Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com
Transkript
Saray 101. sayı - Bizturkmeniz.com
8 Sayı:101 31 Ağustos 2013 Ferrari sert yüzünü ortaya çıkarıyor! Saray-Ajanslar Ferrari gelecek ay Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergileyeceği otomobili 458 modelini tanıttı. 458 için çeşitli isimler arasında bir türlü tercih yapılamamıştı. Monte Carlo, Scuderia, Stradale gibi ünvanlar konuşulurken aracın adı Speciale olarak tanımlandı. Kaputun altında 4.5 litrelik V8 motor görev yapacak. 1.290 kg ağırlınğında olan araç, 0’dan 200’e 9.1 saniyede ulaşabiliyor. Pininfarina ile iş birliği yapan Ferrari, aerodina- saray Aşırı sıcaklar ruh sağlığını bozuyor mik olarak bir dizi farklılık ile karşımıza çıkıyor. Aracın denge kaybı yaşadığı anlarda otomatik olarak devreye giren ön ve arka kanatlar yerleştirilmiş. Ferrari 458 Speciale modelinde aracın kayma açısını da kontrol etme imkanına sahip bir sistemi devreye soktu. Bu sistem otomobilin ürettiği tork miktarını çeşitli verilerle analiz ederek, iki tekerler arasında denge sağlıyor ve bu sayede motor gücü eşit şekilde tekerleklere yansıtmış oluyor. Nokia 515 Satışa Sunuldu! Akıllı telefon pazarındaki yoluna Windows Phone 8’li Lumia ailesiyle devam etme kararı alan Nokia, bir önceki işletim sistemi S40’ı kullanan “Nokia 515” modelini satışa sundu. Ürettiği akıllı modelleriyle yeniden popülerlik kazanan Nokia, kullandığı işletim sistemi olarakWindows Phone 8’i seçmekte doğru bir karar verdiği açıkça ortada. Akıllı telefon pazarında sahip olduğu yüksek konumla beraber kendini rekabetin ortasında bulan Finlandiyalı marka, giriş sınıfı olarak adlandırdığı “Nokia 515”i satışa sundu. Nokia’nın cep telefonu ürettiği zamanlardan kalma tuş takımlı tasarımıyla görünen 515, klasikleşen kasa görünümü, modernize edilerek günümüzün akıllı telefonları görünümüne büründürmüş. 3.5G HSDPA standartlarının bulunduğu cihaz, tek ve çift sim kart seçeneklerinin bulunduğu iki ayrı model olarak satılacak. İrmik Helvası Mis kokulu irmik helvasının üzerine bir top da dondurma koyarsanız parmaklarınızı yemeniz garanti Malzemeler: 1.5 su bardağı irmik - 100 gram tereyağ - 1 su bardağı süt - 1 su bardağı su - 1 su bardağı + 2 çorba kaşığı toz şeker - 1 avuç dolmalık fıstık - 1 paket vanilya Yapılışı: İrmik, yağ ve fıstığı kısık ateşte 40-50 dakika kavurun. Renklerinin değişmesi çok önemli. Ayrı bir kapta 1 su bardağı şekeri, vanilyayı, soğuk sütü ve suyu karıştırın. İrmiği kavurduktan sonra bu karışımı üzerine dökün. Kaynayıncaya kadar karıştırın. Fokurdamaya başladığında kapağını kapatın ve suyunu çekmesi için biraz öyle kaynatın. Suyunu çekince 2 çorba kaşığı şekeri serpip dinlendirin. Servis yapmadan önce üzerine bir top dondurma koyabilirsiniz. Saray-Ajanslar Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Melike Ceyhan Balcı, aşırı sıcakların stres kaynağı oluşturduğunu ve psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebileceğini söyledi. Aşırı sıcakların insan psikolojisi üzerindeki etkilerine değinen Dr. Melike Ceyhan Balcı, bunaltıcı havalarla birlikte insanların sinirlilik düzeylerinin doruk noktasına ulaştığını söyledi. Bununla da stresin zihinsel, ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsuru haline geldiğini belirten Dr. Balcı, “Bu yüzden stresi kontrol altında tutarak hayatı daha üretken bir hale getirmeliyiz” dedi. Dr. Balcı, aşırı sıcaklarla birlikte oluşan stresin kişide öfke, bıkkınlık, halsizlik, tartışma, kavgalar, hatta polisiye olaylara neden olduğunu belirtti. Dr. Balcı, “Stresle birlikte reflekslerde meydana gelen zayıflama ile ev, işyeri ve trafik kazalarında artış görülebilirken, yeme, içme bozuklukları, uykusuzluk, huzursuzluk, iştah kaybı, aşırı yeme eğilimleri, sigara ve alkol kullanımının artması, konsantrasyon eksikliği, sürekli yorgunluk gibi kişinin iş ve sosyal yaşantısını son derece olumsuz etkileyebilecek belirtiler ortaya çıkabiliyor. Yoğun ve uzun süreli stres altındayken dolaşım sisteminde salgılanan adrenalin ve sinir hormonları da kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık açısından risk oluşturacak problemlere yol açabiliyor” diye konuştu. saray Sayı:101 31 Ağustos 2013 Kürdistan süper ligi Ekim’de start alacak 7 Saray-Erbil Erbil Spor Kulübü salonunda yapılan kurada 2013-2014 sezonunda yer alacak takımlar belli oldu. Yeni sezon Ekim ayının başında start alacak. Kürdistan Futbol Federasyonu Başkanı Sefin Kanabi, yeni sezonda güçlü maçlar izlemek istediklerini söyledi. Kura töreninde konuşan Kanabi, federasyon olarak ligin en iyi şekilde yürümesi için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini kaydetti. Teknik direktör Ömer Mecit artık Erbil’de yok Saray-Erbil Erbil teknik direktörü Ömer Mecit, takımının Irak liginde ardarda iki yenilgiye maruz kalmasından sonra istifa etti. Yönetim Mecit’in yerine Ekrem Salman’ı görevlendirdi. Mecit Saray’a yaptığı açıklamada, artık hiçbir takımın teklifini kabul etmeyeceğini söyledi. Bir süreliğine teknik direktörlüğünden uzak kalacağını ifade eden Mecit, kendini tahsile vereceğini kaydetti. Bilindiği gibi Ömer Mecit kaleci ve teknik direktör olarak Erbil’e 22 yılını vermişti. Avrupa’da yılın oyuncusu belli oldu UEFA, Avrupa yılın en iyi oyuncusu olarak Bayern Münih’in Fransız yıldızı Franck Ribery’i seçti. UEFA Şampiyonlar ligi kura çekimlerinde Avrupa’da yılın oyuncusu da seçildi.Cristiano Ronaldo, Lionel Messi ve Frank Ribery aday olarak gösterildi. Oylamaya Cristiano Ronaldo katılmadı. 2013 - 2014 sezonunda Avrupa’nın en iyi oyuncusu, Bayern Münih’in Fransız yıldızı Frank Ribery seçildi. Bayern Münih’te bu sene Bundesliga Şampiyonluğu, Avrupa şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu yaşayan Fransız Milan ile Sneijder için görüştü futbolcu, 1987 - 88 sezonunda Altın Ayakkabı Ödülü’nü alan Tanju Çolak ve 2001-02 sezonunda Avrupa’nın En İyi Futbolcusu Ödülü alan Cezayir asıllı Fransız futbolcu Zinedine Zidane’dan sonra Avrupa’da ödül alan üçüncü Müslüman sporcu oldu. Fenerbahçe’nin yerine APOEL Avrupa Ligi’nde Saray-Ajanslar UEFA, Avrupa Ligi’ne Fenerbahçe’nin yerine hangi takımın gideceğini kura sonucu belirledi. CAS’ın, Fenerbahçe’nin men edilmesi kararını onamasının ardından gözler, UEFA’nın çekeceği kuraya çevrilmişti. Avrupa Ligi Play-off’unda elenen takımların katıldığı kuranın sonucunda, Sarı-lacivertliler’in yerine Avrupa Ligi gruplarına Kıbrıs Rum Kesimi’nden APOEL takımı katılma hakkı kazandı. APOEL Nicosia, Play-off’ta Zulte Waregem’e elenmişti. Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun’un İtalya’da AC Milan’la Wesley Sneijder için de görüştüğü iddia edildi. İtalyan ekibinin, Hollandalı yıldıza karşılık Ganalı Sulley Muntari ile 5 milyon euro teklif ettiği ifade edildi. Tarafların 5 Eylül’e kadar tekrar masaya oturacakları bildirildi. AC Milan, daha önce de Ganalı yıldızı Prince Boateng’i Galatasaray’a teklif etmiş, ancak Fatih Terim bu oyuncuyu istememişti. 6 saray Sayı:101 31 Ağustos 2013 Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürü Geylan Altıparmak: Particilik yapmak için değil, iş yapmak için burdayım Saray-Röp Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürü olarak atanan Geylan Altıparmak ilk röportajını Saray’a verdi. Çalışmalarından söz eden Altıparmak, “Türkmen yetkilileri, Türkmenevini kendi evleri gibi görsünler” dedi. Saray: Yeni görevinize bir süre önce başladınız. Gerçekleştirdiğiniz faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz? G. Altıparmak: İlk ve çok önemli icraatımız Türkmenevi’nin faaliyetlere açılmasıydı. Bu işi bakanlıktan onay aldıktan sonra başardık. Türkmenevi’ni tamir ettikten sonra Ramazan’a girdik. Bu ayda neler yapacağımızı tartışmak için bakanlıkta bir toplantı düzenledik. Aldığımız karara göre; Türkmenevi’nde festival düzenledik. Festivalde sini zarf, masa tenisi ve tenis oyunlarının yanı sıra şiir ve hoyrat gecesi düzenledik. Festivale Erbil’in yanı sıra Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu ve Altunköprü’den takımlar katıldı. Yaklaşık 25 gün süren festivalde dereceye giren takımları ödüllendirdik. Ödül törenine Kültür Bakanı, parti yetkilileri ve misafirler katıldı. Ayrıca bir de bir iftar yemeği verdik. Ramazan’dan önce Türkçe kursu açtık. Dil kursumuz süreklidir. Kültür dil demek. Türkmenler olarak bizim dilimiz Türkçe’dir. Kimse yanlış anlamasın biz Türklere hizmet etmiyoruz, dediğim gibi dilimize hizmet ediyoruz. Örneğin okullarımızda Türkçe okuyoruz ve müfredat Türkçe’dir. Gazetelerimiz bu dilde çıkıyor. Örneğin Saray Türkçe ve Kürtçe çıkıyor. Dolayısıyla bu zengin kültürümüze de hiçbir ücret ödemeden. Hedefimiz Türkmen’e hizmet etmektir. Ayrıca futbol, voleybol ve diğer spor sahalarımız var. Türkmen gençleri burada oynayıp kendilerine müsabaka düzenleyeceğiz. Başarılılara top ve spor kıyafeti hediye edeceğiz. Türkmenevinde Türkmen yayınlarına oda tahsis etmeyi düşünüyoruz. Örneğin Saray gazetesine bir oda verip yardım edeceğiz. Burası Türkmenevi olduğu için devlet dairelerinin olmaması lazım. Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürlüğü buradan taşınmalıdır. Müdürlük birkaç ay sonra başka bir yere taşınaSaray: Yeni projeleriniz cak. Türkmenevinde tamirat nelerdir? işi bittikten sonra faaliyetlere G. Altıparmak: Türkmenebaşlanacak. Burası için bir vinde “Türkmen” adında bir müdür tayin edeceğim. Farksalon var. Türkmen grupları, lı birlikler, gazete ve dergi ses ve ışık sistemleriyle tam donanımlı salonda toplantı ve merkezleri olacak. Halay ve kongre düzenleyebilirler. Hem müzik ekipleri kurularak burahizmet ediyoruz. İki Türkçe kursu açtık. İlkinde sayın Esat Erbil görev yaptı. İkincisinde ise kendim görev yaptım. Kurstan 10 kursiyer mezun olarak sertifika aldılar. Sertifika törenine aralarında Kürtlerin de bulunduğu çok sayıda insan katıldı. Kürt aileler, çocuklarının Türkçe öğrendiği için bize teşekkür ettiler. Ayrıca müzik kursu da düzenledik. 15 müzikseverin katıldığı kursta 3 öğretmen görev yaptı. Kursta piyano, keman ve saz enstrümanları hakkında bilgi verildi. İki ay sürecek olan kursa katılanlara enstrümanlar hediye edilecek. da faaliyet yapacaklar. Diğer bir odada ise milli kıyafet ve eski eşya ve malzemeler sergilenecek. Ayrıca açacağımız kütüphane bölümünde Türkmen eserleri arşiflenerek korunacak. Bahçeleri şiir geceleri ve seminerler düzenleyerek değerlendireceğiz. Tüm bu faaliyetleri gerçekleştirdiğimiz takdirde buraya gerçekten Türkmenevi adını verebiliriz. Yanlız Kürtlerin değil, hepimizin bayramı olan Nevruz’da 3 gün boyunca farklı faaliyetler gerçekleştireceğiz. Yılda bir milli Türkmen kıyafet giyeceğiz. Toplu sünnet törenleri düzenleyerek mevlit okutacağız. Çocuklara sünnet kıyafeti hediye edeceğiz. Sayın bakanın da uygun gördüğü düğün törenleri düzenleyeceğiz. Düğün masrafını biz karşılayacağız. Törende Türkmen müziği çalınarak milli kıyafet giyinecek. Ancak bu proje daha onaylanmadı. Saray: Farklı görüşlü birçok Türkmen parti ve grup var. Siz bunları nasıl toplayabilirsiniz? G. Altıparmak: Burası bir kamu kurumudur. Dolayısıyla parti gözüyle bakmamak lazım. Tüm Türkmen gruplarıyla koordinasyon içindeyim. Bu yer onların hizmeti içindir. Örneğin Türkmen yetkililerini uzun zamandır birlikte görmemiştik. Ancak Ramazan festivalinde bunların hepsinin yan yana oturduklarını gördük. Bu bizi sevindirdi. Zaten hedef de budur. Bu durum bize itibar sağlar. Ben particilik yapmak için değil hizmet için burdayım. Türkmen yetkilileri misafir gibi davranmasınlar, Türkmenevini kendi evleri gibi görsünler. Türkmen Eğitimi Genel Müdürlüğünden duyuru Türkmen Eğitimi Genel Müdürlüğü, fen fakültesi ve IT bölüm mezunu 9 öğretmene, Erbil’deki Türkmen liselerinde sözleşmeli tayin imkanı sağlayacaktır. Adayların Latince harfleriyle Türkçe ders anlatmaları şart olarak koşulmaktadır. Tayin olmak isteyenlerin Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Türkmen Eğitimi Genel Müdürlüğü’ne başvurmaları gerekmektedir. 10 kursiyer sertifika aldı Saray-Erbil Türkmenevi’nde düzenlenen Türkçe kursu sona erdi. 18.08.2013 günü düzenlenen törene kursiyerlerin aileleri, Kültür Bakanlığı temsilcisi, Türkmen Kültür ve Sanat Genel Müdürü ve siyasi parti ve grup temsilcileri katıldı. Yaklaşık iki ay süren kurstan mezun olan 10 kursiyere sertifika verildi. Kursiyerler güzel Türkçemizi öğrendiler. Hayata dair Genel kültür Berivan Serhenk (*) Genel kültür herkese lazım. Hem toplum içinde hem de özel hayatta başarılı olabilmenin yolu kültürlü olmaktan geçer. Bu da okumakla ve bilgi kaynağına ulaşmakla olur. Kültürlü olmanın ne sınırı var ne de yaşı. Etrafımızda bazı insanlar, kimi iktisadi kimi siyasi kimi de başka sebeplerden okul okumadıklarını veya okul tamamlamadıklarını öne sürebiliyorlar. Ben bunu yersiz bir bahane olarak görüyorum. Çünkü okumaktan ve öğrenmekten kaçmak çok ayıp bir şey. Bilim adamları ve filozoflar bu düzeye okuyarak geldiler. Dolayısıyla günde birkaç satır okumak insanları ekonomik olarak etkilemez veya hapse düşürmez. Teknolojinin jet hızıyla geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Ancak yine de bazıları geçmişteki ekonomik sıkıntıları öne sürerek öğrenmediklerini iddia ediyorlar. Bunlar ekonomik durumları iyileşse de öğrenmek istemiyorlar. Dolayısıyla bugün zengin cahil sayısı kültürlü fakir sayısının çok altında. Kültürlü olmak zengin ve işadamlarının da yararınadır. Bunların çalıştıkları sektör hakkında bilgileri yoksa iflas ve zarar ihtimalleri çok fazla olur. Yani başka bir deyişle başarılı olmak için okumak ve kültürlü olmak gerekir. (*) Parlamento Kürdistani Grup Üyesi saray 5 Sayı:101 31 Ağustos 2013 Şair Burhan Cahit’in hayatı ve edebi çalışması Şirzat Şeyh Muhammet Erbil Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Farsça şiir yazan birçok şaire evsahipliği yapmış bir kenttir. Erbil’de özellikle Arapça’da “Muhammes” olarak geçen beşlik tarzında şiirler yazan birçok şair vardı. Bunlardan Abdürrezzak Ağa, Yakup Ağa, Şeyh Muhammet Esat Efendi, Molla Muhammet Müfti, Nahid, Kadı Reşat Müfti, Abdüccebar Ağa Kani ve Burhan Cahit. Burhan Cahit Erbil’in meşhur şairlerindendir. Tanınmış şair Abdüccebar Ağa Kani’nin yeğenidir. Abdüccebar Ağa Kani Kardeşlik Dergisi’nin 195. sayısında büyük edebiyatçı ve araştırmacı Ata Terzibaşı’na Türkçe yazdığı mektupta, büyük dedelerinin 4. Sultan Murat’ın hamlesiyle Erbil’e yerleştiklerini, dedesinin mesleğinin Doğramacı olduğunu ifade ediyor. Abdurrahman Ağa’nın oğlu Burhan Cahit 1918’de Erbil Kalesi’nin Saray Mahallesinde doğdu. Asil bir aile mensubu olan şair Burhan’a Cahit lakabını amcası Abdüccebar Ağa Kani’nin verdiği deniliyor. Daha çocuk yaştayken babasını kaybeden Cahit’e annesi bakmaya başladı. 1934’te daha ilkokul ikinci sınıftayken annesini de kaybeden Cahit, yetimlik duygusuyla büyüdü. Okulu bırakmak zorunda kalan Cahit’in bu sıkıntılı yaşamını gören amcası şair Kani, yeğeninin durumunu anlatan bu şiiri yazmıştır: Sayenizde doldu sinem ulumi gayibden Mektebe gitsem bile üstadı irşad eylerim 1944’te Kürt milli şair Dildar’la dostane ilişkiler kuran Cahit arkadaşıyla Kürtçe ve Türkçe “Mulmi” şiirler yazdılar. Ardından hiciv şiirler de yazmaya başlayan Cahit, 25 yıl Kerkük’te yaşadı. Kerkük’te uzun zaman kaldıktan sonra Erbil’e dönen şair, Kerkük’teyken tanınmış şairler Hicri Dede, Muhammet Sadık ve diğerleriyle güçlü ilişkiler kurdu. Ünlü Türkmen edebiyatçı, yazar ve araştırmacı Ata Terzibaşı, (Erbil şairleri) adlı eserinde Cahit’in yazmış olduğu aşağıdaki dörtlüğe yer veriyor: Kataram Ğamüe ğem kataram Gahde bir ğem elinnen Özüm bura ataram Erbil’e döndükten sonra bir süre Kale Camiinde kalan Cahit, birgün Molla Efendi’nin divanhanesine gider. Cahit, Molla Efendi’ye bu şiiri okur: Erbil’de birgün ben sarhoş idim Kendimden geçüp çok behoş idim Molla Efendi şiiri duyar duymaz Cahit’in elinden tutup camiiden kovar. Birgün Hanaka Camiindeyken Şeyh Muhammet Saip Nakşibendi, Cahit’in başından geçen bir olayı bana anlatırken şunları söyledi: “Hanaka Camii yanındaki Hacı Mevlüt Camiinde Şeyh Muhammet Kadı, kendi akrabası olduğu için Cahit’e bir oda tahsis etti ve ona bir sandalye ve bir masa aldı. Cahit burada bir süre kaldı. Ardından odayı terk ederek sandalye ve masayı sattığı öğrenildi. Cahit çıkarken odasının kapısı üzerinde Kürtçe bir şiir yazar. Şiirde sandalye ve masayı karnını doyurmak için sattığını anlatır. Şiirin Kürtçe orijinali şöyle: Le hejmet zgi brsi froştım mezü kürsi Uzun zaman işsizlikten sonra 1965’te Aşgal Dairesinde tayin olan Cahit evlenip Muhammet ve Şehla adlarında iki çocukları olur. 1985’te Ankava Kütüphanesine tayini çıkan Cahit, çileli bir yaşam sürdürse de, şiir aleminde özel bir yere sahiptir. Kürtçe ve Türkçe çok ağır şiirler yazan Cahit 1991’de 73 yaşında hayata veda etti. Ünlü Türkmen edebiyatçı, yazar ve araştırmacı Ata Terzibaşı, (Erbil şairleri) adlı eserinde Cahit’e de yer veriyor. Cahit’in 14 yaşında hiciv şiirler yazmaya başladığını ifade eden Terzibaşı, Erbilli şairin Namık Kemal, Fuzuli, Nesimi, Sadi, Safi, Şeyh Rıza Talabani ve diğer şairlerden etkilendiğini yazar. Amcası Kani gibi klasik şiirler de yazan Cahit, kendisinden çok etkilendiği büyük şair Fuzuli’nin bu şiirini Kürtçe çevirdi: Öyle sermestim ki idrak etmezdim dünya nedir Men kimem saki olan kim mey ve sehpa nedir Çok iyi bildiği Arap aruz ölçüsünde şiirlerini yazan Cahit’in ilk şiir kitabı 64 sayfadan oluşuyordu. Kitap 1957’de Kerkük’ün Terakki matbaasında basıldı. Ardından 1979, 1983 ve 1985 yıllarında Cahit’in yeni eserleri basıldı. Şiir okuyan ve edebiyatla ilgilenen yok Şair Burhan Yaralı: “Türkmenler şiir ve edebiyat konusunda fakirdir. Şairleri toplayan ve destekleyen kimse yok. Korkarım şu an hayatta olan şair ve edebiyatçıların yerini dolduranlar olmaz” Saray-Erbil Şiir ve edebiyata ilgi her geçen gün daha da azalıyor. Şair ve edebiyatçılar bu durumu, dünyada gelişen teknolojinin etkili olduğunu düşünüyorlar. Facebook, internet ve cep telefonu insanları şiir ve edebiyatı takip etmekten alıkoyuyor. Erbil’in tanınmış şairlerinden Serkevt Resul, “zaten şiir okuyanların sayısı azdır” dedi. Saray’a konuşan Resul, “Şiir okuyanların sayısı eskiden de azdı. Dolayısıyla okuyucu sayısı azaldı demek doğrı olmaz. Eskiden insanlar zaman geçirmek için şiir okumayı bir vesile olarak kullanıyordu. Ancak şu günümüzde zamanlarını bilgisayar karşısında oturmak ve internette sosyal paylaşım sitelerini ziyaret ederek geçiriyorlar” diye konuştu. Aydınlanmak için insanların dergi ve gazete okumak yerine bilgisayarı ve elektronik oyunları tercih ettiğini ifade eden şair Resul, günlük geçim sıkıntısının insanlar için öncelik taşıdığını söyledi. Şiir ve edebiyata ilginin azalmasının geçici bir durum olduğunu savunan Resul, şiirin her zaman yerini koruduğunu belirtti. Resul: “şarkı ve türkünün kaynağı şiirdir. Kayıt edebiyatın son on yılda yazılı edebiyatın yerini almış durumda” diye devam etti. Türkmen şair ve yazar Burhan Yaralı, yeni neslin eski nesilden farklı olduğunu düşünüyor. Eskiden insanların şiir okuduğunu ve edebiyatla ilgilendiğini dile getiren Yaralı, insanların geceleri şiir ve hoyrat okuyarak geçirdiğini söyledi. Yaralı: “o zamanlar özellikle Türkmen Ocağında haftalık şiir geceleri düzenlenirdi. Ancak şu günümüzdeki yeni teknolojinin etkisiyle şiir ve edebiyata fazla zaman ayrılmıyor” dedi. İnsanların şiir ve edebiyat konusundaki ihtiyaçlarını internette karşıladığına dikkat çeken Yaralı, “sadece şiir değil gazete ve dergi okuyanların sayısında da azalma söz konusu. İnsanlar günlük geçimlerini sağlamakla meşgul oldukları için şiir okumaya zaman bulmuyorlar. Ayrıca genç şairler destek görmüyorlar. Örneğin şiir yazmak için ilk adımlarını atan genç bir şair, şiirini gözden geçirmesi için tecrübeli bir şaire gittiğinde hemen reddediliyor. Sen nerenin şairisin cevabını alıyor. Halbuki gençlere destek olunmalıdır” dedi. Türkmenlerin şiir ve edebiyat konusunda fakir olduğunu ifade eden Yaralı, “şairleri toplayan ve destekleyen kimse yok. Korkarım şu an hayatta olan şair ve edebiyatçıların yerini dolduranlar olmaz. Dolayısıyla Türkmen Kültür ve Sanat Müdürlüğü gibi kültürle ilgilenen çevreler yeni nesillere şiir ve edebiyatımızı tanıtmalıdır” diye konuştu. Türkmen genç şair Ercüment Terzi de Burhan Yaralı gibi düşünüyor. İletişimde yeni gelişen teknolojinin şiir ve edebiyata ilgiyi azalttığını ifade eden Terzi, facebook ve twiter gibi sosyal paylaşım sitelerini felaket olarak niteledi. Kültürlü olmanın şiir ve edebiyat okumaktan geçtiğini dile getiren şair Terzi, “insanlar zamanlarını internet karşısında geçiriyorlar. Türkmenler olarak Erbil’de kültürle ilgilenen birkaç kuruluşumuz var. Edebiyatçı ve Yazarlar Birliği, Türkmen Kültür Cemiyeti, Türkmen Kardeşlik Ocağı ve Türkmen Kültür ve Sanat Müdürlüğü gibi. Bu kuruluşların üzerine büyük görevler düşüyor. Aylık seminer ve şiir geceleri düzenleyerek insanların ruh gıdası olan şiir ve edebiyatı tanıtmalı ve yaymalıdırlar” diye konuştu. 4 saray Sayı:101 31 Ağustos 2013 Milyonerlerin kaptanı * Ahenk Nakşibendi Bu lakap, İngiltere’den Amerika’ya yola çıkan Titanic gemisine kaptanı Edwar Smith’e verilmiştir. Gemi 14 Nisan 1912 gecesi saat 11:40’ta bir buz dağına çarparak batmıştı. 27 Ocak 1850 tarihinde dünyaya gelen Kaptan Edwar Smith 15 Mart 1912 tarihinde vefat etmiştir. Geminin batmasında sorumlu olarak gösterilen Smith, Titanic’in hızını arttarak batmasına yol açmıştır. Ancak vicdan azabı ve acı çekmemek için kendini suya atarak ölümü tercih etmiştir. Gemiden kurtulanlar Smith’in Titanic’in tamamen batımından 7 dakika önce “Ben gemiyle birlikte batarak karanlığa gömüleceğim” dediğini aktarıyorlar. Robert Bilard’ın kitabına göre; Smith saat 2:13’te vefat etti. Ardından 7 dakika sonra gemi tamamen battı. Titanic iki bölümden oluşuyordu. Birinci bölümde zenginler ve sermayedarlar kalıyordu. Bu bölüm altın, kristal, ipek ve koklu sabun ve şampuandan inşa edilmişti. İkinci bölüm ise fakir ve işçilerin kaldığı bölümdü. Kabin şeklinde inşa edilen her odada 4 yastık ve bakırdan yapılmış küçük bir lavabo vardı. Misafirlerin erken yatması için bölümden elektrik saat sekizden itibaren kapatılırdı. Parçaları 73 yıl sonra bulunan Titanic çok ilginç hikayelerle doludur. Bunlardan İskandinav kökenli emekli çiftin hikayesidir. Aralarında yüzüklerinin de bulunduğu eşyaları bulunan çift bir mektup bırakmıştı. Mektupta “Biz bu yüzükle evlendik ve birlikteliğimizi sürdürdük ve bu yüzükle öleceğiz” yazılıydı. Halbuki kadın kurtulabilirdi. Çünkü kadın ve çocukların kurtulmasına öncelik tanınırdı. Ama yaşlı kadın bunu reddederek eşiyle birlikte ölmeyi seçti. Mektupta fotoğrafları da bulundu. Üzerinde “kısa da olsa birlikte yaşadık ve ölümümüz de birlikte olsun istiyoruz” yazılıydı. Amerika’da yaşayan İsveçli bir işadamı, kısa bir süre için anavatanına döndü. Adam Amerika’ya dönüşü sırasında yanına aldığı yüklü parasıyla birlikte suya gömülerek öldü. Geminin 9 kişilik orkestra takımı üyeleri felaket esnasında müzik çalarak yolcuların moralini yükseltmeye çalıştılar. Mesajları ölümü müzikle karşılamak olmuştu. Gemide toplam 1495 kişi hayatını kaybetti. Bunların çoğunu fakir ve işçiler oluşturuyordu. Çünkü bunlar geminin en alt kısmında kalıyorlardı. Ölümlerin nedeni büyük derecede soğuk suydu. Çünkü denizin soğuk suyuna 20-25 dakika dayanabilirdi. Gemiden kurtulan bir yolcunun dediğine göre; kaptan Smith bir çocuğu kendi eliyle kurtararak küçük bir bota taşıdı. Ardından Titanic’e geri döndü. Smith’in öncelik genç ve çocuklara tanınmalı dediği ifade ediliyor. Bence Smith’e milyonerlerin kaptanı demek insafsızcadır. Çünkü eğer öyle olsaydı kendini düşünecekti. Ancak buna yanaşmadı ve ölümü tercih etti. 73 yıl sonra anılarına ulaşılanlar kendilerini dünyaya ölü olarak tanıttılar. Demek ki eğer bir gemi tehlikedey- se ve kaptanı sadık ise fakir zengin ne fark eder. Çünkü eğer batarsa hepsi batar... * Milletvekili 1927’de çekilmiş Erbil Mutasarrıfı ve memurlarının fotoğrafı Necat Yasin Neccar * Bu fotoğraf 1927’de Erbil Mutasarrıflık binasında çekilmiş. Fotoğrafta bacakları- nı üst üste koyan Mutasarrıf Ahmet Efendi ve memurları görünüyor. Bir yanında Erbil Kadısı Ahmet Muhtar diğer yanında ise İdari Müfettiş Mr. James oturuyor. Erbil o zaman, 1921’de kurulan Irak’ın başkenti Bağdat’a bağlı bir vilayetti. Erbil dönemin İngiliz idaresi zamanında 1 Kasım 1919 günü vilayet statüsüne kavuştu. Bu tarihte Bağdat’taki İngiliz yetkilileri tarafından çıkan resmi kararla Erbil vilayet oldu. Erbil’in vilayet statüsüne kavuşması önerisi, kentin İngiliz yöneticisi Mr. Hey tarafından Musul’un İngiliz yöneticisi yüzbaşı Lachman’a sunuldu. Hey’in yanında dönemin Erbil Belediye Başkanı Ahmet Efendi de vardı. Erbil o zaman idari olarak Musul’a bağlıydı. Lachman’ın desteklediği öneri Bağdat’ta ikamet eden Irak hakimi Mr. Welson’a sunuldu. İlk başta öneriye sıcak bakmayan Mr. Welson, sonra öneri kabul eder. Bu bizim için şunu gösteriyor ki Erbil İngiliz idaresi döneminde hiç kalkınma yaşamadı. Sadece kent direkt Bağdat’a bağlıydı. Ahmet Osman Efendi şehrin ilk mutasarrıfı olarak seçildi. Vilayet statüsüne kavuşan Erbil’e Köysancak ve Ruanduz bağlandı. Fotoğrafta yer alanlar şöyle: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. Ad Ali Galip Ali Pirot Hamdi Hasan Hasan Hayyat Mr. James Ahmet Osman Efendi Ahmet Muhtar Ali Paşa Doğramac Reşit Efendi Yahya Muhlis Beg Bahaddin Davut Efendi Assaf Beg Rauf Abdullah Efendi Hikmet Efendi Cemil Arif Meçhul bir kişi Hüseyin Efendi Nuri Bavil Ağa Abdülgani Efendi Rifat Cemal Taha Efendi Reşit Efendi Kureyş Efendi Meçhul kişi Meçhul kişi Şeyho Efendi Neşet Efendi Salih Efendi Tevfik Efendi Şeyh Yunus Hasan Efendi Şeyh Muhammet Abbas Efendi Kadri Hasan Faraç Ömer Naci Ünvan Polis komiser yard. Polis müdürü Hakim Sağlk müdürü İngiliz idari müfettiş Mutasarrf Erbil kads ----Hazine muhasebecisi Tahrirat müdürü Tahrirat katibi Not Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Oturuyor Duruyor Duruyor Tahrirat katibi Tapu Müdürü Tahrirat katibi Tahrirat katibi Polis muhasebecisi Polis komiseri Polis komiseri Polis komiseri İdari müfettiş katibi Emlak memuru Hazine müdürü Baytar ----İdari kurye Maliye katibi Veznedar İdari kurye Nüfus müdürü Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor İdari kurye Maliye katibi Polis Mutasarrfn hademesi Tapu müdürü Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor Duruyor saray Sayı:101 31 Ağustos 2013 Kota sistemi istemiyorlar durumun ortadan kaldırılması için kota sisteminin iptal edilmesi gerektiğini ifade eden Kürt yetkili, “Kota kaldırılırsa belki Türkmen ve Hıristiyanlar 5 sandalyeden fazla elde ederler” dedi. Türkmen ve Hıristiyan parlamenterlerini pasiflikle suçlayan Osman, “Bu iki grup temsilcileri bütçe tartışmalarında da sessiz kaldılar. Kendi haklarını bile savunmadılar” diye konuştu. Siyasi gözlemci Mesut Abdulhalık, kotanın çok hassas bir konu olduğunu söyledi. Birçok ülkede etnik sorun olduğuna dikkat Saray-Erbil Kürdistan parlamentosunda Türkmen ve Hıristiyanlara uygulanan kota sistemi tartışma konusu olmaya devam ediyor. Çoğu gruplar kota sisteminin kaldırılmasını isterken, bazı gruplar sistemin Türkmen ve Hıristiyanların çıkarına olduğunu düşünüyor. Türkmen Liberaller Cemiyeti Başkanı Sami Şebek, sistemin Türkmenlerin çıkarına olmadığını söyledi. Saray’a konuşan Şebek, Irak’ın üçüncü Kürdistan bölgesinin ikinci en büyük unsuru olan Türkmenler’in Türkmen Liberaller Cemiyeti Başkanı: “Biz küçük bir grup değiliz ki bize kota reva görülsün” kotaya ihtiyacı olmadığını kaydetti. Türkmen yetkili, “Türkmenler olarak eğer kendimizi Irak’ın üçüncü Kürdistan bölgesinin ikinci en büyük unsuru kabul edersek o zaman kotaya tabi olmamalıyız” dedi. Şebek şöyle konuştu: “Şu an Irakiye bloku Türkmen Cephesine 5 sandalye vermiş bulunuyor. Tabi ki bu belli şartlar altında oluyor. Ancak eğer kota kaldırılırsa o zaman belki 3 Kürdistan koalisyonu bir takım Türkmeni aday gösterecek. Diğer listeler de keza. Bu durumda Türkmen milletvekili sayısında bir artış olur. Bu Kürdistan parlamentosu için de geçerlidir. Eğer burada kota sistemi olmamış olsaydı, belki bazı Türkmenler KDP, KYB, Değişim Hareketi veya İslami gruplarında adaylarını koyacaklardı. Bu durumda Kürdistan parlamentosunda da Türkmen milletvekili sayısı artardı”. Kota sistemini reddeden Şebek : “Biz küçük bir grup değiliz ki bize kota reva görülsün” diye konuştu. Türkmen Demokratik Partisi Başkanı Dilşat Çavuşlu, kota sisteminin olumlu ve olumsuz yanlarına açıklık getirdi. “Eğer bir Türkmen aday bir Kürt listesiyle seçime katılırsa acaba 20 bin oy alabilir mi?” diye sordu. Değişim Hareketin’den bir yetkili: “Türkmen ve Hıristiyan parlamenterler kendi haklarını bile savunmadılar” Halihazırda kota sisteminin iyi bir sistem olduğuna dikkat çeken Çavuşlu, kotanın yanında Kürt listelerinde de Türkmen adayların olması iyi bir gelişme olacağını kaydetti. Türkmen yetkili: “Böylece iki taraftan yararlanacağız” diye konuştu. Asuri Demokratik Hareketi Başkanı ve eski parlamenter Yonadım Yufus Kınna kotayı savundu. “Ancak listeler gösterecekleri adayların kazanacaklarını garantileyemezler” deyen Kınna: “ Birinci dönem Kürdistan parlamentosunda kota sistemi yoktu. Ancak Franso Hariri KDP listesi üzerinden aday gösterildi ve kazandı. Serkiz Ağa da öyle. KYB ve Komünist partisinde de Hıristiyan adaylar vardı, ancak kazanamadılar” diye konuştu. Yetkili, KDP ve diğer listelerde Hıristiyan adayların bulunmasını savundu. Değişim Hareketi Türkmen ve Hıristiyanlara yönelik uygulanan kota sisteminin kaldırılmasını istiyor. Kotanın bazı gruplar tarafından kullanıldığını ifade eden Değişim Hareketi yetkilisi Sevil Osman, Türkmen ve Hıristiyan parlamenterler diğer grupların kuyruğu olmakla suçladı. Bu Siyasi bir gözlemci:“Her ülkede uzlaşı sistemi varsa kotaya gerek kalmaz” dedi çeken Abdulhalık, “Vatandaş ülkelerinde çoğunluk-azınlık kriteri zarar veriyor. Ancak her ülkede uzlaşı sistemi varsa kotaya gerek kalmaz” dedi. Şu şartlarda bölgede kota sisteminin gerekli olduğunu savunan gözlemci Abdulhalık, bölgede siyasi sistemin vatandaş sistemine doğru yol aldığını kaydetti. Bu sistemin etnik gruplara zarar verdiğini ifade eden Abdullah, “çünkü sayı olarak azınlıklar parlamento ve devlet kurum ve kuruluşlarında temsil edilme şansları düşük olur” diye konuştu. Hükümetten yardım istiyorlar Saray-Erbil Kürdistan bölge parlamento seçimlerine hazırlanan partiler, seçim kampanyası için tahsis ettikleri para miktarını medyayla paylaşmaya yanaşmıyor. Kürdistan Demokratik Milliyetçi Birliği Başkanı Gafur Mahmuri, parti olarak seçim kampanyasını ellerindeki imkanlarla sürdüreceklerini söyledi. Saray’a açıklamada bulunan Mahmuri, kampanyada harcayacakları büyük para miktarını medyayla paylaşmak istemediklerini kaydetti. Bölge yönetimini, düşük bütçeye sahip partilere yardım etmediği için eleştiren Kürt yetkili, yönetimi bu partilere yardım etmeye çağırdı. Türkmen Demokrasi Hareketi Başkanı Karhi Altıparmak, parti olarak seçim kampanyası için tahsis ettikleri parayı medyayla paylaşmak istemediklerini söyledi. “Hükümet propaganda yapabilmeleri için partilere özel bir bütçe tahsis etmeliydi” diyen Altıparmak, seçim kampanyasının yüklü bir para gerektirdiğini belirtti. Bütçesi düşük partilerin büyük bir baskı altında olduğuna dikkat çeken Türkmen parti yetkilisi, zengin ve medya kuruluşlara sahip partileri, düşük bütçeli partilerden ayırmak gerektiğini söyledi. Altıparmak, “Ancak duracak değiliz, elimizden geldiği kadar çalışacağız” diye konuştu. Reform ve Kalkınma Listesi Başkanı Dr. Muhammet Bazyani, seçim kampanya çalışmasının gizli olduğu için bütçelerini açıklamak istemediklerini söyledi. Saray’a konuşan Bazyani, seçim kampanyası için tahsis ettikleri parayı iyi hesapladıklarını söyledi. Ancak bu parayı açıklamaları halinde rakip partileri etkileyeceğini dile getiren Bazyani: “eğer büyük bir para harcadığımız öğrenilirse rakip partiler daha çok para harcayarak bizi geçmek isterler” diye konuştu. Komünist Partisi seçim kampanyası için henüz bir miktar belirlemiş değil. Parti yetkilisi Ahmet Şervani, “Seçim tarihi kesinleşmediği için kafamız karışıyor ve nasıl hareket edeceğimizi bilmiyoruz. Bu da hem partilere hem de halka yapılan büyük bir haksızlıktır” dedi. Kürdistan İslami Cemaati Seçim Masası Sorumlusu İbrahim Muhammet Aziz, seçim kampanyası için henüz bir para belirlemediklerini söyledi. Ancak bazı ön çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Aziz, bu çalışmaların büyük kısmını kendi yayın organları yoluyla yürüttüklerini kaydetti. Aziz “Maddi gücümüz sınırlı” dedi. Yetkili, hükmetten partilerin seçim kampanyasında harcadığı paraları karşılamaya çağırdı. Saray konuyla ilgili olarak KDP yetkilisi Hasro Goran ve KYB yetkilisi Şorış İsmail’e temas kurmaya çalıştı. Ancak iki yetkili telefona çıkmadılar. 2 saray Sayı:101 31 Ağustos 2013 Erbil Türkmen Listesi Başkanı Şerdil Tahsin: Geçmişteki vaatleri yerine getirmemiz, listemizin dürüstlüğünü kanıtlıyor Saray-Erbil Erbil Türkmen Listesi Başkanı Şerdil Tahsin, seçim vaatlerini yerine getirdiklerini belgelerle kanıtladı. Saray’a röportaj veren Tahsin, Kürt partilerin Türkmen listelerine karıştığı yönünde yapılan söylentileri reddetti. Tahsin: “Kürt partileri, hiçbir listeye destek vermeyecekleri ve aynı mesafede olacaklarına dair bize söz verdiler” dedi. Saray: Türkmenler için geçen 4 yıllık parlamento döneminde neler başardınız? Ş.Tahsin: Hem halkımız hem şehrimiz için geçen 4 yıllık parlamento döneminde bir takım kazanım elde ettik, önerilerde bulunduk. Halkımıza bulunmuş olduğum vaatlerin büyük kısmını yerine getirdiğimizi diyebilirim. Bunların en önemlisi Türkmen Kale Kulübü için bir saha istemekti. Şimdi saha hazır ve duvarları tamamlandı. Şimdi ise kulübe bir bina istiyoruz. Ayrıca Türkmen bayramı için özel bir günün tahsis edilmesini, şeref kıtasına Türkmen kıyafeti giymiş iki polisin atanmasını da talep ettik. Parlamentoya anayasanın dönmesini talep eden tek Türkmen taraf biziz. Anayasada tadilat yapılarak Türkmenlerin ikinci unsur olarak kabul edilmesinin içermesini, kilik görevlerin birisinin Türkmenlere verilmesini, milli marş ve bölge bayrağına Türkmen sembolünün eklenmesini, parlamento tablosunda Türkmence de yazılmasını, yeni inşa edilen mahallelerin Hanaka ve Arap gibi orijinal adlarının verilmesini de talep ettik. Söz verdiğim gibi maaşımın bir bölümünü fakir ailelere tahsis ettim. Şehit yasasına Türkmen şehitlerinin de eklenmesini talep ettim. Süleymaniye il meclisinde Kifri Türkmenlerinin kotayla temsil edilmesini talep ettim. Talebim reddedilince parlamento salonunu terk ettim. Yasa parlamentoya tekrar gelirse benzer tavırlar takınacağım. Spor için de çok uğraştım. İlk yılımda bazı arkadaşların çabasıyla spora 10 milyar dinar tahsis edilmesini sağladık. Bu Kürdistan bölgesinde bir ilkti ki spora böyle büyük bir para tahsis edilsin. Ertesi yıl başbakanla toplanarak bu miktarı 18 milyara çıkarttık. Sayın Neçirvan başbakan olduğunda yine 12 milyar tahsis edildi. Bu para sporculara avans olarak kullandırılacak. Kısacası şehrimiz ve halkımızın yararına ne varsa yaptım. Parlamento dışında da faaliyetlerim oldu. Şahsi ilişkilerimi kullanarak yetkililerle görüşmek suretiyle halkın işlerini kolaylaştırdım. Sayın bakanımız da çok çalıştı. Bakanlığa bir takım Türkmen’i tayin ettirdi. Türkmen işadamı ve tüccara yardımcı oldu. Listemiz Doğramacı Vakfı’nın yardımıyla bir takım okul ve anaokulunun tamirini üstlendi. Bunların malzeme, servis ve öğretmen ihtiyaçlarını karşıladı. Bilkent Koleji her yıl çok sayıda Türkmen öğrenciye ücretsiz eğitim olanağı sağlıyor. Erbil Kliniği ayırım yapmaksızın her gün vatandaşlara sağlık hizmetleri veriyor. Yurtdışında hastalara tedavi olanağı sağlıyor. Liste olarak Türkmen bölgesinde bulunan Telafer, Kerkük ve Tuzhurmatu’daki terörzedelere ve Suriye’de savaştan kaçanlara yardım gönderdik. Bu konuda bize kolaylıklar sağlayan Erbil valisine ve Erbil kaymakamına teşekkür ediyoruz. Bir sonraki dönem için bunun fazlasını yapacağız. Geçmişteki vaatleri yerine getirmemiz, listemizin dürüstlüğünü kanıtlıyor. Listemizde yer alan adayların hepsi diplomalı olup geniş bir tabana sahipler. Bu da bizim için iftihar yeridir. Saray: Listeniz bu seçimde kaç sandalye elde eder? Ş.Tahsin: Buna millet karar verecek. Halkımıza hizmet konusunda Erbil Türkmen Listesi Konseyindeki arkadaşlarımız durmadan çalışıyorlar. Saray: Başbakan Neçirvan Barzani Türkmenler için nelere imza attı? Ş.Tahsin:Türkmen grupları olarak başbakan ve yardımcısı ile 2 kez görüştük. Taleplerimizi yerine getireceklerini söylediler. Ancak bizden tek ses olmamızı istediler. Türkmen Ocağı girişimde bulunarak Türkmen gruplarını topladı. Ancak bazı grup toplantıya gelmediler. Bu grupların tek ses olmaması bize zarar verdi. Çünkü her grup gizlice davranarak görevleri kendine istedi. Başbakan sözünde duruyor durmasına. Ancak kabahat bizde. Örneğin 4 parlamenterin imzasıyla bir kişiyi, uzun zamandır boş kalan Türkmen Sanat ve Kültür Müdürü olarak tayin ettik. Saray: Erbil il meclis seçimleri için hazırlıklarınız ne seviyede? Ş.Tahsin:Adayları olmadığı için bazı gruplar bu seçime katılmayabilir. Ancak aday olabilmek için bizimle birçok insan temas kuruyor. Aday sayımız çok fazla olduğu için il seçimlerine iki listeyle katılabiliriz. Listelerin biri bağımsız olacak. Saray: KDP ve KYB’nin Türkmen listelerine yaklaşımı nasıldır? Ş.Tahsin:Kendileriyle görüştüğümüz Kürt yetkilileri, hiçbir listeye destek vermeyeceklerini, kimseye liste kurdurmayacaklarını ve aynı mesafede olacaklarını söylediler. Çünkü bu seçim önceki seçimlerden farklı olacak. Örneğin o zaman nasıl çalışacağımızı bilmiyorlardı. KDP ve KYB yetkilileri, çalışmalarımızı ve Kürdistan’ın hayati meselelerini nasıl savunduğumuzu takdir ettiklerini ilk ağızdan bize ifade etmişlerdi. Türkmen Cephesi Başkanı Erşet Salihi: Kerkük valisi ile birçok sorun yaşıyoruz Saray-Röp Türkmen Cephesi Başkanı ve parlamenter Erşet Salihi, Kerkük valisi ile yaşadıkları sorunları anlattı. Saray’a röportaj veren Salihi, valinin Türkmen vatandaşların kamuda atanmasına zorluk çıkardığını kaydetti. “Türkmenleri mezhep temelinde bölmeye çalışan parmaklar var” diyen Salihi, Tuzhurmatu işlerini Münir Kafili’nin yürüttüğünü söyledi. Saray: Neden bugüne kadar Ali Haşim’in yerine birini atamadınız? Salihi: Kuşkusuz ki Tuzhurmatu bizim için çok önemli. İlçedeki teşkilatımız ne zaman birini belirlerse ve siyasi büro kabul ederse o zaman Ali Haşim’in yerini dolduracağız. Halihazırda Tuzhurmatu işlerini siyasi büro üyesi Münir Kafili yürütüyor. Saray: Kerkük valisi ile sorun yaşadığınız deniliyor. Sebep nedir? Salihi: Kürtlere yönelik iyi yaklaşımlar gösterdik. Böyle bir şeyi onlardan da bekliyoruz. Kerkük valisi ve diğer tarafların iyi niyetini bekliyoruz. Vali KYB’yi değil Kerkük’ü temsil ediyor. Bu kent Kuzey Irak yönetimine değil merkez hükümete bağlıdır. Vali ile sorunumuz çok yönlüdür. Vali Bağdat’ın Türkmen vatandaşların atama kararlarını uygulamıyor. Ancak atananların çoğu Kürt ise hemen kararları uyguluyor. Bir diğer sorun Türkmen tarım arazileriyle ilgilidir. Vali bu arazileri belediye bakanlığının yatırım planları kapsamında değerlendiriyor. Ancak plana Kerkük il meclisi onay vermiyor. Dolayısıyla planı valinin de reddetmesi gerekir. Çünkü Türkmenler de karşıdır. Bir başka sorun da Kerkük’te Salihi: Kongrenin düzenlenmesini en çok ben istiyorum. Medya olarak bu konuyu işlemeniz gerekir. En yakın zamanda Türkmen meclisinin teşkil edilmesini ve milli kongrenin yapılmasını gündeme getirin. Türkmen sorununu mezhep sorunu olarak göstermeye çalışanlar var. Buna karşı çıkarak sorunun milli sorun olduğunu göstermemiz lazım. Saray: Türkmen medyası neden zayıftır? Salihi: Genel olarak Türkmen medyası iyi bir durumda değil. Bu medyanın yeniden yapılandırılarak gelişmesi gerekir. Geçtiğimiz aylarda peşmerge varlığıdır. Kerkük’te İstanbul’da çalışmalarını tamamlayan Türkmen basın ortak bir yönetim istiyoruz. Ancak vali bize dönmeden son konseyinin yeni yönetiminden günlerde kente 6 bin peşmerge Türkmen medya kuruluşları ve partileriyle derhal bir toplantı getirtti. Bu davranış yasalara düzenleyerek konuyu ele aykırıdır. Vali Bağdatlıların almasını talep ettim. kente girişini kabul etmezken Türkmen Cephesine bağlı peşmerge getirttiyor. Umarız medya kendi imkanlarıyla Kerkük valisinin bu hareketi, çalışıyor. Haftalık bir gazetemiz KYB’nin değil kendi şahsi ve lokal bir televizyonumuz görüşü ve davranışıdır. Bu var. Bunlar az imkanlarla konuda önümüzdeki günlerde KYB yetkilileriyle görüşeceğiz. çalışıyorlar. Eğer bütçemiz arttırılırsa medyamıza da iyi bir Saray: ITC ne zaman kongre para tahsis ederiz. düzenleyecek? Saray: Şayet Irak hükümeti size bütçe tahsis ederse, kabul eder misiniz? Salihi: Bütçeyi Irak hükümetinin bir parçası olarak kabul ederiz. Kürt idaresi genel bütçeden %17’lik bir pay alıyor. Bu bütçeden bir payın Türkmen bölgelerinin tamirine harcanmalıdır. Saray: Türkmen Cephesinde mezhep sorunu var deniliyor. Örneğin son seçimlerde Şii Türkmenler ITC’ye değil Şii partilere oy verdiler? Salihi: Bizde böyle bir sorun söz konusu değildir. Tüm teşkilatlarımız ve sempatizanlarımız bize oy verdiler. Sadece Kerkük’te 60 bin oy aldım. Dakuk’tan, Tuz’dan Beşir’den ve Taze’den oy aldım. Bana oy verenler mezhep değil milli kimliklerini düşünerek hareket ettiler. 2005 seçiminde böyle bir şey olmuş olabilir. Ancak bundan sonraki yıllarda bu tamamen ortadan kalktı. Çünkü ITC’nin Türkmen milli iradesinin gerçek temsilcisi olduğu kanıtlanmıştır. Ancak Türkmenleri mezhep temelinde bölmeye çalışan parmaklar var. Erbil Türkmen Listesi Başkanı 21 Eylül›de gerçekleşecek parlamento seçimini değerlendirdi ....2 Sayı:101 31 Ağustos 2013 Türkmenleri Şii-Sünni olarak ayırmak istiyorlar 2 Şair Burhan Cahit›in edebi çalışması Kota istemiyorlar 3 Türkmen Kültür ve Sanat Müdürü Saray›a faaliyetlerini anlattı 5 6 Saray katılan listelerin adını açıklıyor Erbil il meclisi seçimlerine Türkmenler 4 listeyle katılacak Saray-Özel Önümüzdeki Kasım ayında yapılması beklenen Erbil il meclisi seçimlerine Türkmen grupları da katılacak. Dört Türkmen grubunun katılacağı il meclisi seçimlerinin 21 Kasım 2013 tarihinde gerçekleşmesi bekleniyor. Katılacak gruplar şunlardır: “Türkmen Erbil Listesi, Irak Türkmen Cephesi, Türkmen Demokratik Hareketi ve Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi”. Seçimlere üç liste 6’şar adayla katılırken Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi bir adayla katılacak. Türkmen Demokratik Hareketi Başkanı Karhi Altıparmak söz konusu seçimlere katılmak için resmi başvurularını tamamladıklarını söyledi. ITC yetkilisi Aydın Maruf, parti olarak Erbil il meclis seçimlerine katılacaklarını söyledi. Saray’a konuşan Maruf seçimlere 6 adayla katılacaklarını kaydetti. Maruf, “Eğer müdahale yapılmayacaksa Kürdistan bölgesinde tüm seçimlere katılacağz” dedi. Seçimlere bir adayla katılan Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi üyesi Muhammet İlhanlı, listelerinin adayın ismini taşıdığını hatırlattı. Bilindiği gibi 28 sandalyeden oluşan Erbil il meclisinde Türkmenlere 3 kontenjanlık bir kota tahsis ediliyor. Seçime katılacak 4 Türkmen liste, kotayı kazanabilmek için aralarında kıyasıya yarışacaklar. m kla Re Parlak bir gelecek ve huzurlu bir yaşam için Erbil Türkmen Listesine oy ver Sayı 121 Şerdil Tahsin 1 Songül Adnan 2 Macit Osman 3 Selve Ahmet 4 Ubeyd Sadık 5
Benzer belgeler
Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku
Fezalar Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Talip Büyük, Milletvekililerimiz Sayın Macit Bezirgan ve Sayın Şerdil Arslan, ve bizi hiç bir zaman yanlız bırakmayan, her zaman yanımızda yer alan Asil Erbil...
DetaylıFazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı?
tarafından KDP’ye katıldığını ifade eden Hillop, 14-15 yaşlarında katıldığı KDP’de altmışlı yıllara kadar devam ettiğini söyledi. Celal Talabani’nin KDP’den
Detaylı