PDF İndir - Adnan Menderes Üniversitesi
Transkript
PDF İndir - Adnan Menderes Üniversitesi
Tralleis Elektronik Dergisi http://dergi.adu.edu.tr/tralleis e-TRALLEIS 4 (2015) 1-7 ©ADÜ Siyah-Alaca İneklerin Ağız Sütü Kalitesi ve İçeriği Üzerine Bir Araştırma Mehmet Hoyraz1 Ramazan Sezer1 Mustafa Demirtaş1 Atakan Koç1 Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 09100, AYDIN ESER BİLGİSİ Araştırma Makalesi – Tarım Bilimleri Sorumlu yazar: Atakan KOÇ, atakankoc@yahoo.com Yayına Kabul Tarihi: 20.06.2015 Özet: Ağız sütü yeni doğmuş buzağılar için hayati öneme sahip bir besin maddesidir. Bu çalışmada İzmir’in Torbalı İlçesi’nde bir işletmeden 2013 Kasım - 2014 Şubat ayları arasında doğum yapmış 51 baş Siyah Alaca inekten alınan ağız sütü örneklerinde ağız sütü kalitesi (ASK) belirlenmiştir. Ağız sütü bileşenleri ve ağız sütü somatik hücre sayısının değişimini belirlemek amacıyla bu örneklerden rastgele seçilen 17’si analiz edilerek ağız sütü yağ (ASYO), ağız sütü protein (ASPO), ağız sütü laktoz (ASLO), ağız sütü toplam kuru madde (ASTKMO) oranları ile ağız sütü somatik hücre sayısı (ASSHS) belirlenmiştir. İneklerin ASK değerleri 50 mg/mL ile 140 mg/mL arasında değişmiştir (ortalaması, 107.16 ± 3.356 mg/mL). ASK üzerine laktasyon sırası etkisi önemsiz bulunmuş, ancak, Log10ASSHS’nin ASK ile olan korelasyonu yüksektir (r=0.62; P>0.05). ASYO, ASPO, ASLO, ASTKMO ve Log10ASSHS ortalamaları sırasıyla %6.99±0.588, %13.28±0.750, %3.97±0.126, %24.27±0.862 ve 5.95±0.122 (891,251 hücre/mL)’dir. Yeni doğmuş buzağıları kaliteli ağız sütü ile beslemek için süt sığırı işletmelerinin tümünde ASK’nin belirlenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Ağız sütü kalitesi, inek, laktasyon sırası, yağ oranı, protein oranı, somatik hücre sayısı A Research on Colostrum Quality and Constituents of Holstein-Friesian Cows Abstract: Colostrum is a vital nutrient for new-born calves. In this study, 51 colostrum samples taken from HolsteinFriesian cows gave birth (between November 2013 and February 2014) on a private dairy cattle farm located in Torbalı county in İzmir were used to determine colostrum quality. Of these, 17 were randomly selected for fat (CFC), protein (CPC), lactose (CLC), and total dry matter (CTDMC) content, as well as colostrum somatic cell count (CSCC) analysis to determine the changes of colostrum constituents and somatic cell count depending on colostrum quality. Colostrum quality varied between 50 mg/mL and 140 mg/mL (mean, 107.16 ± 3.356 mg/mL). The effect of parity on colostrum quality was found to be statistically insignificant. However, the correlation coefficient between colostrum quality and Log10CSCC was determined to be high (r=0.62; P>0.05). Mean values for CFC, CPC, CLC, CTDMC and CSCC were 6.99±0.588%, 13.28±0.750%, 3.97±0.126%, 24.27±0.862% and 5.95±0.122 (891,251 cells/mL), respectively. To feed all newborn calves with high quality colostrum, it is advised to determine colostrum quality on all dairy cattle farms. Key words: Colostrum quality, cow, parity, fat content, protein content, somatic cell count 1 göre değişiklik göstermektedir (Kaygısız ve Köse, 2007; Kehoe et al., 2007; Collier et al., 2012; Indra et al., 2012; Altuğ ve ark., 2013). Giriş Memelilerde doğum sonrasında üretilen ilk süt ağız sütü ya da kolostrum olarak adlandırılır. Ağız sütü kalitesi (ASK) ve bileşimi türe ve aynı tür içerisinde ırklara göre önemli farklılık gösterir. ASK, içerisinde bulunan bağışıklık proteini miktarına göre değerlendirilmekte ve bağışıklık proteinleri immünoglobulin (Ig) olarak adlandırılmaktadır. Kuruya ayrılmayan hayvanlarda bağışıklık proteini salgılama-biriktirme döneminin olmaması nedeniyle IgG yoğunluğunun ve ASK’nin düştüğünü vurgulanmıştır (Collier et al., 2012). Ağız sütü oluşumunun doğumdan 15-20 gün önce başladığı ve seçici taşıma ve immünoglobulin (Ig) birikmesiyle ve bol miktarda protein, yağ ve karbonhidrat sekresyonuyla birlikte gerçekleştiği bildirilmiştir (Collier et al., 2012). Plasentadan yavruya antikor geçişinde plasenta tipinin ve yapısının etkili olduğu, ruminant, domuz ve atlarda gebelik sırasında yavruya antikor geçişinin söz konusu olmadığı, ancak bu türlerde doğum sonrasında üretilen ilk süt olan ağız sütünde bulunan Ig’lerin (antikorların) oral yolla geçtiği belirtilerek bu maddelerin pasif bağışıklıkta rol oynadığı ifade edilmiştir (Arda ve ark., 1994; Koç, 2013). Diğer taraftan inek eğer doğuma yakın buzağı ishal aşısı ve enterotoksemi gibi aşılarla (Altuğ ve ark., 2013) aşılanmışsa ve kanında yüksek oranda bağışıklık maddeleri varsa, ASK ve aynı zamanda bağışıklık proteini miktarının da yüksek olacağı vurgulanmıştır (Arda ve ark., 1994). Ig’lerin fiziksel, biyolojik, kimyasal ve antijenik özelliklerine göre 5 sınıfa (IgG, IgA, IgM, IgD ve IgE) ayrılabileceği belirtilerek maymun ve fareler dışındaki hayvanlarda IgD’nin bulunmadığı ifade edilmiştir (Arda ve ark., 1994). İnek ağız sütünde üç çeşit immunoglobulin (IgG, IgM ve IgA) bulunduğu (Koç, 2013) Ig yoğunluğunun doğumdan 5-10 gün önce pike ulaşıp, IgA ve IgM’nin lokal olarak meme bezi içerisine üretilirken, meme salgısındaki IgG’nin çoğunun humoral (vücut sıvısı) kaynaklı olduğu bildirilmiştir (Collier et al., 2012). Yeni doğan buzağıların ölümlerinin kandaki antikor miktarı ile yakından ilişkili olduğu belirtilerek (Arda ve ark., 1994; Moran, 2005), doğum sonrasında ineğin ağız sütünde bulunan bağışıklık proteinlerinin büyük moleküller olduğu, bu moleküllerin bütün olarak buzağının vücuduna ince bağırsaklarda bulunan gözenekler tarafından alındığı (Koç, 2013), bu gözeneklerin doğum sonrasındaki yaklaşık 36 saat içerisinde kapanması nedeniyle (Arda ve ark., 1994) ağız sütünün doğum sonrasında kısa süre içerisinde buzağıya içirilmesinin önemli olduğu bildirilmektedir (Moran, 2005). Sığırlarda IgG’nin IgG1 ve IgG2 gibi iki çeşidinin bulunduğu belirtilerek, serumda bulunan IgG’lerin Arda ve ark. (1994) %50’ye, Indra et al. (2012) %80’e yakınını IgG1’lerin oluşturduğunu belirtmişlerdir. IgG1’in yüksek yoğunluğunun ağız sütünün eşsiz özelliği olduğu ve plazmadan kan-süt bariyerini geçerek ağız sütüne seçici olarak taşındığı, IgG2’nin polimorfonükleer lökosit (PMN)’ler tarafından bakterilerin opsonofagositozunda ve antikor-bağımlı PMN hücre toksisitesinde önemli bir rolü bulunduğu ifade edilmiştir (Collier et al., 2012). ASK, ineğin yaşı, ırkı, kuru dönemin uzunluğu, buzağılama mevsimi, ağız sütü üretim miktarı, kuru dönem beslemesi, vücut kondisyonu, stres, sürü büyüklüğü ve gebeliğin son döneminde yapılan aşılamalara Ağız sütündeki bağışıklık proteinlerinin %85-90’ını oluşturan IgG’nin sistemik 2 bağışıklıkta, IgM’nin erken bağışıklık ve septisemiden korumada etkili olduğu, IgA’nın ise görevinin tam bilinmediği belirtilerek, etkili bir bağışıklık için her üç bağışıklık proteininin bulunması gerektiği ifade edilmiştir (Koç, 2013). çalışmada sürü büyüklüğünün ASK ve yönetim uygulamalarını etkilediği, üreticilerin ağız sütü depolama ve besleme zamanı konusunda eğitilmesinin buzağılarda hastalık ve ölüm oranlarının azaltılmasına katkı sağlayacağı bildirilmiştir (Kehoe et al., 2007). Yeni doğan buzağıların yaşamlarının ilk 3-6 saati içerisinde yeterli bağışıklık proteini alması gerektiği belirtilerek, kaliteli ağız sütünün 90 mg/mL’den fazla bağışıklık proteini içermesi gerektiği, 65-100 mg/mL arasında bağışıklık proteini içeren ağız sütünün iyi kalitede, 40-65 mg/mL bağışıklık proteini içerenlerin orta kalitede, 40 mg/mL’den daha az bağışıklık proteini içerenlerin ise kötü kalitede ağız sütü olduğu bildirilmiştir (Moran, 2005; Indra et al., 2012). Buzağıya verilecek ağız sütü miktarının ise doğum sonrasındaki ilk altı saat içerisinde en az 100 mg/mL bağışıklık proteini alacak şekilde kalitesine göre hesaplanabileceği belirtilmiştir (Moran, 2005). Bu çalışmada Siyah-Alaca ineklerde doğum sonrasında ilk sağımda alınan süt örneklerinden ASK’nin ve içeriğinin belirlenmesi ve ASK üzerine laktasyon sırasının etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem Araştırmada kullanılan ağız sütü örnekleri İzmir’in Torbalı İlçesi’nde bulunan ve Siyah Alaca yetiştiriciliği yapan özel bir işletmeden 2013 Kasım ve 2014 Şubat ayları arasında doğum yapmış 51 baş inekten alınmıştır. Ağız sütü alınırken ineklerin laktasyon sıraları da kaydedilmiştir. Tüm ineklerde doğum sonrasında ilk 30 dak’da yapılan ilk sağımda alınan ağız sütleri 0.5 L’lik pet su şişelerine konulmuş ve kalitesi belirlenene kadar buzdolabının buzluğunda saklanmıştır. Ağız sütü içerisinde bulunan bağışıklık proteinlerinin yoğunluğu ASK’nin belirlenmesinde kullanılan bir kriterdir. Kolostrometre, sütün yoğunluğunu belirlemede kullanılan laktodansimetreye benzer bir şekilde ASK’yı belirlemektedir. ASK, sığırlar için kullanılan ve 10-140 mg/mL arasında ölçüm yapan bir kolostrometre (Biogenics-1980 ColostrometerTM) ile oda sıcaklığında tespit edilmiştir. Ancak araştırmada kullanılan ağız sütlerinden kalitesi 140 mg/mL’den yüksek olan 9 baş ineğin ASK’sı en üst değer olan 140 mg/mL olarak kabul edilmiştir. ASK’nin kolostrometre ile belirlenmesinden sonra rastgele olarak seçilen 17 ağız sütü örneği içerik ve somatik hücre sayısını (SHS) belirlemek için Bentley 150 Milk Analyser ve Somacount 150 cihazları kullanılarak analiz edilmiştir. ASK’yı belirlemede kullanılan Kolostrometrenin antikor yoğunluğu ile yakından ilişkili olan ağız sütü özgül ağırlığını belirlediği bildirilerek (Kaygısız ve Köse, 2007), laktasyon sırasının ASK üzerine etkisini önemli (Kaygısız ve Köse, 2007; Kaygısız ve Bayram, 2007) ve önemsiz (Doğan, 2014) bulan araştırmalar vardır. Kaygısız ve Köse (2007) Siyah-Alaca ineklerin %25’inin, Kaygısız ve Bayram (2007) Esmer ırkı ineklerin %48.7’sinin iyi kalitede ağız sütü ürettiklerini bildirmişlerdir. Diğer taraftan Doğan (2014) Aydın’da bir işletmede yetiştirilen 34 baş Siyah-Alaca inekten aldığı ağız sütü örneklerinde kalitenin 50 mg/mL ile 140 mg/mL arasında değiştiğini bildirerek ortalamasının 95.44±3.74 mg/mL bulunduğunu ifade etmiştir. Pensilvenya’da 55 süt sığırı işletmesinde ağız sütü içeriğini belirlemek için yapılan bir 3 Log10ASSHS’yi; Log10ASSHS için ASK’yi, eij: hata terimini ifade etmektedir. İstatistik Analiz ASK üzerine ineklerin laktasyon sırası ve SHS etkisi ile ASSHS üzerine laktasyon sırası ve ağız süt kalitesi etkisi araştırılmıştır. SHS verileri istatistik analiz öncesinde logaritmik transformasyonu yapılmıştır. ASK, ağız sütü yağ oranı (ASYO), protein oranı (ASPO), laktoz oranı (ASLO), toplam kuru madde oranı (ASTKMO) ve modele kovaryet olarak eklenen ASSHS (Log10ASSHS) ile Log10ASSHS özelliği için modele kovaryet olarak eklenen ASK için istatistik model aşağıdaki gibidir: Ayrıca ASK, ASYO, ASPO, ASLO, ASTKMO ve Log10ASSHS arasındaki korelasyon katsayıları da belirlenmiştir. Verilerin analizinde MİNİTAB 13.0 Paket Programı’ndan yararlanılmıştır. Bulgular Siyah Alaca ineklerin ASK ve içeriğinin değişimini belirlemeye yönelik olarak yapılan bu çalışmada 51 baş inekten alınan ASK genel ortalaması 107.16±3.356 mg/mL olarak belirlenmiştir. Laktasyon sırasına göre ASK’nin değişimi Çizelge 1’de, ASYO, ASLO, ASPO, ASTKMO ve Log10ASSHS’nin değişimi ise Çizelge 2’de verilmiştir. ASK üzerine laktasyon sırasının etkisi önemsiz (P>0.05) iken Log10ASSHS etkisi önemli (P<0.05) bulunmuştur. Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü laktasyon sıraları için ASK ortalamaları sırasıyla 115.00±5.79 mg/mL, 108.64±9.02 mg/mL, 96.67±6.13 mg/mL ve 105.83±5.77 mg/mL bulunmuştur. yij= µ + ai + b(Xij- X ) + eij Burada yij: gözlem değerini, µ: genel ortalamayı, ai: laktasyon sırası etkisini (i=1, 2, 3 ve 4+), b: Log10ASSHS’nin ASK, ASYO, ASPO, ASLO ve ASTKMO üzerine regresyon katsayısını, Log10ASSHS özelliği için ise ASK’nin Log10ASSHS üzerine regresyon katsayısını, X : ASK, ASYO, ASPO, ASLO ve ASTKMO için Log10ASSHS ortalamasını, Log10ASSHS için ASK ortalamasını, Xij: ASK, ASYO, ASPO, ASLO ve ASTKMO özellikleri için Çizelge 1. Ağız sütü kalitesinin laktasyon sırası ve somatik hücre sayısına (Log10ASSHS) göre değişimi n Laktasyon sırası 1 2 3 4 Log10ASSHS Genel Ortalama 16 11 12 12 51 X ± S X , mg/mL Ö.D. 115.00±5.79 108.64±9.02 96.67±6.13 105.83±5.77 15.56±7.52* 107.16±3.36 En Küçük En Büyük 75 50 70 80 50 140 140 140 140 140 *P<0.05’e göre önemli. Ö.D. Önemli değil, ASSHS: Ağız sütü somatik hücre sayısı 4 Çizelge 2. Ağız sütü içeriğinin laktasyon sırası ve somatik hücre sayısına (Log10ASSHS), Log10ASSHS’nin ise laktasyon sırası ve ağız sütü kalitesine göre değişimi n Laktasyon sırası 1 2 3 4 Log10ASSHS Ağız sütü kalitesi Genel Ortalama 5 4 4 4 17 ASYO % X ± SX ASLO % X ± SX ASPO % X ± SX ASTKMO % X ± SX Log10ASSHS Ö.D. 7.80±0.74 6.43±1.18 5.07±1.03 8.46±1.47 1.23±1.14 - Ö.D. 4.18±0.23 4.05±0.27 3.70±0.31 3.89±0.22 0.42±0.28 - Ö.D. 13.58±1.73 12.68±1.72 14.32±0.24 12.48±2.00 0.78±1.86 - Ö.D. 24.32±2.08 21.77±1.38 25.66±0.77 25.34±2.01 0.82±2.17 - Ö.D. 5.92±0.232 6.18±0.283 5.62±0.222 6.01±0.248 0.16±0.08 6.99±0.588 3.97±0.126 13.28±0.750 24.27±0.862 5.95±0.122 X ± SX ÖD: Önemli değil. ASYO: Ağız sütü yağ oranı, ASLO: Ağız sütü laktoz oranı, ASPO: Ağız sütü protein oranı, ASTKMO: Ağız sütü toplam kuru madde oranı ASYO, ASLO, ASPO ve ASTKMO üzerine laktasyon sırası ve Log10ASSHS etkisi önemsizdir (P>0.05). Diğer taraftan Log10ASSHS üzerine ASK etkisi de önemsizdir (P>0.05). ASYO, ASPO, ASLO, ASTKMO ve Log10ASSHS genel ortalamaları sırasıyla %6.99±0.588, %13.28±0.750, %3.97±0.126, %24.27±0.862 ve 5.95±0.122 (891251 hücre/mL) olarak bulunmuştur. ASK, ASK içeriği ve Log10ASSHS arasındaki fenotipik korelasyonlar Çizelge 3’de verilmiştir. ASK ile Log10ASSHS arasındaki korelasyon yüksek (0.62) ve istatistik olarak önemli (P<0.01) bulunmuş, diğer korelasyonlar ise düşük düzeyde ve istatistik olarak önemsizdir (P>0.05). Çizelge 3. Ağız sütü kalitesi, içeriği ve somatik hücre sayısı (Log10ASSHS) arasındaki fenotipik korelasyonlar ASYO, % ASLO, % ASPO, % ASTKMO, % Log10ASSHS Ağız sütü kalitesi g/L 0.06 0.08 0.04 0.12 0.62** ASYO % ASLO % ASPO % ASTKMO % 0.09 -0.13 0.20 0.34 0.13 -0.43 0.39 0.30 -0.07 0.01 **: P<0.01’e göre önemli. ASYO: Ağız sütü yağ oranı, ASLO: Ağız sütü laktoz oranı, ASPO: Ağız sütü protein oranı, ASTKMO: Ağız sütü toplam kuru madde oranı gerektiğini ifade etmiştir. Bu çalışmada ineklerden elde edilen ağız sütü ortalama kalitesi Özhan ve ark. (2001) ve Moran (2005)’in belirttikleri iyi kalite sınıfına girmektedir. Diğer taraftan bu çalışmada bulunan ASK ortalaması Doğan (2014)’ın bildirdiği değerden (95.44±3.74 mg/mL) daha yüksektir. Ancak, beş inekten alınan ASK’sının Moran (2005)’in bildirdiği Tartışma Bu çalışmada 51 baş ineğin ASK ortalamasının 107.16±3.36 mg/mL bulunması genel olarak bu işletmedeki ineklerin ürettiği ASK’ların yeterli olduğu şeklinde değerlendirilebilir. Çünkü Moran (2005) buzağılara içirilecek ASK’nın en az 80 mg/mL bağışıklık proteini içermesi 5 kaliteli ağız sütü alt sınırı olan 80 mg/mL’nin altında bulunması, buzağıları kaliteli ağız sütü ile beslemek için ASK’sının belirlenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. düzeyinin artmasını sağlayarak (Altuğ ve ark., 2013) ASK’nin yükselmesine de önemli katkıda bulunduğu söylenebilir. Diğer taraftan bu çalışmada ağız sütünde bulunan ASYO (%6.99±0.59) ve ASLO (%3.97±0.13) oranları Kehoe et al. (2007)’den yüksek, ASPO (%13.28±0.75) ise aynı araştırıcıların bildirdiği değerden (%14.9) daha düşüktür. Moran (2005) doğum yapan ineklerin hepsinin kaliteli ağız sütü üretmediğini belirterek, ilk sağımda 8 L’den fazla süt veren ineklerin ASK’nın düşük olacağını ve sadece ilk sağımdan elde edilen ağız sütlerinin kullanılması gerektiğini belirtmiştir. Aynı araştırıcı ayrıca yeni doğan buzağıların tek öğünde 3-4 L ağız sütü ile beslenmelerinin yeterli olacağını bildirirken, Indra et al. (2012) 3-4 öğün halinde ilk gün 6 L ağız sütü vermeyi önermişlerdir. Ayrıca iyi kalitede ağız sütünün heba edilmeyerek bir ya da iki litrelik plastik şişe ya da torbalarda depolanması gerektiği de vurgulanmıştır (Moran, 2005; Kehoe et al., 2007). Ağız sütü içerisinde SHS’nin normal süte göre daha yüksek bulunması, doğum sonrasında üretilen ilk süt olan ağız sütü miktarının düşük olması nedeniyle birim hacimdeki SHS yoğunluğunun yüksek bulunmasının yanında, ASK’sının (bağışıklık proteini miktarının) artmasına paralel olarak meme dokusu bağışıklık mekanizması aktivitesinin de yükseldiği şeklinde yorumlanabilir. Sonuç Buzağıları doğumdan kısa süre sonra ağız sütü ile beslemenin öneminin yanında, verilen ASK de büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmadan da açıkça görüldüğü gibi her ineğin ürettiği ağız sütü yeni doğan buzağıları beslemek için yeterli kaliteye sahip değildir. Sığır işletmelerinde yeterli miktarda bağışıklık proteini almalarının sağlanması için yeni doğmuş buzağıların ilk beslemesi yapılmadan önce ASK’nın kolostrometre aracılığı ile belirlenip, beslemenin ASK’ya göre yapılması stratejisi benimsenmelidir. Diğer bir deyişle kaliteli ağız sütü üreten ineklerin fazla ağız sütleri depolanarak ASK’sı düşük olan ineklerin buzağılarının beslenmesinde kullanılmalıdır. Beklenenin aksine bu çalışmada laktasyon sırasının ASK üzerine etkisinin önemsiz bulunması, işletmede sağlık korumaya yönelik alınan önlemlere bağlanabilirken, ağız sütü içeriği üzerine laktasyon sırası etkisinin önemsiz bulunması veri sayısının az olması nedeniyle yapılacak başka çalışmalarla desteklenmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada ineklerin %9.8’inin (5 baş) ASK’sının 80 mg/mL’nin altında 50 mg/mL’ye kadar düşmesi Kaygısız ve Köse (2007), Kaygısız ve Bayram (2007) ve Doğan (2014)’ın bildirdiklerine benzer olarak ineklerin tamamının kaliteli ağız sütü üretmediklerini göstermektedir. Doğan (2014) Aydın’da bir işletmede yetiştirilen 34 baş Siyah-Alaca inekten 8’inin ASK’sının 80 mg/mL’nin altında bulunduğu bildirmiştir. Bu çalışmada ASK üzerine laktasyon sırasının etkisinin önemsiz bulunması Doğan (2014) ile benzerlik gösterirken, Kaygısız ve Köse (2007)’nin Siyah-Alaca, Kaygısız ve Bayram (2007)’nin Esmer ırkı sığırlar için bildirdiği sonuçları ile uyumlu değildir. Laktasyon sırasının etkisinin bu çalışmada önemsiz bulunması işletmede sağlık korumaya yönelik alınan önlemlere bağlanabilir. Özellikle genç hayvanların çeşitli hastalıklara karşı aşılanmasının yanında ineklerde gebeliğin sonlarına doğru yapılan kombine ishal aşısı ve enterotoksemi aşısı gibi aşılar ağız sütünde maternal antikor 6 Kaynaklar Altuğ, N., Özdemir, R., Cantekin, Z. 2013. Ruminantlarda koruyucu hekimlik: I. Aşı uygulamaları. Erciyes Üniv. Vet. Fak. Dergisi. 10 (1): 33-44 Arda, M., Minbay, A., Aydın, N., Akay, Ö., İzgür, M., Diker, K.S. 1994. İmmunoloji. Medisan Yayın Seri No: 13. Ankara. Collier, R.J., Annen-Dawson, E.L. Pezeshki. A. 2012. Effects of continuous lactation and short dry periods on mammary funtion and animal health. Animal 6(3): 403-414. Doi:10.1017/S1751731111002461 Doğan, Z. 2014. Siyah-Alaca buzağılarda farklı sütten kesme yaşının büyüme performansı üzerine etkileri. YL Tezi. Adnan Menderes Üniv. Fen Bilimleri Ens. Aydın. Indra, E., Daina, K., Jeļena, Z. 2012. Analysis of factors influencing immunoglobulin concentration in colostrum of dairy cows. Lucrări Ştiinţifice - Seria Zootehnie, vol. 57, p:256-259. Türktarım Tarım ve köyişleri Bakanlığı Dergisi, Kasım-Aralık (178) : 62-64. 2007. Kaygısız, A., Köse, M. 2007. Siyah Alaca ineklerde kolostrum kalitesi ve kolostrum kalitesinin buzağı gelişme özelliklerine etkisi. Tarım Bil. Der., 13 (4) 321-325. Kehoe, S.I., Jayarao, B.M., Heinrichs, A.J. 2007. A survey of bovine colostrum composition and colostrum management practices on Pennsylvania dairy farms. Journal of Dairy Science. 90 : 9 : 4108-4116. Koç, A. 2013. Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği ders notları. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Aydın. Moran, J. 2005. Calf Rearing: A Practical Guide. Second edition. Landlinks Press, 150 Oxford Street (PO Box 1139) Collingwood, Vic, 3066, Australia. Özhan, M., Tüzemen, N., Yanar, M. 2001. Büyükbaş Hayvan Yetiştirme. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Ders notu Yayın No : 134. Erzurum. Kaygısız, A, Bayram, M. 2007. İneklerde kolostrum kalitesinin belirlenmesi. 7