Ankara Shopping Festival
Transkript
Ankara Shopping Festival
BA S I N AÇIKLAMALAR I 113 İnsanı merkez alan, halka hizmeti Hakk’a hizmet sayan ve bunu yüce bir aşkla yürüten anlayış sayesinde Keçiören, Ankara’nın ve Türkiye’nin yüz akı olarak göz kamaştırıyor. Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 8 EDİTÖR / EDITOR ANKARA ALIŞVERİŞ FESTİVALİ Ankara Shopping Festival “Ben Türk’ün imkansızı imkan haline getiren kudretini bütün dünyaya göstermek için Ankara’yı istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar yeşil ağaçların çevirdiği villalar arasından uzanan yeşil sahalar, asfaltlar ve binalarla bezenecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz, yakında olacak!” Mustafa Kemal Atatürk “I have chosen Ankara in order to show the power of Turks to convert impossible to possible. This bitter lands will be decorated with greeneries lying within villas surrounded by green trees, asphalts, and buildings. We will all see this, it will happen soon.” Mustafa Kemal Atatürk Ankara, bozkır kasabasındaki gizli bir umuttur aslında… Zamanla kök salan, yeşeren ve bir ormandır… Ankara içinize yavaşca yer eder ve sarar tüm hayatınızı… Onu sevmek için bahanelere ihtiyacınız yoktur, o geçmişinden bugüne yaptığı yolculukla en büyük sebebi sunar size… Tarih içindeki bu yolculuğunda savaştan çıkmış, yoksul ve yoksun bir kent olan Ankara, bozkırdaki tozlu, bakımsız, yolu, suyu, konutu olmayan bu Anadolu kasabası, yeni devletin simgesi olacaktı… Ankara is a hidden hope in the steppe town, actually. It is a forest rooting and greening in time. It strikes you slowly and wraps your whole life. You do not need reason to love it, it provides the biggest reason via its journey from past to today. Ankara, which had been a poor and deprived city that came out of war in its journey throughout history, this dusty and neglected Anatolian town lacking roads, water, and settlement would become the symbol of the new state. Ankara’yı tanıyabilmek sevebilmek aslında düşünüldüğü gibi çok da zor değildir. Ankara’da yaşamak, tanımak, Ankaralı olan ve bu başkenti anlamak isteyen herkesin ilk sorumluluklarındandır. Ankara’yı tanımak ve sevmek… Sizce kentlerin “güzel oluş” u mudur, bize kenti sevdiren şey? Nefes almaya başladığımız yer olması mıdır onu sevdiren? Ona bağlandığımız anılar mı? Yoksa büyük ve gösterişli meydanları, anıtları, mimarisi, arka sokakları mıdır? İnsanları beraber tutan kentler, insanları birbirlerine düşüren kentler… Kentler toplumun yansımasıdır, kentin bütün değerleridir… Elinizde tuttuğunuz bu rehberin her sayfasını çevirdikçe Atatürk’ün neden Ankara’yı başkent olarak seçtiğini daha iyi anlayacaksınız. It is not as difficult as it is thought to know and love Ankara. It is among the principal responsibilities of inhabitants of Ankara as well as people who want to comprehend the capital to live in and to know Ankara. To know and to love Ankara… Is it the beauty of cities that makes us love the city? Is it being the place that we begin to breathe that makes us love it? Is it the memories we bind it? Or is it the great and grandiose squares, monuments, architecture, and back streets? Evet, şimdi Ankara, Ankara Ticaret Odası’nın ilk kez düzenleyeceği Ankara Alışveriş Festivali ile yeni bir yolculuğun heyecanını duyuyor... Ankara Alışveriş Festivali, birkaç açıdan çok önemli... Neden mi? Yalnızca bu festivalin Ankara ekonomisine artılar katmasından dolayı değil, Ankara’nın tanıtımına katacaklarından dolayı da çok önemli. Ankara, çevresel ve sosyal anlamda kalıcı kazanımlara kavuşacağı için… Kültür varlıklarımızı tanıtmak ve sergileme olanakları sağlanacağı için… Bunları daha geniş kitlelerin hizmetine, toplumun kullanımına açacağı için… Kültür turizmini geliştireceği ve yeni istihdam yaratacağı için… Farklı, renkli, birbirimizi tanıma fırsatı yaratacak, birbirimizi anlamaya yarayacak etkinlikleri kucaklayabileceğimiz için… Kısacası bu festival Ankara’ya çok yakışacak! 10 yıldır Ankara’nın en önemli dergilerinin editörlüğünü yapan ve Ankara’nın tüm bilinmeyenlerini yazan ve okurlarıyla paylaşan biri olarak, Ankara’nın bir başkent olarak nice güzellikleri hak ettiğine dair inancım sonsuz. Şimdi “Ankara Alışveriş Festivali” gibi başarılı etkinliklerin Ankara’yı olumlu yönde etkileyebileceğini görmek beni sonsuz mutlu kılıyor. Ankara’nın yepyeni festivali “Ankara Alışveriş Festivali” ni kutlar, düzenlenmesinde katkısı bulunan herkese teşekkür ediyor ve kutluyorum. Festivalin nice yıllarında yeniden beraber olmak dileğiyle… Cities that bound people together, cities that collide people… Cities are the reflections of society, all values of the city… You will see better why Atatürk has chosen Ankara as the capital each time you turn the pages of this guide. Now Ankara is experiencing the enthusiasm of a new journey via Ankara Shopping Festival organized for the first time by Ankara Chamber of Commerce. Ankara Shopping Festival is important for various reasons. The festival is important not only for its contribution to Ankara’s economy but also for its contribution to publicity of Ankara. So that Ankara will obtain permanent environmental and social gains. So that we will have the possibility to introduce and present our cultural assets. So that it will bring these assets into service of large mass, use of society. So that we can embrace different and stirring activities that will create the chance to know and understand each other. Briefly, this festival will suit Ankara perfectly! I, as a person have been editing the most important journals of Ankara and writing and sharing all mysteries of Ankara, personally have absolute faith that Ankara deserves many beauties as the capital. It gives me endless happiness to see activities like Ankara Shopping Festival might affect Ankara in a positive way. I celebrate Ankara Shopping Festival, the brand new festival of Ankara, and congratulate and thank to the contributors of organizing the festival. Hope to be together again in many oncoming anniversaries of the festival. Aslı Kutlucan Kaptan 10 Ankara Shopping Guide İÇİNDEKİLER / INDEX 8 EDİTÖR / EDITOR Yapım Ankara Ticaret Odası (ATO) adına L’ajans Mutluson Reklam ve Yayıncılık 22 ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ / SHOPPING DAILY 30 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST Genel Yayın Yönetmeni Aslı KUTLUCAN KAPTAN 36 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Sanat Yönetmeni Zelkif Çavuş KANDEMİR 53 54 54 55 56 59 60 61 62 68 69 70 74 76 Grafik Tasarım Timuçin İPEK - Ömer Bintaş Fotoğraf Editörleri Önder NİĞDELİ Gezin Burçak ÖZKAN Çeviri Alparslan ZENGİN Rüveyda SAÇMA Katkıda Bulunanlar Ayşegül ARSLAN Melih ÇUHADAR Selma VEZİR Ogeday SAPMAZ Nil GÜRÜN Mehmet DİKMEN Reklam Koordinatörleri Erkan AYGÜN Önder NİĞDELİ Tasarım Cinnah Cad. Ahenk Sok. 7/7 Çankaya-Ankara T. 0 312 442 75 10 • F. 0 312 442 75 30 www.gergedantanitim.com Baskı Dumat Ofset Basım Tarihi 26.05.2012 ATO adına hazırlanan Ankara Shopping Guide T.C. yasalarına uygun olarak L’ajans Mutluson tarafından yayınlanmaktadır. Katalogda yayınlanan yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. L’ajans Mutluson’dan izin almadan kullanılamaz. Fotoğraf katkılarından dolayı Ankara İl Kültür Turizm Müdürlüğüne teşekkür ederiz. TANITMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ katkılarıyla... 52 82 82 84 85 86 88 89 89 90 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA Anıtkabir Augustus Tapınağı / Temple of Augustus Hacı Bayram Veli Camii / Hacı Bayram Veli Mosque İpek Yolu / Silk Road TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) / The Grand National Assembly of Turkey Ankara Kedisi / Angora Cat Termal Zenginlik / Thermal Prosperity Üniversiteler Kenti / A City of Universities Gençlik Parkı Ankara Armudu / Ankara Pear Ankara Keçisi / Angora Goat CSO Pembe Köşk / Presidential Palace Müzeler Kenti / A City of Museums M ÜZELER / M USE UM S Anadolu Medeniyetleri Müzesi / Anatolian Civilizations Museum Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi / Ankara State Art and Sculpture Museum Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi / Atatürk and The War of Independence Museum Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi / Çengelhan Rahmi M. Koç Museum Cumhuriyet Müzesi (II.TBMM Binası) / Museum of Republic (II. TBMM Building) Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi / Gazi University Painting and Sculpture Museum Roma Hamamı Açık Hava Müzesi / Roman Public Bath Outdoor Museum Ulucanlar Cezaevi Müzesi / The Museum of Ulucanlar Prison 92 116 D OĞA / NATURE 118 POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS 130 S A NAT / A RT 132 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 141 142 160 186 H A NLAR- HAM AM LAR / I NN-TURKI SH BATHS İLÇELER / TOWN Akyurt Altındağ Ayaş Bala Beypazarı Çamlıdere Çankaya Çubuk Elmadağ Etimesgut Evren Gölbaşı 143 144 145 146 149 150 150 151 151 152 153 154 Haymana Kalecik Kazan Keçiören Kızılcahamam Mamak Nallıhan Polatlı Pursaklar Sincan Şereflıkoçhisar Yenimahalle REHBER / GUIDE FİHRİST / INDEX “Knows what is valuable...” Sanat ve Sanatçının Gözdesi Nazım Hikmet Nazım Hikmet The Dearest of Art and Artist Park ve Yeşil Alan Cenneti Yenimahalle Yenimahalle Heaven of Parks and Green Areas www.yenimahalle.bel.tr 22 ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ / SHOPPING DAILY Double Tree By Hilton ile Tanışın! Meet with Double Tree by Hilton! Hilton otellerinin bir üyesi olan DoubleTree By Hilton Ankara , Esenboğa Uluslararası Havalimanı’na 25.km mesafede olup , tüm elçiliklere , alışveriş merkezlerine , tiyatro , opera ve hastanelere olan yakın konumu ile Ankara’nın tam kalbinde Ağustos 2010’dan beri Türkiye’de açılan ilk DoubleTree By Hilton markası olarak misafirlerini ağırlamaktadır. Doubletree By Hilton Ankara a member of Hilton Worldwide Hotels is 25 km. from Esenboğa Internetional Airport and in the center of Ankara with its nearby position to embassies , shopping centres , theatres , operas and hospitals.Since it opened in August 2010 , it has been welcoming its guest as the first Doubletree by Hilton in Turkey. Parlak Bir Yıldız; Antares A Shining Star; Antares Adını Samanyolu’nda yer alan güneşten 400 kat daha büyük ve 60 bin kat daha parlak olan bir yıldızdan alan Antares Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 82.750 metrekarelik kiralanabilir alanı ile Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezleri arasında yer alma özelliği taşıyor. Named after a star in the Milkway, which is 400 times bigger and 60 000 times brighter than the Sun, Antares Shopping and Recreational Centre with its 82 750 m² leasable space, is among the largest shopping centres in Turkey. 24 ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ / SHOPPING DAILY Lezzetin Yeni Adresi... New Address of The Taste... BAŞKENT’te Adana mutfağının vazgeçilmez adresi olan Çadır Kebap Çayyolu’ndaki yeni adresinde değişmeyen kalite anlayışıyla hizmet vermeye devam ediyor. Çadır Kepap, the unalterable address for Adana cuisine in the capital city, continues to serve with its unchanging quality in its new location in Çayyolu. Çadır Kebap Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Alacaatlı Caddesi 2846. Sokak No:51/1 Çayyolu Tel: 0312 241 12 21 Mekanlarınıza Profesyonel Çözümler... Professional Solutions to The Places... 1981’den beri mobilya sektöründe hizmet veren Oskar Mobilya Ltd. Şti; Tasarım, üretim ve pazarlamasını yaptığı DİLEGNO markası ile yurt içi ve yurt dışı pazara hitap etmektedir. Birbiriyle uyumlu üretilen gruplardan alınacak farklı parçalar ile istenilen renklerde yeni gruplar oluşturulabilir ve kişi kendisine özel grubunu yaratabilir. Oskar Furniture LLC operates in furniture sector since 1981 and supplies furniture to domestic and international market via its trade mark DİLENGO designed, produced, and marketed by Oskar Furniture LLC. New groups of desired colors can be formed with pieces taken from compatibly produced different groups; so individuals can produce their own special groups. DİLE BENDEN NE DİLERSEN… Zen halıda mekanınız için hangi renk ve desende halı istiyorsanız, sizin için o halı dokunabiliyor. Hatta ne istediği konusunda emin olamayanlara tasarımcılar tarafından alternatifli tasarımlar yapılıyor. Zen Halı, dokuma tekniğinden kullanıma kadar geniş yelpazedeki çok sayıda ürünü mağazalarına taşıyor.Yapılan bu tasarımlar talebe göre ister yün,ister deri,ister shaggy halı olarak hayata geçiriliyor. MAKE YOUR WISH... Carpets in various colors and designs can be weaved in Zen Carpet according to your desire for your place. Moreover, alternative designs can be made for customers not sure about what they want. Zen Carpet has a large number of wide range products varying on weaving technique and usage in its stores. These designs are realized as woolen, leather, or shaggy carpets according to the demand. 26 ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ / SHOPPING DAILY DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ, 10. YILINI KUTLAYAN BİR DÜNYA: ARMADA ALIŞVERİŞ VE İŞ MERKEZİ 8 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında ilk kez gerçekleşecek olan Ankara Shopping Fest ‘12 etkinliği çerçevesinde Armada AVM, özel yarışmalar, çekilişler ve onbinlerce sürpriz hediye dağıtımının yanı sıra farklı eğlence etkinlikleriyle de ziyaretçilerine festival havasını dolu dolu yaşatmayı planlıyor. Armada AVM’nin tam 3 adet BMW 116i kazanma şansı sunan kampanyası, festival süresince de devam ediyor. Armada Alışveriş Merkezi ve İş Merkezi bu yıl, 10. yaşına yaraşır boyuttaki üçüncü kompleksinin açılışı için de gün sayıyor. INITIATOR OF CHANGE, A WORLD CELEBRATING ITS 10TH ANNIVERSARY: ARMADA SHOPPING AND BUSINESS CENTER Armada Shopping Center is aiming to make its visitors feel the festival atmosphere with special competitions, sweepstakes, and tens of thousands of gift giveaways along with various entertaining activities during Ankara Shopping Fest ’12, which will be organized for the first time between 8 June and 1 July. Armada Shopping Center’s special offer to win three BMW 116s will continue during the festival. Armada Shopping and Business Center is waiting to open its third extensive complex befitting its 10th anniversary this year. Güler Sanat - Modern Art Gallery made its spectacular opening with the greatly esteemed Ahmet Güneştekin’s exhibition “Bir-Çok” on 11th May. Güler Sanat Modern Arts Gallery, located in Ümitköy on 600 square meters and having 250 square meters of exhibition area, opened on 11th May Friday evening with Ahmet Güneştekin’s exhibition named Bir-Çok (verbally, A-LOT). Important figures of arts, politics, and society life attended the opening cocktail. Güler Sanat stands to be the new resort of art-lovers in Ankara with its attractive architecture and fascinating atmosphere. The exhibition “Bir-Çok” can be visited until 30th July with no entrance fee.. Güler Sanat - Modern Sanatlar Galerisi, Ahmet Güneştekin Sergisiyle Açıldı Ümitköy’de 600 m² alan üzerine kurulu, 250 m² sergileme alanına sahip Güler Sanat - Modern Sanatlar Galerisi, 11 Mayıs akşamı Ahmet Güneştekin’in “bir-çok” isimli sergisiyle açıldı. Açılış kokteyline sanat, siyaset ve cemiyet hayatından önemli simaların yoğun katılım gösterdiği Güler Sanat, dikkat çekici mimarisi ve büyüleyici atmosferiyle Ankaralı sanatseverlerin yeni durağı olmaya aday. “ bir-çok “ sergisi 30 Haziran’a kadar ücretsiz olarak gezilebilir. 1933. Sk. No:53 Hekimköy Sitesi Ümitköy / ANKARA T: 0.312 236 21 22 • F: 0.312 236 08 11 www.gulersanat.com • info@gulersanat.com 28 ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ / SHOPPING DAILY PEPEE SHOPPING FEST’TE PANORA’DA PEPEE IS AT PANORA DURING SHOPPING FEST Çocukların sevgilisi Pepee Shopping Fest’te minik ziyaretçilerimiz için Panora’ya geliyor. 15-16-17 Haziran’da düzenlenecek olan etkinlikte gün boyu Pepee oyun oynama imkanı bulacak olan çocuklar ayrıca, şarkılar eşliğinde Pepee ile dans edip fotoğraf çektirecekler. Bu özel günlerde tüm Pepee severleri Panora’ya bekliyoruz. Pepee, beloved of children, is coming Panora for our little visitors during Shopping Fest. Kids will be able to play with Pepee the whole day, and dance and take photos with Pepee during the activity that will be held in between 15 and 17 June. We are waiting for all lovers of Pepee in Panora during those special days. MEKANDA FARK YARATMAK İSTEYENLERE…. Cocco Halı ve Aydınlatma, mükemmel bir butik mağaza. Kuzu yünü ve dana derilerinden kişiye özel tasarım halılara kadar her şey var. Tasarımları bununla da sınırlı değil.Özel tasarım Yeni Zelanda yününden halılar,Sentetik dokuda shaggy halılar,eskitme yün patchwork halılarda koleksiyonlarının en güzel parçalarından.Mağazanın içerisinde her keseye uygun makine ve el dokuma halı koleksiyonlarını bulmak da mümkün.Diğer faaliyet alanı da aydınlatma ve aksesuarlar.Her biri özenle seçilmiş koleksiyonlar görebilirsiniz FOR WHOM WILLING TO MAKE A DIFFERENCE IN THEIR PLACE Cocco Carpet and Lighting is a perfect boutique. There is everything from lamb wool and calf leather to private designs. These are not the only designs. Privately designed carpets by New Zealand wool, shaggy carpets with synthetic touch, and aged woolen patchwork carpets are the among the most beautiful pieces of their collections. It is also possible to find machine weaved and hand weaved carpets affordable for everyone. Its other operating area is lighting and accessories. You can see collections each of all are minutely selected. IŞILDAYAN MEKANLAR İÇİN... Çok sayıda otel ve restauranta aydınlatma çözümleri sunan Bahar Aydınlatma; tasarım çizgisi, ürün yelpazesi ve kalitesi ile Türkiye’nin en büyük aydınlatma üreticilerinden biridir. Özellikle turizm sektöründe mekana özgü aydınlatma çözümleri üretmek konusunda uzmandır. Bahar Lighting, providing lighting solutions for many hotels and restaurants, is among the largest lighting producers of Turkey with its designs, product range, and quality. It is specialized particularly on producing room specific lighting solutions for tourism sector. FOR LUMINOUS PLACES... Mobilyanız sizi yansıtsın istiyorsanız... R If you want your furnitures to reflect yourself... + İç Mimarlık + Proje +Uygulama SİTELER MERKEZ Karacakaya Cad. No: 135 Siteler / ANKARA T. 0(312) 350 11 53 • F. 0(312) 350 11 50 ORDU Cumhuriyet Mah. Mustafa Kemal Bulvarı No: 117 ORDU T. 0(452) 233 23 55 • F. 0(452) 233 55 08 ATLANTİS Kardelen Mah. Başkent Bulvarı Atlantis AVM No: 1B-02-03 Yenimahalle / ANKARA T&F. 0(312) 256 16 05 30 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST ANKARA SHOPPİNG FEST İLE ALIŞVERİŞİN KALBİ ANKARA’DA ATIYOR… -BAŞKENT’TE 24 GÜNDE 45 NOKTADA 5 BİNİ AŞKIN ETKİNLİK, 300 ÖZEL GÖSTERİ, 28 KONSER, 6 KORTEJ DÜZENLENİYOR, 22 ARABA ÇEKİLİŞİ YAPILIYOR. A nkara’yı “marka kent” haline getirmeyi hedefleyen Ankara Shopping Fest, “Alışverişin başkenti” sloganıyla 8 Haziran-1 Temmuz 2012 tarihleri arasında düzenleniyor. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Ankara Valiliği , Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ortaklaşa düzenlediği Ankara Alışveriş Festivali’ nin ana sponsorluğunu Anadolu Jet, Halkbank, araç sponsorluğunu ise Fiat üstlendi. Festivalin moderatörlüğü ATO tarafından yürütülüyor. 8 Haziran’da start alacak festivalde 24 gün boyunca perakendeciler yüksek indirim oranlarıyla kampanyalar düzenleyecek. Ankara’yı festival boyunca bir alışveriş ve eğlence merkezine dönüştürmeyi hedefleyen festivalde, hafta sonlarında AVM’ler ve cadde mağazaları gece geç saatlere kadar açık kalacak, Ankara karnaval alanına dönecek. FESTİVALİN YÜZÜ DOUTZEN KROES Ankara Alışveriş Festivali’nin tanıtım yüzü “Tüm zamanların en iyi yüzü” olarak tanımlanan Hollandalı top model Doutzen Kroes, Kroes festivalin yurtdışı ve yurtiçi tanıtımlarında etkin şekilde yer alacak. (*) 22 ARABA TALİHLİLERİNİ BULACAK Alışveriş Festivali’nde kredi kartı ve banka kartı ile her 25 Lira’lık alışveriş sahibi, bir kura numarası almaya hak kazanacak. Bankalararası Kart Merkezi’nin organizasyonu Milli Piyango İdaresi’nin denetiminde yapılacak çekilişler sonucu 22 talihli araba kazanacak. 8 Haziran 1 Temmuz tarihleri arasında oteller, 2 gece konaklamaya 1 gece bedava oda 31 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST HEARTBEATS OF SHOPPING IN ANKARA VIA ANKARA SHOPPING FEST OVER 5000 ACTIVITIES, 300 SPECIAL SHOWS, 28 CONCERTS, 6 CORTEGES, AND 22 CAR SWEEPSTAKES WILL BE HELD IN 24 DAYS ON 45 DIFFERENT SPOTS. İ. Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı take part in both domestic and international advertisements of the festival. 22 CARS WILL BE GIVEN BY SWEEPSTAKES Salih Bezci ATO Başkanı Everyone who shops for over 25 liras with their credit or debit card during the festival will get a lottery number. 22 shoppers will win a car by the lottery organized by Interbank Card Center and controlled by National Lottery Administration. A nkara Shopping Fest, aiming to transform Ankara to a “brand city”, is being held between 8 June and 1 July 2012 with the tagline “The shopping capital.” Ankara Shopping Fest is collectively organized by Ministry of Culture and Tourism, Ministry of Development, Ankara Governorship, Ankara Metropolitan Municipality, The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey, and Ankara Chamber of Commerce; and sponsored by Anadolu Jet, Halkbank, and Fiat as the vehicle sponsor. The festival is moderated by Ankara Chamber of Commerce. Retailers will promote special offers with high discount rates during the festival, which will start on 8 July. The festival aims at transforming Ankara to a shopping and entertainment center, and thus, shopping centers and street stores will be open till late hours on weekends. Ankara will become a carnival area. DOUTZEN KROES AS THE FESTIVAL FACE Doutzen Kroes, who is identified as “the best face of all times”, is the publicity face of Ankara Shopping Fest. Kroes will effectively Hotels will provide one night free for two nights accommodation between 8 June and 1 July. Anadolu Jet will give free tickets for over a certain amount shopping. Turkish State Railways will grant a 50 percent discount on return tickets for over 200 liras spending. Ministry of Culture and Tourism will support the festival by applying museum card promotion and organizing cultural activities. Special activities organized district municipalities will liven up the carnival. THE FIRST GONG IN ANTARES Antares Shopping Center provided 500,000 liras of support to the festival and taken over the opening gong activity; thus, famous top model Doutzen Kroes will ring the opening gong of the festival in Antares. Opening gong activity, in which concerts, cortege, and show group activities will be performed, is going to be held in Antares on 8 June, Friday. Also, performer Murat Boz will take stage in Antares. Fireworks let off at seven different spots in Ankara will lighten the sky as the gong is ringed. 28 CONCERTS IN 24 DAYS The first big organization of the festival will begin with Emre Aydın and Tarkan concerts in Hipodrom. The concert, which convenes Fanta Youth Festival with Ankara Shopping Fest, will steam up people in Ankara on 9 June, Saturday. Besides Tarkan and Emre Aydın, there will be 28 concerts including Halil Sezai, Erol Evgin, Ajda Pekkan, Hadise, Ferhat Göçer, Funda Arar, Ziynet Sali, and Gülşen. And Ruslana is among the foreign performers. GUINNESS RECORD TRIALS There will also be two Guinness record trials in Ankara Shopping Fest. The largest Ankara Doner and make up records are expected to be broken during the festival. Dance groups from 16 different countries will convert Ankara to a carnival area. SHOCKING DISCOUNTS Street stores and stores in eighteen shopping centers will put their products on sale with high discounts during the festival, in which a 35 percent increase is expected in endorsements. Artists and stylists will meet people in Ankara during the festival, in which special campaigns will take place. STREET FASHION SHOWS Along with 5 outdoor fashion shows on areas of intensive shopping, shopping centers will 32 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST Murat Boz sahne alacak. Gong’un vurulması ile birlikte Ankara’nın 7 bölgesinden atılacak havai fişekler gökyüzünü aydınlatacak. 24 GÜNDE 28 KONSER Festivalin ilk büyük organizasyonu Hipodrom’da Emre Aydın ve Tarkan Konseri ile başlayacak. Fanta Gençlik Festivali’nin Ankara Alışveriş Festivali ile buluşması anlamına gelecek konser, 9 Haziran Cumartesi günü Ankaralıları coşturacak. Tarkan ve Emre Aydın konserlerinin yanı sıra Ankara festival süresince Halil Sezai’den Erol Evgin’e, Ajda Pekkan’dan, Hadise’ye, Ferhat Göçer’den Funda Arar’a, Ziynet Sali’den Gülşen’e tam 28 konser etkinliğine sahne olacak. Yabancı sanatçılar arasında ise Ruslana yer alıyor. GUINNESS REKOR DENEMELERİ Ankara Shopping Fest’te ayrıca iki Guinness rekoru da kırılmaya çalışılacak. En büyük Ankara Döneri ve Makyaj rekorunun festival çerçevesinde kırılması beklenirken, 16 ülkeden gelen dans toplulukları Ankara’yı karnaval yerine çevirecek. ŞOK İNDİRİMLER verecek, Anadolu Jet belli alışverişin üzerindeki harcamalara bedava bilet desteği verecek. TCDD’de Ankara’da gerçekleştirilecek her 200TL ‘lık harcamaya dönüş biletine yüzde 50 indirim uygulayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müze Kart promosyonu ve kültür etkinlikleri ile destek vereceği festivalde ilçe belediyelerinin düzenleyeceği özel etkinlikler karnavala renk katacak. ANTARES’TE İLK GONG present special fashion shows of their own to people in Ankara. “Pop Up with Ezgi Uzun,” “Styling with Aysun Kaba,” and fashion icons will be among the activities that women in Ankara will follow closely. The streets will be decorated with luminaries during the festival that many performers and music groups will give concerts for 24 days. Activities and shows will be organized in 45 different spots primarily in Kızılay, Ulus, Çankaya, Bahçelievler, İzmir Street, and Sakarya Street. A FESTIVAL FULL OF ENTERTAINMENT The Capital will not host discounts during Ankara Shopping Fest but also will host entertainment, culture, and arts activities, artists, and writers. Festivale 500 bin Lira katkı sağlayarak açılış gongu etkinliğine adını yazdıran Antares Alışveriş Merkezi aynı zamanda ünlü top model Doutzen Kroes’ın elinden festivalin ilk açılış gongunu vuracak. Konser, kortej, gösteri grupları etkinliklerine sahne olacak açılış gongu etkinliği 8 Haziran Cuma günü Antares’te gerçekleştirilecek. Antares’te ayrıca sanatçı There will be surprise dance shows on streets, acrobat basketball players, stilts shows, frozen models, variety show group, Kaya Adamlar (rock men), juggler, football shows, puppet bus, spider men, Max show, big chief show, chief 8 forgotten flavors, Russian fire show, Chinese acrobatics show, Satış cirolarında yüzde 35 artış beklendiği Festival süresince 18 alışveriş merkezinde, cadde üstü ve sokak mağazaları ürünlerini yüksek indirimlerle satışa sunacak. Mağazaların özel kampanyalarının da yer alacağı festivalde sanatçılar, modacılar çarşı ve mağazalarda Ankaralılarla buluşacak. SOKAK DEFİLELERİ Alışverişin yoğun olduğu açık alanlarda 5 açık hava defilesinin yanı sıra alışveriş merkezleri kendi defile etkinlikleri ile Ankaralılara özel moda şovları sunacak. “Ezgi Uzun ile Pop Up”, “Aysun Kaba ile Styling” ve moda ikonları alışveriş merkezleri ve cadde mağazalarında Ankaralı kadınların ilgiyle izleyecekleri etkinlik- climbing group, white angels show, Jerome Murat show, wall painting, and performances of city and university orchestras during the festival. Süheyl and Behzat brothers will pep up the festival with various competitions. Moreover, teams of media institutions will compete on artificial turf to get Ankara Shopping Fest Football Tournament cup. DINOSAURS’ PARK - MAPPING SHOW The Dinosaurs’ Park will be opened in 33 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST Süheyl-Behzat kardeşler de çeşitli yarışmalarla festivale neşe katacak. Festival için ayrıca basın kuruluşlarının takımları Ankara Shopping Fest Futbol Turnuvası kupasını almak için halı sahada ter dökecek. DİNAZOR PARKI-MAPPİNG ŞOV ler olacak. EĞLENCEYLE DOPDOLU BİR FESTİVAL Ankara Alışveriş Festivali sırasında Başkent sadece indirimlere değil, eğlence, kültür ve sanat etkinliklerine, sanatçı ve yazarlara da ev sahipliği yapacak. 24 gün boyunca, çok sayıda sanatçı ve müzik grubunun konserler vereceği Ankara’da, festival boyunca, Ankara caddeleri ışıklarla süslenecek. Kızılay, Ulus, Çankaya, Bahçelievler, İzmir Caddesi, Sakarya Caddesi başta olmak üzere 45 noktada etkinlikler, gösteriler düzenlenecek. Ankaralılar festival boyunca cadde ve sokaklarda sürpriz danslar, akrobat basketçiler, tahta bacak gösteriler, Donan Heykeller, Varyete Gurubu, Kaya Adamlar, jonklör, futbol şovları, Kukla Otobüsü, Örümcek Adamlar, Max Şov, Büyük Şef Şovu, Şef 8 Unutulan Lezzetler, Rus Ateş Şov, Çin Akrobasi Grubu, tırmanma grubu, Beyaz Melekler Şovu, Jerome Murat Şov, duvar boyama, ile kent ve üniversite orkestralarının müzik ziyafetleri ile karşılaşacak. Ankara’nın orta yeri Güvenpark’ta açılacak Dinazor Parkı ise Ankara’ya neşe katacak. Her gece Kızılay gökdelen binası üzerinde müzik eşliğinde geçekleştirilecek Mapping şov, Ankaralıları alışverişin gözde mekanı Kızılay’a çekecek. DÜNYA ANKARA’YI TANIYACAK Ankara Alışveriş Festivali, Lefkoşe, Tahran, Nahçivan, Batum, Moskova, Stockholm, Kopenhag, Londra, Amsterdam, Düsseldorf, Köln, Frankfurt, Viyana, Brüksel başta olmak üzere dünyanın önemli merkezlerinde tanıtılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün çalışmasıyla bazı şehirlerde ASF afişleri bilboardlarda sergilenecek. Festival sırasında Başkent’e gelen turistler büyük avantajlarla alışveriş imkanı bulacaklar. Festival, Ankara’yı dünyanın önemli alışveriş ve turizm destinasyonları arasına sokarak “marka” şehir haline getirecek. 1 MİLYON TURİST Ankara Alışveriş Festivali’nin, Başkent’in turizm potansiyelini harekete geçirmesi ve 2011 yılında 749 bin olan yerli ve yabancı turist sayısını artırarak yaklaşık 1 milyon kişiye çıkarması bekleniyor. “Türkiye’nin yeni alışveriş Güvenpark, the center of Ankara, will pep up Ankara. Mapping show that will be performed with music every night on Kızılay skyscraper building will attract people in Ankara to Kızılay, important shopping and tourism destinations of the world and turn it to a brand city. the favorite area of shopping. It is expected that Ankara Shopping Fest will prompt tourism potential in Ankara and increase the number of domestic and international tourists to one million which was 749 thousand in 2011. Domestic and international tourists will also have the chance to visit historical and touristic places during the festival, which is publicized as “The new shopping paradise of Turkey.” THE WORLD WILL KNOW ANKARA Ankara Shopping Fest will be publicized in important centers in the world primarily in Nicosia, Tehran, London, Amsterdam, Dusseldorf, Koln, Frankfurt, Vienna, and Brussels. Ankara Shopping Fest banners will be presented on billboards in various cities with the effort of Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Publicity. Tourists in the capital will have the chance to shop with great advantages during the festival. The festival will interpose Ankara among the 1 MILLION TOURISTS Special high-speed rail runs will be done on weekends from Konya and Eskişehir during the festival. Visitors will be hosted in Ankara the whole day and they will be able to watch the concerts. There will be visitors from other provinces primarily surrounding provinces Bolu, Düzce, cenneti” sloganıyla tanıtımı yapılan festivalde, alışverişe gelen yerli ve yabancı turistler tarihi ve turistik yerleri de gezme imkanı bulabilecek. Festival boyunca Konya ve Eskişehir’den hafta sonları özel hızlı tren seferleri düzenlenecek. Ankara’ya gelen konuklar gün boyunca Ankara’da ağırlanacak, konserleri izleyebilecek. Ankara Alışveriş Festivali’nin çevre iller Bolu, Düzce, Çankırı, Kırşehir, Kayseri, Kırıkkale, Aksaray, Konya, Afyon, Eskişehir başta olmak üzere, Anadolu Jet’in doğrudan uçuş yaptığı illerde ve diğer illerden gelen konukları olacak. Yerli turistler bir yandan indirimli ürünler satın alırken diğer yandan, kültür ve sanat etkinliklerine katılıp, müzeleri gezebilecek, ya da Başkent’in eğlence hayatına katılabilecek. DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR Ankara Shopping Fest Birleşik Markalar Derneği (BMD), Alışveriş merkezleri ve perakendeciler Derneği (AMPD), Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD), Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) , Ankara Sanayi Odası (ASO), Ankara Ticaret Borsası (ATB), Ostim Organize Sanayi Bölgesi, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), Devlet Demir Yolları (DDY), Siteler Ankara Mobilyacılar Sitesi, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) tarafından destekleniyor. Not: (*) Ankara Shopping Fest Çekiliş Kampanyası ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.ankarashoppingfest.com.tr/ Çankırı, Kırşehir, Kayseri, Aksaray, Konya, Afyon, and Eskişehir, and also provinces that Anadolu Jet has direct flights. Domestic tourists will buy discounted products, and besides, they will join cultural and arts activities, visit museums, or join nightlife of the capital. SUPPORTING INSTITUTIONS Ankara Shopping Fest is supported by United Brands Association, Council of Shopping Centers and Retailers, Interbank Card Center, Shopping Center Investors Association, Association of Turkish Travel Agencies, Ankara Chamber of Industry, Ankara Commodity Exchange, Ostim Organized Industrial Area, Ankara Chamber of Tradesmen and Craftsmen, Association of Anatolian Tourism Operators, Turkish State Railways, Siteler Ankara Furniture Side, and Ankara Textile Manufacturers’’ Association. 34 ALIŞVERİŞ FESTİVALİ / SHOPPING FEST KONSER PROGRAMI / Concert Program AÇILIŞ GONGU / Opening Gong 8 HAZİRAN KEÇİÖREN KORTEJİ VE ANTARES AVM MURAT BOZ KONSERİ AÇILIŞ TÖRENİ / Inauguration 09.06.2012 TARKAN- EMRE AYDIN (FANTA GENÇLİK FESTİVALİ) FESTİVAL - KONSERLER / Festival - Concerts VATAN ŞAŞMAZ SUNUCU 01 HAZİRAN 10 HAZİRAN 11 HAZİRAN 12 HAZİRAN 13 HAZİRAN 14 HAZİRAN 15 HAZİRAN 16 HAZİRAN 17 HAZİRAN 18 HAZİRAN 19 HAZİRAN 20 HAZİRAN 22 HAZİRAN 23 HAZİRAN 23 HAZİRAN 24 HAZİRAN 25 HAZİRAN 26 HAZİRAN 27 HAZİRAN 28 HAZİRAN 28 HAZİRAN 29 HAZİRAN 30 HAZİRAN AJDA PEKKAN - ENRICO MACIAS ANKAMALL AVM: RUSLANA KONSERİ ETİMESGUT - SİNCAN KORTEJİ VE ORHAN ÖLMEZ KONSERİ DEMETEVLöER KORTEJİ VE ALİŞAN KONSERİ BAHÇELİEVLER KORTEJİ VE HALİL SEZAİ KONSERİ MAMAK KORTEJİ VE KUTSİ KONSERİ PARK CADDESİ GİRİŞİ: MANGA KONSERİ GENÇLİK PARKI - SAMİ YUSUF KONSERİ OPTİMUM AVM - SÜHEYL - BEHZAT İLE BABALAR GÜNÜ ÖZEL ETKİNLİĞİ ANAFARTALAR - CEBECİ - DİKİMEVİ - KURTULUŞ KORTEJ NATA VEGA AKVARYUM AÇILIŞI: HADİSE KONSERİ ARMADA AVM: BENGÜ KONSERİ FUNDA ARAR FERHAT GÖÇER - HANDE YENER SİTELER: İSMAİL TÜRÜT KONSERİ MUSTAFA CECELİ - ZİYNET SALİ MURAT BOZ - SAFİYE SOYMAN VE FAİK ÖZTÜRK MURAT DALKILIÇ - HADİSE GÜLŞEN – RAFET EL ROMAN GÖKHAN TEPE - HEIFA WEHBE CERMODERN BURHAN ÖCAL KONSERİ EBRU GÜNDEŞ - SİNAN ÖZEN SİBEL CAN 36 ANKARA BASIN AMEDENİYETLER Ç IK LAMALAR ITARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA ANKARA’DA YAŞAMAK, ANKARALI OLMAK... Kentin “güzel oluş” u mudur, bize kenti sevdiren şey? Nefes almaya başladığımız yer olması mıdır onu sevdiren? Ona bağlandığımız anılar mı? Yoksa büyük ve gösterişli meydanları, anıtları, mimarisi, arka sokakları mıdır? İnsanları beraber tutan kentler, insanları birbirlerine düşüren kentler…Kentler toplumun yansımasıdır, kültür de semboller, anlamlar ile kente yansır. Kimliğini, kültürünü, geçmişini yitiren bir kent olabilir mi? Kentin belleği yitirilmediği sürece anılar ve mekanlarda yaşamaya devam eder. Tarihi çok eskilere dayanan, ilkçağlardan Osmanlı dönemine kadar mütevazı bir Anadolu kenti durumunda yaşayan Ankara 1923’de Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edildiğinde onu hızlı bir değişim beklemekteydi. Şehrin imar planının yapılmasından tutun da; altyapı, resmi binaların inşası, yeni yerleşim sahalarının açılması öncelikli olarak ele alınması gereken konulardı. Ankara Tarihi Tunç Çağı Hatti uygarlığına kadar uzanır. Bunu Hitit uygarlığı, Frigya uygarlığı, Lidyalılar, Persler, Makedonlar, Galatyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu takip eder. BA S I N AÇIKLAMALAR ANKARA MEDENİYETLER ITARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Living in Ankara, being from Ankara... Is it the “beauty” of a city to love? Is it because we start to breathe there, that we love a city? Is it the memories we are clung to? Or is it the spectacular squares, monuments, architecture, and back alleys? Cities that hold people together, cities that set people against… Cities are portrayals of the societies; and cultures are reflected on cities via symbols and construction. Can there be a city which lost its identity, culture, and history? A city’s memory lives in memories and places. Ankara, which has a history back to ancient times, had been a modest Anatolian city from then on to Ottoman period; and a rapid change was awaiting the city when it became the capital of Turkish Republic in 1923. Urban planning, infrastructure, construction of official buildings, and making room for new residential areas were among the first issues to handle. Ankara’s history backs to Hattian civilization in Bronze Age. Then Hittites, Phrygians, Lydians, Persians, Macedonians, Galatians, Roman Empire, Byzantine Empire, Seljuks, and Ottoman Empire took control of the city. 37 38 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Hititler Hint-Avrupalı bir kavim olan Hititler (M.Ö. 1660-1190), Anadolu’ya diğer bazı kavimler gibi boğazlar yoluyla gelmişlerdir. Hititlerin Anadolu’ya göç tarihleri, kesin olarak bilinmemektedir. Hititler Anadolu’ya geldikten sonra küçük devletler halinde yaşamışlar, yerli Anadolu Hatti beyliklerini egemenlikleri altına alarak siyasal, askeri, ekonomik gücü ellerinde tutmuşlardır. Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu, irili ufaklı birçok beylik arasında paylaşılmış durumdaydı. Yazılı kayıtlarda adlarına rastlanan bazı beylikleri şöyle sıralayabiliriz: Hattuşa, Kuşşara, Mama, Neşa (Kaneş), Puruşhanda, Zalpa. Bu belgelerde Kuşşaralı olduğu belirtilen Pithana ve oğlu Anitta zamanında Anadolu’da merkezi bir devletin kurulmasına doğru yol alınmıştır. Kral Anitta, Neşa, Zalpa ve Hattuş’u ele geçirerek ilk kez büyük kral unvanını almıştır. Anitta’dan yüzyıl sonra aynı soydan gelen Kuşşaralı Labarnaş, Hattuş’u başkent yapıp kente “Hattuşaş”, kendine de “Hattuşalı” anlamına gelen “Hattuşili” adını vermiştir. Hitit imparatorluğu; Eski Krallık Dönemi (M.Ö. 1660-1460) ve Büyük Hitit Krallığı (M.Ö. 1460-1190) dönemleri olarak Anadolu’da hüküm sürmüşlerdir. 1200 yıllarında batıdan gelen ve Deniz Kavimleri diye adlandırılan toplulukların istilası ile Hitit imparatorluğu son bulmuş ve Hititler yaşamlarına şehir beylikleri halinde devam etmişlerdir. M.Ö. 1190-780 yılları arasında Karanlık Çağ olarak adlandırılan ve hiçbir uygarlık izine rastlanmayan dönem gelmektedir. Frigler M.Ö. 1. binin sonlarına doğru Hititlerin siyasal olarak çöktüğü ve imparatorluğun yok olarak yerini Friglere (M.Ö. 900-300) bıraktığı görülmektedir. Heredot ve Strabon’a göre Frigler, Makedonia ve Thrakia’dan boğazlar yoluyla Anadolu’ya gelmişlerdir. Bu tarihçilere göre bu göçler M.Ö. 13. yüzyılda Troia Savaşı’ndan önce olmuştur. Frigler, M.Ö. 12. yüzyılda Orta Anadolu’ya yayılarak en geniş sınırlarına ulaşmışlardır. Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti Gordion’a adını veren Gordias’tır. Tarihçi Arianos’a göre Gordias Thelmessos’lu (Fethiye) bir kadınla evlenmiş ve Midas adını verdiği bir oğlu olmuştur. Geçmiş dönemlerine ait kesin bilgiler bulunmayan Friglerin en çok bilinen ve meşhur kralı Midasdır. Ancak yapılan bazı araştırmalara göre Frigyalıların bütün krallarına Midas adını verdiği de söylenmek- tedir. Gordion şehri, bugünkü Ankara’ya 76 km uzaklıkta bulunan Polatlı ilçesinin sınırları içinde bulunmaktadır. Ankara’nın kurulmasına dair anlatılanlar arasında olan Frigya tradisyonunda, Kral Midas Ankara’nın kurulmasının önderi kabul edilir. İkinci yüzyılın ortalarında yaşamış olan Lidya’lı gezgin Pausanias, Galatların Anadolu’ya yerleşmeleri hakkında bilgi verirken, Ankara’dan da söz eder. Ankyra kentini Gordios’un oğlu Midas’ın kurduğunu ve Frig’lerin bir kenti olduğunu anlatır. Lidyalılar Frigler, M.Ö. 700’lü yıllarda Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından ortadan ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Phrygians Hittites collapsed politically towards the end of 1st millennium B.C., the Hittite empire demolished, and yielded to Phrygians (900300). According to Herodotus and Strabo, Phrygians arrived Anatolia from Macedonia and Thrakia through the straits. Their arrival is before the Trojan War in 13th century B.C., according to Herodotus and Strabo. Phrygians reached their largest borders in Central Anatolia, in 12th century B.C. The first Phrygian king is Gordias, whose name was given to Gordium, the capital. According to Arriano, Gordias was married to a woman from Telmessos (Fethiye) and had a son he named as Midas. Midas is the most known Hittites Hittites (1660-1190 B.C.) are among IndoEuropean tribes and arrived Anatolia through the straits as some other tribes did. It is not certainly known when Hittites arrived Anatolia. Hittites, after their arrival to Anatolia, lived in small states; thereafter, they hold the political, military, and economic power by gaining sovereignty over local Anatolian Hattian tribes. Anatolia was divided within large and small tribes during Assyrian trade colonies ages. Some of the tribes can be seen in written sources are: Hattusa, Kussara, Mama, Nesa (Kanesh), Purushanda, and Zalpa. Pithana, identified as Kussaran in the sources, and his son Anitta are the founders of the first central authority in Anatolia. King Anitta is the first ruler to be named as great king, since he occupied Nesa, Zalpa, and Hattush. A hundred years after Anitta one of his descendants, Labarnas from Kussara, declared Hattush as the capital and named as Hattusa; also named himself as Hattusili, which means “the one from Hattusa.” The Hittite empire was sovereign in Anatolia during two periods as; Old Kingdom Period (1660-1460 B.C.) and Great Hittite Kingdom (1460-1190 B.C.). Writing had been widelyused during the era. The Hittite empire was demolished through invasion Sea Peoples, coming from west in 1200s B.C.; and Hittites survived as city states thereon. 1190-780 B.C. is known as the Dark Age, in which no trace of civilization is found. and well-known king of Phrygians, who we have no certain information about their history. However, some studies indicate that Midas is the common name for all kings of Phrygians. Gordium is within the borders of Polatlı district, which is 76 kilometers from Ankara. King Midas is presumed as the founder of Ankara according to Phrygian tradition within the narrations on establishment of Ankara. Pausanias, who was a Lydian traveler lived in the middle of 2nd century, mentions Ankara while speaking of settlement of Galatians in Anatolia. He indicates that the city of Ankyra was founded by Gordion’s son Midas, and is a city of Phrygians. Lydians Cimmerians coming from Caucasia in 700s B.C. Lydians, who arrived Anatolia with Phrygians at the end of Bronze Age and lived in Western Anatolia, took advantage of the collapse of Phrygians and occupied the Kızılırmak region, including Ankara, suppressed Phrygians. They became sovereign in Anatolia in 7th century and their rule lasted for 140 years. Lydians are acknowledged to mint the first coins. The 39 40 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA kaldırıldı. Tunç Çağı’nın sonlarında Frigler ile birlikte Anadolu’ya gelen ve Batı Anadolu’da varlıklarını sürdüren Lidyalılar, Friglerin ortadan kalkmasını fırsat bilerek Ankara’yı da kapsayan Kızılırmak yöresini ele geçirdiler. M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’ya hakim oldular ve 140 yıl hüküm sürdüler. Lidyalıların madeni parayı icat ettikleri kabul edilir. Lidyalılar döneminde Anadolu’da pazar ekonomisi gelişmiş, tahıl üretimi, hayvancılık, zeytinyağı ve şarap üretimi ilerlemiştir. Orta Anadolu’nun ana ulaşım yolu üzerinde bulunan Ankara kenti de bu gelişmelerden istifade etmiştir. Medlerle ve Perslerle savaşan Lidyalılar, komşuları Ahameniş Pers Hükümdarı Kiros ile M.Ö. 547’de Kızılırmak kavisi içinde yaptıkları savaşı kaybederek tarih sahnesinden silinmişlerdir. Persler Persler, M.Ö. 545’den itibaren Anadolu’ya egemen olarak, Anadolu’daki Helen kültürüne son verdiler. M.Ö. 5. yüzyılda Herodot, Pers İmparatorluğu’nun ordu, ticaret ve posta hattı olarak kullanılan Kral Yolu’nun Ankara’dan geçtiğini yazar. Kral Yolu Efes’te Lydians fought against Midians and Persians; and collapsed after a war they lost against Achaemenid Persian Emperor Kyros in 547 B.C. Persians Lydian era witnessed development of market economy, cereal production, breeding, olive oil production, and wine production in Anatolia. Thereby, Ankara, which has been a city on the main transportation route of Central Anatolia, benefited from those developments. Persians became sovereign since 545 B.C. and terminated the Hellenic culture in Anatolia. Herodotus indicates that the King’s Road, used as the military, trade, and mail route by Persians, passes through Ankara. The King’s Road was starting in Ephesus; passing through Sardis, Gordium, Ankyra, Kızılırmak, Cappadocia, Cilicia, Euphrates, and Tigris; and reaching Susa over Assyria. Ankara was an important trade and accommodation center in the era. Ankara was taken over from the Achaemenid Persian Empire in 334 B.C. by Macedonian King Alexander the Great. Alexander the Great rested in Gordium, where he cut the well-known Gordium Knot, in 334-333 B.C. during the winter and awaited in Ankara for an attack of Persians. Since Ankara was one of the crossroads in Anatolia, Macedonian troops marching over Ankara occupied a number of cities around Ankara. The city was taken over by Antigonus after Alexander 42 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Galatlar başlıyor, Sardes şehrinden Lidya’yı, sonra Gordion, Ankyra ve Kızılırmak’tan geçerek, Kapadokya üzerinden Kilikya’ya, oradan Fırat ve Dicle nehirlerini geçip Asur’dan Susa kentine ulaşıyordu. Kent, bu dönemde önemli bir ticaret ve konaklama merkeziydi. Ankara, M.Ö. 334’de Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından Ahameniş Pers İmparatorluğu’ndan alındı. Büyük İskender, M.Ö. 334-333 kışını, ünlü Gordion Düğümü’nü kestiği Gordion’da, ilkbaharı da Ankara’da Persleri bekleyerek geçirdi. Ankara Anadolu’daki kavşak noktalarından biri olduğu için, buraya yürüyen Makedon birlikleri civardaki birçok kenti de ele geçirdiler. İskender’in M.Ö 323’te ölmesi üzerine kent, önce Antigonos’un eline, Antigonos’un ölümünden sonra da Lysimakhos’un eline geçti. Lysimakhos’un Lidya’da Kurupedion Savaşı’nda yenilmesinden sonra ise Seleukosların eline geçti. Galatlar MÖ 280-274 yıllarında Balkanlar ve Batı Anadolu’yu yağmaladıktan sonra Orta Anadolu’da Ankara ve Yozgat yöresine yerleşen Orta Avrupa kökenli Kelt halkına Yunanlıların ve Romalıların verdiği ad. Galatların yerleştiği bölgeye Antik Çağda Galatia adı verildi. Aşiret yapısına dayanan Galat krallıkları Roma İmparatorluğu egemenliğine girdikler MÖ 1. yüzyıla kadar bu bölgede varlıklarını sürdürdüler. Orta Anadolu’da Galat dilinin MS 4. yüzyıla dek konuşulduğuna dair belirtiler vardır. Brennios (Brenn) adlı önderin komutasında doğuya yürüyen Galat gücünün, kadınlı erkekli 20.000 kişiden oluştuğu ve kadınların da erkeklerle birlikte savaşa katıldığı antik yazarlarca belirtilir. MÖ 280’da Pannonia’yı (bugünkü Macaristan), 279’da Yunanistan’daki Delphi kentini yağmaladılar. Aynı yıl İstanbul’un (Byzantion) karşısındaki tepeye karargâh kurarak kenti tehdit ettiler. (Galatların bir kış geçirdiği tepe bu tarihten sonra Galata olarak adlandırıldı.) Uzun pazarlıklar sonucu Byzantion’lular Galatlara büyük bir haraç ödemeyi ve İstanbul Boğazını geçmelerine yardım etmeyi kabul etti. 277-274 yıllarında Ege bölgesi yağmalandı; Erythrai (Çeşme yakınında Ildırı) ve Miletos kısa sürelerle Galatların eline geçti. the same year. (Galatians spent the winter on that hill and the hill was named as Galata from then on.) Byzantines agreed to pay a great tribute to Galatians and to help them passing through the Bosphorus. Agean region was plundered between 277-274 B.C.; and Erythrai (Ildırı near Çeşme) and Miletus was taken over by Galatians in a short while. Roman Empire the Great’s death; and taken over by Lysimachus after Antigonus’s death. Seleucus took over the city when Lysimachus was defeated in the Battle of Curupedium. Hellenic civilization re-spread over Anatolia in the era. Galatians Galatians is the Greek and Roman name for the Central European originated Gauls settling in Ankara and Yozgat in Central Anatolia in the aftermath of their plunder of Balkans and Western Anatolia between 280-274 B.C. The region Galatians settled was named as Galatia during the Antique Age. Kingdoms of Galatia, which were based on tribal organization, survived until the 1st century B.C. until they were suppressed by the Roman Empire. There are signs indicating that Galatian language was used in Central Anatolia until the 4th century. It is stated by ancient writers that Galatian forces under the command of Bryennios were composed of 20,000 people of men and women; and women were also fighting alongside men. Galatians plundered Pannonia in 280 B.C. and Delphi in Greece in 279 B.C. They encamped on the hill across Byzantium and threatened the city Istanbul becomes the capital and Ankara becomes the resting place of Eastern Roman Empire. The city had a military importance. Romans were sovereign in the region for six centuries and they left the rule to Galatian princes in early periods. The city was prospered with lots of constructions and divided into 12 parts as in other Roman cities. It was governed independently and democratically by publicly elected assemblies concerning internal affairs. Infrastructure of the city was completed and water supply was provided from Elmadağ via stone pipes in the era. There have been developments in cereal production, textile, and breeding. Emperor 44 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Roma İmparatorluğu Ankara’nın en parlak dönemi Roma İmparatorluğu’nda Galatya eyaletinin başkenti olmasıyla başlar. Metropolis yani Anakent unvanı alır. Doğu Roma’nın merkezi İstanbul, Ankara ise dinlenme kenti olmuştur. Kent askeri açıdan stratejik bir öneme sahipti. 600 yıl bölgeye hakim olurlar, ilk yıllarda kentin yönetimini Galat prenslerine bıraktılar. Kent Roma döneminde bir Çok yapılarla donatıldı ve diğer Roma kentlerinde olduğu gibi Caracalla repaired the castle walls at the beginning of 3rd century. The city became a religious center towards the mid-4th century with spread of Christianity and took part in important religious decisions given by Saint Synode Christianity Assembly in 314 and 358. It is presumed that 200,000 people were living 12 semte bölündü, içişlerinde bağımsız ve demokratik olarak, halk tarafından seçilen meclislerle yönetildi. Bu dönemde kentin alt yapısı tamamlanmış ve Elmadağ’dan taş borularla su getirilmiştir. Tahıl üretimi, dokumacılık ve hayvancılık alanında büyük gelişmeler sağlanmıştır. MS. 3. yüzyılın başında imparator Caracalla kale duvarlarını onartmıştır. 4. yüzyılın ortalarına doğru Hıristiyanlığın yayılmasıyla kent, dini bir merkez olup 314 ve 358’ de Saint Synode adıyla kurulan Hıristiyanlık Meclisinin önemli dini kararları almasında rol oynamıştır. Roma İmparatorlu- ğunun iyi zamanlarında Ankara’da 200,000 kişi yaşadığı tahmin edilmektedir ve bu sayı Roma İmparatorluğunun düşüşünden onikinci yüzyılın başlarına kadar olan zamandan çok daha fazladır. Küçük bir nehir olan Ankara Çayı Roma şehirlerinin içerisinden doğru akmaktadır. Şimdi nehir çevrilmiş durumdadır fakat Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde eski kentlerin kuzey sınırlarını belirlemekteydi. Çankaya, şimdiki şehir merkezinin güneyinde görkemli tepelerin kenarında Roma şehirlerinin dışında bulunmaktaydı ve muhtemelen yazlık dinlenme yerleri olarak kullanılmaktaydı. in Ankara during vigorous ages of Roman Empire and it is much higher than the number since the collapse of Roman Empire to the beginning of 12th century. Ankara brook, a small stream, flow through Roman cities. The stream is now surrounded but it used to determine the northern borders of old cities in Roman, Byzantine, and Ottoman periods. Çankaya was apart from Roman cities, at the southern side of current city center, by the grandiose hills; and probably used as a resting place in summer. 46 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Bizans İmparatorluğu M.S. 3. yüzyılda Perslerin ve Gotların Anadolu’ya akınları sonucunda Roma İmparatorluğu eski gücünü yitirdi. M.S. 395’te İmparatorluk ikiye ayrılınca doğuda Bizans egemenliği başlamıştır. Bizans döneminde Ankara askeri ve ekonomik açıdan yine önemini korudu. Dokumacılık ve ticaret gelişti. M.S. 622’de Sasanilerin daha sonraları da Arapların saldırılarına uğradı. M.S. 806’da Harun-elReşit ve 839’da El-Mutasin’in yağmalarına maruz kaldı. Bu kısa süreli ele geçişlerden sonra Bizanslılar tekrar duruma hakim oldular. 4. yüzyılın ortalarında Ankara, imparatorluğun tatil mekanı haline geldi. Constantinople Doğu Roma’nın merkezi olduktan sonra imparatorlar, 4. ve 5. yüzyıllarda dinlenmek üzere İstanbul Boğazı’nın nemli havası yerine, Ankara’nın daha kuru dağlık atmosferini tercih etmişlerdir. II. Theodosius (408-450) yazları sarayını Ankara’ya taşımaktadır. Ankara’da çıkarılan kanunlar, onun orada geçirdiği zamanları kanıtlamaktadır. Şehrin askeri, özellikle de lojistik önemi uzun Bizans devri boyunca sürdü. Ankara 6.yüzyıldan sonra birçok kez türlü Arap ordularının eline geçse de, 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans İmparatorluğu’nun önemli bir yan yolu olmayı sürdürmüştür.11.yüzyıla kadar bir barış dönemi oldu ve ticaret daha da gelişti. 11.yüzyılın ilk yarısındaki veba salgını, deprem ve kıtlık kentten göçlerin olmasına neden olmuştur. Selçuklu İmparatorluğu 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alpaslan Malazgirt’te Bizans imparatoru R.Diogenes’i yendi. Ankara 1073 yılında ilk kez Türkler tarafından alındıysa da bu egemenlik kısa sürdü. Bizanslılar, Danişmentliler ve Selçuklular arasında kent birkaç kez el değiştirdi. 1101’de Haçlılar sırasında Bizanslılar, 1127’de Danişment Beyi Emir Gazi ve daha sonra oğlu Mehmet Gazi ve son olarak da 1143’de Selçuklu Sultanı I.Mesut tarafından ele geçirildi. 1155’de I.Mesut’un Ölümü üzerine oğlu Şahinşah başa geçtiyse de kardeşi U. Kılıçarslan’a 1169 yılında yenildi. Sonuçta II.Kılıçarslan Anadolu’da Selçuklu Devleti’nin birliğini sağladı. Selçuklular döneminde özellikle 1219-1237 yıllan arasında Alaaddin Keykubat’m hükümdarlığı sırasında Ankara parlak günler yaşamıştır. Kent askeri ve ekonomik yönden yeniden canlandı. Kale’yi onarttılar ve günümüze kadar gelen birçok Önemli eserler bıraktılar.II. Kılıçarslan ülkesini ölmeden önce oğulları arasında paylaştırdı. Muhiddin Mesut’un payına Ankara düştü. 1192’de babalan Ölünce Tokat’ta bulunan kardeş Rükneddin Süleyman yaklaşık 3 yıl Ankara Kalesi’ni kuşattıktan sonra 1204’de Kale’yi ele geçirdi. Oğullan ile birlikte Muhiddin Mesut’u öldürdü. Beş gün sonrada kendisi öldü. Daha sonra sırasıyla III.Kılıçarslan ve Gıyaseddin Keyhüsrev’in idaresine girdi. Keyhüsrev öldükten sonra Alaaddin Keykubat 1210 yılında Ankara’ya geldi ve kardeşi Izzeddin Keykavuş’un ölümü üzerine 1219 yılında sultan oldu. 13. yüzyıldan itibaren Moğolların ve ilhanlıların saldırılan sonucu tüm Selçuklu kentlerinde olduğu gibi Ankara da çok zarar gördü. 1243’de Selçuklular Kösedağ Savaşı’nda Moğollara yenildi. II.Gıyaseddin Keyhüsrev Ankara Kalesi’ne sığınmak zorunda kaldı. Anadolu’da Selçukluların güç kaybı devam etti. Selçuklular, ilhanlılar, İlhanlı valilerinden Eratnaoğulları ve Ahiler arasında kentte devamlı yönetim değişiklikleri oldu. 1304’de Ankara Moğolların idaresine girdi ve Ahi Beyleri Moğolların denetiminde idareyi ele aldılar. Orta Asya’nın büyük kentlerindeki esnaf ve zanaatkarlar Moğollardan kaçarak Anadolu’ya, özellikle de Ankara’ya gelmişlerdir. Ahiler döneminde ticaret gelişti. Sofçuluk ve dericilik kente özgü olarak önem kazandı. Esnaf teşkilatı olan Ahilik bu dönemde kurumlaşmıştır. 1308-1341 yıllan arasında İlhanlılar yönetimi ele almış ve tayin ettikleri valilerle yönetmişlerdir. Sivas Valisi Alaeddin Eratna I342’de Eratnalılar Devletini kurmuş ve Ankara bir dönem de onun belirlediği valilerle idare edilmiştir. 1354 yılında Orhan Gazi zamanında Süleyman Paşa tarafından Ankara Ahilerden savaşsız bir şekilde alınarak Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. 1402 yılında Anadolu’yu istila eden Timurlenk, Yıldırım Sultan Beyazıd’ı Çubuk Ovası’ndaki Ankara Savaşı’nda yendi. Daha sonra Beyazıd’ın ölümü ve Timurlenk’in çekilmesi üzerine bir süre karışıklıklar yaşandı. Bu duruma Çelebi Mehmet Ankara’yı alarak son verdi. Osmanlı İmparatorluğu ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Byzantine Empire Roman Empire lost its authority in 3rd century as a result of charges from Persians and Goths. Most of the buildings in the city were ruined and scarcity surfaced. Byzantine rule began in the east when the Empire was divided into two parts in 395. Ankara reserved its military and economic importance in Byzantine period. Textile production and trade developed in the city. It was attacked by Sassanids in 622 and then Arabs. It was plundered by Harun al-Rashid in 806 and Al-Mu’tasim in 839. Byzantines became sovereign again after those short periods of takeovers. Ankara became the vacation resort of the Empire in 4th century. After Constantinople became the center of Eastern Roman Empire, emperors preferred the dry mountain weather in Ankara to humid air in Bosphours in 4th and 5th centuries. Theodosius II (408-450) moved his palace to Ankara in summer. The rules made in Ankara are the evidences of the time he spent in. The military and logistic importance of the city continued the whole Byzantine era. Ankara remained as a ring road of Byzantine Empire until 11th century, although it was taken over several times by Arab armies after 6th century. There was a peacetime until 11th century and trade developed more. Epidemic plague, earthquake, and scarcity resulted in immigration from the city in the first half of 11th century. Seljuk Empire Seljuk sultan Alpaslan defeated Byzantine emperor Romanos Diogenes in 1071 in Malazgirt. Ankara was first obtained by Turks in 1073 but their rule lasted for a short time. The city was taken over several times by Byzantines, Danishmends, and Seljuks. It was taken over by Byzantines in 1101 during crusades; Danishmend governor Emir Ghazi in 1127 and then his son; and finally Seljuk sultan Mesut I in 1143. When Mesut I died in 1155 his son Şahinşah took the rule but his brother Kılıçarslan II defeated him in 1169 and secured unity of Seljuk Empire in Anatolia. Ankara experienced glorious times in Seljuk era, particularly during the rule of Alaaddin Keykubat between 1219 and 1237. The city revived in military and economic terms. They repaired the castle and left important constructions that last up to now. Kılıçarslan II divided the country among his sons before his death. Ankara was in Muhiddin Mesut’s share. Rükneddin Süleyman, who was in Tokat, encompassed Ankara Castle for three years when their father died in 1192 and took over the castle in 1204. He killed Mudiddin Mesut and his sons. He died five days later. The city was ruled by Kılıçarslan III and Gıyaseddin Keyhüsrev thereon. Alaaddin Keykubat came in Ankara 2010 when Keyhüsrev died and became sultan in 1219 after his brother İzzeddin Keykavus’s death. Ankara was hardly damaged as other Seljuk cities as a result of attacks from Mongolians and Ilkhans since 13th century. Seljuks were defeated by Mongolians in Kösedağ War in 1243. Gıyaseddin Keyhüsrev II had to refuge in Ankara Castle. Seljuks’ loss of power in Anatolia continued. Government of the city was handed over Seljuks, İlkhans, Eratnaoğulları (İlkhan governors), and Ahiler (Turkish-Islamic guild). Ankara was taken over by Mongolians in 1304 and Ahi masters ruled under the control of Mongolians. Tradesmen and craftsmen escaped from Mongolians in Central Asia and came in Anatolia, particularly Ankara. Trade developed in Ahi era. Sofçuluk (a genuine sort of textile production) and leather production became important genuinely for the city. Ahilik institutionalized in the era. Ilkhans took over the rule between 1308 and 1341 and ruled via the governors they appointed. Sivas governor Alaeddin Eratna founded Eratna State in 1342 and Ankara was ruled by governors he appointed for a while. Ankara was taken over by Süleyman Pasha from Ahiler without war and become controlled by Ottoman Empire in 1354 during Orhan Ghazi era. Tamerlane, who invaded Anatolia, defeated sultan Yıldırım Beyazıd Ankara War, taken place in Çubuk Plain, in 1402. Following Beyazıd’s death and Tamerlane’s set back a period of disorder was experienced. Çelebi Mehmet ended the period by taking over Ankara. Ottoman Empire Ankara has had not only military but also commercial importance via activities such as sofçuluk, shoe-making, leather production, and viticulture. It has been the capital of Anatolia province for a while during establishment of provincial system in Kanuni era in 16th century. Population of the city and number of neighborhoods increased, meanwhile. Demschwam drew the city plan in 1555. Şehzade Beyazıt rebellion in 1558 and Celali rebellions in the beginning of 17th century hardly damaged the city. The city was attacked by Abaza Mehmet Pasha in 1623, Abaza Hasan Pasha in 1651, and İbiş Pasha in 1652; and finally found peace during Köprülü era. Afterwards, Mısır governor Mehmed Ali Pasha’s armies became sovereign in the city between 1832 and 1833. It again became the capital of the province in 1836, during Mahmut II era. Ankara became a district of Bozok when Bozok became the province between 1848 and 1850, and 1855 and 1859. It became the capital of the province again in 1860. Breeding of Angora goat in South Africa and California, and start of machinery in textile damaged sof (a unique type of textile) trade since the mid-19th 47 48 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA Ankara Osmanlılar için hem askeri açıdan hem de sofçuluk, kunduracılık. debbağlık ve bağcılık gibi ticari açıdan önemli oldu. 16.yüzyılda Kanuni devrinde eyalet sistemi kurulurken bir süre Anadolu eyaletinin merkezi oldu. Bu arada şehrin nüfusu ve mahalle sayısı arttı. 1555 yılında Demschwam kent krokisini çizdi. 1558 yılında Şehzade Beyazıt isyanı ve 17.yüzyılın başında çıkan Celali isyanları kente büyük zarar verdi. 1623’ de Abaza Mehmet Paşa, 1651’ de Abaza Hasan Paşa ve 1652’ de İbiş Paşa’nın saldırısına uğrayan kentimiz huzuru Köprülüler devrinde buldu. Daha sonraları da 1832-1833 yıllan arasında Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın orduları kente egemen oldular.1836’ da II. Mahmut döneminde tekrar eyalet merkezi oldu. 1848-1850 ve 1855-1859 yıllan arasında Bozok eyalet olunca Ankara Sancağı buraya bağlanmış, nihayet 1860’dan sonra yeniden eyalet merkezi olmuştur. 19.yüzyılın ortalarından İtibaren Güney Afrika ve Kaliforniya’da tiftik keçisi yetiştirilmesi ve dokumacılıkta makineleşmenin başlaması sof ticaretine darbe vurmuştur. century. There had been an epidemic plague in 1815 and a great scarcity in 1847. Freih Von Wincke, a Prussian officer, prepared the first detailed plan of the city in 1839 and the first printing house was established in 1869. Railroads reached the city in 1892 and a huge fire burned many neighborhoods in 1917. 1923. Ankara was an arid, neglected, aguishly looking city in the middle of steppe during the first years of Republican era. Its approximate population was 30,000. The reason for Atatürk’s declaring Ankara as the capital was pretty interesting. He explained why he wanted to declare as the capital as follows: “I wanted Ankara to show the whole world how Turks can turn impossible to possible. These arid lands will be decorated with greeneries within villas surrounded by green trees, asphalts, and buildings. We will all see it, it will happen soon!” He did not declare Ankara just for it. There are crucial and rational reasons for choosing Ankara as the capital. First, Ankara was a very appropriate city strategically and was almost equally far Republican Era These consequent problems ended on 27 December 1919 when Mustafa Kemal came in the city. The Grand National Assembly was established on 23 April 1920 in the War of Independence period. Ankara was declared as the capital in 13 October 1923 and Turkish Republic was established in 29 October from all sides of Anatolia. It was on the route of railways and telegraph lines; it was easy to defend and difficult to invade. It did not have cosmopolitan structure as İstanbul, and, besides, it had a social structure apart from the center of Ottoman sultanate, where has completed its historical function and seems to represent the old order. Moreover, the modern urbanism was requiring capitals to serve the whole country; thus, the capitals had to be at the most comfortable place of the city. The capital should be on a point where citizens can arrive via the easiest way and in the shortest time. Ankara had already been carrying those peculiarities. The turn was in choosing the new capital and naming the new government in the aftermath 50 ANKARA MEDENİYETLER TARİHİ / HISTORY OF CIVILIZATIONS IN ANKARA 1815 yılında büyük bir veba salgım ve 1847 yılında ise büyük bir kıtlık baş göstermiştir. 1839’da ilk defa Prusyalı subay Freih Von Wincke kentin detaylı bir planını hazırlamış ve 1869’da ilk matbaa açılmıştır. 1892’de demiryolları kente ulaşmış ve 1917 yılında çıkan büyük yangın birçok mahallenin yanmasına neden olmuştur. Kentte arka arkaya oluşan bu olumsuzluklar 27 Aralık 1919 yılında Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelmesiyle noktalanmıştır. Kurtuluş Savaşı sürecinde 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi açıldı. 13 Ekim 1923’ de Ankara başkent ilan edildi ve 29 Ekim 1923’de de Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara bozkırın ortasında çorak, bakımsız, sıtmalı bir kasaba görünüşlü kentti. Yaklaşık nüfusu 30. 000 dolaylarındaydı. Atatürk’ün Ankara’yı başkent yapmasının ardındaki sebep ise hayli ilginçti. Atatürk Ankara’yı neden başkent yapmak istediğini ise şöyle açıklamıştı; “Ben Türk’ün imkansızı imkan haline getiren kudretini bütün dünyaya göstermek için Ankara’yı istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar yeşil ağaçların çevirdiği villalar arasından uzanan yeşil sahalar, asfaltlar ve binalarla bezenecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz, yakında olacak!” Ankara’yı yalnızca bu nedenden dolayı başkent olarak belirlememişti. Ankara’nın başkent olarak seçilmesinin çok önemli ve akılcı gerekçeleri vardır. Bir defa Ankara stratejik bakımdan çok uygun bir kent olup, neredeyse Anadolu’nun bütün köşelerine eşit uzaklıkta bulunuyordu. Demiryolu, telgraf hatları ağının geçtiği yol üzerinde olup, savunulması kolay, işgal edilmesi ise çok zor bir konumdaydı. İstanbul gibi çok kozmopolit bir yapısı olmadığı gibi, artık tarihsel işlevini tamamlamış olan ve eski düzenin bir temsilcisi gibi görünen Osmanlı saltanatının merkezinden uzak bir toplumsal yapısı vardı. Öte yandan, modern şehircilik anlayışına göre; artık başkentlerin, ülkenin bütününe hizmet edebilmesi için, belli bir köşede ve o ülkenin en rahat yerinde seçilmesi anlayışından vazgeçilmişti. Başkent, yurttaşların en kolay ve en kısa zamanda ulaşabileceği bir noktada olmalıydı. İşte Ankara, bütün bu nitelikleri taşıyordu. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra sıra, yeni başkentinin seçilmesi ve yönetimin adının konulmasına gelmişti. Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen komutanı ve Lozan kahramanı İsmet Paşa ile arkadaşlarının, Ankara’nın Başkent olarak kabul edilmesine ilişkin olarak verdikleri önergenin, 13 of signing the Treaty of Lausanne. Ankara officially became the capital when İsmet Pasha, who was the leading commander of the War of Independence and also the hero of Lausanne, and his friends made a motion on declaration of Ankara as the capital and the motion was accepted in 13 October 1923. The decision was not changed although some states declared that they would not send ambassadors due to the population and rurality of Ankara. Yet Atatürk would be right on this issue too. Western states bewilderedly Cumhuriyet Dönemi Ekim 1923 tarihinde kabul edilmesiyle birlikte, Ankara’nın Başkent olması da resmen kabul edilmiş oldu. Bazı Batılı devletler Ankara’nın nüfusu ve kırsallığı yüzünden büyükelçi göndermeyeceklerini açıklamalarına rağmen karar değişmedi. Ancak Atatürk bu konuda da haklı çıkacaktı... Atatürk’ün bu sözlerinin çok kısa bir süre sonra gerçekleştiğini, Batılı devletler büyük bir şaşkınlıkla izlemişlerdir. Yoksul ve yoksun bir kent olan Ankara, bozkırdaki tozlu, bakımsız, yolu, suyu, konutu olmayan Anadolu kasabası, artık yeni devletin simgesiydi... witnessed that Atatürk’s quotes were becoming true. Ankara, where used to be a poor and deprived city, the dusty, neglected Anatolian town with no roads, no water, no housing, was the symbol of the new state. 52 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA ANITKABİR B üyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarı olan Anıtkabir, eski adıyla Rasattepe günümüzde ise Anıttepe diye bilinen semtte bulunmaktadır. II. Ulusal Türk Mimarlık Dönemi mimari stiline sahip olan anıtın yapımına 9 Ekim 1944 tarihinde başlanmış ve 1953 yılında tamamlanmıştır. Mimari, Prof. Dr. Emin Halid Onat ve Doç. Dr. Ahmet Orhan Arda tarafından tasarlanmıştır. Pek çok bölümden oluşan anıtın ‘Devrim Şehitleri Bölümü’ne dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel de 1966 yılında defnedilmiş ancak 6 Kasım 1981 tarihli Devlet Mezarlığı Kanunu gereğince, 27 Ağustos 1988’de çıkartılmıştır. Ayrıca 1973’ den beri İsmet İnönü’nün kabri de Anıtkabir’ dedir. ‘Aslanlı Yol’, ‘Tören Meydanı’ ve ‘Mozole’ olmak üzere 3 ana bölümden oluşan Anıtkabir; Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ özdeyişinden ilham alınarak, çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye’nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan, bu nedenle adına Barış Parkı denilen yeşil bir alan içinde yükselmektedir. Ana bölümleri oluşturan diğer kısımlar ise kısaca Barış Parkı, Mezar Odası, Şeref Holü, İstiklal Kulesi, Hürriyet Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılap Kulesi, Cumhuriyet Kulesi, Anıtkabir Kitaplığı, İsmet İnönü Lahdi, Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi şeklinde sıralanabilir. The mausoleum of the great leader Mustafa Kemal Atatürk, Anıtkabir is located in the neighborhood Anıttepe, formerly known as Rasattepe. The construction of Anıtkabir was started in 29th September 1945 and completed in 1953 . Anıtkabir bears the signs of the 2nd National Turkish Architecture Period. The structure was designed by Prof. Dr. Emin Halid Onat and Doç. Dr. Ahmet Orhan Arda. regions of Turkey, that is inspired from the epigram of Atatürk; “Peace at home, peace in the world”. The other major parts of the monument are, ‘Independence Turret’, ‘Liberty Turret’, ‘Mehmetçik Turret’, ‘Atatürk and Turkish Revolution Library’, ‘Victory Turret’, ‘Sarcophagus of İsmet İnönü’, ‘Peace Tower’, ‘23rd April Turret’, ‘Flagpole’, ‘The Tower of the National Contract’, ‘Anıtkabir Atatürk Museum’, ‘Tower of Reform’, ‘Tower of the Republic’, ‘The Art Gallery’, ‘Defense of Rights Tower’, and ‘The Hall Of Honour’. The monument consists of three main parts named ‘Lion Road’ , ‘Ceremony Area’ and ‘Mausoleum’. Anıtkabir is placed in the Peace Park, which is created with saplings from several foreign countries and from several 54 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA AUGUTUS TAPINAĞI / Temple Of Augustus U lus’ta Hacı Bayram Camii’ nin bitişiğinde bulunan tapınak, Roma döneminin en önemli yapıtlarından biridir. M.Ö. 25 yılından sonra Frigler’ in ay tanrısı Men adına yapılmış ve zamanla yıkılmış olan tapınağın bugünkü kalıntıları ise son Galat hükümdarı Amintos’ un oğlu Kral Pilamenes tarafından Roma imparatoru Augustus için bir bağlılık nişanesi olarak inşa ettirilmiştir. Bizanslılar zamanında çeşitli eklemeler yapılıp, pencereleri açılarak kilise haline getirilmiştir. Cami ile tapınağın bitişik olarak bir arada bulunduğu bu yer, Anadolu’daki din ve kültür mozaiği üzerine çok şey anlatmaktadır. T he temple, which is adjacent to Hacı Bayram Camii (Hacı Bayram Mosque) in Ulus, is one of the most important constructions of Roman period. The Temple was first established in 25 B.C. in the name of Phrygians moon god and shattered in time. The contemporary remnants of the Temple were constructed by King Pilamenes, son of Amintos who was the last emperor of Galatia, as a sign of commitment to Roman emperor Augustus. The Temple was converted to a church by some attachments and opening windows. This place, where the mosque and temple is adjacent, recites the religious and cultural mosaic in Anatolia. HACI BAYRAM VELİ Hacı Bayram Veli Mosque P lanı uzunlamasına dikdörtgen olan caminin zaviye olarak yapıldığı tarih 1427 - 1428 yıllarını göstermektedir. Doğusunda Augustus Tapınağı’na, güneyde Hacı Bayram Türbesi’ne dayanmaktadır. Bizanslılar zamanında bir dönem kilise olarak kullanılmış olan Augustus Tapınağı ile yan yana bulunuyor olması, Anadolu’daki din ve kültür mozaiğinin en belirgin göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir. Ulus’ta yer alan caminin ilk mimarı Mimar Mehmet Bey olarak bilinir. Günümüzdeki mimari yapısı ile 17. ve 18. yy camilerinin karakterlerini taşımaktadır. Hacı Bayram Veli’nin manevi kişiliğinde yoğunlaşan ve neredeyse bütün Anadolu’yu kucaklayan güzelliği bu camiinin yapısında görmek mümkündür. T he rectangular mosque was built as a hermitage in 1427-1428. There are the Temple of Augustus on the eastern, and the Temple of Hacı Bayram on the southern sides of the mosque. Its adjacency with the Temple of Augustus, which was used as a church by Byzantines, might be regarded as one of the most significant signs of the religious and cultural mosaic in Anatolia. The mosque is located in Ulus, and Mehmet Bey is known as the first architect of the mosque. The architectural style of the mosque resembles the character of 17th and 18th century mosques. It is possible to see the beauty of Hacı Bayram Veli’s moral personality, comprising the whole Anatolia, on the architecture of the mosque. 55 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA İPEK YOLU / Silk Road Ç in’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan dünyaca ünlü ticaret yolu, sadece tüccarların değil, aynı zamanda, doğudan batıya ve batıdan doğuya bilgelerin, orduların, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu olmuştur. Milattan yüzyıllar önce Mısırlılar, daha sonra da Romalılar, Çinlilerden ipek satın alırlardı. Ulaşım ise, daha sonra İpek Yolu adı verilen bu güzergahı izleyen kervanlarla sağlanırdı. İpek endüstrisi, dolayısı ile de İpek Yolu, eski çağlardan beri birçok milletin hayatında çok önemli bir yer tutmuş, çeşitli Türk uygarlıklarının ekonomi kaynağı olmuştur. İpek Yolu Anadolu’da Antakya’dan başlayıp, Gaziantep’ten geçerek İran ve Afganistan’ın kuzeyinde Pamir Ovası’na kadar uzanmaktadır. Ayrıca Güneydoğu Bölgesi’nde bulunan Gaziantep ve Malatya’yı geçip, Trakya üzerinden ve Ege kıyılarında İzmir, Karadeniz’de Trabzon ve Sinop, Akdeniz’de ise Alanya ve Antalya gibi önemli limanlar üzerinden Avrupa’ya ulaşmaktadır. Son yıllarda, tarihi İpek Yolu’nun Ankara - İstanbul arasındaki kesiminin canlandırılması için çalışmalar yapılmaktadır. Ayaş - Sapanca arasındaki kesimin canlandırılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Kalkınma Ajansı, İpek Yolu Belediyeler Birliği ve MARKA (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) arasındaki işbirliği çerçevesinde çeşitli girişimlerde bulunulmaktadır. T he trade route, which begins in China, passes through Anatolia and Mediterranean Sea, and reaches to Europe is not only the route for merchants but also the route for wisdom, armies, ideas, religions, and cultures from east to west and west to east. Egyptians before Christ, and then Romans used to buy silk from Chinese. Transportation was provided by caravans following this route, called the Silk Road aftermath. Silk industry; therefore, the Silk Road was crucial for many nations throughout the history; and had been an economic resource for various Turkish civilizations. The Silk Road begins from Antakya in Anatolia, passes through Gaziantep and reaches Pamir Plain on the northern side of Iran and Afghanistan. Moreover, it passes Gaziantep and Malatya and reaches Europe by various routes; over Thrace, or by the ports of İzmir on Aegean cost, Trabzon and Sinop on Black Sea cost, and Alanya and Antalya on Mediterranean cost. The part of the Silk Road between Ankara and İstanbul is aimed to be revived recently. The Ministry of Culture and Tourism, Ankara Development Agency, the Association for Silk Road Municipalities, and East Marmara Development Agency are cooperating to revive the part between Ayaş and Sapanca. 56 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) The Grand National Assembly Of Turkey U lusal egemenliğe sahip yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 tarihinde kuruldu. Bu tarihte, Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamakta olan Ulus’taki tarihi I.TBMM binasında Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclis’in ilk toplantısını açtı: T ürkiye Büyük Millet Meclisi (The Grand National Assembly of Turkey) is the legislative power holding national sovereignty was established on 23rd of April 1920. Sinop Parliamentarian Şefik Bey made the opening speech in accordance with parliamentary traditions in the historical first TBMM building in Ulus: 58 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA I.TBMM binası 15 Ekim 1924’e kadar ilk meclis binası olarak işlevini sürdürdü. Bu binanın zamanla yetersiz kalması sonucunda, Mimar Vedat Tek tarafından yapılan ve bugünkü adıyla Cumhuriyet Müzesi olarak bilinen II.TBMM binası devreye girdi ve 1960 yılına kadar da burası meclis binası olarak kullanıldı. ‘Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah’ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum.’ Bu açılış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da “Büyük Millet Meclisi” olarak konulmuş oldu. Bu ad herkesçe benimsedi. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Atatürk’ü meclis başkanlığına seçti. Günümüzde hala kullanılmakta olan TBMM’nin üçüncü binasının mimarı Avusturyalı mimar Prof. Clemens Holzmeister’ dir. Ankara’da başka birçok önemli devlet yapısının da mimarı olan Prof. Hozmeister 1938 yılında yapılan ‘TBMM Yeni Meclis Binası’ yarışmasında birincilik elde etti. Binanın yapımına 26 Ekim 1939’da, görkemli bir törenle başlandı. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle ortaya çıkan finansal sıkıntılar neticesinde bina inşaatına belli dönemlerde ara verildi. 1957 yılından sonra inşaata tekrar hız verildi ve bina Ocak 1961’de kullanılmaya başlandı. TBMM binası, Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü ve kalıcılığını da temsil edebilecek şekilde, ciddi, kalıcı ve sağlamlığın ön planda tutulduğu mimari bir dışavuruma sahiptir. Büyüklüğü açısından, dünyanın en büyük parlamento yapılarından biridir. TBMM binası, Kızılay’da Bakanlıklar semtinde yer almaktadır. built by architect Vedat Tek and served as parliamentary building until 1960. “In the name of the speaker of the Grand Assembly and by the help of God, I declare the principals of absolute independence and self determination of the nation to the whole world and open the National Assembly.” The new Turkish parliament based on national sovereignty is named as Büyük Millet Meclisi (Grand National Assembly) and this denotation was appropriate by everyone. Mustafa Kemal Atatürk was elected as the President of the Parliament in the second meeting of the parliament on 24th of April 1920. The first TBMM building served as the parliamentary building until 15th of October 1924. As a result of insufficiency of the building, the second TBMM building, known as Museum of Republic nowadays, was The architect of the recent, the third, TBMM building is Austrian architect Prof. Clemens Holzmeister. Prof. Hozmeister, who is the architect of many other important state buildings, won the competition for the new TBMM parliamentary building held in 1938. Construction of the building started on 26th of October 1939 with a magnificent ceremony. However, the construction was suspended for a while due to financial limitations arose with the Second World War. Construction accelerated in 1957 and the building was opened for use in January 1961. TBMM building has a momentous, permanent and substantial expression in way that it represents the power and permanence of Turkish Republic. It is one of the largest parliamentary buildings of the world. TBMM building is located in Bakanlıklar (Ministries) neighborhood in Kızılay. 59 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA ANKARA KEDİSİ / Angora Cat A nkara Kedisi, Türkiye’de üretilmiş doğal ve saf bir kedi ırkı olup ilk kez Haçlı Savaşları sırasında dikkatleri çekti. Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız bilim adamı, 1620-1625 yıllarında eski Ankara’dan bir kaç saf beyaz kedi alarak ülkesine dönmüştü. Ürettiği yavrular Fransız soyluları arasında dikkatle dağıtıldı. İlk yavrulardan biri Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu’ya verildi. 18.yy da XV. Louis gibi XVI. Louis veMarie Antoinette de bu asil kedilerin hayranları arasına girdi. Bu dönemde yapılmış pek çok yağlı boya tablo, Ankara kedilerini çeşitli renklerde resmetmektedir. 19.yy’da pek çok Ankara Kedisi Fransa’dan Amerika’ya İhraç edilmiştir. 1962’de birçok Amerikan askeri personeli, Ankara Hayvanat Bahçesi’nde 45 yıllık bir üretim programının ürünü olan Ankara kedilerini görerek, bu kedilerden bir kaç çifti Amerika’ya götürdüler ; son derece asil olan bu ırka, ilginin yeniden doğmasını sağladılar. Orta uzunlukta tüylerden oluşan ipeksi yumuşaklıktaki kürkleriyle ince uzun yapılı Ankara kedileri, dünyanın en sevilen safkan kedi ırkları arasında yer almaktadır. T urkish Angora (Turkish: Ankara Kedisi, verbally, Ankara Cat) is a purebred cat existing in Turkey, which attracted attention primarily during Crusades. Fabri de Peiresc, a French scientist, took some white purebred cats from Ankara between 1620 and 1625 and get back to his country. The kittens were delicately given to French nobleman. One of the first kittens were given to French statesman Cardiani de Richekieu. In the 18th century, Louis the 15th as well as Louis the 16th and Marie Antoinette became admirer of these dignified cats. Many oil paintings painted in the period portrays Turkish Angoras in various colors. Many Turkish Angoras were exported from France to USA in 19th century. In 1962, some of the American military personnel saw Turkish Angoras, which are yields of a 45 years program, in Ankara Hayvanat Bahçesi (Ankara Zoo) and revived the attention to this noble breed by taking some couples to USA. Turkish Angoras, having a medium-length silky coat and a balanced body type, are one of the dearest purebred cats in the world. 60 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA TERMAL ZENGİNLİK Thermal Prosperity Ö nemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer alan Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından Avrupa’da birinci sırada yer almakta ve dünyada ilk yedi ülke arasına girmektedir. Türkiye’de, sıcaklıkları 20ºC - 110ºC arasında, debileri ise 2 - 500 lt/sn arasında değişebilen 1000’nin üzerinde kaynak bulunmaktadır. Bunlar genellikle Ankara, Afyon, Balıkesir, Denizli, Kütahya, Kozaklı, Yalova gibi il ve ilçelerde yoğunlaşmıştır. Özellikle Ankara’nın Kızılcahamam ilçesi maden suyu ile ünlenmesinin yanında önemli bir ‘termal turizm merkezi’ olma özelliğini taşımaktadır. Kızılcahamam başta olmak üzere Ankara ve çevresindeki termal suların ısısı; büyük kaplıca kaynağında 47 °C, küçük kaplıca kaynağında 44 °C, Kızılcahamam Maden Suyu kaynağında 19.5 °C, Acısu Kaplıcası kaynağında 34 °C, Şey Hamamı kaynağında 43 °C, Acısu kaynağında 37 °C’dir. Su, fiziki ve kimyasal bileşim olarak hipertermal & hipotonik sular sınıfından olup, genellikle bikarbonatlı, sodyumlu, magnezyumlu, sülfatlı, kalsiyumlu, karbondioksitli ve florürlü bir bileşime sahiptir. Tesislerden, içme ve banyo kürleri şeklinde yararlanılmaktadır. İçme kürleri karaciğer, safra kesesi, mide, bağırsak, pankreas, damar sertliği ve metabolizma hastalıkları; banyo kürleri ise cilt hastalıkları, kalp, sinir hastalıkları, dolaşım bozuklukları, romatizma, kireçlenme ve eklem rahatsızlıkları üzerinde etkilidir. Alan çevresinde konaklama tesisleri mevcuttur. T urkey is located on a geothermic zone and is the leading country in Europe and one of the seven in the world in terms of resource prosperity and potential. There are over one thousand sources between 20 degrees centigrade and 110 degrees centigrade with a flow rate between 2 liters per second and 500 liters per second. Those sources are generally located in Ankara, Afyon, Balıkesir, Denizli, Kütahya, Kozaklı, and Yalova. Particularly Kızılcahamam district in Ankara is a thermal tourism center besides being known for mineral water production. The temperatures of thermal water in surroundings of Ankara are as follows: 47 degrees centigrade in Kızılcahamam big hot spring, 44 degrees centigrade in Kızılcahamam small hot spring, 19,5 degrees centigrade in Kızılcahamam mineral water spring, 34 degrees centigrade in Acısu hot spring, 43 degrees centigrade in Şey Hamamı spring, and 37 degrees centigrade in Acısu spring. The water is among hyperthermic and hypotonic waters and generally has a composition with bicarbonate, sodium, magnesium, sulfate, calcium, carbon dioxide, and fluoride. The facilities can be used as drinking cures or bathing cures. Drinking cures are good for liver, gall bladder, stomach, pancreas, arteriosclerosis, and metabolism diseases; and bathing cures are good for skin diseases, hearth diseases, neurological diseases, circulatory disorders, rheumatism, arthritis, and joint disorders. There are accommodation facilities around the hot spring areas. 61 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA ÜNİVERSİTELER KENTİ / A City Of Universities Ö ğrenci ve memur şehri olarak bilinen Ankara’da 8’i devlet üniversitesi olmak üzere toplam 19 üniversite bulunmaktadır. Bunların en eskileri, kuruluşları Cumhuriyet tarihine kadar uzanan Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’dir. Cumhuriyetin ilanından sonra, yeni hukuk düzenini oluşturacak hukukçuları yetiştirmek üzere 1925 yılında açılan ve ‘’Hukuk Mektebi ‘’adı altında hizmet vermeye başlayan okul, Ankara Üniversitesi’nin ilk oluşum taşıdır. Bunu takiben 1933’te ‘’Yüksek Ziraat Enstitüsü’’, 1935’te ‘’Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’’, 1936’ta ‘’Siyasal Bilgiler Okulu’’ , 1943’te ‘’Fen Fakültesi’’ ve 1945’te ‘’Tıp Fakültesi’’açılarak 1946 yılında Ankara Üniversitesi resmen kurulmuş oldu. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ortak girişimi ile açılması kararlaştırılan ve 1926 yılında “Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü” adıyla hizmet vermeye başlayan enstitü ise şimdiki Gazi Üniversitesi’nin temelini oluşturur. Enstitü, 1929 yılında ‘’Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’’, 1976 yılında da ‘’Gazi Eğitim Enstitüsü’’ adını almıştır. Bu kurum 1982 yılında 2089 sayılı kanunla Gazi Üniversitesi’ne dönüştürülmüştür. Aslında bu, Cumhuriyetle başlayan geleneğin yeni isimle devamıdır. Ankara’da bulunan tüm üniversiteler nitelikli birer yükseköğretim kurumu olma özelliğini taşımaktadırlar. Bu nedenle her yıl, üniversite sınavına giren binlerce öğrenci için ilk tercih sıralarında yer alırlar. Başta ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) ve Hacettepe Üniversitesi olmak üzere Ankara’da bulunan diğer üniversiteler şu şekilde sıralanabilir: Altın Koza Üniversitesi, Ankara Bilge Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Kara Harp Okulu, Polis Akademisi, TED Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ufuk Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi. T thereby, Ankara University was formally established in 1946. Besides, the Teacher Training Institute established right after establishment of the Republic in 1926 by a joint initiative of Mustafa Kemal Atatürk and his friends constitutes the foundation of Gazi University. The institute was named as Gazi Teacher Training Institute in 1929; and Gazi Training Institute in 1976. The institute was converted to Gazi University in 1982 by the law no 2089. In fact, this is the continuity of the tradition originated in early Republican era with a new name. All the universities in Ankara are highly qualified institutions of higher education. Therefore, they are at the top list of thousands of students taking the central university entrance exam. The other universities in Ankara, primarily METU (Middle East Technical University) and Hacettepe University, are as follows: Altın Koza University, Ankara Bilge University, Atılım University, Başkent University, Bilkent University, Çankaya University, Gülhane Military Medical Academy, Turkish Military Academy, Police Academy, TED University, TOBB University of Economics and Technology, Turgut Özal University, University of Turkish Aeronautical Association, Ufuk University, and Yıldırım Beyazıt University. here are 19 universities, eight of which are state universities, in Ankara. Therefore it is known as a city of students and civil servants. The oldest ones of the universities are Ankara University and Gazi University, which backs to the early Republican era. The Law School established right after establishment of the Republic in 1925, in order to raise the new judiciary to create the new law order, was the first step for establishment of Ankara University. High Agriculture Institute in 1933; Faculty of Languages, History and Geography in 1935; Political Sciences School in 1936; Faculty of Science in 1943; and Faculty of Medicine in 1945 were established; and 62 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA Hafızalardan silinmeyen anı; An Evergreen Memory; GENÇLİK PARKI 63 64 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA S iyah-beyaz fotoğrafların vazgeçilmez mekanıdır Gençlik Parkı… Size o fotoğraflardan gülümseyen sizin, annenizin, babanızın, sevdiklerinizin yüzleridir. Ve tabii ki Gençlik Parkı’dır! Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın planını yapmak üzere davet edilen Hermann Jansen, Gençlik Parkı’nı çağdaş bir eğlence-dinlence mekanı olarak tasarlamıştı. Böylelikle hem Ankara Çayı’nın bataklık alanı kurutulacak hem de Cumhuriyet’in yeni başkentinde yaşayanlar için kentsel açık ve kamusal alanların kullanımı konusunda bir örnek oluşturulacaktı. Plan, 1936’da Atatürk’ün başkanlığında yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısında onaylanmış ve adıyla müstesna park, çok anlamlı bir günde, 19 Mayıs 1943 Gençlik ve Spor Bayramı’nda açılmıştı. Ulus’taki park, 28 hektar büyüklüğündeki arazide kurulmuştur. Park yapılmasına karar verilen arazinin bir bölümünde “Ay-Yıldız” adında bir futbol sahası bulunmaktaydı. 1933 yapımı Sergi Evi 1946 yılında Opera’ya dönüştürülmüş, 1951’de İtalyan lunaparkı açılmış, sağlık müzesi, heykelleri ve gezinti yolları ile park kamusal alanın nitelikli temsilcisi olmuştu. Ankara’nın tarihi parklarından biri olan Gençlik Parkı sosyalleşme ve bir arada yaşama kültürünün gelişmesine katkı sağlayan önemli bir simge haline geldi. Ada Lokantası, sonra nikah dairesine çevrilen Göl Gazinosu açıldı. Bürokratlar, yabancı misyon, vekiller orada buluşurlar, sanatçılar orada sahneye G is established on an area of 28 hectares in Ulus. There used to be a football pitch named Ay-Yıldız (verbally, Moon-Star) on a part of the area that the park was decided to be built on. The exhibition house established in 1933 was converted to opera building in 1946; an Italian funfair was opened in 1951; and the park became a delicate public sphere with the health museum, sculptures, and concourses. Gençlik Parkı, as one of the historical parks in Ankara, became an important symbol of socialization and coexistence culture. Ada Lokantası (verbally, Island Restaurant) and Göl Gazionsu (verbally, Lake Music Hall), which was converted to registry office later on, were established. Bureaucrats, foreign missions, and parliamentarians were meeting; artists were performing there. Weekend activities, ençlik Parkı (Youth Park) is the essential place of black and white photographs. It is you, your mother, your father, your beloved, smiling at you on those photos. And of course it is Gençlik Parkı smiling at you! Hermann Jansen, who was invited as the city planner of Ankara in the aftermath of establishment of the Republic, designed Gençlik Parkı as a modern entertaining and resting area. Thereby, not only the marshy area of Ankara brook would be drained but also there would be a sample of urban agora and public sphere for the residents of Republic’s capital, Ankara. The plan was approved in 1936 by a council of ministers meeting chaired by Atatürk himself; and the park was opened on a precious day, 19th of May 1943, Commemoration of Atatürk, Youth and Sports Day. The park 66 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA çıkarlardı. Hafta sonu aktiviteleri, memur ailelerinin gazino ve piknik keyifleri giderek yeşeren bu büyük havuzlu parkın etrafında sürmeye başlar. Ankara hatırası fotoğrafların hemen hemen çoğunun fonunda Gençlik Parkı yer alır. Parkın büyük havuzundan sandallarla gezmek dışında yüzmek ve diğer sportif etkinlikler için de yararlanılabileceği düşünülür ve 1944 yılının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda havuzda yüzme, kürek ve yelken yarışmaları düzenlenir. Ankara gibi susuz, kurak bir kentte böylesine büyük bir havuz ve ağaçlık alanın önemi küçümsenecek gibi değildir. Gençlik Parkı 1940 ve 50’li yılların en gösterişli rekreasyon alanı olarak benimsenirken, Ulus’ta yer alan kentin tarihi merkezi giderek Kızılay Yenişehir’e doğru taşınmaya başlar. Değişen şehir merkezinin etkileri ilerleyen yıllarda Gençlik Parkı üzerinde de kendini gösterir. Parkın konuk ettiği kitlenin niteliği her geçen yıl biraz daha değişir ve Başkentliler büyük havuzlu, havalı parklarından uzaklaşmaya başlar. Parktaki kültürel değişim eğlence alanlarında kendini gösterir, gazinolar değişir, suç oranı yüksek bir mekan haline gelir. Artık neredeyse ailelerin korkarak yanından yöresinden geçtiği bir yerdir Gençlik Parkı. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına yeniden başlanan Gençlik Parkı Başkentlilerle yeniden buluşuyor. Işıklandırılmış havuzu-su gösterileri, tiyatrosu, cafeleri, sosyal aktivite alanları, yürüyüş alanları, kültür merkezi ile Gençlik Parkı anılarınıza yeni anılar ekleyeceğe benziyor. musical entertainments and picnics of officials and their families take place around this grand park and pool. Gençlik Parkı constitutes the background of almost any of the photos in memory of Ankara. The grand pool in the park was intended to be used not only for boating but also for swimming and other sports; thus, swimming, rowing, and sailing competitions were held on 30th of August 1940, Victory Day. It should be appreciated to have such a large lake and grove in Ankara, such an arid city. Although the park was the most attractive recreation area during 1940s and 1950s; the city center moves from Ulus to Kızılay and Yenişehir slowly, and this change has effects on Gençlik Parkı, too. The composition of visitors of the park change year by year and the residents of the capital get away from the park. The cultural change in the park reveals in entertainment places; musical halls change, the area becomes a place with high crime rates. It becomes a place that families walk around dreadingly. Ankara Municipality reconstructs the park, and Gençlik Parkı meets the residents of the capital once again. Gençlik Parkı seems to add new memories to the old ones with the illuminated pool, animations, theatre, cafes, social activity areas, and concourses. 68 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA ANKARA ARMUDU / Ankara Pear “Ankara’nın nesi meşhur?” sorusuna verebilecek yanıtlardan biri de armuttur. Ankara ilinde yetiştirilen başlıca armut çeşidi Ankara armududur. Coğrafi konumundan bahsetmek gerekirse; ülkemizin toplam armut üretimi içerisinde % 17’lik paya sahip bulunan Ankara armudunun en fazla üretildiği bölge, içerisinde Ankara ilinin yer aldığı Orta kuzey Tarım Bölgesi’dir. Bölgenin armut üretiminin %50’sini bu çeşit oluşturmaktadır. Ankara armudu, yazları sıcak, bol güneşli, kurak, havadar ve nem oranı düşük olan iklimlerde yüksek kaliteli meyveler meydana getirmektedir. Orta Anadolu ve Ankara ili, bu armudun yetiştiriciliği bakımından uygun iklim özelliklerine sahip bulunmaktadır. Özellikle düşük nem oranından dolayı elma yetiştiriciliğini sınırlandı- ran bölge iklim koşulları, Ankara armudunun başarıyla yetişmesi için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Ankara armudunun iyisi; orta iri, yuvarlak, düzgün, oturaklı, ortalama 150 gram ağırlığındadır. Bununla birlikte oldukça iri ve 300-350 gram ağırlığında meyveler de bulunmaktadır. Meyve sapı orta kalın ve kısadır. Çiçek çukuru az derin, kenarları mantarlaşmış ve çanak yapraklar kuru ve döküktür. Meyve kabuğu ince, yumuşak, çok az pürüzlü, mumsuz, az parlak, kabuk rengi yeme olumundan önce koyu yeşil-yeşil, yeme olumunda ise sarımtırak yeşil ve sarı renktedir. Meyve eti krem renkte, çok sulu, çok tatlı, ağızda erir, kumsuz ve güzel kokuludur. Çekirdek evi küçük, beş evcikli, çekirdekleri iri, uzunca, ucu sivri, kenarları koyu ve orta kısmı açık kahverengidir. Armudun gen merkezlerinden birisi olan ülkemizde, Ankara armudunun dışında yazlık, kışlık, standart ya da yöresel 600’ün üzerinde çeşit bulunmaktadır. Ankara ili, 830.000 adet ağaç varlığı ve 23.000 ton üretimi ile hem bölgenin ve hem de Bursa ilinden sonra ülkemizin en önemli armut üreticisi ili konumundadır. Ankara ilinin tüm ilçelerinde armut tarımı yapılmakta ise de toplam ağaç varlığının %85’ini ve üretiminin %80’ini karşılayan Çubuk, Kızılcahamam, Nallıhan, Kalecik, Güdül, Ayaş ve Kazan bu meyve türünün yetiştirildiği başlıca ilçelerdir. Bu ilçelerden Çubuk, Ankara ili armut üretiminin %30’unu tek başına karşılamaktadır. O of the Ankara pear. A good Ankara pear is medium-sized, round, smooth, sound and weighs about 150 grams. Nevertheless they may also be large and weigh 300-350 grams. The stem is short and the girth is medium. The flower – stalk is little deep and the kernels are withered and fallen. The skin is thin, bright and soft with very little roughness. The color is dark green or green before ripening and yellowish green and green once ripened. The flesh is cream colored and very juicy and sweet; it melts in the mouth and is fragrant without a gritty texture. The core is small and contains five carpels; the seeds are large and longish with pointy ends, the ends are dark brown and the middle is light brown. More than 600 kinds of pear, summery, wintery, standard or local, are cultivated in our country, which is one of the genetic homelands of the fruit. The city of Ankara, with 830.000 trees and 23.000 tons of pears harvested, is the most important cultivator in the region and is second only to Bursa in Turkey. ne of the answers to the question “What is Ankara’s trademark?” is the Ankara Pear. The primary species of pear grown in Ankara is the Ankara pear. To name a few facts about its geographical location; the area where the Ankara Pear, which takes up 17% of all pear cultivation in Turkey, is grown is Mid-northern Agricultural Zone. This species constitutes 50% of all pear cultivation in the area. The Ankara Pear grows to be at its finest in climates where summer is hot, sunny, dry and breezy with little humidity. Central Anatolia and Ankara possess the appropriate climate needed for the cultivation of this kind of pear. Especially the climate which limits the cultivation of apples with its low humidity, presents great potential for the cultivation Even though pear is grown in all provinces in Ankara, Çubuk, Kızılcahamam, Nallıhan, Kalecik, Güdül, Ayaş and Kazan are the primary provinces in terms of pear cultivation with a percentage of 85% in trees and 80% in cultivation. The Çubuk province provides 30% of all pear cultivation in Ankara. 69 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA ANKARA KEÇİSİ / Angora Goat U zun, ince parlak tüyleri, kulakları ile Ankara’nın sembollerinden olan Ankara keçisi 13. yüzyılda Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen Türkler tarafından, Hazar Denizi’nin doğusundan getiriliyor. İç Anadolu’nun iklim özelliklerine adapte olmuş ve zamanla Ankara’ya özgü olan Ankara Keçisi Ankara’nın bütün ilçelerinde yetiştirilmekle beraber, en çok ürün alınan ilçeler Ayaş, Beypazarı, Güdül ve Nallıhan’dır. Esas yetiştirilme yeri Ankara ve çevresi olduğu için Tiftik keçisi tüm dünyada Angora (Ankara) Keçisi olarak bilinir. Tekeler ve keçiler genellikle boynuzsuzdur. Bu keçi ırkında kulaklar uzun ve sarkıktır. Tiftik keçilerinin büyük çoğunluğu beyazdır, ancak Siirt ve Mardin yörelerinde siyah, kahverengi ve gri renklere de rastlanmaktadır. Bu keçinin en önemli özelliği tiftikdir. Tiftik uzun, yumuşak ve elyaftan oluşan değerli bir tekstil hammaddesidir. Ankara keçisi bazı araştırmacılara göre Capra Prisca isimli vahşi keçiden kök almıştır. Ankara keçisinin atasının İran vahşi keçisi Capra Aegagrus olduğunu kabul etmektedir. Ankara keçisi Ankara’nın tüm bölümlerinde yetişmekle birlikte en çok Beypazarı’nda bulunur. Adından dolayı Türkiye’nin ve Ankara’nın bilinirliğini dünyaya yaymıştır. Evcil keçi ırklarından birisidir. Diğer adıyla tiftik keçisi de denir, yaklaşık 35-40 kg ağırlığındadır. Uzun, ipek gibi beyaz tüyleri için yetiştirmeciliği yapılır. Ankara Keçisi, öncelikle tiftik verimi için yetiştirilir. Bunun yanında eti, sütü ve derisinden de yararlanılır. Bir hayvandan 2-3 kg, tekelerden ise 6 kg’a kadar tiftik alınır. Türkiye´de Ankara keçileri başlıca, deniz seviyesinden 800 metre yükseklikteki Orta Anadolu Yaylası´nda yetiştirilmektedir. Ankara Keçisi step iklimi sever. Alçak, bataklık ve rutubetli iklimlerde tiftik keçisi ırk özelliklerini kaybeder, tiftiği kabalaşır, parlaklığı gider. Dolayısıyla ürün verimi de azalır. Ankara ilinin coğrafi özellikleri Ankara keçisinin eti ve bilhassa sütünün kalitesi açısından oldukça iyi bir konumdadır. W are long and floppy. Most of the goats are white, but around Siirt and Mardin, black, brown and grey colors are also found. The most important feature of this goat is mohair. Mohair is a valuable textile material consisting of long and soft fiber. According to some researchers, Angora goat was rooted from a wild goat named Capra Prisca. The ancestor of Angora goat to be Iran wild goat Capra Aegagrus. Although Angora goat is breeding all around Ankara, the most found place is Beypazarı. Due to its name, it has contributed to recognition of Turkey an Ankara in the world. It is one of domestic goat specie. It is also known as mohair goat and approximately 35-40 kg. It is bred for its long, silky white hairs. Angora goat is bred primarily for its mohair. Apart from this, it is benefitted from its meat, milk and leather. From one animal, 2-3 kg and from billy goats up to 6 kg mohair is yielded. Angora goats in Turkey are primarily bred in Central Anatolia Plateau having 800 m elevation from the sea level. Angora goat likes steppe climate. In low, boggy and humid climates, the mohair goat loses its specie features, the hair gets coarse, the glitter is lost. Thus the product yield is reduced. Geographic properties of Ankara city is in perfect location for the quality of meat and especially milk of Angora goat. ith its long, curly and thin shiny hairs, floppy ears, Angora Goat is the symbol of Ankara, it is considered to be brought from the east of Caspian Sea by Turks who immigrated from Central Asia to Anatolia in 13th century. It has been adapted to climate properties of Central Anatolia and became specific to Ankara in time. Although Angora goat is breed in all districts of Ankara, the most yielding districts are Ayaş, Beypazarı, Güdül and Nallıhan. Because the original breeding place is Ankara and perimeter, the mohair goat is known as Angora goat all over the world. Billy goats and goats are usually polled. Ears in this goat specie 70 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA DÜNDEN BUGÜNE / From past to present; CSO C umhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dünyada, bugüne kadar kesintisiz yaşamını sürdürebilmiş senfoni orkestralarının en eskilerinden biridir. 1826 yılında Padişah Sultan II. Mahmut devrinde başlayan batılılaşma hareketleri ile ülkemize giren çoksesli müzik, kısa zamanda kurumsallaşmıştır. Bu köklü adımı, Sultan Mahmut tarafından Avusturya Macaristan İmparatorluk Sarayı’ndan İstanbul’a davet edilen Giuseppe Donizetti’nin orkestranın başına getirilmesi izlemiştir. Sultan Vahdettin’e kadar orkestranın adı “Muzika-i Hümayun” idi ve bu aşamadaki faaliyetleri saraya özeldi. T he Presidential Symphony Orchestra is one of the oldest symphony orchestra in the world that could operate up to now without any interruptions. The polyphonic music entered our country with westernizing movements started during the reign of Sultan Mahmut II in 1826, became institutional in short time. This fundamental step was followed by the introduction of Giuseppe Donizetti to the head of the orchestra who was invited to Istanbul from the imperial palace of Austria-Hungary by Sultan Mahmut. The name of the orchestra was “Muzika-i Humayun” up to Sultan Vahidettin and the activities at this stage was specific to the palace. 1924’de devralınan bu sanat kurumu, Atatürk’ün emri ile Ankara’ya taşınmış ve yepyeni bir anlayışla halkın kültür ve sanat düzeyini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren bir eğitim kurumuna dönüştürülmüştür. Atatürk’ün makamının adını vererek onurlandırdığı Cumhuriyet Tarihi’nin ilk kurumu olan orkestra, Atatürk’ün öngördüğü sanat ve müzik ilkeleri doğrultusunda O’nun düşünceleri ışığında yaratılmış, çoksesli müziği ulusumuz adına onur verici bir düzeye çıkarılmıştır. İşte bu anlayışladır ki; Türkiye Cumhuriyetinin gelişim sürecinde, sanatın etkinliği göz önünde bulundurularak 1924’de Musiki Muallim Mektebi kurulmuş, bu okul eğitimine orkestrayla bütünleşerek başlamıştır. O zamanki yetersiz olanaklar içerisinde yapılan eğitim sonucu yetişen yetenekli Türk gençleri Avrupa’ya gönderilmiş ve bu gençler öğrenimlerini tamamlayıp yurda dönerek, Çağdaş Türk Beste ekolünü 1934’de kurmuşlardır. Musiki Muallim Mektebi; 1936’da Ankara’da kurulan Konservatuvar’a, Orkestra öğretmen kadrosuyla destek vererek karşılıklı olarak güç oluşturmuşlardır. İstanbul ve İzmir Devlet Senfoni Orkestraları ile diğer sanat kurumlarının kaynağı, Musiki Muallim Mektebi’dir. Bir yandan kökleri halk müziğine dayanan, diğer yandan Çağdaş Beste Ekolü’nü oluşturan ve batı müziği eğitimi alan gençlerimizin besteleri bugün hala büyük beğeniyle dinleniyor. 1934 yılında Ahmet Adnan Saygun, 1935’de ise yurdumuzdaki evrensel çoksesli müzik eğitimi veren kurumların programlarını yapmakla görevlendirilen besteci Paul Hindemith’in önerisi ile tanınmış Alman Orkestra Şefi Dr. Ernst Praetorius orkestranın yöneticiliğine getirilir. Praetorius’un ölümünden sonra orkestrayı uzun yıllar başta Ferit Alnar ve G. E. Lessing olmak üzere, Yehudi Menuhin, Louis Fremaux, Lukas Foss, Walters Susskind, Jiri Belohlavek, Aaron Copland, Jean Perisson, Vladimir Fedoseyev, Karsten Andersen, Bruno Aprea, Massimo Pradella, Tadeusz Strugala, Cansug Kahidze, Gilbert Varga , Chiristian Jarvi, Michel Tabacnik, Alexander Rahbari gibi şeflerle çalışmıştır. 2007 Ocak ayından itibaren Rengim Gökmen ve 2011 yılının Kasım ayından itibaren Erol Erdinç Genel Müzik Direktörü olarak atanmıştır. Kuruluş Kanunu’nun çıkarıldığı 1957 yılından bu yana, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ankara’da 1000’i aşkın radyo-televizyon, gençlik ve halk, açıklamalı çocuk ve okul konserleri, ayrıca Edirne’den Hakkari’ye kadar yurdun her köşesinde 400’e yakın yurtiçi ve pilot bölge konserleri verdi. Ayrıca Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, S.S.C.B., İtalya, Fransa, İsviçre, İran, Irak, Lübnan, İsveç, Norveç, Finlandiya, İspanya, Polonya, Kıbrıs, Çekoslovakya, Güney Kore, Japonya, Amerika ve İngiltere konserleri ile Atatürk’ün öngörmüş olduğu çağdaş Türk Müzik Hayatının varlığını dünyaya duyurmuş, dünyaca ünlü kültür merkezlerinde aldığı çok yapıcı kriterlerle Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürel varlığının tanıtılmasında pay sahibi olmuştur. 71 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA This art institution taken over in 1924 was moved to Ankara by the order of great Ataturk and turned into a training establishment operating for the purpose of raising the cultural and art level of the public with a brand new art concept. The first establishment of the Republic History honored by great Ataturk by giving the name of his supreme authority, the orchestra raised the polyphonic music to an honorable level which was created in line with the artistic and music principles under the light of his thoughts. With this understanding, in the development process of Republic of Turkey, the Music Teachers School was founded in 1924, the school began training with our orchestra taking into consideration the effectiveness of the art. The talented young Turkish people raised as a result of the training in inadequate facilities at the time, were sent to Europe and these young people have completed their studies and returned to the country, and in 1934, they founded the school of Contemporary Turkish Composition. Music Teachers School gave support to the conservatory founded in 1936 with orchestra teaching staff and created mutual strength. The source of Istanbul and Izmir State Symphony Orchestras and other art institutions is the Music Teachers School. On the one hand, based on the folk music, and forming the school of Contemporary Composition the other hand and taking western music training, our young people’s compositions are still being listened today with great admiration. In 1934, Ahmet Adnan Saygun and then in 1935, known German Conductor Dr. Ernst Praetorius was brought to the management of the orchestra by the recommendation of composer Paul Hindemith who was assigned to make the programs of universal polyphonic music education institutions in our country. The valuable orchestra pedagogue Praetorius brings the orchestra to international level in technical aspects. After the death of Praetorius, the orchestra was managed by conductors for many years by primarily Ferit Alnar and G. E. Lessing, and then by Yehudi Menuhin, Louis Fremaux, Lukas Foss, Walters Susskind, Jiri Belohlavek, Aaron Copland, Jean Perisson, Vladimir Fedoseyev, Karsten Andersen, Bruno Aprea, Massimo Pradella, Tadeusz Strugala, Cansug Kahidze, Gilbert Varga , Chiristian Jarvi, Michel Tabacnik, Alexander Rahbari. As of January 2007, Rengim Gökmen and as of November 2011, Erol Erdinç was appointed as General Music Director. Since 1957, the issuance of its establishment law, the Presidential Symphony Orchestra has given concerts in Ankara in more than 1,000 radio and television, youth and public, children and school concerts and also given more than 400 local and pilot region concerts in every corner of the country from Edirne to Hakkari. Also with concerts in Germany, Austria, Bulgaria, Romania, Yugoslavia, USSR, Italy, France, Switzerland, Iran, Iraq, Lebanon, Sweden, Norway, Finland, Spain, Poland, Cyprus, Czechoslovakia, South Korea, Japan, America and the United Kingdom, it announced the existence of the contemporary Turkish Music Life to the world as envisaged by Ataturk and contributed to the introduction of the cultural assets of Republic of Turkey through the criteria it gained from the world famous cultural centers. 74 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA KASAPYAN KÖŞKÜ’NDEN PEMBE KÖŞK’E From Kasapyan Mansion to Presidential Palace… Z aman içinde genişletme ve yenileme çalışmaları yapılmasına karşın Müze Köşk, bir devlet başkanı için yeterli sayılmamış, “Pembe Köşk” olarak bilinen ikinci Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün planı Atatürk’ün isteğiyle Holzmeister tarafından çizilmiştir. Yapımına 1931 yılında başlanan köşk 1,5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Bodrum katının üzerine iki kat olarak yapılan Köşk’ün giriş katı çalışma ve konukların kabul edildiği alan, üst kat ise ikametgah olarak düzenlenmiştir. Rustik taşla kaplı bir podyum üzerinde yükseltilen yapının kareye yakın kütlesi arkadaki açık avlu ile hafifletilmiştir. Bu avlunun zemin katında kolonatlı bir yüzme havuzu vardır. Ana mekanlar giriş aksına göre simetrik olarak yerleştirilmiştir. İkinci kattaki çıkmalar Türk evindeki “hayat”ı anımsatır. Holzmeister’in mimarlığının tipik özellikleri olan yüzey çıkmaları, eş büyüklükte yalın pencere dizileri, dairesel pencereler, düz çatı ve bütün detaylardaki yalınlık bu yapıda da kendini göstermektedir. Yapı malzemele- rinin tümü Avusturya’dan getirtilmiş, inşaatta Viyanalı ustalar ve işçiler çalışmıştır. Yapıda hakim renkler Atatürk’ ün sevdiği pembe ile yeşilin çeşitli tonlarıdır. Köşk’ün odalarının tavanları Türk usulü süslemelerle donatılmıştır. Yıllar içinde gereksinimlerden kaynaklanan kimi değişikliklerin yapıldığı Çankaya Köşkü, 2000-2001 yıllarında restore edilerek 1932 yılındaki aslına uygun duruma getirilmiştir. I block of the structure, erected on a podium covered with rustic stone, was lighted with the open back-yard. There is a colonnaded swimming pool at the ground floor of this yard. Main areas were placed symmetrically as per the entrance axis. The loggias in the second floor resemble “living area” in a Turkish house. The typical features of Holzmeister’s architecture such as surface ridges, equivalent simple window series, circular windows, flat roof and the simplicity in all details also show themselves in this structure. All of the construction materials were brought from Australia and Viennese masters and workers were employed in the construction. The dominant colors on the structure are the tones of pink and green liked by Atatürk. The ceilings of rooms were furnished with Turkish style trim works. Çankaya Palace, which was modified as required within years, was restored during 2000-2001 and restated its original form in 1932. n time, an old pavilion was not found enough for a state president and the second Presidential Palace, known as “Pink Palace” was designed by Holzmeister upon the request of Atatürk. The palace, started to be built in 1931, was completed to be construct within a short-time of 1,5 years. The ground floor of the Palace built as two floors over the basement is arranged as the area of working and guest accepting place and the upper floor was arranged as a residence. The square-like 76 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA MÜZELER KENTİ A City Of Museums 77 M .Ö 2000’li yıllardan bu yana Hititler’den Frigler’e, Persler’den Makedonlar’a, Romalılar’dan Bizanslılar’a kadar pek çok uygarlığın hüküm sürdüğü başkentin eski evleri, taşı, toprağı, hanı, hamamı, aslında yaşayan bir müze niteliğindedir. M any civilizations from Hittites to Phrygians, Persians to Macedonians, Romans to Byzantines ruled over Ankara since 2000 B.C., and the old stone houses, streets, public houses, public baths and so on barely consists a living museum in the capital city. 78 ANKARA DENİLİNCE / AS SAID ANKARA Özellikle eski Ankara diye bilinen Ulus ve civarında, eski uygarlık kalıntılarını ve de Cumhuriyetimizin yakın tarihine tanıklık etmiş pek çok tarihi bina ve tarihi eseri görmek mümkün. Uygarlıkların kültür mozaiği ve yakın Cumhuriyet tarihimizin en ateşli sahnesi olan doğal bir müzedir Ankara… Ulus’ta yer alan I.TBMM ve II.TBMM binaları (bugünkü Kurtuluş Savaşı Müzesi ve Cumhuriyet Müzesi), Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Etnografya Müzesi, Anıtkabir’de yer alan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, Çengelhan Rahmi Koç Müzesi, Hacettepe Sanat Müzesi, Gazi Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Oyuncak Müzesi, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi, Çankaya Müze Köşk, Pembe Köşk, Türk Hava Kurumu Müzesi, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, TCDD Müzesi ve Sanat Galerisi, TRT Müzesi, Telekominikasyon Müzesi ve daha pek çok müze, uzak ve yakın tarihimizle günümüz arasında birer köprü olup, geçmişi bugünde de yaşatmakta… It is possible to see remnants of old civilizations as well as many historical buildings and historical artifacts witnessed the contemporary history of Republic, particularly in Ulus, known as the old Ankara, and surroundings. Ankara is a natural museum, the cultural mosaic of civilizations and the fiercest stage of contemporary Republican history. The first TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi, the Grand National Assembly or Turkey) building, used as War of Independence Museum and Republic Museum nowadays, the second TBMM building, Anatolian Civilizations Museum, Ethnography Museum, Atatürk and War of Independence Museum in Anıtkabir, Çengelhan Rahmi Koç Museum, Hacettepe Arts Museum, Gazi University Painting and Sculpture Museum, Ankara University Faculty of Educational Sciences Toy Museum, Middle East Technical University Science and Technology Museum, Çankaya Museum Manor House, Pembe Köşk (Pink Manor House), Turkish Aeronautical Association Museum, State Painting and Sculpture Museum, Turkish State Railways Museum and Art Gallery, TRT Museum, Telecommunication Museum, and many other museums ties history and the present and let to live both. BASIN A Ç IK LAMALAR I Ankara’nın Ankara’nın Yükselen Yükselen Değeri Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 81 BA S I N AÇIKLAMALAR I www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 82 BASIN M ÜZELE AR Ç IK / LAMALAR MUSEUMS I ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ Anatolian Civilizations Museum Arkeolog H. G. Guterbock başkanlığındaki bir heyet tarafından yerleştirilmeye başlanmış, 1943 yılında binaların onarımı devam ederken, orta bölüm ziyarete açılmıştır. Bu bölümün onarım projesi Y. Mimar Macit Kural, ihale sonrası onarımı ise Y. Mimar Zühtü Bey tarafından yapılmıştır. 1948 yılında Müze İdaresi Akkaleyi depo olarak bırakıp, Kurşunlu Hanın onarımı tamamlanan dört odasına yerleşmiştir. Kubbeli mekanın çevresindeki arastanın restorasyon ve teşhir projeleri Anıtlar Yüksek Mimarı İhsan Kıygı tarafından hazırlanmış ve uygulanmıştır. Beş dükkan orijinal halde bırakılıp, dükkan aralarındaki bölmeler kaldırılmış ve böylece, teşhir için geniş bir çevre koridoru elde edilmiştir. Müze yapısı 1968 yılında son şeklini almıştır. Bugün idari bina olarak kullanılan Kurşunlu Han’da araştırmacı odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuvar ve iş atelyeleri yer almakta, Mahmut Paşa Bedesteni ise teşhir salonu olarak kullanılmaktadır. A nkara’da ilk müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştur. Bu müzenin yanısıra Augustus Mabedi ile roma Hamamında da eser toplanmıştır. Atatürk’ün telkinleriyle merkezde bir “Eti Müzesi” kurma fikrinden hareket edilerek diğer bölgelerdeki Hitit eserleri de Ankara’ya gönderilmeye başlanınca geniş mekanlara sahip bir müze binası gerekli görülmüştür. O zamanki Kültür (Hars) Müdürü Hamit Zübeyr Koşay tarafından, devrin Maarif Vekili Saffet Ankan’a metruk halde bulunan Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanın onarılarak müze binası olarak kullanılması önerilmiş, bu fikir kabul edilerek, 1938 yılından 1968’e kadar devam eden bir restorasyon çalışması başlatılmıştır. Bedestenin orta bölümünde yer alan kubbeli mekanın büyük bir kısmının onarımının 1940 yılında bitirilmesi ile eserler, Alman Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik Çağdan başlıyarak günümüze kadar Osmanlı devrinin bu tarihi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. 83 BAÜSZE I NL E AÇIKLAMALAR M R / MUSEUMS I T he first museum in Ankara was established on Akkale bastion of the castle by Culture Director Mübarek Galip Bey in 1921. Besides, artifacts were collected in the Temple of Augustus and Roman Public Bath. A museum building with large areas was seen necessary as Hittite artifacts begun to be sent from other regions due to the idea of establishing a Hittite Museum according Atatürk’s suggestions. Hamit Zübeyr Koşar, the Culture Director of the era, proposed education minister Saffet Arıkan to renovate the abandoned Mahmut Paşa Covered Bazaar and Kurşunlu Public House and use as museum buildings. The proposal was accepted and a renovation was started in 1938 that will continue until 1968. The artifacts were begun to be set by a team in charge of German archeologist H.G. Guterbock as the renovation was finished in the domed area in the center of covered bazaar in 1940; and the central areas was opened to visitors in 1943 while renovation of buildings were going on. Renovation project of this part was prepared by M.Arch Macit Kural, and renovation was held by M.Arch Zühtü Bey after public procurement. The museum administration left Akkale as storage and moved to four renovated rooms of Kurşunlu Public House in 1948. Renovation and exhibition projects of the bazaar around the domed area were prepared and applied by Monuments M.Arch İhsan Kıygı. Five counters were left in their original forms and the partitions within the counters were removed; thus, a wide periphery aisle was obtained. The structure of the museum got its final shape in 1968. There are researcher rooms, a library, a conference hall, a laboratory, and ateliers in Kurşunlu Public House, which is used as administrative building; and Mahmut Paşa Covered Bazaar is used as exhibition hall. Anatolian Archeology is exhibited in these historical buildings of Ottoman era in Anatolian Civilizations Museum, which is among the important museum in the world with its unique collections, in a chronological order starting from Paleolithic Age. 84 BASIN M ÜZELE AR Ç IK / LAMALAR MUSEUMS I ANKARA DEVLET RESİM VE HEYKEL MÜZESİ Ankara State Art And Sculpture Museum U lus semtinde bulunan müze Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi Ulus semtinde bulunan müze Atatürk’ün direktifleri üzerine Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından projelendirilmiş ve 1927 yılında inşa edilmiştir. 1950 yılına kadar Ankara Halkevi olarak hizmet veren bina 1980 yılında müzeye çevrilmiştir. Müze 1985 yılında Hacı Ömer Sabancı Vakfı tarafından restore edilmiştir. Müze, kısa bir zaman süresi içerisinde modern bir müzenin tüm özelliklerine sahip bir kuruluş haline gelmiştir. Müze, günümüzde diğer sanat dallarıyla karşılaştırıldığında çok daha kısa bir tarihe sahip Türk resim ve heykel sanatının gelişmesinde büyük rol oynayan sanatçıla- rın en göze çarpan eserlerinin sergilendiği bir sanat merkezi haline gelmiştir. Müzede Türk sanatçılara ait Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserleri sergilenir. Onarımlar sırasında özgün haline dönüştürülen tarihi büyük salon konserler, tiyatro oyunları ve sinema gösterimleri için kullanılmaktadır. Çağdaş sanat müzelerinin tüm doğal özelliklerini içeren, modern kafeteryası, satış mağazaları ve ses düzeniyle halka hizmet veren bu kurum eski sanat eserleri için düzenlenen bir sergi sarayının ötesine gitmektedir. A other fields of art. Paintings, sculptures, ceramics, lithographs, and Turkish ornament works, dated from pre-Republican period to contemporary era, are exhibited in the museum. The historical grand hall which was transformed to its original form during renovations is used for concerts, theatres, and movie projections. The institution is beyond an exhibition area designed for old art works, possessing all natural features of modern art museum, and serving with its modern cafeteria, stores, and sound system. nkara State Art and Sculpture Museum, located in Ulus, was designed by architect Arif Hikmet Koyunoğlu by Atatürk’s order and built in 1927. The building served as people’s house until 1950 and was converted to a museum in 1980. The museum was renovated by Hacı Ömer Sabancı Foundation in 1985. The museum became an establishment possessing all features of a modern museum in a short while. The museum became an arts center where outstanding art works of great artists who played an important role in development of Turkish painting and sculpture which has a way shorter history compared to 85 M Ü ZE L E R / MUSEUMS ATATÜRK VE KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ Atatürk And The War Of Independence Museum A nıtkabir’de, mozolenin olduğu Şeref Salonu’nun altındaki 3000 m2 lik alanda bulunan müzedir. 2002 yılında ziyarete açılmış olan müze dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Atatürk’ün özel eşyaları bulunur. Bu bölümde en çok ilgi çeken bazı parçalar Atatürk’ün balmumundan heykeli ve köpeği Foks’un doldurularak saklanan bedenidir. Müzenin ikinci bölümünde Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları panoraması; üçüncü bölümünde Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz panoraması bulunur. Panoramaların önünde maketlerle bir savaş alanı düzenleniş ve üç boyutlu bir etki sağlanmıştır. Çanakkale Savaşı panoraması önünde bu savaşta kullanılmış olan mermiler, silahlar, toplar, yanmış tekerlekler, kağnılar sergilenmektedir. 40 metre uzunluğundaki bu panoramaları izlerken ziyaretçiye, Muammer Sun’ın bestelediği müzikler, top sesleri, gemi düdükleri, kılıç şakırtıları, at nalları, “Allah Allah” nidaları gibi savaş efektleri dinletilir. Panoramaların oluşturulabilmesi için Turgut Özakman’ın yazdığı senaryodan hareketle Kurtuluş Savaşı muharebelerinin geçtiği alanlarda figüranlar kullanılarak 14 bin kare fotoğraf çekilmiş ve bu fotoğraflardan yararlanılarak eskizler hazırlanmıştır. Panoramaların eskizlerini Aydın Erkmen çizmiş; renkli eskizler Rusya ve Hollanda’daki büyük resim stüdyolarında hazırlandıktan sonra Türkiye’ye getirilmiştir. Müzenin dördüncü bölümünde ise Atatürk devrimlerinin fotoğraf ve açıklamalarla tanıtıldığı, rölyeflerle zenginleştirilmiş tonozlu koridor bulunmaktadır. Tüm detaylar gözden geçirilerek oluşturulmuş müze, Cumhuriyet tarihimizle ilgili zengin bir bilgi ve belge kaynağı olma niteliğindedir. A are provided with a three dimensional effect by the help of a separate area arranged in front of them. Bullets, guns, cannons, burned tires and carts, which were used in the battles, are displayed in front of the Gallipoli Battles panorama. While the visitors are watching these fourty metre-long panoramic views, they listen to the music composed by Muammer Sun and hear some battle effects such as, the sounds of guns, swords, horses, ship whistles and ‘Allah Allah’ cries. Based on the scenerio written by Turgut Özakman, fourteen thousand photographs were taken from the battle areas of the Independence War and sketches were drawn from these photographs. These sketches were drawn by Aydın Erkmen and the color sketches were prepared in the big picture studios in Russia and Netherlands. In the fourth section of the museum, there is an enriched vaulted corridor which gives informations about Atatürk’s reforms with photographs and explanations. The museum, which has been established with every detail considered, is a rich information and document source that enlightens Turkish Republic history. tatürk and the War of Independence Museum’ is established on a 3000 square meter columned area below the Hall of Honor in Atatürk’s Mausoleum Anıtkabir. The museum was opened to the public in 2002. It consists of four main parts. In the first section, the personal belongings of Atatürk are exhibited. Some of the most interesting parts of this section is, Atatürk’s wax statue and his taxidermined dog Foks. In the second section Gallipoli Battles and the War of Independence, in the third section Battle of Sakarya and The Great Offensive are illustrated with panoramas. These panoramas 86 M Ü Z E L E R / MUSEUMS ÇENGELHAN RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ Çengelhan Rahmi M. Koç Museum Ç engelhan Rahmi M Koç Müzesi Ankara’nın ilk ve tek sanayi müzesidir. Müze ulaşım, sanayi ve iletişim tarihine adanmış olmakla birlikte, koleksiyonda Ankara ve Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili objelere de yer verilmiştir. Ankara Kalesi’nin girişindeki ihtişamlı binada sergilenmekte olan koleksiyon, minyatür modellerden başka sandal ve arabalar gibi birebir ölçülerde objeleri de kapsamaktadır. Müze binası evrensel cazibesi, romantik, tarihi ve keyifli atmosferiyle görülmeye değerdir: İnsanoğlunun yaratıcılığı ve çalışkanlığı ile bezenmiş, yetenekli mühendisler ve zanaatçılar tarafından yapılmış objeler muhteşem güzellikler sunmaktadır. Müze, her yıl binlerce yetişkini, genç ve çocuğu eğitmekte, bilgilendirmekte ve eğlendirmekte. Müze ziyaretiniz esnasında isterseniz Çengelhan Divan Brasserie veya Café’de mola verebilirsiniz. Müze içerisinde konumlanmış farklı ve keyifli ambiyansı ile Çengelhan Divan Brasserie ve Café, pazartesi günleri dışında her gün geç saatlere kadar misafirlerin hizmetine açık. Ç encapsulating man’s ingenuity and hard work yet at the same time exhibiting great beauty. Museum educates, informs, and entertains tens of thousands of adults and children each year. When visiting, don’t forget to take a breakat the Çengelhan Brasserie or Divan Café. Housed in the Museum itself, and enjoying a unique ambience, they are open ‘till late every night except Monday. engelhan Rahmi M. Koç Museum is the first and only industrial museum in Ankara Like its namesake, it is dedicated to the history of Transport, Industry and Communications, with additional material on Ankara and the founder of the Turkish Republic, Mustafa Kemal Atatürk. Housed in a magnificent building before the entrance to the Ankara Citadel, the collection contains hundreds of items from miniatures to full size boats and vehicles. The location is unrivalled – romantic, historic, convenient. And the appeal is universal: objects that affect our daily lives, created by talented engineers and craftsmen, Heyecana, 87 farka, manzaraya bir adım… BA S I N AÇIKLAMALAR I Avrupa’nın en uzun şehir içi hattına sahip teleferik sistemi Keçiören’de... Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 88 M Ü Z E L E R / MUSEUMS CUMHURİYET MÜZESİ (II. TBMM BİNASI) Museum Of Republic (II. TBMM Building) U lus’ta bulunmaktadır. 1923 yılında mimar Vedat Tek tarafından inşa edilmiştir. 1924 – 1960 yılları arasında II. TBMM binası olarak kullanılmıştır. I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının yetersiz olması ve gelişen Cumhuriyet Türkiye’si meclisinin ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeni ile bina bir takım değişiklikler geçirmiş, sonra da II. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak 18 Ekim 1924 tarihinde hizmete açılmıştır. Atatürk ilke ve inkılâplarının gerçekleştirildiği; Cumhuriyetimizin gelişmesi için çok önemli çağdaş kararların alındığı; çağdaş yasaların çıkarıldığı uluslararası alanda Türkiye’nin etkinliğini ve saygınlığını artıran antlaşmaların yapıldığı; çok partili sisteme geçişin sağlandığı önemli bir yapıdır. 30 Ekim 1981 yılında Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Türkiye’nin ekonomik, siyasi, askeri, sosyal ve kültürel olayları kronolojik olarak eşya, belge, fotoğraf, maket ve grafiklerle sergilenmektedir. M Turkish National Parliament between 1924 and 1960. It is an important building in which Atatürk’s principals and reforms came to life, the most important decisions taken on the way to develop the new Republic by contemporary legislation, also where the international treaties and agreements made to increase Turkey’s prestige and activities in the international arena and transition to multiple useum of Republic is located in Ulus. It is designed by the architect Vedat Tek in 1923. After some restorations, the building was opened into use as the second Turkish National Parliament building in 18th September 1924. As the first Turkish National Parliament building was too small to meet the needs of the developing Turkish Republic, the building was the second building for the party system taken place . The museum section opened to public exhibition on 30 October 1981 as ‘Museum of Republic’. Turkey’s economic, political, military, social and cultural events are displayed by the goods, documents, photographs, models and graphics, in a chronological order. 89 M Ü ZE L E R / MUSEUMS GAZİ ÜNİVERSİTESİ RESİM VE HEYKEL MÜZESİ Gazi University Painting And Sculpture Museum A nkara’nın ilk sanat müzesidir. Müzenin oluşumuna 1930’lu yıllarda, o dönemin enstitü müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un girişimleri ile başlanmış, ancak açılışı Tonguç’un ölümünün 19. yıl dönümü olan 1979 yılında ‘İsmail Hakkı Tonguç Müzesi’ adıyla gerçekleşmiştir. Müze, Gazi Üniversitesi Rektörlük binasında 750 m2 alana kuruludur. Envanterinde 281 eser bulunan ve resim, baskı-resim ve heykel-seramik olmak üzere 3 ana koleksiyondan oluşan müzenin temelini Gazi Eğitim Enstitüsü’nde bulunan değerli eşya, belge ve resimler oluşturur. I t is the first art museum in Ankara. İsmail Hakkı Tonguç, the institute manager of the era, initiated establishment of the museum in 1930s; however, opening of the museum could be achieved in 19th death anniversary of Tonguç, in 1979, as İsmail Hakkı Tonguç Müzesi (İsmail Hakkı Tonguç Museum). The museum is located on a 750 square meters area in Gazi University Rectorate building. There are 281 pieces of work in three collections as paintings, lithographs, and sculpture-seramics; of which mainly belong to Gazi Eğitim Enstitüsü (Gazi Education Institute). ROMA HAMAMI AÇIK HAVA MÜZESİ Roman Public Bath Outdoor Museum U lus Çankırı Caddesi üzerinde bulunan ve yaklaşık 65.000 m2’lik bir alanı kapsayan Ankara Roma Hamamı ören yeri, 1997-2001 arasında yapılan çalışmalarla bir Açık Hava Müzesi görünümüne kavuşturulmuştur. Ören yerinde bulunan yaklaşık 1000 adet çeşitli eser, mezar stelleri, kitabeler ve mimari parçalar biçiminde 3 ana gruba ayrılmıştır. Sergilenen eserlerden mezar stellerinin çoğunluğu Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Kazılarda bulunan sikkelere dayanarak hamamın yapım tarihi Caracalla (MS 212 – 217) dönemine tarihlenmiştir. A nkara Roman Public Bath ruin located on Ulus Çankırı Street and containing an area of 65,000 square kilometers, is converted to an outdoor museum with reconstruction operations between 1997 and 2001. Various artifacts, approximately 1000 pieces, are divided and exhibited in three main groups as funerary steles, epigraphs, and architectural pieces. Most of the funerary steles belong to Roman and Byzantine era. The public bath is assumed to be built in Caracalla (212 – 217), based on the coins found during archeological excavation. 90 BASIN M ÜZELE AR Ç IK / LAMALAR MUSEUMS I A cıların cezaevi şimdi kültür-sanat merkezi Adı Cebeci Tevfikhanesi, Cebeci Umumi Hapishanesi, Ankara Hapishanesi, Ankara Cebeci Sivil Cezaevi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve Ulucanlar Cezaevi oldu ama yaşananlar 81 yıl boyuca değişmedi. Adı infazlarla anılan bir cezaevi olan Ulucanlar, 2006 yılında boşaltılıp, 2009 yılında Altındağ Belediyesi’nin restorasyon çalışmalarından sonra kimlik değiştirdi, kültür ve sanatın merkezi oldu. İlk etapta müze bölümü ziyaretçilere açılan Ulucanlar, Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden gelen insanlara tarihi bir yolculuk yaptırıyor. Koğuşları, zindanları, avluları, surları, gözetleme kuleleri ve daha birçok unsuruyla bir bütün olarak ele alınan ve restore edilen Ulucanlar Cezaevi, bugün bir müze ve kültür merkezi olarak yoluna devam ediyor. İçerisinde film ve dizi setlerinin, atölyelerin, sergi ve toplantı salonlarının, kütüphanenin ve müzenin bulunduğu Ulucanlar, tarihe ışık tutmanın yanı sıra geleceğe büyük bir kapı açıyor. 91 BA S I N AÇIKLAMALAR I T he prison of pain is now a culture and arts center Its name changed from Cebeci Tevfikhanesi (Cebeci Prison) to Cebeci Umumi Hapishanesi (Cebeci Communal Prison), Ankara Hapishanesi (Ankara Prison), Ankara Cebeci Sivil Cezaevi (Ankara Cebeci Civillian Prison), Ankara Merkez Kapalı Cezaevi (Ankara Central Closed Prison) and finally Ulucanlar Cezaevi (Ulucanlar Prison); however, the experiences have never changed for 81 years. Ulucanlar, memorized with executions, was emptied in 2006 and became a center of culture and arts after a renovation held by Altındağ Municipality in 2009. The museum part is opened to visitors at the first stage which enables a historical journey to the visitors from Turkey and many other places around the world. Ulucanlar Prison is tackled and renovated as a whole including wards, dungeons, backyards, walls, watchtowers, and many other parts; and now it carries on the path of being a museum and a cultural center. Ulucanlar, in which there are movie and series sets, ateliers, exhibition and meeting halls, libraries, and a museum, not only sheds light on history but also open the doors of future. 92 D O Ğ A / NATURE ALTINPARK A ltındağ ilçesinin Aydınlıkevler semtinde bulunan, 640 bin m² bir alan üzerine kurulmuş olup; %85’ini yeşil alan ve gölet düzenlemeleri, %15’ini de yapılar ve meydanların oluşturduğu Ankara’nın en büyük rekreasyon alanlarından biridir. 1977 yılına kadar golf kulübü olarak kullanılan bu alana 1985 yılında açılan yarışmada birinci gelen projenin uygulanması ile parkı bugünkü görünümüne kavuşmuştur. Altınpark, bünyesinde oluşturduğu sosyal tesis ve etkinliklerle modern bir park olmanın yanı sıra Türkiye’de birçok ilki barındırmaktadır. Bilim Merkezi, uluslararası standartlarda fuar ve kongre merkezi, anaokulu ve yaz okulu, yine uluslararası standartlarda olimpik yüzme havuzu, büfe ve lokantaları, müzikli ve ışıklı su gösterileri, oyun ve eğlence alanları, göl kıyısındaki amfileri, kayıkları, çarpışan botları, elektrikli gezinti arabaları, mini gezinti treni, atları, atlı arabaları, otoparkları ile Altınpark hayatın tüm renklerini bulabileceğiniz özel bir mekan özelliğini taşımakta. Nasıl gidilir: Özel araç ile Havaalanı Yolu üzerinden gidilerek ana giriş kapısından giriş yapılması önerilir. Toplu taşıma için Ulus ve Sıhhiye’den çeşitli otobüsler tercih edilebildiği gibi, en rahat 413 numaralı otobüs ile ulaşım sağlanabilmektedir. Altınpark, which is located in Aydınlıkevler neighborhood of Altındağ district on an area of 640.000 square meters, is one of the largest recreation areas in Ankara. 85 percent of the area is composed of green belts and ponds, and 15 percent is composed of construction and squares. The area was used as a country club until 1977. The contemporary landscape is a result of implementing the winner project of a competition held in 1985. Altınpark reserves many preliminaries in Turkey, besides being a modern park with social facilities and activities. Altınpark is an exceptional place where all the joy of life can be found with a science center, a fair and congress center at international standards, kindergarten and summer school, an olympic swimming pool at international standards, lunch counters and restaurants, animations and entertainment areas, amphitheatres by the lake, boats, bumper boats, electric touring cars, a mini touring-train, horses, horse carts, and parking lots. How to arrive: It is advisable to take the Havaalanı Yolu (Airport Road) by private car and enter from the main entrance. Various busses might be used to arrive from Ulus and Sıhhiye by public transportation, but the easiest is to take bus number 413. 93 DO Ğ A / NATURE ATATÜRK’ÜN ARMAĞANI; / Atatürk’s Gift: AOÇ A tatürk’ün “Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin” sözleri Atatürk Orman Çiftliği’nin kurulmasında en önemli etken olmuştur. Ayrıca Atatürk Orman Çiftliğinin kuruluşuna, özel bir neden de bozkır ortasına kurulmuş Başkent Ankara halkının rahatlıkla gezebileceği, nefes alacağı, yaz, kış yeşil kalabilecek bir cennet, bir doğa güzelliği yaratma arzusu ve özlemidir. İşte bu kararını gerçekleştirmek üzere 1925 yılının ilkbaharında, ülkenin tanınmış tarımcılarını köşke çağırtarak, Ankara civarında modern bir çiftlik kurmak istediğini söyler ve bu amaca uygun bir arazi bulmaları emrini verir. Atatürk ağaç bile yetişmeyen bir yerde insanın nasıl yaşayabileceğini kendi kendilerine soran ve Ankara’nın başkent oluşunu affedilmez bir hata sayan insanlara yepyeni bir mucize daha göstermek istiyordu. O, bu şekilde aynı zamanda hem Türkiye tarımına modern bir çiftliğin örnek yöntemlerini hediye etmek, hem de bazı durumlarda ilmin bile gerçekleşmesini mümkün görmediği girişimlerini gerçekleştirilebileceğini kanıtlamak gibi bir atılımda bulunuyordu. Atatürk, 1926 yılında Atatürk Orman Çiftliği’ni kurarken Söğütözü koruluğunu beğenerek, zaman zaman gelip dinlenmek üzere bir kulübe yaptırmıştır. Evin çevresine kendi eliyle söğüt ve çam ağaçları dikmiştir. Tamamlanmasının ardından Atatürk, bu çiftliği devlet hazinesine bağışlamıştır ve bugün de “Devlet Ziraat İşletmeleri” adı altında hâlen faaliyetlerini sürdürmektedir. Çiftlikte bulunan Atatürk Evi, Atatürk’ün Selanik’teki evinin aynı plan ve ölçüleri içerisinde yapılmış olan örneği Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü etkinlikleri içerisinde Türk Ulusu tarafından Ata’ya saygı ve sevgisinin kanıtı olarak yaptırılmıştır. 1981 yılı 10 Kasım günü törenle açılmış olan Atatürk Evi, Atatürk Orman Çiftliği sınırları içerisinde yer alıyor. Atatürk Evi’ne giriş ücretsiz olarak yapılıyor. Atatürk Orman Çiftliği Müze ve Sergi Salonu ise önceki yıllarda Şarap Fabrikası olarak kullanılmıştır. Fabrikanın modernize edilmesi ve sonrasında aslına uygun olarak restore edilmesinden sonra müze ve sergi salonuna dönüştürülmüştür. Bu müzede Atatürk Orman Çiftliği’nde kullanılan eski alet, makine ve ekipmanlar sergileniyor. Her türlü sanatsal faaliyetler için kullanılan müzeye ücretsiz olarak girebiliyorsunuz. Ankara Hayvanat Bahçesi de Atatürk Orman Çiftliği içerisinde yer alır. Atatürk’ün direktifi ile 29 Ekim 1940 yılında hizmete açılan hayvanat bahçesinin kuruluş amacı, halkımıza yerli ve yabancı hayvan çeşitlerini tanıtmak ve özelliklerini öğretmek, hayvan ve doğa sevgisini aşılamaktı. Bugün 178 çeşit hayvan barındıran hayvanat bahçesi yılda ortalama 1.000.000 insan tarafından ziyaret edilmektedir. T he main reason of founding Atatürk Orman Çiftliği (Atatürk Forest Farm) is Atatürk’s quote as “Eyes not seeing green lack the pleasure of colors. You should afforest this place in a way that even a blind person can notice he/she is within greenery.” Another particular reason of establishing Atatürk Orman Çiftliği is the will to create a place that inhabitants of Ankara can conveniently walk around, breath, a heavenly place that remains green the whole year, a natural beauty in the capital city established in the middle of prairie. Therefore, Atatürk called the famous agriculturists of the country to his mansion in the spring of 1925 and declared that he wanted to establish a modern farm around Ankara and ordered them to find a suitable area for this purpose. Atatürk was willing to perform a new miracle to people who were asking themselves how people would live in a place where even no trees grow and perceiving declaration of Ankara as an implacable mistake. He was not only aimed to present sample methods of modern farming to Turkish agriculture but also to prove that it is possible to realize some attempts in certain cases even if science marks the opposite. During foundation of Atatürk Orman Çiftliği in 1926, Atatürk admired Söğütözü grove and built a cottage to rest occasionally. He himself planted willows and pines around the cottage. Atatürk donated the Farm to state treasury when its foundation was finalized and it still operates under the name of Devlet Ziraat İşletmeleri (State Cultivation Enterprises). Atatürk Evi (Atatürk’s House) within the Farm is built as a copy of Atatürk’s house in Thessaloniki, in 1981 within the activities of 100th birth anniversary of Atatürk, as an evidence of Turkish Nation’s respect and love for Atatürk. Atatürk Evi, which is free to visit, is opened in 10th of November, 1981, and located within the borders of Atatürk Orman Çiftliği. Atatürk Orman Çiftliği Müze ve Sergi Salonu (Atatürk Forest Farm Museum and Exhibition Hall) was used as a wine factory in previous years. It was converted to a museum and exhibition hall after modernization and reconstruction of the factory appropriately to its original form. Old devices, machineries, and equipments used in Atatürk Orman Çiftliği are exhibited in the museum. It is free to visit the museum, which is used for every sort of artistic activity. Ankara Hayvanat Bahçesi (Ankara Zoo) is also located in Atatürk Orman Çiftliği. The Zoo, which was opened in 29th of October, 1940 by the directive of Atatürk, was established in order to familiarize the public with domestic and foreign animals, and to instill amity of animals and nature. The Zoo which hosts 178 species of animals attracts an average of 1,000,000 visitors per year. 94 BASIN D O Ğ A /ANATURE Ç IK LAMALAR I BOTANİK PARKI Botanic Park B otanik Park, Çankaya ilçesinde, Atakule’nin hemen yanında bulunan 65 bin m² bir alan üzerine 1970 yılında kurulmuş büyük bir parktır. Park, Çankaya Caddesi ile Cinnah Caddesi arasında yer alır. Parkın ortasında bir havuz, çocuk bahçesi ve çiçek serası vardır. 65 bin m² alanın 29.476 m²’si yeşil alan, 15.532 m²’si sert zemin, 16.747 m²’si ağaçlık alan 1330 m²’si havuzdur. B otanic Park is established in 1970 in Çankaya district, on an area of 65.000 square meters next to Atakule. It is located in between Çankaya Caddesi (Çankaya Street) and Cinnah Caddesi (Cinnah Street). There is a pool, a playground, and a flower glasshouse. The area is composed of 29,476 square meters of green belt, 15,532 square meters of firm ground, 16,747 square meters of grove, and 1,330 square meters of poolside. Spora, sağlığa, coşkuya bir adım… 95 BA S I N AÇIKLAMALAR I 3000 kişilik seyirci kapasitesi, yarı olimpik yüzme havuzu, yüksek atlama yüzme havuzu, kreş, bay - bayan fıtness ve kondisyon salonu, bay – bayan sauna, bay – bayan masaj ve dinlenme salonu ile Ankara’nın en büyük olimpik yüzme havuzu Keçiören’de… ETLİK OLİMPİK YÜZME HAVUZU Ayvalı Mah. Söğütbeli Sok. No: 1 ETLİK/KEÇİÖREN – ANKARA / TÜRKİYE Tel. +90 312 322 77 96 +90 312 322 77 83 Ankara’nın Yükselen Değeri Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 96 D O Ğ A / NATURE DİKMEN VADİSİ / Dikmen Valley D ikmen Vadisi, kentsel dönüşüm kapsamında adı geçen bir alandır. Dikmen Vadisi’nde yer alan evlerin geçmişi 1940’lara kadar uzanmaktadır; yani burası hem fiziksel hem de toplumsal çevre olarak yıllar içinde oluşmuş bir kültürü de barındırmaktadır. 1970’li yılların başında, Dikmen deresinin aktığı ve önünde büyük taş bloklardan yapılmış bir baraj bulunan ve çevresi bataklık olan bir bölgeydi. Zamanla bu bölgeye gecekondular yerleşmeye başladı. 90’lı yılların sonuna kadar tamamen gecekondu mahallesi görünümünde olan bölge, 2000’li yıllarda bu bölgede yapılan kentsel dönüşüm projesiyle birlikte büyük blokların, dükkanların, havuzlu parkların, spor merkezlerinin, kafelerin, çocuk köyü, oyun alanı gibi aktivite yerlerinin olduğu modern bir kent görünümüne kavuştu. Bugün Dikmen Vadisi, özellikle yazın Ankara’nın kuru sıcağından kaçıp serinlemek isteyenlerin uğrak yeri olma özelliğini taşımaktadır. D ikmen Valley is a place to be subjected to urban transformation. The history of houses in the Dikmen Valley rests back to 1940s; thus, the place has a culture formed within both physical and social environment throughout the past years. The area was a marshy ground in which the Dikmen brook was passing and there was a barrage of block stones in the beginning of 1970s. Shanty houses were established to the area. The place was full of shanty houses until the end of 1990s, but thanks to the urban transformation process in 2000s the neighborhood now has a modern look with high-rise buildings, shops, parks containing pools, sports centers, cafes, child village, playgrounds and such activity centers. Nowadays, Dikmen Valley is a popular place for the residents in Ankara willing to get away from the hot weather in summer. 98 D O Ğ A / NATURE BİR PAZAR SABAHI EYMİR’E UĞRAMAK... Stopping By Eymir On A Sunday Morning E ymir Gölü şehre olan mesafesi nedeniyle kalabalıktan ve gürültüden uzaktır. Bulunduğu arazi, ODTÜ’ye aittir. Çevresi 13 kilometre olan gölün alanı 1.25 kilometrekare, en derin olduğu yer 6 metre, ortalama derinliği 3.1 metredir. Bu alanda; piknik, kürek gibi su sporları ve olta ile balık avlamak gibi birçok etkinlik yapılabilmektedir. Eymir Gölü, tektonik bir çökme yaşanmış olan alanda, Mogan, Eymir ve İncesu derelerinin bulunduğu akarsu yatağının, derelerin getirdiği alüvyonların burada birikmesi sonucu oluşmuş bir göldür. Bu yüzden, bir alüvyal set gölleri arasında yer almaktadır. Ayrıca, Eymir Gölü’ne dökülen suların büyük bir bölümü Mogan Gölü’nden taşarak, bir kanal üzerinden gelen sulardır. İncesu Deresi ise Eymir Gölü’nden oluşmaktadır ve başka akarsularla birleşimi sonucunda da Ankara Çayı’nı oluşturmaktadırlar. Göl, kış aylarında donunca güzel bir doğal ortam halini almaktadır. Yürüyüş için ideal bir mekân olan göle, Oran semtinden giriş yaparak yürüyerek inmek mümkündür. Göl tepelerle çevrili olduğundan, şehir gürültüsünden ve kirliliğinden uzaktır. Eymir Gölü’ne, ODTÜ Akademik ve İdari personeli ile öğrencileri, ODTÜ Kimlik Kartlarını göstererek, mezun ve misafir statüsündeki kişiler ise Eymir Gölü üye kimlik kartlarını göstererek girebilmektedirler. E ymir Gölü (Eymir Lake) is far from crowd and noise thanks to its breadth to city center. The area belongs to ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Middle East Technical University). The circuit of the lake is 13 kilometers, the surface is 1,25 square kilometers, the highest depth is 6 meters and average depth is 3,1 meters. You can organize many activities in the area; such as, picnics, rowing, and fishing. Eymir lake is emanated on a tectonic subsidence area, by accumulation of alluvial deposits brought by Mogan, Eymir and İncesu brooks. Therefore, it is an alluvial set lake. Moreover, a large part of water reaching Eymir Gölü is brimming of Mogan lake and moving over a channel. Eymir lake, besides, is the origin of İncesu brook, which consists of Ankara brook by integrating with other brooks. The lake becomes an admirable natural place when it freezes in winter. It is possible to arrive to the lake, where is itself an appropriate place for walking, on foot from Oran neighborhood. The lake is far from the noise and dirt of the city since it is surrounded by hills. Academic and administrative personnel as well as students of ODTÜ can access the area by showing their university IDs; and graduates and visitors by showing their membership IDs. 99 DO Ğ A / NATURE MECLİS PARKI / Parliament Park T BMM’nin Atatürk Bulvarı’na bakan ana giriş kapısının yanında yer alan park, şehrin merkezinde ve şehir kargaşasının ortasında, içinde balıkların yüzdüğü havuzu ve yemyeşil doğası ile şaşırtıcı bir güzelliktir. Büyüklük bakımından Londra ve Budapeşte’deki parlamento binalarından sonra üçüncü sırada yer alan TBMM binasının projesi, 1938 yılında düzenlenen uluslararası bir mimarlık yarışmasını kazanan Prof. Holzmeister hazırlamıştır. 1961 yılında hizmete açılan TBMM binasının bu projesine uygun bir bahçe için, 1965 yılında peyzaj mimarlığı alanında ilk resmi ulusal yarışma açılmış ve bu yarışmayı Prof. Dr. Yüksel Öztan kazanmıştır. Her ne kadar seneler içinde meclisin park ve bahçe alanı genişlese de, özünde, yarışmayı kazanan projeye sadık kalınmıştır. 1968- 72 yılları arasında ön bahçeler, 1979- 99 arasında arka bahçe ve Milli Egemenlik Parkı, 2001’den 2006 yılları arasında da spor tesisleri ve üretim alanları arası bölüm yapılmıştır. Meclis’in güney ucunda yer alan Başkanlar Parkı da 2005 yılında TBMM’nin 85. yıldönümü etkinlikleri kapsamında açılmıştır. Parka gelen ziyaretçileri kuzey-güney doğrultusunda uzanan çiçeklerden oluşan Türk Bayrağı motifinin karşıladığı bu parkta, Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak, 22 Meclis Başkanı için törenle Anıt Ağaç dikilmiştir. TBMM’nin açılış resepsiyonları ve bazı özel davetler ise “Havuzlu Bahçe” denilen kulis bahçesinde yapılmaktadır. M eclis Parkı (Parliament Park) is located next to the main entrance of TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi, the Grand National Assembly of Turkey) on Atatürk Avenue. It is a wonderland containing a pool with fishes and greenery, in the middle of the city turmoil. The architectural project of TBMM, which is the third largest parliament following London and Budapest parliaments, was prepared by Prof. Holzmeister, winner of an international architectural competition held in 1938. The building was opened in 1961 and the first official national landscape architecture competition was held in 1965 in order to design a garden compatible with the building. Prof. Dr. Yüksel Öztan won the completion. Although the area devoted to parks and gardens in the TBMM broadened year by year, Öztan’s project was preserved during additions. The front yards were constructed between 1968 and 1972; the backyard was constructed between 1979 and 1999; and sports and production facilities were built between 2001 and 2006. Başkanlar Parkı (Presidents of Parliament Park) was built on the southern side of the parliament and opened in 2005, 85th anniversary of establishment of TBMM. The park, which welcomes the visitors with a model of Turkish flag composed of flowers, contains 22 trees were planted in memory of 22 presidents of parliament each, starting with Mustafa Kemal Atatürk. Opening ceremonies of the parliament and some private invitations are held in offstage garden named Havuzlu Bahçe (Pool Garden). 100 BASIN D O Ğ A /ANATURE Ç IK LAMALAR I GÖKSU PARKI / Göksu Park E ryaman’da eski Susuz göleti üzerine kurulu olan park Ankara’nın en büyük parklarından biridir. İstanbul Yolu üzerinde, şehir merkezine 20 km mesafededir. 2003 yılında hizmete açılan parkın toplam kullanım alanı 508.000 m2 dir. Bu alanın 127.189 m2 si göletten oluşmaktadır. Gölet dışında kalan bölümünde restoran, kafe, dinlence ve piknik yerlerinin dışında lunapark bölümleri ile yürüyüş ve koşu yolları da bulunmaktadır. Gölette balık tutulabilen 9 adet yüzer iskele; 250.200 m2’lik yeşil alanda 1.6 km ahşap yürüme yolu ve 13.000 m2 piknik alanında 473 barbekü mevcuttur. Nasıl gidilir: Göksu Parkı Kızılay’a 25 km mesafededir. Otomobille İstanbul Yolu Eryaman ayrımından ulaşım sağlanabilir. Toplu taşıma ile 540 numaralı Eryaman – Sıhhiye ve 541 numaralı Eryaman – Bakanlıklar otobüsleri veya Eryaman – Ulus dolmuşlarıyla ulaşılabilir. The park is built on Susuz pond in Eryaman and one of the largest parks in Ankara. It is 20 kilometers to the city center, by the road to İstanbul. The total area of the park, which was opened in 2003, is 508.000 square kilometers. The pond consists of 127,189 square kilometers of the whole area. The rest of the area is devoted to restaurants, cafes, resting and picnic areas, as well as funfair and concourses. There are nine floating jetties for fishing; 1.6 kilometers of wooden concourse in 250,000 square kilometers of greenery; and 473 barbecues in 13,000 square kilometers picnic area. How to arrive: Göksu Parkı is 25 kilometers away from Kızılay. Eryaman turnout on the road to İstanbul can be taken via private car. EryamanSıhhiye busses, no. 540; Eryaman-Bakanlıklar busses, no. 541; and Eryaman-Ulus shared taxis may be used for public transportation. BASIN A Ç IK LAMALAR I Ankara’nın Yükselen Değeri Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 103 BA S I N AÇIKLAMALAR I www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 104 D O Ğ A / NATURE MOGAN GÖLÜ Mogan Lake 105 DO Ğ A / NATURE A nkara’nın 25 km güneyinde Gölbaşı ilçesinde bulunan bir göldür. Yerel ismiyle Gölbaşı diye de anılır. Uzunluğu 4 km, genişliği 1,25 km’dir, yözölçümü 2,5 km2’dir. Alüvyon birikimiyle oluşmuştur ve suyu hafif tuzludur. Eymir Gölü ile bağlantılı olan gölün kıyısında kurulan ‘Mogan Gölü Çevresi Rekreasyon Alanı’ toplamda 601.879 m2’lik bir alana sahiptir. Bunun 203.650 m2’lik bir kısmı “Doğa Parkı” olarak ayrılmış ve burada göç eden kuşlar ile kuluçka ve yavrulama mevsiminde olan kuşların konaklaması mümkün kılınmıştır. Bu bölümde ayrıca Kuş Gözlem Evleri yapılmış, yaya olarak ulaşım sağlamak amacıyla karadan 130 km uzunluğunda ahşap yürüme yolu inşa edilmiştir. Yürüme yolu kuluçka döneminde kapatılmaktadır. Rekreasyon alanında yürüyüş yolları, spor alanları, iskeleleri, piknik alanları, at maneji, spor, eğlence ve lokanta tesisleri bulunmaktadır. Mogan Gölü sularında sazan balığı, kerevit ve kadife balığı yetişir. Bir efsane: Efsaneye göre, bugünkü Mogan Gölü civarında karşılıklı 2 tepedeki köylerde yaşayan Monza ve Ganey isimli iki genç birbirine aşık olur. Fakat her iki aile de bu aşka karşı çıkar ve onları görüştürmemek için evlerine kapatırlar. Gençler, ayrılığın verdiği acıyla kendi evlerinin bulunduğu tepelerde oturup birbirlerinden habersiz 10 yıl boyunca ağlarlar. Öyle çok ağlarlar ki, gözyaşları tepelerden akıp bugünkü gölü oluşturur. Monza ve Ganey göz pınarları kuruduğu için kör olurlar ve oturdukları tepelerden aşağı düşüp ölürler. Gölün ismi ise Monza ve Ganey isimlerinden türetilir. Nasıl gidilir: Otomobil ile Turan Güneş Bulvarı’ndan İncek yönüne doğru gidildiğinde, Or-An Şehri’nde yer alan TRT binasını geçerken Eymir Gölü istikametine dönülür. Tabelalar takip edilerek bulunabilir. Toplu taşma ile Kızılay ve Ulus’tan 104 – 105 – 190 - 195 numaralı otobüsler ile ulaşım sağlanabilmektedir. Mogan Gölü (Mogan Lake) is located in Gölbaşı district, 25 kilometers south of Ankara. It is locally known as Gölbaşı. It is 4 kilometers long, 1.25 kilometers wide, and its surface is 2.5 square kilometers. It is formed by aggregation of alluvium and the water is slightly salty. The lake is connected with Eymir Gölü (Eymir Lake) and the Mogan Lake Surroundings Recreation Area measures 601,879 square kilometers. 203,650 square kilometers of the area is devoted as Nature Park and enabled for sheltering of birds during migration, incubation, and breeding periods. Moreover, bird observatories established on this part of the area and a wooden concourse of 130 kilometers is constructed in order to provide transportation on foot. The wooden concourse is closed during incubation period. There are concourses, sports facilities, docks, picnic areas, horse manege, entertainment facilities, and restaurants in the recreation area. Carps, crawfishes, and tenches grow in Mogan Lake. A myth: Monza and Ganey, two youngsters living in two different hills around Mogan Lake, fall in love. However, both families protest the love between youngsters and restrain them in order to prevent seeing each other. The youngsters lament for ten years on the hills, unknowing about the other. They weep as much that their tears flow over the hills and constitutes the lake. Monza and Ganey become blind as their eyes dry of crying; they fall from the hills and die. The lake is named by their names, Monza and Ganey. How to arrive: Private cars can take Turan Güneş Avenue towards İncek and turn towards Eymir Lake by TRT building in Or-An neighborhood. The lake may be found by following the signs. Bus numbers 104, 105, 190, and 195 from Kızılay and Ulus can be taken for public transportation. 106 D O Ğ A /A NATURE BASIN Ç IK LAMALAR I PAPAZIN BAĞI / Priest Vineyard G aziosmapaşa semtinde, şehir karmaşasının ortasında ama her türlü gürültüden uzak, etrafı binalarla çevrili adeta yeşil bir vahadır Papazın Bağı. 13 bin m2lik yemyeşil alan, içinde ördeklerin yüzdüğü bir havuz ile tavuk kümeslerini barındıran otantik, doğal bir sit alanı olma özelliğini taşır. Misafirlerini, asırlık çınar, çam, dut, Ankara armudu, Ankara ayvası, üvez, ceviz ve muşmula ağaçları ile büyük şehir insanının özlem duyduğu yemyeşil bir zenginlik içinde ağırlamaktadır. Köy yumurtası ile hazırlanmış zengin bir kahvaltı ve gözleme çeşitleri başta olmak üzere pek çok lezzetin sunulduğu Papazın Bağı, Ankara’nın en eski ailelerinden biri olan Kuloğlu ailesi tarafından işletilir. Bir öykü: Buranın kuruluş öyküsü oldukça ilginç. Kuloğlu ailesinin eski dönemlerde tiftik ticareti ile uğraşan ve aynı zamanda tam bir tabiat sevdalısı olan büyük dedesi, göç eden azınlıklardan kalan bu araziyi 1936 yılında devletten açık artırma ile satın almış. Almasının nedeni Atatürk’ü çok sevmesi ve ona yakın olmak istemesiymiş. Yıllar sonra patlak veren savaş nedeniyle işleri bozulmuş ve bağlık alana haciz gelmiş. Zar zor kurtarmışlar ama yokluk içinde geçen yıllar içinde de bayağı sıkıntı çekmişler. Yakın zaman önce, 100 yaşındayken kaybettikleri babaanneleri Şaziye hanım, o dönemlerde sıklıkla bu bağa gelir çamaşır yıkarmış. Bağ içindeki çeşme (günümüzde hala durmaktadır) çamaşır yıkama yeri olarak kullanılırmış. Yanında açık bir ateş, üzerinde sürekli çamaşırın kaynatıldığı bir kazan bulunurmuş. Bu açık ateşin bir yerinde gözleme yapılır, bir yerinde semaver kaynatılır, çamaşır yorgunluğu çay keyfiyle giderilmeye çalışılırmış. Bundan tam 42 yıl önce, doğanın büyüsüne kapılıp burayı gezmekte olan bir ODTÜ öğrencisi çamaşır yıkayan Şaziye hanım ile karşılaşmış. Şaziye hanım büyük bir konukseverlik ile öğrenciye çay ve gözleme ikram etmiş. Öğrenci, para vermek istediği halde bunu kabul etmeyen Şaziye hanımın misafirperverliğinden çok etkilenmiş. Bir sonraki hafta diğer öğrenci arkadaşları ile tekrar gelmiş ve bu kez ikrama karşılık verdiği parayı zorla kabul ettirerek gitmiş. Bu öğrenci ziyaretleri her hafta tekrar etmeye başlamış. Yoksulluğun içinde az miktarda da olsa para iyi gelmiş aileye. Birkaç masa, sandalye koyarak öğrencileri ağırlamaya başlamaları, zamanla etraftaki diğer insanların da ilgisini çekmiş ve gören halk da buraya gelmeye başlamış. Derken bağ işletmeye açılmış, müşteriler akın etmeye başlamış. Bunu gören diğer işletmelerden bazıları, müşterilerini geri kazanmak adına ‘Orayı papaz işletiyor, gitmeyin!’ diye söylenti çıkarmışlar. Bu durum işlerini pek etkilememiş olsa da işletmenin ‘Papazın bağı’ diye anılmasına engel olamamışlar. Sonunda işletmenin adını da bu şekilde koymuşlar. Yıllar sonra Ankara yoğun bir yapılanma sürecine girdiği zaman, yapsatçı müteahhitler, benzer kent rantçıları rahat bırakmamış aileyi. Tehdit bile etmişler. Sonunda Kuloğlu Ailesi çözümü, kendi istekleriyle 1994 yılında bağı 1.derecede koruma alanı(Doğal SİT) ilan ettirmekte bulmuş. There is a place in Gaziosmanpaşa neighborhood, in the middle of city turmoil but far from any sort of noise; it is merely a green oasis surrounded by buildings; it is called Papazın Bağı (verbally, Priest Vineyard). It is a natural, protected area containing 13,000 square kilometers of greenery, a pool that ducks swim in, and chicken houses. There are centuries old planes, pines, mulberries, Ankara pears, Ankara quinces, rowans, walnuts, and medlars; a fertile greenery that inhabitants of big cities desire. Papazın Bağı, in which various flavors can be found including a prosperous breakfast prepared with village eggs and gözlemes (sort of pancake), is operated by Kuloğlu family, one of the oldest families in Ankara. A story: Construction of the place has an interesting story. The area was a remnant of immigrant minoritie. Grandfather of Kuloğlu family, who was trading angoras and was a nature lover, bought the area in an auction in 1936, since he loved Atatürk and willing to stay close to him. His business activities went bad during wartime and the vineyard was seized. They were barely able to keep the area and they suffered for years of poverty. Şaziye Hanım, the grandmother recently died at 100 years old, used to launder in the area. The fountain in the vineyard, which still exists, was used as laundry area. There used to be open fire next to the fountain, and a caldron that clothes were boiled on the fire. Şaziye Hanım used to prepare gözlemes and tea on the open fire; thus, dealing with laundry fatigue. A student studying in METU met Şaziye Hanım one day while he was wandering around fascinated with the nature. Şaziye Hanım offered tea and gözleme to the student with a generous hospitality. The student was impressed with Şaziye Hanım’s hospitality when he offered some money but she did not take it. He came back with some more friends in a week and this time he barely could give money for her treat. The students continued to visit once a week. The money, although a little amount of it, was an upgrading for the family in poverty. Other people also noticed when some tables and chairs were arranged for students, and they also started visiting the place. Thereby, the vineyard began operating and swarm with clients. Other operations, which lost their clients, rumored and told the people that the place was operated by a priest, so it is better not to be there, in order to get their clients back. Although those rumors did not affect their job, they could not prevent the place to be called priests vineyard. So they named the place accordingly. Years after, when a hasty construction period started in Ankara, contractors and other profiteers harassed, even threatened the family. Kuloğlu family, finally, solved the problem by declaring that the vineyard was protected on their own will in 1994. 107 BA N /AÇIKLAMALAR I DOSĞI A NATURE SİNCAN HARİKALAR DİYARI Sincan Wonderland A nkara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından 1998 – 2003 yılları arasında yaptırılarak hizmete açılan Harikalar Diyarı Parkı, başkent ve yakın çevresine hizmet veren, 1 milyon 300 bin m2’ lik alanıyla aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük kentsel parklarından biridir. Sincan Fatih semti yanında yer alan parkın bir kapısı Eryaman Devlet Mahallesi tarafında, diğer bir kapısı ise Ayaş- Sincan yolu üzerindedir. Ankaralılar’ ın yeşil alan ve deniz özlemini karşılayacak olan parkta bolca yeşil alan, piknik alanları, spor kompleksi, kültürel alanların bulunmasının yanında Masal Adası gibi rekreasyon bölümleri de bulunmaktadır. 655 bin m2 yeşil alan, 330 bin m2 yollar ve meydanlar, 40 bin m2 otopark alanı, 67 bin m2 yapı alanı, 92 bin m2 su alanının yanında, çocuklar için tasarlanmış ‘Masal Adası’ 92 bin m2 yi kaplamaktadır. Parkta ayrıca tiyatro ve sergi salonları, çay bahçeleri, çok çeşitli lokantalar, büfeler, nikah salonu ve engelli vatandaşların da yararlanabileceği kapalı ve açık yüzme havuzlarından oluşan spor kompleksleri bulunmaktadır. Parka 70 bin ağaç, 350 bin adet bodur bitkinin yanında, 28 bin m2’ lik alana mevsimlik çiçek dikilmiştir. Nasıl gidilir: Harikalar Diyarı İstanbul çıkışı Ayaş yolu üzerinde 12.km de bulunur. Otomobil ile İstanbul yolundan, hipodroma gelmeden hemen önce sağdan, köprünün altından geçerek Ayaş yoluna dönülür ve yol takip edilir. Otobüs ile gitmek isteyenlere, Sıhhiye’den Sincan veya Yenikent otobüslerini kullanmaları önerilebilir. Wonderland Park was constructed by Ankara Municipality Environmental Protection and Control Department between 1998 and 2003, serves to the capital city and proximate surroundings, and one of the largest urban parks of Europe covering an area of 1,300,000 square kilometers. The park is along Fatih neighborhood of Sincan, and one of the gates is on Eryaman State Neighborhood side and the other is on Ayaş-Sincan road. There are greeneries, picnic areas, sports facilities, and cultural facilities as well as recreation parts such as Fable Island in the park, which will fulfill longing of inhabitants of Ankara for greeneries and sea. Greeneries compose 655,000 square kilometers, roads and squares compose 330,000 square kilometers, parking lots compose 40,000 square kilometers, buildings compose 67,000 square kilometers, water areas compose 92,000 square kilometers, and the Fable Island designed for children composes 92,000 square kilometers of the park. There are also theaters and exhibition halls, tea gardens, various restaurants, lunch counters, wedding hall, and sports facilities consist of indoor and outdoor swimming pools that disabled citizens can also benefit. There are 70,000 trees, 350,000 shrubs, and seasonal flowers on an area of 28,000 square kilometers. How to arrive: Wonderland Park is on 12th kilometer of Ayaş road to İstanbul exit. Private cars can take the road to Ayaş by turning right just before the racetrack on İstanbul road, and passing down the bridge. Sincan or Yenikent busses from Sıhhiye are advisable for the ones willing to use public transportation. 108 D O Ğ A / NATURE SIR GİBİ BİR MAĞARA; TULUMTAŞ MAĞARASI A Mystery-Like Cave: Tulumtaş Cave T ulumtaş Mağarası, Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’nde Tuluntaş Köyü hudutları içinde, Karayatak mevkiinde, Ankara Çevre Yolu kenarında bulunur. 1992 yılında bulunan bu mağara, Ankara Çevre Yolu yapımı sırasına taş ocağı olarak kullanılan alanda, dinamitle yapılan patlatma sonucu ortaya çıkan doğal bir mağaradır. Büyük bir kireç taşı bloğunun içinde, kimyasal erimeler sonucunda oluşan mağaranın fosil ve toplam uzunluğu sadece 549 metredir. Mağarada dikit, sarkıt ve sütunlar bulunmaktadır. Ocaktaki dinamit patlamaları sırasında mağaranın bir kısmı ve bazı damlataş oluşumları tahrip olmuştur. 1992 yılında bulunan mağara, aynı yıl yapılan incelemelerden sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından l. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir. Mağara günümüzde ziyarete kapalıdır. T ulumtaş Cave is located in Kayatak, Tulumtaş village of Gölbaşı district, alongside the Ankara highway. The cave is a natural cave which was found in 1992 during the construction of Ankara highway as a result of dynamite explosion in a quarry area. The cave formed as a result of chemical fusions within an enormous lime block. The cave is 549 meters long. There are stalagmites, stalactites, and columns in the cave. Some parts of the cave and some stalactites were damaged during the explosions in the quarry. The cave was declared as first degree protected area by the Ministry of Culture and Tourism, General Directorate of Cultural and Natural Assets in 1992. The cave is not open to visitors nowadays. 109 DO Ğ A / NATURE Her Mevsimde Cennet Another Taste for Each Season KARAGÖL Ç ubuk ilçesi sınırları ilçesinde yer alan Karagöl, küçük krater gölüdür. Taşıdığı doğa zenginliğiyle ayrı bir öneme sahip olan Karagöl, başkentin güzellikleri arasında yer alır. Ankara’ya 68 kilometre mesafe uzaklıkta bulunan Karagöl, Çubuk İlçesi sınırları içinde Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde bulunuyor. 22 hektarlık küçük bir alanda yer alan Karagöl, 45 çeşit bitki türüne özellikle de Mor Çiğdem’e rastlanır. Göl, kendisini çevreleyen doğa güzelliğiyle ziyaretçilerine adeta bir şölen yaşatıyor. Karagöl Çubuk’a gitmek isteyen ziyaretçiler için enfes bir mola mekanıdır. Karagöl’ün özelliklerinden biri de dört mevsim değişmeyen manzarasıdır. Gölün üzerine yansıyan ağaçlarının gölgeleri nedeniyle siyah bir renge büründüğü için göle Karagöl bu özelliğiyle de diğer göllerden ayrılıyor. 80 metre derinliği bulunan gölün çevresinde yer alan 200 adet piknik masası yer alıyor. Etrafında yürümek isteyenler için 1.5 kilometrelik çevresi olan göl, aynı zamanda olta balıkçılığı yapmaya da elverişli. Göl kenarındaki ormanların içinde kaynak suları da bulunuyor. Yamaçlarla çevrili, etrafı çam ve dağ kavağı ile kaplı olan Karagöl şehrin gürültüsünden uzaklaşıp, dinlenmek isteyenler için oldukça ideal bir yer. K aragöl is a small crater lake which is within the borders of Çubuk Town. Karagöl takes place in capital with its natural beauties. Karagöl which is 68 km to Ankara, is located within the borders of Çubuk Town at the foots of Mount Kavak and Mount Yıldırım. Karagöl which is situated on a small land of 22 hectaresis brilliant with 45 species of plants especially possible to come across the purple meadow saffron. The lake with the natural beauty surrounding it seems to be offering a feast to its visitors.Karagöl is a grand resting place fort he visitors who is going to Çubuk town.One of the feature of Karagöl is the unique sceneries in four seasons. The lake is called Karagöl (i.e. black lake) which takes a dark color due to shadows of the trees reflected on the surface of the lake. The lake is also noteworthy of with its depth of about 80 meters and there are 200 picnic tables surrounding the lake. 1,5 km circumference of the lake is very suitable for those who wants to take a stroll. There are water springs within the groves around the lake. Karagöl which is surrounded by hillsides and enshrouded in pine and mountain poplar trees, is an ideal resort for those who want to get away from roar of the city and have some rest. GÜMÜŞDERE IHLAMUR VADİSİ Ankara’nın Yükselen Değeri Ankara’nın Yükselen Değeri www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr Mutluluğa, güzelliğe, hayata bir adım… BA S I N AÇIKLAMALAR I 111 Peyzaj alanları, sosyokültürel tesisleri ile doğa ve insanı birleştirecek, renkli bir dünyanın kapılarını açacak, kente ayrıcalık katacak yaşam alanı en yakın zamanda Keçiören’de… www.kecioren.bel.tr www.twitter.com/keciorenbeltr www.facebook.com/keciorenbeltr 112 BASIN D O Ğ A /ANATURE Ç IK LAMALAR I Yemyeşil bir simge; A green icon; KUĞULU PARK K entin içinde yemyeşil bir simge olarak, her Ankaralının kalbinde ise güzel anılarda yer alır Kuğulu Park. Kavaklıdere semtinde bulunan Tunalı Hilmi Caddesi ve İran Caddesi arasında yer alan Kuğulu Park kentin simgelerinden biridir. Ankaralıların en önemli uğrak ve buluşma noktası olan Kuğulu Park, Kavaklıdere semtinin adını oluşturan beyaz kavakları ve kuğuları ile simgeleşmiş bir anı mekanı, bir nefes alma yeridir. Park, Ankara dışından gelenlerin de mutlaka uğradıkları iş ve alışveriş merkezinin yer aldığı bölgede kalan, halka açık tek yeşil alandır. Kuğulu Park’ın bulunduğu alanın güney tarafında Polonya Sefareti’nin bahçeleri, kuzeyinde ise Kavaklıdere Şarapları’nın sahibi Cenap And’ın 1955’de yaptırdığı ev bulunmaktaydı. Kavaklıdere’den arta kalan gölet ve çevresi arazi 1958’de Ankara Belediyesi tarafından park haline getirilmiştir. 1957’de Atatürk Bulvarı’nın genişletilmesi için Polonya Sefareti topraklarının bir kısmı alınmıştı, 1964’te Polonya’nın bu kaybını tazmin etmek için Sefaret topraklarına bitişik başka topraklar ve bu arada Kuğulu Park’ın bir kısmı sefarete verildi. İlk yapıldığında halktan fazla ilgi görmeyen park, Vedat Dalokay’ın belediye başkanlığı (1973-77) sırasında yeniden düzenlenince popüler bir yer oldu. Parkın adı, kurulduğu yıllarda Viyana Belediyesi tarafından hediye edilen beyaz kuğulardan gelir. Kuğulu Park’ın kuğularından üçü daha sonra Seymenler Parkı’na nakledilmiştir. Bu kuğular daha sonra değişik zamanlarda Kuğulu Park’a geri dönmek için uçarken yüksek binalara veya ağaçlara çarpma sonucu ölmüşlerdir. Parkta havuzun dışında, çocuk oyun alanı, cafe-restoran bulunuyor. Parkın Tunalı Hilmi Caddesi girişinde Ümit Öztürk’ün Tunalı Hilmi Heykeli yer alırken, bir başka bölgesinde Muzaffer Ertorun’a ait Öpüşenler heykeli yer alır. Günümüzde kuğuları, kazları ve ördekleri ile bilinen parkta 24 farklı kuş türü bulunmaktadır ve bunlar parkta yer alan bir panoyla da halka gösterilmektedir. Yeşilin tüm görkemi ile kendini gösterdiği Kuğulu Park’ta kavakların yanı sıra, çınar, erguvan ve alıç ağaçları ile çeşitli çalı grupları yer alır. Kuğulu Park, tarihi ve doğal güzelliği nedeniyle Kültür Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından sit alanı olarak belirlenmiştir. Parkın hemen yanında da And Evi yer alır. K uğulu Park has a special place in the heartof every Ankara person and in the city as a green icon. Kuğulu Park between Tunalı Hilmi Street and Iran Street in Kavaklıdere quarter is one of the symbols of the city. Kuğulu Park hides a trace from everyone by being the most important haunt and meeting point of Ankara people. Kuğulu Park is a memorial space, a breathing place which is symbolized by its swans and white poplars giving the name of Kavaklıdere (poplar creek) quarter. The park is the only green area remained in the region which contains business and shopping centers where also people from outside pass through. There were Poland Embassy gardens in the south and the house built in 1955 by Cenap And, the owner of Kavaklıdere Wines, in the north of the area containing Kuğulu Park that is the breathing point of Kavaklıdere. The pond and its perimeter land remained from Kavaklıdere was made a park in 1958 by the Municipality of Ankara. In 1957, a part of Poland Embassy lands was taken to enlarge the Ataturk Avenue; in 1964, some other lands adjacent to the Embassy land and a part of Kuğulu Park was given to Poland Embassy in order to compensate its loss. The park, not getting much attention from the public when first built, became popular after rearrangement during the mayoralty of Vedat Dalokay (1973-1977). The name of the Park comes from the swans gifted by the municipality of Vienna in the years of establishment. Three of the swans of Kuğulu Park were transferred to Seymenler Park later on. These swans later on died by crashing to high buildings and trees while returning back to Kuğulu Park in various times.There is a children’s playground, cafe-restaurant in the park other than the pool. There is Tunalı Hilmi sculpture in the entrance of Tunalı Hilmi street and there is the sculpture named “kissing” of Muzaffer Ertorun in another part of it. Nowadays, there are 24 different species of birds in the Park, known with swans, gooses and ducks, and these are shown on a dashboard to the public. There are plane, cercis and hawthorn trees as well as poplar and various bushes in Kuğulu Park where the green shows itself with all splendor. Being a special place for all Ankara people, 113 BA S I N AÇIKLAMALAR I Ev mimar Emin Onat’ın tasarımı olup, 1955 yılında tamamlanmıştır. Ev İkinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin özelliklerini taşımaktadır. Beyaz rengin hakim olduğu cephe sade düzenlenmiştir. Bulvara bakan giriş cephesinde geleneksel Ankara Evleri’nde olduğu gibi kademeli olarak yapılmış olan üst kat çıkması ile üstündeki pencere düzenlemesi dikkat çekmektedir. Ön tarafta olduğu gibi sade düzenlenen arka tarafta bir de havuz bulunmaktadır. Evin üstünü organik biçimli alaturka kiremitle kaplı ahşap bir kırma çatı örter. And Evi ve bahçesi Anıtlar Kurulu kararı ile koruma altındadır. Kuğulu Park was identified as protected site by Ankara Cultural and Natural Properties Preservation Board of the Ministry of Culture due to its history and natural beauty. There is And House located adjacent to the park. The house was constructed in 1955 designed by the architect Emin Onat. The house has the characteristics of Second Period of National Architecture. The facade dominated by white color is designed simple. It stands out the upper floor oriel and the window above at the gate facade facing the boulevard constructed cascaded as in traditional Ankara houses.There is also a pool at the back which was designed simply as in the front. The house was covered with a wooden roof paved with organic-shaped pantiles. And House and its garden is under protection by the decision of Monuments Board. 114 D O Ğ A / NATURE TUZGÖLÜ / Salt Lake T uzgölü (Salt Lake) is located on southeast of Ankara, around Şereflikoçhisar, at intersection point of borders of Ankara, Konya, and Aksaray provinces. It is the second largest, and the shallowest lake of Turkey. Its surface is 1,500 square kilometers. The color and brightness of salt crystals look like snow and ice illusively. 40 percent of salt supply in Turkey is provided from the lake. Tuzgölü is sourced by Melendiz River, lots of small brooks and underground salty water springs; and it is a closed basin lake with no flow out. Tuzgölü and the surrounding steppes are declared as special environment protection area in 2000 due to the rare plant and animal groups in the area. The protection area covers 1.38 percent of Turkey’s surface area with a surface of 627,500 hectares. Tuzgölü is the most important incubation area for flamingos in Turkey, and there are huge incubation colonies each of them including 5 to 6 thousands nests in the middle of the lake. Not only birds adapted to salty areas like flamingos, avocets, ruddy shelducks but also ringed plovers, cranes, barnacles, and coots live as large colonies in the lake. There are ecologically sensitive plant groups composed of halophytes and endemic species in the region. A nkara’nın güneydoğusunda Şereflikoçhisar yakınlarında, Ankara, Konya ve Aksaray illerinin kesiştiği bölgede bulunan göl, Türkiye’nin ikinci büyük ve en sığ gölüdür. Yüz ölçümü 1500 km2 dir. Tuz kristallerinin şiddetli beyazlığı ve parıltısı aldatıcı bir biçimde kar ve buz görüntüsündedir. Türkiye’nin tuz ihtiyacının %40’ı buradan sağlanır. Tuz Gölü, Melendiz ırmağı, pek çok küçük akıntı ve yeraltı tuzlu su kaynaklarıyla beslenen, dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza gölüdür. Tuz Gölü ve çevresindeki bozkırlar barındırdıkları nadir bitki ve hayvan toplulukları nedeniyle 2000 yılının sonlarına doğru Özel Çevre Koruma Alanı (ÖÇKA) statüsüyle koruma altına alınmıştır. 627 bin 500 hektar büyüklüğündeki koruma alanı, Türkiye yüzölçümünün yüzde 1.38’ini kaplamaktadır. Tuz Gölü, flamingoların ülkemizdeki en önemli kuluçka alanı olup, gölün orta kesimlerinde her biri 5-6 bin yuvadan oluşan dev kuluçka kolonileri bulunmaktadır. Tuzlu ortamlara uyum sağlamış olan flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşamaktadır. Bölgede tuzcul stepler ve endemik türlerden oluşan ekolojik açıdan hassas bitki toplulukları bulunmaktadır. Türkiye’de ilk onda en iyisi 7. sayı için acele edin! info@mutlusonmedya.com • 0.312 442 75 10 116 BASIN HA NL A RA ÇHAMAMLAR IK LAMALAR I/ INN-TURKISH BATHS ESKİ HAMAM / Old Public Bath İ tfaiye Meydanı’nda Gazi Lisesi karşısında yer alır. I. Murat’ın subaşlarından Eyne Bey tarafından 15.yy başlarında yaptırılmıştır. Hamam 1928’den önce Belediye tarafından bir dönem gaz deposu olarak kullanılmıştır. Soyunmalık kısmı tamamen yıkılmış durumda olsa da soğukluk, sıcaklık ve külhan kısımları sağlam durumdadır. 2000 yılında başlayan restorasyon çalışmaları 2001 yılında tamamlanmış olup günümüzde Tarihi Eyne Bey Hamamı adıyla faaliyet göstermektedir. I t is located on İtfaiye Meydanı, across Gazi High School. It is constructed by Eyne Bey, one of officers of Murad the 1st, in the beginning of 15th century. The public bath was used as gas storage by the municipality before 1928. Although the soyunmalık (some sort of locker room) part of the bath is fully shattered, soğukluk (outer side of the bath to freshen and rest), sıcaklık (main part), and külhan (the part that the bath and water is heated) parts are still steady. Reconstruction of the public bath started in 2000 and finished in 2001; and it is in service as Tarihi Eyne Bey Hamamı (Historical Eyne Bey Public Bath). KARACABEY HAMAMI / Karacabey Public Bath T alatpaşa Bulvarı üzerinde yer alır. Hamamönü semtine adını veren tarihi Karacabey Hamamı Vakıf Külliyesi II. Murat’ın Kadı Askeri olan Celalettin Karacabey İbn-i Abdullah tarafından çifte hamam şeklinde yaptırılmıştır. 1427 yılında inşaatına başlanan ve 13 sene süren inşaattan sonra 1440 yılında bitirilen Karacabey Hamamı Ankara’nın en eski tarihi eserlerinden birisi konumundadır. Bugüne kadar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan hamam 1988 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan bir takım onarım çalışmaları sonucunda 2 sene içerisinde eski görünümüne kavuşmuştur. Halen kullanılmaktadır. I t is located on Talatpaşa Avenue. The historical Karacabey Public Bath Foundation Complex, naming the neighborhood Hamamönü, was constructed as a double bath by Celalettin Karacabey İbn-i Abdullah, one of the kazaskers (high ranking military officer and judge) of Murat II. Construction of the public bath started in 1427 and finished 13 years later in 1440; and is one of the oldest historical artifacts in Ankara. The public bath faced the risk of shatterin throughout time; however, it was reconstructed by the Directorate General of Foundations in 1988 and gained its old presence in two years. The public bath is still in service. PİRİNÇ HAN / Pirinç Public House K oyunpazarı mevkii, Pirinç Sokak’ta bulunan han Ankara’nın ilk ahşap hanı olarak bilinmektedir. 1739 yılında yapıldığı tahmin edilen han bir avlu çevresinde üç katlı olarak inşa edilmiş. Han, ahşap karkas yapı sistemi ve içi kerpiç dolgulu olarak görünümünü halen korumakta. 1921- 1942 yıllara arasında karakol olarak kullanılan bina, 1990’lı yıllarda restore edilmiştir. P irinç Han (Pirinç Public House) is located on Pirinç Street in Koyunpazarı neighborhood, and is known to be the first wooden public house in Ankara. It is assumed that the public house is built in 1739 as a triplex building in a backyard. The public house still preserves its original appearance, wooden frame and adobe infilling. The building was used as a police station between 1921 and 1942; and it was restructured in 1990. 117 SIN AÇIKLAMALAR/I INN-TURKISH BATHS HBA ANL AR-HAMAMLAR SAFRAN HAN / Safran Public House A t Pazarı semtinde bulunan han, Aslen Kayserili olup Ankara’ya yerleşen Hacı İbrahim Bin Hacı Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Vakfiyesi 1512 tarihinde düzenlendiği için, bu tarihlerde yapılmış olduğu sanılmaktadır. Hanın yarısı mülk, yarısı vakıfın ruhuna cüz-i şerif okumak, Lütfi Han kapısındaki musluğa bakmak için vakfedilmiştir. İçinde bir mescit yer almaktadır. S afran Han (Safran Public House) is located in At Pazarı neighborhood. It was constructed by Hacı İbrahim Bin Hacı Mehmet, who was originally from Kayseri but settled in Ankara. Its foundation certificate was prepared in 1512; thus, it is assumed to be built in those days. Half of the public house is private property and the other is devoted in order to pray for the soul of foundation and maintain the fountain by Lütfi Han gate. There is a small mosque in the public house. ŞENGÜL HAMAMI / Şengül Public Bath U lus’ta, Kale’nin güneybatı eteklerinde İstiklal (Yahudi) Mahallesi’nde yer alan Şengül Hamamı kadın ve erkekler için ayrı kısımları olan bir çifte hamamdır. 15.yüzyılın 2. yarısında Anadolu beylerbeyi İshak paşa tarafından yaptırılmıştır. Hamam 19. yüzyılda tadilat ve 2009 yılında ise restore edilmiştir. Halen kullanılmaktadır. Ş engül public bath, located in İstiklal (Yahudi, Jewish) neighborhood of Ulus on southwestern foot of Kale, is a double bath with separate parts for man and women. It was constructed by Anatolia beylerbeyi (governor) İshak Paşa, in the second half of 15th century. The public bath was repaired in 19th century and reconstructed in 2009. It is still in service. SULUHAN U lus’ta Hacı Doğan Mahallesi’nde, Ulus halinin güneyinde yer alır. 1508 – 1511 yılları arasında II. Beyazid Devri emirlerinden Hasan Paşa tarafından inşa edilmiştir. ‘Hasan Paşa Hanı’ diye de bilinir. Yapı moloz taş, tuğla ve kesme taşla kargiri olarak yapılmıştır. Değişik zamanlarda onarım ve genişletme çalışmaları yapılan han 1930 – 1980 yılları arasında olukça bakımsızdı. Adnan Menderes burayı restore ettirmek istemiş ancak restore işlemleri yarım kalmış ve bu emeline vakıf olamamıştır. Nihayet Kenan Evren döneminde restorasyon tamamlanarak han, 1985 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne kiraya verilmiştir. Günümüzde pek çok dükkana ev sahipliği yapmaktadır. I t is located in Hacı Doğan neighborhood of Ulus, on southern side of Ulus vegetable market. It was constructed by Hasan Paşa, a commander of Bayezid II era, between 1508 and 1511. It is also known as Hasan Paşa Public House. It is built on rubble stones, bricks, and face stones. The public house, which was repaired and extended various times, was totally neglected between 1930 and 1980. Adnan Menderes was willing to reconstruct the public house but reconstruction was not finalized in his lifetime. Reconstruction was finalized in Kenan Evren era, and was the public house was rented to regional directorate of General Directorate of Foundations in 1985. There are many shops in the public house nowadays. 118 BASIN A Ç IK LAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ ve AÇIKHAVA ALANLARI POPULAR SHOPPING and OUTDOOR AREAS A nkara, Anadolu tarihindeki pek çok uygarlığa, savaşlara, antlaşmalara ve tarihe geçen pek çok önemli olaya ev sahipliği yapmış bir başkent. Sahip olduğu tarihi, mekanlarında, müzelerinde hatta sokaklarında yaşatan, aynı zamanda bugün de aktif siyasetin kalbi olan, düzenli bir karmaşanın sürekli devinim halinde baş gösterdiği bir bürokrasi şehri… Denizin olmadığı, ‘gri şehir’ olarak anılan başkentte yeşil, parklarla, önemli kentsel dönüşüm projeleri ile göl ve yapay göletlerle yaşatılıyor. Bunun yanında, insanların boş zamanlarını değerlendirebilmesi için pek çok sinema, tiyatro, kültür sanat evleri, galeriler, alışveriş merkezleri ile cafelerin, restoranların, çeşitli dükkanların bulunduğu, doğal bir süreçte gelişen ve güzelleşen düzenli caddeler kendini göstermekte bu kent coğrafyasında. Tunalı Hilmi Caddesi, Bestekar Sokak, Tunus Caddesi, Park Caddesi, 7.Cadde, Çukurambar gibi pek çok açık hava alanı, Ankaralılar’ın en gözde uğrak yerleri arasındadır. Rengarenk bir hareketin yaşandığı bu kalabalık caddeler, her yaştan ve cinsiyetten insanın sosyal ihtiyacını karşılayabilecek ölçüye ulaşmış olarak, gün be gün popülaritelerini artırmaktalar. Öyle ki bu caddeler; sahil kenti tutkunlarının ‘Deniz olmadan yaşanmaz!’ söylemlerini, ‘Denizsiz de yaşanırmış, evet…’ şekline çevirebilecek bir zenginlik ve güzellik sunmakta kent sakinlerine… A and ponds. Besides, there are settled streets developing and blooming with lots of cinemas, theatres, culture and art houses, shopping centers, cafes, restaurants, and various shops for spare time activities of inhabitants. Outdoor areas; such as,Tunalı Hilmi Caddesi, Bestekar Sokak, Tunus Caddesi, Park Caddesi, 7. Cadde, and Çukurambar are among popular resorts in Ankara. Those crowded streets of bright livelihood are gaining popularity day by day, by having the capacity to provide social necessities of any person at any age and gender. These streets provide prosperity and beauty to inhabitants; so much so that they could change the motto of coastal city addicts from “no sea no living” to “it is ok to live without sea.” nkara is a capital city which witnessed various civilizations throughout history of Anatolia, wars, agreements, and many momentous historical events. It is a city which keeps the history alive in venues, museum, even on streets; a city which is the heart of active politics; a city that a continuous turmoil is in motion; a city of bureaucracy. The city does not have a coast, and called as a grey city; thus, greenery is provided by parks, urban transformation projects, lakes, BA S I N AÇIKLAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS BESTEKAR SOKAK / Bestekar Street T unalı Hilmi Caddesi’nin bir alt sokağıdır. Son derece hareketli, eğlenceli ve renkli olan bu sokağın en büyük özelliği, her türden eğlence ve farklı lezzetin sunulduğu çeşitli mekanların bir arada bulunmasıdır. Sokak’ta, İtalyan restoranından Çin lokantasına; şarap evinden balık restoranına; kebapçılardan lüks, ekonomik pek çok cafeye kadar çeşitli alternatifler bulunur. Bunların yanında yine farklı tarzlarda bar, pub ve performans hall şeklinde mekanlar çokça yer alır. Günün her saati her yaş grubundan insanın bir sebeple yolunun geçtiği veya mekanlarında oturup yemeğini yediği sokak, genellikle hafta sonları içkili eğlence tarzında vakit geçirmek isteyenlerin uğrak yeri olma özelliğindedir. B sort of entertainment and different taste is furnished. There are many alternatives from Italian restaurant to Chinese restaurant, wine house to fish house, kebap shop to luxurious or economic cafes on the street. Besides, there are many bars, pubs, and performance halls in different style. The street is full of people wandering around and dining at any time of the day, particularly the ones willing drink something and enjoying the weekend simultaneously. estekar Sokak (Bestekar Street, verbally Composer Street) is next to Tunalı Hilmi Cadddesi (Tunalı Hilmi Street). The most significant feature of the street, which is extremely lively, entertaining, and bright, is that it contains various places that every ÇUKURAMBAR E skişehir – Konya Karayolu Kavşağı’nın hemen yanında, çukurluk bir alanda bulunan semt, 10 yıl öncesine kadar gecekondularla dolu, salaş bir görünümdeydi. 10 yıl içerisinde geçirdiği hızlı değişim sonucunda bugün, emlak fiyatlarının tavan yapığı, büyük ve lüks binalarla kaplı modern bir semt görünümünü aldı. Çeşitli eğlence mekanlarının ve büyük alışveriş merkezlerinin yer aldığı semtte, pek çok bakan ve milletvekilinin de evi bulunmaktadır. T he neighborhood, located on a concave area by the crossroad of Eskişehir-Konya highway, was previously full of shanty houses. As a result of the change experienced for the last ten years, Çukurambar became a modern neighborhood, in which the real estate prices peaked and composed of luxurious highrise buildings. The neighborhood contains many entertainment venues and large shopping centers; and many of the ministers and parliamentarians reside within the neighborhood. FİLİSTİN CADDESİ / Filistin Road F ilistin Sokak ya da yaygın adıyla Filistin Caddesi, Ankara’nın Çankaya ilçesinde Gaziosmanpaşa semtinde bulunan bir cadde… Ankara’nın son yıllarda gittikçe popüler hale gelen caddelerinden Filistin Caddesi, özellikle lüks mekanlarıyla dikkat çekiyor. Filistin Caddesi, cadde boyunca uzanan kafe ve restoranlar, butikleri ve lüks markalarıyla da popülerliğini artırmaya devam ediyor. Son birkaç yıldır Ankara eğlence hayatının kalbinin attığı Filistin Caddesi, bu özelliğini uzun süre daha koruyacağa benziyor. Cadde boyunca uzanan kafe ve restoranlar, sabahın erken saatlerinden gece geç saate kadar binlerce Ankaralıyı ağırlıyor. Mekanlarda sadece Ankara değil, İstanbul markalarına da rastlamak mümkün. Kısacası, eğlencenin ve lezzetin buluşma noktası olan Filistin Caddesi adeta gençlerin gözdesi. F ilistin Caddesi (verbally, Palestine Street) is located in Gaziosmanpaşa neighborhood of Çankaya district in Ankara. Filistin Caddesi becomes more and more popular in recent years and draw attention particularly with luxurious places. Filistin Caddesi is gaining popularity via cafes and restaurants alongside the street, boutiques, and luxurious shops. Nightlife in Ankara is mainly located in Filistin Caddesi for recent years, and the street seems to preserve this for many more years. The cafes and restaurants alongside the street host thousands of people from early morning hours till small hours. It is possible to see trademarks of Istanbul as well as Ankara in the shops. All in all, Filistin Caddesi is highly popular among youngsters as the meeting point of entertainment. 119 120 BASIN AALIŞVERİŞ POPÜLER Ç IK LAMALAR AÇIKHAVA I ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS Şehrin Kalbi: / Heart of the city: KIZILAY A nkara’nın ilk planı 1924-25 tarihlerinde Carl Christopher Lörcher tarafından geliştirilir. Bugün Kızılay’ın önemli bir öğesi olan Kızılay Meydanı, Sıhhiye Meydanı, Zafer, Millet, Ulus, Lozan, Tandoğan gibi meydan ve akslar, Lörcher Planı ile tasarlanır. 1930’ların başlarında ise ilk planın izlerini, kararlarını etkin biçimde kullanan Alman Herman Jansen tarafından yeni bir planlama çalışması gerçekleştirilir. Atatürk Bulvarı, Kızılay, Ulus meydanları ve bölgede sıralanan bakanlıklar, Meclis, genel müdürlük binaları, modernist planlamada cumhuriyetin yeni kentsel sıralamasını, “bulvar-meydan-devlet yapıları” gerçekleştirir. Jansen Planı, Ankara’nın 50 yıl içinde 300 bin kişilik bir kent olacağı, merkezin Ulus ve çevresinde kalacağını öngörmüşken, İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan yoğun göç, Ankara’nın kentsel mekan oluşumunu önemli ölçüde etkiler. Kısacası artık yeni merkez Yenişehir ve Kızılay’a kayacaktır. Ulus Meydanı, 1940’larda değişimi yaşamaya başlar… Vekaletler Mahallesi, park ve meydanların tasarımları yapıldıkça, otel, sinema, restoranlarda Bulvar’a taşınmasıyla, bölge bir yaşam merkezi olarak biçimlenir. Bu değişim, 1961 yılında meclisin Ulus’tan taşınmasıyla birlikte iyice hissedilir. Artık Kızılay, kentin tam anlamıyla sosyalleşme ve yaşam alanı olmuştur. “Yenişehir” Ulus Eski Kent Merkezine alternatif olarak yaratılan “modern Ankara” nın yüzü olarak planlanmıştı. Kızılay ve çevresi ise bu yeni alanın tam merkezinde yer alır. Önceleri, Kızılay yaşayan bir kent merkezi değil, kentin simgesiydi. Güvenpark ve Bulvar, bu simgeselliği en güzel örnekleriydi. Önemli törenler, etkinlikler, Bulvar ve Kızılay’ı 1940’lı yıllardan sonra Ankara’da toplumsallaşmanın mekanı haline getirdi. Cumhuriyetin yeni kurulan baş- 121 BA S I N AÇIKLAMALAR I T he first planning of Ankara was developed by Carl Christopher Lörcher in 1924-25. Today’s important items of Kızılay Square, Sıhhiye Square, Zafer, Millet, Ulus, Lozan, Tandoğan squares and axes were designed by Lörcher Plan. At the beginning of 1930, a new planning study was performed by German Herman Jansen, who used the traces, decisions of the first plan affectively. Atatürk Boulevard, Kızılay, Ulus squares and cascading ministries in the region, Parliament, general directorate buildings perform new urban alignment of the republic in the modernist planning as “boulevard square - state structures”. While the Jansen Plan stipulated Ankara to be a city with 300 thousand population within 50 years and the center will remain in and around Ulus, the dense migration occurred after Second World War significantly affect the urban place formation of Ankara. In short, the new center would shift to Yenişehir and Kızılay. Ulus Square starts to experience the change in 1940s... While designing Vekaletler Street, park and squares and moving of hotels, movie theatres and restaurants to the boulevard, the region forms a life center. This change was deeply felt by moving of parliament from Ulus in 1961. Kızılay became literally the socializing and life center of the city anymore. “Yenişehir” was planned as the face of “modern Ankara” created as an alternative to Ulus Old City Center. Kızılay and around are located at the center of this new area. Previously Kızılay was not a living city center, but the symbol of the city. Güvenpark and Boulevard was the finest examples of this symbolism. Important ceremonies and activities made the Boulevard and Kızılay as the place of the socialization 122 BASIN A Ç IK LAMALAR I BA S I N AÇIKLAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS kentinde kendini en coşkulu şekliyle gösterdiği özgün düzenlemelerden biri Atatürk Bulvarı olup, bunun en önemli noktası da Kızılay’dı. Yenişehir ve Bakanlıkların kurulması amacıyla 400 hektarlık alan kamulaştırılmış, Çankaya Köşkü ve Atatürk Bulvarı, ilintili olarak da kamu kurumları tarihi merkez yerine güneye yönelmiş ve Cumhuriyetin niteliğini, prestijini yansıtacak yapılaşmalar hızlanmıştır. 1924 yılından itibaren benimsenen ve uygulamaya konan söz konusu politikalar doğrultusunda yapılan uygulamalarla, cumhuriyeti temsil eden ve simgeleyen bir nitelik kazanması sağlanır. Ankara’nın başkent olduğu ilk yıllarda Ulus semti kentin idari ve sosyal merkezini oluştururken, merkezin giderek Yenişehir’e kaymasıyla, 1950’li yıllardan itibaren yönetim ve prestij yapıları Atatürk Bulvarı üzerinde konumlanmaya başlamıştı. Kızılay Parkı’nın olduğu yere önce, daha sonra birkaç kez daha yeri değişecek olan sonradan da ortadan kaybolan heykelli havuz yerleştirilir. Başlangıçta parkın adı bu heykelli havuz nedeniyle ‘Havuzbaşı’ olarak anılır. Havuzbaşı’nın yapım yılı ve kimin tarafından yapıldığı belli değildir. Ancak belediye bandosunun konserler verdiği Havuzbaşı’nın, Atatürk Bulvarı’nda gezintiye çıkanların özellikle bahar ve yaz aylarında oturmadan geçemedikleri bir yer olduğu artık anılarda kalmıştır. 1929 yılında parka bir yapı girer, Kızılay Genel Merkezi. Yapı’nın açılmasıyla birlikte yeniden düzenlenen park Kızılay Parkı, meydan Kızılay Meydanı ve çevre de Yenişehir yerine Kızılay olarak anılmaya başlar. Ankara, Kızılay maden suyu ile bu parktaki küçük bir satış büfesinde tanışmıştır. 1980 baharına doğru bu yapı da bir gecede yıkılacak beraberinde parkı da alıp götürecektir. Ankara’nın kent merkezi olan Kızılay Meydanı’nda bulunan ve 1979′da yıkılan Kızılay Binası geniş bahçe içinde, zamanında da meydana ismini veren bir binaydı. Bu üç katlı olarak inşa edilmiş ve başkentin simgelerinden biri olan Kızılay binası, üstelik 1930 öncesi yapılmış tüm binalar gibi “tarihi eser” olarak tescilliydi. 1979 yılında Kızılay Binası yerine yeni bir yapı yapılmak üzere yıkılır ve kurum çalışmaları geçici olarak sürdürülmek üzere Karanfil Sokak’ta bir yapıya taşınır. Konumu itibariyle ulaşımı çok kolay olan Kızılay’dan Ankara’nın her tarafına toplu taşıma araçlarıyla ulaşılabilir. Başkent’te insan trafiğinin en kalabalık olduğu yer elbette şehir merkezi Kızılay. Onlarca cadde ve yüzlerce mekânın bulunduğu Kızılay’a, her gün yüz binlerce kişi akın ediyor. in Ankara after 40s. One of the genuine regulations where the republic shows itself deliriously in the new built capital was Atatürk Boulevard and the most important point of it was Kızılay. For the purpose of establishing Yenişehir and Ministries, 400 hectare area was nationalized; Çankaya House and Atatürk Boulevard, accordingly government agencies were headed to south, instead of the center and constructions to reflect the characteristic, prestige of the republic was fastened. In the applications performed in line with the mentioned policies adopted and commissioned as of 1924, it was provided to gain a characteristic to represent and symbolize the republic. While Ulus district forms the administrative and social center of the city in the first years of capital Ankara, together with shifting the center gradually to Yenişehir, the administration and prestige structures were started to be located over Atatürk Boulevard as of 1950s. It was placed a pool with sculpture to the area where the Kızılay Park is located; this pool then replaced several times and then removed. At the beginning the name of the park is said as ‘Havuşbaşı’ (Poolside) due to this pool with sculpture. It is not known the date or creator of Havuzbaşı. However, it is only in memories anymore as a place where the municipality band gave concerts, people used to sit around when they walked through Atatürk Boulevard especially in spring and summer times. In 1929, a structure goes into the park; Headquarters of Kızılay (Red Crescent). Upon opening of the structure, the rearranged park was called Kızılay Park, the square was called Kızılay Square and the perimeter started to called Kızılay instead of Yenişehir. Ankara met with Kızılay mineral water in a small kiosk in this park. Towards 1980 spring, this structure would be demolished in one night and it would remove the park together with it. Kızılay building found in Kızılay Square which is the city center of Ankara was a building giving the name of the square and it was demolished in 1979. This three storey Kızılay Building, as symbol of the capital, was even registered as “artifact” like all buildings constructed before 1930. In 1979, Kızılay Building was demolished in order to build another building instead and the works of the organization were moved to a structure in Karanfil Street temporarily. Kızılay, mağazaları, restoran ve kafeleri ile yıllardır Ankaralıların kalbindeki yerini korumaktadır. 123 124 BASIN AALIŞVERİŞ POPÜLER Ç IK LAMALAR AÇIKHAVA I ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS PARK CADDESİ / Park Street A nkara’nın Çayyolu semtinde bulunan ve genellikle bu semtte oturanları ağırlayan bir caddedir. Caddenin iki yanında farklı tarzda restoranlar, cafeler, pastaneler, barlar ve publar bulunmaktadır. Gündüzleri sakin ve huzurlu olan cadde, geceleri müzikli, hareketli, kalabalık atmosferi ile tam bir eğlence merkezi haline dönüşür. P ark Caddesi (Park Street) is located in Çayyolu neighborhood of Ankara and generally filled with residents of the neighborhood. There are restaurants, cafes, patisseries, bars, and pubs in various styles. The street is quite and calm during daytime, but it turns out to be an entertainment center with a musical, lively, and crowded atmosphere during nighttime. Mobilya Kenti; Furnish Town; SİTELER İ ster yeni evlenenler olsun, isterse yeni eşya alma isteğinde olanların değişmez adresidir Siteler. Türkiye’nin ve Ankara’nın önemli mobilya ticaret merkezlerinden biri olan Siteler; mobilya kenti olarak anılmaktadır. 1960 yılında oluşmaya başlayan 7000 dönümlük arazi büyüklüğüne ulaşan içerisinde Vergi Daireleri, Postaneler, Hastane, Sağlık Ocağı, Zabıta ve Polis Karakolu, Kos-geb ve Mesleki Eğitim Merkezi bulunduran, on binlerce işyeri ve yüz binleri aşan iş gücü potansiyeli ile ülkemizin, Ortadoğu ve balkanların en büyük mobilya üretim sanayisine sahiptir. Ankara, mobilya sektörü açısından önemli ve tartışmasız kabul gören bir kenttir. Özellikle Siteler birçok mobilya üreticisi tarafından mobilya markasının doğuş noktası olarak bilinir. Siteler, Ankara Mobilyası düşüncesini üretimleriyle yaşatmaya devam ediyor. Çeşitli büyüklüklerde birçok üreticiyi sektöre kazandıran siteler, aynı zamanda ustalarda yetiştiren bir okul. Siteler mobilyası el işçiliğine dayanan kalitesi zengin ürün çeşitliliği ve üretim kapasitesi ile her zaman tercih edilen bir markadır. Siteler de her türlü ihtiyaca cevap veren mobilya üreticiden tüketiciye sunulur. Dünyadaki mobilya trendlerini yakından takip eden Siteler’de, modern, klasik, rüstik ve avangart gibi her S brands by lots of producers. Siteler keeps the idea of Ankara furnishing by its productions. Siteler is not only a place for producers at any size but also a school for craftsmen. Furniture brands produced in Siteler are always preferred thanks to its quality based on handwork, production variety, and production capacity. Furniture for all sorts of needs is submitted to consumers directly by producers. It is possible to find all sorts of furniture such as modern, classic, rustic, or avant-garde in Siteler, in which furnishing trends in the world are observed delicately. Dining room and bedroom furniture, seating groups, baby and youth rooms, railed cabinets, panel and furnish doors, chairs, bathroom and kitchen furniture, wooden stairs, terrace covers, camellia, garden iteler is an unalterable place of furnishing, either for just married people or for the ones willing to buy new furniture. As one of the significant furnishing trade centers, Siteler is known as furnish town. The district, in which establishment started in 1960s and covers 7,000,000 square meters nowadays, contains tax offices, post offices, hospital, health center, municipal police, police station, Kos-geb (Small and Medium Enterprises Development Organization), and vocational education center. It has the largest furniture production industry of Middle East and Balkans with tens of thousands of enterprises and labor over hundreds of thousands. Ankara is an important and indisputable city in terms of furniture production. Siteler is particularly known as the origin of furnishing türlü mobilyayı bulmak mümkün. Yemek ve yatak odası mobilyası, koltuk takımları, bebek ve genç odası, ray dolaplar panel ve mobilya kapılar, sandalye, banyo ve mutfak mobilyalarının yanı sıra ahşap merdiven, teras kaplama, kamelya ve bahçe mobilyaları, dekorasyon işleri, ustalar tarafından üretilir. Aynı zamanda ölçüye dayalı özel siparişler ve özel üretimlerle kişiye özel mobilyalarda yapılmaktadır. Siteler’de geçireceğiniz bir günde göreceğiniz tasarımlara, mobilyalara, renklere, desenlere, alternatiflere şaşıracaksınız, haberiniz olsun! furniture, and decoration works are produced and done by craftsmen. Moreover, personal furniture is produced based on measurement and special production. Be aware that you would be amazed with the designs, furniture, colors, patterns, and alternatives you will see in a day you spend in Siteler. BA S I N AÇIKLAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS Işıltılı, Hareketli... / Shining, Dynamic... TUNALI Ankara’nın kalbinin attığı yer olan Tunalı Hilmi, kentin belki de en önemli caddelerinden biridir. Tunalı Hilmi’de Ankara’nın kimliğini oluşturan önemli mekanlardan biridir. Kavaklıdere ile Küçükesat arasında bulunan Tunalı Hilmi Caddesi ismini Cumhuriyet tarihinin önemli ismi, Bolu Mebusu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk meclis üyelerinden olan Tunalı Hilmi Bey’den alıyor. Jön Türk ve Türkçülük hareketinin önde gelen isimleri arasında bulunan siyaset ve devlet adamı olan Tunalı Hilmi bir yenilikçidir. Henüz 1923 yılında, meclisten tepki almasına rağmen meclis kürsüsünden kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasını, “Hanım Paşa görmek istediğini bildiren Tunalı Hilmi aynı zamanda Türkçe’nin özleştirilmesine ve önemine birçok defa gerek TBMM kürsüsünde gerekse yazılarıyla dikkatleri çekmiştir. Getirdiği kanun teklifi ve önergelerinin çoğu yaşadığı dönemin çok ilerisinde yenilikler getirmesi nedeniyle kabul edilmemiş olsa da daha sonra yapılacak Atatürk devrimlerine kaynaklık etmiştir. Büklüm, Bülten, Bestekar, Abay Kunanbay ve Buğday Sokak gibi altı sokak Tunalı’nın renklerini taşır içlerinde. Büyük Alışveriş Merkezleri’ne direnen, inadına ayakta kalmaya çalışan pasajları ise; Kuğulu, Seğmenler, Ertuğ, Çelikler, Gümüşsoy, Uğurlu ve Aynalı’dır. Yıllar önce Büklüm Sokak toprak bir yolken, Kavaklıdere İlkokulu ise bölgedeki tek yapıymış. Şimdinin gri apartmanlarının olduğu yerler bağlar ve bahçelerden oluşuyormuş. Ve şimdi sırt sırta vermiş gibi duran apartmanların ve iş merkezlerinin yerinde toplam 10 adet yapı bulunuyormuş. Mimari olarak önem taşıyan ilk yapı ise Üniversite Apartmanı olarak biliniyor. Ankara Üniversitesi Öğretim üyelerinin kurdukları bir kooperatif tarafından yapımına başlanan yapı, çeşitli sebeplerden dolayı yarım bırakılmış ve üstlerde görevli Amerikalılar tarafından tamamlanmış. Caddenin önemli figürlerinden biri de Kuğulu Park. Ankara için yeşil bir simge olan Kuğulu Park, Tunalı Hilmi Caddesi için de odak noktasıdır. Tunalı Hilmi’de yıllardır Ankaralılar ile buluşan mekanlar bulunur. Büyük ve modern alışveriş merkezleri ile çevrelenen Ankara’da kendine özgü bir dokusu vardır Tunalı’nın… Yan yana sıralanmış mağazaları, kafeleriyle bir başkadır Tunalı Hilmi… Cadde boyunca yürüyün, nefes alın, sonbaharın tadını çıkarın, vitrinlere bakın, pasajlara girin mesela, birbirinden farklı ürünler bulacaksınızdır. Bir kahve için, caddenin tadına varın, Tunalı Hilmi is one of the important streets of Ankara, where the city’s heart beats. Tunalı Hilmi is a place which develops the identity. Tunalı Hilmi Street, between Kavaklıdere and Küçükesat, has its name after Tunalı Hilmi Bey among the members of the first national assembly of Republic of Turkey, an important name of the republic era from Bolu. As a politician and a statesman among the pioneers of the Young Turks and Turkism movement, Tunalı Hilmi was a reformist. Just in 1923, Tunalı Hilmi expressed that he wanted to see “Lady Pasha” as the women to be given right to vote from the assembly stand, despite the reactions; he also emphasized the customization and importance of Turkish many times from the stand of the National Assembly and also by his articles. Although the most of the law proposals and motions brought by him had not been accepted by bringing reforms being far further of the period, they became source for subsequent revolutions of Ataturk. Büklüm, Bülten, Bestekar, Abay Kunanbay and Buğday Streets carry the colors of Tunalı in them. Its passages, trying to stand and resisting to large Shopping Malls are Kuğulu, Seğmenler, Ertuğ, Çelikler, Gümüşsoy, Uğurlu and Aynalı. Many years ago, while Büklüm Sokak was an earth road, Kavaklıdere primary school was the only building of the region. Today’s grey buildings areas were gardens and vineyards. And there were total 10 structures instead of apartments and business centers standing back-to-back nowadays. The first building having architectural importance is known as the University Apartment. The building started to be constructed by a cooperative established by Fellow Instructors of Ankara University has been left unfinished due to various reasons and the remaining has been completed by Americans.One of the important figures of the street is Kuğulu Park. Kuğulu Park, a green icon for Ankara, is the focal point also for the Tunalı Hilmi Street. Go to Tunalı Hilmi Street after reading this article. Walk along the street, take a breath, enjoy the autumn, look at the shop fronts, go in passages, for example, you will find various products. Have a coffee, enjoy the street, 125 126 BASIN AALIŞVERİŞ POPÜLER Ç IK LAMALAR AÇIKHAVA I ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS 7.CADDE’DE KISA BİR MOLA... A Short Break At 7Th Street ... Ç oğu Ankaralının gençliğinin büyük bir bölümünü kaplar 7. Cadde. Peki, nedir 7. Cadde’nin sırrı? Belki de 7. Cadde’den önce ilk önce Bahçelievler’i anlatmak gerekir. Cumhuriyetin ilanı ve Ankara’nın Başkent olması sonrasında, 1928’de açılan uluslararası planlama yarışmasını ünlü Alman şehirci/ mimar Prof. Hermann Jansen kazandı. O’nun planı, Ankara’yı bir “Bahçeşehir” olarak geliştirmek, yaya ağırlıklı, düşük yoğunluklu bir Başşehir oluşturmak idealini hedeflemişti. Jansen Bahçelievler içinde yaşayanların bir yanda doğayla bütünleşmesini sağlarken, öte yandan sokaklarda kentsel bir imaj korumaya çalışmaktadır. Jansen yolların etrafında kesintisiz bir yapılaşmayı oluşturmaya çalışmıştır. Bahçeli evlerde bitişik ev ve sürekli yapılaşma sokak ilkeleri tamamen terk edilmiş, birbirinden kopuk tek evler hakim tip haline gelmiştir. Türkiye’de, ilk konut kooperatifi ise 1934’te Ankara’da, üst düzey devlet memurlarınca Bahçelievler semtinde kuruldu. 1960’lardan sonra ise, tek tek yıkılarak çok katlı yenilenen ve bahçeleri sadece adında kalan, “Bahçelievler” bu şekilde oluştu. Çok sayıda yabancı ve diplomatın yaşadığı semt, bir entelektüel topluluğu barındırırdı. O zamanlar Bahçeliev- 7 . Cadde is a significant part of adolescence of many who lives in Ankara. Well then, what is the mystery of 7. Cadde? Perhaps it is more appropriate to recite Bahçelievler before mentioning 7. Cadde. When the Republic was established and Ankara became the capital city, an international urban planning competition was held and Prof. Hermann Jansen, a famous German urbanist/architect, won the competition. His plan was to establish and develop Ankara as a Bahçeşehir (verbally, Gardencity); a capital city with a low density of population and suitable for on foot transportation. Jansen attempted not only to ler, iki katlı ya da tek katlı evlerden, villalardan oluşuyordu. Bahçelerde akşamüzeri sohbet edilirdi. Bir kent kültürün izlerini taşıyan sokakları vardı. 7. Caddesi, buz pateni pisti ile Bahçelievler Ankara’da sosyal yaşamın önemli merkezlerinden biri. Semtte, birçok mağaza, restoran, cafe, bar özellikle gençler tarafından dolup taşıyor. Bahçelievler’in sakinleri ise çoğunlukla emekli insanlardan ve öğrencilerden oluşuyor. Bahçelievler’in yer aldığı bölgeye üniversite fakültelerinin gelmesiyle de ekonomik bir hareketlenme yaşandı ve semt meskenlerden oluşurken 1990’lı yıllardan başlayarak mağazalar, cafeler ve restoranların açılmasıyla ekonomik ve sosyal bir merkez haline geldi. Yıllardır bitmek bilmeyen enerjisi ile Bahçelievler, Ankara’nın en gözde semtlerinden biri. Havaların ısınmasıyla birlikte iyice integrate inhabitants of Bahçelievler with the nature but also to preserve the urban image of the streets. Jansen planned a continuous structuring around the streets. Adjacent houses and continuous structuring as street planning principles were totally abandoned and detached houses became prevailing. The first cooperative houses of Turkey were established in Bahçelievler by high-ranking officials. In the aftermath of 1960s, those detached houses were shattered and highrise buildings were established. Therefore, Bahçelievler (verbally, Gardenhouses) without gardens was formed. Bahçelievler was composed of single floor or duplex housed and villas before. The neighborhood, whose inhabitants consist of many foreigners and diplomats, hosted an intellectual community. The neighbors were having chitchats in their gardens in the evenings. The streets were conveying signs of urban culture. Today Bahçelievler is one of the outstanding places of social life in Ankara, thanks to 7. Cadde and the ice rink in the neighborhood. Stores, restaurants, cafes, and bars are swarmed with people, particularly with youngsters. Inhabitants of the neighborhood are mainly renklenen Bahçelievler’de özellikle 7. Cadde gençler tarafından yoğun ilgi görüyor. Hafta içi, hafta sonu boşalmayan bu caddeler, her sabah, öğrenciler ve iş yerleriyle uyanıyor. Hafta sonlarında ise alışveriş ve gezmek için buraya gelenler caddeyi ve ara sokakları dolduruyor. Cadde üzerindeki mekanların önünde bulunan masaları özellikle bahar ve yaz aylarında semte ayrı bir hareketlilik katıyor. Son yıllarda üniversite öğrencileri tarafından rağbet gören oyun cafelere ise Bahçelievler’in hemen her sokağında rastlayabilirsiniz. Bu caddelerde dolaşan insanların kimi zaman bir kahve içmek, kimi zaman da lezzetli bir şeyler yemek için mola verdiklerinde gidecekleri hoş mekanlar da yine bu cadde üzerindedir. Bahçelievler, 7. Caddesi, ara sokakları ile Ankara’nın görülmeyi hak eden semtlerinden. retired people and students. Establishment of faculties in the adjacencies of Bahçelievler resulted in an economic boom. The neighborhood, previously composed of houses, became an economic and social center since 1990s with opening of cafes, restaurants, and stores. Bahçelievler has been one of the most popular neighborhoods of Ankara with its ongoing energy for years. 7. Cadde attracts youngsters as the temperature rises and Bahçelievler becomes brighter. The streets, full of people in weekdays and weekends, wake up with students and workplaces. The main and side streets are swarmed with incomers for shopping and excursion. The tables on the streets in front of the cafes and restaurants adds dynamism to the neighborhood, particularly in spring and summer. Game cafes, which are in demand of university students for recent years, can be seen in every street of Bahçelievler. People walking around the streets of Bahçelievler may take a break for a cup of coffee or some delicious food, that fine places are also on 7. Cadde. Bahçelievler, thanks to 7. Cadde and the side streets, is one of the worth seeing neighborhoods of Ankara. BA S I N AÇIKLAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS BİR ULUSUN ULUS’U... Ulus of Our Nation... 127 128 BASIN AALIŞVERİŞ POPÜLER Ç IK LAMALAR AÇIKHAVA I ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS B aşkent Ankara, Cumhuriyet’in ve değişimin merkezi olması, toplumsal bilinci oluşturması, kültür politikalarının oluşturulması açısından büyük önem taşır. Eski kent olarak da bilinen Ulus’da Ankara’nın oluşumunda önemli rol oynar. Gelişen ve kent kimliğini bulan Ankara’da Ulus, Bakanlıklar ve Kızılay oluştukları dönemlerin ilk özgün mimarlık yapıtlarını barındırırlar. Özellikle Ulus, kentin geçirdiği tüm evrelere tanıklık etmiş olan bir bölge olarak kentin kültürel birikimlerini içerir ve tarihi zenginliği ile öne çıkar. Ulus, Ankara’nın ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi açısından önemli bir rol üstlenir. Ulus Meydanı, 1876’da Vali Dr. Reşit Bey tarafından açılmıştır ve 1880’lerin sonunda yapılan Taşhan Binası’ndan dolayı da Taşhan Meydanı diye anılır. 1927’de Krippel’in tasarladığı Atatürk Heykeli meydana yerleştirilmiş ve buranın sembolü haline gelmiştir. 1920’lerde Hakimiyet-i Milliye, sonra da Ulus Meydanı diye adlandırılan bu meydanda, Karaoğlan Çarşısı’nda dükkanlar, lokantalar ve sinema bulunurdu, Ulus Cumhuriyet döneminin zor koşullarında hareketli bir merkez olarak bilinmekteydi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Millet Meclisi yapısı olarak kullanılan bina (I. Meclis), daha sonra inşa edilen yeni Meclis Binası (II. Meclis), şehrin ilk modern oteli olan Ankara Palas, halkın destekleriyle yapılan Zafer Anıtı, gibi yapılar mimarinin en başarılı örneklerindendir. Ulus Meydanı ve çevresindeki yapıların bir kısmının ise bir ara Tarihi Kent Merkezi Projesi altında yıkılması gündeme gelmişti. İşte bu binalarla ilgili bazı bilgiler; Ankara Hali, 1937 yılında Robert Oerley tarafından tasarlanmıştır. Ankara halkının ucuz alışveriş yapabildiği, Ulus’un karakteristik özelliklerindendir. Yapı dönemin tasarım anlayışını yansıtır ve döneme tanıklık etmesi açısından da tarihi bir öneme sahiptir. Ankara Belediyesi Ticaret Evi (Ankara Belediyesi Eski Binası), Prof. Nezih Eldem’in projesidir. 1947 yılında açılan bir yarışma sonucunda yapılan bina, 20 yy ilk yarısının sonlarının tasarım anlayışını yansıtır. Klasik Ankara taşı ile kaplı cephe yüzeyleri, geniş saçakları, pencere düzenleri, tepe pencereleri uygulamaları ile kamu yapılarının şekillenmesindeki önemli bir rol oynamıştır. Ulus Meydanı İşhanı, 1954 yılında Emekli Sandığının açtığı yarışmayı Orhan Bozkurt, Orhan Bolak ve Gazanfer Beken kazanmışlardır. İnşa edilen yapılar, 1927 yılında yapılan heykel ile beraber Ulus Meydanı’na meydan olma özelliği kazandırmışlardır. Modern Çarşı’nın tasarımı için 1957 yılında açılan yarışmayı Rıza Aşkan’ın projesi kazanmıştır. Yapı, mimarisinde kullanılan prizmatik kütlesi ile dikkat çeker. Modern Çarşı, projesinde alt dört katın yatay etki yaratan kütlesinin üzerine dikey bir kütlenin yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Modern Çarşı, geçirdiği yangın sonrasında boşaltılmış ve yıkılmıştır. Anafartalar Çarşısı, 1967 yılında açılan bir yarışma sonucu, Ferzan Baydar, Affan Kırımlı, Tayfur Şahbaz’ın projeleriyle yapıldı. Sade kübik yapıları, cephe malzemeleri, iç mekan düzenlemeleri ile döneminin tasarım anlayışını gözler önüne sermektedir. Ankara’nın ilk yürüyen merdiveninin bulunduğu çarşı, yürüyen merdivenli çarşı olarak da bilinirdi. Yapı aynı zamanda ilk alışveriş merkezi olma özelliğini de taşımaktadır. Ankara Ulus Meydanı Çarşı ve Büro Binaları, 1967 yılında açılan yarışmada Semra Dikel ve Orhan Dikel’in projeleri birinci seçilmiş ve Ulus Meydanı’nda Atatürk Bulvarı ile Cumhuriyet Caddesi’nin köşesinde inşa edilmiştir. 1960’ların mimarlık anlayışının göstergesi olan yapı, kamu yaşantısının göstergelerinden biridir ve diğer yapılar gibi dönemin mimarlık özelliklerini yansıtır. BA S I N AÇIKLAMALAR I POPÜLER ALIŞVERİŞ AÇIKHAVA ALANLARI / POPULAR SHOPPING OUTDOOR AREAS The capital Ankara was very important in terms of being the centre of change in the new republic, constituting social consciousness and cultural policies. Ulus, Bakanlıklar and Kızılay hold the first original architectural works of their time in Ankara as a developing city that finds its urban identity. Especially Ulus is a region that witnessed all the stages of the city, thus contains the cultural aggregation of the city and stick out with its historical richness. Ulus takes a major role in the economic, social and cultural development of Ankara. Ulus Square was opened by the governor Dr. Reşit in 1876 and is known as Taşhan Square because of the Taşhan Building which was built in the late 1880s. The statue of Atatürk designed by Krippel was located in the square in 1927 and became its symbol. The square was known as Hakimiyet-i Milliye Square in 1920s and Ulus Square afterwards. There used to be shops, restaurants and cinema in Karaoğlan Arcade. Ulus was known as a very lively place under the tough circumstances of the republic period. You can see that the social memory of Ankara was planned over Ulus Square. The building which was built as the headquarters of Union and Advancement Party (İttihat ve Terakki Fırkası) in Ottoman time and used as the National Assembly building in the first years of the republic (1st Assembly building), the new National Assembly building which was built afterwards (2nd Assembly building), Ankara Palas which was the first modern hotel in the city and the Monument of Victory which was built with the public’s support are some of the best examples of architecture. The Historical City Centre Project suggesting tearing down some of these buildings had come into question. So here is some more information about these buildings: buildings together with the statue which was made in 1927 have turned Ulus into a real square. The building is so functional with the roads around it, its inner courtyards, its connections with the streets and its other characteristics. It is an unforgettable place for the citizens of Ankara. Ankara Market Hall was designed by Robert Oerley in 1937. It is one of the characteristics of Ulus where the citizens could do their shopping with reasonable prices. The building reflects the design concept of the period and has an historical importance having witnessed the period. Rıza Aşkan’s project won the competition for The Modern Arcade’s design in 1957. The building attracts attention with its prismatic body. The Modern Arcade was designed as a vertical block standing on the four buttom stories making a horizontal effect. The Modern Arcade has been evacuated and torn down after a fire. The Municipality of Ankara Trade House (the previous building of the Municipality of Ankara), is Prof. Nezih Eldem’s Project. The building which was built after a competition in 1947 reflects the design concept of the first half of 20th century. It had an important role on the embodiment of public buildings with its front faces covered with Ankara stone, wide canopies, the order of its windows and the application of top windows. Furthermore, it was used as the city hall which was once the most important element of local authority in Ankara. Ulus Square Office Building was built after Superannuation Fund’s competition in 1954 where Orhan Bozkurt, Orhan Bolak and Gazanfer Beken won the prize. These Anafartalar Arcade was built after a competition in 1967 with Ferzan Baydar, Affan Kırımlı and Tayfur Şahbaz’s project. It displays the design concept of the period with its plain cubiform structure, the materials used on the front faces and its interior design. It was also known as the arcade with the escalator having the first escalator in Ankara. The building was the first shopping centre in Ankara as well. Ankara Ulus Square Arcade and Offices were built after a competition in 1967 on the corner of Atatürk Boulevard and Cumhuriyet Street. The project belongs to Semra Dikel and Orhan Dikel. The building was an indicator of the 1960s concept in architecture and the public life style. 129 130 S A NAT / ART SERGİEVİNDEN OPERA EVİ’NE - BÜYÜK TİYATRO’YA From Exhıbıtıon Hall To Opera Hall-Grand Theatre 1 933 yılında, Ankara Sergievi için açılan ‘’uluslar arası Proje Yarışması’’ sonucunda iki tane birinci ilan edilir. Bunlardan Şevki Balmumcu’nun projesi hayata geçirilir. Yapı, 1934 yılında tamamlanır. On iki yıl kadar sonra, çağdaş yaşamın gereği olarak başkent Ankara’ya, bir opera binası kazandırılmak istenir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, bu amaçla arayışlara girer. Sergievi’nin opera binasına dönüştürülmesine karar verir. Bakan bu görevi, Ankara’da bulunan ünlü Alman Mimar Paul Bonatz’a verir. Bonatz, teklifi kabul eder. Operaevi - Büyük Tiyatro’nun açılışı nedeniyle 2 Nisan 1948 Cuma gecesi düzenlenen programda Cemal Reşit Rey’in 1.Senfonisi, Ulvi Cemal Erkin’in Keman Konçertosu, Necil Kazım Akses’in Ballade ve Ahmet Adnan Saygun’un Kerem operasının 1.perde ve 1.sahnesi sergilenir. Ayhan Alnar – Aslı ve Aydın Gün – Kerem rolündedir. Gecede, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Devlet Konservatuarı Korosu da görev alır. T Opera Hall-Grand Theatre on 2nd of April, 1948. Ayhan Anar played Aslı, and Aydın Gün played Kerem. The Presidential Symphony Orchestra also took place in the program. wo nominees were declared as the winners of the international project competition for Ankara Exhibition Hall, in 1933. Şevki Balmumcu’s project among the winners was implemented and construction finished in 1934. Twelve years afterwards, an opera hall was aimed to be open in Ankara as a requirement of modern life. Hasan Ali Yücel, the minister of education of the era, sought for a solution and decided to convert the exhibition hall to an opera hall. He offered the job to famous German architect Paul Bonatz, and Bonatz accepted it. Symphony no. 1 by Cemal Reşit Rey, Violin Concerto by Ulvi Cemal Erkin, Ballade Necil Kazım Akses, and the first scene of the first act of Kerem opera by Ahmet Adnan Saygun were shown in the opening program of the Ancak, Büyük Tiyatro’da sürekli temsillerin verilebilmesi için bir yıl beklenmesi gerekecektir. Tatbikat Sahnesi’nin bütün oyuncularının rol However, a year had to pass before continuous shows were performed in the Great Theatre. Köroğlu Destanı by Ahmet Kutsi Tecer was performed in the Great Theatre on 2nd of April 1949 with participation of actors and actresses from Tatbikat Sahnesi (Tatbikat Stage). Simultaneously, Rossini’s Sevil Berberi, Yararsız Özlem (original title in Italian: Il barbiere di Siviglia, ossia L’inutile precauzione) was performed in the Opera Hall-Grand Theatre. All the decorations and costumes of the performances were prepared and tailored aldığı ve Ahmet Kutsi Tecer’in yazdığı Köroğlu Destanı adlı oyun, 2 Nisan1949’da Büyük Tiyatro’da sahnelenir. Aynı dönemde Büyük Tiyatro – Operaevi’nde Rossini’nin Sevil Berberi operası da temsil edilmeye başlanmıştır. Sergilenen eserlerin tüm dekor ve kostümleri Devlet Konservatuarı’na ait atölyelerde yapılmaktaydı. Bu küçük çaptaki atölyeler daha sonra, Devlet Tiyatrosu ve Operası’nda sahnelenen bütün eserlerin dekor – kostüm ve butaforlarının üretildiği büyük atölyelere dönüşecektir. in the ateliers of State Conservatory. Those small ateliers became larger ateliers, that all decorations and costumes of shows performed in State Theatre Opera are produced here. 131 SA NAT / A RT CER ATÖLYELERİ’NDEN SANAT ATÖLYELERİ’NE... From Cer Ateliers to The Art Ateliers.. CerModern, 11.500 m2 bir alanda yer alan süreli sergi galerileri, fotoğraf galerisi, müze mağazası, konferans ve çok amaçlı salon, sanatçı ikametleri, kafe ve heykel park alanıyla sanatsal çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. CerModern’in giriş katındaki ana salonlarında dönüşümlü olarak, yılda dört kez olmak üzere kendi derlediği sergiler ve uluslararası galeri ve müze ağlarıyla yakın işbirliği içinde derlenen çalışmalar sergileniyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) desteğiyle hayata geçirilen Cer Modern, Within Cer Modern’s 11,500 sqm area is a variety of artistic spaces, including a temporary exhibition gallery, photography gallery, museum shop, conference and multipurpose lounge, artist residents’ studios, café and a sculpture park. The ground floor of Cer Modern houses the main gallery where four exhibitions a year will be on display. Ankara’da kültürel ve sanatsal üretimin gelişmesine katkıda bulunarak, ulusal ve uluslararası sanat etkinliklerinin ve eserlerinin sergilenmesine olanak sağlıyor. “Toplumsal bir eğitim projesi“ olmayı hedefleyen Cer Modern, her yaştan ziyaretçinin yerinde sanat üretimine katılmasını sağlamak amacıyla sürekli proje üreten bir kültür ve eğitim merkezi olmayı hedefliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından eski vagon tamirhaneleri ve cer atölyelerinin restorasyonuyla kazanılan Cer Modern, çağdaş müze mimarisinin bir örneği olarak hayata geçiyor. Ankara’nın kent kimliğine kat- kıda bulunacak olan Cer Modern, başkentte sanatsal ve kültürel bir vitrin olmasının yanında çok yönlü ve farklı sanat disiplinlerini bir arada sanat izleyicisiyle buluşturmayı amaçlıyor. Working closely with international museums and galleries, Cer Modern aims to exhibit collaborative shows. on weekends Exhibition Halls Tuesday - Sunday: 10:0018:00 Closed on Mondays Library Monday - Friday: 10:00-18:00 Closed Sergi Salonları: Salı - Pazar 10:00-18:00, Perşembe 10:00-20:00, Pazartesi kapalı Kütüphane: Pazartesi - Cuma 10:00-18:00, Hafta sonları kapalı Mağaza ve Kafe: Salı - Pazar 10:00-18:00, Perşembe 10:00-20:00, Pazartesi kapalı Shop and Cafe Tuesday - Sunday: 10:0018:00 Closed on Mondays 132 İLÇELER / TOWN Akyurt A nkara’nın Kuzeydoğusunda yer alan, sınırları içerisinde Esenboğa Uluslararası Havaalanını barındıran ve hızla kalkınmakta, büyümekte olan şirin bir ilçedir. İç Anadolu Bölgesi Ankara sınırları içerisinde geniş ve düzgün bir arazi üzerinde kuruludur. Arazi yapısı itibarı ile arazinin büyük bir bölümü tarım arazisi niteliğinde olup, Akyurt’un Ravlı çayı etrafında kavak, söğüt ve meyve ağaçlarına rastlanır. Uzunlar köy yolu üzerinde yaklaşık 10.000 metre karelik meşe ağacı koruluğu bulunmaktadır. 14.yy sonuna kadar geniş ormanlık alanlara sahip olan Akyurt, yüzyıllar boyu yapılan kıyımlar ve Ankara’nın da hamamlarının yakacak ihtiyaçlarının karşılaması neticesinde ağaçlık alanlarını büyük ölçüde yitirmiştir. Buna mukabil son yıllarda, Akyurt Belediyesi, ilçedeki okullar ve okullardaki örgencilerin çabalarıyla ilçe merkezinde yeniden yeşillendirme ve ağaçlandırma çalışmalarına başlanmış; bu amaçla bir de ‘Hatıra Ormanı’ kurularak ağaçlandırma çalışmaları ve ağaç sevgisi yaygınlaştırma çalışılmaktadır. Ayrıca son zamanlarda, yüzyıllar öncesinden gelen ve adeta Akyurt ’un simgesi olan ‘Üzüm Bağları’ yeniden canlandırılmaya başlanmıştır. Meşhur Kavaklıdere Şarapları’nın üretim fabrikası, bu ilçe sınırları içindedir. A forests till the end of 14th century. However, centuries of unconscious lumbering and the fuel requirements of public baths of Ankara resulted in loss of a major part of Akyurt’s forests. On the other hand, Akyurt Municipality, the schools in the district and the students started a forestation movement in recent years. A memorial forest is planted; and the people are encouraged for forestation and taking care of forests. Moreover, the centuries old vineyards, which are merely the symbol of Akyurt are being resurrected. The factory of well-known Kavaklıdere wines are within the borders of Akyurt. kyurt is a fast developing district on the northeastern part of Ankara, within where Esenboğa International Airport is located. The district is established on an extensive, smooth area. The land structure is mainly composed of agricultural lands; and there are poplars, willows, and fruit trees around the Ravlı brook of Akyurt. There is an oak grove of approximately 10,000 square meters around the road to Uzunlar village. Akyurt used to have extensive areas of 133 İLÇELER / TOWN ALTINDAĞ C umhuriyetin kurulmasıyla başkent olan Ankara Altındağ’da doğar, Anadolu’da büyür. Altındağ’ın tarihçesi aslında Ankara’nın tarihçesi ve Kale’nin geçmişi demektir biraz da. Altındağ’ın tarihi dokusu anlatmakla ve gezmekle bitmeyecek kadar çok. Müzeleri, Hanları, Hamamları, Camileri, Türbeleri, Tarihi Hal’i, Çarşıları, Pazarları ve Sokakları her biri özel ilgiyi fazlasıyla hak ediyor. Günümüzde Altındağ, sahip olduğu tarihi mimarisinin yanında önemli düşünürlerin, sanat adamlarının izlerini de taşıyor. Hacı Bayram-ı Veli Camii ve Mimar Sinan’ın izlerini taşıyan Cenab-ı Ahmet Paşa Camii en önemli eserlerden. Ayrıca dünyanın en önemli uygarlık müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni, Kurtuluş, Cumhuriyet, Etnografya, Gar gibi diğer önemli müzelerini de içinde barındıran Altındağ ilçesinin merkezi olan Ulus’ta ise Cumhuriyet’i kuran ilk meclis ve Cumhuriyet’in simgesi Zafer Anıtı görülmesi gerek yerler arasında. Tüm bunların yanında, Sulu Han ticaretiyle, Çengel Han sanayi müzesiyle, Pirinç Han ise kültür ve sanat merkezi olarak Altındağ’ın tarihini günümüzde de yaşatmaya devam ediyor. Yoktan var edilen Hamamönü ve Ulucanlar Cezaevi Müzesi Altındağ’ın yeni değerlerinden olarak öne çıkıyor. Roma Hamamı, Augustus Tapınağı, Julianus Sütunu ise adeta Roma ve Bizans İmparatorlukları’nın bugüne kalan parmak izleri gibi her daim yeniden keşfedilmeyi bekliyor… A nkara, became the capital as the Republic was established, emerges in Altındağ and expands in Anatolia. Altındağ’s history is partially the history of Ankara and the Castle. Historical assets of Altındağ are more than one can shake a stick at. The museums, public houses, public baths, mosques, tombs, the historical wholesale market hall, shopping districts, bazaars, and the streets, they all greatly deserve special attention. Altındağ bears the stamp of significant philosophers and artists along with its historical architecture. Hacı Bayram-ı Veli Mosque and Ahmet Paşa Mosque, which bears the stamp of Mimar Sinan, are among important artifacts. Moreover, Zafer Anıtı (Victory Monument), the symbol of the Republic, and the first assembly, founder of the Republic, should be seen in Ulus, the center of Altındağ distirct, in which there is important museum such as Anatolian Civilizations Museum, one of the most important civilization museums in the world, War of Independence Museum, Museum of Republic, Ethnography Museum, Atatürk Residence and the State Railway Museum. Besides, the ongoing trade in Sulu Han, the Çengelhan Rahmi M. Koç Museum, and Pirinç Han, as the culture and arts center, keep the history of Altındağ alive. Hamamönü, created out of nothing, and the Museum of Ulucanlar Prison shine out as the new figures of Altındağ. Roman public bath, Augustus Temple, and Column of Julian always await to be re-explored as the fingerprints of Roman and Byzantine Empires. 134 İLÇELER / TOWN İpek yolu üzerindeki mucize; The Miracle On The Silk Road T arihi İpek yolu üzerinde bulunan Ayaş, şifalı sıcak suları, geleneksel Türk mutfağı lezzetleri, cumbalı evlerle bezenmiş sokakları, camileri, çeşmeleri, yeşili, tiftik keçisi, dutu, domatesi ev ve el sanatları ile birlikte anılarak tarih kokan şirin bir ilçedir. Ankara’ya 58 km. uzaklıkta olan Ayaş’ta Ayaş domatesi ve Ayaş dutu önemli bir yer tutar. Ayaş domatesi kalitesi, lezzeti bakımından ülke genelinde tercih edilmesini sağlar. Ayaş dutu olarak anılan dut ve kiraz organik tarımla yetiştirilir, Ankara ve çevresinin %85’ e yakın kısmı Ayaş’tan karşılanır ayrıca yurtdışına da gönderilir. A yaş, which is located on the Silk Road, is an historical district known for its healing hot waters, traditional Turkish cuisine, streets adorned with houses with oriel windows, mosques, fountains, greenery, Angora goat, mulberries, tomatoes, and handicrafts. Ayaş tomatoes and Ayaş mulberries are important for Ayaş, which is located 58 kilometers away from Ankara. Ayaş tomatoes are preferred nationwide due to their quality and taste. Ayaş mulberries and cherries are grown organically; and supplies 85 percent of the need for Ankara and surroundings. They are also exported to foreign countries. AYAŞ 135 İLÇELER / TOWN BALA B ala, located 67 kilometers away from Ankara and has a history of 150 years, was one of the places undertaken significant responsibilities during both the War of Independence and Republican era. The city is located in the southern part of Ankara; and surrounded by Kaman district of Kırşehir and Karakeçili district of Kırıkkale on east, Haymana and Gölbaşı districts on west, Şereflikoçhisar district on south, Elmadağ district on north. Bala was the final stand A nkara’ya 67 km uzaklıkta; 150 yıllık bir tarihi barındıran Bala; gerek kurtuluş savaşında gerekse cumhuriyet döneminde önemli sorumluluklar üstlenmiş merkezlerden biriydi. Ankara’nın güneyinde yer alan ilçe, doğusunda Kırşehir iline bağlı Kaman ilçesi ile Kırıkkale iline bağlı Karakeçili ilçesi, batısında Haymana ve Gölbaşı ilçeleri, güneyinde Şereflikoçhisar ilçesi ve kuzeyinde Elmadağ ilçesi ile çevrilidir. Atatürk’ün; Kurtuluş savaşını başlatmak üzere çıktığı tarihi yolda Ankara’ya gitmeden uğradığı son yerdi. Cumhuriyet döneminde ise ulu önder ilk milletvekilliği adaylığını Bala’dan koymuş ve Bala milletvekili olarak Türk ulusuna hizmet etmiştir. Ankara’nın en eski ilçelerinden biri olan Bala, Hasanoğlan ve Elmadağ gibi yerleşim birimlerini de kapsıyordu. Balâ çevresindeki en eski yerleşim yeri önceleri merkez olan Karaali beldesidir. Bu yerleşim yeri 600 yıl önce Karaali adında bir Türk tarafından kurulmuştur. Bu belde yakınlarında, Tomu adı verilen ve Roma döneminden kaldığı sanılan şehir harabeleri, ilçeye 25 kilometre uzaklıktadır, ilçe merkezine ve Ankara’ya 35 kilometre uzaklıkta yer alan ve Orman Bakanlığınca Milli Park haline getirilen Beynam Ormanlan hem ilçenin hem de ilin önemli mesire yerleri arasındadır. before Ankara, that Atatürk stopped by on the historical route he followed to start the War of Independence. The great leader declared his first deputy candidacy in the Republican era as the candidate of Bala; and served Turkish nation as the deputy of Bala. As one of the oldest districts of Ankara, Bala used to contain settlements like Hasanoğlan and Elmadağ. Bala was established 600 years ago by a Turk named Karaali. The city ruins which are named as Tomu and assumed to be remnants of Roman era are 25 kilometers away from the district. Beynam Forests, located 35 kilometers away from both the district and Ankara, are declared as national park by the ministry of forestry and are among the most significant recreation spots of both the district and Ankara. 136 İLÇELER / TOWN LAGANIA’DAN BEYPAZARI’NA... From Laganıa To Beypazarı R estore edilmiş tarihi evleri ile bir masal kentini hatırlatır Beypazarı. Ankara’nın 100 km kuzeybatısında, eski Ankaraİstanbul yolu üzerinde bulunan Beypazarı topraklarında, sırasıyla Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlıların egemen olduğu bilinmektedir. B eypazarı reminds a city of fables with the reconstructed historical houses. It is known that Beypazarı, located in 100 kilometers northeast of Ankara, on the road from Ankara to İstanbul, hosted Hittites, Phrygians, Galatia, Romans, Byzantines, Anatolian Seljuks, and Ottomans, respectively. “Kaya Doruğu” anlamına gelen bu ad daha sonra o dönemlerde hüküm süren İmparator Anastasius’un bölgeye ziyaretiyle “Lagania Anastasiapolis” olarak değişmiştir. İstanbul’u Ankara’ya ve Bağdat’a bağlayan geçit yolları üzerindeki konumuyla ticari anlamda parlak dönemlerini yaşamıştır. Beypazarı’nın en önemli özelliklerinden biri de konaklarıdır. Genellikle iki ya da üç katlı olan konaklar yapılırken işlevsel ve kültürel detaylarla bezenmişlerdir. Bu evler zemin katları taş, üst katları ahşap iskelet içine ahşap veya kerpiç dolgu sistemi kullanılarak inşa edilmiş. Bahçesiz, küçük bahçeli ve büyük bahçeli olarak çeşitlilik gösteriyorlar. Cumbalı veya çoğunlukla “guşgana”lı yapılar olarak çıkıyorlar karşımıza. Takı sanatı ile de çok yakından ilgilenen Beypazarı halkı, gümüşü, bakırı, demiri, deriyi, ipeği işler. Beypazarı’na Ahilik yoluyla kazandırılan telkari Beypazarılılar için oldukça eski bir uğraştır. Gümüşün işlenip ince tel haline getirilerek şekillendirildiği bu tekniğe telkari denir. Telkari işçiliğiyle kemer, kolye, bilezik, küpe, iğne, başlık gibi takı ve aksesuarlar yapılıyor. Her yıl Haziran ayının ilk haftasında “Geleneksel Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali” düzenlenir. Festival boyunca gösteriler düzenler, konserler verilir, yöresel yemekler ve tatlılar tanıtılır. Beypazarı mutfağı da en az konakları ve telkari sanatı kadar ünlüdür. Anadolu´nun lezzetlerini barındıran yemekleri; sunumunun inceliği ve zarafetinden dolayı “İnce Takım” olarak adlandırılır. Beypazarı’na özgü tarhana çorbası, güveci, yaprak sarması, baklavası ve Beypazarı kurusu mutlaka tadılması gereken lezzetlerdendir. The ancient name Lagania, meant “Rocky Peak”, was converted to Lagania Anastasiapolis since Emperor Anastasius visited the region. Being located on the passage from İstanbul to Ankara and Baghdad, it had a commercial importance. One of the most important aspects of Beypazarı is the housing. Duplex or triplex houses are adorned with functional and cultural details. The basements of houses are built by using stone and the upper floors are built by using wood and adobe or wooden infilling. The houses have small or big gardens, and no gardens in some cases. The houses have oriel windows or more generally guşgana, and additional part to the roof of the house. Inhabitants of Beypazarı are also closely interested in jewelry; they process silver, copper, iron, leather, and silk. Filigree, which was gained via Ahi-order, is an important occupation for inhabitants of Beypazarı. It is the process of slimming and then shaping of silver. Belts, necklaces, bracelets, earrings, needles, and wreaths are produced via filigree. Traditional Historical Houses, Handicrafts, Carrot and Stew Festival is held during the first week of July, annually. Performances and concerts are organized; local food and desert are presented during the festival. The cuisine of Beypazarı is as well-known as its houses and filigree. The foods containing Anatolian taste, are named as ince takım (verbally, elegant set) due to the gracefulness of their presentation. Tarhana soup (tarhana: sundried food made of curd, tomato, and flour), stew, stuffed vine leafs, baklava (sweet pastry with nuts), and Beypazarı kurusu (a local form of hard tack) are among the set of foods should be tasted. 137 İLÇELER / TOWN Doğanın içindeki cennet; / Heaven in the nature; ÇAMLIDERE A nkara’ya 95 km. uzakta olan Çamlıdere çam ve meşe ormanlarıyla, suyuyla, tarihi evleriyle sıcacık bir belde. İç Anadolu’nun kuzeyinde bulunan ilçenin doğusunda Kızıl- Ç amlıdere is 95 kilometers to Ankara, and is a cosy place with its pine and oak forests, its water and historic houses. . The areas surrounding the province, which is situated in Northern Central Anatolia, are well-known themselves: At the east there is Kızılcahamam, at the west are mountains Benli and Kavaklı, at the north is Gerede and at the south is the provinces of Beypazarı and Güdül. Çamlıdere, is aplace to live with its matchless nature and water and, its houses restored to their original looks. Çamlıdere, cahamam, batısında Benli ve Kavaklı Dağları, kuzeyinde Gerede, güneyinde ise Beypazarı ve Güdül ilçeleri bulunuyor. Eşsiz doğası, suyu, tarihi dokusuyla, restore edilmiş evleriyle Çamlıdere yaşanmaya değer yerlerden. 1953 yılına kadar Kızılcahamam ilçesine bağlı olan Çamlıdere, bu tarihte çıkarılan bir kanunla ilçe olmuştur. Dünyanın sayılı fosil ormanlarından birisi Çamlıdere bulunur. Pelitçik Köyü yakınında 3 hektarlık bir alanda Türkiye’de olmayan ve dünyada ise sayısı çok az olan bir fosil ormanı var. 23 milyon yıl öncesine ait olduğu anlaşılan fosilleşmiş-silisleşmiş fosil ormanı çam, ardıç ve meşe ağaçlarının taşlaşmasıyla oluşmuştur. Çamlıdere’de Şeyh Ali Semerkandi’ye ait türbe bulunmaktadır. Söz konusu türbe yurdumuzun her bölgesinden gelen vatandaşlarımız tarafından yılın her mevsimi yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir. Ayrıca ilçede her yıl Temmuz ayı içerisinde Aluçdağı Festivali yapılmaktadır bu doğa festivalinde bazı eğlenceler düzenlenmektedir. Bunlar yağlı güreş, müzik şöleni, sinsin oyunlarıdır. Çam ve meşe ormanlarıyla kaplı bir oksijen deposu olan Aluçdağı, Ankaralılar için adeta vazgeçilmez bir temiz hava alanı. Kendinize zaman ayırmak, doğayla buluşmak isterseniz Çamlıdere’yi mutlaka ziyaret edin. known as a district of the province of Kızılcahamam until 1953, became a province. One of the few fossil forests of the world is in Çamlıdere. Near Pelitçik Village, in a 3 hectare area, there is a fossil forest, which had never been seen before in Turkey and are few in the world. The fossilized, silicified fossil forest, which was determined to be dating from 23 million years ago, was formed by the fossilization of pine, juniper and oak trees. Also the tomb of Şeyh Ali Semerkandi, located in Çamlıdere. The tomb is busy with visitors during all seasons. Also, a festival is organized here every year. The Aluçdağı Festival, taking place in July, brings together in a festive spirit those living in Ankara and its vicinities. The Turkish oil wrestling matches put on during the festival attract a lot of attention as well. Aluçdağı is an oxygen reservoir with its spine and oak trees. If you want to allow time to yourself, meet with nature than you have to visit Çamlıdere! 138 İLÇELER / TOWN ÇANKAYA Ç ankaya ilçesinin tarihi Cumhuriyet’le başlar. Milli Mücadele’nin ilk günlerinde Çankaya, bağ ve bahçeleri ile yayla görüntüsündeydi. Günümüzde Çankaya ilçesi sınırları içinde Ankara’nın en modern bölgesini oluşturan kısım, o zamanlarda bağ ve bahçelerden oluşmaktaydı. İlçenin merkezi olan Yenişehir semti ise, 60 yıl öncesinde İncesu Deresinin baskınlarına uğrayan basık bir ova görünümündeydi, ilçede Cumhuriyetin ilanının ilk yıllarından itibaren yoğun bir yerleşme görülür. Günümüzde Bakanlıklar semtinde görülen modern ve büyük binalar bu dönemin ilk yapılarıdır. Daha sonra Namık Kemal Mahallesindeki Kaymakamlık binası yapılmış, eski kütüphane binalarının bulun- duğu semtte ise dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından memurlar için ilk konutlar yaptırılmıştır. M. Kemal Paşa’ya Dikmen tepelerinde yapılan görkemli karşılama ve Çankaya’da küçük, havuzlu bir bağ evinin ayrılması, Ankara ve Çankaya için dönüm noktası oldu. Mustafa Kemal’e ayrılan bağ evi elden geçirilerek köşk haline getirildi. Hemen yakınına Başbakanlık konutu yapıldı. Elçilikler, İstanbul’dan Çankaya’ya taşındılar. Böylece Yenişehir ve Atatürk Bulvarı doldu, Sakarya ve İzmir caddelerine taştı. 1950’li yıllardan sonra Ankara yoğun iç göç sonrasında gecekondularla çevrelendi. Bundan da en büyük payı ne yazık ki Çankaya ilçesi aldı. Çankaya, 9 Haziran 1936’da merkez ilçe yapıldı. O zamanlar bucak olan Gölbaşı ve Elmadağ ilçemize bağlandı. Daha sonra Kayaş, Cebeci, Bahçelievler ve Dikmen bucak oldu. 1960 yılında bucak teşkilatlarının kaldırılmasıyla Kayaş, Cebeci, Bahçelievler ve Dikmen Çankaya’nın semtleri haline geldiler. 1983’te Mamak ve Gölbaşı ilçe yapılarak Çankaya’dan ayrıldı. Çankaya sınırları içerisinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü, TBMM, Başbakanlık, kuvvet komutanlıkları (genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı, bakanlıklar, kamu kuruluşları, büyükelçilikler, önemli ticari, kültürel ve sosyal merkezler yer almaktadır. T prime minister Şükrü Saraçoğlu. The glorious greeting of M. Kemal Paşa on Dikmen and reserving him a small vineyard house by a pool has been the landmark for Ankara and Çankaya. The vineyard house reserved for Mustafa Kemal was revised and converted to a manor house. The prime ministry hall was established next to the manor house. The embassies were moved from İstanbul to Çankaya. Thereby, Yenişehir and Atatürk Avenue were filled and settlements were spilled over the streets Sakarya and İzmir. Ankara was surrounded by shanty houses after 1950s as a result of extensive internal migration. Unfortunately, Çankaya was vastly affected by the situation. Çankaya was declared as the central district on 9 June 1936. Then-towns Gölbaşı and Elmadağ were included to the district. Then Kayaş, Cebeci, Bahçelievler, and Dikmen became towns. Kayaş, Cebeci, Bahçelievler, and Dikmen became neighborhoods of Çankaya when townships were abolished in 1960. Mamak and Gölbaşı was declared as districts and separated from Çankaya in 1983. The presidential house, TBMM (the Grand National Assembly of Turkey), prime ministry hall, military departments (general staff, ground forces command, air force command, naval forces command, and gendarmerie general command), ministries, public institutions, embassies, and important commercial, cultural and social centers are located within the borders of Çankaya. he history of Çankaya district starts with Republic. Çankaya appeared to be an upland at the beginning of War of Independence. The most up to date part of Çankaya district used to be a composed of vineyards and gardens. Yenişehir neighborhood, the district center, looked like a flattened plain flooded by İncesu brook. An extensive settlement has taken place in the district since the early years of declaration of the Republic. The modern and large buildings in the Bakanlıklar neighborhood are the first constructions of the era. Then the district governorship hall was established in Namık Kemal neighborhood and the first residences were established in the neighborhood, in which the old libraries were located, by the 139 İLÇELER / TOWN Turşu denilince; ÇUBUK Recalling Pickles İ ç Anadolu Bölgesinin Yukarı Sakarya Bölümünde yer alan Çubuk ilçesi, kuzeyden Çankırı iline bağlı Şabanözü ve Orta ilçeleri, batıdan Ankara iline bağlı Kızılcahamam ve Kazan ilçeleri, doğudan ise Kalecik ve Akyurt ilçeleri ile çevrilidir. Güneyinde ise Ankara merkezinde yer alan Keçiören ve Yenimahalle ilçeleri bulunur. Tarih içinde ilçenin adı ilk kez 1402 yılında, Çubuk ovasında yapılan Ankara Savaşı ile duyulan Çubuk, tarihsel önemini bu savaştan almıştır. İlk kez 1902 yılında ilçe merkezi yapılan Çubuk ve civarı Anadolu’nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçen yerlerden. Bu bölgeyi, Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey ele geçirdiği için Çubuk isminin buradan gelmiş olduğu söylenir. Tipik bir Anadolu kasabası olan Çubuk’un en önemli özelliklerinden biride turşudur. Zamanla sektör haline gelen turşuculuk, ilçede yaygın bir hale gelmiş. Hatta Çubuk Belediyesi turşunun hazırlandığı dönem olan Eylül ayında “Çubuk Kültür Festivali” düzenlemektedir. Turşu Türk halk mutfağının vazgeçilmez unsurlarından ve eski çağlardan beri kullanılan ve bozkır kültürünün gıda saklama yöntemlerindedir. Bugün çevre köylerde ve Çubuk merkezinde pek çok aile turşuculukla geçimini sağlamaktadır. Çubuk turşusu önceleri yalnız Ankara piyasasında alıcı bulurken bugün tüm yurttan talep almaktadır. Bölgenin meşhur turşularını, Çubuk Karagöl yolu üzerinde bulmak da mümkün. Ç comes from the conqueror Çubuk Bey, one of the Seljuk commanders. One of the most significant properties of Çubuk, which is a typical Anatolian town, is pickles. Pickle production became an important sector in time. In so much that Çubuk Culture Festival is held on September, when the pickles are being produced. Pickle production is one of the essential constituent of Turkish cuisine and a method of food storing since ancient times. Many families in Çubuk and surrounding villages are making their living by pickle production. The pickles produced in Çubuk were previously marketed only in Ankara but ubuk is located on the Yukarı Sakarya (Upper Sakarya) part of the Central Anatolia Region; and surrounded by Şabanözü and Orta districts of Çankırı on south, Kızılcahamam and Kazan districts of Ankara on west, Kalecik and Akyurt districts on east, and Keçiören and Yenimahalle districts in the city center of Ankara. The historical significance of the district is due to the Ankara War in 1402, which was held in Çubuk plain. Çubuk, which became a district in 1902, is one of the first places taken during the conquest of Anatolia by Turks. It is narrated that the name of the district nowadays it is demanded nationwide. It is also possible to obtain the famous pickles of Çubuk on the road to Karagöl. 140 İLÇELER / TOWN ELMADAĞ E lmadağ, Ankara’nın 41 km doğusunda, adını aldığı Elmadağ’ın kuzeydoğu eteklerinde kurulmuş olan çok eski bir yerleşim alanıdır. Kış turizmi, kayak merkezi ve otelleri ile ünlüdür. Yapılan arkeolojik araştırmalardan elde edilen eserler, Elmadağ ve çevresinin çok eski medeniyetlere sahne olduğunu göstermektedir. Bu araştırmalara göre M.Ö. 547’ye kadar Frigler ve Lidyalılar, M.Ö.84’e kadar Persler ve değişik kavimlerin varlıklarını sürdürdüğü yöre, bu tarihten sonra Roma İmparatorluğunun eline geçmiştir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Türkler 1073’ten sonra yörede etkin olmuşlardır. Anadolu’ya yapılan Moğol saldırılarından da nasibini alan yöre, Moğol İmparatoru Boycu Noyan komutasındaki Moğol ordusu tarafından yakılıp yıkılmıştır. Elmadağ’da, ilçenin yüksek ve dağlarla çevrili olması sebebiyle gece-gündüz ve yaz-kış sıcaklıkları arasında büyük farklılıklar görülür. Kar yağışları Kasım ayında başlayıp Nisan ayına kadar sürer. En fazla yağış Ocak ayında görülür. Sonbahar mevsiminin son aylarında sis vardır. İlçede, M.K.E.K’ya (Makine Kimya Endüstrisi Kurumu) bağlı olarak faaliyet göstermekte olan barut ve roket fabrikaları, Roketsan roket fabrikası ,Orica Nitro patlayıcı madde fabrikası, Bastaş ile yan kuruluşu Tam-Tas , Yibitaş çimento fabrikası,ÇimSA E lmadağ is an ancient settlement located on 41 kilometers away from Ankara on the northeastern side of Elmadağ (Apple Mountain) , which gives its name to the district. It is well-known for winter tourism, ski center, and hotels. The historical artifacts signify that Elmadağ has been a stage for various ancient civilizations throughout the history. Accordingly, the region was under control of Phrygians and Lydians until 547 B.C., Persians and various clans until 84 B.C., and Romans then. Turks, who began residing in Anatolia after 1071 Malazgirt War, became dominant in the region after 1073. Ankara çimento fabrikası, Yataş, Öz Petek Bal fabrikası gibi özel şirketlerle 30’u askın kireç ocakları mevcuttur. Ayrıca Hayvan Araştırma Enstitüsüne bağlı çiftlikler ve Çay-Kur Çay Paketleme fabrikası gibi Kamu İktisadi Teşek- The region was burned and shattered by an army commanded by Burcu Noyan, a Mongolian commander, as well as the other places in Anatolia. There are significant temperature differences between day and night, and summer and winter in Elmadağ since the altitude is high and the district is surrounded by mountains. Snowfall begins in November and lasts until April. The highest amount of snowfall is seen on January. The weather becomes hazy at the end of autumn. There are public owned and private factories such as; gunpowder and rocket factories operating as subordinates of MKEK (Makine külleri bulunmaktadır. Bu kurumlar nüfusun büyük bölümünü istihdam etmektedirler. Kimya Endüstrisi Kurumu, Mechanical and Chemical Industry Corporation); Roketsan rocket factory, Orica Nitro explosive material factory, Bastas and its subsidiary company Tam-Tas, Yibitaş cement factory, Çimsa Ankara cement factory, Yataş, Öz Petek Bal, more than 30 lime kilns, farms affiliated with Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü (Livestock Central Research Institute), and Çay-Kur tea packaging factory in the district. These companies employ a large extend of the population of the district. 141 İLÇELER / TOWN ETİMESGUT muştur. Etimesgut aynen Gazi Orman Çiftliği ve l. Çubuk Barajı gibi Atatürk’ün emri ile kurulmuştu. 1928 yılında iskâna açılarak belde olarak yeniden yapılandırılmıştır. Atatürk’ün Etimesgut yöresine özel bir ilgisi vardı. Buraya haftada birkaç kez gelip at gezintileri yapar, halkla yıllık mahsuller hakkında konuşur hatta tarlalara kadar gidip çiftçilerden bilgi alırdı. Bölgede Atatürk zamanında yaptırılan Sağlık Merkezi, Devlet Hastanesi, PTT, hamam, çarşı, memur lojmanı gibi binalar halen varlığını sürdürmektedir. İlçedeki kültür varlıklarına örnek olan Atatürk Çeşmesi 1928 yılından beri ayaktadır. 1925 yılında Mimar Ahmet Burhanetün tarafından yapılan Gazi Tren İstasyonu ile Atatürk’ün İstanbul’a gidiş ve gelişlerinde uğurlandığı Etimesgut Tren İstasyonu tarihi yapı özellikleriyle dikkat çekicidir. Etimesgut yöresine adını veren Ahi Mesud, Ahi Elvan gibi Türk büyüklerindendir. Ahi Elvan Hazretlerinin türbesi Elvanköy semtinde Elvanköy Camisi avlusundadır. İlçenin Eryaman bölgesinde bir mesire ve piknik yeri olan Göksu Parkı, tatil günlerinde Ankaralıların dinlenme yeridir. Ayrıca, Atatürk Orman Çiftliği, ilçe sınırlan içinde olup iyi bir dinlenme, piknik ve gezi alanıdır. talk to the people about annual products and obtained information from farmers in their lands. Health center, state hospital, PTT (Postal, Telegraph, and Telephone Service), public bath, shopping center, public housing for civil servants constructed in the district during Atatürk’s era are still existent. Atatürk Fountain is existent since 1928 as an example of cultural properties in the district. Gazi Train Station, constructed in 1925 by architect Ahmet Burhanetün, and Etimesgut Train station that Atatürk was farewelled for his trips to İstanbul are striking for being historical constructions. Ahi Mesud, after whom Etimesgut is named, is among the Turkish elders just like Ahi Elvan. The tomb of Ahi Elvan is in the backyard of Elvanköy Mosque in Elvanköy neighborhood. Göksu Park, which is a recreation and picnic area in the Eryaman part of district, is a recovery area for residents of Ankara during their holidays. Moreover, Atatürk Forest Farm is within the borders of the district and is a fine recovery, picnic, and excursion area. İ lçenin tarihi Hititler dönemine kadar uzanır. Bu uygarlıktan sonra bölgede sırasıyla Asurlular, Frigyalılar, Romalılar, Persler, Bizanslılar, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri hüküm sürmüşlerdir. Evren ve çevresi Fatih Sultan Süleyman döneminde, 1467 yılında Osmanlı egemenliğine girmiştir. İlçenin eski adı Çıkınağıl’dır. Bu isim “dağınık durumda olan ağılların ve evlerin daha iyi korunabilmesi için bir araya toplanması” anlamı- na gelen “çokumağıl” kelimesinden gelmektedir. Osmanlı arşivlerinde “çıkınağıl” ismine pek rastlanmamıştır. Bu yöreye en çok etki eden Kızılırmak nehridir. Çevrede rastlanılan höyük, kilise ve kale kalıntıları bu yörenin İslamiyet öncesi dönemde de iskân yeri olduğunu göstermektedir. Osmanlı arşivlerinin incelenmesi sonucu, yörede yaşayan halkın “Şerefli” aşiretinden geldiği anlaşılmıştır. Kızılırmak ve Hirfanlı Baraj gölü ilçenin turizmi açısından önemlidir. Göl kıyısında yer alan konaklama tesisleri ve piknik alanları çevre insanını buraya çekmektedir. Göl kenarında plaj niteliğinde, suya girilebilecek yerler de bulunmaktadır. H which means gathering of scattered barns and houses for better protection. The name Çıkınağıl is not commonly used in Ottoman archives. The territory is affected mainly by Kızılırmak River. The remnants of tumuli, churches, and castle in the region sign that the territory was a settlement area before İslamic period. Ottoman archives indicate that the residents in the territory are from Şerefli tribe. Kızılırmak and Hirfanlı Dam Lake are significant touristic places. Accommodation facilities and picnic areas by the lake attract people residing around. There are beachlike places by the lake that can be used for swimming. E timesgut ilçesi Ankara’nın batısında toplam 10.300 hektar yüzölçümüne sahip Ankara metropolünün merkez ilçelerinden biridir. Batısında Sincan, kuzey, güney ve doğusunda Yenimahalle ilçeleri ile komşudur. Etimesgut tarihi İpek Yolu üzerinde kurul- E timesgut, located on the western side of Ankara with a surface area of 10,300 hectares, is one of the central districts of Ankara metropolis. It is adjacent to Sincan district on west and Yenimahalle district on north, south and east. Etimesgut is located on the historical Silk Road. Etimesgut was established by the order of Atatürk just like Gazi Forest Farm and the first Çubuk dam. It became a settlement area and restructured as a town in 1928. Atatürk was particularly interested in Etimesgut territory. He used to ride horses several times a week there, and EVREN istory of the district backs to Hittite era. Assyrians, Phrygians, Romans, Persians, Byzantines, Seljuks, Anatolian Seljuks, and Anatolian Principalities ruled the region after Hittites, respectively. Evren and surroundings were obtained by Ottoman Empire in 1467, during Fatih Sultan Süleyman era. The district used to be named as Çıkınağıl. This name is originated from the word çokunağıl 142 İLÇELER / TOWN GÖLBAŞI G ölbaşı ve çevresinin sırasıyla M.Ö. 3., 2. ve 1. bin Erken Bronz, Hitit, Frig, Tunç Çağı, Roma ve Bizans Dönemlerinde iskan alanı olduğu, Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce Selametli, Tulumtaş, Tulumtaş-Ortaçayır Mevkii, Kızılcaşar-Gökçepınar Mevkii, Bacılar Köyü, Bezirhane Kültepe Mevkii, BezirhaneKepenekçi ve İncek-Harmantepe Mevkiinde yapılan inceleme ve araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Kayı Beylerinin Söğüt’e gitmeden evvelki yerleşim alanı Gölbaşı’dır. Beynam, Karaoğlan, Karaali, Oğulbey bu dönemdeki yerleşim alanlarıdır. 1402 Ankara Savaşında Timur, fillerini Gölbaşı yöresindeki ormanlarda saklamıştır. Gölbaşı; 1923 yılına kadar Örencik köyüne bağlı 10 haneli Gölhanı ile anılan bir mahalle iken, Oğulbey köyündeki bucak müdürlüğü ve jandarma karakolunun taşınması sonucu bucak olmuştur. Atatürk yeni Türk devletinin temellerini atma sürecinde Ankara’ya gelişinde, Beynam Gölbaşı güzergahını kullanmıştır. Hallaçlı’da Atakların Konağı ile Hacılar’da ordumuzun tatbikat karargahı olarak kullanılan bina da Atatürk’ün ziyaret ettiği mekanlardandır. Gölhanı’nda Atatürk’ün devecilerle sohbeti herkes tarafından bilinmektedir. Gölbaşı; tarihi, coğrafi ve kültürel güzellikleri ile turizm kimliğine sahip zengin bir ilçedir. Gölbaşı, Mogan ve Eymir gölleri, sadece Gölbaşı’nda bulunan sevgi çiçeği, kuş cenneti, Andezit taşı, Beynam ve ODTÜ ormanları, Tulumtaş mağarası, Konya sınırın da bulunan Sulakiye göl yatağı, Elmadağ yamaçları, Koparan, Yurtbeyi mahalleleri ile Bezirhane, Selametli ve Karagedik‘de bulunan doğal mağara ve sığınakları gibi pek çok tarihi ve kültürel güzelliklere sahiptir. I Karaali, and Oğulbey are the settlement areas of the era. Tamerlane hided his elephants in the forests around Gölbaşı during Ankara War fought in 1402. Gölbaşı was a neighborhood of Örencik village with 10 houses and known as Gölhanı until 1923; and it became a town after the town governorship and the gendarmerie station of Oğulbey village was moved in. Atatürk used Beynam-Gölbaşı route for his arrival to Ankara during founding the basis of new Turkish state. Atakların Konağı (Atak’s Residence) in Hallaçlı and the building in Hacılar, used as the encampment for our army, are among the places Atatürk visited. Atatürk’s talk with cameleers in Gölhanı is known by everyone. Gölbaşı is a substantially touristic district thanks to its historical, geographical, and cultural beauty. It has many historical and cultural graces such as Gölbaşı, Mogan, and Eymir lakes; the love flower found only in Gölbaşı; bird sanctuary; andesite; Beynam and METU forests; Tulumtaş cave; Sulakiye lakebed by Konya border; Elmadağ hillsides; Koparan and Yurtbeyi neighborhoods; and natural caves and shelters in Bezirhane, Selametli, and Karagedik. t was revealed as a result of examinations and researches held by Ministry of Culture - General Secretary of Preserving Cultural and Natural Heritage in Selametli, Tulumtaş, Tulumtaş-Ortaçayır territory, KızılcaşarGökçepınar territory, Bacılar village, Bezirhane Kültepe territory, Bezirhane-Kepenekçi and İncek-Harmantepe territory that Gölbaşı and surroundings were settlement areas during 3rd, 2nd, and 1st millenniums B.C., early Bronze Age, Hittite, Phrygian, Bronz Age, Roman and Byzantine periods. Gölbaşı was the settlement area of Kayı Principals before they moved Söğüt. Beynam, Karaoğlan, 143 İLÇELER / TOWN HAYMANA A nkara’nın güneyinde yer alan Haymana ilçesi, kent merkezine 74 km uzaklıktadır. İlçe topraklarının üçte ikisini Haymana Platosu oluşturur. Ormanlık alanı yok denecek kadar az olan ilçe, yer altı suları ve kaplıcaları ile ünlüdür. Yıllar önce Haymana kaplıcasının H aymana is located on 74 kilometers southern side of Ankara. Haymana plateau composes the two thirds of the district lands. There is almost no forestland in the district. The district is known for ground waters and hot springs. The remnants found hot spring area while the archeological olduğu yerde yapılan kazılardan çıkan havuz parçalarının Dereköy yakınındaki Eti Mabedi olduğu kesinlik kazanan Gavur Kalesi taşlarıyla aynı menşeli olduğu uzmanlarca tespit edilmiştir. Tarihi Kral Yolu güzergahında bulunan Haymana kaplıcalarının, daha birçok kavim tarafından kullanıldığı sanılmaktadır. Tarihte Galatlar bu bölgeye ‘Galatia Salutaris’, yani ‘Sıcak Su Membası’ adını vermişlerdir. Etiler ve Galatlar’dan başka Romalılar’ın da bu kaplıcayı geliştirdiği sanılmaktadır. Kaplıca ilk büyük tamiratını, 1929 yılında Belediye Başkanı olan Bekir Fahri Daldaloğlu zamanında görmüştür. 1990 öncesinde bir adet olan kaplıca sayısı, Belediye Başkanı Mustafa NAMAL döneminde hizmete giren üç yıldızlı, 60 oda 120 yatak kapasiteli Termal Otel ile birlikte artmıştır. Aynı dönemde Haymana’ ya kaplıcalar için gelen yerli turistler için tek hat üzerinden yapılan otobüs seferleri, Belediye’ ye ait otobüs işletmesinin açılmasıyla birlikte firma sayısı ikiye yükselmiş ve kaplıcalara daha fazla turistin gelmesi sağlanmıştır. Sondaj sonucu 221 m derinlikten saniyede 57 lt sıcak su çıkmaktadır. Bu suyun sıcaklığı kaynakta 45 C derece, havuzda ise 44 C derecedir. Bugün Haymana ilçesinde pek çok termal otel bulunmakta ve yerli ve yabancı turistlere hizmet vermektedir. Haymana’da ayrıca, turistlerin ziyaret edebileceği Atatürk Evi, Yer altı Şehri, Taburoğlu Kalesi, pek çok mağara ve höyük bulunmaktadır. digging of old Haymana. They revealed that the pieces belong to an ancient pool which had the same origins with Gavur Kalesi (Hittite Temple) in Dereköy adjacency. Haymana hot springs, which are located on the ancient King’s Highway, are assumed to be used by various other clans. Galatia named this place as Galatia Salutaris, meant hot water spring. It is assumed that Romans also developed the hot springs besides Hittites and Galatia. The hot springs had its first significant renovation in 1929, when Bekir Fahri Daldaloğulu was the mayor. There was only one hot spring until 1990s; but the number of hot springs increased as the three stars thermal hotel was put in service with a capacity of 60 rooms and 120 visitors, when Mustafa Namal was the mayor. The number of visitors increased in the same period as the municipality busses began operating; thus, the number of firms became two and the bus services were held on single track. 57 liters per second of hot water stem from the ground as a result of drilling to 221 meters deep. The temperature of hot water is 45 degrees centigrade in the spring and 44 degrees centigrade in the pool. There are many thermal hotels in Haymana nowadays, serving both domestic and international tourists. There are also Atatürk’s House, underground city, Taburoğlu Castle, and many caves and barrows that tourists may visit in Haymana. 144 İLÇELER / TOWN KALECİK K alecik Ankara il sınırlarında yer almakta, Ankara’nın kuzeydoğusunda ve İç Anadolu Bölgenin Kuzey kısmında bulunmaktadır. Kalecik ve çevresi, tarihi M. Ö. 4000 yıllarına kadar uzanan, çok eski bir yerleşim bölgesidir. M. Ö. 4000 yıllarında Ön Hititlerin bu bölgede yaşadığına dair bazı kalıntılar bulunmuştur. Daha sonraları bölge, Büyük İskender’in ve bilahare Doğu Roma İmparatorluğunun hakimiyetine girmiştir. 1071 Malazgirt Savaşı ile Türklerin Anadolu’ ya yerleşmeye başlamalarından sonra 1075 yılında Kalecik Kalesi, Selçuklu Türkleri tarafından zaptedilmiş ve onların hakimiyetine geçmiştir. Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra yörede İsfendiyar Oğullarının hüküm sürdüğü anlaşılmaktadır. Yıldırım Bayezid zamanında Ankara ile birlikte Kalecik Kalesi de Osmanlılar tarafından zaptedilmiştir. Timur’un çekilmesinden sonra tekrar İsfendiyar Oğulları yörede yeniden kısa bir hakimiyet kurmuşlar, sonra tekrar Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir. Kalecik, Osmanlı döneminde uzun yıllar Çankırı sancağına bağlı bir kaza olmuştur. Anadolu tarihî coğrafyası üzerinde araştırmaları bulunan W.Ramsay Kalecik’in çevresinde Acitoriziacum isimli bir kentten söz etmiştir. Ayrıca araştırmalarında W.Ramsay, Kalecik’i Eçelriga olarak tanımlamıştır. Ayrıca K alecik is located in the northeastern side of Ankara province, in the northern side of Central Anatolia Region. Kalecik and the surroundings has been a settlement area since 4000 B.C. Some remnants were found in the region exposing that Hittites had lived in the region around 4000 B.C. The region was controlled by Alexander the Great and then East Roman Empire. In the aftermath of 1071 Malazgirt War and settlement of Turks in Anatolia, Kalecik Castle was conquered by Seljuk Turks in 1075 and controlled by them. It is known that Isfendiyaroğulları controlled the region in the aftermath of demolishing of Seljuks. Kalecik castle, as well as Ankara, was conquered by Ottomans under the command of Bayezid I (Yıldırım Bayezid). The region was controlled by Isfendiyaroğulları once again yakın tarihimizde Kurtuluş Savaşında nokta hizmeti vermek, Kuva-yi Milliye güçlerine lojistik destek sağlamak bakımından hizmet etmiştir. 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk Kastamonu yolculuğu sırasında bölgeyi ziyaret etmiştir. Evliya Çelebi 1611-1682 seyahatleri esnasında Kalecik’e uğramış ve o dönemlerde Kalecik’te 200 adet çatılı ev olduğunu yazmıştır. Toprakları tarıma elverişli olan Kalecik’in etrafı bağlar ve bahçeler ile çevrilidir. Halkı genellikle tarım ve bağcılıkla uğraşır. Arıcılık – hayvancılık – şarapcılık yapılıyor. an ancient city, Acitoriziacum, around Kalecik. Kalecik also served as a logistics center for substitution of Kuva-yi Miliye (National Forces) during the War of Independence. Mustafa Kemal Atatürk visited the region in 1925 during his journey to Kastamonu. Evliya Çelebi (1611-1682) visited Kalecik during his voyages and narrated that there were 200 houses with roofs in Kalecik. Kalecik is surrounded by vineyards and gardens on its farmlands. The residents in Kalecik work in agriculture and viniculture as well as apiculture, and breeding. when Timur drawback; and again conquered by Ottomans in a while. Kalecik has been a town of Çankırı district for a long period under Ottoman rule. W. Ramsay, who has studies on historical geography of Anatolia, mentions 145 İLÇELER / TOWN KAZAN K azan’ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kazılardan elde edilen eserler, ilçe ve çevresinin birçok uygarlık tarafından yerleşim alanı olarak kullanıldığını göstermektedir. İlçe adını tarihi bir olaydan alır. Ankara Savaşı, 1402 tarihinde Çubuk Ovasında Osmanlı hükümdarı Yıldırım Beyazıt ve Moğol Türk hükümdarı Timur arasında yapılır. Savaşta askerlerin yiyecekleri büyük kazanlar içinde bu bölgede pişirilir. Bu yüzden ilçeye Kazan ismi verildiği söylenmektedir. İlçe Türk egemenliğine ilk kez Selçuklular döneminde girer. Beylikler döneminin kısa süreli egemenliğinin ardından Osmanlı devletinin yönetimine girmiş ve Türkleşmiştir. 1961 yılında bucak merkezi Yazıbeyli (Halkavun) köyünden ilçeye taşınmıştır. İlçede turizme açılabilecek alanlar oldukça fazladır. Karalar köyü Avşar mevkiinde bulunan tarihi eserler bu inancı kuvvetlendirmektedir. Her yıl yaz aylarında Kavun Festivali düzenlenmektedir. I Tamerlane in 1402. The foods for soldiers were cooked in large cauldrons in the region during the war. It is said that the region was named as Kazan (verbally, cauldron), thereof. The district was ruled by Turks in Seljuk era for the first time. It was ruled by Ottomans became Turkic after a short term of Principality period. The town center was moved from Yazıbeyli (Halkavun) village to the district in 1961. There are countless areas available for touristic investments. The historical artifacts in Avşar territory of Karalar village confirm the idea. A melon festival is held in summer annually. t is not certainly known when Kazan was established. The historical artifacts found in archeological excavations sign that the district and surroundings were used as settlement area by several civilizations. The district gets its name from a historical event. Ankara War was fought on Çubuk Plain between Ottoman sultan Yıldırım Beyazıt and Mongolian emperor 146 İLÇELER / TOWN BAŞKENTİN GELECEĞE AKAN CAZİBE MERKEZİ KEÇİÖREN Keçiören, The Prospective Attraction Center Of The Capital 2 011 yılı resmi verilerine göre 843 bin ama fiili olarak bir milyonu aşan nüfusuyla… 60’tan fazla ilden daha büyük nüfusuyla gelişen Türkiye’nin aynasıdır, en büyük ilçesidir Keçiören… K eçiören is the largest district in Turkey with a population of 843,000 according to official data but over one million actually, which is more than 60 provinces, and it is the mirror of developing Turkey. 147 148 İLÇELER / TOWN Bugün Türk dünyasında hala kullanılan “küçük” anlamındaki “kiçi” kelimesinden almıştır adını. “Kiçiviran” olan ismi daha sonra Keçiören olarak değişmiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde, 1463 yılındaki Mufassal Tahrir Defteri kayıtlarında “Karye-i Kiçiviran Tabi-i Kasaba” olarak adı geçmektedir. Keçiören kabuklarını kırarak yeniden doğuyor. Temizliğiyle, modern yapılaşmasıyla, parklarıyla, şelaleriyle, spor kompleksleri, kültür merkezleri, kalesi, teleferiği, Evcil Hayvanlar Parkı, Türkiye’nin en büyük ikinci akvaryumu olan Deniz Dünyası ve alışveriş merkezleriyle insanların nefes alabildiği, tabiatla baş başa kalıp bütün güzellikleri doya doya yaşayabildikleri bir rüya şehre dönüşüyor. Its name originates from the word kiçi still used in Turkic world, meaning small. The previous name Kiçiviran was then changed as Keçiören. Its name is mentioned as Karye-i Kiçiviran Tabi-i Kasaba (Kiçiviran Village of the Town) in detailed land registry book of 1463, during Fatih Sultan Mehmet period. Keçiören revives by breaking out its shells. It is converting to a dream city that people can breath, to be alone with nature and experience all the beauties as much as they want thanks to the purity, modern settlements, parks, waterfalls, sports facilities, cultural centers, the castle, the ropeway, Pets Park, Sea World which is the second largest aquarium in Turkey, and shopping centers. 149 İLÇELER / TOWN KIZILCAHAMAM A nkara’nın kuzeyinde yer almakta olup, kent merkezine 57 km mesafededir. İlçede bulunan Hitit uygarlığına ait kalıntılardan, ilk yerleşim tarihinin o döneme denk geldiği sanılmaktadır. Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar barajları ilçe sınırları içinde bulunmakta ve Ankara’nın sulama ihtiyacını karşılamaktadır. Ormanlık alan açısından zengin olan ilçe aynı zamanda kaplıcaları, yer altı ve maden suları ile ünlüdür. Roma döneminden beri kullanıldığı bilinen Kızılcahamam kaplıcaları Türkiye çapında ün kazanmıştır. Kızılcahamam genellikle Soğuksu Milli Parkı, kaplıcaları, otelleri, maden suları, tarihi yerleri ve festivalleri ile tanınır. Şifa merkezidir. Termal suları pek çok hastalığa iyi gelmektedir. Ankara’ya yakınlığı nedeniyle özellikle hafta sonları çok sayıda günübirlikçi turist ağırlar. İlçe içindeki çok sayıdaki lokantalar Ankara’dan gelen misafirlere ve kaplıca ziyaretçilerine hizmet verir. Pazar günleri kurulan köylü pazarlarında civar köylerden gelen köylüler, getirdikleri yöresel ve doğal ürünlerini pazarlarlar. Son yıllarda yapılan büyük oteller kongre ve toplantılara ev sahipliği yapmakta, bu yolla İlçe turizmine büyük katkılar sağlamaktadırlar. I mineral water. Kızılcahamam hot springs, being used since Roman period, is famous nationwide. Kızılcahamam is known for Soğuksu National Park, hot springs, hotels, mineral water, historical places, and festivals. It is a health center. Hot springs are the cure for many diseases. It hosts many daily visitors, especially on weekends, thanks to its proximity to Ankara. There are many restaurants in the district serving to visitors t is located on the northern side of Ankara, with a distance of 57 kilometers. Based on the archeological remnants found in the district, the first settlement periods are assumed to be in the Hittite era. Kurtboğazı, Eğrekkaya and Akyar dams are within the borders of the district and they supply the water supply of Ankara. The district is fertile in terms of forestry; and also known for hot springs, underground water, and from Ankara and visitors of hot springs. Villagers from surrounding villages sell the local and natural products they bring to the markets set on Sundays. Large hotels established in recent years host congress and meetings; thereby, contribute to tourism activities in the district. 150 İLÇELER / TOWN MAMAK A nkara merkezine 3,5 km. uzaklıkta bulunan Mamak, Çankaya ilçesine bağlı Kayaş, Araplar, Karaağaç, Cireğil ve İmrahor köylerinden oluşan kırsal bir yerleşim alanıydı. Bu köyler zamanla gelişerek birer mahalle haline geldiler. Ankara’nın doğu yönünde giriş kapısı olan Mamak ve civar köyleri, 1930’lu yıllardan 1983 yılına kadar Ankara ili Çankaya ilçesine bağlı bir semt olarak kaldı. Doğu ve güney yönünde Elmadağ ilçesi, batı yönünde Çankaya ilçesi ve Kuzey yönünde ise Altındağ ilçesi ile çevrilmiştir, ilçe adını “ askeri ve sivil yerleşme alanı” anlamına gelen Mamak kelimesinden almıştır. Ancak ilçenin adının ilçede yaşamış olan Ahi Mamak’tan geldiği de söylenmektedir. Ankara’nın en yeşil ilçelerinden birisi olan Mamak, Hüseyin Gazi Türbesi, Bayındır Barajı, Elmadağ Kayak Merkezi gibi turist çekim merkezlerine sahiptir. Eskiden Mamak Belediyesi hizmet binası olarak kullanılan yapı yenilerek bir konservatuar haline getirilmiştir. Bu sayede kent kültür ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir altyapı tesisine kavuşmuştur. İlçede yer alan 75. yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatrosu da kentin kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlayan bir tesistir. İlçenin tabiat varlıkları arasında Mavi Göl ve çeşitli yerlerde hizmete sunulan 180 park, yapay kale ve şelaleler yer alır. Kıbrıs köyü sit alanında bulunan kanyon, mağara ve oyma mezarların yanı sıra, Ortaköy sit alanı, Ankara’nın en yüksek tepesinde bulunan ve tarihi 13. yüzyıla uzanan Hüseyin Gazi Türbesi ve Kayaş Eski Camii turist çekim merkezleri arasında yerlerini alırlar. M Altındağ district on northern side. The district’s name Mamak means military and civilian settlement. However, it is also said that the district is named after Ahi Mamak, who lived in the district. Mamak, one of the greenest districts of Ankara, has attraction centers such as Hüseyin Gazi Tomb, Bayındır Dam, and Elmadağ Ski Center. The old Mamak municipality hall is restored and now used as conservatory building. Therefore, the district obtained a facility to be used for cultural necessities. 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatrosu (75th Year Republic Amphitheater) is also one of the facilities to serve cultural necessities. Mavi Göl (Blue Lake), 180 parks put into service in various places, artificial castles and waterfalls are among natural assets of the district. The canyon, caves, and carved graves in Kıbrıs village protected area; Ortaköy protected area; Hüseyin Gazi Tomb, which is located on the highest hill of Ankara and back to 13th century; and the Old Kayaş Mosque are among the touristic attraction centers of the district. amak, located 3.5 kilometers away from Ankara, used to be a rural settlement in Çankaya district composed of Kayaş, Araplar, Karaağaç, Cireğil, and İmrahor villages. These villages developed and became neighborhoods in due course. Mamak and surrounding villages, which are the gateways of Ankara on eastern side, remained as a neighborhood of Çankaya district from 1930s to 1983. The district is surrounded by Elmadağ district on eastern and southern side, Çankaya district on western side, and Oyaların Şehri; / City of Embroidery; T arihe iz bırakan el emeği göz nuru oyaları, bin bir çeşit göçmen kuşun uğrak yeri olan kuş cenneti Nallıhan’ı ziyaret ettiğinizde sizi tarih ve doğa karşılayacak. İğne oyaları, ipekçiliği, dokumacılığı, narı, domatesi ile de Nallıhan her rengi içinde barındırıyor. Nallıhan Ankara’nın batısında yer alan tarihi İpek Yolu üzerinde bir ilçedir. Doğudan Beypazarı, kuzeybatıdan Göynük, kuzeyden Mudurnu-Seben, batıdan Sarıcakaya, güneyden Eskişehir ve Mihallıçcık’la çevrilidir. Ankara’ya 160 km. uzaklıkta olan Nallıhan’ın dört bir tarafı dağ ve tepeler ile çevrili olup, Nallıhan Çayı’nın kenarına kurulmuştur. Nallıhan Dağları çam ormanları ve meşeliklerle kaplıdır. Nallıhan’ın iklimi İç Anadolu’nun ve Batı Karadeniz ikliminin özelliklerini gösterir. Çayırhan ve Sarıyar adında iki beldesi bulunan Nallıhan’da Sarıçalı Dağı, Çayırhan, Nallıhan Kuş Cenneti, Tabiat Anıtı, Hoşebe, Ilıca Şelalesi, tabiat güzellikleri açısından görülmesi gereken yerlerden. Türkiye’nin ilk büyük hidroelektrik santrali olan Sarıyar Hidroelektrik Santralı ve muhteşem güzelliği ile Baraj Gölü görülmeye değer. Tarihi İpek Yolu üzerinde Sakarya Nehri havzasında bulunan ve 1994 yılında koruma altına alınan Nallıhan Kuş Cenneti; 425 hektar genişliğindeki sahası, 168’den fazla kuş türünün yaşadığı ve ürettiği yaban hayatın korunduğu bir alan. Nallıhan İpek İğne oyalarının tarihçesi çok eskilere dayanıyor. Tarihi İpekyolu’nun Nallıhan’dan geçmesi ise iğne oyacılığının gelişmesinde önemli bir rol oynar. Anadolu’ya özgü geleneksel el sanatları arasında önemli H Nallıhan’s climate shows the features of central Anatolia and west black sea. There are two towns called Çayırhan and Sarıyar in Nallıhan and places as Sarıcalı Mountain, Çayırhan, Nallıhan Bird Sanctuary, Monument of Nature, Hoşebe, Ilıca Waterfall, should be seen in terms of beauty of nature. Turkey’s first hydroelectric plant Sarıyar Hydroelectric Plant and its excellent beauty is worth seeing. Onto historical Silk Road, near Sakarya River watershed and in year of 1994 was taken under protection Nallıhan Bird Sanctuary; 425 hectares wide field, over 168 bird species lived and produced, is a wild life protection area. Nallıhan’s Silk Point Lace dates back to old times. In process of point lace, historical Silk Road which is onto Nallıhan had an andicraft embroideries which left mark on history, history and nature is going to meet you when you visit Nallıhan which is haunt of hundred and one migratory bird. Nallıhan has accommodated all kind of colors, as its point laces, its sericulture, its weaving, its pomegranate, it tomato. Nallıhan is a borough which takes place west of Ankara onto the historical Silk Road. It is surrounded by Beypazarı from east, Göynük from northwest, Mudurnu-Seben from north, Sarıcakaya from west, Eskisehir and Mihallıçcık from south. Nallıhan which is 160 km far away from Ankara, is encircled all around by mountains and hills, is found near Nallıhan Small Stream. Nallıhan Mountains are cover with pinewoods and oak forests. NALLIHAN bir yeri olan “İpek İğne Oyaları”, uygulanabilirlikleri sayesinde ülkenin birçok yöresinin gelenek ve göreneklerinde başta geliyor. Sabır, dikkat ve yaratıcılık gerektiren bu özgün el sanatı, yalnızca kadının giyim kuşam süsleme objesi olmasının ötesinde, kendi içinde derin anlamlarla yüklü. Bu anlamlar oyalarda özgün bir dille ifade ediliyor. Anadolu kadını kalbindeki ve aklındaki sözlerle kendini ifade etmektense, el sanatlarıyla sevinçlerini, acılarını, kırgınlıklarını, umutlarını anlatmanın farklı yollarını bulmuş, kimi zaman espri dolu kimi zaman imalı mesajlardan oluşan görsel bir dil oluşturmuş. Örneğin ‘elma oya’sı sevinci ifade ederken, ‘gül oya’ sonsuz sevgiyi ve mutluluğu anlatır. important role. “Silk Point Laces” comes at first from traditions and conventions in terms of their applications peculiar to Anatolia. Peculiar handicraft which needs patience, attention and creativity, is just beyond object as ornamentation, it has deep meanings in itself. These meanings express in laces with a peculiar language. Anatolian women what she has in her hearth and in her mind, prefers to express her happiness, pains, hopes and resentments with handicrafts instead of verbs. They find different way to express them, a visual language which consists of sometimes full of fun, sometimes ironic messages. For example: “apple lace” expresses happiness, “rose lace” expresses infinite love and happiness. 151 İLÇELER / TOWN POLATLI günlerin anısını yaşatmak için karargâh olarak kullanılan bu ev bir müze haline getirilmiştir. Ankara’yı ele geçirmek isteyen Yunan kuvvetleri Polatlı sınırına kadar gelmiş ancak Sakarya Savaşı’nda yenilerek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Türk kuvvetlerinin Başkomutanlık karargahı Alagöz köyünden Polatlı’ya taşınmıştır. Bugünkü Polatlı ilçesinin 20 kilometre kuzeybatısında yer alan Yassıhöyük köyü ve çevresi bölgede gerçek bir tarih başlangıcı sayılabilir. Frig uygarlığının başkenti olan Gordion, kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Polat kelimesinin Fars dilinde karşılığı Pulat olup “çevik, kuvvetli” anlamına gelir. Frig krallığının başkenti olan Gordion kenti yapılan kazılar sonucu bulunmuştur. Günümüzde Polatlı ilçesinin en çok turist çeken ören yeridir. Eşek Kulaklı Midas ve “dokunduğu herşeyi altına çeviren Midas” efsaneleriyle ün yapmış Kral Midas’ın mezarı burada bulunmaktadır. M .Ö. 3.000 yılı civarında kurulmuştur. Yerleşim merkezi tarihi Gordion kenti ve çevresindeydi. Toprakları Hitit ve Frig uygarlıklarının, Pers İmparatorluğu’nun, Büyük İskender’in, Roma ve Bizans imparatorluklarının yönetiminde kalmıştır. Bölge 1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. Sakarya Savaşları ilçenin Çekirdeksiz, İğciler, İnler, Toydemir köyleri civarında yapılmış, Atatürk bu savaştan ilçenin Alagöz köyünde kurulan karargahından yönetmiştir. Bu I The house used as the encampment is converted to a museum to keep the memories of the time alive. Greek forces aiming to invade Ankara could arrive to the borders of Polatlı but they had to pull back after being defeated in Sarakya War. Supreme military command encampment of Turkish forces were moved from Alagöz village to Polatlı. Yassıhöyük village and surroundings, located 20 kilometers northwest of the current Polatlı district, can be assumed as the first historical settlements. Gordium, the capital of Phrygian civilization, was brought out as a result of archeological excavations. Polat is used as Pulat in Persian and means brave and powerful. Gordium, the capital of Phrygian civilization, was found as a result of archeological excavations. It is the most attractive touristic ruin of Polatlı district nowadays. The tomb of King Midas, who is well known for the myths King Midas has Donkey Ears and Midas who goldens everything he touches, is located in the district. P ursaklar, Ankara il merkezi ile Çubuk ilçesi arasında yer alan köylerin en eskilerinden birisidir. Pursaklar adının görüldüğü en eski belge, Osmanlı döneminde 1530 yılında hazırlatılan Tapu Tahrir Defteri’dir. Bu defterde yörenin adı “Bursaklar” olarak yer almaktadır. Günümüz Pursaklar ilçesinin eski yerleşim yeri bugün “Eski Köy” ismiyle bilinen yerdir. 1966 yılında meydana gelen toprak kaymasının ardından bölge, devlet tarafından şimdiki Çoraklık mevkiinde yaptırılan konutlara taşınmıştır. Pursaklar ilçesinin 20. yüzyılın başlarında 304-0 haneli küçük bir köy olduğu, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’na çok sayıda askerle katkıda bulunduğu ve bu askerlerin büyük çoğunluğunun şehit olduğu bilinmektedir. Coğrafi yapısı hafif engebeli olan ilçenin arazisi kıraçtır. Esenboğa Havalimanı’na ulaşımı sağlayan protokol yolunun ilçenin içinden geçmesi ve Ankara çevre otoyolunun yakınında olması nedeniyle stratejik bir konumdadır. P Çoraklık territory by the state after a landslide occurred in 1966. It is known that Pursaklar was a small village with around 304-0 houses in the beginning of 20th century; it contributed to Balkan War, World War I, and the War of Independence with a large number of soldiers and most of those soldiers were martyrized. The district’s geographical structure is uneven and the land is barred. It is on a strategic location since the protocol route arriving Esenboğa Airport passes through and the Ankara highway is nearby the district. t was established approximately 3000 B.C. The settlement area was in the city Gordium and surroundings. Its lands were controlled by Hittite and Phrygian civilizations, Persian Empire, Alexander the Great, Roman and Byzantine Empires. The region was obtained by Ottoman Empire in 1516 in Yavuz Sultan Selim era. Sakarya Wars were fought around Çekirdeksiz, İğciler, İnler, and Toydemir villages of the district; and Atatürk administered the war from the encampment established in Alagöz village of the district. PURSAKLAR ursaklar was one of the oldest villages between the city center of Ankara and Çubuk district. The oldest document in which Pursaklar’s name is seen is a land registration book prepared in 1530. The territory was written as Bursaklar in the book. The primitive settlement area of Pursaklar is the area now known as Eski Köy (Old Village). The settlements were moved to the current 152 İLÇELER / TOWN SİNCAN K entte ilk yerleşim merkezinin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, 17. yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan’ın bir köy olarak adına rastlanmaktadır. 1982 tarihinde ilk tren istasyonu kurulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 evden ibaret küçük bir yerleşim birimi olan yöre, 1956 yılına kadar Etimesgut ilçesine bağlı bir köy olarak kalmıştır. 1956 yılında yörede Belediye teşkilatı kurulur. Bir yıl sonra Yenimahalle ilçe olarak yeniden örgütlenince Etimesgut ilçesinden ayrılmış ve Yenimahalle ilçesine bağlı bir belde haline gelmiştir. Yenikent Beldesi: Beldede Zir Vadisi bulunmaktadır. Bir zamanlar 1000 haneden oluşan, çarşısı, camisi, hamamı olan Büyük İstanoz ilçesi, geçimini sof işleyerek sağlamaktaydı. Günümüzde geçimini kısmen tarım ve sebzecilik ile sağlayan bir yerleşim bölgesidir. Yenikent kavun ve karpuzuyla ünlüdür. I t is not certainly known when the first settlement center was established in the city. However, Sincan was mentioned as a village in the 17th century archives. The first train station was established in 1982. It remained as a village of Etimesgut district until 1956. The municipal governance was established in the territory in 1956. It was separated from Etimesgut district and became a town of Yenimahalle since Yenimahalle was reorganized as a district a year later. cloth production. It is currently a settlement earning partly from agriculture and vegetable production. Yenikent is known for its melons and watermelons. Yenikent Town: Zir Valley is in the town. Büyük İstanoz district, in which there was 1000 houses, shopping center, mosque, and public bath once, was earning its keep with woolen Tulip Festival: Sincan was a village with 30 houses in 1938. An immigrant group of 100 families were settled in the territory with an order of Atatürk. These immigrants brought tulip bulbs with themselves. Tulip becomes Temelli Beldesi: Ankara Eskişehir yolunun 45. kilometresinde yer alan küçük bir beldedir. 1925 yılında Bulgaristan ve Romanya’dan gelen göçmenleri için Atatürk tarafından seçilmiş bir yerleşim alanı olup Cumhuriyet döneminde kurulan ilk planlı köydür. Temelli Town: It is a small town located on the 45th kilometer Ankara Eskişehir route. It was selected by Atatürk as the settlement area of immigrants from Bulgaria and Romania in 1925; and it is the first planned village established in the Republican period. Lale Festivali: Günümüzdeki Sincan ilçesi, 1938 yılında 30 hanelik bir köydü. Bu yerleşim yerine Atatürk’ün emri ile Romanya’nın Köseabdi bölgesinden Türkiyeye göç eden 100 hanelik göçmen grubu yerleştirilir. Bu kişiler gelirken beraberlerinde Lale soğanlarını da getirirler. Bu tarihten itibaren de Lale bu yörenin simgesi haline gelir. Bu kültür bitkisi için ilk kez 1971 yılında bir festival düzenlendi ve bu festival daha sonraki yıllarda da devam ederek gelenekselleşti. Lale bitkisi Nisan ayında çiçek açar, ancak hava muhalefeti nedeniyle Lale Festivali Haziran ayı içinde yapılmaktadır. the symbol of the territory since then. The first festival for this cultivated plant was organized in 1971 and it became traditional as it continued to be organized in following years. Tulips blossom in April; however, the tulip festival is organized 153 İLÇELER / TOWN ŞEREFLİKOÇHİSAR M .Ö. 1400 ile 1300 yılları arasında kurulmuş bir yerleşim merkezidir. Selçuklu İmparatorluğu’nun son zamanlan ile Osmanlı Beyliği’nin ilk zamanlarında adı Koçhisar idi. Selçuklu imparatorluğu döneminde ilçede yer alem tepenin etrafında bir kale ve yüksekteki tepede de ikinci bir kale daha bulunmaktaydı. Hisar kelimesini “kale”, koç kelimesini de “çift” anlamında kullanan Türkler, bu iki kelimeyi bir- leştirmişler ve kente “çift kaleli şehir “ anlamına gelen Koçhisar adını vermişlerdir. Bugünkü Koçhisar ilçesi, Fatih Sultan Mehmet zamanında Konya ilinin Aksaray sancağına bağlıydı. Daha sonra kurulan Esb-Kesan (Kulu) ilçesine bağlı bir belde oldu. Kısa bir süre Konya ilinin Cihanbeyli ilçesine bağlı kalan Koçhisar, 1891 yılında ilçe haline gelerek Konya iline, 1933 yılında da Ankara iline bağlanmıştır. Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü ilçe sınırlan içinde yer alır. İlçenin kuzey yönünde yer alan Hirfanlı Baraj gölünden sulama yapılmakta ve balık üretilmektedir. Tuz Gölü, Kurşunlu Camii, Koçhisar Kalesi ve Parlasan Kalesi ilçenin tarihi ve turistik zenginliklerini oluşturur. I city with two castles. The current Koçhisar district was a part of Aksaray district of Konya province during Fatih Sultan Mehmet era. It then became a town of Esb-Kesan (Kulu) district. Koçhisar was a part of Cihanbeyli district of Konya for a short while; then it became a district of Konya in 1891 and finally a district of Ankara in 1933. Tuz Gölü (Salt Lake), the second largest lake of Turkey, is within the borders of the district. Hirfanlı Dam Lake, which is on the northern side of the district, is used for watering and fish farming. Salt Lake, Kurşunlu Mosque, Koçhisar Castle, and Parlasan Castle composes the historical and touristic assets of the district. t is a settlement center established between 1400 B.C. and 1300 B.C. It was named as Koçhisar in the last periods of Seljuk Empire and early periods of Ottoman Principality. There was a castle around Alem Hill and there was a second castle on the higher hill during Seljuk Empire. Turks combined the words hisar (castle) and and koç (couple) and named the city as Koçhisar, which means the 154 İLÇELER / TOWN YENİMAHALLE’DE YEŞİL DÖNÜŞÜM Green Transition in Yenimahalle Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Yenimahalle’de üç yıldır sürdürdüğü yeşil alan ve park çalışmaları ile ilçenin çehresini değiştiriyor. İlçenin dört bir yanını yeşil örtüyle kaplamak için çalışan belediye ekipleri ilçede bulunan 381 park sayısını 2012 yılı içinde 25 yeni park daha ekleyerek 400’ün üzerine çıkarmayı hedefliyor. Parklarda patlama Yenimahalle’de kamusal alanlar hızla yeşillendirilirken; yeni yapılan parklar ile bölgenin sosyal çehresi de değiştiriliyor. Parklar sayesinde Yenimahallelilerin dinlenme ve yeşil alan ihtiyacı karşılanmasının yanı sıra parklara konulan yürüyüş yolları, modern spor aletleri, kafeteryalar ile sosyal hayata canlılık getiriliyor. Her fırsatta kamusal alanların yeşillendirme Yenimahalle mayor Fethi Yaşar changes the appearance of the district through the greenery and parks workout maintained for three years. The municipality teams work heartily to cover all over the district with greeneries; and planning to increase the number of parks from 381 to over 400 by adding 25 new parks. Massive increase in number of parks Social appearance of the territory changes equipments, and cafes. Yaşar, who also organizes tree planting festivasl, mentioned that they will continue greenery workouts at every turn and added “We are bringing new parks into service one by one that provides an aesthetic view to Yenimahalle. We brought 65 parks into service since we took over the duty. Residents of Yenimahalle are deserves the best.” The parks are under control while public sphere is being greened in Yenimahalle. The parks not only satisfy the need of inhabitants of Yenimahalle for resting and greenery but also rallies social life via the walking trails in parks, up to date sports The municipality teams control both the new and the old parks and decorate the parks with flowers they raise in their own plant houses. The teams not only repair and decorate the parks but also furnish the playground floors 155 İLÇELER / TOWN çalışmalarına devam edeceklerini ifade eden ve ağaç dikme şenlikleri düzenleyen Yaşar, “Yürüyüş yolları, spor aletleri ve kamelyalar ile Yenimahalle’ye estetik kazandıran parklarımızı bir bir hizmete açıyoruz. Görevi devir aldığımız günden bugüne kadar 65 parkı hizmete soktuk. Yenimahalleliler her şeyin en iyisine layık ” dedi. Parklar kontrol altında Yeni açılan parkların yanı sıra eski parkları da gözetim altında tutan belediye ekipleri, kendi seralarında üretilen çiçekler ile donatıyor. Parkların tamir , onarım ve çiçeklendirme çalışmalarını sürdüren ekipler, çocukların oyun alanlarını da güvenlik açısından kauçuk zemin döşüyor. Belediye’nin bir çok eski ve yeni yapılan parklarında kullandığı kauçuk malzeme, boş zamanlarında parkları dolduran miniklerin ailelerine rahat bir nefes aldırıyor. Havaların ısınmasıyla birlikte parklara hücum eden minikler güven içinde hoşça vakit geçirebiliyorlar. İlçe genelinde 121 parkta kullanılan toplam 22 bin 500 metre kare kauçuk zemin, kalıcı ve darbe emici olması gibi özellikleriyle tercih ediliyor. Kauçuk zemin kaplamaları, yoğun kullanım alanlarında kullanıma dayanıklı şekilde tasarlanıyor. Hava koşullarına dayanıklı, su sızdırmaz ve aşınmaya karşı dayanıklı zemin- lerin yenilenme gereksinimi de bulunmuyor. Yakacık is broadening kids, from walking trails to sports equipments, from football grounds to tennis and volleyball courts, from small mosque to parking lots. Second step workouts are maintained so that Yakacık excursion area can satisfy the heavy demand of citizens. Şehrin göbeğinde piknik keyfi Uzun kış ayları boyunca evlerine kapanan Yenimahalleliler, havaların ısınması ile birlikte soluğu Yakacık’ta alıyor.Yenimahallelilerin şehir merkezine yakın olmasına rağmen doğanın tüm güzelliklerini yaşayabilmeleri nedeniyle gözde mesire alanı olan Yakacık, hafta sonları piknikçilerle dolup taşıyor. Aileler mangal keyfi yaparken, çocuklar da kendileri için ayrılmış oyun alanlarında doyasıya eğlenerek güzel havanın tadını çıkarıyorlar. with rubber for kids’ security. The rubber is used in many old and new parks constructed by the municipality and lets families to be in relief as their children play in the parks throughout their spare time. Kids can play around safely as the temperature rises and they fill the parks. Rubber floor, a total of 22,500 square meters on 121 parks in the district, is preferred since it is durable and impact absorber. Rubber floor coverings are designed to be durable on surfaces of mass use. The floors do not need renovation thanks to being resistant to adverse weather conditions, water, and abrasion. Picnic pleasure in the middle of the city Residents of Yenimahalle get Yakacık in no time flat as the temperature rises, after long winters they spend at home. Yakacık is a popular excursion area filled with people having picnic on weekends since it provides them to experience all beauties of nature albeit they live close to the city center. Families enjoy their barbecue while their children enjoy the nice weather by playing on playgrounds reserved for them. The excursion area, which serves every day but Mondays, is located on 176,000 square meters and every detail from benches with or without camellias to gigantic playgrounds for 156 İLÇELER / TOWN Yakacık genişliyor Kamelyalı ve kamelyasız oturum alanlarından çocuklar için dev oyun alanlarına, yürüyüş yollarından spor aletlerine, futbol sahalarından tenis ve voleybol sahalarına, mescitten otoparka kadar her ayrıntının düşünüldüğü, 176 bin metrekare alan üzerine kurulu mesire alanı, pazartesi hariç her gün hizmet veriyor. Yakacık Mesire Alanı’nın vatandaşlardan gelen Energy Park Yenimahalle municipality adds parks with themes to its workouts on parks. Students enjoy both recreating and learning simultaneously in the Techno park in Çayyolu. yoğun talebi karşılaması amacıyla genişletilmesi amacıyla ikinci etap çalışmaları hızla sürüyor. Enerji Parkı Yenimahalle Belediyesi park atağına temalı parkları da ekliyor. Çayyolu’nda kurulan Teknopark’ta öğrenciler hem eğlencenin hem de öğrenmenin keyfini doyasıya yaşıyorlar. There is a planetarium, two wind tribunes, a solar thermal plant, a hydroelectric plant, samples of renewable energy sources such as biogas and biodiesel; and also a fitness area that produces energy, solar lightening pillars, and lone working areas Enerji üretim tesisleri, üniversitelerin teknolojik gelişmeler ile ilgili örnek çalışmalarının sergilendiği 12 bin 520 metre kare yeşil alan üzerine kurulu Teknopark’ta bir planetaryum, iki rüzgar tribünü, solar termik santrali, hidroelektrik santrali, biyogaz ve biyodizel tesisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının örneklerinin yanı sıra enerji üreten fitness alanı, solar aydınlatma direkleri ve serbest çalışma alanları da bulunuyor. in the Techno park which is located on a 12,500 square meters area that samples of technological developments are exhibited by the universities. YENİMAHALLE’NİN KÖYLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR Yenimahalle Villages Are Revealed Ankara’nın birkaç kilometre yakınında olmasına rağmen harap vaziyette olan ve doğru dürüst hizmet almamış 150 yıllık köylerin bulunduğu Yenimahalle’de köyler yeniden hayata döndürülüyor. Yenimahalle Belediyesi, yıllardır atıl vaziyette kalan ve mahalle statüsüne geçen köylerin altyapılarından, yeşil alanlarına köy konaklarından meydanlarına kadar yaptığı düzenlemelerle köyleri yeniden çekim alanı haline getiriyor. Köy konağı bulunmayan Memlük, Karacakaya, Aşağı Yurtçu ve Yukarı Yurtçu köylerin yeni köy konakları yapan Yenimahalle Belediyesi, eskimiş köy konaklarının ise tadilatlarını yapıyor. Köy yollarını yeniden düzenleyen ve ihtiyaç görülen yerleri asfaltlayan belediye, çiftçilik yapmak istelen köylülere ise meyve fidanları dağıtıyor. Köylerin yıllarca hizmet alamamaktan dolayı kaderine terk edilmiş olduğunun altını çizen Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Köy konakları köylülerimizin bir arada sosyalleştikleri, gelenek ve göreneklerini yaşattıkları yerlerdir. Köylülerimiz düğünlerini cenazelerini yapacakları, bir arada toplanabilecekleri yerlerine kavuştular” dedi. Although being a few kilometers away from Ankara, Yenimahalle villages were decayed and lacked proper ministration; and now these 150 years old villages are revived. Yenimahalle municipality makes the villages attraction areas again by reorganizing infrastructure, greeneries, townhouses, and squares of the stagnant villages which are converted to neighborhoods. Yenimahalle municipality repaired old townhouses and built new townhouses to Memlük, Karacakaya, Aşağı Yurtçu, and Yukarı Yurtçu villages which did not have townhouses previously. The municipality repairs the roads and asphalts necessary places, and also delivers seeds for villagers willing to farm. Yenimahalle mayor Fethi Yaşar emphasizes that the villages were abandoned to their own fate for not being properly ministered, and said “Townhouses are places that our villagers socialize, and revive customs and traditions together. Our villagers obtained places to gather, to organize their weddings and funerals.” 157 İLÇELER / TOWN SANAT VE SANATÇININ GÖZDESİ NAZIM HİKMET Nazım Hikmet, The Dearest Of Art And Artists Yenimahalle Belediyesi’nin Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi Ankaralı sanatseverlerin buluşma noktası oldu. Birbirinden güzel sanatsal çalışmaları sanatseverlerle buluşturan merkez, muhteşem manzarası nezih, güvenli ve kaliteli hizmet anlayışıyla başkentlilerin gözdesi oldu. Nazım Hikmet Büyülüyor Hayatı ve şiirleri ile dünya çapında ünlü ozan Nazım Hikmet’in isminin verildiği dev tesis, Türkiye’nin en büyük sahnelerinden olan 1600 Yenimahalle Municipality Nazım Hikmet Congress and Arts Center became the meeting point of art-lovers in Ankara. The center brings adorable artistic productions together with inhabitants of Ankara; and it became popular with its spectacular view, and decent, secure, qualified serving. Nazım Hikmet enchants The center, which is named after Nazım Hikmet who is a world-wide known poet with his life and poems, is one of the largest stages kişi kapasiteli çok amaçlı salonu ile konser, panel, konferans ve gösteri etkinliklerinin merkezi oluyor. Konforlu oturma düzeni ve Ankara’nın en geniş sahnesi olma özelliğine sahip salon, profesyonel ışık ve ses sistemi ile dikkat çekiyor. Yıldız Kenter de Nazım Hikmet’te Türk Tiyatrosu’nun duayenlerinden Yıldız Kenter’in adını taşıyan tiyatro salonu ise isim in Turkey with a capacity of 1600 people, and is a place for concerts, panels, conferences, and exhibitions. It is the largest stage of Ankara and remarkable for its comfortable seats, and professional sound and lighting systems. Yıldız Kenter is in Nazım Hikmet The theatre hall bearing Yıldız Kenter’s name, one of the connoisseurs of Turkish theatre, is the meeting point of popular dramas and actors and actresses. The hall provides yapmış tiyatro oyunları ve oyuncularının buluşma noktası oldu. Birbirinden güzel oyunları Ankaralılara sunan 430 kişilik kapasitesi ve modern ambiyansı ile sanatseverlere büyülü bir dünyanın kapısını açıyor. Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi birbirinden değerli sanat eserlerinin boy gösterdiği gözalıcı Hikmet Çetinkaya ve Bedri Koraman Sergi salonları ise büyülü ambiyansları ile sanatseverlere yıldızlar altında muhteşem bir yolculuğa çıkarıyor. adorable plays for inhabitants of Ankara and enables a magical atmosphere for art-lovers with its up to date ambiance and capacity of 430 people. Hikmet Çetinkaya and Bedri Koraman exhibit halls in the Nazım Hikmet Congress and Arts Center provide art-lovers a magnificent journey under the stars with their magical ambiance. 160 RE HBE R / GUIDE A L I Ş V E Rİ Ş M E R K E ZLE R İ / MALLS A City Outlet AVM Ulusal ve uluslararası 141 değerli marka ile 2008 yılının nisan ayında İstanbul yolu üzerinde kapılarını ziyaretçilerine açan A City Outlet kolay ulaşım olanakları ve şehir merkezine olan yakınlığı ile bu gün bölgenin en önemli adreslerinden biri haline gelmiştir. Büyük mağazacılığın önemli isimlerinden Boyner Outlet, YKM Outlet ve Mudo Outlet’i ilk kez bu projede aynı çatı altında buluşturan A City bu markaların yanı sıra uluslararası markalar arasında yer alan Lacoste, Calvin Klein, Diesel, Swatch, Tommy Hilfiger, Marks & Spencer ve Levi’s markalarının outlet mağazalarını da bünyesinde bulundurmaktadır. Teknolojinin yakın takipçilerini de unutmayan A City Outlet de Ankara’nın en büyük Bimeks Tenoloji marketi de yer almaktadır. A City Outlet, which opened its doors with 141 national and international prestigious brands to visitors on the way to Istanbul in April of 2008, today has become one of the most important addresses of the region with its proximity to the city center and with its easy transportation facilities. A City Outlet brings not only the important figures of the great merchandising together under one roof like Boyner Outlet, YKM Outlet and Mudo Outlet for the first time but also the international brands as Lacoste, Calvin Klein, Diesel, Swatch, Tommy Hilfiger, Marks & Spencer and Levi’s brand outlet stores by this project. A City Outlet, not forgetting the close followers of technology, contains the biggest Bimeks Technology Market of Ankara in itself. A City Outlet içerisinde oluşturulan ve 01.Haziran.2012 de resmi olarak açılacak olan Mısır Çarşısı projesi ile de ilk kez bir alışveriş merkezi içerisinde modern ve tarihi alışveriş kültürü birleştirilmiş olacaktır. With the Egyptian Bazaar Project officially opened on 1st June 2012, A City Outlet combines the modern and historic shopping culture in a shopping center for the first time. Proje de baharatçılardan kumaşçılara, gümüşçülerden bakırcılara, kahvecilerden yöresel ürün pazarlarına kadar toplam 33 işletme yer alacaktır. By this project, totally 33 enterprises from spice-stores, silver-stores, coffee-stores to mercers, copper-stores and local product bazaars will have been located in A City Outlet. Tüm bu özellikleri ile şehrin en renkli adreslerinden biri olan A City Outlet Alışveriş Merkezi misafirlerinin konforu ve mutluluğu için her gün her gün aynı heyecan ile kapılarını açmaktadır. Dünya üzerinde ki organize alışveriş merkezi kültürünün doğuşunun simgelerinden sayılan Mısır Çarşısının renkli bir benzeri haziran ayının ilk günlerinde A City Outlet Alışveriş Merkezi içerisinde başkentliler ile buluşacak. Mimarisi ve renkli ürün çeşitliliği ile nostaljik bir kimliğe sahip olacak olan A City Mısır Çarşısında baharatçılardan kumaşçılara, gümüşçülerden bakırcılara, kahvecilerden yöresel ürün pazarlarına kadar toplam 33 işletme yer alacak. Fatih Sultan Mehmet Bul. No:244 İstanbul Yolu 5.km / ANKARA T :0.312 397 02 00 www. acityavm.com.tr • www.facebook.com/acityoutlet With all these features, being one of the most colorful address of the city, A City Outlet Mall opens its doors for the comfort and happiness of the guests with the same enthusiasm day in and day out. The colourful spitting image of Egyptian Bazaar, considered as the symbols of the emergence of mall culture in the world market, will meet with the guests in A City Outlet Mall in the early days of June. A City Outlet Egyptian Bazaar, containing totally 33 enterprises from spice-stores, silver-stores, coffee-stores to mercers, copper-stores and local product bazaars, will have a nostalgic identity with its architecture and its colourful product variety. RE HBE R / GUIDE A L I Ş V E Rİ Ş M E R K E ZLE R İ / MALLS Ankamall AVM Ankara’nın Alışveriş, Eğlence ve Moda Merkezi… Shopping, Fun and Entertainment Center of Ankara... Türkiye’nin Alışveriş Merkezi unvanıyla kapılarını ziyaretçilerine açan ANKAmall Alışveriş Merkezi, dünyanın seçkin markalarından oluşan 308 mağazası, ANKAmall Shopping Center, which opened its doors with the title “Türkiye’s Shopping Center” presents the most entertaining shopping with its wide branchmix of 308 stores, 107.000 m2 leasable area, 6000 vehicle capacity parking lot, cafes, restaurants, theatre, cinema hall and children’s playgrounds. yaklaşık 107.000 m2’lik kiralanabilir alanı, 6000 araçlık ücretsiz otoparkı, kafeleri, restoranları, tiyatrosu, sinema salonları ve çocuklar için oyun alanlarıyla alışverişin en keyiflisini sunuyor. Ankara’da alışverişe farklı bir tat getiren ANKAmall’da, Türkiye’nin ve dünyanın seçkin birçok markası ve Türkiye pazarına ilk defa ANKAmall’la giriş yapan ünlü markalar yer alıyor. 11.800 m2’lik mağazasıyla Koçtaş, 10.000 m2’lik mağazasıyla Tepe Home, 5M Migros, Mudo ve Boyner mağazalarının yanı sıra, elektronik, moda, aksesuar, restoran, kafe ve eğlence mağazalarıyla, Ankaralıları moda ve keyifli alışverişle buluşturuyor. Alışverişi bol çeşitle ve keyifle sunan ANKAmall, gerçekleştirdiği sosyal, kültürel, sanatsal, güncel ve eğlenceli etkinliklerle alışveriş merkezini bir yaşam ve etkinlik alanı olarak ziyaretçileriyle buluşturuyor. Yönetimini ve kiralamasını Ece Türkiye Proje Yönetimi A.Ş.’nin üstlendiği ANKAmall Alışveriş Merkezi, her gün 10:00 – 22:00 saatleri arasında alışverişi, çeşitle, keyifle ve yaşama dair güzel anlarla sunmaya devam ediyor. Alışveriş keyfinizi her yönüyle tamamlamak istiyorsanız, ANKAmall Alışveriş Merkezi sizi Akköprü’deki buluşuma noktasında bekliyor… 06330 Akköprü / ANKARA T: 0.312 541 12 12 • F: 0.312 541 12 09 www.ankamall.com.tr • info@ankamall.com.tr At ANKAmall, which introduced a different taste to shopping, most of the elite world brands and other famous brands that are new to the Turkish market can be found. Apart from Koçtaş with its 11.800m2 store, Tepe Home with a 10.000m2 store, a 5M Migros, Mudo and Boyner stores, ANKAmall brings people of Ankara together with fashion and entertaining shopping with its electronics, fashion, accessories, restaurant, cafe and entertainment stores. ANKAmall which presents a funny and diverse shopping, gets its visitors together with the shopping center as a life and activity area by performing social, cultural, artistic, contemporary activities. ANKAmall SC is managed by Ece Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. continues to present shopping with diversity, delight, beautiful moments of life everyday from 10:00 to 22:00. If you want to fulfill your shopping pleasure, ANKAmall Shopping Center is expecting you at its location at Akköprü... 161 162 RE HBE R / GUIDE A L I Ş V E Rİ Ş M E R K E ZLE R İ / MALLS Antares AVM Adını Samanyolu’nda yer alan güneşten 400 kat daha büyük ve 60 bin kat daha parlak olan bir yıldızdan alan Antares Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 82.750 metrekarelik kiralanabilir alanı ile Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezleri arasında yer alma özelliği taşıyor. İki yılda tamamlanan ve toplam 250 milyon dolara mal olan alışveriş merkezi, Mayıs 2008’de hizmete girdi. Konfor ve teknolojinin iç içe olduğu, geniş bir cadde ferahlığıyla tasarlanan alışveriş merkezinde, 16 metre genişliğindeki alışveriş koridorları üzerinde üç büyük atrium yer alıyor. Giyimden kozmetiğe, dekorasyondan elektroniğe toplam 200 mağazayı ve organize perakende sektörünün devlerini bünyesinde barındıran alışveriş merkezi bünyesinde, Real ve Praktiker’in Ankara’daki ikinci mağazaları 4.155 m2 satış alanı ile Electroworld ve 1.815 m2 satış alanı ile Teknosa, dünyanın en büyük hazır giyim mağaza zincirlerinden C&A da tüketicilerle buluşuyor. Alışveriş merkezinin Ankara manzaralı ve alışılmışın dışında birbirinden uzak masalarla donatılmış derin bir yüksekliğe sahip fast-food katı aynı anda 2.000 kişiye hizmet sunuyor. Çocuk oyun üniteleri, 310 koltuk kapasiteli Tiyatro Salonu da olan Antares Sanat Merkezi restoranı ile 4.245 metrekarelik alana kurulu Türkiye’nin en büyük bowling salonu olan Rolling Ball Bowling, Antares’e yaşam merkezi özelliğini kazandıran mekanlar arasında yer alıyor. Ayrıca 10 salonlu, 2.500 kişilik Cinemaximum Antares’in yaşam merkezi olma özelliğini tamamlıyor. Alışveriş merkezinin 5.000 araç kapasiteli otoparkı ise giriş ve çıkışlarda ziyaretçileri büyüklüğüne yaraşan bir konforla karşılıyor. Named after a star in the Milkway, which is 400 times bigger and 60 000 times brighter than the Sun, Antares Shopping and Recreational Centre with its 82 750 m² leasable space, is among the largest shopping centres in Turkey. The Shopping Centre was completed in two years, cost 250 million $ and opened in May 2008. The Shopping Center is where comfort and technology meet with a wide street design and 16 meters wide shopping streets which open to three atriums. There are 200 brands and some of the biggest retailers varying from fashion to cosmetics, design to electronics, present in the Shopping Centre. The second stores of Real and Praktiker in Ankara, Electroworld with 4 155 m² and Teknosa 1815 m² shops as well as one of the biggest clothing chains C&A meet with customers. The Food Court has a stunning Ankara view, high ceilings and spacious sitting areas, serves as many as 2 000 customers at any given time. With its restaurant, 4 245 m² Rolling Ball Bowling, which is the biggest bowling alley in Turkey, Antares Art Centre with its theater that seats 310, play areas for kids, are all among the recreational areas of Antares. There are also 10 cinema screens with a total capacity of 2 500 people in Cinemaximum. The Shopping Centre has a large and comfortable parking space for 5 000 cars. The Residential Area and Business Tower which hosts to Eti Maden Isletmeleri are other features of the recreational areas of Antares. Yaşam kompleksinin içerisinde yer alan Konut Projesi ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün hizmetlerine başladığı Antares İş Kulesi yaşam merkezi özelliklerini tamamlayan unsurlardır. Antares Alışveriş ve Yaşam Merkezi Halil Sezai Erkut Cad. Afra Sok. No:1/A Ayvalı - Etlik / ANKARA T: 0.312 321 06 00 • F: 0.312 322 8424 www.antaresavm.com.tr • info@antaresavm.com.tr RE HBE R / GUIDE A L I Ş V E Rİ Ş M E R K E ZLE R İ / MALLS Armada Alışveriş ve İş Merkezi Değişimin Öncüsü, 10. Yılını Kutlayan Bir Dünya: Armada Alışveriş ve İş Merkezi Armada AVM, hem mimari yapısının şıklığı hem de içinde barındırdığı mağaza karmasının özelliği ile Ankara’nın gözde merkezlerinden biri olma özelliğine sahip. Alışveriş Merkezi ve İş Merkezi olmak üzere iki ana bölümden oluşan Armada bu yıl, 10. yaşına yaraşır boyuttaki üçüncü kompleksinin açılışı için de gün sayıyor. 8 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında ilk kez gerçekleşecek olan Ankara Shopping Fest ‘12 etkinliği çerçevesinde gecenin geç saatlerine kadar açık olacak Armada AVM, özel yarışmalar, çekilişler ve onbinlerce sürpriz hediye dağıtımının yanı sıra pek çok konser ve gösteri organizasyonlarıyla da ziyaretçilerine festival havasını dolu dolu yaşatmayı planlıyor. Armada AVM’nin tam 3 adet BMW 116i kazanma şansı sunan kampanyası, festival süresince devam ediyor. Birinci çekiliş 1 Mayıs - 10 Haziran, ikinci çekiliş 11 Haziran – 10 Temmuz, üçüncü çekiliş ise 11 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Armada Card’ınızla yapacağınız 100 TL ve katları tutarındaki her alışveriş fişi/faturasına 1 adet çekiliş kuponu; hafta sonları ise her 100 TL alışverişe 2 çekiliş kuponu ile kazanma şansınızı ikiye katlayabilirsiniz. Armada Card ile gerek festival süresince gerekse festival dışında gerçekleşecek özel kampanyalara katılım, indirimleri yakalama ve puan biriktirme şansı sunuluyor. Ankara Shopping Fest ‘12 boyunca sürecek bu avantajlı ve eğlenceli dünyaya dahil olmak için Armada’yı ziyaret etmeniz yeterli. Rakamlarla Armada: 31.500 m2 Alan, 165 Mağaza, 11 Sinema Salonu, 2200 Araçlık Otopark Eskişehir Yolu No:6 06520 Söğütözü / ANKARA T: 0.312 219 13 19 • F: 0.312 219 13 30 www.armadaavm.com.tr • info@armadaavm.com Initiator of change, a world celebrating ıts 10th anniversary: armada shopping and business center. Armada Shopping Center is among the most popular places of Ankara thanks to its stylish architecture and peculiarity of store complex in it. Armada is composed of two main parts as Shopping Center and Business Center; and also awaiting to open its third extensive complex befitting its 10th anniversary this year. Armada Shopping Center will be open till late hours of night during Ankara Shopping Fest ’12 that will be organized for the first time between 8 June and 1 July; and planning to make its visitors feel the festival atmosphere with special competitions, sweepstakes, and tens of thousands of gift giveaways along with many concerts and shows. Armada Shopping Center’s special offer to win three BMW 116s will continue during the festival. The first sweepstake will be held between 1 May and 10 June; the second will be held between 11 June and 10 July, and the third will be held between 11 July and 31 August. You can get one sweepstake coupon for each shopping amounting 100 liras and multiplies done with your Armada Card; and you can double up your chance by getting two coupons for 100 liras of shopping on weekends. Armada Card lets you to attend special campaigns, to catch discounts, and to earn shopping points during and after the festival. All you have to do is visit Armada to be a part of this advantageous and entertaining world during Ankara Shopping Fest ’12. Armada with Numbers: 31,500 square meters area, 165 stores, 11 cinema halls, Parking lots for 2200 cars 163 164 RE HBE R / GUIDE A L I Ş V E Rİ Ş M E R K E ZLE R İ / MALLS Panora AVM Hayata Dair Her Şey Panora’da Adımınızı attığınızda 350 bin mozaikten oluşan Piri Reis haritası ile karşılaşıyorsunuz.1. katta dev akvaryumlar okyanus canlıları ile sualtı hayatını tanıtıyor. Dart , bowling, bilardo ve oyun alanları ile Joyland doyasıya eğlence sunuyor. Mars Athletic Club dünya standartlarında en yeni uygulamaları Ankaralı sporseverlerle buluşturuyor. Ankaralıların ilk kez Real D 3D deneyimini yaşadıkları Cinemaximum sineması sizleri bekliyor.Cam kubbesi ve saydam yüzeyi ile gün ışığında alışveriş yapabileceğiniz Panora’da 180 mağaza bulunuyor.Bünyesinde bulunan Çocuk ve Dekorasyon Sokaklarının yanı sıra Burberry, Raph Lauren, Damas, Hugo Boss, Emporio Armani gibi Ankaralılarla ilk kez tanışan markalar ,Luxurious bölümünde alışverişi daha keyifli bir hala getiriyor.Pratik yemek alternatiflerinin yanı sıra ,alışveriş merkezinden bağımsız saatlerde hizmet veren Panora Teras sizi dünya lezzetleriyle tanıştırıyor.Panora Park ise sürpriz açık hava etkinliklerinin yanı sıra ,dinlenmek,spor yapmak,isteyenlere de huzurlu bir ortam sunuyor.İşte bu yüzden ,Hayata dair Her Şey Panora’da… Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran / ANKARA Tel / Phone: 0312 490 42 50 Everythıng About Lıfe is at Panora When you step in, you come across Piri Reis map consisting of 350 thousand mosaic.Giant aquariums at the first floor are introducing ocean bioat and underwater life.Joyland with dart,bowling and billard and playfield is offering repletion .Mars Athletic Club is bringing world-standard best practices with Ankara sport fans. Cinemaximum movie theatre is waiting for you to live first time Real D 3D experience .There are 180 shops in Panora where you can go shopping under daylight with its glass dome and transparent surface.In additon to Children and Decoration Street within , brands first time meeting with Ankara such as Burberry ,Ralph Lauren,Damas,Hugo Boss,Emporio Armani situated in Luxurious section are making shopping more fun.Along with the practical food alternatives, Panora Terrace giving service in times independent from shopping mall is introducing the world dishes to you.Panora Park is offering a calm environment those who want to rest and sports as well as its suprising outdoor activities.Just because of these ,Everything about Life is at Panora. RE HBE R / GUIDE 165 K A F E & B A R / CA FE & PUB Becahouse Cafe des Cafes Becahouse bir arada kullanılan canlı renkleri, rahat, sıcak, şık ortamı ile haftanın yedi günü 09:30–01:00 saatleri arasında hizmet veriyor, günlük taze malzemelerden hazırlanan mönüsü, farklı damak zevklerine hitap ediyor ve uğrayanları müdavim haline getiren mekân misafirlerine keyifli anlar yaşatıyor. Tunalı Hilmi Caddesi’nde 1995 yılında kurulan Cafe Des Cafes; kafelerin kafesi anlamına gelir. Rahatlığın ve sıcaklığın ön planda olduğu bu kafede, kaliteli ve lezzetli yemekler sunulmaktadır. Günün her saatinde masasına oturmuş gazetesini, kitabını okuyan, arkadaşlarıyla sohbet eden çeşitli ülkelerden insanlar görürsünüz. Cheese cake, sıcak şarap ve kahveleriyle ünlü bu mekan, açıldığı günden bu yana müşteri profilini aynı kalitede korumayı bilmiştir. Genç ve güleryüzlü kadrosu ve müdavimleriyle büyük bir ailedir CAFE DES CAFES. Becahouse, with a combination of vibrant colors, comfortable, warm, elegant ambiance, is open from 09:30 to 01:00 hour for seven days a week; the daily menu of freshly prepared ingredients appeals to different tastes and the place, which turns those who drop by into frequents, offers fun times to its guests. Becahouse Bestekar / Bestekar Sok. 86/A Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 427 08 70 Becahouse Filistin / Filistin Cad.2/B Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 468 54 94 • www.becahose.com.tr Cafe Des Cafes, opened in 1995 on Tunalı Hilmi street, Ankara’s busiest street and the city’s heart, is one of Ankara’s first cafes. Cafe Des Cafes means cafe of all cafes. The cafe, where comfort and warmth are given priority, offers quality and tasty food. Any time of day you can see people from various countries sitting at a table, reading a newspaper or a book, or chatting with friends. The location, famous for its cheesecake, hot wine and coffees, has maintained the same quality customer profile throughout the years. With its young and friendly staff and its regular customers, CAFE DES CAFES is a big family. Tunalı Hilmi Caddesi 83/A Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 426 55 11 Cafemiz Hayal Kahvesi Arjantin Caddesi No: 19 Gaziosmanpaşa / ANKARA T: 0.312 467 79 21 www.cafemiz.com.tr Tepe Prime Eskişehir Devlet Yolu No: 266 ANKARA T: 0 312 284 29 25 166 RE HBE R / GUIDE K A F E & B A R / CAFE & PUB Murphy’s 13 yılında, Ankara’nın tek 5 yıldızlı dans barı, yeni dekor ve yeni programları ile “Her Gece Başka bir eğlence” anlayışı ile haftanın 6 günü ( Pazartesi hariç) coşkulu gecelerine devam ediyor.Ünlü Dj, Dansçı ve Şarkıcıları ağırlıyor. Latin, Hip Hop, Karaoke, Ege Dansları, Club Geceleri , 80ler Parti ile geniş bir yelpaze sunan mekanda, ayrıca çok eğlenceli şirket ve üniversite partileri, bekarlığa veda, kına gecesi ve doğumgünü kutlamaları da gerçekleştiriliyor.Lezzetli içecekleri, atıştırmalık yiyecekleri menüde yer alıyor. Hergün 21.30’a kadar Happy hour, geceler içinde de içeceklerde süreli indimler uygulanıyor. Ankarada kaliteli eğlence, servis, nezih bir ortam için doğru adres Murphy’s@Ankara HiltonSA. İstanbul seyahatlarınızda da sizleri Kalamış Murphy’se davet ederiz. The only Five Star Dance Bar in Ankara, on its 13’th year,continues to serve clients, with a new decor and new programs. With a motto of “A different taste each night” Murphy’s organises R&B,,Latin, Karaoke,Agean Nights, 80’s and Club Parties 6 nights a week. (Except Mondays)Murphy’s hosts the best Dj, Singers and Dancers in Turkey as well as from abroad.We also cater for weedings, company parties and birthdays.Happy hour prices everyday until 9.30 p.m. and reduced prices for certain drinks are applied. For a pleasent atmosphere and entertainment, good service and drinks, tasty snacks, Murphy’s is the best place to visit in Ankara’s central business district. Murphy’s@Ankara HiltonSA. Please be our guests if you also visit Istanbul, at Kalamis Murphy’s Tahran Cad. No: 12 (Ankara HiltonSA Otel içi) Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 466 00 54 www.murphysdancebar.com Pool Pub Ankara’nın en seçkin caddelerinden Uğur Mumcu Caddesi üzerinde yer alan “Pool Pub”, adını bir Ankara markası haline getiren Adnan Edebali’nin yarattığı yeni konsepti ile büyük ilgi görüyor. Keyifli dekorasyonunun ve aydınlatmasının yanı sıra dünya mutfağının en lezzetli yemeklerini tadabileceğiniz bir lezzet cümbüşü Pool Pub’ta sizleri bekliyor. “Pool Pub”ın barının çok geniş içki spektrumundan bir içki ile günün bütün sıkıntı ve yorgunluğundan uzaklaşacaksınız. Bu arada bütün bunlara karşın “Pool Pub”da son derece makul bir hesapla karşılaşıyorsunuz. Gerçekten denemeye ve tatmaya değer. “Pool Pub”, located in Uğur Mumcu Avenue which is one of the most elite avenues of Ankara, attracts an enormous attention in its new concept created by Adnan Edebali, who had made the name “Pool Pub” the leading brand of Ankara. Besides its pleasant decoration and lighting, a taste festival is waiting for you in Pool Pub that you may taste the most delicious meals of the world cuisine. You will be apart from entire stress and tiredness of the day by a drink from the wide range drink spectrum of the “Pool Pub” bar. By the way, you will pay an extremely acceptable bill in consideration of all these opportunities. Really it deserves to try and taste. Uğur Mumcu Cad. No: 82/A Gaziosmanpaşa / ANKARA T: 0.312 437 13 32 www.poolpub.com RE HBE R / GUIDE 167 R E S T ORA N / R E STAUR ANT Apinya Thai & Sushi Restaurant Dünyanın en meşhur mutfaklarından olan Tayland Mutfağı’nın sunulduğu restoran Ankara’daki ilk ve tek Tayland Restoranı olup aşçıların tamamı Taylandlı’dır. Tayland Yemekleri’nin yanı sıra taze sushilerin yer aldığı Japon Yemekleri de beğeni sahiplerine sunulmaktadır. Otantik yemeklerin sunulduğu restoran modern Tayland tarzı atmosferi ve dekorasyonu ile dikkati çekmekte olup yabancılar arasında oldukça popülerdir. Restoran konum itibariyle Hilton ve Sheraton gibi oteller bölgesine de çok yakındır. Restoranda pek çok çeşidi bir arada, daha hesaplı olarak yeme imkanı sağlayan “set menü” öğlen saatlerinde 12:00-15:00 arası verilmektedir. Having the Thai Cuisine among the world’s most famous cuisines, the restaurant is the first and only Thai Restaurant in Ankara and all cooks are from Thailand. Fresh sushi and Japanese dishes as well as Thai Foods are offered to those who can appreciate the taste. The restaurant, where authentic foods are served, is attracting attention through its Thailand style atmosphere and decoration and quite popular among foreigners. The restaurant is located quite close to hotels regions such as Hilton and Sheraton hotels. The “set menu” providing to eat many varieties and more economically is served during lunchtime at 12:00 - 15:00 hours. Attar Sokak 1-A Gaziosmanpaşa / ANKARA T: 0.312 426 94 00 Bay Nihat Bay Nihat, 1978 yılından bu güne Ayvalık Cunda Adası’nda lezzet severlere birbirinden değişik tatlar sunarak, hayatlarına lezzet katıyor. Kısacası Bay Nihat; bir restoranın ötesinde, her zaman güler yüzlü, misafirperver bir ev sahibi. Ahmet Nihat Bekit’in 34 yıl önce başlattığı bu serüven Ankara’da tüm lezzetiyle devam ediyor. Her ne kadar hemen üzerinizde Cunda Adası’ndaki gibi bir mehtap, yanı başınızda masmavi bir deniz olmasa da, Bay Nihat Ankara’ya olan ilk ziyaretinizde, Cunda Adası’ndan tanıdık lezzetlerle karşılayacak sizleri. Cunda’nın mis kokulu imbatını yüzünüzde hissederek, denize sıfır bir yemek içinse tek yapmanız gereken, Bay Nihat’ı Cunda Adası’nda ziyaret etmek. 2005 yılında kurulan Bay Nihat Otel, adanın kalbinde sizleri bekliyor olacak. Bay Nihat is a welcoming house keeper rather than being a restaurant presenting and adding different varieties of tastes since 1978, the date it was founded, to the passionate flavor lovers in Ayvalık Cunda Island. This adventure started by Ahmet Nihat Bekit 34 years ago, is still going on in Ankara with its all taste. Though you cannot find a moonlight right over you, and a deep blue sea by you, Bay Nihat will meet you in your first visit to Ankara with familiar tastes from Cunda Island. And, all you have to do for feeling the nice smelling wind from the sea on your face while dining by the sea is just paying a visit to Bay Nihat in Cunda Island. Bay Nihat Hotel, founded in 2005, will be waiting for you in the heart of the island. Filistin Sokak No: 28 G.O.P / ANKARA T: 0312 427 63 63 www.baynihat.com.tr • www.cundaadasi.com 168 RE HBE R / GUIDE R E S T ORA N / R ESTAUR ANT Çadır Kebap BAŞKENT’te Adana mutfağının vazgeçilmez adresi olan Çadır Kebap Çayyolu’ndaki yeni adresinde değişmeyen kalite anlayışıyla hizmet vermeye devam ediyor. “BİR ANKARA KLASİĞİ olan Çadır Kebap’ın Sahibi Tufan Köksal, “Yeni büyük ve geniş mekanımızda değişik konsept ve eşsiz lezzetlerimizle Ankaralıların hizmetindeyiz” dedi. Başka bir yerde şubeleri olmadığını vurgulayan Köksal, Çadır Kebap’ın hikâyesini şöyle anlattı: TIR’da başladı “Adanalı birisi olarak iyi bir Adana kebabının eksikliğini gördüm ve kebabı orjinal ortamda Ankaralılarla buluşturmayı hedefledim. 2002 yılında Bir TIR satın alarak tüm donanımıyla Ankara’ya getirdim. Halk Bankası Genel Müdürlüğü yanında bulunan arsayı kiralayıp, park ettim. TIR’ın yanına Aydın’dan getirttiğim kıl çadırı kurdum. Çadırın içine odunların yandığı doğal şömine ve tropikal balıkların yüzdüğü akvaryum masalar koyarak Adana’dan gelen ustalarla hizmete başladım. Altı yıl burada hizmet verdikten sonra mevcut yerden yol geçeceği için 2008 yılında Eskişehir Yolu üzerinde yeni bir mekân kurdum. Şubemiz yok 2011 yılında Eskişehir Yolu’ndaki mekanı devrederek Çadır’ı ODTÜ Teknokent’e taşıdık. Müşterilerin giriş çıkışında sorun yaşanınca Çayyolu’na geldik. Yeni mekanımız 450 kişilik. Beş katlı bir mekana sahibiz. 54 personelimizle hizmet vermeye çalışıyoruz. Çocuk oyun alanı ve her katta maç yayınlarının olduğu 3 dev geniş projeksiyonlar bulunuyor. Çadır Kebap’ın tek yeri Çayyolu’nda. Adanalı ustalarımızdan oluşan profesyonel kadromuzla tüm müşterilerimizi Çayyolu’na bekliyoruz.” Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Alacaatlı Caddesi 2846. Sokak No:51/1 Çayyolu / ANKARA T: 0312 241 12 21 Çadır Kebap, the unalterable address for Adana cuisine in the capital city, continues to serve with its unchanging quality in its new location in Çayyolu. Çadır Kebap, which is a classic of Ankara, is in service of inhabitants of Ankara with its new and capacious place, different concept, and unique tastes. Tufan Köksal, owner of Çadır Kebap, said “We are in service of inhabitants of Ankara a different concept and unique tastes our new large and capacious place.” Köksal emphasized that they have no other franchisees and told the story of Çadır Kebap. It started in a lorry As a person from Adana, I have seen the lack of fine Adana kebap and intended to bring kebap together with inhabitants of Ankara in its original environment. I bought a lorry in 2002 and brought it to Ankara as fully equipped. I have rented the land next to the General Directorate of Halk Bankası and parked the lorry there. I have pitched the haircloth tent by the lorry. I set a natural fireplace and aquarium tables, in which tropical fishes were living, in the tent and started serving with skilled cooks from Adana. I have served there for six years and then established a new place on the Eskişehir route since a road was planned to pass through the old place. We have no franchisees We transferred the place on the Eskişehir route in and moved Çadır to METU Technopolis in 2011. We established our new place in Çayyolu as our customers had problems in entrance there. Our new place has a capacity of 450 customers. It is a five floor building. We are serving with 54 staff members. There is a playground for kids and there are three projectors enabling broadcasting of matches in every floor. The only place of Çadır Kebap is in Çayyolu. We, with our professional staff composed of skilled cooks from Adana, are waiting all our customers to Çayyolu. RE HBE R / GUIDE 169 R E S T ORA N / R E STAUR ANT Firenze Gerçek İtalyan pizzaları, el yapımı taze makarnaları ve birbirinden lezzetli tatlıların tadını, ister Firenze’nin sıcacık atmosferinde ister orman ve çam kokuları eşliğinde Firenze Teras’ta ya da Ankara’nın en özel bahçelerinden olan Firenze Bahçe’de keyfini çıkarabilirsiniz. Siz Firenze keyfini sürerken, çocuklarınız onlara özel menülerimizin tadını açık veya kapalı oyun alanlarında ya da masanızda çizgi filmler ve masa oyunları eşliğinde sürüyor olacaklar. Hafta sonu şehrin en zengin açık büfesi eşliğinde brunch keyfini de ayrıca tavsiye ediyoruz. Unutmadan Firenze lezzetlerini evinizde de yaşayabilirsiniz. You might enjoy genuine Italian pizzas, handmade fresh pasta, and deserts one more delicious than other in Firenze’s warm atmosphere, in Firenze Terrace smelling forest and pines, or in one of the most special gardens of Ankara, Firenze Garden, as you wish. Your children will enjoy their special menus either in open and closed playgrounds or at your table with cartoons and board games while you will be enjoying Firenze. We also recommend brunch pleasure on weekends with the most prosperous banquet service of the city. One final word, you may also enjoy Firenze’s flavor at your home. Park Oran Sitesi Oran / ANKARA T: 0.312 490 36 36 www.firenzeristorante.com.tr Kalbur Kalinos Oran Şehri Çarşı Merkezi C-3 Blok ORAN / ANKARA T: 0.312 490 50 01 • F: 0.312 490 50 05 www.kalbur.com.tr Hilal Mahallesi Rabindranath Tagore Caddesi (4.Cadde) No:62 Yıldız / ANKARA T: 0.312 441 18 20 - 0.312 441 18 60 • F: 0.312 441 18 34 www.kalinosrestaurant.com 170 RE HBE R / GUIDE R E S T ORA N / R ESTAUR ANT Kolyoz Kolyoz Balık Restaurant, şık dekoru ve lezzetli balıklarıyla Ankaralılara hoş saatler geçirebilecekleri bir mekan sunuyor. Mekanın bahçesi ve cam bölmeli kış bahçesi kapalı mekanları sevmeyenler için ideal. Kolyozun üst katları özel yemekler ve toplantılar için tasarlanmış, mekanda 3 adet VIP toplantı salonu yer alıyor. Salonlardan bir tanesi 30 kişilik, istenildiğinde bölünerek 2 farklı 15 kişilik gruba hizmet verebiliyor, bir diğer salon ise rahatlıkla 17 kişiye hizmet veriyor. Odalarda sunum yapmak için her türlü teknik donanım, müzik, ses ve havalandırma sistemi mevcuttur. Oldukça geniş bir alana yayılan restaurant aynı anda 200 kişiye hizmet verebilmektedir. Yaz aylarında kış bahçeleri sezona uyarlanıp açık bahçe haline gelmekte normal bahçeleriyle birlikte açık havada sigara içenler içinde avantajlı bir hal almaktadır. Kolyoz Balık Restaurant özellikle balık severlerin uğraması gereken adresler arasında. Zengin bir balık menüsüne sahip olan Kolyoz’da 30 çeşit meze yer alıyor. mekanda kesinlikle günlük taze balık satılıyor. Balıklar Türkiye’nin herbir yanından günlük olarak geliyor, bu taze balıklar tecrübeli aşçıların usta ellerinde ve deneyimli servis personelinin sunumlarıylada dikkat çekiyor, milföy hamurunda levrek dolma, tarama ve balıklı cızbız köfte, kolyoz dolma, avakadolu karides, çerkez balığı, karides köfte, kalkan tandır ve fırında sebzeli kalkan menüde en dikkati çeken lezzetler arasında (restaurantta Türkiye’de sadece burada yiyebileceğiniz Karides Adana ve levrekten yapılan Balık Ali Nazik mutlaka denenmelidir). Restaurantımızda otoparkımız mevcuttur. Ayrıca 5 adet vale ile müşteriler hiç bekletilmeden otopark hizmetleri almaktadırlar. Filistin Cad. Attar Sk. No:8 Gaziosmanpaşa / ANKARA T: 0312 468 45 11 www.kolyozbalik.com • rezervasyon@ kolyozbalik.com Kolyoz fish restaurant provides a place that inhabitants of Ankara can enjoy their time with a stylish decoration and delicious fishes. The garden and the winter garden with glass partition are optimal for ones who do not like enclosed spaces. Upstairs of Kolyoz is designed for meetings and special occasions and there are three VIP meeting rooms. One of the meeting rooms is for 30 people and can be divided into two and serve two groups of 15 people. Another room can serve 17 people. All sort of equipments for presentation are as well as music, sound, and ventilation systems available in the rooms. The restaurant is established on a wide area and can serve 200 people simultaneously. The winter gardens are adapted to the season in summers and become a benefit along with normal gardens for outdoor smokers. Kolyoz fish restaurant is a place to stop by, particularly by fish lovers. The restaurant has an affluent fish menu and there are 30 different types of appetizers. The fishes served in the restaurant are absolutely fresh. Fishes are obtained daily from every side of Turkey and those fresh fishes are remarkable for being cooked by experienced cooks and served by experienced staff. Stuffed perch in flaked pastry, mashed fish roe and grilled meatballs with fish, stuffed chub mackerel, shrimps with avocados, Circassian fish, shrimps meatballs, turbot tandouri, and turbot scallop with vegetables are among the most attractive dishes in the menu. Adana kebap with shrimps and Ali Nazik kebap with perches, which are the dishes you can have only in Kolyoz fish restaurant, should be tried here. We have parking lots in our restaurant and our customers are served immediately with five valets. RE HBE R / GUIDE 171 R E S T ORA N / R E STAUR ANT Peperoncino / Ristorante Italiano Peperoncino’nun özenle hazırlanmış İtalyan Gurme Mönüsü’nde neler yok ki? İsimleriyle bile sizi baştan çıkaracak başlangıçlar, deniz ürünleri, el yapımı İtalyan makarnaları ve enfes tatlılar… Konuklarına Ankara’nın en geniş şarap kavını sunan Peperoncino’da tadına bakacağınız her şey doğal. Makarnaların tümü el yapımı ve günlük üretiliyor. Yalnız menüde seçim yapmakta zorlanacağınızı şimdiden söyleyelim. Başlangıç olarak tranş parmesanla ve yeşilliklerle lezzeti artırılmış carpaccio veya peynir çeşitlerine İtalyan biber reçelinin eşlik ettiği muhteşem bir tabağı seçebilirsiniz. Ana yemekler ise iştah açıcı olduğu kadar çarpıcı da. Leziz İtalyan soslarının eşlik ettiği makarnalar, risottolar ve geleneksel bir tat olan pizzalar Peperoncino’da yaşayacağınız gerçek İtalyan deneyiminin olmazsa olmazı. Tatlı ise tam bir mutlu son niteliğinde. İtalyan usülü tiramisu ya da çikolatan bir kafesin içine gizlenerek sizi bekleyen fıstıklı parfeyi mutlaka denemelisiniz. Mekanın ambiyansı, dekorasyonu, müzikleri ise sizi İtalya’da bir restoran’da yemek yediğinizi hissettirecek kadar iddialı ve başarılı. Eğer sizde bu çarpıcı İtalyan ile tanışmak istiyorsanız, şehrin yeni ve leziz mekanı Peperoncino’nuyu mutlaka ziyaret edin. Bu lezzetleri tadan şanslı insanlardan değilseniz… Şansınızı yaratın… Pişman olmayacaksınız! Uğur Mumcu Caddesi No: 64 / B Gaziosmanpaşa / ANKARA T: 0.312 447 10 62 www.peperoncino.com.tr The elaborate Italian Gourmet menu of Peperoncino has a lot choices. Beginnings which will seduce you by even its names, seafood, handmade Italian pasta and delicious desserts... In Peperoncino, offering Ankara’s most extensive wine range, everything you will taste is natural. All pastas are handmade and produced daily. Let’s tell you in advance that you will have difficulty to make choice. As beginning, you can select capaccio flavored with tranche Parmesan and greens or a great dish with cheese types accompanied by Italian pepper jam. Main dishes are striking as well as appetizing. Pastas, accompanied by a delicious Italian sauces, risottos and traditional taste pizzas are sine qua non of true Italian experience you will have in Peperoncino. The sweet is an exact happy ending. You must try Italian tiramisu or pistachio parfait having chocolate hidden in a cage. The ambiance, decoration, music of the place is ambitious and successful to make you feel as if you are eating in a restaurant in Italy. If you want to meet with this stunning Italian, sure to visit the city’s new and delicious attraction, Peperoncino. If you are not among the lucky people tasting such delights... Create your chance... You will not regret it! https://www.facebook.com/PeperoncinoAnkara @peperoncinoAnk 172 RE HBE R / GUIDE R E S T ORA N / R ESTAUR ANT Quick China Bu yıl hizmette 15.yılına ulaşan Quick China’nın şu anda Ankara’da üç, İstanbul’da bir şubesi bulunuyor. Çok yakında ankara ve istanbulda 3 şube daha açacak olan Mekan, klasik Uzakdoğu restoranlarının aksine dekorasyonunda minimalist bir çizgiye sahip. Mönüsünde Çin, Japon ve Tayland olmak üzere üç farklı mutfağa ait, 200’den fazla çeşit yemek var. İçecek menüsü de yemek menüsü gibi çok zengin. Mekanda ördek sunumu ise fırın taşının üzerinde servis edildiği için ördeğiniz asla soğumuyor. Volkanik taş üzerinde servis edilen et ve somon ise inanılmaz lezzette. Kırık buzun üstünde sunulan sashimi ise mutlaka denemeniz gerekenlerden.. Müdavimleri arasında Ankara’daki tüm elçilik, ateşelik ve yabancı firma mensupları bulunuyor. Ankara’daki şubelerinde Pazartesi akşamları ve Hafta sonu sınırsız şarap ve meşrubatla 35 liraya açık büfe, hafta içi her gün 17.00’ye kadar 30 liraya sınırsız Çin yemeği ve suşi yiyebiliyorsunuz. Paket servisi de bulunan işletmede kişi başı ortalama fiyat 40 lira. Hafta içi 11.00-23.00, hafta sonu 11.00-23.00 arasında açık. 0 (312) 437 03 03. Reaching its 15th year in service this year, Quick China currently has three branches in Ankara and one branch in Istanbul. The place, opening 3 more branches in Ankara and Istanbul, has a minimalist line in its decoration unlike the classic Far-East restaurants. There are more than 200 kinds of meals in its menu in three different cuisines as China, Japan and Thailand. Beverage menu is also very rich as well as food menu. Since the duck delivery is served on the furnace stone, your duck never cools down. The meat and salmon served on volcanic stone have extraordinary taste. Sashimi served on broken ice is among must-tries. All members of embassies, consulates and foreign companies are among its frequent customers. You can have open buffet in Monday evenings and Weekends with unlimited vine and beverages and unlimited Chinese food and sushi for TL 30 up to 17:00 o’clock in every day during the week in Ankara branches. The average price is 40 TL per person in the restaurant which also has a takeaway service. It is open 11.00-23.00 during the week and 11.00-23.00 on weekends. 0 (312) 437 03 03. Park Caddesi No: 15/3 Çayyolu / ANKARA Uğur Mumcu’nun Sokağı No: 64/B G.O.P. / ANKARA 4. Cad. Bilkent Alışveriş Merkezi No: 3/37 Bilkent / ANKARA T: 0.312 241 14 14 T: 0.312 437 03 03 T: 0.312 266 00 30 www.quickchina.com.tr Rollhouse Ankara’nın gözde mekanlarından Rollhouse, zarafetin ve kalitenin buluştuğu tüm yemekli organizasyonlarınızda ve davetlerinizde sizler için bir yaşam mekanı olarak 13 yıldır varlığını sürdürüyor. Dünya mutfağından leziz yiyecek ve içecek çeşitleriyle hizmet veren restaurantta keyifli sohbetler ve müzik dinleme zevkinin yanısıra, bowling ve bilardo oyunlarını seyretme imkanı da bulabilirsiniz. Şık dekorasyonunun ve aydınlatmasının yanı sıra, salondan ayrı ses sistemi ile Rollhouse’da en lezzetli yemekleri tadabileceğiniz Vip Lounge’da 100 kişi yemekli veya 150 kişi bistro düzeni ile her türlü yemekli organizasyon ve kokteyllerinize ev sahipliği yapılıyor. Rollhouse Ailesi’nin dediği gibi; “Siz düşleyin, biz gerçekleştirelim.” Rollhouse among the attraction places of Ankara has been serving for 13 years as a life place for you in your all dinner organizations and invitations where the elegance and quality meets. In the restaurant serving with delicious food and drink from the world cuisines, you will find the opportunity to watch games of bowling and billiards as well as pleasant conversations and pleasure of listening music. Any organization and cocktails are hosted with dinners for 100 people or 150 people in bistro format in VIP LOUNGE where you can taste the most delicious food in Rollhouse with separate sound system from the hall as well as stylish decoration and lighting. Like Rollhouse family says, “You dream, we realize.” Rollhouse Bilkent, Ankuva Avm No:1 Bilkent / ANKARA • T: 0.312 266 12 40 Rollhouse Eryaman, Optimum Outlet Center D:301 Eryaman / ANKARA •T: 0.312 281 08 00 www.rollhouse.com • info@rollhouse.com RE HBE R / GUIDE 173 K ONA K L A MA / A CCO MMO DATI O N Ankara HiltonSA Başkentte merkezi bir konumda yer alan Ankara HiltonSA, iş ve alışveriş merkezleriyle büyükelçiliklere yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Rahatınızı ve konforunuzu düşünerek otelimizin; Balo Salonları, Lobi, Lotus Bar, Greenhouse Restaurant ve Marco Polo Salonu dahil tüm genel alanlarını yeniledik. Otelin 24’ü süit, biri Presidential Süit, 8’i küçük mutfaklı ve 50 metrekare teraslı apart oda olmak üzere, toplam 315 odası bulunmaktadır. Tüm odalarda hızlı internet bağlantısı standarttır. Executive Katta kalanlar, sabah kahvaltı ve gün boyunca hafif yiyecek ve içecek servisi veren muhteşem manzaralı Executive Lounge’dan yararlanabilmektedirler. İster toplantı, ister kongre, ister düğün organizasyonlarınız için kapasitesi 2-750 kişi arasında değişen 14 adet Toplantı Salonu ile Ankara HiltonSA size en uygun seçimdir With its central location in the capital, the Ankara HiltonSA is within walking distance of the city’s business district, shopping centers and embassies. All the Public Areas of the Hotel including the Ballrooms, Lobby, Greenhouse Restaurant, Lotus Bar and Marco Polo Room have been newly renovated for your comfort and enjoyment. The hotel has a total of 315 rooms including 24 suites, one Presidential Suite and 8 Apartments containing kitchenettes and 50 square meter terraces, all with highspeed internet access. Executive Rooms offer Executive Lounge access, which has a wanderful view, serves breakfast, all-day snacks and beverages. Business is easy in one of the 14 meeting rooms for 2-750 people, whether you are planning a meeting, a congress or a wedding, the Ankara HiltonSA is your perfect partner. Tahran Cad. No:12 Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 455 00 00 F: 0.312 455 00 55 www.ankara.hilton.com • sales.ankara@hilton.com Bilkent Otel ve Konferans Merkezi Bilkent Otel ve Konferans Merkezi Ankara, Esenboğa Havalimanı’na 36 km., şehir merkezine 13 km. uzaklıktadır. Toplam 235 oda kapasitesi ile hizmet veren otel, toplam 19 toplantı salonu ile toplantı ve konferanslara da ev sahipliği yapmaktadır. Bünyesinde bulundurduğu Akdeniz Mutfağı restoranı ve The North Shield Barı ile dünya mutfaklarının seçkin lezzetlerini, Sanitas Spa markası ile de misafirlerine tüm masaj ve sağlık hizmetlerini rahatlatıcı ve şık bir ortamda sunmaktadır. Spa içinde ayrıca fitness center, sauna, buhar odası, terapi havuzu, Türk hamamı bulunmaktadır. Tüm otel genelinde sunulan ücretsiz kablosuz internet bağlantısı ve 850 araç kapasiteli ücretsiz açık otoparkı otelin misafirlerine sunduğu diğer ayrıcalıklardır. Bilkent Hotel& Conference Center is 36 km. far away far from the Esenboğa Airport and 13 km. far to the city center.The hotel has a total of 235 rooms and also hosts lots of meetings, conventions and wedding dinners with a total of 19 halls each differs in size & capacity. Akdeniz Mutfağı and The North Shield Pub offers menus composed of the distinguished tastes of world cuisines and Sanitas SPA offers all massage and health services in a comfortable and elegant ambience. Spa also has fitness center, sauna, steam bath, therapy pool and Turkish hamam. Free wireless internet connection and a free 850-car capacity open parking lot are the other privileges offered by the hotel. Üniversiteler Mah. İhsan Doğramacı Bul. No:6 Bilkent / ANKARA T: 0.312 266 46 86 www.bilkentotel.com.tr • info@ bilkentotel.com.tr 174 RE HBE R / GUIDE K ONA K L A M A / ACCO MMO DATI O N DoubleTree by Hilton Hilton otellerinin bir üyesi olan DoubleTree By Hilton Ankara , Esenboğa Uluslararası Havalimanı’na 25.km mesafede olup , tüm elçiliklere , alışveriş merkezlerine , tiyatro, opera ve hastanelere olan yakın konumu ile Ankara’nın tam kalbinde Ağustos 2010’dan beri Türkiye’de açılan ilk DoubleTree By Hilton markası olarak misafirlerini ağırlamaktadır. Doubletree By Hilton Ankara a member of Hilton Worldwide Hotels is 25 km. from Esenboğa Internetional Airport and in the center of Ankara with its nearby position to embassies , shopping centres , theatres , operas and hospitals.Since it opened in August 2010 , it has been welcoming its guest as the first Doubletree by Hilton in Turkey. 13 suit , 90 delux,104 standart ve 2 özel misafir odası olmak üzere toplam 209 odasında misafirlerine deliksiz uyku deneyimi sağlayan yatakları ve sweet dreams yastıkları , kablosuz internet hizmeti, LCD TV , Citron marka kişisel bakım ürünleri ,MP3 destekli Doubletree alarm saati , yağmur duş sistemi , konforlu çalışma masaları ile keyifli bir konaklama ortamı hazırlamaktadır. The hotel provides the guests joyful accommodation with totally 209 rooms , including 13 suits , 90 deluxe , 104 standart and 2 disabled guest rooms , special beds providing as a deep sleep , sweet dreams pillows , wireless internet ,LCD TV , Citron personal care products, MP3 supported Doubletree alarm clock, whirlpool bath and study desk. Otel bünyesinde hizmet veren Park Restoran , sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeklerinde açık büfe ve ala carte mönüsü ile misafirlerine farklı lezzetler sunmaktadır.Dünyanın en önemli merkezlerinde bulunan Cafe Del Habanos markasının Türkiye’deki ilk şubesi ile konforu , ev sıcaklığını ve butik tadları da misafirleri ile buluşturmaktadır.Doubletree By Hilton Ankara misafirleri Spa’da masaj, sauna, Türk hamamı , fitness ile yoğun iş temposundan uzaklaşırken kendilerini yenileme olanağı bulabilirler. The Park Restaurant offers different tastes for breakfast , lunch and dinner with open buffet and a la carte menus.Cafe Del Habanos a new brand in Ankara , only in the selective cities in the world now open in our hotel and meets the guests with comfort and boutique tastes in a warm atmosphere. 74m2-252 m2 arasında değişen büyüklüklerdeki farklı salon seçenekleri ile toplantı , düğün ve özel yemeklerde misafirlerin isteklerine farklı çözümler ile yaklaşmaktadır. Doubletree by Hilton Ankara has a wide selection of meeting rooms from 74m2 to 252 m2 for meetings, weddings, special organizations. Ziya Gokalp Bulvarı No:58 P.K. 06600 Kolej / ANKARA T: 0.312 458 00 00 • F: 0.312 431 36 36 www.doubletree.hilton.com Doubletree by Hilton Ankara guests may get away from the stress while they are enjoying massage,sauna ,Turkish hamam and fitness at the Spa and have a chance to feel refreshed. RE HBE R / GUIDE 175 K ONA K L A MA / A CCO MMO DATI O N Hotel İçkale Başkentin en merkezi yerinde bulunan Hotel İçkale, şehrin kalbinde konaklamanızı sağlayacak. İsterseniz Ankara’da iş görüşmeleriniz, isterseniz de tatil için bulunun Hotel İçkale’de her türlü isteğiniz özen ve titizlikle karşılanır. Hotel Ickale, nestled in the central part of the capital of Turkey, provides you with the opportunity to stay within the heart of the city. Either for business purposes or holiday; all kinds of your expectations will be met by Hotel Ickale in a professional manner . En son ne zaman konaklamanın tüm ayrıcalığını yaşadınız? Geleneksel Türk misafirperverliğini bir fincan Türk kahvesinin lezzetinde yaşamaya ne dersiniz? O zaman Hotel İçkale’nin sürprizlerle dolu dünyasına adım atabilirsiniz. When did you last enjoy the pleasure of a privileged accommodation? Would you mind experiencing the traditional Turkish hospitality through the delicious taste of Turkish Coffee? If your answer is “yes”, you are kindly invited to step into the rich world of Hotel Ickale embracing plenty of ravishing surprises. Yeni bir güne uyanırken, neşe ve huzur ile güne başlayacaksınız. Hotel İçkale, 3 süit daire, 15. Jr. Suit, 7 Osmanlı Odası, 2 Geçmeli Oda, 1 Engelli Odası ve jacuzzili odaları, sigara içmeyenlere özel katı ile 5 yıldız konforunu size sunuyor... Konforun yeniden tanımlandığı, sizin için özel olarak hazırlanmış 122 oda her türlü detay düşünülerek tasarlanmış ve kullanımınız için hizmetinize sunulmuştur. Her bir oda da bulunan TV, uydu yayınları, telefon, internet, minibar, air condition, energy saver, yangın ihbarı ile konaklamanın detaylarını yaşayacaksınız. Hazer Spa: Egzotik kokular, mumlarla aydınlatılmış loş bir oda, doğanın eşsiz malzemeleri ile rahatlarken, vücudunuzun arındığını yeniden doğduğunuzu, yorgunluğunuzdan kurtulduğunuzu hissedeceksiniz. Uzakdoğu’nun vazgeçilmez masajı Bali, binbir kokunun duyularınızı harekete geçirdiği aromaterapi ve refleksoloji masajı ile Hotel İçkale’de yeniden doğmaya hazır olun… GMK Bulvarı No:89 Maltepe / ANKARA T: 0.312 231 77 10 • F: 0.312 230 61 33 www.hotelickale.com • ankara@hotelickale.com The meaning of comfort is redefined in those 122 rooms which are specially designed for your own use where each single detail has been considered by experts. You will enjoy your stay with facilities provided in all rooms like satellite TV, direct-dial telephone, internet access, minibar, air-co, energy saver, fire-alert system. The meaning of comfort is redefined in those 122 rooms which are specially designed for your own use where each single detail has been considered by experts. You will enjoy your stay with facilities provided in all rooms like satellite TV, direct-dial telephone, internet access, minibar, air-co, energy saver, fire-alert system. Hazer Spa: You will be rejuvenated and feel reborn through the natural gifts utilized in a room illuminated with candle-light and surrounded by exotic scents. Indispensible Bali Massage of the Far-East, aromatherapy inspiring unique feelings via plenty of stimulating scents and reflexology massage are all available in Hotel Ickale. Be ready for a rebirth... 176 RE HBE R / GUIDE K ONA K L A M A / ACCO MMO DATI O N JW Marriott Başkentin Yeni Yüzü, JW Marriott Ankara... JW Marriott Ankara, şehrin en can alıcı noktası Söğütözü’nde bürokrasi, iş dünyası ve kaliteden ödün vermeyen tüm ziyaretçilerin Başkent’teki yeni adresi olmayı hedefliyor. 30’u suit olmak üzere toplam 413 oda ile hizmet veren JW Marriott Ankara’nın 1381 metrekarelik balo salonu, organizasyonların büyüklüğüne göre küçük ebatlara bölünerek farklı organizasyonlara ev sahipliği yapılabilmesini sağlıyor. JW Marriott Ankara, farklı damak tatlarına göre lezzet alternatifleri ve farklı konseptleri ile 4 ayrı restoranı; Fires & Flavors, JW Steakhouse, Velocity Sports & Entertainment, Karma Kafe ile misafirlerine hizmet veriyor. Ayrıca JW Marriott’un 22. katında muhteşem bir Ankara manzarasına sahip Skye Vue Lounge & Terrace yer alıyor. JW Marriott Ankara’nın huzur ve yenilenme merkezi olarak da adlandırılan Karma Spa Wellness & Fitness, 3.500 metrekare alanda açık ve kapalı yüzme havuzu, Türk Hamamı, saunalar, jakuzi, buhar odaları, rahatlatıcı masaj uygulamaları, vücut ve cilt bakımlarının sunulduğu 11 adet özel odaları, kişiye özel hamam, jakuzi, sauna, masaj ve dinlenme odaları bulunan VIP odası ile stresli ve yoğun bir günün ardından misafirlerine huzurlu bir deneyim yaşatıyor. Kızılırmak Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Cad. No:1 Söğütözü 06520 / ANKARA T: 0.312 248 88 88 • F: 0312 248 88 99 www.jwmarriottankara.com New Face of the Capital; JW Marriott Ankara... JW Marriott Ankara, aims to be the new address in the Capital of all visitors that do not compromise on quality and the bureaucracy and business community in Söğütözü, the most crucial point of the city. Serving with a total of 413 rooms, 30 suites among them, JW Marriott Ankara’s 1381 square-meter ballroom allows different organizations to be hosted small by being divided into small sections according to the size of events. JW Marriott Ankara serves its guest through 4 different restaurants; Fires & Flavors, JW Steakhouse, Velocity Sports & Entertainment, Karma Cafe, each of which has different alternatives and concepts for different palates. In addition, there is Skye Vue Lounge & Terrace located at 22th floor of JW Marriott with a magnificent view of Ankara. JW Marriott Ankara’s Karma Spa Wellness & Fitness center also known as the peace and renewal center; 3,500 square meters of indoor and outdoor swimming pool, Turkish bath, saunas, jacuzzi, steam rooms, relaxing massage treatments, body and skin treatments offered in 11 units private rooms, and the VIP room with private baths, jacuzzi, sauna, massage and relaxation rooms offer a peaceful experience to its guests after a busy and stressful day. RE HBE R / GUIDE 177 K ONA K L A MA / A CCO MMO DATI O N Swissôtel Ankara Çankaya’nın en özel bölgesinde bulunan Swissôtel Ankara, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne ve birçok elçiliğe en yakın mesafededir. Esenboğa havalimanından otele ulaşım 45 dakika olup, alışveriş merkezlerine ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır. 147 odaya sahip otelimiz, çeşitli süitler, özel katlardaki odalar ve Ankara’nın en büyük Kral Dairesine sahip olup (350m2) kendisine özel şehir manzaralı terasına sahiptir. Otelimiz aynı zamanda 813m2 alana yayılmış 1200 kişi kapasiteli, unutulmayan düğünlerin düzenlenebilineceği, lüks resepsiyonların ve büyük toplantıların yapılacağı balo salonuna sahip olup, 9 ayrı toplantı salonu ile en özel yemekleri ve en unutulmayan servisi sizlere sunmaya hazırdır. Uluslararası, Türk ve Dünya mutfaklarından örnekler sunan Cafe Swiss Restoran ve 3000m2 alana kurulmuş Amrita Spa & Wellness, bütün bir kata sahip rahatlama merkeziyle sizleri beklemektedir. Located in the exclusive Cankaya district, Swissôtel Ankara shares the area with the Presidential Palace and many embassies. 45 minutes away from the International airport, the hotel has easy access to the main shopping and business district. The hotel boosts 147 luxurious and spacious rooms including suites and Executive rooms as well as the largest Presidential Suite (350m2) in Ankara with a private terrace overlooking the city. Hosting 813m2 of column free ball room with a capacity for 1200 people, the setting can be customized for unforgettable weddings, luxurious receptions and professional meetings. A total of 9 multi- functional meeting rooms, innovative cuisine and sincere service await you; a winning combination for making your meeting a sensory experience and a lasting inspiration. Café Swiss, our all day dining restaurant that serves Turkish, Swiss and International dishes and Amrita Spa & Wellness comprise an entire floor; 3000m2 of elegant wellness awaits you. Yıldızevler Mahallesi Jose Marti Caddesi No: 2 Çankaya / ANKARA T: 0.312 409 30 00 F: 0.312 409 33 99 www.swissotel.com • ankara@swissotel.com Hotel Midas Midas Hotel, Ankara Tunus Caddesi’nde bulunan, kusursuz hizmetiyle yüzünüzü gülümsetecek ve merkezi konumuyla öncelikli tercihiniz olacak bir şehir otelidir. 4 yıldızlı otelimiz kalitesini misafirperverliğinden ve deneyimli kadrosundan almaktadır. Ücretsiz otoparkı ve vale servisi, en son teknolojik imkanları, yüksek hizmet standardı ve içinizi rahat ettirecek güvenlik donanımları ile konuklarının beklentilerini en özel şekilde karşılar. Midas Hotel, located on Tunus Street, Ankara, provides the finest personal service in town. The four star hotel is a favorite destination for business and leisure travelers with its exceptional quality, hospitality and experienced staff. The Hotel exceeds your expectations offering free parking services, the state-of-the-art technology, high service standards and the latest security systems. Karyağdı Sokak No: 40 Çankaya / ANKARA T: 0.312 409 64 34 F: 0.312 409 64 00 www.midihotel.com • rez@midihotel.com Hotel Midi Hotel Midi Ankara Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün, birçok büyükelçiliğin yakınında ve tüm gözde mekanlara merkezi konumdadır. Superior, Luxury ve Executive olmak üzere 73 odasıyla sizlerin hizmetinde olan otelimiz, sizin ve konuklarınızın konforu için tüm noktalarda iklimlendirilmiştir. Hotel Midi Ankara offers 73 rooms, including Superior, Luxury and Executive rooms, as well as a number of spacious suites, all with a wide range of amenities that one expects from an elegant luxury business hotel in the city center. In every room there is a mini-bar, hair dryer, safe, satellite television, three telephones, fax line, high speed internet connection, electronic locking & automatic door closing, fire alarm and sprinkler systems. Karyağdı Sokak No: 40 Çankaya / ANKARA T: 0.312 409 64 34 F: 0.312 409 64 00 www.midihotel.com • rez@midihotel.com 178 RE HBE R / GUIDE K ONA K L A M A / ACCO MMO DATI O N Hotel Houston Hotel Houston yenilenen yüzü ile yerli ve yabancı konuklarına yeni bir konaklama anlayışı sunuyor. “Kent Oteli” konsepti ile tüm odaları yenilenen otel, siyaset dünyasından pek çok kişinin evinin olduğu Güniz Sokak’taki konumu ile özellikle işadamları ve turistlerin vazgeçemeyecekleri mekanlar arasında yer alıyor. The renovated Hotel Houston is presenting its local and international guests with a new accommodation concept. The hotel, of which all rooms have been renovated according the “City Hotel” concept, is located on Güniz Street, where many politicians live, therefore it is listed among the hotels preferred by businessmen and tourists. Hotel Houston, özenle dekore edilmiş, konforlu ve minimal çizgilere sahip 47 standart, 1 deluxe ve 1 süit olmak üzere toplam 59 oda ve 85 yatak kapasitesiyle hizmet veriyor. Tüm odalardaki minibar, kablo TV, pay TV, interaktif TV, kablosuz internet, kablolu hızlı internet, merkezi sistem klima ve ısıtma, direkt telefon, 24 saat oda servisi, çelik kasa, çay ve kahve makinesi, saç kurutma makinesi, yangın detektörü ve hepsi küvetli modern ve isteğe göre jakuzili banyolar ile evinizdeki rahatlığı yaşayabiliyorsunuz. Açık ve kapalı olmak üzere 40 araçlık park yeri bulunan otelde, ayrıca çamaşırhane ve kuru temizleme hizmeti de veriliyor. Hotel Houston’ın konukları ise ücretsiz olarak sauna ve fitness centerden faydalanabiliyor. The hotel is operating with a total of 59 rooms and 85 beds, 47 of which are standard comfortable rooms decorated carefully with a minimalistic approach, 1 deluxe room and 1 suite. All rooms equipped with a minibar, cable TV, pay TV, interactive TV, wireless internet access, swift cable internet access, central heating and air conditioning, direct phone lines, 24-hour room service, safe vault, tea and coffee maker, hair dryer, fire detectors and modern bathrooms with bathtubs and if required with a jacuzzi, allow you to experience the comfort of your home. There are also closed and open parking lots of a capacity of 40 cars, a laundry and dry cleaning services. Hotel Houston’s guests can use the sauna and the fitness center free of charge. Houston Hotel’in 200 kişi kapasiteli her türlü teknik cihaz donanımlı 3 adet çok amaçlı ve farklı kapasitelerdeki toplantı salonları bulunuyor. Güniz Sokak No: 26 Kavaklıdere / ANKARA T: 0.312 466 16 80 • F: 0.312 466 16 74 www.hotelhouston.com.tr • hotelhouston@hotelhouston.com.tr The hotel has also 3 multi-purpose meeting halls of various capacities, accommodating a total of 200 people, equipped with all kinds of technical devices. RE HBE R / GUIDE 179 K ONA K L A MA / A CCO MMO DATI O N Limak Ambassadore Boutique Hotel + “Dünyamızın Yıldızlarına” Limak Ambassadore Hotel son derece modern ve şık mimarisi yüksek standartlardaki tasarımı ile Ankara’nın kalbinde hizmet vermektedir. Otelimiz kamu kuruluşlarına, büyükelçiliklere, iş, alışveriş, sinema, tiyatro ve eğlence merkezlerine yürüyüş mesafesindedir. Üstün bireysel hizmeti ve imkanları, seçkin personeli, her türlü konfora sahip odaları, teknolojinin bizlere sunduğu en son yeniliklere sahip donanımı, ferah görünümü, huzur veren atmosferi, dünya mutfağından özenle seçilmiş menüleri ve kusursuz hizmet anlayışı ile siz değerli misafirlerimize benzersiz bir konaklama fırsatı sunmaktadır. Konforun estetik ile buluştuğu noktada kusursuz dizaynlı 65 lüks odasıyla Limak Ambassadore Hotel’de 57 Standart, 5 corner Suit ve 3 Suit oda yer almaktadır. Bunun yanı sıra toplantı, seminer, konferans, kokteyl ve balo organizasyonlarınız için her türlü teknolojik donanıma sahip 7 farklı salonumuz bulunmaktadır. “To The Stars Of Our World” Limak Ambassadore Hotel is being in service in the heart of Ankara with it’s highly modern, elegant architecture and high – standard concept. The hotel is with in a walking distance to public organizations, embassies, business, shopping, cinema, theatre and entertainment centers. It offers you a unique accommodation opportunity with its exclusive individual service and facilities, elite personnel, highly comfortable rooms latest technological hardware, spacious view, peaceful atmosphere, meticulously selected menus from world cuisines and flawless service approach. Boğaz Sokak No: 19 Kavaklıdere / ANKARA Tel / Phone: 0.312 428 48 48 Fax: 0312 428 34 34 www.limakhotels.com • ambassadore@limakhotels.com At the point where comfort meets aesthetics Limak Ambassadore Hotel has 65 perfectly designed rooms, consisting of 57 standard rooms, 5 corner suits and 3 suits, furthermore Limak Ambassadore Hotel has 5 different meeting rooms and 2 different ball rooms with every technological hardware for all kinds of organizations. Hotel Eyüboğlu EYÜBOĞLU HOTEL, 1987 yılından beri Ankara’nın en saygın ve köklü otellerinden biri olarak hizmet vermektedir. 2011 yılında otelimiz baştan aşağı tamamen yenilenerek, bir iş oteli olarak yeniden dizayn edilmiştir. Köklü geçmişimizi teknolojiyle birleştirdik beğeninize sunuyoruz. As EYÜBOĞLU HOTEL we have been providing service as one of the reliable and essential hotels in Ankara since 1987. In 2011, our hotel was entirely renewed and re-designed as a bussiness type hotel. Karanfil Sokak No: 73 Bakanlıklar 06640 ANKARA T: 0.312 417 6400 (pbx) • F: 0.312 417 81 25 mail@eyubogluhotel.com 180 RE HBE R / GUIDE MOBİ LYA & D E KO R ASYO N / FUR NI TUR E & DECO R ATI O N Akeleş Her zaman olduğu gibi bu yılda vazgeçilmezim, terzi işi elbiseler gibi marangoz işi mobilyalar… Dekorasyonda lüksün en güzeli, el yapımı mobilyalar, antika aksesuarlar… Kendini seven, sevdiğini çok sevenler için, her şeyin yek olanını tercih edenler için mobilya alanında houte couture çalışıyoruz… Unutmayın, ‘MEKANLAR SAHİBİNİ YANSITIR…’ As always, this year my indispensability is carpenter-made furnitures, just like tailormade clothes... The most beautiful of luxury in decoration, handmade furnitures, antique accessories... Self-loving, for those who love themselves a lot, for those who prefer only the one of everything, we’re working haute couture in furniture field... Uğur Mumcu Caddesi No:46/6 G.O.P. / ANKARA T: 0.312 446 17 17 www.akeles.com.tr Bahar Aydınlatma Bahar Aydınlatma, tasarım çizgisi, ürün yelpazesi ve kalitesi ile Türkiye’nin en büyük aydınlatma üreticilerinden biridir. Amacı mekana özgü tasarımlarla şıklığı tamamlamanın yanısıra, aynı zamanda en doğru ışığı sunmaktadır. 1986 yılında faaliyete başlayan Bahar Aydınlatma şu ana kadar 235’in üstünde otel projesine imza atarak; showroom, üretim merkezi ve aydınlatma konusunda uzman kadrosuyla hizmet vermektedir. Özellikle turizm sektöründe mekana özgü aydınlatma çözümleri üretmek uzmanlık alanı olup, en büyük ayrıcalığı ise kişiye özel üretimler yapabilmekdir. Çok sayıda otel ve restauranta aydınlatma çözümleri sunan Bahar Aydınlatma; iş ciddiyeti, mekana özel tasarımları ve müşteri odaklı çalışmaları ile ilk amacının kaliteli hizmet sunmak olduğunu ispatlamaktadır. Bahar Lighting is one of the largest Project based- lighting supplier in Turkey with its design line, product spectrum and quality. Our aim is to present the best while completing the smartest of the place with unique design for each residence. Bahar Aydınlatma has established at 1986 and up to now, finisihed over 235 hotel projects as lighting concept supplier. Our expertise is especially finding solutions unique to Project, to solve the lighting problem on site with right lighting products. Bahar Lighting has proved that their initial aim is to serve high quality service by seriousness at dealings, specialised designs, user centered studies. FABRİKA - SHOWROOM: İstanbul Yolu 26. Km Susuz Mah. No: 1 Saray - ANKARA T: 0.312 351 76 86 • F: 0.312 351 76 89 bahar@baharaydinlatma.com.tr • www.baharaydinlatma.com.tr RE HBE R / GUIDE MOBİ LYA & D E K O R ASYO N / FUR NI TUR E & DECO R ATI O N Besa Zemin BESA ZEMİN MARKET; epoksi zeminden, duvardan duvara halıya, pvc kaplamalardan, poliüretan zeminlere ve spor sahalarına kadar uzanan geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle zemin uygulamalarında müşteri beklenditilerine tam ve yerinde çözümler sunuyor. 50 yıllık geçmişi ile zemin sektörününün duayenlerinden Besa Zemin Market, zemin ürünlerindeki değişimleri ve teknolojileri yakından takip ederek müşterilere özel çözümler sunabilmektedir.Bunun son örneklerinden biri de epoksi zemin uygulamalarında geliştirdiği özel tasarımlar. Epoksi zeminlerde, Besa Zemin, müşterisinin arzuladığı herhangi bir amblem, fotograf yada resmi zemine uygulayabiliyor.Bir başka ses getiren uygulama ise epoksi güvenlik kalkanı. Bu ürünü uyguladıgı yüzeyler orta şiddetdeki patlamalara karşı güvenlik sağlayabiliyor. ABD’den ithal edilen bu ürün ile özel yada resmi kurumlar uygun gördükleri zemin yada yüzeylerde uygulanan bu epoksi teknolojisi ile daha güvenli alanlar yaratabiliyor.Kendi geliştirdiği bi başka ürün ise Otopark Kolon Koruma Sistemi. Bu sistem ile, otoparklardaki kolonlara uygulanan koruyucu bariyer, özellikle AVM otoparklarında araç suruculerinin sık sık yaşadığı küçük kazalardan en az zarar ile çıkmalarını sağlamaktadır. Karacakaya Cad. No:164 Siteler – ANKARA Tel:0.312 353 04 77 • F:0.312 350 22 28 • Gsm:0.542 512 20 80 www.besazemin.com • info@besazemin.com Besa Floor Market provides its customers full and appropriate solutions according to their expectations with a wide range of production and service from epoxy floor, fitted carpet, pvc coating, polyurethane floor, and sports courts. Besa Floor Market, which is one of the connoisseurs of floor sector operating for 50 years, follows the changes and technologies of floor products and can provide special solutions for its customers. The latest example is its special designs of epoxy floors. Besa Floor Market can apply any sort of logo, photo or picture to epoxy floors. Another sensational technique is epoxy security shield. The surfaces this product is applied can provide security against moderate level explosions. Private or public institutions can create securer areas by applying this epoxy technology, which is exported from USA. Another technology developed by Besa itself is parking lot column protection system. The system is applied to the columns in parking lots via protective barriers and provides the drivers to get the least possible damage from small accidents happening particularly in shopping mall parking lots. Dilegno 1981’den beri mobilya sektöründe hizmet veren Oskar Mobilya Ltd. Şti; Tasarım, üretim ve pazarlamasını yaptığı DİLEGNO markası ile yurt içi ve yurt dışı pazara hitap etmektedir. Birbiriyle uyumlu üretilen gruplardan alınacak farklı parçalar ile istenilen renklerde yeni gruplar oluşturulabilir ve kişi kendisine özel grubunu yaratabilir. Cam, metal, ahşap ve kumaşın modern çizgiyle birlikte kullanan Dilegno şık, sade ve aynı zamanda renk opsiyonlarıyla iddialı sunumlar ortaya koymaktadır Geleneksel tarzın teknoloji ile birleşmesi sonucu ortaya çıkan yüksek kalitedeki mobilyalarda kayın, kestane, akçaağaç kaplama masif ağaç ve papellerle desteklenerek kullanılmaktadır Kaliteden ödün vermek istemeyen, güzellikten vazgeçemeyen, hem ergonomik hem estetik mobilya isteyenler için DİLEGNO, ürünleri ile hizmetinizde... DİLEGNO özgür tasarımları ile evinizde olmaktan mutluyuz ! Headquartes / Merkez Karacakaya Cad. No:135 06160 Siteler / ANKARA T: 0 312 350 11 53 F: 0 312 350 11 50 Branch / Şube Atlantis AVM 1. Bodrum Kat Batıkent / ANKARA T: 0 312 256 16 05 • F: 0 312 256 16 07 Branch / Şube Cumhuriyet Mah. Mustafa Kemal Bulvarı No:117 ORDU T: 0 452 233 23 55 • F: 0 452 233 55 08 Factory / Fabrika Dolantı Sokak No:23 06160 Siteler / ANKARA T: 0 312 351 55 24 www.dilegno.com.tr • info@dilegno.com.tr Oskar Furniture LLC operates in furniture sector since 1981 and supplies furniture to domestic and international market via its trade mark DİLENGO designed, produced, and marketed by Oskar Furniture LLC. New groups of desired colors can be formed with pieces taken from compatibly produced different groups; so individuals can produce their own special groups. DİLENGO uses glass, metal, wood, and fabric with modern designs, and produces stylish and elegant pretentious submissions with different color options. Beech, chestnut, and alder veneers are used with solid wood and bracket stakes on high quality furniture produced by combining traditional style with technology. DİLENGO is in service of customers unwilling to make concession on quality, persisting on beauty, and looking for both ergonomic and esthetic furniture. We are happy to be in your home with DİLENGO’s unique designs. 181 182 RE HBE R / GUIDE S A NAT / A RT Arda Galeri CER Modern 1989 yılında arkeolog Ender Başaran ve usta ressamlarımızdan Fethi Arda’nın oğlu işletmeci Övgü Arda tarafından açıldı. Ankara’da 21 yıla yakın bir süredir plastik sanatlar sürecine yeni bir soluk taşıdığımıza inanıyoruz. Galerimiz, bu süre içerisinde kendi çizgisinden hiçbir zaman ödün vermemiştir. Bu çizgiyi biraz açarsak; ana prensip Türk resim sanatında önemli bir yere gelmiş özgün sanatçılarla çalışmak ve onların yapıtlarını sanatseverlerin beğenisine sunak, gerektiğinde eğitsel bir misyon yüklenmektedir. Bu yapıtların sanatçılarının ortak özelliği, hemen hemen hepsinin Türk resim tarihine girmiş olması ve gelecek kuşaklara sağlam bir resim eğitimi bırakma kaygılarını içlerinde taşımış olmalarıdır. “It was opened in 1989 by Ender Başaran, the archeologist and Övgü Arda, operator, son of Fethi Arda among our master artists. We believe that we carry a new breathe to plastic art process in Ankara for approximately 21 years. Our gallery has never conceded from its line within this period. If we broach this line; the main principle is to work with original artists who came to a significant level in Turkish painting art and to present their arts to art-lovers and to undertake an educational mission when required. The common feature of the artists of these artifacts is that almost all of them are in Turkish art history and they carry the concern to leave a sound painting education to future generations. Hoşdere Cad. No:122/9 Y. Ayrancı / ANKARA Tel: 0.312 438 72 75 Altınsoy Cad. No:3 06101 Sıhhıye / ANKARA Tel / Phone: 0312 310 00 00 IC Sanat Galerisi İbrahim Çeçen Vakfı tarafından 2004 yılında sanatı ve sanatçıyı desteklemek amacıyla kurulan IC Sanat Galerisi; geleneksel Türk sanatlarını korumak ve yaşatmak, çağdaş resim, heykel, seramik gibi sanat dallarında sergiler açmak, izleyici ile sanatçı arasında bir köprü kurmak, koleksiyonerlere seçkin ve özgün yapıtlar sunmak ve gelecek nesillere sanat aktarımı yaratmak için yoluna devam ediyor.Geçen yıl ‘Dünyadan İzlenimler’ konseptiyle; ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde, değişik ülkelerden seçkin sanatçıların koleksiyonlarını sergileyerek, hem Ankara’mızın kültürel ve sosyal yaşamına katkı sağlamak; hem de farklı kültürlerden sanatçılarının yapıtlarını yakından tanımak ve izlenimler sunmak amacıyla bir dizi sergi düzenlendi. Azerbaycan, Kırgızistan, Bulgaristan, Kazakistan büyükelçilikleriyle düzenlenen karma sergilerin yanı sıra Bülent Okutan’ın da karikatür sergileri düzenlendi. 2012’de de Bünyamin Balamir resim sergisi ile İran’lı ressam Manouchehr Kouchak Pour’un sergileri düzenlendi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Resim Bölümü öğrencilerinin de resim sergisi Mayıs ayında düzenlenecektir. IC Art Gallery within IC İbrahim Çeçen Foundation is aware of being a bridge between the audience and the artist and takes its serious and moral steps accordingly. The exhibitions are prepared with the awareness of the importance of Traditional Turkish arts and visual arts that needs to be perpetuated and be presented to future generations so that a privileged and sentient art transfer could occur. In order for the recent collectors or art lovers that want to have unique and distinguished pieces in their collections, the exhibitions were diligently prepared to for them to familiarize themselves with the pieces and strengthen the relationships of the representatives of contemporary art. İbrahim Çeçen Foundation sets a great example for the importance and the harmony of art and education by donating all the revenues of IC Art Gallery to provide scholarship for students Kızılırmak Sok. No: 31 Kızılay / ANKARA T: 0.312417 82 64 - 418 79 23 • F: 0.312 417 82 96 www.icgaleri.org RE HBE R / GUIDE 183 S A NAT / A RT Güler Sanat - Modern Sanatlar Galerisi Ankara – Ümitköy’de, Ahmet Güneştekin’in “bir-çok” isimli sergisiyle sanatseverlere kapılarını açan Güler Sanat; dikkat çekici mimarisi, yaklaşık 600 m² alanda kurulu toplamda 250 m²’lik sergileme alanına sahip, 2 kata yayılmış 3 galeri salonuyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim vadeden bir modern sanatlar galerisi. Galerilerde Türkiye’de ilk kez kullanılan sofistike aydınlatma sistemleri, eserleri ön plana çıkarırken adeta izleyicilerin eserin içinde kaybolmalarına zemin hazırlıyor. Nadide eser ve video enstalasyon gösterimleri için özel olarak dizayn edilen Siyah Galeri ise deneyimlenmesi gereken büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. 1933. Sk. No:53 Hekimköy Sitesi Ümitköy / ANKARA T: 0.312 236 21 22 • F: 0.312 236 08 11 www.gulersanat.com • info@gulersanat.com Guler Sanat - Located in Umitkoy neighborhood of Ankara is a remarkable modern arts gallery promising its visitors unique experience by being established on approximately 600 square meters and having 250 square meters of exhibition area in three galleries on two floors. The gallery made its opening to art-lovers with Ahmet Güneştekin’s exhibition named bir-çok (verbally, a-lot). The sophisticated lighting systems used for the first time in Turkey feature the artworks and let the visitors to get lost in the works, so to say. The Black Gallery, designed particularly for precious artworks and video installations, creates a fascinating atmosphere to be experienced. 184 RE HBE R / GUIDE S A NAT / A RT Polart Sanat Galerisi Ankara’da sanat ve sanat severlerin buluşacağı “aydınlık bir ortam” oluşturduk. Sanatta sürekliliği benimsemiş, kendi yerini edinmiş ve geleceği biçimlendirecek çağdaş sanat / sanatçıların eserlerinin, performanslarının, workshoplarının izleneceği, konserlerinin, söyleşilerinin dinleneceği “aydınlık bir ortam”. We built “a bright environment” in Ankara where art and art lovers would meet. “A bright environment” where the works, performances, workshops of the contemporary artists that adopted continuity in art, have their own places within art and would shape the future may be watched, concerts and talk sessions may be listened. Yüksek teknolojiyle donatılmış, çok amaçlı salon olarak da kullanılabilecek “prestij sanat galerileri” kolleksiyon eserlerimizin sunulacağı “kolleksiyon galerisi”, bilim, kültür, ve sanat çalışmalarının, müzayedelerin yapılacağı toplantı salonlarıyla, çağdaşlık ölçütlerinde “bir aydınlık ortam”. Sanatın coşkusunu ve heyecanını yaşayanların, sanatın dünyayı güzelleştireceğine inananların, sanatın içinden gelmenin özgüveniyle, yönetilecek “bir aydınlık ortam”. “A bright environment” that meets the criteria of with “the collection gallery” equipped with high technology, that may be used as a multi-purpose room as well where the works in “prestige art galleries” collection would be exhibited; with meeting halls where scientific, cultural and artistic works would be held. Yıldızevler Mahallesi Hollanda Caddesi No: 46/B Yıldız / ANKARA T: 0312 439 14 80 F: 0312 439 14 83 www.galeripolart.com • info@galeripolart.com “A bright environment” to be managed by the self confidence of the ones that experience ecstasy and excitement of art, the ones who believe the art would make the world beautiful, with the self confidence that takes its source from being a member of arts community. RE HBE R / GUIDE 185 S A NAT / A RT RC Art Galeri RC Art Gallery, 1998 yılında geleneksel Türk sanatları üzerine Real Collection – 21. Yüzyılın Antikaları markasıyla bir sergiler zinciri organize ederek kurulmuştur. Türkiye’nin hemen her bölgesinde, seçkin mekanlarda düzenlemiş olduğu sergilerde sahip olduğu sanatsal birikimle, koleksiyonunu zenginleştirerek, zaman içinde plastik sanatlarda da söz sahibi olmuştur. Ankara Bilkent Center Sanat Sokağı bünyesindeki galerileri ve etkinlikleriyle sanat hayatında varlığını sürdürmektedir. Bilkent Center AVM Sanat Sokağı Bilkent / ANKARA T: 0312 266 56 57 www.realcollection.org RC Art Gallery was founded in 1998 by organizing an exhibiton chain of Real Collection - 21St Century Antiques. Being organizer of exhibitons at different regions of Turkey, in qualified spaces, enriching its collection, it also authorized in plastic arts. Within the galleries at Ankara Bilkent Center Art Street continues its existence at the art life. 186 FİHRİST / INDEX Ankara Ticaret Odası Söğütözü Mah. 2180 Cad. No:5/A 06530 Çankaya Tel / Phone: 0312 201 81 00 201 81 01 Festivalin Alışveriş Merkezleri Malls of the Festival 365 AVM Birlik Mah. 428.Cad. No:41 Yıldız-Çankaya Tel / Phone: 0312 444 1 365 ACity Outlet AVM Fatih Sultan Mehmet Bulvarı No: 244 İstanbul yolu 5.Km Tel / Phone: 0312 397 02 00 Ankamall Atlantis AVM Başkent Bulvarı No:224 Batıkent Tel / Phone: 0312 256 23 23 Bilkent Center Bilkent Tel / Phone: 0312 266 05 19 Cepa Eskişehir Yolu 7.Km (ODTÜ Karşısı) Tel / Phone: 0312 219 64 01 Galleria Ankara 8. Cadde, No: 53, Ümitköy 06530 Tel / Phone: (312) 235 04 61 Karum AVM İran Caddesi No: 21 G.O.P. Tel / Phone: 0312 467 15 47 Kentpark Akköprü Tel / Phone: 0312 541 13 81 Eskişehir yolu 7.km. No:164 Çankaya Tel / Phone: 0312 444 74 77 Antares Kızılay AVM Halil Sezai Erkut Cad. Afra Sok. No:1/A Ayvalı - Etlik Tel / Phone: 0312 321 06 00 GMK Bulvarı No: 2 Kızılay Tel / Phone: 0312 419 25 26 Ankuva Doğukent Bulvarı Mamak Tel / Phone: 0312 554 27 00 Bilkent Plaza Bilkent Tel / Phone: 0312 266 02 10 Anatolium AVM Akşemsettin Mahallesi,Doğukent Caddesi No:215/B-3 Mamak Tel / Phone: 0312 392 90 34 Arcadiumm Alışveriş Merkezi Koru Mahallesi 8. Cadde No: 192 Çayyolu Tel / Phone: 0312 241 15 00 Nata Vega Outlet Optimum Outlet Ayaş Yolu No:93 Eryaman Tel / Phone: 0312 280 60 08 Panora Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel / Phone: 0312 490 42 50 Tepe Prime Avenue Eskişehir Devlet Yolu (Dumlupınar Bulvarı) 9. km.No: 266 Tel / Phone: 0312 287 61 46 Armada Alışveriş Merkezi Üstün Dekocity Eskişehir Yolu No: 6 Söğütözü Tel / Phone: 0312 219 13 19 Eskişehir Yolunun 14. Km Tel / Phone: 0312 235 59 38 Festivalin Otelleri Hotels of the Festival Aktif Metropolitan Hotel Oğuzlar Mah. 48. Sok. No: 28 Balgat Tel / Phone: 0312 295 45 45 www.metropolitanhotel.com.tr Ankara HiltonSA Tahran Caddesi No:12 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 455 0000 Asyafin Termal Otel İsmetpaşa Mh. Kızılcahamam Tel / Phone: 0312 736 40 00 www.asyatermal.com.tr Bilkent Otel ve Konferans Merkezi Üniversiteler Mah. İhsan Doğramacı Bul. No:6 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 46 86 www.bilkentotel.com.tr Crowne Plaza Ankara Mevlana Bulv. No: 2 Akköprü Tel / Phone: 0312 303 00 00 www.cpankara.com.tr Dedeman Ankara Büklüm Sokak No: 1 Akay Tel / Phone: 0312 416 88 00 www.dedeman.com Doubletree by Hilton Ankara Ziya Gökalp Bulv. No: 58 Çankaya Tel / Phone: 0312 458 00 00 www.doubletree.hilton.com JW Marriott Ankara Kızılırmak Mahallesi Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi No: 1 Söğütözü Tel / Phone: 0312 248 88 52 www.jwmarriott-ankara.com Sürmeli Otel Cihan Sk. N:6 Ankara Tel / Phone: 0312 231 76 60 www.surmelihotels.com Swissotel Ankara Yıldızevler mah. Jose Marti Caddesi No:2 Çankaya Tel / Phone: 0312 409 30 00 www.swissotel.com.tr 187 FİHRİST / INDEX Ambassadore Limak Boutique Hotel Boğaz Sokak No:19 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 48 48 www.limak.com.tr First Apart Hotel İnkılap Sokak No 29 Kızılay Tel / Phone: +90 425 75 75 No:19 Botıque Hotel Birlik Mahallesi 457.Sok No:19 Çankaya Tel / Phone: 0312 495 00 00 www.no19hotel.com Atalay Otel Çankırı Cad. N:20 Ulus Tel / Phone: 0312 309 15 15 www.atalayhotel.com Aldino Otel Bülten Sk. N:22 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 65 10 www.hotelaldino.com Büyükhanlı Park Hotel Simon Bolivar Caddesi No: 32 Çankaya Tel / Phone: 0312 441 56 00 www.parkhotel.web.tr Class Otel Bestekar Sk. N:64 Ankara Tel / Phone: 0312 466 18 50 www.classhotel.com.tr CK Hotel Farabi Cinnah Cad. Farabi Sok. No: 34 Çankaya Tel / Phone: 0312 427 78 68 www.ckfarabihotel.com Leacy Gap Otel Kazım Karabekir Cad. N:74/1 Ulus Tel / Phone: 0312 310 24 15 www.legacygaphotel.com Midas Hotel Tunus Caddesi No: 20 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 424 01 10 www.hotelmidas.com Midi Hotel Karyağdı Sokak No: 40 Çankaya Tel / Phone: 0312 409 64 34 www.midihotel.com Monec Hotel Esat Özoğuz Street No:5 o6450 Oran Tel / Phone: 0312 491 30 30 www.hotelmonec.com.tr Neva Palas Otel Esat Cad. N:32 Esat Tel / Phone: 0312 419 58 88 www.nevapalas.com.tr Otel 2000 Bestekar Sk. N:29 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 419 90 01 www.otel2000.com Ramada Plaza Hotel Yaşam Caddesi 4.Sk. Söğütözü Tel / Phone: 0312 310 24 15 www.ramadaplazaankara.com Royal Carine Çankırı Cad.No 16 Ulus Tel / Phone: 0312 310 35 00 www.selvihotels.com Turist Hotel Çankırı Caddesi No 37 Ulus Tel / Phone: 0312 310 39 80 www.turisthotel.com.tr Doğa Residence Otel Sağlık Mh. Ataç 1 Sk. N:11 Kızılay Tel / Phone: 0312 435 83 33 www.dogaresidence.com Alfin Otel Menekşe Sk. N:11 Kızılay Tel / Phone: 0312 417 84 25 www.alfin.com.tr Gür Kent Otel Mithatpaşa Cad. N:4 Ankara Tel / Phone: 0312 435 50 50 www.gurkenthotel.com Almer Otel Çankırı Cd. N: 17 / Ulus Ankara Tel / Phone: 0312 309 04 35 www.almer.com.tr Houston Hotel Güniz Sokak No: 26 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 466 16 80 www.hotelhouston.com.tr Elit Otel Olgunlar Sok. N:10 Bakanlıklar Tel / Phone: 0312 424 05 71 www.elitotel.com.tr Gordion Otel T. Hilmi Büklüm Sk. N:59 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 427 80 80 www.gordionhotel.com Eyüboğlu Otel Karanfil Sk. N:73 Bakanlıklar Tel / Phone: 0312 417 64 00 www.eyubogluhotel.com Hotel Etap Mola İzmir Cd. N:27 Kızılay Tel / Phone: 0312 424 18 18 www.hoteletapmola.com.tr Maltepe 2000 Hotel Gülseren Sk. N:4 Maltepe Tel / Phone: 0312 231 81 70 www.maltepe2000.com Marya Otel Cinnah Cad Kırkpınar Sok No 21 Çankaya Tel / Phone: 0312 439 21 51 www.hotelmarya.com Seğmen Otel Büklüm Sk. N:13 Kavaklıder Tel / Phone: 0312 417 53 74 www.segmenotel.com Tunalı Otel Tunalı Hilmi Caddesi No: 119 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 467 44 40 www.hoteltunali.com.tr Yeni Otel Sanayi Cad. N:5/B Ulus Tel / Phone: 0312 310 47 20 www.hotelyeni.com Ergen Otel Karanfil Sk. N:48 Kızılay Tel / Phone: 0312 417 59 06 Oğultürk Hotel Rüzgarlı Eşdost Sok. No 6 Ulus Tel / Phone: 0312309 29 00 www.ogulturk.com Enerji Otel Bayındır Sokak No 8 Kızılay Tel / Phone: 0312 435 49 50 Anıttepe 2000 Hotel Gülseren Sokak No 28 Anıttepe Tel / Phone: 0312 231 71 72 188 FİHRİST / INDEX Çakıl Cafe & Bistro Silahtar Caddesi No: 10 Gazi Mahallesi Tel / Phone: 0312 221 36 66 Murphy’s Ankara HiltonSA Oteli İçi Kavaklıdere Tel / Phone: 0 312 466 00 54 D’Pub Dedeman Ankara, Büklüm Sokak No: 1 Akay Tel / Phone: +90 312 416 88 00 Mudo Cafe/Ankamall Ankamall AVM 1. Kat Mudo City Akköprü Tel / Phone: 0312 541 16 65 Golden Pub Tunalı Hilmi Caddesi No: 112/ D Kavaklıdere Tel / Phone: 0 312-427 15 25 Mudo Cafe/Panora Panora AVM 1. Kat No: 161 Mudo City Oran Tel / Phone: 0312 491 65 51 Hayal Kahvesi Ankara Tepe Prime Eskişehir Devlet Yolu No: 266 Tel / Phone: 0 312 284 29 25 Hok’s Restaurant Cafe İran Caddesi No:27/2 G.O.P Tel / Phone:0 312 428 82 82 Neli Pastanesi Ceyhun Atıf Kansu Caddesi Bayraktar İş Mer. No: 114 G Blok/12 Balgat Tel / Phone: 0312 473 84 84 Tepe Prime B Blok B04 Tel / Phone: 0312 287 42 42 Home Store Ankamall Cafe Konya Yolu Ankamall AVM No:K2-06 Akköprü Tel / Phone: 0 312 541 26 26 November Pub Üsküp Caddesi (Çevre Sokak) No:24/2 Çankaya Tel / Phone: 0312 467 67 06 If Performance Hall Tunus Caddesi No:14/A Kavaklıdere Tel / Phone: 0 312 418 95 06 - 418 53 16 Over All Güvenlik Caddesi No: 97 Aşağı Ayrancı Tel / Phone: 0312 468 57 85 Panora Teras / Branca Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel / Phone: 0312 490 27 67 Budakaltı Budak Sok. No:6 GOP Tel / Phone: 0312 427 85 45 Knight and Flight Çevre Sok. 7/A Çankaya Tel / Phone: 0 312 467 65 22 Kuki + Filistin Sokak No:4 G.O.P Tel / Phone: 0 312 427 14 00 Cadde Hare & MTG Paintball Eskişehir Yolu 28. Km Tel / Phone: 0312 299 11 55 Küçük Şeyler Kuveyt Caddesi No: 7/A Aşağı Ayrancı Tel / Phone: 0 312 468 78 70 Panora / Gloria Jean’s Coffees Turan Güneş Bulvarı No:182 Zemin Kat Oran Tel / Phone: 0312 491 95 74 Cafe Des Cafes Tunalı Hilmi Caddesi No: 83/A Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 01 76 Las Chicas Arjantin Caddesi No: 17/A G.O.P Tel / Phone:0312 466 43 26-27 Cafe Kahve Uğur Mumcu Caddesi No: 12 GOP Tel / Phone: 0312 446 20 51 Panora / Numnum Turan Güneş Bulvarı No: 182 2. Kat Oran Tel / Phone: 0312 490 45 15 Leda Patisserie & Bistro Güvenlik Caddesi No: 91/A Aşağı Ayrancı Tel / Phone: 0312 426 40 50 37. Cadde No: 30 Dostluk Villaları Çayyolu Tel / Phone: 0312 240 60 30 Panora / Second Cup Turan Güneş Bulvarı No:182 1.Kat Oran Tel / Phone: 0312 491 96 80 Araç Kiralama / Rent a Car AVİS Tunus Caddesi No: 68/2 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 467 23 13 Beyaz Rent A Car 8. Cadde No: 1 Birlik Çankaya Tel / Phone: 0312 454 00 54 Budget Tunus Caddesi No: 68/2 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 466 03 36 Kafe & Bar / Cafe & Bar Becahouse Filistin Caddesi No: 2 Kavaklıdere Tel / Phone: 0 312 468 54 94 Bestekar Sokak No: 86/A Kavaklıdere Tel / Phone: 0 312 427 08 70 Big Chefs Ahmet Taner Kışlalı Mah. Alacaatlı Yolu Üzeri 2846. Sok. Dorapark A Blok 1-2 Çayyolu Tel / Phone: 0312 242 01 77 Hayat Sebla Ev. 1425. Cadde No: 29/C Çukurambar Tel / Phone: 0 312 220 22 01 Cafemiz Arjantin Caddesi No:19 G.O.P Tel / Phone:0312 4677921 Cafe Rosso Tunalı Hilmi Caddesi No:66-06660 Tel / Phone: 0312 468 80 800312 428 80 00 Charm Tahran Cad. No: 5 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 54 00 Club Cafe Ankara Şehir Kulübü Uğur Mumcu Caddesi No:88 G.O.P Tel / Phone: 0312 446 17 27 Crossroads Ahmet Mithat Efendi Sok. 5/A Çankaya Tel / Phone: 0312 439 46 96 Liva Pastaneleri Hilal Mahallesi 54. Sokak No:7/7 Yıldız Tel / Phone: 0 312 439 38 88 Osmanağa Konutlar 8.Cadde Çayyolu Tel / Phone: 0 312 235 95 00 48.Cadde No: 34/A Çukurambar Tel / Phone: 0312 284 96 00 3. Cadde No: 7/A Bahçelievler Tel / Phone: 0312 215 00 80 Manhattan Ankara Çevre Sok. No: 7 Çankaya Tel / Phone: 0 312 427 62 63 Marilyn Monroe Adres: Çevre Sokak 16/2 Çankaya Tel / Phone: 0 312 466 66 30 Panora / Cafe Crown Turan Güneş Bulvarı No:182 1.Kat Oran Tel / Phone: 0312 491 31 39 Panora Teras/ Porta Fashion Lounge Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel: 0312 491 27 26 Panora / Timboo Cafe Turan Güneş Bulvarı No: 182 Zemin Kat Oran Tel / Phone: 0312 490 62 22 Panora Teras / Tribeca Turan Güneş Bulvarı No: 182 Oran Tel / Phone: 0312 490 51 85 Panora Teras / Zıkkım Lounge-Pub Turan Güneş Bulvarı No: 182 Oran Tel / Phone: 0312 490 85 88 Reçete İran Caddesi Karum AVM E Asansörü 3.Kat No:364 Çankaya Tel / Phone: 0 312 465 00 76 189 FİHRİST / INDEX Pool Pub Uğur Mumcu Cad. No: 82/A GOP Tel / Phone: 0312 437 13 32 Bilkent Fish House Bilkent 1 Çamlık Sitesi No:142 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 22 00 Robert’s Coffee Panora AVM Tel / Phone: 0312 490 23 70 Antares AVM Tel / Phone: 0312- 321 89 46 Buğu Balık Evi Angora Bulvarı No: 30 Beysukent Tel / Phone: 0312 236 66 23 Rollhouse Spor ve Eğlence Merkezleri Ankuva AVM No: 1 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 12 40 Optimum Outlet Center D: 301 Eryaman Tel / Phone: 0312 281 08 00 Söğütlü Bahçe Eskişehir Yolu 7. Km Tel / Phone: 0312 286 30 96 The House Cafe Nenehatun Cad. No 74 G.O.P Tel / Phone: 0312 4464688 Muhsin Yazıcıoğlu Cad. 1425. Sk. No: D/E Çukurambar Tel/Phone: 0312 284 66 06 The Pub City Hall Ahmet Mithat Efendi Sok. No: 4 Çankaya Tel / Phone:0312 442 38 44 Restoranlar / Restaurants 2’ler Et Lokantası Eskişehir yolu 9.km Tepe Prime Avenue Tel / Phone: 0312 220 23 20 Ankara Ocakbaşı Hilal mah. 4. Caddesi No:70/2 Yıldız Tel / Phone: 0312 442 18 18 Apinya Thai & Sushi Attar Sok. No:1/A G.O.P. Tel / Phone: 0312 426 94 00 Argentum Balıkçısı Arjantin Caddesi Borazan Sokak No:11 G.O.P Tel / Phone: 0312 426 46 56 Bay Nihat Filistin Sokak No: 28 G.O.P Tel / Phone: 0312 427 63 63 Balıkçıköy Abay Kunanbay Cad. No:4/1 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 466 04 50 8. Cad. No:73 Galeria Yanı Ümitköy Tel / Phone: 0312 236 12 66 Bekri Tunalı Meyhanesi Tunalı Hilmi Caddesi No: 72 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 67 87 Beykoz Gölbaşı Haymana Bulvarı No: 105 Gölbaşı Tel / Phone: 0312 484 44 46 Beykoz İskender & Kebap Hoşdere Cad. No: 193 / A Tel / Phone: 0312 442 93 30 Beykoz Paça & İşkembe Hoşdere Cad. No: 212 / A Çankaya Tel / Phone: 0312 442 68 68 Çadır Kebap Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Alacaatlı Caddesi 2846. Sokak No:51/1 Çayyolu Tel: 0312 241 12 21 Etrak Turan Güneş Bulvarı 89. Sk. 14/B Yıldız Tel / Phone: 0312 442 03 03 Fevzi Hoca Orman Genel Müdürlüğü Lojmanları Beştepe Tel / Phone: 0312 215 45 60 - 61 Firenze Restaurant Park Oran Sitesi Park Club Çankaya Tel / Phone: 0312 490 36 36 Günaydın Restaurant Arjantin Caddesi Attar Sokak No: 6 GOP Tel / Phone: 0312 466 7 666 Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu 64. Sok. No: 17/A Çetin Emeç Tel / Phone: 0312 284 46 46 Kafaluka Bestekar Bestekar Sok. No: 49 / B Tunalı-Çankaya Tel / Phone: 0312 426 66 46 Kalabalık Restoran 4. Cad. No:60/A Yıldız-Çankaya Tel / Phone: 0312 441 07 47-48 Kalbur Oran Şehri Çarşı Merkezi C-3 Blok Tel / Phone: 312 490 50 01 Kalinos Hilal Mahallesi Rabindranath Tagore Caddesi (4. Cad.) No:62 YILDIZ Tel / Phone: 0312 441 18 20-60 Kolyoz Balık Filistin Cad. Attar Sok. No:8 Gaziosmanpaşa Tel / Phone: 0312 468 45 11 Kes 1 Döner Panora AVM 182 Oran Tel / Phone: 0312 491 92 02 Keyf’et Tunalı Hilmi Cad. No: 73/1 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 49 68 Köroğlu İşkembecisi Uğur Mumcu Cad. Koza Sok. No: 116/18 GOP Tel / Phone: 0312 446 54 64 Köşebaşı Kuleli Sokak No:32 GOP Tel / Phone: 0312 446 59 59(Pbx) Marmaris Balıkçısı Tunalı Hilmi Caddesi Bestekar Sokak No:88/A Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 427 22 12 Mezzaluna İran Caddesi Turan Emeksiz Sokak No:1 Tel / Phono: 0312 467 58 19 Panora Teras / Midpoint Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel: 0312 490 72 15-35 Panora Teras / Pastarito Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel / Phone: 0312 490 62 94-95 Panora Teras / Sushico Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel / Phone: 0312 490 27 27 Panora Teras / Tike Turan Güneş Bulvarı No:182 Oran Tel / Phone: 0312 491 65 64 Panora Teras / Uludağ Turan Güneş Bulvarı No: 182 Oran Tel / Phone: 0312 490 00 10 Park Fora Nenehatun Caddesi No:97 GOP Tel / Phone: 0312 447 73 00 (Pbx) Peperoncino Restaurant Uğur Mumcu Caddesi No: 64 / B GOP Tel / Phone: 0312 447 10 62 Piano + Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu 64. Sok. No: 17/A Çetin Emeç Tel / Phone: 0312 284 46 46 Rollhouse Vip Lounge Ankuva AVM No: 1 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 12 40 Optimum Outlet Center D: 301 Eryaman Tel / Phone: 0312 281 08 00 Quick China Park Caddesi No:1 Çayyolu Tel / Phone: 0312 242 25 15 4. Cadde Bilkent Alışveriş Merkezi No:3/37 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 00 30 Uğur Mumcu’nun Sokağı No:64/B GOP Tel / Phone: 0312 437 03 03 Safir Restaurant Dedeman Ankara, Büklüm Sokak No: 1 Akay Tel / Phone: +90 312 416 88 00 Schinitzel Tahran Cad. No: 5 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 54 00 Sushico Arjantin Caddesi Attar Sokak No.10 GOP Tel / Phone: 0312 426 25 26 Şahhane Restaurant Söğütözü Cad. No: 10 Söğütözü Tel / Phone: 0312 287 99 99 Şanlı Edessa Atatürk Bulvarı Kuğulu Park İçi No: 241/A Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 78 50-51 Tenes Mesnevi Sokak No:35 A.Ayrancı Tel / Phone: 0312 443 07 06 Teppanyaki Alaturka Muhsin Yazıcıoğlu Cad. Kızılırmak Mah. No: 30/C Çukurambar Tel / Phone: 0312 284 09 19 190 FİHRİST / INDEX Tike Çayyolu Park Cad. Alımcı Park Villaları 15/B Çayyolu Tel / Phone: 0312 241 00 92 Lokman Hekim Hastanesi Ayvalı Cad. No:198/A Etlik-Ayvalı Tel / Phone: 0312 331 51 59 Tribeca Bestekar, Tel / Phone: 0312 427 08 70 Panora, Tel / Phone: 0312 490 51 85 Filistin, Tel / Phone: 0312 468 54 94 LÖSANTE Lösemili Çocuklar Hastanesi GOP Mah. Turgutlu Sok. No: 30 Tel / Phone: 0312 446 46 06 Trilye Restaurant Reşit Galip Caddesi Hafta Sokak No: 11/B GOP Tel / Phone: 0312 447 12 00 Üstad Restaurant Nenehatun Caddesi No: 71 GOP Tel / Phone: 0312 436 22 66 – 0 533 818 00 18 Yosun Balık Evi İran Caddesi No: 27 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 39 45 – 46 Zeynel İnegöl Köftecisi Cevizlidere Caddesi No: 7/A Balgat Tel / Phone: 0312 473 25 25 Hastaneler / Hospitals 29 Mayıs Hastanesi Aydınlar Mah. Dikmen Cad. No:312 Dikmen Tel / Phone: 0312 593 29 29 Ada Hastanesi Natoyolu Cad. No: 55 Mamak Tel / Phone: 0312 389 89 00 Ankara Fıtık Merkezi Çukurambar Mah. 38.Cad. No:33/A Çankaya Tel / Phone: 0312 220 04 06 Atatürk Hastanesi Eskişehir Yolu, 8.km No:2 Bilkent Tel / Phone: 0312 291 2525 Başkent Üniversitesi Hastanesi Fevzi Çakmak Caddesi, 10. Sokak, No: 45 Bahçelievler Tel / Phone: 0312 212 6868 Bayındır Hastanesi Eskişehir Yolu 53. Cadde No: 17 Söğütözü Tel / Phone: 0312 287 90 00 Atatürk Bulvarı No: 201 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 08 08 Bilgi Hastanesi 278 37 37 İnönü Mah. 1.Cad. No:87 Batıkent Tel / Phone: 0312 278 37 37 Çankaya Hastanesi Bülten Sokak, No: 44, Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 426 1450 Dünya Göz Hastanesi Tunus Caddesi No:28 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 416 70 00 Güven Hastanesi Şimşek Sokak No: 29 Aşağı Ayrancı Tel / Phone: 0312 468 72 20 Kudret Göz Hastanesi Kenedy Cad. No: 71 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 446 39 50 Özel TOBB ETÜ Hastanesi Yaşam Cad. No:5 Söğütözü Tel / Phone: 0312 292 99 00 Özel Madalyon Psikiyatri Merkezi Paris Caddesi No: 33 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 08 98 Yüzüncüyıl Hastanesi 33.Cad. No:12 Yüzüncüyıl-Balgat Tel / Phone: 0312 284 08 08 Havayolu / Airlines Delta Havayolları / Delta Airlines Atatürk Bulvarı No: 223/13 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 78 05 Kıbrıs Türk Havayolları / Cyprus Turkish Airlines Selanik Caddesi No: 17/1 Kızılay Tel / Phone: 0312 418 04 45 Lufthansa Cinnah Caddesi No: 102/5 Çankaya Tel / Phone: 0312 442 05 08 Türk Hava Yolları / Turkish Airlines Atatürk Bulvarı No: 154 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 02 00 Esenboğa Airport Tel / Phone: 0312 398 01 00 Mücevherat / Jewelleryellery Altınmerkez Anafartalar Cad. No:12/C Ulus Tel / Phone: 0312 324 45 50 Kentpark AVM Eskişehiryolu Tel / Phone: 0312 433 23 23 365 AVM: 0312 450 04 54 Apa Gold Ankamall AVM Zemin Kat No: 10-11 Akköprü Tel / Phone: 0312 541 20 00 Carine Diamond İran Caddesi Karum AVM No:21/76-77 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 28 61 Etra Mücevherat Tunalı Hilmi Caddesi Çelikler İş Merkezi No:91/68 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 426 33 55 Pırlant Turan Güneş Bulvarı No:182 Panora AVM D:179 Oran Tel / Phone: 0312 4912900 Roberto Bravo Turan Güneş Bulvarı Panora AVM 182/105 Oran Tel / Phone:0312 4901584 Storks Cepa AVM Eskişehir Yolu 7.Km Mustafa Kemal Mahallesi 17.Sokak No:3 Z:41 Tel / Phone: 0312 2197295 Zen Turan Güneş Bulvarı Panora AVM 182/104 Oran Tel / Phone: 0312 4901544 Sağlık & Güzellik / Health & Beauty Anima Rapha Cevizlidere Mah. 1. Cad. No: 44/4 Balgat Tel / Phone: 0312 473 99 33 Betty Beauty Center Merkez: Hoşdere Cd. Şehit Mahir Turan Sk. No: 33/B Y.Ayrancı Tel / Phone: 0312 439 35 93 Şube: Hoşdere Cd. R. Nuri Sk. No: 67/A Y. Ayrancı Tel / Phone: 0312 441 08 95 Bliss Güzellik Merkezi Ankara Şehir Kulübü Uğur Mumcu Caddesi No:88 G.O.P Tel / Phone: 0312 446 17 27 Elos Lazer Güzellik ve Sağlık Ziya Gökalp Caddesi No:12 Kat 4 Kızılay Tel / Phone: 0312 430 00 34 Tunalı Hilmi Caddesi No:11/7 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 465 05 65 Estetik International İran Caddesi No:2/3 Kavaklıdere Tel / Phone: 444 77 07 Fix Kuaför İran Caddesi No: 17/B Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 427 16 56 Tunalı Hilmi Caddesi Binnaz Sokak No: 1/1 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 426 71 31 Delta Optik Karanfil Sokak Zafir İş Hanı Kat 2 No: 4/78 Kızılay Tel / Phone: 0312 418 89 13 Egerad Görüntüleme Merkezi Kennedy Cad. No: 30/B Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 427 66 90 Galea Güzellik Salonu Tepe Prime Eskişehir Devlet Yolu 9. km No: 266 Tel / Phone: 0312 260 75 75 Giz Spa Tunalı Hilmi Caddesi No: 92/14 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 51 95 Helena Lazer Güzellik Merkezi Tunalı Hilmi Caddesi No: 82A/6 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 467 60 71 Dr. Teyfik Sağlam Caddesi No: 63/1 Etlik Tel / Phone: 0312 325 24 44 İdeal Beslenme Eğitim ve Danışmanlık Üsküp Caddesi (Çevre Sok.) No: 5/1 Çankaya Tel / Phone: 0312 466 31 30 İlkem Medikal Bağlum Sok. No: 3/7 GATA. Acil Karşısı Etlik Tel / Phone: 0312 321 06 22 191 FİHRİST / INDEX Ulucanlar Cad. No: 88/9 S.B. Ankara Hast. Karşısı Cebeci Tel / Phone: 0312 320 10 04 - 320 10 41 Grup Sanat Galerisi Turan Güneş Bulvarı No: 41/ E Yıldız Tel / Phone: 0312 442 76 52 Raytur Karanfil Sokak No:12/12 Kızılay Tel / Phone: 0312 4170021 Kuaför Hüseyin Tunalı Hilmi Caddesi No: 70/15 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 427 37 31 Güler Sanat - Modern Sanatlar Galerisi 1933. Sk. No:53 Hekimköy Sitesi Ümitköy / ANKARA T: 0.312 236 21 22 Saltur Turizm Atatürk Bulvarı No:175/4-8 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 425 13 33 Mediko Dental Arjantin Caddesi Filistin Sokak 2/8 GOP Tel / Phone: 0312 427 12 27 Özel Gümüş İğne Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi GMK Bulvarı No: 108 Maltepe Tel / Phone: 0312 232 52 52 Red & White İran Caddesi No: 33/1 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 466 15 45 Sosyete Kuaför Filistin Caddesi Kader Sokak No:9/2 GOP Tel / Phone: 0312 428 29 92-93 Helikon Sanat Galerisi Ebuziya Tevfik Sok. 15/1 Çankaya Tel / Phone: 0312 441 78 01 IC Sanat Galerisi Kızılırmak Sok. No: 31 Kızılay Tel / Phone: 0312 417 82 64 Krişna Sanat Merkezi Kennedy Cad. No:29/3 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 418 02 53 Mart Koleksiyon Kaptanpaşa Sok. No: 29/A G.O.P Tel / Phone: 0312 447 42 52 Sunvital Arjantin Caddesi No: 15/5 GOP Tel / Phone: 0312 468 73 33-34 Medya Sanat Galerisi Üsküp Cad. (Çevre Sok.) No: 35 Zemin Kat Çankaya Tel / Phone: 0312 428 39 55 Sanat Galerileri / Art Galleries Mustafa Ayaz Müzesi ve Kültür Merkezi Ziyabey Cad. No: 25 Balgat Tel / Phone: 0312 285 89 98 Arda Sanat Galerisi Hoşdere Cad. No:122/9 Y. Ayrancı Tel / Phone: 0312 438 72 75 Armoni Sanat Galerisi Yıldız Mah. 4.Cad. 27. Sok. No:2/1 Çankaya Tel / Phone: 0312 440 43 24 Atlas Sanat Galerisi Cinnah Cad. No:19/1 Çankaya Tel / Phone: 0312 468 59 04 Bilkent Center Sanat Sokağı Bilkent Center AVM Bilkent Tel / Phone: 0312 266 56 57 Cer Modern Altınsoy Cad. No:3 06101 Sıhhıye Tel / Phone: 0312 310 00 00 Doku Sanat Galerisi Cinnah Cad. Enis Behiç Koryürek Sok. No:11/A-B Çankaya Tel / Phone: 0312 439 78 80 Galeri Akdeniz G.M.K. Bulvarı Özveren Kokak No:25/1 Demirtepe Tel / Phone: 0312 231 45 43 Galeri MüniART Galeri: Depo Sok. M. Rahmi Koç Müzesi Çengelhan No: 1/ 10 Kale Atölye: Üsküp Cad. (Çevre Sok.) No: 8 / 1 B-Blok Bodrum Kat No: 1 Çankaya - Tel / Phone: 0312 426 42 17 Galeri Soyut Yıldızevler Mah. 4. Cad. Şehit Mustafa Doğan Sok. No: 82/A Çankaya - Yıldız Tel / Phone: 0312 438 86 70-72 Gözde Sanat Galerisi Kuzgun Sok. No:74/A Y.Ayrancı Tel / Phone: 0312 442 11 31 Nilgün Altan Sanat Atölyesi Hacılar Mahallesi 16. Cadde 45. Sokak No: 15 Gölbaşı Tel / Phone: 0312 499 81 74 Setur Kavaklıdere Sokak No: 5/B Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 467 11 65 Tempo Turizm Binnaz sok. No:1/4 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 428 20 96 VIP Turizm Cinnah Caddesi No: 38/8 Çankaya Tel / Phone: 0312 438 08 44 Fitness & Spa / Fitness & Spa Ankara Şehir Kulübü Uğur Mumcu Caddesi No:88 G.O.P Tel / Phone: 0312 446 17 27 Aquamarine Sağlık Kulübü Oğuzlar Mah. 48. Sok. No: 28 Balgat Tel / Phone: 0312 295 45 45 Base Life Club Angora Caddesi no 209/10 Beysupark Çayyolu Tel / Phone: 0312 225 41 43 Pandora Sanat Atölyesi Bestekar Sok. No: 70/3 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 468 17 77 Joya Health Club Güzeltepe Mahallesi 747 Sokak No: 3-B 105 Çankaya Tel / Phone: 0312 408 22 22 Polart Sanat Galerisi Yıldızevler Mahallesi Hollanda Caddesi No: 46/B Yıldız Tel / Phone: 0312 439 14 80 Mars Athletic Club Turan Güneş Bulvarı Panora AVM Oran Tel / Phone: 0312 490 14 77 Sevgi Sanat Galerisi Cinnah Cad. Mesnevi Sok. No:5/1 Çankaya Tel / Phone: 0312 441 26 34 Takıantika Sanat Galerisi Filistin Cad. Horasan Sok. No: 15/3 G.O.P Tel / Phone: 0312 436 37 88 Valör Resim Galerisi 4. Caddesi Şehit Mustafa Doğan Sok. 33/A Yıldız-Çankaya Tel / Phone: 0312 442 0072 Seyahat / Travel Agency Detur Menekşe Sokak Moda İş Hanı No: 101/1 Kızılay Tel / Phone: 0312 417 20 02 ETS Tunalı Hilmi Caddesi No: 90/4 Kavaklıdere Tel / Phone: 0312 466 03 91 Mesa Fitness Court Safranbolu Cad. No:12 Konutkent II Tel / Phone: 0312 240 11 61 – 71 Most Life Club Eskişehir Yolu 7.km No: 164 / 2B-41 Kentpark AVM Tel / Phone: 0312 219 9373 Oranium XL İncek Yolu Kızılcaşar Mahallesi Ataken Villaları No: 57 Oran Tel / Phone: 0312 489 18 11 Renewa Club Reşat Nuri Sokak No:52 Çankaya Tel / Phone: 0312 441 02 02 Spor Med ATO Yanı No:5 Söğütözü Tel / Phone: 0312 284 74 84 Tel / Phone: 0312 467 65 27 Tunalı Mito Turizm Aşkabat ( 7. Cad.) No:60/3 Bahçelievler Tel / Phone: 0312 222 07 95 Sports International Bilkent 1.Cad. No:1 Bilkent Tel / Phone: 0312 266 71 00 Palmet Tur Selanik Cad. No:31/6 Kızılay Tel / Phone: 0312 418 80 35 United Clubs Birlik Mah. 5.Cad. No:48 ÇANKAYA Tel / Phone: 0312 495 47 90 BASIN A Ç IK LAMALAR I