Bütün yönleriyle Darfur Krizi
Transkript
Bütün yönleriyle Darfur Krizi
DARFUR ÇATIÞMASI Ana hatlarýyla Darfur Çatýþmasý z Darfur Çatýþmasýnýn arkaplaný z Güneye karþý ittifak z Afrikalýlýk / Müslümanlýk ikilemi z Darfur’daki isyancý gruplar z Ýsyanýn baþlamasý z Hükümetin Darfur’daki savaþ taktikleri z Hükümet insanî yardýmlarý engelliyor z Darfur Çatýþmasýnýn kronolojik seyri z Ne yapýlmalý? z Hasan el-Beþir dönemi politikalarý Bu çalýþma, 2003 yýlýndan bu yana Sudan’ýn Darfur bölgesinde süren çatýþmayý ve bu çatýþmanýn yarattýðý büyük insanî krizi ana hatlarýyla ortaya koyuyor. Ana hatlarýyla Darfur çatýþmasý elde ettiði gelirin yüzde 70’i Sudan ordusunu finanse etmekte kullanýlýyor. Darfur bölgesi güney Sudan’da yer alýyor ve Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile sýnýrdaþ. Burasý çok geri kalmýþ bir bölge. Darfur’un 6 milyon nüfusu Afrika’nýn en yoksul kesimi arasýnda bulunuyor. Bu insanlar geçimlerini büyük ölçüde çiftçilik ve göçebe hayvancýlýkla kazanýyorlar. Darfur’daki þimdiki kriz 2003 yýlýnda baþladý. Darfur’da onyýllarca süren kuraklýk, baský ve küçük çaplý çatýþmalardan sonra iki isyancý grup —Sudan Özgürlük Ordusu/Hareketi (SLA/M) ve Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM)— merkezî hükümete karþý ayaklanma baþlattýlar. Bu gruplar, çoðu “Arap olmayan Siyah Afrikalý” çiftçileri temsil ediyor. Bunlar farklý kabilelerden Müslümanlar. Bu ayaklanmaya Sudan Hükümetinin tepkisi acýmasýz oldu. Ýsyancý hareketleri bastýrmak için Hükümet Cancavid olarak bilinen ve çoðunlukla “Arap Siyah Afrikalý” Müslümanlardan oluþan yerel milisleri silahlandýrdý ve destekledi. Çad’daki bir mülteci kampý A frika’daki en büyük ülke olan Sudan Mýsýr’ýn hemen güneyinde ve Sahra çölünün doðu ucunda yer alýyor. Ülkenin temel ekonomik kaynaðýný petrol oluþturuyor. Ama diðer kalkýnmakta olan ülkelerde olduðu gibi bu kaynak Sudan halkýnýn yararýna kullanýlmýyor. Sudan’ýn petrol ihracatýndan Cancavidler köyleri yerlebir ettiler, gýda ve su kaynaklarýný yok ettiler ve yüzbinlerce Darfurluyu sistematik bir þekilde öldürdüler, iþkence ve tecavüz ettiler. Sudan Hükümetinin Darfurlu sivillere yönelik bu saldýrýlarý sonucu, doðrudan þiddet, hastalýk ve açlýk yüzünden en az 400 bin kiþi hayatýný kaybetti. Toplam 2.3 milyon Darfurlu evlerinden kaçtý ve þu anda Darfur’un daha güvenli bölgelerindeki kamplarda yaþýyorlar. 200 bin Darfurlu ise Çad’daki mülteci kamplarýnda bulunuyor. Bu insanlarýn hepsi gýda, su, barýnma ve saðlýk gibi temel ihtiyaçlarý konusunda tümüyle Birleþmiþ Milletler ve diðer insanî yardým kuruluþlarýna muhtaç durumdalar. Yaklaþýk 1 milyon Darfurlu bombalanma, saldýrý, cinayet, tecavüz ve iþkence tehdidi altýnda hala köylerinde yaþýyorlar. BM Güvenlik Konseyi’nin 1769 Sayýlý Kararý’ylayetkilendirilmiþ Birleþmiþ Milletler barýþgücü gelene kadar bu sivillerin güvenliði, yetersiz durumdaki Afrika Birliði Barýþgücüne dayanýyor. Ekim 2004’ten beri bölgede bulunan ve AMIS olarak adlandýrýlan bu kuvvet 7400 asker ve personelden oluþuyor. AMIS’in görevleri arasýnda sivilleri korumak bulunmuyor ve þiddeti durdurmak için yeterli donanýmdan yoksun durumda. AMIS’in tek görevi ateþkes ihlallerini izlemek ve rapor etmekten ibaret. Cancavid milislerinin baðlý olduðu bazý Arap kabileler arasýnda yaþanan çatýþmalar 2007 yazýnda daha sýk ortaya çýkmaya baþladý. Bu da krizin sürekli deðiþen dinamiðine iþaret ediyor. Geçenlerdeki bir Birleþmiþ Milletler raporuna göre bu kabile ve fraksiyon çatýþmalarý, þu sýralarda hükümet ve isyancýlar arasýnda yaþanan çatýþmalarýndakinden daha çok insanýn ölümüne sebep oluyor. insan kötü beslenme ve hastalýktan ölüyor. Çeþitli haber kaynaklarýnýn bildirdiði bir diðer yeni dinamik de onbinlerce Darfurlu olmayan sivilin geçtiðimiz aylarda Darfur’a gelerek yerinden edilmiþ Darfurlularýn topraklarýna yerleþmeleri. Nijer ve Çad gibi komþu ülkelerdeki Arap gruplarýn Darfur’a yerleþtirildiði ve bunlara Sudan hükümeti tarafýndan Sudan kimlik kartlarý verildiði söylentiler arasýnda. 2007 baþýndan beri 30 bin kiþinin Çad’dan Darfur’a geçtiði biliniyor. Uluslararasý toplum sivilleri korumayý veya Sudan hükümetinin bunu yapmasýný saðlamayý baþaramýyor. Bölgede, baþta hükümet ve müttefiki Cancavid milislerince çok büyük boyutlarda gaddarlýklar yapýlýyor. Þimdiki insanî durum 2003 yýlýnda kriz baþladýðýndan bu yana Darfur'da çok büyük bir insanlýk ve insan haklarý trajedisi yaþanýyor. Büyük çoðunluðu sivil olmak üzere her ay 5000 insan ölüyor. Durum kötüleþmeye devam ediyor: Gaddarca iþlenen suçlar sürüyor, insanî yardýmýn artmasýna raðmen çok sayýda 2004’ün son çeyreðinden bu yana durum bir dizi negatif eðilim gösteriyor: güvenlik kötüleþiyor, insanî yardým yapanlar bile hedef alýnýyor; sivil ölümleri artýyor; ateþkes ayak sürüyor; görüþme süreci kesintiye uðramýþ durumda; Çad’da sýnýr ötesi baskýnlar artýyor ve Darfur’da ve komþu devletlerde yeni silahlý hareketler ortaya çýkýyor. Kaos ve yaptýðýnýn yanýna kâr kalmasý kültürü bölgede kök salýyor. Devlet destekli þiddet, yardýmlarýn önündeki engel üstüne engeller, genel bir insanî stratejik planýn yokluðu ve yerinden edilmiþ Sudanlýlarýn zayýf durumlarý yüzünden insanî durum hala feci. Mülteciler ve yerinden edilmiþ sivillerin çok büyük bir kesimi kadýn ve çocuk ve bunlar çok zayýf durumdalar. Kadýnlar cinsel saldýrýlara uðruyorlar ve uygun bir barýnaktan yoksunlar. Risk altýndaki sivillerin sayýsý artýyor. Ve ihtiyaçlar, yapýlan yardýmlarýn çok ötesinde olduðu için açlýk tehlikesi var. Birleþmiþ Milletler yetkilileri kýrýlgan insanî destek sisteminin çökmesi halinde Darfur’da ölü sayýsýnýn ayda 100 bin kiþiye kadar týrmanabileceðini söylüyorlar. Darfur çatýþmasýnýn arkaplaný Darfur’daki savaþ siyah Afrikalýlar ile Sudan hükümeti ve onun yerel müttefikleri olan Cancavid milisleri arasýnda. Ayaklanmanýn derin sebebi “Araplar”ýn üstünlük ve kültürel elitizm duygusu ile "Afrikalýlar"ýn güceniklik, baskýlanmýþlýk ve ihmal edilmiþlik duygusunda yatýyor. “Afrikalý” isyancýlar, Müslüman kuzeyin sadýk bir parçasý olmalarýna raðmen, Darfur’un eðitimsizlik, altyapý yokluðu ve ekonomik geri kalmýþlýk yönünden en az Hýristiyan güney kadar kötü durumda olduðunu söylüyorlar. Yaðýþ miktarý kuzeyden güneye geniþ þeritler halinde uzanan Darfur nüfusunun karakterini belirliyor: kuzeydeki kurak kuþakta deve çobanlarý, ortada yerleþik köylüler ve güneyde sýðýr yetiþtiren göçebeler yaþýyor. Bölgede kuzeyden güneye mevsimsel göçler yaþanýyor. Siyah Afrikalý Fur kabilesi Darfur nüfusunun yarýdan fazlasýný oluþturuyor. Darfur adý da buradan geliyor: “Fur Yurdu”. Ve geri kalaný 15’in üzerinde etnik/dilsel gruplara bölünmüþ durumda. Bölgede yaþayanlarýn hepsi Sünni Müslüman. S udan’ýn en batýdaki bölgesi olan Darfur, 400 bin kilometrekarelik geniþ bir bölge. Darfur’da yaklaþýk 4 milyon insan yaþýyor (Sudan’ýn toplam nüfusu 40 milyon). Darfur, Libya ve Çad ile sýnýrdaþ. Darfur’da 17. yüzyýlýn ortalarýndan 1916 yýlýna kadar baðýmsýz Kayra Sultanlýðý bulunuyordu. 1916’da Ýngiliz-Mýsýr yönetimindeki Sudan’a ilhak edildi. Ýktidar merkezinden bu uzun baðýmsýzlýk geleneði Darfur’la Sudan’ýn geri kalan Müslüman kuzeyi arasýnda süregiden bir yabancýlaþma kaynaðý olageldi. 1956’daki baðýmsýzlýkta bölge çok geçmeden Mehdici Ensar hareketinin ve onun siyasi kanadý olan Yaðýþ miktarý kuzeyden güneye geniþ þeritler halinde uzanan Darfur nüfusunun karakterini belirliyor: kuzeydeki kurak kuþakta deve çobanlarý, ortada yerleþik köylüler ve güneyde sýðýr yetiþtiren göçebeler yaþýyor. Bölgede kuzeyden güneye mevsimsel göçler yaþanýyor. Ümmet Partisi’nin kalesi haline geldi. Sudan tarihinde iki kere (1968 ve 1986’da) Darfur’daki Ümmet Partisi seçmen bloðu partiyi ve lideri Sadýk el-Mehdi’yi iktidara taþýdý. EL-MEHDÝ VE ENSAR HAREKETÝ Darfur’daki Ümmet Partisi’nin lideri olan Sadýk el-Mehdi, 19. yüzyýlda yaþamýþ Muhammed Ahmed elMehdi’nin (1844-1885) torununun torunu. El-Mehdi, Sufi kökenli Müslüman bir dinî liderdi. 1881 yýlýnda kendini Mehdi ilan ederek, Sudan’daki Osmanlý-Mýsýr yönetimine cihad ilan etti. Baþarýlý bir savaþ yürüttü ve Hartum’u aldýktan kýsa bir süre sonra öldü. Kurduðu devlet 1899’da Ýngiliz denetimine geçti. Takipçileri “Ensar” olarak adlandýrýlýyordu. El-Mehdi’nin katý öðretilerini izleyen Ensar hareketi, günümüzde, Ümmet Partisi etrafýnda birleþmiþ bulunuyor. El-Mehdi’nin soyundan gelen Sadýk-el Mehdi bir dönem Ümmet Partisi’nin lideriydi. Mehdici rejim, ortaya çýktýðý dönemde, Þeriat’ý ve Mehdi’nin emirlerini uyguladý. El-Mehdi, gerçek iman için kendisine sadakatin gerekli olduðunu söyledi. Þehadete, “Muhammed Ahmed Allah’ýn Mehdisi’dir ve onun Resulü’nün temsilcisidir” ibaresini ekledi. Hac farizasý yerine cihad farizasýný koydu. Güneye karþý ittifak Darfur’da yaþayanlar, ister “Afrikalý” yerleþik köylüler, isterse “Arap” göçebe kabileler olsun, 1955’ten 2005’e kadar süren kuzeygüney çatýþmasýnda, Hýristiyan ve animistlere (yani, yerli Afrika dinlerine mensup olanlara) karþý hep Müslüman kuzeyin yanýnda yer aldýlar. Çoðu “Afrikalý” olmak üzere çeþitli Darfur etnik gruplarýnýn üyeleri 1955-1972 ve 1983-2005 yýllarý arasýnda güneyli isyancýlarla çatýþan kuzey birliklerinin çok büyük bir oranýný oluþturuyordu (yüzde 40 ila yüzde 60). Bu baðlamda Ýslam, ýrksal/kültürel kökenlerden daha güçlü bir kimlik faktörü olarak kendini gösterdi. Ama ayný zaman zarfýnda, “Araplar” ve “Afrikalýlar” arasýndaki siyasî ayrýlýk 1960’larýn ortalarýndan bu yana geniþledi. (Aslýnda Darfur’da “saf” Araplar yok. Beyaz tenli olmayan bu “Araplar” anadilleri Arapça olmakla birlikte farklý etnik kökenlerin bir karýþýmý.) 1980’lerde Darfur, “Araplar” ve “Afrikalýlar” arasýnda tekrarlanan etnik çarpýþmalara sahne oldu. Bu yýllar kuraklýk yýllarýydý ve yerleþik “Afrikalýlar” ile göçebe “Araplar” arasýnda su ve toprak kullanýmý konusunda yaþanan geleneksel çekiþme kuraklýk yüzünden derinleþti. 1989’da yerel arabulucular yoluyla varýlan bir barýþ anlaþmasýyla çaprýþmalar sona erdi. Ayný yýl, þu anda da iktidarda bulunan radikal Ýslamcý örgüt Ulusal Ýslamî Cephe askerî bir darbeyle iktidarý ele geçirmiþti. Afrikalýlýk / Müslümanlýk ikilemi 1980’lerde Darfur, “Araplar” ve “Afrikalýlar” arasýnda tekrarlanan etnik çarpýþmalara sahne oldu. Bu yýllar kuraklýk yýllarýydý ve yerleþik “Afrikalýlar” ile göçebe “Araplar” arasýnda su ve toprak kullanýmý konusunda yaþanan geleneksel çekiþme kuraklýk yüzünden derinleþti. Dolayýsýyla, Afrikalý kabilelerin ulusal siyasi pozisyonlarý ile (yani ülkenin kontrolünü elde tutmak için Arap müslümanlarla birlik olup Müslüman-olmayan güneylilere karþý müttefik olmalarý ile) kendi bölgesel pozisyonlarý (yani bu ayný Araplarýn Darfur’daki temsilcileriyle savaþmalarý) arasýnda bir çeliþki vardý. 1991’de Fur etnik kökenli bir Müslüman Kardeþler eylemcisi olan Davud Bolad baþlangýçta yeni Ulusal Ýslamî Cephe rejimini destekledi. Ama siyah bir Afrikalý olarak Araplarýn sosyal dengi olmadýðýný Kuzey-Güney Çatýþmasý Sudan’da, kuzeydeki Müslümanlarla, güneydeki Hýristiyan ve animistler arasýnda onyýllar süren savaþlar yaþandý. Birinci Sudan Ýç Savaþý 1955-1972 yýllarý arasýnda yaþandý. Ýkinci Sudan Ýç Savaþý ise 1983-2005 yýllarý arasýnda sürdü. Savaþlarda 2 milyona yakýn sivil öldü ve 4 milyondan fazla insan evlerini terketmek zorunda kaldý. Kuzey ve Güney arasýndaki çatýþma 2005 yýlýnda varýlan anlaþma ile sona erdi. Bu anlaþma ile Hýristiyanlar ve yerli dinlere mensup kiþilerden oluþan Güney otonomi kazandý. olduðuna iþaret ediyorlar. Darfur’daki isyancý gruplar Hükümet güçlerine karþý mücadele eden iki isyancý hareket var. Biri Sudan Özgürlük Hareketi (SLM). Bu hareket baþlangýçta adýný “Darfur Özgürlük Hareketi” olarak koydu. Ama sonra, daha fazla insana ulaþabilmek için, “Sudan” “Darfur”un yerine geçti. Sudan Özgürlük Hareketi çoðunlukla Fur ve Masalit kabilelerine dayanýyor ve siyasî olarak ýlýmlý bir çizgide. Kendini Ulusal Demokratik Ýttifak ile müttefik kýlmaya çalýþtý. Ulusal Demokratik Ýttifak ister kuzeyli ister güneyli olsun bütün Sudan muhalefet gruplarýný birleþtiren bir þemsiye örgüt. Örgütün merkezi Asmara’da bulunuyor. 20 Ocak 2006’da, Darfur’daki Hükümete karþý mücadele eden iki isyancý hareket, yani Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ile Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) birleþerek Batý Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný oluþturdular. farkedince eski arkadaþlarýna karþý bir ayaklanma örgütlemeye çalýþtý. Bozguna uðradý ve öldürüldü ama onun ayaklanma giriþimi Darfur’daki birçok insanýn bilincinde bir dönüm noktasý oldu. Darfur’daki savaþ temelde siyah Afrikalýlar ile Sudan hükümeti ve onun yerel müttefiki olan Cancavid milisleri arasýnda. Ayaklanmanýn derin sebebi “Araplar”ýn üstünlük ve kültürel elitizm duygusu ile “Afrikalýlar”ýn güceniklik, baskýlanmýþlýk ve ihmal edilmiþlik duygusunda yatýyor. “Afrikalý” isyancýlar, Müslüman kuzeyin sadýk bir parçasý olmalarýna raðmen, Darfur’un eðitimsizlik, altyapý yokluðu ve ekonomik geri kalmýþlýk yönünden en az Hýristiyan güney kadar kötü durumda Ýkinci isyancý grup Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM). Çoðunlukla Zaghava kabilesine dayanýyor. Ýslamcý Hasan el-Turabi’nin önderliðindeki radikal Vatansever Halk Meclisi partisi (Popular Patriotic Congress) ile baðlantýlý. (Örgütün liderleri ve Turabi bunu reddediyor.) JEM ve SLM arasýndaki iliþki, her ne kadar askerî olarak iþbirliði yaptýklarýný söyleseler de, Darfur Çatýþmasý’ndaki karanlýk noktalardan biri olarak duruyordu. 20 Ocak 2006’da, Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ile Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) birleþerek Batý Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný oluþturdular. Ýsyanýn baþlamasý Ýsyan Þubat ve Mart 2003’te yavaþ bir þekilde baþladý 25 Nisan’da büyük bir ivme kazandý. Bu tarihte Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) isyancýlarý bölgenin baþkentine saldýrarak garnizondaki 72 askeri öldürdüler yerdeki dört uçaðý tahrip ettiler ve garnizon komutanýný ele geçirdiler. Hartum hükümetinin tepkisi panikle siyasi gerçekliðin inkarýnýn bir karýþýmýydý. Gerçekçi olmayan bir biçimde Ýsrail, ABD, güney Sudan isyan hareketi SPLA ve Eritre ayaklanmadan sorumlu tutuldu. Ýsyancýlar ya silahlý haydutlar” veya “otlatma haklarý üzerinde geleneksel ihtilaf” baðlamýnda birbiriyle çatýþan gruplar olarak nitelendi. (Bu son iddia küçük de olsa bir doðruluk payý taþýyor. “Araplar” göçebe ve “Afrikalýlar” yerleþik köylüler ve kuraklýk döneminde çatýþma sebepleri kýsmen otlatma ve su alanlarýnýn kullaným hakký ile ilgiliydi.) Ama ortaya çýkan bu isyanýn kilit sebepleri ekonomik mahrumiyet, kültürel kin ve idarî marjinalizasyondu. Güneyli muhalif örgüt SPLA’nýn müdahalesi görünüþe göre az. Eritre’nin dahli teyit edilmiþ durumda, ama düþük bir düzeyde. Ýsyancýlardan Sudan Özgürlük Hareketi’ne ana malî destek Fur diasporasýndan geliyor (Körfez ülkelerinde, Hartum’da, Port Sudan’da ve Gezira’da çalýþan çok sayýda Fur var). Adalet ve Eþitlik Hareketi’ne ise Hükümetin desteklediði Cancavid milislerinden bir grup Darfur’daki bir köyün içinde ilerliyor. Birazdan katliam ve yaðma baþlayacak... Savaþ helikopterleri sivilleri geliþigüzel bombaladýlar ve makineli tüfeklerle taradýlar. Antonov An-12 nakliye uçaklarý köyleri ve yerinden edilmiþ insanlarýn bulunduklarý kamplarý bombaladýlar. Hasan el-Turabi’nin kontrolündeki dýþ malî kaynaklardan geliyor. Bu malî kaynaðýn önemi, isyancý kuvvetlerin oldukça etkileyici ve modern donanýmlarýný açýklýyor. Hükümetin Darfur’daki savaþ taktikleri Mayýs ve Haziran 2003’te çatýþmalarýn þiddeti arttý ve hükümet kuvvetleri sivil halka artan bir þekilde þiddetli saldýrýlarla karþýlýk verdi. Bölgeden uzakta yaþayan birçok genç Zargava ve Fur savaþa katýlmak üzere geri döndü. Gerillalar Cebel Mara’nýn ýssýz yamaçlarýnda eðitim kamplarý açtýlar ve çok sayýda yeni üye isyan saflarýna katýldý. Hükümet, az sayýda birliði olduðu için (ve bunlarýn çoðu kardeþleriyle savaþmayý reddeden Darfurlular’dan oluþtuðu için) durumu kontrol edemeyince, gerilla faaliyetlerini durdurmak için üç farklý taktik kullandý: edildi. Bunun üzerine siviller kitlesel olarak bulunduklarý yerleri terk ettiler. Bunlar ya bölgedeki daha “güvenli” olduðunu düþündükleri yerlere ya da Çad’a kaçtýlar. Hükümetin amacý, sivillerin yýldýrýlarak teslimiyete zorlanmasý ve gerillalarýn siyasî ve lojistik tedarikleri için baðýmlý olduklarý sivil havuzunu kurutmaktý. Görünüþe göre bu ikisi de olmadý. Eylül baþlarýnda bazý görüþme giriþimleri oldu. Bir Hükümet heyeti Çad’ýn Abeçe þehrinde bir ateþkes anlaþmasý imzaladý. Ama çok geçmeden görüldü ki hükümetin istediði þey gerçekte herhangi bir siyasî görüþme deðil sadece gerillalarýn teslim olmasýydý. Bu olmayýnca, askerî operasyonlar, sivillere yönelik ayný þiddet eylemleriyle yeniden baþladý. 1. Hava gücünün yaygýn bir þekilde kullanýlmasý. Savaþ helikopterleri sivilleri geliþigüzel bombaladýlar ve makineli tüfeklerle taradýlar. Antonov An-12 nakliye uçaklarý köyleri ve yerinden edilmiþ insanlarýn bulunduklarý kamplarý bombaladýlar. 2. Cancavid adý verilen çok sayýda “Arap” milisin kullanýlmasý. Bunlar kültürel/ýrksal bir önyargý ve yaðmanýn cazibesi karýþýmýyla hareket ettiler. Bunlar köyleri yaktýlar, yaðmaladýlar ve sivilleri acýmasýzca katlettiler. 3. Halkýn geçim vasýtalarýnýn yok edilmesi. Kuyular dolduruldu, büyükbaþ hayvanlar öldürüldü ve gýda satan dükkanlar tahrip Sudan hükümetinin saldýrýlarda kullandýðý bir Antonov An-12 nakliye uçaðý. Ýþte Sudan hükümetinin savaþý nasýl yürüttüðüne iliþkin bir örnek: Sudan ordusu saldýrý uçaklarýnýn birçoðunu uluslararasý insanî yasalara raðmen beyaza boyuyor ve bu BM insanî yardým uçaklarýnýn rengi. Bir uçak yaklaþtýðýnda köylüler bunun bir yardým uçaðý mý yoksa saldýrý uçaðý mý olduðunu bilemiyor. Cancavidler Darfur yerleþimlerine yapýlan saldýrýlardan sonra yaðmaladýklarý mallar ile birlikte... Hükümet insanî yardýmlarý engelliyor Hartum hükümeti insanî yardýmlarýn Darfur halkýna ulaþmasýný önlemek için olabilecek her türlü mazereti kullandý. Örneðin, 16 Kasým’da Darfur’a gidecek olan ABD’nin gýda yardýmýný, içerisindeki tahýllarýn genetik olarak modifiye edilmiþ olduðunu söyleyerek boþaltmayý reddetti. Gerçek böyle deðildi, ama gýda yardýmý yine de daðýtýlmadý. Ocak 2004 baþlarýnda iki Ýsviçreli sivil toplum kuruluþu olan Henri Dunant Merkezi ve Ýnsanî Diyalog Merkezi Darfur’a yardým organize etmek için Cenevre’de bir insanî konferans düzenlediler. Sudan hükümeti katýlma sözü verdiði halde, son dakikada gelmeyi reddetti. Hükümet, çatýþmayý uluslararasý arenaya taþýmak istemediðini ve böylesi bir konferansýn Sudan’da, hükümetin kendisi tarafýndan düzenlenmesi gerektiðini söyledi. Darfur çatýþmasýnýn seyri D arfur’daki çatýþma Þubat 2003’te Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ve Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) isyancýlarýnýn hükümet kuvvetlerine ve askerî garnizonlarýna saldýrmasýyla baþladý. Hükümet için bu beklenmedik bir saldýrý oldu. Hükümetin bölgede çok az askeri bulunuyordu ve Sudanlý askerlerin büyük bir bölümü Darfur kökenli olduðu için, kendi birliklerinin çoðuna güvenmiyordu. Hükümetin bu saldýrýlara tepkisi bir hava bombardýmaný harekatý baþlatmak oldu. Bu harekat, bir Arap milis grubu olan Cancavid’in kara saldýrýlarýyla desteklendi. Cancavid mahalli kabilelerden toplanmýþ ve hükümet tarafýndan silahlandýrýlmýþ kiþilerden oluþuyordu. (Hükümet, ne var ki, Cancavid milisleriyle iliþkisini reddediyor ve onlarý “hýrsýzlar ve çeteciler” olarak nitelendiriyor.) Çatýþmanýn siyasî bir temeli var ama ayný zamanda etnik ve ekonomik bir boyut da taþýyor. Siviller etnik kökenleri doðrultusunda hedef alýnýyor. Ekonomik boyut ise genelde Arap olan göçebelerle genelde Arap-olmayan çiftçilerin toprak ve su konusundaki çekiþmeleriyle ilgili. 2004’te Çad, Çad’ýn baþkenti N’Djamena’daki görüþmelere arabuluculuk yaptý ve Sudan Hükümeti ile JEM ve SLM arasýnda 8 Nisan Ýnsanî Ateþkes Anlaþmasý’na varýldý. Nisan’da bir grup JEM’den ayrýldý (Ulusal Reform ve Kalkýnma Hareketi) ve Nisan’daki ateþkes insanlarýn yaþadýðý Arap yerleþimleri bulunuyordu. Bazý bölgelerde yýkýlmýþ bir Fur köyüyle bir Arap köyü arasýndaki mesafe 500 metreden azdý.” (BM Aracýlýk Raporu, 25 Nisan 2004) Cancavid milislerinin ayný zamanda düzinelerce camiyi ateþe verdikleri, Kur’an nüshalarýný yýrttýklarý söylendi (The Economist, 15 Mayýs 2004). 2004 baharýna gelindiðinde onbinlerce kiþi —çoðu Arap-olmayan nüfus olmak üzere— öldürüldü ve 1 milyon kiþi de yerinden edildi. Bölgedeki bu büyük insanî kriz, Cancavid milislerinin peþinde olduðu 100 bin mülteci komþu Çad’a akýn edince, uluslararasý bir boyut kazandý. görüþmelerine katýlmadý. Cancavid ve isyancý saldýrýlarý ateþkes boyunca sürdü. Afrika Birliði 8 Nisan Ateþkesi’ne uyulup uyulmadýný izlemek için bir Ateþkes Komisyonu kurdu. Bir Birleþmiþ Milletler gözlemci ekibi Arapolmayan köylerin yerle bir edilirken Arap köylerin dokunulmamýþ olarak kaldýðýný bildirdi: “Þattaya Ýdarî Birimindeki 23 Fur köyü tümüyle boþaltýlmýþ, yaðmalanmýþ ve yakýlmýþ durumda (ekip iki gün boyunca bu durumda olan çeþitli yerler gördü). Ayný zamanda, bu yanmýþ yerler boyunca, noktalar halinde, zarar görmemiþ ve içinde Her iki taraf da sivil halka yönelik kitlesel öldürme, yaðmalama ve tecavüz gibi ciddi insan haklarý ihlalleri iþlemekle suçlandý. Ne var ki, daha iyi silahlanmýþ Cancavid kýsa bir süre içerisinde üstün konuma geçti. 2004 baharýna gelindiðinde onbinlerce kiþi -çoðu Arap-olmayan nüfus olmak üzereöldürüldü ve 1 milyon kiþi de yerinden edildi. Bölgedeki bu büyük insanî kriz, Cancavid milislerinin peþinde olduðu 100 bin mülteci komþu Çad’a akýn edince, uluslararasý bir boyut kazandý. Çad hükümet kuvvetleriyle Cancavid milisleri sýnýr boyunca çatýþtý. Nisan’daki silahlý çatýþmada 70’den fazla milis ve 10 Çad askeri öldü. Krizin boyutu yakýn bir felaket uyarýlarýnýn yapýlmasýna neden oldu. Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan Darfur’da soykýrým riskinin korkutucu bir þekilde gerçek olduðu uyarýsýnda bulundu. Cancavid harekatýnýn boyutu, Ruanda soykýrýmýyla karþýlaþtýrmalar yapýlmasýna yol açtý. Böylesi bir paralellik Sudan hükümeti tarafýndan reddedildi. Baðýmsýz gözlemciler taktiklerin Yugoslav Savaþlarý’nda kullanýlan etnik temizliðe daha yakýn olduðunu belirttiler ama bölgenin uzaklýðýnýn yüzbinlerce kiþinin yardýmdan yoksun kalacaðý anlamýna geldiði uyarýsýnda bulundular. Brüksel merkezli Uluslararasý Kriz Grubu, 350 binden fazla insanýn açlýk ve hastalýktan ölebileceðini bildirdi. Temmuz 2004 Temmuz 2004 baþlarýnda Annan ve dönemin ABD Dýþiþleri Bakaný Collin Powell Sudan’ý ve Darfur bölgesini ziyaret etti ve Sudan hükümetinden Cancavid milislerini desteklemeye son vermesini istedi. Annan gezinin yapýcý olduðunu söyledi. Afrika Birliði ve Avrupa Birliði, 5 Temmuz Çad askerleri Cancavid milislerinin sýnýrý geçerek mültecilere saldýrmalarýný önlemek için sýnýrda bekliyor... silahsýzlandýrmak ve adalet önüne çýkarmak için 30 gün verdi; karar, eðer 30 gün içerisinde istenilenler yerine getirilmeyecek olursa müeyyide uygulamayý düþünme niyetini ifade ediyordu. Arap Birliði daha uzun bir süre istedi ve Sudan’ýn yeni bir Irak olmamasý konusunda uyardý. 1556 Sayýlý karar ayný zamanda Cancavid ve diðer milislere yönelik silah ambargosunu içeriyordu. Temmuz 2004 baþlarýnda BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve dönemin ABD Dýþiþleri Bakaný Collin Powell Sudan’ý ve Darfur bölgesini ziyaret etti. 2004 itibariyle, 8 Nisan 2004’te imzalanan ateþkesi gözlemlemek üzere denetçiler gönderdi. Ne var ki Cancavid saldýrýlarý durmadý. Temmuz 2004’te, BBC’ye göre, analistler, çatýþmayý sona erdirmek için en az 15 bin askerin gerekeceði tahmininde bulunuyordu. 23 Temmuz 2004’te ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi Darfur bölgesindeki silahlý çatýþmanýn soykýrým olduðunu beyan eden ve Bush yönetiminden bunu durdurmak için uluslararasý çabaya liderlik etmesini isteyen ortak bir kararý onayladý. 30 Temmuz’da Birleþmiþ Milletler 1556 Sayýlý Güvenlik Konseyi kararýyla Sudan hükümetine Cancavid milislerini Sudan hükümetinin bakýþ açýsýndan Darfur’da olanlar hafif çatýþmalardan ibaretti. Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir, “Darfur üzerindeki uluslararasý ilgi gerçekte Sudan’daki Ýslam Devleti’ni hedef alýyor.” Sudan Ýngiltere’yi ve ABD’yi içiþlerine karýþmamasý konusunda uyardý; lojistik destek isterken, herhangi bir askerî yardýmý reddedeceðini söyledi. 17 Temmuz’da Adis Ababa’da kesilmiþ olan barýþ görüþmeleri 23 Aðustos’ta Abuja’da yeniden baþladý. Görüþmelerde SLM, hükümeti Nisan ateþkesine uymamakla suçladý. Birleþmiþ Milletler’in 30 günlük mühleti 29 Aðustos’ta doldu. Bunun üzerine Genel Sekreter çatýþmanýn durumu hakkýnda bilgi verdi. Ona göre, durumda bazý iyileþmeler saðlanmýþtý ama bu geliþme bir bütün olarak bakýldýðýnda sýnýrlý kalýyordu. Özelde, Cancavid milislerinin hala silahlý olduklarýný ve sivillere saldýrmayý sürdürdüklerini ve silahsýzlanmanýn belli bir milis grubunda, Halk Savunma Kuvvetleri’nde planlanmýþ bir yüzde 30’luk indirimle sýnýrlý olduðunu kaydetti. Ayný zamanda, Sudan hükümetinin silahlý Aðustos 2004 Aðustos 2004’te Afrika Birliði 150 Ruanda askerini ateþkes denetçilerini korumak üzere gönderdi; ne var ki “yetkileri sivillerin korunmasýný” içermiyordu. Ruanda Devlet Baþkaný Paul Kagame “eðer sivillerin tehlikede olduðu görülecek olursa kuvvetlerimiz elbetteki müdahale edecek ve sivilleri korumak için kuvvet kullanacaktýr” dedi. Ne var ki böylesi bir çaba hiç kuþkusuz 150’den fazla asker gerektiriyordu. Ay sonlarýnda bu askerlere 150 Nijerya askeri katýldý. 30 Temmuz’da Birleþmiþ Milletler 1556 Sayýlý Güvenlik Konseyi kararýyla Sudan hükümetine Cancavid milislerini silahsýzlandýrmak ve adalet önüne çýkarmak için 30 gün verdi. Hükümeti Darfur’daki krizi çözememiþtir ve bulunduðu temel taahhütlerden bazýlarýný yerine getirmemiþtir.” Genel Sekreter ayrýca çatýþmayý izlemek için Darfur’da uluslararasý mevcudiyetin önemli ölçüde artýrýlmasý tavsiyesinde bulundu. Ne var ki, 1556 Sayýlý Karar’da Birleþmiþ Milletler’in ifade etmiþ olduðu müeyyide uygulamayý düþünme tehdidinde bulunmadý veya bunu ima etmedi. 9 Eylül 2004’te o zamanki ABD Dýþiþleri Bakaný Colin Powell ABD Senatosu’nu Darfur’da soykýrýmýn varolduðunu beyan ederek, bundan Sudan Hükümeti’ni ve Cancavid’i sorumlu tuttu. kuvvetlerine iliþkin taahhütlerinin sadece kýsmen yerine getirildiðini ve mülteciler tarafýndan hükümet kuvvetlerinin dahil olduðu çeþili saldýrýlar düzenlendiðinin bildirildiðini belirtti. Sözlerini þöyle tamamladý: “Sivillere yönelik saldýrýlar sürüyor ve silahlý milislerin büyük çoðunluðu henüz silahsýzlandýrýlmýþ deðil. Benzer bir þekilde, milis liderlerinin veya bu saldýrýlarý düzenleyenlerin adalet önüne çýkarýlmasý ve hatta kimliklerinin belirlenmesi konusunda hiçbir somut adým atýlmamýþtýr. Ve bu da insan haklarý ve temel savaþ yasalarý ihlallerinin bir cezadan muafiyet ortamýnda sürmesine yol açmaktadýr. Çatýþmanýn baþlamasýndan 18 ay sonra ve 1556 Sayýlý Karar’ýn kabulünden 30 gün sonra Sudan Eylül 2004 9 Eylül 2004’te o zamanki ABD Dýþiþleri Bakaný Colin Powell ABD Senatosu’nu Darfur’da soykýrýmýn varolduðunu beyan ederek, bundan Sudan Hükümeti’ni ve Cancavid’i sorumlu tuttu. Bu tutum Sudan Dýþiþleri Bakaný Necip Abdülvahab tarafýndan þiddetle reddedildi. Birleþmiþ Milletler, Afrika Birliði ve Avrupa Birliði Darfur çatýþmasýnýn bir soykýrým eylemi olduðunu beyan etmedi. Herhangi bir ülkede bir soykýrým eyleminin ortaya çýkmasý durumunda, uluslararasý hukukun diðer ülkelerin müdahalesine izin verdiði düþünülüyor. Yine 9 Eylül 2004’te, ABD Sudan’ý petrol endüstrisine yönelik müeyyidelerle tehdit eden bir Birleþmiþ Milletler karar taslaðý ortaya koydu. Bu deðiþmiþ bir þekilde 18 Eylül 2004’te 1564 Sayýlý Karar olarak benimsendi. 13 Eylül 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) Darfur’daki ölümler üzerine bir inceleme yayýnladý. Bu, Darfur’daki ölümler hakkýndaki ilk güvenilir göstergeydi. Rapor Darfur’da her ay 6 bin ile 10 bin arasýnda insanýn ölüyor olduðunu bildiriyordu. Bunlardan çoðunun sebebi ishaldi, ama en önemli ölüm sebebi 15-49 yaþ arasýndakiler için þiddet yoluyla ölümdü. Darfur’daki ölüm oranlarý acil durum eþiðinden hayli yüksekti ve Afrika’daki normal ölüm oranlarýndan 3 ile 6 kat arasýnda yüksekti. 18 Eylül 2004’te Birleþmiþ Milletler 13 Eylül 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) Darfur’daki ölümler üzerine bir inceleme yayýnladý. Rapor Darfur’da her ay 6 bin ile 10 bin arasýnda insanýn ölüyor olduðunu bildiriyordu. Bunlardan çoðunun sebebi ishaldi, ama en önemli ölüm sebebi 15-49 yaþ arasýndakiler için þiddet yoluyla ölümdü. Güvenlik Konseyi 1564 Sayýlý Kararý kabul etti. Bu karar, 1556 Sayýlý Karar’a uymamayý veya Afrika Birliði barýþ gücünün geniþlemesini kabul etmeyi reddetmeyi sürdürecek olursa petrol müeyyidesi ihtimaliyle tehdit ederek, acil bir þekilde durumu iyileþtirmesi yolunda Sudan hükümetine baský yapýyordu. 1564 Sayýlý Karar ayný zamanda insan haklarý ihlallerini araþtýrmak ve bir soykýrýmýn varolup varolmadýðýný belirlemek için bir Uluslararasý Soruþturma Kurulu oluþturdu. Bu kararýn ardýndan barýþ gücü askerlerinin sayýsý 4500’e çýkarýldý. 30 Eylül 2004’te, üç ABD Baþkanlýðý tartýþmasýnýn ilkinde, tartýþmayý yöneten Jim Lehler niçin iki adayýn da Darfur’a asker göndermeyi tartýþmadýðýný sordu. Senatör John Kerry “bunu yapamayacak oluþumuzun bir nedeni fazla yayýlmýþ oluþumuz” cevabýný verdi ama Amerikan güçlerinin Afrika Birliði ile bir ölçüde birlikte kullanýlabileceðini söyledi. Baþkan Bush bölgeye gönderilen yardýmý zikretti ve eyleme Afrika Birliði yoluyla geçilmesi gerektiðini vurguladý. Her iki aday da Darfur’da olmakta olan þeyin soykýrým olduðunda birleþti. Ekim’de toplanan Barýþ ve Güvenlik Konferansý, Nijeryalý ve Ruandalýlardan oluþan bu Afrika Birliði askerlerinin 30 Ekim’de gönderilmesine karar verdi. 2 Kasým 2004’te Birleþmiþ Milletler, Sudanlý birliklerin Darfur’da Nyala yakýnlarýndaki Ebu Þerif ve Otaþ mülteci kamplarýna saldýrdýðýný, mültecilerin bir kýsmýný oradan çýkarýrken, yardým ekiplerinin içeride kalanlara ulaþmasýna izin vermediðini bildirdi. öldüðünü söyledi. Ekim 2004 17 Ekim 2004’te Libya, Sudan, Mýsýr, Nijerya ve Çad liderleri bunun tümüyle Afrika’nýn bir meselesi olduðuna inandýklarýný söylediler. Mýsýr Devlet Baþkaný sözcüsü Macid Abdülfettah uluslararasý topluluðun “baský yapmak veya tehditler savurmak yerine Sudan’a, Birleþmiþ Milletler kararlarý gereði olan yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için yardým etmesi gerektiðini” söyledi. 15 Ekim 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü yetkilisi David Nabarro Mart’tan bu yana Darfur’da hastalýk ve kötü beslenme yüzünden tahminen 70 bin kiþinin Afrika Birliði, Kasým ayýnda bölgeye 3000 askerin daha gönderilmesini umuyordu ama para yokluðu ve lojistik güçlükleri zikrederek bunu geciktirdi. Ama, 20 Birleþmiþ Milletler, bu askerlerin bir yýl boyunca burada konuþlandýrýlmasýnýn masrafý olan 221 milyon dolarýn 100 milyon dolarýný karþýlamayý taahhüt etti. Geri kalan parayý Avrupa Birliði verdi ve buna ek olarak ateþkes anlaþmasýnýn uygulanmasýný izleyecek 3144 kiþilik Afrika Birliði misyonunun gönderilmesi ve desteklenmesi amacýyla 80 milyon euro verdi. Sudan hükümeti ve Darfur isyancýlarý arasýndaki görüþmelerin 21 Ekim’de Nijerya’nýn Abuja þehrinde yeniden baþlamasýna karar verildi. Ama isyancýlar geç geldi ve görüþmeler 25 Ekim’de baþlayabildi. Kasým 2004 2 Kasým 2004’te Birleþmiþ Milletler, Sudanlý birliklerin Darfur’da Nyala yakýnlarýndaki Ebu Þerif ve Otaþ mülteci kamplarýna saldýrdýðýný, mültecilerin bir kýsmýný oradan çýkarýrken, yardým ekiplerinin içeride kalanlara ulaþmasýna izin vermediðini bildirdi. Bu sýrada, Darfur üzerinde bir uçuþa yasak bölge oluþturulmasý, ateþkes yapýlmasý ve milislerin silah býrakýlmasý konularýnda Abuja görüþmeleri sürdü. Çatýþmanýn bir an önce sona erdirilmesi çaðrýsý yapan üçüncü bir BM kararý düþünüldü. 9 Kasým’da Sudan hükümeti ve iki önde gelen isyancý grup, yani Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ve Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) arasýnda iki mutabakat imzalandý. Ýlk mutabakat, Darfur’daki isyancýlarýn denetimi altýnda bulunan bölgeler üzerinde uçuþa yasak bölge oluþturulmasýný öngörüyordu - bu, Sudan ordusunun bölgedeki isyancý köyleri bombalamasýný önleyecekti. Ýkinci mutabakat, uluslararasý insanî yardým kuruluþlarýnýn Darfur bölgesine herhangi bir kýsýtlama olmaksýzýn girebilmesini garanti ediyordu. Mutabakatlar 25 Ekim’de Afrika Birliði’nin himayesinde Abuja’da baþlayan barýþ görüþmelerinin sonucuydu. Delegeler, görüþmelerin bir sonraki turunun Aralýkortasýnda baþlayacaðýný umduklarýný ve uzun vadeli siyasî mutabakat üzerine çalýþacaklarýný bildirdi. Görüþmelerden bu mutabakatlarýn çýkmýþ olma sebebi Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin yakýnlardaki toplantýsý olabilir. Pek çok kiþi, eðer bir ilerleme kaydedilemiþ olmasý durumunda, bu toplantýda Sudan hükümetine petrol müeyyideleri getirilmesini bekliyordu. 9 Kasým mutabakatlarýna raðmen þiddet sürdü. 10 Kasým’da -mutabakattan bir gün sonra- Sudan ordusu Darfur’daki mülteci köylerine saldýrdý. Saldýrý Birleþmiþ Milletler ama Sudan hükümetinin Darfur’da bir soykýrým politikasý izlemediðini ortaya koydu. Komisyon insan haklarý ihlallerinden sorumlu 51 kiþiyi tespit etti ve bunlarýn Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde hemen yargýlanmasýný salýk verdi. Mart 2005 Bazý Güvenlik Konseyi üyeleri savaþ suçlularýnýn Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde yargýlanmasýný isterken, ABD buna karþý çýktý. Karþý önlem olarak bir Afrika mahkemesi önerildi ve davalarýn Tanzanya ve Nijerya’da görülmesi önerilerinde bulunuldu. ve Afrika Birliði gözlemcileri tarafýndan izlendi. 22 Kasým’da, iddiaya göre, Cancavid üyelerinin Kuzey Darfur’daki Tavilla kasaba pazarýnda satýn aldýklarý hayvanlarýn parasýný ödememeleri üzerine isyancýlar þehrin hükümet-denetimindeki polis karakollarýna saldýrdý. Sudan ordusu kasabayý bombalayarak misillemede bulundu. Ocak 2005 Darfur Uluslararasý Soruþturma Komisyonu 25 Ocak’ta raporunu Genel Sekreter’e sundu. Komisyon, Sudan hükümetinin ve Cancavid’in uluslararasý insan haklarýna yönelik ciddi ihlallerden sorumlu olduðunu 7 Mart’ta, Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde bir konuþma yaparak Darfur’daki barýþ gücünün, halihazýrda bulunan 2000 Afrika Birliði askerine destek olmak üzere artýrýlmasýný istedi. Ama, 10 bin barýþgücü askerinin daha gönderilmesi yolundaki karar ertelendi. Çünkü Güvenlik Konseyi savaþ suçlularýný yargýlamada kullanýlacak mekanizma ve müeyyidelerin uygulanmasý ve müeyyidelerin geniþliði konusunda anlaþamadý. Bazý Güvenlik Konseyi üyeleri savaþ suçlularýnýn Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde yargýlanmasýný isterken, ABD buna karþý çýktý. Karþý önlem olarak bir Afrika mahkemesi önerildi ve davalarýn Tanzanya ve Nijerya’da görülmesi önerilerinde bulunuldu. Ayný zamanda, varolan Karar, barýþgücünün Darfur’a mý gönderileceði yoksa Sudan’ýn güneyindeki barýþý mý izleyeceði konusunda belirsizlik içerdiði için eleþtirildi. 24 Mart’ta bir barýþgücünün Sudan’ýn güneyindeki barýþý izlemesi onaylandý. 29 Mart’ta, 1591 Sayýlý Güvenlik Konseyi Kararý kabul edildi. Karar silah ambargosunu güçlendirdi ve Darfur’daki gaddarlýklardan sorumlu görülenlerin malvarlýklarýnýn dondurulmasý ve bu kiþilere seyahat yasaðý getirilmesini ortaya koydu. Savaþ suçlularýnýn Lahey’deki Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde (ICC) yargýlanmasýna karar verildi. Birleþmiþ Milletler 18 aylýk çatýþma sürecinde 180 bin kiþinin hastalýk ve kötü beslenmeden öldüðünün tahmin edildiðini açýkladý. Bu rakam þiddet yoluyla öldürülenleri kapsamýyordu. Nisan 2005 5 Nisan’da, Birleþmiþ Milletler, Uluslararasý Ceza Mahkemesi’ne 51 savaþ suçlusu þüphelisinin ismini verdi. Liste Sudan’daki üst düzey devlet yöneticilerini içeriyor olabilir. Sudan hükümeti þüphelileri teslim etmeyeceðini açýkladý. Lahey’deki Uluslararasý Ceza Mahkemesi’ne sunulan mühürlü liste, Birleþmiþ Milletler’in, Darfur’daki hükümet kuvvetleri ve milisler tarafýndan iþlenmiþ cinayet, iþkence ve tecavüz iddialarýna yönelik araþtýrmasý sonucunda hazýrlanmýþtý. Hartum’da Birleþmiþ Milletler’e karþý büyük protestolar düzenlenirken, Sudan Devlet Baþkaný Ömer el-Beþir þüphelilerin mahkemeye çýkarýlmasýný öngören Birleþmiþ Milletler kararýný hiçe sayarak “hiçbir Sudanlý’yý Çad ve Eritre liderlerini Darfur çatýþmasýyla ilgili olarak Tripoli’de bir zirveye çaðýrdý. Darfur’daki iki ana isyancý grup olan Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) ve Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) barýþ görüþmelerini yeniden baþlatmak istediklerini açýkladý. Önceki görüþmeler, aradaki farklýlýklarýn çözülmesine yönelik yeni bir diyalog lehine daðýtýlmýþtý. ABD Darfur çatýþmasýný bir soykýrým olarak nitelendirmeyi býraktý ve BM’nin ölü sayýsý tahmininin gerçek ölü sayýsýndan çok yüksek olabileceðini iddia etti. Bush yönetiminin Sudan’daki durumu tasvirindeki bu dikkat çekici yumuþamanýn, terörizme karþý savaþta Sudanlý yetkililerle artan iþbirliðinden kaynaklandýðý iddialarý su yüzüne çýkmaya baþladý. Sýnýr Tanýmayan Doktorlar Örgütü’nden doktor Paul Foreman Darfur’da kadýnlara yönelik yüzlerce tecavüz olayýný ayrýntýlý bir þekilde ortaya koyan raporunu yayýnlamasý üzerine Sudanlý yetkililer tarafýndan tutuklandý. 29 Nisan’da, The Los Angeles Times ABD yönetiminin (Sudan’ýn ABD’nin uluslararasý terörü destekleyen ülkeler listesinde bulunmasýna ve eski Dýþiþleri Bakaný Colin Powell’ýn Darfur’da soykýrým yapýldýðýný beyan etmiþ olmasýna raðmen) Sudan hükümetiyle “yakýn istihbarat ortaklýðý”ný ilerlettiðini bildirdi. Bush yönetiminin Sudan’daki durumu tasvirindeki dikkat çekici yumuþamanýn (ABD Darfur çatýþmasýný bir soykýrým olarak nitelendirmeyi býraktý ve BM’nin ölü sayýsý tahmininin gerçek ölü sayýsýndan çok yüksek olabileceðini iddia etti) terörizme karþý savaþta Sudanlý yetkililerle artan iþbirliðinden kaynaklandýðý iddialarý su yüzüne çýkmaya baþladý. Ýddiaya göre Cancavid milislerini eðitenlerden biri olan General Salah Abdullah Goþ global terörizmle ilgili olarak ABD’li meslektaþlarýyla üst düzey görüþmeler yapmak üzere Washington’a uçtu. Mayýs 2005 Temmuz 2005 yabancý bir mahkemeye teslim etmeyeceðini” söyledi. Libya lideri Kaddafi Sudan, Nijerya, Mýsýr Afrika Birliði barýþgücü kuvvetinin komutanýna göre bölgedeki güvenlik artýyordu. Ocak’tan bu yana büyük çatýþmalar meydana gelmemiþti ve köylere yapýlan saldýrýlarýn sayýsý azalýyordu. Barýþý korumak için 3000 kiþilik bir birlik bulunuyordu ve Eylül ayý itibariyle bu sayýnýn 7000’e çýkmasý bekleniyordu. Barýþ ve Güvenlik Konseyi’nin kararý gereðince Nijerya, daha sonra iki birlik daha gönderilmek üzere 13 Temmuz 2005’te 680 kiþilik bir birlik yolladý. (Ruanda, Senegal, Gambia, Kenya ve Güney Afrika da birlikler gönderecekti. Kanada, Sudan’daki Afrika Birliði misyonuna (AMIS) destek olmak üzere 105 zýrhlý araç tedariðinde bulunuyordu.) 10 Temmuz’da güneyli eski isyancý lider John Garang Sudan’ýn Devlet Baþkan Yardýmcýsý olarak yemin etti. Yeni bir anayasa kabul edildi. ABD politik deðiþimi ve artan güvenliði olumlu bulduðunu açýkladý. Kofi Annan ve Güney Afrika Devlet Baþkaný Thabo Mbeki töreni izledi. Aðustos 2005 1 Aðustos’ta Sudan Halk Özgürlük Ordusu (SPLA) eski lideri John Garang bir helikopter kazasýnda öldü. Birçok kiþi tarafýndan soykýrýmdan arýnmýþ bir Sudan için kilit bir unsur olarak görülüyordu. Ölümü, uluslararasý toplulukta Sudan’ýn soykýrýma raðmen birleþebilmesi konusundaki kaygýlarý yeniden canlandýrdý. saldýrmasý ve en az 32 kiþinin hayatýný kaybetmesinin ardýndan, Afrika Birliði 1 Ekim’de hem Sudan hükümetini hem de isyancýlarý ateþkesi ihlal etmekle suçladý. 9 Ekim’de isyancý bir grup Afrika Birliði barýþgücünden 18 kiþiyi kaçýrdý. Görüþmelerden sonra bunlarýn çoðu serbest býrakýldý. 10 Temmuz 2005’te güneyli eski isyancý lider John Garang Sudan’ýn Devlet Baþkan Yardýmcýsý olarak yemin etti. Yeni bir anayasa kabul edildi. Fotoðrafta Garang ve Sudan devlet baþkaný elBeþir el sýkýþýrken görülüyor. Artan güvenliðe raðmen Darfur’daki barýþ görüþmeleri yavaþ ilerledi. Eylül 2005 15 Eylül’de Afrika Birliði, Nijerya’daki Abuja’da baþlayan görüþmelere arabuluculuk etti. Görüþmelere Sudan hükümetinin ve iki ana isyancý grubun temsilcileri katýlýyordu. Ne var ki, Sudan Özgürlük Hareketi görüþmeye katýlmayý reddetti ve görüþmelerde kabul edilen hiçbir þeyi tanýmayacaklarýný bildirdi. Ekim 2005 28 Eylül’de hükümetin desteklediði Arap milislerin Aro Þarov mülteci köyüne Bölgedeki çatýþmalarýn artmasý üzerine Birleþmiþ Milletler, 13 Ekim’de, Darfur’daki elzem olmayan bütün personelini geri çekeceðini açýkladý. Batý Darfur’un yardým kuruluþlarý açýsýndan çok tehlikeli olduðu söyleniyordu. Kasým 2005 Afrika Birliði barýþgücüne yönelik isyancý saldýrýlarý üzerine Sudan hükümeti Kanada tarafýndan baðýþlanan 105 zýrhlý personel taþýyýcýsýnýn Batý Darfur’daki Afrika Birliði barýþgücü kuvvetlerine yollanmasýný kabul etti. Yedinci tur barýþ görüþmeleri 21 Kasým’da baþladý. Aralýk 2005 Sudan sýnýrý yakýnýndaki Adre adlý Çad kasabasýna yönelik bir saldýrýda 300 isyancý öldü. Üç gün içerisinde ikinci kez olan bu saldýrýdan Sudan sorumlu tutuldu. Bölgedeki artan gerginlik üzerine Çad hükümeti Sudan’a yönelik savaþ hali ilan etti ve Çadlý yurttaþlarýn “ortak düþman”a karþý seferber olmalarýný istedi. 24 Aralýk’ta ABD Kongresi Condoleezza Rice’ýn Afrika Birliði’ne yönelik olarak 50 milyon dolarlýk yardým talebini geri çevirdi. 8 Þubat 2006’da Çad Devlet Baþkaný Ýdris Debi, Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir ve Libya lideri Muammer Kaddafi, Sudan ve Çad arasýndaki ihtilafa son veren Tripoli Anlaþmasý’ný imzaladý. Anlaþmaya Tripoli’deki küçük-zirveden sonra ulaþýldý. Ocak 2006 Mayýs 2006 6 Ocak 2006’da Cancavid milisleri Sudan sýnýrýndan Çad’a geçerek Borota, Ade ve Moudaina þehirlerine saldýrdýlar. 9 sivil ölürken üç kiþi de aðýr yaralandý. 5 Mayýs 2006’da Sudan hükümeti Minni Minnawi önderliðindeki SLA’nýn bir fraksiyonuyla bir anlaþma imzaladý. Ama anlaþma daha küçük olan diðer iki grup tarafýndan reddedildi. Bunlardan bir Adalet ve ve Eþitlik Hareketi ve diðeri de SLA’nýn rakip bir fraksiyonuydu. Anlaþma Cancavid milislerinin silahlandýrýlmasýný ve isyancý güçlerin daðýtýlarak orduya katýlmasýný öngörüyordu. 20 Ocak 2006’da, Adalet ve Eþitlik Hareketi ile Sudan Özgürlük Hareketi birleþerek Batý Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný oluþturdular. Þubat 2006 3 Þubat 2006’da BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin bir aylýk baþkanlýðý baþladýðýnda, ABD BM barýþgücünü Darfur’a yollama konusunda planlara baþlanmasýný önerdi. 12 bin ila 20 bin arasýnda asker gönderilmesini ve halihazýrdaki 7000 kiþilik Afrika Birliði askerlerinin yeni silahlar verilerek BM misyonuna dahil edilmesini önerdi. Dahasý sivilleri koruma konusunda daha fazla bir yetkiye sahip olacaklardý. Ne var ki, BM misyonuna asker katkýsý yapmaya istekli ülke bulmakta güçlük yaþanmasý bekleniyor. Hareketi ABD önerse de, ABD’nin misyona asker katkýsý yapmasý beklenmiyor. Öte yandan, Sudan Devlet Temmuz-Aðustos 2006 Temmuz 2006’da Darfur’daki Kalma yerleþiminde odun toplamak için mülteci kampýndan ayrýlan yedi kadýn Cancavid milisleri tarafýndan defalarca tecavüze uðradý, dövüldü ve ellerindeki herþey alýndý. Ýþlerini bitirdiklerinde, saldýrganlar, onlarý çýrýlçýplak soydular ve kaçarlarken arkalarýndan dalga geçtiler. Baþkaný Ömer Beþir Sudan’da Birleþmiþ Milletler barýþgücüne karþý olduðunu defalarca belirtti. Bütün bunlar gözönüne alýnýnca yakýn bir zamanda Birleþmiþ Milletler birliklerinin Darfur’a gönderilmesi muhtemel görünmüyor. Temmuz ve Aðustos 2006’da savaþ yeniden canlandý ve “dünyanýn en büyük yardým operasyonunu” tehdit eder hale geldi. Çünkü uluslararasý yardým kuruluþlarý personellerine yapýlan saldýrýlardan dolayý bölgeden ayrýlmayý düþündüler. BM Genel Sekreteri Kofi Annan 7000 kiþilik Afrika Birliði gücünün (AMIS) yerini almak üzere bölgeye 18.000 kiþilik bir uluslararasý barýþ gücü gönderilmesi çaðrýsýnda bulundu. 17 Aðustos’ta BM Ýnsan Haklarý Komisyonu özel müfettiþi Sima Samar Mayýs Anlaþmasýna raðmen Sudan Hükümetinin bölgedeki çabalarýnýn zayýf kaldýðýný söyledi. 18 Aðustos’ta BM Barýþgücü Kuvvetlerinin üst düzey yöneticilerinden Hedi Annabi, özel bir toplantý sýrasýnda, görünüþe göre Sudan’ýn bölgeye büyük bir askerî saldýrý hazýrlýðýnda olduðu uyarýsýnda bulundu. 19 Aðustos’ta Sudan 7,000 Afrika Birliði askeri yerine 17,000 Birleþmiþ Milletler askeri getirilmesine karþý olduðunu tekrarladý. Bunun üzerine ABD, bu pozisyonunun “olasý sonuçlarý”ndan dolayý Sudan’ý uyardý. 24 Aðustos’ta Uluslararasý Yardým Komitesi (International Rescue Committee) son birkaç haftadýr Kalma mülteci kampý çevresinde yüzlerce kadýnýn tecavüze ve cinsel saldýrýya uðradýðýný bildirdi. Cancavid milisleri tecavüzü bir silah olarak kullanýyordu. Kültürel olarak bölgede tecavüze uðramýþ kadýnlar kirli kabul ediliyor ve toplumdan dýþlanýyor. Kendilerini ve ailelerini daha da aþaðýlayabilmek için kadýnlara, hatta, açýkta, baþkalarýnýn görebileceði yerlerde tecavüz ediliyor. Saldýrýlardaki tecavüzlerin yaygýnlýðý muhtemelen belgelenenlerden daha fazla. Çünkü tecavüze uðrayan kadýnlar genellikle bunu anlatmak konusunda gönülsüz davranýyorlar. 31 Aðustos 2006’da BM Güvenlik Konseyi bölgeye 17,300 kiþilik yeni bir barýþgücünün gönderilmesini öngören bir kararý onayladý. Sudan karara þiddetle karþý çýktý. Cancavid milisleri tecavüzü bir silah olarak kullanýyor. Kültürel olarak bölgede tecavüze uðramýþ kadýnlar kirli kabul ediliyor ve toplumdan dýþlanýyor. Kendilerini ve ailelerini daha da aþaðýlayabilmek için kadýnlara, hatta, açýkta, baþkalarýnýn görebileceði yerlerde tecavüz ediliyor. Saldýrýlardaki tecavüzlerin yaygýnlýðý muhtemelen belgelenenlerden daha fazla. Çünkü tecavüze uðrayan kadýnlar genellikle bunu anlatmak konusunda gönülsüz davranýyorlar. Eylül 2006 1 Eylül 2006’da Afrika Birliði yetkilileri Sudan hükümetinin Darfur’da büyük bir saldýrý baþlattýðýný ve saldýrýlarda 20 kiþi ölürken 1,000 kadar kiþinin de yerinden edildiðinini bildirdiler. 5 Eylül’de Sudan hükümeti, 30 Eylül’de görev süresi sona erecek olan Darfur’daki Afrika Birliði kuvvetinin ay sonuna kadar bölgeden ayrýlmasýný istedi. 8 Eylül 2006’da Birleþmiþ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserl António Guterres Darfur’un “insanî bir felaketle yüzyüze” olduðunu söyledi. 12 Eylül’de Sudan’ýn Avrupa Birliði temsilcisi Pekka Haavisto Sudan ordusunun “Darfur’daki sivilleri bombaladýðýný” iddia etti. Bir Dünya Gýda Programý yetkilisi gýda yardýmýnýn bölgedeki en az 355,000 kiþiye artýk yapýlmadýðýný bildirdi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan “Darfur’daki trajedinin kritik bir noktaya ulaþtýðýný ve BM Güvenlik Konseyi’nin yakýn ilgisini ve acil eylemi hak ettiðini” söyledi. 14 Eylül 2006’da, bugün itibariyle feshedilmiþ olan Sudan Özgürlük Hareketi’nin lideri ve halihazýrda Darfur Geçici Otoritesi Devlet Baþkaný’nýn Baþyardýmcýsý olan Minni Minnawi, yeni BM barýþgücü kuvvetine itirazlarý olmadýðýný ve yetkileri çok sýnýrlý olan Afrika Birliði gücünün yapacak bir þeyi olmadýðýný açýkladý. Sudan hükümeti ise BM Barýþgücü kuvvetine þiddetle karþý çýkmayý sürdürüyordu. Sudan devlet Baþkaný ElBeþir bunu sömürgeci bir plan olarak görüyor ve “Sudan’ýn bir diðer Irak olmasýný istemiyoruz” diyordu. Ekim 2006 2 Ekim 2006’da, BM gücü planýnýn Sudan hükümetinin karþý çýkmasý üzerine süresiz olarak askýya alýnmasý üzerine, Afrika Birliði, bölgedeki varlýðýný 31 Aralýk 2006’ya kadar uzatacaðýný açýkladý. Afrika Birliði gücünü kuvvetlendirmek üzere 200 BM askeri gönderildi. askerlerinin Darfur Araplarýný temsil etmediðini açýkladýlar. 2003’ten beri çeþitli Darfur Arap gruplarý hükümetin yürüttüðü savaþa karþý olduklarýný açýklamýþlardý ve bazýlarý isyancý güçlerle siyasi anlaþmalar imzalamýþlardý. 6 Ekim’de Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi Sudan’daki Birleþmiþ Milletler Misyonu’nun görev süresini 30 Nisan 2007’ye kadar uzattý. 9 Ekim’de, Gýda ve Tarým Örgütü, “Rekolte Beklentisi ve Gýda Durumu” adlý raporunda Sudan’ýn Darfur bölgesini gýda açýsýndan dünyanýn en kötü durumda olan bölgesi olarak gösterdi. 10 Ekim’de Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Yüksek Komiseri Louise Arbour, Cancavid milislerinin, yüzlerce sivilin ölümüyle sonuçlanan Buram’daki saldýrýlarýndan Sudan hükümetinin bir ay önceden haberi olduðunu iddia etti. Sudan’daki Afrika Birliði Misyonu parasal yönden ve teçhizat yönünden yetersiz olduðu için, 31 Aralýk 2006’ya kadar, Darfur’daki, Hükümet askerleri, hükümete müttefik milisler ve isyancý gruplardan kaynaklanan þiddetin artacaðý söyleniyor. Ama bu tarihten sonra ne olacaðý konusunda þimdilik bir anlaþma bulunmuyor. Yardým çalýþanlarý savaþ yüzünden yardým çalýþmalarýnýn son derece kýsýtlý olduðunu söylüyorlar. Bunlardan bazýlarý, Birleþmiþ Milletler yetkililerinin Darfur’da yaþananlarý dünyanýn en kötü insanî krizi olarak adlandýrdýklarý 2003 ve 2006 sonlarýnda Darfur Araplarý kendi isyancý gruplarýný (Halk Güçleri Birliði) oluþturmaya baþladý ve 6 Aralýk günü Kas-Zallingi’de Sudan ordusu tarafýndan saldýrýya uðradýklarýný açýkladýlar. Yayýnladýklarý bir bildiride Cancavid paralý askerlerinin Darfur Araplarýný temsil etmediðini açýkladýlar. 2004 yýllarýnda görülen seviyelere gerileyebileceði uyarýsýnda buluyor. Kasým 2006 1 Kasým 2006’da ABD, Sudan hükümetinin tatmin olacaðýný umduklarý bir uluslararasý plan formüle edeceðini açýkladý. 2006 sonlarýnda Darfur Araplarý kendi isyancý gruplarýný (Halk Güçleri Birliði) oluþturmaya baþladý ve 6 Aralýk günü KasZallingi’de Sudan ordusu tarafýndan saldýrýya uðradýklarýný açýkladýlar. Yayýnladýklarý bir bildiride Cancavid paralý Arap güçleri arasýndaki ayrýlýklarýn bazýlarý kabile temelliydi. 2006 sonlarýnda, örneðin, çiftçi Tercem kabilesi ve deve çobaný Mahriya kabilesi arasýndaki iliþkiler gerginleþti. Tercem önde gelenleri Mahriyalarý bir Tercemli çocuðu kaçýrmakla suçladýlar. Mahriya önde gelenleri ise Tercemlerin hayvanlarýný çaldýklarýný söylediler. Güney Darfur valisi Ali Mahmud Muhammed, Aralýk ayýnda, mahriyalarýn mevsimsel göç sýrasýnda develerini güneye sürdükleri sýrada Bülbül Deresi yakýnlarýndaki Tercem topraklarýndan geçerken çatýþmalarýn baþladýðýný söyledi. Çatýþmalar Haziran 2007’de yeniden baþlayacaktý. 18 Kasým’da Afrika Birliði, Sudan ordusunun ve Sudan destekli milislerin bölgede 70 sivilin ölümüyle sonuçlanan bir kara ve hava operasyonu baþlattýðýný bildirdi. Afrika Birliði bunun “güvenlik anlaþmalarýnýn aleni bir ihlali” olduðunu belirtti. 25 Kasým’da Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Yüksek Komiserinin sözcüsü Louise Arbour Sudan Hükümetini 11 Kasým’da Sirba yerleþimindeki sivillere karþý en az 30 kiþinin öldüðü “kasýtlý ve sebepsiz bir saldýrýda” bulunmakla suçladý. Ocak - Nisan 2007 Save Darfur Koalisyonuna göre New Mexico Valisi Bill Richardson ve Devlet Baþkaný el-Beþir bir ateþkes üzerinde anlaþtýlar: Buna göre, Sudan hükümeti ve isyancý gruplar 60 gün boyunca saldýrýlara son verecekler ve bu arada kalýcý bir barýþ için çalýþacaklardý. Buna ek olarak, Save Darfur’un basýn açýklamasýna göre anlaþma “Darfur’a insanî yardým ve medya eriþimini iyileþtirme konusunda bir dizi önlem” içeriyordu. Ama ateþkese raðmen kýyýmlar ve diðer þiddet olaylarý sürdü. 15 Nisan 2007 günü Afrika Birliði Barýþgücü askerleri hedef alýndý ve öldürüldü. The New York Times gazetesine göre “gizli bir Birleþmiþ Milletler raporu Sudan hükümetinin Güvenlik Konseyi kararlarýný ihlal ederek Darfur’a asker ve askerî aðýr teçhizat gönderdiklerini ve Sudan askerî uçaklarýný, Birleþmiþ Milletler veya Afrika Birliði uçaðýymýþ gibi göstermek için beyaza boyadýklarýný” söylüyordu. Þiddet sýnýrdan Çad’a yayýldý. 31 Mart 2007’de Cancavid milisleri Sudan yakýnýndaki Çad’la doðu sýnýr bölgesinde 400 kadar kiþiyi öldürdü. Saldýrý Tiero ve Marena sýnýr köylerinde gerçekleþti. Köylülerin etrafý çevrildi ve sonra üzerlerine ateþ açýldý. Kaçan köylüler takip edildi. Bu ilk saldýrýdan kurtulanlarýn çoðu kaçarken yorgunluk ve susuzluktan öldüler. 14 Nisan’da ayný bölgede yeni saldýrýlar yaþandý. 18 Nisan’da ABD Baþkaný Bush, ABD Soykýrýmý Anma Müzesinde Sudan hükümetini eleþtirdi ve eðer durum iyileþmeyecek olursa yaptýrýmlar uygulanmasý tehdidinde bulundu. Yaptýrýmlar Sudan hükümeti ve 29 Sudanlý þirketle ticaretin kýsýtlanmasýný içeriyordu. Mayýs 2007 Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir ve Çad Devlet Baþkaný Ýdris Debi ülkeleri arasýndaki gerginliði azaltmak amacýyla 3 Mayýs 2007’de bir barýþ anlaþmasý imzaladýlar. Suudi Arabistan, iki ülke arasýnda arabuluculuk yaptý. Bu anlaþma her iki ülkenin diðer hükümete muhalif silahlý hareketleri desteklememesini garanti altýna almayý amaçlýyordu. Ama, International Crisis Group’ta Çad ve Darfur uzmaný olarak çalýþan Colin ThomasJensen, “bu yeni anlaþmanýn iliþkilerde ve güvenlik durumunda herhangi gerçek bir iyileþme saðlayacaðýndan büyük þüpheleri olduðunu söyledi. Öte yandan, 2006’dan beri Devlet Baþkaný Debi’nin doðu Çad’taki kuvvetlerine karþý vur-kaç savaþý sürdüren Çadlý isyancý UFDD (Demokrasi ve Kalkýnma Güçleri Birliði) Suudi destekli barýþ anlaþmasýnýn askerî harekatlarýný durdurmayacaklarýný açýkladý. ÇÝNLÝLER VE RUSLAR YAPTIRIMLARI DELÝYOR... SEBEP: SUDAN PEROLÜ Uluslararasý Af Örgütü’nün yayýnladýðý bir rapor Rusya ve Çin’i Sudan’a silah, cephane ve askerî araç satmakla suçluyor. Bu askerî malzemeler hükümet askerleri ve Cancavid milislerinin kullanýmý için Darfur’a gönderiliyor ve bu da Sudan’a yönelik Birleþmiþ Milletler ambargosunun ihlali anlamýna geliyor. Ama Çin ve Rusya, Birleþmiþ Milletler yaptýrýmlarýný ihlal ettiklerini inkar ediyorlar. Çin’in Sudan’la yakýn iliþkileri var ve Sudan hükümetiyle askerî iliþkilerini 2007 baþlarýnda artýrdý. Sudan’ýn çok miktardaki petrolü yüzünden Çin, kendi büyüyen ekonomisi için Sudan’la iyi iliþkiler kurmayý stratejik bir gereklilik olarak görüyor. Öte yandan Çin’in Sudan petrolüyle doðrudan ticari iliþkisi bulunuyor. Çin devletinin sahibi olduðu CNPC þirketi Sudan’ýn toplam petrol üretiminin yüzde 60 ila yüzde 70’ini kontrol ediyor. Öte yandan bu þirket, Sudan’ýn milli petrol þirketinin yüzde 40 hissesine sahip bulunuyor. Çin, Sudan’a yönelik ekonomik ve askerîolmayan yaptýrýmlara hep karþý çýkýyor. Ama uluslararasý baský yüzünden Çin’in Darfur konusundaki tavrýný deðiþtirebileceði bekleniyor. kaynaklarý için rekabeti ortadan kaldýrabileceði için bu bulgunun savaþýn sona ermesine yardýmcý olacaðý söylendi. Fransa ve Ýngiltere Darfur’a Afrika Birliði ve Birleþmiþ Milletler barýþgüc askerleri gönderilmesi için bir BM kararý alýnmasý ve Darfur’da hemen bir ateþkese varýlmasý yolunda çaba harcayacaklarýný ve ateþkesin mümkün kýlmasýyla bölgeye önemli miktarda ekonomik yardýmda bulunmaya hazýr olduklarýný açýkladý. 14 Temmuz 2007’de yayýnlanan bir makalede, son iki ayda, Çad ve Nijer’de yaþayan 75,000 Arab’ýn sýnýrý geçerek Darfur’a geldiðini ve bunlarýn büyük bir çoðunluluðunun Sudan hükümeti tarafýndan yerinden edilmiþ olan Arap-olmayanlara ait köylere yerleþtirildiði yazýldý. Mayýs ayýnda ayrýca Darfur çatýþmasýyla ilgili yerler Google Earth’e eklendi. Haziran 2007 17 Haziran’da Oxfam 130,000’den fazla mültecinin sýðýndýðý, Darfur’daki en büyük kamp olan Gereida’dan tamamen çekileceðini açýkladý. Oxfam yardým çalýþanlarýna yönelik þiddet ve güvenlik meselelerine karþý bölgenin kontrolünü elinde bulunduran yerel SLM (Sudan Özgürlük Cephesi) yetkililerinin kayýtsýz kaldýðýný açýkladý. Action by Churches Together adlý sivil toplum kuruluþunun bir çalýþaný Haziran ayýnda Batý Darfur’da öldürüldü. Birleþmiþ Milletler’e ve diðer uluslararasý kuruluþlara ait araçlar kaçýrýlmaya devam ediliyordu ve bu da yardým örgütlerinin bölgede kalmayý yeniden düþünmelerine sebep oluyordu. Temmuz 2007 BBC, Darfur bölgesinde büyük bir yeraltý gölü bulunduðunu açýkladý. Varolan kýt su 14 Temmuz 2007’de yayýnlanan bir makalede, son iki ayda, Çad ve Nijer’de yaþayan 75,000 Arab’ýn sýnýrý geçerek Darfur’a geldiðini ve bunlarýn büyük bir çoðunluluðunun Sudan hükümeti tarafýndan yerinden edilmiþ olan Arapolmayanlara ait köylere yerleþtirildiði yazýldý. 31 Temmuz 2007’de nihayet Birleþmiþ Milletler / Afrika Birliði karma kuvveti Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde oy birliðiyle kabul edildi (1769 sayýlý karar). UNAMID en geç 31 Aralýk 2007’de görevi AMIS’den devralacak ve görev süresi 31 Haziran 2008’de dolacaktý. Aðustos 2007 3-5 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda Tanzanya’nýn Aruþa þehrinde bir konferans düzenlendi. Konferansýn amacý varolan farklý isyancý gruplar arasýnda Sudan içeriyordu. Aðustos 2007’ye gelinceye kadar son birkaç ay içerisinde, Cancavid milisleri konusunda birlikte hareket eden Arap kabileleri birbirlerine düþmeye baþladýlar ve hatta fraksiyonlara ayrýldýlar. hükümetiyle barýþ görüþmeleri sýrasýnda ortak hareket etmelerini saðlayacak bir birlik oluþturmaktý. Önemli istisnalara raðmen birçok önde gelen isyancý lider konferansa katýldý. Uluslararasý yetkililere göre zorluk “Darfur’da bir John Garang’ýn olmamasýydý.” John Garang Güney Sudan’daki müzakere heyetinin lideriydi ve farklý Güney Sudanlý gruplar tarafýndan ortaklaþa kabul edilmiþti. Ýsyancý liderler zarar görenlere tazminat verilmesi ve Darfur’a özerklik verilmesini içeren taleplerini birleþtirmeye çalýþtýlar ve ortak talepler içeren bir anlaþmaya vardýlar. Bu talepler güç ve servet paylaþýmýný, güvenlik, toprak ve insanî meseleleri Aðustos 2007’ye gelinceye kadar son birkaç ay içerisinde, Cancavid milisleri konusunda birlikte hareket eden Arap kabileleri birbirlerine düþmeye baþladýlar ve hatta fraksiyonlara ayrýldýlar. Tercem ve Mahriya kabileleri arasýndaki çatýþmalarda her iki taraftan binlerce silahlý kiþi stratejik Bülbül nehri vadisinde savaþmak için yüzlerce kilometre yol katetti. Daha güneyde Habanniya ve Salamat kabileleri kabileleri çatýþtý. Birleþmiþ Milletler yetkililerine göre gruplar, Birleþmiþ Milletler ve Afrika Birliði barýþgücü askerleri gelmeden önce toprak ele geçirmeye çalýþýyor olabilirdi. Eylül 2007 6 Eylül’de, bir sonraki barýþ görüþmelerinin 27 Kasým 2007’de baþlamasýna karar verildi. 18 Eylül 2007’de JEM, eðer Hartum’la yapýlan barýþ görüþmelerinden bir sonuç alýnamayacak olursa, selfdeterminasyon taleplerini ileriye götürüp Darfur’un baðýmsýzlýðýný isteyeceklerini açýkladý. 30 Eylül 2007’de isyancýlar AMIS karargâhýna saldýrarak en az 12 barýþgücü askerini öldürdüler. Ekim 2007 Barýþ görüþmeleri 27 Kasým 2007’de Libya’nýn Sirte þehrinde baþladý. Önde gelen isyancý fraksiyonlarýn katýlmamasý üzerine görüþmeler “karþýlýklý görüþ alýþveriþi” biçiminde gerçekleþti. Asýl görüþmelerin Kasým veya Aralýk ayýnda baþlamasý bekleniyor. Kasým 2007 15 Kasým’da dokuz isyancý grup (6 SLM fraksiyonu, Demokratik Halk Cephesi, Sudan Devrimci Cephesi ve JEM) bir birleþme tüzüðü imzaladýlar ve bundan sonra SLM/A adý altýnda hareket etme kararý aldýlar. 30 Kasým 2007’de Darfur’daki isyancý hareketler iki büyük grup halinde birleþtiklerini açýkladýlar ve hükümetle düzenli bir yapý içerisinde görüþmeye hazýr olduklarýný söylediler. Þubat 2008 21 Þubat 2008 itibariyle Darfur’da ölenlerin toplam sayýsý 450 bine ve yerinden edilmiþ insanlarýn sayýsý da 3 milyon 245 bine ulaþtý. Ne yapýlmalý? Save Darfur Koalisyonu’nun önerileri D arfur krizinin bir an önce çözüme kavuþturulabilmesi için Birleþmiþ Milletler ve uluslararasý topluluðun çabalarýný aþaðýdaki amaçlarýn gerçekleþmesine odaklamalarý gerekiyor. verebilmek için, siyasi bir çözüm bulunmasý yolundaki çaba yenilenmeli. Ateþkes (1) Yerinden edilmiþ insanlarýn eðer isterlerse evlerine geri dönebilecekleri güvenli bir ortamýn saðlanmasý. Çatýþkýnýn bütün taraflarýnýn uyacaðý bir ateþkese ihtiyaç var. Geçmiþte ateþkesler yapýldý ama taraflar bu ateþkesleri ihlal etti. Bütün taraflarca uyulan bir ateþkes için çalýþan Birleþmiþ Milletler ve Afrika Birliði temsilcilerine uluslararasý topluluk tarafýndan arka çýkýlmasý gerekiyor. Bir barýþ anlaþmasý aþaðýdaki þu dört koþulu saðlamalý: (2) Bütün silahlý gruplarýn ve Darfur toplumunun büyük kesimlerini temsil eden temsilcilerin üzerinde uzlaþacaðý ve çatýþkýya sebep olan temel sorunlarý çözen kalýcý bir siyasî anlaþmaya varýlmasý. Sivillerin korunmasý için etkili ve güvenilir bir Barýþgücü (3) Sudan hükümetinin yerinden edilenler yerine baþkalarýný yerleþtirme çabalarýnýn durdurulmasý. Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1769 sayýlý kararýyla oluþturulan ve Birleþmiþ Milletler ve Afrika Birliði’nin oluþturduðu barýþgücünün tam olarak göreve baþlatýlmasý sivil nüfusun korunabilmesi için acil olarak gerekiyor. (4) Ýnsan haklarý veya uluslararasý insanî hukuk ihlallerinin hesabýnýn sorulabileceði mekanizmalarýn oluþturulmasý ve suçlularýn yargýlanarak cezalandýrýlmasýnýn saðlanmasý. Darfur için yeni bir barýþ süreci Darfur’daki soykýrýma kalýcý bir son Hasan el-Beþir dönemi politikalarý S udan’da otoriter bir hükümet var. Bütün etkili politik güç Devlet Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir’in ellerinde. Beþir ve partisi 30 Haziran 1989’daki bir askerî darbeyle iktidara geldikten bu yana hükümeti kontrol ediyor. 1996 yýlýnda iktidardaki Ulusal Ýslamî Cephe adýný Ulusal Kongre Partisi olarak deðiþtirdi. Aralýk 1999’da Devlet Baþkaný el-Beþir ile o dönemin Meclis sözcüsü Hasan el-Turabî arasýndaki iktidar mücadelesi zirveye ulaþtý. Ulusal Ýslamî Cephe’nin kurucusu bir Ýslamî ideolog olan Turabî, iktidar partisindeki ve hükümetteki görevlerinden alýndý, parlamento daðýtýldý, anayasa askýya alýndý ve Devlet Baþkanlýðý kararýyla ülkede olaðanüstü hal ilan edildi. Þubat 2001’deki Devlet Baþkanlýðý ve parlamento seçimlerinden sonra parlamento yeniden açýldý ama olaðanüstü hal yasalarý yürürlükte kaldý. Þubat 2001’de Turabî SPLA ile bir uzlaþma memorandumu imzaladýðý için ulusal güvenliðe ve anayasal düzene tehdit oluþturmakla suçlanarak tutuklandý. Beþir hükümeti iç siyasî baskýyý uluslararasý Ýslamî aktivizm ile birleþtirdi. Cezayir’deki radikal Ýslamî gruplarý ve Irak’ýn Kuveyt’i iþgalini destekledi. Hartum militan Ýslamî gruplarýn üssü haline geldi. Usame bin Laden’in el-Kaide’si gibi radikal hareketler ve terörist örgütlere malî destek karþýlýðýnda güvenli bir barýnak ve lojistik yardým saðlandý. 1996’da Birleþmiþ Milletler, Mýsýr Devlet Baþkaný Hüsnü Mübarek’e suikast giriþimiyle baðlantýsý olduðu iddiasýyla Sudan’a müeyyideler uyguladý. Dýþ Ýliþkiler Sudan’ýn, saldýrgan görülen Ýslamî duruþu yüzünden, komþularýnýn çoðuyla ve uluslararasý topluluðun büyük bir bölümüyle sýkýntýlý iliþkileri oldu. 1990’larda Uganda, Kenya ve Etiyopya ABD’nin desteðiyle “Cephe Hattý Ülkeler” adýnda bir ittifak oluþturdu. Ýttifakýn amacý Ulusal Ýslamî Cephe hükümetinin ne ölçüde etkili olduðunu izlemekti. Bu dönemde Sudan, Uganda’nýn Sudan Halk Özgürlük Ordusu’nu (SPLA) desteklemesine missilleme olarak Tanrý’nýn Direniþ Ordusu gibi Uganda-karþýtý isyancý gruplarý destekledi. 1990’lardan baþlayarak Sudan, özelliklle 1998’deki ABD elçiliklerinin bombalanmasýndan sonra artan ABD baskýsýnýn sonucunda, tutumlarýný gitgide ýlýmlý bir çizgiye çekmeye baþladý. Sudan’ýn ayný zamanda Mýsýr’la Halaib Üçgeni üzerinde Mýsýr’la bir ihtilafý bulunuyor. 2003’ten sonra Sudan’ýn dýþ iliþkileri Ýkinci Sudan Ýç Savaþý’ný bitirmesinin desteklenmesi destek ve Darfur çatýþmasýnda milislere hükümet desteði saðlamasý yönünde suçlanmasý üzerine odaklandý. 23 Aralýk 2005’te Sudan’ýn batý komþusu Çad, Sudan’a savaþ ilan etti ve Sudan’ý “ülkenin ortak düþmaný” olmakla suçladý. Bu durum, 18 Aralýk’ta Adre’ye yönelik saldýrýda 100 kiþinin ölmesi üzerine ortaya çýktý. 23 Aralýk’ta Çad hükümeti tarafýndan yayýnlanan bir bildiri Sudanlý milisleri günübirlik olarak Çad’a saldýrarak sýðýrlarý çalmakla, masum insanlarý öldürmekle ve Çad sýnýrýndaki köyleri yakmakla suçladý. Bildiride ayrýca Çadlýlarýn Sudan’a karþý vatansever bir cephe oluþturmalarý çaðrýsý yer aldý. Ýslam Konferansý Örgütü iki üke arasýndaki artan gerginliði ortadan kaldýrmak için Sudan ve Çad’ý temkinli davranmaya çaðýrdý. Öte yandan, 27 Aralýk 2005’te Sudan Fas’ýn Batý Sahra üzerindeki egemenliðini tanýyan birkaç ülkeden biri oldu.