Aralık 2006
Transkript
Aralık 2006
Sayfa 1xx.qxp 30.11.2006 09:23 Seite 1 RECHTERBOVENHOEKJE.eps 26/09/2006 15:27:43 204.000 Sevgiye kan damlatmak Emir Kýr kurtlar sofrasýnda Bu rakam ne diye bakýyorsunuz- Ýstanbul’un orta yerinde bir barda, Þimdi bizim yapmamýz gereken eski dur. Baþbakan Verhofstadt’ýn Belçika toplumuna söz verip son yýlýnda bulmasý gereken toplam iþ sayýsý... Erdem RESNE 4 ‘akþam sefasý’nda, Türk ve Ermeni kardeþliði yaþanýyor. Doya doya... Avukatýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle... Fikret AYDEMÝR 7 konularý temcit pilavý gibi sofraya getirmek deðil, varsa eðer Emir Kýr üzerinde oynanan oyunlarý ortaya çýkarmak olmalýdýr. 8 Erdinç UTKU Daha cok bilgi icin 23cu sayfaya bakiniz. www.binfikir.be AB-Türkiye iliþkilerinde tren kazasý Okuyun, bir fikir edinin Sayý 13 - Aralýk 2006 Hedefteki Bakan: EMÝR KIR Brüksel Hükümeti Tarihi Anýtlar ve Temizlik’ten sorumlu Bakan Emir Kýr, tazminat davasý açtýðý gazeteci Mehmet Köksal’ýn davanýn temyiz aþamasýnda olduðu þu günlerde dava dosyasýna eklediði yeni bir belgeyle dikkatleri tekrar üzerine çekti. akan Kýr, yaptýðý açýklamada “Temyiz dava dosyasýna benim adým ve imzamýn olduðu söylenen ve Ermeni soykýrýmýný inkar eden bir dilekçe delil olarak eklendi. Böyle bir belgeyi kesinlikle hatýrlamýyorum. Böylesi bir dilekçeye imza atmam da düþünülemez” dedi. Kýr, sunulan belgenin orjinal versiyon olmadýðýný, bu nedenle danýþmaný aracýlýðýyla belgenin orjinalini taraflardan istediðini belirtti. Ancak belgenin orjinalinin olmadýðýný öðrendiklerini söyleyen Bakan Kýr, “Ben her zaman Ermeni toplumunun tarihte korkunç bir katliamýn kurbaný olduðunu ancak bu konunun toplumlarýn kendi tarihlerini kendilerinin yargýlamasýyla ilgili bir durum olduðu- B editör’den Þu aralar gündemimiz o kadar hýzlý ilerliyor ki yetiþmekte zorlanýyoruz. Vorst-Forest Volkswagen fabrikasýnýn 4000 iþçisinin iþten atýlmasý, günlerdir yapýlan 3’te eylemler... Olli Rehn, ‘tren kazasý’nýn olmadýðýný ifade ederek, “Tren yoluna devam ediyor. Ancak raylarda bakým çalýþmasý olduðu için yavaþladý” dedi. 10’da nu söyledim. Politikacýlarýn hele benim bu konuda ‘soykýrým’ gibi bir yargýda bulunmam söz konusu olamaz. Bu karar uluslararasý mahkemeler ya da baðýmsýz tarihçilerden oluþan bir komisyonun vereceði bir karardýr. Bunlarý hem Türk toplumu hem de Belçika toplumu karþýsýnda savundum” dedi. Mehmet Köksal ise “Ýçine düþtüðü durumu görünce Emir Kýr için gerçekten üzülüyorum. Her zaman söylediklerimi belgelerle kanýtladým. Ben þimdiye kadar hiçkimseyi dava etmedim. Þimdilik en kýsa zamanda arzuladýðým þey bana karþý açýlan haksýz tazminat davasýnýn sona ermesi” þeklinde konuþtu. Sayfa 4-5’te VATAN HAÝNÝ DEÐÝLÝM Politikacýlarý sýkýþtýran gazeteci Mehmet Köksal’ý bu defa Binfikir sýkýþtýrdý: “Keþke ajan olsaydým. Þu an yaþam þartlarýmý inceleseniz, ajan olmadýðýmý anlardýnýz.” Sayfa 12-13’te Volkswagen’da dramatik sonuç: 4000 KÝÞÝ ÝÞÝNDEN OLDU rüksel’in Vorst-Forest semtinde bulunan Volkswagen fabrikasýnda 4000 iþçinin çýkarýlmasý Belçika’da þok etkisi yarattý. Volkswagen’ýn Almanya’daki yönetim merkezinin aldýðý karara göre Volkswagen Golf artýk sadece Almanya’nýn Mosel ve Wolfsbrug fabrikalarýnda üretilecek. B Sayfa 6’da Sayfa 3xx.qxp 30.11.2006 09:57 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM ‘Belçika’daki Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý’ tartýþýlacak Haber Merkezi 10 Aralýk Pazar günü gerçekleþtirilecek olan panele Belçika’da yayýn yapan gazete, radyo ve web siteleri temsilcileri konuþmacý olarak katýlýyor. Panele Brüksel’de yerleþik Türk basýn mensuplarý, Türk kökenli siyasiler, Belçika’daki Türk Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ve iþ dünyasýndan isimler davet ediliyor. Avrupa Türk Gazeteciler Birliði (ATGB-www.atgb. info) ile Brüksel’de çýkarýlýp Belçika genelinde daðýtýlan Binfikir Gazetesi (www.binfikir.be), ATGB Baþkaný gazeteci Gürsel Köksal’ýn yöneteceði “Belçika’daki Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý” konulu bir panel düzenliyor. 10 Aralýk Pazar günü saat 14:00’de “Rue Royale 195 1210 Bruxelles” adresindeki Hotel Villa Royale’da gerçekleþtirilecek olan panele Belçika’da yayýn yapan gazete, radyo ve web siteleri temsilcileri konuþmacý olarak katýlýyor. ATGB Baþkaný Gürsel Köksal “Avrupa'da Türkçe medyanýn konumu”nu, Sabah Gazetesi Belçika Temsilcisi ve Binfikir Gazetesi Haber Koordinatörü Fikret Aydemir ise “Belçika'daki Türkçe yerel medya”yý kýsaca sunduktan sonra baþlayacak olan panelde “Belçika’daki Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý”, “Meslek ilkeleri, meslek içi denetim, örgütlenme gerekliliði, mesleki dayanýþma, mali sorunlar, halka ulaþma, içerik, Türkçe medyanýn gerekliliði, yerel medya ile ulusal Türkçe medya farklarý, yerel gazetecinin konumu” gibi konular ele alýnacak. ATGB Baþkaný gazeteci Gürsel Köksal’ýn yöneteceði panele Serhan Deniz (Avrupa Ekspres Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni), Erdinç Utku (www.binfikir.be sitesi ve Binfikir Gazetesi Genel Koordinatörü), Mahir Pala (www.belturk.be sitesi ve gazetesi Genel Koordinatörü) Vedat Denizli (Aylýk Zaman Belçika eki Genel Yayýn Yönetmeni), Selehattin Koç (Rad- Belediye çalýþanlarýna baþörtüsü yasaðý Haber Merkezi nvers Belediye yönetimi aldýðý bir kararla belediye giþelerinde görev yapan personelin baþörtüsü takmasýný yasakladý. Yasak sadece giþe personeli için geçerli. Anvers Türk Dernekler Birliði (Turksuneliie) ve Faslý Dernekler Federasyonu alýnan yeni karara tepki gösterdi. Türk Dernekler Birliði Baþkaný Sedat Kaya Belediye personelinden giþelerde çalýþanlara baþörtüsü yasaðý getirilmesini kabul edilemez diye deðerlendirip kýnadý. Kaya “giþe memurlarýndan baþlýyorlar, bunun devamý gelir, yakýnda tüm çalýþanlara uygularlar. Okullarda da böyle olmuþtu. Önce bir iki A yo Paþa Yöneticisi), Leyla Ertorun (Radyo Panik), Gold Fm temsilcisi (konuþmacý adý henüz belli olmadý), Hüseyin Dönmez (www.gündem.be Genel Yayýn Yönetmeni), Hüseyin Demirel (www.belekspres.be Genel Yayýn Yönetmeni), Celil Gündoðdu (www.belcikahaber.be Genel Yayýn Yönetmeni) ve Mustafa Ulusoy (www.turkhavadis.com Genel Yayýn Yönetmeni) konuþmacý olarak katýlacaklar. Panele Brüksel’de yerleþik Türk basýn mensuplarý, Türk kökenli siyasiler, Belçika’daki Türk Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ve iþ dünyasýndan isimler de davet edilecek. Panel’in etkinlik sorumlusu Erdinç Utku, Binfikir Gazetesi’nin 1. yýlýnda böyle bir etkinlik düzenleme gerekçesini “Mesleki dayanýþma, iç denetim ve gazetecilik ilkeleri gibi konular son günlerde fazlaca gündeme geliyor. Özellikle siyasi destek karþýlýðý para istediði iddia edilen, para karþýlýðý haber yaptýðý ya da fotoðraf sattýðý ileri sürülen veya iþ takibi yaptýðý ima edilen gazeteci sýfatlý kiþilerin bulunduðu bir ortamda Belçika'da yayýn yapan yerel Türkçe medya temsilcilerinin temel ilkelerde anlaþmasý ve bunu uygulamasý en azýndan tehditçi ya da iþ takipçisi kiþilerin bu alandan soyutlanmasýna yol açacaktýr” þeklinde açýkladý. Anvers Belediyesi’ne daha çok yabancý kökenli personel nvers Belediyesi, Belediye çalýþanlarýnýn toplumun aynasý olmasý ve Anvers’teki tüm topluluklarý yansýtmasý amacýyla iþe alacaðý elemanlarýn 1/3’ünü yabancý kökenlilere ayýrma kararý aldý. Belediye iþe almada yabancý kökenli kotasý uygulamayacak ancak daha fazla yabancý kökenlinin iþ baþvurusu yapmasýna yönelik önlemler alacak ve iþ görüþmesine daha iyi hazýrlanmalarýna yardýmcý olacak. A Sedat Kaya okuldan baþladýlar, sonra da sistematik þekilde tüm Anvers’te yasakladýlar” þeklinde görüþ bildirdi ve kararý protesto edeceklerini söyledi. 3 editör’den serpilaygun@binfikir.be Sýcak gündem Serpil Aygün u aralar gündemimiz o kadar hýzlý ilerliyor ki yetiþmekte zorlanýyoruz. Bir taraftan Vorst-Forest Volkswagen fabrikasýnýn 4000 iþçisinin iþten atýlmasý, günlerdir yapýlan eylemler, hala netleþmeyen koþullar, belirsiz gelecek. Diðer taraftan Belçikalý Türk toplumunun içinden çýkan bir bakan ile yine bu toplumun yetiþtirdiði bir gazetecinin davasýnda ortaya çýkan yeni geliþmeler, ne yazýk ki hiç de hoþ olmayan sahnelere neden oluyor. Binfikir ekibi olarak her zaman ifade ettiðimiz haberde tarafsýzlýk ve yorumlarda baðýmsýzlýk ilkelerimize baðlý kalarak ve mümkün olduðunca tüm taraflarýn görüþlerine Mehmet Köksalyer vererek bu olaylaEmir Kýr davasýndan rý sunmaya çalýþtýk. Volkswagen’dan atýErdem Resne, köþe yazýsýnda Volkswalan iþçilere gündemin gen’da gerçekleþen önemli konularýný iþçi kýyýmý ve Belçika’nýn ekonomi polihaber ve yorumlarýtikalarýna iliþkin demýzla bulabilirsiniz. ðerlendirmelerini yaparken, olaylarý Avrupa Birliði kavramý çerçevesinde de yorumladý. Ayný zamanda konuyla ilgili geniþ çaplý bir haberi de sayfalarýmýz da bulabilirsiniz. Brüksel’i kaynatan ve siyasetçi- dernek- gazeteci -iþ adamý adlarýnýn karýþtýðý olaylarda ise Erdinç Utku perde arkasýný aralamaya çalýþýrken, manþet haberimizde de yine taraflarýn görüþlerine olduðu gibi yer verdik. Bu olaylarda özellikle Türk medyasýnda adý vatan hainine çýkarýlan gazeteci Mehmet Köksal’a da toplumun sormak istediði sorularý sorduk. Avrupa Birliði - Türkiye iliþkilerinde yaþanan son geliþmeleri Fikret Aydemir’in haberinden izleyebilirsiniz. Kültür sanat sayfamýzda yine içimizden bir sanatçýyý, Mustafa Balcý’yý çektiði belgesel filmleriyle tanýmaya çalýþtýk. Gent’te düzenlenen Ýstanbul Ekspres Sanat Festivali ve diðer etkinlikleri de Artfikir sayfalarýnda okuyabilirsiniz. Uzun bir süredir sayfalarýmýzda görmediðiniz Hayflife bölümünde pekçoðumuzun belki hergün gördüðümüz ya da alýþveriþ yaptýðýmýz Brüksel’in Brabant sokaðýný farklý bir bakýþla okuyabilirsiniz. Son olarak 1. yaþýmýzý kutladýðýmýz þu günlerde giderek önem kazanan “Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý” baþlýklý bir panel düzenliyoruz. Binfikir olarak yayýn hayatýna baþladýðýmýz günden beri doðru ve kaliteli habercilik, gazetecilik ilkelerine ve ahlaki deðerlerine baðlýlýk gibi konularda hep hassasiyetimizi koruduk. Artan basýn ve yayýn organlarý ile bu ilke ve deðerler daha da önem kazandý. Ýþte hem finansal hem de etik ve prensip sorunlarýnýn tartýþýlacaðý bu panel’i Avrupa Türk Gazetecileri Birliði ile birlikte düzenlemenin heyecanýný yaþýyoruz þu günlerde. 10 Aralýk günü Belçika Türkçe yerel medya temsilcileri ile birlikte yapýlacak panel sonrasý, kim bilir belki gazeteci, ticaret adamý, politikacý iliþkilerinde beklenen seviye yakalanýr ve topluma iç kavgalardan, bireysel öfkelerden uzak bir yaklaþýmla haber sunulur. Þ Sayfa 4.qxp 30.11.2006 09:36 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 4 EMÝR KIR: Beni yýpratmaya çalýþýyorlar leylaertorun@binfikir.be Ah güzelim Brüksel! h güzelim Brüksel, demiþ birileri. Biraz yaðmurlu, çoðunlukla sisli de olsa, yýl sonu pek güzel olur bu þehirde. Belçika’nýn baþkenti olduðunu Türkiye’de hatta dünyanýn herhangi bir köþesinde, sokaktaki adama sorsanýz bilmez belki. Ama Avrupa’nýn merkezinde önemli bir þehir olduðunu muhakkak bilir, hele hele Avrupa Birliði’ne odaklandýðýmýz þu günlerden sonra. Konya büyüklüðünde bir ülkedir Belçika. Almanya, Hollanda, Fransa ve Lüksemburg tarafýndan çevrilidir. Bu ülkelerin dilleri de, yani Almanca, Hollandaca ve Fransýzca Belçika’nýn resmi dilleridir. Toplam 10 milyon civarýnda olan nüfusun yarýdan biraz fazlasýný Flamanlar, yarýdan biraz azýný da Frankofonlar oluþturmaktadýrlar. Alman kökenli vatandaþlar ise 65 bin civarýndadýrlar ve bulunduklarý bölgede Son çeyrek asýrdýr kendi dillerini konuþmaktadýrlar, hatta Valon hükümedýþarýdan gelen tinde kontenjandan milletyabancý nüfusa vekilleri vardýr. Belçika’yý biraz bilenler raðmen Brüksel bir niye Flaman, Frankofon türlü bir milyona diye ayýrýyorsunuz doðrusu ulaþamýyordu. Flaman ve Valon deðil mi diyebilirler. Belçika’da Bunun en büyük yaþayanlarý bölgesel ve topnedeni göç. lumsal gruplara ayýrýrsak evet, ama dil ve kültürel toplumlar olarak ayýrýrsak Flaman ve Frankofonlardan bahsetmek daha uygundur. Zira Brüksel’de yaþayan halkýn büyük bir kýsmý Fransýzca diðer azýnlýk ise Flamanca konuþmaktadýr. Halbuki Brüksel þehir olarak Flaman Bölgesi sýnýrlarý içinde olmakla beraber idari açýdan özerk bir bölgedir. Zaten Brüksel Baþkent Bölgesi diye tabir edilmektedir. Gelelim Brüksel’e. Belçika’nýn baþkenti Brüksel’in nüfusu en nihayet 1 milyona ulaþtý. Son çeyrek asýrdýr dýþarýdan gelen yabancý nüfusa raðmen Brüksel bir türlü bir milyona ulaþamýyordu. Bunun en büyük nedeni göç. Yaþam kalitesi daha iyi olduðu için þehrin sakinleri kenar semtlere, hatta Brüksel dýþýna yerleþmeyi tercih ediyorlardý. Paris, Londra gibi þehirlerin aksine, eskiyen þehir merkezini ve ona yakýn semtleri geliri düþük insanlar ve özellikle yabancýlar iþgal ediyorlardý. Bu arada hatýrlatmak gerekiyor ki Brüksel’in nüfusu gündüz 1 milyon 400 bini bulabiliyor. Çünkü hem baþþehir, hem de Avrupa Birliði’nin ve NATO’nun merkezi olarak bir taraftan kamu kurumlarýný, diðer taraftan da buna iliþik bu sektörde faaliyet gösteren þirketleri de barýndýrmaktadýr. Brüksel nüfusunun % 25’i yabancý kökenli, halbuki toplam Belçika nüfusunun sadece % 10’u yabancý kökenli. Bu % 25’in yarýsýný uluslararasý kurumlarda ve onlarýn yan kuruluþlarýnda çalýþanlar oluþturmaktadýr, yani gelir düzeyi iyi olanlar. Diðer yarýnýn büyük çoðunluðunu Fas kökenliler, 40 bin kadarýný da Türk kökenliler olusturmaktadýrlar. Ýki dil zorunluluðu yüzünden, yabancý kökenliler Belçika vatandaþý bile olsalar, kamu sektöründe hayaletlerden daha azdýrlar. A KIR: “Brüksel hükümetinde göreve gelmemden bu yana, Ermeni soykýrýmýyla ilgili bana yakýþtýrýlan tutumdan dolayý beni inkarcý gibi göstermeyi amaçlayan bir karalama kampanyasýnýn odak noktasýyým.” KIR TAZMÝNAT DAVASI AÇMIÞTI Bakan Emir Kýr, gazeteci Köksal ile Pierre-Yves Lambert'in Fransýzca olarak yayýn yaptýklarý www.suffrageuniversel.be sitesindeki yazýlarýnda kendisine kiþisel olarak sataþtýklarý gerekçesi ile tazminat davasý açmýþtý. Özellikle Bakan Kýr’ýn diplomasý ve seçim harcamalarý konusunda yalan söylediðini söyleyen gazeteciler ayrýca Bakan Kýr’ýn Ermeni Soykýrýmý konusunda Belçika toplumuna farklý Türk toplumuna farklý davrandýðýný yazmýþlardý. Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði’nin de içinde bulunduðu Belçika Türk Platformu’nun 29 Mayýs 2004’te düzenlediði Zeynel Lüle: “Ermeni lobisi ve Türkler iþbirliði yapýp Emir Kýr’ý koltuðundan etmek istiyorlar.” 28 Kasým tarihli Hürriyet gazetesinin Avrupa baskýlarýnda yayýnlanan Diplomasi Kulisi adlý köþesinde konuyu ele alan Zeynel Lüle, bazý Türk iþadamlarý ve derneklerinin Ermeni lobileriyle iþbirliði yaparak Emir Kýr’ý yerinden etmek istediklerini yazdý. Ýsim vermeden Mehmet Köksal’ý ve bir Türk iþadamýný eleþtiren Lüle, Emir Kýr’a sahip çýkýlmasýný istedi. KÖKSAL: “Ben þimdiye kadar hiçkimseyi dava etmedim. Þimdilik en kýsa zamanda arzuladýðým þey bana karþý açýlan haksýz tazminat davasýnýn sona ermesi.” Ermeni soykýrým anýtýna karþý yürüyüþte Emir Kýr’ýn da katýldýðýný belirten gazetecilere karþý Bakan Kýr mahkemede, o yürüyüþe Türkiye’nin AB’ye girmesini destekleyen bir yürüyüþ olduðu gerekçesiyle katýldýðýný söylemiþti. Kýr, yürüyüþün gerçek amacýný bilmediðini ifade etmiþti. Buna karþýlýk Mehmet Köksal mahkemeye delil olarak BADD’nin o yýlki faaliyet raporuna eklenen ve yürüyüþe katýlarak Ermeni soykýrýmý anýtýnýn kaldýrýlmasýný talep eden protestocularýn imzaladýðý bir belgeyi sundu. KIR: BENÝ YIPRATMAYA ÇALIÞIYORLAR “Brüksel hükümetinde göreve gelmemden bu yana, Ermeni soykýrýmýyla ilgili bana yakýþtýrýlan tutumdan dolayý beni inkarcý gibi göstermeyi amaçlayan bir karalama kampanyasýnýn odak noktasýyým. Bu sýfatla eleþtirlimeyi oldukça yadýrgadýðým için mahkeme nezdinde hukuki giriþimde bulundum. Ýsteðim Asliye mahkemesinde yerine getirilmediðinden dolayý davayý Temyize götürdüm. Bu aþamada davalýlarým, Ermeni soykýrýmýný inkar eden bir imza kampanyasýnýn bir bölümünün kopyasýný sundular. Adým ve imzam bu belgede yer alýyor. Oysa böyle bir belgeye imza attýðýmý hatýrlamýyorum. Böyle birþeye zaten ihtimal vermiyorum. Nitekim (kampanyanýn) içeriði benim görüþlerime katiyen uymamakta. Dolayýsýyla Sayfa 5xx.qxp 30.11.2006 09:27 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM u rakam ne diye bakýyorsunuzdur. Lafý dolandýrmadan söyleyelim: Baþbakan Verhofstadt’ýn Belçika toplumuna söz verip son yýlýnda bulmasý gereken toplam iþ sayýsý. Göreve gelirken hükümet yetkilileri 200.000 yeni iþ vaad etmiþti. Ýstihdam yaratamadýklarý gibi varolan ekonomik faaliyeti de koruyamadýlar. Ekmek kapýsý yüzlerine kapanan 4.000 Volkswagen iþçisini de sayarsanýz, 204.000 ediyor (4 yýlda kapanan diðer fabrikalarý saymýyorum bile). 80’li yýllarda çökertilmeye baþlanan sosyal devlet artýk can çekiþiyor. Avrupa Birliði’nin neoliberal politikasý meyvelerini (!) veriyor. Zorlu mücadelelerle kazanýlan sosyal haklar teker teker kaybediliyor. Hâlâ “sosyal Avrupa” hayaline nasýl ulaþýrýz diye tartýþýlýyor. Boþ tartýþma: Maastricht sonrasý AB bakýþ açýsý, sosyal devlet kavramýyla asla örtüþemeyecek bir bürokrasi makinasý yarattý. Neden? Sosyal devlet, iþçi – iþveren iliþkilerinin sanýldýðý gibi eþit olmadýðýný tespit eden ve bu eþitsizliði dengelemeye çalýþan bir devlet modelidir. Hukuk’un yetmediðini, parasal gücün hukuk’a raðmen adaleti bozduðunu anlamýþ ve önlemini almýþ bir devlet modelidir. Oysa AB, taa kuruluþundan beri þu önyargýya dayanýr: “rekabet ve ekono- 5 B görüþlerimi hatýrlatayým. Ýki yýl evvel Brüksel Parlamentosunda dahi her zaman þunu açýkladým: Ermeniler korkunç katliam ve techirlere kurban gitti ve her devlet kendi geçmiþiyle yüzleþmelidir. Bu olaylarýn soykýrým diye adlandýrýlmasýný anlýyorum fakat ayný zamanda bu tanýmý belirlemenin siyasi yetkililere ve bilhassa bana düþmediðini düþünüyorum. Bu görev, olsa olsa uluslararasý bir yargý merciine veya baðýmsýz bir tarihçi komisyonuna düþer. Türk toplumunda ve dýþýnda ayný þekilde savunduðum görüþ budur. Bu baðlamda; kasým 2004’te baþlayan bir hukuki sürecin sonlarýna doðru böyle bir belge sunma yöntemi hakkýnda sadece kuþku duyabiliyorum. Bu belgeden yararlanan kiþilerin, belgenin sadece bir bölümünü ve bir kopyasýný sunabilmeleri oldukça tuhaf. Avukatýma derhal davalýlardan bu imza kampanyasýnýn aslýný ve tamamýný talep etmesi için görev verdim. Ayrýca bu kampanyanýn sonucuyla ilgili bilgilendirilmemiz gerekiyor: acaba resmi bir makama iletildi mi? Ýletildi ise, hangi makam? Ýletilmediyse, bunun nedenini bize açýklamalarý gerekir. Bu bilgiler elime ulaþýnca eminim ki üzücü erdemresne@binfikir.be 204.000 oldu... 80’li yýllarda çökertilmeye baþlanan sosyal devlet artýk can çekiþiyor. Avrupa Birliði’nin neoliberal politikasý meyvelerini (!) veriyor. Zorlu mücadelelerle kazanýlan sosyal haklar teker teker kaybediliyor. mik kalkýnma, refah için yeterlidir. Ekonomik iþbirliði yapan devletler savaþmaz ve birlikte hareket eder.” Bu önyargýdan yola çýkarak hiçbir alanda piyasaya müdahale edilmiyor ve kararlar siyasi doðrultuda deðil, teknokrat varsayýmlarla alýnýyor. Ýþte bu önyargýyý kural olarak kabul eden bir kurumun “sosyal” olmasý imkansýz. Geliþmekte olan ülkelere ve üretim bir etkileme giriþiminin kurbaný olduðumu kanýtlayabileceðim. Son olarak konu hakkýnda daha detaylý açýklama yapmadan ve baþlattýðým hukuki sürecin geliþimiyle ilgili tavýr koymadan önce düþünmek için kendime zaman tanýmaya karar verdim. Bu süreçte tek kaygým, topluluklarýn huzur içinde karþýlýklý duruþlarýný anlamalarýna ve iletiþimin geliþmesine katkýda bulunmak olacaktýr. Daha da önemlisi bu davanýn, tüm Brüksellilerin yararý adýna sorumluluðum altýndaki görevleri yerine getirmeme engel teþkil etmemesi için her türlü çabayý göstereceðim. BADD BAÞKANI ÝSMAÝL SÖNMEZ: BELGE RESMÝ DEÐÝL Diðer taraftan Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD) Baþkaný Ýsmail Sönmez konuyla ilgili olarak yaptýðý özel açýklamada ise “ yürüyüþ yapýlýrken bir imza kampanyasý olmuþtu ama bu dilekçede hukuki olarak bazý sorunlar olduðu için resmi olarak hiçbir yerde kullanýlmadý. Ayný kiþilerin birden fazla imza attýðý tespit edilmiþ ve kullanýlmamýþtý. Ayrýca bu belge Mehmet Köksal’ýn iddia ettiði gibi 5 Euro karþýlýðýnda BADD’de satýlmýyor. maliyetini düþürerek baský yaratan bu ülke piyasalarýna da fazla kabahat bulmamak lazým. Küreselleþme’yi kötüleyerek de bu iþ olmaz, zira küreselleþmeyi yaratanlar da, zamanýnda daha ucuz iþgücü arayýþýna giren bugünün iflas eden þirketleridir. Ekonominin sýnýrlarý aþmasýna karþýn sendikal birleþimler hâlâ yerel düþünüyor, hemenþimdi-kendimi koruyayým diye hareket ediyor. Alman sendika devi IG-Metall Faaliyet raporlarýný arþivde bulmak bile zor” dedi. MEHMET KÖKSAL: KIR ÝÇÝN GERÇEKTEN ÜZÜLÜYORUM Mehmet Köksal ise konuyla ilgili olarak “BADD’nin resmi açýklamasýný bekliyorum, benim de kamuoyuna sunacaðým bilgiler var. Emir Kýr belgenin orijinalini avukatý aracýlýðýyla benden isteyeceðine gitsin BADD yöneticisi Yusuf Cinal’dan istesin. Emir Kýr’ý bu kampanyaya iten sanýrým Yusuf Cinal. Bence Kýr’ýn bu duruma düþmesinin en büyük sorumlusu Cinal’dýr. Ýçine düþtüðü durumu görünce Emir Kýr için gerçekten üzülüyorum. Bugüne kadar yeterince hakarete uðradým. Her zaman söylediklerimi belgelerle kanýtladým. Ben þimdiye kadar hiç kimseyi dava etmedim. Þimdilik en kýsa zamanda arzuladýðým þey bana karþý açýlan haksýz tazminat davasýnýn sona ermesi” þeklinde konuþtu. KIR’A DESTEK Baþta EYAD ve BADD olmak üzere Belçika’daki Türk Sivil Toplum Örgütleri Emir Kýr’a destek vererek, Mehmet Köksal’ý eleþtirdiler. Haber Merkezi Belçikalý iþçileri yarý yolda býrakarak bunun acý örneðini gösterdi. Ýþte bu yüzden evrensel düþünmek, “bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn” görüþünden vazgeçmek gerekiyor. Bu konuda solcu hareketler de sýnýfta kaldý... Tüm bunlar göz önünde tutulunca sadece Belçika hükümetini yermek haksýzlýk olur. Fakat baþtan tutulamayacaðý belli olan bir söz verip vakit harcanmamalýydý. Bunun yerine ekonomik geliþimi saðlayacak alternatif faaliyetlere destek olunabilirdi. AB’nin baþýný çektiði sosyal devleti çökertme giriþimlerine bu hükümet de ortak oldu: populist politikalarla türlü vergi indirimi yapýldý (mösyö Reynders saðolsun), doðan bütçe açýðý (ki bu açýðýnýn etkisi en çok sosyal sigorta finansmanýnda hissedilecek) ise suni yöntemlerle kapatýlmýþ gibi gösterildi. Nitekim oyunun sonu geldi: 2007 bütçe taslaðý Sayýþtay tarafýndan aðýr þekilde eleþtirildi: “Satýlan mal varlýklarý daha iyi deðerlendirilmeli”, “alýnan önlemler kýsa vadeli; uzun vadede açýk kapatýlamaz”, “bazý mali gelirler konusunda garanti yok”,... Ýstihdam yaratmak para ister ve Federal Hükümet’te para kalmadý. Bize de kaldý 204.000 kere parmak çevirmek... Brüksel’de daha fazla gece otobüsü Haber Merkezi rüksel Toplu Taþýmacýlýk Kurumu yýl baþýnda yeni tramlarý hizmete sunduktan sonra, þimdi de gece hizmet sunumunu artýracak. Gece eðlencelerine gidenler 2007 yýlý Nisan ayýndan itibaren 20 deðiþik istikamette gece otobüsüne binebilecekler. Brüksel Ulaþtýrma Bakaný Pascal Smet gece otobüslerinin sayýsýný artýrarak bir taþla iki kuþ vurmayý; yolcularýn evlerine daha güvenli bir þekilde ulaþmasýný ve gece yollardaki trafiði azaltmayý amaçlýyor. 18 otobüs kent merkezindeki Brouckère meydanýndan hare- B ket edecek, Bir otobüs Flagey ve Schuman gibi duraklarda da durarak Brüksel çevresinde daire çizerken, bir diðeri ise Rogier ile Güney Tren Ýstasyonu arasýnda çalýþacak. Merkezdeki duraklarda 10 dakikada bir, çevre hattýndakilerde ise 20 dakikada bir otobüs geçecek. Gece otobüsleri sadece cuma ve cumartesi geceleri hizmet sunacak. Tek bilet 3 Euro, 10 seyahatlik kart ise 21 Euro’dan satýlacak. Abone olanlar ise ayda sadece 7 Euro ek ücret ödeyecekler. Gece otobüsleri saat 03:00’e kadar çalýþacak. Bakan Smet bu projenin Brüksel Bölgesine 2.6 milyon Euro’ya malolacaðýný belirtti. Sayfa 6xx.qxp 30.11.2006 09:58 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 6 ürk olup da özellikle Avrupa ülkelerine seyahat etmiþ ya da etmek istemiþ kiþiler arasýnda bir vize hatýrasý olmayana rastlamak zordur. Geçmiþ yýllarda yaþanan bazý zorluklar normal karþýlanabilir ancak Türkiye’nin aday ilan edildiði 1999’dan bu yana Türk vatandaþlarýnýn ayný zorluklarý yaþamaya devam etmesi hele hele Türkiye’nin Avrupa Birliði’yle müzakerelere geçmiþ bir aday ülke konumuna sahip olmasýna karþýn vize duvarýný aþmakta zorlanmayý sürdürmesinin kabul edilebilecek bir yaný yok. AB ülkeleri Türk vatandaþlarýna vize konusunda kolaylýk göstermeme hatta zorluk üstüne zorluk çýkarma yaklaþýmlarýný sürdürüyorlar. Bu ülkeler arasýnda Belçika’nýn da ilk sýralarda yer aldýðý da gayet rahatlýkla dile getirilebilir. Banka hesabýndan saðlýk sigortasýna, tapu kayýtlarýndan gelir belgelerine kadar uzanan gereksiz ve alakasýz belge taleplerine yakýnda DNA testi de eklenirse hiç þaþmamak lazým. Bu ardý arkasý kesilmeyen taleplere bir de konsolosluklarda Türk vatandaþlarýna yönelik olarak yapýlan muamele eklenince ortada ne Avrupa standardý kalýyor ne de “Batýlýlýk”. “Bu sadece Türklere yönelik bir uygulama deðil” söylemi de gerçeði yansýtmaktan uzak. Türkiye, aday ülke olarak kendisin- T guvenozalp@binfikir.be Vize duvarý Türkiye’nin Avrupa Birliði’yle müzakerelere geçmiþ bir aday ülke konumuna sahip olmasýna karþýn vize duvarýný aþmakta zorlanmayý sürdürmesinin kabul edilebilecek bir yaný yok. den önceki adaylara uygulanan yaklaþýmýn aynýsýný bekleme hakkýna sahip. Ama gelinen aþamada AB, Türkiye’ye hakký olaný vermek için baþka þartlarý öne sürmeye devam ediyor. Oysa henüz aday statüsü bulunmayan üçüncü ülkeler için kolaylýklar þartsýz ve zorluk çýkarmaksýzýn devreye sokuluyor. Bunlardan en son ve önemli örneði Ukrayna oluþturuyor. AB, ekim ayýnda varýlan bir uzlaþý çerçevesinde üç aydan kýsa süreli vizelerin verilmesine iliþkin sürecin kýsaltýlýp kolaylaþtýrýlmasýný kararlaþtýrdý. Bunun yaný sýra 1 Ocak’tan itibaren fiyatý 60 euro olarak belirlenen Schengen Vizesi, Ukrayna vatandaþlarý için 35 Euro seviyesinde tutuldu. AB, öðrenci, gazeteci, engelli ve emekli Ukraynalýlar için ise vize ücreti talep etmeme kararý aldý. Ankara da benzer nitelikli talepleri yýllardýr gündemde tutmasýna karþýn Brüksel’den bir türlü olumlu yanýt alamýyor. AB, Ankara’nýn vize konusun- daki taleplerini “AB’ye yasadýþý giriþ yapanlarýn geri kabulüne yönelik bir anlaþma imzalamasý karþýlýðýnda gerekli kolaylýklarýn saðlanabileceði” mesajýyla yanýtlýyor. Türkiye ise yasadýþý göçmenler açýsýndan bir “geçiþ ülkesi” olmasýnýn zorluklarý nedeniyle bu talebi reddediyor ve Brüksel’den bu konudaki bazý zorluklarýn giderilmesinde yardýmcý olmasýný talep ediyor. Ankara’nýn tezinin ana unsurunu ise “aday ülkelere belli kolaylýklar herhangi bir karþýlýk beklemeden saðlanmalý” yaklaþýmý oluþturuyor. Bazý sinyaller olsa da AB, Türkiye’nin taleplerine þu ana kadar yeþil ýþýk yakmadý. Yaþanan zorluklar karþýsýnda Türk hükümetinin yaný sýra sivil toplum örgütleri de devreye girmeye baþladýlar. Ýstanbul Ticaret Odasý bunun iyi örneklerinden birini oluþturuyor. Türk dýþ ticaretinin yüzde 50’sini AB’yle gerçekleþtiriyor olmasýnýn, ticaret hacminin 100 milyar dolara yaklaþmasýnýn ve Avrupalý þirketlerin Türkiye’de 70 milyar dolar dolayýnda yatýrým yapmasýnýn gücünü arkasýna alan ÝTO, Brüksel’i en azýndan iþadamlarýna vize kolaylýðý getirilmesi konusunda ikna etmeye çalýþýyor. Bu giriþimin baþarýya ulaþmasý genel bir uygulamayý da beraberinde getirme potansiyeline sahip. Brüksel Volkswagen’da dramatik sonuç: 4000 kiþi iþinden oldu Brüksel’in Vorst-Forest semtinde bulunan Volkswagen fabrikasýnda 4000 iþçinin çýkarýlmasý Belçika’da þok etkisi yarattý. Fabrikanýn üretim kapasitesinin büyük bir bölümünü oluþturan Volkswagen Golf modelinin sadece Almanya’nýn Mosel ve Wolfsbrug fabrikalarýnda üretilmesine karar verilmesinin yolaçtýðý dramatik sonucu en az zararla atlatma çabasýndaki sendikalarýn yüksek tazminat alma çabalarý devam ediyor. Haber Merkezi olkswagen’ýn Almanya’daki yönetim merkezinin aldýðý karara göre Volkswagen Golf artýk sadece Almanya’nýn Mosel ve V Wolfsbrug fabrikalarýnda üretilecek. Bu durumda yalnýzca Polo üretecek olan Brüksel Volkswagen iþçilerinin 4000’i iþlerinden olurken sadece 1200 çalýþanýn iþinde kalma þansý var. Diðer taraftan bu karar, Volkswagen’a yan ürün üreten diðer fabrikalarda kapasite düþürülmesine neden oldu. Brüksel’in Anderlecht semtinde bulunan Faurecia ile Huizingen’de bulunan ve Decoma fabrikalarýnda iþçiler iþlerini kaybetme riski ile karþý karþý kaldýlar. Hem Volkswagen hem de yan ürün üreten fabrika iþçileri her gün farklý bir eylemle seslerini duyurmaya çalýþýrken, Volkswagen iþçileri günlerce fabrikalarýnýn önünde beklediler. Son olarak 2 Aralýk’ta Brüksel’de ulusal bir protesto yürüyüþü yapýlmasý planlanýyor. Brüksel Volkwagen’dan Golf üretiminin Almanya’ya kaydýrýlmasý, bir taraftan Almanya’- nýn milliyetçi bir yaklaþýmý olarak deðerlendirilirken, diðer taraftan bu kararýn altýnda rasyonel nedenlerin olduðu söylendi. Belçika’da iþçi ücretlerinin Almanya’dan daha az olmasý ve Brüksel Volkswagen’ýn karlý bir fabrika olmasý milliyetçilik tezini kuvvetlendirirken, Almanya yönetiminin tezi de; Almanya’da ayný maaþla daha uzun çalýþma yöntemiyle %20 tasarruf saðlandýðý þeklinde oldu. Diðer taraftan Belçika iþsiz kalan bu 4000 iþçiye yeni olanaklar yaratýlmasý çabasýna girerken, iþçilerin daha iyi yönlendirilmesi ve bu dramatik durumu daha iyi kontrol edebilmek için bir kriz merkezi oluþturuldu. Özellikle VW Vorst’tan atýlan iþçiler, sendikalar ve iþveren için de önemli bir bilgi noktasý olacak olan Kriz Merkezi’nde bir çalýþma grubu oluþturuldu. Bu grup haftada bir kez biraraya gelecek. Federal Hükümet’in desteklediði bu inisiyatif bölgesel hükümetlerin çalýþma ve eðitim bakanlýklarýnýn aktif katýlýmý ile gerçekleþecek. Bu arada Volkswagen Avrupa Yönetim Kurulu Baþkaný Bernd Osterloh’nun Audi A1 modelinin Brüksel Volswagen fabrikasýnda üretilebileceðini söylemesi yeni bir umut ýþýðý olurken, bu umudun yakýn bir gelecek içinde gerçekleþmeyeceðinin hissetirilmesi hayal kýrýklýðý yarattý. Ayrýca bu olasýlýðýn iþçilerin ücretlendirilmesine sýký sýkýya baðlý olmasý da iþçi ücretleri konusunda zorlu pazarlýklarýn olacaðý sinyalini verdi. Sayfa 7.qxp 30.11.2006 12:08 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 7 TR Plus-Avrupa’da Türkiye Merkezi çalýþmalarýna baþladý fikretaydemir@binfikir.be Gazeteci Zeynep Göðüþ baþkanlýðýnda kurulan TR PLUS- Avrupa’da Türkiye Merkezi, Finlandiya’da yaþamýný sürdüren sanatçý Hasan Fuat Sarý’nýn çalýþmalarýný AB Komisyonu’nda sergilenmek üzere Brüksel’e getirdi. Sergi, Finlandiyalý iki dansçýnýn tango gösterisi eþliðinde bir resepsiyonla açýldý. Leyla Ertorun TR Plus- Avrupa’da Türkiye Merkezi, Türkiye avrupa Birliði iliþkilerinde hem Avrupa’nýn Türkiye’yi daha iyi tanýmasý hem de Türkiye’nin Avrupa Birliði’ni daha iyi anlamasý için çalýþmalar yapmak üzere kurulmuþ bir sivil toplum kuruluþu. Gazeteci Zeynep Göðüþ, çalýþmalarýnýn hep bir proje etrafýnda gerçekleþeceðini belirtirken, son çalýþmalarý olan Hasan Fuat Sarý sergisinin de bu projelerden biri oduðunu söyle- Sevgiye kan damlatmak di. Finlandiya’nýn dönem baþkanlýðý yaptýðý þu günlerde Finlandiya’da yaþayan bir Türk sanatçýnýn eserlerini AB komisyon binasýnda sergilediklerini anlatan gazeteci Göðüþ, serginin açýlýþýnda da Finlandiyalý iki dansçýnýn Tango yaptýðýný anlattý. Bundan sonraki çalýþmalarýndan da bahseden Baþkan Zeynep Göðüþ, çalýþmalarýnýn hem Türkiye hem de avrupa’nýn deðiþik ülkelerinde gerçekleþeceðini söyledi. 24 Kasým’da Berlin’de “Almanya’daki göçmen çocuklarýn eðitim durumu” Ýçiþleri Bakaný Dewael, Vottem’de soruþturma baþlattý Ruhsatsýz silahlar 8 Aralýk’a kadar teslim edilecek Haber Merkezi sikolojik problemleri olan ilticacýlarýn tutulduðu Vottem kampýnda kötü muamele yapýldýðýna dair iddialar nedeniyle Ýçiþleri Bakaný Dewael kampta soruþturma baþlattý. Fransýzca yayýn yapan Ciné-Télé-Revue adlý haftalýk bir dergiye konuþan birkaç polis memurunun iddia ettiði olayda bazý ilticacýlarýn çýplak olarak kapalý tutulduðu, tuvalet ve temizlenme ihtiyaçlarýný giderecekleri herhangi bir araç bulunmadýðý ifade edilmiþti. Olayla ilgili olarak Ýç Ýþleri Bakaný Patrick Dewael, soruþturma baþlatýrken, olayýn doðruluðu ispatlanýrsa suçlularýn cezalandýrýlacaðýný söyledi. Diðer taraftan Uluslararasý Ýnsan Haklarý Örgütü’nden Eva Berghmans problem yaratan kiþilerin haftalarca hücrede tutulduðundan þikayet etti. Ayrýca Eva Berghmans, hasta olan kaçaklarýn týbbi bir yardým almadýðýný da belirtirken, intihar teþebbüsünde bulunan ya da kendisini jiletleyen kiþiler için de hiçbir þey yapýlmadýðýný söyledi. P hakkýnda bir panel düzenleyecek olan TR-Plus 30 Kasým 2 Aralýk tarihleri arasýnda ise Ýstanbul, Ankara ve Eskiþehir’de “ Çokkültürlülüðü Tartýþma platformu” oluþturacak. Bu platformda Hollanda’da bir süredir tartýþýlan çokkültürlülük konusu Hollanda’dan getirilecek 6 konuþmacý, Türkiye’de dört büyük üniversitenin öðrencileri ile tartýþacak. Ayrýca Haziran ayýnda Brüksel’de Türk sinemasýnýn kýsa filmleri gösterilecek. Haber Merkezi rüksel’de tüm polis bürolarý kaçak silah toplamak üzere çalýþýyorlar. 8 Aralýk’tan önce her türlü ruhsatsýz silahý teslim edenler ceza almayacak. Ateþli silahlarýn yanýnda taþýnmasý yasak olan býçak ve sopa gibi aletler için de ruhsat istenecek. 8 Haziran’da yürülüðe giren yeni silah yasasý çer.evesinde Brüksel’de bugüne kadar 550 silah teslim edilmiþ. Brüksel’de ruhsatlý 64 bin silah bulunduðunu belirten polis yetkilileri ne kadar ruhsatsýz silah olduðu hakkýnda herhangi bir bilgiye sahip deðiller. Bu nedenle de 8 aralýk’tan önce ne kadar silah teslim edileceðini ya da ruhsat için baþvurulacaðýný tahmin edemiyorlar. Ayrýca silah ruhsatý almak isteyenler teorik ve pratik sýnava tabi tutulacaklar. 8 Aralýk’tan sonra ruhsatsýz silah bulunduranlar cezalandýrýlacak. B Ýstanbul’un orta yerinde bir barda, ‘akþam sefasý’nda, Türk ve Ermeni kardeþliði yaþanýyor. doya doya... avukatýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle, Belçikalý’sýyla, Türk’üyle, Ermeni’siyle, Türk Yasemin Göksu ve Ermeni Suren Asaduryan’dan ezgiler dinleniyor, Herkesin yüreði ayný sevgiyle atarken... Brüksel’in orta yerinde gazete (site) sayfalarýnda, Ermeni meselesi hakkýnda, herkes birbirne düþüyor. Kýran kýrana... Bakanýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle Türk’ü ve Türk’üyle, Sevgiye kan damlatarak... Gent’in iki önemli kültür merkezi De Centrale ve Vooruit “Ýstanbul Expres” adý altýnda Doðu ile Batý’nýn buluþtuðu etkinlik düzenleyecek 7-19 Aralýk’ta. Anadolu’nun halk müziði, rock, klasik ve caz müziðine Yasemin Ýstanbul’un rap’i eþlik edecek. Göksu’dan Yasemin Göksu, Tolga Ermeni ezgileri Sað, Mercan Dede, Hüsnü dinleyeceðim, Þenlendirici, Ceza, Aylin Aslým ve Tayfasý, Derya Tolga Sað’dan Türkan Üçlüsü, Vasilis Türk deyiþlerini Saleas ve Baba Zula ‘ses veriçime çekeceðim, ecek’ Anadolu’nun çeþitliliðine... “Ýstanbul Ýstanbul Expres çerçeveExpres”te sindire sinde gittiðimiz Beyoðlu’nda Anadolu kardeþliðini yaþasindire, dýk, Sevgiyle... Belçikalý gazeteci meslekdaþlarýmý hayrete düþürerek. Yasemin Göksu ile Suren Asaduryan’ýn Ermenice baþlayan ve Türkçe tamamlanan “Sarý Gelin”ine herkesin eþlik etmesi þaþýrttý onlarý. Onlarýn þaþýrmasý da beni. Biz zaten (yüz) yýllardýr birlikte söylüyorduk bu türküleri... Belçika’dan (Avrupa) bakýnca farklý gözüküyor anlaþýlan Ermeni meselesi. Ve Ben bakanlýk koltuðuna otursam, “Ermeni soykýrýmý yok” desem, kime ne. Ve Ben gazete sayfalarýna yazsam, “Ermeni soykýrýmý var” desem, kime ne. Ama ben, Bütün bunlara inat, Aralýk ayazýnda içimi ýsýtmak üzere Gent’e gidip, Vooruit ve De Centrale Kültür Merkezi’nin düzenlediði “Ýstanbul Expres” etkinliklerinde, Yasemin Göksu’dan Ermeni ezgileri dinleyeceðim, Tolga Sað’dan Türk deyiþlerini içime çekeceðim, Sindire sindire, Ve herkese ve her þeye inat, Sevgiyle... Sayfa 8.qxp 30.11.2006 09:47 Seite 1 Speakers Corner 8 Aralýk 2006 NASRETTÝN HOCA: erdincutku@binfikir.be Emir Kýr kurtlar sofrasýnda þaðý tükürsen sakal, yukarý tükürsen býyýk! Ýçine düþtüðüm durumu en iyi özetleyen atasözümüz bu. Emir Kýr – Mehmet Köksal davasýný nasýl yazarsanýz yazýn bunlardan hiçbirini memnun edemezsiniz. Deneyimim var da konuþuyorum. Binfikir’de bu dava haberlerini veriþ þeklimizi Mehmet Köksal “milliyetçi” ve Emir Kýr’ý koruyucu olarak nitelendirirken, Emir Kýr ise bizim nötr olduðumuzu, kendisini sahiplenip desteklemediðimizi söyledi. Bu tepkilerden aslýnda doðru yolda olduðumuzu anladýk. Emir Kýr ve Mehmet Köksal bu davayý daha profesyonel ele almalý, kiþisellikten ve öfkeden uzaklaþmalýdýrlar. Kendi alanlarýnda baþarýlý olan bu iki Türk kökenli, yeteneklerini topluma daha yararlý þekilde kullanabilirler. Öfke ve kiþisellik seziyorum ben bu iþte. Þimdi bizim yapBrüksel’deki ünlü bir gazetecinin bir haberinin mamýz gereken aþýrý abartýlý olduðunu mizaeski konularý temhi bir yazýmda iðnelediðimde, bu aðabeyimiz “Valla cit pilavý gibi kýrýldým, benden baþka sofraya getirmek konu mu kalmadý?” demiþ, deðil, varsa eðer beni saatlerce düþündürmüþtü. Evet eleþtirimde ve Emir Kýr üzerinde iðnelememde haklýydým oynanan oyunlarý ama bu konuya gelinceye kadar piyasada o kadar çarortaya çýkarmak pýklýk var ki, seç beðen al. olmalýdýr. Bu deneyimimden ilk kez bedelli askerlik anýlarýmý yazarken yararlandým; yaþadýklarýmý “þimdi yazýp ordumuzun imajýný zedelemek” en çok Türkiye ve Cumhuriyet düþmanlarýna yarar. Türk Silahlý Kuvvetlerine gelinceye kadar eleþtirilecek o kadar çok konu var ki,” süzgecinden geçirerek anlattým, Binfikir’in ilk iki sayýsýnda. “Kol kýrýlýr yen içinde kalsýn” demiyorum. Evet, Mehmet Köksal’ýn yaptýðý haberlerinin çoðunun haber deðeri vardýr. Ancak bu haberlerin kimlerin iþine yaradýðýný ve aslýnda kimlerin amacýna hizmet ettiðini de dikkate almak gerekir. Zeynel Lüle’nin Hürriyet’te yazdýðýna göre Emir Kýr’ýn ayaðýný kaydýrmak üzere sadece Ermeni lobileri deðil, bazý Türk iþ adamlarý da çaba harcýyormuþ. Emir Kýr bir keresinde Federal düzeyde bir bakanlýk hayali olup olmadýðýný sorduðumda bana “Türklüðümü sýrtýmda bir kambur gibi görüyorlar, her fýrsatta önüme engel olarak çýkarýyorlar” demiþti. Emir Kýr’ý dört köþeden sýkýþtýrýp bitirme operasyonunda lütfen benden yardým beklemeyin. Doðrudur, diplomasý konusunda yanlýþ anlama gelecek açýklamalar yapmýþtýr, seçim harcamalarý konusundaki soru iþaretleri hala oradadýr ve sözde Ermeni soykýrýmý konusunda zikzaklý açýklamalar yapmýþtýr. Emir Kýr bunlardan gereken dersleri fazlasýyla aldý. Þimdi bizim yapmamýz gereken eski konularý temcit pilavý gibi sofraya getirmek deðil, varsa eðer Kýr üzerinde oynanan oyunlarý ortaya çýkarmak olmalýdýr. Ne yutkunalým, ne aþaðý, ne de yukarý tükürelim, gelin hep birlikte gerçekleri tartýþalým, ortaya çýkaralým. Kurtlar sofrasýnda Emir Kýr’ýn baþý yenmeden! A Kurban Bayramý’ný memlekette geçirmek istiyorum RECEP ÇIRIK u Evropa serüveni karakýþ bastýrmadan bitsin istedim. Bir yýlda iki kez yalnýz bu yýl kutlanacak olan kurban bayramýný memleketimde geçirmek istiyorum. Hele bu aralar beni gören çocuklarýn Sinterklaas veya kerstman- Noel Baba demelerine içerliyorum doðrusu. Ben de onlar gibi yaþlýyým ama, yaþ yere basmam. Noel Baba bedava hediye veriyormuþ. Öyle bir þey benim kitabýmda yazmaz. Benim parolam “parayý veren düdüðü çalar, vermeyen ya avcunu yalar ya da ýslýk çalar”. Hiç kimse Noel Baba'ya bu hediyeler nerden geliyor diye sormuyor. Madem öyle bu Noel Baba neden belli kiþi ve gruplara hediye daðýtýyor. Þöyle bir Afrikaya uðrasa birer oyuncak daðýtsa çocuklara olmaz mý. Yok olmaz. Çünkü Ýsveç ve Norveç’te geceden gündüze geçiþin gününde insanlarýn birbirine hediyeleþmesi ile baþlamýþ. Adamlar iþi ticarete dökmüþler. Alan memnun satan memnun. Seçimlerin arkasýndan bu meydanda unutulup ortada kaldýk. Her gün sarhoþ ve berduþlarýn tacizine uðramaktan sa memleketimize gitmeye karar verdik. Brüksel'in rutubetli havasýndan etkilenen eþeðim için adý saný pek duyulmamýþ bir ilimize yolculuk yapacaðým. Buranýn havasýndan ben astým oldum. Eþeðimin madeni bölümleri küflenmeye baþladý. Aradým, taradým ikimizinde saðlýk sorunlarýný ve Belçika'da geçen stresli günlerini unutturabilecek bir yer bulduk. BU ilimiz tuzu ile ün salmýþ bir ilimiz. Dünyayý beþ asýr boyunca besleyecek bir tuz maðarasýna sahip. Yerin bilmem kaç endaze altýnda ve bin ikiyüz metre uzunluðun da Bolu tüneli gib bir tarafý açýk diðer tarafý kapalý bir yer. Ýçerinin ýsýsý yaz kýþ ayný. Eðer burayý turizme açacak olurlarsa Çankýrý ahalisi üç gün bayram edecek. Keþfedilmemiþ Anadolu topraklarýnýn bir bölümü burasý. B Zonguldak karaelmas kömürü ile geliþti. Çankýrý vilayetimiz ise kristal tuzu ile geliþecek. BU maðaraya yatýrým yapacak, proje geliþtirecek aklý baþýnda, en az otuzkýrk yaþýnda insanlara ihtiyaç olduðunu Belçika'daki Çankrýlýlardan iþittim. Vay benim topraðý kýr, bahtý kör Çankýrým. Engürü'ye de yakýnsýn ama seni benim sað elimle sol kulaðýmý gösterdiðim gibi ta uzaklarda gösteriyorlar. Zaten buradaki insanlarýn bir de yarenliði vardýr ki, Çankýrýlýlarý tanýyanlar Ilgazýn havasý kadar temiz, Ildýzým'ýn suyu kadar tatlý, eline, beline diline sahip, geleneklerine baðlý böyle bir yer. Bir zamanlar ipekyolu buradan geçiyordu. Tenezzüh trenleri ile Engürü'den sabah gelenler Kenbaðlarý'nda piknik yapýp akþam treni ile dönüyorlardý. Gelenler sarý patates'ten kýzýlcýk eðþisine kadar bütün nebatatý sepet sepet çuval çuval Engürü'ye taþýyorlardý. Ýþte o zamanlar Engürü'de pek akýllý kararlar alýnýyordu. Ýþin içerisine hormonlu, karbonlu, radyasyonlu gýdalar girince buralar unutuldu. Ey Çankýrý!!! Ey Çankýrýlý Yarenler!!! Bekleyin. Gidiþim pek iyi olmadý. Evropa topluluðuna girmemize de gerek kalmadý. Bizimkiler kýrbeþ yýldýr yorulmamýþlar. Bana müsade diyorum ve benim biletimi Çankýrý'ya alýn. Oraya gidiyorum. Bu ara uçak biletleri ucuz. Bir de yaþ altmýþ beþi geçtiði için bileti indirimli aldým. Bizim Karakaçan için bir sorun çýkmadý.Onun biletini Hayvanlarý Koruma Vakfý aldý. Çankýrý'da ise böyle bir vakýf tam Karatekin Bey'in zamanýnda vardý. Yani bizler Evropalý'dan önce insanlarý bir kenara býrakýn mahlükatýmýz için de vakýflar kurmuþtuk. Brüksel Airport'tan uçaða bineceðiz. Üstüm baþým, sarýðým cübbem hepsi arandý. Kavuk çýktý kel göründü. Ýlgilenen olmayýnca yol göründü. Astým ilacýmý bile tehlikeli bularak yanýma vermek istemediler. Bu insanlar baþkalarýna bu kadar çok mu kötülük yaptýlar ki uçaða binenden korkuyorlar? Belimize kemer baðlayacaktým. Benim göbek uçak normlarýna uymadý. Elimle baðlý gibi tutarak uçaðý havalandirdýk. Koca alamet bir keklik gibi süzülerek ta bulutlara arþ'a kadar yükseldi. Evler leblebi tanesi kadar ufak göründü. Ýçimdem dualarý okuya okuya ta Esenboða'ya geldim.Buraya da ne güzel bir yer yapmýþlar. Uçaðýmýz indi. Kaptaný alkýþladýk. Uçak dediðin nedir ki? Benim huysuz eþeðe üç saat düþmeden binebilecek kaptan pilot varsa ben ona pilot derim. Pilot tekerine taþ deðmedem taaa oralardan geliverdi. Önce topraðý öpmek istedim. Vazgeçtim. Bu adeti papalar yapýyordu. Ben ülkeme kavuþtuðum için Yaradan'a þükrettim. Laiklik , maiklik konusu hassas bir bölgeye geldiðimi bildiðim için gizli dua ettim. Bir yabancý futbolcu olsaydým ýstavroz çýkarmak laikliðe aykýrý olmadýðý için yapabilirdim. Neyse Türkiye Devleti ve Cumhurriyeti saðolsun. Istavrozcular sizin de yolunuz açýk olsun... Devam edecek... Sayfa 9xx.qxp 30.11.2006 10:29 Seite 1 Aralýk 2006 SÝZbize 9 ‘Volkswagen iþçilerini yeni sorunlar bekliyor’ Meral Emir Þengül Yýlmaz Hediye Demir Fabrikada çalýþan tanýdýklarýna destek olmak için Vorst-Forest Volkswagen iþçilerinin protesto eylemine katýlan Meral Emir, Hediye Demir ve Þengül Yýlmaz, “Belçika’da zaten iþsizlik var bu fabrika kapanýrsa çok kötü olur, fabrikanýn kapanmasýný istemiyoruz, onun için buraya iþçileri desteklemeye geldik” diyorlar. Feridun Bulduk Her yer zaman zaman iþçi çýkarýyor. Bazý fabrikalar daha da fazla iþçi çýkarttý. Sonuçta fabrikalarda kendi çýkarlarýný düþünmek zorunda kalýyor. Üretimi hýzlandýrmak ve ucuz iþçi bulmak zorundalar. Almanya’da bildiðim kadarýyla iþçi daha ucuz bu yüzden Belçika’yý tercih etmemeleri normal. Orada belki dört bin iþçi fiyatýna, altý bin iþçi çalýþtýrabilecek. Bir de Almanya’da vergiler de daha düþük. Vergi yüksekliði yüzünden zaten her þirket yavaþ yavaþ kaçak iþçi çalýþtýrmaya baþladý. Ama büyük firmalarýn bunu yapmasý zor olduðundan onlarda baþka yöntemler buluyor. Sonuçta herkes bir þekilde baþýnýn çaresine bakacak. Volkswagen’da çalýþýyorum. Sendikanýn iþyeri temsilcisiyim. 4000 kiþinin iþten çýkarýlmasý çok üzücü. Bu durumda binlerce iþçi ekonomik olarak çok zor durumda kalacak. Bu durumun sosyal sonuçlarý da düþünülmeli. Pek çok aile kredilerini ödeyemeyecek, boþanmalar hatta intiharlar bile olabilir. 25 yýllýk bir çalýþan iþten atýldýðýnda 22 bin Euro tazminat alýyor. Bundan sonraki amacýmýz, atýlan iþçilerin tazminatýný mümkün olduðunca yüksek tutmak olacak. Atilla Özalp Ali Göl Ben Brüksel Volkswagen’a 21 yýlýmý verdim. Ben bu fabrikada iþe baþladýðýmda delikanlý idim. Üç tane patron deðiþtirdim, hep ayný þantiyede çalýþtým. Þimdi bu yaþtan sonra kim bizi iþe alýr? Sendikalarýmýz bizim için çalýþýyorlar, inþallah haklarýmýzý alýrlar. Gümüþ Tekin Gültekin 2002 yýlýnda Volkswagen fabrikasýndan ben de çýkarýldým. O sene bin kiþi çýkarýlmýþtý. Sonrasýnda kendi dükkanýmý açtým ama olmadý, devrettim. Sonra da zaten boþta kaldým. Þu an iþsizlik parasý alýyorum. Zaten büyük bir iþ krizi var. Neredeyse Brüksel’de dört bin iþsiz varmýþ. Bu iþten çýkanlarla dört bin kiþi daha iþ aramaya çýkacak. Ýþ bulmak giderek zorlaþýyor. Þirkette elbette kendini düþünüyor. Zaten Belçika’da arabalarý fazla tutulmuyordu. Hem burada daha fazla iþçi parasý verip ürettikten sonra da arabalarý tekrar geri Almanya’ya götürmenin anlamý yok. Bu durumdaki tek sonuç gün geçtikçe hýrsýzlýklar artacak. Ece Ayaydýn Sayfa 10.qxp 30.11.2006 11:37 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 10 AB-Türkiye iliþkilerinde tren kazasý Fikret Aydemir vrupa Birliði Komisyonu, Gümrük Birliði Ek Protokol’ünden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, Türkiye ile üyelik müzakerelerinde 8 baþlýðý ‘askýya alma’ tavsiyesinde bulundu. AB Komisyonu Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ‘tren kazasý’nýn olmadýðýný ifade ederek, “Tren yoluna devam ediyor. Ancak raylarda bakým çalýþmasý olduðu için yavaþladý” dedi. AB Komiserleri toplantýsýndan sonra konuþan Olli Rehn, Türkiye'nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sonuçsuz kalamayacaðýný belirtti. AB Konseyi’nin Türkiye ile ilgili nihai kararý alacaðý AB üye ülkelerin dýþiþleri bakanlarýnýn 11 Aralýk'taki toplantýsýna kadar Türkiye'nin önünde fýrsat olduðunu belirten Rehn, “Top þimdi tamamen Türkiye’nin sahasýndadýr. Bu süreçte Türkiye’nin hala bir ‘altýn gol’ atabilme ihtimali var” diye konuþtu. A 8 BAÞLIK ASKIDA Mallarýn serbest dolaþýmý, taþýmacýlýk, Gümrük Birliði, tarým, balýkçýlýk, dýþ iliþkiler, mali hizmetler ve iþ kurma hakký müzakere baþlýklarýný askýya alan AB Komisyonu, 26 müzakere baþlýðýnýn açýlmasýný ancak kapatýlmasý için Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi. Kýbrýs’ta kapsamlý bir çözüm için BM’nin yeniden devreye girmesini isteyen AB Komisyonu, Türkiye’ye hava ve deniz limanlarýný, Rum gemi ve uçaklarýna açmasý konusunda yeni bir tarih vermedi. 4 BAÞLIK AÇILMAYA HAZIR AB Komisyonu’nun tavsiyesi ile müzakerelerin durmayacaðýna sadece yavaþlayacaðýna dikkat çeken Olli Rehn, “AB Türkiye iliþkilerinden dondurma, askýya alma, kýþ uykusu veya tren kazasý söz konusu deðil. Tren yoluna devam ediyor. Ancak raylarda bakým çalýþmasý olduðu için yavaþla- AB Komiserleri toplantýsýndan sonra konuþan Olli Rehn, Türkiye'nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sonuçsuz kalamayacaðýný belirtti. dý” dedi. GENEL UZLAÞI SAÐLANDI AB Komiseri Olli Rehn, AB Komisyonu’nun aldýðý ‘tavsiye kararý’ hakkýnda AB içinde tam bir uzlaþý saðlandýðýný ifade etti. Basýn toplantýsýnda Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair’in AB Komisyonu Baþkaný Jose Manuel Barroso ile telefon görüþmesinin sorulmasý üzerine Rehn, “AB Komisyonu’nun aldýðý bu tavsiye kararý havadan düþmedi. Bütün ülkeler ile temaslarýmýz oldu. NATO Zirvesi için Riga’da buluan devlet ve hükümet baþkanlarý da aralarýnda görüþtüler. Dün akþam yapýlan Özel Kalem Müdürleri toplantýsýnda ve bugün yaptýðýmýz Komisyon toplantýsý esnasýnda da görüþmelerimiz devam etti. Uzun ve verimli tartýþmalarýn ardýndan genel uzlaþý saðlayarak, tavsiye kararýmýzý oluþturduk” dedi. 26 VETO HAKKI ORTADAN KALKTI Avrupa Parlamentosu üyesi, Karma Parlamento Komsiyonu (KPK) Eþbaþkaný Joost Lagendijk, AB Komisyonu’nun tavsiye kararý ile 26 veto hakkýnýn ortadan kalktýðýný belirtti. AB Komiseri Olli Rehn’in basýn toplantýsýnýn ardýndan gazetecilere açýklama yapan KPK Eþbaþkaný Lagendijk, “Önemli olan müzakerelerin devam edecek olmasý. Baþlýklarýn açýlmasý. AB komisyonu, 26 müzakere baþlýðýnýn açýlmasý tavsiyesinde bulundu. Dolayýsýyla Kýbrýs Rum kesiminin 26 veto hakký ortadan kalktý” diye konuþtu. Belçika’da ‘Türk toplumunu etkilemenin en etkili yolu’ Binfikir gazetesine ilan vermektir! Tel: 0484 528 902 Amacýmýz ‘siyasi çizgi’ deðil, nitelikli bir ‘yayýn çizgisi’ www.binfikir.be Belçika’nýn ‘Türkçe’ gündemi Sayfa 11.qxp 30.11.2006 12:43 Seite 1 Aralýk 2006 Belçika Türk Kadýnlar Birliði çalýþmalarýna devam ediyor Ece Ayaydýn elçika Türk kadýnlar Birliði’nin bu yýl altýncýsýný düzenlediði kermese katýlým yoðun oldu. Her sene Nato geleneksel kermesinden sonra açýlan Belçika Türk Kadýnlar Derneði’nin kermesi Türkleri, Türk kültürünü ve damak tadýný sattýðý çeþitli ürünlerle Avrupalýlara tanýtýyor. Bir gün boyunca süren kermeste Türk Kadýnlar Derneði ve Deneðin faaliyetleri arasýnda bulunan Ana Çocuk Eðitimi Programýna (AÇEP) destek olmak amacýyla gönüllülerin yaptýðý B Trafik cezalarý altýn yumurtlayan tavuk 11 GÜNDEM Türk mutfaðýna ait tatlýlar ve hamur iþleri satýlýyor. Yiyeceklere Nato çalýþanlarýnýn yoðun ilgisi, her kermeste biraz daha çeþitlerin artmasýna neden olmuþ. Yiyecek satýþýnýn yanýnda geleneksel Türk kýyafetleri, takýlar, resimler gibi çeþitli ürünlerin satýþý da yapýlýyor. Bu sene bunlara ek olarak halý, deri ceketler ve ebru tekniðiyle yapýlmýþ resimlerin de satýmýna baþlandý. Misafirler ebru standýnda bu sanatýn yapýlýþýný izleyip bilgilendiler. Türk müzisyenlerinin katýlýmýyla türküler eþliðinde alýþveriþ yapýldý. Haziran ayýndan beri Belçika Türk Kadýnlar Derneði’nin baþkanlýðýný yapan Nihal Akyýldýrým ‘Nato’da bu kermesi açmamýzýn en büyük nedeni Türk kültürünün tanýtýmýný yapabilmek, buradan herkese daha rahat ulaþabiliyoruz ve zaten artýk onlar da bizi tanýdý. Türk kermesi olduðunu duyunca neler yiyeceklerini ya da neler alacaklarýný bilerek geliyorlar’ dedi. T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn eþi Yelda Tanlay’ýn da desteklerinden dolayý teþekkür eden Akyýldýrým on yýldýr dernek çatýsý altýnda sürdürülen Açep çalýþmalarýnýn her geçen yýl, faaliyetlerini arttýrdýðýný, çocuklara yönelik Türkçe dersleri, halk oyunlarý ve baðlama kurslarýnýn bulunduðunu belirtti. Ailelere özellikle de annelere yönelik bilgilendirici konferanslar düzenlemenin yanýsýra sýksýk çeþitli geziler, çay sohbetleri de düzenliyor, dernek. Yakýn zaman içinde ise yapýlmasý planlanan etkinlikler arasýnda Aralýk ayýnda planlanan bir Almanya gezisi, Ocak ayýnda bayram ve yeni yýl yemeði ve bahar aylarýnda da ailelerin katýlýmýnýn beklendiði bir piknik var. Kermeste dernek için üye kayýtlarýnýn yapýlmasýyla birlikte bir de çekiliþ düzenlenmiþ. Kazananlarý ise Türkiye’de tatilden, bir Türk restoranýnda yemeðe kadar birçok deðiþik sürpriz bekliyor. Federal Ulaþtýrma Bakaný Renaat Landuyt Bu yýl sonuna kadar trafik cezalarýndan elde edilecek olan gelirin 91 milyon Euro’ya ulaþmasý bekleniyor. Geçen yýl 63, bir önceki yýl ise 40 milyon Euro elde edilmiþti. Traik cezalarýnýn % 80’i Flaman Bölgesinden elde ediliyor. Yabancý inþaat iþçilerine sýký denetim Haber Merkezi 2007 yýlýnýn Ocak ayýndan itibaren Belçika inþaat sektöründe çalýþanlar elektronik olarak kaydedilecek. Böylelikle inþaat sektöründe kaçak olarak çalýþan yabancýlarýn denetimi daha kolay yapýlacak. Federal Çalýþma Bakaný Peter Vanvelthoven iþ mü- fettiþlerinin tespit ettikleri yabancý kaçak iþçiler hakkýnda anýnda rapor hazýrlayacaklarýný söyledi. Belçika çalýþma yasasý taþeron çalýþtýrsa bile kaçak iþcilerden yüklenici firma sorumlu tutulacak. Bakan Vanvelthoven her ay her bölgede iki kez büyük kaçak iþçi denetimi yapýlacaðýný söyledi. Irkçý taraftarlarý olan kulüpler cezalandýlacak Haber Merkezi Ýç iþleri Bakaný Patrick (VLD), futbol maçlarýnda artan ýrkçý yaklaþýmlarý önlemek üzere kampanya baþlatýyor. Dewael’in projesine göre ýrkçý sloganlar atan taraftarlarýn kulüpleri futbol sendikalarý tarafýndan cezalandýrýlacak. Uluslararasý Futbol Kulüpleri Federasyonu FÝFA ile birlikte çalýþacak olan fotbol sendikalarý ýrkçý sloganlar atan veya ýrkçý davranýþlarda bulunan taraftarlarýn kulüplerine seyircisiz oynama ya da puan düþürme gibi cezalar verebilecek. Ekim ayýnda Eþit Haklar Merkezi, Belçika Futbol Sendikalarý ve kulüplerle biraraya gelen Bakan Dewael, stadyýmlarda gerçekleþen ýrkçýlýða karþý kampanya baþlatma kararý aldýlar. Bu ýrkçýlýða karþý duyarlýlþatýrma kampanyasýndan sonuç alýnmazsa baský yoluna gidileceðini bildiren bakan Dewael, “herkes üzerine düþen sorumluluðu üstlenmeli, özellikle de Belçika Futboö Sendikasý” dedi. Ayrýca bir mektupla konuyu bütün belediye baþkanlarýna, polis þeflerine ve fotbol sendikalrýna iletecek olan Bakan, ayroca Futbol Sendikasý Baþkaný François De Keersmaecker ile de bir görüþme planlýyor. Sayfa 12xx.qxp 30.11.2006 09:14 Seite 1 12 SÖYLEÞTÝK Aralýk 2006 Vatan haini deðilim, vataným için çalýþýyorum: BELÇÝKA! Murat Denizli’yi tanýyor musun? Aranýzda kavga olmuþ o yüzden haber yapmýþsýn dedikodularý geçiyor... Kesinlikle öyle bir þey yok. Ben onun adýný Radyo Paþa’da ilk kez telaffuz ettim, o da programdan sonra beni aradý “ismimi kirlettiniz” dedi ve röportaj talep etti. Ona “milliyetçi” demiþtim sadece. O da kendisini yanlýþ tanýttýðýmý söyledi, “sen beni tanýyorsun, þu ve bu dernekte çalýþtým” dedi. Düzeltmek için görüþme talep etti ben de “iyi olur” dedim, buluþtuk röportaj yaptýk. Röportaj kendi isteðiyle oldu. Herkesi eleþtirdi, eleþtirildi. Vatan haini ilan edildi. “Soykýrýmý tanýyor” dendi. Ajan diye tanýtýldý, kime çalýþtýðý sorgulandý. Mehmet Köksal 29 yaþýnda, ULB iletiþim mezunu. Gazeteciliðe Le Soir’daki bir makaleyle baþladý. Þimdi Courrier Ýnternational ve TRT Türkiye’nin Sesi muhabiri, ayrýca Minorites ve Humeur Allochtone sitelerini yönetiyor. Binfikir Ekibi Yani Emir’le ilgili takýntýn yok mu? Yok. ykýrý gazeteci olarak biliniyorsun. Hep olumsuz yazýyorsun. Belçika’da Türk toplumu hiç mi iyi þey yapmýyor? Türkler elbette iyi þeyler yapýyor. Sanýldýðý gibi polemikçi gazeteci deðilim, sadece gazeteci ilkeleri vardýr: vaktinde gelen trenin haberi yapýlmaz, geç kalan trenin haberi yapýlýr. Çünkü sebepler soruþturulur, sorumlular bulunur, yolcular yine etkilenecek mi diye bakýlýr. Ýþlerin düzelmesi istenir. Bu açýdan ben, kiþiler Türk ve Frankofon medyasýna ayný þekilde konuþuyor mu diye araþtýrýyorum ve görüyorum ki herkes iki yüzlü. Gazetecilikten geçinebiliyor musun? Nereden para kazanýyorsun? Courrier Ýnternational (Fransa) muhabiriyim, ayný zamanda Türkiye’nin resmi kurumu olan TRT’nin, Türkiye’nin Sesi Radyosu’nun muhabiriyim ve dolayýsýyla Türkiye Devleti bana maaþ ödüyor, Akbank’ta hesabým var bakabilirsiniz! A Dolaylý yoldan Emir Kýr’dan bahsettin. Niye hep Emir Kýr? Baþka konu yok mu? Özel soru nun mu var? Kesinlikle hayýr, Mise au Point programýnda gittim elini sýktým, sohbetim oldu. Mahkemelik olsak bile benim hala onunla sorunum yok. Ben onunla açýk oturuma katýlýp belgeleri karþýlaþtýrmaya hazýrým... Ayný kýstaslarý herkese uygulu yor musun? Halis Kökten’i, Sait Köse’yi, Emin Özkara’yý da ayný þekilde yazýyorum.... Senin için “sadece adý Türk gazeteci” diyorlar, Türklüðünle sorunun, komp leksin mi var? Kimileri “sadece adý gazeteci” olduðundan dolayý öyle yapmýþtýr. Benim hiçbir kompleksim yok. Ben Türk kökenliyim, anam babam belli. “Sözde” Ermeni soykýrýmý... “Sözde” deðil. Ermeni soykýrýmý... Ermeni soykýrýmýný tanýyor musun? “Sözde” demediðine göre teyit ediyorsun. Cevap vermek zorunda deðilim ama resmi bir kurum önünde sorulursa cevap veririm. Bence o soru siyasetçilere yöneltilsin, benim gazeteci görevim bu konuda sadece onlarýn dediklerini halka bildirmektir. Peki bir Türk, Ermeni soykýrýmýný tanýmazsa ve bu konuda tutarlý olursa, iki yüzlülük yapmayýp partisinde de tanýmadýðýný söylerse, yine eleþtirir misin? Ben zaten her Türk siyasetçiye gidip boþ yere “tanýyor musun?” diye sormuyorum, tehdit etmiyorum, sadece bir aday imza kampanyasýna veya yürüyüþe katýlýrsa, iddialarý reddet diye giriþimde bulunursa, yani kampanyasýný bunun üzerine kurup millete görüþlerini bildirmek isterse, ben haber yapýp ona bir anlamda halkla iletiþiminde yardýmcý oluyorum! Murat Denizli’yi tuzaða mý düþürdün? Öyle bir þey yok... Türk medyasýnýn Belçika gizli servisi için çalýþtýðýný iddia ettiði Pierre-Yves Lambert’le çalýþýyorsun, senin de ajan olduðun söyleniyor. Niçin böyle biriyle berabersin? Motivasyonun ne? Lambert’le ilgili konuþamam, ben onu serbest araþtýrmacý olarak görüyorum, iþ sonrasý görüþüyorum. Onun yamaðý mýsýn? Ben kimsenin yamaðý ya da çýraðý deðilim, ULB mezunuyum o da serbest bir araþtýrmacý. Ajan mýsýn? Keþke ajan olsaydým. Þu an yaþam þartlarýmý inceleseniz ajan olmadýðýmý anlardýnýz... Ajan olmaya, korunmaya ihtiyacýn mý var? Evet! Burdan MÝT’e de çaðrýda bulunuyorum, Belçika gizli servisine de... gerçi burada çalýþmak istemezdim 32 ajan bir Fehriye’yi tutamýyor, kötü imaj! Ama CIA, FSB (eski KGB)’nin ihtiyacý varsa çalýþýrým. Niçin? Para için mi? Para için her þeyi yapar mýsýn? Para için her þeyi yapmam. Sadece beni iþe almak isteyen için þartlarým var, mesela yalan haber yaptýrmamak. Mesela para için babaya küfretmem, birini vatan haini ilan etmem. Benim de þerefim ve aile düzenim var. Benim, sizin, yazdýklarýmýz için sorumluluðumuz var, çünkü herkes okuyor. Mesela ben hedef gösterildim, çünkü yazýlarýmdan sorumluyum. Ama bazýlarýnýn ailemi bulaþtýrmasýný hazmedemiyorum çünkü benim yazdýklarýmdan onlar sorumlu deðil. Aileme dokunulmasýn ama bana küfredilsin, hatta vatan haini denilsin. Sayfa 13xx.qxp 30.11.2006 09:19 Seite 1 13 Aralýk 2006 “Para için her þey yapýlmaz. Pro fesyonelim” diyorsun. Ama bazý dini oluþumlarýn yayýnlarýnda ismin görüldü. “Merhaba”da çalýþtým, hatta ben girmek istedim oraya. Dini bir derneðe yakýn ama profesyonel bulduðum ve gelecek gördüðüm bir dergiydi. Bugün BADD bile bir dergi çýkarsa “Mehmet gel yaz” dese, yazarým. Benim “Journal du Mardi”de köþem var, sosyalist partisine çok yakýn gazete, halbuki ben PS’i çok eleþtirdim. Sadece gazeteye þart koþtum: benim yazýma bilgim dýþýnda müdahale edemezsiniz ve para vermelisiniz. Ýkisini kabul ediyorsanýz yazarým. Benim sesim bu þartlarda Gülencilere de BADD’cilere de duyurulacaksa ben gurur duyarým. Benden nefret etsinler. Ama okusunlar. Benim kaygým, o. Artýk kendi aramýzda konuþmak yetmiyor, herkes ne görüþte olursa olsun toplanýp birbirini dinlemek zorunda, çünkü hepimiz insanýz ve birlikte yaþýyoruz. Niye Le Soir’a falan yazmýyorsun, baþvurdun mu? Neden hep Türklerle uðraþýyorsun? Baþvurdum her zaman, alsýnlar. Ben kimseyle uðraþmýyorum, beni okuyanlar sadece Türklerle uðraþmadýðýmý iyi bilir... Askerlik yapacak mýsýn? Yapmayacaðým. Mecburi askerliðe karþýyým. Belçika o kadar güzel bir devletmiþ ki milletvekili olup Türkiye’de askerlik yapýp tekrar milletvekilliðine dönebilirsin. Acaba bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde biri, baþka bir vatan için askerlik yapsa, bayraðýna bütünlüðüne yemin etse, tekrar TBMM’ye alýnýr mý? Ben iþte bunu eleþtiriyorum. Ama Belçika ne kadar demokratikmiþ ki Cemal Çavdarlý’yý bu konuda eleþtirmiyor bile. Bu devleti alkýþlamak gerekir. Korkmuyor musun? Bu kadar insanýn üzerine gidiyorsun... Tehdit alýyor musun? Korkmuyorum desem yalan olur. Ama korksam da bu iþin içindeyim sonuna kadar devam edeceðim... Deðer mi peki bu riski göze almaya? Deðer. Çünkü genç nesil arkamda. Gazeteci olmak siyasetçi olmaktan zor çünkü sen ne dersen de ben haberini yapmak zorundayým. Bugün A desen A haber yaparým, yarýn B desen onu yaparým, üstelik “dün neden A dedi de Neden iþe almýyorlar seni? Üstelik sürekli seni kaynak olarak kullanýyorlar, Türkleri en iyi bilen gazeteci diye tanýtýyorlar, uzman olarak alsýnlar seni... Bilmiyorum ki ben neden almadýklarýný. Ama size teþekkür ediyorum bana ücret kazandýrmak istediðiniz için! Ve diyorum ki: Le Soir’a yazýn, neden bu insanýn haberlerini kullanýp bazen de çalýp- iþe almýyorsunuz, diye sorun. Acaba Belçika basýný sana rol mü biçti? Sen Türksün, Türklerle ilgili haber yap... Belçika basýný beni asla “Türk” olarak kaynak göstermiyor, “gazeteci” olarak referans alýyor. Bugün benim en çok eleþtirdiðim insanlar Türk siyasetçiler deðil, PS’in baþý, MR’in baþý, Ecolo’nun baþý. Yabancý adaylarýný normal vatandaþ olarak kabul ettiklerinde ben susacaðým. Hem gazeteci hem yeminli tercü mansýn, mahkemelerde çeviri yapýyorsun. Etik açýdan sorun yok mu? O konuda açýklama yapamam. Sadece çevirmenlikten elde ettiðim hiçbir bilgiyi gazeteci olarak kullanmamayý temin ediyorum. Müþterilerim için ben orada sadece bir çevirmenim. Vatan haini misin? Deðilim, vataným için çalýþýyorum: Belçika! Peki Türkiye? Türk kökenliyim. Türkiye vataný için de çalýþýyorum: TRT için! bugün B diyor?” diye araþtýrmak zorundayým! Genç nesil bile Fransýzca ve Flamanca basýný çok okumuyor. Murat Denizli olayýný bilmeyen çok insan vardý seçimden sonra konuþtuðumuz... O zaman demek ki Türk medyasý görevini yapmadý. Bütün Türk toplumunu ilgilendiren Kýr-Köksal davasýný bile Binfikir hariç hiçbir Türk medyasý iþlemedi. Yerel basýnýn özgürlük ve baðýmsýzlýk limitini göstermiþtir bu olay. Çünkü kendi toplumunuzdan siyasetçiyi rencide eden haberi geçmekten çekiniyorsunuz. Türkçe haber yapýlmasýnýn önemini burada anladým, çünkü toplum kimi insanýn aðzýndan açýklamalar tercüme edilerek bilgilendirildi ve bu bilgi eksikliði yüzünden, çekingenlik yüzünden ben anlaþýlmadým, küfürler yedim. Bu sizin suçunuz. Konunun iþlenmemesi bana çok sýkýntý açtý, benim “vatan haini” ilan edilmemi saðladý, oysa ben o sýralar bir habere Türkiye bana hiçbir þey vermedi Buradaki Türklerin Türkiye’yle daha çok ilgilenmesini anlayamýyorum. Türkiye için yürüyüþe çýkan insanlar neden ayný þekilde “Flaman bölücülüðüne karþý bayraðýný al” demiyorlar? Ýlk kuþaðý anlýyorum ama benim gibi gençler neden daha çok Türkiye’yle ilgilenir ki? Ben 29 yaþýndayým, bu ülke bana hiçbir þey vermedi ve karþýlýðýnda 5000’den fazla avro ve askerlik istiyor. Ama bana oy kullandýrtmýyor. Ben de isterim vatandaþ olarak Türkiye’de AKP, CHP veya MHP’ye oy vermeyi. Fas Kraliyeti bile yurtdýþýndaki Faslýlara oy hakký veriyor, hatta onlarý temsil eden milletvekilleri var! Ben de isterim ki askerliðimiz hakkýnda karar alan, pasaport harçlarýný yükselten insanlar için oy vereyim ve 3 milyondan fazla gurbetçi Türk’ü temsil eden milletvekilleri olsun. Bugün Türk Ceza Kanunu’na göre ben Belçika’da bir suç iþlesem, Emirdað’da ayný suçu iþleyen vatandaþtan daha fazla ceza alýrým, bu ayrýmcýlýðý eleþtiriyorum. Avrupalý Türk olarak ben bunlarý istiyorum ve TBMM’ye bu konularda kampanya baþlatacaðým, bakalým kim arkamda olacak. bile muhtaçtým. Ama ben kimin yalan söylediðini mahkeme nezdinde kanýtlayan belgeleri yapýþtýrdým, bunun zaferini kutluyorum. Çünkü “vatan haini” ve “týrnak arasýnda internet gazetecisi” olduðum yazýlmýþtý Zeynel Lüle tarafýndan. Beni itham eden Türk gazeteciler bir gün olsun beni aramadý “sen de Türk kökenlisin, neden dava açtýn?” diye sormak için. Ben dava açmýþým gibi gösterdiler oysa davayý Emir Kýr açtý ve 7.500 avro talep etti, ben ise bir kuruþ tazminat istemedim. UETD gibi dernekler bile dava hakkýnda basýn açýklamasý yaptý, herkes taraf tutabilir ben “Kýr’ý desteklemeyin” demiyorum. Ama açýklama yapmadan önce beni de arayýn, belgelerimi sorun, iki tarafý da dinleyin. “MHP’lilere sataþan Mehmet neden “dinci”leri iþlemedi?” diye merak ediyor insanlar... Ýnanýlmaz! Din konusunu, türbaný, Mahinur Özdemir’i, cdH’ýn PS’e karþý yürüttüðü SMS’li yalan kampanyasýný kim iþledi? cdH liste baþý Denis Grimberghs’in “türbanlýlar meclis üyesi olabilir ama encümen olamaz” fikrindeki iki yüzlülüðü yazdým. Ama her konuda da yazamam ki, kaldý ki her konu illa haber olmaz. Bugün Leyla Ertorun’la konuþuyorum diye her dediðini yazmam çünkü kendisi hala parti içinde azýnlýkta. Gerçi Leyla tam sosyalist olmasýna raðmen Yüce Divana sevk edilip sosyalistliði tartýþýlýr, biliyorsunuz PS’te Derya Alýç’ýn, Emin Özkara’nýn, Emir Kýr’ýn sosyalistliði tartýþýlmýyor. Kim tartýþýlýyor? Yýllarýn sosyalisti Sfia Bouarfa. Bence yanlýþ burda, ben bunlarý eleþtiriyorum... Emir Kýr’ýn sosyalistliði tartýþýlýr mý? Kesinlikle. Bir örnek verebilirim. Murat Denizli’yi partiye getiren yani burda dedikleri gibi “aðabeylik” eden, Emir Kýr’dýr. Bunu ben söylemiyorum, sosyalist üyeler söylüyor. Sence aynada gördüðün Mehmet ile Türk toplumunun tanýdýðý Mehmet ara sýnda fark var mý? Halk seni olduðun gibi tanýyor ve anlýyor mu? Fark olduðuna inanmýyorum. Bence anlýyorlar. Benim kendimi Türk toplumuna tanýtmam gerekmiyor ki, ben o toplumda büyüdüm ve onun çocuðuyum. Mahallenin çocuðuyum. Ne kadar eleþtirilsem ve hain olarak görülsem de bu böyle. Hain olarak tanýndýðýmý da zanneden sizsiniz. Medya beni öyle tanýtmýþ olabilir ve kiþisel olarak beni tanýmayanlar daha çekinceli olabilir, çünkü güvendikleri Türkçe basýn beni negatif tanýtýyor. Ama herkes beni böyle görüyor zannetmeyin, topluma o basýnýn gözlükleriyle, Beltürk gözlükleriyle bakmayýn. Çünkü toplumun bakýþ açýsý deðiþiyor. Hatta o basýn bile deðiþiyor. Zaten toplum da beni tam olarak olduðum gibi görmüyorsa, bu da Belçika Türk yerel medyasýnýn suçudur. Çünkü bana söz verilmiyor. Sayfa 14xx.qxp 30.11.2006 10:03 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 14 Gazetemizin 1. yýlýný kutladýk Serpil Aygün 2005 yýlý Kasým ayýnda yayýn hayatýna baþlayan gazetemizin birinci yýlýný, ekibimiz ve konuklarýmýzla birlikte Antep Sofrasý Restoran'da kutladýk. Gecenin ilerleyen vakitle- rinde Sibel, Belçikalý arkadaþlarýyla oluþturduðu grubuyla, modernize edilmiþ Türk ezgileriyle bazen Türkçe bazen de Fransýzca olarak Brüksel’de Anadolu rüzgarý estirdi. Geceye katýlan Cumali Bulduk ve arkadaþlarý ise halk müziði ve özgün müziðin sevilen parçalarýný seslendirdiler. Ekibimizden Erdem Resne Rumeli türküleri söylerken, Serdar Kýlýç da mikrofonu eline alarak geceye türküleriyle renk katanlardan oldu. Kutlamada 1. yaþ pastasýný keserken bir konuþma ya- pan Genel Yayýn Yönetmenimiz Serpil Aygün “2004 yýlý Mayýs ayýnda www.binfikir.be web sitesi olarak baþladýðýmýz yayýn hayatýný 2005 yýlý Kasým ayýndan itibaren aylýk olarak yayýnlanan Binfikir Gazetesi olarak sürdürüyoruz. Sizler gibi farklý kesimlerden birikimli ve güçlü bir ekiple çalýþmak benim için bir zevk. 12. sayýmýzda ekibimizi ayrýntýlý bir þekilde tanýttýk. Ekibimizde bazý Türk gazetelerinin Belçika temsilcileri ve Belçika’da yaþayan yazarlarýnýn yanýnda Belçika’da doðup büyüyen iletiþim, sinema, resim, fotoðraf ve grafik gibi alanlarda eðitim almýþ ve bu alanlarda çalýþan arkadaþlarýmýz var. Tam zamanýnda çýkan ve Belçika’da en iyi daðýtýlan gazete olarak çok kýsa sürede Belçikalý Türkler tarafýndan kabul gördük. 1 fikri hep birlikte BÝNFÝKÝR yaptýk. Kendimizi yenileyerek ve geliþtirerek yolumuza devam edeceðiz. Yorucu bir yýlýn sonunda eðlenmeyi hak ettik. 1. yýlýmýzý bu kutlama dýþýnda bir de panel düzenleyerek kutlayacaðýz. 10 Aralýkta Avrupa Türk Gazeteciler Birliði (ATGB) ile Belçika’da Türkce Yerel Medya’nýn Sorunlarý konulu bir panel düzenliyoruz. ATGB Baþkaný gazeteci Gürsel Köksal’ýn yöneteceði “Belçika’da Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý” konulu panele Belçika’da yayýn yapan gazete, radyo ve web siteleri temsilcilerinin konuþmacý olarak katýlacak” þeklinde konuþtu. Belçika’da soðuk yasak Belçika ordusunun birkaç yýldýr sürdürdüðü evsizlere yardým çalýþmalarý bu yýlda “ Soðuk Yasak” sloganý ile devam ediyor. Kýþ aylarýnda evsizlere sosyal kuruluþlar aracýlýðýyla kýþ paketý sunan Belçika Ordusu, zaman zaman kýþla- larýný da evsizlere açýyor.Geçen yýl 640 evsize yatak veren askerler, bu yýl da battaniye, eldiven, kýþlýk kazak, bere gibi yardým malzemeleri daðýtacak. Dernekler orduya baþvurduklarý takdirde kendileri bu malzemeleri evsizler için temin edebilecekler. Sayfa 15.qxp 30.11.2006 11:06 Seite 1 Aralýk 2006 GÜNDEM 15 Belçika’da 24 Kasým etkinliklerle kutlandý 24 Kasým Öðretmenler Günü Belçika’da çeþitli etkinliklerle kutlandý. TC Büyükelçisi Fuat Tanlay bir resepsiyon verirken, BADD ve Beringen Müzik Kulübü öðretmenler için bir yemek verdiler. Haber Merkezi T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay ve eþi Yelda Tanlay verdikleri bir resepsiyonla öðretmenler gününü kutladýlar. Diðer taraftan Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD) müzikli, eðlenceli bir yemekle bu özel günü kutlarken, Beringen þehrinde faaliyet gösteren Müzik Kulübü ise yine düzenlediði yemekte öðretmenlerin her birine birer gül vererek teþekkür etti. Büyükelçilik binasýnda verilen resepsiyona çok sayýda öðretmen ve gazeteci katýlýrken, Atatürk’ün doðumunun 125. yýlý nedeniyle düzenlenen “Atatürk ve Dünya” konulu makale yarýþmasýnda derece alan öðretmenlere Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý ödüllerini verdi. Resepsiyon, öðretmenlerle Büyükelçi Fuat Tanlay’ýn uzun sohbetleri ile devam etti. Diðer taraftan ayný gün BADD kendi bünyesinde yabancý dil ve Türkçe dersleri veren öðretmenlere bir yemek verirken, Belçika’da görev yapan Türkçe dil dersi öðretmenlerini de davet etti. Öðretmenler gecede þarkýlar, türküler söyleyip, dans ettiler. Her yýl geleneksel olarak 24 Kasým Öðretmenler Günü’nde bir yemek organize eden Beringen Müzik Kulubü’nün bu yýl da verdiði yemekte Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý yaptýðý kýsa konuþmada tüm öðretmenlerin Öðretmenler Günü’nü kutladý. Müzik Kulübü saz öðretmeni Ýsmail Erdoðdu ise öðretmenlik mesleðinin kutsallýðýndan bahsederken, tüm öðretmenlere birer gül verdi. Tijdens de eindejaarsperiode valt er weer heel wat te beleven in Antwerpen. Kerstmarkt (8 tot 26/12) IJspiste (8/12 tot 07/01) Chanouka (16 tot 23/ 12) Kerstmis (25/12) Stemmen in ‘t stad (24 en 25/12) Offerfeest (31/12) Vuurwerk oudejaarsavond (31/12) R www.antwerpen.be 03 22 11 333 Sayfa 16xx.qxp 30.11.2006 10:52 Seite 1 Aralýk 2006 ARTfikir 16 ‘Hayatýn bana öðrettiklerini izliyorum’ ilknurcengiz@binfikir.be Bir film ve bir kitap dolusu þiir ir film izlemiþtim, Belgesel filmi. The Road to Guantanamo. Politik sinemalardan biridir bu film. Beni çok etkilemiþti, insanoðlunun iþkence etme sýnýrýnýn olmadýðýný birkez daha görmüþ ve insanlarýn gerçekten de korkulacak yaratýklar olduðu kanýsýna varmýþtým bir cumartesi sinemasýnda... Acaba film dünyasýyla gerçekler arasýndaki sýnýr nerede çiziliyor? M. Winterbottom'ýn politik içerikli filmlerinde bunu belirlemek zor. Örneðin filmde üç genci canlandýran oyuncular Berlin Film Festivali'nden Londra'ya dönüþte Britanya'nýn antiterörist yasalarý uyarýnca sorguya alýndý. Whitecross'la beraber yönettiði Guantanamo Yolu'nda izleyicisini 'medeni' dünyanýn ortasýndaki bir iþkenceyle yüzyüze getiriyor yönetmen. Film, Guantanamo Hapisanesi’nde haksýz yere iki yýl insanlarýn geryatan Pakistan asýllý üç Ýngiliz gencinin yaþadýklarýný çektende korkuaktaran bir belgesel-drama. lacak Sözkonusu üç genç ABD'nin sýrasýnda yaratýklar olduðu bombardýmaný Afganistan'da bulunuyor ve kanýsýna tesadüfler sonucu bir Taliban kamyonunda yakalanýnvarmýþtým bir ca da yargýlanmadan ve cumartesi kesin kanýtlara baþvurulmasinemasýnda... dan Guantanamo'ya atýlýyorlar. ‘Guantanamo Yolu’, daðýtým tarzýna da bakýlýrsa týpký M.Moore'un ‘Fahrenheit 9/11'i gibi insanlarý harekete geçirmeye niyetlenen bir belgesel. Çünkü Moore Oscar adaylýðý pahasýna filminin daha fazla Amerikalý tarafýndan seyredilmesi için önce tv de gösterime sunmuþtu ‘Guantanomo Yolu’ ise Britanya'da sinemalarda gösterime girmeden önce Channel 4'da yayýnlandý. 95 dakikalýk belgesel ayrýca kanalýn web sayfasýnda da gösteriliyor. Winterbottom ve Whitecross, Guantanomo ile ilgili anlattýklarýnýn mümkün olduðunca fazla insana ulaþmasýný istiyor. Filmin belgesel kýsmý, bu 3 gencin baþlarýndan geçenleri anlattýklarý röportajlar ve haber kliplerinden oluþuyor. Normalinde, bir filmden çýkýnca kötü adamlarla iyi adamlarý bilerek, gördüðünüzün bir filmden ibaret olduðunu anlýyor devamýný sorgulamýyorsunuz. Fakat, bu sefer beni rahatsýz eden duygularla çýktým salondan. Dünyada böyle þeyler yaþandýðý gerçeðini maalesef ki deðiþtiremiyoruz…Ýþte benim merak ettiðim de asýl bu! Filmin sonu. B “Býrakýn gidelim henüz adalet kaldýysa ve birazcýk merhamet bu dünyada." Geçenlerde edindiðim bir bilgiye göre Guantanamo tutsaklarýnýn avukatlarý tarafýndan gizlice dýþarý çýkarýlan þiirler New York'ta bir yayýnevi tarafýndan bu yýl basýmý yapýlan bir kitapta toparlanmýþ. Kesilmeyip artýyorsa sýzýsý… Kesilmeyip artýyorsa sýzýsý yaranýn Gelecek demektir merhemi deva olmaya. Uzayýp gidiyorsa mahpusta günlerim Gelecek demektir bir gün beni özgür kýlmaya. (Daddik Turkestani) O bir iþçi çocuðu olarak Belçika’nýn Malmedi Bölgesi’nde doðdu. Brüksel’deki yaþýtlarý kadar þanslý deðildi, onlarýn Yunan amcasý vardý, zaman zaman sinemanýn kapýlarýný aralardý Brüksel’de yaþan Türkler için. Ancak onun yaþadýðý bölgede sinema yoktu. Ýþçi çocuklarý da zaten öyle sinemaya falan gitmezlerdi. Dolayýsýyla “çocukluðumdan beri sinemayý çok severdim “ diye baþlayan bir hikayesi yok ama þu anda onun çektiði filmleri konuþan, tartýþan ve deðer veren Türk ve Belçikalý izleyicileri var. Tamamen tesadüf üzerine baþlayan sinemayla iliþkisi Biyoloji eðitimi aldýðý üniversite yýllarýnda baþlamýþ, Mustafa Balcý’nýn. Serpil Aygün “Tamamen bir tesadüf sonucu sinemayla tanýþtým. ULB’de Biyoloji Bölümü’nde okuyordum. Bu bölümü sevemedim. O dönemde farklý alanlarla ilgilenen arkadaþlarým vardý. Bir arkadaþým fotoðraf bölümünde okuyordu ama fotoðraf benim ilgimi çekmedi. “Baþka ilginç bir alan yok mu diye sordum. Onlar da sinema var dediler. Ýyi olur bu bölümü deneyim dedim ve baþladým sinema bölümüne. Bölümde iyi hocalarýn olmasý bölümü sevmeme yol açtý. Böylece sinema ile iliþkim baþladý” diyen Mustafa Balcý’nýn Kasým ayý sonlarýnda “EvlilikGidiþ Geliþ” adlý belgesel filmi Brüksel Akdeniz Film Festivali’nde iki gün gösterildi. “Evlilik-Gidiþ Geliþ” Balcý’nýn beþinci belgesel filmi. Bugüne kadar hep belgesel film çalýþmalarý yapan Yönetmen Balcý bu filmde Belçika’ya gelin ya da damat olarak gelen kiþilerin yaþadýðý göçmenlik üzerine bir çalýþma yapmak istemiþ. Yaklaþýk 20-30 gelin ve damat ile görüþen yönetmen Balcý, kýsýtlý bir bütçe ve zaman içinde bu filmi tamamlamýþ. Belgesel içinde kendi deneyimlerini anlatan gelinlerin yaþadýðý sorunlarý verirken diðer taraftan bu evliliklerle birinci nesil olarak ifade edilen grubun sürekli yenilendiðini anlatmaya çalýþýyor, Mustafa Balcý. Damatlar, deneyimlerini anlatmakta gelinlerden daha çekinceli davranmýþlar. Bu nedenle belgesel, gelinlerin deneyimleri üzerine kurulmuþ daha çok. Belçikalý Türklerin Türkiye’den evlenmelerini eleþtiriyor Balcý… Sadece geleneklerini korumak amacýyla Türkiye’den evlenmenin yanlýþlýklarýný vurgularken, “bu durum toplumsal sorunlarý sürekli devam ettiriyor, boþanmalar artýyor mesela” diyor Balcý. Türkiye’den evlenilecekse burada yetiþen bir genç ile Türkiye’de yetiþen gencin aralarýndaki kül- tür farklýlýðýnýn bilincinde olarak evlensinler mesajýný iletmek istiyor. “Artýk burada yaþýyoruz ve Avrupalý Türküz biz. Türkiye’de yaþayan Türkler de anne babalarýmýzýn býrakýp geldiði Türkler deðil. Onlar da deðiþti. Geleneklerimizi sürdürsün diye Türkiye’den evlilik yapýlmasýn artýk.” Ýlk Filmi olan “Toprak” belgeselinde ise 30 yýl sonra Türkiye’ye dönen ailesinin hikayesini anlatmak istemiþ Mustafa Balcý. Bu çalýþma bir anlamda anne ve babasýnýn portresi olmuþ denilebilir. Ýkinci filmi “Brüksel” ile ilgili olarak “bu film sinemasal bir deneyim. Sinema dilini kulla- film olmuþ, Sýratýn Çocuklarý. “Bir Anýnýn Gölgesinde” Fethiye’de yaþan saz üstadý Ramazan Güngör ile aþýklýk, yörüklük, halk müziði üzerine müzikli bir baþka paylaþým olan bu çalýþmada sohbetler, müzikle süslenmiþ. Toprak, Brüksel, Sýratýn Çocuklarý, Bir Anýnýn Gölgesinde ve Evlilik-Gidiþ Geliþ adlý belgesel filmlerinin yanýnda Balcý bir de Gölge Oyunu Tiyatrosu’nu yönetmiþ. Ýki Belçikalý ile birlikte senaryosu üzerinde de çalýþan Balcý bu oyunun yönetmenlik ve mizansenini yapmýþ. Gent’te çalýþmalarýný sürdüren “Taptoe Company” adlý bir grup ile birlikte çalýþan Balcý, Hacivat- nýp bir þehri anlatmaya çalýþtým” diyor, Balcý. Bu film sanatçýnýn gün ýþýðýna çýkmayan bir çalýþmasý olarak kalmýþ. Balcý’nýn önemli belgesellerinden bir diðeri de “Sýratýn Çocuklarý”… Bu filmi sinema eðitimini bitirir bitirmez, Ýstanbul’a giderek çekmiþ, Balcý. Üç ay sokak çocuklarýný gözlemleyerek, onlarla arkadaþlýk kurarak yaptýðý bu çalýþmada Balcý “yine de samimi olmak lazým. Ben onlar gibi yaþamadým. Onlardan farklýydým. Akþamlarý gidip evimde yattým ama bu filmde ben onlardan bir þeyler aldýðýma inanýyorum. Karþýlýklý bir paylaþým oldu, bu. Ayrýca kamerasýný eline alýp kendi sinemasal yeteneklerini de denediði bir Karagöz ve gölge oyununu ele alan bu çalýþmada Osmanlý’dan, 70-80’li yýllara kadar gelen göçü anlatmaya çalýþmýþ. Gölge oyununun içinde gerçek oyuncularýn da bulunduðu bu çalýþma Flamanca olarak hazýrlanmýþ ve Flaman Bölgesi’nde pek çok kez gösterilmiþ. Hedef belirlemenin sorunlara neden olduðunu düþünen Yönetmen Balcý, hayatýn kendisine öðrettiklerini takip ediyor. En iyi þekilde kendi yolunu, tarzýný yaratma çabasýnda olduðunu söyleyen sanatçý, çalýþmalarý hakkýnda önceden konuþmayý sevmiyor. Þimdiye kadar hep yaptýklarýný anlattý, bundan sonra da yine yaptýklarýný anlatacak, yapacaklarýný deðil. Sayfa 17.qxp 30.11.2006 13:15 Seite 1 Aralýk 2006 ARTfikir 17 mehmetaydogdu@binfikir.be Sevdayý saldým sanatýma enim sanatçý ve yaratýcý olma anlayýþým felsefe içindedir. Olaylarý görme þeklim de felsefidir. Ve bir gerçek, bir de sahte felsefenin var olduðuna inanmayý reddediyorum. Yani bir büyük, bir de küçük sanat varmýþ gibi bir þey. Günümüz sanat ortamýný bu derece aptalca müdahalelerle yönlendirmek isteði beni menfur ediyor. Kim sanatý þaþýrmadan tanýmlayabilir veya ondan bahsedebilir? Bunlarýn hepsi tecimsel bir göstergedir. Benim için sanatçý olma anlayýþý, olmak veya olmamaktan ibarettir. Bu kadar. Ve felsefe de görünenin içinde görünmeyeni temsil etmelidir. Yakýcý yaz aylarý haricinde gölgeleri pek sevmem. Sanatýmýn içindeki bütün Felsefe ve gölgeleri kaldýrdým. Ýzleyen sanat bir bakýþý kolaylaþtýrmak, perspektif açýsýný geniþletmek hastalýktýr. ve insanýn bakýþlarýný daha Tek çaresi ise çok aydýnlatabilmek için. yaratmaktýr. Görmeyen bakýþ ile gören bakýþý renkler uyumlaþtýrýr. Tabii ki Düþler yalan deðildir, ama yaþayarak ve yaþamýmýz içinde boðuldunefes almayý ðumuz gerçeklere ne demeli? Bence en serbestçe yapýlmýþ, unutmadan. en atýlgan ve potansiyeli en yüksek eserler, gerçek üzerine hakimiyet kuran ve yaþam ile güncellik arasýndaki projeleri en iyi çakýþtýranlardýr. Sanat, benim nefes almamdýr, vücutsal ihtiyacýmdýr, kalbimin atýþ ritmidir. Sanatsal ve güncel gerçeðim, meyveler veren bir aðaca benzeyen zamansal devingenliktir. Yapabildiðim tek þey doðama ulaþabilmek için sanat yapmaktýr. Gökyüzü, ateþ, aðaçlar... Hiçbirine bakmam bile, çünkü her þeye iç perspektiften bakýyorum. Yaþadýðým her þeyi de içimden yaþamayý tercih ediyorum. Su, aþk, rüzgar... Onlarýn varlýklarýný içimde hissederim. Sanki evren benim vücudumun bir parçasýymýþ gibi. Bir þeyleri görmek istiyorsam kozmik titreþimleri arar dururum. Çünkü aynada gördüðüm kiþinin daha ben olup olmadýðýna cevap arýyorum. Felsefe ve sanat bir hastalýktýr. Tek çaresi ise yaratmaktýr. Tabii ki yaþayarak ve nefes almayý unutmadan. Deðil’se yelkenleri bereketli rüzgarlarla dolu ama rotasý olmadýðý için okyanusun ortasýnda beklemede olan bir gemiye benzemek istemem. Gidecek yerim, varmak istediðim hedefim olmazsa sanatçý olamam. Zaten insan için, onunla ve onla beraber olmayan sanat bir acýnýn ipliðini eðirir durur. Yaratýcýlýktan ve devingenlikten yoksun olarak. Ve tarih o bereketli, o uðuldayan rüzgarlarýn yönünü saptayýp, açar el yazmasý kitabýnýn sararmýþ sayfalarýný ve gömer sanatçýyým diye geçinenleri. Sarý bir yaðmur gibi düþen ömrüme sevdayý aldým sanatýma. Her seher yeniden hayata açýlýrken söyle sanatým tanýðýmsýn. B Gent’te Ýstanbul Ekspres Festivali De Centrale ve Vooruit kültür merkezlerinde 719 Aralýk tarihleri arasýnda Türk sanatýndan kesitler sunulacak. Belçika’da plastik sanatlarda sýyrýlan Meryem Bayram’ýn yaný sýra Türkiye’den birçok müzisyen festival’de yer alacak. Oriental dub tarzýnda Baba Zula, Balkan müziklerinde Serkan Çaðrý ve Brenna McCrimmon, özgün pop’ta Aylin Aslým sahne alacaklar. Son zamanlarýn gözde filmleri Anlat Ýstanbul, Organize Ýþler ve Köprüyü Geçmek sinema severlere sunulacak. Ayrýca edebiyat geceleri ve tüm festival boyunca gezilebilecek fotoðraf sergileri de düzenlenecek. Ayrýntýlý bilgi için: De Centrale: Kraankinderstraat 2 – 9000 Gent – www.decentrale.be Vooruit: St-Pietersnieuwstraat 23 – 9000 Gent – www.vooruit.be a d ’ a k i ç l e B Popüler sinemanýn karþýsýnda hem imece usülüyle çekilen baðýmsýz bir film, hem de içeriðiyle halk sinemasý duruþu taþýyan bol ödüllü film “Dondurmam Gaymak”, 2007 Oscar ödüllerinde Türkiye’yi “En Ýyi Yabancý Film” kategorisinde temsil edecek. ‘Gaymaklý’ dondurmanýn trajikomik öyküsü “Dondurmam Gaymak” Muðla’dan bir hikayeyle yola çýkan, küçük bir dondurmacýnýn büyük markalara karþý hayatta kalma mücadelesini komik bir dille anlatan ve tüm oyuncularý Muðla halkýndan oluþan, tepeden týrnaða “sahici” bir film. Filmde yalnýzca dondurmacý Ali Usta rolünü Ýzmir Devlet Tiyatrosu oyuncusu Turan Özdemir canlandýrýyor. 29.11.2006 dan itibaren Belçika’da gösterimine baþlanan film Brüksel, Hasselt, Liege: Kinepolis Sinamalarýnda, Anvers Metropolis ve Charleroi Le Parc da izlenebilecek. Oyuncular Belde Ýnsanlarý “Dondurmam Gaymak” filminin senaryosu ve yönetmenliðini baþarýlý TV dizileri, ödüllü belgesel ve kýsa filmlerin yönetmeni Yüksel Aksu üstleniyor. Filmin en ilginç özelliði ise oyuncularýnýn tamamýnýn Muðlalý olmasý ve profesyonel oyuncu olmamalarý. Filmde yalnýzca dondurmacý Ali Usta rolünü Ýzmir Devlet Tiyatrosu oyuncusu Turan Özdemir canlandýrýyor. Kendisi de Muðlalý olan ve yerel yaþantý ve kültürü yakýndan tanýyan Yüksel Aksu, bu seçiminin nedenini filmin gerçekçi, samimi ve sahici olmasý için yerel þive ve oyun tavýrlarý isteðine baðlýyor. Önce Ýstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü ve arkasýndan da 13. Adana Altýn Koza Film Festivali’nde “Halk Jürisi Ödülü”, “Jüri Özel Ödülü” ve “En Ýyi Erkek Oyuncu” ödüllerini alan “Dondurmam Gaymak”, evrensel sinema dili ve öyküsüyle bu kez de Oscar peþinde koþacak. Sayfa 18xx.qxp 30.11.2006 10:05 Seite 1 Aralýk 2006 18 Hayt Huyt Park Haydar Abi “Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” ALLAHSIZ TOSBAÐALAR VW Vorst/ Forest fabrikasý kapanýyor, 4000 kiþiyi iþten atýyorlar. Golf üretimini Almanya’ya taþýyorlar. Belçika’da iþçi Almanya’dan daha ucuz olduðu halde üretimin Almanya’ya taþýnmasýný nasýl açýklarsýnýz? Sorarým size bu Allahsýz Tosbaða Almanlarýn yaptýðý düpedüz milliyetçilik deðil mi? Böyle biþeyi Haydar Abi’niz önerseydi basarlardý hemen aþýrý milliyetçi ya da Bozkurtçu damgasýný. Alýn size Avrupa’dan bir iki yüzlülük daha! Allahsýz Tosbaðalarý tosbaðalarýyla baþbaþa býrakalým, biz Mercedes’imizden þaþmayalým. FAN-FÝN Finlandiya’nýn çabalarý sonuçsuz kaldý MÜZAkereler MÜZEye kaldýrýlýyor. Bu iþler FÝN ile MÝN ile olmaz. FON kapmak için yapýlan FAN-FÝN-FON’dan kafamýz þiþti. Artýk þu ülkeyi adam gibi temsil edin. Tayyipçiðim eðer gerekiyorsa Abdullah’ý bir haftalýðýna yanýma gönder kendisine biraz müzakere tekniði öðreteyim. Bu devirde ne yapýp edip ikna etmesini bileceksin arkadaþ. Öyle Fin desteði ile olmaz bu iþ. Gerekirse ben Brüksel’den AB’deki Türkleri koordine ederim, kaleyi içeriden ele geçiririz! MEHMET KÖKSAL’DAN BAÞKA ADAM MI YOK? Orta sayfanýn ortasýna etmiþsiniz. Piyasa’da Mehmet Köksal’dan baþka adam mý yok sanki! Daha da zorda kaldýysanýz benimle bir röportaj yapsaydýnýz. Bugün Haydar abi bir marka oldu. Anket yapsalar Belçika Baþbakaný Verhofstadt’tan daha popüler çýkarým þerefsizim. Öbür entel-dantel takýmýna bir diyeceðim yok ama Leyla kýzýmý anlamadým. Bir de orta sayfa sorumlusu olacak. Orta sayfayý yol geçen hanýna çevirdiler, Leylacýðým. Uyan artýk uyan! Emir Kýr’a dil uzatanýn dilini keserim, bu böyle biline! PAPArazzi! Müslüman mahallesinde PAPA satýyor Türk medyasý. Yeter ulan yeter, býktýk artýk. Hepiniz birer PAPArazzi oldunuz çýktýnýz. Papa’nýn Türkiye ziyaretinden bana ne. Zaten biz adam olmayýz, bir türlü akýllanamadýk gitti. Adam bizi aþaðýlýyor, biz gidiyor onu krallar gibi aðýrlýyoruz. Aþaðýlýk kompleksi deðildir de nedir bu, sorarým size! BÝRÝNCÝ YIL Davetliydim ama gitmedim. Öyle entel dantel ortamlarý bizi sarmaz. Sibel’dir, Cumali’dir bizi kesmez. Bana damardan Müslüm ya da Orhan Abi lazým. Ne ararým ben öyle melez müzik çalýnan kýytýrýk, zaptirik ortamlarda. Ýyiki de gitmemiþim. Gitseydim zaten baþta Ýsmail, Erdem ve Erdinç olmak üzere birkaç artistin kaportasýný düzeltirdim! Delikanlýyýz biz, öyle lagalugaya gelemeyiz. NOEL KUTLAMAK DELÝKANLILIÐI BOZAR Noel, yýlbaþý ve Kurban Bayramý’ný ayný dönemde, peþpeþe karþýlýyoruz. Sakýn yanlýþ anlamayýn, Noel’e falan karþýymýþým gibi algýlamayýn... Belçikalý arkadaþlara saygý duyarým ve zaten hepsinin de Noel’ini kutlarým. Benim anlamadýðým husus bizim Türklerin ve Faslýlarýn da bu Noel kutlama furyasýna katýlmasý. Belçikalýlarýn kaçý Kurban Bayramý kutluyor ki sen gidip onlarýn Noel’ini kutlayacaksýn? Hristiyansan Noel’ini, Müslümansan Kurban Bayramý’ný, Kadir gecesini bil... Bukelamun gibi her renge gireni sevmem, bilesiniz. Sayfa 19xx.qxp 30.11.2006 10:40 Seite 1 Aralýk 2006 HAYIFlife 19 Brüksel’in Mahmut Paþa’sý Orhan Veli yaþasaydý ve "Brüksel'i dinliyorum" diye bir þiir yazsaydý, "cývýl cývýl" olarak nitelendireceði yer "Rue de Brabant" olurdu herhalde. "Rue de Brabant-De Brabantstraat" da nihayetinde Brüksel'in Mahmutpaþasý! Kalabalýk, çok renkli ve cývýl cývýl bir sokak. Erdinç Utku ir Ýstiklal Caddesi deðil örneðin burasý. Onun benzeri "Rue NeuveNieuwstraat" var. Baðdat Caddesi benzeri bir yer arýyorsanýz da "Avenue Louise-Louizalaan"a gideceksiniz. New York'taki 5. Avenue, Paris'in Champs Elysees'si ya da Londra'daki Oxford Street deðil bahsettiðimiz. Dedim ya Rue de Brabant Brüksel'in Mahmutpaþasý. Genellikle ortadireðin ya da fakir B fukaranýn gözdesi. Ama Rue Neuve-Nieuwstraat'dan sonra Brüksel'in en ünlü ikinci alýþveriþ sokaðý. Bu sokaðý nasýl bulacaðým þimdi diye kafanýzý hiç yormayýn. Fransa ya da Hollanda plakalý araçlarý izlerseniz varýrsýnýz, zaten. Hafta sonlarý sadece Belçika'nýn diðer kentlerinden deðil, Fransa'dan ve Hollanda'dan da bir tür bavul turizmi yaþanýr bu sokaða. (Benzetme yanlýþ mý oldu, yoksa Mahmutpaþa yerine Laleli mi deseydim Rue de Brabant'a?) Hollanda'dan otobüslerle bile gelenler var. Arabasý olmayanlar da Brüksel Kuzey Tren Ýstasyonu'nun paralelindeki bu sokaðý hemen bulabilirler. Ýstasyon kapýsýndaki ilk sokak meþhur kýrmýzý ýþýklar sokaðý, paraleli ise Rue de Brabant. Ýðneden ipliðe her þeyin satýldýðý Mahmutpaþa gibi Rue de Brabant'ta da aradýðýnýz her þeyi bulabilirsiniz; giysiden elektronik eþyaya kadar, ne arasanýz elinizin altýnda. Çay- danlýk, nargile, semaver, tesettüre uygun giysiler, kýna, baharat, baklagiller... aklýnýza ne gelirse satýn alabilirsiniz bu sokakta. Sýký denetimler nedeniyle giderek azalsa da, ünlü markalarýn taklitlerinin/sahtelerinin de satýldýðý bu sokakta üzerinde Halal (Helal) yazan dönerciler/dürümcüler de gözünüzden kaçmaz. Üstelik, her ne kadar "Küçük Fas" ya da "Akdeniz alýþveriþ sokaðý" diye bilinse de çok daha renkli ve çeþitli bir alýþ- veriþ sokaðýdýr burasý. Faslý, Türk, Pakistanlý, Hindistanlý ve Kongolu esnaf arasýna tek tük sýkýþmýþ Belçikalýlar sanki numune olarak yerleþtirilmiþler gibi. Brüksel'in bu "egzotik pazarý" nda neredeyse Mahmutpaþa'da bulabileceðiniz tüm Türk ürünlerini bulabileceðiniz gibi, bir Faslý gelinle damadýn çeyiz düzebileceði kadar da Arap ürünleri var. Ayný benzetmeler Kongo, Pakistan ve Hindistan için de geçerli. Pazar günü bile açýk olan bu sokaða arabayla girmek büyük hata. Sokaktaki Faslý ve Türk kasetçiler bangýr bangýr Türk ve Arap müziklerini sokaktan geçenlere de dinletiyorlar, etraf daha da þenleniyor. Dýþarýdan küçük görülen dükkân ya da maðazalarýn içine girdiðinizde aslýnda çok büyük olduklarýný, uzunlamasýna arkaya doðru gittiðini fark edersiniz. Bu kapýnýn arkasýnda aslýnda baþka bir ülke vardýr. Sokaðýn bir dükkânýna girince kendinizi sanki Ýstanbul'da, Mahmutpaþa'da hissederken bir diðerinde sanki Fas'a gitmiþ gibi olursunuz. Bir diðerinde ise kendinizi birden Pakistan'da bulursunuz. Not: sokak isimlerinin ilki Fransýzca, ikincisi Flamanca. Brüksel iki dilli ya! Sayfa 20xx.qxp 30.11.2006 10:22 Seite 1 20 Aralýk 2006 Sivil Toplum UETD (Avrupalý Türk Demokratlar Derneði) Baþkaný Eþref Yaðcýoðlu: adnanyildiz@binfikir.be Giþelerde baþörtüsü yasak eçim sonrasý sosyalist (S.pa) partisi aþýrý milliyetçi (VB) partiden daha fazla oy aldý birinci parti oldu dedik, sevindik ama sevincimizi kursaðýmýzda býraktýlar. Altý yýl boyunca Anvers Belediyesi’ni idare etmek için yeni seçilen partilerin verdikleri ilk mesaj Anvers Belediyesi’nde baþörtülü bayanlarý belediyemizde istemiyoruz oldu. Gelecek 6 yýlýn yürütme programý yapýlýrken en büyük tartýþma baþ örtüsü konusunda yapýldý. VB (Flaman Irkçý Partisi) de baþa geçseydi herhalde ilk yapacaðý þey baþörtüsü tartýþmasý ve yasaklanmasý olurdu. Aradaki en büyük fark VB seçime gitmeden önce bunu yapacaðýný herkese duyuruyor. Spa da tam aksine biz çokkültürlü bir topluma inanýyoruz, herkesin Ýnandýðý için kimliðine saygý duyuyoruz, baþörtüsü bunu da baþa geçersek toplumun her alanýnda hayata geçitakar ve bu receðiz, mesajlarý vererek bizim kendi kimliði- (yabancýlarýn özelikle çoðu Müslümanlarýn) oyumuzu bu nin bir parþekilde almayý hedefliyor ve çasý olur. Bir alýyor. insan kendi Meclise getirilen ilk tartýþmaya bakýldýðýnda baþörtüsü parçasýný ve sonuç; danýþma hizmeti yani çýkaramaz. halkýn önünde görev yapacak olan kiþilere baþörtüsü yasaðý. Bu arada yanlýþ anlaþýlma olmasýn bu yasaklamayý Spirit partisi hariç hepsi istedi (CD&V, VLD, NVA) ve S.pa’yý da zorladýlar. Herkesin istediði gibi giyinmesini savunan, baþörtüsü yasaðýna karþý olan tek parti Spirit oldu. Ben demokratým diyeceksin, anayasaya saygýlýyým diyeceksin, herkesin kimliðine saygýlýyým, en önemlisi de ben çeþitlilik ve çokkültürlülüðe inanýyorum diyeceksin ve Anvers’te belediyede iki üç kiþinin taktýðý baþörtüsüne kafayý takacaksýn. ‘Biz dini sembole karþýyýz’ diyorsunuz. Baþörtüsü takan biri için baþörtüsü dini bir sembol deðildir. Sembol’den anladýðýmýz “ben buyum, beni tanýyýn” anlamýnda kullanýlan bir þeydir. Takmasanýz da günah olmaz. Oysa Müslüman birisi baþörtüsünü sembol olarak kabul etmez, bunun için de takmaz zaten. Ýnandýðý için baþörtüsü takar ve bu kendi kimliðinin bir parçasý olur. Bir insan kendi parçasýný çýkaramaz. Bu yüzden biz diyoruz ki baþörtüsü takan bir gurup var bunlarý çeþitliliðin bir parçasý olarak görün ve din özgürlüðünü savunun. Demokrasinin gereðini yapýn ve aldýðýnýz bu utanç verici karardan hemen vazgeçin. Aslýnda bu tartýþmalar asýl büyük sorunlarý gölgelemek için yapýlýyor yerli ve yabancýlar arasýndaki daðlar kadar farký gizlemek korkunç rakamlara varan yabancý gençlerin iþsizlik durumunu ve yabancýlarýn iskan vs... sorunlarýný gölgelemek için yapýlýyor. Vatandaþýn asýl sorunu bunlardýr, baþörtüsü deðil. S ‘Biz AK Parti’den ziyade PS ile ilgiliyiz, MR ile ilgiliyiz, CDH ile ilgiliyiz’ Serpil Aygûn vrupa’nýn bir kaç ülkesinde örgütlenmesi olan Avrupalý Türk Demokratlar Birliði kýsa adý ile UETD’nin Belçika’daki örgütlenmesi 2005 yýlýnda kuruldu. Baþkan Eþref Yaðcýoðlu UETD’nin kuruluþundan beri derneðin baþkanlýk görevini yürütüyor. 50 kiþilik kurucular kurulu ile çalýþmalarýný yürüten UETD üyelik sistemini açmak için temkinli davranýyor. Ýki yýldýr kurumsallaþma çalýþmalarýný sürdüren UETD, hem Türk toplumunda hem de Belçikalý sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, üniversiteler tarafýndan tanýndýktan sonra üyelik sistemine gitmek istiyor. Baþkan Eþref Yaðcýoðlu ile UETD’nin kuruluþ amaçlarý, hedefleri, Belçika’daki Türk toplumu ve UETD’nin AK parti ile iliþkilerini konuþtuk. UETD’nin kuruluþ gerekçesini Baþkan Yaðcýoðlu, “toplum olarak 40 yýl sonra geldiðimiz yer bizi böyle bir oluþuma mecbur etti. Avrupa’daki Türk toplumunun geldiði yer ile sivil örgütler arasýndaki çalýþma biçimi uygunsuzluk arzediyor. Toplumsal geliþimimize, aþaðýdan gelen genç kuþaðýn geliþimine, baþarýlarýna cevap verecek sivil toplum örgüt kuruluþuna ihtiyaç vardý. Bu ihtiyacý karþýlamak için Avrupalý Türk Demokratlar Birliði’ni kurduk” þeklinde ifade ediyor. Bugüne kadar varolan sivil toplum kuruluþlarýnýn þimdiye kadar baþarýlý iþler yaptýklarýný ancak artýk geliþime ayak uyduramadýklarýný belirten Baþkan Yaðcýoðlu “Biz kendimize bu toplumda yeni bir tanýmlama oluþturmak istiyoruz. Bunu hem yaþadýðýmýz ülkenin karar vericilerinden istiyoruz hem de bu kavramlaþtýrmayý saðlamak üzere Türk toplumunu çaðýrýyoruz” derken bu kanunun en önemli kuruluþ amaçlarýndan biri olduðunu belirtiyor. “Bugüne kadar bizim adýmýz 1960’lý yýllardan itibaren gelen birinci göçmen kuþak, yabancý iþçiler, azýnlýklar, daha ilerleyen zaman- A larda ithal damat ithal gelin þeklinde ifade edildi. Oysa bugün Belçika’da 150 bin kadar, tüm Avrupa’da 4 milyona yaklaþan bir nüfus olarak son kuþak dikkate alýndýðýnda bunlar Avrupalýlar. Avrupa’da eðitim almýþlar, aldýklarý eðitim karþýlýðý olarak avukat, mimar, mühendis vs. prestijli iþlere sahip olmuþ bir topluluk oldular. Ýþ adamlarýmýz keza yine öyle baþarýlýlar. Dolayýsýyla yeni bir kavramlaþtýrma oluþturacaðýz. Bunun için çaba sarfediyoruz. Yeni bir Türk kavramý. “Avrupalý Türk” kavramý. Kökenimiz Türk, Türkiye’den geldik ama artýk burada yaþayan Avrupalý Türkleriz, Belçikalý, Almanyalý, Fransalý Türkleriz. Bir Belçikalý gibi haklarýmýz var. Dolayýsýyla ödevlerimiz var. Süreç olarak Türk toplumunun bu yeni kavramlaþtýrmaya ihtiyacý var” diye düþünüyoruz diyen Baþkan Yaðcýoðlu “kim kendini BelgoTürk, Belçikalý Türk olarak nitelendiriyorsa onlarla ortak çalýþmaya hazýrýz” dedi. Hedef grubu olarak gençler ve Belçika kamuoyunu seçen UETD, bir iyileþtirme, toplumsal rehabilitasyon yapma olarak nitelendirirken, bunu da Belçika kamuoyuna görünür bir þekilde sunmak istiyor. Haziran ayýnda yerel seçimlere girmeden önce bir toplantý düzenleyen UETD Baþkaný, 8 Ekim yerel seçimlerini çok önemsediklerini belirtirken, “AB ülkelerinden olmayan vatandaþlarýn oy kullanma hakkýnýn verilmesi karþýlýðýnda biz de kendi üzerimize düþeni yaptýk. Hiç bir ayrým gözetmeden tüm dernek yöneticilerini davet ettik ve bu yerel seçimlere katýlým konusunda toplumu duyarlýlaþtýrmaya çalýþtýk. Bu konuda afiþ kampanyasý yaptýk. 15 Aralýk’ta Avrupa Birliði’nin çok kültürlü kimlik arayýþý ve Osmanlý tecrübesi baþlýklý bir sempozyum ile beraberinde de Osmanlý arþivlerinden derlediðimiz bir belge koleksiyonunun sergisini ayný gün ayný yerde gerçekleþtireceðiz.” Bizim bu ülkedeki baþarýmýzýn altýnda yatan en önemli þey eðitim olacaktýr. Biz bu nedenle gençlere çok önem veriyoruz. Bu ülkenin eðitimden pay alma oranýmýzý yükseltmemiz gerekiyor. Ekonomiden de, politikadan da, sosyal hayattan da pay alma oranýmýz eðitim yoluyla artacaktýr. Eðitim almýþ ve baþarýlý bir meslek kurmuþ tüm arkadaþlar bizim derneðimizin doðal üyeleridirler. Belçika’da yaþayan Türk toplumunu geliþmeye açýk bir toplum olarak deðerlendiren Baþkan Yaðcýoðlu, “Belçika’da yaþayan Türk toplumu orta sýnýfa oturmak üzeredir. Ýþsizlik olsa da iþ hayatýnda baþarýlý geliþmeler var” derken Belçika toplumunu da sosyal geçiþkenliði yüksek bir toplum olarak deðerlendirdi. Belçika’da ýrkçý olaylar yaþansa da farklýlýklarý birarada tutmaya çalýþan bir toplum olduðunu ifade eden Baþkan Yaðcýoðlu, son olarak UETD’nin Ak parti ile iliþkisi sorusuna cevap verdi: “Biz Ak Partisi’nden ziyade Sosyalist Parti ile, CDH ile, Liberal parti ile ilgiliyiz. Ak partisi ile ilgilenmek isteyen Türkiye’ye gitsin» Sayfa 21xx.qxp 30.11.2006 10:36 Seite 1 Aralýk 2006 YAÞAM A i l e b i r l e þ i m i n e d i r, kimleri kapsýyor, yapýlacak iþlemler, Belçika’daki prosedür ve yasal yenilikler Aile birleþimi (regroupement familiale - familiehergroepering ) Belçika’da yasal olarak, iþçi göçünün resmi olarak durdurulmasýndan (1977) yýllar sonra aþaðýda açýklanan kapsamda 15 Aralýk 1980 tarihli yasanýn 10. ve 40. maddeleri çerçevesinde yürürlüðe girmiþtir. Aile birleþimi nedir : Göç sonrasý yerleþtiði ülkede yaþayan “göçmen asýllý vatandaþýn” yaþadýðý ülkenin konuyla ilgili öngördüðü yasal prosedür çerçevesinde yapýlan iþlemler sonrasý, aile birliðini korumak amacýyla, aile fertlerini yanýna alma hakkýdýr. Aile birleþimi hakkýndan kimler faydalanabilmektedir : Aile birleþimi çerçevesinde gelmiþ olmayýp da Belçika’da oturum hakkýný kazanmýþ kiþinin 18 yaþýndan küçük çocuklarý (reþit olmayan- descendants-kinderen), resmi nikâhlý eþ ve ebeveynleri (ascendant-ouders) yani anne ve babasý bu haktan faydalanmaktadýr. Aile birleþimi hakký “otomatik bir hak” olmayýp, bu hakký kazanmak için birtakým yasal iþlemin - koþulun- yerine getirilmesi istenilmektedir. Her geçen gün zorlaþan, Hollanda baþta olmak üzere diðer Avrupa ülkelerinde uygulamaya baþladýðý “aile içi özel yaþantýnýn” kontrolüne kadar uzanan bu koþullardan birisi yerine getirilmediði taktirde müracaat kabul edilmemektedir. Türkiye’de yapýlan evlilik sonrasý aile birleþimi çerçevesinde eþin Belçika’ya gelmesi için yapýlacak iþlemler ve istenilen resmi belgeler: Evlilik sonrasý kayýt örneði + tercümesi, Belçika’da ikamet enden eþ, evlenme cüzdaný ve evlenme kayýt örneðiyle (bazý belediyeler evlenme akdini de evlenme kütüðünün aslýnýn aynýdýr ibareli fotokopisi - istiyorlar) Belçika’da baðlý bulunduðu belediyede Türkiye de yapýlan evliliðin tanýnmasý ve kayýtlara geçmesi amacýyla müracaat edilmesi gerekmektedir. Medeni halin kayýtlara geçilmesi ve kimlik kartýna (carte d’identité - identiteitskart) iþlenmesinden sonra bu nüfus cüzdanýnýn 2 nüsha fotokopisi, Belçika’da ikamet edilen tüm adreslerin iþlendiði bir ikametgah il muhabiri, yine daha evvel evlilik yapýlmýþ ise, bu evlilik ve boþanmayla ilgili tarihleri belirleyen bir ikametgah il muhabiri, Belçika’daki esi Belçika vatandaþý deðil ise mesleði ve çalýþtýðý iþ yeri ile ilgili resmi belge, Türkiye’ye iletilecektir. Türkiye de vize için müracaat edecek eþin hazýrlayacaðý belge ler : -vize müracaat formunun doldurulmuþ iki örneði (Fransýzca, Flamanca veya Ýngilizce), -müracaatta bulunan kiþinin, müracaat tarihinden sonra bir yýl süre geçerliliði olan pasaportu, -nüfus idaresinden alýnacak nüfus -evlenme kayýt örneði (B modeli), -müracaat eden kiþi daha evvel evlilik yapmýþ ise boþanma kararýnýn tercüme edilmiþ ve noter tarafýndan onaylanmýþ örneði (boþanma Belçika’da yapýlmýþ ise boþanma kayýt örneði), -son beþ yýlýn tarihlerini kapsayan, altý ay geçerliliði olan, ve Adalet Bakanlýðý tarafýndan onaylanmýþ iyi hal kaðýdý, -doðum kayýt örneði (A modeli), -doðum tarihi deðiþtirilmiþ ise “apostille” li (tasdik þerhi) resmi karar ve tercümesi, -Türkiye’den gelecek eþ 18 yaþýndan küçük ise anne ve babanýn onayý, 17 yaþýndan küçük ise mahkeme kararý + belgelerin onaylý tercümesi. Ayrýca Türkiye ‘den gelen 18 yaþýndan küçük çocuklar için doðum kayýt örneði (A modeli) ve çocuðun Türkiye’deki anne veya babasýnýn, tercüme edilmiþ ve noterde onaylanmýþ, yurtdýþýna çýkma müsaadesi. Bu istenilen belgeler tamamlandýktan sonra Belçika’dan gelen ve Türkiye’den istenilen belgeler yurt içi posta pulu yapýþýk bir zarfla birlikte dosya halinde Belçika konsolosluðundan randevu alýnarak müracaat edilecektir. (1) Büyükelçilik tarafýndan kabul gören ve onaylanan müracaatlara iki hafta 21 SOSYAL REHBER Nihat Dursun içerisinde cevap verilmektedir. Dosya Belçika’ya Ýçiþleri Bakanlýðýna (Office des Etrangers - Vremdelingenzaken) gönderildiði takdirde, dosyayla ilgili cevap için, resmi olarak üç aylýk bir süre verilmektedir. Büyükelçilik veya “Yabancýlar merkezi (Office des Etrangers- Vremdelingenzaken) tarafýndan dosyayla ilgili anket istenildiðinde bu süre bir yýla kadar uzayabilmektedir. Dosya olumlu sonuçlandýðýnda, vize müracaatýnda bulunan kisiye “regroupement familiale- familiehergroepering” ibareli D modeli vize verilmektedir. Verilen D modeli vize, vize sahibine, Belçika’ya ulaþmak amacýyla, Schengen (Þengen) ülkelerini (Belçika, Danimarka, Almanya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Islarda, Ýtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Ýspanya, Avustralya ve Ýsveç) geçmek amacýyla beþ günlük bir süre vermektedir. Bazý durumlarda D modeli vizeyle birlikte C modeli vize de verilmektedir. Bu durumda vize sahibi Belçika’ya gelmeden evvel, vize tarihini geçirmemek þartýyla, Schengen ülkelerinde 3 ay kalabilme hakkýna sahiptir. (1) Önemli: Belçika Büyükelçiliði’nde yapýlan görüþme sonrasý listede bulunmayan baþka belgelerin de istenmesi mümkün. DEVAM EDECEK (Bir sonraki sayýda ebeveynlerle ilgili müracaat ve Belçika’daki resmi prosedür) 19 BLD d’Anvers 1000 Bruxelles Tel: (0032) 2 218 17 37 Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku, Fikret Aydemir Görsel Yönetmen Ece Ayaydýn REKLAM 0484 528 902 reklam@binfikir.be ADRES 44, rue des Palais bte 1, 1030 Bruxelles TEL 0032 2 242 01 53 e-mail gazete@binfikir.be WEB www.binfikir.be Sayfa 22xx.qxp 30.11.2006 10:11 Seite 1 Aralýk 2006 GÜLEN FIKÝR GÜLEN 22 Filiz TOSYALI ARMAÐANIM OYUNCAK yuncaklar çok önemlidir. Seçilmiþ bir oyuncak çocuðun yaþamýný etkileyebilir.Bebeklere müzikli oyuncaklar, peþinden emekleyeceði renkli bir top uygun armaðandýr. Müzik kutularýný büyüyünce kendisi çalýþtýrýp eðlenir. Vurmalý çalgýlar ritim geliþtiren önemli oyuncaklardýr. Bez, ahþap kitaplar da O küçükler içindir. Arabalar, bisikletler, uçaklar karar alma becerisini güçlendirir. Arabasýna biner, nereye gideceðine karar verir. Genelde bu tip oyuncaklar dört yaþýn üzerindeki çocuklara uygundur. Fincanlý bir çay seti; düþ dünyasýna hizmet eder. Anlar, kavrar… Çay kaþýklarý, süt kaplarý ile gerçek dünyanýn içine girer. Program yapmayý güçlendirmesini, görsel olarak þekilleri tanýmasýný istiyorsanýz yapbozlar almalýsýnýz. Kolay veya daha geliþmiþ olarak seçilecek yap-bozlar her yaþtaki çocuklar içindir.Erkek çocuklar da kýz çocuklar gibi kendi boylarýndaki bebeklerden çok hoþlanýrlar. Giysilerini oyuncak bebeðe giydirmek eðlencelidir. Paylaþma duygusu önem kazanýr. Kýzlar bebekle uðraþýrken duygularýný hazýrlarlar. Kalem, tebeþir, mum boyalar yaratýcýlýðý arttýrýr. Boyalar zehirsiz maddelerden yapýlmýþ olmalý. Özellikle duvarlarý karalayan T E K E R L E M E L E R çocuklara deðiþik boyutlarda kâðýtlarla beraber verilmeli. Dikiþ seti, alet çantasý gibi oyuncaklar çok þýktýr; taklit ederken, çocuklarýn becerilerini arttýrmayý da hedefler. Uygulamalý oyuncaklar çocuklarý; uðraþmaya, emek vermeye hazýrlar. Büyüdüðünde zorluklardan kaçmamayý öðrenir. Dergilere abone etmek, yazarýndan imzalý kitap vermek bütün çocuklarý sevindirir. Çocuðun ailesine, altýn veya para; ya da tapu senedi gibi þeyler verebilirsiniz. Sizin ekonomik gücünüze baðlýdýr. Paketin içine bir oyuncak veya onun giymekten hoþlanacaðý þýk bir giysi yerleþtirmelisiniz. Bu bir þekersiz ciklet bile olabilir. Çocuðu o zaman sevindirebilirsiniz. Oyuncaklarýyla oynayarak ona arkadaþlýk etmeniz, sinemaya götürmeniz, ya da birlikte resim yapmanýz; vereceðiniz armaðandan deðerli olabilir. Sevginiz ona verebileceðiniz en önemli armaðandýr. ÇALDI Girdi çaldý Çýktý çaldý Gitti çaldý Geldi çaldý Çaldý çaldý Ne çaldý? Çaldý çaldý Yine çaldý, Sen ne sandýn! Zil Çaldý Filiz Tosyalý AÝLE Biri diþi hav hav hav! Biri onun eþi hav hav hav! Beþi erkek Beþi diþi Bu aile kaç kiþi Hav hav hav! Filiz Tosyalý BABASI GÝBÝ Ýki küçük çocuk konuþuyorlardý. —Ben, dedi çocuklardan biri, babam gibi zengin olmak niyetindeyim. Çok param olacak, birçok arabam, fabrikalarým olacak. Öbür çocuk merakla sordu; —Demek baban çok zengin. —Yok, caným ne zengini, o da benim gibi hayal kuruyor (derleme) FÝKÝRCÝKLER 3) ( RS ran E Ba RVI VE r/ Onu EL ÜKS (7) BR On ur /B RÜ KS EL Ali / VERVIERS (7) L (5) SE / BRÜK m e n i S (7) Sevgili çocuklar! Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý Paleizenstraat 44, 1030 Schaerbeek/ Bruxelles posta adresine ya da info@binfikir.be e-posta adresine gönderebilirsiniz. Sayfa 23aralik.qxp 29.11.2006 14:19 Page 1 connecting the world ortel mobile hazırkartı ile bütün dünyaya çok ucuz görüúme imkanı. 20 13 eurocentƝten eurocentƝten 13 baúlayan fiatlarla, yurtdiúina görüúebilirsiniz. baúlayan fiatlarla, Belçika içinde ve yurtdiúina, SMS gönderebilirsiniz. baúlayan fiatlarla, Belçika içinde görüúebilirsiniz. eurocentƝten ortel mobile hazir kartı sadece € 9.95, ve içinde € 7.50 bedeva kontör dahildir. Ülke Tarife (dakika) Ülke Tarife (dakika) Azerbaycan € 0,33 Gürcistan € 0,23 Azerbaycan, Cep € 0,33 Gürcistan, Cep € 0,30 Bulgaristan € 0,20 Irak € 0,27 Bulgaristan, Cep € 0,40 Irak, Cep € 0,27 Avrupa € 0,13 Türkiye € 0,22 Avrupa, Cep € 0,39 Türkiye, Cep € 0,30 www.ortelmobile.be Kurban BayramLjnLjz Kutlu Olsun opmaak_december.indd 1 28-11-2006 9:07:32 Sayfa 24OK.qxp 30.10.2006 21:38 Seite 1