VIVE LA DIFFERENCE! (İspanyolca) YAŞASIN FARKLILIK(LAR
Transkript
VIVE LA DIFFERENCE! (İspanyolca) YAŞASIN FARKLILIK(LAR
VIVE LA DIFFERENCE! (İspanyolca) YAŞASIN FARKLILIK(LAR)! There are more than 150 countries in the world. World: Dünya Dünyada 150 ülkeden fazla (ülke) vardır. Some of them are very big, with millions of people. Big: Büyük Bazıları milyonlarca insanlarıyla çok büyüktür. Others are smaller than some cities, with only a few thousand people. Smaller: Daha küçük City: Şehir With: İle A Few: Birkaç Thousand: Bin Diğerleri birkaç bin insanıyla bazı şehirlerden daha küçüktür. People in different countries have their own customs, traditions, languages and beliefs. Different: Farklı Own: Kendi Custom: Adet Tradition: Gelenek Belief: İnanç Farklı ülkelerde insanlar kendi adetlerine, geleneklerine, dillerine ve inançlarına sahiptirler. There are, of course, very obvious differences. Of course: Elbette Obvious: Açık, belirgin Elbette çok açık/belirgin farklılıklar da vardır. A visitor immediately sees how people look like, the different money they use and the different food they eat. Visitor: Ziyaretçi Immediately: Hemen See: Görmek Look like: … görünmek Money: Para Use: Kullanmak Food: Yemek Eat: Yemek yemek Bir ziyaretçi insanların nasıl göründüğünü, kullandıkları farklı paraları ve yedikleri farklı yemekleri hemen görür/fark eder. However, there are some differences you cannot see immediately. Fakat, hemen fark edemeyeceğiniz bazı farklılıklar (da) vardır. You learn about these when you get to know the people of the country well. Learn: Öğrenmek, bilmek Abour: Hakkında These: Bunlar Get to know: Öğrenmek, bilmek, tanımak Well: İyi Bir ülkenin insanlarını iyi tanıdığınızda, bunları öğrenirsiniz. One difference between different countries is the way people greet their friends. Between: Arasında the way: …yolu/biçimi Greet: Selamlaşmak, kutlamak Ülkeler arasındaki bir fark insanların arkadaşlarıyla selamlaşma biçimleridir. In France, for example, people kiss one another on both cheeks. For example: Örneğin Kiss: Öpmek One another: Birbirlerini Both: Her iki Cheek: Yanak Fransa’da, örneğin, insanlar birbirlerini her iki yanaklarından öperler. 1 In Britain, people usually only kiss close friends and relatives, Close: Yakın Relative: Akraba Britanya’da insanlar çoğunlukla sadece yakın arkadaşlarını ve akrabalarını öperler, and only shake hands with people they meet for the first time. Shake hands: Elleri sıkmak Meet: Tanışmak, buluşmak The first time: İlk defa Ve ilk defa tanıştıkları insanlarla sadece el sıkışırlar. There are also a lot of different customs linked with eating. Linked with: …ile bağlantılı Yemeyle ilgili de birçok farklı adet bulunmaktadır. For instance, in many countries people say something to each other before they start eating, such as 'Guten Appetit', For instance: Örneğin Many: Birçok Say: Söylemek, demek Something: Bir şey Each other: Birbirlerine Before: Önce Start: Başlamak such as: … gibi Örneğin, birçok ülkede insanlar yemeğe başlamadan önce birbirlerine ‘Guten Appetit’ (Almanca: Afiyet olsun) gibi bir şey söylerler. but in Britain this is not the custom. fakat Britanya’da adet bu değildir. In the United States people cut their meat into small pieces before they start to eat, Cut: Kesmek Meat: Et Small: Küçük Piece: Parça Birleşik Devletlerde insanlar etlerini yemeğe başlamadan önce küçük parçalara keserler and then they eat only with a fork. Then: Ondan sonra Fork: Çatal ve ondan sonra sadece çatalla yerler. In Germany, it is impolite to cut potatoes with a knife, Impolite: Kaba Knife: bıçak Almanya’da patatesi bıçakla kesmek kabadır and in many countries people don't eat with knives or forks at all. ve birçok ülkede insanlar hiçbir şekilde bıçaklarla ve çatallarla yemezler. What people do in their spare time in the evening or at the weekend can also be very different. Spare time: Boş zaman In the evening: Akşamları At the weekend: Haftasonları İnsanların akşamları ve haftasonları boş zamanlarında ne yaptıkları da çok farklı olabilir. Sport is an example of this. Example: Örnek Spor bunun bir örneğidir. 2 Cricket is a popular sport in Britain but not in the rest of Europe. Rest: Geriye kalan Kriket Britanya’da popüler bir spordur fakat Avrupa’nın geri kalanında değil. People race camels in Saudi Arabia and watch Sumo wrestling in Japan. Race: Yarış(tır)mak Camel: Deve Watch: İzlemek Sumo wrestling: Sumo güreşi İnsanlar Suudi Arabistan’da deve yarıştırırlar ve Japonya’da Sumo güreşi izlerler. All these differences between countries make travel interesting. All: Hepsi Travel: Yolculuk, seyahat Ülkeler arasındaki tüm bu farklılıklar yolculuğu ilginç kılar. 3