Tanıtım Kitapçığı - Nallıhan Kaymakamlığı
Transkript
Tanıtım Kitapçığı - Nallıhan Kaymakamlığı
CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK CMYK Aral›k 2007 ISBN: 978-975-585-856-2 ÜCRETS‹ZD‹R Nall›han Kaymakaml›¤› Köylere Hizmet Götürme Birli¤i Ad›na ‹mtiyaz Sahibi Ömer TORAMAN Yay›na Haz›rlayan ve Yay›n Koordinatörü Recep Peker TANITKAN tanitkan@gmail.com Katk›da Bulunanlar Mesut fiENER Ali Nusret MUTLU Hamiyet GÜRELL‹ Do¤an ACAR Nall›han Turizm Gönüllüleri Derne¤i Foto¤raflar Recep Peker TANITKAN Ömer TORAMAN Doç. Dr. Durmufl ÖZTÜRK Mustafa BEKTAfi Aykut ‹NCE Ali ERG‹N Arflivi Foto¤raflarla Nall›han Projesi AFSAD Çekimleri Kapak Foto¤raf› Doç. Dr. Durmufl ÖZTÜRK Sayfa Tasar›m› Özlem TÜRKMEN Renk Ayr›m› Harun EFE Kapak Tasar›m› Berrin NACAR Adres: Nall›han Kaymakaml›¤› www.nallihan.gov.tr Tasar›m-Bask› www.rekmay.com.tr ‹Ç‹NDEK‹LER NALLIHAN KAYMAKAMI ÖMER TORAMAN 6-7 KUfiLARIN VE OYALARIN CENNET‹ NALLIHAN COĞRAFYASI 8-9 NALLIHAN TARİHİ 10 - 11 ESKİ FOTOĞRAFLARLA NALLIHAN 12 - 13 FRANSIZ GEZGİN 14 - 15 ALİ CEVAD LÜGATI 16 - 17 NALLIHAN GENEL 18 - 19 KOCAHAN TÜRBELER 24 BARAJLAR 60 20 - 21 CAMİLER 22 - 23 TABDUK EMRE TÜRBESİ 24 - 25 BACIM SULTAN TÜRBESİ 26 - 27 DİĞER TÜRBELER 28 - 29 HOŞEBE 30 - 31 ANIT AĞAÇ 32 - 33 ŞELALELER 34 - 35 DAVUTOĞLAN KÖPRÜSÜ NALLIHAN CO⁄RAFYASI 08 36 - 37 KUfi CENNET‹ 38 NALLIHAN KUŞ CENNETİ 38 - 41 GEZELİM GÖRELİM 42 - 59 YABAN KOYUNU 72 GEZEL‹M GÖREL‹M 42 BARAJLAR 60 - 61 TARİHİ EVLER 62 - 63 İPEK İĞNE OYALARI 64 - 68 BİNDALLI 69 İPEK BÖCEKÇİLİĞİ 70 EL VE KİLİM DOKUMALARI 71 ANADOLU YABAN KOYUNU 72 AHŞAP FIÇI 73 DOMATES VE NAR ÜRETİMİ 74 - 75 NALLIHAN YEMEKLERİ CAM‹LER 22 DOMATES VE NAR ÜRET‹M‹ 74 ‹⁄NE OYALARI 64 YEMEKLER 76 76 - 81 ÖNEMLİ TELEFONLAR 82 Kufllar›n ve Oyalar›n Cennetine Hoflgeldiniz Ankara'nın güzel ilçesi Nallıhan, gezilip görülmesi gereken pek çok güzelliği barındırıyor. İç Anadolu bölgesi ile Batı Karadeniz bölgesi arasında geçiş noktasında yer alan Nallıhan, tabiat güzellikleri açısından müthiş bir zenginlik sunuyor. Sarıçalı Dağı (1740 m),Ilıca Şelalesi, Hoşebe Ardıç Ağacı Topluluğu, Asarlık Tepeler Tabiat Anıtı, Nallıhan Kuş Cenneti bunlardan bazıları. Türkiye'nin ilk büyük hidroelektrik santralı olan Sarıyar Hidroelektrik Santralı (1954)ve muhteşem güzelliği ile Baraj Gölü görülmeye değer. Gölde tekne turu yapabilir, balık yiyebilirsiniz. Aynı zamanda tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Nallıhan, tarihi evleri yanında Kocahan, Nasuhpaşa Camisi, Uluhan, Taş Mektep gibi pek çok tarihi esere sahip bulunmaktadır. Yine Yunus Emre'nin rivayete göre kırk yıl kapısından içeriye eğri odun sokmadığı Tabduk Emre Dergahı (Emremsultan Köyü) ve Tabduk Emre'nin kızı Bacım Sultan'ın Türbesi (Tekke Köyü) bu topraklarda yer alıyor. Nesli tükenmek üzere olan Anadolu Yaban Koyunu yine bu topraklarda koruma altına alınarak, yaşatılıyor. İpekböcekçiliği ve ipek Nallıhan'ın simgesi sayılabilir. Nallıhanlı hanımlar ipekten muhteşem iğne oyaları ile hünerlerini sergiliyorlar. lezzetli yöresel yemekleri Karacasu Köyü Köy Sofrasında tadabilirsiniz. Kapama pilav, güveç, yaprak sarması, keşli makarna, baklava bu lezzetlerden bir kaçı. Nallıhan'ın güzellikleri saymakla bitmez. Sizleri kuşların ve oyaların cennetine davet ediyoruz. Ömer TORAMAN Nallıhan Kaymakamı COĞRAFYA COĞRAFYA Nall›han Co¤rafyas› N allıhan Ankara'nın batısında olup; doğudan Beypazarı, kuzeybatıdan Göynük, kuzeyden Mudurnu-Seben, batıdan Sarıcakaya, güneyden Eskişehir ve Mihallıçcık'la çevrilidir. Ankara'ya uzaklığı 160 km'dir. Dört bir tarafında dağ ve tepeler bulunur. Nallıhan Çayının kenarına kurulmuştur. Yüzölçümü bin 978 kilometrekaredir.. Deniz seviyesinden yüksekliği ise, 625 metredir. İlçe arazisi çok engebelidir. Batıda Andız, kuzeyde Sarıçalı, doğuda Kara Geriş, güneyde Sündiken dağları vardır. Bu dağlar ve tepeler arasında da dik vadiler bulunduğu gibi dere boylarında ve tepelerin düzlüklerinde ekime müsait araziler bulunur. Dere boyları sulu ziraata müsaittir. Çayırhan ve Beypazarı'na bitişik kısımlar kısmen düzlüktür. Arazinin % 48'i orman, % 25'i tarıma elverişli, % 22'si çayır ve mera, % 5'i çalılıktır. Nallıhan Dağları çam ormanları ve meşeliklerle kaplıdır. Kuzeye ve batıya gidildikçe orman örtüsü sıklaşır. Doğuda ve güneyde dağ ve tepeler genelde çıplaktır. Bölge genellikle güneye doğru meyilli olduğundan 8 dere ve çaylar Güneyden geçen Sakarya nehrine dökülür. Sakarya, bölgenin en büyük akarsuyudur. İlçe topraklarından çıkan Pınarbaşı, Nallıhan Çayı, Sofulu belli başlı akarsularıdır. Nallıhan'ın iklimi İç Anadolu'nun ve Batı Karadeniz ikliminin özelliklerini gösterir. İlkbahar, sonbahar ve kış ayları yağışlı ise de yaz aylarında pek yağış görülmez. Kışlar fazla soğuk olmayıp yağışlı geçer. Sakarya Nehri Vadisinde rakım 200-250 m.ye kadar düştüğünden burada daha ılımlı bir iklim hüküm sürer. O 9 TARİH TARİH Nall›han'›n Tarihi N allıhan toprakları çağlar boyu; Hititlerin, Friglerin, Bitinya Krallığı'nın, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra 1071 Malazgirt Zaferiyle Türklerin egemenliğine girmiştir. Önce Danişmentliler'in, daha sonra Anadolu Selçukluları'nın idaresinde bulunmuş, Anadolu Selçukluları'nın 1308'de yıkılmasıyla Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey zamanında ise, Osmanlı Bey- liği topraklarına katılmıştır. Bu fetih sırasında, Oğuz Türklerinin iki boyundan Beydilililer ve Eymirliler ilçeye gelip yerleşmişlerdir. İlçede, bu boyların adını taşıyan iki köy vardır. Roma İmparatorluğunun M.S.396 da Doğu ve Batı Roma olarak ikiye bölünmesi ve İstanbul'un Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti oluşuyla, Anadolu'nun içinden batıdaki Efes'e giden yol güzergahının yerine, İstanbul'a giden yeni bir yol güzergahı önem kazanmıştır. Ticari ve askeri amaçla kullanılan bu yeni yol üzerindeki Nallıhan, Doğu Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde önemli bir konaklama noktası ve piskoposluk merkezidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini koruyan yol Cumhuriyet döneminde eski önemini kaybetmiştir. lunu, yani bugün 1 numaralı devlet yolu olarak adlandırılan zamanın İstanbul-Bağdat yolunu izler. Yöreden geçerken ilçenin bugün olduğu yerde bir han, bir hamam ve bir de cami yaptırır. 1595 ilkbaharında biten bu yapıları vakfeder. O günden sonra bu yerleşim yeri gelişerek büyür. 1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan I.Ahmet'in sadrazamı Nasuh Paşa başvezir olmadan önce, 1594 yılı sonbaharında Halep'ten İstanbul'a dönerken KonyaAnkara-Nallıhan- Göynük yo- Kocahan yapılmadan önce, Nallıhan bugünkü yerinde değil, büyük olasılıkla Kayapınar Çiftliği yakınındaki şehir kalıntılarının olduğu yerdedir. Kocahan'ın yapımıyla bugünkü yerine bir göç oldu- ğu kesindir. Göçten sonraki tarihini yaklaşık dört yüz sene olarak söyleyebiliriz. Ancak, yer değiştiren ilçenin tarihi daha da eskidir. Şimdiki yerleşim yerinin yakınında bulunan eski şehrin ismi Gordium'dur. Gordium şehri Romalıların Bitinya krallarıyla yaptıkları savaşlarda tahribata uğrayınca terkedilmiştir. Sonraları harap olan eski şehrin yerinde Cleon (Kaleon) tarafından yeni bir şehir kurulmuş ve ismi de Juliopolis olarak değiştirilmiştir. Juliopolis, eski Gordio Koume'ye verilen isimdir. Son Bizans devrinde ismi tekrar değiştirilmiş ve Basileon olmuştur. Nallıhan, 16.yy.da Karahisar-ı Naallu nahiyesi olarak Hüdavendigar (Bursa) Sancağına bağlıyken, 19.yy'ın ilk yarısında Ankara Livasına bağlanarak, Korupazarı Naallu ve Karahisar-ı Naallu diye ikiye ayrılmıştır. 19.yy.ın ikinci yarısından itibaren yine tek isim altında birleştirilmiştir. Çağlar boyu değişik isimler verilen ilçenin adı en sonunda Nallıhan olmuştur. Nallıhan adını nasıl aldığı konusunda ise, iki söylenti vardır. Bunlardan biri; yakınından geçen Nallı Suyu ve handan aldığı yönünde, diğeri ise; handan ve bu hanın kapısında bulunan naldan aldığı yönündedir. İkinci söylentiyle ilgili varsayıma göre: halk kahramanı Köroğlu buradan geçerken gece handa konaklar, ertesi gün giderken hanın bahçe kısmında atının nalı düşer. Nal yerinden alınarak hanın kapısına asılır ve buradan da Nallıhan ismi çıkar. O 10 11 ESK‹ FOTO⁄RAFLARLA NALLIHAN Fotoğraflar: Ali ENGİN Arşivi Celal Bayar Sarıyar Barajı Çalışmalarında - 1951 23 Nisan Törenleri Nallıhan Musiki Cemiyeti Saz Heyeti Halk Odası - 1941 İsmet İnönü’nün Nallıhan Ziyareti Hükümet Konağı Kaymakamlık Binası Önünde İlçenin İleri Gelenleri-1935 Nallıhan Hükümet Konağı-1931 Bindallı ve İpek İğne Oyalı Kızlar-1950 Adnan Menderes Sarıyar Barajında-1951 GEZGİNLER GÖZÜYLE 1855 YILINDA FRANSIZ GEZG‹N DAUZATS’IN ANILARINDA NALLIHAN OSMANLI DÖNEM‹NDE, KIRIM HARB‹ SIRASINDA MÜTTEF‹K FRANSIZ ORDUSUYLA TÜRK‹YE'YE GELEN FRANSIZ YAZAR J. E. DAUZATS'IN ANILARINI D‹L‹M‹ZE REfiAT EKREM KOÇU 1855'TE “ANADOLU'NUN B‹R KÖfiES‹” ADI ALTINDA TERCÜME ETM‹fiT‹R. ‹STANBUL'DAN ANKARA'YA G‹DERKEN NALLIHAN'DAN DA GEÇEN DAUZATS'IN NALLIHAN'LA ‹LG‹L‹ ANILARI: E rtesi gün, vaktimizin bir kısmını garip bir köyün seyri ile geçirdik. Her kulübe, istif edilmiş odun yığınlarının üstüne yapılmıştı. Bu suretle, havai bir köy meydana gelmişti. Gündüzün sıcağına rağmen, gece ateş yakmaya mecbur olduk. Deniz sathından epey yükselmiştik, sert bir soğuk vardı. Ertesi günkü yolculuğumuz bizi daha yukarılara çıkarttı. Yol tehlikeli idi. İki yüz deveden mürekkep bir kervana rastladık; ve nihayet Nallıhan’ın beyaz evlerini gördük. Kırmızı kayaları ile pek garip bir manzarası olan bir dağın eteğinde idi; ikinci planda görünen bir nevi kilsi toprağın mavimtrak rengi manzaraya başka bir güzellik veriyordu. Çadırımızı şehrin uzağında kurduk. Henüz yerleşmiştik ki; etrafımızı bir kadın kalabalığı sardı, bir şeyler söylüyorlar, bazı hareketler yapıyorlar, içlerinden bazıları da ağlıyordu. Üniformalarımızı görünce ordudan geldiğimizi sanmışlar, harpte olan kocala- rından, oğullarından, erkek kardeşlerinden haber soruyorlarmış. Vaziyetleri, yalvarışları yürekler paralıyordu. Bütün hüsnü niyetimize rağmen onlara, onların suallerine ne cevap verebilirdik? Yorgun ve aç idik. Kadınları başımızdan savmağa mecbur olduk, ümitsiz gamlı giderlerken, biz de bir şeyler yiyip dinlenmeye baktık. Nallıhan’dan öte çok şayanı dikkat bir memleketten geçtik; yavaş yavaş ilerledikçe, nebat kayboluyordu, her tarafımızdan kayalıklarla sarılıyorduk. Yolculuğumuz fevkalade yorucu idi. İkide bir hayvanlardan inmek mecburiyetinde kalıyorduk. Sonra, sanki kar yağmış gibi, beyaz bir toprağa geldik… Bu ıssız arazinin sükutunu bizim kafilemiz bozuyordu… Bu vahşi güzellikten kurtulmak için acele ediyorduk. Güneşin kızgın ışığı, bizi harap ediyordu; susuzluktan bitap bir halde idik. Çok şükür ki endişemiz uzun sürmedi, bir tepeyi aşınca, latif bir vadi ile karşılaştık; burası çölde bir vaha idi… Çayırhan ile aramızda ağaçlık bir dere geçidi vardı. Bu dere kenarında durduk. Yeni biçilmiş bir buğday tarlasının ortasında yataklarımıza uzanırken bütün yorgunluğumuzu unutmuş bulunuyorduk. Ertesi gün, aynı çöl içinde aynı çeşit yolculuktan sonra akşam yeni bir vadiye geldik, bu vadide Beypazarı şehri vardı." O 15 GEZGİNLER GÖZÜYLE 1898 YILINDA AL‹ CEVAD’IN LÜGATINDA NALLIHAN N allıhan, Ankara vilayet ve livasında kaza merkezi bir kasabadır. Şimdiki kasabanın mevkii pek eski bir şehirdir. Bir çeşit kutsiyet atfedilen bu şehri kadim Gordiom namıyla adlanmıştır. Önce Frikya sonra Bitini Krallığının yönetiminde kalmıştır. İskender’den sonra Romalıların Bitini Krallığı ile yaptıkları savaşlarda Gordiom şehri harap olduğundan ahali şehri terk etmiştir. Sonraları harap olan şehrin yerinde Cleon (Kaleon) tarafından yeni bir şehir ku- 16 ruldu ve ismi Juliopolis olarak değiştirildi. O zamanlar bu şehir Anadolu’nun içinden Bitini’ye gönderilen ticaret mallarının pazarlandığı bir depo gibi kullanılıyordu. Asıl Gordiom harabeleri şehrin birkaç km güneybatısında bulunmaktadır. Bu harabede etrafı çıplak birkaç evle, ufak tefek birkaç çam ve meşe ağacı vardır. Şimdiki Nallıhan kasabası atla Ankara’ya 24 saat uzaklıkta. Dersaadet Caddesi üzerinde ve iki dağ arasında olup, Nallı Çayı kasabanın bağ-bahçe ve arazisini sulamaktadır. Ha- vası o kadar iyi değilse de sonradan getirilen su sayesinde bir çok hastalık önlenmiştir. Ahalisi 1491 kişidir. Bu şehir kuzeyde Kastamonu iline, doğuda Beypazarı, batıda Bursa vilayetine bağlı Eskişehir, güneyde Mihalıçcık kazalarıyla çevrilidir. Ahalisinden 500600 kişi dışındakiler Müslüman’dır. Toplam nüfusu 18.000 dir. Kazanın arazisi 233.759 dönümdür. Bunun 103.038 hane, bir hükümet konağı, bir telgrafhane, 109 dükkan, 11 kahve, 10 han, 2 hamam, 1 çeşme, 3 şadırvan, 40 cami, 27 mescit, 2 türbe, 2 medrese, 25 su değirmeni, 10 pirinç dinki, 1 rüşdiye mektebi, 8 fırın, 1 kiremithane, 6 köprü, 1 Ermeni mektebi, 1 kilise, 1 hapishane vardır. Sakarya’ya tabi olan Nallı Çayı kazayı sular. Aladağ Suyu üzerinde 5 metre uzunluğunda bir köprü ile Eymir köyünde 16’şar metre uzunluğunda 2 köprü daha vardır. Başlıca mahsulatı arpa buğday, ize, yulaf, burçak, darı, susam, mercimek, fiğ, afyon, patates, pamuk, haşhaş, bakla, fasulye, ipekböceği, çeşitli meyve ve pirinçtir. O DOKUZ DOLAMBAÇTAN NALLIHAN NALLIHAN’A GEL‹RKEN YEN‹ YOLU DE⁄‹L ESK‹ NALLIHAN YOLUNU TERC‹H EDERSEN‹Z BU YOLDA NALLIHAN’I TÜMÜYLE GÖREB‹L‹RS‹N‹Z. BU YOLA DOKUZ DOLAMBAÇ DEN‹LMEKTED‹R. HANLAR KOCAHAN PLANI D‹KDÖRTGEN fiEKL‹NDE OLAN YAPININ ‹NfiASI 1594 YILI SONBAHARINDA BAfiLAMIfi VE 1595 YILI ‹LKBAHARINDA B‹T‹R‹LM‹fiT‹R. DIfi DUVARLAR MOLOZ, ‹R‹ TAfi, K‹REÇ HARÇLI DERZLER‹ SIVASIZ KAG‹RD‹R. MOLOZ TAfiLARIN ARASI YATAY VE D‹KEY OLARAK DÜZGÜN B‹R fiEK‹LDE KONMUfi TU⁄LALARLA SIKIfiTIRILMIfi, KUM VE KÜÇÜK ÇAKILLI HARÇLA TUTTURULMUfiTUR. KAPI DA‹REV‹, GEN‹fi VE UZUNCA B‹R TONOZDUR. TONOZUN ‹Ç‹NDE ‹K‹ YANINDA S‹VR‹ KEMERL‹ ‹K‹ TONOZ DAHA UZANIR VE BURALAR DEPO OLARAK KULLANILIR. TONOZUN ‹Ç TARAFINDA KESME, KIRMIZI KÖFEK‹ TAfiI, DA‹REV‹ B‹R KEMER VARDIR. KEMER‹N DIfiARIYA BAKAN YÜZÜNDE 18 DEL‹KL‹ B‹R NAL BULUNMAKTADIR. NASUH PAfiA TARAFINDAN VEZ‹RKEN YAPTIRILAN BU HAN GEN‹fi VE UZUN B‹R AVLUYA SAH‹PT‹R. DUVARDA KISA ARALIKLARLA, ÖNÜ YUKARIYA KADAR AÇIK OCAK YERLER‹ VARDIR. 46 ADET ODAYA SAH‹P OLDU⁄U 46 ADET BACA YER‹NDEN ANLAfiILAN BU HAMAM ÇATISI YIKILSA DA DUVARLAR HALEN MEVCUTTUR. YAPININ YAN TARAFINDA BULUNDU⁄U SÖYLENEN K‹TABES‹ 1944 DEPREM‹NDE DÜfiMÜfi VE PARÇALANMIfiTIR. CAMİLER CAMİLER ULUHAN KÖYÜ CAM‹‹ 17. yüzyıl başında sadrazamlık yapmış olan Nasuh Paşa tarafından AnkaraGöynük arasındaki 3. menzilde yaptırılmış olan han ile birlikte yapıldığı anlaşılan Uluhan Köyü Cami'nin orijinal yapısından günümüze sadece mimarisi kalmıştır. Deprem bölgesinde bulunan caminin yapılışından sonra birkaç defa tahribata uğrayıp sonradan yenilenmiştir. Ancak caminin beden duvarları kısmen eski durumu muhafaza etmektedir. Boyuna dikdörtgen plandaki ahşap tavanlı caminin kuzey tarafındaki kadınlar mahfili bulunmaktadır. Caminin kuzey batı köşesinde camiden yaklaşık olarak 2,80 m. açıkta bulunan orijinal minare harap vaziyettedir. Kare kaideli ve tuğla gövdeli minarenin kaide kısmında kesme taş kullanılmıştır. NASUH PAfiA CAM‹‹ Cami, 1911 yılında Ankara-Ayaş-Nallıhan-İstanbul şosesi güzergahını çizmek üzere Nallıhan'a gelen bir Fransız mühendisin nezaretinde yıkılan eski caminin yerine aynı genişlikte ve bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, düzgün kesme taştan, üstü ahşap çatılı ve alaturka kiremitli olarak inşa edilmiştir. Kuzeyde birbirine kemerle bağlanan sekiz adet kare sütunlu iki yanı ve önü açık, üstü ahşap çatıyla örtülü son cemaat mahalli yer almaktadır. Son cemaat yerinde hareme geçişi sağlayan kapı ve kilit taşı çıkıntılı ve dairevi kemerlidir. İbadet mekanını ortası göbekli ahşap tavan örtmektedir. Mahfeli dört köşeli iki taş sütun üstünde ahşaptandır. Cami toplam dokuz adet sivri kemerli pencere ile aydınlatılmaktadır. Mihrabın kenarları kademeli, sivriye yakın dairevi kemerli ve basit kornişlidir. Minber kesme taştan, minberin korkuluğu ise, ahşaptan ve basittir. Caminin batı duvarına bitişik minare kesme taştandır. Cami avlusunun batı tarafında 20. yüzyıl başı olarak tarihlenen, içinde dört kabir bulunan üstü alaturka kiremitli, basit çatılı bir türbe vardır. O 22 23 TÜRBELER TÜRBELER TAPDUK EMRE TÜRBES‹ E mremsultan Köyü girişinin sağında hafif meyilli bir arazi içinde bulunan mezarlık içinde yer alır. Kare planlı ve kubbelidir. Duvarları içerden 6x6 metre boyutunda ve 1.6 metre kalınlığındadır. Sarıyar Bara- jı'nın yapımı sırasında 19541958 yıllarında Etibank tarafından türbe onarılırken kubbeyi korumak ve akıntıyı önlemek amacıyla kubbenin üzerine kiremit kaplı şemsiye külah şeklinde, dışa taşkın saçaklı bir çatı yapılmıştır. Türbeye doğu yönün- den, oldukça sade ve basık kemerli alçak bir kapıdan girilir. Orijinal ahşap kapı kanatları türbeden çıkarılmış köydeki yeni camide saklanmaktadır. Basık kemerli, kapı girişinin üstünde devşirme bir antik mermer üstüne oyulmuş dört satırlık kitabesi Kare planlı türbede ayrı bir mezar odası bulunmadığından cenazeler doğrudan ziyaret (mescit) kısmına gömülmüştür. İçeride altı sanduka yer almaktadır. Ortada 3.7 m uzunluğunda ve 72 cm. genişliğinde Tapduk Emre'nin sandukası vardır. Tapduk Emre'nin eşi ve dört çocuğuna ait olduğu sanılan beş sanduka daha bulunur. Türbenin 20 m batısında ise Tapduk Emre'nin hatiplerinin türbesi vardır. TAPDUK EMRE Selçuklular devrinde Türkistan tarafından gelerek Nallıhan ilçesinin güneyinde ve ilçe merkezinde 15 km uzak- 24 içinde görsem tanırım o eli” der. O zaman Hacı Bektaş elinin Emre'ye uzatır. O yeşil beni bu elin için de gören Emre, hayretler içinde “Tapduk Sultanım Tapduk Sultanım” diye bağırmaya başlar, aradığı kişinin yanında olduğunu anlar. O günden sonra Emre Şeyh'in adı “Tapduk Emre” diye anılır. mevcuttur. Güney duvarında 1.5 m yüksekliğinde 67 cm genişliğindeki dikdörtgen pencere tek açıklıktır. Taşıyıcı duvarlar moloz taştan inşa edilmiş olup, kubbe ve pandantifler ise tuğla örgüdür. lıkta bulunan Sakarya nehrine yakın Emremsultan Köyü'nün bulunduğu yere yerleşip burada yaşamış ve burada ölmüş ulu bir kişidir. Doğum tarihi Miladi 1200 olduğu sanılmaktadır. Horasan da yaşamış olan büyük mutasavvıf Ahmet Yesevi'nin müritlerinden Hacı Bektaş, Anadolu'ya gelir ve Kırşehir'in Sulucakarahöyük Köyü'ne yerleşir. Hacı Bektaş'ın çağrısı üzerine ikisi hariç Anadolu'daki tüm erenler Kırşehir'e giderler. Emre önce ben nasibi aldım diyerek davete uymaz, fakat Hacı Bektaş'ın ısrarı üzerine kalkıp gider. Gelmeyişinin sebebi sorulunca “Erenler meclisin de bir gün perde aralığından bir el uzandı ve bize nasibimizi verdi” der. “O eli görsen tanır mısın” diye sorulduğun da “Elbette ayasında yeşil bir ben vardı, bir ordunun Tapduk'un anlamı aradığımı buldum demektir. İşte bu Tapduk Emre, Yunus Emre'nin hocasıdır. Yunus kendi tarikat dizisini verirken, ilk olarak Tapduk'un adını anmakta ve Tapduk'un kapısında yetiştiğini şu beytinde açıkça ifade etmektedir: “Tapduk’un tapusunda Kul olduk kapusunda Yunus miskin çi¤ idük Pifldük Elhamdülillah.” Yunus Emre O 25 TÜRBELER T apduk Emre'nin Bacım Sultan adında bir kızı vardır. O yıllar Tekke Köyü'nde yaşayan Hamza Sultan'ın oğlu Hulbiye Sultan için Tapduk Emre'nin kızını ister. Kız verilir ve düğün başlar. Gelin alayı Tekke Köyü’nden Erenler mevkiine gelir. Öğle vaktidir, herkes atlarından iner ve namaza durur. Namaz bittiğinde gelini bıraktıkları yerde bulamazlar. Hamza Sultan'a sorarlar “Gelin geldi mi” diye. Gelmediğini haber alınca Emrem Sultan'a haber salarlar “Gelin döndü mü” diye. O da, “Gelin yerini buldu orada arayın” der. Kendisini şimdi yattığı tepede bir ardıç ağacına yaslanmış bulurlar. Köye götürmek istediklerinde “Ben buraya kadar geldim, oğlunuz da buraya gelsin”der. Damat gelir ve yeni evliler buraya yerleşir, burası köy halini alır. Bacım Sultan’ın evinin odaları açık, gelene gidene baktığı için köye Tekke adı verilir. Köylerin duruş vaziyetine göre, Emrem Sultan Köyü ortada, Yunus'un mezarının bulunduğu Sarı Köy sağda ve Bacım Sultan'ın yattığı Tekke Köyü solda yer almaktadır. TÜRBELER ÜRBELER BACIM SULTAN TÜRBES‹ Tapduk Emre çocuğu olmayanlar bana gelsin, akli dengesi bozuk olanlar da kızıma gitsin demiştir. Yıllardan beri halk, Emrem Sultan ve Bacım Sultan türbelerini ziyaret eder, dua okur ve adak adarlar. Tapduk Emre'nin kızı olan Bacım Sultan'ın türbesi ilçeye 14 km uzaklıkta Tekke Köyünde bir tepede etrafında ardıç ağaçları bulunan bir alanda yer alır. Üstü çatı olan türbenin 200 m kadar aşağısında bir kuyu bulunmaktadır. Kuyunun suyu tuzludur. Bazı rivayetlere göre düğünden belli bir süre sonra Tapduk Emre ve yakınları hem dünürleri ziyaret etmeye hem de kızlarını görmeye giderler. Çevrede buna “Kız ardına gitme” denir. Babasının geldiği haber verildiğinde Bacım Sultan hamur yoğurmaktadır. Haberi alınca elleri hamurlu, babasını karşılamaya koşar. Yolda ellerinin hamurlu olduğunu fark edince ellerini yolunun üzerindeki otlara sürer ve elini sürdüğü yerlerden su çıkar. Bacım Sultan ellerini bu suda yıkayarak babasını karşılamaya gider. Bugün halk suyun bulunduğu yere Bacım Sultan Kuyusu demektedir. Kuyu hamur kokusuna benzer bir kokuya sahip olduğundan bu söylence anlatılmaktadır. Türbeye gelen ziyaretçiler ve hastalar bu sudan içerler. Genellikle bu türbeye kara sevdaya tutulanlar ve akıl hastaları getirilir. O 27 TÜRBELER TÜRBELER Hasan Dede Türbesi Hasan Dede Türbesi Hasan Dede Türbesi Nallıhan'a 5 km uzaklıkta bulunan Sobran köyünde bulunmaktadır. Erenin Horasan'dan geldiği söyleniyor. Yüksek bir yerde bulunan Hasan Dede Türbesi’nin çevresinde koruluk ve su vardır. Köylünün çok saygı gösterdiği bu yerde yağmur duası için toplanılmakta ve yağmur duası için 70 bin taş gömülmüştür. Askere gidecek gençlerde türbeyi ziyaret ederler. Haziran ayının sonuna doğru gün dönümünden 10 gün önce bu yerde yapılan Oğlak Bayramı’nda 45 - 50 kurban kesilir. Türbenin yanındaki birkaç ardıç ağacına bez bağlanıp, adak adanır. fieyh Cafer Sad›k Türbesi Tapduk Emre'nin öğrencisi olan Şeyh Cafer Sadık Türbesi Nallıkozlu köyünde iken, köy Gökçekaya Baraj Gölü suları altında kalmadan önce aynı köyün yaylasına nakledilmiştir. Şeyh Cafer sağlığında çok sert bir mizaca sahipmiş. Bir düğünde davul çalınmasından rahatsız olmuş ve davulu kaptığı gibi Sakarya'nın öteki yakasına atmış. O gün bugündür Nallıkozlu, Ömerşeyhler ve Emremsultan köylerinde düğünlerde davul çalınmaz. Türbe çevresinden çalı çırpı alınmaz, odun kesilmez. Türbeyi daha çok çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar ziyaret eder. 28 Hoflebe Türbesi Şeyh Cafer Sadık Türbesi Hoşebe Türbesi Nallıhan'a 3 km. uzaklıkta olan Akdere Köyü'nün yakınındaki ardıç koruluğu içindedir. Ziyaret yeri yüksekçe bir tepenin yamacındadır. 10 m kadar aşağısında içilebilen bir su vardır. Hoşebe Türbesi'nin diğer türbelerden ayrı bir özelliği vardır. Türbenin bulunduğu koruluk mesire yeri olarak kullanılır. Halk arasında dolaşan rivayete göre, Hoşebe ölmeden önce mezarını etrafında gülünüp, oynanmasını, hoşça vakit geçirilmesini istemiş. Hoşebe Türbesi Ömer fieyh Türbesi Cafer Sadık gibi Ömer Şeyh de Tapduk Emre'nin öğrencisidir. Ömer Şeyhin türbesi Nallıhan ilçesinin adını aldığı Nallı Çayı'nın Sakarya nehrine karıştığı yere yakın olan Ömerşeyhler Köyü'nde bulunmaktadır. O Soğuk Kuyu 13. Yüzyıl Türbesi Ömer Şeyh Türbesi 29 MES‹RE YER‹ HOfiEBE 1993 1993 YILINDA YILINDA B B T‹P‹ T‹P‹ MES‹RE MES‹RE YER‹ YER‹ OLARAK OLARAK TESC‹L‹ TESC‹L‹ YAPILMIfiTIR. YAPILMIfiTIR. 7,5 7,5 HEKTARLIK HEKTARLIK B‹R B‹R ALANI ALANI KAPLAMAKTADIR. KAPLAMAKTADIR. ASIRLIK ASIRLIK ARDIÇ ARDIÇ A⁄AÇLARININ A⁄AÇLARININ OLDU⁄U OLDU⁄U BÜYÜLÜ BÜYÜLÜ B‹R B‹R MEKAN. MEKAN. ANKARA'YA ANKARA'YA 165 165 KM KM NALLIHAN NALLIHAN ‹LÇES‹NE ‹LÇES‹NE 33 KM KM UZAKLIKTADIR. UZAKLIKTADIR. YOLUN YOLUN TAMAMI TAMAMI ASFALT ASFALT OLUP, OLUP, 11 KM'L‹K KM'L‹K B‹R B‹R BÖLÜMÜ BÖLÜMÜ STAB‹L‹ZED‹R. STAB‹L‹ZED‹R. MES‹RE MES‹RE YER‹NDE YER‹NDE LOKANTA, LOKANTA, ÇOCUK ÇOCUK OYUN OYUN ALANI, ALANI, ÇEfiMELER ÇEfiMELER VE VE OTOPARK OTOPARK MEVCUTTUR. MEVCUTTUR. GÜNÜB‹RL‹K GÜNÜB‹RL‹K KULLANIMA KULLANIMA UYGUN UYGUN OLAN OLAN BU BU YER‹, YER‹, NALLIHAN NALLIHAN ‹LÇES‹NE ‹LÇES‹NE YAKIN YAKIN OLMASI OLMASI NEDEN‹YLE NEDEN‹YLE YERL‹ YERL‹ HALK HALK TARAFINDAN TARAFINDAN RA⁄BET RA⁄BET GÖRMEKTED‹R. GÖRMEKTED‹R. HOfiEBE HOfiEBE MES‹RE MES‹RE YER‹ YER‹ KARAVAN KARAVAN TUR‹ZM‹ TUR‹ZM‹ DE DE YAPILMAKTADIR. YAPILMAKTADIR. ANIT A⁄AÇ ANIT FINDIK A⁄ACI SARIÇALI DA⁄I’NIN YAMAÇLARINDAN ‹NERKEN FINDIK VE IHLAMUR A⁄AÇLARI ‹LE KARfiILAfiIYORUZ. NERDEYSE YAMACIN TAMAMI FINDIK, IHLAMUR VE AKÇAA⁄AÇLARLA DOLU. HELE B‹R FINDIK VAR K‹, 7.5 M. ÇEVRES‹ ‹LE KARfiIMIZA ÇIKIYOR. (KABA ARDIÇ) NALLIHAN NALLIHAN ‹LÇES‹ ‹LÇES‹ ESENLER ESENLER BÖLGES‹'NDE BÖLGES‹'NDE BULUNAN BULUNAN KABA KABA ARDIÇ ARDIÇ A⁄ACI, A⁄ACI, YAKLAfiIK YAKLAfiIK 750 750 YAfiINDA, YAfiINDA, 20 20 M. M. BOYUNDA, BOYUNDA, 2.8 2.8 M M ÇAPINDA ÇAPINDA VE VE 10.5 10.5 M M ÇEVRE ÇEVRE GEN‹fiL‹⁄‹NDED‹R. GEN‹fiL‹⁄‹NDED‹R. YÖRE YÖRE HALKI HALKI TARAFINDAN TARAFINDAN BAYRAM BAYRAM GÜNLER‹ GÜNLER‹ VE VE D‹⁄ER D‹⁄ER ÖZEL ÖZEL GÜNLERDE GÜNLERDE D‹NSEL D‹NSEL AMAÇLI, AMAÇLI, OTANT‹K OTANT‹K FAAL‹YETLER FAAL‹YETLER ‹Ç‹N ‹Ç‹N KULLANILMAKTADIR. KULLANILMAKTADIR. DO⁄ANIN DO⁄ANIN MUHTEfiEML‹⁄‹N‹ MUHTEfiEML‹⁄‹N‹ ANLAMAK ANLAMAK ‹Ç‹N ‹Ç‹N GÖRÜLMES‹ GÖRÜLMES‹ GEREKEN GEREKEN B‹R B‹R HAZ‹NED‹R. HAZ‹NED‹R. fiELALELER UYUZ SUYU fiELALES‹ SARIÇALI DA⁄I Z‹RVES‹N‹N KUZEYBATISINA DÜfiEN TARAFTAK‹ DÜZLÜKTE YER ALAN UYUZ SUYU NALLIHAN'IN GÖRÜLMES‹ GEREKEN B‹R D‹⁄ER TAB‹AT HAR‹KASIDIR. DÜZLÜ⁄ÜN YAKININDAN ÇIKAN 36 DERECE SICAKLIKTAK‹ SU, ÇAYIRLI⁄IN ORTASINDAN KIVRILARAK GEÇ‹P 50-60 M YÜKSEKL‹KTEN DERE YATA⁄INA AKMAKTADIR. ÇAYIRLI⁄IN ORTASINDA ÇOK YAfiLI OLDU⁄U SANILAN GÖLGELER‹ P‹KN‹K YAPMAYA ELVER‹fiL‹ B‹RKAÇ ÇAM A⁄ACI VARDIR. UYUZ OLAN HAYVANLARIN BU SUDAN ‹ÇT‹KLER‹NDE ‹Y‹ OLDUKLARINI FARK EDEN ÇOBANLAR BU SUYA UYUZ SUYU ADINI VERM‹fiLERD‹R. SON YILLARDA C‹LT RAHATSIZLI⁄I OLAN ‹NSANLARIN DA BU SUYU DENED‹KLER‹ SÖYLENMEKTED‹R. NALLIHAN'A YAKLAfiIK 30 KM UZAKLIKTAK‹ UYUZ SUYU'NA ‹K‹ FARKLI ULAfiIM BULUNMAKTADIR. YA KADIKÖY ÇULHALAR ÜZER‹NDEN, YA DA ULUHAN'A G‹DERKEN KARACASU'DAN SAPARAK UYUZ SUYU'NA ULAfiAB‹L‹RS‹N‹Z. fiELALELER SO⁄UKKUYU fiELALES‹ SO⁄UK KUYU fiELALES‹ ; SO⁄UKKUYU KÖYÜNÜN ‹Ç‹NDEN AKAN SUYUNUN ORTALAMA 25-30 METREDEN DÜfiÜfi SA⁄LAR. SUYUN DÜfiÜfi SA⁄LADI⁄I NOKTANIN SA⁄INDA VE SOLUNDA HAYVAN F‹GÜRLER‹N‹N OLDU⁄U MA⁄ARALAR MEVCUTTUR. DAVUTO⁄LAN KÖPRÜSÜ M‹LL‹ PARKLAR NALLIHAN KUfi CENNET‹ TAR‹H‹ ‹PEK YOLU ÜZER‹NDE SAKARYA NEHR‹ HAVZASINDA BULUNAN VE 1994 YILINDA KORUMA ALTINA ALINAN NALLIHAN KUfi CENNET‹; 425 HEKTAR GEN‹fiL‹⁄‹NDEK‹ SAHA 168 DEN FAZLA KUfi TÜRÜNÜN YAfiADI⁄I, ÜRETT‹⁄‹ YABAN HAYATI KORUMA SAHASIDIR.SULAK ÇAMUR DÜZLÜKLER‹,A⁄AÇLIK,BOZKIR VE KAYALIK ALANLARI PEK ÇOK TÜRÜN BESLEN‹P BARINMASINA FIRSAT VERMEKTED‹R. GÖÇ ZAMANI ÇOK SAYIDA KUfiUN Z‹YARET ETT‹⁄‹ ALAN KIfiIN B‹NLERCE SU KUfiUNA DA EV SAH‹PL‹⁄‹ YAPAR. SOYU TEHL‹KEDE BULUNAN KARA LEYLEK DAVUTO⁄LAN KUfi CENNET‹NDE ÜRER.TÜRK‹YE'DE YAfiAYAN 6 BALIKÇIL TÜRÜNÜN 5'‹ SAHADA YAfiAR VE BUNLARIN 3'Ü A⁄AÇLARDA KOLON‹LER HAL‹NDE ÜRER. KARA ÇAYLAK, AKKUYRUKLU KARTAL, GÖKDO⁄AN, KUZGUN, KIRMIZI GAGALI, DAR KARPASI BU BÖLGEDE GÖRÜLÜR.B‹R YIL BOYUNCA DAVUTO⁄LAN KUfi CENNET‹NDE 10 TÜR YIRTICI KUfi, 5 TÜR BAYKUfi, 35 TÜR SU KUfiU, 80 TÜR ÖTÜCÜ KUfi GÖRÜLÜR. HAZ‹RAN'DA 3 B‹N LEYLEK, 150 KARA LEYLEK, KIfiIN 3 B‹N ANGITLA TANIfiAB‹L‹RS‹N‹Z. M‹LL‹ PARKLAR GÖÇMEN KUfiLARIN U⁄RAK YER‹ ‹STANBUL VE ÇANAKKALE BO⁄AZLARI'NDAN GELEN KUfi GÖÇ YOLU ÜZER‹NDE BULUNAN BU ALAN ‹LKBAHAR VE SONBAHARDA GÖÇ EDEN KUfiLARIN BESLENMELER‹, D‹NLENMELER‹, BARINMALARI VE BAZI TÜRLER‹N‹N DE ÜREMELER‹ ‹Ç‹N U⁄RAK YER‹D‹R. ‹Ç ANADOLU'NUN EN ÖNEML‹ SULAK ALANDIR. JEOLOJ‹K YAPISI ‹LE AÇIK LABORATUAR N‹TEL‹⁄‹ SUNAN SAHA, ÇÖKELME ORTAMININ ÖZELL‹KLER‹N‹ YANSITAN SARI, KAHVE VE KIRMIZIMSI TABAKALARIN ÜST ÜSTE TEKRARLANMASI ‹LE GÖRSEL AÇIDAN DA ÜSTÜN B‹R PEYZAJ GÜZELL‹⁄‹NE SAH‹PT‹R. NALLIHAN’› Gezelim Görelim Ç ayırhan, İpek Yolu üzerinde 15941595 arasında han, hamam ve caminin yapıldığı beldelerdendir. Fakat bu kalıntılar, Sarıyar Hasan Polatkan barajı yapıldıktan sonra suyun altında kalmış, bundan dolayı bunları göremiyoruz. Çayırhan'a gelince, Gül Şehri tarafına gitmek lazım. Bu bölge Frigler döneminden kalma kaya mezarlarının ol- duğu yerdir. Sit alanı olarak ilan edilmiş, kazı yapılmayı bekleyen bu bölge, birkaç noktada kaya mezarların girişi gözükecek şekildedir. Daha sonra iskeleye gelip, teknemize binmek için hareket ediyoruz. Tekne ile Sarıyar Hasan Polatkan barajında geziye başladık. İlk önce Eski Çayırhan bölgesine gidiyoruz. Görkemli jeolojik yapıları görüyoruz. Hele birde bu yapıların suya yansımaları insanı büyülüyor. Bu arada sürekli farklı kuş türleri kayalar- Çayırhan’da Mağaralar Çayırhan Çayırhan Tekne Turu 42 GEZELİM GÖRELİM - ÇAYIRHAN Çayırhan Termik Santrali da, gölün kenarında seyrederek gidiyoruz. Daha sonra dönüp, kaya mezarlarının olduğu bir bölgeye geliyoruz. Ancak sular düşükken kaya mezarları gözüktüğünü söylüyorlar. Kaya mezarlarının yanında bir ev dikkatimizi çekiyor. Ev ilginç, baraka şeklinde, yediği ve içtiği kapları da dekor olarak kullanmış. Muharrem isminde postaneden emekli bir amca yaşıyormuş. Daha sonra Sarıyar beldesine doğru gitmek için yolumuza devam ediyoruz. Yolda çok farklı oluşumlar ve mağaralar görüyoruz. Yavaş yavaş İç Anadolu bozkırından Batı Karadenize doğru geçişi izliyoruz. Barajda her yeri gezmek için 7 saat gerekiyor. Tekne gezimizden sonra eski Çayırhan bölgesine hareket etmek için arabamıza biniyoruz. >>> 43 GEZELİM GÖRELİM - ÇAYIRHAN GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR Ç ayırhan dan Sarıyar beldesi yol ayrımına doğru geldiğinizde İç Anadolu'nun bozkırından, Batı Karadeniz yeşiline geçişi, bu farkı net gördüğünüz noktalardandır. Nallıhan Yolundan Sarıyara ayrılan yol görülmeye değer bir noktada. Yola döndüğünüzde sağlı sollu dikilen ağaçlar ve ender göreceğiniz kırmızı toprak sizi etkiliyor. Sarıyar'a doğru gittiğinizde (bu yol aynı zamanda Eskişehir-Mihalçık yoludur.) ilk önce Emremsultan köyünden geçersiniz. Bu köyde durma- >>> Eski Çayırhan bölgesinde rengarenk jeolojik oluşumların, farklı şekillerin izlenilmesi ve kuşların gözlenmesi insanları büyülüyor. Bu bölge Mağaralar konusunda da zengin, 2 adet eski fosil mağara bulunuyor.. Sarkıtların dökülmesi risk oluşturduğundan bu mağaralar turizme açılamamış. Buradan kuş cennetinin olduğu yere hareket ediyoruz. Postacı Muharrem Amca 44 Kuş Cenneti; 168 kuş türünün barındığı çok önemli sulak alanlardan bir bölge, Milyarlarca yıl önce iç deniz olan kuş cenneti bölgesinin, suyun çekilmesi ile, doğal erozyona maruz kalması sonucu oluşan renk cümbüşü oluşmuş. Gün doğumu ve gün batımının yarattığı renk farklılıkları yağmur yağdığında farklı renkler alması ile ender görülen manzaraların Tapduk Emre Türbesi oluşması görülmeye değer. Kuş cennetinin karşısındaki tepeye çıkıldığında baraj, kuş cennetinin ve jeolojik oluşumlarının aynı anda üstten seyredilmesi bir başka keyif veriyor. Çayırhan'a doğru hareket ediyoruz. Çayırhan Beldesinin her yerine gül dikilmesi dikkatimizi çekiyor. Nedenini soruyoruz? Frigler döneminden kalma yerin adı gül şehri olduğundan Çayırhan'ın her yerine gül dikilmiş. Çayırhan beldesindeki Kültür Evinde beldeye ait el sanatlarını görmek mümkün. Çayırhan’ın bir özelliği termik santral ve kömür ocaklarından dolayı çok fazla göç alan bir belde. Bundan dolayı nüfusun %70 Karadenizli. Kültürü de değişime uğramış. O Sarıyar Yolu 45 GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR Tapduk Emre, Selçuklular devrinde Türkistan tarafından gelerek Emremsultan Köyü'nün bulunduğu yere yerleşip burada yaşamış ve burada ölmüş ulu bir kişidir. Yunus Sivrihisar'ın kuzey tarafındaki Sarıköy'de yaşamaktadır. Yunus Emre hocası için yazdığı dörtlükler türbenin girişinde sizi karşılar. Emremsultan Köyü'nden Sarıyar'a doğru giderken bir kayanın ikiye ayırdığı yoldan geçeriz. Yolun sağında ve solunda mağaralar vardır. Bu mağaralarda Kurtuluş Savaşı döneminde cephaneler saklanırmış. Mağaraları geçtikten sonra sizi Sarıyar Hasan Polatkan barajından çıkan suyun oluşturduğu Sakarya ırmağı yatağındaki nefis manzara karşılar. Tapduk Emre Türbesinden çıktıktan sonra, bir levha görürsünüz. “Caferi Sadık Türbesi'ne gider” diye oradan Tapduk Emrenin müritlerinden Caferi Sadık Türbesini ziyaret etmeden olmaz. Sarıyar Hasan Polatkan Barajı’na gitmek için hidroelektrik barajının olduğu yerden hareket ederiz. Yolda Sarıyar beldesini üstten seyrederek baraja doğru hareket ederiz. Yolda gördüğümüz sarı toprak katmanları bize, “Sarıyar >>> mız gerekir, çünkü Tapduk Emre Türbesi bu köydedir. Sakarya Nehri Sarıyar Kasabası 46 Sarıyar Barajı 47 GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ S arıyar'dan, Nallıhan'a gelirken yeni yolu değil eski Nallıhan yolunu tercih ediyoruz. Bu yol “Dokuz Dolanbaç” denilen bir yol, Nallıhan'ı üstten seyrederek Dokuz Dolanbaçla dönerek Nallıhan merkeze geliyoruz. Nallıhan merkezde 1890 yılında yapılmış, Belediye binasını gezmekle başlıyoruz. Bu bina bir dönem okul olarak kullanılıyormuş daha sonra kendi kaderine bırakılmış, yıkılmak üzere iken belediye bu binayı alıp, onarımını yaptıkdan sonra hizmet binası olarak kullanıyor. Atatürk Anıtı Belediye binasından çıkınca hemen karşımızda nefis bir taş binayı görüyoruz. Bu bina 1945 yılında Halk Evi üyeleri tarafından yapılan bir bina bir dönem okul olarak kullanılmış. >>> Halk Evi Kayıkbaşı Sarıyar Göl Kenarı ismini buradan mı aldı?” diye düşündürüyor. Sarı toprak katmanlarını dik olan yerlerde net olarak görebiliyoruz. Dik olan yerlere yar derler sarı ile yarı birleştirdiği- 48 mizde “Sarıyar” isminin buradan geldiği kendini gösteriyor. Baraja gelmeden ilk önce barajın gövdesini görüyoruz. Daha sonra barajın gövdesine dönmeden baraja hakim bir noktaya çıkıyoruz. Burası Adnan Menderes Seyir Köşkü bu noktadan barajın gövdesini ve baraj havzasının nefis bir şekilde izliyebilirsiniz. Baraj gövdesine baktığınızda o günkü teknoloji ile 1953 yılında başlayıp 1956 yılında o gövdenin yapıldığına inanamıyorsunuz. Adnan Menderes Seyir Köşkü denilmesinin nedeni Rahmetli Adnan Menderes bu barajın yapıldığında bu noktadan işçileri seyredermiş. Bu baraj Türkiye'nin ilk hidroelektrik barajı olduğunu da belirtmek lazım. Daha sonra barajın gövdesine gelip, gövdesinin üzerinde yürüyerek karşı tarafa geçip, arabalarımıza biniyoruz. Tarihi Belediye Binası Barajdan sonra Anadolu Yaban Koyunları üretim merkezine doğru hareket ediyoruz. Eğer uygun zaman ise nesli tükenmek üzere olan yaban koyunlarını onları rahatsız etmeden seyretmeye çalışıyoruz. Yaban Koyunlarından sonra, Kayıkbaşı denilen güzel bir noktaya uğruyoruz. Burada balıkçı tekneleri ve barajın güzel seyir noktalarını görmek mümkün oluyor. Kayıkbaşın dan sonra Sarıyar Beldesi’nin meydanına gelip, kahvelerden çay içip halkla sohbet etmeden gitmek de olmaz. Sarıyar'dan ayrılıp, geldiğimiz yoldan tekrar Nallıhan yoluna dönüyoruz. O 49 GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ Nallıhan GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ N allıhan’daki İL-ÇE vakfının onardığı, müze ve kütüphane haline getirdiği El Sanatları Teşhir Evi’ne geliyoruz. Bu yerde iğne oyalarına yeni tasarımlar yapılmış, bir çok takıyı görmek mümkün. Halk Eğitim Müdürlüğü’nün yaptırdığı bez dokumaları, halı, kilim, iğne oyalarını burada görüyoruz. El Sanatları Teşhir Evi’nde bir başka şey gözümüze çarpıyor. Büyüklü küçüklü su fıçıları bu fıçıların bir özelliği çivi kullanılmadan yapılması. El Sanatları Teşhir Evi'nden sonra, Kocahan'a gidiyoruz. Kocahan ipek yolu üzerinde bir mekan. Nasuhpaşa Halep den dönerken 1594-1595 yılları arasında Nallıhan sınırları içinde Çayırhan, Nallıhan ve Uluhan da; han, hamam ve cami yaptırmış. Kocahan da bunlardan birisi 46 odası olan 3000 metre karelik bir alanı kapsayan bu hanı ziyaret ediyoruz. Kocahan’dan sonra Nasuhpaşa Camisi’ne gidiyoruz. Cami 1595 yılından bu zamana kadar dimdik ayakta olduğunu görüyoruz. Öğreniyoruz ki, 1911 yılında yol inşaatında çalışan bir Fransız mühendis yıkılmak üzere olan Nasuhpaşa Camiini yeniden özüne uygun olarak yaptırmış. Nallıhan’dan 4 km geçtikten sonra Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Hoşebe Mesire Yeri’nin levhasını görüyoruz. Görkemli ardıç ağaçları ile karşılaşıyoruz. Hoşebe'nin mezarı mesire yerinin içinde görkemli bir melengiç ağacının altında karşımızda duruyor. Nallıhan dan ayrılarak Eskişehir güzergahındaki gezilecek yerlere doğru yola çıkıyoruz. O 50 51 GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI E skişehir Sarıcakaya yoluna doğru gidiyoruz. “Yolda Yaban Hayatını Geliştirme Sahası” diye levha görüyoruz. Nefis kızılçam, meşe, ardıç ağaçları ve ismini sayamayacağımız bir çok otsu ve odunsu bitkilerin oluşturduğu ormanla Tekke köyüne gidiyoruz. Tekke köyü Tapduk Emre'nin kızı Bacım Sultan'ın türbesinin olduğu yer. Köye girerken ahşaptan yapılmış bindirme samanlıklar, yarıya kadar taş yarıdan sonra toprak kerpiç ve ahşabın hakim olduğu otantik evlerin içinden ve daracık sokaktan Bacım Sultan Türbesi'ne geliyoruz. İçeride bir çok kadın ve erkeğin mezarının olduğunu görüyoruz. Bu mezarlardan hangisinin Bacım Sultan’ın mezarı olduğu bilinmiyor. Bacım Sultan Türbesi'nden ayrıldıktan sonra Meyil Hacılar Köyü'ne hareket ediyoruz. Bu köyün yakınında 750 yaşında bir kaba ardıcın olduğu mekana geliyoruz. Yoldan Asırlık kaba ardıç heybetli duruşu ile bizi karşılıyor. Çevresi 10,5 metre olan ardıç ağacını kucaklamak için herkes el ele tutuşuyor.. Mekanın da ayrı bir gizemi var insanı çok etkiliyor. Kaba ardıca veda ettikten sonra, Beydili Köyü’nün hareket ediyoruz. Beydili köyü gelenek ve göreneklerin yaşadığı Oğuz boyundan gelen bir köy olduğunu öğreniyoruz. Öğreniyoruz ki, bu köyde orta oyunlar ve halk oyunları halen oynanırmış, köyde davul, keman, klarnet çalınırmış ve bu müzik aletlerinin ve çalınması oyunlar nesiller arası aktarılırmış. >>> 52 Anıt Ağaç Andız Yaylası Soğukkuyu Şelalesi 53 GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI Söğen Kayası Kudret Kayası Beydili Köyü'nden Andız Yaylası'na hareket ediyoruz. Andız Yaylası görkemli yaylalardan biri, Söğen Kayası diye bir kayayla karşılaşıyoruz, görkemiyle bizi etkiliyor. Nefis orman içinden yaylaya doğru çıkıyoruz. Daha çok piknik yapılan alanlara ulaşıyoruz. Yel suyu diye bir çeşmenin başına geliyoruz. Andız yaylasından, Kuzucular Köyü'ne doğru hareket ediyoruz. Bu köyde bir kanyonun olduğu söyleniyor. Kanyonun giriş kısmına kadar gidip, girişte suyun aşınması ile oluşan farklı kayalar görüyoruz. Daha sonra Yenice Köyü'ne doğru hareket ediyoruz. Yenice Köyü Nallıhan'ın deniz seviyesinden 225 metre yüksekliği olan köylerinden biri. Buradan Yenice Barajı'nın nefis görüntüsü var. Bu köy aynı zamanda tarım ambarı. Bizi buradan ilginç bir kayanın olduğu yere götürdüler. Adı Kudret Kayası eski kalıntılardan bir yapı, merdiven basamaklarının olduğu ilginç bir kaya idi. Kudret Kayası'ndan sonraki durağımız Soğukkuyu Köyü. 54 Kuzucular Kanyonu Andız Yaylası Soğukkuyu Köyü de eski köylerden biri, burada 13.yy. dan kalma bir türbe ile karşılaşıyoruz. Köyün içinde bir şelale var. Şelaleye giderken eski bir su değirmenine rastlıyoruz. Yakınına gelindiğinde suyun 25-30 metreden düştüğünü görü- yoruz. Şelalenin üstünde mağaralar var. Mağaraların iç kısmında kayalara hayvan fügürleri işlenmiş. Soğukkuyu köyünden biraz yürüyerek Gökçekaya Barajı'na ulaşıyoruz. Nallıhan'a dönerken üst kısımlarda Bozarmut Yaylası'nı görüyoruz. O 55 GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI Sarıçalı Dağı N allıhan dan Bolu tarafına doğru hareket ediyoruz. Nallıhan'ı 10 km geçtik den sonra Seben Yol ayrımında Asarlık Tepe Tabiat Anıtı levhasını görüyoruz. Anıtı görmek için Danışmet Köyü'ne hareket ediyoruz. Köyden nefis bir jeolojik yapıyı görüyoruz. Yakınına gitmek için biraz yürümek gerekiyor. >>> Evliyalar Ardıcı Bozyaka Göleti Asarlık Tepesi Tabiat Anıtı Sarıçalı Dağı Yürüyüşü 56 57 GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI Asarlık Tepesi’nden ayrılarak yola koyuluyoruz. Bozyaka köyünden geçerken Turkuaz yeşili suyun rengi ile yeşil bütünleştiği bir manzara görüyoruz. Burası Bozyaka Göleti. Bozyaka Göletin den ayrılıp, yola koyuluyoruz. Doğandere Köyü İstanbul yolu üzerinde bir köy, ilginç olan bu köyde hayvanat bahçesi var. Bir iş adamının yaptırdığı hayvanat bahçesinde yaban keçisi, yaban koyunu, geyik, çeşitli kuşlar bulunuyor. Aşağıda bir şelale var. Suyun sıcaklığı 36 derece. Çobanların kaşınan hayvanların bu sudan yıkanıp iyileştiklerini fark etmesiyle bu suya “Uyuz Suyu Şelalesi” demişler. Buradan şelale suyunu takip edip, nefis bir vadiden Karacasu Köyü’nde yemek yiyeceğimiz mekana ulaşıyoruz. Bu mekan daha önce okulmuş, köy okulları taşımacılığa döndüğünden bu bina atıl olarak kalmış. Daha sonra bu binayı; Nallıhan Kaymakamlığı, Nallıhan Belediyesi ve Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği işbirliği ile onarılıp, hizmete açılmış. Köylüler tarafından yöresel yemeklerin yapıldığı harika bir mekanda yemeklerimizi yedikten ve dinlendikten sonra, Uluhan köyüne gitmek için yola çıkıyoruz. Uluhan Köyü üçüncü han, hamam ve caminin olduğu nokta, fakat sadece caminin minaresi ayakta duruyor. Birde Osmanlı döneminden kalma çok güzel camii ziyaret ederek gezimizi bitiriyoruz. O Buradan Sarıçalı Dağı’na Yürüyüş için hareket ediyoruz. Sarıçalı Dağı'na yürüyüşe başlamak için Çulhalar Köyü'ne geliyoruz. Kolay bir parkurla birbuçuk saatte Sarıçalı Dağı'nın üstüne çıkılıyor. Çıkarken farklı formda karaçamlar ve ardıç ağaçlarını ve diğer bitkileri tanıyoruz.. Sarıçalı Dağı Nallıhan'ın en yüksek dağı 1740 metre. Biraz dinlendikten ve nefis bir manzara seyrettikten sonra zirveye doğru yürümeye başlıyoruz. Zirveye gitmeden tek başına bir ardıç ağacını görüyorsunuz.. Bu ağaç “Evliyalar Ardıçı” diye anılıyor. Zirvede evliyaların yattığına inanılan taşların toplandığı mezarları görüyoruz. Çamalan Göleti Uluhan Camii Minaresi Karacasu Köy Sofrası Buradan da ayrılarak ağaçların yoğun olduğu bölgeye geliyoruz. Meşe, Karacam, Ardıç ve Kavak gibi bir çok görkemli ağaç görüyoruz. Bu ağaçların bir çoğu anıt ağaçlar. Karaçamlar 480 ile 750 yaş arasında. Hele ölü ağaçların almış olduğu formlar gerçekten görülmeye değer. İnişe devam ediyoruz. Hayvanat Bahçesi 58 59 BARAJLAR BARAJLAR GÖKÇEKAYA BARAJI HİDROELEKTRİK SANTRALİ SARIYAR BARAJI ve HİDROELEKTRİK SANTRALİ Baraj Ankara'nın 120 km kuzeybatısında, ilçe merkezinin 25 km güneydoğusundaki Sarıyar Kasabası civarında, Sakarya Nehri üzerinde kurulmuştur. İsmini bu kasabadan almıştır.. Sakarya Nehri'ne ait etütler EİEİ tarafından 1935 yılında, jeolojik etütler ise 1943 yılında başlamıştır. Ankara'ya 165 km uzaklıktaki barajın yol yapım çalışmalarına 1951 yılında başlanmış. Baraj yolları yoğun insan emeği ile kazma kürekle yapılmıştır. Kaya dolgu olarak düşünülen baraj, sonradan teknik ve ekonomik nedenler yüzünden beton ağırlık barajına çevrilmiş. Yapımını yerli firma olarak ETİBANK üstlenmiş. 1 Mart 1953 yılında inşaatına başlanan barajda, 1956 yılının Nisan ayında ilk su tutulmuş. Açılışa devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes'de gelmişlerdir. Diğer iki ünitesi de ikinci beş yıllık plan döneminde 1966 yılında işletmeye alınmıştır. Sarıyar beton ağırlık barajının tabandan yüksekliği 108 m , taban genişliği 95 m, taban uzunluğu 60 m'dir. Üst seviyede platform genişliği 7 m, uzunluğu ise, 257 m'yi bulur. Barajın gövdesinin beton hacmi 560 000 m3'tür. Barajın gerisinde oluşmuş bulunan gölün yüzölçümü 83 km2'dir. Biriken suyun hacmi 1 900 000 m3'ü bulur. Göl uzunluğu 63 km'dir. Baraj, çalışanların gereksinimlerine yanıt verecek biçimde düşünülüp yapılmıştır. Sinema, lokal, konukevi, spor alanları, yüzme havuzu ve göl kenarında plaj tesisleri vardır. Baraja, 1987 yılında eski Maliye Bakanlarından Hasan Polatkan'ın ismi verilmiştir. Sakarya Nehri üzerinde, Eskişehir'in 60 km kuzeydoğusundadır. Sarıyar Barajı'nın altında yeni bir baraj inşaatına uygun yer çalışması yapılırken Gökçekaya Köyü altındaki boğazın en uygun yer olduğu görülmüştür. Baraj, tabiat şartlarına mukavemet etmiş aşınmamış iki sarp burnun meydana getirdiği dar boğaza yerleştirilmiştir. Gökçekaya Barajı ile meydana gelen gölün uzunluğu 50 km olup Sarıyar Barajı'na dayanır. Baraj golü 400-500 m genişliğindedir. Gökçekaya Baraj gölüne giren su Sarıyar'dan terk edilen ile, 1 650 km2'lik sahanın drenajından gelen suyun toplamıdır. Baraj gölünde en çok 910 milyon m3 su tutabilir. Gökçekaya Barajı; düşey ve yatay düzlemde eğri değişken yarıçap ve kalınlıkta Türkiye'nin ilk beton kemer barajdır. Barajın yapım çalışmaları 1967'de başladı. 1972'de tamamlandı. Elektrik üretimi amacıyla kurulan baraj Kuzey Anadolu Enterkonekte şebekesine bağlıdır ve öteki hidrolik ve termik santrallerle birlikte işlev görür. Barajın temelden yüksekliği 158 m, nehirden tabanından yüksekliği ise 115 m'dir. Elektrik enerjisi üretmek için gereken basınçlı suyu 5 m çapında üç çelik cebri boru santraldeki türbinlere iletmektedir. Her cebri borunun başında çelik kapak vardır. Enerji santraline dikey eksenli üç adet Francis tipi hidrolik türbin yerleştirilmiş olan barajın yıllık ortalama enerji üretimi 562 milyon kilovat/saattir. YENİCE BARAJI ve HES Nallıhan'a 67 km uzaklıktaki Yenice Köyü yakınında Sakarya Nehri üzerinde yapımına 1985 yılında başlanan Yenice Barajı, 24 Haziran 2000 tarihinde üretime açılmıştır. Yenice barajı temelden 41 m yükseklikte toprak dolgu tipindedir. Baraj gölünde depolanan su 58 milyon metreküptür. Gövdeden 15 km aşağıda bulunan Yenice Hidroelektrik Santrali her biri 12.3 MW kurulu güçte üç adet üniteden oluşmaktadır. Toplam 37 MW kurulu gücüyle yılda ortalama 122 milyon kilovat/saat (GWh.) enerji üretimi gerçekleşmektedir. O 61 Tarihi Nall›han Evleri ‹⁄NE OYALARI İĞNE OYALARI N allıhan İpek İğne oyalarının tarihçesi çok eskilere dayanır. Tarihi İpekyolu'nun Nallıhan'dan geçmesi iğne oyacılığının gelişmesinde büyük rol oynamıştır. İlçedeki el sanatlarının en önemli bölümünü ipek iğne oyaları oluşturur. İlçenin simgesi haline gelen ipek iğne oyaları, halkının geçim kaynaklarından biri olmuştur. Oyaları çeyizlerde büyük bir yer tutmakla beraber, ilçe içinde ve dışında pazarlar bulmakta ve uluslararası boyuta ulaşmıştır. Nallıhan İpek İğne Oyalarının Yapılışı ve Çeşitleri: Hazırlanan ipekler, marifetli Nallıhanlı hanımların parmak uçlarında, bir çiçek, bir yaprak oluverir. Nallıhan ipek iğne oyaları çeşit bakımından çok zengindir. Hanımlar oya yaparken çiçeklerden, yapraklardan, meyvelerden ve hayvanlardan ilham almışlardır. Bazen de sosyal yaşanntılar, iğnelerin ucunda şekillenivermiştir. Apartman Katı, Kınalı Parmak, Asker Oya, Kaynana Oyası, Ana Yüreği, Saray Süpürgesi gibi... Anadolu'ya özgü geleneksel el sanatlar› aras›nda önemli bir yeri olan “‹pek ‹¤ne Oyalar›”, pahal› araç-gereç gerektirmeden uygulanabilirlikleri sayesinde ülkenin birçok yöresinin gelenek ve göreneklerine damgas›n› vurmufltur. Sab›r, dikkat ve yarat›c›l›k gerektiren bu özgün el sanat›, yaln›zca bir kad›n giyim kuflam› süsleme unsuru de¤ildir; kendi içinde derin anlamlarla da yüklüdür. Anadolu kad›n›, dima¤›ndakileri sözlerle iletmektense, el sanatlar›yla sevinçlerini, ac›lar›n›, k›rg›nl›klar›n›, umutlar›n› anlatman›n farkl› yollar›n› bulmufl, kimi zaman espri dolu kimi zaman kinayeli mesajlardan oluflan görsel bir dil oluflturmufltur.Bu dilin anlaml› duygu ve düflüncelerinin zengin örneklerini i¤ne oyalar›nda bulmaktay›z. Örne¤in 'elma oya' bahar› ifade eder. Sevinç ve müjde anlamlar›yla yüklüdür. Bebek bekleyen yeni gelinler müjdeyi çevrelerine elma çiçe¤i oyas› iflleyerek verirler. 'K›z›lc›k oya' ise hayat›ndan memnun görünen ancak derdini ifade edemeyen kad›nlar› ifade eder. Nall›han'da el sanatlar›n›n en önemli bölümünü ‹pek i¤ne oyalar› oluflturur. Nall›han'›n simgesi haline gelen ‹pek i¤ne oyalar›, ilçe halk›n›n geçim kaynaklar›ndan biri olmufltur. Oyalardan, yazma, eşarp, namaz örtüsü, fular ve mendil kenarlarına dikilerek kullanılır. Ayrıca, oda takımları, yakalar, tepsi örtüleri, bohça köşeleri yapılır. Nallıhan İpek iğne oyaları, borulu oyalar, katlanan oyalar, düz oyalar olarak çeşitlidir. Borulu oyalar: Küpe çiçeği, sümbül, sarmaşık, iğde çiçeği, çiğdem, borulu kabak çiçeği, uyku çiçeğidir. Dolgulu oyalar: (İçine renklendirilmiş pamuk doldurularak yapılır.) Kızılcık, portakal, domates, liman ve tohum oyadır. Katlanarak yapılan oyalar: Biber, patlıcan ve balinadır. Düz Oyalar: Papatya, elma çiçeği, sade güzel, üzüm, yıldız karanfil, gül göbeği, badem, balık kılçığı, sepet oya, çıtlak kahve, kenevir, yonca yaprağı, çöplü kiraz, kabak çiçeği, kozalak, üçlü badem, bahçe çiçeği, hanım pençesi, çapkın bıyığı, muz, yarım papatya, çilek, kelebbek, asker; kır çiçeği, kaynana oyası, takalı tavuk, başak oya, gönül kurdu, ana yüreği, hür, canfes, apartman katı, zülfü perişan, hindi kuyruğu, gelin tacı... vs. gibi pek çok oya ismi sayabiliriz. Nallıhan'da gelin kızların çeyizlerinin büyük bir kısmını bu geleneksel oyalar oluşturur. Düğünlerde kız ve oğlan tarafı, akrabalarına bohça bağlarlar. Kayınvalide, gelin bohçasına oyalı yazma koyarken bazı dileklerle koyar ve inanışlar vardır; Papatya mutluluk demektir. Üzüm oya; tatlılık, iyi geçim demektir. >>> 65 İĞNE OYALARI İĞNE OYALARI Yıldız oya; gelin ile damadın ve gelin bir kayınvalidenin yıldızları barışsın diye konulur. arasında bir ayraç olan iğne oyaları son bir yıldır, bambaşka bir alanda özgün çalışmalarla takılara taşınmıştır. Gelin ve kaynana birbirlerine sarılsın diye Sarmaşık oya; sevgi ve muhabbetleri bol olsun diye gül ve karanfil oya konulur. Her motifi, kordonu, bandı, ince ipleri iğne oyası ile işlenen, Nallıhan geleneksel iğne oyalarına da sadık kalınarak özgün tasarımlar yapan emekli öğretmen, ressam Hamiyet Gürelli, sandıklarda unutulmaya yüz tutmuş iğne oyalarının yeniden günlük hayatta kullanım alanlarının canlandırılmasına katkı sağlamıştır. Daha önceki yıllarda da Nallıhan ipek iğne oyalarını konu alan birçok yağlı boya tablo yaparak, iğne oyasına olan tutkusunu işlemişti. Biber oya, gelin bohçasına pek konulmaz. Konulursa kayınvalide gelini biber gibi yakar inancı vardır. Kızılcık oya konulduğunda, gelinin ekşi suratı olacağına, çilek oya konulursa gelinin çilesinin hiç bitmeyeceğini, kenevir oyanın ise gelinin el attığı her işi güçleştireceğine inanılır. Unutulmakta olan bu geleneksel ipek iğne oyaları 1997 yılından itibaren Kültür Bakanlığı iş birliği ile Halk Eğitim Merkezi'nde açılan kurslarla tekrar gündeme geldi. Yapılan üç boyutlu tasarımlarla modeller çoğaltıldı. Kurslarda yapılan iğne oyaları Vekam tarafından yurtdışında yapılan sergilerde tanıtıldı. Son Gelişmeler 2005 yılında Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği'nin kuruluşu ile artık Nallıhanlı hanımlar, geleneksel iğne oyalarının motiflerini koruyarak, yeni tasarımlara yelken açmıştır. Yaka çiçekleri, duvarda pano, vazoda bir dal gül ya da karanfil, gelin başları, sehpa üzerinde bir örtü, şömen, kitaplar 66 30 Tasarımların, daha düzgün ve daha kaliteli yapılması için Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği tarafından Halk Eğitim Merkezi iğne oyası kurslarına katılan hanımlar, Dernekte gönüllüler tarafından tabi tutularak eğitildiler. Takı kurslarında eğitilen hanımlar artık daha kaliteli ürün hazırlamada ustalaştılar. Belediye tarafından yapılan El Sanatları Teşhir Evi'nde sergilenen ürünler gelen yerli ve yabancı turist gruplarının beğenisine sunulurken, bi taraftanda fuarlara götürülerek tanıtımları yapıldı. Yurtiçi ve yurt dışından pekçok alıcı bulan ürünlerimiz sayesinde 238 hanım alie bütçelerine katkı sağlar duruma gelmiştir. Dernek tarafından hanımlar arası yarışmalar düzenlenecek tasarımların çeşitliliği artıırılmaktadır. NALLIHAN İPEK İĞNE OYASI TAKILARININ HİKAYELERİ Takıların hikâyeleri Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği'nin kuruluşu ile başlar. Derneğin kuruluş aşamasında turizme yönelik neler yapmalıyız? sorusuyla gündeme gelmiştir. İlk başlangıcı piyasada satılan boncuk takıların üzerine iğne oyası çiçekler ilave edilerek yapıldı. Ama özgün olmalıydık ve yapılan takılar Nallıhan'ı anlatlmalı Nallıhan'la bütünleşmeliydi. Bunun üzerine yeni ve tamamı iğne oyası olan özgün çalışmalara başlandı. Uzun çalışmaların sonunda artık istenilen başarılmıştır. Dernekte turizme yönelik seksenin üzerinde takı tasarlayan Hamiyet Gürelli, takılara yöresel isimler verdi. Hoşebe, Kocahan, Adalet Ağaoğlu, İpek Yolu, Nasuh Paşa'nın Tesbihi, Bacım Sultan, Tabduk Emre'nin Tesbihi, Kuş Cenneti, Tek Çift Kuyusu... gibi. Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği'nin yoğun bir biçimde, sabırla, büyük titizlik içerisinde, Belediye ve Kaymakamlıkla koordineli çalışması sayesinde nihayet iğne oyaları Nallıhan'ın etiketi haline gelmiş yurtta ve uluslararası pazarlarda tanınır ve aranır olmuştur. Gerdanlıklar, bileklikler, yüzük ve küpeler, broşlar, davetiye çiçekleri, anahtarlıklar, toka ve gelin başları gibi ürün çeşidi zenginleştirildi. Türk Patent Enstitüsü'ne başvurularak tasarım hakları alınıp tescillenmesei sağlandı. Bu ürünler fuarlarda ve görsel basında tanıtıldı. Çok büyük ilgi gördü. Artık Nallıhan, İğne oyalarında bir markadır. Adelet AĞAOĞLU Takısı: İlk tasarlanan iğne oyası takı. Kare ilmeklerden hazırlanan ve (geleneksel iğne oyalarımızdan sögüt yaprağından yola çıkarak) bant (tasma) üzerine birbirine uyumlu 5 adet kır çiçeğinden oluşmaktadır. Büyük beğeni toplayan takının ilk yapılanı ünlü yazar Adalet AĞAOĞLU'na hediye edildi ve takıya Adalet AĞAOĞLU adı verildi. Adelet AĞAOĞLU takısının iki çeşidi vardır, Birisi sıralı çiçekli, diğeri es, pulludur. Kocahan Takısı: Vezirlerden Nasuhpaşa gelmiş Nallıhan'a. Bir han, bir hamam, bir cami yaptırmış. Köroğlu gelmiş burada konaklamış. Atının nalı yere düşmüş, hancı almış kapıya asmış. “NALLIHAN” adını buradan almış. Takının üzerindeki üç çiçek han, hamam ve camiyi temsil eder. Ucunda da Köroğlu'nun atının nalı iğne oyası ile işlenmiştir. Hoşebe Takısı: Hoşebe ilçeye 3 km uzaklıkta asırlık ardıç ağaçlarının bulunduğu mesire yeridir. Eskiden Akdere Köyü'nde yaşayan herkes tarafından sevilen ve sayılan bir ebe (nine) varmış. Bu sevimli yaşlı, yaz işlereinin bitiminde köy hanımla- >>> 67 30 İĞNE OYALARI rını toplar, ardıç ormanına eğlenmeye (piknik yapmaya) götürürmüş, hazırlanan yiyecekler yenilir, oyunlar oynanır, salıncaklar kurularak sallanılırmış. Sohbeti hoş olan ebe, hanımlara 'yiyin, için, eğlenin ama eve dönerken bu ormandan bir çöp dahi götürmeyin.' dermiş. Hanımın biri, nasihatı tutmamış, Bir parça çalı çarpı toplayarak evine götürmüş. Tesadüfen o gün başına kötü şeyler gelmiş ve çok korkmuş. Bunları köylüye anlatmış ve o günden sonra hiç kimse ardıç ormanından bir kuru dal bile almamış. Bu ardıç ormanının günümüze ka- 68 dar olduğu gibi kalması hikâyeye bağlanmaktadır. “Keşke her oramının bir Hoşebe'si olsa...” İşte kordunu dal, köklü oya ardıç ağaçlarının yapraklarını, çiçeklerde baharda Hoşebe'de açan renk renk çiçekleri temsil etmektedir. İpek Yolu Serisi: Nallıhan tarihi ipek yolu üzerinde bir ilçedir. Eski geleneksel kızılcık oyadan yola çıkarak kordonları oluşturuldu. Kordonu yolu, üzerindeki çiçekler kervanları temsil etmektedir. İpek Yolu Tek Çiçek, İpek Yolu Çok Çiçek, İpek Yolu Pullu, İpek Yolu Taşlı, İpek Yolu Kızılcık, İpek Yolu Portakal, İpek Yolu Küpeli, İpek Yolu Tek Renk Yıldız gibi “İpek Yolu” serisi hazırlandı. Tek Çift Kuyusu Takısı: Nallıhan Sarıçalı Dağı çevresindeki köylüler her yıl Hazıran ayı içerisinde Sarıçalı Dağı'na çıkarlar, bayram yaparlar. Orada bir kuyu vardır. İçine bir kişi sığabilecek kadar genişliği olan kuyuya girilir. Tek eli ile alabileceği kadar taş alınır bir dilek tutulur. Kuyudan çıkılıp bu taşlar 'tek çift' denilerek tekrar kuyuya geri atılır. En son elinde kalan taş tek ise, dileğinin olmayacağı, çift olursa dileği- nin kabul olacağına inanılır. Takı kuyu, taşlar ve arkasında dua konulmak için hazırlanmış bir cepten oluşturulmuştur. NALLIHAN İĞNE OYALARININ ÖZELLİKLERİ Yıkanabilir, 30 derece sıcaklıkta her türlü deterjanla kavanoz içinde çalkanarak yıkanabilir. Durulandıktan sonra düz bir zemin üzerine el ile düzeltilerek kurumaya bırakılır Sonradan kola veya jölelemek istemez. Sert duruşu Nallıhan'a özgü yapılış tekniklerindendir. O B‹NDALLI Başa fes giyilir. Fes ince kenarlıdır. Zenginlerin alın kısmında altın dizilidir. Üzerine yazma veya krep örtülür. Vücuda bindallı ve üçetek giyilir. Üçeteklerin üzerine uzun kollu, kadifeden dikilmiş, kolları, önleri ve arkası sim ile işlenmiş cepken, altına satenden dikilen büzmeli paçalı şalvar giyilir. Bele aynalı kemer, gümüş baklalı kemer ve kamalı kemerler takılır. Ayağa giyilen yün çoraplar yöreye özgün nakışlarla süslenmiştir. Kocanakış, Horozibiği, Sinek Çiti, Eğrimce bu nakışların isimleridir. Çorap üzerine renkli iplerden örülmüş desenli patikler giyilir. İPEKÇİLİK DOKUMACILIK ‹pek Böcekçili¤i El Dokumac›l›¤› KİLİM DOKUMA İ ğne oyası yapılan ipekler, ilçe halkı tarafından elde edilir. İlçede eskiden beri ipek böcekçiliği çok yapılırken 1980’li yıllarda azalma göstermiş olup, şimdilerde tekrar çoğalmaya başlamıştır. Üretilen kozaların bir kısmı ihtiyaç için evlerde bırakılır, kalanı satılır, aile bütçesine katkı sağlanır. İpekböceği dut yaprakları ile beslenen bir böcektir. Önceleri insanlar ipekböceğini kendi ürettikleri tohumlardan yetiştirirken, sonradan tohumları “Koza Birliği Kooperatifi” aracılığı ile alındı. Üreticiler bu tohumları yüksük veya paket denen miktarlarda alırlar. Alınan tohumlarla baharın gelişi ve dut yapraklarının açılmasıyla üretime başlanır. Tohumların paketi açılır, önceleri sıcak sobanın yanında tutulur ve böceklerin yumurtadan çıkmaları sağlanır. 9-10 günlük ipek böceği hemen hemen yumurtadan çıkış ağırlığının 10 bin katına ulaşırlar. Dallardaki yaprakları yedikçe iyice büyüyen böcekler, artık büyük tırtıllar olmuştur. İçlerinden en önce olgunlaşan koza örmeye başlar. Buna “nişan verme” denir. Artık poruk dikme zamanı gelmiştir. Dalların üst üste birikmesinden oluşan yere “küne” denir. Künelere “poruk” dikilir. Tırtıllar olgunlaşmış ve renkleri değişmiş (şeffaflaşmış) biçimde poruklara etraflarına koza örüp kendilerini hapsederler. İpek böceği ipliğini çıkardığı sürede başını sekiz çizer gibi sürekli oynatır. Bu hareket 3-4 gün süresince 130 bin kez tekrarlanır. 10 gün beklenir, 10 günden sonra kozalar toplanır. Üzerindeki yabancı maddeler temizlenir. Buna “koza pürlemek” denir. Üretilen kozalar hanımlar tarafından içi su dolu tavalara konularak ısıtılır. Kozalar üzerinde çıra veya süpürge dolaştırılarak uçları bulunur. İpekler, kozadan 70 İpler kök boya ile boyanmıştır. Kilimlere Nallıhan motifleri dokunmaktadır. Arka Arkaya, Göbekli ve Koza Çeken Kadın... gibi, el sanatları merkezinde sergilenen kilimler sipariş olarak yapılmaktadır. O BEZ DOKUMA Dokumalar %100 doğal pamuklu iplerle dokunurken, yeni yapılan tasarımlarda Nallıhan’da yetişen tiftik keçisinden elde edilen tiftik de kullanılmaktadır. ayrılarak tepsiye sağalanır. Üzerinde dolaşmasın diye fasulye veya buğday taneleri serpiştirilir. Daha sonra ipekler kelefeye sarılır ve boyama işlemi yapılır. Boyama’da, soğan kabuğu, ceviz kabuğu ve yaprağı, karadut, çay, kuşburnu, çalı kökü, mor lahana gibi bitkiler kullanılır. Bazı renklerde ise hazır boyalardan yararlanılır. Boyanan ipekler, kartonlar üzerine sarılır. Kıvrak bir şekilde bükülerek, oya yapımına hazır hale getirilir. O Dokuma yapılan ipler çileler halinde sarılır. Sonra doğadan toplanan sarıçalı kökleri, boyalık otu kökleri, ceviz kabuğu, cevizin gövde kabukları, dut kabuğu, asma yaprağı, meşe palamutu, çam ağacının kabuğu, testere otu ve katmer çiçeği, 3 gün önceden büyük bir kazanda ısıtılarak, kaynatılır. Kabukları süzülerek elde edilen suya, önceden tuzlu suya bastırılan çile ipleri ilâve edilerek kaynatılır. 2 saat kaynattıktan sonra, ipler suyu süzülerek kazandan alınır. Aynı suya sirke ve tuz ilâve edilerek, ipler tekrar yarım saat daha kaynatılır. Ateşten alı- nıp, 15 dakika sonra soğuk suyla durulanarak kurutulur. Kurutulan iplerin üzerine çiriş dökülür. Daha sonra çirişten ipler alınarak, kurutulur. İpler çıkrık yardımıyla, masuralara sarılır. Masuraların çivili çağa’da çözümü yapılır. Ulama kücü’den ve taraktan geçirilip, Mekikle dokumaya başlanır. Dokunan kumaşlar, tezgahtan çıkarılıp bol su ile yıkanır, kurutulup ütülenir. Bu zorlu yolculuktan sonra, kumaşlar kullanılmaya hazır hale gelir ve yine iğne oyalarıyla süslenen ürünler hazırlanır. Perdeler, şömenler, mutfak takımları, oda takımları, çantalar... Dokumanın doğallığı nedeniyle çeşitli giysilerde özellikle tercih edilmektedir. (Gömlekler , tunikler, çocuk giysileri gibi...) 71 Anadolu Yaban Koyunu Yetifltirme Sahas› Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan Anadolu Yaban Koyununun eskiden yaflam›fl oldu¤u yerlere yeniden yerlefltirilmesi plan› çerçevesinde, Konya Bozda¤'daki üretme istasyonundan nakledilen yaban koyunlar› sahaya yerlefltirilmifltir. Türkiye'de yaban hayvanlar›n›n eskiden yaflay›p kayboldu¤u yerlere yeniden yerlefltirilmesi aç›s›ndan önemli bir yaban hayat› koruma sahas›d›r. EL SANATLARI AHfiAP SU FIÇISI 72 KEND‹S‹NE HAS GÖRÜNTÜSÜ VE YAPIM TEKN‹⁄‹ ‹LE NALLIHAN AHfiAP SU FIÇISININ TÜRK‹YE'DE BAfiKA B‹R ÖRNE⁄‹ YOKTUR. ÇAM A⁄ACINDAN ‹MAL ED‹LEN FIÇININ ESAS ÜRET‹M YER‹ NALLIHAN ‹LÇES‹ DÖVMEC‹ KÖYÜ'DÜR. FIÇI YAPIMININ YAfiAYAN USTALARI NALLIHAN ‹LÇES‹NDE ‹KAMET EDEN MUSTAFA Ç‹FTÇ‹ VE SAF‹ BOZKURT'TUR. AHfiAP SU FIÇILARININ EN ÖNEML‹ ÖZELL‹⁄‹ ANA GÖVDEYE EKLENEN ALT PARÇANIN METAL Ç‹V‹ KULLANILMADAN B‹RLEfiT‹R‹LMES‹D‹R. TABANINDAN SU SIZDIRMAMASI DA USTANIN MAR‹FET‹N‹ GÖSTEREN B‹R ÖZELL‹KT‹R. DOMATES ÜRET‹M‹ TARIM olgunluğu gibi istekleri doğrultusunda yetiştiriciliğe önem vermektedir. Özellikle ihraç amaçlı domatesler sarı olumda toplanırken, piyasaya dönük yetiştirilenler ise kırmızı olumda hasat edilmektedir. 2006 yılından beri İlçede 8 milyon domates fidesi yetiştirilmekte, ortalama ürün verimi ise 510kg arasında değişmekle beraber İlçe ortalaması 5 kg olup 40.000 ton verim alınmaktadır. Bu da demektir ki ortalama 0,50 YTL/kg dan satan üretici ilçe ekonomisine 2 Milyon YTL gibi bir girdi sağlıyor demektir. Domates üreticileri bu güne kadar en büyük sıkıntıyı pazarlama konusunda yaşarlarken 2007 yılında Nallıhan Kaymakamı Ömer Toraman'ın girişim ve teşvikleriyle kurulan ve amacı ilçedeki bütün sebze üreticilerini birlik çatısı altında toplamak, tarım politikalarını oluş- turarak uygulama koşullarını belirlemek, pazarda etkin olabilmek ve çağdaş üretim yöntemlerini kul- lanıp, verimliliği artırarak kırsal alan kalkınmasını gerçekleştirmek olan Nallıhan Sebze Üreticileri Birliği ile bu sıkıntının da zamanla aşılacağı konusunda ilçede sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. O NAR ÜRET‹M‹ 1 997 yılından beri Nallıhan İlçe Tarım Müdürlüğü'nün önderliğinde başlatılan sırık F1 hibrit domates yetiştiriciliği günümüzde Nallıhan ekonomisine büyük bir girdi sağlar hale gelmiştir. İlçemizde ÇKS'ye kayıtlı 2400, kayıtlı olmayan ise 3000 adet çiftçi bulunmaktadır. Bu çiftçileri- 74 mizin %35-40'ı domates yetiştiriciliği yapmaktadır. Nallıhan genelinde 400 hektarlık alanda domates yetiştirilmekte, bunun 300 hektarı sırık F1 hibrit oluştururken, 100 hektarlık alanda ise oturak F1 ile dedelerimizden kalma domates çeşitleri yetiştirilmektedir. İlçede yüksek verimli hibrit F1 çeşitleri ile oturak çeşitleri açık tarla ziraatı şeklinde yetiştirilirken, birçok çiftçi ise, fidelerinin çoğunu alçak tünellerde yetiştirmekte, serası veya tünelleri olmayanlar ise Antalya'dan fide getirterek Mayıs ayının 10. gününden itibaren tarlaya şaşırtılmaktadır. Domates üretimi en erken Haziran ayının sonunda Nallı- han'ın Yenice, Tekirler, Kuzucular ve Çamalan Köylerinde üretime başlamakta, Kasım ayının sonuna kadar üretime devam edilmektedir. İlçemizde üretilen domateslerin %90'ı İstanbul piyasasına ve oradan da %50'si Arap ülkelerine ihraç olmaktadır. Bundan dolayı çiftçilerimiz ihracatçıların çeşit ve hasat Nall›han'da tar›msal ürün çeflitlili¤ini art›rmak ve buna ba¤l› bir istihdam oluflturarak köyden kente göç sürecinin yavafllat›lmas› maksad›yla 2007 y›l› May›s ay›nda Nall›han Köylere Hizmet Götürme Birli¤ince Yenice köyünde uygulamaya konulmufltur. Bir Akdeniz meyvesi olan nar›n bu alanlarda yetifltirilmesi konusunda ‹lçe Tar›m Müdürlü¤ü'ünce yap›lan tespitlerin ard›ndan proje toplam tutar› 30.580,875 YTL olan “Nar Yetifltiricili¤i Projesi” ile özellikle son y›llarda iç ve d›fl pazarda çok talep gören ayr›ca pazarlanmas›nda sorun yaflanmayan nar meyvesinin Nall›han ilçesinde yayg›nlaflt›r›lmas› hedeflenmifltir.. Bu do¤rultuda ilçeye ba¤l› Yenice köyünde 27 aileye toplam 3500 adet tüplü nar fidan› da¤›t›m› yap›lm›flt›r. Proje dahilindeki nar fidanlar› bedellerinin %75' i, çevre beton direk, payanda direk al›mlar›, ve nakliye giderleri toplam› olan 19.397,21 YTL'n›n Köylere Hizmet Götürme Birli¤ince karfl›lanmaktad›r. Nar yetifltiricili¤i Projesi ile 27 ailenin, 1 y›l sonunda 1750 kg, 3. y›l›n sonunda ise 122 ton nar üretimi yaparak 183.000 YTL tutar›nda bir gelir elde etmesi bekleniyor. YÖRESEL YEMEKLER Nall›han Yemekleri ÇORBALAR Tarhana Çorbası Yağ içine kıyma konularak kavruklanır. Üzerine salça ilave edilir. Daha sonra soğuk su konur. İçine Nallıhan Tarhanası ilave edilerek karıştırılarak pişilir. • Ovmaç Çorbası • Kızılcık Çorbası • Bulgur Çorbası • Mantı Çorbası • Toygar Çorbası YÖRESEL YEMEKLER PİLAVLAR Kapama Pilav Nallıhan çömlek çatlatan pirinci kullanılır. Pirinç önceden ıslatılır. Kızarmakta olan tereyağına doğranmış soğan konularak kavruklanır. Tuz, karabiber ve bir diş sarımsak ilave edilir. Genişçe tencereye konan etin üzerine pirinç yayılarak konulur, hafifçe tahta kaşıkla bastırılır. Sıcak su veya et suyu tahta kaşığın üzerinden dökülür. Kısık ateşte pişirilir. Ateşten alınıp üstü örtülüp demlenmeye bırakılır. Daha sonra kapağı açılır. Tencerenin ağzında geniş bir kadayıf tepsisi kapatılarak ters çevrilir. Etleri üstüne gelen pilavın görünümü nefistir. 2007 yılında Ankara Yöresel Yemek Yarışmasında Pilav Katogorisinde Nallıhan Kapama Pilavı birincilik ödülü almıştır. • Börülceli Bulgur Pilavı • Domatesli Pirinç Pilavı • Çıklı Pilav (Karışık Pilav) • Cimcik 76 77 YÖRESEL YEMEKLER YAPRAK SARMALAR Zeytinyağlı Yaprak Sarması Nallıhan'da bağcılık önemli bir yer tutar. İncecik tüysüz yapraklardan ve Nallıhan'ın lezzetli pirincinden yapılan yaprak sarmasının özelliklerinden biri de içine bol maydanoz, dere otu, nane ve yeşil soğan konulmasıdır. Kuru soğan bol miktarda zeytinyağında kavrulur. Salçası konulduktan sonra pirinç ilâve edilir, bekletilir. Biraz soğuduktan sonra yapraklara konularak ince ince kalem gibi sarılır. Toprak kaba (güvece) dizilirken özen gösterilir ve ortası boş bırakılır. Pişerken bu boşluktan sarmanın suyu kontrol edilir. Yaprak sarması düğün, bayram ve özel günlerde mutlaka yapılır. 2007 yılında “Ankara Yöresel Yemek Yarışması”nda Zeytinyağlılar kategorisinde “Nallıhan Yaprak Sarma” birincilik ödülü almıştır. YÖRESEL YEMEKLER ET YEMEKLERİ Güveç Kuşbaşı kuzu etinden yapılır. Et güveçe konularak kısık ateşte suyunu salıp tekrar çekene kadar pişirilir. Üzerine doğranmış soğan domates biber, bol sarımsak ve tuz ilave edilir. Fırına verilir. • Çükel • Kafa • Oturtma • Gorçan • Sırım Etli Yaprak Sarması Kuzu etinden ve kuyruğundan kıyma çektirilir. Bol yeşillik ve pirinç, salça, bol kıyılmış kuru soğan, tuz, karabiber konulur. Sıcak su ilâve edilerek karıştırılır. İnce küçük yapraklara sarılır, çömleğe karışık olarak konulur. Zeytinyağlı sarma gibi dizilmez. Kısık ateşte pişirilir. 78 79 YÖRESEL YEMEKLER HAMUR İŞLERİ Yufka Böreği Yufkalar saçta pişirilerek önceden hazırlanır, kurutulur. Börek yapılacağı zaman süt, yumurta ve ev nişastası karışım hazırlanır. Kuru yufkalar bu karışımda ısıtılarak yağlanmış tepsiye dizilir. Arasına kavrulmuş soğan, ceviz ve kavrulmuş kıyma (veya peynirli) konulur. Bu birkaç kat tekrarlanır. Sonra kömürde alt üst çevrilerek pişirilir. Keşli Makarna Ev makarnası haşlanır. Soğuk sudan geçirilerek süzülür. Arasına keş dökülerek makarna tepsiye çıkarılır. Üzerine kızarmış tereyağ dökülür. Arzuya göre keşle birlikte cevizde dökülür. Nallıhan Simiti Un, tuz, yaş maya, pekmez, susam ve su kullanılır. Öncelikle hamur hazırlanır. (un, tuz, su, yaş maya) Bir süre hamur dinlendirildikten sonra hamur fitil şeklinde uzatılıp şekil verilir ve kaynamış pekmezin içine atılır. Daha sonra odun fırınında (taş fırın) susamlanarak pişirilir. TATLILAR Baklava • Kaşıktan Çıkarma (Suya atma) • Malak (Karma Malak) • Keş • Pirpir • Ayman Böreği • Kül Çöreği • Çullu Gözleme • Cevizli Bayram Çöreği • Susamlı Halka (Tekirler Yöresi) • Fırın Kabağı • Keşkek (Hersek) • Sarıyar Turşusu • Tetir Turşusu Nallıhan Nallıhan baklavasının baklavasının özellikleri: özellikleri: 45 45 kat kat yapılarak yapılarak içiiçinin nin iyi iyi pişirilmesi pişirilmesi Nallıhan'da Nallıhan'da yetişen yetişen yağlı yağlı lezzetli lezzetli bir bir ceviz ceviz kullanılmasıdır. kullanılmasıdır. ••Höşmerim Höşmerim ••Oklava Oklava Baklavası Baklavası ••Sarığı Sarığı Burma Burma (Saraylı, (Saraylı, Delioğlan Delioğlan Sarığı) Sarığı) ••Tırtır Tırtır veya veya Büzme Büzme Baklava Baklava ••Un Un Helvası Helvası ••Çekme Çekme Helva Helva ••Nişasta Nişasta Helvası Helvası ••Keçierik Keçierik Pestili Pestili 81 ÜÇ YAZAR ÜÇ KİTAP Nallıhanlı üç değerli araştırmacı yazar, kitaplarla Nallıhan'ı her yönüyle işlemişler. TRT program yapımcısı Mesut Şener, ilçenin tarihini, coğrafi yapısını, gezilecek görülecek yerlerini, yemeklerini örf ve adetlerini “Nallıhan” isimli kitabında anlatmış. Edebiyat, kültür ve spor alanlarında etkin çalışmaları bulunan gazeteci Ali Nusret Mutlu'da, “Her Yönü ile Nallıhan'ın Dünü ve Bugünü”nü yazmış. Mutlu'nun kitabında da Nallıhan ile ilgili her konuyu bulmanız mümkün. Tarih öğretmeni Mehmet Öztürk tarafından Nallıhan için derlenen üçüncü kitap "Aydınlatan İnsanlar Diyarı Nallıhan ve Kültür Değerleri" Nallıhan'ın tanıtımına önemli katkılar sağlıyor. ÖNEMLİ TELEFONLAR Nallıhan Kaymakamlığı: Adres: Hükümet Konağı Nallıhan/ANKARA Tel: 0312 785 10 07 • Faks: 0312 785 20 01 nallihankaymakamligi@nallihan.gov.tr www.nallihan.gov.tr Nallıhan Belediyesi: Tel: 0312 785 10 11 • Faks: 0312 785 45 60 belediye@nallihan.bel.tr www.nallihan.bel.tr Çayırhan Belediyesi: Adres: Cumhuriyet Caddesi, Hürriyet Bulvarı No:13 06922 Çayırhan / ANKARA Tel: 0312 796 10 01-0312 796 04 38 • Faks: 0312 796 10 20 belediye@cayirhan.bel.tr www.cayirhan.bel.tr Sarıyar Kasabası: Tel: 0312 791 10 01 • Faks: 0312 791 10 02 sariyarbelediyesi@hotmail.com ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? KONAKLAMA ve ULAŞIM ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği: Tel: 0312 785 59 35 • GSM: 0533 652 34 29 naltud@hotmail.com Nallıhan Belediyesi Turizm Bürosu: Tel: 0312 785 53 93 • GSM: 0533 652 34 29 turizmburosu@nallihan.bel.tr www.nallihan.bel.tr. ULAŞIM Hantur-Ayhantur Tel: 0312 785 15 77 - 0312 785 24 99 Şirin Nallıhan: Tel: 0312 785 14 43 KONAKLAMA: Nallıhan Öğretmen Evi Tel: 0312 785 23 74 82 ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?V4@@@@? ?3@@@@1? ?@@@@@L? ?@@@@1 ?@@@@L I@ N@@@1? @@ 3@@)X? V4@0M? @@@@ ?N@@@L @@@1 ?3@@1? ?I'@@@@@g @@@L N@@@L? @@@@@@@1eV4@@ @@1? ?N@@@@@@6Xe3@ @@L? ?3@@@L ?3@@@@6Kf@@ f?V'@@1 @@H? ?@@@@? ?@@@@?g@@ @@5? ?@@@1?g7@ eN@@@1? ?J@@@? N@@@L?gJ@ e@@@Hh e3@@@L? @@@? 3@@1h?@ e@@@@ @@@H @@@Lh?7 @@@5hf 7@@@hf e@@@@ @@@5 J@@@H?h ?N@@@1 7@@@ @@@L e?N@@1?h ?@@@5?h J@@@ @@@? eV'@@L?h ?@@@@?h '@@1hf ?@@@ @@@? ?7@@@?h @@@Lhf ?@@@ @@@? ?J@@@Hh @@@?hf @@@5hV' ?7@@H?h @@@? @@@?hf 7@@@H?g3@ ?J@@5?h @@@? @?hf 7@@Hh?V J@@@5?f?N@@ @@@? @?hf g J@@5h?3 @? f ?@@@@Hf?3@@ @Hhf ?7@@H?gN@ @? f ?@@@@(M?eN@@@ @5 ?J@@5?g3@ @@@@0M f ?@@@@@@0Y?3@@@ 7@@Hg7@@@ @@H?hf @@@@@@@0Y? f ?@@@@@@@(Y@@@@ J@@5gJ@@@ @@5?hf @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@(M @Hhf ?@@@H?f?@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@0Yh @5hf ?@@@5?f?@@@ @@@@@@@@@(Y?h he @@@@@@@@@@@@@@ @@H?he ?7@@@Hf?@@@ @@@@@@@@@@5?h he @@@@@@@@@@@@@@ @@5?he ?J@@@5f?@@@ @@@@@@@@@@@Hh @He?I4@@@@@@@ he @@@@@@@@@@@@@@ 7@@@H?e?@@@@@ 0Ye @@@@@@@@@@@5h @(?4@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ J@@@(Ye?@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@H? @@@@@@@@@@@@@@ @@@5e ?7@@@(Y??@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ 6K?O2@@@@@@@5? @@@@@@@@@@@@@@ @@@1e ?J@@@@(Y?@@@@@ 7@@@@@@(M?h @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@(Y@@@@@@@ g@@@@@@@H @@@@@@@@@@@@@@ e @@@Le J@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ e @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ 7@@@@@@@@@@@@@ e?7@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ J@@@@@@@@@@@@@ e?J@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@6K ?7@@@@@@@@@@@@ J@@@@@@@@@@@1? f7@@@@@@@@@ @@@@@@@@)Kh @@@@@@@@@@@@@@ ?J@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@6X? @@@@@@@@L?h @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ ?7@@@@)Kh @@@@@@@1h 7@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ ?W2@@6X?h @@@@@@)Xh J@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@)X?h @@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@ @@)X @@@@@@@@@@@@@@ X? ?@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ ?7@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ ?J@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@@ 7@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@@@@) @@@@@@@@@@@L W&@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@1? ?W&@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@L? W&@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@1 ?W&@@@@@@@@@@@ @@@@6X W2@@@@@@@@@@@@ O&@@@@@@@@@@@@ ?W&@@@@@@@@@@@ W&@@@@@@@@@@@@ ?W2@@@@@@@@@@@ ?O2@@@6Ke?O2@ Nallıhan'a gelenler ilçedeki Öğretmen Evi'nde konaklayabilirler. Nallıhan İlçe Merkezi Ankara- Nallıhan arasındaki D-140 karayolu üzerinde yer alır.Başkent Ankara'ya 167, Bolu'ya 100, Eskişehir'e 120 ve Sakarya'ya 142 km. uzaklıktadır. Ankara'nın Etlik Garajlarından hizmet veren 2 otobüs firması aracılığı ile Nallıhan'a ulaşılabilir. Eskişehir'den her gün Nallıhan'a otobüs kalkmaktadır. ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M? ?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X ?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1 W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L? ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1? ?W2@@6X?h O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ?7@@@@)Kh W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X? ?@@@@@@@@@@6X?e ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X J@@@@@@@@@@@1?e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le ?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf ?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg ?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y? 7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M @@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@? ?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@? J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@? 7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@? ?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@? ?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@? ?@@@5?f?@@@@5 @@@5hV'@@@L ?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1 J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@ 7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@ ?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L? ?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1? J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@? 7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L ?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1 ?7@@H?he?N@@1?h?J@@@? N@@@L? ?@@@ @@@Lh?7@@5? ?3@@1? ?@@@ 3@@1h?@@@H? ?N@@@L J@@@ N@@@L?gJ@@@L? 3@@)X? 7@@@ ?@@@1?g7@@@1? N@@@1? @@@5 ?@@@@?g@@@@@L ?@@@@L @@@H ?3@@@@6Kf@@@@@1 ?@@@@1 @@@? ?N@@@@@@6Xe3@@@@@ ?@@@@@L? @@@@@@@1eV4@@@@ ?3@@@@1? ?I'@@@@@gI@ ?V4@@@@? V4@0M?