tıklayınız..
Transkript
tıklayınız..
İbrahim Ethem Baysal Ortaokulu Adına İmtiyaz Sahibi Kenan UYGUN Okul Müdürü EDİTÖR Yunus TÜRKAN Türkçe Öğretmeni YAYIN EKİBİ Nihan TÜMER Türkçe Öğretmeni Hatice DARILMAZ Türkçe Öğretmeni ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ Sude DURAR Kübra Eda MUŞTU Sevgi SOLAK GRAFİK TASARIM - UYGULAMA Ziya KAVRIK Görsel Sanatlar Öğretmeni ziyakavrik@gmail.com İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU Köseli Mahallesi Yeşilova / AKSARAY TÜRKİYE İletişim 0382 - 233 20 46 2. SAYI Haziran 2016 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U YAYIN SAHİBİ İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Yeni Nefes İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İÇİNDEKİLER Sayfa ......................2 Sayfa ......................3 Sayfa ......................4 Sayfa ......................5 Sayfa ......................6 Sayfa ......................7 Sayfa ......................8 Sayfa ......................9 Sayfa ....................10 Sayfa ....................11 Sayfa ....................12 Sayfa ....................13 Sayfa ....................14 Sayfa ....................15 Sayfa ....................16 Sayfa ....................17 Sayfa ....................18 Sayfa ....................19 Sayfa ....................20 Sayfa ....................21 Sayfa ....................22 Sayfa ....................23 Sayfa ....................24 Sayfa ....................25 Sayfa ....................26 Sayfa ....................27 Sayfa ....................28 Sayfa ....................29 Sayfa ....................30 Sayfa ....................31 Sayfa ....................32 Sayfa ....................33 Sayfa ....................34 Sayfa ....................35 Sayfa ....................36 Sayfa ....................37 Sayfa ....................38 Sayfa ....................39 Sayfa ....................40 Sayfa ....................41 Sayfa ....................42 Sayfa ....................43 Sayfa ....................44 1 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MÜDÜRÜMÜZDEN ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ 1 ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ 2 KÜÇÜK BİR SOHBET BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA GURUR TABLOMUZ GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 1 GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 2 GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 3 TARİH BİLİNCİ ANA DİLİMİZ TÜRKÇE İKİ FARKLI İNSAN İKİ FARKLI DEĞER PİSİKOPATLAR NİÇİN ÇOĞALIYOR? İKİ YAZAR İKİ DEĞER İKİ YAZAR İKİ ESER OKULUMUZDAN KARELER 1 OKULUMUZDAN KARELER 2 TÜBİTAK 1 TÜBİTAK 2 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 1 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 2 VATANIN KORUYUCULARI GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI OKULUMUZDAN HABERLER 1 OKULUMUZDAN HABERLER 2 OKULUMUZDAN HABERLER 3 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 3 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 4 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 5 DOĞA VE MATEMATİK KADROMUZ BELEDİYEDEN HABERLER 1 BELEDİYEDEN HABERLER 2 YEŞİLOVA BELEDİYESPOR SÜLEYMAN ALDIRMAZ EĞLENCELİK 1 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 6 YEDİ FARKI BULALIM KES KATLA YAPIŞTIR EĞLENCELİK 2 DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR 1 DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR 2 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Mustafa Kemal ATATÜRK Yeni Nefes 2 MÜDÜRÜMÜZDEN Yeni Nefes Sevgili Öğrenciler, Dergimizin bu ikinci sayısıyla tekrar sizlerle buluşmaktan mutluluk duyuyorum. 2015-2016 Eğitim Öğretim yılının sonuna geldik. Acısıyla tatlısıyla güzel bir yıl geçirdik. Artık karnelerinize kavuşmanıza az bir zaman kaldı. sene başından beri yaptığınız tüm çalışmaların sonucunda emeklerinizin karşılığını alma zamanı geldi artık. İnşallah tüm öğrencilerimiz isteklerine ulaşabilecek kadar çok çalışmış ve zamanını iyi değerlendirmiştir. Zaman demişken şunu özellikle belirtmek isterim ki, başarıya ulaşmanın en güvenli ve kesin yolu; yapacağımız, uygulayacağımız hedeflere ulaşmak için dikkat edeceğimiz en önemli husus gelmeketedir. Zamanımızı doğru kullandığımız zaman üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir zorluğun olmadığını unutmadan, arzuladığımız noktaya gelmek için tüm gücümüzle çalışmalıyız. Sizler bugünün gençleri yarının yetişkinleri olarak ülkemizin umutlarısınız. Atatürk’ün “Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.“ sözünü kendinize hayat felsefesi edinerek içinizde bulunan cevheri ortaya çıkarmak ve onu işlemek için çok çalışmalı ve yetenekleriniz doğrultusunda eğitimlerinizi tamamlamalısınız. Bu bağlamdan yola çıkarak edindiğiniz bilgi birikimiyle birlikte toplumumuzun milli birlik ve beraberlik duygularının artmasını sağlamalı; vatana, millete, devlete ve ailelerinize iyi bir evlat, duyarlı bir birey ve yararlı bir vatandaş olmanın gayreti içinde çalışmalı ve bu uğurda ne gerekiyorsa yapmalısınız. Değerli Velilerimiz, Çocuklarınız, bu uzun eğitim maratonunda koşarken onları asla yalnız bırakmamalı, daima yanlarında olmalı ve onlara varlığınızı hissettirmelisiniz. İlgilenilmeyen öğrenci, serseri bir mayına benzer. Ne zaman patlayacağı, ne zaman sıkıntı çıkaracağı ve ne zaman sorun olarak ortaya çıkacağı belli olmaz. Bizler eğitimciler olarak çocuğunuzu eğitme noktasında sadece okulda değil, okul dışında da yanınızdayız. Bu bilinçle çocuğunuzun getirdiği karneye kötü dahi olsa aşırı tepkilerde bulunmamalısınız. Unutmayınız ki o karne aynı zamanda sizlerin de başarısını göstermektedir. Bu bağlamdan hareketle, başarısızlığın sebepleri noktasında yaz tatilini çok iyi değerlendirmeli ve başarı için üstünüze düşen önlemleri almalısınız. Bu uzun tatil dönemini dinlenmenin yanı sıra kitap okuyarak, sportif ve sosyal faaliyetlere katılarak geçirmeniz umuduyla; tüm öğrencilerimizin ve velilerimizin sağlıklı, mutlu bir tatil geçirmelerini temenni ediyorum. KENAN UYGUN İBRAHIM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU MÜDÜRÜ 3 İBRAHİM ETHEM BAYSAL İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU Sevgi SOLAK: Sayın Müdürüm bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz ? Hacı Ömer KARTAL: 21.10.1968 Yozgat Akdağmadeni doğumluyum. İlk orta ve lise öğrenimimi Yozgat ‘ta tamamladım. 1988 Yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Tarih öğretmenliği bölümünden mezun oldum. 1992 Yılında sınıf öğretmenliği yapmakla mesleğe başladım. Daha sonra alan değişikliği yaparak mezun olduğum alan olan Tarih öğretmenliğine geçtim. Çeşitli okullarda müdür ve müdür yardımcılığı yaptıktan sonra il milli eğitim şube müdürlüğü ve milli eğitim müdür yardımcılığı görevlerini üstlendim iki yıldır da Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Yeliz ZEYBEK: Müdürüm bize, milli eğitim müdürlüğünün görev ve sorumlulukları hakkında bilgi verir misiniz? Hacı Ömer KARTAL: Milli eğitim müdürlüğü denilince akla gelen tek şey eğitim ve öğretim faaliyetleridir. Anasınıfından itibaren bütün eğitim kademelerindeki öğrencilerin daha iyi bir eğitim almasını sağlamak ve onları hayata daha hazır bir birey haline getirmek Milli Eğitim Müdürlüğümüzün en önemli görevlerindendir. Bunun dışındaki görevlerimiz arasında okullarımızın fiziki şartlarını geliştirmek, okulu olmayan köy ve kasabalarımızdaki öğrencileri taşımalı eğitim sisitemi ile en yakın eğitim ORTAOKULU ÖĞRENCİLERİMİZDEN ROPÖRTAJ - 1 Yeni Nefes Aksaray İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hacı Ömer KARTAL’a ropörtajımızda bize ayırdığı zaman ve ilgi için teşekkür ederiz. 4 kurumuna ulaştırmak gelmektir. Bu kapsamda her gün sekiz bin öğrencimiz, eğitim öğretim faaliyetleri için taşınmaktadır. kısacası ilimiz genelinde bulunan seksen bin öğrencinin daha iyi bir eğitim alması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz da diyebiliriz. Sevgi SOLAK: Sayın Müdürüm, mesleğinizi seviyor musunuz? Geçmişe tekrar dönme şansınız olsa yine öğretmenliği seçer miydiniz? Hacı Ömer KARTAL: Evet, mesleğimi çok seviyorum ve isteyerek bu mesleği seçtim. Öğretmenlik mesleğinin hakkıyla yapıldığı zaman en zor mesleklerden olduğunu düşünüyorum. Bunca yıllık bilgi birikimim ve tecrübeme dayanarak şunu söylemeliyim ki tekrar geçmişe dönsem öğretmenliği meslek olarak seçerdim. Çünkü öğretmenlik dünyadaki en kıymetli varlık olan insanla alakalı bir meslektir ve bu en kıymetli varlığı yetenekleri doğrultusunda düzgün bir şekilde öğretmek bana göre dünyanın en büyük hazlarındandır. Yeliz ZEYBEK: Aksaray’da eğitim ve öğretim faaliyetlerini geliştirmek için hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeler nelerdir? Bu projeler nelerdir? Bu projeler hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz? Hacı Ömer KARTAL: Öncelikle eğitim ve öğretim faaliyetlerini geliştirmek için Aksaray’da yapmayı planladığımız ikili eğitim ve öğretim İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Yeni Nefes İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ - 2 faaliyetlerine devam eden okullarımızın normal eğitim faaliyetine geçişlerini sağlamaktır. Bu çerçevede iki yıldır bakanlığımızla yoğun bir çalışma içindeyiz. Bir diğer projemiz ise sanayi şehri olan Aksaray’da mesleki eğitimi geliştirmek için organize sanayi bölgesine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin katkılarıyla bir meslek lisesi yapıyoruz. Bunun yanı sıra otuz iki derslik ve üç atölyeli bir meslek lisesini faaliyete geçirmek için yoğun bir çaba içindeyiz. Sevgi SOLAK: Hocam, hafta sonu açılan yetiştirme kurslarının eğitime olan katkısıyla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir bilir miyiz? Bu bağlamdan hareketle yazın açılması planlanan yetiştirme kurslarının hafta sonu kursları kadar etkili olacağını düşünüyor musunuz? Hacı Ömer KARTAL: İl milli eğitim müdürlüğü olarak yetiştirme kurslarına çok önem veriyoruz. Ve bu nedenle ilimiz genelindeki tüm okullarda yetiştirme kurslarının açılması için yoğun bir faaliyet gösteriyoruz. Bu çabamızın karşısında yirmi yedi bin öğrencimiz bu kurslara devam etti. Kısacası hafta sonu yetiştirme kurslarının çok verimli ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Sorumuzun ikinci kısmına gelecek olursak bakanlığımız tarafından yazın açılması planlanan yetiştirme kurslarının da hafta sonu yetiştirme kursları kadar başarılı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu kursların eğitimde fırsat eşitliği yaratmak adına büyük bir önem taşıdığına olan inancım tamdır. Yeliz ZEYBEK: 2015-2016 eğitim ve öğretim yılının 2.döneminde başlatmış olduğumuz deneme sınavı uygulamasında okulumuz pilot okul seçildiğinden sınavlar okulumda uygulanmıştır. Ve 8. Sınıf öğrencilerimiz tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Seneye de bu uygulamayı devam ettirmeyi düşünüyor musunuz? 5 Hacı Ömer KARTAL: Bu uygulamamız pilot okul olarak beş İmam Hatip okulumuz ile on tane köy ve kasabamızda bulunan ortaokullarda uygulamaya konulmuştur. Uygulamamızın başarılı olduğu yoğun bir geri dönütle anlaşılmıştır. Ve gelecek yılda bütün okullarımızda bu uygulamayı devam ettirmek istiyoruz. Bu projedeki amacımız özellikle kırsal kesimlerdeki öğrencilerimizin girdikleri sınavda zamanı doğru kullanma, sınav heyecanını azaltma ve vb. konularda onlara katkı sağlamaktır. Yeri gelmişken bu sınavları hazırlamak için gönüllü olan sekiz öğretmenimize teker teker teşekkür ederiz. Sevgi SOLAK: 2014-2015 eğitim-öğretim yılında okulumuz ziyaret ettiniz. Bu ziyaretiniz sonucunda yemekhanemizin yapılmasına vesile oldunuz. Bundan yola çıkarak, ileriki zamanlarda okulumuz ve kasabamız için neler yapmayı planlıyorsunuz? Hacı Ömer KARTAL: Öncelikle yapmayı planladığımız ilk şey okulunuzu ziyaret etmektir. Bu ziyaretteki asıl amacımız; sizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin motivasyonunu arttırmak olduğunu bilmenizi isterim. Çünkü başarının bir ekip işi olduğuna inanıyoruz. Ve bu ekibin başı olarak okullarımızdaki motivasyonu arttırmak için elimizden geldiğince okullarımızı ziyaret etmeye çalışıyoruz. Yeliz ZEYBEK: Son olarak tüm eğitim camiasına vereceğiniz mesajlar nelerdir? Hacı Ömer KARTAL: Öncelikle şunu belirtmek isterim ki eğitim bir ekip işidir. Milli Eğitim camiası olarak da bizim içinde birçok unsuru bulunduran bir ekibiz. Ben şahsım adına bu ekip içindeki bütün çalışanlarımızın üstün gayret ve başarıları için teşekkür ediyorum. Hep beraber daha büyük işler başaracağımıza inanıyorum! İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U DOĞRU İNSAN OLMAK Dünya, Allah ın can verdiği hiçbir varlığın sonsuza kadar misafir olarak kalamayacağı geçici bir konaklama tesisidir. Bu yüzden hayatımızın ve yaşadığımız dünyanın geçici bir durum olduğunu unutmadan yani dünyayı sahiplenmeden sıratı müstakimden ayrılamayan iyi bir Müslüman olarak ebedi âleme götürmek üzere iyilikler ve güzellikler yapmalıyız. İnsanoğlu sanki hiç ölmeyecekmiş gibi, bu dünya kendi alıymış gibi , ömür denen zaman birikimi hiç onu bırakmayacakmış gibi dünya işlerine ve onun insanı cezbeden güzelliklerine kendini kaptırmış bir şekilde ömrünü heba etmektedir . Kutsal kitabımız Kur´an-ı Kerim´de Yüce Allah’ımız Küllü nefsin zaikatü l – mevt” yani her canlı ölümü tadacaktır ayeti kerimesiyle bu dünyanın ve ve onun nimetlerinin insanoğlu için geçici olduğunu açıkça ifade etmiştir. Öyleyse Allah bize bu kadar açık ve net söylemişken neden bu ayeti unutarak yaşıyoruz? Çünkü insanın tabiatında unutmak ve kendini cezbeden şeylerin büyüsüne kapılmak vardır . Dünya hayatında da bizler için ebedi âlemi unutturacak ve cazibesine çekerek bizleri yanlış işlere sürükleyecek birçok etmen vardır. Allah’ın varlığına ve birliğine inanan, Hz. Muhammed’in onun elçisi olduğunu kabul eden imanlı insanlar olarak hayatımızın bize verilmiş bir emanet olduğunu unutmadan ve bu emaneti ümmeti olduğumuz Muhamedül Emin’e layık olacak şekilde sahibine vereceğimiz güne kadar korumalıyız. Sonuçta hiç bir varlık sonsuza kadar hayatta kalamayacaktır. Bu yünden Rabbimize her an kavuşacakmış gibi bir ömür Kuran-ı Kerim’in yolunda yaşamalıyız ki ebedi hayatımızda bütün güzellikler bizimle olsun. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Yunus TÜRKAN Türkçe Öğretmeni İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U KÜÇÜK BİR SOHBET 6 Yeni Nefes Ramazan-ı Şerif ’i muhabbetle karşıladığımız şu günlerde dünyanın geçici heveslerini bir kenara bırakarak Allah yolunda, Kuran-ı Kerim rehberliğinde ve alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in izinde müslümanlar olmak en güzel davranış olacaktır. İnşallah hepimiz bu kutlu günlerde Allah yolundan ayrılmayan samimi kullar oluruz. Rabbim tüm Müslümanlara hayırlı, sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip etsin. DÜNYA BENİM DİYE GÖĞSÜNÜ GERME Dünya benim diye göğsünü germe, Dünya kadar malın olsa ne fayda. Söyleyen dillerin söylemez olur, Bülbül gibi dilin olsa ne fayda. Kurtulamazsın Azrail’in elinden, Bir gün olur çıkarırlar evinden, Allah’ın ismini koyma dilinden, Dünya kadar pulun olsa ne fayda. Sen de dersin söz içinde sözüm var, Çalarsın çırparsın oğlum kızım var, Senin şunda üç beş arşın bezin var, Bütün dünya malın olsa ne fayda. Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin, Helalını haramını seçmezsin, Kesilir nasibin su da içmezsin, Akan çaylar senin olsa ne fayda. Pir Sultan Abdal’ım çökse otursa, Küll-i günahlarım alsa götürse, Dünya benim diye çekse getirse, Dünya sana baki kalmaz ne fayda. Pir Sultan ABDAL O R TA O K U LU 2014-2015 Eğitim - Öğretim yılında Aksaray genelinde yapılan şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilerimizin şiirleri... B AY S A L Horasan’dan yola çıktı erenler, Hak yolunda hiç durmadan gezerler, Sonunda ‘’Hünkâr’’ dergâhını bulurlar Anadolu’yu imara koyulurlar AHİLER ETHEM GURUR TABLOMUZ Yeni Nefes İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İBRAHİM Hacı Bektaşi Veli’nin düsturuyla, Kuruldu bozkırın tam ortasında, Güneş gibi doğdu Anadolu’ya Adalet saçtı herkese nizamıyla. Geçen yılın ardından 2015-2016 eğitimöğretim yılında da “Ahilik Haftası“ dolayısıyla yapılan şiir yarışmasında dereceye giren öğrencimiz Sude DURAR Aksaray ikinciliği ödülünü Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin YAZGI’dan aldı. AHİLİK Horasan ‘da başlar ahilik öyküsü, Kirmani ‘dir bu fikrin ilk atası, Odur Türk esnafının öncüsü, Selçuklu ‘dan süre gelir ahilik. Ahi Evran-ı Veli tekkesinde kuruldu, Ticaretin yedi öğüdü yazıldı, Hak namına bu kurallara uyuldu Bozanların pabucu dama atıldı. Selçuklu, Osmanlı böyle büyüdü, Esnafı, tüccarı her zaman korudu, Yedi düvel hep önünde eğildi Ticaretiyle devletlere örnek oldu. Ticaretin temel direği, Türk esnafının göz bebeği, Haksızlığa gelmez yüreği Doğruluk timsali ahiler. HABİBİM Hile, yalan dolan nedir bilmezdi, Ahiler dürüstlüğünden timsaliydi, Yediden yetmişe canlar murada erdi, Dergâhında millete huzur verdi. Komşu hakkını gözetmeyi, Kadına değer vermeyi, Çocukları çok sevmeyi Sen öğrettin Ey Habibim! Anadolu ‘da ilk kuraldır beraberlik, Esnafın emeli olmalıdır dürüstlük, Kardeşliğin ilkesi her zaman doğruluk, Bunların temeli olmalıdır ahilik. Küskünlükleri, kırgınlıkları, Sen bitirdin tüm kötülükleri, Eş dost bir arada yaşamayı Sen öğrettin Ey Rasulüm! Mesleğinde olmasın hiçbir zaman hile, Kul hakkını katma kazandığın ekmeğe, Pabucum dama atılmasın istiyorsan, Sakın ha! Haram lokmayı sokma evine. Hayatınla örnek oldun bize, Değer verdin çevrendeki herkese, Birlikte, mutlu olmayı ümmete Sen öğrettin Ey Sevgilim! SUDE DURAR 8/A SİNEM TUĞBA ÖRKCÜ 8/C 7 SUDE DURAR 8/A BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O RTA O K U LU İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O RTA O K U LU ARİF NİHAT ASYA’NIN GÖZÜNDEN Mehter “Fetih Marşı”nı vurunca hep coşar, heyecana geliriz. “Bayrak” şiiri okununca inanın bayrak aşkı nedir tekrar hatırlarız, devlet ve millete bağlılığımız doruk noktasına ulaşır. “Onlar” şiiri ise dilimize düştüğünde geçmişe hüzün ve özlemle bakar, âdeta o geçmişin ilhamıyla atiye köprü kurmaya çalışırız. Bu dünyayı nice insanlar terk etti, tıpkı yukarıda bahsedilen şiirlerin ve marşın yazarı gibi. İsmini belki hatırlamayız, belki geçmişini araştırmak için zahmete bile girmeyiz. Oysa Cumhuriyet Dönemi’nde onun Türklük mücadelesi dillere destandır. Şiirleri, yazıları, fikirleri Türk için her zaman ışık ve yol gösterici olur. Arif Nihat Asya, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının altın sayfalarında yerini çoktan alır. Asya’nın şiir ve nesirlerine yansıttığı fikirlerini; milliyetçiliği ve vatanseverliği, Türkçeciliği, maneviyatçılığı ve toplumculuğu olmak üzere dört grupta toplayabiliriz. Bu tasnifle Arif Nihat Asya’nın, Türk milletinin ne kadar değerlerine bağlı olduğunu ve onlara hizmet etme ülküsünü güttüğünü çok bariz bir biçimde anlayabiliriz. Türk milletinin değerlerine bağlılık, İslami inançlar, gelenekler, vatana karşı derin bir sevgi onun dünya görüşünü oluşturur. Tarihî ve mistik yönleri ağır basan bir milliyetçilik anlayışını sanatına rehber yapan şair; millî edebiyatın ilk şartının, milleti ve milliyeti kabul etmek ve bunlara karşı olmamak olduğunu belirtir. Arif Nihat Asya kendini tarihe “Bayrak Şairi” diye yazdırır. “Bayrak” şiirini 5 Ocak’ta Adana’nın kurtuluşu vesilesiyle yazar. Bu şiirde; bayrağın anlamını, kültürümüzü, tarihimizi, vatanımızı ve hürriyetimizi buluruz. “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” adlı şiirindeyse Türk askerinin yani Mehmetçiğin önemini vurgular. Yeni Nefes 8 “Bayraksız Olamam” adlı şiirinde ise Asya, bayrağın Türk milleti için ne olduğunu muazzam bir biçimde anlatır. Şair, değerler konusunda çok hassastır. Millî değerlerimizi, vatanı, bayrağı, Türk dünyasının herhangi bir bölgesini tehlikede gördüğü zamanlarda bu hassasiyet daha da artar. Ondaki vatan sevgisinin temelinde –çocukluk ve gençlik yıllarında, vatan toprağını paramparça eden kaç tane savaşı arka arkaya yaşamış olmasının da tesiriyle- “kaybetme endişesi” vardır. Arif Nihat Asya, Türk dünyasıyla her zaman ilgilenmiştir. “Bizim gibi konuşan, bizim soyumuzdan, kanımızdan, canımızdan kopan soydaşlarımıza neden taş kesilelim.” diyerek Turan’a işaret eder. Hatta şair der ki: “Her Müslüman’ın cennete girme ülküsü olduğu gibi, her Türk’ün de Turan ülküsü vardır, olmalıdır!” Üç binden fazla şiiri ve çok sayıda düz yazısı olan Arif Nihat Asya, millî kültürümüzün tartışılmaz değerlerinden biridir. O; hüzün ve özlemle maziye bakarak elde olan değerleri kaybedebilme endişesi taşıyarak gelecek için, edebiyatı ile âdeta ayağa kalkması için Türk milletine şevk ve heyecan verir. Onda; milliyet fikrinden beslenen hürriyet, istiklal, bayrak gibi kavramlarla dinî hassasiyet kaynaşmış ve kuvvetli bir terkip meydana getirmiş durumdadır. Arif Nihat Asya, 5 Ocak gününde “Bayrak Şiiri”ni yazar ve “Bayrak Şairi” unvanını alır, yine bir 5 Ocak günü (1975) Hakk’a yürür. Şair, özlemle maziye bakarak sönmeyen günleri çok arzulamıştır. O özlem; hepimizin özlemidir, değerlere sahip çıkmak da “günlerin” sönmemesine bir işarettir. Arif Nihat Asya’ları yaşatmak gerek. Yaşatmak gerek ki geçmişte ecdadımızın başardıklarını unutmadan tekrar ayağa kalkmak için kendimizde güç bulalım. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 1 “ENERJI VERIMLILIĞI HAFTASI” ile ilgili düzenlenen hikaye yazma yarışmasında Aksaray üçüncüsü olan Melike CALBAY’ı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U SELİNİN DUYARLILIĞI Selin kendi aleminde küçük bir kızdı. Sadece beş yaşındaydı ve birazcık hayalperesti . Bu yüzdendir ki söylediği her şey çevresindeki insanları hem güldürüyor hem de onlara inandırıcı gelmiyordu. Aslında Selin’in hayalperest olmasının en büyük nedeni gece yatmadan önce annesinin ona okuduğu kitaplardaki kahramanlardan başka bir şey değildi. Yine bir gece annesi ona hikaye kitabından birkaç sayfa okuduktan sonra Selin güzel bir uykuya dalmıştı. Rüyasında annesini okuduğu kitaptaki kahraman Ayşe’yi görmüştü. Aslına bakarsınız bu hiç de ilginç bir olay değildi Selin için. Çünkü Selin annesinin okuduğu kitabı ,kendi hayal dünyasına girdirmeyi başaran bir çocuktu. Ama bu sefer annesinin okuduğu kitaptan her zamankinden fazla etkilenmişti. Kitapta enerji kaynaklarını iyi kullanmayan insanların bir süre sonra çevreye verdikleri zararlardan bahsediliyordu.Bu durum Selin’i çok etkilemişti. Çünkü biliyordu ki elektrik olmazsa en sevdiği çizgi filmleri izleyemezdi . O gün sabah kalkınca kendi kendine bir söz verdi. Evde ne kadar enerji harcayan alet varsa hepsini kapatacaktı. 9 Yeni Nefes Çünkü çizgi film izlememeyi hayal bile edemiyordu. Artık işe koyulma vakti gelmişti. Selin, minicik ayaklarıyla ses çıkarmadan mutfağa doğru gitti. Annesinin kahvaltı hazırladığını görünce hemen saklandı. Annesinin salona doğru gittiğini görünce hızlı adımlarla mutfağa girdi. Ocağın altını kapatarak mutfaktan sessizce çıktı. Uzun uzun düşündü. Aniden banyodan bir ses geldiğini duydu. Etrafı kontrol ederek odasından çıktı. Banyoya girdiğinde çamaşır makinesinin çalıştığını gördü. Makineyi kapatarak odasına koştu. Bir süre sonra annesi makinenin kapatılmış olduğunu gördü ve bu duruma biraz sinirlendi. Ama sonra dün akşam okuduğu kitap aklına geldi. Selinin kitabın kahramanı Ayşe gibi davrandığını gördü. Kısa bir tebessümden sonra kitabı okumayı bitirmediği için kızının da kahramanı Ayşe gibi yanlış yaptığını gördü. Selin’le konuşmak üzere odasına doğru yöneldi. Kapının önünde bir süre bekledi ve nasıl konuşması gerektiğini düşündü. Sonra kapıyı çalarak içeriye girdi. Selin’i karşısına alarak konuşmaya başladı: ”Canım kızım böyle yaparak enerji kaynaklarını güzel kullanamazsın. ”dedi. Selin annesiyle bir süre konuştu . Annesinin ona ne demek istediğini anlamıştı. Artık gereksiz olan ve boş yere enerji harcayan aletleri kapatacağına söz verdi. O günden sonra gereksiz yere yanan lambaları söndürüyor, televizyon boş yere çalışıyorsa televizyonu kapatıyor, dişlerini fırçalarken çok su harcamamaya dikkat ediyordu. Selin’in ailesi kızlarının bu güzel davranışından dolayı büyük bir mutluluk yaşıyorlardı. Bütün aile Selin’le beraber enerji kaynaklarını düzenli bir şekilde kullanmaya başlamışlardı. Bir gün babası bu güzel davranışın bir ödülü olmalı diye düşündü. Selin’e çok istediği akülü arabayı almaya karar verdi. Pembe olmalıydı arabanın rengi . Çünkü en sevdiği renk oydu. Babası evden Selin’e görünmeden çıkarak akülü arabayı almak için yola koyuldu. Akşam yanında akülü arabayla evlerinin önüne durdu. Ahmet Bey ev halkını dışarı çağırdı. Selin gözlerine inanamıyordu. Artık onun da akülü arabası vardı. Babası enerji ile ilgili güzel davranışının ödülü olarak bu arabayı aldığını söyledi.Arabayı verirken esprili bir dille uyardı: ”Kızım bu araba da elektrikle çalışıyor. Arabanın şarj ederken sakın bu güzel davranışını unutma! ”Selin bu uyarı üzerine babasına çok fazla harcamayacağına dair söz verdi. Ama içi içine sığmıyordu. Bir anda koşarak arabasına doğru yöneldi. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 2 Yeni Nefes Aksaray genelinde düzenlenen “Milli Kahramanımız Mehmet Akif ERSOY” konulu resim yarışmasında okulumuz 8/C sınıfı öğrencilerinden Arzu EKİNLİ yapmış olduğu resim ile Aksaray birincisi olmuştur. Öğrencimizi başarısından dolayı kutlarız. Hayalindeki okul olan Aksaray Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinin Resim Bölümünü kazanacağına yürekten inanıyor ve başarılarının devamını diliyoruz. 10 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 3 Öğrencimiz Arzu EKİNLİ’nin birbirinden güzel diğer çalışmalarını da sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Yeni Nefes 11 TARİH BİLİNCİ Yeni Nefes Çok değerli ağabeyim Sayın Prof. Dr. Aydın Usta’ya, okulumuz öğrencilerine tarih bilinci kazandırma amacıyla yazmış olduğu yazı için ve ayrıca öğrencilerimize göstermiş olduğu değer için teşekkür ederiz. Yunus TÜRKAN Prof. Dr. Aydın USTA Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ÖğretimÜyesi 1975’ te İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve liseyi burada bitirdi. 1992’de Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü kazandı. 1996’da bu bölümden fakülte birinciliği ile mezun oldu. 2000 yılında yüksek lisansını, 2003 yılında doktorasını aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü dahilinde Samanilerle alakalı tez çalışmalarıyla başarıyla verdi. 2008’de doçent, 2014’ te profesör unvanını aldı. Arapça ve İngilizce bilen Aydın Usta halen Haçlı Seferleri ve Selçuklu tarihi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. TOPLUMDA TARİH BİLİNCİNİ OLUŞTURABİLMEK Değerli İbrahim Ethem Baysal Ortaokulu Öğrencileri, Ülkemizde tarih denildiğinde genelde ezbere dayalı, bu nedenle kimi zaman sıkıcı ve artık televizyon dizilerinden öğrendiğimiz bir disiplin akla gelmektedir. Son zamanlarda özellikle TV dizileri sayesinde tarihe ve bilhassa Osmanlı tarihine karşı küllenmeye başlayan ilgi yeniden zirve yapmış görünmektedir. Ancak bu durum “güleriz ağlanacak halimize” ata szöünün açıklaması gibidir. Zira böylesi bir bilgi birikimi ve oluşan popülarite toplum içerisinde ciddi derecede bilgi kirliliği ve yanlış algıları da beraberinde getirmektedir. Bu ise toplumun tarih dağarcığının dayatıldığı kadar olması sonucunu da beraberinde getirmektedir. Değerli öğrenciler, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi tarih belli kural ve kaidelerle örülü bir disiplindir. Öncelikli iki kuralı ise okumak ve araştırmaktır. Ancak bu sayede elde edilen bilgilerin karşılaştırılması yapılarak doğruya ulaşılabilir. Aslında dikkat edildiğinde bunların hayatın kendisi olduğu da görülecektir. Çünkü insan hayatta edindiği tecrübeler sayesinde geleceğini şekillendirir. Daha önceden yaptığı hatalara bir daha düşmemeye çalışır. Tarih bu açıdan değerlendirildiğinde geçmiş nesillerin olumlu ya da olumsuz tecrübelerini gelecek nesillere aktaran en önemli aracı durumundadır. Nitekim Atatürk’te bunu ifade eder bir şekilde “ Tarihini bilmeyen milletler başka milletlerin avı olurlar ” demiştir. Zira bir ülkenin manevi değerleri, sosyal yapısı, gelenekleri geçmişin birikimlerinden meydana gelmiştir. Bunlar okunmadığı ya da yanlış öğrenildiği takdirde toplumun geçmiş ile bağlarının kopması ve o ülkenin gerilemesi söz konusu olacaktır. Dolayısıyla tarihi doğru şekilde öğrenmek ve bu konuda bir toplum bilinci oluşturabilmek son derece önemlidir. Sizler ülkenin geleceği olarak hangi mesleği seçerseniz seçin doğru kaynaktan beslenmiş ve muhakeme (araştırma ve karşılaştırma) yoluyla elde edilmiş doğru bilgiyi edinmek ve sonraki nesillere aktarmak en önemli göreviniz durumundadır. Tarihinizden aldığınız deneyimle geçmişi çok iyi bir şekilde muhakeme ederek geleceğinizi sağlam temeller üzerine kurmalısınız. Prof Dr. Aydın USTA 12 saçma uyum sağlamak hesap fişi hava, ortam çözümleme duyurmak sevimsiz, itici koruma hoşça kal yemek hizmeti merkez gözden geçirmek özgeçmiş veri bildirmek bolum tasarım belge indirmek sürücü e-posta fazladan elemek emergency empoze etmek entegre etmek entegre olmak yerine yerine yerine yerine acil dayatmak kaynaştırmak, bütünleşmek exit yerine çıkış feedback finish yerine yerine geribildirim bitiş, varış full full-time global yerine yerine yerine tam, dolu tam gün küresel İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U absurt adapte olmak adisyon ambiyans analiz anons etmek antipatik bodyguard bye bye catering center check etmek cv data deklare etmek departman dizayn dokuman download etmek driver e-mail ekstra elimine etmek İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ANA DİLİMİZ TÜRKÇE 13 Yeni Nefes jenerasyon illegal imitasyon yerine nesil, kuşak yerine yasadışı yerine taklit izolasyon komunikasyon koordinasyon kriter laptop yerine yerine yerine yerine yerine yalıtım iletişim eşgüdüm ölçüt diz üstü bilgisayar link mantalite monoton nick name objektif okey online optimist part-time partner perspektif pesimist prezantasyon printer provoke etmek relax olmak revize etmek save etmek security sempatik spontane star start almak slayt timing yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine yerine bağlantı anlayış, zihniyet tekdüze takma ad nesnel, tarafsız tamam çevrim-içi iyimser yarı zamanlı es bakış açısı karamsar sunum yazıcı kışkırtmak rahatlamak yenilemek kaydetmek güvenlik sevimli, cana yakın kendiliğinden yıldız başlamak yansı zamanlama trend versiyon optimist part-time yerine yerine yerine yerine eğilim sürüm, uyarlama iyimser yarı zamanlı partner yerine Es perspektif pesimist yerine bakış açısı yerine karamsar prezantasyon print out printer yerine sunum yerine Çıktı yerine Yazıcı Yeni Nefes Cahit Arf, 1910 yılında Selanik’te doğdu. Kendi adıyla bilinen matematik kuramları ile dünya çapında tanınır. 1918-1920 yılları arasında İstanbul Erkek Lisesi’nde okudu. Yüksek öğrenimini Fransa’da Ecole Normale Superieure’de 1932’de tamamladı. Bir süre Galatasaray Lisesinde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde doçent adayı olarak çalıştı. Doktorasını yapmak için Almanya’ya gitti. Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde profesör ve ordinaryus profesörlüğe yükseldi ve 1962 yılına kadar çalıştı. Daha sonra Robert Kolejinde Matematik dersleri vermeye başladı. 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bilim kolu başkanı oldu.Daha sonra gittiği ABD’ de Kaliforniya Üniversitesinde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1967 yılında Türkiye’ye dönüşünde Orta Doğu Teknik Üniversitesinde öğretim üyeliğine getirildi. 1980 yılında emekli oldu. Emekliye ayrıldıktan sonra TÜBİTAK’a bağlı Gebze Araştırma Merkezinde görev aldı. 1985 ve 1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği başkanlığını yaptı. 1997 Aralık ayında vefat etti. Cahit Arf’ın Çalışmaları: Cahit Arf, cebir konusundaki çalışmalarıyla dünyaca ün kazanmıştır. “Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır.” diyerek matematiğin sanatsal yönünü ortaya koyan Arf, doktorasını yapmak için gittiği Almanya’da, matematikçi Helmut Hasse ile birlikte önemli çalışmalar yaptı. Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusundaki yaptığı çalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin “Arf değişmezi” ve “Arf halkaları” gibi literatürde adıyla anılan çalışmaları matematik dünyasının ünlü matematikçileri arasında yer almasını sağladı. Matematik literatürüne “Arf Halkaları, Arf Değişmezleri, Arf Kapanışı” gibi kavramların yanısıra “Hasse-Arf Teoremi” ile anılan teoremler kazandırmıştır. HÂRIZMÎ ( 780-850 ) Ebu Abdullah Muhammed bin El-Harezmi 780 yılında Özbekistan’ın Harezm vilayetinde dünyaya gelmiştir. Horasan bölgesinde bulunan Harezm’de temel eğitimini alan Harezmi, gençliğinin ilk yıllarında Bağdat’taki ileri bilim atmosferinin varlığını öğrenir. Devrinde bilginleri himayesi ile meşhur olan Abbasi halifesi Mem’un Harezmi’deki ilim kabiliyetinden haberdar olunca onu kendisi tarafından Antik Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleştirilmiş Bağdat Saray Kütüphanesi’nin idaresinde görevlendirilir. CEBIR ALANINDAKI ÇALIŞMALARI Cebir sözcüğü de Harezmi’nin “El’Kitab’ülMuhtasar fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) adlı eserinden gelmektedir. Bu eser aynı zamanda doğu ve batının ilk müstakil cebir kitabı olma özelliğini taşımaktadır. Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. Harezmî’nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi de numero Indorumadıyla Latince’ye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır, 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur. Hesab-ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabı, matematik tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir. Bu nedenle Harezmî “cebirin babası” olarak da bilinir. İngilizcedeki “algebra” ve bunun Türkçedeki karşılığı olan “cebir” sözcüğü, Harezmî’nin kitabındaki ikinci dereceden denklemleri çözme yöntemlerinden biri olan “el-cebr”den gelmektedir. Harezmi sıfır rakamını (0) ve x bilinmeyenini kullanan ilk kişidir. Eserleri: El- Kitab’ul Muhtasar fi’l Hesab’il Cebri ve’l Mukabele, Kitab al-Muhtasar fil Hisab el-Hind,El-Mesahat İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İKİ FARKLI İNSAN İKİ FARKLI DEĞER Dünya matematik litaratürüne yön veren iki büyük Türk bilim adamını siz değerlei okurlarımıza sunmanın kıvancını yaşıyoruz. Tüm bilim dallarında olduğu gibi matematik alanında da Türk-İslam medeniyetinin yüksek kültürünü dünyaya tanıtan bu iki büyük insanı şükran ve minnetle anıyoruz. 14 PSIKOPATLAR NIÇIN ÇOĞALIYOR? 32 yaşındaki oğlu için gelen anne şikayet ediyor: “Doğru dürüst okumadı ama okul bitti. Şimdi de iş beğenmiyor. Bulduğumuz işlere ‘yorucu, bana yakışmaz, bu paraya çalışılır mı’ gibi gerekçelerle gitmiyor. Bütün gün evde. ‘Onu getir, bunu al’ şeklinde emirler veriyor. Yapmak istemediğimizde ‘Beni doğurdunuz, yapmak zorundasınız, çocuğunuz değil miyim?’ diyor. Direnirsek üstümüze yürümeye başlıyor. Artık korkuyoruz. Ne yapabiliriz?” Bir başka anne benzer şeyleri henüz 16 yaşındaki oğlu için anlatıyor. Her sabah özel şoförün okula götürdüğü, haftalık harcaması asgari ücretten fazla olan, kredi kartı ile istediğini alabilen ve bunların az olduğunu, okulu nasılsa bitireceğini, babasının işinin onu beklediğini ve bu nedenle gençliğini çalışarak geçirmesinin anlamsız olduğunu söyleyen, sabahlara kadar barlarda gezen, kızdığı zaman kendisine küfür eden, el kaldıran bir çocuk. Bir baba, 14 yaşındaki çocuğunun kendisini yaraladığını ağlayarak anlatıyor ve benzer bir öyküyü aktarıyor. Hepsinin son cümlesi benzer: “Doğduğundan beri bir dediğini iki etmedik, koruduk, sevdik. Hiçbir şeyini eksik bırakmadık. Niçin böyle oldu?” ‘Öğrencinin Jaguar marka arabası olur mu?’ tartışmaları bu konuyu ele almamı zorunlu hale getirdi. Yazmadan önce tartışmaları bir kez daha gözden geçirdim. Tartışılan konu: O öğrencinin Cumhurbaşkanı’na gitmesiymiş. Oysa tartışılması gereken konu: Çocukların kaç yaşında, nelere sahip olmalarının daha doğru olduğu olmalıydı. Çünkü özel üniversitelerin park yerlerine girdiğiniz zaman göreceğiniz araba markaları, tartışılan Jaguar’dan ucuz olmayacaktır. Aslında üniversitelere gitmeye ve arabalara bakmaya bile gerek yok. Sokaklardaki, kafelerdeki gençlere, hatta genç bile sayılamayacak küçük çocuklara bakın. Sadece kıyafetlerine değil, ellerindeki cep telefonlarına, taşıdıkları çantalara ve en önemlisi konuşmalarına bir bakın. Ailesi varlıklı olan çocuk ve gencin bunlara hakkı var mı? Herhalde vardır. Zaten tartışılması gereken de bu değil. Tartışılması gereken; çocuklara ve gençlere zamanı gelmeden alınanların ve izin verilen İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Destek ve katkılarından dolayı Prof. Dr. Bengi SEMERCİ hanımefendiye teşekkür ederiz. Hocamızın çocuk ve eğitim psikolojisi üzerine yazdığı tüm yazılarına www.bengisemerci.c o m adresinden ulaşabilirsiniz. Yeni Nefes davranışların, onların gelişimine ve topluma nasıl zarar vereceği olmalıdır. Çevreye ve kendine zarar verici davranışların olması, herkesin kendisine borçlu olduğunu düşünen ve bu nedenle isteklerinin hemen ve eksiksiz yerine getirilmesini isteyen, yapılmadığı zaman saldırganlaşan, emek sarf etmeyen, sorumluluklarını yerine getirmeyen kişileri 18 yaşın altındalarsa ‘davranım bozukluğu’yla, üstünde ise ‘antisosyal kişilik bozukluğu’yla tanımlıyoruz. Yaygın olarak bilinen adı ile bu kişilere ‘psikopat’ diyoruz. Son yıllarda bu sorunla ilgili başvurular giderek artıyor. Bu artışın en büyük nedeni; çocuk yetiştirme biçimimizdir. SORUMSUZ VE DOYUMSUZ ÇOCUK Doğduğundan beri bir dediği iki edilmeyen, her istediğine kavuşan, isteğinin yaşı ile uyumlu olup olmadığına bakılmayan, emek sarf etmeden, değerini bilmeden alınanları, yapılanları hak görerek yetişen bir çocuğun; sorumluluk sahibi, doyumlu, çalışarak kazanmanın erdemine inanan, bir şeyleri elde etmek için emek sarf etmesi gerektiğini bilerek çalışan bir birey olmasını beklemek mümkün mü? Avrupalı ve Amerikalı aileleri ‘çocuklarına bakmıyorlar, yazları çalışmalarını istiyorlar’ diye kötüleyenlerin düşüncelerini gözden geçirmelerinde yarar var. Çocuklarımızı sevmekle onları doğru yetiştirmek arasındaki farkı anlamamıza yardımcı olur, diye daha önce de yayımladığım, ‘Geleceğin Psikopatlarını Yetiştirme Yolları’nı tekrar yayımlıyorum: - Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeye başlayın! Bu şekilde o, herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır. - Kötü sözler söylediği zaman gülün! Böylece o kendisinin akıllı olduğuna inanacaktır. - Ona düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç öğretmeyin! 21 yaşına gelince kendi kararlarını, kendisi versin diye bekleyin! - Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın; kitaplarını, ayakkabılarını, kıyafetlerini... Onun için her şeyi siz yapın ki o, bütün sorumluluklarını başkalarına yüklemeye alışsın! - Onun gözünün önünde sık sık kavga edin ki aile bir gün parçalanırsa çok fazla üzülmesin. - Ona istediği kadar harçlık verin ki hiçbir zaman kendi parasını kazanmanın ne olduğunu öğrenmesin. - Yiyecek, giyecek ve konforla ilgili bütün arzularını yerine getirin ki, istediklerine ulaşmak için çalışmak gerektiğini öğrenmesin. - Komşulara, öğretmenlere, polislere karşı daima onun tarafını tutun ki, onların hepsine karşı peşin hükümleri oluşsun. - Bütün bunları ve benzerlerini yaparak yetiştirdiğiniz çocuğunuz bir gün suç islerse, kendisinden özür dileyin! Ama onu felaket dolu bir hayata hazırladığınız için kendinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin!! (Bu belge, ABD Houston Polis Müdürlüğü tarafından hazırlandı ve kentteki tüm evlere ve okullara dağıtıldı.) w w w. b e n g i s e m e r c i . c o m İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U PSIKOPATLAR NIÇIN ÇOĞALIYOR? 15 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U NAZAN BEKİROĞLU 3 Mayıs 1957 günü Trabzon’da doğdu. Edebiyata ilgi duyan bir ailenin üç çocuğundan en küçüğüydü. Babası, “Hedef” adlı mahallî bir gazetenin sahibiydi ve edebiyatın yanı sıra Osmanlı tarihine ilgisi vardı. 14 yaşında iken babası vefat etti. Babası, İçinde Bir Sızı Var adlı hikâyesinin kahramanı olmuştur. İlk ve orta tahsilini Trabzon’da yaptıktan sonra Erzurum’a giderek Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1979). Öğrencilik yıllarında halk edebiyatı ve Orta Asya estetiğinin peşinde idi. Bunu bir ölçüde ilk hikâyelerine de yansıttı. (Hava Hanım Öldü). Gerek sanatkâr, gerekse akademik kişiliğinin gelişmesinde hocası Orhan Okay’dan teşvik ve destek gördü Dört yıl lise öğretmenliği yaptıktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümüne öğretim görevlisi olarak girdi (1985). Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar’ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını 1987 yılında tamamladı. Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. “Şair Nigâr Hanım” konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995). İlk kitabı olan Nun Masalları’nı 1997 yılında yayımladı. 1998’den itibaren Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde açılan Türkçe eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan Bekiroğlu, 4 Mayıs 2001’de profesör olmuştur. Çeşitli dergilerde çok sayıda bilimsel makale, deneme ve öyküsü yayımlanmıştır. İki çocuk annesidir. Başlıca Eserleri: Yûsuf İle Züleyha / Kalbin Üzerine Titreyen Hüzün, Mücella, La / Sonsuzluk Hecesi, Nar Ağacı, Mimoza Sürgünü, Kelime Defteri, Yol Hali, Nun Masalları, Cam Irmağı / Taş Gemi, Cümle Kapısı, Mavi Lale / Yitik Lale. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İKİ YAZAR İKİ DEĞER ‘’Kahramanı sen olsan da, hikâye benim...’’ Nar Ağacı, Nazan BEKIROĞLU Yeni Nefes Ayak kırıldı mı? Allah kanat ihsan eder. İskender PALA İSKENDER PALA İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulunda bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesinde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Doktora çalışmasını ise “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” başlığı altında yine İstanbul Üniversitesi’nde yaptı. Divan edebiyatı dalında 1983 yılında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde doçent, 1998 yılında da Kültür Üniversitesi’nde profesör oldu. Divan edebiyatı alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken yazarın çeşitli ansiklopedi ve dergilerde edebiyat araştırmacısı sıfatıyla yayımladığı bilimsel ve edebi makalelerinin yanında ortaokul ve liseler için yazdığı ders kitapları da bulunmaktadır. Ayrıca, Osmanlı deniz tarihiyle ilgili araştırmalarda bulunmuş ve bir kısmını kitaplaştırmıştır. Okuma hayatına Peyami Safa’nın eserleri ile başladığını belirten yazar, ilk okuduğu kitapların “9. Hariciye Koğuşu ve Yalnızız” olduğunu söylüyor. Ömer Seyfeddin, Refik Hâlid, Reşat Ekrem okuduktan sonra, Osmanlı tarihi ve edebiyatla tanışması Erzurum ve İstanbul’daki üniversite yıllarına denk gelmiştir. Uşak Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Akademik birçok eseri olan yazarın popüler kültüre uygun ve satış rekorları kıran eserleri de mevcuttur. Başlıca Eserleri: Od, Şah ve Sultan, Efsane, Katre-i Matem, İki Dirhem Bir Çekirdek, Mihmandar / Bir Eyüp Sultan Romanı, Aşk Name, Kitab-ı Aşk, Ah Mine’l - Aşk, Babilde Ölüm İstanbulda Aşk, Müstesna Güzeller, Aşina Güzeller, Su Kasidesi, Aşka Dair, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ayine, Gül Şiirleri, Kırk Güzeller Çeşmesi, İstanbulcunun Sandığı, Hoş Sada / Aşk ve Hikmete Dair. 16 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U AŞK İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ELIF ŞAFAK Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde... Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte “sorunsuz” bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur, görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir. Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella’yı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır. Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar… Ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller... Aşk... Kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası… Aşk... Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İKİ YAZAR İKİ ESER 17 Yeni Nefes S İ M YA C I PAULO COELHO Simyacı, dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun üçüncü romanı. 1996 yılından bu yana Türkiye’de de çok okundu, çok sevildi, çok övüldü bu kitap. Bir büyük Doğu klasiği olan Mevlâna’nın ünlü Mesnevî’sinde yer alan bir küçük öyküden yola çıkarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir “klasik” yapıt haline geldi. Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U OKULUMUZDAN KARELER 1 Yeni Nefes 18 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U OKULUMUZDAN KARELER 2 Yeni Nefes 19 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U TÜBİTAK 1 Yeni Nefes Okulumuz geçen yılın ardından bu yıl da TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarını büyük bir katılım ve enerjiyle gerçekleştirmiştir. Bizlerden desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi sunar ve fuarımızdan kareleri sizlerle paylaşmaktan onur duyarız. 20 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U TÜBİTAK 2 Yeni Nefes 21 Kitap, okudukça bilgi edindiğimiz bazen masal dünyasının içinde boğulduğumuz bir araçtır. Kitap eğlencedir, kitap mutluluktur, kitap geçmişin aynası, geleceğin tuğlasıdır. Bütün çocukların ninnisi, uçan pengueni, kırmızı başlıklı kızı, şeker evidir. Kısacası kitap hayattır. Günümüzde önemini yitirmiştir. Kitabın yerini televizyonlar, bilgisayarlar ve telefonlar almıştır. Kitap raflarını ise oyun konsolları, şarj aletleri ve kulaklıklar almıştır. Kitaplar ise kutularda tozla dolmuştur. İnsanlar bir yarışmaya katıldığında birbirlerine bir takım sorular sorarlar. Bu sorulardan birisi de “Boş zamanlarında neler yapıyorsun?” dur. Tabiî ki insanlarda başlar anlatmaya : “Televizyon izliyorum, kitap okuyorum, büyüklerimi ziyaret ediyorum, sinemaya gidiyorum.”bu cümledeki “Kitap okuyorum.” cümlesi kırmızı bir kalemle çizilmelidir. Çünkü kitaplar asla bizim boş zamanlarımızı dolduracak bir araç olmamalıdır. Kitap bizim günlük yaşamımızın bir parçası olmalıdır. Eskiden okumak isteyen çok, kitap sayısı azdı. Şu an tam tersi bir hayat sürüyoruz. Yani bu cümleyi matematiksel olarak ifade edersek: Eskiden okuma sayısı yüzde doksan beş, kitap sayısı ise yüzde beşti. Ancak günümüzdeki acı gerçek ise şu: Okuma sayısı yüzde beş, kitap sayısı yüzde doksan beş. İşte geçmişten geleceğe kitabın değerini nasıl yitirdiği anlaşılıyor. Ha bir de şu var: Asla kitabı anne, baba ve öğretmen korkusu yüzünden okumayın! İçinizden geldiği için okuyun, bilgi edinmek için okuyun. Lütfen kitap okuyun! İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İlayda ÇELİK 7/B Yeni Nefes BAHARDA BİZ Herkesin bildiği bir şey var ki mevsimlerin insan üzerinde etkisi büyüktür. Tıpkı doğa üzerinde olduğu gibi. Malum yaz geldi. Nasıl etkilenmeyelim? Hava ısındıkça içimiz de ısınıyor ve bir hareketlilik başlıyor. Canımız hep dışarı çıkmak, oyunlar oynamak istiyor. Üstelik çocuk olarak kanımız kaynıyor en güzel tabirle. Ama bir şey var bizi kurtlandıran: “Okul!” Yahu akşama kadar okulda olduğumuz için nasıl baharın tadını çıkaralım? Dersler de biraz sıkıcı olmaya başladı artık. Yani okulun mevsimi geçiyor yavaştan. Evet öğrenciyiz ama çocuğuz daha biz. Gerçekten şu mevsimde öğrenci olmak çok zor. Haklı olarak yaz mevsiminde öğrencilerin psikolojinde bir rahatlama oluyor. Ders çalışmak istemiyor kimsenin canı. Ders çalışmaya başlıyorsun, ama az sonra bırakıveriyorsun. Öğrenci olmak çok zor çok. Hele bir de köyde yaşıyorsan nasıl evde oturabilirsin ki? Baharın tadı bir başkadır şimdi. Çiçeklerin, ağaçların şenliği var oralarda. Bu şenliğe katılmadan nasıl duralım? Bahar canlanış, doğuş ve yenilenme demektir. Eee yaz geldi. Canlandık, yenilendik. Artık okul bitse de doyasıya tembellik yapsak. Bu arada biliyoruz ki yaz bitecek, sonbahar gelecek ardından da kış. Önce ıslanacağız, kardan adam yapıp, kartopu oynayacağız. Ama sonra yine ilkbaharla canlanıp yaza kavuşacağız. Bu yazı doyasıya yaşayıp bir daha ki yazı beklemek üzere… Sevgi SOLAK 7/B İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U KİTAP OKUMAK İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN 1 22 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ENGLISH FUN CORNER Merhaba biz 8. sınıf öğrencileri İlayda MENGİ ve Şevval ZEYBEK . Okul dergimizin 2. sayısında sizlere İngilizcenin eğlenceli yönlerini, ülkemizde dil öğrenirken karşılaşılan komik durumları elimizden geldiğince anlatmaya çalışacağız. İlk olarak derste öğrendiğimiz tekerlemelerle başlayalım. Hadi sizlerde önce yavaş yavaş sonra hızlı bir şekilde söylemeye çalışın . TONGUE TWISTERS 1) Three witches watch three swatch watch which witch watch which swatch watch . 2) She sells sea shells in the sea shore . 3) I saw susie sitting in a shoe shine shop where she sits she shmes and where she shines she sits . Biraz da günlük hayatta karşılaştığımız komik çevirilere göz atalım. 1) Tea january : Çay ocağı 2) Bir restoranın menüsü : Return :Döner Alexander return :Döner İskender Chicken Translate :Tavuk çevirme Sensitive meatball :İçli köfte Alexander confused :Karışık İskender 3) In every job there is a no : Her işte bir hayır vardır. 4) Leave the door december : Kapıyı aralık bırak . 5) November Paşalı : Kasım Paşalı. 6) Sunday manager : Pazarlama müdürü. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İlayda MENGİ 8/C - Şevval ZEYBEK 8/C Şimdi karikatürlerle biraz gülelim! İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN 2 23 Yeni Nefes Sonra, bir bağırış, bir haykırış ile irkiliyorum. Evet, şehit cenazelerinin hemen arkasından yükselen haykırışlar çınlıyor kulaklarımda: Şehitler ölmez, vatan bölünmez! Tüyleri diken diken eden , boğazında hıçkırıkları düğümleyen o haykırışlar… Sahi, ‘Onlara ölü demeyiniz.'Buyuruyor Kader Sahibi. Böyle ölümler ağlanacak değil, gururlanılacak ölümlerdir. Bir kere ölüm yok olmak demek değilse ve şehitlik mertebesi Allah katında yüce bir makam ise o halde ne diye üzüleceğiz? Şehit cenazelerinin gölgesinden yükselen ‘vatan bölünmez’ sözü kim bilir kimlerin yüreğine korku salıyor! Bu iman, bu yürek, bu kararlılık ne büyük ve tükenmez hazine. O halde korkaklık, ümitsizlik ve tembellik bizim kitabımızda yok! Sezai Karakoç dile geliyor birden: ‘Kaderin üstünde bir kader vardır!’ İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ŞEHITLER ÖLMEZ ,VATAN BÖLÜNMEZ!!! Televizyonlar şehit cenazelerini gösteriyordu ardı ardına. Son zamanlarda aynı manzaraları sıklıkla görmekteyiz ne yazık ki. Ateş düştüğü yeri yakar, doğru! Kim ne derse desin, Türk bayrağına sarılı tabuta gözyaşlarını akıtan nişanlı kadar içimiz burkulmuyor. Elleriyle büyüttüğü yavrusunu en delikanlı çağında şehit veren annenin hissettiklerini anlamak çok zor... Evladını elleriyle toprağın bağrına bırakan babanın duygularına tercüman olmak bile mümkün değil. Abisinin tabutu önünde çığlıklara boğulan kız kardeşin acılarını en yanık türküler bile anlatamaz. Minicik yavruların daha baba sıcaklığını öğrenemeden etrafında olup bitenleri savunmasızca seyretmesi… İnsanın, insan olduğunu iddia eden hiç kimsenin kayıtsız kalamayacağı yürek burkan tablolar? İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Emre KURBAZ Sosyal Bilgiler Öğretmeni İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U VATANIN KORUYUCULARI 24 Yeni Nefes Ey şehit olmadan bir gün önce babasını arayıp helallik isteyen, gözünü kırpmadan vatan hainlerinin karşısına dikilen yiğitler! Ey karlı dağları kanıyla yıkayan Mehmetçik! Ey evladını kaybeden, ama kendini kaybetmemek için başını dik tutan, içindeki derin acısıyla birlikte gurur dolu gözlerle komutanlara selam duran babalar! Ey kalbinin durma noktasına gelmesine rağmen ‘Bir oğlum daha olsa o da vatana feda olsun' diyen analar! Ey iki ay sonra evleneceği nişanlısını toprağa gömerken ‘Düğünümüzü cennette yapalım' diyen sevdalı yürekler! Ey abisinin tabutu başında asker elbisesiyle “Beni de askere götürün!” diyen Nene Hatun'un torunu kız kardeş! Ey kocasını, kardeşini, yakınını kaybetse de kalbi vatan için çarpan vatanseverler! Ey olan bitenden habersiz, baba diye tabuta bakan, yetimliğin acımsı tadını ağzındaki çikolatayla karıştıran minicik yavrular! Unutmayalım, şehitler ölmez, vatan bölünmez! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!! BILINÇLI İNTERNET KULLANIMI VE ANNE BABALARA ÖNERILER Hayatın her alanında bir gereklilik olan internet, her yaş grubunun vazgeçilmezi haline geldi. Kısa bir zaman öncesine kadar genel kullanıcı genç ve yetişkin bireylerken ödevlere, derslere yardımcı olması amacıyla öğrencilerin de hayatına dâhil oldu. Sonrası mı? Kullanımı giderek bir çığ gibi büyüyen internet bilgi ve belge ulaşımını hızlandırıyor ama kullanım oranındaki artış bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor. Ben interneti bir madalyona benzetiyorum,iki yüzü olan bu madalyon doğru kullanımında fayda sağlarken, yanlış kullanımında kötü sonuçların doğmasına neden olabilir. İnternetin kullanım yaşının giderek düşmesi kaygıların çocuklar üzerinde toplanmasına neden olurken anne ve babalara büyük sorumluluklar düşüyor. Günümüzde birçok internet kullanıcısı kendini doğru bir kimlikle tanıtmıyor. Bu kişilerle yapılan sohbetlerin çocuk için psikolojik açıdan olduğu kadar güvenlik açısından da tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Kanaatimce aile içi güçlü iletişim, hem çocuğun yanlış bir sürece dâhil olmasını hem de bu süreçten etkilenmesini engelleyebilir. Ailelerin büyük bir bölümü internet konusunda bir kural koymuyor.Çocuk ile bilinçli ve güvenli internet kullanımının gereklilikleri konuşulmalı, yaşına uygun adresler, paylaşabileceği bilgiler, sohbet edebileceği kişiler ve kullanılacak dil kararlaştırılmalı. Yeni bir internet adresine girmeden, oyuna/ etkinliğe katılmadan, bilgi paylaşımı yapmadan önce bir yetişkine danışması gerektiği ve danışacağı kişiler hakkında bilgilendirilmesinin önemli olduğu unutulmamalı. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Gökhan MERT Bilişim Tekn. Öğretmeni İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI 25 Yeni Nefes Bana göre, internetin kullanıldığı alanların ortak olması gözlem sürecini kolaylaştırarak, zaman ve bilgi sınırlamasına yardımcı olur. Çocuğun interneti kullandığı yer konusunda ebeveynlerini bilgilendirmesinin önemi vurgulanmalı. Güvenliğini ve sağlığını tehdit edici ortamlar ifade edilmeli, yaşına uygun yerler belirlenmelidir. On iki yaşından küçük olan çocukların velisi olmadan internet kafelere gitmeleri yasaktır. Ancak bazı işletmeler yaşa dikkat etmemektedir. Bu kurala dikkat edilerek kullanım alanları tercih edilmelidir. Kullanım alanının uygunluğu güvenli internet konusunda büyük bir rol oynamaktadır. BİLGİ YARIŞMASI Okulumuz 7.ve 8. sınıflar içinden seçilerek altı gruba ayrılan öğrencilerimiz arasında okul bilgi yarışması düzenlenmiştir. Bilgi yarışması sonucunda dereceye giren öğrenciler ödüllendirilmiştir. Bilgi yarışmasında dereceye girenler : 1. Sude DURAR – Şulenur USLU – Mert ÜNLÜ 2. B. Ali İLGÜN – Muhammet ALTAN – Gülperi ADAK 3.Abdulkuddüs TÖREN – Zeliha BAYSAL – S. Tuğba ÖRKÇÜ İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U 23 NISAN ULUSAL EGEMENLIK VE ÇOCUK BAYRAMI Okul öğretmenlerimiz gözetiminde öğrencilerimizin hazırladıkları 23 Nisan programı kasabımız halkının yoğun katılımıyla büyük bir heyecanla yapıldı. Atatürk‘ün çocuklara hediye ettiği bu güzel günü onun anısına uygun bir biçimde kutlayan öğrencilerimiz onun yolundan ilerlemeye devam edecektir. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U OKULUMUZDAN HABERLER 1 26 Yeni Nefes TEKNOLOJİ TASARIM Okulumuz Teknoloji Tasarım Öğretmeni Şükran GEVENÇ rehberinde 7.ve 8. sınıf öğrencilerinin Teknoloji Tasarım dersinde hazırladıkları el emeği göz nuru eserlerini okul bahçemizde bulunan kamelyanın altında velilerimize ve diğer öğrencilerimize sergilenmiştir. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. AYIN SINIFI VE AYIN ÖĞRENCİSİ 2015 - 2016 eğitim öğretim yılının ilk yarısında yaptığımız ayın sınıfı ve ayın öğrencisi uygulamamıza ikinci dönem de devam edilmiştir. Bu proje ile öğrencilerimizin daha disiplinli ve başarılı olması sağlanmıştır. OKUL KERMESİMİZ Okul Aile Birliğimizin girişimleriyle velilerimiz tarafından okulumuzda kermes düzenlenmiştir. BAŞARILI ÖĞRENCILERIN ÖDÜLLENDIRILMESI Okulumuz öğretmenleri tarafından hazırlanan ve öğrencilerimizi TEOG ve Bursluluk sınavlarına hazırlanmak için yapılan denemelerde dereceye giren öğrencilerimiz ödüllendirilmiştir. Bu sayede öğrencilerimizin motivasyonları arttırılmış ve sınavlara daha hazır hale getirilmiştir. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ALTIN KLAVYE YARIŞMASI Okulumuz Bilişim Teknolojileri öğretmeni Gökhan MERT rehberliğinde öğrencilerimiz arasında Altın Klavye yarışması düzenlenmiştir. Yapılan iki yarışma sonucunda dereceye giren öğrencilerimiz okul müdürlüğümüz tarafından ödüllendirilmiştir. Öğrencilerimizi tebrik ediyoruz. DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZ Sinem Tuğba ÖRKÇÜ – Şaban Furkan DINÇ – Furkan KARAOĞLAN – İlhan DINÇ – Serhat KOÇ – İsmet GEÇGEL İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U OKULUMUZDAN HABERLER 2 27 Yeni Nefes SATRANÇ TURNUVASI Okulumuz Teknoloji ve Tasarım öğretmeni Şükran GEVENÇ rehberliğinde 6. sınıf öğrencileri arasında Satranç Turnuvası düzenlenmiştir. Dereceye giren öğrencilerimiz 23 Nisan töreninde ödüllendirilmiştir. Öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyoruz. DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZ 1.Emre KOÇAK ( 6-A ) 2.Furkan KARAĞLAN ( 6-A ) 3.Mehmet AYDIN (6-B ) KUTLU DOĞUM Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenimiz Ali Yüksek rehberliğinde okulumuz öğrencileri tarafından “Kutlu Doğum Haftası” etkinliği düzenlenmiştir. Etkinliğimiz kasabamızda büyük bir yankı uyandırmıştır. Etkinlik sonrasında kasabamızın hayırseverleri tarafından öğrencilerimize ve katılan konuklara yemek dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Katkısı olan herkesten Allah razı olsun. FUTBOL TURNUVASI Okulumuz genelinde sınıflar arası futbol turnuvası düzenlenmiştir. İki kategoride yapılan turnuvada dereceye giren öğrenciler ödüllendirilmiştir. DERECEYE GİREN SINIFLAR 5 ve 6. SINIFLAR 7 ve 8. SINIFLAR 1- 6/A Sınıfı 1- 7/B Sınıfı 2- 6/B Sınıfı 2- 8/B Sınıfı 3- 6/C Sınıfı 3- 8/A Sınıfı İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLAMA TÖRENİ Okulumuz Türkçe öğretmenleri tarafından hazırlanan “Çanakkale Zaferi” konulu törenimiz öğrencilerimizin ve velilerimizin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Tören sonrasında yeni nesillere o zamanın zorluklarını somut bir şekilde anlatmak için savaş zamanı askerlerimize dağıtılan kuru ekmek ve şekersiz hoşaftan oluşan menü dağıtılmıştır. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U OKULUMUZDAN HABERLER 3 Yeni Nefes T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BİSİKLET DAĞITIM KAMPANYASI Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde öğrencilere dağıtılmak üzere üç yüz bin adet bisiklet alınmıştır. Bu biskletlerin dağıtımı yurt genelinde yapılmaya başlanmış ve bu proje çerçevesinde okulumuz öğrencilerinden Resul MUHAMMEDİ isimli öğrencimize bisikleti teslim edilmiştir. İLMİHAL DAĞITIMI “Kutlu Doğum Haftası“ nedeniyle okulumuz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali YÜKSEK’in girişimleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen üç yüz adet ilmihalin okulumuz öğrencilerine dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Başta Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali YÜKSEK’e ve emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliriz. 28 Sini sini şekerim Üstüne bal dökerim Kaynanamın pabuç kadar dilini Oğlu için çekerim Başı saçaklı gelin İpten kuşaklı gelin Dün geldin, adam oldun Burnu uzun gelin Kaynanayı ne yapmalı Kaynar kazana atmalı Yandım gelin dedikçe Derisini soyup atmalı Duvara çaktım kazık Gelin gitmiş yazık Gittiğine üzülmem ama Oğlumun ağlayan gözlerine yazık İlayda ARIKAN 7/C İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U DUYULAR Kız gelin dır dır etme Fazla ileri gitme Vakitsiz horoz gibi Kulaklarımın dibinde ötme İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN 3 29 Yeni Nefes ÇEVRE Yeşili, kırmızısı, moru Rengarenk koku dolu İçi sevgi dolu Zarar verme ona, içi canlı dolu Gecesi gündüzü aynı Sanki canlı barınağı Zarar verme onlara Yazık olur sonra Kağıt kalem oradan çıkar Zarar verirsen eğer Ormana Kalırsın öyle ortada Çevreyi koru Zarar verme ona Ağaca,kuşa İyi bak ormana Güzellikleriyle büyüler herkesi Kucak açar tüm ziyaretçilere Yeter ki zarar verme Bak gör faydalarını sen de Yeşim ÇETİN 5/A VOLKANİK PATLAMALARIN YOK OLUŞLARDAKİ ROLÜ Gök taşı etkisiyle volkanik patlamaların canlıların kitlesel yok oluşlarındaki rolü, bilim dünyasında 35 yıldır tartışılıyordu. Bazı bilim insanları volkanik patlamaların canlıların yok olmasında etkisi olmadığını iddia ederken, diğerleri de türlerin tükenmesine patlamaların yol açtığını ileri sürüyordu. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U DINOZORLARI YOK EDEN ÇIFTE FELAKET Bilim insanları, dinozorların 66 milyon yıl önce dünya üzerinden silinmesine iki felaketin üst üste gelmesinin neden olduğunu ileri sürdü. Science Daily dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, dinozorların yok olmasına neden olduğu sanılan dünyaya bir gök taşının çarpmasıyla Hindistan’daki volkanik patlamalar, aynı dönemde meydana geldi. California Üniversitesi’nden jeologlar, 66 milyon yıl önce dünyaya çarpan gök taşının etkisiyle Hindistan’daki volkanik patlamaların hız kazandığına ve bu iki felaketin dünya genelinde Richter ölçeğine göre 9 ve üzerinde depremlere yol açtığına dair kanıtlar buldu. Araştırmacılar, yüz binlerce yıl süren volkanik patlamalar ve yol açtığı depremlerin dinozorlar dahil pek çok kara ve deniz memelisinin dünya üzerinden silinip gitmesine neden olduğunu savundu. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Ümmühani KARNAK - Musa Berat KIRICI İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN 4 30 Yeni Nefes California Üniversitesi araştırmacıları tarafından ortaya konulan yeni kanıtlar, volkanik patlamaların meydana geldiği tarihleri çok daha doğru bir biçimde gösteriyor. Buna göre, Hindistan’ın Deccan Platosu’nda yer alan yanardağlardaki patlamalar, kitlesel yok oluşları başlattığı düşünülen gök taşı çarpmasından sonraki 50 bin yıl içinde ikiye katlanmış. Birbirini izleyen gök taşı çarpması ve volkanik patlamaların, gezegeni toz ve zehirli gazlarla kaplayarak iklim değişikliklerine yol açtığı ve birçok canlının yok olmasına neden olduğu sanılıyor. ÖNEMLİ KEŞİF Astronomlar türünün tek örneği bir ‘kuyruksuz kuyruklu yıldız’ keşfetti. Almanya’daki Avrupa Güney Gözlemevi astronomları ilk kez kuyruksuz bir kuyruklu yıldız buldu. Yıldıza İrlanda cinsi kuyruğu olmayan Manks kedilerinden esinlenerek Manks adı verildi. Yıldızın kuyruksuz kalmasının sebebi ise birçok kuyruklu yıldızın buzlu ve donmuş bileşenlerden meydana gelmesine karşın Manksın kaya benzeri maddelerden oluşması olarak açıklandı. Yıldızın Mars ve Jüpiter arasında bulunan maddelerden oluştuğu belirtiliyor. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Şevval ZEYBEK 8/C DEĞERLERİMİZ VE BİZ Alemlerin Rahmeti Peygamber Efendimiz insan yaşamındaki değerlerin ne kadar önemli olduğunu birçok hadisle biz Müslümanlara anlatmaya ve bu konunun önemini vurgulamaya çalışmıştır çünkü değerlerini kaybetmiş toplumların zaman içerisinde yok olmaya mahkum olduklarını yüzyıllar öncesinden görmüş ve biz Müslümanları uyarmaya çalışmıştır. Sonuç itibariyle Müslüman Türk Milleti olarak varlığımızı sürdürmek, onur ve itibarımızı korumak; gelecek nesillere cennet misali vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı, mukaddesatımızı en güzel şekilde devretmek istiyorsak mutlaka milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bunları daha da güçlendirerek gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Değerlerine sahip çıkmış toprakların iyilik, hoşgörü , misafirperverlik vb. değerleri daha da çok ortaya çıkar . Örneğin hoşgörü insanların bazı şeyler karşısında tolerans göstermesidir. İnsanların müsamaha, tahammül, katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma demektir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:“Haklı da olsa çekişmeyi terk eden kimse için ben cennetin ortasında bir eve kefilim.” demiştir . Bu bir hoşgörü örneğidir.Hoşgörü insanların birbirlerine karşı insani İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖĞRENCİLERİMİZDEN 5 31 Yeni Nefes duygularını ortaya çıkarır. Değerlerimizi korumak deyince akla gelen başka bir şey de komşuluk hakkı olur.Komşuluk hakkı insanların birbirleri ile ilgili ilişkilerine dayanır .Eninde sonunda komşunuza ihtiyaç duyacaksınızdır. Bu nedenle en çok komşularımızla iyi geçinmeli, gerekli zamanlarda onlara yardım etmeli, bizim de onların yardımına muhtaç olabileceğimizi unutmamalıyız. Zaten Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bunu çok daha iyi anlayabiliriz. ‘’Cebrail bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki komşuyu varis kılacağını zannettim.’’ Alemlerin Rahmet’inin komşuluk ilişkileri hakkında bir başka hadisi ise şöyledir:’’ Kim Allaha ve ahirete inanıyorsa komşusuna ikramda bulunsun, kim Allaha ve ahirete inanıyorsa komşusuna ihsanda bulunsun. Kim Allaha ve ahirete inanıyorsa komşusuna sukut göstersin.’’ sözü bize komşuluk hakkının önemini anlatır. Peygamber Efendimiz komşu hakkının itina ile üzerinde durmuştur ve bizleri bu konuda uyarmıştır. Hz Muhammed’in tebliğleri üzerinde misafirperverlikte bulunmaktadır. Ecdadımız misafir ağırlamaya çok itina gösterirdi. O zamanlar imkanların kıt olmasına rağmen misafir ağırlamaya çok önem gösterilmiştir. Adeta misafir dört gözle beklenir, en güzel şekilde ağırlanırdı. En güzel yemekler, en güzel oda... hep en güzellerini yapmak için çabalar ev sahibi. Zaten misafirperverliğin Arapça kelime anlamı ziyafet anlamına gelmektir. Peygamber Efendimizin hadisinde ‘’Allaha ve kıyamete inanan misafirine ikram eylesin demiştir’’. Bir hadis ise ‘’Ben Müslüman’ım diyen kimse, misafirine iyilik ve ikram etmelidir.’’ şeklindedir. Çünkü İslâm dini, insanların misafirperverlik ile dayanışmasına çok önem verir. Tamam, her şey iyi güzel hoş ama biz bunları ne kadar uyguluyoruz asıl mesele budur. Değerlerimizi korumak düşünüldüğü kadar basit değildir. Değerlerimizi korumak ve onları gelecek nesillere aktarmak için evde, okulda ve her yerde atalarımızın mirası olan bu güzel davranışları yaşatmaya gayret etmeliyiz. Unutmamalıyız ki değerlerimiz yoksa bizde yok olmuşuz demektir çünkü değerleri yok olmuş bir toplumun hiçbir amacı yoktur...!!!! Akciğerlerimizdeki bronş ve bronşcuklar da ağaçlardaki gibi fraktal uzanıma sahiptir. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Seher ÖZKİŞİ Matematik Öğretmeni TABİATTAKİ MUAZZAM FRAKTAL SANATI Fraktal parçalanmış ya da kırılmış anlamına gelen Lâtince fractus kelimesinden gelmiştir. Düzensiz ayrıntılar ya da desenler giderek küçülen ölçeklerde tekrarlanır. Öyle ki bütünün her bir parçası büyütüldüğünde yine cismin bütününe benzer.Bu tanımlar ışığında gözlerimizi tabiata çevirdiğimizde sayısız fraktal cisimlerle, hatta manzaralarla karşılaşırız. Kar tanelerinin kristal şekilleri kendi başlarına birer fraktaldır. Bir ağaç, bir gövdeye, onun üzerinde birkaç ana dala, her bir ana dalın üzerindeki daha ince dallara ve onların da üzerinde bu şekilde çoğalan nice dallara sahiptir. Baktığınızda bu ağacın geometrisinde fraktal bir yapı vardır. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U DOĞA ve MATEMATİK Yeni Nefes Fraktal sanatı izleyiciye görsel bir şölen sunar. Kalıplar yok, birbirinin benzeri olsa da hiçbir şey aynı değil, her parça ayrı bir yol izlese de ortak olarak bir bütünü oluşturup onu geliştiriyor. Hiçbir eleman bir diğerinin gelişimini engellemediği gibi, birbirlerine destek oluyor. Her bir farklılık bütünü daha da zenginleştiriyor.Tabiatı seyrederken ve incelerken bakışlarımızı ayrıntılara, bütünün parçalarına hatta parçaların da daha küçük elemanlarına yönelttiğimizde bilip gördüğümüzden daha zengin daha görkemli bir doğa göreceğiz. İçindeki uyumsuz parçaların bütünü oluşturduğunda ne kadar uyumlu bir yapı sergilediğini görmek gerçekten şaşırtıcıdır. Ne dersiniz, belki de tabiat bize bir mesaj vermek istiyordur. Kendi iç dünyamızdaki karışıklıklar aslında daha ileriye gitmemiz için bize verilen fırsatlardır belki de…Hayatımızdaki düzensizliklere parça olarak bakıp pes etmek yerine ,bütün olarak algılayıp hayata sımsıkı tutunmalıyız. Son olarak, hayatında ilim arayışında olanların evrene bakmaları yeterlidir.Zira evrendeki en ufak yapılarda bile mükemmeliyeti görmek, yukarıda bahsettiğimiz fraktal yapıları incelemek mümkündür. ÖmerHayyam’ın da dediği gibi ‘Kültür sokakta dolanır,sen almasını bilirsen. Bilim,tabiatın her köşesinde var sen görmesini bilirsen. Gören gözlerle bakmanız dileğiyle… 32 KADROMUZ Yeni Nefes Murat ER Müdür Yardımcısı Burcu AÇAN ÇELİK Rehber Öğretmen Nihan TÜMER Türkçe Öğretmeni Hatice DARILMAZ Türkçe Öğretmeni Yunus TÜRKAN Türkçe Öğretmeni Ziya KAVRIK Görsel Sanatlar Öğretmeni Emre KURBAZ Nuray IRMAK Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sosyal Bilgiler Öğretmeni Fahriye TÜRKAN İngilizce Öğretmeni İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU Kenan UYGUN Okul Müdürü Özlem HÜYÜKLÜ Matematik Öğretmeni Seher ÖZKİŞİ Matematik Öğretmeni Şükran GEVENÇ Tek. ve Tas. Öğretmeni Nazan ÇÖMLEKÇİ Müzik Öğretmeni Bayram MERCAN İngilizce Öğretmeni Gökhan MERT Bilişim Tek. Öğretmeni Y. Fatih URHAN Hasan İBİŞ Matematik Öğretmeni Fen Bilimleri Öğretmeni Arzu URHAN Fen Bilimleri Ali YÜKSEK Din Kült. ve Ahl.Bil. Öğrt. Bayram GÜL Daimi İşçi 33 Zeki KARAOĞLAN Memur (VHKİ) İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U BELEDİYEDEN HABERLER 1 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U Belediyemiz tarafından kasabamızda bulunan okulların fiziki iyileştirmeleri yapıldı. Belediye başkanımıza yaptığı katkılar için teşekkür ediyoruz. İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U B e l e d i y e Başkanımız Sayın Adnan BAYRAKTAR, Yerel Yönetimler Dergisi tarafından “Yılın En Başarılı Belediye Başkanı” seçilmiştir. Başkanımızı kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz. 63. hükümet olan seçim hükümetinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görevini üstlenen hemşehrimiz Sayın Cenap AŞÇI Bey, kasabamızı ziyaret ederek kasabamıza yapılacak olan yatırımlar için incelemelerde bulundu ve halkımızın sorunlarını dinledi. 34 Yeni Nefes Kasabamızın büyük eksikliği olan konferans ve düğün salonumuz Yeşilova’mıza hayırlı olsun. Belediyemizin araç filosuna yeni katılan cenaze yıkama ve morg aracı ile sulama aracı kasabamıza hayırlı olsun. Belediyemiz tarafından kasabamızın adına yakışır bir görünüme kavuşması için Yeşilova genelinde ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Daha yeşil ve daha temiz bir çevre için daha çok çalışmamız gerektiğini biliyor ve sizlerin desteklerinizi bekliyoruz. BELEDİYEDEN HABERLER 2 Yeni Nefes Kasabamız yollarına asfalt kaplama ve kilit parke taş döşemesi yapılarak vatandaşlarımızın daha kaliteli şartlar altında yolculuk yapmaları sağlandı. Çalışmalarımız bütün hızıyla devam edecektir. Belediye Başkanlığımız tarafından kasabamızın ilkokullarına çocuk parkı yapılarak çocuklarımızın daha güzel bir ortamda oyun oynamaları sağlanmış, sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunulmuştur. 35 YEŞİLOVA BELEDİYESPOR Yeni Nefes Başkanımız Ramazan DEMİR, 68 Aksaray Spor Başkanı Sayın Murat KOÇ’u Makamında ziyaret etmiştir. İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU Türkiye Futbol Federasyonu Amatör Spor Kulüpleri Birliği Başkanı Sayın Remzi AY Bey makamında kulüp başkanımız Ramazan Demir tarafından ziyaret edilmiştir. İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU 2015-2016 sezonunda faaliyetlerine yeniden başlayan Yeşilova Belediyespor, sezonun son haftasına kadar bir üst lige yükselmek için mücadele vermiş ancak son maçla bu sansını kaybetmiştir. Gelecek sezon Yeşilova halkının desteğiyle hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam edecektir. Kulüp Başkanımız Ramazan DEMİR ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Sayın Cüneyt ALKAN görüşme yaptılar. B e l e d i y e Başkanımız Sayın Haluk Şahin YAZGI’ya Yeşilova Belediyespor Başkanı Ramazan DEMİR forma teslim ederken... 36 Kulüp binamızda ilk toplantımızı yaptık. Yol soranın bölesi hatta kölesi Tarif eder doğrum yolu göstermek için ölesi Görülmemiş yakınlığın böylesi İşte böyledir Yeşilovalığın meyvesi Uğra işyerimize sor gösterilim Ne doğru ne yanlış gel beraber çözelim Beraber olup el ele verelim Alış veriş değil dostluğu bilelim Kim demiş Yeşilova toz diye Ne güzeldir şeffaf karakol ile belediye Sana vermeden güzel bir hediye Gönderir miyiz acaba hakkım helal etmeden VATAN UĞRUNA Vatan uğruna düştük ıssız dağlara Bir anda veda ettik yar ve bacılara Kanımız intikam olsun sıçradı kayalara Feda olsun canımız Al Bayrağa Huzur ve barış içindir görevimiz Darda olana hemen kucak açarız Havada karada şahin gibi uçarız Issız gecelerde ay yıldız gibi doğarız Bir emirle fırladık mevzilere Tipi gibi mermi yağar üzerimize Şehitlik yazılmışsa kaderimize Şanlı bayrağı gururla asarız evimize Anne kurbanı kes bekleme bizi Vatan filmi bize bitmeyen bir dizi Elbette özleriz sizi Türkiyem için kana kana içeriz şahadet şerbetini İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ÖYLE BİR YEŞİLOVALI Medeniyetin okumuşluğun yuvası İlçe olmak için düzlüğün tam ortası Boldur pancarı buğdayı arpası Kaçırmayın ilçe yapın bu fırsatı İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U SÜLEYMAN ALDIRMAZ İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U YEŞİLOVALI ŞAİR Yeni Nefes TATLIDIR DÜNYA Yaşamasını bilene Şükredip her an gülene Mevlaya el açıp şükredene Tatlı dır Dünya kıymet bilene Erken kalkıp hayata atılana Tan vakti Allah a yalvarana Bir tebessüm seni doğurana Hayat tatlıdır özü doğru olana Ulusunu canı gibi sevene Hayata küsmeyip hakikate kabullenene Düşmana geçit vermeyip şehit olana Son sözü VATAN SAĞOLSUN diyene PERİŞAN KÖYLÜ KADINI Sabah erken kalkar inek sağmaya Tan yeri yeni başlamış ağarmaya Çocuklar başlamadan ağlamaya Bir elinde iş diğerinde çörek yağlamaya Sabah işi bitmeden öğle tez olmuş Çocuk yetiştirmeden benzi solmuş Nasihat vermeden evlatlara dilleri durmuş Ne söylese faydası yok yine akşam olmuş Yirmi yılda yoktur bir gün izni Yiyememiştir bin bir hevesle yetiştirdiği üzümü Her konuşmaya başladığında eşi kesmiş sözünü Hiçbir mecliste anlatamamış özünü Yetmiş beşlik anam görmemiş denizi Tulumba suları ile gidermiş hevesini Ben yorgunum anam anlatsın gerisini Meclisim ne çabuk unuttun milletin efendisini MEMLEKTİM Dikenli tozlu yollarında Yabanda üzeri toprak tollarında Her ülkeye açılmış kollarında Seni hep özlerim memleketim Medeniyeti görgülü insanlarınla Birbirine küsmüş akranlarınla Yağmur yağmış mis kokulu topraklarınla Her an seni özlerim memleketim Temmuzda kaynaşan insanlarla Üstünde yatılan damlarınla Çarşıda cıvıl cıvıl oynayan çocuklarınla Seni hiç unutmuyorum memleketim 37 EĞLENCELİK 1 Yeni Nefes 38 ÖĞRENCİLERİMİZDEN 6 Hülya ÜNLÜ 8/B -Türkiye’de ilk olarak çift kol, tam yüz ve kadavradan rahim naklini Prof. Dr. Ömer ÖZKAN yapmıştır -Genetiği değiştirilmiş mısırda bulunan toksik genler anne karnındaki bebeklerde tespit edildi. -Bir kg bal elde etmek için yaklaşık olarak bir arı neredeyse bir milyon çiçekten polen toplar. -4 basamaklı farklı rakamlardan oluşan bir sayı tutun. Rakamları en büyük ve en küçük sayıyı verecek şekilde sıralayıp birbirinden çıkarın. İşlemi tekrar edin. En fazla yedi adımda 6174 sayısını elde edeceksiniz. -Yürüyen merdivenlerin yan tarafındaki fırçaların ne işe yaradığını biliyor musunuz? Hayır, ayakkabılarınızı fırçalayıp parlatmak için değil... İlk yürüyen merdivenlerde bu fırçalar bulunmuyordu. Fakat zamanla üreticiler basamaklar ile mekanizma arasında bulunan boşluğun problem yarattığını fark etti. Bazen insanların uzun paçaları, etekleri ya da ayakkabı bağcıkları boşluklara sıkışıp hem mekanizmayı durduruyor hem de insanları zor durumlara düşürebiliyordu. Bazı durumlarda ise bu boşluklardan mekanizmanın içine düşen maddeler sorun çıkarabiliyordu. Yürüyen merdivenlerdeki fırçalar, bu temel işlevin yanında sürtünme sesiyle sizi köşelere fazla yaklaşmaktan da koruma görevi üstleniyor. -Rubik Küpü’nün trilyon kere trilyonlara varan kombinasyonlar içinde her durumda en fazla 20 hamlede çözülebileceği matematik yoluyla ispatlandı. -HAMBURGER sözcüğü Almanya’nın Hamburg şehrinden geliyor. Bu yiyeceği Amerika’ya Alman göçmenleri tanıtmış. -2010 yılında Meksika Körfezi’nde yaşanan petrol platformu kazasının ardından, bölgede mutasyona uğramış deniz canlıları görülmeye başlandı. 39 Yeni Nefes -İnsanın vücut ısısını en hızlı kafasının üşümesiyle kaybettiği sıklıkla ifade edilir. Fakat bu da bir efsanedir. Uzmanlar insanların pantolonsuz dışarı çıkmalarıyla başlıksız dışarı çıkmaları arasında bir fark olmadığını, vücut sıcaklıklarının aynı derecede düştüğünü söylemiştir. -Hepimize Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğü öğretilmiştir. Aslında teknik olarak meydana gelen şudur; Dünya, Güneş ve diğer bütün gezegenler Güneş Sistemi’nin kütle merkezi etrafında bir yörüngede dönmektedir. -Dünya elektrik üretiminin %67’si kömür, petrol veya doğalgaz yakan termik santrallerde yapılıyor. -19. Yüzyılda Yaşayan Edward Mordrake’nin Ensesinde 1 Yüzü Daha Vardır. Ender Rastlanan Bir Yapışık İkiz Vakasıdır. Bu Yüz Yemek Yiyemez Ama Ağlar Ve Gülebilir. İnsanların Psikolojik Baskılarına Dayanamayan Edward Mordrake yirmi üç Yaşında Kendini Asarak İntihar Etmiştir. -Ebeveynler çocuklarına şeker yedirmenin onlarda hiperaktiviteye neden olduğunu ileri sürer. Fakat durum böyle değildir. Yapılan araştırmalar sonucu şekerin hiperaktiviteye neden olmadığı ortaya konmuştur. -Penguenlerin hayatını tek eşle sona erdirdiği bilinir. Bu sevimli hayvanlar çoğunlukla tek eşli olmalarına rağmen İmparator Penguen gibi türleri bütün bir mevsim tek bir penguenle çiftleşirler ancak başka bir penguenle çiftleşmeleri de olasıdır. Acil üreme ihtiyacı, diğer sene aynı eşlerini beklemelerinden kaçınmalarına sebep olmaktadır. -Matematikte Bilinmeyen Sembolü Olarak Kullanılan ‘x’ Aslen El- Harezmi’nin Cebir Kitabında Kullandığı Arapça Kökenli ‘şey’ Sözcüğünden Geliyor. -Tuvalet kağıdı geri dönüştürülmüş kağıttan üretilebilmesine rağmen, pazarlama kaygıları nedeniyle bu yöntem uygulanmıyor. ABD’de bu şekilde üretilen tuvalet kağıdı oranı sadece yüzde iki. -Eğer Soğanı Soyup Ayaklarınızın Altına Koyarsanız Yaklaşık bir saat Sonra Tadını Alırsınız Yapay çilek aromasında 50’ye yakın kimyasal madde bulunuyor. -Kafeinin Su Kaybına Yol Açtığı Görüşü Yaygındır. Kafeinli İçecekler İdrar Söktürücü Etkiye Sahip Olabilirken, Bu İçeceklerin Dehidrasyon Riskini Arttırmadığı Gözlemlenmiştir. -Pi sayısı 2012 itibariyle bir trilyonuncu basamağına kadar hesaplandı. YEDİ FARK Yeni Nefes İKİ FOTOĞRAF ARASINDA Kİ YEDİ FARKI BULALIM! 40 KES KATLA YAPIŞTIR Yeni Nefes 41 EĞLENCELİK 2 Yeni Nefes 42 ALTIN MARKET Muhsin ALTIN Telefon Numarası: 0541 801 80 03 UĞURLU ÇAY OCAĞI Cuma UĞURLU Telefon Numarası: 0544 726 27 95 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR - 1 Kooperatif Başkanı: Cuma KÜRKÇÜ 0382 233 31 72 43 Yeni Nefes DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR - 2 Yeni Nefes Haluk KARAKILIÇ 0554 982 71 15 Coğlaki Mahallesi Atatürk Bulvarı 128 / A AKSARAY e-mail : halukkitapkirt@hotmail.com İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İBRAHİM ETHEM Kaliteyi ve Bilgiyi Kesenize Uygun Fiyatlarla Bulabilirsiniz 44 İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U ARKA İÇ KAPAK İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U