KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi
Transkript
KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi
KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi Başlarken Değerli okuyucu, E linizdeki bu yayın, İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi´nin Hamburg, Aşağı Saksonya (Niedersachsen) ve Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyaletlerinde Türk sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantılarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Federal Çevre Bakanlığı´nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz projemiz kapsamında sadece derneklerde bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirmekle kalmayıp, çok sayıda bilgilendirme materyali hazırlayarak sizlere sunduk. Bu yayınlar çeşitli konulara ilişkin broşürler, meyve ve sebzelerin sezon takvimleri, enerji tüketim cetvelleri gibi formatlarla çevre ve iklim konusunda bilgisini arttırmak isteyenlere ulaştırıldı. A vrupa´da yayın yapan Türk medyası da hazırladığımız içerikleri sizlere sunmakta aracılık etti. Gıda sağlığından ısı yalıtımına, küften korunmaktan enerji tüketimine kadar pek çok konuda hazırladığımız makaleler Türk medyası aracılığıyla binlerce okura ulaştırıldı. KLIMIG. İklim Dostu Yaşam Rehberi ise bu alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmaların son halkasını teşkil ediyor. Rehber, konuya ilişkin bilgileri kapsamlı biçimde ve tek elden sunarak size doğa dostu bir yaşamın yollarını gösteriyor. Yayınımızın sizlere yararlı olmasını temenni eder, İklimi Korumak. Bizim Elimizde. projesinin gerçekleştirilmesinde bizlerin yanında olan herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Caner Aver İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Proje Yöneticisi 4 Cem Şentürk İklim Dostu Yaşam Rehberi Editörü 8 6 15 İçindekiler Önsöz Büyükelçi Karslıoğlu ile Röportaj Dünya Bize Çocuklarımızın Emaneti Gereksizse Söndür! Havanız İyi Olsun! 3 4 6 8 11 Sıcak Bir Yuva Herkesin Hakkı Organik Ürünü Nasıl Tanırsınız? Bazen Bisiklet Otomobilden Daha Hızlıdır 13 15 17 Önsöz İnsan davranışını anlamanın ve onu etkileyebilmenin yolu, insan-çevre ilişkilerini incelemekten geçer. Bu, çağdaş psikolojinin temel ilkelerinden biridir. Çünkü insan sürekli bir çevre içerisinde bulunur ve etkin ve verimli bir şekilde eyleme geçebilmek için bu çevreyi korumakla mükelleftir. Çevresini koruması insanın bir nevi kendisini koruması demektir. G elecek nesilleri de düşünmek en temel etik kurallardan biridir. Bunun uygulamaya yeterince yansımadığını ispatlamak için büyük deliller gerekmiyor. Dünyamızın son iki yüzyılda geçirdiği büyük değişimlere ve bu değişimlerin hayata geçiriliş biçimlerine kısaca göz gezdirmek dahi bu gerçeği görebilmek için yeterli olacaktır. Sanayileşme, ulaşım ve iletişim araçlarında artan hız, buna paralel artan tüketim, ekonomik refahın geniş kitlelere ulaşmasını ve dünyanın adeta küçük bir köye dönüşmesini sağladı. Bu küçük köyün büyüyen sorunlarını aşmak için, ulusötesi bir çevre bilincinin geliştirilmesi ve bu konuda tüm insanlığın el ele vermesi gerektiği tartışma götürmez bir gerçek. B iz birey olarak ne yapabiliriz? Yaşanılabilir bir çevreyi nasıl sağlayabiliriz? Bu alanda birşeyler yapabilmek göründüğü kadar zor değil; herkes hayatında yapacağı küçük davranış değişiklikleriyle, büyük katkıda bulunabilir. Elinizdeki bu yayın, bu konuda kolay ve anlaşılır örnekler sunuyor. Üstelik bu önerileri uygulayarak, çevre ve iklimin korunmasına katkıda bulunabilir, etrafınızdaki başka insanlara yol gösterici olabilir ve aynı zamanda önemli ölçüde tasarruf da sağlayabilirsiniz. 1 985 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren ve Duisburg-Essen Üniversitesi bünyesinde özerk enstitü statüsüne sahip olan Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı´nın kuruluş yıllarındaki temel hedeflerinden biri, Alman kamuoyundaki Türklere ve Türkiye´ye ilişkin çeşitli alanlardaki bilgi eksikliğini gidermekti. Aradan geçen 30 yıllık süre zarfında, dünya önemli değişikliklere sahne olurken, Almanya ve Türkiye arasındaki yakınlaşma ve yoğun ilişkiler katlanarak arttı. Almanya´da dünyaya gelen nesillerle Türkiye kökenli nüfusun bu ülkedeki sayısı yaklaşık üç milyona ulaştı. Ülkenin yeni yerlilerine dönüşen bu nüfusun, birlikte yaşama dahil oluş seviyesi ve biçimlerinin incelenmesi ve bu süreçte desteklenmeleri kurumumuzun görev tanımı içerisinde yerini buldu. Hazırladığımız sayısız empirik ve teorik çalışmanın yanı sıra, son üç yılda “Eğitim Gelecektir“ (Bildung ist Zukunft) ve MIGOVITA-Projeleri ile mesleki eğitim konusunun, AWZ-Projesi ile göçmen girişimciliğinin tanıtımı ve desteklenmesi konularında katkıda bulunduk. “Eğitim Gelecektir“ Projesi kapsamında Türk medya kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek, mesleki eğitim konusunda daha fazla haberin yayınlanmasını sağladık. Dortmund kentinde uyguladığımız Nordstadt - Etnik Ekonomi ve AWZÇalışma ve İstihdam Merkezi ile çok sayıda göçmen kökenlinin iş piyasasına kazandırılmasını ve varolan işletmelerin güçlendirilmesini mümkün kıldık. Tamamlanmış bu projelerin yanı sıra devam etmekte olan MIGOVITA Projesi ile göçmen derneklerinin mesleki eğitim konusuna aktif olarak katkıda bulunması yönünde çaba sarf ediyoruz. Bu yayının ortaya çıkışını hazırlayan İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi ise çevre duyarlılığının gelişimi konusunda göçmenlere destek sunuyor. Basın vasıtasıyla yapılan bilgilendirmeler ve göçmen derneklerinde gerçekleştirilen seminerlerle, çevre ve iklimin korunması konusunda küçük adımlarla elde edilebilecek büyük başarılar aktarılıyor. İ klimi Korumak. Bizim Elimizde. projesi kapsamında elde edilen bilgi birikiminin geniş kitlelere ulaştırılması amacıyla hazırlanan bu yayın, yöneticisi Caner Aver ve vakfımızın basın sözcüsü Cem Şentürk´ün yoğun emekleriyle ortaya çıktı. Proje Partnerimiz ECOLOG Enstitüsü Yöneticisi Silke Kleinhückelkotten ve çalışma arkadaşlarının içerik seçimi ve oluşturulmasındaki katkılarını da burada özellikle anmak isterim. Yayının hazırlanmasında emeği geçen ve burada ismini tek tek anma imkanı bulamadığımız herkese teşekkür eder, sizlere keyifli okumalar dilerim! Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan 3 Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu: Çevre ve Doğayı Korumak Bizim Kültürümüzde Var TAM Vakfı´nın ECOLOG Enstitüsü ile birlikte sürdürdüğü göçmenler arasında iklim ve çevre bilincini geliştirmeyi hedefleyen İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi´nin dostluk grubu üyesisiniz. Bu sizin için ne anlam ifade ediyor? ler için araç tahsis edilmiyor. Kendi payıma ben, yerlerin buzla kaplandığı zor günler haricinde Büyükelçiliğe bisikletle gelip gittiğimi ve bundan da çevresel anlamda büyük bir haz duyduğumu belirtmek isterim. Hüseyin Avni Karslıoğlu: Bizim kültürümüzde topluma yararlı bir iş yapana destek olunması geleneği vardır. Ayrıca o desteğin toplumda tanınan kimselerden gelmesi, konuya olan ilginin artmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, çevre ve doğaya yönelik çocukluğuma uzanan kişisel bir ilgim olduğunu da vurgulamakta fayda var. Bu nedenle, bu konularda duyarlılığı arttırmaya yönelik projeleri desteklemeye gayret gösteriyorum. Bu düşüncelerle “İklim ve Çevre Koruma Projesi”nin Dostluk Grubuna üye olarak hem şahsım, hem de Büyükelçiliğimiz adına bu güzel projeye katkı sağlamak istedim. Bildiğiniz üzere eskiden kamu binalarında denetimsiz bir enerji sarfiyatı yapılırdı. Artık kamu yönetiminde de bir çevre koruma ve tasarruf bilinci yerleştiğinden aydınlatmada, ısıtmada, yakıt, elektrik, su ve kağıt tüketiminde azami ölçülerde dikkatli davranılıyor. Büyükelçilik ve konsolosluk binalarında enerji tasarrufu yöntemleri uygulanıyor mu? Hüseyin Avni Karslıoğlu: Günlük mesaimiz içerisinde enerji tasarrufu, genel tasarruf gayretlerimizin bir parçası olarak yer tutmaktadır. Resmi işler için araç kullanımını en alt seviyede tutmaya çalışıyoruz. Yürüyerek ya da toplu taşıma araçlarıyla gidilebilecek yer- 4 Bu çerçevede, Büyükelçilik binamızı çevreye duyarlı akıllı sistemlerle donatmaya gayret gösterdik. Düşük güç kullanan LED ampullerin yanı sıra sensörlü lambalar kullanmak suretiyle gereksiz enerji sarfiyatını engellemeye çalışıyoruz. Ayrıca, her odayı, her salonu ihtiyaç ölçüsünde ve tasarruflu bir şekilde ısıtıyoruz. Ortam sıcaklığını kışın 24-25 derece yerine 20 derece civarında tutuyoruz. Benzer şekilde, yaz aylarında çalışma ortamındaki sıcaklığın yükselmesini önlemeye çalışırken de akıllı sistemlerden yararlanıyoruz. Örneğin doğrudan güneşe maruz kalan pencerelerdeki panjurlar otomatik olarak kapanıyor ve böylece güneş ışınlarının o ortamı ısıtmasına büyük ölçüde engel olunuyor. Ayrıca, mutfak ve lavabolarda sıcak değil, ılık su sağlamaya özen gösteriyoruz. Böylece suyun 50-60 derece yerine en çok 35-40 dereceye kadar ısıtılması yoluyla önemli bir enerji tasarrufu sağlanıyor. Su kullanımında da tasarruflu cihazlardan istifade ediyoruz. Bahçemizdeki bitki ve ağaçların sulanmasında kullanılmak üzere yağmur suyunu depoladığımız özel bir sistemimiz bulunmaktadır. Dışişleri Bakanlığımız zaten yıllardır e-devlet uygulamalarına öncülük ediyor, pek çok belgeyi elektronik ortamda hazırlıyor ve kağıda basmadan yerlerine ulaştırıyoruz. Bu anlayışla Bakanlığımızda ve tüm dış temsilciliklerimizde mümkün olan her yazışmayı “sıfır kağıt tüketimi” ile gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz. Öte yandan binamızın yeşillendirilmesine yönelik de projelerimiz var. Kısa bir süre önce İstanbul ve Berlin’deki okullara yönelik bir yeşillendirme kampanyası çerçevesinde Büyükelçiliğimiz bahçesinde ağaç dikimi yaptık. Diğer bir çevre dostu proje kapsamında ise Büyükelçilik binamızın çatısına arı kovanı yerleştirdik. Konutunuzun ısınma, ışıklandırma ve enerji kullanımında çevre ve iklim duyarlılığı nasıl bir yere sahip? Hüseyin Avni Karslıoğlu: Bence çevre duyarlılığı insanın içinde gelişen ve nerede bulunursa bulunsun tutum ve davranışlarına yansıyan bir şey. O yüzden evde, işyerinde, otelde ya da bir arkadaşınızın evinde bulunmanız fark etmiyor; suyu da enerjiyi de aynı bilinçle, aynı dikkatle kullanmaya devam ediyorsunuz. Türkiye ve Almanya´daki insanlarımızın çevre ve iklim duyarlılıklarını karşılaştırdığınızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor. Gördüğünüz artı ve eksiler nelerdir? Hüseyin Avni Karslıoğlu: İnsan her yerde aynıdır. O yüzden şu millet iyi, bu millet kötü, o duyarlı, bu dikkatsiz gibi genelleyici ayrımları pek anlamlı bulmam. Bu bir eğitim meselesidir. Esasen çevrenin ve bir bütün olarak doğanın korunması kültürümüzden kaynaklanan bir hassasiyettir. Günümüz gençliğinin ise Avrupa’daki emsallerinden farksız bir çevre bilinciyle yetiştirildiğini ve bu bilincin Türkiye’nin hemen her köşesinde günlük yaşama yansımakta olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlarımıza çevre ve iklim duyarlılığı konusunda neler söylemek istersiniz? Hüseyin Avni Karslıoğlu: Ben duyarlılık konusunda iklim ve çevreyle sınırlı olmayan, daha da geniş bir bakış açısına sahip olunması gerektiğine inanıyorum. İklimi ya da çevreyi temel alan, sadece o alana endekslenmiş bir duyarlılık aslında onun dışındaki her şeye duyarsız olmayı da bir seçenek olarak kabul etmek anlamına gelebilir. Çevreye duyarlı olurken aynı zamanda yoksulluğa da, her türlü çevreye zarar veren faaliyetin önlenmesine de duyarlı olmak gerekir. Yeryüzünün ve bütün insanlığın geleceği için her alandaki insani duyarlılığı ön plana çıkartıp daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Dünyanın atalarımızdan aldığımız ve hoyratça harcayabileceğimiz bir miras değil, gelecek nesillerce bize emanet edilmiş ve özenle korumamız gereken bir yer olduğu anlayışıyla hareket etmek esasen pek çok sorunun aşılmasında yararlı olacaktır. Büyükelçi Karslıoğlu: “İşe bisikletle gitmekten büyük keyif alıyorum.” 5 Dünyada ve Almanya´da İklim Değişikliğinin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri Dünya Bize Çocuklarımızın Emaneti İnsanoğlunun sonu gelmez tüketim iştahı dünyamız üzerinde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakıyor. Bu olumsuz gidişi durdurmak için dev atılımlara ihtiyaç yok. Herkesin hayatında gerçekleştireceği küçük değişikliklerle çevre ve iklimi korumak mümkün, üstelik bu adımların çoğu aile bütçesine de olumlu yansıyor. K arbondioksit zannedilenin aksine dünyadaki yaşamın sürdürülebilmesi için büyük önem taşıyan bir gazdır. Dünyanın etrafını bir cam sera gibi sararak, ısının dünyada kalmasını sağlayan bu gaz olmasaydı şiddetli don olayları yaşanacak, canlıların yaşaması imkansız bir hale gelecekti. Yeryüzündeki ortalama sıcaklığın, insanlar, hayvanlar ve bitkilerin hayatını sürdürebileceği bir düzeyde kalmasını sağlayan karbondioksit gazı, bu etkisinden ötürü ‘sera gazı‘ olarak da adlandırılmaktadır. H erşeyde olduğu gibi, karbondioksitin de aşırı düzeyde bulunması pek çok olumsuz sonuç doğurmaktadır. Yükselen enerji üretimi, yoğunlaşan araç trafiği ve artan tarımsal faaliyetler atmosferdeki sera gazının artmasına neden olmaktadır. Tarımsal faaliyetler aynı zamanda metan ve azot oksit düzeyinin de artışına neden olarak, karbondiksit miktarının yükselmesinin yol açtığı olumsuz sonuçları daha da şiddetli hale getirmektedir. Diğer yandan orman ve koruların rant hırsına kurban edilmesi, ağaç ve toprakların karbondioksit oranını dengelemesinin önüne geçmektedir. Tüm bu faktörler havadaki karbondioksit oranında artışa ve dünyanın ortalama sıcaklığında yükselmeye yol açmaktadır. Dünyanın 6 ortalama sıcaklığı sanayi çağının başlamasından bu yana, ortalama 1 derece artmıştır ve bu artış devam etmektedir. Sera gazı salınımı hızlı bir şekilde azaltılmazsa dünyanın ortalama sıcaklığında 4 derecelik artış görülebilir ve bu artış miktarı bölgesel olarak çok daha fazla olabilir. D ünyanın soğuk bölgelerinde yaşayan bir kişi için bir kaç derecelik sıcaklık artışı, belki kulağa hoş gelen bir şey olabilir, ancak iklimdeki değişimin yaratabileceği sonuçlar dramatik olacaktır. Küresel ısınma nedeniyle buzullar erimekte, deniz seviyesi yükselmekte, şiddetli yağmur ve fırtınalar ortaya çıkmakta, kuraklık ve çölleşme gibi sonuçlar doğmaktadır. Deniz seviyesinde bir metreden fazla yükselme kıyı şeridinde bulunan 360.000 kilometrelik kıyı şeridinin yerleşim yeri olarak kullanılamaz hale gelmesine, dünyanın bir çok bölgesinde gıda ürünleri ve hayvan yetiştiriciliği için gerekli olan koşulların bozulmasına, çölleşmenin yayılmasına ve ısı dalgalarının ölümlere yol açmasına neden olacaktır. K üresel ısınmanın Avrupa kıtasında da ciddi sonuçlar doğurması beklenmektedir: Birçok hayvan ve bitki türü yok olmaktadır ve olmaya devam edecektir. Sıcak hava dalgaları ve kuraklık özellikle Güney Avrupa’da daha çok artacak, su kaynakları yetersiz kalacak ve hidroelektrik santrallerinden enerji üretmek sınırlı ölçüde mümkün olacaktır. Avrupa´da tarımsal verimlilik de düşecektir. Küresel iklimde görülebilecek bir değişiklik Almanya’da şiddetli fırtınalara, sel ve taşkınlara neden olabilecektir. Ayrıca patojenlerin (hastalık yapan madde veya mikroorganizmaların) ve hanta ve dang virüsü, anofel sivrisinek ve kene gibi parazitlerin yol açtığı bulaşıcı hastalıkların yayılması da muhtemeldir, çünkü kışların yumuşak geçmesi, bu tür canlıların daha hızlı üremesine ve uzun süre yaşayabilmelerine olanak tanımaktadır. Bunların yanı sıra özellikle sıcak hava dalgalarındaki artış kalp, tansiyon ve solunum yolu hastalıklarını da arttırabilecektir. İ klim değişikliğinin bu kötü sonuçlarını önlemek amacıyla acil ve kapsamlı bir eylem planı gereklidir. Sadece siyasi ve ekonomik aktörler değil, her birey - hepimiz - iklimin korunmasına katkıda bulunabiliriz. İklimin korunması, hem harcamalarda yarattığı tasarruf hem de sağlık ve yaşam kalitesini yükselmesi gibi avantajlar da sağlar. İzleyen sayfalarda aydınlatma, ısıtma, havalandırma ve ulaşım alanında kolay uygulanabilir öneriler bulacaksınız. “Sadece siyasi ve ekonomik aktörler değil, herkes iklimin korunmasına katkıda bulunabilir.” İklim Değişikliğinin Türkiye’ye Yansımaları Dünyada yaşanan iklim değişiklikleri Türkiye´yi de ciddi biçimde etkilemektedir. Dünya İklim Konseyi´ne göre, Türkiye´de su kaynaklarının azalması ve sıcak hava dalgaları ile bağlantılı kuraklık artışı beklenmektedir. İklim değişikliği kendini özellikle Türkiye’nin güneyinde kış yağışlarının azalması şeklinde gösterecek, bu değişiklikler neticesinde bilhassa sıcak hava dalgaları halk sağlığı açısından tehlike oluşturacaktır. Bu değişiklikler turizm ve tarım üzerinde de olumsuz etkilere yol açacaktır. Değişen iklim koşulları bir çok bitki ve hayvan türünün yok olmasına neden olacaktır. İklim değişikliğinin yarattığı tehlikeler siyasi karar mekanizmalarınca da fark edilmiş ve buna yönelik adımlar atılmıştır. Türkiye ve Almanya, aktif gazların emisyonunu sınırlama konusunda İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü gibi uluslararası anlaşmalar imzalamışlardır. Bu ülkelerin birer Ulusal İklim Stratejisi de bulunmaktadır. Artan enerji talebinin sonuçlarını hafifletmek için yenilenebilir enerji kullanımının artırılması öngörülmektedir. Bunun yanı sıra yarattığı tehlike nedeni ile Almanya’da eleştirel biçimde yaklaşılmakta olan nükleer enerji üretimi, Türkiye´nin gündemindedir. 7 Gereksizse Söndür! Artık elektrikle çalışmayan bir alet neredeyse yok gibi. Hayatımızda tuttukları yer hergün daha da genişleyen elektronik aletler bir yana, ekmek bıçağından konserve açacağına kadar pek çok aletin de elektrikli versiyonları hayatımıza girmiş bulunuyor. Artan enerji tüketimi karbondioksit salınımında artış anlamına da geliyor. Enerjiyi verimli kullanarak, iklimin korunmasına katkıda bulunabilir ve yıllık 300 Euro kadar tasarruf sağlayabilirsiniz. G ünümüzde her hanede onlarca elektrikli alet bulunuyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü gibi, multimedya araçları da (TV, bilgisayar, müzik sistemi) evlerin demirbaşlarına dönüşmüş bulunmakta. Bunların yanında aydınlatma sistemlerini de unutmamak gerekiyor. Sadece bu aletlerin seçiminde enerji tasarruflu aletlere yönelip, verimli ışıklandırma sistemleri edinmek ve bekleme pozisyonundaki (stand by) elektrik kayıplarından kaçınmak, fazladan hiç bir tedbir almayı gerektirmeksizin dört kişilik bir hanede yılda 300 Euro´ya kadar tasarruf edilmesini sağlıyor. Evinizdeki Gizli Para Tuzakları T amamen kapatılmayıp bekleme modunda (stand by) tutulan cihazlar gereksiz yere enerji tüketmektedir. Elektronik cihazların ışıklarının yanıyor olması veya saat gibi sayaçlarının çalışması cihazın bekleme modunda olduğuna işaret etmektedir. Kullanılmadan enerji harcayan bu cihazlar aile bütçesine yılda ortalama 100 Euro maliyet getirmektedir. Sadece bekleme modundaki eski model bir televizyon dahi yılda 15 Euro´ya kadar masrafa yol açabilmektedir. Özellikle eski cihazlar çok daha fazla enerji tüketmektedir. Eski tip televizyonlar, video cihazları ve adaptörler evlerdeki gizli para tuzakları arasında yer almaktadır. Bilgisayar ve bilgisayar monitörleri 8 gibi cihazların kullanılmaması halinde tamamen kapatılmasına dikkat edilmelidir. Çünkü bu tür cihazlar enerji tüketmeye devam ederler. Dizüstü bilgisayarlar, halojen lambalar gibi cihazlara takılı harici güç kaynaklarının (şarj aletleri) sessiz ve monoton bir şekilde çalışırken çıkardığı sesler gizli enerji tüketimine işaret etmektedir. Bu gizli tüketim yalnızca cihazın elektrik bağlantısı tamamen kesilerek önlenebilir. Elektrik Tüketiminin Ölçülmesi E lektrik ölçüm aletiyle cihazların enerji tüketim miktarları tespit edilebilir. Türketiciyi koruma örgütleri ve elektrik şirketlerinden ödünç alınabilen bu aletlerin ucuz versiyonlarını yapı marketlerinden de satın alabilirsiniz. Bu aletle cihazlarınızın bekleme modu tüketimlerini ölçünüz. Düşük tüketimli yeni aletler almak uzun vadede daha karlı olabilmektedir. Enerji Tasarruflu Elektrikli Ev Aletleri Alın E nerji verimliliği yüksek cihazlar genellikle daha pahalıdır. Ancak bununla elde edilen enerji tasarrufu fiyat farkını kapatabilecek düzeydedir. Günümüzde çamaşır makinesi, buzdolabı ve televizyon gibi birçok cihazın üzerinde enerji verimliliğini gösteren AB-Enerji Etiketi bulunmaktadır. Enerji verimliliği A ile G arasında değişen bir renk skalası ile gösterilir. A sınıfı ürünler en yüksek verimlilik oranını ifade ederken, G sınıfı ürünler ise en düşük verimliliği göstermektedir. A sınıfı ürünler en az enerji tüketimine sahiptir. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve buzdolabı gibi bazı ev aletleri için verimlilik sınıfları genişletilmiştir: Yani A+ sınıfına ait bir ürün, normal A sınıfı bir ürüne göre % 20 daha az enerji tüketir. A++ sınıfı bir ürün yaklaşık % 40 ve en yüksek sınıf olan A+++ ise % 60 oranında daha az enerji tüketir. Elektrikli Aletleri Verimli Kullanın E nerji tasarrufu için elektrikli aletlerin mümkün olduğunca verimli kullanılması önemlidir: Örneğin çamaşır ve bulaşık makineleri sadece tam dolu iken çalıştırılmalıdır. Çoğu zaman en düşük sıcaklıkta bile yıkama yapılabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca birçok makinenin tasarruf veya Öko/Eco/Eko programı bulunmaktadır. Bazen hiç elektrik tüketmeyen alternatifler bile vardır. Örneğin, çamaşır açık havada kurutulabilir, konserveler el ile açılabilir ve ekmek bir makine yardımı olmadan kesilebilir. Enerji tasarrufu için tavsiyeler: • Kullanmadığınız aletlerin fişini çekiniz. Bu, cep telefonu, traş makinesi, elektrikli diş fırçası gibi şarj ile çalışan aletler için de geçerlidir. İşinizi kolaylaştırmak için tek düğme ile elektriği kesilen çoklu prizler tavsiye olunur. • Fişten çekilemeyen türden cihazlar alırken (telesekreter, kablosuz ev telefonu gibi) bekleme modundaki enerji sarfiyatlarını gözden geçirin. Elektrikli ev aletlerinde enerji tasarrufu için tavsiyeler: • Verimlilik sınıfı A +++ olan en az enerji tüketen aletleri tercih edin. • Çamaşır ve bulaşık makinelerini sadece tam dolu iken çalıştırın ve eğer varsa “ekoprogramlarını” kullanın. “Kullanılmadan enerji harcayan cihazlar aile bütçesine yılda ortalama 100 Euro maliyet getirmektedir.” Örnek: Buzdolabı AB-Enerji Etiketi 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Üreticinin adı Buzdolabının modeli (adı/işareti) Buzdolabının enerji verim sınıfı Enerji verim sınıfını tanımlayan renk çubuğu ( A+++ ‘dan D’ye kadar) Yıllık enerji tüketimi (kWh/a) Buzdolabının net hacmi (litre) Dondurucu kısmının net hacmi (litre) Maksimum gürültü seviyesi (desibel) AB Yönetmeliği geçerlilik/numara 9 Doğadan Temiz Enerji Enerji İsraf Etmeden Aydınlatma Y D eşil enerji, iklimin korunmasına büyük bir katkı sağlar. Çünkü yenilenebilir kaynaklardan -su ve rüzgardan, güneş ve biyokütleden- üretilen elektrik çok düşük miktarda sera gazı emisyonu içermektedir. Günümüzde temiz yeşil enerji, kirli geleneksel kaynaklardan elde edilen elektrikten daha pahalı değildir. Hatta yenilenebilir enerji sunan bir şirket seçerek enerji giderlerinden tasarruf edebilirsiniz. Özellikle % 100 yeşil enerji sunan ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini teşvik eden bir şirketin tarifesini seçmeniz iklim açısıdan önemlidir. Aşağıdaki işaretler bu tür üreticileri seçme konusunda yardımcı olabilecektir. www.gruenerstromlabel.de aha çok enerji tüketmelerine rağmen birçok evde hala geleneksel akkor lambalar kullanılmaktadır. Enerji tasarruflu lambalar ya da LED (ışık yayan diyot) lambalar, klasik ampullere göre daha pahalı olsalar da uzun vadeli düşünüldüğünde çok daha karlı olmaktadırlar. Düşük enerji tüketimi sayesinde bu ışıklandırmalar kendi maliyetlerini kısa sürede amorti edebilmektedir. Tüm şekil ve boyutlarda bulunan ve bazı türleri ise loş ışık haline getirilebilen lambaların farklı renkleri de mevcuttur. Rahat aydınlatma için “sıcak beyaz” ışık rengi olan geleneksel akkor lambaları oturma odalarında, gün ışığı, beyaz ışık diye isimlendirilen rengi ofis ve çalışma alanlarının aydınlatması için kullanmak daha uygundur. LED ampuller, enerji tasarruflu ampullere göre daha avantajlıdır, çünkü bunlar herhangi bir toksik civa içermemektedir. Ayrıca LED ampuller enerji tasarruflu ampullere göre maksimum ışığa hemen ulaşır ve bu yüzden sıkça açılıp kapatılabilir. LED ve enerji tasarruflu ampuller ev çöpüne atılmamalıdır. Kullanımdan sonra elektrikçi dükkanına ya da geri dönüşüm merkezine verilmelidir. Bazı kozmetik ürün satan şirket zincirleri de bu ampulleri geri dönüşüm için geri almaktadır. Verimli aydınlatma için tavsiyeler: www.ok-power.de E lektrik şirketinizi değiştirmek, düşündüğünüzden çok daha kolaydır: Seçmek istediğiniz şirketten bu konuda bilgi alabilirsiniz, şirket bu konuda size yardımcı olacaktır. Daha fazla bilgiye ücretsiz danışma hattından (0800-762 68 52) ya da www.oekostrom-vergleich.com internet adresinden ulaşabilirsiniz. • Eski ampulleri, enerji tasarruflu lambalar veya LED lambalar ile değiştirin. Enerji tasarruflu lambalar seçerken civa yerine amalgam içeren lambaları tercih edin. Bunlar kırıldıkları zaman çevreye zehirli civa yaymazlar! • Sadece enerji verimlilik sınıfı A olan enerji tasarruflu ampulleri satın alın. Genellikle LED ampuller çok verimlidir (Enerji verimliliği sınıfı A+ ve A++). • Genel olarak sadece o anda bulunduğunuz odalarda ışığın açık olduğuna dikkat edin. Enerji tasarruflu ampullerin ömrünü uzatmak için ışığı açtıktan sonra en az 1-2 dakika kapatmamalısınız. • Kullanılmayan LED ve enerji tasarruflu lambaları geri dönüşüm merkezlerine götürün. 10 Havanız İyi Olsun! Konutlarda sıcaklığı ve nemin doğru ayarlanması sağlık ve konforu beraberinde getirir, ısıtma maliyetlerini düşürür ve küflenme gibi hasarların önüne geçer. Doğru ısıtma ve havalandırma aynı zamanda iklimin korunmasına da önemli bir katkıda bulunur. E vde bulunduğumuz sürece, odanın günde birkaç kez tümüyle havalandırılması gerekir. En etkili havalandırma biçimi dairenizin iki farklı yönündeki penceleri karşılıklı tamamen açarak yapılan havalandırmadır - karşı pencere başka bir oda da bulunabilir. Beş dakika süresince havalandırma yeterli olmakla beraber, dışarısı ne kadar soğuksa havalandırma süresi o kadar kısa tutulabilir. Havalandırma sırasında kaloriferler kapatılmalıdır! Pencereyi üstten sürekli yarım açık tutarak yapılan havalandırma yeterli hava dolaşımını sağlamaz ve odada biriken nem bu şekilde tamamen dışarı atılamaz. Y emek pişirme, banyo yapma veya duş alma gibi buhar üreten aktivitelerin ardından odalar hemen havalandırılmalıdır. Bu sırada kullanılan alanların kapıları, buharın diğer odalara yayılmasını önlemek için kapalı tutulmalıdır. Özellikle kış aylarında çamaşır kurutulan odalarda sık havalandırma yapmak gereklidir. En iyi çözüm ayrı bir kurutma odası kullanmaktır, çünkü çamaşır kururken havaya 10 litreye kadar su bırakabilmektedir. Doğru Isıtma G ünümüzde radyatörler genellikle termostatik vanalar ile donatılmıştır. Bu, oda sıcaklığının ayarlanabilmesini sağlamaktadır. Oturma odalarının 20 derece, yatak odası, mutfak ve koridor sıcaklığının ise 16 ile 18 derece olması yeterlidir. Oda ısısını bir derece düşürmeniz, kalorifer masraflarını % 6 ile 8 oranında azaltabilir. O dalar arasındaki sıcaklık farkı, soğuk ve nemli mevsimlerde 4 dereceden daha fazla olmamalıdır. Farklı ısı derecelerine sahip odalar arasındaki kapıların kapalı kalması da önemlidir. Soğuk odalar ısıtılan diğer odalardaki hava ile ısıtılmamalıdır. Isı ile birlikte nem de soğuk olan odaya ulaşır ve küf oluşumunu kolaylaştırır. K ışın birkaç saatlik yokluğunuzda kaloriferleri tamamen kapatmamanız daha doğrudur. Kaloriferin soğuması ve yeniden ısınması mekanın ortalama sıcaklığını biraz düşürmekten daha pahalıdır. Geceleri ise kaloriferin derecesi düşürülmeli ancak tamamen kapatılmamalıdır. Eğer kaloriferde ısı kontrol sistemi mevcutsa, gece konumunda düşük ısı fonksiyonu kullanılabilir. R adyatörün düzenli olarak havası alınmalıdır. Çünkü radyatör içerisindeki hava, sıcak su dolaşımını engeller. Sıcak su dolaşım yapamadığı için radyatör yeterince ısınmaz ve ısının kaybolmasına neden olur. Bu durum kendini 11 radyatörden gelen sesler ve yeterince ısınmama şeklinde gösterir. Radyatörde biriken havayı boşaltmak çok kolaydır; sadece hava boşaltma vanasını açın ve altına bir bez ya da bir kap tutarak su gelinceye kadar havanın çıkmasına izin verin. R adyatörlerin ısı çıkışı, perdeler, dolaplar, kanepeler ve sandalyeler tarafından engellenmemeli ve bunların termostat vanalarını ve kaloriferin yüzeyini kapatmamalarına dikkat edilmelidir. Dolaplar, kanepeler ve diğer büyük eşyalar arkalarında küf oluşmaması için duvar ile araların belirli bir mesafe bırakılmalıdır. Küfün Yok Edilmesi E vde genellikle kendini siyah lekeler şeklinde gösteren küf hemen yok edilmelidir. Çünkü küf mantarları solunum yolu hastalıklarına ve başka rahatsızlıklara neden olur. Ancak sadece küf mantarlarının yok edilmesi tek başına yeterli değildir. Bunlara sebep olan nem kaynağı bulunmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Birden fazla duvarda bulunan ya da geniş alanlara yayılmış olan büyük çaplı küfler bir uzman tarafından yok edilmelidir. Pencere kenarı ya da duvar köşesindeki, banyo fayanslarındaki ve yalıtımlı yüzeylerde bulunan daha küçük küfler ise % 7080’lik tıbbi alkolle yok edilebilir. Zor lekeleri alkol ile fırçalayın, 30 dakika bekletin ve sonra da alkole batırılmış bezle ovalayın. Bu işlem için kullanılan temizlik bezleri evsel atıklarla birlikte atılmalı ve temizlik yapılan alan işlem süresince iyice havalandırılmalıdır. % 70 – 80’lik alkol eczane ve kozmetik ürünler satan yerlerde mevcuttur. Doğru ısıtma ve havalandırma için tavsiyeler: • Isıtma yapılan mevsimlerde pencereleri tamamen açarak düzenli olarak havalandırın, özellikle duş aldıktan veya çamaşır kuruttuktan sonra. En etkili havalandırma karşılıklı pencereler açılarak yapılan şok havalandırmadır. • Penceresiz banyolara nemli havayı dışarıya taşıyabilecek büyüklükte vantilatörler yerleştirin. • Kolay programlanabilir termostat vanaları veya merkezi ısıtma denetleyicisi yardımı ile uygun ayarları seçerek geceleri oda sıcaklığını düşürün. • Radyatörlerin üzerinin kapalı olmadığından emin olun. • Düzenli olarak radyatölerin havasını boşaltın. • Oda sıcaklığını doğru ayarlayın ve odayı 20 derecenin üzerinde ısıtmayın. Küfün önlenmesi Küf çok nemli ortamlarda oluşur. Sağlıklı bir ortam için ideal nem oranı % 60‘ın altında olmamalıdır. Bu nem oranı bir higrometre yardımı ile kolayca kontrol edilebilir. 12 Sıcak Bir Yuva Herkesin Hakkı Türkiye´ye nazaran Almanya´da daha sert geçen kış mevsimi, kendini sadece soğuk hava olarak hissettirmekle kalmıyor, artan yakıt harcamaları ile kesemizi de etkiliyor. Pekçok hane ise yüksek maliyetlere karşın gerçek manada ısınma şansı bulamıyor. I sı yalıtımı olmayan bir binada sadece çatıdan % 20 ile % 40 arasında ısı kaybı yaşanmaktadır. Çok verimli ısıtma sistemlerine sahip olunmasına rağmen yalıtımın yetersiz kalması durumunda etkin bir enerji tasarrufu sağlanamaz. Yeterli ısı yalıtımı yaparak ve ısı geçişlerinden kaçınarak ısıtma maliyetinde % 70 dolayında tasarruf sağlamak mümkündür. Evleri İzole Edin 1 995 yılından önce inşa edilmiş olan evlerde ısı kaybı genellikle hiç izole edilmemiş ya da minimum seviyede izole edilmiş olan çatı, bodrum ve dış duvarlardan kaynaklanmaktadır. Düşük bir bütçeyle bodrum tavanının veya çatının izole edilmesi ve bu şekilde önemli miktarda enerji tasarrufu sağlamak mümkündür. Alınacak olan bu tedbirler yapısal koşullara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak, bu durumda - tüm binalarda olduğu gibi - ilk önce bir uzman tavsiyesine başvurmak gerekir. Çünkü her bina yapısal, yasal ve teknik yönlerden farklılıklar göstermektedir. K ötü izolasyona sahip olan dış duvarlarda alınabilecek en basit önlem, radyatörün bulunduğu nişlerin yalıtılmasıdır. Bu nişlerde çok fazla boşluk olmaması durumunda beş milimetre kalınlığında, alüminyum kaplı veya lamine strafor plaka yalıtıma yardımcı olacaktır. Bu yalıtım ile ısıtmada % 6’ya kadar tasarruf elde edebilir, hatta harcanan yalıtım bedelini ev sahibi ile anlaşarak kiradan düşebilirsiniz. Yapılan yatırım, en geç iki üç ısıtma mevsimi sonrası kendini amorti edecektir. Pencereleri Değiştirin İ yi bir yalıtım için pencerelerin de değiştirilmesi gerekmektedir. Özellikle çift camlı olmayan ya da sadece basit bir çift cama sahip olan pencereler değiştirilmelidir, çünkü bu tür penceler fazla ısı kaybına sebep olur. Bugün standart olarak kullanılan üç katlı camların yanısıra yüksek verimli çift camlar da bulunmaktadır. Bu konuda bilinçli karar vermek için uzman tavsiyesi almakta fayda vardır. Bununla birlikte ısıtma alışkanlıkları da dikkate alınmalıdır. Ayrıca ev içerisinde oluşan buharın su olarak akmaması için pencerelerin dış yüzeyde kalan en soğuk bölüm olması gerektiğini unutmayın. Aksi takdirde herhangi bir buharlaşmada duvarlar nemlenir ve uzun vadede bu durum bina yapısına zarar verir ve küf mantarının oluşmasına neden olur. Isıtma Sistemini Yenileyin E ski ısıtma sistemini daha verimli ve yakıt maliyetlerini önemli ölçüde azaltan yeni bir kazanla değiştirmek yararlı olacaktır. Bu tür bir değişimde yakıt maliyetindeki düşüşü bir kaç yıl içinde görmek mümkündür. Hangi kazan, hangi ısıtma sistemi ve hangi su ısıtma türünün size uygun olduğunu öğrenmek için bu işin uzmanları ile konuşulmalıdır. Bunları yapmadan önce yakın gelecekte yalıtıma yönelik önlemlerin alınması dikkate alınarak, küçük ve daha az maliyetli bir kazan bile yeterli olabilir. Temel olarak programlanabilir termostat vanalarının montajı, hidrolik ısıtma dengeleyici ve yüksek verimli bir ısı pompası ile ısıtma sisteminde genel bir optimizasyon yaratmak mantıklıdır. Isı üretiminde özellikle daha pahalı ve kıt olan petrol ve gazın yerine, bunlardan bağımsız yenilenebilir enerji kullanılması tavsiye edillir. Bu şekilde iklimin korunmasına büyük bir katkı sağlanabilir. Güneş Isısından Yararlanmak D ört ile altı metre kare büyüklüğünde, doğru yerleştirilmiş bir güneş enerjisi sistemi dört kişilik bir hanenin sıcak su ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayabilir. Hatta yaz aylarında tüm sıcak su ihtiyacını üretebilir. Güneş enerjisi sistemleri, ısıtma sistemine bir tampon bellek üzerinden bağlıdırlar. Bu sistem sadece ucuz sıcak su üretmek için değil aynı zamanda odaların ısıtılmasında da kullanılabilir. Finansman imkanları hakkındaki bilgiye internetten örneğin www.foerderdatenbank.de adresinden ulaşabilirsiniz. 13 Bilgilendirme ve Finansman E nerji verimli yenileme ve modernizasyon önlemleri uygulanmasında birçok hata oluşabilir. Bu nedenle, uygulamadan önce bu konuda uzmanlardan bilgi almanız önemlidir. Genelde ücretli olan bu danışmanlık hizmeti için Almanya Ekonomi ve İhracat Kontrol Dairesi tarafından desteklenen bir fon bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili bilgi www.bafa.de (anahtar kelime: ‘Enerji’) adresinde mevcuttur. Danışmanlık hizmeti sadece teknik konularda sınırlı olmamalı, aynı zamanda bunun mali yönlerini de kapsamalıdır. Enerjiyi verimli kulanıma dönük tadilat önemlerini destekleyen bir dizi ulusal, bölgesel ve yerel fonlar bulunmaktadır. B u noktada, sadece İmar ve Kredi Kurumu´nun (KfW) çok sayıda finansman programlarını görmek mümkündür. Bilgi için www.kfw.de ve www.foerderdatenbank.de internet adreslerine bakınız. ‘Enerji verimli bina yapımı ve yenileme’ hakkında daha fazla bilgi, Tüketici Koruma Merkezleri ve aşağıdaki internet adreslerinden temin edilebilir: Enerji verimli yenileme için tavsiyeler: • Olası önlemlerin kapsamlı bir analizini yapın ve bunların birden fazla uzman tarafından değerlendirilmesini sağlayın. • Eğer kapsamlı bir yenileme yapmak istemiyorsanız ya da yapamıyorsanız, alınabilecek en etkili önlemi uygulamayı deneyin. • Isıtma cihazları ve ilgili bileşenlerini iyi kontrol ederek ısıtma sistemini optimize etmeye dikkat edin. • Isıtma sisteminin (kombinin) bakımını düzenli olarak yaptırın ve enerji verimliliği için hangi ayarların daha uygun olduğuna dair bilgi edinin. www.zukunft-haus.info www.co2sparhaus.de www.passivhaus-plattform.de www.energieagentur.nrw.de/ themen/beratung-5238.asp Bir termografik görüntü ısı köprülerini gösterir. Büyük ısı kayıpları -kırmızı ve mor tonlar ile- açıkça görülmektedir. Enerji tasarrufu sağlayan bina Yeni bir bina yapmayı planlayan bir kişi, binayı yaparken büyük ve daha sonra pahalıya mal olacak hataları önlemek için kesinlikle bir enerji danışmanı ile konuşmalıdır. Bu düşük enerjili ve ısınma ihtiyacını etrafındaki kaynaklardan karşılayabilen pasif evlerde çatı, bodrum tavanı, dış duvarlar ve pencerelerde doğru yalıtım yaparak ısı enerjisinden ciddi şekilde tasarruf sağlanabilir. Gerekli bilgi, enerji verimli bina yenilemesi için danışmanlık hizmeti sunan noktalardan edinilebilir. 14 Organik Ürünü Nasıl Tanırsınız? Sağlıklı ve besin değeri yüksek ürünler tüketmek istiyorsanız organik gıdalar doğru bir alternatif. Ancak son zamanlarda ortaya çıkan skandallar kimi kötü niyetli üreticilerin büyüyen bu pazardan sahte organik ürünleriyle pay alma telaşında olduklarını gösteriyor. Gerçek organik ürünleri ayırdetmek aslında o kadar da zor değil. O rganik ürünleri tanımlamak için tüm Avrupa çapında kulllanılan bir kavram olan ’BIO‘ sözcüğü Avrupa Birliği tarafından yasal olarak korunmuştur. Almanca´da yaygın bir başka kısaltma olan ’Öko’ ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. O rganik ürün olarak işaretlenmiş tüm ürünlerin AB´nin bu konuda belirlediği kriterlere uygun olması gerekmektedir. Yaygın haşerat ilaçları, suni gübre, atık su balçığının kullanımı yasaktır, genetik değişikliklere ve iyonize ışınlamaya müsade edilmez. Organik gıda ürünleri, yaygın gıda ürünlerine göre daha düşük oranda katkı maddesi içerir ve imalatlarında en fazla % 30 oranında organik olarak üretilmemiş mamül kullanılabilir. Organik hayvansal ürünlerde büyüme hormonu kullanılmaz ve türün yaşam biçimine uygun bir hayvancılık şarttır. Antibiyotik ise ancak çok sınırlı bir ölçüde verilebilir, aksi halde söz konusu et “organik“ etiketiyle satılamaz. O rganik ürün damgası, ancak AB´nin organik ürün kriterlerini karşılayabilen ürünlere verilir. AB damgasını taşıyan ürünler Alman Organik Ürün Damgası´nı da alabilirler, fakat bunun için ürünlerin % 95´inin organik nitelikte olması ge- rekir. Bu düzenlenme AB´nin koşullarına göre daha katıdır. Organik ürün işletmeleri Almanya´da devlet tarafından yetkilendirilmiş özel kontrol birimlerince denetlenir. Her bir organik ürüne, denetimi yapan birimin kodu yazılır. Kontrol birimleri eyaletlerce belirlenmiş kurumların gözetimi altındadırlar. Alman Organik Ürün Sertifikası, AB düzenlemelerine göre üretilen mamüllerin de tanınmasını kolaylaştırmaktadır. M arket zincirlerinin pek çoğu son yıllarda kendi organik ürün markalarını hayata geçirmiştir ve bu markalar altında az sayıda ürünün satışını yapmaktadır. Bu markalar Alman Organik Ürün Damgası´nın gerektirdiği koşulları yerine getirmektedirler, ancak bu kriterlerin üzerinde bir kontrol gerçekleştirmemektedirler. Organik Ürünlerde Bu Logoları da Arayın! S ayılan sertifikaların dışında daha geniş ve kısmen daha zor koşulları yerine getirmeyi gerektiren özel damgalar da bulunmaktadır. Demeter, Bioland ve Naturland gibi özel standartlar temel koşul olarak AB düzenlemelerindeki kriterleri yerine getirmekte ve ek olarak daha zor koşulları 15 içeren kurumsal şartları da kapsamaktadırlar. B ilhassa hayvan bakımı ve beslenmesi konusunda özel kuruluşlar, AB ve Alman düzenlemelerinden daha katıdırlar. Tüketiciyi koruma dernekleri özellikle Demeter, Bioland ve Naturland logolu ürünleri tavsiye etmektedir. Bu üç çatı kuruluşun ana hedeflerinden biri, hayvanların yaşam haklarına saygılı bir üretim biçimidir. Örneğin ’Naturland’ damgasını almak isteyen bir çiftlik tümüyle ekolojik nitelikte faaliyet göstermeli ve hayvan yemlerinin en az yarısı çiftlik içerisinde üretilmelidir. “Demeter” düzenlemelerinde hayvanların yaşam alanları geniştir ve büyükbaş hayvanların boynuzları kesilmez. Bunun yanı sıra Demeter katkı maddeleri hususunda da sert düzenlemelere sahiptir. En yaygın özel kuruluş konumundaki “Bioland” ise hayvanların besin maddeleri konusunda yüksek hassasiyet göstermektedir. Sahte İfadelere Kanmayın! K man dürüst olmayan satıcılar tarafından aldatıcı biçimde kullanılmaktadır. Dolayısıyla organik ürün damgası taşıyan ürünler daha güvenilirdir. O rganik ürünler son dönemde daha uygun fiyatlı olmaya başlamıştır. Özellikle organik sebze ve meyveler, mevsimleriyse yaygın ürünlerle aynı fiyatlara satışa sunulmaktadır. Organik ürünler çok daha sağlıklıdır, çünkü daha az nitrat içeririler ve haşare ilaçları antibiyotik ya da aşı maddelerinin artıklarını barındırmazlar. Uzun nakliyat mesafeleri ve depolama söz konusu olmadığından bölgesel organik ürünler daha lezzetli ve besin değeri açısından daha değerlidir. Tüm bu nedenler göz önüne alındığında organik ürünleri tükettiğinizde, sağlığınız için doğru bir tercih yapmış olursunuz. Güvenilir gıda alışverişi için tavsiyeler: imi ürünlerde bulunan ‘entegre çiftlik‘ (integrier ter Landbau) denetlenmiş sözleşmeli çiftlik ürünü (aus kontrolliertem Vertragsanbau), ‘çevre dostu‘ (umweltschonend), ‘işlenmemiş‘ (unbehandelt) veya ‘kontrol edilmiş‘ (kontrolliert) gibi ifadeler yasal olarak korunmamıştır ve kimi za- • Ürünlerin üzerindeki organik ürün damgasına dikkat ediniz ve koruma altında olmayan kavramlara kanmayınız. • Mevsimi olan, yaşadığınız bölgede üretilen sebze ve meyveleri satın alınız. Organik Ürün Damgaları 16 Bazen Bisiklet Otomobilden Daha Hızlıdır Doğaya salınan sera gazının büyük bölümü ulaşım araçlarının kullanımından kaynaklanmaktadır. Özellikle araç trafiği atmosferi büyük ölçüde kirletmektedir. Ö zellikle dört kilometrenin altındaki mesafelerde bisiklet çoğu zaman araba, otobüs veya trenden daha hızlıdır. Bisiklet kullanımının hiçbir maliyeti yoktur ve aynı zamanda sağlıklıdır. İyi bir bisiklet ile uzun mesafeler katetmek mümkündür. Burada küçük bir elektrikli motor da yardımcı olabilir. Arabaların kısa mesafelerde iklime zararı normalden çok daha fazladır, çünkü arabalar motor ısınana kadar çok fazla yakıt harcamaktadır: bu 100 kilometrede 40 litreye kadar yakıt tüketimine denk gelebilmektedir. Araç, normal çalışma sırasında kilometre başına yaklaşık 100 ile 200 grama kadar karbondioksit salınımı yaparken, bu kısa mesafede kilometre başına 1 kilogramı bulabilmektedir. Otobüs ve Tren Kullanmak T oplu taşıma sistemi, arabaya göre ekonomik bir alternatiftir. Araba yerine otobüs ve tren kullananlar aynı zamanda kentin yaşam kalitesini geliştirmeye katkıda bulunmaktadırlar. Çünkü yollarda daha az araba demek, daha az gürültü, daha temiz bir hava ve bisikletliler için daha fazla alan anlamına gelmektedir. Ülke içindeki uzun yolculuklar için ise uçak yerine tren veya uzun mesafe otobüslerinden biri kullanılmalıdır. Bu araçlarla ulaşım, uçağa göre biraz daha fazla vakit alsa da oldukça ucuz ve daha iklim dostudur. Araç Paylaşım Sistemi A raba kullanmaktan vazgeçmeyenler, bir yere giderken arabalarını akrabaları ya da arkadaşları ile veya internet üzerinden örneğin www.tamayca.de. platformunda başkaları ile paylaşabilirler. www.mitfahrgelegenheit.de sayfasında ortak araba kullanımı için ilan verebilir, www.pendlerportal.de sayfasından ise sürekli iş seyahati yapanlara sunulan özel fırsatlardan yararlanabilirsiniz. Bu forumlar sayesinde araçlar daha verimli bir şekilde kullanılır ve hatta ortak araç kullanımından gelir elde edilebilir. Sadece gidiş ya da dönüş için arabaya ihtiyacınız varsa araç kiralayabilir veya CarSharing yöntemini kullanabilirsiniz. Birçok şehirde araçların ortak kullanımı için CarSharing fırsatları mevcuttur. Bunlar için özel olarak kullanıma ayrılmış istasyonlar bulunmaktadır. Daha fazla bilgiye CarSharing Federasyonunun www.carsharing.de internet adresinden ulaşabilirsiniz. Yakıt Tasarruflu Sürüş D ikkatli ve öngörülü bir sürüş ile yakıttan yaklaşık dörtte bir oranında tasarruf elde edilebilir. Bu hem cüzdanınızı hem de çevreyi rahatlatır. Ayrıca gereksiz hızlanma ve sık frenlemeden kaçınılmalıdır. Saatte 100 km’ nin üzerindeki hızda yakıt tüketimi önemli ölçüde yükselir. Bu yüzden arabaların çok hızlı kullanılması tavsiye edilmez. Yakıt tasarruflu sürüş aynı zamanda mümkün olduğunca çabuk bir üst vitese geçerek ve düşük yuvarlanma direncine sahip lastikler kullanarak da mümkündür. Konu hakkında daha fazla bilgiye Almanya Trafik Kulübü´nün www.vcd.org/spritspartipps.html internet adresinden ulaşabilirsiniz. Ekonomik ve Çevre Dostu Bir Araba Satın Alın 1 00 km’ de yaklaşık 8 litre yerine 4,5 litre yakıt tüketen bir araç kullandığınızda her 5.000 kilometrede 280 Euro tasarruf sağlarsınız. Düşük yakıt tüketimi aynı zamanda iklime zararlı gazların da daha düşük olması anlamına gelir. Bu konu ile bilgilere Almanya Otomobil Kulübü´nün ’Çevre Dostu Araç Listesi‘ne www.vcd.org/ auto-umweltliste-2013.html#c14246 adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıklı ve çevre dostu ulaşım için tavsiyeler: • Mümkün olduğu kadar otobüs ve tren gibi çevre dostu ulaşım araçlarını kullanın. • Bisiklet kullanarak çift kazanç sağlayın: hem sağlığınızı koruyun, hem de paradan tasarruf edin. • Özellikle 4 kilometrenin altıdaki kısa mesafelerde araba kullanmayın – Arabalarda egzoz emisyonları son derece yüksektir. • Ortak araba sistemini kullanarak arabanızı mümkün olduğu kadar başkaları ile paylaşın ya da kendi arabanız yerine CarSharing kullanın. 17 İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı ve ECOLOG Enstitüsü tarafından yürütülen İklimi Korumak. Bizim Elimizde. projesi çevre ve iklimi koruma konusunda pratik bilgiler sunarak, tüketicilerin konuya daha duyarlı hale getirilmesini hedeflemektedir. Öncelikli olarak Türkiye kökenliler ve Rusça konuşan topluluklara ulaşmayı hedefleyen ve bu gruplara kültürel arka planlarına ve ihtiyaçlarına uygun içerikler sunan proje „Ulusal İklimi Koruma Girişimi kapsamında, Federal Almanya Çevre, Doğa Koruma, İmar ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir. Proje Faaliyetleri • Göçmen dernekleri ve ibadethanelerinde bilgilendirme toplantıları • Günlük kullanıma uygun iki dilli veya anadilde broşür ve bilgi materyalleri • Medya kuruluşları üzerinde bilgilendirme çalışmaları • İklim ve çevre koruma bilincini desteklemeye yönelik ulusal ve bölgesel çapta etkinlikler Dostluk Grubu Etkin bir iklim koruması için sadece siyaset ve ekonomi aktörlerine değil, yurttaşlara da önemli görevler düşüyor. Ancak pekçok kişi bu konuda önemli ve gerekli bir katkıda bulunabileceğinin farkında değil. İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi herkesin katılması halinde en küçük tedbirlerle dahi pekçok şeye ulaşılabileceğini göstermek istiyoruz. Dostluk grubumuzunda bu fikri destekleyen ve iklimin korunması konusunda öncülük etmek isteyen kişiler yer alıyor. “Sağlıklı bir yaşam için iklimi korumamız şart!” Bilgin Defterli Türkiye Kadın Milli Futbol Takımı Kaptanı “Yaşat ki yaşayasın!” Ediz Hun Sanatçı ve Öğretim Üyesi “İklimin korunması gelecekte de yaşanabilir bir hayatın garantisidir!” “Geleceğimiz de renkli kalsın!” Hüseyin Avnı Karslıoğlu Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Dr. Dr. Ahmet Lokurlu İş Adamı 18 “Bizden sonraki nesillerin yerküre üzerindeki geleceğini güvence altına alabilmemiz için, bugünkü yaşam biçimimizden en kısa sürede vazgeçmek zorundayız.” Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan TAM Vakfı Bilimsel Direktörü “Yaradanı seven, yaratılanı korur!” Feridun Zaimoğlu Yazar Bilgi ve Danışmanlık Merkezleri Elektrik tasarrufu, ısınma ve havalandırma, küf, enerjiyi verimli kullanan binalar ve onarım (ve finansman) konularında daha fazla bilgi için: Tüketiciyi Koruma Merkezleri (Verbraucherzentralen) Telefonla danışmanlık ve kişisel danışmanlık hizmeti için randevu almak için ücretsiz 0800 809 802 400 no. lu telefonu arayabilir, (bazı danışmanlık görüşmeleri ücrete tabidir) veya www.verbraucherzentrale-energieberatung.de internet adresini ziyaret edebilirsiniz. Alman Enerji Ajansı (Deutsche Energie-Agentur) Ücretsiz Enerji Bilgi Hattı: 08000 736 734 Eletrik tasarrufu konusunda: www.stromeffizienz.de, www.thema-energie.de/strom.html Isınma ve havalandırma konusunda: www.thema-energie.de/heizung-warmwasser.html İnşa ve bina modernizasyonu konusunda: www.thema-energie.de/bauen-modernisieren.html Ulaşım konusunda: Almanya Trafik Kulübü (Verkehrsclub Deutschland) Telefonla danışmanlık hizmeti: 030 280 351-27, www.vcd.org Künye / Impressum İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Klimaschutz. In unserer Hand. Yayınlayan / Herausgeber Zentrum für Türkeistudien und Integrationsforschung Altendorfer Str. 3 | 45127 Essen Tel: +49-201-3198-112 Fax: +49-201-3198-333 aver@zfti.de | www.klimig.de İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Proje Yöneticisi / Projektleiter: Caner Aver (V.i.S.d.P) Yayına Hazırlayan / Redaktion: Cem Şentürk Kaynak Metinler / Quelltexte: ECOLOG Enstitüsü Çeviri / Übersetzung: Belgin Çiftçi Metin Düzenleme ve Düzelti / Zielgruppenspezifische Bearbeitung und Korrektur: Cem Şentürk, İnci Öykü Yener-Roderburg Tasarım & Dizgi / Design & Layout: Attila Civelek (www.buket-medien.de) Fotoğraf Hakları / Bildnachweise Başlık: ingimage.com, Sayfa 2-3: Mustafa Şentürk, Sayfa 6: ingimage.com, Sayfa 7: ingimage.com, Sayfa 8: ingimage.com, Sayfa 11: ingimage.com, Sayfa 12: Attila Civelek, Sayfa 14: Forschungsinstitut für Wärmeschutz e.V. München (FIW)/dena), Sayfa 15: ingimage.com Druck / Baskı FSC zertifiziert und mit dem EU-ECO Label ausgezeichnet. / FSC sertifikalı ve AB ECO etiketi ile ödüllendirilmiştir. FSC = nachhaltige Forstwirtschaft FSC = sürdürebilir ormancılık ECO Label = für nachhaltigen Umweltschutz ECO Etiketi = ҫevresel sürdürebilirlik İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Proje Uygulayıcıları Proje Destekçileri www.klimig.de