Bülten 27 - Hindistan Gezi Rehberi
Transkript
Bülten 27 - Hindistan Gezi Rehberi
www.hindistangezi.com sitesi bülteni Sayı: 27 Temmuz 2007 Hazırlayan: Yeliz TAŞ Merhaba sevgili üyelerimiz Zafer Bozkaya Bu ayki bültenimizde Bollywood filmlerine ağırlık verdik. Bollywood, bir çok üyemizin çok ilgilendiği bir konu ve ülkemizde yeterince iyi bilinmiyor. Bu eksikliği hisseden üyelerimizden “gokko” ve “bindiya” bültenimize yazılarıyla katkıda bulundular. Kendilerine teşekkür ederiz. Ayrıca üyelerimizden Yeliz Taş bu sayının grafik tasarımını üstlendi ve şuanda okuduğunuz bu güzel bülteni hazırladı. Üyelerimizden Bora Ercan’ın Muson Şarkısı isimli bir gezi / anı / yoga / hindistan konulu bir kitap yayınladığını daha önce belirtmiştik. Bu sayıda Bora ile bir internet sohbeti yaptık. Sorduğumuz sorulara verdiği cevapları sayfalarımızda bulabilirsiniz. Üyelerimizden İsmail Geçmen, 2006 yılında 30 gün süren bir Hindistan gezimize katılmıştı. Kendisi TRT İzmir Televizyonu yapımcıları arasındadır. İsmail, Hindistan gezimizden çok etkilenmişti ve bir Televizyon programına beni konuşmacı olarak mutlaka davet edeceğini söylemişti. 11 Haziran günü ani bir süpriz yaptı ve 14 Haziran tarihinde İzmir’deki canlı yayına davet etti. TRT - INT kanalında yayınlanan programda başka bir gezgin ile birlikte Hindistan gezilerim hakkında konuşma fırsatı yarattı. Kendisine burada tekrar teşekkür ediyorum. Bu programı http://www.youtube.com/watch?v=Wuf-PBhR7Ag linkine tıklayarak Youtube sitesinden izleyebilirsiniz. Bu haftalık bu kadar. Her konuda katkılarınızı bekliyoruz., Zafer Bozkaya Hindistangezi.com chat odalarında Hindistangezi.com sitesi Hindistan hakkında bilmek istediğiniz her şeyi size sunar. her türlü sorunuza canlı canlı cevaplar alabilirsiniz. Bu bülten, belirli dönemlerde yayımlanmaz. Sadece Hindistangezi.com sitesi e-mail ile ücretsiz gönderilir. RAJ KAPOOR Raj Kapoor, Hint sinemasının duayeni ve efsane yıldızı, Bollywood tarihinin en etkili sanatçılarından biridir. Yaptığı filmler yıllar sonra bu endüstrinin yapı taşlarına dönüşmüş ve temel oluşturmuştur. (1924-1988) Filmografi 1935 1943 1943 1946 1947 1947 1947 1947 1948 1948 1948 1949 1949 1949 1949 1950 1950 1950 1950 1950 1950 1951 1952 1952 1952 1952 1952 1953 1953 1954 1955 1956 1956 1957 1958 1958 1959 1959 1959 1959 1959 1960 1960 1960 1961 1962 1963 1963 1964 1964 1966 1967 1967 1968 1970 1971 1973 1975 1975 1976 1977 1978 1980 1982 1982 Inquilab Hamari Baat Gauri Valmiki Jail Yatra Dil Ki Rani Chittor Vijay Neel Kamal Gopinath Amar Prem Aag Sunehre Din Parivartan Andaz Barsaat Sargam Pyaar Jan Pahchan Dastan Bawre Nain Banwra Awaara Bewafa Ashiana Anhonee Amber Paapi Dhoon Aah Boot Polish Shree 420 Jagte Raho Chori Chori Sharada Phil Subha Hogi Parvarish Main Nashe Men Hoon Kanhaiya Do Ustad Char Dil Char Raahein Anari Shriman Satyawadi Jis Desh Men Gaya Behti Hai Chhalia Nazrana Aashiq Ek Dil Sao Afsane Dil Hi To Hai Sangam Dulha Dulhan Teesri Kasam Diwana Around The World Sapnon Ka Saudagar Mera Naam Joker Kal Aaj Aur Kal Mera Desh Mera Dharam Do Jasoos Dharam Karam Khaan Dost Chandi Sona Naukri Abdullah Gopichand Jasoos Vakil Babu Raj Kapoor, filmlerinde birçok “ilk”e imza attı. “Avare” de Nergis’e ilk mayoyu giydirdi, yine “Avare”de ilk rüya dans sahnesini çekti. “Sangam”da ilk yabancı, Avrupalı sanatçılara yer verdi. Dilip Kumar ve Dev Anand ile birlikte Raj Kapoor, 1950’lerde Hint sinemasında klasikleşti. “Avare” ve “Shree 420” filmlerinde kullandığı “Şarlo” benzeri gariban karakterler, sokaktaki insanın ümit, hayal ve insani zayıflıklarını başarıyla perdeye taşıdı. Bu karakterler hep karmaşık duyguları, birbiriyle çelişen davranışları yani tam insanı bizlere gösterdi. 1970’lerde gençliğin farkına varan Kapoor, batıya doğru meyleden daha modern temalara yöneldi. 1973 yılında çevirdiği “Bobby” isimli film hala Bollywood’a yol gösteren, yeni hindistana atfedilen bir filmdir. Kapoor, Hint Film Sektöründe türünün ilk ve tek örneği olarak saygıyla anılmaktadır. Ranbir Raj Kapoor, haklı olarak megastar, prodüktör, direktör, aktör ve her zaman şovmen sıfatlarıyla ticari Hint Sinemasına adını kazıdı. Ranbir Raj Kapoor, aktör Prithviraj Kapoor’un en büyük oğlu, lise sınavlarında başarılı olamayınca film setlerinde ortalık süpürerek gel-git işlerine koşarak çalışmaya başladı. Kendisinden tokat yediği yönetmen “Kida Sharma” aynı zamanda O’na 1947 yılında ilk şansı tanıyacaktı. 1948 yılında ise Kapoor kendi stüdyosunu kurarak “Ateş” isimli ilk filmini çevirecekti. Baştan itibaren, Raj Kapoor tüm kalbiyle Hint popüler sinemasını kucaklıyarak her zaman halkı’ın nabzını tutan filmler yapacaktı. Film tarihçileri O’nu hep Hindistan’ın Çarli Çaplin’i olarak saf, iyi niyetli hem de milli duyguları yüksek karakter olarak kabul ettiler. Çevirdiği filmlerdeki müzikler, sadece Hindistan değil, Afrika, Orta Doğu hatta Sovyetler Birliğinde’de çok beğenildi. Kullandığı manzaralı setler görsel olarak çok ilgi çekti. 6 yılda bitirdiği “MERA NAAM JOKER” isimli filmi izleyici tarafından çok beğenildi 1978-1985 yıllarında yaptığı filmlerle bu trendi devam ettirdi. 1988 yılında Dadasaheb Phalke Ödülünü alarak onurlandırılan Kapoor, hemen sonra, 2 Haziran, 1988’ de hayata gözlerini yumdu. Ne varki arkasında Hint Sinemasının en güzel örneklerini bıraktı. Zamanımızda bir çok Bollywood filmi, hala Raj Kapoor’un filmlerinden ufak duygusal ve safiyane sahneleri kullanmaya devam etmektedir. &M Y MERA NAAM JOKER AWAARA ABDULLAH AAH SHREE 420 Filmografi Kajol Devgan, 5 Ağustos 1975 Mumbai’de doğmuştur. Hint sinemasında uzun bir geçmişe sahip bir aileden gelir. Annesi Tanuja, bir Marathi Hint aktrisidir. Babası, Shomu Mukherjee’dir ve Bengali’dir. Kajol’un aralarında Rani Mukherjee’nin de olduğu birçok kuzeni vardır. Kajol’un genç kız kardeşi Tanisha Mukherjee geçenlerde, film kariyerine başladı. Kajol’un büyükbabası Sashadhar Mukherjee, Bombay film sanayisinde büyük bir başarıya sahip olan bir film yöneticisi ve üreticisidir. Kajol’un büyükannesi olan Satirani Devi, üç büyük film şahsiyeti Ashok Kumar, Anoop Kumar ve Kishore Kumar’ın kız kardeşiydi. Kajol Pencaplı aktör Ajay Devgan ile evlidir. Nysa isminde bir kız çocukları vardır. Bollywood standartları ile Kajol, sahneye ilk çıkışından beri birçok filmde rol aldı. Beş kere Filmfare ödülü almış olan Kajol, 1992’den 2006’ya kadar yirmialtı filmde oynadı. Bollywood’un en başarılı filmlerinin bir kısmını da yıldız yaptı. 1995 Dilwale Dulhania Le Jayenge, öyle popüler oldu ki, 2006’ da bile Mumbai sinemasında gösterilmeye devam ediyor. 2007 2006 2006 2003 2001 2001 2000 1999 1999 1999 1998 1998 1998 1998 1998 1997 1997 1997 1997 1996 1995 1995 1995 1995 1995 1994 1994 1993 1992 Main Tum Aur Hum Kabhi Alvida Na Kehna Fanaa Kal Ho Naa Ho Kabhi Khushi Kabhie Gham Kuch Khatti Kuch Meethi Raju Chacha Hote Hote Pyar Hogaya Hum Aapke Dil Mein Rehte Dil Kya Kare Kuch Kuch Hota Hai Dushman Duplicate Pyaar Kiya To Darna Kya Pyaar To Hona Hi Tha Ishq Minsaara Kanavu Gupt Hamesha Bambai Ka Babu Dilwale Dulhania Le Jayenge Gundaraj Taaqat Kavita Hulchul Sharmili Karan Arjun Yeh Dillagi Udhaar Ki Zindagi Baazigar Bekhudi Filmografi 2007 2007 2007 2007 2007 2006 2006 2006 2004 2003 2003 2002 2002 2002 2001 2001 2000 2000 2000 1986 1980 1980 Om Shanti Om Jodhaa Akbar Delhi 6 Rohit Sashank Kismat Talkies Dhoom 2 I See You Krrish Lakshya Koi Mil Gaya Main Prem Ki Diwani Hoon Mujhse Dosti Karoge! Na Tum Jaano Na Hum Aap Mujhe Achche Lagne Lage Kabhi Khushi Kabhie Gham Yaadein Mission Kashmir Fiza Kaho Naa Pyaar Hai Bhagwan Dada Aap Ke Deewane Aasha HRİTHİK ROSHAN Hrithik Roshan, 10 Ocak 1974’de Mumbai’de doğmuştur. Popüler olarak tanınan ve sevilen bir Bollywood film aktörüdür. Hrithik’in ilk rolü, 1980 yılında 6 yaşında Aasha filminin dans bölümündeki rolüyle olmuştur. Bu rolü Aap Ki Deewane’de ve Bhagwan Dada filmleri izledi. Hrithik sonra babasının yönettiği filmlerde Karan Arjun ve Koyla babasının asistanı olarak çalıştı. Hrithik, 2000 yılında tam anlamıyla sahneye ilk çıkışını Kaho Naa Pyaar Hai filmindeki rolüyle yaptı. Babasının yönettiği filminde Amisha Patel karşısında rol aldı. Bu film büyük başarı kazandı. 2000 yılının en çok para kazanan filmi oldu. Filmfare ödüllerinden en iyi film ödülünü aldı. Hrithik, sahneye ilk çıkışında en iyi aktör ödülünü aldı. Hrithik bu yıl içerisinde Fiza ve Mission Kashmir filmlerinde de rol aldı. 2001’de, büyük bir gişe rekoru kıran Kabhi Khushi Kabhie Gham filminde en çok kazanan filmi oldu. 2003 yılında babası Rakesh Roshan’ın yönettiği Koi Mil Gaya filminde rol aldı. Bu film 2003 yılının en yüksek kazancını yaptı ve film birçok Filmfare ödülü aldı. Hrithik bu filmde de en iyi aktör ödülünü kucakladı. 2004 yılında Farhan Akhtar tarafından yönetilen Lakshya filminde gişe olarak beklenen başarıyı gösteremedi, ama eleştirmenler, onun şimdiye kadarki en etkileyici performansı olarak değerlendirdi. 2006 Haziran’da sergilenen 2003 yılındaki Koi Mil Gaya filminin devamı olan Krrish filmi 2006’ın en yüksek başarılarından biriydi. Hrithik’in en yeni rolü 2004 yapımı Dhoom’a bir devamı olan Dhoom-2’dir. Film, 2006’ın en çok kazanan filmleri arasına yerleşti. MUSON ŞARKILARI Bir Yoga Yolculuğu Sevgili Bora, Uzun zamandır yayımlamayı düşündüğün ve hazırladığın kitabın en sonunda yayımlandı. Umarım ilk satışlar iyi gider. Bu kitabın içeriği nedeniyle hem gezginlere hem de Yoga öğrencilerine iyi bir kaynak olacağı kesin. Bora Ercan Kitabınla ve Yoga çalışmalarınla ilgili sorularımı cevaplandırırsan sevinirim. Kitabın genel olarak iki ana fikir üzerinde dolaşıyor gibi. Birincisi senin değişik zamanlarda yaptığın Hindistan gezileri ve ikincisi Yoga ashramında yaşadıkların ve tecrübelerin. Bu ikisini aynı potada erittikten sonra bir de geri dönüşler yaparak kendi hayat tecrübelerinle ilgili güzel paralellikler kurmuşsun. Böylece üçlü bir yapı ortaya çıkıyor. Geçmiş tecrübelerine geri dönmek ve onların ayrıntılarını yakalamak zor olmadı mı? Örneğin İngiltere’de geçirdiğin zamanları hatırlaman zor olmadı mı? Kitap birkaç katmanlı oldu. Siz üç katmanlı bir yapıdan söz ediyorsunuz. Daha başka katmanlardan söz edenler de var. Her okur kendi birikimince değerlendiriyor, kendi beklentilerine uygun şekilde alımlıyor ürünü. Oluşum sürecindeyse; aslında kitabı ben yazmadım da, kitap kendisini yazdırdı. Akıcı olmasının temel nedeni bu. Tabii dinamik bir şekilde gelişti kitap; yolda, ashramda tuttuğum notlarla ete kemiğe büründü. Durum böyle olunca geçmişe dönük çağrışımlar da kendiliğinden geldi. Kitabın her bölümü bir mantra ile başlıyor, mantralar da içerik ile paralellik gösteriyor. Önce bölümleri yazıp sonra onlara uygun mantralar mı buldun, yoksa önce mantraları dizip içeriğini mi doldurdun. O sözler vedik dönemden geliyor. Yani en az üçbin yıllık. Yıılar içinde anlamları katmanlaşmış, çoğalmış. En basitinden ”Om” un tanımları neredeyse sonsuzdur. Kitap ilk yazılma anında daha çok bölümden ve mantradan oluşuyordu ancak bütünlüğü bozmamak için yeniden bir derleme yaptım. Bazı bölümleri birleştirdim. Bir de bazı mantraların ve mantralardan oluşan bhajanların anlamlarını kendimce vermeye çalıştım. Okurun böylece Hint kültürünü daha iyi anlayabileceğini düşündüm. Yoga ashramında dünyanın geri kalanından soyutlandın, mail, telefon, mektup bağlantısı olmadan kaldığın dönemler oldu. Bu tip şeyleri deneyimlemek bizim için bir hayal, artık yoğun bir enformasyon bombardımanı çağındayız. Senin deneyimlediğin bu duruma (enformansyonsuzluk durumuna) girdiğinde neler hissettin, boşluk, eksiklik, merak, panik oldu mu? Tekrar bildiğimiz yaşama döndüğünde nelerin hayatımızda gereksiz olduğunu, nelerin fazla olduğunu hissettin? Ya da ohh bee, mailsiz de yaşanmıyormuş dedin mi? Hindistan da bir turist gibi de gezdin, ashramda münzevi yaşantısı yaşadın. Sokakta gördüğün ortalama Hintliler ile ashramdaki yoga hocaları veya ashramda çalışan Hintliler arasında zihin seviyeleri, dünyaya bakışları, yaşamdan beklentileri açısından benzerlikler ve farklılıklar var mı? Neler? Ashramdakiler her an ruhani bir ortamdalar, parayla işleri olmuyor, gönüllerini bu işe koymuşlar. Bir de ashramdan çıkmamalarına rağmen dünyanın her yerinden insanlarla karşılaşıyorlar. Hindistan malum çok kalabalık. Hayat koşulları zor, bu nedenle sokaktaki Hintli para kazanmanın her yolunu üzerinizde deneyebilir. Bu da çok temel bir ayrım. Kısacası ashramda her açıdan çok daha güvendesiniz. Birde işin en güzel yanı yemeklerdi. Kitapta da yazdım, sokakta ya da kendi evimizde bile o kadar sağlıklı yemekler yemiyoruz. Hindistana ilk defa gideceklere daha önce gitmiş olanlar bir çok tavsiyelerde bulunur, içtiğin suya dikkat et, dilencilere fazla para verme vs. Bunların dışında gezginlere senin özel olarak söylemek istediğin bir püf noktası var mı? Gezginler nelere dikkat etmeli? Bir de Hindistanın ruhuna temas edebilmek için ne yapılmalı? İnsanlar, Hindistan’ı ya çok severler ve defalarca giderler ya da nefret ederler. Son yolculuğumda değişik yerlerde rastladığım birkaç Batılı gezgin Türkiyeli olduğumu öğrenince 1970’lerde Türkiye üzerinden Hindistan’ karayoluyla gittiklerini söylediler. Düşünün onca yıldır da defalarca seyahat etmişler Hindistan’a. Gez ginliği çok uzak bir noktaya koymamak gerek. Tüm ihtiyacınız biraz cesaret. Paraydı, zamandı hepsi bir şekilde bulunur. Hindistan’ın ruhuna temas etmek için insanın kendini Hindistan’a bırakması gerekiyor o zaman o sizin ruhunuza temas eder. Sevmeyenler kendilerini Hindistan’a bırakmayanlardır. Hindistan ve edebiyatıyla, sanatıyla Hint kültürü üzerine çok sayıda kitap var. Bu kitaplar da okunmalı. Okumayan, bilgilenmeyen bir kişi ne kadar gezse de bence gezgin olmaz. Mail ve telefon kullanamayacağını bilmek, ve kendini ona göre hazırlamak harika bir duygu. Dış uyaranlar azalıyor böylece. Gazete ve televizyon da yok. Bundan güzel ne olabilir? Bizi aptal ediyor böylesi iletişim ve enformasyon bombalı bir yaşam. Kentte yaşıyorsanız kaçmak mümkün olamıyor sanki anamızın karnından elimizde cep telefonuyla doğmuşuz gibi. Oysaki ben doğduğumda evimizde telefon bile yoktu. İlk Hiindistan yolculuklarımızda internet de yoktu. Neyse işte bugünün kuralı başka ama ben ashram günlerinin tadını aldım ve düzenli olarak kısalı ya da uzunlu öylesi günler yaşamaya karar verdim. Çünkü oradan getirdiğim enerji beni ayakta tutuyor hala daha. Kitabın ismi Muson Şarkıları olmuş. Bildiğim kadarıyla muson yağmurları pek şarkı gibi yağmaz, olsa olsa büyük bir koronun söylediği marş gibi yağar. Acaba Hindistan’da bir muson şarkıları geleneği mi var? Musonlarda orada olmak ilginçti. Hava kapalı olunca zaman algısı da değişiyor insanın, ki kitabın izleklerinden biridir bu. Yağışlardan, özellikle geceleri kendinizce melodiler uydurabiliyorsunuz, trenin ritmleri gibi. Ben de dilimde hep şiirlerle, şarkılarla dolandım oralarda. Yapamadığım zamanlarda ıslak toprakta yürüdüm, doğayı gözlemledim. Bora Ercan’ın “Muson Şarkıları” isimli kitabı Yalnız HİNDİSTAN’DA Müridler, Bangalore’un 158 km uzağındaki Sharavanabelagola’da 17 metre yüksekliğindeki Gomateshvar tapınağının tepesinden aşağı zerdeçal tozu döküyorlar. Yüzbinlerce Jain, 1800 yıllık Jain ermişi Gomateshwar’ın (Lord Bahubali) heykelinde gerçekleştirilen kafa sıvama törenindeler. Bu gelenek 981 yılından beri her 12 yılda bir yapılıyor. 9 Şubat 2006 Amritsarlı bir kriket hastası Hindistan kriket takımını desteklemek üzere Pakistana gitmeden önce vücudunu Hindistan bayrağının üç milli rengine boyadı. Hindistan milli takımı, şu anda Pakistan turunda bulunuyor (3 deneme maçı ve 5 tane bir günlük uluslararası karşılaşama.) Kriket, hem Hindistan hem de Pakistanda çok popüler bir spordur ve her iki ülkede de büyük bir gayretle desteklenmektedir. 12 Şubat 2006 Gujarat eyaletindeki fabrikada kadınlar çömelerek kırık ampullerin camlarını alüminyum soketlerinden çıkartıyor. Hindistanda 300 milyondan fazla kişinin asgari yaşam standartının altında yaşadığı sanılıyor. (Günde 1 dolardan az gelir). Birçok kadının durumu ise bundan daha kötüdür. Çocuklara bakma, yemek pişirme ve ev işlerinin ötesinde ailenin gelirine katkıda bulunmak için çoğunlukla hiç kimsenin yapmak istemediği tehlikeli ve aşağılayıcı işlerde çalışırlar. 8 Mart dünya kadınlar günü içinde bulundukları bu duruma da dikkati çekmeye çalışır. 8 Mart 2006