Suça Neden Olan Etkenler Ve Hükümlü Profilinden Kanıtlar
Transkript
Suça Neden Olan Etkenler Ve Hükümlü Profilinden Kanıtlar
Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Suça Neden Olan Etkenler Ve Hükümlü Profilinden Kanıtlar Sezer ALCAN1 Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara Üniversitesi e-posta: sezera@yahoo.com Hasan ŞAHİN Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara Üniversitesi e-posta: hsahin@politics.ankara.edu.tr Özet Bu çalışmada, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, sahtecilik, ekonomik suçlar, çek ve senet suçları, zimmete para geçirmek ve rüşvet suçlarını içeren malvarlığına karşı işlenen suçları etkileyen nedenler araştırılmaktır. Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 1.525 hükümlü ile 2006 yılında yapılan anketten oluşturulan veri seti kullanılarak probit yöntemi ile yapılan tahmin genel olarak literatürde bulunanlara paralel sonuçlar vermektedir: Eğitim düzeyi ve gelir düzeyi yükseldikçe mal varlığına karşı suç işleme düzeyinin azaldığı görülmektedir. Annenin okur yazar olmamasının suç işleme olasılığını pozitif yönde etkilediği dikkati çekmektedir. Buna karşın işsizlik suçluluğu açıklamaya yardımcı olmamaktadır. Tahmin sonuçlarında dikkati çeken önemli başka bir husus da herhangi bır suçtan hüküm giymiş mahkumların mal varlığına karşı suç işleme olasılıklarının daha yüksek olduğudur. Anahtar Kelimeler: Suç Ekonomisi, Mal Varlığına Karşı işlenen Suçlar, Suç ve Gelir, Suç ve işsizlik, Suç ve Eğitim Jel Kodları: J00, C31, I29 1 Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Bölümü Doktora Öğrencisi. Adres: Hazine Müsteşarlığı 7. Kat. İnönü Bulvarı No:36 Emek, Ankara Tel: (312) 204 6234 Fax: (312) 212 1247 – 212 0457 e-posta: sezera@yahoo.com 1 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Factors Causing Crime and Evidence From Prison Inmates Abstract In this study, factors causing property crimes consisted of burglary, fraud, smuggling, economical crimes, misappropriation have been investigated. Probit estimation using the data set constructed from the survey conducted in 2006 on 1.525 prison inmates gives parallel results with the ones on the literature. As education and income level increases property crimes tends to decrease. Mother’s illiteracy positively affect probability of committing a property crime. On the other hand, unemployment does not help in explaining the probabılıty of committing property crime. Another point that stands out in the estimation results is that prison inmates that convicted of a crime previously tend to commit property crimes again. Keywords: Economics of crime, property crimes, crime and income, crime and unemployment, crime and education Jel Code: J00, C31, I29 2 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Giriş: Bu çalışmanın amacı malvarlığına karşı işlenen suçların nedenlerini saptamaktır. Mal varlığına karşı işlenen suçlar eldeki veri seti çerçevesinde, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, sahtecilik, ekonomik suçlar, çek ve senet suçları, zimmete para geçirmek ve rüşvet suçlarını içermektedir. Malvarlığına karşı işlenen suçların ekonomik olarak modellenmesinin daha kolay olması nedeniyle, literatürde suç analizlerinde şiddet içeren suçlar ve mal varlığına işlenen suçlar ayrımı yapıldığı gözlenmektedir. Bir toplumun suç oranının o toplumun refah düzeyini etkileyen çok önemli bir etken olduğu genel kabul gören bir görüştür. Suçu önlemek ve suçtan korunmak üzere yapılan kamu harcamaları ve özel harcamalar ile suçların sebep olduğu zararlar dolayısıyla toplum önemli miktarda maliyete katlanmaktadır. Ekonomik ve demografik değişkenlerin toplumdaki suç oranı üzerindeki etkisi pek çok araştırmaya konu olmaktadır. Kriminologlar, psikologlar, sosyologlar, ekonomistler ve daha pek çok farklı alandan araştırmacılar suça yol açan nedenleri anlamaya çalışmaktadırlar. Suç işlemeye neden olan etkenler saptandığında suçla mücadelede daha etkin politikalar üretmek de kolaylaşır. Suç ekonomisi alanındaki literatür oldukça zengin olmakla birlikte bu çalışma yapılırken Türkiye ile ilgili çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Ayrıca bu çalışmada kullanılan veri seti daha önce başka hiç bir akademik çalışmada kullanılmamıştır. Bu çalışmada ilk önce suç ekonomisi ile ilgili literatür taramasına yer verilmektedir. İkinci bölümde analizde kullanılan veri seti ile ilgili bilgi verilerek tahmin sonuçları gösterilmektedir. Sonuç bölümü ile çalışma sonlandırılmaktadır. 3 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. I. Literatür Taraması Suç ekonomisi literatüründeki ilk ve daha sonraki çalışmaları büyük ölçüde yönlendiren makaleler Fleisher (1963), Becker (1968) ve Ehrlich (1973) tarafından yazılmıştır. Suç ekonomisi literatürünün belkemiğini oluşturmaları nedeniyle bu çalışmada belirtilen üç eser de incelenerek, bunların suç ve caydırıcılık, suç ve eğitim, suç ve eşitsizlik, suç ve işsizlik alanındaki yansımalarına bakılacaktır. Becker (1968) bireylerin suçtan bekledikleri getiri ile yasal piyasa faaliyetlerinden elde edecekleri getirinin karşılaştırmasını yaparak suç işleyip işlememeye karar verdikleri bir model sunmaktadır. Bu modelde bir kişinin işlediği suç sayısı mahkum olma olasılığına, mahkum olursa cezalandırılmasına, yasal ve yasa dışı faaliyetlerden elde edebileceği gelire bağlıdır. Becker kişilerin yalnızca kendilerini suç işlemeye iten bir motivasyon nedeniyle değil fayda ve maliyetlerinin de farklı olması nedeniyle “suçlu” haline geldiklerini belirtmektedir. Bu yaklaşımla Becker (1967), bir bireyin işlediği suçların sayısı olan “suç arz”ını (Oj), kişinin işlediği suç başına yakalanma (mahkum olma) olasılığının (pj), işlediği suç başına cezalandırılmasının (fj) ve tüm diğer değişkenleri içeren etkilerin (uj) bir fonksiyonu olarak tanımlamaktadır. Yani, O j = O j ( p j , f j , u j ) şeklinde ifade edilmektedir. Burada, (pj), ya da (fj), 'de meydana gelen artışlar işlenen suçtan beknenen faydada azalmalara yol açacağından işlenen suçların da sayısı daha az olacaktır. Suç işlemekten beklenen fayda aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır: EU j = p jU j (Y j − f j ) + (1 − p j )U j Y j Bu ifadede Yj suçtan elde edilen geliri, Uj fayda fonksiyonunu ve fj cezanın parasal karşılığını ifade etmektedir. Gelirin marjinal faydası pozitif olduğu sürece; 4 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. ∂EU j ∂p j = U j (Y j − f j ) − U j (Y j ) < 0 ve ∂EU j ∂f j = − p jU ' p j (Y j − f j ) < 0 olacaktır. Yani, suç işleyince yakalanma olasılığının artması veya cezaların artması beklenen faydayı azaltmaktadır. Suçlunun yakalanma ve mahkum olma olasılığını gösteren pj veya cezanın şiddetini(uzunluğunu) gösteren f j ’nin suçu daha fazla önleyeceği konusunda Becker riske karşı takınılan üç çeşit davranışa göre ayrım yapmıştır; risk düşkünü bireyler için p j ’deki bir artış f j ’deki bir artıştan daha etkili olup riskten kaçınan kişiler için durumun tersi geçerli olmaktadır. Riske karşı tarafsız bir tutum sergileyen kişiler içinse, p j ’deki veya f j ’deki bir artış aynı etkiyi doğurmaktadır. Becker bu savını aşağıdaki şekilde göstermektedir (Becker, 1968: 178). Eşitliğin sol tarafı, gelir ( Y j ) ile cezanın parasal karşılığı ( f j ) arasındaki faydada meydana gelen ortalama değişikliği göstermektedir. Bu değişiklik, risk tercihli durumda sıfırdan büyük (U " > 0) , riskten kaçınma durumunda sıfırdan küçük (U " < 0) , risk tarafsızlığı durumunda ise sıfıra eşit olacaktır (U " = 0) . Bu analizlerden sonra Becker, piyasa suç fonksiyonunu oluşturmaktadır (Becker, 1968: 178). O = O ( p , f , u ) . Yani, piyasa suç fonksiyonu, bireylerın suç fonksıyonlarının ağırlıklı ortalaması olarak ifade edilmektedir. Suçtan kaynaklanan sosyal zarar fonksiyonu L = L ( D , C .bf , O ) olarak gösterilmektedir. Bu ifadede D caydırıcılığı, C suçla mücadele etmenin maliyetini, bf sosyal maliyeti ve O yine, suç arzını belirtmektedir. Sosyal zarar fonksiyonunun caydırıcılık, suçla mücadele etmenin 5 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. maliyeti ve sosyal maliyet ile arttığı varsayıldığından ( ∂L ∂L ∂L > 0 ) zarar > 0, > 0, ∂D ∂C ∂bf fonksiyonunun L = D (O ) + C ( p , O ) + bpfO olduğu kabul edilmektedir (Becker, 1968: 181). Bu tanımda politika değişkenleri p ve f olduğundan, bunların optimal değerleri de zarar fonksiyonunun p ve f' ye göre minimize edilmesiyle bulunmaktadır. Bu optimizasyon probleminin kişilerin riske yaklaşımlarına ilişkin oldukça önemli sonuçları bulunmaktadır. Suçlular riski tercih eden bireyler ise ve suçluları cezalandırmak maliyetli ise, yasal olmayan faaliyetlere girişmek, yasal olanlarla aynı ekonomik model tarafından açıklanabilecektir. Bu durumda yasadışı faaliyetlerden elde edilen gelir, riskli faaliyetlerden alde edilen gelirden daha az olabilir. Eğer suçluların cezalandırılmasının maliyeti aynı ise, suçtan kaynaklanan zarar arttıkça hem suçlunun yakalanma hem de yakalandığı takdirde cezalandırılması olasılığının yüksek olması gerekmektedir. (Becker, 1968: 207-208). Becker (1968) modelinin suç ekonomisi literatüründe pek çok yansıması olmuştur. Bunlardan biri de yakalanma olasılığı ile cezalandırılma olasılığı olarak tanımlanan caydırıcılığın suç oranlarının azaltılmasına yol açan en önemli politika değişkenleri olarak tanımlanması nedeniyle bu caydırıcılığın suç oranları üzerindeki etkisinin ampirik olarak test edilmesidir. Sjoquist (1973) Becker modeline benzer bir model kurarak suçluların risk altında karar vermek zorunda olan herhangi bir birey gibi davrandıklarını ve bu nedenle rasyonel kişiler olarak değerlendirilebileceği varsayımından yola çıkarak 50 Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Doları üzerindeki soygun ve hırsızlık eylemlerini içeren suçları (mal varlığına karşı işlenen suçlar) ekonomik teori çerçevesinde açıklamaya çalışmaktadır. Yazar, bir Von Neumann-Morgenstern fayda fonksiyonu kullanarak bireyin beklenen faydasını azami noktaya ulaştırabilmek için zamanını yasal ve yasadışı faaliyetler arasında nasıl bölüştüreceğine karar verdiği bir model geliştirmiştir. ABD'de 1960 yılı verilerine göre 25.000 ve 200.000 arasında nüfusu olan 53 belediyeye ait kesitli veri setini kullanmakta ve 6 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. modeli test edebilmek amacıyla suç eyleminin yasal ve yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelirin, yakalanma olasılığının, yasadışı faaliyetin maliyetinin ve kişinin tercihlerinin doğrusal bir fonksiyonu olduğunu varsaymaktadır. Bu çalışmada Sjoquist suçun işleyen kişiye maliyetini, kişinin yakalanması halinde hapiste kalacağı sürenin uzunluğu ile ölçmektedir. Ekonometrik tahmin sonucunda, Becker (1968) tarafından caydırıcılık olarak tanımlanan, suçlunun yakalanma olasılığındaki ve suçun maliyetindeki artışların malvarlığına karşı işlenen suçları azalttığı sonucuna ulaşılmaktadır. Oliver (2002), Becker (1968) modeli çerçevesinde caydırıcılığın suç işleme oranlarını nasıl etkilediğini incelemekte ancak yazar, çalışmasında suç oranı değişkeninin mala ya da cana karşı işlenen suç olarak ayırmamakta bileşik bir suç tanımı kullanmaktadır. Yazarın kullandığı veriler Federal Araştırma Bürosu (FBI) Tekdüze Suç Raporları ve diğer kaynaklardan alınmaktadır. İncelenen dönem 1960-1980 arası yıllarını içermektedir. Analiz için zaman serisi analizi kullanılmaktadır. İncelenen ampirik modelde bağımlı değişken olarak yer alan suç oranının, ulusal suç oranı olduğu belirtilmektedir. Çalışmada bağımsız değişkenler olarak, caydırıcılık unsurları, ekonomik etkenler ve demogafik faktörler yer almaktadır. Caydırıcılık unsurları arasında, kişi başına polis sayısı, hapse giren kişi sayısı ve bir yıl geriden geriden gelen kişi başına işlenen suç işleme oranı, ekonomik etkenler olarak; reel gayri safi yurt içi hasıla oranı (GSYH), işsizlik oranı, Gini indeksi, ortaokula kayıtlı kişi sayısının nüfusa oranı, liseden mezun olan kişi sayısının nüfusa oranı, demografik değişkenler olarak da 25 yaşın altındaki kişi sayısının nüfusa oranı kullanılmaktadır. Oliver (2002) çalışmasının ampirik sonuçları Becker modelinin caydırıcılık unsurlarının suç işleme üzerindeki negatif etkisini doğrulamaktadır. Fleisher (1963) gelirin bireylerin suç işleme kararlarına etkisini inceleyen ilk ekonomisttir. Yazar gençler tarafından işlenen ve kabahat olarak tanımlanan suçlar ile iş piyasası arasındaki etkileşimi incelemekte ve ücretlerin çeşitli düzeylerdeki dağılımının bireylerin yasal ve 7 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. yasadışı faaliyetlere girme kararını önemli ölçüde etkileyebileceği noktasından hareket ederek bir model geliştirmektedir. Fleisher'a göre düşük gelir grubundaki bireylerin suç işleme oranlarının yüksekliği, bu bireylerin yasal faaliyetlerden elde edebilecekleri geliri kötümser bir yaklaşımla düşük tahmin etmelerinden, bu nedenle de kabahat işlemenin fırsat maliyetinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanında suç işleme eğilimi olan bir gencin potansiyel kurbanının gelirinin yüksekliği de bireyin suça karar vermesine neden olabilen bir etkendir. Başka bir deyişle gelirin kabahat suçları üzerinde zıt yönde hareket eden iki farklı etkisi bulunmaktadır. Yazarın ekonometrik tahminde kullandığı bağımlı değişkenler kabahat işlemiş gençlerin tutuklanma ve mahkemeye çıkma sayılarını, açıklayıcı değişkenler ise rtalama aile geliri ile en yüksek kesitteki ailelerin geliri gibi çeşitli gelir tanımlarını, 14 yaşından büyük ve eşinden ayrı yaşayan ya da boşanmış kadınların oranını içeren aile yapısı değişkenini ve göç gibi değişkenleri içermektedir. Analiz sonucunda Fleisher 101 Amerikan şehrindeki yüksek gelir düzeyinde yer alan ailelere mensup erkek çocukların mahkemeye çıkma oranları ile hırsızlık, soygun ve oto hırsızlığı gibi suçlarla tutuklanma oranlarının düşük olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın bir diğer önemli sonucu da işsizliğin suç oranı üzerinde, gelir düzeyi ve gelir dağılımına kıyasla daha az önemli bir unsur olduğunun saptanmasıdır. Ehrlich (1973) çalışması suç ekonomisi literatürünün başlangıcındaki bir diğer önemli çalışmadır. Bu çalışmada yazar gelir düzeyinin ve gelir dağılımının suç işleme oranı üzerindeki etkisini incelemektedir. Echrlich (1973) modeli, Becker (1968) modelinden farklı olarak sadece suçu cezalandırmanın maliyeti yerine, yasal ve yasadışı faaliyetlerden elde edilen hem getiri hem de zararı içermekte ve suç işleyen bireyin belirsizlik altında verdiği yasadışı faaliyete girmekle yasal bir meslek edinme kararını birbirinden tamamen farklı eylemler yerine birbiriyle rekabet eden eylemler olarak ele almaktadır. Ehrlich modelini, kişinin yakalanma ve tutuklanma olasılığı, kişinin hapishanede geçirdiği süre, ailelerin 8 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. medyan geliri, medyan gelirin yarısının altındaki ailelerin toplam aile sayısına oranı, beyaz olmayan nüfusun toplam nüfusa oranı, toplam erkek sayısının 14-24 yaş grubuna oranı, okula devam edilen ortalama yıl sayısı, 14-24 ve 35-39 yaş gruplarındaki işsizlik oranı ve 14-24 yaş grubundaki erkeklerin işgücüne katılım oranı gibi açıklayıcı değişkenlerin mal varlığına karşı işlenen suçlar ve şiddet içeren suçlar üzerindeki etkisini ampirik olarak test etmektedir. Kişinin yakalanma ve tutuklanma olasılığı ile kişinin hapishanede geçirdiği sürenin eş anlı bir denklem hatasına yol açmış olabileceği düşüncesiyle modelini İki Aşamalı En Küçük Kareler ve Görünürde İlişkisiz Regresyon metodlarını kullanarak sınamaktadır. Tahmin sonucunda, medyan geliri yüksek ailelerin cinayet, tecavüz ve taciz gibi şiddet içeren suçlar ile hırsızlık gibi mal varlığına karşı işlenen suçların daha çok kurbanı oldukları gözlenmektedir. Bu sonuç, Fleisher (1963) çalışmasının sonucu ile çelişmektedir. Ehrlich'in bu saptamaya ilişkin açıklaması suçtan elde edilen getirinin kurbanın gelirinin artması ile doğru orantılı olduğudur. Buna ek olarak, medyan gelirin yarısının altındaki ailelerin toplam aile sayısına oranı ile ölçülen gelir eşitsizliğinin suç oranı üzerinde güçlü bir etkisi bulunduğu da çalışma sonuçları arasında göze çarpmaktadır. Fleisher (1963) çalışmasını sonucuna paralel olarak Ehrlich (1973) çalışması da işsizliğin suç oranı üzerinde gelir düzeyi ve gelir dağılımına kıyasla daha az önemli bir unsur olduğunu saptamaktadır. Lochner (1999) bireylerin zamanlarını çalışma, eğitim ve suç işlemek arasında paylaştırmaya karar verdikleri iki periyodlu bir model geliştirmekte ve ABD Gençlik Dikey Ulusal Anketi (ABD National Longitudinal Survey of Youth), Cari Nüfus Anketi (Current Population Survey) ve Federal Araştırma Bürosu Tekdüze Suç Raporları’ndan (FBI Uniform Crime Reports) alınan verileri kullanarak bu modeli test etmektedir. Teorik model, eğitime yapılan yatırımların yetişkinlerin suç işleme oranını azalttığı, özellikle ilerleyen yaşlarda ücretler ve suç işleme oranı arasında daha belirgin bir negatif korrelasyon bulunduğu, gençlerin suç işleme oranındaki artışların nitelikli işgücünün ücretlerinin yükseldiği zamanlarda 9 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. gerçekleştiği, ancak yetişkinlerin suç işleme oranlarının nitelikli iseler ilerleyen yaşlarda daha az, değil iseler daha çok olduğu sonuçlarını vermektedir. Teorik modelin tahminlerinin probit modeli ile testi, lise mezunu olmanın bir gencin takip eden beş sene içerisinde hapse girme olasılığını azalttığı ve lise mezunu oranı yüksek, ağır ceza politikaları uygulayan eyaletlerin daha düşük suç endeksleri olduğu sonucunu vererek modeli doğrulamaktadır. Bu çalışmanın önemli bir diğer sonucu ise 14-24 yaş arasındaki bireylerin suç işleme olasılıklarının daha yüksek olduğu ve bu nedenle özellikle bu yaş grubundaki bireylerin suç işlemelerini engelleyici politikaların uygulamasının önemli olduğudur. Lochner ve Moretti (2001) Lochner (1999) çalışmasını aynı data setini kullanarak, sadece eğitim için incelemekte ve lise mezuniyetinin suç işleme üzerindeki etkisini içsellik sorununu dikkate alarak tahmin etmektedir. Eğitimin suç işleme üzerindeki etkisini doğru olarak saptamak eğitime devam etme kararının bireyi suç işlemeye yönelten gözlenemeyen etkenlerle ilişkili olması nedeniyle çok kolay değildir. Lochner ve Moretti (2001)'nin açıkladığı gibi bireyin suç işlemekten elde ettiği getiri ya da suç işlemeye verdiği değer yüksekse bu kişi yasadışı faaliyetlere daha çok vakit ayıracaktır. Eğitimden elde ettikleri faydanın yasadışı faaliyetlerden elde ettikleri gelire olumlu bir katkısı olmadığı sürece bu bireyler liseye devam etme gereği duymayacaklardır. Bu durumda da eğitim ve suç işleme oranı arasında herhangi bir ilişki olmamasına rağmen korrelasyonları yanıltıcı bir şekilde negatif görünebilir. Yazarlar içsellik sorununu eyaletlerin yıllar itibariyle okula devam mecburiyeti politikalarındaki değişiklikleri, liseden atılma için araç değişken olarak kullanarak çözmektedirler. Basit En Küçük Kareler ve Araç Değişken metodları kullanılarak yapılan tahminler lise mezuniyetinin hapse girme olasılığını beyazlar için %0.76, siyahlar için ise %3.4 oranında azalttığı sonucunu vermektedir. Machin ve Meghir (2000) gelir dağılımının en altında yer alan bireylerin ücretlerinde meydana gelen değişikliklerin suç oranları üzerindeki etkisini incelemektedir. Kullanılan suç 10 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. oranı verileri 1975 ve 1996 arasında İngiltere ve Galler polis gücü alanlarından ve ücret verileri ise Yeni Kazanç Anketi’nden (New Earnings Survey) alınmaktadır. Yazarların kullandıkları ekonomik model Ehrlich (1973) modelinin bir benzeridir. Ehrlich (1973) modelinde bireyler suçtan elde ettikleri kazançtan yakalanmaları durumunda yoksun olacakları geliri çıkararak hesapladıkları net gelire bakarak yasadışı faaliyetlere girip girmemeye karar verirler. Machin ve Meghir (2000) çalışmasında ise bireyler yasal ve yasa dışı faaliyetler arasında tercih yapabilecekleri gibi ikisini birleştirmeleri de mümkündür. Bağımlı değişken olarak farklı suç tanımlarının kullanıldığı, istatistiki sıklık derecesine göre sınıflandırılan ücret tanımlarının da bağımsız değişken olarak kullanıldığı panel data analizi sonucunda ücretlerin suç işleme oranı üzerinde güçlü bir etkisi olduğu sonucuna varılmaktadır. Çalışma sonucunda, ücretleri gelir dağılımının en altında olan bireylerin iş piyasasındaki mevcut fırsatlarının ve yakalanma olasılıklarının daha az, ancak suçtan elde edilen getirinin daha yüksek olması nedeniyle suç işleme olasılıklarının daha yüksek olduğunu kanıtlamaktadır. Politika analizi yapıldığında, bireylerin iş piyasasındaki verimliliklerini artırmalarını sağlayan eğitimin , caydırıcılık politikaları ile birleştiğinde suç işleme oranlarını azaltıcı bir etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Machın ve Meghir(2000) çalışmasının bir diğer önemli sonucu ise, çevre etkisi (peer group - neigbourhood effects) olarak yorumlanan bir nedenle suç vakaları yüksek olan bölgelerde suç işleme oranlarının yüksek olmaya devam ettiğinin saptanmış olmasıdır. Kelly (2000) FBI Tekdüze Suç Raporlarından alınan verileri, suç işleme oranı ile eşitsizlik arasındaki ilişkiyi kentler için incelemek amacıyla kullanmaktadır. Bu çalışmada suç değişkeni, şiddet içeren ve malvarlığına karşı işlenen suçlar olarak iki farklı grupta ele alınmakta, eşitsizlik ise gelire dayalı bir Gini katsayısı ile 12 veya 16 yıldan daha az eğitim alınıp alınmadığını ölçen eğitime dayalı bir Gini katsayısı ile ölçülmektedir. Yazar bu Gini katsayıları haricinde, işsizlik, aile reisinin bekar bir anne olup olmadığı ile ölçülen istikrarlı 11 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. olmayan bir aile yapısı, polis harcamaları, göç ve ırk gibi diğer değişkenleri de bağımlı değişken olarak kullanmaktadır. Poisson regresyon sonucunda eşitsizliğin mal varlığına karşı işlenen suçlar üzerinde bir etkisi olmadığı ancak şiddet içeren suçlar üzerinde pozitif ve güçlü bir ilişki bulunduğu saptanmaktadır. Buna karşılık polis gücündeki artışların ve yoksulluğun azaltılmasının malvarlığına karşı işlenen suçları azalttığı ancak şiddet içeren suçlar üzerinde bir etkisi bulunmadığı tespit edilmektedir. Bu çalışmanın suç ekonomisi literatürüne önemli bir katkısı, mal varlığına karşı işlenen suçların ekonomik teori ile açıklanabildiğini buna karşın şiddet içeren suçlar için bunun söz konusu olmadığını göstermesidir. Fleisher (1963) ve Ehrlich (1973) çalışmalarının işsizliğin suç oranı üzerinde, gelirin etkisine kıyasla daha az önemli bir unsur olduğunu gösterdiğinden söz edilmişti. Freeman işsizliğin suç işleme oranı üzerindeki etkisine ilişkin çalışmaları inceleyerek şu tespitleri yapmaktadır: “i) işsizliğin arttığı dönemlerde suç işleme oranı da artmaktadır. ii) suç işlemiş bireylerin iş sicilleri suç işlememiş bireylere kıyasla daha kötüdür ancak bir kişi yasa dışı faaliyetlerde bulunmaya başladıktan sonra iş piyasasında meydana gelen olumlu değişmelerin bu kişilerin suç işlemekten vazgeçeceklerini gösteren kanıt sayısı oldukça azdır. iii) şehirler ve eyaletlerin suç oranları büyük ölçüde farklılık göstermektedir ve suç oranı ile iş piyasası arasında oldukça zayıf bir ilişki mevcuttur. iv) hem caydırıcılığı hem de iş piyasasını açıklayıcı değişken olarak inceleyen çalışmalarda dikkati çeken en önemli özellik caydırıcılık unsurlarının suç oranı üzerindeki etkisinin iş piyasasındaki faktörlerden daha etkili olduğudur.” (Freeman, 1982: 24-25) Dolayısıyla Freeman, o zamana kadar şuç ve işsizlik arasındaki ilişkiyi inceleyen eserlerin kesin bir sonucu olmadığını belirtmektedir. Edmark (2005) işsizlik oranı ile suç işleme orasındaki ilişkiyi 1988-1999 yıllarını içeren İsveç panel veri setini kullanarak incelemektedir. Söz konusu dönemin İsveç iş piyasasının diğer dönemlere kıyasla daha dalgalı olması ve işsizliğin daha yüksek olduğu bir dönem olması nedeniyle kullanılan veri seti suç işleme oranı ile işsizlik oranı arasındaki bir nedensellik 12 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. ilişkisinin incelenmesi açısından oldukça önemlidir. Zamana ve ilçeye özgü etkilerin dikkate alındığı bazı ekonomik, sosyal ve demografik değişkenlerin de kullanıldığı panel data analizi sonucunda işsizlik ile hırsızlık, motorlu taşıt ve bisiklet hırsızlığı olarak tanımlanan mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında pozitif ve güçlü bir ilişki olduğu ancak bu ilişkinin cinayet, taciz ve tecavüz gibi şiddet içeren suçları için söz konusu olmadığı sonucuna varılmaktadır. Freeman (1991) 80'li yıllarda 16-34 yaş ve üstü arasındaki siyah erkeklerin beşte birinin ve 25-34 yaşları arasında liseden terk olanların dörtte üçünün 1980'li yıllarda bir suç kaydının bulunduğu, göz altına alınma ve hapse girmenin iş bulmayı negatif olarak etkileyen uzun dönemli bir yan etkisinin bulunduğu ve bu nedenle de 1980'li yıllarda suç işlemiş erkeklerin sonraki on yıl içerisinde iş bulma olasılıklarını oldukça düşük olduğu tespitinden yola çıkarak ABD 1979 Gençlik Ulusal Dikey Anketi, 1989 Boston Ulusal Ekonomık Araitırmalar Bürosu (NBER) Anketı, 1979-80 NBER Boston, Chicago, Philedelphia şehir merkezleri gençlik anketlerini basit en küçük kareler ve araç değişken tekniği ile analiz etmektedir. Analiz sonuçlarına göre reel gelirde meydana gelen düşme suç işlemenin alternatif maliyetini azaltmakta ve bu etken uzun dönemde iş olanaklarında gerçekleşen düşme ile birleşince eğitim seviyesi düşük 1980'li dönem gençliğini suça iten unsurlar olarak göze çarpmaktadır. Bunun yanında, yüksek gelir grubundaki bireylerin ücretlerinde meydana gelen artışın da suç oranını arttıran bir etken olması oldukça kuvvetli bir olasılıktır. Çünkü, varlıklı bireylerin elinde daha çok para olması bir yandan haneye tecavüz ve hırsızlık eylemlerini daha karlı hale getirmekte diğer yandan bu bireylerin yasa dışı uyuşturucu maddelere olan taleplerini arttırmaktadır. Ayrıca uyuşturucu piyasasının gelişmesi, yeni uyuşturucu ürünlerinin piyasaya sürülmesi suçtan elde edilebilecek gelir olanaklarında da dışsal bir büyümeye neden olmaktadır. Bu tespite dayanarak Freeman (1991) yoksullukla mücadele edebilmek için 13 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. suçluların rehabilitasyonu ve suçluların yakalanması ve cezalandırılması politikalarına ağırlık verilmesi gerektiği sonucuna ulaşmaktadır. Becker (1968) çalışmasının ortaya koyduğu gibi suç işleme kararı rasyonel bireylerin tercihlerinin bir sonucudur. Literatürdeki çalışmaların incelenmesinden, suç ile caydırıcılık ve suç ile eğitim arasında negatif, suç ile eşitsizlik arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu ancak suç ile işsizlik arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların farklı sonuçlara ulaştığı görülmektedir. 2. Veri Seti 2006 yılında İsrafı Önleme Vakfı tarafından mahkumlar ve hane halkı üzerinde suç ve suçluğa ilişkin bir anket yapılmıştır. Anket kapsamında Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 1.525 hükümlü ile altı farklı ilde yaşayan 1.250 kişi ile görüşülmüştür. Daha sonra anket verilerinin incelendiği Suç ve Suçluluk Araştırması konulu bir rapor hazırlanmıştır. Suç ve Suçluluk Araştırması raporu sadece mahkumların profilini ve halkın suça ilişkin gözlem ve inanışlarını ortaya koymaktadır. Halka uygulanan anket suça ilişkin inanışları konusunda sorular içerdiğinden çalışmada sadece hükümlülere uygulanan anketten faydalanılmıştır. Hükümlülerin profiline bakıldığında araştırmaya katılan hükümlülerin % 25’nin adam öldürme suçundan dolayı cezaevinde oldukları görülmektedir. Bunu % 20.9 ile hırsızlık veya gasp suçları izlemektedir. Hakaret suçunun genel toplam içindeki oranı % 15.9 iken, uyuşturucu madde kullanma veya satma suçunun genel toplam içindeki oranı % 12’dir. Devlete karşı işlenen suçlar % 5.8 oranındadır. Bunları sırasıyla % 4.5 ile ekonomik suçlar, % 4.2 ile dolandırıcılık ve sahtecilik, % 3.5 ile cinsel suçlar ile saldırı veya tehdit suçları izlemektedir. Kaçakçılık suçunun oranı % 2, hakaret % 1.6, zimmete para geçirmek veya rüşvet gibi suçların yüzdesi ise % 1.1’dir. Bu listede yer almayan diğer suçların ağırlığı ise % 15.9’dur. 14 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Bu veriler ışığında hırsızlık ve gasp, dolandırıcılık ve sahtecilik, ekonomik suçlar, çek ve senet suçları , zimmete para geçirmek ve rüşvet suçlarını içeren mal varlığına karşı işlenen suçlar değişkeni oluşturulmaktadır. Mal varlığına karşı işlenen suçlar tanımı dışında kalan suçlar ise şiddet içeren suçlar olmaları ve şiddet içeren suçların ekonomik olarak açıklanmasının zor alması nedeniyle çalışma dışında bırakılmıştır. 15 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Tablo 1: Değişkenler ve Tanımları Değişken MalVarlığıSuçları Cinayet Hırsızlık CinselSuçlar Uyuşturucu Dolandırıcılık Kaçakçılık Devlete Karşı Suç Saldırı Ekonomik Suçlar Zimmet suçları Hakaret DiğerSuçlar Erkek Yaş OkmaYazmaBilmiyor OkurYazar İlkokulMezunu LiseMezunu UniversiteMezunu TekÇocuk 2veya3kardeşli 4+kardeşli Bekar İşsiz memur işçi serbestmeslek Tanımı Mal Varlığına Karşı Suçlar (hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, sahtecilik, ekonomik suçlar, çekve senet suçları, zimmete para geçirmek ve rüşvet) Adam Öldürme Suçu Hırsızlık ve Gasp Cinsel suçlar Uyuşturucu madde kullanmak ve satmak Dolandırıcılık, sahtecilik Kaçakçılık Devlete Karşı İşlenen Suçlar Saldırı ve Tehdit Ekonomik Suçlar (Çek, Senet) Zimmete Para Geçirmek, rüşvet Hakaret Diğer Suçlar Hukümlünün cinsiyeti Hükümlünün Yaşı Hükümlünün Okuma Yazma Bilmiyor Hükümlü Oku Yazar Hükümlü İlkokul Mezunu Hükümlü Lise Mezunu Hükümlü Üniversite Mezunu Hükümlü Tek Çocuk Hükümlünün 2 yada 3 kardeşi var Hükümlünün 4 veya daha fazla kardeşi var Hükümlü Bekar Hükümlü İşsiz Hükümlü cezaevine girmeden önce memur olarak çalışıyor Hükümlü cezaevine girmeden önce işçi olarak çalışıyor Hükümlü cezaevine girmeden önce serbest çalışıyor Gözlem Sayısı Ortalama Standart Hata 868 0,3249 0,4686 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 0,2327 0,2396 0,0346 0,1279 0,0346 0,0173 0,0541 0,0334 0,0369 0,0138 0,0115 0,1636 0,9263 29,8675 0,0518 0,0922 0,4965 0,2788 0,0806 0,0415 0,2431 0,7154 0,4954 0,1198 0,0369 0,2385 0,3445 0,4228 0,4271 0,1828 0,3341 0,1828 0,1304 0,2264 0,1798 0,1885 0,1168 0,1068 0,3701 0,2615 10,5767 0,2218 0,2894 0,5003 0,4487 0,2724 0,1995 0,4292 0,4515 0,5003 0,3249 0,1885 0,4264 0,4755 16 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. çiftçi GeliriYok Gelir1 Gelir2 Gelir3 Gelir4 evsiz GöçEtmemiş Hükümlü cezaevine girmeden önce çiftçi olarak çalışıyor Hükümlünün Hiç Geliri Yok Hükümlünün Geliri 0-500 YTL arasında Hükümlünün Geliri 501 YTL -1000 YTL arasında Hükümlünün Geliri 1001 YTL-2500 YTL arasında Hükümlünün Geliri 2500 YTL'den daha yüksek Hükümlü evsiz Hükümlü doğduğundan beri aynı yerde yaşıyor Hükümlü cezaevine girmeden önce ikamet ettiği yere 1 sene GöçEtmiş önce ya da 1-5 sene önce göç etmiş Hükümlü cezaevine girmeden önce ikamet ettiği yere 5 veya GöçEtmiş5YılÖnce daha fazla sene önce göç etmiş DahaÖnceMahkumOlmamış Hükümlü ilk defa cezaevine girmiş Eski Mahkum Hükümlü daha önce bir kez cezaevine girmiş BirdenFazlaKezMahkumOlmuş Hükümlü daha önce birden çok kez cezaevine girmiş Bağımlı Hükümlü alkol, uyuşturucu ya da iki maddeye birden bağımlı Çekirdek Aile Hükümlü çekirdek aileye sahip (anne, baba ve çocuklar) Boşanmış Ebeveyn Hükümlünün anne babası boşanmış ÖlmüşEbeveyn Hükümlünün anne ya da babası ölmüş AilesiYok Hükümlünün ailesi yok Anne OkumaYazmaBilmiyor Hükümlünün annesi okuma yazma bilmiyor AnneOkurYazar Hükümlünün annesi okuma yazma biliyor AnneİlkokulMezunu Hükümlünün annesi ilkokul mezunu AnneLiseMezunu Hükümlünün annesi lise mezunu AnneÜniversiteMezunu Hükümlünün annesi üniversite mezunu BabaOkumaYazmaBilmiyor Hükümlünün babası okuma yazma bilmiyor BabaOkurYazar Hükümlünün babası okuma yazma biliyor BabaİlkokulMezunu Hükümlünün babası ilkokul mezunu BabaLiseMezunu Hükümlünün babası lise mezunu BabaÜniversiteMezunu Hükümlünün babası üniversite mezunu Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında yakın akrabaları yardım YakınAkrabaYardımı ediyor Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında uzak akrabaları yardım UzakAkrabaYardımı ediyor KomşuYardımı Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında komşuları yardım ediyor 868 868 868 868 868 868 868 868 0,0334 0,1820 0,4217 0,2569 0,0945 0,0449 0,0599 0,5035 0,1798 0,3861 0,4941 0,4372 0,2927 0,2073 0,2375 0,5003 868 0,1244 0,3303 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 868 0,3721 0,6175 0,2143 0,1682 0,4021 0,0945 0,1060 0,0242 0,1647 0,6118 0,1394 0,0634 0,1452 0,0403 0,4459 0,1498 0,3111 0,0726 0,0207 0,4836 0,4863 0,4106 0,3743 0,4906 0,2927 0,3080 0,1537 0,3712 0,4876 0,3466 0,2438 0,3525 0,1968 0,4973 0,3571 0,4632 0,2596 0,1426 868 0,0945 0,2927 868 868 0,7212 0,1486 0,4487 0,3559 17 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. ArkadaşYardımı DiğerYardım YardımAlmıyor AiledeHükümlü AiledeHükümlü1+ Ailede Hukumlu yok Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında arkadaşları yardım ediyor Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında hayır dernekleri ve vakıfları, devket kurumları ya da hemşehilerinden yardım alıyor Hükümlü bir güçlükle karşılaştığında hiç bir yerden yardım alıyor Hükümlünün ailesinde herhangi bir suçtan hüküm giymiş kendisinden başka birisi var Hükümlünün ailesinde herhangi bir suçtan hüküm giymiş kendisinden başka birden çok kişi var Hükümlünün ailesinde herhangi bir suçtan hüküm giymiş kendisinden başka hiç kimse yok 868 0,0069 0,0829 868 0,0288 0,1673 868 0,0000 0,0000 868 0,7028 0,4573 868 0,0472 0,2123 868 0,0484 0,2147 18 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. 3. Yöntem ve Tahmin Tahminde kullanılan veri seti İsrafı Önleme Vakfı’nın 2006 yılında yaptığı anketten oluşturulmaktadır. Anket sonucunda oluşturulan bağımlı ve bağımsız değişkenler ikili değerler almaktadır. Yani bağımlı değişken, şeklinde ifade edilmektedir. Bu nedenle tahminde Probit yöntemi kullanılması uygun bir seçenektir. Tahmin edilen model aşağıda belirtildiği gibidir (Cameron/Trivedi, 2005: 470) Burada standart normal kümülatif dağılım fonksiyonudur. Standart normal sıklık fonksiyonu ise, olarak ifade edilmektedir.. Bu ifadede y mal varlığına karşı işlenen suçlar (hırsızlık ve gasp, dolandırıcılık-sahtecilik, ekonomik suçlar-çek-senet, zimmete para geçirmek-rüşvet), x ise yas, eğitim, gelir, eski hükümlü olup olmadığı, işsiz olup olmadığı, mesleği, anne ve babanın eğitim düzeyi, aile yapısı, kardeş sayısı, madde bağımlılığı, zor durumda yardım alıp almadığı, aile ve yakın çevresinde eski hükümlü bulunup bulunmadığı , göç edip etmediği gibi toplam 41 açıklayıcı değişkeni içermektedir. Gelir değişkeni olarak 4 farklı gelir düzeyi ele alınmıştır: Geliri olmayanlar, Gelir 1 grubu (250 TL ve altı + 251 -500 TL arası geliri olanlar), Gelir 2 grubu (501 – 1.000 TL arası geliri olanlar), Gelir 3 grubu ( 1.000 – 2.500 TL arası geliri olanlar) ve Gelir 4 grubu ( 2.500 TL ve üstü geliri olanlar). 19 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. Eğitim değişkeni olarak, okur yazarlık, ilkokul mezunu, lise mezunu ayrı ayrı, üniversite ve yüksek lisans mezunu olmak aynı seviyede değerlendirilerek eğitim durumunun mal varlığına karşı işlenen suçlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Tahmin sonucunda eğitim düzeyi, gelir düzeyi, anne ve babanın eğitim düzeyi arttıkça mal varlığına karşı suç işleme olasılığının azalması beklenmektedir. Kişinin daha önce bir veya birden fazla hükümlü olmasının, madde bağımlılığının, göç etmiş olmanın mal varlığına karşı suç işleme olasılığını arttırması beklenmektedir. Tahmin sonuçları Tablo 2’de marjınal etkiler ise Tablo 3’de verilmektedir. Tablo 2: Probit Tahmin Sonucu Değişken Erkek Yaş YaşKare OkmaYazmaBilmyr İlkokulMezunu LiseMezunu UniversiteMezunu TekÇocuk 2veya3kardeşli Bekar İşsiz GeliriYok Gelir1 Gelir2 Gelir3 MalVarlığıSuçları -0.123 (0.1880) -0.131*** (0.0248) 0.00141*** (0.0003) 0.0438 (0.2500) -0.278 (0.1690) -0.285 (0.1840) -0.0349 (0.2460) -0.0227 (0.2410) 0.320*** (0.1140) 0.0757 (0.1300) 0.0977 (0.1470) 0.0448 (0.2590) -0.105 (0.2400) -0.122 (0.2450) -0.198 (0.2730) 20 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. GöçEtmiş GöçEtmiş5+YılÖnce Eski Mahkum BirdenFazlaKezMahkumOlmuş Bağımlı Çekirdek Aile Boşanmış Ebeveyn AilesiYok Anne OkumaYazmaBilmiyor Anneİlkokul Mezunu AnneLise Mezunu AnneÜniversiteMezunu BabaOkumaYazmaBilmiyor Babaİlkokul Mezunu BabaLiseMezunu BabaÜniversite Mezunu AiledeHükümlü AiledeHükümlü1+ Sabit -0.0504 (0.1500) 0.223** (0.1040) 0.397*** (0.1230) 0.319** (0.1390) 0.13 (0.0975) 0.00536 (0.1720) 0.0372 (0.1560) 0.362*** (0.1290) 0.0105 (0.1430) -0.433* (0.2350) -0.0914 (0.1840) -0.00699 (0.2920) -0.0804 (0.1430) 0.168 (0.1490) 0.0161 (0.2150) -0.0461 (0.3540) -0.172 (0.1160) -0.201 (0.2400) 2.099*** (0.5840) 868 GözlemSayısı Standart hatalar parantez içindedir *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1 Tablo 3: Marjinal Etkiler Değişken dy/dx Erkek Yaş YaşKare OkmaYazmaBilmyr İlkokulMezunu LiseMezunu -0.0443275 -0.0459116 0.0004937 0.0155095 -0.0970261 -0.0964446 p değeri 0.520135 0.000000 0.000014 0.862035 0.098880 0.106341 21 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. UniversiteMezunu -0.012134 0.886341 TekÇocuk -0.0079252 0.924356 2veya3kardeşli 0.1159771 0.006539 Bekar 0.0265417 0.560344 İşsiz 0.0348814 0.512779 GeliriYok 0.0158279 0.863478 Gelir1 -0.0366484 0.660203 Gelir2 -0.0422481 0.610731 Gelir3 -0.0664639 0.445339 GöçEtmiş -0.0174796 0.734971 GöçEtmiş5+YılÖnce 0.0792372 0.032690 Eski Mahkum 0.1456359 0.001734 BirdenFazlaKezMahkumOlmuş 0.1168721 0.025985 Bağımlı 0.0457375 0.185728 Çekirdek Aile 0.0018799 0.975162 Boşanmış Ebeveyn 0.0131309 0.812330 AilesiYok 0.1332563 0.006790 Anne OkumaYazmaBilmiyor 0.0036748 0.941393 Anneİlkokul Mezunu -0.1348112 0.032772 AnneLise Mezunu -0.0314826 0.613568 AnneÜniversiteMezunu -0.0024455 0.980854 BabaOkumaYazmaBilmiyor -0.0281144 0.572210 Babaİlkokul Mezunu 0.0596447 0.266746 BabaLiseMezunu 0.0056672 0.940341 BabaÜniversiteMezunu -0.0159593 0.895335 AiledeHükümlü -0.0614483 0.143823 AiledeHükümlü1+ -0.0668113 0.376305 (*) dy/dx kukla değişkenin 0’dan 1’e kesikli değişikliğini göstermektedir. Tahmin sonuçları genel olarak beklenen sonuçları vermektedir. Okur yazar olmama mal varlığına karşı suç işleme oranını arttırmakta, eğitim düzeyi yükseldikçe suç işleme düzeyi azalmaktadır. Gelir düzeyi istatistikî olarak anlamlı olmamakla birlikte beklenen işaretleri vermektedir. Gelirin bildirildiği durumlarda suçluluğu azaltmaktadır. Yaş arttıkça mal varlığına karşı suç işleme olasılığı azalmaktadır. Annenin okur yazar olmaması suç işleme olasılığını pozitif yönde etkilemekle birlikte babanın eğitim düzeyi, anlamlı sonuçlar vermemektedir. Eski hükümlü olmak suçluluğu arttırmaktadır. Ailesiz olmak suçluluğu arttırmaktadır, ancak aile yapısı ile ilgili diğer değişkenler anlamlı sonuçlar vermemektedir. Yaşadığı yere 5 yıldan önce göç etmiş olmak istatistiki olarak anlamlı olmamakla birlikte suçluluğu azaltırken göç 22 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçmiş olması suçluluğu arttırmaktadır. Madde bağımlılığı suçu pozitif yönde etkilemekle birlikte istatistiki olarak anlamlı değildir. Buna karşın işsizlik, ailede hükümlü olup olmaması, zor durumda yardım eden olup olmaması suçluluğu açıklamaya yardımcı olmamaktadır. Sonuç: Bir toplumun suç oranının o toplumun refah düzeyini etkileyen çok önemli bir etken olması ve suçu önlemek ve suçtan korunmak üzere yapılan kamu harcamaları ve özel harcamalar ile suçların sebep olduğu zararlar dolayısıyla toplum önemli miktarda maliyete katlanması nedeniyle suç işlemeye neden olan etkenler saptandığında suçla mücadelede daha etkin politikalar üretmek de kolaylaşacaktır. Literatürdeki çalışmalara bakıldığında, suç ile caydırıcılık ve suç ile eğitim arasında negatif, suç ile eşitsizlik arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu ancak suç ile işsizlik arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların farklı sonuçlara ulaştığı görülmektedir. Bu çalışmada malvarlığına karşı işlenen suçları etkileyen nedenleri saptanmaya çalışılmıştır. Mal varlığına karşı işlenen suçlar eldeki, veri seti çerçevesinde, hırsızlık ve gasp, dolandırıcılık ve sahtecilik, ekonomik suçlar, çek ve senet suçları , zimmete para geçirmek ve rüşvet suçlar olarak tanımlanmıştır. Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 1.525 hükümlü ile 2006 yılında yapılan anketten oluşturulan veri seti kullanılarak probit yöntemi ile yapılan tahmin genel olarak literatürde bulunanlara paralel sonuçlar vermektedir. Eğitim düzeyi yükseldikçe mal varlığına karşı suç işleme düzeyinin azaldığı gözlenmekte, annenin okur yazar olmamasının suç işleme 23 Paper presented at EconAnadolu 2011: Anadolu International Conference in Economics II June 15-17, 2011, Eskişehir, Turkey. olasılığını pozitif yönde etkilediği ancak babanın eğitim düzeyinin , anlamlı sonuçlar vermediği görülmektedir. Gelir düzeyi istatistiki olarak anlamlı olmamakla birlikte beklenen işaretleri vermekte ve kişinin gelirin bildirdiği durumlarda suçluluğu azaltmaktadır. Buna karşın işsizlik suçluluğu açıklamaya yardımcı olmamaktadır. Kaynakça BECKER, Gary S., (1968). “Crime and Punishment: An Economic Approach” Journal of Political Economy, 76/2: 169-217. CAMERON, Colin A./ TRIVEDI Pravin K. (2005) Microeconometrics (New York: Cambridge University Press). EDMARK, Karin, (2005). “Unemployment and Crime: Is there a Connection?” Scandinavian Journal of Economics, 107/2: 353-373 EHRLICH, Isaac, (1973). “Participation in İllegitimate Activities: A Theoretical and Empirical Investigation”, Journal of Political Economy, 81 (3): 521-565. FLEİSHER, Belton M., (1966). “The Effects of Income on Delinquency”, American Economic Review, 56 (1/2): 118-137 FREEMAN, Richard B., (1982). “Crime and the Labor Market” , NBER Working Paper no. 1031. FREEMAN, Richard B., (1991). “Crime and the Employment of Disadvantaged Youth”, NBER Working Paper no. 3875. KELLY, Morgan, (2000). “Inequality and Crime”, The Review of Economics and Statistics, 82/4: 530-539 LOCHNER, Lance, (1999). “Education, Work and Crime: Theory and Evidence”, Working Number No. 465, Center for Economic Research (RCER) - University of Rocherster. LOCHNER, Lance/MORETTİ, Enrico (2001) “The Effect of Education on Crime: Evidence from Prison Inmates, Arrests and Self Reports”, NBER Working Paper no. 8605. MACHIN, Stephen/MEGHİR, Costas (2000). “Crime and Economic Incentives”, IFS Working Paper WP 00/17, The Institute for Fiscal Studies. OLIVER, Alison, (2002). “ The Economics of Crime: An Analysis of Crime Rates in America”, The Park Place Economist, 10: 30-35 SJOQUIST, David L., (1973). “Property Crime and Economic Behaviour: Some Empirical Results”, American Economic Review, 53: 1271-1295 24