DENiZLi`DE CAM SANAYii SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ
Transkript
DENiZLi`DE CAM SANAYii SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ
DENIZLI TICARET ODASI IKI AYLIK HABER » FINANS » ARASTIRMA VE INCELEME DERGISI 65 65 DENIZLI TICARET ODASI • YIL 07 • SAYI 65 • OCAK 2011 DENIZLI TICARET ODASI • YIL 07 • SAYI 65 • OCAK 2011 DENiZLi’DE CAM SANAYii TORBA YASA NELER GETiRiYOR? SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ DTO II. MESLEK KOMiTESi A’DAN Z’YE YENi TiCARET KANUNU BEKiLLi EKONOMiSi OCAK 2011 MERHABA Genel Yayın Yönetmeni Denizli Ticaret Odası Adına Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer Yazı İşleri Müdürü Ali Rıza Tekin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Çağrı Sebzeci Yayın Kurulu Hikmet Alpaslan Ozan Özkan Argun Hadimlioğlu Mehmet Eyüpoğlu Fahri Doğramacı Gökhan Aydın Mehmet Kalkan Konsept Danışmanı İmran Eraslan Editörler Mehmet Yatkın Ozan Öner Özmen Yayın Koordinatörleri Mehtap Koç Mutlu Bayram Yasin Efesoy Betül Duman Güllüoğlu Kreatif Direktör Mustafa Odabaşı Yapım MÇS Fikir Sanat www.mcsfikirsanat.com Baskı Ege Reklam Basım Sanatları San. Tic. Ltd. Şti www.egebasim.com.tr İletişim Adresi Denizli Ticaret Odası Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Oğuzhan Caddesi No:1 Denizli Merkez T. 0 258 261 19 39 F. 0 258 265 17 05 www.dto.org.tr Dergimiz iki ayda bir yayımlanır. Dergide bulunan yazılar aksi belirtilmedikçe Denizli Ticaret Odası’nın resmi görüşünü yansıtmaz. İmzalı makalelerdeki yazılar yazarına aittir. Y Umut Dolu Bir Yıl eni bir yıla 'merhaba' dediğimiz bu günlerde, DTO Dergisi'nin yeni sayısı ile yine sizlerle birlikteyiz. Denizli Ekonomisi'ne farklı bir bakış açısı ile baktığımız bu sayımız yine dopdolu bir içeriğe sahip. 2009 yılındaki ekonomik krizin ardından ciddi sıkıntılar yaşayan Denizli Ekonomisi, 2010 yılının son aylarına gelindiğinde bu olumsuz etkilerden kurtulmayı başardı. Denizlili işadamlarının 2011 yılına umutla bakmasını sağlayan bu pozitif hava, Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı ile doruk noktaya ulaştı. Dünyanın en büyük tekstil firmalarının katıldığı bu fuara damgasını vuran Denizlili tekstilciler, Denizli'nin tekstilde bir dünya markası olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. İşte biz de bu sayımızda Heimtextil Fuarı'nı ve fuar izlenimlerini sizlerle paylaşmak istedik. Ekonomisi'ne ciddi katkılar sağlıyor. Biz de bu sayımızda Denizli cam sanayiine daha yakın bir plandan bakarak dünden bugüne cam sektörünü sizler için masaya yatırdık. Başta esnaf ve tüccarlar olmak üzere ülkemizdeki milyonlarca insanın merakla beklediği Mali Yapılandırma Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçerek TBMM Genel Kurulu'na sunulmuş durumda. Tasarıda yer alan yeni düzenlemeler ilerleyen sayfalarımızda sizlerle birlikte olacak. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da ilçe ziyaretlerimiz devam ediyor. Bu sayımızda konuk olduğumuz ilçe, Çal ile birlikte üzümün ana vatanı olan Bekilli. Bu sayımızın röportaj konukları ise Denizli iş dünyasının duayen isimlerinden Süleyman İlgeri ile A Bank Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Özer. Gelecek sayımızda buluşmak dileği ile.. Tekstil, mermer, turizm, bakır kablo ve organize seracılık gibi pek çok sektörde ciddi başarılara imza atan Denizli Ekonomisi'nin bir diğer önemli sektörü ise cam sanayii... Ürettiği cam ve yan ürünlerini dünyanın dört bir yanına ihraç eden Denizlili işadamları Denizli GENEL YAYIN YÖNETMENI Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 1 basyazı B A Ş YA Z I NECDET ÖZER Baskan’ın Kösesi DTO BASKANI Necdet Özer’in Kaleminden S iz değerli Denizli Ticaret Odası üyeleri için hazırlamış olduğumuz DTO Dergisi'nin yeni sayısı ile yine sizlerle birlikteyiz. 2 ayda bir sizlerle buluşan dergimizin bu sayısı da yine dopdolu bir içeriğe sahip. 2010 yılını geride bırakıp 2011 yılına 'merhaba' dediğimiz bu günlerde açıklanan rakamlar Denizli iş dünyasının gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. 2009 yılında yaşanan global krizin yaralarını hızlı bir şekilde sarmayı başaran kentimiz 2010 yılında 2,5 milyar Dolarlık ihracat rakamı ile tüm Türkiye'ye örnek oldu. Yine ihracat rakamları ile birlikte artan istihdam oranı da Denizli Ekonomisi'ndeki gelişimin en somut örneklerinden biri oldu. 2 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 60 ülkeden 2 bin 601 firmanın stant açtığı Heimtextil Fuarı'na Türkiye'den 153, Denizli'den ise 38 firma katıldı. Denizlimiz, İstanbul ve Bursa’nın ardından fuara en çok firmayla katılan üçüncü il oldu. Nüfusu ve ekonomik ölçek göz önüne alındığında Denizli'nin fuarda ülke lideri olduğunu söyleyebiliriz. Kentimize bu gururu yaşatan işadamlarımıza teşekkür ediyoruz. Açıklanan bu sevindirici rakamların ardından umutlarımıza yeni umutlar ekleyen ise Almanya’nın Frankfurt Kenti’nde düzenlenen Heimtextil Fuarı'ydı. Tekstil sektörünün kalbinin attığı ve yılın ilk sektör fuarı olma özelliğine sahip bu fuarda 60 ülkeden 2 bin 601 firma stant açtı. Fuara Türkiye'den 153, Denizli'den ise 38 firma katıldı. Tekstilde bir dünya markası olan kentimiz İstanbul ve Bursa’nın ardından fuara en çok firmayla katılan üçüncü il oldu. Bu sıralamayı nüfus ve ekonomik ölçeğe göre değerlendirecek olursak, ülke boyutunda Heimtextil Fuarı'nda ülke liderinin Denizli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Biz de tüm fuarlarda olduğu gibi bu önemli fuarda da üyelerimizi yalnız bırakmadık ve Heimtextil Fuarı'ndaki yerimizi www.dto.org.tr OCAK 2011 aldık. Burada yaptığımız görüşmelerde firmalarımızın müşterileri ile yaptıkları ikili görüşmelerin son derece verimli geçtini ve alınan siparişlerin sevindirici oranlarda gerçekleştiğini gördük. Fuarın bizim açımızdan ilgi çeken bir başka yönü ise Denizli ürünlerine gösterilen büyük ilgiydi. Denizlili firmaların açtığı stantlara gelerek görüşmeler yapan ziyaretçiler Denizli ürünlerine büyük ilgi gösterdi. Bu kişilerin gezici değil, potansiyel alıcılardan oluşması da teksticilerimizin yüzünü güldüren bir başka sevindirici gelişmeydi. Uzun sözün kısası, 2011 yılının hemen başında gerçekleşen Heimtextil Fuarı bu yıla daha da umutlu bakmamızı sağladı. Denizli iş dünyası olarak 201l yılından daha da güzel haberler alacağımızı ümit ediyoruz. 2011 yılının hemen başında gerçekleşen Heimtextil Fuarı, bu yıla daha da umutla bakmamızı sağladı. Fuarın dikkat çeken yönlerinden biri de Denizli ürünlerine gösterilen büyük ilgiydi. Denizlili firmaların açtığı stantlara gelerek görüşmeler yapan ziyaretçiler, Denizli ürünlerine büyük ilgi gösterdi. Bu kişilerin gezici değil, potansiyel alıcılardan oluşması da bir başka sevindirici gelişmeydi. B A Ş YA Z I Değerli üyelerimiz, Denizli Ticaret Odası olarak her zaman olduğu gibi bu yıl da yanınızda olmaya devam edecek, hayata geçireceğimiz projelerle Denizli Ekonomisi'ne katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Geleceğe güvenle bakan bir Denizli için çalışmalarımızın hız kesmeden devam edeceğini bilmenizi isterim. En derin saygı ve sevgilerimle... Necdet Özer DTO BASKANI Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 3 İ Çİ DEERKLİ E LR ER HN AB ORCÖAPKO 2 11 R0 TA J ARAŞTIRMA D O S YA GEZİ D Ü N YA 22 EKONOMİ SPOR 24 haberler 06 MAKALE 06 16 08 09 12 22 24 27 28 30 32 34 DTO II. MESLEK KOMİTESİ TOPLANTISI ÜZÜMDE KALİTENİN ADRESİ: BEKİLLİ BEKİLLİ EKONOMİSİ ÖZER: ''TL BU YIL DEĞER KAZANACAK'' MURAT ÖZER İLE FİNANSAL SÖYLEŞİ YASA KİME, NE GETİRİYOR? 18 KOMİSYONDAN GEÇEN TORBA YASA 16 DTO BAŞKANI NECDET ÖZER İRAN'DA İSÜLEYMAN İLGERİ İLE SÖYLEŞİ 12 DENİZLİ'DEN DÜNYAYA AÇILAN CAM ÜRÜNLER 10 DENİZLİ'DE CAM SANAYİ SEKTÖRÜ 06 DTO HEYETİ'NİN FUAR İZLENİMLERİ DTO HEİMTEXTİL FUARI'NDA Ocak-Subat 2011 36 Denizli tekstil sektörünün uluslararası pazardaki önemini bir kez daha gözler önüne seren Heimtextil 2011 Fuarı ve DTO Heyeti'nin fuar izlenimleri İran'ın Başkenti Tahran'da düzenlenen EİT TSO komite toplantılarının ilk ayağını oluşturan ve DTO Başkanı Necdet Özer başkanlığında yapılan Taşımacılık Komitesi Toplantısı. 4 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Yemyeşil tabiatı, topraklarında yetiştirip dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği üzümü ve doğal güzellikleri ile Denizli'nin önemli ilçelerinden biri olan Bekilli ve bu ilçenin bilinmeyen özellikleri. www.dto.org.tr İ Çİ ON C ADKE K 2 İ0L1E1R 28 36 01 AORCAAŞKT2I R M1A 62 40 40 42 44 46 47 Sahip olduğu yeraltı zenginlikleri ve doğal güzellikleri ile Afrika'nın en zengin ülkelerinden biri olan Libya'nın ekonomik yapısı ve bu ülke ile Denizli arasında kurulabilecek ticari ilişkiler. 48 50 54 58 62 64 68 ŞUBAT AYI VERGİ TAKVİMİ FUAR LİSTESİ EBİC-EGE'DEN DUYURULAR EBİC-EGE BAŞARI ÖYKÜLERİ İŞ DÜNYASINDAN KISA KISA HABERLER A'DAN Z'YE YENİ TİCARET KANUNU TOBB-HABER LİBYA'NIN MALİ POLİTİKALARI LİBYA İHRACATININ TEMELİ: PETROL KUZEY AFRİKA'NIN PARLAYAN YILDIZI LİBYA EKONOMİSİ TÜRKİYE'Yİ DENİZLİ ISITIYOR ESKİ MESLEKLER: SOBACILIK 64 70 Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen Yeni Türk Ticaret Kanunu ve bu kanunun iş dünyasına getirdiği önemli yenilikler. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 5 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç dosya HABERLER DTO Heimtextil Fuarı'nda D ünya ekonomisinde önemli bir yere sahip olan Türkiye, ekonomik krizin olumsuz etkilerini üzerinden atarken ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil sektörü de eski güzel günlerine yeniden dönmenin mutluluğunu yaşıyor. Özellikle 2009 yılındaki global ekonomik krizden ciddi şekilde etkilenen Denizlili tekstilciler, 2010 yılında yaptıkları yatırımlarla daha önceki yılların rakamlarına ulaşırken, uluslararası pazarlarda yapılan görüşmeler de gelecek adına Denizli iş dünyasını ümitlendiriyor. Denizlili Tekstilciler Heimtextil Fuarı'nda Tekstilde 'Denizli' İmzası Türkiye'nin çeşitli kentlerinde üretilen tekstil ürünleri 'made in Türkiye' imzası ile dünyanın dört bir yanına ihraç edilirken, bu ürünlerin gönderildiği merkezlerin başında Denizli geliyor. 6 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Tekstil sektöründe böylesine önemli bir yere sahip olan Denizli'nin bir başka özelliği de uluslararası pazardaki yeri. Denizlili işadamlarının yurtdışında düzenlenen fuarları yakından takip edip, buraya gelen katılımcılarla kurdukları iş Uzun yıllardan bu yana dünya tekstil sektörünün buluşma noktası olan Heimtextil Fuarı, aradan geçen 41 yıla rağmen önemini korumaya devam ediyor. bağlantıları kent ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Denizlili işadamlarının ilgi gösterdiği fuarların başında ise Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı geliyor. Dünya Tekstil Sektörünün Buluşma Noktası Uzun yıllardan bu yana dünya tekstil sektörünün buluşma noktası olan Heimtextil Fuarı, tam 41 yıldır sektörün dünya temsilcileri ile büyük müşterilerin buluşmasına tanıklık ediyor. Burada yapılan görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmalar ise milyarlarca Dolar'la ifade ediliyor. www.dto.org.tr D O S YA OCAK 2011 'Tekstil Baskenti' Denizli Dünya ile El Ele 41 Yıldır Ziyaretçilerini Ağırlayan Heimtextil Fuarı Dünya tekstil sektörünün buluşma noktası olarak kabul edilen Heimtextil, sektör temsilcilerine kapılarını ilk kez 1970 yılında açtı. Tekstil sektöründe dünyanın en büyük fuarı olma özelliğini taşıyan Heimtextil, açıldığı günden bugüne yılın ilk sektör fuarı olma ünvanını da elinde bulunduruyor. Heimtextil’de; mobilya kumaşlarından perdeye, nakış tasarımlarından termal baskıya, yastıklardan yatak takımına, duvar kağıtlarından halıya, mutfaktan banyo tekstili ürünlerine kadar ev tekstilinin her ürünü yer alıyor. Fuara Katılan Firma Sayısı Her Geçen Yıl Artıyor Tekstil sektöründe öncü ülkeler arasında yerini alan Türkiye de Frankfurt’ta düzenlenen Heimtextil Fuarı’na en çok katılan ülkelerin başında geliyor. Dünyanın önemli tekstil ülkelerinden biri olarak kabul edilen Türkiye, bu fuara ilk kez1987 yılında 3 firma ile katılırken, o günden bugüne yüzlerce Türk firması fuardaki yerini alıyor. Bu Yılki Fuara 153 Türk Firması Katıldı Her yıl olduğu gibi bu yıl da adından söz ettirecek tasarım ve trendlerin buluşma noktası olan Heimtextil Fuarı 12-15 Ocak 2011 tarihleri arasında ziyaretçilerine kapılarını açtı. Geçtiğimiz yıl Türkiye’den 147 firmanın katıldığı fuara bu yıl 153 Türk firması katıldı. 'Ev tekstili' denildiği zaman akla ilk gelen kentlerden biri olan Denizli de fuara katılan şehirler arasında yerini aldı. 2010 yılında toplam 35 firma ile fuardaki yerini alan Denizli, bu yıl 38 sektör temsilcisi ile Frankfurt’a adeta çıkartma yaptı. 38 tekstil üreticisi ile Denizli, 49 firma ile katılan İstanbul’un ve 48 firma ile katılan Bursa’nın ardından Türkiye’den Heimtextil Fuarı'na 38 Denizlili Firma Katıldı Almanya’nın Frankfurt kentinde 12-15 Ocak 2011 tarihleri arasında düzenlenen ve 60 ülkeden 2 bin 601 firmanın stant açtığı Heimtextil Fuarı’na Denizli’den 38 tekstil firması stant açarak katıldı. Yılın ilk sektör fuarı olan Heimtextil Fuarı'nda mobilya kumaşından perdeye, nakış tasarımlarından termal baskıya, yastıktan yatak takımlarına, duvar kağıdından halıya, mutfaktan banyo tekstili ürünlerine kadar ev tekstilinin hemen hemen tüm ürünleri yer alıyor. İlk kez 1970 yılında sektör temsilcilerine kapılarını açan Heimtextil Fuarı, sektöründeki dünyanın en büyük fuarı olma özelliğini taşıyor. Sektörel randevu konumuna ulaşan fuar onbinleri ağırlıyor. Almanya’nın Frankfurt şehrinde 12-15 Ocak 2011 tarihleri arasında düzenlenen ve dünyanın en büyük ev tekstil fuarı olma özelliğine sahip Heimtextil Fuarı, her yıl olduğu gibi bu yıl da onbinlerce insanı ağırladı. 2010 yılında toplam 2 bin 521 firmanın katıldığı fuara Türkiye’den 147 firma katılmış, bunun 35’ini Denizli firması oluşturmuştu. 2011 yılında ise fuara Türkiye’den 153 firma katılırken, Denizli’den 38 firma stant açtı. Birbirinden güzel ve kaliteli tekstil ürünlerini fuara gelen katılımcılara sergileyen Denizlili firmalar, diğer yıllara nazaran bu yılki fuardan mutlu bir şekilde ayrıldılar. Heimtextil Fuarı’na en fazla katılan iller sıralamasında üçüncü sırada yer aldı. Fuara Katılan Denizlili Firmalar Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen 2011 Heimtextil Fuarı'na Denizli'den katılan firmalar ise şu şekilde: Asil Nakış San. ve Tic. A.Ş, Başarı Tekstil San. ve Tic. A.Ş, İpekyolu Tekstil San. Tic. A.Ş, Kayalar Tekstil Brode San. ve Tic. A.Ş, Kerem Tekstil ve Örme San. Tic. Ltd. Şti., Koza Kumaşcılık İplik Tekstil San Tic. ve Ltd. Şti., Larma Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Menderes Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Motif Tekstil Nakış Ltd. Şti., OCZ Tekstil İth. İhr. Paz. San. ve Tic. A.Ş, ABC Tekstil Giyim San. Tic. Ltd. Şti., ABN Pazarlama Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti., Altınbaşak Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Çiçek Buriş Havlu Dokuma San. ve Tic. A.Ş, Demsan Denizli Mensucat San. Tic. A.Ş, Doksan Denizli Dokuma San.Tic. A.Ş, Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 7 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç dosya HABERLER ''FUARIN FAYDALARINI ÖNÜMÜZDEKi GÜNLERDE GÖRECEGiZ'' Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuara katılan üyelerini yalnız bırakmayan Denizli Ticaret Odası, tüm stantları tek tek ziyaret ederek firma sahipleri ile görüştü. DTO Heyeti'nin fuarla ilgili ortak kanaati ise fuarın faydalarının önümüzdeki günlerde görüleceği oldu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın önde gelen tekstil firmalarını ağırlayan Heimtextil Fuarı, tekstil sektöründe alıcı ile üreticinin buluşma noktası olma özelliğini devam ettirdi. Denizli Ticaret Odası olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da fuara katılan firmaları yalnız bırakmadıklarını belirten DTO Başkanı Necdet Dost Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. A.Ş, Egem Tekstil Konf. San. ve Tic. Ltd. Şti., Eke Tekstil Konfeksiyon Turizm San. ve Tic. A.Ş, Ender Tekstil San.Tic. Ltd. Şti Erteks Kadife Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Evliyaoğlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Gamateks Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Gökhan Tekstil San. ve Tic. AŞ, Hürsan Havlu Üretim San. ve Tic. A.Ş, Kaynak Havlu San. ve Tic. A.Ş, Kocaer Tekstil San. Tic. A.Ş, Küçüker Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Makroteks Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Menekşe Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Mesa Etiket San. Tic. Ltd. Şti., Nesa Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Oğuzlar Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Ozanteks Tekstil San.ve Tic. A.Ş, Özer Tekstil San ve Tic Ltd. Şti., Tosunoğlu Tekstil San. Tic. A.Ş.(INTEGRO), Turkuaz Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Zorel Tekstil İmalat Pazarlama San. ve Tic.Ltd. Şti. Özer fuarın son derece güzel geçtiğini ve faydalarını önümüzdeki aylar içerisinde daha net bir şekilde göreceklerini söyledi. Heimtextil Fuarı'na Denizli Damgası Heimtextil Fuarı'na katılan Denizlili firmalar ürettikleri tekstil ürünlerini dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sunma şansı yakalarken, katılımcılar da Denizli'de üretilen ürünlerin kalitesine hayran kaldı. 2 Bin 601 Firmanın Standını 71 Bin Kişi Ziyaret Etti 120 ülkeden 71 bin ziyaretçinin geldiği fuarda en büyük ilgiyi ev sahibi Almanlar çekerken, Almanya'nın ardından İtalya ve Çin geldi. Fuarda en çok ilgiyi çeken dördüncü ülke ise Türkiye oldu. 2 bin 601 firmanın 71 bin ziyaretçi ile buluştuğu fuarda Denizlili firmaları yalnız bırakmayan Denizli Ticaret Odası da EKONOMİ Denizli'nin fuara katılan firma sayısı açısından İstanbul ve Bursa'nın ardından üçüncü sırada yer aldığını belirten DTO Başkanı Necdet Özer, ekonomi ve nüfus ölçeğine göre baktıklarında fuar liderinin Denizli olduğunu söyledi. Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı'na katılan Denizlili firmalar ürettikleri tekstil ürünlerini dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sunarken, katılımcılar da Denizli ürünlerine hayran kaldılar. GEZİ MARKA E -T İ C A R E T Sıralama Ülke Ziyaretçi 01 Almanya 25.442 02 İtalya 3.461 03 2.755 04 Çin Türkiye 2.328 05 İngiltere 2.110 06 ABD 2.105 07 İspanya 2.006 08 Fransa 1.976 09 Yunanistan Hollanda 1.856 10 1.622 fuardaki yerini aldı. DTO Başkanı Necdet Özer ve beraberindeki heyet, 38 firmanın tamamını ziyaret ederek üyelerinin yanlarında bulundu. DTO Başkanı Necdet Özer: ''Denizli, Ülke Lideri Oldu'' Fuarla ilgili bir değerlendirme yapan DTO Başkanı Necdet Özer, Denizli’nin fuara katılan firma sayısı açısından İstanbul ve Bursa'nın ardından üçüncü sırada yer aldığını belirterek, ''Bu durumu nüfus ve ekonomik ölçeğe göre değerlendirecek olursak, Heimtextil Fuarı’nda ülke liderinin Denizli olduğunu söyleyebiliriz. Bu bakımdan Denizlili firmalarımızla gurur duyuyoruz'' dedi. Daha önceki yıllarla bu yılki fuarı kıyaslayan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizlili firmaların daha çok 8 ve 9 numaralı hollerde stant açtığını ve bu yılki fuarın oldukça hareketli geçtiğini söyledi. Fuara katılan Denizli firmalarının geleceğe umutla baktıklarını gördüklerini söyleyen Başkan Necdet Özer, ''Fuara yoğun bir ziyaretçi akını vardı. Firmaların stantlarına yaptığımız ziyaretlerde, herkesin bir umutla, mevcut ya da potansiyel alıcılarla görüşmeler yaptıklarını ve özellikle Denizli ürünlerine ilginin büyük olduğunu gördük. Bu ziyaretçilerin gezici değil, potansiyel alıcılardan oluştuğunu söyleyebiliriz'' dedi. DTO Başkanı Necdet Özer, bu yıl gerçekleşen fuarın hem ikili görüşmeler hem de siparişler noktasında geçen yıla göre daha verimli geçtiğini vurgulayarak, "Firmaların stantlarına yaptığımız ziyaretlerde herkesin mevcut ya da potansiyel bir alıcıyla görüşme yaptığını gördük. Gelen ziyaretçiler gezici değil, potansiyel alıcıydı'' dedi. 8 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr OCAK 2011 ''Tekstildeki İhracat Payımızı Yüzde 35 Arttırabiliriz'' son zamanlarda 4.00 - 5.00 Dolar arasında bir seviyeye ulaştığını söyledi. Fuara katılan Denizli firmalarına gösterilen ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Başkan Necdet Özer, bu ilginin Denizli ihracatı içinde 1.5 milyar Dolar civarında olan tekstil payının yüzde 3035 daha arttırılabileceği beklentisine neden olduğunu söyledi. Bu rakamların tekstil üretiminde yüzde 35-40 daha fazla maliyet anlamına geldiğini belirten Başkan Necdet Özer, Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere diğer rakipler karşısında geride kalınmasına neden olan bu durumun artık aşılmış gibi göründüğünü de sözlerine ekledi. Yapmış oldukları ziyaretlerde tekstil sektörünün önemli sorunlarından biri olan hammadde sorununu da yerinde incelediklerini belirten DTO Başkanı Özer, 2010 yılı başında 1.00 -1.50 Dolar aralığında seyreden pamuk ipliği fiyatının Denizli tekstilcisinin ürettiği ürünün kalitesi, güvenilirliği ve istikrarlı hizmet sunumuyla Uzak Doğu firmalarından ayrıldığını ifade eden Başkan Necdet Özer; ''Denizlili tekstilciler ürünlerinin kalitesiyle, iplik fiyatından kaynaklanan Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, bu yıl 41. kez düzenlenen Heimtextil Fuarı'nda yapılan ikili görüşmeler ve sipariş alımlarındaki artışın Denizli'yi 2011 yılı için umutlandırdığını söyleyerek; ''Firma yetkililerimizle birlikte fuardan oldukça umutlu ayrıldık'' dedi. D O S YA maliyet artışını ve buna bağlı olarak meydana gelen yüksek satış fiyatını Avrupalı müşterilerine kabul ettirmeyi başardı. Bu da Denizli'yi Avrupa’nın yegane havlu-bornoz ve ev tekstili tedarikçisi konumuna getirdi. Bugüne kadarki sürece bakıldığında da bunun böyle olduğu görülüyor. Fuara katılan firmalarımızdaki bu güven ve cesareti, fuara katılmayan firmalarımızda da görmek istiyoruz'' şeklinde konuştu. ''Birbirimizle Değil Rakiplerimizle Rekabet Edelim'' ''Oluşan yüksek fiyatla biz Avrupalıya nasıl mal satarız?'' endişesine girilip de fiyat düşürme yoluna gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Başkan Necdet Özer, sözlerini şöyle tamamladı: ''Fuardaki en önemli tespitlerimizden biri de bu oldu. İplik fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan maliyet yükü, müşteriler tarafından kabullenilmiş görünüyor. Yeter ki geçen yıllarda dile getirilen ve Denizli’nin önündeki en büyük engel olan birbirimizle fiyat rekabetine girişip fiyat kırımı yani fiyat çatışması yaşamayalım. Bu düşüncelerle fuarın ilimiz ve ülkemiz ekonomisi adına verimli geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” DTO Heyeti'nin 2011 Heimtextil Fuarı İzlenimleri İplik fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan maliyet yükünün Avrupalı müşteriler tarafından kabullenildiğini ifade eden DTO Başkanı Necdet Özer, Denizli'nin önündeki en önemli engelin firmalar arasındaki rekabet olduğunu söyledi. Denizli Ticaret Odası Heyeti'nin Denizlili firmalarla yaptığı görüşmelerin ardından açıkladığı raporda, Denizli’nin diğer illerden bir adım öne çıktığı belirtildi. Heyet, yaptığı araştırmalar ve gözlemlerin ardından 2011 Heimtextil Fuarı ile ilgili şu görüşlere yer verdi: ■ Fuara stant açarak katılan 38 Denizlili firmanın 1'i 11.1 no.lu Hall’de, 1'i 4.0 no.lu Hall’de, 24’ü 8.00 no.lu Hall’de 12’si de 9.0 no.lu Hall’de stant açtı. ■ 4 no.lu Hall’de döşemelik kumaş satan firmalar, 8 ve 9 no.lu Hall’lerde havlu, bornoz, çarşaf, nevresim ve benzeri ev tekstili ürünü satan firmalar, 11 no.lu Hall’de de trend ve markalı ürünleri teşhir eden firmalar yer aldı. ■ Denizlili firmaların da yoğunlukla yer aldığı, 8 ve 9 no.lu Hallerde ise Türk ve Alman firmaları ile bazı Mısırlı firmaların yer aldığı görüldü. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 9 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç dosya Denizli Ticaret Odası Heyeti'nin Frankfurt kenti ile ilgili gözlem ve araştırmaları ise şu şekilde: ■ Stantlara yapılan ziyarette herkesin bir umutla, mevcut ya da potansiyel bir alıcıyla görüşme yaptığı, ziyaretçilerin de Denizli ürünlerine büyük ilgi gösterdiği görüldü. ■ Denizlili firmalara yapılan ziyaretçi akını içinde gelen ziyaretçilerin gezici değil, potansiyel alıcılardan oluştuğu gözlemlendi. ■ Fuarda stant açan firmaların her birinin 35 000-150 000 Euro arasında değişen bedeller harcayarak geldikleri görüldü. Bu da ortalama 60 00070. 000 Euro arasında bir maliyet demek. Bu durum, mevcut ve potansiyel müşteriler ile rakiplerine ''bu piyasada biz de varız'' anlamına geliyor. Artık günümüz dünyasında ticari anlamda bunun zorunlu olduğu da bir gerçek. ■ Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere diğer rakipler karşısında negatif rekabet avantajı yansıtan sorun artık aşılmış görünüyor. ■ Denizli, iplik fiyatı artışından kaynaklanan maliyet artışı ve buna bağlı olarak meydana gelen yüksek satış fiyatını Avrupalı müşterilerine kabul ettirmiş durumda. Bunun en büyük nedeni de Denizli tekstilcisinin ürettiği ürünün kalitesi, güvenilirliği ve istikrarlı hizmet sunumuyla Uzakdoğu ülkeleri firmalarından ayrılması. Bu nedenle geçen yıllarda da dile getirilen ve Denizli’nin önündeki en büyük engel olan firmaların birbirleriyle fiyat rekabetine girişmesinin önüne geçilmeli, fiyat kırımı yani fiyat çatışması yaşanmamalı. Yer etmiş bulunan bu fiyatlar böylece korunmalı. DTO Heyeti'nin Frankfurt'taki Gözlemleri Denizli Ticaret Odası heyeti, dünyanın en büyük ev tekstil fuarı olarak nitelenen Heimtextil Fuarı’na ev sahipliği yapan Frankfurt kentinde de çeşitli incelemelerde bulundu. Bu yılki fuarın son derece verimli geçtiğini belirten Denizlili firmalar, stantlarını ziyaret eden firmaların gezici değil, potansiyel alıcı olduğunu söyledi. DTO Heyeti de stantlarda yaptığı görüşmelerin ardından fuarın gelecek açısından ümit verici olduğunu belirtti. DTO Heyeti, Frankfurt, Hannover, Köln ve Berlin gibi şehirlerde düzenlenen fuarlar sayesinde Almanya’nın her yıl 25 milyar Euro dolayında bir gelir elde ettiğini ifade etti. ■ Frankfurt’ta kalınan süre içinde gözlemlenen en önemli husus kent ekonomisinin içerdiği ürün konsepti ve kompozisyonu oldu. Şehir, yer etmiş ünü ile Avrupa’nın hatta dünyanın en önemli borsalarından birine; Frankfurt Borsası'na ev sahipliği yapıyor. Bu özelliği ile Frankfurt, 'Fuarlar, Bankalar ve Oteller Şehri' olarak tasvir ediliyor. ■ Yılda neredeyse 15 günde bir uluslararası bir fuarın yapıldığı şehirde; Ocak ayı içerisinde Heimtextil Fuarı, 29 Ocak-01 Şubat 2011 tarihleri arasında Paperworld 2011 Uluslararası Kağıt ve Kitap Fuarı, 15-19 Nisan 2011 ve 23-27 Nisan 2011 tarihlerinde iki etap halinde Uluslararası Automechanika Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı ile daha birçok fuar organizasyonu düzenleniyor. Frankfurt'taki bu fuarlara Hannover, Köln ve Berlin gibi şehirlerdeki fuarlar da eklendiğinde Almanya’nın yıllık fuar gelirinin 25 milyar Euro dolayında seyrettiği sonucuna varılıyor. ■ Dünyanın ve özellikle Almanya'nın her yöresinde olduğu gibi Frankfurt’ta da yoğun bir Türk nüfusu var. Kentin dört bir yanında Türk restoranları faaliyet gösteriyor. Şehirde taksilerde işletmecilik ve şoförlük yapanların çoğu Türklerden oluşuyor. Avrupa’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi insanımız burada da her branşta üretiyor, ticaret yapıyor ve hizmet sunumunda bulunuyor. Almanya’nın Frankfurt kentinde oldukça dinamik bir ekonomik yapının olduğunu dile getiren DTO Heyeti, ortalama 15 günde bir düzenlenen fuarların kente büyük bir ekonomik değer sağladığına dikkat çekti. 10 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr OCAK 2011 Ocak 2011 D O S YA Denizli Ticaret Odası 11 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T röportaj Süleyman Ilgeri SiViL TOPLUM KURULUSLARINDA GECEN TAM 18 YIL hazırlayan » mehtap koç Denizli Is Dünyasının Örnek Ismi D TO Dergisi'nin bu sayısındaki söyleşi konuklarından biri de başarılı ticaret hayatının yanı sıra siyasette ve sivil toplum örgütlerindeki örnek çalışmaları ile Denizli'ye ciddi katkılarda bulunan işadamı Süleyman İlgeri oldu. Son derece keyifli bir ortamda gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde tüm sorularımızı içtenlikle yanıtlayan İlgeri, ticaret hayatından sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarına kadar pek çok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. İşte bu keyifli söyleşiden öne çıkan detaylar... de öyle böyle değil, hepsi de sanayiyi ve sanayicinin belini bükecek türden… Ancak ne olursa olsun her zaman kendi ayaklarımızın üstünde durmasını bildik. Düşünün ki, devletten tek bir kuruş yardım dahi almadan Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ni kurduk. Örneğin, 1998 krizinde bir gecede bölgenin 62 parselini sattık. Krizden sonra sanayicilerimiz yeniden arsalarını aldı ancak 2004 yılında açıklanan Teşvik Yasası ile yatırımcılarımız Dazkırı’ya gitti. Oysa bizim bölgede her şeyimiz tamdı ama teşvik daha cazip geldi. Krizdi, teşvikti, yatırımdı derken bugünlere kadar geldi bölgemiz. Şu anda Türkiye’nin sayılı organize sanayi bölgelerinden biriyiz. B 1 ize kısaca Süleyman İlgeri'yi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz, iş hayatına ne zaman atıldınız? 948 doğumluyum. Tavas’ın Garip Köyü’ndeniz. Akrabalarımız halen orada yaşıyor. Dolayısıyla bir ayağım Tavas'ın Garip Köyü’nde.1970 yılında bir kuru temizlemecide işçi olarak çalışmaya başladım. Daha sonra bir otel kiralayıp işletmeciliğe giriştim. Bir ara bir meşrubat firmasının bölge bayiliğini yaptıktan sonra, çizgili çarşaf imalatına başladım. 1973 yılında da sanayiciliğe adım attım. 1986 yılında Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ne geldim. Bölgede ilk fabrikayı yapanlardan biriyim. Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapısının kurulması ile birlikte biz de kendi fabrikamızı kurduk. O rganize Sanayi Bölgesi’nin ilk kuruluş yıllarında bölgeye geldiğinizi söylediniz. O yıllarla bugün arasında ne gibi farklar var? B ölgemiz, o günden bugüne büyük bir değişim gösterdi. İlk kurulduğu yıllarda bomboş bir arazi görünümündeydi. Boş ve büyük… Ancak aradan geçen yıllar Denizli sanayisinde çok şeyleri değiştirdiği gibi Organize Sanayi Bölgesi’ni de değiştirdi. Uzun yıllardan bu yana tekstil sektörünün içindeyim ve harp, ihtilal, Körfez Savaşı, Kıbrıs Savaşı gibi pek çok olayı bu süre içerisinde yaşadım. Ama çok şükür halen ayaktayız. Bölgemiz ilk kurulduğu yıllardan bu güne ne krizler atlattı bir bilseniz. Hem 12 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 P D eki o yıllarda Denizli sanayisi ne durumdaydı, üretimi, teknolojisi, şirketlerin yönetimi nasıldı? Denizli Organize Sanayi Bölgesi'ne ilk gelenlerden biriyim. O günden bugüne pek çok krizle karşı karşıya kaldık ancak her zaman kendi ayaklarımızın üstünde durmasını bildik, bilmeye de devam ediyoruz. enizli sanayisinin ilk temeli fabrikaların kurulması ile atıldı. Denizlili işadamları olarak önce fabrikalarımızın temellerini attık ve daha sonra üretmeye başladık. Bacamız tüttü ama nasıl… Tabi şimdiki teknolojiden eser yok. Avrupa makinelerini yeniler, biz onun eskilerini alırdık. Ee adamların yıllarca kullandığı makineler de hali ile kullanım ömürlerini doldurmuş oluyordu. Ne sorunlar yaşardık… Ama el dokuma tezgahları ile kıyaslanamazdı bile… Bize göre muhteşem, Avrupa’ya göre geri kalmış bir teknolojiyi kullanıyorduk. Daha sonra ihracat yaptığımız kentlere ziyaretler düzenlemeye başladık. Avrupa’da sektörümüzün ne durumda olduğunu gördük. Teknolojiye yatırımlar yaptık ve üretim kapasitemizi arttırdık. Ama yine de öyle zamanlar oluyordu ki siparişlerle başa çıkamıyorduk. Biz de kendi aramızda paylaşıyorduk. Siparişe göre yapabilecek kim varsa, herkes birbirine telefon açar, ''Benim şu kadar siparişim var, şu kadarını sen yapabilir misin?'' diye sorardı. Bu seyahatler çerçevesinde de dünyadaki işletmelerin yönetim şekillerini yerinde inceledik, kısmen de olsa kendimize entegre ettik. Yani Denizli sanayisinin dışa açılımıyla birlikte kentin sanayisi de sanayicisi de değişti ve gelişti. Bu değişim bugün de aynı şekilde devam ediyor. www.dto.org.tr OCAK 2011 R Ö P O R TA J "1980'li yıllarda Avrupa'nın eskiyen makinelerini satın alırdık, ama şimdi en son dünya teknolojileri ile üretim yapıyoruz." Y önetim şekillerinizi de yurtdışındaki şirketleri görerek değiştirip geliştirdiğinizi söylediniz. O yıllarda Avrupa’da olan ancak bizde olmayan yönetim anlayışı neydi? Denizli Sanayisi Üzerine Süleyman İlgeri... Hayata bakış açısı, renkli kişiliği, babacan tavırları ve on yıllara imza atan başarılı iş yaşantısı ile Denizli'nin duayenlerinden biri... B iz Türklerde daha çok 'az olsun benim olsun anlayışı' hakim. Bu anlayış Denizlili işadamlarında da vardı. Ancak gittiğimizde gördük ki, sanayisi ve ekonomisi gelişmiş ülkelerde durum böyle değil. Onlar, 'daha çok ve daha kaliteli üretelim ama bunu daha düşük maliyetlerle yapalım' düşüncesi içindeydiler. Zihniyetleri bu olunca da birleşme yolunda eğilim göstermişler. Onların bir fabrikasındaki toplam yatırım, bizim 5 fabrikamızdaki toplam yatırım kapasitesindeydi neredeyse. Ama biz, birleşmeye alışkın değildik. 'Kendi kendimizin patronu olalım, kendimiz üretelim' diyorduk. Böyle olunca da birbirimizin rakibi oluyor ve onlara göre çok daha yüksek maliyetlerle üretim yapıyorduk. Bu da bizim bir adım geriden başlamamıza neden oluyordu. İşte o dönemde Denizli’de çok ortaklı fabrikaların temelleri atılmaya başladı. Kimi sermayelerini birleştirerek yeni bir fabrika kurdu, kimi de varolan fabrikalarla ortaklıklar kurdu. Bu birleşmelerden bazıları bugün hala ayaktayken, bazıları da ya değişen yeni yönetim biçimine uyum sağlayamayarak, ya da ekonomik sıkıntılardan dolayı kapanmak zorunda kaldı. Bu da Denizli’nin markalaşmasına bir anlamda engel oldu. H azır markalaşmaktan söz etmişken, size göre Denizli'nin markalaşma konusunda atması gereken adımlar neler? D ünya üretimine ve pazarına baktığımız zaman markalaşma sürecini tamamlayamadığımızı kolaylıkla görebiliyoruz. Peki nasıl oluyor da bu kadar üretip, bu kadar kaliteye önem verirken markalaşma sürecimizi tamamlayamadık? Çünkü bu kavram hayatımıza yeni yeni girdi de ondan. Evet, biz üretmeyi biliyorduk. Çünkü çoğumuz el tezgahı olan evlerde büyümüştü. Tekstili de biliyorduk, çünkü pek çoğumuzun ailesi bu sektördeydi. An- Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda markalaşma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığımız açık bir şekilde ortada. Bunun da en büyük sebebi, markalaşmanın öneminin geç farkına varmamız. D enizli iş dünyasının bugünkü noktaya gelmesinde işadamlarının yurtdışındaki pazarlarla kurdukları bağlantıların önemli bir yere sahip olduğunu belirten Süleyman İlgeri, özellikle yurtdışı pazarlarına yapılan ziyaretlerin Denizlili işadamları üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ve bunun başta üretim aşaması olmak üzere pek çok alanda kendini gösterdiğini söyledi. Dünya ile entegre olmuş bir Denizli pazarından söz etmenin artık mümkün olduğunu belirten Süleyman İlgeri, Denizli iş dünyasının en önemli sıkıntılarından birinin markalaşma olduğunu ve bu sorunun çözülmesi halinde Denizli'deki tekstil sektörünün gelecek günlere daha da güvenle bakacağını söyledi. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 13 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ röportaj hazırlayan » mehtap koç eki bu süreci daha da hızlandırmak konusunda nasıl bir yol haritası izlememiz gerekiyor? zun süre Denizli Sanayi Odası'nda aktif olarak görev aldınız. Bildiğimiz kadarıyla Denizli'de ilk imalat sanayisinin gelişimi ve envanter araştırması da sizin döneminizde yapıldı. Bu önemli çalışmanızdan kısaca bahseder misiniz ? E -T İ C A R E T enizli Sanayi Odası Başkanlığı yaptığım yıllarda kent sanayisini korumak ve daha da ilerilere taşımak adına çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bu çalışmalarımızdan biri de sizin de söylediğiniz gibi sanayi envanteri çalışmamız oldu. Bu projemiz o dönemde Türkiye’de bir ‘ilk’ olma özelliği taşıdı. Dönemin Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hasan Kazdağlı’nın destekleriyle, Üniversite ve Sanayi Odası işbirliğiyle bir envanter hazırladık. Projenin adına da 'Denizli İmalat Sanayisi'nin Gelişimi ve Envanteri Araştırması' dedik. Bu çalışma kapsamında, 125 kişilik bir ekiple en az 10 işçi çalıştıran 2 bin işletme gezildi. Toplanan bilgiler doğrultusunda, Denizli sanayisinin olası bir krizden nasıl çıkacağı, gelişim için uzun dönemde neler yapılması gerektiği bir raporla ortaya konuldu. Yaklaşık 900 sayfalık bir çalışmaydı ve 3 yılda tamamlandı. Bu çalışmamız sonraki yıllarda yaşanan ekonomik darboğazda ve 2009 yılında gerçekleşen küresel krizde yol gösterici niteliğindeydi. P Ö U MARKA D cak, sanayileşmeyle birlikte ürettiklerimizi pazarlamayı öğrendik. Pazarlamayı öğrendikten sonra da gündemimize markalaşma konusu girdi. Yani dünya on yıllardır markalaşmanın peşindeyken, biz bu kavramı duyup yalnızca son birkaç yıldır 'Biz markalaştık mı, nasıl marka olabiliriz?' diye sormaya başladık. Dünya ile aramızda onlarca yıl var anlayacağınız. O nedenle henüz bu süreci tamamlayamadık. Ancak bugünkü gelinen noktada Denizli iş dünyası olarak markalaşmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu da sevindirici bir durum. ncelikle tüm firmalarımızın markalaşmanın önemini kavraması gerekiyor. Evet, bugün hepimizin bir markası var ancak uluslararası platformlarda ne kadar tanınıyor bunu sorgulamamız gerekiyor. Bu konu ile ilgili olarak Denizli Sanayi Odası'nda aktif görev aldığım dönemde bir dizi araştırmalar yaptık. ''Var olan bir markayı mı almalıyız, yoksa kendi markamızı sıfırdan kendimiz mi yaratmalıyız?'' sorusunun yanıtlarını aradık. Yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda hali hazırda bir markanın satın alınmasının bu süreci hızlandırıp, markalaşma yolundaki pek çok aşamayı kendiliğinden ortadan kaldırdığını gördük. Hatta araştırmalarımızın ardından uluslararası alanda tanınan bir markanın satılacağını duyduk. Arkadaşlarımıza ''Gelin bu markayı birlikte satın alalım, bu marka adı altında üretimlerimizi yapalım'' çağrısında bulunduk. Ancak ne yazık ki sesimizi çok fazla duyan olmadı ve o markayı alamadık. Bugün Denizli'nin markalaşma sürecini daha da hızlandırmak, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edip, özellikle kalite ve ticaret ahlakından ödün vermemekten geçiyor. GEZİ Denizli iş dünyası olarak 2010 yılını 2 milyar 144 milyon Dolar ihracatla kapattık. Bu bizim için tarihi bir rekor. 2010 yılında 2009 yılına göre ihracatımızda % 23'lük bir artış söz konusu. D enizli sanayisinin yalnızca bugününü değil, yarınlarını da düşünen biri olarak, Denizli sanayisinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? D enizlimiz girişimci ruhu sayesinde uzun yıllardan beri 'Anadolu Kaplanları'nın başında geliyor. Bu başarı, 2010 ihracat rakamlarıyla bir kez daha tescillendi. 2010 yılını 2 milyar 144 milyon Dolar ihracatla kapattık. Bu bizim için tarihi bir rekor. 2009 yılındaki ekonomik krizin müşterilerimizi olumsuz yönde etkilemesinden biz de direkt olarak etkilendik ama krizin etkilerinden kısa sürede kurtulduk. 2010 yılında 2009 yılına göre %23'lük bir artış söz konusu. Birçok sektör krizle boğuşurken, Denizlimiz temel sanayi anlamında karma sektörüyle Türkiye’nin ihracat artış ortalamasını oransal bazda ikiye katladı. Ülke ihracatında 1,79 gibi bir paya sahiptik, 2010 sonunda 1,91’e ulaştık. Yine 2010 rakamlarına göre, Türkiye’nin en çok ihracat artışı sağlayan ili olduk. İlk sırada Kocaeli var. Kocaeli'nin sanayisini ve liman faktörünü de göz önüne aldığımızda, biz yine Anadolu’nun baş kaplanıyız. Bu tablo gelecek açısından bizleri ümitlendiriyor. Süleyman İlgeri tam 18 yıl sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev yaptı. İ ''DTO Üyeleri Yalnız Degil'' ş hayatı ile birlikte oda ve dernek çalışmalarım da başladı. Bir Denizlili olarak sivil toplum kuruluşlarında yer almanın kente önemli bir hizmet olduğunu düşünerek tam 18 yıl aktif bir şekilde bu işlerle ilgilendim. Bu konuda deneyimli biri olarak Denizli Ticaret Odası’nın çalışmalarını da oldukça yerinde ve başarılı görüyorum. Denizli Ticaret Odası 14 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Başkanı Necdet Özer’i yakından tanırım. Oldukça idealist ve çalışkan bir kardeşimiz. Onun başkanlığında hayata geçen pek çok çalışma ile Denizli Ticaret Odası üyelerinin kendilerini yalnız hissetmediklerini görüyorum. Neticede onların yanında olan ve onlar için projeler ortaya koyan bir odaları var. Bu dönemde de www.dto.org.tr bildiğim kadarıyla çeşitli banka ve finans kurumları ile kredi anlaşmaları yapıldı. Denizli Ticaret Odası üyeleri bu anlaşmalar çerçevesinde daha uygun koşullarla kredi alabilecekler. Kriz sürecinin ardından piyasalarda yaşanan likidite sorununa çözüm sunan bu çalışmada emeği geçen tüm arkadaşlarımı canı gönülden tebrik ediyorum. OCAK 2011 R Ö P O R TA J Y apmış olduğunuz lobi çalışmalarının karamsar bir tablo üzerinden gerçekleştiğini söylediniz. Bunu biraz daha açabilir misiniz? A H er ekonomik kriz sonrasında Denizli'de hemen şu soru akıllara geliyor: ''Tekstil Denizli’de bitiyor mu?'' Peki, size göre tekstil bir gün Denizli’de biter mi? E vet, sizin de söylediğiniz gibi her kriz döneminde kentimizde böyle söylemler dolaşmaya başlıyor. Tekstil bitti, bitiyor… Ancak bütün samimiyetimle söylüyorum ki, dünyada tekstil var olduğu sürece Denizlimizde bu sektör kesinlikle bitmez! Bugünkü bulunduğumuz noktaya da baktığımızda bu sonuca varmamız çok da zor değil. Antik çağlardan günümüze uzanan bir sektörden bahsediyoruz. Düşünün, Denizli'de tekstilin geçmişi Laodikeia Dönemi’ne kadar uzanıyor. Bunun yanında her dönem ürettiğini dünyaya pazarlamayı başaran bir kentiz. Yani önümüzde böylesine güzel bir tablo varken bizim bunları söylememiz çok yanlış. Ne yazık ki, karamsar bir tablo çiziyor ve sonra da oturup kendi çizdiğimiz hayali bir tablonun üzerinde düşünüyoruz. Biz lobi çalışmalarımızda da bunu yaptık dönem dönem. Bunun sıkıntısını da yine biz yaşadık… Denizli Ticaret Odası'nın çalışmalarını son derece başarılı buluyorum. Başkan Necdet Özer'i de yakından tanırım. Son derece idealist ve ne istediğini bilen biri. Umarım başarılı çalışmalarına aynı hızla devam eder. nadolu'daki diğer kentler gibi bizim de devletten beklentilerimizin olduğu dönemler oldu. Bu beklentilerimizi karşılamak için de Ankara'daki yetkililere gidiyor ve hep ''yandık, bittik, tutuştuk'' diyorduk. Her zaman böyle dediğimiz için de bize çok fazla inanan olmuyordu. Çünkü biz ''bittik'' diyoruz, ancak rakamlar bir açıklanıyor, milyonlarca Dolarlık yatırım yapılıp, ihracatta rekorlar kırılmış… Ee hal böyle olunca da ''Bunlar kötüyüz diyor ama rakamlar tam tersini gösteriyor. Demek ki bunlar böyle kötü dönemlerde bile kendi başlarına idare edebiliyorlar'' şeklinde bir düşünce hakim oluyordu. Oysa biz de ekonominin iyi olduğu dönemde ''iyiyiz'', kötü olduğu dönemde ''kötüyüz'' deseydik söylemlerimiz ve taleplerimiz daha inandırıcı olur, daha çok ciddiye alınırdık. Şimdi o dönemlere geriye dönüp baktığımda bunun yanlış olduğunu görüyorum. U zun yıllar sivil toplum örgütlerinde aktif olarak yer almış biri olarak üyeleri için pek çok önemli projeye imza atan Denizli Ticaret Odası'nın çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? A çıkça söylemek gerekirse Denizli Ticaret Odası'nın çalışmalarını son derece başarılı buluyorum. Gerçekten de üyeleri için çok önemli çalışmalara imza atıyor. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer'i de yakından tanırım. Kendisi idealist ve gerçekten ne istediğini bilen biri. Uzun süredir sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev yapması da önemli avantajlarından biri. Ayrıca kentteki insanlarla son derece iyi ilişkilere sahip. Bugüne kadar yaptıklarını da göz önünde bulunduracak olursak oldukça da başarılı bir girişimci olduğunu söyleyebiliriz. Umarım Başkan Necdet Özer ve Yönetim Kurulu üyeleri yapmış oldukları lobi çalışmalarını ve başarılı projelerini aynı hızla devam ettirirler. Süleyman İlgeri, DTO'nun çalışmalarından övgüyle söz etti. iS HAYATI D enizli'nin önemli sanayicilerinden biri olan Süleyman İlgeri 1978 yılında Denizli'de kurulan çok ortaklı bir oluşumun hem ortağı hem de işletmecisi olarak görev yaptıktan sonra, 1992 yılında kendi firması Asil Nakış'ı faaliyete geçirdi. 1995 yılında dünyanın en gelişmiş makina ve teçhizatıyla Asil Nakış'ı donatan Süleyman İlgeri, bugün havlu, bornoz, kundak, kurulama bezi ve çarşaf imal ediyor. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 15 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J S E K TÖ R GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » yasin efesoy sektör HABERLER Denizli'de Cam Sanayii Cam sektörünün dünü, bugünü ve yarını... S ağlıktan gıdaya, endüstriden dekorasyona, takıdan yalıtıma dek hayatımızın her alanında kendisine yer bulan cam, bu özelliğini bugün de sürdürmeye devam ediyor. Öyle ki, bundan 5000 yıl öncesine dayanan cam ustalığı, bugün sadece 76 yaşındaki Türk Cam Sanayii ile adından başarıyla söz ettiriyor. Denizli Ekonomisi'nin Önde Gelen Sektörlerinden Biri: Cam Sanayii Türkiye'de 'cam' denildiği zaman akla ilk gelen şehirlerden biri de Denizli... Camın hammaddesi kuvars yatakları açısından son derece zengin bir kent olan Denizli, cam sanayindeki başarısıyla bugün sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Denizli'deki cam sanayiinin geçmişine baktığımızda ise kentin en genç sektörlerinden biri ile karşılaşıyoruz. Ancak şu da bir gerçek ki, kentin tekstil, mermer, tarım ve turizm gibi onlarca gözbebeği ara- 16 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 sında cam sektörü apayrı bir yere sahip. Bu denli genç bir sektörün, 1971’den bu yana hızlı bir şekilde zirveye koşması ise başta sanayi dünyası olmak üzere tüm ekonomi çevrelerini şaşkına çeviriyor. Denizli'nin Cam Sanayii Sektörü ile Tanışması Kentteki cam sanayii sektörü adına ilk adım, Hacı Sadık Duman tarafından 1971 yılında oto cam montaj ve perakendecilik faaliyetleri ile atılmış. Bu faaliyetlerin hemen ardından da 1973 yılında Şirinköy’de 215 ortaklı 'Şirintaş' adıyla bugünün parlayan yıldızı Denizli Cam kurulmuş. 1980 yılında Şişecam’ın oto cam bayiliğini alan Uğurlu Oto Cam, 1990 yılında Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğu ve ülkemizin en modern cam üretim tesislerinden biriyle kentte üretilen cam ürünleri yelpazesine yeni bir yaprak daha eklemiş. Böylece Denizli'deki cam sanayii sektörü oluşumunu tamamlayarak bugünkü halini almış. Türkiye'de 'cam' denildiği zaman akla ilk gelen şehirlerden biri Denizli. Kuvars yatakları açısından son derece zengin bir kent olan Denizli, cam sanayiindeki başarısıyla dikkat çekiyor. 5000 Yıllık Gelenek Denizli’de Yaşatılıyor Denizli’de cam sanayi sektörünün gelişimi her ne kadar 1970’li yıllara dayansa da geçmişi tam 5000 yıl öncesine uzanıyor. Bunun da nedeni el yapımı cam ürünlerinin kentte halen hayat buluyor olması. Öyle ki, bugün ülkemizde yalnızca Denizli Cam’da üretilen Çeşm-i Bülbül eserler, ustalarının elinden çıkarak alıcısı ile buluşuyor. Çeşm-i Bülbül; insan zekasının el emeği ve alın teriyle birleşip, sanata dönüşümünün en güzel örneği olarak kabul ediliyor. Ancak bu özellikli ürünü ortaya çıkarmak da her babayiğidin harcı değil. Önce; kuvars, dolomit, feldspat, boraks gibi hammaddelerden elde edilen özel karışım, 1500 derecelik devasa fırınlarda eritilerek sıvı cam halini www.dto.org.tr OCAK 2011 SEKTÖR GEREK EL İMALATI, GEREKSE SERİ ÜRETİMLE CAMA HAYAT VEREN denizlili girişimciler, denizli'yi cam sanayii sektöründe bir DÜNYA MARKASI YAPMAYI BAŞARDILAR. alıyor. Bu sıvı madde daha sonra 'pipo' adı verilen özel çelik çubuklarla belirli miktarda alınarak üfleme tekniğiyle çeşitli kalıplara alınarak şekillendiriliyor. Bu noktadan sonrası ise, bu işe yıllarını ve gönlünü vermiş cam üstadının becerisine ve zihnindeki uçsuz bucaksız hayallere kalıyor. Kent İhracatının Önemli Sektörü Bugün Denizli'de üretilen camın hemen hemen tamamı yurtdışına ihraç ediliyor. Camın seri üretim formuna geçişine kısa süre içerisinde adapte olan Denizlili girişimciler tarafından birbirinden kaliteli ve güzel ürünler dünyanın dört bir yanına Denizli Cam ve Paşabahçe Markası ihraç edilirken, bu konuda pek çok firmaya örnek olan kurum ise Denizli Cam olarak karşımıza çıkıyor. Cam Sanayii Sektörünün İhracatla Tanışması Ürettiği ürünleri ilk olarak iç piyasaya süren ve daha sonra yurtdışındaki pazarlara açılan Denizli Cam, 1985’te inanılmaz bir çıkış yakalayarak yurtdışına ilk satışını gerçekleştirdi. Denizli Cam'ın ihracattaki bu başarısını gören Uğurlu Oto Cam da 1990'lı yıllardan itibaren Denizli Cam gibi ürettiği ürünleri ihraç etmeye başladı. Camda el imalatı üretimi; insan zekasının, el becerisinin ve göz nurunun birleşerek sanata dönüştüğü bir teknik olarak Denizli’de hayat buluyor. İşte o yıllarda Denizli cam sanayii, yurtdışı pazarlarında markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu gördü ve Denizli Cam “Paşabahçe” markası ile ürettiği ürünlerini yurtdışına göndermeye başladı. Paşabahçe markası ile Denizli topraklarında üretilen cam ürünler başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç edilerek, milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Denizli Cam tarafından atılan bu adımın ardından cam ürünlerinin ihracatına daha da hız verildi. Denizli topraklarında üretilen cam ürünleri Almanya, ABD, 76 Yıllık Askla Devam Eden Cam Serüveni Ülkemizdeki cam sanayiinin temelleri 1935 yılında üretime başlayan Paşabahçe Fabrikası ile atılmıştır. 76 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk Cam Sanayii, o günden bu güne gelişimini hız kesmeden sürdürmüştür. Bugün camın ana gruplarını oluşturan düzcam (işlenmiş camlar dahil), cam ev eşyası, cam ambalaj, cam elyafı, taşyünü ve cam yünü üretimi en ileri teknolojilerle gerçekleştirilmektedir. Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içki, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, boru, elektrik ve elektronik gibi birçok sektörde hizmet vermektedir. Denizli, cam sektörüne 1970'lerde ilk adımını atmasına rağmen, sektörün öncü kentleri arasında yerini almayı başarmıştır. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 17 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J S E K TÖ R GEZİ MARKA E -T İ C A R E T sektör Azerbaycan, Rusya, Yunanistan, Fransa, Romanya ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç edildi. hazırlayan » yasin efesoy 1200 derecedeki sıvı cam, ustasının marifetiyle üflenip burkularak meşakkatli bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sonunda cam istenilen forma ulaşarak meraklıları ile buluşur. İşlemler sırasında gerekirse 2, hatta 3 kat üst üste üflenerek şekillendirilen cam hamurları, fırından çıkıp finişaj işlemine tabi tutulduktan sonra tasarımcıların ve ustaların ortak “Cam Ustası” imzasıyla günlük hayatımıza renk katar. 1980’li yıllarda camda dışa açılım sürecine imza atan Denizli, 1990’lı yılları da her geçen gün artan üretim ve ihracat rakamları ile tamamladı. Milenyum Yılı Cam Sanayii Sektörünün Yatırım Yılı Oldu 2000’li yıllara gelindiğinde ise Denizli Cam ‘Camın Efendisi’ olma yolunda emin adımlarla yürümeye devam etti. 2005’te 'Denizli' ve 2007’de 'Camın Efendisi' sloganıyla lanse ettiği 'f&d' marka modern el yapımı cam ürünleri ile tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardı. Sektördeki bir diğer önemli gelişme ise 2007 yılında yaşandı. Bu yılda 7. tesisiyle Denizli’de kurulan İsviçre merkezli Europtec Cam ve Polimer Teknolojiler Fabrikası ile kentin cam ürünlerindeki üretim miktarı da yükseldi. Artan üretimle birlikte ihracat rakamları da sektöründe rekorlar kırmaya başladı. Kent sektörünün bu gelişimine seyirci kalmayan Uğurlu Oto Cam da 'Uğurlu Glass' ve 'Lucky Glass' markalı ürünleri ile dünya pazarındaki yerini alarak elit bir Denizli markası haline geldi. Sektördeki Büyük Yatırımlar Sektörde dışa açılım sürecini başarı ile gerçekleştiren Denizlili girişimciler ile Denizli kısa süre içerisinde cam ürünleri ile de anılmaya başladı. Ev eşyalarından dayanıklı tüketim mallarına, oto camdan hediyelik eşyalara kadar pek çok seçenekte üretime devam eden sektör temsilcileri geniş ürün yelpazesi ve kaliteli ürünleri ile adlarından söz ettirmeyi başardı. Bu gelişimi yakından takip eden Uğurlu Oto Cam da Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki modern tesislerinde zırhlı cam üretmek için kolları sıvadı. Denizli’den Dünyaya Zırhlı Cam İhracatı Yoğun AR-GE çalışmalarının ardından üretip pazara sunduğu zırhlı camları dünyanın pek çok ülkesine Denizlili ustalarının hünerli ellerinden çıkan cam ürünler dünyaya açılıyor. 18 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr OCAK 2011 Ihracat rekoru kıran Denizli Cam'ın 2011 hedefi 19 milyon Dolar olarak açıklandı B undan tam 38 yıl önce ‘Şirintaş’ adı ile Denizli Şirinköy’de kurulan ve 1994 yılında Şişecam Cam Ev Eşyası Paşabahçe Grubu’na katılan Denizli Cam, bugün 900 kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Şişecam’ın tek el imalatı fabrikası konumunda bulunan Denizli Cam yetkilileri, üretimlerinin yüzde 65’ini yurtdışına satarak 2010 yılında 18 milyon Dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini ifade ederek bu yılki hedeflerinin 19 milyon Dolar olduğunu ifade ediyorlar. Camın üretim kalbi SEKTÖR ihraç eden Uğurlu Oto Cam, kısa süre içerisinde aranılan bir marka haline geldi. Kentte markalaşma sürecini başarı ile sürdüren işletmelerden biri olan Uğurlu Oto Cam, Türkiye’nin tek kurşun geçirmez zırhlı oto cam üreticisi olma özelliğine de sahip oldu. Firmanın ürettiği zırhlı camlar, yalnızca otomotivde değil, bina içi güvenlikten cephe kaplamaya, soğutma ve ısıtmadan mobilyaya kadar çeşitli alanlarda kullanılabilme özelliği ile sektörün kalbi durumuna geldi. Cam Sanayii Sektöründe 1384 Kişi İstihdam Ediliyor Denizli'deki cam sanayi, yalnızca üretim ve ihracat rakamları ile değil istihdam oranları ile de kentin önde gelen sektörleri arasında yer alıyor. Bugün kentte faaliyet gösteren sanayi tesislerinde binlerce kişi istihdam ediliyor… Denizli’de güçlü bir üretim ve istihdam imkanı tanıyan cam sanayii sektörünün kentimizdeki yıllık üretimi, ev eşyasında 10.400 ton, otomotiv ve endüstriyel camda ise 1,75 milyon metrekare olarak karşımıza çıkıyor. Bu miktarın 2011 yılında artması bekleniyor. Denizli topraklarında üretilen cam ürünler; başta Almanya, ABD, Azerbaycan, Rusya, Yunanistan, Fransa, Romanya ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç edilirken, Denizlili firmaların yeni pazar arayışı da devam ediyor. Denizli Cam, Uğurlu Oto Cam ve Europtec olmak üzere 3 büyük tesisi bulunan cam sanayiinde toplam 1384 kişi istihdam ediliyor. Sayısal dağılıma bakacak olursak, Denizli Cam 900, Uğurlu Oto Cam 430, Europtec de 54 kişiye iş imkanı sağlıyor. Böylesine güçlü bir üretim ve istihdam imkanı tanıyan cam sanayii sektörünün kentimizdeki yıllık üretimi ise ev eşyasında 10.400 tonu, otomotiv ve endüstriyel camda ise 1,75 milyon metrekareyi buluyor. Cam Devinden 5 Milyon Euro’luk Yatırım Dünyanın 'cam devi' olarak kabul edilen ve dünyada yalnızca 5 ülkede 6 fabrikası bulunan Europtec Cam ve Polimer Teknolojiler’in 7. fabrikası Denizli’de bulunuyor. Aralık 2007’de açılışı yapılan tesisin kuruluş maliyetinin 5 milyon Euro’yu bulduğu belirtiliyor. Hacıeyüplü Mahallesi’nde 13.000 metrekare alana kurulu ve 2400 metrekarelik kapalı bir alana sahip olan tesis, Türkiye’deki tek ileri teknoloji endüstriyel Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 19 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » yasin efesoy sektör HABERLER cam üretim tesisi. Tesiste LCD ekran camından ATM ekran camına, yüksek voltajlı aydınlatma ürünleri camından fırın camına kadar birçok endüstriyel cam ürünü çeşidi üretiliyor. Yıllık 100.000 metrekare cam üretim kapasitesine sahip tesis, 54 kişiye istihdam imkanı sağlıyor. 11 Kişilik Dev Kadrodan Osmanlı Tarihine Yolculuk Hiç kuşkusuz Denizli cam sanayinin en önemli simgelerinden biri de Çeşm-i Bülbül eserler... Kızıl sıvı camdan bülbülün mavi gözüne doğru bambaşka bir dünyaya açılan Çeşm-i Bülbül’ler ülkemi- zin önemli simgelerinden biri durumunda. Türk Cam Sanatı’nın gözbebeği olarak bilinen bu eserler, Türkiye’de yalnızca Denizli Cam’da üretiliyor. 52 derece sıcaklıkta üretimin yapıldığı Çeşm-i Bülbül eserler Denizli Cam’ın özel kadrosu ile hayat buluyor. 2 usta ve 2 kalfa olmak üzere toplam 11 kişilik bir ekiple bütün dünyada kendini gösteren Çeşm-i Bülbüller, Denizli topraklarından çıkarak dünyanın dört bir yanındaki meraklıları ile buluşuyor. Paşabahçe markası ile pazardaki yerini alan bu özellikli ürünler Denizli’nin cam sanayideki hünerini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Denizli'den Türkiye'de Bir İlk: 'Dropless' Teknolojisi Paşabahçe'nin 'Ev Yaşamı İçin Fikirler ve Öneriler' konseptinde geliştirdiği modern ve fonksiyonel cam ev eşyaları, 'Cam Ustası' imzasıyla Denizli Cam’ın hünerli elleri tarafından tek tek şekle sokuluyor. Üretimle sanatı, pazarlama ile kaliteyi bir arada yakalayan Denizlili sektör temsilcileri, teknolojide de adından söz ettirmeyi başarıyor. Türkiye’de ilk kez Denizli Cam tarafından uygulanan 'dropless teknolojisi' ile cam eşyalardaki istenmeyen damlacıklara son verilebiliyor. Yalnızca 'Denizli' markalı ürünlerde iç ve dış yüzeye uygulanan bu teknoloji sayesinde, içinde sıvı bulunan cam eşyalar daha zarif ve berrak görünüyor. Uygulama, ürünlerin boğaz kısmına üretim tamamlandıktan sonra yapılıyor. Bu ürünün bileşiminde sağlığa zararlı hiçbir kimyasal madde bulunmazken, Birleşmiş Milletler Akreditasyon Merkezi UKAS tarafından akreditesini ve “Yiyecek ve İçecek Yönetimi” (FDA) standartlarını sağlayan bağımsız laboratuvar raporlarını elinde bulunduruyor. ''Yeni Cam Ustalarının Yetişmesi İçin Projeler Üretiyoruz'' Denizli'deki cam sektörünün ihracat potansiyeli ve üretim kapasitesi ile önemli bir istihdam kaynağı olduğunu dile getiren Uğurlu Oto Cam Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Duman, cam sanayiinin Denizli için vazgeçilmez bir sektör olduğunu, mevcut tesislerinde 430 kişiyi istihdam ettiklerini ve firmanın yeni 20 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr OCAK 2011 Denizli Cam olarak 5000 yıllık bir geleneği devam ettirdiklerini belirten Denizli Cam Genel Müdürü Mehmet Rabuş, el imalatının zerafetini ve değerini yaşattıklarını söylüyor. yatırımlarıyla birlikte bu sayıyı 620’ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. ''Denizli, Cam Sanayideki Gelişimini Hızla Sürdürecektir'' Sektörde ustalaşmanın zor olmasına karşın çok önemli olduğunu ifade eden İrfan Duman; ''Cam, kırılganlığı ve zarafeti ile alıcısını büyülerken sektörümüzdeki ustalığın önemini de ortaya koyuyor. Bu nedenle çeşitli kurumlarla el ele vererek kendi bünyemizde sektörde çalışacak ustalar yetiştiriyoruz. Her ay 20 kişiyi firma bünyemize alarak bu işi en iyi şekilde, kaynağından öğrenmelerini sağlıyoruz’’ diyor. Endüstriyel cam sanayide ‘ilk’lere imza atan Europtec Türkiye Genel Müdürü Halim Altıntaş da, Denizli gibi hammadde zengini bir kentte yatırım yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade ediyor. Altıntaş; ''Dünyanın çeşitli ülkelerinde yatırımlarımız olmasının yanı sıra maliyetlerimizi düşürmek amacıyla yeni yatırım konusunda Denizli'yi uygun gördük. Denizli’nin cam sanayi sektöründeki hızlı ilerlemesini sürdüreceğini düşünmek- Kentin gözde sektörü DTO Başkanı Necdet Özer, ihracat kenti Denizli’de büyük başarılara imza atan cam sanayi sektörünün yatırımcıları ile birlikte Denizli ve Türkiye'ye önemli bir katma değer sağladığını ifade ediyor. SEKTÖR teyiz. Bundan sonraki hedefimiz, kentin elinde bulundurduğu sektörel fırsattan yararlanarak, pazar payımızı artırmak. Elbette bunu yine kalitemizden ödün vermeden gerçekleştireceğiz. Ürün yelpazemizi genişletmeye aynı hızla devam edeceğiz'' diyor. ''5000 Yıllık Camcılık Geleneğini Yaşatmaya Kararlıyız'' Denizli menşesi ile uluslararası platformlarda söz sahibi olan Denizli Cam'ın Genel Müdürü Mehmet Rabuş da, ürün yelpazelerindeki çeşitliliğe dikkat çekerek; ''İhracatta olduğu kadar ürün yelpazemizde de son derece başarılıyız. Denizli Cam olarak tamamen işimize odaklanarak 75 yıllık Şişecam’ı bugünlere getirmeyi başardık. Dünya trendine uygun, özgün ve modern tasarımların yanı sıra, Beykoz serisi ürünler, nazarlıklar, Çeşm-i Bülbüller ve ünlü kristaller üretiyoruz. El imalatının zerafetini ve değerini yaşatarak, gelecek nesillere bir miras bırakmayı hedefliyoruz. Denizli'nin cam sektöründe bir dünya markası olması bizim için gurur verici'' diyor. ''Denizli'deki Cam Üreticileri ile Gurur Duyuyoruz'' DTO Başkanı Necdet Özer de Denizli’nin cam sanayii sektöründe geleceğe güvenle baktığını belirterek, kentin kapısının birçok sektörde olduğu gibi bu alanda da yeni yatırımcılara açık olduğunu söylüyor. Mevcut tesislerin kapasite ve teknolojilerinin arttırılmasının yanında yeni yatırımların da gelmesi gerektiğinin altını çizen Özer, Denizli'deki cam üreticileri ile gurur duyduklarını söylüyor. 'Denizli' adı altında üretimlerine hız kesmeden devam eden cam sanayi sektörü, her yıl milyonlarca Dolara ulaşan ihracat rakamları ve binlerce kişiye sunulan istihdam olanakları ile kentin önde gelen sektörleri arasında yer alıyor Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 21 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » ezgi yılmaz ekonomi HABERLER Baskan Necdet Özer Iran'da Tasımacılık Komitesi Toplantısı Necdet Özer Baskanlıgında Düzenlendi D ünyanın pek çok ülkesi tarafından yakından takip edilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticareti Kolaylaştırma Komitesi (EİT TSO) toplantıları İran’ın başkenti Tahran’da yapıldı. Komite toplantılarına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, EİT TSO Milli Komite Temsilcisi ve Taşımacılık Komitesi Başkanı Necdet Özer, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Anıl, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak ve EİT TSO Kadın Girişimciler Konseyi Başkanı Şafak Çivici ile TOBB heyeti katıldı. Taşımacılık Komitesi Necdet Özer Başkanlığında Toplandı İran Ticaret Sanayi ve Madenler Odası'nda düzenlenen EİT TSO Taşımacılık Komitesi Toplantısı, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer baş- Baskan Rifat Hisarcıklıoglu'ndan ECO ülkelerine çagrı Tahran'da düzenlenen toplantılara İran, Pakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan heyetleri katıldı. EİT TSO Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu düzenlenen toplantılarda, ECO ülkelerinde bölge içi ticaretin geliştirilmesi için tarife dışı engellerin kaldırılması çağrısında bulundu. 22 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 EİT TSO Taşımacılık Komitesi toplantısı DTO Başkanı Necdet Özer başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda bir konuşma yapan Başkan Necdet Özer, açıklanan rakamlara göre Asya dış ticaretinin Avrupa’nın önüne geçtiğini söyledi. kanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda bir konuşma yapan DTO Başkanı Necdet Özer, son dönemde küresel ihracatın ve ithalatın hacimlerine bakıldığında Asya dış ticaretinin Avrupa’nın önüne geçtiğini, yeni ticaret trendinin tarihi İpek Yolu’nun tekrar canlandırılması için önemli bir dayanak olduğunu, bölgenin Doğu-Batı arasındaki geçiş noktasında bütün ulaşım olanakları ve dağıtım merkezleri ile bağlantı merkezi haline geldiğini söyledi. Lojistik Sektörünün Artan Önemi EİT ülkelerinin Avrupa ve ABD gibi yoğun tüketim bölgelerine ulaşımın kilit noktasında yer almaları nedeniyle lojistik hizmet sektörünün gelişmesi açısından önemli fırsatlar ortaya koyduğunu belirten Başkan Necdet Özer, kamu idarecilerine de taşımacılığın kolaylaştırılması için büyük görevler düştüğünü söyledi. Çok www.dto.org.tr OCAK 2011 modlu taşımacılığın yeniden canlanan İpek Yolu kavramı çerçevesinde daha da önemli bir hale geldiğini belirten Başkan Özer, Türkiye’de taşımacılık sektörünün çeşitliliğine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu deneyimini EİT ülkeleriyle paylaşmaya hazır olduğunu ifade etti. ''İpek Yolu'nun Canlanması Gelecek Açısından Çok Önemli'' Başkan Necdet Özer konuşmasında, taşımacılık alanındaki mevzuat uyumunun en başarılı örneklerinden birinin Birleşmiş Milletler tarafından ihdas edilen TIR sözleşmesi olduğuna dikkat çekerek, ''Bu sözleşmenin bölgemizdeki tüm ülkeler tarafından uygulanması taşımacılığın kolaylaştırılması açısından son derece önemli. Bu sistem bölgemizi Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya bağlayacak İpek Yolu kavramının hayata geçirilebilmesi açısından da önemli. Bunun yanında bölgemizde karayolunun yanı sıra, hava, deniz ve tren yolu taşımacılığı için gerekli modernizasyonların ve yatırımların yapılması gerektiği aşikar'' dedi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: ''Tecrübelerimizi Paylaşalım'' İran’da gerçekleştirilen EİT toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de var olan uluslar arası ticaret potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, İpek Yolu’nu canlandırma fikrinin de bu konuda atılabilecek adımlar arasında en önemlisi olduğunu söyledi. Türkiye’nin ihracattaki parlayan yıldızı Denizli’nin ticaret odasına başkanlık yapan bir ismin böylesine önemli bir toplantıya başkanlık etmesinin ülkemiz açısından gurur verici olduğunu belirten Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye yüzyıllardan bu yana İpek Yolu gibi oldukça önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunuyor. Bu durumu uluslararası ticaretin kilit noktası gibi düşünebiliriz. Dolayısıyla buradan elde edilen çok büyük tecrübeler var. Bu tecrübelerimizi EİT ülkeleri ile paylaşarak dünya ticaretinin merkezi olmamız gerekiyor'' dedi. Tarihi İpek Yolu'nun Canlanması İçin Önündeki Engeller Aşılacak Sektörlerin Sorunları Masaya Yatırıldı TOBB heyeti tarafından Tarihi İpek Yolu’nun tekrar canlandırılmasının avantajları ve önündeki engeller ile karayolu trafik güvenliğini temel alan sayısal takograf uygulamalarının değerlendirildiği toplantıda, EİT Ticaret ve Sanayi Odası’nın EİT Sekretaryası ile işbirliği yaparak bölgedeki taşımacılığın önündeki engelleri ortadan kaldıracak ve çözüm önerileri geliştiren bir yol haritası belirlemesi konusunda anlaşmaya varıldı. Taşımacılık Komitesi toplantısının ardından Turizm Komitesi toplantısına geçildi. Turizm Komite toplantısı ise Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç başkanlığında yapıldı. Başkan Hüseyin Erkoç toplantının başında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin turizm alanında önemli gelişmeler kaydettiğini, 1980’lerde Türkiye’nin turizm gelirinin Taşımacılık sektörünün yeniden canlanan İpek Yolu'nun geleceği açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Türkiye'deki taşımacılık sektörünün çok çeşitli olduğunu ve taşımacılık sektöründeki deneyimlerini EIT ülkeleri ile paylaşmaya hazır olduklarını söyledi. Başkan Necdet Özer, üye ülkeler arasında kara, demir ve denizyolu ağının yanı sıra lojistik ağının da geliştirilmesi gerektiğini belirterek, İpek Yolu üzerindeki ülkelerin yapacakları tanıtım çalışmalarının bölgenin geleceği açısından çok önemli olduğunu söyledi. EKONOMİ sadece 326 milyon Dolar olduğunu ancak bugün milyarlarca Dolar'dan behsedildiğini söyledi. Başkan Hasan Hüseyin Erkoç şunları söyledi. ''30 yıl önce 1 milyon 300 bin kişi ülkemize gelirken, Türkiye’nin 10 milyon turist çekmesi hedefleniyordu. Geçen yıl Türkiye’ye 28 milyon turist geldi. Hedef 10 milyondu, 28 milyon oldu. Turizmde dünyanın ilk 7 destinasyonundan biriyiz. Ayrıca krizde turist sayısını artıran tek ülkeyiz. Turizm sektörü, ülkemiz ekonomisinde en fazla yatırım yapılan sektörlerin başında geliyor. Türkiye’de turizm 2010 yılında dünya hızının üzerinde büyüyerek, hem turist sayısında hem de turizm gelirlerinde %10 düzeyinde artış yaşandı''. EİT'te 350 Milyon Kişi Yaşıyor EİT, Türkiye, İran ve Pakistan arasında bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla 1964 yılında kurulmuş olan Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği Teşkilatı'nın devamı olarak 1985 yılında kuruldu. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması EİT'ye yeni bir boyut kazandırdı. 18-29 Kasım 1992 tarihlerinde İslamabat'ta yapılan EİT Bakanlar Konseyi olağanüstü toplantısında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın katılmalarıyla EİT'nın üye sayısı 10'a çıktı. Aynı toplantıda alınan karar uyarınca KKTC EİT'nin ekonomik, teknik ve kültürel faaliyetlerine 'Kıbrıs Türk Müslüman Toplumu' adı altında katılıyor. EİT, bugün üzerinde 350 milyon insanın yaşadığı bir bölgede10 üyeli bir örgüt durumunda. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 23 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J MAKALE makale HABERLER GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » bedrettin yılmazer Denizli'nin ihracat kalemleri arasında ilk sıralarda yer alan mermercilik, özellikle son yıllarda başta Denizli olmak üzere birçok şehirde büyük şirketlerin yatırım yaptığı bir alan haline gelmiş durumda. Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı Genel Kurul'da Görüsülüyor Torba Yasa Neler getiriyor, bundan sonra ne olacak? 2 010 yılının son haftalarında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınan Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı, yapılan görüşmelerin ardından onaylanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak adlandırılan Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı'na göre bazı kamu alacakları yeniden yapılandırılacak; ayrıca 120 Türk Lirası’nın altında kalan idari para cezası alacaklarından da vazgeçilecek. Peki ilgili düzenleme kime, ne getiriyor, kimler yasadan nasıl faydalanacak? İşte tüm bu soruların yanıtları. 24 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Gecikmiş Borç Sınırında Değişiklik Tasarının ilk halinde 31 Temmuz 2010 olarak belirlenen gecikmiş borç sınırı, kabul edilen tasarıda 31 Aralık 2010 olarak güncellendi. Bu tarihe kadar ödenmemiş vergi, trafik cezası, idari para cezası, gümrük vergisi, sigorta primi, emeklilik keseneği, eğitime katkı payı ile su ve kanalizasyon gibi borçlarda yapılandırmaya gidilecek. Yapılandırma Ne Şekilde Gerçekleşecek? Yapılandırmadan yararlanmak isteyen vatandaşların öncelikle borca ilişkin olarak dava açmamaları, açık davalardan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından Genel Kurul'a sunulan Yasa Tasarısı ile vergi ve SSK prim borçları ile kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması konusunda vatandaş lehine önemli bir adım atıldı. vazgeçmeleri ve diğer kanuni yollara başvurmamaları gerekiyor. Kanunun Yayımlandığı Tarihten İtibaren 2 Ay İçinde Başvurulacak Yapılandırma isteyenlerin Tasarı'nın kanunlaşıp yayımlandığı tarihten itibaren en geç 2 ay içinde ilgili idarelere başvurması gerekiyor. Bu süre içerisinde başvurmayanlar haklarını kaybedecek. Kesinleşmiş kamu alacaklarının yapılandırılması halinde, gecikme cezaları ve faizleri yerine, TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle yeniden hesaplanarak elde edilen tutar göz önünde bulundurulacak. www.dto.org.tr OCAK 2011 18 Taksite Kadar Vade İmkanı Tasarıya göre, yapılandırılan borç peşin olarak ödenemeyecek ise, 18 taksite kadar vade imkânı sunuluyor. Ödemeler, ikişer aylık dönemler halinde yapılacak. Yani borçlar, azami 36 aylık süreçte 18 taksite bölünebilecek. Taksitlendirmede ikişer aylık dönem tercih edilerek, hem vergi hem de prim borcu olan vatandaşların bir ay vergi, diğer ay da prim borcunu kolayca ödeyebilmeleri amaçlanıyor. Vergi ve diğer borçların ilk taksit ödemeleri, Kanun'un yayım tarihini takiben 3. aydan; SGK’ya bağlı borçların ilk ödemeleri ise Kanun'un yayım tarihini takiben 4. aydan itibaren başlayacak. İlgili Kanun'a uygun görülen bazı ödemeler, kredi kartı ile de yapılabilecek. MAKALE Aylardır Beklenen Yasa Komisyon'dan Geçti Yapılandırılan borçlar azami 36 aylık süreç içerisinde 18 taksitle ödenebilecek. Yapılandırma isteyenler, Kanun'un yayımlandığı tarihten itibaren en geç 2 ay içerisinde ilgili idarelere başvurmak zorunda. 2010 yılını yoğun bir çalışma temposu ile geçiren Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu, yaklaşık 1 ay süren görüşmelerin ardından, halk arasında 'Torba Yasa' olarak isimlendirilen Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı’na son şeklini verdi. Hangi Alacaklardan Vazgeçiliyor? • 120 TL’nin altındaki idari para cezaları, • Vergi dairelerince takip edilen, nitelikleri ve dönemlerine göre 31 Aralık 2004 tarihinden önce süresi dolduğu halde ödenmemiş ve 100 TL’yi aşmayan asli ve fer’i alacaklar ile aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 100 TL’yi aşmayanlar, • 31 Aralık 2010 tarihine kadar SGK'ya ödenmemiş prim ve ceza borçları toplamının 50 TL’yi aşmayan kısmı ile bunlara ilişkin fer’i borçların ve aslı ödenmiş fer’i borçlardan 50 TL’yi aşmayan kısmı. Aidat Borçlarında Kolaylık Komisyon’dan geçen Yasa Tasarısı'nda oda, borsa, birlik ve konfederasyonlara olan aidat borçlarına da kolaylık getiriliyor. Bunlar gibi mesleki oluşumlara aidat borcu olan kişiler, üyelik aidat borçlarının tamamını ödedikleri takdirde, bu borçlara ilişkin faiz, gecikme zammı ve gecikme faizini ödemeyecekler. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından borçlarını yapılandıran Bağ-Kur’lulara da genel sağlık sigortasından yararlanma imkânı tanınacak. Ancak bu kişilerin, yapılandırma haricinde 60 günden fazla prim borcu bulunmaması ve tüm ödeme yükümlülüklerini yerine getiriyor olmaları gerekecek. Her kabahat için 145 TL’nin altındaki idari para cezaları tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilenlerden ise faiz, gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacak. Tecilli Borçların Yapılandırılması Yapılan düzenleme ile Tasarı'nın kanunlaşıp yayımlandığı tarihe kadar tebliğ edilmemiş ve 120 TL'nin altında kalan tüm idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilecek. Ancak tütün mamulü ile ilgili idari para cezaları, bu hükmün dışında tutulacak. Sosyal güvenlik prim alacakları yapılandırması devam edenler hariç, Tasarı kapsamına giren alacakların, ilgili kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından kalan taksit tutarları da Yasa kapsamında değerlendirilebilecek. • Organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösterenlerin afet kredilerinin dışında, Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı borçları. Eski Yapılandırma Borçları da Yeniden Yapılandırılacak Daha önce yapılandırıldığı halde, taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle yapılandırmaları iptal edilenler de Kanun kapsamında ele alındı. Yapılandırmaya Tabi Diğer Alacaklar Yapılandırmaları iptal edilenler ve yapılandırma hakları geri alınan borçluların, talep etmeleri halinde iptal edilen yapılandırmaları devam edecek. Bu konudaki şartlar ise şu şekilde: Yapılan düzenleme ile vergi ve prim borçları haricinde yapılandırmaya dahil edilen diğer alacaklar ise şunlar: • 12 taksite kadar yapılandırılan borçlarda ödenmemiş taksit sayısı 4’ten fazla olmayacak, • KOSGEB alacakları, • 24 taksite kadar yapılandırılan borçlarda ödenmemiş taksit sayısı 8’den fazla olmayacak, • TEDAŞ ve elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden doğan alacakları, • Organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösterenlerin elektrik, su, doğalgaz ve OSB yönetim aidat borçları, • 3 aylık süre içinde ödeme yükümlülükleri tam olarak yerine getirilmezse, yeniden yapılandırma hakkı kaybedilecek ve yapılandırma iptal edilecek. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 25 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J MAKALE GEZİ MARKA E -T İ C A R E T makale Yeni Kanun ile Gelen Esnek Yapılandırma M hazırlayan » bedrettin yılmazer evcut kanunlarda yapılandırma kapsamı ve niteliği oldukça kısıtlı iken, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen yeni Tasarı ile borçlular lehine çeşitli imkanlar sunuluyor. Örneğin, eski uygulamada yapılandırma yapıldıktan sonra bir taksit dahi ödenmediği takdirde yapılandırma iptal edilip, kişinin yapılandırma hakkı geri alınırken; yeni Tasarı'da bu konuda bir esneklik sağlanarak, borçlu kişiye bir takvim yılı içinde en fazla 2 taksit geciktirme hakkı tanınıyor. Ayrıca yapılandırmayı ikişer aylık dönemler halinde taksitle ve kredi kartıyla ödeme imkanı da sunularak, borçlu kişinin zorlanmadan ödeme yapabilmesi sağlanıyor. Zamanında Ödenmeyen Taksitler Mali yapılandırma ile ilgili yapılan tüm düzenlemelerde olduğu gibi bu yeni düzenlemede de yapılandırılan borçların taksitlerinin zamanında ve düzenli olarak ödenmesi esas alınıyor. Ancak diğer düzenlemelerden farklı olarak bu düzenlemede borçlulara belli esneklikler de sağlanıyor. Buna göre; • Bir takvim yılında en fazla 2 taksitin zamanında ödenmemesine izin verilecek. • Zamanında ödenmeyen taksit, son taksiti takip eden ayın son iş gününe kadar ödenebilecek. • Zamanında ödenmeyen taksitler, gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecek. • Cari dönem vergi ve prim ödeme yükümlülüklerinin de zamanında yerine getirilmesi şartı aranacak. 26 Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan Genel Kurul'a gönderilen Yasa Tasarısı'nda bankalara olan bireysel ve ticari kredi borçları ile kredi kartı borçları yer almıyor. Bunun temel nedeni ise bu borçların ‘kamu alacağı’ statüsünde olmaması. Bu nedenle kişilerin bankalara olan kredi borçlarında bu Kanun'a dayanılarak herhangi bir yapılandırmaya gidilemeyecek. Yine ilgili Kanun kapsamında, kişilerin Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'ne (TOKİ) olan konut ve tesis taksitlerine ilişkin borçları da yapılandırılamayacak. Bu borçlarla ilgili prosedür aynen devam edecek. Sigara Yasağı Cezaları da Kapsam Dışında Tutuldu • Cari yükümlülüklerde de bir takvim yılında en fazla 2 defa geciktirme hakkı tanınacak. Hükümet’in sigara yasağı konusundaki kararlı tutumu ve bu konu ile ilgili yaptırımların daha da caydırıcı hale gelmesi amacıyla, sigara yasağı cezaları da paket kapsamı dışında tutuldu. • Bu şartları ihlal eden borçluların, yapılandırmaları iptal edilecek ve yapılandırma hakları geri alınacak. Buna göre yasaklanan yerlerde tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesinden kaynaklanan idari para cezaları alacak- Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 larından vazgeçilmeyecek. Bu alacaklar, gecikme zam ve faizleriyle birlikte tahsil edilecek. Kredi Kartı Borçları ve TOKİ Borçları Kapsam Dışında Tutuluyor TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından Genel Kurul'a gönderilen Yasa Tasarısı'nın Cumhuriyet Tarihi'nin en kapsamlı vergi ve prim yapılandırmasına imkan sağladığını belirten Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, borcu olan üyelerin bu imkanı kaçırmaması gerektiğini söyledi. DTO Başkanı Necdet Özer: “Bu Fırsatı Kaçırmayın” Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hazırlanarak Genel Kurul'a gönderilen Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı hakkında görüşlerini ifade eden DTO Başkanı Necdet Özer, üyelerin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini belirterek; ''Cumhuriyet Tarihi’nin en kapsamlı vergi ve prim yapılandırmasına imkân sağlayan bu Tasarı, kanun haline gelmesinin ardından ülke ekonomisine büyük güç katacak. Bu düzenlemeden faydalanacak vatandaşlarımızın ekonomik ve ticari anlamda bir hayli rahatlayacağını düşünüyorum'' şeklinde konuştu. Başkan Necdet Özer, düzenlemenin mümkün olabilecek tüm esnekliklere sahip olduğunu belirterek, ''Yapılandırma kapsamında borçların ödenmesinde 18 parçaya kadar taksitlendirme ve 2 taksite kadar geciktirme imkanı sağlanıyor. Borçlu vatandaşlarımızın konunun takipçisi olmalarını ve Tasarı kanunlaşır kanunlaşmaz bu fırsattan yararlanmalarını tavsiye ediyoruz'' dedi. www.dto.org.tr MAKALE OCAK 2011 edilecek vergilerin tahsili konusunda ciddi imkanlar sağlayacak. Ayrıca matrah ve vergi artırımı, stok beyanı, kayıtların düzeltilmesi ve yapılandırılan alacakların taksitle ödenmesinin yanında vergi borçlarının kredi kartıyla ödenebilmesini de sağlayacak'' dedi. Tasarı 'torba'dan çıktı, söz Genel Kurul'da Ö nümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülerek kanunlaşması beklenen Mali Yapılandırma Yasası'nın vatandaşların ilgili kurumlarla olan alacak borç ilişkilerini belirli vadelere yayarak, ödeme kolaylığı sunduğunu belirten Denizli Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel: ''Beyaz Bir Sayfa Açılıyor'' TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Mehmet Yüksel, Torba Yasa ile ilgili Dergimize özel açıklamalarda bulunarak; hazırlanan Tasarı'nın toplum hayatına çeşitli kolaylıklar getireceğini ve kanunlaşmasının ardından devlet ile borçlular arasında beyaz bir sayfa açılacağını söyledi. Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel; ''Tasarıda yazılı bulunan 31.07.2010 tarihi 31.12.2010 tarihi olarak, Haziran 2010 tarihi de Kasım 2010 olarak değiştirildi. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Yasa Tasarısı önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda görüşülerek yasalaşacaktır'' dedi. Mehmet Yüksel hazırladıkları Tasarı'nın kapsamı hakkında şu bilgileri verdi: ''Hazırlanan Tasarı kapsamına giren kamu kurumları; Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik 31 Aralık 2010 baz alınacak Mehmet Yüksel, hazırlanan Tasarı ile birlikte devletle borçlu arasında beyaz bir sayfanın açıldığını söyledi. Oldukça geniş bir kapsamda ele alınan Tasarı'nın uzun bir çalışma döneminin ardından onaylandığını belirten Milletvekili Mehmet Yüksel, 'Kanun Tasarısı bizden çıktı, sıra Genel Kurul'da onaylanıp kanunlaşmasında' dedi. Kurumu, il özel idareleri ve belediyeler, büyükşehir belediyeleri, su ve kanalizasyon idareleri, TEDAŞ, YURT- KUR, TRT, KOSGEB, TOBB, TOBB’a bağlı odalar ile organize sanayi bölgeleri. Adı geçen bu kurumlarımızın uygulamalarından veya vatandaşlarımızın ilgili kurumlarla olan ilişkilerinden doğan borçlar, bu Tasarı ile belirli vadelere yayılarak ödenecek. Bu düzenlemenin hem kurumlarımız hem de borçlu vatandaşlarımız açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımız bu fırsatı iyi değerlendirmeli''. ''Düzenleme Pek Çok İmkanı da Beraberinde Getiriyor” Yapılan düzenlemenin ayrıntıları hakkında da bilgiler veren Mehmet Yüksel; ''Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak isimlendirilen Mali Yapılandırma Yasası, kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması, ihtilaflı alacakların ihtilafına son verilerek tahsilatının hızlandırılması, kanundan önce başlamış inceleme ve tarhiyat işlemlerinin tamamlanarak tarh Uzun süredir merakla beklenen Tasarı'nın kapsamına şu kurumlar giriyor: Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri, TEDAŞ, TRT, KOSGEB, TOBB, TOBB'a bağlı kurumlar ve YURT-KUR. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda hazırladıkları Tasarı ile süresinde ödenemeyen taksitlerin belli şartlarla ödenmesine imkan sağladıklarını belirten Mehmet Yüksel şunları söyledi: ''Varlık Barışı Kanunu kapsamında bildirim ve beyanda bulunmakla birlikte, çeşitli nedenlerle Kanunun sağladığı imkanlardan yararlanamayanlara ilave bir hak tanıdık. Böylece bu Kanun'un sağladığı imkandan yararlanamayan vatandaşlarımız yeni bir imkana daha kavuşmuş oldu''. ''Vatandaşlarımızın Beklentilerine Çözüm Sunmayı Amaçladık'' Ağırlıklı olarak kamunun vergi ve sosyal güvenlik prim alacaklarını yeniden yapılandıran ve çalışma hayatına ilişkin önemli düzenlemeler içeren Kanun Tasarısı'nın varlık barışı ve ihtilaflı alacakları da kapsadığını ifade eden Mehmet Yüksel; ''Yasa Tasarısı'nın kapsama giren diğer konular arasında stok beyanı ve varlık barışı gibi konular da yer alıyor. Ayrıca matrah ve vergi artırımı, pişmanlık beyanları, inceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklar, ihtilaflı alacaklar, kesinleşmiş alacaklar da Tasarı'da görüşülen konular arasında'' dedi. ''Beklentileri Karşılayacak Bir Çalışmaya İmza Attık'' Hazırladıkları Tasarı'da Türkiye Bankalar Birliği nezdinde kurulacak risk merkezine kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile bunların üst kuruluşlarının da eklendiğini belirten Mehmet Yüksel sözlerini şöyle tamamladı: ''Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki arkadaşlarımızla birlikte vatandaşlarımızın merakla beklediği Tasarı üzerinde uzun süre çalıştık. Yapmış olduğumuz düzenlemelerin vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayacağını ümit ediyorum. Bu konuda iktidar partisi olarak üzerimize düşeni yaptık''. Ağırlıklı olarak kamunun vergi ve sosyal güvenlik prim alacaklarını yeniden yapılandıran ve çalışma hayatına ilişkin çeşitli düzenlemeler içeren Tasarı, 31 Aralık 2010 tarihine kadar ödenmemiş kamu borçlarını yapılandırıyor. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 27 röportaj HABERLER S E K TÖ R D O S YA R Ö P O R TA J MEKAN EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T A Bank Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı MURAT ÖZER hazırlayan » mehtap koç - betül duman güloglu Denizli'nin gelecegi çok parlak! B ir dönem ülkemizde ve Denizli'de yatırım ve likidite amaçlı kredi başvuruları bir hayli yoğunken özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve bu krizlerin getirdiği spekülasyonlar, ‘kredi’ kelimesinin pek çok girişimcinin kabusu haline gelmesine yol açtı. Peki, durum gerçekten böyle mi, bankacılık sektörü yatırımcıların yanında mı yoksa karşısında mı, bundan sonraki süreçte ülkemizi ve Denizli'yi neler bekliyor? İşte tüm bu ve buna benzer soruları A Bank Hazineden Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Özer'e sorduk. Ocak Ayı içerisinde Denizli Ticaret Odası'nın desteği ile düzenlenen Kobiler için Kurumsal Yönetim Eğitimi’nin sertifika töreni için kentimize gelen Murat Özer’le Denizli’yi ve bankacılık sektörünü konuştuk. İşte bu keyifli sohbetimizden öne çıkan detaylar… 28 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 A Denizli, özellikle son yıllarda çok değişti. Müteşebbis işadamları sayesinde Denizli'de üretilen ürünlerin dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor olması, hem kent ekonomisi hem de ülkemiz açısından son derece sevindirici bir durum. Bank'ın Hazineden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorsunuz. Bize biraz görevinizden söz eder misiniz? Ö ncelikle oldukça zor ve stresli bir işimiz olduğunu söyleyebilirim. Özellikle hazine bölümü tüm bankalarda ciddi sorumluluk isteyen bir bölüm. Tabii çok zevkli yanları da var. Mesela bir günü bir gününe uymadığı için her gün ayrı bir heyecan yaşıyorsunuz. (Gülüyor) Şaka bir yana, hazine bölümü bir bankanın kalbi sayılabilir. Çünkü bir bankanın neredeyse bütün nakit akımları bankanın hazine bölümünden geçer. Yani en tepede fiyatlamayı yapan bölüm olarak hazine bulunur. Bu konuda etkin olabilecek başka bölümler de var ama hazine eninde sonunda bankanın aktif -pasif yönetimi konusunda en yetkili birimidir. Bilançodaki nakit akımı hazine tarafından kontrol edilir. Dolayısıyla eğer burada nakit akımlarında bir fazlalık varsa, hazine tarafından çeşitli yerlere kanalize edilerek plasman yapılması sağlanır. Eğer orada nakit akımında bir eksiklik varsa, borçlanma hazine tarafından gerçekleştirilerek bankanın nakit akımı ve hayatiyetinin sürmesi sağlanır. Oldukça ağır sorumlulukları olduğunu söyleyebilirim. 'DENiZLi iYiLESMEYE GiDEN BiR YOLDA' D enizli, sanayi yatırımları ile ülkemizin önemli kentlerinden biri. Bu yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor. Kentin büyüme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Her şeyden önce bu büyümede çemberin neresindeyiz bunu biliyor olmamız lazım. Kötüleşmeye giden bir yolda mıyız yoksa iyileşmeye giden bir yolda mıyız? Bu noktada Denizli'nin iyileşmeye giden bir yolda olduğunu söyleyebiliriz. www.dto.org.tr OCAK 2011 D enizli Ticaret Odası'nın destekleri ile düzenlenen eğitim programı için kentimize geldiniz. Denizli'yi nasıl buldunuz? D enizli'ye ilk gelişim. Buraya geldiğimde merkezden anlatılan ve rakamlara yansıyan Denizli’den çok daha fazlası ile karşılaştım. DTO Başkanı Necdet Özer’le de yaptığım görüşmelerden şehrin geleceğe dair planları hakkında bilgi sahibi oldum. Kentte turizm sektörüne ciddi yatırımların yapılması planlanıyor. Bunun yerinde bir tespit olduğunu düşünüyorum. Denizli’nin turizm sektöründe daha da ileriye gitmesi lazım… Ulusal basın ve sektörel araştırmalarda Denizli hep 'tekstil kenti' olarak biliniyor. Ancak şehrin tekstilin dışında pek çok sektörde de büyük yol kat ettiğini gördüm… Bence ulusal ve uluslararası arenadaki çalışmalarda kentin bu özellikleri daha fazla öne çıkartılmalı. P eki bir ekonomist olarak, size göre Denizli bu konuda nasıl bir yol haritası izlemeli? B u konuda herkese ciddi görevler düşüyor. Bu misyonu bir kurum ya da kuruluşun sırtına yüklememek lazım. Hem Denizlililer, hem yerel yönetimler, hem odalar, hem Hükümet, hem devlet kurumları, hem de bankalar bu konuda üzerlerine düşen görevleri layiki ile yerine getirmeliler. Hepimizin bu konuda yapacakları var. Şehirde gerçekleşen çalışmalara da baktığım zaman her kesimin üzerine düşeni yaptığını görüyorum. Denizli bu anlamda 'Kentte sadece tekstil yok' R Ö P O R TA J kendinden emin bir şehir. Böyle oldukça da başarılarına hız kesmeden devam edecektir. D enizli için 'kendinden emin bir şehir' ifadesini kullandınız. Peki Denizli Ekonomisi'nin gidişatını nasıl buluyorsunuz? B ankacılık faaliyetleri açısından takip ettiğim kadarıyla Denizlili sanayiciler özellikle son yıllarda büyük bir gelişim içerisindeler. Buradaki sanayiciler yalnızca üretip, ürettiğini dış pazara sunmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ediyorlar. Bu da kentin uluslararası pazarlarda söz sahibi olmasını sağlıyor. Denizli'nin bu konuda ülkemizdeki pek çok kente güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. D enizli'deki şirket yapılanmaları hakkında neler düşünüyorsunuz, size göre bu konuda yapılan çalışmalar yeterli mi? D enizlili sanayicilerin global piyasa koşullarına kendilerini adapte etmeyi başardıklarını görüyoruz. Bu çok zor bir değişim. Hele ki aile şirketleri açısından çok daha zor bir süreç. Ancak görüyoruz ki, Denizli bu trendi yakalamış durumda. Kentin bu gelişiminin önümüzdeki yıllarda çok daha olumlu bir şekilde rakamlara yansıyacağını düşünüyorum. Bugün bile bu durumun olumlu sonuçlarını görebiliyoruz. Pek çok ülke ve şehir global pazarda halen toparlanma sürecindeyken, Denizli 2009 krizinden güçlenerek çıkmayı başarmış bir il. Bunun en büyük nedeni de az 2 2 011 yılının ilk aylarını yaşadığımız bu günlerde ülkemiz ve dünya piyasalarının durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 011 yılı ile birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan gobal ekonomik krizin olumsuz etkilerinin yavaş yavaş ortadan kalktığını görüyoruz. Ancak bu etkilerin tamamen ortadan kalktığını söyleyebilmek mümkün değil. Dünya pazarlarında önemli bir yere sahip olan Denizli için de bu durum geçerli. Krizin etkilerinin tamamen ortadan kalktığını söyleyebilmemiz için dünya pazarlarının tamamen toparlanması gerekiyor. 2011 yılında yapılacak Genel Seçimler ve yurtdışından gelecek ekonomik etkiler, 2011 yılı açısından belirleyici olacak. Büyümenin bu seneye nazaran belirgin ölçüde düştüğünü ancak yine de Avrupa ve ABD’ye nazaran oldukça yüksek kaldığını göreceğiz. Enflasyon tarafında ise döviz kurları ve hammadde fiyatlarına bağlı bir seyir izleyeceğini düşünüyorum. Şu anda tüm finans kurumları 2011 yılına umutla bakıyor, umarım öyle de olur. Türkiye'nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Denizli, tekstilin yanı sıra pek çok sektörde ciddi yatırımlar yapan bir kent. Bugün Denizlili girişimciler tarafından pek çok sektörde önemli yatırımlar yapılıyor. Başarılı girşimcileri ile Denizli'nin geleceğe güvenle baktığını düşünüyoruz. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 29 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J hazırlayan » mehtap koç - betül duman güloglu röportaj HABERLER önce söylediğim gibi, yönetim biçiminin değişerek dünyaya ayak uyduran bir hale gelmesi. 2 009 yılındaki ekonomik krizde firmaların dışında bankaların uygulamaları da çok tartışıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? S izin de belirttiğiniz üzere ekonomik kriz sürecinde şirketlerle bankalar arasında birtakım sorunlar yaşandı. Maalesef bu sıkıntıları yaşayanlar da kentin tanınan, büyük firmaları oldu. Hal böyle olunca da herkes bu süreçle ilgili bir sorumlu aradı ve ‘Acaba bankalar mı’ diye düşünmeye başladı. Ancak bunun faturası tek bir adama, tek bir sektöre ya da tek bir döneme çıkartılmamalı. Çünkü bu firmalar da kötü yönetilmiş, yanlış adımlar atmış, şanssız bir döneme denk gelmiş olabilirler. Yani ortaya çıkan sıkıntı aslında birbirinden farklı değişkenler ve sürecin bir sonucu olarak görülmeli. Şöyle bir örnek vereyim; büyük bir yatırımla krize yakalandığınız zaman ne yaparsanız yapın birtakım aksiliklerle karşılaşırsınız. Önemli olan bu tür şeylerle baş etme gücünüzün olup olmadığıdır. Maalesef Denizli’de de böyle şansızlıklar oldu. Bunun sonucunda da bir dönem kentte bankacılık sektörü korkulması gereken bir sektör olarak değerlendirildi. Bankalar da verdikleri kredilerin bir kısmını geri alamadıkları için farklı uygulamalar içerisine girdi. Bunun sonucunda da Denizli iş dünyası ile bankacılık sektörü arasında kısa bir dönem de olsa soğukluk yaşandı. 30 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 P eki yaşanan bu sorunların ardından bugün iki sektörün birbirine bakış açısı nasıl? B ankacılık sektörü adına yaşanan sıkıntılı günlerin artık geride bırakıldığına inanıyoruz. Tıpkı kriz süreci gibi... Nasıl ki, Denizli sanayisi kriz sürecinden güçlenerek çıkmayı başardıysa, bankacılık sektörü de firmalarımızla kuracağı ilişkileri daha sağlam temeller üzerine inşa etmeye başladı. Artık sorunlar bir kenara bırakıldı. En azından bankalar tarafından geride bırakıldığını biliyorum. Çünkü hiçbir banka geriye bakarak yaşayamaz. ‘Geçmişte böyle olmuştu… Acaba şimdi yine mi olur?’ diyemez. Denizli’nin şu an ki durumuna baktığımızda düzgün yatırımlar yapan akıllı yatırımcılarla dolu olduğunu görebiliyoruz. A Bank olarak bizim de kötü anılarımız ve tecrübelerimiz oldu ancak bunu bir sektöre ya da kente mal etmek tabi ki doğru değil. İşte bu nedenle olumsuz hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam etmek zorundayız. Öyle de yapacağız... E konomik krizden sadece firmalar değil, finans sektörü de olumsuz yönde etkilendi. Bu dönemi nasıl geçirdiniz? E lbette piyasaların daralması bizi de doğrudan etkiledi. Ancak Denizli için bahsettiğim yenilikçi yönetim anlayışı 1991 yılında temelleri atılan A Bank’ta da geçerli olduğu için bankamız da tıpkı Denizli gibi bir çıkış süreci geçirdi EKONOMİ GEZİ Türkiye olarak 2009 yılındaki ekonomik krizi dünyadaki pek çok ülkeye göre başarılı bir şekilde atlattık. Bu krizden en fazla etkilenen ise dünyanın en gelişmiş ekonomileri oldu. Öyle ki, 1930 buhranından sonra dünya büyümesi ilk defa negatif olarak gerçekleşti. Krizin tüm etkilerinin tamamen ortadan kalkması için Avrupa ve Amerika'nın ekonomik açıdan büyümesi lazım. Türkiye'de ise tam anlamı ile düzelmenin 2012 ile 2013 yılları arasında olacağını düşünüyorum. MARKA E -T İ C A R E T diyebiliriz. Rakamlar da bu tespitimi destekliyor zaten. Bankamız 2009 yılını başarılı bir performans sergileyerek kapattı. Vergi sonrası konsolide bazda karımız yüzde 66’lık artışla 69.4 milyon TL'ye ulaştı. Piyasaların önünü görmediği için yeni yatırımlardan ve büyümelerden çekindiği bir dönemde A Bank olarak toplam kredilerde yüzde 19 oranında bir artış gerçekleştirdik. Bunun en temel nedeni, tıpkı reel sektörde olduğu gibi sunulan hizmetlerde müşteri odaklılık anlayışı, etkin şube ağı ve deneyimli personel katkıları oldu. 2 010 yılını Türkiye ve dünya ekonomisi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 2 009 yılındaki ekonomik krizi dünyadaki birçok ülkeye göre daha başarılı bir şekilde atlattık. Bu krizden en fazla etkilenen dünyanın en gelişmiş ekonomileri oldu. Öyle ki,1930 buhranından sonra dünya büyümesi ilk defa negatif olarak gerçekleşti. Fakat bu kriz aniden gelmedi. 2006 ve 2007 yılında da krizin işaretlerini dünya olarak algıladık. Fakat dünya ekonomik yönden çok başarılı 1015 yıl yaşamıştı. Bu nedenle de bu belirtileri fazla görmek istemedi. Krizi direkt olarak ilk defa Amerika’nın çok büyük bir bankasının 2008 Eylül Ayı’nda batmasıyla hissettik. Fakat bunun öncesinde 2006 ve 2007 senesinde dünyada konut fiyatları aşağı doğru gelmeye başlamıştı. Dünyanın farklı ülkelerindeki merkez bankaları likidite vermeye başlamıştı. Merkez bankalarının piyasaya likidite vermesi ‘krizden önceki son adım’ olarak değerlendirilebilir. Çünkü, piyasalarda daha fazla para bulunması demek, bir yerlerde dengelerin bozulacağı demektir. Öyle de oldu. Dengeler bozuldu… Bugün piyasaların toparlanma sürecinde olduğunu görüyoruz. Fakat halen krizin etkileri devam ediyor. Etkilerinin tamamen yok olması zaman alacaktır… E tkilerin yok olması zaman alacak dediniz. Peki bu iyileşmenin belirtileri neler olacak? K rizin bütün etkilerinin tamamen ortadan kalkması için 2 yıl boyunca Avrupa ve Amerika'nın büyümesi lazım. Bu süreç içerisinde özellikle FED'in ve ECB'nin piyasalara vermiş www.dto.org.tr OCAK 2011 olduğu desteklerin yavaş yavaş geriye çekilmesi gerekiyor. 2013' lere kadar krizin tesirlerini göreceğiz. Türkiye de aynı şekilde bunları yaşayacak. Aslında bizim için işler daha zor. Çünkü bizim daralmamız çok daha büyük oldu. Yurtdışındaki büyümeye çok bağımlıyız. İhracatta gerçek bir düzelme olmadığı takdirde iç tüketimle buradaki büyümeyi ayakta tutma imkanımız yok. Türkiye'de düzelmenin 20122013 yıllarında geçerli olacağını düşünüyorum. Onlardan evvel tam anlamıyla toparlanmamız zor. Denizli'ye ilk defa gelmeme rağmen kent ekonomisi hakkında yerinde ve önemli bilgiler edindim. Gerçekten de Denizli, başarılı yatırımcıları ve duyarlı kuruluşları ile geleceğe güvenle bakan bir şehir. D Girişimcisinden işçisine, memurundan emeklisine kadar herkes bankacılık sektöründen bir şeyler bekliyor. Ancak müşterilerimiz de değişen Türkiye şartlarına uyum sağlamalı. B D enizli, yatırımcıları ve doğal güzellikleri bakımından şanslı bir il olsa da öyle önemli bir şansa daha sahip ki, bu konuda ülkemizin parmakla gösterilen kentlerinden biri durumunda. Bu da kentte faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının aktif bir şekilde çalışması ve yerel yöneticilerin STK'lar tarafından hayata geçirilen bu çalışmalara tam destek vermesi. Bugün kentin en büyük örgütü durumundaki Denizli Ticaret Odası'nın çalışmaları da bu açıdan son derece önemli. Gerçekten de oldukça yerinde ve verimli çalışmalar... Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer'le de yapmış olduğumuz sohbette kendisinden önümüzdeki dönem projelerini dinleme şansım oldu. Gerçekten de çok isabetli projeler. Kendisini tebrik ediyorum. Değişime uyum sağlanmalı! undan çeyrek asır öncesine kadar ülkemiz ekonomisinde korumacı bir yapı vardı. Özellikle iç pazar çok ciddi bir şekilde korunuyordu. Daha sonra bir takım ekonomik serbestlikler geldi. Önce mali yapımız değişti ve döviz cinsinden alışverişler serbestleşti. Tüm bunlar da beraberinde Gümrük Birliği'ni getirdi. Ülke olarak her geçen gün daha da serbestleşiyoruz. enizli Ticaret Odası'nın kriz sürecinde ve sonrasında hayata geçirdiği çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Denizli Ticaret Odası, hayata geçirdiği birbirinden önemli projelerle kent ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Denizli'deki esnaf ve tüccarların bu konuda çok şanslı olduklarını düşünüyorum. R Ö P O R TA J ''2001 Yılından Sonraki Döviz Yapısı Çok Değişti'' Daha önce faizler serbest olarak dalgalanıyordu fakat buna mukabil döviz kuru Merkez Bankası tarafından kontrol ediliyordu. O zaman da müşteriler çok fazla araştırma yapmak zorunda kalmıyordu. Mesela bir firma almış olduğu en kısa vadeli krediyi mi kul- lansın, üç yıllık bir kredi mi alsın yoksa döviz cinsinden borçlanıp bunu Türk Lirası’na mı dönsün?... 2001'den sonra ben bu yapının çok ciddi bir şekilde değiştiğini düşünüyorum. ''Reel Sektör Gerçekçi Olmalı'' Reel sektöre gelecek olursak, reel sektör artık korumacılık kavramının azaldığını görmeli ve buna göre hareket etmeli. Örneğin; ''riskleri engellemek için yapabileceğimiz neler var, engelleyemeyeceğimiz risk yoksa ben bu riski göğüsleyebilir miyim?'' gibi soruların cevaplarını vermemiz lazım. Biz bankalar olarak bu soruları kendimize soruyoruz. Kurumsal müşterilerimizin de bunu yapması lazım. Risk faktörlerini önüne alıp, bankacılarla oturup ''Ben şöyle bir riskim olduğunu düşünüyorum, bunu nasıl yok edebiliriz?'' demesi lazım. 'TÜRK LiRASI BU DÖNEM KAZANDIRACAK' 2 B 010 yılına ekonomi çevreleri umutla bakıyor. Peki size göre bu dönemde yatırım yapmak isteyen girişimciler hangi konulara dikkat etmeli? ugün Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkeler grubu, yatırım açısından son derece cazip. Bu nedenle girişimciler yatırımlarını Türk Lirası ağırlıklı olarak yapmalı. Bu yıl Türk Lirası kazandıracak. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 31 S E K TÖ R arastırma HABERLER D O S YA ARAŞTIRMA R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T LEZZETLi ÜZÜMLERiN DiYARI Bekilli hazırlayan » mehtap koç-ali hamlı E ge Bölgesi’nin ılıman iklim koşullarından nasibini alan Denizli, her köşe başında yetiştirdiği tarım ürünleri ile adeta bir cennet görünümünde karşımıza çıkar. Kırmızı yeşil elması, bostanlarda yatan kavun ve karpuzu, ağaçları basan kirazı ve daha niceleri… Bu ürünlerin yetiştirildiği yerler arasında ise Çal ve Bekilli ilk sırada gelir. Biz de siz değerli DTO Dergisi okuyucularımız için bu sayımızda Bekilli’yi sayfalarımıza taşıdık. İşte kültüründen ekonomisine, doğal güzelliklerinden renkli yaşamına kadar tüm detayları ile Bekilli... 800 Yıllık Medeniyet İzleri Tüm Detayları ile Bekilli Söz konusu Denizli ve tarım ürünleri olunca bağlara uğramamak olmaz elbette. Renk renk, boy boy, kullanım yerine göre değişen türleri ile bağları dolduran üzümler Denizli'nin tarım ürünleri arasında ilk sıralarda yer alır. 32 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Bekilli'ye ilk yerleşimin ne zaman olduğu tam olarak bilinmese de yapılan kazı çalışmalarından 1211 ile 1243 yılları arasında olduğu tahmin ediliyor. Günümüze kadar ulaşan kalıntılardan Bekilli ve çevresinde, Hitit, Frigya, Lidya, Roma, Bizans, Selçuk www.dto.org.tr OCAK 2011 ve Osmanlı'nın hüküm sürdüğü açık bir şekilde görülürken, bu da o dönemlerde Bekilli ve çevresinin önemli bir tarım bölgesi olduğunu gösteriyor. Osmanlı Dönemi’nde Afyon Sancağı’na bağlı bir köy olan Bekilli, 1884 yılına gelindiğinde önce İzmir’e, 1910 yılında Çal'a ve son olarak da1987 yılında ilçe olarak Denizli’ye bağlanmış. Sabahın İlk Işıkları ile Çalışmaya Başlayan Bekilli Halkı Bugün 'Üzümün başkenti' olarak anılan Bekilli, bu ünvanını hiç kuşkusuz verimli topraklarına ve üretken Bekillilere borçlu. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte yollara koyulan Bekillililer için güneşin doğumu yoğun bir mesainin de başladığına işaret ediyor. Kimileri fabrikalarda, kimileri tarlalarda, kimileri devlet dairelerinde, kimileri de özel sektörde iş yaşamına başlarken mesai saatleri içinde ilçede yoğun bir hareketlilik gözlenmiyor. Bu saatlerde hareketin görüldüğü tek yer verimli Bekilli toprakları. Bekilli'nin Bereketli Toprakları İlçede mevsimine göre türlü türlü renklere bürünen bağlar ve bahçeler, Bekilli halkının emeği ile bütünleşerek bereketin de adı oluyor. Her hasat dönemi ayrı bir şölene dönüşen ilçede yaz ayları başka bir güzellikte yaşanıyor. Bu mevsimde adeta yeşilin ikameti olan Bekilli, yaşamın içinden görüntülerle büyük bir ekonominin de simgesi haline geliyor. Bundan kazançlı çıkan ise Bekilli halkı oluyor. Bekilli'nin Denizli Ekonomisi'ne büyük katkısı Doğadan aldığını doğaya sunan çalışkan Bekilli halkı, tarımdaki başarısını ilçe topraklarında kurulan çeşitli sanayi tesislerinde de gösteriyor. İlçenin birbirinden kaliteli tarım ürünleri ile üretilen gıda maddeleri 'Bekilli' adı altında dünyaya açılıyor. Büyük Menderes’in zengin iklimi sayesinde geniş bir bitki örtüsüne sahip olan Bekilli, işlenebilir arazisi üzerinde çeşitli tarım ürünlerine ev sahipliği yapıyor. 1250 dekarlık bir tarım alanına sahip olan ilçede üzüm, arpa ve tütün üretimi ilk sırada yer alırken, bütün bu değerleri ile ilçe geleceğe güvenle bakıyor. Ekonomik ve endüstriyel anlamda önemli bir yere sahip olan Bekilli Ovası, aradan geçen uzun yıllara rağmen Medele Ovası olarak anılıyor. Ova, bereketli toprakları ile ilçe ekonomisine büyük katkı sağlıyor. ARAŞTIRMA Üzüm Diyarının Simgesel İsmi: Medele Bereketli toprakların ve üretken insanların adresi olan Bekilli, bölge halkı tarafından dilden dile aktarılan hikayeleri ile de diğer ilçelerden ayrılıyor. Farklı hikayelerde betimlenen ilçenin simgesi ‘Medele' iken, bir rivayete göre 850 yıl önce Medine’den gelen bir kadın buraya yerleşerek, köye kendi adına uygun olan 'Medile' adını vermiş. Diğer bir rivayete göre de 800 yıl önce Anadolu Selçuklu Devleti’nde büyük kahramanlıklar gösteren madalyalı bir zat, buraya yerleşerek köye ‘Madalya’ ismini vermiş. Bu isim de yüzyıllar boyunca dilden dile dolaşırken, ‘Medele’ olarak söylenegelmiş. Eski bir köy yerleşimi olan Medele, geniş Bekilli Ovası’na ve tepeleri yaran Büyük Menderes Nehri’nin geçtiği vadiye adını veren bir yerleşim bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Bugün ekonomik ve endüstriyel anlamda önemli bir yere sahip olan Bekilli Ovası, aradan geçen uzun yıllara rağmen ‘Medele Ovası’ adıyla tanınıyor. Köyün bugünkü adı ise ‘Yeşiloba’. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 33 HABERLER S E K TÖ R D O S YA arastırma Yerel Yönetimlerin Destekleri ile Bekilli Suya Kavuşuyor hazırlayan » mehtap koç-ali hamlı Bugün Çal ile birlikte 'Üzümün başkenti' olarak anılan Bekilli'nin bu ünvanına kavuşması çok da kolay olmadı. Uzun yıllar sulu tarım konusunda ciddi sorunlar yaşayan ve bu sorunu aşmak için mücadele veren Bekilli halkı en nihayetinde seslerini yerel ve ulusal yönetime duyurarak sulu tarıma geçmenin mutluluğunu yaşadı. Toprakları içinden geçen Büyük Menderes Nehri'nin suyunu, bölgenin sarp ve derin olması nedeniyle uzun Baharın gelmesi ile birlikte ilçenin dört bir yanını tepeden tırnağa süsleyen 'yeşil'in rengi, adeta Bekilli'nin simgesi durumunda. Hasat mevsiminde 'yeşiller'den toplanan ürünler, ilçe halkı için emeğin ve alın terinin adı... ARAŞTIRMA R Ö P O R TA J süre sulamada kullanamayan Bekilli halkı, Devlet Su İşleri ve Denizli İl Özel İdaresi’nin çalışmalarının ardından isteğine kavuştu ve Menderes'in suyu Bekilli'nin verimli toprakları ile buluştu. Sulu tarıma kısa süre içerisinde adapte olan ilçe halkı, gelecek günlere güvenle bakıyor. Geniş ve Verimli Ovaların Diyarı Bekilli Kurulduğu coğrafyanın en geniş ovalarından birine sahip olan Bekilli, yıllar sonra suya kavuşmasıyla birlikte bugün çeşitli tarım ürünlerine ev sahipliği yapıyor. Başta üzüm olmak üzere arpa, nohut, buğday, haşhaş gibi daha az su isteyen tarım ürünleri ile birlikte ceviz, badem ve yem bitkisi gibi sulu tarım ürünlerini de yetiştiren ‘toprağın efendileri’, ürettikleri üzümlerden de dünyanın en kaliteli şaraplarını elde ediyor. İlçe sanayisi uzun yıllardan bu yana bağcılık ve şarapçılığa dayanırken, yem bitkisi ekimine başlanmasının ardından büyükbaş hayvancılıkta da ciddi bir artış söz konusu. Üzümde Kalitenin Adresi Hemen yanı başında bulunan Çal ile birlikte Türkiye’nin en kaliteli üzümlerini yetiştiren Bekilli, özellikle sofralık üzüm- EKONOMİ Kurulduğu coğrafyanın en geniş ovalarından birine sahip olan Bekilli, yıllar sonra suya kavuşmasıyla birlikte bugün pek çok tarım ürününe ev sahipliği yapıyor. İlçede başta üzüm olmak üzere arpa, nohut, buğday, haşhaş gibi daha az su isteyen tarım ürünleri ile ceviz, badem ve yem bitkisi gibi sulu tarım ürünleri yetiştiriliyor. Hemen yanı başında bulunan Çal ile birlikte Türkiye’nin en kaliteli üzümlerini yetiştiren Bekilli, özellikle sofralık üzümdeki kalitesiyle adından sıkça söz ettiriyor. Bekilli üzümü, kalitesi ve dayanıklılığı sayesinde meyve-sebze pazarında her dönem aranan bir ürün. 34 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 GEZİ MARKA E -T İ C A R E T deki kalitesiyle adından sıkça söz ettiriyor. Bekilli üzümü, kalitesi ve dayanıklılığı sayesinde meyve-sebze pazarında her dönem aranan bir ürün olarak yerini alırken, bu üzümlerden yapılan şaraplar özellikle yurdışında büyük ilgi görüyor. Bugün ilçenin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren şarap fabrikalarında üretilen şarapların büyük kısmı yurtdışına ihraç ediliyor. Bu da ilçe ekonomisine hem istihdam hem de gelir açısından ciddi bir katkı sağlıyor. Bekilli'de yetiştirilen üzüm çeşitlerine bakıldığında ise daha çok siyah üzümün tercih edildiği görülüyor. Sulu tarıma geçilmesinin ardından sayısı hızla artan bağlarda üretilen sofralık üzümün tamamı yurtiçine pazarlanırken, bu ürünlerin ihraç edilmesi yönündeki çalışmalar devam ediyor. Bekilli Topraklarından Üretilen Her Derde Deva Pekmezler Yemek kültürümüzde önemli bir yere sahip olan pekmez de Bekilli'nin önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. Sofralık üzümlerden elde ettiği doğal pekmezi yurtiçine pazarlayan Bekilli halkı, bu özellikleri ile gıda sektöründe kendilerine önemli bir yer edinmiş durumdalar. İlçede bugün küçük çaptaki geleneksel ev usulü pekmez üretiminin yanında, Bekilli Sanayi Sitesi’nde yer alan iki adet modern pekmez fabrikası da ciddi miktarda pekmez üretiyor. Her türlü teknolojik imkanı kullanan bu fabrikalara yemeye hazır halde giren sofralık üzüm, tamamen hijyenik ortamda ve buhar ısısıyla kaynatılarak, el değmeden doğal pekmez olarak çıkıyor. www.dto.org.tr ARAŞTIRMA OCAK 2011 Bekilli Topraklarının Altı da Üstü Gibi Bereketli Verimli topraklarının yanı sıra yer altındaki değerleri ile de göz kamaştıran Bekilli, bu zengin kaynakları ihracat kalemlerinden biri haline getirerek kent ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor. Mermer ve doğal taş yataklarının yanı sıra, manganez, grafit, asbest, mikaşist ve kuvarsit madenlerinin de bulunduğu ilçenin birkaç noktasında mermer imalatı devam ederken, özellikle son yıllarda dünya pazarındaki doğal taş talebinin artmasıyla ilçedeki kayrak taşı direkt olarak yurtdışına ihraç ediliyor. önem ise birçok ilçeden çok daha büyük. Öyle ki, 2009 yılında hizmete giren Yaşar Çallı Sanat Evi, Bekir Girgin Spor Merkezi, Pamukkale Üniversitesi Zeynep Şamil Girgin Kampüsü ve Bekilli Meslek Yüksek Okulu gibi yapılar ilçede eğitim ve kültüre verilen önemin güzel bir göstergesi durumunda. Başkan Necdet Özer: ''Bekilli'yi Yakından Takip Ediyoruz'' Eğitim ve Kültüre Verilen Büyük Önem Yüzölçümü ve nüfus olarak Denizli'nin diğer ilçelerine göre nispeten daha küçük olan Bekilli'nin eğitim ve kültüre verdiği Üretkenliği ve çalışkanlığı ile tüm Türkiye'ye örnek olan Bekilli insanının Denizli Ekonomisi'ne önemli katkılarda bulunduğunu vurgulayan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, ürettiği kaliteli üzümlerle sadece Türkiye'de değil, dünyada bir marka haline gelen Bekilli’nin başta tarım sektörü olmak üzere birbirinden farklı pek çok sektörde ciddi çalışmalara imza attığını ve Bekilli'nin bu gelişimini yakından takip ettiklerini ifade ediyor. Gelecegin turizm cenneti: Kısık Kanyonu Topraktan fabrikaya yolculugun ilçesi... Bekilli, ekonomik gelişiminin yanı sıra eğitim ve kültüre verdiği önemle de pek çok ilçeye örnek oluyor. Okur yazar oranının yüksek olduğu ilçede 1 anaokulu, 4 ilköğretim okulu, 1 lise ve 1 halk eğitim merkezi var. B ekilli, nüfus oranının düşüklüğüne aldırmadan çalışkan insanlarının ve yatırımcılarının etkisiyle, sanayisi ile göz kamaştıran ilçelerimizden biri olmayı başardı. Hayvancılık, yem bitkisi, üzüm, şarap ve pekmez üzerine şekillenen ilçe sanayisi bugün Türkiye pazarında söz sahibi durumunda. Komşusu Çal İlçesi'nin sınırlarından başlayıp topraklarına kadar ulaşan Kısık Kanyonu ile ilgili yatırım planları yapan Bekilli, turizm potansiyeli ile geleceğe güvenle bakıyor. EGE BÖLGESi'NiN EN UZUN KANYONU Tabiatın adeta bir şölen yaşattığı yerlerden olan Kısık Kanyonu, ilçede hayat bulacak yeni sektörlerin de habercisi durumunda. Doğal güzelliği, rafting ve trekking gibi doğa sporlarına elverişli yapısı ile Kısık Kanyonu, yatırımcıları ve ziyaretçileri bekliyor… D enizli’yi bir uçtan diğer uca kucaklayan ve doğanın tüm güzelliklerini sunan Büyük Menderes Nehri üzerindeki Kısık Kanyonu, Çal’dan başlayıp Bekilli’ye kadar uzanıyor. Spora ve turizme büyük önem veren merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu da defalarca bu kanyonda rafting yapmış. Fethiye'deki Saklıkent Kanyonu’na benzeyen ancak daha uzun ve görkemli bir doğa harikası olan bu kanyon, Bekilli’nin yakın gelecekteki en önemli simgelerinden biri olmaya aday. Yetkili kurumların hayata geçirmeye hazırlandığı Kısık Kanyonu Projesi ile ilçenin doğa turizmi alanında önemli bir pay elde etmesi bekleniyor. 2011 yılı içinde turizme kazandırılacak bu doğa harikası kanyonda, birçok spor etkinliği yapmak mümkün. Proje kapsamında ilk etapta modern yürüyüş yolu yapılacak. Rengarenk ışıklarla süslenecek olan kanyonun, 24 saat yaşayan bir mekan olması hedefleniyor. Kanyonun sarp kayalıklarında kaya tırmanışı, Büyük Menderes’in hırçın sularında rafting, cömert faunasında amatör olta balıkçılığı ve 1650 metrelik bölgenin en uzun yürüyüş yolunda trekking etkinlikleri bunlardan yalnızca birkaçı. Doğa sporuna gönül verenlerin keşfettiği Kısık Kanyonu, henüz turizme açılmamış olsa da her gün onlarca sporcuyu ağırlıyor. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 35 R Ö P O R TA J ARAŞTIRMA D O S YA GEZİ komite haberler HABERLER KOMİTE D Ü N YA EKONOMİ SPOR hazırlayan » mehmet yatkın Denizli'nin ihracat kalemleri arasında ilk sıralarda yer alan mermercilik, özellikle son yıllarda başta Denizli olmak üzere birçok şehirde büyük şirketlerin yatırım yaptığı bir alan haline gelmiş durumda. DTO II. Meslek Komitesi Turizm sektörü ile ilgili konular degerlendirildi E konomik yaşam içerisinde faaliyet gösteren üyelerine daha kaliteli hizmet sunup, farklı sektörlerde yaşanan sorunları yine o sektörlerin temsilcileri ile çözmek amacıyla kendi içinde çeşitli meslek komitelerine hayat veren Denizli Ticaret Odası, kent ticaretinin nabzını tutmaya devam ediyor. 29 Meslek Komitesi ile Ticaret Hayatına Büyük Katkı Denizli Ticaret Odası bünyesinde hayat bulan 29 meslek komitesi ile sektörlerin sorunları yaşayan ağızlardan dile gelirken, Denizli Ticaret Odası da bu sorunların çözümü yönünde farklı projeleri hayata geçiriyor. Hayata geçen bu projelerin ardından Denizli Ticaret Odası üyeleri de Denizli'de yaşamanın ayrıcalığını hissediyor. 36 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Denizli’de Turizm Sektörü Masaya Yatırıldı Denizli’deki esnaf ve tüccarın sesi durumundaki meslek komiteleri belirli dönemlerde düzenlenen toplantılarla bir araya geliyor. Aynı meslek grubuna üye kişilerin ihtiyaç ve sorunlarını sistemli ve düzenli bir biçimde görüşebilmek, bunlar hakkında karar verebilmek ve birbirleriyle olan ilişkilerini ve dayanışmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen bu toplantılarda çeşitli çözüm önerileri de masaya yatırılıyor. Bu toplantılardan biri de geçtiğimiz günlerde yapıldı. Denizli Ticaret Odası'nın en aktif komitelerinden biri olan İkinci Meslek Komitesi tarafından yapılan toplantıda Denizli Ekonomisi açısından büyük önem arz eden turizm sektörü, bu sektörde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Denizli'deki otel motel restoran işletmeciliği, yiyecek içecek sunum ve dağıtım hizmetleri, güzellik salonu ve benzeri yerler işletmeciliği gibi mesleki faaliyet dallarını kapsayan 2. Meslek Komitesi toplantısı yapıldı. Biz de bu toplantıda görüşülen sorunları ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini sizler için sayfalarımıza taşımak istedik. İşte otel-motel-restoran işletmeciliği, yiyecek ve içecek sunum ve dağıtım hizmetleri, güzellik salonu ve benzeri yerler işletmeciliği gibi mesleki faaliyet dallarını kapsayan Denizli Ticaret Odası 2. Meslek Komitesi üyelerinin görüştüğü sektörel sorunlar ve çözüm önerileri... www.dto.org.tr OCAK 2011 KOMİTE DENiZLi TURiZMDE MARKA SEHiR OLACAK Ü lkemizdeki pek çok kente nazaran Denizli'nin turizm sektörü açısından büyük avantajlara sahip olduğunu belirten Denizli Ticaret Odası 2. Meslek Komitesi üyeleri, bu avantajların iyi de- ğerlendirilmesi durumunda Denizli'nin turizm sektöründe marka şehir olacağını söylediler. Başta Pamukkale olmak üzere Denizli sınırları içerisinde pek çok antik kentin yer aldığını belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, turizm sektörünü enine boyuna değerlendirdiler. Komite üyeleri, bu antik kentlerde yer alan zenginliklerin daha iyi tanıtılması durumunda kente gelen yerli ve yabancı turist sayısında ciddi artışların olacağını belirttiler. Turizm Sektörünün Yaşadığı Sorunlara Çözüm Yolları Arandı Denizli Ticaret Odası'nda bir araya gelen Denizli Ticaret Odası İkinci Meslek Komitesi üyeleri, karşılıklı görüş alışverişlerinin ardından toplantının gündem maddesini kent turizmi olarak belirlediler. Denizli Ekonomisi'nde önemli bir yere sahip olan turizm sektörünün sorunları, çözüm yolları ve hayata geçirilmesi gereken projelerin ele alındığı toplantıda, üyeler tarafından turizmin kentteki işgücünü arttıracağı ve bakkaldan otel işletmecisine kadar geniş bir kesime ciddi bir ekonomik girdi sağlayacağı üzerinde duruldu. Tekstil, mermer, kablo ve gıda gibi sektörlerde ön sıralarda yer alan Denizli’nin turizmde de söz sahibi olabilmesi için bazı çalışmaların yapılması gerektiğine işaret eden 2. Meslek Komitesi üyeleri, şu sorunları gündeme getirerek, çözüm önerilerini sundu: Antik çağlardan bu yana pek çok büyük medeniyete ev sahipliği yapan Denizli'nin turizm sektöründe yaşadığı sorunları ve çözüm yollarıını belirlemek üzere bir araya gelen 2. Meslek Komitesi üyeleri, önemli kararlara imza attılar. ''Pamukkale'nin Tanıtımına Önem Verilmeli'' Antik çağlardan bu yana pek çok büyük medeniyete ev sahipliği yapan Denizli’nin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Pamukkale gibi önemli bir zenginliğe sahip olduğunu belirten DTO 2. Meslek Komitesi üyeleri, kentin bu değerinin yeteri kadar tanıtılamadığı üzerinde durdu. Kent içinde yapılan tanıtım çalışmalarının yanı sıra turizm potansiyelinin yüksek olduğu çevre illerde de yapılacak olan tanıtım çalışmalarının önemine değinen komite üyeleri, Pamukkale’nin tanıtımı ve turizm potansiyeli ilgili şu görüşlere yer verdi: 1. Yabancı turistlerin yoğun bir şekilde kullandığı İzmir ve Antalya Denizli'nin turizm sektöründe daha fazla söz sahibi olabilmesi için tanıtım çalışmalarına önem verilmesi gerektiğini belirten üyeler, yapılması gerekenleri maddeler halinde belirlediler. Ü yelerine daha kaliteli ve hızlı hizmet vermek amacı ile bugüne kadar pek çok önemli projeye imza atan Denizli Ticaret Odası, farklı sektörlerde faaliyet gösteren üyelerinin yaşadıkları sorunlara çözüm sunmak amacı ile kendi bünyesinde havalimanlarında Denizli’yi tanıtıcı broşür ve afişler yer almalı. Ayrıca bunların turistlere verilen kitlere de konulması sağlanmalı. Böylece turistler Pamukkale’yi merak edecek ve sahip olduğu güzellikleri yerinde görmek amacı ile Denizli’ye gelecekler. 2. Pamukkale’de geceleme sayısını arttırmak amacıyla buraya gelen turistler yönlendirilmeli, onları burada tutacak etkinlikler yapılmalı ve bu amaçla çeşitli mekanlar oluşturulmalı. 3. Şu anda Pamukkale civarında turistleri eğlendirecek aktivite yerleri bulunmamakta. Travertenlerle de herhangi bir temas yok. Bu gibi sebeplerden dolayı çok fazla turist, Pamukkale’ye gelmiyor. Bu durumun önüne geçmek için insanların, travertenlerle teması sağlanmalı. 4. Pamukkale’de özellikle gün batımı etkileyici bir görüntüye sahip. Bu tam 29 meslek komitesine ev sahipliği yapıyor. Bu meslek komitelerinden biri olan 2. Meslek Komitesi de düzenli olarak toplanarak turizm sektöründe yaşanan sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm yollarını değerlendiriyor. güzelliğe Pamukkale ile ilgili tanıtıcı broşürlerde de yer verilmeli. 5. Pamukkale'nin en önemli özelliklerinden biri olan mitolojik çağ dokusu farklı çalışmalarla işlenmeli, gladyatör etkinlikleri gibi geçmişte var olan bazı etkinlikler temsili olarak Pamukkale ve Denizli’de düzenlenmeli. ''Pamukkale’de Denizli Ürünleri Satışa Çıkmalı'' Pamukkale'ye gelen yerli ve yabancı turistlerin Denizli'nin farklı bölgelerinde üretilen yöresel ürünlerle tanışmasının son derece önemli olduğunu belirten Denizli Ticaret Odası 2. Meslek Komitesi üyeleri, bu konuyla ilgili şu kararları aldılar: 1. Bu yıl faaliyete geçen Kocaçukur'un yanına sosyal tesisler yapılmalı ve bu civarda 'Denizli' adıyla özdeşleşmiş yöresel Denizli ürünlerinin satış Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 37 R Ö P O R TA J ARAŞTIRMA D O S YA GEZİ komite haberler HABERLER hazırlayan » Mehmet Yatkın Denizli'de termal sağlık merkezlerinin kurulmasının kent ekonomisine önemli bir avantaj sağlayacağını belirten üyeler, termal suların insan sağlığına olan faydalarının turistlere anlatılması gerektiğini söylediler. Termal suların Pamukkale açısından büyük önem arz ettigini belirten Ikinci Meslek Komitesi üyeleri, burada bir termal havuz olusturulup, yeni otellerin açılması gerektigini söylediler. yerleri oluşturulmalı. Böylece hem Denizli’nin bıçak, tekstil, ayakkabı gibi ürünlerinin tanıtımı sağlanmış olacak, hem de turistler için aktivite yerleri oluşturulacak. ''Günübirlik Gidiş Gelişlerin Önüne Geçilmeli'' Denizli Turizmi'nin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlarından birinin Pamukkale’ye günübirlik gidiş ve gelişler olduğunu belirten Komite üyeleri, bu konu ile ilgili olarak şu görüşlere yer verdiler: ''Denizli'ye gelen yabancı turistlerin tamamına yakını seyahat acentaları tarafından otobüslerle Turizm Sektörü 38 KOMİTE Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 getirilmekte. Bu da geceleme ve alışveriş yapma imkanını ortadan kaldırmakta. Bu durumun önüne geçmek için geceleme sayısının artması ve turistlerin çevreyi tanıması gerekiyor. Bu konuda acil olarak ciddi bir yol haritası çizilmeli. Bunun gerçekleşmesi halinde hem kent ekonomisi kazanacak hem de buraya gelen insanlar gördükleri yerleri herkese anlatacaklar''. ''Termal Su Kaynaklarından Yararlanılmalı'' Termal suların Pamukkale açısından son derece önemli olduğunu ifade eden 2. Meslek Komitesi üyeleri, Pamukkale'de Denizli'ye gelen yerli ve yabancı turistler için anket çalışması yapılması gerektiğini belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, bu çalışmadan çıkacak sonuçlara göre hareket edilmesinin son derece olumlu sonuçlar doğuracağını söylediler. D Ü N YA EKONOMİ SPOR bir termal havuz oluşturulup mevcut otellerin yenilenmesi ve yeni otellerin açılması gerektiğini söylediler. Özellikle son yıllarda otel ihtiyacının ciddi şekilde hissedildiğini belirten Komite üyeleri, bu konuda yerli ve yabancı yatırımcıların Denizli'ye çekilmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini söylediler. Denizli sınırları içerisinde yer alan Sarayköy, Karahayıt ve Pamukkale bölgelerinde 60 dereceye kadar çıkabilen termal su kaynaklarının bulunduğunu belirten Komite üyeleri, bu suların kalp, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri ve damar hastalıklarına iyi geldiğini, özellikle kış aylarında bölgede termal turizm faaliyetine imkan sağladığını ancak bu durumun yeterli olmadığını ve şifalı suların faydalarının Pamukkale'ye gelen turistlere iyi anlatılması gerektiği söylediler. ''Termal Sağlık ve Kür Merkezleri Kurulmalı'' Termal sağlık ve kür merkezlerinin kurulmasının Denizli Ekonomisi'ne büyük bir avantaj sağlayacağını belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, bu potansiyelin iyi değerlendirilmesi gerektiği üzerinde durdular. Bu konu ile ilgili hayata geçirilmesi düşünülen projelerin desteklenip Denizli'nin termal sağlık konusunda bir merkez olması gerektiğini belirten Komite üyeleri, bunun gerçekleşmesi halinde Denizli Turizmi'nin önemli bir ivme kazanacağını söylediler. ''Turların Denizli Ekonomisi'ne Katkı Sağlaması Gerekiyor'' Pamukkale’ye gelen tur otobüslerinde cips ve içki servisi yapıldığını ve bu durumun denetim altına alınması gerektiğini belirten Komite üyeleri, Denizli dışından yapılan alışverişlerin kent ekonomisine hiçbir katkı sağlamadığını ve bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini belirttiler. Denizli'nin sahip olduğu güzelliklerin daha iyi tanıtılması konusunda rehberlere 2009 yılındaki global ekonomik krize rağmen 2010 yılında Denizli'deki turizm sektöründe ciddi bir canlılık yaşandığını belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, sektörün en önemli sorununun günübirlik gidiş gelişler olduğunu belirttiler. www.dto.org.tr OCAK 2011 Denizli'nin gerek sağlık gerekse inanç turizmi açısından önemli bir merkez olduğunu ifade eden 2. Meslek Komitesi üyeleri, bu alanda yapılması gereken çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini söylediler. de büyük görevler düştüğünün altını çizen 2. Meslek Komitesi üyeleri, rehberlerin kentteki müzeleri ve tarihi mekânları daha kapsamlı anlatmasının önemini vurguladılar. ''Turistler için Anket Çalışması Yapılmalı'' Denizli'ye gelen turistlerin beklentilerinin karşılanmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Meslek Komitesi üyeleri, bu konuda anket çalışmalarının yapılması ve bu anketlerden çıkan sonuçlara göre hareket edilmesi gerektiğini belirttiler. 2. Meslek Komitesi üyeleri bu konu ile ilgili şu görüşlere yer verdiler: ''Turizm sektöründe faaliyet gösteren firmaların amacı hiçbir zaman tek taraflı para kazanmak olmamalı. Bununla ilgili olarak ilimize gelen turistlere anket düzenleyerek, memnuniyetleri değerlendirilmeli. Anketlerde özellikle gezilmesi gerekli yerlerin gezilip gezilmediği, tarihi yerler hakkında detaylı bilgiler verilip verilmediği gibi sorular sorulmalı. Bunun yapılması halinde turizm sektörüne önemli bir katkı sağlanmış olacak''. ''Turizm için Eşsiz Değerlerimiz: Antik Kentler ve Eserler'' Hierapolis Antik Kenti'ndeki Arkeoloji Müzesi’nde yer alan tarihi eserlerin özellikle yabancı turistlerin büyük ilgisini çektiğini belirten Komite üyeleri, bu eserlerin sergilenmesinin son derece önemli olduğunu ancak müzenin mesai saatleri dışında kapalı olmasından Denizli sınırları içerisinde yer alan antik kentlerin Denizli açısından son derece önemli olduğunu belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, günümüze kadar gelmeyi başarmış bu kentlerde çok sayıda dini simgenin bulunduğunu ve bu simgelerin iyi tanıtılması halinde milyonlarca yabancı turistin Denizli'ye geleceğini söylediler. 2. Meslek Komitesi tarafından yapılan çalışmaların takdire şayan olduğunu belirten Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, kent ekonomisi açısından turizm sektörünün büyük bir öneme sahip olduğunu ve bu konuda hayata geçirilmesi gereken projeleri yakından takip ettiklerini söyledi. KOMİTE dolayı turizm sektörünü olumsuz yönde etkilediğini söylediler. Komite üyeleri, turizmin mesaisi olmadığını ve bu müzenin hiç kesintisiz sabah 8’den akşam 8’e kadar açık tutulması gerektiğini söylediler. ''İnanç Turizmine Önem Verilmesi Gerekiyor'' Denizli'nin inanç turizmi açısından son derece önemli bir merkez olduğunu belirten Komite üyeleri, Antik çağlardan itibaren pek çok büyük uygarlığa ev sahipliği yapan Denizli’de yaklaşık 50 antik kentin bulunduğunu ve bunlar arasında milattan önce 2. yüzyılda kurulan Hierapolis Antik Kenti’nde Aziz Philip Kilisesi'nin bulunduğunu söylediler. Hıristiyanlık ve Yahudilik açısından önemli simgelere sahip olan bu kilisenin bir an önce restore edilerek, inanç turizmine kazandırılması gerektiğini belirten Komite üyeleri, bu kilisenin ayağa kaldırılması durumunda Denizli'ye milyonlarca insanın geleceğini söylediler. Denizli'nin en büyük antik kentlerinden biri olan Laodikeia'nın da Hıristiyanlar açısından son derece önemli olduğunu ve bu kentte yer alan kilisenin İncil'de adı geçen 7 kiliseden biri olduğunu belirten Komite üyeleri, bu kilisenin ziyaretlere açılması halinde milyonlarca Hıristiyanın hacı olmak için bu antik kente geleceğini ifade ettiler. Hıristiyanlar açısından önemli olan üçüncü antik kentin de Honaz İlçesi sınırları içerisinde yer alan Colossae Antik Kenti olduğunu belirten Komite üyeleri, Hıristiyanlığı ilk kez sistematik halde yaymaya başlayan Aziz Pavlos'un, Colossae’da konakladığını ve her üç kentin de tanıtımlarının yapılmasının turizm sektörü açısından son derece önemli olduğunu söylediler. Ocak 2011 www.sabanoglu. Denizli Ticaret Odası 39 S E K TÖ R D O S YA MEKAN ESKİ MESLEKLER EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » yasin efesoy meslek HABERLER Denizli'de Eski Bir Meslek Sobacılık Kış aylarının soğuk günlerinde insanların ısınma ihtiyacını karşılayan mesleklerin başında gelen sobacılık, tarihsel süreç içerisinde pek çok evreye tanıklık etmiş bir meslektir. 40 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Y aşamın varlığı ile birlikte ortaya çıkan zorunlu ihtiyaçlar, insanoğlunun zanaatkarlığını geliştirmesini zaruri kılmıştır. Yeme, içme, barınma gibi temel ihtiyaçların yanı sıra güvenlik ve soğuk havalarda ısınma gibi tamamlayıcı ihtiyaçların gündeme gelmesi de beraberinde çeşitli sektörleri getirmiştir. İşte bunlardan biri de sobacılıktır. Geçmişten Günümüze Sobacılık Kış aylarının soğuk günlerinde insanların ısınma ihtiyacını karşılayan mesleklerin başında gelen sobacılık, tarihsel süreç içerisinde pek çok evreye tanıklık etmiştir. Ancak aradan geçen yıllar içinde gelişen teknolojiye yenik düşen birçok meslek gibi geleneksel anlamdaki sobacılık da tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almıştır. Biz de bu sayımızda sobacılık mesleğini altın çağından başlayarak siz değerli DTO Dergisi okuyucuları için sayfalarımıza taşıdık. İşte tüm yönleri ile dünden bugüne sobacılık mesleği... Soğuk Kış Günlerinin Sıcak Metal Dostları Buz gibi kış günlerinin acımasız soğuk rüzgarı yüzünüze çarparken, eve geldiğinizde içinizi ısıtan sıcacık bir sobanın keyfine diyecek yoktur. İliğinize kadar geçen soğuk, sobanın karşısında kendini ılık bir rahatlığa bırakır. Çıtır çıtır yanan ateşiyle kendinize dost edinirsiniz sobayı. Elinizi üstünde her ovuşturduğunuzda, bir kez daha teşekkür edersiniz üstada ve maharetli ellerine. Hele bir de yanık kestane kokusu sardı mı etrafı, işte o zaman keyfine doyum olmaz bu soğuk günlerin. Sobanın üstündeki kestaneleri yemek ise anlatılmaz bir keyiftir. www.dto.org.tr OCAK 2011 1900'lü yıllarda tamamı ithal edilen hammaddelerle üretim yapan Denizlili soba üreticileri, bu yılların ardından artan teneke fiyatları nedeniyle galvanizle tanıştı. O dönemde üretilen galvaniz sobalar alıcısından tam not aldı. ESKİ MESLEKLER değildir onlarınki… Binbir emek ve zahmetin ardından ortaya çıkmaktadır ‘kış güneşleri’… Bu gerçek de soba ustası sayısının bir zaman sonra azalmasına yol açar. Geriye kalanlara 'gerçek soba ustası' demek herhalde yanlış olmaz. Ustanın Maharetli Ellerinden Çıkan Birbirinden Güzel Sobalar Soba yapımı, adeta bir sanat eserinin yapımını andırır. Ustanın nasır tutmuş, maharetli ellerinin havadan sertçe inişiyle vurulur her bir darbe tenekeye. Her darbede ustanın alnının teri damlar sacın üzerine. İncecik teneke, dövüle dövüle tavına gelir; gevreyen sac an be an sobanın şeklini anımsatır. Yaklaşık 3 gün sürer iyi bir sobanın yapımı. Bu sürenin sonunda ortaya çıkan ise el emeği göz nurudur. Bu süreçte yoğun bir emek sarf eden üstad, o 3 günün nasıl geçtiğinin farkına bile varmaz. Çok şey değişmez usta için; teneke de aynıdır, galvaniz de... O yalnızca elindeki hammaddesine tecrübesiyle güçlenen darbelerini vurur. Alnından düşen her bir damla ter, çekicin tenekeye nakşetmesiyle çıkan seslerin ritmine karışır gider. Türkiye'de doğal gaz kullanımının yaygınlaşmasıyla soba imalatı ve tamiri yapan işyerlerinin sayısı bir hayli azaldı. Türkiye genelinde 2004 yılında 2 bin 336 olan soba imalatı ve tamiri yapan iş yeri sayısı 2010 yılında 1031'e düştü.. Soba kullanımı günümüzde her ne kadar kulaklara bir nostalji gibi gelse de bugün Denizli'nin merkez, ilçe ve köylerinde halen soba ile ısınılıyor. Yani ne soba Denizlilileri, ne de Denizlililer sobalarını bırakmış durumda. İmalathanelerden Evlere Girişin Hikayesi İnsanoğlunun var olduğu ilk günden itibaren var olan ısınma ihtiyacı ile yakılan ateşler, mağara, çadır tipi ve konut şeklindeki yerleşkelere geçilmeyle çeşitli maddeler içinde yakılmaya başlamıştır. Daha önceki dönemlerde taşlarla donanmış toprak üzerinde yakılan ateşler, insanoğlunun madeni şekillendirmesiyle birlikte, çeşitli formlarda yapılan tenekeler (en kolay şekil alan maden olması nedeniyle) içinde yakılmaya başlamış ve uzun süre bu şekilde devam etmiştir. Ancak tenekenin ısıyı uzun süre mu- hafaza edememesi, üretilen sobaların hammaddesinde değişikliğe gidilmesine neden olmuştur. En nihayetinde de teneke sobalar1980’li yıllardan itibaren kömürün de yaygın kullanımı ile yerini emayelere bırakır. Bu tarihlerde Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan emaye sobalar kömürün yüksek kalorili ateşine dayanıklı olması nedeniyle birer birer evlerdeki yerini alır. Binbir Emek ve Zahmetle Üretilen 'Kış Güneşleri' Türkiye’de sobacılık sektörünün adeta ‘kış günlerinde bir güneş gibi doğması’ üzerine Denizli de bu gelişimden nasibini alır. 1900’lü yıllarla birlikte Kaleiçi’nde farklı iş kollarında çekiç sallayan ustalar, sektörün gelişimi ile birlikte soba yapımı için kolları sıvar ve soba yapan usta sayısı kısa süre içerisinde artar. Ancak öyle görüldüğü kadar kolay bir zanaat Sobacılık Sektörü Teknolojiye Uyum Sağlıyor ''Sobacılık'' denince akla ilk gelen her ne kadar emaye sobalar olsa da bu alanda farklı soba çeşitleri de mevcut. Tenekeden kuzineye, emayeden termosifona kadar onlarca ürün bu sektörde yer alıyor. Yıllar yılları kovalar, çıraklar mesleğin ustaları olur, tarih ise 1970’li yılları gösterir… Bu kronolojide yaşayan sobacılık, kent zanaatının bel kemiği haline gelir. Üretimin hareketlenmesiyle birlikte ustalar kendilerini daha da geliştirir. Aydın, Antalya, Burdur, Muğla gibi çevre illerden bile siparişler gelmeye başlar. Kaleiçi’nde baş gösteren tenekeciler ve sobacıların artan sayısı, rekabet ortamı yaratarak ürünlerin pazar fiyatlarını da aşağıya çeker. Ancak bir süre sonra ürün fiyatlarının düşmesi ve Avrupa’dan ithal edilen hammadde fiyatlarının yükselmesi Denizlili ustaları sıkıntıya sürükler. Tenekedeki fiyat artışı ile farklı hammadde arayışı kent sektörünü galvaniz ile tanıştırır. Galvanizi cazip kılan ise ülkemizin birçok yerinde, her imalata uygun kalite çeşitle- Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 41 hazırlayan » yasin efesoy meslek HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN ESKİ MESLEKLER rinde üretiliyor olmasıdır… Bu durumdan en iyi şekilde istifade eden sektör, ürün gamını ve üretim tekniklerini geliştirmeyi başarır. Hammadde sorununu akılcı yöntemlerle çözmeyi başaran Denizlililerin soba siparişi her geçen gün artar. Talebin her geçen gün artması, Denizlili üreticileri arzda da hızlanmaya sevkeder. Bu sürecin sonunda da sobacılık sektörü sanayileşme yolunda emin adımlar atar. ne taşınan firma, son teknoloji seri üretime geçerek yıllık soba üretim kapasitesini 150’den 25.000’e çıkarır.1994’te ürün yelpazesine doğalgazlı ve LPG’li sobaları da dahil eden Çalışkan Isı, 2005 yılına kadar tesisini daha da güçlendirerek bugünkü haline gelir. 1950'li Yıllarla Birlikte Çalışkan Isı Sektöre Adım Atıyor Yıllar geçtikçe kendini daha da geliştiren Çalışkan Soba, tam 50 yıldır ürünlerini Türkiye pazarına sunuyor. Başta Ege, İç Anadolu ve Karadeniz olmak üzere pek çok bölgeye ürünlerini gönderen firmanın İşletmeden Sorumlu Yöneticisi Ümit Çalışkan, ''Şirketi dedem kurdu, 3 kuşaktır sobacılık yapıyoruz. Dedemin döneminde el yapımı sobalar üretilirken, bizler tamamen teknolojiye dayalı üretim yapıyoruz. Dedem bu işi Bulgaristan’da öğrenmiş, 1937’den 1950’ye kadar da orada bu işi yapmış. Diplomasını alınca da Türkiye’ye geri dönerek Denizli’de sektöre girmiş. Türkiye’de ilk kuzineyi biz üretmişiz. Kuzinenin tanıtımı için babaannemle birlikte at arabasıyla kenti dolaşarak ekmek pişirmişler. Halk da yavaş yavaş kuzineyi benimsemiş. Bugünse kuzineden doğalgaz sobasına kadar pek çok sobanın üretimini yapıyoruz'' diyor. Sobacılık sektörünün bu gelişiminin içinde, ürettiği sobalarla Türkiye’de adını duyurmayı başaran Çalışkan Isı da yer alır. 1951’de Kaleiçi’nde küçük bir bisiklet tamir atölyesinde Merhum Mehmet Çalışkan tarafından kurulan Çalışkan Isı, 1969’da yönetimi oğlu Ahmet Çalışkan’ın devralmasıyla birlikte sektörde atağa kalkar. 1970’te 1. Sanayi Sitesi’ndeki daha geniş mekana taşınan firma, 18 yıl boyunca bu mekanda üretim tekniklerini ve ürün çeşitliliğini güçlendirir. Bu süreç içerisinde, sektördeki ilk pres makinelerini alarak da seri üretime yönelir.1989 yılına gelindiğinde Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 10.000 metrekare alana kurulu 7000 metrekarelik modern tesisi- Çalışkan ile Denizli 50 Yıldır Türkiye'yi Isıtıyor GELENEKSEL SOBACILIĞIN TARİHE KARIŞTIĞI GÜNÜMÜZDE MODERN ÜRETİMLER HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR. MODERN ÜRETİMDE İSE 'YÜKSEK KALİTE' ÖNE ÇIKAN ŞARTLARIN BAŞINDA GELİYOR. EKONOMİ Her geçen gün gelişen teknoloji ile birlikte ortaya çıkan ihtiyaçları yakından takip eden Çalışkan Isı, sobacılık sektöründeki talepler doğrultusunda ürün yelpazesini genişleterek ürün gamına bacalı doğal gaz ve LPG'li soba imalatını katarak yoluna devam ediyor. Sobacılık sektöründe yurdışına yapılacak ihracatın neredeyse imkansız olduğunu belirten soba üreticileri, bu imkanın daha çok Balkan ülkeleri açısından geçerli olduğunu, bunun da ihracat açısından ciddi sorunlara yol açtığını belirtiyorlar. GEZİ MARKA Onlarca Ürün Çeşidi Bir Arada 'Sobacılık' denince akla ilk gelen her ne kadar emaye sobalar olsa da bu alanda birçok çeşit mevcut. Teneke sobadan kuzineye, emaye sobadan termosifona kadar onlarca ürün bulabilmek mümkün. 1980’li yıllarda elektrikli fırının yerini tutan kuzinede pişirilen yemek ve hamur işlerinin tadı ise bir başka.1990’lı yıllarda elektrikli ev aletlerinin gelişimiyle birlikte yerini fırına bırakan kuzine, bugün o zevki bilen kişiler tarafından bir hayli özleniyor. Ümit Çalışkan da kuzinede iki farklı tipte üretim yapıldığını belirterek, genelde şehirlerde kullanılanın kovalı tip, kırsal kesimlerde kullanılanın da tuğlalı tip olduğunu söylüyor. Çalışkan Isı, 2000 yılından beri press hatlarında son teknolojiyle üretimlerine devam ediyor. 42 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 E -T İ C A R E T www.dto.org.tr OCAK 2011 ESKİ MESLEKLER zi arttırarak devam edeceğiz. Kaliteniz yüksek olduğu sürece önünüz de açık olur'' diyor. Soba İhracatının Başlaması ile Bitmesi Bir Oldu sac olarak giren hammadde, diğer ucundan kullanıma hazır soba olarak çıkıyor'' şeklinde konuşuyor. Sobacılık sektöründe ihracatın neredeyse imkansız olduğunun altını çizen Çalışkan, sobanın daha çok Balkan ülkelerinde kullanıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: ''O ülkelerde daha çok hercai, basit soba kullanılıyor. Bir zamanlar Bulgaristan’a ihracat yapmıştık, ancak ticari olarak anlaşamadık. Başka da ihracat yapılabilecek bir ülke yok. Dolayısıyla sobanın ihracatının başlaması ile bitmesi bir oldu diyebiliriz''. Modern Tesislerde Soba Üretimi Çalışkan Isı, Türkiye’nin en modern soba üretim tesislerinden birine sahip. Ümit Çalışkan, “Bugün ülkemizde yalnızca 6-7 firma soba üretiyor. Biz de bunlardan biriyiz. 1989’da Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınmamızla birlikte ülkemizin en modern tesislerinden birine sahip olduk. Bugün fabrikanın bir ucundan düz ''Geleneksel Yöntem Bitse de Modern Sobacılığın Önü Açık'' Ümit Çalışkan, geleneksel teneke sobacılığın bugün tarihe karışmak üzere olduğunu ancak modern üretimlerin önünün açık olduğunu söylüyor. ''Biz ilk kuzineyi ürettiğimizde, evlerdeki soba anlayışı çok farklıydı. Salonun ortasında mangal tipinde bir soba kurulur, baca sistemi de olmadan ısınılırdı. Kuzineyle birlikte çağdaş bir anlayış geldi'' diyen Ümit Çalışkan, kendilerinin 2009 krizinden etkilenmediklerini vurgulayarak, ''40-45 kişiyi istihdam ediyoruz. Yıllık 25.000 civarı soba, 300.000 civarı da boru üretimi yapıyoruz. Soba, zaruri bir ihtiyaç. Aynı zamanda katı yakıt sobası kadar ısı veren bir alet daha yok. Bu nedenle üretimimi- Çok değil bundan 20 yıl öncesine kadar Denizli'deki Tarihi Kaleiçi Çarşısı'nda konuşlanan sobacılar sabahın ilk saatleri ile birlikte ellerine aldıkları çekiçleri akşam saatlerine kadar soba yapımında kullanırlardı. Seri üretime geçilmeyle birlikte önemini yitiren ustalar teknoloji ile birlikte birer birer tarihe karışıyor. Kaleiçi Çarşısı Sobacılarını Arıyor Geleneksel yöntemle üretilen sobalar ise sobacılık sektörünün tükenmeye yüz tutmuş günlerini yaşıyor. Yaşanan teknolojik gelişmelerin ihtiyaçları tepeden tırnağa değiştirdiğini ifade eden Kaleiçi esnafı; ''20 sene önce Denizli'de onlarca kalaycı vardı. Ama şimdi sayıları bir elin parmaklarını geçmez. Nalbant vardı, şimdi onlar da yok olmaya yüz tuttu. Denizli'de 20 yıl önce soba ustaları vardı. Her sabah kepenk açar, işlerinden başlarını kaldıramazlardı. Saçlarını alırlardı önlerine, sobayı ortaya çıkarmak için sabahtan akşama kadar bu caddelerde sesleri yankılanırdı'' diyorlar. DTO Başkanı Özer: ''Sobacılığı Denizli'de Yaşatmalıyız!'' Teknolojik gelişmelerin avantajları olduğu kadar, dezavantajlarının da olduğunu söyleyen DTO Başkanı Necdet Özer, bir dönem kentin parlak sektörlerinden olan sobacılık mesleğinin teknoloji karşısında yenik düştüğünü söylüyor. Başkan Özer, geçmiş dönemlerde icra edilen mesleklerin kent belleğinde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek ''Bizden önceki kuşakların meslekleri bizim kültürümüzdür. Bugün modern sobacılık başarılı olsa da geleneksel sobacılık ne yazık ki bitme noktasında. Ancak her ne olursa olsun yaşaması gerekiyor'' diyor. Zamana yenik düsen sobalar günlük yasamdan elini etegini çekiyor S oğuk kış günlerinin vazgeçilmeleri arasında yer alan sobalar zaman içerisinde yerlerini modern ısıtma yöntemlerine bıraksalar da insanların içlerinde bir ukde kalıyor. 'Teneke', 'galvaniz', 'emaye' derken yerini kalorifer peteklerine bırakan sobalar, bir yandan yaşam mücadelelerine devam ederken, diğer yandan doğal gaz karşısında yenik düşeceklerini biliyorlar. Peki ya o kestane kokulu evlere, kışın dondurucu günlerinde gürüldeyen, tavana kızılımsı rengini yansıtan sobalara ne olacak? Onlar da pek çok kişi tarafından belki birkaç naylon eşya karşılığında eskici ile takas edilecek... Belki de birkaç yıl sonra kendisinden eser kalmayarak, yalnızca dünün çocukları tarafından gelecek nesillere aktarılacak... Kim bilir... Ancak bilinen bir gerçek var ki, o da teknoloji ile birlikte gelen modern yöntemler karşısında geleneksel yöntemleri birer birer yitirmemiz... Daha sağlıklı, daha konforlu ve daha pratik usuller yaşamımıza girdikçe eski usullerin yaşantımızı terk etmesi... Sobacılık sektörü için de kaçınılmaz olan bu gelişim süreci sektör temsilcilerini çeşitlendirmeye sürüklüyor. Tıpkı Çalışkan Isı gibi... Her ne kadar tenekelerin nostaljisinin yerini tutmasa da ergonomik tasarımları ile kuzineler hala tesislerde üretime devam ediyor... Amaç aynı, eski geleneklerimizin bir şekilde devam etmesi... Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 43 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA gezi Afrika'nın Dünyaya Açılan Yıldızı Libya hazırlayan » mutlu bayram Libya 44 Libya topraklarının %90'ı çöllerle kaplıdır. Büyük Sahra Çölü'nün kuzey ve doğu bölümlerini içine alan Libya Çölü, her yıl binlerce turistin akınına uğramaktadır. Özellikle ülkenin sahil boyunda Dünya Mirası olarak da kabul edilen çok sayıda antik bölge bulunmaktadır. Bu da ülkenin önemli zenginliklerindendir. Libya, 32°-20° kuzey enlemi ile 10°-25° doğu boylamı arasında yer almaktadır. Ülke kuzeyde Akdeniz, doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad, batıda ise Cezayir ve Tunus’la çevrilidir. Yüzölçümü 1.759.540 kilometrekareye ulaşan ülke, Afrika’nın dördüncü büyük ülkesidir. Libya iklimi, yükseklik ve denize yakınlık bakımından çeşitlilik arz eder. Fakat genel olarak çöl ikliminin tesiri altındadır. Yazları oldukça sıcak ve kurak, kışları çoğunlukla ılık ve az yağışlı geçer. Bahar aylarında güneyden esen Ghibli rüzgarı, Sahra'nın kavurucu sıcaklığını kuzeye doğru taşır. Libya, batıda Tripolitania, doğuda Cyrenacia ve güneyde Fezzan olmak üzere üç ana bölgeye bölünmüştür. Nüfus daha çok Tripolitania ve Cyrenacia sahil bandında yoğunlaşmıştır. Çölde vahalar bulunmaktadır. Petrol ve doğal gaz alanları genellikle çölün iç kesimindedir. Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr E -T İ C A R E T OCAK 2011 Kisi Basına En Yüksek GSYiH'nin Düstügü Afrika Ülkesi Libya Ekonomisi, esas olarak petrol gelirlerine dayanmaktadır. Enerji sektöründen sağlanan gelir, ülkenin düşük nüfusu ile bir araya geldiğinde, Libya kişi başına en yüksek GSYİH’ya sahip Afrika ülkelerinden biri durumuna gelmektedir. GEZİ Libya Nüfusu 6,4 milyon (2009) Başkenti Trablus Yüzölçümü 1.759.540 km2 Resmi Dili Arapça Para Birimi Libya Dinarı Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 45 HABERLER D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T Afrika'nın Okur Yazar Oranı En Yüksek Ülkesi gezi hazırlayan » mutlu bayram S E K TÖ R Libya Libya'da Roma kentleri başta olmak üzere ülkenin sahil boyunda çok sayıda antik kent yer alır. Ayrıca Libya Çölü'nde bulunan çok sayıda vaha ve antik eser de buraya gelen ziyaretçileri büyüler. Libya, başta turizm olmak üzere çeşitli sektörlere yaptığı yatırımlarla Akdeniz Bölgesi'nin Dubai'si olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte. Özellikle yabancı sermayenin büyük ilgi gösterdiği ülke, geleceğe güvenle bakmakta. 46 Denizli Ticaret Odası Libya, Kuzey Afrika’nın en yüksek okur-yazar oranına sahip ülkesidir. Ülkede okur-yazar yetişkin oranı %84 seviyesindedir. İlk ve orta eğitimde okula devam oranı %96 civarındadır. Eğitim 6-15 yaşları arasında zorunludur. K uzey Afrika'nın ekonomik potansiyeli en yüksek ülkelerinden biri olan Libya’nın bilinen ilk tarihi M.Ö. 400 yılında Berberilerle başlar. Ülke, kurulduğu ilk günden itibaren pek çok devletin işgaline uğramış ve bu durum Osmanlı egemenliğine kadar devam etmiştir. Osmanlı Devleti'nin Libya'daki İzleri Uzun yıllar İspanya ve Malta şövalyelerinin elinde kalan Trablus, 1551 yılında meşhur Kaptan-ı Derya Turgut Reis tarafından fethedilmiş ve Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştır. Tam 400 yıl Osmanlı adaleti ve idaresi altında huzur ve refah içerisinde yaşayan ülke, Osmanlı Devleti'ne bağlı ayrı bir il olarak kabul edilmiştir. Saray'ın tayin ettiği valiler tarafından idare edilen Libya, Osmanlı'nın bu bölgelere getirdiği çağdaş kurum Ocak 2011 ve uygulamalara da ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan biri de ülkede halen geçerliliğini koruyan parlamenter sistemdir. Osmanlı'dan Sonra Sömürge Haline Gelen Ülke Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı yıllar, Libya için de kötü günlerin habercisi olmuştur. 1911 yılında İtalyanlar bölgeyi işgal etmiş ve Trablusgarp Savaşı'nın akabinde yapılan Oshy Anlaşması ile Libya'daki Osmanlı hakimiyeti fiili olarak sona ermiştir. Ancak hukuken Osmanlı'ya bağlılık bir süreliğine de olsa devam etmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölge uzun süre Fransa ve İngiltere hakimiyetinde kalmıştır. Bu durum, Birleşmiş Milletler'in 1949 yılında Libya'nın bağımsız bir ülke olması gerektiği kararını alması ile sona ermiştir. Bu görüşmelerde Libya'yı 1920'lerden beri İtalyanlarla mücadele eden ve sonrasında da Mısır'a sürgüne giden Şeyh İdris temsil etmiştir. 1951 yılında bağımsızlığını kazanan ülke, Birleşmiş Milletler aracılığıyla bağımsızlığa kavuşan ilk ülke olma özelliğine sahiptir. Darbe ile Yönetim Sisteminin Değiştiği Ülke Bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk kralı Şeyh İdris olurken, 1 Eylül 1969'da ordunun genç subaylarından Muammer Ebu Minyar Al-Kaddafi bir grup subayla birlikte Kral İdris'e karşı bir darbe yapmıştır. Yapılan darbenin başarılı olmasının ardından Libya Arap Cemahiriyesi kurulmuştur. Kurulan devlet düzeni bugün de aynı şekilde devam etmektedir. Libya'nın Gelecek Vaad Eden Turizm Potansiyeli Uzun yıllar Türk- İslam kültürünün etkisi altında yaşayan Libya, turizm sektörü açısından oldukça önemli bir www.dto.org.tr OCAK 2011 GEZİ Ortadogu'nun En Uzun Plajlarına Sahip Ülkesi Libya'nın 2.000 kilometreyi bulan plajları, Ortadoğu ve Afrika'daki en uzun ve en çeşitli plaj olma özelliğine sahiptir. Kumdan, kayalık, çamlık ve tepeleri gören plajlar, ülke turizminin önemli parçalarından biridir. Libya’da nüfusun büyük bir bölümü Arap veya Araplaşmış berberilerden meydana gelir. Trablus, Bingazi, Derne, Zuara, Homs ve Beyda nüfusun en kalabalık olduğu şehirlerdir. potansiyele sahiptir. Düşünüldüğünün aksine son derece güzel bir ülke olan Libya, mevcut yönetim modelinden dolayı modern dünyanın birçok güzelliğinden faydalanamasa da iklimi, doğal güzellikleri ve coğrafi konumu ile dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biridir. olmasına neden olmuştur. Öyle ki, Libya nüfusu, 2008 yılında yapılan nüfus sayımına göre 6,3 milyondur. Ülkedeki nüfus artış hızı ise %2,5'ler seviyesindedir. Binlerce yıl öncesine dayanan antik eserleri ve Akdeniz sahili boyunca parlayan plajları ülkeye turizm sektörü açısından ciddi avantajlar sağlamaktadır. Özellikle Büyük Sahra Çölü'nün kuzey ve doğu bölümlerini içine alan Libya Çölü, her yıl milyonlarca turistin akınına uğramaktadır. Ülkenin özellikle sahil boyunda Dünya Mirası olarak kabul edilen çok sayıda antik kent yer almaktadır. Oldukça genç bir nüfusa sahip olan Libya’da nüfusun %30’u 15 yaşın altındadır. 65 yaşın üzerindeki nüfus ise oldukça düşük düzeydedir. Nüfusun %85’i sahildeki şehirlerde özellikle Trablus ve Bingazi’de yoğunlaşmıştır. Dünya Nüfus Sıklığının En Az Olduğu Ülkelerden Biri Topraklarının çok geniş olması ve büyük bir bölümünün hayat şartları açısından müsait olmaması Libya'nın dünya nüfus sıklığının en az olduğu ülkelerden biri devam oranı %96 civarındadır. Eğitim 6-15 yaşları arasında zorunludur. Kız öğrencilerin okullaşma oranı diğer Arap ülkelerine göre daha yüksektir. Trablus, Bingazi, Marsa el-Brega, Misurata, Sebha ve Tobruk’ta üniversiteler mevcuttur. Ülkenin Nüfus ve Okur Yazar Oranı Libya'da nüfusun büyük bir bölümü Arap veya Araplaşmış Berberilerden meydana gelmektedir. Trablus, Bingazi, Derne, Zuara, Homs, Misurata ve Beyda kentleri nüfusun en kalabalık olduğu şehirlerdir. Libya'nın bir diğer önemli özelliği ise, Kuzey Afrika’daki en yüksek okur-yazar ve okullaşma oranına sahip ülke olmasıdır. Ülkede okur-yazar yetişkin oranı %84 seviyesindedir. İlk ve orta eğitimde okula Petrol Kaynakları ile Afrika'nın En Zengin Ülkeleri Arasında Libya Ekonomisi'ne bakıldığında, petrol kaynaklarının ortaya çıkmasından önceki dönemde fakir bir ülke olduğu görülebilecektir. Ancak1950’li yıllarda petrolün bulunmasıyla hızla kalkınan ülke, bugün ihracat gelirlerinin %95’ini petrolden karşılamaktadır. Libya, antik eserleri ve Akdeniz sahilindeki parlayan plajları ile önemli bir turizm ülkesidir. Özellikle son yıllardaki petrol ihracatındaki önemli ölçüde artış, Libya’yı dünyaya tanıtmış ve dünyada petrol ihraç eden ülkelerin arasında altıncı olmasını sağlamıştır. Libya petrolü, sahip olduğu kalite ve çıkarma maliyetinin düşüklüğü ile Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 47 HABERLER D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T Libya'nın Yeni Hedefi: Güçlü Bir Kimya Sanayi Merkezi Olmak gezi hazırlayan » mutlu bayram S E K TÖ R Libya Libya Hükümeti, petrol üretimindeki avantajını da kullanarak güçlü bir kimya sanayisi kurmayı hedeflemektedir. Bugün ülkedeki Ulusal Petro Kimya Şirketi’nin Marsa El Brega Tesisleri bölgenin en önemi kimyasal madde üreten sanayi tesisidir. Dış ticaretinin yüzde 98'i petrol, petrol ürünleri ve doğal gazın meydana getirdiği Libya, Kuzey Afrika'nın en zengin ülkelerinden biridir. Ülkedeki kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla çok yüksektir. Ülkede 2009 ile 2012 yılları arasında petrol sektörü hariç, 125 milyar Dolarlık bir yatırım hacmi planlanmıştır. Ülkede yatırım yapılacak sektörlerin başında ise; konut, altyapı ve yüksek eğitim projeleri yer almaktadır. 48 Denizli Ticaret Odası diğer ülkelerden ayrılmaktadır. Libya Ekonomisi'nin yardımcı unsurlarını tarım ve hayvancılık teşkil ediyorsa olsa da asıl ana gelir, petrol ve petrol ürünlerindendir. Enerji Kaynaklarının Libya Ekonomisi'ne Büyük Katkısı Ekonomisinin büyük bölümü petrol gelirlerine dayanan Libya'nın diğer önemli gelir kaynağı ise doğal gazdır. Fakat doğal gazdan elde edilen gelir, petrol gelirinin ancak yarısına ulaşabilmektedir. Libya’nın yılda 120.000.000 ton olan petrol ve yan ürünleri üretimi, ülkeye Avrupa’daki iş hayatına da katılma fırsatı vermektedir. Libyalı işadamları özellikle Avrupa'da ciddi yatırımlar yapmaktadır. Enerji sektöründen sağlanan büyük gelir, düşük nüfus ile bir araya geldiğinde, Libya kişi başına en yüksek GSYİH’ya sahip Afrika ülkelerinden biri olmaktadır. Bu da ülkenin gözünü dış pazarlara yöneltmesine neden olmuştur. Ocak 2011 Milyarlarca Dolarlık İhracat ve Önemli İhracat Kalemleri Dış ticaretinin yaklaşık % 98’ini petrol, petrol ürünleri ve doğal gazın meydana getirdiği ülkede ayrıca deri ve post, yer fıstığı, zeytinyağı, hurma, tütün, selüloz, badem, çeşitli cins meyveler ile turunçgiller diğer ihracat ürünleri arasında yer alır. Balıkçılık ülkedeki bir diğer önemli gelir kaynağı iken, özellikle ton balığına büyük rağbet gösterilmektedir. Öyle ki, ülkenin ithal ettiği ürünler arasında ton balığı önemli bir yere sahiptir. Ülkede deve, sığır, merkep, at, koyun ve keçi yetiştirilirken bunlardan elde edilen et, deri ve yün de ihracat açısından önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Bölgenin önemli gelir kaynaklarından bir diğeri de hurma yetiştiriciliğidir. Şehrin kenarlarında sık sık hurma bahçelerine rastlanır ve çok da lezzetlidirler. Ülkede el sanatları ve dokuma endüstrisinin yanı sıra sigara, deri ve zeytinyağı sanayii ile inşaat sektörü de oldukça gelişmiştir. Özellikle inşaat yapımı için dış ülkelerden işçi ve mühendis gelmektedir. Bu bakımdan Türkiye ile Libya arasında sıkı bir ekonomik bağ kurulmuştur. Libya, Türkiye’den başka Mısır, ABD, İngiltere ve Fransa ile ticari ilişkiler kurmuş durumdadır. Libya Ekonomisi, Global Krize Uzaktan Baktı Bankacılık sektörünün dışa kapalı olması ve petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi Libya’yı dünya piyasalarını derinden etkileyen ekonomik krizden korurken, halihazırda varil başına petrol fiyatlarının 2009 bütçe ortalamasının (yıllık ortalama 45 Dolar-varil konmuş) üzerinde gerçekleşmesi ile Libya Bütçesi 5,7 milyar Dolar civarında fazla vermiştir. Öyle ki, ülkede 2009 yılı döviz rezervleri 125 milyar Dolar civarında www.dto.org.tr OCAK 2011 GEZİ Ülkedeki Insaat Sektörünün Tek Hakimi: Türk Sirketleri Libya’daki iki sektör, ulusal ve uluslararası firmalara açık durumdadır. Bunlar, petrol-gaz ve inşaat sektörleridir. Ülkedeki inşaat sektöründe Türkler ve ikinci olarak da İtalyanlar söz sahibidir. İnşaat sektöründeki pek çok büyük Türk firması Libya'da faaliyet göstermektedir. Türkiye ile Libya arasında yapılan görüşmelerin ardından iki ülke arasındaki vize uygulaması kaldırılmıştır. Bu karar, ülkeye giden Türk şirketi sayısında ciddi bir artışa neden olmuştur. gerçekleşmiştir. Kuzey Afrika'daki pek çok ülkeden farklı olarak dış borcu olmayan Libya için kredi kuruluşları AAA- notunu vermektedir. Bunun yanında ülkede birçok yeni yatırım projeleri de ilan edilmektedir. Bu alanlarda uygulanacak yatırımlara 5 yıl boyunca sağlanan karların tekrar yatırıma dönüştürülmesi kaydıyla gelir vergisi muafiyeti tanınmaktadır. Yabancı Yatırımcıların Büyük İlgi Gösterdiği Libya Ülkede, çok ufak değişiklikler dışında vergi kanunu ve vergi oranları 1973 yılından bu yana aynı şekilde devam etmektedir. Ancak 2004 yılında çıkarılan 11 nolu GHK Kararı bu uygulamalar açısından yenilik getiren düzenleme olmuştur. 1997 yılına kadar dış dünyaya kapılarını kapalı tutan Libya, bu tarihte yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi amacıyla 1997/ 5 Sayılı Kanunu yürürlüğe koymuştur. Kanunun uygulanmasına yönelik hükümler ise Genel Halk Komitesi’nin 2002/21 sayılı Yönetici Düzenlemesi'nde öngörülmüştür. Yasa 1997 yılında çıkmış olmasına rağmen gerçek anlamda ülkeye yabancı sermaye girişine 2005 yılı başından itibaren izin verilmiştir. Yasada yabancı sermayeye açılan alanlar açık bir şekilde sayılmaktadır. Bunlar; sanayi, sağlık, turizm, hizmet ve tarım sektörleridir. Firmaların Vergilendirilmesi Vergilendirme, yabancı firmalar açısından üzerinde dikkatle durulması gereken bir konudur. Çünkü ülkede kanunların yorumlanmasında ve uygulanmasında farklılıklar görülmektedir. Bu çerçevede vergi konusunda yerel bir danışman (public accauntant) kullanılması Libya’da faaliyet göstermeye başlayan yabancı firmalar için en uygun ve zorunlu yol olacaktır. DTO Başkanı Necdet Özer: ''Libya Pazarını Değerlendirmeliyiz'' Libya ile Türkiye arasında sağlanan vizesiz geçişlerin Denizlili işadamları tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, ''Libya, girişimcilerimiz ve yeni pazar arayan işadamlarımız açısından önemli bir fırsat. Evet, kentimizde artık krizin olumsuz etkileri sona ermiş durumda. Ancak eski parlak günlerimize yeniden dönmek için yeni pazarlara girmemiz şart. İşte bu açıdan ihracatçılarımız, ekonomik gelişmeleri iyi tahlil etmeliler. Denizli olarak artık farklı sektörlerde de faaliyet göstermeliyiz. Denizli, sadece tekstil ve mermeri ile değil, termal turizmi, seracılığı ve enerji sektörleri ile de pazar arayışlarına devam etmeli. Bunun için de çeşitli ülkelere giderek yeni müşteriler, yeni alıcılar bulacağız. Bunları yaparken de kaliteli üretimden ve markalaşmadan kesinlikle taviz vermeyeceğiz'' şeklinde konuştu. Ocak 2011 Libya ile Türkiye arasında gerçekleşen vizesiz geçiş imkanının Denizlili yatırımcılar açısından iyi bir fırsat olduğunu ifade eden DTO Başkanı Necdet Özer; ''Dışa açılım politikamızda Libya gibi güçlü ekonomilere sahip ülkeleri göz ardı etmeyelim'' çağrısında bulundu. Denizli Ticaret Odası 49 haberler TOBB-HABER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T TOBB HABER hazırlayan » hamza elmaköylü TOBB Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu: "Issizligin altında mesleksizlik var'' T “Bugün gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, eğitim yüzde 70’e kadar meslek liselerinde. Bizde bu oran yüzde 30’lar, yüzde 35’ler seviyesinde. Buradan sesleniyorum. Hangi mesleğiniz olursa olsun, işinizi kaybetmişseniz, mesleğinizin hükmü de devri de bitmiş oluyor. www.beceri10.org.tr web adresinden gidip müracatınızı yapın'' OBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 5 yılda 1 milyon kişiye iş imkanı sağlayacak Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Beceri’10 projesini anlattı. Türkiye’nin en önemli problemi olan işsizliğin altında mesleksizliğin yattığını vurgulayan Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, ''İnsanlarımıza balık yemeyi değil, balık tutmayı öğreteceğiz'' dedi. ''Son Derece Önemli Bir Proje'' ''Türkiye'de 3 Milyon İşsiz Bulunmakta'' Türkiye’nin her tarafını gezdiğini ve gözlemler yaptığını anlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Gördüğüm en önemli şey şu: Kahvehaneler binlerce işsizle dolu. İnsanlara sorduğunuz zaman bütün anketlerde birinci sorun işsizlik çıkıyor. Bu rakamlara da yansımış durumda. Bugün TÜİK’in rakamlarına göre 3 milyon kişi işsiz. 2 milyon kişi de iş arama umudunu kaybetmiş'' ifadesini kullandı. Bu Yıl Sonu Hedefi: 200 Bin Kişi Bu yılki hedeflerinin 200 bin kişi olduğunu ifade eden Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: ''Asya krizi sırasında yaklaşık 600 bin kişi eğitildi ve meslek sahibi yapıldı. Bizim de en önemli sorunumuz mesleksizlik. Aslında işsizliğin altında mesleksizlik var. Yani bugün adama soruyorsunuz ‘ne iş Hayata geçirdikleri projenin son derece önemli olduğunu ifade eden TOBB Başkanı yaparsın?’ ‘Her işi yaparım’ Rifat Hisarcıklıoğlu sözleridiyor. Bu aslında hiçbir işi ni şöyle tamamladı: ''Önce yapamam demektir''. ihtiyaç analizi yaptık, bütün iş yerlerine ‘senin ne tip ''Meslek Liselerine Önem elemana ihtiyacın var?’ diye Vermemiz Gerekiyor'' sorduk. Herkesi kapı kapı gezdik. Bu, Türkiye’de ilk kez Türkiye’nin eğitim sisteyapılıyor. Bunun çerçevemindeki yanlışlıktan dolayı, sinde ihtiyaç sahibi olanlar özellikle meslek liseleri ve ihtiyaçlarını ortaya koydular. meslek yüksekokullarını hep ikinci sıraya attığını ifade eden Böylece ortaya sağlıklı bir tablo çıktı''. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: TOBB'un tam destek verdigi UMEM Beceri'10 Projesi'ne büyük ilgi Beceri’ 10 sayfası tıklanma rekoru kırdı T ürkiye'nin işsizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla oluşturulan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Beceri'10 projesinin sitesi www.beceri10.org.tr, bir gün- 50 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 de 945 bin kişiyle tıklanma rekoru kırdı. T OBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, proje için oluşturulan siteye olan ilgiyi ''Bu gerçekten de müthiş bir rekor. İşsizlik Türkiye'nin bir numaralı meselesi. Bu bir kez daha ortaya çıkmış oldu'' şeklinde yorumladı. TOBB'un ve TOBB ETÜ'nün tam destek verdiği UMEM Beceri'10 projesi, istihdam alanında yapılmış en büyük proje özelliğine sahip. www.dto.org.tr TOBB, 2011 Yılı Fuar Rehberi'ni tamamladı. Rehberde, 5 ayrı bölümde, yıl içerisindeki fuarlara ilişkin ayrıntılı bilgilere yer verilirken, fuarların konuları, yapılacağı şehirler ve tarihleri de yer aldı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz günlerde TBMM tarafından kabul edilen Yeni Ticaret Kanunu'nun uygulamada önemli kolaylıklar sağlayacağını söyledi. TOBB-HABER OCAK 2011 TOBB Baskanı M. Rifat Hisarcıklıoglu: ''Büyümenin arkasında özel sektör yatırımlarındaki artıs var'' TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ilk 9 ayda yüzde 8.9 büyüdüğünü vurgulayarak, 'Bu büyümenin arkasında yüzde 4,5 ile özel sektö- rün yatırımlarındaki artış var. Türkiye, krizden çıkmış 16 ülke arasında 12. sırada yer alıyor. Daha da yükseğe çıkacağız'' dedi. Sanayi Strateji Belgesi, Türkiye Sanayisi'nin rotası olmalı T ''Başarırsak Ödülü de Büyük Olacak'' ürkiye Sanayi Strateji Belgesi’nin açıklanması amacıyla düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Hükümet'ten tüm kamu kurumları ile birlikte sanayi stratejisini ülke gündeminde ön plana çıkarmasını, yapısal dönüşüm ve reform sürecinin ana unsuru olmasını istediklerini söyledi. ''Artık Şartlar Değişti'' TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, eskiden ülke kalkınması için yapılması gerekenin sanayi hamlesi olduğunu hatırlatarak, sanayi ürünlerinin azlığına dikkat çekti. Günümüz dünyasında artık şartların değiştiğini ve eskiden uygulanan politikaların anlamını yitirdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Artık sadece fabrika kurmak yetmiyor. Enerjimizi, kaynaklarımızı, sanayimizin daha fazla katma değer üretebilmesi için harcamamız gerekiyor'' dedi. ''İthalat Rakamlarımız Çok Yüksek'' mizin, binbir güçlükle ve emek vererek yaptıkları ihracat da, hak ettiğimiz katkıyı bırakSon yıllarda sanayinin, küremıyor. 2010 yılının ilk 10 sel ekonomiye hızla entegre ayında sanayimiz yüzde 13 olduğunu, ancak, bu entegras- büyüdü. Ama enerji hariç ara yonun belli bir stratejiden yok- malı ithalatındaki artış yüzde sun gerçekleştiğini, cari açığın 34'e ulaştı. Küreselleşme sizi hızla artışının da bununla kendisine uydurduğunda, bir alakalı olduğunu anlatan Rifat nevi küreselleşme sürecine Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: teslim olduğunuzda, böyle ''Sanayimizin lokomotifi olan oluyor. Sanayimizde artan sektörlerimiz, üretimin büyük ithalat bağımlılığının nedeni, bir kısmını, ithalata bağımlı sanayicimiz veya müteşebbiolarak gerçekleştiriyorlar. Bu simiz değil, eski yatırım teşvik tablo yüzünden, sanayicilerisistemimizdir''. Televizyon üretimi örneğini veren Hisarcıklıoğlu, TV sektörünün Türkiye’nin iftihar kaynağı olduğunu, Avrupa’da satılan her 3 televizyondan birinin Türkiye’de üretildiğini anımsattı. Son dönemde Avrupa pazarının, sadece Uzakdoğu’ya değil, Doğu Avrupa’ya da kaptırıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, ”Neden? Tüplü TV’den LCD ve plazmaya geçişi zamanında sağlıklı biçimde takip edip, tedbir alamadığımız için'' dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye'den söz edebilmek için vergi reformu, eğitim reformu, ve yargı reformunun hayata geçmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de ilk olarak, bu tabloyu değiştirme fırsatı yakalanabileceğini söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Söylediklerimiz kolay bir iş değil elbette. Ama bunu birlikte başarırsak, ödülü de büyük olacak. Açıkçası bu konuda son derece ümitliyim'' şeklinde konuştu. Baskan Hisarcıklıoglu ara malı ithalatındaki artısa dikkat çekti ''Ara malı artısına dikkat etmeliyiz'' İ stanbul Ticaret Odası Meclis toplantısında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ara malı ithalatındaki artışa işaret ederek, ''Ara malı ithalatının artması Bursa'daki Ahmet'in, Konya'daki Hasan'ın, Kayseri'deki Ayşe'nin işsiz kalması, ara malı imal eden sanayilerin kapanması demektir. Bizim en önemli yapısal sorunumuz burası'' dedi. Türkiye'de sanayi üre- timinde yüzde 14'lük bir artış gerçekleşirken, ara malı ithalatı artışının enerji hariç yüzde 35 oranında olduğuna dikkat çeken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:''Bir işadamı olarak işte 'buraya dikkat' diyorum. Bizim esas en önemli yapısal sorunumuz burası. Buraya odaklanmak hem tüm odalarımızın hem de Odalar ve Borsalar Birliği'nin birinci gündemi olması lazım''. Ocak 2011 TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşması için ekonomik başarısını sürekli ve sürdürebilir kılabilen şirketlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Denizli Ticaret Odası 51 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA E -T İ C A R E T TOBB HABER ''Çin'den sonra dünyada ekonomisi büyüyen ikinci ülkeyiz'' hazırlayan » hamza elmaköylü haberler TOBB-HABER K lıyız. Çin'den sonra dünyada ekonomisi büyüyen 2. ülkeyiz. Türkiye 9 ayda yüzde 8.9 büyüdü. Bu büyümede özel sektörün çok katkısı var. Bu sürede 1 milyon 100 bin kişi işe alınmış, bunlardan 980 bini kayıtlı.'' arabük'te düzenlenen 'Ekonomiye Değer Katanlar' plaket törenine katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin daha zengin bir ülke olması için ülkedeki girişimci sayısının artırılması gerektiğini söyledi. ''İhracattaki Sorunların Çözülmesi Gerekiyor'' ''Türkiye'de Girişimci Sayısı Yeterli Değil'' Ülke nüfusunun yarısının kadın olmasına karşın bunun 70 bininin girişimci olduğunu, 72 milyonluk nüfusa karşın da 1 milyon 300 bin girişimcinin bulunduğunu anlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:''Japonya'da bu sayının 3 katı mevcut. Girişimci oranı dünyada yüzde 45, AB'de yüzde 55, bizde ise yüzde 28. Yani çok gerideyiz. Genç kız ve kadınlarımızı, gençlerimizi girişimci yapmalıyız. Artık genç kızlar 'nasıl memur olurum' değil, 'nasıl girişimci olurum' demeli. Bu yönde 81 ilde kadınları ayırmamalıyız. Kriz öncesine dönebilen 16 ülkeden birisi olan Türkiye 12. sırada''. ''9 Ayda Yüzde 8.9 Büyüdük'' örgütledik. Ülkemizde tapuların yüzde 92'si erkeklerin üzerine kayıtlı. Kızlarımızı 'damat gelecek' diye mirastan Türkiye'nin bir hedefinin olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: ''2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olmalıyız. Bunun için de önümüze bakmalıyız. 'Ben önümdekileri nasıl geçerim' diye çalışma- İhracatta çeşitli zorluklar yaşandığını ve toparlanılması gerektiğini söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''İhracatta 25 ülke bizi geçmiş durumda. Bu konuda büyümemiz lazım. Ülkemizde sanayi üretimi artışı yüzde 14, ara mal ihracatı artışı ise yüzde 35. Türkiye'de ara malı ithalatını desteklemeliyiz. Ülkemizde her türlü malın girişi serbest, ancak biz isteyince gümrük duvarları oluşuyor. Oradan da gol yiyoruz, bu halen düzeltilmedi. Döviz işi düzelmez, onu boş verin girdilerimize bakalım'' şeklinde konuştu. “Ortadogu, Orta Asya ve Afrika'da isbirligi yapmaya hazırız'' Arjantinli yatırımcılara açık davet D ış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Amerika İş Konseyleri tarafından düzenlenen Türkiye-Arjantin İş Forumu'nda konuşan TOBB 52 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Arjantin ile Türk özel sektörü arasında birçok alanda işbirliği yapılabileceğini vurgularken, Arjantinli yatırımcıları Türkiye’nin cazip ortamına davet etti. Bugün Türkiye'de 11 küresel otomotiv markasının üretim yaptığına ve açıklanan rakamların son derece iyi olduğuna işaret eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Küresel krizin yaşandığı bu dönemde tek çıkış kapısı ortak işbirliğidir. Türk özel sektörü olarak en etkin olduğumuz Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika pazarlarında sizlerle aktif olarak işbirliği yapmaya hazırız'' şeklinde konuştu. www.dto.org.tr TOBB olarak Ticaret, Borçlar ve Hukuk Muhakemeleri Kanunlarını yakından takip ettiklerini belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, ''2 yılda yapılabilecek kanunlar bir haftada çıkartıldı, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum'' dedi. Özel sektör sayesinde ülkenin 30 yılda çok yol katettiğini ifade eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bugün Avrupa'da satılan her 3 beyaz eşyadan birinin Türklere ait olduğunu söyledi. TOBB-HABER OCAK 2011 TOBB Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu: ''Meslek liselerinin önü mutlaka açılmalı'' Türkiye'deki en önemli sorunun işsizlik ve mesleksizlik olduğunu kaydeden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Meslek liseleri 2. sınıf lise konumuna getirildi. İmam hatip liselerine bağladılar işi. Bu liselerin önünün mutlaka açılması gerekiyor'' dedi. Türkiye Ekonomisi açısından ara malı üretiminin çok önemli olduğunu belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ara malı üretmeyi teşvik etmeleri gerektiğini söyledi. ''Girisimcilere göz bebegimiz gibi bakmalıyız'' E ge Bölgesi Sanayi Odası tarafından Sabancı Kültür Sarayı'nda düzenlenen EBSO Geleneksel Başarılı Sanayi Kuruluşları Ödül Töreni'nde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimci sayısı arttığında, işsizliğin aşağıya indiğine dikkat çekerken meslek liselerinin de önünün açılması istedi. İzmir'in milli gelire katkı itibarıyla 3, ihracatta 4, devlete sağladığı vergi geliriyle de 4. sırada olduğunu belirten TOBB Başkanı, Türkiye'nin zenginleşmesinin yolunun, tek yerden, girişimci sayısının arttırılmasından geçtiğini söyledi. ''Global Krizden Çıktık'' Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin global krizden çıkan 16 ülkeden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Bunu Gayri Safi Milli Hasıla'da krizin üzerine çıkılmasından anlıyoruz. Türkiye'de büyümenin itici gücü özel sektör. Özel sek- tör olarak istihdamı artırdık. ''İşsizlik yüzde 14'lere gelirse bu sorunu çözeriz ama bize büyüme lazım'' diyorduk. Türkiye 8.9 büyüyünce özel sektörün istihdamı arttı. İstihdamı artırmakla kalmadık, bir de kayıt altına girmidik. Bu, Türk özel sektörünün müthiş bir başarı hikayesi. ''Girişimci sayısı artırmadan zenginleşemeyiz demiştim''. Türkiye'de girişimci sayısı artığında işsizlik aşağı iniyor. Eğer insanların karnı doysun istiyorsanız Türk girişimcisine göz bebeğiniz gibi bakmalısınız.'' ''İç Piyasa Çok Canlı” İç piyasanın çok canlı olduğunu ama dış piyasada kriz öncesi devrin bir türlü yakalanamadığını dile getiren TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu konu ile ilgili Hükümet tarafından alınan ekonomik tedbirleri desteklediklerini kaydetti. Gümrük Birliği meselesinin müzakereye açılması gerektiğini bildiren TOBB Başkanı kısa süre içerisinde AB'ye gireceklerini söyledi. TOBB Baskanı Hisarcıklıoglu: ''AB çevre faslı ciddi bir kapasite insaası gerektiriyor'' ''AB sürecindeki maliyetlere katlanmalıyız'' A vrupa Birliği’nin daha önceki genişleme dalgaları gibi ‘çevre’ faslının da uyum yönünden ciddi bir kapasite inşasını gerektirdiğini ifade eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu; ''Türkiye’nin AB çevre mevzuatına uyumunun maliyetli olduğunu biliyoruz. Ancak, bu alanda maliyet hesabı yaparken, global rakamlar telaffuz ediyoruz. Bu rakamları da maalesef hesaplayabilmiş değiliz'' dedi. Sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi, çevrenin korunması ve iklim değişikliği ile mücadele gibi konuların bugünün olduğu gibi, geleceğin de temel meselesi olmaya devam edeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bu konuların stratejik bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacak, toplumun her kesiminin kazanacağı bir anlayışla ele alınması gerekiyor'' dedi. Dövizin ithalatta ve ihracatta önemli bir unsur olduğunu kaydeden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu konuda yaşanan sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 53 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J HUKUK GEZİ MARKA E -T İ C A R E T hazırlayan » av. mesut yalınkaya hukuk HABERLER Bütün Yönleriyle Yeni Ticaret Kanunu K üresel ekonominin ani değişimlere açık olduğu ve artık sınırların olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu yeni dünya düzeni içerisinde ulusların ve şirketlerin rekabet gücünün artmasında iş hayatında uygulanan kuralların küresel standartlara uyumlu olması büyük önem taşıyor. Artan rekabetle birlikte küresel iş dünyasının değişen gündeminde; şirketlerin büyüme ve gelişme potansiyellerinin değerlendirilmesi, kurumsal yönetim, kamu güveni ve şeffaflık gibi konular ilk sırada yer alıyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu TBMM Tarafından Kabul Edildi Küresel rekabette sınırları zorlayan ve hızlı bir dönüşüm sürecindeki Türk iş dünyasının daha şeffaf yönetim ilkeleriyle çalışması, Türk işletmelerinin küresel rekabet gücünü artırması açısından son derece önemli. Dünya ekonomisi ile entegre olma, yüksek ve sürdürülebilir büyüme 54 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Uzun süredir beklenen ve geçtiğimiz günlerde TBMM tarafından kabul edilen Türk Ticaret Kanunu, pek çok yeniliği de beraberinde getirdi. Yeni Kanun'a göre bundan sonra anonim ve limited şirketler tek pay sahibi ve tek ortakla kurulabilecek. oranları ile ekonomik istikrarın sürekli kılınması hedefi doğrultusunda; şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri üzerine kurulu olan yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı da TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek bu yasa ile birlikte ticaret hayatına da pek çok yenilik gelecek. Anonim Şirketlerin Kuruluşunda Getirilen Yenilikler Yeni Türk Ticaret Kanunu, mevcut kanunda bulunan ancak uygulanmayan tedrici kuruluşu kaldırdı. Ayrıca anonim ve limited şirketin tek pay sahibi ve tek ortakla kurulması imkanı tanındı.Yeni Kanun ile birlikte şirketin ve sermayenin korunması ilkesinin gereği olarak şeffaflığı sağlayıcı kurucular beyanı alınması zorunluluğu getirildi. Yeni Kanun'da anonim şirketlerin kuruluş aşamasına ilişkin olarak getirilen yeni ve uluslararası standartlara dayanan bir denetim mekanizmasına yer verildi. Bu çerçevede, şirketlerin kuruluşlarında yerine getirilmesi gereken şartlardan biri işlem denetçisi raporunun alınması olarak düzenlendi. Halka Arzı Kolaylaştırıcı Düzenleme Daha önceki dönemlerde bir hayli sıkıntı oluşturan şirketlerin halka açılması konusunda basit, sade, uygulanabilir ve özgün bir sistem getirildi. Yeni düzenlemeye göre; ''Paylarını halka arz etmek amacıyla taahhüt eden gerçek veya tüzel kişi, sadece taahhütle yetinir ve payların bedellerinin dörtte birini yatırmak zorunda değildir. Söz konusu paylar, halka taahhüt bedeli ile veya primli olarak arz edilebilir halktan elde edilen paranın, payın itibari değerine isabet eden kısmı şirkete ödenir, aradaki fark taahhüt edene ait olur. Satın alınmayan payların tamamı taahhüt edenin üstünde kalır. Taahhüt eden bunların dörtte birini hemen ödemek zorundadır. Halka arz, SPK tebliğlerine göre yapılır. www.dto.org.tr HUKUK OCAK 2011 Yeni Ticaret Kanunu Tüketiciyi Koruyor Yeni düzenleme ile birlikte bir anonim şirket veya limited şirket, kendi işletme konusunun yan sanayiini kurmak isterse artık bunu tek başına yapabilecek. Yine birden fazla ortakla kurulan şirketler daha sonra tek ortağa düşmeleri halinde fesih tehlikesi ile karşı karşıya kalmayacak. Tek Kişi ile Şirket Kurulabilmesi Yeni Kanun'un getirdiği önemli yeniliklerden biri de tek pay sahipli anonim şirket ve tek ortaklı limited şirket düzenlemesine olanak tanıması. Bilindiği üzere mevcut düzenleme ile anonim şirketlerin en az beş, limited şirketlerin ise en az iki ortakla kurulabilecekleri hükme bağlanmıştı. Ancak yeni düzenlemeye göre; ''Tek pay sahibi veya tek ortak, genel kurulun bütün yetkilerini kullanabilir ve tüm kararları alabilir. Ayrıca, yönetim kurulu tek kişiden oluşabilir''. KOBİ'ler Korunuyor Bu düzenleme ile birlikte tek kişi şirketi, AB'nin şirketlere ilişkin 12. yönergesinin gereği olarak hukukumuza da yansıdı. AB’nin tek kişi şirketinde ısrarcı olmasının sebebi ise KOBİ’leri korumak istemesi. Bu suretle tek ortaklı KOBİ’ler sınırsız sorumluluktan kurtuluyor. Tek ortaklı Türk KOBİ’lerinin de böyle bir korunmaya ihtiyacı olduğu açık. Vakıf ve Derneklere Tek Başına Şirket Kurma İmkanı Tek kişi düzenlemesi ile vakıflar ve dernekler gibi başkalarıyla mal varlıklarını tek şirket çerçevesinde işletmek ihtiyacında bulunmayan kurum ve kuruluşlara yanlarına başka ortak almadan anonim şirket ve limited şirket kurabilme olanağı sağlandı. Böylece yabancı sermayenin beklediği yenilik de karşılığını bulmuş oldu. Çünkü yabancı sermaye ülkemize çoğu kez sadece kendisine ait bir şirketle gelmek istiyordu. Onun yanına ortak almaya zorlamak çoğu kez hukukun dolanılmasına yol açıyordu. Yan Sanayi Kurmada Kolaylık Yeni düzenleme ile birlikte bir anonim şirket veya limited şirket, kendi işletme konusunun yan sanayiini kurmak isterse Eski Ticaret Kanunu'na göre anonim şirketlerin en az beş, limited şirketlerin de iki ortakla kurulması gerekiyordu. Ancak yeni düzenlemeye göre tek pay sahibi veya tek ortak, genel kurulun tüm yetkilerini kullanabilir ve tüm kararları alabilir. Yeni düzenleme ile birlikte, ticari işletmesi, malları, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında, “gerçek dışı veya yanıltıcı” açıklamalarda bulunmak suç sayılacak. İşletmeler, rekabette öne geçmek için 'sezon sonu' indirimi diye hiç bitmeyen kampanyalarla tüketiciyi yanıltamayacak. 'Yüksek kalite, düşük fiyat' sloganıyla mağazaya çekilen müşterilere, başka mallar verilerek tüketiciler aldatılamayacak. artık bunu tek başına yapabilecek. Yine birden fazla ortakla kurulan şirketlerin daha sonra tek ortağa düşmesi halinde söz konusu şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşmadan varlığını devam ettirebilmesi de mümkün. Fikri Mülkiyet Hakları ve Vadesiz Alacakların Durumu Yeni Türk Ticaret Kanunu, fikri mülkiyet hakları da dâhil olmak üzere sanal ortamların ve vadesiz alacakların sermaye olarak koyulabilmesine de olanak sağlıyor. Bu düzenleme de gelişen dünya düzenine uyum açısından son derece önemli bir gelişme olarak kabul ediliyor. Ancak bunların sermaye olarak koyulabilmesi için aynın üzerinde tedbir, rehin ve benzeri sınırlayıcı haklar bulunmayacak. Ayni sermayenin şirket adına tescili doğrudan sicil müdürlüklerine yaptırılacak ve taşınır ayni sermaye bir güvenilir kişiye tevdi edilmediyse ayni sermaye olarak kabul edilmeyecek. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 55 R Ö P O R TA J ARAŞTIRMA D O S YA GEZİ hazırlayan » av. mesut yalınkaya hukuk haberler HABERLER 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüge girecek Türk Ticaret Kanunu 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre, malların özellikleri, miktarı, kullanım amaçları, yararları veya tehlikeleri gizlenerek müşteri yanıltılamayacak. Malın biçimi, paketlenme tarzı ve etiketi de yanıltıcı olmayacak. Şirketler Topluluğu ile İlgili Yeni Düzenlemeler Anonim Şirketlerin Yönetim ve Genel Kurullarına İlişkin Yenilikler Yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketler topluluğunu yani aynı ilkeler ve politikalara tabi ve aynı yönetim çatısı altında toplanan ana şirket(ler) ile yavru şirketler arasındaki ilişkileri Türk Hukuku'nda ilk kez düzenledi. TBMM tarafından kabul edilerek yasalaşan Türk Ticaret Kanunu'na göre, yönetim kurulları tek kişiden oluşabilecek ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmaları zorunlu olmayacak. Yine tüzel kişilere de yönetim kurulu üyesi olma yolu açıldı. Yeni düzenleme, bir taraftan topluluk (grup) dışında kalan ortakları ve alacaklılarını korurken, diğer taraftan da bağlı (yavru) şirketlerin yöneticilerini koruyup, şeffaflığı sağlıyor. Kanundaki Şeffaflığı Sağlayıcı Hükümler Yeni Kanun, şeffaflığı en başta şirketin internet sitesi ile sağlıyor. Buna göre her sermaye şirketi bir internet sitesi açmaya, böyle bir sitesi varsa da belli bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeye mecbur tutuldu. Bu siteye, şirketçe yapılması gerekli ilanlar, finansal tablolar ve denetleme raporları ile sermaye piyasası aktörlerini ilgilendiren bilgiler konulacak. 56 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Yeni düzenleme ile birlikte pay sahipleri gruplarına, pay gruplarına ve azınlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınırken, yönetim kurulu üyelerinin, yönetim yetkisini, bazı yönetim kurulu üyelerine, üçüncü kişilere ve yönetime (management) devretme imkanı sağlandı. Kurumsal Yönetim İlkeleri ve İç Denetim Mekanizması Kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak iç denetim mekanizmasının getirildiği yeni düzenlemede finans yönetimine, denetimine, finansal planlamaya ve risk yönetimine ilişkin hükümler bu amaçla öngörüldü. HUKUK Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun getirdiği düzenlemeye göre karşılığı bulunmayan çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde 10'unu ödemekle yükümlü olacak; ayrıca hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin edecek. Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde internet sitesini yapmayan veya bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeyen şirket yöneticileri, 6 aya kadar hapis ve 300 güne kadar adli para cezasına çarptırılacak. Küçük ölçekli işletmeler ise sitelerini 1 yıl içinde yapacak. D Ü N YA EKONOMİ SPOR Yine yönetim kurulu toplantı yeter sayısı için mevcut düzenlemede çokça eleştirilen üye tam sayısının yarısının bir fazlası ifadesi terk edilerek bunun yerine üye çoğunluğunun toplantıda hazır bulunması yeterli görüldü. Yeni düzenlemeye göre yönetim kurulunun birden fazla kişiden oluşması halinde üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması koşulu aranacak. Tek üyeli yönetim kurulunda ise bu zorunluluk aranmayacak. Yeni Kanun ile Teknolojinin de Önü Açıldı Yeni Ticaret Kanunu'nda dikkati çeken önemli hususlardan biri de teknolojinin getirdiği pek çok imkana olanak sağlaması. Yapılan düzenlemeye göre yönetim kurulunun elektronik ortamda toplantı yapabilmesi, karar alabilmesi ve elektronik imza ile kararlarını tespit edebilmesi artık mümkün. Yeni düzenleme ile birlikte genel kurulların ses ve görüntü olarak on-line nakline ve genel kurullarda on-line oy kullanılmasına imkan sağlandı. Ancak bunun için genel kurulların on-line nakli ile on-line oy kullanılmasının bir Tüzük ile düzenleneceği belirtildi. Pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde elektronik ortamda genel kurul ve oy kullanılması imkanlarının yaratılması ise ilgili Tüzük yayınlanınca zorunlu hale getirildi. www.dto.org.tr OCAK 2011 MAKALE Kurumsal Temsil Kurumu Kanun Koyucu tarafından yapılan yeni düzenlemelerden biri de kurumsal temsil kurumu... Genel kurullarda kitlesel pay sahiplerini temsil etmek amacıyla getirilen kurumsal temsil kurumu, oy hakkının organize edilmesini sağlayacak. Kurumsal temsilciler, pay sahibi olan veya olmayan bir kişinin pay sahiplerine başvurarak genel kurulda temsil yetkisinin kendisine verilmesini isteyen kişi veya kişiler olarak görev yapacak. Kurumsal temsilcilik bir meslek olmayıp pay sahiplerinin inisiyatifinde olacak. Kurumsal temsilci temsil yetkilerini, yayınlayacağı bir bildirge kapsamında isteyecek. Bu bildirge, anonim şirketin yönetimine, iç denetimine, bağımsız denetimine ve kurumsal yönetim ilkelerine göre yönetilmesi ve denetlenmesine ilişkin bir program olacak. Bu programda yatırım alanları, vazgeçilecek yatırımlar, finansman politikaları, kar dağıtım politikası, pazarlama politikası gibi politikaların esasları yer alacak. Kurumsal temsilci, her kategoride AŞ için geçerli olmakla beraber özellikle halka açık şirketlerde küçük ortakların örgütlenmesine imkan sağlayacak. Anonim Şirketlere Getirilen Denetim Yükümlülükleri Yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketlerin denetimi için tamamen yeni kabul edilebilecek bir sistemi getiriyor. Buna göre, halihazırda şirketlerin zorunlu organları arasında sayılan ve konuyla ilgili uzmanlığı bulunması gerekmeyen denetçi vasıtasıyla yapılan denetimler, yeni düzenleme ile yerini bağımsız denetim şirketlerine veya serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler vasıtasıyla yapılacak bağımsız denetime bırakıyor. Yapılacak denetimler finansal tabloları, konsolide finansal tablolarını ve yıllık raporları içerecek şekilde düzenlenecek ve bu denetimler uluslararası denetim standartlarına göre yapılacak. Kanun ile getirilen bir diğer yenilik de işlem denetçilerine yer verilmesi. Buna göre işlem denetçileri, şirketin kuruluş, sermaye artırımı ve azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul değer ihracı gibi işlemlerini denetleyecek. 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek Yeni Türk Ticaret Kanunu ile şirketlerin denetiminin, şirketlerin ölçeğine göre ya bağımsız denetim kuruluşları ya da en az bir serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir uzman tarafından yapılması öngörülüyor. Kanun koyucu tarafından yapılan düzenleme ile bir bağımsız denetleme kuruluşu bir şirketin denetlenmesi için bir denetçiye görev vermiş ve denetçi de yedi yıl arka arkaya o şirket için denetleme raporu vermişse, o denetçi en az iki yıl için değiştirilecek. Sirket toplantıları on-line olarak yapılabilecek Sermaye şirketlerinde yönetim kurulu; kolektif, komandit, limited ve anonim şirketlerde de ortaklar kurulu ve genel kurul toplantıları online gerçekleştirilebilecek. Şirketlerin elektronik ortamda toplantı yapabilmelerinin esas ve usulleri bir yönetmelikle düzenlenecek. Kanunda ayrıca herhangi bir pay sahibinin istemiyle özel denetim yapılabilmesine de imkan tanınıyor. Genel kurul, pay sahibinin özel denetim istemini kabul ederse mahkeme tarafından özel denetçi atanacak. Genel kurul özel denetim talebini reddeder ancak pay sahibi talebini tekrarlarsa genel kurulun kararı ne olursa olsun mahkeme tarafından bir özel denetçi atanacak. Finansal Tablolarda Düzenlenecek Muhasebe Standartları Yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre finansal tablolar, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun olarak düzenlenecek. Bu çerçevede ayrıca konsolide mali tabloların hazırlanması zorunluluğu da getirilmiş bulunuyor. TMSK, değişik ölçütteki işletmeler ve sektörler için, UFRS tarafından farklı düzenlemelere izin verildiği hallerde özel ve istisnai standartlar koyabilecek. Kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş bulunan kurum ve kurullar, Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun olmak ve TMSK’nın onayını almak şartıyla, kendi alanları için geçerli olacak standartlar ile ilgili sınırlı düzenlemeler yapabilecekler. Yıllık Faaliyet Raporunun İçereceği Hususlar Kanun koyucu tarafından yapılan düzenleme ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, şirketin, ilgili yıla ait faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunu, doğru, eksiksiz, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtacak. Yıllık faaliyet raporunda finansal durum, finansal tablolara göre değerlendirilecek. Raporda ayrıca, şirketin gelişmesine ve karşılaşılması muhtemel risklere de yer verilecek. Bu konulara ilişkin yönetim kurulunun değerlendirmesi de yıllık faaliyet raporunda yer alacak. Yönetim kurulu, yıllık faaliyet raporunu, finansal tablolar ve ekleri ile birlikte bilanço tarihini izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içerisinde hazırlayacak. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 57 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ KISA-KISA MARKA E -T İ C A R E T IS DÜNYASINDAN KISA KISA hazırlayan » adnan hakyemez haberler HABERLER DTO Baskanı Necdet Özer, BDDK tarafından yapılan düzenlemeyi degerlendirdi ''Banka kartları ve kredi kartları hakkındaki düzenleme çok yerinde'' B DDK, kredi kartı borcunda asgari ödeme sınırlarını yeniden düzenlemeye hazırlanıyor. Binlerce kişinin ekonomik krize girmesine ve intiharlara yol açan kredi kartı borçlarına yeni önlemler geliyor. Limitlere Yeni Düzenleme BDDK tarafından yapılan yeni düzenlemeye göre, 10 bin Lira'ya kadar limiti olan kredi kartlarında asgari ödeme sınırı, halen olduğu gibi yüzde 20 olacak; ancak 10 bin Lira'nın üstüne iki kademe getirilecek. Harcamalarda, 10 bin Lira'nın üstüne asgari ödeme sınırı yüzde 30, 20 bin Lira'nın üstüne ise yüzde 40 olacak. Başkan Necdet Özer'den Değerlendirme Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Yönetmelik'te yaptığı değişiklikle ilgili olarak yaptığı açıklamada, hayata geçirilecek olan yeni uygulamayla kredi kartla- 58 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, BDDK tarafından kredi kartlarına ilişkin olarak yapılan yeni düzenleme ile vatandaşların harcamalarını daha dikkatli yapacağını, kredi kartlarının da amacına yönelik olarak kullanılacağını söyledi. rının rastgele kullanımının önleneceğini, kredi kartı kullanıcılarının da sıkıntıya düşmesine engel olunacağını söyledi. ''Artık Vatandaşlarımız Mağdur Olmayacak'' Yeni uygulamanın ilk etapta bir zorluk gibi görülse de geçmişte 2 milyon kişinin yanlış kredi kartı kullanımı nedeniyle mağdur olduğu düşünüldüğünde yerinde olduğunun görüleceğini belirten DTO Başkanı Necdet Özer, ''Ne yazık ki ülkemizdeki birçok banka, müşterilerinin gelirine ve maaş bordrosuna bakmaksızın rastgele limitlerle kredi kartı dağıtıyor. Örneğin 1000 TL aylık geliri olan bir vatandaşın farklı farklı bankalardan almış olduğu kredi kartıyla aylık kullanım limitinin 30-40 bin TL'lere kadar çıktığını görmekteyiz. Bu durum da insanların ''nasıl olsa öderim'' mantığıyla yanlış harcama yapmalarına ve ilerleyen zamanlarda çıkmaza girmelerine sebep oluyor'' şeklinde konuştu. larını da amacına yönelik olarak kullanacaklarını belirten Başkan Necdet Özer, alışveriş kolaylığı, alışverişte canlılık, ödeme kolaylığı ve taksitlendirme gibi kullanıcılara birçok kolaylık sağlayan kredi kartlarına karşı olunamayacağı gibi ileride birtakım sıkıntılara düşülmemesi ve üzücü olaylarla karşılaşılmaması için bankaların da kullanım limitleri konusunda dikkatli olması gerektiğini söyledi. ''Uygulamayı Destekliyoruz'' Başkan Necdet Özer, BDDK tarafından hayata geçirilmesi planlanan uygulamayı canı gönülden desteklerini ifade ederek, kararın haklı ve yerinde olduğunu söyledi. Yeni çıkan uygulamayla birlikte vatandaşların harcamalarını daha dikkatli yapacağı gibi kredi kart- www.dto.org.tr OCAK 2011 Dıs Ticaret Beklenti Anketi'nin ilk sonuçları, 2011'e yönelik ümitleri artırdı. 388 firmanın katıldıgı ankete göre, 2011 yılından beklenti çok yüksek. 2008 yılı rekoru bu yıl kırılabilir D ış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından üçer aylık dönemler halinde uygulanacak olan Dış Ticaret Beklenti Anketi'nin ilk sonuçları Devlet Bakanı Zafer Çağlayan tarafından açıklandı. Toplam ihracatın yüzde 43'ünü, ithalatın yüzde 39'unu temsil eden 388 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen ankete göre, ihracat beklenti endeksi bu yılın ilk çeyreğinde, 2010 yılının son çeyreğine göre 11,4 puan artarak 122,7'ye yükseldi. Bakan Zafer Çağlayan'dan İyimser Tablo Anketin sonuçlarını değerlendiren Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Yıl sonunda kriz öncesi dönem olan 2008 yılındaki ihracat rakamını yakalamayı ve üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Yani 132 milyar Dolar civarında bir ihracat öngörüyoruz." dedi. Geçen yılı 113,7 milyar Dolarlık ihracatla tamamlayan Türkiye, 2008'de 131,5 milyar Dolar ile rekor kırmıştı. Uluslararası piyasalarda altın fiyatlarının rekor seviyelere tırmanması ile 'yastık altı' olarak tabir edilen rezervler ekonomiye geri dönmeye başladı. Altın Madencileri Derneği'nden alınan bilgilere göre son iki yılda yaklaşık 400 ton altın bozduruldu. Bu sayede ekonomiye 18 milyar Dolarlık bir doping sağlandı. KISA-KISA Çalısma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer: Kayıt dısı % 15’e inerse 13 milyar Lira kaynak saglanır Kayıt dışını yüzde 15'e düşürmenin 12-13 milyar Liralık bir kaynak yaratacağını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 16 milyon insanı kayıt altına aldıklarını söyledi. D TO Dergisinin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 2023 hedefi olan kayıt dışını yüzde 15’e düşürmenin 12-13 milyar Liralık bir kaynak yaratabileceğini, söyledi. ''Bir Puan 820 Milyon Lira Demek'' ''Kayıt dışılığı sıfırlamak mümkün olmadığına göre, bir puan kayıt dışılığı düşürürsek, yaklaşık 820 milyon lira gelir elde edeceğimizi tahmin ediyoruz'' diyen Bakan Ömer Dinçer şunları söyledi: ''Bugün tarım dışı sektörde kayıt dışılığın yüzde 30’lar olduğunu düşünürsek, yüzde15'lik bir iyileştirme ile elde edilecek para 12-13 milyar Lira olabilir. Buna tarım sektörünü de dahil edince ikiye katlanacağını düşünün. O miktarda kaynağı dünyanın hiçbir yerinden temin etmek mümkün değil''. 16 Milyon İnsan Kayda Alındı 32 milyar Lira olan sosyal güvenlik açığını 2009’da 27 milyar Lira'ya çektiklerine işaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ''Yaklaşık 5 milyar Liralık bir azalma oldu. Bunun bir milyar Lirası kayıtdışılığın azaltılmasıyla sağlandı. 2010’da 16 milyon insanı kayıtlı olarak çalıştırmayı ve prim almayı başardık'' dedi. DTO'dan yerli üreticilere tam destek Tüketici Güven Endeksi Aralık'ta bir önceki aya göre yüzde 0,38 azalarak 90,99 değerini aldı. Merkez Bankası tarafından açıklanan Endeks, Kasım Ayı'nda 91,34 değerini alarak Ocak 2008'den bu yana en yüksek seviyesine yükselmişti. Denizli Ticaret Odası, öğrencilere yapacağı yardımı fırsat bilerek Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi öğrencilerin giyecek ve ayakkabılarını özellikle Denizli’de üretilen ürünlerden seçti. D enizli Ticaret Odası, iştirakleri arasında yer alan ABİGEM A.Ş.’nin uzun süren çalışmaları sonucunda gerçekleştirdiği Yeşilyuvalı Ayakkabıcılar Kümelenmesi’nin ürettiği ayakkabıları tercih ederek Denizli'deki tüm kurum ve kuruluşlara örnek oldu. Böylece Denizli Ticaret Odası tarafından hem öğrencilere destek olundu hem de yerel üretim ve kümelenmeyi başarılı şekilde ayağa kaldıran firmalara maddi ve manevi anlamda destek verildi. Kışlık kıyafetler ile ayakkabılardan oluşan malzemeleri okul müdürlerine teslim eden Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli Ticaret Odası olarak Denizli'deki yerli üreticileri desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 59 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ KISA KISA Bütçe açıgı geçen yıl yüzde 25 azalarak 39 milyar 600 milyon Lira olarak gerçeklesti. Faiz 4’te 1’e Düstü, Bütce Acıgı 10 Milyar Lira Kücüldü M aliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılında 293 milyar 628 milyon Liralık gidere karşılık, bütçe gelirlerinin 254 milyar 28 milyon Lira olarak gerçekleştiğini belirtti. Böylece, bir önceki yıla göre yüzde 25 azalan açık rakamı, 50 milyar hedefinin altında kaldı. GEKA Genel Sekreteri Mehmet Aydıner, Güney Ege Kalkınma Ajansı'nın bölge için büyük bir şans olduğunu belirtip, proje başvurusu yapacakların ellerini çabuk tutmasını istedi. Faiz Giderleri Azaldı Vergi gelirlerinin yüzde 22.1 arttığı yıl, faiz giderleri 2010 yılında 2009’a göre yüzde 9.2 azaldı. Türkiye’nin önceki yıllara göre 4’te bir daha az faiz ödediğine dikkat çeken Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi uygulamasına ilişkin şu sonuçları aktardı: Aralık Ayı'nda bütçeden 37 milyar 858 milyon Lira harcama yapıldı, 21 milyar 747 milyon Lira gelir elde edildi. Böylece aralık bütçesi 6 milyar 110 milyon Lira açık verirken, faiz dışı açık da 14 milyar 273 milyon Lira oldu. 2010’da ise merkezi 60 MARKA E -T İ C A R E T IS DÜNYASINDAN KISA KISA hazırlayan » adnan hakyemez haberler HABERLER Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 yönetim bütçe giderleri 293 milyar 628 milyon Lira, faiz hariç bütçe giderleri de 245 milyar 332 milyon Lira oldu. Vergide Yüzde 22’lik Artış Vergi gelirleri yüzde 22 artarak 210 milyar 532 milyon TL oldu. Böylece başlangıç hedefi olan 193 milyar TL’nin 17 milyar 208 milyon TL üzerinde gerçekleşti. Faiz giderleri 2010 yılında 2009’a göre yüzde 9.2 azalarak 48 milyar 296 milyon TL olarak gerçekleşti. Böylece faiz harcamaları için bütçede öngörülmüş olan 56 milyar 750 milyon TL ödeneğin yüzde 85.1’i kullanıldı. Aynı dönemde faiz dışı fazla geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 20 kat artarak 8 milyar 697 milyon lira oldu''. Faiz Hedefin 8 milyar Altında Bu rakamların bütçe performansını gösterdiğini vurgulayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, faiz harcamalarının hedefin 8 milyar altında kaldığını belirterek 2011’de gelişmelere göre gerekli tedbirleri alacaklarını söyledi. DTO Başkanı Necdet Özer, eşya ve yük taşımacılığı yapan ve toplam yüklü ağırlığı 3.5 tonu geçmeyen kamyonet sahiplerinin zorunlu olarak bulundurması gereken K1 ve K2 yetki belgelerinde indirim süresinin 31 Aralık 2011 tarihine kadar uzatıldığını kaydetti. Issiz sayısı geçen yıla göre 398 bin kisi azaldı İ şsizlikle ilgili olumlu haberler gelmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Ekim Ayı'nda işsizlik oranı yüzde 11,2'ye geriledi. İşsiz sayısı da geçen yıla göre 398 bin, geçen aya göre de 33 bin kişi azaldı. Ekim Ayı'nda Türkiye'deki işsiz sayısı 2 milyon 901 bin kişi oldu. Geçen yıl Ekim Ayı'nda işsiz sayısı 3 milyon 299 bin olarak gerçekleşmişti. Ekonomistler, mevsimsellikten arındırılmış verilerin de gerilemeye işaret ettiğini belirterek işsizlik oranının önümüzdeki aylarda daha da düşmesini bekliyor. İşsizliğin Düşmesi Bekleniyor Fortis Ekonomik Araştırmalar tarafından yayımlanan notta, "Yılın 4. çeyreğinde ekonomik aktivitenin hız kazandığını düşünüyoruz. Bu doğrultuda, işsizlik oranındaki düşüşün sürmesini bekliyoruz." denildi. TÜİK'in verilerine göre kentlerde işsizlik oranı 1,9 puanlık azalışla yüzde 13,6, kırsal yerlerde ise 1,8 puanlık azalışla yüzde 6,4'e düştü. Genç nüfusta işsizlik oranı 21,3'e geriledi. Ekim döneminde istihdam edilenlerin sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 953 bin kişi arttı. Böylece toplam çalışan sayısı 22 milyon 972 bin kişiye ulaştı. Tarım sektöründe çalışan sayısı 353 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 600 bin kişi artış gösterdi. www.dto.org.tr KISA-KISA OCAK 2011 Halka açılmak isteyen KOBI'ye müjde SPK Başkanı Vedat Akgiray, birkaç KOBİ'nin biraraya gelerek halka açılmak için şirket kurabileceğini söyledi. S ermaye Piyasası Kurulu'ndan halka açılmak isteyen KOBİ'lere müjde geldi. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, birkaç KOBİ'nin biraraya gelerek halka açılmak için şirket kurabileceğini söyledi. KOBİ'lerin birleşerek halka arzı için hukuki değişiklik gerekmediğini belirten Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Akgiray, halka arz için birleşen KOBİ'lerden biri batarsa sıkıntı olmayacağını ve birleşen KOBİ'lerden birinin isterse ortaklıktan çıkabileceğini belirtti. Genç Girişimciler Kurulu Bölgesel İstişare Toplantısı nedeniyle Denizli'ye gelen genç girişimciler Denizli Ticaret Odası'nı ziyaret etti. DTO Başkanı Necdet Özer genç girişimcilere ziyaret için teşekkür etti. T Kursiyerler Sertifikalarını Aldı D 2010 Yılında En Çok Borsa Kazandırdı ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları 2010 sonuçlarını açıkladı. TÜİK'ten yapılan resmi açıklamaya göre, finansal yatırım araçları, yıllık bazda getiri oranlarına göre, ''İMKB 100 Endeksi, külçe altın, mevduat faizi, Amerikan Doları ve Euro'' olarak sıralandı. Yıllık süreçte ÜFE ile indirgendiğinde, İMKB 100 Endeksi yüzde 20,81 ve külçe altın yüzde 14,60 oranında kazandırdı. Bu süreçte, mevduat faizi yüzde 0,86, Amerikan Doları yüzde 7,22, Euro ise yüzde 15,98 oranında kayba neden oldu. 'Denizli’deki KOBI’ler için KOBI Yönetimi Sertifika Programı' düzenlendi. Seminere katılanlara sertifikaları dagıtıldı. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli'deki sanayi ve ticaret odaları olarak her zaman yardımlaşma içinde olduklarını belirterek, bugün olduğu gibi yarın da ileriye dönük tüm projelerde her zaman gençlerin yanında olacaklarını söyledi. enizli’deki KOBİ’ler için KOBİ Yönetimi Sertifika Programı çerçevesinde seminere katılanlara sertifikaları dağıtıldı. Törene, Vali Yavuz Erkmen, A Bank Genel Müdürü Hamit Aydoğan, DTO Başkanı Necdet Özer, BASİAD Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu ve davetliler katıldı. DTO'dan Eğitime Tam Destek Törende bir konuşma yapan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli Ticaret Odası olarak bugüne kadar, doğrudan ya da dolaylı olarak eğitim alanında yapılan tüm faaliyetlere destek olduklarını söyleyerek, “Bunu bazen eğitim kurumu yaptırarak, bazen met verenlere yönelik “Turizm Elçileri” adı altında bir eğitim daha gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi. 147 Katılımcı Sertifikalarını Aldı verdiğimiz burslarla, ödüllendirme çalışmalarıyla, bilgi yarışmaları ve çeşitli sponsorluklar şeklinde gerçekleştirerek yürüttük. Asli görevlerimizin yanında, sosyal sorumluluğun bir gereği olarak gördüğümüz eğitim faaliyetlerini bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. İşte bugün sertifika töreninde birlikte olduğumuz, “Kobi Yönetimi Sertifika Programı” çalışması da bunlardan biridir” dedi. Başkan Necdet Özer ayrıca, bu yıl içerisinde turizm sektöründe hiz- A Bank Genel Müdürü Hamit Aydoğan da, seminerin Denizli’den önce Eskişehir ve Trabzon illerinde düzenlendiğini ve 15 ilde daha düzenleneceğini söyleyerek, Denizli’de 147 katılımcının sertifika alacağını belirtti. ''Denizli, Krizden En Erken Çıkan İl'' Vali Yavuz Erkmen ise, Denizli’nin sanayisi ve diğer sektörleri ile Türkiye’de ileri konumda olan illerden biri olduğunu vurgulayarak, Denizli’nin yaşanan ekonomik krizden en erken çıkan il olduğunu Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 61 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ MARKA E -T İ C A R E T Denizli’de faaliyet gösteren firmaların yönlendirilmesi ve firmaların bu doğrultuda inovasyon ve Ar-ge çalışmaları yapmasına öncülük eden EBIC-EGE, Denizlili firmalardan Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi ile Yorka Nakış’ın uluslararası pazarlara açılım sürecinde etkili oldu. Denizli Is Dünyası EBiC-EGE ile Dünyaya Artık Daha Yakın! hazırlayan » mehmet yatkın haber GEZİ Dentaş geliştirdiği ambalajlama teknolojisini Maltalı bir firma ile paylaşırken, Yunanistan’da faaliyet gösteren Compucon yazılım şirketinin nakış sektörüne yönelik geliştirdiği yazılım da Yorka’nın satın alımıyla Denizli’ye kazandırıldı. Dentaş, Maltalı Firmayı Rakiplerinin Önüne Geçirdi EBİC-EGE aracılığı ile yayınlanan ticari işbirliği anlaşmalarının ilk önemli imzası Dentaş Kağıt Ambalaj Sanayi ile Malta merkezli Cardinal Health Malta arasında gerçekleşti. EBiC-EGE Basarı Öyküleri Ü rettiği birbirinden kaliteli ürünleri dünyanın dört bir yanına ihraç eden Denizli'nin dışa açılım sürecinde aktif bir rol oynayan Denizli Ticaret Odası, bünyesinde hayat verdiği Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi ile Denizlili işadamlarının dünyadaki sesi kulağı olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği’nin Rekabet ve Yenilik Programı çerçevesinde EBiC-EGE'den Büyük Hizmet 62 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 oluşturulan Avrupa İşletme Ağı kapsamında, Denizli Ticaret Odası bünyesinde faaliyet gösteren Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi (EBIC-EGE) kurulduğu ilk günden itibaren önemli ticari işbirliklerine imza atıyor. Denizlili Firmalara Büyük Destek 47 ülke 580 merkez ile faaliyet gösteren Avrupa İşletmeler Ağı’na 47 ülke ve 580 merkez ile faaliyet gösteren Avrupa İşletmeler Ağı’na Denizli’de faaliyet gösteren firmaları yönlendiren Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi iki önemli işbirliğinin gerçekleşmesine aracılık yaptı. Maltalı firma, EBIC-EGE yetkililerine başvurarak Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi’nin geliştirdiği ambalajlama teknolojisine ilgi gösterdiğini iletti. Bunun üzerine EBIC-EGE danışmanlığında yapılan görüşmeler sonucunda karton paketleme sisteminin kendilerine avantaj getireceğini düşünen Maltalı yetkililer, Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi ile teknolojik işbirliği anlaşması imzaladı. İki firma arasında imzalanan anlaşma ile Maltalı firma üretim maliyetlerini azaltarak hem karlılık oranını gözle görünür bir şekilde arttırdı hem de müşterilerine uygun fiyatlardan ürünlerini ulaştırmaya başladı. Dentaş Kağıt Ambalaj Sanayi ise gerçekleştirdiği dış ticaret deneyimlerine bir yenisini daha eklerken, yeni bir pazara girerek yeni müşteri profillerine ulaşma imkanı kazandı. Yorka, Nakışçılara Özel Yazılımı Denizli’ye Kazandırdı EBIC-EGE uzmanlarının gösterdiği ilgiyle hızla sonuçlanan bu anlaşmanın bir benzeri de Yunanistanlı bir firma ile Dünyanın dört bir yanından gelen ticari işbirliği ve ortaklık arayışlarını Denizli iş dünyası ile paylaşan EBİC-EGE, dünya pazar listesini girişimcilere sunmuş durumda. Bu konuda son derece önemli bir misyonu gerçekleştiren EBİC-EGE çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. www.dto.org.tr OCAK 2011 HABERLER EBİC-EGE ile tekstil, yazılımla kalite kazandı EBİC-EGE aracılığı ile Denizlili firmalarla tanışan EOS V3 Professional Elite yazılım, firmalara ne katkı sağlayacak? Bu tasarım, tekstil sektörünün geleceği açısından hayati bir önem taşıyor. Tekstil sektöründe havlu, bornoz ve nakış tasarımları, ürünün satışında direkt olarak rol oynarken nakış tasarımında en önemli unsur, iyi bir tasarımcı ve tasarımcının işini kolaylaştıran yazılım olarak karşımıza çıkıyor. İşte EOS Nakış Tasarım Yazılımı, tasarımcının yaratıcılığını ortaya çıkarması konusunda kendisine geniş bir hareket alanı sağlıyor ve nakış makinesinin özelliklerine göre tasarımı yorumlayıp yol gösteriyor. Nakış firmaları da EOS tarafından oluşturulan dosyaları kullanarak hatasız ve kaliteli üretim yapıyorlar. gerçekleştirildi. Yunanistan’da faaliyet gösteren Compucon yazılım şirketinin temsilcisi Thomas Vassaras’ın nakış sektörüne yönelik geliştirdiği EOS V3 Professional Elite yazılımı için Türkiye’de distribütörlük vermek amacıyla EBICEGE’ye başvurması üzerine Denizli'nin güçlü firmalarından Yorka Yazılım ile görüşmeler başladı. İki Firma Arasında Ticari İşbirliği Anlaşması İmzalandı İki firma arasında yapılan görüşmelerin ardından bilgisayar mühendisliği altyapısı ve 35 yıllık ticari tecrübesi ile nakliyat ve tekstil başta olmak üzere çeşitli üretim sektörlerinde yazılımlar geliştiren Yorka Yazılım şirketi, nakış sektöründe geçmişteki tecrübelerini geliştirmek amacıyla Compucon Yazılım şirketinin ticari işbirliği teklifini olumlu karşıladı. EBIC-EGE desteğiyle başlayan görüşmelerde, firmalar yapacakları işbirliğinin detayları üzerinde yaptıkları 3 aylık çalışmanın ardından 2010 yılının Kasım ayında İstanbul’da bir araya gelerek ticari işbirliği anlaşmasını imzaladılar. EBİC-EGE aracılığı ile gerçekleşen işbirliklerinin Denizli Ekonomisi'ne ciddi bir kazanç sağladığını ifade eden DTO Başkanı Necdet Özer, Denizlili firmaların bu ticari köprü ile hem AR-GE çalışmalarına önem verdiklerini hem de ciddi gelirler elde ettiklerini söyledi. sektörünün yaygın olduğu Denizli’de ilgili firmalar açısından yararlı ve inovatif bir hizmet sunacağını, yazılımın geliştirilmiş özellikleriyle firmaları ticari işlemlerde bir adım öne taşıyacağını vurguladı. Kamil Yörükoğlu ayrıca EBIC-EGE’nin danışmanlığından ve işbirliği sürecindeki ilgisinden memnuniyet duyduklarını, yeni ticari işbirlikleri konusunda EBIC-EGE’nin desteğini 2011 yılında da beklediklerini söyledi. İki firma arasında yapılan anlaşma gereği Yorka Yazılım, EOS V3 Professional yazılımın distribütörlüğünü alarak, çalışmalarına başladı. Süreç sonunda teknik bir değerlendirme yapmak amacıyla Yorka Yazılım'ı ziyaret eden EBIC-EGE Proje Uzmanı Süleyman Karakaya, firma temsilcisi Kamil Yörükoğlu ile yaptığı toplantıda önümüzdeki dönemde gerçekleşebilecek olası işbirlikleri hakkında firmayı bilgilendirdi. Toplantıda, Kamil Yörükoğlu distribütörlüğünü aldıkları EOS V3 Professional Elite Yazılımı'nın nakış ''Birimimiz 47 Ülke ve 580 Merkez ile Yoluna Devam Ediyor'' EBIC-EGE'nin çalışmaları ile ilgili değerlendirmede bulunan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, ''Firmalar arasında ticari ve teknolojik işbirliklerinin kurulması konusunda aracılık rolü üstlenen birimimiz, Avrupa İşletmeler Ağı konusunda bilgilendirme çalışmalarına hız vermiş durumda. 47 ülke ve 580 merkez ile faaliyet gösteren Avrupa İşletmeler Ağı’na Denizli’de faaliyet gösteren firmaların yönlendirilmesi ve firmaların bu doğrultuda AR-GE çalışmalarının yapılması Denizli Ekonomisi'nin geleceği açısından son derece önemli'' dedi. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 63 S E K TÖ R HABERLER D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ MARKA EBIC-EGE E -T İ C A R E T ebic-ege DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC hazırlayan » mehmet yatkın Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi DUYURULARI Gıda Tamamlayıcı Madde Üreticileri için Ispanya'dan Çagrı REF: 20101229118 G ıda tamamlayıcı maddeleri yurtdışındaki pazarlara dağıtan firma, İspanyol pazarında oldukça iyi bilinen bir markanın da dağıtımını üstlenmiş durumdadır. Markanın ürün çeşitleri arasında arı sütü, ginseng, morina karaciğer yağı, havuç yağı, arı reçinesi, kitosan, sarımsak ve yeşil çay yer almaktadır. Ancak bu ürünler bilinen formunun dışında kapsül, yumuşak jel toplar, vejeteryan kapsüller ya da haplar şeklinde de sunulmaktadır. Oldukça geniş ve güvenilir bir müşteri portföyüne sahip olan firma, ürünlerini farklı şekillerde üretebilecek taşeron firmalarla bağlantıya geçmek istemektedir. Makedon Firmanın Dagıtımcı ve Ortaklık Arayısı REF: 20101201022 M akedonya’da faaliyet gösteren bir firma; ısıtma, havalandırma ve güneş enerjisi sistemleri için ekipman üretimi yapmaktadır. Bu ürünler arasında özellikle panel radyatörler için ürettiği 12'den 36 kW'a kadar gücü olan elektrikli boylerler (kazan) için dağıtımcılara ihtiyaç duyan Makedon firma, karşılıklı üretim ile de ilgilenerek ısıtma, yalıtım ve güneş enerjisi sektöründe üretim (kazan, kolektör, genleşme tankı, havalandırma ve yalıtım) yapan firmalara ortaklık önermektedir. 64 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Giysilerin güveden korunması amacı ile naftalin ve haşarat ilacı üreten firmalara yuvarlak misket üreten bir firma; ürünlerini satabileceği Türk firmalar aramaktadır. Firmaların, misketleri işlemden geçirerek ya da doğrudan kendi markaları ile pazarlayabilecekleri belirtilmiştir. Metal atıkları ve hurda madenleri kesmeye yarayan çevre dostu yeni bir teknoloji geliştiren Avusturyalı firma, metal geri dönüşüm alanında ekonomik geri dönüşüm çözümleri sunmaktadır. Mikrobik Tehdit Algılama Teknolojisi Arayısı REF: 10 GB 41n8 3JJN İ ngiltere'de faaliyet gösteren bir küresel teknoloji firması, sektöründe yeni teknolojilere ihtiyaç duymaktadır. Firmanın arayışta olduğu teknoloji, mikrop ya da zehirli madde içerebilecek herhangi bir biyolojik malzemenin algılanmasını sağlamalıdır. Basit çözümlü biyokimyasal işlemlerde 15 dakikanın altında tamamlanması gereken bu teknoloji, firmanın belirlediği platformda ayırt edici testler uygulanarak dikkate alınacaktır. Yapılması muhtemel işbirliklerinin türü, projenin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak belirlenecektir. Enerji Tasarrufunda Dagıtımcı Arayısı - REF: 20101202010 D animarkalı firma, enerji tasarrufu alanında faaliyet göstermektedir. Firma, doğal gaz ya da dizel yakıtlar kullanarak çalışan kazan sistemleri ve her türlü içten yanmalı motorlar için test edilmiş, sertifikalandırılmış ve onaylanmış enerji tasarrufu çözümleri üreterek piyasaya sunmaktadır. Firma ürünleri için dağıtımcılar aramaktadır. www.dto.org.tr OCAK 2011 DENiZLi EBIC BiLGi VE BASVURULARINIZ iÇiN EBIC-EGE Denizli DENİZLİ TİCARET ODASI Sedef Hastalıgı ve Akne gibi Cilt Hastalıklarının Tedavisi için Yeni Bir Bilesen - REF: 10 GR 49R2 3JZK Y unanistan'da faaliyet gösteren bir firma, sağlık sektöründe teknolojik çalışmalar yapmaktadır. Firma bu kapsamda, dermotolojik tedaviler için piyasada bulunan retinoik asit gibi retinoidlerin yan etkisini azaltmak amacı ile yeni bir poliamin konjugat geliştirmiştir. Firmanın çeşitli araştırmalar sonucu geliştirdiği bu madde; sedef ve akne gibi hastalıkların tedavisi ile kanserin önlenmesinde kullanılabilmektedir. Firma, bileşenin geliştirilmesi için eczacılık ya da biyoteknoloji alanında uzmanlaşmış kuruluşlarla lisans sözleşmesi ve teknik destek konularında işbirliği yapmak istemektedir. Adres » Denizli Ticaret Odası Binası Oğuzhan Caddesi No.5 K.4 20100 DENİZLİ T. +90 258 241 17 37 Bosna Hersek’te ortopedik mamuller üreten bir firma; ortopedik ayakkabıların üretiminde kullanılan malzemelerin temini için başta deri olmak üzere ortopedik ürünlerin yapımında kullanılan tüm malzemeleri üreten firmalarla temas kurmak istemektedir. Fransa'dan Dokunmamıs Kumaslar için Kaplama Teknolojisi Arayısı - REF: 10 FR 38m9 3JHW K urutma torbalarının üretimi konusunda uzmanlaşmış Fransız bir firma, dokunmamış kumaşların eritme işlemiyle kaynaklanarak kaplanmasına olanak tanıyan yeni bir teknoloji arayışı içerisindedir. Bununla amaçlanan, kumaşların nem tutma ve transferindeki üst özelliğinden dolayı kurutma torbalarının üretilmesinde kullanılmasıdır. Talep edilen hizmetler ise şöyledir: Teknoloji konusunda teknik uzmanlığın sağlanması ve tahsis edilecek makinanın Fransız firmanın üretim tesislerine kurulumu. EBIC-EGE 600 mm ile 900 mm arasında dijital projeksiyon yüzeye sahip küreler üretmek isteyen İskoç firma, kaplama malzemeleri alanında çalışanlarla ticari işbirliği kurmak istemektedir. Endoskoplar için Teknoloji Arayısı - REF: 10 NL 60AF 3JE7 Hollandalı bir firma cerrahi ve tanısal prosedürlerde kullanılan cihazlar için akıllı kaplama uygulamaları aramaktadır. H ollandalı bir firma, cerrahi cihazlar için akıllı kaplama uygulamalarında tecrübeli Türk firmalarıyla teknik işbirliği yapmak istemektedir. Kaplama ya da yüzey işleme süreçleri ise cerrahi ve tanısal prosedürlerde kullanılan cihazlarda daha düşük bir adherans ve etkili bir temizlik işlemiyle sonuçlanmalıdır. Rus Firmadan Tekstil Sektörü için Ticari Aracılar Arayısı REF: 20101229041 R us bir firma, giyim eşyaları üretmektedir. Firma, dikim ekipmanı, kumaş, iplik ve giyim aksesuarı üreten firmalarla işbirliği yapmak istemektedir. Yeni gelişmekte olan Rus firması, kabul edilebilir fiyatlarla Türk firmaları ile çalışacağını belirtmektedir. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 65 HABERLER S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ EBIC-EGE MARKA E -T İ C A R E T ebic - ege DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC hazırlayan » mehmet yatkın Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi DUYURULARI Toz Haline Getirilmis Malzemelerin Havalı Püskürtülmesi için Yeni Bir Teknoloji - REF:10 PL 64BF 3K0N P olonya'da bir grup araştırmacı, etkinliklerini artırmak amacıyla tozların havalı püskürtülmesi teknolojisini geliştirmiştir. Teknolojinin genel kullanım alanları; deoksidasyon, desülfürizasyon ve defosforizasyon, yeniden karbonlama, diğer arıtım süreçleri ve tozların havalı püskürtülmesi işlemidir. Polonyalı firmanın geliştirdiği bu teknoloji, üretim maliyetlerini oldukça düşürmektedir. Tekstil Fabrikasına Ortaklık Arayısı - REF: 20101228096 1 5 yıldır tekstil sektöründe faaliyet gösteren Rus bir firma yüksek kalitede örme kumaşlar üretmektedir. Firma, kendisini devamlı yenilemekte ve üretilen ürün yelpazesini geliştirmek istemektedir. Bu gelişim sürecinde de pamuk, rayon, polyester jarse kumaşları üretmeye başlayacak ortak fabrikalar kurma arayışındadır. Ortak kurulması hedeflenen bu fabrikanın potansiyel ortaklarının daha önce uluslararası alanda çalışma yapmış olması ise beklenmemektedir. 66 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Yüzyıldan uzun bir süredir endüstriyel, hidrolik, makine, gri ve sfero dökme demirden dekoratif döküm işi ile ilgilenen Bulgar firması taşeron hizmeler verebilecek Türk firmalar aramaktadır. Termal ve Ses Geçirmez %100 Yün Dogal Malzeme REF: 10 IT 55W7 3JL8 İ talya'da bir firma, giyime uygun olmadığı için ıskartaya atılan %100 yün elyaf malzemeden yenilikçi paneller üretmek için yeni bir teknoloji geliştirmiştir. Bu malzemenin yenilikçi yanı, ses ve ısı yalıtım sistemine sahip olmasıdır. Teknoloji, mükemmel ses emilimi sayesinde A Sınıfı ISO 354 belgesine sahiptir. Firma, ürünü kullanıma uygun hale getirmek ve iyileştirmek için inşaat, tekstil ve giyim sektöründen ürünün uygulanabilirliğini test edecek endüstriyel ortaklar aramaktadır. Sentetik Dökme Demir Üretimi REF: 10 PL 64BF 3K0L Ürün geliştirme ve pazar yönetimi konusunda sektöre danışmanlık yapan İskoçyalı bir firma, tasarım, geliştirme, test etme, kalitelendirme ve yeni ürün geliştirme konularında profesyonel firmalara taşeronluk öneriyor. P olonya'da faaliyet gösteren bir firma, demir alaşımlarındaki karbon içeriğini artırmak amacı ile farklı çalışmalar yapmaktadır. Bu konuda önerilen metot ise yeniden karbonlama işlemine başvurmaktır. Bu da farklı türdeki karbonlayıcı ve metotların kullanılmasıyla sağlanabilir. Firma, bu konu ile ilgilenen firmalarla ticari anlaşmalar ya da üretim alanında birlikte çalışabileceği ortaklar aramaktadır. www.dto.org.tr OCAK 2011 DENiZLi EBIC BiLGi VE BASVURULARINIZ iÇiN EBIC-EGE Denizli DENİZLİ TİCARET ODASI Sıvıların PH Degerini ve Diger Parametrelerini Ölçmek için Kablosuz Sensörlü Manyetik Karıstırıcı - REF: 10 ES 28G2 3JMR İ spanya'da kamusal bir araştırma örgütü, örnekleri karıştırmak ve parametreleri kontrol etmek amacıyla elektrik kablosuna ihtiyaç duymayan, bir veya birkaç sensöre sahip manyetik karıştırıcılı yeni bir cihaz tasarlamıştır. Bu cihaz, gerçek zamanlı kontrol ve ölçüm sağlamaktadır. Araştırma grubunun tasarladığı manyetik karıştırıcı; küçük bir çubuk mıknatısı ve manyetik alan oluşturan bir döner manyeto olmak üzere iki parçadan oluşmaktadır. Kurum, teknolojinin patentini lisanslamak veya işbirliği yapmak isteyen firmalar aramaktadır. Hırvatistan'dan Türk Firmalara Franchise Ortaklık Teklifi - REF: 20101228100 I SO 9000 Belgesi ile sağlıklı uyku ürünleri, yatak ve tekstil malzemesi üretimi, kürk yapımı ve boyaması, deri işlemesi, bavul ve el çantaları yapımı ile kemer ve ayakkabı üretimi konularında faaliyet gösteren Hırvatistan'ın önde gelen firmalarından biri franchise ortaklar, şirket ortaklığı ya da karşılıklı üretim olanaklarını görüşebilecekleri firmalar aramaktadır. Firma ayrıca yolcu taşımacılığı ve ülke içi ve dışında kargo taşımacılığı yaptığı için işbirliği yaptığı firmalara ulaşım-lojistik konusunda da destek verecektir. EBIC-EGE Adres » Denizli Ticaret Odası Binası Oğuzhan Cad. No.5 K.4 20100 DENİZLİ T. +90 258 241 17 37 Polonyalı bir firma, briketleme konusunda üretim hattı arayışı içerisindedir. Bu teknolojik üretim hattı, birbirine bağlı makinalardan ve kapalı bir çevrimden oluşmalıdır. Üretim hattı, hammaddelerin kullanılması için bir teleskobik taşıyıcıya, filtrelere ve briketleme makinalarına sahip olmalıdır. Hollanda’da, yer altındaki kablo ve borulara zarar vermeyen, yeni bir çelik-plaka oto korkuluk sistemi geliştiren firma, teknik destekle beraber ticari anlaşmalar aramaktadır. Polonya'dan Dogal Mineral Yönetimi Teknolojisi Arayısı REF: 10 PL 61AJ 3JPD D oğal minerallerin örtü katmanları humus gibi maddeler içerdiği için genellikle rehabilitasyon çalışmaları dışında kullanıma uygun değildir. Oysa ki, çamur katıkları ve kaya taneciklerinden arındırıldığı takdirde yol yapım çalışmalarında katman olarak da kullanılabilir. Bu sistemi uygulamak isteyen Polonyalı bir firma, kaya parçaları içeren örtü tabakasından türeyen doğal minerallerin yönetimi için Türk firmalarından yeni bir teknoloji arayışı içindedir. Aranan yönetim sistemi, kaya parçacıkları içeren örtü tabakasından türeyen 0-2 mm aralığındaki doğal mineraller üzerine odaklanmalıdır. Yüzey tabakasının arındırılması teknolojisi kaya parçacıklarını eleme ve çamur birikintilerinin büyüklüğünün azaltılması işlemlerine sahip olmalıdır. Titreşimli elekler bu konuda uygun cihazlardır. Mevcut problemin çözümü için laboratuvarda geliştirme aşamasında olan ya da bitmiş tüm teknolojiler kabul edilecektir. Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 67 hazırlayan » eren çizmeci fuarlar haberler HABERLER 68 S E K TÖ R D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ FUARLAR MARKA BAŞLAMA BİTİŞ FUARIN ADI YER ŞEHİR 10 Şubat 11 13 Şubat 11 Konya Ayakkabı Yan Sanayi ve Moda Fuarı (Yaz Modelleri) TÜYAP Konya 10 Şubat 11 13 Şubat 11 Uluslararası Kapı Fuar Yeşilköy İstanbul 10 Şubat 11 13 Şubat 11 EMITT 2011 15. Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı TÜYAP İstanbul 11 Şubat 11 20 Şubat 11 Avrasya Boat Show 2011 5. Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Yeşilköy İstanbul 16 Şubat 11 17 Şubat 11 14. İnsan Kaynakları Fuarı Lütfi Kırdar İstanbul 16 Şubat 11 19 Şubat 11 IF Wedding Fashion İzmir “Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı” Yeşilköy İzmir 16 Şubat 11 19 Şubat 11 Anfaş Food Product 18. Uluslararası Yiyecek ve İçecek Fuarı Antalya Fuar Merkezi Antalya 16 Şubat 11 20 Şubat 11 2011 Avrasya Emlak Yatırım Fuarı 2011 Yeşilköy İstanbul 17 Şubat 11 20 Şubat 11 TÜYAP Adana 17 Şubat 11 20 Şubat 11 TÜYAP Adana 17 Şubat 11 20 Şubat 11 Adana İnşaat 2011 5. Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri Fuarı TÜYAP Adana 17 Şubat 11 20 Şubat 11 4. GOLDİSTANBUL TÜYAP İstanbul 17 Şubat 11 20 Şubat 11 20. Uluslararası Anne, Bebek, Çocuk Ürünleri Fuarı İstanbul Fuar Merkezi İstanbul 23 Şubat 11 27 Şubat 11 AEGEANAGRI 7. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı EGS Fuar Merkezi Denizli 24 Şubat 11 27 Şubat 11 MODACC 2011 Moda Aksesuarları Fuarı Litfi Kırdar İstanbul 24 Şubat 11 27 Şubat 11 Bursa Gıda/Gıda Tek 2011 Bursa 10. Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, İçecek Teknolojileri, Unlu Mamuller ve Teknolojileri ve Mağaza Ekipmanları Fuarı Bursa Fuar Merkezi Bursa 24 Şubat 11 27 Şubat 11 MotoPlus (Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları) Yeşilköy İstanbul 24 Şubat 11 27 Şubat 11 ISOHA Yeşilköy İstanbul 24 Şubat 11 27 Şubat 11 GapTarım Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı OFM Fuar Merkezi Gaziantep 24 Şubat 11 27 Şubat 11 GapFood 7. Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj Fuarı OFM Fuar Merkezi Gaziantep 03 Mart 11 06 Mart 11 İzmir Boat Show İzmir Fuar Alanı İzmir 02 Mart 11 05 Mart 11 Avrasya Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı Altınpark Fuar Merkezi Ankara 02 Mart 11 06 Mart 11 PIPEXPO 2.Boru Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı TÜYAP İstanbul 02 Mart 11 06 Mart 11 DEKOREKS 2011 TÜYAP İstanbul 02 Mart 11 06 Mart 11 UNICERA 23. Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı TÜYAP İstanbul 02 Mart 11 06 Mart 11 MUDER 2011 8.Uluslararası Mutfak Banyo Mobilyaları ve Ankastre Cihazlar Fuarı TÜYAP İstanbul 03 Mart 11 05 Mart 11 Anfaş Hetex 3.Sağlık Spa&Wellness, Talasso, Termal ve Medikal Turizm Fuarı Antalya Fuar Merkezi Antalya 03 Mart 11 05 Mart 11 IFF 2011 11. İstanbul Moda Fuarı Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 05 Mart 11 TEXBRIDGE Tekstil ve Aksesuarları Fuarı Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 05 Mart 11 Bebex, Hamilelik, Anne, Bebek, Çocuk Ürünleri Fuarı Yeşilköy İstanbul Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 Adana 4. Belediye İhtiyaçları, Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri ve Spor Tesisleri Fuarı IHS 2011 Adana 4. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve Yalıtım Fuarı www.dto.org.tr OCAK 2011 BAŞLAMA BİTİŞ FUARIN ADI YER ŞEHİR 03 Mart 11 06 Mart 11 Yapıda Yeni Ürünler Beşiktaş Fuar Merkezi İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 Tesettür Fuarı Türkiye (3.) Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 Modax 2011 Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 2.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı Milas Fuar Merkezi Muğla 03 Mart 11 06 Mart 11 FOTEG İstanbul 2011 Gıda İşleme Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 7.Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 Güzellik & Bakım 2011 (19.) Lütfi Kırdar İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 Mersin Agrodays - Mersin 6.Uluslararası Tarım Fuarı Yenişehir Fuar Alanı Mersin 03 Mart 11 06 Mart 11 Balıkesir Tarım Fuarı 2011 Balıkesir Fuar Alanı Balıkesir 03 Mart 11 06 Mart 11 I-DECO İSTANBUL Yeşilköy İstanbul 03 Mart 11 06 Mart 11 OLIVTECH İzmir Fuar Alanı İzmir 05 Mart 11 13 Mart 11 Bursa 9. Kitap Fuarı Bursa Fuar Merkezi Bursa 09 Mart 11 12 Mart 11 Agritech 2011 Fethiye Park Alanı Muğla 09 Mart 11 13 Mart 11 Ankamob 2011 Ankara Mobilya Fuarı Atatürk Kültür Merkezi Ankara 09 Mart 11 13 Mart 11 Bursa Eğitim Fuarı - 7.Yurt İçi ve Yurt Dışı Eğitim Fuarı Bursa Fuar Merkezi Bursa 09 Mart 11 13 Mart 11 Bursa 2.Sağlık Hizmetleri Fuarı (Sağlık Turizmi Özel Bölümü) Bursa Fuar Merkezi Bursa 09 Mart 11 13 Mart 11 4.Mobilya Yan Sanayi ve Ahşap Makineleri Fuarı İnegöl Fuar Merkezi Bursa 10 Mart 11 12 Mart 11 Coolexpo Soğutma Tekniği, Buzdolabı, Buz Makinesi, Gıda Soğutma Uzmanlık Fuarı Yeşilköy İstanbul 10 Mart 11 12 Mart 11 FMCG 2011 4.Hızlı Tüketim Ürünleri Fuarı Yeşilköy İstanbul 10 Mart 11 12 Mart 11 Educaturk İzmir İzmir Fuar Alanı İzmir 10 Mart 11 12 Mart 11 Private Label İstanbul 10.Uluslararası Özel Markalı Ürünler ve Market Markaları Fuarı Yeşilköy İstanbul 10 Mart 11 13 Mart 11 SODEX ANKARA Altınpark Fuar Merkezi Ankara 10 Mart 11 13 Mart 11 İstanbul Kapı 2011 3.Kapı, Kepenk, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı TÜYAP İstanbul 10 Mart 11 13 Mart 11 İstanbul Cam 2011 TÜYAP İstanbul 10 Mart 11 13 Mart 11 4.Uluslararası Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı Yeşilköy İstanbul 10 Mart 11 13 Mart 11 Pro-Show 2011 (11.) Lüfti Kırdar İstanbul 10 Mart 11 13 Mart 11 İstanbul Pencere 2011 12.Uluslararası Pencere ve Panjur Sistemleri, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Aksesuar, Ham Madde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı TÜYAP İstanbul 16 Mart 11 19 Mart 11 FETEX 2011 Fathiye Karaçulha Belediyesi Muğla 16 Mart 11 20 Mart 11 2.Mobilya- Ev Dekorasyon Fuarı TSO Fuar Merkezi Çorum 16 Mart 11 20 Mart 11 Konya Tarım 2011 9.Tarım, Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı TÜYAP Konya 4.Dekorasyon, Mobilya ve Tasarım Fuarı Ocak 2011 FUARLAR Denizli Ticaret Odası 69 S E K TÖ R vergi haberler HABERLER D O S YA MEKAN R Ö P O R TA J EKONOMİ GEZİ MARKA hazırlayan » abdullah aymaz Ocak-Subat Ayı Vergi Takvimi 01/02/2011 - 09/02/2011 16-31 Ocak 2011 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi 01/02/2011 - 10/02/2011 16-31 Ocak 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 14/02/2011 2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Gelir Geçici Vergisinin Beyanı 01/02/2011 - 14/02/2011 2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Kurum Geçici Vergisinin Beyanı 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 15/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi 01/02/2011 - 17/02/2011 2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Gelir Geçici Vergisinin Ödemesi 01/02/2011 - 17/02/2011 2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Kurum Geçici Vergisinin Ödemesi 01/02/2011 - 21/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin EK:4 No.lu ÖTV Bildirim Formu 01/02/2011 - 21/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu 01/02/2011 - 21/02/2011 Ocak 2011 Dönemine Ait Alkollü İçeceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Tütün Mamullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10 No.lu ÖTV Bildirim Formu 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişler ile Futbol Müsabakalarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 70 Denizli Ticaret Odası Ocak 2011 www.dto.org.tr VERGİ VERGİ OCAK 2011 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödenmesi 01/02/2011 - 22/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 23/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı 01/02/2011 - 23/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı 01/02/2011 - 23/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tah. Ed. Dam. Ver. ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı 01/02/2011 - 24/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı 16/02/2011 - 24/02/2011 1–15 Şubat Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi 16/02/2011 - 25/02/2011 1–15 Şubat Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi 01/02/2011 - 25/02/2011 Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin 2009 Yılına İlişkin Gelir Vergisi Beyanı 01/02/2011 - 26/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı\'nın Ödemes 01/02/2011 - 26/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı\'nın Ödemesi 01/02/2011 - 26/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tah. Ed. Dam. Ver. ile Sürekli Mük. Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Dam. Ver. Ödemesi 01/02/2011 - 26/02/2011 Ocak 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi 01/02/2011 - 01/03/2011 Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi 01/02/2011 - 01/03/2011 Diğer Ücretlerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi Ocak 2011 Denizli Ticaret Odası 71 HUKUK M AY I S 2 0 1 0 6 7 L I Y Zafer Gazoz 1934'TEN BUGÜNE VATAN CD. BAĞBAŞI DENİZLİ TEL 0258 266 36 53-54 | FAKS 0258 266 06 56 www.zafergazoz.com.tr