Bilimsel Dergi Sayı 25 - İstanbul Aydın Üniversitesi
Transkript
Bilimsel Dergi Sayı 25 - İstanbul Aydın Üniversitesi
Baúkandan stanbul Aydn Üniversitesi günümüz toplumunun beklentilerine karlk veren, bilgi kullanmna ve teknolojilerine hakim insan gücünü yetitirmeyi hedeflemi, akademik vizyonumuza uygun bilimsel çalmalarn süreli yayna dönütürerek sizlerle buluturmann heyecann tamaktadr. Yirminci Asrn son yllar ve yirmi birinci Asrn basnda teknolojide yakalanan gelime hz rahatlkla hissedilen bir gerçektir. Bu gelimelere paralel olarak, çeitli sektörlere fevkalade büyük yatrmlar yaplmaktadr. Aralarnda uzman olanlarn, yurt içi ve yurt dndaki akademik çevrelerin yapm olduklar aratrmalar bilim dünyasna duyurmak ve böylece ülkemiz bilim dünyasna katkda bulunma ilkesi yaynclk amacmzn esasn oluturmaktadr. stanbul Aydn Üniversitesi ülkemizin gelecei olan genç bilim adamlarnn yetimesinde büyük çaba sarf etmekte, üstün niteliklere sahip gençlerin ülkemiz, bilim dünyasna kazandrlmasn hedeflemektedir. insan yetitirmenin vazgeçilmezleri olan eitim- öretim, aratrma ve yayn olduuna göre, her birinde üst düzeyde kaliteyi yakalamak, her bilimsel kurulusun hedefi ve yars olmaldr. Bu yarta üniversitemiz ön sralarda yer almay ana stratejileri içinde belirlemitir. Sadece kendi içinde deil, bilgiyi daha geni kitlelerle paylamaya da ayr bir önem vermekte, yaynlar suretiyle bilgiyi daha geni kitlelere ulatrmaya gayret göstermektedir. Bu amaca yönelik olarak, yedi yldr aralksz olarak yaymlanan Anadolu BL Meslek Yüksekokulu Dergisi giderek artan bir yazar destei ile yazlarna devam etmektedir. Bu gayrette emei geçenleri içtenlikle kutluyorum. Bilgi paylamnn daha geni kitlelere ulamasnda bilimsel kurulularda çalanlar destek vermeye davet ediyorum. Bilgi arttkça kalite yükselir. Kalitenin yükselii hepimizin mutluluu olacaktr. Dr. Mustafa AYDIN Mütevelli Heyet Bakan ABMYO Dergisi. 25, (2012) (1-17) Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 12 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas Murat ERDOAN* Özet TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubunda bulanan hesap kalemlerinin Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) çerçevesinde TFRS Açl Finansal Tablolarna aktarlmasnda öne çkan yeni hesap gruplarna ait hesap kalemleri örnek olaylar ile incelenecektir. Anahtar Kelimeler:Ticari Borçlar, Açl Finansal Tablolar Transfering trade payables account group of Tucoa3 to openning financial statements as of Tfrs4. Abstract New account groups accounts that comes into promience while transfering Trade Payables Group accounts of TUCoA to Openning Financial Statements according to First-Time Adoption of Turkish Financial Reporting Standards (TFRS 1) will be studied with cases. Keywords: Trade Payables, Opening Financial Statements Jel Snflandrmas: M40, M41. 1.Giri Bu makalede TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubunda bulanan hesap kalemlerinin Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) çerçevesinde TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez uyguland Açl Finansal Tablolarna aktarlmas örnek olaylar ile incelenecektir. Süreç, x TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubu x TFRS CC* Ticari Borçlar hesap grubu x TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez uyguland Açl Finansal Tablolarna aktarlmas eklinde izlenecektir. 2.TDHP Ticari Borçlar hesap grubu Tekdüzen Hesap Çerçevesi, 32* Ticari Borçlar hesap grubunu, 1** Dönen Varlklar hesap snfnda göstermi; Hesap Plan, 320. Satclar, 321. Borç Senetleri, 322. Borç Senetleri * Doç. Dr. MUMEYEK Vakf Mütevelli Heyet Bakan 1 Tekdüzen Hesap Plan 2 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 3 Turkish Uniform Charts of Accounts 4 Turkish Financial Repording Standarts 1 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas Reeskontu (-), 326. Alnan Depozito ve Teminatlar ve 329 Dier Ticari Borçlar hesaplarn da 32 Ticari Borçlar hesap grubunda vermitir.5 x x x x x Hesap Plan Açklamalar, 32. Ticari Borçlar hesap Grubunu, “Kuruluun ticari ilikileri nedeniyle ortaya çkan senetli ve senetsiz borçlarn kaydedildii hesaplar kapsar.” eklinde ifade etmi6 ve 320. Satclar hesabn, “letmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet almlarndan kaynaklanan senetsiz borçlarn izlendii hesaptr. Ortaklar, ana kurulu, itirakler ve bal ortaklklara olan senetsiz ticari borçlarn bilanço dipnotlarnda gösterilmesi gerekir.”; 321. Borç Senetleri Hesabn, “letmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet almlarndan kaynaklanan senede balanm ticari borçlarnn izlendii hesaptr. Ortaklar ana kurulu, itirakler ve bal ortaklklara olan senetli ticari borçlarn bilanço dipnotlarnda gösterilmesi gerekir.”; 322. Borç Senetleri Reeskontu (-) hesab, “Bilanço gününde, senetli borçlarn tasarruf deeri ile deerlemesini salamak üzere borç senetleri için ayrlan reeskont tutarlarnn izlenmesinde kullanlr.”; 326. Alnan Depozito ve Teminatlar hesab, “Üçüncü kiilerin belli bir ii yapmalarn, aldklar bir deeri geri vermelerini salamak amacyla ve belli sözlemeler nedeniyle gerçekleecek bir alacan karl olarak alnan depozito ve teminat niteliindeki deerlerin izlendii hesaptr.”; 329. Dier Ticari Borçlar hesab, “Yukardaki hesap kalemlerinin hiç birinin kapsamna alnamayan ticari borçlarn izlendii hesaptr.”; eklinde tanmlamtr. 3.TFRS Ticari Borçlar hesap grubu Borçlar geçmite olan ilemlerin veya gerçekleen dier olaylarn sonucunda oluur. Örnein, mallarn alm veya hizmetlerin kullanm, alm veya kullanm srasnda ya da önceden ödeme yaplmamsa, ticari borç yaratr ya da bir bankadan kredi alnmas halinde geri ödenmesi gereken bir borç doar. Bir borcun temel özellii mevcut bir yükümlülük içermesidir.7 Yükümlülük belli bir ekilde hareket etmeyi veya davranmay gerektiren bir görev veya sorumluluktur. Balayc bir yasal anlamadan veya yasal bir mecburiyetten doan yükümlülüklerin, normal olarak rastland üzere, örnein mal ve hizmet almlar karlnda yüklenilen borçlarda olduu gibi yasal yaptrmlar olabilir.8 Mevcut bir yükümlülüün yerine getirilmesi için ekonomik yarar salanabilecek kaynaklarn iletmeden çk gerçekleecekse 5 1 Sra No'lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Teblii, Md.V.A. a.g.t. Md.V.C. 7 Finansal Raporlamaya likin Kavramsal Çerçeve Hakknda Tebli, Sra No:1, Md.4-15 8 a.g.t., Md.4-18 6 2 M.ERDOAN ve ortadan kalkacak yükümlülük güvenilir bir ekilde ölçümlenebiliyorsa bilançoda borç tahakkuku yaplr. Uygulamada, anlamalardan doan birbirine eit yükümlülükler her iki tarafça yerine getirilmemise, örnein, sipari edilen mallar henüz teslim edilmemise, finansal tablolarda genellikle borç tahakkuku yaplmaz. Ancak, baz özel durumlarda anlamalardan doan yükümlülükler borç tanmna girebilirler ve tahakkuk ettirilmek için gereken artlar tayabilirler. Böyle durumlarda borç tahakkuk ettirilmesi buna ilikin bir varln da tahakkuk ettirilmesini ya da giderin tannmasn gerektirir.9 Daha önce muhasebeletirilmi olan finansal borcun, gerçee uygun deer fark kâr veya zarara yanstlarak ölçülen finansal borç olarak snflanmasna izin verilir.10 Ticari borçlar, alnan veya tedarik edilen mal ya da hizmetler için ödenen ve faturas kesilen ya da tedarikçiyle resmi olarak anlalan borçlardr.11 Borçlar, ticari müterilere olan borçlar, ilgili taraflara olan borçlar, pein tahsilat ve dierler tutarlar biçiminde snflanr.12 TFRS 7, Finansal Araçlar: Açklamalar standard. Finansal varlklarn ve finansal borçlarn vade tarihlerinin açklanmasn öngörür. Finansal borçlar ticari ve dier borçlar içerir.13 Ticari borçlar gibi baz ksa vadeli borçlar, iletmenin normal faaliyet döngüsü içinde kullanlan iletme sermayesinin bir parçasdr. Faaliyetle ilgili bu tür kalemler, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki aydan daha uzun bir sürede ödenecek olsalar bile, ksa vadeli borçlar olarak snflandrlr.14 Bir iletme stoklar vadeli ödeme kouluyla alm olabilir. Anlama, pein alm fiyat ile ödenen fiyat arasnda bir fark olan finansman unsuru içerdii takdirde, bu unsurlar finanse edildii dönemde faiz gideri olarak muhasebeletirilir.15 Ticari Borçlar Hesap Grubu, Finansal durum tablosu (bilanço)’nun, en azndan, kapsanmas gereken hesap gruplarn içerisindedir.16 TCAR BORÇLAR hesap grubu hesaplar ekil-1’de gösterilmitir. ekil-1: Finansal Durum Tablosu (Bilanço)’nun TCAR BORÇLAR hesap grubu hesaplar. 17 4.TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez uyguland Açl Finansal Tablolarna aktarlmas 9 a.g.t., Md.4-46 Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2, Md.19A 11 Karlklar, Koullu Borçlar ve Koullu Varlklar Hakknda Tebli,(TMS 37) Sra No: , Md.11(a) 12 Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2, Md.65 13 a.g.t., Md.78b 14 a.g.t., Md.70 15 Stoklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard Hakknda tebli (TMS 2), Sra No:, Md.18 16 Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2, Md.54 17 http://www.mumeyek.org/CD_icerik/UFRS_HP.pdf adresinden sadeletirilerek hazrlanmtr. 10 3 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas x x x x TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, TFRS açl finansal durum tablosu (bilançosu) düzenlenmesi, TFRS’ler çerçevesinde yaplan muhasebeletirme ilemlerinin balangç noktasn tekil eder.18 TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) aadaki hususlara uyulur:19 TFRS’ler tarafndan finansal tablolara yanstlmas zorunlu klnan tüm varlk ve borçlar TFRS açl finansal durum tablosuna (bilançosuna) yanstlr, TFRS’lerin finansal tablolara yanstlmasna izin vermedii varlk ve borç kalemleri TFRS açl finansal durum tablosuna (bilançosuna) yanstlmaz, TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre belirli bir snfta muhasebeletirilmi olmakla birlikte TFRS’lere göre farkl bir snfta muhasebeletirilmesi gereken varlk, borç veya özkaynak kalemleri yeniden snflandrlr, TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) yer alan her türlü varlk ve borcun ölçümünde TFRS’ler uygulanr. TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) kullanlan muhasebe politikalar ile TFRS’lerin ilk kez uyguland finansal tablolarda sunulan dönemlerde kullanlan muhasebe politikalar birbiriyle ayn olmaldr.20 Bir iletmenin TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) kulland muhasebe politikalar, TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre sunulmu ayn tarihli finansal durum tablosundaki (bilançosundaki) muhasebe politikalarndan farkl olabilir. Bu husus nedeniyle ilgili kalemlerde yaplan düzeltmeler, TFRS’lere geçi tarihinden önceki olay ve ilemlerden kaynaklanr. Dolaysyla, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, söz konusu düzeltmeler dorudan datlmam kârlar içerisinde (veya uygun olmas durumunda farkl bir özkaynak kalemi içerisinde) muhasebeletirilir.21 letmelerin, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerinin gerektirmedii ancak TFRS’ler çerçevesinde yaplmas gerekli klnan baz tahminlerde bulunmas gerekebilir. Yaplan tahminler, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle mevcut koullar yanstr.22 TMS 1 Finansal Tablolarn Sunuluu ile uyum salanmas açsndan, TFRS’lerin ilk kez uyguland finansal tablolarda, karlatrmal bilgi içeren en az üç finansal durum tablosuna (bilançoya), iki kapsaml gelir tablosuna, iki bireysel gelir tablosuna (sunuluyor ise), iki nakit ak tablosuna, iki özkaynak deiim tablosuna ve ilgili dipnotlarna yer verilir.23 VUK esaslarna göre hazrlanm bulunan Bilanço, TFRS çevrimi sonrasnda Kapsaml Finansal Sonuç Tablosunun Dier Kapsaml Gelir ksm, Nakit Ak Tablosu, x x x 18 a.g.t. Md.6 a.g.t. Md.10 a.g.t. Md.7 21 a.g.t. Md.11 22 a.g.t. Md.16 23 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34, Md.21 19 20 4 M.ERDOAN x x x Özkaynak Deiim Tablosu ve Finansal Durum Tablosu oluumunu salar; Gelir Tablosu kullanlarak da Kapsaml Finansal Sonuç Tablosunun Finansal Sonuç Tablosu ksm hazrlanm olur. 4.1.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 320 Satclar hesab 31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 320 SATICILAR Hesabna yönelik veriler öyledir. x x 320 SATICILAR hesabnda bulunan tutarlara ait açklama, ( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [SATICILAR (TL)] dier bir deyile, 280.00TL + 220.00TL + 90.00TL = 590.00TL’dir. [Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] – [Esas Faaliyet Gideri Nakit Çk] + [Dier Gelir Nakit Girii] – [Dier Gider Nakit Çk] - [Finansman Gideri Nakit Çk] + [letme 5 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] – [letme Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Çk] – [Dönem Kar Yükümlülüü Nakit Çk] + [Yatrm Faaliyetleri Nakit Girii] – [Yatrm Faaliyetleri Nakit Çk] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] – [Finansman Faaliyetleri Nakit Çk] = [ALICILAR] dier bir deyile, 0 – 168.00TL + 0 - 84.00TL – 28.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0 + 0 - 0 + 0 – 0 = - 280.00TL’ye eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için kullanlacaktr. VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 320 SATICILAR Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir. 24 ekil:2: Yeni TTK Çerçevesinde 320 SATICILAR HS.’nn TFRS 125 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas x x x x [VADESNE 90 GÜN VA AZ KALAN] [TL] olarak gösterilen 280.00TL tutar NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK) hesabna, [VADESNE 91-365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER] hesabyla, 220.00TL + 90.00TL = 320.00TL olarak CCA SATICILAR hesabna, 220.00TL tutarndaki [VADESNE 91-365 GÜN ARASI OLAN] borçlarn net deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE 91365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100))^(( [91365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE (GÜN)] - 90) / 365)) – [VADESNE 91-365 GÜN ARASI OLAN] ) hesabyla, ((220.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((150 - 90)/365)) - 100.00TL) = 5.00TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) hesabna, 320.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait ertelenmi finansman tutar 5.00TL olarak Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No: 34, Md.1126 gereince FDL DER KAR YEDEKLER hesabna aktarlmtr. 24 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan 320 SATICILAR HS. çeviri sonuç görüntüsü. 25 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 26 Bir iletmenin TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) kulland muhasebe politikalar, TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre sunulmu ayn tarihli finansal durum tablosundaki (bilançosundaki) muhasebe politikalarndan farkl olabilir. Bu husus nedeniyle ilgili kalemlerde yaplan düzeltmeler, TFRS’lere geçi tarihinden önceki olay ve ilemlerden kaynaklanr. Dolaysyla, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, söz konusu düzeltmeler dorudan datlmam kârlar içerisinde (veya uygun olmas durumunda farkl bir özkaynak kalemi içerisinde) muhasebeletirilir 6 M.ERDOAN 4.2.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 321 BORÇ SENETLER hesab 31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 321 BORÇ SENETLER Hesabna yönelik veriler öyledir. x x 321 BORÇ SENETLER (TL) hesabnda bulunan tutarlara ait açklama, ( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [BORÇ SENETLER (TL)] dier bir deyile, 500.00TL + 700.00TL + 216.00TL = 1,416.00TL’dir. [Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] + [Dier Gelir Nakit Girii] + [letme Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] + [Yatrm Faaliyetleri Nakit Girii] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] = [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] dier bir deyile, 0 – 300.00TL + 0 - 150.00TL – 50.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0 + 0 7 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas x - 0 + 0 – 0 = -500.00TL’ye eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için kullanlacaktr. 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) BORÇ SENETLER (TL) tutar, ([VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] - (( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN]) * 36500) / (36500 + ([91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE (GÜN)] * [REESKONT FAZ ORANI YILLIK (%)] ))) + ([VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] (([VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN]) * 36500) / (36500 + ( [91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE (GÜN)] * [REESKONT FAZ ORANI YILLIK (%)] ))) hesabyla ((500.00TL) - ((500.00TL) * 36500) / (36500 + (100 * 15))) + ((700.00TL) - ((700.00TL) * 36500) / (36500 + (100 * 15))) + ((100.00TL) - ((100.00TL) * 36500) / (36500 + (100 * 15))) = 131.71TL olarak bulunarak yazlmtr. Bilgi amaçl olup 322 BORÇ SENETLER REESKONTU(-) hesab VUK esaslarndan TFRS prensiplerine çevrilirken elimine edilecektir. VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 321 BORÇ SENETLER (TL) Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir. 27 ekil:3: Yeni TTK Çerçevesinde 321 BORÇ SENETLER HS.’nn TFRS 128 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas x x x x [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] olarak gösterilen 500.00TL’lik tutar NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK) hesabna, [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER] hesabyla (700.00TL + 216.00TL) = 916.00TL olarak CCB BORÇ SENETLER hesabna, 700.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borç senetlerinin net deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100)) ^ (( [91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE(GÜN)] - 90) / 365))- [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] ) hesabyla, ((700.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((300 - 90)/365)) 700.00TL) = -54.08TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI(-) hesabna, 700.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait ertelenmi finansman tutar 54.08TL olarak FDL DER KAR YEDEKLER hesabna aktarlmtr. 27 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan 321 BORÇ SENETLER HS. çeviri sonuç görüntüsü. 28 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 8 M.ERDOAN 4.3.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) hesab 31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) Hesabna yönelik veriler öyledir. x 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) hesabnda bulunan tutarlara ait açklama, 321 BORÇ SENETLER hesabna yönelik veriler ile hesaplanan reeskont tutar 131.71TL ile 103 VERLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMRLER (TL) hesabna yönelik veriler ile hesaplanan reeskont tutar 29.70.TL toplam 161.41TL’dir. VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir. 29 ekil:4: Yeni TTK Çerçevesinde 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) HS.’nn TFRS 130 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas x o o o o Reeskont hesaplamas her ne kadar TFRS uygulamalarnda olan ERTELENM FNANSMAN hesaplamalarna benzese de, aadaki noktalarda farkllklar mevcuttur, bu nedenle VUK esaslarndan TFRS prensiplerine çevrilirken FDL DER KAR YEDEKLER hesabna aktarlarak elimine edilmitir. Reeskont basit faiz kullanr, Ertelenmi Finansman bileik faiz kullanr. Reeskont istee baldr, Ertelenmi Finansman zorunludur. Reeskont bir günü dahi dikkate alr, Ertelenmi Finansman nakit benzerlerine (90 gün içinde nakde çevrilecekler) ilem yapmaz. Reeskont dönem sonunda hesaplanr, Ertelenmi Finansman ilem annda hesaplanr. 29 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) HS. çeviri sonuç görüntüsü. 30 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 9 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas 4.4.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR hesab 31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR Hesabna yönelik veriler öyledir. VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir. 31 ekil:4: Yeni TTK Çerçevesinde 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR HS.’nn TFRS 132 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas x TDHP’nda TCAR BORÇLAR hesap grubunda izlenen ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR hesab TFRS uygulamalarnda DER BORÇLAR hesap grubunda izlenmektedir. 4.5.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 329 DER TCAR BORÇLAR hesab 31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 329 DER TCAR BORÇLAR Hesabna yönelik veriler öyledir. 31 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR HS. çeviri sonuç görüntüsü. 32 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 10 M.ERDOAN x x 329 DER TCAR BORÇLAR hesabnda bulunan tutarlara ait açklama, ( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [DER TCAR BORÇLAR] dier bir deyile, 150.00TL + 220.00TL + 66.60TL = 436.60TL’dir. [Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] + [Dier Gelir Nakit Girii] + [letme Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] + [Yatrm Faaliyetleri Nakit Girii] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] = [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] dier bir deyile, 0 – 90.00TL + 0 - 45.00TL – 15.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0 + 0 - 0 + 0 – 0 = -150.00TL’ye eittir. eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için kullanlacaktr. VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 329 DER TCAR BORÇLAR Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir. 11 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas 33 ekil:5: Yeni TTK Çerçevesinde 329 DER TCAR BORÇLAR HS.’nn TFRS 134 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas x x x x x x x x x [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] olarak gösterilen 150.00TL’lik tutar NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK) hesabna, [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER] hesabyla (220.00TL + 66.60TL) = 286.0TL olarak CCD DER TCAR BORÇLAR hesabna, 220.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] dier ticari borcun net deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100)) ^ (( [91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE(GÜN)] - 90) / 365))- [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] ) hesabyla, ((220.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((300 - 90)/365)) 220.00TL) = -17.00TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) hesabna, 220.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait ertelenmi finansman tutar 17.00TL olarak FDL DER KAR YEDEKLER hesabna aktarlmtr. 5.Sonuç VUK’na göre hazrlanm olan Bilançoda 320 SATICILAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), SATICILAR, TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) ve DER KAR YEDEKLER hesaplarna; 321 BORÇ SENETLER Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), 321 BORÇ ve DER KAR SENETLER, TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) YEDEKLER hesaplarna; 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, DER KAR YEDEKLER hesabna; 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR hesabna; 329 DER TCAR BORÇLAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), DER 33 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan 329 DER TCAR BORÇLAR HS. çeviri sonuç görüntüsü. 34 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 12 M.ERDOAN TCAR BORÇLAR, TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) ve DER KAR YEDEKLER hesaplarna aktarlmaktadrlar. x x x Özetle VUK’na göre hazrlanan bir bilançoda bulunan TCAR BORÇLAR Hesap Grubu, TFRS yaps gerei sadece TFRS Açl Finansal Durum Tablosuna deil ekil:6’de gözüktüü üzere Özkaynaklar Deiim Tablosuna; ekil:7’de gözüktüü üzere Solo Nakit Ak Tablosunun tüm bölümlerine; ekil:8 ve ekil:10’da gözüktüü üzere Solo Finansal Durum Tablosunun birden fazla hesap grubuna bilgi aktarmaktadr. 35 ekil:6: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 136 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO ÖZKAYNAK DEM TABLOSU 35 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO ÖZKAYNAK DEM TABLOSU görüntüsü. 36 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 13 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas 37 ekil:7: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 138 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO NAKT AKI TABLOSU 37 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO NAKT AKI TABLOSU görüntüsü. 38 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 14 M.ERDOAN 39 ekil:8: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 140 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO FNANSAL DURUM TABLOSU 39 www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO FNANSAL DURUM TABLOSU görüntüsü. 40 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 15 Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas ekil:9: VUK esaslarna göre 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubu ekil:9’da Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 1’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO FNANSAL DURUM TABLOSU Aktif ve Pasif toplamlar arasndaki farkn (-930.00 – 6,351.19 = -7,281.19TL), VUK Bilanço pasifine (-7,281.19TL) eit olduu gözden kaçmamaldr. Bu beklenen bir sonuç olur, VUK Bilançosu hesap gruplarnn UFRS Finansal sonuç Tablosuna çevrilmesi gereidir. ekil:10: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 141 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas ekil–8 ve ekil:10 incelendiinde VUK’na göre hazrlanm olan Bilançoda TCAR BORÇLAR Hesap Grubunda yer alan tutarlar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda, NAKT ve NAKT BENZER VARLIKLAR, TCAR BORÇLAR, DER BORÇLAR ve KAR YEDEKLER Hesap Gruplarna aktarlmaktadr. Yeni TTK’nun dolaysyla TFRS’nin 01 Temmuz 2012 tarihi itibariyle uygulanmaya balamasyla muhasebe kesiminin yorum yönünün ön plana geçecei gerçei bir kez daha ortaya çkmaktadr. KAYNAKÇA 1) Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 2) 1 Sra No'lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Teblii 3) Finansal Tablolarn Hazrlanma ve Sunulma Esaslarna likin Kavramsal Çerçeve Hakknda Tebli, (Sra No:1) 41 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34 16 M.ERDOAN 4) Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, (Sra No:2) 5) Nakit Ak Tablolarna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 7) Hakknda Tebli, (Sra No:4) 6) Maddi Duran Varlklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 16) Hakknda Tebli, (Sra No:15) 7) Kur Deiiminin Etkilerine likin Türkiye Muhasebe Standartlar (TMS 21) Hakknda Tebli. (Sra No:13) 8) Finansal Araçlar: Muhasebeletirme ve Ölçmeye likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 39) Hakknda Tebli (Sra No:41) 9) Finansal Araçlar: Sunuma likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 32) Hakknda Tebli (Sra No:40) 10) KOB’ler çin Türkiye Finansal Raporlama Standard Hakknda Tebli Sra No:208 11) Finansal Araçlara likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 9) Hakknda Tebli (Sra No:172) 12) Stoklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard Hakknda tebli (TMS 2), Sra No:, 13) Karlklar, Koullu Borçlar ve Koullu Varlklar Hakknda Tebli,(TMS 37) Sra No: 14) www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi) yazlm. 15) http://www.mumeyek.org/CD_icerik/UFRS_HP.pdf KISALTMALAR a.g.t. : Ad geçen tebli MDV : Maddi Duran Varlk MODV: Maddi Olmayan Duran Varlk KOB : Küçük ve Orta Büyüklükteki letme TDHP : Tekdüzen Hesap Plan TFRS : Türkiye Finansal Raporlama Standartlar TMS : Türkiye Muhasebe Standartlar 17 ABMYO Dergisi. 25, (2012) (18-28) $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQ dershane tercih ve memnuniyetlerinde rol oynayan HWPHQOHULQoRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOH incelenmesi +VH\LQ%HVLP$NÕQ 1 Recep Minga 2 Özet (÷LWLP KD\DWÕQÕ KHUKDQJL ELU QHGHQOH |UJQ H÷LWLPGH GHYDP HGHPHPLú |÷UHQFLOHU LoLQ |QHPOL ELU DOWHUQDWLIROXúWXUDQDoÕN|÷UHWLPVLVWHPLH÷LWLPWHNQRORMLOHULQGHNLJHOLúPHOHUHSDUDOHORODUDNNHQGLQL \HQLOHPLú YH H÷LWLP WHNQRORMLOHUL NRQXVXQGD ELUoRN |UJQ QLYHUVLWH\H GH PRGHO ROPXúWXU hONHPL]GH DoÕN |÷UHWLP H÷LWLPLQLQ VRQ \ÕOODUD NDGDU WHN X\JXOD\ÕFÕVÕ RODQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL NXUXOGX÷X \ÕOGDQEXJQHRQELQOHUFH|÷UHQFLQLQQLYHUVLWHPH]XQXROPDVÕQÕVD÷OD\DUDNDODQÕQGD |QHPOLELUERúOX÷XGROGXUPXúWXUgQFHOHULUDG\RYHWHOHYL]\RQDUDFÕOÕ÷Õ\OD|÷UHQFLVLYH|÷UHWLFLVLQL EXOXúWXUDQDoÕN|÷UHWLPIDNOWHVLVRQ\ÕOODUGDoHYULPLoLRODUDNGD|÷UHQFLOHULQHKL]PHWLPNDQODUÕQÕ JHQLúOHWPLúWLU Ülkemizde Lise ve Üniversiteye ha]ÕUOÕNWD NXUXPVDOODúDQ GHUVKDQHFLOLN H÷LWLPL DoÕN |÷UHWLP VLVWHPLQH SDUDOHO RODUDN H÷LWLP KD\DWÕPÕ]GD \HULQL DOPÕúWÕU 8]XQ \ÕOODU ELUNDo |]HO NXUXP EX KL]PHWL \DSDUNHQ \ÕOÕQGDQ VRQUD DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQLQ VD\ÕVÕ JHRPHWULN RODUDN DUWÕú göstermiúWLU6RQELUNDo\ÕOGDLVHEXGHUVKDQHOHU'LNH\*HoLú6ÕQDYÕ'*6.DPX3HUVRQHO6HoPH 6ÕQDYÕ .366 $NDGHPLN YH /LVDQV hVW (÷LWLP 6ÕQDYÕ $/(6 H÷LWLPOHULQL GH YHUPH\H EDúODGÕNODUÕQGDQ ³$.$'(0ø. (öø7ø0 0(5.(=/(5ø´ JHQHO LVPL oHUoHYHVLQGH \HQLGHQ \DSÕODQPDNWDGÕU hONHPL]GH oR÷XQOX÷X E\N úHKLUOHUGH ROPDN ]HUH EX \|QGH H÷LWLP YHUHQ GHUVKDQHVD\ÕVÕ-FLYDUÕQGDGÕU %XoDOÕúPDQÕQWHPHODPDFÕKHU\ÕORUWDODPD-|÷UHQFLQLQDNDGHPLNH÷LWLPJ|UG÷ DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQLQ |÷UHQFL WDUDIÕQGDQ WHUFLK HGLOPH NULWHUOHULQLQ YH PHPQXQL\HW GXUXPXQXQWHVSLWHGLOPHVLGLU%XQXQODELUOLNWH|÷UHQFLSURILOLQLQoÕNDUÕOPDVÕGDDPDoODQPDNWDGÕU $UDúWÕUPDGD $oÕN |÷UHWLP H÷LWLPL YHUHQ øVWDQEXO¶GDNL GHUVKDQHGHQ JHUHNOL L]LQOHU DOÕQDUDN toplamda 385 adHW|÷UHQFL\OH \] \]HJ|UúOHUHNDQNHWX\JXODQPÕúWÕU$QNHWIRUPX¶OLOLNHUW |OoH÷LNXOODQÕODUDNJHOLúWLULOPLúWLU Anahtar Kelimeler: $oÕN|÷UHWLPX]DNWDQH÷LWLPdershane memnuniyeti, AÖF 3URI'U+%HVLP$NÕQøVWDQEXO$\GÕQhQLYHUVLWHVL0KHQGLVOLNYH0LPDUOÕN)DNOWHVL(QGVWUL0KHQGLVOL÷L %|OP)ORU\DøVWDQEXO Recep Minga, recep@ikonarastirma.com 1 2 18 $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL The investigation of the factors playing a role in the preference and the satisfactions of the students going to the training center in the open learning education with the multivariate statistical methods. Abstract The open learning system constituting an important alternative for the students who could not continue their education life in formal education for any reason has renewed itself in parallel with the developments in education technologies and it has been a model to many formal education universities about the subject of education technologies. The only applier of open learning in our country in recent years Anadolu Üniversitesi (Anatolian University) has completed a significant space it its field by providing the university graduation of ten of thousands of students until today since the day it was established. The open learning faculty meeting its student with its teacher thorough the radio and television in the beginning has expanded the service facilities also as online to its students. The education of training center running institutionalized in the preparation to High School and University in our country has taken its place in our education life in parallel with open learning system. While some certain private institutes were providing this service for long years the number of the open learning training centers has increased geometrically after the year 2000. As for the UHFHQW\HDUVVLQFHWKHVHWUDLQLQJFHQWHUVKDYHVWDUWHGSURYLGLQJ'LNH\*HoLú6ÕQDYÕ'*6([WHUQDO 7UDQVIHU([DP.DPX3HUVRQHO6HoPH6ÕQDYÕ.3663XEOLF3HUVRQQHO6HOHFWLRQ([Dmination), $NDGHPLN YH /LVDQV hVW (÷LWLP 6ÕQDYÕ $/(6 $FDGHPLF DQG 3RVWJUDGXDWH (GXFDWLRQ ([DP HGXFDWLRQV WKH\ DUH EHLQJ VWUXFWXUHG DJDLQ ZLWKLQ WKH IUDPH RI WKH JHQHUD QDPH ³$.$'(0ø. (öø7ø0 0(5.(=/(5ø´ $&$'(0,& 75$,1,1* &(17(56 7KH QXPEHU RI WKH Wraining center providing education in this direction is around 300-350 being the majority in the big cities. The basic purpose of this study is the determination of the preference criteria and the satisfaction condition by the students of the open learning training centers where every year 200.000-300.000 students in average receive academic education. However, also the student profiling is intended. Keywords: Open education, online education, satisfactory of training centre *LULú %LOJLVD\DU D÷ODUÕQÕQ NLUDOÕN WHOHIRQ KDWODUÕ\OD ELUELUOHULQH ED÷ODQPDVÕ\OD NXUXODQ YH JHQHOOLNOH ELOLPVHO oHYUHGH \D\JÕQ ELU NXOODQÕP DODQÕ EXODQ ,QWHUQHW OÕ \ÕOODUGD KÕ]OÕ ELU JHQLúOHPH VUHFLQH JLUPLúWLU <HQL ELU PHG\D WU RODUDN OÕ \ÕOODUD GDPJDVÕQÕ YXUDQ ,QWHUQHW bir çok DODQGD \HQL RODQDNODU VXQGX÷X JLEL H÷LWLP DODQÕQGD GD \HQL \|QHOLPOHUL JQGHPH JHWLUPLúWLU ,QWHUQHW ELOJL WRSOXPXQD JHoLúWH HQ |QHPOL DUDo KDWWD GHPRNUDWLNOHúPHGH ELU o|]P RODUDN WDQÕPODQPDNWDGÕU 3 ,QWHUQHW H GDKLO RODQ D÷ODUÕQ oR÷DOPDVÕ ELOJLVD\DU GHVWHNOL H÷LWLPLQ \HQL ELU VDIKDVÕRODQ,QWHUQHWGHVWHNOLH÷LWLPNDYUDPÕQÕROXúWXUPXúWXU 4 8]DNWDQ H÷LWLP RUWDPÕ |÷UHQFL PHUNH]OL SDUDGLJPD\Õ GHVWHNOHPH SRWDQVL\HOLQH VDKLSWLU 6RUXODUÕ ROGX÷X ]DPDQ |÷UHQFLOHU |÷UHWPHQOHUL\OH H-SRVWD \D GD HOHNWURQLN VRKEHW RUWDPODUÕ\OD LOHWLúLPH 3 S.Organer, E-learning and Democratisation Using the Internet, http://unpanl.un.org/intradoc/groups/public/documents/apcity/unpon005833.pdf $÷XVWRV Badrul Khan, s.6. 4 19 +%$.,150ø1*$ JHoHUOHU *HUHNWL÷LQGH |÷UHQPH GHQH\LPOHULQL NRQWURO HGHUHN WDUWÕúPD JUXSODUÕQGD ELU WDUWÕúPD EDúODWDELOLUOHU %X úHNLOGH |÷UHQFLOHULQ |÷UHQPH VUHFLQGH GDKD ID]OD VRUXPOXOXk ve inisiyatif DOPDODUÕ EHNOHQLU g÷UHQFLOHU ELOJL\L DUD\DQ VRUJXOD\DQ YH UHWHQ ELUH\OHU KDOLQH JHOLUOHU 5 'L÷HU \DQGDQ |÷UHQFLOHULQ X]DNWDQ H÷LWLP RUWDPÕQGD GHVWHNOHQPHOHUL JHUHNHQ |]HO LKWL\DoODUÕ RODELOLU %D]Õ|÷UHQFLOHU|÷UHQPHELoLPOHUL\]QGHQ IDUNOÕDQODWÕPWDU]ODUÕQDJHUHNVLQLPGX\DELOLUOHU 6 hONHPL]GH $oÕN |÷UHWLP VLVWHPLQL NXOODQDQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL 5DG\R 79 øQWHUQHW \ROX\OD |÷UHQFLOHULQH HQ HWNLQ H÷LWLPL YHUPH\H oDOÕúPDNWDGÕU $\UÕFD GL÷HU GHYOHW QLYHUVLWHOHULQGH KDIWD VRQODUÕ DoÕN |÷UHWLP |÷UHQFLOHULQH \|QHOLN FUHWVL] GHUV DQODWÕPODUÕ GD G]HQOHQPHNWHGLU $QFDN \LQH GH |÷UHQFLOHU VDGHFH $QDGROX hQLYHUVLWHVLQLQ VXQGX÷X LPNkQODUOD \HWLQPH\LS $oÕN |÷UHWLP VÕQDYODUÕQD KD]ÕUOÕN GHUVKDQHOHULQH YH \D\ÕQODUÕQD \R÷XQ ELU LOJL J|VWHUPHNWHGLUOHU$oÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHUL YH \D\ÕQODUÕ KHU \ÕO DoÕN |÷UHWLP H÷LWLPL \DQÕQGD GL÷HU .366 $/(6 '*6 GHYOHW VÕQDYODUÕH÷LWLPLGHYHUGLNOHULQGHQ|÷UHQFLSRWDQVL\HOOHULKD\OL\NVHNWLU %XoDOÕúPDGD$oÕN|÷UHWLPVÕQDYODUÕQDGHVWHNGHUVOHULYHUHQGHUVKDQHOHULQ|÷UHQFLWDUDIÕQGDQKDQJL NULWHUOHU J|] |QQGH EXOXQGXUXODUDN WHUFLK HGLOGL÷L YH GHUVKDQH GH DOGÕ÷Õ H÷LWLPGHQ PHPQXQL\HW J|VWHUJHOHULRUWD\DNRQPD\DoDOÕúÕODFDNWÕU 6RQ \ÕOODUGD VD\ÕODUÕ KD\OL DUWDQ YDNÕI QLYHUVLWHOHULQLQ VD÷ODGÕ÷Õ EXUV LPNDQODUÕ YH PDddi NROD\OÕNODU LOH ELUOLNWH $g) |÷UHQFLOHULQLQ VD\ÕODUÕQÕQ D]DOGÕ÷Õ EXQD ED÷OÕ RODUDN WD DoÕN|÷UHWLP GHUVKDQHOHULQLQ|÷UHQFLVD\ÕODUÕQÕQGDD]DOGÕ÷ÕELUJHUoHNWLU 7 $oÕN |÷UHWLP )DNOWHVL $g) H÷LWLPL YHUHQ |]HO H÷LWLP NXUXPODUÕQÕQ |÷UHQFLOHULQL \HWHUince WDQÕPDGÕ÷ÕYHWDPRODUDNLVWHNOHULQLGH\HULQHJHWLUHPHGL÷LH÷LWLPX]PDQODUÕQFDJ|]OHPOHQPHNWHYH oHúLWOLRUWDPODUGDGLOHJHWLULOPHNWHGLU$QFDNEXVRUXQXQELOLPVHOELUoDOÕúPD\ODRUWD\DNRQPDVÕúX DQDNDGDUPPNQRODPDPÕúWÕU %X oDOÕúPD LOH DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQGH H÷LWLP DODQ |÷UHQFLOHULQ EX GHUVKDQHOHU KDNNÕQGD NDSVDPOÕ ELU GH÷HUOHQGLUPHVL LVWDWLVWLNVHO \|QWHPOHUOH LQFHOHQHFHN YH D\UÕQWÕODU LOH RUWD\D NR\XOPD\DoDOÕúÕODFDNWÕU 1.Yöntem 1.1. $UDúWÕUPDQÕQ0RGHOL %X DUDúWÕUPD WDUDPD PRGHOLQGH \DSÕOPÕúWÕU 7DUDPD PRGHOOHUL JHoPLúWH YH\D KDOHQ YDU RODQ GXUXPX YDU ROGX÷X KDOL\OH EHWLPOHPH\L DPDoOD\DQ oDOÕúPDODUGÕU 7DUDPD PRGHOOHULQGH DUDúWÕUPDFÕQÕQDUDúWÕUPDNRQXVXRODQELUH\JUXSYH\DREMH\HPGDKDOHVLV|]NRQXVXGH÷LOGLU 8 %XDUDúWÕUPDGD $oÕN|÷UHWLPIDNOWHVLQHND\ÕWOÕYH$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHOHULQGHQH÷LWLPDOPDNWD RODQ |÷UHQFLOHULQ |]HO GHUVKDQHOHUH JLWPH QHGHQOHUL LOH |]HO GHUVKDQHGH DOGÕNODUÕ H÷LWLPH LOLúNLQ J|UúOHUL YH PHPQXQL\HWOHUL EHOLUOHQHUHN EX J|UúOHULQ ED]Õ GH÷LúNHQOHUH Jöre betimlenmesi ve g÷UHQFLOHULQ PHPQXQL\HWLQLQ KDQJL GH÷LúNHQOHUOH GH÷LúLP J|VWHUGL÷LQLQ PRGHOOHQPHVL DPDoODQPÕúWÕU$UDúWÕUPDLoLQJHUHNOLYHULOHUEXDPDoODJHOLúWLULOHQ|OoPHDUDFÕQGDQHOGHHGLOPLúWLU dDOÕúPD(YUHQLYHgUQHNOHP $UDúWÕUPDQÕQ HYUHQLQL øVWDQEXO¶XQ HNRQRPLN \DSÕ DoÕVÕQGDQ IDUNOÕOÕN DU] HGHQ o LOoHVL RODQ %DNÕUN|\.DGÕN|\YHhPUDQL\HLOoHOHULQGHNLH÷LWLP-|÷UHWLP\ÕOÕQGD|]HO$oÕN|÷UHWLP GHUVKDQHOHULQHJLGHQ|÷UHQFLOHUROXúWXUPDNWDGÕU 5 Laurie P. Dringus. Laurie P. Dringus 7 http://www.osym.gov.tr/belge/1-12038/2009-2010-ogretim-yili-yuksekogretim-istatistikleri-kit-.html 8 Niyazi Karasar, %LOLPVHO$UDúWÕUPD<|QWHPL.DYUDPODUøONHOHU<|QWHPOHU7HNQLNOHU%DVÕP$QNDUD$ $UDúWÕUPD(÷W'DQV 6 20 $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL <DSÕODQ oDOÕúPD LOH H÷LWLP-|÷UHWLP \ÕOÕQGD %DNÕUN|\ .DGÕN|\ YH hPUDQL\H LOoHOHULQGHNL $oÕN |÷UHWLPde dershanelere giden |÷UHQFL VD\ÕVÕ \DNODúÕN RODUDN WHVSLW HGLOPLúWLU Küme örneklemesi \|QWHPL NXOODQÕOPÕúWÕU %XQX \DSDUNHQ EX LOoHOHUGHNL $oÕN |÷UHWLP GHUVKDQH yetkilileri LOH J|UúOPú YH 0XUDW øONXPXW .HUYDQ øUGH YH øOHWLúLP GHUVKDQHOHULQGHQ ROXPOX \DQÕW DOÕQPÕúWÕU +HU ELU LOoH ELU NPH NDEXO HGLOHUHN LOoHGHNL dershaneye giden |÷UHQFL VD\ÕVÕ\OD RUDQWÕOÕ RODUDN GHUVKDQHOHUGHQ |UQHNOHP DOÕQPÕúWÕU gUQHNOHP E\NO÷QQ belirlenmesinde DúD÷ÕGDNL IRUPOGHQ \DUDUODQÕOPÕúWÕU N: Anakütle E\NO÷ Q gUQHNOHP E\NO÷ G $QDNWOHYH|UQHNOHPDUDVÕQGDNLNDEXOHGLOHELOLUPDNVLPXPIDUN( 0,05), t: Güven düzeyinin tablo GH÷HUL340DNVLPXP|UQHNOHPE\NO÷LoLQ|Uneklem yüzdesi (0,5 x 0,5 =0,25) = . 1 1 + . . = (1,96) . (0,25)/(0,05) = 370 1 + (1/10000). (1,96) . (0,25)/(0,25) %XIRUPONXOODQÕODUDN|÷UHQFLRODUDNNDEXOHGLOHQoDOÕúPDda DOÕQDFDN maksimum örneklem E\NO÷ Į KRúJ|U G]H\L LoLQ JYHQ G]H\LQGH |÷UHQFL RODUDN KHVDSODQPÕúWÕU 1.2. 9HUL7RSODPD$UDFÕ $UDúWÕUPDQÕQDPDFÕoHUoHYHVLQGH$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHVLQHGHYDPHGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHOHUH JLWPHQHGHQOHULQHLOLúNLQJ|UúYHPHPQXQL\HWOHULQLEHOLUOHPH\H \|QHOLNoE|OPGHQROXúDQELU |OoHNJHOLúWLULOPLúWLU %XE|OPOHU.LúLVHO%LOJLOHUVRUX'HUVKDQH(÷LWLPL ile ilgili J|UúYH0HPQXQL\HWOHUL|OoH÷L VRUX(÷LWLPDOGÕ÷ÕGHUVKDQH\LVHoPHQHGHQOHULVRUXLOHLOJLOLGLU. 21 +%$.,150ø1*$ 2. Bulgular ve Analiz .DWÕOÕPFÕODUÕQ'HPRJUDILNg]HOOLNOHUL Tablo 1. Demografik özellikler Kurum øOHWLúLP Murat Kervan øUGH øONXPXW Total n 72 99 68 75 69 383 Yüzde (%) 18,8 25,9 17,7 19,5 18,1 100,0 Cinsiyet .DGÕQ Erkek Total 212 172 384 55,3 44,7 100,0 Medeni durum Bekar Evli Total 334 50 384 86,9 13,1 100,0 Gelir durumu 1000 TL ve daha az 1001-2000 TL 2001-3000 TL 3001-5000 TL 5001TL ve üzeri Total 132 153 62 27 10 384 34,4 39,8 16,1 7,0 2,7 100,0 øú Muhasebe-banka Ara eleman g÷HQFL-oDOÕúPÕ\RU Memur øúoL Total 69 174 97 29 16 385 17,9 45,3 25,3 7,4 4,2 100,0 Sektör Devlet Özel Total 67 318 385 17,4 82,6 100,0 <Dú 17-19 20-22 23-25 26-30 30 ve üstü Total 40 144 109 48 43 384 10,5 37,5 28,2 12,6 11,2 100,0 Lise türü Düz Lise Meslek Lisesi Total 256 129 385 66,5 33,5 100,0 Lise aidiyeti Devlet Özel Total 374 11 385 97,2 2,8 100,0 22 $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL Tablo 2. 0HPQXQL\HW|OoH÷LLoLQIDNW|Uanalizi ve JYHQLOLUOLNNDWVD\ÕODUÕ Gereklilik .LúLVHO *HOLúLP Fayda Memnuniyet Faktör Faktör maddeleri Faktör $÷ÕUOÕ÷Õ 'HUVKDQHPLQG|NPDQODUÕGHUVLNDYUDWPDGD\HWHUOLGLU 'HUVKDQHKRFDODUÕEUDQúODUÕQGDoRNEDúDUÕOÕGÕU $g)GHUVKDQHOHULDOGÕNODUÕSDUD\Õhak etmektedir 'HUVKDQHPLQH÷LWLPLQGHQJHQHORODUDNPHPQXQXP 'HUVKDQHPGHEHNOHGL÷LPH÷LWLPNDOLWHVLQLEXOGXP 'HUVKDQHPLQYHUGL÷LGHUVPDWHU\DOOHUL\HWHUOLGLU 'HUVKDQHPLGL÷HU|÷UHQFLOHUHWDYVL\HHGL\RUXP %XGHUVKDQH\HJHOGL÷LPLoLQoRNúDQVOÕ\ÕP 'HUVKDQH\HYHUGL÷LPSDUDQÕQNDUúÕOÕ÷ÕQÕDOÕ\RUXP $OGÕ÷ÕPQRWODUGDGHUVKDQHPLQSD\ÕoRNID]ODGÕU $g)ELWHQHNDGDUGHUVKDQH\HJLWPH\LGúQ\RUXP Dershaneler AÖF µGHRNXPD\ÕNROD\ODúWÕUPDNWDGÕU 'HUVKDQHOHU$g)µQLQ|÷UHQFLVD\ÕVÕQÕDUWWÕUPÕúWÕU 'HUVKDQHGHUVoDOÕúPDGLVLSOLQLND]DQGÕUÕ\RU 'HUVKDQHGHUVoDOÕúPDD]PLYHKH\HFDQÕYHUL\RU 'HUVKDQHGHQDOGÕ÷ÕPGHUVOHULGDKDL\L|÷UHQL\RUXP %XGHUVKDQH\HJHOGLNWHQVRQUDXINXPDoÕOGÕ Bu dershaneye geldikten sonra hedeflerim büyüdü 'HUVKDQH\HJHOPHPVRV\DOOHúPHPLVD÷ODGÕ 'HUVKDQHPLQ|÷UHQFLRUWDPÕVD\HVLQGH\HQLGRVWODUÕP oldu $g)GHUVKDQHOHULROPDVD\GÕPH]XQROPDPJHFLNLUGL 'HUVKDQH\HJHOPHVH\GLPQRWODUÕPGDKDGúNROXUGX Dershaneye gitmeyenlere göre bilgi düzeyim yüksektir $g)|÷UHQFLVLQLQGHUVKDQH\HJLWPHVLgereklidir 'HUVKDQH\HJLWPHVH\GLPELOJLG]H\LPGDKDGúNROXUGX TOPLAM ,758 ,717 ,713 ,711 ,682 ,680 ,629 ,619 ,506 ,504 ,707 ,700 ,595 ,566 ,559 ,543 ,728 ,719 ,708 ,655 ,764 ,742 ,619 ,616 ,558 Faktör DoÕNOD\ÕFÕOÕ÷Õ % 21,343 Faktör JYHQLOLUOL÷L 13,022 ,842 12,196 ,787 11,921 ,770 ,912 58,482 .02GH÷HULYH%DUWOHWW¶VWHVWLoLQSGH÷HULEXOXQPXúWXU .02 WHVWL LOH KHVDSODQDQ GH÷HU YHULOHULQ IDNW|U DQDOL]LQH X\JXQOX÷XQXQ PNHPPHO ROGX÷XQX J|VWHUPHNWHGLU %DUWOHW¶V WHVWLQGH LVH p RODVÕOÕN GH÷HUL µWHQ NoN ROGX÷XQGDQ IDNW|UDQDOL]L\DSÕODELOLU $g)|÷UHQFLOHULQLQGHUVKDQHOHULQLGH÷HUOHQGLUGLNOHUL|OoHNWHIDNW|UDQDOL]LQGHPDGGHROXúPXúWXU øON IDNW|U DOW PDGGHGHQ ROXúDQ Memnuniyet DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU 0HPQXQL\HW IDNW|U EX |OoH÷LQµQDoÕNODU$\UÕFDJYHQLOLUOLNNDWVD\ÕVÕ&UDQEDKF¶V$OSKDHQ\NVHNEX maddededir. Memnuniyet RODUDN DGODQGÕUÕODQ IDNW|U $g) |÷UHQFLVLQLQ GHUVKDQHGHQ JHQHO PHPQXQL\HWLQLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU $g) |÷UHQFLOHULQLQ GHUVKDQHOHULQL GH÷HUOHQGLUGLNOHUL |OoHNWH IDNW|U DQDOL]LQGH LNLQFL IDNW|U DOW PDGGHGHQ ROXúDQ Fayda DGÕ YHULOHQ IDNW|Udür. Fayda IDNW|U EX |OoH÷LQ µVLQL DoÕNODU $\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL EXOXQPXúWXU Fayda olarak DGODQGÕUÕODQ IDNW|U DOÕQDQ GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ $g) H÷LWLPL LoLQ VD÷ODGÕ÷Õ \DUDUODUÕ LIDGH DPDoOÕ NXOODQÕODFDNWÕU $g) |÷UHQFLOHULQLQ GHUVKDQHOHULQL GH÷HUOHQGLUGLNOHUL |OoHNWH IDNW|U DQDOL]LQGH oQF IDNW|U DOW PDGGHGHQ ROXúDQ .LúLVHO *HOLúLP DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU .LúLVHO *HOLúLP IDNW|U EX |OoH÷LQ µVÕQÕ DoÕNODU $\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL ¶ 23 +%$.,150ø1*$ EXOXQPXúWXU.LúLVHO JHOLúLP RODUDN DGODQGÕUÕODQ IDNW|U GHUVKDQH H÷LWLPL VD\HVLQGH $g) |÷UHQFLVLQLQ VD÷ODGÕ÷Õ VRV\DO OHúPH LPNDQODUÕ YH EX H÷LWLPLQ |÷UHQFL\H NDWWÕ÷Õ NLúLVHO DQODPGDNL JHOLúLPLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU $g)|÷UHQFLOHULQLQGHUVKDQHOHULQLGH÷HUOHQGLUGLNOHUL|OoHNWHIDNW|UDQDOL]LQGHG|UGQFIDNW|UDOW PDGGHGHQ ROXúDQ Gereklilik DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU Gereklilik IDNW|U EX |OoH÷LQ µVLQL DoÕNODU $\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL EXOXQPXútur. Gereklilik DGÕ YHULOHQ EX IDNW|U GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ $g) LoLQ ROPD]VD ROPD] ELU NDWNÕ VD÷ODGÕ÷ÕQD LQDQPD G]H\LQLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU. 2.3. Korelasyon ve Regresyon Analizi .RUHODV\RQ DQDOL]L GH÷LúNHQler DUDVÕQGDNL LOLúNLQLQ YH\D ED÷ÕPOÕOÕ÷ÕQ úLGGHWLQL EHOLUOHPH\H \|QHOLN ELU DQDOL] WHNQL÷LGLU $QNHWLPL]GH IDUNOÕ GH÷LúNHQ DUDVÕQGDNL LOLúNL\LJ|VWHUHQNRUHODV\RQGH÷HUOHULYHULOPLúWLU Tablo 3. 'H÷LúNHQOHUDUDVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUOHUL %D÷ÕPVÕ]'H÷LúNHQOHU Memnuniyet .LúLVHO Gereklilik *HOLúLP ,724(**) ,571(**) ,537(**) ,604(**) ,519(**) ,445(**) - Fayda Memnuniyet Fayda .LúLVHO*HOLúLP Gereklilik **DQODPG]H\LSRODQNRUHODV\RQGH÷HUOHUL .XOODQGÕ÷ÕPÕ]GH÷LúNHQOHUGHQMemnuniyet ile Fayda DUVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUL0,724 en yüksek NRUHODV\RQ GH÷HULGLU Memnuniyet ile .LúLVHO *HOLúLP DUDVÕQGDNL NRUHODV\RQ GH÷HUL 0,571, Memnuniyetle Gereklilik DUDVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUL0,537 EXOXQPXúWXU Tab1o 4. Regresyon analizi tablosu Çoklu Korelasyon .DWVD\ÕVÕ5 Belirlilik .DWVD\ÕVÕ R ,833 Standart Hata 2 ']HOWLOPLú R %HOLUOLOLN.DWVD\ÕVÕ 2 ,694 ,675 ,39976 'HWHUPLQDV\RQ .DWVD\ÕVÕ R 2 ED÷ÕPOÕ GH÷LúNHQGHNL GH÷LúLPLQ NDoÕQÕQ ED÷ÕPVÕ] GH÷LúNHQOHU WDUDIÕQGDQ DoÕNODQGÕ÷ÕQÕQ J|VWHUJHVLGLU %X PRGHOGH Dershane Memnuniyeti GH÷LúNHQLQLQ ED÷ÕPVÕ]GH÷LúNHQOHUWDUDIÕQGDQ\DNODúÕN¶QQDoÕNODQGÕ÷ÕJ|UOPúWU Tab1o 5. 5HJUHV\RQNDWVD\ÕODUÕWDEORVX %D÷ÕPVÕ] 'H÷LúNHQOHU Fayda .LúLVHO*HOLúLP Gereklilik Dummy_dershane Dummy_is Regresyon .DWVD\ÕVÕ-B Standart Sapma ,506 ,164 ,187 ,218 -,252 ,072 ,054 ,067 ,092 ,077 24 6WDQGDUWODúWÕUÕOPÕú 5HJUHV\RQ.DWVD\ÕVÕBeta ,529 ,217 ,178 ,141 -,180 t 7,034 3,041 2,794 2,374 -3,271 Önem düzeyi ,000 ,003 ,006 ,019 ,001 $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL Bu modele göre; Dershane Memnuniyeti GH÷HULQL %D÷ÕPVÕ] GH÷LúNHQOHULQ o GH HWNLOHPHNWHGLU%D÷ÕPVÕ]GH÷LúNHQOHUGHEHWDNDWVD\ÕVÕHQ \NVHN RODQ Fayda GH÷LúNHQLGLU .LúLVHO *HOLúLP GH÷LúNHQLQLQ LVH EHWD NDWVD\ÕVÕ Gereklilik GH÷LúNHQLQLQ LVH EHWD NDWVD\ÕVÕ 0,187 ‘dir. $QNHWWH \HU DODQ GHPRJUDILN GH÷LúNHQOHUGHQ *HOLU \Dú FLQVL\HW GHUVKDQH Lú VHNW|U VÕQÕI bölüm, mezuniyet lisesiOLVHDLGL\HWLPDVWHU\DSPDGúQFHVLg66KD]ÕUOÕ÷ÕQGDGHUVKDQH\HJLWPH JLEL GH÷LúNHQOHU GXPP\ NXNOD GH÷LúNHQ RODUDN UHJUHV\RQ DQDOL]LQH GDKLO HGLOPLú DQFD VDGHFH GHUVKDQHYHLúGH÷LúNHQOHULQLQHWNLVLQLQROGX÷XJ|UOPúWU 'XPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ JLGLOHQ GHUVKDQH GH÷LúNHQLQGH IUHNDQVÕ HQ \NVHN RODQ 0XUDW GHVDQHVLQH JLGHQOHU ³´ GL÷HUOHUL ³´ úHNOLQGH NRGODQPÕúWÕU 0XUDW GHUVKDQHVLQH JLWPH GXPP\ GH÷LúNHQLQLQ EHWD NDWVD\ÕVÕ EXOXQPXúWXU 'XPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ oDOÕúÕODQ Lú GH÷LúNHQLQGH IUHNDQVÕ HQ yüNVHN RODQ $UD HOHPDQ ³´ GL÷HUOHUL ³´ úHNOLQGH NRGODQPÕúWÕU 0XUDW GHUVKDQHVLQH JLWPH GXPP\GH÷LúNHQLQLQEHWDNDWVD\ÕVÕ-EXOXQPXúWXU ! " Fayda #$ Dummy_der sane + + # R =0,833 , Dersaneden Memnuniyet - + Dummy_is R 2 =0,694 $% &$ %# + -$ ## Dersane ùekil 1: Dershane memnuniyeti için regresyon modellemesi ùHNLOGH J|UOG÷ )D\GD .LúLVHO *HOLúLP *HUHNOLOLN IDNW|UOHUL PHPQXQL\HWL SR]LWLI HWNLOH\HQ IDNW|UOHUGLU <DQL GHUVKDQHOHUGH |÷UHQFL\H \DQVÕWÕODELOHQ ID\GD DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU GHUVKDQHOHUGH |÷UHQFL\H YHULOHELOHFHN .LúLVHO *HOLúLP KHGHIOHUL YH H÷LWLPOHUL DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU GHUVKDQHOHULQ JHUHNOLOL÷L DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU 0RGHOGH NXOODQÕODQ GXPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ øú GH÷LúNHQLQGHQ ³DUD HOHPDQ´ RODUDN oDOÕúDQ |÷UHQFLOHULQ GHUVKDQH PHPQXQL\HWL WHUV \|QGH HWNLOHQPHNWHGLU 'HYDP HGLOHQ GHUVKDQH NXNOD GH÷LúNHQLQGH LVH g÷UHQFLQLQ 0XUDW GHUVKDQHVLQGH RNXPDVÕ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕFÕ ELU HWNHQ RODUDN WHVSLWHGLOPLúWLU 25 +%$.,150ø1*$ 2.4. Çok Boyutlu Ölçekleme (ÇBÖ$QDOL]L6RQXoODUÕ Uygulanan ÇBÖ analizinde Kruskal 6WUHVNDWVD\ÕVÕYHPRGHOLQX]DNOÕNODUÕGR÷UXVDOELUPRGHO LOH GR÷UX NRQXPODQGÕUPDVÕQÕQ PPNQ 564 ROGX÷XQGDQ HOGH HGLOHQ VRQXoODUÕQ HOLPL]GHEXOXQDQYHULNPHVLQLRUWDX\XP|OoGH\DQVÕWWÕ÷ÕQÕV|\OH\HELOLUL] ùHNLOgNOLGX]DNOÕNPRGHOLQHJDIL÷L gNOLG X]DNOÕN PRGHOLQH LOLúNLQ JUDILNWH ELUELULQH \DNÕQ RODUDN QLWHOHQGLULOHELOHFHN GH÷LúNHQOHUGHQ GHUVKDQH GH÷LúNHQLQLQ \HU DOGÕ÷Õ oH\UHNWLU %XQD J|UH |÷UHQFLQLQ GHUVKDQH\L VHoPH GXUXPX GHUVKDQHQLQ \D\ÕQODUÕ GHUVKDQHQLQ \DUDWWÕ÷Õ LPDM |÷UHQFLQLQ LúL PDGGHOHUL HQ HWNLOL RODQ GH÷LúNHQOHUGLU Sonuç ve Öneriler hONHPL]LQ HNRQRPLN úDUWODUÕ J|] |QQH DOÕQGÕ÷ÕQGD DLOHVLQH \N ROPDGDQ ELU LúWH oDOÕúDUDN QLYHUVLWHH÷LWLPLQLGHVUGUPHNLVWH\HQ|÷UHQFLOHULPL]LoLQ$oÕN|÷UHWLP)DNOWHVLoRN|QHPOi bir alternatiftir. 8]DNWDQ H÷LWLP úHNOLQGH H÷LWLP YHUHQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL $oÕN |÷UHWLP )DNOWHVL |÷UHQFLOHULQLQ H÷LWLPKD\DWÕER\XQFDHQE\N\DUGÕPFÕVÕ$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHOHULYH\D\ÕQODUÕGÕU$oÕN|÷UHWLP GHUVKDQHOHUL|÷UHQFLOHULQoDOÕúPDVDDWOHULQHJ|UHD\DUODQDQKDIWDVRQXYHKDIWDLoLGHUVSURJUDPODUÕ LOH$oÕN|÷UHWLP|÷UHQFLVLLoLQYD]JHoLOPH]ELUNRQXPGDGÕU$QFDN ELUNDo GHUVKDQH GÕúÕQGD $oÕN |÷UHWLPGHUVKDQHOHULNXUXPVDOODúPDVÕQÕWDPDPOD\DPDPÕúWÕU x Dershaneden memnuniyet dershanenin, |÷UHQFL\H VD÷ODGÕ÷Õ VRV\DO RUWDP YH NLúLVHO JHOLúLPLQH NDWNÕVÕ\OD GR÷UX RUDQWÕOÕGÕU g÷UHQFLOHULQLQ PHPQXQL\HWOHULQLQ DUWWÕUPDN LVWH\HQ GHUVKDQHOHU |÷UHQFL NXOSOHUL VLQHPD JQOHUL NDUL\HU JQOHUL \DSDUDN GHUVKDQHQLQ VRV\DO RUWDPODUÕQÕJHOLúWLUPHOLGLU x Ag)H÷LWLPLLOHSDUDOHOOLNYHVÕQDYODUGDoÕNDELOHFHNVRUXODUD\|QHOLNVÕQDYID\GDVÕQÕDUWWÕUÕFÕ RODUDNDWÕODFDNDGÕPODU|÷UHQFLQLQGHUVKDQHGHQPHPQXQL\HWLQLGHDUWWÕUPD\DNDWNÕVD÷OD\DFDNWÕU x g÷UHQFLQLQ DOGÕ÷Õ L\L QRWODUÕQ GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ ELU VRQXFX ROGX÷X EX \]GHQ GHUVKDQHOHULQ JHUHNOLOL÷L |÷UHQFL\H DQODWÕODELOGL÷L RUDQGD GHUVKDQHGHQ GX\XODQ PHPQXQL\HWLQ GH DUWDFD÷ÕoRNDoÕNWÕU 26 $oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL x dRNER\XWOX|OoHNOHPHGHoÕNDQVRQXoODUDJ|UHELUELULQHRNXQXODQGHUVKDQHYHGHUVKDQHQLQ LPDMÕ HQ \DNÕQ NDYUDPGÕU $oÕN |÷UHWLP |÷UHQFLVL ³XFX] GHUVKDQH ´ SHúLQGH GH÷LOGLU g÷UHQFL VD\ÕVÕQÕDUWWÕUPDNLVWH\HQGHUVKDQHOHUNDGURODUÕQÕIODúKRFDODUODWDNYL\HHWPHOLH÷LWLPLQLQNDOLWHVLQL yükseltmelidir. Kaynaklar Aksöz, Z. (2001). <HQLGHQ hUHWLP .XUDPÕ $oÕVÕQGDQ 'HUVKDQHGHNL )DUNOÕODúPDODU <D\ÕPODQPDPÕú Yüksek Lisans Tezi. $QNDUD$QNDUDhQLYHUVLWHVL(÷LWLP%LOLPOHU(QVWLWV Alpan, H. (2004). g]HOg÷UHWLPLOHøOJLOL0HY]XDWODU $QNDUD6HYL\H<D\ÕQFÕOÕN Broad, M. C.(1999). The Dynamics of Quality Assurance.[Electronic Version] Online Distance Education 3. http://www.usq.edu.au/electpub/eiist/docs/old/vol3nol/article2/v3nla2.pdf (1 $÷XVWRV %\N|]WUNù6RV\DO%LOLPOHUøoLQ9HUL$QDOL]L(O.LWDEÕ Ankara: Pagem Akademi. g]GR÷DQ )% YH ø.7]Q g÷UHQFLOHULQ hQLYHUVLWHOHULQH 'X\GXNODUÕ *YHQ h]HULQH %LU $UDúWÕUPD, Kastamonu Eðitim Dergisi, 15.2. Crossman D.M. (1997) 2: The Evolution of the World Wide Web as an Emerging Instructional Techonology Tool in Web-Based Education, B. Khan.(Ed.). Englewood Cliffs, New Jersey: Educational Technology Publications 'HPLUD\8$g)0H]XQODUÕQÕQ6HNW|UGHNL.RQXPODUÕ 8]DNWDQ(÷LWLP, 3- 22. Dringus, L. P.(1999). Connecting Resources in Online Learning Environments http://www.westga.edu/~distance/dringus22.html $÷XVWRV 'XPDQ7g]HO'HUVKDQHOHUYHøúOHYOHUL<D\ÕPODQPDPÕú<NVHk Lisans Tezi.SBE, Ankara.. Ergün, M.(1998). ,QWHUQHW'HVWHNOL(÷LWLPAfyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1. Erol H.(2010) 63663DNHW3URJUDPÕLOHøVWDWLVWLNVHO9HUL$QDOL]L Adana: Nobel Kitabevi. *LUJLQHU 1 0D\ÕV 8]DNWDQ (÷LWLPH *HoLú øoLQ .XUXPVDO <DSÕODQPD $oÕN-8]DNWDQ (÷LWLP Sempozyumu$QDGROXhQLYHUVLWHVL(VNLúHKLU *|NGD÷'0D\ÕV7UN<NVHNg÷UHWLP.XUXPODUÕQÕQ<DUDUODQDPDGÕ÷Õ*o8]DNWDQg÷UHWLP $oÕN-8]DNWDQ(÷LWLP6HPSR]\XPXQGD6XQXODQ%LOGLri(VNLúHKLU$QDGROXhLYHUVLWHVL-22. øúPDQ $ 8]DNWDQ (÷LWLP *HQHO 7DQÕPÕ 7UNL\H GHNL *HOLúLPL YH 3URMH 'H÷HUOHQGLUPHOHUL. 6DNDU\D'H÷LúLP<D\ÕQODUÕ .DOD\FÕù63668\JXODPDOÕdRN'H÷LúNHQOLøVWDWLVWLN7HNQLNOHUL$QNDUD$VLO<D\ÕQ 'D÷ÕWÕP Khan, B. (1997) 1: What Is It and Why Is It?, B. Khan (Ed.). in Web-Based Instruction Englewood Cliffs, New Jersey: Educational Technology Publications, 5. Kesim, M. ve Özkul, A.E.( 13- 0D\ÕV %LOLúLP 7HNQRORMLOHULQLQ $oÕN |÷UHWLPGH .XOODQÕOPDVÕ %LOLúLP7HNQRORMLOHUL,úÕ÷ÕQGD(÷LWLP.RQIHUDQVÕ QD6XQXODQ%LOGLUL Ankara:ODTÜ. Koçer, H.A., (1991). 7UNL\H GH 0RGHUQ (÷LWLPLQ 'R÷XúX YH *HOLúLPL -1923) $UDúWÕUPD YH øQFHOHPH'L]LVL. øVWDQEXO0(%<D\ÕQODUÕ Leiner, B. M., Cerf, V. G., Clark, D. D., Kahn, R. E., Kleinrock, L., Lynch, D. C., Postel, J., Roberts, L. G. ve Wolff, S. A Brief History of the Internet. http://www.isoc.org/internet/history/brief.shtml (2$÷XVWRV2010) Mclsaac,S.M.and Gunawardena,S.L.(1996).Distance Edu. D.H.Jonassen.(Ed.)in Handbook of Research for Educational Communications and Technology.New York:Simon and Schuster,403-437. MEB. (2004). 0LOOL (÷LWLP 6D\ÕVDO 9HULOHU http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?DIL=1&BELGEBAGLANTIANAH=2000 $÷XVWRV 2010). Moore, M. G. ve Kearsley, G.(1996). Distance Education: A Systems View, United States of America: Wadsworth Publishing Company. Nasseh, B. (1997). A Brief History of Distance Education. http://www. seniornet.org/edu/art/history.html $÷XVWRV 27 +%$.,150ø1*$ O'Malley, J. (1999). Students Perceptions of Distance Learning. Online Learning and the Traditional Classroom. http://www.westga.edu/~distance/omalley24.html. (1 $÷XVWRV Oliver, R. (1999). On-line Teaching and Learning: Changing Roles for the Participants. http://elrond.scam.ecu.edu.au/oliver/docs/99/ACE.pdf $÷XVWRV Organer, S.(2003). E-learning and Democratisation Using the Internet. http://unpanl.un.org/intradoc/groups/public/documents/apcity/unpon005833.pdf $÷XVWRV g]QO$g]IÕUDW A. ve Yürüker, S. (16-(NLP8]DNWDQ(÷LWLPGHøúLWVHO0DWHU\DOLQgQHPLYH <DSÕP g]HOOLNOHUL $oÕN øON|÷UHWLP YH $oÕN |÷UHWLP /LVHVL gUQHNOHUL II. 8OXVODUDUDVÕ (÷LWLP 7HNQRORMLOHUL6HPSR]\XPYH)XDUÕ QGDVXQXODQELOGLUL. Sakarya: Sakarya Üniversitesi. Özsoy, M. (2003). g]HOg÷UHWLP.XUXPODUÕ2ODUDN'HUVKDQHOHUYH6RUXQODUÕ'HQL]OLøOL8\JXODPDVÕ <D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7H]L .WDK\D'XPOXSÕQDr Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Öztürk, A. (2001). hQLYHUVLWH 6ÕQDYÕQÕ .D]DQDPD\DQ g]HO 'HUVKDQH g÷UHQFLOHULQLQ 2UWDN g]HOOLNOHUL YH g]HO 'HUVKDQHOHULQ %X g÷UHQFLOHUH g66 GHNL 3XDQ *HWLULVL .D\VHUL gUQHNOHPLQGH <D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7H]L Kayseri: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Reeves, T. C. (1994). Evaluating What Really Matters in Computer-Based Education. http://www.educationau.edu.au./archives/ cp/reeves.htm $÷XVWRV Rivera, J.C. (2002). A Comparison of Student Outcomes, Satisfaction Between Traditional Web Badsed Course Offerings. http://www.wesga.edu/%7Edistance/oidla/fall53/rivera53.html $÷XVWRV Sipahi B, Serra Y. ve Murat Ç.(2006). Sosyal Bilimlerde SPSS ile Veri analizi , øVWDQEXO %HWD <D\ÕQODUÕ TED. (2005). +D\DW GN" 7UNL\H GH hQLYHUVLWH\H *LULú 6LVWHPL $UDúWÕUPDVÕ YH d|]P gQHULOHUL $QNDUD7('<D\ÕQÕ Telia, S.(2003). The Poor Relation of the Education System? Aspects of Distance Education and Open and Distance Learning. http://www.edu.helsinki.fi/media/mep6/Tella.pdf $÷XVWRV 7XQD\8/LVHg÷UHQFLOHULQLg]HO'HUVKDQHOHUHøWHQ)DNW|UOHU<D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7Hzi. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 7UNR÷OX 5 2QOLQH (÷LWLP http://www.teknoturk.org/docking/vazilar/tt000042-yazi.htm (6 $÷XVWRV 7UNR÷OX R.(2002). ,QWHUQHW 7DEDQOÕ 8]DNWDQ (÷LWLP 3URJUDPÕ *HOLúWLUPH 6UHoOHUL http://www.toiet.sakarya.edu.tr/current%20articles/turkoglu.htm (2 $÷XVWRV Youngblood, P., Trede, F ve Corpo, S. D.(2001). Facilitating Online Learning: a Descriptive Study [Electronic Version] Distance Education. 22, No.2, 264-284. 28 ABMYO Dergisi. 25, (2012) (29-49) Küçülen dünyada büyümek Ali ihsan ÖZEROLU1 Özet: Küreselleme olgusu rakibinin hemen yan banda faaliyet göstermesine izin vermitir. Bu durum geleneksel i ve ticaret anlayn deiiklie zorlamaktadr. Ayrca i dünyasnda kullanlan terimlere ortak anlam yüklenmesi de gerekmektedir. Bu kapsamda Pazarlamadan, müteriye, rekabetten yenilikcilie kadar tüm terminolojide yeni tanmlar yaplmas ve bu bu tanmlarn ortak dil olarak kullanlmas gerekmektedir. Bu çalma Türk firmalarnn küresel rekabet güçlerini artrmaya yönelik bir çalmadr. Anahtar Kelimeler: Rekabet, müteri, pazarlama, yenilikçilik Abstract: The concept of globalization have let the competitor run its own firm near yours. This situation forces traditional understanding of business & commerce to change. Within this context, common meaning must be given to the words in the sector. For this reason; from marketing to customer, and from competation to innovation, all word have been re defined for common understanding. In this study, I have aimed to increase the competetion power of Turkish SME’s. Key Words: Competation, customer – consumer, marketin, innovation Giri: Ülkeleraras ticari ibirlii ve beraberinde birbirine bamllk arttkça uluslararas ticaretin snrlar ortadan kalkmakta ve isteyen kurum veya giriimci istedii yerde ticari faaliyetini sürdürme imkanna kavumaktadr. Bu durum 2000 ylnda Çin’in dünya Ticaret Örgütüne (WTO) üye olmas ile balam ve günümüze kadar hzl bir seyir izlemitir.(WTO,2000) Bu durum ülkelerin geleneksel “i”, “ticaret” anlaylarnda deiiklie ve daha farkl bir anlayn gelimesine neden olmutur. Örnein ülkemizde ticari faaliyet “ ahi” kültürünün etkisinde yürümekte ve günümüzde hala kendine yer bulabilmektedir. Bu ticaret kültüründeki “ siftah yapan dükkann kendisine gelen ikinci müteriyi siftah yapmayan komusuna yönlendirmesi” bize özgü bir “i” veya “ticari” gelenek iken, yeni uluslararas rekabet koullar “ ikinci müteriyi komusuna gönderene ans tanmamaktadr. te daha farkl anlay burada yatmaktadr. Bu farkl olguyu anlayabilmek ve o’na kar duru belirleyebilmek için iletme, yönetici,müteri,tüketici,i gruplar,ürün, rekabet, pazarlama gibi kavramlar yeni anlaya göre tanmlamak gerekmektedir. letme Bugün kime sorulsa herkes iletmenin ne olduu konusunda fikir sahibi imi gibi görünebilir. letmenin sözel tanmn yapmaya gayret edip ya organizasyon emas ile yada “girdi -süreç- çkt” üçlemi ile iletmeyi 1 Yrd. Doç. Dr.Ali hsan ÖZEROLU st.Aydn Üniversitsi. BF. aliihsanozeroglu@superonline.com, 29 Küçülen dünyada büyümek tanmlamaya çalr. Hatta yönetim ( hiyerarik) yaplarndaki çeitliliklerle iletmeyi anlatmaya çalabilir. Ksmen doruluk pay olmakla birlikte günümüz rekabet ortamnda, yani ticari snrlarn kalkt, her yerde ticaret veya i yapabilmenin mümkün olduu, yani küçülen dünyada “iletmenin” ne olduunu resimle tasvir edebilmekte zorlanrlar. Çünkü geleneksel ticaret kültürünün yerini acmasz uluslararas rekabet kültürünün ald henüz fark edilmemitir. Uluslararas rekabette tek kural “ya sen var olursun yada rakibin” esasna dayaldr. Bu nedenle “ sana gelen ikinci müteriyi” siftah için komuiletmeye göndermek bu rekabet anlaynn tercih edilen davran deildir. letme: kar amac güden ticari kurulutur.2 Hedefi; salayabilecei maksimum kar’dr. Yanndaki iletme ve iletmelerin de ayn amaca yöneldiini varsaydmzda tüm bu iletmeleri “ bir ralli yarnda son hzla maksimum kar hedefine giden “yar arabalar” na benzetmek doru olacaktr. Bu arabalar kar hedefine ulamak için birbirini çeitli numaralarla, yetenek üstünlükleri ile geçmeye çalmak, hatta daha da ötesi bir dierini ralli pistinden yani pazardan dar çkmaya zorlamaktadrlar. Ralli pistindeki arabalarn olduu gibi hiçbir iletme bir dierinin pazarda kalmasn istememektedir. Pazarda eksilen her bir iletme kendisini daha çok maksimum kar hedefine ulatracaktr. te acmasz rekabet bu anlayta yatmaktadr. “Ya onlar var olmal yada ben” 1. Bir iletmenin rekabetçi olabilmesi, kurulu öncesi pazar, rekabet koullarn anlamak ve o’na göre yaplanmakla mümkündür. Çünkü rekabet göz önüne alndnda kurulularn varlklarn sürdürebilmek için baarmak zorunda olduklar üç ana hedef görülmektedir. (TTK,2011) A) Müteri ihtiyaçlarn karlayabilmek, B) Maliyetleri azaltarak verimlilii artrmak, C) Yeni ürün ve hizmetleri süratle pazara sunmak. Bu hedeflere ulaabilmek için irketlerin yönetim anlaynn deimesi ve bilgi beceri ile eitim altyapsna yatrm yaplmas gereklidir. letmelerin kuruluunda egemen olan iki temel yaklam vardr. 1) Ne üretirsem satarm, 2) Ne satabilirsem onu üretmeliyim. Eer bir iletme birinci yaklama göre kurulmusa rekabetci olamayaca açktr. Çünkü üretim teknolojik ilerlemelerle günümüzde “ her kiinin harc” konumuna gelmitir. Üretim kolaylam ve ayn ürünü üreten firma says çoalmtr. Eer bir iletme ikinci yaklama göre kurulmusa bu iletme tam bir “rekabetci” iletme konumundadr. (Porter,E.Michael, ,2000).Çünkü kurulu öncesi kime “ne” satacan belirlemek maksadyla pazar aratrmas yapm ve iini ansa brakmamtr. Günümüzde i dünyasna girecek firmalarn bu yaklamla yeni Pazar düzeninde yer almalar gerekmektedir. Bir “yar arabas” olarak belirlediimiz iletmenin temel olarak iki fonksiyonu vardr. 1) Pazarlama, 2) Üretim, 30 A..ÖZEROLU Rekabetçi iletmelerde ön teker “pazarlama”, arka teker “ üretim” olmaldr. Müteri & Tüketici : Günümüzde iletme sahipleri ve çalanlarnca net olmayan en önemli konulardan biri de müteri & tüketici tanmdr. “Kaç grup veya kaç adet müteri var” diye sorulduunda adamlarmz genellikle tüm dünya nüfusunu müteri olarak gördükleri gibi bir cevap verirler. 6 milyar, 5 milyar, 3 milyar gibi müteriyi milyarlarca tanmlarlar. Peki kaç adet “tüketici“ var dediiniz de yine “ ne kadar müteri varsa o kadar da tüketici var “ demeye getiriler. Bu yaklam i adamlarmzda müteri – tüketici bilincinin olumadn göstermektedir. Srf bu gösterge firmalarmzn rekabetçi olamayacaklarnn temel göstergesini oluturmaktadr. Çünkü müteri- tüketici kavramn global rekabet ortamnda belirginletiremeyen bir firma müteri dediklerine reklam duyurusu için bir sayfalk broür bastrp datmaya kalksa gerek basm gerekse datm maliyetinden dolay girecei kaynak israf yüzünden daha ticarete balamadan pazardan çekilmek zorunda kalacaktr. O halde tanmlar belirginletirmek gerekmektedir. Müteri: Bir tedarik noktasndan belirli aralklar satn alma alkanlnda bulunan kii, Tüketici: Bir tedarik noktasndan tek sefer bir ürün/hizmet satn alan kii, dir. Bu tanma uygun olarak müterileri snflamak gerektiinde üç grup müteri ile kar karya geliriz: International Trade Center ( UNCTAD/WTO,2003) 1) Benim müterilerim, 2) Rakibimin/Rakiplerimin müterileri, 3) Potansiyel müteriler, Bu tanmdan sonra tekrar “yar arabas” örneine gittiimizde ön teker olan pazarlama ve arka teker olan “üretim” in objektifleri daha da önem kazanmaktadr. Çünkü bir “pazarlama stratejisi” oluturabilmek bu tanmlar belirginletirip anlamakla mümkün olabilecektir. Pazarlama Objektifleri: (Kotler,P,1972) x x x x x x Kendi müterine daha sk ve çok satmak, Rakibinin müterisini kendine çekebilmek, Potansiyel müterileri kendine çekebilmek, Karl satmak, Olumlu firma imaj oluturmak, Müteri sadakati oluturmak, Olarak sralanabilir ve bu sralama belirlenecek öncelik srasna göre “pazarlama stratejisini” bir kurum için daha gerçekçi ve uygulanabilir hale koyar. Yani burada alt milyar sözde müteri için hazrlk yaplmayacak ve kaynak israfna gidilmeyecektir. Üretim Objektifleri:3 x stenen miktarda üretmek, 31 Küçülen dünyada büyümek x x x stenen zamanda üretmek, stenen (standartta) kalitede üretmek, Anlalan fiyatta üretmek, Bu objektiflerden her birinin aksi yaplmas durumunda müteri kaybedilecei için, rekabet gücü de kaybedilecektir. Yani bu objektifler ayn zamanda rekabet gücünü oluturan ve bir iletmeyi maksimum kar hedefine götüren ana faktörleri de oluturmaktadr. Tekel Firmalar: Pazarda iki tür “tekel” e rastlamak mümkündür. Birincisi “yapay” tekeller, ikincisi “ doal tekellerdir. ( UNCTAD/WTO. 2003) Yapay tekeller; hükümetlerin korumac politikalar ile olumulardr. Doal tekeller; serbest rekabet ortamnda “tek satc” olabilmeyi baarm firmalardr. Bu firmalar, tekel konumuna gelince piyasaya; (Deming,W.Edwards,1996 ) x x x x stedii miktarda stedii zamanda, stedii (standartta) kalitede, istedii fiyatta, mal/hizmet sürebilirler. Rekabet güçleri oldukça yüksektir. Yukardaki faktörler ayn zamanda rekabet güç faktörlerini olutururlar. Rekabetin iki öesi: Günümüzde birçok i adam rekabeti “ayn ürünü üretmek” esasnda ararlar. Yaplan en büyük yanllardan biri de bu anlaya sahip olmaktr. Bu anlaya sahip olan bir i adam hala ” müteri-tüketici, rekabet, kavramlarn anlamam, “müteri odakl” düünmeyeb bir i adamdr. Çünkü rekabet, “ayn ürün” baznda deil, “ayn müteri” baznda gerçeklemektedir. Bir gömlei üretip x pazarda satanla ayn gömlei üretip y pazarda satan neden rakip olsun. Bu örnekten anlalaca gibi rekabet üretim bazl deil fakat “müteri” yani hedef kitle yani “pazar bölümlemesi” esasnda gerçeklemektedir. Eer iki firma ürettiini ayn hedef kitleye satmaya çalyorsa o iki firma arasnda rekabet vardr. Rekabet kimler arasnda yaplmaktadr ? Ülkeler mi, paktlar m, firmalar m rekabet etmektedir? Günümüz rekabet düzleminde en önemli konulardan biri rekabetin kimler arasnda olduudur. Bu noktada tekrar iletmeye ve onu tasvir ettiimiz “yar arabasna” dönelim. Eer arabay kullanan bir “kaptan pilot” olmazsa o arabann hareket edebilmesi ve hedefe gitmesi mümkün müdür ? Elbette hayr. O zaman kim rekabet ediyor sorusunun cevab açk seçik bir ekilde ortaya çkmaktadr. Yani “yöneticiler” rekabet etmektedir. Dolays ile bu açdan bakldnda “yöneticinin” iki temel görevi ortaya çkmaktadr; (GEME,2000) 1) Kendi iini iyi bilmek, 2) Rakibinin iini iyi bilmek, Bir yöneticinin rakibinin iini iyi bilebilmesi, kendini rakip/rakiplerinin yerine koyarak “empati” yapmas ile mümkündür. Eer bir yönetici maksimum kar hedefine varma konusunda rakibinin aklndakini okuyarak, 32 A..ÖZEROLU onun yapaca hamleleri hesap ederek kendi stratejilerini gelitirmezse kendisini bekleyen yegane akbet o pazardan dlanmak olacaktr. Rekabet hangi yöneticiler arasndadr ? iki rakip kurumdaki üst düzey iki yönetici mi yoksa kurumlarda mevkidalar arasnda m? Elbette doru cevap rakip firmalar arasnda mevkidalar arasnda rekabet olmaktadr. Yani; genel müdür rakip genel müdürü izlemek ve halelerini görmek zorund, pazarlama müdürü rakip pazarlama müdürünü izlemek ve hamlelerini görmek zorundadr. Ayn ekilde bu durum her rakip mevkidalar arasnda olmak durumundadr. Rekabet düzleminde rakibini takipten vazgeçen yar kaybetmeye mahkum olur. letmelerin küresel koullara ayak uydurabilmeleri anlamnda veya yeniden yaplandrlmasnda kritik önem tayan öncelikleri arasnda en önemlisi irket stratejisidir. Strateji; iletme ile çevresi arasndaki ilikileri analiz ederek iletmenin istikametinin ve amaçlarnn belirlenmesi, bunlar gerçekletirecek faaliyetlerin tesbiti ve organizasyonun yeniden düzenlenerek gerekli kaynaklarn tahsis edilmesidir. (Dinçer,Ömer. 1994) Pazarlama : “Pazarlama sadece pazarlamaclara braklmayacak kadar önemli bir itir” (Drucker,Peter.,1996) , eklinde tarif edilerek önemi vurgulanan bu olgu, Klasik ifadesiyle: iletme ihtiyaçlarna ulamay salayacak mübadeleleri gerçekletirmek üzere,mallarn hizmetlerin ve fikirlerin “gelitirilmesi, fiyatlandrmas,tutundurulmas ve datlmas sürecidir. (Mucuk,smet.2003) letmelerin maksimum kar hedefi rakip yöneticilerin birbirini yakn markaja almalarnn yan sra “pazarlama” kavramn alglaylarna da baldr. Eer günümüzdeki klasik pazarlama disiplinlerinin belirttii ekilde yani: 4 p + 4 C veya 12 vs. eklinde anlarsa bu alglama kendisini hiçbir yere götüremez. Bu formüldeki harfler ve saylar ve onlarn karlk geldii tanmlar doru olsada bu tanmlar sadece kitaplarda süslü durmaktadr. Günümüz rekabet alannda pazarlama: pazarda karlanmam istek ve ihtiyaçlar tespit etmek ve bu istek ve ihtiyaçlar karlayacak ürünlerle hedef kitleyi belirlemek demektir. Bu ciddi bir Pazar aratrmasna, mevzuat incelemesine, datm kanal tespitine, kültürel incelemelere ve daha birçok ayrnty tespite gitmek demektir. Bu tesbitlerin bilekesi “üründe yenilik” olarak ortaya çkar ve firmay “Pazar hakimiyetine” götürür. Ancak üründe yenilik yani “innovasyon” tek bana yeterli deildir. Ürünü ve özelliklerini de bilmek gerekir. (ITO,2004) Ürün : Ürüne bak açs aynen bir insana bak açs gibi olmaldr. Yani ürünü bir “ahsiyet” gibi görmek gerekir. Çünkü ürüne pazarn istedii özellikler yüklenmi yani ürün “konumlandrlm” ve kendisini tercih edenlere söz verir hale getirilmitir. Ürünün kendi müterisine “sözü” vardr. Bu nedenle ürünü gerek hedef kitlenin gerek firmann beklentilerini yerine getirecek ekilde tasarlamak gerekmektedir. Bu tasarlamay yapmak için de ürünün “boyutlarn” yada özelliklerini gruplamak ve her bir grubu açklamak gerekmektedir. Bir ürünün üç boyutu vardr.( Barutcugil,smet Sabit,1982) 1) Fiziki boyut; ürünün ekli,yapld maddeyi, kokusunu,kimyasaln ifade eder, 2) Nesnel boyut; ürünle karlanan tatmin boyutunu ifade eder, 33 Küçülen dünyada büyümek 3) Zenginletirilmi boyut; ürünün imaj,fiyat ve datm kanal yapsnnn nasl olmas gerektiini ifade eder. Fiziki boyut belirlenirken onu kullanacaklarn üründen zarar görecek her durum belirlenmeli ve bunlarn önüne geçilmelidir. Kullanclara kolaylk,salk ve emniyet bu boyutta belirlenmelidir. Ayrca fiziki boyut ve datm kanal ilikisi rasyonel bir ekilde tesbit edilmelidir. Nesnel boyut, ürünün kullanclarna verdii sözdür. Bu sözle ürün, kullanclarna “ben sizin ihtiyacnz karlayacam” demektedir. Eer kullanclarnn eline ulatnda ürün verdii sözü tutamyorsa ,kullanclar tarafndan bir daha tercih edilmeyecek ve kullanclar rakip ürünlerine yönelecei için firma ürünün nesnel boyutu açsndan büyük bir risk tamaktadr. Zenginletirilmi boyut stratejik etkinliin youn olduu boyuttur. Burada hangi tür fiatlamann olaca, nasl bir datm kanalmm kurulaca ve ürünün mü? Firmann m imaj oluturulup gelitirilecei düünülmektedir. Strateji Tasarm: Ürünün kime satlacann tesbiti yani bir baka ifadeyle “ürün konumlandrmas” ve “Pazar bölümlendirmesi” rekabetçi olmak adna yaplmas gereken son çalmadr. Pazarlama stratejisi bu iki “bölümleme” ve “konumlama” olgularna dayandrlr. Pazarlama objektiflerinden öncelik sralamasna göre belirlenmi maddelere bal olarak pazarlama stratejisi tamamlanr. Strateji gerçekletirilirken üretim objektifleri her durumda ayn kalr. Günümüz rekabet ortamnda eer bir firma “stratejisini” bilmiyorsa bu o firmann er yada geç pazardan dlanaca anlamna gelmektedir. Çünkü firma nereye gideceini bilmiyorsa yol seçmenin hiçbir anlam yoktur. Dolays ile rekabetci bir firma stratejisini oluturarak maksimum kar yarna ancak çkabilir. ekil 1: Strateji Gelitirilecek Düzeyleri Kaynak: The Business Management System (UNCTAD/ WTO 2003) Küreselleme : Modernitenin sosyal, kültürel,düünsel ve ekonomik boyutta kendini yeniden kurmasdr. Bu balamda küreselleme ulusal snrlarn önemini yitirmesi ve devletin ekonomi üzerindeki denetiminin yava yava ortadan kalkmasdr. Bu durum uluslar aras ticaret açsndan “küçülen dünya” olarak nitelenebilir. 34 A..ÖZEROLU Finansal serbestlik ve sermayenin serbest dolamnn salanmas özelliklerinden biridir. (Soros,George.,2003) küresellemenin en önemli Dünya ekonomileri, ülkeler arasnda giderek artan ticari ve finansal ilikilerin sonucunda birbiriyle bütünlemektedir. Küreselleme olarak nitelenen bu gelime daha büyük pazarlara açlmann avantaj ile birlikte daha kolay bir ekilde sermayeye, teknolojiye ve ucuz ithalata ulaabilme imkan salamaktadr. Büyük pazarlar için yaplan büyük ölçekli üretim, maliyetleri aa çekerek, verimi ve uzmanlamay artrmaktadr. Ancak küresellemenin dünya ekonomisine getirdii frsatlar ülkeler arasnda eit ekilde dalmamaktadr. (DTM, 2005) Konuya istihdam açsndan bakldnda ise, yatrmlara bal olarak gerçeklemesi gereken istihdamn, yurt dnda olmas nedeniyle, yurt içindeki isizlik sorununun çözümü zorlamaktadr. Uluslar aras yatrmlarn iki temel avantaj vardr. Elde edilen karlarn yatrmc ülkeye transferi ve politik güç kazanmdr. Küreselleme sürecinde gözlemlenen bir dier önemli husus da ulus devletlerde younlam olan gücün, yavaça dier uluslararas oyunculara kaymakta olduu tesbitidir.(Kayacan,Murad.,s:3,2006) Bu tesbit ulusal sürdürülebilirlii tartma konusu haline getirmektedir. Uluslararaslama : Uluslararaslama gerek iç Pazar daralmas gerekse küresellemenin doal sonucu olarak karmza çkmaktadr. Neredeyse “sürüdürülebilirliin” yegane artn oluturmaktadr. Bu nedenle uluslararaslamaya kararl bir firma kendini aada 8 grup halinde tasnif edilen sorular çerçevesinde kontrole tabi tutmaldr. “hracata Hazrmsnz ?” 1) STRATEJ : 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Ülkemizin kili Ticari Anlamalar Yapt Ülkeleri biliyormusunuz ? Ülkemizin ihracat için salad destekleri biliyormusunuz? Potansiyel müterilerinizin kimler olduunu biliyormusunuz? Ürününüz fiziksel özellikleri açsndan rakiplerinizin salamad avantajlar sunuyor mu? Ürününüzle ilgili müterilerin talep ettii teknik gereklilikleri yerine getirebilecekmisiniz? Teslimat ve datm ile ilgili bir strateji tespit ettinizmi? Ürününüz ve firmanz ile ilgili imaj yaratmaya yönelik bir Stratejiniz var m? Ürününüz ile ilgili bir fiyatlandrma stratejiniz varm? Ürününüzle ilgili uluslar aras belgeleme yükümlülüklerin yerine getirilmesi planlandm? 35 Küçülen dünyada büyümek 2) PAZARLAMA : 1. Potansiyel pazarnz inceledinizmi? Rakiplerinizin karlayamad ihtiyaçlar karlayabiliyormusunuz? 2. Uluslar aras potansiyel alclarnza reklam ve promosyon yoluyla ulaabiliyormusunuz? 3. Fuarlar yoluyla ve bireysel olarak potansiyel müterilerinize ulaabiliyormusunuz? 4. Firmanz uluslar aras sat ve kontrat pazarlklarn yürütebilir durumdam? 5. Distribütörleri aratrdnzm ve distibütörlük sözlemeniz varm? 6. Sat için tespit ettiiniz bir INCOTERM ( teslim ve yükleme ekli) varm? 7. irket literatürünü( broür, katalog, fiat listeleri,cd) ilgili pazara yönelik hazrladnzm? 3) ÜRETM : 1. 2. 3. 4. 5. Firmanz potansiyel ihracat taleplerini karlamaya ne kadar hazr? Ürünlerinizi düzenli olarak ayn kalitede üretecek sistemi kurdunuzmu? Girdilerinizi istendik kalitede, uygun fiyatla ve istenilen zamanda tedarik edebilecek sisteminiz varm? hracat siparilerini zamannda yetitirebilecekmisiniz? Firmanzn averaj üretim maliyeti rakiplerinizle ayn seviyede mi? 4) DAITIM: 1. Ürünlerinizin paketlemesi/ambalaj konusunda gereklilikleri biliyormusunuz ve bu konuda hazrlk yaptnz m? 2. Firmanz ihracat ilemlerini halledebilecek durumda m? 3. Ürünlerin teslimat için tüm tama alternatiflerini gözden geçirdiniz mi? 4. Yükleme/teslimat masraflarnz rakiplerinizinkinden pahal ise bu dezavantaj ortadan kaldrabilecek misiniz? 5. Depolama konusunda bir çalma yaptnzm? 5) FNANS : 1. 2. 3. 4. 5. hracat balamak için ne kadar harcama yapmanz gerektiini hesapladnz m? Finans kurulularndan destek alabilecekmisiniz? hracata ayracanz güç ve kaynaklarnz yurt içindeki pozisyonunuzu sarsarm? Farkl artlar altnda karllnz hesapladnz m? Müterinizin güvenilirliini ölçebilirmisiniz? 6) PLANLAMA VE ANALZ : 1. 2. 3. 4. hracat plannz hedef pazar niçin seçtiinizi açk bir ekilde açklyor mu? Ürününüzün konumlandrmasnn ne olaca plannzda belli mi? Pazarla nasl iletiim kuracanz belli mi? hracat plannz 3-5 yllk projeksiyonlar içeriyor mu? 7) KOORDNASYON : 1. Talep ve sorulara firmanzda kimin cevap verecei yetki ve sorumluluk snrlar ile belli mi? 36 A..ÖZEROLU 2. 3. Üretim ve datmdan firmanzda kimin sorumlu olduu tespit edildi mi? hracat için ihtiyaç duyabileceiniz personel bulabilirmisiniz? 8) GELM : 1. Yaplan ve yaplacak ileri kontrol etmeye yönelik bir sistem kurdunuz mu? Bir firmann uluslararaslamaya yönelik kendini tartmas anlamna gelecek bu ön hazrlk daha sonra kendini kurumsal yetkinlik degerlendirmesine brakacaktr. Kurumsal yetkinlik deerlendirmesi Ek 1 olarak çalma sonundaki Ekler bölümünde yer almtr. Uluslararaslama “küresel marka” yaratma hedefi ile ancak gerçekleebilir. Marka rekabeti artk pazarlarda belirleyici olmaktadr. Küresel marka yaratamayan üretici firmalar bu yüzden uluslararaslaamamaktadrlar. Küresel marka, küresel normlarn kazanlmasnn ötesinde imaj destekli bir küresel kabul görme sürecidir. ( TO,2004) Sonuç: Ülkeleraras ticaret serbestisi gelitiktikçe, birçok firma için “ayn hedef kitleye” yöneli artmakta ve bunun sonucunda da rekabet kendisini daha ar hissettirmektedir. Rekabeti olabildiince azaltmann yollarndan biri “da açlmak” ve bir dieri de “üründe yenilik” yaparak hedef kitlenin tatminini artrararak daha sadk müteri oluturmaktr. Firmalar, iç pazar daralmalarna karlk yurt d pazarlara yönelmelidir. Ayrca gelimekte olan ve d borç yükü altndaki ülkelerde iç üretim sadece iç talep için yaplrsa bir surplus ( art deer) oluturulamayaca için d borç ödemelerine kaynak bulunmasnda zorlukla karlalr. Eer iç üretim ayn zamanda d talep için de yaplrsa d borç ödemeleri için daha kolay kaynak bulunaca muhakkaktr. Bu açdan bakldnda “rekabet gücü kazanm” ve “da açlma” ülkelerin refah seviyelerini belirlemede de kilit rol oynamaktadr. Bu rol sadece surplus ( art deer) edinme ve d borç ödeme yeteneinin artmasnda deildir. Ayn zamanda d talebin karlanmasndaki süreklilik, üretim firmalarnn kapasite kullanm oranlarnn artmasna ve buna bal olarak da istihdamn artmasna neden olacaktr. Bu zincirleme etki nihayetinde ulusal kalknmay da beraberinde getirecektir. Böylesi önemli bir olgu, asla tesadüflere braklmamaldr. Makro planlamada ülkenin rekabetçi üstünlükleri belirlenerek ihracat eylemleri bir “ihracat stratejisine” dayandrlmaldr. Ancak ihracat stratejisi bütünü kapsayacak ve yönlendirici olmaldr. Verilmesi tasarlanan tevikler stratejiye uygun ihracatcya verilmeli ve ülkenin “ni” bir pazarda yer almas salanmaldr. Eer “ni” bir pazarda yer edinebilmi iseniz bu zaten rekabet gücünüz olduu anlamna da gelir. Rekabet gücü olan bir iletme, sahip olduu mal ve hizmeti; a) b) c) d) stedii pazarda, stedii miktarda, stedii standartta ( kalitede), stedii fiyatta, satabilen bir iletme demektir. Ayn tanm ülkeler için de gecerlidir. 37 Küçülen dünyada büyümek Rekabet gücünüz yoksa uluslararaslaamazsnz ve uluslararaslaamazsanz gelirini ithal ürünlere yatran bir nevi koloni ülkesi olmaya mahkum olursunuz. Dolaysyla rekabet edebilmek “her eydir”. Ancak ulusal ortamn rekabet kültürünü yeterince beslememesi rekabetin tasarlanmas ve yaratlmas süreçlerinde imalat sektörünü birikim yetersizliine mahkum etmektedir . Yerellikten kurtulan firmalar ulusal düzeyde modern iletmecilik teknik ve yöntemlerini uygulamadklarndan küresel pazarlara açldklarnda küresel rakipleri karsnda dezavantajl konuma dümektedirler. Dezavantajdan syrlmann en gerçekçi yolu ise uluslararas standartlar ürün/hizmete uyarlamaktan geçmektedir. Kaynakca: 1. 2. 3. 4. 5. Dünya Ticaret Örgütü Raporu (WTO) 2000 TTK, Md 11 Deming,W.Edwards, Krizden çk( Out of the Crisis),Arçelik, s:7,1996 Porter,E.Michael,Rekabet Stratejisi, Sistem yaynclk,s.28,2000 Uluslararas rekabet için Yönetim Sistemi, International Trade Center UNCTAD/WTO).s.56.2003 6. Kotler,P, Marketing Management,2.basm,Englewood Cliffs,N.J, Prentice-Hall,1972 ( 7. Uluslararas rekabet için Yönetim Sistemi, International Trade Center ( UNCTAD/WTO).s.75.2003 8. Parasz,M.lker.ktisadn ABC’si,Ezgi Yaynlar, 4.Bas,s:99,2000 9. Deming,W.Edwards,Krizden Çk,Arçelik, s:125,1996 10. Trade Secrets,KOB’lerin hracat El Kitab, GEME,s:30,2000 11. Dinçer,Ömer.Stratejik Yönetim ve letme Politikas,3.bask,z Yaynclk,s:9,1994 12. Drucker,Peter.Gelecek için yönetim,Çevr:Fikret Üçcan. T. Bank.Kültür yayn.s:17,1996 13. Mucuk,smet.Modern letmecilik.Türkmen Kitabevi,14.basm,s:229, 2003 14. Türk irketlerinin Küresel irket Haline Getirilmesi Yollar, TO,Yayn No: 60,s:145146,2004 15. Barutcugil,smet Sabit.Üretim Sistemi ve yönetim Teknikleri, 2.bask,Uluda Ünv.Yayn, s:23-26,1982 16. International trade center UNCTAD/ WTO, Management Competence Programme, Guide on Enterprise Competetiveness, ITC,p: 79, 2003 17. Soros,George. Küreselleme Üzerine,st.Bilgi Ünvrst. Yaynlar,s:2, 2003 18. DTM, Türkiye D Ticaret Stratejisi,( 2005-2023), 2005 19. Kayacan,Murad. Küreselleen Dünyamzda Yeni irket Gündemi, T.Etik Deerler Merkezi Vakf,s:3,2006 20. Türk irketlerinin Küresel irket Haline Getirilmesi Yollar, TO,Yayn No: 60,s:219,2004 38 A..ÖZEROLU Ek:1 SME Diagnostic Company Information Can you please fill in the following form as part of our diagnostics of your company? All information will be treated as confidential. If you are unable to answer a question please state “Not known”. (Note. Please tick boxes marked .) Company name Interview date Interviewer Interviewee(s) Title(s) of the interviewee(s) Chairman General manager Establishment date Type of company Where registered What type of product(s) or service(s) do you supply Structure of the legal or strategic partnerships with foreign companies (if any) and the name of the partners Memberships to associations (if any) Headquarters address 39 Küçülen dünyada büyümek Factory address Telephone (HQ) Fax (HQ) e-mail Website Telephone (factory) Fax (factory) Sales 1. What is your total sales figure for the past 12 months: 2. Over the past 2 years the sales of the company have a. Increased significantly b. Increased marginally c. Stayed the same d. Decreased slightly e. Decreased significantly 3. Who are your top four customers? Name % share of your sales 1 2 3 4 4. What is your share of the market: a. Local _______________ % b. Export ______________ % 5. What percentages of your production or services are exported? 6. What regions of Turkey do you operate in: a. All Areas b. Only major cities c. Only rural areas 7. What areas of the World do you export to: a. Europe b. Middle East c. Africa d. India 40 % A..ÖZEROLU e. Far East f. North America g. South America 8. Do you have your own sales force? a. Yes b. No If Yes how many sales people do you have? _____________ 9. Do you use an Agent or Distributor to sale your goods? a. Yes b. No 10. Do you sale through your own retail outlet(s)? a. Yes b. No If Yes how many retail outlets do you own? _____________ 11. How many months of orders do you have? a. Less than 1 month b. 1 to less than 3 months c. 3 to less than 6 months d. 6 to 12 months e. Greater than 12 months 12. Who are your main competitors and what are their Strengths and weaknesses and also market share? Name Market share Strengths Weaknesses Marketing 13. How do you collect marketing information? a. Own marketing department b. External marketing source - Commercial c. External marketing source - Governmental d. Do not do any marketing 14. What problems do you encounter when collecting marketing information a. No data available for my market b. Information collected is out of date c. Others If others please specify ______________________________________________ 15. What are your main market sectors? (i.e. Clothing for 0 – 5 year olds) 41 Küçülen dünyada büyümek 16. What media sources do you use to promote your products or service? a. Radio/TV b. Newspaper/magazines c. Exhibitions/Seminars d. Posters e. Telemarketing f. Mail Shots g. Others If others please specify _______________________________________________ 17. What response rate do you get from advertising and promotional activities? a. Less than 1% b. 1 to 5 % c. 6 to 10% d. Over 10% Business Planning 18. What are your business objectives? 19. Do have a business plan? a. Yes b. No 20. If Yes have often do you update your business plan a. Once a month b. Every Three months c. Every Six months d. Once a year e. Never update 21. What did you last use the business plan for? a. For your Bank b. For a possible Investor c. For a Strategic Partner d. To show a major customer e. To present to Key employees f. For possible Merger/Acquisition g. For use by Management team 42 A..ÖZEROLU Financial 22. Who looks after or controls your accounts? a. Internal accounts department b. Outside accounts agency i.e. Bookkeeper c. Yourself 23. Have often do you do your cash flow forecasting? a. Once a month b. Between once a month and six months c. Once a year d. Never 24. Have often do you do check your profit and loss account? a. Once a month b. Between once a month and six months c. Once a year d. Never 25. In the past 12 months have you made: a. A profit b. A loss 26. What is the average time for your invoices to be paid: a. Within 30 days b. 31 to 60 days c. 61 to 90 days d. Over 90 days 27. Have you any long term debtors i.e. Over 120 days a. Yes b. No If yes how many _____________________ 28. Does your bank help you to manage your finances? a. Yes b. No 29. Do you have an overdraft? a. Yes b. No 30. Do you have any outstanding loans? a. Yes b. No If yes who is your loan with? a. A bank b. Family c. Friends d. Other 31. How did you finance your business at the beginning a. A bank b. Family c. Friends 43 Küçülen dünyada büyümek d. Other e. If other please state. _____________________________________ 32. Do you intend to purchase any major items of equipment within the next 12 months? Yes No People 33. What is the total number of staff within the company a. Less than 10 b. Between 10 and 50 c. Between 51 and 100 d. Between 101 and 250 e. Great than 250 34. What is the percentage split between male and female? a. Male_________ % b. Female _______ % 35. What is the average age of your staff a. Less than 25 b. Between 25 and 30 c. Between 31 and 40 d. Between 41 and 50 e. Over 50 36. Who manages your personnel issue? a. HR Department b. Yourself c. Another member of staff d. External HR consultant 37. Do you have a high staff turnover a. Yes b. No If yes what is the reason ___________________________ 38. How do recruit staff? a. Through friends or staff b. Advertise c. Recruitment agency d. Recruitment consultant Customer Service 39. Do you have a customer care programme Yes No 40. How many queries or complaints have you had about your products or services in the past 12 months? __________________________________________________________ 44 A..ÖZEROLU 41. 42. 43. 44. How many complaints about your employees have you received in the past 12 months? How many damaged or faulty goods returned have you received in the past 12 months? What is the average time does your company take to fulfil orders?_____________ How often do you carryout out customer audit checks? _____________________ IT 45. Does your company use any IT equipment? Yes No If Yes go to question 41 If No please explain why your company does not use any IT. ____________________ _________________________________________________ Then go to next section. 46. What type of IT equipment and software does your company have? a. Hardware i. PCs ii. Networks iii. Modems iv. ADSL v. ISDN vi. Backup systems vii. UPS b. Software i. Windows97/2000/XP ii. Windows 2000 or Windows 2003 server iii. Microsoft® Windows® Small Business Server iv. Microsoft Office v. Microsoft Access vi. Microsoft Outlook vii. Microsoft Exchange viii. Microsoft SQL Server ix. Computer Aided design software x. Graphics design Software xi. Anti Virus Software xii. Firewall 47. Do you have a company website? Yes No If Yes what languages do you have available on the website? (Tick all available) a. Turkish b. English c. French d. Spanish e. German f. Others Standards Yes 48. Do your company have quality standards? 45 No Küçülen dünyada büyümek a. If yes which ones: b. TSE c. ISO 9000 CE Marketing d. Others please state Training 49. Do you have your own training department? 50. Do you use an external training agency? 51. Do you have a training policy for your company? a. Yes b. No 46 Yes Yes No No A..ÖZEROLU 52. In the past 12 months what training courses have you provided your staff? a. IT b. International Marketing and exporting c. Strategic planning d. Marketing skills e. Financial management f. Purchasing and supplier management g. Quality control h. Production management i. Human resources management j. Other If other please specify. _________________________________________ Future Prospects What do you consider the most important things to the growth of your company? (Can you put the following list in order of priority – 1 is the most important 10 is the least important) a. b. c. d. e. f. g. h. i. j. Reduction in state regulation Increased Governmental support Economic stability Better credit facilities Improved company planning Better HR management Improved manufacturing processes Increased export markets Better quality management of the company products Improved customer service __ __ __ __ __ __ __ __ __ __ Manufacturing (Only answer this section if you are a manufacture) 53. Where do you obtain your raw materials for manufacturing? a. Locally sourced b. Imported. If you import materials what % are they of the total materials used in your product.% 54. Are the materials delivered: a. Just in time for production b. Delivered before actually needed for production 55. Do you have spare production capacity? a. Yes b. No If yes what % production capacity do you have spare ____________________ % 47 Küçülen dünyada büyümek 56. What is the most important thing that effects your production? (Can you put the following list in order of priority – 1 is the most important 6 is the least important) a. b. c. d. e. f. g. Late delivery of materials ____________ Equipment down time ____________ Capacity limit of the production lines ____________ Not enough skilled operators ____________ Escalating costs of energy ____________ Quality problems with finished product ____________ Other please specify ____________________________________ Other Comments Please add any further points about your business that are not included in the above questions. ___________________________________________________________ ___________________________________________________________ ___________________________________________________________ ___________________________________________________________ ___________________________________________________________ Exports 57. If the company hasn't actively exported to date, what are the main reasons? a. Local business is too good b. Management not interested c. Inadequate capital/cash flow d. Too risky e. Too busy, not enough staff f. Don’t know how to export g. Not enough information h. Too expensive 58. If the company is now more interested in exporting what are the main reasons? a. Offset weak domestic market b. Management more keen c. Follow competition d. Have the resources to do it properly e. Fill unsolicited orders f. Know more about how to do it g. Increase sales/profits h. Diversify market base 59. Does the company management want exports to become a significant part of the company business? a. Definitely b. Perhaps c. Not yet 48 A..ÖZEROLU 60. Is management willing to allow time to achieve export results? a. Willing to wait b. Need short term pay back 61. Has the product ever attracted unsolicited inquiries from abroad? a. Many b. Some c. None AND IF SO: a. Did you attempt to follow up with the inquiring firms? YES NO b. Did any exports result from these inquiries? YES NO 62. In order to compete abroad would the company be willing/able to: a. Modify the product design YES NO b. Modify the product packaging YES NO c. Change the sales literature YES NO 63. Is your product easy to transport? YES NO 64. Does the product require user training to assemble, install or operate? a. Extensive training b. Some training c. None required 65. Does the product require technical support or after sales service? a. Extensive support or service b. Some support or service c. None required 66. For export operations would you be willing to: a. Analyse the potential market for your product b. Develop a formal market entry pan 67. Given your current financial position how much could you commit to export development? c. $1,000 - 10,000 per year d. $10,001 - 500,000 per year e. Over $50,000 per year f. No funds available 68. Could you increase production without straining resources or sacrificing existing business? NO 69. Do you currently have staff with International experience? a. Export management b. Overseas marketing c. Academic export training d. Overseas travel experience e. Fluency in a foreign language f. Little or no real experience 49 YES ABMYO Dergisi. 25, (2012) (50-58) How World War II Shaped the Art and Literature? Nurgül Sarslmaz1 Kemalettin Yiiter2 Özet kinci Dünya Sava, kültürel alanda etkili olmasnn yan sra özellikle sanat ve edebiyat alannda büyük deiimlerin yaanmasna neden olmutur. Bu çalmada, II. Dünya Sava’nn sanat alannda Birinci ve kinci Kuak Soyut Davurumculuk; edebiyat alannda ise Madde-22 roman üzerindeki temel etkileri incelenmektedir. lk bölüm, resimlerin üretildii ve romann yazld dönem olan kinci Dünya Savann tarihi alt yaps hakknda bilgi verir ve çalmann yöntemini aça kavuturur. Daha sonraki bölümler ise, sava dönemin tarihi altyaps, kültürel yönleri, insan psikolojisi ve felsefi etkilerini, Birinci ve kinci Kuak Soyut Davurumculuk ve Madde- 22 roman üzerinde birletirerek ele alr. Sonuç bölümü ise, makalenin amacn sunar ve savan etkilerini tekrardan göstererek onun sonuçlarn sanat eserleri ve Madde-22 roman üzerinde sunar. Anahtar Kelimeler: kinci Dünya Sava, Karakter, Soyut Davurumculuk, Biçim, çerik kinci Dünya Sava Sanat ve Edebiyat Nasl ekillendirdi? Abstract The Second World War led to major changes in the cultural field as well as being effective especially in the field of art and literature. In this study, the effects of World War II on art are handled by examining the First-and Second-Generation of Abstract Expressionism and also the impact of it is examined by focusing on the novel Catch-22. The first chapter gives information on the historical background of the World War-II period which the paintings were produced and the novel was written, and clarifies the aim and methodology of the study. The following chapters analyse the historical background, cultural aspects, human psychology, philosophical influences of the war by combining their impact on First and Second Generation of Abstract Expressionism and the novel Catch-22. The conclusion presents the aim of the article and depicts the impact of the war and its conclusions over the works of art and Catch-22. Keywords: WWII, Character, Abstract Expressionism, Style, Theme I. Introduction With the drop of atomic bomb in Hiroshima and Nagasaki, nothing was the same anymore all over the world. As many countries were devastated enormously, America was, probably, the only nation to get profit from the war. From blue jeans, Coca-Cola, Mcdonalds to economical, political and cultural spheres, directly or indirectly, the world was under American influence. American supremacy was also valid and suitable for the artistic arena. Europe was under the 1 2 Ör. Gör. Nurgül SARSILMAZ, ABMYO Yabanc Diller Prof.Dr. stanbul Aydn Üniversitesi Rektör Yardmcs 50 N.SARSILMAZ, K.YTER dominancy of dictatorships and artists, intellectuals were not free to produce their works. Many artists and writers found salvation in flight to the United States. Thus, Paris lost its prominence and New York became the center of art. However, it was not only European artists who caused the rise of the art in America. Political, economical, cultural and philosophical developments within the nation were also forming the background of the artistic outputs. All of these developments shaped the works of artists and writers, and inspired them to create their distinctive styles. The artists called their artistic genre, generally, as “Abstract Expressionism” and divided it into many sections. First generation of Abstract Expressionism including sub-genres of Action Painting and Color-field painting was representing hardly-painted works which were carrying the traces of war heavily. Whereas, the follower of Second Generation, consisted of mostly women painters, reduced the traces of war in their works. The writers were another group that really felt the oppression of the war. Joseph Heller’s Catch-22 created a big sensation in the country in terms of reflecting the devastating effects of WWII on people. Additions to the effects of the Second World War, traces of the Korean War were the sensational elements that changed the direction of literature and Abstract Expressionism to a sharper point. Thus, it can be put forward that after the devastating end of the Second World War, historical events, cultural developments and philosophical influences, which affected the psychology of people, gave way to the birth of a new genre in art and shaped the content of the literature. First Generation of Abstract Expressionism, with the follower of second generation was the distinctive artistic innovations that shaped the painting; Catch 22 was also the work which reflects the effects of WWII on characters, theme and style. II. BIRTH OF AMERICAN ART: first generation of abstract expressionism The most obvious characteristic of American painting since 1944, the end of the Second World War can be considered as the trend toward abstraction, which causes the each artist to develop a highly personal and unique style of painting. When Paris fell into the Nazism in 1940, during the Second World War, the center of the global art was suddenly cut off from the rest of the world. Leading European artist, many of them surrealist, fled to America and New York became the international art capital. “The awareness of being at the center of the international art scene gave the American modernists a sense of confidence and encouraged them to stop imitating imported traditional genres of cubism, surrealism, favuism and impressionism. They directed American painting into new methods of exploration” (Adams 213). They turned their vision and insights in an ambition for new values. They rejected the formalist approaches, which narrowed their interpretations in terms of style and content. They assimilated themselves from the traditions, avoid repeating exhausted ideas and looked for fresh directions. The “zeitgeist” of the post-war era was, also, influential in the birth of pure American painting, Abstract Expressionism. The younger man in the army, who saw the great collections of Europe, associated themselves with the great arts of the old times. They wanted to develop a distinctive art aftermath. The horror, waste, and tragedy of war made it diffucult to glorify man and his work, therefore; American painters wanted to depict disillusion and disbelief in traditional institutions. As the American painter Barnett Newman said: Artists of that generation felt the moral crisis of a world in shambles, a world devastated by a great depression and a fierce world war, and it was impossible at that time to paint the kind of painting that we were doing -flowers, reclining nudes, and people playing cello… This was our moral crisis in relation to what to paint. (Arnason 437) 51 How World War II Shaped the Art and Literature? Under the influnce of Cold War paranoia and national McCarthyism hysteria, the artists faced a crisis in their works. In order not to be accused of being communists, they censored their paintings. Rather than creating concrete images, they leaned toward abstraction to reflect their messages to the masses. With the help of existentialism and sub-conscious theory of Freud, they sought to externalize their internal psychological reality via abstraction. Each artist wanted to form his own style by following his sub-conscious thoughts, ideas, feelings and motivations. The abstract expressionists left formal compositions and representation of real objects. They associated their own unique style with their individuality. They emphasized on instinctual elements and depicted the effects of the physical action of the painting on canvas. Each artists of the New York School were developing dinstinctive formal styles, vocabularies. For instance, as Mendelowitz says: Jackson Pollock was forming his works by dripping paint on canvas, while Willem de Kooning was interlacking biomorphic forms. Mark Rothko invented his own signature motif of using two or more rectangular clouds of color in vertical canvas and Barnett Newman is recognized by his narrow vertical line or “zip” which transected broad fields of color. (548) They painted their works freely; their abstractions were dictated by the natural movements of the hand, shapes of the brushes and texture of the paints. “Abstract Expressionist painters were the artists who risk spoiling a canvas to say something in their own way” (Seitz 155). They relied on their own particular experiences and visions, which they painted as directly as they could. They refused to set limits on the emotional content of their painting no matter how ambigious, irrational and undecorative they are. They, also, rejected pictorial elements that resemble machine made works. Accurately forms that look as if they were drawn by the helps of mechanical devices such as ruler, and unpsychological colors were disregarded by the Abstract Expressionists. In the genre of Abstract Expressionism, there is no single leading figure or pioner who painted what first. It is accepted that most significant qualities of artists’ work embody artistic identities that spring from individual’s efforts; yet there are also external factors that shape them. The Abstract Expressionists, infact, formed a loose community, meeting frequently in each others studios and homes, in certain restaurants, bars and galeries. They followed each others’ work closely and everybody knew who was painting what, why. However; they never created a consensus about how to paint. They, generally, agreed that past elements and styles were no longer valid and it was that they did not want to paint. Their distinctive styles shaped expansion of the American painting and caused the birth of two sub-tendencies of Abstract Expressionism: “action painting or gesturalism” and “color- field painting”. A. Action Painting- Gesturalism Action Painting, one of the significant steams of Abstract Expressionism, is a product of the post-war period, in which psycho analysis and mechanical equipments were developing. The term action painting was coined by art critic Harold Rosenberg in 1952, in his article “The American Action Painters”. In this article, he mentioned that: At a certain movement the canvas began to appear one American painter after another as an arena in which to act rather than a space in which to reproduce, redesign, analyze or express an object, actual or imagined. What was to go on the canvas was not a picture but an event. (129) 52 N.SARSILMAZ, K.YTER The nature of painting had shifted from a space for picturing things to an arena in which to act. “Action Painters” stress direct performance, so that the observer can respond to the movements whereby the painting was created. The medium and the tools that are used in the paintings have an important role since they faciliate, inhibit and to a degree, control the painting activity. Frequently, the action painters start out without guide or plans beyond their instincts. The painting develops from the painters’ continued power to invent, improve and expand. When the painting is completed, it reflects the pure expression of the artist’s creativity; reflection of his inner sight in a mixed, crazy like interactions of color, line, tone and action. As Sandler emphasized, “they believed that if, during the direct process of painting, they followed the dictates of their passions, the content would finally emerge” (93). Just as brush strokes are significant aspect of Gesture Paintings, painters developed characteristic methods of applying paint. They dripped, splattered, roled and threw paint on to their canvases; with the result that the final image reflects artist’s activity in the creative process. As a reaction to these unconventional methods of action painters, many people criticized and mocked their works. Norbert Lynton talked about those conditions with those words: There were people who threw the paint on the canvas from a distance, rode bicycle on the fields of works; marked a bag of paint above the surface of canvas and blew up it immediately; rolled a bodily painted nude woman on the material; and used their children to drop paint on their work. (135) However, despite all these reactions and criticisms, action painting became an admired artistic genre and was followed by many American artists such as Jackson Pollock and Willem de Kooning. B. Colorfield Painting Another significant stream of Abstract Expressionism is the color-field painting. It refers to expansion of colors to a flat surface in contrast to the domination of lines in action painting. In order to maximize the visual impact or the immediacy of colors, the color-field painters including Mark Rothko, Bernard Newman, Clifford Still, found that they had to apply colors in large expanses to draw attention. They eliminated figuration and symbolism, simplified drawing and gesture and supressed the contrast of light and dark colors in the paintings. They wanted to create a unified area where the chromatic intensity is equal. They asserted that “We favour the simple expression of the complex thought. We are for the large shapes because it has the impact of the unambiguity. We wish to assert the picture plane. We are for flat forms because they destroy illusion and reveal truth” (Arnason 446). Drawing was important to color-field painting. However, making so simple paintings was disadvantageous because any mistake in it was easily visible and would destroy the picture. The intentions of the color-field painters were visionary. They applied the color in an open area, which overwhelms the eye with immediacy; shocks the viewer. Simple, indefinite and large expanses produced an “effect of infinity” in the works of color-field painters. To intensify the sense of boundlesness they favoured closely valued colors, avoided a sharp transitions in drawing. Goldwater expressed his views about that situation “a simplification of technique and an omission of all detail, a deliberate suppression of nuance and overtone… (could lead to) a single, undifferentiated overwhelming emotional effect” (Sandler 153). The color-field painters carried this tendency to an extreme in the history of art. The leading member of this genre is Mark Rothko whose works can be examined from many aspects. 53 How World War II Shaped the Art and Literature? III. The Second Generation Of Abstract Expressionism With the successful arise of New York School, artists who developed distinctive styles through abstraction, New York became an important art center. From small towns and college campuses, young artists came to New York in the fifties to be near their new heroes, de Kooning and Pollock. As the leading figures of the First Generation of Abstract Expressionism were meeting frequently in the “Club”, an organization they founded in 1949, they invited the new artists to their round table discussions. The Club was male dominated; however, the wives of the artists, Lee Krasner, Elanie de Kooning and many other women, including Helen Frankenthaler, Joan Mitchell and Grace Hartigan were invited to attend. Thus, a Second Generation of Abstract Expressionism, dominated mostly by women, was ascending on the shoulders of the first. Basically influenced by the works of First Generation, these artists had different qualities. Since they were women, their works were lyrical and softer. They did not face with the brutality of the hot war as the male artists who had attended to the army and been to Europe. Thus, their works did not include a sense of angst and tragedy as the first group. They began to return to recognizable subject matters of landscape, figure and life, which are reflecting the hopeful, wishful and optimistic point of views. Their avant-garde paintings were showed at the art galleries of New York and like the First Generation, “they created cooperatives such as Jane Street, Tanager, Hansa and March to meet and discuss their art” (Rubinstein 279). Joan Mitchell was the one who primarily reflected the effects of the war on his painting. IV. Impact Of World War Ii On Literature Apart from painting, the literature was another field that affected by the war itself. As Gray told “By the close of the Second World War, the mood had changed” (87). The U.S.A converted into the most influencial nation on earth. Although other nations involved in the war invested billions to reconstruct their cities and their industry, American economy was increasing by leaps and bounds. As a consequence of those developments, war became the main subject matter in literature. As Rainer Puster expressed in his book “ It is not surprising that a war of such magnitude was very often represented in literature” (Puster 12). He also adds “In the United States alone (…) more than four hundred novels about the war published (between 1945 and 1973) (Puster 11). Some of these novels were related to adventures or propaganda; the novels did not try to give reader perspectives about life and war started to be in the focus of literary works. The use of abstract words lost their value in this new world, the writers tried to use a clear and basic language as Hemingway. Since the post-war authors noticed the existing values in literature, most of the audience thought there was a huge transformation in literature. As Jason and Graves mention in Encyclopedia of American War: Post-war novels were neither formally nor thematically innovative nor did they have the wide and powerful effects on their audience that many novels about the previous war could achieve. There is some truth to this change, as the first generation of WWII authors did not feel an immediate need to look for new and adequate forms of literary discourse. (297) Most of the writers were against the war. Instead of mentioning the war to the reader directly, they prefered to give clues, use words which remind the reader war and thus they made them realize that there was a war outside. Ellen Fitzgerald points about that in the book of Literature at War “On 54 N.SARSILMAZ, K.YTER the whole (…) the novelist of the Second World War rebelled against the war in much more limited ways than their predecessors had against the First World War (…) (Puster 12). Post-war writers dealed with every piece of problem in life. “The absurdity of every day life has had a deep impact on the narratives. This absurdity is believed to create the concept called “mass society” (Puster 40). As it is mentioned in the previous lines of the study, the “mass society” is one of the terms that occurred in post-war era and became the subject matter of the novels. It was the period that people began to buy more than they needed, which gave way to the emergence of consumer culture and mass culture.“Mass society” was first used by American social and literary critique Irving Howe in his article called “Mass Society and Postmodern Fiction” Howe explains the term “mass society”: A relatively confortable society, half walfare and half garrison society in which the population grows passive, indifferent and atomized; in which traditional loyalties, ties and associations became lax or dissolve entirely in which coherent publics based on definite interests and opinions gradually fall apart; and in which man becomes a consumer, himself mass-produced like the products, diversions and values that he absorbs. (Howe 1992:24) Howe also clarifies how American writers reflect the individual and mass society as follows “They prefered to reflect American life not through realistic portraiture but through fable, picaresque, prophecy and nostalgia (Howe 26). As a result of WWII, post-war writers (post-modern writers) had difficulty in comprehending the reality, time and the changing values. Thus, they produced works where there is no limitation on time, place and characters. Ronald Sukenick in his novel The Death of the Novel and Other Stories points out that: Reality doesn’t exist, time doesn’t exist, and personality doesn’t exist. God was the omniscient author, but he died; now no one knows the plot, and since our reality lacks the sanction of a creator, there is no guarantee as to the authenticity of the received version. (Sukenick 2003: 41) The idea of “loss of faith” changed the fact that reality is a relative and questionable subject. Furthermore, what people perceive as “real” is radically shaped, exaggerated or filtered by the works of literature. As a result, loss of distiction occured between the real and the imagination. Thus, “The real can be reproduced an indefinite number of times” (Elliott 2000:2). Second World War also affected the style of literature and fragmentation of time, structure and character became as an influential device in the literary works. Writers started to use it in order to unify the non-linear narrative. According to Peter Barry: “Fragmentation is an exhilarating, liberating phonomenon, symptomatic of our escape from the claustrophobic embrace of fixed systems of belief. In other words, the modernist (pre-war writer) laments fragmentation while the postmodernist (post-war writer) celebrates it”. (84) Crucial historical events, shaping the American history such as World War II, The Vietnam war and the Cold War period were criticized in both alternative contexts and forms. War also led to the use of forms such as parody, pastiche, and burlesque in literature. A. CATCH-22 by JOSEPH HELLER Catch 22, which was written by Joseph Heller in 1961, is a fictional novel that reveals the perversions of the human character and society. It also addresses to the different tastes of people. As Bloom puts forward: 55 How World War II Shaped the Art and Literature? Catch-22 obviously appeals to the student who beneath his complacency and hipster frigidity is very confused and afraid. It appeals to the sophisticated Professional the educator, lawyer, professorwho must work at something he cannot fully trust. It appeals to the businessman who does not really believe that his empire primarily serves the public good. It certainly appeals to all the new professionals- the advertisers, publicity men, television writers-whose world is little different from the absurd one Heller presents. (22) It also portrays the feeling of the counter culture in America. Heller satirizes war and its values as well as using the war setting to satirize society at large in Catch-22. The reader can also come across with the events such as the Korean and Vietnamese Wars in the novel. Although it is considered as one of the signature novels of the 1945s, Robert Merill puts forward that “Catch-22 is a novel which tells the issues of 1960s and 1970s” (Merill 43). However, when the novel is closely read, the effects of the Second World War over people can be seen easily. He also depicts the effects of the war over people with the usage of different characters. Furthermore, Heller uses implications about the real reason of the war and wants the reader to see that WWII broke out, because of the competition between capitalism and communism. Bloom explains the reason of giving this title to this book like these: Catch-22 is the unwritten law which empowers the authorities to revoke your rights whenever suits their cruel whims; it is, in short, the principle of absolute evil in malevolent, mechanical and incompetent world. Because of Catch- 22, justice is mocked, the innocent are victimized. (4) The Nation, which is a weekly magazine in the United States, also summarizes the book with those words “Below its hilarity, so wild that it hurts Catch-22 is the strongest repudiation of our civilization in fiction to come out of World War II. (Bailyn, 69) V. Conclusion In conclusion, American art experienced enormous changes throughout the history. Until the 1940s, it was under the pressure of European styles. However, the Second World War changed the balances and caused the birssth of a pure American art, Abstract Expressionism which is away from old traditional genres. Influenced by the “zeitgeist” of the American society, their sub-conscious feelings, social experiences, psychological conditions, each artist developed their distinguished styles. To reflect the effects of war and criticize it, they followed different methods of applying paint. First Generation of Abstract Expressionists including Jackson Pollock, Willem de Kooning, Mark Rothko and Barnett Newman used either thick layers of paint, broad fields of color or straight lines to form their works. Their paintings were carrying hard brush strokes since they felt the effects of the war more intensely in the forties. On the other hand, the Second Generation artists, Joan Mitchell and Helen Frankenthaler reflected the after math atmosphere with their softer lines, symbolic usage of colors, and shapes. Sub-conscious feelings, existentialist philosophy, alienation, distortion, escape of reality, dehumanization, loss of sense of faith, reaction, absurdity and ambiguity were the main subjects of all these already mentioned artists of Abstract Expressionism. Toward the end of 1950s, American art of Abstract Expressionism began to lose its effectiveness. Thereafter, the literature started to reflect the effects of WWII with its content, style and characters. Every piece of literature, especially novel, put the war on the centre of their work. 56 N.SARSILMAZ, K.YTER There was a belief among people “For everybody after Pearl Harbour, it was a war we wanted to fight- a war we knew we had to win” (Gregson 11). While this strong belief was dominating the country, it was inevitable for the writers to mention about war. Heller supported this point of view by those words “the war is a perfect objective correlative, as it was for Hemingway in a Farewell to Arms” (Bloom 88). They tried to remind the reader that there was a war outside. They prefered to depict life through fable, picaresque, prophecy and nostalgia. Most of the novels mention about some of the terms which gain importance after WWII. Individualism, mass society, capitalism, dehumanization, fragmentation in time, language and events, broken reality or distorted reality were some of the concepts that really changed the structure of all works of literature. In this study, Joseph Heller’s novel Catch-22 was handled and Yossarian was chosen as the protoganist of the novel. He was one of the characters or representative of the post-war era who rejected the social norms, and tried to stay alive for the sake of him. Heller depicted him different than the conservative society of the 1950s. Shortly, he was the man who tried to create his destiny by denying the exitence of God and religion. He could not dare to be one of the “mass societies”. Heller tells about that “Yossarian was willing to be the victim of anything but circumstance” (Heller 4). As well as individualism, capitalism also gained importance with the WWII. Since post-war caused the American nation develop their industrialization, the competition among the factory owners increased. The competition was defined by famous critics like “survival of the fittest”. Each factory started to present more attractive advertisements to sell their products. Heller reflected this capitalist side of the period via Milo. He was the one who marketed his products with more profit. While the individualism and capitalism were gaining importance in the country, their effects over people were negative. They caused to the birth of a new term named “dehumanization”. Most of the writers chose characters that have the characteristics of dehumanization. The soldiers in Catch-22 are an example for this situation. They were reflected like animals or machines. In some of the chapters, Heller resembles characters to “bird, rat or snake”. Shortly, he assumes them as the “deadly creatures”. Lastly, post-war writers use fragmentation in their works. Since they believe the society or character live in a troublesome era, they could not belong to anywhere. Thus, Heller uses fragmented language, time and events to show this disconnection of these characters. In conclusion, not only the painters but also the authors of the period could not stay impotent to the destructive and negative effects of the war and reflected them to their works. REFERENCES Primary Sources Bailyn, Bernard. The Great Republic: A History of the American People. New York: Little Brown, 1977. Bloom, Harold Joseph. Heller’s Catch-22. New York: Infobase Pub, 2009. Heller, Joseph. Catch-22. New York: Simon &Schuster, 1989 Secondary Sources Adams, Laurie Schneider. A History of Western Art. 3rd Ed. New York: The Mc Graw-Hill Companies, 2001. 57 How World War II Shaped the Art and Literature? Arnason, H. H, and Marla F. Prather. History of Modern Art: Painting, Sculpture, Architecture, Photography. 4th ed. New York: Harry N. Abrams, Inc pub, 1998. Barry, Peter. Beginning Theory: An Introduction to Literary and Cultural Theory. The USA: Manchester University Press, 2002. Elliott, Anthony. Social Theory. USA and Canada: Routledge, 2010. Gray, Richard. A History of American Literature. The USA: Blackwell Pub, 2004. Gregson, Ian. Character and Satire in Post-War Fiction. Great Britain: Anthony Rowe Ltd, 2006. Howe, Irving. "Mass Society and Post-Modern Fiction." Klein 124-41. Jason, Philip K and Graves, Mark A. Enclopedia of American War Literature. The USA: Greedwood Press, 2000. Lynton, Norbert. Modern Sanatn Öyküsü. Trans. Cevat Çapan, Sadi Özi. 2. Basm. Ankara: Remzi Kitabevi, 1991. Merill, Robert. Once More from the Beginning. The USA: Macmillan, 1965. Mendelowitz, Daniel M. A History of American Art. USA: Holt Rinehort and Winston Inc, pub, 1961. Puster, Rainer. Literature at War. Germany: Auflage Press, 2007. Rosenberg, Harold. The Tradition of the New. The USA: Da Capo Press, 1994. Rubinstein, Charlotte Streifer. American Women Artists: from Early Indian Times to the Present. New York: G.K Hall and CO. Pub, 1982. Sandler, Irving. The Triumph of American Painting: A History of Abstract Expressionism. New York: Praeger pub, 1970. Seitz, William C. Abstract Expressionist Painting in America. The USA: Harvard University Press, 1983. Sukenick, Ronald. The Death of the Novel and Other Stories. The USA: The Dial Press, 1969. 58 ABMYO Dergisi. 25, (2012) (59-69) Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam Olcay Uçak1 Özet Özellikle 2007 ylndan sonra basnda gündeme gelmeye balayan soruturmalar ve soruturmaya urayan kiilerle ilgili haberler, etik ilkeler, insan haklar ve basn özgürlüü konularnda tartmalara neden olmaktadr. Bu çalmada, yazl basnda yer alan soruturma konulu metinlerin, etik ilkelere ve insan haklarna uygunluunun, seçilen örneklem kapsamnda aratrlmas amaçlanmtr. Bu amaçla öncelikle söz konusu gazetelerden seçilen metinler kapsamnda, ifade biçimleri ve haber dili özellikleri haber analizi yöntemi kullanlarak incelenmitir. Bununla birlikte metinlerdeki ifadelerin basn özgürlüünü snrlayan konulardan olan insan haklarn gözeterek yazlp yazlmadklar aratrlmtr. Ayrca, insan haklarn dikkate alarak yazlan haber metinlerinin basnn objektiflii konusundaki önemi vurgulanm; insan haklarnn yazl basnda gözetilmemesi durumunda ortaya çkabilecek sonuçlar tartlmtr. Sonuç olarak çalmada basnn, yasalarla sahip olduu özgürlük hakkn, etik ilkeleri ve insan haklarn gözeterek deerlendirmesinin evrensel gerei vurgulanmtr. Anahtar Kelimeler: nsan haklar, masumiyet karinesi, medya, etik. Critical approach to the inquiry news ofprint- based within the scope of professional ethics Abstract Especially after 2007 the investigations which began to come on the agenda in the press and news about people who subjected to investigation, ethical principles, human rights and press freedom issues cause controversy. In this study the compliance with ethical principles and human rights of the investigation on the texts written in the press have been aimed to investigate within the scope of the selected sample. For this purpose, within the scope of the selected sample from primarily newspapers in question, forms of expression in texts and news language features have been examined, using news analysis. However, the statements in texts have been investigated whether they are written respecting human rights issues that limit the freedom of the press or not. Furthermore, news texts, typed taking the human rights into account, have been highlighted the importance about the objectivity of the press; the results that may arise in the case of not being observed human rights in the print media have been discussed. As a result, in the study , respecting the right to freedom being had by law, the ethical principles and human rights, the universal requirement of the assessment of the press, has been emphasized. Key Words: Human rights, presumption of innocence, media, ethic. 1 Yrd. Doç. Dr. olcayucak@aydin.edu.tr 59 Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam Giri: Yazl basn haber örneklerini deerlendiren haber analizi aratrmasnn amac; metinlerde hukuk devletinin en önemli göstergelerinden biri olan ve insan haklarnn hukuksal anlamda ifadesi anlamna gelen kavramlarn kullanl biçimlerini tartmaktr. Bu amaçla gazetelerdeki soruturma metinleri, seçilen örneklem kapsamnda incelendi. Bu kapsamda Türk basnnda yer alan medya gruplarn temsil edecek ekilde iki gazete, Hürriyet ve Zaman seçilerek, bu gazetelerden alnan haber örneklerinin söylem ve içerik analizi yöntemleriyle haber analizleri gerçekletirildi. Haber analizi yaplan gazetelerin seçimi, 2008 ylnda konu ile ilgili haber saylarnn tespit edilmesinden sonra en çok haber çkan, 2008 Temmuz tarihli, gazetedeki haberlerin üç günde bir tesadüfi örneklemle seçilmesinden sonra yapld. Hürriyet gazetesinde 2008 Temmuz'unda konu ile ilgili 373 metin tespit edildi, bunlarn 239 adet haber, 128 yorum, 5 röportaj ve 1 aratrmadan olutuu görüldü. Zaman gazetesinde 2008 Temmuz'unda konu ile ilgili 411 metin tespit edildi, bunlarn 360 adet haber, 46 yorum, 4 röportaj ve 1 fotoraf alt yazs olduu görüldü. Her iki gazetenin haber analizleri için W. Lawrence Neuman, "Toplumsal Aratrma Yöntemleri, Nitel ve Nicel Yaklamlar" kitabnda belirtildii gibi, yaklak 1/5 orannda yaplan bir örneklem seçimiyle elde edilen, haber inceleme rakam 75'er olarak snrlandrld (Neuman, 2008, 466). Yöntem uygulamalar için model olarak Editörlüü'nü Prof. Dr. engül Özerkan'n yapt “Haber Analizi ve Ariv ncelemeleriyle Türkiye'de 9 Gazete” isimli kitap ve yaplan haber analiz çalmalar ile Prof. Dr. engül Özerkan'n "Haber Aratrmalarnda çerik Analizi ve Söylem Çözümlemesi Uygulamalar" makalesi dnda, çalmada ayrca Orhan Gökçe'nin "çerik Analizi Kuramsal ve Pratik Bilgiler" kitabndan, W. Lawrence Neuman'n "Toplumsal Aratrma Yöntemleri" (2008), içerik analizi ölçüm kodlama ilkelerinden yararlanld. Karlatrma Örnei: Çalmann niceliksel incelemesine geçmeden önce her iki gazeteden birer metin karlatrldnda, gazetelerin bak açlarndaki farkllklar ile kullandklar ifade tarz ortaya çkmaktadr. Metin :1/ Hürriyet/Gündem/01.07.2008/ DHA- “Ergenekon'da 5 perde” Metin :2/Zaman/ 1.7.2008/ “ener Eruygur, Hurit Tolon, Mustafa Balbay ve Sinan Aygün Gözaltnda” Cümle 1: Hürriyet: “Ümraniye'de bir gecekonduda 12 haziran 2007'de ele geçirilen el bombalarna ilikin balatlan soruturma genileyerek devam ediyor.” Bu cümlede seçilen temann öznesi olay dorudan anlatmaya ve olayla ilgili gelimeleri hatrlatmaya yardmc olacak biçimde “Ümraniye'de bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de ele geçirilen el bombalarna ilikin balatlan soruturma”dr. Cümle 1: Zaman: “Ergenekon terör örgütü soruturmas kapsamnda aralarnda eski 1. Ordu komutan emekli orgeneral Hurit Tolon, eski Jandarma Genel komutan emekli orgeneral ener Erurgur, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Tercüman Gazetesi Genel Yayn Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Ankara Ticaret Odas Bakan Sinan Aygün'ün de bulunduu 25 kii gözaltna alnd.” Cümleler yüklemleri açsndan incelendiinde; Hürriyet 1.cümlede olay anlatmak, açklamak amacyla seçilen “(devam) ediyor” yüklemi geçisizdir ve fiziksel olmayan, gözle görülmeyen, bir durumu açklamak amacyla kullanlan, soyut bir ifadedir. Zaman’da 1.cümlede olaydaki kiilerin özne olarak seçildii ve o kiilerin önemi ile yüklem balantsnn yapld; “(gözaltna) alnd” yüklemi ile belirtilmitir. Hürriyet 1.cümlede, olay okurlara hatrlatlrken, “Ergenekon” veya “soruturma” kelimeleri seçilerek; yarglamada bulunmayan bir ifade tercih edilmitir. Zaman’da özne ile olay hatrlatma “Ergenekon terör örgütü” ismi kullanlarak, karara varlm, sonuçlanm 60 O.UÇAK bir yargya iaret edilmektedir. Haberin 1.cümlesindeki bu ifade “Ergenekon terör örgütü soruturmas” trnak içinde yazlmam, metnin daha sonraki cümlelerinde olan “Ergenekon soruturmas” trnak içinde yazlmtr. Trnak iareti konulmamas Zaman’n “Ergenekon terör örgütü” isimletirmesini kendi ideolojisine ve söylemine uygun bir ifade tarzyla ilettiini, okuruna bu ifadenin benimsenmesi gerektii mesajn vermitir. Öte yandan “Ergenekon soruturmas” ifadesinin trnak içinde verilmesi bu ifade tarznn kendi ideolojisi ve söylemine uygun olmayan snflamaya kar okurunun dikkatini çekmeye çalmakta; ayn zamanda ifadenin yabanclna kar okurunu uyarmaktadr. Bu yaklamda okurlar en azndan “Ergenekon soruturmas” ifadesinin yabanc olarak deerlendirildiinin farkna varrlar. Trnak iareti bu söylemde ifadeyi tuhaflatrma ilevi yannda ayn zamanda gazeteyle benzer ideolojik konumdaki dier gazetelerle dayanma ve ball güçlendirici etki yapmaktadr. Bu terime okurlarn dikkatini çekerek, gazetenin en önemli ilevi olan “halihazrn yeniden üretimine” katkda bulunmaktadr. Hürriyet’te “soruturma” ve “Ergenekon soruturmas” ifadelerinin trnak içinde yazlmad; gazetenin bu ekli kendi ideolojisi ve söylemine uygun bulduunu gösteriyor. Ayn zamanda da okurun bu ifadeleri benimsemesi gerektii mesajn veriyor. Zaman’da “tutanakla el koydu” ve “salk kontrolünden geçirildi” ifadeleri olayn nasl yapldyla ilgili bilgiler içeriyor ki bu ifadeler gözaltna alnma srasnda ilemlerin prosedürlere uygun yapldnn altn çizmeyi amaçlyor. Salk kontrolünün yapld bilgisi ayn metinde yedi kez tekrarlanyor. Hürriyet’te gözaltna alnmalar “sürpriz bir gelime” ifadesiyle belirtilerek, bunun beklenmedik bir gelime olduu vurgulanyor. Zaman’da gözaltna alnanlardan bazlar “Balbay emniyete götürüldü.” Örneinde olduu gibi balklarda öne çkartlrken, haber metninde kalan 25 kiinin isimlerinden hiç bahsedilmiyor. Hürriyet’te gözaltna alnanlarn listesi ksa kimlik bilgileriyle birlikte sralanyor. Zaman’daki haber metni stanbul Terörle Mücadele ube Müdürlüü Ekipleri’nin Atatürkçü Düünce Dernei’nde arama yaptklar bilgisi ile sona eriyor. Hürriyet, balkta “Ergenekon'da 5 perde”, ve ara balklarda “kinci Perde de 25 Tutuklu”, “Üçüncü Perde Akademisyenler”, “Dördüncü Perde çi Partililer”, “5. Perde Açld”ifadeleriyle; “perde” ismini tercih ederek, bu ekilde bir tiyatro benzetmesi, metafor kullanarak, kendi ideolojisi ve okurlar dorultusunda davann hazrlanan bir oyunun bölümleri, perdeleri gibi alglanmasna, yorumlanmasna yönelik bir ifade tarzn tercih etmektedir. Tablo 1’de görüldüü gibi Hürriyet metinlerinde kiisel ve kurumsal isimler öne çkmakta; Zaman Gazetesi’nde soyut isim kullanm dikkat çekmektedir. 1.Tablo: Tematik pozisyonda isim tipleri (balantsz bir metin için): Kiisel, kurumsal Soyut isimler Hürriyet 18 8 Zaman 8 20 Her iki biçimin ideolojik etki ve içerii açktr: Hürriyet haber metnini, katlmclar ve temel kavramlarn tanmlaryla göreceli olarak spesifik düzeyde tutmaktadr. Zamanda baz genellemeler ve öne çkarmalar dikkat çekmektedir. Her iki metindeki isimlendirme ve fiiller listesi (Tablo 2) ikincinin somut belirgin bir içerik ifade etmediini göstermektedir. Bunlar isimlendirmelerle ifade edilen oluumlardr: Tablo 2. simlendirme(Nominalizations) ve her metinde yer alan fiiller: Cümle Gazete A simlendirme el bombalar 61 Fiiller (devam) etmek Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam Cümle Gazete B soruturma kapsam emekli astsubay silahlar dava Dantay saldrs devletin güvenlii sürpriz bir gelime operasyon ek iddianame telefon görümeleri Türk Devleti’nin ykl umutsuzluk alnmak tutuklanmak toplamak istemek öne sürmek suçlanmak yaanmak tutuklanmak örenilmek iddia edilmek beklemek içinde olmak simlendirme terör örgütü göz altlar salk kontrolü zanllar savclarn talimatlar ekipler salk kontrolü arama arama süreci çk gizleyecek ey adli tpta muayene polis ve jandarma ekipleri yetkililer polisler Fiiller alnmak gerçeklemek geçirilmek getirilmek arama yaplmak arama yaplmak geçirilmek yapmak evde olmak iyi olmak yok olmak götürmek arama yaplmak kayt etmek sürmek Medyada konumacnn rolü, konunun gerektirdii ölçüde atanm ve yeniden ina edilmi bir roldür. Sadece meru konumaclara yer vardr. Bunlar açk bir hiyerari ya da hiyerariler içindedir ve kurumsal-kiisel eksen boyunca sralanrlar. Kurumsal açklamalar daha az belirgin olarak öne çkarlr; bireysel ifadeler daha belirgin olarak öne çkarlan ifadelerdir. Haberi yazanlar, resmi kurumlarn demeçlerinde, her zaman belirgin isimler belirtmezler. Bunun en çok kullanlan yöntemi haber kaynann belirtilmemesidir. Örnein, “Ekipler…..el koydu., Emniyet Müdürlüü ekiplerince….geçirildi., Yetkililer…..kaydettiler., Terörle Mücadele……yapyor” gibi. Bundan sonraki ksmda haber kullanm özelliklerini somutlamak amacyla nicel aratrma bulgular deerlendirilmektedir. Aratrma Bulgular: Gazetelerin Ergenekon Soruturmas ile ilgili haberleri sayfalara nasl tadna baktmzda, her iki gazetenin de konuyu gündemin en önemli üç haberinden biri olarak görüp, ilk sayfalarna yerletirdikleri ve böylece kamuoyu yaratmay amaçladklar anlalmaktadr. Ancak gazetelerde özel aratrmalara dayal, “Ergenekon Soruturmas” konulu dosya haberlerin yaplmad; soruturma haberlerinin dolayl yollardan, daha çok toplant ve 62 O.UÇAK açklamalarda sunulan bilgilerin derlenmesiyle oluturulduu görülmektedir. Aratrmann Temmuz 2008'de snrlandrlan örneklemi kapsamnda Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerin Zaman’da daha büyük bir alan kaplad (Zaman 411 metin) ve metin says olarak da Hürriyet'ten fazla olduu (Hürriyet 373 metin) tespit edilmitir. Her iki gazetenin de metinlerinde okuyucularn duygularna seslenen ifadelere yer verilmektedir. Haber metinlerinde olgulara dayanmayan, genel ifadeler kullanld, "Ergenekon'un sivil kanad deifre oldu." (22.7.2008) balk örneinde olduu gibi, Zaman gazetesinde kaynaklarn tam olarak belirtilmedii, baz haberlerde kaynak olarak büyük oranda "polis ve soruturma belgelerinin" kullanld, iddialara yer verildii (%13,3) görülmektedir. Metinler ile balklarn uyumu gazetenin tutarlln ve inandrcln arttran önemli bir özelliktir. "Sanklarn ad darbe günlüklerinde geçiyor.” (Zaman,3.7.2008) balk örneindeki gibi henüz hazrlk soruturmas aamasndaki olayda varsaymlardan yola çklm, balklara bu varsaymlarn tand haberler yazlm; iddialarn kantlanmas yoluna da gidilmemitir. Bu durum gazetenin, Basn Konseyi Basn Meslek lkeleri 6. maddesi (haberlerin soruturulmas gerei) dnda bir habercilik anlayna iaret etmektedir. Varsaymlar kullanma, ayn zamanda TGC, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi 1. maddesine aykr bir gazetecilik örneidir (TGC, 2010). Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazetecileri Hak Ve Sorumluluk Bildirgesi'nin Gazetecinin Temel Görev ve lkeleri Ksm 3. maddesi öyle balamaktadr: "Gazeteci; bata bar, demokrasi ve insan haklar olmak üzere, insanln evrensel deerlerini, çok seslilii, farkllklara saygy savunur." nsan haklarnn en önemli unsurlarndan biri olan düünce ve ifade özgürlüü bakmndan incelenen gazetelerde bu kavramlardan söz edilme oranlar, Zaman’da %16; Hürriyet’te %12 olarak bulunmutur. Görülüyor ki her iki gazetenin de düünce ve ifade özgürlüünden söz etme ve metinlerinde yer verme oranlar beklenen düzeyin çok altndadr. Medya, devam etmekte olan bir soruturmada ya da davada, yetkililerin tarafszln korumak için, kamuoyunda oluan önyarglardan kendini uzak tutma sorumluluunu duymaldr. Henüz delillerin topland aamada kiileri suçlu ilan edip kamuoyuna duyurmak hem Avrupa nsan Haklar Sözlemesi'nin suçsuzluk karinesine (Masumiyet Karinesi Madde 6) hem de meslek etii kurallarna uymamaktadr. Yazl metinlerde olaylarn nedenlerini açklayp, mantkl bir sonuca varmak nesnel gazetecilik örneidir. Zaman gazetesinde "Terör örgütü zanls CHP grubunda" (16.7.2008) balkl haber örneinde olduu gibi neden ve sonuç balants tam olarak kurulamayan, haber sayfasna yerletirilen ve haber tasarm görünümünde olan fakat içeriinde yorum bulunan metinler kullanlmaktadr. Önyarglarla haber yazmak, insan haklarna uygun olmayan yazm biçimidir. "7 Temmuza kadar ülkeyi kana bulayacaklard." (2.7.2008, Zaman) balkl haberde olduu gibi, iddialar kantlanmadan haberler yazlm ve gözaltndaki üpheliler hakknda yorum yaplarak, yarg adna hükümler verilmitir. Metinlerde, soruturmann AHM ile ilikilendirilerek, bu kararlara uyulmas gerektii ifadesine yer verilme oran, Hürriyet gazetesinde %17,3, Zaman gazetesinde %4 olarak bulunmutur. Nur Centel, bir hukuk devletinde muhakeme hukukunun temel ilkelerine hakimlerin bamszlnn da dahil olduu görüündedir, “Hukuk devleti düüncesinin en büyük baarsnn, hakimin kararlarnn bamszlnn salanmas olduu belirtilir.” (Centel, 1996, 7). Feyyaz Gölcüklü’ye göre, AHS’nin Md 6/1 anlamnda tarafszlk, davann çözümünü etkileyecek bir önyarg, tarafgirlik ve menfaatin olmamas, özellikle mahkemenin veya üyelerinden bazlarnn taraflara kar, onlarn leh ve aleyhinde bir duygu veya çkara sahip olmamas demektir (Gölcüklü ve Gözübüyük, 2004, 212). Görülüyor ki bamsz bir yarg hem uluslararas hukuk açsndan hem de Türkiye'nin hukuk devleti kimlii açsndan uyulmas zorunlu kanun ve kurallara iaret 63 Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam etmektedir. Bu zorunluluun incelenen Zaman ve Hürriyet gazeteleri açsndan yeterince yanstlmad, okuyucunun yeterince bilgilendirilmedii anlalmaktadr. ki gazetenin yargnn bamszlndan bahsetme oran eit düzeyde, %16'y geçmemektedir. Tarafszln zedelenmesi durumunda demokratik bir toplumda mahkemelerin halka vermesi gereken güven duygusu tehlikeye düecektir (nceolu, 2005, 192). Karar vericilerin tarafszl konusunda ise iki gazete arasnda belirgin bir fark vardr. Burada Hürriyet gazetesi büyük oranda karar vericilerin tarafsz olmas gerekliliine vurgu yapmaktadr. Gazetecileri insan haklar açsndan snrlandran bir durum ise delillerin toplanmas ve deerlendirilmesi aamasnda her bulgunun haber yaplamayaca maddesidir. Devam eden soruturma srasnda haberci, verilmesinde kamu yarar olan enformasyon ile daha sonra balayacak davann güvenirliini etkileyecek, savunma hakknn gerei gibi yerine getirilmesine engel olacak, delillerin karartlmas riskini douracak veya üpheliyi damgalamaya sebep olarak mahkemenin tarafszlna gölge düürecek ayrntlar metinlerinde kullanmann etik sorumluluunu tamaldr. Buna göre insan haklar ve hukuk devletinin somut göstergelerinden olan soruturmadaki delillerin kurallara uygun olmas gerekliliinden bahsetme oran Hürriyet gazetesinde %30,7; Zaman gazetesinde %6,7; olarak bulunmutur. Gerek ceza ve gerekse hukuk davalarnn makul sürede sonuçlandrlmas adil yarglanma hakknn bir gereidir. Her olayn kendine göre farkll olduu için, yarglama süresinin makullüü davann özellikleri çerçevesinde deerlendirilmekle birlikte makul süreye ilikin belli mutlak bir süre yoktur (nceolu, 2005, 373). nsan haklar ve adil yarglanma hakknn en önemli unsurlarndan olan makul sürede yarglanma hakkndan söz etme oran iki gazetede de %15'i geçememektedir. Gazetelerin makul sürede yarglanma hakkndan bahsetme oranlarnn düük kalmasnn sebebi Avrupa nsan Haklar Mahkemesi (AHM) tarafndan kesin bir sürenin belirtilmemesi de olabilir; ancak yine de gazetecilerin bu konuda okuyucularna yeterince bilgi vermedikleri görülmektedir. Avrupa nsan Haklar Sözlemesi(AHS) 6. Madde, Suçsuzluk Karinesi ile Yakalama, Gözaltna Alma ve fade Yönetmelii'nin 26. maddesi gerei; soruturma safhasndaki bir kii "suçlu" olarak kamuoyuna duyurulamaz. Henüz soruturma kapsamnda olan bir olayn kantlanm gibi "terör örgütü" olarak sakncal bir uygulamadr. Buna ramen Zaman gazetesi "terör örgütü" ismini yüksek oranda (%36) kullanm, Hürriyet gazetesi ise bu ismi hiç kullanmam, olay "soruturma" olarak adlandrmay tercih etmitir (%77,3). Gazeteciler yarg haberlerinde ilgili kanun maddelerini vererek somut bilgilendirme yapmaldr. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. Maddesi gibi, tutuklama nedenlerini belirten bir madde örneinde olduu gibi, gözaltna alnan kiinin hukuki durumunu kanun maddeleriyle açklamak haberin gerçeklik deeri ve nesnellii açsndan da gereklidir. Oysa aratrmadaki haber metinlerinde ilgili kanunlardan belirtilme düzeyi düük bulunmutur. ki gazetenin ilgili kanun maddesi oran eit düzeyde, % 10'un altndadr. Orann bu kadar düük olmas, haberlerde ilgili kanunlarn çok az kullanldn gösterirken ayn zamanda okuyucu için yetersiz bilgilenmeye (misenformation) de dikkat çekmektedir. Zaman metinlerinde soruturmadaki kiilerin faili meçhul olaylar, bombalama olaylar gibi henüz aydnlatlmam baz olaylarla ilgiliymi gibi gösterilmeleri yanl bilgilendirmedir (dezenformation). Zaman gazetesi Ergenekon Soruturmas'n (%33,7 orannda) faili meçhul olaylarla ilikilendirmektedir. Hürriyet gazetesinde ise baka olaylarla ilikilendirme oran daha düüktür (%1,3). Adil yarglanma hakk kapsamndaki, "Zamannda verilmeyen bir adalet adalet deildir" (Justice delayed is justice denied), ilkesine göre, geciken iddianame konusu habercilerin önem vermesi beklenen bir baka konudur. Bu konuda Hürriyet gazetesi okurlarn bilgilendirirken (%16); Zaman gazetesi daha yetersiz bilgilendirme yapmtr (%2,7). Aratrmada dikkat çeken bir sonuca göre, Zaman gazetesi metinlerinde toplumdaki “ötekiler” ayrmn iaret eden ifadelerden bahsetme oran oldukça yüksek çkm (%44); buna 64 O.UÇAK karlk Hürriyet gazetesinde toplumu birletirici "biz" ifadesinin kullanlma oran (%76) yüksek bulunmutur. Bu oranlar, her iki gazetede haberlerin biz ve ötekiler bak açlaryla yazldn; Zaman gazetesinde “ulusalclar ve muhalefeti” içeren "ötekiler" ayrmclnn belirgin ekilde yüksek olduunu; dolaysyla gazetecileri objektiflikten uzaklatran bu ifadelerin ayn zamanda toplum üzerinde bölünme ve duyarszlamaya sebep olacak bir tehlike içerdiini göstermektedir. Masumiyet (suçsuzluk) karinesi ve onun bir sonucu olarak ele alnan "üpheden sank yararlanr" ilkesi, yarg haberi veya yorumu yapan medya mensubunun özellikle dikkate almas gereken birinci ilkedir (Atlgan, 2010, 284). Ayrca adil yarglamay etkilemeye teebbüs (Madde 288) suçuna sebebiyet doabilir. Anayasa'nn 38. Madde 4.fkras da "Suçluluu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu saylamaz" ifadesiyle gazetecinin uymas gereken dier maddelerdir. Bu yükümlülüklere ramen Zaman gazetesinde oldukça yüksek oranda (%50,7), soruturma hakknda, kesin yarg ve yorum bulunmaktadr. Suçsuzluk Karinesi gerei, hazrlk soruturmas srasnda habercilerin özellikle dikkat etmesi gereken, Yakalama, Gözaltna Alma ve fade Alma Yönetmeliinin 26. maddesine göre, "Kiinin masumiyeti esastr ve hazrlk soruturmas gizlidir." (Atlgan, 2010, 285). Buna ramen Zaman’da medyann soruturma ile ilgili yaynlarda uymas gereken bu gizlilikten hiç bahsedilmemektedir (%0). Bilgi aktarm açsndan fotoraf çekimleri dilsel iletiime göre net bir biçimde üstündür. Onlarn mesajlar –metinlerin yorumlarndan farkl olarak- çok karmak deifreye gereksinim duymazlar. Çünkü fotoraflar tasvir edileni açk olarak ortaya koyar ve böylece duyusal olarak alglanmalar mümkün olur (çel, 2004, 257). Fotoraflar sadece gerçei kopyalamamakta, ayn zamanda gerçei meydana getirmektedir. Bununla birlikte fotoraflarn bilgi deeri daha çok duygudan, bilinçten ve davranlardan etkilenmenin söz konusu olduu psikolojik alanlarda ortaya çkmaktadr (çel, 2004, 242). Haber fotoraflarnn bu psikolojik etkisi özellikle yargy etkileme noktasnda önem kazanmaktadr. Buna ramen her iki gazetenin soruturma haberlerinde gazetecilik etiine aykr biçimde üphelilerin youn olarak fotoraflarnn kullanld görülmektedir. Balklar, metin özelliklerini belirlemede ve okuyucuyu etkilemede bir dier önemli faktörlerdendir. Aratrmada varsaymlara dayal balklarn ayn zamanda yönlendirme eilimi de tadklar görülmütür. Buna göre balk varsaymlardan oluan bir özellik tayor ise, ayn zamanda yüksek oranda ( %61,6 düzeyinde) okuyucuyu etkileme ve yönlendirme eilimi tamaktadr. Ksaca, balktaki varsaym özellii arttkça okuyucuyu yönlendirme eiliminin de artt tespit edilmitir (Uçak, 2010, 238). Ayn ekilde balk varsaymdan oluuyor ise, yazarn yüksek oranda (%47,9) genellemelere bavurduu görülmektedir. Varsaymlardan oluan balklar ile pozitif yönlü bir baka anlaml iliki ise duygu içeren ifadeler arasndadr. Varsaymlardan oluan balklarn kullanm arttkça, duygulara seslenen ifadelerin düzeyi artmaktadr (%22,2). Balk varsaymlardan olutuunda ise, kaynak gösteren alntya yer verme düzeyi (%28,2) azalmaktadr. Buna karlk balklar sadece haber veren yaln bir ifadeye sahip ise, nesnellik özellii büyük oranda (%82,1) artmaktadr. Metinlerde kullanlan dil özellikleri de iki gazetede farkldr. Aada balk örneklerinde görüldüü gibi, Zaman gazetesindeki haber ve yorumlarda kullanlan dil Hürriyet gazetesine göre daha sert ve keskin özelliktedir. Ergenekon Soruturmas iddianamesi 26.7.2008’de Mahkeme tarafndan kabul edilir. Zaman Balklarndan Örnekler: "Karargahn Fenerbahçe Orduevi'ne kurmu." 3.7.2008 (Soruturma belgeleri yaym) "Ergenekon'un kanl plan deifre oldu." 4.7.2008 (Soruturma bilgileri yaym ve kesin hüküm ile suçlama) "DHKP-C'nin Babakan'a suikast planlarnda Ergenekon ii." 4.7.2008 (Kaynak, polis soruturmas) "Ergenekon, Basavc'ya suikast planlam." 5.7.2008 (ddialar gerçek olarak aktarlyor) 65 Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam "Geri zekal" ve "ekya" hakareti hukukçular ayaa kaldrd." 6.7.2008 (Genelleme yaplarak bütün hukukçular kastediliyor.) "Tutuklama gerekçesi silahl örgüt kurmak ve darbeye teebbüs." 7.7.2008 (Durumalar 20 Ekim 2008'de balad, haber durumalar balamadan önce yaplm) "TCK darbeye teebbüse müebbet hapis öngörüyor." 7.7.2008 (Yargy etkileme sakncas) "Ergenekon, Taksim'de bombal eylem için tim kurmu." 8.7.2008 (Soruturma belgeleri yaym) "Hukukçulara göre, emekli askerlerin yarglanma yeri sivil mahkemeler." 11.7.2008 (Görüülen birkaç kii ile genelleme yaplm, bütün hukukçular kastedilmi.) "Ergenekon zanllarnn tamam arivci çkt." 12.7.2008 (Soruturma belgeleri) "te Orgeneral Eruygur'un filedii 6 bakan." 13.7.2008 (Soruturmada elde edilen dosya içerii) "Taraf'tan ok iddia: Ergenekon'da Baykal da var" 31.7.2008 Hürriyet Balklarndan Örnekler: "te gözalt gerekçesi: kaçabilir" 3.7.2008 (Hurit Tolon için, adil yarglanmadaki tutuklanma nedenleri ) "Böyle ey darbelerde olur" 3.7.2008 (TOBB ve TÜSAD'n göz altlarla ilgili açklamalar) "ener Eruygur da emniyette susma hakkn kulland" 4.7.2008 "Aygün tutuklu" 5.7.2008 (nesnel) "2 Paa tutuklu" 6.7.2008 (nesnel) "Kozmik balonlar" 7.7.2008 (Darbe planlar için) "Yallarn yönetimindeki uyduruk örgütlenme" 7.7.2008 (Reuters'n yorumu) "Ne sorgu ama" 7.7.2008 (Mustafa Balbay sorgusunu anlatyor) "Eimi salam verdim cenazesini alyorum" 7.7.2008 (Kuddusi Okkr için einin ifadesi) "ki Paa'ya neler soruldu" 8.7.2008 "Bilgisayar bulgular delil deil" 8.7.2008 "Hukuk ve insan haklar herkes içindir" 31.7.2008 Arlkl olarak sa görülü kitleye hitap eden Zaman Gazetesi, Ergenekon Soruturmas haberlerinde yazm dilinde sert ifadelere yer vermektedir. Bu durum gazetenin toplumu ayrtrc, bir unsur tamasna sebep olabilir. Bat kültürünün temsilcisi olan, yayn politikas sola yakn ve liberal çizgide olan Hürriyet haberlerinde, yumuak ifadelerle daha birletirici ve kamuoyunu gelecee yönlendiren bir üslup tercih edilmektedir.Gazetelerin bu farkl yaplar ve üsluplar Zaman Gazetesi Genel yayn Müdürü Ekrem Dumanl ile Hürriyet Gazetesi Genel Yayn Yönetmeni Erturul Özkök'ün köe yazlarndan da izlenmektedir. ki gazetenin olaya farkl yaklamlarn ortaya koyan önemli özelliklerden biri de, Hürriyet gazetesinin Ergenekon Soruturmas haberlerine olan ekonomik yaklamdr. Hürriyet, istikrarl bir ülkede, yükselen bir borsa ve güçlü bir ekonomi beklentisinde olduunu ekonomi sayfalarndaki haberleriyle desteklemekte (2.7.2008 ve 5.7.2008 Hürriyet); Zaman gazetesi haberlerinde ise, soruturma ile ekonomi ilikisi kurulan benzer bir habere rastlanmamaktadr. Haber yaklamlarna etik açdan baktmzda, basn meslek etii kurallarnn fonksiyonlar iki açdan önem kazanmaktadr: gazeteci olarak çalmann saygnln arttrmak ve hukuku ihlal tehlikesini gidermek. Bu fonksiyonlardan birincisi olan çalanlarn saygnl konusunda iç denetim önemli bir unsurdur. Kitle iletiim araçlarnda okurlar temsil edecek kiilerin görev yapmas çalanlarn etik kurallar benimsemesinde etkili olabilir. 66 O.UÇAK “Kitle iletiim araçlarnda ombudsmanlarn görevlendirilmesi, gerek görsel gerekse yazl basn alannda iç özdenetimi salayarak buna hz kazandracak olumlu bir uygulamadr.” (Özgen, 2006, 235). Gazetelerdeki etik uygulamalar ve denetimleri konusunda dikkate alnmas gereken bir baka durum, her iki gazetede de 2008'de okur temsilcisi ya da ombudsmanlk görevini yerine getirmesi beklenen kiilerin gereken düzeyde yetkiye sahip olmamalardr. Hürriyet gazetesinin basn meslek etii yaklamna baktmzda, Basn Konseyi üyesi olduunu; Basn Meslek lkeleri'ne, kendi Kurumsal ve Mesleki Yayn lkeleri'ne uyma sözü verdiini ve Okur Temsilcilii'ni Faruk Bildirici'nin yaptn görüyoruz. Öte yandan Zaman'n basn meslek etii kapsamnda görülerine bavurduumuz Okur Editörü olan Hasan Sutay, gazetenin çizdii ahlaki ve mesleki kurallar olduunu; fakat bunlarn hayata geçirilmesinde baz zorluklar yaanabildiini açklamtr (Sutay, kiisel görüme, 2010). Bu nedenle basnda ve dier bütün medya kanallarnda, kurumlar etik konusunda denetleme yetkisi bulunan uzmanlarn çalmas; bu kurumlarn çok sesliliinin gelimesine ve adalet yaklamlarnn evrensellemesine katkda bulunacaktr. Ayrca medya kurulularnda en üst düzey yöneticilerin destekledii bir program ile gazetecilere meslek içi eitimde etik kodlarn ve meslek ilkelerinin anlatlarak benimsenmesi salanabilir. Sonuç Çalmaya göre balklar, metin özelliklerini belirlemede ve okuyucuyu etkilemede önemli faktörlerdendir. Aratrmada varsaymlara dayal balklarn ayn zamanda yönlendirme eilimi de tadklar görülmütür. Aratrmada seçilen Hürriyet Gazetesi, Sedat Simavi tarafndan 1 Mays 1948'de kurulan içerik olarak genelde Bat kültürünü tayc bir özellie sahiptir. Yaamn her alanna seslenen bir gazete olan Hürriyet; ayn zamanda siyasi gündem oluturmada da etkilidir. Gazete, okurlaryla kurduu diyalogda bireycilik, uzlamaclk gibi deerlerin üstünlüünü savunmu, devletle ya da hükümetlerle esasl sorunlara iaret etmemitir. Bulgular Hürriyet Gazetesinin Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerinde en fazla eletirilen gruplarn banda "iktidar"n geldiini göstermektedir. Bu durum, Hürriyet'in kurulduu yllardan bu yana yerleen "uzlamac" üslubunun 2008'de deimeye baladnn; iktidarda bulunan muhafazakar parti ve liderleriyle arasnda balayan görü ayrlklarnn iaretidir. Türk basnnda slami sermayenin medyaya yönelmesiyle balayan deiim, 1986'da kurulan Zaman gazetesinin 2000'li yllara güçlenerek ve tirajn arttrarak girmesiyle belirginleir. Gazetedeki bu deiim, özellikle 2000 ylndan sonra okur profilini sa muhafazakar ve liberal kitleye hitap edecek biçimde gelitirme yönündedir. Aratrma bulgular da Zaman gazetesinin bu yöneliini desteklemekte; gazetenin Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerinde en fazla eletirilen gruplarn "ulusalclar" ve "darbeciler" olduunu; kendi hedef kitlesine yönelik eletirilere ise yer vermedii göstermektedir. Böylece modernleme ve laiklik yanls Hürriyet ile muhafazakar kesimin temsilcisi Zaman, Ergenekon Soruturmas olaynn aktarmnda soruturma haberlerine farkl yaklamlaryla kendi okuyucu kitlelerine seslenen iki taraf görünümündedir. Oysa bilindii gibi medya, insan haklarna ve evrensel hukuka uyma zorunluluunu yerine getirirken u ilkeleri dikkate almaldr: Kamunun bilme hakkna uygunluk, ortak etik ilkelere sayg, objektif bir ekilde enformasyon iletme, kiilerin temel haklarn gözetmek, özel yaam ve mahremiyeti dikkate almak. Gazetecilerin karsna çkan öldürülme tehlikesi, reklam kayglar, gazete sahiplerinin amaçlar, polisiye uygulamalar, devletin gizlilii, yasalar gibi pek çok snrlama vardr. Ancak bu snrlamalara ramen gazeteci toplumsal sorumluluk boyutlarnn (doru, güvenilir, dengeli, adil habercilik yapmak, nesnel olmak, haber ve yorumlar ayrmak, olgulara dayal habercilik yapmak) gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerle birlikte gazetecilerin hukuk devleti ilkelerinin benimsenmesinde, insan haklarnn korunmasnda; yargnn medyadan etkilenmeden karar almasnda, doru bilgilendirilmi devlete, yargya ve medyaya 67 Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam güvenen bir kamuoyunun oluturulmasnda etkili olmaktadr. Aksi halde gazeteciler, evrensel ilkelerin güvence altna ald insan haklar ilkeleri dnda davrandnda, yaratt bilgi kirlilii ve yönlendirmelerle, ayrmc söylemlerin kullanld, güvensiz bir toplumun olumasnda etkili faktörlerden biri olacaktr. Unutulmamaldr ki basn, demokrasilerde halkn adna ve yararna bir gözetmen rolündedir. Sonuç olarak çalmada, basndaki Ergenekon Soruturmas haberlerinde en fazla AHS'nin (6.Madde) Suçsuzluk Karinesi ilkesine, TC Anayasas'nn 2,19, 36-38, 125, 138-142. maddelerine, TCK'nn 134. maddesine, Basn Kanunu'nun 3,14, ve 19. maddelerine ve genel olarak Basn Konseyi Meslek lkeleri ile Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne aykr haberler yapld tespit edilmitir. Bu kanunlara ve meslek ilkelerine uygun olmayan gazete metinlerindeki belli bal hata ve özelliklerin ise unlar olduu görülmütür: Kamuoyu için sakncal olan yetersiz bilgilendirme (misinformation) ve yönlendirici bilgilendirme (dezenformation) yaplmaktadr. Ergenekon olaynda adlandrmalar konusunda hatalar yaplmaktadr; dava balamadan önce soruturma ve dava baladktan sonraki süreç kovuturma olarak adlandrlmaldr. Metinlerde geçen üpheli, sank, zanl adlandrmalar da bu süreçlere uygun kullanlmaldr. Gazetecilerin birincil kaynaklar kullanmay tercih etmek yerine, szdrma haber ve bilgileri tercih edip iddialar kantlanm bilgiler olarak sunduklar, kaynaklarn tam olarak anlalmad ve açklanmad durumlarda bilgileri genel ifadelerle aktardklar, aratrmac habercilik yerine derleme haberler yaptklar, haber ile yorum ayrmna yeterince özen göstermedikleri, haberlerde duygusal ifadelere yer verdikleri, balk ve metinlerde varsaymlar ve önyarglar sklkla kullandklar, polis ve soruturma belgelerini kullanarak üphelilerin özel hayatn ortaya koyan hazrlk soruturmas bilgilerini açkladklar, haberlerdeki olaylar arasnda bütünlük kurmaya yardmc olabilecek, daha önceki gelimeleri içeren ardalan bilgisini vermedikleri, metinlerde neden-sonuç ilikisini yeterince kurmadklar, konu ile ilgili olan kanun maddelerini kamuoyunu bilgilendirecek yeterlilikte açklamadklar, olaylar kantlanmayan baka olaylarla ilikilendirdikleri, biz-ötekiler ayrm yaptklar, soruturmadaki üphelilerin fotoraflarn yarg kararyla "suçlu" bulunmu kii algs yaratacak ekilde, yakn çekim portrelerle yaymladklar görülmütür. Ayrca gazetecilerin kiisel önyarg ve yorumlar içeren balklar kullandklar ve öne sürdükleri fikirler dnda hiçbir olasla yer vermeyecek kapal metinler ile okuyucular kendi görüleri dorultusunda etkilemeyi ve yönlendirmeyi amaçladklar, haberlerde açk kaynaklardan gelen kantlanm bilgileri varsaymlar ile kartrarak ayn metinler içinde kullandklar, gazetelerin haberlerdeki baz bilgilerin kendi ideolojilerine uygun olan ksmlarn verdikleri; baz bilgileri ise deitirerek kullandklar, ideolojilerini kart görülü konumaclar araclyla da aktardklar, alnt yaplan konumalarda trnak iareti kullanmaya özen göstermedikleri, toplumu gruplara ayrma, ötekiletirme tehlikesi içeren, sert ve keskin üsluplara yer verdikleri tespit edilmitir. Bu tespitler sonucunda basnda, adil yarglanma hakk unsurlarndan olan 'Aleniyet ve Medya Etkisi' konusunda yaygn olan, "Medya adil yargnn korunmasna yarar deil, zarar getirebilir" önyargs yerine, etik ilkelerle çalan, uzman gazeteciler ve doru habercilik ile medyann hukuk devleti ilkelerinin korunmasna katkda bulunabilecei fikri gelitirilmelidir. Kurumlara ve medyaya güvenin korunmas amacyla, polis, savc, hakim gibi yetkililerin gerekli olduunda gazetecilere özel olarak deil, ortak basn toplants yaparak bilgi vermeleri yaygnlatrlmaldr. Ksaca, toplumun bütün kesimlerine seslenen, bütünletirici, özgürlüklere frsat tanyan, çok sesli bir medyann gelimesine olanak verilmelidir. Son söz olarak hukuk üstünlüüne dayal, demokratik bir devletin korunmasnda en önemli kurumlardan biri olan medya, toplumsal sorumluluunun bilinci ile hareket etmek zorundadr. Soruturma ya da dava haberleri üzerinde çalan gazeteciler masumiyet karinesine, kamusal 68 O.UÇAK çkarlar ile sann kiisel çkarlarn doru deerlendirmeye ve hsas- rey'e (hüküm verilmeden görüünü belli etme) uygun davranmaldr. Türkiye'de medya ya da dar anlamda ifade edersek basn, hukuk devletinin ve meslek etiinin gerei olarak; üphe, soruturma ya da dava haberlerine adil yarglanma hakk ilkesini gözeterek yer vermekle ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmekle yükümlüdür. KAYNAKÇA: Atlgan, E. Ü. (2010), Yarg Haberleri, TV Haberciliinde Etik, Bülent Çapl ve Hakan Tuncel (Ed.) Ankara: AÜF. Bildirici, Faruk, Kiisel Görüme, okur@hurriyet.com.tr, ( 13 Haziran 2010). Centel, N. (1996), Hakimin Tarafszl, stanbul: Kazanc. Çelik, A. (2007), Adil Yarglanma Hakk, Ankara: Adalet Yaynevi. Gökçe, O. (2006), çerik Analizi, Kuramsal ve Pratik Bilgiler, Ankara, Siyasal Kitapevi. Gölcüklü, F. ve Gözübüyük, . (2004), Avrupa nsan Haklar Sözlemesi ve Uygulamas, 5.Bask, Ankara: Turhan Kitapevi. http://www.basinkonseyi.org.tr/lang_tr/complaintMethods.asp, (18 Ocak 2010) çel, K. ve Yener Ünver (der.), Ali Kemal Yldz(çev.), (2004), Adil Yarglanma Hakk ve Ceza Hukuku, Ankara: Seçkin. nceolu, S. (2005), nsan Haklar Avrupa Mahkemesi Kararlarnda Adil Yarglanma Hakk, Kamu ve Özel Hukuk Alanlarnda Ortak Yargsal Hak ve lkeler, stanbul: Beta Yaynlar. Neuman, W. L. (2008), Toplumsal Aratrma Yöntemleri, Nitel ve Nicel Yaklamlar, 2.Basm, Cilt 2, Çev. Sedef Özge, stanbul. Yayn Odas Yaynclk. Özerkan, . (2007),”Haber Aratrmalarnda çerik Analizi ve Söylem Çözümlemesi, Marmara Üniversitesi letiim Fakültesi Ders Notlar. Özerkan, . (2009), (Ed.), Haber Analizi ve Ariv ncelemeleriyle Türkiye'de 9 Gazete, stanbul: Nobel Yayn. Özgen, M. (2006), “Gazetecinin Etik Kimlii”, 3. Bask, stanbul: Set-Systems Yaynclk. Sutay, Hasan, "Kiisel Görüme", H.Sutay@zaman.com.tr, (13 Haziran 2010). Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC), www.tgc.org.tr/açklamalar 2010 Uçak, O. (2010), “Mesleki Etik Kapsamnda Basnn Adil Yarglanma Hakk lkesine Yaklam”, Marmara Üniversitesi, Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul. Gazeteler: Zaman Gazetesi, 8.7.2008 Zaman Gazetesi, 11.7.2008 Zaman Gazetesi, 12.7.2008 Zaman Gazetesi, 13.7.2008 Zaman Gazetesi,16.7.2008 Zaman Gazetesi,22.7.2008 Zaman Gazetesi, 31.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 2.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 3.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 4.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 5.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 6.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 7.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 8.7.2008 Hürriyet Gazetesi, 31.7.2008 Zaman Gazetesi, 3.7.2008 Zaman Gazetesi, 4.7.2008 Zaman Gazetesi, 5.7.2008 Zaman Gazetesi, 6.7.2008 Zaman Gazetesi, 7.7.2008 69 ABMYO Dergisi. 25, (2012) (70-81) Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler Vedat ÖZYAZGAN1 Özet Tekstil sektörü bütün dünyada sanayinin gelimesinin itici gücü olmutur. Genellikle bir ülkede sanayileme ve sanayi toplumu haline gelme, tekstil sektörü ile gerçeklemitir. Tekstil sektörü güç kaybetmeye balaynca, marka yaratarak ve yaratlan bu markann daha yüksek fiyatlarla satlmas salanarak zarar en aza indirmek mümkün olmaktadr. Yani bir ülke tekstil sektörünü geride brakrken dünya çapnda modaclar ve marka brakmas gerekmektedir. Bunu en iyi gerçekletiren ülkeler srasyla ngiltere, Fransa ve talya’dr. Ülkemizde salkl ve de gerekli bir fizibiliteye dayanmadan yaplan kapasite yatrmlar iç ve d talebi am durumdadr. Bu nedenle iç ve d piyasa faktörlerinde küçük bir dalgalanma ya da artan rekabet, fiyatlar aa çekerek sektörü zarara uratmaktadr. Tekstil sektörü elyaftan balayarak iplik, dokuma, örme, boya-bask gibi ilemleri kapsayan emek youn bir sektördür. Tekstil sektörümüz 1997 ylnda Uzakdou’da balayp 1998 Austos aynda Rusya’ya sçrayan global krizden oldukça fazla etkilenmitir. Giderek küreselleen dünya ekonomisinde rekabet younlam, düük maliyet, yüksek kalite ve verimlilik gibi faktörler ön plana çkmtr. Bu çalma da tekstil sektöründeki balca sorunlar ve genel çözüm önerileri ele alnmtr. Anahtar kelimeler: Tekstil sektörü, Tekstilin sorunlar, Tekstilde AR-GE Problems of the Turkish textile sector and some thoughts on the solution Abstract The textile sector has been driving force in development of the industry all over the world. Generally, the industrialization of a country and becoming an industrial society are significently depend on the textile industry. As the textile sector has began to lose strength, minimizing the damage can be possible by creating brand and selling them at higher prices. So a country, has to posses world-wide fashion designers and brands before leave in wake of textile industry. United Kingdom, France and Italy achive that perfectly. In our country the capacity investments, which are not based on a healthy and necessary feasibility operation, exceed domestic and foreign demand. For this reason, a small fluctuation in the internal and external market factors, or increased competition, cause lossing in the industry by pulling prices down. The textile sector is a laborintensive sector, which cover fiber spinning, weaving, knitting and dyeing-printing operations. Textile sector in Turkey has been affected heavily global crisis which starts in Far East in 1997 and leaped in Russia by August. In world economy, the competition has increased with globalization. Suchs as low 1 Yrd. Doç. Dr. Vedat ÖZYAZGAN, stanbul Aydn Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlk Fakültesi, Tekstil Mühendislii, vedatozyazgan@aydin.edu.tr 70 V.ÖZYAZGAN costs, high quality and productivity factors have been appeared. In this study, problems in textile sector and appropriate solution suggestions have been assessed. Keywords: Textile sector, Problems of textile, research and development in textile Giri Sanayileme sürecine damgasn vuran sektörlerden biri olan tekstil sektörü, gelimekte olan ülkelerin ekonomik kalknmasnda önemli roller oynamtr. Tekstil üretimi önce sanayilemi ülkelerde balam daha sonrada emek youn bir sektör olmas sebebiyle gelimekte olan ülkelere doru kaymtr. Tekstil sektörünün geçmiten günümüze, hem üretim hem de ihracat açsndan büyük potansiyeli bulunmaktadr. Bu potansiyeli hedef pazarlar ve yenilikçi ürünlerle ileriye götürmek mümkündür. Türk tekstil sektörü teknoloji düzeyi, ekonomik etkinlii ve sosyal etkileimi itibariyle ülkenin önde gelen sektörlerinden biridir. Tekstil sektörümüzün ürün kalitesi ve üretim teknolojisi çada dünya standartlarndadr. Sektör yaygn yan sanayi a ile birlikte birçok kiiye istihdam salamaktadr. Artk bu sektör ürünlerinin bir marka olmas ve bir imaj yaratmas gerekmektedir. Tekstil sektörünün bugünkü konumunu daha da güçlendirerek sürdürebilmesi için, teknoloji çan iyi takip edebilmesi, bilgi younluu ve katma deeri yüksek ürünlere yönelmesi gerekmektedir. Bunun içinde ÜR-GE ve AR-GE çalmalarna önem vermesi, bu çalmalar için de kaynak ayrmas gerekmektedir. Maalesef daha birçok firmamzda hiçbir ekilde ÜR-GE ve AR-GE çalmalar yaplmamaktadr. Bu çalmalar angarya olarak görülmektedir. Giderek küreselleen dünya ekonomisinde rekabet younlam, düük maliyet, yüksek kalite ve verimlilik gibi faktörler ön plana çkmtr. Tekstil sanayi, ileri bilgi toplumu ülkelerde öncelikli sanayiler arasnda yer almamaktadr. Bununla birlikte bu ülkeler; tekstil teknolojisi gelitirerek ve üreterek, özel koruma önlemleri alarak ayrca makul faizli bol kredi imkânlar, yüksek eitim ve öretim düzeyi ve de aratrma gelitirme çalmalar ile kendi tekstil sanayilerine yllardr uygun bir yap salamaktan da geri kalmamlardr. Dier taraftan, tekstil sektörü teknoloji ve girdiler açsndan önemli ölçüde dier sektörlere bamldr. Makine, kimya, elektrik-elektronik, mekatronik, biliim, malzeme ve eitim alanlaryla etkileim içinde salanabilecek bir teknolojik geliimin yarataca sinerji ile tekstil sektörünün olduu kadar dier sektörleri de etkileyecei kesindir. Topluma yüksek oranda istihdam salayan tekstil sektöründeki gelimenin, toplumun refah üzerindeki pozitif etkisi yadsnamaz. Dünyadaki serbest rekabet ortamnda, sektörün rekabetçi olmas ancak sektörün teknoloji düzeyinin, ilgili alanlardaki eitimin ve inovasyon yeteneinin yükseltilmesi, AR-GE faaliyetlerinin artrlmas ve moda-marka yaratlmas ile mümkün olacaktr. Türkiye’nin corafi konumu nedeniyle Avrupa Birlii, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri pazarlarna yakn olmas ve bu ekonomiler ile gelien ilikiler, ülkemizin önündeki en önemli frsat olarak görülmektedir. (www.dokuipek.com 2011) Türk tekstil sektörünün geliimi ve mevcut durumu Tekstil üretimi, insanolunun giyinme ihtiyac olmasndan beri vardr. lerleyen zamanlarda hzl bir geliim gösteren bu üretim kolu bir sanayi dal haline gelmeye balamtr. Küçük birimlerden oluan bu sektör, zaman içerisinde ihtiyac karlam ve talebe uygun olarak da büyüme göstererek büyük bir sanayi dal haline gelmitir. Hzl bir geliim süreci içine girmi olan tekstil sektörü 18.yüzyl’da siyasi bunalmlarn ve kapitülasyonlarn etkisi ile gerilemitir. Avrupa’da üretimin 71 Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler makine ile yaplmaya balanmas ve Türk sanayisinin buna ayak uyduramamas nedeniyle sektör Avrupa’dan makine ithal eder duruma gelmitir. (Aras, 2006) Türkiye’de tekstil ve hazr giyim sanayinin temelleri Osmanl mparatorluu döneminde atlmtr. Osmanl döneminde Saray’n ve Ordu’nun ihtiyaçlarnn karlanmasna yönelik olarak devlet tarafndan kurulan ve özellikle dokuma ve deri sektörlerinde younlaan Feshane (Defterdar), Basmahane (Bakrköy), Hereke ve Beykoz Fabrikalar dorudan doruya birer Kamu iletmesi olarak faaliyet göstermilerdir. Osmanlnn bu miras Cumhuriyet Türkiye’ sine de intikal etmitir. (http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/tekstil/sonuc3_1.htm) Dokuma konusunda Denizli ve Tokat, ipekli ürünler konusunda da Bursa bölgesinde küçük iletmeler halinde üretim yaplmtr. 1915 ylnda önde gelen 22 kamu sanayi iletmesinin 18’i, 28 anonim irketin 10’u, 214 özel sektör iyerinin 45’i ve toplam 264 sanayi iyerinin 73’ü bu sanayide faaliyet göstermektedir. Cumhuriyetin kuruluundan sonra Sümerbank'n kuruluu ile birlikte tüm tekstil ve konfeksiyon fabrikalar ve atölyeleri bu kurulu çats altnda toplanmtr. Sümerbank yapt yatrmlar ve yetitirdii personelle özel sektöre öncülük etmi Sümerbank’ta oluan birikimin zaman içinde özel sektöre de aktarlmas salanmtr. 1950’li yllarda balayan özel sektör yatrmlar zaman içinde gelimi, zamanla kamunun bu alanda üretici rolü azalmtr. 1952 ylnda sektör üretimi içinde yüzde 28 olan özel sektör pay 1962 ylnda yüzde 62’ye, 1990 ylnda ise yüzde 90’n üzerine çkmtr. Günümüzde kamunun bu sektörde pay kalmamtr. Sektörde, 1950'li yllardan sonra özel sektörün öncülüünde geliim balam ve 1960'lardan sonra sentetik elyaf üretimine balanmtr. Planl dönemde uygulanan ithal ikamesi politikas ve tevik tedbirlerinin de katksyla 1960-70 yllar arasnda sektörde daha ileri teknoloji kullanlmaya ve ilenmi ürün imal edilmeye balanm, 1960-80 yllar arasnda önemli bir teknik deneyim kazanlmtr. Tekstil sektörüne 1962-1972 döneminde büyük yatrmlar yaplm ve tekstilin ilerleyen zamanlarda önemli bir sanayi kolu olaca düünülmütür. lk defa bu tarihlerde tekstil ihracat balamtr. Planl dönemde yaplan yatrmlar sektörün gelimesine yardmc olmakla birlikte, Türk tekstil sektörü yatrm patlamasn 1970 ve 1980’li yllarda gerçekletirmitir. Türkiye 80’li yllarn banda daha çok iplik, elyaf, kuma vb. tekstil mamulleri ihraç ederken, 90’l yllarda ihracatta hazr giyimin arl artmtr. Sektör, 1980-1984 döneminde tekstil ve hazr giyim ihracatna yönelik, 1985-1999 döneminde ise hazr giyim ihracatna yönelik olarak büyümütür. 1980 ylndan sonra uygulanan, serbest piyasa ekonomisine dayal da açlma ve ihracat tevik politikalar ile birlikte, özellikle 1980'li yllarn ikinci yarsndan itibaren tekstil ve hazr giyim ihracat önemli oranda artm ve ihracatn en önemli kalemi haline gelmitir. 1990’lara gelindiinde ise toplam ihracat içindeki sektörün pay yüzde 40’a kadar çkmtr. 1980’li yllarn banda daha çok iplik, elyaf, kuma gibi tekstil mamulleri ihraç eden Türkiye, 1984 ylndan sonra daha fazla hazr giyim mamulü ihraç etmeye balam, daha uç ürün olmas nedeniyle toplam katma deeri tekstil mamullerinden yüksek olan hazr giyim mamullerinin ihracat 1990’l yllarda artarak devam etmi ve sektörün üretim, ihracat ve istihdam içinde önemi artmtr. Türk tekstil ve hazr giyim sektörü Avrupa Birlii (AB) üyelik sürecinde en hzl yol alan sektörlerin banda gelmektedir. hracatnn büyük bölümünü tekstilde % 45, hazr giyimde % 74 olmak üzere AB ülkelerine yapmakta ve sektör bu avantajn uyum sürecinde maksimum düzeyde kullanmaktadr. (Birol, 2005) Türk tekstil sektörünün ekonomiye kazandrd katma deer ve net döviz gelirinin yan sra istihdam konusunda da toplam imalat sanayinin % 28’sini tekil ederek, 72 V.ÖZYAZGAN Türkiye’nin en ciddi sosyal problemlerinden olan isizlie de ksmi bir çözüm getirmektedir. (KOSGEB, 2004) Türkiye’nin tekstil ihracat 2007 ylndan 2011 yl sonuna kadar dalgal bir seyirle artarak 6,6 milyar dolardan 8 milyar dolara ulamtr. 2009 ylnda, dier tüm sektörlerde olduu gibi tekstil sektöründe de ihracat kayb yaanmas ile beraber, 2010 ylnda %18,3 orannda artarak 6,5 milyar dolara yükselen ihracat 2011 yl sonu itibariyle %21,9 artla 8 milyar dolara ulamtr. 2000’li ylarn banda Türkiye genel ihracatnda %9,5 pay alan tekstil sektörü yllar içerisinde bu payn koruyamam ve 2007 ylnda pay %6,2’ye gerilemitir. 2008 ylnda söz konusu pay %5,3’e gerileyerek en düük seviyesine inmitir. 2009 ylnda tekstil sektörünün pay %5,4 oranna yükselirken, 2010 yl sonunda %5,7’ye çkm ve 2011 yl sonu itibariyle %5,9 olmutur. (TKB 2012) Frsat alanlarn deerlendirmemizi salayacak güçlü yanlarmz x x x x x x x Sektörde gelimi bir alt yap ve yeterli deneyime sahip olma, Uluslar aras rekabet deneyimi, Yeni teknolojilere ve modaya uyum salayabilme, Uluslar aras artnamelere uyum ve çevre dostu üretim konusundaki deneyim, Lojistik, ulam ve iletiim konularndaki altyapnn salaml Gelimi ülkelere göre genç nüfusun yaratt rekabetçi igücü maliyetleri, Sektörün giriimci ruhu ve yetimi igücü mevcudiyetidir. Üretim süreçleri, kaynaklar ve girdiler açsndan güçlü yanlarmz x x x x x x Hammadde ve malzeme zenginlii, Ürün ve süreç çeitliliindeki zenginlik, Esnek ve hzl üretim, hzl karar verebilme yetenei, Kiisel talebe yönelik küçük ölçekli ilere yatknlk, Toplam üretimimizin yardan fazlasnn on yandan genç makine parkyla gerçekletiriliyor olmas, Genç ve eitilebilir ülke nüfusu olarak sralanabilir. Zayf bulunan ve iyiletirilmesine gerek duyulan yanlarmz x x x x x x x x x x Öz kaynak yetersizlii, risk sermayesi noksanl, iletme sermayesi ve nakit ak yönetme becerisindeki eksiklikler, Yüksek girdi maliyetleri, Küresel entegrasyonun ve küresel a-yaplara katlmn yetersizlii, Marka yaratlamamas, Kayt d ekonominin büyüklüü, Teknoloji gelitirme ve AR-GE eksiklii, Uluslar aras ve ulusal AR-GE fonlarndan yeterince yararlanlamamas, Biliim teknolojilerinin sektördeki uygulamalarnn yeterli düzeyde gelimemi olmas, Tekstil makineleri ve tekstil kimyas sanayilerinin zayf olmas, Kalite kontrol, süreç otomasyonu ve sanal üretim teknolojilerinin yeterli düzeyde gelimemi olmas, 73 Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler x x x x x Ülke içi ve d benchmarking (Kyaslama veya bakalarndan örenmek anlamlar ile ifade edilen benchmarking; bir kuruluun, kendi sektöründen yada dndan baarl bir kuruluu referans alarak performansn mümkün olan tüm ekillerde karlatrp mevcut olan durumdan daha iyisini oluturmaya çalmak için gelitirme ve iyiletirme sürecidir ve güçlü bir yönetim aracdr.) alkanlklarnn olmamas, Bilgilendirici ve yönlendirici sektörel strateji ve politikalarn eksiklii, Üniversite-sanayi-meslek kurulular arasnda diyalog zayfl, Tekstil ve hazr giyim sanayileri arasnda gerekli sinerjinin yaratlamamas, Hukuksal altyap eksiklii ve fikri mülkiyet haklarnn korunmasndaki hukuki boluklar. AB üyesi, bugünün bilgi toplumu ve de yeni sanayilemi ülkeleri, sanayilemeye tekstil ile balamlardr. Zaman içinde tekstil sanayi tekstil makineleri ve tekstil kimyasallar üretimine dönümü, oradan da makine, elektrik-elektronik ve kimya sanayilerinde hzl büyümeyle gerçek sanayi ülkeleri konumunu almlardr. Bu anlamda öncelikle tekstil sektörünün eksiklikleri ve sorunlar biran önce giderilmeli, sektöre ulusal ve yerel bazda salkl bir yap kazandrlmaldr. Tekstil sektörü hem büyümeli hem de güçlenmelidir. Ülkemizin sorunu olan ve henüz aamadmz markalamay gerçekletirebilmek için büyük yatrmlar gerçekletirmek gerekmektedir. Markalamak için belli bir süre karll unutmak ve reklam giderlerine yüksek pay ayrmak gerekmektedir. Tekstilde rakibimiz olan Çin’e kar bizim sahip olduumuz birçok avantajda söz konusudur. Örnein bizim bir iletiim sorunumuz yok iken Çin’in dier ülkelerle aamad bir iletiim problemi vardr. Türk tekstil sektörü çok esnek ve hzl çalarak küçük parti mal yapabilmekte fakat Çin imdilik sadece büyük parti çalabilmektedir. (www.butekom.com 2011) ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, kota serbestîsinin gerçeklemesinden sonra tüm çalmalar ve deerlendirmeler, Çin ve Hindistan’n Pazar paylarn arttraca, AB ve ABD’deki yerel üreticilerin Pazar paylarn azaltaca yönünde olmaktadr. Çünkü gelimi olan ülkelerin maliyet açsndan Çin ve Hindistan gibi ülkelerle rekabet avantaj her geçen gün azalmtr. ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, ATC ( Tekstil ve Hazr Giyim Anlamas) sonrasnda Çin’in toplam tekstil ve hazr giyim ihracatndaki pay %30-50 arasnda deimektedir. Çin’in kota serbestîsinden en fazla kazançl çkacak ülke olarak deerlendirilmesinin nedeni, kota sisteminden en fazla zarar gören ülke olmasndandr. Çin, yüksek ticari engeller ile kars karsya kalm bir ülke konumundadr. Ayrca, bunun yannda Çin, daha fazla katma deer üreten endüstrilere yönelmektedir. Bu süreçte Çin üretim merkezi olarak gelimemekte ayn zamanda dünya ihracatnn yannda, kendi üretiminin büyük bir bölümünü tüketen önemli bir tüketim pazar olarak ta büyümektedir. AB tekstil ve konfeksiyon sektörü, kota uygulamasna son verilecek kategorilerde sadece katma deeri yüksek orta-üst snf ürünlerde iddial olup, ucuz alt-orta snf ürünler, bugün için de ithalat ve ksmen de hariçte ileme ticareti yolu ile temin edilmektedir. Bu nedenle kotalarn kalkmas AB tekstil ve konfeksiyon sektörünü fazla etkilemeyecektir. (Tarakçolu, Kasm 2004) ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, Hindistan da ihracat, kotalarla ve yerel düzenlemelerle engellenmektedir. Ayrca Hindistan, kendi tekstil ve hazr giyim sektörünü modernize etmek zorundadr. Modernizasyon kaçnlmaz olarak u anda kullanlmakta olan eski teknolojilerin yerine sermaye youn yeni teknolojilerin getirilmesine yol açacaktr. Bu nedenle kota serbestîsini takip eden 3-5 yl içerisinde, tekstil ve hazr giyim endüstrisindeki toplam istihdam sektörün kayt d bölümleri de dâhil olarak, üretim ve ihracat yine de yllk olarak %10-15 74 V.ÖZYAZGAN orannda artacaktr. Her durumda Hindistan’n ihracatnn reformlar olmasa bile önemli ölçüde artaca beklenmektedir. Hindistan, Çin’in korunma önlemleri nedeniyle kaybedecei pazar paynn bir ksmn kapabilmek için faaliyetlerini sürdürmek zorundadr. Banglade, hazr giyim sektöründe istihdam yaratmas sorunuyla ve ihracat konusunda kendi ülkesindeki yerel düzenleme engelleri ile uramaktadr. Alt yaplarnn zayf olmas, limanlarnn az olmas, elektrik kesintilerinin fazla olmas, ar bürokratik engeller, yüksek iletiim maliyetlerinin olmas Banglade’in gerçek potansiyelini ortaya çkarma konusunda engellemektedir. ABD pazarndaki payn 2005 yl itibariyle arttrm bulunmaktadr. (ILO 2005) Türkiye, Romanya, Tunus, Fas gibi tekstil ve hazr giyim ihracatçlar ksa dönemde pazar paylarn Çin ve Hindistan’a kaptracaklardr. Fakat bu ksa süreli bir dalgalanmaya sebep olacaktr. Ayrca, teslim süresi, tasarm ve pazarlamay da hesaba katarsak bu ülkelerden AB ve ABD’ye ihracatn ksa bir durgunluk sonrasnda devam edeceini söyleyebiliriz. Kalite unsurunun önemli olmad durumlarda Çin ve Hindistan pazarda önemli bir konumda olacaklardr. (Tarakçolu 2005) Kriz iplik fabrikalarn, bask fabrikalarn ve hazr giyim atölyelerini vurmutur. plik fabrikalarnn yars kapanmtr. Finans gücü olan firmalar kurtuluu Msr, Sudan, Etiyopya gibi Afrika ülkelerinde veya Türkmenistan, Özbekistan gibi orta Asya ülkelerinde aramlardr. AB’ye üye olan balkan ülkelerine yatrm yapan firmalar, bu ülkelerde içiliin artmas üzerine fabrikalarn kapatmlardr. Gücü olmayan firmalarn makinelerinin yenileri Suriye, ran ve Orta Asya’ya müteri bulamayan makinelerse hurdaya gitmitir. Bundan sonra büyük üretim kapasitesine sahip boyahanelerin kurulamayacan söyleyebiliriz. Yaplacak yatrmlar daha çok entegrasyona gitme, eksik makine tamamlama, eskiyen makinelerin daha verimli makinelerle deiimi olacaktr. Artan küresel rekabet ve Asya kökenli düük fiyatl ithalat ak ile küresel ekonomide meydana gelen dalgalanmalar ve krizler, tekstil ve hazr giyim sanayi üzerindeki basky artrmakta ve deer zincirine yönelik stratejik kararlara hayati önem kazandrmaktadr. Bu dorultuda, Türkiye’de deer zincirinde rekabet gücü üzerinde etki oluturan operasyonlar imalat aamasndan perakendeye doru kaymakta ve hizmet operasyonlarnn stratejik önemi artmaktadr. Üretim sürecinde teknoloji kullanmn öngören ve AR-GE yatrmlarnda bulunarak inavasyonu hedefleyen firmalarn rekabet güçlerinin yükseldii görülmektedir. Ayn ekilde özellikle hazr giyim sektöründe tasarm ve markalama deer zincirinde öne çkan operasyonlar olmaktadr. Perakendenin stratejik karar alma sürecinde katk ve etkisinin artmas lojistik, pazarlama, müteri ilikileri gibi hizmetleri rekabet açsndan daha da önemli klmaktadr. (www.kobifinans.com.tr 2011) Türkiye’de tekstil ve hazr giyim sektörüne yönelik stratejilerin banda deer zincirinde markalama sürecine yönelik operasyonlarn gelitirilmesi gelmektedir. malatta artan küresel basklar nedeniyle özellikle, katma deeri düük mallarn rekabet gücü dümektedir. Bununla birlikte katma deeri yüksek olan, tasarm ve yenilikçi ürünlerin küresel rekabet anslar yükselmektedir. Avrupa’nn tekstil sektöründeki en büyük handikab ve bu sektörden çkmasnn sebebi hammaddenin (pamuk/keten/yün) ülkelerinde yetimemesidir. Sömürgeler 1950’lerden sonra hzla “bamszlanca” Avrupa’nn, Türkiye gibi gelien ülkelerle rekabeti zorlamtr. Ülkemizin dünya tekstil sektöründe söz sahibi olmasnn en bata gelen sebebi “pamuk üreticisi” olmamzd. 75 Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler Bir zamanlar 900 bin ton üretimle dünyann sayl üreticilerindendik. imdi GAP devreye girdi, ama pamuk üretimimiz 400 bin tonlara dütü. Otomotiv sektöründe gördüümüz kurumsallama, kalite, sistem, aratrma-gelitirme, yenilikleri takip gibi kavramlar tekstil sektörümüze çok uzaktr. Sektörde Sümerbank efsanesi sona erdirilmi, köklü sanayici ailelerin kurduu sektörün lokomotif firmalar kapanmtr. Profesyonel sanayici diyebileceimiz kii ve gruplar “kayt d” ile rekabet edemeyip sektörden çekilmitir. Sektöre hâkim olan i adam tipi için unlar söyleyebiliriz: 1990-2000 yllarnda mevcut konjöktörü deerlendirip hzla büyüyen “küçük esnaf” tipidir. Gözü karartp yatrm yapan bu i adamlar, yaplar gerei her yetkiyi kendilerinde toplamlardr. Çou köklememi/kurumsallamam bu firmalarda çalan teknik kadro yukarda saydmz fabrikalara göre çok zayftr. Yeni kuak “patronlar” çokbilmi (!) insanlarla çalmak istemiyorlar! Sektörün geleceini belirleyecek; geliimini olumlu veya olumsuz yöne sürükleyecek tek faktör BLGDR. Sektör u an için bilgiye kapaldr. Ucuz kuma üretimi doal olarak Afrika, Orta Asya’ya ve Uzakdou’ya kaymaktadr. Pazarlarda birkaç milyona satlan ürünlerle Çin/Hindistan gibi rakiplerimizle rekabet edemeyiz. Çin’e kar avantajmz olan pazara yaknlk, küçük partileri hzla teslim etmek, pahal mal üretmek gibi avantajlarmz kaybetmekteyiz. 2009 ylnda AB ülkelerine yaptmz ihracat hem adet, hem fiyat olarak dümütür. Rakibimiz Çin’in ihracat adet olarak dümü, ama fiyat olarak yükselmitir. imdi AB’deki tekstil üreticileri hammaddesi ülke dndan gelen, çok su tüketen, çevreyi kirleten, boya ve terbiye tesislerini 80’li yllarda bizim gibi bu sektöre girmeye merakl ülkelere sudan ucuz sattlar. Sattlar, ama birkaç eyi kendilerinde braktlar. Kendilerinde braktklar; sentetik iplikler, ince pamuklu dokumalar, dokusuz yüzeyler ve teknik tekstilleri, tekstil makine sanayini. Geçen yllarda sentetik iplik ve pamuklu dokuma üretiminde Uzakdou öne çkt. Hindistan boyada, tekstil sektörüne sonradan giren Güney Kore ve Tayvan makine üretiminde söz sahibi olmutur. Dokuma makineleri konusunda Japonya önde gelen üretici olma özelliini korumaktadr. Günümüze gelirsek bizim tekstil ihracatmz 20-25 milyar dolar civarnda gezerken, bize “tekstil öldü, bo verin” denilirken, AB’nin ihracat 150-200 milyar dolar civarndadr. Sadece talya’nn tekstil ihracat tekstil makineleri dâhil 60 milyar dolardr. Avrupa’nn bu büyük ihracat makine satlar, teknik tekstiller ve nano teknolojilerde üretilmi ürünlerden olumaktadr. Sektörün çounluu bilgi isteyen, bilgili teknik insanlarn söz sahibi olmas gereken yeni teknolojilerden uzak durur ve müterilerin verdii reçeteleri uygularsa, basic kuma üreticileri iyice küçülecek, kapanacak veya ucuz içiliin olduu ülkelere tanacaktr. Sadece AR-GE, ÜR-GE yapan, TÜBTAK ve üniversitelerle aratrma yapan, nispeten markalaan firmalar, devletin ksmen destek vermesiyle teknik tekstil, nonwoven, nano teknolojiler konusunda yatrm yapan yabanc sermayeyle ortak irketler, kurumsallam, aratrmac irketler, Anadolu’nun çeitli yörelerinde Avrupa’ya ucuz mal yapan az sayda fabrika ayakta kalacaktr. Devletin özel tevik plan ile klasik tekstil ürünlerinin yerine teknik tekstiller gelitirilir, nano teknolojiyle üretim yapan firmalar desteklenir, firmalarmz kurumsallamalarn hzlandrr, firma sahipleri bilgili yöneticileriyle yetkilerini paylar, AR-GE ve ÜR-GE çalmalar hz kazanr, stanbul’u dünyann önde gelen moda merkezlerinden biri haline getirip, modaclarmz dünyann her tarafnda defileler düzenleyip, stilistlerimiz dünyaya yaylarak sektörümüz dünya tekstil pazarndaki payn daha yukarlara tayabilir. (www.dtm.gov.tr 2011) 76 V.ÖZYAZGAN Tekstil sektörünün balca sorunlar 9 Tekstil sektöründe vizyon ve strateji eksiklii vardr. Bu nedenle, sektördeki birçok iletme gelecekte çalmalarn hangi yöne çevirecei konusunda kararszdr. Bu durum, tekstil sektörünü gelecekte sorunlarla kar karya brakacaktr. Strateji belirleme konusunda iletmelere devletin, ticaret sanayi odalarnn, üniversitelerin, ihracatç birliklerinin ve ilgili sivil toplum kurulularnn yardm ve katks gereklidir. Dünyadaki gelimelere göre, izlenecek stratejiler tespit edilmeli, hedef ve stratejiler sektöre aktarlmaldr. 9 Bilinçsiz yaplan yatrmlar özellikle 1995 ylndan sonra devlet yatrm teviklerinin çarpkl ile birlikte tekstil sektöründe kapasite fazlalna yol açmtr. 9 Yatrmlarn büyük çounluunun yüksek faizli ve ksa vadeli borçlanma eklinde yönlendirilmesi iletmelerin mali yaplarn daha da bozmutur. 9 Kriz dönemlerinde plansz davranlarak yatrma devam edilmesi sektörün genel yapsna zarar vermitir. 9 Sektördeki firmalarn büyük çounluunun KOB’lerden oluuyor olmas iletmelerin bozuk finansal yaplarnn temel nedenini oluturmaktadr. 9 Öz kaynak yetersizlii ve Uzakdou rekabeti sektörü olumsuz etkilemektedir. 9 Tekstil ürünleri ithalatnn, yeterli yerli üretim ve ar kapasite fazlal olmasna ramen büyük boyutlarda yaplyor olmas, özellikle hazr giyim sektörünün ihracat ansn azaltmaktadr. 9 Sektörde ciddi bir Pazar problemi yaanmaktadr. Dünyada tekstil ve hazr giyim arznn artaca ve hatta talepten fazla olaca dikkate alnarak mal satabilmenin zorlaaca, pazarlamann öneminin daha da artaca sektör için sorun olarak mutlaka deerlendirilmelidir. 9 Tekstil makinelerinin büyük oranda gelimi ülkeler tarafndan üretiliyor olmas ve tekstil üretiminde teknolojinin her geçen gün daha da yenilenerek üretim maliyeti içinde içilik maliyetlerinin düüyor olmas ve miktar kstlamalar avantajnn etkisiyle gelimi ülkelerin ciddi boyutlarda tekstil üretimi ve ihracat devam etmektedir. 9 Gelimi ülkelerin tekstil üretimi ve ticaretindeki etkinlii devam etmekte iken hazr giyim üretim ve ihracat azalmakta, ithalat ise hzla artmaya devam etmektedir. Bu durum yaplabilecek olan yeni düzenlemelerle ülkemiz lehine çevrilebilecektir. 9 Kaliteli üretim için gerekli olan igücü verimlilii Türkiye’ de son derece düüktür. 9 Toplam tekstil ürünleri ihracatmzn 2/3’ ü tekstil makineleri ithalat için döviz olarak yurtdna geri ödenmektedir. Teknoloji üretmeyen bir ülke olduumuz bu balamda asla unutulmamaldr. 9 Çin tekstilinin ar, acmasz ve haksz rekabeti çok önemli bir sorundur. Özellikle temel ve standart tekstil ürünlerinde Çin firmalar ile rekabet etmek mümkün deildir. Gerekli önlemler alnmaz ise, birçok iletme kapanacaktr. 9 Yurt dndaki rakiplere göre, enerji, doal gaz, içilik, vergi, sigorta gibi temel girdiler ülkemizde oldukça yüksektir. Dünya fiyatlar seviyesine çekilmelidir. 9 Dier ihracatçlar gibi tekstilciler de kur riski ile kar karyadr. 9 Salkl bir sektör envanteri çkarlmaldr. 9 Tekstil, hazr giyim ve hazr giyim sektörünün en önemli sorunlarndan birisi de kayt dlktr Kayt d çalan tekstil iletmeleri, rekabet ortamnn bozulmasna, makine parknn bilinmemesine, istihdam bilgilerinin yetersizliine neden olmaktadr. Yetersiz bilgiler, gelecee ilikin doru tahminler yaplmasna imkân vermemektedir. 77 Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler 9 Ülkemizde isizlik çok ciddi boyutlarda olmasna karn, tekstil sektöründe nitelikli eleman yetersizlii söz konusudur. Bu sektörde de üniversite sanayi ibirlii gerçekletirilememektedir. 9 Sektörün sorunu, tasarm yapamamak, marka olamamak ve moda yaratamamaktr. 9 Tekstil irketleri bir araya gelip sorunlarn ilgililere iletmemekte ve birlikte hareket edememektedirler. Bilindii gibi, ortaya konulamayan veya birlikte dile getirilemeyen sorunlar, ilgili kurumlar tarafndan dikkate alnmamaktadr. 9 Sektördeki firmalar arasnda dayanma yoktur, ayn müterileri karsnda anlamsz bir rekabet söz konusudur. 9 Tekstil firmalar çalanlarna gereken yatrm yapmamaktadr. (www.tubitak.gov.tr 2011) 9 Tekstilde AR-GE yatrmlar yeterince yaplmamaktadr. 9 Küreselleme olgusunun ve küresel etkileimin etkilerinin, bilgi ve teknoloji üreten, bunu kullanan-satn alan toplumlar arasndaki gelimilik ve refah farknn artaca bir dünyada Türk tekstil sektörünün vizyonu; katma deeri yüksek, yenilikçi, rekabetçi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumlar ile dünya ticaretindeki payn ve toplumsal refah artrmaktr. 9 Özellikle dünyada son yllarda önem kazanan küreselleme, dünyann tek bir pazara dönümesi, AB ile Gümrük Birliine girilmesi gibi önemli gelimeler yüzünden, bu sorunlar gittikçe Kobi’lerimize ar gelmeye balam; d pazarlara açlma aamasnda, Kobi’lere devletin ve dier ilgili kurumlarn yardmlarn zorunlu hale getirmitir. Kobi’lerin Türkiye’nin gelimesine katklarnn salanabilmesi için, temel yönetim sorunlarnn çözümlenmesi gerekmektedir. 9 letme yöneticilerinin finansal bilgi sorunu, müterilerde aranacak niteliklerin iyi tespit edilememesi, kredili satlarda üstlenilecek riskin iyi deerlendirilememesi ve etkin bir tahsilât politikasnn izlenememesi gibi olumsuzluklarla karlalmaktadr. 9 Kobi’lerde finansmanla ilgili bölüm eksiklii, farkl finansman alternatiflerinin aratrlmas, iletme için gerekli bir takm finansal kararlar alnmas, uygulanmas ve etkin finansal düzenlemelere gidilmesi imkan ortadan kalkmaktadr. (www.itkib.gov.tr 2011) Gelecek hedeflerimiz ve genel çözüm önerilerimiz x x x x x x x x x lgili kurum ve kurulularn, Tekstil Fakülteleri ve Aratrma Merkezlerine katkda bulunmalarn salamak, Öncelikle salkl bir sektör envanteri çkarlmal ve sorunlar masaya yatrlmaldr. Bu endüstriye ilikin ksa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenmeli, vizyon oluturulmal ve dünyadaki gelimelere göre izlenecek stratejiler tespit edilmelidir. Belirlenen hedef ve stratejiler sektör bünyesindeki firmalara anlatlmaldr. Ar-Ge ve eitim yatrmlar en üst düzeyde yaplmaldr. Küresel rekabet gücü salayan uygulamalarn ve tekstil teknolojilerinin aratrlmas, uyarlanmas ve kullanmn; sektörel ve sektörler aras bilgi al veri ann ve ibirliklerinin güçlendirilmesini salamak, Küresel eilimler ve itici güçler dorultusunda moda/marka ve datm kanallar oluturmak, Tekstil sektörünün kayt altna alnabilmesi için vergi oranlar düürülmeli, denetimler younlatrlmal ve kapsaml bir vergi reformu yaplmaldr. Fiyat devlet tarafndan belirlenen ve sanayide kullanlan enerji giderleri dünya fiyatlar seviyesine çekilmelidir. 78 V.ÖZYAZGAN x x x x x x x x x x x x x Pazar çeitlendirilmesi amacyla yeni yöntemler benimsenmeli ve hedef pazarlara ilikin belirli program yaplmaldr. Hammaddenin sanayiciye dünya fiyatlaryla ulatrlmas salanmaldr. Tekstil hammaddesi ürünlerinde zorunlu standartlarn uygulanabilmesi gerekmektedir. Dünya pazarlarnda rekabet edebilmek için kalite oluturulmal ve süreklilii salanmaldr. Belirli ürünler konusunda en yüksek teknolojik düzeyde uzmanlaan küçük ve orta büyüklükteki iletmelere önem kazandrlmaldr. Yüksek derecede kalite isteyen mamullerle teknik tekstil ürünleri üretimlerine arlk verilmelidir. Bütün bu çözümler paketinin yan sra Türk tekstili kendine özgü tasarm, kalite, verimlilik, pazarlama ve datm yeteneklerini de daha da gelitirerek yoluna devam etmelidir. Çok amaçl-ilevli akll ve katma deeri yüksek ürünlerin ve yeniliklerin sunumunu, çevreyi koruyarak ve yüksek teknoloji kullanmn artrarak salamak. Tekstil sektörümüzün orta vadede özgün tasarm, kalite, verimlilik, pazarlama ve datm yeteneklerinin gelitirilmesine, üst snf modaya yönelik ürünlerin ve teknik tekstillerin üretimine; uzun vadede ise akll ve çok ilevli tekstil ürünlerinin aratrlmasna, gelitirilmesine ve üretimine önem verilmelidir. Tekstil sektörü, gelitirecei uzun dönemli stratejilerle teknoloji düzeyini yükselterek, orta ve uzun vadede Asya ve Afrika rekabeti karsnda kaybedilmesi olas olan “sradan giysi ve tekstil ürünleri (commodity textiles)” üretimi yerine, “teknik tekstiller” ve “çok ilevli, akll tekstiller” olarak tanmlanan bilgi, “know-how” ve yenilik youn, yüksek katma deerli ürünlerin gelitirilmesine ve dünya pazarlarna sürümüne yönelmelidir. Tekstil terbiyesinde enerji tasarrufu salayan / çevre-dostu teknolojilerin kullanlmasna yönelinmelidir. Tekstilde her türlü veri ve bilgi aknn elektronik ortamda gerçekletirilmesi salanmaldr. Tekstil terbiyesinde kullanlan kimyasallarn çevrede yaratt etkiler nedeniyle dünyada, daha az zararl terbiye yöntemleri (biyolojik terbiye yöntemleri, plazma ve iyon implantasyonu ve ultrasonik terbiye yöntemleri) gelitirilmektedir. Çevreye zararl üretim yöntemleri kullanlarak üretilen ürünlere dünya pazarlarnda getirilen snrlamalardan etkilenmemek için, tekstil sektörümüzün bu alternatif terbiye yöntemlerine yönelmesi ve bunlarla ilgili teknolojileri gelitirerek kullanmas öncelikli görülmektedir. Ayrca, üretim tesislerindeki atk sularn artm ve terbiye maddelerinin geri kazanlmas, enerji tasarrufu salayan yöntemlerin (s pompal kojenerasyon vb.) kullanlmas, çevreyi korumann yan sra üretim maliyetlerini de düüreceinden, ülkemiz tekstil sektörünün önemle üzerinde durmas gereken teknolojik faaliyet konulardr. (www.tekstilisveren.org.tr 2011) Sonuç 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren tekstil ve hazr giyim sektörü, daha önce karlamad bir rekabet ortamna girmitir. Kotalarn 2004 yl sonunda tamamen kalkmasyla birlikte, en önemli bir pazar olan Avrupa Birlii’nde rakip ülkelerle daha youn rekabet yaamaktadr. Türk tekstil sektörü rakip ülkelerin düük maliyetleri ve devlet desteine dayal rekabeti karsnda, dezavantajl bir konuma sahiptir. 79 Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler Bu nedenle Türk tekstil sektörü her eyden önce verimlilik baznda yüksek ürünlerle rekabet edebilmelidir. Gerek AB, gerekse ABD pazarnda daha da younlaacak bir rekabet ortamyla karlalacandan, yurt içi piyasada firmalarn ne derece etkin olduklar belirlenerek performanslar artrlmaldr. Türkiye’de tekstil sektöründe gündemde olan sorunlar daha çok nitelikli ve eitimli igücü eksiklii ile makine teçhizatlarnn AB standartlarna uygun olmamas olarak özetlenebilir. AB hibelerinden tekstil sektörünün en yüksek pay alabilmesini salamak için ilk olarak mevzuata ve amaca uygun projeler üreterek gerekli alt yap oluturulmaldr. Bunun için; ekipman ve makine tedariki salamada gerekli yatrmlarn yaplmasna vesile olacak projeler üretmek esas olacaktr. Maddi olmayan yatrmlar alannda; daha çok eitim programlar düzenlemek ve bu konuda KOB’lere danmanlk hizmeti vermek yer alr. Örnein kalitenin gelitirilmesi ve yeni ürünlerin üretimi (ürün çeitliinin artrlmas) için çalmalar (deneme üretimi, ölçüm, deerlendirme, danmanlk, eitim) yaplmas proje hazrlanmas aamasnda verim salayacaktr. Ayrca sanayide çeitli kademelerde çalan elemanlara kurs, seminer, konferans eklinde eitim hizmetleri verilen projeler yaplabilmelidir. Tekstilde üretim kapasitesini artrmaya yönelik çalmalara hz verilmeli, oluturulan üretim kapasitesinin kalite ve verimliliini yükseltmek amaçl giriimler olmaldr. Elimizdeki mevcut iletmemizi iyiletirmeye yönelik yenileme ve iyiletirme ilemlerini içeren projeler gelitirilebilmelidir. Tekstil sektörü için önemli olduu düünülen problemler AR-GE projesi haline getirilerek daha kapsaml bir ekilde aratrlabilir. Bu ekilde oluan proje konularnn üniversitelerde yüksek lisans ve doktora tez konular olarak ele alnmalar tevik edilerek sektör genelinde bir faydalanma salayacak projeler ortaya çkartlabilmelidir. letme laboratuarlarnda rutin ölçme (test ve analiz) çalmalar yaplarak hatal üretimlerde hata kaynak ya da kaynaklarnn tespiti önem tayacaktr. Bu ise, salkl ve güvenilebilir ölçmenin yannda, bulunan sonuçlarn doru deerlendirilmesi ve sektör lehinde kullanlmas açsndan son derece faydal olacak projeler kapsamna girecektir. letmede mevcut uzman kadrosuna ve merkez bünyesinde sürekli olarak istihdam edilecek uzman ve uzman yardmclarna ilaveten, sanayide uzun yllar çaltktan sonra emekli olmu baarl yönetici ve teknik elemanlardan oluacak bir uzman ekibin projeye katks da faydal olacaktr. Devletin tekstil ve hazr giyim sektörü ile ilgilenmesi ve belirli avantajlar salamas gerekmektedir. Tekstil ve hazr giyim alannda çok iyi bir yere sahip olan Türkiye’nin bu yerini kaybetmemesi gerekmektedir. Devletin tekstil sektörünü eskisi gibi arlk vermediini görmekteyiz. Devlet, sektör kurulular ve firmalar, stanbul gibi büyük bir ehri ‘’Moda Merkezi’’ne dönütürmesi, dünya çapndaki modac ve tasarmclarn ülke dndan istihdam edilmesi ve yerli tasarmclarn yetitirilmesi, markalamaya arlk verilmesi, dünya çapnda büyük maazalar zincirlerinin oluturulmas ve mevcut ortaklk kurulmas gibi stratejiler gelitirilmelidir. Tekstil ürünlerinin kalitesini artrmaya yönelik “ürün kalitesini gelitirme laboratuarlar” gibi laboratuarlara sahip iletme kurmaya kaynak ve destek salayacak projeler yürütülmelidir. Üretilen ürünün markalamasn salayacak projeler mutlaka desteklenmelidir. Marka yaratmaya yardmc olacak nitelikli elemanlarn yetimesi için üniversiteler ile ibirlii kurularak bu kapsamda projeler üretilmelidir. Sektörümüz bilgiye, ÜR-GE’ ye ve AR-GE’ ye gerekli yatrm youn olarak yapmaldr. verenlerimizin tüm yetkiyi ellerinde tutmaktansa konusunda uzman kiilere yetkilerini datmalar 80 V.ÖZYAZGAN kendi yararlarna olacaktr. Bu ekilde kendileri de firmalarnn ileriye atlm yapabilmesi için gerekli konulara younlaabileceklerdir. Firmalarmz kesinlikle çalanlarna gerekli eitimi vererek firmalarnn vizyonunu ileriye tayabilirler. Sektörümüzdeki çou firma KOSGEB ve TÜBTAK gibi kurumlarn hibelerini bilmemektedir. Bunun için üniversitelerimizle daha çok etkileime girmelidirler. KAYNAKLAR 1) Birol EFE, “2005 Sonrasnda Türk Tekstil & Hazr Giyim Sektörü Rekabet Gücünü Nasl Koruyacak?”, AR & GE Bülten, Aratrma ve Meslekleri Gelitirme Müdürlüü, zmir Ticaret Odas Yayn, Mart, 2005, s. 8.) 2) KOSGEB, Kobi Ekonomisi, (Tekstilde 2005 Stratejisi ve KOB’ler için Öneriler), Ankara, Mart, 2004, s. 2. 3) TKB Genel Sekretelii, Ar-Ge ve Mevzuat ubesi, Ocak 2012 4) Aras, G.,2006, ‘’Avrupa Birlii ve Dünya Pazarlarna Uyum Açsndan Türk Tekstil ve 5) Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Yetenei’’, Mart Matbaas, stanbul, s.59. 6) Tarakçolu, I. Kasm 2004, ‘’Tekstil Sanayii Gelecekte Nerede Üretecek?’’, 7) http://www.tekstilisveren.org.tr/dergi/2004/Kasm/arastrma/html 8) ILO, Sektörel Eylem Program, MFA Sonras Dönemde Tekstil ve Hazrgiyim 9) Sektöründe Adil Bir Küreselleme Ortamnn Salanmas- Cenevre 2005 Raporu-syf.13 10) Tarakçolu. I., AB Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayini Harcyor mu ?, 11) http://www.tekstilisveren.org.tr/dergi 12) www.dokuipek.com, (27.09.2011) 13) www.butekom.com , (27.09.2011) 14) www.kobifinans.com.tr, (30.10.2011) 15) www.tekstilisveren.org.tr, (03.11.2011) 16) www.dtm.gov.tr, (03.11.2011) 17) www.tubitak.gov.tr, (20.11.2011) 18) www.itkib.gov.tr, (20.11.2011) 19) http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/tekstil/sonuc3_1.htm, (16.02.2012) 81 ABMYO Dergisi'nde Yaynlanacak Makaleler çin Yazm Kurallar Dergide yaymlanan makaleler yaz ilerinin izni olmakszn baka hiç bir yerde yaymlanamaz veya bildiri olarak sunulamaz. Ksmen veya tamamen yaymlanan makaleler kaynak gösterilmeden hiçbir yerde kullanlamaz. Dergiye gönderilen makalelerin içerikleri özgün, daha önce herhangi bir yerde yaymlanmam veya yaymlanmak üzere gönderilmemi olmaldr. Makaledeki yazarlar isim sras konusunda fikir birliine sahip olmaldr. 1. Makale Türleri Makaleler ki grupta deerlendirilecektir: Dergiye gönderilen makaleler aadaki özellikleri tayan çalmalar olmaldr: • Özgün aratrmalarla ilgili çalmalar, • Uygulama örneklerini bilimsel bir yaklamla anlatan çalmalar, • Belirli bir konuda, önemli gelimeleri deerlendirip eksiklikleri ortaya koyan derleme çalmalar, Tez çalmasndan elde edilen sonuçlarn bilimsel tutarll olan bir bölümünden ya da tümünden yararlanlarak hazrlanm, doktora örencisinin ve tez danmannn ortak yazar olarak yer ald bilimsel makaleler. • ABMYO Dergisi'nde yaymlanan makaleler yayn tarihinden itibaren derginin bir sonraki saysna kadar tartmaya açk olacaktr. Makaleler için yaplan eletiriler dergide yaynlanacaktr. Makaleler en fazla 12 sayfa olmaldr. Makaleler en az Word 6.0/95 formatnda diskette veya CD'de teslim edilmeli ya da ABMYO Dergisi elektronik posta adresine gönderilmelidir. Orijinal olarak hazrlanm makaleler % 20 orannda küçültülerek baslacaktr, bu nedenle ekil ve tablolar bu durum göz önünde bulundurularak hazrlanmaldr. ABMYO Dergisi siyah beyaz basldndan gönderilen makaledeki resim, fotoraf, ekil ya da grafikler renkli olmamaldr. 2. Sayfa Düzeni Sayfa boyutu A4 kat boyutunda olmal, sayfa yapsnda sadan ve soldan 2 cm; üstten 2.5 cm; alttan da 3 cm boluk braklm olmaldr. Metin, sa ve sola dayal (justify), tek aralk olarak yazlmal, paragraflar arasnda bir satr boluk braklmaldr. Balk, ekil ad, tablo ad gibi forrnat belirtilmi yazlar dnda kalan metin Times New Roman yaz karakterinde 12 punto ile yazlmaldr. 3. Makale Bal Makale bal metnin çeriini yanstmal, 70 harfi geçmemeli ve gereksiz uzatmalardan kaçnlmal; Times New Roman yaz karakterinde 20 punto ile yazlmal ve sadece baln ilk harfi büyük olmaldr. Balk sayfann üst snrndan 6 cm boluk brakldktan sonra yazlmaldr. 4. Yazar Ad Yazar ad sayfann üst snrndan 10 cm aada olmaldr. Yazar adnn ilk harfi ve soyad büyük harf olmak üzere Times New Roman, 12 punto ve koyu (bold) olarak yazlmaldr. Yazar adnn altna Times New Roman 10 punto ve italik olarak adres yazlmaldr. Yazmalara yaplaca yazarn ismi, telefon numaras, elektronik posta adresi, yaynn 1. Sayfasnn altnda dip not (footer) olarak alttan 2 cm yukarda, 10 punto, Times New Roman formatyla yazlmaldr. 5. Dergide yaymlanmak üzere gönderilen yazlarn, daha önce hiçbir yerde yaymlanmam olmas veya bir baka yayn organnda deerlendirme aamasnda bulunmamas gerekmektedir. 6. Herhangi bir sempozyum, kongre, konferans v.b. bilimsel etkinliklerde sunulmu veya sunulacak olan bildiri metinleri, yaymlanmam olmas koulu ile hakem deerlendirmesine gönderilir. 7. Ksaltmalar, ilgili bilim alannn standart ksaltmalar olmal ve metin içinde ilk geçtii yerde tanmlanmaldr. 8. Türkçe Özet Özet; yazya konu olan çalmann amaçlarn, kullanlan yöntemleri, ulalan sonuçlan, deerlendirmeleri içermeli ve 200-250 kelime arasnda olmaldr. Bu haliyle özet, yaplan çalma hakknda fikir verebilmelidir. Özet, Times New Roman yaz karakteri ile 12 punto, italik olarak sayfann üst snrndan 13cm boluk brakldktan sonra yazlmal ve satrlar arasnda tek aralk (single space) braklmaldr. Özet kelimesi koyu (bold) olmaldr. Özet kelimesi ile metin arasnda bir satr boluk braklmaldr. 9. Anahtar Kelimeler Özet ve abstract ksmlarndan sonra, makalenin konu snflandrmasnn yaplabilmesi için en az 3, en çok 6 adet anahtar kelime verilmelidir. Anahtar kelimeler önemlerine göre sralanm, Times New Roman yaz karakteri ile, Türkçe anahtar kelimeler 12 punto, ngilizce keywords 11 punto ve italik yazlmaldr. Sadece anahtar kelimeler ve keywords kelimeleri koyu (bold) ve italik olarak yazlmaldr. Türkçe özet ile anahtar kelimeler arasnda ve abstract ile keywords arasnda bir satr boluk braklmaldr. 10. Makalenin ngilizce Bal Makalenin ngilizcc bal sadece ilk harfi büyük olmak üzere Times New Roman yaz karakterinde punto ile koyu olarak yazlmaldr. 11. ngilizce Özet (Abstract) ngilizce özet, yazya konu olan çalmann amaçlarn, yazda kullanlan yöntemleri, ulalan sonuçlar ve deerlendirmeleri içeren, Türkçe özette olduu gibi bilgi vermek üzere, 200-250 kelime arasnda olacak ekilde hazrlanmaldr. Abstract, Times New Roman yaz karakteri ile 11 punto, italik ve satrlar arasnda tek aralk olacak ekilde yazlmal, sadece abstract kelimesi 12 punto ve koyu (bold) olmaldr. 12. Balklar Ana Balk Giri bölümü yazy dorudan ilgilendiren, uzun tarihçeler içermeyen bir bölüm olmaldr. Tüm ana balklar sola dayal olarak Times New Roman formatnda 14 punto, koyu renk (bold) ve baln sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olacak ekilde yazlmaldr. Hiçbir baln önüne numara veya herhangi bir iaret konulmamaldr. Giri dndaki ana balklardan öne 18 punto boluk braklmal, ana balktan sonra boluk braklmadan makale metni balamal, metin yaz karakteri Times New Roman ve 12 punto olmaldr. Ara Balk Ana balktan sonra herhangi bir metin yazlmadan ara balk yazlmas gerektiinde arada boluk braklmayacaktr. Ara balklar sola dayal olarak Times New Roman formatmda 12 punto, koyu renk (bold) yazlmal ve baln sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olmaldr. Ara balktan sonra boluk braklmadan makale metni balamaldr. Herhangi bir metin yazldktan sonra konulacak ara balklardan önce bir boluk braklmaldr. Alt Balk Alt balklar paragrafn banda ve metinden bir çizgi (-) iareti ile ayrlarak yazlmal ve hemen yanndan metin devam etmelidir. Alt balk Times New Roman yaz tipinde italik, 12 punto ve sadece ilk kelimenin ilk harfi büyük olarak yazlmaldr. 13. ekiller Metin içinde yer alan ekiller metin snrlarn amayacak ekilde ortalanarak konulmaldr. ekiller mutlaka net ve okunakl olmaldr. Bask srasnda yayn %20 orannda küçültülecei için ekil büyüklükleri bu durum göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. ekiller ya bir çizim program ile çizilmi olmal ya da taranm ise en az 300dpi çözünürlükte taranm olmaldr. ekil olarak gösterilen grafik, resim ve metin kutularnda yer alan yaz ve saylarn büyüklüü makale içinde Times New Roman karakteri ile yazlm 9 punto boyutundaki bir yaznn büyüklüünden az olmamaldr. ekil no ve adlar eklin altnda ortalanarak, tek aralkl ve Times New Roman 12 punto ile italik yazlmal ve sadece ilk kelimenin ilk harfi büyük olmaldr. ekilden önce, ekil adndan önce ve sonra da birer satr boluk braklmaldr. ekiller metin içine yerletirilirken mutlaka ekilden önce atfta bulunulmaldr. 14. Resim ve Fotoraflar Resim ve fotoraflar taranm ise en az 300 dpi çözünürlükte taranm olmal, metin içinde mutlaka atfta bulunulmal, ekillerle beraber numaralandn maldr. 15. Tablolar ve Denklemler Metin içerisinde yer alan tablolar aada görüldüü gibi metin snrlarn amayacak ekilde ortalanarak konulmaldr. Tablo no ve adlar, tablonun üstünde tek aralk ve Times New Roman 12 punto ile sadece ilk kelimenin ilk harf büyük olacak ekilde ortalanarak ve italik yazlmaldr. Tablo ad yazlrken üstte ve altta birer satr, tablodan sonra ise bir satr boluk braklmaldr. Tablolara tablodan önce mutlaka metin içerisinde atfta bulunulmaldr. Tablo satr ve sütunlarndaki rakam ve yazlar Times New Roman 12 punto yazlmaldr. Ancak zorunlu kalman durumlarda yaz boyutu yaz snrlarn geçmeyecek ekilde en az 9 puntoya kadar düürülebilir. Tablodaki parametre ve isimlerin yer ald ilk satrn hem alt hem de üstü 1.5 punto kalnlkta birer çizgi ile kapatlmaldr. Daha sonraki satrlarda herhangi bir yatay ve düey çizgi kullanlmadan son satrn altna bir çizgi daha ilave edilerek tablo snrlandrlmaldr. Metin içerisine yazlacak denklemler, word yazm programndaki equation editör ile sola dayal olarak yazlmal ve eitliklere saa dayal olarak parantez çerisinde numara verilmelidir. 16. Semboller Makale çok sayda sembol içeriyor ya da makaledeki sembollerin açklanmas gerekiyorsa uluslararas standarda uygun olarak, semboller, kaynaklardan önce, Times New Roman 11 punto ile ve italik yazlmaldr. Makalede ondalk gösteriminde nokta kullanlmal, binlikleri ayrrken virgül veya nokta kullanlmamal gerekiyorsa tek boluk kullanlmaldr. 17. Dergi yayn Kurulu, makaleleri, üç hakem gönderir. Makaleler, en az iki hakemin olumlu görüüyle yaymlanr. 18. Yaymlanmas için düzeltilmesine karar verilen yazlarn, yazarlar tarafndan en geç(posta süresi de dahil olmak üzere) 30 gün içerisinde, yeniden Yayn Kuruluna gönderilmesi gerekir.Belirlenen sürede gönderilen makaleler bir sonraki dönemde yaymlanmak üzere sraya konulur. Metin, deiiklikleri isteyen hakemler tarafndan yeniden incelenebilir. 19. Hakem onay alan makaleler, raporlarn tamamlanma tarihlerine göre sraya konularak yaymlanr. 20. Dergiye gönderilecek yazlar, iki kopya alnarak hazrlanmaldr. Bunlardan bir kopya posta yolu ile gönderilmeli; bir kopya ise; elektronik posta araclyla iletilmelidir. Elektronik posta olarak gönderilen nüshada, yazar/yazarlarn ad soyad, makalelerin tam ad, bal bulunduklar kurum ve ünvanlar, i-cep telefonlar ve elektronik posta adreslerini içeren bir kapak sayfas bulunmaldr. Kapak sayfas, posta yolu ile gönderilecek kopyaya da eklenmelidir. 21. Yazarlar, yaynlarn stanbul Aydn Üniversitesi Dergisine göndermekle, telif haklarn stanbul Aydn Üniversitesine devretmi saylrlar. 22. Dergide yazs yaymlanan yazarlara, iki adet dergi ücretsiz olarak gönderilir. Ayrca telif hakk ödenmez. 23. Ulusal ve uluslar aras düzeyde akademik bilgi paylamnn salanmas amacyla stanbul Aydn Üniversitesi Dergisi’nde yaymlanmak üzere Hakem Kurulundan geçen yazlar Üniversitenin internet sitesine bal olarak da yaymlanabilir. 24. Dergiye gönderilen yazlar, yaymlanmasa dahi iade edilmez 25. Kaynaklar Yaz içinde atfta bulunulan kaynaklar; ya ...Smith (1980)... eklinde cümlenin içinde, ya ...(Smitb, 1980; Adams, 1981) ya da (Smith vd., 1980) eklinde cümlenin sonunda yazar soyad ve yayn yl belirtilerek verilmelidir. ki yazarl kaynaklarda iki yazarn da soyad yazlmal (Snell ve Ettre, 1971), ikiden fazla yazarl kaynaklar parantez içinde gösterilecek ise vd. ksaltmas kullanlmal (Li vd., 1998), parantez dnda Li ve dierleri (1998) kullanlmaldr. Makale metninin sonunda kaynaklar bölümü bulunmal ve yazar soyadna göre A'dan Z'ye doru alfabetik sralama yaplmaldr. Kaynaklar, Times New Roman 11 punto ile yazlmal, sadece dergi, kitap ya da sempozyum ad talik olmaldr. Kaynaklarda, varsa cilt numaras koyu renkte, say numaras normal karakter ile yazlmaldr. Kaynaklar ksmnda yer alan ulusal-uluslararas makalelerin yer ald dergi adlar ksaltlm halleriyle deil, açk olarak yazlmaldr. (Örnek olarak dergi ad Wat. Res. eklinde deil Water Resources eklinde yazlmal.) Kaynak gösterimleri aadaki örnekler gibi yaplmaldr. i) Ulusal - Uluslararas Makaleler Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds, Electra, 24, 9, 117-143. ii) Ulusal - Uluslararas Bildiriler Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds, Proceedings , 5tJl Conference, Electronics, 117-143, Sydney, A. iii) Ulusal - Uluslararas Kitap Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds,, 295, Mc. Graw Press, London. Aziz,A (2008). letiime Giri. 135, Aksu Yaynevi. stanbul. - Kitap çinde Bölüm Sensoy, T., (1998). Magnetic felds, in Reinhards, M, eds, Physics, Mc. Graw HM Press, 2-5, Oxford, UK. - Çeviri Kitap Ong, W.J (1995). Sözlü ve Yazl Kültür. Sema Postacolu(Çev.). 136, Metis Yaynevi. stanbul - Editörlü Kitap Çebi, M.(Ed).(2003). Medya Etki Aratrmalar 142, Alternatif Yaynevi. Ankara. - Editörlü Kitapta Bölüm Keeplinger. H,M(2003). Etki Kavramnn Snrlar. Murat Çebi(Ed.), Medya Etki Aratrmalar 142, Alternatif Yaynevi. Ankara. - Dergiden Makale Gezgin, S. (2009). Medyann Sorumluluu( Türk Alman likileri Örneinde). stanbul Aydn Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1, 44-54 - Baslmam Tezler, Bildiriler Arvas, .S (2010). Cumhuriyet Döneminde Basnda Etik Balmada Ortaya Konulan Uygulamalar ve Bir Meslek Örgütü: Basn Konseyi. (Yaynlanmam doktora tezi.) stanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul. - nternette Makale Kololu, O. (1999). Medya, Devlet ve Sermaye. http://dorduncukuvvetmedya.com iv) Baslm Bilimsel Rapor Yilmaz, A„ Brown, O. ve Nelson, H., eds. (1998). Magnetic felds, J., Technical Report, ICTP TRIL Programme, 12, Trieste. v) Mesleki Teknik Rapor Ylmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., eds. (1998). Manyetik Alan Teorisi, Teknik Rapor 5, CEV Vakf, stanbul. vi) Doktora, Y.Lisans Tezi Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi, Doktora tezi, AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. iviii) Standartlar TS920, (1990). Binalarda rüzgar yükü kurallar, Türk Standartlar, Ankara. ix) Güncel Yaz Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi, Bilim ve Teknik, 63, 7, 3-5 Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (2000). Manyetik Alan Teorisi, Hürriyet Gazetesi, sf. 1, 2, 12,2000. x) Web Adresleri Kaynaklarn A'dan Z'ye sralanmas bittikten sonra 1 punto kahnlkl bir çizgi çekilerek, çizginin altndan itibaren, nternet kaynaklar, siteden yararlanlan tarihle beraber yazlmaldr. Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi, http://www.server.com/final/paperl .html, (21.12.2005)