işte sonuç - Ataköy Gazetesi
Transkript
işte sonuç - Ataköy Gazetesi
Sürekli, Etkili, Ýlkeli. 18 Ya þ ý n d YIL:18 Bakýrköy’de 1 Numara ÖNEMLİ DUYURU ATAKÖY a SAYI:195 TEMMUZ 2010 FİYATI 2 TL. http://www.atakoygazete.com.tr TARİHİ ESERLERİN BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NE VERİLMESİNİ ÖNERDİK, TOKİ TARİHİ ESERLERİ SATIŞA ÇIKARDI ( Yazısı19. sayfada) UMUT GİZEM ALTAN’IN GAZETEMİZLE HİÇBİR İLİŞKİSİ KALMAMIŞTIR. Haber kaynaklarımıza ve reklam verenlerimize önemle duyurulur. ATAKÖY GAZETESİ ASIM KOCABIYIK YEŞİLKÖY’Ü ANLATTI SAHİL YOLU BAKIRKÖY’DE ”5” YILINI DOLDURAN OKUL MÜDÜRLERİ BAŞKA İLÇELERE TAYİN EDİLİYOR Milli Eğitim Bakanlığı’nın Eğitim Kurumları Yöneticileri’nin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin yönetmelik gereği 21 okul müdürü Temmuz ayının ilk haftası İstanbul’un diğer ilçelerine atanacak. ( Yazısı 19. sayfada Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından ‘’Toplumsal Hizmet Ödülü’’ne layık görülen Yeşilköylü hayırsever işadamı ve İstanbul Rotary Kulübü 197475 Dönem Başkanı Rtn Asım Kocabıyık, ödülünü aldıktan sonra 68 senedir Yeşilköylü olan biri olarak Yeşilköy anılarını anlattı. (Yazıs 7. sayfada) Bu fotoğraflar şehircilik uzmanlarının (!) görüşlerine sunulur İŞTE SONUÇ Ataköy 9-10 Kısım’a ait spor alanlarına yapılan kapalı spor salonunun yapımı 14 yıl sürdü. Gazetemiz, bu salonun yer seçiminin yanlış olduğunu savundu. Salonu buraya yaparsanız sadece Ataköy’ün değil tüm İstanbul’un trafiği kilitlenir dedik. Dere yatağına yapmayın, derenin mecraını değiştirmeyin, yağmurda her yanı su basar dedik. Tüm bu uyarılara yetkililer, şehircilik uzmanı geçinenler, kulaklarını tıkadı. Geçtiğimiz günlerde bu salonda Türkçe Olimpiyatları yapıldı. O günlerde tam bir kaos yaşandı. İstanbulun trafiği kilitlendi. Ataköy’ün her yanı otoparka dönüştü. Yeşil alanlar zarar gördü. Yağmurda Ataköy’ü sel götürdü. Ve bizi yönetenler tüm bu olumsuzluklar karşısında ne yaptı dersiniz?.. 3 4 AYIN YAZISI ÝZ BIRAKANLAR Gazetemiz 18. yýlýnda bir ilke daha imza atýyor. Bakýrköy’ün eðitim, saðlýk, kültür, sanat ve sosyal yapýsýna ciddi katkýlar sunanlarý ev veya iþyerinde ziyaret ederek plaket ile onurlandýrýyor. Yüksel MERMER yanlız Bakırköy’de değil Türkiye’nin bazı il ve ilçelerinde de iz bırakanlardan birisi. Yüksel Mermer, Bakırköy’de Carousel AVM’nin de sahibi olan Baymer Turizm ve Yatırım A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Kültür, sanat dışında özellikle engelliler ile ilgili yaptıkları ile ön plana çıkıyor. Yapıp Bakırköylüler’in hizmetine sunduğu Sağlık Ocakları da en önemli toplumsal hizmetlerinin başında geliyor. Anı plaketini işyerinde sunarken bize ‘’ Bü ülkenin insanıyız. Bu ülkede ticaret yapıyoruz. Topluma bazı hizmetlerde, katkıda bulunmak bizi mutlu ediyor. Sizin bu hizmetlerimizi takdir ederek bize verdiğiniz anı hepimizi daha da mutlu ediyor’’ dedi. Özcan Atamer e-mail ozcanatamer@atakoygazete.com.tr KAPALI KAPILARIN ARDI Meydanlarda seçildikleri veya göreve geldikleri taktirde yapacakları her icraata halka danışarak karar vereceklerini söyleyenler etkili koltuklara oturduktan sonra her türlü icraata kapalı kapılar ardında karar veriyorlar. Bu arada, uzmanım diye geçinenlerin çeşitli baskılara boyun eğerek verdikleri ödünler sonucunda yapılanlar halkın refah ve mutluluğu için değil de, sanki işkence çeksinler diye yapılıyor. Örnek mi istiyorsunuz? Türkiye’nin pek çok yerinden size örnekler verebiliriz ama isterseniz yaşadığımız beldeden verelim: Ataköy’de Olimpiyat Evi’nin bulunduğu arazi, 9-10 Kısım planlarında bu kısımdan daire alanların spor alanları olarak görünüyordu. Sonra Beden Terbiyesi’ne devredildi. Daha sonra bir de baktık ki, Olimpiyat Komitesi kendisine tahsis edilen Ayazağa’daki 326 dönüm araziyi iade ederek, Ataköy’deki bu arazinin 2700 metrekaresine Olimpiyat Evi’ni yaptılar. O zaman Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir’di. Şimdiki bina yol kenarına yapılacaktı. Temelini de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel attı. Bu duruma şiddetle karşı çıktık. En azından 4. Kısım’dan gelip, O-2 (E-5) yoluna çıkmak için ışıklarda beklemeden bir servis yolu açılmasını savunduk. Ali Talip Özdemir bu düşüncemizin doğru olduğunu kabul ederek, binayı şimdiki servis yolunu bırakarak geriye çekti. Sonra 1500 kişilik bir kapalı salon, kapalı yüzme havuzunun olduğu bina ve spor müsabakalarında 17, sanatsal ve kültürel toplantılarda da 32 bin kişi alacak kapalı spor salonunun temelini 14 yıl önce attılar. Kendi resmi yayın organlarında bu salonun 345 araçlık otoparkı görünüyordu. Tüm mücadelemiz bir takım güçler tarafından engellendi ve sonucunu gazetemizin birinci sayfasında görüyorsunuz. O zaman da söyledik, hala aynı görüşü ifade ediyoruz. Yatırıma karşı değiliz ancak yerinin yanlış olduğunu savunduk ve savunuyoruz. Ataköy sahillerinin TOKİ tarafından satışa çıkarıldığını medyadan takip ediyorsunuz. TOKi satacağım diyor, başka bir şey demiyor. Halbuki, bir devlet kuruluşunun her şeyden önce halkın mutluluğunu düşünmesi, yaşamında huzurlu ve mutlu olabilmesi için onlar adına kararlar alması gerekir. Geçen sayımızda sahilde bulunan ve harabeye dönen Baruthane bağlantılı tarihi yapıların Bakırköy Belediyesi’ne kültürel hizmetlerde kullanılmak üzere tahsis edilmesini ve bu eserlerin önündeki sahil şeridinin de bu vesileyle halka açılacağını dolayısıyla özellikle Bakırköylüler’in sahille buluşacağını söylemiştik. Bu önerimizin üzerinden 20 gün geçmeden TOKİ, bu tarihi eserleri ve bulunduğu araziyi yıllık 6 milyon TL’ye (eski parayla 6 trilyon) 49 yıllığına kiraya vereceğini açıkladı. Ayrıca kiralayan kişiye bir bölümünü veya tamamını idarenin iznini alarak 3. şahıslara kiralama hakkının tanınacağını gazete ilanlarında duyurdu. Yani burayı kiralayan her ay stopaj dahil TOKİ’ye 650 bin TL ( eski parayla 650 milyar ) kira ödeyecek. Diğer, başta personel olmak üzere, yapacağı masrafları siz düşünün. Peki bu paraları kiralayan nasıl ödeyecek? Bu önerimizden sonra Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e yönelttiğimiz soruyu ve aldığımız cevabı mutlaka okumalısınız. Atatürk Hava Limanı’nda sorunlu 06-24 pistinin uzmanların tüm uyarılarına rağmen deniz tarafına değil de, Ataköy tarafına uzatılması sonucunda ileride yaşanacak olumsuzlukların hesabını kimler verecek? 2006 yılında konu ile ilgili uzmanlar ile siyasilerin katıldığı Ataköylüler Derneği’nde yapılan toplantıda herşey tüm çıplaklığı ile gözler önüne serilmişti. Ama bizi yönetenler yine kapalı kapılar ardında karar alarak uyguladılar. O toplantılarda uzmanların, eğer bu pist denize doğru uzatılırsa Yeşilyurt’taki havuzlu göbekten havaalanına giden yolun değiştirilmesine harcanacak paradan daha az maliyetle yapılabileceğini söylemişlerdi. Bu arada mania hattı sorununu nasıl çözdüler ve çözecekler doğrusu merak ediyorum. Çünkü uzmanlar pist Ataköy’e doğru uzatılırsa 7-8 Kısım’daki pek çok binanın en az iki katının traşlanmasını söylüyorlardı. Bu arada DHMİ Genel Müdürü, Ataköylüler’in tepkisi karşısında ‘’Atatürk Hava Limanı varken, Ataköy yoktu’’ gibi ‘’Abuksabuk’’ bir laf etmişti. O zaman bu zat-ı muhtereme hatırlatmıştık, bir kez daha hatırlatalım. Ataköy’ü 1956 yılında devlet planladı ve binaları devlet yaparak sattı. Devlet vatandaşına kazık atar mı? Emanet koltuklarda oturuyorsunuz. Koltuk altınızdan alındığında halkın arasına hangi yüzle katılacak, yaşamınızı devam ettireceksiniz?.. 5 Bakırköy’ün gerek ülkemizde, gerekse İstanbul’da bilinen çok önemli ve popüler tarafı şifa dağıttığını, akıl sağlığını kazandırdığını düşündüğümüz eski adı ile AKIL HASTANESİ’DİR. Hemen yanı başındaki ZUHURATBABA (Gerçekleşeceği düşünülmeyen, umulmadık olağan dışı olgular) MAZHAR OSMAN (bir şeye uzanmak, başarmak, erişmek ) Bu iki mana de akıl sağlığı korunurken ‘’İNSANIN DOĞASINDA AKILDAN ÇOK DELİLİK VARDIR,’’ sözü ile konuya dikkat çekmek, topluma bu bilinci aktarabilmek ve de özellikle hastalara rehabilitasyon verebilmek, moral aşılamak, onları eğlendirmek için başta Bakırköy Kaymakamımız Dursun Ali Şahin, BİAD Başkanı Salim Yılmaz ve üyeleri, ATAKÖYLÜLER Derneği Başkanı Özcan Atamer ve üyeleri, Yönetmen ve Sunucu Göksenin ileri, Hastane Yönetimi Başhekim Erhan Kurt ve Dr. Bülent Köseahmetoğlu el ele vererek ‘’BAHAR ŞENLİGİ 2010’u’’ düzenlediler. Özellikle hastane, hasta ve görevlilerin hazırladığı gösteriler çok anlamlı başarılı ve düşündürücü idi. Piyesler, korolar, halkoyunları, şiirler hastalar tarafından davetlilere sunuldu. Hastalar Tel Cambazı Özdemir Turan’ın gösterilerini çok akıllı işi bulmadılar. Göksenin İleri yönetimindeki orkestra ile dans edip, şarkılar söylediler. Elbette eğlenenler sadece hastalar değildi. Onlara büyük bir özveri ve gayretle destek olan, bakımını üstlenen hastane personeli de felekten bir gün sayarak hep birlikte eğlendiler, hastalarla halay çektiler. Özellikle Bakırköy’deki kurumsal firmaların ikramları büyük renk kattı. Macundan, pamuk helvaya, simitten, dürüme, lahmacun, patates halka, dondurma, sütlaçtan, nostalji şekere ... Bahar şenlığı bayram günü gibi renkli ve heyecanlı idi... ‘’BAHAR ŞENLİGİ 2010’’ ‘’EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZDIR’’ BAKIRKÖY’ün taşıdığı misyonu anlatmaktadır... Bakırköy’e marka olmuş ve çok önemli mesajı ile insan gibi muazzam bir makinenin fiziksel ve psikolojik yönetimini üstlenmiş aklımız ‘’EN DEGERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZDIR’’ mesajı içersinde ve 7 YEŞİLKÖY ROTARY KULÜBÜ’NDEN ASIM KOCABIYIK’A TOPLUMSAL HİZMET ÖDÜLÜ ASIM KOCABIYIK YEŞİLKÖY’Ü ANLATTI Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından ‘’Toplumsal Hizmet Ödülü’’ne layık görülen Yeşilköylü hayırsever işadamı ve İstanbul Rotary Kulübü 1974-75 Dönem Başkanı Rtn Asım Kocabıyık, ödülünü aldıktan sonra 68 senedir Yeşilköylü olan biri olarak Yeşilköy anılarını anlattı. Yeşilköy’e ilk olarak 1941 yılında geldiklerini belirten Asım Kocabıyık, ‘’Babam 1941 yılında Yeşilköy’de bir ev aldı. Yeşilköy’ün Gazi Evranos Sokağı’nın 29 numarası. Bu evin üzerinde Yeşilyurt yazıyordu. O zaman Yeşilköy civarında Yeşilyurt mevcut değildi, O sene o evde oturduk. Ondan sonra babam 1950 yılında başka bir ev aldı. Ben o zaman askerdeydim. O evde de 30 sene oturduk. Şimdi oturduğum evde de aşağı yukarı 20 senedir ikamet ediyorum. 1941’de Yeşilköy’e geldiğimiz zaman kışın 2 bin kişi otururdu. Yazın da 5 bin kişiye çıkardı. Yollar topraktı. 500-600 metre uzunluğunda bir tane parke yol vardı. O parke yolun hikayesi ise şöyle idi: Atatürk’ün hayat hikayelerinde pek görülmez, Atatürk’ün eşinin amcası Yeşilköy’de otururdu. Şimdi televizyon kanallarının birisinde Halit Ziya Uşaklıgil’in meşhur bir eseri oynuyor. Halit Ziya Uşaklıgil bizim evimize 100 metre mesafedeydi. 1924 senesinde Atatürk bir gün onu ziyarete gelmek istemiş. Onun için bir gecede istasyondan onun evine kadar 500-600 metrelik olan yol parke yapılmış. Öyle bir hatırası var. Atatürk daha evvel 31 Mart Vakası dolayısıyla Yeşilköy’e gelmiş. Ondan sonra Selanik’e dönmüş. Atatürk’ün üçüncü defa Yeşilköy’e gelişi 1930’larda. Yeşilköy’de eskiden kulüp tabir edilen küçük bir otel vardı. Sahilden yürüyerek o otele kadar gelmiş. Otelin sahibi ve hanımı münevver insanlar. Rum asıllı Yeşilköylüler. Atatürk ile 2,5 saat sohbet etmişler. Bunu şahit olanlardan dinledim. Ben 1942’den sonra başlayan ikametimde fazla bir şey yapmadım. O zaman Yeşilköy’de bahçe sulamak ve diğer hizmetler için gerekli olan temiz su kuyulardan çekilirdi. Etraf kalabalıklaştıktan sonra Yeşilyurt’ta da kooperatif canlandıktan sonra bu kalabalığın yükünü Yeşilköy’deki foseptikler taşımaz oldu. Belediye’ye müracaat ettik. Dedik ki, ‘Lütfen burada bir tesisat yapın, çünkü kuyu sularına foseptiklerin sızıntısı oluyor. Lütfen buna bir çare bulun’. Belediye bir çare bulamadı. Ben 1970 senesinin başında bir dernek kurdum. Yeşilyurt’ta da Ahmet Kınık diye vilayette vali muavinliği yapmış bir zat vardı. O da Yeşilyurt’ta bu vakfa yardımcı oldu. Yeşilköy’e 25 km kanal ve diğer gerekli tazyikli su çekmek için motorlar, pompalar vs. 10 sene içinde 3 kademede evvela tabi cereyanlar akıntı veren yerlerde, ondan sonra düz yerlerde kanalizasyonu tamamladık. 25 milyon lira halktan para topladık. Ve böylelikle Yeşilköy’ün kanalizasyonu başkanı olduğum dernek tarafından gerçekleştirildi. Bunu Yeşilköylüler’den bilenler var, bilmeyenler de vardır. Hiçbir kanuni sıfatımız olmadığı halde herkes para ödedi. Evvela 150 liradan başladık. 6 bin liraya kadar çıktık. 6-7 kişi para ödemedi. Bunlar milletvekilleri ve avukatlardı. Böylelikle Yeşilköy’ün kanalizasyona kavuşmasındaki hizmetimizi sizlere bildirmek istedim. Hepinizi saygıyla selamlarım’’dedi. Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından, işadamı ve İstanbul Rotary Kulübü 1974-75 Dönem Başkanı Rtn. Asım Kocabıyık' a toplumsal hizmet ödülü verildi. Maçka Rotary Kulübü Dönem Başkanı Rtn. Ender MERTER "Ayestafanos' tan Yeşilköy'e" konulu bir konferans verdi ve Yeşilköy Mahallesi Muhtarı tarafından hazırlanan Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı Uğur Özgöker, Yeşilköylü olan hayırsever işadamı ve İstanbul Rotary Kulübü üyesi Rtn. Asım Kocabıyık’a ‘’Toplumsal Hizmet Ödülü’’ verdikleri için memnuniyet duyduklarını söyledi. Turgut Özgöker’in konuşmasının ardından Asım Kocabıyık’a ‘’Toplumsal Hizmet Ödülü’’ Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı Uğur Özgöker ve Topkapı Rotary Kulübü’nden Turgut Gökyiğit tarafından verildi. Turgut Gökyiğit ödül töreni sırasında yaptığı açıklamada, Asım Kocabıyık’ın iş hayatında başarılı olmasının yanı sıra hem ekonomik hem de sosyal konularda büyük hizmetlerde bulunduğunu ifade etti. Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından ‘’Toplumsal Hizmet Ödülü’’ alan Asım Kocabıyık ise yaptığı konuşmada, ödülün kendisini onurlandırdığını kaydetti. Toplantıda 3 nesildir Yeşilköylü olan ve Yeşilköy'ün tarihçesi ile ilgili çok değerli bir kitabın basılmasına sponsor olan Yeşilköy’ün tarihi fotoğraflarıyla süslü bir slayt gösterisi eşliğinde Yeşilköy’ün (Ayestefanos) tarihini anlattı. Ayrıca Yeşilköy'le ilgi bastırdığı kitabın tanıtımını yaptı. Tanıtımı yapılan Yeşilköy ‘’Ayestefanos’’ adlı kitap Ataköylüler Derneği (ADER) Başkanı ve Gazeteci Özcan Atamer tarafından Asım Kocabıyık’a takdim edildi. Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen yemekli toplantıya işadamı Asım Kocabıyık, Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı Uğur Özgöker, Topkapı Rotary Kulübü’nden Turgut Gökyiğit, Maçka Rotary Kulübü Dönem Başkanı Rtn. Ender Mermer, Nişantaşı Rotary Kulübü Dönem Başkanı Aykut Keskintürk, Fındıklı Rotary Kulübü Dönem Başkanı Kemal Ökçün, Ataköylüler Derneği Başkanı Özcan Atamer ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği Kurucu Başkanı Göksenin İleri katıldı. 9 ‘’ÇOCUK ÖĞRENC İLE RİN KARMA RE SİM SERGİS İ’’ Bakırköylü ressam Emine Yedikuvvet tarafından resim eğitimi alan 05-12 yaş grubu öğrencilerin eserlerinden oluşan ‘’Çocuk Öğrenciler Karma Resim Sergisi’’ gerçekleştirildi. BASAD’ta düzenlenen ve Emine Yedikuvvet tarafından açılışı yapılan sergiye, resim eğitimi gören öğrenciler ile aileleri katılırken, yoğun kalabalık nedeniyle salon katılımcılara yetmedi. Sergide, eğitim alan 29 öğrenci tarafından kara kalem, kuru kalem, sulu boya ve pastel boya kullanılarak hazırlanan çalışmalardan oluşan 87 eser sergilendi. Öğrencilere resim eğitimi veren Ressam Emine Yedikuvvet sergi ile ilgili yaptığı açıklamada, eylül ayında çalışmalara başladıklarını ve ortaya çok güzel resimler çıkardıklarını ifade ederek, ‘’Eylül ayında çalışmaya başladık.. Şu an sergide 87 resim var. Yıllardır çocuklarla çalışıyorum. Çocuk psikolojisi benim için çok önemli. Biz birbirimizle inanılmaz iletişim kuruyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz. Bu arada öğrencilerimin içinde ailesi tarafından terk edilmiş zihinsel engelli bir öğrencim var. Okan Burak Denizci. Sergideki resimlerin 8 tanesi Okan’a ait. Diğer çocukların Okan’ı kardeş gibi kabullenmesi, onu aralarına alıp ihtiyacı olan anne, baba ve kardeş sevgisini ona yaşatmaları için sadece resim dersi yapmadık. Hayatı paylaştık. Sevgiyi paylaştık. Bunun için çok güzel resimler ortaya çıktı .’’dedi. Sergi sonunda resim eğitimini tamamlayan öğrencilere diplomalarını veren Ressam Emine Yedikuvvet, çalışmalarının devam edeceğini, ekim ayında yeni bir sergi açılışının daha olacağını kaydetti. (Yavuz ARPACIK) ARMONİPARK 2. YAŞINI MUHTEŞEM HEDİYELER DAĞITARAK KUTLADI seviyorum, keşke bir tanesi bana çıksaydı. Kazanan ziyaretçileri tebrik ediyorum. 2010, onlar için şanslarının döndüğü bir yıl olacak” dedi. AVM Genel Müdürü Serdar Saraçoğlu ise Armoni Park ziyaretçilerini sürprizlerle şaşırtmaya, sevindirmeye devam edeceklerini belirtti. Yüksek tempolu bir döneme girdiklerini vurgulayan Saraçoğlu, “Her yaş ve kesimi kucaklayan organizasyonlarımız, yaz döneminde de bütün hızıyla sürecek. Kampanyamız bitti ama şimdi başka sürprizlerimiz var. Herkesi alışveriş merkezimize bekliyoruz” diye konuştu. ArmoniPark Outlet Center, 145 bine yakın ziyaretçisinin katıldığı muhteşem bir hediye kampanyasıyla ikinci yaşını kutladı. Ünlü Astrolog Yasemin Boran’ın şans ve burç yorumlarıyla renklenen çekilişte, birbirinden değerli yüzlerce hediye sahibini buldu. Kampanyanın büyük ödüllerinden 2010 model Chery Tiggo marka otomobil Haki Yılmaz’a çıkarken, 2009 model Chery Tiggo’yu Salim Kır kazandı. Armoni Park ziyaretçilerinin ayağını yerden kesen 5 adet Ramzey motosiklet ile 10 adet Casper dizüstü bilgisayar, 5 adet Toshiba LCD televizyon ve 250 adet 100 TL’lik hediye çeki de alışveriş keyfini ikiye katlayan ödüller arasında yer aldı. ArmoniPark ziyaretçilerine şans getirmek üzere etkinlikte hazır bulunan Yasemin Boran, en çok motosikletlerle ilgilendi. Boran, “Hız yapmayı 11 CEZAEVİNDE MAHKUMLARA, MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ Bakırköy Kapalı Cezaevi’nde yatan mahkumlara madde bağımlılığı konusunda seminer verildi. Komiser Serkan Düzenli tarafından verilen seminerde, madde bağımlılığı ve uyuşturucunun zararları üzerinde durularak uyuşturucu ve madde kullanan kişilerin hayatlarından alıntılar yapılarak hazırlanan slayt gösterisi sunuldu. Bakırköy Kapalı Cezaevi Müdürü Hulusi Sağır ve Tarihi Topkapı Lions Kulübü Başkanı Mine Özer’inde katıldığı seminerde, mahkumlara anlatılan konular ve slayt gösterilerinden oluşan CD, Türkiye’deki tüm ceza evlerine gönderilecek ve mahkumlara izlettirilecek. .Tarihi Topkapı Lions Kulübü Başkanı Mine Özer, seminer sonunda yaptığı açıklamada, ‘’Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek, cezaevinde yatan mahkumlara madde bağımlılığı konulu seminer düzenledik. Komiser Serkan Düzenli tarafından verilen seminerde, uyuşturucunun zararları slayt gösterileri ile birlikte mahkumlara anlatıldı. Seminer sonunda, bütün mahkumlar ‘Biz bunu bir daha satmayacağız ve içmeyeceğiz” diyerek ağladılar.. Bu Lions olarak bizleri son derece memnun etti.” dedi. Bu arada seminer sonunda Bakırköy Kapalı Ceza Evi Müdürü Hulusi Sağır ve Tarihi Topkapı Lions Kulübü Başkanı Mine Özer tarafından Komiser Serkan Düzenli’ye plaket takdim edildi. CHP BAKIRKÖY İLÇE TEŞKİLATI BASIN MENSUPLARIYLA KAHVALTIDA BULUŞTU CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği kahvaltıda yönetim kurulu ile basın mensupları bir araya geldi. Yeşilköy Röne Park’ta verilen kahvaltıya, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki, yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı. CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki kahvaltı sonrası yaptığı konuşmada yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları ile böyle bir organizasyonda bulundukları için memnuniyet duyduklarını belirterek, ‘’Biz aslında bu kahvaltıyı 2 ay önce düzenleyecektik. Fakat takdir edersiniz ki CHP olarak çok hızlı bir süreçten geçtik. İlçe kongreleri, il kongreleri, kurultaya derken, bu güne kadar erteledik. CHP Bakırköy olarak çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. İlçe yönetimi ile basın mensuplarını daha yakından tanışmalarını istedim. Bu maksatla bu kahvaltıyı düzenledik. Seçimler dolayısıyla bundan sonra sizlerle daha sık görüşeceğiz. Çok hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İnşallah iktidar yolunda hep birlikte olacağız.’’ dedi. YEŞİLYURT SPOR KULÜBÜ TENİSÇİSİ MARSEL İLHAN’IN BÜYÜK BAŞARISI Yeşilyurt Spor Kulübü’nün milli tenisçisi Marsel İlhan, Türk tenisinde bir ilke imza atarak, Wimbledon Tek Erkekler Tenis Turnuvası’nda ikinci tura yükselme başarısı gösterdi. 2. turda Rumen Victor Hanescu’ya 3-1 yenilerek turnuvaya veda eden Marsel İlhan Türkiye’ye döndükten sonra Yeşilyurt Spor Kulübü Tesisleri’nde bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe, Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç, Marsel İlhan’ın antrenörü Can Üner ve yardımcı antrenör Cem Bayram katıldı. Marsel İlhan basın toplantısında yaptığı konuşmada, yeni hedefinin Amerika Açık Tenis Turnuvası’nda yarı final veya çeyrek final oynamak olduğunu söyledi. Turnuvada 70 puan aldığını belirten İlhan, ‘’70 puan aldım ve bu turnuvadan sonra ilk yüz tenisçi içine gireceğim. Türkiye’yi ileri de daha iyi temsil edeceğim. Hedefim 10 yıl üstüste ilk 100 içinde yer almak’’ dedi. Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe, Marsel İlhan’ın başarısından dolayı gururlandıklarını belirterek başladığı konuşmasında, ‘Marsel İlhan tenisin Türkiye’de lokomotifi oldu. Marsel İlhan’ı tebrik ediyorum. Kulübüm adına teşekkür ediyorum. Marsel İlhan antrenörümüz Can Üner’le Yeşilköy Spor Kulübü’nün yetiştirdiği milli olmuş bir sporcumuz. Marsel, Yeşilyurt Spor Kulübü’ne geldikten sonra ekibe Cem Bayram’da katıldı. Marsel için devşirme diyorlar, bu yanlış. Büyük başarı yakalamış bir sporcuyu alırsanız bu devşirme olur fakat Marsel İlhan Türkiye’ye gelip tenis raketini eline aldığı zaman dünya sıralamasında herhangi bir derecesi yoktu. Marsel açıklanacak olan yeni sıralamada ilk yüz içinde olacak. Bu derece tamamen bugünkü antrenörlerinin, bugünkü federasyonun ve kulüplerinin emeğidir’’ dedi. Gökçe, Marsel İlhan’ın Yeşilyurt Spor Kulübü’nden ayrılacağı yönünde çıkan haberlerinde gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, ‘’Marsel İlhan’ın Yeşilyurt Spor Kulübü’nden ayrılması söz konusu değil. Şu anda devam eden sözleşmesi var. Hazırladığımız yeni sözleşmesi de var. Önümüzdeki günlerde imzalayacağız.’’ diye konuştu. Basın toplantısına katılan Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç’ta Marsel İlhan’ın bir ilki gerçekleştirerek büyük başarılara imza atmasının genç tenisçiler için rol model oluşturduğunu belirterek, Marsel İlhan’ın başarılarında emeği geçen antrenörleri ve Yeşilyurt Spor Kulübü’ne teşekkür etti. 12 Sevgili okurlarım, saygıdeğer Bakırköylüler. Geçen ay yazdığım aynı başlıklı yazının devamı olan bu ikincisi de CHP’nin zirvedeki değişim rüzgarlarına değinmiş; büyük bir umut içinde aynı değişikliğin örgüt tabanına taşınmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştım. N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN *** Konumuza girmeden, öncelikli olarak yürekleri parçalayan, geçen ay Şemdinli karakol baskınında, İstanbul servis otobüsü şehitlerine, Diyarbakır ve Elazığ’da verilen şehitlere Allah’tan rağmet, ailelerine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum. Yazılı basında, televizyon kanallarında ilgili kurum ve silahlı kuvvetlerimizce dile getirilen bu olayların gerçekten son bulmasını tüm milletimiz gibi bende yürekten arzuluyorum. Devletimizin, iktidarın, silahlı kuvvetlerin, tüm muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin beraberce ülkemizin çok büyük bir sorunu olan bu olayda birleşmelerini, görüşmelerini yapılarak çözülmesini, fidan gibi gençlerimizin kaybının, anaların babaların gözyaşlarını durdurmak “VATANİ GÖREV” olmuştur. sisteme dönüşmesi gerektiğini vurgulamıştım. Yazılarımı takip eden siz değerli okurlarım ÂTAKÖY^Gazetesi’nin ilgili www.atakoygazete.com.tr sitesine buşvurduğunuzda bu çalışma ve detayları bulacaksınız. Ama ben yine bu taban ve zirvenin koordine olabilmesi adına örgütlerde özellikle yerel ve genel seçimde de yapılması gereken işlemlerin ana başlıklarını hatırlatmak istiyorum. *** Fikret TORAMAN Seçimler sandıkta kazanılır, ilçe yönetimleri delege ve partililer kısa bir süreden sonra yapılacak seçimler için hazırlanma çalışmasına başlamalıdırlar. Bu çalışma için de sıralamak gerekirse; mahalelerdeki seçim büroları kuruluşu ve içeriği açısından tam donatımlı düzenlenmelidir. Sandık görevlileri ve müşeahhitler gibi partililer siyasi, ekonomik, sosyal yönleri ile bilgi sahibi olmaları, deneyimli, dikkatli ve takipçi olanlardan tercih edilmelidir. Seçim mekanlarında görev alacak, denetimi sağlayacak hatta kapılarda sandıklarını bulamayan yaşlı, özürlü, partili partisiz insanlara yardımcı olmalıdırlar. Bu noktalarda ortaya çıkacak ve partinin aleyhine gelişen her türlü durumu derhal çözebilmeli ve ilgili birimleri aktarabilmelidirler. Seçim ofislerinde aksamasız her türlü bilgi ile donatılmış elemanların nöbet tutmaları bu ofislere ilçe, il görevlileri, adaylar mutlaka uğramalı oralarda halkla iletişim kurmalıdırlar. Ayrıca ofislerinde parti programları, afişler, reklamlar, tüzük ve yönetmelikler, aday listeleri telefonları hatta parti logosuna haiz hediyelik eşya bile hazır edilmelidir. Adaylar ve görevliler bölgedeki sivil toplum örgütlerini, esnafı, dini ibadet yerlerini, okulları, apartman görevlilerini gerekirse kapı kapı insanları ziyaret etmeledirler. Bu saydıklarımızı ben parti görevlisi olmama rağmen hiçbir seçimde yüzde yüz düzenin kurulabildiğine şahit olmadım. Ana başlıkları ile sunduğum ve çok basit algılanabilecek konular, çok doğru uygulandığı taktir de partilerin seçim kazanmasında en büyük silahlarıdır. CHP RÜZGARI ALABORA OLMADAN TEMELİNİ SAĞLAMLAŞTIRMALIDIR (2) *** CHP’deki son değişimin mutluluğuna değinirken, rüzgarın ve sonuçtaki alaboranın etkisine de değinmiş, örgüt temelinin sağlam yapılaştırılmasını sizlerle paylışmıştık. Parti zirvesinde geçen haftalarda bizi heyecana düşüren olumsuz haber, sade vatandaş ve partililer olarak bizi telaşlandırmıştı, neyse ki rüzgar olumlu biçimde hafifletildi ve biz de nefes aldık. Neydi bu fırtına imajını yaratan olay? Onu da sizlerle paylaşalım. Bir siyaset adamı elbetteki parti içinde verdiği hizmetin, mücadelenin semerisini almak adına bir üst kademelere sıçramak; hizmetinin alanını genişletmek isteyecektir, haklıdır, siyasette bunun yeri vardır. Ancak partimizin son yıllardaki konumu itibariyle kişisel görüşüm bu sıçrama isteğinin biraz yanlış ve hatalı olduğunu düşünmekteyim. Çünkü, hepimizin bildiği gibi parti içinde senin, benim sandalyem hastalığına son vermek, sabırlı olmak gerekir. Mevkii ve görevler geçicidir. İlkeler doğrultusunda partilerin yaşaması kalıcıdır, onun için şu göreve adayım, verilmezse kabul etmem görüşlerine katılamıyorum İlgililer kusuruma bakmasın, eğer siz o yerlere layık olursanız parti yöneticileri mutlaka sizi değerlendirecektir. Nitekim öyle olmuştur, sevincimiz çoğalmıştır. Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun bu fırtınaya sebep olabilecek olaydaki martıklı ve cesaretli duruşunu kutluyorum, doğru buluyorum. Bu ve benzeri tereddütler yaratmak hem partiye zarar verir, yeni değişen havaya çelme takar, imajını değiştirir. O nedenle bırakınız rüzgar olumlu yönde essin, hem de öyle essin ki ülkenin istikbali adına, cumhuriyet, laiklik, modern Türkiye için bu rüzgar herkesi önüne alsın Ankara’nın göbeğine otursun. Partiler kişilerle değil ilkelerle, devrimlerle kaimdir. *** Yukarıda izah etmeye çalıştığımız olguya bir örnek vermek gerekirse, yani ülkenin çıkarına özveri içerisinde gerçekleşen bir doğru seçimi sizlerle paylaşmakta yarar var. Seversiniz, sevmezsiniz, doğruları vardır, yanlışları olmuştur ama bu hareketiyle hiçbir siyasi çıkarını gözetmeksizin demokrasi adına çok doğru karar alan eski CHP’liDSP’li- Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü kutluyorum, alkışlıyorum. Sayın Sarıgül belki bu adımı atarken ilerye dönük projeleri düşünmüş olabilir. Ancak şu andaki siyaset karmaşası içerisinde yaptığı ülke çıkarına büyük bir katkıdır. Onun için kendisine bir kez daha bu ilkeli kararı için teşekkürlerimi sunuyorum. *** CHP kapatılan 10 yıl sonra yeniden siyaset hakkını elde eden bir parti olarak Sayın Sarıgül’le birlikte daha nice unutulmuş, ayrılmış, küsmüş ve itilmiş partilileri bir araya getirmek zorundadır. Bu dostlarımıza da buradan sesleniyorum. Yıllarca emek verdiğiniz büyütmek için çırpındığınız ve ülkenin tek kurtuluş şansı olan bu hareketi örnek alarak sizde bu esen rüzgarın önüne katılın, partimizi güçlendirin. *** İlk yazımızda merkezdeki değişimin mutlaka tabana da yayılmasını talep ettiğimden bu yayılmanın da şartlarını sizlere sunmak istiyorum. Yani seçimleri kazanmak taban örgütüne dayalı olduğundan partilerin en kuvvetli kısımları da temelleri olmalıdır. Sevgili okuyucular bu köşede 4 yıldır yazdığım yazılarımın çoğunda örgütlerin mahalleden başlayarak, ilçe, il örgütlerine kadar koordine etmek, bir bütün halinde vatandaşların güncel sorunlarını çözebilecek *** EMEKLİLERİN DİKKATİNE-BİR VEFA BORCU: Bende dahil tüm emeklilier 30 Haziran 2010 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nden çıkabilecek olumlu kararı beklemektedirler. Aylıklarda bir düzenleme, iyileştirme, eşitlik ilkesinde mutabakat sağlayacak bu kararın çıkmasını dört gözle bekliyoruz. Bu konuda başından sonuna kadar emek veren, uğraşan, davayı açan, takip eden, defalarca televizyon kanalında emeklileri savunan (İŞÇİ-MEMUR) Emeklilier Derneği Bakırköy Başkanı dostum Hamdi Öz’e huzurlarınızda teşekkür ediyoruz kendisine başarılar diliyoruz. Bu düşünce ve duygularla önümüzdeki seçimlerde ulusumuzun düze çıkma sı yolunda herkese ve her kesime başarı, sizlere de esenlikler, sağlıklar diliyorum. 13 PKU’LU ÇOCUKLARA ÖZEL CAFE HİZMETE GİRDİ İstanbul PKU Aile Derneği, Türkiye’de ilk defa PKU’lu çocukların ve ailelerinin yararlanabileceği bir projeye imza atarak, diyetli çocuklara kendi yiyeceklerini bulabilme olanağı sağlayan “Özlenen PKU Cafe” hizmete girdi. Topkapı Kültür Parkı Panorama Müzesi’nin Alt Geçidi’nde hizmete giren gerçekleştirilen Özlenen PKU Cafe açılışına PKU Aile Derneği kurucularından Deniz Atakay, PKU’lu çocuklar ve aileleri yoğun ilgi gösterdi. Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen de açılışa katılarak projeye destek verdi. Özgürce yiyemeden büyümek zorunda kalan, büyürken eğitim ve sosyal çevrelerinde türlü zorluklar yaşayan PKU hastası çocukların sosyalleşmesini amaçlayan proje, protein alamadıkları için yaşam boyu diyet zorunluluğu olan fenilketonüri ve benzer metabolik hastalıkları olan tüm bireylerin güvenle, kendi cafelerine gelmelerini sağlayacak. PKU NEDİR? Fenilketonüri kalıtsal metabolik bir hastalık. Besinlerde doğal halde bulunan proteinin sindirilmesi ile açığa çıkan fenilalanin kanda birikerek beyinde geri dönüşümsüz ve ilerleyici hasarlar yaratır. Bu yüzden fenilalanin hastaya kısıtlı olarak verilmelidir. Bugünkü bilgiler ışığında hastalığa karşı uygulanacak en etkili yöntem, yaşam boyu diyettir. Bu hastalığın yenidoğan tarama testi ile erken tanı ve tedavisi mümkün olmasına rağmen, Türkiye fenilketonüri hastalığının en sık görüldüğü ülkeler arasındadır. Fenilketonüri hastaları, hastaya ve hastalık derecesine bağlı olmakla birlikte örneğin, süt ve süt ürünleri, yumurta, et ve et ürünleri, Normal ekmek, kuru yemiş, kuru baklagil ve hazır besin tüketemezler. ÖZİMEK PROJESİ MESLEK EĞİTİMİNİN KAPILARINI ARALIYOR İstanbul İl Özel İdaresi'nin öncülüğünde, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü'nce hayata geçirilen ''Özel Mesleki ve Teknik Eğitim Kursları Projesi (ÖZİMEK)'' kapsamında ''Hasta ve Yaşlı Bakımı Eğitimi Kursu'' alan 47 mezuna, düzenlenen törenle sertifikaları verildi. Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Genel Meclis Başkanı Hasan Hüsamettin Koçak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, ÖZİMEK Yürütme Kurulu ve İl Genel Meclisi üyeleri katıldı. İTO Meclis Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, projenin içinde Darülaceze'nin yer aldığını, Tam Gün Yasası'nın çıkarılmasının ardından Darülaceze'de doktor veya hemşire çalıştırmanın güç olabileceğini belirterek, burada yapılacak hizmetlerin kalitesini daha da yükseltmek için bakım elemanlarının böyle güzel birlikteliklerle eğitildiğini belirterek, projeyle bugüne kadar 24 bin 93 kişinin eğitildiğini ifade etti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da ''Türkiye'nin kalkınmasında mesleki eğitimin çok önemli bir rol oynadığını'' belirterek, bu alandaki açığın çok net bir şekilde gözüktüğünü söyledi. Konuşmaların ardından Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Hüsamettin Koçak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, ÖZİMEK kapsamında ''Hasta ve Yaşlı Bakımı Eğitimi Kursu'' alan 47 mezuna sertifikalarını verdi. 14 TAMAŞ, YENİ MODELLERİNİ MÜŞTERİLERİ İLE BULUŞTURDU LEYLA Volkswagen yetkili satıcısı Tamaş, düzenlediği aktivite ile Transporter ve Caravelle modellerini müşterileri ile buluşturdu. Modellerle ilgili bilgilerin aktarıldığı organizasyonda katılımcılar, 102 PS’lik Transporter ve DSG şanzımanlı 140 PS’lik Caravelle modellerini test etme imkanı buldular. Tamaş Genel Müdürü Mehmet Ali Çam’ın da katıldığı etkinlikte yeni modelleri inceleyen müşteriler araçlar hakkında bilgi aldılar. Volkswagen’in yeni modellerini test eden müşteriler ise yeni araçlarla yolculuk yapmanın çok güzel olduğunu ifade ettiler. Ferhan KILIÇ AİRPORT EKOLOJİK PAZAR SERVİS SAATLERİ GİDİŞ 11:30 13:30 Alexandra Cavalius’un Leyla romanını okurken tüylerim ürperdi. Okumaya başladım ve bitirmeden elimden bırakamadım.16 yaşında, hayat dolu bakire bir genç kızın, 19 yaşına kadar yaşadığı işkence dolu yıllar. Bosnalı küçük Leyla. Göz yaşlarım sel oldu ve soluğu bilgisayarımın önünde aldım. Hemen paylaşmak istedim. Savaşın korkunç ve baskıcı yüzünü, binlerce, yüz binlerce kadının acıyla dolu dokunaklı kaderini; savaş sonrası geçirdikleri travmayı; bu isyankar, dramatik ve trajik öyküde kitabı okurken adeta birlikte yaşadım Leyla ile… Leyla’da tıpkı Zerrin gibi, Rabia gibi, Marima gibi, Behice gibi Bosnalı bir kızdır. Bu küçük kızlar ihanetin, etnik temizliğin, toplama kampının, toplu tecavüzün zılgıtını yemişler, haksızlığın utancını yaşamışlardır boş yere… “ Eğer yetkim olsa her okula bir insanlık dersi koyar ve bu kitabın okutulmasını zorunlu kılardım.” diyor Dagens Nyheter. “ Öldürmek onlara yeterince ilginç gelmiyordu. İşkence ederek keyifleniyorlardı. Rus Ruleti oynayarak hepimizin yüreğini ağzına getiriyorlardı. Sonra hepsi, defalarca gözler önünde hiç utanmadan tecavüz ediyorlardı. Tabancaya bir kurşun koyup, altı kişinin her biri sırayla birer el ateş ediyor ve kurşun isabet ederse beynimin dağılacağı korkusuyla her seferinde darmadağın oluyordum. Kurtuldum ama bu utancı içimde ömür boyu taşımak zorunda bırakıldım. Kimseye minnettar değilim.” diyor Leyla… “Beni öpmek istedi. Nefesi içki ve tütün kokuyordu. Aylarca yıkanmamış ağır kokusuyla, duvara döndürdüğüm yüzümü zorla çevirip, sımsıkı kapattığım dudaklarıma yapıştı. Bağırmalarıma, ağlamalarıma, yalvarmalarıma hiç aldırmıyor, suratıma tokatlar atarak, gücümü tüketiyordu. HAYIR, HAYIR, HAYIR… diye bağırdığımı hatırlıyorum en son.” Tecavüz kampı… Tüyleri diken diken eden, ama aynı zamanda soyut kalan, hayal edilemeyen, kelimelerin yetersizliğinde kimsenin konuşmaya tenezzül etmediği, kayıtsız şartsız her şeyi kabullendiği, savaşın öteki yüzü. Aileler aşağılanmış, kadınlar kimden olduğunu bilmediği çocuklar doğurmuş, işkenceler çekmiş ve Yugoslavya paramparça olmuş. Her kadının tek başına içinde yaşadığı türlü kabuslar, tecavüz kelimesi içinde kayboluyor, yok oluyor. Her savaşta tecavüz yaşandı; ki eğer bugün dünyanın herhangi bir yerinde savaş çıkarsa, yine yaşanacak. Balkanlarda toplu tecavüz politikanın bir parçasıdır. Bu sistematik eziyet yöntemleri, arkasında bedensel ve ruhsal sakatlıklar bırakmıştır. “ Adamlar odamıza sükun ettiler. Sarhoştular, ağlamamamızı emrettiler, zaten gözlerimizde yaş kalmamıştı, içimizden birini dövmeye başladılar ve sonra da sokak köpeği gibi öldürdüler.” Leyla bu kadınların içinde en genciydi ve utancını ağlayarak gizlemiyordu. Utanacak bir şey yapmamıştı ki… Kader utansın. Leyla rahmindeki inanılmaz sancılarla yaşamaya, dik durmaya çalışıyordu; sakin ve mağrurdu. Bir şekilde kaçıp kurtulmuş, fakat kaçarken yaşadıkları da tüm insanlara olan güveninin zedelenmesine sebep olmuştu. Kimseye güvenmiyordu, ürkekti. Kendisine aşık olan sırp bir gençle evlenmiş ve Zoran adında bir oğlu olmuşu. Medica’nın terapi yardımı projesi sayesinde tekrar gülmeyi ve konuşmayı öğrenmiş, bir mucize gerçekleştirerek dehşetten umuda adım atmıştı. Fakat cinselliği hayatı boyunca işkence olarak görecekti. Leyla’ya göre bu savaşta herkes suçluydu Müslüman, Sırp, Hırvat… Hepsinin içinde az sayıda iyi insan çıkıyor, ama geneline güvenilmiyordu. Haksızlık unutulmamalı, hatta yargılanıp cezalandırılmalıydı. Çocuğuna da günün birinde gerçeği söyleyecekti ama onda intikam duygusunu yeşertmeyecekti. Yaşadığı korkunç sahneleri hafızasına çağırırken her seferinde ölüm korkusunu tekrar hissetse de dehşetin bir yüzünün olması ve hayatını mahveden adamların sonunda ele geçirilip cezalandırılması için hikayesini Uluslararası Yüksek Mahkemede anlatmaya razı olmuştu. Bu gücü bulabilecek miydi? Adamlarla nasıl yüzleşecekti? Belli değidi… Leyla hayatının bir bölümünü terapi için gittiği annesinin yanında geçirmekteydi. Eşi Ratko onu Sırbistan’a çağırıyordu. Geri dönüş yoktu. Ne orada, ne de annesinin yanında yaşayabilirdi. Dünyanın öbür ucuna da gitse yaşadıklarını yanında götürecekti. Ratko’nun kendisini çok sevdiğinden emindi, fakat kendisi onu seviyor mu, bilmiyordu. Savaşın korkunç karanlığında tutunduğu bir daldı sadece. Ratko Leyla’nın savaşta neler yaşadığını bilmiyordu ki… Eğer gerçekten ona dönmeye karar verirse savaşta neler yaşadığını anlatmalıydı. Bu ayıbı paylaşmaya gücü yoktu şimdilik… Savaşta yitirilen nice hayatlar var kimbilir ve kimbilir ne haldeler hepsi. Savaş yaralarını sarabilmişler midir acaba? Sevgiyle kalın…. DÖNÜŞ 13:00 15:30 Yeşilköy Havaalanı Basınköy Muhtarlık önü Ataköy 4 - 5 Kısım Muhtarlık önü Ataköy 9. Kısım Atatürk İlköğretim Okulu önü Zuhuratbaba Muhtarlık önü İstanbul Cadddesi TANSAŞ önü Bakırköy Özgürlük Meydanı 15 CHP GENEL SEKRETER YARDIMCISI GÜLSÜN BİLGEHAN BAKIRKÖY’DE CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, göreve geldikten sonra ilk ziyaretini CHP Bakırköy İlçe Teşkilatı’na gerçekleştirdi. CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Gülsün Bilgehan, CHP Bakırköy İlçe bilmeliyiz. Günümüzde ise dünya ülkeleri arasında mecliste temsil edilen kadın vekil sıralamasında son sıralar da yer almaktayız. Ne var ki, sosyoekonomik yapıda erkek egemenliği sürüp gidiyor ve toplumsal ilişkilerde kadınlık rolü belirleyici oluyor. Bu durum Atatürk’ün ülkesine yakışmayan bir tablo. İnanıyorum ki, CHP iktidarında bu tabloyu değiştireceğiz’’ dedi. Binası’nın Konferans Salonu’nda ‘’Kadın ve Siyaset’’ konulu bir seminer verdi. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu davetlilerin katıldığı seminerde, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, göreve geldikten sonra, İstanbul’da ilk ziyaret ettiği ilçenin CHP Bakırköy İlçe Örgütü olduğunu ve ilçe teşkilatının başkanının kadın olmasından dolayı bu konuda pozitif ayrımcılık yaptığını söyledi. Türkiye’nin geleneksel yapısı ve toplumsal bilinçaltı ile hala bir erkekler ülkesi olduğunu ifade eden Bilgehan, ‘’ Kadının her alanda olduğu gibi siyasette de karar alma mekanizmalarında aktif olarak yer alması gerekir. Mecliste kadınların temsil sayısı artmalıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında mecliste temsil edilen kadın vekil sayısı ile dünyada ikinci olduğumuzu hatırlamalı ve BAKIRKÖY’D E SÜNNET COŞKUSU Bakırköy Belediyesi’nin bu yıl yedincisini gerçekleştirdiği sünnet şenliği Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde gerçekleştirildi. Bakırköy Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Bakırköy’deki 5 özel hastanede hijyenik ve sağlıklı ortamda sünnetleri yapılan 200 çocuk Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde düzenlenen sünnet şenliği ile unutamayacakları bir gün yaşadılar. Galleria Alışveriş Merkezi’nin ana sponsorluğunda gerçekleştirilen sünnet şöleninde sünnet çocukları tahta bacaklar, jonklörler, akrobatlar, Ronald Show, sihirbazlar, palyaçolar ve müzik gösterileriyle eğlendiler. Şenliğe katılan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de sünnet çocuklarına çeyrek altın ve çeşitli hediyeler verdi. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen 7 yılda 2.600 çocuğun sünnetini yaptıklarını belirterek,” Öncelikle Bakırköy’deki 5 özel hastanemize çok teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın sağlıklı ve hijyenik ortamda sünnetlerinin olması bizim için çok önemli. Şu ana kadar 7 yılda yaklaşık 2.600 çocuğumuzun sünnetini gerçekleştirdik. “dedi. Şenlikte, sünnet çocuklarına ve ailelerine ayrıca sınırsız yiyecek-içecek ikramı da yapıldı. 16 GONK Asıl siz, biz, hepimiz kendimize bakalım: Nereye gidiyoruz?! YAKIŞIR DOĞRUSU (!) İsrail Mavi Marmara isimli gemimize yaptığı orantısız güç ve vahşi saldırı sonrasında BM’ye diplomatik (!!!) atakta bulunmuş. Neymiş o efendim? Olayla ilgili soruşturmayı kendisi yapacakmış. Nomaldir! Karıştırdı ya, şimdide sözüm ona soruşturacak. Biz de yedik ya! BAYILDIĞIM SÖZLER İYİKİ TEDBİR ALINIYORMUŞ! Hep aynı terane: “Hükümetimiz terörle ilgili bütün tedbirleri almıştır.” Gördük görüyoruz işte... “Vurulup tertemiz alnından yatan” Mehmetçiklerimizin albayrağımıza sarılı cenazeleri geliyor. Ne tedbir ne tedbir ama; Tekbiiiiiir!: CESETLER HANİ? Soruluyor: “Şehit Mehmetçiklerimizin naaşları geliyor da, teröristlerin cesetleri nerede?” İşte asıl meselede bu zaten... Gösterin cesetleri biraz olsun soğusun ağlayan anaların yürekleri. HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?! Bazılarına göre: Amerika terörün bitmesini istiyormuş. Hadi canım sende... Mehmetçiğe sıkılan ve onu şehit eden kör kurşunlar nereden geliyor zannediyorsunuz.?! VAR MI BAŞKA ÇARESİ? Kafaları kurcalayan ve cevap arayan bir soru: “Bu terör nasıl biter.?” Nasıl bitecek Başladığı gibi bitecek... ya da bi-ti-ri-le-cek! Tabi onların anladığı dil ve şekilde!!! SİZ BİLİRSİNİZ... Şimdi de bu sakızı çiğnemeye başladık: “OHAL gelsin mi?” “OHAL gelsin mi?” Valla hemen ve şimdi tez elden seçim yapmak gerekir; Ya OHAL... Ya BU HAL!.. ABUK SORU Son günlerde moda geyik oldu çıktı: “Türkiye nereye gidiyor?” Canım Türkiyem nereye gidecek? Siz onu bırakın o yerinde duruyorda; SANA SENDEN GELİR ANCAK DÂD LAZIMSA,ÜMMİDİNİ KES ZAFERDEN,GAYRDAN İMDAT LAZIMSA. ZİYA PAŞA YAPICI BİR TENKİT, AKILLI İNSANLARI GÜÇLENDİRİR. AHMAKLARI ÖFKELENDİRİR. NAPOLYON KENDİSİNİ BAŞKALARININ KURTARMASINI BEKLEYEN KİŞİLER YALNIZCA KÖLELERDİR. VOLTAİRE OLDU BİTTİ! AKOM’un (Afet Koordinasyon Merkezi), uyarısı üzerine İstanbul’da depreme karşı bazı binalar -sözüm onagüçlendiriliyormuş. Görüyoruz... Görüyoruz... Dış cephe kaplaması, mantolama! Gerisi göz boyama!.. DİMYAT’A PİRİNCE GİDERKEN... Emekli maaşlarına ‘promosyon zam’ yapılacakmış Aman aman vazgeçtik! O ‘promosyon’ sonradan ‘atraksiyon’a dönüşebilir de..! HABERİNİZ OLA Ekonomide trend bir çıkıyor bir iniyormuş. Trend değil, tren mübarek! İşte o ikisinin ortasında da çaktırmadan tünele giriyor! GEMİCİKLERİNİ SATAMAZ MI? Başbakan Erdoğan: “Aldığım maaş bana yetmiyor” demiş. Hadi bakalım eller cebeee! Öyle ya sayın başbakanımız aldığı toplam 25-30 bin TL’lik maaşıyla sıkıntı falan çeker neme lazıııım!.. AĞIRLIK MESELESİ... Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye ağırlığını koyacakmış. Öyle söylemiş. Şimdi Allah için sormak gerekmez mi? Koysa ne olur koymasa ne olur? Yahu adam topu topu; 50 kilo!!! BUNA NE DERSİNİZ? Üniversite insanı vizyon sahibi yapıyormuş. Acı ama gerçek; İş sahibi yapamıyor! YILLAR VE FARKLAR... Sanat dünyasında 80’li 90’lu yılların iç okşayıcı romantik şarkıları artık yapılmıyormuş. Devir değişti ya, şarkılar da değişti; Eskiler romantikti, şimdikiler ise çoğunlukla: Antik kontik! ŞAMAR GİBİ... Fransa Dünya Kupası’ndan erken elenmenin şokunu yaşıyormuş. Hem de ne şok ama! “Sarkozy ne yapıyor acaba?” diye soran sorana. Ne yapsın garibim üzüntüsünden sürekli kafayı çekiyordur. Sarkozy artık Sarhoşi! AH...AH...AH.... Güney Afrika’daki Dünya Kupası sırasında tribünlerden yükselen Vuvuzela sesleri kulakları sağır ediyormuş. Onlar ses mi görmüş? Ah bir de biz katılsaydık da görselerdi. O muhteşem Kaynana Zırıltılarını! BETERİN BETERİ VAR... Güney Afrika’daki Dünya Futbol Şampiyonası’nda “Afrika Zurnası” Vuvuzelaların sesi maçları izleyen futbolseverleri hasta etmiş. Bana kalırsa hallerine şükretsinler... Ya adamlar Tamtam Dansı yapsalardı daha mı iyi olurdu?! ÇOK YÖNLÜ MEZİYET(!) İran konusunda bizimle birlikte arabulucu rolünü üstlenen Brezilya çark etmiş. Görüyorsunuz ya, Adamlar sadece futbol cambazı değilmiş! MANZARA! İstanbul’un trafiği kaosa doğru gidiyormuş. Zaten istese de gidemez; Kilyos’a! BAHAR ŞENLİKLERİ Bakırköy RUH ve SİNİR Hastanesi’nde bahar şenliğindeydik… Bakırköy kaymakamımızın teşvikleriyle ve sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla, Bakırköy BUGÜN BİR SEVGİ YUMAĞI OLDU.… Hastanenin bahçesind, Başhekimliğin ev sahipliğinde Bayram yaşandı . Amaç hastaların, personelin moral bulması, yemeğiyle, eğlencesiyle, dekoruyla farklı bir gün yaşamasıydı. Bakırköy esnafından; pidesi, pilavı, simidi, kızarmış patatesi, tatlısı, dondurmasıyla tam bir ziyafet yaşanırken, macunu, pamuk helvasıyla da çocukluk lezzetleriyle damaklar tatlandı… Önce Hastahane Sakinleri yer aldı sahnede. Şiir okudular, şarkı söylediler, dans ettiler.. Onlara güzel bir gün yaşatmak için oradaydık. Eğlensinler, mutlu olsunlar, bu çorbada bizimde tuzumuz olsun diye. Ama oraya giderken, çok yoğun duygular yaşayabileceğimizi ve hepimizin içinden bu kadar dua edebileceğimizi hiç düşünmemiştik… Melek olmuştu bir hasta, sırtında kanatlarıyla… Aslında kanat takmasına hiç gerek yoktu, Gerçekte hepsi birer melekti.Yüzlerinden hiç eksik etmedikleri gülümsemeleriyle, bizlere hiç fark etmeden bir hayat dersi verdiler.En büyük dertlerimiz küçücük oldu bugün,bütün Rahatsızlıklarımız önemini yitirdi… Annemin bir sözü vardı; ’’Deli kız gününü gün edermiş ,akıllısı gün beklerken ömrü bitermiş’’ Belki doğuştan, belki hayatta baş edemedikleri sorunlarından, belki de hayatı fazla ciddiye aldıklarından kaybetmişlerdi akıl sağlıklarını. Birer çocuktular sanki .Çocuk korkusuyla gözlerini kocaman aça aça ip cambazını seyrettiler.Düşer gibi yaptığında hepsinin yürekleri ağzına geldi ve bir tanesi’’ Bu akıllı işi değil ‘’ dedi hepimizi kahkahaya boğdu, Bir balonla,bir dondurmayla havalara uçtular. Müzik gruplarımızın eşliğinde çılgınlar gibi eğlendile, kan ter içinde kalana kadar göbek attılar. Onları seyrederken bir şey gördüm ki ne kadar emin ellerdeler. Eğlenmek doktorun, hemşirenin, hasta bakıcının da hakkıyken, gözleri hep üzerlerindeydi... Kim çok yorulmuştu oturttular,kim terlemişti su verdiler.Birlikte halay çektiler… Gözlerindeki şefkati gördüm. Çocukları gibi sarıp sarmaladılar melekleri… En azından bu sevgi içimize su serpti onlar adına. Bir gün bitti… Ne kadar çok şey düşündürttü bugün bize. Göksenin abi, 30 sene önce burada yaşadığı bayramları bize hep anlatırdı, hikaye gibi dinlerdik.İnsan yaşamadan anlamazmış. Bugün bizde yaşadık ve sanıyorum ki biz de bugün, gerçek Bakırköylü olduk. Kaybetmeden farkına varmayız ya bazı şeyleri, kaybedilmişliklerin içinde hepimiz şükrettik defalarca.Bazen geçmişimize takılırız, bazen de geleceğimizin endişesi kaplar yüreklerimizi . Bu hengamelerde Aklımıza sahip olmak en büyük nimetmiş anladık.Biz oradan ayrıldık ama AKLIMIZ orada kaldı... BİLGE ÇELEBİ ÖZDOĞAN 17 Bakırköy Belediyesi, Başkan Yardımcıları Aykut Çeliker ve Bahar Sunman başkanlığındaki heyet Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret ederek Eskişehir’de yapılan çalışmaları yerinde incelediler. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Bakırköy heyetinin ziyaretinde yaptığı konuşmada merkezi yönetimin engellemelerine rağmen Eskişehir’de kendi öz kaynaklarıyla önemli işler yaptıklarını belirterek,” Merkezi yönetim bazen gelirlerimize kısıtlama getirerek iş yapmamızı engellemeye çalışıyor. Fakat kendi öz kaynaklarımızla sıkıntıların üstesinden gelmeye çalışıyoruz. 120 milyon Türk Lirası yıllık bütçemizle Eskişehir’in kaderini değiştirdik. Tarihi yerlerimiz kısıtlı olmasına rağmen şehircilik çalışmalarımız sayesinde turizm canlandı.”dedi. Büyükerşen’i ziyaretin ardından Bakırköy Belediyesi ekibi daha sonra Kent Park, Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, Atölye Müdürlüğü, Heykel Atölyeleri, Kent Beton Malzemeleri AŞ, Tersane, Tarihi Odunpazarı Evleri,Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Atlıhan Lületaşı Çarşısı, Anadolu Üniversitesi, Porsuk Bulvarı ve Porsuk Çayı, Opera Binası ve Tiyatro Binası ile Haller Gençlik Merkezi’nde incelemelerde bulundular. Gezinin bir değerlendirmesini yapan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Sunman ve Çeliker,” Bakırköy Belediyesi olarak toplam kalite ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Örnek bir belediye olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları Müdür arkadaşlarımızla beraber yerinde inceleyerek kalite açısından önemli SWOT analizini yapacağız. Yani belediyemizin faaliyetleriyle Eskişehir’i karşılaştıracağız. İyi yönlerimizi, eksik yönlerimizi göreceğiz.”şeklinde konuştular. 18 Başbakan “dere kenarındaki yapılar yıkılacak” dememiş miydi? ATAKÖY’E 2 CAMİ ? İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AKP ve CHP’li üyelerin oylarıyla Ataköy’de 2 cami yapılması için teklif edilen plan değişikliklerini kabul etti. Her ne kadar geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketi sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililer “dere kenarlarındaki yapılar yıkılacak” dedilerse de camilerden birisi Ayamama Deresi kenarına yapılıyor. Diğeri ise dere kenarındaki arıtma tesisinin arazisine. ( TOFD ) T.OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ CAMİ YAPILACAK YER AYAMAMA DERESİ İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ataköy’e cami yapmak üzere karar aldı. Kararlar Belediye Meclisi’nde oybirliği ile alındı. Camilerden birisi Ataköy’de İSKİ’ye ait arıtma tesisi ile Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği arasındaki araziye yapılacak. İSKİ bu araziyi isale hattı borularının stok yeri olarak kullanıyordu. Bu caminin Ataköy Konakları’nda oturanların isteği üzerine yapılacağı söyleniyor. İkinci cami O-2 (eski E-5) yolu Airport AVM’nin yakınında Avcılar istikametinde geliş yönünde bulunan BP benzin istasyonunun arkasına, Ayamama Deresi kenarına yapılacak. Bu cami ile ilgili 5 binlik onanlı İmar Planları Bakırköy Belediyesi’ne gelmiş durumda. Yetkililer şahsa ait araziye benzin istasyonu yapılabilmesi için arazi sahibinin bu arazinin arkasında bulunan ve Ayamama Deresi’ne cepheli 630 metrekare araziye birleştirilmesi için 1500 metrekare arsayı hibe ettiğini söylediler. Her iki yer de dere yatağında kalıyor. Başta Başbakan ve yetkililer son Ayamama Deresi sel baskınından sonra dere kenarındaki binaların yıkılacağını söylemelerine rağmen özellikle son günlerdeki yağışlar nedeniyle Türkiye’nin hemen her yerinde derelerin taşarak büyük mal ve hatta can kayıplarına neden olduğu günlerde Ayamama kenarına Cami yapımının büyük risk taşıyacağı, dolayısı ile her 2 cami yerinin de yanlış olduğu söyleniyor. AKARYAKIT İSTASYONU O-2 (E-5) YOLU ŞAHIS ARAZİLERİ CAMİ YERİ AİRPORT OUTLET AYAMAMA DERESİ Doç. Dr. Recep Bozlağan, MBB’nin kuruluş gayesi ve 1975’ten bu yana verilen hizmetleri aktardıktan sonra, “Belediyenin görünen yüzü basındır. İyi çalışan bir basın ekibi, belediyeyi dünyaya açar. Basın ekibi, İSTANBUL’UN BASIN DANIŞMANLARI BULUŞTU İstanbul’un ilçe belediyelerinin basın danışmanları, Marmara Belediyeler Birliği’nde (MBB) düzenlenen çalışma toplantısında bir araya geldi. Kurumlar arasında işbirliği geliştirmek, deneyim paylaşmak ve ortak sorunlara çözüm bulmak amacıyla aynı mesleği icra eden belediye çalışanlarını bir araya getirmeyi sürdüren Marmara Belediyeler Birliği, bu kez de İstanbul’da görevli ilçe belediyelerinin basın danışmanlarını bir araya getirdi. Marmara Belediyeler Birliği’nin Eminönü’nde bulunan merkez binasında toplanan basın danışmanları, çeşitli sorunlarını açıklayarak, istişare toplantısı yaptı. Toplantıya başkanlık eden Birlik Genel Sekreteri KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ belediyeyi rezil de eder, vezir de... İstanbul’da görevli basın danışmanları, ne kadar önemli konumda olduğunu bilmeliler” diye konuştu. Toplantının sonunda, belediyelerdeki basın danışmanlığı, basın yayın müdürlüğü, basın koordinatörlüğü ve basın sorumluluğu kavramlarına standart getirilmesi için çalışma başlatılması; basın danışmanlarının taşıması gereken nitelikler ve de basın danışmanlarının basın-yayın müdürleri ile hukuku ve belediye içindeki konumlarına dair, bir ilkeler ve standartlar belgesi hazırlanması kararı alındı. Aylık düzenlenecek basın danışmanları toplantılarına, sırasıyla Fatih, Tuzla, Silivri, Beykoz, Sarıyer’le devam edileceği, gelecek aylardaki toplantılara, basın müdürlerinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının basın danışmanlarının da katılmasına karar verildi. 19 TARİHİ ESERLERİN BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NE VERİLMESİNİ ÖNERDİK, TOKİ TARİHİ ESERLERİ SATIŞA ÇIKARDI Ataköy Sahillerinde 5. Kısım karşısında denize kadar uzanan tarihi eserler le ilgili bir öneride bulunduk. Bu önerimizin üzerinden 20 gün geçmeden TOKİ tarihi eserler ve bulunduğu araziyi satışa çıkardı. Satış ilanları gazetelerde yayınlandı. NE ÖNERMİŞTİK Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Ataköy sahillerini satmaya çalışıyor. Ataköylüler ise direniyor. TOKİ ise geri adım atmamakta direniyor. Sahildeki arazinin tam ortasında Baruthane harabelerinin bir bölümü bulunuyor. Denizde bir de ilgisizlikten yıkılmak üzere olan kule var. İstanbul 2010 Kültür Başkentleri’nden birisi. Devlet yüzlerce milyon TL harcayarak bu kapsamda etkinlikler yaparken çok önemli tarihi eserlerin yok olmasına seyirci kalıyor. Şimdi bizi yönetenlere bir önerimiz var. Fotoğrafta görülen tarihi eserlerin içinde bulunduğu alanı Bakırköy Belediyesi’ne Kültür Merkezi olarak kullanılmak üzere gerekirse 49 yıllığına tahsis edin. Bakırköy Belediyesi burasını restore ettirsin ve Yunus Emre Kültür Merkezi ile İspirtohane Kültür Merkezi’nde olduğu gibi Bakırköy Musiki Vakfı aracılığıyla burada kültürel ve sanatsal etkinlikler yapsın. Harabeye dönen bu tarihi eserler kurtulsun. Bakırköylüler de fotoğrafta gördüğünüz gibi bu tarihi eserlerin önünde sahiline kavuşsun. Bu bizim önerimiz. Yetkililerden ricamız öncelikle bu önerimizi değerlendirin. İlk adımı siz atın. Oturduğunuz koltukların sizin olmadığı gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. ( Ataköy Gazetesi ) Bu önerimizin yanınlanmasının ardından görüşlerini aldığımız Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünral Erzen yaptığı açıklamada şunları söyledi: -- Sayın Başkan, gazetemizin son sayısında sahildeki tarihi eserlerle ilgili bir önerimiz vardı. Bu önerimiz hakkında neler söylemek istersiniz? Bence çok geçerli bir öneri. Zaten Özcan Bey sorun aslında orada. TOKİ orayla ilgili bir işlem yaparken gelse ve projeler üstünde beraber çalışsak çok daha olumlu olur ve belki oralara bir şeyler yapılabilir. Ama şimdi o sahil çok uzun bir sahil. Büyük bir arazi. TOKİ’nin orayı bir bütün olarak ele alıp, belediye ile konuşup bir proje üretmesinde fayda var. Yani şuraya şunu yapabilirim, buraya bu olabilir, tarihi bölümlere kültür merkezleri yapalım. Halka da açık yerler dahil olmak üzere beraber bir proje ile çıksak çok doğru olur. Şimdi bana geçenlerde yurt dışından 10-11 tane talebe geldi. Tez hazırlıyorlar. Bakırköy’ü seçmişler. Neler yapılabilir diye geldiler. Ben onlara 2 ödev verdim. Bir tanesi Bakırköy Meydanı’ndan ne yaparsınız? Bir de sahilde. Ama burada şöyle bir sorun var, bu arazi TOKİ’nin, ben yapamam ama ne düşünüyorsunuz? Hakikaten o kadar güzel projeler sundular ki çocuklar. O tezin iyi geçeceğini tahmin SAHİL YOLU ediyorum. Orada halka açık yer de öneriyorlar, kültür merkezi de öneriyorlar. Bunlar üniversite son sınıf talebeleri. Çok güzel bir olay yani TOKİ de böyle gelse bütün projeleri ortaya koysa, fikirlerimizi söylesek. Gerekirse Bakırköylüler’e sorsak, yani bu tarihi yerlere kültür merkezi yapalım mı? Nasıl yapalım? İşte sahilin neresinde halk ne yapsın. Yani müşterek şekilde. Ve TOKİ o zaman ne yapar? Açar projesini buradan buraya kadar sahili var. Burası kültür merkezi yapılacak. Tarihi binalar var. Burası halka açılacak. Şuraya bir tane otel öngörüyorum. Şuraya iki tane konut öngörüyorum. Şuraya iki tane cafe-restaurant öngörüyorum. Buraları bu şekilde de satabilir. Satarken de parselleyip satsın, sorun değil. Parselleyip satarken desin ki, arkadaş sen arazine sadece bir tane otel yaparsın. Şimdi TOKİ ne yapıyor? 4’e,5’e, 6’ya bölüyor. Satıyor. Oraya 6 tane firma gelip de otel yapmaya kalkarsa, 6’sı da gelip rezidans yapmaya kalkarsa ne olacak? -Sayın Başkan bir de tehlike şu galiba. Turizm bölgesi olduğu için avan proje ile yapıyorlar. Yani ucu açık bir proje. Bütün sıkıntı orada. Zaten biz vatandaş olarak diyoruz ki, projenizi getirin, değişmeyecek projeyi ve bu proje üzerinde tartışalım. Yoksa kimsenin yatırıma karşı çıktığı yok. Çok doğru söylüyorsunuz. Aynı şeyi ifade ediyoruz. Oradaki eski eserler nasıl değerlendirilir. Dünyanın her yerinde eski eserlere çok güzel kültürel merkezler yapılabiliyor. --Örnek de var sayın başkan. İspirtohane var, Baruthane var. Yani olmayacak bir şey değil bunlar. Ama yok ifraz yapacağım, parselleyeceğim. Ben bunu 56 ayrı yere satacağım ve onlar ne yaparsa yapacak. Üzerinde konut alanı yaparlar, ticaret alanı yaparlar. Bu bir çirkinliktir. Bir bütünlük olması lazım. Bir sahilse, bu sahilde bütünlük olacak. Nerede hava koridoru bırakacaksın. Hava koridoru dediğim rüzgar koridoru. Hava koridoru meselesine ilgililer karışsın. Hava akışı önemli. Oradan Ataköy’e gelen hava. Ataköy’den oraya giden hava. Yani bunlar nasıl organize edilecek. Nerede bu boşluklar bırakılacak. Bunların hiçbiri konuşulmuyor. Gazete ilanı okuyorsun. İşte TOKİ’ye ait şu şu parsel, şu şu parsel yerler satışa çıkarılmıştır. Bu kadar. Ne yapılacak bilmiyorsun. Yani dünyanın hiçbir yerinde bu kabul edilmez. --Sayın başkan, bu önerimizi kabul ederlerse, en azından tarihi eserlerle birlikte onun önündeki o mükemmel sahilde halka açılmış olur. Zaten o tarihi eserlere başka bir şey yapmak mümkün değil. Keşke. O şekilde gelseler biz ona açığız. Halkla da konuşuruz o zaman. Toplarız Ataköylüleri, Bakırköylüleri. Anlatırız. Arkadaşlar bakın TOKİ’nin projesi söyle. Bizim önerimiz şudur. Bu öneriye ne dersiniz? Hiç olmazsa o zaman bir birliktelik olur. Ve bu iş yürür. Ama maalesef şu an öyle bir şey yok. BAKIRKÖY’DE ”5” YILINI DOLDURAN OKUL MÜDÜRLERİ BAŞKA İLÇELERE TAYİN EDİLİYOR Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kurumları yöneticilerinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin yönetmeliğin ‘’Zorunlu yer değiştirmeler’’ başlıklı 22. maddesi hükümlerince, bulundukları eğitim kurumlarında beş yıllık çalışma süresini tamamlayan müdürlerin görev yerleri değiştirilecek. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, şunları söyledi: ‘’Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumları yöneticilerinin atama, yer değiştirmelerine ilişkin yönetmelik hükümleri doğrultusunda zorunlu yer değiştirmeler yapacak. Bu 13.08.2009 tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmeliğin 22. maddesinde, bu yönetmelik çerçevesinde eğitim kurumları müdürlerinden bulundukları eğitim kurumlarında 5 yıllık çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri il içinde aynı veya daha üstteki eğitim kurumları olacak şekilde, tercihleri dikkate alınmak suretiyle bu yönetmelik ekinde yer alan ek 2 yönetici değerlendirme formu üzerinden yapılacak değerlendirme sonucu puan üstünlüğü esasına göre değiştirilir hükmü var. Zorunlu yer değiştirmelerle ilgili 23.06.2010 tarih ve 1972/31131 sayılı bir genelge gönderildi. Personel Genel Müdürümüz’ün imzası ile. 5 yıllık çalışma süresini tamamlayan eğitim kurumları müdürlerinin hangi eğitim kurumlarına atanabilecekleri ayrıntılı biçimde açıklanıyor. 5 yıllık sürenin hesaplanması dikkate alınacak. Bunlarla ilgili Temmuz’un ilk haftası itibari ile bulunduğu yerde 5 yıllık görev süresini tamam- layan müdürlerin biz teklifini yapacağız. Kendi isteklerine bağlı bir şekilde puan üstünlüğü esas alınarak atama işlemi gerçekleştirilecek. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Herkesin hizmet cetvellerini güncelliyoruz. Bakanlığımızın mevzuatı doğrultusunda yapılan bir uygulama bu.’’ Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre Bakırköy’de 5 yıllık görev süresini tamamlayan ve zorunlu yer değiştirmesi yapılacak olan okul müdürleri ise şöyle: Atıf Cengiz (Ataköy Atatürk İlköğretim Okulu), Yavuz Baydar (Ataköy İlköğretim Okulu), İlhami Tutkun (Aybars Ak İlköğretim Okulu), Mehmet Karadeniz (Hamdullah Suphi Tanrıöver İÖO), Veli Doğan (İbni Sina İlköğretim Okulu), Ertuğrul Yılmaz (İncirlik Ahmet Hamdi Tanpınar İÖO), Naim Murat Çobanoğlu (A. Mimar Sinan İlköğretim Okulu), Murat Yılmaz (Mustafa Necati İlköğretim Okulu), İbrahim Bostancı (Murat Kölük İlköğretim Okulu), Mustafa Altunsoy (Osmaniye İlköğretim Okulu), Mehmet Karaoğlu (Pilot Cengiz Topel İÖO), Ufuk Zor (Şehit Muzaffer Erdönmez İÖO), Nevin Yılmaz (Şanlikköy İlköğretim Okulu), Nevzat Aytekin (Z. Bedia Kılıçlıoğlu İlköğretim Okulu), Hacı Uygun (Halil Bedii Yönetken İÖO), Nebahat Ataç (Kız Teknik ve Meslek Lisesi), Alaettin Çakmak (Bakırköy Lisesi), Cengiz Tarbak (Yahya Kemal Beyatlı Lisesi), Mehmet Kulak (Ticaret Meslek Lisesi), Davut Yaşar (Gürlek Nakipoğlu Lisesi), Muhittin İşgüder (Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi). KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANAR MI? Hangi kurumda olursa olsun bu tür uygulamalar o kurumu geri götürür. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Başkanı Necmettin Yalçın imzalı genelge uygulamaya konuluyor. Bir ilde aynı okulda 5 yıl müdürlük yapanlar başka ilçelere tayin ediliyor. Yani kurunun yanında yaş da yanıyor. Gece gündüz demeden çalışarak okullarını özel okullar seviyesine çıkartan, hatta pek çok özel okulu sollayan müdürler bu gerekçeyle başka yere tayin edilir mi? Adalet bunun neresinde? Çalışanla çalışmayan aynı kefeye konur mu? Bu karar yeniden gözden geçirilmeli, başarılı olan müdürler aynı okulda görevlerine devam etmelidir. 20 Aylardan Hazigeliyorlar. Bizler de ran...Yaz geliyor. onların başarılarınOkullar kapanırken dan sonsuz mutlu bir çok genç de oluyoruz. üniversite sınavına giriyor. Herkeste Bir yaz daha geldi. farklı bir telaş... Havalar bile değişti. Kimi işlerini yetiştirememekten, Bizim çocukluğumuzkimi romatizma da yazın böyle yağağrılarından murlar yağmazdı, yakınıyor kimi çünkü yağmurlar yaşamının daha ziyade sonuna doğru sonbahar ve Yasemin BAYER geldiğinden.... kışa aitti. Gençler yaşamlarını Denize girdim. yeni yeni biçimVe uzunca bir Erik ağacına ne oldu lendirmeye süre yüzdüm, çalışırken mutlu yüzdüm, ve mutsuz anlardan, umutlarınyüzdüm. Yazın sevincini dan, kendi düşlerinden söz yaşadım dolu dolu. ediyor. Sevinçlerle hüzünler karmaşmış zaman hızla akıp Bahçemizdeki oğlumun eliyle giyor. Ama kim sahip oldukdiktiği zeytin ağacı ne zaman larının değerini bilerek anı bu kadar boy atmıştı? Ya manyaşıyor? dalina ağaçları? Yine oğlumun eliyle diktiği erik ağacına ne Mutluluk denen kavramın elimolmuştu? izden uçup gidişini, yitirdiğimiz sevdiklerimizin, sahip olduğuKomşumuzun erik ağacını, muz sevgilerin, sürdürdüğümüz manzarasını engellediği için yaşamın hep kısa anlar kestiğini anlayınca haykırmak olduğunu fark bile edemiyoruz. geldi içimden ama sustum. Oysa yaşam kısa anlardan Çünkü onu fide iken, diğer oluşuyor. Daha dün çocukkomşumuz olan Hakim Amca larımızla, anneanne, babaanne, ile alıp geldiklerinde; oğlumun dedeler, torunlar torbalar ile büyük bir çoşkuyla onu dikişini büyük bir aile iken birden sesanımsadım. Gözlerim doldu. lerin azaldığını, şen şakrak kahkahaların eksildiğini İstanbul’dan telefon açtığında duyumsuyoruz. Kendinizin de ağaçlarını teker teker soran artık büyüdüğünüzü, daha oğluma hiç bir şey diyemedim. doğrusu yaşlandığınızı algılıyor- Zeytin ağacı büyümüş , sersunuz. Yaşlandıkça kırılganpilmiş, üstü zeytinle dolmuştu laşıp, gözlerinizden akan sulara ama yanıbaşına özenle ve engel olamıyorsunuz. büyük bir sevgiyle diktiği erik ağacını bize sormadan saygısızYaşlanıyor muyuz? Hayır, bence ca kesmişlerdi. yaş alıyoruz... Her geçen gün yeni bir şey öğrenmeyi Zaman öyle değişti ki... Çevrsürdürüyoruz... eye görüntüsü ve meyvasıyla sessizce katkı veren bir ağaç Yaşam da tıpıkı basketbol ya bile insanları rahatsız ediyor. da futbol gibi bir oyun. Maçları izlerken zaman zaman sinirSevgiyle oğlumun diktiği zeytin leniyor, alıp topu elinize potaya ağacına “İyi ki, varsın !” diye bir üçlük atmak, serbest atışları seslendim. Ardından yanına kaçıran basketçilere saatlerce gidip ona sevgiyle dokundum. ceza antremanı yaptırmak Arkamda duran mandalina geçiyor içinizden. Uluslarası ağaçlarına baktım. Yeni yeşilmaçların yitirilmesine katlenmiş küçük mandalinaları lanamıyorsunuz. sevdim. İki mandalina ağacından birini de çok sevgili kızım Ama basketbolun ve futbolun dikmişti. Hepsini incitmekten da kuralları var; tıpkı yaşamın çekinircesine yavaş yavaş elimle kuralları olduğu gibi. Kurallara okşadım. Onlara güzel sözcükuyan başarıyor, uymayan ler fısıldadım. Kızım ile oğlumu piyasadan siliniyor. Oyuncular, bir an yanımda hisseder gibi antrenörler dönemlerine damga oldum. Sonsuz mutluluk duyvuruyor. Unutulmaz maçlar dum. yaşanıyor. Tıpkı yaşamdaki unutulmaz birçok anılar gibi. Çok sevgili kızım da, oğlum da şu anda bina dikiyorlar, tıpkı En önemlisi sevgi ve saygıyla bir zamanlar dedelerinin yaptığı anımsanmak... Ardınızdan gibi. Güzel binalar ama bana bıraktığınız ad... Çocuklarınız kalırsa çocukken diktikleri sizle gurur duyuyorlarsa, sorun ağaçlar da bugün inşa ettikleri yok demektir, çünkü yaşambinalar kadar muhteşem... larımıza not veren konumuna YEŞİLKÖY SAHİLİNDE TEMİZLİK Bakırköy Kaymakamlığı ve Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından Bakırköy’deki okulların ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılımıyla Yeşilköy Röne Park’tan başlayarak Yeşilköy Sahili’nde temizlik yapıldı. Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde yapılan temizlik öncesinde okulların dans gösterileri, şiir dinletisi, geri dönüşüm defilesi, folklor gösterisi de gerçekleştirildi. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun’un konuşmasıyla başlayan etkinlik sırasında çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla öğrencilere file, bez torba ve biyobozunur poşet de dağıtıldı. 21 “ÇEVRE VE BİZ “ KONULU KOMPOZİSYON YARIŞMASINI ECE SUÇETİN KAZANDI Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü ve Bakırköy Kaymakamlığı işbirliği ile Dünya Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında “Çevre ve Biz” konulu kompozisyon yarışması düzenlendi. Bakırköy Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çevre ve Biz” konulu kompozisyon yarışmasında birinciliği Ece Suçetin kazandı. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun’un elinden ödülü olan bilgisayarı alan Ece Suçetin’in ardından ikinciliği Furkan Öztürk, üçüncülüğü de Burak Ayataç kazandı. Ayrıca ödül töreninden önce de İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Doğruer’in geri kazanım ve Çevre Koordinatörü, Plastik Torba Kampanya Koordinatörü Fatoş Çırnaz’ın plastik torba, geri dönüşüm konulu panelleri ve okulların dans gösterisi ve flüt korosu da gerçekleşti. Doğruer ve Çırnaz yaptıkları konuşmalarda katı atıkların evsel atıklardan ayrı toplanmasının önemine dikkat çekerek kamu kuruluşlarının özellikle de belediyelerin bunu özendirmesi gerektiğini vurguladılar. KÜLTÜR KOLEJİ’NDE SPOR KARDEŞLİĞİ Spor dünyasının ünlü isimleri Kültür Koleji 9. Geleneksel Spor Şöleni’nin ödül töreninde bir araya geldi. İstanbul genelinde 23 ilköğretim ve ortaöğretim okulundan 1000 öğrencinin katılımıyla düzenlenen “Kültür Koleji 9. Geleneksel Spor Şöleni” ödül töreniyle sona erdi. Spor dünyasının önemli isimlerinin katıldığı ödül töreninde futbol, basketbol, voleybol, atletizm ve masa tenisi branşlarında başarılı olan genç sporcular, madalyalarını efsane sporcuların ellerinden almanın mutluluğunu yaşadılar. Ödül törenine katılan Beşiktaş’ın ve A Milli Takım’ın unutulmaz oyuncusu, U20 Milli Takımlar Teknik Direktörü Metin Tekin, eski Milli Basketbolcu Harun Erdenay ve Basketbol Milli Takımı Teknik Menajeri Barbaros Akkaş’a Türk Sporu’na katkılarından dolayı “Okul Şilti” takdim edildi. Törende bir konuşma yapan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Genel Müdürü Erdoğan Yılmaz, “Kültür Koleji Spor Şöleni”ni bu yıl 9. kez düzenlediklerini ve artık geleneksel hale geldiğini belirtti. Spor Şöleni’ni düzenledikleri ilk yıl 10 okulun katılım gösterdiğini, aradan geçen 9 sene sonunda bu rakamın 23 okula kadar çıktığını görmenin son derece sevindirici olduğunu belirten Erdoğan Yılmaz, “Sporun birleştirici ve kaynaştırıcı etkisi okullar ve öğrenciler arasında iletişimi güçlendiriyor. Okullar arasında yapılan spor müsabakaları hem dostluğu ve kardeşliği pekiştiriyor, hem de geleceğin başarılı sporcularının yetişmesine katkı sağlıyor” dedi. Spora katkılarından dolayı öğrenciler tarafından okul şilti sunulan ünlü spor adamları, 9. Geleneksel Spor Şöleni’nde derece alan takım kaptanlarına madalyalarını ve kupalarını verdiler. Tören sonrasında öğrenciler, spor dünyasının ünlü konuklarıyla tanışma ve sohbet etme fırsatı da buldular. FENERBAHÇE BASKETBOL ŞUBESİ AVRUPA YAKASI ALTYAPI SEÇMELERİ Fenerbahçe Spor Kulübü Basketbol Şubesi Avrupa Yakası Altyapı Seçmeleri, Ataköy‘de bulunan Ahmet Cömert Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Antrenör Murat Dağmaz yönetiminde yapılan seçmeler, erkekler ve kızlar olmak üzere 2 kategoride yapıldı. Erkeklerde 1993-2002 doğumlular olmak üzere 10, kızlarda da 1993-2002 doğumlular olmak üzere 5 grupta yapılan seçmelere 200 genç basketbolcu katıldı. Seçmelerde başarılı olan yetenekli basketbolcuları Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kazandıracaklarını belirten Antrenör Murat Dağmaz, katılımdan memnun olduklarını ifade ederek, ‘’Şu ana kadar seçmelerimize 200 genç katıldı. Erkeklerde 1993-2002 doğumlulardan oluşan 10, kızlarda da 1993-2002 doğumlulardan oluşan 5 grup olmak üzere 2 kategoride seçmelerimiz yapılıyor. Yetenekli olduğunu gördüğümüz gençleri kulübümüze kazandıracağız. Herhangi bir sınırlamamız yok. Seçmelere katılan 200 gencin de yetenekli olduğunu görürsek hepsini kulübe kazandırırız. Lisanslı ya da lisansı olmayan, veya başka bir kulüpte oynayan gençlerde seçmelerimize katılıyor. İnanıyorum ki buradan ileride adından söz ettirecek basketbolcular çıkacaktır’’ dedi. 22 Erkekler neden mutsuz Dolayısı ile bu dönem de olurlar ya da neden bir annesi, torunları gelini ile türlü mutlu olamazlar büyütür iken ergen erkek durumunu incelemek babalığın ne olduğunu pek istedim bu yazımda... anlayamaz ... Biraz araştırma yaptım, Ona öğretilen ailenin birazda tecrübe konuşgüvenlik duvarlarını sıkı sun istedim açıkçası ve tutmaktır...Bu görevini yersizlerle paylaşmak isteine getirdiğinde ise aile ile diğim şu sonuçlara olan işi biter... vardım; Kendi duygularını anlatErkekler annelerini ması, kendi fantazilerini ararlar her birlikte dillendirmesi, hobileri, oldukları kadında...Bu, zevkleri,s evilmek ve beğeçoğu erkek annesinin nilmek isteği, paylaşma h e m e n arzusu göz y ü z ü n ü ardı edilen ERKEK KADINI, TOPLUM ERKEĞİ YUTAR... ergen (ki güldürecek bir tümce gibi bu daha görünse de aslında bir yetiştirilme önce annesi ile de göz ardı edilmişti) hatasıdır. duygusal boyutta ergenlikten çıkamaz Çünkü; Birey olamamış erkekler daima ve bütün bu açığa vuramadığı kendi annenin güvenlik alanında olmayı olma arzusu (çoğu zaman kendisinin isterler ve zaman içinde de anne yer- de farkında olmadığı) nedenini ine koyabilecekleri başka güvenlik bilemediği bir boşluk ve tatminsizlik alanları ararlar...Bunu bulduklarını duygusu yaratır. düşündükleri anda da evlenirler. Bu duyguyu tatmin etmek için karşı Bir annenin verebileceği koşulsuz sevgi cinsin ilgisini çekmek, içki ,uyuşturucu, ve oğlunun erkek olabilmesi için hafif kumar vs. gibi yollar denerse de geri duruş aslında toplumda annenin başarılı olamaz. İçinde kocaman bir de güvenlik alanını güçlendirir...’’Artık kendilik boşluğu ile yaşamaya devam oğlan büyüdü sırtım yere gelmez’’ gibi eder... toplumumuzda fazlaca kurulan cüm- ‘’Benim annem bir melektir, annelerin leler bu güvenlik alanını ifade eder ve en iyisidir’’ der annenin anaç tavrınanne tarafından da bundan dan dolayı... ki ben buna KISKAÇ vazgeçilmek istenmez. Dolayısı ile TAVRI diyorum.Anne çocuğu kıskaca anneler erkek çocuklarını bir türlü almıştır ve bırakmamaktadır... büyütmek istemezler. Bir erkekle evlenmeden evvel onun Çocuksa, doğal gelişim sürecinde annesi ile olan ilişkilerine bakmak büyümek ve birey olmak ister ama gerektiği çok doğrudur. annenin sevgisini ve güvenli koruyucu Toplumumuzda maalesef ki bu kıskaç sıcaklığını da kaybetmek istemez. tavır çocuk evlendikten sonra gelini Anne bu durumu ‘’Beni kaybetmek kıskanmaya ve belki de iyi gidebilecek istemiyorsan erkek çocuk ol.‘’ gizli bir evliliği berbad etmeye kadar giden mesajı ile destekler. bir yolun başlanğıcıdır. Böylece erkek çocuk hem anneden Birey olamayan ve kendi içinde bütünkopamayan hem de kendisini leşememiş erkek çocuklar yetiştirengellediği ve çocuk kalmasını istediği menin kimseye bir faydası olmadığını halde, ilkin anneye karşı erkekliğin de da ilave etmek isterim. Çocuk erkek sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini anneye yalan söylüyorsa, karısına da bilen ve tabi ki kendine güvenini söyleyecektir ki bunun tersi de olmayan biri olarak yetişir. Annenin doğrudur. güvenlik alanı dışında hiç bir yer Annelerimizin şunu bilmesi gerekir, güvenli değildir artık onun için ...bu çocuklarımız kız olsun erkek olsun; durumda da annenin güvenlik alanına onlarla yanyana yürüyebilecek güçlü daha çok sığınır, ileri de de daha çok eşler isterler. boğulur. O zaman, çocukluk evrelerini geçirdikAnnenin güvenlik alanını leri ebeveynlerinin de (özellikle anne) güçlendirmek adına erkek çocuk yanlarında sağlam buran, onları olmayı sürdürür ve kendisi olamadığı destekleyen, besleyen ama kıskaca içinde annenin güvenlik alanına daha almayan bireyler olması gerekmekteçok sığınır. Bu kısır döngü karşılıklı dir. sağlıksız bir simbiyotik yaşama gebe- Aksi halde yukarı da yazdıklarım dir. Anne çocuk ikilisi ayrışamaz, kaçınılmazdır. kısaca bağımlı kişilik olan anne Önce kendimiz sonra çocuklarımız için yapışacak en güvenli dalını kaybet- yaşayalım ki paydamızdan daha çok meyi göze alamadığı için çocuğa ve doğru paylar düşsün yetiştirdiğimiz yapışır ve çocuğu değersizleştirip, bireylere. hiçleştirir. KENDİNİZİ SEVİN, ÇOCUKLARINIZIN Gün olur devran döner, anne torun KENDİLERİNİ SEVMELERİNE İZİN sevmek ister ve bu çocuk erkek VERİN.. evlenir...Annesinin devamı olan hatta bazen de annesi olan bir kadınla...İşte ŞIPKA ŞIPKA AİLE SORUNLARI DANIŞMANLIK ve EĞİTİM MERKEZİ Adres:Kartaltepe mah. Olgunbu nokta da aldatma başlar... lar sok. No.22 D.1 İncirli-Bakırköy/İST. NEDEN Mİ? Tel:0212/466-20-44 Çünkü, erkek duygusal olarak hala annesi ile yaşamakta olan ergen Saygılarımla... evresindedir ve kendine onu heyecanlandıracak bir sevgili araması da kaçınılmazdır. Esra ERDOĞAN BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN YENİ PROJE GENÇ BAKKART Bakırköy Belediyesi’nin yeni projesi Genç Bakkart’ta üyelik işlemleri başladı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Genç Bakkart projesi ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Üye sayısı 130 bini bulan Bakkart uygulaması sırasında özellikle çocukları, gençleri ve yaşlıları hedef alan çalışmalar içerisine girmemiz gerektiğini gördük. Bu bağlamda da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ,”Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum” sözlerinden hareketle Genç Bakkart projesiyle gençlerimizden başlamaya karar verdik. Dünyanın sürekli değişen ve gelişen şartlarında Genç Bakkart sahibi gençlerin mevcut potansiyel güçlerini açığa çıkararak bütün yönleriyle gelişimlerini sağlamak ve yaşam kalitelerini yükseltmek en büyük amacımızdır. Bunun için de 18-25 yaş grubu Bakırköylü gençlerimizin katılabileceği çeşitli sosyal ve kültürel projeleri, ücretsiz sağlık ve eğitim imkanlarını Genç Bakkart ile gerçekleştireceğiz. Gençlerimiz 25 yaşını doldurduğu zaman Genç Bakkart üyeliği sona erecek ve Bakkart üyeliği devam edecektir. “dedi. Belediye Başkanı Ünal Erzen Genç Bakkart’a kayıt olmak isteyen gençlerin 1 adet resim, nüfus cüzdan fotokopisi, Bakırköy’de oturduğunu belirten ailesine ait bir fatura veya elinde bulunan mevcut Bakkart’ını kayıt sırasında yanlarında bulundurmaları gerektiğini sözlerine ekledi. KÜÇÜKÇEKMECE AİLE DANIŞMA MERKEZİ’NE 9 AYDA 1318 BAŞVURU Küçükçekmece Belediyesi tarafından, öncelikli olarak kırsal kesimden gelen, sosyo-ekonomik açıdan yetersiz olduğu düşünülen aile, çocuk, engelli, yaşlı, kadın, erkek ve gençlere yönelik olarak kurulan merkeze 9 aylık süre içerisinde 610’u çocuk olmak üzere 1318 kişi başvurdu. Merkez, 5 uzman psikologdan oluşan kadrosuyla depresyon, panik atak, bağımlılık, sosyal fobi,ebeveynlik tutumları, aile içi iletişim problemleri, eşler arası ilişki sorunları, ergenlik dönemi problemleri, sınav kaygısı, kardeş kıskançlığı, alt ıslatma, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve çocukluk korkuları konularında vatandaşlara yardımcı oluyor. Şikayetler konusunda, başta olumsuz aile tutumları olmak üzere alt ıslatma, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve sınav kaygısı sorunları dikkat çekiyor. Gelir seviyesi düşük olan aileler daha fazla ilgi gösteriyor Gelir durumlarına göre ise, başvuran hastaların % 45’ini 800 TL ve altı gelire sahip vatandaşlar oluşturuyor. %34’ü ise 800 TL ile 1500 TL arasında gelir düzeyinde olan ilçe sakinlerinden oluşuyor. Aile Danışma Merkezi, genel olarak kişisel müracaatta bulunan vatandaşlara hizmet veriyor. Hasta bilgileri tamamen gizli tutuluyor. Doğal afet gibi olağan üstü durumlarda zarar gören vatandaşlar tek tek tespit edilerek merkeze davet ediliyor. 23 ERKEKLİĞE İLK ADIMI ATTILAR Bahçelievler Belediyesi Sünnet Şöleni, Bahçelievler Milli Egemenlik Parkı’nda gerçekleştirildi... Belediye’nin 7.sini düzenlediği Geleneksel Sünnet Şöleni’nde, sanatçılar Atilla Taş ve Gamze Özçelik konser verdi. Sünnet kıyafetleri belediye tarafından ücretsiz karşılanan 700 çocuk, sosyal güvence kapsamında hastanelerde gerçekleşen sünnet operasyonları öncesinde aileleriyle birlikte geldikleri Milli Ege- menlik Parkı konser alanında eğlenirken, sanatçıların söylediği şarkılara da eşlik ederek gönüllerince eğlendi. AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ve AK Parti Isparta Milletvekili Haydar Kemal Kurt’un da hazır bulunduğu Sünnet Şöleni’nde çocuklarla yakından ilgilenen Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, konser alanını dolduran vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada "Geleneksel Sünnet Şölenimizin bu yıl 7. kez düzenledik. Erkekliğe ilk adımlarını atan çocuklarımıza hayatlarında başarılar diliyorum" dedi. Sünnet çağındaki 700 çocuğun tüm sünnet kıyafetlerinin dağıtımını yapan Bahçelievler Belediyesi, ailesi sosyal güvence kapsamında olmayan yaklaşık 460 çocuğun özel hastanelerde gerçekleşen sünnetlerini de ücretsiz karşıladı. DEV KILIÇ, HACİVAT’LA KARAGÖZ’Ü KORKUTTU! Beylikdüzü’nde eğitim öğretim yılı kapanışı belediyenin düzenlediği şenlikle kutlandı. Karnaval havasında geçen eğitim yılı kapanış şenliklerine Hacivat ile Karagöz damgasını vurdu. İstanbul’da kurduğu mumyalanmış deniz canlıları müzesini şenlik alanına taşıyan Balıkçı Kenan Tesisleri’nin sahibi Kenan Balcı, çocuklara hoş vakit geçirtmek için sahnede bulunan Hacivat ile Karagöz sahneden indikleri sırada karşılarına mumyalanmış dev kılıç balığı ile çıktı. Sahneden inerken karşılarında devasa büyüklükteki kılıçbalığını gören Hacivat ile Karagöz birbirlerine sarılarak ‘Aman Allah’ım bu da neyin nesi?’ diyerek bağırdılar. Kılıçbalığına hazırlıksız yakalandıklarını ve devasa büyüklükteki kılıçbalığını ilk kez gördüklerini söyleyen Hacivat ile Karagöz, “Belki denizde olsaydık bu kadar korkmazdık. Biranda karşımıza çıkınca yüreğimiz ağzımıza geldi” dediler. Şenlik alanındaki Türkiye Deniz Canlıları Müzesi standını da ziyaret eden Hacivat ile Karagöz, herkesin alışık olduğu kavgalarını da yapmayı ihmal etmediler. Deniz Canlıları Müzesi’nin sahibi Balıkçı Kenan’ın Hacivat’a bir deniz kabuğu hediye etmesi üzerine Karagöz bu durumu kabul etmeyerek deniz kabuğunu almak için Hacivat ile kavga etti. Deniz kabuğunu telefon olarak kullanarak kendilerini izleyen çocukları kahkahaya boğan Hacivat ile Karagöz, karnesindeki notları zayıf olan çocukların ellerindeki balonları patlatarak cezalandırdı. Mumyalanmış devasa büyüklükteki balıkları tek tek inceleyen Hacivat ile Karagöz’ün, Balıkçı Kenan’dan hamsiyi de mumyalamasını istemesi herkesi güldürdü. 24 07 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi 2.toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan meclis toplantısının 07 Haziran tarihli 1. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Sefa Birinci’nin bulunmadığı, Cavit Ganiç ve Servet Deniz’in izinli olduğu gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek meclis; 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gündem okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Tiyatro Müdürlüğü başlıklı sözleşmeli personelin vize dosyalarına dair başkanlık teklifinin 5 çekimser (Emin Ertekin, Yalçın Kayalı, Elif Arıkan Can, Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 08.06.2010 Salı günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 08 HAZİRAN 2010 SALI Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2.toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan meclis toplantısının 08 Haziran 2010 tarihli 2. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Emin Ertekin’in bulunmadığı, Bahar Sunman’ın izinli olduğu gelmeyen üyelerin mazeretli sayıldığı ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Kültür Sosyal İşler başlıklı Kadın Korunma Evi konulu evrakın Bütçe Plan Komisyonu’na ve Kadın Sorunları Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne, 2- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı 02.09.2009 onanlı 1/1000 ölçekli parselasyon planı iptal davasına ait feragat dosyasının İmar Komisyonu’na ve Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, 1. başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 09.06.2010 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. HAZİRAN 2010 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ 09 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan meclis toplantısının 09 Haziran 2010 tarihli 3. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Levent Gökçe, Cavit Ganiç, Selim Malgas,Yervant Özuzun, Bahar Sunman ve Halil Yalçın Kayalı’nın oybirliğiyle izinli sayıldığı ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Park ve Bahçeler Müdürlüğü başlıklı 2011 Mali yılı yatırım programına dir evrakın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Fen işleri Müdürlüğü başlıklı 2011 Mali yılı yatırım programına dir Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne. 3- İnsan Kaynakları ve eğitim Müdürlüğü başlıklı norma fazlası 1 adet mutemet 6 adet işçi kadrolarının iptaline dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 10.06.2010 Perşembe günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 10 HAZİRAN PERŞEMBE Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan meclis toplantısının 10 Haziran 2010 tarihli 4. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Yervant Özuzun’un bulunmadığı, gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü başlıklı Bakırköy Belediyesi sosyal yardım ve sosyal hizmetler yönetmeliğine dair evrakın Hukuk Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne, 2- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Mahallesi 73/1 pafta 158 ada 9 parsele ait 1/1000 ölçekli uygulama imar planı tadilatına dair dosyanın İmar Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 11.06.2010 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 11 HAZİRAN CUMA Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi haziran ayı olağan meclis toplantısının 11 Haziran 2010 tarihli 5. birleşime ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Bahar Sunman, Cavit Ganiç, Ohannes Karabekyan, Türkan elif Arıkan Can’ın izinli olduğu gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- İmar ve Şehircilik Komisyonu’nun 1/1000 ölçekli Ataköy Uygulama İmar Planı’na dair raporunun oybirliği ile kabulüne, 2- imar ve Şehircilik Komisyonu ile Hukuk Komisyonu’nun 02.09.2009 onanlı 1/1000 ölçekli parselasyon planı iptal davasına ait feragat verilmesine dair müşterek raporunun oybirliğiyle kabulüne, 3- Bütçe plan Komisyonu’nun Park ve Bahçeler Müdürlüğü2ne ait 2011 Mali yılı yatırım programına dair raporunun 4 çekimser oya karşın oyçokluğu ile kabulüne, 4- Bütçe Plan Komisyonu’nun Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait 2011 mali yılı yatırım programına dair raporunun 4 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. Pazar müdavimleri ekolojik alışverişlerini yaptıktan sonra Türkiye’nin ilk ekolojik etten üretilen dönerini tadıp, faytonla evlerine bırakılıyor. SAĞLIKLI, EKOLOJİK VE SOSYAL BAKIRKÖY Bakırköy %100 Ekolojik Pazar, sadece sertifikalı ekolojik ürünler satan 150 tezgahı, pazar müdavimlerini evlerine bırakan faytonları ve ekolojik içerikli gıda ve içecekleriyle her Cuma saat 11:00-21:00 arasında Bakırköy halkının hizmetinde. %100 ekolojik pazar olan Bakırköy %100 Ekolojik Pazar İstanbul’da Buğday Derneği ve yerel belediyeler işbirliğiyle Airport Outlet Center açık otoparkında yaklaşık bir ay önce açılmıştı. Pazardaki ürünlerin denetimi Buğday Derneği ve Belediye mühendisleri tarafından titizlikle yapılıyor. Güvenilirlik: %100 Ekolojik Pazarlarda sadece ekolojik sertifikası olan ürünler satılıyor. Bu ürünler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekolojik sertifika kuruluşları tarafından denetlendikten sonra sertifikalandırılıyor. Buğday Derneği ve Bakırköy Belediyesi bünyesindeki ziraat ve gıda mühendisleri, %100 Ekolojik Pazar’da satılan ürünlerin sertifikalarını, irsaliyelerini ve kargo fişlerini kontrol ediyor, giren ve çıkan ürünlerin miktarını kaydediyor. Tüm pazarlar, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı yetkilileri tarafından da ayrıca denetleniyor. Çeşitlilik: %100 Ekolojik Pazarlarda meyve-sebzeden başka, tekstil, kozmetik ve temizlik ürünlerinin yanı sıra, reçel, pekmez, makarna, baklagil gibi mamül ürünler de bulunuyor. Doğayla Dost: Türkiye ekolojik tarım kanununa göre, ekolojik ürün üretiminde insan ve doğa sağlığına zararlı pestisit kullanılması yasak. Ekolojik ürün sertifikası aynı zamanda GDO’lu tohum kullanılmadığının garantisini veriyor. Yaratıcılık: Bakırköy %100 Ekolojik Pazar’da Türkiye’nin ekolojik etten üretilen ilk döneri de bulunuyor. Pazarda ekolojik malzemelerle yapılmış kısır, patates salatası yemek, ekolojik çay içerek yorgunluk atmak da mümkün. Bakırköy %100 Ekolojik Pazar müşterileri, dilerlerse Airport’un arka tarafındaki yeni açılan yoldan faytonla evlerine bırakılıyor. Eğlenceli Eğitim: Her Cuma günü kurulan “Gel Oyna” atölyesinde, doğal malzemelerden yapılan tahta oyuncaklar, yaratıcılığı geliştiren oyunlar çocukları bekliyor. 25 olarak görüyorum. Bayan basketbolu olarak bir ayrımda bulunmuyorum; basketbolu, basketbol olarak algılıyorum. Saha dışında bayanlara gerekli şekilde davranıyorum ama saha içinde hiç bir ayrım yapmıyorum. SEVDİĞİM BEŞİKTAŞ’ım Murat BAYER Bayan basketbolu dendiğinde akla gelen ilk antrenör Aziz Akkaya... 17 yıldır Beşiktaş Bayan Basketbol Takımı’nın antrenörlüğünü yapan Aziz Akkaya son üç yıldır Ümit Milli Takımı’nın da antrenörlüğünü yürütüyor. Aziz Akkaya adeta bir istikrar abidesi. Saha kenarında ilkeli, kararlı, kazanmak için büyük çaba gösteren, saha dışında ise ağabey, kardeş gibi davranan, çalışkan, idealist, duygusal, candan, doğal ve espirili... Murat Bayer: Nerede ve ne zaman doğdunuz? 1968‘de Sivas’ta doğdum, ama 6 aylıkken İstanbul’a geldim . Ama kayıtlarda doğum tarihim 1967 olarak geçiyor. Murat Bayer: Ailenizde sporla ilgilenen var mıydı? Ailede babam sporla ilgilenir. Fanatik futbol hastasıdır, her maça gider. Şu anda da hala fanatik. Futbolu çok sever. Ama benim sayemde basketbola da başladı.. Ağabeyim mahallemizin amatör takımında futbol oynadı. Ablamın ve annemin sporla ilgisi yoktu. Murat Bayer: Her insanın yaşamında annesi ve babası önemlidir. Babanız siz küçükken hastalanmış ve bu olayın ardından doktor olmak istemişsiniz. Ama daha sonra üniversitede iktisat okumuşsunuz. Ne oldu da doktor olmaktan vazgeçtiniz? Çocukken insan hep doktor olmak istiyor; iyi doktor olup insanlara yardımcı olmak istiyor. Babam o zamanlar romatizma hastasıydı; şu an kalbinden rahatsız. By-pas oldu. Ne yazık ki, Türkiye şartlarında sporla yakından ilgilenince eğitim aksıyor. Lise 2’den sonra eğitime gerekli önemi veremedim. Oyunculuktan sonra spor antrenörü olmaya karar vermiştim. Antrenör olmaya karar verdiğim için yapabileceğim en iyi iş, iktisat okuyarak, hem eğitimimi hem de sporu, her ikisini birden yürütmekti. Bu yüzden iktisat okudum ve İstanbul Üniversitesi’nden mezun oldum. Murat Bayer: Spor hayatına futbolla başladınız ama sonra basketbola yöneldiniz. Basketbola olan ilginiz nasıl başladı? Etkilendiğiniz insanlar oldu mu? İlkokuldayken futbol oynuyordum. Okul yarım gün olduğu için futbol oynamak şansı çok fazlaydı. Ama Şişli Terakki’den burs kazandım. Okul tam gün olduğundan futbol oynamak hemen hemen imkansızdı. Ben sporu sevdiğim için okul takımında bir yıl atletizm yaptım. Ondan sonra basketbola başladım. O sırada televizyonda basketbolla ilgili yayınlanan “Beyaz Gölge” filmi bu spora olan ilgimi daha da artırdı. Sporda etkilendiğim insanlar tabii ki oldu. Benden önce okul takımında oynayan ağabeyler vardı. Onlarla basketbol oynadım. Yani tekrar basketbola başlamış oldum. Murat Bayer: Çocukluktan beri mi Beşiktaşlı mısınız? Çocukluktan beri Beşiktaş’lıyım, doğma- büyüme Nişantaşlı olduğum için. Nişantaşı, Fulya’ya çok yakın. Fulya’da toprak sahalarda antremanlarda top oynardık , hatta bütün yaz Şeref stadında futbol oynayarak zaman geçiriyorduk. Etrafımızda Beşiktaş’tan başka takım yoktu. Sağımız, solumuz, her tarafımız Beşiktaşlıydı. Antrenörlüğe başladığımda hayalimde Beşiktaş’a antrenör olmak vardı. Stajyer antrenör olduğumda, Beşiktaş her yerde iddialı bir takımdı. Sevdiğim Beşiktaş’ıma antrenör oldum. O gün, bugündür, zaten sevdiğim bir yer olduğu için başka bir yere gitmeyi düşünmedim. Murat Bayer: Beşiktaşlı olmak ne demektir? Beşiktaşlı olmak ne demek? Beşiktaşlı olmak fedakarlık demek, sevgi ve saygı demek. Sevgi, saygının çok olduğu bir takımdır. Beşiktaş insanların eğitildiği bir hayat okuludur; gerçekten bir hayat okuludur. Sevgi, saygı ve fedakarlıktır, Beşiktaşlı olmak. Murat Bayer: Bayan basketbolu dendiğinde ülkemizde akla ilk gelen isimsiniz. İşinizi sevgiyle yapmanız, hırslı ve sabırlı olmanız sizi başarıya götüren en önemli özellikleriniz. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız? Dışarıdayken başka ama antrenör olarak sahaya çıktığım zaman daha agresif, daha çok mücadele eden, yenilgiyi kabul etmeyen bir insanım. Basketbol bayanlar için gerçekten zor bir spor. Bana diyorlar ki, onlar bayan. Ben bayan olarak değil, onları birer basketbolcu Murat Bayer: Beşiktaş Bayan Basketbol Takımı’nı 17 yıldır çalıştırıyorsunuz. Günümüzde neredeyse her sezon takım değiştirenlerin aksine bu kadar uzun zaman aynı takımı çalıştırmanın sırları nelerdir? Dediğim gibi, Beşiktaş’a geldiğimden beri çok fedakarlık yaptım; yeri geldi kulüp fedakarlık yaptı. Hep oyuncuların peşinden koştum. Bir oyuncuyu A takımına kazandırayım; bir oyuncuyu basketbola kazandırayım derken geriye baktığımda Beşiktaş’ta 16-17 sene olmuş. Biz bu arada şampiyon olduk. Cumhurbaşkanlığı’nda iki kez final maçı oynadık.Böyle devam etti. Ama bu yıl gençlere, geleceğe yatırım yapıyoruz. Hedefimiz gençlerde şampiyon olmak. Murat Bayer: Nasıl bir antrenörsünüz? Nasıl bir antrenörüm diye soruyorsan; ben işini gerçekten seven bir insanım. Bayan basketbol antrenörü olmak ayrıca çok fedakarlık isteyen birşey. Gösterilen ilgiyi, yapılan muameleyi görüyorsunuz. Bayanlarda şampiyon olacağınıza, erkeklerde ikinci, üçüncü olsanız daha çok vitrin yapabiliyorsunuz. Bayan basketbolunda elde ettiğim başarıyı erkeklerde elde etmiş olsaydım çok daha ünlü biri olmuş olurdum. Bayan basketboluna ne yazık ki, çok fazla ilgi olmadı. Bayan basketboluna kendimi adamış biriyim. Yarın, öbürgün erkek basketboluna da geçebilirim ama gerçekten çalışmayı seven, disiplinli bir antrenörüm. Murat Bayer: Kazanılan maçların ardından neler yapıldığını sormaya gerek yok. Ya kaybedilen maçların ardından neler yaparsınız? Ceza antremanlarınız ağır mıdır? Bu soruya karşılık, şunu söylemek isterim: Kaybettiğimiz bir maçtan sonra çok fazla üzülmüştüm. Eski basketbolculardan Hüsnü Çakırgil, “Ne yapıyorsun?” dedi. “Çok üzüldüm,” dedim. “Kazandığın zaman bu kadar çok seviniyor musun?” diye sordu. “Yok.” dedim. “O zaman kaybettiğin zaman da o kadar çok üzülme.” dedi. Ben ceza antremanına taraftar değilim. Oyuncular da doğal olarak kazanmak istiyor. Tabii yanlış ve doğruların üstünde durmak, çalışmak gerekli. Ama şimdiye kadar hiç ceza antremanı yaptırmadım sayılır. Yalnızca bir kez ceza antremanı yaptırdım, onda da koşu antremanında saklanıp, kaytarmışlardı; ders olsun diye ağır bir koşu antremanı yaptırmıştım. Murat Bayer: Bayan basketbolunun da erkek basketbolu gibi sert ve hareketli olması gerektiğini söylemiştiniz bir söyleşide. Yavaş ve mıy mıy oyundan nefret eden bir basketbol adamı olduğunuzu söylemek yanlış olmasa gerek. Bayan basketbolunu erkek basketbolundan ayıran farklar nelerdir? Bayan basketbolunun erkek basketbolundan farkı, bayan basketbolunun çok fazla yere yakın oynanıyor olması. Erkek basketbolu çok yukarda oynanıyor. Bayan basketbolunun yere yakın oynanıyor olması, bayan basketbolunda gerçekten daha çok fedakarlık ve daha çok mücadele olmasını gerektiriyor. Yani, bayan basketbolu ile erkek basketbolu arasındaki tek fark, bayan basketbolunun daha çok mücadele istemesi, diye düşünüyorum. Murat Bayer: Unutamadığınız maç? Gençler Türkiye Şampiyonası’nda maçın bitmesine 1 dakika vardı; 7 sayıyla mağluptuk; oradan maçı çevirerek şampiyon olduk. Onu unutamıyorum. Bunun yanında bir de Esmeral’ın son saniyede attığı üçlükle Fenerbahçe’yi yendiğimiz maç var, onu unutamam. Murat Bayer: Maçlardan unutamadığınız bir anı? Şampiyon olduğumuz maçta, yani son maçta yenmemiz garanti oldu; mola alındı, taktik veriyordum. Ben anlatıyorum, anlatıyo- rum; kafamı kaldırdım baktım, bençte hiç bir oyuncu yok. Bu, benim için önemli bir anı. Murat Bayer: Bayan basketbolundaki yerli ve yabancı ilk beşiniz? Basketbolda şu an önemli oyuncular olarak yabancılarda Galatasaray’a geri dönen Seimone Augustus, Sylvia Fowles ve Fenerbahçe’de oynayan Penny Taylor var. Üçü de gerçekten iyi oyuncu. Diğer iki oyuncuyu da yapılan transferlerden sonra tekrar değerlendirmek gerek. Yerli oyuncular olarak, Esmeral, Şaziye, Yasemin, Hilmiye ve 2 numarada Tuğba Palazoğlu diyebiliriz. Murat Bayer: Bayan basketbolu ülkemizde yeterli ligiyi görüyor mu? Daha fazla ilgi görmesi için neler yapılmalı? Bayan basketbolu bizde çok büyük ilgi görmüyor. Aslında baktığınızda, Avrupa’nın en güçlü liglerinden biri. Ama biz bunu iyi pazarlayamıyoruz. Reklamını iyi yapamıyoruz. Bayan basketbolunda Avrupa’da alınan bir kupa var, final oynayanlar var, final-four oynayan takımlar var. Ancak buna karşın bayan basketbolunda gerektiği kadar ilgi göremiyoruz. O yüzden de bence mümkün olduğu kadar yatırım yapmak gerek. Bu tabii sadece kulüplerin işi değil, aynı zamanda federasyonun işi. Federasyonun, bayan basketbolunun tanıtılmasını çok iyi yapması gerek, medya da bunun duyurulması gerekiyor. Murat Bayer: Türkiye’de oynanan basketbol ile Avrupa basketbolu arasında ne gibi farklar var? Avrupa’daki bayan basketbolcular uzun oldukları için daha yavaş, daha rahat oynuyorlar. Türkiye’de bayan basketbolcular çok sert oynuyor. Avrupa’ya göre çok kısa olduğumuz için çok farklı mücadele ediyoruz. Bence aradaki fark bu. Avrupa’da üç numaralar ve oyun kurucular çok uzun. Türkiye’de ise hem üç hem dört hem de beş numaralar daha kısa. Murat Bayer: Bu sezon Beşiktaş’taki hedefleriniz nelerdir? Geçen yılı başarısız kapattığımızı söyleyebilirim. Bunun bir çok nedeni var. Bu yıl Galatasaray ve Fenerbahçe ciddi yatırımlar yaptı. Biz şu anda Avrupa’da çeyrek final, yarı final oynayacak bir takım kurma peşindeyiz. Bizim bütçemiz eskisine göre % 30 daha azaldı ama bu, fazla birşey farkettirmeyecek; ancak 3-5 milyon dolar üzerinde bir yatırım olursa tabii ki o zaman farklı olur. Beşiktaş olarak ilk etaptaki hedefimiz ikinci - üçüncü olmak. Kimyanız tutarsa şampiyonluk da gelebilir; olursa, neden olmasın tabii. Avrupa’da ise çeyrek final, yarı final oynamak istiyoruz. Murat Bayer: Gerek Beşiktaş’taki gerekse diğer kulüplerimizdeki alt yapı çalışmalarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Altyapı antrenörlüğü çok fedakarlık isteyen bir meslek. Alt yapı antrenörleri çok fazla para almadıkları için çok fazla çalışmak istemiyor. Tabii ki bunun yanında Türkiye’de her yıl seviye belirleme sınavları tekrarlandığı için ne yazık ki, basketbol, sadece basketbol değil, spor çok geri gidiyor. Antrenörlerin spora elverdiğince daha fazla katkıda bulunmaları gerek. Antrenörlerin fedekarlık yapması gerekiyor, eğer fedekarlıkta bulunmazlarsa basketbolda oyuncular gelişmiyor. Antrenörlerin mümkün olduğu kadar sporcu yetiştirmeye çalışması gerek. Murat Bayer: Ne zamandan beri Ümit Milli Takımımızın antrenörüsünüz? Son üç sezondur Ümit Milli Takımı’nın antrenörüyüm. İki tane Avrupa Şampiyonluğu oynadık. Yunanistan’ı yendik, yedinci olduk; geçen yıl altıncı olduk. Amacımız, bu yıl ilk dört içinde yer almak. Murat Bayer: Milli takıma oyuncuları seçerken nelere dikkat edersiniz? Oyuncuları seçerken, bir kere milli takıma yükselecek düzeyde olmaları lazım. A milli takımda oynayacak kapasitede olmaları gerek. Kulübünde çok iyi oynayabilir ama burada esas dikkat ettiğimiz, pozisyonları belli olan oyuncuları seçmek. Yani hem 1 hem 2 numarada oynuyor olmaz. 1 numara,1 numara; 2 numara, 2 numara; yani pozisyon oynayan oyuncuları seçiyorum. Ama bunun yanında da milli takıma yakışır sporcular olması gerekiyor. Murat Bayer: Gruptaki rakipleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Litvanya bu jenerasyonun Avrupa şampiyonu. Bizim için en zorlu rakip o olacak. Romanya’yı yenmemiz gerek. Belarus maçı, ortada bir maç. Zor bir maç olacak, çünkü ülke olarak onlara yakın bir yerde oynuyoruz. Ama bunun dışında hedefimiz ilk dört arasında olmak; çapraz gruptan gelecek takımlarla. Bu jenerasyonda Litvanya çok iyi, Rusya, Fransa, İspanya, Letonya dediğim gibi çok iyi. Biz de bu beşin içinde ilk dört için mücadele edeceğiz. TEKNOLOJÝ DÜNYA SI GÖKHAN ATAMER gokhanatamer@atakoygazete.com.tr DIGITURK YANLIŞ IP BİLDİRDİ, TÜRK TELEKOM DA KAPADI İnternet Teknolojileri Derneği (İNETD), şifreli maç yayınlarını izinsiz yayınlayan bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi için mahkemenin yanlış IP adresi tespitinde bulunması sonucu bazı Google servislerine erişimin engellendiği iddiasıyla, Digiturk, Ligtv, İstanbul Basın Savcısı, mahkeme hakimi ve Türk Telekom hakkında suç duyurusunda bulundu. İNETD Başkanı Mustafa Akgül, Digiturk ve LigTV'nin, maç yayınlarını izinsiz yayınlayan internet sitelerini engellemek amacıyla, bu siteler hakkında erişimi engelleme talebiyle İstanbul Basın Savcılığı'na başvurduğunu bildirdi. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan ve 28 Nisan 2010 tarihindeki dava sonucunda ''servis sağlayıcının içerik sağlayıcıya hizmetini durdurması'' yoluyla bu internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verildiğini aktaran Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ne var ki mahkeme kararında, bu sitelerin IP'leri yazılırken ligtv-izle.tv IP numarası olarak 216.239.32.21 yerine 74.125.43.121 yazılmıştır. Mahkeme kararında erişimin engellenmesine karar verilen bu IP, pek çok Google hizmeti için kritik olan ghs.google.com adresine aittir. TİB ise 28 Nisan 2010 tarihinde alınan bu kararı, 5651 kapsamında olmadığı gerekçesiyle uygulamaya almadı. Türk Telekom da mahkeme kararını 07 Haziran 2010 tarihinde uygulamaya koydu. Karardan zarar gören bir avukatın suç duyurusu üzerine bu durum ortaya çıktı. Karar hala yürürlükte.'' dedi. Erişime engellenen yanlış IP'ler nedeniyle Digiturk, LigTV, İstanbul Basın Savcısı ve İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi hakiminin görevlerini ihmal ettiğini ileri süren Akgül, şöyle konuştu: ''Digitürk ve Lig Tv'nin yanlış IP bildirmesi, Basın Savcılığı ve Mahkemenin ilgili dilekçede yazılı IP'yi doğrulamadan karara aktarması ile mümkündür. Açıkca bu görevi ihmal gözüküyor. Mahkemenin bilirkişiye başvurması ve IP'leri bilirkişiye tespit ettirmesi gerekirdi. Şu andaki erişimin engellenmesi gerekli IP numaraları ile mahkeme kararındaki IP'ler arasında önemli farklar var. Bu yanlış tespit ve kararın uygulaması sonucunda pek çok Google servisine ulaşmakta sıkıntı yaşandı. Özellikle maps.google.com'u kullanan bireyler ve şirketler ciddi sıkıntı yaşadı. Derneğimize bu yönde pek çok şikayet geldi.'' IP tespitinde yapılan ihmal sonucunda binlerce internet kullanıcısının iletişim, iş yapma, öğrenme haklarına kısıtlama getirildiğini savunan Akgül, mahkeme kararında açıkça IP engellemesi ibaresinin kullanılmamasına karşı, Türk Telekom'un mahkeme kararını yorumlayarak, IP bloklaması yaptığını da öne sürdü. Akgül, ''Türk Telekomun böyle bir yetkisi yoktur. Mahkemeye başvurup, durumun açıklığa kavuşmasını istemesi gerekirdi'' dedi. IP adresinin bir binanın adresine benzetileceğinden söz eden Akgül, web sitesinin ise bu binadaki bir daire gibi olduğunu belirterek, ''Bina tek bir daireye dönüşmüş de olabilir ya da binlerce küçük mağazadan oluşan bir iş hanı ya da alış veriş merkezi olabilir. Bunu araştırmadan, karar vermek, binlerce site sahibini ve milyonlarca site kullanıcısına mağdur etmek anlamına gelecektir'' diye konuştu. Bir ihmal yüzünden milyonlarca kişinin pek çok internet hizmetinden mağdur edildiğini öne süren Akgül, bunun da temel anayasal hakları ihmal anlamına geldiğini söyledi. Akgül, ihmali olanların konuyu düzeltme çabasında içinde olmamaları nedeniyle, ihmali olanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını ve kamu davası açılmasını istediklerini bildirdi. Keşke bu memlekette Sn. Akgül gibi kişilerin sayısı artsa da internetle ilgili yaptırımlar, uygulamalar, denetlemeler tekrar gözden geçirilip yeni düzenlemeler yapılsa... APPLE iOS4 İŞLETİM SİSTEMİ KULLANIMDA Apple, yeni iPhone modellerinde ve yeni nesil iPod Touch’larda çalışacak olan ücretsiz işletim sistemi güncellemesi iOS4’ü yayınladı. Sistemin sahip olduğu yenilikler, iPhone 3GS’lerde tümüyle, iPhone 3G ile ikinci ve üçüncü nesil nesil iPod Touch’larda kısmen çalışacak. Ücretsiz yüklenebilen yeni sistemdeki iki büyük yenilik, çoklu görev (multitasking) özelliğiyle ana ekrandaki uygulamaların klasörlerde toplanabilmesi. Ancak çoklu görev özelliği sadece iPhone 3GS’lerde ve üçüncü nesil iPod Touch’larda çalışacak. Temel özelliklerden üçünü basitçe özetleyelim: Çoklu görev: Bazıları hariç tüm uygulamaları aynı anda bir diğeriyle birlikte (geri planda) çalışır durumda tutma şansı. Böylece iki uygulama arasında, hiç birini kapama zorunda kalmadan eş zamanlı geçiş yapabilmek mümkün olacak. Mesela nette radyoyu dinlerken bir başka uygulamayı kullanabileceksiniz. Klasör: Ana ekranda dizili uygulama ikonlarını artık konu veya işlevlerine göre grup klasörlerinde toplamak mümkün. Bir klasör yaratmak için bir uygulamanın ikonunu ilgili bir başka uygulamanın üstüne sürükleyip bırakmak yeterli. Böylece yeni klasör yaratılıyor ve diğer uygulamalar içeri sürüklenebiliyor. Video odaklama: Fotoğraf çekerken kadrajda odaklanmak istenen nesnenin üstüne tıklandığında odaklayan mekanizma, artık video çekiminde de var. Yani video çekimi yaparken otomatik odaklama yerine farklı bir noktaya odaklanmak için ekranda onun üstüne parmakla tıklamak gerekiyor. OYUNCULAR KINECT'E HAYRAN KALDI Microsoft, uzun süredir Project Natal adıyla anılan hareket ve ses sensörlü oyun kontrol sistemini Kinect adıyla duyurdu. Firma 15 Haziran 2010'da Los Angeles'ta başlayan E3 (Electronic Entertainment Expo) oyun fuarının hemen öncesinde yaptığı toplantıda, küçük, hızlı ve becerikli yeni XBox 360 Slim oyun ve multimedya konsolunu da tanıttı. Xbox 360 için geliştirilen Kinect, uyumlu oyunlar ile beraber tanıtıldı. Microsoft, Kinect'in bu yıl bitmeden raflardaki yerini alacağını söylüyor. Yeni ürün, Nintendo'nun 2008'de piyasaya sürdüğü WiiMotion Plus ve Sony'nin hala beklenen PlayStation Move hareket denetleyicisiyle rekabet edecek. Yeni cihaza uyumlu oyunlar arasında sıçrama hareketini ve uçuşu kapsayan oyunlar, yoga simülatörü, sanal ışın kılıcı kullanımını ve ekrandaki oyunu denetlemek için bazı özel el hareketleri yapılmasını gerektiren Star Wars (Yıldız Savaşları) gibi çeşitler yer alıyor. Oyunlar arasında MTV Games firmasına ait Dance Central adlı bir dans programı da çok ilgi çekeceğe benziyor. Cihazın piyasaya sürülüş tarihi açıklanmadı ancak şimdiden ön sipariş alınacağı vurgulandı. Yeni XBox 360 oyun konsoluysa 16 Haziran itibariyle ABD'de ÝMTÝYAZ GENEL Taner SAHÝBÝ, KÜÇÜKTEPE Hukuk Danýþmaný: Av. ATAKÖY YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ ATAMER AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi YeþiladaHaber Sokak No:2/1 Koordinatörü Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Aylýk Süreli yayýn Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 18 Sayý:195 TEMMUZ 2010 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Yavuz ARPACIK Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýnaBASIN aittir GAZETEMÝZ AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR piyasaya sürüldü. Yeni XBox'ı oyun konsolunun ötesinde, becerikli bir multimedya konsolu olarak tasarlayan Microsoft, cihazın bellek ve hızını arttırmakla kalmamış, kablosuz bağlantı, film ve video izleme, Zune medya oynatıcısnı çalıştırma gibi özellikler de eklemiş. WINDOWS 8 NASIL OLACAK Microsoft'un geliştirdiği Windows 8 ile ilgili ortaya çıkan dedikodulara uzun süredir yeni detaylar eklenmemişti. Ancak Microsoft'un Windows 8 planlarını ortaya serdiğini iddia eden bazı belgeler internete sızdı ve hızla yayılmaya başladı. Francisco Martin'in yayınladığı bilgiler, merak edilen gizemli işletim sisteminin en çarpıcı özelliklerini gözler önüne seriyor. Öncelikle, Windows 7 SP1 ile gelip gelmeyeceği merak edilen USB 3.0 ve Bluetooth 3.0 desteğinin Windows 8 ile standart olacağı aktarılıyor. Ancak esas bomba bunlar değil... Sızan belgelere göre Windows 8 süper hızlı hatta neredeyse anında açılış özelliğine sahip olacak ve beklemeyi tarihe gömecek. Kullanıcıların e-posta, spor sonuçları ve daha fazlasını hemen açıp kontrol edebilmesi, ailesiyle hızla medya izleyebilmesi hedefler arasında listeleniyor. Genel performans geliştirmeleri, daha hızlı ve verimli bir işletim sistemi temel hedef olarak görünüyor. Bunlara ilaveten ortam ışığını algılayan ve ekran parlaklığını daima optimum seviyede tutarak görünebilirliği arttıran bir sistem ve malum moda haline gelen ( Nintendo Wii, Microsoft XBox 360 Kinetict, Sony Playstation 3 Move ) hareket algılayıcı kumanda özelliklerini de destekleyeceği sinyalleri alınıyor. Son hedef ise BitLocker'ın yeni bir sürümü ile sabit disk üzerindeki verileri şifreleyen daha da gelişmiş ve yeni nesil bir güvenlik sistemi olarak görünüyor. Ne diyelim, yeni işletim sistemi öncesi beklentiler herzaman yüksek tutulur, vaatlere sistem piyasaya çıkmadan önce çok çok artar ama her yeni platform, yeterli test ve geliştirme yapılmazsa büyük sorunları beraberinde getirir. Umarım Win 8 beklentilerin çoğunu sounsuzca karşılar. www.taksiyle.com Taksiyle.com, özel araç veya taksiyle gitmeyi planladığınız iki nokta arasındaki mümkün olan en kısa rotayı Google Haritalar servisini kullanarak bulan, yaklaşık olarak taksi ücretini hesaplayan ve yol tarifini - rotayı harita üzerinde görüntüleyen, başlangıç noktasına yakın taksi duraklarını da listeleyen son derece başarılı ve iyi düşünülmüş ücretsiz bir servis. Ekranın sağında sık kullanılan noktalar başlığı altında önceden hesaplanmış rotaları görüntülemeniz de mümkün. "A" başlangıç noktası, "B" varacağınız noktayı seçiyorsunuz ve size toplam mesafe ve taksi ücreti bildirilip, rota Google Maps servisi üzerinde çiziliyor. Hizmet şimdilik Türkiye'deki 6 şehri kapsıyor: İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Muğla... Hangi şehri seçerseniz ekranın sağ üst köşesinde şehir ismi, taksimetre açılış ücreti ve artış miktarı da görüntüleniyor. Sitede ülkemize gelen turistler ve yaşayan yabancılar da düşünülerek İngilizce seçeneği de mevcut. HOTMAIL YENİLENİYOR Hotmail, bir süredir teknolojinin gerisinde kaldığı için eleştiriliyordu. Liderliği rakiplerine kaptırma tehlikesi olan Microsoft'un yeni Hotmail hizmeti ise Gmail ile rekabet etmek için geliyor. Hizmet Temmuz ayında kullanımda olacak ve güçlü özelliklerle donatılmış olacak. SkyDrive ile online depolama alanı, Web Apps ile online Word, Excel ve PowerPoint entegrasyonu, YouTube videolarını ve Flickr fotoğraflarını e-postalar içerisinde önizlemede görebilmek dikkat çeken özellikler arasında yer alıyor. İmleci bir epostanın üzerinde tutarak seçenekleri görüntülemek kullanıcının işini kolaylaştıracak bir diğer özellik... Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz 27 Tarihi Topkapı Lions Kulübü tarafından Kadın Kapalı Cezaevi’ne yaptırılan Türkiye’de ilk KORUYUCU HEKİMLİK VE KADIN HASTALIKLARI ÖN TANI VE TEDAVİ ÜNİTESİ AÇILDI Mine Tarihi Topkapı Lions Kulübü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bir süre önce yaparak faaliyete geçirdiği kreşten sonra şimdi de Türkiye’de bir ilk olan koruyucu hekimlik ve kadın hastalıkları ön tanı ve tedavisinde hizmet verecek sağlık ünitesini tamamlayarak ceza evindeki mahkumların hizmetine sundu. Tarihi Topkapı Lions Kulübü Dönem Başkanı Mine Özer, gazetemize yaptığı açıklamada, “Kalbimiz sevgiyle dolu. Paylaşımı biliyoruz. Bakırköy Kadın Tutuk Evi’nde kalan kadınlarımızın hayatlarında, bazen başkaları, bazen de kendileri olumsuz olarak rol oynadılar. İstemeseler de her şey ters gitmeye başlayınca yaşam kontrolünü de kaybetmeye başladılar. Kendilerini parmaklıklar ardında bulduklarında yapacak fazla bir şey de kalmamıştı. Her şey geride kalmıştı. Umutlar, beklentiler unutulmuştu. Kör bir kuyuda merdivensiz kaldıklarında tutunacak bir elin uzatılmasını beklediler. Birileri merdiveni uzatsa, bir çıkış yolu bulunsa diye hayaller kurdular. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza Evi’nde 2009’da kreşi açtık. Şimdi de tutuk evindeki kadın mahkumların hastalandıklarında cezaevi dışındaki sağlık birim- ÖZER lerine gidişlerine son verdik. Tamamlayarak faaliyete geçirdiğimiz bu tutuk evinde kalan kadınların özellikle kadın hastalıkları konusunda gerekli teşhis ve tedavinin yapılacağı bir sağlık ünitesi oluştur duk. Tam teşekküllü hastanelerde bulunan ultrason, rahim yakma makinesi, oksijen tüpleri, kan ünitesi, sedye, hasta taşıma masası, doğum ve ilk tedavilerinin yapılacağı her türlü tıbbi cihazlarla donatılan bu sağlık biriminin diğer tutuk evlerinde de yapılması en büyük dileğimiz. Bu üniteyi yaparken bize gerekli katkılarda bulunan yardımseverlerimize ayrıca Cumhuriyet Başsavcımız Mustafa Adagül’e Cezaevi Müdürümüz Hulusi Sağır’a tabiki tüm Lions arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi. YABANCI İŞADAMLAR I B AKIRKÖY ’DE TUSKON’un organize ettiği "Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü" kapsamında İstanbul’a 136 ülkeden gelen 2 bin 300 yabancı işadamı arasından 100 kişiye, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin İBB Florya Sosyal Tesisleri’nde yemek verdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın koordinasyonunda Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) tertip ettiği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) katkı sunduğu Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü organizasyonu kapsamında 4 bin 500 işadamı İstanbul’da buluştu. Bir hafta boyunca karşılıklı iş görüşmelerinde bulunan işadamları ve işkadınları bir yanda da İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini gezdi. Zirveyi takip eden Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, farklı ülkelerden İstanbul’a gelen 100 işadamına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya Tesisleri’nde yemek verdi. İşadamlarıyla yakından ilgilenen ve İngilizce sohbet eden Kaymakam Şahin yemekte yaptığı konuşmada, Bakırköy’ün ulaşım, sağlık, eğitim, ticaret ve turizm alanında gelişmiş bir ilçe olduğunu ifade etti. İnsanlığın teknolojide çok ilerlemesine dikkat çeken Şahin, buna karşın, dünyanın birçok yerinde savaş ve ölümlerin olduğunu ve bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirdi. İstanbul’un medeniyetlerin beşiği olduğuna vurgu yapan Şahin, işadamlarından İstanbul’u ülkelerinde anlatmalarını istedi. Suriyeli işadamları Kaymakam Şahin’e gösterdiği ilgiden dolayı gümüş kaplamalı Kuran-ı Kerim hediye etti. Her masada birer tercümanın oturduğu yemekte iletişimsizlik sorunu yaşanmadı. Yedi ayrı ülkeden katılan işadamları Kaymakam Şahin’e gösterdiği yakın ilgiden dolayı teşekkür etti. 29 Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ve Bakırköy Kaymakamlığı’nın desteklediği ‘’4. Proje Bayramı ve Kültür Sanat Etkinlikleri’’ gerçekleştirildi. Açılışı Bakırköy Lisesi’nde yapılan ve Bakırköy’de bulunan 56 okulun 100 proje ile katıldığı etkinlikte ortaokul çağındaki öğrenciler fen bilgisi, matematik ve sosyal bilgiler, lise çağındaki öğrenciler de fizik, kimya ve biyoloji dallarında projelerini sundular. 4 gün boyunca süren etkinlikte ayrıca resim sergileri, pan- G EL EC E Ğ İN DAH İL E Rİ P R OJ E LE Rİ N İ S ER G İLE D İ eller, söyleşiler, defileler, tiyatro ve folklor gösterileri gerçekleştirildi. ‘’4. Proje Bayramı ve Kültür Sanat Etkinlikleri’’nin açılışını yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, öğrencilerin geliştirdikleri projeleri inceledi ve projeler hakkında bilgi aldı. Özcan, 4 yıl önce bu proje ve etkinliklerin temelini atarken, bu tür faaliyetlerin kalıcı olduğu zaman değer kazanacağını ifade ettiklerini ve bugün gördükleri manzara karşısında bunu başardıklarını ifade ederek, ‘’Dört senenin sonunda bu etkinliklerin kurumsallaştığını görmek Bakırköy’deki tüm eğitimciler gibi bizi de sevindirmektedir. Öğrencilerimizin hazırlamış olduğu projelerin Türkiye’nin teknolojik ve bilimsel gelişmelerine katkıda bulunması en büyük temennimizdir. Bu etkinlikler kapsamında ortaya çıkan bütün projeler, öğrenciYeni Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı düzenlenen törenle açıldı. Yeni Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın açılışına Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Bihin Edige, İstanbul Teşkilat Başkanı Aysel Yüksel, Bakırköy İlçe lerin zihninde şekillenen ve hayata geçirilen eserlerdir. Bizim için önemli olan projenin niteliğinden ziyade, öğrencinin bu tür projeleri hayata geçiriyor olmasıdır. Ayrıca her sene olduğu gibi bu sene de proje bayramını kültür sanat etkinlikleri ile daha da renkli kılmaya çalıştık.’’ dedi. Tam bir şölen havasında geçen etkinlikte ayrıca yıl içersinde spor müsabakalarında dereceye giren okul ve öğrencilere İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan tarafından kupaları takdim edildi. 4.Proje Bayramı ve Kültür Sanat Etkinlikleri Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan müzik ve halk oyunları ziyafetiyle son buldu. çalışmalarımız eylül ayında olacak. Komisyonlarımızı kuracağız. Çalışmalarımıza başlayacağız. Türkiye’de yapılan haksızlıklara, cumhuriyetimize, laikliğe ve bilhassa kadınlarımıza yapılan baskı politikasına karşı çalışmalar yapacağız. İlk olarak hedefimiz Bakırköy’de kadınları ve gençleri örgütlemek. Kadın kolları ve gençlik kolları çok önemli. Onlardan alacağımız güçle planlarımızı, çalışmalarımızı başaracağız. Tüm kadınları, gençleri partimize bekliyorum. Artık çok geç kaldık. Bir an önce yapılan haksızlıklara dur demeliyiz. Hangi partiden olursa olsun Bakırköy halkını partimize bekliyorum.’’ dedi. Genel Başkan Yardımcısı Bihin Edige’de, Bakırköy İlçe Başkanlığı’na başarılar dileyerek, tüm Bakırköylüleri partilerine beklediklerini ifade etti. Tören, açılış konuşmalarının ardından partililere verilen kokteyl ile son buldu. ‘’YENİ PARTİ’’ BAKIRKÖY’DE Başkanı Melek Dinçer Ünsal ve partililer katıldı. Yeni Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın açılışı, şehitler için yapılan saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından Genel Başkan Yardımcısı Bihin Edige tarafından gerçekleştirildi. Yeni Parti Bakırköy İlçe Başkanı Melek Dinçer Ünsal açılışta yaptığı konuşmada, Bakırköy’de güzel çalışmalar yaptıklarını ve 3 günde 400 üye aldıklarını belirterek, ‘’Şimdiye kadar Bakırköy’de 3 stand açtık. Ve 400 üye aldık. Bu bizce gayet iyi bir rakam. Bakırköy’de partimize karşı büyük ilgi var. Bilhassa Genel Başkanımız Tuncay Özkan’a çok ilgi duyuluyor. Partimiz 2 sene önce açıldı ama duymayan bilmeyen çoktu. Açtığımız bu standlarda Teşkilat Başkanımız Aysel Yüksel sayesinde çalışmalar yaptık. Şu an Bakırköy halkı genellikle tatilde olduğu için asıl 31 BAHÇELİEVLER’DE YENİ PARK AÇILIŞLARI Bahçelievler Belediyesi tarafından yaptırılan Şehit Enver Yorulmaz Parkı ve Siyavuşpaşa Parkı ile Siyavuşpaşa Yer Altı Katlı Otoparkı Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun da hazır bulunduğu törenlerle hizmete açıldı. Adnan Kahveci Bulvarı üzerinde inşa edilen yer altı katlı otoparkının üzerinde yeniden inşa edilen Şehit Enver Yorulmaz Parkı’nın açılışında, Bahçelievler Garnizon Komutanı Personel Kıdemli Albay Mehmet Cemal Aslan, Şehit Jandarma Komando Enver Yorulmaz’ın anne ve babası Beyhan-Yusuf Yorulmaz da hazır bulundu. Şehit Enver Yorulmaz Parkı’nın açılışında konuşan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu; “Şehitler bizim için çok önemli ve birçok şehitlerimizin isimlerini Bahçelievler’de parklara vererek onların aziz hatıralarını yaşatmaya çalışıyoruz” dedi. Vatani görevini yaptığı sırada, 11 Haziran 1995’te Tunceli Hozat Kutu Deresi Ali Boğazı mevkiinde teröristlerle girilen çatışmada 21 arkadaşı ile birlikte şehit olan Enver Yorulmaz’ın annesi Beyhan Yorulmaz’da yaptığı konuşmada; “Bu vatan hepimizin kimsenin bölmeye gücü yetmeyecektir. 1 Mehmetçik gider 1000 Mehmetçik gelir” diye konuştu.. Diğer yandan, Adnan Kahveci Bulvarı üzerinde inşa edilen yer altı katlı otoparkı ve üzerinde yeniden inşa edilen Siyavuşpaşa Parkı’nın açılışını mahalle sakinleriyle birlikte yapan Başkan Develioğlu; “Belediyeyi devraldığımız da ilçemizde bir katlı otoparkımız bile yoktu. Şimdi ise, Bahçelievler 6 otoparka sahibiz. Bu yeterli değil ama her şeyinde bir başlangıcı vardır. Bu yer altı otoparklarımız trafiği bir nebze de olsa rahatlatacaktır” dedi. S O N S U Z A K A DA R VA R O L T Ü R K İ Y E ‘MHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği ‘’Sonsuza Kadar Varol Türkiye’’ adlı yemekli toplantı Ataköy Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. Programa MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, İstanbul MHP İl Başkanı İhsan Barutçu, İl Teşkilat Başkanı Yüksel Aydın, Bakırköy MHP İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya ve çok sayıda MHP’li katıldı. Yemekli toplantı şehitlerin anısına yapılan saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakırköy İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya, MHP olarak birlik ve beraberliğin sağlanması ve dayanışmanın artması için böyle bir organizasyon düzenlediklerini belirterek, ‘’Bu güzel gecede bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bizler Bakırköy İlçe Teşkilatı olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu darboğaz ve bu darboğazın aşılabilmesi konusunda Sayın Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in liderliği ve önerilerini Bakırköy’deki vatandaşlarımıza aktarma misyonunu üstlenmiş durumdayız. İlçe teşkilatı olarak genel başkanımızın ve il başkanımızın çabalarına bir nebze de yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize’’ dedi. Toplantıya katılan TBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener de, ‘’Bu güzel gecede birlikte olma fırsatını bizlere tanıyan Bakırköy İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya ve mesai arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Çok güzel bir mekan ve birbirini seven kocaman bir ailenin mensupları bir arada. Bakırköy İlçe Teşkilatı güzel çalışmalara imza atan bir teşkilatımız. Bu gecede bulunmaktan dolayı çok mutluyum’’ diye konuştu. Bakırköy İlçe Teşkilatı’nın gerçekleştirmiş olduğu gecede bulunmaktan kıvanç duyduğunu ifade eden İstanbul MHP İl Başkanı İhsan Barutçu, Bakırköy MHP İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya’ya güzel düşüncesinden dolayı teşekkür etti. ( Yavuz ARPACIK ) 33 MUTLU GÜNLER İclal ŞAHİN &. Ferhat BAYINDIR Evlendiler Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali ŞAHİN kızı İclal’i Ferhat Bayındır ile evlendirdi. Florya Sosyal Tesisleri’nde yapılan düğün töreninde İclal ve Ferhat’ın yakın arkadaşları ile Şahin ve Bayındır alilerinin akraba ve yakın dostlarının yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,, iş ve siyaset dünyasından önemli isimler de hazır bulundu. Gonca BOZOK & Cenk HİÇDURMAZ Evlendiler Ruhiye ve Lütfi BOZO K kızları Gonca’yı, Selma-Cevdet Hiçdurmaz’ın oğlu Cenk ile evlendirdi. Düğün töreninde Gonca ve Cenk’i arkadaşları ile BOZOK ve HİÇDURMAZ ailelerinin akraba ve yakın dostları yanlız bırakmadı. Tarihi Topkapı Lions Kulübü tarafından Kadın Kapalı Cezaevi’ne yaptırılan Türkiye’de ilk KORUYUCU HEKİMLİK VE K A D I N H A S TA L I K L A R I Ö N TA N I V E T E D A V İ Ü N İ T E S İ A Ç I L D I Yazısı 27. Sayfada DİPLOMASINI BABASI VERDİ Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in oğlu Dr. Natuk Birkan İlköğretim Okulu’ndan mezun oldu. Mezuniyet töreni okul bahçesinde yapıldı. Emir Ünal Erzen diplomasını babasının elinden aldı. PKU HASTASI ÇOCUKLARA ÖZEL CAFE EKOLOJİK PAZARA GİT. EKOLOJİK ETTEN YAPILAN DÖNERİ TAT. FAYTONLA EVİNE DÖN. Yazısı 24. Sayfada Yazısı 13. Sayfada