 1949 yılında başlamış ve 1958 yılında Özerk Orta Afrika Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başbakanlık görevi yapmıştır. Ancak 1959 yılında geçirmiş olduğu uçak kazasında hayatını kaybetmesiyle bu görevi devam ettirememiştir. Ülkesinin tam bağımsızlığını göremeyen Boganda ortaya koyduğu Latin Afrika Birleşik Devletleri fikriyle o dönem gündemi meşgul etmiştir fakat hayallerini gerçekleştiremeden ölmüştür. Bu fikir ile amaçladığı hedef ise Orta Afrika’da bulunun bütün devletleri (bugünkü Çad, Kongo Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kamerun, Ekvator Ginesi, Angola ve Gabon) tek bir bayrak altında toplamaktı fakat Bartelemy bu hedefini gerçekleştirememiştir.11 Boganda’nın ölümünün ardından devletin başına Boganda döneminde çeşitli bakanlıklar yapmış olan yeğeni David Dacko (1960) geçmiştir. İktidarı döneminde ülkeyi tek parti rejimiyle yönetmiş ve uyguladığı sert politikalar sebebiyle tepki çekmiştir. 1966 yılında Fransız kuvvetlerinde görev yapan Jean Bedel Bokassa’yı OAC’nin ordusuna komuta etmesi için görevlendirmiş fakat Bokassa bu görevi olması gibi yerine getirmeyip Dacko’yu devirmek için kullanmıştır. Ardından da kendini cumhurbaşkanı ilan etmiştir.12 9 French Equatorial Africa. Columbia Electronic Encylopedia, 6. Baskı. Fransa’da 1946-1958 yılları arasında uygulanan cumhuriyet yönetimidir. 10 11 Kinata, C. Barthélémy Boganda and the Catholic Church in Oubangui-Chari. Yy. 2008, ss. 18. 12 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Tarih )’ maddesi 11 Bokassa görevi sırasında iç ve dış politikasının baskıcı ve değişken niteliğiyle tanınmıştır. Yönetimi boyunca Sovyet eğilimli bir politika izledi ve 1977 yılında kendisini ülkenin kralı ilan ederek ülkenin rejimini monarşiyle değiştirmiş. Ve sonra ülkenin ismini de Orta Afrika Krallığı olarak ilan etmiştir. Ancak bu krallığın ömrü sadece iki yıl sürmüştür. Devrik lider Dacko 1979 yılında Libya ziyaretine giden Bokassa’yı görevden almış ve yapılan seçimler ardından ülkenin lideri yeniden Dacko olmuştur. Ülkenin rejimi ve ismi yeniden değiştirilerek eski rejim sistemine ve isme dönüş gerçekleştirilmiştir. Dacko, 1981 yılında gerçekleştirilen seçimleri kazanmasına rağmen görevde kısa bir süre kalabilmiş, Eylül 1981'de André Kolingba önderliğinde Fransa'nın da onayı ile darbe gerçekleştirilmiştir. Bu arada Kolingba kendisini ülkenin yeni devlet başkanı olarak ilan etmiştir. 1986 yılında sürgünde bulunan Bokassa ülkesine geri dönmesiyle ile birlikte tutuklanmış ve ölüm cezasına çarptırılmıştır.13 Ancak uluslararası baskıların artmasıyla Kolingba 1993 yılında ülke genelinde genel af ilan etmiş ve partilerin kurulmasına izin vermiştir. İlan edilen affın ardından Bokassa da özgürlüğüne kavuşmuştur ancak 1996 yılında başkent Bangui’de hayatını kaybetmiştir. Ancak uluslararası baskıların artmasıyla Kolingba 1993 yılında ülke genelinde genel af ilan etmiş ve partilerin kurulmasına izin vermiştir. İlan edilen affın ardından Bokassa da özgürlüğüne kavuşmuştur ancak 1996 yılında başkent Bangui’de hayatını kaybetmiştir. Ülkede partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra birçok parti kurulmuş ve seçimlere birden fazla parti katılmıştır. 1993 yılında yapılan seçimlerin ardından da AngeFelix Patasse ülkenin demokrasiyle gelen ilk devlet başkanı olmuştur. Ancak 1996 ve 1997 yılında darbe girişimlerine maruz kalmış ve birkaç kez ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. 1999 yılına gelindiğinde ise iktidar ve muhalefet partisi mensupları arasında başlayan şiddet olaylarının gölgesinde seçim yapılmış ve yeniden devlet başkanı seçilmiştir. Ancak 2003 yılına gelindiğinde ise ülkede yeniden bir darbe olmuş ve ardından devletin başına François Bozize geçmiştir. 2005 yılında temsili bir seçim yapılmış ve seçimi Bozize kazanmıştı. Ancak ülkedeki birçok gelişmeden memnun olmayan kişiler ve zulme uğrayan Müslümanlar Bozize’ye karşı birleşmiştir [Demokratik Güçler Birliği (UFDR), Adalet ve Barış için Yurtseverler Konvansiyonu (CPJP) ve Kodro Selameti için Yurtseverler Konvansiyonu (CPSK)] ve bu kitleye de ittifak anlamına gelen “Seleka” denmiştir.14 13 Tıtley, Brian. Dark Age: The Political Odyssey of Emperor Bokassa. McGill-Queen’s University Press, 2002. Ss: 192. 14 Kane, Mouhamadou. African Security Review. 23. Sayı. Eylül 2014. Ss: 312 12 François Bozize’nin yolsuzluk ve zulümlerine karşı harekete geçen bu koalisyon 2007 yılına kadar Bozize hükümetine karşı güçlü bir muhalefet oluşturmuştur. Bu güç karşısında daha fazla dayanamayan askeri darbe yönetimi, 2007 yılında bir ateşkes imzalamak zorunda kaldı. Ateşkese göre Seleka’ya bağlı askerlerin tekrar orduya alınmasını, yabancı askerlerin ülkeyi terk etmesini, devlet başkanlığı seçimlerinin yenilenmesini, ülkenin altın, elmas ve kereste imalatının yabancı şirketlerden yerli şirketlere verilmesini, kullanılan tarım alanlarının %4’ten fazla olmasını istiyorlardı. Bu maddelerin çoğunu kabul edeceğini söyleyen Bozize 2010 yılında yapılması gereken genel seçimleri ülkedeki iç karışıklığı bahane olarak göstererek iptal etmiş ve görevi dolmasına rağmen devlet başkanlığı makamını bırakmamıştır. Bu yaşanan olaylar ardından Seleka koalisyonu 2011’de tekrar Bozize hükümetine karşı harekete geçmiş ve Bangui şehrine kadar olan şehirleri tek tek ele geçirmiştir. Seleka Koalisyonunun güçlü direnişi neticesinde Mart 2013’te Bozize hükümeti devrilmiştir.15 Bozize hükümetini deviren Seleka koalisyonu, 2013’te geçiş hükümetini kurarak Seleka koalisyonunun liderlerinden biri olan Michel Djotodia’yı devlet başkanlığına getirmiştir.16 Aynı zamanda Djotodia, ülkenin ilk Müslüman devlet başkanı unvanına sahip oldu. Devlet başkanı Djotodia göreve başladıktan sonra Seleka’yı dağıtarak Hristiyan ve Müslümanlardan oluşan yeni bir hükümet kurdu.17 Devlet başkanı Müslümanken, başbakanlık görevine ülkenin tanınan hukukçularından olan Hristiyan Nicolas Tiangaye getirildi. İstikrar ve güvenliğin sağlanamaması Orta Afrika yönetimini zor durumda bırakmıştır. Fransa Djotodia’nın şiddeti bir an önce durdurmasını isterken Bozize taraftarları da Djotodia yönetimine ve Müslümanlara karşı saldırılar başlattı. Yönetimden memnun olmayanların da desteğini alan bu çeteler eski Seleka üyelerinin evlerine saldırıda bulunarak yüzlerce Seleka üyesini öldürdü. Çatışmalar siyasi bir çekişmeyken, önce ülkedeki etnik topluluklar kışkırtılarak özellikle Müslüman köylere karşı saldırılarda bulunuldu. Seleka bünyesinde Hristiyan demokratları da barındırmasına rağmen Müslüman bir örgüt olarak gösterilmesi için algı kampanyaları üretildi. Böylelikle Müslüman-Hristiyan çatışmasına yönelik zemin hazırlandı. Başkent Bangui'de yoğunlaşan çatışmalarda adını duyuran bir başka grup ise Balaka’dır. Bozize’ye bağlı çeteler olarak bilinen Balaka, Nisan 2013'te Djotodia yönetimine karşı ayaklanma başlattı. Bu çeteler diğer muhalif etnik gruplar tarafından da desteklenerek Seleka'nın boşluğunu doldurmaya çalıştı. Grup adını evlere, köylere ve camilere saldırırken kullandıkları palalardan alıyor. 15 Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014 16 Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014 17 Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014 13 Bu yaşanan olayların ardından BM’den ve Fransa’dan askeri yardım talebinde bulunulmuş fakat askeri yardımların gelmesi bir hayli zaman almıştır. Orta Afrika’ya şiddeti sonlandırmak için gelen Fransa askerleri ülkedeki şiddeti azaltmaktan ziyade tırmanmasına sebep olan birçok hatalı uygulamada bulunmuştur. Fransızlar eski Seleka üyelerinin evlerine baskınlar düzenleyerek silahsızlandırmaya çalışılırken Balaka militanlarına yönelik herhangi bir operasyon düzenlenmemiştir. Böylelikle Fransa'nın tek taraflı silahsızlandırma politikası Balaka militanlarını güçlendirmiş ve Müslümanlara karşı yapılan şiddetin önünü açmıştır. Her ne kadar yaşanan bu olaylar iç nedenlerden dolayı gibi gözükse de bir de bunun küresel boyutu vardır. Bozize, iktidarda bulunduğu sürece altın ve elmas işletmeciliğini Çinlilere18, kereste imalatını Hintlilere vermesi Fransa tarafından hoş karşılanmamıştı. Ayrıca, Nijerya, Kamerun, Çad ve Güney Afrika’nın Orta Afrika politikalarında da bir çatışma olduğunu söyleyebiliriz. Güney Afrika’nın son yıllardaki Orta Afrika yatırımlarından Çad’ın rahatsız olduğu biliniyordu. Ayrıca Sudan ile Orta Afrika arasında terörizme karşı ortak bir mutabakat anlaşması imzalanmış, iki ülke arasındaki ilişkilerde ilerleme gerçekleşmiştir. Petrol alımında Kamerun yerine Nijerya’nın tercih edilmesi Bozize’yi istenmeyen adam konumuna getirmiştir.19 Orta Afrika Cumhuriyeti üzerinde daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyen ülkelerden bir diğeri de Çin’dir. Çin ve Orta Afrika karşılıklı birbirinden yararlanma politikalarını uzun bir süre benimsemiştir. Çin, Birleşmiş Milletler’de OAC aleyhine karar alınmasına engel olurken, OAC yönetimi de Çin’e ülkedeki imkânlardan yararlanma fırsatı vermiştir. “2003 yılına kadar soğuk bir seyir izleyen Çin-Orta Afrika ilişkileri Bozize'nin iktidara gelmesinin ardından ticari açıdan hareketlenmiştir. 2005 yılına kadar Orta Afrika'nın silah ihtiyacının önemli bir bölümü Çin tarafından karşılanmıştır.”20 Batılı ülkelerden gerekli desteği göremeyen Bozize yönetimi ise ekonomik anlamda Çin ile daha fazla yakınlaşmıştır. 18 Koşar, Arif; “Çin’in Afrika istilası”, http://www.ozgurlukdunyasi.org/arsiv/275-sayi-241/783-cinin-afrikaistilasi, (26.04.2014) 19 Koşar, Arif. Özgürlük Dünyası Dergisi, Çin’in Afrika İstilası. Sayı 241. 20 “Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 14 “Orta Afrika Cumhuriyeti’ne 67 milyon dolarlık kredi vermekle kalmayan Pekin yönetimi, 10 milyon dolar nakdi yardımda da bulunmuştur. Çin ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde petrol arama ve işletme imtiyazını elde ederek uranyum zenginleştirilme projesi için lisans aldı.”21 Bozize'nin Çin'e yakınlaşması doğal olarak eski sömürücüsü başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini endişelendirmiştir. Çin-OAC yakınlaşması nedeniyle Batı ülkeleri Bozize’ye verdikleri destekleri geri çekmiştir. Batı ülkeleri Çin ile yakınlaşan OAC’ye yardım etmek yerine onu kaderine terk etmesi ile Çin’in ilişkilerine siyasi açıdan çok ciddi avantajlar sağlamıştır. Çin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde krizin başlaması ile sessiz bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bunun üzerine Djotodia’nın Çinli şirketlere sağladığı ayrıcalıkları devam ettireceğini belirtmesi ile ilişkiler yeniden hareketlenmiştir. “Çin bu sürede petrol arama çalışmalarını kısa bir süreliğine durdurmasına rağmen siyasi ilişkileri devam ettirdi. Bu siyasi ilişkilerin devam etmesiyle Çin, Orta Afrika'da büyükelçilik çalışmalarını aralıksız devam ettiren tek ülke olmuştur.”22 Çok ciddi seviyede yeraltı zenginlikleri olan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde altın işletme imtiyazı uluslararası alanda söz sahibi olan ABD, İngiltere, Fransa ve Kanadalı dört şirkete aittir. Orta Afrika Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmasından itibaren altın çıkarılan ülkede, üretimden elde edilen gelirlerden halk pay alamadı. Bokassa döneminde, altın madenleri millileştirilmiş olmasına rağmen halkın elde ettiği gerekli pay, Bokassa ailesi tarafından paylaşıldı. “2003'te Bozize altın arama ve işletme imtiyazını tekrar batılı ülkelere vererek yüzde 15'lik elde edilen gelirin önemli bir kısmını silahlanma için harcadı.”23 Ülkenin yer altı zenginliklerinin çok olmasına rağmen, halkın bundan yararlanamıyor olmasını Djotodia hükümeti, kendi öncelikleri arasına alarak elde edilen bu gelirleri, halk arasında paylaştırmayı hedefliyordu. Fakat yaşanan bunca şiddet olayları ardından Djotodia görevinden istifa etmiş ve yerine başkent Bangui’nin belediye başkanı olan Catherine Samba-Panza geçmiştir. 21 Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 22 “Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 23 Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 15 SİYASİ YAPI Ülkenin siyasi tarihi, tarihsel süreç kısmında da bahsedildiği üzere, Fransa’nın sömürge arayışları için 1887 yılında bölgede bulunan memuru Pierre Savognan de Brazza’yı görevlendirmesiyle başlamıştır. Tarihsel süreçte izah edildiği üzere Orta Afrika Cumhuriyeti, asker ve sivil darbeler nedeniyle demokrasiden bihaber bir şekilde günümüze kadar gelmiş olup Djotodia dönemi hariç sadece 1993-2003 yılları arasında sivil yönetim Ange-Felix Patasse ile hâkimdir. 2013 yılında Seleka koalisyon lideri Michel Djotodia’nın Seleka grubunun desteğiyle yönetimi François Bozize’den devralması bugünkü çatışmaların ve yıkımların kıvılcımını ateşlemiştir. Çünkü Seleka örgütü her ne kadar İslam dinine inanmayan insanları içerisinde barındırsa dahi, koalisyonunun çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Ülkenin dini yapısı bölümünde aktarılacağı üzere, ülkede Müslümanlara karşı çok ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır. Öyle ki devlet başkanı Michel Djotodia’nın asıl isminin Muhammed Salih Dahya olduğu halde kaliteli ve güzel bir eğitim almak için ismini değiştirmek zorunda kalmıştır.24 Eski Fransız sömürgesi şimdi ise bağımsız olduğu söylenen Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de her Afrika ülkesinde olduğu gibi devlet yönetiminin Müslümanlara geçmesine Fransa’nın kayıtsız kalması imkânsızdı. Çünkü Fransız hükümeti, Djotodia’nın izleyeceği politikanın Fransa’nın çıkarlarına uygun olmayacağını biliyordu. Neticede de Fransa’nın gizli kışkırtmaları ile birlikte Anti Balaka gibi bazı vahşi grupların dini, sosyal saldırıları ve baskıları sonucunda Michel Djotodia Mart 2014’te istifa etmiştir. Djotodia yerine ise Ulusal Geçici Konseyi’nin atadığı Catherine Samba-Panza, 20 Ocak 2014 tarihinde devlet başkanlığına getirilmiştir. 24 İşbilir, Cihangir; ‘’Orta Afrika’nın Çığlığı’’, http://www.timeturk.com/tr/makale/cihangir-isbilir/orta- afrika-nin-cigligi.html#.U00i, (18.04.2014) 16 Başbakanlığı ise Nicolas Tiangaye’nin 10 Ocak’taki istifası neticesinde görevini 25 Ocak tarihinden itibaren Andre Nzapayeke üstlenmektedir. 30 milyon km2’lik dev bir kıtanın ortasında bulunan ve 622.984 km2’lik yüzölçümüne sahip olan OAC’nin stratejik bir önemi vardır. Kuzeyinde Çad, güneyinde Kongo ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, batısında Kamerun ve doğusunda Sudan ile çevrilidir. Orta Afrika Cumhuriyeti özellikle Kamerun üzerinden dünyaya açılabilmektedir. Gerek yeraltı kaynakları gerekse yerüstü kaynakları bakımından zengin bir ülke olmasına rağmen OAC’de yaşayan halk Batılıların sömürge anlayışı yüzünden bu zenginlikleri yaşayamamaktadırlar. Yeraltı kaynakları olarak altın, elmas ve uranyum bulunmaktadır. Bunun yanında verimli arazileri ile ziraat ve hayvancılığa çok elverişlidir. Kivu bölgesindeki kaliton madeni uzun ömürlü pillerin yapımı için vazgeçilmez olup uğruna her türlü cinayet işlenebilmekte ve yörenin kaynakları acımasızca tüketilmektedir. Bütün bu gelişmeler sebebiyle hâlihazırda mevcut problemlerin oluşumunu teşkil eden nedenlerin sadece OAC sınırları içinde olmadığı tam aksine bölgesel hatta küresel ülkelerin kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmesiyle günümüzdeki çatışma ortamı meydana gelmiştir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde, devlet yönetiminde etkin rolü yönetim sistemi gereği devlet başkanı üstlenmiştir. Devlet başkanının işini kolaylaştırmak ve bir anlamda monarşiden uzak demokratik bir yapıya sahip olunması düşüncesiyle oluşturulan bazı yasama ve yürütme organları mevcuttur. Ülke 7 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren anayasa ile başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Ülkede çok partili sistem geçerli olup, göreve seçilen devlet başkanının görev süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Silahlı kuvvetlerin en yüksek komutanı olarak işlev gören devlet başkanlığı makamı, bu görevde bulunan kişiye parlamentoya karşı fesih yetkisini de vermektedir. Aslında bu fesih yetkisi başkanlık sisteminin temelini teşkil eden ABD’nin sisteminden çok farklıdır. Afrika ve Latin Amerika ülkeleri, ABD’nin başkanlık sistemini örnek almalarına karşın benimsedikleri sistem ABD Başkanlık sisteminin dışında çok farklı bir rejim türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sistemin Afrika ülkelerinde ve Latin Amerika ülkelerinde başarılı olamamasının nedeni bu ülkelerin anayasalarının devlet başkanlarına oldukça geniş yetki vermesi ve siyasi tarihleri boyunca yaşamış oldukları darbelerdir. Devlet başkanının tek başına atama yetkisine sahip olduğu başbakan ve bakanlar kurulunu makamları haricinde ülkede ayrıca her beş yılda bir seçilen 105 sandalyeli ulusal meclis bulunmaktadır. 17 Bu meclis yasama organıdır, yargının yapısı ise şöyledir: Yüce Divanın üyeleri meclis yargıçlarından oluşmakta, Anayasa Mahkemesi üyeleri ise dokuz yargıçtan oluşur ve en az üç tane üyenin kadın olma zorunluluğu bulunmaktadır. Yüce Divan yargıçları devlet başkanı tarafından atanmaktadır. Anayasa Mahkemesi üyelerinin iki tanesi devlet başkanı tarafından, bir tanesi meclis başkanı tarafından, iki tanesi yargıçlar arasından, iki tanesi avukatların kendi aralarından, geriye kalan iki üye ise hukuk profesörlerinden oluşmaktadır ve bu hukuk profesörleri kendi meslektaşları tarafından seçilmektedir. Yargıçların görev süreleri 7 yıldır. Alt mahkemeler; yüksek mahkeme ve sulh ceza mahkemeleridir. Ülkenin yönetildiği yasama ve yargı makamlarının olduğu yer başkent Bangui’dir. Bangui, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (D.R.C) ile bu bölgede sınırı belirleyen Ubangi Nehri kıyısında kuruludur. Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu başkent Bangui ve yakınındaki kentlerde yaşamaktadır. Bangui şehri ülke içerisinde özerk bir yönetim biçimine sahiptir. 67 km²'lik yüzölçümüyle Orta Afrika Cumhuriyeti'nin en küçük kenti olmasına karşın, 620.000'i aşan nüfusuyla aynı zamanda en kalabalık kentidir. Bangui'nin nehir kıyısına kurulmuş bir limanı, havayolu ulaşımını sağlayan bir havaalanı ve ayrıca şehri Çad, Sudan ve Kamerun'a bağlayan karayolları vardır. Kentten geçen nehirden Brazzaville ve Zongo şehirlerine düzenli olarak feribot seferleri bulunmaktadır. Sosyal imkân ve kültürel aktivite anlamında OAC’nin en gelişmiş şehri olmakla beraber lüks hoteller, yapılar, eğlence mekânları ve daha pek çok aktüalite ortamı Bangui’de mevcuttur. Ülkede 33 adet havaalanı bulunmasına rağmen en büyük ve tek uluslararası uçuş yapılabilen havaalanı Bangui’de bulunan Bangui M’poko Uluslararası Havaalanıdır (Bangui M’Poko International Airport). İç karışıklık sebebiyle Anti-Balaka grubunun zulmünden kaçan insanlar bu havaalanına sığınmak zorunda kalmışlardır. Günümüzde ise ülkedeki iç karışıklık sebebiyle başkent Bangui, yakın şehirlerden bolca göç almıştır. Ayrıca katliam ve yıkımdan kaçan insanlar Bangui üzerinden Çad ve Kongo’ya sığınmışlardır. Ülke geçmişinde olduğu gibi günümüzdeki Seleka-Anti Balaka arasındaki çatışma ortamında, ordunun demokratik yapıya olan etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Hiç şüphe yoktur ki gerçekleşen çoğu darbeler ordu aracılığıyla yapılmış, asker gücünden faydalanılmış bu yolla sözde demokrasi ortamı sağlanmak istenmiştir. Ordu birimlerini incelediğimizde ise darbelerin nasıl kolaylıkla hayata geçirildiğini anlamlandırmamız çok da güç değildir. Nitekim doğası gereği ordunun nitelikli insan gücü oldukça fazladır. Ordu biriminin yapısı ise şöyledir: 18 Ülkede askerlik görevi bir hak değil, bir zorunluluktur. Yani insanların askere gitmeleri veya gitmemeleri kendilerine bağlı bir durum değil devlet tarafından koyulan normlara bağlı bir kuraldır. Askere gitme yaşı genel olarak 18 olup bazı durumlarda değişkenlik gösterebilmektedir. Zorunlu askerlik süresi ise 2 senedir. Ülkede askerlik zorunluluğu sadece erkeklere yönelik değil aynı zamanda bu zorunluluk kapsamına kadınlar da dâhil edilmektedir. “Askere çağrılabilecek insan gücü kapasitesi ise 16-49 yaş aralığında olmakla bu grubun teşkil ettiği sayı erkeklerde 1.149.856 kişi, kadınlarda 1.145.897 olmakta toplamda ise bu sayı 2.295.753 dür. Askerliğe uygun insan gücü kapasitesi ise erkeklerde 655.875 kişi, kadınlarda ise 661.308 olmakta toplamda ise bu sayı 1.317.183 kişidir. Ayrıca yıllık askere alınan insan gücü erkeklerde 54.843, kadınlarda 53.999 totalde ise 108.842 kişidir.”25 Afrika şartlarında bir insanın normal yaşam süresi göz önüne alındığında bu aralığın çok ciddi bir oran olduğu söylenebilmektedir. Başka bir deyimle ifade etmemiz gerekirse sağlık, temiz su gibi birtakım imkânsızlıklardan dolayı genel olarak uzun yaşam süremeyen Afrika halkı yaşam süresinin büyük bir bölümünü askerlik yaşı altında geçirdiği görülmektedir. Ayrıca OAC komşu ülkeler ile ekonomik, siyasi, tarihi, toplumsal ve kültürel anlamda çok sıkı etkileşim içindedir. Hatta OAC’nin komşu ülkelerle hemen hemen aynı geçmişe/ kökene sahip olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle komşu ülkelerin OAC’deki kargaşa ortamı süresince sergiledikleri tutumları sebebiyle OAC’nin geleceğini belirleme aşamasında çok ciddi rol üstlenmişlerdir. SİYASİ AKTÖRLER VE HAREKETLERİ Afrika Birliği Afrika Birliği’nin tutumu başlarda gözlemci hükmünde olup, sonrasında bu duruma daha fazla seyirci olmayıp bölgeye barışın sağlanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin onay verdiği 6 bin asker göndermiştir. Bu gelişme neticesinde Afrika Birliği Anti Balaka örgütünü terör örgütü grubuna alındığını açıklamıştı. Bu durum Anti Balaka taraftarlarının ve destek olan kurumların hoşuna gitmediğinden Afrika Birliği’nin bu kararını tanımamaktadırlar. 25 The World Factbook, CIA. https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/ct.html, (20.04.2014). 19 Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon OAC’deki Afrika Birliği barış gücü ve Fransa’nın askeri gücünün yetersiz olması sebebiyle barış gücü desteği istemiştir. Bunun üzerine talep edilen askeri güç, BMGK’nın (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) aldığı kararla eylül ayında Bangui’de olacağı kararlaştırılmıştır. Fakat bu askeri güçlerin ne zaman ülkeye gelecekleri BM’nin katliamlardaki tutumu nedeniyle belirsizlik taşımaktadır. Oradaki Afrika Birliği barış gücünden görevi devralacak ancak Fransa askeri gücü Bangui çevresinde görevine devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri “ABD’nin tavrı ise Fransa’nın askeri destek istemesi üzerine Savunma Bakanı’nın verdiği direktifle ciddiyet kazanmış ve askeri güç göndermesi söz konusu olmuştur.”26 Henüz ülkedeki elmas madenleri Batılı ülkelerce paylaşılamadığı için ABD tarafından bu sorunun çözümü için atılan bir adım söz konusu değildir. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Amerika’nın Afrika ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu ancak Afrika’daki karışıklık sebebiyle önceliğin ülkelerin kendi iç refahını sağlaması gerektiğini belirterek adeta kıtayı Çin’e emanet etmiştir. Fransa Fransa, ülkeye 1887 yılında kendi ajanını (Pierre Savorgnan de Brazza) gönderip ülkenin sömürülmeye uygun olup olmadığını rapor etmesini istemiştir. Bunun neticesinde 1889 yılında Fransa OAC’de ilk askeri birliğini Bangui’de kurmuş ve 1890 yılında ülkenin resmen işgaline başlamıştır. 1900 yılında ise ülkenin tamamı Fransız askeri güçlerinin hegemonyası altına girmiştir. Ülke 1960 yılında bağımsızlığını kazanmış olmasına rağmen ülke yönetim anlayışında Fransa’dan tarihsel anlamda kopamamıştır. Bilakis OAC sözde bağımsızlığını kazandıktan sonra ülke yönetimine gelen yöneticiler her zaman Fransa’nın çıkarları doğrultusunda ülkeyi yönetmişlerdir. Bu durum Orta Afrika üzerine düşünen her kesimce kabul edilebilecek bir olgu olan OAC yöneticilerinin Fransa’nın desteğiyle başa geldikleri savını güçlendirmektedir. Fransa’nın uygulamış olduğu politikalar Fransa devlet başkanlarının stratejilerine göre değişkenlik göstermiştir. 26 ABD Orta Afrika Cumhuriyeti’ne asker gönderecek, http://www.aa.com.tr/tr/haberler/261176--abd- orta-afrika-cumhuriyeti-ne-asker-gonderecek, (28.04.2014) 20 Bu durum en net olarak Sarkozy ve Hollande arasında görülmektedir. Sarkozy dönemindeki Fransa bölgede tek başına hareket ederken mevcut devlet başkanı Hollande uluslararası kuruluşların desteğini alarak bölgedeki politikalarını belirlemektedir. Nitekim bu düzen Michel Djotodia ile bozulduğunda Fransa’nın almış olduğu tutum, kendi menfaatlerinin bölgedeki insanlara biçilen değerlerin ne kadar üzerinde olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Djotodia sonrasında devlet başkanlığına getirilen Catherine Samba-Panza ile Fransa, Djotodia öncesi dönemde olduğu gibi tekrar kendi çıkarlarını OAC’de yaşayan insanların çıkarları üzerinde kurmuştur. Çin Orta Afrika Cumhuriyeti üzerinde daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyen ülkelerden bir diğeri de Çin’dir. Çin ve Orta Afrika karşılıklı birbirinden yararlanma politikalarını uzun bir süre benimsemiştir. Çin, Birleşmiş Milletler’de OAC aleyhine karar alınmasına engel olurken, OAC yönetimi de Çin’e ülkedeki imkânlardan yararlanma fırsatı vermiştir. 2003 yılına kadar soğuk bir seyir izleyen Çin-Orta Afrika ilişkileri Bozize'nin iktidara gelmesinin ardından ticari açıdan hareketlenmiştir. 2005 yılına kadar Orta Afrika'nın silah ihtiyacının önemli bir bölümü Çin tarafından karşılanmıştır.”27 Batılı ülkelerden gerekli desteği göremeyen Bozize yönetimi ise ekonomik anlamda Çin ile daha fazla yakınlaşmıştır. “Orta Afrika Cumhuriyeti’ne 67 milyon dolarlık kredi vermekle kalmayan Pekin yönetimi, 10 milyon dolar nakdi yardımda da bulunmuştur. Çin ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde petrol arama ve işletme imtiyazını elde ederek uranyum zenginleştirilme projesi için lisans aldı.”28 Bozize'nin Çin'e yakınlaşması doğal olarak eski sömürücüsü başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini endişelendirmiştir. Çin-OAC yakınlaşması nedeniyle Batı ülkeleri Bozize’ye verdikleri destekleri geri çekmiştir. Batı ülkeleri Çin ile yakınlaşan OAC’ye yardım etmek yerine onu kaderine terk etmesi ile Çin’in ilişkilerine siyasi açıdan çok ciddi avantajlar sağlamıştır. Çin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde krizin başlaması ile sessiz bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bunun üzerine Djotodia’nın Çinli şirketlere sağladığı ayrıcalıkları devam ettireceğini belirtmesi ile ilişkiler yeniden hareketlenmiştir. 27 Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-icsavasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 28 http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-ic-savasi-madenler-cikardi 21 “Çin bu sürede petrol arama çalışmalarını kısa bir süreliğine durdurmasına rağmen siyasi ilişkileri devam ettirdi. Bu siyasi ilişkilerin devam etmesiyle Çin, Orta Ğ Afrika'da büyükelçilik çalışmalarını aralıksız devam ettiren tek ülke olmuştur.”29 29 “Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikadaic-savasi-madenler-cikardi, (8.5.2014) 22 EKONOMİK YAPI Orta Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık 622,984 km2 alana sahip 5,28 milyon nüfuslu, nüfusunun %60’ı kırsal alanda yaşayan bir Afrika ülkesidir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin elmas ve altın gibi zengin doğal kaynakları bulunmaktadır. Ancak OAC’nin siyasi açıdan dengesizliği yüzünden yaşanan belirsizlikler bu doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına engel olmaktadır. Bu engelleri aşmak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için ekonomik açıdan ciddi çabalar sarf edilmektedir. Dış borç pençesinde olan ülke, 2008 yılından sonra bu borçların kapatılabilmesi için büyük uğraşlar vermiştir. Dış borcun kapatılması ve ekonominin istikrarlı hale gelmesi için, finansal ve yapısal reformları uygulanmaya çalışılmıştır. Ekonomiyi, maden ve orman sektörleri taşımaktadır. Öyle ki bu iki sektör dışında Orta Afrika Cumhuriyeti ekonomisine ciddi etkilerde bulunan başka bir sektör faal bir şekilde bulunmamaktadır. Elmas ve odun, ihracatın %90’ınını kapsamaktadır. Her ne kadar Batı ülkeleri özellikle de eski himayecisi Fransa, Orta Afrika Cumhuriyeti ekonomisinin iyileşme verilerinin düşmesinde, teknik problemlerden etkilendiğini öne sürüp Bangui Taşkını, ana hidroelektrik santralin bozulması ve uluslararası elmas ve odun fiyatlarının çekilmesi gibi sebepleri bu problemlerin nedenleri olarak gösterse de; Orta Afrika Cumhuriyeti’nin asıl problemi Fransa ve elmas ticaretinden haksız kazanç sağlayan diğer ülkelerdir. Orta Afrika Cumhuriyeti, 1960 yılına kadar Fransa’nın sömürgesi olarak kalan bir ülkedir. Sanayi devrimi ile hammadde arayışına giren başta İngiltere ve diğer sanayileşme çabasında ki ülkeler; zengin yeraltı kaynakları sahibi Afrika topraklarına hücum etmişlerdir. 23 Bu dönemden itibaren Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok ülke 20. yüzyılın ortalarına kadar Portekiz, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci ülkelerin boyunduruğu altında kalmışlardır. Bu uzun süre zarfında teknolojik gelişmelerden faydalanamayan bu ülkeler üstüne bir de sömürgeci devletlerin faaliyetleri sonucu kendi topraklarında ki yeraltı kaynaklarını kaybetmişlerdir. Bu etkenler göz önüne alındığında Orta Afrika Cumhuriyeti’nin sözde bağımsızlığını kazandıktan sonra yatırım ve sürdürülebilir büyüme çalışmalarına başlaması de doğal olarak kolay olmamıştır. Bağımsızlığını kazandıktan 10 yıl sonra tekrar -birçok Afrika ülkesi gibi-, yakın bir tarihte kurulan International Monetary Fund ( IMF) ve World Bank gibi Amerika menşeli fon yardım kuruluşlarından dış borç almıştır. Alınan dış borcun ödeme planlarının ülke yararına uygun bir faizle yapılmaması ve uluslararası ticari ilişkilerdeki tecrübesizlik Orta Afrika Cumhuriyeti’ni 1970 yılından itibaren, ekonomik açıdan borçlu olduğu devletlere göbek bağı ile bağlamıştır. Bu süreçte Orta Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleşen olayları dikkatlice incelemek gerekmektedir. Sosyal göstergeler Orta Afrika Cumhuriyeti’nin en az gelişmiş ülkelerden biri olduğu göstermektedir. Ortalama ölüm yaşı 1990’larda 50 iken bu rakam, 2007 yılında 45’e düşmüştür. Nüfusun %7’den az bir kısmı elektriği ışık kaynağı olarak kullanabilmektedir. Nüfusun sadece %30’u temiz su kullanabilirken, %10’u ise sağlık servislerinden ancak yararlanabilmektedir.30 Bu göstergeler Human Development Index (İnsani Gelişme Endeksi)’te de belirtilmiş ve 187 ülke arasında 185. olarak yaşam kalitesi en kötü ilk 10 ülke arasında göstermiştir.31 Özellikle belirtmek gerekirse, 2003 darbesinin hemen ardından elmas madenlerinin çoğu Seleka isimli grubun eline geçmiştir. Kimberley Süreci gereği, Afrika’dan dünyaya satılan elmasların belli sertifikalara sahip olması gerekmektedir. Bu durumun bir getirisi olarak da dünya ekonomisini yönlendiren ülkeler, iç savaşın yaşandığı Afrika ülkelerinden elmas ticaretini yasaklayabilmekteler.32 Bu durumda geçim kaynaklarının başında elmas gelen Orta Afrika Cumhuriyeti bu durumdan en çok etkilenen ülkelerden biri olmuştur. 30 Central African Republic – Country environmental analysis : environmental management for sustainable growth, http://documents.worldbank.org/curated/en/2010/11/16397685/central-african-republiccountry-environmental-analysis-environmental-management-sustainable-growth, 31 http://hdr.undp.org/sites/default/files/hdr14-report-en-1.pdf 32 Ülke Profili: Orta Afrika Cumhuriyeti, http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-orta-afrikacumhuriyeti, (20.04.2014) 24 Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşananların bir diğer önemli nedenini anlamak için de akademisyen Louisa Lombard’ın ‘Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki gerilimin son on yılda Orta Afrika Cumhuriyeti’nde tırmanışa geçti’ söylemini dikkate almamız gerekiyor. Ancak bunun sebebinin de Çad ve Sudan’la irtibatlı Müslüman işadamlarının başarıları olmasından kaynaklı olduğunun altını çiziyor. Lombard’ın bu sözlerini Afrika’da neler olduğunu anlamak için yeterli bir referans olarak alabiliriz.33 Bir ülkenin gayri birkaç ölçütünden biridir. safi yurtiçi GSYİH, bir ülke hasılası sınırları (GSYİH), ekonomik büyüklüğünün içerisinde belli bir zaman içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir. Bu ölçüt genel olarak yıllık süreler temel alınarak hesaplanmaktadır ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 2007 yılından 2012 yılına kadar GSYİH tabloda görüldüğü gibidir.20072012 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla tabloda görüldüğü gibidir.34 Orta Afrika Cumhuriyeti’nin GSYİH verileriyle de dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olduğunu gözler önüne sermektedir. Dünya ülkeleri arasında GSYİH sıralamasında 178. sırada yer almaktadır. 2007-2012 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla tabloda görüldüğü gibidir. 35 33 Orta Afrika’daki çatışmaların asıl sebebi ekonomik, http://www.zaman.com.tr/dunya_orta-afrikadakicatismalarin-asil-sebebi-ekonomik_2189547.html, (20.04.2014) 34 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) 35 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, 25 Ülkenin GSYİH’nin nüfusuna bölünmesi ile bulunan Kişi Başına GSYİH verileri ise 2007 yılından 2012 yılına kadar tablo 2’de verilmektedir.36 Kişi başına düşen GSYİH oranları ile de Orta Afrika Cumhuriyeti ülkeler sıralamasında 224. sırayı almaktadır.37 2007-2012 yılları arasında kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla38 Tablo 2 36 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 37 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 38 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 26 Tablo 3 Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Satın Alma Gücü Paritesi verilerine Tablo 3’te ulaşabilirsiniz.39 Ülkeler arasında ki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak, farklı para birimlerinin satın alma güçlerini eşitleyen bir oran olan Satın Alma Gücü Paritesi verilende de Orta Afrika Cumhuriyeti yine oldukça vahim bir durum ortaya koyuyor. Dünya ülkeleri sıralamasında da 224. Sırayı almaktadır. Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Toplam Yatırım oranları da tablo 4’te verilmiştir. Toplam yatırım oranları GSYİH’nın ne kadarının yatırıma dönüştüğünü ortaya koyan bir veri analizidir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde bu durum düzensiz bir seyir göstermekte ve büyüme için yeterli bir yatırım yapılamadığını göstermektedir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin zaten düşük olan milli serveti daha önce verilen tablo 1 de gösterilmişti. Tablo 4 ile de 2012 yılında GSYİH’nın yaklaşık %15 i yatırıma dönüşmüştür. Bu rakam yaklaşık olarak yılda 75.000 doların yatırıma dönüştüğü göstermektedir. Bu miktarı anlaşılabilir bir dille tanımlayacak olursak; Türkiye’de 3 katlı bir apartman dikme fiyatı, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yıllık yatırım miktarına eşittir. Bu durum da Orta Afrika Cumhuriyeti’nin ne kadar yatırıma muhtaç bir ülke olduğunu ortaya koymaktadır. 39 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) 27 Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla oranına göre 2007-2012 yılları arası Toplam Yatırım Tablo 4 GSYİH’e göre sektör dağılımı tablodaki gibidir.40 Yıl içerisinde üretilen nihai mallara karşılık gelen değerin, hangi sektörler tarafından oluşturulduğunu gösteren bu tablo da birçok Afrika ülkesi gibi Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de tarım üzerinden sağlanmaktadır. İkinci sırayı ise taşımacılık ve depolama almaktadır. Ülkede üretilen nihai malların 2/3 ünü bu sektörler oluşturmaktadır. Tablo 5 40 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 28 2007-2012 yılları arasında mal ve hizmet ithalatı hacminin yüzdelik değişimine tablo 6’dan ulaşabilirsiniz.41Yıllara göre ithalat mal ve hizmetlerindeki değişimi veren bu analizde de düzensiz bir seyir gösteren ekonominin etkisi görülmektedir. Tablo 6 2007-2012 yılları arasında mal ithalatı hacminin yüzdelik değişimi42 41 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) 42 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) 29 Tablo 8 2007-2012 yılları arasında mal ve hizmet ihracatı hacminin yüzdelik değişimine de tablo 8’de görebilirsiniz.43 Ülkede yapılan ihracatın 2008 yılında %12 ve 2009 yılında %17 azaldığını görmekteyiz. Bundan sonraki yıllarda ise düzenli bir şekilde artış gösteremese de ortalama %8 düzeyinde mal ve hizmet ihracatı devam etmektedir. 2007-2012 yılları arasında mal ihracatı hacminin yüzdelik değişimi 43 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 30 Faiz oranı 2013 yılında 3 kez değişmiştir. Devalüasyon, “sabit kur rejiminde; resmi kurun yükseltilmesi, yani ulusal paranın diğer ulusal paralar karşısında değerinin düşürülmesi” demektir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde devalüasyon 3 kere gerçekleşmiştir. Bunların ilki, Fransa sömürgesi olduğu tarihlerde 2. Dünya Savaşı sonrası 1945 yılında Fransa’nın Bretten Woods anlaşmasını kabul ettikten sonra Fransa frankının dolara göre değer kaybetmesinden ötürü sömürgelerinde gerçekleşmiş devalüasyondur. İkinci devalüasyon bağımsızlığını kazanmadan bir yıl önce yani 1959 yılında Fransa frankına karşı Orta Afrika Cumhuriyeti Frankı’nın değer kaybetmesiyle gerçekleşti. Üçüncü ve son devalüasyon ise 1998 yılında keskin bir şekilde olmuştur. 2011 yılından beri her yıl, Afrika’da ki Frank bölgesinde devalüasyon söylentileri geçmekte bundan nasibini Orta Afrika Cumhuriyeti de almaktadır. Bu söylentilerin geldiği nokta belirsiz görünüyor olsa bile, Afrika’da dönen oyunlara bakanların bu söylentilerin hangi kaynaklardan geldiğini rahatça görebilir. 2010-2014 yılları arası faiz oranlarına tablo 10’dan ulaşabilirsiniz.44 Tablo 10 Tablo 10 da verilen faiz oranları OAC’nin birçok ekonomik verisine nazaran daha düzenlidir. 2010 yılında 4,2 seviyesinde olan faiz oranı, bundan sonraki üç yıl boyunca %4 oranında kalmıştır. 2014 yılına gelindiğinde ise 3,2 ye gerilemiştir. 44 Cental African Republic Interest republic/interest-rate, (01.05.2014). Rate, 31 http://www.tradingeconomics.com/central-african- 2013 yılı içinde faiz oranı45 Tablo 11 2007-2012 yılları arasında enflasyon (Ortalama tüketici fiyatı)46 Tablo 12 45 Cental African Republic Interest Rate, http://www.tradingeconomics.com/central-africanrepublic/interest-rate, (01.05.2014) 46 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1 &ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2C PPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_ RP, (01.05.2014) 32 2007-2012 yılları arasında enflasyon (Dönem sonu tüketici fiyatı)47 Tablo 13 2007-2012 yılları arası devlet geliri rakamlarına tablo 14’ten ulaşabilirsiniz. Tablo 14 47 International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy=2010&ey=2019&scsm=1& ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19&c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPP PGDP%2CPPPPC%2CNID_NGDP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) 33 2007-2012 yılları arası devlet giderine tablo 15’de ulaşabilirsiniz.48 Tablo 15 Devlet gelir ve giderleri arasında ki miktarlara baktığımızda aralarında dengeli bir oran olduğu görülmektedir. Bunun sebebi giderlerin gelire göre şekillenmesinden kaynaklanmakta, amiyane tabir ile ‘’var olduğu kadar harcanmaktadır’’. 2007-2012 yılları arasında devlet borç miktarına tablo 16’da ulaşabilirsiniz. Tablo 16 48 Central African Republic – External debt stocks, http://www.indexmundi.com/facts/central-africanrepublic/external-debt-stocks 34 Devlet borcu 2009 yılından önce 700.000 OAC Frankı kadardır. 2009 yılından sonra bu borç yarı yarıya azalma göstermiştir. Devletin borç politikası düzgün bir şekilde uygulanmış ve bundan sonraki 5 sene boyunca da 300.000 CFA Frankı dolaylarında seyir göstermiştir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin herhangi bir şirkete maddi olarak teşvik verme imkânı yoktur. Bilakis OAC uluslararası fonlardan (IMF gibi) yardım almaktadır. Orta Afrika Cumhuriyeti’ne sıcak para girişi 1977 yılından beri devam etmektedir. 2008’de 116,5 milyar dolar ile zirve yapmış olmasına rağmen 2008’den 2012’ye kadar iniş ve çıkışlar yaşamıştır. Tablo 17’de verileri inceleyebilirsiniz. Tablo 17 Orta Afrika Cumhuriyeti enerji açlığı çeken bir ülke olarak tanımlanabilmektedir. Petrol, doğalgaz ve kömür çıkartamamaktadır. Bunların hemen hepsini ithal etmektedir. Bu yüzden OAC’de cari açık tavan yapmış durumdadır. (Tablo 10) Tablo 18’de görüldüğü üzere Orta Afrika Cumhuriyeti günde 3 bin varil petrol tüketmektedir. Bu istatistiki veri ile OAC Dünya’da 130. sıradadır.49 49 ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) 35 Tahmini petrol ithalat verisi de Tablo 19’da incelenebilir. Orta Afrika Cumhuriyeti günde 3 bin varil petrol ithal etmektedir.50 Tablo 19 Elektrik üretimi Tablo 20’de görüldüğü gibidir. Elektrik üretiminde dünyada 189. sıradadır.51 Dünya ülkeleri arasında elektrik üretim santralleri en az olan ülkelerden biri konumunda olan Orta Afrika Cumhuriyeti 21. Yüzyıl topluluklarının çok gerisinde kaldığını en zorunlu ihtiyaçlardan biri olan elektrik üretiminde dahi göstermektedir. Tablo 20 50 ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) 51 ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) 36 Elektrik tüketimi Tablo 21’de incelenebilir. Elektrik tüketiminde dünyada 192. Sırada bulunmaktadır. Elektrik üretiminde ki verimsizliğinin sebebi ile ve elektrik ihracatı yapacak bir konumda olmayışından ötürü; Orta Afrika Cumhuriyeti elektriği tüketememektedir de. Bu durum geri kalmışlığın, yatırım açlığının, zorlu yaşam koşullarının göstergesi konumundadır. Güneş alma süresi bazında bakıldığında ve Afrika gibi genellikle sıcak bir iklime sahip olan bir anakara da olmasıyla yenilenebilir Güneş Enerji Sistemleri uzun vade de bu sorunu çözebilmektedir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve aşırı güvenlik sorunsalı bu tarz büyük yatırımların Orta Afrika Cumhuriyeti’ne gelmemesine sebep olmaktadır. Tablo 21 Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kurulan toplam elektrik gücü Tablo 22’de incelenebilir.52 Kurulu elektrik gücüne bakıldığında 1 gigabaytta dahi ulaşılamaması aslında hem elektrik üretiminin hem de elektrik tüketiminin ne denli az bir seviyede olduğunu özetler niteliktedir. 52 ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) 37 Tablo 22 Birincil enerji üretimi Tablo 23’te incelenebilir. Dünyada 156. sıradadır. Tablo 23 38 Birincil enerji tüketimi Tablo 24’de görüldüğü gibidir. Dünyada 187. sıradadır.53 Tablo 24 Yukarıdaki tablolarda görüldüğü üzere Orta Afrika Cumhuriyeti, enerji yoksunu bir ülkedir. Üretim kapasiteleri sınırlı olduğu gibi, aynı zamanda enerji ithalatı sebebiyle dışa bağımlı bir ülkedir. Bu durum birçok az gelişmiş ülke de olduğu gibi Orta Afrika Cumhuriyeti’nin de temel sorunlarından birisidir. Olmayan enerji kaynağı; yapılamayan yatırımları, kurulamayan üretim tesislerini, kalkınamayan ekonomiyi doğurmaktadır. Günümüzde dünya ülkeleri arasında en iyi yaşam seviyesine baktığımızda; var olan enerji kaynak ve güçleri ile, dünyanın en iyi ekonomilerine de sahip ülkeleri olduklarını görmekteyiz. Bunların başında Çin, Rusya ve ABD gibi hem ekonomik açıdan hem de yapılan yatırımların çokluğu bakımından ülkeler gelmektedir. Enerjinin ekonomi içerisinde ki önemini kavrayabilirsek Orta Afrika Cumhuriyeti’nin de neden bu denli kötü bir ekonomiye sahip olduğunu anlayabiliriz. Orta Afrika Cumhuriyeti, en çok elmas ihraç ederken elması kaba ağaç, ham pamuk, kereste ve altın takip etmektedir. Tablo 25’de veriler incelenebilir. Bakıldığında elmas ve altın gibi maddi değeri çok yüksek olan bu doğal kaynaklar da Orta Afrika Cumhuriyeti’nin ekonomisinin düzene girmesini sağlayamamaktadır. Yapılan ihracatın kişi başına gelire düzgün dağılmaması ve yöre halkının uzun yıllardan sonra çıktığı ‘’sömürge’’ hali, ekonomi de ki kötü gidişatın devamını destekler niteliktedir. 53 ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) 39 Tablo 25 OAC, petrol başta olmak üzere, sırasıyla buğday, ilaç ithal etmektedir. İhraç ve ithal malların yüzdelik dilimleri aşağıdaki tabloda ki gibidir. Tablo 26’da veriler incelenebilir. Tablo 26 40 Orta Afrika Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıktan tam 11 yıl sonra yani 1971 yılında borç almaya başlamış ve her geçen yıl borcu katlanarak artmaya devam etmiştir. OAC sadece 2011 yılında 573 milyon dolar dışarıya borçlanmış durumdadır. Dış borç grafiği Tablo 27’de görüldüğü gibidir.54 Tablo 27 Ayrıca OAC’nin faiz ödemesi 1970 yılından itibaren başlamış olup dış borcuyla yatay şekilde seyrederek 2006 yılında faiz ödemesi tavan yapmıştır. Faiz ödemeleri dolar biriminden gösterimi Tablo 28’de incelenebilir.55 Tablo 28 54 Central African Republic – External debt stocks, http://www.indexmundi.com/facts/central-africanrepublic/external-debt-stocks 55 Interest payments on external debt, http://data.worldbank.org/indicator/DT.INT.DECT.CD/countries/1W-CF?display=graph 41 total , Tablo 27 ve tablo 28 incelendiğinde Orta Afrika Cumhuriyeti’nin bir borç batağına saplandığı görülmektedir. IMF ve Dünya Bankası Alt Kuruluşları ile sağlanan bu borçlar birçok az gelişmiş ülke de olduğu gibi Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de uzun dönemde kötü bir şekilde sonuçlanmıştır. Hala ayakta olan ve hala borcunu ödemeye çalışan Orta Afrika Cumhuriyeti ise durumun çok geçte olsa farkına vardığı sanılmaktadır. 2008 yılından itibaren siyasi değişmelerinde de etkisi ile dış borç ödenmeye başlanmıştır. 1 milyar dolar düzeyinde ki dış borç, 2011 yılı itibari ile 600 milyon seviyesine düşürülmüştür. Büyük bir borç kapatma başarısı gösteren Orta Afrika Cumhuriyeti toprakları içerisinde barışı ve huzuru sağlayamadığı müddetçe de ekonomide de istikrarı zor yakalayacaktır. 42 TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPI DEMOGRAFİK YAPI Yukarıdaki tablodan anlaşılabileceği üzere Orta Afrika Cumhuriyeti’nde çeşitli etnik gruplar göze çarpmaktadır. Bu etnik grupların ülke yoğunluğunu oluşturmasındaki etki sıralarına bakacak olursak, en fazla payı %33 oranında Baya grubu, sonrasında ise %27 oranında Banda grubu oluşturmakta ve aldığı pay açısından en az olarak göze çarpan bölümü ise %2 oranında bulunan farklı gruplar teşkil etmektedir. 56 56 Religions and Ethnicity – Central African Republic, http://mecometer.com/whats/central-africanrepublic/religions-and-ethnicity/, (24.04.2014) 43 Bu tablo Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 1991-2013 yılları arasında yıllara oranla nüfus değişikliklerini göstermiştir. Tablodan da anlaşılacağı üzere 2010 yılına kadar OAC nüfusunda artış bulunmaktadır. Bu artışlarda en çok dikkat çekeni 2009-2010 yılları arasında olan artıştır. 2010 yılında azalan OAC nüfusu 2011 tarihinden itibaren tekrar artmaktadır. 1991 yılı sonu itibariyle 2.98 milyon olan nüfus 2010 yılına kadar 1,37 milyon artış göstererek 4,35 milyon insana ulaşmıştır. Nitekim 2014 yılına geldiğimizde ülkenin nüfusu 5.28 milyon insan olmuştur. 57 ÜLKEDE EĞİTİM VE TEKNOLOJİ Elektriğin çoğu yerleşim yerinde olmaması ve olan yerlerde de kısıtlı bir kullanımın olması, başta iletişim araçları olmak üzere, teknolojik aletlerin kullanımını sınırlamaktadır. OAC’deki eğitimsizliğin bir sonucu olarak insanlar, teknolojik aletlerin nasıl kullanıldığını ve ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar. Bununla beraber yöre halkının dış dünyayla irtibat halinde olmasını yegâne yolu da internettir. Çünkü televizyon ya da radyo kanallarının varlığından söz dahi edilemez. Başkentte bulunan özel bir şirket internet servisi ve e-mail olanağı sunuyor fakat Bangui’deki insanların çoğu evlerine internet bağlamayı karşılayamayacak durumdadır. İnternet kullanabilen sınırlı sayıdaki kişiler ise ancak hükümetin yasaklamadığı sitelere ulaşım sağlayabiliyorlar. OAC’deki eğitim sistemi sömürge eğitim sistemlerinin gerisine doğru gitmektedir. Bu eğitim OAC gençlerini, sömürgelerin kültürlerine ve geleneklerine uymalarına zorlamaktadır. 57 Demographics of Central African Republic, republic/demographics/, (23.04.2014) 44 http://mecometer.com/country/central-african- Fransa Hükümeti, zihinsel kontrol yoluyla değil, fiziksel kontrol yoluyla eğitimi tam güçlendirmediğinin farkına vardı. Bu zihinsel kontrol merkezi fikir adamları yoluyla okul sistemlerinde hayata geçiriliyor. Eğitim sistemi geleneksel anlayıştan sömürge ve sömürge sonrası anlayışa evirilmiştir. Bu sistemlerin her birinin işlevlerinden dolayı aralarında önemli farklar vardır. Afrika’daki sömürge sisteminin arkasında da bu mantık yatmaktadır. Avrupalıların OAC’ye gelmelerinden önce OAC’nin kendi geleneksel bir eğitim sistemi bulunmaktaydı. Gayri resmi eğitim kurumlarından oluşan bu sistem gündelik bilgiler ile temel İslami ilimleri vermekte; kültür ve toplum bilinci oluşturmaktadır. Fransızlar ülkeyi sömürgeleştirmeleriyle birlikte eğitimde misyoner faaliyetleriyle Hristiyan Afrikalı oluşturmayı hedeflediler. Eğitim üzerinde Avrupalı öğretmenlerle sanal bir tekel oluşturma amacı vardı. Fransa’nın gücü azaldıkça sömürge hükümeti Fransa ve koloniler arasında zihinsel bağlar kurmanın yolunu aradılar. Çünkü Fransa sömürge düzenini değiştirebilecek aydın bir sınıf istemiyordu ve bunu başardılar. Daha sonra hükümet aynı sistemde fakat yerel ihtiyaçları da karşılayabilecek şekilde eğitim sistemini değiştirdi. Devlet okulların eğitiminin ücretsiz olmasına ve 6-14 yaş arasındaki çocukların okula gitme zorunluluğuna rağmen yetişkin nüfusun %50’si yoksulluk, devlet ve isyancılar arasındaki şiddet, öğretmen ve eğitim materyallerinin eksikliği yüzünden okuma yazma bilmemektedir. Normal şartlar altında, ülkenin eğitim sistemi üç basamaktan -ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim- meydana gelmektedir. İlköğretim 2 yıl hazırlık dönemi, 2 yıl başlangıç ve 2 yıl ortaöğretim dönemi olarak ayrılmıştır. Ortaöğretimde ise 4 yıllık genel derslerin ardından 3 yıl da mesleki derslerden müteşekkil toplamda 7 senelik bir eğitim verilmektedir. Lise mezuniyeti yükseköğretime kaydolmak için yeterlidir. Lise eğitiminden sonra, Bangui Üniversitesi’nde verilen lisans dersleri iktisadi bilimlerden, doğal bilimlerden ve beşeri bilimler gibi bölümlerden oluşmaktadır. Ayrıca yükseköğretim okulları olarak kabul edilen belli alanlarda uzmanlaşmış enstitüler ile beraber ziraat, ulusal oyunculuk ve güzel sanatlar alanında üniversiteler bulunmaktadır. OAC’nin eğitim sistemi on yıllardır süren iç savaş ve AIDS’in yıkıcı etkilerinden dolayı harap olmuş durumdadır. 45 Eğitim sisteminde okul öncesiyle beraber dört aşama vardır. (İlköğretim, Lise, Yükseköğretim) İlkokul 6-14 yaş aralığındaki çocuklar için- en azından prensip olarakzorunludur ve eğitim dili de Fransızcadır. Bunun ilk beş yılı ilkokulda geçer. Bu aşamanın sonunda yapılan testlerle kimin akademik eğitime kimin de mesleki eğitimlere devam edeceğine karar verilir. Ortaöğretim dönemi ortaokula tekabül eder ve böylece zorunlu eğitim süresi tamamlanır. Çocuklar lise eğitimine başlayabilmek için bu iki aşamayı tamamlamak zorundadırlar. Ortaöğretimin ardından lise eğitimi teknik ve teorik eğitim olmak üzere başlıca iki gruba ayrılırlar. Lise eğitiminden sonra alınan diploma ile üniversite eğitimine devam edilebilir yada çeşitli ticari ve mesleki bir ustalık sertifikası da alabilirler. OAC eğitim sisteminde mesleki eğitimin 2 amacı vardır. Bunlardan biri, kırsal kesimde yaşayan insanların nasıl yiyecek elde edeceklerini ve artan mallarını nasıl satacakları; diğeri ise savaş mağdurlarını ve gazilerini -çoğunluğu çok genç yaştadır- sosyal hayata geri kazandırmaktır. 46 KÜLTÜR Sango ve Fransızca olmak üzere iki ana dil vardır fakat her bir etnik grubun da kendine ait dilleri vardır. Sango yerel dil olması sebebiyle ticaret dili olarak yıllar önce yayılmıştı. Fransızca resmi dildir fakat Fransızca çoğunlukla hükümet tarafından kullanılır. Genelde insanlar kendi dillerini ve Sango dilini akıcı bir şekilde kullanabilirler. Yani hükümet diplomatik ilişkilerinde Fransızca ’yı kullanır; halk ise kendi arasında konuşurken kendi dillerini ve Sango dilini konuşabilirler. Son zamanlarda, ilköğretimde eğitim dili olarak Sango öğretilmektedir. Ulusal radyo ve Radyo Centrafrique hem Fransızca hem de Sangui dillerinde yayın yapmaktadır. Geniş aile olarak anne, baba, çocuk, büyükanne ve büyükbaba, teyzeler, amcalar ve kuzenler genellikle bir arada yaşarlar. Toplumda yaşlı akrabalarının bakımına büyük önem verilmektedir. Kadınlar genelde çocuklarını yetiştirme ve gıda temin etme ile sorumludurlar. İnsanların kendileri için özel kimseleri tanıtması onlar için gurur vericidir. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde konutlar genel olarak kırmızı kerpiçlerden yapılmakla beraber çatıları saz veya teneke kaplamalar ile kapatılmaktadır. Yemeklerin açık havada pişirilmesi için mutfaklar evin dışında bir kulübede yapılmaktadır. Çoğunlukla refah seviyesi yüksek olan ailelerde tuvalet ve banyo evin içinde olmasına rağmen daha düşük gelirli ailelerde bu yapıların evden uzakta olduğu göze çarpmaktadır. İnsanlar ise günlük işlerinin çokluğundan dolayı evlerinde çok az vakit geçirmektedirler. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kent sakinleri evlilik hususunda tanışma ve anlaşma üzerine bir evliliği tercih ederlerken kırsal alanlarda ise evlilik geleneksel haliyle inşa edilmektedir. Ailelerin görücü usulü ile şekillendirdikleri yeni aile ise bir genç bayan ile yaşlı bir erkekten oluşmaktadır. Üstelik yasadışı olmasına rağmen takı eşyası, kıyafet ya da paradan müteşekkil başlık parası uygulaması devam ettirilmektedir. 47 Toplumda erkeklerin evlilik dışı ilişkileri hoş karşılanırken, aynı konuda bayanlar şiddetli bir şekilde yadsınmaktadır. Önceki yıllara nazaran çok evlilik yaygın olmamasına rağmen toplumda hala devam ettirilmektedir. OAC’deki ortalama yaşam süresi, dünya topluluklarının ortalama yaşam sürelerinden daha kısadır. Bebek ve çocuk ölümleri yüksek olmakla beraber sağlık koşullarının elverişsizliği nedeniyle doğum esnasında kadın ölümleri de yüksektir. İnsanların İslam inancına göre ahiret inancı bulunmakta ve ölümden sonra hayat devam etmektedir. Geleneksel inanışlarda ise ahiret inancı bulunmamakla beraber genç birisinin ölümüne işlediği bir suç, intikam, kıskançlık gibi sebepler ileri sürülmekte, bunun bir büyü ile gerçekleştiğine inanılmaktadır. 48 DİNİ YAPI Orta Afrika coğrafi konumu gereği tarihi dönemlerde sultanlıktan modern devlete kadar birçok devletin dikkatini çeken bir ülke konumundadır. İslam’ın bölgeye gelmesiyle beraber bölgenin etkileşim dâhilinde olduğu bölgelerde de Müslümanlığa duyulan rağbet artmıştır. Müslüman olan kimseler ise Orta Afrika Cumhuriyeti’nin gerek konumundan gerekse yeraltı yerüstü zenginliğinden kaynaklanarak civar yerlerden Orta Afrika’ya doğru bir göç gerçekleşmiştir. Fransız işgali öncesinde İslâmiyet, Orta Afrika’nın bütün bölgelerinde yayılmış bulunuyordu.58 Fransa’nın OAC’yi sömürme dönemi boyunca Hristiyan misyonerler OAC’de yoğun faaliyetlerde bulunmuştur. OAC bağımsızlığını kazanmak üzere olduğu dönemlerde yani 1950’li yıllarda OAC de İslami hareketlilikten etkilenen ülkeler arasındadır. Müslüman kesim sürekli artmakla birlikte Müslümanlığa geçen kimseleri ise Hristiyanlar ve yerliler oluşturuyordu. Müslümanlığın hızla yayılmasından rahatsız olan misyoner kesim kilise çevrelerini harekete geçirerek devlet yönetiminin desteğini de alarak faaliyetlerde bulundular. Bu misyoner faaliyetlerin neticesinde devlet yönetiminin desteğini alan Hristiyanların bayramları resmi tatil kabul edildi fakat Müslümanların dini bayramları ülkede hala resmi tatil kabul edilmedi. Bu gelişmelerin en acı yanı ise Müslümanlar kendi bayramlarını resmi tatil ilanı için girişimlerde bulunduklarında sürekli reddedilmektedir. 59 Bu gelişmede ülkede dinler arası eşitliğin olmadığı yani Hristiyanlık ve İslam dinine gösterilen muamelenin bir tutulmadığı ve Müslümanların sürekli geri plana itildiğinin bariz örneklerinden sadece bir tanesidir. 58 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014) 59 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014) 49 1979 yılında Libya’nın OAC’deki Müslümanlara yardım kampanyası başlatmasıyla Kuveyt, Sudan, Mısır, Suudi Arabistan gibi çeşitli Müslüman ülkeleri de bu kampanyaya katılmış, Orta Afrika Cumhuriyeti 1997 yılında İslam Konferansı Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.60 Tüm bu gelişmeler zarfında İslamiyet’in bu coğrafyada yayılması devam etmektedir. Tamamına yakını Mâlikî mezhebine bağlı olan Orta Afrika Müslümanları arasında Ticâniyye ve Mürîdiyye tarikatları oldukça yaygındır.61 Nüfusun %15’ini meydana getiren Müslümanlara karşı sergilenen eşitsizliğin bir tanesi de Müslümanların birtakım haklarının tehdit altına alınmış olmasıdır. Günümüzde sadece Müslüman oldukları için siyaset ve askerlik gibi önemli mesleklerin icrasında bilinçli bir şekilde engel olunmaktadır. Müslümanlara karşı siyasi ve askeri bir takım yaptırımlar dolayısıyla Müslümanlar yönetimde seslerini duyuramamaktadır. Yönetim büyük ölçüde Hristiyan grubunun tekelini oluşturmaktadır. Siyaset, askerlik ve eğitim alanlarından karşısına engel çıkarılan Müslümanlar zamanla ticari faaliyetlere başlamışlardır. Özellikle elmas ve altın ticaretinde olmak üzere ticari hayat, tarım ve hayvancılık alanlarında Müslümanlar önemli bir konuma sahip hale gelmişlerdir. “Orta Afrika Müslümanlarının kurduğu teşkilâtların başında Orta Afrika Müslüman Görevlileri Cemiyeti (ACCM) ve Orta Afrika Müslümanları Birliği (UMCA) gelmektedir. Bu kuruluşlar dinî hizmetlerde çalışacak elemanları yetiştirme, Müslümanların kültür seviyesini yükseltecek ilmî ve dinî toplantılar tertiplemenin yanı sıra Müslümanların sosyoekonomik yönden kalkınması için de faaliyet göstermektedir. Tek bir üniversitenin bulunduğu ülkede Müslüman çocukları en fazla liseyi okuma imkânına sahiptir.”62 60 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014) 61 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014) 62 İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi, (22.04.2014) 50 Orta Afrika Cumhuriyeti’nde insanların hangi dinlere tabii oldukları tablodaki gibidir. Bu tabloya göre dini bakımdan benimsenen kitlelere baktığımızda Hristiyanlık, İslam ve yerel dinler gözümüze çarpmaktadır. Ayrıca bu tablo insanların benimsedikleri dinlerin yüzdesel oranlarını bir arada gösterme imkânı sağlamaktadır. Katolik ve Protestanlar dinini benimsemiş insanların bu grafikteki payına baktığımızda %25’er, İslam dinini benimseyen insanların oranına baktığımızda %15, yerel dinleri benimseyen insanların oranına baktığımızda ise %35 gibi bir rakam gözümüze çarpmaktadır.63 OAC hakkında az bir çalışma yapan kimselerin bileceği gibi 2013 yılının sonlarında başlayan sosyal ve dini saldırılar sonucunda -2013 yılının Mart ayında askeri darbeyle başa gelen eski devlet başkanı- Michel Djotodio 2014’ün Ocak ayında istifa etmişti. Siyasi olarak başlayan çatışmanın İslam’a karşı bir saldırı haline dönmesinin temel sebeplerinden birisi; bölgesel bazda ele alındığında etkin bir ülke olan Çad’ın etkinliğini muhafaza etme istemi ve ülke içindeki kırılgan siyasi yapının sosyal sorun haline dönüşmesidir. Bu sorun bir taraftan çözülmeye çalışılırken, diğer taraftan bu karmaşık durumdan faydalanmak isteyen bazı yerel gruplar özellikle Müslümanlara saldırarak – saldırmadan ziyade katliam yaparak- var olan siyasal sorunun hem genişlemesinin hem de sosyal alana çekilmesini istemektedirler. Ülkede ölenlerin büyük bir çoğunluğunu başta Fransa olmak üzere uluslararası güçlerin katkısıyla Müslüman dinine mensup kişiler oluşturmaktadır. “Camilerden bazıları adeta bir ceset yuvasına dönüşmüştür’’64 Çatışmaların hangi boyutta olduğunu camii avlularındaki kokmuş cesetlerin sinekler tarafından yenilmelerinden anlayabiliriz. OAC’deki camii cemaati kendilerinin güvenliğinin olmaması nedeniyle aynı dine mensup kardeşlerinin defin işlemlerini gereğine uygun biçimde yapamamakta hatta bazen camii avlularındaki yerlerinden dahi oynatamamaktadırlar. Bu sınırın bir ölçüsü olmamakla beraber camiler adeta kabristana dönüşmüştür. Müslüman düşmanlığı artık o kadar aşırı hale gelmiş ki mesela bir Hristiyan Müslüman toplumların giydiklerine heveslenerek bir Müslüman kıyafetini kazara giymişse veya satın almışsa kendisinin Hristiyan olduğuna bile fırsat vermeden öldürebiliyorlar 63 Religions and Ethnicity – Central African Republic, http://mecometer.com/whats/central-africanrepublic/religions-and-ethnicity/, (24.04.2014) 64 ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ KRİZ RAPORU, http://www.ihh.org.tr/fotograf/yayinlar/dokumanlar/ortaafrika-kriz-raporu.pdf. (02.05.2014) 51 Birleşmiş Milletlerin ne zaman göndereceği belli olmayan Barış Gücü adı altındaki savaş güçleri ülkede kalan az sayıdaki Müslümanlara yönelik katliamlara bir yenisini daha ekleyebilir mi? Bu soruyu sormamızın asıl sebebi; barış söylemleriyle ülkeye giren Fransa’nın Müslümanları silahsızlaştırıp onlara karşı yapılan bu katliamın önünü açmasıdır. Başkent Bangui’deki Müslüman topluluğu lideri Muhammed Salih Çibi de sözde barış gücü askerlerinin gönderilmesinin gereksiz olduğunu savunmaktadır.65 “Çibi MINUSCA’nın sadece gerilimi artıracağını öne sürerek, 500bin barış gücü askeri gönderilse bile ülkede barışın, sorunların temeline inilmediği sürece sağlanamayacağını ifade etti.”66 Barışa ulaşılmasında kitabi dinlerin gerçek işlevlerinin farkına varılmadan bu barışa varılamayacağı çok açıktır. Çünkü kitabi dinlerin insanlara savaşmayı değil bir barış ortamında yaşamalarını emretmektedir. Ne zaman kitabi dinler kendi gerçek anlamının dışına çıkacak şekilde geniş yorumlanmaya başlanırsa, uluslararası alanda güç teşkil eden egemen güçlerin kendilerine göre bir üslup içerisinde bu kitabi dinlerin kurallarının yorumlanmasına gidildiği takdirde bu yangına körükle gidilecektir ve ateş sönmeyecek artarak devam edecektir. “Şiddet, yağma ve cinayetler Bangui ve ağırlıklı olarak ülkenin kuzey-batı kesiminde komünitelere karşı devam etmektedir.”67 Çeşitli Müslüman ya da Hristiyan dinine dayalı silahlı gruplar, savaşçılarla beraber aynı zamanda sivilleri de hedef almaktadır. Yüzlerce çocuk tırmanan etnik-dinsel şiddetli saldırıların başlamasından itibaren belirli bir dine veya topluluğa tabi olmaları dolayısıyla öldürülmekte yahut sakat kalmaktadırlar. DİNİ LİDERLER Imam Oumar Kabine Loyama: Orta Afrika Cumhuriyeti İslami Başkanı Başpiskopos DieudonneNzapalainga 65 Orta Afrika’da korkutan gelişmeler, http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber, (15.04.2014) 66 Orta Afrika’da korkutan gelişmeler, http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber, (15.04.2014) 67 Central African Republic, Reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/car_en_1.pdf, (24.04.2014) 52 Başpiskopos DieudonneNzapalainga68 Batı dünyası her ne kadar Imam Oumar Kabine Loyama’yı OAC İslami lideri olarak görse ve gösterse de yapmış olduğu açıklamalardan harekete geçerek Imam Oumar’ın OAC Müslümanlarını temsil etmediği aşikârdır. Bilakis OAC Müslümanlarının aleyhinde uluslararası kurumlarda söz edebilecek birisi olması yönüyle ve bununla da kalmayıp Anti-Balaka örgütünün komşu Müslüman ülkelerden gelen askerlerin saldırılarından kendilerini koruduğunu söylemesi kanaatimce kendi durumunun sorgulanmasına yol açmaktadır. "Ülkede yarım asır boyunca Müslümanlara resmi dini bir teşkilat kurma hakkı hiç verilmediği için bir önderlerinin de olması imkânsızdır."69 Aslında OAC Müslümanlarının belki de en net problemlerinden birisi de -alıntıda belirtildiği gibikendisini uluslararası arenada sadece benliğiyle değil düşünceleriyle de temsil edebilecek bir Müslüman dini liderinin olmayışıdır. Bu liderin olmaması ile bölgedeki Müslümanlara karşı uygulanan katliam politikaları da ne yazık ki Batı ülkelerinde yeterince ses getirmemektedir. Acaba zulüm görenler Hristiyan olsalardı Batı ülkeleri bu zulme karşı aynı şekilde başlarını deve kuşu misali kuma gömecek miydi? Batı ülkeleri Müslümanları insan hüviyetine koydukları anda en azından o Müslümanlara yapılan bu katliamlara karşı sadece o Müslümanların insan olmaları sebebiyle bu olaylara ses çıkarabilirlerdi. Aksi takdirde OAC’deki bu yangın artarak devam edecektir. Abdoulaye Lima, 102 yaşındaki imam bölgedeki en eski âlimlerden birisiydi. OAC’deki bir diğer lider ise Abdoulaye Lima’dır. Lima 6 Mart günü Hristiyan radikal grup olan Anti-Balaka tarafından şehit edilmiştir. 68 Central African Republic crisisgettingevenworse – UN, http://www.bbc.com/news/world-africa25919115, (05.05.2014) 69 ORDAF Orta Afrika Dramı Raporu, Şubat 2014 53 Ek 1 Orta Afrika Cumhuriyeti’nin üye olduğu başlıca uluslararası kuruluşlar aşağıdaki gibidir: 70 • Afrika, Karayip ve Pasifik Devletler Kurulu (AKP Ülkeleri) • Afrika Kalkınma Bankası Grubu (AFKB) • Afrika Birliği (AfB) • Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC) • Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) • 77’ler Grubu • Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) • Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) • Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (İNTERPOL) • Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) • Birleşmiş Milletler Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) • Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) • Uluslararası Para Fonu (IMF) • İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) (Gözlemci) • Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) • Birleşmiş Milletler (BM) 70 The World Factbook, CIA, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/ct.html, (20.04.2014). 54 • Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) • Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) • Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) • Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ) • Dünya Sağlık Örgütü (WHO) • Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) • Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) • Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) 55 KAYNAKÇA ABD Enerji Bilgi İdaresi; http://www.eia.gov/countries/country- data.cfm?fips=ct#pet, (02.05.2014) “ABD Orta Afrika Cumhuriyeti’ne asker gönderecek”, http://www.aa.com.tr/tr/haberler/261176--abd-orta-afrika-cumhuriyeti-neasker-gonderecek, (28.04.2014) Azevedo, Mario J.. Salem Press Encyclopedia, Haziran, 2014. “Batı ve Orta Afrika’da İslam Dini, İslamiyet Hakkında Genel Bilgi, http://www.filozof.net/Turkce/nedir-ne-demek/40984-bat-ve-orta-afrika-daislam-dini-islamiyet-hakk-nda-genel-bilgi.html?showall=1&limitstart, (25.04.2014) Brunet, Michel. “A new hominid from upper Miocene of Chad, Central Africa”. Nature 418,145-151. Yayım Tarihi: 13 Mart 2002. Central African Republic – Country environmental analysis : environmental management for sustainable growth, http://documents.worldbank.org/curated/en/2010/11/16397685/centralafrican-republic-country-environmental-analysis-environmental-managementsustainable-growth, Central African Republic crisisgettingevenworse http://www.bbc.com/news/world-africa-25919115, (05.05.2014) 56 – UN, Central African Republic – External debt stocks, http://www.indexmundi.com/facts/central-african-republic/external-debt-stocks Cental African Republic Interest Rate, http://www.tradingeconomics.com/central-african-republic/interest-rate, (01.05.2014) Central African Republic, Reliefweb.int/sites/reliefweb.int/files/resources/car_en_1.pdf, (24.04.2014) “Cradle of Civilizations and Humanity“,http://www.africankingdoms.com/, (22.04.2014) Demographics of Central African Republic, http://mecometer.com/country/central-african-republic/demographics/, (23.04.2014) Dünya Bankası, “Interest payments on external debt, total”; http://data.worldbank.org/indicator/DT.INT.DECT.CD/countries/1WCF?display=graph, “Education System in the Central African Republic“;http://www.classbase.com/Countries/Central-AfricanRepublic/Education-System, (07.05.2014) French Equatorial Africa. Columbia Electronic Encylopedia, 6. Baskı. “Human Decelopment Report 2014”; http://hdr.undp.org/sites/default/files/hdr14-report-en-1.pdf, (10.08.2014) İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Fizikî ve Beşerî Coğrafya )’ maddesi. İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt. ‘Orta Afrika Cumhuriyeti( Tarih )’ maddesi. İslam Ansiklopedisi; 33. Cilt ‘Orta Afrika Cumhuriyeti ( Ülkede İslamiyet )’ maddesi. 57 İşbilir, Cihangir; ‘’Orta Afrika’nın Çığlığı’’, http://www.timeturk.com/tr/makale/cihangir-isbilir/orta-afrika-nincigligi.html#.U00i, (18.04.2014) Kane, Mouhamadou. African Security Review. 23. Sayı. Eylül 2014. Ss: 312. Kinata, C. Barthélémy Boganda and the Catholic Church in Oubangui-Chari. Yy. 2008, ss. 18. Koşar, Arif; “Çin’in Afrika istilası”, http://www.ozgurlukdunyasi.org/arsiv/275sayi-241/783-cinin-afrika-istilasi, (26.04.2014) Maxon, Robert M.. East Africa: An İntroductory History. West Virginia University Press; 3. Baskı, 2009. Mughal, Muhammed Aurang Zeb. Steven Danver(ed.), Native People of the World: An Encylopedia of Groups, Culture, and Contemparary Issues. Ss. 688-689. Orakçı, Serhat. Orta Afrika Cumhuriyeti Kriz Raporu. İHH İnsani Yardım Vakfı. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2014. ORDAF Orta Afrika Dramı Raporu, Şubat 2014. ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ KRİZ RAPORU, http://www.ihh.org.tr/fotograf/yayinlar/dokumanlar/orta-afrika-kriz-raporu.pdf. (02.05.2014) Orta Afrika’daki çatışmaların asıl sebebi ekonomik, http://www.zaman.com.tr/dunya_orta-afrikadaki-catismalarin-asil-sebebiekonomik_2189547.html, (20.04.2014) “Orta Afrika’da iç savaşı madenler çıkardı”, http://www.dunyabulteni.net/haber/288894/orta-afrikada-ic-savasi-madenlercikardi, (8.5.2014) Orta Afrika’da korkutan gelişmeler, http://www.dunyabulteni.net/servisler/haberYazdir/295104/haber, (15.04.2014) 58 “Religions and Ethnicity - Central African Republic“; http://mecometer.com/whats/central-african-republic/religions-and-ethnicity/ (24.04.2014) The World Factbook, CIA, https://www.cia.gov/library/publications/the-worldfactbook/geos/ct.html Tıtley, Brian. Dark Age: The Political Odyssey of Emperor Bokassa. McGill-Queen’s University Press, 2002. Ss: 192. "Toumaï", Sahelanthropus tchadensis, http://www.talkorigins.org/faqs/homs/toumai.html, (21.04.2014) International Monetary Fund, http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy= 2010&ey=2019&scsm=1&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19& c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDC%2CPPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NGD P%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (28.04.2014) International Monetary Fund; http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2014/01/weodata/weorept.aspx?sy= 2010&ey=2019&scsm=1&ssd=1&sort=country&ds=.&br=1&pr1.x=60&pr1.y=19& c=626&s=NGDPD%2CNGDP_D%2CNGDPDPC%2CPPPGDP%2CPPPPC%2CNID_NG DP%2CNGSD_NGDP%2CPCPI%2CPCPIPCH%2CPCPIE%2CPCPIEPCH%2CTM_RP, (01.05.2014) Ülke Profili: Orta Afrika Cumhuriyeti, http://www.aljazeera.com.tr/ulke- profili/ulke-profili-orta-afrika-cumhuriyeti, (20.04.2014) Whitehouse, David; ‘’Genetic Study Roots Humans in http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/1058484.stm , (15.04.2014) 59 Africa’’, Orta Afrika Cumhuriyeti sömürge yönetimi ile dilini, dinini ve kültürünü unutmuş bir devlet olarak karşımıza çıkmaktadır. ‘Dünyayı Yeniden Yorumluyoruz.’ Sloganı ile yola çıkan Ülke Masaları ekibimiz, yeniden yorumlanmaya çok ihtiyacı olan Orta Afrika Cumhuriyeti’ni ele alarak, tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik ve dini yönden araştırılarak elinizde bulunan kıymetli raporu hazırlanmışlardır. Tarihte yaşanan üzücü olayları ve günümüzde yaşanan olayları tarafsız bir gözle analiz ederek yazılan Orta Afrika Cumhuriyeti raporumuz siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz. Mehmet Şerif SARIKAYA Genç İDSB Genel Başkanı 60