yalova ili armutlu-mecidiye ilçeleri arova res rüzgar
Transkript
yalova ili armutlu-mecidiye ilçeleri arova res rüzgar
YALOVA İLİ ARMUTLU-MECİDİYE İLÇELERİ AROVA RES RÜZGAR ENERJİSİNDEN ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALİ LTD. ŞTİ. YALOVA RÜZGAR SANTRALI Yrd. Doç. Dr. E. Omca Çobanoğlu ve Murat F. Özçelik 2/23/2012 Özet: Bu rapor Türkiye üzerinden geçen kuş göç yolları arasında yer alacak olan ve ülkemizin enerji açığına yılda 210.000 MWh elektriği, yenilenebilir ve temiz bir kaynak olan Rüzgar potansiyelini kullanarak katkıda bulunacak, 54 MW kapasiteli “Yalova Rüzgar Enerji Santrali” ile, santralin bulunduğu bölgeyi göç için kullanan ve bölgenin yerlisi olan kuş varlığının olası etkileşimi hakkında yazılmış bir ön değerlendirme raporudur. Bu rapor benzer rüzgar enerjisi santralleri hakkında dünyanın çeşitli yerlerinde yapılmış çalışmaların sonuçlarını, kuşlar ve rüzgar santralleri arasındaki etkileşim konusunda görüş bildiren kuşları korumaya yönelik uluslararası sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini irdeleyip, bölgeyi göç amaçlı kullanan ve bölgede yerleşik olan kuşların bilinen davranışları ile karşılaştırmakta ve kurulacak olan santralın bölgedeki kuş varlığına olası etkisini değerlendirmektedir. Bu rapor ve içeriği aşağıda imzası bulunan kişilerce hazırlanmıştır: Adı - Soyadı: Ünvanı: E. Omca Çobanoğlu ve Yrd. Doç. Dr. İmzası: Tarih: 22 Şubat 2012 Adı - Soyadı: Murat F. Özçelik Ünvanı: Araştırmacı İmzası: Tarih: 22 Şubat 2012 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ___________________________________________________________________ 3 TABLO ve ŞEKİLLER ______________________________________________________________ 4 1 Giriş ___________________________________________________________________________ 5 1.1 Rüzgar türbinleri ve kuşlar konusunda yapılmış çalışmalar ______________________________________ 5 1.1.1 Kuşların uçuş davranışları ve türbinler __________________________________________________ 8 1.1.2 Kuşların hangi amaçla uçtuğu _________________________________________________________ 8 1.1.3 Hava durumunun kuşların uçuş karakteristiği üzerinde etkisi ________________________________ 9 1.1.4 Kuşlar ve rüzgar türbinlerinin etkileşimine dair diğer faktörler ______________________________ 10 1.1.5 Gelişen rüzgar santrali teknolojisi ve kuşlar _____________________________________________ 10 1.1.6 Kuşları tehdit eden diğer unsurların ölüm oranlarına katkısının kıyaslanması __________________ 12 2 Türkiye’nin Batı Palearktik kuşları açısından önemi ____________________________________ 13 2.1 Türkiye ve kuş göç yolları _______________________________________________________________ 13 3 Proje sahasının Türkiye üzerinden geçtiği düşünülen göç yollarına göre konumu ____________ 15 4 Proje sahasının avifaunası _________________________________________________________ 16 4.1 Proje sahası yakınında görülebilecek kuş türleri _____________________________________________ 16 4.2 Göç sırasında populasyonu yoğun olan bazı türlerin uçuş karakteristikleri ________________________ 16 5 Yalova Rüzgar Santrali’nin kuşlar açısından yaratabileceği riskin irdelenmesi _______________ 17 6 Sonuç ve öneriler ________________________________________________________________ 18 7 Referanslar _____________________________________________________________________ 19 3 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu TABLO ve ŞEKİLLER Tablo 1: Karasal rüzgar enerjisi santrali yatırımlarının biyolojik çeşitlilik üzerindeki olası etkileri ve bu etkileri iyileştirmek ve telafi etmek için yapılabilecekler (Bowyer, et al., 2009’dan uyarlanmıştır). ------------------------------------------------------------------------------------------------------------ 7 Şekil 1 Türkiye’de 1971-2000 ortalama sisli günler sayısı (Şensoy et al., 2001) --------------------- 10 Şekil 2: Kuşların rüzgar türbinleri inşa edildikten sonra uçuş rotalarını değiştirdikleri radar izleme çalışmalarıyla saptanmıştır.----------------------------------------------------------------------------------------- 11 Şekil 3: Palm Springs ABD’de yer alan, 1980’lerdeki teşviklerle yerleştirilmiş, eski teknoloji düşük kapasiteli, sık aralıklı rüzgar türbinlerinden oluşan rüzgar santrali. --------------------------------------- 11 Şekil 4: Balıkesir Bandırma’da yer alan her biri 1.5 MW kapasiteli 20 türbinden oluşan toplam 30 MW kapasiteli Bandırma-2 Rüzgar santralı, 2005 yılında devreye girdi. -------------------------------- 12 Şekil 5: Kuşların ölüm sebepleri ile ilgili tahminlerin kıyaslanması. (http://www.sibleyguides.com/mortality.htm) ------------------------------------------------------------------- 12 Şekil 6: Batı Palearktik Bölgesi ve Türkiye üzerinde kuşların izlediği göç yolları --------------------- 13 Şekil 7: Süzülen göçmen kuşların Ortadoğu ve Türkiye’deki göç rotaları. A) sonbahar, B) ilkbahar göçü. Göç sırasında Türkiye üzerindeki başlıca üç darboğaz: 1. İstanbul Boğazı 2. Çoruh Vadisi, 3. Belen Geçidi. (Shirihai et al. 2000). --------------------------------------------------------------------------- 14 Şekil 8: Projenin Türkiye üzerindeki konumu ve türbinlerin yerleşimi. ----------------------------------- 15 Tablo 2: Yalova ili civarında görülebilecek kuş türlerinin listesi. ------------------------------------------- 16 Tablo 3: Kuşların rüzgar türbinleri yakınındaki uçuş davranışlarını özetleyen tablo.(Osborn et al, 1998) --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 17 4 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu 1 Giriş Türkiyenin elektrik enerjisi talebinde ortalama yılda %7,5 oranında hızlı bir artış eğilimi vardır. Türkiye’de 2007 yılı verilerine göre kurulu güç 40.836 MW, elektrik tüketimi ise yılda 191,6 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Elektrik talebinin 2020 yılında 406 ile 500 milyar kWh düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Elektrik üretimindeki birincil enerji kaynaklarının başında %47,3 ile dışa bağımlı bir kaynak olan doğalgaz, %20,7 ile iklim değişikliğine neden olan sera gazı salınımı açısından yoğun bir birincil enerji kaynağı olan kömür ve %18,2 ile yenilenebilir bir kaynak olduğu halde son yıllarda karşı karşıya olduğumuz kuraklıklar nedeniyle elektrik üretimindeki payı sürekli azalan hidroelektrik kaynakları gelmektedir1. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı düzenli olarak artan elektrik enerjisi talebi nedeniyle 2020 yılına kadar kurulu güç kapasitemizin iki katına çıkarılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bilindiği gibi güneşin, yer yüzeyini ve atmosferi farklı derecede ısıtmasından kaynaklanan hava akımı ve rüzgar, elektrik enerjisi üretmede kullanılabilecek en ucuz yenilenebilir enerji kaynaklarından biridir. Rüzgarın ülkemiz elektrik üretimindeki payının artması elektriğin, sürekli, ucuz ve dışa bağımlılığı azaltan bir kaynaktan sağlanmasının yanısıra, iklim değişikliğine ve çevre kirliliğine yol açmadan üretilmesine de katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede, “Yalova Rüzgar Santralı", Yalova ili Armutlu ilçesinin Odunyolu, Baklab, Soğanlı Tepe, Ayvalık Tepe, Karasu, Tozdağı, Bayramtarla Mevkiileri ile Mecidiye ilçesinin KuzeyKuzey Batısında kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır. Tesisin toplam kurulu gücü 54 MW olacak şekilde ve ortalama olarak 210 000 000 kWh/yıl yenilenebilir elektrik enerjisi üretileceği hesaplanmıştır. Bu kurulu güç üzerinden EPDK‟ya müracaat edilmiş ve “Üretim Lisansı” alınmıştır. Santral parkı, her biri 1500 kW kurulu gücünde toplam 36 adet türbinden oluşacaktır, Rüzgar Türbinlerinden elde edilecek olan elektrik enerjisi her bir ünite için tesis edilecek olan 0.69/34,5kV, 1600kVA gücündeki transformatörler vasıtası ile yüksek gerilime dönüştürülecektir. Proje kapsamında yer alacak olan 36 adet türbinden üretilecek enerji 154/33 kV Demirtaş Trafo Merkezinin orta gerilim barası üzerinden Ulusal Elektrik Sistemine aktarılacaktır Ancak, tüm olumlu özelliklerine rağmen, 1990’lı yılların başından beri yaygınlaşan rüzgar enerjisi santralleri, sebep olabildikleri kuş ölümlerinden dolayı, özellikle Rüzgar enerjisi projelerinin geliştirilmesi potansiyeline sahip sahaların yakınında yer alan “göç darboğazları” gibi kuşların da kullandığı alanlara yakın geliştirildikleri takdirde, santralin kuşların doğal yaşamı ile olan ilişkisinin irdelenmesi gereklidir. Kuşların, rüzgar türbinlerinin kanatları ile çarpışması, kuş populasyonları üzerinde olumsuz bir etki yaratması ve biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkilemesinin ötesinde bu çarpışmaların, türbinlerde de ciddi maddi hasarlara ve elektrik üretim kayıplarına neden olmasından dolayı türbinlerin kuşlarla etkileşimlerinin belirlenmesi, hem biyolojik çeşitliliğin korunması hem de yatırımla ilgili önemli risklerin bertarafı için gereklidir. 1.1 Rüzgar türbinleri ve kuşlar konusunda yapılmış çalışmalar Kuşlar ve Rüzgar santralleri arasında sorun yaşanmasının başlıca sebebi santrallerin yer seçiminde rol oynayan uygun rüzgar durumunun kuşlar için de uygun göç rotaları oluşturuyor olmasıdır. Kuşlar ve rüzgar türbinleri arasındaki etkileşime dair yapılan bazı çalışmalar, rotor kanatlarıyla çarpışma vakalarından bahsederken, bazı çalışmalar da rüzgar santrallerinin kuşların üreme, beslenme ve kışlama alanları üzerine etkilerinden bahsetmektedir (Orloff ve Flannery 1992; 1 http://www.enerji.gov.tr/index.php?dil=tr&sf=webpages&b=elektrik&bn=219&hn=219&nm=384&id=386 5 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Winkelman 1992; Barrios ve Aguilar 1995). Öte yandan her bir rüzgar santralindeki olası kuş probleminin, santralin bulunduğu sahaya özgü olması nedeniyle, çalışmaların sonucuna dayanarak bir genelleme yapılması doğru olmayacağı yapılan çalışmalarda vurgulanmaktadır (NWCC, 2004). Bu durum, özellikle İngiltere gibi, 17. yy’da ve endüstriyel devrim sırasında kendi doğal yaşam alanlarını büyük ölçüde tahrip edip, doğa koruma çalışmalarına İkinci Dünya Savaşı sonrasında verdiği ağırlığa rağmen, sadece az sayıda yaban hayatının doğal alanlarına dönmesi başarısını yeni yeni elde etmiş ülkelerde rüzgar santralleri dendiğinde, akla kuş ölümleriyle ilgili soruların gelmesine neden olmaktadır. Rüzgar santrallerinin hassas kuş türlerinin kayda değer sayılarda kaybına sebep olduğuna dair önemli kayıtlar içeren çalışmalar mevcuttur. (Crockford 1992; de Lucas et al. 2007; Drewitt ve Langston 2008; Drewitt ve Langston 2006; Huppop et al., 2006; Langston ve Pullan 2003). Öte yandan çarpışma sonucu ölümler irdelendiğinde, yüksek çarpışma oranlarının nadir olduğu, yakın zamanda Drewitt ve Langston (2006) tarafından yapılan literatür taramasında ortaya konmuştur. Araştırmacılar çarpışma kayıtlarının olduğu durumlarda bir yılda rüzgar türbini başına düşen çarpışma sayısının genellikle düşük olduğunu, ancak çarpışma sayısının türbin başına yıllık 0.01 kuş ile 23 kuş arasında değişebileceğini saptamışlardır. Dahası, aynı araştırmacıların yaptığı başka bir çalışma da, kuşların türbinlere çarpma sonucu ölüm oranlarının, yılda her bir km’si başına 2.95 ile 489 kuşun ölümüne sebep olan elektrik iletim hatlarına çarpma sonucu ölümlerden çok daha az olduğunu ortaya koymuştur (Drewitt ve Langston 2008). Söz konusu araştırma ve yayınlardan çıkarılabilecek sonuçlardan en önemlisi, türbinlerle ortalama çarpışma oranı olarak verilen rakamların, türbinin nerede olduğu, hangi kuş türlerinin söz konusu türbinlerle karşı karşıya kaldığı, kuşların sayısı ve davranışlarına göre değişeceği göz önüne alınarak, son derece dikkatlice değerlendirilmesinin gerekliliğidir. Bazı araştırmacılar, en büyük kayıpların daralan göç yolları, sulak alanlar gibi çok sayıda martı ya da benzeri büyük kuşları kendisine çeken alanların yakınında yer alan rüzgar santralleri bünyesinde gerçekleştiğini kaydetse de çarpışma olaylarındaki önemli bir faktör de rüzgar santralinin teknolojisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan kuşların türleri, büyüklükleri, manevra kabiliyetleri ve uçuş davranışları da çarpışma vakalarında rol oynayan bir faktördür (Garthe ve Huppop 2004; Langston ve Pullan 2003). Buna ek olarak bazı hava koşulları, örneğin görüşün azaldığı sisli havalar ya da kuşun uçuşu sırasında kontrolü zor sağladığı ya da normalden çok enerji harcamasını gerektiren şiddetli rüzgarların olduğu durumlar da kuşların türbinlere çarpması olaylarında etken bir faktör olarak belirtilmektedir (Langston and Pullan 2003, de Lucas et al. 2007). Rüzgar santralleri için yer seçimi ve planlama çalışmaları konusunda, biyolojik çeşitliliği de koruyarak pozitif yaklaşımları öne çıkaran Avrupa Çevre Politikaları Komisyonu için (İngiliz) Kraliyet Kuşları Koruma Derneği tarafından hazırlanan çalışma, karasal rüzgar enerjisi santrali yatırımlarının biyolojik çeşitlilik üzerindeki olası etkileri ve bu etkileri önlemek ve telafi etmek için yapılabilecekleri sistematik olarak Tablo 1’de görüldüğü şekilde özetlemiştir. 6 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Tablo 1: Karasal rüzgar enerjisi santrali yatırımlarının biyolojik çeşitlilik üzerindeki olası etkileri ve bu etkileri iyileştirmek ve telafi etmek için yapılabilecekler (Bowyer, et al., 2009’dan uyarlanmıştır). Etki tipi Olası etkiler Olası önlemler Olası telafi yolları Doğrudan ölüm Hassas kuş ve yarasa türlerinin doğrudan türbinlere (ya da bunlarla ilişkili güç hatlarına), çarpması sonucu ölümü. Özellikle türbinler uygunsuz bir biçimde yerleştirildiğinde. Hassas türlerin bulunabileceği alanlardan uzak durulması ve türbinler için uygun tasarım ve yerleşim paterni seçilmesi. Hassas türlerin yaşamlarını ve üremelerini destekleyecek önlemlerin çalışma sahası dışında alınması. Doğrudan habitat kaybı Türbin oturum alanının doğal alanlarda tahrip edeceği alanlar küçük olsa da servis yollarının etkisi önemli boyutta olabilir. Turbalık, bataklık gibi hassas, nadir ya da tehdit altındaki habitatlardan kaçınılması. Çalışma sahası dışında habitat onarımına yönelik çalışmalar ya da hidrolojik iyileştirme ve otlatmanın azaltılması gibi geliştirme tedbirlerinin alınması. Habitat parçalanması Türbinlerin yerleştirildiği hatlar bazı türler için, bazı habitat parçalarının kullanımını engelleyecek şekilde bariyerler oluşturabilir. Türbinlerin daha düşük yoğunlukta ve/veya daha dikkatlice yerleştirilmesi. Saha dışında habitat iyileştirilmesi ya da onarımı çalışmaları yapılıp kuşlara alternatif alanlar oluşturulması. Rahatsızlık verilmesi İnşaat ya da işletme sırasında bazı türler rahatsız olup türbin yakınlarında olan üreme alanlarından uzak durabilir. Üreme dönemi gibi hassas dönemlerde inşaatların durdurulması ya da hassas alanlardan uzak durulması. Türbin yoğunluğunun düşük tutulması. Saha dışında habitat iyileştirilmesi ya da onarımı çalışmaları yapılması, ayrıca hasas türlerin üreme oranlarını arttıracak ya da yaşama şanslarını arttıracak önlemler alınması. Dolaylı habitat kaybı Özellikle turbalık topraklarda su rejiminin bozulması ya da erozyon, su kaynaklarında siltasyona neden olabilir. Başta turbalık alanlar olmak üzere hassas bölgelerden uzak durulması ve turbin ve yol inşaatlarında mümkün olan en iyi teknolojinin kullanılması. Gerek görülürse nehir aşağı (mansab) kısımlar da dahil olmak üzere, saha dışında habitat iyileştirilmesi ya da onarımı çalışmaları yapılması İkincil etkiler Bakım yolları nedeniyle bölgeye halkın ulaşımının kolaylaşmış olması nedeniyle artan bozulma, çöpler, yangınlar ve av baskısı. Yeni yapılan yollara erişimle ilgili kuralların konması ve zararı olabilecek davranışların önlenmesi için bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları yapılması. Saha dışında habitat iyileştirilmesi ya da onarımı çalışmaları yapılması, ayrıca hasas türlerin üreme oranlarını arttıracak ya da yaşama şanslarını arttıracak önlemler alınması. Rüzgar türbinlerinin kuşlar üzerine etkileri konusunda gene bir göç yolu üzerinde olan, İspanya’nın Cebelitarık boğazı yakınlarındaki Tarifa şehrinde yer alan Rüzgar Santrali ile ilgili çalışma, konunun daha iyi anlaşılması için oldukça önemlidir. Bu çalışma rüzgar santrali kurulduktan sonra gerçekleştirilmiş bir çalışmadır. İdeal olarak “öncesi-sonrası” karşılaştırması yapılabilecek bir çalışmanın daha sağlıklı sonuçlar vermesi beklenir. Ancak, bu çalışmada araştırmacı rüzgar santralini benzer habitatlar içeren iki kontrol sahasıyla kıyaslayarak gözlemler yapmış ve sonuçlarını, Amerika’da gerçekleştiren 3. Ulusal Kuş - Rüzgar Enerjisi Planlama toplantısında sunmuştur. Aynı çalışmadan elde edilen veriler, üreyen kuş türlerinin kompozisyonuna bakıldığında, rüzgar santrali ile civarındaki alanlarda tür çeşitlerinde farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, santral yapılmadan önceki durum bilinemediği için, bu durumun santralden kaynaklanıp kaynaklanmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Öte yandan, rüzgar santralinin yapımının habitatlarda bozulmaya yol açtığı, bunun da üreyen türlerin çeşitlerinde farklılık yarattığı düşünülebilir. Ancak, inşaat öncesi veri olmaksızın böyle bir yorum yapmanın spekülatif olarak değerlendirilebileceği, çalışmanın kendi araştırmacısı tarafından da ifade edilmiştir. Üreyen kuşlar üreme alanlarına yüksek bağlılık sergilediklerinde, kuşların insan eliyle oluşan rahatsızlık verici durumu algılamaları ancak bir jenerasyon sonrasında gerçekleşebilmektedir (Janss, 2000). 7 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu 1.1.1 Kuşların uçuş davranışları ve türbinler Kuşların uçuş davranışları ile ilgili Tarifa-İspanya’da yapılan gözlemler, kuşların rüzgar tribünlerinin farkında olduğunu hatta muhtemelen türbinlerden uzak durduğunu göstermiştir (Janss, 2000). Kuşların, diğer iki kontrol sahasına kıyasla, rüzgar türbinlerinin üzerinden geçerken uçuş yönlerini değiştirdikleri, hatta uçuş yüksekliklerini arttırdıkları kaydedilmişdir. Bu veri göç halindeki kuşların türbinleri fark edip uzaklaştığını gösterirken, bölgenin yerli kuşları arasında yer alan başta kızıl akbaba (Gyps fulvus) gibi türlerin uçuşları sırasında rüzgar santrali civarında uçuş yüksekliklerini değiştirmedikleri gözlenmiştir. Bu durum, yerel kuşların, bölgede daha fazla vakit geçirdikleri için, türbinlere biraz daha aşina olabileceği şeklinde yorumlanmıştır. Öte yandan yerel kuşların türbinlerin olduğu bölgede uçuş yüksekliğini değiştirmediği ve bölgede daha çok vakit geçirdiği düşünülürse yerel kuşların türbinlerle çarpışma riskinin daha fazla olabileceği öne sürülebilir. Buna karşın, Tarifa Rüzgar Santralı civarında ölü bulunan kuşların sayısı oldukça azdır. Türbin başına yılda 0.03 kuşun öldüğü düşünülmektedir (bu sayı peşin hükümlere karşı düzeltilmemiştir2). Göç sırasında her yıl 45,000 akbaba ve 2,500 yılan kartalının rüzgar santralı üzerinden uçtuğu tahmin edilmektedir. Buna rağmen 14 ay süren ve iki sonbahar göçünü içine alan çalışma dönemi sırasında sadece bir adet yılan kartalı ve bir adet kızıl akbaba ölüsüne rastlanılmıştır (Janss, 2000). Kuşların görüş keskinliği üzerine çalışmalar yapan Morison (2000), tarafından da belirtildiği gibi en azından yırtıcı kuşlar başta olmak üzere diğer pek çok kuş grubu, bir rüzgar türbininin kanatlarını algılayabilecek görme keskinliğine sahiptir. Dr. Morrison (2000) Avrupa’da yapılan çalışmaların sonucunda kartalların, Dr McIsaac tarafından çalışılmış olan kerkenezlerden daha keskin görüşe sahip olduğu sonucuna varıldığını belirtmiştir. Ancak, yırtıcılar ve diğer kuşlar yine de türbin kanatlarına çarpabilmektedir. Bu da kuşun karşısına çıkan fiziksel bir engeli algılamasının önüne geçen başka etmenler olduğunu göstermektedir. “ En başta kuşun kanatlara doğru bakmasını sağlayan unsur nedir?” sorusunun cevabı ciddi olarak araştırılmamış konulardan biridir. Benzer şekilde, harekete duyarlılık ve görme keskinliği arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir araştırma da yoktur (Morrison, 2000). 1.1.2 Kuşların hangi amaçla uçtuğu Daha önce de belirttiğimiz gibi yırtıcıların görüş kabiliyetleri son derece gelişmiş ve keskindir. Ancak buna rağmen yırtıcıların gene de türbin kanatlarına çarptığı görülmüştür. Bu durum kuşun karşısına çıkabilecek bir engelle başa çıkmak için sahip olduğu fiziksel özelliklerin dışında başka faktörlerin olabileceği düşüncesine yönlendirmektedir (Morison 2000), Morison’ın çalışmasını sunduğu Amerikan Ulusal Kuşlar ve Rüzgar Enerjisi Planlama konferansında katılımcılardan biri yırtıcıların avlanırken avlarına kilitlendikleri için türbin kanatlarını algılayamıyor olabileceği durumunu hatırlatmış ve böyle bir kilitlenme halinde algılama ve görme kabiliyeti çok iyi olmasına rağmen türbin kanatlarını algılayamıyor olabileceği düşünülse de aynı uzman yorumcu, yırtıcıların avlarına kilitlenmeden önce ava ulaşabilecekleri en az engelli yolu seçtiklerini de belirtmiştir (Morison, 2000). Diğer kuş gruplarında olduğu gibi küçük su kuşları söz konusu olduğunda uçuş yüksekliği ve uçuş amacı arasında bir ilişki olduğunu görebiliyoruz. Örneğin yağmurcunlar (çulluk, cılıbıt vb. kuşlar) beslenme davranışları sırasında yere çok yakın uçarken, gece ve gündüz beslenme alanları olan 2 Ölü bulunan kuş(lar)ın birincil ölüm sebebi çarpışma olmayabilir. Çarpışma kuş zaten hasta olduğu için gerçekleşmiş olabilir, ya da kurşun zehirlenmesi gibi bir duruma maruz kalıp görüşünde bozulma yaşadığı için oluşmuş olabilir. “Peşin hüküme göre düzeltme”den kastedilen araştırma amacı çarpışma sonucu ölen kuşları bulmak olduğu için peşin hükümle bulunan her karkasın çarpışma sonucu ölüm olarak düşünülebileceği peşin hükmüne karşı yapılması gereken bir istatiksel düzeltmedir. 8 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu gel-git düzlükleri arasında farklı uçuş paternleri ve yüksekliklerini takip ettikleri gözlenmiştir. (Dirksen et al., 2000). Öte yandan, göç amacıyla uçan kuş gruplarına baktığımızda da, gündüz oluşan termallere bağımlı olmadan göç eden gece göçmenlerinin gündüz göçmenlerine kıyasla daha da yüksek irtifalardan geçiş yaptığı gözlenmiştir, dolayısıyla da gece beslenme alanları arasında gidip gelen kuşlara kıyasla türbinlerle çarpışma risklerinin daha az olacağı varsayımı hakimdir (Dirksen et al., 2000). Bu çalışmaların tümünden de anlaşılabileceği gibi kuşun türbin alanı yakınından geçerken ne için uçtuğu (göç, beslenme, avlanma, kaçış vb.), çarpışma riskinin değerlendirilmesinde rol oynayabilecek unsurlardan biridir. 1.1.3 Hava durumunun kuşların uçuş karakteristiği üzerinde etkisi Evrimsel gelişimleri sırasında uçma özelliğini diğer canlılarla paylaştıkları yaşam alanlarında bir stratejik üstünlük olarak kullanan kuşların uçma davranışları hava durumu ile yakından ilişkilidir. Kuşların yüksekten mi alçaktan mı uçtuklarına bakarak barometrik basınç hakkında fikir yürütülebilir (Elkins, 1996). Özellikle süzülerek uçan kuşlar göç hareketi sırasında, mevsimsel dürtüleri onları harekete geçirse dahi en uygun termallerin oluştuğu açık ve sıcak günleri tercih ederler. Böyle günlerde görüş mesafesi de çok daha iyidir. Oysa kuşlar ve türbin çarpışma vakalarına daha sık rastlanabildiği İngiltere’de görüş mesafesini olumsuz etkileyen sis ve uçmayı zorlaştıran yüksek nemli yoğun ve ağır hava akımları daha fazladır (Elkins, 1996). Yalova ilinde ise yıllık ortalama sisli günler sayısı 1 gün olarak kaydedilmiş, (Yalova il Çevre Durum Raporu, 2009 sf. 69). Yalova ilinde şiddetli rüzgarlı yani orajlı günlerin ortalama sayısına baktığımızda, Yalova ili için yıllık orajlı gün sayısı 2006 yılında 6 gün olarak kaydedilmiştir. Bu günler Ocak, Şubat ve Mart ayında görülmektedir. Orajlı gün kayıtlarının ilkbahar göç olayına rastlama ihtimali olmakla beraber, bu tip olayların tek günlük olaylar olmaları nedeniyle göçe olumsuz etkisinin çok yüksek olmaması beklenir. Öte yandan, orajlı günlerin sonbahar göç aylarına denk gelmediği de görülmektedir. Türkiye iklimi ile ilgili yapılan bir çalışmada ise, 1971-2000 yılları ortalamasına göre Yalova ilinin 0.3 gün ile 10 gün arasında (Şekil 1) en az sis görülen iller arasında yer aldığı belirtilmiştir (Şensoy, 2001). 9 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Şekil 1 Türkiye’de 1971-2000 ortalama sisli günler sayısı (Şensoy et al., 2001) 1.1.4 Kuşlar ve rüzgar türbinlerinin etkileşimine dair diğer faktörler Amerika’da yer alan bazı rüzgar santrallerinde birbirine yakın ve karşılaştırılabilir ölüm oranları olduğu rapor edilmiştir (Barrios ve Aguilar 1995). Orloff ve Flannery (1992) Orta Kalifornia içinde 0.04 kuş/türbin/yıl olarak verdiği bu rakamlar Hollanda’nın kıyı kesimlerinde büyük kuşlar için 2.456.2 ve küçük ötücüler içinse 2.1-63.8 kuş/türbin/yıl olarak arttığı belirtilmiştir (Winkelman 1992). Fakat araştırmacılar, kuş ölüm oranlarının ancak santralın üzerinden geçme ihtimali olan kuşların sayısı bilinip karşılaştırılabilir olduğunda kıyaslanabilir olduğunu vurgulamaktadır. Çarpışmaya maruz kalma ihtimali arasındaki farkın da, ancak belirli bir rüzgar santralindeki kuş uçuş sıklığı ve kuş ölümleri kıyaslanarak bulunabileceği belirtilmiştir. (Orloff and Flannery 1992). Çalışma alanları arasında ölüm oranları arasında da farklılıklar olduğunu belirten Jenss (2000), kendilerinin 0.3 kuş/türbin/yıl olarak tahmin ettikleri ölüm oranını, gene Güney İspanya’da yer alan ve 87 türbinden oluşan çeşitli rüzgar santrallerini çalışmış olan Barrios ve Aguilar’ın(1995) peşin hüküm faktörüne göre düzelttiği ölüm oranı rakamlarını 0.05 ile 0.45 kuş/türbin/yıl olarak tahmin ettiklerini belirtmiştir. 1.1.5 Gelişen rüzgar santrali teknolojisi ve kuşlar Rüzgar gücüne, iş yaptırılması yel değirmenleri kadar eski bir tarihe sahiptir. İlk kez 1960’lı yıllarda bugünkü teknolojinin temeli sayılabilecek rüzgar türbünleri Avrupa’da görülmeye başlamıştır. Sürekli artan bir hızla gelişen rüzgar yoluyla elektrik elde etme teknolojisi, son 25 yılda çok yol katetmiştir. Önceki dönemlerde kullanılan “kafes/lattice” şeklinde tasarlanmış rüzgar kuleleri kuşları özellikle kanatlara doğru çekebilecek tünekleme yerleri oluşturmaktaydı. Yeni 10 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu türbinlerin kanat konfigürasyonu, boyutu ve düşürülmüş hızları kuşların çarpışma sonucu ölmeleri ile ilgili ölüm oranlarının büyük ölçüde düşmesini sağlamıştır.3 Danimarka Rüzgar Türbini Üreticileri Birliği’ne göre, kuşlar, rüzgar türbinleri ile pek az etkileşime girer. Rotor çapları 60 metre olan 2 MW kapasiteli türbinleri olan bir rüzgar santralinde yapılan bir radar çalışmasının sonuçlarına göre, kuşlar, –gece ya da gündüz olsun- rüzgar santraline gelmeden 100-200 m öncesinde uçuş rotalarında değişiklik yapıp santralin üstünden, güvenli bir yükseklikten geçmektedir4(Şekil 2). Rüzgar Santrali Su kuşu uçuş izi Gözlem noktası Şekil 2: Kuşların rüzgar türbinleri inşa edildikten sonra uçuş rotalarını değiştirdikleri radar izleme çalışmalarıyla saptanmıştır. Bilinen en fazla ve başlıca kuş çarpması problemi olan bölge Kaliforniya’daki Altamont geçididir. Bu bölge çok sayıdaki kafes-tipi kuleleri olan ve kuşların geçiş yolunu kapatan rüzgar türbinleri pek çok kuş ölümünün kayda geçmesine sebep olmuştur (Erickson et al., 2001). Eski teknoloji rüzgar türbinlerinin, daha düşük güç kapasitesinde olmaları nedeniyle daha çok sayıda ve yenilerine kıyasla daha hızlı dönen türbinlerin yanyana dizilmesi sonucu daha fazla kuş ölümü vakasına neden oldukları düşünülmektedir (Şekil 3). Şekil 3: Palm Springs ABD’de yer alan, 1980’lerdeki teşviklerle yerleştirilmiş, eski teknoloji düşük kapasiteli, sık aralıklı rüzgar türbinlerinden oluşan rüzgar santrali. 3 4 http://www.centreflow.ca/2009/03/23/bird-proof-wind-turbines-under-development/ http://www.ifr.ac.uk/CSC/CSC%20Ch2%20pp1-5.doc 11 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Oysa, yeni teknoloji türbinlerin daha az sayıda türbin kullanılarak daha fazla elektrik üretilmesine imkan verdiği gibi, daha yavaş dönmeleri ve daha geniş aralıklarla yerleştirilmeleri nedeniyle de kuşlar açısından daha az tehdit oluşturdukları söylenebilir (Şekil 4). Şekil 4: Balıkesir Bandırma’da yer alan her biri 1.5 MW kapasiteli 20 türbinden oluşan toplam 30 MW kapasiteli Bandırma-2 Rüzgar santralı, 2005 yılında devreye girdi. 1.1.6 Kuşları tehdit eden diğer unsurların ölüm oranlarına katkısının kıyaslanması Kuşlarda ölüme neden olan diğer kaynaklarla karşılaştırıldığında, kuşların rüzgar türbinleri ile çarpışmasının kuş ölümlerine etkisinin görece çok daha az olduğu gözlenmiştir. Bu ölüm sebepleri arasında pencereye ve baz istasyonlarına çarparak ölme, pestisitlerden dolayı zehirlenme ve sokak kedileri tarafından öldürülme kuşlar için başlıca ölüm sebepleri olarak karşımıza çıkmaktadır5 (Şekil 5). Sokak kedileri kurşun zehirlenmesi petrol sızması pestisitlerce zehirlenme Avlanma Rüzgar türbinleri Araba çarpması Elektrik çarpması Yüksek Gerilim Hatlarıyla çarpışma Baz İstasyonlarına çarpma Cama çarpma -‐ 200 400 600 800 1,000 Şekil 5: Kuşların ölüm sebepleri ile ilgili tahminlerin kıyaslanması. (http://www.sibleyguides.com/mortality.htm) 5 http://www.wisconsinbirds.org/WindPowerandBirds.htm 12 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu 2 Türkiye’nin Batı Palearktik kuşları açısından önemi Türkiye, Afrika-Asya ve Avrupa kıtalarının arasında yer alması ve yedi farklı coğrafi bölgesi bünyesinde barındırdığı farklı habitatlar nedeniyle, Batı Palearktik kuşlarının, kışlamak, üremek ve beslenmek için yaptıkları hareketlerde en önemli kuş göçü trafiklerinden birine, iki ana kuş göç yolu vasıtasıyla maruz kalan bir ülkedir. Bu trafik, özellikle kuşların toplandığı bazı dar boğazlarda Batı Palearktik kuşlarının çok çeşitli ve büyük sayılarda izlenebilmesi ve Türkiye sınırları içinde 460 civarında farklı kuş türünün ve pek çok alt türün gözlenebilmesine imkan tanır. 2.1 Türkiye ve kuş göç yolları Türkiye üzerinden geçtiği bilinen ana göç yolları ve bunların kolları Şekil 6’da belirtilmiştir. Bu göç yolları pek çok kuş türünün en son buzul çağından bu yana geçirdikleri evrimsel süreç boyunca geliştirdikleri rotalardır. Popüler bir makalede Bilgin’in6 de belirttiği gibi yapılan araştırmalar, göç yollarının, göçmen kuşların ya göç boyunca harcadıkları toplam enerjiyi, ya göç sırasında harcadıkları süreyi, ya da göç yolunda av olma riskini en aza indiren bir optimizasyon sonucu seçtiği rotalar olduğunu ortaya koymuştur. Günümüzün değişen iklim şartları ve arazi kullanım önceliklerinin doğal alanlarda yaptığı tahribat nedeniyle bu göç rotalarının zaman içinde değişim gösterebileceği de bilinmektedir. Örneğin Türkiye'deki en önemli kuş göç darboğazlarından biri olan Hatay ili, Belen ilçesi, Halil Bey Mahallesi'ne yapılan bir ziyarette Mahalle Muhtarı Sn. Ekrem Kaplan, kuşların eskiden Belen üzerinden geçtiğini, günümüzde ise kuşların onlarca kilometre farklı yollar izlediğini belirtmiştir. Bilimsel gözlemlerle kontrol edilmesi gereken bu görüşün doğruluğu iklim değişikliğinin göç üzerindeki etkileri ile ilişkilendirilebilir. Şekil 6: Batı Palearktik Bölgesi ve Türkiye üzerinde kuşların izlediği göç yolları Kuş göç yolları haritası incelendiğinde kuşların, büyük su kütlelerinden ve dağ silsilelerinden kaçınmak için göç rotaları üzerinde bazı noktalarda dar boğazlarda yoğun sayılarda toplanıp, bu 6 http://www.turkiyedogasi.org/dmdocuments/k_gocu.pdf 13 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu noktalardan topluca geçiş yaptıkları bilinmektedir. Bilgin’in de (2001) belirttiği gibi, Türkiye’de kuşların yoğunlaştığı üç göç darboğazı bulunmaktadır (Şekil 7). A) B) Şekil 7: Süzülen göçmen kuşların Ortadoğu ve Türkiye’deki göç rotaları. A) sonbahar, B) ilkbahar göçü. Göç sırasında Türkiye üzerindeki başlıca üç darboğaz: 1. İstanbul Boğazı 2. Çoruh Vadisi, 3. Belen Geçidi. (Shirihai et al. 2000). Bu darboğazların en bilineni İstanbul Boğazı’dır. İstanbul Boğazı civarında göç Şile’den Çanakkale’ye kadar geniş bir alanda gerçekleşmesine rağmen en fazla İstanbul üzerinde yoğunlaşır. Orta ve Doğu Avrupa’dan yola çıkan binlerce kartal, şahin ve yüzbinlerce leylek özellikle sonbahar göçü sırasında Çamlıca sırtları üzerinden süzülerek Afrika’ya doğru gitmek üzere Anadolu yarımadasının iç kesimlerine doğru yollarına devam eder (Bilgin, 2001). Diğer bir darboğaz “Borçka” ise Doğu Karadeniz’de Gürcistan sınırı yakınlarında yer alan, Artvin ilindedir. Bu darboğaz Doğu Avrupa’nın doğusundaki ve Batı Sibirya’daki ormanlardan, Kazakistan bozkırlarından gelen arışahini, şahin ve bozkır kartalı gibi yırtıcılar için hayati önem taşır. Sonbahar göçünde Gürcistan sınırından İspir yaylalarına kadar göç eden bu yırtıcılar birey ve topluluklar halinde gözlenebilir (Bilgin, 2001). Daha sonra her iki darboğazdan ülkemize doğru giriş yapan, süzülerek uçan göçmen kuşlar7 Türkiye’nin güney sınırından çıkarken Hatay’ın Belen 7 Göç darboğazları yaygın alanları kısa mesafelerde uçup dinlenerek geçen küçük ötücü kuşlardan ziyade geniş kanat açıklığına sahip süzülerek uçan kuşlar tarafından daha sık kullanılmaktadır. 14 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Geçidi dolaylarında yoğunlaşırlar. Bu darboğaz, diğer iki darboğazdan gelen kuşların birleştiği nokta olması nedeniyle, sayıca diğer iki göç darboğazından daha çok kuşun geçişine sahne olur (Bilgin, 2001). Yalova RES projesi bu üç göç darboğazından İstanbul Boğazı dar boğazına görece oldukça yakındır. Ancak, İstanbul’da kuşların geçiş için kullandıkları Çamlıca tepesi ve civarından sonra Çanakkale boğazına kadar izledikleri rotalar detaylı olarak bilinmemektedir. Bu nedenle kuş göçünün Yalova RES ile etkileşiminin belirlenebilmesi için detaylı saha çalışması ile toplanacak verilerin kuşların türleri ve uçuş yükseklikleri açısından değerlendirilmelidir. 3 Proje sahasının Türkiye üzerinden geçtiği düşünülen göç yollarına göre konumu Yalova Rüzgar Santrali projesi Yalova ilinin Armutlu ve Mecidiye ilçeleri yakınlarında, yer alır. Projenin en önemli yapılarını oluşturan rüzgar türbinleri proje sahasının topografik yapısına uygun şekilde, rüzgar akışından en fazla yararlanabilecek şekilde yerleştirilmiştir. Türbinlerin koordinatlarının uydu fotoğrafı üzerine işlenerek konumları aşağıda detaylı olarak belirtilmiştir. Şekil 8: Projenin Türkiye üzerindeki konumu ve türbinlerin yerleşimi. 15 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Proje sahası süzülerek geçiş yapan kuşların göç varsayılan uçuş koridoru yakınlarında yer almakla birlikte kuşların proje sahası üzerinde izledikleri yol kesin olarak bilinmemektedir. 4 4.1 Proje sahasının avifaunası Proje sahası yakınında görülebilecek kuş türleri Proje sahasının da içinde bulunduğu Yalova ili ve civarı için, Yalova il Çevre Durum Raporu’nda (Anonim, 2009), verilen listeye Proje sahasında görülmesi muhtemel kuş türleri açısından bir fikir vermesi açısından burada yer verilmiştir (Table 1). Buna ek olarak projenin çevresel Tanıtım Dosyasında, “.. proje alanı taşlık-kayalık bir yapıya sahiptir. Bitkisel toprak kalınlığı azdır. Hakim bitki örtüsü otsu vejetasyon ve makiliktir. Bu nedenlerden ötürü yaban hayatı türlerinin barınma, üreme gibi faaliyetlerini gerçekleştirdikleri bir habitat niteliği sergilememektedir…” diye belirtmekle beraber, sahanın göç sırasında kullanılabileceğini de vurgulanmaktadır. Bu nedenle ilkbahar ve sonbahar saha çalışmaları sırasında bu veriler tekrar değerlendirilecek ve yeni bulgularla desteklenecektir. Proje sahası yakınında gözlenebilecek türlerin listesi Tablo 2’de verilmiştir. Tablo 2: Yalova ili civarında görülebilecek kuş türlerinin listesi. Familya Latince ismi Türkçe ismi COLUMBIDAE Steptopelia turtur Üveyik ALAUDIDAE Melanocorypha calandra Boğmaklı toygar HIRUNDINIDAE Hirundo rustica Kır kırlangıcı TURDIDAE Turdus pilaris Tarla ardıcı CORVIDAE Pica pica Saksağan Corvus monedula Küçük karga STURNIDAE Sturnus vulgaris Sığırcık LARIDAE Larus argentatus Gümüşi martı PASSERIDAE Passer domesticus Serçe 4.2 Göç sırasında populasyonu yoğun olan bazı türlerin uçuş karakteristikleri Kuşların rüzgar türbinleri yakınındaki uçuş davranışlarını araştıran Osborn ve arkadaşları (1998) türbinler ve kuşlar arasındaki etkileşimi değerlendirmek üzere Amerika’nın Minesota eyaletinde Bufallo Ridge rüzgar kaynağı alanında yaptıkları detaylı çalışma ile kuşların rüzgar türbinlerinden uzak durduklarını istatistiksel olarak ortaya koymuştur. Osborn ve arkadaşlarının (1998) çalışmasından Türkiye’de de görülebilecek kuşlar dikkate alınarak, bu kuşların uçuş yükseklikleri ve Türbinlerin yakınına yaklaşma davranışları aşağıdaki tabloda (Tablo 3) örnek olarak özetlenmiştir. 16 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Tablo 3: Kuşların rüzgar türbinleri yakınındaki uçuş davranışlarını özetleyen tablo.(Osborn et al, 1998) En Sık (m) Tür Anas platyrhychos (Yeşilbaş Ördek) Columba livia (Kaya Güvercini) Eremophila alpestris (Kulaklı toygar) Hirundo rustica (Kırlangıç) Sturnus vulgaris (Sığırcık) Maximum (m) Minimum (m) Uçuş Yüksekliği Türbinden uzaklık Türbine 31m ve daha yakın mesafede gözlenen kuşlar (%) 22 305 61 146 1 153 15 23 893 1 5 365 1 46 8 13 676 0 32 22 1 183 3 4 1297 2 13 91 1 107 15 3 935 5 7 155 Adet 1072 Türbine 15m ve daha yakın mesafede gözlenen kuşlar (%) 10 Adet 0 Pervane Süpürme Alanı’nda gözlenen kuş (%) 28 Tablo 3’den de anlaşılabileceği gibi, kulaklı toygar gibi ötücüler türbin kanadının altında kalan mesafeyi aşmayacak şekilde alçaktan uçarken, ördekler daha yüksekten, güvercin, sığırcık gibi türler ise gene türbin kanadının ulaşabileceği en yüksek noktadan daha yüksek olabilecek irtifalarda uçmaktadır. 5 Yalova Rüzgar Santrali’nin kuşlar açısından yaratabileceği riskin irdelenmesi Yalova Rüzgar Santrali’nin özellikleri, dünyada rüzgar santralleri ve kuş etkileşimleri ile ilgili yapılmış çalışmalar, Türkiye’nin kuş göç yolları açısından önemi ve göç yollarının tahmini pozisyonunun Yalova Rüzgar Santrali projesine göre konumu, proje alanının avifaunası, proje alanına benzer nitelikte bir göç dar boğazı olan Cebelitarık boğazında yapılmış kuşlar ve rüzgar santralleri arasındaki etkileşimlerle ilgili çalışmalar, kuşların ölümüne yol açan diğer unsurların türbinlerle çarpışmalara bağlı ölümlere oranı gibi konular yukarıda detaylı olarak anlatılmıştır. Bu doğrultuda, Avrupa Çevre Komisyonu’nun rüzgar türbinlerinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki olası etkileri (Bowyer et al., 2009) konusundaki değerlendirmeleri (Bkz. Tablo 1) temel alınarak Yalova Rüzgar Santrali’nin Armutlu ve Mecidiye İlçeleri ve civarındaki kuş yaşamı üzerinde yaratabileceği olası etkiler göz önüne alındığında şu değerlendirmeler yapılabilir: Doğrudan Ölüm Riski: Yukarıda da açıklandığı gibi projede kullanılacak türbinlerin her biri 1,5 MW kapasiteli ve yeni teknoloji türbinlerdir. Rüzgar hızı 25m/sn üzerine çıktığında otomatik olarak duran bu türbinler, proje sahasında birbirlerine en az 250 m aralıkla yerleştirilecektir. Türbinler civarında zengin yaşam alanları bulunmamaktadır. Ayrıca Yalova ili, sisli gün olaylarının en az görüldüğü illerimizden olduğu için, kuşlarla çarpışma olaylarının dünyadaki en düşük frekanslı örnekler olan 0.01 kuş/türbin/yıl sayısını geçmeyeceği tahmin edilmektedir. Bunun göç üzerindeki etkisinin ise ihmal edilebilir sınırların çok altında olması beklenmektedir. Doğrudan Habitat Kaybı: Türbinlerin kaplayacağı alanın mevcut habitattan ciddi bir alan kaybına neden olması beklenmemektedir. 17 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Habitat Parçalanması: Yalova Rüzgar Santralinin yerleşimi, habitatların fragmantasyonuna yol açmayacak şekilde tasarlanmıştır. Santralin ana yapılarını oluşturan türbinler insan sağlığı da gözetilerek teker teker tel örgülerle çevrileceği için, türbinlerin arasında kalan alanlar kuşların ve diğer yaban hayatı öğelerinin yaşamlarını rahatça sürdürebileceği şekilde düzenlenecektir. Rahatsızlık Verilmesi: Yalova Rüzgar Santrali projesinin inşaatı sırasında, inşaat alanında geçici bir rahatsızlık oluşabilir. Öte yandan, toplam 10 ay sürmesi planlanan inşaat sürecinde oluşacak rahatsızlığın kuşların kullandıkları habitatın alternatif noktalarına çekilmesine neden olacağı düşünülebilir. Bu etkinin yerel populasyonlara stres unsuru oluşturmayacak düzeyde ve ihmal edilebilir olacağı tahmin edilmektedir. Dolaylı Habitat Kaybı: Yalova Rüzgar Santralinin inşaatı ya da işletmesi sırasında her hangi bir dolaylı habitat kaybı oluşmasının söz konusu olmadığı düşünülmektedir. İkincil Etkiler: Yalova Rüzgar Santrali, Avrupa’daki örneklerinden farklı olarak otomatik bir santral değil, sürekli güvenlik görevlileri ve işletmenin sağlıklı yürüdüğünü gözleyen mühendis ve operatörlerin çalıştığı bir tesis olacağından, normalde sahayı av ve benzeri amaçlarla ziyaret eden kimselerin gelip kuş ya da diğer fauna öğelerine zarar verebilecek davranışlara yol açmaları söz konusu olmayacaktır. Tam tersine santralin varlığının bölgedeki yaban hayatının korunması için kolaylaştırıcı bir unsur olabileceği düşünülmektedir. 6 Sonuç ve öneriler Proje alanına erişim yollarının yapımı sırasında bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Ancak sahada zaten mevcut ve kullanılan yollar vardır ve bunların iyileştirilmesi söz konusudur. Dolayısıyla bakir bir alana yepyeni bir yol açılması gibi bir etki beklenmemektedir. Yalova Rüzgar Santrali, yenilenebilir bir enerji kaynağı olması sebebiyle, eğer gerçekleştirilebilirse, her yıl yaklaşık 100 bin ton8 CO2 eşleniği sera gazının oluşumuna engel olarak, aynı anda kuşlar da dahil, çok daha fazla canlı türünün yok olmasına neden olabilecek küresel ısınma problemiyle mücadele konusuna, ihtiyacımız olan elektrik enerjisini, asit yağmurlarına yol açmadan, fosil yakıtlarda dışa bağımlılığımızı azaltarak, radyoaktif atık üretmeden, sürekli ve sonsuz bir enerji kaynağından, ekonomik olarak elde etmemizi sağlayacak bir projedir. 8 Gold Standard Enstitüsüne kayıtlı, Türkiye’de yapımı süren bir Rüzgar Santrali projesinin bileşik emisyon faktöründen yola çıkılarak hesaplanmıştır. 18 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu 7 Referanslar Anonim, 2009, Yalova il Çevre Durum Raporu, Yalova Valiliği, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü yayını. (http://www2.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/yalovaicd2008.pdf). Barrios, L. and E. Aguilar. 1995. Incidencia de las plantas de aerogeneradores sobre la avifauna en la comarca del campo de gibraltar. Draft report. R. Marti (ed). Sociedad Española de Ornitología (SEO/ BirdLife), Madrid.110 p. Bilgin et al,1999, Sulak Alanların Yönetimi Projesi: Türkiye’deki Kuş Göçlerinin Araştırılması Alt Projesi (1. Aşama) Sonuç Raporu, Kuş Araştırmaları Derneği, Bayt Ltd. Haziran 1999. Bilgin, C., 2001, “Kuş Göçü”, http://www.turkiyedogasi.org/dmdocuments/k_gocu.pdf Bowyer, C., Baldock, D., Tucker, G., Valsecchi, C., Lewis, M., Hjerp, P. And Gantioler,S., 2009, Positive Planning for Onshore Wind, Expanding Onshore Wind Energy Capacity While Conserving Nature, A report by the institute for European Environmental Policy Commissioned by the Royal Society For the Protection of Birds (http://www.rspb.org.uk/Images/Positive%20Planning%20for%20Onshore%20Wind_tcm9213280.pdf) Crockford, N. J. 1992. A review of the possible impacts of wind farms on birds and other wildlife. Joint Nature Conservation Committee, Peterborough. de Lucas, M., G. F. E. Janss, and M. Ferrer, 2007, Birds and wind farms. Quercus, Madrid. Dirksen et al., 2000, Nocturnal Flight Paths ve Altitudes of Waterbirds / National Avian-Wind Power Planning Meeting III Proceedings San Diego, California, May 1998 Proceedings Prepared byLGL Ltd., Environmental Research Associates King City, Ontario Canada June 2000 Drewitt, A. L., and R. H. W. Langston. 2006. Assessing the impacts of wind farms on birds. Ibis 148:29-42. Drewitt, A., and R. H. W. Langston. 2008. Collision effects of wind-power generators and other obstacles on birds. Annuals of the New York Academy of Sciences 1134:233-266. Elkins, N.,1996, Les oiseaux et la météo (Broché, 4éme Couv.), Broché: 214 pages Delachaux & Niestle (eds). ISBN-10: 260301014X ISBN-13: 978-2603010143 Erickson, W.P., Johnson, G.D.,Strickland , M.D.,Young, Jr.,D.P., Sernka, K.J., and Good, R.E., 2001, Avian Collisions with Wind Turbines: A Summary of Existing Studies and Comparisons to Other Sources of Avian Collision Mortality in the United States, NWCC, (http://www.nationalwind.org/publications/wildlife/avian_collisions.pdf) Garthe, S., and O. Huppop. 2004. Scaling possible adverse effects of marine wind farms on seabirds: developing and applying a vulnerability index. Journal of Applied Ecology 41:724-734. http://www.centreflow.ca/2009/03/23/bird-proof-wind-turbines-under-development/ http://www.ifr.ac.uk/CSC/CSC%20Ch2%20pp1-5.doc http://www.wisconsinbirds.org/WindPowerandBirds.htm 19 Yalova İli Armutlu-Mecidiye İlçesi AROVA RES, Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. Yalova Rüzgar Santrali Ornitolojik Etkileşim Ön Değerlendirme Raporu Huppop, O., J. Dierschke, K.-M. Exo, E. Fredrich, and R. Hill. 2006. Bird migration studies and potential collision risk with offshore wind turbines. Ibis 148:90-109. Kılıç, D.T. ve Eken G. 2004. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi. Doğa Derneği, Ankara. Langston, R. H. W., and J. D. Pullan. 2003. Windfarms and birds: an analysis of the effects of windfarms on birds, and guidance on environmental assessment criteria and site selection issues. Council of Europe, Strasbourg. Morison, M.L., (2000), “The Role of Visual Acuity in Bird-Wind Turbine Interactions”;National Avian-Wind Power Planning Meeting III Proceedings San Diego, California, May 1998 Proceedings Prepared byLGL Ltd., Environmental Research Associates King City, Ontario Canada June 2000 NWCC (National Wind Coordinating Committee),2004, Wind Turbine Interactions With Birds and Bats: A summary of research results and Remaining Questions, Fact Sheet:Second Eddition, November 2004 (www.nationalwind.org/publications/wildlife/wildlife_factsheet.pdf). Orloff, S. and A. Flannery. 1992. Wind turbine effects on avian activity, habitat use, and mortality in Altamont Pass and Solano County Wind Resource Areas. Rep. from BioSystems Analysis Inc., Tiburon, CA, for Calif. Energy Commis. [Sacramento, CA], and Planning Depts, Alameda, Contra Costa and Solano Counties, CA. Osborn,R.G., Dieter, C.D., Higgins, K. F. ve Usgaard R. E., 1998, Bird Flight Characteristics Near Wind Turbines in Minnesota, The American Midland Naturalist 139(1):29-38. 1998 doi: 10.1674/00030031(1998)139[0029:BFCNWT]2.0.CO SGS Environment. 1996. A review of the impacts of wind farms on birds in the UK. Siemens, 2004, Wind Power 2004 Shirihai, H., Yosef, R., Alon, D., Kirwan, G. M. and Spaar, R., 2000, “Raptor Migration in Israel and the Middle East”: A Summary of 30 Years of Field Research. International Birding and Research Center, Eilat. Sutherland, W. J. and Brooks, D. J. 1981. Autumn migration of raptors, storks, pelicans and spoonbills at Belen Pass, southern Turkey. Sandgrouse 3: 1–21. Şensoy, S., Demircan, M. , Ulupınar, Y., Balta, İ.,2005 “Türkiye İklimi”, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, yayınları (www.dmi.gov.tr/FILES/iklim/turkiye_iklimi.pdf -) Wind Power and Birds: A Wisconsin Bird Conservation Initiative “White Paper”W. Mueller, N. Cutright, S. Diehl, K. Etter Hale, J. Trick http://www.wisconsinbirds.org/WindPowerandBirds.htm) Winkelman, J.E. 1992. De invloed van de Sep-proefwindcentrale te Oosterbierum (Fr.) op vogels, 1: aanvaringsslachtoffers. RIN-rapport 92/2. DLO-Instituut voor Bos- en Natuuronderzoek, Arnhem, Netherlands. 71 p. + Appendices. [Dutch with Engl. summ.]. English summary was reprinted as p. 127-128 in Winkelman, J.E. 1995. Bird/wind turbine investigations in Europe. p. 110-140 in Proc. Nat. Avian – Wind Power Planning Meeting, Denver, CO, July 1994. 20