Ortak Paydalar
Transkript
Ortak Paydalar
Türkiye küçük Millet Meclisleri Aralık 2012 O.P. Raporu 1 Milletvekili Dokunulmazlıkları www.tkmm.net 1 2 Ortak Paydalar * Yalnızca BDP’li vekillerin kaldrılması doğru değildir. dokunulmazlığının * Türkiye’nin yeni anayasasında dokunulmazlıkları yeniden düzenlemelidir. milletvekili * Milletvekili dokunulmazlıkları -ifade özgürlüğü sağlandığı, adil ve bağımsız yargılanma şartları oluştuğu taktirde- kaldırılmalıdır. 3 Nereden nereye? Siyasi partilerin seçim vaatleri hakkında Türkiye’deki genel kanı, bunların seçim için söylenmiş şeyler olduğu, yerine getirilmesinin beklenmeyeceği şeklindedir. Toplumun büyük kesimi zaten ‘gerçekleşmeyeceğini düşündüğü’ bu vaatlerin öncülüğünde seçime gider. Seçim vaatleri arasında, hemen hemen tüm partiler tarafından dile getirilen ‘dokunulmazlıkların kaldırılması’ konusu, Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları ile Kasım ayında gündemin ilk sıralarına yükseldi. Başbakan, açık şekilde BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek vereceklerini açıkladı. 9’u BDP’li biri bağımsız 10 vekil hakkında hazırlanan fezlekeler hızla meclis karma komisyonuna iletildi. Dokunulmazlığı kaldırılmak istenen vekillerin tamamı, Şemdinli kırsalında PKK militanlarına sarılan milletvekilleriydi. Hal böyle olunca, dokunulmazlıktan ziyade, BDP, Kürt siyaseti ve Kürt sorunu tartışılır bir hal aldı. Yalnızca ‘BDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması’ girişimine, AK Parti’nin Kürt milletvekillerinden itirazlar yükselmeye başladı. CHP, ‘tüm vekillerin dokunulmazlığı kaldırılsın’ derken, MHP, Başbakan’ın açıklamalarına destek verdi. En önemli taraf BDP, ‘zaten dokunulmazlıkları olmadığını, bu nedenle de bu konuyu tartışmayacaklarını’ açıkladı 4 Başbakan Erdoğan, grubuyla bir kapalı toplantı yaparak tüm görüşleri dinledi; ardından partisinin Kürt vekilleri ile bir araya geldi. Bugün hükümet bu girişimde vites düşürmüş görünüyor. Meclis alt komisyonuna başka partilerden vekillerin fezlekeleri de gönderildi. İncelemelerin Mart ayına değin süreceği ifade ediliyor. TkMM’ler Aralık toplantılarında, ‘dokunulmazlıklar’ tartışmasını gündeme aldığında, konunun her iki boyutunun, yani hem Milletvekili ve Kürsü dokunulmazlıklarının ne olduğu, nereden çıkıp nasıl geliştiğinin, hem de bu konunun gündeme gelmesinin temelinde yatan Kürt sorununun geniş bir çerçevede tartışılmasına özen gösterildi. Milletvekilleri dokunulmazlığına ilişkin aktüel ve ilkesel çok sayıda fikir ifade edildi. Raporda da, kategorik ayrımı bu şekilde yapmayı uygun gördük. ***** TkMM'ler 2012 yılının Aralık ayında 19 ilde toplandı. Hatay kMM verdiği aranın ardından bir hazırlık toplantısı gerçekleştirdi; yeni yıl ile toplantılarına başlıyor. Aralık ayında iptal edilen toplantı olmadı. 5 17 ilde toplantıların genel konu başlığını ‘Milletvekili dokunulmazlıkları’ oluşturdu. Malatya kMM, olağandan bir hafta önce gerçekleşen toplantısında ‘Toplumun Demokratikleşmesinde Sivil Toplumun Rolü’nü, Kayseri kMM, ‘İsrail Filistin Ateşkesi ve BM’ konularını gündemlerine aldılar. 2012 yılının son toplantılarına katılan vekillerin isimleri: Toplantılara katılan milletvekillerinin isimleri şöyle: Ziver Özdemir (Batman/AK Parti), Mustafa Öztürk (Bursa/Ak Parti), Veli Ağbaba (Malatya/CHP), Aylin Nazlıaka (Ankara/CHP), Özcan Yeniçeri (Ankara/MHP), Celal Dinçer (İstanbul/CHP), Hülya Güven (İzmir/CHP). Muş milletvekili Demir Çelik (BDP), DiyarbakırkMM toplantısına konuk oldu. Toplantılara belediye başkanı olarak yalnızca Ahmet Fakıbaba (Şanlıurfa) katıldı. Hazırlayan Yakup Kadri Karabacak Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü, 18.03.2012 “Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir.” TkMM Girişimi, Uncular Sok.28/2, TR- 34672 İSTANBUL 6 BELLİ BAŞLI FARKLI GÖRÜŞLER, BU GÖRÜŞLERE YÖNELİK ELEŞTİRİLER 1- Hukuksal/ İlkesel olarak dokunulmazlıklar Milletvekili dokunulmazlıklarının tümden kaldırılmasının mümkün olacağına olan inancın zayıflığı çok net okunuyor. Yine de, katılımcılarımızın arzusu, ilkesel olarak dokunulmazlıkların tümden kaldırılması. Türkiye’nin, zayıflasa da halen yeni bir anayasa yazım sürecinde olduğunu hatırlatarak; yeni anayasada dokunulmazlıkların ‘kürsü dokunulmazlığı’ ile sınırlandırılması ağırlıklı ortak görüş. Kürsü dokunulmazlığına da karşı çıkan katılımcılarımız var. Bu katılımcılar, kürsü dokunulmazlığının ‘ifade ve düşünce özgürlüğünün’ sınırlarının tüm yurttaşlar için genişletilmesine özel vurgu yapıyorlar. Bu durumda, vekillerin de ‘dokunulmazlığa ihtiyacı kalmayacağına’ işaret ediliyor. ‘Eşitlik ilkesi’ katılımcılarımız tarafından bu minvalde hatırlatılmış. ‘Cinayet, yolsuzluk, terör ve teröre yardım gibi ağır cezalık suçların’ dokunulmazlık dışında bırakılmasının bir çözüm olabileceğini ifade eden görüş hayli yaygın. Ortak paydaya da yansıdığı üzere, dokunulmazlıkların kaldırılması arzusu, istisnasız olarak, adil ve bağımsız yargı şartına bağlanıyor. Bundan kaynaklı olarak, bugün için yapılan değerlendirmeler, ikilem içeriyor. 7 Yargıya olan güvenin gittikçe zayıfladığı görülüyor. Bu şartlar da vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının, muhalefet partileri aleyhine, iktidar tarafından kullanılabileceğinden endişe duyuluyor. Her zaman çok net olarak ifade edilmese de ‘yargının iktidarın denetiminde’ olduğuna inanılıyor. Yargıya ilişkin hakim kanaat bu şekilde olunca da, dokunulmazlıklara ilkesel olarak karşı olanlar bile, ‘dokunulmazlıklar hemen bugün kaldırılsın’ diyemiyor. Yalnızca BDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılma ihtimali ise tüm katılımcılar tarafından haksız bulunuyor. 2- Aktüel ve siyasal olarak dokunulmazlıklar Dokunulmazlıklar konusunun BDP’li vekiller ekseninde ele alınması söz konusu olduğunda, tüm tartışma siyasallaşıyor. 1994’te DEP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasına yapılan vurgu, yaşanan olayın önemine de işaret ederken; bunu ‘hayırla yad eden’ yok. Bugünün şartlarının 1994’ten farklı (olumlu anlamda) olduğunu belirten az sayıda katılımcı, bu kıyaslamayı doğru bulmadıklarını belirtiyorlar. BDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasının, Kürt sorununda zaten problemli olduğu düşünülen durumu, daha da kangrenleştireceğine vurgu yapılıyor. 8 Katılımcılarımızın büyük kısmı, BDP’nin, TBMM’deki varlığının son derece önemli görürken, sorunun çözümü için de bir şans olduğuna inanıyor. İki somut olay; Sebahat Tuncel’in olaylı bir gösterinin ardından polis memurunu tokatlaması ve ‘Şemdinli kucaklaşması’ neredeyse tüm illerde gündeme geldi. Her iki olayda da vekillerin suç işlediğini düşünenler var. Bu sebeple yargılanmalıdırlar diyorlar. Silahlı militanlarla ‘kucaklaşmak’ suç değildir diyenler de var. S. Tuncel ile ilgili olan olayda ise, polisin gösteriye müdahalesine ve güç kullanmasına dikkat çekiliyor. Bu görüşteki katılımcılar, daha önce BDP’li vekillerin yaşadığı fiziki şiddet olaylarına da atıfla ‘BDP’li vekillerin dokunulmazlığı zaten yok’ diyorlar. ‘BDP’nin, PKK ile ilişkili olduğunun zaten bilindiğini’ ifade eden kimi katılımcılarımız, Başbakan’ın ‘yeni bir şey açığa çıkmış’ gibi davranmasını anlayamadıklarını belirtiyor. Katılımcılarımızdan, fezlekelerin gerekçelerine dikkat çekenler, sadece BDP’li vekiller ‘siyasi davalardan’ tahkikata uğrarken, diğer vekillerin adli olaylardan tahkikata uğradıklarını belirtmişler. Toplantılara katılan milletvekillerinin çoğu, vekiller hakkında ileri sürülen adli suçlarla ilgili suçlamaların genellikle ciddi olmadığını, hemen hemen her dönem 9 yapıldığını ama dönem bittikten sonra bu nedenle yargılanan vekil olmadığını söylemiş. Başbakan’ın konuyu gündeme getirişini, ‘gündem değiştirme’ olarak görenler ise, BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmayacağı fikrinde. Başbakan’ın ‘tehlikeli bir söylem kullandığını’ düşünenler ise, bu çıkışın Türkler ve Kürtler arasında kopuşun hızlanmasına neden olacağını belirtiyorlar. Dokunulmazlık tartışmasının BDP’li vekiller üzerinden gündeme gelmesi, bölge illerinde ‘Kürtlerin siyaset yapma hakkına yönelik bir saldırı’ olarak algılanıyor. Ak Parti’li Kürt vekillerin, bu konuda daha etkin bir rol almaları gerektiğini belirten katılımcılar, hükümetin Kürt sorununda demokratik çözümü esas alması gerektiğinde birleşiyorlar. Başbakan’ın ‘halk ve Hak bunu istiyor’ şeklindeki sözleri özellikle doğu ve gündeydoğu illerinde eleştirildi. ‘Bölge vekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını gelin bir de onları seçenlere sorun’ cümlesi tekararlanıyor. Başbakan’ın, dokununlmazlıkları ‘şantaj konusu’ olarak kullandığını ifade eden katılımcılarımız da var. Dokunulmazlılar tartışmasının bir hükümet politikası olmadığını düşünen katılımcılarımız, Başbakan’ın fevri davrandığı fikrindeler ki bu katılmcılarımız, bu durumu son derece yanlış ve tehlikeli bulduklarını da sözlerine eklemişler. 10 11 Sayılarla TkMM ARALIK 2012 Toplantıları Gerçekleşme sayı ve oranları: Yapılması gereken toplantı sayısı: 20 İptal edilen toplantı: 0 (Hatay Hazırlık Toplantısı Yaptı) Yapılan toplantı sayısı: 19, toplantı gerçekleşme oranı: %100 Sivil Toplum katılımı: Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 350 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 220, %57,8 Seçilmişlerin katılımı: Katılması gereken milletvekili sayısı: 134 Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 8, %5,9 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 19 Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 1, %5,2 Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 5, %26,3 Medya ilgisi: Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 45 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı? Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 15, % 78,9 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 3, %15,7 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 1, %5,2 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları: Katılımcı meslek odaları sayısı: 25, %11,3 Katılımcı sendika sayısı: 39, %17,7 Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 156, %70,9 İzleyiciler: İzleyici olarak katılanlar: 231 Kanaat Önderleri: 38 12