İndir - Atılım Üniversitesi | Turizm İşletmeciliği Bölümü
Transkript
İndir - Atılım Üniversitesi | Turizm İşletmeciliği Bölümü
Marmara Bölgesi Bursa Düzce Edirne Kocaeli İstanbul Kırklareli Sakarya Tekirdağ Yalova TEDGEM Yayın No: 02-08/02 ISBN: 978-975-407-306-5 1 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Bakanlık Editörleri Pervin KARAHOCAGİL Bakiye KILIÇ ONUK Bilim Editörleri Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK Doç. Dr. Galip EKUKLU Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN İl Müdürlüğü Editörleri Erdem KARADAĞ Necmettin KÖŞKEROĞLU Nesrin ERDOĞAN Baskı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayın Dairesi Başkanlığı ‹vedik Cad. Bankac›lar Sokak No:10 Yenimahalle-ANKARA Tel: 0312 315 65 55-56 Faks: 0312 344 81 40 Grafik Tasarım Mehmet ATALAY fiengül ÖZTÜRK 2 Marmara Bölgesi İÇİN DE Kİ LER ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 YÖNETİCİ ÖZETİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 EXECUTIVE SUMMARY . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13 BÖLÜM I Açılış Konuşmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17 BÖLÜM II Sunumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27 BÖLÜM III Grup Çalışmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51 1.Kırsal Alan ve Kadın . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53 1.1.Sağlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 1.2.Eğitim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61 1.3.Yoksulluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 2- Kırsal Alanda Kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü . . . . . . . . . . 69 2.1.Tarımsal Üretim. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71 2.2.Girişimcilik ve Pazarlama . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76 3-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81 4- Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 91 4.1.İstihdam ve Örgütlenme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93 4.2.Sosyal Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97 BÖLÜM IV Sonuç Bildirgesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101 BÖLÜM V Kapanış Konuşmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 113 BÖLÜM VI Katılımcı Listesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121 Çalıştaydan Görüntüler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121 3 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› ‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ ‘Bu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her bir devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.’ 4 Marmara Bölgesi MERKEZ ORGANİZASYON KOMİTESİ Mehmet TAfiAN Osman fi‹MfiEK Pervin KARAHOCAG‹L Aysel ASIL Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK Uzm. Nimet KALELİ Uzm. fierife TUNA ‹lknur DEDE P›nar ATALAY Genel Müdür Genel Müdür Yard›mc›s› Kad›n Çiftçiler Daire Baflkan› Araflt›rma ve Programlama fiube Müdürü Ev Ekonomisti Ev Ekonomisti Ev Ekonomisti Mühendis Mühendis MERKEZ BİLİM KURULU Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK Prof. Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN Doç. Dr. Füsun TERZİOĞLU Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ Dr. Süheyla ALICA Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İL ORGANİZASYON KOMİTESİ Erdem KARADAĞ Hüseyin KANTAR Ertekin GÜNAÇT Necmettin KÖŞKEROĞLU Nesrin ERDOĞAN Ömer EREN Gökhan ÇAVAŞ Ebru DOĞRUCAN Ebru Zeynep ÖZEL Şerife YAVAŞ GÖREN Onur Afat Özhan ÖZKAYA İl Tarım Müdürü İl Tarım Müdür Yardımcısı İl Tarım Müdür Yardımcısı Şube Müdürü Ziraat Mühendisi Ziraat Mühendisi Ziraat Mühendisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ziraat Mühendisi Ziraat Mühendisi Ziraat Mühendisi Ziraat Mühendisi BÖLGE BİLİM KURULU Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK Yeditepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Doç. Dr. Galip EKUKLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fak. Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi. 5 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› İKİ BÜYÜK NİMETİM VAR İki büyük nimetim var Biri anam biri yarim İkisini de hürmetim var Biri anam biri yarim Ana deyip de geçilmez O yar anadan seçilmez İkisine de kıymet biçilmez Biri anam biri yarim Birisi var etti beni Birisi yar etti beni İkisinin de birdir teni Biri anam biri yarim Neşet ERTAŞ 6 Ö N S Ö Z Marmara Bölgesi Zübeyir KEMELEK Tekirdağ Valisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın kırsal alanda yaşayan kadınlarımıza yönelik faaliyetlerin daha etkin olarak yürütülmesi amacıyla, çalışmalar bütün hızıyla devam etmektedir. Bu çerçevede Marmara Bölgesi’ni kapsayan “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı”nı da İlimizde tamamlamış bulunuyoruz. Bölge İllerinden Edirne, Kırklareli, İstanbul, Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Tekirdağ illerinin katılımıyla geçekleştirilen Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı’na başlıca köylerde üretim yapan çiftçi kadınlarımız, şehirde yaşayıp köyde üretim yapan yatırımcı önder çiftçi kadınlarımız, kırsal alana yönelik hizmet üreten Kamu Kurum Kuruluşları, Sosyal Yardım Kuruluşları, Sivil Toplum Örgütlerimiz ve Üniversitelerimiz katılmışlardır. Bu katılım ile Bölgenin konu ile ilgili envanteri çıkartılarak mevcut durum tablosu ortaya konmuştur. Diğer taraftan, Bölgeler arası farklılıklar tespit edilmiştir. Ülkemizde öncelikli olarak kırsal alan dahil, hayatın her kesiminde yoğun bir iş yükü ile karşı karşıya gelen kadınlarımızın sorunlarının tespit edilmesi çok önem arz etmektedir. Böylelikle sorunların doğru tespit edilmesi sağlanmış olacak ve buna uygun çözüm önerileri ortaya konacaktır. Sonuç olarak da, yaşam standartlarının iyileştirilmesine öncülük edecek bazı uygulamaların, yapılmasına da zemin hazırlanacaktır. Bilindiği gibi İtalya' da Kadınlar 1948 yılında seçimlere girebilmişler. İsviçre' de Kadınlar 1971 yılına kadar haklarını alamazken, Japon Kadınları seçim haklarını ancak 1950 yılında alabilmiştir. Dünya ülkelerinde durum böyle iken, Türk Kadınına 1934 yılında Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmıştır. 7 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Tarihin her döneminde Türk kadını evinde ve üstlendiği görevlerde daima etkin olmuştur. Türk kadını bu anlayış çerçevesinde işine, aşına ve eşine sahip çıkmıştır. Kadınlarımızın tarım gibi hayati öneme sahip bir alanda da çalışıyor olmalarının yanında, çoğunun '''ücretsiz aile işçisi'' olarak çalıştıkları da diğer bir gerçektir. Bölgemizde kadının okuryazarlık oranı diğer bölgelerle karşılaştırıldığında daha yüksektir. Ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Gelişen dünyada kadınlarımız her anlamda en iyi şekilde eğitim görmeye devam etmelidir. Bu noktada Üniversiteler, Sivil Toplum Örgütleri ve konularında uzman kişilerle işbirliği yapmak, güç birliği oluşturacak ve hedeflenen sonuçlara daha kısa sürede ulaşılacaktır. Bu program çerçevesinde, tüm katılımcıların işbirliği ile bir grup çalışması yapılmış ve Sonuç Raporu tanzim edilmiştir. Bu Sonuç Raporu, kırsal alandaki sağlık, eğitim, yoksulluk konularıyla, kırsal alandaki kadının tarımsal üretim ve pazarlamadaki fonksiyonu, doğal kaynakların korunarak kullanılması ve yönetimi, kırsal alanda kadının istihdamı ve örgütlenmesinin yanında, tarımda çalışan kadının sosyal güvenliği ile ilgili hususların tespitini ve çözüm önerilerini içermektedir. Dolayısıyla raporda söz konusu illerin kırsal alan kadınlarının konumu ortaya konmuş ve Türkiye’deki yeri hakkında bilgi edinilmiştir. Ortaya konan sorunlara çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve bunların dönemler itibariyle uygulamaya aktarılması, iş gücüne katılan kadınların yarısının istihdam edildiği tarım sektörüne, yeni boyutlar kazandıracağını ümit etmekteyiz. Böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmanın mutluğunu paylaşırken, kırsal alanda çalışan kadınlarımızın sorunlarının tartışıldığı, daha da önemlisi bu sorunlara çözüm önerilerinin geliştirildiği çalıştayın yol gösterici olmasını diliyor, her kademede emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 8 Marmara Bölgesi YÖNETİCİ ÖZETİ Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü (TEDGEM) organizasyonunda 2008 yılından bu yana gerçekleştirilmektedir. Çalıştayların ilki 15-17 Ekim 2008 tarihleri arasında KızılcahamamAnkara’da yapılan “Ulusal Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı' dır. Bu çalıştayın çıktıları doğrultusunda, söz konusu çalıştayların 2009-2011 yıllarını kapsayacak şekilde ülkemizin dokuz tarım bölgesinde yapılması ve bölgesel farklılıkların bu sayede ortaya konması kararlaştırılmıştır. Bu sayede yapılmaya başlanan “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları”, 2009 yılında Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı içinde ise Tekirdağ’da (Marmara Tarım Bölgesi), Tokat’da (Ortadoğu Tarım Bölgesi) ve Mardin’de (Güneydoğu Tarım Bölgesi) toplam üç çalıştayın yapılması amaçlanmıştır. 2011 yılında da devam edecek 3 bölgesel çalıştayın neticesinde; kırsal alanda kadın konusunda ulusal veri bankasının oluşturulması, kırsal alanda kadının konumunun iyileştirilmesi ve güçlendirilmesine yönelik eylem planlarının somutlaştırılması ve bu verilerin 2012 yılında gerçekleştirilmesi planlanan “Ulusal Çalıştay' da ortaya konması hedeflenmektedir. Bölgesel çalıştaylarda gerçekleştirilen grup çalışmalarında tamamıyla bölgesel durum belirleyici olmaktadır. Tekirdağ’da gerçekleştirilen bu bölgesel çalıştay; Bursa, Kocaeli, Edirne, Sakarya, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova ve Düzce illerini kapsayacak şekilde planlanmıştır. Dolayısıyla Tekirdağ’da gerçekleştirilen Marmara Tarım Bölgesi çalıştayında da; sorunlar bölgesel düzeyde belirlenmiş, çözüm önerileri ortaya konmuş ve eylem sürecinde bu önerilere ilişkin izleme ve değerlendirme göstergeleri belirlenmiştir. Bu çalıştayda grup çalışmaları aşağıda yer aldığı şekliyle 4 ana 8 alt başlık halinde gerçekleştirilmiştir: Ana Başlık 1: Kırsal alan ve kadın Alt Başlık 1- Sağlık Alt Başlık 2- Eğitim Alt Başlık 3- Yoksulluk Ana Başlık 2: Kırsal Alanda kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü Alt Başlık 1- Tarımsal Üretim Alt Başlık 2- Girişimcilik ve Pazarlama Ana Başlık 3: Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi Ana Başlık 4: Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi Alt Başlık 1- Tarımsal İstihdam ve Örgütlenme Alt Başlık 2- Sosyal Güvenlik Çalıştay süresince gerçekleştirilen grup çalışmaları doğrultusunda, Marmara Tarım Bölgesinin kapsadığı alan genelinde kırsal alanda kadının konumunun iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi konusunda ise aşağıda yer alan çözüm önerileri ortaya konmuştur: • Sosyal güvenlik mevzuatının kadınların (özellikle ücretsiz aile işçilerinin) hak kaybına uğramasını önleyecek biçimde yeniden düzenlenmesi ve tarımda çalışanların iş yasası kapsamında değerlendirilmesi, 9 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Köylerde yerinde ve ücretsiz sağlık hizmetinin sunulması, • Kırsal alanda altyapı hizmetlerinin güçlendirilmesi, çevresel önlemlerin ve denetlemelerin etkin hale getirilmesi, • Su ve gıda sağlığı ile ilgili mevzuatın uygulanması, • “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal çalışma alanlarının yaratılması, • Halk Eğitim Merkezleri ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından çeşitli konularda kursların açılması, • Kadının kırsal alanda ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmesi, • Örgün ve yaygın eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin yaygınlaştırılması, • Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği izleme sistemlerinin geliştirilmesi, var olanların ise daha aktif hale getirilmesi, • Çiftçi eğitimlerinin kadınlara yönelik olarak da tasarlanması, • Devletin yurttaşları ve özellikle de kadınları “kadın hakları” konusunda bilgilendirmesi, • Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan dağıtılması, • Kadın çiftçiye yönelik bilgi akışının sağlanması, • Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi ve örgütlü biçimde yapılması, • Kırsalda kadın memurun bulunması, • Köy sosyolojisi konusunda çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması, • Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi, • Organik tarımın desteklenmesi, • Kırsal alandaki kadına birçok kurum tarafından verilen eğitimlerde tekrarları önlemek için kurumlar arasındaki iletişim eksikliğinin giderilmesi, • Kırsal alandaki eğitimlerin yalnızca köy kahvelerinde değil, kullanılmayan okul binaları gibi kadınların rahat gidebilecekleri mekanlarda verilmesi, • Çiftçi kadınların konserve yapımı, dokuma, arıcılık vb gibi konularda teknik eğitim alabilecekleri ya da folklor ve tiyatro kursları gibi sosyal etkinlikleri gerçekleştirebilecekleri ve sosyolog, psikolog gibi farklı uzmanlık alanından profesyonellerin görev alabilecekleri “Köy Eğitim ve Kültür Merkezi” biçiminde yeni yapılanmaların oluşturulması, • Kırsal alandaki kadınlara özellikle insan hakları, evlilik bilinci, temel ilkyardım bilgisi, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları konularında eğitimlerin verilmesi, • Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi, Tarım Meslek Lisesi mezunlarının yer alması, bu nedenle daha önce kapatılmış olan bu okulların yeniden açılması, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan Tarım Danışmanlarının sorumlu oldukları köy sayılarının azaltılması, • Sivil Toplum Kuruluşlarının köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla bir araya getirmesi, • Kırsal alandaki kadınların ürünlerini pazara sunmada sıkıntı yaşamaması için kooperatifler ve derneklerin kurulması, mikro-kredi alma konusunda destek verilmesi, • Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, 10 Marmara Bölgesi • Kapalı sulama yöntemlerinin kadın çiftçilere benimsetilmesi, • Su kaynaklarının etrafında yapılaşmayı önleyecek projeler geliştirilmesi, • Sulamaya açılan alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması ve kadınların bu projelere dahil edilmesi, • Dere yataklarına müdahalenin önlenmesi ve ıslahı, su kaynakları yönetiminde yetki karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi, • Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlanması, • Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler, tıbbi aromatik bitkiler ve sebze olarak tüketilen bitkilerin üretime alınması, • Bölgede mevcut ve nesli tehlike altında olan bitkilerin korunması, • Bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması, bu konuda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, • Kadınların gıda güvenliği, GDO’ lu ürünler (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), ekotarım, tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb. konusunda bilinçlendirilmesi, • Bölgede kadın girişimciliğinin artırılması, • Kredi, hibe ve destek projelerinden yararlanması konusunda kırsal kesim kadınına bilgi ve teknik destek sağlanması, • Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkeklerin bilinçlendirilmesi, • Kadının sigortalanması konusunda yasal düzenlemelerin yapılması, • Ziraat Odalarında kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanması, • Bölgede uygulanacak hibe ve projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılmalısı, • Kadın üreticilerin kırsal kalkınma projelerine katılımının teşvik edilmesi, • Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması, • Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması, • Kadın çiftçilere mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının arttırılması ve önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini artırılmalı • Kadın girişimcilere maddi ve manevi destek verilmesi, • Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için destek sağlanması, • Kadın girişimcilerin ürünlerini değerinde pazarlayabilmesi, kredi ve desteklere kolay ulaşabilmesi ve işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlayabilmeleri için örgütlenmeleri ve bu örgütlenmelerde aktif rol almaları, • Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi, • Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın girişimcilere öncelik tanınması, • Kadınlara ait istatistik verilerin toplanabilmesi için uzun süreden beri yapılmayan genel tarım sayımının yapılması ve sürekliliğinin sağlanması, • Çiftçi ve tarımsal işletme tanımının kadını ve diğer aile bireylerini de temsil edecek şekilde yeniden yapılması ve buna uygun hukuksal altyapının hazırlanması, • Çiftçilik mesleğinin yasal zemine oturtulması ve diğer mesleklerde olduğu gibi (doktor, avukat vs.) haklarının artırılması, 11 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Kadınlara verilen meslek edindirme eğitiminin artırılması, • Türkiye genelinde tarımı meslek olarak sürdürenlere sertifika verilerek mesleğin tescillenmesi, • Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunların giderilmesi, • Kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara KOSGEB tarafından fırsat tanınması, • Üretim planlamasının biran önce hayata geçirilmesi ve belli ölçeğin üzerindeki işletmelerin özendirilmesi, • Tarımsal üretime yönelik istihdam sağlayan işletmelerin teşvik edilmesi, • Tarıma verilen desteklerin maliyetleri azaltıcı ve üretimi artırıcı yönde gerçekleştirilmesi, • Küçük üreticilere gıda üretim izni konusunda yardımcı olunması, • Gıda kodeksi dışında kalan geleneksel üretim biçimleriyle üretilen ürünlerin satış ve pazarlaması için yeni bir düzenleme yapılması, • Örgütlenme öncesi eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları şartının getirilmesi, • Örgütlenmenin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, kuruluş sırasında kadınların belli maliyetlerden (noter masrafları gibi) muaf tutulması, • Çeşitli teşviklerle kadınların örgütlere üyeliğinin desteklenmesi, • Kooperatif ortaklarının ortak kullanımlarına açılacak olan üretim tesislerine ihtiyaçları için kamu arazilerinin bedelsiz tahsisi, • Aile ve sosyal çevrenin, doğru projelerle ve kadınların katılımı sağlanarak geliştirilmesi, • Kooperatiflerde birlik ve beraberliği geliştirecek faaliyetlerin planlanması, • Kooperatiflerde bölgenin yapısına göre çalışma alanlarındaki kısıtlamaların kaldırılması, • Doğadan kopmadan üretimin özendirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması, • Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb. alanlardaki hak ve talepleri konusunda bilgilendirilmesi ve • Medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak kullanılması ve sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemelerin yapılması. 12 Marmara Bölgesi EXECUTIVE SUMMARY The Workshops on Rural Women are being held since 2008 by the General Directorate of Organization and Support (TEDGEM) of the Ministry of Agriculture and Rural Affairs. The first of the workshops is the “National Workshop on Rural Women” held at Kızılcahamam-Ankara between 15 and 17 October 2008. In accordance with the outputs of the workshop held in 2008, it has been resolved that the said workshops be held at nine different agricultural areas of our country between 2009 and 2011, thus revealing the regional differences between these agricultural areas. The first “Regional Workshops on Rural Women” have been held in 2009 in Eskişehir, Trabzon and Denizli. For year 2010, three workshops have been planned to be organized in Tekirdağ (Marmara Agricultural Zone), Tokat (Middle East Agricultural Zone) and Mardin (South East Region). With the three regional workshops to be continued also in 2011; it is intended to prepare the actions plan for improvement and strengthening the status of women in rural areas and to generate a national databank for rural women after the the “National Workshop” that is planned to be held in 2012. The group works performed as a part of the regional workshops is totally based on the regional situation. This regional workshop, which was held in Tekirdağ, has been planned in a manner to involve Bursa, Kocaeli, Edirne, Sakarya, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova and Düzce provinces. Therefore, during Marmara Agricultural Zone workshop held in Tekirdağ, the problems have been detected at a regional level, proposals have been put forward for solution of such problems and it has been observed that such proposals have been followed during the action phase. The group works in this workshop have been performed under 4 main headings and 8 subheadings as shown below: Main Heading 1: Rural area and woman Subheading 1-Health Subheading 2-Education Subheading 3- Poverty Main Heading 2: Role of Rural Woman in Agricultural Production and Marketing Subheading 1- Agricultural Production Subheading 2- Entrepreneurship and Marketing Main Heading 3- Protection, Utilization and Management of Natural Resources Main Heading 4- Employment and Organization of Rural Woman Subheading 1- Agricultural Employment and Organization Subheading 2- Social Security In line with the group works performed during the workshop activities, the following solution proposals have been introduced for improvement and reinforcement of the position of rural women across the Marmara Agricultural Zone. 13 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Reconstitution of the social security legislation to protect women against incurring loss of their rights (in particular, the unsalaried family workers) and evaluation of the social security legislation in line with the labor law for agricultural workers, • Provision of onsite and free of charge health services in villages, • Reinforcement of the infrastructure services and effective implementation of environmental measures and inspections in rural areas, • Implementation of the legislation on water and food health, • Various courses opened by Public Education Centers and Civil Society Organizations, • Establishment of education centers and social working areas under the name of “Rural Education Center”, • Provision of economic and social support for rural women, • Organization of training sessions on social gender equality at formal and informal education level across the country, • Generating tracking systems which enable all the relevant institutions and organizations to forward the health-related data to a single center, and ensuring active use of the existing systems, • Organizing farmer training programmes targeting women farmers, • Providing information to the citizens, and particularly women, about the “rights of women”, • Consolidating the public poverty relief payments to distribute them from a single source, • Ensuring information flow for female farmers, • Expanding the product marketing means and ensuring organized use of such means, • Employment of female officers in rural areas, • Employment of rural sociologists in rural areas, • Organizing non-agricultural occupation courses in rural areas, • Support of organic agriculture, • Strengthening the communication channels between the relevant institutions providing training services for rural women in order to avoid overlapping, • Organizing the training programmes in places such as school buildings where women might feel comfortable rather than the village rooms. • Establishing new organizations in the form of “Village Training and Culture Centers” where female farmers may receive training in such fields as canned food production, weaving, beekeeping etc. or be involved in social activities as folkloric dance and theatre classes, and where professionals from different subjects such as sociologists, psychologists may carry out activities, • Organizing training sessions for rural women such as on human rights, matrimonial awareness, basic first aid knowledge, child care education and puberty problems, • Providing training sessions in which the graduates of Home Economics Schools and Agricultural Schools are the trainers and accordingly reopening the mentioned schools which have been recently closed, 14 Marmara Bölgesi • Reducing the number of villages for one Agricultural Consultants employed under the TARGEL Project of the Ministry of Agriculture and Rural Affairs, • Village tours organized by Civil Society Organizations to bring the urban women together with the rural women, • Establishing cooperative societies and organizations to assist women in marketing their products and providing support for obtaining micro-credits, • Utilization of renewable energy resources in the region, • Adoption of closed irrigation methods by female farmers, • Development of projects to prevent housing around water resources, • Establishment of cooperative irrigation societies and unions for the irrigation areas and involvement of women in such projects, • Prevention and elimination of intervention in the stream beds, elimination of authority conflicts and lack of coordination in management of water resources, • Protection and sustainability of biodiversity, • Production of local species, medical aromatic plants and vegetables for sustainable use, • Protection of plants in the region which are under the danger of extinction, • Organizing awareness activities on introduction of plant and animal species, • Establishing awareness among women on food safety and genetically modified (GM) products, echo-agriculture, organic agriculture and good agriculture practices, • Increasing the female entrepreneurship in the region, • Providing information and support for rural women about the use of credit, donation and support projects, • Establishing awareness among men for economic reinforcement of women within the family, • Legal arrangements for insurance of women, • Obtaining support from the higher units for representation of women in the Chambers of Agriculture, • Increasing the positive discrimination towards women for the donations and projects to be handled in the region, • Encouraging participation of women in rural development projects, • Giving influence and authority to women in every stage from production to marketing, • Establishing stability of producer incomes, • Increasing the number of practical training activities for improvement of the occupational knowledge level of female farmers and organizing experience-sharing activities among leader female farmers and other female producers, • Providing material and moral support to female entrepreneurs, • Providing support for adaptation of the food products produced by female entrepreneurs with traditional methods to the food legislation, 15 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Organization of female entrepreneurs to enable them to effectively market their products, easily access credits and supports and ensure sustainability of their enterprises, and their active participation in such organizations, • Supporting the standard, high-quality and sustainable products, • Giving priority to female entrepreneurs in rural development projects, • Conduction of a general agricultural census which has not been performed for years to collect the statistical data regarding women and ensuring sustainability,, • Redefinition of farmer and agricultural enterprise concepts in a way to include the women and other family members and preparation of the appropriate legal infrastructure, • Establishing the lawful foundation of farming business and increasing the relevant rights as those of other professions (doctor, lawyer etc.), • Increasing the number of occupational trainings organized for women, • Granting certificates to agriculture business owners throughout Turkey, • Eliminating the ownership and heritage problems, • Provision of opportunities by KOSGEB for women who are to create new business opportunities in the rural areas, • Implementing the production planning and encouraging enterprises of certain scale, • Encouraging those enterprises which create employment for agricultural production, • Implementation of agricultural support schemes which reduces the costs and increases production, • Providing assistance to small-scale producers for food production permit, • Establishing a new arrangement for sale and marketing of products which are produced with conventional production methods that are not included in the food codex, • To establish the condition of training for women organizations, • Eliminating bureaucratic impediments to the organization process and exempting women from certain costs (such as notary expenses) during the incorporation process, • Supporting women’s organizations by way of various incentives, • Free of charge allocation of public lands for production purposes of cooperatives, • Improving the family and social life though right and women participated projects, • Planning such activities that will improve unity and solidarity in the cooperatives, • Removing the restrictions on the working areas according to the structure of the region, • Encouraging environmentally friendly production methods and transfer of these methods to the next generations, • Informing the women about their individual rights in social, economic and legal matters, • Active utilization of the media for keeping the individuals informed about social security issues and establishing arrangements for incentives that facilitate involvement in social security. 16 Marmara Bölgesi 1. Bölüm Açılış Konuşmaları 17 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 18 Marmara Bölgesi Osman ŞİMŞEK Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdür Yardımcısı Sayın Valim, Saygıdeğer Misafirler, Kıymetli Basın Mensupları, Dünya Kadın Çiftçiler Günü münasebetiyle dördüncüsünü düzenlemiş olduğumuz Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayımıza hoş geldiniz diyor, sizleri Bakanlığım ve şahsım adına en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Değerli katılımcılar, Dünya Kadın Çiftçiler Günü fikri ilk olarak 1995 yılında Pekin’de Kadın Konferansı’nda ortaya atılmış, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 15 Ekim’de Dünya Kadın Çiftçiler Günü olarak kutlanması kabul edilmiştir. Bakanlığımızca; Dünya Kadın Çiftçiler Gününü de içine alacak tarzda kırsal alanda kadın konusunda bir ilk gerçekleştirilerek, 15-17 Ekim 2008 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam’da “Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı” yapılmıştır. 19 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Ulusal düzeyde gerçekleştirilen bu çalıştaya, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve kadın çiftçiler olmak üzere tüm paydaşların katılımı sağlanmıştır. Yapılan bu çalıştay sonucunda, kırsaldaki kadının mevcut durumu, sorunları ve çözüm önerilerinin bölgeler arasında farklılık arz etmesi sebebiyle, bölgesel çalıştayların yapılması kararı alınmıştır. Bu doğrultuda, 2009 yılı itibariyle 9 tarım bölgesi dikkate alınarak bölgesel çalıştaylar yapılmakta, bölgesel açıdan kırsaldaki kadının sorunları ve öncelikleri belirlenmektedir. 2009 yılında Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde bölgesel çalıştaylar gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı çalıştaylarının ilki şu an Tekirdağ ilinde gerçekleştirilmekte olup, bu yıl Tokat ve Mardin illeri koordinatörlüğünde bölgesel çalıştaylar yapılacaktır. 2011 yılında ise kalan üç bölgede çalıştaylar tamamlanacaktır. 2012 yılında Bölgesel çalıştaylar çıktıları doğrultusunda, Kırsal Alanda Kadının Konumunun İyileştirilmesi ve Güçlendirilmesi Eylem Planı’nın hazırlanması, kırsaldaki kadına yönelik Ulusal Veri Bankası’nın oluşturulması planlanmaktadır. Böylece kırsaldaki kadınların sorunlarının ve çözüm yollarının yerelden merkeze doğru belirlendiği katılımcı ve paylaşımcı bir yaklaşımla hazırlanan bir eylem planı oluşturulacak, eylem planının başarısı veri bankası kanalıyla izlenecektir. 2008 yılında yapılan “Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı” bize bu şekilde önemli bir yol haritası sunmuştur. Bu sebeple, burada üç gün boyunca elde edilen bulguların bizi ulusal seviyede bir eylem planına götüreceğinin ve bu eylem planı çerçevesinde projeler üretileceğinin bilincinde, bölgesel çalıştayların çıktılarını son derece önemsiyoruz. Ülkemizde nüfus verilerine baktığımızda toplam 73 milyon nüfusun yarısı kadındır. Fakat, kadınlara yönelik diğer istatistikler nüfus verileri kadar pozitif değildir. Örneğin toplam istihdam içerisinde, kadının istihdamı erkeklerin istihdamının yaklaşık üçte biridir. Kadınlarımız eğitim, sağlık, örgütlenme, sosyal güvenlik ve karar alma mekanizmasında da erkeklerimize oranla dezavantajlı durumdadır. Dünyada da kadın dezavantajlı ve hassas gruplar içerisinde yer almaktadır. 2000 yılında Birleşmiş Milletler tarafından benimsenen “Binyıl Kalkınma Hedefleri” belgesinde “Kadınların Konumunu Güçlendirmek ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Geliştirmek” üçüncü amaç olarak yer almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde ise kadına yönelik göstergeler daha iyi olmakla beraber kırsal kalkınma, ekonomik ve sosyal politikalarda kadın unsuru pozitif bir bakış açısıyla yer almakta ve önem gösterilmektedir. Bakanlığımız, kırsaldaki kadın çiftçilerin sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesi, tarımsal kalkınma içindeki rollerinin artırılması amacıyla hizmet vermektedir. Merkez ve 81 İl Müdürlükleri kanalıyla kırsaldaki kadına yönelik eğitim, yayım, bilgilendirme hizmetleri verilmektedir. 2009 yılında tarımsal, ev ekonomisi ve kooperatifçilik ana başlıkları altında 166.645 kadına eğitim hizmetleri götürülmüştür. Ayrıca “Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projesi” ile kadın çiftçilerin projelerine eğitim ve girdi desteği verilmektedir. 2004 yılından itibaren 7 yıldır düzenlenen “Kadın Çiftçiler Yarışıyor” bilgi yarışmasıyla kadın çiftçilerimiz eğitilmektedir. Yarışmaya Milli Olimpiyatlar Komitesi tarafından 2005 yılında kariyer dalında FAIR PLAY ödülü; ayrıca, 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından da Sağlıklı Gıdanın Teşvik Edilmesi dalında uluslararası ödül verilmiştir. 20 Marmara Bölgesi Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) düzenlediği “Tarımsal ve Kırsal Kalkınma” teması kapsamında, 2009 ve 2010 yılı “Kadın Çiftçiler Yarışıyor” yarışması birincilerinin de yer aldığı, önder, lider, girişimci kadınlar, kooperatif üyesi kadınlar, uyguladıkları proje ya da çalışmalar ile başarılı olmuş kadınlar arasından seçilen 5 kadını Japonya’da 18 günlük bir eğitime gönderdik. Kendi şehrinde bile dışarıya çıkamamış kadınlarımızın yurtdışına gitmesini, orada başka bir ülkenin çiftçileri ile bilgi, görgü ve deneyimlerini paylaşmasını çok önemli görüyoruz. Kırsal alanda yaşayan kadınların eğitimlerinin desteklenmesini amaçlayan, Azerbaycan ile ortak yürütülecek projemiz Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu’na sunulmuş ve kabul edilmiştir. Projenin bütçesi 250.000 $ olup, 2011 yılında uygulamaya konulması planlanmaktadır. Bu proje ile Azerbaycan ile ortak çalışmaların yapılması, kırsaldaki kadınların eğitimlerinin desteklenmesi yanı sıra bilgi, görgü ve deneyimlerin paylaşılması mümkün olacaktır. Değerli katılımcılar; kadına yönelik bölgesel çalıştayda koordinatör il olarak ev sahipliği yapan Tekirdağ ilinde, Bakanlığımızın kooperatifçilik ve kırsal kalkınma konularında götürdüğü hizmetlerden de biraz bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi güçlü bir örgütlenme ve etkin yapılan tarımsal eğitim ve yayım faaliyetleri kırsal kalkınmanın temel yapı taşlarıdır. Tekirdağ ilinde kurulan 120 kooperatif ve bu kooperatiflere üye toplam 10.593 çiftçimiz bulunmaktadır. Ayrıca 5200 sayılı Kanun kapsamında 9 Tarımsal Üretici Birliği faaliyet göstermektedir. İlimizde 2003-2010 yılları arasında Genel Bütçe ve Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi kapsamında toplam 13 kooperatif aracılığıyla 610 aileye yaklaşık 10 milyon TL tutarında destek verilmiştir. Sizlerin de bildiği gibi çiftçilerimizin, özellikle de kırsal alanlarda tarımda çalışan kesim olan kadın çiftçilerimizin her zaman eğitime ve yönlendirmeye ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu düşünceyle Tarımsal Yayımı Geliştirme projesi (TAR-GEL) ile onların ayaklarına kadar götürdüğümüz tarımsal danışmanlık hizmeti veren Ziraat Mühendisi ve Veteriner olmak üzere toplam 54 tarım danışmanı, Tekirdağ İli köy ve beldelerinde çalışmaktadır. Değerli katılımcılar, bugün burada 3 gün boyunca sürecek olan çalışmaların bölgemizdeki kırsal alanda yaşayan kadınlara fayda sağlayacak çözüm önerileri getirmesini diliyorum. Ev sahipliğini yapan Tekirdağ Valimize, İl Tarım Müdürlüğü yöneticileri ve elemanlarına, katılımınızdan dolayı da siz değerli misafirlerimize teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın başarılı geçmesini diliyor, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum. 21 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Erdem KARADAĞ İl Müdürü Sayın Valim, Sayın Genel Müdürüm, sayın konuklar, basınımızın değerli temsilcileri ve çok değerli kadın üreticilerimiz, İl Müdürlüğümüz organizatörlüğünde gerçekleştirilen Marmara Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına hoş geldiniz diyor şahsım ve kurumum adına saygılar sunuyorum. Tekirdağ İli yaklaşık 4 milyon hektar tarım arazisi ile Türkiye buğdayının %5’ini, ayçiçeğinin %33 ’nü tek başına üretmektedir. İlimiz 132.856 büyükbaş hayvan mevcuduna sahiptir. Bunun %99’u kültür ırkı ve melezidir. Tekirdağ bu özelliği ile ülkenin damızlık ambarı konumundadır. Toplam süt üretimi 302.318 ton’dur. 4.013,8 hektar alanda bağcılık yapılmakta olup, 41.595 ton üzüm üretilmektedir. Türkiye şaraplık üzüm üretiminin %6,2’sini ilimiz üretmektedir. İlde sebze üretimi daha çok aile tüketimini karşılamaya yönelik olmakla birlikte, yeni kurulan seralarda ticari üretim artmaktadır. 22 Marmara Bölgesi Su ürünleri üretimi; Merkez, Marmara Ereğlisi ve Şarköy sahil şeridinde deniz balıkçılığı, İl Müdürlüğümüzce balıklandırılan 74 gölet ve kiralanan 2 gölde de iç su balıkçılığı yapılmaktadır. Toplam tarımsal Gayri Safi Üretim Değeri 1.205.859.623 TL olup, bunun %75.13’si bitkisel, %24.65’i hayvansal ve %0,22’si de su ürünleridir. Tekirdağ’da Bakanlığımız faaliyet alanında çalışan 93 tarımsal kalkınma, 22 sulama ve 7 adet su ürünleri olmak üzere toplam 122 adet faal tarımsal amaçlı kooperatif bulunmaktadır. İlimizde çeşitli kooperatiflere (Tarımsal Kalkınma-Sulama) üye çiftçi kadın sayısı 265’ tir. 2895 kadın çiftçimiz çiftçi kayıt sistemine kayıtlıdır. İlimizde un ve unlu mamuller, hazır yemek, alkollü içecekler, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, meyve ve sebze işleme, bitkisel yağ, gıda ile temas eden madde olmak üzere 752 adet tarıma dayalı işletme üretim yapmaktadır. Ülkemizin kalkınmasında ve nüfusun önemli bir bölümünün geçiminin sağlanmasında etkisi olan tarım sektöründe, istihdamın yarıya yakınını kadın nüfusu oluşturmaktadır. Tarım sektöründe özellikle ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların sosyal, ekonomik ve çalışma koşullarına ilişkin çeşitli sorunları bulunmaktadır. Tarımda çalışan kadınların gerek istihdamı gerekse ekonomik yaşama sağladıkları katkıya paralel bir biçimde önemsendiklerini söyleyebilmek zordur. Kadınlar tarımsal işlerde üreten, değerlendiren, pazarlayan ve ev içi rolleri açısından da tüketen bireyler olarak önemli konuma sahiptir. Gerek işletme yönetiminde, gerekse diğer işlerde kadına çok önemli görev yüklenmiştir. Çalışma yaşamında özel olarak ele alınması gereken grupların başında tarımda çalışan kadın ve kırsalda yaşayan kadınlar gelmektedir. Kırsal alandaki kadınların hem ekonomik, hem üretim, hem de eğitim, sağlık ve yaşama ilişkin sorunlarının ele alınması, bunlara uluslararası normlara uygun çözümlerin geliştirilmesi ve bunların da uygulamaya aktarılması büyük önem taşımaktadır. Çalıştayın Amacını; • “Kırsal Alanda Kadın” konusunda çalışan paydaşları bir araya getirmek, • Kırsal alandaki kadının mevcut durumunu göz önüne alarak çözüm önerileri geliştirmek, • Belirlenen çözüm önerileri doğrultusunda stratejik hedefleri tespit etmek, • Hükümet, uluslararası finansal kurumlar, bölgesel kalkınma kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri tarafından yapılacak eylemlere (politika oluşturulması, işbirliği vb.) karar vermek gibi başlıklar halinde sıralayabiliriz. Bu amaçla; çalıştay süresince ortaya konulan sorunlara çözüm önerileri geliştirmek ve bunların kısa, orta ve uzun vadede uygulamaya aktarılması hedeflenmektedir. Bu vesile ile İlimizde yapılan Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına katkı veren başta Sayın Valimiz olmak üzere, saygıdeğer hocalarımıza, resmi ve özel kurum-kuruluş yetkililerine, sivil toplum örgütlerine, çok kıymetli kadın üreticilerimize, basın mensuplarına ve emeği geçen mesai arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım. 23 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Özden KARAEVLİ Önder Çiftçi/Tekirdağ Değerli katılımcılar Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayına hoş geldiniz demekten gurur duyuyorum. Bu çalıştayın ilimizde yapılmasının bölgemize çok önemli katkılar getireceğine inanıyorum. Bu sebeple Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz. Kadın, sosyal hayatın kurgulanmasında en önemli etmenlerden biridir. Çünkü kadın, çocukları yetiştirir ve gelecek de çocuklarımızla şekillenir. Fakat toplumumuzda kırsal alanda kadınlar en çok çalışan kişiler olmalarına rağmen, hiç bir zaman bir meslek sahibi olarak görülmezler, meslekleri ev hanımlığıdır. Eğitim seviyeleri ve maddi imkanları kısıtlıdır. Eğer yeterli imkanlar sağlanırsa, destek verilirse, kırsal alandaki kadınların mucizeler yaratabileceğine inanıyorum. İlk olarak onların kendilerine güvenmelerini sağlayarak küçük uğraşlarla başlayıp mesleki gruplar oluşturarak yaptıkları işleri, işletmelere dönüştürmeleri sağlanabilir. Burada görev devlete ve sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Kadınlarımızı yapacakları işlerde en doğru şekilde yönlendirmek için, bilgi ve tecrübe eksikliğini ortadan kaldırmak gerekir. Bunun için kadın çiftçilerimiz, profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalandırılarak yeni teknik ve teknolojilerin kullanımını öğrenmelidir. Kadınlara yenilikçi ve modern projelerin oluşturulmasında aktif roller vererek girişimcilik ruhu kazandırmalı ve kendilerine güvenmeleri sağlanmalıdır. Kadın emeğine kırsal alanda gerekli değer verilmemektedir ve kadın emeği ekonomik bir faaliyet olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca kadının kırsal alandaki girişimciliğine karşı önyargılı bir tutum sergilenmektedir. Bu durumu ben bizzat yaşadım. Aile mesleğim olan çiftçiliğe başlarken hemen hemen hiç bir şey bilmiyordum. Benim çiftçiliğe başlayacağım duyulunca, hiç kimse benim başarılı olacağıma inanmadı. Hatta her sene bir tarla satar, zararını kapatır diye konuşuluyordu. Ama ben bunlara 24 Marmara Bölgesi kulak tıkadım ve devam ettim. Şu anda ise çok başarılı bir çiftçi olduğuma inanıyorum ve bununla gurur duyuyorum. Bu süreçte yanımda olan en önemli kuruluş Önder Çiftçi Derneğiydi. Eğer önder çiftçi projesi olmasaydı bu kadar başarılı ve donanımlı olamazdım. Burada size önder çiftçi projesinden kısaca bahsetmek istiyorum. 1987 yılında Türk ve Alman hükümetlerinin ortak girişimi olarak yürütülen Önder Çiftçi Projesi, pilot bölge seçilen Tekirdağ’da başladı. Projenin amacı, Türkiye’nin en büyük sorunu olan tarım kesimindeki olumsuz koşulların iyileştirilmesi için, bilginin danışman aracılığı ile çiftçiye aktarılması ve aktarılan bilginin çiftçi koşullarında en kolay biçimde hayata geçirilmesiydi. 1989 yılında 4 adet çalışma grubu daha oluşturuldu, bunlar Hayrabolu, Muratlı, Malkara, Silivri idi. Proje sona erince bu gruplar ÖNDER ÇİFTÇİ DANIŞMANLIK DERNEKLERİ olarak resmileşti. Ziraat mühendisi danışmanlar, üye çiftçilere her türlü teknik bilgiyi işletmelerinde ve tarlalarında bireysel veya grup olarak vermektedir. Trakya’da toplam 586 üye işletme ve 378 bin dekar arazide danışmanlık hizmetleri devam etmektedir. Daha sonra ülkenin değişik bölgelerinden gelen talepler doğrultusunda, Ankara / Polatlı, Şanlıurfa ve son olarak da Konya Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği kurulmuştur. Bu üç derneğin üye işletme sayısı 315 olup arazi varlığı 195 bin dekardır. En önemli hedefimiz bu kurumları ülkenin diğer bölgelerine de yaygınlaştırarak, köylülükten çiftçiliğe geçişi hızlandırmak ve üretimin örgütlü, planlı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Danışmanlık derneklerinden sonra artan ihtiyaca göre yeni kurumlar kurulmuştur. İlk olarak Önder Tohumculuk San. Tic. A.Ş kurulmuştur. Amacı; üyelerine genç kaliteli ve sertifikalı tohum temin etmektir. Ayrıca sözleşmeli olarak sertifikalı tohum üretimi yapmaktadır. 2001 yılında SS. Önder Çiftçi Üretim ve Pazarlama Kooperatifi kurulmuştur. Etkin bir kooperatifçilik anlayışıyla çalışan bu kurumun amacı, üyelerine ucuz girdi yani tohum, ilaç, gübre temin etmek ve ürünlerini en iyi fiyata satmaktır. Bu sayede üyelerin gelirleri arttırılmış ve piyasada etkin bir güç oluşturularak dengeler kurulmuştur. Ayrıca 13 yıldır sözleşmeli kanola üretimi yapmaktadır ve kanola üretiminin tüm Türkiye’de yaygınlaşması için çalışmaktadır. 2006 yılında Önder Çiftçi Sigorta ve Aracılık Ltd. Şti kurulmuş, tarım sigortası, araç, sera, dask, trafik sigortaları yapmaktadır. Asıl amacı çiftçilerimize tarım sigortası yaptırma alışkanlığını kazandırmaktır. 2008 yılında Sarı Çiçek Tarım Ürünleri A.Ş kurulmuştur. Amacı serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu ülkemizde çiftçilerin tarımsal ürünlerini daha değerli satabilmesi konusunda yardım etmektir. Özellikle yurt içi ve yurt dışı piyasaları takip ederek, üyelerini piyasa beklentileri gibi konularda haberdar etmektedir. 2009 yılında DLG: Alman Tarım Birliği ve Önder Çiftçi Projesinin ortak girişimi olarak DLGÖÇP (Önder Çiftçi Projesi) Fuarcılık Limited Şirketi kurulmuştur. Amacı, açık alan tarım fuarı düzenleyerek firmaları, kapalı alanlardan gerçek gösteri yeri olan açık alana yani tarlaya taşımaktır. Türkiye de ilk kez 1.TARLA GÜNLERİ FUARI 27-30 Mayıs 2010 tarihinde Tekirdağ İli Karaevli Köyünde 250.000 m2 alanda yapıldı. Yurt içi ve yurt dışından 26.243 kişi fuarı ziyaret etti. 2.Tarla Günleri Fuarı 5-8 Mayıs 2011 tarihinde Adana ili Gerdan köyünde, 330.000 m2 alanda gerçekleştirilecektir. Önder Çiftçi Projesi çatısı altında yer alan kurumların tamamının sahibi ve yöneticileri üye çiftçilerden oluşmaktadır. Önder Çiftçi Projesi bugün Türkiye’de örnek model teşkil eden bir çiftçi örgütüdür. Önder Çiftçi Projesi kendi sorunlarına sahip çıkan, bilgiye ve teknolojiye değer veren çiftçileriyle birlikte yenilikçi ve değişimci bir anlayışla çalışmalarına sonsuza kadar azimle devam edecektir. ÇAĞDAŞ TARIMA GİDEN YOL BİLGİDEN GEÇER 25 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 26 Marmara Bölgesi 2. Bölüm Sunumlar 27 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 28 Marmara Bölgesi Yrd. Doç. Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Sayın Katılımcılar, Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü (TEDGEM) organizasyonunda 2008 yılından bu yana gerçekleştirilmektedir. Ben ve diğer Merkez Bilim Komitesi üyeleri burada, Marmara Bölgesi Kırsal Alan Kadın Çalıştayından sorumlu üyeler olarak bulunmaktayız. Söz konusu çalıştaylarda; • Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü de kapsayacak şekilde, kırsal alanda kadın konusunda çalışan tüm paydaşların bir araya getirilmesi, • Bölgesel farklılıkları da ortaya koyacak şekilde, mevcut durumun tespit edilmesi, • Sorunların ve çözüm yollarının belirlenmesi • Bu doğrultuda geleceğe yönelik eylem planlarının yapılması amaçlanmaktadır. Çalıştaylarda tartışmalar genellikle, 4 ana 8 alt başlık halinde belirlenen konular üzerinden gerçekleştirilmektedir. Çalıştay, grup çalışmalarında yeni kullanılmaya başlanan bir yöntem olduğundan, burada çalıştay kavramına değinmekte fayda görmekteyim. Çalıştay önemli, hassas ve belirsiz konularda “kaliteli kararlar” alınabilmesi için katılımcı bir ortamda durum/konunun irdelenmesi, analiz edilmesi, fikirlerin sentezlenmesi için tasarlanmış bir grup çalışması yaklaşımıdır. Dolayısıyla, çalıştay süresince ortaya konacak raporların tüm katılımcıların görüşleri doğrultusunda şekillendirilmesi, her bir görüşün söz konusu raporlara aktarılabilmesi oldukça önemlidir. Bu anlamda tüm katılımcılardan değerli görüşlerini esirgemeden grup çalışmalarında açık yüreklilikle paylaşmalarını önemle rica ediyoruz. 29 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Çalıştayların ilki, 15-17 Ekim 2008 tarihleri arasında Kızılcahamam-Ankara’da yapılmıştır. Bu çalıştayın çıktıları doğrultusunda, söz konusu çalıştayların 2009-2011 yıllarını kapsayacak şekilde ülkemizin 9 tarım bölgesinde yapılması, bölgesel farklılıkların bu sayede ortaya konması kararlaştırılmıştır. Bu sayede yapılmaya başlanan “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları” 2009 yılında Eskişehir, Trabzon ve Denizli illerinde gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı içinde ise toplam üç çalıştayın Tekirdağ’da (Marmara Bölgesi), Tokat’da (Ortadoğu Bölgesi) ve Mardin’de (Güneydoğu Bölgesi) yapılması kararlaştırılmıştır. Bölgesel çalıştaylarda gerçekleştirilecek olan grup çalışmalarında, tamamen bölgesel durum belirleyici olmalıdır. Böylece çalıştayın düzenlendiği bölgede, kırsal alanda kadının konumu ortaya konulabilecek ve Türkiye’deki yeri hakkında bilgi elde edilmiş olacaktır. Tekirdağ’da gerçekleştirilmekte olan bu bölgesel çalıştay; Bursa, Kocaeli, Edirne, Sakarya, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova ve Düzce illerini kapsamaktadır. Dolayısıyla raporda yer alacak olan veriler, yalnızca çalıştayın yapıldığı Tekirdağ iline yönelik değil, tüm bu illeri içerecek şekilde hazırlanmalıdır. Çalıştayın işlerliği, verimli geçebilmesi ve katılımcıların doğru yönlendirilebilmesi bakımından özellikle Bölge Bilim Komitesi Üyelerine, moderatörlere ve raportörlere oldukça önemli görevler düşmektedir. Ayrıca Merkez Bilim Komitesi üyeleri olarak bizler ve Bakanlık temsilcilerimiz, çalıştay süresince gerekli olan her konuda sizlere yardımcı olmak için burada bulunmaktayız. Sayın Bölge Bilim Komitesi üyesi hocalarımızın ise kendi sorumlu oldukları gruplar ile çalıştay süresince sürekli iletişim halinde olmaları ve gerek son gün sunulacak sonuç raporu ve grup çalışmaları gerekse detaylı raporların bölgesel çalıştay kitabına aktarılması konusunda destek vermeleri bizler için oldukça önemli olacaktır. Çalıştayda aşağıda yer aldığı şekliyle 4 ana 8 alt başlık halinde grup çalışmaları gerçekleştirilecektir: Ana Başlık 1: Kırsal Alan ve Kadın Grup 1-Sağlık Grup 2-Eğitim Grup 3- Yoksulluk Ana Başlık 2: Kırsal Alanda kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü Grup 4-Tarımsal Üretim Grup 5-Girişimcilik ve Pazarlama Ana Başlık 3-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi Grup 6-Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi Ana Başlık 4-Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi Grup 7- Tarımsal İstihdam ve Örgütlenme Grup 8- Sosyal Güvenlik Grup çalışmalarında hem zamanı etkin kullanmak, hem de somut bilgiye erişim açısından aşağıda örneği yer alan “Grup Çalışmaları Formu-Matrisi” kullanılması uygunluk göstermektedir. 30 Marmara Bölgesi Grup Çalışmaları Formu-Matrisi Konunun Grup Sorunlar ve kavramsal Adı kaynakları içeriği Sorunların Sorunların Sorunun çözüm çözümüne çözümünde sürecinde yönelik rol dikkate stratejiler/ alabilecek alınabilecek izleme/ Zayıf yönleri politikalar paydaşlar değerlendirme göstergeleri Konunun Marmara Bölgesi açısından Güçlü yönleri Gruplar sabah tamamlanacak olan açılış programının ardından, öğleden sonra ve yarın tüm gün çalışmalarına devam edecektir. Üçüncü ve son gün ise, grup sorumluları tarafından yapılacak sunumlar ve sonuç raporunun katılımcılarla paylaşılmasını takiben çalıştay tamamlanacaktır. Sözlerime burada son verirken; bu güzel bir organizasyona ev sahipliği yapan Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü Personeline, çalıştay süresince bizlerle iletişim içinde çalışacak olan Bölge Bilim Komitesi’nden değerli hocalarımıza, moderatörlere, raportörlere ve tüm değerli katılımcılara bu anlamlı destekleri nedeniyle TEDGEM ve Merkez Bilim Komitesi adına teşekkür eder, saygılar sunarım. 31 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› N Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sayın Valim, Sayın Genel Müdür Yardımcım, Saygıdeğer öğretim üyeleri ve İl Müdürleri, kıymetli katılımcılar, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sizlere bölgesel çalıştaya katılan illeri içeren ve illerin demografik, sosyal ve tarımsal vb. verilerinden oluşan çerçeve sunumunu sunmak istiyorum. ÇALIŞTAYA KATILAN İLLERİN YÜZÖLÇÜMLERİNİN TÜRKİYE YÜZÖLÇÜMÜNE ORANLARI (%) Şekil 1. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Tekirdağ İli Haritas Tekirdağ ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,77’sidir. 32 Marmara Bölgesi Şekil 2. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Kırklareli İli Haritası Kırklareli ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,88’idir. Şekil 3. Bölgesel Çalıştay Kapsamında İstanbul İli Haritası İstanbul ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,63’üdür. 33 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Şekil 4. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Edirne İli Haritası Edirne ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,77’sidir. Şekil 5. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Kocaeli İli Haritası Kocaeli ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,44’üdür. 34 Marmara Bölgesi Şekil 6. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Sakarya İli Haritası Sakarya ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,6’sıdır. Şekil 7. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Düzce İli Haritası Düzce ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,3’üdür. 35 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Şekil 8. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Bursa İli Haritası Bursa ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün % 1,3’üdür. Şekil 9. Bölgesel Çalıştay Kapsamında Yalova İli Haritası Yalova ili yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %0,1’idir. 36 Marmara Bölgesi Şekil 10. Marmara Bölgesi Kapsamında İllerin Haritası Bölgenin yüzölçümü Türkiye yüzölçümünün %5,79’udur. NÜFUS GÖSTERGELERİ Tablo 1. Bölge İllerinde Nüfus (2009) İller Kadın Erkek Toplam Bursa 1.277.154 1.273.491 2.550.645 Düzce 167.460 167.696 335.156 Edirne 194.013 201.450 395.463 6.416.161 6.498.997 12.915.158 Kırklareli 163.043 170.136 333.179 Kocaeli 743.679 768.257 1.511.936 Sakarya 430.309 431.261 861.570 Tekirdağ 380.521 402.789 783.310 Yalova 101.174 101.357 202.531 9.873.514 10.015.434 19.888.948 İstanbul TOPLAM (Bölge) Kaynak: TÜİK ➢ Bölgede kadın nüfusu en yüksek İl: İstanbul ➢ En yüksek İldeki kadın nüfusu, Türkiye’deki kadın nüfusunun %17,77’sidir. ➢ Bölgede kadın nüfusu en düşük İl: Yalova ➢ En düşük İldeki kadın nüfusu, Türkiye’deki kadın nüfusunun %0,28’dir. 37 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Tablo 2. Bölgedeki Kırsal-Kentsel Nüfus (2009) Kırsal Alanda Nüfus İller Kadın Erkek Bursa 152.001 148.670 Düzce 71.998 Edirne Kentsel Alanda Nüfus Kadın Erkek Toplam 300.671 1.125.153 1.124.821 2.249.974 72.533 144.531 95.462 95.163 190.625 65.217 66.033 131.250 128.796 135.417 264.213 İstanbul 65.148 67.050 132.198 6.351.013 Kırklareli 57.556 58,479 116.035 105.487 111.657 217.144 Kocaeli 46.620 48.682 95.302 697.059 719.575 1.416.634 Sakarya 114.366 114.046 228.412 315.943 317.216 633.159 Tekirdağ 123.140 129.032 253.032 257.381 272.897 530.278 13.678 13.802 27.480 87.496 87.555 175.051 709.724 718.327 1.428.051 9.163.790 Yalova TOPLAM (Bölge) Toplam 6.431.947 12.782.960 9.296.248 18.460.038 Kaynak: TÜİK Tablo 3. Bölgede Kır-Kent Nüfus Göstergeleri (2009 Yılı) Kırsal Alanda Nüfus Kentsel Alanda Nüfus Kırsal Nüfus /Toplam Bölge Nüfusa Oranı (%) KADIN 709.724 9.163.790 7,18 ERKEK 718.327 9.296.248 7,17 1.428.051 18.460.038 7,18 TOPLAM Kaynak: TÜİK ➢ Bölgede kırsal alanda en çok kadın nüfusu barındıran İl: Bursa ➢ Bölgede kırsal alanda en az kadın nüfusu barındıran İl: Yalova Tablo 4. Bölge Nüfusu (2009) Bölge Nüfusu KADIN 9.873.514 27,35 6.674.375 67,59 ERKEK 10.015.434 27,46 6.842.412 68,31 TOPLAM 19.888.948 27,40 13.516.787 67,96 Kaynak: TÜİK 38 Toplam Türkiye 15-64 Yaş Arası Bölgede 15-64 Yaş Nüfusuna Oranı Nüfusun Toplam Bölge Arası Nüfus (%) Nüfusuna Oranı (%) Marmara Bölgesi YOKSULLUK Tablo 5. Bölgedeki GSYİH (2001) İller Değer TL Gelişme hızı % $ Bursa 3037 38,5 2507 Düzce 1384 34,5 1142 Edirne 2911 28,3 2403 İstanbul 3711 33,8 3063 Kırklareli 4349 58,5 3590 Kocaeli 7468 57,4 6165 Sakarya 2554 37,7 2108 Tekirdağ 3026 41,2 2498 Yalova 4195 43,2 3463 Kaynak: TÜİK ➢ Bölge Türkiye GSYİH (2001 yılı) değerinin ortalama olarak %3.8’ine tekabül etmektedir. Bölgede; İstanbul Türkiye GSYİH değerinin %21.3’üne denk gelmekte olup, en zengin ildir. ➢ Bölgede Türkiye GSYİH değerinin %0.2’sine denk gelen Düzce en az pay sahibi ildir. ➢ Bölgede Gayrisafi katma değeri (2006 yılı) en yüksek il 14.914 TL ile İstanbul olup, Türkiye’nin de en yüksek ilidir. ➢ Bölgenin ortalama Gayrisafi katma değeri 13.760 TL olup, Türkiye ortalamasının çok üstündedir. (Türkiye ortalaması 9.628 TL) Tablo 6. Bölgesel Gayrisafi Katma Değer (2004-2006) İBBS 2004 2005 2006 Türkiye 100 100 100 İstanbul 27,8 27,4 27,5 4,6 4,7 4,6 12,2 12,4 12,7 Batı Marmara (TR2) (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) Doğu Marmara (TR4) (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Kaynak: TÜİK 39 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Avrupa Hesaplar Sistemine (ESA-95) uyum süreci kapsamında yapılan ve 2008 yılında yayınlanan 1998 bazlı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) serisinin tamamlayıcı bir unsuru olarak İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’nda (İBBS) Bölgesel düzeyde Gayri Safi Katma Değer Hesabı (GSKD) tahmini çalışmalarına göre; ➢ İBBS Düzey 1’de bölgesel gayrisafi katma değer hesaplarında 2006 yılı için en yüksek payı %27.5 ile İstanbul almıştır. ➢ Bölgemizde işsiz, yoksul, iş bakımdan vasıfsız kadınlara Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ayni ve nakdi yardım yapmaktadır. ➢ Edirne’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı İdaresi tarafından işsiz ve yoksul kadınlara yönelik AB finansman destekli “Sanayi Tipi Dikiş Makineleri Eğitim Projesi” uygulanmakta ve bu proje yaklaşık 4 yıldır sürmektedir. Eğitimi alan kadınların çoğunun İstihdamı sağlanmış ve sağlanmaya devam etmektedir. ➢ Mikro krediden faydalanan kadın sayısı; İstanbul İlinde 529, Düzce İlinde 87, Tekirdağ İlinde 78 dir. EĞİTİM GÖSTERGELERİ Tablo 7. Bölgede Okur- Yazar Olmayan Nüfus (2009) İLLER KADIN % ERKEK % TOPLAM Bursa 87.261 81,7 19.513 18,3 106.774 Düzce 15.192 82,6 3.211 17,4 18.403 Edirne 14.205 77,6 4.105 22,4 18.310 369.575 82,8 76.774 17,2 446.349 9.877 78,4 2.726 21,6 12.603 Kocaeli 43.630 83,1 8.884 16,9 52.514 Sakarya 34.071 83,2 6.867 16,8 40.938 Tekirdağ 22.005 78,5 6.010 21,5 28.015 5.900 74,6 2.010 25,4 7.910 601.716 82,2 130.100 17,8 731.816 İstanbul Kırklareli Yalova Toplam (Bölge) Kaynak: TÜİK Tablo 8. Bölgede ve Türkiye’de Okur-Yazarlık Oranı (2009) Okur - Yazar Okur - Yazar Olmayan Olmayan Nüfus/ Nüfus/ Bölge Toplam Bölge Nüfus (%) KADIN ERKEK TOPLAM Kaynak: TÜİK 40 601.716 130.100 731.816 6.18 1,20 3,60 Okur-Yazar Olmayan Nüfus/ Türkiye Toplam Nüfus (%) 12,3 3,1 7,7 Marmara Bölgesi ➢ Kadın okur-yazar oranı en yüksek il: Yalova ➢ Kadın okur-yazar oranı en yüksek ildeki kadın nüfusu: 101.174 ➢ Kadın okur-yazar oranı en düşük il: Düzce ➢ Kadın okur-yazar oranı en düşük ilde kadın nüfusu: 167.460 ➢ Bölgede HEM tarafından 2009 yılı içerisinde gerçekleştirilen okuma-yazma kurslarına katılım sağlayan kadın sayısı: 26.498 Tablo 9. Bölgede Okullaşma Oranı (%) (Öğretim Yılı 2008-2009) TOPLAM KADIN ERKEK İlköğretim 98,80 98,92 98,92 Ortaöğretim 77,34 77,12 77,80 Yüksek Öğretim 30,39 27,86 32,91 Kaynak: İl Milli Eğitim Müdürlükleri (Yükseköğretim verileri Bursa ve Kocaeli İllerine aittir.) ➢ Kadının okullaşma oranı en düşük il: İlköğretim Kırklareli/ Ortaöğretim Kocaeli ➢ Kadının okullaşma oranı en yüksek il: İlköğretim Bursa/ Ortaöğretim Düzce ➢ Bölgede halen ilköğretim çağında olup, eğitime devam etmeyen kız çocuğu sayısı: 10.985 (İstanbul, Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ, Bursa ili verileri) SAĞLIK Tablo 10. Bölgedeki Sağlık Personeli Sayısı (2009) Uzman Hekim Pratisyen Hekim Diş Hekimi Eczacı Sağlık Memuru Hemşire Ebe TOPLAM (Bölge) 9.163 7.712 2.327 2.442 4.407 18.588 8.140 52.779 Kaynak: Sağlık İl Müdürlükleri ➢ Bölgede sağlık personeli en fazla il: İstanbul ➢ Bölgede sağlık personeli en az il: Yalova ➢ Bölgede doğum öncesi ve doğum sonrası bakım hizmetinden yararlanan kadın sayısı: 575.064 ➢ Doğumların sağlık personeli yardımı alarak gerçekleşme oranı : %98,72 ➢ Bölgede doğum hızı: Binde 13,48 ➢ Modern ya da geleneksel yöntem kullanımı: Modern % 44,16, Geleneksel % 23,02 ➢ Önlenebilir nedenlere bağlı anne ve bebek ölümleri oranları: Anne : Yüz binde 11,59 Bebek: Binde 7,74 ➢ Kişi başına düşen çocuk sayısı: 1,11 41 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Tablo 11. Bölgedeki Sağlık Tesisleri Sayısı (2009) Tesis Sayısı Kamu Hastaneleri 132 Yatak Sayısı 33.166 Özel Hastaneler 195 12.622 Toplam 327 45.788 Kaynak: Sağlık İl Müdürlükleri ➢ Bölgede hastane sayısı en fazla il: İstanbul ➢ Bölgede hastane sayısı en az iller: Düzce, Yalova İSTİHDAM Tablo 12. Bölgede Tarımsal İşletmelerde Çalışan Kadın Sayısı ve Kadının Ücretsiz Aile İşçisi Olarak Çalışma Oranı(%)(2009) Ücretsiz Aile İşçisi Kadının Ücretsiz Aile Olarak Çalışan İşçisi Olarak Kadın Sayısı Çalışma Oranı İller Tarımda Çalışan Kadın Sayısı Bursa 71.284 68.496 96,1 Kocaeli 23.483 22.052 93,9 Edirne 36.277 35.038 96,6 Sakarya 84.585 83.558 98,8 İstanbul 13.096 12.611 96,3 Tekirdağ 21.976 20.897 95,1 Kırklareli 20.213 19.478 96,4 Yalova 4.361 4.074 93,4 Düzce 34.845 31.488 90,4 Toplam 310.120 297.692 96,0 Kaynak: TÜİK ➢ Bölgede 310.120 kadın tarımsal faaliyette çalışmaktadır. Bu rakam Türkiye’nin %10’una denk gelmektedir. (Türkiye 3.716.597) Tablo 13. Bölgede İstihdam Durumu (2008) Nüfus (15+ ) İstihdam Oranı(%) Kadın 2.130.515 18,3 10,63 Erkek 2.172.326 44,6 9,19 Toplam 4.302.841 38,72 9,91 Kaynak: TÜİK ➢ Kadın istihdamının en yüksek olduğu İl: Bursa ➢ Kadın istihdamının en düşük olduğu İl: Düzce ➢ Kadın işsizliği oranının en yüksek olduğu il: İstanbul ➢ Kadın işsizliği oranının en düşük olduğu il: Yalova 42 İşsizlik Oranı(%) Marmara Bölgesi Tablo 14. Bölgede Kadın İstihdam Durumu (15+) (2009) Bölge Kurumsal Olmayan Nüfus İstanbul (TR1) İşgücüne Katılma Oranı İstihdam Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) 6.278 22,6 18,1 19,9 1.519 31,8 27,4 13,9 3.263 26,2 21,8 17,0 Batı Marmara (TR2) (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) Doğu Marmara (TR4) (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Kaynak: TÜİK Tablo 15. İstihdam Edilen Kadınların İktisadi Faaliyet Kolları (15+) (2009) BÖLGE İstanbul (TR1) Tarım Sanayi Ticaret Hizmet 0,1 31,3 19,2 49,4 Batı Marmara (TR2) (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) 41,2 19,9 15,1 23,8 Doğu Marmara (TR4) (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) 27,0 28,7 15,6 28,8 Kaynak: TÜİK ➢ Bölgede tarımda çalışan kadınların %96’sı ücretsiz aile işçisidir. ➢ Bölgede tarım sektöründe kadın istihdamının en yüksek olduğu il: Sakarya ➢ Bölgede tarım-dışı kadın istihdamının en yüksek olduğu il: İstanbul ➢ Bölgede tarım sektöründe kadın istihdamının en düşük olduğu il: Yalova ➢ Bölgede tarım-dışı kadın istihdamının en düşük olduğu il: Tekirdağ ve Edirne ➢ Bölgede kadının istihdam edilebilirliğinin sağlanması amacıyla 2009 yılında gerçekleştirilen meslek edindirme kurslarından yararlanan kadın sayısı: 130.003 43 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Tablo 16. Bölgede Çiftçi Kayıt Sistemine Kayıtlı Çiftçiler İçerisinde Kadın Çiftçilerin Oranı (2009) İLLER ÇKS’ye Kayıtlı ÇKS’ye Kayıtlı Kadın Çiftçi Sayısı Çiftçi Sayısı Bursa Düzce Edirne İstanbul Kırklareli Kocaeli Sakarya Tekirdağ Yalova TOPLAM (Bölge) 32.897 23.167 34.004 3.823 19.079 6.408 32.880 28.839 531 181.628 2840 3451 3612 321 2417 343 3384 2895 100 19.363 ÇKS’ye kayıtlı Çiftçilerin içerisinde kadın çiftçilerin oranı (%) 8,6 14,9 10,6 8,4 12,6 5,3 10,0 10,0 18,8 10,6 Kaynak: İl Tarım Müdürlükleri Bölgede ÇKS’ye kayıtlı kadın sayısının ÇKS’ye kayıtlı toplam çiftçi sayısına oranı:%10,63 Tablo 17. Bölgedeki Örgütlenme (2009) İLLER Örgütlü Çiftçi Sayısı Bursa Düzce Edirne İstanbul Kırklareli Kocaeli Sakarya Tekirdağ Yalova TOPLAM (Bölge) 33.207 11.600 43.129 10.667 111.023 8.604 198.132 81.789 3.122 501.273 Örgütlü Kadın Çiftçi Sayısı 398 1203 50 153 174 265 2.243 Tarımsal Amaçlı Kooperatif Sayısı 346 81 223 88 145 75 179 128 36 1.301 Kaynak: İl Tarım Müdürlükleri ➢ Bölgedeki tarımsal amaçlı kooperatiflerin ülke genelindeki kooperatif sayısına oranı : %11,7 TARIMSAL ÜRETİM (2009) İl Tarım Müdürlüklerinden elde edilen verilere göre; ➢ Bölgede süt üretimi 1.483.768 ton/yıl (Türkiye’nin %12’si) ➢ Bölgede et üretimi 61.339 ton/yıl (Türkiye’nin %15’i) ➢ Bölgede tavuk eti üretimi 351.207 ton/yıl ➢ Bölgede su ürünleri (avcılık ve yetiştiricilik) potansiyeli 879.048 ton/yıl ➢ Bölgede tahıl üretimi 4.930.919 ton/yıl (Türkiye’nin %15’i) ➢ Bölgede meyve-sebze üretimi 3.611.747 ton/yıl ➢ Bölgede Ayçiçeği üretimi 880.347 ton/yıl 44 Marmara Bölgesi ➢ Bölge Tahıl üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan iller: Tekirdağ 1.128.896 ton/yıl Edirne 1.175.896 ton/yıl ➢ Bölge Ayçiçeği üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan iller: Tekirdağ 366.362 ton/yıl Edirne 282.733 ton/yıl ➢ Bölge sebze - meyve üretiminde payı büyük ve ön plana çıkan il Bursa : 2.238.788 ton/yıl Tablo 18. Bölgenin Toprak Varlığı (da) ve Tarımsal Ürün Deseni (2009) Toplam Alan Ekilen Tarla Alanı Nadas Alanı Edirne 3.432.274 3.299.982 0 98.784 33.508 Kırklareli 2.305.462 2.246.656 11.513 30.707 16.586 Tekirdağ 3.558.712 3.421.232 0 44.781 92.699 Bursa 3.335.360 1.905.228 180.162 447.908 802.062 876.806 668.378 50.426 29.784 128.218 1.884.370 984.301 3.190 86.720 810.159 Düzce 860.221 217.829 1.440 12.139 628.813 Yalova 123.935 30.380 10.576 8.146 74.833 İstanbul 700.997 633.786 0 38.909 28.302 İl Adı Kocaeli Sakarya Sebze Bahçeleri Meyve Alanı Kaynak:TÜİK DOĞAL KAYNAKLAR Ormanlar ➢ Bölgedeki toplam ormanlık arazi 1.754.375 ha (%75,8’i koruluk geriye kalanın ise %24,2’si baltalık orman vasfındadır). ➢ Bursa ili 489.412 ha ile en çok ormanlık alana sahiptir. ➢ İstanbul ili 238 502 ha ormanlık alan sahiptir. ➢ Yalova ili ise 46.809 ha ile son sırada yer almaktadır. Bölgedeki Çayır-Mera Alanları 186.241 ha ➢ En güçlü il Edirne ve en zayıf il Yalova Bölgedeki Tarım Havzaları: ➢ Kuzey Marmara ➢ Güney Marmara ➢ Batı Karadeniz ➢ Meriç ➢ Kaz Dağları ➢ Söğüt 45 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Marmara Bölgesinin Önemli Bitki Alanları ➢ Meriç Deltası ➢ Kuzey Saroz Kıyıları ➢ Ergene Havzası ➢ Istranca Dağları ➢ İğneada Longozu ➢ Termos- Kasatura Kıyıları ➢ Ağaçlı Kumulları ➢ Kilyos Kumulları ➢ Batı İstanbul meraları ➢ Kuzey Boğaziçi ➢ Sahilköy- Şile kıyıları ➢ Ömerli Havzası ➢ Kefken karasu kıyıları ➢ Bozcaada Batı burnu ➢ Kazdağı ➢ Biga Dağları ➢ Kocaçay Deltası ➢ Uludağ ➢ Armutlu Yarımadası Tablo 19. Marmara Bölgesi Su Kaynakları Potansiyeli Su Potansiyeli hm3/yıl) Tekirdağ Edirne Kırklareli Bursa Kocaeli Sakarya Düzce Yalova Yerüstü suyu 713,0 7611,0 1137,0 Yer altı suyu 170,0 128,3 94,4 883,0 7739,3 1231,4 273 3224 363 45.463 4.700 5.720 450 100 Baraj Rezervuar 2211 1433 1907 596 174 - 279 133 Gölet Rezervuarı 143 1584 54 105 3.501 143 - - - 1136 - 1.466 - 1.136 505 169 2627 7377 2438 47630 8375 6069 Toplam Su Potansiyeli (hm3/yıl) Doğal Göl Akarsu Toplam Su Yüzeyi 3536.0 42,1 1710,0 1650,0 342,0 409,5 2091,0 248,0 120,0 7,5 3945,5 2133,1 1958,0 1770,0 349,5 1234 302a Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye, İstanbul. 46 Marmara Bölgesi Bölgedeki Su Kaynakları ve Su Havzaları ➢ Elmalı ➢ Terkos ➢ Alibeyköy ➢ Ömerli ➢ Darlık ➢ Sapanca Gölü ➢ Büyük Akgöl ➢ Taş Kısığı Gölü ➢ Acar Gölü ➢ Poyrazlar Gölü ➢ Hasanlar Barajı ➢ Meriç ➢ Ergene ➢ Sakarya ➢ Mudurnu ➢ Uğur Suyu Tablo 20. Marmara Bölgesindeki Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Korunan Türler Alan adı İlçesi Kuruluş Yılı Alan (ha) Korunan Tür Karadağı, Ovakorusu Karacabey 1980 8593 Sülün Paşalar, Sarnıç M. Kemal Paşa 1978 13220 Karaca Efeni Gölü Gölyaka 1992 580 Su kuşları Korudağ Keşan 1979 39968 Karaca Feneryolu İstanbul 1978 2338 Karaca Yalıköy (Çilingoz) Çatalca 1974 26820 Geyik Longoz İstanbul 5399 Geyik, Karaca Saka gölü longozu Demirköy 1978 5399 Geyik Kandıra Seyrek Kocaeli 1998 1077 Karaca Kasatura Körfezi Kırklareli 1988 329 Karaçam Mesçeresi Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. Türkiye, İstanbul. WWF 47 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Tablo 21. Marmara Bölgesi Ramsar Alanları Ad› İli Büyüklü€ü (ha) Statüsü Manyas Kuş Gölü Balıkesir 16.000 Ramsar Alanı Doğal sit. Ulubat Gölü Bursa 13.500 Ramsar Alanı İznik Gölü Bursa 29.830 Sit alanı Küçükçekmece Gölü İstanbul Kocaçay Deltası Bursa Meriç Deltası Edirne Terkos Gölü İstanbul Gala Gölü Edirne 1.500 Koruma statüsü yok Koruma statüsü yok 7.000 * Doğal Koruma alanı Doğal sit Koruma statüsü yok Ramsar Alanı Doğal sit Kaynak:Özhatay, N.,Byfield, A.ve Atay, S.(2005).Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye, İstanbul. Tablo 22. Marmara Bölgesi Önemli Kuş Alanları Kuş alanları İlçesi Büyüklüğü (ha) Meriç Deltası Enez-İpsala 15.280 Saroz Körfezi Keşan, Enez 41.680 Koca çay Deltası Karacabey 6.971 Marmara Adaları Bandırma, Gönen 102.700 Manyas Gölü Bandırma, Gönen 21.800 Ulubat Gölü Mustafa Kemal Paşa, Nilüfer, Karacabey 24.490 İğneada Ormanları Demirköy 8219 Terkos Havzası Vize, Saray, Çerkezköy 132.100 Büyükçekmece Gölü Büyükçekmece, Çatalca 5118 Küçükçekmece Havzası Boğaziçi Küçükçekmece, Avcılar, Gaziosmanpaşa, Çatalca, Büyükçekmece Beykoz, Sarıyer, Eyüp, Şile, Ümraniye, Üsküdar, Beyoğlu, Fatih, Beşiktaş, Eminönü 11.690 55.240 Prenses Adaları Adalar 9442 Şile Kıyıları Şile 4807 İznik Gölü İznik, Orhangazi, 37930 Uludağ İnegöl, Ketsel, Osmangazi, Keles, Omaniç, Bozuyük 125100 Sapanca Gölü Karasu, Kaynarca, Kandıra 7091 Sakarya Deltası Karasu, Kaynarca, Kandıra 33270 Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye, İstanbul. 48 Marmara Bölgesi Korunan Alanlar ➢ Gala Gölü ➢ Yedi Göller ➢ Efteni Gölü ➢ Akçakoca Demirciönü ➢ Uludağ Milli Parkı ➢ Kuş Cenneti ➢ İznik Gölü ➢ Koca Çay Deltası ➢ Karacabey ➢ Karadağ ➢ Ova Korusu ➢ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Tablo 23. Marmara Bölgesi’nin Madenleri İl BULUNAN MADEN Tekirdağ Kırklareli Kuvars kumu, tuğla toprağı, kum, çakıl ve taş ocakları, linyit kömürü rezervleri, doğal gaz, endüstriyel odun ve yakacak odunu Altın, bakır, kurşun, çinko, demir, dolomit, feldspat, kuvars, manganez, mermer, molibden, volfram,tuğla ve kiremit hammaddesi Linyit kömürü, gümüş, fosfat, bakır, bizmut, altın, fulorit, kuvars, Edirne kuvars kumu ve kristalleri, mermer, traverten, alüminyum, kuvarsit, fosfor tozu ve bentonit Bursa Kocaeli Altın, çinko, kuvars, vollastonit, bakır, bentonit, krom, kömür, mermer, manganez, bor, jips, asbest, antımuan, feldispat, kalsit, kireçtaşı Aliminyum, kurşun, çinko, mermer kalsiyum silisyum baryum, kükürt, çimento, cıva, dolomit, barit Sakarya Kurşun kuars, bakır, manganez, titan, demir.’ Yalova Mermer Düzce Nikel ve bakır Kaynak: Özhatay, N., Byfield, A. ve Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Türkiye, İstanbul. 49 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞİMCİLİK ➢ Bölgedeki önemli kırsal finans kuruluşları: Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Halk Bankası, Maya Vakfı, KOSGEB, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, ➢ Bölgede öne çıkan kadınların aktif olduğu tarım-dışı ekonomik faaliyetler (kırsal turizm, el sanatları, geleneksel veya yöresel faaliyetler ) • Meyve sabunu yapımı • Bez bebek • Ebru sanatı • Süs Bitkileri • Yöresel yemek yapımı (reçel, turşu, salça, hamur işleri yapımı) ➢ Bölgedeki girişimci kadınların en fazla faaliyet gösterdikleri meslek alanları: • Butik • Tekstil • İhracat sektörü • Muhasebe • İhracat sektörü • Danışmanlık hizmetleri • Organizasyon ➢ Girişimci kadınların eğitim düzeyi: Lise ve yüksekokul Ayrıca Bölgede; ➢ Yerel yönetimler, Belediyelerin Kent Konseyleri, Kadın Meclisleri ürünlerin pazarlanmasında yardımcı olmaya çalışıyor. ➢ KOSGEB Bölgede kadınlara kredi konusunda ayrıcalık tanıyan projeler hazırlama çalışmalarını sürdürmektedir. ➢ Bal Üreticiler Birlikleri ve Su Ürünleri Üreticiler Birliği ürünlerin pazarlanmasında hizmet vermektedir. EĞİTİM VE YAYIM ÇALIŞMALARI Tablo 24. Kadın Çiftçilere Verilen Eğitimler (2009 Yılı) Eğitim Konusu Kadın Çiftçi Sayısı Tarımsal faaliyet 9862 Ev ekonomisi (Aile kaynakları ve yönetimi, beslenme, çocuk gelişimi ve eğitimi vs) Kooperatifçilik Toplam Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı / TEDGEM 50 9469 2118 21.449 Marmara Bölgesi 3. Bölüm Grup Çal›flma Raporlar› 51 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 52 Marmara Bölgesi 1. K›rsal Alan ve Kad›n 1.1. Sa€l›k 1.2. E€itim 1.3. Yoksulluk 53 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 54 Marmara Bölgesi 1.1. SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumluları Doç. Dr. Galip EKUKLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Moderatör Yrd. Doç. Dr. Burcu TOKUÇ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Raportör Yrd. Doç. Dr. Şenlen Gökgöz Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Bakanlık Sorumlusu Talip Çakar - Ziraat Mühendisi Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Mehmet ÖZKAN Tekirdağ İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğü - Gıda Mühendisi Ercan YILMAZ Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi Özden YÜKSEK Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim Dr. Evşen ÇETİN Edirne İl Sağlık Müdürlüğü - Pratisyen Hekim Dr. Fatma CANKİ Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü - Pratisyen Hekim Nesrin DOĞAN Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü - Hemşire Zarif DEMİRKIRAN Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim E.Birgül AYANOĞLU Sakarya İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Filiz SEZER Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim Özlem YILDIRIM Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Veteriner Hekim C. Şükran ŞENER Gölcük Ziraat Odası - Çiftçi Seyhan DEMİR Bursa - Çiftçi Sevinç ÖZEN Düzce - Çiftçi 55 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1948'de sağlığı, "yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmaması değil, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik hali" olarak tanımlamıştır. Halen tüm dünyanın kabul ettiği bu tanıma göre, dil, din, etnik köken, cinsiyet vb. ayrımı olmadan her bireyin eşit olarak sağlıklı olma hakkı vardır. Halen 6,5 milyarı aşan dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların sağlık durumunu incelerken; hastalık ve sakatlık yönünden olduğu kadar, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik halinin olup olmaması ve kadınların "tam iyilik durumlarını" etkileyen faktörler yönünden de sorunu irdelemek ve tanımlamak gerekmektedir. Dolayısıyla kadın sağlığı da biyolojik etkenlerin yanında, sosyal ve siyasal süreçlerden etkilenmektedir. Kadın sağlığını üreme sağlığı ile bir tutan anlayış yerine, toplumsal cinsiyet kavramını da içine alan yeni yaklaşımlar kadın sağlığının başlıklarını değiştirmektedir. Erken evlilikler ve erken gebelikler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kadın kanserleri, yaşlanan kadının sağlığı, sigara, madde bağımlılığı, kadının ruh sağlığı, kronik hastalıklar, beslenme, acil bakım, sağlık hizmetlerine ulaşım, anne ve yeni doğan bebek ölümleri nihayet cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı sağlık sorunları; kadına yönelik şiddet, cinsel taciz ve tecavüz, namus cinayetleri vb. konular aslında kadın sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen güncel sağlık olaylarıdır. Cinsiyeti nedeni ile toplumun "kadın cinsiyetine" biçtiği rol ve beklentileri, sonuçta kadınların insan hakları kapsamındaki bazı haklarını elde edememesine, kullanamamasına yol açmaktadır. Bu durum, toplumlarda kadın sağlığı için adeta kısır bir döngü oluşturmaktadır. Bu döngü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kırsal alanda daha da belirginleşmektedir. Devlet Planlama Teşkilatının tanımına göre; kırsal alan “Ekonomik nitelikteki etkinliklerin ağırlıkla doğal kaynakların değerlendirilmesine dayandırıldığı, yüz yüze ilişkilerin görece olarak daha yaygın olduğu, yaşama kurallarının büyük ölçüde gelenek ve göreneklere göre biçimlendiği, teknik ve teknolojik gelişmeler ile ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerin daha yavaş ve dolayısıyla gecikmeli olarak gerçekleştiği ortamlardır. Ülkemizin kalkınmasında ve nüfusun önemli bir bölümünün geçiminin sağlanmasında, etkisi olan tarım sektöründe istihdamın yarıya yakınını kadın nüfusu oluşturmaktadır. Bu nüfusun da büyük kısmı kırsalda yaşamaktadır. Tarım sektöründe özellikle ücretsiz aile işçisi ve geçici olarak çalışan kadınların da sosyal, ekonomik, çalışma koşullarına ilişkin ve sağlıkla ilgili çeşitli sorunları bulunmaktadır. Tarımda çalışan kadınların gerek istihdam, gerekse ekonomik yaşama sağladıkları katkıya paralel bir biçimde, önemsendiklerini söyleyebilmek zordur. Kırsalda kadının sağlık sorunları incelendiğinde; daha doğumda erkek çocuğun tercih edilmesinin yaygınlığından başlayan, ergenlik döneminde erken evlilik ve ergen gebeliği ve bunun yarattığı sorunlarla devam eden bir süreçle karşılaşılmaktadır. Doğurganlık döneminde kadınlar arasında riskli gebeliklerin yaygın olmasından, aşırı doğurganlık ve bunun yarattığı sağlık sorunlarına, menopoz-menopoz sonrası dönemde ve yaşlılık döneminde ise kadınların neredeyse "yok sayıldığı" sorunlar yumağı ile karşılaşılmaktadır. Ülkemizde göreceli tüm iyileştirmelere rağmen kadının toplumsal statüsü, sağlığını ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını önemli ölçüde etkilemeyecek kadar düşüktür. Eğitim, hukuk, sosyal ve siyasal alanda cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler kadının genel olarak toplumda, özel olarak aile içinde sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bölgede Kadın Sağlığının Mevcut Durumu • Marmara Bölgesindeki nüfusun yaklaşık %15’i kırsalda yaşayan kadın nüfusudur. Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması – 2008 verilerine göre; • Toplam doğurganlık hızı Türkiye genelinde 2.16, kırsalda 2.68’dir. Batı Marmara Bölgesinde 1.38, Doğu Marmara Bölgesinde 1.80, İstanbul’da 1.38’dir. Toplam istenen doğurganlık hızı Batı bölgeleri için 1.4’tür. 56 Marmara Bölgesi • Batı Marmara’da kadınların %5.9’u, Doğu Marmara’da %3.9’u, İstanbul’da %5.0’i ergenlik döneminde/çocuk denecek yaşta (15-19) anne olmuştur. • Marmara Bölgesi’nde ortalama ilk evlenme yaşı 21-23 arasında değişmektedir. Sağlık hizmetine erişim ve sağlık hizmetinin kullanımı açısından baktığımızda; • Doğum öncesi bakım alan kadın oranları açısından, Marmara Bölgesi Türkiye genelinden çok daha iyi durumdadır. Hiç doğum öncesi bakım almamış kadınların oranı Türkiye genelinde kırsalda %15.7’dir. Bu oran; İstanbul’da %4.3, Batı Marmara’da %1.7, Doğu Marmara’da %1.9’dur. Bölgede kadınların %90-95’i doğum öncesinde nitelikli bakım almıştır. • Doğumların yapıldığı yer açısından da bölge çok iyi durumdadır. Doğumların İstanbul’da %4’ü evde yapılmış iken Doğu Marmara’da %0,6’sı evde yapılmış, Batı Marmara’da evde doğum yapılmamıştır. • Doğum sonrası bakım alan kadın oranları açısından Marmara Bölgesi Türkiye genelinden çok daha iyi durumdadır. Türkiye genelinde kırsalda kadınların %25’i hiç doğum sonrası bakım almamıştır. Bu oran; İstanbul’da %12, Batı Marmara’da %7, Doğu Marmara’da %11’dir. Kadınların yaklaşık %85’i bir sağlık personelinden doğum sonrası bakım almıştır. • Kontraseptif yöntem kullanım oranı Türkiye oranlarının üstünde olmasına karşın yeterli değildir. Herhangi bir modern kontraseptif yöntem kullanım oranı İstanbul’da % 45,4, Batı Marmara’da %46,4, Doğu Marmara’da %45,9’tur. Herhangi bir geleneksel kontraseptif yöntem kullanımı ise İstanbul’da %28,9, Batı Marmara’da %29,7, Doğu Marmara’da %30,9’dur. • Türkiye genelinde kırsalda kadınların yalnızca %40’ı kullandığı yöntemin yan etkilerin konusunda ve diğer yöntemler konusunda bilgilendirilmiş. Kullandığı yöntemler konusunda bilgilendirilen kadın oranı İstanbul’da %54, Batı Marmara’da %51, Doğu Marmara’da %53’tür. Diğer yöntemler konusunda bilgilendirilen kadın oranı İstanbul’da %50, Batı Marmara’da %41, Doğu Marmara’da % 43’tür. • Kadınların İsteyerek düşük oranı Türkiye kırsalında %18’tir. Bu oran; İstanbul’da %31, Batı Marmara’da %22, Doğu Marmara’da %20’dir. • Şişman ve kilolu kadınların oranı, İstanbul’da %58, Batı Marmara’da %52, Doğu Marmara’da %54’tür. • Bölgede kadınların %11.4’ü halen sigara içmektedir. • Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsünün Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması (2008) sonuçlarına göre, Türkiye kırsalında kadınların %43’ü hayatının herhangi bir döneminde, %10’u son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bu oranlar sırasıyla Batı Marmara’da %25 ve %6, Doğu Marmara’da %36 ve %7, İstanbul’da %37 ve %8’dir. • Türkiye kırsalında kadınların %22’si fiziksel ya da cinsel şiddet nedeniyle yaralandığını belirtmiştir. Bu oran İstanbul’da %20, Batı Marmara’da %23, Doğu Marmara’da %18’dir. Hedefler Marmara bölgesi kırsalında yaşayan kadınların sağlık sorunlarını ortaya koymak. Sağlık alanında çalışan kişileri bir araya getirerek konuya farklı bakış açılarını değerlendirmek. Marmara Bölgesi kırsalında yaşayan kadınların sağlık sorunları açısından güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymak. Kırsal alanda kadın sağlığı konusunda politika ve strateji belirlemeye yönelik bilgi alt yapısı oluşturmak. Bölgesel ölçekte kırsal alanda kadın sorunlarına yönelik çözüm önerilerini tartışmak olmuştur. 57 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› SORUNLAR VE KAYNAKLARI • Kırsal alanda kadınların büyük çoğunluğunun, sosyal güvenliğinin ve buna dahil olan sağlık güvencesinin bulunmaması, • Kırsal alanda diğer tüm bireylerin ve daha fazla olmak üzere, kadınların ve kız çocukların sağlık hizmetlerine coğrafyasal ve ekonomik olarak erişimin yetersiz olması, • Köylerde Aile Hekiminin olmayışı ve birden fazla köyden sorumlu olan Aile Hekiminin, belirli aralıklarla gezici hizmet vermesi ve bu gezici hizmetlerin yetersiz olması, • Köylerde yaşayan kişilerin coğrafyasal olarak ulaşım zorluğu nedeniyle, yalnızca köye gezici olarak hizmet veren aile hekimini seçmek zorunda olması (Kırsalda hekim seçme özgürlüğünün kısıtlı olması), • Marmara Bölgesi kırsalında diğer bölgelere oranla daha düşük olmasına karşın halen erken evliliklerin görülmesi, halen adölesan (erken yaşta) gebeliklerin, sık doğumların yaşanıyor olması, • Kırsal alanda temiz ve güvenli içme suyuna erişimin yetersiz olması, • Kırsal alanda kanalizasyon alt yapısının olmaması, • Kırsal alanda etkin atık yönetiminin olmaması, evsel ve hayvansal atıkların köylerde düzensiz toplanması ya da hiç toplanmaması ve denetimsiz alanlarda depolanması, çevre kirliliğine yol açması, • Kırsal alanda güvenli gıdaya erişimin yetersiz olması ve genelde eğitimin özelde de sağlık eğitimi yetersizliği nedeniyle yeterli gıda hijyeninin sağlanamaması nedeniyle gıda kaynaklı hastalıkların daha fazla oranda görülmesi, • Kırsal alanda kadınların ekonomik ve sosyal sorunlarının fazla olması ve kadınlara yönelik sosyal aktivitelerin olmaması nedeniyle ruhsal bozuklukların sık görülmesi, • Tarım alanlarında çalışan işçilerin (kadın ve erkek) güvenli çalışma koşullarının olmaması (Örn. temiz su ve tuvalete ulaşılamaması, basit iş güvenliği önlemlerinin eksik olması), • Tarımda çalışan kadınlarda bedensel olarak ağır işlerin yapılması nedeniyle, kas iskelet sistemi hastalıklarının sık görülmesi, • Tarım ve hayvancılıkla uğraş nedeniyle zoonoz hastalıkların daha yüksek oranda görülmesi (brusella, tularemi, sıtma, tüberküloz, kuş gribi, kist hidatik, kuduz şüpheli temas vb.), • Dengesiz beslenme (Süt ve süt ürünlerini, kırmızı ve beyaz et ve et ürünlerini, yumurta vb.) gıdaları üretmelerine karşın, tüketiminin özellikle kadınlarda az olması. Dengesiz beslenmeye bağlı hastalıkların (Anemi, obesite, iyot eksikliği vb.) kadınlarda daha sık görülmesi, • Kırsal alanda da kadınlar arasında sigara içim oranının yüksek olması, • Marmara Bölgesinde kırsal alanda kadına yönelik aile içi şiddetin görece olarak diğer bölgelere göre az olmasına karşın, halen küçümsenmeyecek bir oranda görülüyor olması, • Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların çiftçiler tarafından, hem kendi hem de çevre sağlığını tehlikeye atacak şekilde bilinçsiz kullanılması, • İlgili kurum ve kuruluşlara kırsalda yaşanan sağlık sorunları ile ilgili düzenli veri akışının olmaması ve kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon eksikliğinin olması. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması, • Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigorta Yasasının çıkması, • Sağlık ocaklarında ve Aile Sağlığı Merkezlerinde kişisel sağlık kayıtlarının bulunması. 58 Marmara Bölgesi • Sağlık Bakanlığının üreme sağlığı ile ilgili birçok projesinin sahada yürütülüyor olması. • Marmara Bölgesinde üreme sağlığı konusunda kadınlar arasında farkındalığın yüksek olması, • Yer altı ve yerüstü suları açısından zengin bir bölge olması, • Mevzuatın AB yasalarına uygun hale getirilme çalışmaları. • Bilinçsiz ilaç ve gübre kullanımı ile ilgili yeni yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmiş olması. • Gıda güvenliği ile yeni yasaların hazırlanması, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kadın çiftçilere yönelik sağlıklı beslenme ve ev ekonomisi eğitimlerinin ve Sağlık Bakanlığının bölgede eğitimler düzenliyor olması, • Halk Eğitim Merkezlerinin bulunması, • Kırsalda besin çeşitliliğinin fazla olması, • Tütünle mücadele yasasının uygulanması, tütünle mücadele etkinliklerinin artması, • Marmara Bölgesinde kadının statüsünün görece olarak diğer bölgelere göre daha iyi durumda olması, • İyi tarım uygulamaları kapsamında çalışmaların başlaması, • Tarımsal üretim alanında da reçetesiz ilaç kullanımının kaldırılması, • İlgili Bakanlıklarda sürveyans sistemlerinin bulunması, • E- devlet alt yapısının olması. Zayıf Yönler • Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigorta Yasası’nın yürürlüğünün ertelenmesi ve yasada ödeme gücü ile ilgili olan maddeler, • Kırsal alanda (köylerde) sağlık evlerinin kapatılmış olması, • Köylerde üreme sağlığı konusunda hizmet veren köy ebelerinin olmaması, • Sanayileşme nedeniyle yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi, • Bilinçsiz kimyasal ilaç ve gübre kullanımı nedeniyle yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi, • Kanalizasyon alt yapısı olan yerlerde de atıkların arıtma olmadan yüzeysel sulara verilmesi, • Hayvansal atıkların bertarafı ile ilgili şikayet olmaması durumunda, herhangi bir denetim mekanizmasının işlememesi, • Mevzuatın uygulamasında ve denetimlerde, personel ve donanım eksikliği gibi nedenlerden dolayı aksaklıkların olması, • Halk Eğitim Merkezlerinin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının kırsal yerleşim alanlarında bulunmaması, • Kırsal alanda çalışanlar için bir iş sağlığı örgütlenmesinin olmaması, • Ekonomik nedenler, sağlık ve eğitim bilincinin eksik olması, geleneksel uygulamalarımız (Ailede babanın ve erkek çocukların beslenmede öncelikli olması), • Toplumda şiddetin gerekçelendirildiğinde kabul edilebilir olması, • Toplumda özellikle kırsal alanda toplumsal cinsiyet, aile içi şiddet konularında bilinç ve eğitim eksikliğinin olması, • Yasaların uygulanmasında var olan eksiklikler, STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Kadınların sosyal güvenlik sisteminde ücretsiz tarım işçisi (ücretsiz aile işçisi) olarak tanımlanması ve sosyal güvenlik haklarının tanımlanması; tarımda kendi hesabına çalışan kişilerin de iş yasası kapsamında değerlendirilmesi, 59 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasasında, gelir hesaplanmasının tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar için yeniden düzenlenmesi, • Köylerde gezici hizmet yerine, coğrafyasal ve ekonomik olarak daha kolay ulaşılabilir, yerinde ve ücretsiz sağlık hizmeti sunulması, • Köylerde Aile Hekimliği uygulaması yerine, 224 sayılı Yasa ile tanımlanan Sağlık Evleri ve Sağlık Ocağı uygulamalarının sürdürülmesi, • Kırsal alanda da denetlenebilir su şebekelerinin oluşturulması, • Yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesinin önlenmesi için çevresel önlemlerin (mevzuat ve uygulama açısından) daha etkin hale getirilmesi, • Uygun ve sağlıklı kanalizasyon alt yapısının, kırsal yerleşim alanlarında da yaygınlaştırılması, • Kırsal yerleşim birimlerinde güvenli ve düzenli atık toplama alanlarının oluşturulması. Köylerde uygun hayvansal atık depolama alanlarının oluşturulması, • Mevzuatın uygulanmasının sağlanması, bu konularda Gıda İhtisas Mahkemelerinin kurulması ve hukuki sürecin hızlandırılması, • Vatandaşlara gıda güvenliği ile ilgili daha fazla eğitim verilmesi, • Halk Eğitim Merkezleri, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlık öncelikli konularda kurslar açılması, • “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal faaliyet alanlarının oluşturulması, • El sanatları, spor ve görsel sanatlarla ilgili köylerde halk eğitimlerini üstlenebilecek “Eğitici Köylü” yetiştirilmesi, • Örgün ve yaygın eğitimde sağlıklı beslenme, sağlıklı besin hazırlama ve saklama ile ilgili eğitimlere daha çok yer verilmesi, • Görsel medyanın tarım ve sağlıkla ilgili eğitimler konusunda, alanda daha etkin olarak kullanılması, • Kadının kırsal alanda ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmesi, • Örgün ve yaygın eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin yaygınlaştırılması. • Şiddet gören kadınların kırsalda da sığınabileceği mekanların ve başetme/başvurma mekanizmalarının oluşturulması, • On-line olarak tarımsal ilaçların satışının izlenmesi ve ilaç satış bayilerinin tarımsal ilaçların kullanımı konusunda çiftçiye yardımcı olmak üzere eğitilmiş eleman bulundurması. İlaçlamanın ehliyetli ve yetkili kişiler tarafından yaptırılması zorunluluğunun getirilmesi, • Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği, sürveyans sistemlerinin güçlendirilmesi ve daha aktif hale getirilmesi. PAYDAŞLAR • Sağlık Bakanlığı • Üniversiteler • Türk Tabipler Birliği, TEB, Türk Diş Hekimleri Birliği gibi Meslek Örgütleri • Sosyal Güvenlik Kurumu • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı • Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 60 Marmara Bölgesi 1. 2. EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumluları Doç. Dr. Galip EKUKLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Moderatör Dr. Gülçin GÜVEN Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Raportör Ziraat Yük. Müh. Seval AKYÜREK Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü Bakanlık Sorumlusu Dr. Meryem SALMAN - Ev Ekonomisti Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Sadık Yılmaz GÜLLÜ Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y Şube Müdürü Dr. Sema KONYALI Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Birgül KILIÇ Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker Mualla PİRİNÇÇİ Tekirdağ Halk Eğitim Müdürlüğü - Öğretmen Necla KARAGÖZ Tekirdağ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü - Müdür Yrd. Şengül DOĞAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği - Emekli Öğretmen Şerife KAYA Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker Behiç AKMAN Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi Çilem KARAMAN Kırklareli - Çiftçi Ömrüye ZAHRA Edirne - Çiftçi İstifa ÇİNİBULAK İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker Gaye SAYGILI Tekirdağ İl Kültür Turizm Müdürlüğü - Memur Hasan ÖZDEMİR Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Gençlik Kulübü Derneği - Öğretmen 61 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Eğitim, insanı diğer canlılardan ayıran temel süreçlerden biridir. Bir takım yeterliliklerle dünyaya gelen insan, eğitim yoluyla bulunduğu toplumun değer yargılarını, topluma uyumu ve hayatını devam ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu bilgi ve beceriyi kazanır. İnsanın eğitimini zorunlu kılan nokta toplum yaşamıdır. Toplum yaşamı olmasa, insanın eğitim ihtiyacından da söz edilemez. Eğitim, insanın bugünkü ve gelecekteki yaşamına bir müdahaledir. İnsanın düşünce ve davranışlarında amaçlı olarak istenilen yönde bir değişiklik gerçekleştirme sürecidir. SORUNLAR VE KAYNAKLARI • Bölgede kadın okur-yazarlık düzeyi ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha yüksek olmasına karşın yetersizdir. • Genel olarak örgün ve yaygın eğitimdeki eksiklikler ve aksamalar, erkek egemen ve baskıcı toplum yapısının sürmesine neden olmakta, kadının kendi geleceğine ilişkin kararları vermesinde engeller oluşturmakta ve kadının statüsünün geri kalmasına yol açmaktadır. • Kızların ortaöğretime -özellikle mesleki eğitime- katılım düzeyleri kırsal alandan illere ulaşım, barınma ve ekonomik sorunlardan dolayı yetersiz kalmaktadır. • Kız öğrenciler taşımalı eğitim sisteminden dolayı okul öncesi ve ilköğretim düzeyinde örgün eğitimden istenen düzeyde yararlanamamaktadır. • Örgün eğitimdeki sorunlara ek olarak kadınlar yaygın eğitimde de geri kalmaktadırlar. • Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile sağlık ve sosyal konularla ilgili eğitimlere ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. • Kadınların özellikle ergenlik çağında bulunan çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili sorunlar yaşadıkları ortaya çıkmıştır. • Kırsal alanda kadınların sosyal, ekonomik ve bireysel gelişimlerini destekleyecek bilgi edinme kaynakları ve bu kaynakları kullanabilme becerileri istenilen düzeyde değildir. • Birçok kurum ve kuruluş tarafından kırsal alandaki kadınlara eğitim verilmekte ancak kurumlar arasında verilen eğitimler ile koordinasyon ve eşgüdüm olmadığından sağlıklı bilgi akışı sağlanamamakta, kimi konularda eğitimler tekrar edilirken, kimi konulara hiç değinilmemektedir. • Bölgede eğitim gereksinimlerinin belirlenmesine yönelik ihtiyaç analizleri yapılmamaktadır. Verilen eğitimlerin bölgesel olarak ihtiyaca hizmet etmemesinden dolayı katılım düşmektedir. • Kırsal alanda verilen eğitimlerin yoğunluklu olarak köy kahvelerinde yürütüldüğü görülmektedir. Kırsal alandaki kadınların köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda sıkıntı yaşadıkları tespit edilmiştir. • Halk Eğitim Merkezlerinden bölgenin ihtiyacını karşılayacak yönde kurslar, eğitimler talep edildiğinde uygun modül olmadığı ifade edilerek taleplere cevap verilemediği tespit edilmiştir. • Köylerde yoğun bir şekilde eğitim veren Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi mezunlarının bulunmamasından dolayı bölgesel eğitimlerle ilgili sorunlar yaşanmaktadır. • TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan Tarım Danışmanlarının, sorumlu oldukları köy sayısı fazla olduğu için verdikleri eğitimler verimli olamamaktadır. • Tarım, hayvancılık ve ev ekonomisi konularında bilgi eksikliği kadınların üretime katkı yapmalarına engel oluşturmaktadır. 62 Marmara Bölgesi • Kadınların sosyal güvenlik kapsamının dışında kalması, üretime katılmaları ile ilgili isteksizlik doğurmaktadır. • Kırsal alandaki kadınlar aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgede geçmişe göre cinsiyet ayrımının daha az olması, • Kadınların eğitim alma konusunda istekli olup talepte bulunmaları, • Kadınların üretimde geçmişe göre daha bilinçli bir şekilde aktif durumda bulunmaları. Zayıf Yönler • Ataerkil aile yapısı, toplumsal baskı, • Kadınlara yönelik yapılacak eğitimler için uygun mekânların bulunmaması, • Yetişkin eğitimi veren kurum ve kuruluşların verdikleri eğitimlerle ilgili koordinasyon ve eşgüdüm eksikliği, • Yetişkin eğitimi veren ilgili kuruluşların tümü ile ilgili bilgi sahibi olunmaması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Toplumsal kalkınmayı sağlamak için kadının statüsünün yükseltilmesi önemlidir. Bu amaçla yalnızca kadını eğitmek yeterli olmayacaktır. Bu nedenle örgün ve yaygın eğitimde özellikle insan hakları, kadın hakları, medeni kanun, kadının statüsünün yükseltilmesi gerekliliği, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği gibi temel sosyal konularda erkeklerin de eğitim alması sağlanmalıdır. • Kırsal alandaki kadınların, köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda sıkıntı yaşamalarından dolayı başka bir mekânın tespit edilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu amaçla köylerde kapatılmış olan taşımalı eğitimden dolayı kullanılmayan ilkokul binalarının kırsal alandaki kadınların eğitimleri için “Köy Eğitim ve Kültür Merkezi” adı altında bir kurum oluşturularak yapılacak eğitim çalışmaları için kullanılabilir. • Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile ilgili ihtiyaç duydukları eğitimler için sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı veya hekim, ebe, hemşire gibi alan uzmanlarından yardım istenerek bu merkezlerde eğitimler verilebilir. • Kadınlar, doğum kontrol yöntemleri ile ilgili erkeklerin de eğitim almaları gereğini ifade etmişlerdir. • Kırsal alanda çeşitli kurum ve kuruluşların düzenlediği eğitimlerin tekrarını önlemek için kurumlar arasında iletişim sağlanmalıdır. Örneğin, tüm kurumların web sayfalarında verilen eğitimlerle ilgili bilgiler yer alabilir. Broşür, dergi vb. yayım vasıtaları kullanılarak kurumlar tarafından verilen eğitimlerle ilgili bilginin transferi sağlanabilir ya da kurulacak bir eğitim eşgüdüm/koordinasyon merkezi, çeşitli kurumların verdiği eğitimleri organize edebilir. • Köy Eğitim ve Kültür Merkezleri, kırsal alandaki kadınların ihtiyaç duyduğu konserve yapımı, dokuma, arıcılık vb. gibi eğitimlerin verilmesinin yanında sosyal aktiviteler (folklor, tiyatro kursları vb.) için de kullanılabilir. Ayrıca çeşitli toplantılarda yine bu mekânlarda gerçekleştirilebilir. • Yükseköğretim kurumları ile işbirliğine gidilerek kırsal alandaki kadınların ihtiyaç duyduğu eğitimlerle ilgili seminerler düzenlenmeli, üretim niteliğinin geliştirilmesi boyutlarında bölgeye 63 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› katkılar sağlanmalıdır. Eğitim Fakültelerinde bulunan “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersi kapsamında üniversite öğrencilerinden kırsal alanda yapılacak eğitimlerle ilgili destek alınabilir. • Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi mezunlarının yer almasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Ancak, bu okullar kapatıldığından dolayı kırsal alandaki kadınların ihtiyacı olan eğitim hizmetlerinin verilmesi aksamaktadır. Kırsal alanda kadınların eğitim hizmetlerinden yararlanma sürecinde yaşadıkları çekimserlikleri ortadan kaldırmak için daha fazla kadın uzmanın istihdamı için bu okulların yeniden açılması önerilmektedir. • TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan Tarım Danışmanlarının, kırsal alandaki kadınlara verdikleri eğitimlerin verimli olabilmesi için sorumlu oldukları köy sayılarının azaltılmalıdır. Tarım Danışmanlarının sorumlu oldukları köy sayısı, köylerdeki çiftçi sayısı, çalışma alanı vb. koşullar göz önünde bulundurularak belirlenmeli ve tarım danışmanlarının sayısı arttırılmalıdır. • Sivil Toplum Kuruluşları köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla bir araya getirip çeşitli sohbet toplantılarıyla kadınlar arası etkileşimi sağlayabilirler. • Kırsal alandaki kadınların aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma konusunda yaşadıkları sorunları çözebilmeleri için kooperatifler, dernekler kurulabilir; mikro kredi almaya cesaretlendirilebilirler. Köylü ve kentli kadınların buluşmasının sağlandığı toplantılarda ürettikleri ürünlerini satışa sunarak ürünlerine pazar bulma imkânı bulabilirler. • İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından Halk Eğitim Merkezlerine yeni modül açabilmek için yapılması gerekenlerle ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılmalıdır. • Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın yürüttüğü çalışmaların özellikle köylere de ulaşması için girişimlerde bulunulmalıdır. • Çocukların okul öncesi eğitimden yararlanabilmesini sağlamak için “Mobil Okul” sayısının kırsal alanda arttırılması gerekmektedir. PAYDAŞLAR • Milli Eğitim Bakanlığı • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • Sağlık Bakanlığı • Yerel Yönetimler • Üniversiteler • Sivil Toplum Kuruluşları İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ İl Milli Eğitim Müdürlükleri, başta örgün eğitimde kızların okul kayıt ve devamlarını denetleme ve belirlenen sorunların çözülmesi konusunda, çeşitli kurum ve kuruluşlarla iletişim halinde, yoğun çalışmalara devam etmelidir. Yaygın eğitimlerin düzenlenmesi, koordinasyon ve organizasyonu ile ilgili eşgüdüm merkezi/birimi, İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde kurulabilir. Bu birim sayesinde bölgeye ait eğitimlere yönelik ihtiyaç analizleri yapılabilir ve ihtiyaca yönelik eğitimler planlanabilir. Aynı zamanda bu birim, yetişkin eğitimi bölümü bulunan üniversitelerle temasa geçerek, yetişkine yönelik eğitimlerin niteliği, eğiticilerin eğitimi, eğitimin organizasyonu gibi konularda destek alabilir. Böyle bir birim oluşturulduğunda verilecek eğitimlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, verimliliği vb. gibi durumlar takip edilebilir. Kırsal alanda gerçekleştirilecek eğitimlerin verimliliği gibi durumların tespiti ile ilgili yapılacak çalışmalar için üniversitelerden, bağımsız değerlendirme şirketlerinden destek alınabilir. Yetişkine yönelik düzenlenecek olan tüm eğitimlerin yetişkinin ihtiyacına yönelik olması etkililiğinin ve etkinliğinin değerlendirilmesi, tarafsız ve bağımsız kişi/kurumlar tarafından ölçülürse etkili olacaktır 64 Marmara Bölgesi 1. 3. YOKSULLUK ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumluları Doç. Dr. Galip EKUKLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Gamze VAROL SARAÇOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Moderatör Dr.Phil. Habilitand Erdoğan GEDİK J.W. Goethe Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi, Sosyoloji Bölümü/Frankfurt - Almanya Raportör Ziraat Yüksek Mühendisi - Ebru DOĞRUCAN Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü Bakanlık Sorumlusu Naki ÇETİN - Ziraat Mühendisi Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Hicran BALI Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Meltem Esin POLAT İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Özlem KALEM Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü- Ziraat Mühendisi Tuba UÇAK Kocaeli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Necmi GÜNDÜZ Trakya Kalkınma Ajansı - Uzman Zeynep GÜNEÇ Yalova - Çiftçi İsmail YILMAZ Tekirdağ İl Özel İdare Müdürlüğü - Kültür ve Sosyal İş. Müdürü Nurdan USLU Kırklareli - Çiftçi Nazmiye BALCI Kocaeli - Çiftçi Neriman BAĞDAT Sakarya - Çiftçi Salih AKBULUT Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü- Müdür Yrd. V. Hülya YUNAK Tekirdağ Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Ayşe ŞİMŞEK Hacettepe Üniversitesi - Araştırma Görevlisi Müjgan SÜVE İstanbul - Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vak. 65 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Yoksulluk, bugün bütün dünya üzerinde en büyük problem olarak algılanmakta ve bu konu çeşitli perspektiflerden sosyal bilim ve kültür bilimleri içinde ele alınmaktadır. Ancak, genel olarak ele alınan yoksulluk kavramı ekonomik yoksulluk çerçevesinden hareketlidir. Dünya Bankası verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri mutlak yoksul olarak tanımlanmaktadır. Bu nüfusun dörtte üçü de kırsal kesimde yaşamaktadır. Öte yandan DPT’nin 2001 verilerine göre ise Türkiye’de günde 1 ABD dolarının altında yaşayanlar, toplam nüfusun %15’ini oluşturmaktadır. Bu kadar vahim sonuçlar gösteren yoksulluğun, ağırlıklı olarak “ekonomik” yoksulluk bazında ele alınıp araştırılması ise, sonuçlardan çok daha düşündürücüdür. Ekonomik yoksulluk, güncel sosyoloji kurumları içinden bakıldığında yoksulluk olgusunun sadece bir parçasını oluşturmakta, fakat aynı zamanda, yoksulluğun açılımlarını da beraberinde getirmektedir. Yoksulluk aynı zamanda kırsaldır, yoksulluk cinsiyetlidir ve bundan en çok kadın etkilenir. Ekonomik yoksulluk, kültürel ve sosyal yoksulluğu da beraberinde getirmektedir. Yaşlılık” ile birlikte bu yoksuzluklar artar, katmerlenir *(Gedik 2009). *Gedik, Erdoğan (2009). “Yoksulluğun Çeşitlendirilmesi/Cinsiyetlendirilmesi: İlişkiler, Dayanışma ve Stratejiler.” III. Ulusal Antropoloji Kongresi’nde sunulan bildiri. SORUNLAR VE KAYNAKLARI • Kadın çiftçinin üzerinde ev, tarla gibi mal ve mülklerin olmayışı, bunları kredi gibi farklı finansal kaynaklara ulaşmada teminat olarak gösterememesinden dolayı doğan zorluklar. • Geleneksel ataerkil zihniyetin kadın üzerindeki egemenliği. Erkeğin tarım alanında hakim olması, kadını tarım alanında görünmez kılmaktadır. Kadının ev işleri, çocuk bakımı gibi geleneksel rollerin dışında çalışma imkanını kısıtlanmaktadır. • Kadınların, kadın hakları konusunda bilgi sahibi olmamaları. Özellikle kadınların mirastan mağdur edilmesi ve hakkını tam olarak alamaması. Medeni kanunda kadın ve erkek eşit haklara sahip olmasına karşın, uygulamada kadının mirastan mahrumiyeti söz konusudur ve bu durum da toplumsal olarak normal karşılanmaktadır. • Kadınların doğduğu ve yaşadığı sosyal, kültürel ve ekonomik kaynakları hayata başlangıç noktası olarak almaları ve bağlı bulundukları statüyü değiştirme olanağı bulamamaları. Bunun bir uzantısı olarak da kadınların eşit eğitim alamamaları. • Karşılıklı güven eksikliğinden dolayı örgütlenememe. • Maddi olanaksızlıklar nedeniyle organik üretim sertifikası alınamaması ve sertifikasızlıktan doğan mağduriyetler. • Kadının sahip olduğu becerilerin bir meslek olarak kabul ve saygı görmemesi. • Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin tarım alanında daha derin olması ve bunun yoksulluğun üretilmesinde ve devamında belirleyici bir unsur olması. • Uzun süre kadının kamusal alanda görünmeyişi ve günümüzde kamusal alana çıkmaya çalışmasından dolayı, erkeklerle kaynak ve erk paylaşımı mücadelesi söz konusudur. Kadının her türlü bilgi kaynağına ulaşamaması ya da ancak erkek üzerinden ulaşması, kadını bağımlı kılması. • Maddi olanaksızlıktan okuyamama veya evlendikten sonra eşinin desteği ile okuması. • Demokratikleşmedeki eksiklikler ve bu nedenle kadının ürettiğinin değer kazanamaması. • Sosyal güvence eksikliği ya da yokluğuna bağlı olarak özgüven eksikliği. 66 Marmara Bölgesi • Kadınların kooperatif kurması devlet tarafından desteklense de, parayı kazanan kişinin erkekler olması ve sonrasında yönetimin erkeklere geçmesi. • Tarım ya da hayvancılık yapmak isteyen kadın çiftçilerde yeterli sermayenin bulunmaması veya başlangıç için yeteri kadar teşvik bulunmaması. • Meslek hastalıkları ve iş kazası tanımlarının çiftçileri kapsamıyor olması. • Kadının finansal kaynaklara ulaşma noktasında sorun yaşaması. • Kadının aile içinde ekonomik olarak söz hakkına sahip olması durumunda aile birliğinin bozulacağı inancı. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgenin biyolojik çevresinin (ekoloji) farklı ürünler yetiştirmeye elverişli olması., • Eğitim düzeyinin Türkiye geneli ile kıyaslandığında daha yüksek oluşu, • Sanayinin gelişmiş olması, • Saklama, yerleştirme, sevkiyat şartları (Lojistik), altyapı ve ulaşım sorunlarının bulunmaması, • Bölgenin işlenilebilir arka çevresinin (Hinterland) geniş olması. Zayıf Yönler • Çiftçiliğin saygın bir meslek olarak görülmemesi ve bu durum içinde kadın çiftçi imajının yarattığı zorluklar, • Her ne kadar tarımsal alanda eğitim veriliyor olsa da, istenilen düzeyde olmaması, • Sanayisinin gelişmiş olmasına karşın, tarımsal sanayinin tarımı geliştirici düzeyde olmaması. • Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında çiftçi örgütlerinin değil, aracıların egemen olması, • Kadınların birey olarak pazarlama olanaklarının kısıtlı olması, • Kadınların kendilerine ait sosyal güvencelerinin bulunmaması, • Kadınların erkek egemen kooperatiflerde örgütlenmelerinin zorluğu, • İnsan kaynakları bakımından zengin olmasına karşın; tarım sektöründe çalışacak istekli kişilerin bulunmaması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Çiftçi eğitimlerinin kadınlara yönelik olarak tasarlanması, • Devletin kadınları hakları konusunda bilgilendirmesi, • Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan dağıtılması, • Bilgi akışının ve koordinasyonunun sağlanması, • Tarım konusunda kadına yönelik faaliyetlerin daha da arttırılması ve çeşitlendirilmesi, • Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi, • Kırsalda kadınlara ulaşmada kadın memurdan yararlanılması, • Köy sosyolojisi konusunu çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması, 67 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi, • Organik tarımın desteklenmesi, • Her türlü meslek eğitimine kadınların da alınması, • Toplumsal cinsiyet ve kadın hakları konusunda eğitimlerin yaygınlaştırılması PAYDAŞLAR • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • Halk Eğitim Merkezleri/Milli Eğitim Bakanlığı • İl Özel İdareleri • Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu • İŞKUR • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü • Üniversiteler • Sivil Toplum Örgütleri • Kooperatifler ve Dernekler • Meslek Kuruluşları 68 Marmara Bölgesi 2. Kırsal Alanda Kadının Tarımsal Üretim ve Pazarlamadaki Rolü 2.1. Tarımsal Üretim 2.2. Girişimcilik ve Pazarlama 69 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 70 Marmara Bölgesi 2. 1. TARIMSAL ÜRETİM ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fak. Tarım Eko. Böl. Moderatör Yrd. Doç. Dr. Seviye YAVER Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Böl. Raportör Arş. Gör. Özlem TURAN Uludağ Üniversitesi Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Böl. Bakanlık Sorumlusu Uzm. Şerife TUNA- Ev Ekonomisti Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Canan TUNA Tekirdağ Namık Kemal Üni. Ziraat Fak Hadi DAĞAŞAN Yalova İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü Hayrullah SEZGİN Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yüksek Mühendisi Mustafa KAYABAŞI Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Hanifi ARDA Edirne İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü Halime BARAN Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Sevilay BAHAR Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Emrah MORALAR Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Nuray ÖZÇETİN Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası - Ziraat Mühendisi Perihan ÇAKMAK Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Vildan HEYCAN Ferhadanlı Köyü Tekirdağ - Çiftçi Halime HIZLI Ferhadanlı Köyü Tekirdağ - Çiftçi Hacer TEZCAN Tekirdağ Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği 71 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Kadın çiftçi; tarımsal üretimin tüm aşamalarında emek veya sermaye sahibi olarak yer alan, karar sahibi ya da uygulayıcı olarak üretimin yapılmasını sağlayan kadınlarımız olarak tanımlanabilir. • Kadın çiftçilerin tarımsal üretim sürecinde üzerine aldığı roller; • İşletme ve mülk sahibi olarak ürünlerin üretilmesinden satılmasına kadar karar verme yetkisine sahip olmak, • Aile içi ücretsiz işçi olarak emeği yoğun işlerde sorumluluk üstlenmek, • Mevsimlik işçi olarak ihtiyaç duyan işletmelerde emek yoğun işlerde çalışmak. Tarımsal üretim, kırsal kesimde toprak, su ve biyolojik kaynaklar ile birlikte tarımsal girdiler kullanılarak toplumun barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılan bitkisel ve hayvansal üretimi ifade eder. Etkin ve verimli bir tarımsal üretimden bahsedebilmek için; planlı üretim, üretimin her aşamasında insan ve çevre sağlığına duyarlı, tüketici ve pazarın beklentileri ile uyumlu üretim yapılması gerekmektedir. Kırsal alanda kadınlar tarımsal üretimin her aşamasında özellikle ücretsiz aile işçisi ya da mevsimlik işçi olarak yer almaktadır. Aile işçisi olarak üretime katılan kadınlarımızın doğrudan tarımsal üretime katılım düzeyleri işletme büyüklüğü, mekanizasyon derecesi, üretilen ürün vb. bazı değişkenlere bağlı olarak değişmektedir. Örneğin bölgemizin tahıl üretimi yapılan il ve ilçelerinde kadınların tarımsal üretime katılımı oldukça düşüktür. Ancak meyve ve sebze üretimi, bağcılık veya hayvancılık yapan işletmelerde aile içi işgücü ya da mevsimlik işçi olarak kadınların payı çok daha fazladır. Kadının üretime katılımının az olduğu durumlarda bile kadınlarımız aile içi ihtiyacı giderecek alanlarda tarımsal üretime katılmaktadır. Gelir ve sosyal kalkınma gibi açılardan, Türkiye’nin diğer bölgelerinden daha avantajlı olan bölgemizde dahi işletme sahibi kadın sayısı çok azdır. Kadınlarımız, üretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilmez bir yere sahip olmasına rağmen, pazarlama ve satış aşamasında karar verici olarak önemli bir yere sahip değildir. SORUNLAR VE KAYNAKLARI • İşletmelerin optimum işletme büyüklüğünde olmamaları, küçük ölçekli aile işletmeleri şeklinde üretim yapmaları, • Tarımsal üretimde girdi fiyatlarının yüksekliği, • Bölgemizde işletme sahibi kadın sayısının az olması, • Pazarlamada üreticinin yer alamaması ve fiyat oluşumu konusunda yeterince etkin olamaması, • Üniversite ve araştırma kuruluşlarının tarımsal üretimle ilgili yaptıkları araştırmaların ülke geneline yayılamaması, eşgüdümün sağlanamaması, • Mülkiyet problemi, • Kırsal alanda gelir ve istihdam yetersizliği nedeniyle kentlere göçün artışı, • Kırsal kesimdeki kadınların sosyal güvencesinin olmayışı, • Tarımsal örgütlere olan güvensizlik nedeniyle etkin katılımın olmaması, • Üretim planlaması eksikliği nedeniyle yeni pazar olanaklarının oluşturulamaması, • Kırsal kadın konusunda yapılan çalışmalarla ilgili düzenli istatistiki verilerin bulunmaması, • Araştırma-yayım-çiftçi bağının yeterince güçlü olmaması. 72 Marmara Bölgesi GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgemizde Ziraat Fakültesi olan iki üniversitenin ve çok sayıda Araştırma Enstitüsünün olması, • Bölgemizde yer alan kadınların sağlık hizmetlerine ulaşmasının diğer bölgelere göre daha kolay olması, • Bölge kadınlarının temel ve mesleki eğitim hizmetlerinden yararlanma olanaklarının daha fazla olması, • Bölgenin yeniliklere açık olması, • Milli gelirden alınan payın diğer bölgelere göre yüksek olması, • Bölgede örgütlenme kültürünün yaygın olması, • Tarımsal örgütlerin bölgede aktif olması, • Tarımsal üretimde verimin yüksek olması, • Bölgemizde kırsal alana yönelik alt yapı hizmetlerinin giderek gelişmesi, • Bölgede sanayi ve hizmet sektörünün gelişmiş olması nedeniyle kadınların giderek tarım dışı işlerde çalışma eğiliminin artmasıyla gizli işsizliğin önüne geçilmesi, • Sanayi ve hizmet sektöründe çalışan kadınların sosyal güvencesinin olması, • Teknolojideki gelişime paralel olarak kırsal alanda yaşayan kadınlarında gün geçtikçe teknoloji kullanım düzeylerinin giderek artması, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hibe projelerinde, kadına yönelik pozitif ayrımcılığın başlaması, • Kırsal kadının iletişim kurduğu tarımsal kurum ve kuruluşlardaki kadın istihdamının artması, • Bölgede kadın girişimciliğine duyulan güvenin artması, • Bölgemizde yürütülen tarımsal projelere katılımın fazla olması (meyve olgunlaştırma ve soğuk hava deposu projesi, alternatif enerji kaynaklı sera projesi, meyve paketleme ve depolama projesi) • Bölgede bitkisel ve hayvansal üretimde mekanizasyonun yaygın olması, • Bölgede kadının evlilik yaşının yüksek olması ve çocuk sayısının azlığı. Zayıf Yönler • Kırsal örgütlenmede kadınların oranının düşük olması, • Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarımızın sosyal güvencesinin olmaması, • Hayvansal üretimde kadının ağırlıklı çalışması, • Kırsal alanda geleneksel miras paylaşımı nedeniyle tarım arazilerinin kadın aleyhine eşit paylaştırılmaması, • Bölgede miras yoluyla bölünen parçalı ve küçük arazi yapısı nedeniyle tarımsal üretimin ailenin geçimini karşılayacak düzeyde olmaması, • Kadının iş yükünün fazlalığı ve çeşitliliği, • Kadınların tarımsal üretimde ücretsiz aile işçisi olmaları, • Kadınların ataerkil aile yapısı nedeniyle sosyal hayata katılımlarının az olması, 73 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Köyden kente göç nedeniyle köylerde yaşayan nüfusun yaş ortalamasının artması, buna bağlı olarak tarımsal üretimin olumsuz etkilenmesi, • Piyasa fiyatları oluşturulurken devletin müdahalesinin olmaması, • Üretim planlamasının olmaması, • Tarımsal üretimde kayıt dışılık olması, • Girdi maliyetlerinin yüksek olması, • Bölgede sanayinin yoğun olması nedeniyle ortaya çıkan kirliliğin tarımsal üretimi olumsuz etkilemesi, • Hayvansal üretimde çalışan kadınların zoonoz (şarbon, brusella v.b.) hastalıklara maruz kalması, • Bölgedeki tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Bölgemizde uygulanacak hibe projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılması, • Kırsal kalkınma projelerine kadın üreticilerinin katılımının teşvik edilmesi, • Hayvansal üretimde kadının işgücünün azaltılması amacıyla toplu sağım ünitelerinin kurulması, • Üreticilerin güçlenmesini sağlayacak kurumsal ve yasal düzenlemelerin hızla yapılması, • Pazarlama kanallarında ve üretimde örgütsel yapının güçlendirilmesi, üretici ile tüketici arasındaki aracıların kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması, • Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması sağlanarak uzun dönemde kadınların sosyal ve ticari hayata katılım oranının artırılması. • Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması, kırsal kesimde yaşam standartlarının arttırılması, • Tarımsal eğitime ağırlık verilerek üretimde kalite ve verimliliğin arttırılması, • Kadın çiftçilerin mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının arttırılması, • Önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini paylaşması, • Bölgemizde kadınlara yönelik örgütlerle Türkiye çapında faaliyet gösteren örgütlerin iletişiminin sağlanması, • Geleneksel miras paylaşımında kadının mağduriyetinin engellenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, • Parçalı arazilerin toplulaştırılması ve hisseli arazilerde mülkiyet edinim hakkının kadına verilebilmesi için kredi olanaklarının arttırılması, • Tarımsal üretimde kayıt dışılığı azaltacak önlemlerin alınması, • 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanunu ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda üretici lehine tadilat yapılması, • Gıda güvenliği konusunda kadın çiftçilerin bilinçlendirilmesi, • Hayvan barınaklarının iyileştirilmesi ve hijyene önem verilmesi ile sağlık problemlerinin engellenmesi, • Devletin kırsal alanlarda kadınların sosyal güvenlik primlerine destek sağlaması, 74 Marmara Bölgesi • Bölgedeki tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının engellenmesi, • Tarım sigortalarının yaygınlaştırılması, • Kadın çiftçilere yönelik hizmet götüren tüm Bakanlıkların illerdeki temsilcilerinden oluşan bir koordinasyon kurulu oluşturulması, • Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı sonucunda elde edilen görüş ve önerilerin ulusal medyada yer almasının sağlanması. PAYDAŞLAR • Çiftçiler • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • Üretici ve Meslek Örgütleri • Kooperatifler • Üniversiteler, • İlgili kamu kurum ve kuruluşları • Sözlü, yazılı ve görsel basın (radyo, tv, gazete ve dergiler) • Kredi veren kurum ve kuruluşlar (Tarım kredi kooperatifleri ve bankalar) • Sivil Toplum Kuruluşları • Kalkınma Ajansları İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ • Bölgesel kırsal alanda kadın çalıştayı sonunda ortaya çıkacak sonuç ve önerilerin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından dikkate alınıp sahada uygulamaya konulması, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca geliştirilecek yeni projelerde kadının rolüne dair bir değişim ve iyileşme olup olmadığının takip edilmesi, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca uygulanan projelerde kadın üreticilere pozitif ayrımcılık yapılması ve bunun kamuoyuna duyurulması, • Kadın çiftçilere uygulanan yayım ve eğitim hizmetleri sonucunda eğitilen kadın sayısındaki artışın gözlemlenmesi, • Çalıştay sonucu elde edilen sonuçlar ve önerilerin paydaşlara aktarılması ve talimatlandırılması, • Sivil toplum kuruluşları, kooperatifler, meslek örgütleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kayıt sistemlerinde, farklı kaynaklardan uygulamaya konulacak olan projelerde kadın üye ve girişimci bazında bir artış olup olmadığının takip edilmesi, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kadın çiftçiler ve girimcilerle ilgili web sitesi oluşturulması, tartışma forumunun açılması, yayıma ilişkin ulusal ve uluslararası tüm istatistikî verilerin bu sitede yer almasının sağlanması. 75 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 2.2. GİRİŞİMCİLİK VE PAZARLAMA ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Yasemin ORAMAN Namık Kemal Üni. Ziraat Fak. Tarım Eko. Böl. Moderatör Yrd. Doç. Dr. Şule TURHAN Uludağ Üni. Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Böl. Raportör Arş. Gör. Zeynep PARSEKER Uludağ Üni. Ziraat Fakültesi. Tarım Ekonomisi Böl Bakanlık Sorumlusu İlknur DEDE - Mühendis Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Arş. Gör. Dr. Emine YILMAZ Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi Öğr. Gör. Nilüfer Ayça ÇEVİKELLİ Kırklareli Üni. Kepirtepe MYO 76 Leyla ERÇİKLİ Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ev Eko. Teknisyeni Mine BAYRAKATAROĞLU Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Tijen EVCİN Yalova – İşletmeci Cemal ÖZSU Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Ayfer KAYHAN Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Özden KARAEVLİ Tekirdağ Önder. Çift. Dan. Dern. - Çiftçi Fatma GAGALOĞLU İstanbul - Çiftçi Funda SAĞLAM Tekirdağ San. ve Tic. İl Müd.- Zir. Yük. Müh. Ebru Zeynep ÖZEL Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Müh. Marmara Bölgesi GİRİŞ Girişimci; emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynaklar olarak sayılan üretim faktörlerini bir araya getirerek mal veya hizmet üreten bireydir. Girişimcilik; yaşanılan çevre içerisinde ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek projeler oluşturma, projeleri yaşama taşıma ve katma değer üreterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır. Bir başka deyişle girişimcilik; finansal, fiziksel ve sosyal risklere katlanılarak, kişisel tatmin ve bağımsızlık elde edilerek yeni bir değer yaratma sürecidir. Pazarlama; kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimi sağlamak üzere, ürünlerin, hizmetlerin ve düşüncelerin yaratılmasını, fiyatlandırılmasını, dağıtımını ve satış çabalarını planlayan ve uygulayan bir bilim dalıdır. Pazarlama kavramında vurgulanan bazı noktalar ise şöyledir: • Pazarlama, insanların gereksinimlerinin ve isteklerinin karşılanmasına yöneliktir. • Pazarlama, değişimi kolaylaştırır ve gerçekleştirir. • Pazarlama çeşitli eylemlerden oluşur. • Pazarlama eylemleri insanlar ve örgütler tarafından yapılır. • Pazarlamaya ürünler, hizmetler ve düşünceler konu olurlar. • Pazarlama eylemleri planlanmalı ve denetlenmelidir. Kırsal Alanda Kadın Girişimciliği ve Pazarlama; kırsal alanda yaşayan kadının daha üretken çalışarak emeğini daha etkin kullanması, kamu ve özel ilgili kurum ve kuruluşlara ulaşarak kalkınma sürecine katılabilmesi ve ürününü en etkin bir şekilde pazarlayabilmesidir. Kırsal alanda yaşayan kadınların ürünlerin pazarlamasında ki rolü yok denecek kadar azdır. Zira mülkiyet erkeklerin üzerinde olduğu için para ile ilgili işler erkeklerden sorulur. Dolayısıyla kadınlar kendi ürettikleri ürünlerin pazarlanması üzerinde bile söz sahibi olamayabilmektedirler. Türkiye tarımında emek, sermaye ve işgücünü bir araya getiren ve işletme sahibi olan kadın girişimciler yaygın değildir. Kırsal alanda yaşayan kadınların mülk sahibi olamaması ve eğitimsizlik gibi nedenlerden dolayı girişim ve pazarlama konuları marjinal kalmaktadır. SORUNLAR VE KAYNAKLARI • Eğitim ve yönlendirme eksikliği (genellikle eğitim eksikliğinin ileri yaşlardaki insanlarda ortaya çıkması, genç kesimin ise tarım üzerine çalışmak istememesi), • Miras kanunu ile tarımın etkinliğinin zayıflaması (arazilerin parçalanması), • Kadınların kuracakları işletmelere ait ilk yatırım sermayelerini kolaylıkla elde edememesi, • AB fonlarından gelen yatırım ve eğitim desteklerinin Marmara Bölgesi’ne aktarılamaması, • Bilgilendirme ve eğitim çalışmalarında kadın katılımcıların eksikliği, • Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerini üretim ve pazarlamadaki mevzuattan kaynaklanan zorluklar nedeniyle pazarlayamaması, • Kadın girişimcilerin istedikleri bilgiye ulaşmada zorluk çekmesi (hangi kaynak ve kurumlardan bilgi alacağını bilmemesi ve kurumlararası koordinasyon eksikliği), • Üreticinin ürününü pazarlamada sıkıntı çekmesi (fiyat, aracılar, ambalaj, tanıtım, depolama, lojistik vb.), • Örgütlenmenin gelişememesinden dolayı üreticinin pazarlamada çok fazla etkili olamaması, aracılardan dolayı ürününü düşük fiyata satması, • Kooperatiflerin etkin çalışmaması, • Kadın girişimcilerin kooperatif kurmasının maddi yük getirmesi, vergilerin ağır olması ve kadının örgütlenmeye karşı çekimser kalması, • Mikro kredilerin düşük miktarda olması ve kadınların bu konudaki bilgi eksikliği, 77 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Kırsal alandaki genç nüfusun göç nedeniyle azalması, • Kırsal alandaki kadınların üzerindeki sosyal, kültürel ve geleneksel baskıların olması ve bu baskıların kadın girişimciliğini olumsuz yönde etkilemesi, • Kırsal alandaki kadınların kolaylıkla risk alamaması, • Üretim planlamasının yapılmaması ve hızlı büyüme arzusu, • Üreticiye verilen kredi teminatlarının yüksek olması, • Standart kalitede ürünlerin üretilememesi, • Üretilen ürünlerde sürdürülebilirliğinin sağlanamaması, • Geleneksel ürünlerde markalaşmanın zorluğu. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgedeki eğitim seviyesinin ülke ortalamasına göre yüksek olması, • Bölgedeki toprak verimliliğinin yüksekliği ve uygun iklim koşulları, • Bölgede aile başına düşen çocuk sayısının az olması nedeniyle kadının sosyal ve ekonomik faaliyetlere yönelmesinin daha kolay olması, • Miras paylaşımının eşit olması, • Bölgede teknoloji seviyesinin yüksek olması, • Bölgeye özel yöresel ürünlere talep olması (doğal mantar, tıbbi bitkiler, kekik, ıhlamur, kiraz gibi ürünler), • Bölgede kırsal turizmin yapılabileceği yerlerin çok fazla olması, • Bölgenin iç ve dış pazarlara yakın olması, • Bölgenin güçlü bir ulaşım ağının olması (karayolu, havayolu, denizyolu), • Bölgede sanayinin fazla olması nedeniyle pazarlamanın kolaylaşması, • Trakya'nın Hayvancılık açısından “ari bölge” olması, • Bölgenin sınıra yakınlığından dolayı uluslararası ticari potansiyeli. Zayıf Yönler • Bölgede nüfus artış hızı daha az, • Kırsal alanda genç nüfus oranının düşüklüğü, • Köyden kente göç oranının yüksekliği, • İç kesimdeki köylere ulaşım zorluğu, • Bölgedeki su kaynaklarının az olması, • Bölgedeki alt yapının eksikliği, • Kırsal alandaki kadınların girişimcilik konusunda yönlendirilmemesi, lider ruhlu girişimcilerin az olması, • Bölgede su ürünlerinden yeterince faydalanamaması, • Bölgede kırsal turizminin desteklenmemesi ve tanıtımının yapılmaması, yöresel ürünlerinin tanıtımının yapılmaması, • Örgütlenme konusunda kadınların bilgi eksikliği, • Verimli tarım arazilerin amaç dışı kullanımı (imar ve sanayiye açılması), • Sanayinin fazla olmasından dolayı arıtma tesislerin eksikliği, • Kişi başına düşen gelir arttıkça girişimciliğin azalması, • AB ve diğer hibe projelerinden yararlanamamak, • Arazilerin çok parçalı olması, • Bölgede sanayinin fazla olması köyden kente genç nüfus göçünü arttırmakta. 78 Marmara Bölgesi STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Tarımsal danışmanlık eğitiminin yapılabilmesi için gerekli alt yapı ve teknik desteklerin sağlanması, danışman sayısının arttırılması, • Tarımda örgütlenerek, kooperatifler, birlikler ve şirketler kurarak ürünlerin daha iyi bir şekilde pazarlanması, • Kırsal alanda kurulan örgütlerde kadınları teşvik etmek amacıyla yönetim kurulu üyeliklerine kadın üye kotası getirilmesi, • Bankaların kredi imkanlarında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık sağlaması, • Yerel yönetimlerden projelerin hayata geçirilmesi için maddi desteğin alınmasında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın yapılması, • Kadın girişimcilere proje başvuruları konusunda gerekli eğitim ve desteğin verilmesi, • Kalkınma ajanslarından yararlanmak için kadın girişimcilerin bilgilendirilmesi, • Kadınlara yönelik uygun eğitim programlarının hazırlanması, arttırılması ve eğitimlerin daha cazip hale getirilmesi, • Kırsal alandaki eğitim çalışmalarında bakanlık ve üniversitelerin daha sıkı bir işbirliği yapması , • Kadınlara yönelik yapılan araştırma ve proje çalışmalarında kurumların bu projelere öncelik tanıması ve destek sağlaması, • Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için destek sağlanması, • Kadın girişimcilerin ürettiği yerel ürünlerin üretilmesi ve satılması için özel kolaylıklar sağlanması, • Girişimci kadınlara mikro kredi sağlanması ve bu yönde çalışmaların yapılması. Mikro kredilerin miktarının arttırılması, • MEB’in ilköğretimden başlayarak tarım, girişimcilik ve örgütlenme konularında gerekli eğitimi vermesi, • Önder çiftçi gibi projelerin yaygınlaşması ve bu konuda kadınların bilinçlendirilmesi, • Kooperatiflerin etkin çalışmasının sağlanması, • Rol modellerin kadınlara anlatılarak kadın girişimciliğinin özendirilmesi, • Kadın girişimcilerin kurduğu kooperatiflerde pozitif ayrımcılığın yapılması, vergi yüklerinin azaltılması, • Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi, • Genç nüfusu köyde istihdam edebilmeleri için iş olanaklarının yaratılması ve teşvik edilmesi, • Pazarlamada ambalajın ve tanıtımın öneminin girişimcilere anlatılması, • STK ve yerel yönetimlerin kadınların el emeğinin tanıtılmasında aktif rol alması, bu yöredeki kadınlara ürünlerini satmasında yer tahsis etmesi ve yardımcı olması, • Kadın girişimcilerin fuarlara katılımlarının desteklenmesi ve kadınlara sağlanan ayrıcalıklardan haberdar edilmesi, • Pazarlamada internet kullanımının arttırılmasının sağlanması, • Kırsal turizmin geliştirilmesi, desteklenmesi ve medya aracılığıyla bölge tanıtımlarının yapılması, • Erkeklerin, kadın girişimcilere maddi ve özellikle manevi yönde destek vermesi, cesaretlendirmesi, kısıtlayıcı davranışlarda bulunmaması ve güven vermesi konusunda eğitilmesi, • Planlı programlı bir üretim planlamasının yapılması ve gerekli kurumlardan bilgi desteği arayışına girilmesi, 79 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Hayvancılığın geliştirilmesi için özel projelerin yapılması, • Kooperatifçiliğin yanı sıra şahıs şirketlerinin desteklenmesi, • Büyük firmaların promosyon çalışmalarında kadınların ürettiği yerel ürünleri tercih etmesi konusunda çalışmalar yapılması, • Kadın girişimcilerin uzmanlaşma konusunda eğitim alması, • Üniversitelerin kırsal alandaki kadın girişimciliğine yönelik eğitim çalışmalarında daha aktif rol alması. PAYDAŞLAR • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • Önder Çiftçi Derneği • Yerel yönetimler • Bankalar • Çiftçiler • STK'lar • Mülki amirlikler • Çiftçi Örgütleri • Üniversiteler • Özel sektör • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı • Milli Eğitim Bakanlığı • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı • İŞKUR • TOBB • DPT • Başbakanlık • Tarımsal Araştırma Enstitüleri • Kalkınma Ajansları • Sözlü, yazılı ve görüntülü basın (Radyo, tv, gazete ve dergiler) İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ • Kadın ağırlıklı girişimcilik ve pazarlama ile ilgili programlar her köyde birer adet düzenlenecek ve eğitilen kadın sayısı artacak. • Kırsal alanda kredi alan kadın girişimci oranı artacak. • Kadını dezavantajlı konumdan çıkarılması ve pozitif ayrımcılık yaratacak yasa ve yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi sağlanacak. • Her ilde kredi alan kadın girişimci sayısı artış gösterecek. • Kadınlar tarafından kurulan tarımsal örgüt sayısı artacak. • Mevcut örgütlerdeki kadın üye ve yönetici sayısı artacak. • Pazarlama kanallarında kayıtlı olarak çalışan kadın sayısı artacak. • Dağıtım kanallarının tarımsal ürünlerin riskini azaltacak yönde iyileşecek. • Bölgede AB hibe projelerinin uygulanması ile kadın girişimci sayısı artacak. 80 Marmara Bölgesi 3. Doğal Kaynakların Korunarak Kullanımı ve Yönetimi 81 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 82 Marmara Bölgesi 3. DOĞAL KAYNAKLARIN KORUNARAK KULLANIMI VE YÖNETIMI Grup Sorumlusu Doç. Dr. Nevin H. ŞAHİN İstanbul Üni. Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Moderatör Doç. Dr. A. Canan SAĞLAM Namık Kemal Üni. Zir. Fak. Tarla Bitkileri Bölümü Raportör Arş. Gör. Uzman Sevinç ADİLOĞLU Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi Bakanlık sorumlusu: Pınar ATALAY - Ziraat Mühendisi Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup üyeleri Yrd. Doç. Dr Rüya YILMAZ Tekirdağ Belediye Başkan Yrd. Arş. Gör. Zeynep ŞENEL Tekirdağ Namık Kemal Üni. Ziraat Fakültesi Ayhan ÇELİK Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü Ü.Ülkü ÖZBEY İstanbul İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Sebilay AYDIN Tekirdağ Çevre Orman İl Müdürlüğü Nazire ALP Tekirdağ / Hayrabolu İlçesi Tema temsilcisi Lokman TURAN Tekirdağ DSİ 113 Şb. Müd.- Ziraat Mühendisi Kevser AKYÜZ Düzce - Çiftçi Münevver AK Edirne - Çiftçi Hatice KUNT Kırklareli - Çiftçi Ayşe İnci ÖZDEMİR Sakarya - Çiftçi Şerife YAVAŞ GÖREN Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Dr. Arzu GÜNDÜZ Bağcılık Araştırma Enst. Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi İsmail KAYA Sakarya İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şube Müdürü Gülbahar KARA Düzce İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Dr. Süheyla Suzan ALICA Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 83 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Biyolojik çeşitlilik ile biyolojik çeşitlilik için gerekli hava, su ve topraktan oluşan yaşam ortamları, madenler ve fosil yakıtları kapsayan yeraltı zenginlikleri doğal kaynakları oluşturur. Bir yörede yetişen, yaşayan canlıların (makroskobik-mikroskobik) tümü o yerin biyolojik çeşitliliğidir. “Yeryüzündeki Yaşamın Çeşitliliği” olarak da tanımlanan biyolojik çeşitlilik bazı yayınlarda “ Biyolojik Zenginlik ” şeklinde de ifade edilmektedir (1). Türkiye, ekolojik açıdan farklı özellikte sistemlere (orman, bozkır, tuzcul, çeşitli özellikte su ortamları, tatlı, tuzlu su gölleri, nehirler, denizler, ova, kumul, dağ vb.) sahip bir ülkedir. Bu farklılık, çeşitlilik ve zenginlik, tür çeşitliliğine de yansır. Bu özelliği ile Türkiye, biyolojik çeşitlilik açısından, bir ülkeden çok, kıta özelliği gösteren ülkelerden birisi olarak bilinir (1). Avrupa ve Asya kıtalarına yayılmış 78 milyon hektar alanda 4080’i endemik olmak üzere 12476 takson barındırmaktadır.(2) Türkiye’nin yaklaşık 15 katı büyüklükte olan Avrupa’da 12000 civarında taksonun bulunduğu düşünülürse doğal zenginliğimiz daha da belirginleşir (3). I. SU KAYNAKLARI Su kaynakları yönünden bölgedeki en önemli sorun; su kaynaklarının sınırlı olması ve bu kaynakların evsel atıklar ile sanayi atıkları tarafından kirletilmesidir. İçme suyu elde edilen gölet ve nehirlere atık su akıtılmaktadır. Marmara Ereğlisi ve Yeniçiftlikte içme suyu olarak kullanılmakta olan Türkmenli Göletine ve sulama amaçlı kullanılan Karaidemir Barajına atık suların akıtılması sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına ortam hazırlamaktadır. Sapanca Gölü çevresinde yerleşimin artması ve atıkların göle karışması sonucu su kirliliğinin yanı sıra balık ve benzeri su ürünlerinin azalmasına da yol açmaktadır. Sakarya ve Ergene nehirlerinin kirliliği de bölgede önemli bir sorundur. Kanser ve benzeri hastalıkların artışı yönünde çevre halkının şikayetleri bulunmaktadır. İçme sularının sulama suyu olarak kullanılmasının yanı sıra tarımsal uygulamalarda tasarruflu yöntemlerin kullanılmaması sonucu aşırı su tüketimi ortaya çıkmaktadır. Üreticiler yeni sulama yöntemlerini uygulamada direnç göstermektedirler. Yeraltı suyu seviyesinin hızla düşmesi nedeniyle Çorlu-Çerkezköy çevresinde kuyu açılmasına izin verilmemektedir. Yeraltı suları hakkındaki 167 Sayılı Kanun yetersiz kalmaktadır. Bölgede artan fabrikalar ve su dolum tesisleri de su kaynaklarını hızlı tüketmektedirler. Tarımda aşırı gübre ve ilaç kullanımı su kirliliğinin önemli nedenlerinden biridir. Bölgede, nüfusu yoğun illerin bulunması, doğal kaynakların tüketilmesine ve kirletilmesine yol açmaktadır. İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla başta Kırklareli olmak üzere çevre illerin su kaynakları kullanılmaktadır. Su biriktirmek amacıyla sarnıç gibi geleneksel sistemlerin günümüzde terk edilmesi, kadının su tasarruf konusunda yeterli bilince sahip olmaması su tüketimini artırmaktadır. Su kaynaklarının etkin biçimde yönetilememesi ve dere yataklarına müdahale sonucu sel ve taşkınların ortaya çıkması ve bu felaketlerin kadının günlük hayatını ve tarımsal faaliyetlerini etkilenmesi önemli sorunlar olarak belirlenmiştir. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgede içme ve tarımda kullanmaya elverişli su kaynaklarının bulunması, • Kapalı sulama sistemleri konusunda yürürlüğe konulan hibe ve destek projeleri (Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı), • Sulama kooperatifleri ve birliklerinin bulunması. 84 1- Tuna, E. 2002. Tuna Ekim TÜRSAB 2- Ekim, T, M. Koyuncu, M. Vural, H.Duman, Z.Aytaç, N. Adıgüzel. 2000.Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler) TTKD ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi. Barışcan Matbaası, Ankara. 3- Karagöz, A., Zencirci, N., Tan, A., Taşkın, T., Köksel, H., sürek, M., Toker, C. Özbek, K. Bitki Genetik Kaynaklarının Korunması ve Kullanımı Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi sf 155-177 Ankara Marmara Bölgesi Zayıf Yönler • Su kaynaklarının yoğun nüfus baskısı altında olması, • Bölgede bulunan su kaynaklarının etkili kullanılmaması, • Su kaynaklarının kirliliği, • Sulama yapılabilecek alanlara suyu ulaştırabilecek projelerin eksikliği, • Baraj ve gölet yatırımlarının çok uzun sürmesi. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Kapalı sulama yöntemlerinin çiftçiye benimsetilmesi ve yaygınlaştırılması, • Gölet çevresinde bitkilendirme, • Yapılaşmayı önleyecek projelerin geliştirilmesi, • Sulama yapılabilecek alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması, • Dere yataklarına müdahalenin önlenmesi ve ıslahı, • Su kaynakları yönetiminde yetki karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi, • Doğal hayatı koruma amaçlı tedbirlerin alınması (gölet, vb). II. DENİZ Yoğun deniz trafiği, evsel ve sanayi atıkları, birçok belediyenin arıtma tesislerinin yetersizliği veya olmaması deniz kirliliğinin başlıca nedenleridir. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgenin üç denize kıyısı olması, • Denizler açısından stratejik öneme sahip olması, • Turizm potansiyeli oluşturması . Zayıf Yönler • Yoğun nüfus baskısı ve plansız hızlı sanayileşme sonucu denizlerin kirlenmesi, • Balık çeşitlerinin azalması, • Marmara denizindeki aşırı kirlenme. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Yeterli ve modern arıtma tesislerinin yapılması, • Çevrenin korunmasına yönelik deniz ulaşımının düzenlenmesi, • Denizlerin korunması ve kirlenmesini önleyecek politikaların geliştirilmesi. III. HAVA Kentleşme ve sanayileşme beraberinde hava kirliliğini de getirmektedir. Kaliteli yakıt kullanılmaması sorunu artırmaktadır. Kükürtdioksit kirliliği ve partikül madde miktarı yönünden Tekirdağ İli Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Buna bağlı hastalıklar ise kadın ve çocukları büyük ölçüde etkilemektedir. Şehir planlaması yapılırken ekolojik faktörler göz önüne alınmamaktadır. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Doğal gaz kullanımının bölgede yaygınlaşıyor olması, • Sanayi kuruluşlarında, emisyon salınımı yönünden denetlenmelerin yapılması ve kuruluşların doğal gaz kullanımına yönlendirilmesi. 85 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› Zayıf Yönler • Doğal gazın dışa bağımlı bir kaynak olması • Doğal gazın diğer kaynaklara göre maliyet yüksekliği nedeni ile yoksul halkın kullanımında güçlük oluşturması, • Toplu taşımanın yetersizliği • Karayollarına bağımlılık. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Bölgede doğal gaz kaynaklarının halkın kullanımına sunulması, • Denetimlerin ve ölçümlerin artırılması, • Cezaların caydırıcılığı, • Alternatif enerji kaynaklarının kullanımının artırılması (biyogaz, rüzgar, güneş enerjisi vb.), • Karayollarına alternatif ulaşım yollarının artırılması, • İl merkezlerinde toplu taşıma araçlarının artırılması. IV. TOPRAK Tarım ve orman arazilerinin sanayi ve yerleşim alanı olarak açılması, doğal kaynaklardan biri olan toprak için önemli bir sorundur. Orman arazilerinin tarım amaçlı ve yerleşim alanı olarak kullanılması diğer bir sorundur. Tarım arazileri başta olmak üzere topraklar, kentsel, endüstriyel atıklar ve bilinçsiz gübre, ilaç kullanımı ile kirletilmektedir. Bölgede anız yakılması, yanlış toprak işleme yöntemleri, erozyon ve çoraklaşma arazi bozulmasına neden olmaktadır. Gecekondu yerleşimleri özellikle İstanbul’da doğal alanların yok olmasına neden olmaktadır. Toprak kaynaklarına yönelik veri bankasının güncellenmemesi önemli bir sorundur. Arazilerin parçalı olması iş gücünü ve maliyeti artırmaktadır. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun çıkmış olması, • Bölge çiftçisinin diğer bölgelere göre toprak analizi konusunda bilgili olması. Zayıf Yönler • Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun gereğince uygulanmaması, • Analiz maliyetlerinin teşviklere rağmen yüksek olması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Bölgede arazi kullanımında “Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıflaması” dikkate alınmalıdır. • Toprak kaynaklarına yönelik veri bankası güncellenmelidir. • Araziler toplulaştırılmalı ve tarla içi hizmetler hayata geçirilmek üzere projelendirilmelidir. • Uygulamaya konulan havza bazlı üretim modeli ile entegre edilerek toprak analizleri doğrultusunda tarımsal uygulamaların yapılması ve çiftçinin bilinçlendirilmesi. V. BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK İstanbul İli 31 endemik bitki türüne sahip olmasına karşın bu türler günümüzde kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Kültür bitkilerinde yerel çeşitler, tıbbi aromatik ve sebze olarak tüketilen bitkilerde aynı tehlike ile karşı karşıyadır. Süt fiyatlarının düşük, et fiyatlarının yüksek olması damızlık hayvanların kesimine yol açmıştır. Bu durum hayvancılığın geleceği açısından da ciddi sorundur. Bazı meraların ıslah gerektirecek kadar kötü durumda olması. 86 Marmara Bölgesi GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgenin çok farklı iklim ve topografik özellikleri nedeni ile zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip olması, • Trakya da 2450 vasküler bitki türünün bulunması, • İstanbul İlinin 31 endemik bitki türüne sahip olması, • 4342 sayılı Mera Kanununun çıkmış olması, bu kanun dahilinde tespit çalışmalarının tamamlanmış olması, • Bölgede büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde yöresel ve saf ırkların desteklenme kapsamında olması, • Bölgede Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliğinin bulunması, • İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı ve Gala Gölü Milli Parklarının bulunması, • Çocukların bilinçlendirilmesi doğrultusunda ekoloji temelli doğa eğitim çalışmalarının yapılması, • Kırklareli’ne özgü Kırklareli Arısı genotipinin korunması ve verimliliğinin artırılması yönünde çalışmaların sürdürülmesi, • Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsünde 1.200 çeşidi kapsayan Milli Koleksiyon Bağının bulunması, • Manyas’ta Kuş Cenneti Milli Parkı, Gala Gölü Milli Parklarının bulunması, • Bölgenin kuş göç yolları üzerinde olması. Zayıf Yönler • Nüfus baskısı ve bunun getirdiği çevre sorunlarının olumsuz etkisi, • Milli parkların yeterince korunamaması ve tanıtılamaması, • İğneadanın 2006’da açıklanan nükleer santral alanları içerisinde olması, • Atıkların, özellikle tehlikeli atıkların bertarafı için güvenli ve modern tesislerin bulunmaması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler, tıbbi aromatik bitkiler ve sebze olarak tüketilen bitkilerin üretime alınması önemlidir. Yerli hayvan ırklarının envanter çalışması yapılmalı ve genetik kaynakları koruma sürecinde bunlardan elde edilen gıda ya da tüketim amaçlı ürünlere coğrafi işaret alınmalıdır. • Şarköy Işıklar Dağı bölgesinde ıhlamur, adaçayı vb. tıbbi aromatik özellikte bitkiler toplanarak pazarlanmaktadır. Toplama işlemini ağırlıklı olarak kadın yapmaktadır. Bu konuda Şarköy İlçe Tarım Müdürlüğünün kekik yetiştirme konusunda bir çalışması mevcuttur. Bu proje örnek proje olarak başta adaçayı olmak üzere genişletilebilir. Trakya’da kaybolan Gül üretiminin yeniden canlandırılması için araştırmalara gerek duyulmaktadır. • Yaban hayvanlarının tarım alanlarına zararının önlenmesi açısından ve genetik çeşitliliğin devamı için doğal yaşam alanlarının oluşturulması ve genişletilmesi gerekmektedir. • Kadınlara nesli tehdit ve tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması ve bu konuda kadınların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. • Doğal bitki örtüsünde yetişen bitkilerin zarar verilmeden toplanması konusunda eğitim çalışmaları yapılmalıdır 87 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı, birikim ve eğitim süreci gerektirmektedir. Bu süreçte kadının bilinçlendirilmesi ve eğitimi, gelecekte bu konuda bilinçli kuşakların da yetiştirilmesinde büyük rol oynayacaktır. Ancak, kadının eğitim çalışmalarına katılmaması önemli bir sorundur. Çözüm sürecine kadın mutlaka dahil olmalıdır. • Türkiye florasında yapılmış çalışmaların giderek artması, Türkiye Bitkileri Veri Servisi (TUBİVES ) veri tabanı varlığının tanıtımı ve tamamlanması sağlanmalıdır. • GDO’lu ürünler konusunda kadınlar bilinçlendirilmelidir. VI. ENERJİ KAYNAKLARI Çevre kirliliği yönünden sorun yaratan fosil yakıtların yaygın olarak kullanılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgâr, güneş, jeotermal, biyoyakıt ve vb.) yeterince kullanılmaması. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Yenilenebilir enerji kaynaklarının bulunması, • Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik olarak teknolojik birikimin mevcut olması. Zayıf Yönler • Konu ile ilgili bilgi ve teşvik eksikliği, • Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilgi ve bilinç eksikliği, • Atıkların yakılarak enerji elde edilmesine yönelik tesislerin henüz kurulmamış olması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda kadınlar bilinçlendirilmeli ve bu kaynakların kullanılması teşvik edilmelidir. VII. KADIN VE DOĞAL KAYNAKLAR Bölgede genel olarak toprak mülkiyeti erkeklerin üzerindedir. Geleneksel ataerkil yapının da katkısı ile kadınlar ekonomik ve sosyal sorunlar yaşamaktadır. Yasal bir engel bulunmasa da kadınların Ziraat Odaları ve diğer kurumlarda temsilinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Ayrıca kadınların geleneksel tarım kültüründen uzaklaşmaları ve çevre sorunlarına ilişkin farkındalıklarının yetersizliği söz konusudur. Tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlayamayan aileler, kente göç olgusuyla yüz yüze kalmaktadır. Bu da kadını daha üretimsiz ve statüsüz kılmaktadır. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgenin en yüksek okuryazar kadın sayısına sahip olması, • Bölge kadınının diğer bölgelere göre gelişime daha açık olması. Zayıf Yönler • Her belediyenin atık yönetim planının olmaması, • Bölge kadınının örgütlü davranış gösterememesi, karar mekanizmalarında yer almaması, • Ekonomik anlamda güçsüz olması, • Kadının ücretsiz aile işçisi olarak tarımda çalışması. 88 Marmara Bölgesi STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Kadınlara girişimcilik ve pazarlama eğitimleri verilmelidir. • Tarım ve doğayı korumaya yönelik konular eğitim programlarına ders olarak alınmalıdır • Geleneksel ürün yelpazesini sergileyecek kadın pazarlarının, fuarlarının yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerekmektedir. • Yöresel el sanatlarını öğrenme yönünde kadınlar teşvik edilmeli ve bu konuda eğitimler yaygınlaştırılmalıdır. • Bölge kadını; ekotarım, tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb. hakkında bilgilendirilmeli ve teşvik edilerek girişimciliği artırılmalıdır • Kadınların kredi, hibe ve destek projelerinden yararlanması konusunda bilgi ve teknik destek sağlanmalıdır • Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkekler bilinçlendirilmelidir, • Kadının sigortalanması konusundan yasal düzenlemeler yapılmalıdır., • Kadınlar kooperatifçilik yönünde desteklenmeli, karar mekanizmalarında yer almaları sağlanmalıdır. • Kadınların çevre sorunları konusunda farkındalığı geliştirilmelidir. • Ziraat Odalarında kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanmalıdır. PAYDAŞLAR • Devlet Su işleri, • İl Özel İdareleri, • Belediyeler, • Çevre ve Orman Bakanlığı, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, • Üniversiteler, • Sulama Kooperatifleri ve Birlikleri, • Kalkınma Ajansları, • Yazılı ve görsel medya, • Sivil Toplum Kuruluşları • İller Bankası • Ulaştırma Bakanlığı • Sağlık Bakanlığı • Meteoroloji Genel Müdürlüğü • Karayolları Genel Müdürlüğü • BOTAŞ • Yerel Yönetimler • Sahil Güvenlik Komutanlığı • Denizcilik Müsteşarlığı • TÜBİTAK • Çevre Koruma Timleri (Jandarma Komutanlığına bağlı), 89 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 90 Marmara Bölgesi 4. Kırsal Alanda Kadının İstihdamı ve Örgütlenmesi 4.1. İstihdam ve Örgütlenme 4.2. Sosyal Güvenlik 91 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 92 Marmara Bölgesi 4. 1.İSTİHDAM VE ÖRGÜTLENME Grup Sorumluları Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK Yeditepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fak.Sosyoloji Böl. Moderatör Yrd. Doç. Dr. Gülen ÖZDEMİR Namık Kemal Üniversitesi Zir. Fak. Tarım Ekonomisi Böl. Raportör Arş. Gör. Burçin BAŞARAN Namık Kemal Üniversitesi Zir. Fak. Tarım Ekonomisi Böl. Bakanlık Sorumlusu Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK - Ev Ekonomisti Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Işıl KARATUNA Kırklareli Üni. Lüleburgaz MYO Funda ER ÜLKER N.K.Ü. Hayrabolu MYO - Öğretim Görevlisi Sermin ÇAKALIOĞLU Bursa - Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Der. Bşk. Nazlı Sevinç DURSUN Tekirdağ - Ziraat Odası - Ziraat Mühendisi Şaban AYTAÇ Tekirdağ - Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Nusret ÇİMEN İstanbul - İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y. Şb. Müd. Mesut KOÇ Tekirdağ - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Yük. Müh. Efser BAYRAK Tarım Kredi Koop. Tekirdağ Bölge Bir. - Zir. Yük. Müh Ayşe Berin ERTÜRK Sakarya - Çiftçi Güler ÖZDOĞAN Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü - Uzman Aysun SÖKMEN İstanbul - Çiftçi Ahmet GÜNAY Tekirdağ - Ferhadanlı Köyü Kalkınma Koop Başkan Nezahat GÜNGÖR Tekirdağ - Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği - Çiftçi Mustafa TENGEREK Kocaeli - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Hakan ILDIZ Tekirdağ - İl Tarım Müdürlüğü - Ziraat Mühendisi Berkay HABİBOĞLU Trakya Kalkınma Ajansı - Ekonomist 93 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Türkiye’nin demografik verileri incelendiğinde nüfusun yaklaşık yarısını kadınların oluşturduğu görülür. Türkiye’de kadınlar açısından istihdam ve gelir sağlamada, özellikle de tarım kesiminde son yıllarda düşündürücü bir tablo ortaya çıkmaktadır. Kadınlar tarım sektöründe yoğun bir biçimde faaliyette bulunmakta buna karşılık doğrudan sosyal güvenceden yoksun kalmaktadırlar. Kadınlar Türk toplumunun özellikleri dikkate alındığında, hem ailenin işgücü hem de ev içi diğer tüm faaliyetlerinden sorumludurlar. Ülkemiz tarımında kadınlar üretim faaliyetlerinin büyük bir bölümünü küçük aile işletmelerinde ücretsiz aile işgücü olarak yerine getirmektedir. Tarımsal üretim süreçlerine aktif olarak katılan kadınların, etkinliklerinin küçük bir bölümü gerçek çalışma olarak kabul edilmekte, yapılan işlerin büyük bölümü, kadının geleneksel rol ve görevleri gereğince yerine getirilmesi zorunlu görülen faaliyetler olarak değerlendirilmektedir. Bu açıdan tarım sektörünün sürdürülebilirliği için kadın istihdam potansiyelinin değerlendirilmesi önemlidir. Bu çalıştayda Marmara Bölgesinde tarımda kadın istihdamının etkinliğini arttırmak ve politika geliştirmek açısından örgütlenme ele alınacaktır. Ayrıca kadın istihdamını geliştirmek açısından alternatif gelir olanaklarını da düşünmekte yarar vardır. Türkiye’de tarımda örgütlenme, ekonomik örgütlenme, politika oluşturma amaçlı örgütlenme ve gönüllü kuruluşların örgütlenmeleri şeklinde olmaktadır. Kooperatifler, Üretici Birlikleri ve Ziraat Odalarından oluşan bu üçlü yapı içerisinde; kooperatifler, çiftçinin ekonomik kolu, üretici birlikleri, politika, yönlendirme ve lobi oluşturma kolu, Ziraat Odaları ise Hükümet ile çiftçi arasında köprü oluşturan mesleki koludur. Tarımsal ürünlerin işlenmesinde kooperatiflerin payı Türkiye'de %1 ile %10 arasındadır. Oysa bu pay AB ülkelerinde %30 ile %100 arasında değişmektedir(4). Türkiye’de tarımsal ürün piyasaları genel olarak aracıların hâkimiyetindedir. Nitekim hayvansal ürünlerde üreticiden nihai tüketiciye kadar ürün 6-7 kez, bitkisel ürünlerde 4-5 kez el değiştirmektedir. Oysa gelişmiş ülkelerde bu sayı 2-3’ü geçmemekte, aracı sıfatında olanlar ise genellikle üretici örgütleri olmaktadır(5). Türkiye’de tarıma hâkim olan küçük aile işletmeleri ancak yıllık tüketim ihtiyaçlarını sağlayabilecek durumdadırlar. Yeni üretim yapabilmek için herhangi bir tasarruf yapabilmeleri ve yatırım yapabilmeleri mümkün değildir. Oysa modern tarımda üretim yapabilmek için, toprak ve iş gücünden başka birçok üretim araçlarına ihtiyaç vardır. Bu küçük çiftçilerin banka veya şahıslardan kredi sağlamaları ise zor olmaktadır. Kırsal kesimde üretici örgütlenmesinin temel amacı, çiftçi ve ailelerinin yaşam düzeyini ve kalitesini yükseltmektir. Bölgede yapılan bazı araştırmalar; kırsal kesimde işbirliği amaçlı çalışmaların son derece sınırlı olduğunu ancak, kadınlar arasında kooperatif örgütlere ortak olma isteğinin oldukça yüksek olduğunu göstermiştir. Kurulacak bir örgütün pazarlama ve fiyatta, teknik destek sağlanmasında, doğanın korunması ve üretimde sürdürülebilirlik konularında hatta devlet desteği ve diğer kuruluşlarla işbirliği konularında etkili olabileceği düşünülmektedir. SORUNLAR VE KAYNAKLARI • Kırsal Alanda Kadın İstihdamı Konusunda Yaşanan Sorunlar: ➢ Kadınların ücretsiz aile işçisi konumunda yer alması, 94 4- Mülayim, Z.G., 2006. Kooperatifçilik (Genişletilmiş 5. Baskı), Yetkin Yayınları, Ankara. 5- Kıymaz, T. ve Y. Saçlı, 2008. Tarım ve Gıda Ürünleri Fiyatlarında Yaşanan Sorun ve Öneriler, DPT Yayın No: 2767, Ankara. Marmara Bölgesi ➢ Tarım alanında kadın istihdamı yaratmaya dönük kurum, finans ve projelerin yetersizliği, ➢ Kırsal alanda tarıma dayalı sanayinin yeterince geliştirilememiş olması, ➢ Alternatif çalışma olanaklarının sınırlı olması, ➢ Tarımsal üretimde çeşitlendirmenin yeteli olmaması, ➢ Mesleki eğitim yetersizliği, ➢ Kırsalda kadın emeğinin görünür olmaması, • Örgütlenme Konusunda Yaşanan Sorunlar: ➢ Kadınlar var olan örgütlerde yer alamıyorlar. ➢ Kadınlar ayrı bir örgüt kuramıyorlar. ➢ Örgüt içinde yer alan kadınlar aktif değiller. • Eğitim yetersizliği, • Toplumsal cinsiyet temelli geleneksel aile yapısı, • Var olan hukuki yapı, • Üretici örgütlerinin sahip olduğu sanayi kuruluşlarının yetersizliği. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Kadınların kurduğu örgütlerin bölgede etkin ve aktif çalışmalar yapması, • Kadın çiftçi sayısının diğer bölgelere oranla daha fazla olması, • Bölgede kırsal turizme yönelik alanların ve başarılı uygulamaların olması, • Örgütlenme açısından bölgede rol model kadın önderlerin bulunması, • Bölgede okuryazarlık oranının yüksek olması, • Var olan tarıma dayalı sanayi işletmelerinin kadın istihdamına katkı sağlaması, • Bölgede toplumsal huzurun olması ve homojen bir yapıya sahip olunmasının kadın istihdam ve örgütlenmesinin önünü açması, • Aile işletmesi içerisinde paylaşımın yüksek olması, • Bölgede işlenebilen tarımsal potansiyelinin yüksekliği, • Trakya’da toplumsal tutuculuğun olmaması, • Kadın dinamizmi, • Bölgenin gelişime açık olması, metropole ve Avrupa’ya yakınlık, bölgeyi gelişime açık kılması. Zayıf Yönler • Kadınların sosyal güvenceden yoksun olması, • Kadınların finansal kaynaklara sahip olmamasının, kredi kolaylıklarından, teşviklerden yararlanmayı güçleştirmesi, • Kırsal alanda örgütlenme ve kadın istihdamı açısından bilinç düzeyinin düşük olması, • Mono kültür tarım yapılıyor olmasının gizli işsizliği artırması, • Tarımsal üretim maliyetlerinin yüksekliği, • Bölgede tarım topraklarının sanayi yoğunluğu nedeniyle kirlenmesi ve tarım topraklarının azalması, Kiper T., Özdemir G., Başaran B., 2009. Applicability Of Agricultural Tourism In The Case Of Mürefte Şarköy And Women’s Role, International Conference On:"Pollutıon Management And Envıronmental Protectıon" İn Tirana, Albania. September, 16-20. Özdemir G., Sağlam C., 2010. Sustainable Use Of Medicinal Aromatic Plants And Employment Of Women In Its Production: Case Of Kumbağ Uçmakdere Area, Journal of Environmental Protection and Ecology, ISSN 1311-5065, Year 2010, Book 4 , p.1382. 95 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Çevre bilincinin yeterince gelişmemiş olması, • Tarım arazilerinin tarım dışı amaçla (konut, sanayi) kullanılıyor olması, • Yeraltı su kaynaklarının sanayi tarafından hızla tüketiliyor olması, • İçme suyu havzaları koruma bandındaki tarım arazilerinin ve orman alanlarının değerlendirilememesi, • Tüketici bilincinin zayıf olması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ • Bakanlık köylerde ve kasabalarda genç kadın önderlere zirai ve hayvancılık çalışmaları konusunda daha fazla proje finansmanı sağlamalı ve teşvik etmelidir. • KOSGEB kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara fırsat tanımalı, kolaylaştırıcı olmalıdır. • Kadın istihdamının önündeki hukuki sorunlar kaldırılmalıdır. • Türkiye genelinde tarımı meslek olarak sürdürenlere ilk aşamada sertifika verilerek mesleği tescillenmelidir. • Çiftçilik mesleği yasal zemine oturtulmalı ve diğer mesleklerde olduğu gibi (doktor, avukat vs.) birtakım hakları artırılmalıdır. • Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunlar giderilmelidir. • Üretim planlaması bir an önce hayata geçirilmelidir • Kadınlara meslek edindirme eğitimi artırılmalıdır. • Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın girişimcilere öncelik tanınmalıdır. PAYDAŞLAR • Milli Eğitim Bakanlığı • Yerel yönetimler • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • KOSGEB • Kalkınma Ajansları • Kredi Kuruluşları • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı • İŞ-KUR • Sosyal Güvenlik Kurumları • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı • Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü • Üretici Örgütleri (kooperatifler, ziraat odaları, üretici ve yetiştirici birlikleri) İZLEME / DEĞERLENDİRME GÖSTERGELERİ • Kısa vadede yerel yönetimlerin iş geliştirme açısından yaptığı faaliyetlerin izlenmesi, • Kooperatifler ve üst örgütlerinin ayrıca, üretici ve yetiştirici birliklerinin istihdamı geliştirme açısından yaptığı faaliyetlerin (eğitim vs.) izlenmesi, • Kadın istihdamı için yapılan mesleki eğitim sayısı, katılımcı kadın sayısı, • Kooperatiflerdeki kadın ortak sayısının ve kadın kooperatiflerinin izlenmesi, farkındalıklarının artırılması 96 Marmara Bölgesi 4. 2.SOSYAL GÜVENLİK ÇALIŞMA GRUBU Grup Sorumluları Prof. Dr. Hande BİRKALAN GEDİK Yeditepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fak. Sosyoloji Böl Moderatör Dr. Seher TEZERGİL Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık MYO Raportör Öğr. Gör. Derya ŞAHİN Kırklareli Üni. Sağlık Meslek Yüksek Okulu Bakanlık Sorumlusu Uzm. Bakiye KILIÇ ONUK - Ev Ekonomisti Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Grup Üyeleri İbrahim GÜLTEKİN Bursa İl Tarım Müdürlüğü - Ç.E.Y Şube Müdür V. Güllü BİLGİN Eski Karaağaç Köyü Kalkındırma ve Çevre Koruma Der. Bşk. Nedime ER Yalova - Kılıçköy Muhtarı Filiz UYSAL Tekirdağ İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü - Şef Bahriye ÜSTÜKARCI Bursa - Çiftçi Nazmiye ÇETİN İstanbul - Çiftçi Ertül YARDIM Kırklareli - Çiftçi Hülya CAN Sakarya - Çiftçi Emine Ebru BAYDAK Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü - Huzur Evi Md. V. Sergün GEREKLİ Tekirdağ İŞKUR İl Müdürlüğü - Şef Seyide KAHRAMAN Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü - Tekniker 97 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› GİRİŞ Sosyal güvenlik konusu istihdam bağlamında, gerek Türkiye genelinde, gerekse tarımda istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan biridir. Devlet tarafından 2008 yılında, sosyal güvenlik kanunu ile birlikte, bireyleri güvence altına almak; sağlık ve emeklilik sigortalarından yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla 5510 sayılı kanunla düzenlemeler yapılmış olmasına karşın; söz konusu düzenlemelerin yeterli olmadığı gözlemlenmiştir. Halk arasındaki genel yargı, sosyal güvenlik sigortasının, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve daha sıklıkla da emeklilik hakkının kazanılması ile sınırlı olduğu yönünde olmasına rağmen; yaşlılık, doğum, ölüm, dul ve yetim olma hali ve maluliyet durumlarını da içermektedir. Bu denli hayatî öneme sahip olmasına karşın yeterli sayıda birey sosyal güvenlik kapsamında bulunmamaktadır. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre sosyal güvenliği olmayanların oranı %69 iken, sağlık sigortası olmayanların oranı %16 olarak bildirilmiştir. Özellikle kadınların sosyal güvenlikten yeteri kadar faydalanmamış olmaları ise ayrı bir tartışma konusudur. 2010 yılı Haziran ayı verilerine göre, tarım sektöründe sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı kadın oranı %50.3 olarak tespit edilmiştir. Kırsal alanda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadın, kente göç ile birlikte eğitimsiz ve de deneyimsiz olmaları nedeni ile işgücü piyasasına hemen katılamamakta, bu da işgücüne katılım oranını olumsuz etkilemektedir. Bunların yanında, Türkiye’de kadının işgücüne katılım oranını olumsuz yönde etkileyen değişik kaynaklardan doğan çeşitli nedenler vardır. Bunların başlıcaları; küçük çocukların bakımı, kadının eğitim düzeyinin düşüklüğü, piyasa koşullarının elverişli olmayışı, kısmi çalışma olanaklarının sağlanamayışı, çalışmayla ilgili yasal mevzuattaki eksiklikler ve sonuçta kadının çalışması ile ilgili gelenek ve göreneklerin değişim hızının kadın lehine yavaş seyretmesi biçiminde belirtilebilir. Sosyal güvenlik sosyal devlet olmanın getirdiği bir hak olması sebebiyle sisteme dahil olan birey sayısını arttırmaya yönelik doğru paydaşlarla stratejiler ve politikalar üretmek son derece önem arz etmektedir. Bu hedefe yönelik olarak planlanan bu çalıştayda amaç, katılımcılar tarafından mevcut sorunları ve kaynakları net olarak tespit ederek çözüm önerileri getirmek,hedefe hizmet eder maddeler halinde saptamalar yapmak olacaktır. SORUNLAR VE KAYNAKLARI Sosyal güvenlik konusu istihdam bağlamında, gerek Türkiye genelinde, gerekse tarımda istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan biridir. Tarım sektörü de bu durumdan müstesna değildir. Öyle ki “ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlanan kadınlar tarım sektörü içerisinde %90’dan fazlasını oluşturmaktadır. Türkiye genelinde duruma bakıldığında ise, eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık hizmeti konusunda hak sahibi olan kadınlar kendilerine ait bir emeklilik hakkı edinememektedirler; ekonomik şartlardan dolayı sosyal güvence ile ilgili kararlarında sağlık hizmeti almayı yeterli görmekte ve bir emeklilik planına dahil olma düşüncesini taşımamaktadırlar. Türkiye kırsalında duruma bakıldığında ise, kadınların sigorta yaptırmamalarının en temel nedenleri arasında ataerkil aile yapısının egemen olması ve kadını ikincil konuma itmesi göze çarpmaktadır. Bu genel yapısal kültürel soruna ek olarak, kırsalda kadının sosyal güvenlik konusunda bilgi sahibi olmaması; tarımda çalışanların hasat döneminde gelir sahibi olmalarına 98 Marmara Bölgesi karşın, sigorta prim ödemelerinin aylık periyotlarla yapılması zorunluluğu ve sigortalı olmayı teşvik edici yapılanmanın yeterli düzeyde olmaması şeklinde sıralanabilir. GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLER Güçlü Yönler • Bölgede geçmişe göre cinsiyet ayırımının daha az olması, • Kadınların bilgi edinme ve edinilen bilgiler doğrultusunda yenilikleri hayata geçirme konusunda istekli olup talepkar olmaları, • Kadınların üretimde geçmişe göre daha bilinçli ve aktif olmaları, • Metropole yakın olmanın bölgeyi gelişmeye açık kılması ve bilgi edinme kolaylığı sağlaması, • Örgütlenme açısından bölgede rol model kadın girişimcilerin bulunması. Zayıf Yönler • Ataerkil aile yapısı, • Sosyal güvenlik konusunda bilgi sahibi olunması, • Kadının işçi yerine iş sahibi sıfatıyla çalışması ile ilgili gelenek ve göreneklerin değişim hızının kadın lehine yavaş seyretmesi, • Kadını“ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlayan statüye dair algının yaygın olması, • Kadınların eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık hizmeti almayı yeterli görmeleri, kendilerine ait bir emeklilik hakkı edinme konusunda isteki olmamaları, • Sosyal güvenlik sistemine dahil olmayı teşvik edici yapılanmanın yeteri düzeyde olmaması. STRATEJİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb. alanlardaki hak ve talepleri konusunda bilgilendirilmeleri ve bu bilginin aktarılmasında organizasyonun etkililiği ve verimliliği esas alacak şekilde düzenlenmesi; medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak kullanılması; sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemelerin yapılması şeklinde sıralanabilir. PAYDAŞLAR • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı • Halk Eğitim Merkezleri/Milli Eğitim Bak. • İl Özel İdareleri • Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu • İŞKUR • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü • Üniversiteler • Sivil Toplum Örgütleri • Kooperatifler veya Dernekler • Meslek Kuruluşları 99 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 100 Marmara Bölgesi 4. Bölüm Sonuç Bildirgesi 101 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 102 Marmara Bölgesi SONUÇ BİLDİRGESİ Sonuç bildirgesi Bölge Bilim Komitesi adına Doç. Dr. Galip EKUKLU tarafından sunulmuştur. SAĞLIK Temel Sorunlar • Kırsal alanda kadınların büyük çoğunluğu sosyal güvenceden ve bu kapsamda sağlık güvencesinden yoksundur. Bu durum kadınların kendilerine güvenlerini, girişimde bulunmalarını olumsuz etkilemektedir. • Kırsal alanda tüm bireylerin özellikle de kadının sağlık hizmetlerine erişiminde sorunlar yaşanmaktadır. Erişimi etkileyen en temel etmenler güvencesizlik, ekonomik sıkıntılar ve coğrafi engellerdir. • Marmara bölgesi kırsal alanında hızlı ve çarpık kentleşme, alt yapı eksiklikleri, tarım arazilerinin sanayi amaçlı kullanımı, atık yönetiminin-kontrolünün olmayışı, denetimsizlik, mevzuattaki boşluklar çevre sağlığını tehdit etmektedir. Özellikle tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların bilinçsiz kullanımı yer altı ve yer üstü su kaynaklarını olumsuz etkilemekte, bu olumsuzluk elde edilen ürünlerin kirliliği ile daha da önemli hale gelmektedir. • Kimyasal kirliliğe ek olarak genelde eğitimin, özelde de sağlık eğitiminin yetersizliği, gıda ve su hijyeninin sağlanamamasına; bu durum da mikrobiyolojik kirlenme nedenli enfeksiyon hastalıklarının sık görülmesine neden olmaktadır. • Ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşan kadınlar bütün bunların üzerine uğradıkları aile içi şiddet nedeniyle fiziksel ve ruhsal bozukluklar yaşamaktadırlar. • Tarım alanlarında çalışan kadın ve erkek işçilerin çalışma koşulları yeterince güvenli değildir. • Yaşanan sorunların temel nedenlerinden, belki de en önemlilerinden biri de ilgili kurum ve kuruluşlara kırsalda yaşanan sağlık sorunlarıyla ilgili düzenli veri akışının olmaması ve söz konusu kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyon eksikliğidir. Çözüm Önerileri • Sosyal güvenlik mevzuatının kadınların (özellikle ücretsiz aile işçilerinin) hak kaybına ramasını önleyecek biçimde yeniden düzenlenmesi ve tarımda çalışanların iş yasası kapsamında değerlendirilmesi çözüme katkı sağlayacak bir yoldur. • Köylerde gezici hizmet yerine, coğrafi ve ekonomik olarak daha kolay ulaşılabilir, yerinde ve ücretsiz sağlık hizmeti sunulmalıdır. • Kırsal alanda altyapı hizmetlerinin güçlendirilmesi, denetlenebilir su şebekelerinin oluşturulması, yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesinin önlenmesi için çevresel önlemlerin ve denetlemelerin etkin hale getirilmesi, ilaçlamanın ehliyetli ve yetkili kişiler tarafından yaptırılması zorunlu hale getirilmelidir. • Su ve gıda sağlığı ile ilgili mevzuat uygulanmalı, denetimler arttırılmalıdır. • Halk Eğitim Merkezleri ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından çeşitli konularda kurslar açılmalı, “Köy Eğitim Merkezi” adı altında eğitim merkezleri ve sosyal çalışma alanları yaratılmalıdır. • Kırsal alanda kadının ekonomik ve toplumsal yönden güçlendirilmeli, örgün ve yaygın eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır. • Tüm ilgili kurum ve kuruluşların sağlıkla ilgili verileri tek bir merkeze iletebileceği sürveyans (izleme) sistemleri geliştirilmeli, var olanlar daha aktif hale getirilmelidir. 103 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› YOKSULLUK Temel Sorunlar Yoksulluk, bugün dünya üzerinde en büyük problemlerden biri olarak algılanmaktadır. Ancak, “yoksulluk” analizlerinde genellikle vurgulanan “ekonomik” yoksulluk kavramıdır. Dünya Bankası verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri “mutlak yoksul” olarak tanımlanmaktadır. Bu nüfusun dörtte üçü de kırsal kesimde yaşamaktadır. Öte yandan DPT’nin 2001 verilerine göre ise Türkiye’de günde 1 ABD dolarının altında yaşayanlar, toplam nüfusun %15’ni oluşturmaktadır. Bölgemizde yoksullukla ilgili olarak ön plana çıkan temel sorunlar; • Kadın çiftçinin üzerinde ev, tarla gibi mal ve mülklerin olmayışı, kadın çiftçilerin teminat gösteremedikleri için kredi alma gibi farklı finansal çözümlere ulaşmasını olumsuz etkilemektedir. • Geleneksel ataerkil zihniyetin kadın üzerindeki egemenliği önemli bir sorundur. Erkeğin tarım alanındaki hakimiyeti, kadını tarım alanında görünmez kılmaktadır. • Kadının ev işleri, çocuk bakımı gibi geleneksel rollerin dışında, kısıtlanmaktadır. çalışma olanakları • Kadınların, kadın hakları konusundaki bilgileri yetersizdir. • Medeni Kanun’da kadın ve erkek eşit haklara sahip olmasına karşın; uygulamada kadının mirastan mahrumiyeti söz konusudur ve bu durum toplumsal olarak “normal” karşılanmaktadır. • Kadınların doğduğu ve yaşadığı sosyal, kültürel ve ekonomik kaynakları hayata başlangıç noktası olarak almaları ve bağlı bulundukları statüyü değiştirme olanakları oldukça zordur. Toplumsal cinsiyet yaklaşımı bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. • Yukarıda sayılan olumsuzluklar, kadının sağlık ve eğitim gibi en temel hizmetleri bile almalarını olumsuz etkilemektedir. • Karşılıklı güven eksikliği örgütlenmeyi engellemektedir. • Ekonomik olanaksızlıklar, kadınların organik tarım gibi alanlarda üretim sertifikası almalarını engellemektedir. • Kadının sahip olduğu beceriler bir meslek olarak kabul edilmemekte, yeterli saygı gösterilmemektedir. • Toplumsal cinsiyet eşitsizliği tarım alanında daha derinleşmekte, bu da yoksulluğun üretilmesinde ve devamında belirleyici unsur olmaktadır. • Kadının uzun yıllar kamusal alanda görünmemesi ve günümüzde bu alana girmeye başlamasıyla birlikte ortaya çıkan erkekle güç-erk paylaşımı mücadelesi yaşanmaktadır. • Kadının bilgi kaynaklarına ulaşamaması ya da ancak erkekler üzerinden ulaşabiliyor olması erkeğe bağımlılık yaratmaktadır. • Kadının ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle okuyamaması veya evlendikten sonra eşinin desteği ile okuyabilmesi önemli bir sorundur. • Temel sorun, kadının ürettiklerinin değer kazanması ve demokratikleşmedir. • Bilgiye erişimle ilgili önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. • Kadınların özgüveni yetersizdir. Bunun en temel nedeni ekonomik sıkıntılardır. Bu nedenle tarımda çalışan kadınlar sosyal güvence altında olmak istiyorlar. • Kadınların kooperatif kurması devlet tarafından desteklense de, kooperatifin etkin çalışmaya başlamasından sonra çoğunlukla yönetim erkeklerce ele geçirilmekte ve bu durum var olan sorunu çözmemektedir. 104 Marmara Bölgesi • Tarım yapmak isteyen kadın çiftçilerin yeterli sermayeyi bulamaması ya da teşvikten yararlanamaması, kadının yoksulluk sorununu derinleştirmektedir. • Kadına verilen eğitimlerin hedefine ulaşıp ulaşmadığı bilinmemekte, özellikle uygulamalı eğitim eksikliği sürmektedir. • Mevzuatta yer alan meslek hastalığı ve iş kazası tanımlarının çiftçileri kapsamıyor olması, yaşanabilecek sorunların sosyal güvence dışında kalmasına neden olmaktadır. Bu sorunların çözülebilmesi için mevzuattaki sigortalı kavramının genişletilerek çalışanlar biçiminde daha kapsayıcı hale getirilmelidir. • Toplumda kadının ekonomik özgürlüğünün aile birliğini bozacağı yönündeki inanç, erkeğin var olan aile içi iktidarını daha da güçlendirmektedir. Bu da kadının statüsü ile ilgili mevcut olumsuzluğun sürmesine neden olmaktadır. Çözüm Önerileri • Çiftçi eğitimleri kadınlara yönelik olarak da tasarlanmalıdır. Kadın çiftçiye yönelik bilgi akışının/koordinasyonunun sağlanması olumlu etki yaratacaktır. • Devlet, yurttaşları ve özellikle de kadınları “kadın hakları” konusunda bilgilendirilmelidir. • Kamu olanaklarıyla yapılan yoksulluk yardımlarının birleştirilerek, tek bir kaynaktan/elden dağıtılması ayrılan kaynakların adil ve uygun kişilere dağıtılmasını sağlayacaktır. • Ürün pazarlama olanaklarının genişletilmesi ve örgütlü biçimde yapılması ürünün gerçek değerini bulmasına katkı sağlayacaktır. • Kırsalda kadınlara ulaşmada kadın memurun bulunması, iletişimi, ortak dil kullanımını destekleyecektir. • Köy sosyolojisi konusunu çalışan sosyologların kırsal alanda görev alması, başta kadınlar olmak üzere çiftçilerin sorunlarının anlaşılmasına ve uygun çözüm yolları geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. • Kırsalda tarım dışı meslek edindirme kurslarının verilmesi kadının çalışma alanının genişlemesine olanak sağlayacaktır. • Organik tarımın desteklenmesi hem topluma hem de çiftçiye olumlu etki yapacaktır. EĞİTİM Temel Sorunlar • Bölgede kadın okur-yazarlık düzeyi, ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha yüksek olmasına karşın yetersizdir. • Genel olarak örgün ve yaygın eğitimdeki eksiklikler ve aksamalar, erkek egemen ve baskıcı toplum yapısının sürmesine neden olmakta, kadının kendi geleceğine ilişkin kararları vermesinde engeller oluşturmakta ve kadının statüsünün geri kalmasına yol açmaktadır. • Kadınların ortaöğretime -özellikle mesleki eğitime- katılım düzeyleri; kırsal alandan illere ulaşım, barınma ve ekonomik sorunlardan dolayı yetersiz kalmaktadır. Kız öğrenciler taşımalı eğitim sisteminden dolayı okul öncesi ve ilköğretim düzeyinde örgün eğitimden istenen düzeyde yararlanamamaktadır. • Örgün eğitimdeki sorunlara ek olarak kadınlar yaygın eğitimde de geri kalmaktadırlar. • Kadınların temel ilkyardım bilgisi, evlilik bilinci, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları, insan hakları, iletişim ve doğum kontrol yöntemleri ile sağlık ve sosyal konularla ilgili eğitimlere ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. 105 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Kadınların özellikle ergenlik çağında bulunan çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili sorunlar yaşadıkları ortaya çıkmıştır. • Kırsal alanda kadınların sosyal, ekonomik ve bireysel gelişimlerini destekleyecek bilgi edinme kaynakları ve bu kaynakları kullanabilme becerileri istenilen düzeyde değildir. • Birçok kurum ve kuruluş tarafından kırsal alandaki kadınlara eğitim verilmekte ancak, kurumlar arasında verilen eğitimler ile koordinasyon ve eşgüdüm olmadığından sağlıklı bilgi akışı sağlanamamakta, kimi konularda eğitimler tekrar edilirken, kimi konulara hiç değinilmemektedir. • Bölgede eğitim gereksinimlerinin belirlenmesine yönelik ihtiyaç analizleri yapılmamaktadır. Verilen eğitimlerin bölgesel olarak ihtiyaca hizmet etmemesinden dolayı katılım düşmektedir. • Kırsal alanda verilen eğitimlerin yoğunluklu olarak köy kahvelerinde yürütüldüğü görülmektedir. Kırsal alandaki kadınların köy kahvelerine eğitim almak için gitmeleri konusunda sıkıntı yaşadıkları tespit edilmiştir. • Halk Eğitim Merkezlerinden bölgenin ihtiyacını karşılayacak yönde kurslar, eğitimler talep edildiğinde uygun modül olmadığı ifade edilerek taleplere cevap verilemediği tespit edilmiştir. • Köylerde eğitim veren Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tarım Meslek Lisesi mezunlarının bulunmamasından dolayı bölgesel eğitimlerle ilgili sorunlar yaşanmaktadır. • TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan tarım danışmanlarının, sorumlu oldukları köy sayısı fazla olduğu için verdikleri eğitimler verimli olamamaktadır. • Tarım, hayvancılık ve ev ekonomisi konularında bilgi eksikliği kadınların üretime katkı yapmalarına engel oluşturmaktadır. • Kadınların sosyal güvenlik kapsamının dışında kalması üretime katılmaları ile ilgili isteksizlik doğurmaktadır. • Kırsal alandaki kadınlar aldıkları eğitimler neticesinde ürettikleri ürünleri pazara sunma konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Çözüm Önerileri • Kırsal alandaki kadınlar, eğitim alma konusunda istekli olup bu konuyla ilgili talepte bulunmaktadırlar. • Bilindiği gibi kırsal alandaki kadına birçok kurum eğitim vermektedir. Ancak verilen eğitimler bakımından kurumlar arasında yeterli bilgi akışı olmadığı için aynı eğitimler tekrar tekrar verilebilmektedir. Bu tekrarları önlemek için kurumlar arasındaki iletişim eksikliği giderilmelidir. Bunun için tüm kurumların web sayfalarında verilen eğitimlerle ilgili bilgilerin yer almalı, fasikül, broşür ya da dergi şeklindeki basılı materyaller kullanılmalıdır. • Kırsal alandaki eğitimler, yoğunluklu olarak köy kahvelerinde verilmektedir. Erkek mekanı olarak algılanan kahvehaneler yerine, kullanılmayan okul binaları, kadınların rahat gidebilecekleri mekanlar olarak kullanılabilir. Ayrıca, çiftçi kadınların konserve yapımı, dokuma, arıcılık vb gibi konularda teknik eğitim alabilecekleri ya da folklor ve tiyatro kursları gibi sosyal etkinlikleri gerçekleştirebilecekleri ve sosyolog, psikolog gibi farklı uzmanlık alanından profesyonellerin görev alabilecekleri “Köy Eğitim ve Kültür Merkezi” biçiminde yeni yapılanmalar oluşturulmadır. • Kırsal alandaki kadınlara özellikle insan hakları, evlilik bilinci, temel ilkyardım bilgisi, çocuk yetiştirme tutumları, ergenlik sorunları vb. ilgili eğitimler verilebilir. • Kırsal alandaki kadına verilecek eğitimlerde Ev Ekonomisi Meslek Lisesi, Tarım Meslek Lisesi mezunlarının yer alması uygun olacaktır. Ancak, adı geçen okulların kapatılmış olması bu seçeneği ortadan kaldırmaktadır. Bu okulların yeniden açılması gündeme gelmelidir. • Bakanlığımız bünyesinde TAR-GEL Projesi kapsamında istihdam edilmekte olan tarım 106 Marmara Bölgesi danışmanlarının eğitime istekli olan kırsal alandaki kadınlara verimli eğitim verebilmeleri için sorumlu oldukları köy sayıları azaltılmalıdır. Köy sayısının belirlenmesinde köylerdeki çiftçi sayısı, çalışma alanı vb. koşullar göz önünde bulundurulmalıdır. • Sivil Toplum Kuruluşları, köylere geziler düzenleyerek kentteki kadınları kırsaldaki kadınla bir araya getirip çeşitli sohbet toplantılarıyla kadınlar arası etkileşimi sağlayabilmelidir. • Kırsal alandaki kadınlar ürünlerini pazara sunmada sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu sıkıntının giderilmesi için kooperatifler, dernekler kurulmalı ve kadınlar mikro-kredi alma konusunda cesaretlendirilmelidir. DOĞAL KAYNAKLAR Temel Sorunlar • Marmara Bölgesi doğal kaynaklar açısından zengin bir bölge olmasına karşın bu kaynaklar çok farklı çevre sorunları ile karşı karşıyadır. İçme suları öncelikli olmak üzere tarımsal faaliyetlerde kullanılan su kaynakları ve aynı zamanda doğal yaşam alanı olan göl ve denizler bölgede bulunan büyük şehirler ile endüstriyel kuruluşlar tarafından kirletilmektedir. • Tarımsal uygulamalarda yapılan hatalar, su kirlenmesinin yanı sıra toprak kirlenmesine ve insan sağlığını olumsuz etkileyen ürünlerin yetiştirilmesine yol açmaktadır. Bölgede mevcut Milli Parklar ve doğal yaşam alanları tehdit altındadır. Bu alanların korunması ve genişletilmesine gerek duyulmaktadır. • Su kaynaklarının etkin biçimde yönetilememesi nedeniyle sel ve taşkınların olması ve bu felaketlerin kadının günlük hayatını, tarımsal faaliyetlerini etkilemesi nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. • Kırsal kesimde kadının ekonomik bağımsızlığının olmaması, çiftçilik yapan erkeğin ekonomik nedenler ve ataerkil aile yapısı nedeniyle kadını sosyal güvence altına almaması, Ziraat Odalarında kadınların temsil edilememesi, toprak mülkiyetinin genel olarak erkeklerin elinde olması, kadının özgüven eksikliği nedeni ile girişimci olamaması, kadınların toplumsal ve geleneksel kültürünü kaybetmesi (tutumluluk, tohum toplama, imece gibi) sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çözüm Önerileri • Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile başta hava kirliliğinin önlenmesi olmak üzere tüm doğal kaynaklarda mevcut kirlenme azaltılabilir. • Kapalı sulama yöntemlerinin kadın çiftçilere benimsetilmesi, su kaynaklarının etrafında yapılaşmayı önleyecek projeler geliştirilmesi, kadınların bu projelere dahil edilmesi, sulamaya açılan alanlarda sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması, dere yataklarına müdahalenin önlenmesi ve ıslahı, su kaynakları yönetiminde yetki karmaşası ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi büyük önem arz etmektedir. • Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak ancak çevre sorunlarının önlenmesi ile mümkündür. Sürdürülebilir kullanım açısından yerel çeşitler tıbbi aromatik bitkiler ve sebze olarak tüketilen bitkilerin üretime alınması önemlidir. • Bölgedeki kadınlara, bölgesinde mevcut nesli tehdit ve tehlike altında olan ıhlamur, adaçayı vb. tıbbi aromatik özellikte bitkiler toplatılarak pazarlanmaktadır. • Bitki ve hayvan türlerinin tanıtılması, bu konuda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. 107 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı bir birikim ve eğitim süreci gerektirmektedir. Bu süreçte kadının bilinçlendirilmesi ve eğitimi gelecekte bu konuda bilinçli kuşakların da yetiştirilmesinde büyük rol oynayacaktır. • Bölge kadınının; ekotarım, tarım turizmi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları vb. hakkında bilgilendirilmesi ve kadınların teşvik edilerek girişimciliğinin artırılması, kredi, hibe ve destek projelerinden yararlanması konusunda kırsal kesim kadınına bilgi ve teknik destek sağlanması zorunludur. • Aile içerisinde kadının ekonomik yönden güçlenmesi açısından erkeklerin bilinçlendirilmesi, kadının sigortalanması konusundan yasal düzenlemelerin yapılması, bölge kadının sorunlarının çözümü için kooperatifçilik yönünde desteklenmesi, karar mekanizmalarında yer almasının sağlanması, kadınların çevre sorunları konusunda farkındalığın geliştirilmesi, Ziraat Odalarında kadının temsil edilebilmesi için üst birliklerden destek sağlanması gerekmektedir. TARIMSAL ÜRETİM Temel Sorunlar Türkiye’de tarımsal üretim orta ve küçük ölçekli arazilerde gerçekleşmektedir. Küçük ölçekli üreticiler geçimlerini tarımsal alanlarda ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar aracılığıyla sağlamaktadırlar. Hem tarımsal hem de tarımsal olmayan, gelir elde etme biçimlerine bakıldığında, kadınların çalıştıkları işlerde her türlü güvenceden yoksun olduğu görülmektedir. Ayrıca tarımsal üretimde kırsal kadının başlıca sorunları şu şekilde özetlenebilir: • Tarımsal üretimde girdi fiyatlarının yüksekliği, • Pazarlamada üreticinin yer alamaması ve fiyat oluşumu konusunda yeterince etkin olamaması, • Kadının iş yükünün fazlalığı ve çeşitliliği, • Kadınların tarımsal üretimde ücretsiz aile işçisi olmaları, • Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarımızın sosyal güvencesinin olmaması, • Bölgede sanayinin yoğun olması nedeniyle ortaya çıkan kirliliğin tarımsal üretimi olumsuz etkilemesi, • Kadınların ataerkil aile yapısı nedeniyle sosyal hayata katılımlarının az olması. Çözüm Önerileri • Bölgemizde uygulanacak hibe ve projelerde kadına yönelik pozitif ayrımcılığın arttırılması. • Kadın üreticilerin kırsal kalkınma projelerine katılımının teşvik edilmesi. • Kadınların sadece üretimde değil pazarlama da dahil her aşamada söz sahibi olması sağlanarak, uzun dönemde sosyal ve ticari hayata katılım oranının artırılması. • Üretici gelirlerinde istikrarın sağlanması, kırsal kesimde yaşam kalitesinin yükseltilmesi. • Kadın çiftçilerin mesleki bilgi düzeyinin geliştirilmesi için uygulamalı eğitim çalışmalarının arttırılması ve önder kadın çiftçilerin diğer kadın üreticilerle deneyimlerini paylaşması, • Gıda güvenliği konusunda kadın çiftçilerin bilinçlendirilmesi. GİRİŞİMCİLİK VE PAZARLAMA Temel Sorunlar Kırsal alanda yaşayan kadınların, ürünlerin pazarlamasındaki rolü yok denecek kadar azdır. Zira mülkiyet erkeklerin üzerinde olduğu için para ile ilgili işler erkeklerden sorulur. Dolayısıyla kadınlar kendi ürettikleri ürünlerin pazarlanması konusunda söz sahibi olamamaktadırlar. Türkiye 108 Marmara Bölgesi tarımında emek, sermaye ve işgücünü bir araya getiren ve işletme sahibi olan kadın girişimciler yaygın değildir. Kırsal alanda yaşayan kadınların mülk sahibi olamaması ve eğitimsizlik gibi nedenlerden dolayı girişimcilik ve pazarlama konuları marjinal kalmaktadır. Girişimcilik ve pazarlama alanında kırsal kadının sorunları şu şekilde özetlenebilir: • Kırsal alandaki kadınların üzerinde sosyal, kültürel ve geleneksel baskıların olması ve bu baskıların kadın girişimciliğini olumsuz yönde etkilemesi, • Eğitim ve yönlendirme eksikliği, • Kadınların kuracakları işletmelere ait ilk yatırım sermayelerini kolaylıkla elde edememesi, • Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin üretim ve pazarlamasında, mevzuattan kaynaklanan zorluklar yaşaması, • Örgütlenmenin yetersizliği nedeniyle üreticinin fiyat belirleme konusunda çok fazla etkili olamaması, aracılar, ambalaj, tanıtım, depolama, lojistik vb. sebeplerden dolayı da üreticinin ürününü pazarlamada sıkıntı çekmesi, • Geleneksel ürünlerde markalaşmanın zorluğu, standart kalitede ürünlerin üretilememesi ve sürdürülebilirliğin sağlanamaması, • AB fonlarından gelen yatırım ve eğitim desteklerinin Marmara Bölgesi’ne aktarılmaması. Çözüm Önerileri • Kadın girişimcilere maddi ve özellikle manevi yönde destek verilmesi, cesaretlendirilmesi, ve öz güvenlerini artırmalarını sağlayacak eğitimler verilmesi, • Kadınlara yönelik eğitim programlarının arttırılması ve eğitimlerin daha cazip hale getirilmesi, danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılarak kadınların yeni teknik ve teknolojik gelişmelerden haberdar edilmesi, • Mikro kredi sisteminin etkinleştirilmesi ve kredi taleplerinde kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın sağlanması, • Kadın girişimcilerin geleneksel yöntemlerle ürettiği gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için destek sağlanması, • Kadın girişimcilerin ürünlerini değerinde pazarlayabilmesi, kredi ve desteklere kolay ulaşabilmesi ve işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlayabilmeleri için örgütlenmeleri ve bu örgütlerde aktif rol almaları. • Standart, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerin desteklenmesi. KADIN İSTİHDAMI VE ÖRGÜTLENME Temel Sorunlar • İstihdam aslında sosyolojik bir olgudur. Ataerkil aile yapısı mevcuttur. Aile reisliği rolü genelde erkekler tarafından üstlenilmektedir. Tarımsal üretimde bulunan ailelerde kadın da erkek kadar katkıda bulunmakta ancak, karar verme aşamasında erkekler yer almaktadır. Kadınların belki tarım dışı istihdam alanında kendi gelirini kendi yönetebilme şansı (diğer işletmelerde işçi olarak çalıştığında) mümkün olabilmektedir. • Kırsal alanda çalışan kadınlara ait il bazında istatistiksel verilerin yetersiz olması nedeniyle kadının istihdamı ve örgütlenmesi hakkında istatistikler oluşturulamamakta ve mevcut durum analizi yapılamamaktadır. • Kırsal alanda kadın istihdamda yer almakta ancak, karşılığında herhangi bir gelir elde edememekte ve alınan kararlara katılamamaktadır. Kırsal alanda çalışan kadınlar sosyal güvenceden yoksundur. • Tarımdan elde edilen gelir giderek düşmektedir. Kadınların küçük çapta ve geleneksel olarak ürettiği ürünlerin pazarlanması sırasında yasal engellerle karşılaşılmaktadır. 109 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • 2000 yılında başlayan desteklemelerle Ziraat Odalarında kadın üye sayısı artmıştır. Ancak, erkekler daha etkin konumdadır ve kadınların Ziraat Odasına üyelikleri pasif durumda devam etmektedir. • Ülkemizde, örgütlenme aşamasında birçok bürokratik güçlükler ve mali külfetlerin olması nedeniyle kadınların destek almadan örgütlenmeleri zorlaşmaktadır. • Örgütlenme sırasında ve var olan örgütler içerisindeki erkek egemenliği nedeniyle kadınların aktif rol alması oldukça zor olmaktadır. • Var olan üretici örgütlerinde ortaklar arasında bölünmüşlük görülmekte, birlik-beraberlik ve güven sorunu yaşanmaktadır. Bu da ekonomik anlamda etkili bir yapılanmaya engel olmaktadır. • Bölgemizde aynı konuda çalışan çok sayıda tarımsal amaçlı örgüt bulunmaktadır. Bu durum örgüt kirliliğine yol açmakta, etkin çalışmalarını engellemekte, örgütlerden beklenen faydayı ve katılımı azaltmaktadır. • Kırsaldaki kadınlara yönelik eğitimlerde, kadının geleneksel ailevi rolleri ve iş yoğunluğu nedeniyle kadına ulaşmada zorluklar yaşanmaktadır. Bu nedenle spesifik konularda kısa süreli eğitimler tercih edilmektedir. • Kırsal alanda kadınların daha çok emeğe dayalı alanda çalışması nedeniyle, tarımda makineleşme sonucu kadın istihdamı azalmaktadır. • Tarımsal istihdamda en büyük sorun, kadınların çocuklarını eğitememeleri sonucu mesleğin gelecek nesillere aktarılamamasıdır. Çözüm Önerileri • Kadının daha fazla istihdam edilebilmesi için sosyolojik değişim gereklidir. Bakanlık, köylerde ve kasabalarda genç kadın önderlere zirai ve hayvancılık faaliyetleri konusunda daha fazla proje finansmanı sağlamalı ve teşvik etmelidir. Kırsal kalkınma yatırımlarında kadın girişimcilere öncelik tanınmalıdır. • Kadınlara ait istatistiki verilerin toplanabilmesi için uzun süreden beri yapılmayan genel tarım sayımı yapılmalı ve sürekliliği sağlanmalıdır. • Çiftçi tanımının ve tarımsal işletme tanımının, kadını ve diğer aile bireylerini de temsil edecek şekilde yeniden yapılması ve buna uygun hukuksal altyapısının hazırlanması gerekmektedir. Çiftçilik mesleğinin yasal zemine oturtulması ve diğer mesleklerde olduğu gibi (doktor, avukat vs.) haklarının artırılması gerekmektedir. • Kadınlara meslek edindirme eğitimi artırılmalı, Türkiye genelinde tarımı meslek olarak sürdürenlere ilk aşamada sertifika verilerek mesleği tescillenmelidir. • Mülkiyet ve mirasla ilgili sorunların giderilmesi gerekmektedir. • KOSGEB kırsal alanda yeni iş yaratacak kadınlara fırsat tanımalı, kolaylaştırıcı olmalıdır. • Üretim planlaması bir an önce hayata geçirilmeli ve belli ölçeğin üzerindeki işletmeler özendirilmelidir. • Tarımsal alanda üretime yönelik istihdam yapan işletmeler teşvik edilmelidir. • Tarıma verilen destekler, maliyeti azaltıcı yönde ve üretime yönelik olarak gerçekleştirilmelidir. Küçük üreticilere gıda üretim izni konusunda yardımcı olunmalı, küçük çapta ve doğal üretim için bürokratik engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kırsal alanda tarımsal sanayinin geliştirilmesi için gerekli teşviklerin uygulanması ve tedbirlerin alınması ile tarımsal sanayi 110 Marmara Bölgesi geliştirilmelidir. Gıda kodeksi dışında kalan geleneksel üretim biçimleriyle üretilen ürünlerin, satış ve pazarlaması için yeni düzenleme yapılmalıdır. • Örgütlenme öncesi eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları şartı getirilmelidir. Yapılacak eğitimler; güncel, uygulamaya dönük, motivasyon sağlayacak şekilde, uzman kişilerce yapılmalıdır. Kadınlar ve erkeklerin farkındalık düzeyi arttırılarak, aktivitelerini engelleyecek unsurları sorgulayabilmeleri sağlanmalıdır. • Örgütlenmenin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, kuruluş sırasında kadınların belli maliyetlerden (noter masrafları gibi) muaf tutulması sağlanmalıdır. • Var olan kooperatiflerde kadın temsilinin artırılması için kota uygulaması şartı konulabilir, örgütlenme açısından var olan başarılı örneklerin gösterilmesi fayda sağlayacaktır. Çeşitli teşviklerle kadınların örgütlere üyeliği desteklenmelidir. Kooperatif ortaklarının ortak kullanımlarına açılacak olan üretim tesisleri vb. ihtiyaçları için kamu arazilerinin bedelsiz tahsisi veya satın alma ya da kiralama bedellerinin sübvanse edilmesi sağlanmalıdır. • Doğru projelerle, kadınların katılımı sağlanarak, aile ve sosyal çevrenin de geliştirilmesi sağlanmalıdır. Kooperatiflerde asıl amacın ekonomik olduğu vurgulanarak eğitimler gerçekleştirilmeli, birlik ve beraberliği geliştirecek faaliyetler planlanmalıdır. • Kooperatiflerde, bölgenin yapısına göre çalışma alanlarındaki kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Aynı kooperatifin ortak sayısının artışına göre faaliyet alanları çeşitlendirilebilmelidir. • Kadına yönelik düzenlenecek eğitimlere katılımı artırabilmek için, kadının geleneksel aile rolleri dikkate alınarak yükünü hafifletecek tedbirlerle eğitim planlaması yapılmalıdır. • Kırsal alandaki kadına emeğe dayalı olmayan alanlarda da istihdamını sağlayacak eğitimler verilmelidir (makine kullanımı, pazarlama, ev ekonomisi vs.) Ayrıca tarıma destek verecek teknik elemanların (ziraat teknisyeni, ziraat mühendisi, veteriner hekim) uygulamalı eğitim almaları sağlanmalıdır. • Doğadan kopmadan üretim özendirilmeli ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ortaklaşa girişimiyle her köye bir resim atölyesi kurularak, köydeki kadınlara resim kursu verilmeli, her ay bir sergi açılmalıdır. Böylece resimlerin pazarlanmasına çalışılacak, devlet kurumlarında kullanılacak, tüketicinin doğayı fark etmesi sağlanacaktır. Bu amaçla taşımacılık sisteminden dolayı atıl durumda bulunan köy okulları kadınların eğitimi amacıyla kullanıma açılabilir. SOSYAL GÜVENLİK Temel Sorunlar • Sosyal güvenlik konusu istihdamda en önemli; ancak, en fazla ihmal edilen konulardan biridir. Tarım sektörü de bu durumdan müstesna değildir. Öyle ki “ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlanan kadınlar tarım sektörü içerisinde %90’dan fazlasını oluşturmaktadır. • Türkiye genelinde duruma bakıldığında ise eşlerinin sosyal güvenceleri üzerinden sağlık hizmeti konusunda hak sahibi olan kadınlar kendilerine ait bir emeklilik hakkı edinememektedirler. Ekonomik şartlardan dolayı sosyal güvence ile ilgili kararlarında sağlık hizmeti almayı yeterli görmekte ve bir emeklilik planına dahil olma düşüncesini taşımamaktadırlar. Örneğin, 2008 TNSA verilerine göre sosyal güvenliği olmayanların oranı %69 iken, sağlık sigortası olmayanların oranı %16 olarak bildirilmiştir. 111 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› • Türkiye kırsalında duruma bakıldığında ise, kadınların sigorta yaptırmamalarının en temel nedenleri arasında ataerkil aile yapısının egemen olması ve kadını ikincil konuma itmesi göze çarpmaktadır. Bu genel yapısal, kültürel soruna ek olarak, kırsalda kadının sosyal güvenlik konusunda bilgi sahibi olmaması, tarımda çalışanların hasat döneminde gelir sahibi olmalarına karşın, sigorta prim ödemelerinin aylık periyotlarla yapılması zorunluluğu ve sigortalı olmayı teşvik edici yapılanmanın yeterli düzeyde olmaması şeklinde sıralanabilir. Çözüm Önerileri Kadınların birey olarak sosyal, ekonomik, hukuki vb alanlardaki hak ve talepleri konusunda bilgilendirilmeleri ve bu bilginin aktarılmasında organizasyonun etkililiği ve verimliliği esas alacak şekilde düzenlenmesi, medyanın sosyal güvenlik konusunda bireyleri bilgilendirmede aktif olarak kullanılması, sosyal güvenliğe dahil olmayı kolaylaştırıcı teşviklere dair düzenlemeler yapılması gerekmektedir. 112 Marmara Bölgesi 5. Bölüm Kapanış Konuşmaları 113 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 114 Marmara Bölgesi Osman ŞİMŞEK Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdür Yrd. Çok Değerli Katılımcılar, Çalıştayın odak noktası saygıdeğer hanımefendiler, Öncelikle hepinize çalıştay süresince katılımlarınız ve değerli katkılarınız için teşekkürlerimi sunuyorum. Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı tarımda çalışan ve kırsal alanda yaşayan kadınlarımızın sorunlarını gündeme getirmesi, kamuoyunun dikkatini çekmesi ve çözüm getirmede paydaş oluşturması açısından önem taşımaktadır. Burada yoğun bir çalışma temposu içerisinde gruplarımız çalışmalarını bitirmiş ve sunumlarını yapmışlardır. Sunumlardan çok güzel fikirler, tespitler ve bilgilerin ortaya koyulduğu görülmektedir. Bu tespitler, bölgedeki illerde kadına yönelik politika oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca Bakanlığımız tarafından hazırlanması planlanan “Kırsal Alanda Kadının Konumunun İyileştirilmesi ve Güçlendirilmesi Eylem Planı”na ışık tutacaktır. Çalıştay sonuçları ile Tekirdağ ili ve bölgeye ait kırsal alanda kadınlarımızın sorunları ve çözüm önerileri geliştirmiştir. Bu doğrultuda, kadınlara yönelik ortak projelerin yapılması ve uygulanması konusunda yereldeki paydaşların katkılarını bekliyoruz. Saygıdeğer katılımcılar, sonuç olarak bölgesel çalıştay sonuçlarının ülkemiz adına ve kırsalda yaşayan kadınlarımıza yararlar getirmesi dileği ile bu çalışmanın bu günlere gelmesinde emeği geçen ve görev alan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. 115 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› ERDEM KARADAĞ İl Tarım Müdürü Bakanlığımızca bir ilk gerçekleştirilerek; Kırsal alanda kadın konusunda çalışan Kamu Kurum ve Kuruluşları, Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Odaları ve Kadın Çiftçiler olmak üzere tüm paydaşları bir araya getirerek, 2009-2011 yıllarını kapsayan ve 9 Tarım Bölgesi’ni dikkate alarak bölgesel sorunları ortaya koymak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla “Bölgesel Kırsal Alanda Kadın Çalıştaylarının” yapılması kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda; 28-29-30 Eylül 2010 tarihleri arasında Marmara Bölgesi Çalıştayı Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, İstanbul, Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya ve Düzce İllerinin katılımıyla Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğümüz organizatörlüğünde İstanbul/Silivri Klassis Resort Hotel’de gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya akademisyen, yönetici, sivil toplum örgüt üyesi, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ve kadın çiftçiler olmak üzere toplam 145 Kişi katılmıştır. Çalıştay; yoksulluk, eğitim, sağlık, tarımsal üretim, girişimcilik ve pazarlama, doğal kaynakların kullanımı yönetimi ve korunması, sosyal güvenlik, tarımsal istihdam ve örgütlenme konularını kapsayacak şekilde 8 gruptan oluşan oturumlar ile gerçekleştirilmiştir. Bakanlığımızca, Marmara Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı düzenleme görevinin İl Müdürlüğümüze verilmesinden dolayı şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi iletiyor ve Çalıştay süresince eksikliklerimiz olduysa hoşgörünüzü istirham ediyorum. Bu çalıştayın düzenlenmesinde katkıda bulunan başta Sayın Valimiz Zübeyir KEMELEK olmak üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğüne, kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve kadın çiftçilerimize teşekkür ediyorum. Marmara Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı’nın sonuç ve çözüm önerilerinin bölgemiz ve ülke tarımına hayırlı olmasını temenni ediyorum. 116 Marmara Bölgesi Doç. Dr. Galip EKUKLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı (Bölge Bilim Komitesi Adına) Sayın Valim, değerli eşleri, Sayın Genel Müdür Yardımcım ve değerli konuklar, saygı değer katılımcılar, Hepinizi Bölge Bilim Kurulu adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının düzenlediği bölgesel çalıştaylar dizisinin Tekirdağ’da yapılan bölümüne, Bölge Bilim Kurulu olarak elimizden geldiğince katkı verdik. Bu çalıştayların ülkemiz ve bölgemiz kadınları için son derece önemli gelişmeler bakımından başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Sunumum sırasında sizlere çalıştayın gerekçe ve amaçlarından, ana alt grup temalarından, izlenen yöntemlerden ve sonuç olarak da bizden beklendiği gibi çalıştay sonuç bildirgesinden söz edeceğim. Çalıştayın gerekçesi; çağdaş toplumlarda kadın, ailelerdeki geleneksel rollerinin dışında sosyal yaşamın bizzat içinde yer almaktadır. Kadın, kendisine atfedilen toplumsal cinsiyetin getirdiği niteliksiz ya da meslek olarak tanımlanmayan etkinliklerden çok, başta hizmet sektörü olmak üzere başka alanlarda da hak ettiği yeri almaya çalışmaktadır. Ülkemizde bu bakımdan ne yazık ki henüz istenen noktada değiliz. Dolayısıyla bu çalıştayın ya da bu çalıştay dizisinin bu eksikliği gidereceğini, kadının statüsüne olumlu yönde önemli katkı vereceğini düşünüyoruz. Çalıştayın en temel gerekçesi, ülkemiz ve bölgemiz kadınının içinde bulunduğu olumsuz durumun bizzat kadınlarca, özellikle de kırsalda yaşayan dezavantajlı kadınlarca ele alınması, tartışılması ve öneriler geliştirilmesidir. Nitekim şu ana kadar olan elde edilen sonuçlar ve yapılan grup sunumlarının bu amaca, bu gerekçeye son derece başarıyla ulaşıldığını göstermektedir. Bölge Bilim Kurulu üyeleri olarak ümit ve kanaatimiz, çalıştaydan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak en temel sorun olarak gösterilen işsizlik ve güvencesizliğin öncelikli sorunlar olarak kabul edilmesi ve çözülmeye 117 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› çalışılacağı yönündedir. Bir sorunun varlığını kabul etmek, o sorunun çözümünün yüzde ellisinin başarmış olmak anlamına gelmektedir. İlerleyen dönemlerde bu konularda daha ileri çalışmalar yapmak, var olan eşitsizliğin artmasını ya da derinleşmesini önlemek, tersine var olan olumsuzlukları azaltmak yönünde çabalar göstermek öteki beklentilerimizdir. Bu çalıştayların en temel amaçlarından bir diğeri de kırsal alanda kadın konusunda çalışan ortakları, moda deyimle paydaşları bir araya getirmektir. Ülkemiz kadınlarının, özellikle de kırsal alandaki kadınların sorunları konunun taraflarınca tartışılmış, çözümde etkili olabilecek öneriler geliştirilmiş ve bir rapora dönüştürülmüştür. Belirlenen çözüm önerileri doğrultusunda, belirlenebilecek stratejik hedefler ve bu hedeflere ulaşma yolları konusunda da öneriler ortaya konulmuştur. Çalıştaydaki ana gruplarımızdan biri “Kırsal Alanda Kadın” idi. Onun altında ise yoksulluk, eğitim, sağlık alt başlıkları yer almıştı. Ayrıca kırsal alanda kadının tarımsal üretimde ve pazarlamadaki rolü, tarımsal üretim, girişimcilik, pazarlama alt grupları oluşturuldu. Kadın ve doğal kaynaklar grubu vardı. Doğal kaynakların kullanımı, yönetimi ve korunmasını konuştular. Ve son olarak da, kırsal alanda kadının istihdamı ve örgütlenmesi grubumuz vardı. Onlar da sosyal güvenlik, istihdam ve örgütlenme iki alt başlığında çalıştı. Katılımcı arkadaşlarımızın da bildikleri gibi, çalışma grupları birer grup sözcüsü seçtiler ve birbuçuk günlük son derece yoğun çalışmalarının sonuçlarını az önce çok güzel özetlediler. Sorunları ve kaynakları belirlemeye çalıştılar. Arkadaşlarımız temel başlıklarla bu sorunları, çözüm önerilerini ve hangi stratejiler geliştirilebilir, bu bölgeye ve ülkemize özel konunun avantajlı, dezavantajlı tarafları nelerdir ve hangi yöntemlerle sorunları çözeriz? Zaman içinde bu sorunların çözülüp çözülmediğini hangi parametrelerle, ölçüm kriterleriyle izleyebiliriz? Sorularının yanıtlarını aradılar. Grup sözcüleri o kadar mükemmel sunumlar yaptılar ki aynı şeyleri tekrar etmemek için ben size Bilim Kurulumuza iletilen notların bir özetini sunacağım. Bu çalıştayda Türk kadını, Marmara Bölgesi kadını kendisinden beklendiği gibi bütün sorunlarını açık yüreklilikle ortaya koydu, açık ve net cümlelerle kendini ifade etti. Öncelikli olarak bu çalıştayı organize eden Tarım ve Köyişleri Bakanlığına, toplantıya emek veren Tekirdağ yerel teşkilatına, değerli arkadaşlarımıza kendi adıma ve Bölge Bilim Kurulu adına çok teşekkür ediyorum. Hepimiz bu çalıştaydan çok yararlandık, eminim gelecek çalışmalarımızda da yararlanacağız. Bölge Bilim Kurulu olarak bizler çalıştayın çok önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Sayın Genel Müdürümüz açılış konuşmasında 2012 ya da 2013 yılında bir Ülke Çalıştayı yapılacağını belirttiler. Eğer bu gerçekleştirilirse, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılmış çalıştaylardan elde edilen mükemmel bir rapor ortaya çıkacaktır. Bilim alanında çalışan insanlar olarak biz de bu çalışmalara her türlü katkıyı vermeye hazırız. Ancak, umudumuz ve beklentimiz, elde edilen sonuçların raporlarda kalmaması, yaşama geçirilmesidir. Sayın Genel Müdürümüzden bunlardan ülke olanaklarının el verdiği kadarının yaşama geçirilmesini sağlamasını ve sonuçları izlemesini bekliyoruz. Kadın ve sorunları konusunda çok taraf var. Başta Başbakanlık olmak üzere Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bazı Devlet Bakanlıkları gibi pek çok kamu kurumu, yerel örgütler, sivil toplum örgütleri bu taraflardan ilk akla gelenler. Ayrıca, yerelde yapılabilecek çok şey var. Buradaki tartışmalardan elde edilen sonuçlar ışığında temel sorun kısaca şöyle özetlenebilir: Kadın üretirken de verdiği emeğin karşılığında oluşan ürünü paylaşırken de fırsatlardan eşit yararlanmak istiyor. Yani; kadınlarımız “üretirken katkı veriyorum, ortaya çıkan bu artı değeri paylaşırken de söz sahibi olmak istiyorum” diyorlar. Bu talep son derece doğal ve insani bir istek. Eğer bu çalıştayları oluştururken, çalışırken samimi isek zaten bu doğal ve gecikmiş isteği en başta kabul etmemiz gerekiyor. Soruna bu peşin kabulle 118 Marmara Bölgesi başlamamız gerekiyor. Bu konuda bir önerim de kadın arkadaşlarımıza olacak. Kadınlarımız bir peşin kabulden bu günden itibaren hızla uzaklaşmalıdırlar. Bu da erkeğin önceliği kabulü. Bununla ilgili bir küçük örnek vermek isterim. Çalışma gruplarımızın birsinde bir katılımcımız “Acaba kadın ekonomik özgürlüğünü elde ederse aile birliği riske girer mi?” gibi bir kaygıyı dile getirmiş. İşte bu varsayım ya da peşin kabulden, yani “Aile birliğinin devamı benim ekonomik özgürlüğüme bağlı” kabulünden uzaklaşmamız gerekiyor. Aile birliği erkeğin ve kadının birlikte ekonomik özgürlükleriyle bağlantılı olmalıdır. Aksi durumda burada tartıştığımız toplumsal cinsiyet noktasından ileriye gidilemez. Toplumsal cinsiyet biyolojik cinsiyetten farklı bir kavramdır ve toplumun kadına ve erkeğe yüklediği görevdir. Yani erkeğin, toplumun kadını nasıl gördüğünü gösterir. Ne yazık ki ülkemizde bu konuyla ilgili verilerde sıkıntılar var. Tıpkı meslek hastalıkları, iş kazaları gibi öteki verilerde olduğu gibi. Oysa gerçek durumun, kayıtların gösterdiğinden farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Kadınlara ait sorunlarla başa çıkabilmenin en temel ve bilinen yolu kadının statüsünün yükseltilmesidir. Bu konuda da erkekler kilit roldedirler. Hepimizin hedefi kadının toplumsal statüsünü yükseltmek olmalıdır, gerisi kendiliğinden düzelecektir. Bu konuda önemli paydaşlardan biri de medyadır ve kendilerine son derece önemli görevler düşmektedir. Örneğin, cinsiyet ayrımcılığı konusunu, kadına şiddet konusunu, aile içi şiddet konusunu, çocuğun örselenmesi konusunu sürekli gündemde tutmak gerekiyor. Bunları normal sıradan olaylarmış gibi kabul etmemek gerekiyor. Bunu kim yaparsa yapsın, bu medyatik biri de olabilir, bir sanatçı da olabilir, bir siyasi de olabilir, bir öğretim üyesi de olabilir normal dışı bir davranış olduğunun vurgulanması, sergilenmesi gerekiyor. Kısacası, “Sever de, döver de” yaklaşımından uzaklaşmamız gerekiyor. Sorunlarla mücadelede erkeği kilit role koyacağız. Zaten kadınlarımızın buradaki birçok taleplerinin doğrudan ya da dolaylı olarak erkeklerle ilişkili olduğunu gördük. Böyle bir genel değerlendirmeden sonra kısaca başlıklar halinde birkaç şey söylemek isterim. Bu çalıştayda görev alan arkadaşlarımızın en önemli beklentilerinden biri, sosyal güvenceye sahip olmak. Sanıyorum herkes bu konuda hem fikir. Başlangıçtaki sunumlarda verilen bilgilere göre bu çalıştayın yapıldığı illerde yaklaşık 9 milyon kadınımız yaşıyor. Bu kadınlardan 1 milyonu sosyal güvenceye sahip. Geriye kalan 8 milyon kadının tamamının sosyal güvenceye sahip olduğunu varsaysak bile bunların eşleri üzerinden sosyal güvenceye sahip olduğu ortaya çıkıyor. Bu son derece ciddi bir dezavantaj. Tabi ki istemeyiz ama eşinizden ayrılırsanız onun sağladığı sosyal güvenceyi kaybetmiş olacaksınız ve başka risklerle de karşı karşıya kalacaksınız. Dolayısıyla sosyal devletin ödevi olan sağlık, eğitim yargı, güvenlik gibi hizmetlerden ikisini yani eğitimi ve sağlığı, Tekirdağ çalıştayındaki kadınlar bir hak olarak görüyor ve bunu talep ediyorlar. Gerekçesi ne olursa olsun genel bütçeden karşılanan ya da makul düzeyde ödenebilecek bir primle sağlanabilecek bir sosyal güvence istiyorlar. Bunu tarımla da ilişkilendiriyorlar. “Eğer sosyal güvencemiz olursa gönül rahatlığıyla girişimci olabiliriz, yatırım yapabiliriz” diyorlar. Bu en önemli ve birinci talep. İkinci talepleri, kurumlar arası iş birliğinin sağlanması. Örneğin; eğitim konusunda çok istekli olan hanım arkadaşlarımız, pek çok kamu kurumunun bu alanda eğitimler verdiğini ama bu eğitimlerin tek elde toplanmadığını, koordine edilmediğini, dolayısıyla kimi zaman aynı eğitimi tekrar tekrar aldıkları halde, gereksinimleri olduğunu düşündükleri bazı alanlarda eğitim alamadıklarını söylüyorlar. Bu eğitimleri bir kurumun koordine etmesinde kesinlikle yarar var. Eksikliği hissedilen, dile getirilen bir başka alan ise veri eksikliği. Oysa mevcut durumu saptayabilmek için gerçek verilere ulaşılması gerekiyor. Çevre sağlığı, gıda sağlığı, su sağlığı, 119 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› toprak kirliliği gibi konularda veriye ulaşılamadığı dile getiriliyor. Bununla ilgili mevzuatta düzenlemelerin yapılması, denetimlerin sıklaştırılması en önemli öneriler olarak dile getirildi. Ayrıca çalıştaya katılan kadınlarımız, kaynakların adil dağılımının sağlanmasını, fırsat eşitliği yaratılmasını ve bazı özel konularda özel eğitim almış insanlar tarafından eğitim verilmesini istiyorlar. Sadece tarım alanında istihdam edilmek istemiyorlar. Bir seçenek olarak önlerinde eğitim aldıkları, hatta sertifikalı eğitim aldıkları başka alanlar da olsun, gerektiğinde oralarda da çalışabilsinler istiyorlar. Örneğin; makine eğitimi almak istiyorlar, sanat eğitimi almak istiyorlar, resim yapmak istiyorlar. Hatta bunlar için eğitim yapılacak mekanlarla ilgili önerileri de var. Kapatılmış köy okullarının bu amaçla kullanılabileceğini dile getiriyorlar. Halen kahvehanelerde verilmekte olan eğitimlere gidemediklerini, erkeklerle birlikte eğitim alamadıklarını söylüyorlar. Bu istek son derece kolay çözülebilecek, masumane bir istek. Bunu yeniden dile getirmekte yarar var. Organik tarım, bu çalıştayda kadınlarımızın üzerinde çok durdukları bir başka başlık. Organik tarıma devletin de destek vermesini, bununla ilgili mevzuat alt yapısının oluşturulmasını ve elde edilen ürünlerin piyasa değerlerinin oluşturulmasını talep ediyorlar. Kadınlarımız, sivil toplum örgütlerinde aktif görev almak istiyorlar. Hatta bu alanda kadın kotası konulmasını talep ediyorlar. Yani kadınlar kendilerini ifade etmek istiyorlar ve bunun için sivil toplum örgütlerini seçenek olarak görüyorlar. Bu istek dikkate alınması gereken, üzerinde çalışması gereken çok hoş bir istek. Çalıştaya katılan kadınların önemli bir başka istekleri ara eleman eğitimi alma talepleri. Örneğin; mühendislik değil de toplumun da gereksinimi olan teknisyenlik, teknikerlik gibi alanlarda eğitim alıp, bunu da istihdama dönüştürmek istiyorlar. Bilim Kurulu olarak dikkatimizi çeken bir diğer konu da kırsaldaki kadının markalaşma isteği. Bunun mutlaka desteklenmesi gerekir. Eğer ürünlerini bir marka haline dönüştürebilirlerse daha iyi piyasa bulacaklarını söylüyorlar. Marmara Bölgesi kadınlarının bu çalıştayda dile getirdikleri ve belki de en önemli talepleri, mal-mülk sahibi olma talebi. Bunu da iki nedene bağlıyorlar. Birincisi; en başta söylediğim gibi “ürettiğimizi birlikte paylaşalım” diyorlar. İkincisi de; mikro kredilerden ve destekleme fonlarından yararlanabilme olanağı. Örneğin; banka kredisi alabilmek için teminat göstermeleri gerektiğini, üzerlerine bağ, bahçe, tarla yoksa tanınan bu olanaklardan yararlanamadıklarını dile getiriyorlar. Dolayısıyla yeni finansman kaynaklarına ulaşabilmek için kendi üzerlerine mülk istiyorlar. Değerli konuklar, kendi adıma bu çalıştayı ve bugünkü sunumları aslında fırsat verildiğinde Türk kadınının neler yapabildiğini göstermesi bakımından çok öğretici bulduğumu söylemeliyim. Belki sunumları sırasında çok heyecanlandılar, ama kendilerinden ne kadar emin olduklarını, öz güvenlerinin ne kadar yüksek olduğunu ve ne istediklerini çok iyi bildiklerini gördük. Aslında kadınlarımız, bu ülkenin kaynaklarının isteklerini karşılayabileceğine inanıyorlar. Yani taleplerinin karşılanamaz, çok uç istekler olmadığını kendileri de biliyorlar. Bu da kendilerine öz güven sağlıyor. Bizlere, bilim insanlarına, bürokratlara, yöneticilere, siyasilere düşen, onların bu taleplerini, ülke kaynaklarının el verdiği ölçüde karşılayabilmek için çaba harcamak olmalıdır. Bölge Bilim Kurulu üyeleri olarak bizler bundan sonraki çalıştaylarda da her türlü desteği vermeye hazırız. Sonuç olarak; bütün bu gayretlerin ve çalışmaların Türk kadınının statüsüne, günlük yaşamına ve geleceğine olumlu katkılar sağlayacağını ümit ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. 120 Marmara Bölgesi 6. Bölüm Katılımcı Listesi Çalıştaydan Görüntüler 121 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 122 Marmara Bölgesi KATILIMCI LİSTESİ Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü Almanya J.W. Goethe Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi Ankara Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Ankara Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ankara Hacettepe Üniversitesi Bursa İl Tarım Müdürlüğü Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bursa Önder Kadın Çiftçi Bursa Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Düzce İl Tarım Müdürlüğü Düzce Önder Kadın Çiftçi Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Edirne İl Sağlık Müdürlüğü Edirne İl Tarım Müdürlüğü Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü Edirne Önder Kadın Çiftçi İstanbul Yeditepe Üniversitesi İstanbul Marmara Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi İstanbul İl Tarım Müdürlüğü İstanbul Önder Kadın Çiftçi İstanbul Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Kırklareli Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Kırklareli Kırklareli Üni. Kepirtepe Meslek Yüksek Okulu Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü Kırklareli Önder Kadın Çiftçi Kocaeli İl Tarım Müdürlüğü Kocaeli Gölcük Ziraat Odası Sakarya İl Tarım Müdürlüğü Sakarya Önder Kadın Çiftçi 123 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 124 Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tekirdağ Belediye Başkanlığı Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü Tekirdağ Çevre Orman İl Müdürlüğü Tekirdağ İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enst. Müdürlüğü Tekirdağ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürlüğü Tekirdağ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Tekirdağ İl Kültür Turizm Müdürlüğü Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Tekirdağ İl Özel İdare Müdürlüğü Tekirdağ İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Tekirdağ İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü Tekirdağ İŞKUR İl Müdürlüğü Tekirdağ Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü Tekirdağ DSİ 113 Şb. Müdürlüğü Tekirdağ Tarım Kredi Koop. Bölge Birliği Tekirdağ Tarım Kredi Koop. Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Ziraat Odası Tekirdağ Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Tekirdağ Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Tekirdağ Ferhadanlı Köyü Kalkınma Kooperatifi Tekirdağ Hayrabolu İlçesi Tema temsilcisi Tekirdağ Önder Kadın Çiftçi Yalova İl Tarım Müdürlüğü Yalova İşletmeci Yalova Önder Kadın Çiftçi Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 125 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 126 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 127 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 128 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 129 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 130 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 131 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 132 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 133 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 134 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 135 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 136 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 137 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 138 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 139 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 140 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 141 Çalıştaydan Görüntüler Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› 142 Çalıştaydan Görüntüler Marmara Bölgesi 143 Bölgesel K›rsal Alanda Kad›n Çal›ştay› www.tedgem.gov.tr 144