AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER
Transkript
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Ġçindekiler DÜNYA GÜNDEMĠ .......................................................................................................................... 2 AVRUPA GÜNDEMİ ......................................................................................................................... 2 Alman medyasından Gauck'un Türkiye eleĢtirilerine vurgu ............................................................... 2 Türkiye'de demokrasi tehlikede........................................................................................................... 3 Ġskoç lider: Bağımsız olursak AB'ye olumlu katkılarda bulunuruz ..................................................... 3 Ukrayna‟nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor ............................................................... 3 Avrupa Birliği 2004 geniĢleme süreci değerlendiriliyor ..................................................................... 3 Ġspanya'da twitter ve facebook operasyonu ......................................................................................... 4 Yunan eski bakan: Öcalan yakalandı, istifa ettim ............................................................................... 4 Mutlaka oyunuzu kullanın ................................................................................................................... 4 AFRİKA GÜNDEMİ .......................................................................................................................... 4 Müslüman kafilesine saldırı ................................................................................................................ 4 1300 müslüman Bangui'yi terketti! ..................................................................................................... 4 Cezayir‟de yeni BaĢbakan belli oldu ................................................................................................... 4 Orta Afrika Cumhuriyeti'nde doktorlara saldırı .................................................................................. 5 AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ............................................................................................. 5 29 Nisan Ġngiltere Basın Özeti ............................................................................................................ 5 Filipinler'le Askeri AnlaĢma Çin'e Yönelik Değil ............................................................................... 6 Beyaz Saray: Mısır, bu kitlesel davaları sona erdirmeli ...................................................................... 6 ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ ........................................................................................................... 6 Çin yaptırımlara karĢı .......................................................................................................................... 6 Devlet baĢkanı özür diledi ................................................................................................................... 6 Yemen‟de silahlı saldırıya uğrayan Alman diplomat yaralandı .......................................................... 6 KeĢmir'de 500 kiĢi gözaltına alındı ..................................................................................................... 7 Pakistan'da kayıp yakınları eylem yaptı .............................................................................................. 7 ORTADOĞU GÜNDEMİ .................................................................................................................. 7 Vefat eden sanığa müebbet hapis ........................................................................................................ 7 Savunma avukatları disiplin mahkemesine sevk edildi ....................................................................... 7 Ġdam kararı adil yargılamadan uzak .................................................................................................... 7 Dünya'dan Mısır'daki yeni idam kararlarına tepki............................................................................... 7 Katar emiri, kardeĢini vekil tayin etti .................................................................................................. 7 1 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI KÖġE YAZILARI ................................................................................................................................. 8 Rojava yiğidi Ģu 683 idamı nasıl değerlendiriyor? – STAR – Ahmet Kekeç ...................................... 8 Mısır'da idam, Türkiye'de imha – Yeni ġafak – Ġbrahim Karagül....................................................... 9 'Suriye' diye bir ülke kaldı mı? – Yeni ġafak – Abdullah Muradoğlu............................................... 11 Ortadoğu‟da hukuk – Hürriyet – Taha Akyol ................................................................................... 12 Dünyanın yüreği paslandı! – Yeni Akit – Yavuz Bahadıroğlu ......................................................... 13 ABD'de Sağlık Sistemi BaĢarısız – Carol Paerson, Voice of America ............................................. 15 Son Durak Dikenli Tel - Süddeutsche Zeitung – Christiane Schlötzer ............................................. 16 Mutlak Güç Tek Elde - Frankfurter Rundschau - Timur Tinç ......................................................... 18 Gauck Açık KonuĢtu - N-TV Berlin ................................................................................................. 20 Özgür Ülke Mi? - Frankfurter Allgemeine Zeitung - Reinhard Müller............................................. 21 DÜNYA GÜNDEMİ AVRUPA GÜNDEMİ Alman medyasından Gauck'un Türkiye eleĢtirilerine vurgu Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck‟un Türkiye ziyaretini Alman basını önemle takip etti. Gauck‟un temaslarına geniĢ yer veren gazeteler, BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan‟ı hedef alan eleĢtirilerini ön plana çıkardı. CumhurbaĢkanı Joachim Gauck‟un Türkiye ziyaretinde özellikle fikir özgürlüğü ve hukuk devleti kavramlarına vurgu yaptığını belirten Alman medyası ayrıca, ilk kez bir liderin demokrasi konusunda Türkiye‟yi bu kadar açık eleĢtirdiğine dikkat çekti. Alman medyasında, CumhurbaĢkanı Gauck‟un ziyaretleri ve açıklamalarına iliĢkin Ģu haberlere yer verildi: Frankfurter Allgemeine Zeitung: Ġlkbaharda sonbahar. CumhurbaĢkanı Joachim Gauck, Türkiye‟deki fikir özgürlüğü kısıtlamalarını eleĢtirirken Doğu Almanya‟daki deneyimlerinden faydalandı. Focus: Gauck, Erdoğan‟ın politikalarını sert Ģekilde eleĢtirdi. Bu zamana kadar hiç bir lider Türkiye‟deki demokrasi eksikliğini CumhurbaĢkanı Joachim Gauck kadar açık Ģekilde eleĢtirmemiĢti. Gauck, Ankara‟da öğrencilerin önünde Türkiye‟deki geliĢmelerden korktuğunu söyledi. Spiegel Online: Erdoğan‟a sert eleĢtiri, Gauck Türkiye‟de demokrasiyi tehlikede görüyor. CumhurbaĢkanı Türkiye‟deki geliĢmelerden ötürü kaygılı. Joachim Gauck, öğrencilerin önünde yaptığı konuĢmada Recep Tayyip Erdoğan‟ın politikalarını eleĢtirdi. Onun yargı ve muhalefete karĢı tutumunun hukuk devletini tehlikeye soktuğunu söyledi. 2 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Die Welt: Gauck‟un Türk yönetimine sert dersi. CumhurbaĢkanı Gauck, Ankara‟da BaĢbakan Erdoğan‟a çattı. Hukuk devleti ve fikir özgürlüğü konularına vurgu yaptı. Fakat Türkiye‟nin Avrupa Birliği (AB) perspektifinden vazgeçmesini istemiyor. Die Zeit: Gauck, Türkiye ziyaretinde Erdoğan‟ı eleĢtirdi. CumhurbaĢkanı Gauck, CumhurbaĢkanı Gül ile görüĢmesinde internet yasağı ve toplu tayinlerin demokrasiyi geliĢtirmeyeceğini söyledi. WAZ: Türk Hükümet BaĢkanı, Gauck‟un sert eleĢtirilerine kızdı. Ama Erdoğan bu eleĢtirilere ĢaĢırmadı. Nihayetinde, bireysel özgürlüklerin Alman CumhurbaĢkanı için önemli bir tema olduğunu kesinlikle biliyordu. Bild: Gauck‟un Erdoğan ile hesaplaĢması. Sanal ortamda düĢünce özgürlüğü Türk Hükümet BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan için tartıĢmalı bir konu. Twitter kısa bir süre önce açıldı buna karĢın Youtube kapatıldı. CumhurbaĢkanı Joachim Gauck Ankara‟daki Ortadoğu Teknik Üniversitesi‟nde fikir özgürlüğünden bahsetti. Türkiye'de demokrasi tehlikede Deutsche Welle Türkiye ziyaretini sürdüren Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrencilere hitaben yaptığı konuĢmada sert eleĢtirilerde bulundu. NATO üyesi Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti prensibinin tehlikede olduğunu savunan Gauck, Türkiye'de hukuk devleti ve güçler ayrılığı ilkelerini kısıtlamaya yönelik eğilimleri endiĢe ile izlediğini ifade etti. Ġskoç lider: Bağımsız olursak AB'ye olumlu katkılarda bulunuruz Euractive Ġskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond, BirleĢik Krallık'tan ayrılmaları halinde eĢit bir üye ülke olarak Avrupa Birliği'ne olumlu katkılarda bulunacaklarını söyledi. Ukrayna’nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor Euronews Ukrayna‟da Yanukoviç„in devrilmesinden sonra baĢlayan gerilim sürüyor. Donetsk kentinde Ukrayna‟nın birliğinden yana olan yüzlerce kiĢi ülkenin toprak bütünlüğünü savundu. Gösteriye katılan yaklaĢık bin kiĢilik grubun Rusya yanlısı göstericiler tarafından önü kesilince gerginlik arttı. Kısa süre içinde çıkan çatıĢmada 15 kiĢi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. 4 kiĢinin de ayrılıkçı gruplar tarafından kaçırıldığı bildirildi. Avrupa Birliği 2004 geniĢleme süreci değerlendiriliyor Trt Türk Macaristan'ın Avrupa Birliği'ne üyeliğinin 10. yılı nedeniyle düzenlenen 3 gün sürecek uluslararası konferans BudapeĢte'de baĢladı. Katılımcılardan Almanya eski DıĢiĢleri Bakanı 3 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Guido Westerwelle, AB üye ülkelerinde hâkim olan karamsar havaya rağmen AB'nin eĢsiz bir baĢarı hikâyesi olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Ġspanya'da twitter ve facebook operasyonu Dünya Bülteni Ġspanyol jandarması, twitter ve facebook gibi sosyal paylaĢım sitelerinde 'terörizm'i öven mesajlar yayınladıkları gerekçesiyle 17 kiĢinin gözaltına alındığını açıkladı. Yunan eski bakan: Öcalan yakalandı, istifa ettim Dünya Bülteni Yunanistan Eski DıĢiĢleri Bakanı Pangalos, Öcalan'ın yakalanmasından sonra kendisinin ABD'den gördüğü "teröre yataklık" baskısı yüzünden istifa etmek zorunda kaldığını söyledi. Mutlaka oyunuzu kullanın Trt Haber Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD)'nin Türk kökenli Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Ġsmail Ertuğ, 25 Mayıs'ta yapılacak AP seçimlerinde Türk kökenli seçmenlere, "Mutlaka oyunuzu kullanın" çağrısında bulundu. AFRİKA GÜNDEMİ Müslüman kafilesine saldırı Trt Türk Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Anti-balaka milislerinin ülkeyi terk eden Müslümanların oluĢturduğu kafileye düzenlediği saldırıda 2 kiĢi öldü. Müslümanların oluĢturduğu kafileye eĢlik eden barıĢ gücü birliklerinin saldırganlara karĢılık vermesi üzerine çok sayıda çocuğun bulunduğu kafilede panik yaĢandığı belirtildi. 1300 müslüman Bangui'yi terketti! Trt Türk Orta Afrika Cumhuriyeti'nin baĢkenti Bangui'nin 'Bika 12' mahallesindeki bin 300 Müslüman daha kuzeydeki kasabalara nakledildi. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 5 aydır baĢkent Bangui'den tahliye edilmeyi bekleyen 1300 Müslüman yoğun güvenlik önlemleri altında kentten ayrıldı. Cezayir’de yeni BaĢbakan belli oldu Trt Haber CumhurbaĢkanlıktan yapılan açıklamada, "Anayasanın 77'nci maddesine göre, CumhurbaĢkanı Abdulaziz Buteflika, bugünden itibaren Yusuf Yusufi yerine baĢbakanlığa Abdulmalik Sellal'ı atamıĢtır" denildi. Sellal, CumhurbaĢkanı Buteflika‟nın seçim kampanyasını yürütmek için 13 Mart'ta görevini Enerji Bakanı Yusuf Yusufi'ye devretmiĢti. 4 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Orta Afrika Cumhuriyeti'nde doktorlara saldırı Anadolu Ajans Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bir sağlık merkezine düzenlenen saldırıda aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü görevlilerinin de bulunduğu 22 kiĢi öldü. AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ 29 Nisan Ġngiltere Basın Özeti BBC TÜRKÇE İngiltere’nin Leeds kentinde bir okulda 15 yaşındaki öğrencisi tarafından sınıfında bıçaklanarak öldürülen öğretmen, İngiliz basınında ağırlıklı olarak manşet. Daily Telegraph da 61 yaĢında öldürülen öğretmen Anne Maguire‟yi manĢetine taĢımıĢ. Gazete 15 yaĢındaki katil zanlısının anne ve babasının boĢanmasından sonra içe kapandığını yazıyor. Independent ise, öğrencinin daha önce Maguire ile birden fazla kez tartıĢma yaĢadığını yazmıĢ. Gazeteye göre bazı öğrenciler katil zanlısının alkol kullandığını da söylemiĢ. The Independent Maguire‟nin “okulun annesi” olarak tanındığını yazarken, 15 yaĢındaki saldırganın yazıcıdan çıktı almak için sınıftan çıktığını ve iddialara göre döndüğünde bıçak çektiğini yazıyor. The Times’in haberinde yer alan öğrenci tanıklıklarına göreyse, 15 yaĢındaki çocuk öğretmenine arkadan saldırmıĢ. Maguire ensesinden ve sırtından bıçaklanmıĢ. Birden fazla öğrenci Magurie‟ye saldırmakla suçlanan arkadaĢlarının bıçak taĢımakla övündüğünü söylüyor. BaĢarılı bir öğrenci olan saldırganın Ġspanyolca hocasına karĢı takıntı geliĢtirdiği de gazetenin haberinde yer alıyor. Öğrencilerden biri çocuğun Ġspanyolca hariç her Ģeyde iyi olduğunu, Maguire‟den ise nefret ettiğini ve onun ölmesini istediğini söylüyor. Financial Times gazetesi Pfizer‟in AstraZeneca‟yı satın almak için verdiği savaĢı ve bunu hem ABD hem Britanya‟daki siyasi yankılarını yazmıĢ. Pfizer‟in AstraZeneca‟ya görüĢme çağrısı yapmasının ardından Ġngiliz Ģirketi AstraZeneca‟nın hisselerinin yüzde 15‟lik bir yükseliĢ yaĢadığını yazan gazete, Downing Street‟in olası birleĢmeye temkinli ama olumlu yaklaĢtığını yazıyor. Bazı siyasetçiler ve sendikalar ise olası bir birleĢme sonunda iĢten çıkarmalar ve de yatırımlar konusunda endiĢeli. Gazete ABD’nin Rusya üzerindeki ek yaptırımlarını da birinci sayfasına taşımış. Guardian ise BirleĢik Krallık Bağımsızlık Partisi UKĠP‟in Mayıs ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaĢırken yeni yapılan bir ankete göre birinci parti olarak çıkmasının, Ġngiltere‟deki diğer siyasi partileri nasıl harekete geçirdiğini yazıyor. Gazete diğer tüm partilerin bir araya gelerek UKĠP‟in seçim kampanyasına karĢı harekete geçeceğini söylüyor. Daily Telegraph ise Ġngiltere ve Wales‟de kanser hastaları üzerinde yapılan bir araĢtırmada hastaların yüzde 50‟sinin iyileĢtiğini yazıyor. 7 milyon hasta üzerinde yapılan araĢtırmaya göre hastaların yarısı en az 10 sene daha yaĢamayı ümit edebilirler. 5 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Times da basit bir kan testi ile yaĢı ilerlemiĢ erkeklerin kansere yakalanma riskinin artık anlaĢılabildiğini yazıyor. Testin dayandığı nokta son keĢiflerle beraber beyaz kan hücrelerinde aynı tür bozukluğa sahip erkeklerin bu bozukluğa sahip olmayanlara göre kanser riskinin dört kat fazla olduğunun keĢfedilmesi. Filipinler'le Askeri AnlaĢma Çin'e Yönelik Değil Voice of America BaĢkan Barack Obama Filipinler ile imzalanan yeni güvenlik anlaĢmasının Çin‟i “karĢılama” ya da “kontrol etme ” amacı taĢımadığını açıkladı. Çin ve Filipinler Güney Çin Denizi'nde karĢılıklı denizcilik ve toprak iddialarında bulunuyor. Beyaz Saray: Mısır, bu kitlesel davaları sona erdirmeli Dünya Bülteni Beyaz Saray Sözcüsü Carney, "Mısır hükümetine, bu kitlesel davaları sona erdirmesi, bu ve önceki kitlesel yargı kararlarını geri çekmesi ve her vatandaĢın adil yargı sürecine sahip olmasını sağlaması çağrısında bulunuyoruz" dedi. ASYA – PASİFİK GÜNDEMİ Çin yaptırımlara karĢı Trt Haber Çin, Ukrayna sorununa iliĢkin G-7'nin Rusya'ya yönelik yaptırım kararına iliĢkin, "uluslararası iliĢkilerde tehdit ve yaptırım uygulamasına karĢı" olduğunu bildirdi. Çin DıĢiĢleri Bakanlığı Sözcüsü Çin Gang, yaptığı açıklamada, Ukrayna sorununun ortaya çıkmasından bu yana G-7 ülkelerinin de aralarında bulunduğu ilgili ülkeler ile diyalog halinde olduklarını belirterek, Pekin yönetiminin tüm taraflara "Çin'in tutumunu açık bir Ģekilde anlattığını" vurguladı. Devlet baĢkanı özür diledi Trt Haber Güney Kore devlet baĢkanı kazaya müdahaledeki eksiklikten dolayı özür diledi. BaĢkan Park Geun-hye, hükümetin 16 Nisan'da meydana gelen feribot kazasına ilk müdahalesindeki yetersizlik nedeniyle özür diledi. Çıkarılan ceset sayısı ise 193'e yükseldi. Yemen’de silahlı saldırıya uğrayan Alman diplomat yaralandı Euronews Yemen‟in baĢkenti Sana‟da kimliği belirsiz silahlı kiĢilerce kaçırılma giriĢimine maruz kalan bir Alman diplomat yaralandı. Alman konsolosluğu yakınlarında aracıyla birlikte seyir halinde olan söz konusu diplomatı durdurmaya çalıĢan silahlı grup, aracın durmaması üzerine ateĢ etmeye baĢladı. Ayağından yaralanan diplomatın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. 6 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI KeĢmir'de 500 kiĢi gözaltına alındı Dünya Bülteni Hindistan'daki KeĢmir bölgesinin baĢkenti Srinagar‟da seçim güvenliğini ihlal ettikleri iddiasıyla çarĢamba günü yapılacak oy verme iĢlemi öncesi yaklaĢık 500 genç gözaltına alındı. Pakistan'da kayıp yakınları eylem yaptı Dünya Bülteni Pakistan'da kaybolan yakınlarını arayan aileler, baĢkent Ġslamabad'da protesto gösterisi düzenledi. Parlamento binasının karĢısındaki D Meydanı'nda toplanan bir grup, hükümet yetkililerinden kaybolan yakınlarının bulunmasını istedi. ORTADOĞU GÜNDEMİ Vefat eden sanığa müebbet hapis Trt Haber Mısır'da haklarında müebbet hapis cezası Abdülhamid'in 3 yıl önce vefat ettiği öğrenildi. verilen sanıklardan Ġbrahim Mahmud Savunma avukatları disiplin mahkemesine sevk edildi Dünya Bülteni Mısır'da haklarında idam cezası verilen sanıklar, kararın siyasi olduğunu belirtirken, Minya Mahkeme BaĢkanı Sabra, 28 savunma avukatını disiplin mahkemesine sevk etti. Ġdam kararı adil yargılamadan uzak Anadolu Ajans BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, kararın adil yargılamanın temel prensiplerinden uzak olduğunu kaydetti. BM Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın, Mısır'da yeniden bir toplu idam cezası kararı verilmesinden büyük endiĢe duyduğu belirtti. Dünya'dan Mısır'daki yeni idam kararlarına tepki Dünya Bülteni Avrupa Parlamentosu (AP) BaĢkanı Martin Schulz, Federal Basın Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Mısır‟da mahkemenin aldığı son idam kararlarına karĢı olduklarını söyledi. Katar emiri, kardeĢini vekil tayin etti Dünya Bülteni Katar Emiri ġeyh Temim bin Hamad el Sani, kardeĢini endisi ülke dıĢındayken emirlik görevlerini yerine getirmesi için vekil atadı. 7 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI KÖġE YAZILARI Rojava yiğidi Ģu 683 idamı nasıl değerlendiriyor? – STAR – Ahmet Kekeç Hasan Cemal Rojava‟dan döndü mü? Her arızayı Erdoğan‟a bağlama iĢgüzarlığının sonucu olarak “kısa erimli seyahatler” yapıyordu ya... Dağa çıkmıĢtı hani... “Bu Erdoğan var ya, sizi satacak” demiĢti. Kendince “çözüm sürecini” itibarsızlaĢtırmaya çalıĢmıĢtı. Sonra Rojava‟dan ses verdi. Meğer Suriye Kürtleri de iflah olmaz bir Erdoğan saplantısı içindeymiĢ... Bütün o IġĠD re zilliklerinin sebebi Erdoğan‟mıĢ... Aslında Erdoğan olmasaymıĢ Suriye Kürtleri çoktan özgürlü ğüne kavuĢurmuĢ... Demek ki Rojavalıların “Suriye vatandaĢı” sayılmamalarının tek sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti hükümeti: Erdoğan yüzünden kimlik alamıyorlar. Erdoğan yüzünden mülk edi nemiyorlar. Erdoğan yüzünden ülke içinde rahatça seyahat edemiyorlar. Bütün bunları Hasan Cemal‟den öğrendik. Motamot böyle demiyordu tabii ama seriye bağladığı Rojava yazılarının toplamından çıkan sonuç buydu... Rojava mesaisi bittiyse, bir baĢka zorlu ve “bereketli” mesaiye davet ediyorum onu... Mısır‟a gitsin... Ġncelemeler yapsın... Mursi‟ye ait yeni hatalar tespit etsin... Mısır‟da olağandıĢı geliĢmeler yaĢanıyor Ģu sıralar... “Halk isyanıyla” kurulmuĢ devrim hükümetinin mahkemeleri, ilk batında 529 darbe karĢıtının idamına hükmetmiĢti. Mahkeme el yükseltti... Dün itibariyle bu rakam 1212‟ye çıktı... Yani, 529 kiĢilik ilk kafileye 683 kiĢi daha eklendi. Ġdam cezasına çarptırılanlar, Müslüman KardeĢler TeĢkilatı‟nın üyeleri... Bugüne ka dar hiç Ģiddet eylemi içinde yer almamıĢ ama istikbalde Ģiddete bulaĢmasından korkulan bir teĢkilat... Zaman gazetesinde yazan sağcı bir muhterem, Mısır‟da darbe olurken, “Ġhvan Ģiddeti” gibilerden bir Ģeyler geveliyordu ama asıl problem, dediğim gibi, teĢkilatın Ģiddete bulaĢma ihtimaliydi... Bir ihtimali cezalandıran, daha doğrusu ihtimale dayalı olarak kan dökenlerin uyguladığı Ģiddet ise, ilginçtir, hem Batı‟dan, hem de o sağcı muhteremlerden destek görüyordu. Batı, Mısır‟daki darbeye “darbe” demedi. Diyemedi. Darbeye direnenleri ise, ya görmedi, ya da “terörist” ilan etti. Batı darbeye “darbe” demiyorsa, Doğu‟daki mümessillerin de dememesi gerekiyordu. Nitekim demediler. Mesela liberallerimiz ve “demokratlığı” kimselere bırakmayan Beyaz Türk‟lerimiz hiç oralara girmediler. Mısır‟da olup bitenlerin sorumluluğunu henüz seçilmiĢ “yetkisiz ve parla mentosuz” (daha doğrusu parlamentosu feshedilmiĢ) CumhurbaĢkanı‟na yıktılar. Binlerce darbe karĢıtının kurĢunlandığı nümayiĢleri ise soğukkanlı bir sessizlikle geçiĢtirdiler. Muhalefetimiz daha “ileri” bir icraat sergiledi: Darbe hükümetine iyi niyet heyeti gön derdi. 8 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Hasan Cemal gidemedi ama “Gezi”nin kahraman ismi Can Dündar (“Taksim‟de çocu ğumu kaybettim” demiĢ, yalanı ortaya çıktığı halde arsızca provokasyonlarını sürdürmüĢtü hani) bizzat Mısır‟a gidip olay yeri incelemesi yaptı ve suçlunun Ġhvan olduğunu tespit etti. Darbenin hemen ertesinde Hürriyet gazetesinin yazdığı “Sisi güzellemesini” hatırlaya caksınız: “Dindardır, duygusaldır, karısı peçelidir, karizmatiktir, beĢ vakit namaz kı lar, Ģiir yazar...” ġunu demek istiyorlardı: “Ġslamofobik darbe yap, karın isterse peçeli olsun.” Hasan Cemal ağabeyimiz bütün bir darbe sürecini, “Mursi‟nin hatalarını” sıralayarak geçirmiĢti. Rojava‟dan döndüyse, hayrına Ģu 683 idamı da bir değerlendirsin... Mursi nerede hata yaptı, iyice öğrenelim. Mısır'da idam, Türkiye'de imha – Yeni ġafak – Ġbrahim Karagül Firavunlar ülkesinde firavunca iĢler yapılıyor. 528 kiĢi hakkında idam kararı verildi. 37 kiĢinin idamı kararı onandı. 491 kiĢinin idam kararı müebbet hapse çevrildi. Yetmedi; 683 kiĢi hakkında daha idam kararı verildi. Darbe bile değil, iç savaĢ kararlarıdır bunlar. Ancak bir iç savaĢta bu kadar ölüm emri verilirdi. MeĢruiyetini demokratik değerlerden değil silahın gücünden, arkasındaki Batılı patronların gücünden alanların uyguladığı devlet terörüne tanık oluyoruz. Yüz yıl sonra ilk kez özgürlük diyebilen insanların özgürlük tutkularını kursağında bırakanların cinayetlerine tanık oluyoruz. Piramitlerin inĢasında çalıĢan kölelere reva görülen zulmü, 21. Yüzyıl'da Mısır halkına reva gören bir zulüm düzenine tanık oluyoruz. Darbe ile iktidarı ele geçirenlerin demokratik yollardan iĢ baĢına gelenleri tasfiye ediĢine, onları örgüt ilan ediĢine, haklarında teker teker idam kararı veriĢine tanık oluyoruz. Kendini Enver Sedat sanan Sisi adında bir generalin, efendilerinin kurguladığı iktidar oyununda, ABD ve Avrupalı 'demokrasi aĢığı' güçlerden aldığı destekle kendi halkını kıyıma uğratıĢına, ülkesini adım adım iç savaĢa sürükleyiĢine tanık oluyoruz. Ġsrail istihbaratın planladığı bir mizansen üzerinden Mısır gibi bölgenin en merkezi ülkelerinden birinin ölüm arenasına dönüĢtürülmesine, milyonlarca Mısırlının onurunun yok ediliĢine, ülkenin Ġsrail için garnizon ülkeye dönüĢtürülmesine tanık oluyoruz. Hatırlayın; Mısır'da ilk olaylar Müslüman-Hristiyan çatıĢmaları teziyle baĢlatıldı. Ġsrail istihbaratı mensupları Ģehirlerde bombalar patlattı. Dini önderlerin basiretli tutumu ile bu tehlike önlendi. Ardından Hüsnü Mübarek rejimine karĢı özgürlük çığlıklarıyla kitleler sokaklara aktı. Bir diktatör devrildi. Ġlk kez uluslararası kriterlere uygun seçim yapıldı. Mısır halkı demokrasiyi tercih etti. Ardından 'Tahrir'de özgürlük diyenlerin bir kısmı 'darbe' çağrılarıyla sokaklara sürüldü. Senaryo müthiĢti ve baĢarılı oldu. SeçilmiĢ hükümet devrildi, asker yönetime el koydu. Müslüman KardeĢler 'örgüt' ilan edildi. Devleti yönetenler örgüt lideri yapıldı. ABD ve Avrupa ülkelerinin alkıĢları arasında Mısır'da tarihin en büyük tasfiyelerinden biri baĢlatıldı. 9 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Ġdam kararlarına tepki beklemeyin. Batılı ülkelerin ikiyüzlülüğüne, sahtekarlığına ilk kez tanık olmuyoruz. Bu coğrafya, ihanetler, alçaklıklar, masum kitlelerin istihbarat operasyonlarına kurban verildiği bir coğrafyadır. Bu, yüz yıldır böyledir. Mısır'ı boğdular. Mısır'daki özgürlük isyanını gaddarca cezalandırıyorlar Ģimdi. Bir ülkenin uyanıĢını sabote ettiler. Kendileri için büyük bir 'tehlike'yi bertaraf etmiĢ oldular. Mısır'daki darbe bir çokuluslu projedir. Bu kirli ortaklığın mensuplarını Türkiye'de yaĢayanlar çok iyi biliyor. Osmanlı'yı çökertenler bu ortaklıktı. Osmanlı sonrası coğrafyayı paramparça edenler bu ortaklıktı. Yüz yıldır coğrafyaya zulüm ve acı ihraç edenler, türlü bahanelerle bizi boğazlayanlar, zalim rejimler kurarak bizi sindirenler aynı ortaklıktır. ġimdilerde Mısır'ın vatanseverlerini idam ediyorlar. Aklını ve kalbini Mısır'a feda eden, malını ve canını Mısır'a adayan Ģanlı insanları yok ediyorlar. Göreceksiniz bu ülke huzur bulmayacak. O kanlı senaryo, Sisi'nin ve patronlarının elinde patlayacak. Ġsrail istihbarat kurgusunun bedeli belki de ülkenin bir bölümünün, Sina'nın kopuĢu olacak. Sisi'nin sonu belki de Enver Sedat gibi olacak. Hiçbir halk, böyle bir adaletsizliği hazmedemez. Böyle bir zulüm hiçbir toplumun hafızasından silinemez. Er ya da geç, bütün bunların hesabını soracak birileri çıkacaktır. Mısır'ın özgürlük arayıĢı sadece Mısır'ın değil. Ülke ülke, cephe cephe verilen mücadele coğrafyanın özgürlük mücadelesidir. Ayağa kalkan, dik duran, ülkeleri aĢan çağrılar yapan herkese savaĢ açıyorlar, belini kırıyorlar. Bu yüzden Mısır'ı sadece Mısır olarak düĢünmeyin. Bu zulüm düzenini sadece Sisi olarak görmeyin. Amerika olarak görün, Avrupa olarak görün. Müslümanların iktidara gelmesine karĢı hep birlikte hareket eden çokuluslu koalisyon olarak görün. Türkiye'de de aynısını yapacaklardı. Ġdam olmadığı için ömür boyu hapis diyeceklerdi. Gezi ile Ukrayna örneğini uyguladılar. Millet ülkesine sahip çıktı. 17 Aralık ise bir Mısır senaryosuydu. Erdoğan'ı MursileĢtirip, Türkiye'nin ötesinde mesajları olan, bölgesel söylemleri olan siyasi iktidarı devirip en az üç bin kiĢiyi hapislere tıkacaklardı. Listelerini bile hazırladılar. Kabarık dosyalar biriktirdiler. Hepsine aynı ayrı örgüt uydurdular. Ayrı ayrı suçlar ihdas ettiler. BaĢbakan'ı kelepçeleyip içeri atacaklardı. Etrafındakileri grup grup tasfiye edeceklerdi. ĠĢadamlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin, bürokratların kellelerini alacaklardı. Tam bir temizlik operasyonu yapacaklardı. Ġlk zamanlar olayın vahametini kavrayamamıĢtık. ġimdilerde bazı Ģeylere tanık oluyoruz, en azından küçük küçük parçaları görüyoruz. Ġnsanı dehĢete düĢüren hazırlıklar yapılmıĢ. Mısır'ın vatanseverlerine, özgürlük mücadelesi verenlerine, ülkesine sahip çıkmaya çalıĢanlara reva görülen zorbalığın benzeri bu ülkede planlanmıĢ. Bu ülkenin vatanseverlerine, ömrünü ülkesine adamıĢlara akla hayali gelmeyecek tuzaklar kurulmuĢ. Bir darbe tezgahlanmıĢ. GerçekleĢseymiĢ, Ergenekon operasyonlarının on katı büyüklüğünde düzmece yargılamalar yapılıp insanlar yıllarca içeri atılacakmıĢ. Mısır nasıl Batı-Ġsrail operasyonuysa Türkiye'de de bir çokuluslu senaryo uygulanmıĢ. 10 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Siyasetçiler, gazeteciler, iĢadamları, bürokratlar, kanaat önderleri, STK mensupları, dini liderler, malum koalisyonun çıkarlarının dıĢında kalanlara yönelik tarihin en büyük tasfiyesi yapılacakmıĢ. Birileri tek kale gibi dimdik ayakta tutan Türkiye'nin belini kırma kararı vermiĢ. O kararı da ülke içinde edindikleri ortaklarla gerçekleĢtirmeye çalıĢmıĢ. Gün geçtikçe, gerçekler uç verdikçe iĢin vahametini daha iyi kavrıyoruz. Türkiye'nin ne büyük tehlike atlattığını daha iyi görüyoruz. Ukrayna gibi parçalanmayı da, Mısır gibi diz çökmeyi de önlemiĢiz. Biz değil, milletin basireti, Anadolu insanının firaseti önlemiĢ. Türkiye dik durmalı, asla yıkılmamalı. Batı'dan ve Doğu'dan gelen sert rüzgarlarla aĢınmamalı. AĢınmasına, eğilmesine izin vermemeliyiz. Unutmayın, bizim için, coğrafya için Birinci Dünya SavaĢı daha bitmedi. Bu savaĢ bitene kadar, içeriden ve dıĢarıdan gelecek saldırılara karĢı ayakta durabilmeliyiz. Ġçerideki beyinsizlerin zihinsel müdahalelerinden etkilenip akıl tutulmasına teslim olmamalıyız. Kendimiz için de, coğrafya için de Birinci Dünya SavaĢı'nın sonunu ilan edecek olan biziz. ĠĢte o zaman bir tarih kapanıp yenisi açılacak. O zaman Yirminci Yüzyıl'ın kirli dosyaları toprağa gömülecek, tarihin akıĢı değiĢecek. ĠĢte o zaman Batı'dan ve Doğu'dan esen rüzgarlar ne kadar sert olursa olsun bize boyun eğdiremeyecek. Sisi gibi 20. Yüzyıl artıklarının da, 20. Yüzyıl özlemcilerinin de 'hiçbir Ģey' olduğunu o zaman göreceksiniz. 'Suriye' diye bir ülke kaldı mı? – Yeni ġafak – Abdullah Muradoğlu Suriye'nin, Mısır'ın ve diğer Arap memleketlerinin temel sorunu yöneticilerinin halkın özgür seçimleri sonucunda iktidara gelmedikleri için halkın iradesiyle gitmeye de niyetli olmamalarıdır. Meselenin bir diğer yönü de, sömürgecilik sonrası dönemde tesis edilen otoriter rejimlerin bütün bir halkı koĢulsuz itaata alıĢtırmıĢ ya da boyun eğdirmiĢ olmalarıdır. KorkutulmuĢ, sindirilmiĢ, bastırılmıĢ kitleler kendilerini iktidarın meĢru özneleri olarak göremediler. Hatta mevcut duruma müdahale etme gücünden yoksun oldukları duygusu içinde yaĢadılar on yıllar boyunca. Geleceğe iliĢkin umutlarını yavaĢ iĢleyen zamanın, daha doğrusu 'makus kader'in değiĢmesine bağlamaktan baĢka bir çıkıĢ yolu bulamadılar. Böyle bir iklimin insanları ne hale getirmiĢ olabileceğini tasavvur edebiliyor musunuz? 'Arap Baharı' 21. Yüzyıl'ın Arap gençlerinin bu alıĢılagelmiĢ, içselleĢtirilmiĢ, hatta bir bakıma meĢrulaĢtırılmıĢ koĢulsuz itaat rejimlerine haklı isyanıydı. Sömürgecilik sonrası dönemde Batılı rejimler Arap halklarının acılarına duyarsız kaldılar. Büyük güçlerin bölgesel planları bu rejimlerin ayakta kalmasını gerektiriyordu. Zira özgür seçimlerin istemedikleri türden adamları iĢ baĢına getirme ihtimali kuvvetliydi. 1990'ların baĢlarında 'Cezayir'deki seçimlerin iptal edilmesi karĢısında Batılı rejimlerin takındıkları riyakar tutumları hatırlayın. Hemencecik diktatörlerin safında yer almıĢlardı. Eğer zorbalıkla önü alınmamıĢ olsaydı, Arap Baharı, 'Soğuk SavaĢ' döneminin son bulduğu 1990'larda yaĢanacaktı. O zaman neden bir bahara izin verilmediyse, Ģimdi de aynı nedenlerle izin verilmedi. Bugün Mısır'da askeri diktatörlüğün mahkemeleri darbeye direnen yurttaĢlarına trafik cezası verir gibi yüzlerce idam kararı verebiliyor ise, bu cesareti nereden aldıklarına bakmak gerekiyor. Bu insanlar ne silah kullanmıĢlardı, ne de iktidarı zorla ele geçirmek 11 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI istemiĢlerdi. Sadece, seçimle gelmiĢ meĢru CumhurbaĢkanlarının bir askeri darbeyle devrilmesine ve yeniden bir diktatörlük rejiminin kurulmasına itiraz etmiĢlerdi. Suçları bu. 'Suriye'de olan-biten ise daha feci. 150 binden fazla insan hayatını kaybetti, yüzbinlercesi ülke içinde yer değiĢtirdi, yüzbinlercesi ülke dıĢına kaçtı. BeĢĢar Esed, despot babasından devraldığı iktidarı bırakmadığı için yaĢandı bunlar. ġimdi 'Suriye' diye bir yer yok. Kendi meĢruluğu kalmadığı halde BeĢĢar Esed Haziran'da yapılması öngörülen CumhurbaĢkanlığı seçimleri için adaylık baĢvurusunda bulunmuĢ. Sanki ortada baĢvurulacak bir makam, CumhurbaĢkanı seçecek bir halk kalmıĢ gibi. Ülkenin bir bölümünde 'ĠġĠD', bir bölümünde 'PYD', bir bölümünde 'El Nusra', bir bölümünde ise 'Özgür Suriye Ordusu' ve ondan artakalan örgütler egemen. Daha onlarca örgütten söz ediliyor. Her örgütün kendi küçük iktidar alanları var. Esed güçleri de artakalan bölümlerde hükmünü yürütebiliyor sadece. Bir zamanlar adına 'Suriye' denilen bu ülkede acımasız bir iç savaĢ var, iç savaĢ içinde iç savaĢlar var. ġiddetin hüküm sürdüğü, halkının ve topraklarının paramparça edildiği bir ülkede seçim yapılabilir mi? Devletin ortadan kalktığı, kurumlarının felç olduğu bu zavallı ülkede meĢru bir seçimden bahsetmek 'komedi' değilse bir 'trajedi'dir. Her perdesinde katliamlar iĢlenen bir trajedi. Ve bu kanlı trajedinin ne zaman son bulacağı bize meçhuldür. Ortadoğu’da hukuk – Hürriyet – Taha Akyol MISIR‟da ikinci davada mahkeme 683 kiĢi hakkında idam kararı verdi! Minye kentindeki aynı mahkeme, bir ay önce de 529 kiĢiyi idama mahkûm etmiĢti. Toplam 1212 idam! Bunlardan 429‟unun cezası müebbet hepse çevrildi. Ġdamlık 1212 kiĢiye yüklenen suç ne? Askeri darbeyi protesto gösterilerinde bir polisin öldürülmesi, dört polis hakkında öldürmeye teĢebbüs ve bazı kamu mallarının tahribi! Karar “adli hata”nın çok ötesinde siyasi bir kıyımdır! Darbeciler, devirdikleri Ġhvan-ı Müslimin yanlılarını katliam çapındaki cezalarla ezmeye çalıĢıyorlar. Böyle bir “mahkeme kararı” yeryüzünde görülmemiĢtir! Mısır‟da “hukuk” darbeciler tarafından siyasi “araç” olarak kullanılmanın ötesinde, tamamen “yok” sayılmıĢtır. TUNUS VE MISIR Maalesef Ortadoğu kültürünün buna müsait olduğu da bir gerçektir. Ġslam‟dan çok önceki asırlarda Mısır firavunlarında, Sasani kisralarında Ģekillenen kadim despotik kültür... Ortadoğu‟da iktisadi geliĢme nasıl geciktiyse, “hukuk” kavramı da öyle gecikti... Büyük umutlarla patlak veren Arap Baharı hareketleri, sadece Tunus‟ta demokrasi ve hukuk devleti yönünde geliĢiyor. Tunus‟ta Ġslamcı El-Nahda hareketi, RaĢid GannuĢi gibi gerçek bir bilge ve düĢünürün manevi liderliğinde çatıĢmacı tavırlardan sakındı, laiklerle ve liberallerle uzlaĢtı. Tunus gezisinde CumhurbaĢkanı Gül, gazetecilere “Anayasalarını bizden kolay yapacaklar” demiĢti. (Hürriyet, 10 Mart 2012) Aynen öyle oldu. AlkıĢlanacak bir tecrübedir Tunus‟un anayasa yapımı. 12 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI MISIR‟IN DRAMI Ortadoğu kültürünün merkezindeki Mısır‟da ise, bu uzlaĢma olmadı. ÇeĢitli olayların yaĢandığı süreçte, Ġhvan, kendi yaptığı anayasayı referanduma sundu. 17 Aralık 2012‟deki referandumu muhalefet boykot etti. Seçmenlerin sadece yüzde 33‟ü sandığa gitti; bu yüzde 33‟ün yüzde 68‟inin oylarıyla Ġhvan anayasası kabul edilmiĢ oldu. MeĢruiyet tabanının noksan kaldığı çok açık... Ekonomi de kötüleĢmeye devam ediyordu. Gerilim tırmandı... Gösteriler ve 3 Temmuz‟da askeri darbe! Hem de Ezher‟in fetvasıyla! “ġeriatçı” Selefilerin ve Suudilerin desteğiyle! Ve iĢte darbe mahkemesinin mezbaha gibi idam kararları. Hukuk yok! ĠKĠ ANAYASA Mısır ve Tunus anayasalarında “hâkimiyet halkındır... devletin dini Ġslam‟dır” gibi ortak maddeler var. Diktatörlük dönemlerine göre ikisinde de özgürlükler hayli geniĢletilmiĢtir. Fakat çok önemli farklar da vardır. Sadece birkaç örnek: Ġhvan anayasasına göre Mısır “Arap dünyasının ve ümmetin bir parçası”dır. Tunus anayasası ise, “ümmet” kavramına yer vermiyor, Ortadoğu kimliği yerine de Kuzey Afrika kimliğini vurguluyor. Ġhvan anayasasında hukukun temel kaynağı olarak “Ģer‟i hukuk” zikredilmiĢ, hatta “Sünni fıkıh” vurgusu yapılmıĢtır! Tunus‟ta uzlaĢma için Ġslamcılar bu gibi maddelerden vazgeçmiĢlerdir. Tunus anayasasının 109 ve 115. maddelerinde yargı bağımsızlığı ayrıntılı olarak düzenlenmiĢtir. Ġhvan anayasasında böyle ayrıntılı hükümler yoktur. ALINACAK DERSLER Tunus uzlaĢmacı davranıĢlarla baĢarılı oldu, uzlaĢmayı da hukuka değer verilmesi sağladı. Mısır‟da ise siyasi taraflar çatıĢmacı davrandı. Ana hukuk kavramlarında bile uzlaĢamadılar. Hukuk zayıf kaldığı için mezbaha gibi mahkemeler ortaya çıktı. Demek ki, hukukun ana kavramları bütün siyasetlerden üstündür, üstün tutulmalıdır. Aksi halde, siyaset “kabile” ya da “mahalle” kavgasına dönüĢüyor; kutuplaĢma artıyor. Türkiye‟de darbeler devri çoktan ve ebediyen kapandı. Türkiye‟nin kutuplaĢma yüzünden “yönetilemez” hale gelmesini istemiyorsak, bunun tek yolu uzlaĢma kültürü ve hukukun üstünlüğü ilkesidir. Dünyanın yüreği paslandı! – Yeni Akit – Yavuz Bahadıroğlu Dünya Ģiddetin kıskacında… Ġnsanlık âlemi derin bir bunalıma düĢmüĢ, varlık sebebini unutup, “madde” bağımlısı olmuĢ… Ne Irak‟taki Amerikan iĢgali sırasında meze yapılan kadınlar, ne Suriye‟de yaĢanan iç savaĢta ölen çocuklar, ne Mısır‟da, ne Kırım‟da katledilen özgürlük dünyanın umurunda… Para ve güç eksenli hayat felsefesi, altta kalanların canını çıkarıyor… 13 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Artık bir yanımız terör, bir yanımız savaĢ, bir yanımız adaletsiz paylaĢım ve “iktisat” düsturuna uymamanın ürettiği kıtlıklar, yokluklar, sıkıntılar… Bu kıskacın içinde bunalıyoruz. Bunaldıkça bir birimize saldırıyoruz: Bu da dostluk, kardeĢlik, arkadaĢlık gibi kavramları yok ediyor; git gide yalnızlaĢıyoruz. Ġnsanın “Ahsen-i takvim” sırrında yaratılmıĢ “EĢref-i mahlûkat” olduğu gerçeğini kavrayamayan, bunu kavrayamadığı için de “Yaratandan ötürü yaratılanı hoĢ görme” basiretini gösteremeyen ve bu yüzden, kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düĢünmeyen, kendisi gibi giyinmeyen, kendisi gibi yaĢamayan herkesi hor gören nesiller yetiĢtirdik… “AnlayıĢ”ın yerini “Ģiddet” aldı, “barıĢ”ın yerini “kavga”; “sevgi”nin tahtına “kin” oturdu, “müsamaha”nın yerine “öfke” geldi… “Helâlinden kazanma” düĢüncesi, “ne pahasına olursa olsun kazanma” hırsına dönüĢtü. Devletlere de, insanlara da Ģiddet hâkim: Güçlü devletler bahaneler uydurup daha güçsüz devletleri yutuyor (son örnek Kırım). Menfaat uğruna çıkarılan iki dünya savaĢının acıları yetmemiĢ olmalı ki, insanlık yeni savaĢlarda kendini tüketiyor… Olumsuz tabloyu normal yollardan değiĢtirme umudunu yitiren gruplar ve grupçuklar, terörden medet umuyor… Ne bir “haksızlık yapma” endiĢesi, ne bir “kul hakkı” korkusu, ne “sevap” arzusu, ne “günah” endiĢesi… Benliğimize çoktandır menfaat, ihtiras ve öfke hükmediyor! Bu tablo bize Batı‟nın armağanıdır! Yoksa, Devr-i Saadet‟i en iyi Ģekilde kendi çağına yansıtan Selçuklu-Osmanlı terkibinde, böylesine yıkıcı olumsuzluklar yaĢanmazdı. Orada hoĢgörüsüzlüğe, anlayıĢsızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, fırsatçılığa, horlamaya, zorlamaya yer yoktu… Çünkü bu terkipte insan “kutsal varlık”tı ve “Her Ģey insan için”di… Kalb kırmak Kâbe yıkmak anlamına gelirdi. Bu anlayıĢı terk ettik edeli, “Ġnsan insanın kurdu” haline geldi… Batı‟lı “aydınlanmacı”lar (her konuda akla öncelik tanıyan düĢünce sisteminin etkisi ile 18. Yüzyıl‟da Avrupa‟da bilimde ve felsefede büyük geliĢmelerin olduğu döneme “Aydınlanma Çağı” deniyor), “Allah sadece insanın var ve yok olmasına karar verir” dediler, “bu ikisinin arasındaki bölgede, yani hayatın içinde (hâĢâ) Allah‟a yer yoktur, insan her Ģeye aklıyla karar verir!” (Deizm). “Deist” (akılcı) eksende kurulan “Yeni dünya” insanının dizginleri boĢaldı. kendini “yanlıĢ”tan ve “günah”tan koruyan manevi bağlardan kurtuldu. “Kutsal” ile iliĢkisi kalmadı. Doğal olarak Allah‟la irtibatı koptu, ihtiraslar aklın önüne geçti ve “altta kalanın canı çıksın” (ya da “hayat mücadeledir”) mantığı, hayat düzenini altüst etti. Sonuç olarak hem bencilleĢtik, hem de acımasızlaĢtık! Sevgi, Ģefkat, merhamet, hamiyet gibi yüce duygularımız paslandı. O duyguların yerini daha fazla para kazanma, daha çok güçlenme, hükmetme ve sömürme düĢüncesi aldı… Kısacası “insan insanın kurdu” oldu, insanlığımızı kemirdi! Ezebildiğini eziyor, ezemediğine “bende” oluyor; kimi zaman eğilip bükülüyor, kimi zaman ezilip büzülüyor; gerektiğinde vahĢileĢip saldırıyor. Denizleri öldürdük, gölleri ve ırmakları kuruttuk, ozon tabakasını bile deldik... Hiçbir tedbir almadan yüzyıllar boyu kurduğumuz fabrikalarla çevreyi, eğlence düĢkünlüğümüzle (uyuĢturucu dâhil) hayatı kirlettik! 14 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Gelirimiz arttı belki, ama hiçbir kural tanımayan “kazanma” hırsımız, envai çeĢit vahĢeti de dâvet etti. Öylesine acımasız bir “yeni dünya” kurduk. Ama hâlâ çok mutsuzuz. ABD'de Sağlık Sistemi BaĢarısız – Carol Paerson, Voice of America Amerika, dünyanın en pahalı sağlık sistemine sahip. Ancak bu sistem, yeterince verimli değil. Amerikalı hastalar, paralarının karĢılığında iyi hizmet alamıyor. Amerikan sağlık sistemini inceleyen iki araĢtırma bu sonuçları verdi. Amerika‟nın Sesi‟nden Carol Pearson, parasal kaynakların nereye gittiğini ve sistemi düzeltmek için neler yapılması gerektiğini araĢtırdı. Amerika‟da sağlık hizmetlerinin maliyeti son 30 yılda iki kat arttı ancak Amerikalılar, 1980‟li yıllara oranla daha sağlıklı sayılmaz. Sağlık sistemini inceleyen Alerion Enstitüsü uzmanı Doktor Hamilton Moses, bulguları Amerikan Tabipler Birliği dergisinde yayınladı: ”Tüm verileri kamuya açık kaynaklardan elde ediyoruz. Bu çok önemli. Bunlar herkesin özgürce eriĢebileceği bilgiler. Esas zorluk, bu bilgileri, yorumlanabilecek Ģekilde toplayabilmekti.” Uzmanlar, Amerikalılar‟ın 2011‟de sağlık hizmetlerine 2 buçuk ila 3 trilyon dolar harcadığını, bu tutarın diğer geliĢmiĢ ülkelerden fazla olduğunu söylüyor. Maliyetleri arttıran iki neden var. Bunlardan birincisi, tıbbi ve idari hizmet ücretlerinin artması. Ġlaç, tıbbi müdahale ve tıbbi cihaz fiyatlarındaki artıĢ da buna ekleniyor. Doktor Moses‟a göre Amerikalılar‟ın teknoloji sevdası da ayrı bir sorun: ”Teknolojiye çok bağımlıyız. Tüm sorunların çözümünün teknolojide olduğunu düĢünüyoruz.” Teknoloji tüm sorunları çözemese de Amerikalılar teknolojiden vazgeçmiyor. Ġkinci nedense sigara içmek, çok yemek gibi kötü alıĢkanlıklar. Bu alıĢkanlıklar obeziteyi, Ģeker ve kalp hastalığını, eklem ağrılarını ve akciğer rahatsızlıklarını tetikliyor. Bu gibi kronik hastalıkları kontrol altında tutmanın maliyeti de oldukça yüksek. Doktor Moses, ”Kronik hastalıkların kontrolu ve sağlık hizmetlerinde yenilik gibi alanlara, tıp teknolojisinden çok daha az kaynak ayırdık, çok daha kısıtlı yatırım yaptık,” Ģeklinde konuĢuyor. Bu hastalıkların çoğu egzersiz, diyet ve sağlıklı kiloyu koruma gibi önlemlerle engellenebilir. Ancak Amerika‟da önleyici tıp, sağlık hizmetlerinin her zaman bir parçası değildi. Beslenme uzmanlarıyla görüĢmek, kiĢinin sağlığını koruyucu etkinliklerde bulunmak hem pahalı, hem de sigorta Ģirketleri bu masrafları karĢılamıyor. Doktor, ”Kronik hastalıklara yapılan harcama, toplam sağlık harcamalarının yüzde 85„ini oluĢturuyor,” diyor. 15 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Doktor Moses‟a göre kronik hastalıkları kontrol altında tutmak için sağlık harcaması yapanlar, yaĢlılar değil. Bu harcamalar da her zaman uzun bir yaĢamı garanti etmiyor. Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD‟nin yeni raporuna göre Amerika‟ın sağlık harcamaları, diğer üye ülkelerden iki buçuk kat daha fazla. Buna rağmen Amerika, yaĢam süresi açısından 36 üyeli örgütün listesinde 26„ıncı sırada, yani diğer geliĢmiĢ ülkelerin gerisinde kalıyor. Son Durak Dikenli Tel - Süddeutsche Zeitung – Christiane Schlötzer Almanya CumhurbaĢkanı Jaochim Gauck Türkiye'de Alman Askerlerini ve Bir Suriyeli Sığınmacı Kampını Ziyaret Ediyor. Gauck Ülkeyi Gayretlerinden Dolayı Övüyor Ancak Ġfadeleri Uyarı Niteliği deTaĢıyor-Amaç ev sahibine bir jest yapmaktı. Almanya CumhurbaĢkanı Jaochim Gauck bu yüzden pazar günü Türkiye ziyaretinin baĢlangıcında kızgın güneĢin altında dikenli tellerden oluĢan çitlerle sonu görünmeyen gri çadırlar arasında duruyor ve aniden gerçekleĢen bir gösteriyi izliyor. Gösterinin katılımcıları, birkaç yüz çocuk ve genç. "BeĢar Esad'a ölüm!" diye bağırıyorlar. Ardından sloganlarını değiĢtirip hepsi bir ağızdan Arapça olarak "Erdoğan için ölürüz." diye sesleniyor. Ölüm ve ölmek... Genç Suriyeliler bunu tanıyorlar ve Türkiye Hükûmet BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan onların kahramanı. Sonuçta onun ülkesi komĢu ülkeden neredeyse bir milyon mülteciyi barındırıyor ve bunlardan yaklaĢık 220 bini sayıları 21'e ulaĢan kamplarda kalıyor. Gauck, Suriye sınırından 100 kilometre uzakta Türkiye'nin güneydoğusunda bulunan KahramanmaraĢ kentini ziyaret ediyor ve yardımcıları ile Esad'dan firar edenlerle yaklaĢık iki saatlik görüĢmesinin ardından CumhurbaĢkanı, "Türkiye'nin, devletin ve çok sayıda insanın yaptıklarına büyük saygı" duyduğunu ifade ediyor. Bu kadar çok insana acil durumda yardım etmenin "devasa bir çaba" gerektirdiğini belirten Gauck, "Bunu takdir etmek için buradayım." diye vurgu yapıyor. Lakin CumhurbaĢkanı bununla yetinmiyor ve "Daha fazlasını yapabiliriz." diyor. Almanya 10 bin Suriyeliyi kabul etmeye söz verdi. Gerçekte ise yaklaĢık 5000 kiĢi geldi. Gauck, bürokratik sürecin daha da kolaylaĢtırılabileceği görüĢünde. 10 bini az bulduğu da aĢikâr. Gauck, döndükten sonra ġansölye Merkel ve Federal Meclisteki partilerle görüĢeceğini söylüyor. BirleĢmiĢ Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF'te çalıĢan Alman Chris Schüp de çalıĢmalarından dolayı Türkleri övüyor. UNICEF kampta çocuklarla bir film çekmiĢ. Schüp, "Çocuklar öylesine yaratıcı ki." diyor ve neredeyse hepsinin travma geçirdiğini belirtiyor. 16 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI "Sürekli bombalar ve uçakların resimlerini çiziyorlar. Vatanlarını özlüyorlar." UNICEF tarafından çekilen bir filmde, elinde havluyla denize gitmek isteyen bir kız çocuğu görülüyor. Kızın gezisi kampın dikenli tellerinde son buluyor. Kısa ama etkileyici bir film. Yakında UNICEF tarafından internete konulacak. Kampta okullar ve süpermarket var. Sığınmacılara oradan alıĢveriĢ yapabilmeleri için, üzerinde Türk hilali ve dünya gıda programının amblemi bulunan visa kartı veriliyor. Gauck'a da böyle bir kart veriliyor ve kendisi, salatalık ve patates kümeleri önünde ne yapacağını bilmez bir Ģekilde duruyor. CumhurbaĢkanı sığınmacıların akıbetinden etkilenmiĢ gözüküyor. Gauck'a eĢlik eden Almanya Federal Hükûmeti Uyum Sorumlusu Aydan Özoğuz, Almanya'nın Türkiye'ye Ģimdiye kadar olduğundan daha fazla finansal destekte bulunabileceği görüĢünde. Ankara'ya bu amaçla Ģimdiye dek 5 milyon dolar gönderildiğini belirten Özoğuz, Almanya'nın Suriyeli sığınmacıları barındıran baĢka ülkelere de 750 milyon avroyla desteklediğini kaydediyor. Türkiye resmî açıklamalara göre, 2011'den bu yana Suriyelilere yardım için 2,5 milyar dolar harcadı. Kampta ağaç ve yeĢil alan yok, yalnızca birkaç metre asfalt, gerisi çakıl taĢı yol. Suriyelilerin kampından arabayla yalnızca 15 dakika uzaktaki Gazi KıĢlası'nda ise her Ģey yeĢil. Orman, kamufle ağ, üniformalar. Gauck, Gazi KıĢlası'nda da bu kez burada iki PATRIOT savunma füze birliğinde görev yapan 293 Alman askeri için "saygısını" ifade etmek istiyor. Fırlatma rampaları güneye, Suriye yönüne çevrili. Gauck askerlere, "Tek baĢına burada olmanızın bile kötü Ģeylerin yaĢanmasını engellemiĢ olduğunu umut ediyorum." diye sesleniyor. NATO ülkesi Türkiye destek istedi, Alman birlikleri ocak 2013'ten bu yana KahramanmaraĢ'ta. Amerikan ve Hollanda PATRIOT'ları da sınır bölgesinde. Füzeler, Türkiye'yi hedef almaları hâlinde, altı ila sekiz dakikalık bir ön uyarı süresiyle Suriyeli uçan cisimleri vurabilecek durumdalar. ġimdiye dek buna gerek olmadı. Komuta sahibi Albay Stefan Drexler, "Tüm füzeler Suriye'de atıldı." diyor. Bu arada Suriye'de atılan füze sayısının azaldığının tespit edildiğini belirten Drexler, lakin bunun bombardımanının azaldığı anlamına gelmediğini, Esad rejiminin bunun için hava kuvvetlerinden istifade ettiğini söylüyor. Gauck da "Askerî olanaklarımızı burada kullanmak zorunda kalmamamız en iyisi olurdu ancak hangi oranda irrasyonaliteyi hesaplayacağımızı bilmiyoruz." diyor. Sonuncusu Türkiye'ye gizli bir uyarı olarak da anlaĢılabilir. Ankara'da, eğer DıĢiĢleri Bakanlığındaki illegal dinlenen strateji istiĢarelerine inanılacak olursa tuhaf savaĢ oyunları söz konusuydu. Bu görüĢmelerde Türkiye'nin Suriye'deki savaĢa doğrudan müdahalesinden söz edilmekteydi. Esad karĢıtı muhalefet uzun süredir Erdoğan hükûmeti tarafından birçok 17 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI yoldan destekleniyor. Gauck pazartesi günü Ankara'ya geçecek ve orada askerî törenle karĢılanacak. Kendisi -öğle yemeğinde- Erdoğan'la ve de daha kapsamlı bir Ģekilde CumhurbaĢkanı Abdullah Gül'le buluĢacak. Gül Batılı politikacılara göre, Twitter ve Youtube'a eriĢimi yasaklatan Erdoğan'dan daha açık görüĢlü. Oysa Gül hafta sonu oldukça tartıĢmalı olan yeni istihbarat yasasını imzaladı. Bu yasa örneğin, gizli olarak sınıflandırılan belgeleri açıklayan gazetecileri de uzun hapis cezalarıyla tehdit ediyor. Bu durum Gül'le yapılacak olan görüĢmeyi daha kolay hâle getirmeyecektir. Mutlak Güç Tek Elde - Frankfurter Rundschau - Timur Tinç Türkiye Barolar Birliği BaĢkanı'nın Hukuk Devletinin Yok Olmasına ĠliĢkin GörüĢleri TĠMUR TĠNÇ: Sayın Feyzioğlu, Türkiye'de Avukat olarak çalıĢmak nasıl bir Ģey? METĠN FEYZĠOĞLU: Çok zor. Hukukun üstün olmadığı, güçlünün kendi yasalarını yazabildiği bir toplumda, kendisini feda edercesine çalıĢan avukatlar değil nüfuzlu insanlar aranıyor. TĠNÇ: Türkiye bir hukuk devleti midir? FEYZĠOĞLU: Anayasa‟sına göre öyle lakin bağımsız ve adil hüküm verme hakkımız gasp edildi. VatandaĢ Ģüphe duyuyor ve hatta kısmen yargıya güvenini kaybetmiĢ durumda. TĠNÇ: Türkiye, Ġslami-muhafazakâr AKP ve BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde geriledi mi? FEYZĠOĞLU: Bir adım ileri ve sonra yine bir adım geri gidiyoruz. AB hukuk müktesebatına uyum konusunda bazı Ģeyler uygulamaya konuldu, en önemlisi de mahkemeye bireysel baĢvuruda buluna bilinebilmesiydi. Örneğin, BaĢbakan, Anayasa Mahkemesinin Twitter yasağını geri döndürme kararını kabul etmediğini söylüyorsa bu demokratik adımı atanlar, bunu özümsememiĢtir. Türkiye'de, ezilenlerin ve ezenlerin adı değiĢir ama despotluk sona ermez. TĠNÇ: Ne demek istiyorsunuz? FEYZĠOĞLU: Türkiye'de yasa çıkarma ve hüküm verme yetkisi tek bir adamın elinde birleĢiyor. Kurumlar zayıflıyor ve fren iĢlevi görebilecek bir tanesi bile kalmadı. Kurumlar daha ziyade yeni bir zihniyete yönelmiĢ durumda. Bu yüzden Türkiye'yi bir kez daha yeniden inĢa etmek zorundayız. Bozulanı düzeltme ön koĢuluyla değil - zira buna yalnızca, eskiyi taklit etmek isteyenler çabalar- bunu Atatürk ve Cumhuriyetin kuruluĢ felsefesiyle ve de 21. yüzyılın ihtiyaçlarını dikkate alarak yapmalıyız. Lakin eğitim düzeyimiz hâlihazırda büyük bir sorun teĢkil ediyor. TĠNÇ: Neden? 18 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI FEYZĠOĞLU: Türkiye'de 110 hukuk fakültesi var ve hepsinde öğretim görevlisi eksik. Örneğin yalnızca 23 anayasa profesörü var. Bazı kurslarda yardımcı doçentler ders veriyor. Onları küçümsemek istemiyorum ama açılmak ve kendinizi geliĢtirmek için baĢınızda kendinizden üstün deneyimli akademisyenlere ihtiyacınız var. 83 bin avukatımız ve 41 bin üniversite öğrencimiz var. Demokratik ve modern olarak tanınan ama avukatlar için giriĢ sınavı uygulamayan tek ülkeyiz. TĠNÇ: Hâlihazırda Anayasa Hâkimi HaĢim Kılıç ile BaĢbakan arasında bir güç çekiĢmesi yaĢanıyor. Anayasa Mahkemesi hangi rolü oynuyor? FEYZĠOĞLU: Anayasa Mahkemesi 1961'de, son yargı merci olarak iĢlev görmekle görevlendirildi lakin aradaki tüm basamakların hâlihazırda çalıĢmadığını ve mahkemeleri taĢıyan güçlerin kırıldığını saptamak durumundayız. TĠNÇ: Bir örnek verebilir misiniz? FEYZĠOĞLU: Twitter yasağını ele alalım. Baro olarak idare mahkemesi nezdinde eriĢim engeline karĢı dava açtık ve haklı çıktık. Daha ilk gün Telekomünikasyon BaĢkanlığına (TĠB) resmî yazıyla bilgi verdik. Bu kurum, kararın uygulanması için 30 gün süre tanıyan bir yasayı dayanak gösterdi ancak söz konusu yasa, en fazla 30 gün olabileceğini söylüyor. ġayet bir mesele bir saatte çözülebilecekse, bu süre içinde çözülmek zorunda. TĠB bunu yapmadı ve böylece milyonlarca insanın iletiĢim özgürlüğünü elinden aldı. Bu yüzden Anayasa Mahkemesine baĢvurmak durumunda kaldık ve sonuç itibarıyla orada hak elde ettik. TĠNÇ: Siyasi güncel yaĢam ne durumda? FEYZĠOĞLU: Yasa tasarıları BaĢbakan‟ın danıĢmanları tarafından hazırlanıyor. Tasarılar ne sivil toplum örgütlerine ne de kamuoyuna sunuluyor. Güvenilen bir milletvekiline teslim ediliyor ve onun tasarısı olarak Meclise sunuluyor. Sistemi değiĢtiren okul reformu bu Ģekilde ve sadece milletvekillerinin ellerini havaya kaldırmalarıyla karara bağlandı. Bu durumda Anayasa Mahkemesi, bir yasanın iptali için tek Ģans olarak kalıyor. Bazen yapıyor, bazen yapmıyor. TĠNÇ: Nelerin değiĢmesi gerekiyor? FEYZĠOĞLU: Bizim bir sistem sorunumuz var. Bağımsızlığın yanında etkililik de eksik. Örneğin emsal oluĢturacak bir olayda bir karar alınmıĢsa ve 50 bin insan aynı mesele yüzünden sırada bekliyorsa onlara artık dava etmelerine gerek kalmadığı, bu hükmün herkes için geçerli olduğunun söylenmesi gerekir. TĠNÇ: ĠyileĢtirme yönündeki önerileriniz nelerdir? 19 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI FEYZĠOĞLU: Ġlk olarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, hâkimler ve savcılar olarak iki kurula ayrılması gerekir ve savunmanın ciddiye alınması için her ikisinde de Barolar Birliğinden bir temsilci bulunmak zorundadır. TĠNÇ: Ġkincisi? FEYZĠOĞLU: Tutuklama veya hüküm verme esnasında hiç sebep göstermeyen veya soyut sebep gösteren hâkimler, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi veya Türkiye Anayasa Mahkemesinde yargılanmalı ve aldıkları karar derhal geriye döndürülmelidir. Eğer hâkimler bunu sabahleyin gazetede okuyacak olurlarsa öğleden sonra aldıkları kararların gerekçelerini yazmaya baĢlarlar. Türkiye'nin bu Ģekilde birkaç saat için bir hukuk devleti olacağına dair her türlü bahse girerim. Gauck Açık KonuĢtu - N-TV Berlin SUNUCU: Türkiye‟de daha önce hiçbir resmî konuğun konuĢmadığı kadar açık konuĢtu. CumhurbaĢkanı Gauck, Erdoğan hükûmetini kınadı. Ankara‟daki üniversitede yaptığı konuĢmada internet sansürü, yargı reformu ve hukuk devletine yapılan diğer müdahaleleri ağır bir Ģekilde eleĢtirdi. Gauck bu açıklamalarının aynı zamanda bir tavsiye gibi algılanmasını istedi. -VTRCumhurbaĢkanı, Ankara‟daki üniversite öğrencileri tarafından sevilen bir konuk, çünkü onları harekete geçirenleri dile getiriyor. JOACHIM GAUCK (Almanya CumhurbaĢkanı): Son zamanlarda bizlere Türkiye‟den hayal kırıklığı, mutsuzluk, vatandaĢlara nasıl yaĢamaları gerektiği söylendiğinde birçok kiĢi tarafından demokrasiye zarar olarak algılan bir yönetim tarzına yönelik öfke sesleri ulaĢmakta. Gauck, dostça konuĢtu ancak eleĢtirisi de açıktı. Gauck, Türkiye‟deki demokrasinin tehlike altında olduğunu düĢünüyor. Siyasi sesler susturuluyor, Twitter ve Youtube gibi sosyal medya ağları yasaklanıyor. Bunların sorumlusu BaĢbakan Erdoğan. Erdoğan, Gauck ile görüĢmesinde bu iddiaları reddetti. Gauck ile fotoğraf çekiminde de bu karĢılaĢmadan pek memnun kalmıĢ gibi görünmüyordu. Bu görüntüleri Türk kökenli göçmenler de yakından takip ediyor ve Erdoğan‟ın politikasını tartıĢıyorlar. Erdoğan‟ın, özellikle de onun yönetiminde ekonominin hızla büyümesinden dolayı Almanya‟da da hâlâ çok sayıda yandaĢı var. 20 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Bu baĢarıları CumhurbaĢkanı Gauck da övdü, ancak CumhurbaĢkanı Gül ile görüĢmesi daha dostane geçti. Türkiye‟deki iktidar için en büyük rakibi olan Gül de artık Erdoğan‟ı eleĢtirenler arasında bulunuyor. Özgür Ülke Mi? - Frankfurter Allgemeine Zeitung - Reinhard Müller Almanya CumhurbaĢkanı Joachim Gauck, haklı olarak bir milyon Suriyeli sığınmacıyı kabul etmeye hazır olduğu için Türkiye'ye büyük saygı duyduğunu belirtti. Bu rakam karĢısında gerçekten de Almanya'nın bu konuda daha çok Ģey yapması gerektiği sonucuna varılabilir. En azından eğer CumhurbaĢkanı iseniz ve manzarayı bizzat gördüyseniz. Gauck, Türkiye'deki bir sığınmacı kampında, "Çocukken, günün birinde özgür bir ülkede yaĢayacağıma inanamıyordum." dedi. Suriyeli çocuklar özgür bir ülkeye mi geldiler? Almanya CumhurbaĢkanı bu konuyu Türkiye BaĢbakanı Erdoğan ile görüĢecek (görüĢmek zorunda kalacak). Zira kendisinin özellikle Ġnternet‟te özgürlük anlayıĢı, yalnızca AB değil, aynı zamanda NATO partnerlerini de uzlaĢtıran değerler mutabakatıyla uyuĢmuyor. Alman askerleri bu değerleri savunmak üzere Türkiye'deler. Mutlak güç fantezileri ve özgürlük haklarının tırpanlanması bu durumla uyuĢmaz. Bu ise net ifadeler -dostça- gerektiriyor 21
Benzer belgeler
Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
ülke olarak Avrupa Birliği'ne olumlu katkılarda bulunacaklarını söyledi. Ukrayna’nın doğusunda ülke birliğini savunmak zorlaĢıyor Euronews Ukrayna‟da Yanukoviç„in devrilmesinden sonra baĢlayan geri...
Detaylı