Çalışma Yaşamının Kalitesi ve Ergonomi
Transkript
Çalışma Yaşamının Kalitesi ve Ergonomi
ÇALIġMA HAYATININ KALĠTESĠ VE ERGONOMĠ 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 109 MOBĠLYA ĠMALATI YAPAN KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLĠ ĠġLETMELERDE ÇALIġMA ERGONOMĠSĠNĠN ARAġTIRILMASI Onur ÜLKER Öğr. Gör. Kırıkkale Üniversitesi Kırıkkale Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme ĠĢleme Teknolojileri Bölümü 71450 YahĢihan/Kırıkkale, e-posta: ulker79o@hotmail.com ÖZET Bu çalıĢmada küçük ve orta ölçekli mobilya üreten iĢletmelerin, çalıĢma ortamları incelenmiĢ, iĢ güvenliğini ve iĢçi sağlığını etkileyebilecek fiziksel ve çevresel faktörlerin iyileĢtirme için yöntemler geliĢtirilmeye çalıĢılmıĢtır. Ülkemizde mobilya sektöründe çalıĢan iĢ gücünün eğitim seviyesi diğer sektörlere nazaran daha düĢük seviyede olmasından dolayı pek çok meslek hastalığına ve iĢ kazasına sebebiyet vermektedir. Bu çalıĢmanın amacı mobilya üreten iĢletmelerde karĢılaĢılan ergonomi problemlerini tespit etmek ve onlara çözüm önerisi getirmektir. Mobilya üreten iĢletmelerde çalıĢma ergonomisini etkileyen dört önemli faktör incelenmiĢ, bu faktörlere ait mobilya atölyelerinde yapılan ölçümler değerlendirilmiĢ ve çözüm önerileri getirilmiĢtir. AraĢtırma sonuçları mobilya üretimi, yapan atölyelerin ve küçük ölçekli iĢletmelerin çalıĢma ergonomisine önem vermediğini göstermektedir. Söz konusu iĢletmelerde çalıĢma alanında yapılacak düzenlemelerle, iĢ güvenliğinin ve verimliliğin artacağı düĢünülmektedir. Anahtar Sözcükler: 1.ergonomi, 2.iĢ güvenliği ve iĢçi sağlığı, 3.mesleki eğitim, 4.üretim verimliliği, 5.mobilya üretim ergonomisi ABSTRACT In this study Small and Medium size Enterprise (SME) which has produced furniture, researched for their working condutions. By this way, try to find ways of how to healing envorimental factors. In our country, most of furniture workes are not well educated for producing furniture. So they do not care of industrial accidents. The purpose of the study, trying to find ergonomical problems of furniture producers and find solutions fort hem. Four main factors of furniture producers working ergonomics were researched and tryed to expand solutions. It is thought that research results will be effective on the furniture companies which were not given enough importance for ergonomics of working condutions. If that kind of companies arrangement their working condutions, it will be saf efor workers and also companies will be more efficent than before. Key Words: 1.ergonomics, 2. occupational safety and health , 3. occupational education, 4. production efficient, 5.furniture production ergonomics 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 110 1.GĠRĠġ Bir sistem olarak kabul edilen iĢletmenin iç ve dıĢ çevrede etkilediği ve aynı zamanda etkilendiği birçok faktörden bahsedilebilir. ĠĢletmeyi ve iĢletmenin faaliyetlerini bu faktörlerden soyutlayarak ele almak olanaksızdır. Genel anlamı ile çevre; bireyin, örgütün ya da toplumun yaĢamını etkileyen kültürel, toplumsal, ekonomik ve fiziki faktörlerin toplamıdır. ĠĢletmenin ekonomik faaliyetleri kapalı bir süreç içinde değil, faaliyetlerin koĢullandıran ve belirli ölçüde de kendisi tarafından ĢekillendirilmiĢ bulunan ekonomik, sosyal ve teknolojik bir çevre içinde cereyan eder. Erkan (1989) Söz konusu faktörler genel olarak; aydınlatma, gürültü, titreĢim, hava Ģartları, ortam ısısı, toz, gaz ve buharları kapsayan fiziksel çevre faktörleridir. Erkan (1989) Bu faktörler maalesef maddi imkânsızlıklardan, yapılacak düzenlemelerin maliyetlerinin düzenleme getirilerine göre yüksek olduğunu düĢünmeleri ve plansız üretim anlayıĢından kaynaklanan sebeplerden dolayı pek çok mobilya atölyesinde göz ardı edilmektedir. ÇalıĢma ortamının temiz, ergonomik ve sağlıklı olmaması iĢ gücü verimliliği üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması veya etkilerinin minimuma indirilmesi açısından ergonomi büyük önem kazanmaktadır. Bu çerçevede, verimliliği etkileyen faktörlerden birinin ergonomi, baĢka bir deyiĢle çalıĢan ile çalıĢma ortamı arasındaki uyumu ilgilendiren faktörler olduğunu söyleyebiliriz. ÇalıĢanlara sağlık ve iĢ güvenliği açısından uygun ve rahat bir çalıĢma ortamı sağlandığı ölçüde iĢ gücünün verimi olumlu yönde etkilenecektir. ĠĢ yerinin aydınlatma, havalandırma, sıcaklık, soğukluk ve nem yönünden yeterli olması, kullanılan üretim sisteminin ergonomik açıdan uygunluğu fiziki açıdan ele alınması gereken en önemli unsurlardır. Ergonomi verimliliğe etki eden bir faktördür, fakat tek baĢına yeterli değildir. Ergonomi verimliliği artırıcı diğer tekniklerle (Psiko-sosyal) beraber kullanıldığı zaman daha etkili sonuçlar vermektedir. ĠĢletme yöneticileri için verimliliği arttırmak Ģüphesiz temel bir amaçtır. Verimliliği arttırmanın temel yöntemlerinden birinin de insan kaynaklarını geliĢtirmek olduğu unutulmamalıdır. Kaya (2008) ĠĢ kazaları çalıĢanların tüm davranıĢlarında ve sosyopsikolojik durumlarında etkili olur. Kaliteyi, sorunların ortadan kaldırılması ve güvenli olmayan koĢullara karĢı korunma olarak düĢünürsek, çalıĢanların Ģikâyetlerinin minimum düzeye indirilebileceği bir sistemin geliĢtirilmesi gerektiğim söyleyebiliriz. Bu da çalıĢanlara daha düzenli, daha sağlıklı çalıĢma koĢulları, beslenme, giyim, koruyucu araç-gerecin yanı sıra birçok ihtiyacın karĢılandığı ve yaĢam kalitesinin yükseltildiği bir iĢyeri ortamı ile mümkün olacaktır. Cop (1998) Ülkemizde mobilya sektörü sürekli olarak geliĢmekte bu hızlı geliĢmeden dolayı makine ve makinede çalıĢan personel arasında ergonomi problemleri oluĢmaktadır. Bu problemler dikkate alınmadığı için, iĢ kazaları ve meslek hastalıklarına yol açmaktadır. Bu çalıĢmada fiziksel çevre faktörleri bakımından hem araĢtırmanın yapılmıĢ olduğu KOBĠ‘lerden elde edilen bulgulara yer verilmiĢtir. Yine bu çalıĢma ile söz konusu sektörde yaĢanan birtakım problemler dile getirilerek belli baĢlı bazı çözüm önerileri de ortaya konulmuĢtur. 2.MATERYAL VE YÖNTEM 2.1. Mobilya Sektörünün Seçilme Nedeni Sektörde iĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği yeterli değildir, Atölyeler Ģeklinde faaliyet gösteren bu iĢyerlerinin büyük bir kısmında dört ve daha az sayıda iĢçi çalıĢtırılmaktadır. Bu nedenle ĠĢ Kanunu'nun 4.maddesinde tanımlanan "istisnalar" 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 111 nedeniyle, bu kanunun ve buna bağlı olarak ta iĢ denetiminin kapsamı dıĢında kalmaktadır. ĠĢ Kanunu ( 2003) ĠĢ kazası riski yüksektir Orman endüstri sektöründe çalıĢan iĢçi sayısına göre, kaza insidans hızı % 27 iken, 1994 yılında meydana gelen toplam iĢ kazası insidans hızı % 22 dir. Her iki hız karĢılaĢtırıldığında mobilya imalatı yapan iĢyerlerinde meydana gelen iĢ kazası insidans hızının, tüm iĢ kollarındaki hıza göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Uysal vd. ( 2005) 2.2. ÇalıĢmanın Amacı Bu çalıĢmanın temel amacı, üretim süreci içinde bulunan çalıĢma ergonomisini etkileyen dört temel faktörün(Gürültü ve TitreĢim, Aydınlatma Faktörü, Zararlı Gaz ve Tozlara Maruziyet, TaĢımadan Kaynaklanan Zorlanma) çalıĢanların eğitim durumlarına bağlı olarak mevcut durumları, yaĢanan sorunları ortaya koymak ve çözüm önerileri geliĢtirmektir. Bu amaç doğrultusunda aĢağıdaki sorulara yanıt aranmıĢtır. AraĢtırma kapsamındaki mobilya sektöründe çalıĢan iĢçilerin demografik özellikleri nelerdir? Mobilya imalatı yapan KOBĠ‘lerde ‗Gürültü ve TitreĢimden‘ dolayı kaynaklanan sorunlar nedir ve eğitim seviyesi ile iliĢkisi varmıdır? Mobilya imalatı yapan KOBĠ‘lerde ‗Yetersiz Aydınlatmadan‘ dolayı kaynaklanan sorunlar nedir ve eğitim seviyesi ile iliĢkisi varmıdır? Mobilya imalatı yapan KOBĠ‘lerde ‗Zararlı gaz ve Tozlara Maruziyetten‘ dolayı kaynaklanan sorunlar nedir ve eğitim seviyesi ile iliĢkisi varmıdır? Mobilya imalatı yapan KOBĠ‘lerde ‗TaĢıma Esnasında Zorlanmadan‘ dolayı kaynaklanan sorunlar nedir ve eğitim seviyesi ile iliĢkisi varmıdır? Mobilya imalatı yapan KOBĠ‘lerde oluĢmuĢ veya oluĢabilecek iĢ kazalarını veya meslek hastalıklarını engellemek için tedbirler nedir ve eğitim seviyesi ile iliĢkisi varmıdır? 2.3. Örneklem ve Ġstatistiksel Metot Bu araĢtırma Ankara Sitelerde faaliyet gösteren 95 adet KOBĠ‘de, yaĢları 18 ve üzerinde olan 315 kiĢilik mobilya iĢçisini ve çalıĢma ergonomisini kapsamaktadır. Bu araĢtırmada, konu ile ilgili somut delillere dayanan bilgilerin toplanması, sorunun ne olduğunun saptanması, konu ile ilgili koĢulların ortaya konulması, karĢılaĢtırma ve değerlendirme yapılabilmesi, konuya yönelik çözüm önerileri getirilmesi hedeflendiği için ‗tanımlayıcı araĢtırma dizaynı‘ (survey) yöntemi uygulanmıĢtır. AraĢtırmada veriler; ankete katılan kiĢilerin demografik özelliklerini tanıtıcı bilgiler ve çalıĢma ergonomisi sorunları ve çözümlerine yönelik bir soru seti ile elde edilmiĢtir. Soru setinden elde edilen veriler, bilgisayar ortamında değerlendirilmiĢtir. Değerlendirme sonucunda elde edilen bulgular, tablolar haline getirilerek yorumlanmıĢ öneriler geliĢtirilmiĢtir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 112 3.BULGULAR VE TARTIġMA Tablo-1 Demografik değiĢkenlerin Sayısı ve Yüzdesel Dağılımı YAġ GRUPLARI 18-24 91 % 29 25-29 50 % 16 30-34 36 % 11 35-39 39 % 12 40-44 36 % 11 45-49 42 % 13 50 YaĢ Üzeri 21 %7 Doğrama Ustası / Çırağı 145 % 46 Boyacı Ustası / Çırağı 32 % 10 Pres Ustası / Çırağı 23 %7 Montaj Ustası / Çırağı 62 % 20 DöĢeme Ustası / Çırağı 29 %9 CNC Operatörü 24 %8 Okuma Yazması Olmayan 6 %2 Okuma Yazması Olan 23 %7 Ġlkokul 137 % 43 Ortaokul 105 % 33 Lise / Meslek Lisesi 44 % 14 Evli 206 % 65 Bekar 88 % 28 Dul / BoĢanmıĢ 21 %7 MESLEĞĠ EĞĠTĠM DURUMU MEDENĠ DURUMU GELĠR DÜZEYĠ 670-800 TL 134 % 43 801-900 TL 61 % 19 901-1000 TL 52 % 17 1001-1200 TL 39 % 12 1201 TL ve üzeri 29 %9 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 113 Tablo-1 incelendiğinde, mobilya imalatında % 29 lık pay ile 18-24 yaĢ grubunun ağırlıklı olduğu, % 16 lık pay ile 25-29 yaĢ grubunun ikinci sırada olduğu görülmektedir. Gelir düzeyi tablosuna bakıldığında % 43 lük pay ile 670-800 TL ‘lik maaĢ gurubunun ağırlıklı olduğu, devamında ise % 19 luk pay ile 801-900 TL lik maaĢ grubunun ikinci sırada olduğu görülmektedir. Mobilya imalatında, genç nesillerin yaĢlı gruba kıyasla KOBĠ‘lerde çalıĢmasının en büyük nedeni, iĢletme sahiplerinin maliyetleri düĢürmek için gençleri çalıĢtırdığı düĢünülmektedir. Medeni durum açısından, araĢtırma grubunun % 65‘nin evli, % 28‘nin bekar, % 7‘sinin ise dul veya boĢanmıĢ olduğu görülmektedir. Eğitim durumu açısından, araĢtırma grubunun, % 43‘nün Ġlkokul mezunu, % 33‘nün ortaokul mezunu, % 14 ‗nün Lise veya Meslek Lisesi mezunu olduğu, % 7‘sinin okuryazar, % 2‗sinin ise okuryazar olmadığı tespit edilmiĢtir. Bu durum çalıĢan kesiminin çıraklık dönemi ile mobilya sektöründe iĢe baĢladığını iĢe baĢlar baĢlamaz eğitimine son verdiğini göstermektedir. Ayrıca bu durum küçük yaĢta çalıĢma hayatını seçmek durumun da kalan bu çocukların gelir düzeylerinin de düĢük olduğunu düĢündürmektedir. Örneklemi oluĢturan mobilya çalıĢanlarının yaptıkları iĢlere göre sınıflandırdığımızda, % 46 ‗lık pay ile doğramacılık yapan grubun birinci sırada olduğu, montaj iĢinde çalıĢan grubun ise % 20 ile ikinci sırada olduğu, mobilya boyacılığı yapan grubun ise % 10 ile üçüncü sırada olduğu görülmektedir. DöĢeme iĢi yapan grup % 9, pres iĢi yapan grup ise % 7‘lik paya sahiptir. Burada CNC operatörünün % 8‘lik paya sahip olması, mobilya imalatının büyük çoğunluğunun tekil makineler ile yapıldığının en iyi göstergesidir. Tablo-2 Gürültü ve TitreĢimden Kaynaklanan Ergonomik Sorunların, ÇalıĢanların Eğitim Seviyesi ile ĠliĢkisi ÇalıĢanların Eğitim Durumu Sorunlar Okuma Yazma Bilmeyen ĠĢitme Kaybı 1 ĠĢitme Zorluğu 1 BaĢ Ağrısı Okuma Yazması Olan Ġlkokul Lise / Ortaokul Meslek Lisesi 1 Toplam Yüzde 2 %1 12 72 54 5 144 %46 3 55 33 3 94 %30 4 %1 27 %9 Sözlü ĠletiĢimde Bozukluk 2 2 Dikkat Bozukluğu 1 1 2 14 9 Sorun YaĢama Yüzdesi %83 %78 %95 %96 %39 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 114 Tablo-2 de çalıĢanların eğitim durumlarına göre gürültü ve titreĢime bağlı yaĢadıkları olumsuzluklar incelenmiĢ, % 96‗lık pay ile ortaokul mezunlarının, % 95‗lik pay ile ilkokul mezunlarının, % 83‗lük pay ile okuma yazması olmayanların, % 78‘lik pay ile okuma yazması olanların sorun yaĢadığı ve diğer oranlara kıyasla daha düĢük seviyede olan % 39 luk pay ile lise veya meslek lisesi mezunlarının sorun yaĢadığı tespit edilmiĢtir. Gürültü ve titreĢime bağlı yaĢanan en büyük sorun ise, % 46 lık pay ile ĠĢitme Zorluğunun olduğu görülmektedir. Tablo-3 YanlıĢ ve Eksik Aydınlatmadan Kaynaklanan Ergonomik Sorunların, ÇalıĢanların Eğitim Seviyesi ile ĠliĢkisi ÇalıĢanların Eğitim Durumu Okuma Okuma Lise / Yazma Yazması Ġlkokul Ortaokul Meslek Toplam Yüzde Bilmeyen Olan Lisesi Sorunlar Boya Tonlarını 2 Yakalayamama Göz Ağrısı ve Gözde Kanlanma Göz 1 Yorgunluğu YanlıĢ Ölçüde 1 Ġmalat Makinede Dikkatsiz ÇalıĢma Sorun YaĢama Yüzdesi 7 8 %5 76 47 123 %39 4 34 18 57 %18 3 8 14 26 %8 4 44 %14 5 %67 17 35 %83 %92 %95 %41 Tablo-3 incelendiğinde % 95‘lik oranla ortaokul mezunlarının, % 92 ‗lik oranla ilkokul mezunlarının % 83 ‘lük oranla ise okuma yazma bilen grubun ve % 67 lik oranla okuma yazması olmayan grubun yanlıĢ ve eksik aydınlatmadan kaynaklanan problemlere maruz kaldığı tespit edilmiĢtir. Diğer gruplara nazaran daha düĢük orana sahip olan lise ve meslek lisesi mezunlarının ise % 41 lik oranla yanlıĢ ve eksik aydınlatmadan kaynaklanan sorunlara maruz kaldığı tespit edilmiĢtir. YanlıĢ ve eksik aydınlatmadan kaynaklanan sorunlara ait en büyük değer % 39‘luk oranla göz ağrısı ve gözde kanlanma değeridir. ĠĢyeri açma izni aĢağıda bulunan tablodaki değerlere göre hesaplanıp verilmelidir. ĠĢlemler Tablo-4 Mobilya Atölyesi Aydınlatma Değerleri Dizdar E. (2008) Önerilen Aydınlatma Lüksü Kaba Doğrama 200 Rende ve tezgâhta incelikli makine iĢi Ġnce tezgâh iĢi, makine ve cilalama iĢi 400 600 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 115 Tablo-5 Zararlı Gaz ve Tozlara Maruziyetten Dolayı Kaynaklanan Ergonomik Sorunların, ÇalıĢanların Eğitim Seviyesi ile ĠliĢkisi ÇalıĢanların Eğitim Durumu Okuma Okuma Lise / Yazma Yazması Ġlkokul Ortaokul Meslek Toplam Yüzde Bilmeyen Olan Lisesi Sorunlar Boğaz 1 43 47 91 %29 Gıcıklanması 1 20 3 24 %8 Nefes Darlığı Ağız 1 7 19 32 3 62 %20 Kuruluğu 1 7 36 44 %14 Öksürük Mide 1 4 12 2 19 %6 Bulanması Sorun YaĢama %83 %78 %80 %94 %18 Yüzdesi Tablo 5 incelendiğinde, % 94 lük pay ile ortaokul mezunlarının, % 83 lük pay ile okuma yazma bilmeyen kesimin, % 80‘lik pay ile ilkokul mezunlarının ve % 78 lik pay ile okuma yazması olan grubun zararlı gaz ve tozlara karĢı maruziyete uğradığı ve lise meslek lisesi mezunlarının ise diğerlerinden çok daha düĢük olan % 18 gibi bir oranla maruziyete uğradığı tespit edilmiĢtir. Zararlı gaz ve tozlara olan maruziyete ait en büyük pay % 29 ile boğaz gıcıklanması olduğu görülmektedir. Tablo-6 TaĢıma Esnasında Zorlanmadan Dolayı Kaynaklanan Ergonomik Sorunların, ÇalıĢanların Eğitim Seviyesi ile ĠliĢkisi ÇalıĢanların Eğitim Durumu Okuma Okuma Lise / Yazma Yazması Ġlkokul Ortaokul Meslek Toplam Yüzde Bilmeyen Olan Lisesi Sorunlar 3 14 48 52 117 %37 Bel Ağrıları 4 18 19 2 43 %14 Bel Tutulması 1 11 8 2 22 %7 Bel Fıtığı DüĢürmeden Dolayı ĠĢ 1 2 24 12 2 41 %13 Kazası Kas 12 3 1 16 %5 Hastalıkları Sorun YaĢama %83 %87 %82 %90 %16 Yüzdesi Tablo-6 incelendiğinde, % 90 lık pay ile ortaokul, % 87‘lik pay ile okuma yazması olan grup, % 83‘lük pay ile okuma yazma bilmeyen grubun taĢıma esnasında oluĢan zorlanmalardan 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 116 dolayı problem yaĢadıkları tespit edilmiĢtir. % 16‘lık pay ile lise ve meslek lisesi mezunlarının diğer kesimlere kıyasla daha az sorun yaĢadığı görülmektedir. TaĢımadan dolayı oluĢan zorlanmalardan dolayı oluĢan problemler içerisinde en büyük pay, % 37 lik pay ile bel ağrıları olmuĢtur. Tablo-2, tablo-3, tablo-5 ve tablo-6 de çalıĢma ortamında yaĢanan problemler tespit edilmiĢ, bu problemlerin çalıĢan kesimin eğitim durumuna göre sınıflandırıldığında en az etkilenen grubun lise veya meslek lisesi mezunları olduğu tespit edilmiĢtir. Bu durumun tesadüflere bağlı olmadığı düĢünülerek, örneklem grubunda ki çalıĢanlara yapılan ankette ergonomik problemlere karĢı tedbir alıp almadığı sorulmuĢ, burada da çıkan sonuçlarda daha fazla eğitim almıĢ olan grubun iĢ güvenliğini sağlayacak tedbirleri aldığı gözlenmiĢtir. Tablo-7 Mobilya Sektöründe ÇalıĢma Ergonomisini Etkileyen Problemlere KarĢı Alınan Tedbirler ÇalıĢanların Eğitim Durumu Ergonomik sorunlara karĢı alınabilecek tedbirler Okuma Yazma Bilmeyen Kulaklık Kullanımı Makinelere Ses Yalıtımı Yapılması Okuma Yazması Olan 1 Toz Maskesi Kullanımı 1 Ġlkokul Ortaokul 2 Lise / Meslek Lisesi Toplam Yüzde 3 2 8 %3 4 3 7 %2 1 4 5 4 15 %5 Eldiven Kullanımı 1 4 7 4 16 %5 Boya Kabini Kullanılması 1 7 5 13 %4 ĠĢ Gözlüğü Kullanımı 2 3 6 17 %5 4 7 11 %3 3 3 4 11 %3 2 2 3 7 %2 2 1 4 7 %2 112 6 Kolları Lastikli Önlük Kullanımı Otomatik Kaldırıcı Kullanımı Forklift Kullanımı Konveyör Kullanımı Toplam Yüzde 1 1 7 23 39 42 %17 %30 %17 %37 %95 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 117 Tablo 7‘da % 95‘lik pay ile lise veya meslek lisesi mezunlarının çalıĢma ergonomisini etkileyen ergonomik problemlere karĢı tedbir aldığı gözlenmiĢtir. Diğer grupların almıĢ olduğu tedbirlerin yetersiz olduğu görülmekte, toplam örneklem içinde alınan tedbirlere bakıldığında % 5 ile % 2 arasında tedbir alındığı görülmektedir. Bu durum iĢ güvenliği ve iĢ sağlığı açısından çalıĢanları olumsuz etkilemekte iĢ yerlerinde iĢ kazalarına ve meslek hastalıklarına rastlanmaktadır. Maalesef ülkemizde bu önlemler bir lüks olarak görülmekte çalıĢanlar yetersiz eğitim aldığı için haklarını bilmemekte veya alınan tedbirlerin kendilerine sağlayacağı faydaları görmemektedir. 4. SONUÇ ‗Mobilya üretimi yapan KOBĠ‘lerde çalıĢma ergonomisinin araĢtırılmasını‘ konu alan bu çalıĢmada Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır. Mobilya imalatı yapan iĢletmelerde, lise (çıraklık eğitim) veya meslek lisesi mezunlarının, çalıĢma ortamında oluĢabilecek problemlere karĢı tedbir aldığı, bu sayede çalıĢma ortamında yaĢanabilecek problemlerden daha az etkilendiği tespit edilmiĢtir. Eğitim seviyesi ortaokul ve altı olan çalıĢanların, iĢ güvenliği tedbirlerine itibar etmedikleri bu sebepten dolayı iĢ kazası yaĢadıkları ve meslek hastalıklarına yakalandıkları gözlemlenmiĢtir. Mobilya atölyelerinde gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yaĢanabilecek en önemli problemler, iĢitme zorluğu, göz ağrısı ve gözde kanlanma, boğaz gıcıklanması ve bel ağrılarının olduğu tespit edilmiĢtir. Mobilya imalatında, en sık alınan tedbirlerin, toz maskesi kullanımı, eldiven kullanımı ve iĢ gözlüğü kullanımı olduğu görülmüĢtür. Bu sonuçlar ıĢığında, aĢağıdaki maddeler önerilebilir, Mobilya imalatını yapan iĢletmeler için, iĢ güvenliğini ve çalıĢma ergonomisini sağlayacak yeni yasalar çıkarılmalı. Mobilya imalatı yapan iĢletmelerde, çalıĢanlardan tecrübesi olan bir iĢçi iĢ güvenliği uzmanı olması zorunlu tutulmalı, ÇalıĢanlar için her hafta 1 saat iĢ güvenliği eğitimi zorunlu tutulmalı, Mobilya atölyelerinde konveyör sistemi mecbur tutulmalı, YaĢanabilecek ergonomi sorunları önceden tespit edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalı, ĠĢ yeri içinde çalıĢma kurallarına uymayanlara cezai iĢlem uygulanmalı, ÇalıĢma ortamının temiz kalması için aspiratör sistemi kurulmalı, ĠĢe alınacak kiĢiler meslek lisesi veya lise mezunlarından seçilmeli, ÇalıĢanların pratik bilgisi olup olmadığı kontrol edilmeli, ĠĢletme içinde uyarı ve ikaz levhaları bulunmalı, ÇalıĢma ortamı sürekli temizlenmeli, Makinelere ve elektrik sistemine aylık bakım yapılmalı, Makinelere koruyucu siper takılmalıdır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 118 Ergonomik koĢulların iyileĢtirilmesi için yasal süreç baĢlatılmalı, konu ile ilgili eğitim verilmeli, eğitim sonrasında sertifika verilmelidir. ĠĢ yeri açacak Ģahısların, bu sertifikayı alması zorunlu tutulmalıdır. Birkaç yıl içinde bu kültür geliĢip daha etkin verimli ergonomik çalıĢma ortamı oluĢacaktır. KiĢisel koruyucu malzemeler mutlaka kullanılmalı, çalıĢan iĢçiler iĢletme sahibi veya atölye Ģefi tarafından sürekli kontrol gözetim altında tutulmalıdır. ĠĢçilerin iĢe konsantre olup olmadığına bakılmalı iĢ ve makine koordinasyonu yapıldıktan sonra iĢleme baĢlanmalıdır. 50‘den fazla iĢçi çalıĢtıran iĢyerlerinde, doktor istihdamı olduğu gibi bir psikolog istihdam edilmelidir. KAYNAKLAR Cop R., Ofluoğlu G., (1998) ĠĢ kazaları ve Meslek Hastalıklarından Kaynaklanan PsikoSosyal Sorunlar ve YaĢam Kalitesi Üzerindeki Etkileri, Altıncı Ergonomi Kongresi, MPM Yayınları, Ankara, 152-160, Erkan N (1989) ÇalıĢma Hayatında Fizyolojik Stresler ve Ergonomi, II. Ulusal Ergonomi Kongresi, Ankara, 28, Kaya S, (2008) Ergonomi ve ÇalıĢanların Verimliliği Üzerine Etkileri, Ġzmir Ticaret Odası AR-GE yayınları, Ġzmir Resmi Gazete, (2003), ĠĢ Kanunu Basılı Yayınlar Yönetmeliği, Uysal B., Özçiftçi A.,Kurt ġ., (2005) Türkiye‘de Küçük ve Orta Ölçekli Mobilya Ġmalat ĠĢletmelerinde Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Analizi G.Ü.Fen Bilimleri Dergisi 18(3), Ankara, 439-451 Dizdar E.,(2008) ĠĢ Güvenliği, Murathan Yayınevi, Trabzon İnternet Adresleri: http:// www.calisma.gov.tr 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 119 BAġARILI SÜRDÜRÜLEBĠLĠR ĠNOVASYON ve ÇALIġAN MEMNUNĠYETĠNE ETKĠSĠ Hüsamettin BAYRAM1 , Ramazan ġAHĠN2, Mustafa KURT3 1 2 ArĢ. Gör., Hitit Üniversitesi Müh. Fak. Endüstri Mühendisliği Bölümü 19030 Çorum, eposta : husamettinbayram@hitit.edu.tr Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Müh. Fak. Endüstri Mühendisliği Bölümü 06570 Ankara, eposta : rsahin@gazi.edu.tr 3. Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, Müh. Fak. Endüstri Mühendisliği Bölümü 06570 Ankara, eposta : mkurt@gazi.edu.tr ÖZET Günümüzde gerek müĢteri beklentileri gerekse arzda yaĢanan kıyasıya rekabet kurumları kendilerini geliĢtirmeye, müĢterilerine yenilikler sunmaya ve inovasyonlar yaparak bunu devamlı hale getirmeye zorlamaktadır. Fakat inovasyon yapmak üzere odaklanmıĢ bir iĢletmede çalıĢanların buna yönelik politikalardan nasıl etkilendikleri bilinmemektedir. Oysa ki, genelde kurumun çalıĢanlarına yönelik tutumlarını da kapsayan bu tip politikalar çalıĢan memnuniyeti açısından çok önemlidir. Bu çalıĢmada sürdürülebilir inovasyon için öngörülen baĢarı kriterlerin çalıĢan memnuniyetine etkisini analiz etmek üzere Türkiye‘deki bir üniversitede anketler yapılmıĢ ve bu elde edilen veriler Analitik HiyerarĢi Prosesi (AHP) adlı çok ölçütlü karar verme metodu ile değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢmanın bir ek sonucu olarak akademik personelin iĢ memnuniyetine etki eden faktörlerin de önem sırası elde edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler : Sürdürülebilir inovasyon, ÇalıĢan memnuniyeti, Analitik hiyerarĢi Prosesi ABSTRACT Nowadays, intense competition in both the customer demands and in the offer is forcing companies to improve themselves, to offer innovations their customers and to make those consistently. But, in a company focused on ―to innovate‖, it is unknown how employees are effected from the policies that lead to succesful sustainable innovations. However, such policies that comprises the attitudes of companies towards their employees is very important in terms of employee satisfaction. In this study, in order to determine the effects of successful sustainable innovation criteria on employee satisfaction some surveys were conducted in a university in Turkey and the obtained data were evaluated employing a multi attribute decision making technique called Analytical Hierarchy Process. In addition, in the study, the factors influencing the job satisfaction of academic staff is also determined. Keywords: Sustainable Innovation, Employee Satisfaction, Analytic Hierarchy Process 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 120 1. GĠRĠġ Günümüzde gerek müĢteri beklentileri gerekse arzda yaĢanan kıyasıya rekabet kurumları kendilerini geliĢtirmeye, müĢterilerine yenilikler sunmaya, inovasyonlar yapmaya ve bunu devamlı hale getirmeye zorlamaktadır. Bu ise kurumların operasyonel seviyeden stratejik seviyeye kadar tüm aĢamalarında değiĢime sebep olmakta ve kurumları derinden etkilemektedir. Fakat inovasyon yapmak üzere odaklanmıĢ bir iĢletmede çalıĢanların buna yönelik politikalardan nasıl etkilendikleri bilinmemektedir. Oysa ki, genelde kurumun çalıĢanlara yönelik tutumlarını içeren bu tip politikalar çalıĢan memnuniyeti açısından çok önemlidir. 1.1.Ġnovasyon ve Sürdürülebilir Ġnovasyon Ġnovasyon değer oluĢturmanın yeni yollarını keĢfetmek olarak ifade edilebilir (Khan ve AlAnsari, 2005). Bir olgunun inovasyon olabilmesi için geleneksel ürünler, hizmetler ve pazarlama yöntemlerinin dıĢında hedef kitleyi cezbederek ve yepyeni bir değer meydana getirmesi gerekmektedir. Ġnovasyonu ve önemini daha açık bir Ģekilde örneklemek için MP3 oynatıcılar, cep telefonları, taĢınabilir bilgisayarlar ve bunların ne kadar çabuk hayatımızda yer ettiği ve buna uyum sağlayamayan iĢletmelerin bir anda silinip gittiği hatırlatılabilir. Dolayısı ile günümüzde inovasyon büyümek ve yaĢamını devam ettirmek isteyen iĢletmelerin en önemli unsurudur. Bu da sürdürülebilir inovasyon adı verilen kavramın açığa çıkmasına sebep olmuĢtur. BaĢarılı bir inovatif kurumda inovasyonların ani yükseliĢ ve düĢüĢlerden ziyade süregelen olması beklenir. Bunun için de organizasyonun fikilerin kuluçka döneminden ürün ve hizmetlere dönüĢebileceği bir ortamı sağlaması gerekmektedir. Ġnovasyon programları, genelde böyle bir ortamın eksikliğinin olduğu organizasyonlarda baĢarısızlığa uğramaktadır. (Nill ve Kemp, 2009; McElroy, 2003). Sürdürülebilir inovatif bir organizasyon organik ve akıĢkan olmalıdır. Bu modern organizasyon yapısının baĢarısı için yaratıcılığın sürekliliği önemlidir. Böyle bir organizasyon için literatürde çeĢitli baĢarı faktörleri derlenmiĢtir (Knott, 2003; Khan ve Al-Ansari, 2005) : • Takım liderlerinin aktif katılımı: Ġnovasyon çalıĢmalarında takım liderlerinin dıĢarıdan destek yerine doğrudan aktif katılımı projenin diğer alt kademelerinde baĢarıyı artıran bir faktör olarak görülmüĢtür. • MüĢteri odaklı yaklaĢım: Organizasyonun nihai unsurlarına değer katan tek öğrenin müĢteri olduğu düĢünülerek çıktıların ve bu çıktıları sağlayan süreçlerin müĢteri memnuniyetine yönelik ele alınmasıdır. • Dinamik organizasyon yapısı: Organizasyonun dıĢ ve iç değiĢiklikleri takip eden ve bu değiĢikliklere çabuk uyum gösterebilen bir formda olması istenir. • Değer odaklı yaklaĢım: Sözde inovatif organizasyonlarda organizasyonun inovasyon ile ilgili çalıĢmalarını ölçmede yapılan eğitimler ve bu eğitimlerin sayıları, çalıĢmaların süreleri, katılım seviyesi ve sayısı gibi elementler ele alınır. Ancak bu çok da doğru bir yaklaĢım değildir. Ġnovasyon çalıĢmalarının kalitesini ölçmek için en doğru yöntem bu çalıĢmaların organizasyona kattığı değeri ölçmektir. • ĠĢbirlikçi yaklaĢım: ĠĢletme içi çatıĢan ve rekabet eden birimler yerine iĢletmenin nihai olarak ortaya çıkaracağı bir inovasyonu hedef alarak ortak çalıĢmalar yapmayı sağlayacak bir iĢbirlikçi yaklaĢım hem bir inovasyonun açığa çıkması hem de baĢarısı için çok önemlidir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 121 • Grup Odaklı kurum kültürü: Grup odaklı kurum kültürü iĢletme içindeki çalıĢmaların bireyler bazında değil gruplar halinde yapılmasını ve ödül sisteminin de bunun üzerine oturturlmasını öngörür. • Yeteneğe dayalı iĢ eğitimi:. Eğitimlerde koçluk ve geri-beslemeye yer verilip insanların yeteneğine göre eğitim almaları sağlanmalıdır. 1.2.ÇalıĢan Memnuniyeti ve Herzberg’in Ġki Faktör Kuramı ÇalıĢmada bahsedilen ve çalıĢan memniniyetinin seviyesinin tespitinde faydalanılan, motivasyon teorilerinin en önemlilerinden biri olan Herzberg iki faktör kuramıdır. Herzberg‘in çalıĢmasında (1968) hijyen faktörler olarak adlandırdığı ve yokluğu halinde çalıĢanı kötümser yapıp tatminsizliğe neden bu faktörler tek baĢlarına varlığı halinde ise çalıĢan memnuniyetini garanti edememektedirler. ÇalıĢmada yararlanılan bu faktörler: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. ÇalıĢma koĢulları Üstlerin adil idaresi Ücret Terfi ĠĢ güvencesi Ġnsani iliĢkiler KiĢisel geliĢim olanakları olarak belirtilmiĢtir. 2. ÇALIġMANIN AMACI VE YÖNTEMĠ ÇalıĢmada literatürde (Knott, 2003; Khan & Al-Ansari, 2005) sürdürülebilir inovasyon için belirtilen baĢarı faktörlerinin çalıĢan memnuniyetine nasıl tesir ettiğinin tespit etmek amacıyla Herzberg‘in Ġki Faktör kuramı ve Saaty (1977) tarafından geliĢtirilmiĢ bir çok ölçütlü karar verme tekniği olan Analitik HiyerarĢi Süreci (AHP) adı verilen teknikten yararlanılmıĢtır. Bu teknik karmaĢık karar verme durumlarıyla baĢa çıkmak için kullanılan bir yöntemdir ve literatürde çalıĢan memnuniyeti ile ilgili çeĢitli çalıĢmalarda da kullanılmıĢtır (Bozbura, Beskese ve Kahraman, 2007; Cheng, Li ve Fox, 2007, Khalifa ve Truong, 2009). ÇalıĢan memnuniyetinin sürdürülebilir inovasyon baĢarı kriterlerinden nasıl etkilendiğinin tespiti için çalıĢan memnuniyeti - Herzberg‘in hijyen faktörleri ve Herzberg‘in hijyen faktörleri – sürdürülebilir inovasyon baĢarı kriterleri ikili iliĢkilerinin tespiti yoluna gidilmiĢtir. Bu maksatla da aĢağıda verilen tam hiyerarĢik AHP modeli kurulmuĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 122 ġekil 1: ÇalıĢmada uygulanan AHP modelinin grafiksel gösterimi Bu modelin AHP ile değerlendirilmesi için iki aĢamaya ait değerlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu değerlerden, hiyerarĢinin orta sırasını oluĢturan çalıĢanın memnuniyeti Herzberg hijyen faktörler iliĢkisinin tespiti çalıĢanlarla yapılan grup anketleri ile tespit edilirken, ikinci seviyeyi oluĢturan sürdürülebilir inovasyon baĢarı kriterleri - Herzberg hijyen faktörler kısmı için ise kurumda idari konumda bulunan kiĢilerden yararlanılmıĢtır. Anket çalıĢması Türkiye‘nin yeni kurulmuĢ üniversitelerinden birinde yapılmıĢtır. Modelin 1. seviyesindeki ağırlıkların tespiti için üniversitedeki araĢtırma görevlileri, uzmanlar ve idari konumda bulunmayan öğretim üyeleri ile anketler yapılmıĢtır. Modelin 2. seviyesinin ağırlıklarının tespitinde ise özellikle kurumda idari görevi olan ve stratejik açıdan karar verme yetkisine sahip olan kiĢiler tercih edilmiĢtir. Anketlerde 1-7 likert ölçeği kullanılmıĢ ve kiĢilere anketleri doldurmalarından açıklama yapılmıĢtır. Daha sonra bu anket sonuçları eĢ zamanlı olarak ikili matrisine doldurularak tutarlılığı kontrol edilmiĢtir. Tutarsızlık durumlarında tutarsızlıklar belirlenip kiĢilerden anketlerini gözden geçirmeleri talep tutarsızlıklar giderilmiĢtir. önce kısa bir karĢılaĢtırma ise anketteki edilerek bu Farklı kiĢlerden elde edilen veriler geometrik ortalamalar yöntemi ile birleĢtirilmiĢtip ikili karĢılaĢtırma matrisleri derlenmiĢtir. Daha sonra bu ikili karĢılaĢtırma matrislerinden faydalanılarak gerekli AHP hesaplamaları ile sonuçlar elde edilmiĢtir. 3.Sayısal Sonuçlar Elde edilen sonuçlardan ilki çalıĢmanın ikincil amacı olan hijyen faktörler ve çalıĢan memnuniyetine olan etkisidir. Elde edilen sonuçlara göre çalıĢan memnuniyetine etki eden hijyen faktörler arasından iĢyerindeki çalıĢma koĢulları, terfi ve kiĢisel geliĢim olanakları 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 123 diğerleri arasından sıyrılarak ilk üç önemli iĢ memnuniyeti kriteri olarak karĢımıza çıkmaktadır. Diğer sonuçlar ise grafikte gösterilmiĢtir. ġekil 2 : Herzberg’in hijyen faktörlerinin çalıĢan memnuniyetine etkisi Nihai ve çalıĢmanın hedeflenen sonucu, yani sürdürülebilir inovasyon-çalıĢan memnuniyeti iliĢkisi yapılan hesaplamaların ardından elde edilmiĢtir. Bu hesaplamalardan elde edilen sonuçlara göre sürdürülebilir inovasyon baĢarı kriterlerinin çalıĢan memnuniyetine etkilerine göre sıralanmıĢ halleri aĢağıdaki gibidir. Takım liderlerinin aktif katılımı MüĢteri odaklı yaklaĢım Dinamik organizasyon yapısı Değer odaklı yaklaĢım Rekabetçi değil iĢbirlikçi yaklaĢım Birey değil grup odaklı kurum kültürü 7. Yeteneğe dayalı iĢ eğitimi 1. 2. 3. 4. 5. 6. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 124 ġekil 3 : Sürdürülebilir inovasyon için öngörülen baĢarı kriterlerinin çalıĢan memnuniyetine etkisi 4. SONUÇ Sürdürülebilir inovasyon rekabet koĢullarının kızıĢtığı, gelir gider farkının daralarak kar marjının eridiği ve arz-talep dengesinin müĢteri lehine döndüğü günümüz pazarında bunu baĢarabilen organizasyonlara çok önemli avantajlar sunmaktadır. Benzer bir durumun sürekli güncel kalmak ve ilerlemeye yönelik adımlar atmak zorunda olan akademik dünyada da olduğu aĢikardır. ÇalıĢmada, bir üniversitesinin çalıĢanları ve idarecileri ile yapılan anketlere dayanarak organizasyonun inovasyon temelinde rekabet edebilirliği ile çalıĢan memnuniyeti iliĢkilendirilmiĢ, baĢarılı ve süregelen bir Ģekilde inovasyon yapan kurumun bu amaçla atacağı adımların hangilerinin kurum çalıĢanlarının iĢ memnuniyetini nasıl etkilediği sorgulanmıĢtır. Ayrıca bir akademik kurumda çalıĢan akademik personelin iĢ memnuniyetini etkileyen faktörler de bu çalıĢmanın bir yan sonucu olarak elde edilmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre bir akademik kurumda çalıĢan memnuniyetini en çok etkileyen faktörlerin baĢında rekabetçi yerine iĢbirlikçi yaklaĢım ve yeteneğe dayalı iĢ eğitimi gelmektedir. Üçüncü ve dördüncü olarak ise sırasıyla takım liderlerinin aktif katılımı ve birey değil grup odaklı kurum kültürü gelmektedir. Geriye kalan diğer üç faktör ise bu dört faktöre göre daha küçük etkide bulunmaktadır. Bu bulguda en dikkat çekici olan ise gerek çalıĢanlar gerekse de idari yetkiye sahip diğer akademik personel arasında öne çıkarılan en önemli faktörlerden üçünün (1,3 ve 4. sıradakiler) grup ve iĢbirliği ile ilgisi olmasıdır. Bu ise organizasyonlardaki çalıĢan memnuniyetinin ne gibi aktivitilerle sağlanabileceğine dair ipuçları içermektedir. ÇalıĢmada elde edilen bir ek bilgi ise ilgili akademik personelin iĢ memnuniyetine etki eden direkt faktörler üzerinedir. Buna göre en önemli faktörler iĢ yerindeki çalıĢma koĢulları, terfi olanakları, iĢ güvencesi, ücret ve kiĢisel geliĢim olanaklarıdır. Bu beĢ faktörün geriye kalan diğer üç taneden bariz bir Ģekilde ayrıldığı görülmektedir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 125 Bu çalıĢma sürdürülebilir inovasyonun çalıĢan memnuniyeti yönünü ele almıĢtır. Ġleri bir çalıĢma olarak mevcut çalıĢmadaki katılımcı sayısının artırılması, hiyerarĢik seviyelerin kendi iç iliĢkilerinin gözönüne alınarak bir analitik ağ prosesi Ģeklinde modellenmesi ve anketlerin daha rekabetçi bir özel kuruluĢta yapılması planlanmaktadır. Ayrıca Herzberg‘in motivatör faktörlerinin de çalıĢmaya katılması düĢünülmektedir. KAYNAKLAR Bozbura F.T., BeĢkese A. ve Kahraman C., (2007) Prioritization of human capital measurement indicators using fuzzy AHP, Expert Systems with applications, 32, 1100-1112 Cheng E. W. L., Li H. ve Fox P., (2007) Job Performance Dimensions for Improving Final Project Outcomes, Journal of Construction Engineering and Management, 133, 592599 Herzberg, F., (1968) One more time: how do you motivate employees? , Harvard Business Review, 46, 53-62 Herzberg, F., Mausner, B. ve Snyderman,(1959), The Motivation to Work. John Wiley. New York. Khalifa M.H. ve Truong Q., (2009) The Relationship between Employee Perceptions of Equity and Job Satisfaction in the Egyptian Private Universities, Eurasian Journal of Business and Economics, 3(5), 135-150 Khan,M.R., Al-Ansari M., (2005) Sustainable Innovation as Corporate Strategy, Saudi Aramco Knott, A.M., (2003) Persistent Heterogenity and Sustainable Innovation, Strategic Management Journal, 24, 687-705 McElroy, M., (2003) The New Knowledge Management: Complexity, Learning and Sustainable Innovation, Butterworth-Heinemann, Boston Nill J., Kemp,R., (2009) Evoulutionary Approaches for Sustainable Innovation Policies: From Niche to Paradigm, Special Issue: Emerging Challenges for Science, Technology and Innovation Policy Research: A Reflexive Overview, 38, 571-582 Saaty, T. L., (1977) A scaling method for priorities in hierarchical structures, Journal of Mathematical Psychology, 15, 234-281 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 126 MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ÇALIġANLARININ Ġġ STRESĠNE ĠLĠġKĠN BĠR ÇALIġMA-BĠR MADEN ĠġLETMESĠ UYGULAMASI Cemile Gürçay ÇETĠN1, Mehmet ÖZGAN2 1 2 Yrd.Doç.Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Ġktisadi Ġdari Bilimler Fakültesi Dokuz çeĢmeler Kampüsü ÇalıĢma Ekonomisi ve Endüstri ĠliĢkileri Bölümü 35160 Ġzmir, e-posta: cemile.gurcay@deu.edu.tr Uzman, Dokuz Eylül Üniversitesi Ġktisadi Ġdari Bilimler Fakültesi Dokuz çeĢmeler Kampüsü ÇalıĢma Ekonomisi ve Endüstri ĠliĢkileri Bölümü 35160 Ġzmir, e-posta: mehmetozgan@yahoo.com ÖZET Modern toplum hastalığı olarak tanımlanan stres, kiĢinin etkinliğini ve verimliliğini dolayısıyla örgütün performansını olumsuz etkileyen bir kavramdır. Bu nedenle örgütlerde, çalıĢanların stres düzeylerinin kontrol altına alınması gerekmektedir. ÇalıĢmanın amacı, madencilik sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmede iĢ stresini ölçmek ve stres kaynaklarını ortaya koymaktır. Bu amaç için, Ege bölgesinde faaliyet gösteren bir madencilik firmasının çalıĢanlarıyla bir anket çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢ ve elde edilen bulgular değerlendirilmiĢtir. 129 kiĢiye anket dağıtılmıĢ, 72 kiĢiden yanıt alınabilmiĢtir. AraĢtırmaya katılım oranı %56‘dır. Verilerin değerlendirilmesinde student t testi, tek yönlü varyans analizi, ortalama, standart sapma ve scheffe testi kullanılmıĢtır. Elde edilen sonuca göre çalıĢmaya katılan 72 kiĢinin iĢ stres puanı düĢük çıkmıĢtır. ĠĢ stresi puanlarında yalnızca örgütsel politika ve yapı alt boyutlarının puanı genel stres ortalamasının üzerindedir. ÇalıĢanların göreceli olarak örgütsel politika uygulamaları kaynaklı olan stresi, ücret yetersizliği ve adaletsizliği nedeniyle yaĢadıkları tespit edilmiĢtir. Stres düzeyinin demografik değiĢkenlere göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı incelendiğinde ise sadece kurumda çalıĢma süresine göre iĢ stresi düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuĢtur. Anahtar Kelimeler: 1.Stres, 2.ĠĢ Stresi, 3.Madencilik Sektörü ABSTRACT Stress which is defined as disease of the modern society is a concept which negatively affects the efficiency and the productivity of an individual. For this reason, organizations should take precautions to keep the stress of employees at low level. The objective of this study is to reveal the present situation of work stress in mining sector and examine the sources of stress in work life. In the study, the findings obtained from the survey which is carried out with the employees of an operating firm in the mining sector in the Aegean region have been assessed. The questionnaire was designed for 129 employees (engineers, technicians and administrative personal). But, a total of 72 usable questionnaires were returned. In other words, 56% of the employees participated in the study. In the evaluation process of the data, mean, standard deviation, one-way ANOVA, Student t test and Scheffe test were used. The results of the 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 127 study indicated that the stress points of 72 employees are low. The only two sub-branches of work stress such as organizational policy and structure are above the general stress average. Looking at the sources of stress, it is determined that employees experience more stress due to wage inequality and lack of adequate salary of organizational policy in comparison to the other dimensions of work stress. A statistical difference arises in the work stress level depending on the only tenure in current organization, when it is examined whether stress level vary according to demographic characteristics. Key words: 1.Stress, 2.Work Stress, 3.Mining Sector 1. GĠRĠġ Spesifik olaylara spesifik olmayan tepkiler olarak ifade edilen stresin, negatif ve pozitif olmak üzere iki yönü olduğu bilinmektedir. Bir öğrencinin baĢarı listesine girmesi veya bir çalıĢanın terfi etmesi için algıladığı optimum stres, stresin olumlu yönü olarak tanımlanırken, bir çalıĢanın baĢarı listesine girmesi veya terfi alması için aĢırı stres algısı içinde olması stresin negatif yönü olarak tanımlanır. Önemli olan algılanan ve hissedilen stresin düzeyidir. Eğer stres çok ise bu kiĢiyi olumsuz bir Ģekilde etkilemekte hastalanmasının yanı sıra etkinlik ve verimlilik kaybına da neden olabilmektedir. Optimum stres ise bireyin etkinliğini ve verimliliğini arttırılabilmektedir (Luthans, 1992; Riggio, 2003). Stres olumlu yönü de bulunmasına rağmen, genelde bireyin yaĢam kalitesini olumsuz etkileyen bir olgu olarak görülmektedir. Birçok tanımda stres, bireyin herhangi bir fiziksel veya psikolojik uyarıcı karĢısında gerekli uyumu sağlayabilmek için tepki göstermesi olarak ifade edilmektedir (Moorhead and Griffin, 1998). Diğer bir değiĢle stres, birey ve çevre etkileĢiminin ürünüdür. Stresin sonuçları fiziksel, davranıĢsal ve psikolojik olmak üzere üç farklı boyutta oluĢabilmektedir (Hellriegel vd., 2001; Riggio, 2003). Stres, bireyin tüm yaĢamsal faaliyet alanlarından (fiziksel stres, doğum stresi, ölüm stresi, evlilik stresi, eğitim stresi, iĢ stresi vb.) beslenmektedir. Bu alanlar içerisinde çalıĢma yaĢamının önemi bireyin, yaĢamla mücadeleye baĢladığı ve kendi ayakları üzerinde durduğu, fazla sorumluluk aldığı dönem olmasından kaynaklanmaktadır. Bu dönemin birey açısından stresli bir dönem olmasının yanında bu dönemin endüstrileĢme ile ortaya çıkardığı zorluklar, aĢırı ve ağır çalıĢma koĢulları söz konusu stresin derecesini daha da arttırabilmekte, stresli bireyler sağlık, verim ve güven konularında olması gereken düzeyin altına inebilmektedir (Hellriegel vd., 2001). ĠĢ stresi düzeyi ve yarattığı sonuçlar ile ilgili olarak yapılmıĢ birçok çalıĢma, iĢ stresi ile kalp hastalıkları, ruhsal bozukluklar, iĢ tatminsizliği, kazalar, iĢe yabancılaĢma, verim düĢüĢü, aile problemleri ve kanser benzeri istenmeyen sonuçlar arasında iliĢki olduğunu göstermiĢtir (Danna ve Griffin, 1999). Ayrıca, çalıĢma ortamının fiziksel Ģartlarından dolayı artan risk de sonuçları itibari ile strese neden olabilmektedir. Bu durum özellikle, maden ocakları, petrokimya, yanıcı kimyevi maddelerin bulunduğu iĢyerlerinde yoğun olarak ortaya çıkmaktadır (Keser, 2009). Madencilik sektöründe, iĢ ortamının fiziki koĢulları kaynaklı kaza riskinin yüksek olma ihtimaline paralel Ģekilde stres düzeyinin de yüksek olması söz konusudur. Madendeki çalıĢma ortamında tehdit unsuru taĢıyan her tehlike faktörü ruh ve beden sağlığı bakımından potansiyel bir stres verici olarak algılanabilmektedir. Nitekim, literatürde yer alan birçok 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 128 çalıĢmada maden çalıĢanlarının stres düzeylerinin yüksek olduğu vurgulanmaktadır (Hargreaves, 1999; Cam, 2004; Özmutaf 2006). 2. YÖNTEM Uygulama çalıĢması, Ege bölgesinde faaliyet gösteren bir madencilik iĢletmesinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Uygulamanın evrenini, iĢletmede görev yapan 129 idari çalıĢan (mühendis, tekniker ve idari personel) oluĢmaktadır. Örneklem seçimi yapılmamıĢ, evrenin tümü araĢtırma kapsamına alınmıĢtır. ÇalıĢmada, uygulamanın yapıldığı günlerde iĢletmede olan, araĢtırmaya katılmayı kabul eden ve anket bilgilerini eksiksiz olarak yanıtlayan %30,6‘sı mühendis, %33,3‘ü tekniker ve %36,1‘i idari personel toplam 72 çalıĢanın bilgileri değerlendirilmiĢtir (Tablo 1). Tablo 1. ÇalıĢanların ġirketteki Pozisyonlarına Göre Dağılımları Organizasyondaki Pozisyon Sıklık Yüzde Mühendis 22 30,6 Tekniker 24 33,3 Ġdari Personel 26 36,1 Toplam 72 100,0 ÇalıĢma, survey yöntemi ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmanın amaçlarına ulaĢmak için 2 bölümden oluĢan anket kullanılmıĢtır. Ġlk bölüm çalıĢanların demografik özelliklerine iliĢkin sorulardan, ikinci bölüm iĢ stresi kaynaklarını belirleyen 27 maddeden oluĢmaktadır. Anket, literatürdeki çeĢitli stres ölçekleri incelenerek oluĢturulmuĢtur. ĠĢ stres ölçeğindeki sorularda 5‘li Likert kullanılmıĢtır. Öncelikle faktör analizi yapılmıĢtır. Bartlett‘s testi p=0,00<0,05, KMO değeri 0,61 (faktör analizi uygunluk indisti) ve toplam açıklanan varyans 0,68 çıkmıĢtır. Analiz sonucunda 27 madde 5 faktörde toplanmıĢtır ve 5 ana faktör iĢ stresinin %68‘ini açıklamaktadır. Uygulamada beklenen açıklanan varyans seviyesi %60‘dan az olmamalıdır(AltunıĢık vd. 2007). 5 faktörün tespitinden sonra ölçeğe güvenilirlik analizi yapılmıĢtır (Tablo 2). Tablo 2. Güvenilirlik Analizi DeğiĢkenler DeğiĢken Sayısı Alpha ( ) Örgütsel politika 6 0,85 Örgütsel yapı 4 0,81 Fiziksel KoĢullar 5 0,84 ĠĢin yapısı 6 0,88 Çevresel KoĢullar 6 0,81 Genel Güvenilirlik 27 0,92 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 129 Tablo 2‘de stres ölçeğine yönelik güvenilirlik sonuçları incelendiğinde tüm değiĢken gruplarının güvenirliği ―yüksek derecede güvenilir‖ (0,80 < α < 1) çıkmıĢtır. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, t testi, scheffe testi, tek yönlü anova kullanılmıĢtır. Analizler SPSS paket programı ile yapılmıĢtır. Faktör yapıları temel bileĢenler analizi (varimax) ile test edilmiĢtir. Güvenilirlik analizinde ise cronbach alpha kullanılmıĢtır. 3. BULGULAR VE TARTIġMA 3.1 Demografik Özelliklerin Frekans Analizi ÇalıĢmaya katılanların %94,4‘ü erkek, %5,6‘sı kadındır(Tablo 3). Sektörün koĢullarından dolayı örneklemdeki bayan sayısı çok azdır. Bu nedenle cinsiyet homojen dağılmamaktadır ve analizlerde değerlendirme dıĢında tutulmuĢtur. Ancak, farklı sektörlerde gerçekleĢtirilen araĢtırmalarda cinsiyet ile stres arasında bir etkileĢim olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Nitekim, Ilgar‘ın (2001) ve Ergun‘un (2008) çalıĢmalarına göre kadınlar erkeklerden daha streslidir. Tablo 3. Demografik Özelliklerin Frekans Analizi Demografik Özellikler Sıklık Yüzde Erkek 68 94,4 Cinsiyet Kadın 4 5,6 Toplam 72 100 18-28 22 30,5 29-38 28 38,9 YaĢ 38 üstü 22 30,6 Toplam 72 100 Evli 54 75,0 Medeni Durum Bekar 18 25,0 Toplam 72 100 Lise 24 33,3 Önlisans 20 27,8 Eğitim Durumu Lisans 28 38,9 Toplam 72 100 Mühendis 22 30,6 Tekniker 24 33,3 Pozisyon Ġdari personel 26 36,1 Toplam 72 100 1 yıldan az 15 20,9 1-5 yıl 27 37,5 Kurumdaki 6-10 yıl 15 20,8 ÇalıĢma Süresi 10 yıl üstü 15 20,8 Toplam 72 100 YaĢlar incelendiğinde örneklemin, %30,5‘i 18-28, %38,9‘u 29-38, %30,6‘sı 38 üstü yaĢ aralığında yer almaktadır. Medeni duruma göre dağılımda, % 75‘inin evli, % 25‘inin bekâr olduğu görülmektedir. Eğitim düzeylerinde ise, %33,3‘ü lise, %27,8‘i önlisans, %38,9‘unun 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 130 lisans mezunu olduğu görülmektedir. ĠĢletmede çalıĢma süreleri konusunda %20,9‘u 1 yıldan az, %37,5‘i 1-5 yıl, %20,8‘i 6-10 yıl, %20,8‘i 10 yıl ve üzeri bir süredir çalıĢıyor oldukları bilgisine ulaĢılmıĢtır. 3.2 ĠĢ Stres Düzeyinin Demografik Özelliklere Göre Farklılığı Tablo 4‘de iĢ stresi düzeyinin demografik özelliklere göre anlamlı bir fark gösterip göstermediği sorgulanmaktadır. Elde edilen sonuçlardan iĢ stres düzeyinin iĢletmede çalıĢılan süre hariç diğer demografik özelliklere göre anlamlı bir farklılık göstermediği görülmektedir. ÇalıĢanların stresten etkilenme düzeyleri kurumda çalıĢılan süreye göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Farklılığın hangi boyutlarda ortaya çıktığını belirlemek için gerçekleĢtirilen Post Hoc Scheffe testinin sonuçlarına göre ―1 yıldan az‖ ile ―6-10 yıl‖ ve ―1 yıldan az‖ ile ―10 yıl üzeri‖ arasında iĢ stres düzeyleri açısından anlamlı fark vardır. Bu farka göre, 1 yıldan az süreyle iĢletmede çalıĢanların iĢ stres düzeyleri, ―6-10‖ ile ―10 yıl üzeri‖ süre ile çalıĢanlardan daha yüksektir. Stres ile iĢletmede çalıĢılan süre arasındaki anlamlı farklılık, madende yeni iĢe baĢlamıĢ olan çalıĢanın farklı bir örgüt kültürü ve yapısına uyum sağlama sürecindeki zorluklardan kaynaklanabilir. ĠĢletmede çalıĢma süresi arttıkça çalıĢanın organizasyonun kültürüne ve yapısına uyumu kolaylaĢabilir. Tablo 4. ĠĢ Stres Düzeyinin Demografik Özelliklere Göre Analizi Demografik DeğiĢkenler YaĢ Medeni Durum Eğitim Durumu Pozisyon Kurumda ÇalıĢılan Süre s 18-28 2,55 0,60 29-38 2,08 0,67 38 üstü 2,19 0,81 Evli 2,19 0,71 Bekar 2,46 0,72 Lise 2,18 0,85 Önlisans 2,18 0,59 Lisans 2,38 0,68 Mühendis 2,38 0,68 Tekniker 2,15 0,45 Ġdari personel 2,25 0,92 1 yıldan az 2,80 0,46 1-5 yıl 2,32 0,70 6-10 yıl 1,97 0,76 10 yıl üstü 1,88 0,59 F/t P F: 2,99 0,06 t: -1,42 0,16 F: 0,64 0,53 W:0,92* BF:0,62* 0,41* 0,54* F: 6,22 0,01 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 131 * Söz konusu değiĢken için grup varyansları eĢit değildir. Bu nedenle Welch ve BrownForsythe testleri yapılmıĢtır. : Ortalama değer, s: Standart sapma, t: t testi istatistiği F: Tek yönlü varyans analizi F istatistiği, p: Anlamlılık düzeyi 3.3 ĠĢ Stresi Değerleme DeğiĢkenlerinin Tanımsal Ġstatistik Analizleri BeĢ faktörden oluĢan stres değerleme değiĢkenlerinin değerlerinde 5 ana faktör birbirlerine benzer ve düĢük seviyededir(Tablo 5). Genel stres ortalaması 2,26 ortalama değeri ile çalıĢanların streslerinin düĢük seviyede olduğunu göstermektedir. Ancak iĢ stresi faktörlerinden iki grubun stres düzeyin genel ortalamaya göre yüksektir. Bunlar; 2,63 stres ortalaması ile örgütsel politikanın yarattığı ve 2,28 ortalama ile örgütsel yapının yarattığı strestir. Tablo 5‘den görüldüğü gibi en önemli 5 stres kaynağı sırasıyla ücret adaletsizliği, yetersiz ücret, aĢırı iĢ yükü, yetki ve sorumluluklardaki uyumsuzluk ve tehlikeli çalıĢma ortamıdır. Ġlk 5 stres değiĢkeni içerisinde yer alan 3 değiĢken örgütsel politika ile ilgilidir. Diğerleri ise iĢin yapısı ve çalıĢma ortamı ile ilgilidir. Madencilik sektörünün zor ve tehlikeli çalıĢma koĢulları barındırmasına rağmen iĢletmenin örgütsel politikası altında yer alan stres kaynaklarının çalıĢma koĢullarından daha fazla strese neden uygulama yapılan grubun özelliğinden kaynaklanıyor olabilir. ÇalıĢma sonucumuzu destekler nitelikte iĢ stresi konusunda ücretin önemli bir faktör olduğunu farklı çalıĢmaların sonuçları da ortaya koymaktadır. Nitekim, sağlık iĢletmelerinde örgütsel stres ile performans arasındaki iliĢkiyi inceleyen Ergun‘a (2008) ve otel iĢletmelerinde örgütsel stres ile iĢ bırakma arasındaki iliĢkiyi inceleyen Aydın (2004)‘ın çalıĢmalarına göre yetersiz maaĢ ve ücret dengesizliği en önemli stres kaynağıdır. 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER Yokluğu da yüksek olması da kiĢisel, kurumsal ve toplumsal olumsuzluklar yaratan stres olgusu fark edilmek ve yönetilmek gerekliliği taĢıyan bir niteliktedir. Farklı yaĢam alanlarında, insanın rahatlığına, sağlıklılığına, mutluluğuna, verimliliğine ve yaĢam kalitesinin yüksekliği ile sürdürülebilirliğine katkı sağlayan ve katkı sağlanması yolunda geliĢmelerle destekleyen ergonomik çalıĢmalar ve uygulamalar insan tarafından ve insan için gerçekleĢtirilen farklı düzenlemelerin temelini oluĢturmaktadır. Bu noktada çağın hastalığı olarak da tanımlanan stres, insanın olduğu her alanda varlığını farklı yoğunluklarda ve çeĢitliliklerde hissettirmekte, önlem alınabilmesi için tespit ve kabul edilmesi gerekliliği oluĢmaktadır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 132 Tablo 5. ĠĢ Stresi Değerleme DeğiĢkenlerinin Tanımsal Ġstatistik Analizi DeğiĢkenler s Örgütsel politika 2,63 0,97 1 Yetersiz maaĢ 3,04 1,36 2. Ücret adaletsizliği 3,17 1,37 3.Yetki ve sorumluluklarda uyumsuzluk 2,82 1,34 4.Performans değerlendirme adaletsizliği 2,64 1,26 5.Önümüzdeki 5 yıl içinde iĢten çıkarılabilme endiĢesi 2,01 1,22 6.Yetenek ve beceri düzeyinizden düĢük bir terfinin yarattığı 2,10 1,31 memnuniyetsizlik Organizasyonel Yapı 2,28 1,05 7. Karar vermek için yeterli yetkiye sahip olmama 2,33 1,36 8. Kararlara katılamama 2,24 1,27 9. Görevle ilgili sorumlulukların açık olmaması 2,21 1,28 10.Birbiri ile çeliĢen iĢleri yapma mecburiyeti 2,35 1,34 Fiziksel KoĢullar 2,00 0,75 11. ÇalıĢma ortamının sıcak veya soğuk olması 1,88 1,06 12. ÇalıĢma ortamının çok gürültülü olması 2,01 1,23 13. ÇalıĢma ortamında ıĢıklandırma yetersizliği 1,57 0,80 14. ÇalıĢma ortamında gerekli araç-gereç eksikliği 1,79 1,10 15. ÇalıĢma ortamında tehlikenin varlığı 2,75 1,56 ĠĢin Yapısı 2,24 0,94 16. ĠĢlerin çok kısa sürede bitirilme baskısı 2,74 1,39 17.ÇalıĢma saatlerindeki belirsizlik 2,03 1,30 18. ĠĢin sürekli göz önünde yapılması zorluğu 1,99 1,25 19.ĠĢin aĢırı monoton olması 2,03 1,24 20.ĠĢ yükünün fazlalığı 2,90 1,40 21. Vardiyalı ÇalıĢma 1,75 1,18 Çevresel KoĢullar 2,16 0,80 22. Ülke ve dünya ekonomisinde yaĢanan belirsizlikler ve krizler 2,35 1,38 23. Teknolojide meydana gelen değiĢiklikler ve yenilikler 1,71 0,99 24. YaĢanılan Ģehirdeki kentsel sorunlar (gürültü, kirlilik, ulaĢım vb) 2,62 1,25 25. Ülkenin siyasi yapısındaki değiĢim ve belirsizlikler 2,47 1,40 26. YaĢanılan Ģehirdeki sosyal ve kültürel değiĢimin hızına uyamamak 1,82 1,08 27. Aile üyeleri arasında yaĢanan sorunlar 1,97 1,33 Genel Ortalama 2,26 0,72 Bu kapsamda, sektör itibari ve çalıĢma ortamı nedeni ile risk düzeyi yüksek olan madencilik sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmede iĢ stresi ile ilgili bir uygulama çalıĢması yapılmıĢtır. AraĢtırmaya katılanların stres düzeyi düĢük seviyede çıkmıĢtır. ĠĢ stresi alt faktörlere göre incelendiğinde iki faktörün stres ortalaması genel stres ortalamasından yüksektir. Bunlar, örgütsel politika ve örgütsel yapıdır. Örgütsel politikadan kaynaklanan stres düzeyinin en önemli stres kaynakları ücret adaletsizliği ve ücret yetersizliğidir. AraĢtırmaya katılanların iĢ stres düzeyi kurumda çalıĢılan süre dıĢında kalan demografik özelliklere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Farklılığın iĢletmede 1 yıldan az çalıĢanlarda ortaya çıktığı tespit edilmiĢtir. ĠĢletmede 1 yıldan az süreyle çalıĢanların iĢ stres düzeyleri ―6-10 yıl‖ ve ―10 yıl ve üzeri‖ çalıĢanlardan daha yüksektir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 133 Ergonomik çalıĢma ortamı olgusu ağırlıklı, öncelikli ve yalnızca fiziki koĢullarla ilgili tanımlanacak kadar dar kapsamlı değildir. Bu noktada, iĢin olmazsa olmaz fiziki koĢullarının olumsuzluğunu bir ölçüde giderecek örgütsel politika ve organizasyonel yapı ile ilgili düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. ĠĢ stresi düzeyinin genel olarak çok yüksek olmaması örneklemin maden ocağında çalıĢanları kapsamamasından kaynaklanabilir. ÇalıĢmanın bir sonraki adımı bu çalıĢanlarla bir uygulamanın yapılması Ģeklinde oluĢturulabilir. ĠĢletmede kıdemi düĢük olan çalıĢanların stres algısını ve düzeyini azaltabilmek için destekleyici programlar kapsamında iĢe alıĢtırma ve oryantasyon uygulaması baĢlatılabilir. KAYNAKLAR AltunıĢık R., CoĢkun R., Bayraktaroğlu S. ve Yıldırım E. (2007) Sosyal Bilimlerde AraĢtırma Yöntemleri: SPSS Uygulamalı, Sakarya Yayıncılık, Sakarya. Aydın ġ. (2004) Otel ĠĢletmelerinde Stres Faktörleri Ġle ĠĢ Bırakma ĠliĢkisi: 4-5 Yıldızlı Otel ĠĢletmeleri Uygulaması, Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ġzmir. Cam E. (2004) ÇalıĢma YaĢamında Stres ve Kamu Kesiminde Kadın ÇalıĢanlar, Uluslar arası Ġnsan Bilimleri Dergisi, 1(1), 1-10. Danna K. ve Griffin W.R. (1999) Health and Well-Being in the Workplace: A Review and Synthesis of the Literature, Journal of Management, 25(3), 357-384. Ergun G. (2008). Sağlık ĠĢletmelerinde Örgütsel Stresin ĠĢgücü Performansıyla EtkileĢiminin Ġncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ġzmir. Hargreaves G. (1999). Stress Management, Amacom Press, New York. Hellriegel D., Slocum W.J. ve Woodman W.R. (2001). Organizational Behavior, SouthWestern College Publishing, Ohio. Ilgar Ö. (2001). Örgütsel Stresin ÇalıĢan Kadınlar Üzerindeki Etkileri ve Stresle BaĢa Çıkma Yolları, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Ġstanbul. Keser A. (2009). ÇalıĢma Psikolojisi, Ekin Yayınevi, Bursa. Luthans F. (1992). Organizational Behavior, McGraw-Hill, New York. Moorhead G. ve Griffin W. (1998). Managing People and Organizations, Houghton Mifflin Company, New York. Özmutaf M.N. (2006). Örgütlerde Ġnsan Kaynakları ve Stres: Ampirik Bir YaklaĢım, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 23(1-2), 75-81. Riggio E.R. (2003). Introduction to Industrial / Organizational Psychology, Prentice Hall, California. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 134 ESENBOĞA MEYDAN KONTROL KULESĠ’NDE STRES FAKTÖRLERĠNĠN TOPSĠS YÖNTEMĠ ĠLE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Nevra YAMAN 1, Ediz ATMACA 2 1 2 Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi, Esenboğa Havalimanı, Ankara, e-posta: nevrayaman@yahoo.com Gazi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, 06570 Maltepe Ankara, e-posta: hediz@gazi.edu.tr ÖZET Hava trafik kontrol, hava trafik akıĢı ile can ve mal güvenliğinin sağlanmasında giderek daha fazla önem kazanmaktadır. ĠĢin niteliği açısından düĢünüldüğünde de, zorluk derecesi oldukça yüksektir. Hava trafik kontrolörleri, yoğun bir strese maruz kalmakta ve yapılan iĢ dünyada en stresli iĢlerden biri olarak görülmektedir. Belli standartlara göre yürütülmekte olan bu iĢ, en ufak bir hatada bile bir felaketle sonuçlanabilmektedir. Yapılan çalıĢmada, Esenboğa Havalimanı Meydan Kontrol Kulesi‘nde strese neden olan faktörler önem derecelerine göre sıralanarak değerlendirme yapılmıĢtır. Bu amaçla, hava trafik kontrolörleri üzerinde stres yaratan faktörler sıralanmıĢtır. Faktörlerin sıralanmasında, çok ölçütlü karar verme yöntemlerinden TOPSIS yöntemi kullanılmıĢtır. TOPSIS yöntemi ile alternatif seçeneklerin belirli kriterler doğrultusunda ve kriterlerin alabileceği maksimum ve minimum değerler arasındaki ideal duruma göre karĢılaĢtırılması gerçekleĢtirilerek, stres nedenlerinin önem dereceleri belirlenmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Hava Trafik Kontrol, Stres Faktörleri, TOPSIS ABSTRACT Air traffic control has gradually gained importance in air traffic flow and, providing security of life and property. In terms of job characteristics, level of difficulty is considerably high. Air traffic controllers are exposed to heavy stress and this profession is seemed to be most stressful one among the others. This job is executed according to standardized rules. A disaster can emerge even if a small mistake is done. In this study, factors which cause stress are analysed in Esenboğa Airport Tower. These factors are prioritized and assessment is made. In ranking stres factors, TOPSIS method which is one of the multi criterion decisionmaking techniques is used. Stress factors are compared with each other according to ideal case with TOPSIS method and importance of stress factors are determined. Keywords: Air Traffic Control, Stress Factors, TOPSIS 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 135 1.GĠRĠġ Günümüzde, havacılık hızla büyüyen bir sektör haline gelmiĢtir. Bununla birlikte hava trafik yönetiminde de iĢ yoğunluğu artmakta ve hava trafik kontrolörleri tarafından verilen hizmet önem kazanmaktadır. Hava trafik kontrol, dünya standartlarına göre sınırları çizilmiĢ bir iĢ olarak görülse de, birçok durumda kontrolörler tarafından verilen kararlar da önemli olmaktadır. Böyle düĢünüldüğünde, verilen hizmetin kalite ve güvenliği için hava trafik kontrol çalıĢanlarının rolü çok büyük olmaktadır. Bu nedenle, kontrolörlerin çalıĢma ortamlarının olabildiğice stresten uzak ve rahat olması istenmektedir. Ancak, tüm koĢullar bir arada düĢünüldüğünde, çalıĢma ortamında strese neden olabilecek bazı faktörlerle karĢılaĢılmıĢtır. Burada da, TOPSIS yöntemi ile strese neden olan bu faktörlerin önem dereceleri belirlenmiĢtir. 2. bölümde hava trafik kontrol hizmetinden bahsedilmiĢ ve 3. bölümde uygulama çalıĢmasına yer verilmiĢtir. 4. bölümde ise elde edilen sonuçlar yer almaktadır. 2. HAVA TRAFĠK KONTROL HĠZMETĠ Hava trafik kontrol hizmeti, hava araçlarının manevra sahası üzerinde veya uçuĢun herhangi bir safhasında birbirleriyle ve her türlü manialarla (bina, dağlar, yerdeki diğer araçlar vs.) çarpıĢmasını önlemek; hızlı ve düzenli bir hava trafik akıĢını sağlamak amacıyla verilen hizmettir. Hava trafik kontrol hizmeti, hava trafik kontrol üniteleri tarafından verilmekte olup, bu hizmetler görev ve sorumluluk alanlarına göre, Meydan Kontrol Hizmeti (TWR), Saha Kontrol Hizmeti (ACC), YaklaĢma Kontrol Hizmeti (APP) olmak üzere üç bölüme ayrılmıĢtır. Bu çalıĢmada, hava trafik kontrol hizmetlerinden meydan kulesinde verilen Meydan Kontrol Hizmeti ele alınmıĢ ve kuledeki çalıĢma Ģartları ve hava trafik kontrolörleri incelenmiĢtir. 2.1 Meydan Kontrol Kulesi Meydan trafiğine hava trafik kontrol hizmeti vermek için oluĢturulan üniteye denir. Meydan kontrol kulesinin meydan hareket sahasına manevra sahasına (PAT) hakim olması meydan kontrol hizmetinin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Meydan kontrol kulelerinde görevli hava trafik kontrolleri altında bulunan uçaklara bilgi ve müsaadeler vererek meydanın üzerindeki ve civarındaki trafiğin emniyetini temin etmek ve bu trafiğin devamlı akıĢını hızlandırmak görevini yürütürler. Meydanın etrafında ve meydan turu içinde uçan uçakların, manevra sahası üzerinde hareket eden uçakların, inen ve kalkan uçakların birbirlerine çarpmasını, uçakların manevra sahası üzerinde hareket eden vasıtalara ve manevra sahası üzerinde hareket eden uçakların da bu saha üzerindeki engellere çarpmasını önlemekle görevlidirler. Hava trafik kontrol hizmetinin kesintisiz olarak sürdürülebilmesi amacıyla, ekipler tüm hava trafik kontrol merkezlerinde nöbet (vardiya) sistemi ile çalıĢmaktadır. Bir hava trafik kontrol merkezinde 4 ekip bulunmaktadır. Örnek olarak, Esenboğa Havalimanı Meydan Kontrolde gündüz nöbeti 08:30-19:30 saatleri arasında 11 saat, gece nöbeti ise 19:30-08:30 saatleri arasında 13 saattir. 4 ekip çalıĢılan ünitelerde, bir gün gündüz nöbetinde çalıĢan ekip ertesi gün gece nöbetine gelmektedir. Gece nöbetinden sonra 2 gün (gece nöbetinden çıktığı gün ve ertesi gün) istirahat edilmektedir. Ġstirahat bitimi tekrar gündüz nöbetine gelinir. Bu çalıĢma 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 136 sistemi ile bir kontrolör ayda 8 gündüz, 8 gece nöbeti tutar ve aylık çalıĢma saati 192 saattir. 08:30-17:00 saatleri arasında haftanın beĢ günü çalıĢmakta olan bir memurun aylık çalıĢma saati ise 182 saattir. 3. LĠTERATÜR ĠNCELEMESĠ Kirwan vd. (2008), hava trafik yönetiminde insan güvenilirlik değerlendirmesi yeteneğinin geliĢtirilmesinde ilk olarak insan hata verilerinin toplanmasını ele almıĢlardır. Sayısal risk ve güvenlik değerlendirmelerine Avrupa Hava Trafik yönetim hizmetleri için ihtiyaç duyulduğu söylenmiĢtir. Hava trafik yönetimi güvenlik açısından insana yüksek derecede bağımlı olduğu için, bu çalıĢma biçimsel insan güvenilirlik değerlendirmeleri (HRA) önermektedir. HRA‘nın temelinin insan hata verisi olduğu söylenmiĢtir, bu veriler insan hata olasılığı (HEP) formundadır ve bu çalıĢmanın ilk adımını oluĢturmaktadır. Burada, HEP‘ler hava trafik kontrolörleri ve pilotları içeren gerçek zaman simülasyonunun sonuçlarının analiz edilmesiyle elde edilmiĢtir. Hatalar ve bunların ortaya çıkma sıklıkları belirlenmiĢtir. Veri toplama çalıĢması için CORE-DATA kullanılmıĢtır. Kontogiannis ve Malakis (2009), havacılık ve hava trafik kontrolde insan hatalarının ortaya çıkarılması ve belirlenmesi için etkili bir yaklaĢım önermiĢlerdir. Chang ve Yeh (2010), hava trafik kontrolde insan performans faktörünü incelemiĢlerdir. Bu çalıĢmada, ergonomideki SHEL modeli ATC sistemini insan performans arayüzü olarak tanımlayarak geniĢletilmiĢtir. Bu arayüzde hava trafik kontrolörleri , diğer hava trafik kontrolörleri, yazılım, donanım, çevre ve organizasyonu içeren diğer insan performans arayüzleri ile etkileĢirler. Havacılık güvenliğinde insan performans faktörünün anlaĢılması için ICAO (Uluslar arası Sivil Havacılık Organizasyonu) ergonomideki SHEL modelini (Edwards, 1972) kullanmıĢtır. SHEL modelinin çekirdeği insan ve diğer tüm sistem elemanları arasındaki etkileĢimlere dayandırılmıĢtır. Modelin bileĢenleri, sistemin insan performans faktörleri olarak görülebileceği söylenmiĢtir. Yapılan anketlerde ele alınan faktörler insan hatalarını analiz etmek için kullanılmıĢtır. Chaloulos vd. (2010), hava trafik kontrolörlerinin risk algılamasının düĢürülmeye çalıĢıldığını söylemiĢlerdir. ÇalıĢmalarında ise, bilinçaltı kontrolle ilgili araĢtırmalar yapmıĢlardır. Problem, verilen bir trafik sayısında riskin belirlenmesi ve göze çarpmayan hızdaki değiĢimlerle riskin azaltılması olarak ele alınmıĢtır. Risk modelleri kurulmuĢ ve simülasyonla sonuçlar elde edilmiĢtir. Sonuçlara göre, bilinçaltı kontrolün hava trafik kontrolün iĢ yükünün azaltılmasında önemli olduğuna karar verilmiĢtir. Teperi ve Leppanen (2011), hava trafik kontrolde iĢ proseslerini geliĢtirmeye çalıĢmıĢlardır. Yazarlar, hava seyrüsefer hizmetlerinin organizasyonda çalıĢma ve iĢbirliğini geliĢtirmek için birçok öneri getirdiğini söylemiĢtir. Hava trafik kontrol iĢlerinin analizi ile baĢlayan öneride amacın temel problem alanlarının, geliĢtirme ihtiyaçlarının ve bunlara mümkün çözümlerin belirlenmesi olduğunu ifade etmiĢlerdir. Bu çalıĢmada, hava trafik yönetim Ģebekesinin karmaĢık ve sistemler arasında yüksek etkileĢim olduğu söylenmiĢtir. Hava trafik yönetiminde, ana fonksiyon hava trafik kontroldür. Bilginin rolü, takım çalıĢması ihtiyacı, risk ve bozuklukların olma olasılığı, hataların bulunması ihtiyacı, fiziksel olarak daha büyük operasyon alanlarının diğer kompleks sistemlere ek olarak hava trafik yönetimini karakterize etmekte olduğu söylenmiĢtir (Vicente,1999; Cox et al., 2007; Chang and Yeh, 2010; Kontogiannis and Malakis, 2009). ÇalıĢmada hava trafik kontrolörleri, yöneticiler ve havaalanı yöneticileriyle çeĢitli görüĢmeler yapılmıĢ ve belirlenen iĢ süreçlerine göre bunlar için amaçlar belirlenmiĢtir. Bu amaçlara göre de geliĢtirme planları hazırlanmıĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 137 Literatürde hava trafik kontrolle ilgili çalıĢmalar genellikle güvenlik bilimi ile ilgili yayınlarda görülse de ergonomi ile ilgili yayınlarda da bu konuya rastlanmıĢtır. Tablo 1‘de yukarıda da bahsedilen konu ile ilgili bazı çalıĢmalar özetlenmiĢtir. Tablo 1. Literatürde Hava Trafik Kontrol Yazar Yıl Konu Ternov ve Akselsson 2004 Hava trafik kontrolde etkileĢimli bir risk analizi uygulaması için ―DEB analizi (disturbance effect barrier analysis)‖ yöntemini kullanmıĢtır. DEB analizi ile sistemin zayıflıkları ve tehlikeler belirlenmiĢtir. Ale ve diğerleri 2006 Hava taĢıma güvenliği için bir model önermiĢtir. ÇalıĢmada Hata Ağacı Analizi ve Bayesian ağı kullanılmıĢtır. Kirwan ve diğerleri 2008 Hava trafik yönetiminde insan güvenilirlik değerlendirmesi yeteneğinin geliĢtirilmesinde ilk olarak insan hata verilerinin toplanmasını ele almıĢtır. ve 2009 Havacılık ve hava trafik kontrolde insan hatalarının ortaya çıkarılması ve belirlenmesi için etkili bir yaklaĢım önermiĢtir. Hatalar bulunarak curum değerlendirmesi ve hata yönetim sistemi önerilmiĢtir. Wong ve diğerleri 2009 Esnek havaalanı güvenliği ve riske duyarlılığın geliĢtirilmesi için sayısal bir yöntem kullanmıĢ ve havacılık veritabanından yararlanmıĢtır. Chang ve diğerleri 2010 Hava trafik kontrolde insan performans faktörlerini incelemiĢtir. ve 2010 Hava trafik yönetiminde bilinçaltı kontrol ve riskin fark edilmesi için simülasyon temelli bir çalıĢma yapmıĢtır. Kontogiannis Malakis Chaloulos diğerleri Teperi ve Leppanen 2011 hava trafik kontrolde iĢ süreçlerini incelemiĢ ve analiz etmiĢlerdir. Demireli (2010)‘da TOPSIS yönetiminin ortaya çıkıĢı ve geliĢiminden bahsedilmiĢtir. TOPSIS yöntemi Chen ve Hwang (1992) tarafından Hwang ve Yoon‘un (1981) çalıĢmaları referans gösterilerek ortaya konulmuĢtur. TOPSIS yöntemi çok kriterli karar verme yöntemlerinden biridir. Yöntem kullanılarak alternatif seçeneklerin belirli kriterler doğrultusunda ve kriterlerin alabileceği maksimum ve minimum değerler arasında ideal duruma göre karĢılaĢtırılması gerekmektedir (Yurdakul, Ġç: 2003;11). Alternatifi n sayıda, kriterleri m tane olan çok kriterli karar verme problemi m boyutlu uzayda n noktaları ile gösterilebilir (Eleren, Karagül, 2008: 6). Hwang ve Yoon (1981) TOPSIS yöntemini çözüm alternatifinin, pozitif ideal çözüm noktasına en kısa mesafe ve negatif- ideal çözüm noktasına en uzak mesafede olacağı varsayımına göre oluĢturmuĢlardır. TOPSIS yönteminin aĢamaları Ģöyle Ģekilde ifade edilmiĢtir:(Ustasüleyman, 2003: 37; Opricovic, Tzeng, 2004: 448; Eleren, Karagül, 2008: 7; Akkaya, 2004: 25). 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 138 4. TOPSIS YÖNTEMĠ ĠLE STRES FAKTÖRLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Burada kontrolörler üzerinde stres oluĢturan faktörler dikkate alınarak Esenboğa Kule‘deki koĢullara göre düzenlenmiĢtir: ĠĢ Yoğunluğu 1. Havalimanındaki Trafik Sayısı: Ġçinde bulunulan tarife, gün, o an board baĢında olup olmama yani rotasyon, mevsim, meteorolojik Ģartlar gibi durumlardan etkilenir. Örneğin, yaz tarifesinde trafik kıĢ tarifesine göre daha yoğundur ya da sis nedeniyle gelen trafikler Esenboğa‘ya inemeyip baĢka bir liman ya da meydana ‗divert‘ edebilirler. 2. Öngörülemeyen Trafikler: Divert eden trafikler, acil durumlarda iniĢ/kalkıĢ olması, lokal trafikler, teknik ya da meteorolojik Ģartlar nedeniyle oluĢan trafikler bu grupta düĢünülmektedir. ĠĢletme Prosedürleri 1. Zaman baskısı: Bu durum ‗slotlar‘ için gerçekleĢtiği düĢünülmüĢtür. Slot hava trafiğinin düzenli akıĢının sağlanması ve trafiklerin belli saatlere yığılmasının önlenmesi için uçaklarına kalkıĢ zamanlarının düzenlenmesidir. Esenboğa, Atatürk gibi limanlar slotlu çalıĢır, bu nedenle kontrolörler yeni bir uçak için park sahasını boĢaltmak ister ya da slotlu bir yere gidecek uçaklarda orada sorun yaĢanmaması için belli kurallara göre davranılması gerekmektedir. 2. ĠĢin Niteliği: Yapılan iĢin özellilerinin aynı olmasına rağmen algı, duyu kayıpları ve sorumluluk açısından farklılıklar olabilmektedir. Bununla birlikte tüm koĢullarda iĢin gerektiği gibi yürütülmesi gerekmektedir. ÇalıĢma Süreleri 1. Ara vermeden çalıĢılan sürenin uzunluğu: 2‘Ģer saatlik pozisyonlar halinde çalıĢılmaktadır, dünya standartlarında da iĢ bu Ģekilde yürütülmektedir. 2. NöbetleĢe (vardiyalı) çalıĢma, özellikle gece çalıĢması: Nöbetli çalıĢma süresinden dolayı aynı yerde çok uzun kalınmasından kaynaklanan bir takım zorluklar bulunmaktadır. Gündüz nöbetlerinde 11 saat ve gece nöbetlerinde 13 saat çalıĢılmaktadır. Gece nöbetleri 00:00‘dan sonra 00:00-04: 00 ve 04:00-08:00 olmak üzere 2 grup halinde gerçekleĢtirilmektedir. Nöbetli çalıĢmanın getirdiği bir diğer sorun resmi tatillerin olmaması ve bu günlerde izin kullanmanın da her zaman mümkün olmayıĢıdır. Fiziksel ĠĢ Ekipmanları 1. Ekipmanların güvenilirlikleri ile teknik kısıtlılıklar: Güvenilir olmayan bir ekipmanın kullanılması mümkün değil, teknik kısıtlılıklar yok denecek azdır. 2. Ekipmanların yerleĢimi ve ergonomi: Ekipmanların yerleĢiminin çoğunlukla uygun olduğu düĢünülmektedir. Ancak kulenin pozisyonunda bazı uygunsuzluklar bulunmaktadır. Apronda görülemeyen bazı park sahaları bulunmaktadır. ÇalıĢma Ortamı 1. Aydınlatma, optik yansımalar, gürültü/dikkati dağıtan unsurlar: bu konuda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 139 2. Yeme-içme ve dinlenme ve olanakları: 1 tane istirahat odası bulunmaktadır ve alan olarak da yeterli değildir. ĠĢ Planı Ve Organizasyonu 1. Rol belirsizliği: Herkesin yapacağı iĢ belli olduğundan rol belirsizliği yoktur. 2. ĠĢ arkadaĢları ve yöneticiler ile olan iliĢkiler: Nöbetli çalıĢıldığı için kontrolörler farklı zaman dilimlerinde birlikte çalıĢmak durumunda ve geçen zamanı paylaĢmaktadır. Uzun süre bir arada olmanın getirdiği bazı sorunlar ya da ‗izinler‘ gibi konularda bazı anlaĢmazlıklar yaĢanabilmektedir. Ayrıca huzurlu bir çalıĢma ortamının olabilmesi için çalıĢanların uyumlu oldukları ekiplerde olması önemlidir. Psikolojik Baskı 1. Psikolojik baskı: Tüm çalıĢma zamanı boyunca herhangi bir hata yapmayıp, 1 kez bile yapmıĢ olmak büyük bir sorumluluk ve büyük bir risktir. Ayrıca alınan riskin ücret açısından da bir karĢılığı yoktur, gerektiğinde alınan riskin bir karĢılığının olmaması fikri zaman zaman kontrolörler üzerinde baskı yaratmaktadır. 2. Hataların yol açabileceği sonuçlardan korkmak: Mesleki ve kiĢisel bir durum olduğu düĢülmüĢ ve bu konuda çalıĢma süresi açısından bir fark olmadığı belirtilmiĢtir. 1 yıllık bir çalıĢan ya da 30 yıllık bir çalıĢanın her ikisinin de aynı ölçüde hata yapmaktan korkuyor olduğu düĢünülmüĢtür. Bahsedilen bu stres faktörleri aĢağıdaki tabloda özetlenmiĢtir: Tablo 2. Esenboğa Kule’de Stres Faktörleri Faktör -Havalimanındaki Trafik Sayısı -Öngörülemeyen Olaylar -Zaman Baskısı ĠĢletme Prosedürleri -ĠĢin Niteliği -ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu ÇalıĢma Süreleri -Nöbetli ÇalıĢma -Ekipman Güvenilirliği ĠĢ Ekipmanları -Ekipman YerleĢimi ve Ergonomi -Aydınlatma/Gürültü/Dikkati Dağıtan Unsurlar Fiziksel ÇalıĢma Ortamı -Dinlenme Olanakları -Rol Belirsizliği ĠĢ Planı ve Organizasyonu -ĠliĢkiler -Psikolojik Baskı Psikolojik Baskı -Hata Yapma Korkusu Grup ĠĢ Yoğunluğu Değerlendirme Kriterleri Bahsedilen stres faktörleri, aĢağıdaki kriterler temelinde değerlendirilmiĢtir. Stres faktörlerinin bu kriterlere göre aldığı değerlerin belirlenmesinde uzman görüĢleri dikkate alınmıĢ ve 1-10 arasında derecelendirme yapılmıĢtır. 1. Ġnsan Kriteri: Hava trafik kontrolörleri ve sistemdeki diğer kiĢilerin ilgili stres faktörünün oluĢumu ve etkili olmasındaki derecesini göstermektedir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 140 2. Görev Kriteri: Yapılmakta olan iĢin gerekliliklerinin ilgili stres faktörünün oluĢumu ve etkili olmasındaki derecesini göstermektedir. 3. Yönetim Kriteri: Yönetimsel konuların ilgili stres faktörünün oluĢumu ve etkili olmasında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 4. Makine/Araç Kriteri: ĠĢin yapılmasında kullanılan araçların (bilgisayar, telsiz vb…) ilgili stres faktörünün oluĢumu ve etkili olmasındaki derecesini göstermektedir. 5. Çevre Kriteri: Ortamdaki diğer etkenlerin ilgili stres faktörünün oluĢumu ve etkili olmasındaki derecesini göstermektedir. AĢağıda stres faktörlerinin insan, görev, yönetim, makine/araç ve çevre kriterleri temelinde değerlendirilmesiyle oluĢturulan karar matrisi yer almaktadır. Tablo 3. Karar Matrisinin OluĢturulması: A Matrisi Ġnsan Faktörü Görev Faktörü Yönetim Faktörü Çevre Faktörü Malzeme/ Araç Faktörü Havalimanındaki Trafik Sayısı 8 8 8 9 9 Öngörülemeyen Olaylar 7 9 2 5 4 Zaman Baskısı 6 5 7 5 2 ĠĢin Niteliği 5 4 8 9 7 ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu 6 5 8 9 3 Nöbetli ÇalıĢma 1 2 3 8 5 Ekipman Güvenilirliği 7 4 2 3 3 Ekipman YerleĢimi ve Ergonomi 9 10 5 6 7 9 6 6 6 5 Dinlenme Olanakları 8 8 5 4 5 Rol Belirsizliği 5 6 6 7 8 ĠliĢkiler 4 4 4 5 5 Psikolojik Baskı 8 5 2 3 3 Hata Yapma Korkusu 3 5 8 8 8 Aydınlatma/Gürültü/Dikkati Unsurlar Dağıtan Karar matrisi oluĢturulduktan sonra, TOPSIS yönteminde bir sonraki adım standart karar matrisinin oluĢturulmasıdır. Standart karar matrisi Tablo. 4‘te yer almaktadır. rij = aij a kj 2 A matrisindeki her hücre değeri, o sütundaki değerlerin kareleri toplamının kareköküne bölünerek R matrisi oluĢturulmuĢtur. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 141 Tablo 4. Standart Karar Matrisinin OluĢturulması: R Matrisi Ġnsan Faktörü Görev Faktörü Yönetim Faktörü Çevre Faktörü Malzeme/ Araç Faktörü Havalimanındaki Trafik Sayısı 0,30259 0,34652 0,37139 0,36712 0,42239 Öngörülemeyen Olaylar 0,26476 0,38983 0,09285 0,20395 0,18773 Zaman Baskısı 0,22694 0,21657 0,32497 0,20395 0,09386 ĠĢin Niteliği 0,18912 0,17326 0,37139 0,36712 0,32853 ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu 0,22694 0,21657 0,37139 0,36712 0,14080 Nöbetli ÇalıĢma 0,37823 0,08663 0,13927 0,32633 0,23466 Ekipman Güvenilirliği 0,26476 0,17326 0,09285 0,12237 0,14080 Ekipman YerleĢimi ve Ergonomi 0,34041 0,43315 0,23212 0,24475 0,32853 0,34041 0,25989 0,27854 0,24475 0,23466 Dinlenme Olanakları 0,30259 0,34652 0,23212 0,16316 0,23466 Rol Belirsizliği 0,18912 0,25989 0,27854 0,28554 0,37546 ĠliĢkiler 0,15129 0,17326 0,18570 0,20395 0,23466 Psikolojik Baskı 0,30259 0,21657 0,09285 0,12237 0,14080 Hata Yapma Korkusu 0,11347 0,21657 0,37139 0,32633 0,37546 Aydınlatma/Gürültü/Dikkati Unsurlar Dağıtan Sonraki adımda Ağırlıklı Standart Karar Matrisinin oluĢturulabilmesi için öncelikle AHP yöntemine göre kriter ağırlıkları belirlenmiĢtir. Kriter ağırlıklarının belirlenebilmesi için kriterler için ikili karĢılaĢtırma matrisi oluĢturulmuĢ ve ağırlıklar bulunmuĢtur. Kriterler için oluĢturulan ikili karĢılaĢtırma matrisinin tutarlılığı ölçülmüĢ, matrisin tutarlılık oranı 0,096298 olarak bulunmuĢ ve bu değer 0,1‘den küçük olduğu için kriterlere ait ikili karĢılaĢtırma matrisinin tutarlı olduğuna karar verilmiĢtir. Böylece, bu ikili karĢılaĢtırma matrisine göre bulunan ağırlık değerleri kullanılarak ağırlıklı standart karar matrisi elde edilmiĢtir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 142 Tablo 5. Ağırlıklı Standart Karar Matrisinin OluĢturulması: V Matrisi Ġnsan Faktörü Görev Faktöeü Yönetim Faktörü Çevre Faktörü Malzeme/ Araç Faktörü Havalimanındaki Trafik Sayısı 0,068619 0,168367 0,035598 0,057830 0,014348 Öngörülemeyen Olaylar 0,060042 0,189413 0,008900 0,032128 0,006377 Zaman Baskısı 0,051464 0,105230 0,031148 0,032128 0,003188 ĠĢin Niteliği 0,042887 0,084184 0,035598 0,057830 0,011160 ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu 0,051464 0,105230 0,035598 0,057830 0,004783 Nöbetli ÇalıĢma 0,085774 0,042092 0,013349 0,051404 0,007971 Ekipman Güvenilirliği 0,060042 0,084184 0,008900 0,019277 0,004783 Ekipman YerleĢimi ve Ergonomi 0,077197 0,210459 0,022249 0,038553 0,011160 0,077197 0,126276 0,026699 0,038553 0,007971 Dinlenme Olanakları 0,068619 0,168367 0,022249 0,025702 0,007971 Rol Belirsizliği 0,042887 0,126276 0,026699 0,044979 0,012754 ĠliĢkiler 0,034310 0,084184 0,017799 0,032128 0,007971 Psikolojik Baskı 0,068619 0,105230 0,008900 0,019277 0,004783 Hata Yapma Korkusu 0,025732 0,105230 0,035598 0,051404 0,012754 Aydınlatma/Gürültü/Dikkati Unsurlar Dağıtan Ağırlıklı standart karar matrisine göre Pozitif ve Negatif Ġdeal çözümler belirlenmiĢtir: A*, A Pozitif ideal çözüm, her sütundaki en büyük değerin, negatif ideal çözüm ise her sütundaki en küçük değerin seçilmesiyle elde edilmiĢtir. A* = (0,083322 0,210459 0,035598 0,057829 0,014348) A- = (0,009258 0,042091 0,008899 0,019276 0,003188) Son olarak da Ayırım Ölçüleri ve Ġdeal Çözüme Göreli Yakınlık HesaplanmıĢtır: Si*, Si-, Ci*. Bulunan değerler Tablo 6‘da verilmiĢtir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 143 Tablo 6. Si*, Si-, Ci* Değerleri ve Risk Faktörlerinin Önem Dereceleri Si* Si- Ci* Önem Derecesi Havalimanındaki Trafik Sayısı 0,04459 0,14762 0,76804 2 Öngörülemeyen Olaylar 0,04921 0,15639 0,76064 3 Zaman Baskısı 0,11355 0,08017 0,41386 9 ĠĢin Niteliği 0,13263 0,07187 0,35144 11 ÇalıĢma Süresinin Uzunluğu 0,11036 0,08927 0,44718 7 Nöbetli ÇalıĢma 0,17009 0,08324 0,32859 12 Ekipman Güvenilirliği 0,13703 0,06598 0,32500 13 Ekipman YerleĢimi ve Ergonomi 0,02444 0,18324 0,88230 1 Aydınlatma/Gürültü/Dikkati Dağıtan Unsurlar 0,08727 0,11142 0,56077 5 Dinlenme Olanakları 0,05691 0,14040 0,71156 4 Rol Belirsizliği 0,09470 0,09637 0,50435 6 ĠliĢkiler 0,13916 0,05164 0,27064 14 Psikolojik Baskı 0,11653 0,08668 0,42653 8 Hata Yapma Korkusu 0,12014 0,07807 0,39386 10 5. SONUÇ Tablo 6‘ya bakıldığında en önemli risk faktörünün ‗ekipman yerleĢimi ve ergonomi‘ olduğu görülmektedir. Verilen hava trafik hizmetinde, kontrolörlerin performansları üzerinde cihazların direkt bir etkisi olduğu bilinmektedir. Ekipmanların rahat kullanılıyor olması çalıĢanlar için önemlidir. Daha sonra da, ‗havalimanındaki trafik sayısı‘ ve ‗öngörülemeyen olaylar‘ ın önemli stres faktörleri olduğu görülmüĢtür. Bu faktörler değiĢik açılardan trafik yoğunluğunu ifade ettiği için göreli yakınlık değerleri de birbirine çok yakın bulunmuĢtur. Bu noktada kontrolü kaybetme riski daha fazla olduğu için önem derecelerinin yüksek çıktığı düĢünülmektedir. ‗Nöbetli çalıĢma, ekipman güvenilirliği ve iliĢkiler‘ faktörlerinin ise önem dereceleri en azdır. Hava trafik kontrol hizmeti tüm koĢullarda kesintisiz ve dünya standartlarına göre verilmesi gereken bir hizmet olduğundan ekipman hatası bulunmayacağı ya da gerekli önlemlerin alınmıĢ olduğu çalıĢanlar tarafından zaten bilinmektedir. Nöbetli çalıĢma ise bu iĢin bir gereği olarak zorlukları olmakla birlikte zaten kabul edilmiĢ durumdadır, çünkü hizmet kesintisiz devam etmektedir. Ülkemizde hava trafik kontrol hizmeti Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi tarafından ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgüt) tarafından konulan kurallara göre ve EUROCONTROL tarafından verilen tavsiyelerle sürdürülmektedir. Buna göre, verilen hizmet ve personel kalitesi bir takım standartlarla kesin olarak belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise, bunlara rağmen ortaya çıkabilecek bir hatanın sebebini oluĢturabilecek stres faktörleri incelenmiĢ ve bir uygulama yapılmıĢtır. TOPSIS yöntemi ile bu stres faktörleri değerlendirilerek sıralanmıĢtır. Sistemin bütünü üzerinde hata sebeplerinin gerçekleĢme olasılığı çok az da olsa dikkate alınması gereken noktalar üzerinde durulmuĢtur. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 144 KAYNAKLAR Ale, B.J.M. ,Bellamy, L.J. , Cooke, R.M. Goossens, L.H.J.,Hale, A.R. , Roelen, A.L.C. , Smith, E. (2006) Towards a causal model for air transport safety—an ongoing research Project, Safety Science, 44, 657–673. Chang, Y., Yeh, C. (2010) Human performance interfaces in air traffic control, Applied Ergonomics, 41, 123–129. Chaloulos, G., Crück, E., Lygeros, J. (2010) A simulation based study of subliminal control for air traffic management, Transportation Research Part C ,18,963–974. Demireli, E. (2010) Topsıs Çok Kriterli Karar Verme Sistemi: Türkiye‘deki Kamu Bankaları Üzerine Bir Uygulama, GiriĢimcilik ve Kalkınma Dergisi, 5,1. Kirwan, B., Gibson, W.H., Hickling, B. (2008) Human error data collection as a precursor to the development of a human reliability assessment capability in air traffic management‖, Reliability Engineering and System Safety, 93, 217–233. Kontogiannis, T., Malakis, S. (2009) A proactive approach to human error detection and identification in aviation and air traffic control, Safety Science, 47, 693–706. Teperi, A., Leppänen, A. (2011) From crisis to development e Analysis of air traffic control work processes‖, Applied Ergonomics, 42: 426-436 (2011). Ternov, S., Akselsson,R., ―A method, DEB analysis, for proactive risk analysis applied to air traffic control‖, Safety Science, 42: 657–673 (2004). 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 145 OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE ÇALIġAN ĠġGÖRENLERĠN Ġġ KIYAFETLERĠNE ĠLĠġKĠN MEMNUNĠYET DURUMLARININ BELĠRLENMESĠ Saliha AĞAǹ, Saliha Ö. KAHYA²,Nalan GÜRġAHBAZ³, Meyrem A. ġAHĠNOĞLU 4 ¹ Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü 06500 BeĢevler/Ankara, e-posta : asaliha@gazi.edu.tr ² Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü 06500 BeĢevler/Ankara, e-posta: ozelmas@gazi.edu.tr ³ Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü 06500 BeĢevler/Ankara, e-posta: nalansahbaz@gmail.com 4 Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü 06500 BeĢevler/Ankara, e-posta: marga@gazi.edu.tr ÖZET Günümüzün yoğun rekabet koĢulları, iĢletmelerin sahip oldukları kaynakları etkili ve verimli kullanmalarını gerektirmektedir. ĠĢletmelerin en önemli kaynaklarından birisi de çalıĢanlarıdır. ÇalıĢanların performansı iĢletmelerin baĢarısını etkileyen önemli faktörlerden biridir. ÇalıĢanların performanslarını, kullandıkları iĢ giysilerinin de etkilediği kabul edilen bir gerçektir. Bu noktadan hareketle planlanıp yürütülen bu araĢtırmada, otomotiv sektöründe çalıĢmakta olan iĢgörenlerin çalıĢma ortamında kullandıkları iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler saptanarak, çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi özelliklerinin belirlenmesi hedeflenmiĢtir. AraĢtırmanın materyalini; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği‘ne kayıtlı Kocaeli bölgesinde faaliyet gösteren binek araç üretimi yapan otomotiv fabrikalarında çalıĢmakta olan iĢgörenlerden, anket yardımıyla elde edilen veriler ve ilgili kaynaklar oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini, ankete gönüllü olarak cevap vermeyi kabul eden iki otomotiv fabrikasının kaynak, boyahane, montaj ve pres bölümlerinde çalıĢan 400 iĢgören oluĢturmaktadır. AraĢtırmada Tarama Yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırma verilerini toplamak için iĢgörenlerin çalıĢma ortamında kullandıkları iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemleri ve memnuniyet durumlarını belirlemek için anket formu geliĢtirilmiĢtir. AraĢtırmaya katılan iĢgörenlerin büyük çoğunluğunun; iĢ kıyafeti olarak ikili takım kullandıkları, iĢ giysilerinin kol evi, kol boyu, cep yerleri, kapama yerleri, sırt, yaka ve manĢetler, pantolon ağı, pantolon beli ve pantolon paçasında sorun yaĢadıkları belirlenmiĢtir. Anahtar Kelimeler: 1 Ergonomi, 2 ĠĢ Kıyafetleri, 3 Otomotiv Sektörü, 4 Giysi Ergonomisi 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 146 ABCTRACT Intense competition conditions of our days require companies to use the sources they have efficiently and effectively. One of the most important sources of companies is their workers. The performance of workers is one of the most important factors affecting the success of companies and the performance of workers is accepted to be affected by the clothes they wear during working. From this point of view, this study aims to determine the problems of workers in automotive sector with their business clothes and also determine the features of clothes appropriate for working environment. The material of the study consists of data and relevant sources obtained by a questionnaire applied to workers in automotive factories, which is recorded to The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey and producing passenger cars, in Kocaeli. The sample group of the study consists of 4000 workers in welding, dying, assembling and pressing departures of two automotive factories, who voluntarily accepted to answer the questions of the questionnaire, Scanning Method was used in study. A questionnaire form was developed to determine satisfaction levels and problems of workers about their business clothes in their working environment. The study determined that most of the workers participating in the study were using a pair suit as business clothes, and they had problems with their business clothes in the armhole, arm‘s length, place of pockets, crotches, flies, backs, collars, cuffs, waistband and legs of trouser. Key Words: 1 Ergonomics, 2 Work Clothes, 3 Automotive Sector, 4 Clothing Ergonomics 1.GĠRĠġ ÇalıĢma yaĢamının kalitesi, özellikle günümüz iĢletme yönetim anlayıĢında bir performans göstergesi olarak düĢünülmektedir. ĠĢletmelerin amacı katma değer yaratan unsurların arttırılması ve kar elde etme olduğu düĢünüldüğünde, çalıĢma yaĢam kalitesinin arttırılmasının da bu amaca yönelik performansın arttırılması anlamına gelmektedir. Günümüzün yoğun rekabet koĢulları, iĢletmelerin çalıĢanlarının en etkin ve verimli bir Ģekilde çalıĢma yaĢam kalitelerinin yükseltilmesini zorunlu kılmaktadır. ĠĢletmeler belirlenmiĢ hedef ve amaçlara iĢletme içerisinde yüksek iĢ tatminine sahip çalıĢanlarla ulaĢabilir. Bundan dolayı, iĢletmeler çalıĢanların iĢ tatminlerini etkileyen faktörleri belirlemek ve iyileĢtirmek zorundadırlar (Erdal, Keskin, Ġmamoğlu, Erat,2004;17). Türkiye'nin önemli sektörlerinden biri olan otomotiv sektöründe çalıĢan iĢgörenlerin, iĢ tatminlerinin yüksek olması otomotiv firmalarının performanslarını ve rekabet güçlerini artırmaktadır. ĠĢgörenlerin iĢ tatminini etkileyen önemli unsurlardan birinin de iĢ giysilerinin iĢin yapısına ve çalıĢma ortamına uygunluğu olduğu düĢünülmektedir. ĠĢ giysileri, iĢin gereklerine göre yapılan aktivite sırasında giyilmesi zorunlu olan giysiler Ģeklinde tanımlanabilir (Kuru, Solak ve Soysal,2004;218). ĠĢ veriminin çok önemli olduğu günümüzde, çalıĢanların giydiği kıyafetlerin verimliliğe ve çalıĢma rahatlığına etkisi kaçınılmaz olmaktadır. ÇalıĢanların görevlerini yerine getirirken giydikleri iĢ kıyafetlerinin iĢçinin sağlığını ve güvenliğini koruması yanında, rahat, kullanımı kolay ve vücut özelliklerine uygun olması gerekmektedir (Kansoy,Dirgar,Kırtay, 2008;307). Vücut ölçülerine uygun olmayan giysilerin, iĢ esnasında hareketleri engelleyerek iĢ kazalarına yol 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 147 açabileceği ve iĢ performanslarını azaltarak verimliliği düĢüreceği kabul edilen bir gerçektir. (KiĢoğlu, Erenler Çakar, ġanlı ve Bayraktar,2004;240). ÇalıĢma hayatının yoğun temposunda iĢ kıyafetleri, iĢyerine, çalıĢılan ortama ve yapılan hareketlere uygun olarak tasarlanmalıdır. Giysiler uygun malzeme ve model özellikleri ile desteklenerek oluĢturulur. Giysi kalıbının oluĢturulmasında insan vücudunun durağan ve hareket halindeki ölçüm verileri esas alınır. ĠĢ sırasında yapılan hareketlere bağlı olarak da model özellikleri detaylandırılır (Kansoy, Dirgar, Kırtay,2008;307). Otomotiv sektöründe çalıĢmakta olan iĢgörenlerin çalıĢma Ģekilleri eğilme, kalkma, çömelme ve uzanma gibi farklı vücut hareketlerini gerektirmektedir. Bu nedenle çalıĢanların kendini rahat hissedebilmeleri, vücuduna uygun, hareket serbestliği sağlayan, çalıĢma ve hava koĢullarına uygun iĢ elbiseleri ile sağlanacaktır. Bu noktadan hareketle yapılan bu araĢtırmada; otomotiv sektöründe çalıĢan iĢgörenlerin, iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun giysi belirlenmesi amaçlanmıĢtır. 2. MATERYAL VE YÖNTEM AraĢtırmanın materyalini; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği‘ne kayıtlı Kocaeli bölgesinde faaliyet gösteren binek araç üretimi yapan otomotiv fabrikalarında çalıĢmakta olan iĢgörenlerden, anket yardımıyla elde edilen veriler ve ilgili kaynaklar oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini, ankete gönüllü olarak cevap vermeyi kabul eden binek araç üretimi yapan iki otomotiv fabrikasının kaynak, boyahane, montaj ve pres bölümlerinde çalıĢan 400 iĢgören oluĢturmaktadır. AraĢtırmada tarama yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırma verilerini toplamak için iĢgörenlerin çalıĢma ortamında kullandıkları iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemleri ve memnuniyet durumlarını belirlemek için iĢgörenlerin cinsiyetleri, medeni durumları, yaĢları, eğitim ve gelir durumları gibi örneklemin genel özelliklerinin yanı sıra kullandıkları giysi türleri, giysi yenileme süreleri, çalıĢma Ģekli, iĢ sırasında en çok yapılan hareketler, çalıĢtığı ortamda iĢ kıyafetiyle ilgili yaĢadığı problemler, iĢ kıyafetinde rahatsızlık duyduğu yerler, giysi tamamlayıcıların uygunluğu, çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi ve kumaĢ özelliklerini belirlemeye yönelik soruların yer aldığı anket geliĢtirilmiĢtir. Elde edilen veriler SPSS 17.0 paket yazılımından yararlanılarak analiz edilmiĢtir. ĠĢgörenlerin iĢ kıyafetlerinden memnuniyet durumlarına iliĢkin elde edilen verilerin sayı ve yüzde değerleri çalıĢtıkları bölüm değiĢkenine göre çapraz tablolarda verilmiĢtir. Ġlk olarak çalıĢmada 4‘lü likert ölçeği ile ölçülen 49 farklı değiĢken için ölçek geçerliliği/güvenilirliğini belirlemek amacıyla Cronbach Alfa (α) test istatistiği sonuçlarına bakılmıĢtır. Cronbach Alfa Katsayısının değerlendirilmesinde uyulan değerlendirme ölçütü 0.80 ≤ < 1.00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir(Özdamar,2002;673). AraĢtırmada yapılan Cronbach Alpha (α) istatistiği = 0.882 olarak hesaplanmıĢtır. Bulunan bu sonuçlara göre veri toplama aracında (ankette) kullanılan 49 adet ölçekli soruların güvenilirlik test sınamasında geçerliliği ispatlanmıĢtır. Sonuç olarak hem bütünsel anlamda, hem de ölçek bazında kullanılan soruların tümü için geçerlilik/güvenilirlik sağlanmıĢtır. ĠĢgörenlerin çalıĢtıkları bölümlere göre iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi özellikleri arasında anlamlı bir iliĢki olup olmadığını belirlemek amacı ile ² testi uygulanmıĢtır. ĠĢgörenlerin; çalıĢtıkları bölümlere göre iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olduğunu düĢündüğü giysi özellikleri açısından gösterdiği iliĢki P<0.05 anlamlılık düzeyinde yorumlanmıĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 148 3. BULGULAR Otomotiv sektöründe çalıĢan iĢgörenlerin, iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi - kumaĢ özelliklerini belirlemek için planlanıp yürütülen araĢtırmada, uygulanan anket sonucu araĢtırmaya katılan iĢgörenlerin karakteristik özellikleri, iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi - kumaĢ özelliklerine iliĢkin bulgular aĢağıda verilmiĢtir. ĠĢgörenlerin; %99,3‘ünün erkek, %0,8‘inin kadın olduğu, %65,3‘ünün evli, %34,8‘inin bekar olduğu, %49,8‘inin 25-30 yaĢ arası, %21,6‘sının 31-36 yaĢ arası, %14,1‘inin 19-24 yaĢ arası, %10,6‘sının 37-42 yaĢ arası, %4,4‘ünün ise 43 yaĢ ve üstü olduğu, %60,8‘inin lise, %32,3‘ünün ön lisans, %7,1‘inin ilköğretim mezunu olduğu, %62,5‘inin 600-1199 TL arasında, %28,5‘inin 1200-1779 TL arasında, %7,5‘inin 18002399 TL arasında, %1‘inin 599 TL ve altı, %0,5‘inin 2400 TL ve üzerinde aldığı; %50,2‘sinin 1-5 yıl, %30,8‘inin 6-10 yıl arasında, %13,6‘sının 11-15 yıl, %4,9‘unun 16-20 yıl, %1,1‘inin ise 21 yıl ve üzerinde çalıĢtığı belirlenmiĢtir. Kullandığı giysi türleri incelendiğinde; iĢletmenin kaynak (%100), montaj (%100) ve pres (%100) bölümlerinde ikili takım, boyahane bölümünde ise %77‘si tulum, %23‘ünün ikili takım kullandıkları görülmüĢtür. Giysileri yenileme sürelerine iliĢkin bulgular incelendiğinde; montaj bölümünde %89‘u ve pres bölümünde ise %44‘ünün 6 ayda bir, boyahane bölümünde %75‘i ve kaynak bölümünde ise %55‘i 9 ayda bir giysilerini yeniledikleri belirlenmiĢtir. Tablo 1. Örneklemin ÇalıĢma ġekli ve ĠĢ AkıĢı Sırasında Yapılan Hareketler Bölüm Kaynak Boyahane Montaj Pres Bölüm Kaynak Boyahane Montaj Pres Ayakta (%) 96,0 66,0 77,0 74,0 Eğilip- Kalkma (%) 84,0 76,0 69,0 72,0 ÇalıĢma ġekli Oturarak (%) 3,0 18,0 3,0 13,0 Hareketler Uzanma (%) 3,0 6,0 3,0 15,0 DönüĢümlü (%) 1,0 16,0 20,0 13,0 TaĢıma (%) 13,0 18,0 28,0 13,0 n=400 Tablo 1‘de örneklemin çalıĢma Ģekli ve iĢ akıĢı sırasında yapılan hareketlere iliĢkin bulgular incelendiğinde; tüm bölümlerde çalıĢanların çoğunluğunun çalıĢma Ģeklinin ayakta ve iĢ akıĢı sırasında yapılan hareketlerde ise eğilip kalkma olduğu belirlenmiĢtir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 149 Tablo 2. Örneklemin ÇalıĢtığı Ortamda Giysi ile Ġlgili YaĢadıkları Problemler Seçenekler Bölüm Giysinin mevsim koĢullarına uygun olmaması. Isıya ve soğuğa karĢı dayanıksız olması. DıĢ etkilere karĢı dayanıksız olması. Giysinin terletmesi Giysinin kullanım zorluğu Giysinin hareket rahatlığı olmaması Giysinin kolay temizlenememesi Giysinin üzerinde yer alan cep vb. yetersizliği Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres 1 (%) 2 (%) 3 (%) 4 (%) 13,0 7,0 20,0 9,0 14,0 10,0 23,0 13,0 14,0 10,0 23,0 8,0 9,0 6,0 18,0 8,0 21,0 9,0 26,0 12,0 19,0 5,0 21,0 9,0 16,0 9,0 18,0 12,0 23,0 11,0 26,0 12,0 28,0 37,0 43,0 31,0 28,0 40,0 46,0 29,0 32,0 27,0 39,0 30,0 30,0 39,0 34,0 31,0 31,0 37,0 36,0 24,0 30,0 34,0 44,0 29,0 33,0 32,0 46,0 24,0 24,0 23,0 40,0 24,0 19,0 33,0 16,0 31,0 25,0 26,0 15,0 39,0 20,0 36,0 24,0 42,0 31,0 26,0 34,0 39,0 21,0 27,0 19,0 34,0 27,0 34,0 15,0 32,0 28,0 36,0 20,0 31,0 28,0 37,0 16,0 37,0 40,0 23,0 21,0 29,0 33,0 24,0 16,0 19,0 34,0 27,0 14,0 20,0 30,0 29,0 14,0 22,0 27,0 27,0 19,0 30,0 24,0 27,0 20,0 30,0 23,0 23,0 16,0 33,0 25,0 29,0 18,0 27,0 ² P 28,382 0,001 30,959 0,000 31,883 0,000 19,406 0,022 22,262 0,008 27,611 0,001 21,782 0,010 29,746 0,000 n=400 1.Kesinlikle katılmıyorum 2. Kısmen Katılıyorum 3. Oldukça Katılıyorum 4. Kesinlikle Katılıyorum Örneklemin çalıĢtığı ortamda giysi ile ilgili yaĢadıkları problemlere iliĢkin bulguların yer aldığı Tablo 2 incelendiğinde; giysinin mevsim koĢullarına uygun olmaması ve ısıya- soğuya karĢı dayanıksız olması seçeneklerinde kaynak ve pres; dıĢ etkilere karĢı dayanıksız olması seçeneğinde kaynak, boyahane ve pres; giysinin terletmesi seçeneğinde kaynak, montaj ve pres; giysinin kullanım zorluğu seçeneğinde pres; giysinin hareket rahatlığı olmaması, 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 150 giysinin kolay temizlenememesi ve giysi üzerinde yer alan cep vb. yetersizliği konusunda ise boyahane ve pres bölümlerinde sorun yaĢadıkları görülmüĢtür. Yapılan χ² iliĢki analizi sonucunda; örneklemin çalıĢtığı bölüm değiĢkenleri ile çalıĢtığı ortamda giysiyle ilgili yaĢadıkları problemlerden, giysinin mevsim koĢullarına uygun olmaması (P=0,001), ısıya ve soğuğa karĢı dayanıksız olması (P=0,000), dıĢ etkilere karĢı dayanıksız olması (P=0,000), giysinin hareket rahatlığı olmaması (P=0,001),giysinin terletmesi (P=0,022), giysinin kullanım zorluğu (P=0,008), giysinin kolay temizlenememesi (P=0,010) ve giysinin üzerinde yer alan cep vb. yetersizliği (P=0,000) değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Tablo 3. Örneklemin ÇalıĢtığı Ortamdaki Giysilerinde Rahatsızlık Duyduğu Yerler Seçenekler Bölüm Kol evi Yaka ve manĢetlerde Kol boyunda Cep yerlerinde Kapama yerlerinde Sırt geniĢliğinde Pantolon ağı Pantolon beli Pantolon paçası Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres 1 (%) 28,0 12,0 31,0 11,0 17,0 9,0 31,0 8,0 25,0 12,0 33,0 12,0 21,0 8,0 28,0 10,0 23,0 13,0 34,0 7,0 32,0 10,0 33,0 7,0 21,0 8,0 14,0 7,0 19,0 5,0 14,0 5,0 22,0 5,0 16,0 4,0 2 (%) 31,0 31,0 30,0 27,0 32,0 28,0 35,0 35,0 32,0 36,0 32,0 23,0 31,0 37,0 34,0 23,0 31,0 32,0 26,0 27,0 23,0 28,0 32,0 31,0 25,0 34,0 35,0 26,0 24,0 32,0 29,0 28,0 21,0 38,0 26,0 28,0 3 (%) 22,0 28,0 25,0 31,0 29,0 34,0 17,0 39,0 24,0 22,0 20,0 39,0 28,0 26,0 24,0 39,0 27,0 28,0 25,0 34,0 24,0 37,0 19,0 30,0 31,0 38,0 32,0 34,0 37,0 41,0 34,0 34,0 34,0 29,0 34,0 31,0 4 (%) 19,0 29,0 14,0 31,0 22,0 29,0 17,0 18,0 19,0 30,0 15,0 26,0 20,0 29,0 14,0 28,0 19,0 27,0 15,0 32,0 21,0 25,0 16,0 32,0 23,0 20,0 19,0 33,0 20,0 22,0 23,0 33,0 23,0 28,0 24,0 37,0 ² P 26,571 0,002 34,967 0,000 33,261 0,000 30,639 0,000 31,935 0,000 42,472 0,000 18,754 0,027 19,651 0,020 29,795 0,000 n=40 1. Hiçbir Zaman 2. Nadiren 3. Sıklıkla 4. Her Zaman 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 151 Tablo 3‘de örneklemin çalıĢtığı ortamdaki giysilerinde rahatsızlık duyduğu yerlere iliĢkin bulgular incelendiğinde; kol evi, kol boyu, cep yerleri ve kapama yerleri seçeneklerinde pres bölümünde sorun yaĢanırken, yaka ve manĢetlerde, sırt geniĢliğinde ve pantolon ağında ise boyahane ve pres bölümlerinde, pantolon beli ve pantolon paçasında ise tüm bölümlerde sorun yaĢadıkları belirlenmiĢtir. Yapılan χ² iliĢki analizi sonucunda; örneklemin çalıĢtığı bölüm değiĢkenleri ile çalıĢtığı ortamdaki giysilerinde rahatsızlık duyduğu bölümlerden, kol evi (P=0,002), yaka ve manĢetlerde (P=0,000), kol boyunda (P=0,000), cep yerlerinde (P=0,000), kapama yerlerinde (P=0,000), sırt geniĢliğinde (P=0,000), pantolon ağı (P=0,027), pantolon beli (P=0,020) ve pantolon paçası (P=0,000) değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Tablo 4. Örneklemin ÇalıĢma Ortamında Kullandıkları Giysi Tamamlayıcılarının Uygunluğu Seçenekler Bölüm 1 2 3 4 (%) (%) (%) (%) P ² Kaynak 12,0 32,0 33,0 23,0 Baretin Boyahane 11,0 35,0 35,0 19,0 10,451 0,315 havalandırma Montaj 6,0 32,0 40,0 22,0 özelliği Pres 7,0 26,0 33,0 34,0 Baretin Kaynak 17,0 28,0 30,0 25,0 kapanabilir Boyahane 9,0 39,0 33,0 19,0 21,872 0,009 çentil özelliği ile Montaj 5,0 37,0 39,0 19,0 her türlü çevrede Pres 5,0 25,0 37,0 33,0 kullanım özelliği Kaynak 14,0 30,0 29,0 27,0 DıĢ etkilere karĢı Boyahane 6,0 38,0 32,0 24,0 13,195 0,154 koruyuculuğu Montaj 7,0 32,0 40,0 21,0 Pres 4,0 29,0 43,0 24,0 Kaynak 15,0 31,0 28,0 26,0 Baretin baĢ Boyahane 7,0 48,0 25,0 20,0 21,912 0,009 ölçülerine Montaj 7,0 35,0 35,0 23,0 uygunluğu Pres 1,0 35,0 36,0 28,0 Maskenin Kaynak 15,0 35,0 28,0 22,0 kimyasal Boyahane 6,0 45,0 26,0 23,0 17,756 0,038 maddelere karĢı Montaj 7,0 30,0 38,0 25,0 koruma Pres 3,0 35,0 39,0 23,0 sağlaması Kaynak 9,0 33,0 34,0 24,0 Maskenin iç Boyahane 4,0 39,0 33,0 24,0 9,012 0,436 kısmında hava Montaj 10,0 36,0 26,0 28,0 ve nem akımı Pres 4,0 37,0 39,0 20,0 Kaynak 13,0 33,0 35,0 19,0 Maskenin Boyahane 4,0 33,0 42,0 21,0 17,030 0,048 tozlara karĢı Montaj 9,0 36,0 28,0 27,0 koruma Pres 2,0 35,0 44,0 19,0 sağlaması 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 152 Gözlüğün ıĢığa ve toza karĢı koruma sağlaması Kullanılan eldivenin rahat ve esnek olması Eldivenin kavrama ve tutuculuk özelliği. Kullanılan dizlik ve dirsekliğin koruyuculuğu Ayakkabının rahat ve esnek olması Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres 16,0 5,0 8,0 0 18,0 4,0 11,0 3,0 23,0 8,0 11,0 2,0 15,0 4,0 8,0 1,0 50,0 36,0 20,0 34,0 29,0 32,0 33,0 35,0 26,0 25,0 38,0 40,0 26,0 26,0 34,0 34,0 37,0 25,0 39,0 49,0 29,0 40,0 30,0 32,0 31,0 38,0 29,0 43,0 31,0 40,0 22,0 38,0 25,0 29,0 22,0 41,0 25,0 34,0 27,0 34,0 14,0 14,0 20,0 15,0 24,0 25,0 30,0 22,0 25,0 31,0 29,0 19,0 26,0 37,0 33,0 23,0 23,0 37,0 26,0 16,0 7,0 10,0 30,0 19,0 24,083 0,004 31,250 0,000 34,669 0,000 34,655 0,000 36,223 0,000 n=400 1. Hiç uygun değil 2. Kısmen uygun 3. Oldukça uygun 4. Çok uygun Örneklemin çalıĢma ortamında kullandıkları giysi tamamlayıcılarının uygunluğuna iliĢkin bulguların yer aldığı Tablo 4 incelendiğinde; baretin baĢ ölçülerine uygunluğu konusunda boyahane, maskenin kimyasal maddelere karĢı koruma sağlaması konusunda kaynak ve boyahane, kullanılan dizlik ve dirsekliğin koruyuculuğu konusunda kaynak ve pres, ayakkabının rahat ve esnek olması konusunda ise tüm bölümlerin problem yaĢadığı görülmüĢtür. Yapılan χ² iliĢki analizi sonucunda; örneklemin çalıĢtığı bölüm değiĢkenleri ile çalıĢtığı ortamdaki kullandıkları giysi tamamlayıcılarının uygunluğundan, Baretin kapanabilir çentil özelliği ile her türlü çevrede kullanım özelliği (P=0,009), Baretin baĢ ölçülerine uygunluğu (P=0,009), Maskenin kimyasal maddelere karĢı koruma sağlaması (P=0,038), Maskenin tozlara karĢı koruma sağlaması (P=0,048), Gözlüğün ıĢığa ve toza karĢı koruma sağlaması (P=0,004), kullanılan eldivenin rahat ve esnek olması (P=0,000), eldivenin kavrama ve tutuculuk özelliği (P=0,000), kullanılan dizlik ve dirsekliğin koruyuculuğu (P=0,000) ve ayakkabının rahat ve esnek olması (P=0,000) değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 153 Tablo 5. Örneklemin ÇalıĢtığı Ortama Uygun Olması Gereken Giysi Özelliklerine Katılma Durumu Seçenekler Giysi iki parçadan oluĢmalı.(tiĢort/ceketpantolon) Giysi tek parçadan oluĢmalı. Terletmeyen (giysinin içinde hava sirkülasyonunu sağlayabilen) giysiler olmalı Giysi leke ve toz tutmamalı. Kolay yıkanabilmeli. Çabuk kurumalı. Renk çalıĢılan bölüme uygun olmalı Anti statik olmalı Giysi cepleri eĢyaları koruyacak yeterlilikte olmalı Giysi vücudumu sıkmamalı Kullanım rahatlığı olmalı DıĢ etkilere (çarpma, düĢme yırtılma vb.) karĢı dayanıklı olmalı Isıya ve soğuğa karĢı dayanıklı olmalı Bölüm Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres 1 (%) 8,0 45,0 9,0 9,0 82,0 30,0 57,0 51,0 7,0 4,0 5,0 4,0 2 (%) 6,0 6,0 14,0 8,0 6,0 9,0 19,0 27,0 2,0 14,0 4,0 6,0 3 (%) 11,0 9,0 9,0 6,0 4,0 9,0 9,0 13,0 10,0 29,0 14,0 33,0 4 (%) 75,00 40,0 68,0 77,0 8,0 52,0 15,0 9,0 81,0 53,0 77,0 57,0 Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj 5,0 0 3,0 4,0 5,0 0 2,0 1,0 5,0 2,0 3,0 2,0 5,0 1,0 3,0 2,0 4,0 1,0 3,0 4,0 3,0 1,0 4,0 2,0 5,0 1,0 2,0 7,0 2,0 0,0 2,0 4,0 3,0 2,0 2,0 2,0 4,0 0 2,0 8,0 15,0 8,0 7,0 4,0 14,0 5,0 7,0 4,0 19,0 11,0 11,0 2,0 16,0 12,0 13,0 6,0 17,0 9,0 8,0 3,0 19,0 7,0 6,0 4,0 20,0 3,0 9,0 4,0 24,0 6,0 15,0 6,0 15,0 8,0 16,0 5,0 19,0 5,0 11,0 25,0 23,0 26,0 10,0 25,0 22,0 26,0 16,0 23,0 12,0 27,0 15,0 27,0 15,0 33,0 21,0 31,0 18,0 37,0 14,0 27,0 14,0 36,0 9,0 23,0 15,0 35,0 11,0 27,0 18,0 35,0 10,0 30,0 20,0 34,0 11,0 33,0 24,0 76,0 60,0 66,0 63,0 81,0 61,0 71,0 66,0 75,0 56,0 74,0 60,0 78,0 56,0 70,0 52,0 69,0 51,0 70,0 51,0 80,0 53,0 75,0 56,0 82,0 56,0 80,0 49,0 83,0 49,0 74,0 46,0 81,0 53,0 70,0 48,0 80,0 48,0 69,0 ² P 75,841 0,000 110,167 0,000 40,340 0,000 17,979 0,035 26,113 0,002 23,390 0,005 31,159 0,000 23,390 0,005 42,514 0,000 57,342 0,000 55,051 0,000 32,823 0,000 50,947 0,000 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 154 Ġç çamaĢırların üzerine giyilebilmeli Mevsim koĢullarına uygun olmalı Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres Kaynak Boyahane Montaj Pres 5,0 4,0 0 3,0 7,0 3,0 0 3,0 7,0 15,0 4,0 17,0 6,0 12,0 5,0 20,0 3,0 11,0 38,0 14,0 30,0 18,0 37,0 12,0 27,0 19,0 35,0 42,0 78,0 53,0 73,0 44,0 80,0 53,0 75,0 47,0 44,186 0,000 50,643 0,000 n=400 1.Kesinlikle katılmıyorum 2. Kısmen Katılıyorum 3. Oldukça Katılıyorum 4. Kesinlikle Katılıyorum Tablo 5‘de örneklemin çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi özelliklerine katılma durumlarına iliĢkin bulgular incelendiğinde; giysi iki parçadan oluĢmalı (tiĢort/ceketpantolon) seçeneğine kaynak, montaj ve pres, giysi tek parçadan oluĢmalı seçeneğine ise boyahane bölümünde çalıĢanların kesinlikle katıldıkları görülmüĢtür. Giyside olması gereken diğer özelliklere ait seçeneklerde ise tüm bölümlerin kesinlikle katıldıkları belirlenmiĢtir. Sonuç olarak; kaynak, montaj ve pres bölümlerindeki çalıĢanlar giysinin iki parçadan oluĢmasını isterken, boyahane bölümünde çalıĢanlar ise giysinin tek parçadan oluĢmasını istemektedirler. Çivitci ve Boğday Saygılı‘nın 2008 yılında yaptıkları bir araĢtırmada çöp toplama iĢinde çalıĢanların büyük bir çoğunluğunun iĢ giysilerinde fonksiyonel ceplerin olmasını tercih ettikleri belirlenmiĢtir (Çivitci, Boğday Sayğılı, 2008;587). Yapılan bu araĢtırmada da çalıĢanların büyük bir çoğunluğunun iĢ giysilerinin cepleri eĢyaları koruyacak yeterlilikte olmasını tercih ettikleri görülmektedir. Bu sonuçlara göre iĢ giysilerinde fonksiyonel ceplerin bulunmasının çok önemli olduğu söylenebilir. Yapılan χ² iliĢki analizi sonucunda; örneklemin çalıĢtığı bölüm değiĢkenleri ile çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi özelliklerinden, giysi iki parçadan oluĢmalı (P=0,000), giysi tek parçadan oluĢmalı (P=0,000), terletmeyen giysiler olmalı (P=0,000), giysi leke ve toz tutmamalı (P=0,035), kolay yıkanabilmeli (P=0,002), çabuk kurumalı (P=0,005), renk çalıĢılan bölüme uygun olmalı (P=0,000), anti statik olmalı (P=0,005), giysi cepleri eĢyaları koruyacak yeterlilikte olmalı (P=0,000), giysi vücudumu sıkmamalı (P=0,000), kullanım rahatlığı olmalı (P=0,000), dıĢ etkilere karĢı dayanıklı olmalı (P=0,000), ısıya ve soğuğa karĢı dayanıklı olmalı (P=0,000), iç çamaĢırları üzerine giyilebilmeli (P=0,000) ve mevsim koĢullarına uygun olmalı (P=0,000) değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 155 Tablo 6. Örneklemin ÇalıĢtığı Ortama Uygun Olması Gereken KumaĢ Özelliklerine Katılma Durumu Seçenekler Bölüm 1 2 3 4 (%) (%) (%) (%) 3,0 9,0 35,0 53,0 0 18,0 31,0 51,0 Montaj 2,0 9,0 20,0 69,0 Pres 6,0 13,0 28,0 53,0 Kaynak 2,0 11,0 27,0 60,0 0 20,0 32,0 48,0 Montaj 1,0 4,0 16,0 79,0 Pres 4,0 19,0 28,0 49,0 Kaynak 5,0 21,0 27,0 47,0 Boyahane 1,0 19,0 34,0 46,0 Montaj 1,0 16,0 22,0 61,0 Pres 3,0 14,0 33,0 50,0 Kaynak 3,0 13,0 31,0 53,0 Boyahane 1,0 22,0 26,0 51,0 Montaj 1,0 9,0 19,0 71,0 Pres 2,0 16,0 30,0 52,0 Kaynak 5,0 7,0 30,0 58,0 Boyahane 2,0 23,0 28,0 47,0 Montaj 1,0 9,0 15,0 75,0 Pres 4,0 12,0 31,0 53,0 Kaynak KumaĢ kimyasal maddelere karĢı dayanıklı olmalıdır. KumaĢa ısı etkisiyle meydana gelen form bozukluklarına dayanıklı olmalıdır (koku yapma, sökülme, dikiĢlerde yıpranma) KumaĢ ince ve esnek olmalıdır. KumaĢ nefes alabilen yüzeye sahip olmalıdır. Statik ve tüylenme problemleri olan lifler (polyester, naylon vb.) kullanılmamalıdır. n=400 Boyahane Boyahane ² P 19,268 0,023 33,527 0,000 12,083 0,209 15,736 0,073 29,162 0,001 1.Kesinlikle katılmıyorum 2. Kısmen Katılıyorum 3. Oldukça Katılıyorum 4. Kesinlikle Katılıyorum Örneklemin çalıĢma ortama uygun olması gereken kumaĢ özelliklerine katılma durumuna iliĢkin bulguların yer aldığı Tablo 6 incelendiğinde; kumaĢ kimyasal maddelere karĢı dayanıklı olmalı, kumaĢa ısı etkisiyle meydana gelen form bozukluklarına dayanıklı olmalı, kumaĢ ince ve esnek olmalı, kumaĢ nefes alabilen yüzeye sahip olmalı ve statik ve tüylenme problemleri olan lifler kullanılmamalı seçeneklerine tüm bölümlerin kesinlikle katıldıkları görülmüĢtür. Yapılan χ² iliĢki analizi sonucunda; örneklemin çalıĢtığı bölüm değiĢkenleri ile çalıĢma ortama uygun olması gereken kumaĢ özelliklerinden, kumaĢ kimyasal maddelere karĢı dayanıklı olmalıdır (P=0,023), kumaĢa ısı etkisiyle meydana gelen form bozukluklarına dayanıklı olmalıdır (P=0,000) ve statik ve tüylenme problemleri olan lifler kullanılmamalı (P=0,000) değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 156 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER Otomotiv sektöründe çalıĢanların iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi - kumaĢ özelliklerini belirlemek için planlanıp yürütülen araĢtırmada, uygulanan anket sonucu araĢtırmaya katılan iĢgörenlerin karakteristik özellikleri, iĢ kıyafetleriyle ilgili yaĢadığı problemler ve çalıĢtığı ortama uygun olması gereken giysi kumaĢ özelliklerine iliĢkin sonuçlarlar aĢağıda verilmiĢtir. AraĢtırma kapsamında incelenen firmalarda iĢgörenlerin büyük bir çoğunluğunun erkek olduğu, iĢgörenlerin çoğunluğunun 25-30 yaĢ arasında olduğu, iĢgörenlerin çoğunluğunun eğitim düzeyinin lise ve ön lisans olduğu, ĠĢgörenlerin; montaj ve pres bölümlerinde 6 ayda, boyahane ve kaynak bölümünde 9 ayda bir giysilerini yeniledikleri, ĠĢgörenlerin, tüm bölümlerde çalıĢma Ģeklinin ayakta; iĢ akıĢı sırasında en çok yapılan hareketin ise eğilip kalkma olduğu, Giysinin mevsim koĢullarına uygun olmaması ve ısıya-soğuya karĢı dayanıksız olması seçeneklerinde kaynak ve pres; dıĢ etkilere karĢı dayanıksız olması seçeneğinde kaynak, boyahane ve pres; giysinin terletmesi seçeneğinde kaynak, montaj ve pres; giysinin kullanım zorluğu seçeneğinde pres; giysinin hareket rahatlığı olmaması, giysinin kolay temizlenememesi ve giysi üzerinde yer alan cep vb. yetersizliği konusunda ise boyahane ve pres bölümlerinde sorun yaĢadıkları, ĠĢgörenlerin giysinin kol evi, kol boyu, cep yerleri ve kapama yerleri seçeneklerinde pres, yaka ve manĢetlerde, sırt geniĢliğinde ve pantolon ağında ise boyahane ve pres, pantolon beli ve pantolon paçasında ise tüm bölümlerde sorun yaĢadıkları, Baretin baĢ ölçülerine uygunluğu konusunda boyahane, maskenin kimyasal maddelere karĢı koruma sağlaması konusunda kaynak ve boyahane, kullanılan dizlik ve dirsekliğin koruyuculuğu konusunda kaynak ve pres, ayakkabının rahat ve esnek olması konusunda ise tüm bölümlerin problem yaĢadığı, Kaynak, montaj ve pres bölümlerindeki çalıĢanlar giysinin iki parçadan, boyahane bölümünde çalıĢanlar ise giysinin tek parçadan oluĢmasını istedikleri, ĠĢgörenlerin çalıĢma ortamında kimyasal maddelere karĢı dayanıklı, form bozukluklarına dayanıklı, ince ve esnek, nefes alabilen yüzeye sahip, statik ve tüylenme problemi olmayan kumaĢlardan yapılmıĢ giysileri tercih ettikleri sonuçlarına ulaĢılmıĢtır. Elde edilen bulgular doğrultusunda aĢağıda yer alan iĢ giysileri tasarlanmıĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 157 Model 1. Mont ve Pantolondan OluĢan Ġkili Takım (Ön-Arka) Model 2. Tulum (Ön-Arka) Yapılan araĢtırmada iĢgörenlerin büyük bir çoğunluğunun iĢ giysilerinde ceplerin olmasını tercih ettikleri görülmüĢtür. Bu nedenle ikli takım ve tulumun çeĢitli yerlerinde farklı iĢlevler 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 158 için cepler kullanılmıĢtır. ĠĢgörenlerin kol ucu ve paçalarda yaĢadıkları sorunları önlemek amacıyla, paçalara velcro bantlar yerleĢtirilerek paça geniĢliğinin iĢgörenin kendi isteğine göre ayarlanması sağlanmıĢtır. Montta kol altına delikler yerleĢtirilerek iĢgörenin terlemesi önlenmeye çalıĢılmıĢtır. Ayrıca pantolon ve tulumun dizlerine kapitone yerleĢtirilerek dizlerde meydana gelen yıpranma önlenmeye çalıĢılmıĢtır. KAYNAKLAR Çivitci, ġ. Boğday Sayğılı, B. (2008). Çöp toplama iĢinde çalıĢanların Giysilerinde YaĢadıkları Sorunlar ve Örnek Bir Tasarım, 14. Ulusal Ergonomi Kongresi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon. Erdil, O., Keskin, H., Ġmamoğlu, S.Z., Erat, S. (2004). Yönetim Tarzı ve ÇalıĢma KoĢulları, ArkadaĢlık Ortamı ve Takdir Edilme Duygusu ile ĠĢ Tatmini Arasındaki ĠliĢkiler: Tekstil Sektöründe Bir Uygulama, DoğuĢ Üniversitesi Dergisi, Cilt:5, Sayı:1. http://journal.dogus.edu.tr/index.php/duj/article/view/160/176 EriĢim Tarihi:20.09.2011 Kansoy, O., Dirgar, E., Kırtay, E. (2008). Sanayide ÇalıĢanlar için Uygun iĢ Kıyafetlerinin GeliĢtirilmesi, Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, Sayı:4 KiĢoğlu, S., Erenler Çakar, G., ġanlı, N., Bayraktar, F. (2004). Temizlik ġirketlerinde ÇalıĢan Personelin Giyimlerinin ĠĢe Uygunluğunun Ġncelenmesi: Giysi Model tasarımları Önerisi, 10. Ergonomi Kongresi, Uludağ Üniversitesi, Bursa. Kuru, S., Solak, L., Soyal, N. (2004). Giysi Konforu ve ĠĢgücü EtkileĢimi: Posta Dağıtıcısı Giysileri Örneği, 10. Ergonomi Kongresi, Uludağ Üniversitesi, Bursa. Özdamar, K. (2002). Paket Programlar Ġle Ġstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, EskiĢehir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 159 ÇALIġANLARIN PERFORMANSINI OLUMSUZ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER Emin Sertaç ARI1, Hediye KIRLI2, Mümine KAYA3 1 ArĢ. Gör. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi, 80000, Osmaniye, e-posta: sertacari@osmaniye.edu.tr 2 ArĢ. Gör. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, 80000, Osmaniye, eposta: hediye@osmaniye.edu.tr 3 ArĢ. Gör. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, 80000, Osmaniye, eposta: mkaya@osmaniye.edu.tr ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, bir inĢaat firmasında çalıĢan beyaz yakalı ve mavi yakalı personelin performanslarını olumsuz yönde etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Özellikle inĢaat sektöründe çalıĢan mavi yakalı personelin çalıĢma Ģartları oldukça ağırdır. Ayrıca inĢaat sektöründe iĢlerin büyük ölçüde insan gücüne dayalı olarak yapılması, yani emek yoğun bir sektör olması da çalıĢan performanslarının artırılmasını, özellikle bu sektörde diğer sektörlere kıyasla daha fazla gerektirmektedir. ÇalıĢmada performansları olumsuz etkileyen etmenlerin tespit edilmesi amacı ile öncelikle literatür taraması ile firma yönetiminin de fikirleri alınarak anket formu düzenlenmiĢtir. Daha sonra düzenlenen anket formlarının çalıĢanlar tarafından düzenli bir Ģekilde doldurulması sağlanmıĢtır. Doldurulan formlar birtakım analizler yapılarak değerlendirilmeye alınmıĢ ve çalıĢanların performanslarını olumsuz yönde etkileyen etmenlerin belirlenmesi sağlanmıĢtır. Belirlenen bu olumsuzluklar, giderilmesi amacı ile yapılacak olan iyileĢtirmelerin gerçekleĢtirilmesi için çalıĢma sonuçları firma yönetimi ile paylaĢılmıĢ ve önerilerde bulunulmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Performans, performans artıĢı, beyaz yakalı, mavi yakalı ABSTRACT The aim of this study is to determine the factors that negatively affect the performances of the white collar and blue collar workers within a developing company. Especially the working conditions of the construction workers are fairly hard. Besides, the works in this industry being done bottomed widely on human power; requires the performances of the workers increased in this industry, regarding the other industries. In this study, firstly the questionnaires were composed with literature research and also with the suggestions of the firm management. Then the questionnaires distributed to the workers and provided to be fulfilled properly by them. The forms were then collected and evaluated with a series of analyses for the purpose of determining the factors that negatively affect the performances of the workers. Those factors were shared with the firm management for the purpose of the negations to be eliminated and reformatory measures to be taken. Keywords: Performance, performance increase, white collar, blue collar 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 160 1.GĠRĠġ Performans, bir kiĢinin sahip olduğu potansiyelini hedeflerine ulaĢabilmek için ne ölçüde kullanabildiğini tanımlayan bir kavramdır [1]. Rekabet halindeki firmaların kurumsal performansı arttırması kiĢisel performansın artıĢına doğrudan bağlıdır. KiĢisel performans ise öncelikle kiĢisel faktörlere doğrudan bağlıdır. Performans için sadece yetenekler ve motivasyonun belirli bir düzeye gelmesi yetmemektedir. Yüksek kapasiteli ve iyi eğitimli bireylerin kendilerinden beklenen düzeyde performans gösterebilmeleri için yeterli teknik, personel ve politik kaynaklara sahip olması gerekmektedir. Bunlarda personelin kontrolü dıĢında olan örgütsel ve çevresel faktörleri oluĢturmaktadır [2]. 2.METOD Performansı etkileyen çeĢitli faktörler vardır. Bu çalıĢmada performansı etkileyen faktörler kiĢisel, kurumsal ve çevresel olmak üzere üç ana bölüme ayrılmıĢtır. KiĢisel Faktörler ise kendi içerisinde; fiziksel özellikler, psikolojik özellikler, psiko-sosyal özellikler, çalıĢanın ihtiyaçları, motivasyon ve stres baĢlıkları altında gruplandırılmıĢtır [3]. Kurumsal Faktörler ise kendi içerisinde kurumun iĢlevsel çevresi, kurum kültürü, kurum yapısı ve kurumdaki eğitim uygulamaları baĢlıklarına ayrılmıĢtır. Çevresel Faktörler ise fiziksel özellikler, sosyal özellikler ve toplumsal özellikler olmak üzere 2 alt ana baĢlık altında toplanmıĢtır. 2.1. Performansı Etkileyen Faktörler: 2.1.1.KiĢisel faktörler: Gerek kiĢiden kaynaklanan gerekse kiĢinin dıĢındaki etkenlerden kaynaklanan performansı etkileyen bir takım kriterler vardır. Bu kriterlerden yaĢ, cinsiyet ve sağlık fiziksel özelliklerdir; benlik, tavır, giriĢimcilik, hırs, merak ve zekâ psikolojik özelliklerdir; moral, çatıĢma, zorlanma, iĢ tatmini ve verim psiko-sosyal özelliklerdir. Bunlar dıĢında giderildiğinde insanın yaĢamını veya varlığını sürdürmesini sağlayan; giderilmediğinde giderek yok olma tehlikesi içine iten olgu olarak tanımlanan çalıĢan ihtiyaçları, kiĢilerin belli ihtiyacı ya da amacı karĢılamak üzere içten gelen bir dürtü ile istekli davranmaları Ģeklinde tanımlanabilen motivasyon [4], tüm çevresel, bireysel ve örgütsel etmenlerin belli oranlarda etkili olduğu, kiĢinin tutum ve davranıĢlarına yön veren bir durum olarak da değerlendirilebilen stres kriterleri de vardır. 2.1.2.Kurumsal faktörler: ÇalıĢanların performansını etkileyen etkenler arasında önemli bir grubu da kurumsal özellikler oluĢturmaktadır [1]. Görev yapısı, yetki yapısı, üretim yapısı ve yönetim yapısından oluĢan kurumsal iĢlevsel çevresi; örgüt uygulamalarında güncellik kazanan ve bireyler arasındaki etkileĢimler sonucu ortaya çıkan ortak değerler, normlar ve anlamları içeren bir kavram olan örgütsel kültür; kurum yapısı ve kurumda eğitim uygulamaları kurumsal faktörlerdir. 2.1.3.Çevresel faktörler: ÇalıĢanın performansını etkileyen ancak ondan kaynaklanmayan bir takım etkenleri dıĢsal faktörler baĢlığı altında toplanabilir [1]. Fiziksel özellikler, sosyal özellikler ve toplumsal özellikler olarak üç bölümden oluĢur. ĠĢletmenin teknik yönünü oluĢturan makine ve araçların 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 161 özellikleri, rutubet miktarı, iĢi gerçekleĢtirmede kolaylık sağlayacak yardımcı donanımların sağlanması gibi etmenler, gürültü, aydınlatma ve ısı kiĢinin performansını etkileyen fiziksel özellikler arasında sayılabilir [5]. Sosyal özellikler ise sosyalleĢme, sosyal gruplaĢma, eğitim yapısı ve aile yapısı etmenlerinden oluĢmaktadır [3]. Toplumsal özellikleri oluĢturan en önemli etmen olan toplum, toplumu oluĢturan baĢlıca öğeleri, bunların toplum bütünü içindeki yerlerini ve aralarındaki iliĢkileri ve böylece iĢleyiĢlerindeki düzenleri ifade etmektedir [3]. 2.2.Kullanılan Yöntem ÇalıĢma Osmaniye ilinde faaliyet gösteren bir inĢaat firmasının çalıĢanlarına uygulanmıĢtır. Bu çalıĢmada daha gerçekçi sonuç üretebilmek ve performanslarını ölçebilmek için firma saha çalıĢanlarına anket düzenlenmiĢtir. Bu anket 70 çalıĢana uygulanmıĢ, 56 kullanılabilir ankete ulaĢılmıĢtır. 3 çeĢit faktör kullanılmıĢtır. Bu faktörler; KiĢisel, Kurumsal ve Çevresel Faktörlerdir. Anket 68 sorudan oluĢmaktadır. 5‘li Likert ölçeği ile düzenlenmiĢtir. 1 en düĢük değeri, 5 ise en yüksek değeri göstermektedir. Sonuçlar SPSS 18 istatistik programıyla düzenlenmiĢ, güvenirlik analizi, faktör analizi, tek örneklem T testi, frekans dağılımı analizleri kullanılmıĢtır. 3. BULGULAR VE TARTIġMA Elde edilen anketlere öncelikle güvenirlik ve geçerliliği saptamak amacıyla güvenirlik ve faktör analizleri uygulanmıĢtır. Uygulanan güvenirlik analizi neticesinde ölçeğin Cronbach‘s α değeri 0,987 gibi oldukça yüksek bir değer çıkmıĢtır. Bu sonuç, mevcut çalıĢmada kullanılan anketin oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Tablo 1. Güvenirlik analizi Cronbach’s α değeri Cronbach’s α Önerme sayısı 0,987 68 Bu kadar yüksek güvenirlik katsayısı aynı zamanda anketin geçerliliğine de iĢaret etmekle birlikte geçerliliği test etmek amacıyla faktör analizi de uygulanmıĢtır. Faktör yükleri önermelere göre değiĢim göstermekle birlikte 0,850-0,950 aralığındadır. Bu da anketin oldukça yüksek geçerlilik katsayısına sahip olduğunu göstermektedir. ÇalıĢmada kullanılan anket önermeleri için uygulanan bir diğer analiz de önermelere verilen yanıtların beyaz yakalılar ile mavi yakalılar arasında fark gösterip göstermediğini anlamak için yapılan ―Bağımsız Örnek T Testi‖dir. Uygulanan bu test sonucunda yanıtlayıcı grupların fiziksel, psikolojik ve psiko-sosyal konu baslıklarında toplam 9 önermede anlamlı farklılık gösterdikleri tespit edilmiĢtir. Bunun dıĢında kalan önermelerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanamamıĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 162 Tablo 2. T Testi Verileri önerme Kurumun ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip olduğumu anlamlılık F 0,000 25,850 ĠĢimle ilgili olarak yeterli fiziksel yeteneğe sahibim 0,000 16,194 ĠĢimle ilgili sağlık durumum yeterlidir 0,000 21,329 Mesleğimle ilgili alanlar ilgimi çekiyor 0,008 7,680 ĠĢimdeki sorunlara serinkanlılıkla yaklaĢırım 0,002 10,756 ĠĢyerinde birlikte çalıĢtığım arkadaĢlarımla yakin iliĢki 0,004 9,126 Ġnsan iliĢkilerim, verimliliği ve etkinliği olumlu etkilemektedir 0,008 7,679 Kurum içinde astlarımla uyum içinde çalıĢmaktayım 0,029 5,006 düĢünüyorum Ġçindeyim Verilen görevleri yapmak için yeterli istek ve motivasyona sahibim 0,000 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 20,926 163 ÇalıĢmanın temelini oluĢturan analiz ise önermelere verilen yanıtların frekans dağılımlarının incelenmesidir. Önermelere beĢli Likert ölçeğine göre verilen yanıtların frekans dağılımlarına bakıldığında çalıĢanların ücretlendirme, dinlenme imkânları, ödüllendirme politikaları, moralmotivasyon, yetki devri, görev tanımları, verimlilik, kurumsallık, terfi, eğitim-geliĢtirme gibi pek çok konuda mutsuz oldukları görülmektedir. 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER Gerek yapılan çalıĢmalarla, gerekse amirlerden alınan verilerle çalıĢanların performanslarını olumsuz etkileyen faktörler tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Bu bilgiler ıĢığında Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır: - ÇalıĢanlar bireysel ve fiziksel özelliklerini ve yeteneklerini iĢ için yeterli bulmakla birlikte iĢ ortamı, amirler ve iĢ arkadaĢlarından kaynaklı birtakım sıkıntıları bulunmakta, bu sıkıntılar da iĢ performanslarına olumsuz yansımaktadır. - ÇalıĢanlar, psiko-sosyal özelliklerine bağlı olarak üstleriyle ve astlarıyla olan iliĢkilerinde sorunlar yasadıklarını belirtmiĢlerdir. - ÇalıĢan ihtiyaçları bağlamında alınan ücretlerin, sağlanan sağlık hizmetlerinin, izinlerin, dinlenme imkânlarının büyük ölçüde tatminsizlik yarattığı saptanmıĢtır. - Motivasyon kapsamında da çalıĢanlar amirlerinden yeterli desteği göremediklerini, ödüllendirme sisteminin adil olmadığını, moral-motivasyon faaliyetlerine gereken önemin verilmediğini belirtmiĢlerdir. - ÇalıĢanların önermelere vermiĢ oldukları yanıtların frekans dağılımlarında en düĢük puanları kurumsallık ve verimlilik konularında verdikleri görülmüĢtür. Diğer olumsuzlukların çalıĢanların performanslarına paralel olarak verimliliklerini; bunun da kurumun verimliliğini azalttığı söylenebilir. - Kurumdaki eğitim ve geliĢtirme uygulamaları da bir diğer tatminsizlik konusudur. Mevcut çalıĢma kapsamında tespit edilen ve yukarıda maddeler halinde belirtilen tatminsizlikler çalıĢanların performanslarına olumsuz etki etmektedir. Bu konuda tespit edilen aksaklıklarla ilgili çalıĢanların fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına daha fazla önem verilmesi; ücretlendirme, terfi ve ödüllendirme sisteminin gözden geçirilmesi, motive edici faaliyetlerin devreye sokulması, eğitim-geliĢtirme faaliyetlerine önem verilmesi ve en önemlisi kurumun kurumsallaĢma anlamında kendini gözden geçirmesi önerilmiĢ, bu bilgiler kurumun üst yönetimiyle de paylaĢılmıĢtır. KAYNAKLAR [1] YENER H., 2007. Personel Performansına Etki Eden Faktörlerin Yapısal EĢitlik Modeli (Yem) Ġle Ġncelenmesi Ve Bir Uygulama; Doktora Tezi; Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Ankara. [2] DAĞDEVĠREN, M., 2005. Performans Değerlendirme Sürecinin Çok Ölçütlü Karar Verme Teknikleri Ġle BütünleĢik Modellenmesi; Doktora tezi; Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Ankara, 24- 69. [3] ERGENÇ, D., 2003. UlaĢım Sektöründe ÇalıĢanların Performansının Etkileyen Faktörlerin Ġncelenmesi: Karayolu ulaĢım Örneği; Yüksek Lisans Tezi; Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġzmir, 24-143. [4] CODUROĞLU, C., 1994. Ġnsan ĠliĢkiler ve Motivasyon; Anahtar MPM Yayını; Ankara; 28-30. [5] EKER, A., 1985. ĠĢ Ortamında Sosyal Psikolojik Boyutlarıyla KiĢisel DavranıĢlar, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġzmir, 43-121. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 164 ÜRETĠM TEKNOLOJĠLERĠNĠN ĠġGÖREN AÇISINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ (HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜ-ÇORUM ĠLĠ ÖRNEĞĠ) Özlem KAYA1, Fatih ÖZÇALIK2 1 Öğr. Gör., Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, Tekstil Teknolojisi Bölümü, Samsun Cad. No: 99, 19169, Çorum, e-posta : ozlemkaya@hitit.edu.tr 2 Öğr. Gör., Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, ĠĢletme Yönetimi Bölümü, Samsun Cad. No: 99, 19169, Çorum, e-posta : fatihozcalik@hitit.edu.tr ÖZET Ulusal ve uluslararası rekabetin gittikçe artması iĢletmeleri, üretim sistemlerini ve teknolojilerini değiĢtirme konusunda zorlamaktadır. Rekabetin artması, ürün yaĢam sürelerinin kısalması, tüketici gereksinim ve isteklerinin hızla değiĢmesi sonucu iĢletmeler, uygun bir maliyet düzeyinde esnek üretim yapılmasına olanak sağlayan ve sürekli geliĢen teknolojilere yatırım yapmaktadırlar. Teknolojilerin bu hızlı geliĢimi ile beraber hazır giyim üretimi alanında da yeni yaklaĢımlar ve felsefeler ortaya çıkmaktadır. Üretim süreçleri ve kullanılan teknolojiler hazır giyim iĢletmelerinin, maliyet, esneklik, hız ve kalite boyutlarını etkilemektedir. Ayrıca kullanılan üretim teknolojilerinin ergonomik açıdan uygunluğu ise özellikle iĢgöreni etkileyen bir diğer önemli boyuttur. Bu araĢtırmanın amacı, hazır giyim iĢletmelerinin kullandıkları üretim teknolojilerinin donanım, yönetim ve üretim sistemleri açısından ele alınarak, bu faktörlerin iĢgören üzerindeki psikolojik ve fizyolojik etkisini belirlemektir. Örneklemini Çorum ilindeki hazır giyim iĢletmelerinde çalıĢan 420 iĢgörenin oluĢturduğu araĢtırmanın verileri araĢtırmacılar tarafından geliĢtirilen anket formu ile elde edilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi sonucunda, üretim teknolojilerinin kullanım oranları belirlenmiĢ ve kullanılan teknolojilerin iĢgören üzerindeki etkileri değerlendirilmiĢ, tablolar halinde sunularak yorumlanmıĢ ve öneriler getirilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Üretim Teknolojileri, Ergonomi, Hazır Giyim ĠĢletmeleri EVALUATION OF PRODUCTION TECHNOLOGIES IN TERMS OF EMPLOYEE (GARMENT INDUSTRY-SAMPLE OF CORUM) ABSTRACT Increasing more and more of the national and international competition forces the businesses about changing their production systems and technologies. As a result of rapid change in consumer needs and requests, increased competition, shorter product life spans, businesses 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 165 have been investing, to the technologies that allows for flexible production in an appropriate cost level. With the rapid development of technologies, in the field of garment production new approaches and philosophies are emerging. Production processes and existing technologies cost, are affecting flexibility, speed and quality of garment firms. In addition, the production technologies used in compliance with ergonomically is an another important dimension affecting the employee The aim of this research is to determine the psychological and physiological impact of the factors such as manufacturing technologies, equipment, management and production systems on employee. The sample was obtained by questionnaire whose data developed by researchers on the research containing 420 employee in Corum garment industry. As a result of statistical analysis of the data obtained, it was determined the using percentage of the production technologies and was evaluated the effects of production technology on employee, interpreted in the tables and presented recommendations Keywords: Production Technologies, Ergonomy, Garment Sector 1.GĠRĠġ Ülkelerin geliĢme sürecinde teknolojik geliĢmelerin, yeniliklerin (inovasyon), bilim ve teknoloji politikalarının oynadığı rol 21. yüzyılda küreselleĢme olgusu ile birlikte giderek artan bir önem kazanmıĢtır. KüreselleĢme ve teknolojik yeniliklerin birbirine bağlı süreçler olmakla birlikte genellikle küreselleĢmenin bilim, teknolojik keĢifler ve yenilikler tarafından daha fazla etkilendiğini söylemek mümkündür. KüreselleĢme özellikle teknolojinin yaratılmasında ve yayılmasında temel bir etkiye sahiptir. Teknolojik geliĢmeler ve yeniliklerin; bir yandan iĢletmelerin üretkenliğinde, üretim artıĢında, uluslararası rekabet gücünde diğer yandan da ülkelerin istihdamında, sanayileĢmesinde ve büyümesinde oynadığı rol 21. yüzyılda giderek artmıĢ ve belirleyici bir unsur haline gelmiĢtir. Özellikle günümüzde iĢletmelerin varlığını, uluslararası rekabet gücünü ve konumunu belirleyen en önemli faktörler, rekabetçi yeni teknolojiler–ürünler–üretim süreçleri geliĢtirme ve yeni teknolojileri yakından takip edip onları elde etme ve uyarlama konusundaki yetenekleridir. Bu amaçla, günümüzde iĢletmeler artan ölçülerde; yenilik, araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetlerinde (Ar-Ge) bulunmakta, teknolojik yenilikleri elde edebilmek için çokuluslu iĢletmeler, müĢteriler, tedarikçiler, üniversiteler gibi çeĢitli ortaklarla iĢbirliğine gitmektedirler (Pamukçu ve Sönmez, 2011: i) YaĢadığımız çağda teknoloji tabanındaki değiĢime paralel olarak üretim teknolojileri yazılım ve donanım açısından giderek artmaktadır. Teknoloji, kol gücünü hemen hemen ortadan kaldırırken, beyin gücünü kısmen ikame eden, diğer bütün üretim faktörlerini de önemli ölçüde değiĢime uğratan bir üretici güç olma yolundadır (Kazan, 2011: 332). Bilim ve teknoloji alanındaki değiĢmeler ve özellikle enformasyon teknolojisindeki geliĢmeler bilginin hızla yayılmasına, ülkeler arasındaki sınırların kalkmasına, malların ve hizmetlerin yanında sermayenin kolaylıkla yer değiĢtirmesine neden olmuĢtur. Bütün bu geliĢmeler, baĢta endüstri iliĢkileri sistemi olmak üzere, üretim teknoloji, yönetim, iĢletmecilik anlayıĢı, pazarlama, insan kaynakları yönetimi, eğitim ve istihdam gibi pek çok alanda hızlı bir değiĢimi ortaya çıkarmıĢtır (Bedir, 2002: 1). 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 166 ġekil 1. Teknolojik Yetenek Düzeyi (Taymaz, 2004: 16). Bir iĢletme, herhangi bir üretim faaliyetinde bulunabilmek için ürün ve süreçlere iliĢkin teknolojik bilgiye sahip olmalıdır. Bu nedenle bir iĢyerinde gerçekleĢtirilen faaliyetler, genel olarak, teknolojik faaliyetler (teknoloji edinimi) ve üretim faaliyetleri olarak iki grupta sınıflandırılabilir. (ġekil 1) Doğal olarak bu süreçlerde kullanılan girdilerin istenilen çıktılara verimli ve etkin bir Ģekilde dönüĢtürülebilmesi, iĢletmenin personeli, organizasyonu ve davranıĢ normlarında içerilmiĢ teknolojik yeteneğine bağlıdır (Taymaz, 2004: 16). Üretim teknolojileri, sadece üretim sahasındaki değiĢimi değil bunun yanında yönetsel sistemlerde ve üretim uygulamalarında ürünün tasarımı ve mühendislik faaliyetlerini de kapsayan yeni teknikler ve bu tekniklerin bilgisi olarak açıklanabilir (Harrison, 1990). Hızla geliĢen ve ilerleyen teknolojiyle beraber üretim teknolojilerinin geliĢimi de devam etmekte ve iĢletmelere büyük fayda sağlamaktadır. Üretim teknolojilerindeki hızlı değiĢme ve geliĢmeler üretim iĢlemleri üzerinde çeĢitli boyutlarda iyileĢtirmeler sağlayarak rekabet avantajı yaratmakta ayrıca kullanılan üretim yöntem ve sistemlerini de değiĢtirmektedir (Üreten, 2006: 215). Üretim teknolojileri, Kotha ve Swamidass (2000) tarafından yine Kotha (1991)‘nın çalıĢmasından esinlenerek dört temel grupta incelenmiĢtir. Üretim teknolojilerinin bu sınıflandırılması Ģu Ģekildedir (Kotha ve Swamidass, 2000); Ürün Tasarım Teknolojileri, Süreç Teknolojileri, Lojistik/Tedarik Planlama Teknolojileri, Bilgi DeğiĢim Teknolojileridir. ĠĢletmeye uygun üretim teknolojilerinin seçiminde karar vericilerin göz önüne almaları gereken belirli ölçütler vardır. ĠĢletmeden iĢletmeye farklılık gösterebilecek bu ölçütler alternatif teknolojiler içerisinden eleme yapmayı kolaylaĢtırarak en uygun teknolojinin seçimine yardımcı olacaktır. Bu ölçütlerin önem sırasının belirlenmesi için çoklu karar verme teknikleri kullanılabilir (Yaralıoğlu, 2004: 7). ĠĢletme içi faktörler gerek literatür çalıĢmalarında gerekse iĢletme yöneticileriyle yapılan yüz yüze görüĢmelerde kullanılan makine ve ekipmanın yanı sıra, iĢgörenlerin bir birine karĢı gösterdikleri davranıĢlar olarak ta karĢımıza çıkmaktadır. Bu davranıĢlar ise iĢgörenlerin birbirlerine karĢı saygı, güven, bağlılık duygusu, gözetim, iletiĢim gibi faktörlerdir. Son yıllarda üretim teknolojilerindeki geliĢmeler dikkate alındığında, insan faktörü eğitimli, becerili, iĢe uygunluğu, mesleki bilgilere sahip ve deneyim sahibi olması açısından önem arz ederken, makine ve donanımın ise biliĢim teknolojileri açısından değerlendirildiği gözden kaçmamaktadır. Özellikle iĢletmeler son yirmi yılda üretim teknolojilerine özellikle biliĢim teknolojilerine ve kalifiye elemana çok büyük miktarlarda yatırım yapmıĢlardır. Bu yatırımlar bir anlamda 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 167 iĢletme içi verimliliği artırmaya yönelik iken diğer yandan da küresel dünyada rakiplerine karĢı ayakta kalmak içindir (Kazan, 2011: 333). Yüksek teknolojilerin, üretim süreçlerini kısaltma, esnek hale getirme, fazla maliyet gerektirmeden küçük partiler halinde üretim yapma ve küçük iĢletmelerde rahatça kullanabilme gibi özellikleri vardır. ĠĢletme açısından düĢünüldüğünde en uygun teknoloji, bulunduğu yere, hedef kitlesine, iĢgörenin niteliklerine, kapasitesine, sermayesine, ait olduğu pazara, ürettiği ürün ya da hizmete göre iĢletmeyi hedeflerine en çok yaklaĢtıracak ve en kaliteli sonucu verecek teknolojidir (Özdiler, 2002). Hazır giyim sektöründe teknolojinin sürekli geliĢmesine ve makine – ekipmanın amaca yönelik geliĢtirilmesine rağmen yeni ürünlerin iĢlenmesinde yaĢanan güçlüklerden dolayı çoğu alanda otomasyon sınırlı kalmıĢtır. Bu nedenle hazır giyim sektörü emek yoğun özelliğini korumaktadır (Dönmez, 2005). Tekstil ve hazır giyim sektöründe teknoloji kullanımı etkinlik ve etkililik açısından büyük önem taĢımaktadır. Teknoloji kullanımı iĢlem maliyetlerini düĢürmektedir. Türkiye tekstil hazır giyim sektörü makine donanımında net ithalatçıdır ve en geliĢmiĢ ve yenilikçi teknolojileri kullanmaktadır (Eraslan, vd., 2008: 290). Hazır giyim sektöründe hızlı ve kaliteli üretim yapmak iĢletmelerin rekabet ortamına ayak uydurmaları açısından büyük önem taĢımaktadır. Bir defada doğru üretim yapmak için iĢin doğru tanımlanmıĢ olması, iĢe uygun iĢgören, makine, donanım seçilmesi bunların yanında, kullanılan teknolojilerin iĢin amacına ve insan sağlığına uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Günümüzün artan rekabet koĢullarında iĢletmelerin pazarda tutunabilmeleri için diğer sektörlerde olduğu gibi hazır giyim sektöründe yer alan iĢletmelerde de aĢırı zorlanmaları ve yorgunluğu azaltıcı, fizyolojik ve psikolojik etkilenmeleri en aza indirecek, verimliliği arttıracak çalıĢmalar yapılmaktadır. Bunun sonucunda ergonomi bilimine yönelme, çalıĢma Ģartlarını ve kullanılan teknolojileri ve yöntemleri, iĢçi sağlığını koruyacak, ürün kalitesini arttıracak Ģekilde düzenleme ihtiyacı doğmaktadır (Kurumer ve Lüleci, 2006: 165). ÇalıĢma hayatına ait yeni yasalar, çalıĢanların karĢılaĢtıkları tehlikeleri azaltmak için artan ölçüde ergonomik faktörler içermektedir. ÇalıĢma yöntemlerinin, teknolojilerinin ve çalıĢma çevresinin, insanın biyolojik ve psikolojik özelliklerine uyumlu duruma getirilmesine çalıĢmak, gereksiz zorlanmalar ve yorgunluğun azalması, dolayısıyla iĢin niteliği ve niceliğinin yükseltilmesi, verimliliğin artmasını da sağlamaktadır. Ġnsanın fizyolojik ve psikolojik olarak rahat bir çalıĢma yapabilmesi, çevre etkenlerinin ölçülen büyüklüklerinin tolerans aralıklarında olmasını gerektirmektedir (Özok, 2010: 1). Bu çalıĢma, hazır giyim iĢletmelerinin kullandıkları üretim teknolojilerinin donanım, yönetim ve üretim sistemleri açısından ele alınarak, bu faktörlerin iĢgören üzerindeki psikolojik ve fizyolojik etkisini belirlemek amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırmanın amacına yönelik olarak tarafımızdan bir anket formu geliĢtirilmiĢtir. Söz konusu anket soruları 2011 yılında faal durumda olan, Çorum ilinde faaliyet gösteren hazır giyim iĢletmelerinde çalıĢan ve tesadüfi olarak seçilen 420 iĢgören tarafından cevaplandırılmıĢtır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri sonucunda Ģu bulgulara ulaĢılmıĢtır. ĠĢletmelerin büyük bir kısmı mühendislik teknolojilerinden çok yönetim teknolojilerini kullanmaktadırlar. Özellikle Bilgisayar Destekli Tasarım kullanılmıyor olması iĢletmeler için büyük eksikliktir. ĠĢgörenin karĢılaĢtıkları problemlerin baĢında makineden kaynaklanan bazı problemler saptanmıĢtır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 168 ĠĢgörenler sıklıkla bel ağrısı, boyun ağrısı, Tarsal tünel sendromu ve De Quervain‘s Sendromu gibi mesleki kas iskelet hastalıkları ile karĢılaĢmaktadırlar. 2.KAPSAM VE YÖNTEM AraĢtırma evrenini 2011 yılında faal durumda olan, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası‘na bağlı orta ve büyük ölçekli hazır giyim iĢletmeleri oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini, bu iĢletmelerde çalıĢan ve tesadüfi olarak seçilen 420 iĢgören oluĢturmaktadır. Bu örnek büyüklüğü, evrendeki birim sayısı biliniyorken %5 duyarlılık ve %95 güvenirlik ile aĢağıdaki formül ile saptanmıĢtır. n d2 N t2 p q ( N 1) t 2 p q Bu formülde; n: Örnek hacmini, N: Anakütle çapını, t: Belirli serbestlik derecesinde ve saptanan yanılma düzeyinde t tablosundaki değeri, d: Ġncelenen olayın görülüĢ sıklığına göre yapılmak istenen ± sapmayı (duyarlılık), p: Ġncelenen olayın görüĢ sıklığını, q: 1-p oranını göstermektedir (Kabukçu, 1998:139). AraĢtırmada 20 sorudan oluĢan bir anket formu kullanılmıĢtır. Anketin ilk bölümünde iĢgörenlerin demografik özelliklerinin belirlenmesine yönelik sorular, ikinci ve üçüncü bölümünde hazır giyim iĢletmelerinin üretim teknolojilerinin iĢgören üzerindeki etkisini ölçmeye yönelik dörtlü Likert tipi ölçek yer almaktadır. ĠĢgörenin psikolojik iĢ tatmin durumunu ölçmek için ise Minnesota ĠĢ Tatmin Ölçeği kullanılmıĢtır. 3.BULGULAR VE YORUM AraĢtırma kapsamındaki hazır giyim iĢletmeleri iĢgörenlerinin demografik özellikleri Ģu Ģekildedir. ĠĢgörenlerin, %60‘nın 25-34 yaĢ aralığında olduğu, %61‘nin erkek olduğu, yaklaĢık %53‘nün lise mezunu olduğu, yaklaĢık %52‘nin 4-7 yıl arasında bir deneyime sahip olduğu gözlenmiĢtir. AraĢtırma kapsamındaki iĢletmelerin mühendislik ve yönetim teknolojileri kullanım düzeyleri Tablo 1‘de verilmiĢtir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 169 Tablo 1: ĠĢletmelerin Mühendislik ve Yönetim Teknolojileri Kullanım Düzeyleri Yönetim Teknolojileri Mühendislik Teknolojileri ĠĢletmelerin Mühendislik ve Yönetim Teknolojileri Kullanılıyor Kullanılmıyor f % f % Bilgisayar Destekli Tasarım 176 41,9 244 58,1 Bilgisayar Destekli Üretim 224 53,3 196 46,7 Bilgisayarla TümleĢik Üretim 172 41,0 248 59,0 Grup Teknolojisi ve Hücresel Üretim 198 47,1 222 52,9 Esnek Üretim Sistemleri 157 37,4 263 62,6 Robotlar 204 48,6 216 51,4 Otomatik Depolama 195 46,4 225 53,6 Otomatik Malzeme TaĢıma 191 45,5 229 54,5 Malzeme Ġhtiyaç Planlaması 291 69,3 129 30,7 EĢzamanlı Üretim Mühendisliği 220 52,4 200 47,6 Üretim Kaynakları Planlaması 347 82,6 73 17,4 Tam Zamanında Üretim 241 57,4 179 42,6 Tam Zamanında Satınalma 246 58,6 174 41,4 Toplam Kalite Yönetimi 299 71,2 121 28,8 Bilgisayar Destekli Süreç Planlama 236 56,2 184 43,8 Toplam Verimli Bakım 257 61,2 163 38,8 Sürekli GeliĢtirme Programı 256 61,0 164 39,0 Tablo 1‘de iĢletmelerdeki mühendislik teknolojileri ve yönetim teknolojileri kullanım düzeyleri ile ilgili frekans ve yüzde dağılımı görülmektedir. Burada dikkat çeken durum, Bilgisayar Destekli Tasarım(%58,1), Bilgisayarla TümleĢik Üretim(%59,0), Grup Teknolojisi ve Hücresel Üretim(%52,9), Esnek Üretim Sistemleri‘nin(%62,6), yanlarında belirtilen oranlarda kullanılmıyor olmalarıdır. ĠĢletmeler söz konusu mühendislik teknolojilerini %50‘nin üzerine kullanmamaktadırlar. ĠĢletmelerin büyük bir çoğunluğunun Bilgisayar Destekli Tasarım kullanmıyor olmaları özellikle iĢletme verimliliğini önemli ölçüde etkileyecektir. Diğer taraftan Robotlar ve EĢzamanlı Üretim Mühendisliğini iĢletmelerin yarısının kullandığı yarısının ise kullanmadığı görülmektedir. Ayrıca söz konusu iĢletmelerin, %53,3‘ü Bilgisayar Destekli Üretim, %69,3‘ü Malzeme Ġhtiyaç Planlaması teknolojilerini kullanmaktadırlar. Tablo 1‘de yönetim teknolojileri kullanım düzeylerine baktığımızda, Üretim Kaynakları Planlaması (%82,6), Tam Zamanında Üretim(%57,4), Tam Zamanında Satınalma(%58,6), Toplam Kalite Yönetimi(%71,2), Bilgisayar Destekli Süreç Planlama(%56,2), Sürekli GeliĢtirme Programının(%61,0) belirtilen oranlarda kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu iĢletmelerin Tam Zamanında Üretim, Bilgisayarla TümleĢik Üretim, Grup Teknolojisi ve Hücresel Üretim, Esnek Üretim Sistemleri, Otomatik Depolama gibi yoğun teknoloji kullanımını ve tedarikçilerle sıkı iĢbirliği gerektiren teknolojileri diğerlerine göre daha az kullandıkları görülmektedir. Bunlar söz konusu teknolojilerin yatırımlarının daha maliyetli 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 170 olması ve uygulama yapılan iĢletmelerin kullandıkları teknolojilerin ancak zorunluluk haline geldikten sonra teknoloji değiĢimine gitmelerinden kaynaklanabilir. Tablo 2: ĠĢgörenlerin Üretim Teknolojileri Ġle Ġlgili KarĢılaĢtıkları Problemler Üretim Teknolojileri Ġle Ġlgili Problemler Ortalama 1 Makineden kaynaklanan gürültü problemleri 2,252 2 Makine aparatlarından kaynaklanan problemler 2,212 3 Makinelerin sık bozulmasından kaynaklanan problemler 2,212 4 Makinelerin periyodik bakımlarının aksamalarından kaynaklanan problemler 2,181 5 Makinelerin çalıĢma ısılarından kaynaklanan problemler 2,167 6 Makine titreĢiminden kaynaklanan problemler 2,121 7 Makinelerin güvenlik tedbirlerinin yetersiz oluĢu 2,119 8 Kullanılan araç-gereçlerden kaynaklanan problemler(yetersiz veya eski olması ) 2,112 9 Makine boyutlarından kaynaklanan problemler 2,083 Tablo 2‘de, iĢgörenlerin üretim teknolojileri ile ilgili karĢılaĢtıkları problemlere iliĢkin Likert ölçeğinden aldıkları puanların ortalama (aritmetik ortalama) değerleri verilmektedir. Verilere göre iĢgörenlerin karĢılaĢtıkları problemlerin baĢında, Makineden kaynaklanan gürültü problemleri, Makine aparatlarından kaynaklanan problemler, Makinelerin sık bozulmasından kaynaklanan problemler daha sık karĢılaĢılan durumlardır. Bunun yanı sıra özellikle bel ağrılarını tetikleyen unsurlardan biri olan titreĢim, sık karĢılaĢılan bir diğer problemdir. Ayrıca özellikle makinecilerin uzun süre aynı pozisyonda çalıĢma durumları karĢılaĢılan bu problemleri arttıran bir unsurdur ve bu durum aynı zamanda bel ve boyun ağrılarını da tetiklemektedir. Tablo 3: ĠĢgörenlerin KarĢılaĢtığı BaĢlıca Kas ve Ġskelet Hastalıkları Bel Ağrısı Bel Fıtığı Boyun Ağrısı Boyun Fıtığı Karpal Tünel Sendromu (el bilek kanalı hastalığı) Omuz- Boyun Hastalıkları De Quervain‘s Sendromu(el bileğinde tendonların sıkıĢması sonucu oluĢan ağrı) Var f % 220 52,4 166 39,5 215 51,2 209 49,8 207 49,3 139 33,1 230 54,8 Yok f % 200 47,6 254 60,5 205 48,8 211 50,2 213 50,7 281 66,9 190 45,2 Tetik Parmak (baĢparmakta sertleĢme ve kalınlaĢma) Tarsal Tünel Sendromu (ayakta yanma karıncalanma ve uyuĢma) Epikondilit (dirsekte oluĢan ağrılı iltihap) Tendinit (omuz ya da dirsekte aĢırı kullanım sonucu oluĢan ağrı) Raynaud‘s Fenomeni (ayak parmaklarını etkileyen bir dolaĢım bozukluğu) 190 209 202 209 151 230 211 218 211 269 BaĢlıca Mesleki Kas Ġskelet Hastalıkları 45,2 49,8 48,1 49,8 36,0 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 54,8 50,2 51,9 50,2 64,0 171 Hemen herkesi yaĢamı boyunca en az bir kez etkileyen bel ağrısı çalıĢanların önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Elle taĢıma iĢleri olarak adlandırılan ağırlık kaldırma, taĢıma, hareket ettirme gibi bedensel etkinliklerle çalıĢanların yaklaĢık yarısı (Tablo 3) ciddi, sakatlayıcı bel ağrısından yakınmaktadır. ĠĢ yerinde ağırlık kaldırma, öne eğilerek çalıĢma ve bel ve vücudun yanlıĢ pozisyonlarda kullanılması gibi risk etkenlere maruz kalma ve uygun olmayan çalıĢma koĢullarına bağlı olarak geliĢen mesleki bel ağrısı endüstride çalıĢanlarda en sık yaralanma ve sakatlanma nedenidir (Özcan, 2011: 1). Bel ağrısının yanı sıra sık karĢılaĢılan meslek rahatsızlıklarından diğerleri ise Tablo 3‘de de belirtildiği gibi, boyun ağrısı, De Quervain‘s Sendromu(el bileğinde tendonların sıkıĢması sonucu oluĢan ağrı)dur. ĠĢgörenlerin karĢılaĢtıkları diğer rahatsızlıkların oranına baktığımızda ise, iĢletmede çalıĢanların yarısının bu hastalıkları yaĢadığı yarısının ise yaĢamadığı görülmektedir. Hazır giyim sektöründe özellikle bel ve boyun ağrısının oluĢumunda rol oynayan çok sayıda iĢ ile ilgili risk etkeni vardır. Bunlar titreĢim, uzun süreli aynı pozisyonda çalıĢma, belin ve vücudun yanlıĢ pozisyonda kullanımı, tekrarlamalı ve zorlamalı hareketler, ağırlık kaldırma, indirme, taĢıma, uzanma ve dönme gibi aktivitelerdir. ĠĢletmelerin özellikle otomatik malzeme taĢıma sistemini (%55) kullanmıyor olmaları ağırlık kaldırma, indirme, taĢıma, uzanma ve dönme gibi aktiviteleri arttırmaktadır. Bu durumda karĢılaĢılan fiziki rahatsızlıkları tetiklemektedir. ĠĢgörenlerin Ģikayetçi olduğu kas iskelet rahatsızlıklarının, iĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojileri seviyelerinden etkilenip etkilenmediğini araĢtırmak amacıyla 0,05 hata payı ile t-testi yapılmıĢ ve hipotezler aĢağıdaki Ģekilde kurulmuĢtur: H0: ĠĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin karĢılaĢtığı mesleki kas iskelet hastalıkları arasında iliĢki yoktur. H1: ĠĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin karĢılaĢtığı mesleki kas iskelet hastalıkları arasında iliĢki bulunmaktadır. Tablo 4: ĠĢletmenin Kullandığı Mühendislik Teknolojileri Seviyesi Ġle ĠĢgörenlerin KarĢılaĢtığı Mesleki Kas ve Ġskelet Hastalıkları Arasındaki ĠliĢkinin t-Testi Sonuçları BaĢlıca Mesleki Kas Ġskelet Hastalıkları t s.d. p Bel ağrısı -4,656 418 ,000 Bel fıtığı -10,758 418 ,000 Boyun ağrısı -6,886 418 ,000 Boyun fıtığı -3,291 418 ,001 Omuz- Boyun hastalıkları -9,254 418 ,000 De Quervain‘s Sendromu (el bileğinde tendonların sıkıĢması sonucu oluĢan ağrı) -4,015 418 ,000 Tetik parmak (baĢparmakta sertleĢme ve kalınlaĢma) -3,885 418 ,000 Tarsal tünel sendromu (ayakta yanma karıncalanma ve uyuĢma) -4,122 418 ,000 Epikondilit (dirsekte oluĢan ağrılı iltihap) -4,734 418 ,000 Tendinit (omuz ya da dirsekte aĢırı kullanım sonucu oluĢan ağrı) -4,333 418 ,000 Raynaud‘s Fenomeni (ayak parmaklarını etkileyen bir dolaĢım bozukluğu) -7,259 418 ,000 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 172 Tablo 4 incelendiğinde, iĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojilerinin durumu ile iĢgörenlerin karĢılaĢtığı mesleki kas iskelet hastalıklarının tamamı arasında bir iliĢki bulunduğu söylenebilir. Tablo 5: ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumu Yaptığı ĠĢten f % ĠĢ Tatmini Olmayan 269 64,0 ĠĢ Tatmini Olan 151 36,0 TOPLAM 420 100,0 ĠĢgörenlerin iĢ tatmin durumunu ölçmek için Minnesota ĠĢ Tatmin Ölçeği kullanılmıĢtır. Söz konusu sonuçlara baktığımızda iĢgörenlerin %64‘nün iĢ tatmininin olmadığı görülmektedir. Bunun yanı sıra iĢgörenlere yöneltilen ―tekrar aynı mesleği seçer miydiniz‖ sorusuna %70,7 oranında hayır yanıtını verdikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu sonuç iĢ tatmin durumu ile paralellik göstermektedir. Tablo 6: ĠĢletmelerin Mühendislik Teknolojileri Seviyesi Ġle ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumlarının Ki- Kare Testi Sonuçları Mühendislik Teknolojileri Seviyesi ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumları Toplam Yüksek DüĢük ĠĢ Tatmini Olmayan 107 162 269 ĠĢ Tatmini Olan 65 86 151 TOPLAM 172 248 420 n=420 s.d.=1 2 = 0,427 p=0,513 Tablo 6‘daki sonuçlara göre, mühendislik teknolojileri ortalama seviyesi düĢük olan iĢletmelerdeki iĢgörenlerin iĢ tatminlerinin olmadığı görülmektedir. H0: ĠĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirinden bağımsızdır. H1: ĠĢletmelerin kullandığı mühendislik teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirine bağlıdır. ġeklinde belirtilen hipotezlerin Ki-Kare testi sonuçlarına göre iĢletmelerin mühendislik teknolojileri ortalama seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumlarının birbirinden bağımsız olduğu (H0:Kabul) bulunmuĢtur ( 2 = 0,427 p= 0,513). 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 173 Tablo 7: ĠĢletmelerin Yönetim Teknolojileri Seviyesi Ġle ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumlarının Ki- Kare Testi Sonuçları Yönetim Teknolojileri Seviyesi ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumları Toplam Yüksek DüĢük ĠĢ Tatmini Olmayan 111 158 269 ĠĢ Tatmini Olan 117 34 151 TOPLAM 228 192 420 n=420 2 s.d.=1 = 51,124 p=0,000 ĠĢ tatminini etkileyen faktörlerin genellikle yönetimsel ve örgüt iklimiyle ilgili olabileceği düĢünülmektedir. Tablo 7‘deki verilere baktığımızda yönetim teknolojilerinin kullanım oranının yüksek olmasının iĢgörenlerin iĢ tatmin durumlarına olumlu etkide bulunduğu görülmektedir. H0: ĠĢletmelerin kullandığı yönetim teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirinden bağımsızdır. H1: ĠĢletmelerin kullandığı yönetim teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirine bağlıdır. ġeklinde belirtilen hipotezlerin Ki-Kare testi sonuçlarına göre iĢletmelerin yönetim teknolojileri ortalama seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumlarının bağımlı olduğu (H0:Red) bulunmuĢtur ( 2 = 51,124 p= 0,000). Tablo 8: ĠĢletmenin Üretim Teknolojileri Ġle Ġlgili Problemleri Ġle ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumlarının Ki- Kare Testi Sonuçları ĠĢgörenlerin ĠĢ Tatmin Durumları Üretim Teknolojileri Ġle Ġlgili Problemler Toplam ĠĢ Tatmini Olmayan ĠĢ Tatmini Olan Yok 112 64 176 Var 157 87 244 TOPLAM 269 151 420 n=420 s.d.=1 2 = 0,022 p=0,881 Tablo 8 incelendiğinde, üretim teknolojileri ile ilgili problem yaĢayan iĢgörenlerin büyük bir çoğunluğu aynı zamanda iĢ tatmini olmayan kiĢilerdir. Üretim teknolojilerinin özellikle donanımsal durumunun iĢgörenler üzerindeki olumsuz etkisi fizyolojik olmakla birlikte psikolojik de olabilmektedir. H0: ĠĢletmelerin kullandığı üretim teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirinden bağımsızdır. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 174 H1: ĠĢletmelerin kullandığı üretim teknolojilerinin seviyesi ile iĢgörenlerin iĢ tatmin durumları birbirine bağlıdır. ġeklinde belirtilen hipotezlerin Ki-Kare testi sonuçlarına göre iĢgörenlerin iĢ tatminleri ile iĢletmenin üretim teknolojileri ile ilgili problemleri birbirinden bağımsızdır (H0:Kabul) ( 2 =0,022 p=0,881) Bu sonuç, iĢgörenlerin iĢ tatminlerinin üretim teknolojilerinin donanımsal etkilerinden daha çok yönetim teknolojilerinden etkilendiğini göstermektedir. 4.SONUÇ VE ÖNERĠLER ĠĢletmelerin günümüz piyasa koĢullarında rakipleri ile rekabet edebilmek ve değiĢen müĢteri istek ve ihtiyaçlarını istenilen miktar, kalite, yer ve zamanda en düĢük maliyetle karĢılamaları gerekmektedir. Bu gereklilik de ancak iĢletmelerin üretim süreçlerini ve teknolojilerini geliĢtirmeleri ve yenilemeleri ile mümkün olmaktadır (Ömürbek ve Yılmaz, 2009: 387). Bunun için üretim, donanım ve yönetim faaliyetleri arasındaki eĢgüdüm sağlanmalıdır. Teknolojik planlama yapılırken bu birimler arasındaki eĢgüdümün sağlıklı olması gerçekçi hedef belirlemenin yanında, uygulanması kararlaĢtırılan üretim ya da yönetim metodunun baĢarılı olmasını da sağlayacaktır. Üretim teknolojilerinin baĢarılı bir Ģekilde uygulanabilmesi için üst yönetimin katılımı, iĢletmede takım çalıĢmasının teĢvik edilmesi ve uygulanması, iyi bir planlamanın yapılması, iĢgücü katılımının sağlanması ve onların bilgilendirilmesi ile yetenekli iĢgücünün sağlanması gibi faktörlerin özellikle önemli olduğu bilinmektedir (Tekin ve Zerenler, 2011: 24). ĠĢgücünün taĢıması gereken temel özellikler ise; teknolojik geliĢmelere ve bunların yol açtığı değiĢime uyum gösterebilme ve sürekli olarak kendini yenileyebilme yeteneği, ileri teknolojilere aĢinalık özellikle bilgisayar okur-yazarlığı, kendi mesleki alanlarındaki derinleme bilginin yanında, çalıĢma yapabilme beceri ve yeteneği Ģeklinde sayabiliriz. Bu bağlamda iĢletmelerin kullandıkları üretim teknolojilerinin iĢgören üzerinde oluĢturduğu bazı etkiler de vardır. Bunlar fiziksel ve psikolojik etkiler olmak üzere sınıflandırılabilmektedirler. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlar aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir: ĠĢletmelerin mühendislik teknolojileri ve yönetim teknolojileri kullanım düzeylerine baktığımızda, mühendislik teknolojilerinden çok yönetim teknolojilerinin kullanıldığı görülmektedir. Özellikle Bilgisayar Destekli Tasarım kullanılmıyor olması iĢletmeler için büyük eksikliktir. ĠĢgörenlerin üretim teknolojileri ile ilgili karĢılaĢtıkları problemlerin baĢında makineden kaynaklanan gürültü problemleri, makine aparatlarından kaynaklanan problemler, makinelerin sık bozulmasından kaynaklanan problemler gelmektedir. Bunun dıĢında özellikle bel ağrılarını tetikleyen titreĢimde karĢılaĢılan problemler arasındadır. ĠĢgörenlerin sıklıkla karĢılaĢtıkları mesleki kas iskelet hastalıklarının baĢında bel ağrısı, boyun ağrısı, Tarsal tünel sendromu (ayakta yanma karıncalanma ve uyuĢma) ve De Quervain‘s Sendromu(el bileğinde tendonların sıkıĢması sonucu oluĢan ağrı) gelmektedir. Özellikle bel ağrısı çalıĢanın fiziksel aktivitelerini kısıtlayarak sakat bırakabilen, iĢ verimini azaltan, iĢini kaybetmesine neden olabilen bir hastalıktır. Uzun sürdüğünde psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Böylece sadece çalıĢanın kendisini değil, tüm aile ve iĢ yaĢamını olumsuz etkilemektedir. ÇalıĢanı böylesine etkileyen bel ağrısından korunmak ergonomi eğitimi ve ergonomik iyileĢtirmeler ile büyük ölçüde mümkün olabilmektedir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 175 ĠĢgörenlerin iĢ tatmin durumunu ölçmek amacıyla kullanılan Minnesota ĠĢ Tatmin Ölçeği sonuçlarına baktığımızda iĢgörenlerin %64‘nün iĢ tatmininin olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Sektör için yapılabilecek öneriler aĢağıda belirtilmiĢtir. Bunlar: Uluslar arası pazarlarda yoğun rekabetin yaĢandığı bir ortamda baĢarılı olabilmek için ülkenin yapısına ve özelliklerine uygun ve en yeni teknolojilerin kullanılması gerekmektedir. Bu yüzden üretim teknolojisinin sürekli geliĢtirilmesi, kalkınma açısından büyük önem taĢımaktadır (KocabaĢ, 2010: 1). Bir ülkede teknoloji geliĢtirilmesi, mali olanaklar yaratılmasının yanı sıra; Ar-Ge kuruluĢları, üniversiteler ve hükümet organlarının uyum içinde çaba harcamaları ile gerçekleĢebilir. Teknoloji geliĢtirme konusunda ülkeler arası bilgi alıĢveriĢi ve iĢbirliği de kaynakların verimli kullanılması açısından önemlidir (Kobu, 1998). Üretim teknolojilerinin baĢarılı bir Ģekilde uygulanabilesi için, iĢgücünün sahip olması gereken nitelikler önceden tespit edilmelidir. ĠĢgücüne gerekli niteliklerin kazandırılmasında en önemli araç eğitimdir. Bu açıdan iĢgörene periyodik aralıklarla eğitim verilmelidir. ĠĢletmede ekip çalıĢması ortamı hazırlanarak, iĢgücünün birbirlerinin deneyimlerinden bilgi ve becerilerinden faydalanmaları sağlanmalıdır. ĠĢletmeler kullandıkları teknolojilere paralel teknoloji ve örgüt yapılarının yan sanayi kuruluĢlarında da olmasını tavsiye ederek, ürün kalitelerinde belirli bir standardı sağlamalıdırlar. ĠĢletmeler ileri teknolojilerin uygulanmasında biliĢim teknolojilerinden de yararlanmalı, böylece etkinlik ve verimliliğin artıĢı sağlanmalıdır. ĠĢletmeler üretim yönetimi teknolojilerinin transferi ve iĢletilmesi, örgüt Ģartlarının dikkate alınarak, iyi bir planlama ile gerçekleĢtirmelidir. Gerekli olan teknik donanımla birlikte insan kaynaklarının uyumlu hale getirilmesi temin edilmelidir. Gerek iĢçi sağlığı ve güvenliği açısından ve gerekse iĢ verimliliği açısından farklı iĢ kollarında çalıĢan iĢgörenin fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan korunması, çalıĢanların çalıĢma ortamı koĢullarından kaynaklanan rahatsızlıklar nedeni ile iĢlerini kaybetmelerinin önlenmesi, çalıĢma alanlarındaki sağlığa zararlı etkenler karĢısında her türlü koruyucu önlemin alınması, çalıĢanların fizyolojik ve psikolojik kriterlere göre sağlıklı ve güvenli bir Ģekilde çalıĢabilecekleri iĢlerle görevlendirilmeleri ve her çalıĢanın yapacağı iĢe uygun çalıĢma ortamı koĢullarının ve üretim teknolojilerinin sağlanması gerekmektedir. Böyle bir çalıĢma ortamının sağlanması durumunda, ergonomik ortamda çalıĢmanın getirdiği sağlık ve güvenlikle iĢ kazalarının ve meslek hastalıklarının azaltılması ve de çalıĢanların daha az yorulması sağlanacaktır. Aynı zamanda üretimin kalitesi ve miktarı artırılarak istenilen verimlilik gerçekleĢtirilmiĢ olacaktır. KAYNAKLAR Bedir, E., (2002) Yirmi birinci Yüzyılda Ġstihdamın Artan Önemi ve Eğitim-Ġstihdam ĠliĢkisi Kamu-ĠĢ, C: 7, S:1,. www.kamu-is.org.tr. EriĢim Tarihi; 09 Eylül 2011 Dönmez, F., (2005) Konfeksiyon ĠĢletmelerinin Kesimhanelerinde Verime Dayalı Ücret Sistemi Uygulamaları Üzerine Bir ÇalıĢma, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ġzmir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 176 Eraslan, Ġ-H., Bakan, Ġ., Kuyucu, A-D., (2008) Türk Tekstil Ve Hazır Giyim Sektörünün Uluslararası Rekabetçilik Düzeyinin Analizi, Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:7 Sayı:13 Bahar, 265-300 Harrıson, M., (1990) Advanced Manufacturing Technology Management, Pitman Publishing, London. Kabukçu, M- A., (1998) Sağlık Sosyal ve Fen Bilimlerinde Uygulamalı Ġstatistik, Damla Ofset, Konya. Kazan, H., …., ĠĢletme Ġçi Verimliliği Etkileyen Faktörlerin Ġnsan, Makine-Ekipman Bazında Değerlendirilmesi Üzerine bir AraĢtırma, Review of Social, Economic & Business Studies, Vol.7/8, 331-347, EriĢim Tarihi: 07 Eylül 2011. KocabaĢ, G., (2010) Teknolojinin ĠĢgücü ve Üretim Üzerindeki Etkileri (Türkiye‘de Ġmalat Sanayinin Ġncelenmesi), Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Adana. Kotha S., Swamıdass P. M. (2000) ―Strategy, Advanced Manufacturing Technology and Performance: Empirical Evidence from U.S. Manufacturing Firms‖, Journal Of Operations Management, 18, 257 – 277. Kobu, B., (1998) Üretim Yönetimi, Avcıol Basım - Yayın, Onuncu Baskı, Ġstanbul. Kurumer G., ve Lüleci, C., (2006) Hazır Giyim ĠĢletmelerinde ĠĢ Ġstasyonlarında Kullanılan Oturma Ünitelerinin ve ÇalıĢma Masalarının Ergonomik Açıdan Ġncelenmesi, 12. Ulusal Ergonomi Kongresi, Kardelen Ofset, Ankara. Ömürbek, N., Yılmaz, H., (2009) Ġleri Ġmalat Teknolojileri Kullanımı Üzerine Bir AraĢtırma, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21. Özcan, E., (2011) Bedensel ÇalıĢanlarda Bel Ağrısı Ve http://www.ergonomistanbul.com/bedensel_calisanlarda.html, EriĢim Eylül 2011. Ergonomi, Tarihi 29 Özdiler, L., (2002) Teknolojinin Ġmalat Sanayinin Rekabet Üzerine Etkileri ve Türkiye‘nin 500 Büyük KuruluĢunda Bir Uygulama, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya. Özok, A-F., (2010) Ergonomi Ve Verimlilik, ĠĢveren, Türkiye ĠĢveren Sendikaları Konfederasyonu Dergisi, Mart- Nisan. Pamukçu, M-T., Sönmez, A., (2011) Türkiye Otomotiv Sektöründe Çokuluslu ġirketler Aracılığıyla Ana Sanayiden Yan Sanayiye Yapılan Bilgi ve Teknoloji Transferinin Analizi, Tubitak, Proje No: 109 K587, Mayıs, Ankara. Üreten, S., (2006) Üretim ĠĢlemler Yönetimi, Stratejik Kararlar ve Karar Modelleri, 5. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara. Taymaz, E., (2004) Türkiye Ġmalat Sanayinde Teknolojik Yetenek, Vizyon 2023 Ulusal Teknoloji Envanteri Projesi, Ekim Ankara. Tekin, M., Zerenler, M., ….. Küresel Rekabet Ortamında Ġleri Ġmalat Teknolojileri Kullanımının ĠĢletme Performansına Etkileri Üzerine Bir Uygulama, www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/dergi/sayi1-8/7/2 EriĢim Tarihi: 07 Eylül 2011. Yaralıoğlu, K., (2004) Uygulamada Karar Destek Yöntemleri, Ġlkem Ofset, Ġzmir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 177 SPORDA ERGONOMĠ Mahmut EkĢioğlu Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, 34342 Bebek-Ġstanbul mahmut.eksioglu@boun.edu.tr ÖZET Ergonomi´nin ana uygulama alanlarından biri insan-iĢ sistemleridir. Örneğin ergonomi, üretim ve hizmet endüstrilerinde, güvenli-sağlıklı iĢ limitlerini belirlemeye ve performansı artırmaya çalıĢır. Geleneksel olarak tanımlanan iĢ ortamının sınırlarını profesyonel spor ve diğer boĢ vakitleri değerlendirme, eğlence ve sağlık için yapılan spor aktivitelerini de içine alarak geniĢletmek mümkün. Bazı farkları gözönünde bulundurmak koĢuluyla, ergonomi prensiplerini bu alanlarda da uygulayarak sağlık ve güvenliğin korunması ve sportif performansın artmasında katkıda bulunulabilir. Ergonominin spora katkıda bulunabileceği alanlar arasında örnekler olarak Ģunları verebiliriz: AĢırı idmanların neden olduğu kas-iskelet rahatsızlıklarının önlenmelerine yönelik çalıĢmalar; sportif donanım ve giysi tasarımı; spor tesislerinin acil çıkıĢlar gibi seyircilerin güvenliği, ihtiyaçları ve konforu için tasarımı, sporcuların güvenliği ve performansı için tasarımı, ve tesiste çalıĢanların güvenliği ve performansı için tasarımı; ve engelli sporcular için tasarım. Bu çalıĢmada, ergonominin spora katkıda bulunabileceği alanlar örnekler verilerek incelendi. Anahtar Kelimeler: Ergonomi, spor, sporcu, tasarım, performans, sağlık, güvenlik ABSTRACT One of the main application areas of ergonomics is human-work systems. For instance, in manufacturing and service industries, ergonomics attempts to determine the safe and healthy work limits and improve performance. Traditionally defined working environment can be extended to professional sports as well as leisure and recreation activities. Although some differences between the characteristics of sports and work activities, ergonomics principles can be applied to sports activities as well for improving sports performance, and health and safety. Among the sports related areas ergonomics can contribute are: prevention of musculoskeletal disorders caused by over-training; design of sports equipment and clothing; design of sports facilities for the needs, safety and comfort of fans, sportsmen and employees, and also for performance of sportsmen and employees; design for sportsmen with disabilities. In this study, some of the mentioned areas that ergonomics can contribute were investigated with examples. Keywords: Ergonomics, sports, sportsman, design, performance, health, safety 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 178 1. Ġġ, SPOR VE ERGONOMĠ Ergonomi ilkelerinin geleneksel uygulama alanlarından biri imalat ve hizmet sektörlerindeki iĢ ve iĢ ortamlarıdır. ÇalıĢma ortamında, ergonomi iĢ stresi ve yorgunluğunu azaltma, iĢ güvenliğini ve verimliliğini artırma yönündee faaliyet gösterir. ÇalıĢma ortamının sınırlarını profesyonel spor ve diğer boĢ vakitleri değerlendirmek, eğlence ve sağlık için yapılan spor aktivitelerini de içine alacak Ģekilde geniĢletmek mümkün. Ergonomi prensiplerini spor aktivitelerinde uygulayarak sporcuların sağlık ve güvenliğinin korunması ve sportif performansın artmasında katkıda bulunulabilir. Gerçekte, ergonomi ve spor bilimleri kapsam olarak bazı açılardan örtüĢme gösterirler. Örneğin, methodolojik olarak örtüĢürler: Her iki alan da araĢtırma ve uygulamalarında biyomekanik, fizyolojik ve psikolojik metodlar kullanır. Ortak ilgiler arasında performansı artırmak için ekipman, ayakkabı ve elbise tasarımını sayabiliriz (Reilly, 2011). Ergonomi ilkelerinin spora nasıl uygulanacağına değinmeden önce, iĢ ve spor aktivite özelliklerinin ergonomik açıdan bir karĢılaĢtırılmasının yapılması baĢlangıç olarak faydalı olacaktır. Tablo 1´de sözkonusu özelliklerin böyle bir karĢılaĢtırılması yapılmaktadır. Tablo 1. ĠĢ ve Spor Özelliklerinin KaraĢılaĢtırılması ĠĢ Amaç: verimli olarak sağlıklı ve güvenli bir ortamda ürün veya hizmet üretmek. Tempo ve süre: ÇalıĢma temposu spora göre yavaĢ fakat çalıĢma süresi uzundur. ĠĢ temposunun bir vardiya süresini ve bir haftayı uzun seneler süresince aĢırı yorulmadan tamamlayacak Ģekilde ayarlanması hedeflenir. Güç: uzun çalıĢma süresi gözönünde bulundurularak genelde maksimum gücün çok altında çalıĢılması hedeflenir. Esneklik: AĢırı uzanmaların ve postürlerin en aza indirilmesi hedeflenir. İşgücü fiziksel durumu ve yaş aralığı: Fiziksel durum değiĢkendir ve yaĢ aralığı geniĢtir. Dayanıklılık ve enerji harcanımı: Verimliliği azaltmadan enerji harcanımını en az da tutarak uzun süreli (vardiya süresi) dayanıklık öngörülür. Stress: ÇalıĢma ortamında bir miktar stres istenmekle birlikte genel olarak stresi azaltmak amaçlanır. İşgücü eğitimi: ĠĢgücü fiziki eğitimi sınırlı olarak yapılmakta veya tavsiye edilmekte, ama yarıĢma sporlarındaki gibi zorunluluk arzetmemektedir. ĠĢle ilgili zihinsel eğitim yapılmaktadır. Sağlık-güvenlik: ĠĢe-bağlı olarak yaralanma, ölüm ve hastalanma riskleri mevcuttur. Ekipman/Giysi: Kullanılan ekipman, ve giyislerin iĢgücünün %90´ının rahatlıkla kullanabileceği ve giyebileceği Ģekilde tasarlanması öngörülür. Bireysel uygunluk arzu edilir fakat pratikte uygulanması zordur. İş ortamı: ĠĢ ortamının çevresel koĢul özellikleri iĢe bağlı olarak çeĢitlilik arzeder (gürültü, kimyasallar, iklim) Spor Amaç: YarıĢmayı veya oyunu kazanmak; sağlığın iyileĢtirilmesi ve/veya sosyalleĢme. Güvenliğin ve sağlığın korunması bazı spor dalları için çok zor, hatta imkansızdır. Yarışma veya idman temposu: Spor dalına bağlı olarak değiĢiklik göstermekle birlikte genelde çok hızlıdır fakat süresi kısadır. Güç: Spor dalına bağlı olarak değiĢiklik göstermekle birlikte genelde maksimum güç uygulanır. Esneklik: Sporda esneklik olmazsa olmazdır. Sporcu fiziksel durumu ve yaş aralığı: Fiziksel durum özellikle yarıĢma sporlarında en iyi durumdadır ve genelde gençlerin uğraĢı alanıdır. Sağlık ve sosyal nedenlerle yapılan sporlarda yaĢ sınırlaması hemen hemen yoktur ve sağlık durumu değiĢkendir. Dayanıklılık ve enerji harcanımı: Sporda her ne kadar minimum enerji ile maximum performans elde etme tercih edilse de, genel olarak, enerji bedeli ne olursa olsun performansın maksimum olmasına çalıĢılır. Stress: Sporda genel olarak amaç stresi belirli bir seviyede kontrol etmektir. Sporcu eğitimi: YarıĢma sporlarında kazanmak için sporcular vücutlarını en üst fiziki Ģartlarda tutmak durumundadırlar. Sağlık ve eğlence için yapılan sporlarda ise zorunluluk durumu yoktur. Sağlık-güvenlik: Spor türüne bağlı olarak yaralanma, ölüm ve hastalanma riskleri mevcuttur. Ekipman/Giysi:Kullanılan ekipman/ve giysilerin sporcuya yüzde yüz uygunluğu performas için çok önemlidir. Spor ortamı: Genel olarak doğal ortamdır ve sağlık için uygundur. Fakat kapalı ortamlarda yapılan spor ve idmanlar için çevresel koĢul özellikleri önem arzeder. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 179 Tablo 1´de görüleceği gibi, iĢ ve spor aktivitelerinde benzerliklerle birlikte farklılıklar da mevcuttur. Burada dikkat edilecek husus, ergonomi ilkelerini spora uygularken, iĢ ile spor arasındaki benzerlikler kadar farkları da gözönünde bulundurmaktır. Farklar konusunda örnek verecek olursak, ergonomi örneğin, iĢ taleplerini iĢgücünün mevcut fiziksel ve zihinsel kapasitesine uygun Ģekilde tasarlamayı amaçlar. EriĢim uzaklıkları kısa boylulara, geçit boyutları ise uzun ve iri kiĢileri gözönünde bulundurularak, kuvvet gerektiren iĢler ise 5. yüzdelikteki kiĢilere göre tasarlanır (burada amaç, iĢi çalıĢanların en az %90´ının yapabileceği Ģekilde tasarlamaktır). Halbuki, özellikle yarıĢma sporlarında bu tasarım görüĢüne yer yoktur. Tablo 2´de iĢ ve spor aktivitelerindeki benzerlik ve farklılıkları gözönünde bulundurarak yapılabilecek ergonomi uygulamaları karĢılaĢtırmalı olarak verilmektedir. Tablo 2. ĠĢ ve Spor Aktivitelerinin Ergonomi Uygulamaları açısından KarĢılaĢtırılması ĠĢte Ergonomi Sporda Ergonomi ĠĢ talepleri, iĢgücünün mevcut durumu gözönünde bulundurularak, çoğunun yapabileceği Ģekilde tasarımlanması öngörülür. ĠĢgücünün mevcut talepleri karĢılaması için fiziki ve mental kapasitesinin artırılması çalıĢmalarına nadiren baĢvurulur. Sporun taleplerinde ayarlanma yapılamaz ve sporcunun bu talepleri yerine getirecek fiziki ve mental duruma gelmesi ve hatta aĢmasına çalıĢılır. Burada ergonominin katkısı mevcut talepleri karĢılamak için sporcunun performansını artırma yönünde olacaktır. Ağır iĢ talepleri nedeniyle tekrarlı olarak sürekli zorlanmalar, kas-iskelet hastalanmalarına neden olacaktır. Ergonomi bunları azaltmaya veya önlemeye yönelik çaba sarfeder. ÇeĢitli spor aktivitelerinde yaralanma risk faktörlerinin vücut mekanikleri ile iliĢkisi konusunda ve aĢırı yüklenmenin (overtraining and overreaching) sınrlanması konusunda ergonomik yöntemler kullanılabilir. Ekipman/alet/giysi tasarımının iĢgücüne uygunluğunda ergonominin katkısı Spor ekipman/alet/giysi tasarımının bireysel olarak sporcuya uygunluğunda ergonominin katkısı Sağlık-güvenlik ve verimlilik için doğru vücut mekanikleri konusunda iĢgücünün eğitilmesi Optimal sportif performans için doğru vücut mekanikleri konusunda sporcunun eğitimi Çevresel faktörlerin (gürültü, iklim, hava kalitesi, vb.) kontrolu Çevresel faktörlerin (gürültü, iklim, hava kalitesi, vb.) kontrolu Molaların sirkadiyen ritimlerine göre verilmesi Gün içinde en iyi egzersiz zamanlarının belirlenmesi, jet-lag etkisinin azaltılması Bele gelen kuvvetlerin sınırlanması; fizyolojik ve psikolojik yüklenmelerin sınırlanması. Bele gelen kuvvetlerin sınırlanması; fizyolojik ve psikolojik yüklenmelerin sınırlanması. Hatalı çalıĢma yöntemi ve ekipman-makina kullanımından doğabilecek kaza ve yaralanmaları önlemede ergonominin katkısı Hatalı teknik, ekipman ve idman programından kaynaklanabilecek kaza ve yaralanmaların önlenmesinde ergonominin katkısı ÇalıĢılan tesisin iĢgücünün ihtiyaçları, güvenliği-sağlığı ve verimliliği için tasarlanması Spor tesisinin sporcuların, çalıĢanların ve seyircilerin ihtiyaçları ve güvenliği-sağlığı için tasarlanması ayrıca sporcuların ve çalıĢanların performansı için tasarlanması 2. SPORDA ERGONOMĠ UYGULAMALARINA ÖRNEKLER AĢağıda ergonominin sporun çeĢitli faaliyet alanlarına yapabileceği olası katkılara örnekler verilmektedir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 180 Örnek 1: Bisiklet sporu Öncelikle bisikletin boyutları bisikletçinin vücut ölçülerine uygun olmalıdır. Yani, bisikletçinin maksimum güç üretebilmesi bisikletin optimal antropometrik ölçülerde olmasına da bağlıdır (örneğin; sele yüksekliği, krank uzunluğu, vb.). Rahat bir bisiklet tabii ki sadece sele ile ilgili değil. Ergonomi mühendisleri konfor, sağlık, güvenlik ve performansla ilgili insan-bisiklet etkileĢimi ile ilgili bütün noktaları çalıĢabilirler. Sele ve krank gibi gidon Ģekli ve boyutlarının incelenmesi de bunlar arasındadır (Atkinson, 2011). Havadinamikleri ve klimatik etkiler (ısıl zorlanma) ergonominin üzerinde duracağı bu sporla ilgili diğer muhtemel konulardır. Bisikletçi pozisyonunu alçaltarak hava direncini azaltabilir ama bu konumun güç çıktısı ve konfor üzerindeki etkisini de hesaba katmak gerekecektir. Uludağ veya Alp dağlarında yazın yapılan bir turu ele alacak olursak, hem sıcak ve hemde soğuğu hesaba katan bir elbise tasarımı gerekecektir. Örnek 2: Dağcılık Bu aktivitenin fizyolojik etkilerini anlamak (kalp atıĢlarının yükselmesi, solunum, O2 kullanımı, vs.) ve bu aktivitenin uzun dönemdeki etkileri, gıda ve psikolojik olarak gerektirdiklerini belirlemek gerekecektir. Giysilerin (ayakkabı, eldiven, kafa giysileri, vs) vücudun fizyolojik gereksinimlerle baĢa çıkabilmesindeki etkilerini (ekipman özellikleri: ağırlık, sürtünme, hava direnci, güvenlik, vs.) belirlemek gerekecektir. Sırtçantaları, karabinerler (metal halkalar), tırmanmak için kemerler, bisiklet, kayak, kayak giysileri, vb ekipmanların fonksiyon, güvenlik, ağırlık taĢıma kapasitesi, ve her türlü koĢulda kullanılabilirlikleri yine ergonomik katkıyı gerektirecektir (Reilly, 2011). Örnek 3: Spor Giysileri Spor giysileri sporcuyu yazın sıcağı ve neminden kıĢın soğuğundan, ıslaklığından ve rüzgarından koruyacak Ģekilde tasarlanmalı. Güvenlik, giysi tasarımında bir diğer faktördür. Örneğin giysilerin yanmaya dayanıklılığı araba veya motor yarıĢı gibi sporlarda önemli bir özelliktir. Bisikletçi ve koĢucuların yolda kazalara maruz kalmamaları için floresanlı giysiler giymeleri güvenlik için gereklidir. Spor giysilerinde değiĢiklik materyal bilimindeki geliĢmelere paralel olarak devam edeceğe benziyor. Örnek 4: Takım sporlarında forma renklerinin etkisi Giysi renklerinin performansı etkileyebileceği yöninde bazı kanıtlar var. Örneğin takım arkadaĢlarını rakip oyunculardan kolayca ayırt edebilmede veya ıĢıklandırılmıĢ bir arka plana karĢı belirlemede rengin etkisi bu alnda çalıĢan ergonomi bilimcilerinin katkısını gerektirir. Yarım yüzyıldan fazla bir sürede elde edilen verilere göre kırmızı Ģerit formalı futbol takımlarının daha avantajlı oldukları yolunda kanıtlar var. Bu ilginç konunun detaylı araĢtırılması ergonominin uğraĢı alanları içindedir (Reilly, 2011). 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 181 Örnek 5: Spor Tesislerinin Tasarımında Ergonomi Ergonominin stadyum gibi sporla ilgili mekanların tasarımında da katkısı vardır. Bu mekanlar rutin olarak çok sayıda insan bulundururlar. Bu mekanların kalabalığın davranıĢ, ihtiyaç ve güvenliğinin gözönünde bulundurularak tasarlanması, acil çıkıĢların tasarımı ve yönetimi ergonomi bilgisini gerektirir. Burada hem çalıĢanları ve hem de ziyaretci ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmak gerek. ÇalıĢanların çalıĢma ortamlarının görevlerini en iyi ve güvenli yapabilecek Ģekilde tasarlanmaları ergonomi bilgisini gerektirir. Burada kontrol odası tasarımı ergonominin katkıda bulunabileceği alanlara diğer bir örnektir. 3. ERGONOMĠ ĠLE SPORA ĠNCE AYAR: BAZI ÖNERĠLER Boks, güreĢ halter gibi bireysel sporlar nasıl kiloya göre kategorilere (sikletlere) ayrılıyorsa, diğer bazı bireysel yarıĢma sporlarının da vücut ölçülerine göre kategorilere ayrılması düĢünülebilir. Örnek olarak uzun atlama ve yüksek atlama gibi alanlar gösterilebilir. Bu alanların sporcuların boy, daha doğru olarak bacak uzunluklarına göre, kategorize edilmeleri ergonomi kurallarına uygun olacaktır. Benzer baĢka bir alan da engelli koĢudur: Bu koĢuda, uzun bacaklı bir sporcu ile daha kısa bacaklı bir sporcunun aynı yükseklikteki engeli aĢmak zorunda kalmaları uzun bacaklı sporcuya avantaj sağlayacak ve gerçekte en süratlinin kim olduğu konusunda yanıltıcı olacaktır. Burada adil bir çözüm engel yüksekliğinin her sporcunun bacak uzunluğuna göre ayarlanması olabilir. Akla gelen diğer bir spor alanı da cimnastiktir. Örneğin, cimnastikte paralel barların (parallel bars and uneven parallel bars) yerden yükseklikleri, aralarındaki mesafe ve barların çapları sporcunun vücut ölçülerine göre performansını etkileyecektir. Burada ölçüler ne yazık ki standarttır ve sporcuya göre ayarlanmaz. Bu durum bazı sporcuları dezavantajlı duruma sokacaktır. Bahsettiğimiz ölçülerin sporcu vücut ölçülerine göre ayarlanabilir olması gerçek Ģampiyonları belirlemede daha doğru sonuçlar vereceği bu makalenin yazarının inancı ve önerisidir. Yukarıda verdiğimiz örnekleri çoğaltmak mümkündür. 4. SONUÇ Bu makalede ergonominin potansiyel olarak spora verebileceği katkılar üzerinde kısaca değinildi. Örnekler verilerek somut katkılara değinildi. Henüz bu konu daha baĢlangıç döneminde olmakla birlkte ergonominin sportif kaza ve yaralanma risklerinin azaltılması ve performansın artırılmasında önemli katkı sağlayacağı ortadadır. Spor, ergonomi ile uğraĢanlara yeni ve keĢfedilmesi pek de zor olmayacak potansiyel bir araĢtırma ve uygulama alanı olarak görünmektedir. KAYNAKLAR Atkinson, G. (2011).Sport and Leisure. www.ergonomics.uk/library/sport-leisure Reilly, T.(2011). Ergonomics in Sports and Physical Activity, Human Kinetics, Champaign, IL. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 182 VARDĠYALI ÇALIġMA ÇĠZELGELERĠNĠN HEMġĠRELER ĠÇĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Berna ULUTAġ1, Havva ÇANKAYA2 1 Yrd.Doç.Dr., EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480 EskiĢehir, bhaktan@ogu.edu.tr 2 EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480 EskiĢehir, hawa__89@hotmail.com ÖZET Vardiyalı çalıĢma sistemleri, çalıĢanları fiziksel ve sosyal açıdan olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Konunun öneminden dolayı bu çalıĢmada hemĢirelerin vardiyalı çalıĢma çizelgeleri üzerinde durulmuĢtur. Özellikle bayanlar için çalıĢma saatlerine esneklik kazandıran, ev ve iĢ yaĢamının kalitesini arttırabilmesi için, gün içinde çalıĢılacak saat dilimlerini seçme olanağı tanıyan, gece vardiyalarını ve tatil günlerini sınırlayan bir karar modeli geliĢtirilmiĢ ve farklı senaryolar değerlendirilmiĢtir. Tasarlanan anket yardımıyla, ele alınan serviste görev yapan hemĢirelerin vardiyalı çalıĢma uygulamalarındaki fiziksel ve zihinsel zorlanma düzeyleri tespit edilmiĢ, mevcut vardiyalı çalıĢma çizelgesi irdelenmiĢtir. Daha sonra hemĢirelerin belli çalıĢma dilimleri için atadıkları tercih puanları göz önünde bulundurularak, çalıĢmayı en çok tercih edecekleri zaman dilimleri için vardiya çizelgesi oluĢturulmuĢtur. Ġdeal durumda ise, kiĢinin çalıĢma ve günlük hayatında sosyal ve psikolojik açıdan zorlanmayacağı bir vardiya çizelgesi önerilmiĢtir. Karar modeli, ilgili verilerden hareketle çözülerek çalıĢma çizelgeleri oluĢturulmuĢ, farklı senaryolardan elde edilen sonuçların birbirleri ile göreli üstün ve zayıf yönleri tartıĢılmıĢtır. Anahtar kelimeler: fiziksel ve zihinsel zorlanma, vardiyalı çalıĢma sistemleri, hemĢire, çalıĢma çizelgesi, karar modeli ABSTRACT Working in shifts may have negative effects on workers physically and socially. Due to its importance, this study considers nurses working in shifts. A decision model is introduced that generates flexible working hours by enabling the nurses to select the working hours and constraining night shifts and off days. Several scenarios are assessed. The work stress level of the nurses working in the considered department is determined by use of a questionnaire and current shift schedule is assessed. Then, a shift schedule is formed that rely on nurse‘s shift hour preferences. Further, an ideal scenario is presented where a nurse‘s working and daily life is balanced physically and socially. The decision model is used to produce schedules with related data and relative advantage and disadvantage of the scenario results are discussed. Keywords: physical and mental stres, shift working, nurse, working schedule, decision model 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 183 1.GĠRĠġ Stres, bir eylem ya da durumun kiĢi üzerinde yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlanmaya verilen tepki olarak bilinir. ÇalıĢma yaĢamında farklı sebeplerden ötürü çalıĢanlar az ya da çok strese maruz kalabilmektedir. Stresin düzeyine ve süresine bağlı olarak, çalıĢanlar strese maruz kaldıklarına gerçekleĢtirdikleri iĢin veriminde ve iĢ konsantrasyonunda azalma gerçekleĢebilir. HemĢireler de çalıĢma koĢulları gereği, yoğun baskı, fiziksel ve zihinsel zorlanmaya maruz kalmakta, bu da strese yol açabilmektedir. Günümüzde genel olarak bayanların hemĢirelik mesleğini gerçekleĢtirdiği düĢünülecek olursa, bayanların, ev, çocuklar ve ekonomik problemlerle daha çok karĢı karĢıya geldiği söylenebilir. Sağlık sektöründe, özelikle hastane ortamında çalıĢanların daha geniĢ sosyal olanaklara, düzenli organizasyona ve iĢ doyumuna gereksinimi vardır. Çünkü gerçekleĢtirdikleri iĢlerin doğası olarak, hemĢireler çalıĢma saatleri boyunca pek çok stres faktörü ile karĢı karĢıya gelirler. Bakım verdiği hastaların da genellikle stres düzeylerinin yüksek olduğu düĢünülürse, hemĢirelerin çalıĢma ortamlarında fiziksel ve zihinsel zorlanmaya olabildiğince az maruz kalması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Sağlık sistemlerinde, hemĢirelerin ve hastane yönetiminin, kimi zaman çeliĢen, isteklerini karĢılayabilmek üzere etkin bir çizelgenin oluĢturulması, oldukça zor ve zaman alan bir problemdir. Çizelgeleme problemleri, genel olarak verimliliğin esas alınarak, kaynakların kullanıcılara belli kısıtlarla atanması ve amaç kaynakların etkin bir biçimde kullanılması olarak tanımlanır. Günümüzde esnek çalıĢma modellerinin ortaya çıkmasıyla, çalıĢma saatlerinde esneklik önemli bir konu haline gelmiĢtir. ÇalıĢma saatlerinin esnek hale getirilmesi pek çok üretim iĢletmesinde uygulanmaktadır. Vardiyaların tanımlanması ve iĢ görenlerin bu vardiyalara tahsis edilmesi problemlerinin çözümünde Yöneylem AraĢtırması (YA) tekniklerinden de yararlanılmıĢtır. Fakat ele alınan problemlerde çalıĢanların fiziksel ve zihinsel zorlanma düzeylerinden hareketle belirlenen tercih puanları göz ardı edilebilmektedir. Bu çalıĢmada, öncelikle ele alınan birimdeki mevcut çalıĢma çizelgesi incelenmiĢtir. HemĢirelerin zihinsel ve fiziksel zorlanma düzeylerini en küçüklemek üzere, çalıĢmayı en çok tercih edecekleri çalıĢma saatlerinin belirlenmesine yardımcı olacak bir anket tasarlanmıĢtır. Uygulanan 2. VARDĠYALI ÇALIġMA SĠSTEMLERĠNĠN DEĞERLENDĠRMESĠ Vardiyalı çalıĢma sistemi, iĢin veya iĢyerinin niteliği gereği, sürekli olarak faal olan çalıĢma ortamlarında, günün veya haftanın tüm çalıĢma sürelerinde, aynı günün farklı (birbirini izleyen) zaman dilimlerinde biçiminde gerçekleĢtirilen çalıĢma biçimi olarak tanımlanır. 2.1 ÇalıĢma Modellerinde Esneklik Hızla değiĢen teknoloji, artan uluslararası rekabet ile küreselleĢme hareketi sonucunda iĢletmelerin 24 saat aralıksız çalıĢması gerekliliği, diğer taraftan ülkeleri büyük ölçüde sarsan ekonomik kriz ve iĢsizlik problemleri, klasik istihdam modellerine alternatif olarak esnek çalıĢma biçimlerini çalıĢma hayatına getirmiĢtir. Esnek çalıĢma modelleri, çalıĢma saatlerinin en üst düzeyde belirlenmesi, iĢyerlerinin kesintisiz çalıĢtırılması ve düĢük verimin giderilmesi konusunda etkin bir yol olduğundan, 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 184 iĢverenler tarafından benimsenmektedir. Bunun yanında, iĢçiye zamanı üzerinde egemenlik kurabilme imkânı tanıdığından, iĢ gören de bu tarz çalıĢmaya sıcak yaklaĢmaktadır (TĠSK, 1999). Esnek çalıĢma modelleri kısmi süreli çalıĢma, iĢ paylaĢımı, kayan iĢ süresi, çağrı üzerinde çalıĢma, evde çalıĢma, tele (uzaktan) çalıĢma, ödünç iĢ iliĢkisi, yoğunlaĢtırılmıĢ iĢ haftası, vardiya modelleri, yıllık iĢ süreleri modelleri ve emekliliğe yumuĢak geçiĢ gibi çalıĢma modellerinden oluĢmaktadır. Esnek çalıĢan modelleri içinde öteden beri uygulanmakta olan vardiyalı çalıĢma, 4857 sayılı ĠĢ Kanunu‘nun 67/2. maddesinde yer alan ―iĢin niteliğine göre iĢin baĢlama ve bitiĢ saatleri iĢçiler için farklı Ģekilde düzenlenebilir.‖ hükmüyle beraber vardiyalı (postalar halinde) çalıĢmaya açıkça yer veren 76. madde hükmü gereğince, ülkemizde de sıklıkla uygulanmaktadır. 2.2 Vardiya Sistemlerinin Sınıflandırılması Bir iĢ görenin çalıĢma saatinin iĢletmenin faaliyet gösterdiği zamandan kısa olması durumunda ya da tam tersine iĢletmenin faaliyet gösterdiği süre çalıĢanların çalıĢma saatinden uzun olduğu durumlarda vardiya sistemleri söz konusu olmaktadır. Vardiya sistemleri, sabit ve değiĢen olmak üzere iki grup altında incelenebilir: 1) Sabit vardiya sistemleri a) Sürekli erken vardiya b) Sürekli geç vardiya c) Sürekli gece vardiyası d) Sabit zamanlı, bölünmüĢ vardiyalar (Örneğin gemici nöbetleri 00:00-04:00 ve 12:0016:00 arası; 04:00-8:00 ve 16:00-20:00 arası; 08:00-12:00 ve 20:00-24:00 arası gibi). Personel sürekli yerinde bulunduğundan vardiyayı bölmek sorun olmamaktadır. Lojmanları hastane içinde veya yakınında bulunan hemĢireler için de böyle bir düzenleme uygundur. 2) DeğiĢen vardiyada çalıĢma a) Gece vardiyasız sistem: Hafta sonu çalıĢmalı ve çalıĢmasız iki vardiya. b) Gece vardiyalı, hafta sonu çalıĢmasız: 3 ekipli 12 saat çalıĢmalı iki vardiya veya 3 ekipli 8 saat çalıĢmalı üç vardiya. c) Gece vardiyalı, hafta sonu çalıĢmalı: ĠĢletme sürekli çalıĢmak zorundaysa Ģarttır. Dört ekipli, 8 saat çalıĢmalı 3 vardiya (Babalık, 2005). 3. UYGULAMA Hastane ile ilgili araĢtırmaların çoğunda odak noktası olarak hemĢirelerin çizelgelemesi üzerinde durulur. Bunun sebebi ise hastane bütçesinin büyük bir kısmının hemĢirelere ödenen maaĢların oluĢturmasıdır. Ayrıca hemĢire çizelgelemesinin doğrudan hasta bakım kalitesini etkilemesi de araĢtırmaların bu konu üzerinde yoğunlaĢmasına sebep olmuĢtur. Bu çalıĢmada incelenen birimde hemĢirelerin çalıĢma saatlerinin çizelgelenmesi elle yapılmaktadır. OluĢturulan çizelge, çizelgeyi yapan kiĢinin inisiyatifiyle olmaktadır. Çizelgeyi oluĢturan kiĢi, ne kadar duyarlı davranırsa davransın çalıĢanların farklı yöndeki isteklerini karĢılaması her zaman mümkün olmamaktadır. Bu noktada hemĢirelerin memnuniyetsizlikleri çalıĢma yaĢamlarını ve hasta bakım kalitesini etkileyecek, bunun yanında sosyal yaĢamlarında da sorunlara yol açabilecektir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 185 Bu çalıĢmada, 0-1 tamsayılı programlama modeli ile vardiyalar çizelgelenirken hem bir günlük çalıĢma süresi ele alınarak iĢe baĢlama zamanlarına esneklik getirilmiĢ, hem de bir haftalık çalıĢma süresinde çalıĢma ve dinlenme zamanları ile ilgili asgari Ģartlar sağlanmıĢtır. Vardiya ve gün çizelgelemesi problemlerinin birleĢiminden meydana gelen tur çizelgelemesi problemine çözüm getiren bu modelde, haftalık vardiya planında gece vardiyalarının sayısı sınırlandırılmıĢ, gece vardiyasının ardından gündüz vardiyasına atama engellemiĢ ve bir tatil gününün mutlaka verilmesi sağlanmıĢtır. Ele alınan problemde, gün içi dinlenme zaman aralıkları ayrıca tanımlanmamıĢtır. Gün içindeki çalıĢma temposuna ve iĢ yoğuna bağlı olarak hemĢirelerin kendi aralarında anlaĢarak mola verebileceği varsayımı yapılmıĢtır. 3.1 GeliĢtirilen Karar Modeli Bu kapsamda bir amaç fonksiyonu doğrultusunda ve belirli kısıtlar altında çözüm arandığından geliĢtirilen model aslında bir karar modelidir. Çözümden önce bazı varsayımlar yapılmıĢtır. Varsayımlar: Haftanın 7 günü çalıĢılmalı ve günde 24 saat hizmet verilmesi gereklidir. Gece ve gündüz olmak üzere 2 vardiyada çalıĢılır. ÇalıĢma süreleri gece ve gündüz vardiyaları için 10‘ar saattir. Vardiyaların baĢlama saatleri alternatifleri gündüz için 07:00, 08:00, 09:00 iken gece vardiyası için 19:00, 20:00, 21:00‘dır. HemĢirelerin ardıĢık olarak en fazla 2 gece vardiyasında çalıĢmasına izin verilir. Gece vardiyasından sonraki gün gündüz vardiyasına atanmasına izin verilmez. Her hemĢireye haftada 1 gün tatil verilir. HemĢirelerin gece vardiyalarından sonraki gün mutlaka tatil verilir. Gün içindeki dinlenme aralıkları modelde dikkate alınmaz. Minimum hemĢire talebi kesinlikle karĢılanır. Belirlenen parametreler, karar değiĢkenleri, kısıtlar ve amaç fonksiyonu doğrultusunda oluĢturulan karar modeli izleyen Ģekildedir. Karar DeğiĢkenleri: Uijm= m: ĠĢe baĢlama saati alternatifleri (m=1, 2, 3, 13, 14, 15) Pijk = bijz = z: 4. ve 10. saat dilimleri arası 1. blok, 16. ve 22. saat dilimleri arası 2. blok nij = dij = tij = 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 186 Parametreler: G T α β μijm Rjk HemĢirelerin planlama dönemi boyunca çalıĢacakları vardiya sayısı HemĢirelerin planlama dönemi boyunca kullanacakları tatil günü sayısı Bir günde çalıĢılmayan saat sayısı Bir günde çalıĢılan saat sayısı i. hemĢirenin j. güne ait m. baĢlama saatine verdiği tercih puanı j. gün k. saat diliminde ihtiyaç duyulan hemĢire sayısı Matematiksel model: (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) (12) (13) (14) k.a. (15) Tanımlanan kısıtlar altında amaç fonksiyonu (15), çizelgeleme boyunca hemĢirelerin alternatif iĢe baĢlama saatlerine verdikleri tercih puanları toplamını (memnuniyet düzeyini) en 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 187 büyükler. Tercih puanları, hemĢireler için vardiyalı çalıĢma sistemi değerlendirme anketinden (bkz.EK) elde edilmiĢtir. 3.2 Modelin Çözümü ve Sonuçların Yorumu Esnek vardiya çalıĢma dilimlerini göz önünde bulunduran karar modeli, LINGO yazılımında çözülmüĢtür. Model ilk olarak, atamaların tercih edilmediği durum (tüm tercih puanları=1) verilmesiyle oluĢacak durumun tespiti için çözülmüĢ, sonrasında hemĢireler için vardiyalı çalıĢma sistemi değerlendirme anketinden elde edilen, hemĢirelerin iĢe baĢlama saatlerine verdikleri tercih puanları için çözülmüĢtür. Son olarak, hemĢireler için vardiyalı çalıĢma sistemi değerlendirme anketi sonuçları yorumlanarak ideal durum senaryosu oluĢturulmuĢtur. Bu senaryoda, hemĢirelerin, bakıma muhtaç yakını bulunup bulunmaması, çocukları olup olmaması, varsa çocuklarının bakım gerektirecek yaĢta olması ve hemĢirelerin gece vardiyasından etkilenme durumları göz önünde bulundurulmuĢtur. Bunlar dikkate alınıp bir tercih puanlaması düzenlenmiĢ ve bu tercih puanlarına göre model çözdürülmüĢtür. 3.2.1 Mevcut durum Model tüm hemĢirelerin, iĢe baĢlama saatleri tercih puanlarına bir verilmesiyle çözülmüĢ ve amaç fonksiyonu değeri 50 olarak hesaplanmıĢtır. Elde edilen çözümler sonucunda, hemĢirelerin günlere göre atandıkları saat dilimleri ve haftalık planlama dönemi boyunca atandıkları gece, gündüz vardiyaları ve tatil zamanları Tablo 1‘de verilmiĢtir. Tablo 1 Mevcut Durum Ġçin ÇalıĢma Çizelgesi HemĢire 1 2 3 4 5 6 7 8 Pazartesi Gece 19.00-04.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gece 21.00-06.00 Salı Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil ÇarĢamba Gündüz 07.00-16.00 Gece 21.00-06.00 Gece 19.00-04.00 Tatil Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 PerĢembe Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Cuma Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 20.00-05.00 Gece 19.00-04.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 07.00-16.00 Cumartesi Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gece 21.00-06.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 07.00-16.00 Pazar Gece 19.00-04.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Tatil Gece 21.00-06.00 Tablo 1 incelendiğinde hemĢirelere verilen gündüz ve gece vardiyalarında baĢlama saatlerinin düzensiz olarak atandığı görülmektedir. Bu durum, hemĢirelerin vardiya programına uyum göstermelerinde sorun oluĢturabilecektir. Ayrıca, gündüz vardiya dilimlerinden 08:00-17:00 saat dilimine hemĢire atanmamıĢ olması denge sağlanması açısından bir eksikliktir. 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 188 3.2.2 HemĢirelerin tercih puanı verdikleri durum Ġkinci senaryoda, model hemĢireler için vardiyalı çalıĢma sistemi değerlendirme anketinden elde edilen, hemĢirelerin iĢe baĢlama saatlerine verdikleri tercih puanları kullanılarak çözülmüĢ ve amaç fonksiyonu değeri 134 olarak hesaplanmıĢtır. Elde edilen çözümler sonucunda, hemĢirelerin günlere göre atandıkları saat dilimleri ve planlama dönemi boyunca atandıkları gece, gündüz vardiyaları ve tatil zamanları Tablo 3‘de verilmiĢtir. HemĢire tercihlerinin dikkate alındığı bu çözümde, hemĢirelerin kesinlikle tercih etmedikleri ve ona göre puan verdikleri saat dilimlerine atanmaları, istenmeyen durum olarak görülür. Tablo 2‘de görüldüğü gibi altı çizili olan saat dilimleri hemĢireler için istenmeyen durumu ifade etmektedir. Tablo 2 HemĢire Tercihlerine Göre ÇalıĢma Çizelgesi HemĢire 1 2 3 4 5 6 7 8 Pazartesi Salı ÇarĢamba PerĢembe Cuma Cumartesi Pazar Gece 21.00-06.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 08.00-17.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gece 21.00-06.00 Tatil Gündüz 09.00-18.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gece 21.00-06.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gece 21.00-06.00 Tatil Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 19.00-04.00 Tatil Tercih edilmeyen saat dilimlerine yapılan atamaların oranları hemĢirelere için sırasıyla %29, %14, %29, %14, %14, %43, %57 ve %14‘dür. Buna göre yedinci hemĢirenin tercih etmediği saat dilimlerine diğerlerine göre daha fazla bir oranda atanmıĢ ve isteklerinin karĢılanmasında yetersiz kalınmıĢtır. HemĢirelerin tercih ettikleri saat dilimleri genelde gündüz vardiyasında bulunmaktadır. Fakat hemĢirelerin gece vardiyasında da çalıĢmaları gerekmektedir. Ġstenmeyen durumların oluĢmasında modelin hemĢirelere gece vardiyası atamasının büyük etkisi olmuĢtur. Bu sebeple bu oranların gece vardiyası atamalarından dolayı yüksek değerde olduğu düĢünülmektedir. 3.2.3 Ġdeal durum HemĢirelerin vardiyalı çalıĢma sistemi değerlendirme anketine verdikleri cevaplar incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda hemĢirelerin memnuniyet düzeyini artırabilecek durumlar tespit edilmiĢtir. HemĢirenin bakıma muhtaç yakınlarının bulunması durumunda, 07:00-16:00 saat diliminde çalıĢmasıyla bakımını yaptığı kiĢiye daha fazla zaman ayırması sağlanabilir. Diğer bir durum hemĢirelerin, 6 yaĢından küçük çocuklarının bulunması ve bu yaĢ gruplarındaki çocukların daha fazla ilgi ve zaman gerektirmesidir. Özellikle anne- çocuk iliĢkisi açısından hemĢirelerin gece vardiyalarına mümkün olduğunca atanmayıp, gündüz vardiyalarında da 09:00-18:00 saat dilimlerinde çalıĢmaları doğru olacaktır. Özellikle bu durumları sağlayacak tercih puanları belirlenmiĢtir. Daha sonra, diğer hemĢirelerin 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 189 değerlendirilmesinde gece vardiyasında çalıĢmanın oluĢturduğu zorluklara hemĢirelerin 1-5 ölçeğine göre verdikleri cevaplar dikkate alınmıĢtır. HemĢirelerin sosyal yaĢamlarının etkilenmesi, ruhsal açıdan etkilenmeleri ve hastalanma sıklıkları gibi zorluklara verdikleri puan toplamlarına göre sıralanmıĢlardır. Model, bu doğrultuda verilen tercih puanlarına göre çözülmüĢ ve amaç fonksiyonu değeri 154 çıkmıĢtır. HemĢirelerin günlere göre atandıkları saat dilimleri ve planlama dönemi boyunca atandıkları gece, gündüz vardiyaları ve tatil zamanları Tablo 3‘de verilmiĢtir. Tablo 3 Ġdeal Durum Ġçin ÇalıĢma Çizelgesi HemĢire Pazartesi Salı ÇarĢamba PerĢembe Cuma Cumartesi Pazar Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 08.00-17.00 Gece 21.00-06.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 08.00-17.00 Gece 21.00-06.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 08.00-17.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Tatil Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil Gece 19.00-04.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 08.00-17.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 07.00-16.00 Tatil 1 Tatil 2 3 4 5 6 7 8 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gece 19.00-04.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 19.00-04.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 07.00-16.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gece 19.00-04.00 Gündüz 09.00-18.00 Gece 21.00-06.00 Gündüz 09.00-18.00 Gündüz 09.00-18.00 Tablo 3‘de görüldüğü gibi öncelikli olan atamalar sağlanmıĢtır. Küçük çocuğu olan 4. ve 8. hemĢireler 09:00-18:00 saat dilimine atanmıĢ ve bakıma muhtaç yakını bulunan 1. hemĢire de 07:00-16:00 saat dilimine atanmıĢtır. Gece vardiyasından etkilenme sırasına göre en çok etkilenen 2. ve 7. hemĢireler istenilen gündüz saat dilimlerine atanmıĢlardır. 4. SONUÇ VE ÖNERĠLER Bu çalıĢmada, hemĢirelerin vardiyalı çalıĢma sistemi içerisinde, çalıĢma saatlerine esneklik getirerek, fiziksel ve zihinsel zorlanma düzeylerini azaltacak ve hemĢirelerin çalıĢma programları açısından memnuniyetlerini artıracak yaklaĢımlar araĢtırılmıĢtır. ÇalıĢmada 0-1 tamsayılı programlama tekniği kullanılarak karar modeli geliĢtirilmiĢtir. Karar modelinde yer alan kısıtlar ve amaç fonksiyonu doğrultusunda farklı çalıĢma çizelgeleri oluĢturulmuĢtur. GeliĢtirilen karar modelinde, birinci senaryo için amaç fonksiyonu değeri 50, hemĢirelerin tercih puanı verdikleri ikinci senaryo için 134 ve son için de 154 olarak hesaplanmıĢtır. Farklı senaryolar için hesaplanan amaç fonksiyonu değerlerinde bir iyileĢme görülmüĢtür. Ġkinci senaryoda, hemĢirelerin tercihleri dikkate alınmıĢ ve istekleri büyük ölçüde karĢılanmıĢtır. Ġdeal durumda ise hemĢirelerin göz ardı edebilecekleri düĢünülen, ergonomi ilkeleri de modele dahil edilmiĢtir. Ergonomi ilkelerine uygun olan çalıĢma çizelgeleri, kiĢinin hayatında zorlanmamasını, sosyal açıdan, ruh sağlığı açısından, aile ve çevresiyle olan iliĢkileri açısından zorluklar yaĢamamasını sağlar. Bu noktadan yola çıkarak çözülen modelle hemĢirelerin memnuniyet düzeylerinin diğer senaryolara kıyasla arttığı gözlenmiĢtir. Genelde vardiyalı çalıĢma sisteminin hemĢirelerin çalıĢma yaĢamlarındaki monotonluğu azaltılmasına 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 190 yardımcı olduğu düĢünülür. GeliĢtirilen karar modeli bunu daha da ileri götürerek saat dilimlerini çeĢitlendirip hemĢireler için alternatif çalıĢma zamanları sunmuĢtur. OluĢturulan çalıĢma programları uzun yıllar kullanılmaya elveriĢli olmayabilir. Bu yüzden, çalıĢma çizelgelerinin, çalıĢan kadrosunda değiĢiklik olduğunda veya kiĢilerin yaĢam Ģartlarının değiĢmesi durumunda değiĢtirilmesi gereklidir. DeğiĢiklikler, anketin tekrar uygulanmasından sonra, modelde ilgili düzenlemelerle aktarılabilir. ÇalıĢmada önerilen çalıĢma saatlerine esneklik getiren model, sadece ele alınan birime özgü olmayıp diğer hastanelerin farklı birimlerinde de uygulanabilir niteliktedir. Farklı hastanelerde de hemĢire sayısı ve bu çalıĢmada ele alınan bölüme uygulanacak anketlerden elde edilecek verilerle çalıĢma çizelgeleri hazırlanabilir. Ġzleyen çalıĢmalarda farklı hastanelerde bu yaklaĢım uygulanarak olumlu veya olumsuzluk oluĢturabilecek durumların bir incelemesi yapılabilir. Özellikle kamu hastaneleri ve özel hastaneler arasında bir karĢılaĢtırma yapılması sağlanabilir. HemĢirelere iliĢkin yapılabilir diğer ergonomi çalıĢmaları ise izleyen Ģekilde özetlenebilir: Hemşirelerin forma özelliklerinin değerlendirilmesi, Hemşirelerin çalıştıkları ortamdaki renklerlerin özellikleri, memnuniyet düzeyleri ve önerdikleri renk özelliklerinin tartışılması, Hemşirelerin çalıştıkları ortamda çevresel ergonomi yöntemlerinin kullanılması, Hemşire tedavi ve bakım uygulamalarında ergonomik korunma yöntemlerinin kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmesi, Hemşirelerin farklı pozisyonlarda çalışmalarının zorlanma düzeylerinin belirlenmesi. KAYNAKLAR TĠSK Yayınları ―ÇalıĢma Hayatında Esneklik‖, (http://www.tisk.org.tr/yayinlar.asp?s=11). Yayın no. 190, Kasım 1999, Babalık, Fatih C. , 2005, Mühendisler Ġçin Ergonomi ĠĢbilim, Nobel Yayınevi. Seçkiner, S. U. ve Kurt, M., 2005, ―BütünleĢik Tur-Rotasyon Çizelgeleme YaklaĢımı Ġle ĠĢ Yükü Minimizasyonu‖, Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 20, Sayı 2, ss.161-169. Özkarahan, Ġ. ve Kenar, O., 1996, Esnek Vardiya Tabanlı HemĢire Çizelgeleme Sistemi. YA/EM‘96 Bildiriler Kitabı, ss.61-64 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR 191 EK: HEMġĠRELER ĠÇĠN VARDĠYALI ÇALIġMA SĠSTEMĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ 1. Yaşınız: …………. 2. Hangi birimde çalışıyorsunuz?....……………………………….………………........ 3. Kaç yıldır vardiyalı olarak çalışıyorsunuz? ( ) 0-5 yıl ( ) 6-9 yıl ( ) 10 yıl ve üzeri 4. Mevcut çalışma şekliniz nedir? ( ) Sürekli gündüz ( ) Sürekli gece ( ) Gece ve gündüz değişen vardiya sistemi 5. Bir haftada ve ayda kaç kez gece vardiyasında çalışıyorsunuz sırayla yazınız? ……………………………………………………………………………………………. 6. Hangi vardiya diliminde sürekli çalışmayı isterdiniz? ( ) Gece ( )Gündüz 7. Haftanın günlerine bağlı olarak, hangi zaman dilimlerinde çalışmayı tercih edersiniz? Aşağıdaki tabloyu puanlama ölçeğine göre doldurunuz. Puanlama Ölçeği: 1: Kesinlikle tercih etmem 2: Tercih etmem 3: Fark etmez 4: Tercih ederim 5: Kesinlikle tercih ederim Pazartesi Salı ÇarĢamba PerĢembe Cuma Cumartesi Pazar 07:00–16:00 08:00–17:00 09:00-18:00 19:00-04:00 20:00-05:00 21:00-06:00 8. Şu anda kimlerle birlikte yaşıyorsunuz? ( ) Yalnız yaşıyorum. ( ) Arkadaşlarımla birlikte yaşıyorum. ( ) Eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyorum. ( ) Eşim, çocuklarım ve aile büyükleriyle (anne, baba) birlikte yaşıyorum. ( ) Annem, babam ve kardeşlerimle yaşıyorum. 9. Çocuğunuz varsa en küçük çocuğunuz kaç yaşında? ( ) 1-6 aylık ( ) 7-12 aylık ( ) 1-3 yaş ( ) 4-5 yaş ( ) 6 yaş ve üzeri 10. Evde bakıma muhtaç bir yakınınız var mı? ( ) Evet 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 EskiĢehir 193 ( ) Hayır 11. Her gün işe gidiş-geliş toplam kaç dakika yolda geçiriyorsunuz? ( ) 15 dakika’dan az ( ) 16–30 dakika arasında ( ) 60 dakikadan fazla 12. İzinli günlerinizde ve mesai dönüşlerinizde izleyen faaliyetlere ne kadar süre ayırabiliyorsunuz? Oldukça fazla Yeterli düzeyde Sınırlı Aile (eş, çocuk(lar), aile büyükleri, vb.) ( ) ( ) ( ) Sosyal (arkadaşlar, vb.) ( ) ( ) ( ) Eğlence (sinema, televizyon, alışveriş, vb.) ( ) ( ) ( ) Kültürel (kitap okuma, sergi, tiyatro, vb.) ( ) ( ) ( ) Hobi (el uğraşları, özel meraklar, dans, vb.) ( ) ( ) ( ) 13. Hangi vardiya sonrasında kendinize ayırmak için daha çok boş zamanınız olur? ( ) Gece vardiyası ( ) Gündüz vardiyası 14. ÇalıĢma programınızı gereksinimleriniz doğrultusunda değiĢtirebiliyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır 15. En çok hangi vardiyaya geçerken zorlanırsınız. ( ) Gündüz vardiyasından gece vardiyasına geçerken ( ) Gece vardiyasından gündüz vardiyasına geçerken 16. Gece vardiyasında çalıştığınız hafta uyku ve beslenme düzeniniz kaç günde düzene girmektedir? ( ) Hemen uyum gösteriyorum. ( ) 1 gün sonra ( ) 2 veya 3 gün sonra ( ) Hiç alışamıyorum. EK-1 (DEVAM) 17. Gece vardiyasında çalışmak yaşantınıza ne gibi zorluklar getiriyor? Puanlama ölçeğine göre seçenekleri doldurunuz. Puanlama Ölçeği: 1: Kesinlikle katılmıyorum 2: Katılmıyorum 3: Kararsızım 4: Katılıyorum 5: Kesinlikle katılıyorum ( ) Sosyal yaşantımı etkiliyor ( ) Uyku düzenimi bozuyor ( ) Ruhsal açıdan etkileniyorum ( ) Evlilik yaşantımı etkiliyor ( ) Çocuklarımın bakım zorluğu oluyor ( ) Sık sık hastalanmama neden oluyor ( ) Diğer (açıklayınız) ………………………………………………………… 18. Gece vardiyasında çalışmanın size ek olarak sağladığı maddi ya da manevi bir yararı var mı? ( ) Evet (açıklayınız)……………………………………...................................... ( ) Hayır 17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 EskiĢehir 193