ıntel® öğrenci programı değerlendirme bulguları
Transkript
ıntel® öğrenci programı değerlendirme bulguları
INTEL® ÖĞRENCİ PROGRAMI DEĞERLENDİRME BULGULARI 8 AĞUSTOS 2007 Vera Michalchik, Willow Sussex ve Torie Gorges Brezilya, Şili, Çin, Misir, Hindistan, Israil, Meksika, Rusya ve Türkiye’deki Intel Öğrenci Değerlendirme Ortaklarının Katkılarıyla İÇİNDEKİLER ÖZET .......................................................................................................................................... 3 GİRİŞ .......................................................................................................................................... 6 PROGRAMA GENEL BAKIŞ ................................................................................................. 7 VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ .......................................................................... 10 ETKİ VE ÇIKTILAR: ÖĞRENME ORTAMININ KALİTESİ .............................................. 11 ETKİ VE ÇIKTILAR: PERSONEL EĞİTİMİ VE PROGRAMA İLİŞKİN GÖRÜŞLER ... 18 ETKİ VE ÇIKTILAR: ÖĞRENCİLER ..................................................................................... 24 SONUÇ VE ÖNERİLER .......................................................................................................... 38 2 ÖZET Intel Öğrenci Programı, dünya çapında 8 ila 16 yaş arasındaki gençlere bilgisayar tabanlı öğrenme deneyimleri sunmak üzere tasarlanmıştır. Program özellikle ev ve okullarda teknolojiye sınırlı erişim imkânları bulunan öğrencileri hedeflemektedir. Çeşitli sosyo- ekonomik kesimlerden gelen ve programın sunduğu türde fırsatlara sahip olmayan çocuklara yardımcı olmaya odaklanmaktadır. Pilot uygulaması ilk olarak 2003 sonlarında gerçekleştirilen Intel Öğrenci Programı ilk üç yılında 9 ülkede 422.000'in üzerinde çocuk ile birlikte uygulanmıştır. Bu ülkeler şunlardır: Çin, İsrail, Meksika, Hindistan, Brezilya, Mısır, Rusya, Türkiye ve Şili. Intel Öğrenci Programının üç temel eğitsel hedefi bulunmaktadır: • Teknoloji okur-yazarlığını geliştirmek. • Eleştirel düşünme kapasitelerini artırmak. • İşbirliği becerilerinin gelişimini desteklemek. Intel® Öğrenci, temel olarak katılımın gönüllülük ilkesi doğrultusunda gerçekleştiği bir okul sonrası kişisel gelişim programıdır. Bu programın temel başarısı, katılıp katılmamakta serbest oldukları ortamda çocukların, kendilerinden beklenen etkinlikleri ciddi biçimde ele almaları, son derece motive olmuş biçimde tamamlamalarıdır. Toplu sonuçlar %93’lük bir genel tamamlama oranı olduğunu göstermektedir. Bu durum, programa katılan hemen tüm çocukların programı tamamlamayı tercih ettiğini göstermektedir. YÜKSEK KALİTEDE BİR ÖĞRENME ORTAMI Bu raporda etkilere ve sonuçlara ilişkin gerçekleştirilen tartışmalar, Intel Öğrenci Programı içeriğine ve uygulamanın tasarımına ilişkin analizi ile başlamaktadır. Bu analiz, programın, uzmanların 21. yüzyılın öğrenme fırsatlarını kazandırma açısından önemli gördükleri unsurlardan birçoğunu içerdiğini ortaya koymaktadır. Bu unsurlar şunlardır: tematik öğrenme, sorun tespiti ve çözümü, öğrenenlerin yaşamları ile ilişki, etkin biçimde keşfetme, seçim ve özerklik, tasarım döngüleri, işbirliği ve iletişim, özgün geri bildirim, kolaylaştırıcı bir unsur olarak öğretmenin ve 21. yüzyılın araçlarının kullanımı. Değerlendirme verileri de programın uygulandığı kültürel, sosyal ve pratik bağlamlar ile genel olarak uyumlu olduğunu göstermektedir. Örneğin ders materyalleri çocukların kullanımı için göreceli olarak kolaydır, çeviri ve yerelleştirme çabaları büyük ölçüde başarılı olmuştur ve etkinlik ve proje konuları genel olarak yerel kültüre uygundur. Bu alanların bazıları ile ilgili olarak belli bölgelerde varlığını sürdüren güçlüklere karşın, program son derece olumlu karşılanmış ve uygulanabilir olduğunu görülmüştür. Intel Öğrenci Programının en büyük hedeflerinden biri, sınıf ortamında yetişkinler ile çocuklar arasındaki ilişkinin niteliğini değiştirmektir. Programın öğretime yönelik kolaylaştırıcı bir yaklaşımı geliştirme çabaları genel olarak üst düzeyde başarılı olmuştur. 3 Intel Öğrenci derslikleri, öğrencilerin ve öğretmenin başka ortamlarda tecrübe ettiklerinden daha yeni ve daha açık kuralları içeren, rahat etmekle birlikte arkadaşlık ilişkileri kurdukları yerler olarak tanımlanmaktadır. ÖĞRETME VE ÖĞRENMEDE DÖNÜŞÜM Programın başlangıcında, öğretmenlere, kursta benimsenen yaklaşımları tanıtan ve onlara öğrenciler ile çalışırken ihtiyaç duyacakları beceri ile materyalleri sağlayan bir haftalık yetiştirme süreci bulunmaktadır. Eğitim sürecinde katılımcı öğretmenler, rol oynama bölümlerine katılmakta ve programı uygulamanın diğer etkili araçlarını kullanmaktadır. Öğretmenler, eğitimin kendilerini iyi hazırladığını bildirmekte ve daha ileri eğitim ile ek pedagojik destek talep etmektedir. Ayrıca meslektaşları ile sürekli bir etkileşim içinde olmayı istediklerini belirtmektedir. Öğretmenlerin neredeyse tamamı, uygulama sırasında karşılaştıkları öğretim güçlüklerinin üstesinden başarıyla geldiğini bildirmektedir. Öğretmenler ayrıca program için çok büyük bir memnuniyet duyulduğunu bildirmektedir. Nitekim, en güçlü değerlendirme bulgularından biri, çocukların katılımının, neşesinin ve öğrenme düzeylerinin öğretmenleri derinden etkilemesi olmuştur. Öğretmenler programı, çocukların hayatlarını değiştiren; hem derslik içinde hem de dışında onların davranışını etkileyen bir program olarak görmektedirler. Program aynı zamanda kendi sınırlarının ötesinde öğretim uygulamalarında değişim için bir katalizör işlevi görmüştür. Öğretmenler, program kapsamındaki öğretim tekniklerini diğer sınıflarında da kullandıklarını bildirmişler ve bazı idareciler programın okullarda yeni öğretim ve öğrenim biçimleri için bir model teşkil ettiğini, hatta sürece ebeveynlerin katılımının ve topluluk üyelerinin ilgilerinin sağlandığını bildirmişlerdir. Intel Öğrenci Programı açık şekilde öğretmenlerin genel pedagojik uygulamalarını hedef almadığı için bu bulgu, programın amaçlanmamış bir olumlu sonucunu yansıtmaktadır. ÖĞRENCİLER ÜZERİNDE OLUMLU ETKİ Program öğrencilerin yetenekleri ve yaşamları üzerindeki etkisini gören öğretmenler, ebeveynler ve topluluk liderleri tarafından onaylanmaktadır. Bu durum, öğrencilerin çalışmalarından alınan kanıtlar ile pekişmiştir. Tüm ülkelerde, öğrenci ürünlerinin – geliştirdikleri etkinlikler ve projelerin – analizi, çoğu durumda öğrencilerin üçte ikisi ila dörtte üçünün en üst düzeyde başarı sergilediklerini göstermektedir. SRI International’ın (SRI) programın ilk yılında Şili’de üretilen tüm öğrenci çalışmaları arasından rasgele seçilen 337 örnek üzerinde gerçekleştirdiği özenli analiz, SRI’ın puanladığı örneklerin %63'ünde çalışmaların öğrenci performansına yönelik tüm beklentileri karşıladığını ve örneklerin birçoğunun özgünlük, iletişim kalitesi, teknoloji kullanımı ve diğer değerlendirme ölçütleri bakımından bu etkinliklere yönelik beklentileri önemli ölçüde aştığını göstermektedir. %31’lik diğer bir bölüm ise performans beklentilerine çok yaklaşmıştır ve bu, öğrencilerin %94’ünün programdan 21. yüzyılın anahtar becerilerinin en azından temel olanlarına sahip olarak ayrıldıklarını göstermektedir. Öğrencilerin final projelerinin – ekipler tarafından ilgili ve önemli konular üzerine geliştirilmiş geniş çokluortam sunumları – analizi, öğrencilerin 4 %83’ünün en yüksek başarı düzeyini yakaladıklarını göstermiştir ve bu yüzde, programı geliştirenlerin öngördükleri hedeflerin önemli ölçüde üzerindedir. Değerlendirme bulguları, teknoloji okur-yazarlığını ve eleştirel düşünme yeteneklerini etkin şekilde desteklemeye ek olarak, öğrenciler arasında başarılı bir işbirliği olduğunu da ortaya koymaktadır. Gözlemler, eğitsel bir ortamda işbirliğine dayalı proje çalışmasının çoğu katılımcı için yeni bir olgu olmasına karşın, öğrencilerin etkinlikleri tamamlamak ve projeler yaratmak üzere etkin ekipler oluşturabildiklerini göstermektedir. Gözlemler ayrıca öğrencilerin topluluk liderlerine yaptıkları sunumların önemli sonuçları olabildiğini göstermektedir. Öğrencilerin sunumları istisnasız olumlu karşılanmış ve birçok durumda sunumların gücü, örneğin oyun alanları ve su havzaları oluşturma yönünde önemli kamu fonlarının ayrılması ve öğrencilerin sunumlarında savundukları diğer iyileştirmeler gibi sonuçlar da dahil olmak üzere, toplulukta değişikliklere yol açmıştır. 5 GİRİŞ 2003 yılının sonlarında başlamasından bu yana, Intel Öğrenci Programına dünya çapında yaklaşık yarım milyon öğrenci katılmıştır. Program üzerinde bugüne kadar gerçekleştirilen değerlendirme araştırmaları, programa başlayan çocukların programı tamamladıklarını, 21. yüzyılda yaşam ile ilgili yeni beceriler ve yetenekler öğrendiklerini ve katılımcıların çoğunun en üst düzeyde sonuçlar elde ettiklerini göstermektedir. Daha nicel olan veriler, birden fazla standarda göre başarılı olan bir eğitsel programa ilişkin açık belirtiler sunmaktadır ve bu durum, temel eğitsel amaçları daha da ileriye taşımak üzere dünya çapındaki inisiyatiflerin yerel koşullara uyarlanması olanağını örneklemektedir. Öğrencilerin programdaki deneyimlerine ilişkin nitel incelemeler, programın başarısına dair daha zengin bir öykü ortaya koymaktadır. Program, çok çeşitli arka planlardan gelen öğrenciler için ve okulu terk etmiş çocuklar, göçmen ya da evsiz çocuklar ya da başka biçimlerde toplumun uçlarında yer alan çocuklar gibi buna en fazla ihtiyaç duyan çocuklar için yeni öğrenme yolları ve yeni kişisel olanaklar ortaya çıkarmıştır. Bu çocuklara ulaşmak için Intel, çeşitli resmi kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile ortaklıklar kurmuş, her bir ülke için ve hatta aynı ülkenin farklı bölgeleri için yeni stratejiler oluşturmuş ve zaman içinde değişen yerel koşullara uygun yeni stratejiler geliştirmiştir. Bu çabaların sonucunda, ulaştığı kişiler (güney Hindistan’da adı bile olmayan çocuklardan İsrail'in Bedevi kabilelerine, Meksika’nın kırsal bölgelerindeki yerli topluluklara kadar) ve kapsamı pek çok bakımdan küresel ortamda benzersiz değilse bile ayırt edici nitelikte olan topluluk tabanlı bir eğitim programı ortaya çıkmıştır. Intel Öğrenci programını modelini bu kadar güçlü kılan özellik, öğrenen merkezli bir yaklaşıma geçişi içermesidir. Programa katılan birçok öğretmen için bu geçiş, öğretime ve öğrenmeye ilişkin anlayışlarını, dolayısıyla sınıflarındaki öğrenciler ile ilişkilerini değiştirmiştir. Mısır’da bulunan değerlendirmecilerin anlattığı bir hikâye, programın ruhunu simgelemektedir: Birkaç öğretmenin sınıfında yetim öğrencilerden oluşan gruplar vardı ve bu öğrencilerden bazıları, diğer öğrenciler ile işbirliğine yanaşmıyorlardı. Yetimler için sınıf kuralları anlamsız görünüyordu. Dolayısıyla öğretmen bu çocuklara daha fazla şefkat gösterdi ve bu öğrenciler ancak bu şekilde ders gereksinimlerine olumlu yanıt verip dersi başarıyla tamamladılar. Bu rapor, bugüne kadarki değerlendirme bulgularını incelemekte ve programın önemli, genellikle güçlü etkilerine ışık tutmaktadır. Bir sonraki bölümde, Intel Öğrenci Programı içeriğine ve uygulama stratejisine ilişkin genel bir çerçeve çizilmektedir. Bu bölümün ardından, değerlendirmenin veri toplama ve analiz yöntemlerini açıklayan bir bölüm gelmektedir. Bunu sonuçlar ile ilgili üç bölüm takip etmektedir; bu bölümler şunları ele almaktadır: (1) programın yarattığı öğrenme ortamının kalitesi, (2) personel *öğretmen+ eğitimi ve programda rehberlik yapılmasında yaşanan deneyimler ve (3) programın dünya çapında farklı öğrenciler için sağladığı fırsatlar. Rapor, bir sonuç bölümü ile sona ermektedir. 6 PROGRAMA GENEL BAKIŞ Sayısal okur-yazarlığa ve diğer 21. Yüzyıl becerilerine yönelik ihtiyacı ele alan Intel Öğrenci programı, evlerde ve okullarda teknolojiye sınırlı erişim imkânları bulunan çocukları ve toplulukları hedef almaktadır. Programın üç temel eğitim hedefi bulunmaktadır: Teknoloji okur-yazarlığını geliştirmek. Teknoloji okur-yazarlığı, iletişim kurmak; bilgiyi toplamak, organize etmek ve paylaşmak; sorunlara çözüm üretmek; ve özgün ürünler tasarlayıp geliştirmek için teknolojinin kullanımını içermektedir. Bu yeteneklerin geliştirilmesi, öğrencilerin konuya ilişkin daha derin bir kavramsal anlayış kazanmak ve bu anlayış temelinde yeni düşünsel ve yaratıcı çalışmalar üretmek için teknolojinin gücünü kullanmalarını sağlamaktadır. Eleştirel düşünme yeteneklerini artırmak. Eleştirel düşünme, sorunları çözmek için açık ve kesin analiz yapmayı içermektedir. Eleştirel düşünme, sorun çözme ve diğer “üst düzey düşünme” biçimleri, öğrenme amaçlarının genellikle olguların (örn. önemli tarihlerin), kuralların (dil biglisi ya da matematik kuralları) ya da süreçlerin (bir olgunun gerçekleşme süreci) ezberlenmesine dayanan geleneksel öğretimde alışılagelen öğrenme düzeyinden farklı bir öğrenme düzeyini hedefler. Ezberleme, kural ve süreçlerin alışkanlık gereği kendiliğinden uygulanması ve diğer “düşük düzey" etkilikleri öğrenmenin önemli unsurları olmalarına karşın, eğitsel ortamlarda geliştirilebilecek ve geliştirilmesi gereken çok daha geniş kapsamlı yeteneklerin yanlızca bir parçasını oluşturmaktadır. İşbirliği becerilerinin gelişmesini desteklemek. İşbirliği, bireylerin hedefler belirlemek ve işleri tamamlamak üzere ekipler içinde bir ya da daha fazla kişi ile birlikte çalışmasını içerir. Geleneksel eğitim ortamlarının bireysel öğrenmeyi ve başarıyı odak olarak almasına karşın 21. Yüzyıl eğitim yaklaşımı, ekonomik etkinlikler de dahil olmak üzere, her tür insan etkinliklerinin temelde işbirliğine dayalı olduğunu vurgulamaktadır. Bir 21. Yüzyıl işyerinde, meslektaşlar bilgilerini, içgörülerini ve yeteneklerini geliştirmek için işbirliği yaparlar ve bunları grubun yararına kullanırlar. Intel Öğrenci Programında çocuklar; yazılım uygulamalarını keşfettikleri, ne yapmak istedikleri hakkında kararlara vardıkları ve öğrendiklerini gündelik yaşamlarına ait konular ile ilişkilendirdikleri yapılandırılmış bir dizi öğrenme etkinliğini gerçekleştirmektedirler. Intel® Öğrenci, çocuklara akranları ile işbirliği içinde tasarımlama, hazırlama ve sorun çözme fırsatları ile birikte yeni bilgiler edinme, standart çözümlere ulaşma ve temel becerilerde yetkin hale gelme için ihtiyaç duyulan yapıyı, araçları ve yetişkin rehberliğini sağlamaktadır. Pilot uygulaması ilk olarak 2003 sonlarında gerçekleştirilen Intel Öğrenci Programı, dünya çapında 9 ülkede 422.000'in üzerinde çocukla uygulanmıştır. Intel Öğrenci Programı, çocukların nasıl öğrendiklerine ilişkin mevcut eğitim araştırmalarını yansıtmaktadır. Son yirmiyılda, uygulamalı öğretimin ya da “yaparak öğrenme”nin önemli sonuçlar üretebileceğine ilişkin kanıtlar birikmiştir.1,2,3 Proje yönelimli, uygulamalı yaklaşımlarda çocuklara 1 Bransford, J. D., Barren, B., Pea, R., Meltzoff, A., Kuhl, P., Bell, P., ve diğerleri. (2006). Foundations and opportunities for an interdisciplinary science of learning. In K. Sawyer (Ed.), The Cambridge handbook of the learning sciences (s. 19-34). New York: Cambridge University Press. 2 National Research Council (NRC). (1996). National science education standards. Washington, DC: National Academy Press. 7 karşılaştıkları sorunlara kendi çözümlerini belirlemeleri ve oluşturmaları yönünde araçlar, stratejiler ile diğer sosyal ve maddi kaynaklar sağlanır. Araştırmalar, çocukların kendileri için anlamlı olan etkinlikler ve sorunlar üzerinde çalışarak çeşitli ortamlarda ve durumlarda yararlı olan temel becerileri öğrenebildiğini ortaya koymaktadır.4 Araştırmalar ayrıca proje yönelimli, uygulamalı deneyimlere dayanan öğretimin özellikle okulda daha az başarılı olan öğrenciler için yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır.5,6 Ayrıca bu öğrenme etkinlikleri, tüm çocukları giderek daha karmaşık hale gelen bir dünyanın güçlüklerine karşı koyabilmek için hazırlamaktadır. Aktif ve yaygın öğrenme deneyimlerinin önemi üzerinde odaklanılması, araştırmacıların ve uygulayıcıların yapılandırılmamış (non-formal), gündelik etkinliklerin genellikle çocuklara eleştirel düşünme kapasitelerini geliştiren bir zenginlik, karmaşıklık ve özgünlük sağladığı yönündeki düşünceleri ile çakışmaktadır.77 Giderek kabul edildiği üzere öğrenme, “yaşam boyu” süren bir süreçtir; yani tüm ortamlarda ve durumlarda meydana gelen bir süreçtir. Buna uygun olarak araştırmacılar ve finansman sağlayan kuruluşlar, okul dışında gerçekleşen öğrenmeye ve hem okul içinde hem de okul dışında yaşanan deneyimlerin nasıl bir araya gelerek öğrenme ile ilgili önemli sonuçlar ürettiğine .giderek daha fazla ilgi göstermektedirler.8 ,9 Intel Eğitim Girişimi, uzun süredir çocukları okul dışında gereçekleşen anlamlı öğrenme deneyimlerine yönlendiren eğitim programları aracılığıyla öğrenme çıktılarını desteklemeye çalışmaktadır. Intel Bilgisayar Kulübü Ağı, Tasarımı ve Keşfi, ile en son olarak Intel Öğrenci Programı, dünyanın her yerinde çocuklara yapılandırılmamış, topluluk-tabanlı ortamlarda standart okul etkinliklerine göre öenmli ölçüde daha çocuk-odaklı, uygulamalı ve proje-tabanlı yaklaşımları vurgulayan öğrenme fırsatları sunmaktadır. Bu programlar hem çocukların eğitsel deneyimlerini zenginleştirmeye hem de öğrenmeye ilişkin yürütülmekte olan araştırmalar ile tutarlı olan pedagojik yaklaşımları modellemeye hizmet etmektedir. Eğitim ortamlarında üstlenilen geleneksel rollerin ve gerçekleştirilen uygulamaların değişmesi gerekliliği nedeniyle, Intel Öğrenci Programı yaygın olarak kullanılan “öğretmen” ve “öğrenci” terimleri yerine “personel” ve “öğrenen” kavramlarını tercih etmektedir. Intel Öğrenci Programı, 30 saatlik birimlerden oluşmaktadır: Teknoloji ve Toplum ile İşyerinde Teknoloji. Teknoloji ve Toplum, öğrencilere kelime işlem, grafik, hesap tabloları, çokluortamlar ve İnternet araştırmasına yönelik becerileri kazandırmaktadır. Öğrenciler, toplum yaşamı ile ilgili ürünleri (örn. ilanlar, takvimler, haber makaleleri, çokortamlı sunumları) anlamak, tasarımlamak ve hazırlamak için teknolojiyi kullanmaktadırlar. İkinci birim olan İşyerinde Teknoloji, öğrencilere çeşitli mesleklerde 3 NRC. (2006). Taking science to school: Learning and teaching science in grades K—8. Washington, DC: National Academy Press. 4 Bransford, J., Brown, A., & Cocking, R. (2000). How people learn: Brain, mind, experience, and school (2. baskı). Washington, DC: National Academy Press. 5 Brown, B. (2004). Discursive identity: Assimilation into the culture of science and its implications for minority students. Journal of Research in Science Teaching, 41(8), 810-834. 6 Nasir, N. S., Rosebery, A. S., Warren B., & Lee, C. D. (2006). Learning as a cultural process: Achieving equity through diversity. K. Sawyer (Ed.), The Cambridge handbook of the learning sciences (s. 489-504). New York: Cambridge University Press. 7 Bekerman, Z., Burbules, N., & Keller, D. (2006). Learning in places: The informal education reader. New York: Peter Lang. 8 Miller, J. (1997). Public perceptions of science and technology: A comparative study of the European Union, the United States, Japan, and Canada. Madrid, Spain: Foundation BBV. 9 MacArthur Vakfı, 2006 yılında, sayısal teknolojilerin gençlerin öğrenme, oynama, sosyalleşme ve sivil hayata katılma biçimlerini nasıl değiştirdiğinin belirlenmesine yardımcı olmak için 5 yıl sürecek ve 50 milyon $ bütçeli bir sayısal medya ve öğrenim girişimi başlattı; daha fazla bilgi için bkz. http://www.digitallearning.macfound.org/ 8 ve kariyerlerde yararlanılabilecek daha ileri düzey bilgisayar deneyimleri kazandırmaktadır (örn. bir kamu sağlık kurumu çalışanının kullanabileceği anket araştırması tasarımlama, bir iş adamının kullanabileceği bir iş planı oluşturma, vb). Eğitimler, haftada iki ila üç kez biraraya gelmeyi gerektiren, 2 ila 3 saatlik oturumlarda gerçekleştirilmektedir. Program, ek olarak, programı yürütecek olan sivil toplum kurumları gibi ortamlarda ve okullarda eğitim veren öğretmenlere (personele) yönelik yapılandırılmış eğitim de sunmaktadır. Her personelin almak zorunda olduğu bu 40 saatlik eğitim, büyük oranda çocuklarla gerçekleştirilen uygulamalı, proje-tabanlı programı aynen yansıtmaktadır [modellemektedir]. Çocukların bakış açısını anlamak için, katılımcılar, programın öğrenme etkinliklerine çocukların katılacağı gibi katılmakta, ayrıca kursda rehbelik yapma konusunda rol oynama etkinlikleri gerçekleştirmekte ve ardından akranlarından yapıcı geri bildirimler almaktadırlar. Her bir ülkede program, dilbilimsel ve kültürel bağlama uyum sağlamak amacı ile yerelleştirilmiştir. Intel Öğretmen Programına benzer bir model kullanılarak, küresel ya da bölgesel düzeyde deneyimli eğitimciler ülkedeki yerel eğitimciler ile birlikte çalışmakta ve ülkedeki eğitimciler de, doğrudan çocuklar ile birlikte çalışan personeli yetiştirmektedirler. Ek olarak bu model, ülke düzeyinde pedagojik destek ekiplerinin geliştirilmesini de içermektedir. Bu ekipler, uygulama sırasında programı özel ihtiyaçlara göre şekillendirmekte, ihtiyaç duyulduğu biçimde öneriler, ek eğitimler ve sorun giderme hizmetleri sağlamaktadırlar. Kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri, her ülkede eğitim ve pedagojik destek ekiplerini denetlemektedir. Bu kurumlar programın uygulanması için ihtiyaç duyulan personeli, fiziksel tesisleri ve teknik altyapıyı sağlamaktadır. Intel’in ulusal düzeydeki ortaklıkları (ortakların türleri ve sorumlulukları) ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermekle birlikte her ülkede milli eğitim bakanlıklarının ve yerel eğitim kurumlarının desteği, program modelinin önemli bir unsurudur. Kâr amacı gözetmeyen vakıflar ve danışmanlar da programın uygulanmasında anahtar roller oynamışlardır. Intel Öğrenci Programının başlamasından bu yana Intel Eğitim Programın dünya çapında bir değerlendirmesinin yapılmasına öncülük etmek için SRI International’da (SRI) Center for Technology ve Learning *SRI Uluslararası’nın Teknoloji ve Öğrenme Merkezi+ ile ortaklık kurmuştur. Intel’in programın kalitesine odaklandığı göz önünde bulundurulduğunda SRI, üç tür değerlendirme üstlenmiştir: Ara (Geliştirme Amaçlı) Değerlendirme: Programın sürekli iyileştirilmesinde kullanılmak üzere geri bildirim sağlamak için devamlı yapılan analiz. Süreci Değerlendirme: Uygulama kalitesini denetlemek için programın uygulanmasının ve aslına uygunluğunun analizi. Çıktıları Değerlendirme: Müdahalenin etkinliğini belirlemek için çıktıların analizi. Bu alandaki standart uygulamalar ile tutarlı olarak SRI’ın değerlendirmesinde, programın ne ölçüde hedeflerine ulaştığını belirlemek için sık sık dolaylı göstergelere dayanan bir karma yöntem yaklaşımı kullanılmıştır. Bu raporda, programın üçüncü yılı olan 2006 boyunca program ile ilgili değerlendirme yöntemlerimiz ve bulgularımız tartışılmakta, 21. Yüzyıl temel becerilerini geliştirmede programın başarısı rapor edilmekte ve programın iyileştirilebileceği alanlar konusunda öneriler getirilmektedir. 9 VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ Intel Öğrenci Programının dünya çapındaki değerlendirmesi, katılımcı tüm ülkelerden yerel değerlendirme ekiplerinin ortaklığı ile, SRI’ın geliştirdiği bir dizi araç kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ülkedelerdeki değerlendirme ekipleri, eğitim araştırmaları gerçekleştirme konusunda deneyimli olup, odak noktaları, kaynakları ve öncelikleri bakımından farklılık göstermektedirler. Bu yerel değerlendirme ekipleri, kamu kurumlarından ya da üniversiteler, kâr amacı gözetmeyen kuruluşlar ve danışmanlık şirketleri de dahil olmak üzere sivil toplum örgütlerindendirler. Değerlendirme, Intel Öğrenci Programı dahilinde, programın gelişimi hakkında bilgi verme ve programın başarısını belgeleme biçiminde iki rol oynamaktadır. Değerlendirmeciler ile programı geliştirenler arasındaki etkileşim, hem ülke düzeyinde hem de küresel düzeyde gerçekleşmektedir. Tüm ülkeler; öğrencilerin programı tamamlama düzeyleri, öğrenci çalışmalarına yönelik değerlendirmeler, personelin eğitim desteği ve pedagojik destek bakımından memnuniyet düzeyleri de dahil olmak üzere, küresel değerlendirme düzeyinde izlenen bir dizi anahtar göstergeleri takip etmektedir. Ek olarak, yerel bağlam ve değerlendirme ihtiyaçları (örn. ara değerlendirme ya da milli eğitim bakanlığının raporlama ihtiyaçlarına göre) ile kullanılabilir ulusal kaynaklara bağlı olarak değerlendirmeciler, programın diğer etki alanlarına ilişkin raporlar da verebilmektedirler. Temel değerlendirmenin dışında kalan konuları araştırmayı seçen ülkelerin değerlendirme raporları, küresel değerlendirmede kullanılan odak noktalarını da içermektedir. 2006 yılında elektronik bir veri şablonunun kullanıma girmesi, Intel® Öğrenci’ün nicel sonuçlarının analizini kolaylaştırmış ve elde edilen sonuçların ülkeler arasındaki tutarlılığını artırmıştır. Dolayısıyla raporun sayısal analizi ve grafikleri temel olarak 2006 verilerini yansıtmaktadır; ancak bazı göstergeler (örn. programın tamamlanma oranları) daha önceki yılları da kapsamaktadır. Nitel veriler (gözlemler, alıntılar, üst düzey nitel ülke raporları) programın uygulandığı tüm 3 yılı kapsamaktadır. 2003 yılı sonundaki pilot uygulamadan Aralık 2006'ya kadarki Intel Öğrenci Programı uygulamalarına ilişkin veri kaynakları, devam çizelgeleri, yerel değerlendirme ekipleri tarafından merkezlerde yapılan gözlemler, personel *öğretmen+ eğitimi anketi, personelin öğrenciler ile ilk uygulamalarının sonunda uygulanan eğitim sonu değerlendirme anketi, personel günlüklerini, öğrenci günlüklerini ve öğrenci çalışmalarıdır. Ek olarak bazı ülkelerin değerlendirme uzmanları personel destek grup toplantılarında alınan notları, kalite kontrol listelerini, personel ve merkez müdürleri arasındaki etkileşimleri, personel, ebeveynler ve öğrenciler ile yapılan görüşmeleri incelemiştir. Bu rapor, temel olarak programın başlamasından bu yana uygulamayı gerçekleştiren dokuz ülkedeki yerel değerlendirme uzmanları tarafından SRI’a sunulan değerlendirme verilerinin ikincil analizine dayanmaktadır. Dolayısıyla rapor, katılımcı ülkelerde karşılaşılan ortak temaların üst düzey bir özetidir: Bazı bulgular tüm ülkelerin deneyimleri için geçerli iken, diğer bulgular, belirtildiği gibi, belirli bir ülke için geçerlidir. Değerlendirme bulgularına ek olarak rapor, Intel Öğrenci Programının öğrencilerin, personelin ve ebeveynlerin yaşamında bıraktığı anlamlı etkilere ilişkin betimleyici açıklamalar sunan “etki öyküleri” içermektedir. İngilizce konuşmayan ülkelerden gelen tüm veriler ve raporlar, katılımcı ülkelerin değerlendirme ekipleri ya da bağımsız profesyoneller tarafından çevrilmiştir. 10 ETKİ VE ÇIKTILAR: ÖĞRENME ORTAMININ KALİTESİ ÖĞRETİM PROGRAMI VE UYGULAMA 21. Yüzyıl öğretim yaklaşımlarını savunanlar, dersliklerde sağlanan öğrenme fırsatlarının, gerçek dünya deneyimleriyle uyum içinde olması gerektiğini vurgulamaktadırlar.10 Bu nedenle öğrenme etkinliklerin temel özellikleri, mümkün olduğu ölçüde, hedef ortamlara - 21. Yüzyıl işyerine – uygun olmalıdır. Öğrencilerin, olgusal ve işlemsel bilgileri biriktirmelerine ve yeniden üretmelerine öncelik vermek ve bu sürecin eleştirel, analitik bir yaklaşıma dönüşmesini beklemek yerine, onların zengin ve derin öğrenme olanağı sunan etkinlikleri gerçekleştirmelerine öncelik vermelidir. Bu etkinlikler, sorunların belirlenmesini ve analizini, sorunlara çözüm geliştirmede yaratıcılık ve yenilikçiliği, çalışma sürecinde öğrenciler arasında iletişim ve işbirliğini, bilgi edinme ile medya okur-yazarlığını gerektirmelidir. Sorun çözme ve yaratıcılık bağlamında öğrenciler doğal olarak ilgili olgusal ve işlemsel bilgileri aramaya, bulmaya ve uygulamaya motive edilmektedirler. Etki ve çıktı analizinin başlangıç noktası, öğretim programının tasarımıdır. Öğrencilere sağlanan öğrenme fırsatları, öğrencilerin 21. Yüzyıl becerilerini ne derecede öğrenebileceklerini ve serileyebileceklerini belirlemektedir. Ardından, öğrencilerin 21. Yüzyıl becerilerini öğrenip öğrenmediklerini belirlemek için, onların öğrenim deneyimlerinin niteliğini, özellikle de 21. yüzyılın öğrenim biçimini geliştirmeyi amaçlayan bu deneyimler içinde hangi türde etkinliklere katıldıklarını analiz etmemiz gerekir.11 SRI’ın Intel Öğrenci Programı içeriğine ve uygulamasına ilişkin analizi, programın, uzmanların 21. Yüzyıl becerilerinin kazandırılmasına yönelik olarak önemli gördükleri birçok unsuru içerdiğini göstermektedir ki bu unsurlar şunlardır: Tematik öğretim. Tematik öğretimde bir dizi etkinlik ya da ders, büyük bir fikre ya da geniş bir kavrama odaklanır. Bir tema, çeşitli becerilerin uygulanmasına, bütünleşmenin derinleştirilmesine ve yeni bilgilerin geliştirilmesine olanak tanır. Hem Teknoloji ve Toplum hem de İş Yerinde Teknoloji, yani her iki Intel Öğrenci Programı da öğrencilere sosyal yaşamın anahtar özelliklerine ilişkin tematik ve tutarlı bir anlayış geliştirme ve uygun araçları (örn. haritalar, hesap tabloları, bültenler, planlama belgeleri) kullanma olanağı tanımaktadır. Sorun belirleme ve çözme. “Ders kitabı” sorunları, genelde niteliklerine ilişkin bir anlayış kazanmaya yönelik hiç analiz gerektirmez ya da çok az analiz gerektirir ve yalnızca sorunların çözümü için düşük düzeyde becerilerin gelişimini destekler. Gerçek dünya sorunlarını çözmek için ihtiyaç duyulan stratejik düşünme türlerini geliştirmeleri için öğrencilerin, bizatihi sorunların içsel özelliklerini anlamaları gerekmektedir. Intel Öğrenci Programı’nda öğrencilere karmaşık sorunlar sunulur ve her bir sorunu analiz edip ele alma çabaları için bir yapı verilir. İlgililik. Kendi yaşamları ile ilgili içerikler, öğrencilerin daha fazla katılımlarını ve daha derin düşünmelerini sağlar. İlgililik ya da ilgili olma, öğrencilere öğrenmekte oldukları ile bunları, özellikle kendilerinin ya da içinde bulundukları toplumun karşılaştığı güçlüklere karşı çözümler geliştirmede, nasıl kullanacakları arasında bağlantılar kurmada yardımcı olan bir öğretim ile artırılmaktadır. Öğrencilerin yerel ortamlarından alınan mevcut örneklere dayalı olarak 10 21. Yüzyıl Becerileri Ortaklığı tarafından geliştirilen materyaller için örneğin bkz. http://www.21stcenturyskills.org. Moss, P., Girard, B., & Haniford, L. (2006). Chapter 4: Validity in educational assessment. Review of Research in Education, 30(1), 109-162. 11 11 oluşturulan Intel Öğrenci Programı, öğrencilerin doğrudan yaşamlarını ilgilendiren ya da yaşamlarında bir anlam taşıyan konuları ele alan ürünler tasarlamaları ve hazırlamaları konusunda rehberlik etmektedir. Aktif keşif. Kendileri ile ilgili bir güçlüğü ya da sorunu keşfetmek için zaman harcadıklarında, başka bir deyişle dersin başlangıcında açık yönlendirmeler ya da cevaplar almadıklarında, öğrenciler yeni bilgileri, stratejileri ve becerileri edinmeye ve hatırlamaya daha fazla hazır olmaktadırlar. Her Intel Öğrenci Programı oturumu, aktif keşfe ayrılan bir süre ile başlamakta ve bu sürenin ardından öğrenciler, yeni beceriler edinmek ya da sorulara cevaplar bulmak için kaynaklara ya da birbirlerine danışmaya teşvik edilmektedirler. Didaktik öğretim, asgari düzeyde tutulmaktadır. Seçim ve özerklik. 21. Yüzyıl becerilerinin geliştirilmesini destekleyen bir ortam, öğrencilere – üstlendikleri etkinlikleri, kullandıkları stratejileri ve araçları, ve planlarının, projelerinin ya da tasarımlarının yaratıcı yönlerini seçme olanağı tanımaktadır. Intel Öğrenci Programı içeriğinde çocuklara üstlenecekleri etkinlikler ve projeler, kullanacakları araçlar ve kendi benzersiz içeriklerini oluştururken geliştirecekleri yaklaşımlar, tasarımlar ve stratejiler ile ilgili seçim hakkı tanınmaktadır. Oluşturma döngüleri. Öğrencilerin teknolojiyi etkili şekilde kullanma, eleştirel düşünme ve başkaları ile anlamlı biçimde işbirliği yapma yetenekleri, en iyi, kendi çalışmalarını oluşturma ve iyileştirme döngüsünde yer almalarıyla geliştirilir. Her döngüde öğrenciler, geliştirmekte oldukları ürün ya da çözüm ile ilgili planlar yapmakta, bunları uygulamakta, gözden geçirmekte, üzerilerine düşünmekte ve ürün ya da çözümler ile ilgili öğrendiklerini paylaşmaktadırlar. Intel Öğrenci Programı çocuklara ürün planlama, gerçekleştirme, gözden geçirme ve geribildirim almak için paylaşma adımlarından oluşan bir süreç boyunca liderlik etmektedir. İşbirliği ve iletişim. 21. Yüzyıl işyerinin anahtar gereksinimlerinden biri, hedefler belirlemek, sorunları saptamak ve analiz etmek, çözümler üretmek için meslektaşlarla etkili iletişim kurabilme becerisidir. Çocukların, teknolojik ürünleri yaratmak üzere birlikte çalışmalarına ek olarak, ders materyallerini ve bilgisayarları paylaşmalarını gerektirmesi, Intel Öğrenci Programının işbirliğini destekleyen önemli bir unsurudur. Özgün geribildirim. 21. Yüzyıl öğrenme ortamlarında öğrenciler, sonucu belli olmayan etkinlikler ya da projeler üzerinde çalışırlar. Diğer arkadaşlarının yardımı ile kendi çalışmalarını değerlendirirler. Intel Öğrenci Programı, öğrencilere, çalışmalarını iyileştirmelerine ve üzerlerinde eleştirel düşünmelerine yardımcı olan öğretmen ve öğrenci geri bildirimlerine olanak sağlayan açık bir yapıya sahiptir. Programın öğrencilere, diğer öğrencilere yararlı geri bildirimler verme fırsatı sağlaması, aynı zamanda onların eleştirel düşünme ve işbirliği kapasitelerini de geliştirmektedir. Rehber öğretmen. 21. Yüzyıl öğretmeni, yalnızca bilgi sağlayan bir uzman olarak hizmet etmekten çok, öğrencilerin araştırmalarını, gelişmelerini, becerilerini gerçek yaşam sorunlarını çözmede kullanmalarını ve özgün ürünler oluşturmalarını kolaylaştırmaktadır. Rehber olarak öğretmen, öğrencilerin kendi güçlerini oluşturmalarına ve yaptıkları işe dikkatlerini vermelerine aktif olarak yardımcı olur. Böylece, Intel Öğrenci Programı personel 12 eğitimi ve pedagojik desteği, didaktizmi azaltan ya da yok eden rehberlik tekniklerini vurgulamaktadır. 21. Yüzyıl araçlarının kullanılması. Eğitim teknolojisi, okula devamlılığın artırılması, temel okul konularında kavramsal anlayışın derinleştirilmesi ve toplumun gelişimine daha geniş bir katılımın sağlanması gibi bir dizi eğitsel sonucu olumlu yönde etkileyerek değişimi destekleyebilir.12 Ancak olumlu sonuçlara ulaşmak için, çocukların nasıl öğrendiklerine ilişkin en son bilgilere uygun olarak teknolojiyi eğitim uygulamalarına bütünsel bir şekilde dahil edecek programlar tasarımlanmalıdır. Intel Öğrenci Programı kapsamındaki teknoloji kullanımı, öğrencilerin gelişimlerine yardımcı olacak konularda materyaller hazırlarken, teknoloji becerilerini kazanmalarına yardımcı olmaktadır. Programın orijinal versiyonu bu unsurların hepsini içermektedir ve bu unsurların her biri, gözden geçirmeler yoluyla güçlendirilmiştir. Örneğin, ders materyallerinin bazı özellikleri başlangıçta bu materyallerin çocuklar tarafından kullanılmasını güçleştirmiştir. Materyal tasarımlarında biçimsel değerlendirme geribildirimlerine dayalı olarak yapılan değişiklikler, bu materyallere daha kullanıcı dostu bir nitelik kazandırmış ve çocukların etkinlik kılavuzları ya da teknoloji becerileri hakkında ihtiyaç duydukları bilgileri bağımsız olarak bulabilme yeteneklerini artırmıştır. Buna ek olarak değerlendirme verileri, öğrencilerin belli bazı düşünme alıştırmalarını fuzuli ve yararsız gördüklerini göstermiş ve bu alıştırmaların daha yararlı ve daha fazla işbirliğine dayalı hale getirilmeleri için yeniden yapılandırılmasını desteklemiştir. Materyaller gözden geçirildikten sonra toplanan değerlendirme verileri, gözden geçirmelerin birçok sorunu çözdüğünü göstermiştir. Genel olarak, 2005 yılındaki gözden geçirmelerden bu yana üretilen ve dağıtılan ders materyalleri çok olumlu karşılanmıştır. Aynı zamanda, ülke düzeyindeki değerlendirmecilerden gelen tüm raporlar, materyallerin iyileştirilmesi yönünde öneriler içermeye devam etmektedir. Materyaller ile ilgili önerilerin birçoğu, çevirilerin ve yerelleştirmelerin iyileştirilmesine odaklanmaktadır. Çeviri ile ilgili en büyük güçlükler, teknik terimler alanında yaşanmıştır; “eleştirel düşünme”, en fazla güçlük doğuran terim olmuştur. Zaman zaman, öğrenci materyallerinde kullanılan dil, 2006 yılında kullanılan İş Yerinde Teknoloji materyallerinin Brezilya’da kullanılan versiyonunda olduğu gibi, hitap ettiği kişiler için uygun olmamıştır. Yıl sonunda değerlendirmeciler, bir öğrencinin materyallerde kullanılan kelime dağarcığının çok zor olduğunu ve "sanki benim dilimde değil" dediğini bildirmişlerdir. Ayrıca 2006 yılında Çin’deki değerlendirmeciler, örneğin “topluluk” ve “proje” gibi belli bazı anahtar terimlerin, programın 3 yıl boyunca uygulanmasına rağmen, hâlâ iyi anlaşılmadığını ve ders materyallerinin diğer bölümlerinin hâlâ iyi çevrilmediğini bildirmişlerdir. Teknik kelime dağarcığına ek olarak, bazı durumlarda hâlâ materyallerin genelokuma düzeyinde bazı ayarlamalar yapılması gerekmektedir. Okuma düzeyi Mısır, Meksika ve, belirtildiği gibi, Brezilya da dahil olmak üzere birçok başka ülkede genç öğrenciler için hâlâ bir güçlük teşkil etmektedir. Şüphesiz, programın ard arda uygulanması sırasında çeviri ve yerelleştirme ile ilgili birçok sorun çözülmüştür. Ancak materyallerin, uygulama sırasında personel tarafından geliştirilen geçici çözümlere tabi olmaktan çok yeniden çevrilip yeniden basılmasını tutarlı bir şekilde sağlamak güçtür. 2008 yılında 2007 yılına ilişkin verileri analizimizde, sürekli ilgilenilmesi gereken bu soruya yanıt bulmaya çalışacağız. 12 Kozma, R. (2005). National policies that connect ICT-based education reform to economic and social development. Human Technology, 1(2), 117-156. 13 Değerlendirme verileri, etkinliklerin ve projelerin çoğunun yerel kültüre uygun olduğunu göstermektedir. Ancak birkaç istisna mevcuttur. Örneğin Pul ve Kartvizitler, İsrail’deki Bedevi öğrenciler için yabancı ve kültürel açıdan ilgisizdir. Brezilya’daki değerlendirmeciler de Pul etkinliği ile ilgili olarak Yerli Kızılderili nüfusların benzer güçlükler ile karşılaştıklarını bildirmişlerdir. Türkiye’deki personel *öğretmenler+ referans kılavuz, makale ve istatistik etkinliklerinin öğrencilerin gündelik deneyimleri ile ilgisiz olduğunu bildirmiştir. 2006 yılında yedi ülkedeki perosnelden *öğretmenden+, etkinliklerin ve projelerin öğrencilerin ilgilerine ve yaşlarına ne kadar uygun olduğuna ilişkin veriler elde edilmiştir. Şekil 1’de görülebileceği gibi personel genel olarak etkinliklerin (ortalama puan 5 üzerinden 3,94) ve projelerin (ortalama puan 5 üzerinden 3,98) öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun olduğuna inanmaktadır. Şekil 1. Etkinliklerin ve Projelerin Öğrencilere Uygunluğu 1-5 arası puanların karşılıkları: 1 = hiç uygun değil ve 5 = son derece uygun. Etkinliklerin ve projelerin uygunluğuna ilişkin veriler Hindistan ve İsrail için mevcut değildir. Çeviri ve yerelleştirme ile ilgili süregelen sorunlara ek olarak değerlendirmeciler, 2006 yılı da dahil olmak üzere programın 3 yıllık uygulanması sırasında varlığını sürdüren birkaç sorun olduğunu bildirmişlerdir. Önemli sorunlardan biri, süredir: Öğrenciler, bazı durumlarda tavsiye edilen etkinliklere derinlemesine katılmak ya da bu etkinlikleri tamamlamak için yeterli süreye sahip olmamışlardır. Bu sorun en fazla İş Yerinde Teknoloji’de belirgindir ama diğer koşullar da (örneğin Çin’de küçük çocukların karakterleri yazma hızı) süre ile ilgili kısıtlamaların yönetilmesini güçleştirmektedir. Personel, bu güçlüğe öngörülen etkinliklerin sayısının azaltılması, etkinliklerin basitleştirilmesi ya da öğrencilerin etkinlikleri üzerinde oturum zamanı dışında çalışmalarının sağlanması gibi çeşitli şekillerde yanıt vermişlerdir. Bazı personel, derse ek oturumlar eklenmesini tavsiye etmiştir. 14 Personel, öğrencilerin genellikle hesap tablosu etkinliklerini tamamlamak için ihtiyaç duyulan matematik becerilerine sahip olmadıklarını bildirmişlerdir ve personel, bu teknoloji alanında öğrenimi destekleyecek ders materyallerinde daha fazla bilginin yer alması tavsiyesinde bulunmuşlardır. Diğer bir öneri de, öğrencilere okul çalışmalarında yardımcı olma gibi ek bir fayda içerecek matematiksel hesaplama etkinliklerinin ilave edilmesidir. Bazı personel, metne tuş ikonların resimlerinin eklenmesi ile programın daha kolay hale getirilmesi tavsiyesinde bulunmuştur. Diğer öneriler şunları içermektedir: Öğrencilere tekrar tekrar programın daha geniş hedeflerini vurgulamak; İş Yerinde Teknoloji'deki her bir etkinliğin başlangıcında, öğrencilerin zorlandıkları kavramlar ile ilgili olarak personele "dikkat" önerilerini de içeren bir denetim listesinin sunulması; bilgisayar deneyimi bulunmayan öğrencilere temel bilgisayar becerisi eğitimi verilmesi. Beceriler Kitabının genel olarak önemli bilgiler sağladığının ve daha önceki versiyonlarına göre format bakımından iyileştirildiğinin düşünülmesine karşı, basılı versiyonun ebadı, öğrencilerin arama yapmalarını güçleştirmektedir ve birkaç ülkeden gelen değerlendirmeler, bu kitabın her biri mevcut Beceriler Kitabı’ndan bir bölüm içeren farklı kitaplara ayrılması ya da ülkelerinde elektronik olarak kullanıma sunulması tavsiyesinde bulunmuştur. 2006 yılında kullanılacak program materyallerinin CD versiyonunun pilot testini gerçekleştiren ülkeler, değişik sonuçlar bildirmiştir. PDF dosyasının boyutu, Çin’de bilgisayarların kilitlenmesine ya da ciddi şekilde yavaşlamasına yol açmıştır ve bu ülkede anket yapılan personelin %45'i, çocukların pencereler arasında geçmekte güçlükler yaşadıklarını bildirmiştir. Rusya’da müfredatın elektronik versiyonun düşük düzeylerde kullanılması, teknik sorunlara (özellikle de işletim sistemi değiştirirken PDF dosyalarının açılması ile ilgili sorunlara) ve çocukların beceriler kitabının basılı versiyonuna bakma yönünde yüksek bir eğilim göstermelerine bağlanmıştır. Ancak Brezilya’da personel, içeriğin açılmasındaki yavaşlığa rağmen, materyalin CD versiyonunun kullanılmasında üst düzeyde başarı bildirmiştir. Birkaç ülkenin değerlendirme raporları, öğrencilerin inisiyatif kullanmak ve yaratıcı olmak için daha fazla fırsata ihtiyaç duyduklarını bildirmektedir. Çin’de bazı personel, her bir etkinlikte yer alan sayısız örneğin ve uygulama adımlarının öğrencilerin olabileceği kadar yaratıcı biçimde düşünmelerini sınırladığını tespit etmiştir. Brezilya, Hindistan ve Meksika’dan gelen raporlarda, öğrencilerin proje konuları önermelerine izin verilmesi tavsiyesinde bulunulmakta ve bunun öğrencileri daha özgün ve kişisel olarak önemli kılacağı belirtilmektedir. Değerlendirme bulgularının personelin program içeriğinin iyileştirilmesi yönünde birçok fikrinin bulunduğunu göstermesine karşın, tüm katılımcı ülkelerden alınan değerlendirme verileri, içeriğin, genel olarak, çok yararlı ve amacına uygun olduğunu göstermektedir. SRI’ın değerlendirmesi de uygulama ile ilgili güçlüklerden birçoğunun, ders materyallerinin karakteristik özelliklerinden kaynaklanmaktan çok, programın beceri ile uygulanmasına ilişkin personel anlayışının ya da deneyiminin sınırlı olmasından kaynaklandığını belirtmektedir. PERSONEL [ÖĞRETMENLER] VE ÖĞRENCİLER ARASINDAKİ İLİŞKİ Intel Öğrenci Programının en büyük hedeflerinden – ve en büyük güçlüklerinden – biri, sınıf ortamında yetişkinler ile çocuklar arasındaki ilişkinin niteliğini değiştirmektir. Çoğu insan için eğitim, öğretmenin öğrencilere bilgiyi verdiği didaktik, iletim yönelimli öğretim ile eştir. Intel Öğrenci Programı, öğretmeni bir rehber ve öğrencileri öğrenimin aktif katılımcıları olarak görme fikrine dayanmaktadır. 15 Programın öğretime yönelik rehberlik sağlayıcı bir yaklaşımı geliştirme çabaları, genel olarak üst düzeyde başarılı olmuştur. Programa yönelik 40 saatlik eğitim, personelin birer rehber olarak üstlenecekleri özgün eylemlerden birçoğu ile ilgili rol oynamalarına ve aynısını yapan diğer personeli gözlemleyip eleştirmelerine olanak tanımaktadır. Uygulamaya başladıklarında personelin çoğu, eğitim sürecinde kendilerine uygulanan yöntemleri kullanmıştır. Meksika’da, bir öğrenci bir şeyin nasıl yapılacağı hakkında somut bir soru sorduğunda personel, tipik olarak “Sence nasıl yapılabilir?” cevabını vermiştir. Çin’de, programı uygulayan personelin %80’inden fazlası programın, eğitimde verilen kılavuzlara uygun olarak uygulandığı bildirmektedir. Yöntemden sapmalar olduğunu bildirenlerin çoğu, yerel öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılamak ya da yerel kültüre daha iyi uyum sağlamak için derste değişiklikler yapıldığını bildirmektedirler. Ancak geleneksel öğretimin varlığı bir nebze sürdürülmektedir. Hem Rusya hem de Türkiye, personelin öğrencilerin bir öğretmenin ne olması ve ne yapması gerektiği ile ilgili anlayışlarını değiştirmeyi güç bulmaktadırlar. Rusya’da bir personel şöyle demiştir: “*Öğrencileri+ bağımsız olarak edinilen bilginin ve ortaklaşa sorun çözmenin öğretmenin komut vermesinden çok daha iyi olduğuna ikna etmeye çalışıyorum.” Personel ayrıca öğrencilerin sorularına doğrudan yanıt verme güdüsüne direnme konusunda da güçlükler yaşamaktadır. Türkiye’de bir personel şöyle demiştir: “yanıt *öğrencinin+ tam karşısında dururken ağzınızı kapalı tutmak çok zor… nasıl yapması gerektiğini söylemek ya da göstermek, onları Beceriler Kitabı’na ya da diğer öğrencilere yönlendirmekten çok daha kolay.” Mısır’da, kurs kapsamında ilk kez öğretmenlik yapan personel, geleneksel öğretim yöntemlerine başvurma eğiliminde olmuştur ve değişimi gerçekleştirmek, genç öğrenciler için de güç olmuştur. Bazı personel için geleneksel olmayan bir pedagojik tarza geçiş, hâlâ güçtür ve birçok ülke, öğretim ve öğrenmenin yeni yöntemlerini öğrendikçe, personeli desteklemek için eğitimin artırılması ve sürdürülmesi tavsiyesinde bulunmuştur. Derslik yönetimi, yeni personel arasında yaygın bir kaygı konusudur ama yeniden Çin örneğine dönecek olursak, derslik yönetimi sorunları ile boğuşan personelin yüzdesinde yıldan yıla önemli düşüşler olduğunu görülmektedir (2004: %43,8; 2005: %22,4 ve 2006: %15,8). Bu bulgu, program olgunlaştıkça ve personel deneyim kazandıkça, personelin öğrencileri etkin şekilde yönetme kabiliyetlerinin de arttığını ortaya koymaktadır. Birçok personel, en büyük güçlüğü toplumsal ana akımın dışında kalma eğiliminde olan birkaç öğrenci arasında işbirliğini sağlama konusunda yaşamaktadır. Personel, öğrencileri işbirliğine zorlayamadıklarını belirtmektedir. Ancak, programdaki çocukların çoğunluğu çoğu zaman etkinliklere ve projelere akranları ile işbirliği içinde aktif olarak katıldığı için, başkaları ile çalışma konusunda ilgisiz olan ender öğrencilerin programın kolaylaştırılması ile ilgili diğer başarıları zayıflatmadığı konusunda personelin temin edilmesi uygun görünmektedir. Genel olarak tüm ülkeler, personel ile öğrenciler arasında olumlu etkileşim oluştuğunu bildirmektedir. Intel Öğrenci derslikleri, öğrencilerin ve personelin kendilerini rahat hissettikleri dostane yerler olarak tanımlanmaktadır. Öğrenciler, yardım istemek için akranlarına başvurma konusunda kendilerini rahat hissetmektedirler; personel, öğrencileri sorularına cevap aramaları için akranlarına danışmaya ya da Beceriler Kitabı’na başvurmaya teşvik etmektedirler. İsrail’deki değerlendirmeciler, programın geleneksel derslik davranışlarını kırmada başarılı olduğunu ve bunun da öğrenciler ve personel arasında eşitlikçi ilişkiler ve özgün öğrenme fırsatları doğurduğunu bildirmişlerdir. İsrail’den bir öğrenci şöyle demiştir: “Öğretmenin, bize ne yapmamız gerektiğini söyleyen normal bir bilgisayar öğretmeni gibi olmadığını düşündüm.” 16 Çok sayıda başka örnek bulunmaktadır. Mısır’daki değerlendirmeciler birkaç derslikte öğrencilere bir işbirliği modelini görme konusunda iyi bir fırsat sağlamak için, iki personelin bulunduğunu bildirmişlerdir. Brezilya’daki personel, yapılandırılmamış *non-formal, gayri resmi] öğrenme ortamı konusunda kendilerini oldukça rahat hissetmiş ve gözlemciler, personelin öğrencileri işbirliği kurma ve onlardan bağımsız çalışma konusunda ustalıkla teşvik ettiklerini belirtmişlerdir. Gözlemlenen sorunlar nedeni genel olarak bir öğrencinin katılmayı istememesi olmuştur ve sorun, okulun rehber danışmanı ya da aile üyeleri ile istişare içinde çözülmüştür. Hindistan’da personel, geleneksel öğretmenden çok rehber olarak hareket ettikleri için, öğrencilerin içeriğin daha fazla bölümünü kavradıklarını belirtmiştir. Hindistan’da değerlendirmeciler, İş Yerinde Teknoloji oturumlarını ziyaret ettiklerinde dostane bir derslik ortamı ile karşılaştıklarını ve bunun öğrenciler arasında bir işbirliği ruhunu beslediğini belirtmişlerdir. Hindistan’da İş Yerinde Teknoloji oturumlarındaki öğrenciler, rehberlerini Teknoloji ve Topluluk oturumlarından hâlihazırda tanıyor durumdaydılar ve değerlendirmeciler, personel ile öğrenciler arasındaki olumlu etkileşimin İş Yerinde Teknoloji’de daha da belirgin olduğunu söylemişlerdir. Bir Rus öğretmenin aşağıdaki sözleri, programın öğretmenler ile öğrenciler arasındaki geleneksel ilişkileri değiştirme potansiyelini ortaya koymaktadır: Intel Öğrenci Programı sayesinde, çocukların kişilikleri hakkında yeni özellikler keşfedebildik. Davranışsal açıdan güçlükler yaşadıkları bilinen öğrenciler, görevler için çok yaratıcı çözümler bulmaya başladılar. Program sayesinde işbirliğini öğreniyorlar. Ama öğretmen açısından en ilginç olanı, çocukların yerel topluluk ile ilgili görüşlerini ve topluluğun temel sorunlarının ne olduğu hakkındaki düşüncelerini öğrenmek. 17 ETKİLER VE ÇIKTILAR: PERSONEL EĞİTİMİ VE PROGRAMA İLİŞKİN GÖRÜŞLER Eğitimin hemen ardından personelden eğitimin yararlılığını puanlamaları istenmiştir. 2006 yılında, önceki yıllarda olduğu gibi, personele eğitimin onları rehberlik yapmaya ne ölçüde hazırladığı sorulmuştur. Veri sağlayan tüm ülkelerde personel, hazırlılıklarına 5 üzerinden 4 puan vermiştir ve kendilerini iyi hazırlanmış hissettiklerini belirtmiştir. Şekil 2’de görüldüğü üzere, ülkelere göre bazı değişiklikler meydana gelmiştir: Hindistan, İsrail, Brezilya ve Şili’de personel, eğitimin sonucunda hazırlılıklarına en yüksek puanı vermiştir. Çin’den bu konu ile ilgili veri gelmemiştir. Şekil 2: Eğitimin Yararlılığı (eğitimin hemen ardından puanlandığı biçimiyle, 2006) N = 8 ülkede 2.330 personel. 1-5 arası puanların karşılıkları: 1 = hiç uygun değil ve 5 = son derece uygun. Personele, öğrenciler ile bir ya da birkaç oturum gerçekleştirmelerinin hemen ardından aldıkları eğitimin yararlılığı hakkında sorular sorulmuştur (bkz. Şekil 3). Personelden, Intel Öğrenci Programının üç temel beceri alanında (teknoloji, eleştirel düşünme ve işbirliği) rehberlik yapmaya ilişkin hazır olup olmadıklarını puanlamaları istenmiştir. Personel, teknik becerilerde 5 üzerinden 4.02, eleştiren düşünmede 3.99 ve işbirliğinde 4.23 olarak puanlamışlardır. Bu puanlar, kursta rehberlik yapmanın, personelin kendi öngörülerinden daha güç olabileceğini ortaya koymaktadır. Ancak, araştırmalar ortaya koymkatadır ki, öğrencilerin herhangi bir mesleki gelişim eğitiminin hemen ardından programın tatmin ediciliği ile ilgili verdikleri raporlar yüksek puanlar içerme eğilimindedir. Ayrıca farklılıkların nedeni, 2006 yazında kullanılmaya başlayan yeni değerlendirme formlarında soruların yazım biçimi olabilir. Genel olarak bu veriler, personelin, özellikle de öğrencileri işbirliğine teşvik etme konusunda, hazır olma düzeylerinden genel olarak tatmin olduklarını göstermektedir. Ancak veriler, personelin teknoloji becerileri ve eleştirel düşünme konularında rehberlik yapmaya yönelik başka iyileştirmeler yapılabileceğini ortaya koymaktadır. 18 Şekil 3: Personel Eğitiminin Yararlılığı (kursa uygulamaların ardından puanlandığı biçimiyle) 1-5 arası puanların karşılıkları: 1 = hiç hazır değil ve 5 = son derece hazır. Personelin eğitimden genel olarak memnun olduğunu belirtmesine karşın, çeşitli ülkelerdeki personel eğitiminin şunları içermesi gerektiğini düşünmüştür: Eğitimde ders anlatma ve pasif öğrenme düzeyini azaltmaya yönelik yeni, aktif pedagojiler tanıtma. Etkili rehberlik yapmaya ilişkin personelin kullanabileceği başka modeller sunma ve personelin alıştırma yapması için daha fazla zaman ayırma. Intel Öğrenci Programı’nın önemli hedeflerinden biri, personelin geleneksel pedagojiden öğrenci merkezli bir pedagojiye geçmelerine yardımcı olmaktır. Kanıtlar, programa katılımlarının sonucunda, personelin öğretime yaklaşımlarında değişiklikler olduğunu ortaya koymaktadır. Eğitimin hemen ardından tüm ülkelerde katlımcı personel, geleneksel olmayan yöntemlere göre kurslarda rehbelik yapıp yapamayacaklarına yönelik hazır olma durumlarına 5 üzerinden 4,30 puan vermiştir. Kendileri eğitim verdikten sonra, programa katılımlarının sonucu olarak fiilen değişme derecelerine ise 5 üzerinden 3,99 puan vermiştirler. Bu, yine de yüksek bir değişim derecesini göstermektedir (İsrail, bu sonuçlar ile ilgili veri sunmamıştır). PERSONELE DESTEK Kursu tamamlayan personelin %80'i, önemli güçlükler ile karşılaşmalarına karşın çoğu (%65) bu güçlüklerin üstesinden gelebildiğini belirtmiştir. Personelin yaklaşık yarısı (%47) karşılaştıkları güçlükleri ele alma konusunda yeterli destek aldığını, %36’lık bir bölüm bir parça destek aldığını ama daha fazla destek istediğini, %17’lik bir bölüm ise ihtiyaç duyduğu desteği alamadığını bildirmiştir. Kursta rehberlik yapma konusunda güçlükler yaşadıklarını bildiren personelden, bu güçlüklerin niteliğini açıklamaları istenmiştir. Tablo 1'de, bu güçlükler özetlenmektedir: 19 Tablo 1: Uygulamadaki Güçlükler Rapor Veren Personelin Yüzdesi Güçlük Türü Çocuklara eleştirel düşünme konusunda yardımcı olma Çocuklara akranları ile işbirliği kurma konusunda yardımcı olma Öğrencileri programa aktif şekilde katılmaya motive etme Öğrencilere teknolojiyi kullanma konusunda yardımcı olma Sınıfı ve öğrencilerin davranışını yönetme Programın eğitim sırasında gösterildiği biçimde kullanma 26 20 16 15 9 9 Programın temel öğrenme hedeflerinden ikisi – eleştirel düşünme ve işbirliği – personel için üçüncü hedef olan teknik beceriler konusundan daha fazla güçlük doğuruyor gibi görünmektedir. (Ancak bu bulgu, personelin eğitimin kendilerini işbirliğini kolaylaştırma konusunda eleştirel düşünme ya da teknik beceriler konularında olduğundan daha iyi hazırladığını düşündükleri yönündeki bulgu ile tezat teşkil etmektedir; yukarıdaki tartışmaya bakınız.) Personel, sınıf yönetimi ile ilgili çok büyük bir güçlük yaşamamış gibi görünmekle birlikte, öğrencileri programa aktif şekilde katılmaya motive etme konusunda bazı güçlükler ile karşılaşmışlardır. Ancak personelin %84’ünün sınıflarındaki öğrencileri aktif olarak katılmaya motive etme konusunda güçlük yaşamadığını belirtmek gerekir ve personelin kalan %16’lık bölümü için sınıflarında öğrencilerin yalnızca bir bölümünün güçlük yarattığı söylenebilir. Genel olarak bu bulgu, aktif olarak motive edilen ve programa katılımı sağlanan çocukların yüzdesinin çok yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Açık uçlu yanıtlarda, tüm ülkelerde personel, personelin desteklenmesi ve mesleki gelişim deneyimlerinin devamlılığı konularında en iyi uygulamaların ve deneyimlerin paylaşılması için bir kullanıcı grubuna ya da başka bir foruma ihtiyaç duyulduğunu ifade etmiştir. ETKİ HİKÂYELERİ Irshad, Hindistan’da Intel® Öğrenci Bir İngiliz Ortaokulunun sosyal bilgiler öğretmeni Bn. Gupta ve fen öğretmeni Bay Singhvi, sınıflarının doğasının değiştiğini tespit etmişlerdir. Bu değişiklik, öğrencilerin çoğunun okulun Intel® Öğrenci laboratuarındaki bilgisayarlarda (onların deyişiyle) (“özel”) etüt programına katılmalarının ardından gerçeklemiştir. “Öğrenciler genellikle sınıfta sorulan sorulara yanıt verme konusunda isteksizdiler ve paylaşma kavramı onlar için yabancıydı” diyor öğretmenler. Bugün bu iki öğretmen, müfredatın bir bölümü olarak belirlenen grup çalışmalarında öğrencilerin giderek daha fazla güvenli ve rahat hale geldiklerini söylemektedirler. Hikâye, Hindistan’daki yerel değerlendiriciler tarafından anlatılmış ve çevrilmiştir. Katılımcıların gizliliğini korumak için tüm isimler değiştirilmiştir. 20 PROGRAMA İLİŞKİN GÖRÜŞLER Bazı güçlükler ile karşılaşmalarına rağmen, programda rehberlik yapan personelin genel tutumu, özellikle de öğrencilerin programa bakış açıları bakımından, tutarlı bir şekilde olumlu olmuştur. Personelin büyük bir bölümü, programın sonuçları hakkındaki düşüncelerini paylaşmıştır. Öğrencilerin programa yönelik coşkuları, programın en belirgin sonuçlarından biridir. Rusya’daki bir personelin şöyle demiştir: Ebeveynlerin çocuklarını yaptıkları şey konusunda bu kadar coşkulu görmekten memnuniyet duyduklarını belirtmek isterim. Öğrencilerin coşkusuna ek olarak personel, öğrencilerin davranışlarında programa özgü değişiklikler olduğunu bildirmektedirler. Mısır’dan bir personel, şöyle demiştir: Intel Öğrenci öğrencilerini okulda öğretmenliğini yaptığım diğer öğrenciler ile karşılaştırdığımda, Intel öğrencilerinin daha bağımsız, okulda ve evde daha fazla işbirliği yapan ve sınıfta daha iyi davranan öğrenciler olduğunu görüyorum. Hindistan’dan bir personel, programın 21. yüzyılın işgücü hedefleri ile ilişkisine değinmiştir: Kişisel olarak bu programın güzel yönünün yalnızca teknoloji okur-yazarlığını öğretmek ile kalmayıp öğrencileri daha da ileri taşıması ve onların kendi kelimeleri ile düşünmelerini, beyin fırtınası yapmalarını, paylaşmalarını ve yazmalarını sağlaması olduğunu düşünüyorum. Bugün okullarımızdan dışarıya gerçek iş yerine adım attığımızda ihtiyaç duyduğumuz şey bu. Benzer olarak, Brezilya’nın kırsal bir bölgesinde çalışan gönüllü bir personel şu açıklamada bulunmuştur: Paylaşma, fikrini ifade etme ve yüksek sesle konuşma alışkanlığının kültürün bir parçası olmadığı bizimki gibi bir toplumda bu program, tam zamanında çıkageldi. Program uygulanmaya başladıktan beri, öğrencilerin davranışındaki değişikliğin oldukça belirgin olduğunu gözlemledim. Dolayısıyla program, öğrenciler ve ayrıca personel için çok iyi. Meksika’daki bir değerlendirici, çocukların program ile ilgili deneyimlerine ilişkin gözlemlerini şu şekilde özetlemiştir: 15 yıldan uzun bir süredir çocuklara yönelik programlarda çalışıyorum ve çocuklarda ilk defa böylesi bir coşku, bağlılık ve neşe görüyorum… Çocukların eski püskü elbiselerini ve delikli ayakkabılarını gördüğüm ve neredeyse kesin olarak karınlarını aç olduğunu bildiğim için daha da etkileniyorum. Programın ayrıca açık bir ikincil etkisi de bulunmaktadır: Program, eğitim pratiğinde daha geniş bir değişiklik için katalizör görevi görmektedir. Çin’de üst düzey bir eğitim görevlisi, 2004 yılında SRI ile yaptığı bir görüşmede, Intel Öğrenci Programı'nın okul için eğitimde gerçekleştirildiğini görmeyi umut ettiği türde bir reformu örneklediğini açıklamıştır. Bu görüş, yıllar içinde programın yalnızca topluluk tabanlı bir program olması ya da bir teknoloji eğitimi programı olması bakımından değil, aynı zamanda model bir eğitim programı olması bakımından da değerli olduğunu düşünen diğer program paydaşları tarafından tekrar tekrar dile getirilmiştir. 2006 yılında Intel Öğrenci personelinin %56’sı, hâlihazırda çalışan ya da eski sınıf öğretmenlerinden oluşmuştur. Bu sınıf öğretmenlerinin birçoğu, programa katılımlarının okuldaki kendi derslerindeki öğretme biçimlerini etkilediğini belirtmektedir. Şekil 4’te görülebileceği gibi, bu personelin yaklaşık yarısı (%47), programda kazandıkları rehberlik 21 tekniklerini başka konuları öğretirken de kullandıklarını ifade etmiştir. Bu yanıt, kendilerini sınıf öğretmeni olarak tanıtanların yaklaşık üçte ikisini (%60) temsil etmektedir. Intel Öğrenci Programı personeli özellikle programı uygulama konusunda eğitmeyi amaçladığı ve Intel’in diğer mesleki gelişim programlarının aksine, öğretmenlerin genel pedagojik uygulamalarını açık olarak hedef almadığı için bu bulgu, programın amaçlanmamış bir olumlu sonucunu temsil etmektedir. Şekil 4: Kolaylaştırma Tekniklerinin Diğer Konularda Kullanımı Türkiye’de sınıf öğretmeni olan bir personelin hikâyesi, programın öğretmenler üzerindeki etkisinin açıklanmasına yardımcı olacaktır: Bir devlet okulu öğretmeni olarak oldukça deneyimliydi ama sınıfta oynaması gereken yeni rol hakkında çok coşkuluydu; öğrencileri sorular sormaya ve kendi yanıtlarını aramaya teşvik etmeye can atıyordu. En iyi ve en yararlı soruyu soran çocuğa örneğin bir şeker gibi küçük bir hediye verdiğini bize yazdı. Ayrıca personel eğitimi öncesinde emekli olmayı düşündüğünü belirtti. Aslında personel eğitimine rahatlamak, gündelik görevlerinin ve ortamının dışında birkaç gün geçirmek için gitmişti. Ama eğitim ile birlikte, programın farklılığının ona yıllar önce kaybettiği bir şeyi hatırlamasına yardımcı olduğunu hissetti: Öğrencilere öğrenmede yardımcı olmanın verdiği keyif. Artık emekli olmayı düşünmüyor. Dünyanın diğer bölgelerindeki diğer personel, normal sınıflarındaki öğretim deneyimlerini şu şekilde açıklamaktadırlar: Bu yöntemi diğer sınıflarım için de kullanıyorum. Çocuklar bu yöntemi seviyorlar ve bu yöntem ile daha fazla öğreniyorlar. Önceden öğrencileri gruplar halinde çalıştırırdım ama bu program ile birlikte, işleri planlanmış bir şekilde yaptığıma inanıyorum ve kendimi daha rahat hissediyorum. Bence personel bu yöntemin yalnızca bu program ile ilgili olmadığını, daha çağdaş bir öğretim ve öğrenme ile ilgili olduğunu anlamalılar. Eğitimlerim ve atölye çalışmalarım sırasında öğrendiğim her şeyi geniş olarak uyguluyorum, bana ve birlikte çalıştığım herkese göre mesleki gelişimim dikkat çekici ölçüde arttı. 22 Programın ayrıca toplumun bir çok bölümü, ebeveynler, kamu görevlileri, program süreçleri ve sonuçları ile ilgilenen vatandaşlar üzerinde olumlu bir etkisi olmuştur. Bazı örneklerde program, toplum ile okul arasındaki ilişkiyi değiştirmiştir. Bir ilkokula yaptığım ziyaret sırasında, yaz tatilinde bile okulun yoğun bir eğitim dönemindeymişçesine çalıştığını görmek etkileyiciydi. Bu program ile ilgili iyi şeylerden birisi belki de okul binalarının kapılarını daha önce hiç açmadıkları biçimde açmalarıdır. Biz yazın okulun kapılarını kapalı görmeye alışığız. Binalarda, hatta bahçelerde kimseler olmaz, okullar terk edilmiş batı kasabaları gibidir. Intel Öğrenci Programından sonra bu artık değişti. Yalnızca öğrenciler değil, ebeveynler de artık kendilerini okulun bir parçası olarak görmekte ve herhangi bir zamanda pekâlâ kendilerine açık olabileceğini düşünmektedirler. Yalnızca öğrencilerin değil, ebeveynlerin de okullardan kazanacakları birçok şey vardır. Çocukların davranışlarını yönlendirmeye ek olarak, Meksika’daki toplum üyeleri, Hindistan ve dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi, programı iyi vatandaşlığı destekleme yönündeki önemli getirileri bakından takdir etmektedirler. Bir çocuk şöyle demiştir: Rehberimiz, duvar yazısı hazırlamamıza izin veriyor; ama artık bu yazılar bilgisayarda ve ebeveynler ile belediye başkanı, şehir konağının duvarlarını boyamadığımız için memnunlar. Yaptıklarımızın çıktısını almamız için bize kâğıt bile veriyorlar ve biz de bunları dosyalarımıza koyabiliyoruz. Meksika’daki açık bir sunum sırasında bir değerlendiricinin yaşadığı deneyim, dünya çapında programın toplumlarda oynadığı role ilişkin yaygın bir kanıyı yansıtmaktadır: 13 Rehber öğretmen, Iliana , ile e-posta yoluyla iletişim kurduğum sırada, merkez hakkında bir soru sordum ve kendisi beni projelerin sunumuna davet etti. Belediye Meclisinden yetkililer de ziyaret edeceklerdi ve ben de 11 Ağustos günü sabah 9’da oraya gittim. Diğer ziyarette olduğu gibi, bazı ebeveynler ve Belediye Başkanının sekreteri oradaydı. Kütüphane çalışmalarına katılım için verilen ödüller ve ardından Intel Öğrenci Kursu’na katılım için verilen ödüller takdim edildi. Konuşma sırası bana geldiğinde, bazı çocuklardan kurs hakkında ne düşündükleri ile ilgili yorum yapmalarını istedim ve onların yorumları, yaşadıkları mutluluk ve şaşkınlık ile ilgiliydi; çünkü, ne öğreneceklerini hayal bile edememişlerdi. Ayrıca bu olanağı kendilerine sağlayan kişilere teşekkür ettiler. Bu sunumlarda projektör yoktu ve bu baştan bazı sorunlara neden oldu. Ancak daha sonra ebeveynler, çocuklarının projelerini görmek ile ne kadar ilgilendiklerini gösterdiler ve projeyi sunan ekibin bilgisayarı etrafında toplandılar; özellikle koruma konulu projede çocuklarının başardıkları şeyi görmek onları mutlu etti ve şaşırttı. Ebeveynler bana çocuklarının bunları öğrenmelerini mümkün kıldığım için teşekkür ettiklerinde, yine çok heyecanlandım. Kendi adına Belediye Meclisinin sekreteri, kursu destekleyebildikleri her şekilde desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Meksika’dan bir personel destek ekibi üyesi, program hakkındaki duygularını şu şekilde açıklamıştır: Intel Öğrenci Programı’nın çok… Nasıl söyleyeyim? Devrimci olduğunu düşünüyorum. Bugünün dünyasında akışa karşı geliyor gibi görünüyor: Yeni yüzyılda başarılı olmak için bireyci olmamız gerekmiyor mu? Bu devirde toplulmne ki? Program beni gerçekten çok memnun etti çünkü programın bütünlüklü eğitim doğrultusunda ilerlediğini yerel unsurları dünya düzeyinde rekabet için yeniden kullandığını düşünüyorum. 13 Katılımcıların gizliliğini korumak için tüm isimler değiştirilmiştir. 23 ETKİLER VE ÇIKTILAR: ÖĞRENCİLER ÖĞRENCİ KATILIMI Hindistan ve Mısır’daki yetim çocuklardan Brezilya ve Meksika’nın yerli halklarına kadar Intel Öğrenci Programı, başlangıcından bu yana çok çeşitli külter ve coğrafi bölgelerden gelen öğrencilere hizmet vermiştir. Öğrencilerin çoğu işçi sınıfından ya da yoksul ailelerden gelmekte, okullara çok az kaynak ile devam etmektedirler. Tüm katılımcı ülkelerde program, okul dışında kalmış, evsiz ya da başka biçimlerde fırsatları yüksek oranda kısıtlanmış çocuklara hizmet vermektedir. Bu çocukların birçoğu daha önce hayatlarında bir bilgisayar görmemişler ya da bir bilgisayar faresine dokunmamışlardır. Ancak çocukların neredeyse tamamı program etkinliklerine katılmış ve 21. Yüzyıl becerilerini kazanmıştır. 3 yıllık uygulama sırasında, Intel Öğrenci Programı’na 8-16 yaş arasında 422.877 öğrenci katılmıştır. Programa en yüksek sayıda öğrencinin katıldığı ülkeler, 170.000’in üzerinde katılımcı ile Çin ve yaklaşık 108.000 katılımcı ile İsrail olmuştur (bkz. Tablo 2). Uygulamaya 2006 yılında başlayan ve programı benimseyen en son ülke olan Şili’de programdan ilk yılında yaklaşık 4.500 öğrenci yararlanmıştır. Tablo 2: Zaman içinde Öğrencilerin Sayısı * Tire (-) işareti, programın bu ülkede henüz başlatılmamış olduğunu göstermektedir. Programa katılan öğrencilerin sayısına ek olarak, programın başarısının önemli bir göstergesi de tamamlama oranıdır (yani programa başlayan ve sonradan çoğu oturuma ya da tüm oturumlara katılan öğrencilerin sayısı). Intel Öğrenci temel olarak çocukların genellikle devam edip etmemeye karar vermekte serbest oldukları zorunlu olmayan eğitim ortamlarında uygulandığı için, programın başarısı, yüklü görevler üstlendiklerinde bile çocuklara cazip gelmeye, onları motive etmeye ve meşgul etmeye devam etmesidir. 24 ETKİ HİKÂYELERİ Meksika, Mexico City’de Intel® Öğrenci Mexico City’de bir Sokak Çocukları Merkezi bulunmaktadır. Intel® Öğrenci kursu verilirken, proje aşamasına gelindiğinde, Bn. Reyes’in grubu final projesini nasıl yapacaklarını tartışıyordu. Çocuklar sokaklara çok aşinaydılar çünkü bu onların yaşadıkları yerdi ve çocuklar Bn. Reyes’e şöyle dediler: “Tabelalar ile ilgili bir proje yapabilir miyiz? “ “Peki, ne yapacaksınız tabelalar ile ilgili?. “ diye sordu Bn. Reyes. “Şimdi, öğretmenim, Merkezin yanındaki Dr. Erazo Sokağının köşesinde bir sürü kaza oluyor. Arabalar durmuyor ve herkes aynı anda geçmek istiyor. " -"Bu yüzden şöyle yazan tabelalar koymak istiyoruz:: 'Durun, Bekleyin", diye açıkladı 11 yaşındaki Maria. - "Ayrıca bizim de canımızı sıkıyor öğretmenim çünkü arabaları durdurup geçmek gerçekten çok zor; arabaları durdurmak için yolun ortasına atlamanız gerek. Projenin mahallemizde olup bitenler ile ilgili olması gerektiğini söylemediniz mi? " - "Pekâlâ, iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. Projeye başlayın," dedi kolaylaştırıcı onlara. Final projesi, kursun bitiminde sunuldu ve ardından projeyi hayata geçirme fikri doğdu. "O bölgeye gitsek ve yaptığımızı onlara göstersek ya? ", dedi öğrencilerden biri. Bu, kendini duyurma isteğiydi. Artık Dr. Erazo Sokağında, “tabelalar” projesi sayesinde, kazaların önlenmesine yardımcı olan bir trafik lambası ve bir hız tümseği var ve çocuklardan birinin dediği gibi, “artık Merkeze gelirken geç kalmayacağız çünkü arabalar kırmızı ışıkta ve hız tümseğinde duruyorlar.” Hikâye, Meksika’daki yerel değerlendiriciler tarafından anlatılmış ve çevrilmiştir. 25 Tüm ülkeler, programın kendi ülkelerinde başlamasından bu yana örnek bir merkezde programa başlayıp programı tamamlayan öğrencilerin sayısına ilişkin veriler sunmuştur. Toplu sonuçlar, %93 ile yüksek bir genel tamamlama oranı ortaya koymaktadır. Tüm yıllar içinde tüm ülkeler için tamamlanma oranı en az %80’dir ve programın okul saatinde seçimli olarak gerçekleştirildiği İsrail’de bu oran, %100'dür. Çin’de hâlâ büyük ölçüde bir etüt programı olarak uygulanmasına rağmen, programın okul saatlerinde tamamlayıcı bir etkinlik olarak kullanılması, bu ülkede de tamamlanma oranlarını yüksek olmasına katkıda bulunmuştur (bkz. Tablo 3). Tablo 3. Programın Başlangıcından Bu Yana Tamamlama Oranları Öğrencilerin programı tamamlamadığı vakalar tipik olarak program ile ilgili sorunlar ya da memnuniyetsizliklerden çok, aile ve okul koşulları ile ilgili nedenlerden kaynaklanmıştır. Yaygın olarak bildirilen nedenler ailenin tatili ya da okul programı ile çakışmalar, şiddetli kış koşulları, hava karardıktan sonra gerçekleştirilen seanslarda güvenlik ile ilgili kaygılar ve öğrencilerin okulun sınav dönemlerinde çalışmak zorunda olmalarıdır. Okuldaki sınav zamanlarının bazı ülkelerde devamlılık üzerinde özellikle kuvvetli bir etkisi olmuştur. Okulun talepleri ile çelişkiler de dahil olmak üzere bu sorunların birçoğu, planlamanın ya da uygulama ile ilgili başka etkenlerin yerel ihtiyaçlara uygun olacak biçimde değiştirilmesi ile kolaylıkla çözülmüştür. Dikkat çekecek derecede yüksek olan tamamlama oranları, verilerin doğru olmayan bir şekilde ya da programın tamamlanması olarak değerlendirilmesi gereken olguya ilişkin farklı anlayışlara dayalı olarak bildirilmiş olması olasılığını gündeme getirmektedir. Ancak programın başlangıcında bu yana, dünya çapındaki değerlendirme ekibi, standart bir tanımı vurgulayan sayısız tartışmaya katılmıştır. Bu süre içinde tamamlama oranları tutarlı şekilde yüksek kalmış ve hatta program olgunlaştıkça bazı ülkelerde artış kaydetmiştir. Bu noktada, standart biçimde yüksek olan tamamlama oranlarının – özellikle de öğrenme deneyiminin cazip ve katılımı sağlayan nitelikleri bakımından – programın başarısının güçlü bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Şekil 5’te, dokuz ülke için tamamlama oranları gösterilmektedir. 26 Şekil 5: Ülkelere Göre Program Tamamlama Oranı, 2003/04-2006 Çin, İsrail, Meksika ve Hindistan programa 2003/04’te başlamıştır. Mısır, Türkiye, Brezilya ve Rusya, programı 2005 yılında başlatmıştır. Şili, programı 2006 yılında başlatmıştır. Genel ortalama, dokuz ülkede programın tamamlama oranını yansıtmaktadır. 2006 yılından başlayarak tüm ülkeler, programa dahil olan öğrencilerin karakteristik özellikleri hakkında daha ayrıntılı ve kapsamlı veriler sunmaya başlamışlardır. Cinsiyet ile ilgili bir analiz, küresel düzeyde programı tamamlayan erkek ve kız öğrencilerin sayısı arasında bir fark olmadığını göstermektedir. Öğrencilerin %50’si kız ve %50’si erkek olmuştur (bkz. Şekil 6). Ancak ülkelere göre bazı farklılıklar olmuştur; İsrail ve Rusya’da kızların sayısı (sırasıyla %56 ve %55) ve Hindistan ve Mısır'da erkeklerin sayısı (sırasıyla %59 ve %56) daha fazla olmuştur. Hindistan’da değerlendirmeciler, kızların söz konusu bölgelerde daha düşük okuma ve yazma becerilerine sahip olma eğiliminde oldukları ve okulu bırakma ihtimallerinin daha yüksek olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ETKİ HİKÂYELERİ Talkha, Mısır’da Intel® Öğrenci Talkha'da bir öğrenci, babasına dükkânını geliştirmede yardımcı olmak için, bir Excel dosyası kullanarak, dükkândaki malların envanter sayımını yapmıştır. “Babam”, diye anlatıyor 15 yaşındaki Ahmed, “bakkala giren gıdayı sayma ve kaydetmede sorun yaşıyordu. Merkezdeki bilgisayarımda bir tablo oluşturup babamın tüm envanterinin kaydını tutmak için, Intel® Öğrenci’de almış olduğum hesap tablosu eğitimini kullandım. Şimdi haftalık olarak bu tabloyu onun için güncelliyorum ve babam dükkân için bir bilgisayar almayı ve bu bilgisayarda kendi kendine nasıl çalışacağını ona öğretmemi istiyor. Artık dükkânında daha fazla şey yapabilir çünkü her şey daha düzenli ve babam artık hangi malların satıp hangilerinin satmadığını söyleyebiliyor.” Hikâye, Mısır’daki yerel değerlendiriciler tarafından anlatılmış ve çevrilmiştir. 27 programın kızlar üzerinde özellikle olumlu bir etkisinin olduğunu bildirmişlerdir. Intel Öğrenci Programı bu kızlara teknoloji ve işbirliği becerilerinde güven kazanma fırsatı sunmuştur. Şekil 6: Öğrencilerin Cinsiyeti (2006) Programa katılan öğrenciler, hedeflenen 8-16 yaş aralığına uygundur. 9 ülkeden 205.958 öğrenci 8-13 yaş arasında ve bazı öğrenciler 14-16 yaş arasındadır. 16 yaş üzerinde az sayıda öğrenci de programa katılmaktadır (bkz. Şekil 7). Şekil 7: Öğrencilerin Yaşı (2006) Ancak ülkeler, Şekil 8’de gösterildiği gibi, öğrencilerin yaşı bakımından önemli farklılıklar sergilemektedir. Programa katılan öğrencilerin yaşları, programın ülkenin ya da bölgenin teknoloji okur-yazarlığı ile ilgili hedeflerine ne ölçüde uygun olduğuna bağlı görünmektedir. Türkiye (öğrencilerin %77'si 8-11 yaş arasındadır) ve İsrail (öğrencilerin %64'ü daha küçük yaş aralığındadır) gibi bazı ülkeler, temel olarak daha küçük öğrencileri hedef almaktadır. Büyük öğrencilerin çoğu Şili (%85 14 yaş ve üstü) ve Brezilya'dan (%48) gelmektedir. İlk yılında Şili’de program büyük oranda 28 ortaokullarda gerçekleştirilmiştir; İsrail’de ise öğrenciler, programa okul günlerinin bir parçası olarak katılan ilkokul çocuklarından oluşmaktadır. Şekil 8: Öğrencilerin Yaşı, Ülkeye göre (2006) ÖĞRENME SONUÇLARI Intel Öğrenci Programı, çocukların katılımını sağlamaktadır. Dünyanın her yerinden gelen değerlendirme raporları, çocukların programa yönelik coşkularını ortaya koymaktadır. Türkiye’de alan ziyaretleri gerçekleştiren değerlendirmeciler, öğrencilerin kursta yer alan etkinliklerin çoğunu sevdiğini ve bilgisayarlarda çalışma fırsatını yakalamaktan mutlu olduğunu bildirmişlerdir. Türkiye’de bir öğrenci şöyle demiştir: “Bu dışarıda arkadaşlarımla oynamaktan bile daha güzel,” ve bir personel şunu eklemiştir: “Öğrencilerimin gözlerinde daha önce hiç böyle parlak bir bakış görmemiştim.” Mısır’da bir öğrenci, kursu tamamlayabilmek için ebeveynlerini tatillerini iptal etmeye ikna etmiştir. Rusya’da değerlendirmeciler, programa katılan öğrencilerin çalışırken “dikkatlerinin dağılmadığını” bildirmişlerdir. Tüm ülkelerden bu türde örnekler çokça mevcuttur ve bu, programın öğrencilerin ilgisini yakalamada ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir. Öğrenciler ile programın uygulanmasının ardından gerçekleştirilen final araştırmasında personelden, öğrencilerin elde ettikleri sonuçları kursun iki aşamasında puanlamaları istenmiştir: Öğrencilerin final projelerine başladıkları aşama ve kursun tamamlanma aşaması. Ortalama olarak personel, programın tüm üç hedef alanında da öğrencilerin final projelerini üstlenmeye hazır olduklarını bildirmişlerdir (bkz. Şekil 9). Öğrencilerin yeteneklerine ilişkin puanlar, teknik beceriler ve akranlar ile işbirliğine dayalı çalışma için, eleştirel düşünme için olduğundan bir parça daha yüksek olmuştur. 29 ETKİ HİKÂYELERİ Patzcuaro, Meksika’da Intel® Öğrenci Patzcuaro, yerli halkın yoğun olarak yaşadığı bir şehirdir. Burada, Intel® Öğrenci Programı’nın konumlandırıldığı yer olan bir belediye kütüphanesi bulunmaktadır. Emilio, programa İspanyolca ya da Purhepecha dilinde ustalıkla önderlik eden program kolaylaştırıcısıdır. Kurs için yapılan tanıtımlar, yakın topluluklardan çocukları da çekmiştir. Bu yakın toplulukların birinden 8-10 çocukla birlikte steyşın bir arabanın geldiği görülmüştür çünkü Kamu Güvenliğinden sorumlu olan yetkili kişi, çocukların eğitilmesini ve bilgisayar teknolojisi ile ilgili bilgi ve beceriler edinmelerini savunmaktadır. Ama o gün farklıydı. Araç, olağanın üzerinde sayıda kişi taşıyordu. Kütüphaneden yaklaşık 30 kilometre uzakta bulunan o topluluktan bazı ebeveynler ve bazı insanlar, çocuklar ile birlikte gelmişti. Bunun nedeni oldukla dokunaklıydı. İçlerinden biri, Emilio’ya geldi ve kesin bir dille şöyle dedi: “Çocuklara nasıl öğretim verdiğinizi görmek için geldik ama ayrıca sizden bize bu kurslardan birinin yetişkinlere de verilmesi için destek vermenizi istiyoruz; böylece yetişkinler de projelerin nasıl yapıldığını öğrenebilir ve bunları ihtiyaç duyduğumuz şeyler için uygulayabilirler.” Köy insanlarında hissedilen doğal tedirginliği kontrol etmek için elindeki şapkası ile oynayarak, şunu ekledi: “Bu çocuklar sorunları görüyorlar, sorunlar için çözümler düşünüyorlar ve hatta bu sorunların çözümü için bilmemkime mektuplar bile gönderecekler. Bu yüzden, eğer biz de iyi öğrenirsek, birçok yıldır bir kenara bıraktığımız şeyleri uygulayabilir ya da bunun için planlar yapabiliriz. Cidden, onlara iyi şeyler öğretiyorsunuz.” Bu kişi sakin bir sesle konuşurken, onunla birlikte gelen diğerleri, ona kendi dillerinde önerilerde bulunuyorlardı. Intel® Öğrenci kolaylaştırıcısı Emilio onlarla ilk önce yerli dilinde ve daha sonra İspanyolca konuştu. Onlara çocukların kurslarda yaptıkları çalışmaları anladıklarını görmenin kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Teknolojiyi kullanmayı öğrenmeye ek olarak çocukların kendi topluluklarını, onun sorunlarını ve varlıklarını değerlendirdiğini ve topluluklarını nasıl iyileştirebilecekleri konusunda düşündüğünü söyledi. Yetişkinler için bir program hazırlanması hakkında kütüphanedeki görevli ile konuşma sözü verdi. Mutlu ve umutlu olarak ayrıldılar. İçeride, soğuktan yüzleri kızarmış ve toz içinde bir halde, ama coşkuyla dolu 20 çocuk vardı. Biraz ürkek görünen bir kız, Emilio’ya şöyle sordu: “Öğretmenim, anne-babalarımız geldiği için kızgın mısınız?" “Hiç de değil”, diye yanıtladı, “Yaptığımız şeyi beğendiklerini, sizin çabuk öğrendiğinizi ve öğrendikleriniz hakkında başka insanlar ile konuştuğunuzu görüyorum. Bu harika.” Hikâye, Meksika’daki yerel değerlendiriciler tarafından anlatılmış ve çevrilmiştir. 30 Şekil 9: Öğrencilerin Final Projelerine Hazır Olma Durumları Birden fazla beceri uygulama Değişik kaynaklar kullanma Yeni araçlar keşfetme Projeleri yönetme Ürünleri net bir şekilde iletme Özgün işler yaratma Süreci takip etme Akran çalışmalarını gözden geçirme Gruba sorular sorma Grup ile paylaşma Etkinliklere aktif şekilde katılma 1.00 2.00 3.00 4.00 5.00 1-5 arası puanların karşılıkları: 1 = hiç uygun değil ve 5 = son derece uygun. Tüm ülkeler, 2006 verileri. Siyah = Teknik Beceriler, Koyu Mavi = Eleştirel Düşünme, Açık Mavi = İşbirliği 2006 yılında geliştirilen yeni araçlar ana program hedeflerini alt kategorilere ayırdığı için, hedeflerin hangi yönlerinin en iyi şekilde karşılandığına ilişkin artık elimizde daha iyi veriler var. Puanlalar, birkaç alt beceri için göreceli olarak daha yüksek olmuştur: Yeni beceriler öğrenmek için değişik kaynaklar kullanma; bir etkinliği tamamlamak için birden fazla beceri kullanma; işi planlama, yapma, gözden geçirme ve paylaşma sürecini takip etme; öğrencilerin benzersiz fikirlerini yansıtan özgün ürünler yaratma; açık mesajlar ileten ve amaçlara uygun olan ürünler yaratma; grup etkinliklerine aktif olarak katılma; ve projeler üzerinde çalışırken birbirine sorular sorma ve birbirine yardımcı olma. Yeni teknoloji araçlarını keşfetme; hedefleri, stratejileri ve fikirleri paylaşma ve akranlarının çalışmalarını gözden geçirip yapıcı geri bildirimde bulunma konularında puanlamalar biraz daha düşük olmuştur. Diğerlerinden dikkat çekecek ölçüde düşük puan alan tek alt beceri, açık uçlu, karmaşık final projesinin yönetimi olmuştur; bu bulgu, programda final projesinin en güç özelliğinin, proje yönetimi konusunda olduğunu ve bu alana odaklı bir müdahalenin verimli olabileceğini ortaya koymaktadır. Kursun sonunda öğrencilerin yeteneklerindeki değişimi puanlamaları istendiğinde personel, öğrencilerin beceri düzeylerinin kursun başlangıcından beri büyük ölçüde ilerleme kaydettiğini belirtmiştir (bkz. Şekil 10). Personel, en büyük değişim düzeylerinin işbirliği ve teknik beceriler alanlarında görüldüğünü bildirmiştir. Bu bakımdan değerlendirme bulguları, beklendiği gibi, yıllar içinde etkin şekilde aynı kalmıştır. 31 Şekil 10: Öğrenme Sonuçları (tüm ülkeler) 1-5 arası puanların karşılıkları:1 = değişim yok ve 5 = üst düzey değişim. Personelin öğrencilerin proje çalışmalarına ve nihai öğrenme çıktılarına ilişkin analizi, eleştirel düşünmenin programın en güç özelliği olarak kaldığını göstermektedir. Bu bulgu, tüm ülkelerde tutarlıdır; bunun tek istisnası, teknoloji becerilerinin küçük bir fark ile en düşük sonuç olarak saptandığı Hindistan’dır (bkz. Şekil 11). Şekil 11: Öğrenci Sonuçları, Ülkeye göre (yalnızca 2006) 32 Öğrenci çalışmalarının analizi, Intel Öğrenci Programına katılımdan kaynaklanan sonuçlar ile ilgili önemli bir perspektif sağlamaktadır. Değerlendirmeciler, bu sonuçları değerlendirmek için özel olarak öğrencilerin çalışma ürünleri için geliştirilmiş bir değerlendirme tablosu kullanmışlardır. Bu değerlendirme tablosunun geliştirilmesindeki ilk amaç, farklı öğrenci gruplarının çalışmalarını zaman içinde değelendirerek, kalitedeki değişiklikleri tespit edebilmekti. Bu stratejinin uygulanabilir olmadığı ortaya çıkmıştır. Ne var ki, her ülkede değerlendirmeciler, öğrencilerin çalışmalarına ilişkin göreceli olarak çok sayıda örnek üzerinde söz konusu değerlendirme tablosunun pilot uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. Bu dönemde, öğrenci etkinliklerinden (final projesi öncesinde tamamlanan çalışmalar) 3.303 örneği ve final projelerinden 1.031 projeyi analiz etmişlerdir. Değerlendirmeciler, çalışmaları beş boyut ile ilgili olarak (özgünlük, teknik beceriler, gerekli unsurlar, dinleyiciler ile iletişim ve işbirliği) ve dört puanlık bir ölçek üzerinden (ilerlemeye ihtiyaç duyanlar, beklentilere yaklaşanlar, beklentileri karşılayanlar ve beklentileri aşanlar) puanlamışlardır. 2006 yılında sunulan ve analiz edilen çalışmaların çoğunluğu (%69) beklentileri karşılamış ya da aşmıştır; çalışmaların yalnızca %8’i “ilerlemeye ihtiyaç duyanlar” kategorisine girmiştir. Öğrencilerin final projelerinin biraz daha düşük bir oranı (%66) beklentileri karşılamış ya da aşmıştır (bkz. Şekil 12). Şekil 12: Öğrenci Çalışması Analizi: Etkinlikler ve Projeler Öğrencilerin final projelerinin yüzde on biri, “İlerlemeye ihtiyaç duyanlar” kategorisine girmiştir. Bu bulgu, projelerin öğrenciler için etkinliklerden daha büyük güçlükler doğurduğunu ortaya koymaktadır. Diğer araştırma kalemlerine bakıldığında, öğrencilerin uzun ve karmaşık projeleri yönetmekte güçlükler çektiklerini biliyoruz; bu, projelerin kalitesini etkileyen anahtar bir etken olabilir. Şekil 13’te, öğrenci çalışmalarının değerlendirilmesinde ülkeler arasında kayda değer bir değişiklik görüldüğü belirtilmektedir. 33 Şekil 13. Etkinlikler ve Projeler Bir Arada, Ülkeye göre Programda elde edilen öğrenme sonuçlarını daha iyi değerlendirmek için, SRI görevlilerinden oluşan bir ekip14, programın Şili’deki ilk yılında üretilen yaklaşık 1.000 parça öğrenci çalışmasından rasgele alınan 337 örnek üzerinde bağımsız bir analiz gerçekleştirmiştir. Bulgular, görevlilerin puanladığı örneklerin %63’ünün öğrenci performansı açısından beklentilerin tamamını karşılayan çalışmaları temsil ettiğini göstermektedir; bu oran, diğer tüm ülkelerdeki genel puanlar ile tutarlıdır. Ayrıca örneklerin birçoğu özgünlük, iletişim kalitesi, teknoloji kullanımı ve diğer değerlendirme ölçütleri bakımından bu etkinliklere yönelik beklentileri önemli oranlarda aşmıştır. SRI’ın puanladığı çalışma örneklerinin ek %31’lik bir bölümü, beklentilere yaklaşmıştır. Öğrencilerin ilgili konular üzerinde ekipler tarafından geliştirilen genişletilmiş çokluortam sunumlarından oluşan final projelerine yönelik bulgular, %83’ün en yüksek başarı düzeylerini yakaladığını göstermiştir. Şekil 14’te gösterildiği gibi, SRI’ın puanladığı projelerden hiçbiri en düşük kategoriye (ilerlemeye ihtiyaç duyanlar) girmemiştir ve bu durum, öğrencilerin final projelerini üstlenme aşamasına geldiklerinde, programın hedeflediği başarı standardını karşılamasalar ya da aşmasalar bile, bu standarda oldukça yaklaştıklarını ortaya koymaktadır. Şekilde ayrıca teknoloji türüne (örneğin grafikler, kelime işleme) ayrıldığında, hesap tablosu etkinliklerinin %50’sinin beklentileri karşılamadığı ya da aşmadığı görülmektedir; bu oran, toplam sonuçlarda daha düşük puan alan diğer etkinliklerde görülen orandan daha yüksektir; hesap tablosu oluşturmanın daha dik biröğrenim eğrisi ve matematik bilgisi içerdiği için, çocuklara daha güç gelen bir etkinlik olduğu bilinmektedir.15 14 Puanlayıcılar arasında güvenilirlik %80’i geçmektedir. Ülkeler arasında sonuçlar bakımından görülen farklılıklar, kısmen analize kaç tane hesap tablosunun dahil edildiğine ve puanlamanın nasıl yapıldığına bağlıdır; bu konu, SRI ile ülke düzeyindeki değerlendiriciler arasında gelecekte yapılacak 15 34 Şekil 14. Etkinlikler ve Projeler için Şili Örneği Dolayısıyla genel olarak, öğrenci çalışma ürünlerinin çok azı “ilerlemeye ihtiyaç duyanlar” kategorisine girmiştir. “Beklentilere yaklaşanlar” kategorisi yalnızca programı hedeflediği standartların marjinal olarak altında olan çalışmaları temsil ettiği için, SRI’ın Şili örneğine ilişkin analizi, neredeyse tüm öğrencilerin üst düzeyde başarılı olduklarına ya da buna çok yaklaştıklarına dair açık kanıtlar sunmaktadır. Diğer bir deyişle, programa katılan çocukların büyük bir çoğunluğu başarılı olmaktadır. ÖĞRENCİLERİN İŞBİRLİĞİ Alan ziyaretleri sırasında yerel değerlendirmecilerin öğrenciler üzerinde gerçekleştirdiği sistematik gözlemler, özellikle olumlu olmuştur. Neredeyse tüm örneklerde öğrenciler, işbirliğine dayalı gruplarda birlikte çalışmışlar; tüm ekip üyelerini etkinliklere dahil etmişler; birbirlerinin katkılarına saygı göstermişler ve anlaşmazlıkları kendi kendilerine çözmüşlerdir. Öğrenciler ayrıca işbirliği atmosferinden keyif aldıklarını bildirmişlerdir. Hindistan’dan bir öğrenci, grubundaki üyeleri okuldan tanımasına karşı, onlar ile etkinlikler ve projeler üzerinde çalışana kadar arkadaş olmadıklarını söylemiştir. 2006 yılında, programa katılan 9 ülkenin 8’indeki ülke içi değerlendirme personeli, programı eylem halinde gözlemlemek için merkezlere 530 ziyarette bulunmuştur (Çin’de yapılan ziyaretlerin sayısı bilinmemektedir). Değerlendirmecilerin gözlem günlükleri, öğrenme ortamının kalitesine ilişkin personel raporlarından farklı ve bu raporları tamamlayıcı bir perspektif sunmaktadır. Gözlemciler, gözlemlenen sınıfları çoğunda ya da tamamında, Tablo 4’te belirtildiği gibi, öğrenci gruplarında sağlıklı işbirliği dinamiklerinin mevcut olduğunu tespit etmişlerdir. Neredeyse tüm gözlemler, öğrencilerin kendi başlarına çalışmaktan çok gruplar içinde çalıştıklarını, grupların tüm üyeleri çalışmalara dahil tartışmalarda ele alınacaktır. Bu bakımdan, SRI’ın öğrenci çalışmalarına yönelik bu analizi gerçekleştirmedeki motivasyonlarından birinin, ülke düzeyindeki değerlendirme ekiplerini özel yazılmış bu bölümü araştırma amaçları doğrultusunda tutarlı, ekin ve güvenilir bir biçimde kullanma konusunda daha iyi destekleyebilmek için özel yazılmış bölümü çok sayıda örneğe uygulama konusundaki kendi deneyimimizi artırmak olduğunu belirtmekte fayda var. 35 ettiklerini ve grup üyelerinin birbirlerine saygı gösterdiklerini ortaya koymuştur. Gözlemciler, katılımcıların büyük bir çoğunluğunun, programda yer alan “etkin şekilde işbirliği yapma” öğrenme hedefini karşıladığını belirtmişlerdir; yalnızca az sayıda gözlemde, grupların anlaşmazlıkları çözmekte sıkıntılar yaşadığı raporlanmıştır. Tablo 4. Gözlemler Sırasında İşbirliği İşbirliği Faaliyetleri Gruplar halinde çalışan öğrenciler Grupların Yüzdesi (N= 530 gözlem)* 86 Tüm üyeleri aktif olarak dahil eden gruplar. 83 Birbirlerine saygı gösteren grup üyeleri. 82 Anlaşmazlıkları çözmede sıkıntılar yaşayan gruplar. 5 Projeleri için hedef ve stratejileri tartışan gruplar. 73 Birbirlerine soru soran grup üyeleri. 73 * Yerel değerlendirmecinin grupların “çoğunu” ya da “tümünü” gözlemlediği gözlemlerin yüzdesi. ETKİ HİKÂYELERİ Bodoquena, Brezilya’da Intel® Öğrenci Brezilya kültürünün bazı özelliklerini özümsediği ve gençlerin ikinci dil olarak Portekizce öğrendiği Bodoquena’da, Intel® Öğrenci uygulamaları sırasında ortaya çıkan bazı kültürel ve sosyolojik olguları karşılaştırma fırsatını yakaladık. Aşağıdaki ifadede, gönüllü bir personel, işbirliği kavramına ilişkin yorumlarda bulunuyor. Onların kültürlerinde ekip çalışmasının doğal olarak gerçekleşmesine ve geleneksel sınıf ortamında buna ender olarak izin verilmesine karşın, materyal ve fikir paylaşımı yaygın değildir. ".. .öğrencilerin gelişimi (örneğin eleştirel düşünme gibi alanlarda) onlar için eğitimde yenilik; çünkü, okul, bu düzeyde bir öğretim programı sunmuyor. Öğretim programı hâlâ geleneksel öğretime dayalı. Ekip çalışması, öğrencileri birbirlerine yakınlaştırmanın bir yolu; çünkü sınıfta öğrenciler arasında iletişim yok. Öğrenciler, kendilerini sınıf dışında hissedebildiler ve bu, onlara oturumlara daha aktif şekilde katılma konusunda yardımcı oldu. Varolan bireysellik nedeniyle materyal paylaşımı da onların yaşamlarındaki diğer bir yenilikti. Hikâye, Brezilya’daki yerel değerlendiriciler tarafından anlatılmış ve çevrilmiştir. 36 Grupların proje planlamasında, sorun çözümünde ve proje tasarımında kullandıkları stratejiler de öğrencilerin çoğunun Intel Öğrenci Programının işbirliği hedeflerine ulaştığını göstermiştir. Grupların üçte ikisinden daha fazlasında (%73) üyeler, etkinlikleri ve projeleri için stratejileri, hedefleri tartışmışlar, güçlükler ile karşılaştıklarında, personele başvurmaktan çok, birbirlerine düzenli olarak sorular sormuşlardır. Bu bulgular, Intel Öğrenci Programının, katılımcıları karşılaştıkları güçlükleri işbirliğine dayalı olarak araştırmaya teşvik eden öğrenme ortamını başarılı bir şekilde oluşturduğunu ortaya koymaktadır. 37 SONUÇ VE ÖNERİLER Intel Öğrenci Programı, uygulandığı ilk 3 yılda üst düzeyde başarılı olmuştur. Ülkelere ve değerlendirme yöntemlerine göre bulgular, Intel Öğrenci Programı’nın personel *öğretmenler+, öğrenciler ve uygulandığı toplumlar üzerinde olumlu bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Program, dünyanın her yerinde farklı kültürlere sahip öğrencilere, teknoloji, eleştirel düşünme ve işbirliği alanlarında 21. Yüzyıl becerilerini kazandıran yenilikçi bir içerikle ulaşmaya devam etmektedir. Hem program personelinin hem de bağımsız değerlendirmecilerin bakış açıları bağlamında öğrenciler, programın hedeflerine ulaşmaktadırlar. Öğrenciler özellikle teknik beceriler kazanmakta ve akranları ile birlikte çalışmayı öğrenmektedirler; ayrıca proje planlama ve sorun çözme yeteneklerini geliştirmektedirler. Intel® Öğrenci, aynı zamanda programı daha geleneksel öğretim yöntemlerine dayanmak yerine öğrenci merkezli bir yaklaşım aracılığıyla uygulayan personel için de bir fark yaratmaktadır. Dünya çapında yarım milyona yakın genç Intel Öğrenci Programı’na katılmış ve kaydolan çocukların çoğunluğu programı tamamlamıştır – bu, Intel Öğrenci gibi gönüllü, yapılandırılmamış *gayri resmi+ programlar için önemli bir göstergedir. Tüm ülkelerde değerlendirmeciler, hem personel hem de öğrenciler arasında üst düzeyde coşku ve katılım gözlemlendiğini bildirmişlerdir. Intel Öğrenci Programı olanakları olmayan gençler için, önemli ve anlamlı öğrenme deneyimleri sağlamıştır. Değerlendirme sonuçları, Intel Öğrenci Programının öğrencilerin gerçekten katılmalarını sağlayan ve 21. Yüzyıl öğretme-öğrenme yaklaşımları ile tutarlı olan bir teknoloji becerisi kazandırma stratejisini temsil ettiğini ortaya koymaktadır. Program katılımcı ülkelerde daha yaygın biçimde uygulandıkça, en iyi uygulama örnekleri ve geliştirmeye yönelik fikirler personel, idareciler ile araştırmacılar arasında paylaşıldıkça, Intel'in ve onun ülke düzeyindeki ortaklarının bir çok başarıya imza atacaklarına inanıyoruz. Programın uygulanmasında üç konuya, ek bir ilgi gösterilmelidir: Çeviri ve yerelleştirme. Programı uygulayan personelden gelen öneriler, yerel materyallerde gelecekte yapılacak değişiklikler için yararlı bir kaynaktır. Personel eğitimi ve desteği. Personele ek eğitimler, pedagojik destek ve kullanıcı grupları ya da başka çevrimiçi forumlar aracılığıyla işbirliği yapma fırsatları sağlanması yararlı olacaktır. Öğrencilere erişim. Eğitim olanaklarına en alt düzeyde sahip olan kitlelere erişime devam etmek, programın en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırılmasını sağlayacaktır. Intel, Intel Öğrenci de dahil olmak üzere, tüm programlarında devamlı iyileştirme süreci konusundaki kararlılığını göstermiştir. Bu kararlılık ve programın şimdiye kadarki kalitesi göz önünde bulundurulduğunda, Intel Öğrenci Programı’nın Intel Eğitim Girişiminin dünya çapında 21. Yüzyıl eğitim fırsatlarını destekleme hedefini gerçekleştirmeye devam edeceğine duyduğumuz güven tamdır. 38