Buluşma Dergisi, 2016 Sayı 1 / 13,7 Mb
Transkript
Buluşma Dergisi, 2016 Sayı 1 / 13,7 Mb
ALLIANZ Buluşma SEYAHAT ROTAM GÜLEN INSANLAR DIYARI 2016 SAYI 1 TAYLAND ÜNLÜ ROMANLARDAKİ SOFRALAR GÜZEL YEMEKLERIN VE EDEBIYATIN TADINI ÇIKARIN TARİH BU ODALARDA YAZILDI ADRENALİN TURİZMİ BU TATILDE MACERAYA DOYACAKSINIZ SAĞLIĞIMIZ HAKKINDA SEKİZ HURAFE T Değerli Müşterilerimiz, T Toplumun yaşam kalitesini yükseltme, müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapma vizyonuyla hareket eden Allianz Türkiye’yi sizlerin güveni ve desteğiyle yükseklere taşımaya devam ediyoruz. Sigorta sektörü 2015’te büyümeye ve ekonomiyi desteklemeye devam etti. Sektörün yılsonu hayat ve hayat dışı branşlar toplamında prim hacmi, geçen yıla göre yüzde 19,4 artış göstererek 31 milyar Türk lirasına ulaşırken, üçüncü çeyrek sonunda yüzde 7,6 olarak gerçekleşen sektör reel büyümesi, yılsonunda yüzde 9,7 oldu. Genç nüfus ve sigortalılık bilincindeki artışın sektörün uzun vadede büyümesini desteklemeye devam edeceğini öngörüyoruz. Çatısı altında Allianz Sigorta, Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik şirketlerini barındıran, 2500 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4000 acentesi ve 81 ilde 5 milyon müşterisi bulunan Allianz Türkiye 2015 sonu itibarıyla konsolide olarak sigorta sektörünün lideri oldu. Bunun gerçekleşmesini mümkün kılan öncelikle siz değerli müşterilerimize, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve değerli acentelerimize teşekkürü borç bilirim. Tüm bu başarıların ve büyük hedeflerin arka planında çalışmalarımıza ilham veren toplumun yaşam kalitesini artırma vizyonumuz, taviz vermediğimiz müşteri odaklı yaklaşımımız, değişen trend ve tercihleri yönetebilmemize olanak sağlayan Dijital Dönüşüm yatırımımız ve siz değerli müşterilerimizin duyduğu güven bulunuyor. Dijital Dönüşüm Programımızın ilk ayağı olarak öncelikle ürünlerimizde dijitalleşmeye yöneldik ve 2015 yılında Modüler Sağlık Sigortası ürünümüzü hayata geçirdik. Bu kişiselleştirilmiş ürünümüz, müşterilerimizin ihtiyaç, bütçe ve beklentilerine göre kullanıcı dostu arayüz ekranları üzerinden istedikleri teminatları ve anlaşmalı sağlık kurumu ağlarını seçmelerine imkan tanıyor. Müşteri odaklılık ve teknolojinin harmanlandığı yenilikçi bir model olan, önceliklerimizle de bire bir örtüşen modüler ürün yapısını, sağlık dışındaki alanlarda da yaygınlaştırma çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dijital yatırımlarımızdan bir diğeri de tüm işlevleri kullanıcı gözüyle değerlendirilerek her an müşterilerimizin yanında olacak yardımcı bir el olarak kurguladığımız “Allianz’ım Mobil Uygulaması” oldu. Uygulamamızın fonksiyonları arasında; acil durumlarda tek bir tuş ile ambulans, yol yardım, çağrı merkezi gibi kanallara hızlıca ulaşabilme, tüm poliçeleri, ödemeleri, hasar ve sağlık tazminat detaylarını ve süreçlerini takip edebilme, birikimleri ve bunlara ilişkin alt detayları inceleyebilme gibi özellikler yer alıyor. “Allianz’ım” yalnızca bir mobil uygulama olmanın çok ötesinde öncelikle müşterilerimizin yaşam yolculuğunda bir yol arkadaşı olmayı hedefliyor. Geniş ürün yelpazemizle hem hayat dışı hem hayat ve emeklilik alanlarında tüm sigorta ihtiyaçlarındaki çözümlerimizle müşterimize ulaşabildiğimiz bir platform. Uygulama bununla da kalmayıp zaman içinde yaşamımızdaki tüm risklerle, sağlığımızla ve sağlıklı kalmamızla da ilgilenen bir arkadaş, bir dost olmayı hedefliyor. Her yönüyle mükemmel bir ürün sunabilmemiz, sunduğumuz ürünleri geliştirebilmemiz için müşterilerimizin görüş ve önerilerine her zaman olduğu gibi bu uygulamamızda da en ön planda önem veriyoruz. Allianz Türkiye olarak ürün, hizmet, kalite, inovasyon, altyapı ve teknolojide daima en iyi olmak ve sektör liderliğini korumak için çalışmaya devam ediyoruz. Ancak, bütün bu süreçleri iyileştirirken tüm faaliyetlerimize anlam kazandıran şey müşterilerimize yaşamlarının tüm evrelerinde yanlarında olduğumuzu hissettirebilmemiz ve unutamayacakları güzellikte deneyimler yaratabilmek olacaktır. 70 yaş ve üstü sigortalılarımızın evlerine bedelsiz, ev kazalarına karşı koruduğumuz “Evimde Güvendeyim” uygulamamızı bunun en somut örneği olarak gösterebiliriz. Müşterilerimizden “Evimde Güvendeyim” uygulamamızla ilgili aldığımız, motivasyonumuzu yükselten olumlu geri dönüşler bu yaklaşımımızın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Bizim işimiz sadece maddi kayıpları karşılamak değil. Bizim işimiz müşterilerimizde güzel hisler bırakmak. Bizim işimiz duygularımızla dokunmak, doğrularımızla kazanmak. Allianz Türkiye olarak yaptığımız tüm dijital yatırımlarımızın temelinde siz değerli müşterilerimize unutulmaz deneyimler yaşatmak, sizlerde güzel duyguları bırakmak hedefi yatıyor. Ve yine aynı amaç doğrultusunda, toplumumuzun yaşam kalitesini artırmaya yönelik çıktığımız bu yolda müziği odağımıza aldık. 2015 yılında Barış İçin Müzik Vakfı’nın öncü kurumsal destekçiliğini ve Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın kurumsal destekçiliğini üstlendik. Müzik eğitimini üstlendiğimiz yetenekli genç piyanist Kaan Baysal Allianz Türkiye’nin marka elçisi oldu. Ancak bununla da kalmadık ve Allianz Türkiye olarak dijital bir platform olan Motto Müzik’i hayata geçirdik. Müziğin insanlara umut ve ilham veren, motivasyon kaynağı olan birleştirici gücüne, bugün her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Müziğe erişmek, müziği öğrenmek isteyen herkese karşılıksız ve Türkçe içerik sunan Türkiye’nin ilk ve tek dijital platformu Motto Müzik geçtiğimiz günlerde 1 yaşına girdi. Bu bir yıl boyunca toplam 11 milyon dakika izlenerek yaklaşık 25 yıllık performans gösterdi. Toplumda bir boşluğu doldurdu ve güçlü bir karşılık buldu. 125 yıllık global deneyimimiz, güçlü finansal yapımız, yerel piyasa uzmanlığımız, derin bilgi birikimimizle toplumumuza birlik ve beraberlik içinde hizmet ederek, müşterilerimizi merkezimize alarak sürdürülebilir büyümeden taviz vermeden üretmeye devam edeceğiz. Siz değerli müşterilerimize bize duyduğunuz güven nedeniyle yürekten teşekkür ederim. Aylin Somersan-Coqui CEO Allianz Türkiye Buluşma 2016 - 3 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER 6 YAŞAMA SANATI Daha keyifli bir yaşam için “zevk sahibi” öneriler... ÜNLÜ ROMANLARDAKİ SOFRALAR 40 İSTANBUL’UN PRENSLERİ BULUŞMA-2016/1 48 SON “LOKMAN HEKİM”DEN REÇETELER 60 10 GÜLEN İNSANLAR DİYARI: TAYLAND Uzak Asya’nın bu egzotik ülkesinde insan kendisini bir masal âleminde hissediyor. Masal şehri Tayland sanki 24 saat uyumuyor… 18 YALAN MAKİNESİ Karşınızdakinin yalan söylediğini anlamak artık mümkün. İşte bilimsel ipuçları ve tüyolar… Sanat yönetmeni ve tasarımcı Dinah Fried, son kitap çalışmasında edebiyat dünyasının en meşhur sofralarını canlandırarak fotoğrafladı. Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada… Birbirinin benzeri gibi görünen, fakat farklılıkları yaşandıkça anlaşılan Prens Adaları; yani sakinliğin, huzurun, keyfin, temiz havanın ve deniz kokusunun eşsiz bütünlüğü... 22 BULUŞMA PORTRE: VİTALİ HAKKO Küçük bir şapkacı dükkânından dünyaca ünlü bir markaya giden büyük başarı öyküsünün arkasındaki adamın film gibi hikâyesi… 2016 Sayı 1 26 32 MODERN MİMARİNİN SÜPERSTARLARI ADRENALİN TURİZMİ İçinden şelale geçen ev, dans eden kadın erkek görünümlü bina, bütün odalarının yeri değişebilen boz-yap bina… Bu projeler dudak uçuklatıyor. Adrenalinizi artıracak, keşif duygunuzu kışkırtacak, yeteneklerinizi sınamanıza fırsat verecek bir tatil programına ne dersiniz? KAHVE HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 20 ŞEY 36 SAĞLIĞIMIZ HAKKINDA SEKİZ HURAFE Diyabet, tansiyon ve astım ilaçları bağımlılık yapar… Hastalandığımızda terlemek iyi gelir… Tansiyon yükseldiğinde limonlu su içmeliyiz… Peki nedir bu hurafelerin doğrusu? 54 KÜLTÜR REHBERİ Kitap, müzik, DVD... Arşivinizin baş köşesinde bu önerilerimize yer açın... 4 - Buluşma 2016 Atatürk’ün “Lokman Hekimi”nin torunundan her derde deva formüller… Saç dökülmesi için, dişleri beyazlatmak için, selülit için, gözaltı torbaları için evinizde yapabileceğiniz doğal formüller... 56 Allianz adına sahibi: Dr. S. Bülent Eriş Yapımcı: AJANS PLUS MEDYA Avukat Süreyya Ağaoğlu Sok. No:68 Nişantaşı/İstanbul Tel: 0212 213 83 46 Film, Baskı ve cilt: Bilnet Matbaacılık ve Ambalaj Sanayi AnonimŞirketi Adres: Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1.Cad No:16 Ümraniye İstanbul Tel: 444 44 03 Yönetim yeri: Allianz Sigorta A.Ş Allianz Tower Küçükbakkalköy Mah. Kayışdağı Cad. No:1 34750 Ataşehir-İstanbul Tel: 0216 556 66 66 www.allianzsigorta.com.tr Yayın türü: Yaygın süreli yayın Yayının mahiyeti: Kurumsal Yaşama sanatı >>> Saç Müzesi İşkence Müzesi İnsan Vücudu Müzesi U DÜNYANIN EN GARİP MÜZELERİ Uçak bileti arama motoru Skyscanner, turist ruhları ateşlemek için dünyanın en ilginç, en garip müzelerini üşenmemiş araştırmış. Biz de bu araştırmadan alıntı yapalım dedik. Hollanda’daki Corpus İnsan Vücudu Müzesi’nin içi dev bir insan vücudu şeklinde. Hollanda’nın Oegstgeest şehrinde bulunan müzede, insan vücudunun her ayrıntısı dev boyutlarda gösteriliyor. Yine Hollanda’da bulunan Seks Müzesi insanın cinsel yolculuğunu gösteren ilginç bir müze. Dünyanın ilk seks müzesi olan ve türlerine öncülük eden mekânda seksle ilgili resimler, fotoğraflar, çeşitli tarihi kayıtlar ve eşyalar bulunuyor. İlginç temalı bir diğer müzeyi de Türkiye’de Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulmuşlar; Saç Müzesi. Dünyanın en garip müzelerinden biri olarak kabul edilen Saç Müzesi’nde bölgeyi ziyaret eden bin kadın turistten toplanan saç örnekleri sergileniyor. Hindistan’da bulunan Tuvalet Müzesi ise insanın tuvalet ve hijyen tarihini gözler önüne seriyor. Malta’daki İşkence Müzesi ise iğrenç işkence yöntemlerinin balmumu mankenlerle gösterildiği garip bir yer. ELEKTRİKSİZ BUZDOLABI E Elektriğin olmadığı dönemlerde yiyecek ve içeceklerin soğuk tutulması için kullanılan toprağa gömme yöntemi, Schoonderbeek’in şık tasarımıyla yeniden karşımıza çıktı. Groundfridge adlı bu doğal buzdolabı, yerin 1 metre altına gömülerek, gıdaları doğal yöntemlerle serin tutuyor. Toprağın altına gömülerek, sebze ve meyvelerin güneş almasını engelleyip, toprağın serinliğinden yararlanıyor. Toprağa gömülü doğal buzdolabının iç sıcaklığı ise mevsime göre 10 ile 12 derece arasında değişiyor. Bu da sebze ve meyve gibi çabuk bozulan gıdaları korumak için yeterli bir sıcaklık. Groundfridge, bu sayede 500 kilogram yiyecek saklayabiliyor. Ne kadar kullanışlı olduğu tabii ki tartışılır ama ilgi çekici ve çevre dostu olduğu bir gerçek… 6 - Buluşma 2016 ÇOCUĞUNUZ ORMANI BİR HAYVANIN GÖZÜNDEN GÖRSÜN O VESPA İLE ARMANI’DEN ÇOK ÖZEL İŞBİRLİĞİ D Dünyaca ünlü İtalyan moda markası Armani 40. yılını kutlamak adına birçok farklı etkinliğin altına imza attı. Son bombası ise 130 yıllık geçmişiyle bir başka İtalyan devi Vespa ile gerçekleştirdiği işbirliği. Bu işbirliğin sonucunda ortaya çıkan güzelliğin adı ise Vespa 946 Emporio Armani. Motosikletin ismindeki 946 rakamı, Vespa’nın dünyaca tanındığı yıl olan 1946’yı temsil ediyor. Füme rengi ağırlıklı Vespa tasarımı, sadece belirli ışık koşullarında ortaya çıkan yeşil renkleri ile bir hayli ilginç bir model. Kahverengi gerçek deri selesi ile şıklığına şıklık karılan Vespa 946, abartıdan uzak ve son derece sade bir görünüme sahip. Arka çamurluk üzerindeki Emporio Armani markası ile limited edition bu modelin altının da çizilmesi es geçilmemiş. “Ormanı hayvanların gözünden görmek nasıl olurdu?” sorusunun cevabını arayan Londra merkezli tasarım stüdyosu Marshmallow Laser Feast, eski tip dalış maskelerine benzeyen ve sanal gerçeklik mercekleriyle donatılan başlıklar sayesinde doğa ile bütünleşme şansı sunuyor. Ormanın içindeki hareketleri ve sesleri bir hayvanın algıladığı gibi görüp, işitebilmenizi sağlayan bu başlıklar, şu an sadece İngiltere’deki Grizadale Ormanı’nda kullanılsa da kısa sürede yaygınlaşması bekleniyor. FİL ODASI T Tokyo Dover Street Market’ta bulunan Ginza’nın önünden geçenler, şu sıralar mağaza içindeki dev fille göz göze geliyor. Gucci Kreatif Direktörü Alessandro Michele’in “Elephant Room” olarak tanımladığı dev fil enstalasyonunun yer aldığı oda, Gucci kadınlarını ilgi çekici bir dekorun içinde farklı bir alışveriş deneyimine davet ediyor. Buluşma 2016 - 7 Yaşama sanatı >>> BRIAN ATWOOD İSTANBUL’DAN İLHAM ALINCA D Dünyaca ünlü ayakkabı tasarımcısı Brian Atwood, geçen yılki İstanbul ziyaretinden ilham alarak tasarladığı yeni koleksiyonunda, birbirinden şık modellere imza attı. Farklı alanlardan tasarımcılara ve sanatçılara ilham vermeye devam eden İstanbul adına hazırlanan bu renkli koleksiyonu Harvey Nichols mağazalarında bulabilirsiniz. APPLE VE HERMÈS İŞBİRLİĞİ A Apple Watch’un yeni koleksiyonu “Apple Watch Hermès” raflardaki yerini aldı. Yalnızca Apple ile Hermes’in satış mağazalarından satın alınabilen paslanmaz çelik kasalı Apple Watch Koleksiyonu, üç farklı kayış tipiyle kullanıcı beğenisine sunuluyor. Birbirinden çok farklı ürünler üreten ama tasarımlarıyla birer arzu nesnesi haline gelen bu iki dev markanın işbirliğine bir “mükemmellik arayışı” da diyebiliriz. Apple’ın ABD ve Fransa mağazalarının çoğunda saatler daha ilk günden tükendi. Türkiye’de ise çok sınırlı sayıda olmak üzere yakında geliyor. EN KONFORLU ÇADIR KAMPI K Kamp yapmaktan hoşlananlar bu çadırlara bayılacak. POD Tents, yeni ürünü ile çadırda konaklamaya yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Birbirine eklenebilir modüllerden oluşan çadırınızda istediğiniz kadar kişi kalabilirsiniz. Ailece veya kalabalık grupla kamp yapmayı sevenler için bu çadır lego gibi birbirine bağlanabilen koridorlara sahip. İsterseniz herkesin kullanıma açık bir de oturma odası ekleyebiliyorsunuz. (www.podtents.com) 8 - Buluşma 2016 LEGO İLE MİMARİ HARİKALAR DÜNYASI L Legoları hâlâ çocuklar için bir oyuncak olarak mı düşünüyorsunuz? Alın size öyle olmadığının ispatı… Tom Alphin’in 192 sayfalık Lego Achitect kitabında günümüzün art-deco, modern ve high-tech binalarının detaylı lego tasarımları var. Hem binalar hakkında geniş bilgi sahibi olacaksınız hem de içinden çıkan parçalarla siz de kendi mimari harikanızı yaratabileceksiniz… KAĞIT KESME SANATINDA ZIRVE H Hindistanlı Parth Kothekar kağıtları keserek ortaya nefis sanat parçaları çıkarıyor. Grafitti kalıpları çıkarırken başladığı bu kağıt kesme sanatında sadece tek yaprak kağıt, bir kurşun kalem ve bir falçata kullanıyor. Sanatını bir üst seviyeye taşımak için gündelik hayattan ilham alıyor. Hindistan’ın Ahmedabad kentinde yaşayan Parth Kothekar, sanat hayatına grafittilerle başlamış. Sonrasındaysa kağıt kesmeye merak sarmış. Parth Kothekar’ın Etsy sayfasına girip birkaç ürününü satın alabilir; sanatçının hayatına katkıda bulunabilirsiniz. KEDİLERİN YENİ GÖZDESİ K Kedi ve köpekler için birbirinden harika aksesuarlar üreten U-pet, yeni çantalarıyla bilhassa kedilerin kalbini çalmayı başarıyor. Hem kedilerin hem de kedi severlerin yeni takıntısı olan bu çantaların içinde kediniz kendini astronot gibi hissedecek. 100 dolar gibi oldukça makul bir fiyatı olduğundan birçok modeli tükendi bile… (u-pet.co) Buluşma 2016 - 9 SEYAHAT ROTAM GÜLEN INSANLAR DIYARI TAYLAND ALTIN RENKLI TAPINAKLAR, ENVAI ÇEŞIT TROPIK MEYVE, GÜLER YÜZLÜ, MISAFIRPERVER INSANLAR... UZAK ASYA’NIN BU EGZOTIK ÜLKESINDE INSAN KENDISINI BIR MASAL ÂLEMINDE HISSEDIYOR. MASAL ŞEHRI TAYLAND SANKI 24 SAAT UYUMUYOR… 10 - Buluşma 2016 Buluşma 2016 - 11 U Uzak Asya’nın gizemli ülkesi, masal diyarı, sürekli gülen sakin ve yavaş insanların vatanı, adeta yeryüzü cenneti... Eski adıyla Siyam olarak bilinen Tayland, altın tapınakları, bembeyaz kumsalları, SPA merkezleri, renkli gece hayatıyla turistlere çok seçenekli bir tatil olanağı sunuyor. Son yıllarda Türk turistler için de popüler hale gelen Tayland’da, Türk vatandaşları vizesiz 30 gün kalabiliyor. Türk Hava Yolları’nın Bangkok’a direkt uçması bu ülkeyi Türkler için daha da cazip kılıyor. Bangkok, Phuket, Pattaya... Her yıl 20 milyonun üzerinde turiste ev sahipliği yapan Tayland’ın en fantastik üç turistik merkezi. Bangkok, İstanbul’dan yaklaşık dokuz saatlik bir uçuşla aktarmasız ulaşılan Güneydoğu Asya’nın en çok turist çeken kenti. “24 saat yaşayan hiç uyumayan bir şehir” diye tanımlanıyor Bangkok. Gerçekten de insana bir masalın içindeymiş hissi veren kent dokusu, altın renkli tapınakları, her karşılaştığınızda Budist selamı veren güler yüzlü insanları, mis kokulu çiçek pazarı, her köşe başında satılan envai çeşit tropik meyveleri, denizden çıkan her şeyi pişirip satan sokak restoranları, hemen her yerdeki masajcıları, önce fahiş fiyat isteyip sonra da yarısından daha aza inen satıcıları, her sokaktan fırlayıveren ‘tuk tuk’ları ve dünyanın en kaliteli restoranları ile sıra dışı bir kent Bangkok. 12 - Buluşma 2016 KRALLARINI ÇOK SEVİYORLAR Taylandlılar da tıpkı Türkler gibi son derece misafirperver insanlar. Kesinlikle her şeye gülümseyerek yaklaşıyorlar. Ancak onların bazı noktalardaki hassasiyetlerini bilmekte fayda var. Krallarını çok seviyorlar her ne olursa olsun ona karşı kötü bir söz söylenmesini hazmedemiyorlar. Hatta hafif alaycı bir bakış bile onları sinirlendirebiliyor. Başlarına dokunulmasını asla istemiyorlar. Ayrıca ayak tabanını karşısındakine göstermek de hoş karşılanmıyor bu ülkede. Mayıs’tan itibaren başlayan Muson yağmurları, haziran-temmuz aylarında şiddetini artırıyor. İşte bu dönemde otel fiyatları yüzde 60-65 oranında düşüyor. Temmuz-ağustos aylarında Antalya’da bir haftalık tatil fiyatına Tayland’ta tatil yapmak mümkün. PATTAYA Pattaya yemyeşil bir doğa, tropikal adalar, lüks konaklama ve tatil fırsatlarını uygun fiyat seçeneğiyle sunuyor. Her bütçeye uygun oteller, yeme içme, alışveriş veya eğlence için organize edilmiş modern alışveriş merkezleri ile Pattaya, tam bir tatil ve eğlence şehri. Pattaya’yı bu kadar ünlü yapan şey ise gece hayatı. Güney Asya’nın en ünlü ve çılgın gecelerine evsahipliği yapan Pattaya’da gece hayatı, şehrin en popüler ve kalabalık caddesi olan Walking Street’te hayat buluyor. PHUKET Dünyaca ünlü birçok filme mekân olan Tayland’ın turizm adası Phuket, Kuş Parkı ve Botanik Bahçesi’yle doğaseverlerin ilgi odağı. Adanın en yüksek noktasında bulunan Büyük Buda Heykeli de en çok ziyaret edilen yerlerden. Tekne turlarıyla gidilen James Bond plajı ve Phi Phi Adası konuklara kendilerini bir film sahnesi içinde hissettiriyor. Müslümanların yaşadığı yüzer köy olan Koh Pan-yi, birbirinden leziz yemekler sunuyor. Phuket, bembeyaz kumlu kumsalları, yeşilin her tonunu içeren eşsiz doğası ve turkuaz rengi berrak deniziyle çiftlere romantik bir atmosfer sunuyor. Phuket’e gidip de Fil safarisine katılmadan olmaz. Fil çiftliklerini ziyaret edip fil üstünde ilginç bir orman safarisi deneyimi yaşayabilirsiniz. MAVİ YENGEÇ YİYEBİLİRSİNİZ Layan ve Banan isimli plajların arasında bulunan deniz ürünleri restoranlarında her daim taze deniz ürünleri bulabilirsiniz. Özellikle Phuket’in ünlü mavi yengeç yemeklerini yemenizi öneririz. Buluşma 2016 - 13 NEREYE GİDİLİR, NE YAPILIR, NE YENİR? BANGKOK/ BÜYÜK SARAY Thai dilinde ‘Melekler şehri’ olarak anılan başkent Bangkok’u gezmek için en az üç gün ayırmakta fayda var. Kentte çok sayıda Budist tapınağı bulunuyor. Keşfe tapınakları gezerek başlayabilirsiniz. Çok sayıda bisiklet ve motosiklet kullanıcısının bulunduğu şehri gezmek için bu iki araçtan biri de tercih edilebilir. Grand Palace yani ‘Büyük Saray’ Bangkok’ta bulunan en önemli noktalardan. İçinde Wat Phra Khew isimli kutsal tapınağın da bulunduğu saray kompleksi 16. yüzyılda inşa edilmiş. YATAN BUDA Bir diğer önemli tapınak ise Tayland’daki en büyük ve eski tapınak olan Wat Pho tapınağı. Yaklaşık 5.5 ton ağırlığında saf altından 15 metre yüksekliğinde 43 metre uzunluğunda yatan Buda heykelinin bulunduğu tapınak en çok ilgi gören yerlerin başında geliyor. Her iki tapınağı ziyaret ederken kıyafetinize dikkat etmeniz ve içeriye girerken ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Şehirde bulunan Ulusal Müze, Güneydoğu Asya’da yer alan en büyük müze. Çok zengin koleksiyonların sergilendiği müze saray olarak inşa edilen binanın içinde yer alıyor. 14 - Buluşma 2016 Başkent: Bangkok Para Birimi: Baht Vize: Türk vatandaşlarından istenmiyor. Ülkeye girerken 30 günlük serbest dolaşım hakkı alınıyor. Saat Farkı: 5 saat ileri Uçuş süresi: 9 saat Dil: Thai dili ülkenin resmi dili ama İngilizce ve Çince anlaşmak mümkün. Gidilmesi gereken yerler: Bangkok’ta Grand Palace, Buddha Heykeli, tapınaklar, Yüzen Şehir, Patpong, Pattaya, Phuket Adası. MUTLAKA THAI MASAJI YAPTIRIN Bangkok’a gelmişken şehrin neredeyse her köşesinde bulunan masaj salonlarının birinde mutlaka Thai masajı yaptırın. Hatta sokaklarda hediyelik eşya dükkânları ile iç içe Thai masajı yapan kişilere rastlayabilirsiniz. Dünyanın en ünlü ipek üreticilerinden biri olan Tayland’ın başkenti Bangkok’ta uygun fiyatlar ile çok çeşitli ipek ürünleri bulabilirsiniz. Ayrıca elmas, zümrüt ve safir gibi taşları uygun fiyata satın alabilirsiniz. Bangkok’ta her pazarda birçok ünlü markanın aslına çok yakın taklitleri de çok çok uygun fiyatlara satılıyor. DENİZDEN ÇIKAN HER ŞEY YENİR Bangkok aynı zamanda Asya’nın en iyi lezzetlerinin de başkenti. Doğu ve Batı mutfağına ait tüm lezzetleri hemen her köşede bulmak mümkün. Bangkok, okyanus kıyısında olmanın getirdiği avantajla özellikle deniz ürünlerini sevenler için bir cennet. Her köşede kurulan seyyar tezgâhlarda minicik ahtapotları ızgara olarak satılırken görebilirsiniz. Çöp şiş ahtapot ızgara deneyebilirsiniz. Bangkok’ta deniz ürünleri tatmak için çeşitli restoran seçenekleri de bulunuyor elbette. Buzlar üzerindeki deniz ürünlerini seçip istediğiniz şekilde pişirtebilirsiniz. Thai mutfağı denince akla ikinci gelen ürün pirinç. Çok çeşitli pilavlar üzerinde deniz ürünü, tavuk ya da etle ve farklı soslarla servis ediliyor. Bunların dışında Bangkok’ta istediğiniz ülkenin mutfağına sahip restoranlar bulabilirsiniz. ACILI ‘TOM YAM KUNG’ ÇORBASI İÇİN Tayland’a gidenlerin ve acı sevenlerin mutlaka tadına baktıkları ülkeye özgü yiyeceklerin başında Tom Yam Kung çorbası geliyor. Buluşma 2016 - 15 PRATİK BİLGİLER ♦ Tayland para birimi ise Baht (THB) olarak adlandırılıyor ve 1 TL= 17 THB ediyor. ♦ Bankalar debit kart kullanarak her para çekmenize 150 Baht (8.85TL) ücret alıyor ve para çekmenin üst limiti 10.000 Baht (590TL). ♦ Turistik yerlere ulaşım ağı gayet iyi. Otobüs, tren, taksi veya tuktukla seyahat edilebilir. ♦ Trafik soldan akıyor ve hız limit 120 kilometre. Sürücüler yayalara saygılı. ♦ UNESCO Dünya Mirası Listesinde 5 yerleri var. ♦ Her bütçeye uygun konaklama, ulaşım ve yeme içme seçenekleri var. Hilton oteline birisi 200 dolar öderken siz hemen bitişiğinde 15 dolara kalabilirsiniz. ♦ Turistik bölgelerde güler yüz bulmak gittikçe zorlaşıyor. Turistleri fazla kanıksadıklarından olsa gerek. ♦ Pazarlık yapmak mümkün ancak, elde edilecek indirim diğer Asya ülkelerine göre daha az olacaktır. ♦ Tayland’da sinemaya giderseniz film gösterimi öncesi krala saygı duruşu yapılır. Saygınızı gösterin. ♦ Halkı yabancıları sevdiğinden iletişim kurmak kolay. Dil sorunu olmayanlarla her yerde sohbet edebilirsiniz. ♦ Yabancılara “farang” diyorlar. DÜNYANIN EN İLGİNÇ PAZARI: YÜZEN MARKET Bir ülkeyi tanımanın en güzel yolu, pazarlarına uğramaktan geçer. Yüzen Pazar, başkent Bangkok’un 120 km dışında Nakhon Pathom şehri yakınlarında bulunuyor. Pazarda sebze, meyve, el oyması veya el dokuması hediyelik eşyaların satıldığı sağlı sollu tezgâhlarda, taze yemeklerin pişirilip satıldığı kayıklarda çok çeşitli ürünler bulabilirsiniz. Artık tamamen turistik bir etkinlik haline gelmiş olan bu pazar, sabahın ilk ışıkları ile açılıyor ve öğlene kadar sürüyor. Bindiğiniz teknelerle kanallar arasında dolaşıyor, hemen kıyıda yer alan dükkânlardan alışveriş yapabiliyor, teknelerden satılan meyvelerden alabiliyor, hatta teknelerde hazırlanan yemeklerden sipariş verip yine teknenizde yiyebiliyorsunuz. Tayland Kralı’nın emri ile ülkede kimyasal gübre yöntemiyle tarım yapmak yasak. Bu yüzden bu pazarda Tayland malı tüm meyve, sebze ve tekstil ürünlerinin organik olduklarını unutmayın. Dünyada GDO’su ile oynanmamış, sağlıklı ve organik ürünlerin bir arada sunulduğu ender ülkelerden biri Tayland. SEYAHAT SEVENLER İÇİN SEYAHAT SAĞLIK SİGORTASI ➦ Seyahatte bir sağlık problemiyle karşılaşırsak bunun önlemini şimdiden alabilir miyiz? Allianz Seyahat Sağlık Sigortası işte bunun için var. Seyahatte olduğunuz dönemlerde sizi risklere karşı korumak için. Seyahate çıkmadan önce her ayrıntıyı planlayabilmeniz için. ➦ Seyahat Sağlık Sigortası, yurtiçi ya da yurtdışı seyahatleriniz sırasında meydana gelebilecek sağlık risklerine karşı sizi koruyan bir sigorta. Aynı zamanda yurtdışından ülkemize seyahat edenleri de ülkemizdeki seyahatleri boyunca sigortalıyor. 16 - Buluşma 2016 ➦ Seyahatiniz sırasında ani bir hastalıkla karşı karşıya kalırsanız, tedavi görebileceğiniz en yakın sağlık kuruluşuna yönlendiriyor ve masraflarınızı karşılıyor. Tedavinizin bitiminde evinize naklinizi sağlıyor. Ayrıca seyahat sırasında vefat eden sigortalımızın nakil işlemlerini de gerçekleştiriyor. İsterseniz kişisel sorumluluklarınız, bagaj kayıplarınız, kaza sonucu vefat ve sürekli sakatlık ile kapkaç teminatlarını da poliçenize ekleyebilirsiniz. Allianz Acenteleri 0850 399 99 99 TAYLAND’A NE ZAMAN GİDİLİR? Tayland, tropikal iklime sahip ve kabaca 3 mevsim bulunuyor. Mart, Nisan ve Mayıs ayları en sıcak aylardır ve kuru sezon olarak geçer. Ortalama hava sıcaklığı 33°C’lerde seyreder. En düşük ise 25-27°C’. Sıcak ve nemli hava insanın tenini yapış yapış hissetmesine neden olur. Bu sezonda, Nisan sonu ve Mayıs aylarında arada yağan yağmur havayı biraz serinletir. Haziran ve Ekim arasındaki bu dönem yağmurlu mevsim olarak geçer ve bu dönem Tayland turizm sektörü için düşük sezondur. Tüm gün veya gece yağmur yağmasının görülmesi nadirdir. Hava sıcaklığı gün içerisinde değişiklik gösterir. Ortalama gündüzün 30°C civarında olan sıcaklık, gece 25-27°C arasında seyreder.Bu mevsimler bölgeden bölgeye farklılık gösterebiliyor. Tayland’ın yıllık ortalama sıcaklığında çok büyük bir değişiklik olmaz. Buluşma 2016 - 17 ? PSİKOLOJİ ÇOK HIZLI VE YOĞUN YÜZ IFADELERINDEN INSANLARIN YALAN SÖYLEDIKLERINI ANLAMAK MÜMKÜN MÜ? AMERIKALI PSIKIYATRIST PAUL EKMAN’A GÖRE BU MÜMKÜN. TELEVIZYONLARDA GÖSTERILEN “LIE TO ME” DIZISININ BILIMSEL DANIŞMANI DA OLAN “YALAN AVCISI” DR. EKMAN, “YALAN SÖYLEDIĞIMI NASIL ANLADIN?” ISIMLI KITABINDA YALANI ANLAYABILMENIN IPUÇLARINA UZANIYOR VE TÜYOLAR VERIYOR. KARŞINIZDAKİ KİŞİNİN YALAN SÖYLEDİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ A Araştırmacı psikolog Dr. Paul Ekman, 40 yıldır psikiyatrik hastalarla görüşmeler yapmaktadır. Ancak en önemli sorunlarından biri onların ne zaman yalan söylediklerini bilmektir. Ekman “İnsanların yalan ya da doğru söylediklerinden kesin emin olmanın bir yolu var mıdır?” sorusunun cevabının peşindedir. Hastalarla görüşmelerini 12 dakikalık filmlere kaydeden Ekman bir gün bir hastası yalan söylediğini açıklayınca bunu ifadelerinden nasıl anlayacağını kontrol etmek için filmin ilgili bölümünü incelemeye başlar. Önce filmi yeniden seyreder ama bir şey fark etmez. Sonra ağır çekimde tekrar tekrar seyreder. Filmi kare kare incelemeye alınca sonunda sadece iki kare kadar süren bir zaman diliminde hastasının normalden çok kuvvetli ve yoğun bir ızdırap ifadesi gösterdiğini fark eder. Filmi normal halde seyrederken bunu fark etmemiş olması doğaldır çünkü tüm bu ifadeler sadece saniyenin onda birinden daha az bir zamanda belirip kaybolmaktadır. Bu anlık yüz ifadesini dikkate alan Dr. Ekman görüşme bo- 18 - Buluşma 2016 yunca aynı ifadenin üç defa daha tekrarlandığını fark eder. Sonunda hastasının yalan söylediği anı tespit eder ve bunu anlamasını sağlayan mikro ifadeleri yani heyecanla karışık çok hızlı ve yoğun ifadeleri keşfeder. MİKRO-İFADELER YALANI ELE VERİYOR Ekman çalıştığı Columbia Üniversitesi’nde 40 yıl boyunca sürdürdüğü araştırmalarının sonunda bulgularını bir kitapta toplar ve özet olarak “mikro ifadeler” olarak nitelendirdiği çok hızlı ve yoğun yüz ifadelerinden insanların yalan söylediklerinin anlaşılabildiği gibi diğer duygularının da anlaşılabildiğini ileri sürer. Paul Ekman’ın bu kitabı “Yalan Söylediğimi Nereden Anladın?” adıyla ülkemizde de yayımlandı. Kişiler arası iletişimde yalan, duyguların ifadesi ve psikolojisi konuları üzerine çalışmalar yürüten Kaliforniya Üniversitesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyeliği yapan Paul Ekman kitabında çok kısa süren yüz ifadelerinden karşımızdaki insanın duygularını okumanın yollarını öğretiyor. ? Dr. Ekman’a göre insanlar neden yalan söyler? ♦ İnsanlar en çok yakalanma korkusu, cezalandırılma sebebiyle yalan söylüyor. ♦ Birilerini herhangi bir zarardan kurtarma isteği de en çok başvurulan ikinci yalan sebebi. ♦ Seri şekilde söylenen yalanlarda etken olan diğer korkularsa özgürlüğünü, işini, parasını, ilişkisini, itibarını hatta hayatını kaybetme korkusu. ♦ Diğerlerinin sevgi ve sempatisini kazanmak da bir başka yalan söyleme sebebi. Ekman’a göre duygular, ne yapmamız gerektiği konusunda düşünmemize gerek olmadan bizleri önemli olaylara karşı hazırlıklı kılıyor. Nelerden korkacağımız, keyif alacağımız ya da nelere kızacağımız genellikle bizlere öğretilmiş oluyor. Bir duygu başladığında duygu sinyalleri neredeyse anında devreye giriyor. Duygusallaştığımızda görünüşümüz, ses tonumuz ya da nasıl bir eyleme geçeceğimizi seçemiyoruz. Ancak sonrasında pişmanlık duyabileceğimiz duygusal davranışlarımızı yumuşatmak, ifadelerimizi dizginleyerek zapt etmek, eylemlerimiz veya sözlerimize ket vurmak ya da bunları ıslah etmek mümkün. Ancak Ekman’ın yıllar süren gözlem ve araştırmalarının en önemli meyvesini insanların yalan söylerlerken farkına bile varmadan takındıkları ve göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir sürede yüzlerine akseden kısa ifadeler oluşturuyor. Saniyenin beşte birinden 25’te birine kadar bir hız aralığında gözlemlenebilen hızlı yüz mimiklerini mikro ifade olarak isimlendiren Ekman, bunları aslında kişinin gerçek duyguları ile ilgili “sözsüz sızıntılar” olarak nitelendiriyor. Araştırmalarını sürdürdükçe mikro ifadelerin şayet aranan şey biliniyorsa yavaşlatılmış filmler olmadan da fark edilebileceğini öğreniyor. Zamanla kısa bir eğitimle yalanlarla beraber bastırılmış ya da baskılanmış duyguları da gösteren mikro ifadeleri tespit etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Kasten gizlenmiş ve bastırılmış duygular üzerinde araştırmalar yapan Ekman’a göre son 20 yılda yaptıkları araştırmalar mikro ifadelerin kasti bir gizleme durumunda olduğu gibi duygunun bastırılmış olup kişinin ne hissettiğini bilmediği durumlarda da ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Ancak pek çok insan bir görüşme sırasında ortaya çıkan ve sözler, ses tonlamaları, el kol hareketleri ile dikkat çekme yarışında olan mikro ifadelerin farkına varamıyor. Bunların gözden kaçırılmasının nedenlerinden birini Ekman “karşımızdaki kişiyle konuşurken onun mikro ifadelerini takip etmek yerine, bir sonrasında ne diyeceğine odaklanmamız” olarak gösteriyor. Buluşma 2016 - 19 YALANIN MASKESİ GÜLÜMSEME ♦ Yalanla ilgili en açık ipucu, kişinin yaptığı ya da yapmayı planladığı şeylerle ilgili açıklamalarındaki çelişkiler. ♦ Ancak doğru açıklamalarda da çelişkiler olabildiğinden dikkatli olmak gerekir. İnsanlar genelde karmaşık bir açıklamayı iki kere aynı şekilde anlatamaz. Yeniden anlatırken unuttukları kimi detayları eklemeleri ve çıkarmaları gerekir. Bu durum yapılan açıklamaların çelişkili gibi görünmesine neden olur. ♦ Yalanla ilgili bir diğer ipucu ise kişinin doğruyu söylemesi durumunda hızla cevaplamasını beklediğiniz sorular karşısında gösterdiği tereddüttür. ♦ Ancak çelişki ve tereddütler, yalan dolanla alakası olmayan başka bir şeyin düşünüldüğünü de gösterebildiğinden, bu türden davranışları yalan belirtileri olarak değil, dikkat edilmesi gereken sorunlu bölgeler olarak görmek gerek. ♦ Normalde doğruyu söylediğinde hafızasında bir sorun olmayan insan, yalan söylediğinde hafıza problemleriyle karşılaşabilir. ♦ Yalan söyleyen bir kişi yüzünü maskelemek ister. Gülümseme en sık görülen maskedir. Çünkü pek çok sosyal durumda, hoş olmayan duygular gülümsemeyle gizlenir. ♦ Bir ifadenin sahte olup olmadığının anlaşılmasının bir yolu da ifadenin süresidir. Bir anda ortaya çıkan ya da ortadan kaybolan ifadelerin, durumun böyle bir duygusal kaymayı gerektirmediği sürece şüphe uyandırması beklenir. ♦ Yalanın belirtilerinden biri de duygunun maskelenmesinden kaçan sızıntıyı açığa çıkaran bazı mikro ifadelerdir. Örneğin bu gibi durumlarda gülümsemenin üst göz kapaklarında, kaşlarda ve alında hiçbir belirtisi yoktur. Bu yüzden gülümsemeyle maskelenen duygular yine de yüzün üst kısmında açığa çıkabilir. GİZLENEN DUYGU, KILIF VE MASKELER Ekman’a göre kişinin o anda nasıl hissettiği ile ilgili yalanlar genel olarak şu iki bileşenden birini içeriyor: Gizlenen duygu ve uydurma bir kılıf ya da maske. Maskelerinse iki görülme nedeni var. İlk olarak bir duyguyu gizlemek istiyorsak bunu boş ve duygusuz bir yüzle değil, başka bir ifadeyle gizlememiz çok daha kolay. Ayrıca yalan söylemeyi gerektiren durum çoğunlukla yalan söylemekten daha fazlasını yani uydurma bir duygu kılıfını (ıstırap ya da neşe gibi) gerektirir. Ekman’ın ifadesiyle en fazla görülen kılıf ya da maskeyi “gülümseme” oluşturuyor. Bu maskelerin nasıl anlaşılabileceğine dair bazı teknikleri de veriyor yalan avcısı Ekman. Örneğin yüz ifadeleri yapmacık tavırları birkaç yönden ele verebiliyor. Bunlardan biri ise asimetri. Yapma ifadeler anlık samimi ifadelere kıyasla daha asimetrik oluyorlar. Pek çok insanın kendi isteğiyle gerçekleştiremediği duygulara dayalı normalde istemsiz olarak gerçekleştirdiği kas hareketlerinin yokluğu ifadenin samimi değil yapmacık olduğunu gösteriyor. Örneğin gülümsemede, gözü yörüngede tutan dış kasın hareketinin yokluğu yapmacık gülümsemeyi samimisinden ayırt ediyor. 20 - Buluşma 2016 Diğer duygular da anlaşılabiliyor Ekman, insanların yalan söylediklerinde en sık rastlanan üç duygu belirtisini ise şöyle ifade ediyor: Yakalanma korkusu, suçluluk ve memnuniyet belirtileri. Ancak ekleyelim; tüm bunları ve özellikle yalanı ortaya çıkaran mikro ifadeleri gözlemlemek o kadar kolay değil. Her şeyden önce çok dikkatli bir bakış ve çoğunlukla bir eğitim gerektiriyor. Bir diğer uyarı da yalan söyleyen herkes bu duyguyla ilgili bir mikro ifade göstermeyebiliyor. Mikro ifadeler yalan ve saklanan duygular konusunda etken olan unsurların sadece bir kısmını oluşturuyor. Daha başka pek çok faktör de mevcut. Ekman ve ekibi inceledikleri kişilerin sadece yarısında mikro ifadelere rastlamışlar. Ekman’ın karşısındaki insanın yalanını yüz ifadelerine bakarak anlamaya çalışanlara çok önemli bir de uyarısı var: “Karşınızdaki insanın mahremiyetine müdahale edilmiş hissetmemesi şart.” KIZGINLIĞIN EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ DUDAKLAR Kızgınlık hissi baskı, gerilim ve harareti içerir. Bu esnada kalp atışı ve solunum hızlanır, kan basıncı artar ve yüz kızarır. Kızgın bir kişi konuşmuyorsa üst dişleri alttakilere doğru sıkıca bastırma ve çeneyi öne doğru itme eğilimi görülür. Kızgınlık esnasında dudakların kırmızı sınırı daralır ve dudak incelir. Bu engel olunması çok zor bir harekettir ve başka bir belirti olmadığı zaman kızgınlığı ele verir. Kızgınlık sırasında dudaklar inceldiğinden, dudakları ince olan birine suratsız, soğuk ve düşmanca diye yanlış tepkiler verebiliriz. Buluşma 2016 - 21 PORTRE dan TAVŞAN ÇIKARAN ADAM H Herkes sıfırdan başladığını söyler ama ben sıfırın altından başladım” der Vitali Hakko. Yalan da değil. Yedikule’de dünyaya geldiğinde oldukça yoksul bir hayata “merhaba” der. Hakko ailesinin evi birbirine bitişik üç ahşap binanın ortada olanıdır. Üst katlarında bir Rum aile, yanlarında mahallenin bütün insan trafiğini oluşturan bakkal dükkânı ve onun üzerinde Karamanlı Yusuf Efendi… Yıl 1913. Yedikule, ekonomik durumu ortanın altında olan ailelerle doludur. Ermeniler, Rumlar, Museviler, Müslümanlar iç içe yaşarlar. Komşuluk öylesine mühimdir ki, kimi zaman akrabalık ve hatta kardeşliğin bile önüne geçer. Komşuluğun dini yok, dili yok, inancı yoktur. Akşamları mahalleli bakkal dükkânından ve evlerden çıkarılan sandalyelere oturur ve Rumca dedikodu yapar. Musevi’nin de, Müslüman’ın da Rumca bildiği, azınlıkların çoğunlukta olduğu bir mahalledir burası. Hakko ailesi de İspanya’dan göç eden Musevilerdendir. Evde Ladino (eski İspanyolca) konuşulur, sokakta ise Rumca, Türkçe. Baba, o dönem Compagnie de Chemin de Fer adlı demiryolu şirketinde çalışmaktadır. Anne ise iki çocuğuyla ilgilenir. En küçük kardeş Albert Hakko henüz doğmamış. İlk oğlunu beş yaşında tifodan kaybetmenin acısıyla, doğan ilk erkek çocuğa da Vitali adı verilir. Ekonomik durumları çok iyi değildir. Varlıklı Musevilerle tek karşılaştıkları yer Rosh Hashanah ve Yom Kippur bayramlarında gittikleri sinagoglardır. Onun dışında küçük mahallelerinde kendi yağlarında kavrulurlar. Yeni bir kıyafet aldıklarında mutlulukları- 22 - Buluşma 2016 HAKKO nı gizlemezler. Örneğin, bir bayram zamanı babasının kendisine Mahmutpaşa’dan aldığı kısa pantolonlu takımı Hakko hiç unutamaz. Ceketinin cebine tutturulmuş olan düdük, onun için öylesine önemlidir ki günlerce ceketle uyur. “NE UZUN BOYLUYDUM NE DE YAKIŞIKLI” Vitali Hakko’nun babasıyla ilişkisi de oldukça hassastır. Kendisini her zaman Korazon (İspanyolca “canım”) diye çağırdığını hatırlar. Anne ise biraz daha otoriter ama hayatı çocukları üzerine kurulu bir kadındır. Kocasıyla ilişkisi de hep mesafelidir. (Baba kendisinden kopup gittiğinde bunu pek dillendirmeyecek ve çocuklarıyla mutlu olmayı deneye- ÇOCUKLUK GÜNLERINDE PERA’DA GÖRDÜĞÜ FÖTR ŞAPKALI BEYEFENDILERE ÖZENEN VITALI HAKKO, YILLAR SONRA ŞEN ŞAPKA’YI KURAR. ŞEN ŞAPKA, SADECE HAYALLERININ PEŞINDE KOŞAN KISA PANTOLONLU BIR ÇOCUĞUN HIKÂYESI DEĞILDIR. DÜNYACA ÜNLÜ MARKA, VAKKO’NUN DA KURULUŞ ÖYKÜSÜDÜR… “Çevremdeki gençler, oğlum dahil sık sık ‘devir değişiyor’ derler. Haklıdırlar. Ne var ki, devir ilk defa değişmiyor. Ben hayatım boyunca, bu Devir denen şeyin birçok defa değiştiğini gördüm.” „ BEN RESİM YAPAMAM. BESTE YAPAMAM. ŞİİR YAZAMAM. AMA İNSANLARA RENKLERLE, DESENLERLE YOKTAN VAR EDECEĞİM VE ONLARI „ İ SEÇİP MUTLU KILACAĞINA İNANDIĞIM BİR EŞARP, BİR KRAVAT, BİR GİYSİY ONU GERÇEKLEŞTİREBİLİRİM. Vitali Hakko, yaklaşık 60 yıl aynı yastığa baş koyduğu eşi Ketty Hakko’nun kendisine hep anlayışlı davrandığını söylüyor. cektir.) 18 yaşına dek çocuklara sabah kahvaltılarında çiğ yumurta içirecek kadar üzerlerine titrer. Ailenin gözdesi ise en ufak kardeş Albert Hakko’dur. Çocukluklarından itibaren hem fizik, hem de mizaç bakımından oldukça farklı iki kardeştir onlar. Vitali Hakko ne kadar ataksa, Albert Hakko o kadar temkinli... Aslında 1920’de ilk sinyalini verir bu durum. Vitali Hakko, ilk girişimini yapar ve bir sinema kurmak istediğini söyler ablası ve komşu kızı Despina’ya. Despina yer gösterir, abla ise Vitali Hakko’ya asistanlık eder. Ancak gaz lambası düşüp de bütün filmleri yaktığında küçük girişimci çok utanır. Günlerce evinden çıkmayan Vitali için komşuları Aleko Efendi, annesine “Sen bu çocuktan çok hayır göreceksin, bak ilk girişimi fiyaskoydu ama bu yaşta sinema kurmayı düşünmesi bile bir dünyaya bedeldir” der. Gerçekten de bu başarısızlık onu yıldırmaz. Aksine başarıya giden yolda birçok kavramı akıl süzgecinden geçirmesine yol açar. Gurur, akıl, sermaye, hırs, çalışkanlık... Tek isteği yaşadığı yoksul mahalleden bir an önce kurtulmaktır. “Ne uzun boyluydum, ne yakışıklıydım, ne de zengin bir ailem vardı” der o zamanlar için. Ama Pera’da gördüğü beyefendiler gibi olma, onlar gibi yaşama isteği her şeyin üzerindedir. Annesine kürk, kendisine ise bir fötr şapka ve ağır bir palto alacağı günlerin hayalini kurar. Oysa henüz ilkokul çağındadır. Vitali 12 yaşına geldiğinde Hakko ailesinin hayatı birdenbire değişecektir. Babası sabah gittiği Sirkeci Garı’ndaki işinden saat 11:00 sularında geri döner. Annesi “Hayrola?” diye sorduğunda “işten atıldık” yanıtını alır. Cumhuriyet’in ilanıyla Chemin de Fer, Türk Demiryolları İşletmesi’ne verilmiş, millileştirilmiştir. Çıkan yasaya göre de gayrimüslimlerin demir yolunda çalışması önlenmiştir. Ertesi gün okula gitmek için yola çıktığında Hakko, Fransız pasosunun artık geçerli olmadığını öğrenir. Maddi sorunlar birdenbire ağırlaşır ve babanın aile masraflarını karşılamasına artık imkân yoktur. Kendisi evin arka tarafındaki tezgâhında keresteden portmanto yaparken, eşi de Sultanhamam’da toptan sırma iplik satan Behmoiras’ların yanında dantel yapmaya başlar. Yine de yetişemezler ve Vitali Hakko’nun eğitimi böylelikle son bulur. Küçük yaşına rağmen Mahmutpaşa’daki ilk işine girerken babası da birkaç arkadaşıyla birlikte Ayancık’a gider. Bu gidiş, kopuşun da başlangıcı olur. Başta birkaç ay arayla gelip giden baba bir süre sonra tamamen hayatlarından çıkar. DEVRİMLE BİRLİKTE GELEN ŞEN ŞAPKA Yıl 1929. Yedikule’den Kuledibi’ndeki üç katlı bir evin orta katına taşınırlar. Ablası dikiş kurslarından öğrendikleriyle eve iş almaya başlar, anne de kendisine yardım eder. Yeni evleri küçük bir terzi dükkânına dönüşmüştür. Vitali ise Spiros adlı Rum tuhafiyecinin yanında çalışır. İşi, dükkânın önünde durup “Güzel kumaşlarımız var, içeri buyrun” diye bağırmaktır. Ama içgüdüsel olarak kumaşları renk ve desenlerine göre düzenler. Bu titizliğini o zamanki patronu bile algılayamaz. Ama patronun iflasıyla Kamelya adlı başka bir mağazaya transfer olduğunda çok mutlu olur. Elinin altında ithal kumaşlar vardır. Hevesini ve çalışkanlığı gören patronu bir süre sonra onu Kapalıçarşı’daki Kupidis adlı mağazaya sokar. Artık o bir tezgâhtardır ve kendisiyle gurur duyuyordur. Yeni Buluşma 2016 - 23 İstinye Park Vakko Çikolata Mağazası Cerruti ile anlaşma yapmak için Milano’ya giden Hakko, o dönemde markanın stilisti olan Armani ile de bir öğle yemeği yer. Yemek sırasında Armani kendisine “Ne üretiyorsunuz?” diye sorduğunda Hakko tek tek sıralamaya başlar. Eşarp, emprime, kravat, gömlek, kadın, erkek hazır giyim... Derken Armani durdurur ve “spagetti de üretiyor musunuz?” der. Yanıt fazla gecikmez. “Hayır ama belki bir gün onu da yaparız.” Hakko, sağlığında saghetti işine girmedi ancak parfüm ve çikolataya imza attı. mağazasında da çalışma azmi kısa zamanda dikkat çekmeye başlar. Risk almayı, yeni şeyler denemeyi sever. Atatürk’ün şapka devrimi ile de dükkânın bir bölümüne şapka reyonu hazırlamak istediğini söyler patronlarına. İkna turlarından sonra 60 tane şapka hazırlatıp 40’ını vitrine koyar. Ertesi gün altı, sonraki gün ise 18 adet satar. Henüz 20 yaşına basmadan elde ettiği bu başarı gelecekteki Vakko efsanesinin de habercisidir. Ama yetmez. Kendi dükkânını açmalı, tüccar olmalı, kendi 24 - Buluşma 2016 imzasını atabilmelidir. Ama nasıl? Önce askerliği aradan çıkarmak için gidip teslim olur. 1933 baharında Harbiye Yedek Subay Okulu’nda askerliğini yapar. Terhis olup eve döndüğünde ablasının drahoma olarak biriktirdiği para sermaye edilir ve eniştesi Rafael Elhadef ile ortak Şen Şapka açılır. Şapka devrimi ile önü açık bir sektörün kokusunu alan Hakko doğru bir hamleyle başlar profesyonel iş hayatına. Kısa zamanda ünlenir ve aile ekonomisini bir anda geliştirir. Artık hayallerine bir adım daha yakındır. İlk iş olarak annesine Mahmutpaşa Kürkçü Han’daki Beyko’dan bir kürk alır. Annesi paketi açtığında elindeki bir kürkten çok daha fazlasıdır. Yoksulluktan kurtuluşun bayrağıdır sanki. Ağlamaya başlarlar ailece. Ve hemen arkasından babalarına bir mektup yazıp artık para göndermesine gerek olmadığını söylerler. Bu mektup kendisiyle kurdukları iletişimin de sonunu hazırlar. Şen Şapka, bir sistem olarak raya girdiğinde Hakko da artık bir reklam vermesi gerektiğini düşünür. Ancak konudan bihaberdir. Tesadüf bu ya... En yakın arkadaşı Moiz Acıman’ın kardeşi, Eli Acıman da askerden dönmüş ve bir reklam ajansı kurma peşindedir. 500 TL karşılığı kendisine ortak olan Hakko sayesinde Faal Reklam Ajansı’nı kurar. Böylece ilk müşterisi olan Şen Şapka da geleceğin reklam duayeni olacak bir ismin ellerinde şekillenir. Her şey yolunda derken savaş günleri gelir çatar. İkinci Dünya Savaşı ile her şey tepetaklaktır. Halk ekmeğini bile karneyle alırken, şeker bulamadığı için çayını bile üzümle içerken şapkasını düşünen zümre de iyice daralır haliyle. Üstelik İtalya’nın savaşa girmesiyle ithal edilen hasırlar kesilir. Hakko endişelidir. Uzun araştırmalar sonunda benzer bir hasırın Hatay’da üretildiğini öğrenip yollara düşer. Ancak köy halkına bir türlü ne istediğini anlatamaz. Ufak tefek cüssesi hafife alınmasın diye, çıkar bir tabureye... Öyle seslenir halka köy kahvesinden. Kendi elleriyle hasırın nasıl işleneceğini gösterip ikna eder. Albert ve Vitali Hakko, hem hayat boyu yan yana duran iki kardeş, hem de sıkı bir iş ortağı oldular. ULUSLARARASI BİR MARKANIN TEMELLERİ ATILIYOR Döndükten kısa bir süre sonra ise bir başka sürpriz bekler kendisini. Yeniden askere gitmek zorunda kalır. Dönüşte her şeyi yeniden eski düzenine sokmak için canını dişine takmış çalışırken Boncukçuyan adında bir imalatçı dostu gelip kendisine bir sandık dolusu eşarp getirir. Bir kereliğe mahsus olarak anlaşan ikili sonuca çok şaşırır. Bir hafta içinde eşarplardan eser kalmaz. Yeni bir ürün piyasaya sürmenin hayalini kuran Hakko’nun fırsat ayağına gelmiştir. Şen Şapka’yı bir kenara bırakıp Vitali’nin V’si, Albert’in A’sı ile soyadlarını birleştirir. Ve işte Vakko serüveni tam da böyle başlar. Yeni markanın yeni yeri de Yenicami’de güzel bir mağazadır. İlk olarak 30 kadar desenden bir eşarp koleksiyonu hazırlanır. Bu koleksiyon Aleko adlı plasyere verilir ve Beyoğlu’ndaki dükkânlara pazarlaması istenir. Aleko geri geldiğinde tuhafiyecilerin genelde 5-6 adet sipariş verdiğini, yalnızca bir firmanın her üründen beş düzine istediğini söyler. Hakko şaşırır. Yalnız bir şart vardır. Üzerinde Vakko etiketi olmayacak... Gerekçe ise halkın yerli malına olan güvensizliğidir. Hakko böyle şeyin mümkün olmadığını söyler. Ancak iş büyüktür. Firmanın sahibi Max Helpern’in sadık bir Journal d’Orient okuyucusu olduğunu öğrenen Hakko gazeteye bir dizi ilan verir. Çok geçmeden Helpern bizzat kendisini arayıp sipariş verir. Böylelikle Vakko ilk ve en büyük müşterisine kavuşur. Yıllar sonra bir gün ihmal sonucu Vakko imzası basılmadan verilen eşarplar firma tarafından iade edilir. Müşteriler artık eşarp değil, Vakko eşarbı istemektedir. Sıradan bir tüccara sorsanız belki hikâyenin bu kadarı bile kendisi için yeterli olabilir. Ancak Hakko, eşarpları fason olarak değişik atölyelerde değil, kendi yerinde üretim yapmak ister. Nihayet Kurtuluş Rum Mezarlığı’nın yanındaki arsayı alıp Vakko’nun ilk gerçek üretim üssünü kurar. Bu fabrikanın açılışının Bay Hakko için ayrı bir de önemi vardır aslında. Zira beş gün sonra Osmanbey’de bir apartmanın kapısında görüp âşık olduğu Ketty Hakko ile evlenecektir. Neredeyse 60 yıl süren bu evlilikten iki çocuğu ve beş torunu olacaktır. Mutlu süren aile hayatı, hiçbir zaman yakınmayan fedakâr eşi ve işine dört elle sarılan oğlu Cem Hakko... 2007 yılında yaşamını yitiren Vitali Hakko’nun 94 yıllık yaşam öyküsüne nereden bakarsanız bakın aynı şeyi görüyorsunuz. Çalışmaktan yorulmayan ve bir gün dahi şikayet etmeyen, çalışanlarını aile üyelerinden ayırmayan ve işine eşine olduğu kadar bağlı bir İstanbul beyefendisi. Bir dönem manşetlere yerleşen “Vakko bir idealdir” cümlesi de aslında sadece bir markanın değil, bir hayat felsefesinin de özeti gibi. “Bir baba için mutluluk ikinci kuşak işin başına gelirken yanında olabilmek” diyordu Vitali Hakko. (Hayatım Vakko adlı kitabından alınmıştır.) Buluşma 2016 - 25 TATİL BU TATİLDE MACERAYA DOYACAKSINIZ N I L A N E ADR ADRENALINIZI ARTIRACAK, KEŞIF DUYGUNUZU KIŞKIRTACAK, YETENEKLERINIZI SINAMANIZA FIRSAT VERECEK BIR TATIL PROGRAMINA NE DERSINIZ? İŞTE TATILDE MACERA YAŞAMAK ISTEYENLERE VE ADRENALIN BAĞIMLILARINA UYGUN ALTERNATIF ROTALAR... H Havuz kenarında vakit geçirmek veya tüm gün plajda güneşlenmek size göre değilse macera sporlarına ve adrenalin tatillerine yönelmeniz mümkün. Sizi her zamanki rutininizden çıkaracak, sınırlarınızı zorlayacak ve yeni deneyimler kazandıracak bir tatil planı yapın. Üstelik artık macera turları yalnızca kaya 26 - Buluşma 2016 tırmanışı ya da rafting’den oluşmuyor. Siz de Güney Afrika’da dünyanın en yüksek bungee jumping noktasından atlayabilir, Yeni Zelanda’nın volkanik gölleri arasında yürüyebilir, Brezilya ormanlarında vahşi yaşama tanıklık edebilirsiniz. Sadece hayal etmeniz yeterli. Buluşma 2016 - 27 YENİ ZELANDA Rotorua’da trekking heyecanı Yeni Zelanda’nın Rotorua kenti, yerli halk Maoriler’in spritüel merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Volkanik aktiviteler ile oluşmuş bölge, kaplıcaları, çamur havuzları, gayzerleri ile ünlü. Şehre ilk gelenlerin garipseyeceği, çürük yumurta kokan havası karakteristik özelliği. Volkanik aktivitelerle havaya yayılan sülfür bu kokuya yol açıyor. Kasabanın hemen yanındaki Rotorua Gölü çevresi çok sayıda kuşa ev sahipliği yapıyor. Roturua’da yapılacak şeylerin başında dünyanın en iyi dağ bisikleti parkurlarından birinde bisiklet turu, jeotermal spa ve orman içerisindeki trekking rotalarında yürüyüş geliyor. Eğlenmek isteyenler ise zorbing deneyebilir. Zorbing ya da küreyle yuvarlanma içi görülebilen, genelde plastikten yapılma bir topun içinde yüksek bir noktadan aşağıya doğru yuvarlanarak yapılan bir spor. Bu şaşırtıcı spor oldukça heyecanlı ve eğlenceli. 28 - Buluşma 2016 COSTA RICA Volkanik dağlar arasında trekking Doğa meraklılarına ve fotoğrafçılara asla doyamayacakları bir manzara, yeşilin bütün tonlarını sunuyor Costa Rica’nın dağları. Eğer nereye gideceğinizi iyi bilir, iyi planlarsanız, dağların arasından akan şelaleleri, mükemmel nehirleri keşfedebilirsiniz. Costa Rica birkaç volkanik yapıya sahip olsa da bunlardan en önemlisi La Fortuna’da bulunan Arenal Volkanı. Birkaç yıldır burada bir hareketlenme yok, ama yine de görülmesi gereken müthiş bir manzarası ve verdiği sıcaklığın yarattığı heyecan baki. BREZİLYA Pantanal’da vahşi yaşam Ormanları, kumsalları, vahşi hayatı ve Amazon nehriyle ünlü olan bu ülkenin içindeki yağmur ormanlarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Orman turu mutlaka yapmanız gereken aktivitelerden sadece bir tanesi. Su sporları içinde aklınıza ne gelirse burada yapabilirsiniz. Batı Brezilya’nın s u l a k a l a n l a r ı n d a n b i r i o l a n P a n t a n a l ’d a Brezilya’nın vahşi yaşamını görebilirsiniz. Amazon bölgesinde bulunan anakondalar, iguanalar, jaguarlar ve birçok çeşit kuşu burada görebilirsiniz. Buluşma 2016 - 29 MEKSİKA Cortez Denizi’nde köpekbalıklarıyla deniz sefası Klasik tercihlere alternatif olarak sunulan ülkelerin başında, yerli kültür mirasına sıkı sıkıya tutunan Meksika geliyor. Latin Amerika’nın en büyük ve en hareketli ülkelerinden biri olan Meksika, yeni yerler keşfetmeye meraklı kişiler için heyecan verici bir rota. Meksika, astronomi ve matematik alanındaki başarıla- rıyla bilim insanlarını bugün bile peşlerinden sürükleyen Mayaların gizemli piramitlerine ve Karayip Denizi’nin masmavi sularına ev sahipliği yapıyor. ‘Dünyanın akvaryumu’ olarak adlandırılan Baja California Sur’da okyanus canlılarını keşfedebilir, Cortez Denizi’nde köpek balıklarıyla yüzebilirsiniz. GÜNEY AFRİKA Bloukrans Nehri’nde bungee jumping Ayaklarınıza esneme yeteneğine sahip bir ip bağlayıp kendinizi 272 metreden boşluğa bırakmaya, Bloukrans Nehri’ne doğru dalışa geçmeye ne dersiniz? Güney Afrika’nın Doğa Vadisi’ndeki 30 yıllık Bloukrans Köprüsü, dünyanın en yüksek bungee jumping noktası. Bu spora meraklı olanların en sık ziyaret ettiği yer. Zümrüt gibi yeşil vadide adrenalin patlaması yaşamak isteyen binlerce kişi her yıl buradan atlamak için Western Cape bölgesine koşuyor. Bugüne kadar herhangi bir kaza yaşanmamış. Dalışı deneyen en yaşlı maceraperest 96 yaşındaki Mohr Keet... Bloukrans rekorunu kırmaya niyetliyseniz aklınızda olsun: 24 saatte en fazla atlayışı yapan kişi tam 101 kez atlayan Güney Afrikalı Bill Boshoff. 30 - Buluşma 2016 ABD Helikopterle Büyük Kanyon Dünyanın yedi harikasından biri. Amerikan yerlileri arasındaki ismi Kaibab; ‘yan yatmış dağ’. Kuzeybatı Arizona’da, Kolorado Nehri’nin oyduğu, yaklaşık 450 km uzunluğunda sarp bir vadi. Ürkütücü bir güzelliği var; öyle ki uçurumlarının derinliği yer yer 1.5 kilometrenin üzerine çıkabiliyor. Her yıl beş milyon turistin akın ettiği Büyük Kanyon, yeryüzünün en muhteşem kaya erozyonu örneği. 5-6 milyon yıl önce oluştuğu sanılan kanyon, jeolojik ölçütlere göre bebek sayılıyor aslında. Ne var ki oluşumun her katmanı bu kadar genç değil. Kanyonun en dibinde yer alan katmanların 2 milyar yaşında olduğu düşünülüyor. Büyük Kanyon’un en büyüleyici özelliklerinden biri, kaya katmanlarının her birinin, yeryüzünün jeolojik geçmişine dair farklı dönemleri özetliyor oluşu. Öyle ki bu eşsiz vadi, gezegenimizin geçirdiği evreleri gözler önüne seren bir açık hava sergisi gibi. Büyük Kanyon Milli Parkı, yaşlı kayalardan çok daha fazlasına sahip, elbette. Yalnızca manzara için değil; balık avlamak, at binmek, kaya tırmanışı veya rafting yapmak için de ziyaret eden çok. Milli Park’ın en heyecan verici etkinliklerinden biri de helikopter uçuşları. Farklı hizmetlerin sunulduğu uçuşların isimleri de birbirinden farklı. ‘Rüzgar Dansçısı’ ile kanyonun ta dibine inebilir, ‘Rüya Avcısı’ ile günbatımında şampanya- havyar keyfi yapıp, ‘Gündüz Düşü’ ile dört başı mamur bir kahvaltı şölenine katılabilirsiniz. Helikopter uçuşlarını organize eden tur operatörleri, ses kirliliğine karşı uygulanan katı kurallara uymakla yükümlü. Milli Park yönetimi, Büyük Kanyon Milli Parkı’nın yüzde 45’ini uçuş yasaklı bölge ilan ederek turistik uçuşları ciddi ölçüde sınırlandırmış. İşte bu yüzden kanyon semalarında helikopterlerin her geçen gün daha yeni, daha sessiz ve daha güvenli modelleri cirit atıyor. Büyük Kanyon’u görme imkânı bulursanız, helikopter deneyimini kaçırmayın. Buluşma 2016 - 31 MİMARİ MODERN MİMARİNİN SUPERSTAR EVLERİ BIRÇOĞUMUZUN HAYAL BILE EDEMEYECEĞI ESTETIK ANLAYIŞINDAKI BU BINALAR ILK YAPILDIKLARINDA GARIP KARŞILANDILAR AMA ŞIMDI HAYAL GÜCÜNÜN SINIRLARINI ZORLAYAN BIRER SANAT ESERI OLARAK GÖRÜLÜYORLAR. İÇINDEN ŞELALE GEÇEN EV, DANS EDEN KADIN ERKEK GÖRÜNÜMLÜ BINA, BÜTÜN ODALARININ YERI DEĞIŞEBILEN BOZ-YAP BINA… BU PROJELER DUDAK UÇUKLATIYOR. 32 - Buluşma 2016 Buluşma 2016 - 33 EVİN İÇİNDEN ŞELALE GEÇİYOR Pensilvanya, Bear Run’daki Şelale Evi, Mimar Fr a n k L l o y d W r i g h t t a r a f ı n d a n E d g a r J . Kaufmann için tasarlanmış. Aslında içinden şelale geçen arazisine şelale manzaralı bir ev yapılmasını isteyen ev sahibi, 1964 yılına kadar bu evde yaşadıktan sonra ev, müze olarak 4 milyondan fazla ziyaretçi kabul etmiş. Günümüzde bile modernliğini koruyan tasarımı ile dikkat çeken evde bazı kaya parçaları evin içinden döşemeyi yararak mekânın bir parçası olmuş. 1991 yılında Amerika Mimarlar Enstitüsü tarafından “Yüzyılın binası” seçilen Şelale Evi, sığ bir şelale üzerine inşa edilmiş. Mimar Frank Lloyd Wright’ın en önemli eserlerinden bir diğeri ise New York’taki meşhur Guggenheim Müzesi. (fallingwater.org) KÜBİK MAHALLE Montreal’de deniz kenarı boyunca uzanan bu kübik bloklar Mimar Moshe Safdie’nin mimarlık fakültesindeki bitirme projesi. 1967 yılında dünyanın en büyük sergilerinden biri olan Expo’67 için hayata geçirilen proje, dünyanın dör t bir yanından gelen binlerce ziyaretçinin akınına uğramış. Habitat67 adlı bina, şu anda 148 evde yaşayan bekâr, çift ve aileler için 3 boyutlu bir ev kompleksinden çok aslında stil sahibi bir komün yaşam şekli. Bir öğrencinin ütopik projesinden bugün stil sahibi prestijli bir ev kompleksine dönen Habitat67, Dünya Mirası listesine de girmeyi başarmış. Kübik yapı, Leonard Cohen’in “In my secret life” müzik videosunda da görülebilir. (msafdie.com) RENK CÜMBÜŞÜ Aslında mühendis olarak mezun olan Meksikalı Luis Barragán, mimarlıkta kendi kendini eğitm i ş . 19 8 0 y ı l ı n d a e n b ü y ü k mimarlık ödülü sayılan Pritzker Mimarlık Ödülü’ne layık görülen Barragán’ın, 1948 yılında inşa ettiği kendisine ait stüdyo ev, Unesco Dünya Mirasları listesi kapsamında korunma altına alınmış. Mimarın tarzını yansıtan her biri farklı renge boyanmış yüksek duvarlar bu evde kendini hemen gösteriyor. Meksika’nın geleneksel renk cümbüşünden esinlenen evin dünya mirasına katılması için göz önünde bulundurulan kriter ise ev ve beraberindeki stüdyonun geleneksel, felsefi ve artistik yaklaşımları yeni bir sentez ile birleştiren modern hareketin bir başyapıtı olması ve aynı zamanda bahçe ve kentsel görünüme entegre yapısı. (casaluisbarragan.org) 34 - Buluşma 2016 DOĞANIN İÇİNDE CAM EV Mimar Philip Johnson’ın kendisi için tasarladığı Glass House-Cam ev, Ludwig Mies van der Rohe’nin Farnsworth Evi’nden ilham almış. 1928 yılından beri arkadaş olduğu Mies van der Rohe’nin başlattığı “Az çoktur” felsefesine dayalı cam ev konseptinin doruk noktasını Johnson’ın Cam Ev’i oluşturuyor. Mimarına “Architectural League of New York”ta Gümüş Madalya kazandıran bu ev, 1986 yılında mimarı tarafından Ulusal Tarihi Mekânları Koruma Birliği’ne miras bırakılmış. Ev sahibi Johnson ve sonrasında eşinin ölümünün ardından vasiyet gereği Cam Ev, bir müze olarak işletilmeye başlandı. (philipjohnsonglasshouse.org) AYAKLAR ÜSTÜNE KURULMUŞ BİR BİLMECE İkonlaşmış mobilya tasarımlarıyla da bilinen İsviçre asıllı Fransız mimar Le Corbusier’nin tasarımı Savoye Villası, bir hafta sonu evi olarak düşünülmüş. Paris yakınlarındaki Poissy’de konumlanan villa mimarın önemli yapıtlarından biri. Ayaklar üzerinde duran büyük bir yatay kutu şeklindeki evin orta kısmında avlu şeklinde bir teras ve bahçe bulunuyor. Savoye Ailesi’ne ait olan Savoye Villası modern mimarinin önemli örneklerinden biri ancak o günlerde ev sahipleri için ciddi sorunlar da yaratmış. Bazı kaynaklara göre yağmurda evin düz olan çatısından içeriye o kadar yağmur suyu girmiş ki, ailenin küçük oğlu zatürree olmuş. II. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine bölgeden kaçan Savoye Ailesi, her yerinden sular akan bu nemli evden, Le Corbusier de mahkemeye verilmekten kurtulmuş. DANS EDEN BİNALAR Prag’taki dans eden bina halk arasındaki adıyla “Fred&Ginger”ın arkasında iki mimar var. Proje önce Çek mimar Vlada Milunic ile başlamış, sonrasında ünlü ve uluslararası bir mimar ihtiyacı ile Kanadalı mimar Frank Gehry de projeye dahil olmuş. 1895 yılında yeni Rönesans tarzında bir binanın yapıldığı bu köşe, 1945’te yanlışlıkla Amerikan uçakları tarafından bombalanınca yıkılmış ve arsa uzun süre boş kalmış. 1989’daki devrimden sonra bölge yeniden ele alınınca buraya dikkat çekici bir köşe tasarlanmasına karar verilmiş. İlk tasarlanan silindir binayı fazla erkeksi bulan Gehry, onun yanına yumuşak hatlı bir kadın silüeti eklemiş. Dans eden bir kadın ve bir erkeği yansıtan Ginger ve Fred, Prag’ın mimari, ekonomik ve siyasi yenilenmesinin simgelerinden biri sayılıyor. HAREKET EDEN DUVARLAR Hollanda’daki bu küçük m ü s t a k i l e v, m o d e r n mimarlık akımının ikonlarından biri olarak kabul ediliyor. 1924 yılında ev sahibi Truss Schröder ile evini yapmak için anlaşan Riet veld, tarihteki ilk örnek olan bu evde mekândaki bazı duvarları hareketli olarak tasarlamış. Böylece istendiğinde bazı özel alanların ortak alana çevrilmesi mümkün olabiliyor. Şu anda müze olan Schröder Evi, 2000 yılında Unesco’nun Dünya Mirası listesinde bulunuyor. (rietveldschroderhuis.nl) HIRSIZLIK MAĞDURU OLMAMAK İÇİN KİŞİSEL GÜVENCE SİGORTASI Kişisel Güvence Sigortası hem sizi hem de ailenizin fertlerini, kapkaç olaylarında başınıza gelebilecek maddi zararlara karşı güvence altına alıyor. Aynı zamanda evinizin dışında karşılaşabileceğiniz kaza risklerine, üçüncü şahıslara ve mallarına verebileceğiniz zararlara karşı Kişisel Güvence Sigortasını yanınızda bulabilirsiniz. Kişisel Güvence Sigortası kapsamına girdiğiniz anda gasp, kapkaç ve yankesicilik sonucunda; ➥ Çalınan çantanız dahil kişisel eşyalarınıza, cep telefonunuza, üzerinizde bulunan seyahat biletlerinize gelebilecek zararlar (taşınabilir bilgisayarlar ve akşamları hariç)... ➥ Kimlik, pasaport, ehliyet vb. belgelerin yeniden temini için yapacağınız masraflar... ➥ Çalınan, kaybolan kredi kartlarınızla yapılacak harcamalar teminat altındadır. ➥ Ayrıca zengin asistans hizmetinden faydalanabilirsiniz. Allianz Acenteleri 0850 399 99 99 Buluşma 2016 - 35 SAĞLIK SAĞLIĞIMIZ HAKKINDA 8 HURAFE 36 - Buluşma 2016 DIYABET, TANSIYON VE ASTIM ILAÇLARI BAĞIMLILIK YAPAR… HASTALANDIĞIMIZDA TERLEMEK IYI GELIR… TANSIYON YÜKSELDIĞINDE LIMONLU SU IÇMELIYIZ… HEMEN HEPIMIZ HASTALANDIĞIMIZDA KIMI ZAMAN DOKTORA BAŞVURMAK YERINE ÇÖZÜMÜ EŞ DOSTUN TAVSIYE ETTIKLERI ÖNERILERDE ARIYORUZ. ANCAK KULAKTAN DOLMA ÖNERILERI UYGULAMAKTAN KAÇINMAK VE HER SAĞLIK SORUNUNDA DOKTORA BAŞVURMAK ÇOK ÖNEMLI. ÇÜNKÜ TOPLUMDA SAĞLIKLA ILGILI ‘DOĞRU’ BILINEN BU TÜR ‘YANLIŞLAR’ TEDAVIDE GECIKMELERE, HATTA CIDDI SAĞLIK SORUNLARINA BILE YOL AÇABILIYOR. PEKI NEDIR BU HURAFELERIN DOĞRUSU? İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR. AHMET USLU, SAĞLIĞIMIZ HAKKINDA TOPLUMDA YERLEŞMIŞ OLAN ‘YANLIŞ’ BILGILERIN ‘DOĞRU’LARINI SIRALADI. Buluşma 2016 - 37 Tereyağı zararlı değildir, istediğin kadar yiyebilirsin Hem lezzetli hem de sağlıklı olduğu için yemeklerimde tereyağı kullanmayı tercih ediyorum. Kuşkusuz bu cümleyi pek çok kişiden duymuşsunuzdur. Sanılanın aksine besin değeri yüksek olmasına rağmen çok yoğun oranda ağır zincirli ve doymuş yağlar içermesi nedeniyle tereyağının damar sertliğini artırma olasılığı yüksek. Dolayısıyla sık veya aşırı tüketilmesi kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. 1 2 İshalin farklı sebepleri ve farklı tedavileri olsa da, temel yaklaşım aynıdır. Hastanın kaybettiği sıvı miktarını karşılayacak kadar sıvı alması gerekiyor. Ne enfeksiyon kökenli ne de gıda zehirlenmesine bağlı ishallerde limonkahve ya da kola içmenin iyileşme üzerine etkisi bulunmuyor. Zaten gıda zehirlenmesi gibi bir duruma bağlı ishal 2 günden fazla sürmüyor. Enfeksiyonlarda ise kimi zaman antibiyotik ihtiyacı olsa da çoğunlukla gereksiz oluyor. İnsülin, tansiyon, astım vb. ilaçlar bağımlılık yapıyor 4 Diyabet, astım, tansiyon ve kalp ilaçları bağımlılık yapmazlar. Bu grup ilaçlar uzun süre, çoğunlukla da ömür boyu kullanmayı gerektiriyor. Zaten bu tür ilaçları düzenli kullanıyor olmak hastalıkların oluşturacağı olumsuzluklardan korunmak için gereken bir durum. Hastalandığımızda terlemek için kalın giyinmeli ve üstümüzü örtmeliyiz Soğuk algınlığı, grip ya da ateşli hastalıklarda sıkça yapılan ve hastalığın iyileşme süresini kısalttığı düşünülen bu uygulamanın aksine, hastaların ateşlendiklerinde ılık duş almaları ve çok kalın giyinmeden istirahat etmeleri gerekiyor. Ayrıca terlendiğinde sık çamaşır değiştirmek şart. Çünkü kalın giyinmek ateşi daha da artırarak hastanın bitkinleşmesine yol açıyor. 38 - Buluşma 2016 İshal olduğunuzda kahveye limon sıkıp içmek ya da kola içmek iyi gelir 5 3 Vitamin ve mineral takviyesi almak hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendiriyor, hastalanmayı önlüyor Bu tarz takviyelerin enfeksiyon kökenli hastalıkları önlediği sadece bir şehir efsanesi. Bunlar zindelik ya da enerji sağlamıyor. Vitamin ile mineralin eksikliği söz konusu olduğunda dışardan alınması gereken durumlar olabiliyor (Bazı sistemik hastalıklarda, kalıtsal bazı durumlarda beslenme yetersizliklerinde vb durumlarda). Ancak dengeli ve düzenli besleniyor, güneş ışığından yeterince faydalanıyorsanız, vitamin eksikliği pek alışılmış bir durum olmuyor. Sarımsak, limon ve greyfurt suyu tansiyonu düşürüyor Yapılan büyük çaptaki çalışmalarda; bu gıdaların tansiyonda anlamlı bir düşme yaptığı saptanmamış. Tansiyonu yükseldiğinde bu gıdaları alan ve bu nedenle tansiyonunun düşeceğine inanan bir kişide; psikolojik olarak rahatlamayla, tansiyon yüksekliğine yol açan hormonların salgısında azalma tansiyonun biraz düşmesinden bahsedilebilir. Fakat bu ciddi tansiyon hastalığında etkili olmuyor ve tansiyon ilaçlarının yerini asla alamıyor. Ve daha da önemlisi eğer kullanılan kolesterol ya da tansiyon ilaçları varsa, bu başka problemlere de yol açabiliyor. Allianz’tan bir sigortacılık devrimi̇ 6 MODÜLER SAĞLIK SİGORTASI Allianz, sadece size özel, seçim özgürlüğü sağlayan; bütçenize uygun, Modüler Sağlık Sigortasını geliştirdi. Bu sistemde her şey, size özel... Tek yapmanız gereken, hayalinizdeki sağlık sigortası ürününü tarif etmek... 7 Grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmak gerekiyor Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara virüs denen canlılar neden oluyor. Bu canlılar bakteri olmadığı için antibakteriyel ilaçlarla yok edilmeleri mümkün değil. Ancak mikrobik durumlarda kullanılması gereken antibiyotiklerin bu denli gelişigüzel kullanılması mikropların bu ilaçlara direnç geliştirmesine neden oluyor. Bu da ihtiyaç duyulduğunda kullanılması gereken antibiyotiklerin etkisiz kalmasına yol açabiliyor. 8 Kupa çekme, sülük yapıştırma ve benzeri uygulamalar pek çok hastalığa iyi geliyor Bu tür uygulamalar hijyen ve sağlık kurallarına uyulmadığında çok ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Vücuttan kirli kanı uzaklaştırmak sadece bir hayal ürünü. Bir yer kesilse de, çizilse de kan vücuttan kan olarak çıkıyor, süzülüp toksik maddelerden arınamıyor. İnsanoğlu vücuttaki kirli kanı temizlemek üzere kalpakciğer makinelerini, diyaliz makinelerini vb. teknik gelişmeleri bulmuş ve geliştirmeye de devam ediyor. Allianz Modüler Sağlık Sigortası ile... ➥ Seçim özgürlüğünüzü kullanarak, tercih ettiğiniz modülleri belirleyebilirsiniz. Bu sistemde, Yatarak Tedavi Modülüne ek olarak Ayakta Tedavi, Doğum, Diş, Gözlük veya Ek Hizmetler Modüllerinden ihtiyacınız olanları seçerek, kendinize özel ürünü oluşturabilirsiniz. ➥ Modüler içinde sunulan farklı limit, ödeme yüzdesi, katılım payı ve muafiyet alternatifleri üzerinden seçim yaparak, ürününüzü bütçenize uygun hale getirebilirsiniz. (Muafiyet alternatifleri sadece Yatarak Tedavi Modülü için sunulmaktadır.) ➥ Farklı doğum teminatı seçenek ve limitleri üzerinden, tercihlerinizi belirleyebilirsiniz. ➥ Hizmet almak istediğiniz anlaşmalı sağlık kurumlarını, sunulan farklı Network seçenekleri üzerinden özgürce seçebilirsiniz. MODÜLER SEÇENEKLERİ Kendi̇ ürününü kendin yap! Yatarak tedavi modülüne ek olarak Ayakta Tedavi, Doğum, Diş Gözlük veya Ek Hizmetler Modüllerinin tümünü, birini veya birkaçını seçerek kendi ürününüzü oluşturabilirsiniz. Bu sistemde her şey size özel! Standart paketlerde yer alan, ihtiyaç dışı hizmetler nedeni ile yükselen maliyetler yerine; beklentilerinize göre hem esnek, hem de her bütçeye uygun ekonomik çözümler sunan Allianz Modüler Sağlık Sigortası ile ürününüzü kendinize özel hale getirebilirsiniz.. Allianz Acenteleri 0850 399 99 99 Buluşma 2016 - 39 SANAT ÜNLÜ SANAT YÖNETMENI VE TASARIMCI DINAH FRIED, SON KITAP ÇALIŞMASINDA YEMEK, EDEBIYAT VE FOTOĞRAFI BIR ARAYA GETIRDI. FRIED, EDEBIYAT DÜNYASININ EN MEŞHUR SOFRALARINI CANLANDIRARAK FOTOĞRAFLADI. Sofralar ROMANLARDAKİ P Projenin arkasındaki isim olan Dinah Fried, çocukluğunda okuduğu romanlardaki sofraları çok canlı bir şekilde hatırladığını söylüyor. Kitap projesini destekleyen de sanatçının canlı hatıraları olmuş. Sanatçı başlarda çektiği beş hayali sofrayı internette paylaşmış. Ardından pek çok insan kendisine yeni hayali sofralar önermiş. Kısa süre içerisinde yeni romanlar ve yeni sofralar çekme fikri genişleyerek bir kitap projesi haline gelmiş. Fried, sahneleri kurgularken kullandığı yemekleri de kendisinin hazırladığını söylüyor. “Her fotoğraf kitapta betimlenen yemekleri olduğu gibi göstermiyor. Daha çok öykülerde anlatılanın özünü yakalayarak, betimlenen yemek sahnelerini çağrıştırıyor” diyor genç tasarımcı ve ekliyor: ‘Kitabı okumuş ya da okumamış olsanız da fotoğraflar, öykülerin nasıl olduğu hakkında bir fikir vermeli…” “Hayali Yemekler: Edebiyatın En Fazla Akıllarda Kalan Yemekleri” adlı albümündeki tüm fotoğraflara ve arzu ederseniz albümün kendisine de internetten ulaşabilirsiniz. Alice Harikalar Diyarı’nda çay saatine, Oliver Twist’in sulu çorbasına, Heidi’nin büyükbabasının tükenmek bilmeyen erimiş peynir dolu sofrasına davetlisiniz. Yazar, anlattığı hikaye, yaşadığı yer, zaman ya da tam anlamıyla kurguladığı olmayan dünyayı bir de yemekleriyle deneyimleyin. Güzel yemeklerin, fotoğrafların ve edebiyatın keyfini çıkarın! 40 - Buluşma 2016 SIRÇA KÖŞK (SYLVIA PLATH) Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, Sylvia Plath’in “Sırça Köşk” (The Bell Jar) romanındaki bir sahnenin sofrası. Plath’in anlattığı gibi, avakadonun içi yengeçle doldurulmuş. GÖNÜLÇELEN (J. D. SALINGER) J. D. Salinger’in ünlü romanı “Gönülçelen” ya da diğer adıyla “ Çavdar Tarlasında Çocuklar” (The Catcher In The Rye) romanında yer alan bir sofra. Salinger’in yazdığı tek kitap olan romanda, ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankâr bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler anlatılıyor. MUHTEŞEM GATSBY ( F. SCOTT FITZGERALD) F. Scott Fitzgerald‘ın, Amerikan rüyası düşüncesin e kar şı olarak 1925’de yazdığ ı ve beyazperdeye de uyarlanan romanı “Muhteşem Gatsby”den (The Great Gatsby) bir yemek sahnesi… Buluşma 2016 - 41 BÜLBÜLÜ Ö LD (HARPER LE ÜRMEK E) Bu fotoğraf ise Harper Le e’nin Pulitze romanı “Bül r ödüllü bülü Öldürm ek”teki (To K Mockingbird ill A ) bu satırlarda n esinlenen alıyor: “Mutf sofra yer ak masasında insanları gö kadar çok yi mebilecek yecek vardı. İri parçalar h domuz etleri alinde , domatesle r, bezelyeler, üzümler...” K hatta itabın 1960 ’lı yayımlanm karşın, yaza asına rın 1936 yılın da, on yaşın yaşadığı bir dayken olaydan yola çıkılarak kale alınmış. Lee, me yaşadığı kasa banın civarın bu olayın aile da olan si ve komşu ları üzerindek gözlemleye i etkilerini rek eserini ol uşturmuş. D Fried’de dön inah emsel sofra düzenini de alarak sofray dikkate ı böyle fotoğr aflamış. MOBY DICK (HERMAN MELVIL LE) Amerikalı ya zar H erman Melville‘in dünyac a ünlü, simgesel okumala ra açık bir kitap olan “Mob y Dick ” romanındaki çorb anın Fried yorumu… ) a kendini yatağınd RANZ KAFKyaAda n uyandığında, DÖNÜŞÜM b(F rü r bi tü ilk kö ir sabah yle okuru ldu” cümlesi “Gregor Samsa yesini şmüş olarak bu nü dö ğe ce bir adamın hika bö r korkunç bi k olarak uyanan ce teliği bö ni h rı dı ba al sa r şk bi n düzene bir ba ış şm satırda yakalaya la n ünlü lıp ka fk , Franz Ka a’nı umda var olan is) adlı eserinde os anlattığı ve topl ph or am et M ış. üm” ( The yle canlandırılm ta şıyan “Dönüş sa’nın yemeği bö m Sa r go re i G karakter 42 - Buluşma 2016 YOLDA (JACK KEROUAC) Beat kuşağının en önemli temsilcilerinden biri olan Jack Kerouac‘ın yedi yıllık Amerika serüvenini anlattığı ünlü romanı “Yolda” (On The Road) kitabında yer verdiği bir fincan kahve, elmalı turta ve bir top dondurma böyle canlandırılmış. T TWIS ) R E OLIV ICKENSer D li v RLEDSickens‘in “ yOemek A H C i ( r le s dek e yl C h a lı e s e r in t a şö t ” ad rası kitap alet ve s i w f T s of an lı k , s e r: “Aç özü karar k o y ı l ı t e g a l m n n a uk t a il e y e n ı n t s u zl ce s a r e t a u s m a u em li c e e li n d y a ş ö y l e k , de ço c u ve k a ş ı ğ ı s u ta ra z n den en b i ka bı üzeri dim, lüt f um...” f en i yo r n di : E d a h a is t e l s e s ALICE HARİKALAR DİYARINDA (LEWIS CARROLL) 1865 yılında, Lewis Carroll takma adını kullanan Charles Lutwidge Dodgson tarafından yazılan “Alice Harikalar Diyarında” (Alice’s Adventures In Wonderland) romanında yemek sofrası bu metinlerin ışığında hazırlanmış: “March Hare cesaretlendirici bir ton ile ‘biraz şarap al’ dedi. Oysa Alice gözlerini yemek sofrasında gezdirdiğinde çaydan başka bir şey görmemişti...” Buluşma 2016 - 43 TARİH OSMANLI SARAYLARINDAKI KAPALI KAPILAR ARDINDA NELER OLUYORDU? TARIHIN YAZILMASINA ŞAHITLIK EDEN ODALAR VE HERBIRINDE YAŞANAN AYRI KIRILMA NOKTALARI… BU ODALARIN HERBIRI TARIHE GEÇEN OLAYLARA ŞAHITLIK ETMIŞLER. İŞTE HIKAYELERI… TARİHİN ÖNEMLİ HATIRALARINA BU ODALAR ŞAHİTLİK ETTİ TARİH BU ODALARDA YAZILDI 44 - Buluşma 2016 I I II. Abdülhamid’in tahttan indirildiği kararının tebliğ edildiği anın temsili resmi. II. ABDÜLHAMİD’İN TAHTTAN II. ABDÜLHAMİD’İN TAHTTAN İNDİRİLME İNDİRİLME KARARININ KARARININEDİLDİĞİ TEBLİĞ EDİLDİĞİ ODA TEBLİĞ ODA Yıldız Sarayı’nda küçük Mabeyn Dairesi’nin alt katındaki büyük yemek Y ıldız Sarayı’nda küçük Mabeyn Dairesi’nin alt salonunda II. Abdülhamid bazı yabancı misafirlerini ağırlar, bu salonkatındaki yemekgirilen salonunda Abdülhamid bazı dan ve yandakibüyük koridordan küçükII.odada ise sadrazamlar ve yabancı misafirlerini ağırlar, bu salondan veayan yandaki devlet ricali ile görüşülürdü. Günlerden bir gün ve mebusan temsilcilerigirilen salonaküçük gelerek II. Abdülhamid’e tahttan koridordan odada ise sadrazamlar veindirildiği devlet kararını tebliğ ettiler. Padişah “Ben ne olacağım” diye sordu. Esad Paşa sert ricali ile görüşülürdü. Günlerden bir gün ayan ve mebusan bir tavırla aynen şöyle söyledi: “Bermucib-i fetva-ı şerife, millet sizi temsilcileri salona gelerek II. Abdülhamid’e tahttan hal’etti, malınız canınız evlat ve ayalinizin hayatı emniyet altındadır.” indirildiği kararını tebliğ ettiler. Padişah “Ben ne olacağım” diye sordu. Esad Paşa Toptani sert bir tavırla aynen şöyle söyledi: “Bermucib-i fetva-ı şerife, millet sizi hal’etti, malınız canınız evlat ve ayalinizin hayatı emniyet altındadır.” Buluşma 2016 - 45 arih tarih tarih VAHDETTİN’İN MUSTAFA KEMAL’E KURTULUŞ SAVAŞI İÇİN GÖREV VERDİĞİ ODA tarih VEZİRLERİN OSMANLI’NIN VEZİRLERİN OSMANLI’NIN GELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA GELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA Dolmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan D Vahdettin, Dolmabahçe Sarayı’nda kısa bir ikametten sonra Yıldız Sarayı’na geçmiş ve Küçük Mabeyn’de büyük biraderinin çalışma odasını kendisi çalışma odası yapmıştı. Mütareke devrinin karanlık günlerinde son Osmanlı hükümdarı burada birçok devlet ricaliyle ve kumandanlarla mülakatta bulunmuştu. Mustafa Kemal de Üçüncü Ordu Müfettişi sıfatıyla burada ağırlanmıştı. Vahdettin “Paşa devleti kurtarabilirsin” diyerek kendine kurtuluş mücadelesi için görev vermiş, “Muvaffak ol” demişti. M. Kemal bunun üzerine “Merak buyurmayınız efendimiz, nokta-i nazarı şahanenizi anladım; irade-i seniye olursa hemen hareket edeceğim ve bana emir buyurduklarınızı bir an unutmayacağım” demişti ve Samsun’un yolunu tutmuştu. olmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilinVEZİRLERİN OSMANLI’NIN girilince sağ kolda bulunan deniz üstündeki oda; ce sağ kolda bulunan deniz üstündeki oda; sadrazamların, GELECEĞİNİ sadrazamların, vezirlerinTARTIŞTIĞI intizar ve istirahat ODA vezirlerin intizar ve istirahat odasıydı. Ali Paşagirilinsıkılgan Sarayı’nın Büyükile Mabeyn Kapısı’ndan odasıydı. Aliolmabahçe Paşa sıkılgan tavırlar odanın tavırlar ile odanın köşelerinden birinde otururmuş. Mabeynciler ce sağ koldaotururmuş. bulunan denizMabeynciler üstündeki oda; Fuad sadrazamların, köşelerinden birinde Fuad Paşa’nın belki bazı nükteli konuşmalarını burada dinlerken vezirlerin intizar ve istirahat odasıydı. Ali Paşa sıkılgan Paşa’nın belki bazı nükteli konuşmalarını burada olmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilintavırlar ile odanın köşelerinden birinde otururmuş. Mabeynciler Kıbrıslı Mehmed Paşa, Esad Paşa, Rüşdü Paşa yaz günlerinde, dinlerken Kıbrıslı Mehmed Paşa, Esad Paşa, Rüşdü ce sağ kolda Fuad Paşa’nın belki bazı nükteli konuşmalarını burada dinlerken yarım açılmış bu pencerelerin önündebu serinlemişler. Bu oda tari-bulunan deniz üstündeki oda; sadrazamların, Paşa yaz günlerinde, yarım açılmış pencerelerin vezirlerin intizar ve istirahat odasıydı. Ali Paşa sıkılgan Kıbrıslı Mehmed Paşa, Esad Paşa, Rüşdü Paşa yaz günlerinde, himizin hadiselerine şahit olmuş, Abdülaziz önündeönemli serinlemişler. Bu oda tarihimizin önemli hal edilip V. tavırlar Bu ile oda odanın yarım açılmış bu pencerelerin önünde serinlemişler. tari- köşelerinden birinde otururmuş. Mabeynciler Murad’ın tahta çıkarıldığı vükela, vüzera, hadiselerine şahit olmuş,günlerde Abdülaziz hal edilip V. ulema bu sahimizin önemli hadiselerine şahit olmuş, Abdülaziz hal edilipbelki V. bazı nükteli konuşmalarını burada dinlerken Fuad Paşa’nın lonu doldurmuş. Bu odada günlerde meşrutiyetin ilanıvüzera, için şiddetli münaMurad’ın tahta çıkarıldığı vükela, Murad’ın tahta çıkarıldığı günlerde vükela, vüzera, bu sa-Paşa, Esad Paşa, Rüşdü Paşa yaz günlerinde, VAHDETTİN’İN Kıbrıslıulema Mehmed ulema bu salonu doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin kaşalar lonuyapılmış. doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin ilanıyarım için şiddetli açılmışmünabu pencerelerin önünde serinlemişler. Bu oda M.tariKEMAL’E ilanıkaşalar için şiddetli yapılmış.münakaşalar yapılmış. D VEZİRLERİN OSMANLI’NIN GELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA D VAHDETTİN’İN M. KEMAL’E KURTULUŞ himizin önemli hadiselerine şahit olmuş, Abdülaziz hal edilip V. EZİRLERİN OSMANLI’NIN KURTULUŞ SAVAŞI Murad’ın tahta çıkarıldığı günlerde vükela, vüzera, ulema bu saELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA SAVAŞI lonu doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin ilanı için şiddetli müna-İÇİN GÖREV olmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilinİÇİN VERDİĞİ GÖREV ODA kaşalar yapılmış. RUS KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL ce sağ kolda bulunan deniz üstündeki oda; sadrazamların, Dünyanın en büyük imparatorluklarından birinin idare mer- DEĞİL önüne seriyor. Vezirlerin imparatorluğun geleceğini tartıştıRUS KOMUTAN GECELERİ SARAYDA VERDİĞİ ODA vezirlerin intizar ve Osmanlı istirahat odasıydı. Ali Paşa sıkılgan VAPURUNDA GEÇİRDİ kezi olan Sarayı, tarihin pek çok büyük hadisesine ğı oda, nikahların kıyıldığı Zülvecheyn Salonu, kadınların ahdettin, Dolma- en VAPURUNDA GEÇİRDİ ahdettin, Dolma- D D AA VV rlar ile odanıntanıklık köşelerinden otururmuş. ettiğibirinde gibiAnlaşması’ndan büyük bir Mabeynciler tarihin Eugebahçe Sarayı’nda yastefanos sonraunutulmaz Rus ordusu anlarına başkuman-ve güzel halleriyle gezdikleri Mavi Salon, İmparatoriçe bahçe Sarayı’nda yastefanos Anlaşması’ndan sonra Rus ordusu başkumand Paşa’nın belki bazı nükteli konuşmalarını burada dinlerken hatıralarına da sahne oldu. Saray’ın kapalı kapıları ardınnie’nin binbir gece masallarını andıran odası, Rus komutanın kısa bir ikametten danı Grandük Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a gekısa bir ikametten Nikola, Vapuru’yla İstanbul’a gerıslı Mehmed Paşa, Esad danı Paşa,Grandük Rüşdü Paşa yazLivadya günlerinde, Cumhuriyet döneminde da tarihe ışık tutacak tartışmalar, ziyafetler, misafirlikler ve gemisini tercih edip uyumadığı oda, sonra Yıldız Sarayı’na geçlerek Dolmabahçe Sarayı’nda II. Abdülhamid’i ziyaret sonra Yıldız Sarayı’na geçlerek Dolmabahçe Sarayı’nda Abdülhamid’i ziyaret et- etm açılmış bu pencerelerin önünde serinlemişler. Bu odaII. tarikumarhaneye çevrilen tarihi salon, II. Abdülhamid’in tahttan daha nice hatıra yaşandı. Ve çoğu tarihin tozlu sayfalarında miş ve Küçük Mabeyn’de miştir. Sarayda Gazi Osman Paşa’yı gören Nikola “Böyle gayretli miş ve Küçük Mabeyn’de miştir. Sarayda GaziAbdülaziz Osman Paşa’yı görenV.Nikola “Böyle gayretli izin önemli hadiselerine şahit olmuş, hal edilip Vahdettin’in Mustafa Kemal’i unutulmaya yüzvükela, tuttu. TBMM Milli Saraylar idaresinin ya- indirildiğinin bildirildiği oda, büyük biraderinin bir kumandanla etmek, düşmanları içindahi dahi şereftir” büyük biraderinin çalışma çalışma bir kumandanla muhabere etmek, düşmanları şereftir” rad’ın tahta çıkarıldığı günlerde muhabere vüzera, ulema bu sa- için yastefanos Anlaşması’ndan sonra Rus ordusu başkumanKurtuluş Savaşı için görevlendirdiği oda, son Halife Abdülyınladığı Topkapı Sarayı eski müdürlerinden Haluk Y. Şehodasını demiştir. Daha sonra Rus heyet Beylerbeyi geçmiş ve ve Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a odasınıçalışma kendisi çalışma Daha sonra Rus heyet Beylerbeyi Sarayı’na geçmiş u doldurmuş. demiştir. Bu odada meşrutiyetin ilanı için şiddetli müna- Sarayı’na danı Grandük ge-kendisi suvaroğlu’nun “Tarihi Odalar” kitabı tarihi şahsiyetlere ait mecid Efendi’nin “Ne fenalık ettim?” diyerek isyan ettiği oda odası yapmıştı. Mütareke Mütareke orada Padişah’ın ziyaretiylebir bir görüşme görüşme yaşanmıştır. Daha sonalar yapılmış. orada Padişah’ın ziyaretiyle yaşanmıştır. Daha sonlerek Dolmabahçe Sarayı’nda II. Abdülhamid’i ziyaret et-odası yapmıştı. bu ra hatıraları yeniden gün yüzüne çıkarırken, kapalı kapılar ve daha nice tarihi hatıranın yaşandığı odalar bunlardan sadevrinin karanlık günleise Yıldız Sarayı’nda büyük bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün ra ise Yıldız Sarayı’nda büyük bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün miştir. Sarayda Gazi Osman Paşa’yı gören Nikola “Böyle gayretlidevrinin karanlık günleardında saraykalacağı odalarının neler görüp geçirdiğini de hagözler dece birkaçı. İşte o odalar ve hikayeleri… rinde son Osmanlı hükümİstanbul’da günlerde ikameti için Beylerbeyi Sarayı rinde son Osmanlı hükümİstanbul’da kalacağı günlerde ikameti için Beylerbeyi Sarayı habir kumandanla muhabere etmek, düşmanları için dahi şereftir” darı burada birçok devlet zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı geceleri Livadya demiştir. DahaLivadya sonra Rus heyet Beylerbeyi Sarayı’na geçmiş vedarı burada birçok devlet zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı geceleri ricaliyle ve kumandanlarla Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir. orada Padişah’ın ziyaretiyle bir görüşme yaşanmıştır. Daha son-ricaliyle ve kumandanlarla Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir. mülakatta bulunmuştu. ra ise Yıldız Sarayı’nda büyük bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün bulunmuştu. Mustafamülakatta Kemal de Üçüncü ahdettin, DolmaSarayı Mustafa Kemal de Üçüncü Ordu haMüfettişi sıfatıyla bahçe Sarayı’nda yastefanos Anlaşması’ndan sonra Rus ordusu başkuman- İstanbul’da kalacağı günlerde ikameti için Beylerbeyi Livadya Ordu Müfettişi burada ağırlanmıştı. Vah- sıfatıyla kısageceleri bir ikametten danı Grandük Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a ge- zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı devleti kurtageç- “Paşa lerek Dolmabahçe Sarayı’nda II. Abdülhamid’i ziyaret et- Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir. sonra Yıldız Sarayı’nadettin burada ağırlanmıştı. Vahrabilirsin” diyerek kendine miş ve Küçük Mabeyn’de tir. Sarayda Gazi Osman Paşa’yı gören Nikola “Böyle gayretli dettin “Paşa devleti kurtaAyastefanos Anlaşması’ndan sonra Rus kurtuluşrabilirsin” mücadelesidiyerek için büyük biraderinin çalışma kumandanla muhabere etmek, düşmanları için dahi şereftir” kendine ordusu Nikola,ve görev vermiş, “Muvaffak odasını kendisi çalışma miştir. Daha sonra Rusbaşkumandanı heyet Beylerbeyi Grandük Sarayı’na geçmiş kurtuluş mücadelesi için ol” demişti. M. Kemal buodası yapmıştı. Mütareke da Padişah’ın Livadya ziyaretiyleVapuru’yla bir görüşmeİstanbul’a yaşanmıştır.gelerek Daha songörev vermiş, “Muvaffak Dolmabahçe II. Abdülhamid’i nun üzerine “Merak buyurdevrinin karanlık günlese Yıldız Sarayı’nda büyük birSarayı’nda ziyafet verilmiştir. Grandük’ün ol” demişti. M. Kemal bumayınız ziyaret etmiştir. Sarayda Gazi Osman rinde son Osmanlı hüküm- efendimiz, nokta-i nbul’da kalacağı günlerde ikameti için Beylerbeyi Sarayı hanun üzerine “Merak buyurnazarı şahanenizi anladım; darı burada birçok devlet anmışsa da Rus ordusunun geceleri Livadya Paşa’yı görenbaşkumandanı Nikola “Böyle gayretli mayınız efendimiz, nokta-i irade-i seniye olursa hericaliyle ve kumandanlarla puru’nda kalmayı etmiştir. muhabere etmek, bir tercih kumandanla men hareket edeceğim ve nazarı şahanenizi anladım; mülakatta bulunmuştu. düşmanları için dahi şereftir” demiştir. bana emir buyurduklarınızı Mustafa Kemal de Üçüncü irade-i seniye olursa heDaha sonra Rus heyet Beylerbeyi bir an unutmayacağım” deOrdu Müfettişi sıfatıyla men hareket edeceğim ve Sarayı’na geçmiş ve orada Padişah’ın mişti ve bana Samsun’un yolunu burada ağırlanmıştı. Vahemir buyurduklarınızı ziyaretiyle bir görüşme yaşanmıştır. tutmuştu. dettin “Paşa devleti kurtaDaha sonra ise Yıldız Sarayı’nda büyük bir an unutmayacağım” derabilirsin” diyerek kendine bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün mişti ve Samsun’un yolunu kurtuluş mücadelesi için 104 yeni aktüel - 2012 İstanbul’da kalacağı günlerde ikameti tutmuştu. görev vermiş, “Muvaffak için Beylerbeyi Sarayı hazırlanmışsa da ol” demişti. M. Kemal buRus ordusunun başkumandanı geceleri nun üzerine “Merak buyur104 yeni aktüel - 2012 Livadya Vapuru’nda kalmayı tercih mayınız efendimiz, nokta-i +TARIHI ODALAR.indd 4 9/21/12 10:36:26 PM etmiştir. nazarı şahanenizi anladım; irade-i seniye olursa he104 yeni aktüel - 2012 men hareket edeceğim ve 46 - Buluşma 42016 +TARIHI ODALAR.indd 9/21/12 10:36:26 PM bana emir buyurduklarınızı bir an unutmayacağım” de- RUS KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL VAPURUNDA GEÇİRDİ A US KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL APURUNDA GEÇİRDİ A RUS KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL VAPURUNDA GEÇİRDİ VAHDETTİN’İN M. KEMAL’E KURTULUŞ SAVAŞI İÇİN GÖREV VERDİĞİ ODA V VAH M. K KUR SAV İÇİN VER V sonra miş ve büyük odasın odası y devrin rinde s darı bu ricaliyl mülak Musta Ordu M burada dettin rabilir kurtul görev ol” dem nun üz mayını nazarı irade-i men h bana e bir an mişti v tutmuş rın uğraşıları sonuçsuz kaldı ve KADINLARIN RÜYA KADINLARIN GİBİII. ARZI ENDAMRÜYA GİBİ ARZI ABDÜLHAMİD’İN ETTİĞİ ENDAM ETTİĞİ ÖLDÜĞÜ ODA“MAVİ SALON” Dolmabahçe Sarayı’nın Muayede Salonu’ndan sonra gelen kısmı “MAVİ kinci SALON” Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyetsizlikle Dİ hükümdarların Harem Dairesi’ydi. Büyük merasimler, bayram karşıladığı Beylerbeyi olmabahçe Sarayı’nın Mu-Sarayı’nda kendisine uygun bir yatak törenleri, kabuller, sarayın deniz cephesinden bahçe cephesine ve istirahat odasısonra seçmede güçlük çekmişti. Hayatının son ayede Salonu’ndan kadar uzanan muhteşem Mavi Salon’da yapılırdı. Salon Abdülmecid senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda sükunetle geçiren Sultan, 5 Şugelen kısmı hükümdarların devrinden beri birçok merasimlere neşeli toplantılara sahne olmuş Harem bat Dairesi’ydi. mera1918’de Büyük soğuk algılandığından hastalanmış ve kendi yaptığı bu salondan tüller içinde birbirinden güzel kadınlar birer rüya gibi simler, ilaçlarla bayram törenleri, kabuller, tedavi olmaya çalışmıştı. Yaptığı girişimler sonuç vermegelipcephesinden geçmişlerdir. İkballer gözdeler burada efendilerinin ömür ve sarayın yince deniz bahçe doktorlar çağrılmış, ilaç içmeyen sultan başkalarının yaptığı saltanatına dualar etmişlerdi. cephesine kadar uzanan muhteşem ilacı içer olmuştu. Padişah doktorlara midesinin ağrıdığını söylüMavi Salon’da yapılırdı. kah hardal kağıdı gezdirerek kah midesi üzerine yordu. Doktorlar Salon Abdülmecid devrinden beri şeyler uyguladı. Ancak doktorlalapa koymak gibi kabul edeceği birçok merasimlere neşeli toplantılara rın uğraşıları sonuçsuz kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi. sahne olmuş bu salondan tüller içinde birbirinden güzel kadınlar birer rüya İkinci Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyet- gibi gelip geçmişlerdir. İkballer gözsizlikle karşıladığı Beylerbeyi Sarayı’nda kendisine deler burada efendilerinin ömür ve uygun bir yatak ve istirahat odası seçmede güçlük çek- saltanatına dualar etmişlerdi. II. ABDÜLHAMİD’İN ÖLDÜĞÜ ODA KADINLARIN RÜYA GİBİ ARZI ENDAM mişti. Hayatının son senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda ETTİĞİ sükunetle geçiren Sultan, 5 Şubat 1918’de soğuk algı“MAVİ SALON” landığından hastalanmış ve kendi yaptığı ilaçlarla D SON HALİFE’NİN “NE FENALIK ETTİM” DEDİĞİ ODA tedavi olmaya çalışmıştı. Yaptığı olmabahçe Sarayı’nın Mu- girişimler sonuç vermeyinceayede doktorlar çağrılmış, ilaç içmeyen sultan başSalonu’ndan sonra kalarınıngelen yaptığı ilacı içer olmuştu. kısmı hükümdarların Padişah doktorlara midesinin ağrıdığını söylüyordu. Doktorlar kah harHarem Dairesi’ydi. Büyük meradal kağıdı gezdirerek midesi üzerine lapa koymak simler, bayram törenleri,kah kabuller, gibi kabul edeceği şeylerbahçe uyguladı. Ancak doktorların sarayın deniz cephesinden uğraşıları sonuçsuz kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi. cephesine kadar uzanan muhteşem Mavi Salon’da yapılırdı. Salon Abdülmecid devrinden beri birçok merasimlere neşeli toplantılara sahne olmuş bu salondan tüller içinde birbirinden güzel kadınlar birer rüya gibi gelip geçmişlerdir. İkballer gözdeler burada efendilerinin ömür ve saltanatına dualar etmişlerdi. LARIN RÜYA RZI ENDAM D olmabahçe Sarayı’nın Mabeyn Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda geçilen bir sofa ile bunun üstündeki deniz cephesine bakan iki salon Osmanlı hükümdarlarının mesai daireleriydi. Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına Veliahd dairesindeki hususi kütüphanesini büyük odayı yazı, küçük odayı kinci Abdülhamid ikametine tahsisini getirtmiş memnuniyetsizlikle da namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart NİKAHLARIN KIYILDIĞI karşıladığı Beylerbeyi Sarayı’nda kendisine uygun birhilafeti yatakkaldırdığı 1924 günü Meclis’in ve halifenin ailesiyle birlikte SALON“ZÜLVECHEYN” ve istirahat odası seçmede güçlük çekmişti. Hayatının son yurtdışına çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi. senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda sükunetle geçiren Sultan, 5 meraŞuDolmabahçe Sarayı’nın büyük Kendine kararı bildiren Vali Haydar sim solanlarından biri de Zülvecheyn bat 1918’de soğuk algılandığından hastalanmış ve kendi yaptığı kinci Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyetsizlikle Bey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları Salonu’dur. Bu salonun bir cephesi olmabahçe Sarayı’nın anlattıktan sonra “Neyatak fenalık ettim” diye ilaçlarla tedavi olmaya çalışmıştı. Yaptığı girişimler sonuç vermekarşıladığı Beylerbeyi Sarayı’nda kendisine uygun bir karaya diğer cephesi denize nazırdır. sordu.merasim Sabah namazından sonra ailesiyle büyük soAyrıca “İç Mabeyn” ile “Dış Mabeyn” yince ve doktorlar ilaç içmeyen sultan başkalarının yaptığı istirahatçağrılmış, odası seçmede güçlük çekmişti. Hayatının son saraydan ayrıldı. lanlarından biri de arasında bulunmaktadır. vaziilacı içer olmuştu. Padişah doktorlara midesinin ağrıdığını senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda sükunetle geçiren Sultan, 5söylüŞuZülvecheyn Salonu’dur. Bu sa- Bu yeti vebirmevkii dolayısıyla “çift yönlü” lonun cephesi karaya diğer bat 1918’de soğukkah algılandığından hastalanmış kendi yaptığı yordu. Doktorlar hardal kağıdıismini gezdirerek ve kah midesi üzerine Eskiden Zülvecheyn cephesialmıştır. denize nazırdır. Ayrıca olmabahçe Sarayı’nın Mabeyn ilaçlarla tedavi Yaptığı vermeS“İç a lo nu girişimler da ile h a“Dış zi y Mabeyn” asonuç d e din i m e r alapa koymak gibiolmaya kabul çalışmıştı. edeceği şeyler uyguladı. Ancak doktorlaMabeyn” Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda simlere tahsis edilirdi. Mevlüdler yince doktorlar çağrılmış, ilaç içmeyen sultan başkalarının yaptığı arasında bulunmaktadır. Bu rıngeçilen uğraşıları kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi. bir sofasonuçsuz ile bunun üstündeki burada okunur, burada kıyıvaziyeti ve mevkii nikahlar dolayısıyla ilacı içer olmuştu. Padişah doktorlara midesinin ağrıdığını söylüdeniz cephesine bakan iki salon Osmanlı +TARIHI ODALAR.indd 5 lır, Ramazan’da huzur dersleri yapı“çift yönlü” ismini almıştır. hükümdarlarının mesai daireleriydi. yordu. Doktorlar kah hardal kağıdılır, gezdirerek kah midesi üzerine teravih namazları kılınırdı. Salona Eskiden Zülvecheyn Salonu Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına seccadeler serilir, Harem’den gelelapa koymakhususi gibi kabul edeceği şeyler Ancak doktorladaha uyguladı. ziyade dini merasimlere Veliahd dairesindeki kütüphanesini cek kadınlar için de salonun nihayetahsis edilirdi. Mevlüdler burın uğraşıları kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi. getirtmiş büyük odayı sonuçsuz yazı, küçük odayı tine hususi bir yer ayrılmış rada kafeslerle okunur, nikahlar burada da namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart olurdu. Büyük ziyafetlere elverişli en kıyılır, Ramazan’da huzur 1924 günü Meclis’in hilafeti kaldırdığı müsait salonuteravih da burasıydı. dersleri yapılır, namazve halifenin ailesiyle birlikte yurtdışına ları kılınırdı. Salona seccadeler çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi. serilir, Harem’den gelecek Kendine kararı bildiren Vali Haydar kadınlar için de salonun nihaBey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları yetine kafeslerle hususi bir yer anlattıktan sonra “Ne fenalık ettim” diye ayrılmış olurdu. Büyük ziyafetsordu. Sabah namazından sonra ailesiyle lere elverişli en müsait salonu saraydan ayrıldı. II. ABDÜLHAMİD’İN ÖLDÜĞÜ ODA İ İ II. ABDÜLHAMİD’İN NİKAHLARIN ÖLDÜĞÜ ODA KIYILDIĞI SALON SON HALİFE’NİN “NE FENALIK ETTİM” DEDİĞİ ODA “ZÜLVECHEYN” D D NLARIN SALON”RÜYA ARZI ENDAM abahçe Sarayı’nın MuĞİe Salonu’ndan sonra hükümdarların SON HALİFE’NİN “NE FENALIK ETTİM” DEDİĞİ ODA İn kısmı SALON” Dolmabahçe Sarayı’nın Mabeyn Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda geçilen bir si’ydi. Büyük meramabahçe Sarayı’nın Musofa ile bunun üstündeki deniz cephesine bakan iki salon Osmanlı hükümdarm törenleri, kabuller, larının mesai daireleriydi. Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına Veliahd yede Salonu’ndan sonra cephesinden bahçe dairesindeki hususi kütüphanesini getirtmiş büyük odayı yazı, küçük odayı da elen kısmı hükümdarların namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart 1924 günü Meclis’in hilafeti kaldırdığı dar uzanan muhteşem iresi’ydi. Büyük mera+TARIHI ODALAR.indd 5 ve halifenin ailesiyle birlikte yurtdışına çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi. a yapılırdı. Kendine kararı bildiren Vali Haydar Bey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları ram törenleri, kabuller, dülmecid devrinden beri sonra “Ne fenalık ettim” diye sordu. Sabah namazından sonra aileniz cephesinden anlattıktan bahçe siyle saraydan ayrıldı. mlereuzanan neşeli toplantılara kadar muhteşem bu salondan n’da yapılırdı.tüller içinde üzel kadınlardevrinden birer rüya Abdülmecid beri çmişlerdir. İkballer gözasimlere neşeli toplantılara da buraydı. yeni aktüel - 2012 105 9/21/12 10:37:14 PM NİKAHLARIN Buluşma 2016 - 47 KAÇAMAK İSTANBUL’UN PRENSLERI 48 - Buluşma 2016 I İstanbul’a iki buçuk kilometre uzaklıkta yer alan Prens Adaları, yıllardır İstanbul’un en gözde tatil ve piknik merkezleri olma özelliğini koruyor. Adalar hem kışın hem de yazın apayrı bir güzelliğe bürünür. Ama bahar ve yaz ayları, Prens Adaları’na gitmek için en uygun zamandır. Adaların hepsinde ortak bir yaşam tarzı vardır: Trafik, karmaşa ve korna sesleri olmaz. Çarpık bir yapılaşma yerine birbiriyle uyumlu villalar, köşkler, bahçelerinde akasya çiçekleri olan şirin evler vardır. Fayton sefası, bisiklet turları ve enfes ziyafetler sunan restoranlar ise adaların vazgeçilmez parçalarıdır. İmparator İkinci Justinianus, M.S. 569’da İstanbul çevresinde bulunan adalara saray, manastır gibi yapılar inşa ettirdiği için, Marmara Adaları, eskiden Prens Adaları olarak anılırmış. Şimdi bu adalara bir göz atalım. BÜYÜKADA, HEYBELIADA, KINALIADA, BURGAZADA… BIRBIRININ BENZERI GIBI GÖRÜNEN, FAKAT FARKLILIKLARI YAŞANDIKÇA ANLAŞILAN PRENS ADALARI; YANI SAKINLIĞIN, HUZURUN, KEYFIN, TEMIZ HAVANIN VE DENIZ KOKUSUNUN EŞSIZ BÜTÜNLÜĞÜ... Buluşma 2016 - 49 BÜYÜKADA B Adalar içinde en büyüğü ve en gözde olanı… Tarihi iskelesi, büyük çarşı meydanı ve ünlü balık lokantalarıyla ziyaretçilerini son derece keyifli bir atmosfer içinde karşılıyor. Bu adaya iner inmez en keyifli aktivite, bisiklet kiralamak. Çam ağaçları ile kaplı yollarda gerek faytonla, gerekse bisikletle yapılan gezilerde kullanılan parkur, büyük tur için, 12 km; küçük tur için ise 5 km uzunluğunda... Adanın en yüksek noktası olan 202 metre yüksekliğindeki tepede, Aya Yorgi Manastırı ve Kilisesi bulunuyor. Tepede zamanın nasıl geçtiğini unutuyorsunuz. İniş yolu, yürüyerek 30 dakika sürüyor. Büyükada’da yürüyüş yapmak çok zevkli… Özellikle sabah saatlerinde çam kokusu eşliğinde yürümenin keyfine doyum olmuyor. Büyükada sadece bu kadar da değil: Aya Nikola Kilisesi, Fabiato Köşkü, Marmara Adaları’nın, özellikle Bizans döneminde saray mensuplarının sürgün yerleri olduğu için “Prens Adaları” diye adlandırıldığı söylenir. Adalar’a ilk vapur seferleri Galata Köprüsü’nden 1846 yılında başlamıştır. Bugün Kabataş, Kadıköy ve Bostancı’dan sürekli deniz yolu bağlantısı vardır. Aya Yorgi Manastırı Patrikhane kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı’nın inşa ediliş tarihi 1751’dir. Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede, çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi’dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır. 50 - Buluşma 2016 Sultan İkinci Abdülhamit tarafından yaptırılan Hamidiye Camii, Aya Dimitri Kilisesi, Hesed Le Avraam Sinagogu ile ada tam anlamıyla tarih kokuyor. Sıcak yaz günlerinde deniz suyunun serinliğiyle dikkat çeken ve tatil alternatifi olarak karşımıza çıkan Büyükada’da dört tane plaj var: Yörükali, Prenses, Nakibey ve Kumsal plajları. Eve dönüş için iskele meydanında vapur beklerken yapılacak en güzel şey ise, adaya özgü sakızlı, portakallı ve tarçınlı kurabiyeler eşliğinde kıyıda çay içmek. L ev Troçki’nin Sov yet L ider St alin t araf ından sürgün edildikten sonra; 1929-1933 yılları arasında yaşadığı, Nizam Mahallesindeki evi de ziyaret edilmesi gereken yerler arasında… Bunun dışında, ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’in Maden Mahallesi’ndeki evi, adayı ziyaret edenlerin ilgisini çekmekte. HEYBELİADA H Heybe biçiminde iki tepeli bir ada olduğundan, Heybeliada denmiş buraya. Heybeliada, nüfus ve yüzölçümü açısından ikinci sırada. Daha çok mütevazı bir kasabayı andıran Heybeliada, sanki sakinliğin adası gibi… İskelenin hemen solunda Deniz Harp Okulu ve Lisesi bulunuyor. Ruhban Okulu ve Aya Triada Manastırı’nın yanı sıra, şimdiki adıyla, Heybeliada Rum Erkek Lisesi de adadaki tarihi hayli eskiye dayanan yapılardan. İsmet İnönü’nün evi ile Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ağaçlar içindeki evi müze haline getirilmiş. Halki Palas sadece Heybeliada’nın değil, İstanbul’un da en eski otellerinden biri. Denize girmek için en uygun mekân, Değirmenburnu ve Çam Limanı. Burgazada’ya bakan yöndeki Değirmen mevkisi, piknik alanı ve plajı en çok rağbet gören yerlerin başında geliyor. Çam ağaçlarının denizle kucaklaştığı Çam Limanı ve Alman Koyu ise, özellikle tekne ve yatların demir attıkları sığınaklardan. Eski adı “Halki” yani “bakır” anlamına gelmektedir. Uzun yıllar Çam Limanı’nda işletilen bakır madenleri sebebiyle bu adı alan ada, Osmanlı döneminde sayfiye yeri olarak kullanılmış. İskeleden inince, solda Deniz Lisesi ve ona bağlı binalar uzanır. Bunların arasından geçilerek, arkada, Çam Limanı tarafında, şu an faaliyette olmayan Sanatoryum’a gidilir. Günümüzde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın elinde olan arazide tarihten kalan ilginç eserler var. Birincisi, Osmanlı’nın fethinden önce yapılmış son kilise olan ve Adalardaki tek Bizans kilisesi olan Kamariotissa’dır. Son İmparatoriçe Maria Komnena’nın yaptırdığı sanılıyor. İstanbul Fener’deki Aya Maira dışında, dört yapraklı yonca modeline göre yapılmış tek kilise budur. Askeri arazide olduğu için özel izin alınmadan görülemiyor. Tipik kır kahvesinin bulunduğu Değirmen Burnu piknik alanı, Değirmen Plajı, Su Sporları Kulübü deniz ve doğanın tadını çıkarmak için gidilebilecek yerlerden. Yürüyüş, bisiklet ve fayton turları da yapılabilen ada, diğerlerine göre daha düzenli bir yapıda. Buluşma 2016 - 51 Kalpazankaya’daki gün batımını başka bir yerde bulamazsınız. BURGAZADA Müzenin hemen yanında, dokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş olan Aya Yani Kilisesi var. O devirde adaya sürgüne gönderilen bir din adamının kapatıldığı zindanın üstüne yapılan kilisenin avlusunda bir de ayazma bulunuyor. Burgazada’yı tepeden izlemek isterseniz, Bayrak Tepesi’ne çıkabilirsiniz. A şağıya doğru inişte piknik alanı olarak düzenlenmiş ve kır lokantalarını bulabileceğiniz, adanın da en geniş yeşil alanı olan Kalpazankaya bulunuyor. Burası Osmanlı döneminde sahte para basan kalpazanlar yüzünden bu adı almış. Aya Yorgi Kilisesi, Dimitrakopulo Köşkü gibi yerleri görmenin dışında, güzellik ve zarafeti ile tanınan ünlü köşk ve yalıları da gezebilirsiniz. Ev fiyatlarının ve kiralarının çok yüksek olması nedeniyle bugün Burgazada, zengin kesimlerin ve ünlü sanatçıların tercih ettiği pahalı bir sayfiye yeri olma özelliğinde. İskelenin solundaki Moloz Burnu’nda, adanın en eski plajı olan Su Sporları Kulübü var. Sadece üyelerin faydalanabildiği bu kulübün plajı dışında, denize girmek için Çamakya, Arka Koy, Ön Koy ve Kalpazankaya kullanılır. Bu yerlerin hiçbiri paralı değil… B Sait Faik Müzesi Büyükada ve Heybeliada’ya oranla daha sakin ve dingin olan Burgazada’da tam bir ada kültürü hâkim: Faytonlar, bisikletler ve eşek gezileri… Ada yaklaşık yuvarlak bir formda ve eni, boyu yaklaşık iki kilometre. Burgazada, Saik Faik Abasıyanık ile anılıyor. İskeleye yaklaşırken bile görünen Sait Faik’in köşkü şu anda bir müze haline getirilmiş. Yazarın kişisel eşyaları ve çalışmalarından örneklerin sergilendiği müze evde, her yıl yazar adına verilen öykü ödülünün töreni yapılıyor. 52 - Buluşma 2016 KINALIADA A Adaların en küçüğü olan Kınalıada, aynı zamanda İstanbul’a en yakın ada. Buraya ula ş t ığ ınızda isminin ne den “k ına lı” olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Ada, çok kayalık ve yeşilliği a z. Üstündeki kayaların rengi de kına gibi. Geçmişte suyu ve elektriği de olmadığı için diğer adalardan çok daha sakin. Fayton yok, çünkü adanın en uzak bölgesine bile yürüyerek 20 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Bisiklet kiralayarak adanın tamamını çok kısa sürede turlayabiliyorsunuz. Kınalıada’da bulunan üç tepe olan Çınar Tepesi, Teşvikiye Tepesi ve Manastır Tepesi’nden bu küçük sevimli adanın manzarasını izleyebilirsiniz. Adada en çok dikkat çeken özellik, Çınar Tepesi’ndeki büyük radyo ve televizyon antenleri. Tarihi dokusu da çok fakir bu adanın. Bizans döneminde, ada sürgünlerinin çoğu buraya getirilmiş. Bu sürgünlerin en önemlisi “Romen Diyojen”... 1071 yılında, Selçuklu Sultanı Alpaslan’a yenilen, Alpaslan tarafından dostça karşılanan ve memleketine iade edilen Romen Diyojen, Bizans’t a işkence görmüş, gözlerine mil çekilerek Kınalıada’daki “Hıristos Manastırı”na sürülmüş, ölünce buraya g ö m ü l m ü ş t ü r. M e z a r ı n ı n b u g ü n k ü yetimhanenin yanında bulunduğu söylenmektedir. Tabii, buraya gelmişken balık yemeden de olmaz! İskeleden sola dönün ve sağdan ilk sokağa girin. Orada balık lokantalarını göreceksiniz. Sağ taraf ta ise plaj var. Adanın arkasına geçmek için en pratik yol, doğru karşıya geçmek, tepeyi tırmanmak ve Hıristos Manastırı’nın bulunduğu yeşil çayırı aşıp, Ayazma Koyu’na inmektir. Ayazma Koyu’nda bulunan Kamo’s Beach ve Ayazma Plajı’na gitmek isteyenler için yazın iskeleden tekne servisleri yapılıyor. Diğer adalara nazaran en uzun plajlar bu adada. Adalara Sirkeci, Kabataş, Kadıköy ve Bostancı’dan düzenli olarak vapur seferleri yapılıyor. Ayrıca Kabataş ve Bostancı’dan deniz otobüsleriyle de adalara ulaşılabiliyor. Kabataş’tan deniz otobüsü 35 dakika; Bostancı’dan motorlar ise yarım saat sürüyor. EVİNİZİ RİSKLERE KARŞI GÜVENCE ALTINA ALMANIZ MÜMKÜN TÜM EV SİGORTASI Allianz Tüm Ev Sigortası ile konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından hırsızlığa ve su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına alabilirsiniz. Hangi riskler güvence altında? ➥ Yangın, yıldırım, infilak ➥ Hırsızlık ➥ Sel / su baskını ➥ Deprem ➥ Dahili su hasarları ➥ Dolu ➥ Fırtına ➥ Kar ağırlığı ➥ Hava taşıtları çarpması ➥ Kara taşıtları çarpması ➥ Yer kayması ➥ Duman ➥ Grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler, terörizm riskleri ve poliçe kitapçığında belirtilen daha birçok riskleri Tüm Ev Sigortası ile güvence altına alabilirsiniz. Allianz Acenteleri / 0850 399 99 99 Buluşma 2016 - 53 KÜLTÜR SANAT Ece Gibi Hisset Efsanevi Yerlerin Tarihi UMBERTO ECO Bu kitapta efsanevi topraklar ve yerlerde resimler eşliğinde bir gezinti sizi bekliyor. Hayal dünyamızda, Yedi Cücelerin kulübesinden Gulliver’in ziyaret ettiği adalara, Madam Bovary’nin evinden Sherlock Holmes’un dairesine, hiç var olmamış nice beldeler, nice yerler var. Ama genel olarak, bu yerlerin yalnızca bir hikâyecinin ya da şairin düş gücünden doğduğunu biliyoruz. Bunun tam tersine, en eski zamanlardan beri, insanlar Atlantis, Mu, Lemurya, Eldorado, Ultima Thule, Hiperborea, Hesperidlerin Bahçesi (Kutsal Kâse’nin saklandığı yer), Haşhaşi Kalesi, Bolluk Ülkesi, Ütopya adaları, Solomon Adası ve gizemli yeraltı krallığı Agarta gibi gerçek sanılan yerler üzerine hayaller kurmuştur. Bu yerlerden bazıları, yalnızca büyüleyici efsanelere hayat vermiş ve bu kitapta yer alan nefis görsel tasvirlerden bir kısmının esin kaynağını oluşturmuştur. Bazıları giz avcılarının zihninde bir saplantıya dönüşmüştür. Bu yerlerden bazıları ise, yolculuk ve keşiflerin itici gücü olmuş; böylece dünyanın dört bir yanından gezginler, boş bir hayalin peşine düşüp, başka beldeler keşfetmişlerdir. (Doğan Kitap) KİTAP Kuyucaklı Yusuf KİTAP SABAHATTİN ALİ “Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf’un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.” Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır. Henüz okumayanlar için mutlaka okunması gereken bir roman klasiği sizi bekliyor… (Yapı Kredi Yayınları) ECE VAHAPOĞLU Ece Vahapoğlu, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinin sırlarını, sağlıklı yaşamanın ve iyi hissetmenin yollarını anlattığı Ece Gibi Hisset’le sizleri spora ve dengeli beslenmeye davet ediyor. Bir yandan da yalnızca bedene özen göstermekle sağlıklı yaşama erişilemeyeceğinin altını çizerek, zihinsel ve ruhsal süreçlerin önemini anlatıyor. İş ve sanat dünyasından 50 ünlü ismin sağlıklı yaşam sırlarını samimiyetle paylaştığı kitapta, Gülben Ergen Çelik’ten Beyazıt Öztürk’e, Ahmet Zorlu’dan Ümit Boyner’e, Hidayet Türkoğlu’ndan Ayşe Arman’a, Leyla Alaton’dan Nebahat Çehre’ye, Orhan Gencebay’dan Ali Şen’e kadar birçok ünlü isim yer alıyor. Kitabın içerisindeki pek çok pratik ve sağlıklı yemek tarifi ile sağlıklı yaşama geçişiniz kolaylaşacak. Sağlıklı yaşamı tüm boyutları ile ele alan Ece Vahapoğlu, Ece Gibi Hisset ile kendini iyi ve sağlıklı hissetmek isteyenler için ideal bir yol arkadaşı! (Artemis Yayınları) BULUŞMA KİTAPLIĞI Kırmızı Saçlı Kadın ORHAN PAMUK YAPI KREDİ YAYINLARI 54 - Buluşma 2016 Kelebeğin Hayat Sırları NİL KARAİBRAHİMGİL DOĞAN NOVUS Elveda Güzel Vatanım AHMET ÜMİT EVEREST YAYINLARI Osmanlı’ya Bakmak İLBER ORTAYLI İNKILAP KİTABEVİ Korkma Kalbim AHMET BATMAN DESTEK YAYINLARI Yeşil Deniz Kabuğu SARAH JIO PENA YAYINLARI MÜZİK Amy DVD 2011 yılının Temmuz ayında henüz 27 yaşındayken hayata veda eden, müzik alanında yüzyılın gördüğü en önemli yeteneklerden biri olarak kabul edilen Amy Winehouse’un hayatını beyazperdeye yansıtan film, ünlü müzisyenin kendi anlatımı eşliğinde, daha önce görülmemiş arşiv görüntülerini izleyiciyle buluşturuyor. Aynı zamanda Winehouse’un daha önce duyulmamış şarkılarını da gün yüzüne çıkaran belgeselin yönetmenliğini 2010 tarihli Senna belgeseliyle büyük ses getiren yönetmen Asif Kapadia üstleniyor. Amy Winehouse hiçbir şarkıcıya, stara, pop yıldızına benzemeyen çok özel biri. Çok kırılgan, çok gerçek, kendine çok güvensiz, çok yalnız ve çaresiz biri. İnanılmaz müzik yeteneği sadece sesiyle ilgili değil. Gitarı nasıl çaldığına, yazdığı sözlere bakıldığında anlaşılıyor. Sevmediği bir hayatı yaşamayı reddettiği için onu genç yaşta ölüme götüren sürecin tarafsız bir dille anlatıldığı bu belgeselin, her müzik severin arşivinde mutlaka bulunması gerek. Küçük bir not: Amy, İngiltere tarihindeki tüm belgesel yapımlar içinde ilk haftasında en çok hasılat yapan ve dünya çapında da ilk haftasında en çok hasılat yapan ikinci belgesel ünvanını aldı. Yıldızlararası Interstellar DVD Ünlü yönetmen Christopher Nolan (Başlangıç, Kara Şövalye üçlemesi), insanlık tarihinin en önemli görevini üstlenen bir grup araştırmacının çarpıcı hikâyesiyle kamera arkasına geçiyor. Oscar ödüllü Matthew McConaughey çiftçilik yaparak geçimini sağlayan eski bir pilottur. Ailesini ve kaynakları tükenmek üzere olan dünyayı geride bırakarak, insanlığın yıldızların ötesinde bir yaşam sürdürmesinin mümkün olup olmayacağını öğrenmek için başka galaksilere keşfe çıkar. Başarılı oyuncular Oscar ödüllü Anne Hathaway ve Oscar adayı Jessica Chastain’in de rol aldığı film, New York Post gazetesi yazarı Lou Lumenick tarafından “bu yüzyılın en etkileyici film deneyimlerinden biri” olarak nitelendiriliyor. Tutsak Güneş AYŞE KULİN EVEREST YAYINLARII KUTUSU Honeymoon Her Şeyin Teorisi The Theory of Everything Hawking, Cambridge Üniversitesi’nde okuyan sağlıklı ve aktif bir gençtir. Kendisiyle aynı üniversitede okuyan Jane Wilde (Felicity Jones) ile tanışıp âşık olduğu sıralarda, henüz 21 yaşındayken, doktorlar dünyasını sarsacak bir teşhis koyar. Jane’in aşkı ve tükenmeyen desteğiyle Stephen, çok az zamanı kaldığı söylenmesine rağmen en iddialı bilimsel çalışmasını tamamlar. Jane ve Stephen, imkânsız görünen birçok engeli aşarken kimsenin hayal dahi edemeyeceği başarılara ulaşırlar. Geçtiğimiz yılın en iyi erkek oyuncu Oscar’ını da alan film Stephen Hawking’in hayat hikâyesini merak edenler için müthiş bir deneyim olacak… Kadınsız Erkekler HARUKI MURAKAMI Trendeki Kız PAULA HAWKINS DOĞAN KİTAP İTHAKİ YAYINLARI Uzun Beyaz Bulut Gelibolu BUKET UZUNER EVEREST YAYINLARI Lana Del Rey Türkiye’de en fazla albüm satışına sahip yabancı sanatçıların başında gelen Lana del Rey, dördüncü stüdyo albümü “Honeymoon” ile karşınızda. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan “High By The Beach” single çalışması ile albümün startını veren Lana Del Rey, albümde yer alan 14 şarkının 12’sinde söz yazarı ve besteci kimliği ile karşımıza çıkıyor. Albüme adını veren ve açılışı yapan şarkı Honeymoon, barok pop ve RnB ezgilerini birleştiriyor. Albümün kapanışı ise Nina Simone’dan dinlediğimiz ve sevdiğimiz bir cover “Don’t Let Me Be Misunderstood”. Aşkla Kal KAHRAMAN TAZEOĞLU Senin İçin ARDA EREL DESTEK YAYINLARI İNKILAP KİTABEVİ Buluşma 2016 - 55 GASTRONOMİ KAHVE HAKKINDA 20 ŞEY 56 - Buluşma 2016 UYKUSUZ GEÇEN GECELERIN, UYANILMASI GEREKEN SABAHLARIN, SAATLER SÜREN SOHBETLERIN, KISA MOLALARIN ASSOLISTI KAHVE, ÇOĞUMUZUN HAYATINDA “OLMAZSA OLMAZ”LAR ARASINDA YER ALIYOR. SON YILLARDA NEREDEYSE ADIM BAŞI AÇILAN KAHVECILER SAYESINDE ÜLKEMIZDE YENIDEN BIR KAHVE KÜLTÜRÜ OLUŞTU. AMA BU BIR FINCAN KAHVENIN ARKASINDA BILMEDIĞINIZ AMA BILMENIZ GEREKEN O KADAR ÇOK BILGI HAZINESI VAR KI. İŞTE ONLARDAN EN ÖNEMLILERI… 1 3 Dünyada sudan sonra en çok içilen içecek olan kahve, kökboyagiller yani Rubiaceae familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağacın öğütülmesi ile elde ediliyor. Kahve ağacının ilk bulunduğu yer ise Habeşistan’ın Kaffa yöresi. 2 Kahve ağacı dikildikten ancak üç yıl sonra meyve vermeye başlıyor ve yaklaşık 30 ila 40 yıl meyve vermeyi sürdürüyor. Kahve meyveleri olgunlaştıktan sadece 14 gün sonra çürümeye başlıyor. Kahve tarımı ağırlıklı olarak tropikal iklimlerde yapılıyor, zira ani ısı değişikliklerinde ve soğukta kahve ağacı ölüyor. 4 Dünyada en çok yetişen kahve çekirdeği Coffea Arabica ve Coffea Carephora (Robusta). Arabica; hastalıklara ve iklim koşullarına karşı çok dirençli olmadığından yetiştirilmesi zor oluyor ve bu sebeple daha pahalıya satılıyor. Carephora (Robusta); iklim koşullarına karşı daha dirençli olmasından dolayı kolay yetiştiriliyor ve ucuza satılıyor. Aynı zamanda Robusta çekirdekleri Arabica’ya göre iki kat fazla kafein içeriyor. Buluşma 2016 - 57 6 5 Kahve üretiminde Brezilya, dünya birinciliğini kimseyle paylaşmıyor. Türkiye’de ise iklimden dolayı sadece Mersin ve Anamur’da kahve tarımı yapılabiliyor. Türk kahvesi telvesi ile servis yapılan tek kahve çeşidi olma özelliğini taşıyor. Ayrıca öğütülme derecesi ve hazırlanma yöntemiyle de diğer kahvelere göre farklılık gösteriyor. 8 9 Kahve çekirdeklerinin toplandıktan sonra belirli bir derecede ve sürede fırınlanması gerekiyor. Fırında az kaldığı ya da fazla ısıtıldığı zaman tadında bir acılık meydana geliyor. 58 - Buluşma 2016 11 Filtre kahve, öğütülmüş çekirdek kahvesinin filtre tipine göre demlenmesiyle elde ediliyor. Instant yani, hazır kahve ise filtre işleminden geçmiş bir kahvenin farklı şekillerde kristalize edilmesiyle oluşuyor. Kahve uzmanları, süt tozunun gerçek süt tadını vermediği gibi instant kahvenin de gerçek kahve tadını vermekte zorlandığını, öğütülerek demlenen ve taze içilen kahveye göre hazır kahvenin kalitesinin biraz daha düşük olduğunu söylüyor ve “mükemmel kahve için ‘tazelik’ en önemli kuraldır” diyorlar. Kahvenin ömrü, saklama şekline göre değişiyor. Çekirdek olarak saklandığı takdirde raf ömrü altı ay sürebiliyor, fakat çekildikten sonra en fazla bir ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor. 12 7 10 Kahve hassas bir ürün olduğu için kuru ve temiz bir yerde saklanmalı, çünkü ortamdaki oksijen ve nem, kahve aroması üzerinde kısa sürede olumsuz bir etki yapabilir. Bu nedenle öğütülmüş kahve kapalı cam ve metal kutulara konulmalı ve tükeninceye kadar buzdolabında saklanmalı. Kahve içerken ağzımızda kahve aromasının hemen yok olmaması için kahvenin yanında yediğimiz yiyeceklerin kahve aromasını bastırmayacak ürünler olması gerekiyor. Kahvenin kremasının hafif yağlı ve kahve sıcağında sağlam durabilen, pasta kreması kıvamında olması tercih ediliyor. 13 14 15 16 17 18 19 Tüm kahve çeşitlerinin demlenme süreleri farklılık gösteriyor. Ancak çeşidi ne olursa olsun kahve için kullanılacak su kaynar olmamalı. Zira kaynayan su, kahvenin yanmasına neden oluyor. Örneğin filtre kahve 92°C ila 96°C, espresso 90°C ila 95°C arası, hazır kahve ise 85°C su kullanılarak yapılmalı. Kahvenin yanında genellikle su ya da soda içilmesi öneriliyor. Ancak lezzeti dengeleyici olduğu için cognac-brandy de tercihler arasında. İtalyan kökenli bir kahve olan espresso’nun adı, yapımının ve içiminin hızlı olmasından geliyor. Americano, cappuccino, cafe latte ve macchiato gibi birçok damak tadına hitap eden ve özellikle sütle hazırlanan kahvelerin temelinde espresso yatıyor. Bilimsel araştırmalar, kırmızı şaraptan sonra en yüksek antioksidan oranına sahip olan kahvenin sağlık üzerinde faydaları olduğunu ortaya koyuyor. Her gün orta düzeyde 82-3 fincan) kahve tüketimi kısa süreli hafıza, düşünme ve odaklanma gibi bilişsel yeteneklerin etkinliğine yardımcı oluyor. Ayrıca araştırmalar kahvenin selülite neden olmadığını da ortaya koyuyor. Kahve sadece içmek için değil kötü kokuları bastırmak için de kullanılır ve pratik ev malzemesi olarak da kullanılabilir. Örneğin kötü kokuların çabucak giderilmesinde kullanılabilir. Kahveden sadece içecek olarak değil güzellik malzemesi olarak da faydalanabilirsiniz. Kahve yüze uygulandığında kan dolaşımını hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller. 20 ÜÇÜNCÜ DALGA KAHVE NE DEMEK? Son yıllarda çok konuşulan “üçüncü dalga kahve”nin ne olduğunu ve önceki dalgaları açıklayalım… Yeni model kahve kültürünü açıklayan en kabul görmüş terimlerden biri üçüncü dalga. 2000’lerin başında adı konulan bu harekete göre, birinci dalga 1900’lerin başında evlere giriş yapmaya başlayan kahve markalarına, ikinci dalga ise yakın tarihteki zincir kahvecilerle yani ‘latte’nin, ‘espresso’nun günlük lügatımızda yer etmesine tekabül ediyor. Üçüncü dalgada ise kahveye ticari bir ürün gözüyle bakmaktansa şaraba verilen değeri anımsatan bir yaklaşım var: Çekirdekler satın alındığı ülkeden ziyade yöresi ve çiftlikleriyle anılıyor, kavurma işlemi çekirdeği ateşle sınayıp standardize etmektense kendi özelliklerini ortaya çıkarmaya dönüşüyor. Bir bardak kahveyi bardağınıza dolduran baristaya da çiftçi ve kavurmacıya verilen önemin benzeri bahşediliyor. Kahvenin çekirdeğini gidip yerinde seçen, dev ticaret anlaşmaları yerine ufak partiler halinde kahve getiren, ekipmanı varsa çekirdeğini kendi mekânında kavuran kahveciler üçüncü dalgayı oluşturuyor. Buluşma 2016 - 59 SAĞLIK NAN SO KM “LO EN D ” M I K HE R E L E T E REÇ ATATÜRK’ÜN “LOKMAN HEKİMİ”NİN TORUNUNDAN “HER DERDE ÇARE” FORMÜLLER 1 1958 yılında Van’da doğan Suna Dumankaya, Türkiye’nin ilk Lokman hekimi Fatma Öktem’in torunu. Öktem, Atatürk’ün siroz hastalığında kullandığı ekşi elma detoksunun da yaratıcısı. Doğanın gücüne inanan bir aileden gelen Dumankaya da anneannesinden kendisine aktarılan genler ve bilgilerle hazırlıyor reçetelerini. Her aktarda bulunabilen otlar, yağlar ve özlerle binbir derde deva bulmaya çalışıyor. Anti-aging adı altında satılan ürünlerin karşısına kendi reçeteleriyle çıkıyor. Üstüne üstlük sadece basit güzellik formüllerine değil, göğüs büyütmeden çillere kadar ancak operasyonla düzeltilebileceğine inananılan sorunlara bile çareler buluyor. Birkaç yıl öncesine kadar kozmetiğe büyük paralar harcayan kadınlar artık Dumankaya’nın tamamen doğal formüllerinin peşinde. Denemesi basit, beklentisi büyük reçetelere bir göz atmaya ne dersiniz? Karma ciltler için tonik ➦ Lavanta ➦ Melisa ➦ Papatya ➦ Hatmi Çiçeği ol ➦ 1/2 fincan saf alk a ➦ İçme suyu ta, melisa, papaty birer tutam lavan içine esi için bırakılır. Kaynamış suyun dakika demlenm 0 -2 15 . ılır at i eğ ve hatmi çiç lür. Karışıma yarım miz bir kaba süzü te a nr k so n te dik Demlen lı bir şişeye konara ol eklenir ve kapa alk f sa nı ca fin e kahv nır. buzdolabında sakla Gözaltı torbaları için ➦ Buğday özü ➦ Susam yağı Suna Dumankaya 60 - Buluşma 2016 Eşit miktarda buğday özü ve susam yağı karıştırılıp her akşam düzenli olarak gözaltına sürülür. 15 dakika beklettikten sonra ılık suyla yıkanır. Haftada 2 kere uygulamak yeterli olacaktır. Selülit için reçete suyu ➦ 5 adet limonun ğı ➦ 1 şişe bebe ya rin pi ➦ 1 kutu as ha sonra diğer rinler ezilir ve da Aspi ır. rıştırıp çalkalan malzemelerle ka r. vücuda sürülü Masaj yaparak al görüntüsü bu ak rt Derideki po . sayede yok edilir Boyalı ve maske yıpranmış saçlar için ülmüş çörek otu ➦ 1 yemek kaşığı öğüt ülmüş polen ➦ 1 yemek kaşığı öğüt ülmüş nane ➦ 1 yemek kaşığı öğüt ülmüş ısırgan otu ➦ 1 yemek kaşığı öğüt m yağı ➦ 1 kahve fincanı susa bir fırça yardımıyla rıştırılıp Malzemeler iyice ka uygulanır. Bu işlem boya sürer gibi saça lür. me saç uçlarına sürü lze ma bit tiğinde kalan ır. an n sonra yık Bir saat beklettikte PeelIng reçetesi ➦ 1 kahve fincanı yulaf ezmesi Sivilceli ciltler için reçete ➦ 100 gr. alkol ➦ 6 adet aspirin Aspirinler ezilip alkolle karıştırılır. 3 gün beklemeye bırakılır. Bekleme süresi sonunda cilt her gün bu karışımla silinir. Vücut peelIng’i ➦ 1 yemek kaşığı toz şeker ➦ 1 yumurta akı Yumurta akı beyazlaşıncaya kadar çırpılır. İçine şeker ilave edip yüze ve vücuda sürülür. Ciltten ovarak çıkarılır. ➦ 2,5 çay kaşığı bal ➦ 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ➦ 1/2 tatlı kaşığı sıcak su Malzemeler karıştırılarak cilde uygulanır. 15 dakika bekledikten sonra yumuşak nemli bir bezle ovarak çıkarılır. Daha sonra bol su ile yıkanır. Dişleri beyazlatmak için ➦ 1 çay kaşığı kabartma tozu ➦ Adaçayı Kabartma tozu daha önceden öğütülmüş 1 tatlı kaşığı adaçayı ile karıştırılır. Dişler bu karışımla fırçalanır. Bunun yanı sıra -mevsiminde- olgun bir çilek de dişleri beyazlatmada faydalı olacaktır. Diş fırçasını çileğe batırıp fırçalamak hem parlatıcı görevi görecek, hem de ağızda hoş bir koku bırakacaktır. Saç dö külme si ➦ 1 ad i ç i n et soğ a n su y u ➦ S oğ an susam suyuyla ay nı ölçü ya de ➦ 1 ka ğ ı şık bal S oğ a n su y u , s us a m karışt ırılır. B y o y a s ü a ğ ı ve b a l saçlar rer gib a s ür ü i fırç lür s onr a streç f . İyice yedird ayla o ik bekled ly ik ten s oya sarılır. B ten onr a y ir saat ıkanır. Temizleme Sütü ➦ 1 adet pırasa ➦ 1 çay kaşığı bal ➦ Süt Pırasanın beyaz kısımları rendelenir, suyu sıkılıp başka bir kaba dökülür. Bir çay kaşığı bal ilave edilip karıştırılır ve cilde sürülür. 30 dakika bekletip çiğ süte batırılmış pamukla temizlenir. Maske ) (Karma ciltler için desi ren ➦ 1 portakal kabuğu desi ➦ 1 limon kabuğu ren ➦ 3 adet limon suyu ➦ 1 yumurta sarısı tereyağı ➦ 1 çay kaşığı tuzsuz rısı mikserden buğu ve yumurta sa on ka Portakal kabuğu, lim dirilir. Tereyağ ve nozda bir saat dinlen va ka bir lı geçirilir. Kapa 25 dakika bekletilir. lüp sonra cilde sürü ten dik len ek da yu limon su Maske (Göz çevresi için) ➦ 1 yumurta akı ➦ 1 tatlı kaşığı kahve Malzemeler karıştırılıp gazlı bezle birlikte göz çevresine maske olarak uygulanır. Buluşma 2016 - 61 DİJİTAL Mobil App’imiz Store’larda Yerini Aldı 5 x8.6 cm Sticker: 4, Dijital dönüşüm yolculuğumuzun en yeni ürünlerinden biri olan “Allianz’ım Mobil Uygulaması” ile hayat şimdi daha kolay! Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlanan “Allianz’ım” uygulaması App Store ve Google Play Store’da yerini aldı. Artık tüm poliçe ve sözleşmelerinizi tek bir uygulama içerisinde görebilirsiniz. Uygulamaya giriş, kimlik numarası ve sistemde yer alan cep telefonu numaralarının eşleşmesi ile yapılıyor. Allianz Türkiye, yeni mobil uygulaması ‘Allianz’ım’ ile, tüm poliçe ve sözleşmeleriniz ile ödemelerinizi anında görüntüleyebilme fırsatını sunuyor. Poliçe sahiplerine hasar ve sağlık tazminatlarına ait süreçleri takip edebilme imkanı veren uygulamada, tüm birikimlerinizi görebilmeniz ve fonlarınıza yönelik işlem yapabilmeniz de mümkün. Ayrıca, acil durumlarda tek bir tuş ile ambulans, yol yardım, çağrı merkezi gibi kanallara hızlıca ulaşabilmenin yanı sıra ,size en yakın anlaşmalı servis ve kurumları da harita üzerinden görüntüleyebilirsiniz. Üstelik, anlaşma harici sağlık kurumlarında gerçekleşen tedavi masraflarınızı geri alabilmek için de, talebinizi Allianz’ım mobil uygulamasından fatura ve evrak yüklemesi yaparak Allianz’a kolayca iletebilirsiniz. Uygulamamızı App Store / Google Play Store’dan veya aşağıdaki QR kodu telefonunuza okutarak hızlıca indirebilirsiniz. Deneyin, Allianz’ın yenilikçi dünyasına siz de adımınızı atın! Allianz’ım uygulamasını indirmek için soldaki QR kodu telefonunuza okutunuz. Sevgililer Günü’nde Zamanı Durdurduk Tüm özel günlerde olduğu gibi Sevgililer Günü’nde de takipçilerimizle etkileşime geçmeyi ihmal etmedik. “Zaman geçtikçe aklımızda kalan günler değil, anılarımızdır.” mottosuyla hazırladığımız sosyal medya kampanyasında #zamanındurduğuan hashtag’ini ön plana çıkardık. Yarışmamızda takipçilerimizden, sevgilileriyle birlikte yaşadıkları etkileyici anları yazmalarını istedik. 12-14 Şubat tarihleri arasında devam eden kampanyamız süresince 1,5 milyon kişiye erişim sağladık. #zamanındurduğuan yarışmamızın sonunda elimizde 250’den fazla anı vardı. Jürinin zorlanarak seçtiği, en etkileyici hikayenin sahibi üç çifte her anın değerini bilmeleri ve sağlıklı yaşamaları için Misfit saat hediye ettik. 62 - Buluşma 2016 Dünyanın en hızlı futbolcularından Robben, Hızlı Teklif’i anlattı Allianz’ın hayat kolaylaştıran hizmetlerine bir yenisi daha eklendi. Allianz Hızlı Teklif ile, artık sadece plaka ve TCKN bilgilerinizi girerek online kasko teklifi alabilirsiniz. 1 Şubat’ta lansmanı yapılan projenin tanıtımında, dünyanın en hızlı futbolcularından Robben kullanıldı. Ünlü futbolcu’nun başrolünü üstlendiği reklam filmi, Allianz Türkiye’ye özel olarak Münih’te bulunan Allianz Arena’da iki günde çekildi. Filmde Robben’in dillere destan hızı gösterilerek, Allianz’dan kasko teklifi almanın ne kadar hızlı olduğu vurgulandı. Siz de yukarıdaki QR kodu telefonunuza okutarak sadece 2 bilgi ile kasko teklifi alabilir, tanıtım videomuzu izlemek isterseniz de Allianz Türkiye Youtube sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Allianz, Gençleri 5. Defa Münih’e Götürüyor! Gençler tarafından büyük bir heyecanla beklenen Allianz Gençler Münih Futbol Kampı için bu yıl da geri sayım başladı. Ağustos ayında Münih’te gerçekleşmesi planlanan kampta Türkiye’yi temsil edecek yeteneklerin belirlenmesi için, sosyal medyada Allianz tarafından bir iletişim kampanyası başlatıldı. Kampa katılmak isteyen gençler, 13 Mayıs’a kadar internet üzerinden başvuruda bulunabilecek. 5. yılında da dolu dolu geçecek kampta, dünyanın dört bir yanından gelen yetenekli gençler, FC Bayern Münih’in altyapı takım hocalarıyla antrenman yapma, Allianz Arena’da lig açılış maçını izleme, Münih’i profesyonel bir rehber eşliğinde gezme, farklı kültürlerden arkadaşlıklar edinme gibi hayatlarında sadece bir kere yaşayabilecekleri birçok deneyim edinme fırsatını yakalayacaklar. Kampa katılmak isteyen ve kendine güvenen 14, 15 ve 16 yaşındaki gençlerin, Allianz GMFK Facebook uygulaması veya allianzgmfk.com sitesi üzerinden kişisel bilgilerini girerek, yeteneklerini gösterecekleri bir video paylaşmaları bekleniyor. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, spor yazarı Okay Karacan ve eski milli futbolcu Metin Tekin’in de içinde yer aldığı deneyimli jüri, gelen videoları değerlendirecek ve yeteneğine inandığı iki genci Münih’e yollamak üzere belirleyecek. Büyük ödülü kazanamayan gençler ise, kampı arkadaşlarıyla paylaşmaları halinde, Allianz’dan spor çantası kazanma şansına sahip olacaklar. Kampa katılma hakkı kazanan isimler Mayıs sonunda mikrositemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan açıklanacak. Daha detaylı bilgiye Allianz Türkiye Facebook sayfasından erişilebilir. Tanıtım filmimizi izlemek için soldaki QR kodu telefonunuza okutunuz. Buluşma 2016 - 63 HABERLER ALLIANZ’DAN YEPYENİ BİR ÜRÜN, M TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI Müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapma vizyonuyla çalışan, sigorta sektörünün lideri Allianz Türkiye, özel sağlık sigortası kolaylığını her bütçe için erişilebilir kılan yeni ürünü “Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası”nı tüketicilerin hizmetine sundu. Bu yenilikçi ürün sayesinde tüketicilerin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı özel sağlık kurumlarında, Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki sağlık hizmetleri için alınacak ilave ücretleri ödemelerine gerek kalmıyor. Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, bütçe ve ihtiyaca uygun olarak tasarlanabilme özelliğiyle de özellikle kısıtlı bütçeye sahip tüketiciler için ideal bir çözüm sunuyor. İlave ücret ödemeden daha yüksek standartlarda sağlık hizmeti almak isteyenlerin kolayca yaptırabileceği Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası uygun fiyat ve ödeme koşulları sunuyor. Sigortanın kapsadığı teminatlar şöyle: ● Yatarak tedavi, suni uzuv, tıbbi malzeme ile evde bakım ve ambülans teminatları (Zorunlu temel teminat grubu) ● Ayakta tedavi teminatı (İsteğe bağlı teminat) ● 12 ay bekleme süresi olması kaydıyla doğum teminatı ALLIANZ’IN 2016 KÜRESEL RİSK BAROMETRESİ YAYIMLANDI Dünyada siber, Türkiye’de doğal afet ve terör endişesi artıyor D Dünya sigorta devi Allianz’ın yayımladığı yıllık Risk Barometresi Raporu’nda, iş dünyasındaki kesintiler arka arkaya dördüncü yıl en yüksek risk olurken, jeopolitik istikrarsızlık ve teknolojik sorunlar da iş hayatındaki kayıpların yeni sebepleri olarak ortaya çıkıyor. Rekabetçi piyasa ortamı ve siber tehditler ise ilk kez ilk üç küresel iş riskleri arasında yer aldı. Türkiye’den gelen verilere göre ise iş dünyası için en büyük risk doğal afetler. Savaş, terör ve ayaklanma gibi politik riskler hemen ikinci sırada yer alıyor. İş dünyasındaki kesintiler üçüncü sırada yer alırken, dünya ortalamasında ilk üç küresel risk arasında yer alan siber riskler Türkiye’de 7. sırada yer aldı. 64 - Buluşma 2016 Bilim kahramanlarını desteklemeye devam A Allianz Türkiye, 2014 yılında Soma’da gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, bölgedeki öğrencilere yönelik Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile başlattığı projesini 2016 yılında derneğin “stratejik ortağı” olarak desteklemeye devam ediyor. Allianz Türkiye’nin, “Allianz SomaDA” (Soma Dayanışma Ağı) kapsamında bölgede 6 ilçe ve 16 okulda başlattığı Bilim Kahramanları Buluşuyor projesine bu sene 50 öğrenci 6 takımla katılıyor. Turnuvaya hazırlık ve katılım süreçlerinin Somalı öğrencilerin üzerindeki etkilerini saptamak üzere uzman psikolog ve akademisyenler tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları turnuvaya katılan öğrencilere uygulanarak, betimsel analiz yöntemi ile elde edilen veriler Bilim Kahramanları Derneği tarafınca raporlandı. Bu görüşmeler çerçevesinde hazırlanan raporda, bilimsel ve teknolojik çalışmaların, maden kazasının travmatik etkilerini azaltmakta olumlu katkıları olduğu belirlendi. Hayatlarında ilk defa deneyimledikleri turnuvaların öğrencilere normal hayatlarına dönüş için katkı sağladığı, süreç boyunca kendilerini değerli hissettikleri, özgüven kazandıkları, eğlendikleri, daha mutlu, kararlı ve umutlu oldukları kaydedildi. A M Allianz bu yıl da dünyanın en değerli sigorta markası oldu D Dünyanın önde gelen sigorta ve finans şirketlerinden Allianz, uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in her yıl yaptığı “Global 500” marka araştırması sonucunda 18,6 milyar avroluk marka değeri ile “Dünyanın En Değerli Sigorta Markası” olarak belirlendi. Allianz böylece, Brand Finance’in araştırmasında üst üste üçüncü kez dünyanın en değerli sigorta markası oldu. Dünyanın ilk 500 markasını da yansıtan araştırmada Allianz, tüm markalar arasında 43. sırada yer aldı. Marka değerini bir önceki yıla göre yüzde 8,1 oranında artıran Allianz, dünyanın en değerli ilk 50 markası sıralamasında yer alan tek sigorta markası oldu. KOBİ’LERLE GÜÇLÜ VE GÜVENLİ YARINLARA Allianz Türkiye’nin Marka Elçisi Kaan Baysal tarihe geçti A Allianz Türkiye’nin gururla desteklediği genç piyanist, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın 22 Nisan’da verdiği özel konserin sekiz solistinden biri olarak seçildi. Türkiye’nin her yerinden, 25 yaş altı çok sayıda müzisyenin arasından seçilen Kaan Baysal, bu başarısıyla henüz 13 yaşını doldurmadan Türkiye’nin dört büyük orkestrasının eşlik ettiği genç solist olarak tarihe geçti. Kaan Baysal’ın ayrıca, “Yılın Genç Müzisyeni” dalında Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’ne de aday olduğu açıklandı. Anadolu’nun üretimi ve ihracatı ile yükselen şehirlerinde, yerel işletmelerin küresel rekabette ayakta kalabilmeleri için sigortacılık sektörü açısından alabilecekleri önlemlerin konuşulduğu “KOBİ’lerle Güçlü ve Güvenli Yarınlara” buluşmalarının ilki Konya’da yapıldı. Allianz Türkiye koordinasyonuyla yürütülen, Hazine Müsteşarlığı, kamu ve yerel yönetimlerin desteği ile gerçekleştirilen buluşmada, Konyalı KOBİ’lere risk yönetimi, KOBİ sigortaları, ihracat sigortaları, bireysel emeklilik gibi konularda kapsamlı bilgi verildi. Konya Ticaret Odası’nda düzenlenen ilk buluşma, Hazine Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç, Konya Vali Yardımcısı Hasan Karakaş, Allianz Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Turul, Allianz Sigorta Genel Müdürü Arif Aytekin, Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü ve Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk’ün katılımı ile gerçekleşti. Motto Müzik’ten birinci yaşında, gençlik ve müzik araştırması: GENÇLER EN ÇOK SEZEN AKSU PAYLAŞIYOR M Müziği hayatının merkezine alan herkese karşılıksız ve Türkçe içerik sunan Türkiye’nin ilk ve tek dijital müzik platformu Motto Müzik, arasında geniş çaplı bir müzik eğilimleri araştırması gerçekleştirdi. Mart ayında birinci yaşını kutlayan Allianz Platformu Motto Müzik, büyük kentlerde yaşayan 35 bini aşkın öğrenci ve çalışan gencin, 2015 yılı boyunca Twitter platformunda paylaştıklarını inceledi. Araştırmaya göre gençler: ● En çok Türkçe pop, en az caz dinliyor. ● Sırasıyla en çok Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Teoman ve Gülşen’i paylaşıyorlar. ● Müzik aletlerinden en çok gitar, bağlama ve piyanoya ilgi duyuyorlar. Mart ayında birinci yaşını kutlayan Allianz Platformu Motto Müzik, yaşgününü kutlamak için Türkiye’nin müzik haritasını yayımladı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Antalya’da üniversite öğrencisi olan 20 bin 815 Twitter kullanıcısı ile çalışma hayatındaki 14 bin 906 genç yetişkin olmak üzere 35 bini aşkın gencin, 2015 yılında Twitter platformunda yaptığı paylaşımları inceleyen araştırma, gençlerin müzik ve dijital dünya ile ilişkilerinin yanı sıra eğlence anlayışlarına da ışık tutuyor. Buluşma 2016 - 65 son nokta BU PORTRELER HURDADAN B Brezilyalı sanatçı Christian Pierini, nam-ı diğer “Mister C”nin yaptığı portreler şu sıralar epey konuşuluyor. Ama portrelerini yaparken kullandığı malzemeler öyle aklınıza gelen şeyler değil… İşi yaramayan elektronik hurdaları kullanıyor. Kablodan vidaya, klavyeden plağa, CD’den kameraya kadar birçok şeyi kullanarak yaptığı tablolar arasında Albert Einstein, Amy Winehouse, Jimmy Hendrix ve Dali gibi isimler var. 66 - Buluşma 2016 Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile SGK’lıların Artısı Var Siz de Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırın, özel sağlık sigortasının artılarından faydalanın. Allianz Acenteleri veya 0850 399 99 99 A’dan Z’ye güvenceniz www.allianzsigorta.com.tr