Dergiyi indirmek için tıkla
Transkript
Dergiyi indirmek için tıkla
editor Genel Yayın Yönetmeni Cumhur Dinçer Editörler Didem Yeşim Pektok Hazırlayan Fazlı Gökhan Yıldız Kapak Görseli Fazlı Gökhan Yıldız ARI BİLGİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ AKADEMİSİ Caferağa Mahallesi Mühürdar Caddesi Dumlupınar Sokak No:27 Kadıköy | İstanbul (Merkez) Kadıköy Beşiktaş : 0 216 414 4 274 : 0 212 258 4 274 Pendik : 0 216 491 4 274 Şirinevler : 0 212 541 4 274 Mecidiyeköy : 0 212 267 4 274 www.aribilgi.com twitter.com/aribilgi facebook.com/aribilgi Sürekli üreten, değişime ve gelişime odaklı, doğru ve açık iletişime inanan, öğrencisine daha iyisini sunmayı hedefleyen, her günü bir önceki gününden bir adım önde, kendini aşma hedefiyle yoluna devam eden, tek rakibi yine kendisi, işi sadece eğitim olan Arılarız biz. Sloganımız ‘Önce Fayda’. İlk amacımız, öğrencilerimize aralarında ayırım gözetmeden, doğru müfredat, profesyonel eğitmen, ferah sınıf ortamlarında eğitim vermektir. Öğrenci Anayasasıyla, Türkiye’nin en iyi danışmanlık firmaları aracılığıyla iş imkanı sağlamasıyla, aylık düzenlediği ücretsiz kişisel gelişim ve mesleki gelişim seminerleriyle bilişim eğitim sektöründe ilklere sahibiz.Tüm bunlar Arı gibi çalışmakla ve işine inanmakla oluyor. Tüm şubelerimiz bir Arı Kovanı. Dergimize de bu isim yakışırdı. Öğrencilerimizde arı gibi çalışkan kısacası kocaman çalışkan bir ekibiz. Bizim için güzel bir heyecan Arı Kovanı... Arı Bilgi Bilişim Teknolojileri Akademisi öğrencilerine ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Dağıtım oranı baskı sayısıyla sınırlıdır. Didem Yeşim PEKTOK Editör editor@aribilgi.com 06 MERCEK -SSD & HDD - Cumhur DİNÇER 08 ÖĞRENCİ İŞİ 10 TEKNOLOJİ -Fotoğraf Makinesi ve Tarihçesi 14 SAĞLIK -Fiziksel Aktivite ve Sağlık 16 HOBİ -Ebru Sanatı 19 AJANDA -Vizyondaki filmler-Konser-Tiyatro 20 KİTAP - Kağıt ev - Carlos Maria Dominguez 22 ASTROLOJİ 23 içindekiler GÜNCEL- Kara deliğin sırrı çözülüyor! guncel Yerli Uydu Ocak 2019’da Bitecek! Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (MÜSİAD) stratejik ortaklığında 11-12 Aralık 2015 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri powered by TÜRKSAT etkinliğine ilgi büyüktü. 6 bin 500 kişinin ziyaret ettiği etkinlikte 2 bin kişi de 8 ayrı salonda düzenlenen 20’yi aşkın paneli izledi. montajı tamamlanmayan 17 tabliyenin tamamlanması için Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal’a Boğaz trafiğini kapatabileceği talimatını iletti. Afganistan ile e-Devlet Pazarlığı SAHA İstanbul Yerli Uydu Parçalarına Talip Oldu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın açılış törenlerini gerçekleştirdiği program birçok ilke sahne oldu. Dünyada ilk kez halka açık telekonferans ile TÜRKSAT 4B uydusundan İstanbul’da yapımı devam eden 3. Boğaz Köprüsü, 3. Havalimanı, Körfez Geçiş Köprüsü ve Ankara’da bulunan TAI Uydu Test Merkezi’ne canlı bağlantı gerçekleştirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile kürsüden anlaşmaya vararak TÜBİTAK Uzay moderatörlüğünde üretilen 6A uydusunun bitiş tarihini 2019’un başına çekti. Yerli Uydu üretimi için bitirme tarihi öne çekilirken, parçaların üretimi konusunda Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı Halil Tokel, “Uydu ve Ekosistemi: Endüstri ve Teknoloji Açısından Bakış” panelinde yaptığı açıklamada “Türkiye’de 400 Bin sanayici var, biz bu sanayicilerimizin yeteneklerini biliyoruz. SAHA İstanbul olarak bitiş tarihinin hızlandırılması için gerekli parçaların üretilmesine talibiz” dedi. Etkinlikte varılan anlaşma ile TÜBİTAK Uzay, Türksat A.Ş. ve SAHA İstanbul yetkilileri Ocak ayında bir araya gelerek parçaların üretim sürecini belirleyecekler. SAHA İstanbul, TÜBİTAK Uzay ve Türksat A.Ş. arasında 200 milyon dolarlık bir yerlileşme çalışması yapılacağı öngörülüyor. Dev Projelerde Bitiş Tarihi Kesinleşti 4.5G’de Yerli Devrim Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım 3.Havalimanı için bitiş tarihini T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun ortak doğum günü tarihi olan 26 Şubat 2018’e çekti. Körfez Geçiş Köprüsü’nün Nisan 2016 olan bitiş tarihi için tabliyelerin montajının Şubat 2016’da tamamlanması talimatını verdi. Bakan Yıldırım, 3. Köprü için 12 Aralık Cuma günü gerçekleştirilen “4.5G Teknolojileri ve 5G Vizyonu” panelinde sunum yapan T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilişim Başkanı Ali Taha Koç, 4.5G teknolojilerindeki yerlilik oranını açıkladı. Koç yaptığı sunumda, birinci yıl yüzde 35, ikinci yıl yüzde 40, üçüncü yıl ise yüzde 45 oranında yerli katkı kullanılması zorunluluğunu frekans kullanıcılarının taşıyacağını belirtti. Ayrıca Koç, yerli katkı oranın- 6 I www.aribilgi.com da yüzde 10 KOBİ yerlilik şartı aranacağını vurguladı. Bu sayede sadece frekans kullanım hakkı için 2 milyar euro bedel ödenen 4.5 G Teknolojilerinde yerli devrim süreci başladı. e-Devlet Kapısı’nın yürütücüsü olan Türksat A.Ş. ile e-Devlet’ten sorumlu Afganistan Bakan Yardımcısı Wahabuddin Sadaat, Uydu Uzay ve Teknoloji Günleri’nde bir araya geldi. Afganistan’ın e-Devlet ihtiyaçları ve Türkiye’nin sunabileceği hizmetler masaya yatırıldı. Tarafların birçok konuda uzlaşmaya vardığı toplantıda imzanın 2016’da atılması planlanıyor. Projenin teknik bedeli 250 milyon dolar. Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri Amerika ve Dubai yolcusu Etkinlik Koordinatörü Hakan Kurt yaptığı açıklamada, “11-12 Aralık 2015 tarihleri arasında İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri’ne 6 bin 500 profesyonel katıldı. Etkinlikte 400’ü aşkın profesyonel iş görüşmesi gerçekleştirildi. 20 uluslararası panelin düzenlendiği etkinlikte, firmalar yeni sözleşmelere imza attı. Bu sayede Türkiye’nin stratejik sektörlerindeki gücünü artırdığımız gibi, mevcut algıyı da başarılı bir şekilde yönettik.” dedi. Kurt başarılı geçen etkinliğin önümüzdeki yıl Amerika ve Dubai’de de yapılma kararı alındığını söyledi. Kaynak:teknolojioku.com Kara Deliğin Sırrı Çözülüyor! Donut teorisi uzun süredir bu konuya açıklık getirmeye çalışan en yakın Kara Delik teorisiydi. Şimdi ise bu bulutların sabit olmayan, hareketli ve parçalı yapıda olmasının bilinmesi, bu teoriyi daha da şekillendirecek. Çünkü eğer bu sistem doğruysa, yıllardır tahmin edilen açıyla alakalı olması durumu, yerini gerçekten değişken olan, her Kara Deliğin kendine özel farklı bulutlarının olması gerçeğine bırakacak. Araştırmacıların sıradaki hedefi ise bu gaz ve toz yığınlarının neden ve nasıl bir araya gelebildiğini bulabilmek. Uzayın en görkemli ve garip objelerinden biri olan Kara Deliklerin gizemi çözüldü ve içeriğinde ne olduğu bilim adamları tarafından bulundu. Kara Delikler uzayın en garip objelerinden biridir. Ortası kara yuvarlak olan ve etrafını ağır bulutumsu gazların kapladığı bu gizem, sonunda bilim adamları tarafından çözülüyor. Bulunan bilgilere göre aslında Kara Deliklerin yapısı hiç de karmaşık değil. Bazı Kara Deliklerin etrafı o kadar kalın gaz ve toz bulutlarıyla kaplı ki teleskoplarımız içini veya oluşumun kendisini göremiyor. Ancak NASA ve Avrupa Uzay Acentası ortak yapımı takımın çekmeyi başardığı X-ray görseller ile bulutların tam göbeğinde bulunan Kara Delik gözlenebilmiş. Bu uzun süreli gizemin çözülmesi için bilim adamları yıllardır donut teorisini ileri sürüyor. Buna göre Kara Delikler farklı gaz bulutu çevrelerine sahip değil, olay sadece bakış açısı ile alakalı. Donut şeklinin ortasını kara deliğin merkezi, donutun kendisini ise gaz bulutu olarak hayal ettiğinizde, bilim adamlarına göre bazen sadece kalın bulutların görülmesi, yan açıyla bakılmasıyla alakalı. Yani Dünya’dan görüş eğer Kara Deliğin tam üstünden görünümüne denk geliyorsa, kara delik ve etrafındanki bulut açıkça görülebiliyor. Kara Deliklerin yapısı Sabit, değişmez ve puslu yapıda olması beklenen Kara Delik, tam aksine seri gaz ve kum yığınlarının bir araya gelerek birbirine sıkıca tutunmasından oluşuyor. Gaz bulutu hakkında bilgi vermesinden çok akıllardaki en meşhur soru olan “Neden bazı Kara Delikler o buluta sahip değil?” sorusuna cevap veriliyor. Kaynak:shiftdelete.net 7 I www.aribilgi.com mercek SSD vs HDD - VERİ DEPOLAMA SAVAŞLARI Cumhur DİNÇER HDD: Hard Disk Drive (Sabit Disk) SSD: Solid State Disk (Katı Durum Diski) Farklı üretim teknolojileri nedeniyle yapısal olarak birbirlerinden tamamen farklı iki birimle karşı karşıyayız. Hard diskler daha çok defalarca yazılıp silinebilen DVD’ler gibi düşünülebilecekken, Solid State Diskler ise Usb bellek tarzında bir çalışma prensibine sahiptirler. SSD’ler bu nedenle motorlu, hareketli parçalar içermezler. Hızları, sabit disklere oranla en az iki kat daha yüksektir. Bir dosyayı kopyalama, taşıma, önbelleklemeye alma, program çalıştırma, işletim sistemi açılışı, kapanışı gibi durumlarda önceki bilgisayar kullanımı deneyimlerinizin çok ötesinde bir performans farkını SSD disklerde görebilirsiniz. 7200 RPM (Round Per Minute / Dakikada Tur Sayısı) Sabit Disklerde, üzerine verilerin kaydedildiği, genelde dakikada 7200 tur atarak çalışan manyetik yüzeye sahip diskler yer alır. Plak mantığına çok benzer şekilde çalışır. Bir farkla, çok hızlı olarak… Bu da belli bir miktar ses ve ısının ortaya çıkması anlamına gelir. Ayrıca bu hızın 150 - 200 mb/ sn civarlarında seyrediyor olması günümüzün veri akış hızı açlığı çeken yazılım ve oyunlarında artık yetersiz gelmeye başlamıştır. Ancak eskiden beri giderek azalan bir ivmeyle gelişmesini tamamlama sürecinden geçen bu teknoloji selefine göre ucuz sayılabilir bir fiyat aralığında teknoloji marketlerde raflardaki yerini almaktadır. 8 I www.aribilgi.com Solid State Diskler içlerinde bellek modülleri barındırırlar, bu yüzden hiç ses üretmeden çalışırlar, ısınma sorunu yaşamazlar, 450 – 500 mb/sn civarında veri kopyalama ve yazma hızına sahiptirler, darbeye dayanıklıdırlar. Buna karşın yeni gelişmekte olan ve emekleme dönemini geçiren bu teknoloji halefine göre oldukça yüksek fiyatlardan teknoloji piyasasına düşmüş olsa da bir önceki yıl aynı paraya alabildiğiniz ürünün şimdi iki katı kapasitede ürünü aynı fiyata alabilmektesiniz. Fakat bilişim sektöründeki tüm ürünlerde olduğu gibi, bu ürün gamında da ciddi bir markalar arası rekabet bulunmakta. Kimisi kalitesinden ne olursa olsun ödün vermemeyi düşünerek belli bir fiyat aralığında kalmayı sürdürürken, kimi firmaların ürünlerinde ise SSHD gibi hibrit yapılar da görmekteyiz. Maliyet düşürebilmek için kullanılan tüm yöntemler direkt olarak performansa da etki ediyor görünüyor. Mikroçip tabanlı bu teknolojide doğal olarak yüksek kapasite eşittir yüksek fiyat demek oluyor. Günümüzde tek bir sabit Disk en fazla 3 TB kapasiteye sahiptir ve 1 Terabyte kapasiteli 3 plaka içerir. Bu eski sistem mekanik manyetik diskler içerisinde elektrik motoru, mıknatıs, veri okuyucu kafa, hava geçirmez kaplama ve elektronik devreler içerir. Solid State Disklerse sadece bir ya da bir kaç devre kartından oluşur. En büyük avantajları hızlı olmalarıdır. Sabit diskler bir veriye ulaşmak için, veri manyetik diskin neresinde ise okuyucu kafanın diskin o bölgesine gitmesine ihtiyaç duyarlar. Ancak Solid State Disklerde verilere ulaşmak için sadece tıklamanız yeterlidir. USB bellekler de, tıpkı manyetik diskler gibi, Megabyte seviyelerinde veri depolama alanı boyutlarında başlayıp, günümüzde gigabytelarca veriyi depolayabilecek kapasiteye ulaşmayı başarmışlardır. Ancak halen daha yüksek maliyetli olduklarından, mekanik disklerin depolama kapasitelerinde ulaşamamışlardır. Bugün piyasada yer alan 1 Terabyte boyutlu SSD disk bulmak oldukça zor ve maliyetli olacaktır. Genel itibariyle 32, 64, 128 ve 256 Gb boyutlu SSD diskler tercih edilmektedir. Peki, bu Solid State Disklerin fiyatları dışında hiç negatif yönü yok mu derseniz, en büyük dezavantajının sabit disklere nazaran çok daha kısa ömürleri olmasıdır diyebiliriz. Bu rakamlar oldukça yüksek ve bireysel çabalarla ulaşması zor olsa da yine de böyle bir sınır vardır. Örneği söz konusu depolama ünitelerinin her biri 100.000 okuma-yazma işleminden sonra performansını kaybetmekte, hatta kullanılamaz hale gelmektedir. Bu sebeple SSD disk teknolojisi halen geliştirilmekte ve farklı yöntemler uygulamaya çalışılmaktadır. Avantajları: - Hızlı açılış. - Veriye hızlı erişim. - Sessiz çalışma. - Az enerji tüketimi ve az ısınma. - Daha uzun ve fazla mekanik dayanıklılık. - Daha ufak boyutlar. - Yazma ve okumada daha az hata. olan SSD ürünleri sağlam koruması sayesinde ısı ve nem gibi dış etkenlere karşı da yüksek ölçüde dayanıklıdır. Diğer Artılar: SSD diskler mekanik parça içermediğinden sıfır ses ile çalışırlar, ayrıca geleneksel disklerden daha hafiftirler ve daha düşük oranda güç harcarlar. bilgisayarlarda yer alan Express Card gibi arabirimlere ya da masaüstü bilgisayar anakartlarındaki PciExpress yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar. SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul seviyeye geleceğini umuyoruz. Eksi Yönleri: - Yüksek son kullanıcı fiyatlarına sahipler. - Normal Sabit disklere göre kapasiteleri düşüktür. Plakalı sabit disklerden farklı olarak SSD disklerde bir veriye ulaşmak için disk plakasının o noktaya gelmesini beklemeniz gerekmez, bu sayede disk üzerinde pek çok farklı nokta ya dağılmış olan verilere çok yüksek hızda ulaşabilirsiniz. İşletim sistemleri dahil pek çok uygulama düşük gecikmeli arama ve okuma zamanları sayesinde geleneksel disklerden çok daha hızlı açılır ve yükleme zamanları önemli ölçüde kısalır. Ortalama erişim süresi mekanik plakalı disklerde 12-14ms arasında iken bu süre Solid State Disklerde 0.1ms'nin bile altındadır. Daha Uzun Süreli Veri Saklama: Solid State Disklerin tahmini kullanım ömrü 2 milyon saattir. Bu tam 230 yıla denk gelmektedir. Geleneksel sabit diskler en fazla 10 yıla kadar dayanabilirken, SSD'ler sayesinde verilerinizi ömür boyu saklayabilirsiniz. Tabii bu durum tercih ettiğiniz marka ve modelde kullanılan malzeme kalitesi ile de doğru orantılıdır. Dayanıklılık: SSD diskler mekanik hiçbir parça içermediğinden sarsıntı ve çarpmalara karşı çok daha dayanıklıdır. Üstelik yüksek nem, ısı ve basınç gibi geleneksel sabit disklerin çalışmasını engelleyen pek çok durumda SSD diskler çalışmaya devam edebilir.1500G'lik şoka dayanım kapasitesi Masaüstü bilgisayarlarda tercih edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün 700 gram ağırlığa ulaşabilmekte. Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen 2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile 120 gram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD, benzer kapasiteler sunmasına karşın neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir. Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir Solid State Diskin tam verimle kullanılırken ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri özellikle okuma/yazma ve rastgele arama yaparken ciddi anlamda enerji tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile çalışma süresini de olumlu etkiler. Günümüzde standart bir masaüstü bilgisayar diski saniyede 90 MB, dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB okuma seviyesine ulaşabilmektedir. Standart bir Solid State Diskte ise okuma hızı saniyede 200 MB seviyesindedir. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı kaldı. Her iki platform için de sabit diskler artık SATA olarak üretiliyor. Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün. Solid State Disklerde tüm modellerde –özel olan birkaç alternatif dışındabağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0 bağlantısını görebilmek de mümkün oluyor. Boyutlarında istenildiği gibi oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü SSD ve HDD Disk Kıyaslaması HDD Diskli Bilgisayar - Bilgisayar açılış hızı : 01:41 sn. SSD Diskli Bilgisayar - Bilgisayar açılış hızı : 00:23 sn. HDD Diskli Bilgisayar - 25 MB kapasitesinde PDF dosyası açılış hızı : 03:11 sn. SSD Diskli Bilgisayar - 25 MB kapasitesinde PDF dosyası açılış hızı : 00:06 sn. HDD Diskli Bilgisayar - 20 GB Müzik yükleme (2990 müzik) : 05:40 sn. SSD Diskli Bilgisayar - 20 GB Müzik yükleme (2990 müzik) : 03:35 sn. HDD Diskli Bilgisayar - Dayanıklılık testi (Vibrasyon) : > 351 Hz işlevsiz halde SSD Diskli Bilgisayar - Dayanıklılık testi (Vibrasyon) : > 1500 Hz sorunsuz çalışmaya devam ediyor. HDD Diskli Bilgisayar - Batarya testi : 02:35 dk. SSD Diskli Bilgisayar - Batarya testi : 02:50 dk. 9 I www.aribilgi.com o renci isi Öğrenci çalışmalarımızı sizlerle paylaşıyoruz... Ümit HANÇER 10 I www.aribilgi.com 3dMAX Anıl ÇİNİCİ Grafik Tasarım 11 I www.aribilgi.com o renci isi Öğrenci çalışmalarımızı sizlerle paylaşıyoruz... Duygu KONDOĞLU Grafik Tasarım Büşra KARLI Web Tasarım teknoloji Fotoğraf Makinesi ve Tarihi Basit bir ayna veya merceğin işleyişinin anlaşılması yönünden çok önemli olan görüntü kavramı, optik sistemlerin analizlerinde de o derece önemlidir. Kullanımı en yaygın olan optik aletlerden biri cismin görüntüsünü bir film veya elektronik olarak bir çip üzerine kaydeden fotoğraf makinesidir. Fotoğraf, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışığın duyarlı yüzey üstüne düşmesi ve duyar kat üstünde sabitlenmesi işidir. Fotoğraf makinesinde, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışık; objektifte ulaşır ve odaklanır,sonra,hemen objektifin içinde bulunan ve adına diyafram denen diske ulaşır. Bu diskin amacı;gelen ışığın şiddetinin ayarlanabilmesidir. Bu işi ise ortasında bulunan ve kullanıcı tarafından ayarlanabilen bir delik sayesinde yapar. Objektifte toplanan ve odaklanan ışık diyaframdan geçerek örtücüye ulaşır. Örtücü perde çekim sırasında önceden seçilen bir süre boyunca açık kalarak, ışığın film üzerine düşmesini sağlar. Fotoğraf Makinesi Lensleri (Mercekleri) Nasıl Çalışır? Lensler ışığı toplamda belirli bir açıda kırarlar, ışığın hangi açıda geldiği önemsizdir. Toplam kırma açısını lenslerin yapısı belirler. Yuvarlak lensler daha fazla kırılma açısına sahiptir. Temel olarak, kavisli lensler lens üzerindeki farklı noktalar arasındaki mesafeyi arttırır. Bu, ışığın bir kısmının hareket süresine diğer kısmının hareket süresinden daha fazla olmasına neden olur, böylece ışık daha keskin bir dönüş yapar. Kırılma açısını arttırmak açık bir etkiye sahiptir. Belirli bir noktadan gelen ışınlar lenslere daha yakın bir noktada birleşirler. Düz bir lenste ışınlar keskin bir kırılma yapamazlar.Dolayısıyla 14 I www.aribilgi.com ışınlar lensten daha uzak bir noktada birleşir. Merceklerle gerçek resim arasındaki mesafeyi arttırmak, resmin boyutlarını da arttırır. Projektörleri düşünecek olursak, projektörü ekrandan uzaklaştırırsak, görüntünün büyüdüğünü görürüz. Temel olarak fotoğraf makinesinde de aynı şey olur, lenslerle gerçek görüntü arasındaki mesafe artarken ışınlarda daha fazla genişler ve daha geniş bir gerçek görüntü oluşturur. Fakat fotoğraf filminin boyutları sabittir. Eğer makineye çok katlı bir lens takarsanız, geniş bir görüntü yansıtacaktır, fakat film bunun orta kısmını gösterecektir. Lenslerin başlangıç noktası çerçevenin orta noktasındadır. Dairesel mercekler daha küçük resimler oluştururlar, böylece film yüzeyi daha geniş bir alanı görebilir. Profesyonel fotoğraf makineleri ekranda çeşitli büyüklüklerde resim görebilmeniz için farklı lensler takabilmenize olanak sağlar. Lenslerin yakınlaştırma gücünü üzerlerinde yazan ‘Odak Mesafesi’ tanımlar. Fotoğraf makinelerinde, Odak Mesafesi lensler ile uzaktaki bir nesnenin gerçek görüntüsü arasındaki mesafe olarak tanımlanmıştır. Yüksek odak mesafesi daha yüksek bir görüntü yakınlığını belirtir. Uygun Ortamlarda Uygun Lensler (mercekler) Kullanılarak Kaliteli Resimler Çekilebilir. Farklı lensler farklı durumlarda uygunluk sağlar. Eğer bir dağın resmi çekilmek istenirse, telefoto lensleri kullanılmalıdır, bu lensler özel olarak uzak odak mesafesine sahiptir. Eğer yakın bir resim çekilmek istenirse, geniş açılı lensleri kullanılmalıdır, bu lensler çok daha kısa odak mesafesine sahiptir, böylece görüntüyü önünüzde küçültür.örneğin bir insan yüzü çekiyorsanız, yüz hemen önünüzde olmasına rağmen bütün bir görüntüyü filme aktarabilirsiniz. Standart bir 50mm lik mercek önemli bir derecede yakınlaştırma ya da küçültme işlemine olanak tanımaz, bu merceklerle fazla uzak ya da yakın olmayan ideal bir resim çekilebilir. edilen görüntü çok net olmakta ise de gümüş bakır karışımı levhanın kolayca kırılması ve bu yönden çok pahalı olması fazla gelişmesini önledi. Tarihçesi Aynı süreler içinde Henry Fox Talbot bir takım kimyasal maddelere batırılmış kâğıtlar üzerinde görüntü elde etmeyi başardıysa da yavaş yavaş kararması ve görüntünün net olmaması nedeniyle kolayca unutuldu. Ancak Talbot’un bu buluşu için ilk defa “FOTOĞRAF” kelimesi kullanılmıştır. Bir süre sonra da negatiflerin pozitife çevrilmesi başarılmıştır. Böylece modern fotoğrafçılığın temeli atılmıştır. Fotoğrafçılığın başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Fotoğraf tarihi karanlık kutu içinde görüntü elde etmenin tarihi olduğu kadar, bu görüntüleri fotokimyasal yollarla saptamanın da tarihidir. Sekizinci yüzyılda Müslüman bilgin İbn-i Heysem gümüş nitrat’ın güneş ışığı etkisiyle karardığını bulması ve 15. yüzyılda büyük sanatçı Leonardo da Vinci’nin karanlık odada mevcut ufak bir deliğin dış dünyadaki görünümlerini aksettirmesi fotoğrafçılık tarihindeki önemli başlangıçlardır. Sanatçılar Rönesans devrinde karanlık kutuyu buldular. Böylece, ışığın girdiği ufak bir delik aracılığıyla karanlık kutunun öbür ucunda konunun ters çevrilmiş bir görüntü görebiliyordu. 18. yüzyılda karanlık kutunun bir ucuna mercek ve diğer ucuna da buzlu cam konularak görüntü kutunun dışında görülebilir hale getirildi. Işığın kimyevi maddeler üzerindeki etkisi ve gümüş tuzlarının görüntü sapma duyarlılığı 200 yıl önceden biliniyordu. 1725 yılında, kireç ve gümüş nitrat sürülmüş bir kâğıt üzerine bir şekil konulup güneşe tutulduğunda kâğıt üzerinde bu şeklin bir görüntüsünün meydana geldiği görülmüştür. 19. yüzyılın başında kâğıt, gümüş nitrat çözeltisine batırılarak negatiflerin elde edilmesi başarıldı. Fotoğrafçılığın ilk ve esaslı gelişmesi, vernikle saydam hale getirilmiş olan kâğıt üzerindeki bir görüntünün kalay levha üzerine getirilmesidir. Daha sonra, Yuda Bitümü ile kaplanmış kalay levha üzerine düşürülen bir görüntüde güneş ışığı düşen yerlerin beyazlaştığı görülmüştür. Niepce ile başlayan fotoğraf çalışmaları 1829’da Jacques Mande, Daugerre ile birleşip 1837’de Daugerreotype’ı ortaya koymalarıyla birden gelişim göstermeye başladı. Bu işlem gümüşle karıştırılmış bakır bir levhanın sünger tozu ve zeytinyağı ile silindikten sonra 1/16 oranında su ve nitrik asit birleşiminde yıkanıp hafif bir ateşte ısıtılmasını ve ikinci defa nitrik aside batırılmasını gerektiriyordu. Böylece hazırlanan levha iyoda batırılıp makineye yerleştiriliyor, ışık durumuna göre 5 ile 40 dakika poz veriliyordu. Elde edilen görüntü 47.5 °C ısıdaki cıvayı kapsayan bir tepsinin içine konulana kadar ortaya çıkmıyordu. 1840 yılında ışığı 16 kere fazla geçiren bir mercek kullanılarak poz süresi düşürüldü. Daugerre tipi ile elde Daha sonra fotoğraf kâğıtları, yumurta akına batırılarak pürüzsüz bir yüzey elde edilmiştir. Ancak bu yöntem ayrıntıları ortaya çıkarmakta başarısız olmuştur. Yumurta akının iyotlaşması ise başarılı sonuç vermiştir. Bundan sonra ıslak levha yöntemi daha sonra da kuru levha yöntemi bulunmuştur. Bu tarihlerde bir fotoğraf çekebilmek için ulaşılabilmiş en büyük poz süresi 1/25 saniye idi. 1852 yılında George Eastman, Kodak makinelerinde 10 poz çekebilen bromür kaplı Jelatin rulolar bulunan Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya sürerek çok büyük aletler taşıması gereken fotoğrafçıya kolay hareket imkânı sağladı. Fotoğraf çekildikten sonra makine fabrikaya gönderiliyor ve jelatin film kâğıttan ayrıldıktan sonra bir cam üzerine yerleştiriliyor ve sonra yeniden makineye film doldurularak sahibine iade ediliyordu. 1870’de Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif banyolara batırılarak duyarlılıklarını arttırma yolunu buldu. 1880 yılında kırmızıya karşı duyarlılığı çok sınırlı olan ortokomatik filmin yanında, pankromatik filmler ortaya çıktı. Fotoğraf 19. ve 20. asırda değişik astigmat merceklerin, selüloz asıllı filmlerin kullanılması, fotoğraf makinesi ve film sanayinde gelişmelerle günümüzdeki durumuna geldi. kaynak:wikipedia 15 I www.aribilgi.com sa l k Fiziksel Aktivitelerin Sağlık Üzerindeki Etkileri Düzenli fiziksel aktivite sağlığın korunması ve geliştirilmesinde önemli rol oynar. Sağlık; bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam bir iyilik halinde olması olarak tanımlanmaktadır. Sağlık kaliteli yaşamın vazgeçilmez koşulu olarak kabul edilmektedir. Teknolojik gelişmelerle günlük aktivite yoğunluğunu azaltmak her ne kadar yaşamı kolaylaştırsa da uzun vadede hareketsiz bireylerin sayısını arttırmakta ve sağlığı olumsuz etkilemektedir. Fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını arttıran önemli nedenlerden biri olmuştur. Çocukluk çağından itibaren düzenli aktivite alışkanlığı kazandırmak, egzersizi günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline getirmek ve en azından her birey için günlük bedensel aktivite miktarını arttırmak bireysel sağlığımızın korunması ve ileride karşılaşılacak sağlık tehditlerinin azaltılması konusunda oldukça büyük öneme sahiptir. Fiziksel aktivite; günlük yaşam içerisinde kas ve eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını arttıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanır. Yürümek, koşmak, sıçramak, yüzmek, bisiklete binmek, çömelmek-kalkmak, kol ve bacak hareketleri, baş ve gövde hareketleri 16 I www.aribilgi.com gibi temel vücut hareketlerinin tümünü ya da bir kısmını içeren çeşitli spor dalları, egzersiz, oyun, ve gün içerisindeki aktiviteler fiziksel aktivite olarak kabul edilebilir. B- Diğer Vücut Sistemleri Üzerine Etkileri : Damarların kan akışına olan direnci azalır ve kan basıncı düşer, Damar yapısının elastikiyetini arttırır, 1-Bedensel Sağlık Üzerine Etkileri : A- Kas-İskelet Sistemi Üzerine Etkileri : Kas kuvvetinin ve kas tonusunun korunması ve arttırılması, Kas ve eklemlerin esnekliğinin korunması ve arttırılması, Hareket alışkanlığının ve fiziksel aktivite toleransının artması (kondüsyon ve dayanıklılık), reflekslerin ve reaksiyon zamanının gelişmesi, Yüksek kan kolesterol ve trigliserit düzeyini etkileyerek damar hastalıkları riskini azaltır, Kalbi güçlendirerek kalbe olan kan akışını arttırır ve kalp krizi geçirme riskini azaltır, ayrıca geçirilmiş kalp krizleriyle başa çıkma oranını arttırır, Akciğerlerin havalanması artar, solunum kapasitesinde artış meydana gelir, Düzenli aktivite yapan bireyler sigara bağımlılığından kurtulma konusunda inaktif bireylerden daha başarılıdırlar, Vücut düzgünlüğünün ve postürün korunması, Şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur, Vücut farkındalığının geliştirilmesi, Vücudun su, tuz, mineral kullanımının dengelenmesine yardımcı olur, Denge ve düzeltme reaksiyonlarının gelişmesi, Yorgunluğun azaltılması, Kas kasılması ve aktivitenin etkisiyle kemik mineral yoğunluğunun korunması ve osteoporozun önlenmesi, Kas dokusunca kullanılan enerji ve oksijen miktarının artması, Olası yaralanma, sakatlık ve kazalara karşı bedensel korunma geliştirmesi Metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler, Kadınlarda menopoza girme başlangıç yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde yardımcıdır, Damar yapısına etkileri nedeniyle beyine olan kan akışının artışına bağlı olarak erken demans (bunama) ve unutkanlık gelişim riskini azaltır, Beyin damar hastalıkları gelişim riskini azaltır. 2.Ruhsal ve Sosyal Sağlık Üzerine Etkileri : Egzersiz zamanları bireyin kendine ayırdığı zaman dilimleridir ve yaşama karşı toleransı arttırır, Kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur, Vücut ağırlığının korunması konusundaki etkileri nedeniyle bireylerin toplum içindeki konumu açısından etkilidir, Sağlıklı kas, kemik ve eklem yapısı üzerine olumlu etkileri nedeniyle vücut düzgünlüğü ve farkındalığını geliştirerek bedeni ile barışık, özgüvenli birey sayısı artar, Bireyler arası iletişim becerilerini geliştirir, Olumlu düşünebilme ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir, Her yaştan bireyler için sosyal uyum ve kabul görme oranını arttırır. Fiziksel aktivitenin, yukarıda belirtilen etkileri gösterebilmesi için • Düzenli olarak yapılması, • Devamlılık, • Uygun yoğunluk seçimi, • Günlük süre, • İlerleyici program gereklidir. görülebilmesi için özellikle çocukluk ya da ergenlik döneminde düzenli fiziksel aktivite yapma alışkanlığı kazanılmalıdır. Bunun için çocuklar yaşlarına uygun spora veya egzersize yönlendirilmeli, bilgisayar veya TV karşısında uzun süre kalmaları önlenmelidir. Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivite bile genellikle sağlığımız üzerinde olumluetkileri açığa çıkarmaya yeterlidir. medikalsozluk.com 17 I www.aribilgi.com hobi Ebru Sanatı Nedir? Nasıl Yapılır? Ebru Nasıl Yapılır? Tekne kitreli su ile doldurulur ilk olarak,uygun kıvam yakalanır. Hazırladığımız sıvı ince bir tülbent ile süzülür ve bu şekilde temizlenmesi sağlanır. Değişik renklerdeki toprak boyalarımız ezilerek uygun hale getirilir. Bu işlemden sonra meydana gelen çamur benzeri boyamıza sığır ödü katılarak 15 gün dinlendirme işlemi yapılır. Bekleme işleminden sonra mamül sulandırma işlemiyle kullanıma hazırdır. Sanat,birçok alana yayılmış ve alt dalları olan bir bütündür.Ebru sanatı ise kağıt sanatlarının sadece biri. Osmanlı dönemine dayanan ve o dönemin kuralı olan usta-çırak ilişkisi mevcuttur ebru sanatında. Sanatçının iradesi dışında birçok olaydan ve durumdan etkilenebilir. Renklerin suyla dansı,renklerin uyumu ya da renklerin ahengi şeklinde adlandırılır çoğu zaman ebru. Farsça’da bulut,bulut gibi anlamına gelen ebri’den almıştır adını bu sanat. Görsel olarak harikalar yaratabileceğiniz , her insanda farklı duygular uyandıran ve ülkemizde de birçok sanatçı tarafından icra yapılmaktadır Ebru sanatı. Devrin son sanatçılarından Mustafa Düzgünman gerek eserleri gerekse ardında bıraktığı ve yetiştirdiği çırakları ile dikkat çekmeyi başarmıştır. Ebru sanatının nasıl yapıldığını ve bunun için hangi malzemelere ihtiyaç duyduğumuzu anlatmak istiyorum. Malzemeler: 1)Kağıt:Genellikle 1. hamur kağıt kullanılır,emici özelliği olmalı ve mat olmalıdır. Bir ebru tek seferde yapılabilir bu yüzden dikkat çok önemlidir. Hazırladığımız boya, fırça yardımıyla suyun üzerine damlatılır, şekiller oluşmaya başlayacaktır, sonrasında kağıt teknenin üzerine örtülür ve bundan sonra oluşacak şeklimizi beklemek kalır. 2)Kitre:Yapışma özelliği çok az olan bir yapıştırıcı/zamk. İlk olarak su ile birlikte karıştırılır ve uygun bir kıvama getirilir. 3)Tekne:İçerisine Kitre konulan kap 4)Fırça 5)Boyalar:Oksit kırmızı, oksit sarı, oksit siyah, lahur çiviti renkler Ebru sanatında ön planda olan ve daha çok tercih edilen renklerdir yine de bu sizin seçiminize bağlıdır. 6)Öd:Renklerin kitre üzerine yapışmasını ve dağılmadan orada kalmasına yardımcı olur 7)Biz:Ebruya şekil vermek amacı ile kullanılır. 19 I www.aribilgi.com ajanda Vizyondaki filmler Creed: Efsanenin Doğuşu Diriliş Film Konusu Rocky Balboa’nın Apollo Creed’in torunu Adonis Creed’i profesyonel boks hayatına hazırlamayı kendisine görev edindiği filmde, Balboa efsanesi bir kere daha ayağa kalkacak! Filmin başrollerinde Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Tessa Thompson, Phylicia Rashad, Tony Bellew yer alıyor. Yönetmen koltuğunda Film Konusu Michael Punke’ın kaleme aldığı The Revenant: A Novel Of Revenge kitabından beyazperdeye uyarlanacak olan öykü, kürkleri için hayvanlar avlayan bir kuruluş için çalışan Hugh Glass adındaki bir tuzakçının, bir boz ayı tarafından ölümcül bir biçimde yaralandıktan sonra, kendi ekibi tarafından ölüme terk edilmesini anlatıyor. Nitekim Glass’ın yaraları bir 20 I www.aribilgi.com süre sonra iyileşecek ve hem kendisini ortada bırakan ekibinden hem de hayvam kürkü için katliam yapanlardan intikam alacaktır. Vizyon Tarihi: 22 Ocak 2016 Tür: Western , Macera Yönetmen: Alejandro González Iñárritu Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Domhnall Gleeson Ryan Coogler, senaryo koltuğunda ise Aaron Covington oturuyor. Vizyon Tarihi: 8 Ocak 2016 Tür: Dram Yönetmen: Ryan Coogler Oyuncular: Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Tessa Thompson Konser Konser %100 Akustik Sunar- Bülent OrtaçgilKalben Tiyatro Ormanlardan Hemen Önceki Gece %100 Akustik ikinci konseri Bülent Ortaçgil ve ön grup olarak Kalben ile 8 Ocak’ta garajistanbul’da. 08 Ocak 2016 21:00 garajistanbul, İstanbul %100 Akustik konserler serisinde gelecek aylarda Feridun Düzağaç, Birsen Tezer ve Kaan Tangöze’yi izleyebileceksiniz. Türkiye’de şehir müziğinin önemli isimlerinden Bülent Ortaçgil, “Sen” isimli yeni albümünü Ada Müzik’ten çıkarttı. Her zamanki gibi tüm söz ve bestelerde sanatçının imzasını taşıyan “Sen”, çok özel Ortaçgil şarkılarıyla bezeli... Çağdaş tiyatronun yönünü değiştiren Fransız yazar Bernard-Marie Koltès’in tek kişilik oyunu Melis Tezkan ve Okan Urun’dan oluşan biriken’in rejisinde Rıza Kocaoğlu ile sahneye taşınıyor. Geçtiğimiz sezonu ödüllerle kapatan oyun, bu sezon Zorlu PSM’de seyirciyle buluşmaya devam ediyor. “Sokağın köşesini dönüyordun, seni o zaman gördüm, yağmur yağıyor, üst baş sıırlsıklam, saç baş perişan, olacağı bu tabi yersen o kadar yağmuru, ama olsun dedim içimden...” 22 Ocak 2016 - Zorlu Performans Sanatları Merkezi-Stüdyo Yazan: Bernard-Marie Koltès Çeviren: Ayberk Erkay Bülent Ortaçgil, yoğun konser temposuna rağmen yedi yıldır albüm yapmamıştı. Son çalışması Sen’de yer alan yeni şarkılar, sanatçının sevenlerini ziyadesiyle memnun edeceğe benziyor. Albümde müziklerin yanı sıra şarkı sözlerinin de şiirselliği göze çarpıyor. Yöneten, sahne tasarımı, video: biriken Bu geceninn ön grubu Kalben; Güçlü yorumuyla dikkatleri üzerine çeken, Kırılan dökülen ve her seferinde güzelliğe dönüşen şeyler için şarkılar söyleyen Kalben, “Hep birlikte söylemek üzere” diyerek sizleri konserlerine bekliyor. Ses tasarımı, müzik: Ömer Sarıgedik Oynayan: Rıza Kocaoğlu Yönetmen yardımcısı: Gözde Kocaoğlu Işık tasarımı: Kemal Yiğitcan Dekor uygulama: Jesse Gagliardi Afiş tasarımı: Emre Erdem Arya: “Sposa son disprezzata” (Vivaldi) Soprano Simge Büyükedes, Piyano - İklim Tamkan Asistanlar: Günce Ateş, Berkay Şanveren, Mehmet Taşyürek, Oğulcan Kızıltuğ 21 I www.aribilgi.com kitap Kağıt Ev Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar. Kâğıt Ev, işte bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer’in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- Bruma Lennon’la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir Joseph Conrad cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesi... Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez’in, yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandıran novellasını Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirdi. Peter Sis’in çizimleri ve Cem Ersavcı’nın kapak fotoğrafıyla, kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher... Kitabın Adı: Kağıt Ev Kitap Yazarı: Carlos Maria Dominguez Sayfa Sayısı: 360 Yayın evi: Jaguar Kitap 22 I www.aribilgi.com astroloji Koç Boğa Yeni yılın ilk ayı hareketle başlıyor. Mars yönetici olduğu Akrep burcuna ilerliyor, her alanda daha kararlı, cesur ve girişken olabilirsiniz. Para, yatırım konularında özellikle işleriniz artabilir. Alacak, verecek, vergi ve yatırımlar önem kazanıyor. Ortak gelirler, kazançlarınız üzerinde daha çok durabilirsiniz. 4 Ocak’ta Mars’ın güçlü olduğu Akrep burcuna ilerlemesi ilişkilerinizi hareketlendirecek gibi. Karşınızdaki kişilerden, eşiniz, sevgiliniz veya yakın arkadaşınız ya da ortağınızdan çok daha kararlı bir duruş ve cesaret görebilirsiniz. Size ne istediklerini bilen tavırla, çekinmeden ve cesurca yaklaşıp, isteklerini açıkça ortaya koyabilirler. Karşıdan gelecek tepkilere hazır olmalısınız. İkizler Ocak ayının çoğunluğunda Merkür geri gidiyor olacak. Sizin için önemli zira yönetici gezegeniniz. Merkür gerilerken geçmişe geri dönüp bakma, değerlendirme açısından önemli bir dönem geçirebilirsiniz. Önceki yıla, yılı nasıl geçirdiğinize, gelecek hedeflerinize konsantre olabilirsiniz. Yapacaklarınızı, işlerinizi biraz daha bekletme durumunda kalabilirsiniz. Hızlı ve esnek hareket etmeniz zor olabilir. Yengeç Merkür’ün 25’ine kadar geri gittiği ay boyunca iletişim ve ikili ilişkiler en çok dikkat etmeniz gereken konulardan biri haline gelebilir. Sözleriniz, ifadeleriniz yanlış anlamalara neden olabilir ya da karşınızdakiler sizi yanlış anlamaya meyilli olabilir. İş konularında yavaşlama, erteleme ve bozulan cihazlara, trafik ve yol durumlarına dikkat etmeniz gerekiyor. Aslan Ocak ayı oldukça hareketli geçeceğe benziyor. Mars’ın Akrep burcuna ilerlemesiyle birlikte eviniz ve ailenizde çok daha fazla iş ve aktivite söz konusu olabilir, öyle ki işinizi dahi eve taşımak durumunda kalabilirsiniz. Aile bireyleriyle daha çok uğraşıp ilgilenmeniz gerekebilir, sağlık durumlarına dikkat etmek gerekiyor. Başak Burcunuzun yöneticisi de olan Merkür’ün ayın 25’ine kadar geriliyor olması ayın sizin için en önemli olaylarından biri hiç şüphesiz. Pek çok konuda kendinizi duraklatılmış, beklemede hissedebilirsiniz. İşiniz, kariyeriniz veya ilişkinizle ilgili gereken ve dilediğiniz adımları atmakta zorlanabilirsiniz. İsteklerinizin zamanında gerçekleşmiyor olması sizi hayal kırıklığına uğratsa da bunun yalnızca geçici bir dönem olduğunu unutmamalısınız. 23 I www.aribilgi.com Terazi İyi ve güzel haberi hemen verelim, Mars burcunuzdan ayrılıyor ve güçlü olduğu Akrep burcuna geçiyor. Anlamı hayatınıza engeller getiren, sizi sinirlendirip kızdıran pek çok olay sona eriyor. Sakinleşeceksiniz ve bu durumdan en başta yakın ilişkileriniz etkilenecek, sevgiliniz, eşiniz veya yakın arkadaşınız bu duruma oldukça sevinebilir. Para ve iş konularında ise kontrolü ele alıyorsunuz. Akrep Yönetici gezegeniniz Mars’ın düşük olduğu Terazi’den çıkıyor olması bu ayın sizin için en sevindirici gelişmesi. Uzunca bir süredir kontrolünüz dışında gelişen olaylar, beklemediğiniz kişilerden gördüğünüz ani ve beklenmedik tepkiler, aşırı ve kontrol edilemeyen iş yoğunluğu sizi hayattan bıktırdıysa artık rahatlama zamanınızın geldiğini söyleyebiliriz. Yay Ay boyunca küçük kısmet gezegeni Venüs burcunuzda ilerlemeyi sürdürüyor dolayısıyla belli bir şans, kısmet ve korumanın üzerinizde olduğunu belirterek başlayalım. Gerek ilişkileriniz, gerekse ilişkileriniz konusunda kısmetlisiniz, şansınızı doğru kullandığınız halde güzel sonuçlar elde edebilirsiniz. Oğlak İGüneş burcunuzda ilerlerken ışığı üzerinizde, özgüveniniz yerinde ve tam, güzel gelişmeler, yeni başlangıçlar söz konusu olabilir. Özellikle basın, medya, yazın alanında, uluslararası, yabancılarla ilgili konularda veya seyahatlerle ilgili birtakım gelişmeler söz konusu olabilir. Kova Ayın sizin açınızdan en çarpıcı gelişmesi iş hayatınızda ipleri elinize almanızı sağlayacak olan Mars’ın Akrep burcuna geçişi. Kariyerinizle ilgili çok daha aktif hale gelebilirsiniz. Gücünüzü, cesaretinizi göstermekten kaçınmayacaksınız. Agresif, girişimci yanlarınızı çok daha fazla ortaya koyabilirsiniz. Bu durum sert ve korkusuz bir imaj çizmenizi sağlayabilir. Balık Ocak ayı düşünerek, fikir üreterek, inançların, felsefelerin, kişisel gelişiminizin üzerine giderek ve kazanımlarınızı bol bol paylaşarak geçirebileceğiniz bir ay olabilir. Hemen ayın başında Mars Akrep burcuna ilerleyerek sizi özellikle iş ve para konularında oldukça rahatlatıyor. Egolardan, kıskançlıklardan ve benzeri duygulardan kaynaklanan krizlerin sona ermesi hayatınızı kolaylaştıracak hiç şüphesiz. Kaynak: elle.com