Avisena SML
Transkript
Avisena SML
... le Gü ve n Ge le ce ğe Haber 1 yı Sa 20 14 Avisena Yı l m m l.c o se na s w .a vi w w Özel Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Kısa Sürede Hızla Yol Almanın Adresi Avisena Avisena Sağlık Koleji teknoloji temelli sınıfları ve deneyimli eğitim kadrosuyla adından söz ettirmeye devam ediyor... Uzman öğretmen kadrosu, bilişim destekli sınıfları ve yuva sıcaklığında Pursaklar’ın parlayan yıldızı oldu. Avisena, teknik donanımlı laboratuvarları ve nezih eğitim ortamları ile öğrencilerini geleceğe güvenle hazırlıyor. RÖPORTAJ Öğrencilerimizden Anlamlı Ziyaret Selçuklu Sultanları Diyarı Konya’dayız... Pursaklar İlçe Sağlık Müdürü A. İlker BARUTÇU ile öğrencilerimiz röportaj yaptılar. Sayın Barutçu’ya teşekkür ediyoruz. Avisena öğrencileri, Keçiören Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü Huzur evine ziyarette bulunarak büyük bir vefa örneği gösterdiler. Kadim mirasımızın en önemli şehirlerinden Konya’da Hz. Mevlana’nın huzurundayız. Haberi 6’da Haberi 12’de Haberi 16’da İBN-İ SİNA (Avisena) KİMDİR? Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn-i Sinâ (980-1037), matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir. İbn-i Sinâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla ilgili birçok eser kaleme almıştır; bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir. Ancak, İbn-i Sinâ denildiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan "El-Kânûn Fî't-Tıb" (Tıp Kanunu) adlı eseri akla gelir. Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin birinci kitabı; anatomi ve koruyucu hekimlik, ikinci kitabı basit ilaçlar, üçüncü kitabı patoloji, dördüncü kitabı ilaçlarla ve cerrahi yöntemlerle tedavi ve beşinci kitabı ise çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir. İslam düşünce tarihinin en büyük isimlerinden olan İbni Sina’nın bu seçkinliği, birçok yönden özgünlük taşıyan, ayrıntılı ve mükemmel bir sistemle sunulmuş felsefesinden ileri gelir. BAŞLICA ESERLERİ : El-Kanun Fi't-Tıb ("Hekimlik Yasası"); Kitabü'l-Necat ("Kurtuluş Kitabı"); Risale Fi-İlmü'l-Ahlak ("Ahlak Konusunda Kitapçık"); İşarat ve'l-Tembihat ("Belirtiler ve Uyarılar"); Kitabü'ş-Şifa ("Sağlık Kitabı"). Aydın DOĞAN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni e l a k a M İ Z D U N KE RUM İZ O ZSİN T K Nİ O İ D D N KE HASTA : “Peki kendi kendimi nasıl tadavi edebilirim?” AVİSENA ÖĞRENCİLERİ: “İlk tedavi kendinizi tanımanızdır.” İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ RAPOR DEĞERLENDİRME EKİBİ OKULUMUZDA Tarihsel süreç içerisinde bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelere paralel olarak, üretim kapasitesi artmış bir yandan da kalite ve yönetim geliştirme çabaları ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu durum pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanınında da uygulanmaktadır. 2 Av i H se ab n er a Bu bağlamda ilçemiz okullarının her yıl eğitimde kalite çalışmalarının öz değerlendirme raporlarını İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze teslim etmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce oluşturulan Rapor Değerlendirme Ekibi çalışmalarını mart ayı içerisinde okulumuzda gerçekleştirmiştir. Florence Nightingale Kimdir? D. Büşra BİLGİÇ Meslek Dersi Öğretmeni REHBERLİK SERVİSİ Florence Nightingale Hemşire Okulu Veli Ziyaretlerinden Yeni gelişmeler ve toplumsal değişmelere uygun olarak, eğitim ve okul programları, öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını karşılamak üzere her geçen gün daha da çeşitlendirilmiştir. Öğrencilerin bu programları iyi tanıyarak kendilerini gerçekleştirmelerine uygun bir öğretim programı almaları, kendilerine uygun ders, kurs, bölüm, program, eğitici çalışma ve bir üst okul seçmeleri giderek zorlaşmıştır. Bunun yanı sıra okullarda öğrenci çokluğunun getirdiği şartlar üzerine eğitimi öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına uygun bir yaklaşım içinde sürdürebilmek için, öğrencilerin türlü özellikleri ile tanınmaları önem kazanmıştır. Florence Nightingale Kimdir? Florence Nightingale’in hayatı, çalışmaları, yaptığı fedakarlıklar, Florence Nightingale Hemşire Okulu hakkında bilgi. Florence Nightingale (1820-1910) Hasta bakıcı, hemşireliğin kurucusu bir ingiliz kadındır. Zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen hasta bakıcılığına heves etmiş, 1854 Kırım Savaşı sırasında gösterdiği yararlılıklarla dünya çapında bir kahraman olmuştur. ÇOCUK BİR MEŞALEDİR ÖĞRENCİ VELİ İŞBİRLİKTELİĞİ BU MEŞALEYE CAN VERİR Türk Edebiyatı Dersinde “Sıcak Sandalye” Uygulaması Bu yöntemde sandalyede oturan öğrenci arkadaşları tarafından eleştirilir ve öğrencinin derslerdeki eksikleri söylenerek başarısının artırılması hedeflenir. Daima mutlu sonla biter. H se ab n er a “Farkımız, Velilerimizin Umudunu Kendi Umudumuz, Çocuklarını Kendi Çocuklarımız Saymamızdır.” Florence Nightingale Av i Florence Nightingale, Floransa’da doğdu. Babası zengin, kültürlü bir adamdı. Yılın yarısını Londra’da geçirirler, diğer yarısında da büyük Avrupa şehirlerini dolaşırlardı. Florence, daha çok küçük yaşta hasta bakmaya merak sarmıştı. Bebeklerini hasta sayar, onlara şefkatle bakardı... “Her bir eleştiri mükemmeliyete götüren bir adımdır.” 3 Öğrencilerimiz Soruyor Öğretmenlerimiz Cevaplıyor... ğlama a S m ı ve Yard Fark!” t e m z i aH Büyük n E “İnsan n i ç İ Benim Öğretmenlerimizden Zehra Güllüoğlu ile Röportajımız: -Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? - 1982 Elazığ doğumluyum. 2006 yılında Gazi Üniversitesi Hemşirelik bölümünden mezun oldum. En son İbn-i Sina Hastanesi’nde Genel Cerrahi Yoğun Bakım Hemşireliği yaptım. Kariyerime öğretmen olarak devam etmekteyim. -Okulumuzdaki sağlık alanındaki teknolojik aletler nelerdir? Bir hemşirenin hastane ortamında görebileceği aletler, araç, gereçler ve donanımlar okulumuzda mevcut olmakla birlikte, laboratuvar ortamında bulunan maketlerimizde hemşirelik öğrencilerine uygulamalı ders gösterimi öğrencilerimize büyük katkı sağlamaktadır. -Sağlıklı yaşam için pratik tavsiyeleriniz nelerdir? - Kendinizle barışık olun, bolca gülün hayata olumlu bakın. - Sevdiklerinizle birlikte vakit geçirin. - Stresten uzak, kendinize vakit ayırın ve hobilerinizle uğraşın. - Güneş ışını, radyasyonun zararlarından korunun. - Sigara ve alkol tüketiminden uzak durun. - Şekeri, tuzu ve yağı azaltın. - Düzenli spor yapın. - Düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın. -Mesleğinizi yaparken hangi olaylardan etkilendiniz? - Bizim mesleğimiz hem sevincin hem de üzüntünün bir arada yaşanabileceği bir meslektir. -Mesleğinizi yaparken ne tür tepkiler kar- TÜRK EDEBİYATI DERSİNDE BALIK KILÇIĞI (NEDEN-SONUÇ DİYAGRAMI) şılaştınız olumlu ya da olumsuz? - Genelde hep olumlu dönütler aldım. Bu meslekte bir tebessümün size geri dönüşü zaman almaz. yana kullandım. Şu an buradayım ve bütün bilgi ve becerilerimi öğrencilerime aktarmanın büyük mutluluğunu duyuyorum. -Bu meslek için öğrencilerinize tavsiyeniz ve öneriniz nelerdir? - Mesleğinizin gerektirdiği yetenekler ve beceriler nelerdir? - İlk başta mesleğinizi çok sevmelisiniz. Bundan dolayı yeterli bilgi, donanım ve terbiye sahip olmalısınız. - Eli yatkın olmak. - Kriz anların yönetebilme becerisine sahip olmak. - Kişisel arası ilişkilerle yetenekli olma. - Hızlı hareket edebilmek. -Bu mesleğin sorumlulukları nelerdir? - Bireyleri, hastalıklardan koruma yolları konusunda bilgilendirmek, beden veya ruh sağlığınızın bozulması halinde hekim tarafından verilen tedaviyi uygulamak, hasta bakımını planlamak denetlemek ve izlemektir. - Neden hastanede hemşire değil de okulda öğretmen olmayı tercih ettiniz? - Yıllarca hastane ortamında hemşirelik görevimi icra ettim. Karşıma bir teklif geldi ve ben bu teklifi öğretmenlikten Konu:SINIF İÇİ İLETİŞİM Sınıf içi iletişimde kişinin kendisini görmesini sağlayan bir yöntemdir. Sorunlar üzerinde tartışılıp çözüm yolu belirlenir. Av i H se ab n er a ÖZELLİKLERİ - Bir problemin nedenlerini ve alt nedenlerini tanımlama sürecini yapılandırmaya yardım eden tekniktir. - Tüm öğrencilerin derin ve nesnel bir görüş kazanmalarını ve problemin çeşitli bölümleri arasındaki önemli ilişkileri görmesini, öğrencilerin daha derin bir şekilde bir problem üzerinde yoğunlaşmasını sağlar. -Problem çözme tekniklerinden biri olan bu teknik, öğrencilerin düşüncelerini organize 4 HEMŞİRENİN GÜLÜMSEMESİ HASTANIN MEŞALESİDİR etmeye yardım eder; ancak, problem için çözümler sağlamaz. - Belirli bir sorunun ya da durumun olası nedenlerini belirlemek için kullanılır. - Öğrenmesi ve uygulanması kolaydır. YARARLARI - Birlikte çalışmayı, gerçeği aramayı, değişik görüşlere açık olmayı ve karşıt görüşlerin ortaya çıkmasını sağlar. - Derin düşünme ve nesnel düşünme gibi becerileri geliştirir. - Bir problemi oluşturan neden, alt neden ve özel nedenlerin ortaya koyulmasıyla öğrencide analitik düşünceyi geliştirir. - Çalışma grubunun sorunun içeriğine odaklanmasını sağlar ve ayrıntılı neden-sonuç ilişkiyi çıkarmayı sağlar. “Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders ,nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse de sana ters.” Sus gönlüm Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.” “Bize gözün değil gönlün gördüğü yürek gerek,düşlerdeki tabir değil gerçeğe vuslat gerek.” “Öyle ucuz değil gül koklamak,gül tutan ele diken batmalı,bir aşka gönül veren o aşkın kapısında yatmalı.” “Herkes kendi zannınca oldu gönüllerin yarı,aramadı hiç kimse gönlümdeki esrarı.” “Bitkinin güzelliği tohumun güzelliğinden, insanın güzelliği ise kalbinin güzelliğinden gelir. Vedalar gözüyle sevenler içindir, gönülden sevenler ayrılmaz.” “Cebi zengin fakat ruhu fakir olan insanın hali çok rezil çünkü o her şeyin fiyatını bilir değerine değil.” “Çalınan her kapı açılsaydı; ümüdin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.” “Dibini görmediğin suya atlamadığın gibi, sonunu bilmediğin sevgiye teslim etme kandini. İki can bir olunca benlik aradan çıkarmış;gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açarmış.” “Kısmet etmişse Mevla el getirir, yel getirir, sel getirir.” götürür, sel götürür.” “Minareden düşenin parçası bulunurda gönülden düşenin parçası bulunmaz.” “Düşüncen gül ise sen bir gül bahçesin. Ey gönül aşk,iki ayrı nehrin birleşerek aynı deryaya akmasındaki sırdır.” “Ey gönül sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin.” “Unutmayın dünyada yaşamıyoruz sadece dünyadan geçiyoruz. Ey gönül Sen sen ol kimsenin gönlünü yıkma,dikenin ucuna çıkta edep çizgisinden çıkma.” “Kısmet etmemişse Mevla el götürür, yel “Çalınan her kap açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.” “Marifet can için sevgili aramak değil,sevgili için can taşımaktır.” “Gerek yok her sözü laf ile beyana,bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana. Hırsı bırak kendini boş yere harcama,şu toprak altında çırak da bir usta da.” “Kim seviyorsa bilsin ki seviliyordur. Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak mutlu olmaya bak.” H se ab n er a “Ümitsizlikten sonra nice ümitler, karanlıkların sonunda nice gülüşler var.” 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Programı Av i Mevlana’dan Barışa Dair Sözler “BÜTÜN KAİNAT BİRBİRİNE SEVGİ İLE BAĞLANMIŞ, SEVGİNİ VERMESİNİ ÖĞREN. ÇÜNKÜ GÖNÜL ANLASIN Kİ HEPSİNE YER VARMIŞ, SEVGİSİZ İNSANDAN DÜNYA BİLE KORKARMIŞ” 5 GDO’NUN DEĞİŞTİREMEDİĞİ TEK ŞEY! Pursaklar İlçe Sağlık Müdürlüğü’ndeyiz. Sınıfta kaldık çünkü eşimize yardım etmiyoruz. Fransa’nın başkenti Paris merkezli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde dünya kadınlarına ilişkin çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapora göre 34 OECD ülkesi arasında, en çok ev işi yapan kadınlar Türkiye’de yaşıyor. Türkiyeli kadınlar günde 377 dakikalarını ev işine ayırırken, Türkiyeli erkeklerde bu süre 116 dakika ile sınırlı kaldı. 34 ülke içinde en fazla ev işi yapan erkekler günde 180 dakika ile Norveç’ten çıktı. Norveçli kadınlar da ev işine günde 210 dakika ayırıyor. Japon erkekleri ise günde sadece 62 dakika ile en az ev işi yapan erkekler olarak listenin en son sırasında yer aldı. 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanser Günü 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanser Günü- kanserli çocuklar ve ailelerinin güçlü, cesur ve dayanıklı olmalarıyla anıldıkları gündür. Zira, dünyada her yıl 250.000’in üzerinde çocuğa kanser teşhisi konurken, yaklaşık 90.000 çocuk bu hastalıktan hayatını kaybetmektedir. Çocukluk çağı kanserlerinin tümünün %70 oranında tedavi edilebildiği düşünüldüğünde, hayatını yitiren çocukların sayısı da oldukça yüksek. Güne ilişkin LÖSEV tarafından yapılan açıklamada, Dünyadaki ölümlerin %16sını kanser vakalarının oluşturduğunu belirterek Türkiye’de ise birinci sıraya yükselen kanser ölümlerinin oranının % 20 olduğu tahmin edildiğini vurguladı. ''Ülkemizde kemik iliği bankası sorununun acilen ve öncelikli olarak çözülmesini dile getiren LÖSEV, GIDA ve tüketim maddelerinde insan sağlığını olumsuz etkileyen maddelerin kullanımını engelleyecek yasaların yapılmasının, denetimlerin ve yaptırımların arttırılmasının zorunluluğuna da dikkat çekerek; her sene koca bir şehir dolusu insanımızı 6 Av i H se ab n er a Tenis Turnuvamız Tüm Heyecanıyla Devam Ediyor kansere kurban verildiğini belirtti. Endüstriyelleşmiş ülkelerde kanser, çocuklarda hastalık kaynaklı ölümlerin arasında birinci sırada yer alırken, çocuklarda sağ kalım oranları geçen 20 yıl içerisinde aynı seyirde kalmıştır. Oysa yetişkin kanser türleri keşfedilen yeni akıllı ilaç terapilerinden fayda sağlamakta, ama çocukluk çağı kanserleri için ilaç geliştirme çalışmaları geride kaldı ve çocuklar yaklaşık 30 yıl önce keşfedilen ilaçlarla tedavi görmeye devam etmekteler. Bu ilaçların bazıları ciddi ve çoğunlukla yaşamı tehdit eden, uzun vadeli yan etkilere neden olmaktadır. Gelir düzeyi yüksek ülkelerde çocukların %80’i kanserden kurtulabilirken, kanserli çocukların %80’inin bulunduğu yoksul ülkelerde yaşayan çocuklar için durum çok farklıdır. Gelişmekte olan ülkelerde ise kanserli çocuklar çoğu kez hayati önemdeki ilaçlara ve gereken tedavi ile bakıma zamanında erişemediği için hayatını kaybedebilmekteler. DEĞERLER EĞİTİMİ KÖŞESİ Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri düzenlenen farklı gezi ve etkinlikler ile sosyal aktivitelere devam ediyor.Bu kapsamda Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Değerler Eğitimi Kulübü öğrencileri, kulüp öğretmenleri ile birlikte Etnografya Müzesi ve Resim Heykel Müzesi’ni gezdi. Öğrenciler Etnografya Müzesinde Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, porselenler, kılıçlar ve çinileri inceleyip, müze yetkililerinden bilgiler alarak tarihimizi yakından görme fırsatı buldular. Müzedeki önemli eserler olan Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi ERİ İL ENC R Ğ Ö ÜBÜ i’ NDE L U İK ES İTİM A MÜZ Ğ E Y R RLE OĞRAF E Ğ DE ETN Kapısı (15. yüzyıl)’na büyük ilgi gösteren öğrenciler, yeni bilgiler edinerek keyifle eğlendiler. Etnografya Müzesini gezdikten sonra Resim Heykel Müzesi’ni gezen öğrencilerimiz Hikmet Onat’ın, Osman Hamdi Beyin, İbrahim Çallı’nın eserlerini hayranlıkla inceleyerek resim ve heykelin geçmişten günümüze kadarki gelişimini gözlemlediler. Öğrenciler müze bahçesinin eşsiz manzarasını da ilgiyle seyredip büyük bir mutlulukla ve tarihlerini yakından görmenin verdiği heyecanla müzeden ayrıldılar. 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL AVİSENA SAĞLIK MESLEK LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ KULÜBU ÇALIŞMALARI Günümüzde küreselleşme; siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda pek çok gelişmeye imkân sağlarken bir taraftan da toplumsal yaşamı tehdit eden sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bireyi, aileyi, yaşadığımız toplumu ve dünyayı tehdit eden risk ve sorunların çözümünde, toplumsal yaşantımızın temel yapısını oluşturan milli, manevi, sosyal, ahlaki ve kültürel değerlerimizden olan yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, vatanseverlik, doğruluk, iyilik, temizlik, çalışkanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, duyarlı olma, adil olma, paylaşımcı olma gibi kazanımlarımız en önemli referans kaynağımızdır. Avisena ailesi olarak biz; geleceğimizin mimarı gençlerimize bilgi, beceri, tutum kazandırmanın yanında onların dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, temel ve insani değerleri kazanmış iyi insan, iyi vatandaş olarak yetişmeleri görevine talibiz. Toplumsal hayatı oluşturan, insanları birbirine bağlayan, gelişmeyi, mutluluğu ve huzuru sağlayan risk ve tehditlerden koruyan ahlaki, insani, sosyal, manevi değerlerimizin tüm bireylere kazandırılmasında en önemli etken eğitimdir. Bu kazanımlarımızın öğrencilerimize aktarılması da değerler eğitimini oluşturmaktadır. Av i H se ab n er a Her öğrencimizin biricik ve tek olmasını, bu tek ve biriciklerin çoklar olabilmesini ve yine çoklar içinde özel olmayı sağlayan AVİSENA KOLEJİNİ bir yaşam merkezi olarak; her öğrencinin ayrı bir değer olduğunu kabul etmesi’’Değerlerin Eğitiminde’’ bireyin değerler alanı oluşturmasını sağlayacaktır. Değerler eğitimi toplumun tümünü ilgilendirdiğinden çok boyutlu ele alınması gerekmektedir. Bu açıdan eğitim sistemini oluşturan tüm unsurların bu konuda duyarlılık ve bilinç kazanmalarına ihtiyaç vardır. Değişik branşlardaki gönüllü öğretmenlerimizin de öğretim programlarının uygulayıcıları olmanın yanı sıra Peygamber efendimizin ‘’mü’minlerin iman yönünden en mükemmeli ahlakı en güzel olanıdır’’hadisini hayatlarına düstur edinerek öğrencilerimize değerlerimizi kandırmada öncü rol ve görevleri de bulunmaktadır. Bunun için görevli öğretmenlerimiz, rehber öğretmen ile eğitim yöneticilerimizin rehberliği ve desteği ile ders içi ve ders dışında değerler eğitimine yönelik faaliyetler gerçekleştirmektedirler. 7 AVİSENA ÖĞRENCİLERİ YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRENİYOR Amacı nitelikli hemşire yetiştirmek olan AVİSENA SAĞLIK KOLEJİ’nde eğitimi bir bütün olarak ele almaktayız. Öğrencilerin kişisel anlamda topluma faydalı, yaşam boyu öğrenen, dürüst, kararlı, üretken, mutlu, güvenli, kendi kültürünü özümsemiş ve farklı kültürlere anlayışlı, ülke geleceğini biçimlendiren bireyler olmalarını hedeflerken aynı zamanda profesyonel hemşire olmaları yönünde mesleki eğitimlerini teorik ve uygulamalı olarak vermekteyiz. Tam donanımlı laboratuvarlarımızda öğrencilerimize birebir yaptırdığımız uygulamalarla hem mesleği benimsemelerini sağlıyor hem de becerilerini geliştiriyoruz. Cep telefonu kullanımı hayatımızın doğal bir parçası haline geldi. Yararlarının yanında elbette zararları var. İşte cep telefonunun sağlığımıza etkileri ve zararları: Cep telefonlarının baş ağrısı, unutkanlık, dikkatsizlik artışı, refleks kaybı, kulaklarda çınlama, gözlerde kararma, çapaklanma ve yanmaya neden olduğu tespit edildi. Ayrıca aşırı sinirlilik ve gözlerde sulanmaya sebep olmasının yanı sıra uzun süreli kullanımlarda bu etkinin artığını tespit edilmiştir. KISA VADELI ZARARLARI (24 saat) - Görüş alanında daralma. - Kalp rahatsızlıkları. - Kalp pilinin bozulma riski. - Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski - Yoğun stres ve yorgunluk hissi. - Kalıcı işitme bozuklukları. - Konsantrasyon ve dikkat bozulması. - Embriyo gelişiminin zarar görmesi. - Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma - Kadınlarda düşük riskinin artması. - Işitmede geçici aksaklıklar oluşması. 8 Av i H se ab n er a U N O F E L E T CEP A D N I HAKK R A L N A L U T U UN ÇAĞDAŞ EĞİTİM UYGULAMALARIYLA AVİSENA - Kan hücrelerinin bozulması. - Bas ağrıları ve sersemleme - Bağışıklık sisteminin bozulması. UZUN VADELI ZARARLARI (10 yıl) - Yüksek tansiyon. - Genetik yapının bozulması. - Sperm sayısının azalması. - Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri. - Cilt kanseri. - Kan beyin bariyerinin zedelenmesi LÜTFEN SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN BUNLARI UNUTMAYALIM…! HER YERDE İNGİLİZCE Günümüz küreselleşen dünyasında ana dilin dışında başka bir dil öğrenmek artık temel ihtiyaçlarımız arasındadır. İşitirsem unuturu görürsem hatırlarım m, , yapars am öğrenirim . Resim görsel bir materyal olarak bir konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak için kullanılan çizim, boyama ya da fotoğraf şeklinde sunulan ‘görselleştirme aracı’ olarak tanımlanabilir. Resimler yabancı dil öğretiminde en çok kullanılan materyaller arasındadır. Çünkü öğretmenler dil öğretimini görsel açıdan desteklemek için görsel nesnelere ihtiyaç duyarlar. Açıklayıcı anlatım yöntemi etkili bir dil eğitimi için tek başına yeterli değildir. Öğrencilerin farklı duyularına ne kadar hitap edersek, yabancı dil öğretimi de o kadar verimli olur. Görsel materyaller özellikle öğrencilerin duyularını etkili bir öğrenme için harekete geçirme açısından büyük öneme sahiptir. Dil öğretiminde görsel materyallerin önemi üzerinde hassasiyetle durmaktayız. Öğrencilerimiz görsel materyal hazırlarken hem eğlenmekte hem öğrenmektedir. “Rol yapma ve drama” etkinlikleri İngilizcenin yabancı dil olarak öğretiminde büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla okulumuz dil öğretiminde rol yapma ve drama etkinliklerini çok yönlü olarak kullanmaktadır. İngilizce öğretiminde öğrenci oyun faaliyetlerinde rol almalı ve deneme yanılma yoluyla yaparak, yaşayarak öğrenmelidir. Dünyaya benzeyen gezegen bulundu Güneş Sistemi'ne 400 ışık yılı uzaklıkta, büyüklük ve içerik açısından dünyaya benzeyen bir gezegen keşfedildi. "Nature" dergisinde yayımlanan Yoğunluğunu ve içeriğini belirlemek için gezegenin kütlesini ölçen bilim adamları, Kepler-78b'nin Dünya'nın 1,2 katı büyüklüğünde ve iki katı ağırlığında olduğunu tespit etti. Kuğu Takımyıldızı'nda yer alan Kepler-78b, yörüngesinde bulunduğu yıldızın çevresindeki dönüşünü 8,5 saatte tamamlıyor. Gezegenin yüzeyindeki sıcaklığın yaklaşık 2 bin derece olduğu tahmin ediliyor. Yıldızına son derece yakın mesafede bulunan ve birkaç milyar yıl sonra yıldızı tarafından yok edileceği hesaplanan gezegenin, kısa ömürlü olduğu sanılıyor. H se ab n er a Gezegen avcısı Kepler teleskobunun verilerini değerlendiren bilimadamları, galaksideki gezegenlerin sayısını ikiye katladı. Buna göre şu anda galakside bilinen gezegen sayısı yaklaşık bin 700’e çıktı. Astronomlar 20 yıl önce güneşin dışında yıldızlar çevresinde dönen herhangi bir gezegen bulamamıştı. Keşfedilen tüm gezegenlerin, birçok gezegenin bir yıldız etrafında döndüğü, bizimkine benzer sistemlerde yer aldığı, yeni gezegenlerden 4’ünün yaşam için elverişli kuşaklarda bulunduğu belirtildi. çalışmaya göre, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nın (NASA) Kepler Uzay Teleskopu ile bulunan Kepler-78b adı verilen gezegen, Dünya gibi kaya ve demirden oluşuyor. Av i Güneş sistemi dışında yeni 715 gezegen keşfedildi 9 Münazara: Kültürel Mirasımıza Sahip Çıkalım KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZE VERİLEN ÖNEM UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”nde yer almak Türkiye için, son derece önemli. Günümüzde Türkiye gibi son derece zengin bir kültürel mirasa sahip bir ülkeden ancak dokuz kültürel varlık bu listenin içinde yer alabilmiştir. Bu listede yer alacak eserlere yeterli korumanın sağlanması gerekmektedir. Günümüzün koşullarında böyle bir koruma ve kollama olanağından söz etmek mümkün görünmemektedir. Türkiye olarak gerekli duyarlılığı gösterememekteyiz. Anne Sütünün Önemi 10 Av i H s ab en er a Anne sütü, bebeğinize verebileceğiniz en iyi ve en doğal besindir. İlk 6 ay boyunca düzenli emzirilen bir bebeğin, su dahi tüketmesine gerek yoktur. Anne sütünün içeriğindeki bileşenler, bebeğinizin besin ihtiyacını karşılar ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Doğumu takip eden ilk 72 saat içinde salgılanan sarı renkli Klostrum Sütü, bileşiminde yüksek oranda protein ve bağışıklık kazandıran immünoglobulin içerir. Klostrum sütü bebeğinizin yaşama başlarken, ilk aşısı gibidir. HAZIRLAMIŞ OLDUĞUMUZ PROJELERDEN ÖRNEKLER onu m r o kH u l u l in) n Mut o t (Sera Besinler an y a l ı Salg Hemşirelik Günü Kutlamaları Bunları Hiç Duymuş muydunuz?... Bilim kurgu filmlerine konu olabilecek bir bitki, İngiltere’deki bir serada dikilmesinden tam 15 yıl sonra büyümeye başladı. Kökeni Şili’ye ait olan ve ‘koyun yiyen bitki’ olarak bilinen dev çiçek, yıllar sonra devasa dikenlerini ortaya koydu. Şilinin kurak tepelerinde yetişen ve dev dikenleriyle tanınan ‘puya chilensis’ bitkisi, İngiltere’deki bir serada yıllar sonra kendine geldi. Surrey kentindeki Kraliyet Bahçevanlık Topluluğu Wisley bürosuna ait serada, 15 yıl önce dikilen ‘puya chilensis’in dikenleri büyümeye başladı. İngiliz bitki bilimciler, dev bitkinin uzunluğu 3 metreyi geçebilen dikenlerinin ilk kez gelişmeye başladığını belirtti. KOYUN YAKLAYAN DİKENLER And Dağları’na özgü olan ‘puya chilensis’, sinekkapan bitkisiyle karşılaştıralamayacak kadar iyi bir avcı. Bitkinin ‘koyun yiyen bitki’ olarak adlandırılmasının nedeni, gövdesinin alt kısmındaki uzun dikenlerle vahşi doğada yaşayan hayvanları yakalayabilmesi ve onları açlıktan ölene kadar bırakmaması. Puya chilensis, öldürdüğü hayvanların leşi çürüdükten sonra kendi doğal gübresini elde ediyor ve bu şekilde büyüyor. Avisena, Hemşirelik Bölümü öğrencileri ve öğretmenleri, ilk; hemşirelik günlerini büyük bir coşkuyla kutladılar. Her bir öğrenci de ayrı bir mutluluk, sevinç gösterisi vardı. İngiliz bitki bilimciler, kötü ününe rağmen korkulacak bir şey olmadığını, bitkiyi ‘sıvı gübre bağımlısı haline getirdiklerini’ belirtti. BBC’ye konuşan Cara Smith, “Doğal diyetiyle beslemeye çalışmamız sorun çıkarabilir” ifadesini kullandı. SAVAŞ UÇAĞI SİVRİSİNEK İnsanların çoğu, sivrisinek kelimesini duydukları vakit tiksinti duyduklarını söylerler. Fakat biz bu bölümde sivrisineği büyüteç altına alarak sahip olduğu o essiz navigasyon cihazlarını siz okuyuculara aktarmaya çalıştık. Eminiz ki sizlerde sivrisineğin bilinmeyen yönlerini öğrendiğinizde hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Bilindiği üzere sivrisinek insanların kanını emerek yaşayan bir canlı türüdür. Bunun dışında diğer canlıların kanlarını da emerler. Sivrisinekler belirli mevsimlerde yumurtalarını suya bırakarak üremeye başlarlar. Suya bırakılan larvalar bir müddet burada kalarak değişim geçirmeye başlarlar. Yumurtalardaki mükemmel bir sistem suda boğulmalarını engeller. Bu sistem tıpkı dalgıçların kullandığı borulara benzer ve sifon adını alır. Borunun bir ucu yumurtaya bağlı iken diğer ucu su yüzeyinin üzerindedir. Larva olgunlaştıktan sonra yavru sivrisinek yumurtadan çıkar ve hayata atılır. Aşağıdaki resimde su yüzeyinden baş aşağı sarkmış olan larvaların nefes almasını sağlayan sifon sistemleri net bir şekilde görülmektedir. Av i H s ab en er a Dokuzuncu sınıf olan öğrencilerimizin gözlerinden mutluluk ve isabetli bir meslek seçiminin heyecanı okundu. Okul korosu muhteşem bir eğlence düzenleyerek güne renk ve eğlence kattı. 11 Pursaklar Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi, 15.03.2014 tarihinde, Keçiören Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü Huzurevi’ne anlamlı bir ziyarette bulundu. Okul Müdürü öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir grupla gerçekleştirilen ziyarette; öğrenciler yaşlıların ellerini öperek onlarla sohbet ettiler, sohbet esnasında duygusal anlar yaşandı. Yaşlılar öğrencileri torunları, öğrenciler de yaşlıları dedeleri ve nineleri olarak gördükleri için birbirlerinden ayrılmak istemediler. Ziyaretle ilgili konuşan Pursaklar Özel Avisena Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Müdürü, Ahmet İMAM: Yaşlılığın her insan için değişik anlam ve önem ifade ettiğini, insan hayatının çok özel bir dönemi olduğunu belirterek, yaşlılarımızın, dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan önemli değerlerimizden biri olduğunu söyledi. Ziyaret amaçlarının, öğrencilerimize annelerimizin, babalarımızın, dedelerimizin ve ninelerimizin bizden başka kimselerinin olmadığını,bugünkü sağlıklı ve mutlu günlerimizi onların fedakarlıklarına borçlu olduğumuzu hatırlatmak olduğunu belirterek, ziyaretin gerçekleştirmesinde yakın ilgi ve konuk severlik gösteren huzurevi müdürüne ve huzurevi personeline teşekkür ederek ziyaret son buldu. n e d z i m i r e l i c n e ğr t e r a y i Z ı ml Ö Anla BIRAK SENDEN SONRA DA KALBİN ATMAYA DEVAM ETSİN En çok kafalarımızı karıştıran soru ise organ bağışı dini inançlarımıza aykırı mıdır? -Kesinlikle hayır. İslam dini de dahil olmak üzere tüm büyük dinlerde organ bağışına aykırı bir durum yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 6/3/1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin dinen uygun olduğunu bildirmiştir. Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Bazı hastalıkların tedavisi ancak hastalıklı ya da hasarlı organın değişimiyle mümkün olabilmektedir. 18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Bağışlanmış olan organın uygunluğu vericinin ölümünden sonra görevliler tarafından araştırılır. 12 H se ab n er a Av i Nakil yapılabilen organ ve dokular; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak, kalp kapağı, kornea, kemik iliği ve deridir. Bağış yapılabilecek yerler; tüm devlet hastaneleri, özel hastaneler, sağlık ocakları, sağlık müdürlükleridir. Prosedür olarak bir form doldurulup organ bağış kartınız veriliyor. Beş dakikalık bir işlem diyebiliriz. Eğer bir şeyleri gömmemiz gerekiyorsa gelin daha duyarlı olup hatalarımızı, kusurlarımızı, insanlara olan önyargılarımızı gömelim. Ruhumuzu Allah a teslim edelim. Ve eğer gün gelip de hatırlanmak istiyorsak bunu bize ihtiyacı olan birine yardım ederek yapalım. İnanın bunu başarabilirsek iste o zaman sonsuza dek yaşamış olacağız. kıldırmama nail olamamam beni derinden üzdü.Beni bunları yapmaktan alıkoyan ölüm ya da karanlık hücrelerden korku değil, uğruna canını verdiğin davayı sürdürebilmektir. Zalimlere karşı başın dik göğsünü gere gere direnirken gaddar kurşunlar göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi. Ne kadar güzel bir azmin ve terbiye edilmiş bir nefsin var.İnanıyorum ki sen Allah a verdiğin söze sadakat göstersin,Allah ta sana verdiği söze… Öyle ki şehadet şerefini bize değil de sana bahşetti. Son olarak sevgili kızım sana evlada demiyorum, bilakis görüşmek üzere buluşmamız yakında peygamber ve ashabıyla birlikte Havz-ı Kevser de olacaktır, sonsuz kudret ve hükümdarlık sahibi olan Allah a yakın onun nezlinde yüksek ve şerefli bir konumda ayrılmamak üzere birbirimize doyma temennilerimizin gerçekleşeceği bir buluşma . Sevgili kızım sana evlada demiyorum.Bilakis görüşmek üzere. Sevgili kızım sana evlada demiyorum,bilakis görüşmek üzere.. Başı dik tuyana isyan ederek yaşadın,tüm engelleri reddeterek hürriyete sınırsızca aşık oldun. Bu ümmet uygarlıkta hak ettiği yeri alabilsin diye,onu yeniden diriltmek ve inşa etmek için sessizce yeni ufuklara büürndün.Akranlarının uğraştığı işlerle meşgul olmadın. Her zaman derslerinde birinci olmana rağmen öğrenmeye olan aşkın dinmedi. Bu kısa hayatta sohbetine doyamadım, vaktin mutlu olacak ve eğlenecek kadar geniş değildi.Rabiyatül Adeviye de son kez araya geldiğimizde, sen biiizmle olduğunda bile bizden ayrısın diyerek bana olan sitemini dile getirmiştin.Ben de sana bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş değil,birbirimize doyalım diye Alllah tan cennetinde ARAŞTIR-PAYLAŞ bize bu sohbeti vermesini temenni ediyorum,demiştim. Sen şehit olmadan iki gün önce seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir güzelliktin. Yanına sessizce oturduğumda bu gece senin düğün gecen mi diye sorduğumda sen de düğünüm akşam vakitlerinde değil öğlen olacak demiştin. Çarşamba günü öğlen vakti şehit olduğun haberin bana ulaştığında senin rüyamda bana ne demek istediğini anlamış oldum. Allah tan seni şehit olarak kabul etmesini niyaz ettim ve şehabdetin Allah tan biizm haklı olduğumuzu düşmanımıızn batılın ta kendisi olduğu inancımızı pekiştirdi.Son vedanda yanında olmamam son bir kez seni görememem alnına son bir öpücük konduramamam ve senin cenaze namazını Avisena Öğrencileri: Suriye’ye Yardımda El Ele... Düzenlenen programda öğrencilere yardımların çok önemli olduğu anlatıldı. yapılan Küçük yardımların büyük işler başardığının altını çizen öğretmenler, Suriye için her türlü desteğin önemli olduğunu söyledi. PANİK ATAKTA GÖRÜLEN BELİRTİLER: 1. Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar... PANİK ATAK NEDİR Panikatak, başta "Panik Bozukluk" olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda (Tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık gibi...) görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı bir nöbettir. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki, kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder. Bu korku fırtınasını yaşayan insan, doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracat edilir. Çoğu kez de hastane, doktor gördüğünde kişide rahatlama olur ve nöbet geçebilir. 2. Terleme(Sıcak -Soğuk boşalımlar, bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi) 3. Titreme, sarsılma, itilme hissi 4. Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda düğümlenme veya bir yumru, tıkanma hissi) 5. Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı, havanın yetmemesi gibi hisler) 6. Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama 7. Bulantı, karında ağrı, şişkinlik , gaz oluşması, geğirti.(Bazen mideden başlayıp boğaza doğru yayılan kalkışma rahatsızlık hali) 8. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali 9. Derealizasyon (Gerçek dışılık duyguları panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır,cisimler, küçülür her şey bulanıklaşır, ya da depersonalizasyon (Benliğinden ayrılmış olma hali; sanki bedenle ruh birbirinden ayrılıyor ve kişide kendisini hissedememe, algılayamama, kendisine yabancılaşma durumu oluşur.) 10. Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu (Kendisine, çocuklara, çevreye zarar verme korkusu) 11. O esnada "yaşamım buraya kadarmış" duygususu, ölüm korkusu H se ab n er a 12. Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar, diken diken olma halleri Av i Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Bazısı o an kim varsa, ona vasiyetini söyler. Telaş ve kaygıyla bir an önce acile - doktora yetişmek için etrafına yalvarır. Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder. Panik atak geçtikten sonra; kişi üzerinden kamyon geçmiş gibi hisseder. Müthiş bir yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye, kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar. Yatmak, dinlenmek en iyi bir seçim olur. Yanında güvendiği birisi olsun ama soru sormasın, fazla konuşmasın istenir. Bunlar zaten bir "harpten çıkmış" insanı daha da yorar. SURİYE YE ÖĞRENCİ DESTEĞİ DEVAM EDİYOR Türkiye’nin dört bir yanından yapılan yardımlar ile ayakta durmaya çalışan Suriyeli mülteciler için Avisena Eğitim Kurumları’ndan gelen yardımlar devam ediyor. Avisena Koleji öğrencileri, topladıkları yardım kolilerini Pursaklar Belediyesi Yardım Toplama Birimi yetkililerine teslim etti. Ülkelerinde yaşanan savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriye halkına yardım edebilmek için proje başlatan öğrenciler, pek çok ihtiyaç malzemesi topladılar. İhtiyaç sahiplerine malzeme yardımı ile destek olan öğrenciler, örnek bir projede görev aldılar. 13. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları... 13 Bu söz sevginin sonsuzluk ve yok olmayacağının işaretidir.Mevlana’da semazenin dönmesi dünyanın dönüşüne işarettir.Semazenin kıyafeti teranenin beyaz olması temizliğin simgesidir.Dünya döndükçe iyilik hep var olacak demektir.Tasavvuf;peygamberlik sırrına nail olan kuyunun coşup taşması,gülün açmasında gizlidir.Hızır ve İlyas’ı anlatırken balığın can suyunda yeniden hayat bulması, Nemrut’un ateşin Hz.İbrahim’in duasıyla gül bahçesine, odunların balıklara dönüşmesidir.Nemrut’un ateşini söndürmek için bir karıncanın su taşımasındaki vefadır, tasavvuf.Tasavvuf duada kalpte gizli iksirdir. Kapı Açılır Sen Yeter ki Vurmayı Bil!... Ne Zaman? Bilmem!... Yeter ki O Kapıda Durmayı Bil. ! (Hz. Mevlana) Tasavvuf kısacası yaşamdır. İnsanın doğumdan ölüme kadar geçirdiği süreçtir.Yaşamı bir dağa benzetelim,insan da adeta bir dağcı.Bu dağa tırmanabilmenin tek 14 Sevgi Engel Tanımaz Çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından yaşıtlarından beklenilen düzeyden farklılık gösteren ve özel eğitimden yararlanmaya çalışan öğrencileri tanımak; onların çabasıyla ilgili farkındalığımızı arttırmak ve bir nebze de olsa sevgimizi ve desteğimizi gösterebilmek için okulumuz öğrencileri ile Faruk Duman Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu ziyaret ettik. Okul müdürü Sn. Ali Orhan ve müdür yardımcıları Sn. İsmail Arslan ve Mesut Yücel bizlere okulda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiler. yolu ise temiz bir kalptir.Sevmek ve sevilmektir. Belirli yaşa kadar anne-baba çocuğuna bu yolculuğu tanıtır, iyiyi doğruyu anlatır. Zaman gelir çocuk artık büyümüş ve özgürdür. İradesinde hürdür. Hayat yolculuğunda onu sürprizler, mutluluklar, çile, sıkıntı, hoşgörü, nefsine hakimiyet bekler. Bu yolculukta iyilikler kötülükler hep bir aradadır. İradeyi zorlamaktadır. İşte tam bu noktada sabreden, iyiliklere yönelen dağın zirvesine yaklaşmıştır. Korkuların yerini sevinç almıştır. Mevlana için ölüm gecesi neden doğum gecesi olacaktı? İşte Zizve-i Hiciye(dağın tepesine)ulaşmak bu olmalıydı. Her sıkıntı bir nur her nur bir kurtuluşa giden bilet demekti. Sabrın sırrı burada gizli olmalıydı. “Aşk derdinde durgun aktı günler Ateşle dost olup yaktı günler.” Diyebilmenin heyecanı bir başka olmalıydı. Necip Fazıl bu aşkı şu dizelerinde ne güzel dile getirir: “Gözüm, aklım fikrim var deme hepsini öldür Sana çöl gibi gelen o göl diyorsa göldür.” İnsan sevdiğine neden gül verir, gizemi nedir neden lale değil de gül? billur suyundan tatmıştır. Şehitleri mukaddes kılan an hangi andı? Bayrağımız simgesini nereden almıştı hiç düşündük mü? Mevlana da kırmızı teraneli(giysili)semazen neyin simgesiydi? Gülün renginin kırmızı olmasındaydı bütün gizem. İnsan kanının renginin kırmızılığıyla bağdaştırılmış olmalıydı. Sevenin sevgiliye canımı, kanımı verecek kadar seviyorum demesi olmalıydı. Şehidin kanı toprağa düştüğü an vatanına(tüm ülke insanına, ezana, özgürlüğe)gül sunmasıydı. Kırmızı giysili terane dünya döndükçe iyilik var olacak diye haykırıyordu. Semazen sessiz görüyordu fakat asıl haykırma kalpten haykırma sessizlikte gizliydi. Neyin sesinde vücut bulmaktı aşk. Sersemleşmek değil göz perdesinin açılmasıydı, aşk. Neyzen neye üflediğinde ahengin kalbe işlemesiydi. Neyin hikayesi de hazindi. Topraktan gelen bir bitkinin Allah‘n aşkını haykırması, topraktan gelen insana ruh üflenmesinin simgesinden başka bir şey olamazdı. Ne güzel söylemiş şair: “Aguyu kalbe bulaştıran el miydin Beni aşk ateşine sürükleyen ağlatan sel miydin.” Bütün bu soruların cevabı tek bir cümlede gizliydi aslında. Gül Allah’ın sıfatı peygamberin nur cemalinin güzelliğiydi. “O aşktır ki Mecnun’u çöle düşürüp Leyla Leyla dedirten, Yine o aşktır ki Mevlana’yı döndürüp Mevla Mevla dedirten.” Aydın DOĞAN TDE Öğretmeni Aşk, Allah’ın nur cemalinin sevgilinin üzerine yansıdığı anda başlayan bir efsundur.Sevenin göz perdesinin açıldığı,yürekten bir kıvılcımın alevlendiği andır.Artık sevenin acılarıyla mutlu olacağı süreç başlamıştır.Aşık hayat ırmağının H se ab n er a HAYAT IRMAĞININ BİLLUR SUYU “İnsan hayatı perdeler arkasına gizlenmiş gizemli bir yolculuğa benzer; her doğan güneş yeni bir perdeyi aralar ve insanı hayatın yeni bir yüzüyle tanıştırır.” Tasavvuf: ”Allah yolunda tutulan düzenli yol.” demektir. Kişinin manevi olarak kendini eğitmesi anlamına gelir. Batıla değil hakikate yönelişin adresi, nefis terbiyesidir. Mevlana Celaladdin-i Rumi, Hacı Bayram-ı Veli, Abdülkadir Geylani, Yunus Emre, Şeyh Üftade Hazretleri, Şeyh Edabali, Hacı Bektaşi Veli, Hoca Ahmet Yesevi, Ahmet-ür Rifai, Şems-i Tebrizi, Ökkeşa Hz, Hacı Muhammed Bilal Nadir-i, Şeyh Tacettin Hz türbeleri kutlu tepelere yakışmış Anadolu erenleridir. Allah aşkının kıvılcımını gönüllere düşüren,bu kıvılcımı rüzgar misali alevlendirerek bu güzel ülkemizin topraklarına adeta can suyu olmuşlardır. Hz Muhammed(Sav)in cahiliye devrinde katılaşmış kalplere can suyu olduğu gibi. Nasıl ki insan bedeni topraktan oluşmuşsa o toprağa şüphesiz can katacak da gönüllere düşen sevgi iksiridir. Mutluluğun, kardeşliğin tek yoludur, sevgi. Fuzuli su kasidesinde sevgiyi, aşkı şöyle tarif eder: “Eğer bir gün sevgiliye kavuşma arzusuyla ölürsem dostlar Toprağımdan yapın kase onunla sevgiliye sunun su.” AVİSENA ÖĞRENCİLERİ FARUK DUMAN ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULUNDA Av i Çanakkale Şehitleri Anısına Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri Değerler Eğitimi Kulübü’nün hazırlamış olduğu Kutlu Doğum Haftası büyük bir heyecanla kutlandı. Tiyatro Kulübü nün hazırlamış olduğu gösteriler ve ilahi grubunun seslendirmeleri kutlu güne renk kattı. KUTLU DOĞUM HAFTASININ ANLAMI VE ÖNEMİ Kutlu Doğum Haftası, islam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v) miladi olarak doğum günü olan 20 Nisan'ın içinde geçen haftaya denir. 1989 yılından beri 14 - 20 Nisan tarihleri arası kutlu doğum haftası olarak kutlanır. Mevlid gecesi ise 13. yüzyıldan beri kutlanmaktadır. Kutlu doğum haftasında Hz. Muhammed (s.a.v) yad edilir ve kendisine salavat okunur. Bu haftada anma etkinlikleri yapılır. Bu haftada yapılan bir diğer etkinlik de gül dağıtmaktır. Osmanlı edebiyatında Gül, Peygamber Efendimizi temsil ettiği için böyle bir etkinlik yapılır. Kutlu Doğum ile ilgili şunları söyleyebiliriz: Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid-i Nebevi, asırlardır milletimiz tarafından ‘Mevlid Kandili’ olarak kutlanmaktadır. Mevlid Kandili ilk defa 13. asırda Erbil Atabeği Muzafferüddin Gökbörü tarafından iki ay süreyle kutlanmaya başlandı. Mevlid Kandili münasebetiy- le ilim adamları bir araya gelip ilmi, fikri sohbetler yapıyor, halk sokaklarda mevlidi bir bayram havasında kutluyordu. Süleyman Çelebi’nin kaleme aldığı Vesiletü’n Necat isimli şiirin, Mevlid adıyla, yüzyıllardır sevinçte, tasada, doğumda, ölümde okuna gelmesi ve bu geleneğin bugün de canlı bir şekilde devam etmesi, Peygamber sevgisi etrafında teşekkül eden milli ruhun ifadesidir Yüce dinimiz, huzurlu ve mutlu dünyanın en büyük hayat kaynağıdır. Bu noktadan hareketle dini tefekkürü cami dışına taşırmak, değerli ilim adamlarımızın araştırmalarını ve düşüncelerini halka aktarabilmek için Mevlid kandilini hayırlı bir vesile telakki eden Türkiye Diyanet Vakfı, yüzyıllar önce bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan Mevlid geleneğini canlandırmayı amaçlamıştır. Bu düşünce ile Peygamberimizin doğum gününü içine alan haftayı, "Kutlu Doğum haftası" olarak ilan etmiştir. FİNALE SON BİR HAFTA HEYECAN DORUKTA Hemşirelik bölümü öğrencileri arasında düzenlenen bilgi yarışması ilk eleme turundan çıkan gruplar finale hazırlanıyor. Heyecanın doruk noktada olduğu bu evrede sınıf öğretmenleri oldukça aktif bir şekilde sınıflarını birinciliğe taşıyabilmenin gayreti içerisindeler. Av i H se ab n er a “EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR, SEVGİYLE BAŞLAYAN EĞİTİMDE BAŞARI KAÇINILMAZDIR.” “AVİSENA’DA MUTLULUKLAR DAİMA BÜYÜR ÇÜNKÜ PAYLAŞIM VARDIR.” 15 Konya’daki Kadim Tarihi Mirasımızı Ziyaret Ettik Mevlana Müzesi, Şems-i Tebrizi Türbesi, Selçuklu Sultanları Kabri ve Tarihi Camii,Meram Bağları,Şehitlik ziyaret edildi.Rehberler eşliğinde öğrencilere bu mekanların tarihi özellikleri, tasavvufi yönleri ve önemi anlatıldı. Öğrenciler Mevlana Müzesi’nde yer alan bütün kültürel mirası büyük bir ilgiyle incelediler. ÖZEL DURU TIP MERKEZİ ROPÖRTAJ Öncelikle Hekim Şahin Bey’e değerli vaktini bize ayırdığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Mehmet Yarım: Aslen nerelisiniz? İranlıyım, İran asıllıyım. İ. Cihan Kaya: Eğitim hayatınızı İran’da mı tamamladınız? Ankara’da olan İran lisesinde okudum. Eğitim hayatımı Türkiye’de tamamladım. Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Betül Çimen: Acile gelen hasta profiliniz nasıl? Neler yapıyorsunuz? Devlet hastanesi olmadığı için kırıklar, yanıklar her türlü muayene yapılıyor. Teşhis ve tanımlamayı burada yapıyoruz daha sonra muayenesi yapılıyor. Eğer gerekiyorsa hastaya 112 ile diğer büyük hastanelere nakil ediyoruz. Mehmet Yarım: Acille ile hasta bilinci konusunda hizmet verdiğiniz bölgeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazen normal zamanda polikliniğe gitmesi gereken hastalar acile geliyor bu bizi olumsuz etkiliyor. Gereksiz meşguliyetler ve diğer hastalarımızın vaktinden çalıyor. Daha önemli bir vakıayı bu sebeple erteleyebiliyoruz. Çünkü acile gelen her hastayı değerlendirmek zorundayız. İ. Cihan Kaya: Sağlık hizmeti kalitesi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Vakit anlamında çok yeterli bulmuyorum. Son getirilen kanunlardan dolayı hastalarımıza gereken zamanı ayıramıyoruz. Hastalarımıza gereken zamanı ayıramadığımız için hizmet kalitesi düşüyor. Betül Çimen: Bize sağlık sektörü ile ilgili verebileceğiniz tavsiye var mı? Teorik çok önemli bu işin daha iyi bir yere gelmesini sağlamak ve daha profesyonel olmak sizin elinizde.Eğitimi en iyi şekilde tamamlamak ve kendi geleceğinizi en iyi koşullarda hazırlamak için üniversite eğitimi şart. İş hayatının daha iyi yerlere gelmenizi sağlayacak,önünüzü açacak bir basamaktır üniversite. Aynı zamanda pratikte de her uygulamaya katılmak öğrenmek ve gerektiğinde uygulamak üzere bilinçlenmek çok önemli. Bu işin şöyle bir tarafı da var ki,sadece kitaptan öğrenmemeliyiz. Pratikte de bilgi ve becerilerinizi uygulayacak bir eğitimden geçiyorsunuz. Bu eğitimde de sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getirmelisiniz. Ekip çalışması, bizi iyi sonuçlarla karşılaştırır. Bu yüzden de ekipteki her bireyin, görevini en iyi şekilde yapacak bilgi ve bunu uygulayacak beceriye ihtiyacı vardır. Bir kişinin işini iyi yapmaması kötü sonuçlar elde etmemize neden olur.Bu bilinçle işimize dört kol ile sarılmalıyız. İ. Cihan Kaya: Bizim mesleğimizde deneyim oldukça önemli,peki pratik hakkında ne düşünüyorsunuz? Deneyim önemli ama pratik ondan daha çok önemli.Arkadaşlar staj yaparken kaçmayın. Orada öğreneceğiniz bir bilgi ileride bir hastanın hayatını kurtarabilirsiniz. O gördüğünüz vakıayı asla unutmazsınız. İleri de üniversite okuyup, atandığınızda bilgi ve tecrübelerinizle yapacağınız yerler olacak. Tabi bu atanacağınız yere bağlı, ancak mesleğimiz çok önemli. Bunu sakın unutmayın. Mehmet Yarım: Çalıştığınız yerde eksiklik görüyor musunuz? Hekim azlığı vardı.Ama şuan eksiklik giderildi daha iyi şartlarda hizmet olanağı sağlıyoruz. Tasarım: Avisena Bilgi İşlem Merkezi