MART - NİSAN 2008 - Türkiye Ormancılar Derneği
Transkript
MART - NİSAN 2008 - Türkiye Ormancılar Derneği
___ «IIIB M J _9 150. YILDA T Ü R K İ Y E D E ORMANCILIK EĞİTİMİ V E ÖĞRETİMİ İ P tfM C U ' P ıo fD A k,n M ızraklı, Emin G ü zen ge. SA m o ğ o o Yolo»1 Burhanettin Sed 21 M art D ü n ya O rm a n c ılık G ü n ü tüm yurtta Burhanettin Seçkin törenlerle kutlandı. Dem eğim iz de 21 M art haftasını çok önemli bir organizasyonla kutladı. O rm ancılık eğitiminini İ 5 0 . yılı nedeniyle, ayrıntılarını iç sayfalarda bulabileceğiniz bir kongre düzenlendi. Kongre; akademisyenleri, O rm an TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ İKTİSADİ İŞLETMESİ TARAFINDAN İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR Yd: 2008 { Mart Nisan ( Sayı: 2 j Cilt: 84 ISSN 1302-040X Fakülteleri öğrencilerini ve meslektaşlan bir araya getirdi. Kongre son rasınd a düzenlenen yeşil g eced e, yıllardır i görüşemeyen dostlarla bir araya gelm e olanağı bulduk. Derginin görünümünde yaptığımız değişliklere çeşitli TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ADINA SAHİBİ G EN EL BAŞKAN MUSTAFA YUMURTACI r tepkiler aldık. O lu m lu tepkiler, sayfa düzeninde yapılan değişikliklerin derginin okunuriuğunun artmasına katkıda D oç. Dr. Erdoğan Atm ış bu lu n acağ ı yönündeydi. Eleştirel tepkiler ise yazıların küçüklüğü ve bazı yerlerde zemindeki fotoğraflar yüzünden SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ERDOĞAN ÖZER r yazının okunamaması üzerine yoğunlaşıyordu. Bu eleştirilerin haklılığını dikkate a larak bu sayıda çok küçük yazılara yer -EDİTÖR ' ■SEZGİN Ö ZDEN 02den@forestry.ankara.edu.tr vermedik. Resimlerle yazılann kanşm am ası için de özen gösterdik. YAYIN K URULU// İyigün PULAT .' I Aydın GERİŞ. Erdoğan ATMİŞ . İsmet DAŞDEMIR Sezgin ÖZDEN ■ Oktay YILDIZ Mehmet Ali BAŞARAN Bilgilendirmek omacıyla üyelerimize ücretsiz dağıtılır. I GRAFİK TASARIM Ferhat ATA ferhatuata@hotmail.com KAPAK FOTOĞRAFI İnternetten http://home-and-garden.webshots.com/ [ ! nedeniyle Akın M ızraklı, Emin G ü zeng e ve S. A rm ağ an Yalçın tarafından hazırlanan "Orm anların Su Kaynaklanna 1 Skileri ve Dim Planlama Ö rneği" isimli makaleyi bu sayıda bulabileceksiniz. Burhanettin Seçkin 'in hazırladığı ve Reyhan Acartürk çölleşm eyle sav aş ile a ğ a ç tanm ının konu edildiği iki etkinliklerini de bulabilirsiniz. Demeğin düzenlediği Kongre Tel: O 3 76 2 12 50 70 Fox: 0 037 6 213 19 88 e-posta: karatekinl8@hotmöil.com 1 Şerufettin Akşahin kaynaklarının giderek önemini artırması ve dünya su günü . . ' TEL&FAX 0 312 433 84 13 BASKI KAYIKÇI OFSET Cumh. Mh. ParkSk. Atakoç Apt. No: 16 18100 / ÇANKIRI H. Batuhan G ünsen "Yayla Dediğin" isimli hoş bir yazı ile başladık. Su ve su yazının ilgi çekeceğini umuyoruz. Derginin bu sayısında YAYIN KURULU E-POSTA ormanveav@tod-tr.org Dr. N . Kaan Ö zkaza nç Bu sayıya O sm an G ö k çe tarafından kaleme alınan YÖ N ETİM YERİ: MİTHAT PAŞA CADDESİ N O : 49/4 KIZILAY / ANKARA www.tod-tr.org tod@tod-tr.org ormancilarder@ttmail .com i l D ern ek'ten çeşitli h aberleri ve Ekoturizm G ru b u n u n Emin G üzen ge h ab erlerin e sayfa 2 2 'd e yer ve rd ik . G e ç e n sayıd a r H H d A m sterdam 'ın tanıtıldığı " G e z i" y azıların a bu sayıda r Belçika'nın G e n t şehri ile devam ediyoruz. G ezi bölümü yine Erdoğan Atmiş tarafından hazırlandı. Kaan Ö zkazanç bu sayıda K a rab atak ile doğal varlıklarım ızı tanıtm aya devam ediyor. B atuh an G ü n şen A vru p a O rm a n la n n r Korunması B akan lar Konferansına ilişkin bir çeviri ile bu sayıda yer alıyor. Harm ancık O rm an İşletme Şefi Şerafettin Akşahin, bölgesinde yok olmaya yüz tutmuş bir değirmeni fotoğraflayarak tanıtılm asını sağ lad ı. Reyhan A cartürk, Türkiye'de Floristik Araştırm alann Tarihçesine ilişkin kısa bilgi veriyor bu sayıda. Hem en peşinden Emin G üzeng e tarafından hazırlanan ve Antalya bölgesi anıt ağaçlarını r anlatan bir yazı bulacaksınız. Bir sonraki sayıda buluşmak dileğiyle 21 Mart Dünya ç f ■ S 1 O rm a n c ılık G ü n ü n ü kutlar, d ergiye ilişkin g örüş ve önerilerinizi beklediğimizi bildiririz. D oç. D r. Sezgin Ö zd e n M a rt - N is a n 2 0 0 8 1 ÇSfeM&SrsKâMfıtfw*«ı ■■■■■■■■■■■■■i H r a r c g l orasında A n k ara’da içkaie O tei'd e gerçekleştirildi. Kongreye.tüm meslek .re-YV'cj '•n* v* zx»&co.vp poiîîçgörüşün ■kamuoyumuzun katılımı am açtand ı, şjşş v w ss2 riîfe Y ! w ıiŞ5c Kamu yorcnno .Sc*' c»—C"\S k poSfesonrın otaşmasmcı özeüikie otmona&ğımız! temsil etmiş kişiler, Genel Kuru! yapıldı. Genel Kurul; zorunlu siyesi düşüncesine bakılmaksızın özel olarak yapılan proje değişikliğini onayladı, otarak davet edildi. A ncak bu kişi ve kesimlerden hiçbir yanıt oiınomodı. Meslek 2 . katın satın alın m ası, dem eğe ait »e m iş, © m cnaiığm bitimse! ve «etavv öKrâtforioe ters döşen yasal c*CS35r'iemetere ve uygulamalara karşı da bû*ûk m ûcodetetar vermiştir. için h er türlü özveriyi d illerin d en düşürmeyenler, bu meslek sayesinde her 1 2 Nisan 2 0 0 8 günü bina inşaatımızla ilgili tek gündem maddelik Olağanüstü Kendimi ve çevremi tanıdığım 1950'îi!i yıllarda, buralarda yaşayan insanların neredeyse hepsi hayvana ve yaylacı İdi. birimlerin yönetilm esi, işletilmesi ve kiralanm ası, intifa hakkı sözleşmesinin yenilenm esi, otoparkın işletilmesi ve 3 e ş v<crdc da geçmişinden gelen bu -cmni sorum tuiuğun ve m isyonun gereklerine pygun dcm k davranmaktadır. türlü olanağa kavuşanlar, nedense bunun işletfirilmesi ya da kültür sitesi projesi için gereğini yerine getirmiyorlar. Demek ki yasal yollara başvurulması vb konularda eski siyasi dayatm alonndan kolayca Ulusal ormancılık politikafanna ters, ormcni.cr ve ormancılığımız aleyhine getirilmek istenilen yasal düzenlemelere vazgeçemiyorlar. Ayrıca, geçmişte sert ve Yönetim Kuruluna yetki verdi. A y n ı g ü n ö ğ le d e n s o n r a ve uygulam alara karşı mücadelemizi aşın tavırlanyla mesleğin böleni olan kişileri örnek alm ak isteyenlere de bu hhhnh h ihh h bb İ duyulmuştur. o s c ' ^ v ' SçSttiyos» co^rvn payandası T^^vye C ^ Y f a o t a Demeği 8 3 yıllık m da, to p lu m sa l y a ş a m ım ız d a ve bu ralard a yaşayan insanların neredeyse hepsi hayvancı tavırlanndon vazgeçmelerini öneririz. lemsita'lerimizle b’rsohbeHoptantısı yapildı. B in a n ı n k u lla n ım ın a iliş k in temsildlerimizdfeh öneri beklediğimizi k ü ltü re l d ü n y a m ız d a y a y la ve yaylacı id i. sürdürüyor, gerektiğinde meslek örgütleri ve ’O m cnîonrm za Sabip Çıkalım Birliği" Ç ü n k ü o ta v ırla r ne m esleğe ne meslektaşlara bîr vatdr sağlamadı. Aksine ilettik. Bu önerileri .tüm üyelerimizden de bekliyoruz. kavram ı bir olumlu duygusallık En d o ğ u d a K o rad u î kö yü n ü n D a ğ O b a s ı vardır. içerir. Yayla v e yaylacılığı konu K a m a la k (s e d ır ) ve k a ra a r d ıç o r m a n la r ın ın iç in e gibi oluşumlarla kaygılanmızı kamuoyu Se pcytaşrçoruz. meslek kamuoyunun kam plaşm asına B in an ı n tam am lan m asın dan' Stonra olm ış soytsız türkü, şarkı, öykü, serpiştirilm iş bir b içim d e yerleşm iş o lup k e çi v e koyun neden oldu. III, Ulusal O rm ancılık Kongremiz, tüm D ern eğ in ileriye d ö n ü k a m a ç la n doğrultusundaki faaliyetlerini, hedeflerini, m isyo n u n u kucaklamış bir geleneğin gereği olarak orman fakültelerince desteklenmiş, her. orman fakültesinden öğretim görevlileri, 1994 lü vAydan beri meslek ve meslektaş tebliğ sahipleri ve öğrenciler ile 7 orman kooutannaa birlikte mücadele edilmesi fakültesi dekanı bizzat hazır bufunmuşluc Özellikle 9 orman fakültesinden tartılan Geçmişte tüm meslek kamuoyunun yuvası ve bannoğı olmuş, tüm meslektaştan™ -- ro m a n , vb san at ağ ırlıktı h a y v a n c ılık y a p a rla rd ı. Tek tırn a k lıla rd a n d a ürünlerim iz vardır. D en ileb ilir katır v e eşek v a rd ı. D e re le r ve su k e n a rla n ü nlü ceviz ki k e n tlim izd e n k ö y lü m ü ze , p a tro n u m u z d a n iş ç im iz e , ağ açlan ile süslüydü. Yedikleri içtilderi hayvan ürünleriydi. • üniversite mezunum uzdan elifi bir aileye g önd erm işti. Bekir; sa b a h çıkıp a n c a k ak şam b e lirle m e si g ereğ in e inanıyoruz. O lağan Genel Kurula kadar (Nisan 2 0 0 9 ) üyelerimizin katkılannı, r e s im B ir gün kard eşim B e kir'i b a b am bir iş için b u rad a : g ö r s e : m e rte k s a n a n ı m ıza k a d a r to p lu m u m u z u n h e r eve d öndüğünde, gülerek kendisinin nasıl ağ ırlandığını 4 7 öğrenö üç gün boyunca çalışmalara katılmtş, son gün yapılan "Ö ğ re n ci Gerekirse 5 yıllık, 10 yıllık stratejik planlar düzenlensin istiyoruz. kesiminde özlem li bir yayla ya d a yaylacılık im gelem esi Y ılla rd ır o rm an cılık sorunlarım ızın verem Bu bir tü r kültürel kendiciliktir. Top lum un kendi sü t, b îr t a b a k p e y n ir, b îr t a b a k k a y m a k , b ir ta b a k yayıktan yeni çıkm ış te re y a ğ ve iç e c e k o la ra k d a bir Platformu"nun da kendileri için çok yararlı çözümünde medde kamuoyu birlikteliğini kültürünü ö n çe le m e sî, (Ö nem sem esi ve yüceltm esidir. ta s ayran g etirm iş. Y a n ın d a d o yufka e k m e k . B a b a m hükümet dönem indeki bakanlık üst g e ç tiğ in i savunan T O D , kendi çalışm alannda Soygı ile karşılan m alıdır. y ö n e tim in d e n ayrılmışlardır. üyeleri atasındaki birlikteliği Sağlayamazsa, görmediğimiz bîr um ursamazlığa ve Bina inşaatımız tahminlerimizden hızlı ügîsizliğe muhatap oluyoruz. Bırakınız yapıcı önerilerim izi dikkate alm ayı, .ofarak devam etmiştir. Bina inşaatımızda T2 Kasım 2 005'd e yapılan Olağanüstü g ö rü şm e ta le p le rim iz bile kab u l edememektedir. G e n e ! Kurul kararlann o esas olan O ım a n c ^ eğitiminin 150. yılı nedeniyle gereğini hepvurguladık. Ancak, Demeğin bu içtenlika yaktaştmlanna aynı şekilde yarst otamadığımızı da üzülerek belirtmek isSyoruz. Son yıllarda ve özellikle 6 0 . bugüne kadar b e lirte re k A n k a r a 'd a n önerilerini ve iradelerini -bekliyoruz. " D a h a he istiyorsun o ğ lu m , k ad ın evinde o la n h er şeyi zam an ö n ü n e ko ym u ş. S e n i p a d işa h g ibi a ğ ırıo m ış "d e d i v e tüm çabalarının ve birikimlerinin anlamı ötfüşmemektedir. O la n la rla o lm ası g erekenler üst üste k a lm a z . Ü y e le r a ra s ı birlikteliğin gelmemektedir. Yayla ve .yaylacılık kavram ların ı d a bu hep birlikte g ülüştü k. K a rad u t köyünün A ğ ıl O b a s ı is e B erit D a ğ ı'n ın sa ğ la n m a sı, üyeler a ra s ı ilişkilerin genelleme çerçevesinde görmeliyiz. Sayfanın önü kadar yavru tepelerind en Livlik'in d oğu y am o cın a ya sla n m ış güçlendirilmesi öncelikli hedefimizdir. arkasını da okum ak gerekir. A şağ ıd a, yayla ve yayla alık diken ard ıcı v e k a ra a rd ıç o rm a n ia n n ın iç le rin e ve alt projeden farklı uygulamalar gündeme Ancak, üzülerek şunu d a gözlemliyoruz; konusunda toplum um uzda v a r o lan olum lu ve özlem li gelmiştir. Zorunlu olarak yaptınlon bu k ü p ü m i r a s ı m ı z a v e bunun ta ş ıy ıc ıla rın a elim d en u çların a yerleşm işti. Ben yayla ö n ce si v e y a y la so n rası k o y u n s ü r ü le r im iz i H o p u r 'd a n o ş o n r bu a r d ıç düzenlenen *HI. Ulusa! O rm an cılık proje değişiklikleri sonucu ilk projede yer d a r g ru p sa l ç ık a r iliş k ile rin d e n k u r t u la m a y a n la r , b u ç e m b e ri kongresi"nfeı yaprlması koran 5 Kasım d on sinemalar, dolayısıyla "Küttür Sitesi" k ıra m a ya n la r, Türkiye O rm a n c ıla r 2 0 0 6 ferdinde orman fakültesi dekonian ire öğnerim g ö re lile ri ile yapılan bir oluşumu şimdilik yaşama geçirilemernişfe Demeği'ni yok saymaya çalışmaktadırlar Otopark yönetmeliğinin mahkeme kararı te c c - n d c kcrarioşt'nldı. Bu talep de : n r faküfeiesrıdengeJdL Bunun nedeni ile iptal edilmesinden sonra Büyükşehir 8elediyessnce yürürlüğe kandan 'Otopark d e , a rr rc n c ı’ık eğitim inin 1 0 0 . yıl Ş n in s1957} demeğîmizce yapttanş A n c a k , g e r ç e k le r le - im g e le r ç o ğ u anJatmıştı. Evin hanım ı so fra y a b ir ta b a k yoğurt, bir tas g e ld iğ in c e s a y g ılı o la r a k , s a y fa n ın a r k a s ın ı d a göstermeye çalışacağ ım , Berit Dağı'nın başına gelenleri o rm an ian n ın içlerin d e otlatırdım . ile sürüm üzü b u ra la rd a otlattık ve ak şam e ve d önd ük. istekleri olduğunda demek hatırlanmakta, a n ip to ca ğ ım . U zu n ö m rü m iç e ris in d e , n e re d e y se b aşın dan so n u n a k a d a r tan ığ ı old u ğ u m b ir fe la k e t sorun çözülmesinde, katkı konulmasında, sü recin i o ld u ğ u g ib i a k ta rm a y a ç a b a la y a c a ğ ım . b a b a m g e ld i. K ö rn e (k o p a lı k ü ç ü k b a ş h a y va n a ğ ılı} birlikte bir oluşum sağlanmasında demek Benim köyüm Kahram anm araş il sınırlan içerisinde g ird i, sürünün için e baktı v e h ışım la "K u z la c ı (H am ile) Yönetmeliği' hükümlerine göre otoparkın efelenmekledir. Mesleğe, meslektaşa ve bulunan Berit D a ğ ı'n ın kuzeye b a k a n etekİerindedir. K a ra b a ş Koyun v o k " d e d i. Y a ln ız bu k a d a r d a d e ğ il, ülkeye yararlı, etkin bir örgüt haline Kuzeye yan i İç A n a d o lu ve D oğ u A n a d o lu yön ün e b ir de b akıld ı ki Bozo d a y o k . B o zo bizim K a n g a l ırta pkTcse, cynca demeğimizin 'üzüğünde binamızda çözümlenmesi konusunda kesin karar ve tavır ortaya konulmuş, gelinmek isteniyorsa, kısır çekişmeleri ve b a kan etek şeritte b irin c i s ıra d a k i y e rle şim y e rle ri, kö p eğ im izd i. H idd etlen d i v e M u stafa ile b en i " G id in '- .'u s a - K o n g re le ri" projenin buna göre yapılması stenümiş6r.. ilişkin bir hüküm Proje değişikliği sonunda ticari olmayan grupsal dayatmaları bir kenara Herek, ortak çalışma ortamlannı oluşturmalıyız. batıdan doğuya d oğru sıra sı ile K ö m e S ö ğ ü t, A şağ ı Kırvkkoz, Y ukarı K ın ık ko z, M ü d ürler, K ü çü k K a ro la r, geri y o llad ı. O rm a n c ılık " ü re" e — « h e i — a ş re be tür etönöderin yapemış bir otoparkın kuPonımı, d em eğ e art Saygıtanmda, birimlerin karaya verilmesi ve iletilm esi, mütea hhide oh yerlerin satın dtnması gibi konularda G en el Kurd karan na gerek YÖNETİM KURUUt O m nar Bir gün A hm et davım ın ve Elif bibimin o ğ lu M ustafa B ira z son ra d a h e r za m a n k i g ib i bilinm ez b ir yerden b ulun o k o yu n u " d iy e re k g e ld iğ im iz d a ğ la ra g erisin H aytalar, Y o n ca lı, H a v a la r , Ericek ve K arad u t'tu r. Bu K a r a n lık b a s m ış tı. B irb irim iz e b ild rrm e m e y e «tek şeririn uzunluğu y a k la şık 3 0 - 4 0 v e g enişliği de ça lışa ra k korku ile sürünün g e liş hattından y a m a çla rd a 7.-5 i.m . kadardır. d ü şe k a lk a koyun v e k ö p e ğ e ç a ğ a sesleri ç ık a ra ra k Kendim i ve çevrem i tanıd ığ ım 19 5 0 'lili yılla rd a , O rm a n v e A v m m m gittik. Bozoo B ozoo diye bağ ırıyo rd u k, ıslık çalıyo rd u k. M a rt - N is a n 2 0 0 8 ,, jfiBjgi kesm iş. R cçborin kolu ç o la k o lm u ş. R e çb e r O g ü n d e n s o n ra Y a ln ız Ç a m k u ts a lla ş m ış , jr im s s n lk le r d o k u n a m a z o lm u ş . H a b b a a b la m ın g ittiğim de B a ltış'ta n b a ktım Y a ln ız Ç a m 'a . Terind e d u ru y o rd u . S o n o la ra k y e ğ e n im Y e m iih a 'n tn '-> :ozeiind e de karşı m ezarlıktan baktım o n a . D ü nyan ın e n büyük ycıinızı yerli y e rin d e y a ln ız b a ş ın a d u ru y o rd u , .■'yv.-'k 5 *6 m etre b o yu n d ayd ı. A la z d a y a p a y a ln ız k ald ığ ı ı.-in te p e 11 d iğ e r u ç d a lla r ı r ü z g a r la r d a n k u ru y o r, V .niıvordu. Y a ln ız Ç a m b ü y ü m e d e n y a şıy o rd u . B ir g ü n onurs k u ts a llığ ın a in a n m a y a n b iri ç ık a r v e b a lta ile (tğkündeo k e sm e zse , o n y ılla r bo yu sü rd ü rd ü ğ ü k u tsa l vcsinızliâı y a ş a m a y a d e v a m e d e c e k t i. G ö k y ü z ü n d e vıidizlor, y a p a y a ln ız la rd ı. A m a o n la r b ir ç o k y a ln ızla rd ı. O p o yeryüzünde Y aln ız Ç a m yaln ızlık ta d a y a ln ızd ı. Bu gün c-rirk n e K ö y O b a s ı, ne A ğ ıl O b a s ı v e n e d e D a ğ O feası'n d a o n n a n kalm ıştı. Yaln ız Ç a m İlah i bir yaln ızlık y eş'yard u . Ö m rü uzun o lsu n . Berit D a ğ ı'n ın eteklerin i K a ra d u t'ta n batıya d o ğ ru d o la n ırs a n ız K a r a d ış lık 'a g e lirs in iz . Y a n i b ü y ü k le rin a n la ttığ ın a g ö r e , K a r a A r d ıç lık d e n e n te p e le re v e y a m a çlo ro g e lirsin iz. Bu te p e le r E ric e k 'in a rk a s ın d a d ır ve bizim evden so n ra hem en b a ş la r yükselm eye. B enim ço c u k lu ğ u m u n iç in d e g e ç tiğ i d e d e m H a c ı R e sü l'ü n e v in in m e rte k , d ir e k , ç a p la (2 ) v e h e z e n le rin in (3 ) Ses yoktu. Sürünün d ö n ü şe geçtiği son noktaya epeyce k a y ın b a b a s ı M e h ir K a r a c a 'd a n d in le m iş t im . yak la şm ıştık . B u rası A ğ ıl O b a s ı'n ın a rk a sın d a k i d ik e n Kışı zorlu g eçen y ılla rd a ko yu n lan n yerfıi yiyeceâi a rd ıcı ve k a ra a rd ıç k arışım ı o rm a n ta n n içiydi. Son b ir bitince, sürüm üzü T o m b a k'ı m erkez y a p a ra k Ericek'ten u m utla yin e b a ğ ırd ık B o zo o B o zo o d a h a a ş a ğ ıd a d iy e . Laf la f d iye o la n A ş a ğ ı E s e n d e r e B u c a ğ ı'rıo B o zo ’nun tok sesi g e ld i. D ü n y a la r bizim olm uştu. Sesin götürürdük. Abim A li ile ben To m b ak'ta H a b b a ablam ın g e ld iğ i yere hızla u la ştık . K a ra b a ş K u z la c ı Koyun b ir evind e k a lır ve sürüyü otlatırdık. Ku m arlı H avva; karının ça ta ! a rd ıç a ğ a c ın ın iki çatolı a ra s ın d a sırtüstü yatıyo r (H a b b a 'n ın k a y n a n a sı) için e p a n c a r d ilim le n ip atılmış ve b e k liy o r d u . sa b a h ta rh a n a sın ı iç e r sürüyü k a n y a v a ş y a v a ş erimiş B o z o d a o tu rm u ş b a ş ın d a onu O g ü n o r a d a , ö ğ le d o la y la r ın d a o la n o la y ı ve a la c a la n m ış a la n la r d a o tla tır d ık . A li o zam an d üşü nd ü m . Sürünün ö n ü birden ü rkm üş ve sürü gerisin T o m b a k 'ta b ir k ıza a ş ık tı. A li k a v a l ç a la r , A li türkü g eri d ö nm ü ştü . B o zo sü rünün ö n ü n e doğru sald ırm ış, ç a ğ ırırd ı. B e n se a ş ık o lm a y a ö z e n e c e k y aştay d ım . ıış ve geri dönm üştü. Sürünün ön ün den belki b ir Ö z e n ird im . to v ş c n , belki d e b ir tilki k a ç m ıştı. M u sta fa ile ben bu A k ş a m eve g e lip , k o y u n la rı k a p a lı y e re koyup, olayın üzerinde durm om ış ve zaten d e vakti geldiği için aşım ızı yedikten sonra iyice yaşlanm ış o lan M eh ir Karaca d ö n ü şe geçm iştik. Bütü n k o y u n lar d ö l dökm üştü yan i ve a k şa m o tu rm a sın a e v e g elen a k ra n la rın ın gençlik doğurm uştu. G e ç a lm an (H am ile k a la n ) dolayısı ile d e a şk la n d a h il b ir sürü h ikayelerini ve a n ıla rın ı dinlerdik. d o ğ u m u g eciken b ir tek K a ra b a ş K o yu n k alm ıştı. İşte B e n im d a h a so n ra b ir şiirim e d e ko n u o la n "Y aln ız sü rim y n ön den ürkm esi sıra sın d a k a rn ı yüklü o la n bu Ç a m 'ın Ö y k ü sü " d e b u n la rd a n birisiydi. '-cv.ncoğtz sırtüstü çata! ardıcın iki çatalı arasın a düşm üş. Y a ln ız Ç a m , T o m b a k kö yün ün ö n ü n d e n geçen : : -ki ç o c u k ç o b a n o la y ı fa rk e d e m e m işiz a m a B o zo E s e n d e re 'n in B e rit'te n g e ç e s in d e , ç ır ılç ıp la k karşı w k etm iş ve biz O m a r A ğ a'm n zılgıtını yiyip g elinceye tepelerden birisinin üzerinde ve yeryüzünde kendisinden « a d a r d a koyunu b e klem iş. K c - a d u t ’ un o rta o b o sı o la n b a şka eşi o lm ayan b ir yaln ızd ı. V akti ile , bütün çevresi A ğ ıl O b o s ı'n m k a ra ç a m o rm a n ı o la n B e rit D a ğ t'n ın a lt etek lerin in e rk e sin d e k i bu o rm a n la rın a li u cun un ö n c e le ri d a h a k ü ç ü c ü k m utlu b ir fid a n ıy m ış . Kıyım o lm u ş , çevresi ' o oşcç-i e te k le re d o ğ ru in d iğ i v e T o m b o k kö yün ün b o şa ld ık ça b o şalm ış. Tom b aklı Tecirliler, Kö y O b a lıla r. :. ' c c < : Köy O b c s ı'n a ko d o r o rm a n lık o ld u ğ u o S a n g ü z e llile r bitirm işler bu g üzelim o rm a n la n , geriye s û " f a f t b -ze'd en büyük okanion tarafınd an söylenirdi, bu boz b a y ırla r k a lm ış. Rivayet o kî bu kıyım sırasınd a - k rio r sts «o n u d a b ir d e ilg in ç b ir o la y a n la tırla rd ı. Bu h e r n asılsa o ra d a yap ayaln ız kalm ış o lan Y aln ız Ç am 'm bir d alını bir gün b u rad an çift sürm eye giden b ir reçber h ğ t y ç d o f ' ço cö karğ u m d a To m b ak'ta H o b b a a b lam ın O rm an ve Av b u r a d a k i k a r a a r d ıç o r m a n la r ın d a n k e s ild iğ in i, b a b a m d a n e p e y c e k ü ç ü k o la n K a ra M u sta fa em m im bil? h atırlar v e an latırd ı. B enim kuzu gütm eye b aşlad ığ ım yaşta ise ö n c e 2 0 Ö - 3 0 0 m etred e b iç yü kseld ikçe 1 0 0 2 0 0 m e tre d e b ir v e d a h a sö rira d a d a h a sık o lm a k özere b o d u rla şm ış ve ç o k la şm ış fo rm d a k a ra a rd ıç la r vard ı. T e p e le rin g ü n e y y ü z le rin e d o ğ ru g id ild iğ in d e Y ap raklı G ü n e d e n e n y a m a ç la ra u la şılır. O z a m a n la r ,ya p ra k lı G ü n e m eşe tıa k la rı (4) ile d o lu y d u . B u ra d a n kış g ö n ü h a y v a n la r ye sin d iye m e şe d a lla n k e s ilir v e b a sm a y ap ılırd ı. lıv lik / t e n , H o p u r 'd a n , K a r a d ış lık 't a n , Y a p ra k lı G ü n e 'd e n kö ylü lerim in kış g ü n leri k ız a k la rla va rd ı h a , g eliyo r h a g ib i b a ğ ırış ç a ğ ın ş la r iç in d e o d u n ta şıd ığ ı, keçiler için dal taşıdığı, ö kse otu taşıdığı ve biz çocu klan n d a bu m a n z a ra y ı b ir e ğ le n c e h a v a s ın d a izle d iğ im iz o g ünleri şim d i in a n ılm a z b ir ö zlem v e fa k a t b ir o k a d a r d a üzüntü ile yeniden y a ş a r g ibiyim . Şim di o ra la rd a tek tük d e o lsa ne b ir ta n e k a ra a rd ıç , ne m e şe ç a lılık la r ı, ne d a lı kolu kesîle kesile.eciş bücüş h a le gelm iş k a m a la k a ğ a ç la rı ve n e d e o rm a n la rd a n to p la n a n ö k se o tla n v a r ortık. Şim di o ra la rd a küskün in s a n la r g ib i küskü n tep eler, k ü sk ü n d e re le r, kü sk ü n b o z y a m a ç la r k a ld ı geriye. İşin ilginç ya n ı, bu küskünler d ün yasın d a, eskiden old u ğ u g ib i, yeşerip b o y a ta n o tla r do k a lm a d ığ ı için tic e k 'in koyun s ü rü le ri, keçi sü rüleri ve c o r (5) sü rü leri de yok artık eskisi k a d a r. O a ü n le rin B erit D o ğ Tn ın o rm a n sın ın a ltın d a k i Aşağı Kınıkkozu obaları ile karşılaşılıp « z * IIP IIİIIII i istenmeye ve gözlenmeye devam edilirse, o beşer onar evlik olan Havalar, Yoncalı, Haytalar, fer, Yukarı Kınıkkozu ve Aşağı Kınıkkozu obaları “'o*cricr'ın neredeyse hemen arkasından kamalak •*cr boşlardı. Doğu Toroslar'ın en doğusunda '■d* ?crq5 sedirinin en doğudaki yayılış sınınnda arrrsonkın en son o la ra k , İlkokulda iken bir i ğnr- - isen; Havalor'don H a v a Kadir'in çadınna ^ « m o - aonT.ûsîûm. Ericek'ten bir katıra binmiş, "c .'- .ıla r'm evlerine çıkm ış, orad an ' - - c e r . v x * ra B e rit'e doğru yükselerek bir '*** :'Çsr'Sir.çfe •ferîemîşfeT). Nefesim i tutuyordum, 1 katırın ayak sesleri bile beni korkutuyordu. Çadırloru yaklaştığımı köpek seslerinden anladım. Ama bu sesleri duyduğumda rahatlam ıştım , korkularım dağılmıştı. K ö p e k le rle b a ş e d e b ile c e ğ im i b ilird im . Dağın doruklanma dibinde, bir dere yakasında, kaynayan bir pınarın çevresinde bulmuştum ç a d ırla rı. O kadar yükseklerde idilerdi ki k a m a la k o rm a n ları bitmiş mezdağa ormanlarının üst sınırına çıkmışlardı ve daha yukarılar ise çıplak dik yam açlar ve heybetli kayalıklardı. Ç adırların sol üst tarafından, geldiğim yolun devamı olan ince bir cılgı yol (6) aşıp gidiyordu Berit Dağı'nın arkasına doğru. O gün o cılgı yoldan geçm edim , geçemedim. Hevesim ve merakım içimde kaldı. Aradan yıllar geçti. O korkunç olay geldi başımıza ve gökyüzü üstümüze kepti (7). Ağam Elbistan'da ağır cezada yargılanıyor ve h ap iste y a tıy o rd u . Lise b itm işti, sın a v la ra hazırlanıyordum Poyraz Kapısı'nın önünde. Görüş gününde Elbistan'a gittim. Ağam bu cılgı yoldan geçmemi gerektirecek bir görev verdi. Berit Dağı'nın bize göre arkalarında kalan, kabarcık üzümü ve cevizi ile ünlü olan Sarıgüzel köyüne gidecektim. Ağam'ın asker arkadaşı Cenderm e (8) Mehmet'i görecektim. Ertesi günü, Ericek'ten çıktım yola, yaya yapıldak. Ne atımız kalm ıştı, ne katırımız. Kıran Deresi'nden geçtim, H avcılar'ın evlerini geride bıraktım. Yaklaşık on yıl kad ar önce içinden korka korka geçtiğim ormanlan yerinde bulmaya çalışarak hüsranla tırmandım d ağa. Ne kam alak kalmıştı, ne de mezdağa. O n yıl önceki köpekli kara çadırlar da yoktu yerlerinde. O küçücük ve suyu çekilmiş pınardan yere yatarak koyun gibi su içtim. Kalktım, vakti ile heveslenip ve meraklanıp da gidemediğim cılgı yola düştüm. Yüksele yüksele, öte yüze aşım noktasında bir bele vardım. Belin üstüne oturdum. Sırtımı Kapı Kayası'na yasladım . Sağım da Elbistan O va sı'n a doğru akan Yaralı'yı, solumda Esendere'yi, karşımda başı bozulmuş» süsü püsü elinden alınmış küskün bir gelin gibi duran Orman ve A* i vfA V K o dad ’fltk 'ı, Yapraklı G ün e'yi, Senemin G üne'yi Kızunic itıyrattim. Kara a rd ıç la , kam o lakla, m ezdağa ;r . iu yam açlar yerine boz bayırlar ve çıplak kayalar i ı lfiı;şt, gertyö ve adeta kızgın kızgın bakıyo rlard ı bana. M avcılar'ı en son Şerif Bibim i ö bü r dünyaya Ç ift e r k e n 7 0 0 6 yılı yazınd a g ö rd üm . M ezarlığın bpjyı>duflu Kale boynundan Berit'i uzun uzun seyrettim. ! lövıifin kalan üç boş yaşlı ile, eskiden evlerin hemen (i;*i!n d *n başlayan ve şimdi yerlerinde yellerin estiği jrumoluk ve m ezdağa orm anlarının başına gelenleri k;--oujK'k aram ızda acı acı. Erıcek'© her yıl gidip geliyordum. A n cak, Berit'e ,'ıiuncık her zaman mümkün olmuyordu. Başka b irço k ♦agellerin yanında, bir de sağlık engeli vard ı. Kalp hastası idim, by passlı idim . Ö zellikle yakınlarım bu gerekçe îie d a ğ la ra tırm an m am ı iste m iy o rla rd ı. Yaş ilerlemişti, işin sonuna da yaklaşılıyordu. Tülay jjif gün ‘ Bu yoz birlikte çıkalım Berit'e. Ben de göreyim oraları" dedi. O yıl (2 00 3) ağustos sonuna doğru Dr. îüfay (eşim), Dr. N ihal (Kasım 'ın eşi) ve Dr. Kasım (Kcvdcşim) olm ak üzere üç doktor nezaretinde çıktık yala, g ü r ü m ü z Şah in 'd i. Şa h in , babasının diliyle O rp af A ğ a 'n ın Ş a h a n oğlu ve son ço cu ğ u id i. Ericek belde o lu n ca, Belediye Başkanı em ekli öğretmen Mirza Telli'nin yardımları ile yayla yolları da y a p ılm ıştı. Belirli yüksekliklere kadar hem yaylaların b a z la rın a , hem de dağ o b a la rın a a r a b a la r la g id ile b iliy o rd u . A n ıla s ı ve ö v ü le si b ir hizm et gerçekleştirilmişti. Biz de Şahin'nin cipi ile vurduk kendimizi dağlara. Esendere aşağılara doğru akıyordu bir parçam ızı alıp gö türerek ve biz de d a ğ la ra tırmanıyorduk türküler söyleyerek. Fotoğraf makinem ve kam eram yanım da idi. Solda fkıiarrıın Pınarı ve sağda Delikli Taşı geçtikten sonra dura kalka, tehlikeli durumlarda bağrışa çağrışa, ara »ıra inip cipi om uzlaya om uzlaya ve en güzeli de kamerayı hiç kapatm adan Morun Yatağ ı'na kadar gittik. Yaklaşık 2 0 -2 5 km uzunluğunda bir m esafe kcjtöttik. Araba yolu bitti. Zirveye ve Karagöl'e varmak için aşağı yukan daha 5 km uzunluğunda bir yolumuz vord>. Hanımları ve belinde Umman m arka tabancası ffç ikide bir dağları inleten Şahin'i O ğ lak Kayası'nın dibinde, bir pınarın başında bırakarak Kasım'la ikimiz t'rmondık dağlara. Daha dün akşam kuzulan yaymadan gelmişim gibi adım adım, karış karış ve taş taş bildiğim bu yerleri hiç zorlanm adan ve zahmetsizce yürüdüm. Kam eram ız yine hiç kapanm am ıştı. Sarı Kaya'nın Önündeki, suları iyice çekilm iş K arag ö l'd e elimizi yüzümüzü yıkadık. Bütün Esendere Vadisi'ni, Ericek'i, Elbistan O vası'nı, Şar Dağı'nı, Afşin'in bağlannı, Atlas Dağı'm, Tülüce'yi uçaktan seyreder gibi seyrettik ve Öinboğularla selâmlaştık 3 0 1 4 rakımlı zirveden. Cipo döndüğümüzde epeyce sitem yedik. Ama değmişti. Aldırmadık, onların gönüllerini aldık. Çocukluğumda Orman ve Av A li ile tırm anm a yarışı yaptığım ız ve H o o île kuzu güttüğümüz O ğlok Kavasım a dibindeki dölekfe kozvfan su la d ığ ım ız p ın o rın b a şın d a k a rn ım ızı d o yu rd u k Ö y k ü n ü n a s lın ı b ilm iyo rum Bizim o ro fa rd a anlatıldığına gö re, K aro cao ğ kjn 'm , bu eld en b ir efe elinde sazı ile giderken, yolu bir yörük çodmno uğronvş. Bir tos soğuk su istemiş çadırdon. Bir yörük kızı getirmiş suyu, içm iş. Koracooğlan kıza vurulm uş. Duygularım 'Elinden bir tas su içtim ya bir daha hiç susomom artık' diye dile getirmiş ve yörük kızının da yüreğini kopartarak yerinden vurmuş sazın teline ve düşm üş kendi yoluna, k a y b o lm u ş g ö z le rd e n . Ben de yem ekten so n ra oradakilere bu öyküyü anlatarak 'B ir daha acıkm am artık ' dedim . Berit D ağı'nın böğrüne bir tünel gibi giren Deli Elifin M ağarası'm n sağındaki, solundaki yam açlar boz b ayırlara dönüşm üştü. Elinde bir değnekle ve yırtık pırtık giysileriyle Deli Elif diye bir deli kadının yaşadığı sö ylenird i bu m a ğ a ra d a . Ben bu k ad ın ı ta n ıd ım . H aytalar'dan olduğunu sanıyorum . Ç o k kez gördüm onu derelerin içlerin den, büklerin arasın d an yalnız başına geçerek yam açla ra tırm anırken, o rm an ların d e rin lik le rin e d a la rk e n ve bir ruh gib i se ssizce kaybolurken gözlerden. Deli Elif, bu gün görseydi buraları, bin kere daha delirirdi diye düşündüm kendi ken d im e. Ç ü n k ü y a şa d ığ ı sö ylen en m a ğ a r a d a , soğuklarda yakacak bir dal parçası bile bulamayocaktı artık zavallıcık. H a v cı H a sa n la rın ç a d ır k u rd u k la rı H ü rm üz Yaylası'nın, dallan çardak çardak yükselen kam alak orm anlan da yok olm uştu. Ç o dınm ızı kurduğum uz Düven Yurdu'nun hemen arkasında yaklaşık 2 0 0 0 m. rakımlı yamaçlardaki mezdağa ormanlan ve çadırımızın altın d an itib aren K a rm y a rık 'a k a d a r inen a rd ıç o r m a n la r ın ın y e r le rin d e de y e lle r e s iy o r d u . Düven Yurdu, şimdi adı G üm üşkaya M ağarası olan Büyük M ağara'nın batı yönündedir. Bu m ağara da Berit D ağ ı'nın böğrüne dev bir tünel gibi girer. Çadınm ızla m ağara arasından derin bir dere geçer ve büyük bir vadi oluşturur. Şimd iri taşlar, kayalıklar ve kevenlerle örtülü olan bu vadi o yıllard a dalların da salıncak oynadığımız kaplam a kara ardıç ormanıydı. Yolak'm hemen altında, titrek kavaklar olduğu için a d ın a K av ak denen yurtlak Küçük K a ra 'n ın yaylasıydı. Ö nü Sığır Eğreği'ne doğru ardıç orm anlan ve sol yom do Küçük Kara'nın keçi sürüsünün kış aylan beslendiği kamalak ormanıydı. Küçük Kara'nın keçileri için ayrılm ış böyle bir kam alak orm anı da Yukarı K ım k k o z u 'n a g id e rk e n K a n d il D a ğ ı'n ın a r k a yamoçlannda bulunuyordu. Kavak'taki titrek kavaklar, keçileri besleyen k am alaklar, Sığır Eğreği'nin kara ardıçlan sanki hiç olmamışçasına bu gün artık yoktular. Sonunda "Bir daha acıkm am a rtık ' diye sözü b a ğ la d ığ ım yem ek so fra s ın ın o ld u ğ u y e rd e n , •vX\x!sNj v • ' v ' kkozu çvkuruno k a d a r \ vV v . v o o-* vc.sioşjk 3 0 *4 0 k m karelik Civ ;X w w\v> Oi V-A v' .v.o.'.lv.. :n;;! akıbetini ise hiç s'si t§e yorar ;<■;? O ş s - ' c k a -svn bs>w .*, küçüğü Acbno'l» oton iki kaybetti. • 4 0 8 . beyit: Sen b a şk a g üzellerd en d a h a güzel d eğilsin. " Le y lâ, “S u s, çü nkü sen M ecnû n değilsin. ' dîye cevap verd i. " Bu beyitler, b ir ço k kişiye A şık V eysel'im izi de v '' - ' '■■' " îs w vv'v «CMokMor. "Efsanevi Berit O a ğ ı'n a 3* açsîsç 'o \ bu kayalıklar mıydı* diye bzimle dalga , o , *v v V '. ooyduğu bir Karadut'lu öyküsünü anım satm ış o lm alı. N e dem işti Veysel? "G ü zelliğ n on S e p im in güldürdü. ■V' a . v vO jc D ağ O b a s ı'm d a n bir d e lk a n lıy a M ecnun'un boşuna Leyla'ya tutulduğunu düşünm eleri a$xoooc scom u ta n ı " G itm e , te zke re b ıra k , D e vle t 3 2 8 6 . beyit: Ahm aklar, bilgisizliklerinden Mecnûn a C - . ' . c e olursun* d em iş, ikn a e d e m e m iş. Aynı ' • " -kss Sb sİO A 'm n köylüklerinden bir ark ad aşı varm ış. a o nii.cs* cSye ısrar etmiş. Bizim kisi "Yok" dem iş "Ben c p ar'eim ez/Şu bendeki aşk o lm a sa ". İnsan ların Leyla'yı pek de güzel b u lm a m aları ve ile ilgili beyitler de şu nlard ır: d ediler ki: “Leylâ, pek o k ad ar ahım şahım bir şey değil. 3 2 8 7 . beyit: Şehrimizde ondan d aha güzel ay gibi Emin G Ü Z E N G E Denerim ve Kontro; Başmühendisi O rm an Genel Müaünüğü Antalya - Türkiye S. Denetim ve Kontrol Başmühendisi O rm an G en e l Müöuhüğü Antalya - Türkiye yüz binlerce kız var." ' ' o söneceğim " diye tutturmuş ve köyüne dönmüş, 3 2 8 8 . beyit: M ecnûn dedi ki: "Suret testidir, güzellik gön K_>v>au:'îunun Elbistan'lı asker arkad aş! ziyaretine ş a ra p ; T an rı, b a n a onun suretinden ş a ra p içirm ede. Sür d e b akm ış ki a rk a d a şı evlerinin ö nündeki 3 2 8 9 . beyit: H âlb u k i onun testisinde size sirke '* sîb, ö g çö* sürüyor, tek öküzle, perperişan. Belinde de verdi de onun için onun sevg isi, sizin kulağınızı tutup | eze;::, ipin ucunu d a , a d a m yu v arlan ıp dereye Akın MIZRAKLI Denetim ve Kontrol Başmühendisi Orman Geneİ Müdürlüğü Antalya - Türkiye çekm ede. V ozeî W a şa m k a y n a k la rın d a n biri o la n suyun in s a n la r için h ay ati ö n em i o ld u ğ u icadar, d ü n y a ve c o ğ ra ti ■ konum u n eden iyle ü lkem iz a ç ısın d a n d a stratejik ö n em i vard ır. S a n a y ile şm e , nüfus artışı ve şe h irle re |®§Şgj u çm asın d iye y u k a rıd a h an ım ı tu tu yo rm u ş. 3 2 9 0 . beyit: T an rı, bir testiden hem z e h ir verir g ö ç sü rd ü kçe kişi b a şın a su tüketim i de g id e re k arta caktır. İçm e ve k u lla n m a su yu n a tale b in a rtm a s ı, ~ v o c c ş tqşi g ediğine koym uş. "V atan vatan dediğin hem bal. O n u buna veren de ulu Tann'dır, bunu şuno su k a y n a k la rın a o la n tale b in d e a rtm a sın a neden o la ca k tır. Tarh ve tem iz su lo n n a n a k a y n a k la n ; o rm a n , ^ m uydu? Sen vatanını da ip tutanını da al d a başına veren de. rnero, d ağ v e y ü k se k d a ğ e k o siste m le rid ir. O rm a n la rın su ve su k a y n a k la rın ı k o ru y u c u , to p ra k k o ru m a 3 2 9 1 . beyit: Testiyi g ö rüyo rsun a m a o şa ra p , Dem iş am a bu öyküyü b a n a an latan O m a r A ğ a , ç .- o e solun d uğ um u z d urum a uygun b a şka b ir öykü PC anlatırd ı. Ben d e onu anlattım . doğru olm ayan göze g örünm ez. taşkınlan önleyici etkileri vardır. D o ğ al kaynakların sürdürülebilm esi, bulunm uş oldu kları ekosistem lerin (yaşam Bence b u rad a B erit'e b a ka n ve doğru olm ayan M ecnu n ç o k y a k ışıklı im iş. "Le y la Le y la " diye b a şın a fe lak e t g elm işti. V akti ile yeşil a tla s kum aştan o la n süslü etekleri yırtılm ış, B erit'in üstü başı açılm ıştı, - - ~ î Su yakışıklı d e likan lıya. O n u n bir kız yüzünden yam açlar g nlçıp lak kalmıştı. Ardıçlı Yurt'ta ard ıç, Kam alak ~oT e n arcp olup gitm esine gönlü razı o lm am ış. A ynca Yayalası'nda k am ala k, Yapraklı G ü n e 'd e yapraklı meşe, a c ou kadar yakışıklı bir delikanlıyı böyle bir aşkla peşine K a raard ıçlık 'ta k ara ard ıç yoktu artık. M ezd ağ a kokulu c . i . pes .eyla'yı ve O n u n güzelliğni de çok m erak etmiş. s u la k la rd a kurum uştu. Berit'in b aşın a bir iş gelm işti ki r Duyurm uş, "B u lu n g etirin M e c n u n 'u n se vg ilisi dilim d önm ez a n la tm a y a . A m a gene de o bizim Berit uSme Ş aem iş. Bulup getirmişler. Padişah düş kırıklığına D ağ ı'm ızd ı. Fuzuli'nin gazeliyle bağladım sözü; M ende u ğ r a m ış L e y la 'y ı g ö rü n c e , ş a ş ırm ış v e b ira z d a M e c n û n ’d a n fü z û n â ş ık lık is ti'd â d ı v a r ( B e n d e sâdeieaeftfittş. "B u k a ra kuru kız m ıydı se n i ç ö lle re M e c n u n 'd a n D ü şüren* d iye M e c n u n 'a ç ık ış m ış , O n u n a şk ın ı ve A şık-i sâd ık m enem M ecnun'un a n c a k a d ı v a r (Sadık ■_£r.*c'mn g ü ze lliğ in i k ü çü m se m iş. M e cnu n bo ynunu a şık benim M ecnu 'nu n a n c a k ad ı var). a lc m '.ş . P o aişah 'a saygısınm ın ezikliği için de "S iz, bir ü= a e rim görgümdeki Leyla'yı görün Padişah'ım " dem iş, 2Cm an b a n a h ak verirsniz*. da çok a ş ı k l ık is t id a d ı va r) Açıklam alar 1) S a m ı : K ağn ın ın b o yu n d u ru ğ u n d a, öküzlerin bo ynunun g ird iğ i yerin sa ğ ın d a ve so lu n d a öküzün 3 - öylcûnün, d ah a son ra kitap lardan öğrendiğim boynunu b a ğ la m a k için b u lu n an y a k la şık 3 0 - 4 0 cm s " c a rak böyle d eğil. A m a ben A ğ a m 'ın dili ile u z u n lu ğ u n d a v e 3 - 4 cm ç a p ın d a a ğ a ç ç u b u k , A g crn V , m iattığ ı gibi anlattım . Zaten G e n ce li Nizam i u t z~ Değ. " a Leyla vü M ecnu n'u ile M evlo no'n m ki de Eu çeşitlemelere b ird e Ericekii O m arA ğ o 'nınki •j>- e ' fse • v c m e : ko p m a z ya d iye d ü şü n ü y o ru m . - • ' . d ©fcj k i ilg ile n e n le r b u lu n u r d iy e d e , üfevc/vD ’rjr? .'/esnevt'sirvde bu olayın anlatıldığı beyitleri de'rûn Leyla'yı görmesi ortam larının) k o ru n m a sı, g eliştirilm esi ve p la n la n m a sı ile o la n a klıd ır. g öz yoktu. G ö z le m le r y a n lış d e ğ ild i. B erit D a ğ ı'n ın ç o -e ra e yan ıp tutuşuyorm uş. P ad işah d a y a n a m a m ış, “O fonksiyonu neden iyle suyu d e p o la y ıcı, su rejim ini d ü zen leyici, suyu niteiik v e n ice lik o lo ra k iyileştirici, sel ve 407 . ve coîoftiıyor: ae, Le ytcyç dedi ki: “Sen o musun a n c o n p e r iş a n oldu v e k e n d in i 2) Ç a p k ı: T o p ra k d a m la rd a to p ra ğ ın a ltın a döşenen yarm a a ğ a ç p a rça la rı 3) H ezen: Torak d a m la rd a m ertekleri üzernde taşıyan d a h a kalın a ğ a ç gövdesi 4 ) T ı r ı k ; M eşe çalılığ ı 5) Cor. 6) 7) 8) 9) Cılgı yol: Patika Kepmek: Y ık ılm ak Cenderm e: Ju n d a rm a K an şık h ayvan sürüsü D erd iyo k, Ç etin ( 1 7 .0 3 .2 0 0 8 ), M esnevi-i GİRİŞ Hızlı nüfus artışı ve sanayileşm e doğal k ayn ak la rın a şırı b ir şekild e kullanılmasına neden olmuştur. Doğal kaynakların bilinçsizce ku llan ılm ası $cnucu, insan yaşam ının tem ellerini •'.iyşiuran to p ra k , su v e h a v a n ın kirlenmesine neden olunmuştur. Bütün b u n la rın s o n u n d a iş e in s a n lık günüm üzde çeşitli sa ğ lık ve çevre problemleriyle karşı karşıya gelmiştir. D oğal k a y n a k la r ın d e v a m lılık la rın ın s a ğ la n a b ilm e s i, bulunm uş o ld u k la rı eko sistem lerin (yaşam ortamı) korunması, geliştirilmesi '>h planlanm asıyla olanaklıd ır. D oğa aeniien sistem in içe risin d e , o rm a n , m aki, m era, sulak a la n , kıyı ve deniz, göl, akarsu, d a ğ , yüksek d ağ , bozkır, vb.çpçF yaşam ortamları bulunmaktadır. Tüm bu ekosistem ler te k .te k ve bir bütün h a lin d e birb irleriyle" ilişki ve etkileşim içerisindedirler. D ü nyad aki Tüm canlı ve cansız varlıkların yaşam ı, doğa denilen ekosistemin içerisindeki dcosistemlerin devamlı- lığına bağlıdır. G ünüm üzd e in s a n e t k is iy le ekossiemierdeki bozulmalar hızlanmıştır. | | hızlanm a sonucu canlı türlerindeki yok d u ş artmıştır. Yaşam ortamlanndaki b o zu lm a lar kıt ve sınırlı o la n d o ğ al k a y n a k la r ın d a .n ite lik o l a r a k b o z u lm a s ın a , p o ta n s iy e l o la r a k aza lm a sın a ve iklim d eğişikliklerine neden olmaktadır. Toprak, su ve navamn süratle kirlenm esi ve kaybına neden o la n 'in s a n lık , hızlı n ü fu s, a rtışı ve sa n a y ile şm e y le ilg ili o lu m su z lu k la r h a kk ın d a g e re kli ö n le m le ri a lm o k durumundadır. O r m a n la r ın önem i bu o lu m s u z lu k la r iç in d e d a h a ö n e gkm aktadır. Günüm üzden yaklaşık 10 0 0 0 yıl önce dünyanın 6 ,2 nrayar hekrar alanının ormanlarla kaplı olduğu tahmin e d il m e k t e d ir ( K o c h , E . 1 9 9 5 ) . Günüm üzde ise bu rakamın 3 ,8 milyar hektar civarında olduğu belirtilmektedir (FA O ,2005). insan yaşamının temellerini oluşturan to p rak, su ve h avanın belli bir d eng e ve nitelikte o lm a s ı direkt o la r a k o rm a n v a r lığ ıy la ilg ilid ir. O rm a n k a y n a k la n d e n ilin c e aklım ıza bitkisel, hayvansal ve mineral kökenli m addeler gelir. Su ise, mineral kökenli yan ü rü n ler içerisind e o lu p ; akarsu, pınar, göl, gölet, bent ve maden sulan, gibi değişik şekillerde karşımıza çıkar. O rm a n ın fonksiyonel değerleri ise; odun ve odun dışı yon ürün üretimi, h id ro lo jik , ero zyo n u ö n le m e , iklim korumafklimank), toplum sağlığı, doğayı k o ru m a , estetik, re k re a sy o n , u lu sa i savu n m a ve bilim sel fonksiyonlard ır. T a tlı v e te m iz s u la r ın a n a kaynaklan; orm an, m era, dağ ve yüksek dağ ekosetemleridir. O rm an ların su ve su k a y n a k io n n ı k o ru y u c u , to p ra k korum a fonksiyonundan ötürü d e suyu depolayıcı, su rejimini düzenleyici, suyu nitelik ve nicelik o larak iyileştirici, sel ve taşkın önleyici etkileri vardır. O rm a n la r değeri parayla ölçülem eyecek ürün ve hizmetleri d e vermektedir. Bir yaklaşım a göre, armonin ekolojik işlevleri dediğimiz d eğer, odun h am m ad d esi d eğerinin 2 0 0 0 katın a u la şm a k ta d ır. B u n la r özellikle insan y aşam ın ın tem ellerini o lu ş tu r a n ü rü n v e h iz m e tle r d ir. 1993 yılında Helsinki'de toplanan ve A v ru p a o rm a n la rın ın k o ru n m a sı a m a c ıy la y a p ıla n O rm a n B a k a n la rı K o n fe ra n s ın d a " R io K a r a r l a r ın ın u yg u lan m asın a yö n elik o la ra k k a ra r a lın m ış t ır . H e ls in k i s ü r e c in d e , sü rdürüleb ilir o rm an p lan lan m ası ve işletm eciliğ i "o rm a n la rın ve o rm a n a la n la rın ın y e re l, u lu sa l ve kü resel d ü z e y le rd e b iy o lo jik ç e ş it liliğ in i, v e r i m li li ğ i n i , k e n d in i y e n ile m e M a n e v i'd e Leyla ve M ecn u n , w w w .tu rko lo ji.cu .ed u .tr Orman ve Av Orman ve Av Mart - Nisan 2008 vü iyileştirm e (iyileşfijaşif} ö -V ç^O-s^lŞsı ? * 0 ' vs vonksn n; •î .^ ' **•$ v V ^ n s .v e iin i çalışmalardır. E K O S İS T E M V E SU K A Y N A K LA R I E T K İL E Ş İM İ D o ğ ad a su ürerim i, orm an , m e ra d a ğ ve y ü k s e k d a ğ ekosistem lerind e o lm akta d ır. Bu ekosistemlere düşen yağış şekilleri, x> ^ M p rro rjr. su toruma göre yağmur ve kar şeklinde olmaktadır. o - v v< \> t\î’ tonksiyononun Ormanlık bir havzanın su verimi; havza j ; o c v ; edilmiştir. B un lar üzerine düşen yağış, intersepsiyon, ^ v- ” iv ekolojik ve sosyal gövdeden akış, inriltrasyon, yüzeyse! akış, transpirasyon ve evaporasyon 'v .C v A>e-v orman kaynaklan gibi faktörlerin denge ve karşılıklı etkiles^kV; j*'ün ve hiarteî yönünden ş im le r iy le ş e k ille n m e k t e d ir v^s-v-Vfnienni karşılamaktadır. ( U S L U ,1 9 6 9 , Ç E P E L 1 9 8 6 ) . | --rr:on kaynakların ı bilgi İn te rse p siy o n , tra n sp ira s y o n ve . deneyimleri ve teknolojileri evaporasyon su verim ini olum suz ~ce gok d eğişik şekillerd e yönde etkileyen faktörlerdir. O rm an m,? ve işletmişlerdir. Ülkem iz örtüsü bir taraftan evap orasyo nu = yönetim ve işletilmesi a z a ltıp , in filtra sy o n k o ş u lla rın ı cro in d an orman amenajman geliştirmek suretiyle düzenli ve devamlı ;je yapılm aktadır. O rm an su verimini olumlu yönde etkilerken, frion pbnbnmız, 1917 yılından d iğ e r ta ra fta n in te rse p siyo n ve ö 5 vemiz ve dünyadaki değişim transpirasyon yoluyla su kaybına neden aiere yanıt verecek şekilde olmaktadır. O rm an ekosistemlerinin pianbma modelleri göstermiştir, bir havzadaki su verimi üzerindeki bu eş; düzensiz faydalanm a, en etkisi ağ aç türüne, meşcere sıklığına, odun hasılatı üretimi, çok amaçlı Anma ve ekosistem planlaması tepe boyutlarına ve yaprak miktanna c e g e lişm e kte d ir. O rm a n göre değişm ektedir (A S A N ,1 9 8 7 ) ■■■man planlan, planlı dönemle O rm an ağaçlanrun altında ölü 196 3 yılından b a şlayarak ö rtü d e d iğ im iz b ir t a b a k a üre kadar uzanan ve devam bulunmaktadır. Bu örtü yaprak, ibre, bir sü re c i y a şa m a k ta d ır, dal, kozalak, kabuk, vb.gibi maddelerin "icnrruzda 701i yıllann orialanna çürüm esiyle oluşm uş ve toprağın sadece Bakanlar Kurutu Karan hemen üzerinde süngerimsi bir tabaka ■ok a y rılm ış o la n " M illi oluşturmuştur. Yağm ur ve kar sulan «mata, "Muhafaza Onmantan" ölü örtü tabakası içinden süzülerek •a am açlı o larak, kalan tüm mineral toprağa ulaştr. Mineral toprağa carımız ise görecekleri hiç bir ulaşan yağm ur sularının bir kısmı a k s a t a a lın m a d a n o d u n infiltrasyonla toprağa girip taban ocd esi ürerim ormanı olarak suyuna ulaşırken kalan kısm ı da ^~iş ve işleriimişiir. 801i yıllann yüzeysel akış halinde derelere ulaşır. -cn iribaren de am enajm an Toprak yüzeyini kaplayan iyi bir ölü er; Tarafınd an "M u h a fa z a örtü tabakası, hem toprak yüzeyinin -sn. .Ajartiar" ayrılarak koruma strükîürünü muhafaza etmesi, hem de İ Sosseren ormanlar (su, toptuk, bu örtü tabakasının çok yüksek su < ° tumc.. vb.gibi) bu işletme sınıfı tutma kapasitesi nedeniyle yüzeysel ypc gösterilmiştir. Ormantanmc akışın a z a lm a sın a , buna karşılık - yuKSöTiiĞr orasmdo, b6Qîşîk infiltrasyonla toprağa giren suyun p ^ ycpiG okt o la n la rd a miktarının artmasına sebep olmaktadır. ^ ,r. O rm an Am enajman Aynca ölü örtü tabakasının su kalitesini s-eıme Şefliği bazınd a arrtıncı bir filtre etkisi yaptığı da " ? a r ünitesi içerisinde; bilinmektedir. " < o a -.:c r, meralar, yerleşim A na a m a a su üretimi otan su -e tarım a la n la r ı havzalardaki meşcere kuruluş a m a a , *rG âoecir K a n o m a sarasında su verim ine en fazla etki y ap a n , toprağın gerek intersepsiyon, gerek su tutma kapasitesini iyileştiren, gerekse neş^m yenen transpirasyon yoluyla bizzat kendileri j} ekosistem gz su tüketen orm an kurutuştandır. Sî vCİşrnajGr Ülkemiz koşutlarında bu am a a en iyi ğadoncirma, yerine getiren orm an kuruluşlorı m aale se f sap tanab ilm iş değildir. S a lt s u v e rim i a ç ıs ın d a n değerlendirilirse aynı yaşlı orm anlaı, değişik yaşlı orm anlara oranla daha avantajlı-gözükmektedir. Keza kızılçom hariç tutulursa yapraklı ağ açların su verim inin ib relilerd en d a h a fazla olduğu, ibreli ağ açla r içinde ise, ışık ağaçlarının daha avantajlı konumda bulunduktan anlaşılmaktadır. Bu sonuç, su verimi ile yaprak miktarı arasındaki ilişkiyi göstermektedir (KALIPSIZ,1982). Ö zellikle içme suyu üretiminin söz konusu olduğu durum larda elde edilen suyun kalite ve sürekliliği en az kantite k ad ar önem li olduğundan, yapı ve kuruluştan durağan otan değişik yaşlı orm an lar avantajlıdır. Nitekim gençleştirme amacıyla traştama kesim apılan orm anlık alan la rd a kaliteli aynak suyu veriminin % 2 0 ile % 6 5 arasında azaldığı belirtil- mektedir (M E Y E R ,1 9 7 6 ) . D iğ e r ta ra fta n , orm anlarda sürdürülen yol yapım ve üretim etkinlikleri de içme suyu kalitesini ö n e m li ö lç ü d e d ü ş ü rm e k te d ir (G Ö R C E LİO G LU, 1984). O rm a n la rın / suyun k alitesi, mikron ve rejimi üzerinde bir çok etkileri v a r d ır . Ö rn e ğ in ; y a p ıla n araştırm alarda, orm anlık alanların, çevresindeki alanlara-oranla % . T5 % 5 0 d a h a fa z la y a ğ ış a ld ığ ı saptanmıştır. Ormantar, aldıktan yağışın % 4 4 ünü kullanılabilir dere akışı yani su ürünü haline getirirken, orm an dışındaki a lan lard a bu oran % 14 o la ra k belirlenm iştir. Bitki kökleri çıkardıktan C 0 2 ile: toprak suyunun çözündürme gücünü artırarak ve dgaç köklerinin kayaların çatlakları arasına girerek kayaları parçalam ası sonucu toprak derinliğini artırır. Böylelikle toprakta tutulan su miktarı da artar (Ç E P E L , N .1 9 8 6 ). A y rıca orm an ekosistemleri su rejimini düzenlemesi yanında, suyun depolandığı toprağı erozyondan koruması, su havzalarında önemli can ve mal kayıplarına neden olan sel ve taşkını oluşu m la rint da b ü y ü k ö lç ü d e a z a lt m a k t a d ır . O rm an ekosistemlerinde su ve toprak koruma fonksiyonlar birbirinden ayrı olarak düşünülemez. Toprağın erozyonla yok olm ası d em ek; bitki örtüsünün yok olması, toprakların su d ep o la m a g ü çle rin in a z a lm a s ı, v e rim s iz le ş m e s i, su k a lite sin in bozulm ası, baraj göllerinin taşıntı materyallerle dolması, sel ve taşkınlarn o lu ş m a s ı d e m e k tir. T ü m bu olumsuzluklar canlılar ve ontann yaşam ortamlarının bozulmasına neden olur. Yurdumuzda topraklann erozyonla taşınması konusunda en etkili ve yaygın Orman ve Av «Ota*«öaOtü-OMr ıaım om u tu na hGg6m.üM aın--- ao'ûoı f& it& rm hvms* * : H anla No 1. Dim O rm an İşletme Şefliği işletme Sınrftan Haritası (1 9 9 7 -2 0 0 6 yıllan) otar» su erozyonudur. Su erozyonunun ik ile d iğ i alan yaklaşık 6 6 ,9 milyon rektör civarındadır. Ülke yüzeyinden bir yikia kaybedilen toprak miktarı yaklaşık 1,4 m ilyar tondur. S a d e c e tarım alanlarından kaybedilen verimli toprak miktar! ise yaklaşık 5 0 0 milyon ton/yıldır. Erozyonla kaybedilen'bir başka değer -ise si/dur. Kaybedilen toprak yüzünaen her y.-i yaklaşık 5 0 m ilyar m 3 yağış •bepotanamamakfadır. Barajlar ve yeraltı şutaf! da erozyonun etkilerinden nasibini alm aktadır. Yerinden kopup giden topraklar, baraj göllerini dolduraraksu depolama hacimlerini azaltm akta ve baraj kullanım ömürlerinin kısalmasına neden olmaktadır. Dolan barajlarda ise su yerine top rak tutulm uş olur (w w w .a sik v e y se l.c o m / ero zyo n kontrolü). Hidrolojik fonksiyon gören orman, (aban suyunun, akarsu, tatlı su gölü, gölet ve b arajlard ak i suların temiz-, tutulmasını, su kaynaklannın sürekli ve düzenli olmasını sağlayan ormandır. A s lın d a o rm a n lık a la n la r , Ormansız alanlara, göre su verimini olumsuz yönde etkilemektedir. O rm an örtüsünün yoğunluğu arttıkça su verimi de buna bağlı o larak azalm aktadır. Ancak bu konuda ormanın en önemli fonksiyonu, su rejimini düzenlemesi, suyun a z oldu ğu d ö n em lerd e su kaynaklarının beslenmesinin garanti altına cimması ve suyun temizlenerek kalitesinin arttınlmasıdır. Çoğu zam an aynı aland a yer aîrnolan gereken hidrolojik fonksiyonla, toprak koruma fonksiyonunun genellikle çatışm a Halinde o ld u k la rı d ikkat çekicidir. Su k ayn ak la n , akarsu su toplam a h a v z a la rı, g ö l, gölet ve Orman ve Av b a rajlard a bir yan d an d ah a ço k su olm ası arzu edilirken, bir yandon de ülkemizin topoğrafik şan la rı dikkate a lın d ığ ın d a to p ra k ero zyo n u n d a n o lu m su z y ö n d e e tk ile n m e le rin in önlenmesi de çok önemlidir. Hidrolojik fonksiyon gören bir orm anda daha az göğüs yüzeyi bulunması arzu edilirken, toprak koruma fonksiyonu gören bir orm anda da aksine daha fazla göğüs yüzeyinin bulunm ası istenilmektedir. K e z a , to p ra k ko ru m a o rm a n ın d a tabakalı bir yapı istenirken, su üretimi açısında da maktalı bir yapı daha uygun olmaktadır. (O G M ,2 9 1 sayılı tebliğ). SU KAYNAKLARI KORUMA ALANLARININ BELİRLENMESİ İçm e suyu tem in e d ile n ve gelecekte tem in edilmesi plan lan an ala n la r, ilgili kurum , kuruluş ya da uzmanlarca belirlenmiş, önerilmiş, içme ormantar, v z m o f’İ û K d soğöfe o ç s|ş p b n b e l idenm iş sîıco, koptrao v e içm ece o la n la rın ın efrat.'rtco ta o rm a n iç r. hidrolojik fonksiyon g ö re c e k o r n -c:mor o larak seçilirler. P lan ü n ite sin d e *; Su k o ru m a orm anlarım ayırırken; O rm a n İşletme M üdürlüğü, DSİ Bölge M üd ürlüğü. il Ö z e l İdareleri ve Belediyelerle s * ye g eçe re k, m evcut b a ra j ve oâfetlerin yerleriyle, ileride yapılm ası düşünülen b a ra j ve g ö let o la n la rın ın y e n e r;, birikm esi sa ğ la n a n suyun k u lla n ım omoonın ne olduğu (içme-sula m a ;, sel tehlikesine açık akarsu ve havzakm r. isimleri gibi bilgiler elde edilmeye çoLş.«r. Hidrolojik fonksiyon görecek orm anlar sınırlandırılırken su toplam a havzaları dikkate alınarak sınırlandırma sırtlardan geçecek şekilde yapılmalıdır. Su toptama havzası plan ünitesi sınırlarını aşıyorsa komşu plan ünitelerindeki h a vza le r cici hidrolojik fonksiyonlu orm an lar olarak aynım a lıdır. T o p lu m larin b ilin ç d ü zeyin in yükselmesi, orman ürün ve hizmetlerine plan taleplerin çeşitlenmesi ve orm an k a y n a k la rın ın sü rd ü rü le b ilirliğ in in u lu s la ra ra s ı b o y u tla rd a d a ö n em k a z an m asıy la birlikte o rm a n la rd a n f a y d a la n m a a n la y ış ın d a k ö k lü değişm eler olmuştur. Yurdum uzda ilk defa 19 8 9 yılında, İstanbul-Bahçeköy F o n k siy o n e l O r m a n A m e n a jm a n P la n la rıy la su k a y n a k la rı ve b a ra j havzaları " Hidrolojik Fonksiyon" adı airmda ayntarak planlanmıştır. O rm an a m en ajm an p lan ları 2 0 0 0 yılından 2008 i V v. N3C > \V > X V ?# ' Ckp tx> W V < K!*NMNMN^ v V ^ ^ D ü $l*\V Sw v\Hi\>s.'vv jfn iı^ |(n ^ ı v V v V 'V C Ptan ir t ıp * o** sd *. & ‘ \ x ^ i**' cvğr s»V^v x v v ^ ik » unmçfcn tsfc v<^' S A .'.' 'oo'vtçkıoi'1 bubırini "i*.', ,> t> 'V ;>‘0 svH;şm«mesi r«k» x>^cs»\on (su koruma "V 'f1* *.'' sa»war» som an erozyonu >>v" g ■*X"C'V ko ru m a o rm a n ı) 'vsr-<\\ v ^•çi'iektedir. Su koruma - " O - x v ”>00 su yu n m ik ta rın ın $t--; ' - x «nc*do s uyun depolandığı sİ o»civm n taşıntı m ad d elerle vs< ' önlemek de önemlidir. Büyük yapılan baraj göllerinin ş n i ro d o rte rle dolması sonucu, su x c -; ' " ü hacim leri azalm akta ve ■e k o n o m ik ö m ü rle rin in x m csm a ned en o lm a k ta d ır. S U K O R U M A ÎM A N L A R I N D A Ö N L E M L E R Sadece su veriminin önemli ve ~ c o ’ c c oiduğu yerlerde aynı yaşlı, şfetas ormanlar oluşlurülmalı, gerek »erimini artırm ak, gerekse ham tsabs oluşumunu engellem ek için reşoere k ap alılığ ı kırılm alıdır, bu edenle gerekli olan yerlerde erozyon iorumo tedbirleri de alınmalıdır. Suyun eSte ve sürekliliğinin önemli olduğu e re rd e labakalı ve değişik yaşlı bir ■cp tercih edilmelidir. Hidrolojik ve ak koruma fonksiyonlannın aynı and a görülebilmesi için karışık m e şc e re ie r y e tiştirilm e li, b a k ım ~ ü o o h a le ie riy le k a rış ım te şv ik ESsmeKdlr. Büyük alanlarda traşlama öpâraamolıdır. Su k o ru m a a la n la n n d a id a re sureleri a ğ a ç tü rlerine göre d eğişim aâsaerm ekte birlikte k ız ılç a m a ğ a ç û r-o a e i 5 0 - 2 0 0 yıta, karaçam a ğ a ç G n rta e T 8 0 - 2 4 0 yıla çıkabilmektedir. S a u o e r bu a la n la rd a ki id are süreleri « s a ç s r t a c 6 0 , k a raçam d a 1 0 0 - 1 2 0 . * z ' a r a s ın d a y d ı. S u k o r u m a z r - r r K r t T o a eskiye nazaran (göreceği ■ w * « e g ere; d o n a a z b alam etalon ro e s rc ş R 'v jm o k ta d ır (a m a ç b o l su > *r~ » işe sfe tad a verilebilm ektedir). >„ « « crv/rc o rm o n ie m d a tra şla m a & G T -K T - m ta rta üç h e ktara k a d a r venftr v y x atanlarda eskiden 2 0 - 5 0 ■*.«*'o v c o la b ilm e k te y d i. a o” tarda ise su 4r«SsBc A Ş M m e -m erazyon kontrol y& V n aiar ,cp«^ < *iad*r. Yerleşim işletm e sınıfı o la ra k planlanm ıştır, 2 0 0 7 - 2 0 1 6 yılları için IV. yenilemesi yapılan plan ünitesi (plan ünitesinin sınırlan değişmemiştir) Kızılçam üretim, K a r a ç a m -4-G ö k n a r-l-S e d ir üretimi D o ğ a y ı k o ru m a , K ızılç a m toprol, korum a, Kızıiçam + M eşe su koruma ve K a ra ç a m + K a rışık su korum a o rm a n ı, o lm a k üzere altı işletme eopiyçvı konitol, mera ıslah, korum a ve iyileş- tirm e (re h a b ilita s y o n ) çalışm aları yapılmaktadır. D İM B A R A JI Ö R N E Ğ İ Bu b ild ir i ile o rm a n e k o s is te m le rin in su k a y n a k la r ı potansiyelleri üzerine etkileri, su korama a la n la r ın ın b e lir le n m e s i v e planlanm asının ne şekilde yapıldığı Tablo 1. Dirn Planının Eta ve Genci tirme Alanı Açısından Karşılaştırılması Genç.etası (Son Bakını etası (ara Toplam eta Gençleştirme basıiat) m3 hasılat) m3 M3 alanı Ha. 1997-2006 80380 72580 152960 393,0 2007-2016 20900 38167 59067 99,8 Farklar - 59480 -34413 - 93893 - 293,2 Farklar % si -74,0 -47,4 -61,4 -74,6 Plaıı Dönemi konulannda çalışmalar anlatılmıştır. Bu b a ğ lam d a A n talya O rm a n Bölge Müdürlüğü, Alanya O rm an İşletmesinin a m a c ın a a y r ıla r a k p la n la m a s ı yapılmıştır. Planlama esnasında bu ana işletm e a m a ç la rı y a n ın d a , Yaban TaHo X Dim Barajı 1© N o :1 . Dim Barajı Ana Gövdesi DİM BARAJI tigrajın yari Ağarstıyu Afnaeı Alanya-Antalya Dim Irrigation, energy, Sulama, enerji, içmedomestic and kullanma ve sanayi industrial vvater suyu temini supply Construction starting year İrşaalın başlama yılı tıpı ÖSvdft hacmi yvHtjaklliİ (talvegden) Beton yüzlü kayadolgu Concrete face rockfill 4 093 000 m3 123,5 m Nornısl su kolunda göl thacmi Normal su kotunda göl atam İ 4,70 km2 Sulama alanı___ __ „ _______ yopıimıştır. { VklA Oratlm___________ Di m O rm an İşletme Şefliğine dit orman a m e n a jm a n p lan ın ın ya p ım ın d a fo n k s iy o n e l iş le tm e a m a ç la r ı kullanılmıştır. Dim planı 1997—2 0 0 6 yıllan için yapılan planda Kızılçam , Kanşık (karaçam + göknar+ sedir) ve M uhafaza Karakterli olm ak üzere üç Tabk) 2. Hayatını Korama ve Geliştirme alanlan, Rekreasyon alanlan yan am açlar olarak değerlendirilm iştir. Plan ünitesinde hidrolojik fonksiyon dışındaki diğer fo n k s iy o n la rd a da fa y d a la n m a düzenlenirken hidrolojik fonksiyonu destekleyecek şekilde düzenlem e Dim P la n ın F o n k s iy o n e l O la r a k K a rş ılo ş h n lm a s ı Üretim ormanı Koruma ormanı Toplam ormanlık (Ha.) (Ha.) alan (Ha.) 1997-2006 12)38,0 3576,5 15714,5 2007-2016 2195,2 13543,4 15738,6 Farklar -9942,8 + 9966,9 + 24,1 Faiklar % si -82,0 + 278,7 + 0,2 Plan dönemi . Orm an ve Av Tablo 1 ve 2'de 1 9 9 7 -2 0 0 6 ile 2 0 0 7 - 2 0 1 6 yıllarına ait planların rakamsal değerleri karşılaştırılmıştır. Eski plan dönem inde kızılçam için 6 0 yıl, karışık işletme sınıfı için 100 yıl idare süresi kararlaştırılmışken, bu plan döneminde kızılçam üretim 80 yıl, kanşık üretim 160 yıl, doğayı karumo 3 0 0 yıl, toprak koruma 150 y İ, kızılçam su korum a 1 5 0 yıl ve kanşık su korum a işletme am açlı ormanlarda da 2 0 0 yıl idare süreleri kabul edilmiştir. Dim Barajının (foto 1,2) yapılış amacı; sulama, enerji, içme-kullanma suyu ve s a n a y i suyu tem inid ir. Barajın kuruluş am acı sadece bol su ya d a kaliteli su tem ini o lm a d ığ ın d a n , su k o r u m a ormanlannda uygulanacak silvikültürel uygulamalar, barajm tesis am acına O rm a n v e A v Purpose Type Height (from river bed) Reservplr volüme at normal vvater surface elevation Reservoir area at normal vvater surface elevation tnigatton area Capacity Annual generation uygun olmalıdır. Yani sadece bol su üretimi am açlansaydı bakım etalan arttın lıp , suyun b a ra ja d a h a bol m iktarda ulaşm ası sa ğ la n a b ilird i. A ncak yapılacak bu m üdahale hem kaliteli su üretimini engelleyici ve hem de yörenin topoğrafik şartlan nedeniyle erozyonu artına sonuçlan doğurabilirdi. Yapılan planlam a ile tüm am açlan gerçekleştirecek tedbirler alınmıştır. SO N U Ç S o n u ç o la r a k o r m a n c ılık ç a lış m a la r ın a b ir bütün o la r a k b a k m a lıy ız . O rm a n e k o siste m i içerisin d e y a p a ca ğ ım ız h e r türlü ç a lış m a d a , sistem e le m a n la rın ın birbirini etkilediğini, birbirleri arasında hassas bir dengeye oturduğunu asla unutm am alıyız. Ö nüm üzdeki süreç d o ğ a d a k i ek o sistem lerin birlikte değerlendirilerek, doğal kaynaklann p la n la n m a s ın a d o ğ ru gitm ektir. Su kaynaklan ve erozyon o laylarına havza bazında bakıp, farklı sektörlerin aynı a m a ç için yaptıkları p lan lan n k atılım cı b ir a n la y ış la , u y g u la m a p la n la n halin de ortaya ko nulm ası d a h a doğru olur. O rta k çalışm aları protokollere değil, konuyla ilgili yasal temellere dayandırm ak kalıcı ve etkin olm alarını sağlayacaktır. Kayn a kça 1- ASAN, Ü. Orman Kaynaklarının Çok Amaçlı Kullanımı ve Fonksiyonel Planlama. İ.Ü-Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 40, Sayı 3 , 1990 2- ASAN, Ü .Ş E N G Ö N Ü L,K . Orm an Formlannın Fonksiyonel Açıdan Korşılaşhnlması İ.U .O rm an Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 3 7 , Sayı 4 , 1987 3- ÇEPEL, N. Barojlann Yukan Yağış Havzalan İçin Arazi Kullanım Planlamasının Ekolojik Esasları. İ.U.Orman Fakültesi DergisüSen b, Cilt 36, Sayı 2 , 1986 4- FAO State of the Worid's Förest 2005 5G Ö R C E L İO Ğ L U ,E . İ.U .O rm a n Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 36,Sayı 2 , 1986 6KO CH ,E. Ursochen und Hinteıgrürıd der Walderstörung (İn ıH ER KEN D ELLJ 1995 7GERAY,U. Ormanlar ve Su FwtıLo4a Çekülvakfı.org.tr 8O G M . SİLVİKÜLTÜR YÖ N ETM ELİĞİ Oımanlanmızda Uygulanacak Silvikültüre! E sas ve İlkeler, Tebliğ no 2 9 1 , 2 0 0 4 9- www .asikveysel.com ./ erozyon kontrolü Mart - Nisan 20 08 Şifasında her fırsatta da bu a ğ a ç la n d ırm a la r ,s»rtdan b a ş ıb o ş h a y v a n o tla t m a c ılığ ın d a n Vfiyröklanûn çök yoğun sosyal baskı bulunduğunu ^ in iy o rd u m . İki güne yakın süren bu gezi sırasında otlatm a •orununu ortaya koyan çok sayıda keçi sürülerine de fOsHanmışir. Benim heyetten ayrılm a ve vedalaşm a zam anının ruMidiğınde isviçre'li bilim adam ının tercüm e edilm iş »fifidiTÖ çok zor anlam ıştım . Sorunu tam anlam ıyla ortaya koyan çok çarpıcı sözü hala unutmam mümkün değildir. “ KEÇ İLER PARSLARI YEM İŞ" bu sözü birkaç kez tekrarladı ve herkes aynı anlayışta birleştiğinde, keçilerin sürekli ve yoğun şekilde otlatılmaları sonucu yîH|i ödünün ve orm anın yenilenm esini sa ğ layacak alem gençliklerin devam lı yenerek doğanın zam anla iliinmesiyle orm an içinde barınan PARSIN ve diğer orrnon faunasının da yok olm aya m ahkûm olduğu bu g e zin in so n u c u o la r a k ö z e tle n iv e rm iş t i. A n a d o lu 'n u n yeşil ö rtüsü itib a riyle g e çm işin i bu anım la biraz tan ım am ız ü zerin d e; Daha da gecikmeden Anadolu nun çölleşmesi evresine son verip yeşile bürünme çağma geçmenin yolu nadolu'nun yeşil örtüsünün Latince bir atlas ile, yine Latince kalın asırlar içinde ne denli silinmiş tarihi bir kitap bulunmakta idi. İlgili kitap bir anım la ortaya koyarak, ve atlastan 12 0 0 'lü yıllard a Sultan bunun tabii bir sonucu Dağlarının çok güçlü sedir ormanları ile olarak da üzerinde yaşadığımızkaplı vatan olduğu , bu ortamlarda da yaban toproklannın ne derecede yok olduğunu, hayatının en vahşisi olarak "Anadolu doloyısıyio işin vahametini ve bu kötü Parsı'nın (Panthera pardus tulliana)" g id işatın en azın d an bir seviyede bulunduğu anlaşılıyordu. frenlenmesine imkan verecek tedbirlerin Bu gezi sırasın d a bana sık sık neler olabileceğine ilişkin görüşlerimi tekrarlayarak sord ukları, güçlü sediı burada belirtmek istiyorum. ormanlarının en 1983 yılının Haziran ayı idi, Ankara yakın olarak nerelerde bulunduğu G azi Üniversitesi Öğretim Üyelerinin yönünde oldu. Ben de bu yörede ve yabancı bir zoolog ile birlikte, Konya y a k ın b ö lg e le r d e d o ğ a l s e d ir Suttan Dağlannda yaptıklan bilimsel bir ormanlarının bulunmadığını belirterek, o ro ştırm a g e zisin e iki gü nlüğü ne o yörede gerçekleştirmekte olduğumuz katılmıştım. sedir ağ açla n d ırm aların a verdiğimiz İsviçre'li bilim ad am ın ın elinde önemi belirtmeye çalıştım. İzahatlarım a Orman ve Av —Yetkili ve u z m a n la rd a n sık ç a d u ym ak ta olduğumuz gibi her yıl erozyonla 5 0 0 milyon ton toprağın göz göre göre Anadolu'nun bağrından kopup gitmekte olduğu, yani yurdumuzun devam lı surette kort kaybı içinde bulunduğu, son günlerde de yaşanan sel, heyelan (kışın çığ) afetleri ile de (Istanbul'daIzmir'de, Senirkent'te vb.) doğanın, bir bakım a ilahi gücün bizlere uyarılarda bulunduğunu artık hütün samimiyetimizle kabul etmemiz gerekir. — A rtık a y a n -b e y a n ca n ve m al varlığımızı tehdit eder durum a gelen E R O Z Y O N C A N A V A R I'n a k arşı süratle köklü tedbirlerimizi belirleyip hayata geçirmemiz kaçınılm az duruma gelmiştir. -Aksi halde yani daha da g e c ik ild iğ in d e ; bu günkü tarım a la n la rım ızın gün gün gücünü kaybetm esinin ilerisinde, artık y a şa n a c a k şo k b ir afette I E L N IN O ) b u ra la r v a ta n s a th ın d a d ü kü m s ü re n çölleşmenin girdabında boğulmaya mahkum olacaktıir. A y rıc a , dev y a tırım la rla g e rç e k le şm iş te sisle r ve g e rç e k le ştirilm e c e b u lu nan b a ra jla rd a ru sû b a ria d o la ca k kısa bir süre içinde ö m ürlerini d o ld u rarak görev yapam az durum a gelecektir. Türkiye'nin gündem inde son yılla rd a, ekonom ik so run lar, terörist a k ım la r, ön p la n d a buiunm o kto, bunları zam an içinde elbette çözüp a şacağ ım ıza hepimiz inanmakta isek d e ; ülkemiz gündemine g e re k e n e tk in lik le g irm e m iş o la n , Tü rkiye'nin en büyük so run u, kan k ayb ı ve en b ü yü k d ü şm a n ı d u ru m u n a g e lm iş o la n E R O Z YO N TERÖ RÜ YLE k a r ş ı M il ş e f e r b e rl iğ i m iz i g e c ik t ir d iğ im iz o r a n d a a c iz k a lıp , ona yenik YÜZYIL BOYUNCA ORMAN ALANLARIMIZ YARIYA İNMİŞTİR I I İ M PMfi demekİç İn eceğimizi artık hepim izin bilm esi gerekir. Yine u n çözüm lenm esinin bir O rm a n B akanlığının - kalkabileceğ i dava o la ra k da görülm esi asla ie m e z , a k s i h a ld e d a v a n ın v a h a m e tin in m adiği ortaya çıkacaktır, konusu M illi davaya birçok kam u kurum unun sağ layacak, yine ağ açland ırm alara finansm an a önem li im kan lar getirecek 4 1 2 2 Sayılı M illi >dırma Seferberlik Yasası 19 9 5 yılında yürürlüğe r. milli d ava y a yönelik ilgili kanu nla ço k büyük ■itilmiş ise de bu d avan ın boyutları ve vaham eti ilerek a y rıc a ; Ülkem izin birliğ in i, bütünlüğünü n arın ı k o ru m a k la g ö re vli en az 7 0 0 .0 0 0 'in d e k i M e h m e tç iğ i b ü n y e s in d e b a r ın d ır a n n u z , Ö n c e lik le A n a d o lu 'm u z u gün be gün “ tn erozyon can avarın a karşı bu d inam ik gücün, kaynına da deva olm ası neden düşünülem ez. - 1 8 a y g ib i s ü re v a t a n i g ö r e v y a p a n jetçığ in bu süre iç in d e uygun z a m a n la rd a m a toplam iki aylık sürede) 6 0 0 - 8 0 0 adet fidan s :, b ir e ğ itim p r o g r a m ı ç e r ç e v e s in d e küdüğünde ve 2 . M ehm etçiğin de 1 ha a la n ı n n cıracağ ı dikkate alın dığınd a yıllık en azından « 0 - 2 5 0 OOOha u la şa c a k bir a ğ a ç la n d ırm a ve « m u h a fa z a ç a lış m a s ın ın y a p ıla b ile c e ğ i -konu her yönüyle tartışmaya ve görüşmeye 'o rc t bu hususa işlerlik getirilm esinin yolları » e bugün O rd um u z bünyesindeki m eslek mizde, ihtiyaçları açısından Doktor, reSeriber Hekim, G ıd a Mühendisi, Bilgisayarcı •e* grupkın daim i, yani m uvazzaf subay olarak P J P * çtfkkoie a h n a r a k , bu b ü n ye iç in d e vaptiracak-yönlendirecek m uvazzaf w r M öhencfaterinin de yer alm a sı (burslu tem ini de m üm künd ür) san ırım r * ' husus değildir. işte ordum uzun bünyesinde m u vazzaf o la ra k yçr a la c a k O rm a n M ü h e n d isle rin in e ğ itic iliğ in d e belli p e riyo tlarla ve m uhtelif y ö relerd en tah sis ya p ıla ca k orm an arazilerine y ap a cakları a ğ a ç la n d ırm a la r ile bu m illi d a v a y a ç o k ö n e m li d e ste k le r sa ğ la n a c a k tır. Bu vesile ile de kırsa l kesim d en-kentten gelm iş Mehmetçiğe yeşile ve doğaya karşı bir kültür aşılanacağı görüşü ile konunun her yönüyle irdelenm esinde yarar görm ekteyim . — Bilindiği gibi m illi h islerim iz a y a ğ a geldiğinde d e , Ü lkem izin bir zerre taşını d ahi kim seye vermeyiz diye kükreriz a m a A nadolu'nun bağnndan her yıl 5 0 0 milyon toprağın erozyonla akıp gitmekte olduğunu da sık sık söylem ekten başka bir şey yapm adığım ızı, yani köklü tedbirleri bulm ada ve ham leye geçm ede bugüne k a d a r fa z la s ıy la g e c ik ild iğ in i a rtık fa rk etm eliyiz. — Ne k ad ar gecikilm iş olsa da yukarıda belirttiğim "A ğaçlandırm a Seferberlik Y asası" 2 6 .7 .1 9 9 5 gün ve 2 2 3 5 8 s a y ılı R esm i G a z e te d e y a y ın la n m a s ıy la m eselenin yasal bir m ecraya sokulm ası hususu bana g öre ço k m utlu bir b a şlan g ıçtır. En büyük dileğim , ilgili yasayla göreve davet edilen başta Milli Savunm a, M illi Eğitim , T arım -K ö y işleri, İçişleri B a k a n lık la rı ile D evlet Su İşle ri, K a ra y o lla rı G e n e l M ü d ü rlü kleri ve y in e O r m a n Ü rü n le ri k u lla n a n tüm k u ru m ve müesseseler bütün inanç ve güçleriyle bu davaya sahip ç ık a ra k bu M illi A ğ a çlan d ırm a Seferberliğine olanca güçleriyle destek verm eleridir. Yine Ulu Ö n d e r A tatü rk'ü n deyim iyle, "Tabiata sayg ı a k lın ic a b ıd ır" in a n c ıy la , m evcu t d oğanıno rm a n la rın en a z ın d a n a y n e n k o ru n m a la rı da s o r u m lu lu k la r ım ız ın en b a ş ın d a g e le c e k t ir . — Topraksız vatandan söz edilem eyeceğine göre, — Ü lk e n in o r m a n la ş m a s ın a M e h m e tç ik le b aşlan m alı ö n ce , — O gücün seferber edilm esine start verecek bir hükm e, — Acil ihtiyacımız va r gelecek nesillerin hürmetine, Orm an ve Av çare geçmektir 20.Yüzyıl boyunca Ülkemizin ve özellikte kırsal kesimdeki nüfusunun şiddetle yükselm esi aynı zam an d a Anadolu topografyasının genellikle 1GÛ0 metrenin üzerinde fazla eğimli dağlık a ra zile rd e n o lu şm a sı yine özerinde yaşayan insanların sosyo ekonom ik koşullarıntn çok yetersiz bulunması, ayrıca 2 0 . Yüzyılın ikinci y a r ıs ın d a n it ib a r e n t a r ım a mekanizasyonun ve suni gübrelemenin hızla artarak girmesi, Ne yazık ki m era ve orman olanlarından büyük bir bölümünün sürclle tarım alanlarına dönüşmesine neden olmuştur. M e ra v e o r m a n a la n ı ekosistemine haiz bulunan bu yerler ne yazık ki; Kısa zamanda toprağın yıkanması ve yanlış larım uygulamaları ile kırsal kesim halkına kısa bir müddet sonra gerekli ekonomik katkıları sağlayam am ıştır. Bunun ü z e rin e ta rım a la n ın a dönüştürülen bu yerler terk edilmiş veya bugün peyderpey terk edilmektedir. Bu çerçevede yoğun nüfus artışı d a, çok morlaşan geçim koşulları karşısında Orman ve Av Ülkemizin ana orman ağacı türleri içinde hızlı gelişen türler olarak kavaktan sonra kızılçam, kızılağaç ve kestane (4K -4K urtarıcı diye tanımlanabilir.) türlerimiz açısından çok geniş yerleşme alanı potansiyeli bulunmaktadır. Bu türlerimizin kültürlerine süratle kamunun elindeki 4—5 sınıf tarım arazilerinde başlanılması teşvik edilmesi gerekmektedir. bugünkü en ciddi sorunlanmızın başında yer alan büyük kentlere göçü yaratmış bulunmaktadır. Bilim ad am lannca bugün tanm a la n la rı o la ra k m ü talaa edilen en azından 6 milyon hektar düzeyindeki saha için orm an alanı statüsüne haiz koşullan içerdiği söylenmektedir. Orm an envanteri verilerine göre de 2 0 ,5 milyon hektarı geçen orm an alanı varlığımız içinde 12 milyon hektara yakın bozuk vaziyette ağaçlandırılm ası ve toprak m uhafaza çalışm ası, yerine göre de k o ru n m ası g ereken orm an a la n ı bulunmaktadır. Yukanda açıklanm aya çalışıldığı ü ze re b u g ü n e k a d a r A n a d o lu topraklarında süren gelişmeler daim a mera ve onman alanları aleyhine tecelli etmiştir. Bu o lum su z sü re cin so n u n a yaklaşıldığı düşüncesiyle kamuoyunda doğa ve çevrecilik bilincinin günden güne artmakta olduğu ve bu çerçevede doğal orm anların odun değerlerinin artık diğer fonksiyonlanndan çok daha gerilerde kalm aya başladığı dikkate alınarak, ülkemizin odun ihtiyaçlannın z a m a n g e ç irilm e d e n b ü yü k b ir b ö lü m ü n ü n y a p a y o rm a n la rd a n karşılanması cihetine yönelmemizi icap ettirmektedir. D a h a açık bir deyişle e sa se n bu g ün a rz a ç ığ ı iç in d e olduğumuz orman ürünleri Mart - Nisan 2008 r »yaçkîi'v■ " w \ \ s öm törifaraöft ^ \ W V * W V \ W W \ V C.~YKI»> twk o wMt»n vc>*v"',^os’ ve bu MCtaa» brv.-vv^ geş^feŞn sağfanrnosi s Jk*o ..' \ !v\ t o \ korunması, iklim ►ş t umt>v % ve stabilize içinde yjfcüw>sSS■ -'*■.' jomoncfa üzerinde jjc v 3«>r t o ’v * ' \e turizm beldemizin vss ofarck ekoturisrt fonksiyonunu ♦ •'V . w ,? c e o : V « t v gelişmeler karşısında "■ 'v- ■? mînde ve bozuk ve ıslaha "-o'vrc vaziyetle bulunan 12 milyon »akın bu s a h a la r ın - »f\xNaş>*r>tmasj sorunlan karşısında o-o Man içindeki ve çevresinde scşaycn nsanlonn zilyetliğinde olan öerssrş atanı niteliğine haiz 6 milyon ~?<*ar düzeyindeki bu yerlerin so-*<o*ebrtce hızlı gelişen ağaç türleri £g oğoçİGndınlmalan husus çok büyük '•'■em; arz etmektir. Bunun temini için devlerin öncelikle önderlik ve teşvik ssn esi gerekir. 2023-30 Yıllarında odun talep miktanmız bu günkü talebi teşvik e d ilm esi gerekm ektedir. karşılamakta büyük zorluk çektiğimiz Öncelikle Orman Bakanlığınca (1/3 oranı gizli tüketimle omnanlardan çok çeşitli yörelerde bu türlerimizle ilgili karşılanır) orman ürünü miktannın en model çalışm aları başlatılması en azından üç katı ile ortaya çıkacağı önemli adım olacaktır. Konunun her dikkate alındığında bu konuda çok yönüyle örnek ve cazibeli hale getirilmesi gayesiyle her türün ıslah edilmiş geç kalındığı da bir varlıktır. hibridleriyle yapılacak ağaç tarımının Bu hususa bilimsel anlamda sulama ve gübreleme ile de kombineli ağ aç tarım ına geçiş de denilir. Ülkemizde Ağaç tanımına örnek olarak yapılması suretiyle 4 -5 sınıf tarım oldukça yaygınlaşmış bulunan kavak a la n la rı ran tab l üretken hale yetiştiriciliğini verebiliriz. Kavak getirilmelidir. Bu da Türkiye'nin geleceği yetiştiriciliğine 3 0 —40 yıl öncesine ve yaşanabildiği ve daha açık bir deyişle nazaran Devletin önderlik yapması erozyon te rö rü n ü n d a h a da zamanı artık çok gerilerde kalmıştır. gelişmesinin önlenmesi ile doğal Ülkemizin ana orman ağacı o rm a n c ılığ ım ız ın ve biyo lo jik türleri içinde hızlı gelişen türler olarak zenginliğinin korunması için derecede kavaktan sonra kızılçam, kızılağaç ve önemlidir. Bu yönde; ya p ıla c a k işin kestan e (4 K -4 K u rta rıc ı diye tanımlanabilir.) türlerimiz açısından çok çok-kaybedilecek zamanın kalmadığı geniş yerleşme alan ı potansiyeli düsturu ve heyecanı ile ulu önder bulunm aktadır. Bu türlerim izin Atatürk'ün "tabiata saygı aklın icabıdır'1 kültürlerine süratle kamunun elindeki ilk e siy le bu d a va m ız ı zam an 4—5 sınıf tanım arazilerinde başlanılması geçirmeden dört elle sarılmalıyız. Türkiye eleştirilmiştir. 2 7 .1 1 .2 0 0 6 g ün lü yönetim kurulunda alınan 1 ve 2 no.lu kararlarla Vakfen kapatılması ve onayının alınması için Mütevelli Heyet'in 1 5 .1 2 .2 0 0 6 da to p la n m a s ı k a r a r la ş t ır ılm ış t ır . 1 5 .1 2 .2 0 0 6 günü to p lan an Mütevelli Heyet üye tam sayısının 2 /3 çoğunluğunu sağlayarak, 23 oyla ve oybirliği ile kapatm a karan alm ış ve yönetim kurulunu yetkilendirmiştir. Yönetim kurulu kapatma halinde Vakfen mal varlığının geleceği hakkında Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile görüşmüş ve olası olumsuz sonuçlar otmamosı için yine Mütevelli Heyeti to p la n tıy a ç a ğ ır a r a k k o n u n u n çözümünü istemiştir. 1 4 .0 2 .2 0 0 7 tarihinde toplanan Mütevelli Heyet yine 2/3 çoğunluk ve 2 3 oyla Vakfen m al varlığının Türkiye O rm an cılar Dem eğine devredilmesi iç in V a k ıf S e n e d in in 1 8 . m a d . Değiştirilm esi k a ra n a lıp yönetim kuruluna yetki vermişti. Yönetim kurulu senet değişikliği için, Noterde senet değişikliği tadilini fiyi'ids ; ■1 r Genel Mü d. yap arak A nkara 18. Asli ye Hukuk c it e ttie e ıv c * #oç*»(Xi incelem eler Mahkemesinde dava açmıştı. 18. Asliye sonurdMrfd . nedenlerden defayı Hukuk Mahkemesi senet değişikliği ile Vakıf Senedi 1 4 .07.2001 tarihli tem » Gezefe'de yayınlanan ve Vakıflar S-ö-ge Müdürlüğünün 0 4 .0 9 .2 0 0 1 tebliği ile kurulması tamamlanan Türieve Orm ancılar Vakfe 0 8 .09.2001 sarihinde toplanan Mütevelli Heyet topianesndo Yöne#m kurukmu seoniş yönetim kurulunun 0 9 .0 9 .2 0 0 1 <0*8 toptan!» de faaliyetine başlamıştı. M ü te v e lli H e y e ti; T ü rk iy e .nefer Demeğinin O lağan Genei *u*taftanndo o luşan Vakıfta 2 0 0 2 Nbscn.. 2 0 0 4 Nisan ve 2 0 0 6 Nisan d o ğ an seçunteri sonucu değişerek ve • f 'srz z ça lışm a la rın ı sü rdü rd ü. n-i'u-uş a m a c ın d a , Tü rkiye v 'r ıe r .c ılo r D e r n e ğ in in M ı ı i ı f l ıı ı i f ş f t j görevler olan Vokrf, aemo t o n a f a ı Türkiye O rm an cılar eted eğ y’ stn iktisad i işletm esinin ~,v> -egerekfs işlemleri üstlenmesi d w j c « faat e t e ni azaltmış ve giderek üçse gejrtKşör. 3C06ye» sonuna dek faaliyetleri MMevedi Heyet ve Yönetim t c p io n t r lo r m t d a h i c wi,n Vakrf 2006 Haziran ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğüne görüş sormuş ve "M al varlığının kurucuya dönm esinin vakıf hukukuna aykırı* olm ası nedeniyle senet değişikliği gerçekleştirilememiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi kararına itiraz edilerek Yargıtay'a başvurulmuş ancak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi de Asliye Hukuk M ahkemesinin kararını oybirliğiyle onaylamıştır. Senet d eğ işikliğ in d en sonuç alınam am ası üzerine yönetim kurulu 0 3 .1 2 .2 0 0 7 günlü toplantısında, Vokrf Senedinin 3 . mad. Kapsam ında, 20' 22 Mart 2 0 0 8 tarihlerinde yapılan IH. U lu s a l O rm a n c ılık K o n g re sin in giderlerine katılma karan alarak, bu kanann onaylanması için Vakıflar Bölge M ü d ü r lü ğ ü n e b a ş v u r m u ş t u r . V a k ıf la r B ö lg e M ü d ü rlü ğ ü 1 8 .1 2 .2 0 0 7 gün ve 1 1 5 5 9 sayı!* yazısıyla harcam a için izin vermiş ve buna dayanılarak Türkiye Ormancılar Demeği’nin gerçekleştirdiği III. Ulusal O rm a n c ılık Ko ng resind e kon gre m o sra fla rı o la ra k 1 9 .0 8 6 YTtharcanmıştır. Fesih çalışmaları devam edilerek sonlandınlacalctır. TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ASSOCIATION TURC - THE FORESTER’S ASSOCIATION OF TÜRK E Y KURULUŞ TARİHİ: 1924 Sayı Konu . 2.2.1/58 : Demek 2 5 .0 3 .2 0 0 8 - Ankara Sayın; VEYSEL ERO Ğ LU Çevre ve Orman Bakam ANKARA Demeğimiz adına, Ormancılık Eğitiminin 150. yılı nedeniyle düzenlediği etkinlik ile ilgili, Ormanlanmızo Sahip Çıkalım Birliği adına yazdığımız yazılara ve görüşme taleplerine bugüne kadar olumlu bir yanıt alam adık. Bugüne dek çeşitli bakanlarla çalışma olanağı bulduk. Ancak, hiçbir bakandan demeğimize karşı bu tür bir ilgisizlik görmedik. Demeğimizin Ormancılık Eğitiminin 150. yılı nedeniyle orman fakülteleri ile birlikte düzenlediği ve 20-22 Mart tarihleri arasında Ankara içkale Otel'de yapılan 9 orman fakültesinden çok sayıda öğretim görevlisinin, öğrencilerin ve bizzat 8 orman fakültesi dekanının katıldığı III. Ulusal Ormancılık Kongresine olan ilgisizliğinize de bir anlam veremedik. Demeğimiz uzun yıllar mesleğin tek ve en etkili örgütü olarak faaliyetlerini yürütmüştür. 83 yıllık yaşamında, çeşitli yasaların çıkmasını ve ODTÜ Ormanı gibi birçok sahanın ağoçlandınlmasını gerçekleştirmiştir T ü rk iy e Orm ancılar Demeği, hiçbir siyasi partinin ya da siyasi görüşün payandası olmamış, hiçbir çıkar beklentisi içerisine girmemiştir. Politik dayatmalara ve diretmelere girmeden, mesleğin ve meslektaşın sorunlarına bilimsel ve teknik ölçütler içerisinde çözüm önerileri getirilmiş ve geliştirilmiştir Bu nedenlerle, Demeğimizin Çevre ve Orm an Bakanlığına gösterdiği bu duyarlı yaklaşımlarına karşı takındığınız duyarsız tavrı şiddetle kınıyoruz. TOD Yönetim Kurulu Adına Mustafa YUMURTACI Genel Başkan Yaşar A T İM U R Orman ve Av Mart - Nisan 2008 M td N U T L E N Si.., ' v... .v^ ,'''L ' t.' '' ■'■• c*v.», .-<* yürürlüğe O ^-iir;c -or Dem eği J > '• -w ^ G>.C$.20Q7 tarih K©S.T!; cyOZetede ÇL 4ı^ "': c '- î # * / Soğanlığından * * SS’G s:ccr> tutulan karar, w' " ' ^®9Börii, faturalar, 0ye kayıt ^s^ Sİ--r ' Ş-'^k <ayıi defteri, demirbaş 'jC~'sc . 3 e*rre hesabı defteri, alındı ı25-;es: kov~oefieri, G e n e l Sekreter •ST5" SA'rkAriT/R, Saymcn üye Ahmet | | P t Sorumlu Serbest Muhasebeci \ELEŞ ile denetlemeye ’i- KARAR DEFTERİ: 5 2 . I önem de 0 1 .0 1 .2 0 0 7 2 2 3 : .2 0 0 7 ta rih le ri a ra sın d a ^ 3F« K n ku-Ounun 22 oturumda 93 îS n p ^ a K i^ görijlm üşîüEi#: - 2 - t .0 : .2 0 0 7 tarih 50.1 sayılı i^ İHeoeSO T ü rk iy e O r m a n c ıla r |§İBpSf9ğ?i^2ûÛ6^&ı Gider Bütçesinin — r- m - , b û îç e l 2 4 8 .5 0 0 Y T L . zz?~cs.~c «arşın gerçekleşen gider 'V-iaStçesirkn ise 2 8 0 .3 2 0 ,3 0 Y T L. t*TL- o§^yûp^^^ 5 o r >~0 fZ -'. Su aşanın nedeninin; ■ • süsçe"!'" Hczırianıp G en ci ~. c 1 m a a ş a m a s ın d a : uemoe ;..— için gider olarak 7 j j i t - i r g i g n cBe; y i içnde Demek ■■Xssrvu'."u-:,'~ * 2 . emek'; olması a n c a k her ya y 5 B 5 3 Ş t î a e s e f n t » v e y a z o ru n lu o f o r a k d e b & d e r i c g e lir - g id e r h e s a p la r ın ın arasın d a; 3 1 7 evrak geldiği ve 121 incelenm esi denetlem e kurulundan d e ğ iş t ir ilm e » 0 cv d u r u m la r d a ö n c e k i o vrak g ö n d e rild iğ i g ö rü lm ü ştü r. b ir üyem izin a y rılm a sı, d en etlem e d e ft e r le r in Öngörülm eyen a v u k a tlık , bilirkişi Yeni evrak kayıt defterinin ciltli ve noter t a s d ik li o ld u ğ u g ö r ü lm ü ş t ü r . k u ru lu b a şk a n ım n ra h a ts ız lık la rı sayfa lortam iptal ed ilerek y a k a n d a k i ücretleri ve m ahkem e m asra fları H otel'de yönetim , denetim , onur k u ru iu v e te m s ilc ile rle to p lan tı nedeniyle inceleme işinin geciktiği, bu te b liğ e u yg u n h a r e k e t e d ilm e s i, olarak toplam 5 3 .0 0 0 YTLJik zorunlu yapılm asına, • 5İŞLETM E DEFTERİ; ödeme yapılmasından kaynaklandığı - 3 1 .0 3 .2 0 0 7 tarih ve 6 3 .2 sayılı tespit edilerek, ilk ge kurulda onay alınm ak üz e I ere bilgi karar ile 'Türlüye O rm ancılar Demeği verilmesine karar veril denmekledir. d Yön etm eliğinin bazı m addelerinde değişiklik yapıldığı, i E k o t u r iz m G ru b u Ç a lış m a - 0 7 .0 2 .2 0 0 7 tarih ve 5 2 .8 notu - 6 3 .3 sayılı k a ra r ile ."T ü rk iy e Karar ile Şubat 2 0 0 7 'd e n itibaren O rm ancılar Derneği üyelerinin Rixos Yaym Kurulunun Aydın G ER İŞ, İyigün Hotel Premium Belek'ten Yararlanma Haklan Hakkında Yönetmefik"in baz. maddeleri değiştirilerek son şeklinin Sezgin Ö Z D E N , M.Aİİ BAŞARAN ve Y r d .D o ç .D r O k ta y Y IL D IZ 'd a n " i;" ' evelemelere başlanıldı. ^; - ~ 'J 7 - 30.06.2007 tarihleri -'« S ’v- X k tienefen ile ilgili olarak Planına g ö re.h azırlan a n 2 0 0 7 yılı 6 o y lık tarihlerinde Antalya Belek'teki RİXO$ ^ 'ftc ş ş - v e işetme hesabı -'.'2 Nlo.İu Tebliğ - 3 0 .0 6 .2 0 0 7 tarihleri aşam ası ve so n rasınd a önceden PUŞş öu icn m ası gereken ^ v ^ -30 Ov d efterlerin şe klî '— EVRAK KAYIT DEFTERİ: 0 1 .0 1 .2 0 0 7 PULAT, Y rd .D oç.D r Erdoğan ATM IŞ, Prof.Dr. İsmet DAŞDEMİR, Yrd.Doç.Dr. ^ I 4- "O rm a n ve A v" d e r g is in d e - 0 8 .0 2 .2 0 0 7 tarih ile Bina yıkım yayınlanarak üyelere duyurulmasına, - 0 4 .0 5 .2 0 0 7 tarih ye 68.1 sayılı k a ra r ile Derneğimizin tüm hukuki işlerini takip etmek üzere Av.Yalçın işlemlerini yürütmek üzere Demirtürk KASARO ĞLU'na vekalet verilmesine, 5 .0 0 0 (Beşbin) YTL. peşin, binanın yıkımının sağlanm asından sonra da Hukuk Bürosuna yetki verilm esine, bunun için Av. C elal DEM İRTÜRK ile oluşmasına, 1 2 .5 0 0 (O n ik ib in b e şy ü z ) Y T L . ödenmesine, - 2 1 .0 2 .2 0 0 7 tarih ve 5 6 . T sayılı karar ile Türkiye O rm ancılar Demeği İktisadi işletmesine kiralanan lokalin yeterli olm am ası ve üyelerin isteği n e d e n iy le d a h a g e n iş b ir ye r kiralanm asına, Tuna C a d . N o. 14 D aire 1 5 - 1 6 N o.lu birleştirilm iş dairelerin kiralanmasına, - 5 6 .2 sayılı kararda 2 0 0 5 ve 2 0 0 6 yıiında eski tüzüğe göre üye olarak kaydı yapılanlardan bir kısmının haien giriş ödentisi ve aidatını bile ö d e m e d iğ i g ö rü le re k te b lig a t y a p ılm a s ın a ve ü y e lik ö d e n ti borçlarının dergide ilan edilmesine, - 5 6 .5 s a y ılı k a ra rla D e rn e k ç a lışm aların ın d eğerlendirilm esi, yayınlanan tüzük ve yönetmeliklerin irdelenmesi için, Demeğimizin ileriye d ö n ü k k ıs a ve u zu n v a d e li çalışm alarının ve program larrnın sa p ta n m a sı, D e rn e k vizyo n ve m is y o n u n a iliş k in ö n e r ile r in geliştirilmesi vb konularda çalışm a yap m ak üzere 4 -9 M art 2 0 0 7 e m in li S e rb e s t HESABI M uh aseb eci Necmettin KELEŞ tarafındın tutulduğu görülmüştür. 6ALINDI BELGESİ KAYIT DEFTERİ; 6 cilt alın dı belgesinin tem silci ve şubelere verildiği, 1 cildin kullanılmış o la ra k g eri alın d ığ ı g örülm üştür. D en etim y a p ıld ığ ı s ıra d a A kın MIZRAKLI'da 1 cilt, İsmail ÇEVİK'te 1 alt, Kemalettin GELDİ'de 1 cilt, İstanbul Şu b e'd e H a şa n KANDİLTde 2 cilt görülmektedir. M .Y a şa r İN A N Kurul B aşkanı sözleşme yapıldığı,- 6 8 .2 sayılı k a ra r ile O rm a n k u ilc m f m o y c n baş yüzden mali hesapların 2 0 0 7 yılı sonu 2- D ern eğim iz tüzüğündeki baz; itib a riy le d ü z e n le n m e s in e k a r a r e k sik lik ve h ato lo n n k u ru la c a k b i r verilmiştir. k o m isyo n T ara fın d an e le a ; t n a r a k işletmesinin 2 0 0 7 yılı sonu itibariyle in c e le n m e s in e k a r a r v e rilm iştir. yeniden d üzenlenm esi, bursa p a rale l y ö n e tm e lik le rin n o z ırio r.m o s : ve bunların bir olağanüstü geneı kurulda G Ö RÜ LEN EKSİKLİKLER VE ÖNERİLER g ö rü ş ü le re k k a r a r a b a ğ la n m a s ı, 3- 2 0 0 7 yılı ekoturizm elkinfikierinîr. Türkiye O rm ancılar Demeği iktisadi D ern eğ im izce tu tulan k a ra r, h azırlan a n program d oğrultusunda çalışm alarına devam ettiklerini takdirle karşılıyoruz. iş b u D e n e t le m e R a p o ru 0 2 .0 8 .2 0 0 7 tarihli Resmi G azete'd e 1- evrak kayıt, demirbaş ve işletme hesabı d efterlerinin İç işle ri B a k a n lığ / n ın yayım lanan 2 0 0 7 / 2 sayılı tebliğ ine uygun o la ra k tu tu lm ası, şu a n d a k u lla n ıla n sö z konu su d efterlerin . V e fa A LTIN Ç E K İÇ Kurul Üyesi (kuruldan ayrılm ıştır) ta ra fım ız d a n ta n z im ve im z a edilmiştir. 0 7 .0 3 .2 0 0 8 H ü sa menin! A TA Ku ru l Üyesi M ühendisi.M eftu n T Ü r E K Ç İ O Ğ L U 'n u n D e rn e k merkezinde çalıştırılmasına, Karar verildiği görülmüştür, 2- ÜYE KAYIT DEFTERLERİNİN İNCELENM ESİNDE;^ - 0 1 .0 1 .2 0 0 7 - 3 0 .0 6 .2 0 0 7 tarihleri arasında 4 0 yeni üyenin kayıt olduğu, - 3 0 .0 6 .2 0 0 7 tarihi itibariyle Ü 81 üyemiz olduğu, bunun 5 6 2 'sin in borçsuz, 207'şinin bu yıl {yani 1 yıllık}, 160'n ın 2 ila 3 yıllık, 2 1 9 'u n u n 3 yıldan çok (yani ihraç konumunda) olduğu ve O rm an ve Av Dergisinde ilan edilerek duyurulduğu görülmüştür. 3- DEMİRBAŞ DEFTERLERİ; Türkiye O rm an cılar Demeği'nin ve iktisadi İşletm e'nin d em irb aş defterlerinin ayn ayn tutulduğu, Türkiye O r m a n c ıla r D e rn e ğ i d e m irb a ş defterinde olup da İstanbul Şubesine ve Trabzon Tem silciliğine a lın an malzemelerin tutanak ile kendilerine testim edildiği görülerek ilgililere senet Orman ve Av kıy© O rm a n c ıla r D ern eğ i ekoturizm grubuhun ön erisi, üzerine dem ek yönetim inin İl M illi Eğitim M üdürlüğü: ile y ap tığ ı- -görüşmeler sonucu. Milli Eğitim Müdürlüğünün ve Ekoturizm Grubu üyelerinin seçtiği toplam 3 ilköğretim okulunda 2 0 0 8 yılı orm ancılık haftası etkinlikleri çerçevesinde öğrencilere orm ancılık h a k k ın d a s u n u m y a p ılm ış t ır . Etkinlik için özeilikfe-Ankara'mn bu türden, göfsel-eğitsel olanakları kısıtlı o k u lla rı seçilm iştir. Y ap ılan etkinlikte Ekoturizm Grubu üyesi Serdar •ŞEN G U N 'ün h a zırla m ış olduğu "O rm an ye-B'Z" adlı çalışm a ve bir o rta o ku lu n d a E ko tu rizm G ru b u Orman ve Av Başkam M u r a t A LA N Tn hazırlam ış olduğu "Tohumun fidanaDönüşüm ü" adlı .çalışm a sunulmuştur. Gidilen her okulda ortalama 25G öğrenciye ulaşılmıştır. Bu sunumlarda 6 ekoturizm grubu üyesi görev almışta: Yapılan sunumlar karşılıklı soru yanıt şeklînde yapılarak öğrencilerin konuya katılımlan sağlanm aya çaitştfmışftr. İ8ç gidilen Şehit Piyade Er Murat Eroğkı İlkö ğ retim O k u lu n u n b a h ç e s in e öğrencilerle birlikte 10 fidan dikilmiş, çocuklara fidan dikimi gösterilmiştir. Y ap ıla n ça lışm a la rd a öğrencilerin genel olarak orm ancılık hakkınca ço k a z şey bild ikleri ve o rm a n mühendisliği mesleği hakkında bilgi sahibi oimadîkfan gözlenmiştir. Sunum y o perm , a r k a c o ş i c n n genel değ&riendijmesi, yapılan bu faaliyetin çok sterinde ve a m o an a uygun olduğu, oku Harda gerek idareciler ve gerekse ö ğ r e n c î îe r t a r a f ın d a n o la m lu karşıfondhğtd.O 21 M a rt D ü n y a O rm a n c ılık Haftasında bu yıl sa d e c e 1 o k u ld a yapılan fid an d ik m e ç a lışm a sın ın . Önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi, daha çok ©kula y a y g ın la ştırm a sı, a y rıca ça lışm alara d ah a ö n ce beğlanârak, etkinlik yapılacak okuffann önceden b e lirle n e re k, su n u m la birlikte, bu okullara çeşitli broşürier, kitapçıklar hazırlanıp dağıtılması düşünülmektedir. Mart - Nisan 2008 Aslında son yıllarda Küresel ısınm a, çabalannın bir sonucudur. Ormanlann zorundayız. Eğer biz iyi bir işletmecilik iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kamu yararına işletilmesi konusunda yaparsak kimse orm an işletmeciliğini alanındaki bilinçlenm e, suya olan talebin artması ve kuraklık faktörleri, ortaya koyduktan direnç ve direnişin bir sonucudur." ö z e ll e ş t i r e li m da O rm an Genel Müdürü O sm an KAHVECİ de yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi: " O rm an cılık eğitiminde ku llan an , b ilg isayar teknolojisini iyi bilen , y a b a n c ı dili o la n , biyolojik ö n e m in i d a h a toprak, hayvan, bitki, ve insan etkenleri ■c c '£ 5 ; ' 2 0 - 2 2 M art 2 0 0 8 :.,-.>-c'i :yie Ankara içkale Ö tel'de , < t x s . Kongrenin iik iki gününde altı -i.-x olurumda 2 1 bilimsel bildiri s-rv*du Üçüncü gün ise dokuz farklı "»—o r râkûitesinden gelen beşer ifrorvinrı. «eridiği "Öğrenci Forumu" «« s® orm an fakü lte si d e k a n ın ın j n n e i B atarak kcmldığı '1 50. Yıtındo C v g r e saygı duruşu ve istiklal ,'n j y <r -< .- - -os-ndan sonra Demek j ■»-<► 5 a ;k o n ı M u s ta fa '-m açış konuşmasıyla ag yaıtfı -^ .riocı K o n g re d e r r geçmiş i 5 0 yılı » ülkem izde orm an a ra z ile ri, kısa dönemli çıkar aracı olarak görülmüş, orm anlar siyasi istismar aracı olarak kullanılmıştır. Osm anlı İmparatorluğu döneminde ormanlar cibal-i mübaha yani herkesin yararlanmasına açık bir kaynak olarak değerlendirilmiş, 1839 T a n z im a t F e rm a n ın d a n so n ra ekonomik bir kaynak olarak görülmüş, 1937'den sonra ulusal bir varlık olarak değerlendirilmişse de bu anlayış uzun sürmemiş 1840Tı yılların sonlannda ve 1950'den itibaren orm anlar yine e k o n o m ik b ir a r a ç o la r a k d eğ erlen d irilm iştir. T ü rk siyasal yaşam ında politikacı orm anı hep politik bir çıkar aracı olarak görmüştür. şat eot-grr;« olabildiğince W|*KiM 0M 0 m j**»ns»ek, orman I odun eksenli bir sürecin yoğunlukla çeşitlilik ve çok fonksiyonlu planlam a yaşandığı bir süreci yaşadık. Bu gün g ib i k o n u la rd a g e n iş k a p s a m lı artık iklim değişikliği, çevre kirliliği vb. konulan konuştuğumuz ormancılığın ekosistem tab anlı b ir yöne doğru d o n a tılm ış o rm a n m ü h e n d isle ri konu olduğu önem li ve teknik bir sektördür. Planlam ak ileri teknikleri gerektirir. 1 9 6 5 -1 9 9 1 y ılla rın d a Orm an Bakanlığının kurulm ası; bir kaydığını görüyoruz. Artık çok am açlı eğitime doğru yönelmemiz gerekiyor. özenti ya da m eslek tutuculuğu sonunda değil, bir gereklilik o larak ortaya çıkmıştır. Ekosistem mantığına göre orm an tanım ı ve çok am açlı yararlanmaya ilişkin görev tanımları yapılarak O rm an Bakanlığı yeniden kurulmalıdır. Bugün biyolojik çeşitlilik konusunda uluslararası sözleşm eler ve projeler yapılıyor ve bu projelerde çalışacak e le m a n b u lm a k ta z o rla n ıy o ru z . o rasın daki k a rm a şık ve karşılıklı ilişkilerin b u lu n d u ğ u eko sistem i yönetmektir. Çok yönlü yararlanmanın Siyasal iktidarlann baskılarına , orman azalmalanna neden olan yasal düzenlemelerine, ormancılık meslek kamuoyu 60 yıldır direnmektedir. Eğer hu k a d a r o lu m su zlu ğ a rağ m en ü lk e m iz d e h a la o r m a n ve ormancılıktan söz edilebiliyorsa hatta o rm a n a la n la r ım ız a r t m ış d e n ile b iliy o r s a , bu ta m a m e n meslektaşlanmızın cefakar ve vefakar » yeph. Orm an ve Av B iz arttırmıştır. O rm a n c ılık ; iklim , su, o rm a n la rın üzmeğimizin düzenlediği "150. 'itro o T jrfcye'de Ormancılık Eğitimi* v n o s n ı sedyen *111. Ulusal Ormanalık d iy e m e z . h o c a la rım ız d a n iyi b ir iş le tm e ci yetiştirmelerini istiyoruz. Teknolojiyi iyi Orman ve Av Sayın Başkanım kronolojik bir sıralam a yaptı. Çeşitli zam an lard a, çeşitli şekillerd e y ap ıla n m evzuat d e ğ işik lik le ri, z a m a n z a m a n biz o rm an cıları vatand aş vatand aş ile karşı karşıya getirmiştir. Buna rağmen T ü r k o r m a n c ıs ı o r m a n l a r ın k o ru n m a sın d a büyük m ü ca d e le vermiştir. H iç kimse Türk orm ancısı Tü rkiye o rm a n la rın ı ko ru ya m ad ı diyemez, dememeli. Devlet orman işletmeciliğini en iyi şekilde yaptığım ızı kan ıtlam a k istiyoruz. M eslek kanu nu m u zla birlikte birçok hizm etleri satın alıyo ru z ve a la c a ğ ız . Bu ö ze lle ştirm e d e ğ il, aldığım ız hizmetlerden de fevkalade m em nunuz." D ah a sonra O R K O O P G en el Başkanı C afer YÜKSEL, Doğa ve Çevre Dem eği B aşka n ı N evzat C E Y L A N , Türkiye Tabiatını Ko rum a Derneği Başkanı Yunus ENSARİ'nin yaptıklan kısa konuşmalann ardından 1. oturum başladı. Farklı bilim in san la rın ın 3 0 'u a ş k ın b ild ir iy le k a t ılm a k iç in başvurduğu kongrede, Kongre Bilim ve D a n ış m a K u r u lu 'n u n d e ğ e rle n d irm e s in d e n g e ç e n 21 b ild ir i s u n u lm u ş tu r. K o n g re d e sunulan bildiriler d ah a ço k O rm a n M ü h e n d is liğ i eğ itim i k o n u su n d a Mart - Nisan 2008 K<v;rŞ?"-Ş»«. İV \ ' ' td U ç k â ; ' v w m V v Sv’*"»'' ;-k«k!>ur\JSWnck» 0 “ 'v-> * n v s* .-o tN, Vv ' ! " ><■ M ü h e n ctisliğ i v^ H a ^ v v lo n n cu olmasıdır. \ ■. v . v » s- v - < skv o * '" o * v ,;»k eğitim inin tarihsel yön etim i a ç ıs ın d a n çe şitli ek sik le ri o ld u ğ u ve ç a ğ d a ş o rm an cılık perspektifine sa h ip o lm ad ığ ı d ile getirilmiştir. O rm a n c ılığ ın od un üretim i ya p a n bir m eslek O lm akları ö te y e , b a ş ta o rm a n o lm a k ü z e r e ç e ş it li d o ğ a l e ğ itim d e n b e klen tile r, k a y n a k la rd a n sa ğ la n a n hizm etlerin to p lu m a en verim li v f ^ . ı . - ■.» c e ı e v ı a sa a e m isy e n ve o rm an ş e k ild e a k t a r ılm a s ın ı s a ğ la y a n b ir u ğ ra ş ı o ld u ğ u v \ ° '- .X I' d o ğ e d sn d ih im e si, o rm a n c ılık vu rg u la n m ıştır. Bu n e d e n le o rm a n c ılık eğ itim in in de «aeo» e-rmcnGİıkto dergiler, staj ve gelişen bu anlayışa uygun o larak yeniden şekillendirilmesi ;.^ >N vv . . v j .>o -a V ^ x =v.^sc .- s ; . ; j g erekm ektedir. 5 r e ni h izm et içi e ğ itim , a ra v e alt i ‘ eğitimi, orm ancılık eğitimindeki K o n g re d e s u n u la n bü tü n b ild irile r, o tu ru m la r synufdri çeşitli bildirilerle gündem e sırasınd aki soru ve cevap lar, öğrenci forum u ve d ekan lar panelindeki bütün tartışılan lar en yakın sürede b asılacak OÇvs-k o tu ru m la rd a , g erek d e so n gün y a p ıla n o la n "III. U lu s a l O rm a n c ılık K o n g re si K it a b ın d a yer , v ... -,j . p e r k id e ; Fu rkiye'd e 1 5 0 y ıllık bir g e ç m işe a la c a k tır. B ö y le ce k o n g re d e ü retilen bütün b ilg ilerin xv» o ç - ■orm onctiık eğilim inin sü rd ü rü le b ilir o rm a n kam u o yu yla p a yla şılm a sı sa ğ la n a ca k tır. Doç. Dr. Erdoğan ATMIŞ fcKj| Bartın O rm a n Fakü ltesi d o g an atm is@ h o 1m ail.co m M wr - * t w 5SOS Orman ve A* G e ç e n sa y ıd a h e rk e s in b ild iğ i, benim de b ir ço k kez gittiğim bir kentten, A m sterd am 'd an bahsetm iştim . Bu sefer ço k b ilinm eyen, sad ece b ir kez gittiğim fakat tarihsel dokusuna h ayran olduğum bir kenti a n la ta c a ğ ım . G e z i yazılanım ın henüz b a şın d a tarihi d o ku su n u ço k iyi korum uş b ir kentin öne ç ık m a s ı, bilinç altım d a ki ta rih in i, tarihi y a p ıla rın ı h o r g ö re n , o n la rı yıkıp y e rle rin e o te l, y o l, rantkond u y ap m a yı bir m arifet o la ra k g ören b ir to p lu m d a y a şıy o r o lm a n ın v e rd iğ i h ü z ü n o la b ilir. K ıs a c a s ı bu y a z ım ız d a ta rih in i y a ş a ta n b ir k e n ti; B rü k se l'in g ö lg e sin d e k a lm ış G e n t 'i a n lata cağ ım . O rta ç a ğ 'd a A vru p a'n ın en büyük ve zengin kentlerinden biri o la n G e n t, B elçika'n ın F la m a n B ö lü m ü n d e, D oğu Flan d ers b ö lg esinin en büyük kenti ve m erkezidir. 2 o 3 bin kişinin yaşad ığ ı bir k en t o la n G e n t , B e lç ik a 'n ın ku zey b a tısın d a B ru g e s, An1werp ve B rü ksel üçgeninin ortasındodır. Burada Belçika'nın Flam an ca konuşonlonn yaşadığı Flam an v e F r a n s ız c a k o n u ş a n la r ın y a ş a d ığ ı V alo nya adını taşıyan iki farklı bölüm den o lu ş a n f e d e ra l b ir d e v le t o ld u ğ u n u h a tırla tm a k is te rim . Ü lk e d e a y rılık ç ı partilerin birbirinden o ld u kça farklı olan bu ik i t o p l u l u ğ u n b ir a r a d a y a şa y a m a y a ca ğ ın ı g erekçe g österek iki farklı d evlete, hatta başkent B rüksel'i de ayn bir devlet y a p a ra k ü ç fark lı devlete bölm ek istediği zam an zam an gündem e g e lm e k te d ir. F la m a n b ö lg e s i d a h a g e liş m iş v e z e n g in o ld u ğ u iç in , F la m a n la n n tem b el o la ra k g ö rd ü k le ri V a lo n la rla zen g in lik lerin i p a y la şm a m a isteği bu po litikaları g ü çle n d irm e d e d ir. Bu fa rk lılık la r n e d en iyle F la m a n c a 'd a G e n t o la ra k a n ıla n kentin Fra n sız ca 'd a G a n d , İn g iliz c e 'd e de G h e n t o la ra k bilindiğini belirtm ek isterim. rıh tım la rı S i H Foto söyleyebilirim . Tarihi b ir rıhtım o la n G ra s le i'n in m ükem m el m im ari dokusunu a n la m ak için; ne yazık ki bu yazıda yer verebildiğimiz iki fo to ğ ra fla yetinm ek zo ru n d a sın ız. G raslei ve karşısındaki Koom lei rıhtımlan 13. yy'a kadar Paris'ten sonra Avrupa'nın en büyük kenti olan G ent'in kalbidir. Bu rıh tım la ra y a n a ş a n g e m ile r yü n d en yapılmış teksil ürünlerini bu rıhtım lardaki d e p o la rd a n yüklem iştir. B ir z a m a n la r depo olan binalar, ço k iyi korunm uş ve resto re e d ilm iş o ld u ğ u iç in o rta ç a ğ m im arisini bugüne taşım aktad ır. (Foto 2) (Foto 3) 1 3 . y y .'d a n g ü n ü m ü z e k a la n sadece depolar değildir. Büyük bir ticari m e rk e z o la n G e n t , a y n ı z a m a n d a m a n a s tır , k ilis e , k a te d r a l v e ç a n kuleleriyle önem li bir dini merkezdir. St. B a a f K ated rali'n in geçm işi 9 4 2 yılında Aziz John tarafından yaptırılan bir şapele dayanm aktaym ış. G o tik m im arinin çok g ü ç lü b ir a n ıtı o la r a k k a b u l e d ile n k a te d r a l; iç in d e b u lu n a n o y m a la r, heykeller, dem ir işlem eler ve resim lerle b ir m üze niteliği k a za n m ış. V an Eyck kardeşlerin bir şaheseri sayılan "Kuzuiann Tapınm ası* adlı tablo bu katedralde yer alıyo r. İçini gezm e fırsatı buld uğ um uz kate d rali tam a n la m ıy la g e zm ek için Gent'te bulunduğumuz sürenin tamamını ro t o 1: Tarihi kentin tramvayı da tarihi tı içindeki tarihi taşlarla döşeli yollar ımvay, troleybüs ve bisiklet dışında araç trafiğine kap alı 5 * e rk e n d a h a ç o k g e z d iğ im , o fla d ığ ım v e y a ş a y a n la r ıy la ûğüm kent merkezindeki tarihsel b dolu atanı anlatacağım. En yenisi k oian binalardan oluşan bu alanı b in a yla sın ırlı bir a la n o lo ra k »m. Çünkü biz beş altı saat boyunca ık ve her girdiğimiz sokak başka ; her m eydandan altı yedi farklı ı Aksn içindeki tarihi taşlarla döşeli «A v* hisıUe' dışında araç trafiğine pndo yani kış m evsim inde d a h il m kentte, e lle rin d e k i fo to ğ raf t'. saH u kutsal bir m ekanı tavaf ı h e r tarihi binayı heyecan la levye çatışıyordu Doğrusu çekilen pfcmo* i ç n fotoğrafçılıkta usta *u &u»ûr> mekanton karenin içine sığdırdıktan sonra deklanşöre basm ak yeterliydi. Bu tarihi m ekana ilişkin bir veri o larak trafiğe kapalı bu alanın Belçika'nın trafiğe kapalı en büyük yaya bölgesi ve A v ru p a 'n ın d a en büyük tra fiğ e k a p a lı yaya bölgelerinden biri olduğunu belirtmem gerekir. (Foto G e n t 'teki gezimiz havanın çok güzel olduğu bir şu b at g ü n ü n e ra stla d ı. G e n tlile r o gün k a re le ri doldurmuştular. Ö zellikle altmış ve üstü yaştaki insanlar kahvelerini veya şaraplarını yudum larken, caddelerin kalabalığını izliyorlardı. Her biri birbirinden farklı özellikler toşryon kafeleri ve müşterilerini aslında Demir Ö zlü 'n ü n 'D ü n y a n ın Bütün K a h v e le rin d e * a n la tıs ın d a k i betimlemelerle anlatmak isterdim. Fakat o edebi ustalığı kendim de görem ediğim için , sodece o ihtiyarların içkilerini yudumlarken C em al Süreya'nın "Hayatta hiçbir şeyim yok. akıp giden şu sokaktan başka* dizesine benzer duygulan içlerinden geçirdiklerine emin olduğumu Foto 3 . Grâsfei'de tarihi bir yapı Orman ve Av rr*KJO A;v Mart - Nisan 2008 u E?!»,'** oimayacoktı. Katedralin hemen « Seîfert, findeki 44 çanla Benelüks * en tanınan çan küfesidir.Yirie bu ' yer atan St. Michael ve St. Nicholas ı yy.'dcı yapılmış olan önemli ibadet 9u alanda adını sayamadığım çok se vb binalar olduğunu söyleyebilirim. semt. Tarihi film çekimleri için h içb ir d e k o ra g e re k sin im duyulmayacak bu semti Ortaçağ Avrupasını yaşayarak gezdik. G ü n lü k r e h b e r li t u r la r d ü z e n le n e n P a te rs h o l'd a bulunan farklı anlayıştaki kafe ve restoranların içinde Türk restoranları da vardı. (Foto 7) (Foto 8) Belçika'nın çikolata yapımında ne k a d a r ünlü o ld u ğ u n u bil irsiniz. Neuhaus, G odiva ve Leonidas gibi bir çok çikolata markası Belçika'da doğmuştur. Gent sokaklannda da ünlü ve ünsüz bir ço k m arkaya ait man istiilasından kurtulmok için 1180 ra edilen ve 1885 yılında restore edilmiş Gravensteen (Kontlar) Kalesi mahkeme 'i olarak da kullanılmış. Bugün şehrin s! manzarasını yüksekten görmek isteyen ığbet ettiği kuleleriyle, kentin her tarafından >cek bir konumda yer alıyor. (Foto 6) Seferini yansıtan köle surları, devlet binaları m alara hemen her kentte rastlam ak tür. Gent'te ise tarihi doku sadece bu m>ıia sınırlı değil. G en t'te birçok sivil ımeğine rastlanabilir. Gravensteen'in < fbtershol adını taşıyan bölge tamamıyla rvıl mimari örneklerini bapndıran bir çikolata butiği görmek mümkün. Bu butiklerin vitrinlerine bakmak, bununla yetinmeyip içine girerek te z g a h la rd a d iz ilm iş fa rk lı şekillerdeki pralinli veya truffle el yapım ı çikolataları görmek doyumsuz bir zevk zevK veriyor. venyor. Tabii ıaon ki bu zevki taçland ırm ak için farklı örneklerden birkaç tan efc a l ıp t a d m a k g e r e k iy o r . Belçika'da ayaküstü yenebilecek oraya özgü bir yiyecek de vvaffle. Çikolatalısını özellikle tavsiye ederim. (Foto 9) B ir günlük bir geziyle m Gent'i tanımak sözkonusu değil. Hele trafiğe kapalı caddelerinde Foto 7. Patershol'do bir sokak Foto 5 . Beifort Ç an Kutı O rm a n ve ■Viv' v ' W Vv '• vy«' trtssu w r ■' \w vfe . gördüklerini •îh .s v ' 0 " v * vv> o Vv $o ' tvîterin dört bir yana y ' -.vsfcvoö- ' V ocste w telaş sırasında birçok, şap «cvN-->sv vo ç "• ö s ö y l e m e k mümkün \\ »\ %v,rv a v m v--' bite to y yer isimlerini v.' 5 ‘ v.x o^esC^te«.*öwni düşünüyorum). H ava v.v> -- w > ' $ * « « ı hissedip bir şeyler yedikten 'U' e > v .' V r f > - v \ w kendi üretimleri olan v "'»* fırsatı d a b u ld u k . Tüm c t e . n v f t . v n - ■c^ao bu moio sırasında kesin bir __. vX) Gen! e mutlaka tekrar gelmemiz v W V .. . ^ '_<■■ >. Doğrusu Gent'e aitrneden önce ^ :$ a â :-• bir tarihi mirasa sanip olduğunu - o - ' s r e v 'k o ’nm görmediğim iz turistik . ; b-rini görelim diye yola çıkmıştık. ^ ^ ~ v^^sr. mvık.'irımızın ardından Gent'i tanıtıcı > ^ >. V*. m -ncelevip, internetteki Gent'le ilgili < v -jk jckskîon sonra; Gent'in 1817'de kurulmuş <>,- ^-sX* jy üniversiteye sahip olduğu, beş yılda u r a. rs-^enen çiçek fuarına, her yıl düzenlenen ve ^ re ıı bir sokak festivali olan 'e ve film ödüllerinin dağıtıldığı Flaman Rlm Festivali'ne £v xr«Giöı yaptığı, Kraliyet Operası, Güzel Sanatlar v 'ce s- Kukla Tiyatrosu gibi sanat merkezlerini uc^-x3rd’ği bilgilerini edindikten sonra Gent'e en - e i..' zamanda tekrar gitmemizin artık zorunlu Cv-dcnu hissettik. Anloşılon yakın da G e n t suovOnnip tarihi taşlannı biraz daha aşındıracağız. ■ Morfolojisi: Karab atakların en irisi aynı zam an d a da Türkiye'nin en büyük deniz kuşudur. U zunlukları 1 tı\ 'ye kanat açıkları ise 1 ,6 0 m .'ye kadar ulaşmaktadır, ı.ıçjtü bireylerin kanat üst tüyleri ve om uzlar h ariç tüm vücutları siyah p arlak yan ard ö n er renktedir. Kanat örtüsü ve omuz tüyleri bronz ve yeşil renkte parlaklıklar gösterir. Sırt ve kanat tüyleri koyu kahvereng i, uçları a.c siyahtır. Sarı ve uzunca olan gagasının ucu hafif çengel şeklinde aşağı doğru kıvrıktır. G a g a n ın dibinde gözlerin etrafından başlayan ve çene kısm ına k ad ar inen sarı renkli bir leke bulunur. Bu lekenin altında yanaklardan başlayarak boyuna doğru uzanan beyaz bir leke bulunm aktadır. Boyun uzun, dinlenirken enseye doğru çekik, yüzerken dik, uçarken öne doğru uzamıştır. Gövdenin yanlarında ve but üstünde beyaz tüylerin oluşturduğu lekeler bulunm aktadır. Ancak bu beyaz lekeler kuluçka dönem inden sonra kaybolurlar. A yakları siyah ve perdelidir. Yum urtaları 5 6 ,2 x 7 0 ,8 -4 4 ,4 mm boyutlarında beyaz ya da kireç renktedir. I Yayılışı: Dünyada Avrupa, A sya, Afrika, Avustralya, Kuzey Amerika, G rö nland ve İslan d a'da bulunm aktadır. Türkiye'de bütün sahillerde, Trakya ve A nadolu'd aki göllerde, büyük akarsu larda rastlanm aktadır. N muHems, Godiva ve Leonidas gibi birçok çikolata »»arkası Belçika'da doğmuştur. Gent sokaklarında da unlu ve ünsüz bir çok markaya ait çikolata İTndlğr görmek mümkün. Bu butiklerin vitrinlerine bokm ak, bununla yetinmeyip içine girerek vsgohîarda dizilmiş kirkit şekillerdeki pralinli veya »üfle ei yapımı çikolatalan görmek doyumsuz bir zevk veriyor. Tabii ki bu zevki taçlandırmak için xrv_ emeklerden birkaç tane alıp tadmak gerekiyor, i Setçho'do ayaküstü yenebilecek oraya özgü bir eyecek de vvatfie. Çikolatalısını özellikle tavsiye " • G 9 H v io şe ba^tnda waHie sotan biri bulunabilir I Yaşam Alanları: Yayın Kri: Yönetim merkezleri Ankara'da olan ormancılık meslek kuruluşları Dünya Orm ancılık Günü'ne yönelik ortak çalışmalar için bir araya geldiler. Türkiye Ormancılar Demeği, TM M OB Orman Mühendisleri O d ası, Türkiye Tabiatını Koruma Demeği, O R -KO O P (Orman Kooperatifleri Birliği) Türkiye Ormancılar Vakfı, Orman Teknikerleri Demeği temsilcileri 17 Mart 20 0 8 günü Anıtkabir'de buluştular. Türkiye O rm an cılar Derneği G en el Başkanı Mustafa YUMURTACI Anıtkabir defterine; "Atam , H e r yıl o ld u ğ u g ib i bu gün d e huzurundayız. Bu yıl d a h a büyük e n dişelerle geldik. Sizlerin ) 9 2 0 'li y ılla rd a g ö ste rd iğ in iz hassasiyeti, n e yazık ki I yılla rdır siyasal iktid a rla rd a n g ö re m e d ik . Son yılların siyasal ildidan I ise, 19 3 7 'd e son ve rdiğiniz, orm a n la rın ye rli ve ya bancı şirketlerce I işletilm esini ye niden g e tirm e k istiyor. O rm a nsızlaşm an ın so nucu o la ra k tüm d ü n ya d a o ld u ğ u gibi I ülke m izd e d e v a r o la n ; kü resel ısınm a, iklim d e ğ işikliğ i, kuraklık, M su üretim indeki darboğazlar, çölleşm e g ib i so run la ra ra ğm en, yasal I ve a n a y a s a l d ü z e n le m e le rle o rm a n la r ta la n a a ç ılm a k isteniyor. ■ Ü lk e n in e n yo ksu l ke sim i o la n o rm a n k ö y lü le rin in y a s a l h a kla n ■ e lle rin d e n a lınm ak isteniyor. B izler d e stzier g ib i o rm a n la n ulu su n o rta k va rlıkta n o la ra k k a b u l e d iy o r, k a m u y a ra rın a iş le tilm e le rin i savunuyor, ü lke n in g e le ce ğ in i ka ra rta ca k d ü ze n le m e le re karşı m üca d e le m izi sonuna k a d a r sürdüreceğim izi, h u zurund a ila n ediyoruz. Rahat u y u !..." Orman ve Av iyi bir su altı avcısı olan karabatak, deniz sahilleri, nehirler, göl sahilleri ve iç sularda bulunm aktadır. Koloniler halinde yaşayan karabataklar kayalık kıyılarda, su içindeki ağ açlarda yuva yaparlar. Dağılış yaptıkları yaşam alanlarınd a göçücü, gezici ve yerli kuş türü Orman ve Av KARABATAK Phalacrocorax c«bo L. Dr. N. Kaan Özkazanç Z.KÜ Bartın ı D SİSTEMATİKTEKİ YERİ: Takım : Pelecaniformes (KürekoyoUrlar) Fam ilya : Pholacrocorocidae (Koıobalokgı Tür : Phalacrocorax corbo l. (Korabot Jng : Cormorant A lm Frn ; Kormoran : G rand Corm oron iç th A k d e n is ö fk e le rin e g ö ç e fm eJcte dır. I Besinleri: Ç o k iyi d alan bir su kuşu olduğu için besinlerini dalarak avlar. Özellikle yavaş yüzen balıklar ile beslenir. Yılan balığı ve yassı balığı en çok tercih ettiği besinler arasın d a yer alm aktadır. I Biyolojisi: Yuvalannı sahil kenarlonndaki kayalara ve yüksek ağ açların d a lların a yap a rak koloniler oluşturan karabataklar nisan-haziran aylarında 3-5 adet yumurta bırakırlar. Yum urtaların kuluçka süresi 2 3 ila 3 0 gün arasın da değişmektedir. Yum urtadan çıkan yavruların gözleri ilk üç gün boyunca kapalıdır. Y a vru lar 3 5 -5 6 günlük olduklarınd a u ça ca k büyüklüğe ulaşırlar. Karabatağın en önem li özelliği iyi bir yüzücü ve dalıcı kuş olm asıdır. Kem iklerin içinde h ava boşluğu olm adığı için diğer su kuşlarından farklı o larak suya Mart - Nisan 2008 o t KS bsS s dtüç v ’ c s oda boyun dOz boş şJuV x:; h j ^ o*o*ofc. fwfcai* Tolış süreleri 16-60 ö ^ > v,'- 4' ; v v v v " ' b a le n 7 0 saniye su altın d a v' v o ' \o • > v V - 'o ^ ' k a d a r d alab ild ikle ri ispal <s;>>î«î’« ne şu asın d a k ayaların ve Vv> * ft^ eyarek. kanatlarım yanm o la ra k f<ı*!onnı kuruturlar. Hızlı ve seri Ç \C 'O • * t «vjKjbc^Ofck o $ r yo d a gezi sırsm da g rup lar 9 ^ X v '- ’ ■'<• X » A ' > \ x< ya düz bir çizgi h alind e ya d a tipik v<U-' • N dan: Anonim 2.005 Türkiye Kuşları. Doğa Burda Dergi Yayıncılık İstanbul. Anonim 2 008 hitp://vww. olseaux.net/bird vgreat.cormQrant.html Ergene, S. (1945] Türkiye Kuşları. İstanbul Üniversitesi l:en Fakültesi Monografileri, Say:4, Kenan Matbaası, XX + 361 s. + 104 Tablo İstanbul. Kiziroğlu, i. 1 989) Türkiye Kuşları (Kımızı .Listede O lanlar ve Bulunduktan Bölgeler) Orm an Genel Müdürlüğü, Eğitim Daire Başkalığı, Yayın ve Tanıtım Şube Müdürlüğü 314 s. Ankara. Peterson, R., Mountfort. G ., Hollom P.A.D. (1972) A Fielcj Guide to the Birds of Britain and Europe. Printed in Great Britaln Collins Clear-Type Pres Landon and Glasgovr. ISBN 0 00 2 12020 Beşinci Avrupa Ormanlann Korunması Somçağ, S. (2005) Türkiye Kuşlan. Yapı Kredi Yayınlnrı-22/3 ISBN-. 975-08-1019-8 275 s. İstanbul. Turan, N. (1990) Türkiye'nin Av ve Yaban Hayvanları. Kuşlar 2. Kitap. Orman kGenel Müdürlüğü, Eğitim Daire Başkalığı, Yayın ve Tamlım • Şube Müdürlüğü 274 S Ankara. Hakanlar Konferansı 5-7 Kasım 2007, Varşova, Polonya "Kaliteli Yaşam İçin O rm anlar" İlki Strasbourg (19 9 0 )'d a ve d a h a sonra sırasıyla ülke, çok sayıda genç, orm an sahipleri, orm ancılık sektörü Helsinki (1 9 9 3 ), Lisbon (1 9 9 8 ) ve V ie n n a (2 0 0 3 )'d a tem silcileri, bilim sel topluluklar, sosyal ve çevre a lan ın d a y a p ıla n A v ru p a O r m a n la r ın K o ru n m a s ı B a k a n la r çalışan sivil toplum örgütleri katıldı. Konferans sonucunda Konferansının besincisi 5 - 7 Kasım 2 0 0 7 tarihleri arasında özellikle o rm an , su ve enerji konularında önem li k ararlar Polonya'nın başkenti V arşo va'd a yapıldı. Konferansa 41 alındı ve bir bildirge yayınlandı. Bu bildirgenin bir çevirisini Avrupa ülkesi, 9 hükümetler arası organizasyon, 6 izleyici O rm a n Araş.Gör. H. Batuhan GÜNŞEN ZKÜ Bartın Orman Fakültesi batuhangunsen@gmail.com v a rş< G e z e g e n im iz d e Kaynak: Anonim 2008 hayat p a y la ş m a k a rttırılm a sın d a , iklim d e ğ işik liğ in in ve su d a m e y d a n a g e le n sellerin v e k u r a k lığ ın ö n le m e k o r m a n la n n iç in a c il e y le m l e r d ü n y a n ın doğal s ü r d ü r ü le b il ir k a y n a k la r ın ın k u lla n ılm a s ı ö n le n m e s in d e r o lü v u r g u la n d ı. 4 . O r m a n la r ın s a ğ la d ığ ı b irç o k h iz m e tin bütün ve e k o n o m ik d e ğ e rle rin in ö n e m in in fa r k ın a v a r ıld ı. Bu m ü c a d e le y e hizm etlerin ko ru n m ası için uygun a ra ç la ra ve ted b irlere k o ru n m a sı iç in is te d ik . s ıc a k lık etkisind en d o la y ı o rm a n d a koşulları tehdit e d iliy o r ve b u n ları g e re k m e k te d ir. B ü tü n h ü k ü m e tle r v e s iv il to p lu m , ç a ğ rılm a k ta d ır, A v ru p a o rm a n la rı y a ş a m k a lite s in i ih tiya ç d u y u lm a k ta d ır. ro l 5 . M ü lk g ü v e n liğ i v e a ra z i m ü lk iy e t h a k la rın ın o yn am ak tad ır. O r m a n la r ö z e llik le iklim d e ğ işik liğ in i sü rd ü rü leb ilir o rm an yönetim i u yg u la m a la n n d a ön ko şul a z a ltm a y a , e n e rji te m in in e v e su yu n k o ru n m a s ın a o ld u ğ u n u n d o ğ ru lu ğ u k a b u l e d ild i. d ü z e ltm e d e ve fa y d a s a ğ la m a d a h a y a ti katkıda b u lu n m akta d ır. 6 . S ü r d ü r ü le b ilir o r m a n y ö n e t im i ç e v r e y e , 1. İklim değişikliğinin d evam etm esinin, orm an cılık ekono m iye, sü rd ü rü leb ilir kalk ın m an ın so sy a l ve kültürel ve o rm an e k o s is te m le ri iç in s o n u ç la rın ın ö n c e d e n b o y u tla rın a ve ö z e llik le u lu s la r a ra s ı k a ra rla ş tırılm ış görülm esi g erektiğinin ve iklim d eğişikliğinin a z a lt ılm a s ın d a o r m a n la r ın , sürdürülebilir o rm an yönetim inin vo orm an ürün lerin in rolünün tarkına va rıld ı. a m a ç la n n (B irle ş m iş M ille tle r O r m a n c ılık F o ru m 'u n u n h e m fik ir o ld u ğ u D ö rt Küresel O rm a n c ılık A m a c ı, Binyıl K a lk ın m a A m a ç la r ı) b a ş a r ılm a s ın a ö n e m li 2. Sürdürülebilir odun k a tk ıla rd a b u lu n m a k ta d ır. üretim inin ve y e n ile n e b ilir e n e r ji k a y n a k l a r ı n ı n 7 . U lu s la r a r a s ı o r m a n c ılık p o lit ik a s ı y e n ile n e b ilir h a m m a d d e 8-bi k u lla n ılm a s ı ve o d u n ü r e t im in in a r t t ır ılm a s ı gerektiğine d e ğ in ild i. 3 O rm a n ve Av v e A v O k u r l a r ı y la Su yun k a lite s in in ve m ik ta rın ın O Khrnan ve Av s ü re ç le rin e A v r u p a 'y a ait g ir d il e r in e k le n m e s in in ö n e m i v u rg u la n d ı. 8. O r m a n c ıl ık t ip le r in in h e p sin d e y a s a l o lm a y a n b a ğ la y ıc ı Mart - Nisan 2008 R fi olumlu karşılam ak v$ Birieşm îş Milletler »kk Forumu'nun çok yıllık çalışm a program* >015} duşiumlmoi«br. g Avrupa O rm anların Korunması B akanlar ^l^j^jgjonsı'ntn çabobrıntn devamı, deneyimleri ve 17 « S a inşa etliği boşansıormanlann ekonomik, çevresel, sosval ve kültürel durumunu kuvvetlendirecektir. Avrupa Sirİiği ve İmza Eden Ülkelerin Temsilcileri aşağıdaki kararlan almışlardın — Kaliteli Yaşama Fayda ~ 10 . O rm an la rın y e sû fd ü rü le b îtk orm an ’/oresminin sürdürülebilir kalkınmada akıtt rol oynaması soğtanm G İıd*- î 1. ik lim d e ğ işik liğ in io b e n i e tk isin in azaltılmasında hem de uyum tedbîrlerinde ve olumsuz etkileriyle mücadelede ormanlann ve. sürdürülebilir orman yönetiminin aktif rol oynaması sağlanmalıdır. 12. O rm anlann biyolojik çeşitliliği muhafaza edP.meli, korunmalı, yenilenmeli ve geliştirilmelidir. Sürdürülebilir orman yönetimi orm anlann genetik kaynaklarım da kapsamalıdır. 13. Yenilenebilir hammaddelerde okluğu gibi •odunkullanımı ve ormanların sürdürülebilir yönetiminde enerdi kaynaklan geliştirilmelidir. i 4 . Su koiîtesinîn ve miktannın muhafazasında ^ gefıştmimesinöe, sel, kuraklık, çığ, toprak ero^onu 3®» doğal tehlikelerin azaltılmasında ormanlann ve sürdürülebilir orm an yöneti m i niry-aktîf npf-öyğOimosı şoğtcmrnalıçhr. ~ Çözümleyici Mücadeleler — î 5 . Orm anlann kaliteli yaşama olan faydc^anm artırm ak, için -ormancılık sektörünün rekabejçifiği kuvvetlendirilmelidir. -:î : 16. Ormanlann ve ormcm'affğin;çeşitli.faydalaQftın ■.} farkına varılm ası -sağ lan an d ır, ; 17. O rm anlann sürdürülebilir.yöng^ în^ 'füm kullanım lar için odu nün hareketfelîğirtiia rttıV ab iîg ^ ; ^ koşullar oluşturulmalıdır. 18. Sektörler arasında eşıfrekabeti al üştürme k . .içiffjsüffdürüiebîlirlik prensipleri d ö ^ r u lt ü s g n d t f n arzı fotatatp^ohkdve sağlanmalıdır. 19. İklim değişikliğinin azaltılmasına ve oncrûyun^® sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edilmeli yg*§jj| bunda ağöçkîödırTOd:' § ^ ^ Ö ^ d ^ ^ ^ a ^ ^ ^ ® i^ ^ ; çalışm aları dikkate alınmalıdır. _ 2 0 . O rm an w su poliiikaJan arasında futddılık oluşturulmalı ve sürdürülebilir orm an yöneîîm î fte .^ . bütünleşmiş su kaynakbn^öItet t îlS :^ 5 İîd 5 ^ ^ ^ f l[^ ^ sağlanmalıdır meler gibi orm anlar tarafından, su güvenliğinin -1 ve ilgili hizmetlerin sağlanm ası için yerölıl^ praçl.ar -Ç oluşturulmalı ye geliştirilmelidir. 2 2 . Sektörler a ra s ı eşgüdüm s^n ulusal ormancılık programlarına, İlg ili d iğ e r p r o g r a m la r a ve orm aniorio ilg ili u lu s la r a ra s ı kararların tutarlı u yg u lam alarına jptfcıdc bulunulmalıdır. r 2 & ^■-^^öhtefime katkıda bulunmak için ç a & |o rin ve. y asal alm ayan a ğ a ç / k e ş im te riy le ve b u n larla ilgi^ ^ prm art ü rü n le ri '1 ticaretiyle. müöadole etmede orman h u k u k u m u n - d a T ra Faz&M kuvvetlendin l'm es^ ^ d dnektrid tr: _ Su arad a, y a ^ . >^sürdurülebıiır İ'Sj'nak'ordan’^de'edilenkeresteve. kereste ürünferinaiba^ ikam uaffm ;. politîkGİannakatkıdaöulunm akye;. .işbirliği yapm ak- g e re km e k te d ir.' 2 4 , Şiîîrps^b.t|ğiîeri d ah a iyi ■ 2 7 . S ü rd ü rü le b ilir O rm a n Yönetiminin tüm oşamafannda etkili u y g u la m a la r daha f a z la geliştirilmelidir. Avrupa'da orm anlar konusundo devam eden işbirliği Be d iğ e r b ö lg e le rin d eneyim leri ve A v r u p o '- d o k i b o ş a r ıla r ın p a y la ş ılm a s ıy la u k r s i a r a ro s ı o r m a n d ı k p o litik a sı sü reçlerin e kaikıda bulunulmalıdır. . 2 8 . O r m a n c ılık s e k tö rü reformu girişiminde bulunan ülkelere l l p ğ f l i k İ e .k e n d i o r m a n c ı 11k sürdürülebiîrr orm an ■yönetimi prensiplerini tam o larak .u yg u lam a ya g e ç işte e k o n o m ik 'an lam d a- d a h a Tozla d estek ve işbirliği rşağilanmalıdır. p a y la ş a b ilin e'k’y f ^ m fl ri I a r ' ' yp-j ormancılık sektörüyle ilgili araştırma 2 9 :.Ş ^ r f e ş m iş M il le t l e r sonuçlarım"4pha İyi kullanabilmek iiöfcr-m a n c ı l ı k Fo ru m u' nu n için poiitrkcî'.JKipıcılaf, uyguJayıafar • 2Ö Q 7 -^ 3 îS çalışm a programında ve bilimsel çcriışmö yapan birimler ve'tüm . orm ancıftk tiplerinin yasal arasındaki aöîayışrd^föm erie etldll> o lm a y a n b a ğ la y ıc ı a ra ç io rın m 44* önlem ler g l 1nm alidir, -' se b ö ri^ :g % p ğ ın tı|ı^ ai^ ^ I^ d d ri'b eğ itim / £s^ ce+ im . v ^ . f e liş îm k n w etii^ id N fe.eftV fp ^ ^ lp ria: eşit fırsatlar tanm m altdır. ^ % 6 \ ~ ik lim ^ d e ğ iş ik liğ in i CEKikmado ^ P ılrip o rm o rıların rolü, orm a n la rı m ; ild îm d ğ ğ fşî k liğ in e ; a d a p ta sy o n u m {.o ğ u n u n - -v e , biyokütîenia tt a n ım ? gibi) >orm an ufcOSisTemierinîh-fipnksiyonlan, onman î 1 İ 4 ı n i %w t J T r r o m m -— S. W fM - 0 - * vr •> 1 ? w . <S n *■ Orman v®Av hhhhm m hi ve şuprosındpki.rlişki konularında araştırm alara fcatfedabulunulmalıdır. m ^ ~ Küresel-Bölgesel İşbirliği ve O rta k lık - Orm an ve Av dygğla masmda olduğö^ g ibi D ört -K ü r^ ^ B İO rm a n o 1 1k A m a c ın ın b aşarısın a katla, sağ lan m alıdır. ■böj:ğ e s ;e l destekçilerle işbirliğinde, süreçler ye d a la şm a lor, ^ ^ e ş m iş M ille tle r O r m a n c ılık F o ru m u ' n u n • 2 0 0 7 - 2 0 15 ça b şm a sın o PanAvrupa bölgesinden tutadı girdiler, o rm a n îa r d a c r lu s la r a r a s ı d ü z e n le m e le r i l e i ş b i r l i ğ i kuvvetlendirilmeli, bu arada bölgesel b a k ış a ç ıla r ı, y a k la ş ım la r v e d e n e y im le r d e p a y la şılm a lıd ır. 0 > B ı r i â j ı n i ş M iiiic t le r O rm a n cılık Forum u ve diğer «gjî» kororiar ile kabul edsÜen Dön Küresel O rm a n c ılık A m c o 'n s n o c 50riya u la şm a s ın d a b ö lg e se l k a tk ıla rın gelişm esi aşam asında eylem ler ve hedefler desteklenmelidir. 3 2 . B irleşm iş M illetler İklim D eğişikliği Ç erçeve SözSeşmesi'ain nihaî am açlarına göre, 2 0 î 2 sonrası iklim rejim inin içeriğinde ve ikiim değişikliğinin azaltılm asında onman v e o rm a n ü rü n le rin in ro lü n ü n çeşniliğini tanıma amacıyla Birleşmiş M illetler İklim D eğ işikliğ i Ç erçeve Sözleşmesi ile Avrupa O rm an la n n Korunması: B akanlar Konferonsı'nm îşbîri^İru gü^endifirneye daha fazla g a y re t gösterilmelidir. 33. Sel ve ç ö lle ş m e y le m ü cadelede o rm an lan n rolünün g eliştirilm esi görüşüyle B irleşm iş M illetler Çölleşm eyle M ücadelede Kongresi ile A vrupa OrmdpfçifınKoıunm ası Bakanlar Kohferansı'nın iş b irliğ i.' k u vvetfe n d irîİT n e lîd ir. 34. A v ru p a O r m a n la r ın Korunması Bakanlar Konferansının kesin karorkmnın etidir uygulamalon ve B îy o ç e ş itl il i I^^JğzJieşm es i iş. program ıyla ilişkili u yg u lam alara kotjada bufunvlmdfidjri :- 0 ^ 0 0 0 ıl ı k v e s u sektörüne katılan afcfivisderin teşvik e d i f e ^ ^ A voJP a- Or-mrrn ia r ın M art - N isan 2 0 0 8 etkili y a k la ş ım la r k u lla n ılm a lıd ır. — Eylem İçinde A vrupa O rm a n la rı Korunm ası B a k an la r K o n fe ra n sın ın O rtaya Koyduğu Y ü küm lü lü kler ~ 3 8 . Ö n c e k i y ü k ü m lü lü k le rin u y g u la m a la r ın ı g ü çlen d irm ek ve ilgili örg ütler, enstitüler v e sü re ç le r ile iş b irliğ in d e B e şin ci A v ru p a O rm a n la rın ın K o ru n m ası B a k a n la r K o n fe ra n sın ın kesin kararların ın uygulanm ası için ç a lışm a p ro g ram ı g eliştirilm elid ir. 3 9 . O rm a n c ılık sektörünün ve o rm a n ın , sektörler vos\»''.r.oSi S o k a n la r K o n fe ran sı ve A v ru p a B irle şm iş ara sı ö n em in d e toplum un farkın d alığ ı artırılm alı ve tüm .\::«eher Ekonom ik Kom isyonu Su Toplantısı arasın d aki a ş a m a la rd a p a y d a şla r ile birlikte bu ç ık tıla r a ra sın d a «şotfJjg» geiişnrüm eüdir. b a ğ la n t ın ın k u r u lm a s ı o r g a n i z e ' e d il m e l id ir . 36- O rm a n H u ku ku U y g u lam a ve Y ö n e tim i'n in 4 0 . A v ru p a O r m a n la r ın K o ru n m a s ı B a k a n la r ö o k a n ia r sürecini d esteklem ek ve A vru p a O rm a n la rın K o n f e r a n s ın ın k e sin k a r a r la r ın ın u y g u la n m a s ın d a ■korunması B a k a n la r K o n fe ran sı ile A v ru p a ve Kuzey e n g ellere karşı d u ru lm a lı, ilerlem elerin belirlenm esiyle Asya O rm an Hukuku U yg ulam a ve Yönetim i arasın d aki ve V I. B a k a n la r K o n fe ra n s ıy la A v ru p a O r m a n la r ın işbirliği geliştirilm elidir. K o ru n m a s ı B a k a n la r K o n f e r a n s ın ın k e sin g ö rü şü 37. A v ru p a 'd a d iğ e r b ö lg e se l d e s te k ç ile r v ek a ra rla ştırılm a lıd ır. sü .e ç ie r iie m evcut işbirliğini g eliştirm ed e ye n ilikçi ve Ormanlarımız yasalarla tahrip ediliyor Tarım Orkam-Sen ve Türkiye Ormancılar Dem eği tarafından düzenlenen başın açıklamasında, TOD İl Temsilcisi Ali Osman AKAÇ, ormanların daha ç o k y a s a la rla ta h rip e d ild iğ in i s ö y le d i. S e ra p LtLLJSC iY * TRABZ^yN Tanm O rkom -Sen ve Türkiye O rm a n c ıla r Dem eği Tarafından 21 M art Dünya O rm a n cılık G ü n ü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenlendi. S V ' İ2 9 .Y U .U Düzenlenen basın toplantısında K on u şan Tü rkiye O r m a n c ıla r D e rn e ğ i İl T e m silcisi A li O s m a n A K A Ç , o rm a n la rın g e re k tiğ i g ib i k o ru n u p k o lla n m a d ığ ın ı belirterek, orm anlann yasalaryo lu ile korunm ası gerektiği halde d a h a ço k y a sa la r yolu iie tahrip edildiğini söyledi. A k a ç , ‘ O r m a n la r bu g ü n e k a d a r d a h a ç o k y a s a l d ü ze n le m e le rle ta h rip e d ilm iştir.6 8 3 1 S a y ılı O rm a n Kanununda yapılan yirmiye yakın değişiklik ayrıca Turizm yasası uygulam alan ile orm an azalm alarının % 5 6 sı yasol d üzenlem elerden kayn aklanm ıştır" dedi. Tavşanlı-Bucsunbey yoiu üzerindeki Harmancık İlçesi'ne bağlı Danişment köyünde bulunan bu eski değirmenin iki yüz yıl öncesine kadarki tarihînin biiifKÜğî köyiüierce söylenmektedir. Tümüyle ahşaptan yapılmış olan bu değirmen, zam an zaman onar.m görse de uzun yıllara göğüs gererek hizmet vermiş, son yıllarda ise mirasçılarının anlaşmazlığa düşmesi sonucu kaderine terkedifmfşfit Şe rafe trip A K Ş A H İN H a r m a n c ık O r m a n İşle tm e Ş e fi ?ZQ N} s Orman ve M Qm%a n v e A v M a rt - N is a n 2 0 0 i: _____ EM EKLİ ORM ANCILAR D ER N EĞ İ G E N E L KURULU Yayın Kurulu; Demeğimiz kardeş kuruluşunun gene! kurulu A nkara-N ecatibey C a d d e s» 2 3 /4 adresindeki lo kalinde 2 5 Şubat 2 0 0 8 Pazartesi günü sa a t İ4 .0 0 'd e N e cati M ER İÇ 'in başkanlığında toplondı. G enel Kurulda; yönetimde yenilenm elerle, demek tüzüğünde değişiklikler görüşüldü. G enel Kurul yemlenmekte o lan Türkiye O rm a n c ıla r D erneği binasına da taşınm ayı görüştü. G e n e l K u ru l a y r ıc a y ö n e tim s ü r e s in in Y a p ıla n se ç im le rd e yön etim ve d enetim kur ik i y i İ o lm a s ın ı b e n im s e d i. a s ıl ve y e d e k le r o la r a k belirlendi. YÖ N ETİM KURULU Yedek Asıl Korkut T O K E R İh sa n KA YA Şener TÜ R KER N e cd e t C E N G İZ Y ılm a z Ü L G E N T Ü R K Turan Ö N C Ü L İzzet O K Y A Y T u ra n K A L Y O N C U O rh a n KAYA H ü sam ettin ATA M ustafa TA PA N Yusuf A K S E Lİ M u sta fa P IN A R C IK A ydın D İL E K DENETLEM E KURULU Yedek Asıl Sencer KO D ALBA Ş N e cd e t Ö Z D E N H ak k ı A Y D E M İR Sait K U R T U LU Ş H .K e m a l H A M İD İ iç sen bir su değirmeninin içini D S k id o la ş t ın m ı a d a ş ı m ? .. ^ G ö r ü le c e k ş e y d ir o . . . k a ld ırın c a a ş a ğ ıd a n d o ğ ru sis h a lin d e so ğ u k su d am laları insanın yüzüne y a y ılır... Yumulmuş duvarlar, tava n a yakın .ıfa c ık p e n c e r e le r v e k a lın t a o seslere ne dersin a d a şım , h er köşeden ayrı ayrı m akam larda çıkıp da kulağa hep birlikte kocam an bir dalga halinde dolan seslere?.. Yukarıdaki tahta oluktan inen su lar, k avak a ğ a ç la rın d a esen kış rü zgarı gibi uğuldar, taşların kah yükselen, kah a lça la n ağ lam aklı sesleri k a y ışla rın tokat gibi şa k la yışın a k a r ış ır .,. Ve m ü te m a d iy e n d ö n e n ta h ta d a n ç a r k la r g ıc ırd a r, bsastepfR üstünde sim siyoh bir ç a t ı... So n ra bir sürü ,o'<’or, kocam an taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen ■Cî'"- k o y ışio r... Ve bir köşede birbiri üzerine yığılm ış cvğ d a y, m ısır, ç a vd a r, h er çeşitten e kin ç u v a lla rı. <c'- 'ia b e y a z ç u v a lla r a d o ld u ru lm u ş u n l a r ... Y ö n e t im g ö r e v b ö lü m ü n d e K o r k u t T O K E R ' i n b a ş k a n l ığ ı Yönetim i b a şarı ve sağ lıklı ç a lışm a d ileklerim izle kutluyoruz. y it ir d ik l e r im iz g ıc ırd a r... cş'O r ?ı y sm n d a , d um an h a lin d e , s ıc a k ve in ce rişgfef :;çcşu r. H alb u ki döşem edeki küçü k k ap ağ ı S a it Ö Z T Ü R K S, en ço k eskid en böyle b ir d eğirm en görm üştüm a d a ş ım , a m a b ir d a h a g ö rm e k is t e m e m ... b e n im s e n d i. ... SEBATİ CANTER FAHRETTİN OKÇIN 1 9 4 0 -.K A H R A M A N M A R A Ş 1 9 6 8 - İ.Ü . O rm a n Fakültesi 0 1 .0 3 .2 0 0 8 G e c e s i - A n k a ra ] 9 3 3 - E d im e 1 9 6 0 - İ.Ü . O rm a n ,F a k ü lte s i 1 4 .0 3 .2 0 0 8 - İzm ir GÜNGÖR SOYSAL 1961 M ezunu 3 0 .0 4 .2 0 0 8 - D enizli S a b a h a ttin A li, D e ğ ir m e n (B ü tü n Ö y k ü le r i I, Y apı K r e d i Y a y ın la rı) Orman ve Av Gidenlerin toprağı, Kalanların sabrı bol olsun. v« Av Mart - Nisan 2008 I L Tarihin ' ' ^Reyhan A cartü rk. . TÜRKİYE'DE FLORİSTİK ARAŞTIRAAALARIN TARİHÇESİ x s e .N ; tc ik i y ap ısın d an d o layı d e ğ işik iklim ccsA K erin e sahip o lu p , zengin bitki örtüsüne sahiptir. \jp ^ .o s c § K T n c ia r sonucunda Ülkemizde, 3 bini endemik o "c < ^rere Toplam 9 bin 5 0 0 tü r d o ğ a l o ia ra k o v u n m a k ta d ır. D ü n y a d a is e 2 9 5 bin bitki türü zv-V-invaktad;:'. Ülkem izde, botanik üzerine araştırm a yapan bilim insanı deyince ilk akla gelen botanikçiler Bayrop ile Turhan Baytop'dur. Asuman Baytop'un ‘ " i .■■■rVe'ce B o ta n ik T a rih i A ra ş tırm a la rı" kitabı ile Turhan ba.Tap'vjn " T ü r k iy e 'd e B itk ile r ile T e d a v i k ita b ı v e T ü rkç e z X - A H a n " sözlüğü kitapldn bulunmaktadır. 1986 Yılında O rm an Genel Müdürlüğü ormanianmızda bulunan odun e ş,- ifcincî! ürünlerin envanter çolışmolannı başlattı. Başta laufus noöife (defne), Sakta sp (adaçayı), O rig a n u m onires bilya kekiği), H e d e ra h e lix (orman sarmaşığı), Sv.-nphv'tum orienfa/e (karakafesotu), M elisa o ffis in a lis ic ğ ü c iu ). UıHco sp (ısırgan), T hym us s p (kekik), F oe niculum ü lg e r e (rezene, arapsaçt) olm ak üzere orm anianm ızda c c ğ c l olarak yetişen yüzlerce ikincil orm an ürünü vardır. . 1 9 S 6 y .iın d a Ç a n a k k a le O r m a n B ö lg e Müdürlüğünde silvikültür uzmanı oiarak çalışıyor iken envanter çakşmckm bana verildi. Arazi çalışmaları esnasında arrrv^niafsTîiz zengin flora örtüsü ile kaplı olduğunu gördüm. Florayı otsu, odunsu ve çalı formunda tanım layabiliriz. Envanter çciışmalan esnasında bol miktarda resim ve dia çekim. Yaptığım çalışmaların kalıcı alması için resimli kitap hcüne getrdim. Orm an G enel Müdüriüğü'ne bağlı O V A K vaki, rotand an 1996-200 5 yıllar, arasında toplam i 6 0 0 0 cae* basılmıştır Kiıcbın ismi Şifalı Bitkiler Flora Ve Sağlımız. Kitabın orijine! renkfr ve şifalı bitkiler içermesi kitaba ilgiyi orftfKuŞv. K,toptaki şfc iı bitkiler ile ilgiii bazı bilgiler S e c re t « V fe su s des Picnîes M e d ic in a H e s adlı Fransızca kitaptan c-.‘ Türkiye'de p tiorc araştircnatorı Fransız doğa bilimcisi Aerre Belor,. Tarafından 1 5 4 6 - 1 5 4 9 yılları arasın d a <cpi:t-rşî>.’'. Beion, Kanuni $ uttan Süleyman döneminde ArûJöOîu ve Trakya'yı gezm iş, gezi so n u c u n d a bir seveftemame yermiştir. Pierre Beion'dan sonra flora araçzrmcicfi ’ 555 yanca İstanbul- Amcsyo gezisini yapan Kam a —Germen imparatorunun elçisi olan Ghiselin de âuscecg 2e heŞm Vviîiem Ouockeibeen tarafından devam ’E vjyc Çelebi'nin ; û ciltlik ünlü eserince Anadolu ve T'cir^nY.ır. bŞki örtüsünden bahsedilm ektedir. Evliya Teıen: z e r a a o , Frense hekim ve botanik uzmanı olan |s ' - ^~cr r Toumetart, Guıilaurne Antoıne O lıer iie J .G gezilen sonucunda kitoplannaa bitki örtümüze ş y r « r ^emr^erpir: 1310-1885 y,!îcr. arasında yaşoyan aoerAv îdm ond Boissier Türkiye'de geziler yapmış, yea / / ucpsba ; 7 4 0 tür tespit ederek Efora Orientalis ‘xt:- ~ ' - i - u c " O z a n yıllar tdiobı Türkiye bıtKİİen 1 için temel kaynak olmuştur. İktisatçı ve iş adam ı olan İsviçreli A . Huber M ORATH 1 9 3 5 - 1 9 6 9 yılları arasın d a 1 6 kez A n a d o lu 'ya gelmiş bitki toplamıştır. İsviçreli iş adam ı Bern'de botanik dersleri alarak gezilere katılmış kendisini botanikçi olarak yetiştirmiştin Ülkemizin flora araştırm alarına en önem li katkıyı Ingiliz botanikçisi RH.Davis Türkiye'de ömrünü geçirerek yapmıştır. 1 9 3 8 yılında 2 0 yaşında iken A nadolu'ya gelip zengin bitki örtüsünü görünce, Anadolu'nun tüm bitki örtüsünü incelem eye k a ra r vermiştir, Edinburgh Üniversitesinde öğrenim görmüştür. 1952 yılında Ortadoğu florası ile ilgili bir tezle doktor unvanını kazanmıştır. 1961 yılında İngiliz Araştırma Konseyinden Türkiye florasını incelem e projesi için destek sağ lam ış ve u lu slar arası bir grup kurarak ç a lışm a la ra b aşlam ıştır. .1 9 6 6 y ılın a k a d a r 11 kez Anadolu'ya gelmiş olup, Edinburgh herbaryumuno örnek götürmüştür. Bu çalışm alar sonucunda Flora of Torkey and the East Aaegean (Türkiye Ve Doğu Ege Florası) adını verdiği T 0 cilt 7 2 3 2 sayfa tutan dev Işser 19 6 5 ü 9 8 9 yıllan arasında yayımlanmıştır. Eserde dokuzu Türkıye'den olmak ■ üzere 1 17 botanikçinin katkılarıyla- 8 5 2 5 .yerli tür, 2 9 yabana tür, 138 kültür türü yer almaktadır. Davis'in yaptığı bu ağ lım la Türkiye'deki çalışm alar hız kazandırmıştır. Son yıllarda TÜBİTAK'ın desteğiyle örgütlenen botanikçilerimiz, yabana araştırm acıların katkılarıyla yaptıkları çalışm alar sonucunda bu esere bir cilt eklem iş ve cilt sayısı 1 1 E yükselmiştir. Son cilt 2001 yılında Edinburgh Üniversitesi' tarafından basılmıştır. Editörlüğünü A d il Gürier, N erim an Ozhatay, Tuna Ekim ve Hüsnü C . Başer yapmıştır. DAVIS' İN kitabı İngilizce olduğu için Türkçeye çevrilmesinde büyük fayda vardır. Aynı eserde floranın ili., ilçesi, yeri mevkii olarak tarif edildiğinden aranılan bitkileri bulm ak kolay olmaktadır. D a v is'in kitab ın d an ü n iversitelerd eki .öğretim elemanlan ve araştıncılar yararlanmaktadır. Ancak DaYis'in kitabı resimli değildir. Ülkemizin florasını tanıtabilmek için kitabın resimli olması gerekmektedir. Bu işin başarılı olması için bölgeler bazında işin.hacmine göre projeler yapılmalı, ilgili fen fakültelerine mali kaynak ayrılarak çalışm alar yapılmalıdır. Prof.Dr.Turhan U slunun O R M AN ve AV dergisinin 2007-5 Eylül-Ekim sayısında yayımlanan yazısını okudum. Bitkilerin isimleri yöreye göre değiştiğinden Türkçe isimlerinin yanına, Latince isimlerinin de yazılması daha faydalı olurdu. Şimşir (Buxus s e m p srvire n s) hem zehirli, hem de kullanılan kısımda gösterilmektedir. Zehirli bir bitki olan E c b a liu m elateriu m (cırtlayan, eşekhıyan) sinüzit hastalığının tedavisinde önerilmektedir. Söz konusu bitki çok zehirli olduğu için burun mukozasını aşın miktarda tahriş ederek ölüme neden olmaktadır. O rm a n v e Av Canlı Tanıkları / Emin 0 0 6 ve 2 0 0 7 yılı iş p ro g ram ı g ereğ in ce A n ta lya O r m a n _M B ö lg e M ü d ü r lü ğ ü n d e k i, O r m a n A m e n a jm a n J m m B a şm ü h e n d islik le ri; G a z ip a ş a , G ü n d o ğ m u ş ve. A la n y a O r m a n İş le tm e M ü d ü r iü k ie r i'n e b a ğ lı, O r m a n İş le tm e Ş e flik le rin in o rm a n c m e rta jrr.a n p la n la n m y e n ile m e k te d ir. Yeni A m e n a jm a n p la n la n Fo n ksiyo n el P .c n ia m o e s a s lc n ve h aritaları do C o ğ ra fi Bilgi S is t e m le r i'n e g ö re yap ılm a ktad ır. P lan la m ad a k atılım a an layış d a k u lla n ıla ra k , ko ru m a h edefleri v e işletm e a m a ç la rın ın b e lirle n m e s i iç ir. Tüm ilg i v e ç ık a r g ru p la r ın a y a z ıla r y a z ıla r a k , a k tif k a tılım ic r ı s a ğ la n m a y a çalışılm ıştır. "Y a ş, ça p ve boy itibarıyla kendi türünün a lış a g e lm iş ölçülerinin ç o k ü ze rin d e k i b o y u tla ra u la ş a n , y ö re tc r ih ir .d e , fo lklo ru n d a özel yeri b u lu n a n , g eçm iş iie g ü n ü m ü z, g ün üm ü z ite g e le ce k a ra s ın d a iletişim sa ğ la y a b ile c e k u zu n lu la a d o ğ c i ö m re s a h ip a ğ a ç la r " (A S A N , 1 9 9 I J a n d a ğ a ç o ıo r a * ta n ım la n m a kta d ır. O rm a n a m e n a jm a n ı a ra z i ç a lış m a la r z o r a ra z i ko şu llan a ltın d a g e rç e k le şm e k te d ir. E n v a n te r ç a t ış m a la r , ve a r a z i g özlem leri sıra sın d a , tarihin c a n lı tan ık lan otan A tht A ğ a ç la ra d a rastlan m aktadır. A n ıt a ğ a ç la r ; tarihsel sü re ç içerisind e p e k ço k tarihi o la y la ra tan ıklık etm iş ve etm ekte o la n , o rm a n la rın ta rih i e se rle rid ir. A m e n a jm a n a r a z i ç a lış m a la r/ s ıra s ın d a p la n la m a c ıla r ın k a rş ıs ın a çtk e n A i A ğ a çla r, gerekli ölçm eleri yapılıp, sa p ia n a n bilgiler, "Yaş, ça p ve boy a m e n a jm a n p la n la rın ın iç e ris in e a lın m a k ta d ır. A n ıt a ğ a ç la rı k o ru m a n ın ilk a d ım ı; d o ğ a l itibarıyla kendi türünün o rm a n la rım ız d a k i a n ıt n itelik teki a ğ a ç la n resp ir alışılagelmiş ölçülerinin ve tescil işlem lerinin yap ılm a sıd ır. K a yıt ve kontrol a ltın a a lın a m a y a n a n ıt a ğ a ç la r s ü re ç iç e r s in d e , çok üzerindeki ya ta h rip o lm u ş, y a d a yo k o lm u ştu r. A n ıt a ğ a ç boyutlara ulaşan/ yöre e n v a n te ri, te sp iti ve te s c ili k o n u s u n d a g e re k li ^ elem an lar belirlenip bunlann eğitim leri yopıimai/d/r. tarihinde, kültür ve Bu k o n u d a y a p ıla n ç a l ış m a l a r ç e ş it li y a y ın folklorunda özel yeri a r a ç la r ıy la t o p lu m a . .a n l a t ı p kam uoyu bilg ilend irilm elidir; bulunan, geçm iş ile O rm a n A m e n a jm a n D en etim ve günümüz, günümüz ile Kontrol Başm üh end isi Em in G Ü Z E N G E ta r a fın d a n s a p ta n a n a lt ı, G a z ip a ş a gelecek arasında O r m a n İş le tm e M ü d ü r lü ğ ü , S ıv a ş tı İletişim sağlayabilecek .O r m a n İş le tm e Ş e f iiğ i'n ir i, o r m a n a m e n a jm a n p lan larım yenileyen O rm a n uzunlukta doğal ömre A m enajm an Başm ühendisi O k tay D EM İR ta ra fın d a n sa p ta n a n altı a d e t, E sk ib a ğ sahip ağ açlar" O r m a n İşle tm e Ş e fi A y te k in D E N İZ ta ra fın d a n sa p ta n a n iki a d e t, la ş a ğ ıl (ASAN, 1991) antt O r m a n .İş le tm e M ü d ü r lü ğ ü , K a p a n Oğaç olarak O rm a n İşletm e Ş e fi O . Fa ru k G Ü V E N t a r a fın d a n s a p t a n a n b ir a d e t a n ıt tanımlanmaktadır. n ite lik te k i a ğ a ç la r la ilg ili ö lç m e le r y a p ı la r a k k a y ıt a l t ın a a l ı n m ı ş t ı r . ^ r n a n ve A v M a rt - N ♦ •r •ö f _______ M ^ m f jf %,J ^ I ğ yO w? M*?L / 9 f w*1'’ 9 ] '} Nisan 2 0 0 8 saat 1 4 .3 0 'd e ço k zengindir. En d em ik türlerin tespiti f 5#m*ğfeTt»z sa lo n u n d a T e m silc ile r ve herbaryurrt için burs verilm elid ir. 4*>ftîi yap'ldi- Dem ek Gene! Bozcanı Hüseyin K O Z A N ; M isa firh a n e î* f / .,;jlo la Y U M U R T A C I 'n ın o ç ış işletm ek ço k z o r K a lite li b ir o telle gerçekleştirdi A ydın G E R İŞ ; ö r Kefeki isteğimiz k u r u m s o lla ş m a k t ır . O n e d e n le terrşkilîfelerimiziri etkin ofenasm sıyoruz sö z a la n a n la ş m a k ç o k d a h a u yg u n o lu r. Rıza K A M EK , O la ğ an ü stü G e n e l f^fnMİdier özetle şunlan dile getirdiler; A d a n a 'd a te m silc iliğ im iz e b ir y e r Kurul ka ra d a n ve katlarla ilgili bilgile? k o n u şm a sın d a n s o n ra M ahm ut S E V IM S O Y ; O rm a n c ı isliyoruz. Belirli bir adresimizin olm am ası sitede yayınlansın, tem silciler d e bu n a jVfr'-'‘r*w Çocuklannı O kutm a Vakfının faaliyetlerimizi kısıtlıyor. Toplu konut ile ilişkin görüşlerini bildirsinler. r^K^iu'dski arsasının değerlendirilmesi ilgili bir m ahkem e karan ve ek bilgiler Yılm az SAKARYA; 4 ve 5 . kaiionn „ in Eskişeh ir B ü y ü kşe h ir B eled iye getirdim. Değerlendirilm esini istiyoruz. kullanım ı baştan düzenlendi. Bir katın Beşkanı Y ılm a z B Ü Y Ü K E R Ş E N ile o^ fö jm eye g id ild iğ in d e aelebilirifri. H ü s e y in b en de Ö Z B A K IR ; Yeni A r tık d ijita l o rta m d a k i k u lla n ım a la n ım misafirhaneler pek iyi işletilemiyor. Yatma koyalım {brüt 5 3 0 m 2 net 4 9 0 m2) M ü m in TO ZAN ; dışında diğer etkinlikler sağlarınsa, bina T e m silc ile r b u n a iliş k in ö n e rile rin i yine taşradan gelenlere iyi hizmet vermiş bildirsinler. binamızda projedeki m isafirhaneden olur. Bunun için de bu tür im kanionnı M u s ta fa Y U M U R T A C I; Y e n i vazgeçildiği ifade ediliyor. Bu ihtiyaç sağ laya cak düzenlem eler yapılmalıdır. b in a m ız d a k i b ir k a tın m is a firh a n e Kem aleltin G E L D İ; Ben baştan olmasının en büyük isteklisi ve destekçisi iiosıl karşılanacak? A b d ü lk ad ir Ö Z D E M İR ; 1 9 8 0 öncesi misafirhane gayriciddi işletildi, beri binamızda misafirhane yapılmasını b e n d im . Y ılla r c a is t iy o r u m . sonunda, buna karşı o lan çoğunluğun A ncak, bunun d ire n d im am a önerilen bir başkasına kiralam a işi de gerçekleşmediğini görüyorum. Otelden haklılığına inandım . Ç ü n k ü geçm işte hiç karlı ve tatm in e d ic i o lm a z . y a rarlan ılacak sa, otel ile sağlıklı ilişki d e m is a firh a n e d e ç e ş itli s o r u n la r Taner SA V A ŞA N ; M isa firh a n e mutlaka yapılm alı. Dem eğin en etkin kurulmalıdır. A li O sm a n A K A Ç ; Trabzon'do yaşanmış ve misafirhane nedeniyle bina satılma noktasına gelm iş. M isafirhane sosyal hizmeti bu olacaktır. Dem ek para Dem eğin temsilcilik bürosu açıldıktan konusund a çeşitli o rta m lard a a lın an kazanmak durumunda değildir. Sosyal sonra d aha etkin çalışm alar yapm aya ortak k a ra rla r so n u cu n d a, üyelerim iz etkinlikler e s a s o lm a lıd ır. Bug ün başladık. Demeğin etkinliklerinin tanıtımı için en iyi ve en ra h a t k o n a k la m a Olağanüstü G enel Kurulda sîzlere çok için çalışm alanm ız devam etmektedir. olanağının sağlanm ası d a kabul edildi. Erdoğan Ö Z E R ; Temsilalikierden d ışın d a g erek m erkezd eki, g erekse yayın konusunda katkı bekliyoruz. Uye taşradan gelecek üyelerimiz için en iyi hizmeti verecek bir düzenlem eyi hep Feyzullah B A Ş Ç İF T Ç İ; Yönetim kaydı ko n u su n d a g e n ç ve elem ek çalışm alan n a katkı ko yacak üyelerin bundan böyle yapacağı işlerde bizleri önerilmesini istiyoruz. D em ek başvuru katın k u lla n ım ın a ilişkin d üzenlem e toplayarak ortak karar olmalıdır. Nitelikli form lannda (üye, Rixos) yeni form lan baştan yapıldı. .Ancak 3 ncü kat ve eğer öğrencilere d em ek tarafınd an burs verilmelidir. Bilim kuruluşları ile ortak etkinlikler d ü ze n le n m e lid ir. D o ğ a kullanın. satın alınabilirse 2 'nci katın kullanımına ilişkin belirsizlik var, buna karar vereceğiz. geniş yetkiler verildi. Bu yetkileri üyeler lehine kullanmak gerekir. Bu konularda karar a im a d a n ö n ce tem silcilerin görüşleri alınsın. demekleri ile birlikte çalışm a ortamlan yaratılmalıdır ki bu durumda bina.bize y e tm e y e b ilird e ... D a h a s o n ra k i toplantılara gündemli olarak gelm ek isteriz ki biz de hazırlıklı olarak bu tür toplantılara katılalım. O nedenle bundan böyle m isafirhane A b d ü lk a d ir Ö Z D E M İR ; Ü y e ta b a n ım ız y a ş lı. H e m g e n ç ü ye kazanılması, hem de etkinliklerin taşraya anlatılması için yönetim belli bölgelerde to p la n tıla r y a p m a lıd ır. O y ö re d e y ap ılm a sı g e re ke n le r b elirle n m e li, işletm elerdeki m e sle ktaşlarım ız d a bilgilendirilm elidir. Bu şekilde g en ç öğrencisine burs verilerek öğrencilerle meslektaşlanmda da görüşme olanağı s a ğ la n m ış o lu r. S a d e c e d e rg i göndermekle bilgilendirme ve iletişim sa ğ la n m ıy o r. Y ö n e tim O M O 'n u n y a p a m ad ığ ı işleri yap ıyo r a m a bu taşraya duyu atlamıyor. ve genç orm an mühendisleri ile sıcak bir ilişki kurulmalıdır. Ülkemiz endemik türler yönünden O k t a y Y IL D IZ ; K ıs a , s p o t reklam lar ile ulusal k an allard a im aj yaratılsın. TEM A bunu çok etkin şekilde M ahm ut S E V İM S O Y ; Katların ovan projeleri gönderilsin ki bizler isteklerimizi, düşüncelerimizi daha somut olarak ortaya koyabilelim. O rm a n fa k ü lte le rin in 2 , 3 O rm a n ve A v birlikte yapm ak zorundayız. 4 ve 5 nci Tem silciliklerim izin, d o layısıyla taşranın etkin olmasını yıllardır istiyoruz ve benimsiyoruz Bunun ıçm İstanbul'da ş u b e k u r u lu ş u n a g ittik . Ç e ş it li so ru n la rd a n so n ra en son y ap ıla n d ü z e n le m e n in iyi o la c a ğ ın ı üm it ediyoruz. Trabzon'da tem silciliğim ize bir büro kiraladık ve faaliyetlerini halen b u rad a sürdürüyorlar. A m a cım ız ve isteğimiz tüm temsilcilerimizin kendilerine ö zg ü b ir ç a lış m a o r t a m la r ın a k a v u ş m a la r ı. Çünkü ra h a t çalışab ilm e le ri için h içb ir kurum ve kuruluşa bağım lı o lm am alan gerekir. Ümit ediyoruz ki önüm üzdeki yıllarda kendilerine bu olanaklar sağlanacaktır. Mart Ç a m k e se B ö ceğ i P ro je si ile b irin c i o ld u la r İ Mort dünyamızın ekseninin tam dik olduğu, dünyamızın her y«snr>de oecs ve gündüz sürelerinin eşitlendiği gün. Su günden sonra gece gündüz süreleri değişecek. Güney van kürede geceler, kuzey yan kürede gündüzler uzayacak. Güney yon küre sonbahara, kuzey yan küre ilkbahara W ayın Krl Ankara; Yıllardır derneğimiz tarafındanI gelenekselleştirilen 'Yeşil Gece' bu yıl 22 Mart 2008 gecesi İçkale Otel’de yapıldı. Uç günlük kongre yorgunluğunun giderildiği gecede. Orman Fakültesi Dekanlan ve öğretim üyeleri ile birlikte olduk. M ütevazı katılım la oluşan g e ce , sıcak ilişkilerin Ytrcvn'tucun bulunduğu kuzey yan küre, özlediği ilbahario kavuşacak. yaşandığ ı, Tü rk Sanat M üziğinin ağırlıkta olduğu bir ortam da devam etti. Kuzev yon küreyi anlatan mitoloji, arkeoloji, etnoloji ve kkatsan bu günü kutsuyor. 2'- Mart'* 'Doğa" boğbntıîı bayram oiorak sunuyor. Kuzey, öcöovn 'aansuyu' yürüyüşünün, doğanın dirilişinin sevincini "ov vurguluyor. U m "Jt'ar yScey ■ 'yeşertmek, dirice ayakta tutmak ign sağlıklı, ctr cüven:'> sürekli doğa» dööoî vasam ion. jüvçrvk. süreîdi yaşam için, nen yeşillenir. Menekşe, ele, sümbül, şenlenir, m çiçek açar. '.y s r r ankr-, ke>ebekîer. «sacn elması ve erguvanlar, mimozalar işte G ö rd ü *. sfe e k, e c 5;ri‘k t'eşeniensek. i O rm a n ve Av Eskişehir Tepebaşı Anadolu Lisesi öğrencileri Oğuzban Üstündağ vc İsmail Cem Çelebiören'in projesi 1. olarak altın madalya aldı. 6. ç e v re o lim p iy a tı IN E P O ' demelerinde 45 Aden 134 projeyi geride bırakarak birinci olan gençlere tebrik yağıyor. Rızılçam ve bazı meyve ağaçlarına zarar veren Çam kese böceği ve Kırmızı orman karıncalan ile ilgili bir araştırma yapan öğrencilere başından beri destek veren Orman Bölge Müdürlüğü de birer plaket verdi. Ormancılıkla ilgili konu seçen ve bu projeyle 1. olan Oğuzban Üstündağ ve İsmail Cem Çelebiören. Okul Müdürleri Mehmet Ö z ile birlikte Orm an Bölge Müdürü. S ıtkı K ü çü k ö z’e teşek k ü r ziyaretinde bulundular. Bölge M üdürü Sıtkı Küçüköz'de öğrencileri kutlayarak “2 ü n iv e rsite si o la n b ir ild e lise öğrencilerinin b u projeyi seçmeleri bizi mutlu etm iştir. Yaptıkları araştırm a sayesinde orman ağaçlarına zarar veren çam kese böceğinin biyolojisi baklanda daha çok bilgi- sahibi olduk. H atta bilinmeyen bir özelliklerini de keşfetmişler Kendilerini kutluyorum" dedi. Öğrencilerde bu konuyu tesadüfen seçtiklerini ve sonrasında bilgi ve belge toplama aşamasında Orman Teşkilatının kendilerine destek olduğunu ifade ettiler. Öğrenciler 1-4 Haziran tarihlerinde İsta n b u l'd a y a p ıla c a k o la n Ç evre Olimpiyatlarında 35 ülke içinde Türkiye'yi temsil edecekler. Yayın KrLArtkara: D em eğim iz yönetim veri olan Mifbatpaşa C ad 49- 4‘triri bürosuna 28 Şubat 2008 Perşem be günü gecesi hırsız girdi. 29 Şubat Cum a günü sabaha işyeri açan çalışanlar ortalığın dağıldığım görünce şaşırdılar. Binanın ikinci katında bulunan binanın güney tarafındaki balkona açılan m u tfa k bölüm ü ile çalışm a b ö lü m ü kapılarının cam larının kırıldığım , dolaş? kapılarının kırılıp içlerinin dağıtıldığım, m asalam gözlerinin açılıp evrakların yerlere saçıldığını gördüler Polise haber verip gelmesi, parmak izi alması beklendi. H ırsız ın d iz ü stü b ilg isa y a r ve parçalarını aldığı g özlendi. Y İN E G E L M İŞ !1 4 .3 .2 0 0 S gecesi aynı yol ve yöntem lerle LCD ekranı almış. YİN E G E L M İŞ !2 6 3 2 0 0 8 ses kayıt a ra a almış. Artık ber şeyi tüketmiş. Balkon cam ına “Hırsız Kardeşi—D erneğimize üç kez girdiniz. Artık alacağınız b ir şey kalm adı, bunu son girdiğinizde anlamışsınızdır. Lütfen artık cam larım ızı kırm ayı n ız ”d iy e y azdık. 2 9 M a rt C u m arte si g ü n ü tüm balkonu demirle kapattık. L 'm a n z b ir d a h a g e lm e z le r. Ç E Y Jtr VE ORMAN S A U V M i a A£oçiaodznn3 vc E ra y o a Koatrofa Genci MfldBHEgE . Say» : B. 1*.0A G \1'X I(flZ M -3Q 1.0I *% I Kotra : Nmaan IIhan ÖZTCRK I l&Ofckuri&naBft. 2<VS rD R K İY K O R M A N C ILA R D ERN BĞ tN E Miîhaipaşa Caddesi Km lsy* A N K A R A % i: 30.01 >0U$ tarihti .Mcşk^aıizâc sen derece haşanh Sbmcıktde b u lu n a « t e c t ri Neman ÖZfl'RK an«ma. bcdtisiz hasın ormaflr tesis edflncse M b a M ö iîjrt td ftirıg doğrultusunda: Burdur ili. M critcr 9 çe. Yassagûnse kCjytL Büftsm iı dere rro G r BunJır Hacılar ağaçlandırma şahasında vc no.la K ü u n Jd î kapsayan Ntfümde “Nvraan Ilhan Ö Z fÜ R K H ann Ormanı** acursn verilm esi hustren. BakanSt$mxx Hatıra Ortnant Tesis Kumlunun almış olduğu 17.OÂ2008 tarih ve 200S. î no.tu latan :îc oygıjû «(Vûteıöşsiîr. B il^ ik rim » rica ederim. DOĞA ORMAN SAVUNANLAR ALANLARDA, DAĞLARDA Balıkesir ve Çanakkale illerinin k a zdağı-Mad ra Dağı yayılış alanındaki $4 belediye ile, Marmara Ege, Trakya Bölgesi il, Uçe, belde ve köylerinden T ü r k iy e 'n in b ir ç o k yerinden gelen Doğaorman-çevre duy arlısı” topluluk konuya ilişkin kararlılığını saygın ve dirençli biçimde sundu , , | madencilik çalışmalanna son verilmesini istiyoruz” denilmekteydi. 5 Nisan günlü toplu gösteride; Ç anakkale Belediye Başkanı Ü lgür Gökhan; "Kaz Dağlan Zeus’un, Paris’in doğduğu yaşadığı yerler. Şimdi m itolojide, ilk güzellik yanşmasının yapıldığı Kaz Dağında bu kez doğa harikası dağlan kurtarmak için yanşılıyor. Yukanda tann var. Ne yapıyorsunuz kullanırı diyor. Kaz Dağlan toplumsal miras. Oksijen depomuz. Yıllar önce emperyalistler bir planla buraya (Ç anakkale’ye) geldiklerinde geçemediler, gereken dersleri Çanakkale’de aldılar. Şimdi yeni bir planla geliyorlar, bu coşkulu topluluk onlara hak ettikleri dersi yine verecek. Buraya “Truva Aü”m sokmak istiyorlar. Kazdağlan’nm üstü “altından” çok daha değerlidir. Bir katılım cı, “ hiçbir teknolojinin yaratamayacağı o dağlan sonuna kadar savunacağız” diye konuştu. Konuşmasonunda alandaki topluluk "Susma!.. Sustukça dağlar elden gidecek” diye slogan attı. Ptanonnun derlediği 90 bin imzalı sauna TBMM ne iletilmişti. Susom metninde "Vatan toprağı i t r Kaderine terk edilemez" diyen % â t M te? Musul'a Kemal Atatürk'ün * g&ssicSgsaife; .ı>a ...ra, ısorazc. çotuk «ujsstaci tnrkrrgımİT topraklarımıza ■Mumaa uriıp edana bilinci îte hareket te» / : * ■ ; * olarak bölgemizdeki rm i ta rih te b itirile c e ğ in i v a rs a y d ığ ım ız çalışılacak ki bu durum da otoparkın O t e l 'd e , b in a m ızın erken teslim e d ile c e ğ in in D e rn e ğ im izin O la ğ a n ü s t ü G e n e l b ild ir ilm e s i ü z e r in e , d e rn e ğ e a it geliri yüklenici firm a ile yarı yarıya paylaşılacak. i 2 N isan 2 0 0 8 cum artesi günü sa a t 10 . 0 0 ' d a E n e r ji Kumlu yapıldı. . ısızoen GeLemeR... ötütbağdan, tyıgün PULAT; “Çok uluslu altın ve güm üş tekelleriyle yerli işbirlikçilerine karşı hayatımızı ve vatanımızı savunacağız" diyen "Kuzdağlan ile Madra Dağı Çevre Platformu" 90 U yıllardan beri maden köstebeklerinin inadına saklınlan 2006 dan hu yana iyice ısmdı. Bıçak kemiğe dayandı. 5 N isan günü Ç a n ak k ale'd e t'umhurivet alanmda, yağmur altında toplanan on binler, bu acımasız doğa yıkımını, katliamı durdurmak, caydırmak için seslerini yükselttiler. Balıkesir ve Çanakkale illerinin kazdağı-Madra Dağı yayılış alanındaki 34 brledne ile. Marmara, Ege, Trakya Bölgesi ti. dçe. beki: ve köylerinden. Türkiye'nin bkşok yerinden gelen "Doğa-orman-ycvre Ânyarltsı" topluluk konuya ilişkin u tjrb lığ m ı saygın ve dirençli biçimde Olağanüstü genel kurul yapıldı .. j I I I j Sevgili Özer, Sevgili Özden, Dergiyi elime ololi henüz bir saat bile olmadı. Kapağının güzelliğine, iç sayfalannın örgüsüne bakmaktan, başlıktan okumaktan öte bir şey , yapamadım. İki "ÖZ'den böyle “ÖZEL" bir yayın, hem de Çankırı'da basılıp çıkabiliyor demek ki... Kutluyorum sîzleri ve emeği geçen tüm arkadaştan. Bizim göremediğimiz, kim bilir ne yanlışlar yakalamışsınızdır siz. Boş verin, özenle çıkan ilk sayılar hep böyle olur. Gerçekten yepyeni bir biçim-içerik kazandı yıllann dergisi. Ellerinize sağlık. Çolışmalannızda başanlar diliyor, Gözlerinizden öpüyorum. Yalçın ANIL Türkiye Ormancılar Demeği t Genel Boşkanlığına Orman ve Av Dergisinin Sayı 1, t Yıl 2008 Ocak Şubat sayısını aldım. Bu i sayının hazırlanmasında emeği geçen i başta Demeğin yönetim_kurulu üyeleri | ve sayın Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN olmak j üzere emeği geçenlere çok teşekkür j ederim. Geçekten Orman ve Av ı dergisine yeni bir ivme kazandmlmayo 1 çalışıldığı görülmektedir. Bilindiği gibi Orman ve Av dergisi ormancılığa ilişkin, güncel ormancılık t sorunlarının, ormancıtıklo ilgili bilimsel b irim le rin k ir a la n m a s ı, iş le tilm e s i, D ivan B a şk a n lığ ın ı A li K IR C A , Başkan Yardımcılığını Recep D EM IREL, K u r u lu n u n y a z m a n lık la rın ı R ız a K A M E K , A li d o la y ıs ıy la O la ğ a n G e n e l K u ru la kadar O sm an A K A Ç yaptılar. yazılann, ormancılık meslek kamuoyunu aydınlatıcı bilgilerin, ormancılığı ilgilendiren sosyal olaylann yer aldığı bir yayın organıdır. Yukarıda sayısı verilen dergi, okuyucu açısından irdelendiğinde aşağıdaki konular değinmek uygun olacaktır: I 7. sayfadaki yazı zor okunmaktadır. - Harf büyüklükleri eski sayılara göre daha küçük puntludur. Okuyucu kesiti dikkate alınmalıdır. - Görsellik ile içerik uyumlu değildir. - Sayfalar parlak olduğu için okuma güçlüğü yaratmaktadır. - Her sayfanın düzenlenmesinde (mizanpajında) farklılık söz konusudur. - Örneğin yeşil üzerinde beyaz harfler okuma güçlüğüne neden olmaktadır. - Dengi bu haliyle magazin dergisi izlenimi verebilir. -Normal sayfalar 14, 15 ve 16 sayfalardır. - Derginin kapsamına uygun yazılar yer almalıdır. Doğal olarak eleştirmenin her zaman iş yapmaktan dana kolay olduğu I bilinciyle yukandaki konulara yer verilmiştir. Dergi için tekrar teşekkür eder, saygılar sunanm. Prof. Dr. Abdi EKİZOĞLU O rm an ve Av işle ttirilm e si k o n u la rın d a Y ö n e tim D iva n ın o lu ş m a s ın d a n so n ra Divan B aşka n ı g ün dem ile ilgili kısa uir bilgi su n d u , d a h a so n ra D e m e k sö z g ö r e v le n d ir ilm e s i v e ko nu su b i r i m le r i n d e ğ e r le n d ir ilm e s i a m a ç la n m ış t ır . O to p a rk Y ö n etm eliğ in in 2 0 0 7 y ılın d a d e ğ iş t ir ilm e s i so n un d a, lîcışkanırıa söz ve rd i. Tek m a d d e lik o to p arkın b in a m ızd a çö zü m len m esi gündemde; ikinci katın satın alın m ası, zorunlu h a le g eld i. Şu a n d a zem in in proje değişikliği yapılm ası/yaptınlm ası, altın da 4 kat o to p ark yap ıld ı. A n c a k , dava hakkı te m e l in ş a a tı v e s ta tik h e s a p la r sözleşmesinin yenilenm esi ve tap uya sözleşmeye uygun ve sinem alar o lacak a ç ılm a s ı, in t i f a şerh verilm esi, d ern ek m ülkiyetinde şekilde yap ıld ı. B in a in şaa tı bittikten d o n birimlerin kiralan m ası, işletilmesi son ra yeniden sin em alan n yap ılm a sı, ve iş le ttirilm e s i, o rta k a la n la r ın " O to p a rk Y ö n etm eliğ i"n in iptali için kullanımı, firm aya ait birim lere ilişkin y a s a l y o lla ra b a ş v u ru la c a k , ya d a devir y a p ılm a sı, d e ğ işe ce k k o şu lla r otoparkın ticari o la ra k işletilm esi için sonucunda projede m eydana gelecek zorunlu d e ğ iş ik lik le rin y a p ılm a s ı konularında "Yönetim Kurulu"na yetki verilmesi vardı. D em ek G e n e l B aşkanı M ustafa /U M U R TA C I özetle şöyle d e d i; " 1 2 K a sım 2005 t a r ih in d e y a p ıla n O lağanüstü G e n e l Kuruld a "Türkiye O rm a n c ıla r D e rn e ğ i K ü ltü r Sitesi" olarok o nayladığınız projede zorunlu bazı değişiklikler o ldu. Bunun sonucu sö zle şm e d e b a zı d ü z e n le m e le rin yapılm ası g e re ğ i o rta ya çıktı. Ö te yarıdan o lağ an genel kurula yakın bir Orman ve Av “İnşaat projesinde zorunlu değişiklik” 12 Kasım 2 0 0 5 tarihinde yapılan O lağanüstü G enel Kurulda, yüklenici firm aya kültür sitesi ve 3 . katın yansı karşılığı olanak giriş kattaki dükkan ile 1. ve 2 . bodrum lardaki sinem aların 10 yıllık kullanım hakkı verilmiş bunun karşılığı da 2 0 0 5 yılı fiyatlanyla 16 milyar lira aylık kira olarak belirlenmiştir. Şu an d a sin em alar ortadan kalktığı için bu bedelin de yeniden belirlenmesi gerekiyor. Sözleşm enin 9 /b m addesinde, firmaya ait birimlerin satışında önceliğin demeğin olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmaktadır. Firm a 2 . katı satm ak istemektedir. Bu ko nud a derneğin tavrrnı belirlemesini beklemektedir. 2. k a tın s a tın a lın m a s ı b u g ü n k ü gündem in en ö nem li m ad d esid ir. Bina inşaatı kasım 2 0 0 7 başında başladı. Kış aylarında beklentilerimizden de hızlı devam etti ve ağustos ayı sonu veya eylül-2008 ayı başında binanın teslim edileceği ifade edildi. Bu durumda dem eğe ait birim lerin k ira la n m a sı, işletilm esi, işlettirilm esi k o n u su n d a Yö n etim Kuruluna yetki verilm esini istiyoruz. A rsa ya yapılan işgaller, temel atılm a sırasında ortaya çıktı. Bulvar pasajı tarafında arsamız üzerine yapılan 1,5 m .lik beton d a ya n ak kesilerek Mart - Nisan 2008 ■ " > ^ \ \ V ' V v W ';^ , \CW’VtOKl ►■vOOİ^vSOV^* CVV tab**jnsn güvenmeliyiz. Alaeddin KENDİR; 2 . katın sata î v v c vxvs>-. w .-dd L., zemin kot ve alınması konusunun tartışılması bile ' w n\., «Rşctat »nşaat olanı gereksiz. 2 . kat satın alınmalıdır. G ü re l fcra * aaha sonra D E Mİ R E L; D e r n e k b in a s ın d a rV YAZIM KURALLARI D o ğ ru voo.*-. rccok. Ah tarafta bilgilendirm e yapılm am aktadır. a 0 5 s o s yapıkken de 80 Kafalard a soru işaretleri vardır. ^ c ^ ü z yapıldığı ortaya O to p a rk yönetm eliğ i in şa a ta s , « n j | bu ^gdî-n bedelinin bina başlamadın önce vardı, bu dikkate Sovnaen so nra yasa! yoldan al,ınm am tş,ve proje buna göre • M esleksel olarak; yapılm ış bilimsel-teknik o 'o > 'A 'S ji anlaşıldı. Ulaşanlar yapılmamıştır. Çankaya Belediyesinin incelem e, araştırm a, gözlem ve uygulam alara •eyhme d a va a ç ıla c a k . Sina m ahkem eye iiişkin rapor vb sunumlara ' cv'-t ' öqoo v e r ilm e s in i ve G a g ra s iki y:l geciktiren Çankaya eleştirilmesini etik bulmuyorum, ikinci o&öives ve çeşitli kuruluşlar aleyhine katın para verilerek satın alınmasını oe o cvc açılm ası düşünülüyor." gereksiz buluyorum. tanzimleri şeklin ah iasmırıdo kısa ve a ç k anlatımı; Dergi içeriğinde; parantez • G e z i, om, spor, sanat, öykü, şiir, resim , fotoğraf, karikatür vb sunumlarla, bu konulardaki Doha sonra gündeme ilişkin Eleştirileri yanıtlayan Demek görüş, eleştiri ve ö n erile re ve a y rıca gü n cel Genel Başkanı Mustafa YUMURTACI; yaşamda karşılaşılan, günlük ilginç oluşum lara Dr. haşan SÖ.ÇUK özetle; "Binanın 2. kata satın atınmasıyta ilgili bir karar Ivoşumassıoan beri gelişmeleri bilen ve yetki olmadığı için, firma ile pazarlık ö r e y im . Geçmişte bina yapımında -.-çok zoriaktar yaşadık. Binayı yapılmadığını, yetki olmadan fiyat belirlemenin yanlış olacağını, fiyat cygüns kadar engelleyenler sîzlersiniz, konusunda birkaç tespit yaptmldığını, Yönetim bina için birçok kişi ve G e n e l Kurul onaylarsa parasal sorunun çözülebileceğini, bu konuda bazı çalışmalar yapıldığını dile getirdi. vuruluşla kavg a erti. O rm ancılığın çj <crjan 2 . kcffi sata a k Ben 2 . katın sata aknmasıni istiyorum. Bu konuda yönetim ile temas halindeyiz ve tam uyum içinde çalışryoruz. Ayağımızo çelme takm ayın, ben im kanlarım ı södüyofunı, bunu lanseye yedirmeyiz. Sen-hen tartışmalarını bırakınız, sîzler orm cnahğc çok şey kaybettirdiniz". D ah a sonra sırasîyia söz atan û\e>er özetle şunlan dite getirdiler. Aitan KîN C A L; Kongrede verilen Ovçüerineikk olduğu kancatadeyim. 2 kata sata dınmosmdan yortayım, yönetime yetki verilm elid ir D ava cçii.m ası şu a n için gereksizdir. le v t ık B A L v A C i; A z ö n c e ytfimden müdahalemde rakamların r<s aSvTarrıcsından şikayet ettim. 2. f is e iüjç paraya atmacoğı belirlenme *e buraca bu rakam tartışılmalıydı. Ybnefcre karşı değilim, 2 . kata sata a--v-rav.'acrı yeneyim. Bu konulann a c n c önceden konuşulm asından -zr~r.f-.fr'., üyeîer d e h a önceden AüCüecoör O ZD EM İR ; Rakam n* <5. sutesefe yeta verilirse bu n. Pazarlık r,cz. Surede güven ,one!sm kurutuna Divan Başkanı görüşmelerin ve bilgilendirmenin yeteli olduğunu, diğer gündem maddeleri üzerinde de konuşma talebi olmadığı için "2. katın satın alınmasına, imar mevzuatı ve kullanım şekline uygun proje değişikliği yapılmasına/yaptınlmasına, bodrum katlannın sinemaya dönüştürülmesi için, arsaya yaptıklan tecavüz nedeniyle Ulaşanlar firması aleyhine, inşaatımızı geciktirdiği için Çankaya Belediyesine dava açılmasına, değişen koşullar nedeniyle intifa hakkı sözleşmesinin yenilenm esine ve tapuya şerh verilmesine, demek mülkiyetindeki b ö lü m le r in k ir a la n m a s ın a , işletilmesine, işlettirilmesine, ortak alanlann yüklenici firma ile birlikte k u lla n ılm a s ın a , işle tilm e sin e , işlettirilmesine, yüklenici firmaya ait yerlerin devir edilmesine, bundan böyle değişecek koşullar nedeniyle projede meydana gelecek zorunlu değişiklikleri yapm aya Türkiye O rm a n c ıla r D erneğ i Yönetim Kuruluna yetki verilmesine" şeklinde olan karar metninin oylamasına geçildi. Karar metni kabul edildi ve cleyhte oy çıkmadı. ö z e n g ö ste rilm e li, T ü rk ç e yazım k u ro llo n n o uyulmalıdır. Yezi dindeki kısaltmalar ilk kullanımda .-şmaScro geçildi. İlk sözü alan *00 oimchdır. •Yazılarda Türkçe sözcük kullanılmasına içinde açıklanmalıdır. • Kuiionılcn rormüüerdeki simgeler, birimleri ile birlikte oçtklanmahdır. Sim geler, “U lu slara rası Birim Sistem i “n e uygun olmalıdır. •Yazıda kaynak anıimken, kaynak yazarın yer verilecektir : •Dergim ize yayınlanm ak üzere gönderilen yazılar, e - p o s t a , a ra cılığ ıy la veya b ilg isa y a r ortamında bir elektronik kopya (disket/CD) olarak, W o rd" formatında gönderilmelidir. s o y a d ı, k a y n a k y a z ın ın y a y ın y e r i v e yılı belirtilm elidir. İkiden fazla o d varsa ilk yazarın so y a d ın a |v e a rk .' K ısa ltm a sı e k le n m e lid ir. •M ethi içinde alıntı yapıldığı anılan tüm •Yazar ve yazarların a d - s o y a d ı ve tanıtımları yazı başlığının altında yer almalı, görevi ve varsa yapıtlar, sona eklenecek “KAYNAKLAR" bölümünde ■yazarının soyadı göz önüne alınarak alfabetik şırayla anılmahdır. Kaynak belirtmede; yazarın adı, elektronik posta adresi verilmelidir. yayının a d ı, yayın tariki, yayınevi, yayınlayan • Yazının daha önce yayınlanıp yayınlanmadığı ayrıca bildirilmelidir. •Yazılar, A 4 (2 10x297mm.) boyutlu kağıda 1,5 satır aralı 12 .punto ve “Times Ne\v Roman Tur“ özelliğindS yazılmalıdır. adı, yazı iorihi veyapıtın adından sonra Web adresi belirtilmelidir. Cf:^Yayımlanacak tüm yazı, çeviri ve aeigeierdeki •Yazılar, Çizim, Fo toğ raf ve Tabloları ile birlikte 1 2 (on iki) sayfayı geçm em eli, tablo ve * kurum, yayın nolsu, yayınlanan keğjfc sayfo sayısı yer almalıdır. Kaynak Internet onormndonsa, yazar grafikler zorunlu ise kullanılmalıdır. teknik ve içeriklerden d o ğacak sorum luluklar yazarına aittir. •D e rg i Yayın Kuruluna gönderilen yazı ve •Çizim, Tablo ve Fotoğraflar yazı içinde uygun yerlere num aralandırılarak konum lanm alıdır. gönderiler y ayın la n a n-yoymia nmosı n. geri gönderilm ez. •Fotoğraflar net, temiz olmalı, slayt dışı sayısal •Yayın Kurulu ve e d itö r, y a y ın la n a c a k gönderilen-fotoğrafların çözünürlüğü yüksek yazılarda gerekli gördüğü düzeltm eleri yapabilir olmalıdır. Çözünürlüğü düşük fotoğraflar baskıya ve uygun gö rü len yazılar d e rg id e yayınlanır. uygun olm a d ık la rın d a n k u llan ılm ayaca ktır. •Tablo tanımları tablonun üst kısmında, çizim •D erg id e yayınlanan yazılardan |Kaynak u a ö s te rm e k ' k o ş u lu y la a lın tı y a p ıla b ilir . Abonelik ve Reklam için derneğimize başvurabilirsiniz...