Suudi Arabistan`da Kad n Haklar
Transkript
Suudi Arabistan`da Kad n Haklar
İnceleme Genel olarak Haia diye bilinen bu dini polis birimleri ülkede oldukça etkin bir konuma sahip olmalarının yanı sıra özellikle son yıllarda pek çok eleştirinin de odağına yerleştiler. Suudi Arabistan’da Kadın Hakları Women Rights in Saudi Arabia Nebahat TANRIVERDİ O YAŞAR Abstract Arab Spring has triggered a set of new dynamics, spreading to nearly the entire region of North Africa and Middle East (MENA). Despite the general view that monarchies are immune to change, the monarchies in the MENA have been affected by new dynamics triggered by Arab Spring. Saudi Arabia is one of these countries being under the pressure of several structural factors. This study is an attempt to analyze the changing dynamics in Saudi Arabia, particularly in the field of women rights. Keywords: Saudi Arabia, Women Rights, Change, Reform 70 İnceleme B (Y( 2[(+(62 3(2 > T(*AA( 3(" > Körfez ülkeleri arasında hem ekonomik hem de siyasi alanlarda en etkin devlet olan Suudi Arabistan özellikle 2010 halk ayaklanmalarının ardından pek çok sorunla yüzleşmek zorunda kaldı. Değişim dalgasının bölgedeki pek çok rejimi sarsması, Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkelerini de alarma geçirdi. Ancak Körfez ülkelerinin Arap Baharı’nın ortaya çıkardığı bölgesel değişim dinamikleri karşısında aldığı ilk önlemler ekonomik alan ile sınırlı kaldı. Sosyal tansiyonu bastırmak amacı ile rantiyer ekonomik sistemlerine uygun olarak özellikle alt sınıfları hedef alan sosyal hibe programları başlatıldı. Ancak Suudi Arabistan’ın çok daha kökten çözümlere başvurması gerekmektedir çünkü diğer Körfez ülkelerinin aksine Suudi Arabistan hem nüfusunun yüksekliği ile hem de gençler ve kadınlar arasında yaşanan işsizlik gibi önemli yapısal sorunlarla karşı karşıyadır. Ülkede Şiilerin yanı sıra bazı siyasi gruplar da ekonomik, sosyal ve siyasi alanın kendi lehlerine değişmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu gruplar arasında son zamanlarda en dikkat çekici olanı ise kadın hakları konusunda mücadele veren aktivistlerdir. Suudi Arabistan’ın temel yasaları cinsiyet eşitliğini garanti etmediği gibi sosyal ve idari pek çok eşitsizliğe de yasal zemin sağlamaktadır. Öte yandan devletin finansal olarak desteklediği ve hem idari hem de siyasal alanda yer verdiği ulema, kadınların Suudi Arabistan’daki sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarından dışlanmasına destek vermekte ve özellikle son yıllarda yapılmak istenen değişiklik yanlısı tutumu da engellemeye çalışmaktadır. Siyasi Alandaki Kısıtlar ve Reform Çabaları Suudi Arabistan’da kadınların siyasi alandaki varlığı oldukça kısıtlıdır. 2005 yılında yapılmaya başlanan ve 2005 ve 2011 yıllarında olmak üzere iki defa gerçekleştirilen belediye seçimlerine henüz kadınların seçmen ve aday olarak katılımı sağlanmamıştır. 2005 yılındaki seçimlerde kadın nüfusun büyük bir çoğunluğunun kimlik kartlarının olmaması ve kadınların kimliklerinin seçim memuru tarafından teyit edilemeyeceği gerekçe gösterilerek, kadınların oy vermesi kabul edilmemişti. Ancak İçişleri Bakanlığı 2000 tarihinden beri ülkede 22 yaş üstü kadınlara kimlik vermeye başlamıştır. Gene de Ekim 2011 tarihindeki belediye seçimlerinde de hem oy kullanamamış hem de aday olmalarına müsaade edilmemiştir. Öte yandan Kral Abdullah Şura Konseyi’ne kadın adayların tam aday olarak atanacağı sözünü vermesi1 ve yakın zamanda da bu sözünün gerçekleştirerek Şura Konsey’ine atadığı kadın aday listesini açıklaması bu konudaki olumlu bir gelişmedir. 11 Ocak’ta 150 üyeden oluşan Şura Konseyi’ne atanan 30 kadın üyenin listesi açıklanmıştır.2 Şura Konseyi 1993’te kurulmuş ve 60 üye ve bir Şura Başkanı ile çalışmalara başlamıştır.3 Çalışmaları sadece danışma ve tavsiye niteliğinde de olsa, monarşi ve ulema işbirliği ile yönetilen ülkede konseyin varlığı önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir. Şura Konseyi üye sayısı 2005 tarihinde 150 kişiye yükseltilmiş ve son olarak da kadın üyeleri de içerisine alacak şekilde reforme edilmiştir. Benzer bir şekilde 25 Ekim 2011 tarihinde Kral Abdullah kadınların 2015 belediye seçimlerine katılabileceklerini açıklamıştır. 71 İnceleme 2002 tarihine kadar Suudi Arabistan vatandaşı kadınlar ancak “yasal velileri” olan erkeklere bağlı olarak kimlik sahibi olabilmekteydiler. Bu tarihten itibaren İçişleri Bakanlığı Suudi vatandaşı kadınların da bağımsız birer kimlik kartı edinebilmelerini sağlayacak uygulamaya geçmiştir.4 Ancak bu uygulamada da şimdilik her kadın kimlik kartına sahip olma hakkına sahip değildir. Kendilerine ait bir kimlik kartına sahip olmak isteyen kadınların “yasal velilerinden” yani eş, baba ya da erkek kardeşlerinden izin belgesi ve eğer çalışıyor iseler işverenlerinden de belge almaları gerekmektedir.5 Uygulamanın 22 yaş üstü kadınları kapsadığı da ayrıca not edilmelidir. Kimlik kartı uygulamasında en çok tartışılan ve tartışılmaya devam eden husus ise belgede kadınların yüzlerini gösteren bir fotoğrafın bulunması zorunluluğu. Dini otoriteler bu uygulamayı Suudi gelenekleri ve İslam’a karşı bulmakta ve karşı çıkmaya devam etmektedir. Özellikle Şura Konseyi’nde kadın üyelerin de yer alması kimlik kartı uygulamasını mecburi kılmaktadır. Öte yandan 2010 tarihinden itibaren tüm Körfez İşbirliği Konseyi üye ülkelerini kapsayan üye ülkeler arası pasaportsuz sınır geçişini sağlayan karar sayesinde kadınlar yeni bir tür kimlik kartı da edinmeye başladılar. Bu kart içerisinde parmak izi, GPS izleme bandı ve yüzü açık bir fotoğrafı taşımaktadır. Karta “yasal veli” iznine gerek duymadan sahip olmak mümkün, ancak hala seyahatlerde “yasal veli” izni şartı uygulaması devam ediyor.6 Hâlihazırda Suudi Arabistan’da tüm kadınlar için kimlik kartı uygulamasının zorunlu hale getirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmaya çalışılmaktadır7, ancak ülkedeki muhafazakâr çevreler ile dini otoriteler bu uygulamaya karşı çıkmaktadır. Mevcut kimlik kartlarında kadınların yüzlerini gösteren fotoğrafın bulunması ve güvenlik kontrollerinde kadınların yüzlerini açmaları gerekmesi8 de diğer tartışılan mevzulardır. Dini otoritelerin ve muhafazakâr kesimin yüzü gösteren fotoğraf yerine parmak izinin kullanılması için Şura Konseyi’ne sunduğu öneri9 ise reddedilmiştir.10 Benzer tutum kadınların tek başlarına otelde kalabileceklerine dair kararın11 uygulanmasında da ortaya çıkmıştır. 72 Öte yandan kadınların devlet bürokrasisi içerisinde daha çok yer almaya başladığı görülmektedir. 2009 tarihinde ilk defa ülkede bir kadın bakanlık yardımcılığı görevine atanarak ülke tarihinde bir ilke imza atmıştır. Her ne kadar Nora El Faiz kadın eğitiminden sorumlu olarak bakan yardımcılığı görevini üstlense12 de ileride sadece kadın ile ilgili olmayan başka görevlere kadınların atanabileceğini beklentilerini beraberinde getirmiştir. Ayrıca ülkede ilk defa sadece kadınlar için eğitim veren bir üniversite açılmış, bu üniversitenin başına da bir kadın rektör atanmıştır.13 Ağustos 2012 tarihinde ise eğitim kurumlarında kadınların daha etkin rol alması sağlamak amacı ile 11 kadın Eğitim Bakanlığı’nda önemli pozisyonlara atanmıştır.14 Kadınlar ile erkeklerin yakın iletişim içerisinde olmasına karşı çıkılan Suudi Arabistan’da devlet bürokrasisindeki kadın çalışanlar bu genel kabule göre çalışmaktadırlar. Örneğin Şura Konseyi’ne atanan kadın üyelerin konseye giriş kapıları, ibadet yerleri ve çalışma salonları erkeklerinkinden tamamen ayrı olacak şekilde planlanmıştır. Kadınlar Şura Konseyi çalışmalarına ise ses ve video yayınları aracılığı ile katılabilecekler.15 Sosyal Alandaki Kısıtlar ve Reform Çabaları Suudi Arabistan’da aile hukukunda kadının statüsü oldukça zayıf bir durumdadır. Erkeklerin isteğe bağlı boşanma, çocukların velayetini alma ve dört eş edinme hakları bulunurken, kadınlar boşanma hakkına ancak evlilik anlaşmalarında yer almışsa, eşinin iktidarsız olduğunu ya da kendisini terk ettiğini ispat etmesi durumunda sahip olabilmektedirler. Boşanma sonrası kadının nafaka hakkı yasal olarak bulunmamaktadır. Erkeklerin örfi olarak boşanmanın ardından eski eşlerine bir süreliğine yardımcı olması beklenirken, yapılmaması durumu yasal olarak bir sorun teşkil etmediği gibi yasal bir takip sistemi de bulunmamaktadır. Boşanma sonrası çocukların velayeti ise babaya verilmektedir. Babanın yetersiz olarak görüldüğü durumlarda ise büyük annebaba çocukların velayet hakkına anneden önce sahip olabilmektedirler. İnceleme 2012 yılında gerçekleştirilen ve medyada kendine geniş yer bulan “Women2Drive” Kampanyası Suudi Arabistan’da kadın hakları konusunda alttan gelen baskıyı göstermiştir. Suudi Arabistan vatandaşı erkeklerin yabancı ülke vatandaşlarıyla evlenmeleri durumda eşleri ve sahip olacakları çocukları vatandaş olma hakkına sahip olabilirken, kadınların Suudi vatandaşı olmayan erkeklerle evlenmeleri durumda çocuklarını vatandaşlıklarını geçirme hakları bulunmamaktadır. Bu durumdaki Suudi kadınların sadece erkek çocukları 18 yaşını geçtikten sonra vatandaşlık için yasal başvuruda bulunabilmektedirler. Himaye sistemi ülkedeki her yaştaki kadınların erkek velilerinden (erkek kardeş, baba, eş gibi) izin almadan çalışmalarına, eğitim almalarına ve seyahat etmelerine izin vermemektedir. Sosyal alandaki kısıtların devlet eli ile sıkı kontrol altında tutulmaya çalışıldığı görülmektedir. Ahlaksızlığı Engelleme ve Namus Koruma Komisyonu (al-hay’at al-amr bil ma‘ruf wa al-nahia ‘an al-munkar) kamu alanlarındaki davranışları, kadınların giyimlerini ve kadın ile erkekler arasındaki ilişkileri takip etmek ve kovuşturmak ile sorumludur. Genel olarak Haia diye bilinen bu dini polis birimleri ülkede oldukça etkin bir konuma sahip olmalarının yanı sıra özellikle son yıllarda pek çok eleştirinin de odağına yerleştiler. Örneğin 2002 yılında Mekke’deki bir kız okulunda çıkan yangında 15 genç hayatını kaybetmişti. Bu olayda Haia’nın, kızların yanan okul binasını terk etmelerini ve itfaiye görevlilerinin de müdahale etmesini “kıyafet uygunsuzluğu” gerekçesi ile engelledikleri iddia edilmektedir.16 Haia bu 73 İnceleme ** 4* ***2& 32(* >Q ( 6(+(2("2 (* >X3(2 /* 6 > iddiaları reddetmiş ve açılan soruşturmada kendisine yönelik iddialar düşmüş; okul binasında sigara içen öğrenciler ile gerekli önlemleri almayan okul idarecileri ise olayın sorumlusu olarak belirlenmiştir.17 Başka çarpıcı örnekler ise Haia polislerinin pek çok kez şüpheli gördükleri çiftleri trafikte takip etmeleri sırasında gerçekleşen trafik kazalarında ortaya çıkmaktadır. Benzer bir olayda kocasını kaybeden bir Suudi kadının açtığı dava hala devam etmektedir.18 Gene 2010 tarihinde bir çifte, kadının gözlerini de kapatması için müdahale eden dini polisler, eşi ağır bir şekilde dövmüşlerdi. Bu olayda yargıya taşınmış ancak dini polis haklı bulunarak karşı çıkan eşe 350 kırbaç cezası verilmiştir. Olaydan kısa bir süre sonra ise olayın gerçekleştiği yer olan Hail vilayetinde kadınların gözlerinin de kapalı olması gerektiğine yönelik bir karar alınmış ve kamuya duyurulmuştur.19 rini ülke içerisinde yumuşatmak adına özellikle dini polisler konusunda çeşitli adımlar atılmıştır. Temmuz 2012’de Kral Abdullah dini polislerin başına ılımlı birini atamış, gene aynı yıl içerisinde gönüllülerin dini polis olarak görev yapması ve vatandaşlara ölçüsüz şiddet uygulanması yasaklanmıştır.22 Ancak özellikle son yıllarda Haia, yani dini polislere karşı kadınların mukavemet göstermesi giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. 2010 tarihinde bir kadının, dini polislere saldırması hem Suudi Arabistan’da hem de dünya basınında oldukça geniş yer almıştı.20 2012 yılında alışveriş merkezindeki bir Suudi kadının, makyajı ve ojeleri nedeniyle müdahale etmek isteyen dini polislere karşı çıktığını ve kavga ettiğini gösteren videonun basında yer alması da bu açıdan önemli bir simgeye dönüşmüştür.21 Ancak dini polis teşkilatının yani Haia’nın 2013 bütçesinden oldukça büyük bir pay alması dikkat çekicidir. Haia’nın bütçesi 131 milyon Suudi Riyalı artarak 1.46 milyar riyala ulaşmıştır. Bu yıl içerisinde Haia’nın 40 yeni şube ve merkez açması planlanmaktadır. Öte yandan teşkilatın daha iyi bir kayıt sistemi oluşturmak ve “fikir güvenliğinin” daha iyi sağlanması amaçları ile bilgisayar ve altyapı sistemini modernize edeceği açıklanmıştır.24 Bir yandan dini polisin eylemleri kamuoyunda kısıtlanıyormuş gibi görünse de diğer yandan dini polis teşkilatına yönelik herhangi bir yasal reform yapılmamakta ve hatta sahip olduğu bütçe arttırılmaktadır. Bütçenin kullanılması planlanan projeleri de teşkilatın ülke içinde daha kurumsal bir yapı içerisinde yayılacağı sinyal- Dini polise karşı gelişen toplumsal tepki, Suudi kraliyet ailesinin de dikkatini çekmiştir. Hem toplumsal tepkileri yatıştırmak hem de Arap Baharının bölgede yarattığı değişim dinamikle- 74 Son gelişmelerin de etkisi ile dini polisin müdahalelerinde daha dikkatli olmaya çalıştığı görülmektedir. Dini liderlerin ve kurumların tam desteğini alan dini polisin örneğin alışveriş merkezinde kendileriyle kavga eden kadına yaklaşımları bu açıdan değerlendirilebilir. Gene Suudi gençler arasında moda olan alışveriş merkezlerine iç çamaşırlarını gösteren ince bir pijama benzeri kıyafetle gitmelerine yönelik dini polisin yaklaşımı da önceki dönemlere göre oldukça çekimserdir.23 İnceleme leri vermektedir. Gönüllülerin görevlerine son vermesi, açılacak yeni şubeler ve teknolojik bakımdan altyapının desteklenmesi Haia’nın kayıtlı personelini ve teşkilat ağını genişleterek daha da kurumsal bir hale geleceğini göstermektedir. Bu nedenle de devlet eli günlük yaşama uygulanan bu sosyal baskıyı ve sınırlandırmaları gevşetmesi daha çok söylemsel zeminde kalmakta ve kurumsallaşarak devam ettiği görülmektedir. Bu durum devletin sosyal alandaki kontrolü kendi tekeli altına almaya çalıştığı şeklinde yorumlanacağı gibi bu tekelin sağlanması halinde reformcu hamlelerine uygun kurumsal yapıya da ulaşmaya çalıştığı şeklinde de görmek mümkündür. Kadınların kimlik kartı sahibi olması gibi ehliyet sahibi olması da ülkede hala tartışılmaya devam eden bir husustur. 1991 tarihli fetvaya göre kadınların araç kullanması yasaklanmışsa da 2006 tarihinde dönemin Kültür ve Enformasyon Bakanı kadınların ehliyet başvurusu yapmalarının önünde hiçbir yasal engel olmadığını açıklamıştır.25 Ancak bugün gelinen noktada kadınların araç kullanması hala bir sorun olarak ülke gündeminde kalmaya devam etmektedir. 2012 yılında gerçekleştirilen ve medyada kendine geniş yer bulan “Women2Drive” Kampanyası Suudi Arabistan’da kadın hakları konusunda alttan gelen baskıyı göstermiştir. Manal El Şerif, başlattığı kampanyanın ardından işini kaybetmiş ve çeşitli baskılarla yüz yüze kalmıştır.26 Son yıllarda kadınlar, yasal olarak kadın hareketleri kuramadıkları için, karşılaştıkları kısıtlamalara daha çok sivil itaatsizlik tekniklerini kullanarak cevap vermektedirler. Ekonomik Alandaki Kısıtlar ve Reform Çabaları Suudi Arabistan sosyal hayata paralel olarak ekonomik alan da cinsiyetlere göre ayrılmıştır. Bu nedenle de kadınların sahip olabileceği ekonomik olanaklar sınırlı kalmaktadır. Ülkede eğitim ve sağlık hizmetleri, cinsiyet ayrımına göre düzenlenmiş olduğundan kadın çalışanların çoğu eğitim ve sağlık bürokrasisinde istihdam edilmektedir. Buna ek olarak sadece kadınların ihtiyaçlarını karşılaması için düzenlenmiş alış- veriş merkezleri, imalathaneler ve hükümet komisyonları da kadınların çalışabildiği yerlerdir. Mühendislik ve hukuk gibi alanlarda kadınların eğitim almasına geçmişte izin verilmez iken artık günümüzde bu kısıtlar ortadan kaldırılmıştır. Bu nedenle de gelecekte mühendislik ve hukuk alanlarında da kadın istihdamının gerçekleşebileceği düşünülebilir. Öte yandan Kral Abdullah döneminde kadınlara daha fazla alanda iş imkânı oluşturulmaya başlandığı görülmektedir. Pasaport idare bölümü, iç güvenlik, devlete bağlı insan hakları komisyonları ile Ticaret ve Endüstri Bakanlığı bu yeni dönemde kadınlara yer vermeye başlamıştır.27 Aynı zamanda mühendis ve gazeteci birlikleri ile ticaret odalarında gerçekleşen seçimlere katılmaya da başlamışlardır. Suudi Arabistan ekonomisinde kadının yeri oldukça sınırlı olmaya devam etmektedir. 2005 yılında tahta çıkan Kral Abdullah döneminde kadınların devlet bürokrasisi içerisinde önemli pozisyonlara atandığı gerçeğini bir kenara not etmekle birlikte devlet-dışı ekonomik alanlarda kadın istihdamı hala zayıf kalmaktadır. Ülkede kadın istihdamının %95 kamu sektöründe yoğunlaşmaktadır. Kamu sektörü içerisinde en çok tercih edilen alanlar ise %85 ile eğitim alanı ve %6 ile sağlık sektörüdür.28 Sonuç olarak kadınlar gene sadece kadınlara ve çocuklara hizmet veren alanlarda çalışabilmektedirler. Değişim ve Direnç Hattında Suudi Arabistan’da Temel Dinamikler Suudi Arabistan’da yukarıda belirtilen reform hareketleri, Suudi kadının siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki kısıtlı rolünün değişmesinde yeterli adımlar değildir. Hâlihazırda bu kararların çoğu Kral’ın insiyatifi ile gerçekleştirilebilmiş gelişmelerdir. Kadınların kimlik kartı edinmesi gibi alanlarda atılan adımlar ise devlet içerisindeki karar alıcılar ile dini otoritelerle muhafazakâr kesimleri karşı karşıya getirmektedir. Hatta Kral’ın kendisi de doğrudan dini otoritelerin eleştirilerine hedef olmaktadır. Yüksek Ulema Konseyi ve Yüksek Yargı Konseyi üyeleri ; İnceleme açık bir şekilde Kral’ın Şura Konseyi’ne kadın üye atamasını eleştirmişlerdir. Kralın himaye etmediği pek çok reform projesi dini otoritelerin tepkisi ile karşılaşmakla kalmayıp engellenmektedir. Örneğin hala kadınların alışveriş merkezleri gibi kadın-erkek karma bulunduğu yerlerde çalışması Yüksek Ulema Konseyi fetvası ile yasaktır. Esas itibari ile kadınlar üzerinden gerçekleşen bu gerilim sadece bu husus ile sınırlı değildir. Suudi Arabistan’daki monarşi ile karar alıcıların içerisinde bulunduğu ikilem kadın hakları ve kadının statüsü başta olmak üzere pek çok alanda daha da görünür hale gelmeye başlamıştır. Bir yandan küresel dünyanın ve değişen bölgesel dinamiklerin baskısı altında kalan ve değişime zorlanan Suudi Arabistan monarşisi diğer yandan ise katı özcü yaklaşımı ile değişime tamamen direnen dini otoriteler ile mevcut sistemle yakın çıkar ilişkileri içerisinde olan muhafazakar kesimlerin değişim karşıtı katı baskısı arasında kalmaktadır. Suudi Arabistan monarşisinin kadın hakları konusunda attığı olumlu adımların ardında uluslararası dinamikler başat faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dış dinamikleri aslında üç ana başlık altına da toplamak mümkündür. Öncelikle monarşinin uluslararası arenadaki imajı giderek daha fazla eleştiriye hedef olmaktadır. Pek çok uluslararası örgüt kadınların ülke içerisindeki statüsünün geliştirilmesine yönelik -sınırlı da olsa- baskı yapmaya devam etmektedir. Yapılan bu baskıya ek olarak Dünya Ticaret Merkezi üyeliği gibi önemli süreçlerde sürekli gündeme gelen husus ayrıca Suudi Arabistan’ın imza Kadına Karşı Her Tür Ayrımcılığı Ortadan Kaldırma Sözleşmesine (CEDAW) imza atmasından ötürü artan bir baskıya dönüşmektedir. İkinci olarak her ne kadar ülkede kadınların örgütlü olarak mücadele etmesine yasal olarak izin verilmese de kadın aktivistlerin ülkedeki eylemlerini arttırması ve daha da görünür hale gelerek sınır aşan bir etki ile seslerini uluslararası kamuoyuna ulaştırabilmeleridir. 76 Son husus ise refah seviyesinin yüksek olduğu ülkede kadınların eğitim oranlarının oldukça yükselmesine rağmen siyasi, sosyal ve ekonomik alanların bu gelişmeye29 ayak uyduramamasının yarattığı gerilimin giderek had safhaya ulaşmasıdır. Yüksek eğitim alan Suudi vatandaşlarının %56,5’ini kadınlar oluşturmakta ancak kadınlar toplam istihdamda %14 bir alana sahipler. Suudi Arabistan’da sorun kapasite sorununu aşmış ve daha çok fırsat eşitliği ve yapısal sorunlar haline gelmiştir. Ülkede kadın potansiyeli kendine henüz siyasi, sosyal ve ekonomik alanda yapıcı ve etkin bir yer bulamamıştır. Örneğin sosyo-ekonomik olarak avantajlı kesimlerden gelen kadınlar bu kısıtları daha da zorlamaktadırlar. Lubna Al-Olayan Suudi Arabistan’daki en iyi CEO’lardan biri olarak kabul edilen kadınlardan sadece biridir.30 Yurtdışında devlet bursu ile eğitim gören Manar Saud’un ülkesine döndükten sonra eğitimine uygun bir iş bulunamaması bu gerilimin dikkat çekici hikâyelerden sadece biridir.31 Sonuç olarak gözle görülür pek çok uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Önemli bir şirkete CEO’luk yapan bir kadının araba kullanamaması ya da velisinden izin belgesi almadan seyahat edememesi bu uyumsuzluğun çarpıcı bir resmidir. Sonuç Yerine Suudi Arabistan’da kadınlar yasal olarak haklarını arayabilecekleri sivil toplum örgütleri kuramadıkları için kurumsal araçlardan yoksun bir şekilde taleplerini dağınık ve sivil itaatsizlik mekanizması ile duyurmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle de Suudi Arabistan’daki kadınların durumuna yönelik toplu bir araştırma ve doğal olarak durum değerlendirmesi yapmak zorlaşmaktadır. Ancak Suudi Arabistan’da kadınlara yönelik politika ve gazete sayfalarına yansıyan olaylar açık bir şekilde münferit olmaktan da uzaktır. Ülke genelindeki oranlarını bilemesek de ülkede yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler bir yandan, bölge ve dünyada yaşanan değişimler ve Suudi Arabistan üzerinde yarattığı baskı diğer yandan Suudi Arabistan’da önemli faktörler haline gelmeye başlamıştır. Özellikle Arap Baharı’nın ortaya çıkardığı dinamikler kadın hakları konusunda devlet eli ile bazı reform çalışmalarının hızlan- İnceleme dırılmasına neden olmuştur. Ancak özelikle Suudi monarşisinin mimarlığını yaptığı bu reform çalışmalarına, muhafazakâr gruplar ile dini otoriteler büyük bir direnç göstermektedir. Kadının ülkedeki statüsü ve hakları üzerinde belirginleşen bu gerilim esas itibari ile daha derin bir siyasi gerilimi işaret etmektedir. Ülkede dini otoriteler monarşi için önemli bir meşruiyet kaynağı oluşturmaya devam etmekte ise de monarşinin bir diğer güç kaynağı olan devlet mantığı ile gerilim yaşamaya devam etmektedir. O DİPNOTLAR 8 A ; ? E @ : F 9 8D 88 8A 8; 8? 8E 8@ 8: Y *.1N + AD8E[+' $+A@,(AD88+ VV$$$>>V$*V*$VAD88VD9V*$2 > H,AEL"AD8;I G" B*+ Y * $ [+ C*& (+ 8; L" AD8;+ VV*& (>V VE@D99;9&DA;?98:A?EF9"?F;E&A@>5H,AEL"AD8;I !* +Y *$ *1*"[++8@L"AD8;+ VV$(>> >V$V8D;:V89V *$ *1*">5H,AEL"AD8;I Y *$ ("[+1+8DAD88+ VV$>">">*VAVV` V8:DA;?A> H,AEL"AD8;I Y% *1* '"(&.( *.C*\[+-,-!0+8AL" ADD;+ VV$$$>>V VVDVDVDVDVDVDV:9A> H,AEL"AD8;I Y *$$C11 2 0[+C*&$+8F,(AD8A+ VV*&$>"V$V *&V*V*$$"" 2 8>8D:FD;D H, AE L" AD8;I Y *$* 0"$ :([+ *C6 +FG6AD8A+ VV$$$>*6 >">V5>"&\ K>"k" KAD8AD@DF8A@A:: H, AE L" AD8;I Y * $ * *2 &" & ( ""[+ $+ 89 ,( AD8A+ VV$$$>$> V$V *$* *2 &"& (""A@;DF> H,AE L"AD8;I Y *C-*& !"%0'" *$ % [+#. "+ VV$$$>/$ "> VAD8AV8DV**& "&" *$ < > H,AEL" AD8;I Yb.* *"2&"4 *[++AEL"AD8;+ VV$$$> >"V$ V V9@VV?8?V "0V8F9:8@V& V9@V&* >5H,AEL" AD8;I Y. *"$ ( +2 & " "[+ #. "+ A8 L" ADDF+ VV$$$>/$ ">VADDFVD8V$*" $ ( 2 & "> H, AE L" AD8;I Y *$"* ( [+)#6+8?a* ADD9+ VV$$$>/6>"V$V VADD9VDAVADD9A8?88A:?A9?@A9> H,AEL"AD8;I Y * $4*2 ( $[+((+8E-(AD88 VV> (> V "VAD88VDEV8EV8?9A8F> H,AEL"AD8;I Y!( $ *" [+ C*& $+ ;D 3* AD8A+ VV*&$>"V$V*&V*V( $ *" 8>8D@:F;F H,AEL"AD8;I !* +Y *$ *1*"[++8@L"AD8;+ VV$(>> >V$V8D;:V89V *$ *1*">5H,AEL"AD8;I Y * !* '" ! " % 1 "6[+ G* ! . "+ 8E - ADDA VV$$$>$>VV$VADDAVD;V8?V**""<" "6 H, AEL"AD8;I 1$+Y1""2 *"<[+AE- ADDA+ VV$$$>$>">">*VAVV` V8F9;;?9> H,AEL"AD8;I 77 İnceleme 8F YG4"2" &* $2 [+ *C6 +8@L"AD8;+ VV$$$>*6 > ">V5>"&\ K>"k" KAD8;D88@8?9?;EH,AEL"AD8;I 89 Y * 2" " &" "2 $ $ b 4 ([+ L+ 8: B AD88+ VV>>>V$1 VAVFVA@F89V.V!V *2"" &" "2$$ >5H,AEL"AD8;I AD Y *$ *2 *"[+#*' +A?-(AD8D VV$$$>/ >"V-, V ">5\K8:E::9H,AEL"AD8;I A8 YN & * $4 * $ * " 2[+ ((+ ;D -( AD8A+ VV >(> V "VAD8AVDEV;DVA8:E@A> H,AEL"AD8;I AA YN & * $4 * $ * " 2[+ ((+ ;D -( AD8A+ VV >(> V "VAD8AVDEV;DVA8:E@A> H,AEL"AD8;I A; Y *"(2(* $[+C*&$+AAL"AD8;+ VV*&$> "V$V*&V*V*"(2(* $8>88;EFFF H, AEL"AD8;I A? Y G " * "* ([+ * C6 + 8; L" AD8;+ VV$$$>*6 >">V 5>"&\ K>"k" KAD8;D88;8?9DFDH,AEL"AD8;I AE Y * $ < 2 [+ #6+ 88 a* ADD@+ VV$$$>/6>"V"2VADD@VDAVADDF?8D8?E@E;;ED;D8> H,AEL"AD8;I A@ Y &- & *$ ( 2 $[+$+8:G6AD8A+ VV$$$>$>"V ""V*2?A99AEH,AEL"AD8;I A: Y.' " *4' "[+#61 & *+A:,AD88 VV *>/6> V!*"C(VV"* VAD88V88VA:VAD8888A:8AE8E89DF:;?. UAD' " UADUAD *UADUAD' "UAD>& H, AE L" AD8;I AF Y!( $ *" [+ C*& $+ ;D 3* AD8A+ VV*&$>"V$V*&V*V( $ *" 8>8D@:F;F H,AEL"AD8;I A9 ,&/+Y *+-(1G[+$Z+FG6AD8A+ VV$$$> ( >"VAD8AVD@VD9VV*("> \$ Kk`K8kH,AEL"AD8;I ;D Y *$ "2 [+* &-*+$+A8AD88+ VV$$$>$>"V*$ "2 H, AE L" AD8;I ;8 Y * * ( *" $[+0 +8;BAD8A+ VV $$$> >">*V$V$V V* * ( *" $F;8AD;E> H,AEL"AD8;I 78