DEM AJANS
Transkript
DEM AJANS
(6x1,5l) Kostenlos - Üçretsiz Kaynak Suyu DEM AJANS Geleceðe iliþkin tercihi- AYLIK KÜLTÜR-SANAT VE ENFORMASYON GAZETESÝ YIL: 1/ SAYI: 1/ 1 MART 01 (4x6x0,5l) (1X5l) Max-Planck-Str.15 50858 Köln-Mansdorf Telefon:02234-208517 Telefax:02234 208516 Reklam Ýnternet Computer Desing Dizgi Mizanpaj Hack str. 3 70190 Stuttgart Tel: 0711 3000711/12 Fax: 0711 4205003 www.dem-ajans.com info@dem-ajans.com YÝRMÝ YILLIK EVLÝLÝK SONA ERDÝ Ý Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516 ki yýldan beri ayrý yaþamakta olan çift sonunda boþandý ve ünlü sanatçý Þývan Perwer ayaðýnýn tozuyla yeni bir evliliðe Maden Suyu G ülistan’ýn istememesine ve evliliðini kurtarmak için harcadýðý çabaya raðmen, yirmi yýllýk yuvalarý yýkýldý! Sayfa 3’de (6x1,5l) (12x0,5l) Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516 • Coca Cola • Evian • Vittel • Red Bull • Desperados • Heineken • Bavaria Birasý 8,6 • Bordeaux • Baujolais Þaraplarý 200’ü aþan çeþitlerimizle 1 Mart 2001’den itibaren toptan þatýþlarýmýz baþlamaktadýr. Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516 Inh: M. Köylüce INTERNET TELEFONIEREN FOTOKOPIEN TELEFONKARTEN GESCHENKARTIKEL Hier Weltweit Preiswertter Telefonieren Hier Weltweit Preiswerter Internet-Surfen Tabakwaren Zeýtungen Zeýtschriften Schützenenstr. 70 44147 DORTMUND HAKCAN Üretici’den Tüketici’ye halk 1 NISAN 2001’DE HIZMETINIZDE köprüsü Einzel-und Großhandel SEYHAT Yeminli tercümanlýk ve danýþmanlýk bürosu Inh: LIEGEN CENTER Billstedter Hauptsrt. 15 22113 HAMBURG 040/736 742 57 HAKCAN bir halk kuruluþudur Hatice Eldeniz (übersetzerin/ Dolmetscherin) Hack str. 3, 70190 Stuttgart Tel: (0711) 42 05 001 Fax: (0711) 42 05 003 Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban Bayramý kutlu olsun! Sayý: 1 31 www.dem- 1 Mart 2001 DÝLAN LOGO & MELODÝ 0190 85 35 53 40 Sevdiklerinize, dostlarýnýza... istemesi sizden, göndermesi bizden Sayý: 1 HATÝCE ELDENÝZ heldeniz@dem-ajans.de MANIPULASYON HEVESÝ Z Yaptýrmak istediginiz özel logolar için: 0190 83 45 46 Özgün Müzik 11000-Aðladýkça-A.Kaya 11001-Beni Vur-A.Kaya 11002-Cavbella 11003-Düþler Sokaðý 11004-Enernasyonal 11005-Gaybana Geceler 11006-Gitme-Y.Bingöl 11007-Gözlerin-Z.Livaneli 11008-Gülenaz 11009-Kan Çiçekleri11010-Karlýkayýn Ormaný 11011-Kilise Haber Saldým 11012-Kum Gibi-A.Kaya 11013-Leylim Ley- Z.Livaneli 11014-Odam Kireçtir-.Livaneli 11016-Seviyorum Seni-O.Akýn 11017-Toprak-H.Gültekin 11018-Turnalar-Y.Bingöl 11021-Yedi Kule-Y.Türkü 11022-Yunus 11023-Arkadaþ-M.Dermirað 11024-Fabrika Kýzý-A.Kaya 11025-Hasretinle Yandý 11026-Ýkinci Bahar 11027-Maskeli Balo Halk Müziði 12000-Ah bir Ataþ Ver 12001-Allý Turnam 12003-Atabari 12004-Bana bana Gel 12005-Bilmem þu Feleðin 12006-Bir Dalda Ýki Elma 12007-Bursa Türküsü 12008-Çadýrýmýn Üstüne 12009-Çanakkale Ýçinde 12010-Çay Elinden Öteye 12012-Deli Gönül 12013-Deriko 12014-Eminem-Karadeniz 12015-Esmerim Biçin Biçim-1 12017-Fincaný Taþtan Oyarlar 12018-Fýndýk Dallarý 12019-Gine Dertli Dertli 12020-Habudiyar 12022-His Hisi Hançer 12023-Ýki Keklik 12024-Ýndim Havuz Baþýna 12025-Kadifeden Kesesi 12026-Karadýr Kaþlarýn 12028-Kýzýlcýklar 12029-Konyalým 12031-Sivas Ellerinde Sazým.. 12033-Maçka Yollarý 12034-Madýmak 12035-Mastika 12037-Misket 12040-Ordunun Dereleri 12043-Recebim 12044-Reyhani-Mardin 12045-Þaha Giderim 12046-Þeker Oðlan 12047-Þeyh Þamil(ceylan) 12048-Silifkenin Yoðurdu 12049-Süt Ýçtim Dilim Yandý 12050-Tren Gelir Hos Gelir 12051-Üsküdara Gider Ýken 12052-Uzun Ýnce Bir Yoldayým 12055-Yaylalar 12057-Zeybek-Ýzmir Sanat Müziði 13001-Ada Sahilleri 13002-Adýný Anmayacaðým 13004-Agora Meyhanesi 13007-Arým Balým Peteðim 13008-Aþkýn Kanunu 13009-Aþkýný Söyle 13010-Ayrýlmalýyýz Artýk 13011-Bak Yeþil Yeþil 13012-Bana Her Þey Seni.. 13016-Bir Sevgi Ýstiyorum 13017-Bir Yangýnýn Kulunu 13018-Biz Ayrýlamayýz 13019-Biz Çamlýcanýn Üç Gül.. 13020-Biz Heybelide Her Gece 13021-Bu Aþam Hüzünleri 13022-Çile Bülbülüm Çile 13023-Dönülmez Akþamýn 13024-Duydumki Unutmuþsun 13025-Eller Eller 13026-Elbet Bir Gün 13028-Eski Dostlar 13029-Feride 13032-Gül Nihal 13036-Ýnleðen Naðmeler-1 13037-Ýnleðen Naðmeler-2 13038-Ýstanbul Artýk.. 13039-Kalamýþ 13040-Kemancý 13041-Kýz Sen Ýstanbulun 13043-Mavi Boncuk 13045-Menekþelendi Sular 13047-Nasýl Geçti Habersiz 13055-Sevemez Kimse Seni 13056-Þimdi Uzaklardasýn 13058-Unut Sevme Beni 13059-Unutun Beni Zalim 13060-Üzgünüm Leyla 13061-Vurgun-M.Abacý 13062-Yaðdýr Mevlam Su 13063-Yangýn olur Biz.. 13064-Yýldýzlarýn Altýnda 13065-Zeytin Gözlüm-A.Özkan POP 10700-Adý Bende Saklý-S.Aksu 10703-Akdeniz Akþamlarý 10704-Alla Beni Pulla Beni 10706-Araba-M.Sandal 10707-Aradýn Mý-H.Avþar 10708-Arkadaþým Eþek 10711-Aþk-S.Erener 10713-Aslolan Aþktýr-S.Erener 10714-Asrýn Hatasý-S.Ortaç 10715-Ateþ Böceðimsin 10716-Ayrýlmayalým-Doðuþ 10717-Ben Güzelden Anlarým 10720-Beni Yak-S. Aksu 10722-Bing Bang Bong 10724-Bir Gülü Sevdim-Z.Özer 10726-Bu Akþam Ölürüm 10728-Bu Ne Dünya Kardeþim 10730-Bunu Adý Ayrýlýk 10731-Caným Sevgilim-1-Baha 10732-Caným Sevgilim-2-Baha 10733-Cesaretin Var mý Aþka 10734-Çok Uzaklarda-Nilüfer 10735-Daðlar Daðlar-B.Manço 10736-Deli Gönlüm-A.N.Yengi 10737-Deli Mavi-Y.Salkým 10738-Delisin 10739-Derbeder-S.Arýca 10740-Divane 1-Yaþar 10741-Divane 2-Yaþar 10742-Elbette-C. Erçetin 10743-Eller Havaya-Ý.Ç.E 10744-Esmer Günler-Nilüfer 10745-Firuze-Sezen Aksu 10746-Geceler-Nilüfer 10747-Gel Günaha Girelim 10748-Geri Dön-S. Aksu 10749-Gittiðin Yaðmurla Gel 10750-Gönül-Z.Özer 10751-Gönül Esmer Ýster 10754-Göz Yaþlarým Anlatýr 10756-Hadi Beni Dasa Kaldýr 10758-Halil Ýbrahim Sofrasý 10760-Ham Çökelek-A.Taþ 10763-Hatýrla Beni-M.Samdal 10765-Haydi Geþ Benmle Ol 10767-Hep Beraber-M.Sandal 10768-Hepsi Seninmi-Tarkan 10770-Hercai-Çelik 10771-Ýllaki-H.Peker 10773-Ýstanbul-L.Yüksel 10774-Kader-S.Aksu 10775-Kar Beyaz-K.Tekin 10776-Kara Sevda-B.Manço 10777-Karam-H.Peker 10778-Karlar Düþer 10779-Katibim 10781-Kazma-B.Manço 10782-Keskin Býçak.S.Aksu 10783-Kimdi-Tarkan 10785-Kumralým-Yaþar 10786-Kurþun Adrs Sormaz ki 10787-Lal-S.Erener 10788-Mavilim-Nülüfer 10790-Metcezir-L.Yüksel 10792-Neler Oluyor Hayatta 10793-Nere mi Nere mi 10794-Nereye-S:Ortaç 10795-Nick The Copper 10796-Onun Vedasý-Yaþar 10797-Öyle Sarhoþ olsam ki 10798-Oynatmaya Az Kaldý 10799-Papatya Fallarý 10800-Peþindeyim 10801-Ruhumu Asla 10802-Rüya-B.Manço 10803-Samanyolu 10804-Sana Ne oldu-1 10805-Sana Ne Oldu-2 10806-Sana Sýðýnýyorum 10807-Sarý Çizmeli 10808-Sarý Odalar 10809-Þarkýlar Güzelse Hala 10810-Selahattin Eyyubi 10811-Selam aleyküm 10812-Sen Aðlama 10813-Sen Gidince 10814-Senden Benden Bizden 10815-Senin Anan Güzel Mi 10816-Seninle Bir Dakika 10817-Sevdim-H.Avþar 10818-Sevdim Sevilmedim 10819-Seveceðim-A.Pekkan 10820-Þýmarýk-1 10821-Þýmarýk-2 10822-Þýmarýk-3 10823-Sitem-S.Aksu 10824-Sok Kalbini-Nalan 10825-Son Mektup-R.Elroman 10826-Son Mektup-Zerin Özer 10828-Sono Yok Bu aþkýn 10829-Söz Vermitim 10830-Sultaným-L.Yüksel 10831-Tahatalara Vur-B.Kurt 10832-Tuana-L.Yüksel 10833-Tutuklu-S.Aksu 10834-Unut Beni-Tarkan 10835-Unutmamlý 10837-Yalan-C.Erçetin 10838-Yalancýsýn-S.Ortaç 10840-Yalanýn Batsýn-H.Yener 10843-Zalim-L.Yüksel 10845-Zennube -A.Taþ 10846-Zor Kadýn- S.Erener Rock 19000-Ankarada-H.Levent 19002-Aþk Herþeyi Af Edermi 19003-Bir Garip Aþk 19004-Cilvenoy-Destan 19005-Çöpçüler 19006-Ela Gözlüm-H.Levent 19007-Fesüpanallah-1 19008-Fesüpanallah-2 19009-Gülen Dam-H.Levent 19010-Hani Benim Olacaktýn 19011-Holigan 19012-Ýki Yabancý 19013-Kaðýzman-H.Levent 19014-Param Parça-teoman 19015-Resimdeki Gözyaþlarý 19016-Sen Geçerken Sahilden 19017-Siyahýn Matemi-Sarp 19018-Yar Bana Varmadý 19019-Yollarda Bulurun seni Marþlar 18200-Beþiktaþ Marþý 18201-Cimbom-GS 18202-Fenerbahçe Marþý 18203-Fenerbahçeliyiz 18204-Galatsaray Marþý Arabesk & Fantazi 17000-Ah O Gözlerin-Ö.Deniz 17001-Aslan Gibi 17002-Basbas Paralarý Leylaya 17003-Batsýn Bu Dünya 17004-Belalým-M.Kýrmýzýgül 17005-Bende Özledim Bende 17006-Bence Talih 17007-Berivan 17008-Bir Kulunu Çok Sevdim 17009-Bir Tessseli Ver 17011-Cingenem 17012-De Get Yalan Dünya 17013-Delikanlý Gibi-Ç.Sedat 17014-Dil Yarasý-O.Gencebay 17015-Dön Maralým 17016-Dön Ne Olur 17017-Emmi Oðlu 17018-Fadimenin Düðünü 17019-Gülüm-Doðuþ 17020-Gülüm Benim-Ý.Tatlýses 17021-Güz Gülleri 17022-Havar 17023-Ýki Ýki Dört Eder 17024-Kaderimin Oyunu 17025-Kanýma Dokunuyor-G.Ergen 17026-Kardeþlik Türküsü 17027-Kurþuni-G.Ergen 17028-Mavi Mavi 17030-Mevsim Bahar Olunca 17031-Mutlu Ol Yater-Ý.Tatlýses 17032-Ne Bugün Ne Yarýn-Ý.Erkal 17033-Ne Faydasý Var- Ý.Tatlýses 17034-Nikah Masasý 17035-Özledim-S.Þahin 17037-Seninle Baþým Dertte 17038-Sözlerim Sevenlere 17039-Sürünüyorum-H.Avcý 17040-Unuturum-E.Gündeþ 17041-Var Ya-A.Þan 17042-Ya Hey-Emrah 17043-Yaðmur-N.Karaböcek 17044-Yok Ya-Alpay 17045-Yoruldum-M.Kýrmýzýgül 17046-Zeyno-Ceylan Kürtce Müzik 10500-Ey Ragip 10502-Biz Bu Yola Baþ 10512-Cane Cane 10511-Zer Mirican 10503-Adare 10504-Newroze 10505-Herne Pes 10506-Masider 10507-Dügün Baba 10508-Kýzýl Güller Açýnca 10509-Semmo 10510-Ez Xelefim 10513-Malan Barkýr 10514-Lorke 10515-Zimane Kurdi NOT: Logolar sadece Nokia, Melodiler ise Nokia ve Sagem telefonlarýna uyumludur. Bu servisin dakikasý 3,63 DM. Servis süresi 2 dakikadýr aman içerisinde insanlar kendilerini ifade etme yeteneklerini gerek olumlu gereksede olumsuz yönde kullanmýþlardýr. Baþkalarýný yüceltmek, emir vermek veya ilham kaynaðý olmak yine insanlarý düþürmek, morel bozukluðu yaratmak için hata ve hata yýkmak için kulanmýþlardýr. Çok sayýda ifade tarzlarý olmasýna raðmen en çok kulanýlan diðer insanlarla yapýlan konuþmalardýr. Ýnsanlar bütün dikkatlerini sosyal iliþkilere vermektedir. Kendilerini ifade etmek istediklerinde birilerinin kendilerini gönülü dinlemesi ihtiyacý duyarlar. Kendilerini dinleyen olursa, dinleyicilerinin istemlerine kendilerini ayarlamak, onlarýn çýkarý doðrultusunda ve istemlerine uygun ve tabi ayný zamanda kendi duygularýný ve isteklerini onlara anlatmak için incelik gösterme ispatýna giderler. Ýnsan toplumunda komunikasyon bilgi alýþveriþi yapma olanaðý olarak kulanýlýr. Bu kuþkusuz doðrudurda, fakat ifade etmek komunikasyon demek deðildir. B G EL E BASIN MESLEK ÝLKELERÝ 1. Yayýnlarda hiç kimse; ýrký, cinsiyeti, sosyal düzeyi ve inançlarý nedeniyle kýnanamaz, aþaðýlanamaz. 2. Düþünce, vicdan ve ifade özgürlüðünü sýnýrlayýcý; genel ahlak anlayýþýný, din duygularýný, aile kurumunun temel dayanaklarýný sarsýcý ya da incitici yayýn yapýlamaz. 3. Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykýrý özel amaç ve çýkarlara alet edilemez. 4. Kiþileri ve kuruluþlarý, eleþtiri sýnýrlarýnýn ötesinde küçük düþüren, aþaðýlayan ve iftira niteliði taþýyan ifadelere yer verilemez. 5. Kiþilerin özel yaþamý, kamu çýkarlarýnýn gerektirdiði durumlar dýþýnda, yayýn konusu olamaz. 6. Soruþturulmasý gazetecilik olanaklarý içinde bulunan haberler, soruþturulmaksýzýn veya doðruluðuna emin olunmaksýzýn yayýnlanamaz. 7. Saklý kalmasý kaydýyla verilen bilgiler, kamu yararý ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayýnlanamaz. 8. Bir basýn organýnýn daðýtým süreci tamamlanmadan o basýn organýnýn özel 2 1 Mart 2001 Sadece kendi duygu gerçekliðini açýklamakla bitmiyor, baþkalarýnýda buna teþfik etmek gerekiyor. Görülen þuki insanlar gittikçe kendilerini gerçek anlamýyla ifade etmekten çekinir oldular. Yanlýþ anlaþma korkusu çok sayýda insanýn kendilerini ifade ederken gerek duygularýný gerekse düþüncelerini manipule etme gereði duymaktadýr. NEDEN DERSÝNÝZ? Bu sorunun cevabýný kuþkusuz herkes kendince verebilecektir. Bu durum insanlarý bir taraftan yalnýzlýða iterken diðer taraftanda kendi manipulasyonlarýna kendilerinin inanmalarýna yol açmaktadýr. Hani bir söz var “birine kýrk kez sen delisin dersin o insan sonunda deli olduðuna inanýr”. Ýnsanlarýn kendi içinde yalnýzlaþmasýnda diðer etkenlerin yanýsýra en büyük rolü kendilerini gerçek anlamýyla ifade edememeleri ve kendilerini manipule etmeleri oynamaktadýr. Ne oluyor sonuçta, ya bulutlardan kendisine bir saray yapýyor kralým havalarýna giriyor. Tabi neyin kýralý olduðu belli deðil. Yada tamamen unutulmuþluk ülkesine býrakarak bu dünyalý deðilmiþ gibi davranýþlara giriyor. Fakat her ne kadarda kendini ifade etmekte duygu ve düþüþncelerini hata ve hata hal ve hareketini manipule etmeye çalýþsada, gerkçekliðin er geç kendisini dayatacaðý kaçýnýlmaz olduðu gibi, kurduðu hayali kiþiliðinde er geç týpký bir bulut gibi yaðmura dönüþüp eriyeceðide kesindir. Bu nedenle insanlar arasýndaki iliþkilerde gerçekçi olmak ve duygularýný manipule etmekten ziyade, olduðu gibi kendisini ifade etmek en doðru yol olmasý gerek. Ama bunu bildiðimiz halde baþta çabalarla gerçekleþtirdiði ürün, bir baþka basýn organý tarafýndan kendi ürünüymüþ gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alýnan özel ürünlerin kaynaðýnýn belirtilmesine özen gösterilir. 9. Suçlu olduðu yargý kararýyla belirlenmedikçe hiç kimse „suçlu“ ilan edilemez. 10. Yasalarýn suç saydýðý eylemler, gerçek olduðuna inandýrýcý makul nedenler bulunmadýkça kimseye atfedilemez. 11. Gazeteci, kaynaklarýnýn gizliliðini korur. Kaynaðýn kamuoyunu kiþisel, siyasal, ekonomik vb. Nedenlerle yanýltmayý amaçladýðý haller bunun dýþýndadýr. 12. Gazeteci görevini , taþýdýðý sýfatýn saygýnlýðýna gölge düþürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakýnýr. 13. Þiddet ve zorbalýðý özendirici yayýn yapmaktan kaçýnýlýr. 14. Ýlan ve reklam niteliðindeki yayýnlarýn bu nitelikleri, tereddüte yer býrakmayacak þekilde belirtilir. 15. Yayýn tarihi için konan zaman kaydýna saygý gösterilir. 16. Basýn organlarý, yanlýþ yayýnlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkýna saygý duyarlar. redaktion@demyeni tanýþacaðýmýz birilerine hemen farklý görünmeye baþlar böylece kendimizi eminiyete alýrýz. Hani olurya ne olur ne olmaz, en iyisi bizi böyle tanýsýn. Ama tabi sadece eminiyete alma olayý deðil çok sayýda nedenler vardýr. Önce toplumda tüm beðenilen özellikleri yükleniriz ve tam techizatlý olarak çýkarýz birilerinin karþýsýna. Ama toplumun sözümona beðendiði özellikler gerçekten olumlumu?. Hem her insanýn ayný özelliðe sahip olmasý gerektiði konusunda herhangi bir düþünce veya teze rastlamýþmýyýz. Eðer gerçekten öyleyse o zaman kimsenin kendi yapýsýný manipule etmesi gerekmiyor herkes olduðunuz gibi görünün. Ama olmazki o zaman!!! Birilerninden üstün olmamýz gerekiyor, birilerine “ sen neymiþsin be ...” dedirtmemiz gerekiyor. Hani olurya sadece duygularýmýzýn, gerçek olmasada, yalan sözlerle okþanmasý gerekiyor. Böyle olmasa mümkün deðil yaþam devam etmez. Öyle deðilmi???? Ýþte burda bir ilke var: ilk gördüðün bir insanýn görünen deðilde o an kendi yapýsýný manipule etmiþ birisi olarak görmek gerekir. Unutmamak gerekir biz insanlar damgayý cok severiz. Bu damgayý ne noter nede herhangi bir yer kaldýrabilir. Onun için kötü damgayý kendimizi manipule ettiðimiz için yiyeceðimize kendi gerçekliðimizle yiyelim. IMPERESSUM DEM GAZETESÝ Hack str. 3, 70190 Stuttgart Tel: 07113000711/ 12 Fax: 0711 4205003 www.dem-ajans.de redaktion@dem-ajans.de Hatice Eldeniz Herausgeber/ Geschäftsführerin Þükrü Yýldýz Chefredakteur Ali Köylüce Kuzey Almanya Temsilcisi Ersan Alin Nieder-Sachsen Temsilcisi Leman Günay M. Yalçýn Necat Yýldýz Ruhr Temsilcileri Miznapaj/ Gestaltung: DEM AJANS Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der Anzeigen und Anzeigentexte. Die von Verlag gestalteten Anzeigen sind urheberrechtlich geschützt. Sayý: 1 30 1 Mart 2001 GELÝÞEN TEHLÝKELER MASAYA YATIRILIYOR Biliþim sektörünün günden güne geliþen tehlikeleri ilk kez düzenlenecek bir konferansta tartýþalacak. Uluslararasý alanda hýzla geliþen biliþim sektörünün sorunlarýndan biri olmaya baþlayan virüs, hacker tehlikesi, bilgi sahtekarlýðý gibi güvenlik problemleri, Türkiye’de ilk kez 19 20 Mart 2001 tarihleri arasýnda Çýraðan Palace Hotel Kempinski’de yapýlacak SACIS EXPO 2001 Konferans ve Fuarý’nda masaya yatýrýlýyor. Konferansta uzmanlar, Dünyanýn en ünlü hacker’ý Kevin Mitnick’in „Güvenli bilgisayar herhangi bir aða baðlý olmayan bilgisayardýr. Kýrýlamayacak site, sýzýlamayacak að yoktur“ sözünün ne kadar doðru olduðu konusunda bilgi verecek. Türkiye ‘de ilk kez gerçekleþecek olan biliþim sistemlerinde güvenlik, denetim ve kontrol konferansý ile katýlýmcýlar, biliþim sistemlerindeki bu konularda nerede olduklarýný öðrenecek. Katýlýmcýlar web sitelerinin, internet veya aðlarýnýn güvenirliliði konusundaki bilgilerinin güncelleþtirilmesini saðlama imkanýný elde etmiþ olacak. Güvenlik yönetimi ve politikalarýný þirketlerinde nasýl uygulayacaklarýný öðrenecek olan katýlýmcýlar, bilgisayar sahtekarlýðýnýn suç sayýldýðý günümüzde bu suçun önüne geçilmesi için neler yapýlmasý gerektiði konusunda bilgi sahibi olacak. Uluslararasý alanda hýzla geliþen biliþim sektörünün sorunlarýndan biri olmaya baþlayan virüs, hacker tehlikesi, bilgi sahtekarlýðý gibi güvenlik problemlerine Türkiye’deki yerel biliþim sektörünün çözüm bulmasýna yardýmcý olmak güvenlik, denetim ve kontrol konularýnda çözüm arayanlara destek saðlamak amacýyla yapýlacak olan SACIS EXPO 2001 Konferans ve Fuarýnýn her yýl ayný tarihte yapýlmasý planlanýyor. Türkiye’nin de bu sektörde önemli bir yere sahip olmasý ve gereksinimi olan birimlerin biliþim sistemlerinin denetimi, güvenliði ve kontrolü konularýnda aydýnlatýlmasý ve çözüm arayanlara destek Konferansýn ana hedefleri. KONFERANSA KÝMLER KATILABÝLÝR? Bilgi güvenliði elemanlarý, Direktörleri, Yönetici ve Analistleri; Að yöneticileri, Sorumlularý, Müdürleri ve Uzmanlarý; Sistem Yöneticileri, Sorumlularý, Müdürleri, nalistleri ve Mühendisleri; IT Audit-Denetim baþkanlarý, Yöneticileri ve Denetim bölümü üyeleri; Acil durum kurtarým planlama elemanlarý ve Yöneticileri; Webmaster’lar; Risk yönetim görevlileri, Direktörleri ve Yöneticileri „KIRILMAYACAK SÝTE, SIZILMAYACAK AÐ YOK“ 1982’de Milvaukee’den bir grup hacker’in modemle Los Alamos Ulusal Laboratuvarý’nýn bilgisayarýna girmesiyle baþlayan elektronik sýzma vakalarý günümüze kadar artarak geldi. Bu konuda Computer Emergency Response Team Coordination Center’ýn (CERT-CC) yapmýþ olduðu araþtýrma sonuçlarý 1989’da 200’den az yasadýþý giriþim olduðunu, daha sonra geometrik bir þekilde artýþ göstererek 1991’de 400, 1993’te 1400, 1994’te 2241, 1995’in ilk birkaç ayýnda 3000 deneme olduðunu gösteriyor. ABD hükümetinin yapmýþ olduðu bir araþtýrma ise savunma bakanlýklarýnýn bilgisayarlarýna son yýllarda ortalama 250 bin saldýrý gerçekleþtiðini ve bu saldýrýlarýn 160 bininin baþarýlý olduðunu ortaya koydu. Bu saldýrýlar, dünyanýn en güvenli sitelerinden sayýlan Amerikan Savunma Bakanlýðý’nýn hacker denilen yazýlým kors- Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban Bayramý Kutlu Olsun! M edya MARKT www.demanlarýna, siber-teröristlere karþý zayýflýðýný ve son kullanýcýlarýn yada þirketlerin de baþýna benzer durumlarýn gelebileceðini ve geldiðini gösteriyor. Ama bu çaresiz kalýndýðý ya da hakkerlara karþý önlem alýnamaz olduðunu deðil, Güvenlik için daha çok çalýþýlmasý ve internet kullanýcýlarýnýn bilinçlendirilmesi gerektiðini gösteriyor. Bu konuda yapýlan çalýþmalar Firewall adý verilen koruma kalkanlarýna kadar uzanýyor. Fiziksel ve veya yazýlým olarak çýkan ve güvenli bir dünyanýn varlýðýndan bahseden bu geliþmeler aslýnda bize bir nebze olsun güvenlik saðlamýþ, hiçbir zaman tam manasýyla koruma kalkaný olamadý. Ancak bu incelemelere karþý her gün yeni saldýrý programlarý, teknikleri çýkmakta, bunlara karþý ise firewall yapýlarý güncellenerek sonu belli olmayan bir savaþ veriliyor. Dünyanýn en ünlü hacker’ý sayýlan ve dünyanýn dört bir yanýnda güvenlik konusunda seminerler, konferanslar verip, makaleler yazan, köþe yazarlýðý yapan Kevin Mitnick’in dediði gibi „Güvenli bilgisayar herhangi bir aða baðlý olmayan bilgisayardýr. Kýrýlamayacak site, sýzýlamayacak að yoktur.“ HACKERLAR’A KARÞI ORTAK SAVUNMA Aralarýnda Microsoft ve Oracle gibi firmalarýn da bulunduðu biliþim dünyasýnýn en büyük þirketleri, güvenlik açýklarýný kapatmak ve siber korsanlarýn saldýrýlarýný engellemek için ortak hareket kararý aldý. Ýnternette yer alan habere göre, teknoloji firmalarý, özel bir ortaklýk kurarak, hacker saldýrýlarýna karþý hassas bilgilerini paylaþýp, büyük þirketler ve hükümetler tarafýndan kullanýlan yazýlým ve donanýmlarýndaki açýklarýný kapatmaya çalýþacaklar. AT&T, Cisco, IBM ve Hewlett-Packard gibi þirketlerin de dahil olduðu 19 þirketten oluþan grup, 750 bin dolarlýk bütçeyle bu projeyi gerçekleþtirecek. „IT-ISAC“ adý verilen ve Internet Security Systems Inc. tarafýndan yönetilecek projeye, diðer þirketler 5 bin dolar ödeyerek üye olabilecekler. Projeyle þirketler, deðiþik saldýrýlar ve tehditler ile ilgili bilgileri, IT-ISAC üyelerine bildirecekler. Computer Associates International Inc, Electronic Data Systems Corp, Entrust Technologies Inc, Intel, KPMG LLP, Nortel Networks, RSA Security Inc, Securify Inc, Symantec, Titan Systems Corp, Veridian Inc. ve VeriSign Inc, grupta yer alacak diðer þirketler arasýnda bulunuyor. IM EKS (EINKAUFZENTRUM SCHARNHORST) Gleiwitzstr. 271, 44328 Dortmund Tel: 0231 24 13 840 Sayý: 1 3 YÝRMÝ YILLIK EVLÝLÝK SONA ERDÝ Ü nlü sanatçý çift Þývan Perwer ile Gülistan Perwer’in ayrýldý, ayrýlacaklar dedikodularý uzun zamandýr kulaktan kulaða dolaþýrken, nihayet yakýn çevrelerden edindiðimiz bilgilere göre, çiftin artýk kesin olarak ayrýldýklarý ve Þývan Perwer’in eski eþinden ayrýlmasýna neden olan Kendal Nezan’ýn eski sekreteriyle resmen birlikte yaþamaya baþladýklarý ve hatta evlenmiþ olduklarý artýk kesinlik kazandý. Þývan Perwer’in ufak tefek çapkýnlýklarýna alýþýk olmamýzla beraber, doðrusu 20 yýllýk yuvasýný yýkacak bir maceraya atýlacaðýný da kimse beklemiyordu. Halka malolmuþ bir sanatçýnýn yaþamý, kendisi kadar malolduðu halkýnda yaþamýnýn bir parçasý sayýlýr. Ýþte tam da böylesi bir nedenle olaðanüstü ilgi gören bu ayrýlýk haberinin halk arasýnda pek kabul gördüðü de söylenemez. Konuþtuðumnuz bir çok kiþi böyle bir ayrýlýðýn kabul edilmez, bunca yýllýk bir birlikteliðe hele hele sözkonusu baþka bir kadýn yüzünden son verilmiþ olmasýný esefle karþýlýyor ve genede olmamasý gerektiði konusunda hem fikir. “Olmaz olmaz” diyenlerde yok deðil. Bunlarý biz söylemiyoruz, halk söylüyor... GÜLÝSTAN PERWER BU AYRILIÐA NE DÝYOR? Gülistan Perwer bu ayrýlýða ne diyor; kendisiyle bu konu üzerinde birebir görüþemediðimiz, fakat yakýn çevresinden edindiðimiz bilgilere göre, önceleri Gülistan’ýn bu tür dedikodulara kulak asmadýðý. Bu durumun Þývan’ýn her zamanki kýsa süreli çapkýnlýklarýndan biri olduðu ve eninde sonunda dolaþýp yuvasýna döneceði kanaati vardý. Ancak zaman geçtikçe Gülistan’ýn huzursuzluðunun arttýðý, ister istemez söz konusu dedikodularýn doðruluðu konusunda inanýp, inanmamakta teredüt geçirdiðini de öðrendik. Hatta böylesi bir dönemde biraz sakinleþmek ve dinlenmek züere oðlu Serxwebun ile birlikte kýsa bir Amerikan gezisine çýktýðýda söyleniyor. Bu arada annesi ve babasýnýn ayrýlýðý karþýsýnda sessizliðini koruyan Serxwebun’un ise bu ayrýlýk kararýna nasýl baktýðý bilinmiyor. Artýk kendiside yirmilerinde olan Serxwebun, büyük bir olgunlukla bu ayrýlýk kararýna karþý çýkmasada, bu ayrýlýðý onaylamadýðý da bilineneler arasýnda. Halen daha Londra’da yaþamakta olan Serxwebun’un bu zor günlerinde redaktion@dem- 1 Mart 2001 ÞÜKRÜ YILDIZ sy@dem-ajans.de DEM! Bir yerlerden baþlamak gerekiyordu ve bizlerde baþladýk. Tüm eksikliklerimize ve bu alana olan yabancýlýðýmýza raðmen yaptýklarýmýzdan, bu iþide baþaracaðýmýzý biliyorduk, baþardýk. Dem Gazetesinin ilk sayýsýný çýkardýk. Daha basýlmadan ilginin yoðun olduðunu gördük. Reklamlarla yazýlar arasýnda dengeyi kurmakta zorlandýk. Bir çok reklamý gelecek sayýya býrakmak durumunda kaldýk. Bu bizleri sevindirdi ve çalýþmalarýmýza güç katktý. Ýyi tesbit edilmiþ bir ihtiyaça karþýlýk olarak çýkýyorduk. Onun içindir ki çýkmadan, reklamý yapýlmadan tanýndýk.... annesini yalnýz býrakmadýðý, hemen her fýrsatta görüþtükleri ve bu zorgünleri atlatmasýnda annesine destek olduðu söyleniyor. AYRILIK HEDÝYESÝ LONDRA’DAN Son olarak edindiðimiz bilgilere göre Þývan Perwer’in ayrýlýk hediyesi olarak eski eþi Gülistan Perwer’e Londra’da deðeri 300 bin sterlin olan bir villa armaðan ettiði iddia ediliyor. Tanýþdýklarýnda Kendal Nezan’ýn sekreterliðini yapmakta olan, eski sekreter ve Þývan’ýn Paris’e yerleþme kararý verdiði gelen haberler arasýnda. Aþk adama her çýlgýnlýðý yaptýrýr. Þývan’da bundan bir kaç yýl önce rüyasýnda görse inanmazdý belki gördüklerine. Gel görki yaþam bazen rüya, rüyalar bazen yaþam oluyor. ARTIK „DOTMAM“ YOK Kim derdi ki, Þývan Perwer bir gün arkadaþýnýn bürosunda gördüðü 24’ünde bir güzele gönlünü kaptýrýp, 40’larýnda 18’lik bir delikanlý gibi yüreði çarparak, içi titreyerek bakacak yeniden dünyaya. Ve kim inanýrdý ki böyle bir maceraya atýlýp 20 yýllýk evliliðini bittirip, 20 yýllýk emektarý, sevdiði, canýndan can bulduðu, sevgilisi, dostu, yoldaþý, iyi ve kötü günlerinde hep yanýnda bulduðu, uðruna “Dotmam”larý çalýp söylediði Gülistan’a bir güz elvada diyeceði...... DEM/ Paris Avantajlarýmýz vardý kuþkusuz, bir çok deðiþik gazete ve dergide çalýþmýþ olan arkadaþý kadromuza aldýk. Onlarýn birikim ve heyecanlarýný önümüzdeki sayýlarda sizlerle daha fazla paylaþacaðýz. Her þey bizi ilgilendirecek. Ýlglenmediðimiz þeyler ulaþamadýklarýmýz, güçümüzün sýnýrlarýnýn ötesinde olanlar olacak. Sýnýrlarý imkanlarýmýz belirleyecek… Ýdialýyýz, Almanya geneline yayýlan bir gazete olacaðýz. Bunun tüm olanklarý var. Bunlarý önümüzdeki günlerde bir araya getirerek ihtiyaçlarýnýza cevap veren bir çizgiyi ve stili yakalayacaðýz. Þimdi daðýnýk durmakla birlikte, basýn-yayýn, internet, reklamcýlýk, grafik ve desing dallarýnda profesonel olan arkadaþ yapýmýzdan bir çalýþma grubu oluþturduk. Dem böylesine bir ekibin eseri olacak... Almaya’da doðmuþ ve büyümüþ bir neslin ve onlarýn dünyasýnýn bir parçasý olacak Dem. Onlarýn katkýlarý oranýnda geleceðini garantileyecek. Bunun içinde Dem bir gençlik platformuda olacak. Bunun hazýrlýklarýný yapmaktadýr. Tabii ki, Dem sizlerin gazetesi, sizlerin ilgi-tercihleriniz bizimde ilgi ve tercihimizdir. Ýlgi alanlarýný mahþetlere taþýyacaðýz. Kim buna ne isim verirse biz o isimle bunu yapacaðýz. Burada beynimize cizdiðimiz sýnýrlarý zorlayacaðýmýzý biliyoruz. Benzerlerine yanlýþ benzeyen bir gazete olarak varlýðýmýzý sürdüreceðiz. Gazete çýkarmanýn ciddi bir iþ olduðunu biliyoruz. KKISayý: 1 29 1 Mart 2001 www.dem- Gýda Maddeleri Tic. AGRICULTURAL PRODUCTS TRADING AND INDUSTRY Ihn. Kadir Kýlýç Head Office (Merkez) SAN SU DÝSTRÝBÜTÜRLÜÐÜ Gatem Fýstýkçýlar Sitesi Branc Office (Þube) Tüm No: 291 Gaziantep/ TURKEY D-22527 HAMBURG/ Germany Tel: 00 90 342 238 11 57 halkýmýzýn ve müþteTel: 00 49 172 532 15 91 Fax: 00 90 342 238 16 36 rilerimizin mübarek Fax: 00 49 40 40 172 967 Kurban Bayramýný Kutlar, ilgilerine teþekür ederiz TOPTAN KURU GIDA IMPORT EXPORT TUZLU ANTEP FISTIÐI VE FISTIK ÝÇÝ BAYALÝÐÝ TUÐRA GRILL Sayý: 1 Yabancýlar Yasasýnýn 19. Maddesi deðiþti Dem/ Stuttgart- Yabancýlar Yasasýnýn 19. Maddesindeki 1. Fýkrasýnda yazýlý olan “dört” “ iki” olarak deðiþtirildi. Yine yasanýn 1. Fýkrasýnýn ikinci cümlesinde yazýlan “olaðanüstü” kelimesinin yerine “özel” kelimesi yazýldý. Tabi yabancýlar yasasýnýn 19. Maddesinin hangi anlam taþýdýðý konusunda almanyada yaþýyan yabancýlarýn çok az bir kesimi bilgi sahibidir. Yasada yapýlan deðýþiklik Haziran 2000 den yapýlmasýna raðmen, yabancý kamuoyunun bu konuda bilgi sahibi olmadýðý yapýlan araþtýrmalar sonucu ortaya çýkmýþtýr. Yabancýlar yasasýnýn 19. Maddesinde yapýlan deðiþiklik ne anlama gelmektedir? Bugüne kadar geçerli yasada Alman uyruklu birisiyle evli olma durumunda, ancak Almanyada dört yýllýk resmý bir evlilik süresinden sonra eþinden baðýmsýz olarak oturma müsadesi alabiliyordu. Ayrýca yabancý eþler resmi evliliklerinin üçüncü yýlýnda halen evlilikleri sürüyorsa süresiz oturma müsadeside alabilmiþlerdir. Normal þartlarda bu süre 5 yýldýr. Baðýmsýz olarak oturma müsadesi alana kadar yabancý eþler alman eilerine baðlý kalmak zorundaydýlar. Bugüne kadar oturma müsadesinin uzatýlmasý için alman eþin yabancý eþiyle birlikte yabancýlar dairesine gidip uzatýlmasýný tastik etmediði zaman, oturma müsadesi uzatýlmayýp yabancý eþler ülkeyi terketmekle karþi karþiya býrakýlýy- Köln ve Çevresi Anadolu Aleviler Birliði Alle Gerichte auch zum Mitnehmen! ordu. Bu durum kendý eþini sömürmeye ve baský yapmaya kolaylýk saðlýyordu. Yabancýlar dairesine gönderilen basit bir mektupla sona eren evliliklerin sayýsý az deðildir.böylesi bir mektup üzerine yabancýlar dairesi oturma müsadesini vermiyerek sýnýrdýþý edilmesi için gereken yasal koþullarý oluþturuyordu. Böylelikle yabancý eþler kolaylýkla baský altýnda tutulabiliniyordu. Fakat bu durum deðiþti. Yasada yapýlan deðiþiklik yabancý eþin lehin eolup onun yasal konumu güçlendirmiþtir. Bundan sonra dört yýl yerine iki yýl evlilik süresünden sonra oturma müsadesi alabýleceklerdir. Hata bu süre dolmasa’ da yabancý eþler için ülkelerine dönmeleri durumunda olumsuz bir durum var Vogelsanger Str. 10, 50823 Köln Tel: 0221/5626025; Fax: 0221/5626028 (3 ve 4 No’lu Tramvay Duraðý: Piusstrasse) ise.- bugüne kadar olaðanüstü bir durumdu-oturma müsadesi uzatýlacaktýr. “özel” bir durum “ olaðanüstü” býr durumdan daha azdýr. Bu ifade tarzý yasada açýklanmaktadýr: özel durum korunmasý gereken istemlein yedelenmesi tehlikesi sözkonusu ise mevcuttur. Yabancýlar yasasýnýn bu istemleri gözönünde tutmasý durumunda ilk ele alacaðý durum, yabancý eþin yanýnda yaþýyan çocuðun salim olmasý durumudur. Tabi yabancý eþin bu iki yýllýk süreyi doldurmadan baðýmsýz oturma müsadesi almasý konusu, yabancýlar dairelerinin ve idari mahkemelerin pratiðinden daha iyi ortaya çýkacaktýr.bunu þimdidem böyle belirlemek yerindedir. “özel” durum kategorisine girmiyen ve almanyayý terketme sebebi olan iþsiz ve evsiz kalmak gibi olaylar aðýr diye nitelendirmektedir. Bunun dýþýndaki diðer tüm durumlar “ özel durum” olarak ele alýnacaktýr. 21.02.2001 MART AYI ETKÝNLÝÐÝ NÝSAN AYI ETKÝNLÝÐÝ « Saz Kursu Gün Her Cuma Saat 16.30 « Semah Kursu Gün Her Pazar Saat: 13.00 « Folklor Kursu Gün: Her Pazar Saat: 15. 00 « Dünya Kadýnlar Günü Ve Gazi Þehitlerini anma etkinliði « Saz Kursu Gün Her Cuma Saat 16.30 « Semah Kursu Gün Her Pazar Saat: 13. 00 « Folklor Kursu Gün: Her Pazar Saat: 15. 00 « Yasý Muharremin anlamý ve önemi, Aþure Yemeðinde buluþma Gün: 08 Nisan 2001 Saat: 14 00 Pir: Zakir: Yer: Dergah « Alevi Gençlik Þöleni Gün: 10 Mart 2001 Saat: 15 00 Yer: Dergah Öffnungszeiten: Täglich von 10:00 bis 01:00 Uhr redaktion@dem- 1 Mart 2001 YABANCI EÞLER ÝÇÝN KOLAYLIK Borsig str. 58 44145 DORTMUND TEL: 0231 83 50 87 4 « Yaþlýlarýn Saðlýklarýyla Ýlgili Sohbet Toplantýsý Konuk: Dr. Ýsmet Turanlý Gün: 24 Mart 2001 Saat: 15 00 Yer: Dergah Gün: 22 Nisan 2001 Saat: 15 00 Yer: Dergah Yasý Muharrem Orucunun Baþlangýcý 27 Mart 2001 Yasý Muharrem Orucunun Bitiþi 7 Nisan 2001 Sayý: 1 28 1 Mart 2001 ve edebine uygun olarak haberM. Yalçýn leþtirmek ve okuyucu kitlesiýne myalcin@frieenet.de ulaþtýrmaktýr. Bildiðiniz gibi yaþadýðýmýz ciddi süreç haberciliðimize ayný cidiyetle yansýmýþ ve artýk neredeyse dünyada bunlardan baþka bir þey olmuyor mu diye sorar olmuþuz kendimize. Kuþkusuz ciddi konular önemli ve gereklidir. Ama bunun yanýnda yaþam sadece bu deðil ve baþýmýza gelenler sadece bunlarla sýnýrlý Aylýk Haber Kültür deðildir. Gerçek habercilik hayaSanat Gazetemiz týn içinden gelir, renksizliðinden DEM kaçýnýlmaz bir ihtiyactan olduðu kadar renkliliðinden de yani camizamýzdaki;paparazý oluþur, oluþup gelir. Týpký günün haberciliði eksikliðinden her saati baþýmýza gelen veya doðmuþtur. Toplumsal olarak komþumuzun veya akrabamýzýn yaþadýðýmýz katý koþullar, baþýna gelen, gelebilecek olan. yurt dýþýnda yaþamanýn sýradan olmayan ama bir çok hagetirdði zorluklar, iyþle edilmiþ yatýn yönünü, gidiþatýný deðiþtiyaþantýlar, kapalý kalmýþlýklar, rebilen bir dünyaya sahip olan bu dil bilmezlýkler, haber ve küçük fakat önemli olaylar gibi enformasyon eksikliliðini bir týpký vurgunculuk, soygunculuk, nebze olsun reklendirmek gammayla adam býçaklama, kýz amacýyla yayýn hayatýna baþlýyan kaçýrma evlenme ve boþanmak gazetemiz DEM artýk sizlerle veya hesaplaþmalar gibi daha bir beraber ve her an yanýnýzda. çok þey. Haber hayatýn bir parçasýdýr. Daha neler neler... Hayatýn içinden çýkar gelir. Habercilerin iþide bunu adabýna YAYIN HAYATINA BAÞLARKEN A YIL- www.dem- Sayý: 1 Ali Köylüce akoyluce@dem-ajans.de * Kaset, SAT ve parçalarý * Handy ve Handy parçalarý * Saat, çakmak, çocuk oyuncaklarý ve her çeþit hediyelik eþya Ihn. Ýdris Akgün Borsigstr. 61 44145 Dortmund Tel-Fax: 0231 83 90 488 ‘Dem bu Dem dir’ D emin; sözcük anlamý, an, zaman, nefes, ve kutsal içki demektir. Dem, olgun-luðun ve yoðunluðun ifadesidir. Her gazete ve yayýn organý bir ihtiyaç olarak yayýn hayatýna girer.Dem’ de bir boþluðu doldurmak ve halkýmýzýn, ticari, sosyal, kültürel,sanatsal ve özel yaþamýndan kesitler yansýtarak, tanýtarak, gündemin içinden bir pencere olacaktýr. Ýþverenlerin, küçük giriþimcilerin, profesyonel veya amatör sanatçýlarýn, çalýþmalarýna bir ayna olabilir. Dem, yeni bir baþlangýçtýr. Her baþlangýç heyecanlý ve güzeldir. Her baþlangýç umut ve üretmektir. Bizde DEM’ in sayfalarýnda bu heyecaný yaþayarak, DEM’ e bir þeyler katmaya, ondan bir þeyler almaya çalýþarak paylaþarak katký sunmaya çalýþacaðýz. Demine hü diyelim. * * * * * AB- TÜRKÝYEDE YAÞANAN SON KRÝZ- ULUSAL PROGRAM VE KOPENHAG KRÝTERLERÝ Türkiye’nin AB(Avrupa Birliði) ye girme tartýþmalarýnýn yapýldýðý ve son MGK’ de baþ gösteren hükümet- (Ecevit) ve Cumhurbaþkaný Sezer arasýndaki kriz öyle basit bir üslup veya tartýþmadan kaynaklanmamaktadýr. Bilindiði gibi bu MGK toplantýsýnda Türkiye’nin AB ye girmesi açýsýndan büyük Kadir Atug KUZEY ALMANYA’NIN EN BÜYÜK ET DAÐITIM VE PAZARLAMA ÞÝRKETÝ Lagerstrasse 17, 20357 Hamburg Tel: 040- 401 86 894 Fax: 040- 431 83 079 Mobil: 0172- 543 27 75 A lmanyanýn Villingen kentine baðlý St. Geeorgen’ de 27 Ocak tarihinde sevgilisi Saniye Kar’ý (31) kýskançlýk nedeniyle boðazýndan kurþunlayan 36 yaþýndaki Mehmet Örümcek gözaltýnda bulunduðu Villingen Cezaevi’nde kendisini asarak hayatýna son verdi. Cezaevinde asýlý olarak bulunan Mehmet Örümcek’in, Cumartesi gecesi gardiyaný rehin alarak kaçma planlarý kurduðunu, fakat sözkonusu akþam dört gardiyaný görünce umutsuzluða kapýldýðý belirtildi. Konstanz baþsavcýcý Christian Weiss ise yaptýðý açýklamada Mehmet Örümcek’in sabýkalý olduðunu vurgulayarak,’” Mehmet Örümcek’in Kasým ayýnda iþlediði dolandýrýcýlýk suçlarýndan dolayý yattýðý Ulm cezaevinden þartlý çýkarýlýdýðý ilk gün sevgilisi Saniye Kar’ýn baþka biririsiyle yaþadýðýný öðrenmesi üzerine boðazlýyarak öldürmeye kalkýþtýðýný, o günden itibaren redaktion@dem- 1 Mart 2001 önem arz eden ’’Ulusal programý,, tartýþýlýp karara baðlanacaktý. Bunun sýkýntýsý ve gerginliði ile baþlayan toplantý, daha baþlamadan bir krizi dönüþtü. Türkiye eskide ýsrar etme ile Demokratikleþme köprüsünden atlamanýn sýnýrýnda karar vermenin aðýr psikolojisi altýnda bu krize girdi. On milyarlarca Dolara mal olan bu kriz ile Ekonomi tamamen felç oldu ve kontrolden çýktý. Bütün bunlar Türkiye’nin anlamsýz fobilerinden kaynaklanýyor. Ne zaman demokrasi, insan haklarý, özürlük dense Türkiye’nin benzi soluyor, elleri titriyor, sesi kýsýlýyor. Madem böyle olacaktý, AB’ ye girmenin anlamý nedir.AB ye girilecekse Onun kurallarýný, içtihadýný ve deðerlerini kabul etmeniz gerektiði ayan beyan açýktýr. Bu temel deðer ve prensipler en son þekliyle ‘’KOPENHAG KRÝTERLERÝ,, adý altýnda yayýnlanmýþtýr. Nedir bu‘’KOPENHAG KRÝTERLERÝ,,? Kýsaca bir kez daha özetleyelim. 22 Haziran 1993 tarihinde Kopenhag’ de yapýlan zirve toplantýsýnda Avrupa Konseyi, AB ye adaylýk baþvurusunda bulunan ülkelerin, tam üyeliðe kabul edilmeden önce uyulmasý gereken kriterleri (ölçütleri) de belirtmiþtir. Bu kriterler, Siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatýnýn benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmýþtýr. Siyasi/Politik kriterler: Demokrasi, hukukun üstünlüðü, insan haklarý ve azýnlýklara saygý gösterilmesini ve korunmasýný garanti eden kurunmalarýn varlýðý ve oluþturulmasý. Bunu biraz açarsak; a-istikrarlý ve kurumsallaþmýþ bir demokrasinin var olmasý. b-Hukuk devleti ve hukukun üstünlüðüne uyulmasý. c-Ýnsan haklarýna saygý ve tam uyulmasý. d-azýnlýklarýn korunmasý ve haklarýnýn garanti edilmesi gibi dört ana kriter açýsýndan deðerlendirilmeye alýnacaktýr. Genel olarak; ülkenin çok partili bir demokratik sistemle yönetiliyor olmasý, hukukun HAPÝSTE KENDÝNÝ Geschäftsführer Donmuþ et çeþitleri Taze et çeþitleri -Kuzu -Süt danasý -Sýðýr Tavuk çeþitleri -Tavuk budu -Tavuk kanadý Hindi etleri 5 üstünlüðüne saygý, idam cezasýnýn olmamasý, azýnlýklara iliþkin herhangi bir ayrýmcýlýðýn bulunmamasý, ýrk ayrýmcýlýðýnýn olmamasý, kadýnlara karþý her türlü ayrýmcýlýðýn yasaklanmýþ olmasý, Avrupa Konseyi Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin tüm maddeleri ile çekincesiz kabul edilmiþ olmasý, Avrupa Konseyi Çocuk Haklarý Sözleþmesinin kabul edilmiþ olmasý gibi özellikler dikkate alýnmaktadýr. Ancak, bu ilkelerin varlýðý tek baþýna yeterli olmamakta, ayný zamanda kesintisiz uygulanýyor olmasý gerekmektedir. 2-Ekonomik Kriter: iþleyen bir Pazar ekonomisinin varlýðýnýn yaný sýra Birlik içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskýsýna karþý koymak kapasitesine sahip olunmasý. 3-Topluluk Mevzuatýnýn Benimsenmesi: Siyasi, ekonomik ve parasal birliðin amaçlarýna uyma dahil olmak üzere üyelik yükümlülüklerini üstlenme kabiliyetine sahip olunmasý Kýsaca özetlediðimiz bu kriterlerden en çok siyasi-politik kriterler Türkiye’yi ürkütmektedir. Türkiye’de kriz nedeni olan temel konu bu kritere uyulup uyulamayacaðýdýr. Anadilde eðitim,Kürtçe televizyon ve basýn yayýn hakký, Kültürel haklarýn tanýnmasý, azýnlýklarýn tüm haklarýný teminat altýna alarak uygulanmasýnýn garanti edilmesi, Ýnsan haklarýnýn tüm toplum kesimlerinde ayný uygulanmasý, Ýdamýn kaldýrýlmasý, AB hukukunun kabul edilmesi, örgütlenme ve ifade özgürlüðünün kabul edilmesi, Kadýn haklarý, Çocuk haklarý, gibi kesimlerin haklarýnýn garanti edilmesi gibi konularda, atýlmasý gereken adýmlarýn ilk müeyyidesini teþkil eden Ulusal programýn içeriði Türkiye ye çok aðýr gelmiþtir. Bunun kararsýzlýðý içinde kriz patlak vermiþtir. Türkiye her defasýnda bu kriterlerin kenarýna kadar gelip geriye doðru kaçamaz, bir an evvel çaðdaþ devlet olma ve çaðdaþ toplum olmanýn kararýný vermeli ve bunu yaþama geçirmelidir. Yoksa Türkiye’yi daha çok krizler bekliyor. Tabi eðer bu krizlere daha fazla dayanabilirse. hakkýnda tutuklama kararý ile aranan Pazarcýklý Mehmet Örümcek yüzünden baþka eve taþýnan Saniye Kar’ ýn baþkasýyla niþanlanmasýný hazmedemeyen Mehmet Örümcek 27 Ocak tarihinden sevgilisinin evine silahlý baskýn yaparak, Saniye Kar’ý boðazýndan aðýr yaraladýðýný belirtti. Hücre arkadaþýnýn verdiði bilgiye göre, Mehmet Örümcek olaydan bir gün önce “ hapiste 10 yýl’da yatsam Saniye’yi ilk çýktýðýmda geberteceðim’ demiþ. Olayýn piþmanlýktan ziyade aþýrý kýskanma ve hazýmsýzlýk yüzünden meydana geldiði söylenmektedir. K. Maraþýn Pazarcýk ilçesine baðlý Mýçolar Köyünde olan Mehmet Örümcek’ý yakýnlarý gazetemize yaptýðý açýklamada, Kendisinin evli ve 4 çocuk babasý olduðu, eþine il- gisiz davranmasý sonucu, eþinin baþka birisiyle evlendiðini kendisinin ise Almanya’da uzun bir süreden bu yana yaþadýðýný ve bugüne kadar çok sayýda insan dolandýrdýðýný ve dolandýrýldýðý kiþiler tarafýndan þikayet üzerine tutuklanarak ULM Cezaevinde gözaltýnda tutulduðunu, çevresi tarafýndan güvensiz ve karanlýk olarak bilindiðini söylediler. Ýlk tutuklanmasýndan önce sevgili Saniye’nin adýna bir daire aldýðýný ve bütün mal varlýðýný alacaklýlarý olduðu için sevgilisi üzerine kaydettiðini belirtiler. Büyük olasýlýkla Mehmet Örümcek’ ýn kendisini asarak öldürmesi sevgilisi tarafýndan dolandýrýldýðýna baðlanýyor. DEM Stuttgart Sayý: 1 Zeynep Aksoy zaksoy@dem-ajans.de KADIN DÜNYASININ REALÝTESÝ K adýn, yaþadýðýmýz dünyada ayrý bir nüanstýr. Yaþamý bir tablo olarak ele alýrsak kadýn bu tablonun en önemli rengidir. Fakat þurasýný belirtmekte yarar var, yaratýlan bu tablonun yorumunun aklýn yo-luyla gözlemlenmesini isterdik ne yazýk ki her bakýþ, her düþünce ideal bir yorum ve reel bir eþitlik getirecek kadar zengin fikir üretmiyor ya da üretemiyor. Bunun acýsýný da, cefasýný da elbette tablonun en önemli rengi çekiyor. Üretilen, yaratýlan her deðerde ki kadýn nakýþý, kadýn hüneri ve yaratýcýlýðý genelde bir göz boyama ile kapatýla biliniyor, bunun genel bir tarz olduðunu bir çoðumuz bilebilmekteyiz fakat yaratýcýlýðý böylesine rahat bir ustalýkla kapatabilmenin hiç bir sýrrý yoktur eðer var ise de bu sýr yine kadýnýn yaratmýþ olduðu bir imkandýr. Çünkü kadýn yaratmýþ olduðu bu hüneri de kendi kullanabileceði halde bunu kör bir kuyuya atýp bakabilen ama göremeyen yani görüpte ama olanlarýn hizmetine sunmayý ihmal etmemiþ bunu belki de farkýna varmadan gerçekleþ-tirmiþ olabilir, çünkü o kadýn deðil mi yokluðu bilmeyip var ederek bilenlere de var etmesini öðretmeyi de bir yaratýcýlýk ve hüner olarak sergilemiþtir. Bunun erdemi iþte burada yatmýyor mu? o deðil mi tabiatýn güzelliðine ve cevherine eþ deðer? Kadýn yarattý, üretti, öðretti ve yaþattý. Tablo da hangi tona bakarsanýz bakýn mutlaka bir kadýn ritmi ile karþýlaþýrsýnýz, yaþadýðýmýz gezegenin tam ortasýnda ki realitenin ta kendisidir kadýn. O hayatýn içindeki her evrede var oldu ve olmasýný bildi, sürekli egemen mantýk çýkarlarýyla çakýþmadýðý için her ne kadar dýþarlanmaya çabalanmýþ olsa da yine de bunu baþarmýþtýr. Peki bu yeterli mi? diye sormanýn da faydasý vardýr, elbette ki hayýr, nasýl ki yaratýcýlýk her alanda sýnýr tanýmýyor kadýnýn bu yaratýcýlýðýn emektarý olarak kaldýrým taþý olmamasý gerektiðinin önemini de kavramak gerekir. „ yuvayý diþi kuþ yapar, her baþarýlý erkeðin arkasýnda mutlaka bir kadýn vardýr, cennet analarýn ayaðý altýndadýr, toprak ana vs.“ burada kadýnýn sýrrýnýn ne kadar usta olduðunu, yaþamla kesiþen her yolla birebir olduðunu çok açýkça göstermektedir. Sosyal hayatta yine ön saflarda yer alan, yuvayý kurup yaþatan da odur, baþarýya koþturmasýný bilen de odur, yerine göre erkeði geçen de odur, cenneti sunan da odur, topra- 27 www.dem- 1 Mart 2001 ðýn sýrrýný çözen de odur. Þimdi bu deryanýn içinde yüzerken boðulmamak önemli, yani deryaya bakmak kolay ama içinde yüzmeye kalkýþmak risklidir, usta bir yüzücü olmanýn önemi iþte burada ortaya çýkýyor. Onu kurutmaya kalkýþmak aklýn karý deðil, kadýn bir deryadýr, akýl ve bilgi ise bir okyanus ve biz insanlar bu okyanusun yanýnda küçük birer havuzdan ibaret durumundayýz, bu okyanusa doðru ne kadar geniþlersek, okyanustan ne kadar kaparsak o kadar yol alýrýz. Gerekliliðimizi sadece kendimize kanýtlamanýn ne kadar yararlý olduðu tartýþmasýzdýr, ama bizden dýþarý olana bunu kanýtlamak elbette tartýþma boyutunu yaratýr, þu önemli sözü vurgulamakta yarar vardýr „ bir ben var bendedir, ben benden içeri“ bende var olan beni içeriden yansýtabilmek önemli, onu yaratanýn da ben olduðunu bilmek de bildirmek kadar önemlidir. Dýþa vurumda ki ustalýk ta ayrý bir emek ister, hiç makyaj vurmadan doðallýðýný bozmadan yaratýcýlýðý bir kez daha kullanabilmenin erdemini göstermek önemlidir. Bu erdemi dört duvara endekslemenin hiç bir anlam ifade etmeyeceðini bilmek ve bunu sunmak gereklidir. Çünkü kadýnýn yaratýcýlýðý, zenginliði zaten istese de istemese de duvarlarý aþýyor ama bunu neden ortalýða býrakmak yerine getirdiði noktadan devam etmesin? Onu bir yerlere, birilerine sunmanýn bir anlamý yok, onu yaþatmanýn gerekliliðini bilmeli yoksa kadýn sadece perde arkasýnda kalýr. Neden eseri ortaya getirdikten sonra oturup seyretsin ki? Elbette seyredip analiz yapmak, yorumlayýp daha güzeline ulaþmaya çalýþmak da önemlidir ama bunu perdenin arkasýnda kalarak yapmak gerekmiyor. Eserini sadece birileri bir yerlere gelsin, nimetlerimden faydalansýn diye böylesine sunmanýn hatalý bir tutum olduðunu vurgulamak gerekir, çünkü eðer kadýn üretip birileri için zemin yaratýyorsa o birileri ne yaratýlan nimetin deðerini ne de yaratmayý öðrenebilir. Kendi yaratmadýðý sürece kimse bunun önemini kolay kolay kavrayamaz. Kadýn, yarattýðý ve üretime yetiþtirdiði erkeði her zaman sýrtýnda, koynunda, karnýnda taþýmasýný bilmiþtir. Mutluluk denilen olguyu kaçýmýz tanýyabiliyoruz?, bunu ne kadar yaþatabildiðimizi kaçýmýz görebiliyoruz?, yaþamý anlamlý kýlmayý kaçýmýz becerebiliyoruz?, aþmamýz gereken hendekleri kaçýmýz görebiliyoruz?, kaçýmýz sosyal yaþamý, paylaþýmý, dostluðu, fedakarlýðý deðerli ve onurlu kýlabiliyoruz? Bunlarý yapabiliyorsak yaþýyoruz, yaþayabiliyoruz demektir, aksine yaþayan ölüden ne farkýmýz kalýyor? Ýnsanlýk artýk farklý anlamlara büründü, arýsýndan hayli uzaklaþtýðýmýzý görebiliyor muyuz? Dünyamýza bu güzelliðin dýþýnda her þey girmeye baþladý, halbuki biz istemezsek bunlarý pek ala dünyamýza sokmayabiliriz, üstümüze sinmeye çalýþan bu tozlardan kendimizi pek ala arýndýrabiliriz. Ýçimizde ki dünyayý ne kadar dýþa yansýtabiliyoruz? Ya da içimizdeki dünya ile içinde bulunduðumuz dünya arasýndaki kontaðý saðlayabiliyor muyuz? Nasýl saðlayabiliyoruz? Ve ya bunun için gerekli olan güce ulaþabilmiþ miyiz? Her yönüyle kadýn statüsü nedir? Yaþamýn neresindedir? Yaþamla dengelenmiþ midir? Bütün bunlarý önce kendimize sormamýz gerekiyor ve cevabýný da önce kendimizden almamýz gerekiyor ki, insanlýðýn sorunlarýna bir parça da olsa cevap olabilelim. Taþýdýðýmýz sorumluluklarýn tek baþýna yaþam olmadýðýný bilerek veya bilmeyerek bunu birebir yaþam olduðunu savunmak çok doðru bir taným olamaz, elbette yaþam dan önemli bir kesittir fakat yaþamýn tümüyle kendisi olamaz. Çünkü, doðumdan ölüme olan evreye sadece bunu serpiþtirerek bununla tohumu atýp bununla ürünü almaya kalkýþmak hatalý olur, oysa bu tohumu daha da fazla üretebilmesi, verimini arttýrabilmek için hem tarlayý hem tohumu zamanýnda, yerinde ve kývamýnda kullanmak gerekir. Tarlaya atýlan tohuma yaðmur tanesi düþmezse verim nasýl geliþebilir? Yani sade tarlaya tohum atmakla iþ bitmiyor, katýksýz kaldýðýnda kuruyup yanacaðýný önceden hesaplamalýyýz. Kadýn da sadece ferdi sorumluluklarýmý (evimin, eþimin, çocuðumun ) biliyorum, yapmaya gayret ediyorum demekle yetinmemeli gerekli olan da budur, sadece bir çatý sorumluluðuyla yaþam tanýmlanamaz. Kadýn evinde ki önemini ve gerekliliðini görebildiði kadar sosyal,siyasal, ekonomik, sanatsal vb alanlarýnda da bunu görebilmeli ve bunun ciddiyetini kavrayabilmelidir. Sonuç olarak kadýn dünyasýnda, hümanist, barýþçýl ve demokratik bir kültür vardýr. Bu kültürü tüm karar mercilerine taþýmalý ve bunu günlük yaþamda doðal bir yaþam biçimi haline getirmenin mücadelesi içinde olmalýdýr Bu vesile ile tüm kadýnlarý: emekçi, yaratýcý, usta, okyanusa akan derya analarýný, tarih mimarlarýný saygýlarýmla selamlarým. MEZOPOTAMIEN GRILL-RESTA U R A N T Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban Bayramý Kutlu Olsun! Gerber str. 1, 44135 Dortmund Tel: 0231/ 55 16 83 Fax: 0231 75 19 668 Handy: 0172/ 29 22 461 Sayý: 1 6 1 Mart 2001 Guýnnes dünya rekorlar kitabýnda bir þair Dem: Kendinizi bize tanýtýrmýsýnýz? Hasan Çaðdaþ: Pazarcýk Tilkiler köyünde 35 yýl önce doðdum, 4 yaþýmdan itibaren G.Antepte yaþsadým. Henüz 9 yaþýndayken güfte tarzý þiirler yazmaya, bestelemeye ve okumaya baþladým. Asýl mesleðim inþaat elektrikçiliðidir. 1991 yýlýn’ ýn sonuna kadar mesleðimde çalýþtým. 1992 ile 1993 yýllarýnda gazetecilik yaptým. Temmuz 1993’ den bu yanada Almanyada yaþýyorum. Dem: Bu süre içerisinde güfte çalýþmalarýnýzý nasýl devam ettirdiniz? Hasan Çaðdaþ: Ýlham geldikçe yazdýðým güftelerimi sürekli muhafaza ettim. 1997 yýlýnda kendý imkanlarýmla 125 þiirimden oluþan “Kalbimde açan Güller” adlý ilk Kitabýmý çýkarttým, fakat bu kitablarýmý yayýnevinin hatasý sonucu Almanya’da daðýtmayý amaçladýðým 1000 kitabýmý daðýtamadým. Mevcut durumda hazýr bitmiþ 4000 ve yarým kalmýþ 1000 eserim vardýr. Dem: Bu eserlerinizi nitekim ka- muoyuna açtýnýz. Amacýnýz nedir? Hasan Çaðdaþ: Toplumun ruhsal, sosyal yapýsýna katkýda bulunmak istiyorum, önünü açmak istiyorum. Ayrýca duygularýmý, tepkilerimi, sempatimi ve düþüncelerimi þarký ve türkü formunda ve þiirlerle dile getiriyorum. Ýstiyorumki eserlerim dilden dile yaþasýn. Dem: Guinnes Dünya Rekorlar kýtabýna ilk kez bir Kürt þairi sýfatýyla güftelerinizle yer aldýnýz. Bu konudaki düþüncelerinizi alabilirmiyiz? Hasan Çaðdaþ: 1999 yýlýnda toplam 1266 adet güftem ile dünya Guýnnes rekorlar kitabýna baþvuruda bulunarak kayýda geçtim. 2000 yýlýnda bu güfte sayýsýný çifte katlýyarak kendý rekorumu kýrdým. 2001 yýlý içinde yine bu konuda iddialý olup kendý rekorumu üçüncü kez kýrmak istiyorum. Dem: Güfte yazmak dýþýnda çalýþmalarýnýz varmý? Hasan Çaðdaþ: uzun zamandýr kaset çalýþmalarýmýz vardýr. Yazdýðým güftelerin ancak 10% nu kendim besteliyorum, 90% ýda bestekarým Nihat Özügüzel bestelemektedir. Müzik tarzýmýz daha çok Halk müziði, fantazi, arabesk ve özgün müzik türüdür. Amacým müzik piyasasýnda kendimi kabul ettirmektir ve deðerli bestekarlarla çalýþmaktýr. Dem: bestelerinizin içeriðinden bahsedermisiniz? Hasan Çaðdaþ: Insanlarýn %98 i apolitik olduðu için güfte ve bestelerimde fazla politik eser yer almýyor. Ama ilerde düþünüyorum. Ben daha çok toplumun gereksinimlerine göre hareket ediyorum, insanlýk, gurbet, aþk, hasret gibi konular iþliyorum. Zaten þairi þair yapan yüreðindeki sevgidir, özelliklede karþý cinse duyulan sevgidir. Yani temel aþktýr. Karacaoðlan’ ýn aþk þiirlerine diyecek söz redaktion@dem- Hasan Çaðdaþ 1999 yýlýnda 1266 adet güfte ve türkü sözleri yazarak Guýnnes dünya rekorlar kitabýna geçmiþ, 2000 yýlýnda güfte ve türkü sayýsýný çift katýna çýkartarak tekrar kendi rekorunu kýran ve 2001 yýlýnda bu sayýsýný tekrar artýrarak üçüncü kez kendý rekorunu kýrmayý hedefliyen güfte ve türkü yazarý Hasan Çaðdaþ’ ýn, kendi deyimiyle hobby olarak baþlattýðý ve boþ zamanlarýndan gerçekleþtirdiði bu çalýþmasýný tanýmak istiyoruz. yok fakat o dönemde toplumsal olaylarý iþlememiþ. Ben çok yönlü iþliyor ele alýyorum. Yaþadýðýmýz dönemde varolana deðinmek istýyorum. Dem: sizin yazdýklarýnýz toplum tarafýndan nasýl tepki aldý? Hasan Çaðdaþ: Þairler daðýn baþýna týrmanmaya çalýþýrlar hem altan hem üsten aþlarlar. Ne zamanki daðýn tepesine çýktý, o zaman alkýþlarlar. Elbette yaþadýðým sorunlar vardýr. Örneðin gece ve benzeri etkinliklerde ben parasýz çýkmayý teklif ettiðim halde beni hýç çýkarmamýþlardýr. Kürt kurumlarý bile beni dýkkate almamýþtýr. Ne basýn nede medyasý ilgi göstermemiþtir. Madem bir kürt olarak dünya rekorlarýnda adýmýz geçti neden dikkate almýyorlar, neden sahýp çýkýlmýyor. Ben reklam için þair olmadým fakat sahiplenmek gerkiyor. Dem: Hasan Çaðdaþ sizce nasýl bir insan? Hasan Çaðdaþ: Yaþam felsefem hiç bir insanýn baþka býr insaný sömürmemesidir ve ezmemesidir. Bununda mücadelesini vereceðim. Ýnsanlar ile hayvanlar arasýndaki fark yazý ve söz ile ifade etmektir. Türkiye insanlarý hayvanlaþtýrýyor. Para için uðraþsam pop müziði çýkarýrým fakat pop müziðini topluma yararlý görmüyorum. Dem: sizlere teþekkür ediyoruz ve çalýþmalarýnýzda baþarýlar diliyoruz. Hasan Çaðdaþ: Gazetenize ve okurlarýna saygýlarýmý sunarým. Sayý: 1 ÝNSAN HAKLARI MI SANIÐIN HAKLARI MI? KENAN KURÝ Karadeniz Çevrecileri Genel Sekreteri T ürkiye, son birkaç yýldýr yoðun bir insan haklarý tartýþmasý yaþýyor. Ancak dikkat edilirse, tartýþmanýn sadece ‘’sanýðýn haklarý ‘’boyutunda kaldýðý; hakkýnda suç isnadýnda bulunan kiþinin devlet,toplum ve medya karþýsýnda korunmasýna yönelik haklarýn tartýþýldýðý görülmektedir. Böylesi bir tartýþma da kuþkusuz gereklidir ve hukuk sistemimizin eksiklikleri çaðdaþ gereksinmeler ýþýðýnda giderilmelidir. Eksik nokta,bu tartýþmanýn,insan haklarýný sanýðýn haklarý anlamýyla sýnýrlayan darlýkta ve anlamda yapýlmasýdýr. Ýnsan haklarý bu denli dar alana sýkýþtýrýlamaz Sanýklýk durumu olan kadar olmayanlarýn da haklarýnýn geliþimi ve haklarýn gerçekleþme ortamýnýn yaratýlmasý gerekmektedir.Ýnsan haklarý bütün insanlara insan olmalarýndan dolayý tanýnmasý gerek haklar bütünüdür. Bu bütün içinde en temel insan hakký yaþama hakký ya da varolma hakkýdýr. II. Dünya savaþýnda sonra haklarýn evrimi deðiþik bir ivme kazanmýþtýr. Ýnsan haklarý sadece devletin karýþamayacaðý bir alaný ifade eden temel hak ve özgürlükler ile borçlusu devlet olan toplumsal ve kültürel haklarý içermektedir. Anayasalarda hukuk devleti ve hukukun üstünlüðünden söz edilmesi ya da bunlarýn güvence altýna alýnma çabalarý en temel insan haklarýndan birisi olan yaþama hakkýnýn güvenceye alýnmasýný saðlayamamaktadýr. Görmezlikten gelinen temel hak ve özgürlükler ile ekonomik ve sosyal haklar bütünün insanýn yaþama varolma varlýðýný ve soyunu sürdürme hakkýnýn güvencesi olduðu gerçeðidir. Bu nedenle insan haklarýnýn geliþmesi ve demokratikleþme yolundaki tartýþmalar ve çabalarýn sanýðýn haklarý ya da birinci ve ikinci kuþak insan haklarý düzeyinde sýnýrlý kalmamasý bugünkü ve gelecek kuþaklarýn yaþama haklarýný güvence altýna alan yeni bir anlayýþýn yaþama geçirilmesi gerekmektedir. Oysa ,insanlýðýn üç binli yýllarda varlýðýný sürdürebilmesi,çevre hakkýnýn önümüzdeki on yýllarda bir insan hakký 26 1 Mart 2001 olarak geliþtirilmesi ve güvence mekanizmalarýnýn tam olarak gerçekleþmesine baðlýdýr. Ýnsan haklarý felsefesinin geliþimi süresince ‘’Dayanýþma Haklarý’’olarak nitelenen üçüncü kuþak insan haklarý içinde bulunan çevre hakký, insan haklarý bütünü içinde temel bir hak statüsü bulunan yaþama hakkýnýn,insan haklarýnýn bir uzantýsýdýr. Dayanýþma haklarý; devletin, kamu-özel sektör kuruluþlarýnýn, bireylerin ve toplumdaki diðer gruplarýn tümünün ortak çabasýyla gerçekleþebilir. Gerçekleþmeleri toplumun bütün kesimlerinin çabalarýna baðlý olduðu ve dayanýþma felsefesinin aðýrlýðý hissedildiði için bu haklar dayanýþma haklarý olarak isimlendirilmiþtir. Dayanýþma haklarý günümüzde,barýþ hakký,geliþme hakký,çevre hakký ve insanlýðýn ortak mirasýnda yararlanma hakkýný içermektedir. Dayanýþma haklarý,toplumun tüm aktörlerini ilgilendirdiði gibi, hakkýn konusu da bireyden öteye halk durumuna gelmektedir. Bu deðerlendirme içinde çevre hakký, saðlýklý ve dengeli bir çevrede yaþama hakkýný ve insancýl yaþama koþullarýný tehdit eden çevre sorununa ve çevre sorununun kaynaðýna karþý direnme hakkýný içermektedir. Çevre hakký, Türkiye ‘henüz bir insan hakký boyutu ile gündem de deðildir. Ülkemizdeki insan haklarý deðerlendirm eleri,arayýþlarý ve tartýþmalarý henüz bu içeriði kazanmamýþtýr. Geliþen özgürlük anlayýþý içinde çevre hakký, bazý önemli haklarla çatýþan ve onlarý sýnýrlayan bir niteliðe kavuþmuþtur. Çevre hakký, mülkiyet hakkýnýn kabul edilebilir gerçek sýnýrýný oluþturmaktadýr. Günümüz ekonomisinde devlet müdahalesinin yeri gittikçe azalýrken, çevre hakkýnýn kamu yararýna sýnýrladýðý hak sayýsý artmaktadýr. Serbest piyasada devlet müdahalesi zayýflarken,çevre müdahalesi ve çevre hakkýnýn baskýsý artma eðilimi göstermiþtir. Türkiye henüz çevre hakkýný insan hakký boyutu ile deðerlendiremediði için mülkiyet hakkýnýn,en verimli topraðýna otomobil fabrikasý kuran, kýyýlarý yaðmalayan, orman alanlarýný talan eden, havayý ve suyu kirleten biçimde kullanýlmasýnýn önüne geçilememektedir. 15 yýl öncesinin temiz Karadeniz’inde yüzebilmek, onlarca tür balýðýnda tadabilmek bir insan hakký da, bugün on beþ yaþýnda olanlarýn ise Karadeniz’i açýk fosseptik olarak tanýyabilmeleri bir insan haklarý ihlali deðil midir? Son yirmi yýlda yaþanan çevre bozulmasýnda bir katkýsý olmayan bugünkü genç nesillin ve onlardan sonraki nesillerin yaþama hakkýný, varolma hakkýný savunmasý gerekenler,bu sorumluluðu taþýyanlar nerede? www.dem- Ýnsan haklarýnýn deðerlendirilmesinde artýk bu düzeye gelmek durumundayýz. Çevre hakkýnda yararlananlar yalnýzca bugünkü kuþaklar deðildir. Saðlýklý ve dengeli bir çevre, bugünkü kuþaklarý ilgilendirdiði kadar, hata daha da fazla gelecek kuþaklarý ilgilendirmektedir. Saðlýklý ve dengeli bir çevre de yaþama hakkýný en temel insan hakký olarak görmedikçe ve insan haklarýna sadece sanýðýn haklarý gözlüðü ile baktýkça çevre sorunlarýný artan aðýrlýkta yaþamaya ve bizden sonraki nesillere de yaþatmaya devam edeceðiz. Bu noktada politikacýlarýn sorumluluðunun altýný çizmek gerekiyor. Günümüz politikacýsý,sadece seçim bölgesine deðil,sadece kendi ülkesini ,ulusunu deðil,gezegeni düþünerek politika üretmek zorundadýr. Bu nitelikteki politikacý ise bu denli geniþ düþünebilen seçmen desteðini gerektirmektedir. Oysa ülkemizde ne bu tür deðerlendirme yapan seçmen ne de böyle politikacý bulunuyor. Bu nedenle de ülkemizde belirlenmiþ bir çevre politikasý yok,çevre önceliklerimiz belli deðil. Sýnýrlý kaynaklar öncelikli olmayan alanlara harcanýyor. Çevre Bakanlýðý,çevre fonunu belediyelerin araç gereksinimlerinde tüketiyor. Yerel yönetimler,kaldýrým yapmayý çevre yatýrýmý sayýyor. Çevre sorunlarýný ortaya çýkmadan önlemeye yönelik önleyici yaklaþým, ülkenin genel çevre politikasý konumuna getirilememiþtir. Kamuoyunun çevre sorunlarýna yaklaþýmý ise sorunlar karþýsýnda aðýt yakma düzeyindedir. Ülkemizde çevre ve ekonomi arasýndaki iliþki gerçek boyutuna oturtulamamýþtýr. Çevre, hala ekonomik kalkýnma ve büyümenin engeli olarak görülmektedir. Çevre Bakanlýðý’nýn ulaþtýðý düzeyin bile ‘’her þeye karþýn kalkýnma’’ anlayýþýný yansýtan,ekonomik geliþmeyi engellemeden çevreyi koruma düþüncesinin ötesine geçtiði söylenemez. Sonuç olarak, ne yazýk ki bu politikasýzlýk çemberini kýramadýðý sürece ülkemiz çevre konusunda büyük sorunlar yaþamaya ve kitle ölümleri getirecek sonuçlar beklemeye hazýr olmalýdýr. Dünya da tek, Türkiye de tek. Kaçabileceðimiz ne baþka ülke ne de baþka bir gezegen var. Bu nedenle, insan haklarýný belirlerken, bireylere olduðu kadar toplumun tümüne iliþkin bir hak olan çevre hakkýný en üst sýraya koymamýz þarttýr. Sayý: 1 7 1 Mart 2001 BÝRLÝK 90/ YEÞÝLLER PARTÝSÝ MÝLLETVEKÝLÝ CEM ÖZDEMÝR “ALMAN VE TÜRK IRKÇILIÐI AYNIDIR” DEDÝ. DEM/ Stuttgart- 24.Þubat 2001 Stuttgart’da Birlik 90/Yeþiller Partisi, Stuttgart’ da Baden –Württemberg’ de yapýlacak eyalet seçimleri nedeni ile yapýlan toplantýda Almanyada ve Baden-Württemberg’deki göçmenlerin durumunu ele alýndý. Toplantýya konuþmacý olarak Federal Hükümet Birlik 90/ Yeþiller partisi Milletvekili Cem Özdemir, Yeþiller fraksiyonu baþkaný Werner Wölfle, Römerschule Okul Müdürü Sayýn Gross, Alevi Gençlik sorumlusu Deniz Kýral ve Stuttgart Ünýversitesinden Ilker Vidinlioðlu katýldý. Almanya ‘ýn göçmen politikasýna ve girdiði çözümsüzlüðüne deðinen Cem Özdemir, yabancýlar ile Almanlarýn eþit haklara sahip olmadýklarýnýný vurguladý. Özdemir “ Burda doðupta yetiþen yabancý gençler, her ne kadar topluma entegre olmuþlar-sada Alman toplumunda kabul görme- mektedir. Bu gençler Almanya kültürü ile yetiþtikleri için vatandaþý olduðu ülkesi tarafýndan kabul görmemektedir. Mesela ben Türkiye’ye gittiðimde, ‘Sen nasýl Türk olursun bizim haklarýmýzý savunmuyorsun’ derler. Ayný þekilde Almanya’da, ‘bu yaptýðýn politikayý git Türkiye’de yap’ demektedir. Burda Þu durum açýkça farkedilmektedir: Alman ve Türk ýrkçýlýðý aynýdýr. Her ikiside yabancýlardan arýndýrýlmýþ bir toplum ve politika istiyor”. dedi. Bu ayrýþtýrmanýn özellikle iþ ve okul alanlarýnda göze çarptýðýný, göçmen politikasýnda AB ülkesine mensup olmayan bir yabancýnýn baþta Almanlar, daha sonra AB üyeleri ülkesinden gelenlerlerden bir iþ yerini redettikten sonra o iþyerine hak kazandýðýný vurgulayan Cem Özdemir, “Aslýnda yabancýlar her iþ yerinde ve her dalda çalýþma hakkýna sahiplerdir. Memurluktan tutalým, güvenlik ve buna benzer mesleki dallarda çalýþabilirler. Ama ne yazýkki pratikde öyle deðildir” diye açýklama yaptý. Yabancýlarýn kendi haklarýný aramada dönem dönem aciz kaldýklarýný ve yalnýþ izlenen göçmenler politikasýndan getolaþmalara ve insanlarýn ikiye bölün- redaktion@demmesine yol açtýðýný belirten Cem Özdemir, Almanya’nýn göçmen yasasýnýn iflas ettiðini ve bu nedenle entegrasyon politikanýn desteklenmesi, entegrasyon kurslarý veren kurum ve kuruluþlarýn belediyeler tarafýndan maddi olarak desteklenmesi gerektiðini söyledi. Eyaletin entegrasyon polikasýna deðinirken Özdemir, eyalette yaþayan göçmenlerin gerek ekonomide gereksede sosyal alanda entregre olmalarý gerektiðini savunarak, özellikle lisanýn öðrenilmesi ve verilecek kurslarýn her kesimi kapsamasý gerektiðini belirtti. Yabancýlarýn gerek iþ piyasasýnda gereksede sosyal alanda böylece eþit haklara sahip olma konusunda bir adým atýlacaðý yönünde açýklamalar yaptý. Alevi gençlik sorumlusu Deniz Kýral ise Entegrasyon politikasýný desteklemek ve yabancý gençlerini bilgilendirme amaçlý bir Broþür çýkaracaklarýný söyledi. Import & Export Uygun fiyata kuru gýda, et, meyve, sebze, hediyelik eþya ve katliteyi MARKETÝMÝZDE bulabilirsiniz! GELÝN GÖRÜN KANAAT GETÝRÝN Inh. A. Tomar Gima Market Frederichstr. 4, 79713 Bad Säckingen Tel: 07761/ 93 66 11 Açýlýþ saatleri: Pazartesi-Cuma; 09:00-20:00 Cumhartesi; 08:00-16:00 Sayý: 1 25 1 Mart 2001 www.dem- ANADOLU HALKLAR MOZAYÝÐÝNDE GÜRCÜLER G ürcistan, Kahati, Kartli, Samegrelo, Svaneti, Guria, Acara, Raça, Ýmereti, Cavaheti, Saingiola gibi bölgelere ayrýlýr. Deðiþik bölgelerde Svanca, Megrelce ve Lazca dýþýnda Gürcücenin farklý diyalektleri konuþulur. Batum ve çevresinde yaþayan Acaralý’lar, Gurialýlar’la ayný diyalekti konuþurlar.Anadolu’da yaþayan Gürcülerin çoðunun konuþtuðu dil de Guria ya da Acara diyalektiðidir. Anadolu’da Acaralý Gürcüler dýþýnda kendilerini daha dar bölge ve yer adlarýyla adlandýran Ýmerhev (Meydancýk), Kobuleteli (Çürüksulu), Maçahelli Gürcüleri de yaþamaktadýr. 16. yy Gürcistan’ýn güneybatý kesminin Osmanlý yönetimine girmesiyle Hýristiyan Gürcü halký Müslümanlaþtýrýlmaya zorlandý. Rusya’nýn Kafkasya hýrsý ve Osmanlýnýn da Kafkasya’ya yürüyüþüyle bölge uzun yýllar savaþ alaný oldu. Kafkas halklarý bu savaþlarda katledildi, sað kalanlarýn bir çoðu da sürgünlerde, göçlerde öldü. Kafkas halklarýnda olan Gürcü halký da savaþlarda ve sürgünler de çok kayýp verdi. Osmanlýnýn yeni seferleri için uç beylerde asker toplama politikasý bir uç beyliði olan Acara Gürcülerini ayaklandýrdý.Acara halkýnýn Osmanlý ordusuna alýnan çok evladý vardý. Gidip dönmemiþlerdi. 93 Harbi (1877-1878 Osmanlý -Rus Savaþý) sonrasý Acarlý gürcülerin çoðu yeni bir istila korkusuyla batýya göç etmek zorunda kaldýlar. Zulmün yeni türü böyle baþlamýþtý. Doðup büyüdükleri topraklarý býrakarak kalacak yerler bulmaya koyuldular. Büyük göçle Gürcüler Anadolu’da Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Ýstanbul, Amasya, Tokat, Adapazarý, Bursa ve Balýkesir’e geldiler. Bu göçte sayýsý net olarak bilinmeyen çok sayýda Gürcü sýtmadan öldü. Bugün Türkiye’de Gürcü nüfusunun ne kadar olduðu bilinmiyor.Yaklaþýk olarak 1-1, 5 milyon civarýnda Gürcü olduðu tahmin ediliyor. YAÞAM VE KÜLTÜR Kestane kerestesinde yapýlan, çatýlarý kremit yerine küçük tahtalarla örtülü olan Gürcü evleri bir-iki oda ve bir mutfaktan oluþur. Evlerin genellikle yakýnýnda hasat edilen mýsýrý kurutmaya yarayan’’nalia’’(ambar) ve ‘’beðeli(seren) bulunur. Bunlar dört direk ve her direðin üzerine, farelerin çýkmasýný önlemek için konan tekerlek biçiminde tahtalar üzerine inþa edilir. Çatýlarý saz, mýsýr sapý ya da tahtalarla örtülüdür. Her evin kendisine ait bir avlusu ve bahçesi vardýr. Buralarda sebze yetiºtirilir. Gürcülerde meyve yetiþtirmek bir tür gelenektir. Gürcüler mýsýr tarlalarýný yaban domuzlarýnda korumak için ‘’sayvan’’denilen yüksek kuleler yapar, geceleri burada köpek ve silahlarla yaban domuzlarýna karþý nöbet beklenir. Gürcüler tarým için gerekli olan her türlü araç -gereci kendileri yapar. Keten kenevir yetiþtirip dokuyarak giysi ihtiyaçlarýný karþýlarlar. Ýpek kozasý yetiþtirip ipekli kumaþ, fýndýk aðaçlarýnda sepet yaparlar. Hasat ettikleri mýsýrý dere kenarýnda yaptýklarý ve ortaklaþa kullandýklarý su deðirmenlerinde öðütürler. Mýsýr ununda yapýlmýþ ve ‘’pleki(kesti) denen bir kap içinde piþirirler. Mýsýr ekmeði, lahana, fasulye yemeði ve mýsýr çorbasý gürcülerin baþta gelen yemeðidir. Gürcüler arasýnda yardýmlaþma ve dayanýþmanýn en güzel örneklerinden ‘’imece’’ geleneði(Meci, nadi) yaygýndýr. Köylüler araba hayvanlarýyla birbirlerinin mecisine katýlýr, bir hanenin bir yýllýk odunu bir günde çekilir. Meci eden kiþi önceden yemek piþirir. vE meciye katýlanlara ikram eder. Gürcü kadýnlarý ‘’fistan’’ denen uzun etekli elbise ile üzerine çok kýsa ve dar bir yelek giyerler. Gürcü erkekleri baþlarýna sargý ve ‘’zýkva’2 denilen sarý þalvar giyerler. Evlenme 20-25 yaþlarýnda olur. Kýz verilirken genellikle Sayý: 1 DÝL Gürcü dili (Kartuli ena) Kafkas dillerinin Kartveli ailesine baðlý bir dildir. Kartveli ya da Güney Kafkasya dil ailesi Gürcüce, Megrelce, lazca ve Svaancayý kapsar. Gürcü alfabesinde beþ ünlü ve yirmi sekiz ünsüz harf vardýr. DÝN Gürcüler arasýnda Hýristiyanlýk 15.yy sonra yayýlmaya baþladý. Gürcülerin çoðunluðu Ortodoks olmakla birlikte bugün Gürcistan’ýn resmi dini yoktur. Bugün Anadolu’da yaþayan Gürcüler 16.yy’da Osmanlý’nýn Müslümanlýðý zorla yayma politikasýyla Müslümanlaþtýrýldýlar. MÜZÝK Gürcü müziðinin kökenleri dinsel ezgilere ve halk þarkýlarýna dayanýr. Müzik gürcü halkýnýn yaþamýyla her zaman iç içe olmuþtur. Gürcü halký ‘ dideba’’ gibi en dokunaklý melodilerini günümüze kadar korumuþlardýr. Eskiden Batý Gürcistan’da hastalarý müzikle, çonguri sesleriyle iyileþtirme geleneði vardý. Gürcü müziðinde doli, çianuri, çongi, daire, diplipito, gibi yüz deðiþik çalgý bulunur. Çin asýllý Yazar Xing-hu Almanya’yý terkediyor. eo-Nazilerin saldýrýlarýnýn artmasý nedeniyle Avrupa’nýn daha „liberal“ bir memleketine yerleþmek istediðini belirten yazar, 43 yýldan beri Almanya’da yaþýyor. Önce Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne iltica eden Xing-hu 1974 yýlýnda Batý Almanya’ya sýðýnmak zorunda kalmýþtý. 1975 yýlýnda Alman vatandaþlýðýna kabul edilen yazarýn þimdiye dek 13 kitabý yayýnlandý. Halen günlük “Welt“ gazetesinde çalýþan Xinghu’nun hangi ülkeye yerleþeceði henüz belli deðil. N PEN’in Nazi saldýrýlarýna karþý giriþimi: “Yüzünü Göster!“ Almanya PEN kuruluþu, Nazi örgütlerinin artan saldýrýlarýna karþý bir giriþim kurarak, özellikle kültür ve bilim alanýnda ünlü isimleri biraraya getirmek üzere “Yüzünü Göster!“ giriþimini kurduðunu açýklamýþtýr. Özbekistan’lý Ozan Jodgor Obid Batý’ya iltica etti. “Hakkini aramak isteyen öldürülüyor, susanlar ise ac kalýyorlar!“ Ülkesinin en popüler ozanlarýndan biri olan Obid, Uzbekistan’da her türden haksýzlýða karsi kalemiyle mücadelesi ile de tanýnýr. Bu davranýþý nedeniyle, Uzbekistan’daki tüm hapisaneleri tanýmak zorunda býrakýlýr. Sosyalist Cumhuriyet döneminde de kitaplarýnýn bir çoðu yasaklanýr. 1989 yýlýnda “Birlik“ gurubuna katýlan Obid, 1991 yýlýnda Sovyetler Birliðinden ayrýlan Uzbekistan Cumhuriyetinin ilk hükümeti tarafýndan da sevilmez. Ýlk Baþkan Karimov, (hala Baþkan) “Gözümüzde bir diken“ diye tanýmlar bu ozaný. 1993 yýlýnda “Birlik“ yasaklanýr. Yurtdýþý- redaktion@dem- 1 Mart 2001 Neo-Naziler, Yazarlar Çin asýllý Yazar Xing-hu Almanya’yý terkediyor »PEN’in Nazi saldýrýlarýna karþý giriþimi: “Yüzünü Göster!“. »Özbekistan’lý Ozan Jodgor Obid Batý’ya iltica etti.» Savaþýn Yüzü karþýlýðýnda para alýnýr. Gelin evden çýkarken gelinin arkadaþý ya da kardeþi kapýnýn önünde durur. Bir armaðan ister. Oðlan tarafý bunu karþýlaman gelin evden çýkarýlmaz. Gelin evden çýkarýldýktan sonra ata bindirilir. Kadýn ve erkeklerden oluþan atlý-yaya topluluk eþliðinde damat evine gidilir. Damat evinde gelini kadýnlar karþýlar. Damat gelinin baþ örtüsünü kamasýyla açar ve evlenmemiþ bir kýzýn üstüne atar. Gürcüler düðün ve özel toplantýlarýnda ‘’horoni’’ (horon) dedikleri bir oyun oynarlar. Horon, genellikle üç kiþiyle oynanýr. Oyunda çabuk ve çevik hareket etmek esastýr. 8 na kaçamayanlar tutuklanýr. „Özgür Cumhuriyet“in birinci baþkaný Karimov, demokratik haklarýn sýnýrsýz herkes için geçerli olacaðýný açýklar. Ancak, kendisine karþý her türden eleþtirel yaklaþýmlarý da baski altýna almaktan geri durmaz. Onlarca diðer yazar arkadaþlarý ile birlikte Jodgor Obid de ülkesinden kaçmak zorunda býrakýlýr. Üç yýldýr Avusturya’da yaþayan Obid, kurduðu bir uluslararasý örgütle, ülkesinden kaçmak zorunda kalan yazarlara yardýmý örgütlemektedir. Uzbekistan modern þiirinden Almanca diline ilk çeviri Jodgor Obid’in “Das goldene Schiff“ (Altýn Gemi) isimli kitabý Leykam-Verlag tarafýndan yayýmlanmýþtýr. Obid þu gün- lerde Heinrich-Böll Vakfýnýn bursuyla dört aylýðýna F.Almanya’da misafir edilmektedir. Savaþýn Yüzü Kosova ateþe verildiðinde, binlerce Kosovo’lu Arnavut Sýrp milislerinden kurtulmak için Arnavutluk Cumhuriyetine sýðýnmýþtý. Kukeþ yekýnlarýnda bulunan sýðýnma kamplarýnda Danimarka’lý foto.muhabiri Claus Björn, fotograftaki bu sýðýnmacýyý portrelemiþti. Bu insan, nereden geldiðini anýmsayamadýðý gibi, baþýna gelenleri de anýmsayamýyordu. Bu fotograf bu yýl dünyanýn en ünlü yarýþmasý olan „World Press Photo“ da birincilik ödülüne layýk görüldü. Anlatýlan öyküsüyle bu fotograf birincilik ödülünü almasýna karþýn, yarýþmada ödül verilen fotoðraflarýn bundan daha az kalitede olduðunu söylemek haksýzlýk olur. Bu yarýþmada ödüllendirilen tüm fotoðraflarýn bir kataloðu Düsseldorf’lu yayýnevi GFW-Verlag tarafýndan yayýmlandý. (152 sayfa, 200 fotograf DM 40) Bu yýlki yarýþmanýn önemi, foto-röportajýn, TV yayýnlarýna karþýn hala önemini koruduðudur. Afganistan’da 1 milyon aç CENEVRE - Afganistan‘daki kuraklýklarla mücadele eden ve çatýþmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan en az 1 milyon insanýn açlýk tehlikesi içinde olduklarý bildirildi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan‘ýn yardýmcýlarýndan Kenzo Oshima, Afganistan ve Pakistan‘da yaptýðý incelemelerden sonra hazýrladýðý raporda, Afganistan‘ýn büyük bir insani felaketle karþý karþýya olduðuna dikkat çekerek, uluslararasý toplumun bir an önce bölgeye acil yardým yapmasý gerektiðini belirtti. Oshima, Afganistan‘da en az 1 milyon insanýn açlýk riski altýnda olduðunu tahmin ettiklerini ifade ederek, bu insanlarýn yarýsýnýn evlerini terk ederek mülteci kamplarýna sýðýnan kiþiler, diðer yarýsýnýn da BM yardým görevlilerinin ulaþamadýðý bölgelerde kalan kiþiler olduðunu kaydetti. Oshima, son birkaç ayda en az 170 bin mültecinin sýnýrý geçerek Pakistan‘a girdiðini ve her gün ortalama 700 kiþinin de sýnýrý geçmeye devam ettiðini bildirdi. Sayý: 1 24 KOÇ 21 Mart - 20 Nisan Dinamizminizle, aktif ve giriþken davranýp, yakýnlarýnýzý belli aktivitelere katýlmaya zorlayabilirsiniz. Güçlü egonuzla ilgi odaðý haline gelmeniz ve uyumlu tavýrlarýnýzla iliþkilerinizi güçlendirip keyifli saatler geçirmeniz mümkün. Yeni dostluklar kurmanýz da söz konusu. Ancak yanlýþ anlamalara dikkat etmelisiniz. BOÐA 21 Nisan - 20 Mayýs Kendinize duyduðunuz güvenin güçlenmesiyle, maddiyata iliþkin endiþelerinizden kurtulabilirsiniz. Yine de arkadaþlarýnýzý harekete geçirmeniz ve maddi kazanýmlarý gözeterek, oldukça ilginç projeler üretmeniz söz konusu. Ama bazý düþüncelerinizi açýklamak istememeniz, hatalý bir yaklaþým olabilir. ÝKÝZLER 21 Mayýs - 21 Haziran Dostlarýnýzýn ihtiyaç ve beklentilerini sezip, onlara yardýmcý olmaktan mutluluk duyabilirsiniz. Sýradýþý fikirler öne sürseniz de, çevrenizdekilere karþý son derece uyumlu davranýþlar sergilemeniz olasý. Ancak, dostluk iliþkilerinizdeki sorunlarý görmezden gelmemeye dikkat etmenizde yarar var. YENGEÇ 22 Haziran - 22 Temmuz Duyarlýlýðýnýzýn hayli artacaðý bu ayda dostlarýnýzdan yakýnlýk görmeyi beklemekle birlikte, bunu saðlamak için harekete geçen siz olabilirsiniz. Çevrenizde bulunan hemen herkese tarafsýz yaklaþmanýz ve dostluk iliþkilerinizi geliþtirmeniz kolay olacak. Fazla sayýda aktivite planlamaktan kaçýnmanýzda yarar var. ASLAN 23 Temmuz - 22 Aðustos Duygusal istikrarý yakalamanýz kolay olacak. Dostlarýnýzla zaman geçirmekten keyif alabilir ve dengeli, iyimser, neþeli tavýrlarýnýzla arkadaþlarýnýz arasýndaki popülaritenizi artýrabilirsiniz. Dinamizminizle, pek çok aktivitede baþý çekmeniz olasýlýðý da hayli yüksek. Sürpriz organizasyonlar planlayarak sevdiklerinizi þaþýrtabilirsiniz. BAÞAK 23 Aðustos - 21 Eylül Kalabalýk toplantýlara katýlmaktan keyif duyabilir ve çevrenize uyum saðlayabilirsiniz. Ama aslýnda, küçük gruplaþmalara daha yatkýnsýnýz. Bir yandan gözönünde olup, bir yandan da birkaç dostunuzun dertlerini dinleyip sýrlarýný paylaþmayý baþarmanýz mümkün. Bir fikri iyice anlamadan, reddetmemelisiniz. TERAZÝ 23 Eylül - 22 Ekim Zamanýnýzýn büyük bölümünü sevgiliniz ya da eþinizle geçirmekten ve bir haftasonu kaçamaðý yapmaktan çok hoþlanabilirsiniz. Aranýzdaki güzel uyumla, farklý bir aktivitede bulunarak da eðlenmeniz mümkün. Anlýk kararlarla planlarýnýzý deðiþtirmeniz, verdiðiniz sözleri önemsememeniz, protokol kapsamýndaki iliþkilerinizi zedeleyebilir. AKREP 22 Ekim - 21 Kasým Bu ayý evinizde bazý deðiþiklikler yaparak, yoðun bir çalýþma içinde geçirebilirsiniz. Buna raðmen zamanýnýzý iyi kullanmayý baþarýp, kendinize dinlenme payý ayýrmanýz mümkün. Dost toplantýlarýna katýlmayý pek istemeyeceksiniz. Arkadaþlarýnýzý kýrmamak uðruna dolambaçlý yollara sapmamalý, açýk olmaya çalýþmalýsýnýz. YAY 22 Kasým - 21 Aralýk Yakýnlarýnýzla birlikte zaman geçirip, ilginç fikirlerinizi paylaþmaktan ve sýradýþý uðraþýlarda bulunmaktan keyif alabilirsiniz. Yeni tanýþtýðýnýz insanlara da uyum saðlamanýz kolay olabilir. Ýdealinizdeki sevgiliye bir türlü rastlayamadýðýnýz duygusuna kapýlýrsanýz, bunun geçici bir etki olduðunu unutmamalýsýnýz. OÐLAK 22 Aralýk - 21 Ocak Yakýnlarýnýzla zaman geçirmekten, bilgi edinmenizi saðlayacak sohbetlerde bulunmaktan keyif alabilir ve yapýlacak çalýþmalara gönüllü olarak katýlabilirsiniz. Ancak iþlerin umduðunuzdan yorucu olmasý ve kontrolünüzden çýkmasý, sýkýntý hissi duymanýza neden olabilir. Bu arada, yeni bir çevreye uyum saðlamanýz kolay olacak. KOVA 21 Ocak - 19 Þubat Eðlenceli davetlere katýlmaktan, sevgiliniz ve çocuklarýnýzla bulunacaðýnýz aktitivitelerden keyif alabilirsiniz. Çevrenizdekilere karþý, halinizden memnun olduðunuzu göstermeyi önemsemeniz söz konusu. Sýnýrlý imkanlarla yetinmek zorunda kalmayý prestij zedeleyici olarak görüp, oldukça cömert davranabilirsiniz. BALIK 19 Þubat - 20 Mart Duygusal güvenliðe ihtiyaç duyabilirsiniz. Maddiyatý fazla düþünmeyip, parasal olarak kendinizi rahat hissetmeniz mümkün. Ama duygusal zayýflýðýnýz, baþkalarýna gereksinim duymanýza ve belirsiz düþünceler içine girip kendinizi yýpratmanýza neden olabilir. Kýsa sürede kendinizi toplamayý baþaracaksýnýz. 1 Mart 2001 www.dem- Çalýþan Kadýnlar Dikkat, Yanlýþ Besleniyorsunuz Ç alýþan kadýnlar ev iþleri, yoðun trafik ve iþ hayatý içinde koþuþtururken beslenme alanýnda önemli yanlýþlar yapýyor. Bunlardan bir kaç tanesine dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. Sabah kahvaltýsý ihmal ediliyor: Ýþe yetiþme telaþý içinde hazýrlanýrken, bir fincan kahve ile sabah kahvaltýsý geçiþtiriliyor. Oysa kahvaltý günün en önemli öðünü olmalýdýr. Yoðun bir güne hazýrlanýrken gerekli enerji kahvaltý ile saðlanýr. Ayrýca dengeli bir kahvaltý metabolizmayý %8 oranýnda hýzlandýrýr. Bu da yaðlarýn yakýlmasý açýsýndan bir avantajdýr. Ayrýca aç karnýna içilen kahvedeki kafein, kan þekerinin düþmesine neden olarak açlýðý arttýracak ve arada bir þeyler atýþtýrýlmasýna yol açacaktýr. Kepekli bir dilim ekmekle biraz peynir, ya da süt eklenmiþ kepekli kahvaltý gevreði hem güne baþlamak için gerekli enerjiyi, hem B vitaminlerini, hem de bitkisel lifleri saðlayacaðý gibi, gün içinde kriz halinde açýkmanýzý önleyecektir. Öðle yemeði bir salata ve diyet içecekle geçiþtiriliyor: Þiþmanlama kaygýsý olduðu kadar çeþit bulma sýkýntýsý nedeniyle yenilen salatadan bol miktarda vitamin, antioksidanlar ve bitkisel lifler alýnýyorsa da, genellikle kullanýlan soslarda bol miktarda yað var. Ayrýca salata akþama kadar tok tutmayacaðý için, eve gidince bir koyunu bütünüyle yiyebilecek kadar aç oluyorsunuz. Salatada israrlýysanýz en azýndan ton balýðý tavuk eti gibi proteinli bir gýdanýn eklenmesini saðlayýn. Diyet içicek yerine taze meyva suyunu tercih edin. Bir kase de diyet yoðurt yediniz mi , akþama kadar açlýk diye bir sorunuz olmaz. Ýþle uðraþýrken bir yan- dan da yemek yiyorsunuz: Acilen okunmasý gereken raporlar veya benzeri iþlerle uðraþýrken bir yandan da yemek yiyorsanýz, çok hýzlý ve çok miktarda yemek yersiniz. Hýzlý ye- mek, doymaya zaman tanýmaz, doyuncaya kadar da çok yersiniz. Çalýþma ve yemek saatlerinizi ayýrýn, acele etmeden iyi çiðneyerek yemek yiyin. Erkeklerle çalýþýyorsanýz erkekler gibi yemek yersiniz: Erkek iþ arkadaþlarýnýzla beraber yemeðe çýkýyorsanýz, yemek çeþitleriniz ve miktarlarýnýz onlardan etkilenmeye baþlar. Oysa kadýnlar daha az kilolarý ve ince kas yapýlarýyla erkeklerden daha az enerji harcarlar. Erkek arkadaþlarýnýzýn yediði miktarlar onlarý þiþmanlatmaz ama sizin kýsa zamanda kilo almanýza yol açabilir. Yanýnýzda yiyecek taþýyýn: Yemeðe çýkma fýrsatýnýz olmazdýðý ya da arada acýktýðýnýz zaman ulaþabildiðiniz yaðlý, þekerli, unlu yiyecekler yerine yanýnýzda bulunduracaðýnýz biraz meyve, bir kase yoðurt ya da kepekli ekmekle yaðsýz peynir gibi yiyecekler hem gereksiz kalori almanýzý engelleyecek Sayý: 1 9 1 Mart 2001 ifadelerle karþýlaþýyor insan. Bunun nedeni ise “Tanýrým” þiirinde de anlatýldýðý gibi kadýný ve acýlarý anasýndan dolayý tanýmasýndandýr (belki de?) Acýlarýn çoðrafyasýnda kadýnlarý acýlarýndan tanýyanlar, analarýný iyi tanýyan kutsal Zeynep T. Doðan evlatlardýr ve onlar analarýnýn yüreðindeki acýlar ve gözpýnarlarýndan akan yaþlarla zdogan@dem-ajans.de kutsanmýþlardýr. Artýk onlar vahþi erkek egemen dünaysýnýn bir parçasý deðil, analarýnýn tanýdýk acýlarýndan yol bularak inerler kadýnýn ve sevdanýn dünyasýna. Ýnsan olanýn insan dünyasýnýn kapýlarýný iþte o zaman aralarlar. albim dinamit kuyusu” dizeleriyle “Çýk gel artýk ne olur karþýlaþýldýðý an “aha! acýlarýn Sensiz öksüz kalýyor günþair ettiði bir yürek” diyesi geliyor ahlarým” derken de gene sevgiliye, o insanýn. Nitekim okunan dizeler yaþanan, o ulaþýlmak için her objenin akýp gittikçe pek de yanýlmadýðýmý kullanýldýðý sevgiliye kavuþmak için göstedüþünmeye baþlýyorum. Mutluluða rilen çabadan da anlaþýlýyor ki karþýmýzda hasret, ölüme özlemdir birazda yazýlan. kadýnýn hiç kimsenin olamadýðý kadar Ölüm bir kurtuluþ (mu?) mutlu son degil. cesur Ölüm bir yok oluþ, sonrasý bilinmiyor. Ve dünyasýna kapanýr sahnenin perdesi, bir daha ayný yakýn bir bedende oynanmamak üzere bu oyun. yürek var. Evet özlenen ve hiç gelmeyen ve de Her ney gelmeyecek olan sevgiliye ithafen yazýlmýþ dair olurþiirlerin kitabýdýr “Bir Cana Hasret” sa olsun, “Ve özlemdir kaynaklanýyorsa ister solda isyanlarým devrim Bugünde gülmelisin gülüm söylem.... leri, ister Ellerim ellerindeyse yalýnayak Hoþgelmiþ bize ölüm” çocuklarýn Olgun Þensoy’u okurken bir de üþümüþ dolanbaçsýz ve yalnýz bir þekilde pýnara açlýklarý inen eli kýnalý kýzlarýn su kadar temiz, su ve isterse kadar aziz bakýþlarý gibi açýk ve gizlemsiz yangýn- Bir Cana Hasret K redaktion@demlarda dostlarýn tutuþmuþluðuun küllerinde gene o yaþayýpta ulaþamadýðý sevgiliye özlem var aöýk ve dolambaçsýz. Sevaplarý ve günahlarý ile. Bir de sayýn Þensoy’u okurken dizelerinde kapalý kalmýþlýðýn derin acýlarýna rastlanýyor. Sanýrým bu yaþadýðý bir tutsaklýk döneminin izleridir. Bunu anlamak için sanýrým kendisini þahsen tanýmak gerekmiyordur. Bu böyle olamsa da en azýndan kapalý kalmýþlýðýn taþýdýðý izlere rastlamak mümkün. Çünkü dizlerinde özlemlerini tasvir ederken, sanki gözlerinin bir sinema perdesini izlediðini hissediyor insan. Bir nevi þiirleri, hayatýn bir döneminde, gerçeklerle aradaki iplerin koparýldýðý bir döneme tekabül ediyor. Týpký; “ Mutluluk koydum Sensizliðin adýný Mutsuzluða Kapýmý açmayacaðým artýk” dediði dizelerdeki gibi. Gene; “Sana ulaþmamak En güzeliyse sevdalarýn Býrak ulaþýlmaz kalsýn Maviye boyanmýþ Uzaktaki umutlarým” dizlerindeki gibi bir hücrenin küçücük penceresinden bakýlýyor sanki gökyüzünün engin maviliklerine. Son olarak “Bir Cana Hasret” bir sevgiliye duyulan derin ve yalýn özlemin, gerçekten de bir cana hasretin kitabý! ‘AÇLIK YÜZYILI’ Tüm üresel ýsýnmanýn neden olduðu halkýmýzýn müiklim deðiþiklikleri, 21. yüzyýlý ‘açlýk yüzyýlý’ yapacak. barek Kurban Ýnsanoðlunu belki en çok tehdit eden ancak hala bu tehlikenin farkýna Bayramýný kut- yeteri kadar varýlmayan küresel ýsýnmanýn tehlikeli boyutlarý 21. yüzyýlda týrmanacak. Birleþmiþ Milletler’in (BM) yayýmladýðý son lar, raporda bilim adamlarý, küresel ýsýnmanýn 21. yüzyýlý ayný zamanda ‘açlýk yüzyýlý’ da saðlýk ve yapacaðýný gözler önüne serdi. Raporda yer alan bilgilere göre, küresel ýsýnma Asya’da tarým ürünüretiminde düþüþe neden olacak. Avustumutluluklar di- lerinin ralya ve Yeni Zelanda’da su kýtlýðýna yol açacak olan küresel ýsýnma, Avrupa’da sel baskýnlarýný, leriz.. Amerika’da ise erozyonlarý beraberinde getirecek. K DEM AJANS Afrika’da ise küresel ýsýnma daha çok çöllerde etkili olacaðý için öteki kýtalar göre Afrika’da tehlike daha az... Dünya buzullarýnýn dengesi Antarktika’nýn yavaþ yavaþ erimesi, Alp Daðlarý’nda çalan tehlike çanlarýnýn ardýndan küresel ýsýnma yine gündemde. Yine BM, geçtiðimiz ay yayýmladýðý küresel ýsýnma ile ilgili raporla, dünyanýn beklenenden daha hýzlý ýsýndýðýný ve bunun da insanlar için çok büyük bir tehdit haline geldiðini açýklamýþtý. Raporda dünyanýn 1.4 ve 5.8 derece arasýnda ýsýndýðýný belirten bilim adamlarý, deniz seviyesinin 10 santimetre yükseldiðini ve bunun da denize yakýn yaþayan milyonlarca insaný tehdit ettiðini söyledi. Raporda, küresel ýsýnma sonucunda yaðýþlarýn azaldýðý, çöllerin geniþlediði, bazý bölgelerde yaðýþlarýn sellere yolaçtýðý ve tarým ürünlerinin azaldýðý belirtilerek, küçük ada ve ülkelerin küresel ýsýnmadan ciddi anlamda payýný alacaðý konusunda uyarýda bulundu. Birleþmiþ Milletler Çevre Programý baþkaný Dr. Klaus Toepfer, dünyanýn çevre problemlerinin 21. yüzyýlýn özellikle son yýllarýnda daha da artacaðýný belirterek, çok fazla vakit geçirilmeden yeni iklim þartlarýna göre bir ekosistemin geliþtirilmesi geretiðini söyledi. Sayý: 1 23 1 Mart 2001 Ve ayrýldýlar… Haklarýnda en çok konuþulan çiftlerden biri olan Puff Daddy ile Jennifer Lopez, sonunda ayrýldýklarýný açýkladýlar. Ýki yýldýr birlikte olan çift, basýn sözcülerinin yaptýðý açýklamaya göre artýk ayrý olduklarýný bildirdi. Geçtiðimiz günlerde iliþkilerine bir þans daha tanýmak için tekrardan bir araya gelen ikili, daha fazla yürümeyeceðine inandýklarý iliþkilerine 14 Þubat Sevgililer Günü’nde nokta koydu. Craig David ile Usher düeti Usher düet teklifini büyük bir coþkuyla kabul eden Craig David, bunun için oldukça heyecanlý olduðunu belirterek Usher’ýn büyük bir hayraný olduðunu ve O’nun gerçek bir star olduðunu söyledi. Þu sýralar yeni albümü üzerinde çalýþan genç þarkýcý, albümünü bu yýlýn sonuna doðru yayýnlamayý planlýyor. 14 Þubat’ta Ýngiltere turnesine baþlayan Craig David, 16 Mart’a kadar sürecek konserleri sýrasýnda yeni parçalarýný da seslendireceðini açýkladý. Guy Ritchie iþ baþýnda Çiçeði burnunda gelin Madonna’nýn artýk yönetmen sorunu çekmeyeceði kesin! Eþi Guy Ritchie’nin yöneteceði „The Mole“ adlý filmde baþrol oynayacaðý açýklanan sanatçýnýn „What It Feels Like For A Girl“ adlý son single’ýnýn klibini de eþi çekiyor. 19 Mart’ta piyasaya çýkacak olan single’ýn çekimleri Los Angeles’ta www.dem- Sinema KOMÝSER ÞEKSPÝR Cemil, Beyoðlu karakolunda komiser olarak görev yapan sert mizaçlý, vatansever bir polistir. Ama onun bu sert yaradýlýþýnýn altýnda aslýnda son derece insancýl ve biricik kýzýnýn sevgisiyle yaþayan bir baba vardýr. Kýzýnýn kansere yakalandýðýný ve fazla ömrü kalmadýðýný öðrendiðinde dünya baþýna yýkýlýr. Karar verir, ne yapýp edecek kýzýnýn bütün dileklerini yerine getireKadir Ýnanýr cektir. Hem de karakolda göz Komser Cemil altýnda tutulan memur, tinerci, Pelin Batu mafya babasý, fahiþe ve sokak Müjde Ar çocuklarý ile birlikte „devletin Okan Bayülgen karakolu“nda ‘Pamuk Prenses Özkan Uður ve 7 cüceleri’ sahneleme paGazanfer Özcan hasýna. Kýzýný hayata baðlamak Selahattin Duman için herþeyi yapmaya hazýrdýr. Fakat „devlet baba“ sert, katý, soðuk ve çok ciddidir. Sinan Çetin’den grotesk, mizah dolu, uçuk kaçýk, çýlgýn bir film...Pamuk Prenses ve 7 cüceler parmaklýklar ardýna düþüyor, Kadir Ýnanýr etek giyiyor ve daha neler neler...Yer yer güldürüp, yer yer hüzünlendiren, kesinlikle düþündüren bir film... Yönetmen Sinan Çetin. Senaryo Mesut Ceylan. Görüntü Yön. Kamil Çetin. Müzik Ömer Özgür. Yapým 2001 Turkiye yapýmý 115 dak. Plato Film Tür Komedi – Dram Lorin Maazel, New York Filarmoni’de Manic Street Preachers’dan albüm Son olarak 1999 yýlýnda „This Is My Truth Tell Me Yours“ adlý abümlerini yayýnlayan Manic Street Preachers’ýn altýncý albümü Bir süredir devam eden spekülasyonlar ve dedikodulardan sonra sonunda 2002-2003 sezonunda, Lorin Maazel´in Kurt Masur´un yerine New York Filarmoni´nin baþýna geçeceði kesinliðe kavuþtu. Topluluðun yeni þef arayýþý 1998 yýlýndan bu yana sürüyordu. Þu anda Bavaria Radyo Senfoni Orkestrasý ile birlikteki çalýþmalarýný sürdüren Maazel´in, New York Filarmoni ile dört yýllýk bir anlaþma imzalayacaðý açýklandý. Maazel, topluluðun ilk þefi Urelli Corelli Hill ve Leonard Bernstein´in ardýndan New York Filarmoni´yi idare eden üçüncü Amerikalý þef olacak. Þu anda La Scala topluluðunun baþýnda bulunan ve 2003 yýlýnda Philadelphia Orchestra´ný idare edecek olan Ricardo Muti ve Christof Eschenbach da New York Filarmoni´nin þefliði için düþünülen adaylar arasýndaydý. Müzik kariyerine keman çalarak baþlayan ve ilk kez henüz 11 yaþýndayken efsane þef Arturo Toscanini sayesinde NBC Senfoni Orkestrasý´ný idare eden Maazel, 1965 yýlýnda German Opera/Berlin Radyo Senfoni Orkestrasý´nýn baþýna geçti. Ünlü þefin daha sonra birlikte çalýþmalarýný sürdürdüðü topluluklar arasýnda Cleveland Orchestra, Viyana Eyalet Operasý ve Pittsburgh Senfoni Orkestrasý bulunmaktadýr. Sayý: 1 10 1 Mart 2001 Demet Burç; “Türkiye’nin etnik yapýsýnýn bir bileþeniyiz” Neden tel.e.med? Telemed telekomikasyon alanýnda çalýþan bir firma, aslýnda tel.e.med’in hikâyesi Almanya’da Alman Telekom’un özelleþtirilmesiyle baþlýyor. Bildiðiniz gibi 1997’de Telekom özeleþtirildi ve telekomünikasyon alanýnda bir çok özel þirket çalýþmaya baþladý. Özel þirketlere geçiþle birlikte Etnomarketing dediðimiz, etnik kimliðe dayalý ticaret yapma imkaný doðdu. Bununla birlikte Almanya da Türkiye’den çeþitli nedenlerden dolayý buraya gelmiþ ve burada yasamak zorunda olan büyük bir kesim var. Bizim amacimiz Bu kesim icerisindeki egitimli, Bilgi yi kendine esas alan ve proje sahibi olan insanlari, sermayesi olan kisiler ile birlestirmek. Çaðýmýz artýk Bilgi çaðý ve Bilgi nin dünyanin neresinde olursa olsun is yaptigi bir cað, bu anlamda sýnýrlarýn fazla bir önemi de kalmadi. Dünya neredeyse bir odaya indirgendi hatta bir bilgisayara. Evrensel Kültür, evrensel ekonomi, evrensel siyaset yönetiyor ya da belirliyor yaþamý! Iste bizde belirlenen bu yaþama kendi özgünlügümüzle kültürel, sosyal ve ekonomik özelliklerimizle katilmak ve bu evrensel dünyada yer edinmek istiyoruz. Bu anlami ile Ekonominin Globalleþmesi bize bu imkaný saðladý ve biz de bu imkaný deðerlendirdik... Sizin Etnomarketing yapma imkanýnýz var mý? Olmaz olur mu, Almanya’da bir çok etnik grup yaþýyor. Bu etno kimlikler içerisinde en büyük kesimi Türkiyeli kesim oluþturuyor. Bu rakam 2-3 milyon arasýnda... Nedir Etnomarketing? Etnomarketing çalýþmasýnýn en büyük özelliði müþterinin kültürel özelliklerini dikkate alýnarak, kendi dilinde, gelenek ve göreneklerine uygun olarak hizmet götürmek ve sorunlarýný kendi dilinde çözmek, yol ve yöntem göstermek oluyor. Biz bunu tel.e.med bünyesinde yapýyoruz. Özellikle Call-Center diye bir servis oluþturarak, telekomünikasyon, enerji ve medya alanýndaki geliþmeleri müþterilere aktarýyoruz. Call-Center direk müþteriyle kontak halinde kendi dilinde bilgi veriyor. Þu anda Call-Center Türkçe, Kürtçe, Arapça, Soranice, Ermenice dillerinde Almanya’da yaþayan Türkiyelilere hizmet götürmektedir. Bir anlamda tel.e.med Call-Center Türkiye’nin etnik yapýsýnýn bir bileþeni aslýnda. Yan yana, iç içe kendi kültürel güzellikler içinde kendi çalýþma alanlarýný geliþtiriyorlar. Neden baþka alan deðil de telekomünikasyon alaný? Telekomünikasyon büyük bir pazar ve ayný zamanda çaðýmýzýn da iþi. Bu pazarda da Türkiyeli kesimin büyük bir tüketim payý var. Milyonlarla ifade edilen bir tüketim bu. Bizim gibi bir çok kültürü bir araya getiren etnomarketin ilkeleriyle çalýþan bir þirket yoktu, bu alanda bir ihtiyaç yaþanýyordu ayný zamanda. Bu tespitten hareketle en uygun alanda bu iþe baþladýk. Yine, tel.e.med sadece telekomünikasyon alanýnda deðil, elektrik ve medya alanýnda da çalýþmalar yürütmektedir. Telekomünikasyondan sonraki özelleþtirmede enerji alanýnda oldu. Deðiþik þirketler enerji alanýnda da çalýþmalarýný baþlattýlar. Türkiyeli kesimin bu alanda da tüketimi önem- li bir yer tutuyor. Telekomünikasyonda olduðu gibi enerjide de tüketimdeki payý oldukça yüksek. Mesela telefon alanýn da sadece Türkiye’lilerin giderleri 1,5 Milyar mark iken, enerjide ise bu rakam 600 milyon mark tutmaktadýr. Taktir edersiniz ki bu büyük bir rakam. Telefon ve elektrik temel bir gereksinim. Artýk temel tüketim alaný haline gelmiþ bulunuyor bunlar. Türkiye’li nüfus zaten bunlarý tüketiyor. Biz kendilerinin karþýlaþtýklarý sorunlarýný çözüyor ve bu alandaki geliþmeleri kendi dilleriyle açýklýyor ve yapmalarý gerekenler konusunda duyarlý hale getiriyoruz. Dil bu iþ için çok önemli oluyor galiba.... Biz sadece kendi dillerinde müþteriye hizmet vermiyoruz. Onlarýn dillerin geliþmesinde ve tanýtýlmasýnda da katký sunuyoruz. Mesela müþterilerimize Kürtçe, Ermenice, Soranice, Arapça bilgi veren broþürler, plakatlar, kitaplar hazýrlýyoruz. Örneðin, Kürtler için ilk kez ticari dilde broþürü tel.e.med çýkardý. Bu durum sadece dilin kullanýlmasýyla ilgili deðil, bu dili bilenlere de iþ imkaný yaratmýþ olduk. tel.e.med bildiðimiz gibi bir çok yerde sponsor olarak görüldü, bununla neyi amaçlamaktasýnýz? Tel.e..med’ in kurulduðundan beri kendine edindiði bir ilkesi var. O da kültür hizmetlerine destek sunmak; tiyatro, sinema, konser, kültür þenlikler vb. etkinlikleri desteklemek, düþünce dünyasýnda üretime katkýda bulunacak çalýþmalarý finanse etmek temel bir ilke oldu bizde. Ekonominin örgütlenmesini deðil sadece, kültürel redaktion@demve sosyal dünyaya hizmet edecek, estetik kaliteyi yükseltecek her çalýþmayý destekledik ve desteklemeye de devam edeceðiz. Bir kadýn olarak iþ hayatýnýzda karþýlaþtýðýnýz zorluklar var mý? Türkiyeli toplumun sosyal yapýsýndan kaynaklan.... Alman iþ dünyasýnda da kadýnlar hala kadýn olmalarýndan dolayý erkekler kadar kariyer yapamiyorlar ve pratik olarak zorluklar ile karþýlaþýyorlar. Aslýnda bu hangi milletten oltel.e.med kurucularýndan ursa olsun kadýnlarýn Trajedisi. Kadýn doðasý Demet Burc gereði en büyük üretim olan insanýn üretimine Yozgat katýlarak insan soyunun Bogazlýyan devamýnýn büyük kýsmýdogumlu. Ankara ný ve yükünü omuzlarken, yaþamý örgütleyen Üniversitesi faaliyetler içinde týrnak Dil Tarih ve içerisinde erkekler kadar Cografya baþarýlý olamadýðý bir Fakültesi durum söz konusu. Kadýn belki de insan soyuAntropoloji nu devam ettirirken kendi bölümü mezunu zincirlerininde yaratýcýsý olan Burç, bir oluyor. Biz Türkiyeli kesim içerisinde ve bu külçocuk annesi türün içinde iþ yapýyoruz. ve 1990 dan Yüzyýllarýn oluþturduðu beri Almanya’da bir hallet-i ruhiyet var. Erkek dünyasýna hakim yaþýyor. olan egoist ve pragmatik yaklaþým ve sadece kendini merkeze koyma bizim kültürümüzde daha da yaygýn ve hakim durumda. Ýþte bu anlayýþlarla savaþarak iþ yapýyoruz. Anlayacaðýnýz hepimizin bildiði klasik bir sorun... Son olarak söylemek istediðiniz bir þey var mý? 1960’larda Almanya’ya gelmeye baþlayan iþçi profili deðiþiyor. Artýk yeni generasyon sadece bizim çalýþtýðýmýz alanda deðil, bir çok alanda üre- time katýlýyor. Hem tüketimde, hem de üretimde etkili olmaya çalýþýyor. Sadece tüketmiyoruz, üretiyoruz da. Bu þu anlama geliyor, siyasetten ekonomiye kadar bizde varýz diyoruz. Biz kendi damgamýzý da bu alanlara vurmaya hazýrýz. Çalýþmalarýnýzda baþarýlar diliyoruz. Teþekürler Sayý: 1 Oscar yarýþý baþladý B u yýl 73. kez daðýtýlacak olan, sinema sektörünün saygýn ödüllerinden Oscar‘a aday olanlar açýklandý. California‘da Sinema Bilimleri ve Sanatlarý Akademisi tarafýndan açýklanan 73. Oscar ödülleri adaylarý arasýnda, Russel Crowe‘un baþrolünü oynadýðý ve Ridley Scott‘un yönettiði „Gladyatör“ filmi, en iyi film, yönetmen ve erkek oyuncu gibi tam 12 dalda Oscar‘a aday gösterildi. Bu yýlýn ödülleri arasýnda, en iyi kadýn oyuncu dalýnda Julia Roberts, Fransýz Juliette Binoche ile karþý karþýya gelirken, en iyi erkek oyuncular dalýnda da Russell Crowe, Tom Hanks, Ed Harris gibi ünlüler yarýþacak. 26 Mart‘ta asýl sahiplerini bulacak olan, çeþitli dallardaki baþlýca Oscar ödüllerine aday 22 olanlar ile kategorileri þu þekilde sýralandý: En iyi film adaylarý: Gladyatör, Chocolat, Crouching Tiger-Hidden Dragon, Erin Brockovich (Tatlý Bela), Traffic En iyi erkek oyuncu adaylarý: „Before Night Falls“ ile Javier Bardem, „Gladyatör“ ile Russell Crowe, „Cast Away“(Yeni Hayat) ile Tom Hanks, „Pollock“ ile Ed Harris, „Quills“ ile Geoffrey Rush. En iyi kadýn oyuncu adaylarý: „The Contender“ ile Joan Allen, „Chocolat“ ile www.dem- 1 Mart 2001 Juliette Binoche, „Requiem for a Dream“ ile Ellen Burstyn, „You Can Count On Me“ ile Laura Linney, „Erin Brockovich“ (Tatlý Bela) ile Julia Roberts. En iyi yardýmcý erkek oyuncu adaylarý: „The Contender“ ile Jeff Bridges, „Shadow of the Vampire“ ile Willem Dafoe, „Traffic“ ile Benicio Del Toro, „Erin Brockovich“ (Tatlý Bela) ile Albert Finney, „Gladyatör“ ile Joaquin Phoenix. En iyi yardýmcý kadýn oyuncu adaylarý: „Chocolat“ ile Judi Dench, „Pollock“ ile Marcia Gay Harden, „Almost Famous“ ile Kate Hudson, „Almost Famous“ ile Frances McDormand, „Billy Elliot“ ile Julie Walters En iyi yönetmen adaylarý: „Billy Elliot“ ile Stephen Daldry, „Crouching Tiger, Hidden Dragon“ ile Ang Lee, „Erin Brockovich“ (Tatlý Bela) ile Steven Soderbergh, „Gladyatör“ ile Ridley Scott, „Traffic“ ile Steven Soderbergh. En iyi yabancý film adaylarý: Meksika‘dan „Amores Perros“, Tayvan‘dan „Crouching Tiger, Hidden Dragon“, Çek Cumhuriyeti‘nden „Divided We Fall“, Belçika‘dan „Everybody Famous“, Fransa‘dan „The Taste of Others“. En iyi uyarlama adaylarý: „Chocolat“ ile Robert Nelson Jacobs, „Crouching Tiger, Hidden Dragon“ ile Wang Hui Ling, James Schamus ve Tsai Kuo Jung, „Nerdesin Be Birader“ ile Ethan Coen ve Joel Coen, „Traffic“ ile Stephen Gaghan, „Wonder Boys“ ile Steve Kloves. En iyi özgün senaryo adaylarý: „Almost Famous“ ile Cameron Crowe, „Billy Elliot“ ile Lee Hall, „Erin Brockovich“ ile Susannah Grant, „Gladyatör“ ile David Franzoni, John Logan ve William Nicholson, „You Can Count On Me“ ile Kenneth Lonergan. Sayý: 1 11 redaktion@dem- 1 Mart 2001 GLOBAL LEBENSMITTEL-GEMÜSE & OBST Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban Bayramý Kutlu Olsun! Am Funktun 3, 44309 Dortmund Tel: 0231/ 533 18 28 Handy: 0173 35 77 726 DOLMETSCHER-UND ÜBERSETZUNGS- Tüm dost ve müþterilerimizin mübarek Kurban Bayramýný kutlar, saðlýk ve mutluluklar dileriz. Stern Juwelier Ersan Alin Allg. beeidigter Dolmetscher und Übersetzer für die turkische und kurdische Blumlage 46 29221 CELLE Tel: 05141 77 70 Fax: 05141 77 75 Handy: 0172 51 875 48 Hoepages: www.alin.de E-mail: info@alin.de Inh. Hacý Yaltý Bergstr. 28-29 29221 Celle Telefax: 05141/ 21 49 12 Handy: 0172 64 15 495 Bergstr. 23/ 24 29221 Celle Tel: 0541/ 2 40 35 Fax: 0542/ 63 82 Familie: Kýzýlyel Mobil Tel: 0171/ 3 63 91 71 Sayý: 1 21 www.dem- 1 Mart 2001 DUVARIN GERÖnder BABAT T ürkiye’de politik ve devrimci sinemanýn en önemli temsilcilerinden biri olan Yýlmaz Güney’in gösterime girdiði yerlerde birçok ödül alan fakat Türkiye’deki toplumsal ve siyasal yaþamý konu almasýna raðmen senelerdir kendi ülkesinde sürgün edilen’’Yol, Sürü ve Duvar’’ filmleri son iki senedir peþi sýra ülkesinde gösterime girdi. Neydi Yolarý, Sürüleri, Duvarlarý kendi ülkesinde uzaklaþtýran sebepler? Ýnsan biraz üstünde kafayý yorunca bu sorunun cevabýný hem dünya genelinde hem Türkiye özelinde yaþanan olaylarla baðlantýlandýrabiliyor. Birileri çýkýp insanlarýn gözlerini, kulaklarýný, kýsacasý insanýn dünyasal olan her þeyle iliþkisini kesmeye, onlar adýna bir þeyler yapmaya,onlar adýna konuþmaya çalýþýyor. Biz bunu istemiyoruz,eðer biz sizin adýnýza konuþuyorsak dolaysýyla sizlerde bunlarý istemiyorsunuz. Onlarýn korktuðu bir þey vardý. Uyuyan devi uyanmasý. Devin uyanmasý onlarýn uykularýnýn kaçacaðý gecelerin baþlangýcý, meþruluklarýnýn kaybý anlamýna geliyordu. Bundan dolayý yaptýklarý þeyleri kamuoyuna deðiþik þekillerde yansýtmaya çalýþan bilim adamlarýný,sanatçýlarý,öðrencileri,iþçileri kýsacasý onlarýn yaptýðý þeyleri kamuoyunda deþifre eden herkes ya daraðacýnda ,ya gözaltýnda,ya cezaevlerinde, sokaklarda ve evlerde yargýsýz infazlarla yok edilmeye çalýþýldý hala da çalýþýlýyor. Ýþte Yýlmaz Güney ve filmlerinin uðramýþ olduðu saldýrý yukarýdaki senaryonun yansýmasýdýr. Yýlmaz Güney yaþadýðý toplumu ve süreci kendi cephesinde gerçekçi bir tarzda iþlemeye çalýþmýþ bir sanatçýydý. Duvar filminin öyküsünün çýkýþ noktasý cezaevleri gerçeði. Darbe koþullarýnda bir ülkenin filmi olan duvar askerlerin sabah sporuyla, demir parmaklýklarla baþlýyor, yine bir isyanýn ardýnda kafalarý gözleri daðýtýlmýþ ve hizaya getirilmiþ gencecik çocuklarýn tekrar fiþlendiði ve cezaevi numarasýyla çektirdiði fotoðraflarla bitiyor. Duvar, cezaevi gerçeðini çocuklarýn bakýþlarýyla anlatmaya çalýþmýþ. Babasý,annesi olmayan, ýslahevlerinde ve sokaklarda büyümüþ,yarýn için büyük düþleri,umutlarý olmayan fakat yaþadýðý cezaevinin aðýr koþullarýnda kurtulmak için baþka cezaevlerinin düþlerini süslediði çocuklar... Cezaevlerinin aðýr koþullarý altýnda otorite ile iþbirliðine giriþenler,her þeyi meta haline dönüþtürüp satanlar,þiir yazanlar,olmayan babasýna mektup yazanlar,beraberce yaþamýþ olduðu arkadaþý yok etmeyi kendi yaþamýnýn devamý olarak gören çocuklar... Diðer taraftan bunlarý topluma yeniden kazandýrmasý göreviyle yüklü cezaevi yönetiminin çocuklara karþý Nazi kamplarýný aratmayan uygulamalarý... (Özelikle Gardiyan Cafer.. Paralý uþaklýktan çok, gönüllü ve çürümüþ bir kimliksizliðin coðrafyamýzdaki en sefil resmi) Þimdi Yýlmaz Güney’in ne kadar gerçekçi ve ileriyi görebilen bir insan olduðunu, on dokuz sene evvel yapmýþ olduðu film ile sanki bu gün Ulucanlarda 10 Siyasi Mahkumun katlediliþi, Burdur cezaevinde yapýlan saldýrý sonucu kollarý kopan mahkumlarý görüyoruz. Sayý: 1 12 1 Mart 2001 redaktion@dem- Sayý: 1 20 www.dem- 1 Mart 2001 ARÝSTOTALES’in „POLÝTÝKA“sý bir Aristotales öðretisine karþý giriþilen saldýrýyla baþarýya ulaþtý diyebiliriz.. B inlerce yýldýr, birbirinden çok farklý kültürlerin ve birbirinden çok farklý milyonlarca insanýn, uzun süreli etkilendiði, peþinden gittiði yüzlerce kitap var. Ömer Türkeþ, tek tek „dünyayý deðiþtiren“ bu kitaplarýn öyküsünü çýkarýyor. Platon’un en parlak öðrencisi Aristotales Ý.Ö. 384-348 tarihleri arasýnda yaþadý. Makedonyalý Ýskender’e hocalýk etmesi nedeni ile, Ýskender’in ölümünden sonra baþkaldýran Atina’lýlarca dinsizlikle suçlanmýþ, ustasýnýn ustasý Sokrates gibi davranmayýp kurtuluþu kaçmakta bulmuþ, ancak bir yýl sonra da ölmüþtü.Yaratýcý Grek düþüncesinin son temsilcisi, uzun yýllar boyunca Avrupa düþünce hayatýna en fazla etki yapan Yunan filozofuydu; Ortaçað boyunca, Hristiyanlýk inancý ile birleþen Aristo’cu görüþlerin otoritesi tartýþýlmazdý, ama ne yazýk ki bu etkiler felsefenin ilerlemesine de ciddi bir engel teþkil ettiler. XVII. yüzyýlýn baþlangýcýndan beri hemen her entellektüel ilerleme Ýlk „akademik“ filozof Aristotales kendinden öncekilerden pek çok yönüyle ayrýlýr. Ne de olsa o, Akademiktir. Ýlk kez bir öðretici gibi yazan odur. Denemeleri sistematik, tartýþmalý ve baþlýklara bölünmüþtür. Mesleði öðretmek olan kiþidir o, esinlenmiþ bir mesih deðil. Yunan felsefesinin alýþýlmýþ Bakchus taþkýnlýklarýndan iz taþýmayan yapýtlar yazmýþtýr; eleþtirel, özenli ve kuru..! Ayrýntýlara inmekte ve eleþtiride çok iyidir fakat temel açýklýktan ve yaratýcý ateþinden yoksun olduðu için büyük bir yapý kuramamýþtýr. Yaþadýðý çaðýn en büyük imparatorluðunu kuran öðrencisi Büyük Ýskender’i Aristo mu etkilemiþti acaba, yoksa öðrencisinin isteklerine uygun bir felsefe mi üretmiþti? Çünkü Aristotales felsefesinin temelinde siyaset vardýr, ahlak sistemini de siyasetin bir dalý olarak görür, gururu över, monarþiyi en iyi, soylular yönetimini ise ikinci sýrada sayar. Yalnýzca yöneticiler ve soylular yüce ruhlu olabilir. Fakat sýradan yurttaþlar için bu olanaksýzdýr. Amaç iyi birey olmaktan çok iyi bir topluluksa, o, içinde boyun eðmenin yer aldýðý bir topluluktur. Peki, yalnýzca soylularýn iyi, çoðunluðun iyi olamýyacaðý bir düzeni ahlak açýsýndan yeterli bulabilirmiyiz? Platon ve Aristo bu soruya evet diyorlar, daha sonra Nietzsche de uyuþuyor onlarla. Ticaret konusundaki görüþleri önemlidir, üstelik bu görüþler ortaçað boyunca siyasi sonuçlara yolaçmýþ ya da kilise tarafýndan haklýlýk kanýtý olarak kullanýlmýþtýr. „Parakende satýþ varlýk elde etmenin doðal bir parçasý deðildir. Doðal yol evin ve topraðýn ustaca yöne- tilmesidir. Bu yolda elde edilen varlýðýn bir sýnýrý vardýr, oysa ki ticaretle elde edilenin sýnýrý yoktur.“ Aristotales Platon’un ortak mülkiyetine karþý çýksa da, onun aþýrý zenginlik ve yoksulluðun tehlikeleri hakkýndaki tesbitini benimser. „Ticaretten elde edilen varlýktan haklý olarak nefret edilir. En kötüsü ise tefeciliktir.“ Doðal olarak, filozoflarýn görüþleri, iliþkin olduklarý sýnýflarýn maddi çýkarlarýyla uyuþur. Grek filozoflarý ise toprak sahibi sýnýfla yakýndan iliþkilidir. Bu nedenle faizi hoþ karþýlamazlar. Ortaçað filozoflarýysa kilise adamlarýdýr ve Kilisenin servetinin kaynaðý da yine topraktýr. Ayrýca tefeciliðe karþý oluþ Yahudiliðe karþý oluþla güçlenmiþtir. Belki de bu nedenle, Aristocu görüþler hemen hemen hiçbir eleþtiriye tabi tutulmadan kabul gördüler. Reformasyona gelindiðinde ise tüccar ve tefeci sermayesi geniþlemiþti, en ateþli protestanlarýn çoðu ayný zamanda tefeci iþadamlarýydýlar, sonuç olarak Kalvinist hareket faizi yasaya uygun buldu, eski yasaklamalarýn zamana uymamasý katolik klisesini de bu karara uymaya zorladý. Politika „bilimi“ Aristotelesin Politika adlý betiði, zamanýn eðitim görmüþ Greklerinin düþüncelerini ve ortaçaðlarýn sonuna deðin etki yapan pek çok ilkenin kaynaklarýný sergilediði için ilginçtir. Bütün tartýþma kent devletlerine iliþkindir ve bu devletlerin tarihe karýþacaðý konusunda bir öngörü yoktur. Devletin önemi -Platon’daki gibi- en yüksek topluluk türü olarak vurgulanýr. Zaman sýrasýna göre önce aile gelir ama yapýsý gereði devlet aileden üsttedir. Her biri bir aile olan küçük topluluklardan kurulu olduðu için, siyaset tartýþmasý aileyle baþlamalýdýr. Çünkü gerek kadýn-erkek, gerekse de efendi-köle iliþkileri aile kurumunda iþler. Görüldüðü gibi, Aristotales iktidarý devletin her kademesine yaymýþtýr böylelikle. Onun sisteminde de „iktidar her yerdedir“. Aristoya göre „monarþi, aristokrasi ve ilkeli yönetim iyi; tiranlýk, oligarþi ve demokrasi kötüdür. Bir iktidar deðiþikliðini önlemek için gereken üç koþul; eðitimde o günkü yönetimin propogandasýný yapmak, en küçük ayrýntýda bile yasaya saygý, yasama ve yürütmede orantý esasýna göre eþitlik ve herkesin kendi payýndan memnun kalmasýdýr.“ Elbette bu üç sav da hiyerarþik bir toplum anlayýþýndan temellenmiþtir ve ne yazýk ki bugün için de geçerliliðini koruyorlar. Her ne kadar Aristotales’in yaþadýðý dönemin terminolojinde olmasa bile, bu görüþlerlerin, devletin ideolojik aygýtlarýna bir vurgu yaptýðýný da söyleyebiliriz. Kýsaca devlet hakkýndaki diðer görüþlerini de sýralýyarak Aristotales’i bitirelim; „Yabancý devletleri ele geçirme iþi devletin amacý olamaz ama yapýsý gereði köle olanlarýn egemenlik altýna alýnmasý için barbarlara karþý giriþilecek savaþ istisnadýr. Savaþ bir araçtýr, amaç deðil. Yalýtýlmýþ durumda yaþayan, kimselerin ele geçiremiyeceði bir kent mutlu olabilir. Büyük kentler hiç de iyi yönetilemez. Çünkü büyük bir kalabalýk düzene sokulamaz. Devletin alaný, yüksek bir tepeden gözlenecek ölçüde küçük tutulmalýdýr. Geçimleri için çalýþanlar yurttaþlýða alýnmaz. El iþleri ve ticaretle uðraþmýyacaktýr yurttaþlar, böylesi erdeme karþý ve düþman bir yaþantýdýr, boþ zamana gereksindiklerinden ev iþi de yapmazlar, köleleri vardýr onlarýn“... Sayý: 1 13 1 Mart 2001 redaktion@dem- Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban Bayramý Kutlu Olsun! - 400 metrekare üzerinde - Park imkaný - Hafta sonu Toplu alýþveriþler’de özel indirim - Servis imkaný - Kasa iþi Taze Mezva Sebze - Tüm içecek çeþitleri - Taze ve Donmus et çeþitleri - Özel Kasap bölümü - Tüm kuru Gýda ürünleri - Müzik kaset ve CD çeþitleri - Export çeþitleri - Restaurant ve Ýmbis’lere servis imkaný ile HAKCAN Einzel-und Großhandel 1 NÝSAN 2001’DE HÝZMETÝNÝZDE LIEGEN CENTER Billstedter Hauptsrt. 15/ 22113 HAMBURG TEL:040/736 742 BAYRAM UCUZLUGU Super Angebot 1 Mart´dan itibaren Pide Ekmek: 0,99 PF Nohut Doza: 1,39 DM Cola (2 litre): 2,49 DM Mercimek : 2,79 DM Kuru Fasulye: DM Patates (10 kg): DM Zeytin (Gemlik) kg: DM Zelal suyu(6*1,5 litre): DM Dilim Ekmek (Rodi)1kg: DM Ceylon Çayi kg: DM Pirinç-Tosya (5kg): DM Maras Aci Pul Biber (kg): Eski Fiyatlar Yeni Fiyatlar 1,30 DM 1,99 DM 2,99 DM 3,49 DM 4,49 DM 2,99 5,99 DM 3,99 5,99 DM 3,99 5,99 DM 3,99 2,50 DM 1,99 7,99 DM 5,99 9,99 DM 7,99 9,99 DM 8,99 Üretici’den Tüketici’ye HALK köprüsü HAKCAN bir HALK kuruluþudur Sayý: 1 taþýnýyor. Bilinen Antik Çað bilgeliðinin, bilgi erozyonuna uðramasýndan sonra yeniden doðrulmaya çalýþtýðý yer olan Eski Yunan’da, bilinen kültler ithal edilmekle birlikte, yeni bir panteon düzenlemesine gidiliyor denebilir. Burada, erkek egemen toplumda kadýnlara tanrýça bile olsalar verilebilecek payenin ancak „güzellik ve aþk“ ya da „bereket ve verimlilik“ olduðu gerçeðiyle karþýlaþýyoruz. Venüs yýldýzý, Afrodit’i simgeliyor Eski Yunan’da. Yani, çapkýn güzellik ve aþk tanrýçasýný. Ama Yunanlýlarýn Afrodit’inde, Ýnanna’nýn, Ýþtar’ýn ya da Hathor’un karizmasýndan iz yok. Ýnanna ile ilgili birikimlerin parçalandýðýný, kopuk izlerin bazýlarýnýn farklý tanrýçalara serpiþtirildiðini görüyoruz. Sözgelimi, onun savaþçý yönünü Athena alýyor. Bununla birlikte, Afrodit ile ilgili yunan anlatýlarýnda ilginçlikler de yok deðil: Sözgelimi, onun çok sonradan Kýbrýs üzerinden Olimpos’a gelmiþ bir „Eski dünya“ tanrýçasý olduðundan ve Zeus’un onun panteona almazlýk edemediðinden söz ediliyor. Ama, Ý.Ö 1000 dolaylarýnda artýk bizim sihirli tanrýçamýzýn bilinçli bir biçimde silinmeye çalýþýldýðý dikkatli gözlerden kaçmýyor. Bundan sonrasý, „bilgi kaybý“ sürecinin en trajik ve en sevimsiz dönemleri. Semavi dinlerin devlet yapýlarý içinde örgütlenerek bilinen dünyaya egemen olmalarýndan sonra artýk kadýn 19 figürleri ancak „figüran“ olabiliyor yeni inanç sistemlerinde. Onlara „Annelik“ yakýþtýrýlýyor (Meryem Ana) ya da doðru yola dönen fahiþe olabiliyorlar (Maria Magdelena.) Ama ilginçtir, her ne kadar „tektanrýlý“ dense de, semavi dinlerin içinde „panteon ruhu“nun bütünüyle yok edilemediðini görüyoruz - Trinity (hýristiyanlýktaki Baba - Oðul - Kutsal Ruh üçlemesi) ya da „Melekler“ bunun göstergeleri. Ortaçað, yani antik Dünya bilgeliðine iliþkin nerdeyse bütün bilgilerin din adamlarýnca sistemli biçimde yokedilip silinmeye çalýþýldýðý dönem, bilgi birikiminin büyük bir direniþinin de tanýðý. Ne var ki bu, son derece trajik bir direniþ. Eski bilgelik bir kýsým druid (Ortaçað Avrupa’sýnda Kelt ve Cermen kökenli pagan rahip) gruplarýnca yaþatýlmaya çalýþýlýrken, kadýn bilgeliðinin ve Ýnanna/Ýþtar/Hathor geleneði ve birikiminin de kadýn paganlarca saklanmaya, nesilden nesile aktarýlmaya çalýþýldýðýna tanýk oluyoruz. Yazýk ki sayýlarý zaten çok az olan bu „bilgi saklayýcý“lar, yine din adamlarýnýn sistemli örgütlenmeleri sonucu oluþan engizisyon elinde iþkence edilip öldürülüyorlar birer birer. Elimizdeki „cadý masallarý“ bu bilge ve yürekli kadýnlarýn bilgiye sahip çýkýp yaþatma çabalarýndan ibaret. Sonuçta, bunca çileye karþýn bugün et- Güneþ ýsýnýyor, Dünya’yý itelim... Ýnsanoðlu bu, sorunlara ‘çözüm’ üretme konusunda sýnýr tanýmýyor... N merikalý bir astrofizik uzmaný, Güneþ‘in milyonlarca yýl sonra bugünkünden daha muazzam ateþ topuna dönüþmesiyle kopacak „kýyamet“ten Dünya‘yý kurtarmak için ilginç bir öneri ortaya attý: „Dünya‘nýn yörüngesini deðiþtirelim, onu Güneþ‘ten uzaklaþtýralým...“ Amerikalý bilim adamýnýn bu önerisi bazý ‘küçük’ sorunlarý da beraberinde getiriyor. Örneðin, bir asteroidin yörüngesini deðiþtirip yönetecek teknoloji yok. Yörünge deðiþtirilmesiyle gezegen göçü olabilir ve Ay kaybedilebilir. California Üniversitesi‘nden Don Korycansky, „1.1 milyar yýl sonra Güneþ bugünkünden yüzde 11 daha parlak olacak. 3.5 milyar yýl geçtikten sonra ise Güneþ‘in parlaklýðý yüzde 40 artacak. Bu yüzden Dünya‘da yaþam yok olacak. Buna mutlaka çözüm bulunmalý“ dedi. AFP muhabiriyle konuþan astrofizik uzmaný, Dünya‘nýn Güneþ‘ten aldýðý enerjiyi sabit tutabilmek için basit bir öneride bulundu: „Yörüngesini deðiþtirmek suretiyle Dünya‘yý Güneþ‘ten uzaklaþtýrmak...“ Amerikalý bilim adamýnýn önerdiði çözüm þöyle: „Yörüngeyi deðiþtirmek için Dünya`nýn 10 bin km yakýnýndan geçecek yaklaþýk 100 km çapýndaki bir asteroidin çekim gücünden yararlanýlabi- www.dem- 1 Mart 2001 kinliðini ve çekiciliðini yitirmemiþ bir «kadýn kültü» yeniden doðrulmaya çalýþýyor. Andýðýmýz ana çizginin dýþýnda, Hint kültüründe Tara, Asur ülkesinde Astarte, Çin’de Kwan Yin ve daha nice «Ýnanna varyantý» yalnýzca bir rastlantý ya da «sýradan bir mit» olabilir mi? Modern araþtýrmacýlar, iz sürüyorlar inatla. Ýnanna/Ýþtar/Hathor kültü, efsanevi yitik kýta Atlantis’ten taþýnan bir mit miydi, yoksa Sitchin’in iddia ettiði gibi onbinlerce yýl önce dünyaya egemen olan Anunnakiler panteonundaki bir kadýn kahramaný mý vurguluyordu, bilemiyoruz þimdilik. Ama çember gittikçe daralýyor. En azýndan, þunu söyleyebiliriz: Ýnanna, bu dünyanýn inkar edilemeyecek gerçeklerinden biri. Amazon hikayelerinden cadý efsanelerine; koruyucu kadýn perilerden baþtan çýkarýcý diþi cinlere dek binlerce mit bile üstü örtülemeyecek bir «varlýðýn» iþaretçisi. lir. Asteroid Dünya yakýnlarýndan geçerken, enerji alýþveriþi olur, karþýlýklý çekim oluþur. Dünya asteroidin yörüngesini deðiþtirirken, asteroid de Dünya yörüngesinin deðiþmesini saðlar. Asteroid yoluna devam eder, Jüpiter`e yaklaþýnca enerjisini yeniden kazanýr ve tekrar tekrar Dünya`nýn yakýnýndan geçmek için geri döner. Ýyi hesap yapýlýrsa bu geliþ gidiþlerden Dünya`yý Güneþ`ten uzaklaþtýrmak için yararlanýlabilir. Asteroidin 6 bin yýlda bir her geliþinde Dünya 55 km kadar Güneþ`ten uzaklaþacaktýr. Böylece Yer`i Güneþ`ten adým adým uzaklaþtýrmak olanaklý olabilecektir.“ Amerikalý bilim adamý, hidrojenini tüketmesiyle Güneþ‘in sýcaklýðýnýn milyonlarca yýl boyunca yavaþ yavaþ artacaðýna dikkat çekerek, „Demek Dünya‘yý buna uygun bir zaman diliminde uzaklaþtýrmak gerekecek. Yoksa Dünya‘yý kýsa sürede fazla uzaða atacak olursak her þey donup kalýr...“ diyerek þaka yaptý. Bilim adamý, NASA araþtýrmacýlarýndan Gregory Laughin ve Michigan Üniversitesi‘nden Fred Adams ile ortaklaþa yaptýklarý hesaplamalarýn, kaðýt üzerinde gayet baþarýlý olduðunu da belirtti ve birlikte kaleme aldýklarý makalenin, yakýnda ciddi gökbilim dergisi „Astrophysics and Space Science„‘ta yayýmlanacaðýný söyledi. Güneþ‘in Dünya‘dan 150 milyon km uzakta olduðunu anýmsatan astrofizikçi Korycansky, „kýyamet“ten kurtulabilmek için gezegenin Güneþ‘ten en az 225 milyon km uzaða götürülmesi gerektiðini belirtti. Korycansky, bunun için de asteroidin aþaðý yukarý 1 milyon kez Dünya‘yý ziyaret etmesi gerektiðini kaydetti. Amerikalý bilim adamý, kaðýt üzerindeki hesaplamalarýn pratiðe geçirilebilmesi için bazý „küçük sorunlar“ olduðunu da kabul etti. Bir asteroidin yörüngesini deðiþtirip yönetecek teknolojinin henüz geliþtirilemediðini itiraf eden uzman, böyle bir uygulamanýn Dünya için tehlikeli olabileceðini de kabul etti. Ýlk olarak, asteroid Dünya`ya çarpabilir, ki bu durumda yeryüzünde yaþam bir anda yok olacaktýr. Ýkinci olarak, istikrarsýz hale gelebilecek öteki gezegenlerin yörüngelerinin deðiþtirilmesi ve Güneþ sisteminin yeniden istikrarlý hale getirilmesi gerekebilir. Son olarak da bu „gezegen göçü“ yüzünden Ay yitirilebilir. Sayý: 1 14 1 Mart 2001 redaktion@dem- INTERNET T E L E F O N IEREN FOTOKOPIEN TELEFONKARTEN GESCHENKARTIKEL Hier Weltweit Preiswerter Internet Surfen Hier Weltweit Preiswertter Telefo- Tabakwaren Zeýtungen Zeýtschriften Schützenenstr. 70 44147 DORTMUND Sayý: 1 18 1 Mart 2001 Sümer’de Ýnanna, Babil’de Ýþtar, Mýsýr’da Hathor, Asur’da Astarte... Hepsi ayný güçlü, büyüleyici ve gizemli kadýnýn farklý adlarý. „Yeryüzü’nün Hanýmý“ yalnýzca bir „mit“ olabilir mi? B Ýnanna’dan Hathor’a yitik uygarlýklarýn gizemli tanrýça figürleri ugün varolan durum ne olursa olsun, dünya üzerinde erkeklerin egemen-liðinin hiç de „vazgeçilmez“ sayýl-madýðý bir dönemin yaþandýðýna iliþkin yad-sýnamaz kanýtlar yüz yýlý aþkýn bir süredir önümüzde duruyor. Arkeoloji ve antropolojinin yirminci yüzyýlda edindiði bilgilerle iyice ay-dýnlanan „þematik“ anaerkil toplum döneminden söz etmiyoruz. Ýnsan uygarlýðýnýn bu gezegen üzerinde biçimlendiði ilk ve bilinmez dönemdeki kadýn figürlerinin çarpýcý ve silinmez izleri, daha baþka, daha yoðun bir „kadýn aðýrlýðý“nýn altýný çiziyor. O denli çok ama ne yazýk ki o denli muðlak veriler var ki elimizde, binlerce yýl öncesinde bu denli güçlü izler býrakan bir „femi-nen varlýk“ nasýl olup da semavi dinlerin egemen-liðiyle birlikte (ve sistematik çabalarla) unuttu-rulmaya çalýþýlmýþ, çözemiyoruz. Bilinen ilk uygarlýk izlerine rastladýðýmýz Yakýn Doðu’nun hemen her yerinde, baþka isimlerle ama þüphe götürmez biçimde ayný kiþilikle son derece güçlü, çekici ve bilge bir ka-dýn çýkýyor karþýmýza. O, bütün inanç sistemlerinin esinlendiði eski Mezopotamya, Anadolu, Mýsýr ve Hint metinlerinde izine rastlanan, belki de „yitik uygarlýk“ ve „yitik bilgi“nin anahtarý durumundaki bir kadýn figürü: Ýnanna. Eski Sümer metinlerinde Ýnanna, 5000 yýl öncesinin insanlarý üzerindeki sarsýlmaz etkisiyle çýkýyor karþýmýza. Verimliliðin, cazibenin, güzelliðin olduðu kadar; savaþýn, gücün ve bilgeliðin de simgesi. Sümer kadýnlarý (ki Samuel Noah Kramer’in çevirdiði metinlerden anladýðýmýza göre bugünün kadýnýnýn sahip olduðu haklardan fazlasýný ellerinde bulunduruyorlarmýþ) yalýnýzca dualarýný deðil sevgilerini ve baðlýlýklarýný da sunmuþlar hep Ýnanna’ya. Baþlarý sýkýþtýðýnda, ondan yardým istemiþler; mutluyken onun þerefine içmiþler. Yalnýzca kadýnlar deðil, erkekler de Ýnanna’ya çok büyük saygý göstermiþ. Bildiklerinin çoðunu, ondan (ve büyük tanrý Enki’den) öðrenmiþler. Ama, hata yaptýklarýnda da onun þerrinden korkmuþlar. Bütün sevecenliðine raðmen Ýnanna, yeri geldiðinde yanlýþlarý cezalandýrmakta da tereddüt etmiyormuþ çünkü. Bölük pörçük Mezopotamya çivi yazýsý tabletlerin Babil dönemine ait olanlarýnda Ýnanna, bu sefer Ýþtar adýyla çýkýyor karþýmýza. Ama onunla ilgili aktarýlan bilgilerde ve ona yapýlan göndermelerde deðiþen bir þey yok. Ýnanna, Sümer metinlerindeki „hükmedici“ grubun, yani Anunnaki’lerin, Enki ile birlikte insanlara en yakýn olaný ve en sevecen davrananý. Bu sevecenlik, erkekler söz konusu olduðunda „çapkýnlýk“ görünümüne de bürünebiliyor, çünkü Ýnanna bu yönüyle de ünlü. Beðendiðinde ve arzuladýðýnda, ölümlülerle de iliþkiye girebiliyor, aþk yaþýyabiliyor. Ara ara, cinsel cazibesini amcasý Enki ve Büyük Tanrý Anu’ya karþý da kullandýðýna iliþkin anlatýlar var tabletlerde. Babil’de, Ýþtar adýyla sözü edilenlerde de deðiþen bir þey yok. Anadolu’ya geldiðimizde, iki büyük gelenekle karþýlaþýyoruz: Bunlardan birincisi, Hitit ya da Hatti bilgi birikimi. Bu yüzyýlýn baþýna dek yalnýzca Tevrat’ta sözü edilen hayali bir toplum olduðu düþünülürdü Hititlerin. Mýsýr’la olan iliþkilerini açýða çýkaran Kadeþ Antlaþmasý metni bile arkeologlara „güçlü ve büyük“ bir Hitit Devleti’nin varolmuþ olabileceðini düþündürmemiþti. Ama Hattuþaþ’ta yapýlan yoðun çalýþmalar sonucunda (bunlarýn bir bölümünde ne yazýk ki bilinçsizce teknikler kullanýlmýþ ve arkeolojik buluntulara zarar verilmiþtir) efsanevi Hititler binlerce yýlýn bulutlarý arasýndan sýyrýlýp beliriverdiler. Bir süre sonra da yazýlarý çözüldüðünde, Hint-Avrupa kökenli olduklarý ortaya çýktý ve bilgi birikimleri masaya yatýrýldý. Epey yol alýnmýþ olmasýna karþýn bu ilginç insanlarýn çýkýþ noktalarý ve uzak geçmiþlerine iliþkin verilerimiz hala çok eksik. Ama onlarýn kültünde de yine 12’lik bir panteon ve yine güçlü bir kadýn tanrýça var. Bütün özellikleriyle, Ýnanna ve Ýþtar’la örtüþen; aþaðý yukarý benzeri „mit“lerde ayný biçimde sözü edilen bir tanrýça bu. Bir diðer Anadolu kültü, net olarak kökeni bilinememekle birlikte Frigya ve Galat buluntularýnda ortaya çýkan ve yine Mezopotamya panteonuyla, anlatýlarla baðlantýlý olduðu þüphe götürmeyen farklý isme sahip bir güçlü kadýna yönlendiriyor bizi: Kybele. Anadolu’ya 4000 yýl önce gelip yerleþtikleri varsayýlan ve Hititlerden sonra Orta Anadolu’da etkinleþen Galatlar, bilinen Kelt kollarýndan biri. Göç yollarý ve çýkýþ noktalarý çok net olarak bilinememekle birlikte, www.demAnadolu’da saðlam bir inanç/kültür birikimi oluþturduklarýna tanýk oluyoruz. Onlarýn „Güçlü ve Güzel Haným“ý Kybele ise, bildiðiniz üzere Ýnanna/Ýþtar mitinin bire bir aynýsý denebilir. Yine Ý.Ö 3000’lere ama bu kez Eski Mýsýr’a dönüyoruz. Bilindiði gibi, Ý.Ö 2. binyýlýn ortalarýndan itibaren Mýsýr yýldýz dininde ve bilgeliðinde, güçlerinin bir bölümünden feragat etmiþ izlenimi veren ve yetkesini eþi Osiris’le birlikte kullanan bir tanrýçaya, Ýsis’e rastlarýz. Aþaðý yukarý bu „panteon dengesi“ Mýsýr’da „Hiksoslar Devri“ olarak bilinen iþgalin kýrýlmasýndan sonra belirginleþir, yani Ý.Ö 1700 dolaylarýnda. Bu dönemde Thebes prensleri yönetimi ellerine geçirmiþ; Heliopolis, Giza ve Dendera kültleri revizyona uðramýþtýr. Ýsis, son derece güçlü ve etkin bir figür olmasýna karþýn bu dönem Mýsýr panteonundaki görünümüyle Mezopotamya ve Anadolu’nun Ýnanna/Ýþtar/Kybele kültlerindeki güçlü, pervasýz, çapkýn ama sevecen ve yardýmsever kadýn figürüne çok fazla benzemez. Deyiþ yerindeyse, onda Ýnanna’nýn „serseri cazibesi“ yoktur; daha çok „durmuþ oturmuþ bir Mýsýr hanýmefendisi“ gibidir. Burada bir farklýlaþma mý söz konusu acaba, yoksa iþin altýnda baþka bir iþ mi var? Sorunun yanýtý, bir baþka Mýsýr feminen figüründe çýkýyor ortaya. Üstelik bu, bilinen en eski tanrýça neredeyse. Ýzlerine Sina yarýmadasýnýn hanedanlar öncesi kültlerinde, eski Baalbek buluntularýnda ve Mýsýr’ýn en eski yerleþim yerlerindeki ayrýntýlarda rastlanýyor. Bu kadýn, tanrýça Hathor. Mýsýr’ýn soru iþaretleriyle dolu geçmiþinde en çarpýcý göürünümlerden biri olarak rastlaþýyoruz Hathor’la. Aþkýn, güzelliðin, þarabýn ve cinselliðin simgesi olarak beliriyor. Ama ayný zamanda, Yukarý Mýsýr’ýn kimbilir hangi uzak geçmiþe ait en eski kentlerinden Dendera’nýn da „Yüce Haným“ý o. Üstelik, aþk ve þarabýn simgesi olduðu kadar, savaþýn ve gücün de simgesi. Yetki ve forsundan asla vazgeçmiyor, yeri geldiðinde Ra’ya bile baþkaldýrýyor - hatta, týpký Ýnanna’da gördüðümüz gibi, cinsel cazibesini Ra’nýn üzerinde kullanmaktan çekinmediðini ortaya koyan hikayeler var Mýsýr mitlerinde. Birçok belgeye göre, „Ra’nýn gözü“ olarak adlandýrýlýyor. Yani, ülkenin bütünü üzerinde dolaþýyor ve güvenliði saðlýyor, Ra’nýn yardýmcýlýðýný yapýyor. Týpký, Mezopotamya’yý millerce gökyüzünde dolaþarak kateden ve Enlil ile Enki’nin temsilciliðini üstlenen Ýnanna/Ýþtar gibi. Ne var ki, Ý.Ö 1600’lerden sonra Hathor’un ve ona ait izlerin bir biçimde silinmeye ya da „asimile edilmeye“ çalýþýldýðýna tanýk oluyoruz Mýsýr’da. Ýsis figürü baskýn çýkýyor, Hathor geri plana atýlýyor. Bir tek istisnasý var bunun, o da Mýsýr’ýn söz konusu dönemindeki tek kadýn firavun olan güçlü ve güzel Hatþepsut. Bu ilginç ve karizmatik kadýn, Hathor kültüne sahip çýkmaya çalýþýyor yönetimi süresince. Elimizde, ilginç ve epey gizemli bir düðüm var: Bütün Eski Yakýn Doðu kaynaklarýnda belirgin biçimde vurgulanan güçlü bir kadýn figürünün, aþaðý yukarý Ý.Ö 1500’lerden itibaren „yokedilmeye“ çalýþýldýðýný görüyoruz. Ýnanna, Ýþtar, Kybele ya da Hathor, simgelerini Venüs’te buluyorlar ilginç bir biçimde ve bu simge, onlarýn bilinen bazý niteliklerinin eklektik biçimde toparlanmasýyla, Batýlýlarýn uygarlýðýn merkezi gibi görme eðiliminde olduklarý Eski Yunan’a Sayý: 1 MAHSUNÝ ÞERÝF Af ve ceza Ö yle sanýyorum ki, gerek kutsal kitaplarda, gerekse mitolojide malzeme olarak yansýyan insan, dünyaya ilk ayak bastýðýnda bir dolu yasaklara da ayak basmýþ sayýlmaktadýr. Onun yasaðý ilk doðduðu yer tanýmýndaki cennette de, yýlanlý, þeytanlý, tuðbalý, buðdaylý itiraflarla baþlar. Adem peygamber kendi vücudundan yer edindiði söylenen eþi Havva ile ilk cezayý söz konusu mekanda almýþtýr tabii ki semavi inançlarýna göre. Bu demek oluyor ki ayný zamanlarda görünmezlerde bir egemenliði de ilk defa kabullenmiþ ve bu egemenlik buyruðunda yaþamayý da öðrenmiþ oluyor. Ademin zinciri olan bütün insanlýk bugüne kadar üreniþ külfetiyle yedi milyarlýk bir sayýya da uzanmýþ bulunmaktadýr. Bulunmaktadýr ama, bu kez de bu kadar büyük nüfusun sahipleri, kendi aralarýnda kurduklarý , fiziki egemenliklerle, farklý farklý kýtalarda ,farklý farklý adetlerin hesabý içindedirler. Ýnsan yaþamýnda suç unsuru, beraber yargýyý doðurmakta ve bunlar birleþip , insan baðýmsýzlýðýný sekteye uðratan cezayý oluþturmaktadýr. Anlaþýldýðýna göre cennetle baþlayan geleneksel ve semavi yargý bugün yerini aþikar bir halk düzenine býrakmýþ olup , yüzlerce peygamber , milyonlarca kitaplardan sonra ulaþtýðý önemli merhalenin tepesinde demokrasi denen bir kavram bulunmuþtur. Bu kavram, insan yaþamýný konu alan, koruyan yaþatan ve uygulandýðý zaman tadýna doyulmayan en çaðcýl kavramdýr. Bana göre demokrasi kendi ilkelerinde insan gerçeðine ne kadar elveriþlidir özgürlük vaad etse de, görünen odur ki kendini korumakta da son derece kararlý ve acýmasýzdýr. Demokrasiler, müspet ya da menfi 15 1 Mart 2001 her türlü düþünceyi özgür kýlmaktadýr. Ancak menfi düþünceler fiile dönüþtüðünde , adý geçen sistem yani demokrasi bütün kurallarýný çalýþtýrýr. Bu kurallarýn içinde hukuk vardýr, nizam, ölçü, bilim vardýr, güç, zor vardýr, tavsiye, uyarý, þefkat vardýr. Demokrasilerde kiþi özgürlükleri devlet kadar önemlidir, zira devlet kiþilerin çoðunluðundan meydana gelen bir gerçek olduðuna göre, ayný devlet kendisine demokratik hukuk devleti demekteyse, kendisinin haklarý kadar devleti var eden her faktörün haklarýnýn kendisiyle eþit olduðunu saptamalýdýr. Hiçbir kimse kendi egemenlik hakkýnýn, baþka aklarda üstün olduðu kanýsýnda olmamalý bence. Ýnsanýn yaþama hakkýný elinde almak kadar daha feci bir þey düþünemiyorum. Bu iþlevi insan kendi kendisine de yapsa olaðan karþýlamýyorum ve tasvip etmiyorum. Ýntiharlar gasplarýn, kötülüklerin ve korkaklýklarýn dik alasýdýr. Adaletsizliði direnen insanýn ilk þartý kendisinin haklý olmasý noktasýndadýr. Haksýz bir insan bütün savaþýnda , bataklýk üstünde kýpýrdayan bir aðýr varlýða benzer, kýpýrdadýkça batar. Demokratik yapýlanmayý teokratik yapýlanmadan ayýran, insan haklarý konusunda meydana gelen aksaklýklarý, tek taraflý bir irade beyanýyla deðil, hukuk normuna baðlý kalarak bu aksaklýklarý giderme yöntemi seçilir. Eðer bir ulus kendi hukuku içinde kalmadan, yasalarýný hukuka uygun olarak yapmýyorsa o sistemin adý demokrasi deðildir. Bugünlerde þahit olduðumuz manzaralar yukarýdaki hikayenin bir parçasý olduðu için deðinmek zorunda kaldým. Etik deðerlerini yaþamý kadar önemli tutan her delikanlý, iþlediði suçu delikanlýca çekmeli ve devletten mürüvvet dilememelidir. Yaptýðý eylemi kendi mantýk çerçevesinde haklý buluyorsa bir kiþi neden bunun affýný bir baþka kiþiden dilesin? Bu kelime sadece siyasi düþüncesinde nizamý eleþtiren ve bu uðurda damlara giren fikirdaþlarým için geçerlidir. Ancak bir hýrsýz, bir ýrz düþmaný , bir hortumcu, bir halk düþmaný ,bir toplum haini yalancý, dolancý,sahtekar kadar iþaret ettiðim ahlaki çizgiden varestedir. Onlara benim hiçbir çaðrým yoktur. Bunca mazlumu yakan, yýkan, vuran insanlarýn af gerekçesi, eðer onlarý topluma tekrar kazandýracak bir yönetimin varolduðu düþünülüyorsa ben bu yöntemi kabullenmek istemiyorum. Bunca yazar, çizer ve düþünür insanlarý, mazlum sanatçý topluluklarýný katleden bir zihniyetin varolmasý dahi bir devlette çok ayýp bir kamburdur. Daðlarda, kentlerde, bunca insanlarýmýzý birbirine kýrdýran, binlerce ocaðý redaktion@dem- söndüren memleketi kan gölüne sokan sebep ne ola ki, bugün bu sebep aranmýyor da, iktidarda nasýl kalýnabileceðinin hesabý yapýlýyor. Gönül isterdi ki tek insanýmýz mapus ta kalmasýn, ama gönül baþka bir þeyi daha ister ki, devlettin, milletin bankalarý soyulmasýn, halký dövülmesin sokaklarda, coplar altýnda can vermesin. Suçu iþleyenlerden daha ziyade görenler ceza çekmesin. Ýki baþý rezil bir degnektir ki yazýk devlet bu iþin altýnda çýkmaz oldu, yazýk yalnýz devlet mi? Elbette ki hayýr. Devleti var eden halka yazýktýr. Vatandaþ düþtüðü hatanýn dürtüsünden kurtulamadan üzerine benzin döküp yanarak kendisini güvenlik güçlerinin içine atmaya çalýþýyor. Ve biz korkunç durumda bulunan bu insaný tekrar birde vurarak zararsýz hale getirmeye çalýþýyoruz. Bu adamýn zarar verecek bir durumu mu kalmýþ? Cayýr cayýr yanan bir insan P.K.K ‘lý da olsa, Ermeni de olsa, dünyanýn en namusuz katili de olsa, Dev-yolcu da, Dev-solcu da olsa her kim olursa olsun, yanarak koþan bir insana ben müslümaným, ben insaným diyen her insanýn býrakýn kurþun sýkmayý sevinerek bakmasý dahi insanlýk ölçüsü içinde deðildir. Ben içerde bulunan hiçbir örgütün mensubu olmadýðým gibi, onlarla alýþveriþte dahi bulunmayan bir sanatçýyým. Hatta çoðu sol örgütlerden, revizyonistçiliðim, faþistçiliðim, iþbirlikçiliðim gibi sýfatlarla nitelendirmektedirler. Ama bütün insanlara insan olmasýndan dolayý deðer verdiðimden dolayý bu tür olaylarýn yaþanmasýna karþýyým. Demem odur ki bir af yasasý çýkarýlýrken ne götürülüp ne getireceði her halde iyi hesap edilmiþtir. Aslýnda buna büyüklerin aklý erer ama yine de yazmak içimde geldi. Bana öyle geliyor ki biz kaþ yaparken göz çýkarmayý normal görmekteyiz, yani belki de affettiðimiz insanlarý yeni bir cezanýn tadýný görmesine hazýrlamaktayýz. Bir daha altýný çizerek söylemek isterim ki , iyi bir insan yaptýðý suçun cezasýný gururla çeker, en azýnda zulmünü reva gördüðü kiþi masumsa bedel çekmekle huzur bulur, deðilse hýrsýný almýþ olduðundan gurur bulur. Ne var ki ben modern bir ülkede yaþýyorum diyen insanlar, haklarýnýn hakimleri kendileri olmamalýdýrlar. Bu kiþi çoban da reisi cumhur da olsa adalete baþvurmalý, hakkýný baðýmsýz yargý odaklarýnda aramalýdýr. Eðer bu haksýzlýk yargýda geliyorsa ondan daha büyük bir yargýya yine ayný hukuk inancý içinde baþvurmalýdýr derim. Sayý: 1 17 1 Mart 2001 www.dem- tel.e.med Sayý: 1 KRE- tel.e.med Amed êdî nêzîke ... 100.000,- 10 Ayýk taksit (DM): Faiz 1.189,- Bir örnek Aylýk kira DM 800,- 10 Yýl DM 151.320,- 354.684,- 627.984,- 1.000,- 30 Yýl 110.000,- 257.955,- 456.723,- Kredi ciddi iþtir. Uzmanlýk ister. Bize danýþýn,. Sizde yararlanýn Bir örnek: Ji bo telefonên we redaktion@dem- 1 Mart 2001 Kiramý? Evinizin taksidimi? telecommunication energy & media solutions Kredi miktarý (DM): Süre (Yýl): 16 % 7,9* Gürsel Deðirmenci Yeni büromuz hizmetinizde... Veielbrunnenweg 31 70372 Stuttgart Büro-Tel: 0711/ 500 67 47 Fax: 50067 48 Mobil-Tel: 0172/ 7 68 42 90 20 Yýl Konut Kredileri Banka Kredisi Yapý Tasarruf Hesaplarý Her türlü sigorta Tüm halkýmýzýn mübarek Kurban Bayramýný kutlar, saðlýk ve mutluluklar dileriz.. Tüm vatandaþlarýmýzýn Kurban Bayramýný candan kutluyoruz @.med Zanîn hêze ... Ji bo elektrîka we e.med Elektrîk kesk û sor û zere ... Ji bo xizmeta we NRW Ýlan için Þükrü Yýldýz 0170 1565543 Ji bo agahîyan: Kurdî zimanê me ye ... 0180-583 53 63 0172 9947375 Niedersachsen Ýlan için Ersan Alin 0172 5187548 ® DÖNERPRODUKTIONS UND FLEISCHHANDELS Tüm dost ve Tüm dost ve müþterilerimimüþterilerimizin zin mübarek Ramamübarek Kurban zan Bayramýný kutlar, Bayramýný kutlar, saðlýk ve saðlýk mutluluklarvedileriz.. mutluluklar dileriz.. Call Center tel.e.med Kuzey Almanya Ýlan için Ali Köylüce GMBH Ji bo înterneta we Güney Almanya Ýlan için Hatice Eldeniz 0711 3000711 /12 Reihen-Ruhr Ýlan için Leman Günay M. Yalçýn Necat Yýldýz 0174 4533310 0173 9040009 0173 3577726 Tüm Avrupa’ya topran satýþ Dönerlerimiz EG satandartlarýna uygun olarak yapýlmaktadýr Þoklanmýþ YAPRAK DÖNER HÝNDÝ DÖNER YAVUK DÖNERÝ KIYMA DÖNERÝ KARIÞIK DÖNER Birtat GmbH Boschstrasse 11-13 71336 Waiblingen-Neustadt Tel: (07151) 989 79-0 Fax: (07175) 989 79-25 E-mail: birtat@t-online.de