MIKROPOLIS 2010 – Arno Rolf
Transkript
MIKROPOLIS 2010 – Arno Rolf
MIKROPOLIS 2010 – Arno Rolf Insanlar, bilgisayarlar, internet küresel bir toplumda Küreselleşme sürecinde Mükemmellik 1.1 Duvarın içine hapsetme Sembolleri- örneğin Dijkstranin Güvenlik Duvarı Son yüzyilın 80li yıllarının sonlarına doğru amerikan bilgisayar bilişim bilim uzmanları arasında kendi bölümlerinin amaçlarının sorusu büyük bir tartışma konusu olmuştur. ACMnin düzenlediği "Task force on te Core of Computer Science" tartişmasinda çok değişik görüşler bulunmuştur. O Tartışmalar alman bilişim bilimini bugüne kadar etkilemişdir ( ACM 1989 ile karşılaştır). "Debatte on Teaching Computing Science" tartışmasında bir önemli ve ünlü temsilcisi E.W.Dijkstra idi. Dijkstra programlarin sadece olağanüstü büyük formüller olduğunu ve programlama sadece o formüllerin kanıtı olduğunun görüşünü aldı (DIJKSTRA 1989 ile karşılaştır). Ona göre bilgisayar bilişim bilimi manevi disiplinlerin dünya haritası üzerinde mathematik ve uygulamalı mantık arasındaki bir bilimdir (VLSA: Very large Scale Application of Logic). O bir hoşluluk- ve doğruluk-sorununu ayıran bir güvenlik duvarı kurulmasını destekliyor: Bilgisayar bilişim uzmanlari resmi şartnamenin üretim ile yani praktik uygulama istekler ile değil, aksine sadece resmi yöntemlerinin etkin kullanımı ile meşgul olmaları gerek. Onların temel görevi bir program tasarımı için resmi şartnameye uygun olduğunun resmi kanıtını sağlamaktır. En büyük zorluk Dijkstraya göre dev kompleksdedir, yani bilgisayar bilişim uzmanları tek bir teknikle yani programlama ile yapmak zorundalar ( DIJKSTRA 1989 ile karşılaştır). Resim 1.1. | Dijkstranın „Güvenlik duvarı-tartışması“ Bu düşünceye karşı bir sürü amerikan ve alman bilgisayar bilişim uzmanları karşı çıktılar. Örnek olarak P.J.Denning (1989) ve T. Winograd (1989), onlara göre sembolik manipülasyonu ön plana koymak sacmalıkdır, çünkü o sadece hedef için bir araçdır, üstelik bilgisayarlar bu dünyada vazgeçilmez olduğunu aldırmamakda saçmalıkdır. Üniversite öğrencileri praktik bölümlerden kaçmamalılardır ve yüksek öğrenimde bilgi almalılardırki pratik konuları anlasınlar. Denning kompleksin gerçek kaynağını bilgisayar programının iç düzeninde değil, aksine zorluk insanların yapdığı işi anlamakdadır düşüncesinde. Yüksek performanslı ve bilgisayar bilimli modellerine ve yöntemlerine ulaşmak için, öncelikle günlük pratik yapdığımız şeyler tam bir kural veya usulde tutulamayıcanı kabulenmemiz gerek. Bilgisayar bilişim araştırması kendine yeten amaç değildir. O kullanmakla, uygulamakla ve değerlendirmekle gelişir. 1.2 Önemli beceri oryantasyon yeteneği - Faydalı disiplinler için zorluluk Iyi bir eğitim küresel bilgi toplumunda ne gibi bir katkıda bulunur? Üniversiteler öğrencilerde hangi kabiliyetleri desteklemelilerdir? Yüksek okular nasıl ekonomide ve politikde bilgisayarlarla ve internetle olan global rekabetde başarılı olan mezun kişileri yetiştirebilir? Nasıl bir disiplin oluşturulmalıki o zorluklara veya rekabete karşı gelebilsinler? Çok bilinen cevap üniversite öğrencilerinin yüksek öğreniminde belirli bir dalda çok iyi meslek eğitimi almaları gerek olduğudur. Bunun için bu metodik eğitimin yanında son derece önemli olan şey disiplinlerin uzmanlaşmış bölümlere ayrılmaları. Öyle olursa araştırmalar ve gelişim gelişir ve üniversite öğrencilerine herzaman araştırmalarda ve gelişimde en yeni vaziyet öğretilir. Bu ideal sadece yüksek okulların geçerli olmasına yardımcı olmadı üstelik toplumun büyümesine ve zenginleşmesine yardim etdi. Bilim adamları o halde daha derin araştırmalar yürütebiliyorlar ve öyle kendi disiplinlerinde bilimsel ilerleme kaydediyorlar. Bu uzmanlaşma ile olan derinleşme her bilim bölümüne belirli bir bölüm vermelerinin sonuçudur (KÄBISH 2001, S.14 ile karşılaştır). Yeni yetişen akademikler bu uzmanların bilgisini öğrenmelerini karier yapmak için koşul olarak almaları gerek. Iktisatin zenginliğide ona bağlı. Bu bölmenin zor durumu: Bu birleşik bilim çok çabuk çoğalıyor. Bir disiplinindeki sorular, metotlar ve sonuçlar artık başka uzmanların bölümlerine öğretilemiyor. Bir disiplinin kendi içinde bile bu bir sorun olmuştur. Uzmanların ve potensiyel gelişimi kulananların arasındaki geribesleme döngüsü yansıma süreçleri zorlaşti ve onun içinde çoğu zaman hic yapılmıyor. Ve çoğu disiplinler yaptığı işlerin ekonomik ve toplumsal sonuçlarını ve etkilerini değerlendirmeye çaba sarf ediyorlar. Bundan dolayı çoğu zaman görmemezlikten geliniyor ve sadece belirli bir uzmanlık alanı ile ilgili gelişim başarı olarak ölçülüyor. Sosyal psikolog Harald Welzerin tenorü: "Çünkü bu uzmanlaşma başarısının fiyatı disiplinlerin bölümlenmesidir; ne kadar bir bölümün derinine insan giderse okadar sınırlı bir çevre tarafından anlaşabiliyor, okadarda spesyal bilgi sofistik oluyor ve okadarda dısarıdan erişilemez oluyor, yani bunun hakkında. Bu disiplinli gelişim derinliğine gidiyor ama birşeyin araştırmasında enlemesine gitmiyor, ve ondan dolayi bölümlerin arasında bir beli konuşamama oluşuyor, onun için disiplinler arası calişıma cağrısı son yılarda coğalmıstır." Artik çoğu önemli kişiler bir üniversite bilgisinden bir belirli bir dalda meslek eğitiminden başka şeyler bekliyorlar. ( vgl. MITTELSTRASS 2001, BECK 2004, HEUSER/SPOUN 2006). Özelikle bunu "faydalı" disiplinlerden talep ediyorlar, örneğin bilişim biliminden, ekonomi biliminden, ve mühendislik biliminden söz ediliyor. Bu disiplinler kendilerini özelikle teknolojii geliştirmesinden dolayı gösteriyorlar, ve buda işi, kuruluşları ve toplumu çok değiştiriyor. Kritikciler uzman eğitiminin bugünkü ekonomik ve teknik şartları yüzünden normativ ve kültürel şartlardan vazgeçebiliceğinden şüpheleniyorlar. Sorunların çözümü bakınca duvarın üzerindemi bulunuyor? Bir taraftan gerekli olan derinleşme ve öbür taraftan bütünlüğü görme yeteneğin eksikliğini veya toplumsal konulara bağlama eksikliğini uzmanlar fark etmişlerdir. Onların önerisi disiplinler arasındaki iletişimi artırmakdır. Her disiplin kendi bölümlerinden haric bir konuyla ilgili başka bakış açıları ile tanişmalılardır. Welzer bir disiplinler arası araştırma projesinde "hicbir zaman daha çok kendi varsayış, kavram ve tasarısı ile ilgili hesap verme tecrübesini yapmiştır, sanki bir başka bölümdeki bir meslektaşa insan kendi disiplininden niye bunu veya başka bir araştırma yöntemini kulanmadığını anlatır. Başka bilgilerle birlikte birde insanlar kendi sinirlarını ve baska görüşlere karşı nekadar acık olduklarını ögreniyorlar" (WELZER 2006). Yan yana olan disiplinlerin saklanmış spesyal bilgileri olması bir bütünlükde düşünme olanağını azaltıyor, hem kendi disiplini içerisinde hemde disiplinler arası. Sonuç olarak bunların bir bütün sistemleştirmesi ve onunla birlikte bütünlüğü görme yeteneği imkansız oluyor (MITTELSTRASS 2003, S.7 ile karşılaştır). Problemler o yüzden (hiç bir zaman) disiplinlere eklenemiyor, yani bilimsel onlar "vatansızdır". Daha bilimsel disiplinler dünyayı bağıl bir bakış açısından gördükleri için çoğu zaman gerçeklerin sadece bazi yönlerini görebiliyoruz. O yüzden tek bir disiplinden gelmiyen, problemler tek bir disiplinde araştırılmasıda yetmiyor, ve çözülmüyor, disiplin dilinden formülle bile edilemiyor. Disiplinin sınırları bilginin sınırları oluyor (vgl. MITTELSTRASS 2003, S.7; WAHOFF 2005, S.19). Yeniden Welzerin işaret etiği sey, disiplinleri çok geliştiren kişiler çoğu zaman sadece tek bir bölümden değil çoğu bölümleri tanıdıkları kesinleşmiştir: "Eric Kandel mesela tıp alanında nobel ödülü alan ve en önemli nörologlardan birisi, önce tarihi ve edebiyat bilimini okumuş sonra psiko analize ve biyoloji bölümüne geçmişdir. Böyle biyografiler disiplinler arası iletişimin çok başarılı olduğunun işaretidir - çünkü degişik yeterliklerin birleşmesi bir şeyi daha iyi anlama kabiliyetini verir" (WELZER 2006). Disiplinler arası, çok sayıda çağrılarına karşın daha çoğu çabalar başarısız kalmıştır. Bunun nedenleri bilimsel disiplinlerin yapısında ve ödüllendirme sistemlerindedir: Bir disiplin öncelikle bir şeye birleşik bir bakış açısı ile başlar ve buda sadece disiplinler arası iletisimle başlar. Bir disiplinin en önemli içerdiği şey metotların, biligi enteresenin ve teorilerin uyuşmasıdır. Öylece bir disiplin tartışma şemasıli ve değer yönelimli bir söylem toplumudır. Birisi kendini bir disipline ait saniyorsa, o disiplinin kuralarına karşı boyun eymesi gerek ve disiplinin doğru gördüğü gibi öğretmesi ve yayinlaması gerek yani eğer o disiplinde akademik kariyer yapmak istiyorsa. Tam burada disiplinler arası çalışmanın sorunu bulunmakdadır. Bir bilimin bir disiplin toplum içerisinde kabul edilmesi ve itibari olması disiplinin kendi kuralına ve bakiş açısına uyumlu davranmasına bağlı. Bir bilimin kalıcılığı bu kuraların kabul edilmesi ile sağlanır (WAHOFF 2005, S.14 f. ile karşılaştır). Teorik veya yapısal kavramlar ile ilgili deneyimler örneğin disiplinler arası iletişimi teşvik eden sistem teorisi çok az desteklendi. Hangi bilim ile birleşen bir mükemmel belirli bir dalda meslek eğitimi geleceğin bilim toplumunda önemli kalacakdır? Bizim önerimiz: Genel bilgi arti çevre bilgisi Bilgisayarlarla ve internet ile artık çoğu ezbere bilmemiz gereken veya çok araştırmamız gereken bilgileri çok kolayca ulaşabiliyoruz. Çoğu şeyler ilişkisel vertabanı ile veya interneti ile bir tıklama ile ulaşıla biliniyor ama, o yüzden başka bilgi formları unutuluyor. Örneğin en çok olgusal bilgileri, çok şey bilmek kim milyoner olacak gibi olması amaç olamaz. Bilgi toplumunun geleceğinde hangi bilgiler yani uzmanlarda gelen bilgilerden hariç önemli olacaktır? (NIDA-RÜMELIN 2004 ile karşılaştır) Lüneburg Üniversitesinin direktörü Sascha Spoun ve gazeteci Uwe Jean Heuser bu soruya kısa bir cevap veriorlar: „Aslında insan kendisine sormalıki: Ben kendi bölümümü analitik deneyim alacak kadar iyi biliyormiyum? Ben bir yandan sorunlara her yönden bakmayı biliyorumuyim yoksa profesyonel salak gibi sadece bir acıdanmı bakiyorum, ve öteki yandan sorunların gercekten derinliğine kadar gidiyormuyum?“ (HEUSER/SPOUN 2006) Bu cümleler yön gösteriyorlar ama daha tam sorumuza cevap vermiyorlar yani analitik deneğim nasıl alınıyor ve bir soruna nasıl her yönden bakılıyor gibi cevaplar. Konstanzli filozof Jürgen Mittelstraß yüksek okularda hem genel bilgilerinin hemde çevre bilgilerinin öğretilmesini öneriyor (MITTELSTRASS 1989/2001/2003 ile karşılaştır). Genel bilgiler araç ve yöntemlerinin bir bilgisi iken, yani her bilimin belirli amaçlar altında veren bir bilgidir , çevre bilgisi hayata odaklanmış bakış açılarını veriyor örneğin bir bilimin içindeki oryantasyon gibi yada insanın kendi hayatındaki oryantasyon gibi. Çevre bilgisi bir bölümdeki genel bilginin kontekstini ihmal etmesinler diye vardır. Genel bilginin çevre bilgisi ile tamamlanması kendi bölümündeki toplumsal, tarihisel ve ekonomik ilişkilerin gibi siniflandırma yeterliliğinin oluşturması içindir. Çevre bilgisi insanların kendi karar verme yeterliliğini saglaması gerek ve ayni anda bir otoriteye sorgulamasız sadakat vermemesi içindir. Nida-Rümelininsanlarin karışık durumlarda yinede oryantasyonlu ve medeni haklarını kullanabilecek durumda kalmaları bir kişiligin gücüdür diyor (NIDA-RÜMELIN 2004 ile karşılaştır). Ve Mittelstrass eğitim denilen kelimenin çevre bilgisini ide kapladığına işaret ediyor: “Çevre bilgisi hayatı daha iyi anlama anlayışı veriyor (MITTELSTRASS 2001). Bu noktada çevre bilgisi ve gelişimlerin kritik soruşturması herzaman üniversitelerin en önemli görevidir, bu en çok tasarım biliminde çoğulcada ekonomizationun yüzünden kayıp olmuşsada. Hayata oryantasyon veren anlayıs ilk önce etik doğru haraket etme sorulardır. Bu metinde özelikle bölümsel kontekstdeki çevre bilgisini işleyeceyiz, bu durumda bilişim bilimi, ekonomi bilimi ve ekonomik bilişim bilimi tasarım disiplini olarak ön planda olacaklar. Çoğu sey ama eğitimciler, sosyal bilimciler ve beşeri bilimcileri içinde mühim olabilir. Çevre bilgisi tasarım disiplininlerin profesyonel anlamında otomasyonun sınırları ile ilgili soruları tartısır. Tekniksel otomatikleşe bilen herşey otomatiklşmelimidir? Yenilikçilik ve teknik ilerleme nasıl oluyor? Işgücü piyasası ve çevre sorunları bilgisayarlarin kulanılması ile ne alakası var? (Ekonomik) bilşim bilim adamları işgörevlerini konteskt ile çözmeleri gerekirse, formülemelek zorundalarsa, bir algoritma yapmak zorundalarsa ve sonunda degişen formu iş kontekstintinde aktörlere geri getirmek zorundalarsa nasıl yaparlar? Neye dikat etmelilerdir? Oryantasyon yeterliliği hızlanma ve artan karmaşıklık süreçlerininde şasirmanızı önleyebilir. Bu bir bölüm içindeki detaylı bilgileri daha geniş bir çerçeveden göstere bilme yeteneğini teşvik eder. O zaman tanılan teknik ve ekonomik sistemlerin islemesi degil aksine toplumdaki geçerliliği ve insanların kendine göre sebebli değerlendirmesi önem alır. Realitede malesef önemli disiplinerde sadece pratiğe ilgili yöntenlerin çok olması önemlidir. Teorik eğitim artık sadece yöntem bilgisidir. Üniversiter eğitim yerine bölümsel uzman yetiştirmek tek amaç olmuştur. Bu hem yeterli bir eğitim değildir hemde üniversiteden ummulan şey değildir. Bu metinde genel bilgin yani bir bölümdeki bilinmek zorunda olan bilgilerin çevre bilginin birleştirilmesi denelenecek. Genel ve çevre bilgisi birbirini gerektiriyorlar. Çevre bilgisi bir bölümdeki genel bilgisiz ile saçma retorike dönüşüyor. Çevre ve genel bilgi disipliner bölünemiliyor yani genel bilgi sadece yarali bilimler için değildir ve beşeri ve sosyal bilimler sadece oryantasyon veren bilimler değildir. Çevre bilgisi verimlilik rezervesi olarakda kendisini kanıt eder Çevre bilgisini üniversite eğitimine entegre etme önerisi için çok neden vardır: şimdiye kadar üniversitelerin geleneksel eğitimini ön plana koyduk. Bu ama herkezi etkilemiyecektir. Ama belki global bilimlerin değişim dinamikleri insanların kendi medeni haklarını kullanma yeterliğinden dolayi çok etkilendiği daha etkileyicidir. Buda Küreselleşme sürecindeki politik ve ekonomik tartışmalarin sonuçuna çok bağlıdır. Üniversiteler benim ve çevremdeki gelişim yüzünden olan işlemleri anlamak ve elestirmeyi örenmek için son şansdır. Yararli disiplinlerin konuya özel küçük perspektifleri sosyal aktörlerin arasındaki olan güc mücadelelerin unutma düşüncelerini teşvik edecektir. Nadiren o iş piyasası ihtiyaçlarından başka ilgilere önem verir. Disiplinler arası ilişkilere dikat eden perspektif değişikliği çok az bulunur. Çevre bilgisi gelekcekdeki önemli uzman bilgilerin yolunu gösterebilir ve yeni gelen gelişimlerin değerlendirmesinde daha cok güvenlik verir. O anlamda çevre bilgisi örgütler ve ekonomi için verimlilik rezervesidir. Bu küreselleşmiş toplumlarda çok acıkdır, büyüğen karmakarışıklar ve anlaşılamama bunu işaret ediyor. Böylece modalar ve mitler hızla çoğaliyor. Yönetim ile ilgili edebiyat bunun için çok örnek veriyor. O düzenli olarak son çözümleri söylüyor. Yeni bir moda doğduğunda eski olan moda çabukca kayıboluyor. Moda ve mitler genel bilgi çevre belgisiz olursa çabuk çoğalıyor. Çevre bilgisi modanın peşinde koşmayı ve mitlere inanmayı engeller ve öylece saçma sapan şeylerin gelişim olarak kabuledilmesini engeler. Bundan dolayi olan çogu kuruluşların ve ekonominin çok büyük zararları hicbir bilançoda veya ekonomik hesaplarda görünülmüyor. Yönetim ile ilgili edebiyat, medya ve özelikle amerikan düşünce ve danışmanları ekonomik ilgiden dolayi böyle moda ve mitlerle ilgileniyorlar. Böylece yeni danışmanlık sözleşmeleri yapılınıyor. Çoğu zaman eleştirisiz ve akademik yankı alıyorlar. Moda ve mitler yağdan oluşan yüzük gibi kuruluşları içinde tutuyorlar. Birkere yönetimin aklına girerse zor çıkartıp atılıyor. Bunları eleştirici çevre bilimi ile bulmak ve gündüz işiğina cıkartmak bilimlerin görevidir. Yani ekonomik nedenler yüzündende genel bilgileri çevre bilgileri ile tamamlamak anlamlı görünüyor. [Dilan Özbolat tarafından tercüme edildi]