Eylül-Sayı:18
Transkript
Eylül-Sayı:18
Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek’in 2003-2004 Adlî Yılının Başlaması Nedeniyle Düzenlemiş Olduğu Basın Toplantısında Ceza İnfaz Kurumlarına İlişkin Mesajları Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek, 2003-2004 Adlî Yılın başlaması nedeniyle 6 Eylül 2003 tarihinde bir basın toplantısı düzenlemiştir. Basın toplantısında; “Demokratik hukuk devletinin gereklilikleri, adlî yargı işleyişinde karşılaşılan problemlere yönelik düzenlemeler, yargı refor mundaki hedefler, yolsuzluklar ve yolsuzluklarla yapılan mücadeleler, personel istihdamı, Ulusal Yargı Ağı Projesi ve fizikî yapılara ilişkin düzenlemeler gibi” konular ele alın mıştır. Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek’in düzenlemiş olduğu basın toplantısında, ceza infaz kurumları nın iyileştirilmesine ilişkin mesajları da olmuştur. Bu doğrultuda, sayın Bakan’ın mesajlarını aynen aktarıyoruz. “Ülkemizde bu gün itibariyle, 505 ceza infaz kurumu bulunmakta dır. Bunlardan 326 sının kapasitesi 60 ve daha altındadır. Oysa Türkiye nüfusuna yakın bir nüfusa sahip İngiltere’deki cezaevi sayısı 139’dur. Yine nüfus itibariyle Türkiye büyük lüğündeki Fransa’da cezaevi sayısı 182’dir. Rusya’da 967, Romanya’da 34, Polonya’da 210, Macaristan’da 32, Çek Cumhuriyeti’nde 29, Bulga ristan’da 34, Arnavutluk’ta da 7 cezaevi bulunmaktadır. Cezaevleri nin sayıca fazla olması, gerekenden fazla oluşu, yaşanan sorunların nedenlerinden biridir. 31/7/2003 tarihi itibarıyla ceza ve infaz kurumlarımızda, 26.837’si tutuklu, 32.271’i hükümlü ve 4.452’si de hükmen tutuklu olmak üzere top lam 63.560 kişi bulunmaktadır. Ülkemizdeki küçük kapasiteli cezaevlerimizin birçoğunda hüküm lü ve tutuklu sayısı personel sayısın dan daha azdır. Bu cezaevlerinde fizikî şartlar ve düşük kapasite nede niyle eğitim ve iyileştirme olanakları ya hiç verilememekte ya da çok sınırlı verilebilmektedir. Ayrıca bu cezaevlerinin işletilmesi ekonomik açıdan da büyük maliyetler yarat maktadır. Bu nedenle, uluslararası normlara uymayan ve fizikî şartları itibarıyla eğitimin ve iyileştirmenin yapılama dığı küçük ilçe cezaevlerinin süratle kapatılarak, bölge cezaevi sistemine geçilmesi kaçınılmazdır. Yeni bir yapılanmaya gidilerek, yeni cezaevlerimizin yapılması yanında arzulanan seviyede hizmet vermeyen, verimsiz küçük ilçe ceza 31’dir. Ayrıca, ülkemizdeki kadın ve çocuk mahkûmların cezaevi ihtiyacı nı karşılamak üzere Ankara ve Bakır köy Kadın Cezaevleri ile Ankara ve Maltepe Çocuk Cezaevleri Yatırım Programına teklif edilmiş, Ankara ve Bakırköy Kadın Cezaevinin proje ihalesi yapılmıştır. Ankara ve Malte pe Çocuk Cezaevinin projesi ihalesi ise en kısa sürede gerçekleştirilecek tir. Ülkemizdeki açık cezaevi ihtiya cını karşılamak amacıyla 5 adet açık cezaevi 2004 yılı Yatırım Programı na teklif edilmiş, Bozüyük Açık Cezaevi ise bu yıl hizmete açılmıştır. evlerinin de kapatılması kararlaştırıl mıştır. Bu çalışmada, 10 yıllık süre içinde kısa, orta ve uzun vadelerde nerelerde yeni cezaevleri yapılacağı, hangi cezaevlerinin kapatılacağı plânlanmaktadır. Bu plânlama yapı lırken ülkemizin ekonomik durumu ve Bakanlığımızın maddî imkânları da göz önünde tutulmuştur. Bölge cezaevlerine geçiş aşama sında ilk uygulama; 3713 sayılı Mücadele Kanunu’nun 16 ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun 13 üncü mad deleri gereğince geliştirilen F tipi cezaevlerinde yapılmıştır. F Tipi Cezaevleri, ceza ve infaz kurumlarında asayiş, disiplin ve içtenliği tesis etmek, tutuklu ve hükümlülerin daha çağdaş tretman yöntemleriyle eğitilerek topluma kazandırılmalarını sağlamak, kalaba lık koğuş sisteminin yarattığı zaafi yetleri önlemek, mahkûmlara sosyal, kültürel ve sportif faaliyet alanları ile daha özel yaşam alanları sunmak, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanu nunun 16 ve 4422 sayılı Çıkar Amaç lı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanu nun 13 üncü maddeleri gereğince geliştirilmiş bir proje olup, 1 ve 3 kişilik oda sistemine dayalı, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler Stan dartlarına uygun, elektronik ve güvenlik donanımlı çağdaş ve modern cezaevleridir. Ankara/Sincan, Bolu, Edirne, İzmir, Kocaeli ve Tekirdağ illerinde, her biri 368 kişi kapasiteli, en fazla üç kişinin kalacağı oda sistemine dayalı birinci grup F tipi cezaevleri nin inşaatları tamamlanmış ve hiz mete açılmıştır. Adana, Ankara/Sincan, İzmir ve Tekirdağ illerindeki ikinci grup F tipi cezaevlerinin yapımları tamamlan mış olup, geçici kabulleri yapılmıştır. Bu cezaevlerine de önümüzdeki aylarda mahkûm kabulüne başlana caktır. Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi inşaatı 2/7/2003 günü tamamlanmış olup, geçici kabul işlemlerine devam edilmektedir. İstanbul kökenli hükümlü ve tutuklu sayısı yaklaşık 12.000 dola yındadır. İstanbul ilinde muhafaza edilmesi gereken yaklaşık 7.000 hükümlü ve tutuklu, kapasite yeter sizliği nedeniyle, il dışındaki diğer cezaevlerine nakledilmektedir. Bun ların İstanbul’daki duruşmalarına götürülüp getirilmeleri, Devlete büyük bir maliyet yüklemektedir. Aynı zamanda hükümlü ve tutuklu aileleri de, ziyaretlerde yaşanan sıkıntı nedeniyle maddî ve manevî kayıplara uğramaktadır. Bu durum, yeni cezaevleri yaptırılmasını zorun lu kılmaktadır. Bu amaçla İstanbul ili Silivri ilçe sinde 8 adet, Maltepe ilçesinde 3 adet olmak üzere 11 adet L tipi cezaevi yapımı plânlanmış olup, en kısa süre de proje ihaleleri gerçekleştirilecek tir. Sakarya’da bir adet, Ankara/Sin can’da iki adet olmak üzere ve her biri 479 kişi kapasiteli, toplam üç adet L tipi cezaevi yapımı için Baş bakanlıktan gerekli izin alınmış olup, İşyurtları Kurumu Bütçesinden mas rafları karşılanmak suretiyle yapım ihaleleri bu yıl içinde yapılacaktır. 2004 yılı Yatırım Programına tek lif edilen toplam L tipi cezaevi sayısı Çağdaş infaz sistemine uymayan kalabalık koğuş sisteminden oda sis temine geçilmiş, bu aşamada 38 adet E tipi, 22 adet M tipi, 5 adet H tipi, 1 adet kapalı cezaevi olmak üzere top lam 66 cezaevinin tamamı oda siste mine dönüştürülmüştür. 7 adet E tipi cezaevinin tamamını oda sistemine dönüştürme çalışmaları devam etmektedir. Bir ve üç kişilik oda sis temine göre inşa edilen Diyarbakır D Tipi Cezaevi geçici kabulü yapılarak, teslim alınmış olup, personelinin atanmasını müteakip bu yıl içinde hizmete açılacaktır. Cezaevleri sorununun çözümü için Bakanlığımızca başlatılan “Yeni den Yapılanma Programı” gereğince, önemli bir adım teşkil eden Ceza İnfaz Kurumları Personeli Eğitim Merkezlerinin ilk örneği Ankara’da hizmet vermeye başlamıştır. 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutu kevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu 2/8/2003 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Hükümlülerin ıslah edilerek yeni den topluma kazandırılması ilkesi ancak nitelikli personel tarafından mümkündür. Cezaevi personelinin bu amaca yönlendirilebilmesi ise, eğitim bilimine uygun metotlarla yapılacak eğitim hizmetleriyle ger çekleştirilebilir. Bu nedenle eğitim merkezlerinin kurulmasına Bakanlı ğımızca büyük önem verilmektedir. Bu amaçla 2004 yılı Yatırım Progra mına İstanbul, Ankara ve Gaziantep Eğitim Merkezleri teklif edilmiştir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığına tahsisli Erzurum ilinde bir binanın iki bloğu, Eğitim Merkezi yapılmak üzere Bakanlığımıza tahsis edilmiştir. Sesleniş Sayfa 2 15 Eylül 2003 Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi Eğitim Programlarına Diyarbakır’da Devam Etti. • Motivasyona yönelik derslerin, personel üzerinde psikolojik destek sağladığı, • Bakanlık yetkililerinin alana git mesinden katılımcıların memnuniyet duydukları, • Genel Müdürlük politikalarının üst düzey yetkililer tarafından kendile rine anlatılmasının katılımcılarda güven duygusu oluşturduğu, • Eğitim, alanda verildiğinde fizikî yapının zaafiyetleri eğiticiler tarafın dan zamanında fark edilerek çelişkili bir duruma düşülmediği, • Görev veya görev dışı sorunlarıy la ilgilenebilecekleri bir eğitim merke zinin varlığı katılımcılarda güven duy gusu oluşturduğu, • Alanda verilen eğitim sayesinde personelde oluşan kaygıların önemli ölçüde giderildiği, • Teknolojik cihazlar konusunda personel kaygılarının önemli ölçüde giderildiği, • Personelin birbiriyle ve idareci lerle yaşadıkları iletişim sorunlarının çözümlendiği, • Ekip çalışması ve işbölümünün özendirildiği, müşahade edildi. Basından Yansımalar * Basından Yansımalar 25.08.2003 – 05.09.2003 tarihleri arasında Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi Personeline iki grup halinde hizmet içi eğitim semineri verildi. Seminer şeklinde 144 personele verilen bu eğitim, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevindeki imkânlar ölçü sünde çeşitli eğitim ortamları oluştu rularak, yerinde gerçekleştirildi. Ataması Bakanlıkça yapılan perso nele (I. müdür, II. müdür, öğretmen ve saymanlar), ataması Adli Yargı Adalet Komisyonunca yapılan personele (in faz ve koruma başmemurları, infaz ve koruma memurları) ve yine (ataması Adli Yargı Adalet Komisyonunca yapılan personele (aşçı, teknisyen, ambar memuru, kâtip, şoför ve hiz metli) olmak üzere üç ayrı eğitim programı oluşturuldu. Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza evinde verilen hizmet içi eğitim semi nerinde, programın işleyişinden sorumlu CTE Genel Müdür Yardımcı sı M.Yılmaz SAĞLAM, İdarî Koordi natör Ethem ÇELİK ve Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi öğretim görevlilerinin tümü görev aldı. Hizmet içi eğitim seminerinde aşa ğıdaki dersler verildi: Sesleniş Yıl:2 Sayı: 18 15 Eylül 2003 Yayın Kurulu M. Yılmaz SAĞLAM Yayın Kurulu Başkanı Mustafa SALDIRIM Tetkik Hâkimi Özlem ZAFER ŞAHİNKOL Şube Müdürü Nur KUMTEPE Sosyal Hizmet Uzmanı Aytaç DİNÇER Sosyal Hizmet Uzmanı Ankara Açık Cezaevi Adına Sahibi Mahir ÖZDAĞ Kurum Müdürü Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü .Vahap UZUNOĞLU Recai YILDIZ A 2. Müdür Öğretmen Dizgi-Montaj-Baskı Ankara Açık Cezaevi Matbaası Tel: 362 97 83 • Faks: 319 46 34 ANKARA Cezaevlerinde değişim ve yeniden yapılanma, Arama, Sayım ve Nöbet Hizmetleri, Cezaevi İdaresi, D Tipi Kapalı Cezaevi Hizmetlerine İlişkin Kanun,Tüzük,Yönetmelik ve Genel geler, Motivasyon, Mahkûm kabul, Ziyaret Mahalli İşlemleri ve Ziyaret ler, Hükümlü ve Tutuklu Günlük Yaşam Hizmetleri, Güvenlik, D Tipi Kapalı Cezaevi Mimarisi ve Teknolo jisi, Hükümlü, Tutuklu ve Personel Davranışları, İletişim, Sağlık Hizmet leri, İnsan Hakları, Zor Kullanma Yet ki ve Sorumluluğu, İletişim Sırasında Kullanılacak Temel Formların Dilbil gisi Açısından Değerlendirilmesi, Uygulama. Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza evinde görev yapan personelin intiba kına yönelik bu eğitim programı sonu cunda; • Alanda yapılan hizmet içi eğiti min daha verimli sonuçlar ortaya çıkardığı, Sesleniş 15 Eylül 2003 İzin Ver Paylaşayım “Dost” Paylaşmak bundan böyle bütün yaşananları, hayatın ağırlığını az da olsa atabilmek omuzlardan. Biraz daha tebessüm edebilmek, ama yapmacıksız ve içten... Bir ömür paylaşabilmek hiç eksiksiz... Virgüllerini atlamadan, beraber okumak bize ait olan hikaye yi... Her ne varsa anlatılması gereken, söylenmeyen ne varsa duygu belleği mizde, sıkmadan ve boğmadan cümle leri ses tellerimizle anlatmalıyız. Geçmişin karanlık izlerini silebil mek için yüreklerimizden, içimizdeki küçücük güneşten ışık alıp, parlatmalı yız aydınlığımızı... Mecburuz buna dostlar. Nedir, hayatın kıymeti paylaş maktan başka tesellimiz. Kardeşleri miz vardır, hiç tanımadığımız ve görüp bilmediğimiz bir yerde... Acı çeken, onlar için ağlayan gözlerimiz vardır yüreğimizde; “Sevgiler paylaştıkça artarmış, acılar ise azalırmış”. İzin ver dost, izin ver paylaşayım hayatının bir kaç parçasını. Mutluluğun ve sevincin senin olsun, ben yüreğindeki acılara, yaşamındaki olumsuzluklara dokun mayım hiç incitmeden seni. Azıcık anlamalısın işte, sana değil yüreğine yakın olmalıyım. Ben, kalbine gömdü ğün sakladığın, dağıttığın parçaları yeniden toparlamaktan bahsediyorum. Bunun için diyorum ki, izin ver, izin verde paylaşayım hayatının bir kaç karesini. Paylaşalım dost! Dağların yükle meyeceği yükü beraber taşıyalım son suza dek. Korkma ellerine uzanmaz, ellerim sen isteyince. Ben yüreğini sarmalamak istiyorum, sevdaların üşü Sevgili dostlar inşallah en yakın zamanda sevenlerinize kavuşur ve öyle ümit ediyorum ki hergün, her gece, her saat, her saniye bu güzel hayattan binbir zevk alarak, sinelerin de büyük deryaların büyük dalgaları gibi, birbirini takip eden sevgiye aşk dalgalarına kendinizi salıverip, her biri küçük bir dalgayken derya olup ve bütün bir ömür boyu damla damla aşksevgi yudumlayarak, bir gün en büyük aşkta, en büyük sevgi dolu hayata ere rek gölgenizin aldatılmasından bile kaçınan iyi dost ve dostlarla beraber olursunuz. Hepinizin, yüreğinde, aklında ne varsa tamamının bir bir ger çekleşmesini, herkesin yaşayacağı yeni şeylerin, eskiyi unutturacak güzellikte olması, eskiyi hiç hatırlat maması dileğiyle, hep beraber el ele, kardeşçe, özgür yarınlarda görüşmek ümidiyle, esen kalınız...” Senai KESKİN Ünye M Tipi Kapalı Cezaevi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 4 5 6 7 Geçen sayıdaki bulmacanın çözümü Soldan Sağa V BULMACA V 3 8 9 Hayatım…! Bunu kabul edemem, bu çok pahalı bir hediye…! Artık anla beni! Paylaşmalısın dost, izin ver sana ait olanları içindeki köşeye sıkıştırdıklarını, dertlerini pay laşayım. Seni sevmek mor denizlerdi biraz, Ne kadar gidilse o kadar bitmeyen. Umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen, Seni sevmek mevsimler içerisinde en güzel yaz. Seni sevmek yaşamın aşılmaz büyüklüğü, Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü. Varılırdı daha saydam günlere isteseler, İsteseler yalnızlık girmezdi evlere. Seni sevmek bir kırlangıç olacak bilseler, Ve uçacak durmadan adasız denizlere. Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevdamı, Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan, Bütün okyanusların baş eydiği tek kaptan, Sana verdim geç diye tüm denizlerimi. Ergün Kılavuzoğlu - E Tipi Cezaevi Hatay 2 Bi tanem Bak sana ne aldım? Benzin! mesin diye istersen gözlerinden de mahrum kalırım. Ama beni yüreğinin içine yığılmış hüzünlerden habersiz bırakma. Ben kalbi hüzünlü olanlarla daha iyi dertleşiyorum. Yoluna çıkan olumsuzluklara sıkıntılara kalkan olma sen dost, bana bırak hayatın bütün yorgunluklarını ve sıkıntılarını. Yeter ki bu kadar içine kapalı olma. Sırrını yitirsin artık içine gömdüklerin. Seni Sevmek 1 Sayfa 3 10 11 Öyle Bir Mevsim Bir yaz daha bitiyor bu kentte. Hava iyiden iyiye serinledi. Nice yaz aşkına tanıklık eden yapraklar bir bir düşüp bir sonraki bahara kadar kaybolacak orta dan. Hüznü en iyi tarif eden mevsimdir sonbahar ve hüzünlendirir beni. Ben yaşamımı mevsimlere göre ayarlayan lardan değilsem de içimi bir burukluğun kaplamasına engel olamam. Aslında buna engel olmaya da çalış mam. Nasıl ki her doğanın uyanışıyla birlikte sevinçle doluyorsa içim ve bu duyguyu seviyorsam, sonbaharın getir diği hüznü de yaşamayı seviyorum. Esas amaç yaşamaksa, ki öyle olma lı, her mevsimi keyfince sindire sindire hissetmeli insan. Oysa ayrıntıları hep atlarız. Sonba harla ilgili bildiğimiz şeyler de “Hayat Bilgisi” kitaplarından okuduklarımızla sınırlı. Ağaçlar yapraklarını döker sonba harda. Bu da sıradan bir bilgi. Peki han gimiz bir sarı yaprağın dalından düşüp, rüzgârla birlikte yavaş yavaş yere inişini gözümüzü bir saniye bile ayırmadan izledik? Yağmurların başladığını da biliriz hepimiz. Yağmur damlalarının yere düş tüğünde çıkardığı sesi dinlediniz mi peki? Oysa o seste hiçbir şarkıda duyama yacağınız bir ezgi gizlidir. Tabii ki yağ muru “ıslanmamak için kaçılacak şey” diye nitelemek de mümkün. Ama o benim işim değil. Böyle diyenleri de 1. Futbolda, rakip oyunculardan birinin kaleciye o tarafın oyuncula rından herhangi birinden daha yakın veya en az eşit mesafede bulunması hali - Nazlı ve edalı şekilde salına rak yürüme 2. Büyük ve ağır kitle, çok parçalı bir yapının kısımların dan her biri - Sayıları ifade için kul lanılan işaretlerden her biri 3. (Daha çok sporcular için) Mesleğin faal kısmını bırakırken yapılan kutlama - Boş gereksiz, saçma, akla ve haki kate uymayan şey 4. Elbisenin bel den altta kalan kısmı - İkna maksa dıyla topluluk önünde yapılan konuşma, hitâbe 5. Tok olmama hâli 6. Gerçekleşme, olma, meydana gel me - İşaret sıfat ve zamirinin eski şekli 7. Bir bağlaç; yemeklere konu lan Avrupa usulü salça - Metropol şehirlerimizden birinin kısaltması 8. Ölümlü olan - Orduda üç tabur ve bağlı birliklerden meydana gelen büyük birlik 9. Eski ve tarihî, kıy metli eşya ve sanat eserlerinin korunduğu ve gösterildiği yer - İlgi, ilişik, münâsebet, yakınlık 10. Bir kişiyi başkalarından ayıran ve yücel ten vasıf, üstünlük - Yutma kolaylığı sağlamak için küçük ve yuvarlak şekilde hazırlanan ilâç 11. İnsan ve hayvanların derileri ile kemikleri arasında kalan kas ve yağ tabakala rından oluşan madde - Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malı nı yöneten kimse Yukarıdan Aşağı 1. Fotoğraf makinasında bulunan mercek takımı - Kuzu sesi 2. Yan tutularak çalınan perdeli, nefesli çal gı - Belirti, işaret, iz, nişan 3. Koş maca, saklambaç vb. oyunlarda, ebeden önce kararlaştırılmış yere yadırgamıyorum. Çünkü onlar yağmu run sesini sadece kulaklarıyla dinleye cekleri için hiçbir şey anlamayacaklar dır. Halbuki yürekle dinlemek gerekir yağmuru. Ancak o zaman gizli ezgi duyabilir insan. Sonbahar uzaktaki sevgilinin de en çok hatırlandığı, en çok özlendiği mev simdir. Yazın hengamesi, neşesi bitmiş tir. İnsan kendisiyle başbaşadır ve ister istemez hiç ayrılmak istenmeyen ama zorunlulukların ayrılığı mecburi kıldığı o sevgiliye yönelecektir düşünceleri. Buna mevsimin içinde barındırdığı hüzün de eklendiğinde yanlızlığı en derin şekilde hissetmemek mümkün değildir artık. Zaman akıp gidecektir kuşkusuz, ama zaman size unutmayı değil alışmayı öğretecektir. Sadece ve mevsim ne olur sa olsun yüreğinizde taşıdığınız sürece o sevgili, her zaman ve her yerde sizinle olacaktır. Dilek MERT Silifke M Tipi Kapalı Cezaevi • Fıkra • Tutuklu olan Temel ile Dursun bah çede karşılaştılar. — Dursun, tuhaf şey doğrusu sen 10 milyon çalmışsın 6 ay yatacaksın, halbu ki ben 5 milyon çaldım, iki sene verdiler. Adalete uyar mı bu? Temel cevap verdi. — Ula bu Adalete değil ticarete uyar. Toptan alış veriş yaptığım için bana ten zilat yaptılar... Mehmet Ali Arpa E Tipi Kapalı Cezaevi/Bitlis ulaşıldığında söylenen söz - Az önce, daha şimdi, yeni 4. Parlak, şef faf, renkli, yüzük taşı ve mühür imâ linde kullanılan bir cins kıymetli taş - Bir şeyin yapılabilmesi maksadıyla verilen veya alınan serbestlik, müsaade, ruhsat 5. Dingil - Dikkat çekme hey, yahu 6. Su geçirmez ve içi astarlı yağmurluk - İnsanların barındıkları yer, mesken, konut 7. Millet - Baba 8. Ekmekle beraber karın doyurmak için yenilen şey Kırmızı 9. Beklenenden hızlı - Dinîtasavvuf şiirlerin bestelenmiş hâli 10. Bir işin yapılması için sarfedilen maddî ve zihnî güç - Japonya’da bir şehir 11. Yer altında gerçekleştirilen belediye hizmetleri İlkem Atak İdare Memuru Ankara Açık Cezaevi Sesleniş Sayfa 4 Hayat Bende hiç tükenmez bir hayat vardı, Kırlara yayılan ilkbahar gibi. Kalbim her dakika hızla çarpardı, Göğsümün içinde ateş var gibi. Bazı nur içindeydim, bazı sisteydim, Bazı beni seven bir göğüsteydim. Kâh el üstündeydim, kâh mahpusta, Her yere sokulan bir rüzgâr gibi. Aşkım iki günlük iptilâlardı, Hayatım tükenmez maceralardı. İçimde binlerce istekler vardı, Bir şair yahut hükümdar gibi. Hissedince sana vurulduğumu, Anladım ne kadar yorulduğumu. Sakinleştiğimi, durulduğumu, Denize dökülen bir pınar gibi. Şimdi şiir bence senin yüzündür, Artık benim tahtım senin dizindir. Sevgilim saadet ikimizindir, Göklerden gelen yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir. Yüzün çiçeklerin en güzelidir, Gözlerin bilinmez bir diyar gibi. Başını göğsüme yasla sevgilim, Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim, Sevişen yaramaz çocuklar gibi. Mustafa Tuzluoğlu E Tipi Cezaevi/Hatay Sıfırdan Başla Hayata (Dinle aklını kaybetmiş mecnun) Seni sen değil kumar bilir. Arkadaşlığın kıymetini kumar değil, Sen başlamadan önce kumara, Ben ve sen bilirdik. Esirisin kumarın sen, Ondan başkasını görmüyor gözün. Kumar, kumar, yine kumar, Senin elinde herşey arkadaş. Benim değil kumarın esirisin sen. Sevgin, içkin, mezen herşeyin kumar, Kumar ve arkadaşın kumar. Yeniden doğmak elinde senin. İstemediğin halde kazanmak Yine kumar, senin için kumar, Aklında tek isim kumar, Benim için her zaman sen. Değerli bir hazinesin, Görmez, duymaz oldun sen. Gel sıfırdan başla hayata, Benim kumarbaz arkadaşım. Kumar denen isim, istikbal yıkan, İnsana, insanlığını unutturandır. Sakın ha oynama arkadaşım. Kadir Coşkun/İnf. Kor. Memuru Kapalı Cezaevi Bolvadin Hayat İşte Hayat dediğin nedir bilmiyor musun? Bazen bir kaç adım yol olur bitmeyen. Kimi zaman bir nefesi hayata bağlayan, Kimi zaman da bir hedeftir özlenen. 15 Eylül 2003 Onlar Hep Oradaydılar İran’lı zengin bir tüccar tam dokuz defa hapse girip çıktıktan son ra şöyle demiş; “Ben dokuz kere içe Bazen bir umut olur göklere uçurur, Bazen hüsran olur dalarsın karanlıklara. ri girdim, nihayetinde her seferinde de çıktım, fakat her girişimde aynı Bazen çiçektir yüreğinde açan, gardiyanları gördüm, onlar hep ora Bazen diken olur kalbini kanatan. daydılar.” Kimi zamanda sen olursun hiç Bence önemli bir tesbit, ömürle aklımdan çıkmayan, rinin yaklaşık yarısını cezaevinde Bazen bir sigara dumanında hep sen. geçiren personel, belki de ağır ceza Kimi zaman unutulmak üç beş günde, Bazende bir mektup puluna satılmaktır. mahkûmlardan bile fazla kalıyorlar içerde. Mahkûm nihayetinde cezası Ama hayat güzeldir her zaman, nı çekip “Eyvallah” deyip gidiyor. Her zaman da sevilir. Bir af, ceza indirimi veya yeni bir Sen olmasan terk edip gitsen bile, yasayla, uzun yıllar içerde kalacağını Dedim ya can yoldaşım hayat işte. düşünen bir mahkûm, bir anda ken Erhan Uzun dini dışarıda bulabiliyor. Ancak Kapalı Cezaevi - Söğüt cezaevi personeli için durum hiç de Seninle Olmak öyle değil. Amacım personel ile Seninle olmamın en güzel yanı, mahkûmları karşılaştırmak ve kimin Ne biliyor musun? daha iyi durumda olduğunu vurgula Mavi bir dünyada bulmak kendini, mak değil. Belki de böyle bir karşı Yeniden yaşamak ölümsüzce. laştırmayı yapmak doğru da değil. Seninle olmak demek, Mahkûm bilerek veya bilmeyerek, Hiddeti, şiddeti, nefreti, isteyerek veya istemeyerek sebep Sevmediğim şu kenti. olduğu bir suçun cezasını çekmek Sen olduğun için sevmek, için içerdedir. Personel ise çoluk Seninle olmak demek. çocuğunun nafakasını, ailesinin geçi Umutsuzluk ve özlem duygularını, mini sağlamak ve daha iyi bir hayat Ömür boyu yaşamak. standartına ulaşabilmek için zorunlu Ve de mahşere kadar saklamak, olarak bu işi yapmaktadır. Ağır çalış Seninle olmak demek. Vuslatın hiçbir baharda olmayacağını, ma koşulları altında, gündüz güneşi, Kadere boyun eğmeyi. gece ayı ve yıldızları görme şansı Tanrıya isyan etmeyi bilmek, olmayan kapalı mekanlarda çalışı Seninle olmak, inadına sevmek demek. yorlar. Kendilerine verilen maaş çok Ne biliyor musun? az. Kendileriyle kıyaslanan güvenlik Sevdiğimi söylememek… personelleri, çok daha iyi çalışma Mustafa Ağar/E Tipi Cezaevi/Hatay koşullarıyla daha fazla maaş alıyor lar. Risk altında ve kapalı mekânlar Hayal Dünyam Bir başka dünya istiyorum, İnsanların eşit olduğu, Haklarını savunabileceği, Bir başka dünya istiyorum. da çalışan başka kurum personelleri, dolgun maaşlarına ek olarak vardiya zammı, yıpranma ve erken emeklilik gibi olanaklardan tam olarak yararla nabilirken, infaz koruma memurları, bunlardan yeterince yararlanamıyor. Vardiyalı çalışma düzeni yüzünden izin olanakları kısıtlı, fazla mesai alma gibi bir avantajları da yok. Bütün bunlara rağmen ellerinde onca anahtar, kiloluk kapı kollarıyla, akşamdan sabaha, sabahtan akşama görevlerini azimle sürdürmeye çalı şıyorlar. Gürültülü demir kapıları her seferinde mahkûmların yüzlerine kapatmak, durmadan çalan mazgal lara cevap yetiştirmek, hayatın ritmi olmuş olanlar için, hele en son traji komik bir şekilde yıllardır beraber yaşadıkları bıyıklarından da olmaları tuz biber ekti yaşamlarına. Ağır kış koşulları altında yaşadığımız bu yörede, defalarca yolların kapanma sından dolayı çift nöbet tutmak zorunda kaldıklarına şahit oldum. Bize çıkan yemeğin aynısını yiyor lar, aynı havayı soluyorlar, uzun kış gecelerinde uzun maltalarda mah kûmlardan daha fazla volta atıyorlar. Netice itibarıyla bir mahkûm ola rak bizleri korumak ve sorunlarımızı çözmek için, bizimle çile ağları örmeye gayret gösteren cefakâr per sonellerin sorunlarının çözülmesini, iyileştirici düzenlemelerin yapılma sını istiyorum. Bu onların hakkı. M.Ali ARPA Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi “Aşka Davet” Sen yalnızlığa inat bütün bir geceyi sevgilinin düşüyle geçirebilir misin? Gelmeyeceğini bile bile, san Bıktım herşeyi parayla ölçen insanlardan, ki kapıdan girecekmiş gibi gözünü Paranın geçerli olmadığı bir dünya istiyorum. kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir Fakirle, zenginin ayrılmadığı, misin? Rüşvetin geçerli olmadığı, Bugüne kadar ne yaşadıysan Herkesin eşit olduğu, ya ş a dın. Bunların hepsinden sıyrılıp, Bir dünya istiyorum. özünü asla yitirmeden yeni bir kim Fatih Kantar likle başka dünyalar kurup yeni İnf. Kor. Me./Kapalı Cezaevi Bolvadin hayatını mutlu kılmak için uğraşabi lir misin? Yağmurun altında aklında sevdi ğin, dudağında onu anlatan bir şar kıyla mırıldanarak saatlerce yürüye bilir misin? Oysa herkes kaçmakta dır yağmurdan. Seni ıslatanın aslında yağmur değil sevgiline duyduğun özlem olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini cesurca açıp, bazen ağlamayı, bazen ümitsizce bekleme yi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelendirdiği sakin, beklentisiz, sürprizlere kapalı hayatı nı terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran, yüreği nin yerinden fırlayacak gibi çarpma sına neden olan, hoş ama zaman zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya çalışma dan her zaman taşıyabilir misin? Özlemin küçücük kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüş mesine izin verebilir misin? Elde ettiğin herşey senin olsun. Sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana “APTAL” deme riskini göze alabilir misin? Hiç birşey düşünmeden, sadece o anı yaşayıp, yüreğini, beynini, bede nini coşkunun ve umutların kucağına teslim edebilir misin? Nerede oldu ğunu, kim olduğunu, kimlerle oldu ğunu unutup sıyrılıp kaygılarından dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini hem sevgilini hata larıyla değiştirmeden kabul edebilir misin? Ruhuna ihanet etmeden, sadece yüreğinin sesini dinleyerek ve yüre ğin sana “o” dedikçe onun izinden gidebilir misin? Söyle yâr! Tutsak bedenim, özgür yüreğim sen gerçekten bana aşık olabilir misin? Yavuz Kutlay Vezirköprü Cezaevi Sesleniş 15 Eylül 2003 “Tarihte Cezaevleri” Okul Cemiyetin düzenli olarak ve ayakta dimdik durabilmesi, halkın kültürünün yükseltilmesiyle kalabilir. Aksi takdir de kötü gelenekler yine devam edecek ve ne yazık ki; bu devam edici oluş yüzünden tepkiler çok ağır olacak ve cemiyet çarkının insanoğlu civataları sık sık düşerek çarkın hareketi intiza mını kaybedecektir. Şayet medeniyeti ileri, vatandaşı refah, hapishaneleri boş mahkemeleri işsiz, tamamen mamur ve mes’ut ideal bir vatan istiyorsak milletçe seferber olmamızın zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmiş bulunuyor. Yüksek tahsil yapan gençlerimiz manası ile hizmet için evvelemirde köye koşmalıdır. Mahsulü öküzlere çiğneterek taneyi başağından ayırmağa çalışan ihtiyar köylüye ziraat usullerini, hoca nikâhı ile ciğerpare evlâdını para ile satan babaya bu işin çirkinliğini, yirmi san timlik su yolu yüzünden elindeki balta ile karşısındakinin kafasını uçurtan zavallı katile ihtilâfların kanun yolları ile hâlledebileceğini, beşikteki sabinin kulağına kan gütme ninnileri söyleyen anaya hareketinin fenalığını anlatmak, ırz ve namus meselelerini bazı kötü gelenekler yüzünden kanla temizleme nin zaruretine inananlara doğru yolu göstermek, en ücra köylerimizde hatta şerait ve vesait nasıl olursa olsun tama men yüzde yüz bir imanla ve icap edi yorsa zorla alarak çocuklarımızı her halde okutmak, halkımızın bilgi ve görgüsünü artırmak devletin müzahare ti ile eğitim ordumuzun ve bütün yük sek tahsil yapmış gençlerimizin ve yurtsever zenginlerimizin baş vazifesi olmalıdır. Bu arada şehirlerimizin sokakların da sefil, perişan ve serseriyane dolaşan, yiyecek bir lokma ekmek ve barınacak bir çatı altı bulamayan ve yaşları, bilgi sizlikleri icabı her kaba kotarılabilen, ihtiyaca esir olmuş binlerce yavrunun himaye evlerine, bilgi ve san’at kürsü leri etrafına toplanmaları meselesinde acele olarak insaflı bir anlayış gösteril mesi lâzımdır. Hapishanelerimizde ciddi ve sami mi incelemeler yapılacak olursa, cemi yetimizin ne gibi yaralar yüzünden kangren olabildiği kolayca tezahür eder. Bulunduğum cezaevleriyle diğer cezaevlerinde tanıdığım beş bine yakın hükümlünün arasında, yüksek tahsil görmüş olanların altıyı, yarı tahsil gör müş olanların otuzbeşi ve ilk tahsil görmüş olanların da ikiyüz elliyi geç mediğini şuracıkta kaydedeyim ki acı hakikat bütün çıplaklığı ile soğuk soğuk dökeceği sıkıntı terini silsin. Sayfa 5 İbrahim Saffet Omay İmrali Yeni Cezaevi Md. 1947 Sırası gelmişken arzedelimki: Bizce Türk milletinin refahı için, olgun demokrasi, ileri medeniyet için Devletin birinci plândaki vazifesi: 1- Maarifi her halde köye götür mek, 2- Cezaevlerini teşkilâtlandırmak, 3- Patronaj müessesesini kurmak, 4- Tapu kayıtlarını tanzim etmek, 5- Nüfus sicillerini ıslâh etmek, 6- Askerlik şube ve konaklarını ve kışlayı düzenlemek, olmalıdır. Cemiyetimizin iç düzeni üzerinde hayal etme fevkinde iyi sonuçlar hasıl edecek olan bu pek mühim esaslar için kaç milyon, kaç milyar lazım düşünme den, tereddüt etmeden harcamak lâzım dır. Devam edecek… * Alıntı: “Cezaevi” adlı kitap Satranç *İyi kalpli değilseniz satranç oynayamazsınız (Fransız Atasözü) * İyi bir satranç oyuncusu her zaman şanslıdır (Cabaplanca) Bernstein - Tartakover (Paris - 1927) 1. e4 e5 2. Af3 d6 3. d4 Yalnız iyi bir gelişme hamlesi değil, d4 eri e5 erine de saldırıyor. 3. ..Af6 Siyahlar e4 eri için e5 erini bırakı yor. 4. dxe5 Axe4 5. Fc4 Fe6 a2/g8 çaprazındaki Fc4’e karşı f7 erinin önceden korunması, 6. Fxe6 fxe6 7. Ve2 Bu hamle bir saldırı plânı başlatı yor. Ae4’e yapılan tehdit, beyaz vezire zaman kaybına neden olmadan çabu cak vezir kanadına (b5 karesi) gitme olanağını sağlar. Bununla birlikte, bu manevranın yetersiz olduğu ortaya çıkacaktır. Şahın güvenliği için önce rok yapmak daha iyiydi. 7. ..d5 8. Vb5 + Ac6! 9. Vxb7 hamlesine 9. ..Ab4! ile karşılık vermek amacını taşıyor (c2 erini şah tehdidi ile alır ve beyaz veziri güç durumda bırakır). 9. Ad4 b7 erinden gözünü ayırmadan açmazdaki at üzerindeki baskıyı arttırı yor. 9. ..Vd7!! Bu hamleyi oynarken, siyahlar kendisini bekleyen tehlikenin tam ola rak farkında. Etkili olduğu kadar cömert bir karar alıyor: iki kaleyi de feda etmek. 10. Vxb7 Rakibin cephe gerisinin istilası plâ nının bir parçası olduğundan, beyazlar meydan okumayı isteyerek kabul edi yor. Şimdi, Ka8 ve Ac6 aynı zamanda tehdit altındadır. 10. ..Fb4 + ! Öyle görünüyor ki, siyahlar, önlem almak bir yana, yeni aletleri de ateş hattına sürerek durumunu ağırlaştırı yor. 11. c3 Şimdi üç alet saldırıya uğramış durumda: Ka8, Ac6 ve Fb4. 11. .. Axd4!! Bu hamle ile Kh8 de feda ediliyor. 12. Vxa8 + 12. Vxb4 Ac2 + vezir kazanır. 12. ..Şf7! 13. Vxh8 Şimdi, rakibin oburluğunu nasıl cezalandırmalı? 13. ..Vb5!! Bu sakin ve aynı zamanda yırtıcı hamle ile kombinezon sona erer. Beyaz terk eder, çünkü Ve2 mat tehdidine karşı beyazın savunması yok. SATRANÇ OYUN KURALLARI Madde 4: Taşların Oynatılması 41. Her hamle tek elle yapılmalıdır. 4.2. Önceden niyetini belli etmek şartıyla (örneğin “düzeltiyorum’ diye rek) oyuncu bir ya da daha fazla taşı düzeltebilir. 4.3. Madde 4.2.’de açıklanan durum hariç, sıradaki oyuncu bilerek 1. Birden fazla taşa dokunmuşsa, oynayabileceği ya da yiyebileceği ilk dokunduğu taşı oynamalı ya da yeme lidir, ya da 2. İki taraftan da birer taşa doku muşsa, dokundugu kendi taşıyla rakip taşı almalıdır, bu mümkün değilse oynanabilecek ya da yenebilecek ilk dokunduğu taşı oynamalı ya da yeme lidir. Hangisine önce dokunduğu belli değilse oyuncu öncelikle kendi taşına dokunmuş sayılır. 4.4.1. Eğer oyuncu şah ve kalesine Yayına Hazırlayan: Kasım İlimoğlu (Tetkik Hâkimi) bilerek dokunmuşsa bu hamlede bu yöne rok atmalıdır. 2. Eğer oyuncu bilerek kalesini ve sonra şahını tutmuşsa bu hamlede bu yöne rok atamaz ve madde 4.3. uygu lanır. 3. Eğer oyuncu rok yapmaya niyet lenerek aynı şah ve kalesini tutmuş fakat bu yöne rokatması mümkün değilse diğer tarafa rok atmak veya şahını oynamak arasında tercih yapar, şahın yapacak hamlesi yoksa dilediği hamleyi yapmakta serbestir. 4.5. Dokunulan taşların hiçbiri oynamıyor ya da yenemiyorsa, oyuncu herhangi bir hamle yapabilir. 4.6. Rakibi madde 4.3. ve 4.4.”ü ihlal etmiş bir oyuncu kendisi bir taşa bilerek dokunduktan sonra bu konuda herhangi bir hak iddia edemez. 4.7. Bir taş kurallara uygun bir hamle olarak ya da bir hamlenin kısmı olarak bir kareye bırakılmışsa bu taş başka bir yere oynayamaz. Hamle, madde 3’de belirtilen şartlar yerine getirildiğinde tamamlanmış olur. Madde 5: Oyunun Bitişi 5.1.1. Oyun, rakibini kuralları uygun bir hamleyle mat yapan oyuncu tarafından kazanılır. Oyun derhal sona erer. 5.3. İki taraf oyun sırasında arala rında anlaşırlarsa oyun berabere biter. Oyun derhal sona erer. 5.4. Belli bir konum tahtada üç defa tekrarlanmış veya yapılacak ham leyle takrarlanıyorsa oyun berabere yapılabilir. 5.5. Son 50 hamle her iki oyuncu tarafından da piyon sürmeden ve taş yenmeden geçirilmişse oyun berabere yapılabilir. Madde 6: Hamlelerin Kaydedil mesi (Notasyon) 6.1. Oyun boyunca her oyuncu kendi hamlelerini ve rakibinin hamle lerini, cebirsel notasyonla hamle ham le ve mümkün olduğunca açık ve oku naklı olarak yarışmaya ait notasyon kağıdına yazacaktır. Bir oyuncu, eğer isterse rakibinin hamlesine, kaydetmeden önce cevap verebilir. Yenisini yapmadan önce öncekini kaydetmek zorundadır. Bera eberlik teklifi her iki notasyon kağıdı na da kaydedilmelidir. Fiziksel ya da dini nedenlerle bir oyuncu yazamıyor sa hakemin oyunun başında karar vere ceği bir miktar süre saatinden düşüle cektir. 6.2. Notasyon kağıdı istediği an hakeme açık olacaktır. 6.3. Notasyon kağıdı turnuva orga nizasyonunun malıdır. 6.4. Oyuncunun saatinde beş daki kadan az zaman kalmış ve de eklemeli saat her hamle için 30 saniyeden az süre veriliyorsa madde 5.1.’de yer alan şartları yerine getirmek zorunlu değil dir. Bayraklardan biri düşer düşmez oyuncu eksik hamleleri notasyon kağı dına yazarak tamamlamalıdır. 6.5.1. Her iki oyuncu Madde 5.4. çerçevesinde yazamıyorsa, hakem veya başka bir yardımcı orada bulunup hamleleri kaydetmeye çalışmalıdır. Bu durumda bayraklardan biri düşer düş mez hakem saatleri durduracaktır. Bunun üzerine oyuncular hakemin, ya da rakibinin kağıdını kullanarak ham leleri yazacaklardır. 2) Madde 5.4.’e göre yazamayan sadece bir tarafsa, bayrak düşer düş mez eksik hamlelerini yazmalıdır. Sıra kendinde olmak şartıyla rakibinin kağıdını kullanabilir. Eksik hamleleri ni tamamlayıp rakibinin kağıdını iade etmeden hamle yapamaz. 3) Eksiksiz bir notasyon kağıdı mevcut değilse, ikinci bir tahta üzerin de oyuncular hakem veya bir yardımcı nezaretinde bu eksiklikleri bulmalıdır lar. Yardımcı konumunda olan kişi öncelikle mevcut konumu kaydetmeli dir. Devam edecek… Sesleniş Sayfa 6 15 Eylül 2003 Ceza İnfaz Kurumlarında Yönetim ve Güvenlik ilişkisi -I 1. Ceza infaz kurumları ve güvenlik kavramları ilişkisi Ceza infaz kurumları; tutuklama karar ları ile hürriyeti bağlayıcı cezaların infaz edildiği kurumlardır. Ceza adalet sistemi gereğince, suç ve suçlulukla mücadele için günümüzde ceza infaz kurumlarına da ihti yaç duyulmaktadır. Hürriyeti bağlayıcı cezaların infazı, para ve diğer alternatif cezaların infazından farklıdır. Hürriyeti bağlayıcı cezaların infa zı için öncelikle bir infaz mevzuatına ve daha sonra da geniş bir teşkilâtlanmaya gereksinim vardır. Ceza infaz kurumlarının ve burada barındırılan tutuklu ile hükümlülerin sayıca fazla olmalarının yanında, personel sorun ları, fizikî alt yapı eksikleri ve ödenek yetersizlikleri gibi nedenler ceza infaz kurumlarının merkezî ve yerel yönetimleri ni daima zorlaştırır. Yöneticiler tüm zorluklara karşın, ceza infaz kurumlarının güvenliğini sağlamak zorundadır. Aksi takdirde, toplumun tepkisi ceza infaz kurumları üzerine odaklaşacak tır. Belirtilen olumsuzluklar ve toplum bas kısı, ceza infaz kurumlarının yönetimini çoğu kez kâbusa dönüştürecektir. Ceza infaz kurumlarında güvenlik kav ramının geçirdiği evrim, yöneticilerin kâbusunu tümüyle ortadan kaldırmasa da, önemli ölçüde azaltacak bir çıkış yolu gibi gözükmektedir. Bu nedenle ceza infaz kurumlarında güvenlik kavramı yeniden tanımlanmalıdır. 1.1 Genel olarak "cezaevi" ve "güvenlik" kavramlarının tanımları Ceza infaz kurumlarını daha geniş bir şekilde şöyle tanımlamak olanaklıdır: "Ceza infaz kurumları; Tutuklular ile haklarında verilen hürri yeti bağlayıcı ceza kararları kesinleşmiş hükümlülerin, Evrensel ve ulusal infaz hukuku kural larınca belirlenmiş amaçlar doğrultusunda barındırıldıkları, Belirleyici fizikî yapı ve güvenlik kri terlerine sahip, Bu kriterler çerçevesinde barınma, iaşe, sağlık, eğitim, iyileştirme, spor ve çalışma hizmetlerinin sunulduğu, Ayrı personeli ve yönetim biçimi olan kurumlardır." Ceza infaz kurumları esas olarak kapa lı ve açık olmak üzere iki kategoriye ayrıl maktadır. Bu iki kategoriden birine dahil olmak koşulu ile ceza infaz kurumları için de barındırılan tutuklu ve hükümlüler cin siyet ve yaşlarına göre sınıflandırılır. Bun lara; karma (erkek, kadın ve çocuk tutuklu ve hükümlüleri aynı mekânda barındıran) ceza infaz kurumları, yetişkin erkek ceza infaz kurumları, kadın ceza infaz kurumla rı, gençlik ceza infaz kurumları ve çocuk ceza infaz kurumları adı verilmektedir. Günümüzde ceza infaz kurumları barındırı lan tutuklu ve hükümlülerin tehlikelilik kriterleri ile fizikî yapı standartlarına göre yüksek güvenlikli, normal güvenlikli ve az güvenlikli olmak üzere üç farklı statüye de ayrılmaktadır. Konumuzla ilgili ikinci kavram; "güvenlik" tir. Güvenlik; en yalın tanımla ma ile "tehlikede bulunmama" ve "emni yetli olma" durumudur.(1) Genel olarak güvenlik kavramı ise; toplumun, kurumla rın ve bireylerin maddî ve manevî varlıkla rının doğal ve yapay her türlü saldırıdan korunmasıdır. Bunun anlamı, toplum huzu ru için gerekli düzenin aksamadan yürütül mesi, bireylerin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve diğer alanlardaki gereksinimle rini korkusuzca karşılayabilmeleridir.(2) Güvenlik kavramı bilim ve teknoloji nin gelişimi ile farklı anlamlar kazanmıştır: Birey güvenliği, kurum güvenliği, toplum güvenliği, sosyal güvenlik, iç ve dış savun ma güvenliği, teknoloji güvenliği, trafik güvenliği, iletişim güvenliği, nükleer güvenlik, gibi...(3) Ceza infaz kurumların da güvenlik de, bu farklı anlamlardan birini içermektedir. 1.2 "Ceza infaz kurumları" ve "güvenlik" kavramları ilişkisi 1.2.1 Toplum güvenliği Ceza infaz kurumları tutuklu ve hükümlülerin, belli bir mekânda kendi ira deleri dışında tutuldukları kurumlardır. Tutuklu ve hükümlü, ceza infaz kurumun da kendi isteğiyle bulunmaz. Çünkü, kurumda bulunmak, bir takım hakların tümüyle kullanılmaması ya da kısıtlanması sonucunu doğurur. Özgür bir yaradılışa sahip birey (tutuk lu ve hükümlü), hakları kısıtlansın ya da kısıtlanmasın, daima ceza infaz kurumunun dışında olması gerektiğine inanır. Toplum ise, tutuklu ve hükümlünün ceza infaz kurumunda kalmasından yanadır. Tutuklu ve hükümlü, tahliye ve af gibi yasal yollardan ceza infaz kurumundan çıkamazsa, özgür yaradılışı onu kaçma (fi rar) düşüncesine yöneltecektir. Tutukluluk süresinin uzama olasılığı, ceza süresinin fazla olması, suçsuzluğunun kanıtlanamaz hale gelmesi, kurumlarda yaşam koşulları nın ağırlığı, başka tutuklu ve hükümlülerin baskısı, öldürülme korkusu, terör ve mafya örgütlenmesinin dayanışması, eş ve aile özlemi, bakıma muhtaç yakınlarına yar Özgürlüğü Bağlayıcı Cezaların Gerekçe ve Amaçları 1 "Niçin cezalandırırız?" sorusu akade mik kriminolojide en sık sorulan sorulardan biridir. Ian Dunbar ve Anthony Langdon’a göre cevap iki yönlüdür. İlk olarak cezanın açıklayıcı (expressive) işlevi vardır. Ceza, toplumun sosyal dayanışma içinde oluş turduğu suçluluğu ifade eden araçlardır. İkinci olarak, ceza suçluluğun azaltılması veya önlenmesi gibi belirli hedeflere ulaşıl masında bir yoldur. Daha sonraki "hapisha neler ne içindir?" sorusuna verilecek cevap, hapishanelerin günlük olarak uyguladıkları infaz rejimi için önemli sonuçlar içermekte dir. Her iki soru da Dunbar ve Langdon’un düşüncelerini desteklemektedir. Onlar, özgürlüğü bağlayıcı cezaların hem cezalan dırma (sosyal, açıklayıcı işlev) hem de suç kontrolünü içerdiğinden hedeflerinin hatalı ve ciddi - oturmuş politika oluşturma çaba larını bozucu olduklarını iddia etmektedir ler. Dunbar ve Langdon ödetme kavramı üzerinde durmuşlarsa da asıl olarak özgür lüğü bağlayıcı cezaların test edilebilecekleri caydırıcılık (deterrence), rehabilitasyon (rehabilitation) ve etkisiz hale getirme (incapacitation) konularında çalışmışlardır. Hiç kimse okul veya hastahanelere neden ihtiyaç duyduğumuzu veya işlevleri nin ne olduğunu sormaz. Bununla birlikte cezaevlerine gelindiğinde durum başkalaşır. İşin tüm ilkelerinin sürekli bu kadar sorgu landığı ve ilk kez cezaevi hizmetinde çalışa cak birinin de bu sorgulamayı tamamen hissettiği pek fazla iş yoktur. Birisi cezaevi ne ilişkin konular hakkında bir şey söyleme den önce, temel sorulara ve en azından özgürlüğü bağlayıcı cezaların yerine getirdi ği varsayılan işlevinden bahsetmek gerek mektedir. Geleneksel olarak çok sayıdaki alandan ziyade, bu konuda akılcı politika oluşturulmasında önemli rol oynayan birkaç konu üzerinde duracağız. Cezalandırmayı toplumsal suçlamanın bir yolu veya failin davranışının değiştiril mesi ya da hareket kabiliyetinin kısıtlanması aracılığıyla (genellikle suçun azalması gibi) belirli hedeflere ulaşılmasının bir yolu ola rak görmek arasında fark vardır. Temel fikir lerin içinde, güvenilir bir Devlet cezalandır ma sisteminin mağdurları öçlerini kendile rinin almaları duygusundan caydırmasını gerektirmesi gibi, çeşitli alt bölümler vardır. H.L.A.2 etkileyici kitabında cezalandırma sistemine sahip olmanın genel haklı amaçla rı ile suçluların nasıl cezalandırılacaklarını belirleyen dağıtım ilkesi arasında bir ayrıma işaret etmektedir. Hart, bireysel dağıtımın hak etme ilkesine dayanırken, genel amacın suçun önlenmesi ve kontrolü olduğunu ifade etmiştir. Uygulamada cezalandırmanın temel gerekçelerinin dört başlığa indirgenebilece ği konusunda görüş birliği vardır.Bunlar; a) Caydırıcılık; hem tek tek suçlular için özel hem de daha geniş kapsamda toplumun üzerinde genel bir caydırıcılık etkisi, b) Rehabilitasyon; suçluyu gelecekteki daha iyi davranışları için korkutmaktan ziyade onun karakterini düzeltmek, c) Etkisiz hale getirme; suçlunun top lumda suç işlemesini önlemek – sürgün ve idam cezaları da etkisizleştirme işlevi görse de biz daha ziyade suçluların kilit altında tutulmalarından bahsedeceğiz. d) Ödetme-intikam; suçlular hak ettikle rinden onlara acı çektirme. Suç işlenmesinin azaltılması için ilk üç kavramın ileriye yönelik olduğu açıktır ve bu amaca ulaşılmasında bu kavramların başarısını değerlendirmek için ciddi bir giri şime başlamak olasıdır. Literatürde cezanın mahkumların davranışları üzerindeki etkisi ni ölçen bir çok araştırma da vardır. Ödetme kavramı, cezalandırma sistemi nin aşikâr olan, daha hafif suçların daha ağır M. Yılmaz SAĞLAM/Hâkim dımcı olamama duygusu, ekonomik kayıp lar gibi nedenler, firar düşüncesini eyleme dönüştüren etkenlerdir.(4) Buna karşılık; kişisel cesaretsizlik, yeteneksizlik, bedeni özürlülük, maddî olanaksızlık, dışarıdan yardım alamama, sürekli kaçak yaşama korkusu, firar sonrası yakalandığında infaz koşullarının daha da ağırlaşacak olması ve cezanın artması, af olasılığı, tahliye bek lentisi, cezanın tamamlanmasına az bir süre kalması gibi nedenler de firar düşüncesini caydırıcı etkenlerdir. Teorik olarak, tutuklu ve hükümlünün daima ceza infaz kurumundan firar edebi leceği kabul edilir. Bu olasılık, toplumu endişeye ve bazen de paniğe sevk eder. Ceza infaz kurumundan firar eden tutuklu ve hükümlülerin kolaylıkla yeni suçlar işle yebilecekleri, suç mağdurlarına, şikayetçi ve ihbarcılara karşı intikam hisleriyle baş ka zarar verebilecekleri düşünülür. Bu nedenle, ceza infaz kurumlarında firar olmaması için her zaman önlem alınır. Önlemler doğal olarak, güvenlikle ilgi lidir. Bu bağlantı "ceza infaz kurumu" ile "güvenlik" kavramları arasındaki ilişkinin birinci boyutunu, yani firarları önlemek suretiyle toplumu koruma (toplum güvenli ği) boyutunu oluşturur. Devam edecek… (1) Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklope disi, İnterpress Basın ve Yayıncılık, İstan bul, 10. Cilt, sayfa 4876. (2) Zekeriya Sevimli, Ceza İnfaz Kurumla rında Güvenlik, Adalet Bakanlığı Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı yayınları, Ankara, 2000, sayfa 13. (3) Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklope disi, a.g.e., sayfa 4877. (4) Zekeriya Sevimli, a.g.e., sayfa 67-69. Çevirenler : Kasım İLİMOĞLU - Tetkik Hâkimi Emre Ş.DURAK - Psikolog ve ağır olanların da hafif cezalandırılmama sı için kendi içinde orantılı ve sağlam ödeti ci temellere dayanması haricinde bağımsız dır ve deneysel testlerden etkilenmez. Ödet me ilkesine dayanan bir sistem de makul ve katı sistemler kadar uyumlu ve ılımlı ceza landırma sistemine sahip olabilir. Cezalan dırma sisteminin tüm katılığı toplumun kül türüne dayanır. Yukarıda açıklanan cezalandırmanın klasik gerekçelerine ek olarak, suçluların işledikleri suçların karşılığı olarak mağdur ların veya daha geniş bir topluluğun uğradı ğı zararları tazmin etmesi alternatif yaklaşı mı da vardır. Bu ilke İngiliz Hukukunda, suçlunun mağdura veya yakınlarına para ödeme zorunluluğu getiren ve mahkemenin her olayda ölüm, yaralanma, kayıp veya zarar kararı verirken göz önünde bulundur duğu tazminat emirleri ile temsil edilir. Kamu yararına çalıştırma kararları (commu nity service orders) bir suçlunun bir bütün olarak toplum için yararlı işlerde çalıştırıl ması yolunda bir cezalandırma yöntemidir. Bu günlerde, burada açıkladığımız gelenek sel analizleri geride bırakmayı ve arabulucu luk (mediation) ve mağdurlar ile suçluların katılımını hedefleyen iyileştirici adalet (res torative justice) üzerine tartışmalar artmak tadır. Bu yaklaşım suçluların suçları ile yüzleşmelerinde yeni yöntemler önerir ve bu geleceğe ilişkin çok umut verici bir geliş medir. Hapis cezası doğası gereği diğer ceza türlerinin olmadığı şekilde gerekçe kategori lerinde yer alır. Ödetme esas alınarak bir hapis cezasına mahkûm olmuş bir suçlu kaçınılmaz olarak, mahkûmiyet süresince en azından cezaevi dışında suç işleme olana ğından yoksun olacaktır. Bir iyimser, ceza evi deneyiminin mahkûmu ıslah ettiğini düşünebilir. Otorite yanlısı biri de cezalan dırma konusundaki bilgi ve tecrübesinin suçlu ve diğerleri üzerinde caydırıcı olacağı na inanabilir. Toplumun daha iyi anlaması gerekli olduğu halde özgürlüğü bağlayıcı cezalara ilişkin, cezalandırma ve suç kontrolünü de içine alan amaçların bir araya toplanması ve karıştırılması konunun topluma açıklanma sını son derece zorlaştırmaktadır. Halkın çoğunluğu muhtemelen biri birinin benzeri olmak için her ikisinin de ne kadar yakın olduğunu görmektedir. Özetlemeye çalışa cağımız üzere her ikisi arasındaki uyum mükemmel değildir. Arkalarındaki gerekçelerin karışıklığı akılcı mahkûm etme ve cezalandırma politi kalarının takip edilmesini her zaman güçleş tirmektedir.Uygulamaya ilişkin analizler daha önceki gerekçelerin değerini zayıflattı ğından, kanun koyucular bir gerekçeden diğerine başvurmuşlardır. Politikacılar ciddi araştırmaları karıştıracak şekilde farklı gerekçeleri bir araya toplayabilmektedirler. Cezalandırma politikası, mahkûmiyet kara rını verenlere mahkûmiyet hakkında uygun olduğunu düşündükleri hissî duyguları en çok destekleyen gerekçeyi bulmak için bir birine rakip açıklamalar topluluğundan "cafeteria" olarak adlandırılabilecek yakla şımı uygulamalarına olanak tanıyan unsur lardan biridir. Temel açıklamalarımızdan biri, gerçekte suç kontrolünde pek etkinliği olmayan ödetmenin bir uygulaması iken, özgürlüğü bağlayıcı cezaların kullanımında ki büyük artışın etkin bir suç kontrolü strate jisinin görünüşte vazgeçilmez bir parçası olarak son yıllarda teşvik edilmesi ve plân lanmasıdır. Özgürlüğü bağlayıcı cezaların yukarıda ifade olunan olası amaçlarından ilk üçüne ilişkin olarak pek çok elde edilebilir delil olmasına rağmen, tarafsız bir danışmanın mevcut kanun koyuculara sunması gereken temel noktalara da değindik. 1.Dunbar Ian and Langdon Anthony, Justifications and purposes of imprisonment , Criminology: A Reader, Edited by Jewkes Yvonne and Letherby Gayle, Sage publication, first published 2002, p.321-332 2.Hart. H.L.A., Punishment and Responsibility, Oxford: Clarendon Press, 1968 15 Eylül 2003 Sesleniş Sayfa 7 Cezaevlerinde Eğitim-Öğretim Faaliyetleri, Meslek Kazandırma Kursları ve Sosyal Etkinlikler büstü ve halı yıkama atölyesinin açı lışı yapılarak, tören sona erdi. Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi Konferans Salonundan bir görünüş. Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi konferans salonunda emekli olan cezaevi personeline plâket verilmesi amacıyla 20 Haziran 2003 Cuma günü saat 14.00’de yapılan törene; Trabzon Valisi Arslan Yıldırım, Trab zon Belediye Başkanı Niyazi Sür men, C. Başsavcısı Burhan Çobanoğ lu, Trabzon Baro Başkanı Kaya Güleç, Cezaevi İzleme Kurulu Baş kanı ve üyeleri, Bölge İdare Mahke mesi Başkanı Nakittin Buğday, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Şinasi Çaşkurlu, Cezaevi Savcısı Hüseyin Güler, Cezaevi Müdürü Hasan Dön mezkuş, Trabzon İdare Mahkemesi Başkanı, Vergi Mahkemesi Başkanı, Millî İstihbarat Bölge Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Emniyet Müdürü, Sağlık Müdürü, Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı, İl Merkez J. Komutanı, Cezaevi J.Karakol Komu tanı, Cezaevi yönetimi ve personeli, emekli personel, hükümlü ve tutuklu lar katıldı. Törene katılanlar, saygı duruşu ve İstiklâl Marşının okunmasından son ra birer konuşma yaptılar. Daha sonra törene katılanlar tarafından, Açıköğ retim Okulları, folklor, daktilo, ayak kabıcılık vb. kursları bitiren 51 tutuk lu ve hükümlüye başarı belgesi veril di. Kurumdan emekli olan dört infaz ve koruma başmemuru, onsekiz infaz ve koruma memuru, üç kâtip, iki tek nisyen, bir teknisyen yardımcısı, iki aşçı, bir şöför ve bir kaloriferciye, törene katılan davetliler tarafından, cezaevi müdürlüğünün teşekkür plâ ketleri verildi. Kırşehir Açık Cezaevi Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi Bartın M Tipi Kapalı Cezaevi Eskişehir Kapalı Cezaevindeki hükümlü ve tutukluların bilgi, beceri, yetenek ve davranışlarını geliştirerek, ruh sağlıklarının korunması, topluma faydalı bireyler olarak dönebilmeleri için kurslar ve sosyal etkinlikler düzenlenmektedir. Bartın Halk Eğitim Müdürlüğü ile yapılan işbirliği neticesinde açılan iş ve meslek eğitim kurslarından; ağaç işleri kursu, tel kırma ve tel sarma kursu, sosyal ve kültürel amaçlı kurs lardan da İngilizce ve bağlama kurs larında başarılı olan hükümlü ve tutuklulara sertifika ve başarı belge leri verildi. Ayrıca Din ve Ahlâk Bil gisi derslerinin yanı sıra 1 ve 2. kade Eskişehir Milli Eğitim Müdürlü ğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlü ğü ile yapılan koordinasyon sonucun Kırşehir Açık Cezaevi Müdürlü ğünce yapılan törenle cezaevi bahçe sine yaptırılan Atatürk büstü ve halı yıkama atölyesi açıldı. Açılışı Kırşe hir Valisi Selahattin Hatipoğlu ve C.Başsavcısı Abdulkadir Şahin yaptı. 15 Temmuz 2003 tarihinde yapı lan Atatürk büstü ve halı yıkama atöl yesinin açılışına, Vali Selahattin Hatipoğlu, Belediye Başkanı Arif Ekici, C.Başsavcısı Abdulkadir Şahin, Emniyet Müdürü Adem Ayde mir, Ağır Ceza Başkanı Savaş Tek man Nemli, C.Savcıları, Hâkimler, Cezaevi Müdürü İsmet Çelik, E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürleri, Daire Amirleri ve çok sayıda misafir katıl dı. Açılış konuşmasını yapan C.Sav cısı Abdulkadir Şahin; “Açık cezaev lerinin hükümlülerin topluma kazan dırılmalarında birer okul görevi gör düklerini, meslek kursları ile de birer sanat ve meslek öğrenerek ailelerine dönmelerinin sağlandığını” söyledi. Vali Selahattin Hatipoğlu ise konuş masında; “Atatürk büstünün açılışı nın yapılmasının Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve onun ilke ve inkilâplarına bağlılığımızın manevi bir göstergesi olduğunu, halı yıkama atölyesinin Kırşehir’de bir ihtiyacın giderilmesi yönünde güzel bir yenilik olduğunu, ayrıca Açık Cezaevimizde onix mermer işlemeci leğinde kayda değer yenilikler yapı larak, Kırşehir’e özgü olan bu işin Türkiye çapında tanıtımında önemli bir katkı sağladığını” belirtti. Konuşmaların ardından Atatürk Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevinde kurs bitirenlere sertifikaları törenle verildi. da kurslara katılmak isteyen hükümlü ve tutuklulara 1. kademe İngilizce, yağlıboya resim ve ebru kursları düzenlendi. Kurs bitiminden sonra 16-25 Temmuz tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi Kültür Sara yı’nda Eskişehir C.Başsavcısı, Bele diye Başkanı, İl Emniyet Müdürü ve diğer protokol üyelerinin de bulundu ğu geniş bir davetli katılımıyla açılan sergi, halktan büyük ilgi gördü. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kursla ra katılan hükümlü ve tutuklulara sertifikaları törenle verildi. Ayrıca hükümlü ve tutuklulara 2. kademe okuma-yazma kursu düzen lendi. Kurs sonunda başarı gösteren lerin Açık İlköğretim Okuluna kayıt ları yapıldı. Halen Açık İlköğretim, Açıköğretim Lisesi ve Açıköğretim Fakültesi ve ÖSS’yi kazanan öğren Erdek Kapalı Cezaevi 31.7.2003 tarihinde, İlçe Kayma kamı K. Fikret Dayıoğlu’nun da katı lımıyla düzenlenen törende, okur-ya zar olmayan tutuklu ve hükümlülere okuma-yazma belgeleri verildi. Ayrıca başrollerini Sibel Turnagöl ve Tolga Savacı’nın paylaştığı “Sah ra” filmi çekimleri için Erdek’te bulunan Sibel Turnagöl, 19.8.2003 tarihinde cezaevi tutuklu ve hüküm lülerine moral vermek amacıyla ziya ret etti. cilerin kayıtları ve müracaatları yapıldı. Kırşehir Açık Cezaevinde Halı Yıkama Atölyesinin açılış töreninden bir görüntü. me okuma - yazma kurslarında da başarılı olanlara başarı belgeleri verildi. Açık İlköğretim Okulu, Açı köğretim Lisesi ve Açıköğretim Fakültesi’yle ilgili eğitim programla rına dönem içinde devam edildi. Cezaevi personeli ile hükümlü ve tutuklular arasında voleybol turnuva sı düzenlendi. Cezaevi voleybol takı mı ise Valilik Voleybol Turnuvalarına katıldı. İnsan Hakları Eğitim 10. Yıl Ulu sal Komitesince düzenlenen “Barış” konulu yarışmada, bir hükümlünün çizdiği karikatür, mansiyon ile, diğer bir hükümlünün şiiri, plâketle ödül lendirildi. Hükümlü ve tutuklular hepatit B ve verem taramasından geçirildi. Ayrıca Kızılay’a yapılan kan bağışı nedeniyle, Kızılay Genel Başkanlığı tarafından plâket ödülü verildi. F Tipi Cezaevlerinde geçici görevli 116 personele Bakanlık tara fından başarı belgeleri verildi. Ceza evinde yapılan eğitim, öğretim, sos yal ve kültürel faaliyetlere iştirak eden hükümlü ve tutuklular ile perso nelden başarı gösterenlerin sertifika töreninde, Bartın C. Başsavcısı Meh met Şerif Eren bir konuşma yaparak; çalışmalarından dolayı Cezaevi C. Savcısı S. Sinan Erdem, Cezaevi Müdürü Mehmet Kayı ve diğer per sonele teşekkür etti. Sayfa 8 Sesleniş 15 Eylül 2003 Cezaevlerinde Eğitim-Öğretim Faaliyetleri, Meslek Kazandırma Kursları ve Sosyal Etkinlikler Kurs sonunda, başarılı olan kursiyerlere başarı belgeleri verildi. hükümlü ve tutuklulara çeşitli ödüller dağıtıldı. Kırklareli Merkez E Tipi Kapalı Cezaevi Eskişehir Kapalı Cezaevi Millî Eğitim Müdürlüğü, Halk Eği tim Merkezi ve ASO Müdürlüğü ile işbirliğine gidilerek cezaevinde çeşitli kurslar açıldı ve bu kurslar sonucunda hükümlü ve tutukluların yapmış olduk ları ürünler, ilde her yıl düzenlenen ve cezaevinin de katıldığı Meslekî ve Tek nik Eğitim Fuarında (METEF) sergilen di. Her türlü doğal afette halkın yarasını sarabilmek amacı ile Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunan ve tek olan Cezaevi Arama ve Kurtarma Timi (CEKUT) gece gündüz eğitimleri ve plânlı tatbikâtlarına kesintisiz devam etmektedir. Vali Yardımcısı M. Hayri Kurt, Kırk lareli Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi’nde METEF’in açılışını yaptı. Törene Kırklareli Teknik Eğitim Fakülte Dekanı Servet Ekmekçi, Millî Eğitim Müdür Vekili, diğer daire amirleri, Afyon Açık Cezaevi Afyon Açık Cezaevi eğitim ve mes lek öğretim çalışmaları doğrultusunda elektrik, mobilya, demir, sıhhî tesisat, inşaat, ekmek fırını ve diğer iş yurtların da kurum teknik elemanlarınca çağdaş, sıhhî, teknik işletme ve üretimin nasıl olması gerektiği öğretilip, iş yurtları atölyelerinde üretilen ürünler vatandaş lara sunulmaktadır. Cezaevi bahçesinde bulunan teknik ve doğal tarım istasyo nunda, Tarım İl Müdürlüğü ile eş güdümlü olarak teknik tarım çalışmaları yapılarak; personel ve hükümlülere naturel, kaliteli, sıhhî ve bol ürün elde etme yöntemleri ile damlama sulama sistemi, organik tarım sistemleri, çekir dekten fideye, fideden üretime, bahçe bitki ve sebze hastalıkları, ürün toplama sistemleri uygulamalı olarak gösteril mektedir. Ayrıca Afyon Açık Cezaevin de meslek edindirmeye yönelik açılan berberlik ve saç bakımı, kültür mantarcı lığı ve teknik arıcılık kurslarını başarı ile tamamlayan hükümlüler ve tutuklulara başarı belgesi verildi. Ortaya çıkan kurum içi ve kişisel sorunlar, kurum bünyesinde her ay tek rarlanan personelin ve hükümlülerin katıldığı cezaevi gözden geçirme toplan tılarıyla çözüme kavuşturulmaktadır. Özel günlerde anma törenleri ve eğlence programları düzenlenmektedir. Onbirin cisi düzenlenen Uluslararası Afyon Sanayi ve Ticaret Fuarı’na, Cezaevi bu yıl ilk defa katılarak; bilgisayar teknolo jilerinden de yararlanmak suretiyle, ürettiği hizmet ve ürünler sergilendi. Buca Kapalı Cezaevi Cezaevi Spor, Buca İlçesinde Bilim Eskişehir Kapalı Cezaevinde yapılan voleybol turnuvası oldukça çekişmeli geçti. Yerel ve Ulusal basının da izlediği maç sonunda birinci gelen takım madal yalarını Eskişehir C. Başsavcısı Ali Tur na’dan aldılar. Türkiye İş Kurumu ile kapalı ceza evi arasında yapılan yazışma sonucunda, erkek hükümlü ve tutuklulara yönelik ahşap boyama ve lüle taşı işçiliği kursla rı açıldı. Kurs süresince kursiyerlerin günlük ücretleri, kurs öğretmenlerinin ücretleri, SSK primleri ve kurs için gerekli malzeme bedelleri Türkiye İş Kurumu tarafından karşılandı. Kursiyer hükümlü ve tutukluların tamamı kurs sonu yapılan sınavda başarı göstererek törenle belgelerini aldılar. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Kapalı Cezaevi Müdürlüğü işbirliği ile bayan hükümlü ve tutuklulara yönelik el sanatları, trikotaj ve makrome kursları açıldı. Kursları başarı ile bitiren kursi yerlere belgeleri verildi. Halka satışa sunulan ürünler büyük beğeni topladı. Batman M Tipi Kapalı Cezaevi Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde düzenlenen yabancı dil kursundan bir görüntü. ve Eğitim Şenlikleri adı altında gelenek sel olarak düzenlenen kurumlararası Kaymakamlık Voleybol Turnuvası’na katıldı. 15 takımın katıldığı turnuvada, yenilgisiz olarak finale kaldı. Finalde de Spor Akademisi mezunlarından olu şan Millî Eğitim Müdürlüğü takımını yenerek şampiyon oldu. Şampiyonluk kupası, Buca Kaymakamı tarafından kurum müdürüne verildi. Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza evi Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün ortaklaşa çalışması sonucu İngilizce kursu açıldı. Açılan İngilizce kursuna tutuklu ve hükümlüler büyük ilgi gösterdi. Kurs, Hakan Bulut’un öğretmenliğinde, 14.7.200315.8.2003 tarihleri arasında yapıldı. Buca Cezaevi Spor, 15 takımın katıldığı Kurumlararası Kaymakamlık Voleybol Turnuvası’nda yenilgisiz şampiyon oldu. öğretmenler, öğrenciler ve defile ile ser giyi görmeye gelen kalabalık bir halk da katıldı. Fuara katılan çeşitli meslek liseleri nin yanı sıra, Kırklareli E Tipi Kapalı Cezaevi hükümlü ve tutuklularının yap mış oldukları ürünlerin katılım ve katkı ları ile gerçekleşti. Fuar dört gün sürdü. Fuarda en büyük ilgiyi hükümlü ve tutukluların yapmış oldukları ürünlerin sergilendiği stand gördü. Sergide yer alan ürünlerin satışı yapılarak hükümlü ve tutuklulara gelir elde edildi. Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde satranç turnuvası düzenlendi. Çok sayı da hükümlü ve tutuklunun katıldığı tur nuva büyük çekişmelere sahne oldu. Turnuvayı kazanan ve dereceye giren Batman M Tipi Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Erol Bağ, İnfaz ve Koruma Baş memurlarından Kâni Deniz ve İnfaz Koruma Memurlarından Derviş Üneşi, M.Can Pekgöz, Hasan Oğuz ve Sultan Üşenti’nin emekliye ayrılmalarından dolayı 20.08.2003 tarihinde M Tipi Kapalı Cezaevinde düzenlenen belge törenine; Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Aktaş, Cezaevi Müdürü Mustafa Dolunay, Cezaevi 2. Müdürleri Yılmaz İşeri, Mahmut Çelik, Aydın Budak, Hasan Çepni ve Cezaevi Koru ma J.Bl.K.Yzb.Şenol Turhan ve cezaevi personeli katıldı. C. Başsavcı Vekili Mehmet Akif Aktaş yaptığı konuşmasında; “Türki ye’nin çeşitli cezaevlerinde 1. ve 2. müdürlük görevi yapan Erol Bağ ile infaz koruma başmemur ve memurların teşkilâtımıza vermiş oldukları hizmetle rinden dolayı teşekkür edip, sivil yaşam larında başarılar” diledi. Ayrıca, emekli olan 2. Müdür, Baş memur ve memurlara, göstermiş olduk ları başarılı hizmetlerinden dolayı, teşekkür belgeleri verildi. Coşkulu kut lamalardan sonra emekli personellerin vedalaşma töreni yapıldı. Batman M Tipi Kapalı Cezaevinde emekli olan personele teşekkür belgeleri verildi.