tıklayınız..

Transkript

tıklayınız..
İbrahim Ethem Baysal
Ortaokulu
Adına İmtiyaz Sahibi
Kenan UYGUN
Okul Müdürü
EDİTÖR
Yunus TÜRKAN
Türkçe Öğretmeni
YAYIN EKİBİ
Nihan TÜMER
Türkçe Öğretmeni
Hatice DARILMAZ
Türkçe Öğretmeni
ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ
Sude DURAR
Kübra Eda MUŞTU
Sevgi SOLAK
GRAFİK TASARIM - UYGULAMA
Ziya KAVRIK
Görsel Sanatlar Öğretmeni
ziyakavrik@gmail.com
İBRAHİM ETHEM BAYSAL
ORTAOKULU
Köseli Mahallesi
Yeşilova / AKSARAY
TÜRKİYE
İletişim
0382 - 233 20 46
2. SAYI
Haziran 2016
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
YAYIN SAHİBİ
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Yeni Nefes
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İÇİNDEKİLER
Sayfa ......................2
Sayfa ......................3
Sayfa ......................4
Sayfa ......................5
Sayfa ......................6
Sayfa ......................7
Sayfa ......................8
Sayfa ......................9
Sayfa ....................10
Sayfa ....................11
Sayfa ....................12
Sayfa ....................13
Sayfa ....................14
Sayfa ....................15
Sayfa ....................16
Sayfa ....................17
Sayfa ....................18
Sayfa ....................19
Sayfa ....................20
Sayfa ....................21
Sayfa ....................22
Sayfa ....................23
Sayfa ....................24
Sayfa ....................25
Sayfa ....................26
Sayfa ....................27
Sayfa ....................28
Sayfa ....................29
Sayfa ....................30
Sayfa ....................31
Sayfa ....................32
Sayfa ....................33
Sayfa ....................34
Sayfa ....................35
Sayfa ....................36
Sayfa ....................37
Sayfa ....................38
Sayfa ....................39
Sayfa ....................40
Sayfa ....................41
Sayfa ....................42
Sayfa ....................43
Sayfa ....................44
1
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
MÜDÜRÜMÜZDEN
ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ 1
ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ 2
KÜÇÜK BİR SOHBET
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
GURUR TABLOMUZ
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 1
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 2
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 3
TARİH BİLİNCİ
ANA DİLİMİZ TÜRKÇE
İKİ FARKLI İNSAN İKİ FARKLI DEĞER
PİSİKOPATLAR NİÇİN ÇOĞALIYOR?
İKİ YAZAR İKİ DEĞER
İKİ YAZAR İKİ ESER
OKULUMUZDAN KARELER 1
OKULUMUZDAN KARELER 2
TÜBİTAK 1
TÜBİTAK 2
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 1
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 2
VATANIN KORUYUCULARI
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
OKULUMUZDAN HABERLER 1
OKULUMUZDAN HABERLER 2
OKULUMUZDAN HABERLER 3
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 3
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 4
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 5
DOĞA VE MATEMATİK
KADROMUZ
BELEDİYEDEN HABERLER 1
BELEDİYEDEN HABERLER 2
YEŞİLOVA BELEDİYESPOR
SÜLEYMAN ALDIRMAZ
EĞLENCELİK 1
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 6
YEDİ FARKI BULALIM
KES KATLA YAPIŞTIR
EĞLENCELİK 2
DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR 1
DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR 2
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yeni Nefes
2
MÜDÜRÜMÜZDEN
Yeni Nefes
Sevgili Öğrenciler,
Dergimizin bu ikinci sayısıyla tekrar sizlerle buluşmaktan mutluluk duyuyorum.
2015-2016 Eğitim Öğretim yılının sonuna geldik. Acısıyla tatlısıyla güzel bir yıl geçirdik. Artık karnelerinize
kavuşmanıza az bir zaman kaldı. sene başından beri yaptığınız tüm çalışmaların sonucunda emeklerinizin
karşılığını alma zamanı geldi artık. İnşallah tüm öğrencilerimiz isteklerine ulaşabilecek kadar çok çalışmış
ve zamanını iyi değerlendirmiştir.
Zaman demişken şunu özellikle belirtmek isterim ki, başarıya ulaşmanın en güvenli ve kesin yolu;
yapacağımız, uygulayacağımız hedeflere ulaşmak için dikkat edeceğimiz en önemli husus gelmeketedir.
Zamanımızı doğru kullandığımız zaman üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir zorluğun olmadığını unutmadan,
arzuladığımız noktaya gelmek için tüm gücümüzle çalışmalıyız.
Sizler bugünün gençleri yarının yetişkinleri olarak ülkemizin umutlarısınız. Atatürk’ün
“Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.“ sözünü kendinize hayat felsefesi
edinerek içinizde bulunan cevheri ortaya çıkarmak ve onu işlemek için çok çalışmalı ve yetenekleriniz
doğrultusunda eğitimlerinizi tamamlamalısınız. Bu bağlamdan yola çıkarak edindiğiniz bilgi birikimiyle
birlikte toplumumuzun milli birlik ve beraberlik duygularının artmasını sağlamalı; vatana, millete, devlete
ve ailelerinize iyi bir evlat, duyarlı bir birey ve yararlı bir vatandaş olmanın gayreti içinde çalışmalı ve bu
uğurda ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Değerli Velilerimiz,
Çocuklarınız, bu uzun eğitim maratonunda koşarken onları asla yalnız bırakmamalı, daima
yanlarında olmalı ve onlara varlığınızı hissettirmelisiniz. İlgilenilmeyen öğrenci, serseri bir mayına benzer.
Ne zaman patlayacağı, ne zaman sıkıntı çıkaracağı ve ne zaman sorun olarak ortaya çıkacağı belli olmaz.
Bizler eğitimciler olarak çocuğunuzu eğitme noktasında sadece okulda değil, okul dışında da yanınızdayız.
Bu bilinçle çocuğunuzun getirdiği karneye kötü dahi olsa aşırı tepkilerde bulunmamalısınız. Unutmayınız
ki o karne aynı zamanda sizlerin de başarısını göstermektedir. Bu bağlamdan hareketle, başarısızlığın
sebepleri noktasında yaz tatilini çok iyi değerlendirmeli ve başarı için üstünüze düşen önlemleri almalısınız.
Bu uzun tatil dönemini dinlenmenin yanı sıra kitap okuyarak, sportif ve sosyal faaliyetlere katılarak
geçirmeniz umuduyla; tüm öğrencilerimizin ve velilerimizin sağlıklı, mutlu bir tatil geçirmelerini temenni
ediyorum.
KENAN UYGUN
İBRAHIM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU
MÜDÜRÜ
3
İBRAHİM ETHEM BAYSAL
İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU
Sevgi SOLAK: Sayın Müdürüm bize biraz
kendinizi tanıtabilir misiniz ?
Hacı Ömer KARTAL: 21.10.1968 Yozgat
Akdağmadeni
doğumluyum. İlk orta ve lise
öğrenimimi Yozgat ‘ta tamamladım. 1988 Yılında
Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir
Eğitim Fakültesi Tarih öğretmenliği bölümünden
mezun oldum. 1992 Yılında sınıf öğretmenliği
yapmakla mesleğe başladım. Daha sonra alan
değişikliği yaparak mezun olduğum alan olan Tarih
öğretmenliğine geçtim. Çeşitli okullarda müdür ve
müdür yardımcılığı yaptıktan sonra il milli eğitim
şube müdürlüğü ve milli eğitim müdür yardımcılığı
görevlerini üstlendim iki yıldır da Aksaray İl Milli
Eğitim Müdürlüğü görevini yürütmekteyim.
Yeliz ZEYBEK: Müdürüm bize, milli eğitim
müdürlüğünün görev ve sorumlulukları hakkında
bilgi verir misiniz?
Hacı Ömer KARTAL: Milli eğitim müdürlüğü
denilince akla gelen tek şey eğitim ve öğretim
faaliyetleridir. Anasınıfından itibaren bütün eğitim
kademelerindeki öğrencilerin daha iyi bir eğitim
almasını sağlamak ve onları hayata daha hazır bir
birey haline getirmek Milli Eğitim Müdürlüğümüzün
en önemli görevlerindendir. Bunun dışındaki
görevlerimiz arasında okullarımızın fiziki şartlarını
geliştirmek, okulu olmayan köy ve kasabalarımızdaki
öğrencileri taşımalı eğitim sisitemi ile en yakın eğitim
ORTAOKULU
ÖĞRENCİLERİMİZDEN ROPÖRTAJ - 1
Yeni Nefes
Aksaray İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hacı Ömer KARTAL’a ropörtajımızda bize ayırdığı zaman ve
ilgi için teşekkür ederiz.
4
kurumuna ulaştırmak gelmektir. Bu kapsamda her
gün sekiz bin öğrencimiz, eğitim öğretim faaliyetleri
için taşınmaktadır. kısacası ilimiz genelinde bulunan
seksen bin öğrencinin daha iyi bir eğitim alması için
elimizden gelen gayreti gösteriyoruz da diyebiliriz.
Sevgi SOLAK: Sayın Müdürüm, mesleğinizi
seviyor musunuz? Geçmişe tekrar dönme şansınız
olsa yine öğretmenliği seçer miydiniz?
Hacı Ömer KARTAL: Evet, mesleğimi
çok seviyorum ve isteyerek bu mesleği seçtim.
Öğretmenlik mesleğinin hakkıyla yapıldığı zaman
en zor mesleklerden olduğunu düşünüyorum.
Bunca yıllık bilgi birikimim ve tecrübeme dayanarak
şunu söylemeliyim ki tekrar geçmişe dönsem
öğretmenliği meslek olarak seçerdim. Çünkü
öğretmenlik dünyadaki en kıymetli varlık olan
insanla alakalı bir meslektir ve bu en kıymetli
varlığı yetenekleri doğrultusunda düzgün bir
şekilde öğretmek bana göre dünyanın en büyük
hazlarındandır.
Yeliz ZEYBEK: Aksaray’da eğitim ve öğretim
faaliyetlerini geliştirmek için hayata geçirmeyi
düşündüğünüz projeler nelerdir? Bu projeler
nelerdir? Bu projeler hakkında bizi bilgilendirebilir
misiniz?
Hacı Ömer KARTAL: Öncelikle eğitim ve
öğretim faaliyetlerini geliştirmek için Aksaray’da
yapmayı planladığımız ikili eğitim ve öğretim
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Yeni Nefes
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN RÖPÖRTAJ - 2
faaliyetlerine devam eden okullarımızın normal
eğitim faaliyetine geçişlerini
sağlamaktır. Bu
çerçevede iki yıldır bakanlığımızla yoğun bir çalışma
içindeyiz. Bir diğer projemiz ise sanayi şehri olan
Aksaray’da mesleki eğitimi geliştirmek için organize
sanayi bölgesine Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nin katkılarıyla bir meslek lisesi yapıyoruz.
Bunun yanı sıra otuz iki derslik ve üç atölyeli bir
meslek lisesini faaliyete geçirmek için yoğun bir
çaba içindeyiz.
Sevgi SOLAK: Hocam, hafta sonu açılan
yetiştirme kurslarının eğitime olan katkısıyla
ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir bilir miyiz? Bu
bağlamdan hareketle yazın açılması planlanan
yetiştirme kurslarının hafta sonu kursları kadar etkili
olacağını düşünüyor musunuz?
Hacı Ömer KARTAL: İl milli eğitim müdürlüğü
olarak yetiştirme kurslarına çok önem veriyoruz.
Ve bu nedenle ilimiz genelindeki tüm okullarda
yetiştirme kurslarının açılması için yoğun bir faaliyet
gösteriyoruz. Bu çabamızın karşısında yirmi yedi bin
öğrencimiz bu kurslara devam etti. Kısacası hafta
sonu yetiştirme kurslarının çok verimli ve başarılı
olduğunu düşünüyorum. Sorumuzun ikinci kısmına
gelecek olursak bakanlığımız tarafından yazın
açılması planlanan yetiştirme kurslarının da hafta
sonu yetiştirme kursları kadar başarılı olacağını
düşünüyoruz. Ayrıca bu kursların eğitimde fırsat
eşitliği yaratmak adına büyük bir önem taşıdığına
olan inancım tamdır.
Yeliz ZEYBEK: 2015-2016 eğitim ve
öğretim yılının 2.döneminde başlatmış olduğumuz
deneme sınavı uygulamasında okulumuz pilot okul
seçildiğinden sınavlar okulumda uygulanmıştır.
Ve 8. Sınıf öğrencilerimiz tarafından büyük bir
memnuniyetle karşılanmıştır. Seneye de bu
uygulamayı devam ettirmeyi düşünüyor musunuz?
5
Hacı Ömer KARTAL: Bu uygulamamız pilot
okul olarak beş İmam Hatip okulumuz ile on tane köy
ve kasabamızda bulunan ortaokullarda uygulamaya
konulmuştur. Uygulamamızın başarılı olduğu yoğun
bir geri dönütle anlaşılmıştır. Ve gelecek yılda bütün
okullarımızda bu uygulamayı devam ettirmek
istiyoruz. Bu projedeki amacımız özellikle kırsal
kesimlerdeki öğrencilerimizin girdikleri sınavda
zamanı doğru kullanma, sınav heyecanını azaltma
ve vb. konularda onlara katkı sağlamaktır. Yeri
gelmişken bu sınavları hazırlamak için gönüllü olan
sekiz öğretmenimize teker teker teşekkür ederiz.
Sevgi SOLAK: 2014-2015 eğitim-öğretim
yılında okulumuz ziyaret ettiniz. Bu ziyaretiniz
sonucunda yemekhanemizin yapılmasına vesile
oldunuz. Bundan yola çıkarak, ileriki zamanlarda
okulumuz ve kasabamız için neler yapmayı
planlıyorsunuz?
Hacı Ömer KARTAL: Öncelikle yapmayı
planladığımız ilk şey okulunuzu ziyaret etmektir. Bu
ziyaretteki asıl amacımız; sizin, öğretmenlerimizin
ve öğrencilerimizin motivasyonunu arttırmak
olduğunu bilmenizi isterim. Çünkü başarının bir
ekip işi olduğuna inanıyoruz. Ve bu ekibin başı
olarak okullarımızdaki motivasyonu arttırmak için
elimizden geldiğince okullarımızı ziyaret etmeye
çalışıyoruz.
Yeliz ZEYBEK: Son olarak tüm eğitim
camiasına vereceğiniz mesajlar nelerdir?
Hacı Ömer KARTAL:
Öncelikle şunu
belirtmek isterim ki eğitim bir ekip işidir. Milli
Eğitim camiası olarak da bizim içinde birçok unsuru
bulunduran bir ekibiz. Ben şahsım adına bu ekip
içindeki bütün çalışanlarımızın üstün gayret ve
başarıları için teşekkür ediyorum. Hep beraber
daha büyük işler başaracağımıza inanıyorum!
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
DOĞRU İNSAN OLMAK
Dünya, Allah ın can verdiği hiçbir varlığın
sonsuza kadar misafir olarak kalamayacağı geçici
bir konaklama tesisidir. Bu yüzden hayatımızın ve
yaşadığımız dünyanın geçici bir durum olduğunu
unutmadan yani dünyayı sahiplenmeden sıratı
müstakimden ayrılamayan iyi bir Müslüman olarak
ebedi âleme götürmek üzere iyilikler ve güzellikler
yapmalıyız.
İnsanoğlu sanki hiç ölmeyecekmiş gibi,
bu dünya kendi alıymış gibi , ömür denen zaman
birikimi hiç onu bırakmayacakmış gibi dünya işlerine
ve onun insanı cezbeden güzelliklerine kendini
kaptırmış bir şekilde ömrünü heba etmektedir .
Kutsal kitabımız Kur´an-ı Kerim´de Yüce
Allah’ımız Küllü nefsin zaikatü l – mevt” yani her canlı
ölümü tadacaktır ayeti kerimesiyle bu dünyanın ve
ve onun nimetlerinin insanoğlu için geçici olduğunu
açıkça ifade etmiştir. Öyleyse Allah bize bu kadar
açık ve net söylemişken neden bu ayeti unutarak
yaşıyoruz? Çünkü insanın tabiatında unutmak ve
kendini cezbeden şeylerin büyüsüne kapılmak
vardır . Dünya hayatında da bizler için ebedi âlemi
unutturacak ve cazibesine çekerek bizleri yanlış
işlere sürükleyecek birçok etmen vardır.
Allah’ın varlığına ve birliğine inanan, Hz.
Muhammed’in onun elçisi olduğunu kabul eden
imanlı insanlar olarak hayatımızın bize verilmiş
bir emanet olduğunu unutmadan ve bu emaneti
ümmeti olduğumuz Muhamedül Emin’e layık
olacak şekilde sahibine vereceğimiz güne kadar
korumalıyız.
Sonuçta hiç bir varlık sonsuza kadar hayatta
kalamayacaktır. Bu yünden Rabbimize her an
kavuşacakmış gibi bir ömür Kuran-ı Kerim’in yolunda
yaşamalıyız ki ebedi hayatımızda bütün güzellikler
bizimle olsun.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Yunus TÜRKAN
Türkçe Öğretmeni
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
KÜÇÜK BİR SOHBET
6
Yeni Nefes
Ramazan-ı Şerif ’i muhabbetle karşıladığımız
şu günlerde dünyanın geçici heveslerini bir
kenara bırakarak Allah yolunda, Kuran-ı Kerim
rehberliğinde ve alemlere rahmet olarak gönderilen
Hz. Muhammed’in izinde müslümanlar olmak en
güzel davranış olacaktır. İnşallah hepimiz bu kutlu
günlerde Allah yolundan ayrılmayan samimi kullar
oluruz. Rabbim tüm Müslümanlara hayırlı, sağlıklı
ve huzurlu bir ömür nasip etsin.
DÜNYA BENİM DİYE GÖĞSÜNÜ GERME
Dünya benim diye göğsünü germe,
Dünya kadar malın olsa ne fayda.
Söyleyen dillerin söylemez olur,
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda.
Kurtulamazsın Azrail’in elinden,
Bir gün olur çıkarırlar evinden,
Allah’ın ismini koyma dilinden,
Dünya kadar pulun olsa ne fayda.
Sen de dersin söz içinde sözüm var,
Çalarsın çırparsın oğlum kızım var,
Senin şunda üç beş arşın bezin var,
Bütün dünya malın olsa ne fayda.
Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin,
Helalını haramını seçmezsin,
Kesilir nasibin su da içmezsin,
Akan çaylar senin olsa ne fayda.
Pir Sultan Abdal’ım çökse otursa,
Küll-i günahlarım alsa götürse,
Dünya benim diye çekse getirse,
Dünya sana baki kalmaz ne fayda.
Pir Sultan ABDAL
O R TA O K U LU
2014-2015 Eğitim - Öğretim yılında Aksaray
genelinde yapılan şiir yarışmalarında dereceye
giren öğrencilerimizin şiirleri...
B AY S A L
Horasan’dan yola çıktı erenler,
Hak yolunda hiç durmadan gezerler,
Sonunda ‘’Hünkâr’’ dergâhını bulurlar
Anadolu’yu imara koyulurlar
AHİLER
ETHEM
GURUR TABLOMUZ
Yeni Nefes
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İBRAHİM
Hacı Bektaşi Veli’nin düsturuyla,
Kuruldu bozkırın tam ortasında,
Güneş gibi doğdu Anadolu’ya
Adalet saçtı herkese nizamıyla.
Geçen yılın ardından 2015-2016 eğitimöğretim yılında da “Ahilik Haftası“ dolayısıyla
yapılan şiir yarışmasında dereceye giren öğrencimiz
Sude DURAR Aksaray ikinciliği ödülünü Aksaray
Belediye Başkanı Haluk Şahin YAZGI’dan aldı.
AHİLİK
Horasan ‘da başlar ahilik öyküsü,
Kirmani ‘dir bu fikrin ilk atası,
Odur
Türk
esnafının
öncüsü,
Selçuklu ‘dan süre gelir ahilik.
Ahi Evran-ı Veli tekkesinde kuruldu,
Ticaretin yedi öğüdü yazıldı,
Hak namına bu kurallara uyuldu
Bozanların pabucu dama atıldı.
Selçuklu, Osmanlı böyle büyüdü,
Esnafı, tüccarı her zaman korudu,
Yedi düvel hep önünde eğildi
Ticaretiyle devletlere örnek oldu.
Ticaretin temel direği,
Türk esnafının göz bebeği,
Haksızlığa gelmez yüreği
Doğruluk timsali ahiler.
HABİBİM
Hile, yalan dolan nedir bilmezdi,
Ahiler
dürüstlüğünden
timsaliydi,
Yediden yetmişe canlar murada erdi,
Dergâhında millete huzur verdi.
Komşu hakkını gözetmeyi,
Kadına değer vermeyi,
Çocukları çok sevmeyi
Sen öğrettin Ey Habibim!
Anadolu ‘da ilk kuraldır beraberlik,
Esnafın emeli olmalıdır dürüstlük,
Kardeşliğin ilkesi her zaman doğruluk,
Bunların temeli olmalıdır ahilik.
Küskünlükleri, kırgınlıkları,
Sen bitirdin tüm kötülükleri,
Eş dost bir arada yaşamayı
Sen öğrettin Ey Rasulüm!
Mesleğinde olmasın hiçbir zaman hile,
Kul hakkını katma kazandığın ekmeğe,
Pabucum dama atılmasın istiyorsan,
Sakın ha! Haram lokmayı sokma evine.
Hayatınla örnek oldun bize,
Değer verdin çevrendeki herkese,
Birlikte, mutlu olmayı ümmete
Sen öğrettin Ey Sevgilim!
SUDE DURAR 8/A
SİNEM TUĞBA ÖRKCÜ 8/C
7
SUDE DURAR 8/A
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O RTA O K U LU
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O RTA O K U LU
ARİF NİHAT ASYA’NIN GÖZÜNDEN
Mehter “Fetih Marşı”nı vurunca hep coşar,
heyecana geliriz. “Bayrak” şiiri okununca inanın
bayrak aşkı nedir tekrar hatırlarız, devlet ve millete
bağlılığımız doruk noktasına ulaşır. “Onlar” şiiri ise
dilimize düştüğünde geçmişe hüzün ve özlemle
bakar, âdeta o geçmişin ilhamıyla atiye köprü
kurmaya çalışırız.
Bu dünyayı nice insanlar terk etti, tıpkı
yukarıda bahsedilen şiirlerin ve marşın yazarı
gibi. İsmini belki hatırlamayız, belki geçmişini
araştırmak için zahmete bile girmeyiz. Oysa
Cumhuriyet Dönemi’nde onun Türklük mücadelesi
dillere destandır. Şiirleri, yazıları, fikirleri Türk
için her zaman ışık ve yol gösterici olur. Arif Nihat
Asya, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının altın
sayfalarında yerini çoktan alır.
Asya’nın şiir ve nesirlerine yansıttığı
fikirlerini; milliyetçiliği ve vatanseverliği, Türkçeciliği,
maneviyatçılığı ve toplumculuğu olmak üzere dört
grupta toplayabiliriz. Bu tasnifle Arif Nihat Asya’nın,
Türk milletinin ne kadar değerlerine bağlı olduğunu
ve onlara hizmet etme ülküsünü güttüğünü çok
bariz bir biçimde anlayabiliriz.
Türk milletinin değerlerine bağlılık, İslami
inançlar, gelenekler, vatana karşı derin bir sevgi
onun dünya görüşünü oluşturur. Tarihî ve mistik
yönleri ağır basan bir milliyetçilik anlayışını sanatına
rehber yapan şair; millî edebiyatın ilk şartının, milleti
ve milliyeti kabul etmek ve bunlara karşı olmamak
olduğunu belirtir.
Arif Nihat Asya kendini tarihe “Bayrak
Şairi” diye yazdırır. “Bayrak” şiirini 5 Ocak’ta
Adana’nın kurtuluşu vesilesiyle yazar. Bu şiirde;
bayrağın anlamını, kültürümüzü,
tarihimizi,
vatanımızı ve hürriyetimizi buluruz.
“Bir
Bayrak Rüzgâr Bekliyor” adlı şiirindeyse Türk
askerinin yani Mehmetçiğin önemini vurgular.
Yeni Nefes
8
“Bayraksız Olamam” adlı şiirinde ise Asya, bayrağın
Türk milleti için ne olduğunu muazzam bir biçimde
anlatır. Şair, değerler konusunda çok hassastır.
Millî değerlerimizi, vatanı, bayrağı, Türk dünyasının
herhangi bir bölgesini tehlikede gördüğü zamanlarda
bu hassasiyet daha da artar. Ondaki vatan sevgisinin
temelinde –çocukluk ve gençlik yıllarında, vatan
toprağını paramparça eden kaç tane savaşı arka
arkaya yaşamış olmasının da tesiriyle- “kaybetme
endişesi” vardır.
Arif Nihat Asya, Türk dünyasıyla her zaman
ilgilenmiştir. “Bizim gibi konuşan, bizim soyumuzdan,
kanımızdan, canımızdan kopan soydaşlarımıza
neden taş kesilelim.” diyerek Turan’a işaret eder.
Hatta şair der ki: “Her Müslüman’ın cennete girme
ülküsü olduğu gibi, her Türk’ün de Turan ülküsü
vardır, olmalıdır!”
Üç binden fazla şiiri ve çok sayıda düz yazısı
olan Arif Nihat Asya, millî kültürümüzün tartışılmaz
değerlerinden biridir. O; hüzün ve özlemle maziye
bakarak elde olan değerleri kaybedebilme endişesi
taşıyarak gelecek için, edebiyatı ile âdeta ayağa
kalkması için Türk milletine şevk ve heyecan verir.
Onda; milliyet fikrinden beslenen hürriyet, istiklal,
bayrak gibi kavramlarla dinî hassasiyet kaynaşmış
ve kuvvetli bir terkip meydana getirmiş durumdadır.
Arif Nihat Asya, 5 Ocak gününde “Bayrak
Şiiri”ni yazar ve “Bayrak Şairi” unvanını alır, yine
bir 5 Ocak günü (1975) Hakk’a yürür.
Şair, özlemle maziye bakarak sönmeyen
günleri çok arzulamıştır. O özlem; hepimizin
özlemidir, değerlere sahip çıkmak da “günlerin”
sönmemesine bir işarettir. Arif Nihat Asya’ları
yaşatmak gerek. Yaşatmak gerek ki geçmişte
ecdadımızın başardıklarını unutmadan tekrar ayağa
kalkmak için kendimizde güç bulalım.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 1
“ENERJI VERIMLILIĞI
HAFTASI” ile ilgili düzenlenen hikaye
yazma yarışmasında Aksaray üçüncüsü
olan Melike CALBAY’ı tebrik ediyor
ve başarılarının devamını diliyoruz.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
SELİNİN DUYARLILIĞI
Selin kendi aleminde küçük bir kızdı. Sadece
beş yaşındaydı ve birazcık hayalperesti . Bu yüzdendir
ki söylediği her şey çevresindeki insanları hem
güldürüyor hem de onlara inandırıcı gelmiyordu.
Aslında Selin’in hayalperest olmasının en büyük
nedeni gece yatmadan önce annesinin ona okuduğu
kitaplardaki kahramanlardan başka bir şey değildi.
Yine bir gece annesi ona hikaye kitabından
birkaç sayfa okuduktan sonra Selin güzel bir uykuya
dalmıştı. Rüyasında annesini okuduğu kitaptaki
kahraman Ayşe’yi görmüştü. Aslına bakarsınız bu
hiç de ilginç bir olay değildi Selin için. Çünkü Selin
annesinin okuduğu kitabı ,kendi hayal dünyasına
girdirmeyi başaran bir çocuktu. Ama bu sefer
annesinin okuduğu kitaptan her zamankinden
fazla etkilenmişti. Kitapta enerji kaynaklarını iyi
kullanmayan insanların bir süre sonra çevreye
verdikleri zararlardan bahsediliyordu.Bu durum
Selin’i çok etkilemişti. Çünkü biliyordu ki elektrik
olmazsa en sevdiği çizgi filmleri izleyemezdi . O gün
sabah kalkınca kendi kendine bir söz verdi. Evde ne
kadar enerji harcayan alet varsa hepsini kapatacaktı.
9
Yeni Nefes
Çünkü çizgi film izlememeyi hayal bile edemiyordu.
Artık işe koyulma vakti gelmişti. Selin, minicik
ayaklarıyla ses çıkarmadan mutfağa doğru gitti.
Annesinin kahvaltı hazırladığını görünce hemen
saklandı. Annesinin salona doğru gittiğini görünce
hızlı adımlarla mutfağa girdi. Ocağın altını kapatarak
mutfaktan sessizce
çıktı. Uzun uzun düşündü.
Aniden banyodan bir ses geldiğini duydu. Etrafı
kontrol ederek odasından çıktı. Banyoya girdiğinde
çamaşır makinesinin çalıştığını gördü. Makineyi
kapatarak odasına koştu. Bir süre sonra annesi
makinenin kapatılmış olduğunu gördü ve bu duruma
biraz sinirlendi. Ama sonra dün akşam okuduğu
kitap aklına geldi. Selinin kitabın kahramanı Ayşe
gibi davrandığını gördü. Kısa bir tebessümden sonra
kitabı okumayı bitirmediği için kızının da kahramanı
Ayşe gibi yanlış yaptığını gördü. Selin’le konuşmak
üzere odasına doğru yöneldi. Kapının önünde bir
süre bekledi ve nasıl konuşması gerektiğini düşündü.
Sonra kapıyı çalarak içeriye girdi. Selin’i karşısına
alarak konuşmaya başladı: ”Canım kızım böyle
yaparak enerji kaynaklarını güzel kullanamazsın.
”dedi. Selin annesiyle bir süre konuştu . Annesinin
ona ne demek istediğini anlamıştı. Artık gereksiz
olan ve boş yere enerji harcayan aletleri
kapatacağına söz verdi. O günden sonra gereksiz
yere yanan lambaları söndürüyor, televizyon boş
yere çalışıyorsa televizyonu kapatıyor, dişlerini
fırçalarken çok su harcamamaya dikkat ediyordu.
Selin’in ailesi kızlarının bu güzel davranışından
dolayı büyük bir mutluluk yaşıyorlardı. Bütün aile
Selin’le beraber enerji kaynaklarını düzenli bir
şekilde kullanmaya başlamışlardı.
Bir gün babası bu güzel davranışın bir ödülü
olmalı diye düşündü. Selin’e çok istediği akülü arabayı
almaya karar verdi. Pembe olmalıydı arabanın rengi
. Çünkü en sevdiği renk oydu. Babası evden Selin’e
görünmeden çıkarak akülü arabayı almak için yola
koyuldu. Akşam yanında akülü arabayla evlerinin
önüne durdu. Ahmet Bey ev halkını dışarı çağırdı.
Selin gözlerine inanamıyordu. Artık onun da akülü
arabası vardı. Babası enerji ile ilgili güzel davranışının
ödülü olarak bu arabayı aldığını söyledi.Arabayı
verirken esprili bir dille uyardı: ”Kızım bu araba da
elektrikle çalışıyor. Arabanın şarj ederken sakın bu
güzel davranışını unutma! ”Selin bu uyarı üzerine
babasına çok fazla harcamayacağına dair söz verdi.
Ama içi içine sığmıyordu. Bir anda koşarak arabasına
doğru yöneldi.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U LU
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 2
Yeni Nefes
Aksaray genelinde düzenlenen “Milli Kahramanımız Mehmet Akif ERSOY” konulu resim
yarışmasında okulumuz 8/C sınıfı öğrencilerinden Arzu EKİNLİ yapmış olduğu resim ile Aksaray birincisi
olmuştur. Öğrencimizi başarısından dolayı kutlarız. Hayalindeki okul olan Aksaray Anadolu Güzel Sanatlar
Lisesinin Resim Bölümünü kazanacağına yürekten inanıyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
10
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTANLAR 3
Öğrencimiz Arzu EKİNLİ’nin birbirinden güzel diğer çalışmalarını da
sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Yeni Nefes
11
TARİH BİLİNCİ
Yeni Nefes
Çok değerli ağabeyim Sayın Prof. Dr. Aydın
Usta’ya, okulumuz öğrencilerine tarih bilinci
kazandırma amacıyla yazmış olduğu yazı için ve
ayrıca öğrencilerimize göstermiş olduğu değer için
teşekkür ederiz.
Yunus TÜRKAN
Prof. Dr. Aydın USTA
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ÖğretimÜyesi
1975’ te İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve liseyi
burada bitirdi. 1992’de Mimar Sinan Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü kazandı.
1996’da bu bölümden fakülte birinciliği ile mezun
oldu. 2000 yılında yüksek lisansını, 2003 yılında
doktorasını aynı üniversitenin Sosyal Bilimler
Enstitüsü dahilinde Samanilerle alakalı tez
çalışmalarıyla başarıyla verdi. 2008’de doçent,
2014’ te profesör unvanını aldı. Arapça ve İngilizce
bilen Aydın Usta halen Haçlı Seferleri ve Selçuklu
tarihi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Evli ve iki
çocuk babasıdır.
TOPLUMDA TARİH BİLİNCİNİ OLUŞTURABİLMEK
Değerli İbrahim Ethem Baysal Ortaokulu Öğrencileri,
Ülkemizde tarih denildiğinde genelde ezbere dayalı, bu nedenle kimi zaman sıkıcı ve artık televizyon
dizilerinden öğrendiğimiz bir disiplin akla gelmektedir. Son zamanlarda özellikle TV dizileri sayesinde tarihe
ve bilhassa Osmanlı tarihine karşı küllenmeye başlayan ilgi yeniden zirve yapmış görünmektedir. Ancak bu
durum “güleriz ağlanacak halimize” ata szöünün açıklaması gibidir. Zira böylesi bir bilgi birikimi ve oluşan
popülarite toplum içerisinde ciddi derecede bilgi kirliliği ve yanlış algıları da beraberinde getirmektedir. Bu
ise toplumun tarih dağarcığının dayatıldığı kadar olması sonucunu da beraberinde getirmektedir.
Değerli öğrenciler, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi tarih belli kural ve kaidelerle örülü bir disiplindir.
Öncelikli iki kuralı ise okumak ve araştırmaktır. Ancak bu sayede elde edilen bilgilerin karşılaştırılması
yapılarak doğruya ulaşılabilir. Aslında dikkat edildiğinde bunların hayatın kendisi olduğu da görülecektir.
Çünkü insan hayatta edindiği tecrübeler sayesinde geleceğini şekillendirir. Daha önceden yaptığı hatalara
bir daha düşmemeye çalışır. Tarih bu açıdan değerlendirildiğinde geçmiş nesillerin olumlu ya da olumsuz
tecrübelerini gelecek nesillere aktaran en önemli aracı durumundadır. Nitekim Atatürk’te bunu ifade eder
bir şekilde “ Tarihini bilmeyen milletler başka milletlerin avı olurlar ” demiştir. Zira bir ülkenin manevi
değerleri, sosyal yapısı, gelenekleri geçmişin birikimlerinden meydana gelmiştir. Bunlar okunmadığı ya da
yanlış öğrenildiği takdirde toplumun geçmiş ile bağlarının kopması ve o ülkenin gerilemesi söz konusu
olacaktır.
Dolayısıyla tarihi doğru şekilde öğrenmek ve bu konuda bir toplum bilinci oluşturabilmek son
derece önemlidir. Sizler ülkenin geleceği olarak hangi mesleği seçerseniz seçin doğru kaynaktan beslenmiş
ve muhakeme (araştırma ve karşılaştırma) yoluyla elde edilmiş doğru bilgiyi edinmek ve sonraki nesillere
aktarmak en önemli göreviniz durumundadır. Tarihinizden aldığınız deneyimle geçmişi çok iyi bir şekilde
muhakeme ederek geleceğinizi sağlam temeller üzerine kurmalısınız.
Prof Dr. Aydın USTA
12
saçma
uyum sağlamak
hesap fişi
hava, ortam
çözümleme
duyurmak
sevimsiz, itici
koruma
hoşça kal
yemek hizmeti
merkez
gözden geçirmek
özgeçmiş
veri
bildirmek
bolum
tasarım
belge
indirmek
sürücü
e-posta
fazladan
elemek
emergency
empoze etmek
entegre etmek
entegre olmak
yerine
yerine
yerine
yerine
acil
dayatmak
kaynaştırmak,
bütünleşmek
exit
yerine
çıkış
feedback
finish
yerine
yerine
geribildirim
bitiş, varış
full
full-time
global
yerine
yerine
yerine
tam, dolu
tam gün
küresel
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
absurt
adapte olmak
adisyon
ambiyans
analiz
anons etmek
antipatik
bodyguard
bye bye
catering
center
check etmek
cv
data
deklare etmek
departman
dizayn
dokuman
download etmek
driver
e-mail
ekstra
elimine etmek
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ANA DİLİMİZ TÜRKÇE
13
Yeni Nefes
jenerasyon
illegal
imitasyon
yerine nesil, kuşak
yerine yasadışı
yerine taklit
izolasyon
komunikasyon
koordinasyon
kriter
laptop
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yalıtım
iletişim
eşgüdüm
ölçüt
diz üstü bilgisayar
link
mantalite
monoton
nick name
objektif
okey
online
optimist
part-time
partner
perspektif
pesimist
prezantasyon
printer
provoke etmek
relax olmak
revize etmek
save etmek
security
sempatik
spontane
star
start almak
slayt
timing
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
yerine
bağlantı
anlayış, zihniyet
tekdüze
takma ad
nesnel, tarafsız
tamam
çevrim-içi
iyimser
yarı zamanlı
es
bakış açısı
karamsar
sunum
yazıcı
kışkırtmak
rahatlamak
yenilemek
kaydetmek
güvenlik
sevimli, cana yakın
kendiliğinden
yıldız
başlamak
yansı
zamanlama
trend
versiyon
optimist
part-time
yerine
yerine
yerine
yerine
eğilim
sürüm, uyarlama
iyimser
yarı zamanlı
partner
yerine Es
perspektif
pesimist
yerine bakış açısı
yerine karamsar
prezantasyon
print out
printer
yerine sunum
yerine Çıktı
yerine Yazıcı
Yeni Nefes
Cahit Arf, 1910 yılında Selanik’te doğdu.
Kendi adıyla bilinen matematik kuramları ile dünya
çapında tanınır. 1918-1920 yılları arasında İstanbul
Erkek Lisesi’nde okudu. Yüksek öğrenimini Fransa’da
Ecole Normale Superieure’de 1932’de tamamladı.
Bir süre Galatasaray Lisesinde matematik
öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi
Fen Fakültesinde doçent adayı olarak çalıştı.
Doktorasını yapmak için Almanya’ya gitti. Türkiye’ye
döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde
profesör ve ordinaryus profesörlüğe yükseldi
ve 1962 yılına kadar çalıştı. Daha sonra Robert
Kolejinde Matematik dersleri vermeye başladı. 1964
yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) bilim kolu başkanı oldu.Daha sonra gittiği
ABD’ de Kaliforniya Üniversitesinde konuk öğretim
üyesi olarak görev yaptı.
1967 yılında Türkiye’ye dönüşünde Orta
Doğu Teknik Üniversitesinde öğretim üyeliğine
getirildi. 1980 yılında emekli oldu. Emekliye
ayrıldıktan sonra TÜBİTAK’a bağlı Gebze Araştırma
Merkezinde görev aldı. 1985 ve 1989 yılları arasında
Türk Matematik Derneği başkanlığını yaptı. 1997
Aralık ayında vefat etti.
Cahit Arf’ın Çalışmaları: Cahit Arf, cebir
konusundaki çalışmalarıyla dünyaca ün kazanmıştır.
“Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir
sanattır.” diyerek matematiğin sanatsal yönünü
ortaya koyan Arf, doktorasını yapmak için gittiği
Almanya’da, matematikçi Helmut Hasse ile
birlikte önemli çalışmalar yaptı. Sentetik geometri
problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla
çözülebilirliği konusundaki yaptığı çalışmalar,
cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında
ortaya çıkan değişmezlere ilişkin “Arf değişmezi” ve
“Arf halkaları” gibi literatürde adıyla anılan çalışmaları
matematik dünyasının ünlü matematikçileri arasında
yer almasını sağladı. Matematik literatürüne “Arf
Halkaları, Arf Değişmezleri, Arf Kapanışı” gibi
kavramların yanısıra “Hasse-Arf Teoremi” ile anılan
teoremler kazandırmıştır.
HÂRIZMÎ ( 780-850 )
Ebu Abdullah Muhammed bin El-Harezmi
780 yılında Özbekistan’ın Harezm vilayetinde
dünyaya gelmiştir. Horasan bölgesinde bulunan
Harezm’de temel eğitimini alan Harezmi, gençliğinin
ilk yıllarında Bağdat’taki ileri bilim atmosferinin
varlığını öğrenir. Devrinde bilginleri himayesi ile
meşhur olan Abbasi halifesi Mem’un Harezmi’deki
ilim kabiliyetinden haberdar olunca onu kendisi
tarafından Antik Mısır, Mezopotamya, Yunan ve
Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleştirilmiş
Bağdat
Saray
Kütüphanesi’nin
idaresinde
görevlendirilir.
CEBIR ALANINDAKI ÇALIŞMALARI
Cebir sözcüğü de Harezmi’nin “El’Kitab’ülMuhtasar fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele” (Cebir ve
Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) adlı eserinden
gelmektedir. Bu eser aynı zamanda doğu ve batının
ilk müstakil cebir kitabı olma özelliğini taşımaktadır.
Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini
oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da
sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine
basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır.
Harezmî’nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi
de numero Indorumadıyla Latince’ye tercüme
edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem
ve sıfır, 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur.
Hesab-ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabı, matematik
tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin
sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir. Bu
nedenle Harezmî “cebirin babası” olarak da bilinir.
İngilizcedeki “algebra” ve bunun Türkçedeki karşılığı
olan “cebir” sözcüğü, Harezmî’nin kitabındaki ikinci
dereceden denklemleri çözme yöntemlerinden
biri olan “el-cebr”den gelmektedir. Harezmi sıfır
rakamını (0) ve x bilinmeyenini kullanan ilk kişidir.
Eserleri: El- Kitab’ul Muhtasar fi’l Hesab’il
Cebri ve’l Mukabele, Kitab al-Muhtasar fil Hisab
el-Hind,El-Mesahat
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İKİ FARKLI İNSAN İKİ FARKLI DEĞER
Dünya matematik litaratürüne yön veren iki
büyük Türk bilim adamını siz değerlei okurlarımıza
sunmanın kıvancını yaşıyoruz. Tüm bilim dallarında
olduğu gibi matematik alanında da Türk-İslam
medeniyetinin yüksek kültürünü dünyaya tanıtan
bu iki büyük insanı şükran ve minnetle anıyoruz.
14
PSIKOPATLAR NIÇIN ÇOĞALIYOR?
32 yaşındaki oğlu için gelen anne şikayet
ediyor: “Doğru dürüst okumadı ama okul bitti. Şimdi
de iş beğenmiyor. Bulduğumuz işlere ‘yorucu, bana
yakışmaz, bu paraya çalışılır mı’ gibi gerekçelerle
gitmiyor. Bütün gün evde. ‘Onu getir, bunu al’
şeklinde emirler veriyor. Yapmak istemediğimizde
‘Beni doğurdunuz, yapmak zorundasınız, çocuğunuz
değil miyim?’ diyor. Direnirsek üstümüze yürümeye
başlıyor. Artık korkuyoruz. Ne yapabiliriz?” Bir
başka anne benzer şeyleri henüz 16 yaşındaki
oğlu için anlatıyor. Her sabah özel şoförün okula
götürdüğü, haftalık harcaması asgari ücretten fazla
olan, kredi kartı ile istediğini alabilen ve bunların
az olduğunu, okulu nasılsa bitireceğini, babasının
işinin onu beklediğini ve bu nedenle gençliğini
çalışarak geçirmesinin anlamsız olduğunu söyleyen,
sabahlara kadar barlarda gezen, kızdığı zaman
kendisine küfür eden, el kaldıran bir çocuk. Bir
baba, 14 yaşındaki çocuğunun kendisini yaraladığını
ağlayarak anlatıyor ve benzer bir öyküyü aktarıyor.
Hepsinin son cümlesi benzer: “Doğduğundan
beri bir dediğini iki etmedik, koruduk, sevdik.
Hiçbir şeyini eksik bırakmadık. Niçin böyle oldu?”
‘Öğrencinin Jaguar marka arabası olur mu?’
tartışmaları bu konuyu ele almamı zorunlu hale
getirdi. Yazmadan önce tartışmaları bir kez daha
gözden geçirdim. Tartışılan konu: O öğrencinin
Cumhurbaşkanı’na gitmesiymiş. Oysa tartışılması
gereken konu: Çocukların kaç yaşında, nelere sahip
olmalarının daha doğru olduğu olmalıydı. Çünkü
özel üniversitelerin park yerlerine girdiğiniz zaman
göreceğiniz araba markaları, tartışılan Jaguar’dan
ucuz olmayacaktır. Aslında üniversitelere gitmeye
ve arabalara bakmaya bile gerek yok. Sokaklardaki,
kafelerdeki gençlere, hatta genç bile sayılamayacak
küçük çocuklara bakın. Sadece kıyafetlerine değil,
ellerindeki cep telefonlarına, taşıdıkları çantalara
ve en önemlisi konuşmalarına bir bakın. Ailesi
varlıklı olan çocuk ve gencin bunlara hakkı var mı?
Herhalde vardır. Zaten tartışılması gereken de bu
değil. Tartışılması gereken; çocuklara ve gençlere
zamanı gelmeden alınanların ve izin verilen
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Destek
ve
katkılarından
dolayı
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
hanımefendiye teşekkür
ederiz. Hocamızın çocuk ve
eğitim psikolojisi üzerine
yazdığı tüm yazılarına
www.bengisemerci.c o m
adresinden ulaşabilirsiniz.
Yeni Nefes
davranışların, onların gelişimine ve topluma nasıl
zarar vereceği olmalıdır. Çevreye ve kendine zarar
verici davranışların olması,
herkesin kendisine borçlu olduğunu düşünen
ve bu nedenle isteklerinin hemen ve eksiksiz
yerine getirilmesini isteyen, yapılmadığı zaman
saldırganlaşan, emek sarf etmeyen, sorumluluklarını
yerine getirmeyen kişileri 18 yaşın altındalarsa
‘davranım bozukluğu’yla, üstünde ise ‘antisosyal
kişilik bozukluğu’yla tanımlıyoruz. Yaygın olarak
bilinen adı ile bu kişilere ‘psikopat’ diyoruz. Son
yıllarda bu sorunla ilgili başvurular giderek artıyor.
Bu artışın en büyük nedeni; çocuk yetiştirme
biçimimizdir.
SORUMSUZ VE DOYUMSUZ ÇOCUK
Doğduğundan beri bir dediği iki edilmeyen,
her istediğine kavuşan, isteğinin yaşı ile uyumlu
olup olmadığına bakılmayan, emek sarf etmeden,
değerini bilmeden alınanları, yapılanları hak görerek
yetişen bir çocuğun; sorumluluk sahibi, doyumlu,
çalışarak kazanmanın erdemine inanan, bir şeyleri
elde etmek için emek sarf etmesi gerektiğini bilerek
çalışan bir birey olmasını beklemek mümkün
mü? Avrupalı ve Amerikalı aileleri ‘çocuklarına
bakmıyorlar, yazları çalışmalarını istiyorlar’ diye
kötüleyenlerin düşüncelerini gözden geçirmelerinde
yarar var. Çocuklarımızı sevmekle onları doğru
yetiştirmek arasındaki farkı anlamamıza yardımcı
olur, diye daha önce de yayımladığım, ‘Geleceğin
Psikopatlarını
Yetiştirme
Yolları’nı
tekrar
yayımlıyorum: - Daha küçükken çocuğa istediği her
şeyi vermeye başlayın! Bu şekilde o, herkesin onun
geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.
- Kötü sözler söylediği zaman gülün! Böylece
o kendisinin akıllı olduğuna inanacaktır.
- Ona düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç
öğretmeyin! 21 yaşına gelince kendi kararlarını,
kendisi versin diye bekleyin!
- Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın; kitaplarını,
ayakkabılarını, kıyafetlerini... Onun için her şeyi
siz yapın ki o, bütün sorumluluklarını başkalarına
yüklemeye alışsın!
- Onun gözünün önünde sık sık kavga edin ki
aile bir gün parçalanırsa çok fazla üzülmesin.
- Ona istediği kadar harçlık verin ki hiçbir
zaman kendi parasını kazanmanın ne olduğunu
öğrenmesin.
- Yiyecek, giyecek ve konforla ilgili bütün
arzularını yerine getirin ki, istediklerine ulaşmak
için çalışmak gerektiğini öğrenmesin.
- Komşulara, öğretmenlere, polislere karşı
daima onun tarafını tutun ki, onların hepsine karşı
peşin hükümleri oluşsun.
- Bütün bunları ve benzerlerini yaparak yetiştirdiğiniz
çocuğunuz bir gün suç islerse, kendisinden
özür dileyin! Ama onu felaket dolu bir hayata
hazırladığınız için kendinize teşekkür etmeyi ihmal
etmeyin!! (Bu belge, ABD Houston Polis Müdürlüğü
tarafından hazırlandı ve kentteki tüm evlere ve
okullara dağıtıldı.)
w w w. b e n g i s e m e r c i . c o m
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
PSIKOPATLAR NIÇIN ÇOĞALIYOR?
15
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
NAZAN BEKİROĞLU
3 Mayıs 1957 günü Trabzon’da doğdu.
Edebiyata ilgi duyan bir ailenin üç çocuğundan
en küçüğüydü. Babası, “Hedef” adlı mahallî bir
gazetenin sahibiydi ve edebiyatın yanı sıra Osmanlı
tarihine ilgisi vardı. 14 yaşında iken babası vefat etti.
Babası, İçinde Bir Sızı Var adlı hikâyesinin kahramanı
olmuştur.
İlk ve orta tahsilini Trabzon’da yaptıktan
sonra Erzurum’a giderek Atatürk Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü
bitirdi (1979). Öğrencilik yıllarında halk edebiyatı ve
Orta Asya estetiğinin peşinde idi. Bunu bir ölçüde ilk
hikâyelerine de yansıttı. (Hava Hanım Öldü). Gerek
sanatkâr, gerekse akademik kişiliğinin gelişmesinde
hocası Orhan Okay’dan teşvik ve destek gördü
Dört yıl lise öğretmenliği yaptıktan
sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümüne
öğretim görevlisi olarak girdi (1985). Orhan Okay
yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar’ın
Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu
doktorasını 1987 yılında tamamladı. Aynı bölümde
öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. “Şair Nigâr
Hanım” konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995).
İlk kitabı olan Nun Masalları’nı 1997 yılında
yayımladı. 1998’den itibaren Karadeniz Teknik
Üniversitesi’nde açılan Türkçe eğitimi bölümünde
öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan
Bekiroğlu, 4 Mayıs 2001’de profesör olmuştur. Çeşitli
dergilerde çok sayıda bilimsel makale, deneme ve
öyküsü yayımlanmıştır. İki çocuk annesidir.
Başlıca Eserleri: Yûsuf İle Züleyha / Kalbin
Üzerine Titreyen Hüzün, Mücella, La / Sonsuzluk
Hecesi, Nar Ağacı, Mimoza Sürgünü, Kelime Defteri,
Yol Hali, Nun Masalları, Cam Irmağı / Taş Gemi,
Cümle Kapısı, Mavi Lale / Yitik Lale.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İKİ YAZAR İKİ DEĞER
‘’Kahramanı sen olsan da, hikâye benim...’’
Nar Ağacı, Nazan BEKIROĞLU
Yeni Nefes
Ayak kırıldı mı? Allah kanat ihsan eder.
İskender PALA
İSKENDER PALA
İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim
Okulunda
bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesinde
bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumaya
hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması
Câmiu’n-Nezâir’dir. Doktora çalışmasını ise “Aşkî,
Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” başlığı altında
yine İstanbul Üniversitesi’nde yaptı. Divan edebiyatı
dalında 1983 yılında doktor, 1993 yılında İstanbul
Üniversitesi’nde doçent, 1998 yılında da Kültür
Üniversitesi’nde profesör oldu. Divan edebiyatı
alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken yazarın çeşitli
ansiklopedi ve dergilerde edebiyat araştırmacısı
sıfatıyla yayımladığı bilimsel ve edebi makalelerinin
yanında ortaokul ve liseler için yazdığı ders kitapları
da bulunmaktadır. Ayrıca, Osmanlı deniz tarihiyle
ilgili araştırmalarda bulunmuş ve bir kısmını
kitaplaştırmıştır.
Okuma hayatına Peyami Safa’nın eserleri
ile başladığını belirten yazar, ilk okuduğu kitapların
“9. Hariciye Koğuşu ve Yalnızız” olduğunu söylüyor.
Ömer Seyfeddin, Refik Hâlid, Reşat Ekrem okuduktan
sonra, Osmanlı tarihi ve edebiyatla tanışması
Erzurum ve İstanbul’daki üniversite yıllarına denk
gelmiştir.
Uşak Üniversitesi’nde öğretim üyesidir.
Akademik birçok eseri olan yazarın popüler kültüre
uygun ve satış rekorları kıran eserleri de mevcuttur.
Başlıca Eserleri: Od, Şah ve Sultan, Efsane,
Katre-i Matem, İki Dirhem Bir Çekirdek, Mihmandar
/ Bir Eyüp Sultan Romanı, Aşk Name, Kitab-ı Aşk,
Ah Mine’l - Aşk, Babilde Ölüm İstanbulda Aşk,
Müstesna Güzeller, Aşina Güzeller, Su Kasidesi,
Aşka Dair, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ayine,
Gül Şiirleri, Kırk Güzeller Çeşmesi, İstanbulcunun
Sandığı, Hoş Sada / Aşk ve Hikmete Dair.
16
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
AŞK
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ELIF ŞAFAK
Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde ya da
dışındasındır, hasretinde...
Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev
kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu
oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte
“sorunsuz” bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da
büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı
olarak iş bulur, görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış
bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi
romanını değerlendirmektir.
Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu
kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella’yı derinden
sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve
tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır.
Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran
taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar,
acılar… Ve aşkın peşinde kat etmek zorunda
olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller...
Aşk... Kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı
peşinde bir aşk macerası…
Aşk... Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve
keşfetmeye dair bir roman.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İKİ YAZAR İKİ ESER
17
Yeni Nefes
S İ M YA C I
PAULO COELHO
Simyacı, dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo
Coelho’nun üçüncü romanı. 1996 yılından bu yana
Türkiye’de de çok okundu, çok sevildi, çok övüldü
bu kitap. Bir büyük Doğu klasiği olan Mevlâna’nın
ünlü Mesnevî’sinde yer alan bir küçük öyküden yola
çıkarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun
çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir “klasik” yapıt
haline geldi.
Simyacı,
İspanya’dan
kalkıp
Mısır
piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden
Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının
öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”;
“Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu
nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir
yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına
benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında
bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk
niteliğinden kaynaklanıyor.
Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken
şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye
benziyor.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
OKULUMUZDAN KARELER 1
Yeni Nefes
18
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
OKULUMUZDAN KARELER 2
Yeni Nefes
19
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
TÜBİTAK 1
Yeni Nefes
Okulumuz geçen yılın ardından bu yıl da TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarını büyük bir katılım ve enerjiyle
gerçekleştirmiştir. Bizlerden desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi sunar ve fuarımızdan
kareleri sizlerle paylaşmaktan onur duyarız.
20
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
TÜBİTAK 2
Yeni Nefes
21
Kitap, okudukça bilgi edindiğimiz bazen
masal dünyasının içinde boğulduğumuz bir araçtır.
Kitap eğlencedir, kitap mutluluktur, kitap geçmişin
aynası, geleceğin tuğlasıdır. Bütün çocukların
ninnisi, uçan pengueni, kırmızı başlıklı kızı, şeker
evidir. Kısacası kitap hayattır. Günümüzde önemini
yitirmiştir. Kitabın yerini televizyonlar, bilgisayarlar
ve telefonlar almıştır. Kitap raflarını ise oyun
konsolları, şarj aletleri ve kulaklıklar almıştır.
Kitaplar ise kutularda tozla dolmuştur. İnsanlar bir
yarışmaya katıldığında birbirlerine bir takım sorular
sorarlar. Bu sorulardan birisi de “Boş zamanlarında
neler yapıyorsun?” dur. Tabiî ki insanlarda
başlar anlatmaya : “Televizyon izliyorum, kitap
okuyorum, büyüklerimi ziyaret ediyorum, sinemaya
gidiyorum.”bu cümledeki “Kitap okuyorum.”
cümlesi kırmızı bir kalemle çizilmelidir. Çünkü
kitaplar asla bizim boş zamanlarımızı dolduracak bir
araç olmamalıdır. Kitap bizim günlük yaşamımızın
bir parçası olmalıdır.
Eskiden okumak isteyen çok, kitap sayısı
azdı. Şu an tam tersi bir hayat sürüyoruz. Yani bu
cümleyi matematiksel olarak ifade edersek: Eskiden
okuma sayısı yüzde doksan beş, kitap sayısı ise
yüzde beşti. Ancak günümüzdeki acı gerçek ise şu:
Okuma sayısı yüzde beş, kitap sayısı yüzde doksan
beş. İşte geçmişten geleceğe kitabın değerini nasıl
yitirdiği anlaşılıyor.
Ha bir de şu var: Asla kitabı anne, baba ve
öğretmen korkusu yüzünden okumayın! İçinizden
geldiği için okuyun, bilgi edinmek için okuyun.
Lütfen kitap okuyun!
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İlayda ÇELİK 7/B
Yeni Nefes
BAHARDA BİZ
Herkesin bildiği bir şey var ki mevsimlerin
insan üzerinde etkisi büyüktür. Tıpkı doğa üzerinde
olduğu gibi. Malum yaz geldi. Nasıl etkilenmeyelim?
Hava ısındıkça içimiz de ısınıyor ve bir hareketlilik
başlıyor. Canımız hep dışarı çıkmak, oyunlar
oynamak istiyor. Üstelik çocuk olarak kanımız
kaynıyor en güzel tabirle. Ama bir şey var bizi
kurtlandıran: “Okul!” Yahu akşama kadar okulda
olduğumuz için nasıl baharın tadını çıkaralım?
Dersler de biraz sıkıcı olmaya başladı artık. Yani
okulun mevsimi geçiyor yavaştan. Evet öğrenciyiz
ama çocuğuz daha biz. Gerçekten şu mevsimde
öğrenci olmak çok zor. Haklı olarak yaz mevsiminde
öğrencilerin psikolojinde bir rahatlama oluyor. Ders
çalışmak istemiyor kimsenin canı. Ders çalışmaya
başlıyorsun, ama az sonra bırakıveriyorsun. Öğrenci
olmak çok zor çok. Hele bir de köyde yaşıyorsan
nasıl evde oturabilirsin ki? Baharın tadı bir başkadır
şimdi. Çiçeklerin, ağaçların şenliği var oralarda. Bu
şenliğe katılmadan nasıl duralım? Bahar canlanış,
doğuş ve yenilenme demektir. Eee yaz geldi.
Canlandık, yenilendik. Artık okul bitse de doyasıya
tembellik yapsak. Bu arada biliyoruz ki yaz bitecek,
sonbahar gelecek ardından da kış.
Önce ıslanacağız, kardan adam yapıp,
kartopu oynayacağız. Ama sonra yine ilkbaharla
canlanıp yaza kavuşacağız. Bu yazı doyasıya yaşayıp
bir daha ki yazı beklemek üzere… Sevgi SOLAK 7/B
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
KİTAP OKUMAK
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 1
22
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ENGLISH FUN CORNER
Merhaba biz 8. sınıf öğrencileri İlayda MENGİ
ve Şevval ZEYBEK . Okul dergimizin 2. sayısında
sizlere İngilizcenin eğlenceli yönlerini, ülkemizde dil
öğrenirken karşılaşılan komik durumları elimizden
geldiğince anlatmaya çalışacağız. İlk olarak derste
öğrendiğimiz tekerlemelerle başlayalım. Hadi
sizlerde önce yavaş yavaş sonra hızlı bir şekilde
söylemeye çalışın .
TONGUE TWISTERS
1) Three witches watch three swatch
watch which witch watch which swatch watch .
2) She sells sea shells in the sea shore .
3) I saw susie sitting in a shoe shine shop
where she sits she shmes and where she shines she
sits .
Biraz da günlük hayatta karşılaştığımız komik
çevirilere göz atalım.
1) Tea january : Çay ocağı
2) Bir restoranın menüsü :
Return
:Döner
Alexander return
:Döner İskender
Chicken Translate :Tavuk çevirme
Sensitive meatball :İçli köfte
Alexander confused :Karışık İskender
3) In every job there is a no : Her işte bir
hayır vardır.
4) Leave the door december : Kapıyı aralık
bırak .
5) November Paşalı : Kasım Paşalı.
6) Sunday manager : Pazarlama müdürü.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İlayda MENGİ 8/C - Şevval ZEYBEK 8/C
Şimdi karikatürlerle biraz gülelim!
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 2
23
Yeni Nefes
Sonra, bir bağırış, bir haykırış ile irkiliyorum.
Evet, şehit cenazelerinin hemen arkasından
yükselen haykırışlar çınlıyor kulaklarımda: Şehitler
ölmez, vatan bölünmez! Tüyleri diken diken eden ,
boğazında hıçkırıkları düğümleyen o haykırışlar…
Sahi, ‘Onlara ölü demeyiniz.'Buyuruyor
Kader Sahibi. Böyle ölümler ağlanacak değil,
gururlanılacak ölümlerdir. Bir kere ölüm yok olmak
demek değilse ve şehitlik mertebesi Allah katında
yüce bir makam ise o halde ne diye üzüleceğiz?
Şehit cenazelerinin gölgesinden yükselen
‘vatan bölünmez’ sözü kim bilir kimlerin yüreğine
korku salıyor! Bu iman, bu yürek, bu kararlılık ne
büyük ve tükenmez hazine. O halde korkaklık,
ümitsizlik ve tembellik bizim kitabımızda yok! Sezai
Karakoç dile geliyor birden: ‘Kaderin üstünde bir
kader vardır!’
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ŞEHITLER ÖLMEZ ,VATAN BÖLÜNMEZ!!!
Televizyonlar şehit cenazelerini gösteriyordu
ardı ardına. Son zamanlarda
aynı manzaraları
sıklıkla görmekteyiz ne yazık ki. Ateş düştüğü yeri
yakar, doğru! Kim ne derse desin, Türk bayrağına
sarılı tabuta gözyaşlarını akıtan nişanlı kadar içimiz
burkulmuyor. Elleriyle büyüttüğü yavrusunu en
delikanlı çağında şehit veren annenin hissettiklerini
anlamak çok zor... Evladını elleriyle toprağın bağrına
bırakan babanın duygularına tercüman olmak bile
mümkün değil. Abisinin tabutu önünde çığlıklara
boğulan kız kardeşin acılarını en yanık türküler
bile anlatamaz. Minicik yavruların daha baba
sıcaklığını öğrenemeden etrafında olup bitenleri
savunmasızca seyretmesi… İnsanın, insan olduğunu
iddia eden hiç kimsenin kayıtsız kalamayacağı yürek
burkan tablolar?
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Emre KURBAZ
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
VATANIN KORUYUCULARI
24
Yeni Nefes
Ey şehit olmadan bir gün önce babasını
arayıp helallik isteyen, gözünü kırpmadan vatan
hainlerinin karşısına dikilen yiğitler! Ey karlı dağları
kanıyla yıkayan Mehmetçik! Ey evladını kaybeden,
ama kendini kaybetmemek için başını dik tutan,
içindeki derin acısıyla birlikte gurur dolu gözlerle
komutanlara selam duran babalar! Ey kalbinin
durma noktasına gelmesine rağmen ‘Bir oğlum
daha olsa o da vatana feda olsun' diyen analar!
Ey iki ay sonra evleneceği nişanlısını toprağa
gömerken ‘Düğünümüzü cennette yapalım' diyen
sevdalı yürekler! Ey abisinin tabutu başında asker
elbisesiyle “Beni de askere götürün!” diyen Nene
Hatun'un torunu kız kardeş! Ey kocasını, kardeşini,
yakınını kaybetse de kalbi vatan için çarpan
vatanseverler! Ey olan bitenden habersiz, baba diye
tabuta bakan, yetimliğin acımsı tadını ağzındaki
çikolatayla karıştıran minicik yavrular!
Unutmayalım, şehitler ölmez, vatan
bölünmez! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!
BILINÇLI İNTERNET KULLANIMI VE ANNE
BABALARA ÖNERILER
Hayatın her alanında bir gereklilik olan
internet, her yaş grubunun vazgeçilmezi haline
geldi. Kısa bir zaman öncesine kadar genel kullanıcı
genç ve yetişkin bireylerken ödevlere, derslere
yardımcı olması amacıyla öğrencilerin de hayatına
dâhil oldu. Sonrası mı?
Kullanımı giderek bir çığ gibi büyüyen
internet bilgi ve belge ulaşımını hızlandırıyor ama
kullanım oranındaki artış bazı olumsuz sonuçları da
beraberinde getiriyor. Ben interneti bir madalyona
benzetiyorum,iki yüzü olan bu madalyon doğru
kullanımında fayda sağlarken, yanlış kullanımında
kötü sonuçların doğmasına neden olabilir. İnternetin
kullanım yaşının giderek düşmesi kaygıların çocuklar
üzerinde toplanmasına neden olurken anne ve
babalara büyük sorumluluklar düşüyor. Günümüzde
birçok internet kullanıcısı kendini doğru bir kimlikle
tanıtmıyor. Bu kişilerle yapılan sohbetlerin çocuk için
psikolojik açıdan olduğu kadar güvenlik açısından
da tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Kanaatimce
aile içi güçlü iletişim, hem çocuğun yanlış bir sürece
dâhil olmasını hem de bu süreçten etkilenmesini
engelleyebilir.
Ailelerin büyük bir bölümü internet
konusunda bir kural koymuyor.Çocuk ile bilinçli ve
güvenli internet kullanımının gereklilikleri konuşulmalı,
yaşına uygun adresler, paylaşabileceği bilgiler, sohbet
edebileceği kişiler ve kullanılacak dil kararlaştırılmalı.
Yeni bir internet adresine girmeden, oyuna/
etkinliğe katılmadan, bilgi paylaşımı yapmadan
önce bir yetişkine danışması gerektiği ve danışacağı
kişiler hakkında bilgilendirilmesinin önemli olduğu
unutulmamalı.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Gökhan MERT
Bilişim Tekn. Öğretmeni
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
25
Yeni Nefes
Bana göre, internetin kullanıldığı alanların
ortak olması gözlem sürecini kolaylaştırarak, zaman
ve bilgi sınırlamasına yardımcı olur. Çocuğun
interneti kullandığı yer konusunda ebeveynlerini
bilgilendirmesinin önemi vurgulanmalı. Güvenliğini
ve sağlığını tehdit edici ortamlar ifade edilmeli,
yaşına uygun yerler belirlenmelidir. On iki yaşından
küçük olan çocukların velisi olmadan internet
kafelere gitmeleri yasaktır. Ancak bazı işletmeler
yaşa dikkat etmemektedir. Bu kurala dikkat edilerek
kullanım alanları tercih edilmelidir. Kullanım alanının
uygunluğu güvenli internet konusunda büyük bir rol
oynamaktadır.
BİLGİ YARIŞMASI
Okulumuz 7.ve 8. sınıflar içinden seçilerek
altı gruba ayrılan öğrencilerimiz arasında okul bilgi
yarışması düzenlenmiştir. Bilgi yarışması sonucunda
dereceye giren öğrenciler ödüllendirilmiştir.
Bilgi yarışmasında dereceye girenler :
1. Sude DURAR – Şulenur USLU
– Mert ÜNLÜ
2. B. Ali İLGÜN – Muhammet ALTAN – Gülperi ADAK
3.Abdulkuddüs TÖREN – Zeliha BAYSAL – S. Tuğba ÖRKÇÜ
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
23 NISAN ULUSAL EGEMENLIK VE ÇOCUK BAYRAMI
Okul
öğretmenlerimiz
gözetiminde
öğrencilerimizin hazırladıkları 23 Nisan programı
kasabımız halkının yoğun katılımıyla büyük bir
heyecanla yapıldı.
Atatürk‘ün çocuklara hediye ettiği bu güzel
günü onun anısına uygun bir biçimde kutlayan
öğrencilerimiz onun yolundan ilerlemeye devam
edecektir.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
OKULUMUZDAN HABERLER 1
26
Yeni Nefes
TEKNOLOJİ TASARIM
Okulumuz Teknoloji Tasarım Öğretmeni
Şükran GEVENÇ
rehberinde 7.ve 8. sınıf
öğrencilerinin
Teknoloji
Tasarım
dersinde
hazırladıkları el emeği göz nuru eserlerini okul
bahçemizde bulunan kamelyanın altında velilerimize
ve diğer öğrencilerimize sergilenmiştir. Emeği geçen
herkese teşekkür ediyoruz.
AYIN SINIFI VE AYIN ÖĞRENCİSİ
2015 - 2016 eğitim öğretim yılının ilk
yarısında yaptığımız ayın sınıfı ve ayın öğrencisi
uygulamamıza ikinci dönem de devam edilmiştir. Bu
proje ile öğrencilerimizin daha disiplinli ve başarılı
olması sağlanmıştır.
OKUL KERMESİMİZ
Okul Aile Birliğimizin girişimleriyle velilerimiz
tarafından okulumuzda kermes düzenlenmiştir.
BAŞARILI ÖĞRENCILERIN ÖDÜLLENDIRILMESI
Okulumuz
öğretmenleri tarafından
hazırlanan ve öğrencilerimizi TEOG ve Bursluluk
sınavlarına hazırlanmak için yapılan denemelerde
dereceye giren öğrencilerimiz ödüllendirilmiştir. Bu
sayede öğrencilerimizin motivasyonları arttırılmış
ve sınavlara daha hazır hale getirilmiştir.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ALTIN KLAVYE YARIŞMASI
Okulumuz Bilişim Teknolojileri öğretmeni
Gökhan MERT rehberliğinde öğrencilerimiz arasında
Altın Klavye yarışması düzenlenmiştir. Yapılan iki
yarışma sonucunda dereceye giren öğrencilerimiz
okul müdürlüğümüz tarafından ödüllendirilmiştir.
Öğrencilerimizi tebrik ediyoruz.
DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZ
Sinem Tuğba ÖRKÇÜ – Şaban Furkan DINÇ – Furkan
KARAOĞLAN – İlhan DINÇ – Serhat KOÇ – İsmet
GEÇGEL
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
OKULUMUZDAN HABERLER 2
27
Yeni Nefes
SATRANÇ TURNUVASI
Okulumuz Teknoloji ve Tasarım öğretmeni
Şükran GEVENÇ rehberliğinde 6. sınıf öğrencileri
arasında Satranç Turnuvası düzenlenmiştir.
Dereceye giren öğrencilerimiz 23 Nisan töreninde
ödüllendirilmiştir. Öğrencilerimizin başarılarının
devamını diliyoruz.
DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERİMİZ
1.Emre KOÇAK ( 6-A )
2.Furkan KARAĞLAN ( 6-A )
3.Mehmet AYDIN (6-B )
KUTLU DOĞUM
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenimiz
Ali Yüksek rehberliğinde okulumuz öğrencileri
tarafından “Kutlu Doğum Haftası” etkinliği
düzenlenmiştir. Etkinliğimiz kasabamızda büyük bir
yankı uyandırmıştır. Etkinlik sonrasında kasabamızın
hayırseverleri tarafından öğrencilerimize ve katılan
konuklara yemek dağıtımı gerçekleştirilmiştir.
Katkısı olan herkesten Allah razı olsun.
FUTBOL TURNUVASI
Okulumuz
genelinde
sınıflar
arası
futbol turnuvası düzenlenmiştir. İki kategoride
yapılan turnuvada dereceye giren öğrenciler
ödüllendirilmiştir.
DERECEYE GİREN SINIFLAR
5 ve 6. SINIFLAR
7 ve 8. SINIFLAR
1- 6/A Sınıfı
1- 7/B Sınıfı
2- 6/B Sınıfı
2- 8/B Sınıfı
3- 6/C Sınıfı
3- 8/A Sınıfı
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLAMA TÖRENİ
Okulumuz Türkçe öğretmenleri tarafından
hazırlanan “Çanakkale Zaferi” konulu törenimiz
öğrencilerimizin ve velilerimizin katkılarıyla
gerçekleştirilmiştir. Tören sonrasında yeni nesillere
o zamanın zorluklarını somut bir şekilde anlatmak
için savaş zamanı askerlerimize dağıtılan kuru ekmek
ve şekersiz hoşaftan oluşan menü dağıtılmıştır.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
OKULUMUZDAN HABERLER 3
Yeni Nefes
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
BİSİKLET DAĞITIM KAMPANYASI
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde
öğrencilere dağıtılmak üzere üç yüz bin adet bisiklet
alınmıştır. Bu biskletlerin dağıtımı yurt genelinde
yapılmaya başlanmış ve bu proje çerçevesinde
okulumuz öğrencilerinden Resul MUHAMMEDİ
isimli öğrencimize bisikleti teslim edilmiştir.
İLMİHAL DAĞITIMI
“Kutlu Doğum Haftası“ nedeniyle okulumuz
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali YÜKSEK’in
girişimleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından
gönderilen üç yüz adet ilmihalin okulumuz
öğrencilerine dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Başta Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ali YÜKSEK’e ve
emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliriz.
28
Sini sini şekerim
Üstüne bal dökerim
Kaynanamın pabuç kadar dilini
Oğlu için çekerim
Başı saçaklı gelin
İpten kuşaklı gelin
Dün geldin, adam oldun
Burnu uzun gelin
Kaynanayı ne yapmalı
Kaynar kazana atmalı
Yandım gelin dedikçe
Derisini soyup atmalı
Duvara çaktım kazık
Gelin gitmiş yazık
Gittiğine üzülmem ama
Oğlumun ağlayan gözlerine yazık
İlayda ARIKAN
7/C
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
DUYULAR
Kız gelin dır dır etme
Fazla ileri gitme
Vakitsiz horoz gibi
Kulaklarımın dibinde ötme
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 3
29
Yeni Nefes
ÇEVRE
Yeşili, kırmızısı, moru
Rengarenk koku dolu
İçi sevgi dolu
Zarar verme ona, içi canlı dolu
Gecesi gündüzü aynı
Sanki canlı barınağı
Zarar verme onlara
Yazık olur sonra
Kağıt kalem oradan çıkar
Zarar verirsen eğer
Ormana
Kalırsın öyle ortada
Çevreyi koru
Zarar verme ona
Ağaca,kuşa
İyi bak ormana
Güzellikleriyle büyüler herkesi
Kucak açar tüm ziyaretçilere
Yeter ki zarar verme
Bak gör faydalarını sen de
Yeşim ÇETİN
5/A
VOLKANİK PATLAMALARIN YOK OLUŞLARDAKİ ROLÜ
Gök taşı etkisiyle volkanik patlamaların
canlıların kitlesel yok oluşlarındaki rolü, bilim
dünyasında 35 yıldır tartışılıyordu. Bazı bilim
insanları volkanik patlamaların canlıların yok
olmasında etkisi olmadığını iddia ederken, diğerleri
de türlerin tükenmesine patlamaların yol açtığını
ileri sürüyordu.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
DINOZORLARI YOK EDEN ÇIFTE FELAKET
Bilim insanları, dinozorların 66 milyon yıl
önce dünya üzerinden silinmesine iki felaketin üst
üste gelmesinin neden olduğunu ileri sürdü.
Science Daily dergisinde yayımlanan çalışmaya göre,
dinozorların yok olmasına neden olduğu sanılan
dünyaya bir gök taşının çarpmasıyla Hindistan’daki
volkanik patlamalar, aynı dönemde meydana geldi.
California Üniversitesi’nden jeologlar, 66
milyon yıl önce dünyaya çarpan gök taşının etkisiyle
Hindistan’daki volkanik patlamaların hız kazandığına
ve bu iki felaketin dünya genelinde Richter ölçeğine
göre 9 ve üzerinde depremlere yol açtığına dair
kanıtlar buldu.
Araştırmacılar, yüz binlerce yıl süren volkanik
patlamalar ve yol açtığı depremlerin dinozorlar dahil
pek çok kara ve deniz memelisinin dünya üzerinden
silinip gitmesine neden olduğunu savundu.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Ümmühani KARNAK - Musa Berat KIRICI
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 4
30
Yeni Nefes
California
Üniversitesi
araştırmacıları
tarafından ortaya konulan yeni kanıtlar, volkanik
patlamaların meydana geldiği tarihleri çok daha
doğru bir biçimde gösteriyor. Buna göre, Hindistan’ın
Deccan Platosu’nda yer alan yanardağlardaki
patlamalar, kitlesel yok oluşları başlattığı düşünülen
gök taşı çarpmasından sonraki 50 bin yıl içinde
ikiye katlanmış. Birbirini izleyen gök taşı çarpması
ve volkanik patlamaların, gezegeni toz ve zehirli
gazlarla kaplayarak iklim değişikliklerine yol açtığı
ve birçok canlının yok olmasına neden olduğu
sanılıyor.
ÖNEMLİ KEŞİF
Astronomlar türünün tek örneği bir
‘kuyruksuz kuyruklu yıldız’ keşfetti.
Almanya’daki Avrupa Güney Gözlemevi
astronomları ilk kez kuyruksuz bir kuyruklu yıldız
buldu. Yıldıza İrlanda cinsi kuyruğu olmayan Manks
kedilerinden esinlenerek Manks adı verildi.
Yıldızın kuyruksuz kalmasının sebebi
ise birçok kuyruklu yıldızın buzlu ve donmuş
bileşenlerden meydana gelmesine karşın Manksın
kaya benzeri maddelerden oluşması olarak
açıklandı. Yıldızın Mars ve Jüpiter arasında bulunan
maddelerden oluştuğu belirtiliyor.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Şevval ZEYBEK 8/C
DEĞERLERİMİZ VE BİZ
Alemlerin Rahmeti Peygamber Efendimiz
insan yaşamındaki değerlerin ne kadar önemli
olduğunu
birçok hadisle biz Müslümanlara
anlatmaya ve bu konunun önemini vurgulamaya
çalışmıştır çünkü değerlerini kaybetmiş toplumların
zaman içerisinde yok olmaya mahkum olduklarını
yüzyıllar öncesinden görmüş ve biz Müslümanları
uyarmaya çalışmıştır. Sonuç itibariyle Müslüman
Türk Milleti olarak varlığımızı sürdürmek, onur ve
itibarımızı korumak; gelecek nesillere cennet misali
vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı, mukaddesatımızı
en güzel şekilde devretmek istiyorsak mutlaka
milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız.
Bunları daha da güçlendirerek gelecek kuşaklara
aktarmalıyız. Değerlerine sahip çıkmış toprakların
iyilik, hoşgörü , misafirperverlik vb. değerleri daha
da çok ortaya çıkar . Örneğin hoşgörü insanların bazı
şeyler karşısında tolerans göstermesidir. İnsanların
müsamaha, tahammül, katlanma, görmezden gelme
veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında
serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun
görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem
de yan tutmadan katlanma demektir. Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:“Haklı
da olsa çekişmeyi terk eden kimse için ben cennetin
ortasında bir eve kefilim.” demiştir . Bu bir hoşgörü
örneğidir.Hoşgörü insanların birbirlerine karşı insani
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 5
31
Yeni Nefes
duygularını ortaya çıkarır. Değerlerimizi korumak
deyince akla gelen başka bir şey de komşuluk hakkı
olur.Komşuluk hakkı insanların birbirleri ile ilgili
ilişkilerine dayanır .Eninde sonunda komşunuza
ihtiyaç duyacaksınızdır. Bu nedenle en çok
komşularımızla iyi geçinmeli, gerekli zamanlarda
onlara yardım etmeli, bizim de onların yardımına
muhtaç olabileceğimizi unutmamalıyız.
Zaten
Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bunu çok daha
iyi anlayabiliriz. ‘’Cebrail bana komşu hakkında
o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki komşuyu
varis kılacağını zannettim.’’ Alemlerin Rahmet’inin
komşuluk ilişkileri hakkında bir başka hadisi
ise şöyledir:’’ Kim Allaha ve ahirete inanıyorsa
komşusuna ikramda bulunsun, kim Allaha ve
ahirete inanıyorsa komşusuna ihsanda bulunsun.
Kim Allaha ve ahirete inanıyorsa komşusuna sukut
göstersin.’’ sözü bize komşuluk hakkının önemini
anlatır. Peygamber Efendimiz komşu hakkının
itina ile üzerinde durmuştur ve bizleri bu konuda
uyarmıştır. Hz Muhammed’in tebliğleri üzerinde
misafirperverlikte
bulunmaktadır.
Ecdadımız
misafir ağırlamaya çok itina gösterirdi. O zamanlar
imkanların kıt olmasına rağmen misafir ağırlamaya
çok önem gösterilmiştir. Adeta misafir dört gözle
beklenir, en güzel şekilde ağırlanırdı. En güzel
yemekler, en güzel oda... hep en güzellerini yapmak
için çabalar ev sahibi. Zaten misafirperverliğin
Arapça kelime anlamı ziyafet anlamına gelmektir.
Peygamber Efendimizin hadisinde ‘’Allaha ve
kıyamete inanan misafirine ikram eylesin demiştir’’.
Bir hadis ise ‘’Ben Müslüman’ım diyen kimse,
misafirine iyilik ve ikram etmelidir.’’ şeklindedir.
Çünkü İslâm dini, insanların misafirperverlik ile
dayanışmasına çok önem verir. Tamam, her şey iyi
güzel hoş ama biz bunları ne kadar uyguluyoruz asıl
mesele budur.
Değerlerimizi korumak düşünüldüğü kadar
basit değildir. Değerlerimizi korumak ve onları
gelecek nesillere aktarmak için evde, okulda ve her
yerde atalarımızın mirası olan bu güzel davranışları
yaşatmaya gayret etmeliyiz. Unutmamalıyız ki
değerlerimiz yoksa bizde yok olmuşuz demektir
çünkü değerleri yok olmuş bir toplumun hiçbir
amacı yoktur...!!!!
Akciğerlerimizdeki bronş ve bronşcuklar da
ağaçlardaki gibi fraktal uzanıma sahiptir.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Seher ÖZKİŞİ
Matematik Öğretmeni
TABİATTAKİ MUAZZAM FRAKTAL SANATI
Fraktal parçalanmış ya da kırılmış anlamına
gelen Lâtince fractus kelimesinden gelmiştir.
Düzensiz ayrıntılar ya da desenler giderek küçülen
ölçeklerde tekrarlanır. Öyle ki bütünün her bir parçası
büyütüldüğünde yine cismin bütününe benzer.Bu
tanımlar ışığında gözlerimizi tabiata çevirdiğimizde
sayısız fraktal cisimlerle, hatta manzaralarla
karşılaşırız. Kar tanelerinin kristal şekilleri kendi
başlarına birer fraktaldır. Bir ağaç, bir gövdeye, onun
üzerinde birkaç ana dala, her bir ana dalın üzerindeki
daha ince dallara ve onların da üzerinde bu şekilde
çoğalan nice dallara sahiptir. Baktığınızda bu ağacın
geometrisinde fraktal bir yapı vardır.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
DOĞA ve MATEMATİK
Yeni Nefes
Fraktal sanatı izleyiciye görsel bir şölen sunar.
Kalıplar yok, birbirinin benzeri olsa da hiçbir şey aynı
değil, her parça ayrı bir yol izlese de ortak olarak bir
bütünü oluşturup onu geliştiriyor. Hiçbir eleman bir
diğerinin gelişimini engellemediği gibi, birbirlerine
destek oluyor. Her bir farklılık bütünü daha da
zenginleştiriyor.Tabiatı seyrederken ve incelerken
bakışlarımızı ayrıntılara, bütünün parçalarına
hatta parçaların da daha küçük elemanlarına
yönelttiğimizde bilip gördüğümüzden daha zengin
daha görkemli bir doğa göreceğiz. İçindeki uyumsuz
parçaların bütünü oluşturduğunda ne kadar uyumlu
bir yapı sergilediğini görmek gerçekten şaşırtıcıdır.
Ne dersiniz, belki de tabiat bize bir mesaj
vermek istiyordur. Kendi iç dünyamızdaki karışıklıklar
aslında daha ileriye gitmemiz için bize verilen
fırsatlardır belki de…Hayatımızdaki düzensizliklere
parça olarak bakıp pes etmek yerine ,bütün olarak
algılayıp hayata sımsıkı tutunmalıyız.
Son olarak, hayatında ilim arayışında
olanların evrene bakmaları yeterlidir.Zira evrendeki
en ufak yapılarda bile mükemmeliyeti görmek,
yukarıda bahsettiğimiz fraktal yapıları incelemek
mümkündür. ÖmerHayyam’ın da dediği gibi ‘Kültür
sokakta dolanır,sen almasını bilirsen. Bilim,tabiatın
her köşesinde var sen görmesini bilirsen.
Gören gözlerle bakmanız dileğiyle…
32
KADROMUZ
Yeni Nefes
Murat ER
Müdür Yardımcısı
Burcu AÇAN ÇELİK
Rehber Öğretmen
Nihan TÜMER
Türkçe Öğretmeni
Hatice DARILMAZ
Türkçe Öğretmeni
Yunus TÜRKAN
Türkçe Öğretmeni
Ziya KAVRIK
Görsel Sanatlar Öğretmeni
Emre KURBAZ
Nuray IRMAK
Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Fahriye TÜRKAN
İngilizce Öğretmeni
İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU
Kenan UYGUN
Okul Müdürü
Özlem HÜYÜKLÜ
Matematik Öğretmeni
Seher ÖZKİŞİ
Matematik Öğretmeni
Şükran GEVENÇ
Tek. ve Tas. Öğretmeni
Nazan ÇÖMLEKÇİ
Müzik Öğretmeni
Bayram MERCAN
İngilizce Öğretmeni
Gökhan MERT
Bilişim Tek. Öğretmeni
Y. Fatih URHAN
Hasan İBİŞ
Matematik Öğretmeni Fen Bilimleri Öğretmeni
Arzu URHAN
Fen Bilimleri
Ali YÜKSEK
Din Kült. ve Ahl.Bil. Öğrt.
Bayram GÜL
Daimi İşçi
33
Zeki KARAOĞLAN
Memur (VHKİ)
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
BELEDİYEDEN HABERLER 1
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
Belediyemiz tarafından kasabamızda bulunan
okulların fiziki iyileştirmeleri yapıldı. Belediye
başkanımıza yaptığı katkılar için teşekkür ediyoruz.
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
B e l e d i y e
Başkanımız
Sayın
Adnan
BAYRAKTAR,
Yerel Yönetimler Dergisi
tarafından
“Yılın
En
Başarılı Belediye Başkanı”
seçilmiştir.
Başkanımızı
kutluyor ve başarılarının
devamını diliyoruz.
63.
hükümet
olan seçim hükümetinde
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı
görevini
üstlenen hemşehrimiz
Sayın Cenap AŞÇI Bey,
kasabamızı
ziyaret
ederek
kasabamıza
yapılacak olan yatırımlar
için
incelemelerde
bulundu ve halkımızın
sorunlarını dinledi.
34
Yeni Nefes
Kasabamızın büyük eksikliği olan konferans
ve düğün salonumuz Yeşilova’mıza hayırlı olsun.
Belediyemizin araç filosuna yeni katılan
cenaze yıkama ve morg aracı ile sulama aracı
kasabamıza hayırlı olsun.
Belediyemiz
tarafından kasabamızın
adına
yakışır
bir
görünüme
kavuşması
için Yeşilova genelinde
ağaçlandırma çalışmaları
yapılmaktadır. Daha yeşil
ve daha temiz bir çevre
için daha çok çalışmamız
gerektiğini biliyor ve
sizlerin
desteklerinizi
bekliyoruz.
BELEDİYEDEN HABERLER 2
Yeni Nefes
Kasabamız yollarına asfalt kaplama ve kilit parke taş döşemesi yapılarak vatandaşlarımızın daha
kaliteli şartlar altında yolculuk yapmaları sağlandı. Çalışmalarımız bütün hızıyla devam edecektir.
Belediye Başkanlığımız tarafından kasabamızın ilkokullarına çocuk parkı yapılarak çocuklarımızın
daha güzel bir ortamda oyun oynamaları sağlanmış, sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunulmuştur.
35
YEŞİLOVA BELEDİYESPOR
Yeni Nefes
Başkanımız
Ramazan DEMİR, 68
Aksaray Spor Başkanı
Sayın Murat KOÇ’u
Makamında
ziyaret
etmiştir.
İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU
Türkiye Futbol Federasyonu Amatör
Spor Kulüpleri Birliği Başkanı Sayın Remzi AY Bey
makamında kulüp başkanımız Ramazan Demir
tarafından ziyaret edilmiştir.
İBRAHİM ETHEM BAYSAL ORTAOKULU
2015-2016 sezonunda faaliyetlerine yeniden başlayan Yeşilova Belediyespor, sezonun son haftasına
kadar bir üst lige yükselmek için mücadele vermiş ancak son maçla bu sansını kaybetmiştir. Gelecek sezon
Yeşilova halkının desteğiyle hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam edecektir.
Kulüp Başkanımız
Ramazan DEMİR ile
Gençlik Hizmetleri ve
Spor İl Müdürümüz Sayın
Cüneyt ALKAN görüşme
yaptılar.
B e l e d i y e
Başkanımız Sayın Haluk
Şahin YAZGI’ya Yeşilova
Belediyespor
Başkanı
Ramazan DEMİR forma
teslim ederken...
36
Kulüp binamızda ilk toplantımızı yaptık.
Yol soranın bölesi hatta kölesi
Tarif eder doğrum yolu göstermek için ölesi
Görülmemiş yakınlığın böylesi
İşte böyledir Yeşilovalığın meyvesi
Uğra işyerimize sor gösterilim
Ne doğru ne yanlış gel beraber çözelim
Beraber olup el ele verelim
Alış veriş değil dostluğu bilelim
Kim demiş Yeşilova toz diye
Ne güzeldir şeffaf karakol ile belediye
Sana vermeden güzel bir hediye
Gönderir miyiz acaba hakkım helal etmeden
VATAN UĞRUNA
Vatan uğruna düştük ıssız dağlara
Bir anda veda ettik yar ve bacılara
Kanımız intikam olsun sıçradı kayalara
Feda olsun canımız Al Bayrağa
Huzur ve barış içindir görevimiz
Darda olana hemen kucak açarız
Havada karada şahin gibi uçarız
Issız gecelerde ay yıldız gibi doğarız
Bir emirle fırladık mevzilere
Tipi gibi mermi yağar üzerimize
Şehitlik yazılmışsa kaderimize
Şanlı bayrağı gururla asarız evimize
Anne kurbanı kes bekleme bizi
Vatan filmi bize bitmeyen bir dizi
Elbette özleriz sizi
Türkiyem için kana kana içeriz şahadet şerbetini
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ÖYLE BİR YEŞİLOVALI
Medeniyetin okumuşluğun yuvası
İlçe olmak için düzlüğün tam ortası
Boldur pancarı buğdayı arpası
Kaçırmayın ilçe yapın bu fırsatı
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
SÜLEYMAN ALDIRMAZ
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
YEŞİLOVALI ŞAİR
Yeni Nefes
TATLIDIR DÜNYA
Yaşamasını bilene
Şükredip her an gülene
Mevlaya el açıp şükredene
Tatlı dır Dünya kıymet bilene
Erken kalkıp hayata atılana
Tan vakti Allah a yalvarana
Bir tebessüm seni doğurana
Hayat tatlıdır özü doğru olana
Ulusunu canı gibi sevene
Hayata küsmeyip hakikate kabullenene
Düşmana geçit vermeyip şehit olana
Son sözü VATAN SAĞOLSUN diyene
PERİŞAN KÖYLÜ KADINI
Sabah erken kalkar inek sağmaya
Tan yeri yeni başlamış ağarmaya
Çocuklar başlamadan ağlamaya
Bir elinde iş diğerinde çörek yağlamaya
Sabah işi bitmeden öğle tez olmuş
Çocuk yetiştirmeden benzi solmuş
Nasihat vermeden evlatlara dilleri durmuş
Ne söylese faydası yok yine akşam olmuş
Yirmi yılda yoktur bir gün izni
Yiyememiştir bin bir hevesle yetiştirdiği üzümü
Her konuşmaya başladığında eşi kesmiş sözünü
Hiçbir mecliste anlatamamış özünü
Yetmiş beşlik anam görmemiş denizi
Tulumba suları ile gidermiş hevesini
Ben yorgunum anam anlatsın gerisini
Meclisim ne çabuk unuttun milletin efendisini
MEMLEKTİM
Dikenli tozlu yollarında
Yabanda üzeri toprak tollarında
Her ülkeye açılmış kollarında
Seni hep özlerim memleketim
Medeniyeti görgülü insanlarınla
Birbirine küsmüş akranlarınla
Yağmur yağmış mis kokulu topraklarınla
Her an seni özlerim memleketim
Temmuzda kaynaşan insanlarla
Üstünde yatılan damlarınla
Çarşıda cıvıl cıvıl oynayan çocuklarınla
Seni hiç unutmuyorum memleketim
37
EĞLENCELİK 1
Yeni Nefes
38
ÖĞRENCİLERİMİZDEN 6
Hülya ÜNLÜ 8/B
-Türkiye’de ilk olarak çift kol, tam yüz ve
kadavradan rahim naklini Prof. Dr. Ömer ÖZKAN
yapmıştır
-Genetiği değiştirilmiş mısırda bulunan
toksik genler anne karnındaki bebeklerde tespit
edildi.
-Bir kg bal elde etmek için yaklaşık olarak bir
arı neredeyse bir milyon çiçekten polen toplar.
-4 basamaklı farklı rakamlardan oluşan bir
sayı tutun. Rakamları en büyük ve en küçük sayıyı
verecek şekilde sıralayıp birbirinden çıkarın. İşlemi
tekrar edin. En fazla yedi adımda 6174 sayısını elde
edeceksiniz.
-Yürüyen merdivenlerin yan tarafındaki
fırçaların ne işe yaradığını biliyor musunuz? Hayır,
ayakkabılarınızı fırçalayıp parlatmak için değil... İlk
yürüyen merdivenlerde bu fırçalar bulunmuyordu.
Fakat zamanla üreticiler basamaklar ile mekanizma
arasında bulunan boşluğun problem yarattığını
fark etti. Bazen insanların uzun paçaları, etekleri
ya da ayakkabı bağcıkları boşluklara sıkışıp hem
mekanizmayı durduruyor hem de insanları zor
durumlara düşürebiliyordu. Bazı durumlarda ise bu
boşluklardan mekanizmanın içine düşen maddeler
sorun çıkarabiliyordu. Yürüyen merdivenlerdeki
fırçalar, bu temel işlevin yanında sürtünme sesiyle
sizi köşelere fazla yaklaşmaktan da koruma görevi
üstleniyor.
-Rubik Küpü’nün trilyon kere trilyonlara
varan kombinasyonlar içinde her durumda en
fazla 20 hamlede çözülebileceği matematik yoluyla
ispatlandı.
-HAMBURGER
sözcüğü
Almanya’nın
Hamburg şehrinden geliyor. Bu yiyeceği Amerika’ya
Alman göçmenleri tanıtmış.
-2010 yılında Meksika Körfezi’nde yaşanan
petrol platformu kazasının ardından, bölgede
mutasyona uğramış deniz canlıları görülmeye
başlandı.
39
Yeni Nefes
-İnsanın vücut ısısını en hızlı kafasının
üşümesiyle kaybettiği sıklıkla ifade edilir. Fakat bu
da bir efsanedir. Uzmanlar insanların pantolonsuz
dışarı çıkmalarıyla başlıksız dışarı çıkmaları arasında
bir fark olmadığını, vücut sıcaklıklarının aynı
derecede düştüğünü söylemiştir.
-Hepimize Dünya’nın Güneş’in etrafında
döndüğü öğretilmiştir. Aslında teknik olarak
meydana gelen şudur; Dünya, Güneş ve diğer
bütün gezegenler Güneş Sistemi’nin kütle merkezi
etrafında bir yörüngede dönmektedir.
-Dünya elektrik üretiminin %67’si kömür,
petrol veya doğalgaz yakan termik santrallerde
yapılıyor.
-19. Yüzyılda Yaşayan Edward Mordrake’nin
Ensesinde 1 Yüzü Daha Vardır. Ender Rastlanan Bir
Yapışık İkiz Vakasıdır. Bu Yüz Yemek Yiyemez Ama
Ağlar Ve Gülebilir. İnsanların Psikolojik Baskılarına
Dayanamayan Edward Mordrake yirmi üç Yaşında
Kendini Asarak İntihar Etmiştir.
-Ebeveynler çocuklarına şeker yedirmenin
onlarda hiperaktiviteye neden olduğunu ileri sürer.
Fakat durum böyle değildir. Yapılan araştırmalar
sonucu şekerin hiperaktiviteye neden olmadığı
ortaya konmuştur.
-Penguenlerin hayatını tek eşle sona
erdirdiği bilinir. Bu sevimli hayvanlar çoğunlukla
tek eşli olmalarına rağmen İmparator Penguen
gibi türleri bütün bir mevsim tek bir penguenle
çiftleşirler ancak başka bir penguenle çiftleşmeleri
de olasıdır. Acil üreme ihtiyacı, diğer sene aynı
eşlerini beklemelerinden kaçınmalarına sebep
olmaktadır.
-Matematikte Bilinmeyen Sembolü Olarak
Kullanılan ‘x’ Aslen El- Harezmi’nin Cebir Kitabında
Kullandığı Arapça Kökenli ‘şey’ Sözcüğünden Geliyor.
-Tuvalet kağıdı geri dönüştürülmüş kağıttan
üretilebilmesine rağmen, pazarlama kaygıları
nedeniyle bu yöntem uygulanmıyor. ABD’de bu
şekilde üretilen tuvalet kağıdı oranı sadece yüzde
iki.
-Eğer Soğanı Soyup Ayaklarınızın Altına
Koyarsanız Yaklaşık bir saat Sonra Tadını Alırsınız
Yapay çilek aromasında 50’ye yakın kimyasal madde
bulunuyor.
-Kafeinin Su Kaybına Yol Açtığı Görüşü
Yaygındır. Kafeinli İçecekler İdrar Söktürücü Etkiye
Sahip Olabilirken, Bu İçeceklerin Dehidrasyon
Riskini Arttırmadığı Gözlemlenmiştir.
-Pi sayısı 2012 itibariyle bir trilyonuncu
basamağına kadar hesaplandı.
YEDİ FARK
Yeni Nefes
İKİ FOTOĞRAF ARASINDA Kİ YEDİ FARKI BULALIM!
40
KES KATLA YAPIŞTIR
Yeni Nefes
41
EĞLENCELİK 2
Yeni Nefes
42
ALTIN MARKET
Muhsin ALTIN Telefon Numarası: 0541 801 80 03
UĞURLU ÇAY OCAĞI
Cuma UĞURLU Telefon Numarası: 0544 726 27 95
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR - 1
Kooperatif Başkanı: Cuma KÜRKÇÜ 0382 233 31 72
43
Yeni Nefes
DERGİMİZE KATKIDA BULUNANLAR - 2
Yeni Nefes
Haluk KARAKILIÇ 0554 982 71 15
Coğlaki Mahallesi Atatürk Bulvarı 128 / A
AKSARAY
e-mail : halukkitapkirt@hotmail.com
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İBRAHİM ETHEM
Kaliteyi ve Bilgiyi Kesenize Uygun Fiyatlarla Bulabilirsiniz
44
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U
ARKA İÇ KAPAK
İ B R A H İ M E T H E M B AY S A L O R TA O K U L U