2 - Mersin Tercüman
Transkript
2 - Mersin Tercüman
Mersin Çarşı Esnafından Numan Olcar’a büyük tepki.. “O koltukta nasıl oturuyorsunuz?” Son bir ayda kente gelen iki kurvaziyer gemisinden, Mersin esnafının hiç bir şekilde fayda sağlamadığını, bunun sorumluluğunun Mersin Turizm Platformu Numan Olcar’ın üzerinde olduğunu kaydeden Algüllü, “Gelen gemiler, özel bir organizasyonla ve herkesçe bilinen acentanın belirli bir ücret karşılığında Tarsus’a götürdüğü turistler dışında tek bir turist kente giriş yapmamıştır. Tüm bu koordinasyonu sağlaması gereken sayın Olcar ise, o sırada yurt dışında idi” dedi. ÜÜ Perakende Satış Fiyatı : 1 TL www.mersintercuman.com HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE Her iki gemi geldiğinde de Olcar’ın yurt dışında olmasının garip bir tesadüf olduğunu vurgulayan Algüllü, “Mersin Kent Konseyi Başkanı Sayın Lokmanoğlu ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel’in devreye girmesiyle ayarlanan tercümanlar olmasa, kent içine giren 3-5 turisti de göremeyecektik. Sayın Olcar, basına servis ettiği haberlerde ‘kurvaziyer geldi esnafın yüzü güldü, cüzdanı sterlin doldu’ haberleri de gerçeği yansıtmamaktadır. Bizim cüzdanlarımız boş, ama bu dolar ve sterlinler kimlerin cüzdanına girdi merak ediyoruz” diye konuştu. 6’da Yönetim Kurulu adına açıklamayı yapan Başkan Ecz.Hüseyin Şimşek, hastanelerin kapatılması ile kentin sağlık ihtiyacının karşılanmasının mümkün olmayacağını söyledi. 2 MAYIS 2016 Sayı : 648 25.Bölge Mersin Eczacılar Odası’ndan uyarı... Mevcut hastanelerin kapatılması kaygı verici l Mersin’in son yıllarda aldığı göç ile hastane ve yatak kapasitesine olan ihtiyacın daha da arttığını hatırlatan Oda yönetimi, “Veriler göstermektedir ki Mersin Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin kapasitesi 812’dir. Bu durumda yeni yapılan hastane, kentimize sadece 441 yeni yatak kazandırmaktadır. Artan nüfus dikkate alındığında bu hastanelerin kapatılmasının ne kadar doğru olabileceğinin takdirini kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz” diyerek, planlanan kapatmaların ardından sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasının mümkün olamayacağını savundu. 5’de ÜÜ l Mersin Entegre Sağlık Kampüsü’nün Temmuz ayında hizmete açılacağını hatırlatan 25.Bölge Mersin Eczacılar Odası Yönetim Kurulu, hastanenin açılışı ile Mersin Devlet Hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ve bazı semt polikliniklerinin kapatılacağını belirterek, “Bu kurumların hizmetine son verilecek olması son derece kaygı vericidir. Gerek kentsel, gereksel ulaşımsal olarak mevcut kurumların kapatılması, halk sağlığı adına bir fayda getirmeyecektir” diyerek uyarıda bulundu. Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan: "Gözüm kulağım Mersin’de" l Teşkilatlardan sadece seçim zamanı değil, her zaman sahada olmalarını isteyen Elvan, “Tüm teşkilatlar olarak aynı hızla çalışmaya devam edeceğiz. Mersin benim için çok önemli. Mersin’de devam eden her projenin takipçisiyim, kimsenin endişesi olmasın. Gözüm kulağım Mersin’de” diye konuştu. 5’de TÜMSİAD, Siber tehditlere dikkat çekiyor... l Kısa adı TÜMSİAD olan Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Türker, Mayıs ayında gerçekleştirilecek ‘Siber Tehditler, Ekonomik Boyutu ve Güvenlik Paneli’ öncesinde ön bilgi verdi. l Türker, siber güvenliğin bireysel ve kurumsal olarak herkesin en temel problemi olmaya aday olduğunu belirterek, “Konuyla ilgili olabildiğince çok bilgi sahibi olmamız, olası tehditleri bilerek önlem almamız artık hayati bir öneme sahiptir” dedi. 5’de Mehmet Türker ÜÜ ÜÜ Bu yılki slogan ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu... Ankara’da Mersin rüzgarı esti l Mersin Valiliği’nin himayesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ‘Ankara’da Mersin Günleri’ne ilgi yoğun oldu. ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ sloganıyla gerçekleştirilen Mersin Ankara Tanıtım Günleri’nin ikincisine Bakan ve Milletvekilleri de büyük ilgi gösterdi. 4’de ÜÜ Kızılay Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem, kan bağışı çağrısında bulundu... Ak Parti 2 ilçeye Kan bağışı yapana madalya atama yaptı ÜÜ 2’de l Şube Başkanı Erdem, 10 kez ve üzeri kan bağışında bulunanlara bronz, 25 kez ve üzeri bağışta bulunanlara gümüş ve 35 kez ve üzeri bağışta bulunanların da 2’de altın madalya ile ödüllendirileceğini söyledi. ÜÜ Abdi Satıroğlu Mahiye Morgül Yeni Hastaneniz Hayırlı Olsun ! İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Kitabının Ayıpları -2 3’de 7’de Vekiller ‘Mersin’ ortak paydasında bir araya geldi... Melike Zafer Gürgen M.Emin Aydınbaş Şinasi Şirin Gülsen Metin Kötümser... Yeni Toplumsal Sözleşme ve Laiklik Kilis Nereye Gidiyor? Maria Montessori 6’da 2’de 5’de 4’de Beycan Üçkardeş Gerisi Teferruat 4’de Av.Ersin Parlat Televizyon ve Çocuk 2’de 2 2 MAYIS 2016 Yeni Toplumsal Sözleşme ve Laiklik M.Emin Aydınbaş maydinbas@hotmail.com 2016 yılı ve takip eden 7 yıl Tarih yazılırken “Yeni Türkiye”nin anlam haritasının ve buna bağlı olarak kavram ve kurumlarının oluşturulması hayata geçirilmesi dönemi olarak yazılacaktır. ( yıl olarak ifade etmemin nedeni 2023 yılının Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100 yılı olmasından dolayıdır.) AK Pati Hükümetleri 100. Yıla çok büyük önem ve anlam atfetmektedirler. Bu bağlamda bir dizi ekonomik sosyal ve siyasal hedefler belirlenmiştir. Kısaca ifade edecek olursak, Dünyanın 10. Avrupa’nın 3. büyük ekonomisi olmak ve kişi başına düşen milli gelirini 25 bin doların üzerine çıkarmak gibi bir hedef koydu. Bu hedefe ulaşılabilir veya ulaşılamaz. Bunun tartışmasına girmeyeceğim. Ama ondan da önemlisi Türkiyede ilk defa geleceğe dönük 10 yıl ve hatta 55 yıl sonrası(2071) için hedefler belirlenmiş olması buna uygun stratejiler oluşturulmuş olmasıdır. Önemlidir çünkü, rotasını belirlememiş bir geminin varacağı hiçbir liman yoktur. Ekonomik hedefler rakamsal olarak belirlenmiş olmasına karşın sosyal ve siyasal hedefler tam netleşmiş değil. Aslında bu hedefler çok dar bir kadronun zihninde net. Fakat Hükümete destek veren kitlelerin büyük bölümünün bile bu projeleri içselleştirmeye hazır olmadığı düşünülüyor. Bu nedenle öncelikle kamuoyu zihninin bu projelerin kilit kavramlarına belirli bir tempoda alıştırılması gerekiyor. Yeni Türkiye genel başlığı altında Çözüm süreci bu siyasal hedeflerden en önemlilerinden biriydi. Ama maalesef başarısızlıkla sonuçlandı ve Türkiye eskisinden daha kanlı bir şiddet sarmalına girdi. Dokunulmazlıkların kaldırılması, Başkanlık sistemi, Yeni anayasa gibi konular zaten gerginlik ve çatışma malzemesi olmaya devam ediyorken özellikle Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Yeni Anayasada laikliğin olmaması gerektiği ve İslam’a vurgu yapılması gerektiğini ifade etmesi ile kadim bir toplumsal çatışma konusu yeniden gündeme girdi. Bu konu Tartışmalar yükseldikçe dirençler de daha keskin ve gergin bir hal almaya başladı. Bu da en çok şu anda toplumun sinir uçlarını tahrik ederek topyekün bir istikrarsızlaştırmayı hedefleyen odaklar için bulunmaz bir fırsat oldu. Cumhurbaşkanı, AK Parti ve Hükümet en hızlı bir tepkiyle laikliğin yeni Anayasada yer alacağını kesin bir dille ifade ederek muhtemel bir yangını söndürmeye çalıştılar. Ancak bazı kesimlerin bu konuyu mıncıklamaya devam edeceklerini kendilerine ekmek çıkarmaya çalışacaklarını söyleyebiliriz. Yeni Anayasa, Başkanlık sistemi, Yeni Türkiye projesinin cok önemli ayakları olmasına rağmen , Türkiyenin Ortadoğuda ve Dünyada edinmek istediği pozisyon dikkate alınmadan bu projenin tüm boyutlarının netleşmesi mümkün değil. Bunun ilk adımlarının “Dünya beşten büyüktür” sloganı altında Cumhurbaşkanımız tarafından çeşitli dış platformlarda atıldığını görüyoruz. Özellikle Ortadoğu ve Bizatihi Türkiyenin kendisi, Dünyadaki güç denklemleride çok önemli parametredir. Bu nedenle Dünya güçlerinin bu alanda uygulayacağı gizli veya açık politikalar da “Yeni Türkiye” projesinin seyri konusunda etkin olacaktır. Dış Dünyadan önce kendi içimize dönecek olursak, Yeni Türkiye yeni bir Anayasa demektir. Yeni Anayasa da yeni bir toplumsal sözleşme ve toplumsal uzlaşma demektir. Daha önemlisi yeni bir kurucu irade demektir. Can alıcı soru bu kurucu irade kim olacaktır? Yeni Türkiye projesinin kurucu iradesi demokrasinin sağladığı imkanlarla toplumun geniş kesimlerinin katıldığı bir irade mi olacak, yoksa tarih tekerrür mü edecek? Tarihin tekerrür etmemesi ancak en geniş anlamda toplumsal bir mutabakat zemini sağlamakla olur. Fakat, Doğu ve Güneydoğu’da kan gövdeyi götürürken, Ana Muhalefet partisi Küfür literatüründe yeni sayfalar açarken bu zeminin oluşmasını mümkün gören var mıdır acaba? Türkiyenin Kuruluşunda 1. Meclis döneminde bir toplumsal uzlaşma zemini vardı. Milli Mücadele bu zeminde yürütüldü ve kazanıldı. Ama ondan sonra bu zemin yıkıldı ve yerine “Kurucu İrade” (?) ikame edildi. Kurucu irade 2. Meclisi de iradesi altında yönlendirdi. Bu yapıdan bir toplumsal uzlaşma çıkmadı. Türkiyenin içinde çalkalandığı toplumsal gerginlik ve çatışmaların kaynağında kuruluş dönemindeki bu toplumsal uzlaşma yoksunluğu vardır. Bu yoksunluk “Devrim” in kendine özel şartları gerekçesiyle meşrulaştırılmaya çalışıldı. Sivil asker seçkinler oligarşisi ile bu sistem her alanda baskı ve tektipleştirme ile toplumu formatlamaya çalıştı. Ama bu paradigma iflas etti ve sonuna gelindi. Fakat bu sistemin ürünü olan geniş bir kesim var. Ve hala önemli bir tepki gücüne sahipler. Bu kesimlerin “yeni kurucu irade” sözü karşısında bile Ak Parti 2 ilçeye atama yaptı Ak Parti Erdemli İlçe Başkanlığına Mehmet Topçu, Akdeniz İlçe Başkanlığı’na da Zafer Şahin Özturan getirildi. Göreve yeni atanan her iki ilçe başkanını da tebrik eden Ak Parti Mersin il Başkanı Cesim Ercik, “2019’da yapılacak 3 önemli seçim öncesi parti teşkilatında nöbet değişimleri yapılıyor. Ayrılanlar da görevlerine yeni atananlar da hepsi bizim kardeşlerimizdir. Her iki başkanımıza yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Allah mahçup etmesin” dedi. Topçu ve Özturan Ak Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik’in de hazır bulunduğu törende mazbatalarını Teşkilatlardan Sorum- lu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş’tan alarak resmen göreve başladı. Göreve atanan Akdeniz ilçe Başkanı Zafer Şahin Özturan ile Erdemli İlçe Başkanı Mehmet Topçu’yu tebrik eden Ercik, “Yol arkadaşlığının ömrü yol bitene kadardır. Dava arkadaşlığı bâkidir. Dava adamlığı alın teri ve emek ister. Allaha şükürler olsun ki emek ve alın teri bu iki arkadaşımızda da mevcuttur. 2019’da yapılacak 3 önemli seçim öncesi parti teşkilatında nöbet değişimleri yapılıyor. Ayrılanlar da görevlerine yeni atananlar da hepsi bizim kardeşlerimizdir. Hep beraber kapı kapı çalışacağız. Ülkemiz ateş çemberinden geçiyor. Bu kritik süreçte bir ve diri olmazsak tarih önünde bunun hesabını veremeyiz. Çünkü bizim davamız Hak davasıdır. Her iki başkanımıza yeni görevlerinden başarılar diliyorum” diye konuştu. çılgınca tepki vermeleri ve süreci sabote etmek için herşeyi göze almaları şaşırtıcı değil. Bu iç zorluk. Geçenlerde internette dolaşırken Ercüment Özer’în 11/02/2013 tarihli “1.Dünya Savaşı Henüz Bitmedi” başlıklı yazısına rastladım. Bu yazı tam da Ortadoğunun içinde bulunduğu durumun nedenlerini yansıtıyor. Yeni Türkiye nin kurulması bu savaşın nihayet sona ermesi anlamına da gelecektir. Başka bir deyişle; 1 Dünya savaşı, Bölge halklarının demokratik iradesine dayalı olarak tamamlanmadan Yeni Türkiye de tam anlamıyla kurulamayacak ve güvenliğe kavuşamayacaktır. Fakat süper güçler Ortadoğu coğrafyasının bölgedeki demokrasi potansiyeli desteklenerek barış ve huzura kavuşmasını çıkarlarına aykırı gördüklerinden, bu günkü kaos ve kan gölünün oluşmasına neden olacak politikaları benimsediler. Yeni Türkiyenin önündeki en büyük meydan okuma, bu coğrafyaya barış ve huzuru getirebilmektir. Bu ise bu bölgeyi denetim altında tutmaya devam eden güçlerle bilek güreşine girmeyi gerektirmiştir. Şu anda Türkiye Müttefik(?) lerinden ABD ile Suriyede PTDYPG yi destekleyip silahlandırdığı için masa altından kavga vermektedir. Rusya ile ilişkilerimizi tanımlamak için bilek güreşi ifadesi yetersiz kalır. AB ile olumlu gittiği sanılan ilişkilerin de aslında mülteci sorunundan kaynaklanan “zoraki flört” olduğunun bilmem söylemeye gerek var mı? Yani, Yeni Türkiye, yeni anayasa, toplumsal uzlaşma, içeride ve çoğrafyamızda barışın eğemen olmasıyla mümkün olabilecektir. Öngörülebilir gelecekte bunu mümkün gören var mı? Kızılay Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem, kan bağışı çağrısında bulundu... Kan bağışı yapana madalya lı olan her bireyin kan bağışında bulunması gerektiğini söyledi. “Kan bağışı hayat kurtarır” diyerek sözlerine devam eden Erdem, “Bugün bağışladığınız kan yarın size ve yakınlarınıza da lazım olabilir. Bu sebeple yıl da en az 2 kez vatandaşlarımızı kan bağışı yapmaya çağırıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak da bağışları cazip hale getirmek için ödül sistemi geliştirdik. Kan toplama merkezlerimize Necmi gelip 10 kez ve üzeri kan bağışınErdem da bulunanları bronz, 25 kez ve bağışta bulunanlara gümüş ve 35 üzeri bağışta bulunanları gümüş kez ve üzeri bağışta bulunanların ve 35 kez ve üzeri bağışta buluda altın madalya ile ödüllendirildi- nanları da altın madalya ile ödüllendiriyoruz” dedi. ğini duyurdu. Başkan Erdem, açıklamasının Kan bağışı kampanyalarına ardından Mersin’deki tüm vatankatılarak sürekli olarak bağışta daşlar dahil olmak üzere kamu ve bulunan vatandaşların olduğunu kurumlara kan bağışı bulunmaları söyleyen Erdem, kan vermenin insanlık görevi olduğunu ve sağlık- konusunda çağrıda bulundu. Türk Kızılayı Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem, 10 kez ve üzeri kan bağışında bulunanlara bronz, 25 kez ve üzeri Av.Ersin Parlat 0.537.445 53 94 Televizyon ve Çocuk Bundan üç hafta kadar önce Halk Kütüphanesi’nde genç bir çift gördüm. Çantaları kitap doluydu. Belli ki okudukları kitapları değiştirmek için gelmişlerdi. Yanlarında ilkokul çağında kızlı erkekli dört tane çocuk vardı. İkisi kendilerinin, ikisi de komşularının. Neler okuduklarına bakmak istediğimde, aramızda ayaküstü sıcak bir sohbet başladı. Sohbetin uzayacağı anlaşılınca, oradaki masalardan birisine oturduk. Tutkulu birer okuyucu olduklarını söylediler. Ben de aynı zamanda öğretmen ve avukat olduğumu söyledim. Bu konumum ilgilerini çekti. Kitap sohbetiyle başlayan sohbetimiz, çocuk eğitimi konusuyla devam etti. Vurucu cümlelerden birisi şu oldu benim için; - Evimizde televizyon yok, dediler. Bu cümle, gerçekten günümüz toplumunda son derece sıra dışı bir durumu anlatıyor. Düşüncem, beni tam elli bir yıl geriye; taa 1965 yılına götürdü. 1965 yılında Adalet Partisi Genel Başkanı seçilen Süleyman Demirel, Millet Meclisinde 1965 yılı bütçesini reddettirmişti. Bunun üzerine İsmet İnönü hükümeti istifa etmişti. Bunun üzerine Suat Hayri Ürgüplü başbakan oldu. Suat Hayri Ürgüplü, Atatürk’ün arkadaşı, Selanik Müftüsü Hayri Efendi’nin oğludur. Babalarının erken ölümü üzerine onu ve kardeşini Atatürk okutmuş, ikisi de avukat olmuşlardır. Ürgüplü’nün başbakanlığı, 1965 sohbaharında yapılan genel seçimlere kadar devam etti. Bu seçimde Adalet Partisi, 240 milletvekili çıkararak 450 üyeli mecliste çoğunluğu elde ettiği gibi, Süleyman Demirel’de ilk kez meclise girdi, ilk hükümetini kurdu. Ürgüplü, başbakanlığı sırasında Rusya’ya bir resmi gezi yapmıştı. Gezi sırasında program dışı olarak bir Rus ailenin evini de ziyaret etti. O yıllarda pek çok ülkede ve Rusya’da televizyon yayını olduğu halde, Türkiye’de yoktu. Ürgüplü, güngörmüş bir devlet adamı olarak o zamana kadar pek çok ülkeyi dolaşmıştı. Oralarda televizyon yayınını görmüş ve imrenmiş olması ve Türkiye’de de kurulmasını istemiş olması son derece doğaldır. Bu düşüncelerle olsa gerek ev sahibine; - Televizyonunuz var mı? diye sordu. - Televizyonumuz yok, fakat radyomuz var. Çocukların derslerine engel olmasın diye televizyon almadık, dedi ev sahibi. Ürgüplü, buna karşı farklı bir görüş ortaya koymadı. Ben o günden beri bu görüşü destekliyorum. Günümüzün eğitimcileri de bir öğrencinin, bir günde iki saatten fazla süreyle tv, bilgisayar ve benzeri şeylerle uğraşmasını doğru bulmuyorlar. Bu kuralı çocuklarına uygulayabilen anne-babalar varsa beri gelsin! Ben bir çift tanıyorum! Yukarıda sözünü ettiğim aile. Komşuları da onların değerini kavramışlar ve çocuklarını onlara güvenmişler. Çocuklarını, bu ailenin evine ders çalışmaları için gönderiyorlar. Bu arada çocukları kütüphaneye ve parka da götürüyorlar. Çocuklar mutlu ve başarılılar. Onlarla konuştuğumda, önemli hedefleri olduğunu öğrendim. Tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum ve geçmiş bayramlarını kutluyorum. Saygılarımla... 3 2 MAYIS 2016 Mersin 1.Ulusal Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu gerçekleştirildi. Önce çalışan sağlığı Ruhsal ve bedensel sağlıkları korunmalı İki gün süren sempozyumun açılışında konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu belirterek; iş sağlığı ve güvenliğinde temel amacın çalışanların sağlığına zarar verebilecek etkenlerin önceden belirlenerek, gereken önlemlerin alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların ruhsal ve bedensel sağlıklarının korunması olduğuna dikkat çekti. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) rakamlarına göre dünyada 1,2 milyarı kadın olmak üzere yaklaşık 3 milyar civarında işgücü bulunduğunu ve dünyada her yıl yaklaşık 360 bin iş kazası gerçekleştiğini, 1 milyon 950 bin kişinin ise meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybettiğini vurgulayan Çakacak, şunları söyledi: “Dünyada çalışma barışını, çalışanların iş ve sosyal hayatlarını, ülke ve bölge ekonomilerini olumsuz yönde etkileyen iş kazaları ve meslek hastalıkları; iş sağlığı ve güvenliği disiplinine küresel bir farkındalık kazandırmıştır. Günümüzde iş sağlığı ve güvenliği konusu, tüm tarafların ortak çabası ile çağdaş nitelikte Erdemli’de bakım onarım sürüyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, ilçelerdeki su depolarının, su pompalarının, terfi hatlarının bakım ve onarım çalışmalarına devam ediyor Erdemli ilçesinde yürütülen çalışma kapsamında MESKİ Erdemli şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından; Ayaş, Kocahasanlı, Kumkuyu ve Tömük mahallelerinde yer alan içmesuyu depolarının bakım ve onarımının yapılarak vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve temiz içme suyu imkânı sağlandı. Erdemli’de dört mahallenin içme suyu depolarını yenileyerek, mahalle sakinlerinin daha sağlıklı ve temiz içmesuyu imkânı sağladıklarını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, bakım ve onarım çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başkan Kocamaz, “Erdemli İlçesi, Kumkuyu Mahallesinin su ihtiyacının yüzde 60'ı Kayacı vadisinden cazibe ile karşılamaktadır. Bağalanı ve Azimli mevkilerine tankerler ile dökülen ve sağlık açısından tehlike arz etmekte olan içme suyu sorununun çözümü için mevcut hava soğutmalı irtifa pompaları, su soğutmalı sisteme çevrilerek otomasyon sağlanmış, trafo bakımları yapılarak mahallenin tamamına içme suyu verilmiştir" diye konuştu. 3 bin kişi kapasiteli Kızkalesi kanalizasyon terfi istasyonunda kapasite yetersizliği ve TEDAŞ’tan kaynaklanan elektrik kesintileri ile oluşan mekanik ve elektrik arızaları nedeniyle yaşanan sorunların, revizyon çalışmaları ile jeneratör tedariki ve kapasite artırımları yapılarak çözüme kavuştuğunun altını çizen Başkan Kocamaz, ayrıca Erdemli İlçesinin muhtelif yayla mahallelerinde (köylerinde) sondaj çalışması yapılarak Aksıfat içme suyu hattına ilave su kaynağı sağlanarak olası içme suyu sorununun giderilmesinin planlandığını kaydetti. Abdi Satıroğlu 0.506. 443 37 30 abdisatiroglu@hotmail.com Yeni Hastaneniz Hayırlı Olsun ! Sempozyumun açılışında konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkının en temel insan haklarından biri olduğuna vurgu yaparak, iş sağlığı ve güvenliğinde temel amacın çalışanların sağlığına zarar verebilecek etkenlerin önceden belirlenmesi ve gereken önlemlerin alınması olduğunu söyledi. Mersin Sanayi Sitesi, Mersin Tabip Odası, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen ‘Mersin 1.Ulusal Çalışan Sağlığı ve Güvenliği’ sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyuma Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr.Aytekin Kemik ile daire başkanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, Halk Sağlığı Müdürlüğü, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve meslek odaları temsilcileri katıldı. Editör’den İki Satır önleyici ve koruyucu hizmetlerin esas alındığı bir sistem yaklaşımı olarak ele alınmaktadır. Ülkemiz, gelişmekte olan ekonomisi ile dünyada yabancı yatırımcıların dikkatini çekmekte, sanayicilerimiz ve iş insanlarımız dünyanın tüm ülkeleri ile rekabet içerisinde ürettikleri malları tüm dünyaya pazarlamaktadır. Kanun önemli bir boşluğu dolduruyor Özellikle Avrupa Birliği ile çalışan işletmelerimiz, ürünün kalitesi kadar iş sağlığı ve güvenliğine de dikkat etmek durumundadırlar. Bu anlamda Avrupa Birliği Uyum Yasaları kap- samında Avrupa Birliği ve Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına göre hazırlanan İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu iş hayatında önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bu Kanun ile kazalar ve sistem bozukluklarının incelendiği, olay sonrası inceleme ve işin yeniden düzenlenmesinin söz konusu olduğu eski ve geleneksel yöntemler yerine; güvenlik yönetim sisteminin incelendiği, risk değerlendirme ve güvenlik kültürüne odaklanılan, olay gerçekleşmeden; çalışanların, üretim ve işletmenin güvenliğinin dikkate alındığı çağdaş bir yaklaşım benimsenmektedir.” Uzak mahallelerde de hizmet aksamıyor Mezitli Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, kırsal alanda bulunan ve kentimizin en uzak mahallelerinden biri olan Demirışık Mahallesi'nde Adana İş Teftiş Grup Başkanlığının aldığı karar doğrultusunda bir maden ocağında İş Durdurma Kararını yerine getirdi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan konuyla ilgili yaptığı açıklamada Mezitli Belediyesine bağlı Zabıta Müdürlüğünün Demirışık Mahallesi'nde bulunan krom maden ocağına giderek madende iş durdurma kararını uyguladığını belirtti. Başkan Tarhan: "Kent genelinde yapılacak tüm görevlerde Zabıta Müdürlüğü 7-24 hazır. Ekiplerimiz kentimiz genelinde kim usulsüz iş yaparsa her zaman takipçileri olacak. Burada da aldıkları karar İş Teftiş Grup Başkanlığından, Mezitli Kaymakamlığına ve oradan da bize ulaştı. Zabıta ekibimiz ise kısa sürede İş Durdurma Kararını yerine getirdi. Halkımızın sağlığı söz konusu olduğun- da, gerekli çalışmaları yapmak için orada olacağız. Vatandaşlarımız, Müdürlüğümüze her zaman şikayet ve taleplerini iletebilir. Vatandaşlarımızın da yardımıyla kentimiz daha yaşanılır olacaktır" diye konuştu. Hayvan barınaklarına geçit yok Mersin Yenişehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün de desteği ile, Yenişehir ilçe sınırları içerisinde besicilik yapan yurttaşlarına karşı bir dizi operasyon düzenledi. Konuyla ilgili açıklama yapan Yenişehir Belediyesi Zabıta Müdürü Erdem Tor; “Kaçak olarak yapılmış, görüntü ve çevre kirliliğine yol açan, küçük ve büyükbaş hayvan barınaklarının yıkımını gerçekleştiriyoruz. Özellikle merkez mahalleler de evinde ve bahçesinde ilgili mevzuata aykırı olarak hayvan besleyerek çevre sağlığını tehdit edici davranışta bulunanları, çevreyi kirletecek veya kötü kokuya maruz bırakacak şekilde hareket edenleri 327 35 20 numaralı telefondan Yenişehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne bildirebilirsiniz” dedi. Uluslararası Mersin Bilim Şenliği için hazırlıklar başladı TÜBİTAK tarafından 4007Bilim Şenliği Destekleme Programı kapsamında desteklenen ’Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’ projesinin ilk yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya; Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş, TRT Çukurova Müdür Yardımcısı Alp Yıkıcı, Proje Koordinatörü Soner Yurttaş başta olmak üzere projenin paydaş kurumlarının temsilcileri katıldı. Yenişehir Kampüsünde bulunan Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleşen toplantıda, 28-29 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleşmesi planlanan Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’nin hazırlık süreci ile paydaş kurumların görev dağılımları konuşuldu. Proje paydaşları içinde; Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü, TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Ticaret Borsası ve Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği olmak üzere 9 kurum yer alıyor. Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’nde; bilim iletişiminin sağlanması, bilimsel bilginin geniş toplum kitlelerine ulaştırılması ve bilim-teknoloji arasındaki etkileşimin kavratılması hedefleniyor. Bu hedef doğrultusunda da paydaş kurumların iş birliğiyle çeşitli sergi, sahne şovları, gösteri, atölye/laboratuvar çalışmaları, tematik bilim oyunları, yarışmalar, söyleşiler vb. etkinlikler planlanıyor. Mersin Eczacılar Odası, yaptığı yazılı açıklama ile bizi bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti. Yapımı devam eden Şehir Hastanesi’nin açılması ile birlikte, mevcut Devlet Hastanesi’nin, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin ve bazı büyük semt polikliniklerinin kapanacağını bu açıklama ile öğrendik. Sağlık hizmetinin tamamen özelleştirilmesine dair atılmış, ve yine zararını bizlerin göreceği bir adım daha. Ulaşımı mı dert edeceğiz, kapanacak hastanelerden yenisine oluşacak yığılmayı mı dert edeceğiz belli değil. Yeni bir hastane yapılırken, var olanı kapatmak hangi akla, hangi mantığa sığıyor anlamak mümkün değil. Görünen köy kılavuz istemez. Hiç kimse yeni hastaneye gitmeyecek ve yığılma Toros Devlet Hastanesi’ne olacak. Ulaşımı en kolay yer bir tek orası kalacak çünkü. Bizim için yapılan, ama bize hiçbir fayda sağlamayacak bu yatırımın, kime ne fayda sağlayacağını doğrusu merak ediyorum. Ulaşımı sıkıntılı, insanların yine sıra bekleyeceği yeni bir hastanenin kime ne faydası olacak? O kadar paranız bol idiyse, var olan hastaneleri restore etseydiniz, kapasitelerini artırsaydınız. Teknik ve teknolojilerini yenileyip, insanlara düzgün hizmet vermelerini sağlasaydınız. Dağın başına yaptığınız, kimsenin gidemeyeceği bir hastaneyi kim ne yapsın? İşte hükümetin yeni sağlık politikası bu. Kişileri özel sağlık hizmetlerine yönlendirmek. Özetle paran varsa sağlıklısın, yoksa bir köşede sessizce ölümü bekle. Seni-beni düşünen yok. Bu, sağlık hizmetinin tamamen özelleştirilmesine dair atılmış bir adım. Hastaneler özel şirketlere devredilecek, şirketlerde devletin sunduğu olanaklarla zenginliklerine zenginlik katacaklar. Biz de sağlığımıza kavuşacağız diye üstüne para verecek, ama yine de hiçbir fayda göremeden bir de sinir hastası olacağız. Ne diyeyim, kime ne fayda sağlayacaksa... !!! Yeni hastaneniz hayırlı uğurlu olsun... Saygılarımla... 4 2 MAYIS 2016 Farklı Pencereden Gülsen Metin Maria Montessori hüküm verir. Zihinsel engellilerin eğitimi konusunda aradığı bilgileri Itard ve Ségugulsenmetin2011@gmail.com in’in çalışmalarında bulur ve bu yöntemleri temel alarak kendi yöntemini geliştirir. Eğittiği bir grup engelli çocuk devlet yeterlilik sınavlarında normallere yakın bir başarı gösterir. Herkes bu başarıdan dolayı mutHani Napolyon Bonaparte diyor ludur, ancak Dr. Montessori bundan ya; “Bana iyi analar verin, size iyi o kadar etkilenir ki zekâ seviyeleri vatandaşlar vereyim” diye. Evet, toplumlar iyi anaların omuzları üze- normal olan sağlıklı çocukların nasıl rinde yükselir. Çünkü her anne çocu- olup da engelli çocuklarla karıştırılacak kadar istikrarsız olabileceklerini ğuna güzel bir çocukluk vermekle anlamaya çalışır. sorumludur. İyi çocukluk iyi insan 6 Ocak 1907 Montessori ilk olma yolunda atılan ilk adımdır. çocuk evini kurar: Casa dei Bambini Maria Montessori ’de ölümünün Maria Montessori 1907 yılında üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen dünya çocuklarının eğitimi- ilk çocuk evi “Casa dei Banbini”de ne önemli katkılar sunmuş bir anadır, engelli olmayan çocuklarla çalışmalarında yaptığı gözlemlerde çocuklakadındır. rın nelerden hoşlandıklarını ve nelerİtalya’nın ilk kadın doktoru, den hoşlanmadıklarını saptar. pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori çocukların; Maria Montessori (1870-1952) • Ödüllerden, yüzyılın başlarında her bir çocuğun • Cezalardan, bireyselliğine azami ölçüde uyan bir • Yetişkin tarafından programlanpedagoji geliştirir.Bu, çocuğun bireymış eğitimden, sel becerilerine ve ilgi alanlarına, • Oyuncaklardan, bireysel öğrenme hızına ve karakter • Şekerlemelerden, özelliklerine uygun bir pedagojidir. • Öğretmen masasından, 1899’da Roma’da zeka geriliği • Toplu derslerden, olan tüm çocukların yollandığı yeni Hoşlanmadıklarını, orthophrenic okulunda yöneticiliği • Özgür seçimden, sırasında zihinsel eksikliğin sıklıkla • Hatalarını kendilerinin denetipedagojik bir problem olduğuna minden, geliştirmeye çalışırlar. • Bu gelişime yetişkinler etki edemezler çünkü onlar inşa planını bilmemektedirler. Ancak, bir yetişki• Hareket etmekten, nin zamansız müdahalesi ya bu inşa • Sessizlikten, planını tahrip edebilir ya da yanlış bir • Sosyal ilişkilerini kendileri tarayöne yönlendirebilir. fından kurulmasından, • Montessori Eğitiminin temel • Çevrenin düzenli ve temiz taşlarından birisi hazırlanmış çevreolmasından, dir. Çocuklar hazırlanmış çevredeki • Özgür faaliyete dayalı bir disipMontessori materyallerinden, bireylinden, sel ilgi ve eğilimine göre bağımsız • Kitapsız okuma ve yazmadan olarak seçim yaparlar. • Alıştırmaların tekrarından, • Montessori okullarında çocukHoşlandıklarını gözlemledi. lar, istedikleri materyalle, istedikleri Eğitim sistemini çocuktan yola zaman, istedikleri yerde çalışırlar. çıkarak kurdu. • Çocuklara istedikleri kadar tekBu, başka eğitim sistemleriyle rar etme imkânı sunulur. Erken öğrekarşılaştırıldığında çocuklara sağlanen yeni bir çalışmaya geçebileceknan olanaklar sayesinde, kendi tir, çünkü öğrenmede herkesin farklı seçimlerinin eğitimcinin onları istekbir ritmi vardır. lendirmesinin yerine geçtiği kendi • Materyallerdeki hata kontrolü eylemleri sonucu hataların denetleçocuğun kendi hatasını bulmasıyla nebildiği bir eğitim sistemidir. Montessori eğitimi temelde kişi- gerçekleşir. Başka birinden uyarıya, liğin oluşumu üzerinde durmaktadır. onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz. Maria Montessori bunu açıkça şu Kendi kendisini düzeltmesine olanak şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde sağlar. Böylece yetişkinden bağımmetot değil, insan kişiliği göz önüne sızlaşmak doğal olarak gerçekleşir. Çocuğun güçlü bir karakterde alınmalıdır.” yetişmesini sağlamak için “bir bakı• Çocuk, özeldir, tektir. ma fiziksel ve ruhsal bir hijyene” ihti• Kendine has bir varlıktır. yaç vardır. Bu durumda yetişkinlerin • Çocuk etrafındaki maddesel görevi çocuğun içindeki yeteneği ve dünyayı absorbe eder, gelecekte gizil gücü uyandırmak ve onları geliyetiştireceği kişi modelini biçimlenşim sürecinde desteklemektir. dirir. Mutlu olmak için; • “Çocuk, insanların mimarıdır.” • Erkenden uyanmalı, Bu mimarlar farkında olmadan içle• Güzel bir kahvaltı yapmalı, rindeki inşa planına uyarak kendi • Gazete okumalısın. ritimleri doğrultusunda kendilerini Bu yılki slogan ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu... Ankara’da Mersin rüzgarı esti Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen ‘Ankara’da Mersin Günleri’ne ilgi büyüktü. Mersin Valiliği himayesinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen organizasyonun bu yılki sloganı ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu. Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan ve Mersin Milletvekillerinin de ilgi gösterdiği Mersin günlerini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de ziyaret etti. Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonda, Anamur, Tarsus, Gülnar, Toroslar ve Çamlıyayla Belediyeleri ile Ziraat Odaları da açtıkları stantlarla konuklara Mersin’i tanıttılar. Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Ankara’da Mersin Günleri’nin açılış törenine Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak, Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan, Ali Cumhur Taşkın, Hacı Özkan, Hüseyin Çamak, Serdal Kuyucuoğlu, Oktay Öztürk ve Baki Şimşek, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve eşi Hatice Kocamaz ile Kaymakamlar, İlçe Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşu temsil- cileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Elvan, “Mersin bayramı yaşıyoruz” Tanıtım Günleri’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, “Ankara’da Mersin günleri demek, Toroslar’ın rüzgarının esmesi demektir. Bütün renkleriyle, zenginliği ve derinliği ile tam anlamıyla bir Mersin bayramı yaşıyoruz” dedi. Mersin günlerinin ahilik geleneğinin bir devamı olduğunu vurgulayan Elvan, şunları söyledi: “Burada açık yüreklilikle şunu da ifade etmek istiyorum. Torosların bir evladı olarak Akdenizin bir evladı olarak o coğrafyanın çocuğu bir kardeşiniz olarak Mersinle ilgili yapılan her etkinlikte, her güzellikte her iyilikte sizinle birlikteyim ve birlikte olmaya devam edeceğim. Bu konuda bize düşen ne varsa fazlasıyla yerine getirmeye de hazırım.” Çakacak, “Birlik ve beraberliğimiz herşeyin önündedir” Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise, Türkiye’nin küçük bir örneği olan Mersin’in sahip olduğu doğal güzellikleri, yaylaları ve deniziyle turizmin her çeşidine ev sahipliği yapabilecek zengin turizm potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Çakacak, “Bizler de Mersinliler olarak, Mersin’e gönül verenler olarak Valiliğimizin himayelerinde Mersin’in tüm dinamikleriyle birlikte birlik beraberlik içerisinde Mersinimizin bu zengin potansiyelinin ve güzelliklerinin tanıtımını yapmanın gayreti içerisindeyiz. Tanıtım yaparken aynı zamanda sadece Mersinimizin değil, ülkemizin ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberliğin de en güzel örneklerini göstermeMersin Valisi Özdemir Çakacak, Başbakan Yardımcısı nin gayreti içerisindeyiz. Nitekim Lütfi Elvan, Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan ve bu tanıtımı, bu organizasyonu, Hacı Özkan İle Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Valiliğimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Veysel Sarı Başkanlığımız, İlçe Belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarımız hep birlikte yaptık. Bu birlik ve beraberliğimiz herşeyin de önünde geliyor” diye konuştu. Kocamaz “Mersin’de yaşamaktan onur duyuyoruz” Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’da Mersin’in sadece günümüzde değil, tarihin derinliklerinden bugüne kadar her zaman bir cazibe merkezi olduğunu ifade, “Mersin’de yaşamaktan, suyunu içip havasını teneffüs etmekten onur duyuyoruz. Mersin, bir uçtan bir uca Türkiye’nin Akdeniz’deki en geniş mekanıdır. Mersin Limanıyla, tarihi değerleriyle, kültür miraslarıyla, dağıyla, doğasıyla gerçekten yaşanılabilir bir yeryüzü cennetidir. Böylesine güzel, tarihi ve kültür mirasına sahip Mersinimize hizmet etmenin onurunu hep birlikte yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Mersin Tanıtım Günleri boyunca, Türkiye çapında tanınmış sanatçıların yanı sıra yöresel sanatçılar, ozanlar ve âşıklar sahne aldı, halk oyunları, defileler, sergiler ve imza günleri düzenlendi. MTOSB heyeti toplandı Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Müteşebbis Heyeti, 2016 yılının Nisan ayı toplantısını Vali Özdemir Çakacak başkanlığında gerçekleştirdi. Bir süre önce rahatsız geçiren MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli’nin misafir olarak katıldığı toplantıya, Vali Yardımcısı Ali Katırcı, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ruhi Koçak ile müteşebbis heyeti üyeleri katıldı. Nisan ayında alınan yönetim kurulu kararları ile ilgili müteşebbis heyet üyelerinin bilgilendirildiği toplantıda, kararlar hakkında değerlendirilmeler yapıldı. Beycan Üçkardeş beycan33@mynet.com Gerisi Teferruat Adam vekil olmuş, koca mecliste yumruklaşıyor. Cumhurbaşkanına tepkili, Putin ve Rusya'ya yalakalık yapıyor. Bir dönem Mersin vekilliği yapmış bir zat, Avrupa'da başbakana İngilizce sual soruyor. Görende Uganda vekili sanır. Bana göre tüm bunlar artık ideolojiden çıkıp, çıldırmışlık seviyesine gelindiğinin göstergesi. Önce vekiller, sonra bürokratlar, ardından esnaf, gazeteci, evdeki annem hepimiz... Silkelenme vakti gelmiştir artık. Bırakın bir kenara siyaseti, kavgaları ve hesaplaşmaları... Bugünün Türkiye'sinde AK Parti, CHP, MHP ya da HDP hangi partinin iktidar olduğunun da önemi yok. Bırakalım hepsini bir kenara siyaseti, ideolojileri, kavgayı-düşmanlığı, senci-benci tartışmalarını, yandaş-havuz ya da düşman medya savaşlarını hepsini bırakalım bir kenara.. Milli değerlerini maalesef yitirmiş bir toplumun çıldırmışlığını yaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün 7 düvelden kurtardığı bu vatanın evlatlarına hiç yakışıyor mu? Bu millet, siz biz hepimiz ödeyeceğiz. Bedel öderken hiç birimizin ideolojisine, son seçimde hangi partiye oy verip vermediğimize bakılmayacak.. Kadınlarımızın baş örtüsü takıp takmadığı, ya da insanlarımızın içki içip içmediği bile sorgulanmayacak. Suriye'de yaşananlardan, Aylan bebeğin ölümünden, Türkiye'nin neredeyse tamamında yaşamak için dilenci olmak zorunda kalan Suriyeli çocukları, anneleri, babaları, fuhuş batağına düşmek zorunda kalan kadınların durumundan ders alamadık mı hala... Onlarında bir ülkesi vardı dün; evleri, aileleri, işleri ve düzgün bir yaşamları bugün vatansız kaldılar... Bizler “Yurtta sulh cihanda sulh” diyen ve barış isteyen bir dünya liderinin, Mustafa Kemal’in Cumhuriyetinde varolmuş ve yaşayan bir milletiz. Savaş, kavgalar ölen masum insanlar… Bunları istemiyoruz. Barış isterken, güçlü olanın önünde biat etmeyecek kadar yürekli bir toplum olduğumuz gerçeği de gözardı edilmemeli. Çanakkale zaferi bütün güçlü uluslar karşısında, inanç, birlik ve beraberlikle kazanılmıştır... Aklımızı başımıza almak zorundayız. Bu ülke bizim. Bu topraklar bizim. Türk-Kürt Arap-Çerkez Sunni-Alevi Atatürkçü-Dinci Muhafazakar-Demokrat AK Partili-CHP'li MHP ya da HDP'li kadın-erkek, genç-çocuk Topyekün koca bir millet olarak kendimize gelmek zorundayız. Atatürk'ün kurup emanet ettiği Cumhuriyet'in bireyleriyiz. İçerde kavga edelim, birbirimizi en acımasız bir üslupta eleştirelim, yanlışlarımızı çekinmeden korkmadan söyleyelim. Ama mesele sınırlarımızın dışından geliyorsa, tek vücut olmayı başaralım.. Unutmayın bu vatan hepimizin. Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır. Haydi Türkiye, silkin ve kendine gel... 5 2 MAYIS 2016 25.Bölge Mersin Eczacılar Odası’ndan uyarı... Mevcut hastanelerin kapatılması kaygı verici diğerlerinin kapatılacak olması ise 25.Bölge Mersin halk sağlığı adına bir fayda getirmeEczacılar Odası yecektir. Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklama ile Temmuz ayında hizKapatılması mete açılacak olan ne kadar doğru? Mersin Entegre SağVeriler göstermektedir ki Mersin lık Kampüsü’nün Devlet Hastanesi’nin ve Mersin Kadın ardından, Mersin Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin kapDevlet Hastanesi, asitesi 812’dir. Bu durumda yeni Kadın Doğum ve yapılan hastane, kentimize sadece Çocuk Hastanesi ile 441 yeni yatak kazandırmaktadır. Coşkun Doğmuş Hali hazırda şehrimizin yatan hasta Mezitli Semt Poliklikapasitesi dikkate alındığında, mevği’nin hizmetlerine cut kurumların kapatılacak olmasının son verilmesinin ne kadar doğru olduğunu kamuoyukaygı verici olduğunun vicdanına bırakıyoruz. Aldığı na dikkat çekildi. göçle artan nüfusun sağlık ihtiyaçlarıYetkililerin, bazı nın karşılanması, planlanan kapatmaadımlar atmadan 25.Bölge Eczacılar Odası Yönetim ların ardından mümkün olamayacakönce Mersin gerçe- Kurulu Başkanı Hüseyin Şimşek tır. ğini bilerek hareket etmesi gerektiğinin Hastalar faydalanamayacak vurgulandığı açıklamada, kentin son yıllardan Mersin Entegre Sağlık Kampüsü’nün konualdığı göç ile hastane ve yatak kapasitesine mu sebebiyle, hastalarımızın bu tesisten layıolan ihtiyacın hızla arttığı vurgulandı. kıyla faydalanamayacağından endişe ediyoruz. Nüfus bakımından 10.sırada yer alan MerKapatılacak olan iki hastanemizden ve uç sin’in, hastane yatak kapasitesi bakımından polikliniklerden 2014 yılında toplam 2 milyon 62.sırada yer aldığının hatırlatıldığı açıklama300 bin vatandaşımız sağlık hizmeti almıştır. da, şu görüşlere yer verildi: Bu rakamın yüksek oluşunun en büyük “Hastane yatak kapasitesi, diğer ülkeler ile sebebi, hastanelerin ulaşılabilir olmasıdır. Bu kıyaslanamayacak derecede vahim bir durum- birimlerin kapatılarak, hastaların yeni hastanedadır. Kentimize yeni bir hastane yapılırken, ye mahkum edilmesi, hastane hizmetlerinden toplu taşıma vb. yollarla faydalanan düşük ve orta gelirli vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşmalarında ciddi bir sorun oluşturacaktır. Bu durum ayrıca, şehir merkezinde hizmetine devam edecek olan Mersin Toros Devlet Hastanesi’nde de, kolay ulaşılabilir bir konumda olması sebebiyle kapasitesinin çok üzerinde hastaya hizmet vermesine neden olacaktır. Kapasitenin artması demek, sağlık hizmetlerinde kalitenin düşmesi demektir. Bölge esnafı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya Ve yine ulaşımın zorlaşması yüzünden, hastalar özel hastanelere yönlendirilmiş olacak ve maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlarımızın mağdur olmasına neden olacaktır. Ayrıca hastanelerin kapatılması, şehir merkezinde kayda değer alanların atıl durumda bırakılmasına, vatandaşlar tarafından bakıldığında alışılagelmiş sağlık hizmetlerinin değiştirilmesine, mevcut hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yarattığı ekonomik hareketlilikten geçimini sağlayan bölge esnafının ve buna bağlı istihdamın da yok olmasına neden olacaktır. Bu sebeple 25.Bölge Mersin Eczacılar Odası olarak, sağlık hizmetine kolay ulaşımın en temel hak olduğunu hatırlatıyor ve ‘Hastanem Yakın, İçim Rahat Olsun’ sloganımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.” Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan: "Gözüm kulağım Mersin’de" İl Teşkilatından Mersin’in her sorununu ve vatandaşın tüm taleplerini kendisine iletmesini isteyen Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, “Mersin benim için çok önemli. İl Teşkilatı’ndan ricam, Mersin’in her sorununu, vatandaşın her talebini bize iletin. Mersin’de devam eden her projenin takipçisiyim, kimsenin endişesi olmasın. Gözüm kulağım Mersin’de” dedi. Teşkilatların sadece seçim zamanı değil, her zaman sahada olması gerektiğini kaydeden Elvan, “Ak Parti Teşkilatları olarak aynı hızla çalışmaya devam edeceğiz. Teşkilatımızın seçim dönemlerinin dışında da her zaman aktif ve halkla iç içe olduğunu gözlemlemekteyiz. Milletvekillerimiz, İl ana kademe ile kadın ve gençlik kollarının koordineli çalışmaları AK Parti’nin misyonunu en güzel şekilde yansıtıyor” diye konuştu. Benim Düşüncem Şinasi Şirin sinasi.sirin@hotmail.com Kilis Nereye Gidiyor? Birkaç ay önce ulusal televizyonların birinde, Kilis’le ilgili yapılan Belgesel program da, Kilis’te Kilisliler den çok Suriyelilerin bulunduğu ve bu kardeşliğin huzur içinde birlikte yürütüldüğü sunumu yapıldı. Halkla röportaj yapıldı, Türk ve Suriyeli insanlarla görüşüldü. O program da; insanlar zor günlerinde birbirlerinden destek gördüklerini ve ekmeklerini paylaştıklarını ifade ettiler. Her şey çok güzel imrenilecek seviyede bir huzur görüntüsü vardı. Şimdi bakıyoruz, Kilis her gün Suriye tarafından DEAŞ Terör Örgütü tarafından bombalandığı söyleniyor. Bir-iki ay içinde onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti onlarca insan yaralandı, öğrenciler eğitim almak için okullarına gitmekten korkar hale geldiler, hatta bir defasında haberlerde “Vali beyin çocuğunun okula, bombalamalar yüzünden gitmediği” söyleniyor. Yine görüyoruz ki; Kilis insanı göç etmeye, doğduğu, yaşadığı kenti terk etmeye başladı. Bu nedir? Bunun anlamı ne? Kilis nereye gidiyor?? Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Yüksekova, Şemdinli’de söylenenler, Kilis içinde mi geçerli? Kilis yakında gayrimenkul ve emlak satışlarıyla mı gündeme gelecek? Kimler alacak? Kimlere satılacak? Neden Kilisli göç ediyor? Ettiriliyor mu?. İki ay önce kardeşlik ve huzurdan söz edilir iken, iki ay sonra ne oldu da Kilisli Kilis’i terk etmeyi bile göze aldı? Bunu Türk kamuoyu çok merak ediyor, Türk Milleti bunun cevabını bekliyor. KİLİS Nereye Gidiyor??!!! TÜMSİAD, Siber tehditlere dikkat çekiyor... Bilişim teknolojileri ve Siber Güvenlik konularında çalışan uzmanları, teknolojiyi geliştiren, güvenliği ve standartlaşmanın Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği gereğine inanan bilişimcileri 21 Mayıs 2016 (TÜMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehtarihinde gerçekleştirilecek olan panele met Türker, Suphi Öner Öğretmenevi’nde düzenlediği basın toplantısı ile, 21 Mayıs’ta davet eden Türker, AKİB konferans salonungerçekleştirilecek ‘Siber Tehditler, Ekonomik da gerçekleştirilecek panele Başbakan YarBoyutu ve Güvenlik Paneli’ öncesinde panel ile ilgili bilgiler verdi. Günümüz teknolojisi ile, sahip olunan bilgi ve varlıkların çoğunu dünyanın her tarafından ulaşılabilecek bir şekilde, sanal ortam yardımıyla yönetip kullandığımızı hatırlatan Türker, “Son yıllarda siber uzay olarak isimlendirilen sanal ortam, hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, sayısız tehditleri de beraberinde getirmektedir. Siber Güvenlik; bireysel, kurumsal ve ulusal olarak hepimizin en temel problemlerinden biri olmaya adaydır. Dolayısıyla bu konuda olabildiğince çok bilgi sahibi olmamız ve olası tehditleri bilerek önlemler almamız hayati öneme sahiptir” dedi. Mersin Tercüman Özel Haber dımcısı Lütfi Elvan’ın da katılacağını duyurdu. TÜMSİAD Mersin Şubesi, Kamu Siber Güvenlik Derneği ve Mersin Üniversitesi’nin organizasyonunda gerçekleştirilecek panele, Türkiye’nin önde gelen siber güvenlik uzmanlarının katılacağını ve program boyunca ‘Siber Güvenlikte İşbirliği, Kurumların ve Ülkelerin Siber Güvenlik Ekonomisi’ ve ‘Dünya’da ve Türkiye’de Siber Güvenliğin Durumu’ gibi konuların tartışılacağını sözlerine ekleyen Türker, Siber Güvenlik Platformuna katılımın ücretsiz olduğunu hatırlattı. 6 2 MAYIS 2016 Yaşam Gemisi Melike Zafer Gürgen avukatmelikezafer@hotmail.com Kötümser’in iyi ile karşılaşması güçtür; öyle ki zaten başına gelen ve gelebilecek her şeyin en kötüsünden başlar düşünmeye... Nick adında demiryolu işçisinin öyküsünü aktarmak istiyorum size; Nick güçlü, sağlıklı bir işçidir ve manevra sahasında çalışır. Arka- Kötümser... daşlarıyla ilişkisi iyi ve işini iyi yapan güvenilir bir insandır. Ne var ki, kötümser biridir.. Her şeyin kötüsünü bekler ve başına kötü şeyler geleceğinden korkar. Bir yaz günü, tren işçileri, ustabaşının doğum günü nedeniyle bir saat önceden serbest bırakılırlar. Tamir için geldiği manevra alanında bulunan bir soğutucu vagonunun içine giren Nick, yanlışlıkla içerden kapıyı kapatır, kendini soğutucu vagona kilitler. Diğer işçiler Nick’in kendilerinden önce çıktığını düşünürler. Nick kapıyı tekmeler, bağırır, ama kimse duymaz, duyanlar da bu tür seslerin sürekli geldiği bir ortamda olduğu için pek kulak vermezler. Nick burada donarak öleceğinden korkmaya başlar. “Eğer buradan çıkmazsam, burada kaskatı donacağım” diye düşünmeye başlar. İçerde yarısı yırtılmış bir karton kutunun içine girer ve titremeye başlar. Eline geçirdiği bir kağıda karısına ve ailesine son düşündüklerini yazar: “Çok soğuk, bedenim hissizleşmeye başladı. Bir uyuyabilsem! Bunlar benim son sözlerim olabilir?...” Ertesi gün; soğutucu vagonun kapısını açan işiler, Nick’in donmuş bedenini bulurlar. Üzerinde yapılan otopsi, onun donarak öldüğünü göstermektedir. Fakat bu olayı olağanüstü yapan, soğutucu vagonun soğutma motorunun bozuk ve çalışmı- yor olmasıdır. Vagonun içindeki ısı 18 C dir, ve vagonda bol hava vardır. Nick’in korkusu,k endini gerçekleştiren bir kehanet oluşturmuştur... ..... Korku, kaygı, endişe, şüphe, kötümserlik insanoğluna iyiyi kazandırmaz... İyimserliğin yaydığı güzel enerji; ilk başta kişinin ruhunu önemli ve olumlu yönde besleyeceğinden iyi düşünmekten ayrılmamak esas olmalıdır. Sevgiyle... Mersin Çarşı Esnafından Numan Olcar’a büyük tepki.. “O koltukta nasıl oturuyorsunuz?” “Kent merkezinde turist görmedik” Mersin Çarşı Esnafları Derneği Başkanı Bekir Algüllü Mersin Çarşı Esnafları Derneği yönetimi adına bir basın açıklaması yapan Başkan Bekir Algüllü, Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar’ı ağır bir dille eleştirerek, Olcar’ı son bir ay içerisinde kente gelen iki kurvaziyer gemisinden Mersin esnafının fayda görmemesinin tek suçlusu olarak gösterdi. Gelen gemilerin, yapılan eksik organizasyon ve turistlerin yanlış yönlendirilmesi sebebiyle kent esnafına bir yarar getirmediğine dikkat çeken Algüllü, “Şehrimize son bir aydan bu yana 2 adet kurvaziyer gemisi gelmiştir. Ancak bu gemilerin organizasyonlarından ve gelen turistlerin şehrin içerisine dağılımı ile ilgili koordinasyonundan sorumlu olan Mersin Turizm Platformu, bu görevinin altında ezilmiş ve başarısız olmuştur” dedi. Kente gelen gemideki turistlerin Tarsus’a götürüldüğünü ve tek bir turistin kent merkezine giriş yapmadığını ileri süren Algüllü, şunları söyledi: “18 Nisan 2016’da bir İngiliz kurvaziyer gemisi, bin 125 yolcusu ve 490 mürettabatıyla Mersin Limanı’na yanaştı. Bu turistlerden 160’ı Tarsus ve Kızkalesi’ne götürüldü. Geriye kalan ve şehrin içerisine girmesini arzu ettiğimiz turistler ve mürettebatla ilgili araç ayarlanmamış ve gerekli izinler de alınmamıştır. Son dakikada Mersin Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel’in devreye girmesi ile Mersin Çarşısı, o gün için 30-40 turisti görme şansına sahip oldu. Tüm bu organizasyonu en ince detayına kadar ayarlaması, düzenlemesi gereken Mersin Turizm Platformu Başkanı sayın Numan Olcar ise, o sırada Çevre il ve ilçelerden sektör temsilcileri bir araya geldi... Silifke Tarım Günleri başladı yurt dışındadır. Bizim verdiğimiz tepkinin ardından ise Sayın Olcar, sosyal medya hesabından gelen sayılı turistin resimlerini paylaşıp, ‘sözde esnafın görmediği turistler’ şeklinde demeç vermiştir. Ve yine aynı hesap üzerinden ‘bu kervan yürüyecektir, tabiki arada ürüyenlerde olacaktır’ ifadesini kullanmıştır. “Dolar ve Sterlin’ler kimlerin cüzdanında?” Bu noktada Sayın Olcar’a sormak istiyoruz; Kentin turizminin gelişmesi yönündeki kaygılarını dile getiren şehrin esnafına ve bunları dile getiren köşe yazarlarına yönelik kullandığınız ... ürür kervan yürür ifadesi, başında bulunduğunuz ve Mersin’i temsil eden platforma sizce yakışıyor mu? Her iki kurvaziyer gemisi geldiğinde de, bu işin koordinasyonunda görevli platformun başkanı olarak, yurt dışında olduğunuz gerçeğini inkar edebilir misiniz? Tarım sektörü, Silifke’de bu yıl ilki düzenlenen ‘Silifke Tarım Günleri’nde buluştu. Silifke Kaymakamlığı öncülüğünde, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Silifke Ticaret ve Sanayi Odası koordinasyonunda, Toprak Ana Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen Silifke Tarım Günleri, çevre il ve ilçelerden gelen sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Ekonomisinin yarısına yakınını tarım sektörü oluşturan Silifke, bu yıl ilki düzenlenen önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Silifke Tarım Günleri adı altında düzenlenen organizasyonun açılışına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, çevre illerden oda ve borsa başkanları ile sektör temsilcileri katıldı. Etkinlik kapsamında muzlu baklava, çörekotu yağı gibi farklı ürünler katılımcılara tanıtılırken diğer yandan sektör temsilcileri gerek tarım makinelerinde gerek seralarda kullanabilecekleri son teknolojilerle tanıştı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, “Çiftçilerimiz, üreticilerimiz bu etkinlik ile eğitim, dayanışma ve kaynaş- Kendi acentanız dışında kalan acentalara, kurvaziyer gemisinin geleceğini bildirdiniz mi? Acenta sahiplerinin bilgilerinin olmadığı söylentileri doğru mudur? Turizmin geldiği üzücü durumun birinci sorumlusunun bizzat şahsınız olduğunun farkında mısınız? Basına servis ettiğiniz ‘kurvaziyer geldi, esnafın yüzü güldü, cüzdanı doldu, binlerce turist çarşıya dolar ve sterlin bıraktı’ haberleri gerçeği yansıtmamaktadır. Bizim cüzdanlarımız boş. Acaba bu dolar ve sterlinler kimlerin cüzdanına girmiştir?” Algüllü, Mersin’in tüm bu yapılanları hak etmediğini sözlerine ekleyerek, Numan Olcar’ın görevinden istifa etmesi gerektiğini ileri sürdü. Algüllü, “İstifa edin ki, en azından bu kentte bu kadar önemli turizm organizasyonları yapılır iken, Mersin sevdalıları olan bizlerde gelen konuklara kentin turizm platformu başkanının nerede olduğunu açıklamak zorunda kalmayalım” diye konuştu. ma fırsatı bulacak. Bu nedenle çok önemsiyoruz” diye konuştu. Tarımın istihdama ve kalkınmaya katkı sağlayan stratejik bir sektör olduğunu vurgulayan Kaynar, “İnsanlık var oldukça tarım, stratejik önemini kaybetmeyecektir. Silifke’nin yüzde 50’si tarımla uğraşıyor. Bu nedenle bu tür etkinliklerin yapılması son derece anlamlı” ifadelerini kullandı. Çiftçilerin, sanayicilerin yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri bu tür etkinliklerle tanıma fırsatı yakalayacağını dile getiren Kaynar, “Hedefimiz önümüzdeki süreçte bölgesel etkinlikler düzenlemektir” diye konuştu. Açılışta, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Abdullah Süngü, Silifke’nin tarımdaki önemini anlattı. 12 ay aktif üretim yapılabildiğini ifade eden Süngü, özellikle çilek dendiği zaman akla Silifke geldiğini söyledi. Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut ise konuşmasında, “4 mevsim üretim yapıyoruz. Yalnızca çilek ihracatımız toplam ihracatımızın yüzde 40’ını oluşturuyor. Silifke, gelişen turizme ve sanayiye sahip ama ana geçim kaynağımız tarım ve bu etkinliği önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir de tarımın bölge için önemine dikkat çekerek etkinliğin hayırlı olmasını diledi. 7 2 MAYIS 2016 İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Kitabının Ayıpları - 2 Türkçe yazım hataları ve genel yanlışlar: - Paragraf düzeni yok. Çocuğa kuralsızlık aşılar. Paragraf düzeni metin sonlarında Bilgi Edinelim bölümlerinde bir daha farklılaşıyor; tutarsızlıktır, yanlış örnektir. - Sayfa numaraları ünitenin önüne getirilmiş. Kural dışıdır. Sanki ünitenin numarasıymış gibi, akıl karıştırır. - Metinlerde punto farkları olan cümleler, renklendirilmiş cümleler var; dikkat dağıtır, bütünü görmeyi engeller. Ayrıca, göz merceği değişik renk ve puntoya göre aniden kendini açmak veya kısmak zorunda kalacaktır, gözü yorar, fiziksel olarak göz sağlığına zarar verir. Bunlar da bir tür çocuğa yönelik fiziksel saldırıdır. - Metnin içinde geçen bir kelimeyi resimlendirmek, sh.18’deki gibi, mercimek kasesi resmetmek; yazı ile resim kolaj yapılmışsa, resim alanı açmadan doğrudan yazının içine resim sokulmuşsa, burada ciddi sorun var demektir. Çocuğun aklı resimdeki renkli sıcak çorbaya gider, yazılanları okuyamaz anlayamaz. - Metni yarım bırakıp devamı çocuğa bırakıyor. Bu kitap Türkçe kompozisyon eğitimi verilen kitap değildir. Oysa metnin bitişi yazar tarafından anafikir çıkartacak şekilde tamamlanmış olmalıdır. Çünkü ünite başlığıyla bağlantısının kurulması lazımdır. Bu eksik kalıyorsa çocuk yarım kalmışlık duygusu yaşar, bu da çocukta ruhsal gerilim yaratır. -“ Sağlık ne?” gibi hatalı sorular var. (Sh.18) Bu başlıkla ilgili açıklama sayfalar sonra 23.sayfada “meraklısına” diyerek yapılıyor. Anlam kaymasına yol açan bu durumdur. Yazarın kavram karmaşası yaratma hakkı yoktur. - Ders kitapları içerisinde “Meraklısına” diye bir bölüm olmaz. Çünkü her çocuk okusun diye yazılır kitaplar. Bu metinle hiç ilgisi yokken Terekemeler hakkında açıklama yapılmakta, burada da ana konunun dışına çıkılmaktadır. - “Sağlık Ne?” sorusuyla başlayan bir metnin sonunu sağlık hakkıyla bitirmesi beklenirken ilgili ilgisiz düşünme sorularından sonra Terekeme şairin ilgisiz bir şiiriyle bitiriyor. Bu yapılan çocuğun aklını dağıtmaktır. Burada yeri olmayan bir konu olan ve Türkçe dersinde Lise yıllarında Türk halk şairleri içerisinde ele alınabilecekken burada durduk yerde 4.sınıf çocuğuna “Terekeme şairler” diye bir yeni dosya açıyor; Türk milletini etnik parçalara ayırmaya yönelik bir çabayla yazıldığını düşünüyorum. S.30: “Kırk günün beyliği” adlı bu masal Kars’tan Urfa’ya kadar Kürtler ı anlatırmış... Önceki ünitede Terekemelerin, burada Kürtlerin coğrafi sınırları da anlatılıyor. Hazindir, etnik farklılıkları yetmedi coğrafi olarak da sınırlar çiziliyor! S.36: Hazreti Hazer adlı masal bir önceki “Kırk günün beyliği” adlı masalın devamıymış... Bir masal veya bir okuma metni ikiye bölünerek iki ayrı konu başlığı altında verilemez, bütünü parçalayarak işleme sistemi diye bir şey eğitimde yoktur. Devamı haftaya, dizi film gibi ve her bölümün adı başka... Dizi filmlerden ders kitaplarına yeni bir model transfer edilmektedir. Akıllara ziyan bir yöntem keşfetmişler. S.65: Hareket ifade eden “zıp zıp zıplamak” sözcükleri resim gibi kullanılmış, renkli ve havaya zıplamış gibi farklı düzlemde yazılmış haldeler. Bir başka metinde de “bağırmak” bu şekilde hareketlendirilmişti. Yazı ile resim birbirine disiplin olarak karıştırılamaz, çocuğun aklı karışır. Aynı metin içerisinde “zehir” derken zehir şişesi üzerinde H2SO4 yazısı okunuyor. Sülfirik asit şişesi metine girdirilmiş; böyle kolaj yazı olmaz, akla ziyandır. Çocuk da yazı yazarken aynısını yapmaya kalkarsa bu olacak şey değildir. -Paragraflarda anlatım birliği yok. Örneğin sh.69: “.....Bir kişinin başka bir kişinin yaşam hakkını ihlal ettiğini gördüğümüzde bunu en yakın güvenlik birimine bildirebiliriz. ..........insan hakları ile ilgili sorunların çözümleri için İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarına başvurulabilir; .........okul, hastane, çocuk bakım kuruluş- ları, valilik, kaymakamlık, karakol, itfaiye ve belediye gibi idarelerle yaşadığınız sorunlarla ilgili olarak Kamu Denetçiliği Kurumuna (Ombudsmanlık) başvuruda bulunabilirsiniz. -S.75: Çuvaş masalı bahanesiyle Hıristiyan olduklarına kadar Çuvaşların etnik özellikleri açıklanıyor. Bu kitap vatandaşlık kitabı mıdır, etnik kültürler kitabı mıdır, etno-masal kitabı mıdır, ülkeler coğrafyası mıdır, belli değil. -S.86: Adalet ve Eşitlik ünitesinde, yine “meraklısına”, bir Ermeni masalıyla bağlantılı olarak tarihi ve coğrafi Ermenistan anlatılıyor. Bu kitapla etno-masallar diye yeni bir anlatı türü ders kitaplarına girmiş oldu. S.86: Kapağında “TC Anayasa” yazan kırmızı kitap metnin içine papağanın masal içerisinde “söz veriyorum” demesiyle eşleştiriliyor. Anayasamızın böyle gelişigüzel hayvan masalı içerisinde kullanılması doğru değildir. Ayrıca, biri gerçek biri masal olan iki nesne birlikte resmedilemez, çocuğun aklı masal ile gerçek arasında bocalar. S.110: “Başkortostan” Özerk Cumhuriyeti.... Bu ülkeden bir masal anlatılıyor. Ancak ülkenin adı “Başkurdistan” yazılması gerekirken böyle değil. Çocuklar bir başka yerde bu ülkenin adını farklı görünce şaşıracaktır, aklı karışacaktır; çocuğu şaşırtmak eğitim değildir. Metnin içinde nüfusu oluşturan Başkurtlardan söz ediyor; “Nüfusun çoğunluğu Başkurt, Kazak ve Tatarlardan oluşmakla birlikte....” diyor. Bu durumda başlık ile paragraf arasındaki bu belirgin yazım farkı çocuğu iyice şaşırtacaktır. S.196: “Çocukların aklı başından gitmiş” cümlesine çizilen resimde aklı başından gitmek diye bir karikatür var; insanın başının üst kısmı açık, bir şeyler oradan uçuyor... Ders kitabında insanı böyle gösteren karikatür yapılması akıl dışı bir şeydir. Ürpertici böyle bir resme çocuk baktırılmamalıdır. Düşünelim Tartışalım soruları: Çocuğu bıktıracak kadar karmaşık ve uzun sorular var. Pek çok soruda masaldan yola çıkarak gerçek hayatta “sen de böyle yapar mıydın” diye soruyor. Çok saçma, çocuk bir masal okuyor ve arkasından gerçek soruyla muhatap ediliyor, çocuk için algılanması zor bir durum. Bu bilimsel eğitim değildir. Çocuğun yaşının üzerinde sorular var. Örneğin: -“Hapis cezasına çarptırılan biri kendi yerine başkasının hapis cezası almasını sağlayabilir mi?” Kitapta çocuğun zihinsel varlığına yapılan saldırı: Bu kitabın temel yanlışı akıl dağıtmasıdır. Çocuğa masal ile gerçek hayat arasında git-geller yaşatıyor, çocuğu düş ile gerçek arasında tutuyor, çocuk iki arada kalıyor, aklı karışıyor. Çocuğun hayatla bağını zayıflatan bir durum söz konusudur. Bu yapılan zihinsel saldırı çocuğa karşı işlenecek en büyük suçtur. Çocuğun zihinsel varlığını koruma hakkı diye bir hak tanımına acilen ihtiyacımız vardır. Bu kitap görünürde başkalarının haklarını öğretiyor, ama bu sırada çocukta kendini koruyacak akıl bırakmıyor. Bu gerçek bir hak ihlalidir ve ciddi bir suçtur. Sözcükler arasında bağ kopartmak dikkat dağıtır, algıda azlığa sebebiyet verir. Kitap boyunca böyle birçok sessiz mayınla çocuğun aklı darmadağın edilmektedir. Çocuğun aklını dağıtmaya yönelik yanlışlar çocuğa yönelik şiddettir, bunu böyle algılamak gerekir. Seçilen ilk masal oldukça uyduruk; kirli pasaklı bir insandan masal kahramanı yapmak hiç akla uygun değil. Daha kitabın başında çocuk kahramanı böyle biri olan masalı okumak istemez. Abuk subuk diyaloglar, sokak diliyle “abla”lı konuş- Tarhan, Dünya Belediye Başkanları arasında Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Gaziantep'te yapılan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı’nın (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu Üyesi ve Meclis Üyesi seçildi. Mezitli Belediyesi'nin üyesi olduğu Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı, Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti. Genel Kurul'a, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve 14 ülkeden yaklaşık 50 belediye başkanı ile 160 yabancı temsilci katıldı. 19 - 21 Nisan tarihleri arasında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğini yaptığı kurulda, yönetim kurulu ve konsey üyeleri seçimi yapıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin UCLG-MEWA Başkanı olurken, Başkan Tarhan da Yönetim Kurulu Üyesi ve Meclis Üyesi seçildi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın, UCLG-MEWA'da demokratik yerel yönetimlerin sesi ve sözcüsü olarak seçilmesi herkes tarafından büyük memnuniyetle karşılandı. Mezitli'nin adını her platformda duyuracağını dile getiren Başkan Tarhan, konuyla ilgili kısa bir açıklama yaparak, "İlçemizin kalkınması ve gelişmesi adına elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Mezitli'yi seviyor, bu doğrultuda çalışmalarımız sürdürüyoruz. Belediye olarak asıl işlerimizin dışında, ZAYİ İLANI Beko VZT000/220 - TR EFT 14170511 marka, model ve sicil numaralı yazar kasamıza ait ödeme kaydedici cihaz ruhsatını ve levhasını kaybettim. Hükümsüzdür. B.Ali GÜL Mahiye Morgül mahiye@gmail.com www.mahiye.net malar, vb kötü örneklerle dolu bir metin ve sonunda abuk subuk sorular var. Başı ile sonu arasında hiçbir bağlantı olmayan metinlerle eğitim olmaz. Yazar buradan insan nedir sorusuna geçtiğini zannediyor, ama metnin başlığı ile hiç alakası yok, çünkü metnin başlığı “GÜÇLÜ” olanı soruyor; başı sonu belirsiz bir metindir. Ünitenin sonunda masalcı hakkında bilgi veriliyor ve ülkesi Dağıstan tanıtılıyor. Bunların bu ders kitabında yer almaması gerekir; çocuk hangi bilgi hangi kitapta yer alır, bunları karıştırır. Çünkü bilgiyi tasniflendirme(depolama) zihinsel faaliyet için önemlidir. Bu kitapta bilgiler çocuğun aklını allak bullak etmek üzere özel olarak karmaşık hale getirilmiş gibidir. Kitap boyunca sayısız coğrafi bölgeden alınmış masallar var ve o kültürler hakkında tarih bilgisi ekleniyor. Henüz Dünya Coğrafyası, Anadolu ve Asya Tarihi bilmeyen 4.sınıf öğrencisi bunları anlayamaz, içselleştiremez. Kitapta kendi Türk varlığımıza yok sayarak yapılan saldırı: Kitapta neredeyse adı geçmeyen her biri bir başka coğrafyada Türk boyu kalmadı, ancak bir tek Anadolu’da Türk yok! Birçok Türk olmayan kadim Anadolu topluluklarının da adı geçiyor, ama her nasılsa Türkler burada yok görünüyor. Bu kadar çok halk adı geçen bir kitapta çocuk henüz tarih bilincinin verilmediği bu yaş seviyesinde, kendi Türk varlığını güçlü olarak hissedemez ve erken yaşta kimlik arayışına girer, aklı dağılır. Kitaba bu açıdan baktığımızda bu kitabın başka amaçlarla yazıldığı açıkça görülmektedir. l Devam Edecek Yerel Süreli Yayın Kuruluş Tarihi : 25.03.2002 Sayı : 648 uluslararası görüşmelerimiz ve bu görüşmelerimizde birlikte oluşturduğumuz iş birliğinde epey bir yol kat ettik. Bunun bir örneği de, UCLG-MEWA'nın Genel Kurul toplantısında Mezitli'nin adını duyurmamız oldu. İlçemizin değerlerini, çıkarlarını ve vizyonunu güçlendireceğiz. Dünya ölçeğinde yüksek yerlere taşıyacağız. Ayrıca, UCLG-MEWA Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı’nda Belediyemizin adını duyuracak olmanın mutluluğunu yaşıyor. Mezitlimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. 2 MAYIS 2016 Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Abdi Satıroğlu Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayşegül Satıroğlu Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar (0324) 232 60 90 Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer (0324) 336 24 42 İdare Yeri : Kiremithane Mah. İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1 No:4 Akdeniz / MERSİN (Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı) MESKİ, kanal görüntüleme aracı aldı Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, Kanalizasyon hatları içerisindeki arızaların tespit edilmesi amacıyla Kanal Görüntüleme Aracı aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Burhanettin Kocamaz, aldıkları Kanal Görüntüleme Aracı ile kanalizasyon hatları içerisindeki arızaların en kısa sürede tespit edilip, bakımının yapılacağını söyledi. Başkan Burhanettin Kocamaz, " MESKİ tarafından alımı yapılmış olan Kanal Görüntüleme Aracı sayesinde yeni açılmış yollara yapılan altyapı tesislerinin asfaltlama safhasından önce iç kontrolleri, koordinatları eğimi gibi bilgilere ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Ayrıca hat üzerinde problemli noktalar tespit edilerek asfaltlama çalışması yapılmadan önce tamiratların yapılması, böylece asfalt tahribinin engellenmesi sağlanacaktır. Bir başka çalışma alanı da mevcut yağmursuyu hatlarına Başkent Mektubu yapılmış olan kanalizasyon bağlantılarının tespiti yapılarak kanalizasyon hattına aktarılması, böylece deniz kirliliğinin ve ızgaralardan gelen kanalizasyon kokularının da önlenmesi sağlanacaktır." dedi. Kurum olarak teknolojik yenilikleri yakından takip ettiklerini ifade eden Başkan Burhanettin Kocamaz, " Kanal Görüntüleme Aracı tarafından çekilen görüntüler, bilgisayar vasıtasıyla kaydedilmekte ve araç içerisinde monitör tarafından da izlenmektedir. Kanal Görüntüleme Aracında yer alan robot kanal içerisinde 300 metre mesafeye kadar hareket etme kabiliyetine sahiptir. Mersin genelinde kanalizasyon arızalarını en kısa sürede tespit etmek amacıyla kanal görüntüleme ve rehabilitasyon işine başladık. " diye konuştu. Tel : 0.506. 443 37 30 E-mail : mersintercuman@gmail.com Web Site : www.mersintercuman.com Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN Mersin Tercüman Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir. İLAN FİYATLARI Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL Renkli tam sayfa : 2.800 TL Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL Renkli çeyrek sayfa 700 TL st/cm siyah-beyaz: 3 TL st/cm renkli: 6 TL Ticari reklamlar pazarlığa tabidir. Kursiyerler sertifikalandı ‘Dezavantajlı Kadınların İstihdama Kazandırılması Projesi’ kapsamında 12 kursiyer ‘Bilgisayar İşletmenliği’, 80 kursiyer ise ‘Arıcılık’ kursunu başarıyla tamamlayarak sertifika aldı. Zamanın ruhuna uygun 16.kütüphane açıldı l Yenişehir Kaymakamlığı tarafından yürütülen ‘Cennetin Köşeleri Projesi’ çerçevesinde 16.kütüphane, Şevket Pozcu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açıldı. Yenişehir Kaymakamlığı tarafından yürütülen ’Cennetin Köşeleri Projesi’ kapsamında Şevket Pozcu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kazandırılan kütüphane törenle hizmete açıldı. Törene Yenişehir Kaymakamı Dr.Mustafa Özarslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kamil Çelebiyılmaz, Okul Müdiresi Hatice Demirelli, idareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Yenişehir Kaymakamı Mustafa Özarslan, program kapsamında 16. okul kütüphanesini sponsorların yaklaşık 20 bin liralık desteği ile açtıklarını belirterek, "Öğrencilerimizin küçük yaştan itibaren Kitap okumayı alışkanlık haline getirmesi önemli. Onları kütüphanelerimize çekmek için okul kütüphanelerimizin günümüzün şartlarına uygun şekilde tasarlanması çok önemli. Özel sektör her mevsim vitrinini ve ürününü yeniden dizayn ediyor. Kütüphanelerimizi, öğrencilerimiz için çekici hale getirmek için bizim de zamanın ruhuna uygun değişimleri okullarımızda yapmamız gerekiyor" dedi. Özarslan, konuşmasının ardından okula kütüphanenin kazandırılmasını sağlayan okul aile birliği ve okul yönetimini tebrik ederek teşekkür belgesi verdi. Mersin Valiliği Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında, özellikle Mersin’in kırsal kesimlerinde yaşayan kadınlarımızın istihdama kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen ve Akdeniz Girişimcileri Proje Derneği (AGİP) tarafından yürütülen kurslara katılarak belge almaya hak kazanan kursiyerlere sertifikalarını Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ın eşi Kevser Çakacak verdi. Kurs bitiminde düzenlenen sertifika dağıtım törenine Kevser Çakacak’ın yanı sıra, SODES İl Koordinatörü Prof. Dr. Nalan Yetim, Mersin Ekonomi Platformu ile Akdeniz Girişimcileri Proje Derneği (AGİP) Başkanı Hanife Körünoğlu, eğitimciler, kursiyerler ve vatandaşlar katıldı. ‘Dezavantajlı Kadınların İstihdama Kazandırılması Projesi’ kapsamında 12 kadın kursiyere 120 saatlik Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ‘Bilgisayar İşletmenliği’, 80 kadın kursiyere ise yine Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 80 saatlik ‘Arıcılık’ kursu verildi. Ayrıca kursu başarıyla tamamlayan kursiyerlere, kursta öğrendiklerini katma değere dönüştürebilmeleri için dağıtılacak olan kovanlar da yine bu proje ile karşılanacak. Mersin’in birçok kesiminden gelen katılımcıların bulunduğunu ifade eden AGİP Başkanı Hanife Körünoğlu “ Kırsaldaki kadınlarımız bizler için çok önemlidir. Bundan sonra da bu tür projeler yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Kevser Çakacak ise, kursiyerleri azimli çalışmalar sonucunda sertifika almaya hak kazanan kursiyerleri tek tek kutladı. Sohbet ortamında geçen programda kadın kursiyerlerden Arıcılığın ilgi alanlarına nasıl girdiği ile ilgili düşüncelerini aldıktan sonra Çakacak, “Bu proje sayesinde yeni bir iş alanına girmiş oldunuz, daha önce bu işi yapanlarınız ise öğrendiğiniz yeni bilgilerle bu işi çok daha bilinçli ve profesyonel bir şekilde yapabileceksiniz. Bu alanda özellikle kadınlarımızın yol alması beni son derece memnun etti. Kadınlarımızın hangi konuda olursa olsun bilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu proje çok güzel bir alanda olmuş. Bu nedenle emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Tören sonunda kursları başarıyla tamamlayarak belge almaya hak kazanan kursiyerlere sertifikaları verildi. Hastalar el emeklerini sergiledi Mersin Rotary Kulübü’nün Devlet Hastanesi Hüseyin Dağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hastaları ile ortaklaşa düzenlediği Takı ve El Sanatları Sergisi açıldı. Devlet Hastanesi’nde açılan sergiye katılım oldukça yoğun olurken, hastaların boş zamanlarında ürettikleri el emeği ürünler beğeniye sunuldu. Mersin Devlet Hastanesi’nde düzenlenen sergide, hastalar el emeği göz nuru ürünlerini sergileme fırsatı yakaladı. Yoğun bir katılımın gerçekleştiği sergiye ayrıca hastanede bulunan hasta yakınları ve hastalar da ilgi gösterdi. Sergiyi ziyaret eden Mersin Rotary Kulübü Başkanı Serhan Antalyalı, çok anlamlı bir organizasyonun içerisinde yer almaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Hüseyin Dağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde bulunan hastalarımızın bu tür el işleri ile uğraşması ve zamanlarını faydalı bir şekilde kullanması bizleri mutlu etti. Böyle bir organizasyonun içerisinde bulunmak da Rotary Kulübü olarak bizlere yakışan bir tutum. Sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. ‘Çocuk Gelinler’ yarışması tamamlandı l Mersin’den yaklaşık 10 okulun katıldığı kompozisyon ve şiir yarışmasında dereceye girenler, törenle ödüllendirildi. Toros Rotary Kulübü tarafından düzenlenen ve MTOSB tarafından desteklenen 'Çocuk Gelinler' konulu kompozisyon ve şiir yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi. Toros Rotary Kulübü'nün ‘Çocuk Gelinler’ konulu kompozisyon ve şiir yarışmasına Mersin’den yaklaşık 10 okul katıldı. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ödül töreninde konuşan Toros Rotary Kulübü Başkanı Tufan Ballı, ‘Biz bugün burada farkındalık yaratmak için, çocuklar gelin olmasın demek için toplandık. Biz çocuklarımızın önce okumasını, kariyer sahibi olmasını, sonra gelin ve anne olmasını istiyoruz. Bununla ilgili olarak, MTOSB Bölge Müdürlüğümüz, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu, Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Ertuğrul Taşdemir ve diğer hocalarımın katkıları, Mersin’deki diğer okullara da Milli Eğitim Müdürlüğü vasıtasıyla talepte bulunarak bir şiir ve kompozisyon yarışması etkinliği düzenlemek istediğimizi bildirdik. Sonuç olarak ‘Çocuk Gelinler’ konulu 100 adet kompozisyon ve şiir tarafımıza ulaştı. Bu bağlamda yarışmada 1. 2. ve 3.’lük başarısı elde eden öğrencilerimize ödüllerini takdim edeceğiz. Biz Mersin olarak bu sayıyı daha fazla artırabilirdik. Fakat buna rağmen yine de başarılı ve etkili kompozisyonlarımız ve şiirlerimiz var. Biz Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ve Rotary Kulüpleri olarak bu ve buna benzer projelerle farkındalık yaratmaya devam edeceğiz’ dedi. Düzenlenen etkinlikte, yarışmada başarı sağlayan öğrenciler, şiir ve kompozisyon alanında ödüllerini aldı. Yarışmada Lise kategorisinde şiir alanında birincilik ödülünün sahibi Özel Güney Gelişim Lisesi öğrencisi Kerem Tercan, ikinci Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Ceyda İnce, üçüncü Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anado- lu Lisesi öğrencisi Talha Erdem oldu. Ortaokul kategorisinde şiir alanında birincilik ödülüne layık görülen öğrenci ise, Kasım Ekenler Ortaokulu öğrencisi Elif Nur Altınkılıç oldu. Lise kategorisinde kompozisyon alanında birincilik ödülünü, Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Fatma Nur Hoş, ikincilik ödülünü Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencisi Hilal Yaren Can, üçüncülük ödülünü ise yine aynı okul öğrencilerinden Hilal Ezgi almaya hak kazandı. Ortaokullar arası kompozisyon alanında ise, birinci Mersin 3 Ocak Ortaokulu öğrencisi Ceren İnce, ikinci Kasım Ekenler Ortaokulu öğrencisi Narin Aksen, üçüncü Kasım Ekenler Ortaokulu öğrencilerinden Eylül Yıldız oldu.