Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi
Transkript
Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi
Eksi faizler devlet kasasını dolduruyor SAYI: 14 2015 /04 AYLIK YAYIN 6 Ucuzluk mu var bize mi öyle geliyor? 11 Müslümanlar kendi aralarında evlenmeyi tercih ediyorlar 13 Kazım’ın antrenörü Kubilay Türkyılmaz 18 İsviçre yeni milli marşını arıyor 21 Dövizle askerlik bin Euro’ya mı düşecek? 9 Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi İsviçre’de faaliyet gösteren çeşitli dernek ve federasyonlar bir araya gelerek Çanakkale Savaşları’nın 100. yıl dönümü vesilesiyle Bern’de bir miting organize ettiler. Düzenlenen mitingde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları da protesto edildi. 7 bEntoUR‘la yaz başlasın. Siam ElEgancE & Spa / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯ 689,– Örn. 12.06`de Sunexpress ile Basel‘den 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda kişi başı dan başlayan fiyatlarla KiRman aRycanda dElUxE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯ kişi başı dan başlayan fiyatlarla von RESoRt goldEn coaSt / ai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯ kişi başı dan başlayan fiyatlarla wow topKapi palacE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ Örn. 20.06‘de Tailwind ile Zürih‘den 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda 1 hafta kara manzarali çift kişilik oda 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda 1 hafta çift kişilik kara manzarali oda Fr` Lara Fr` Lara Fr` Kemer 1.215,– kişi başı dan başlayan fiyatlarla wow bodRUm RESoRt / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ Örn. 27.06‘de Edelweiss ile Zürih‘den Side 1.209,– kişi başı dan başlayan fiyatlarla SHERwood clUb KEmER / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯ Örn. 04.07‘de AtlasJet ile Zürih‘den Fr` 995,– kişi başı dan başlayan fiyatlarla Royal Holiday palacE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯ Örn. 13.06‘ de Tailwind ile Zürih`den Alanya 919,– Örn. 06.06‘de Tailwind ile Zürih‘den 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda Fr` 815,– Örn. 08.06‘de Sunexpress ile Basel‘den 1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda Belek Fr` Bodrum 1.255,– kişi başı dan başlayan fiyatlarla Fr` bİlgİ, bİlEt Satiş vE REzERvaSyon tüm acEntalaR‘da. Bentour Türkei Reisen AG - Badenerstrasse 47 - CH-8004 Zürich 043 243 46 22 | info@bentour.ch | www.bentour.ch Pusula Bentour Reisen April 208 x 285mm.indd 1 21.04.15 18:29 3 < EDİTÖR > İçindekiler Yurtdışındaki Türkler’e hangi gözle bakılıyor Avrupa’dan aday gösterilen kişiler ve partileri şu şekilde; Ozan Ceyhun (AKP İzmir 1. Bölge 5. sıra), Turgut Öker (Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı HDP İstanbul 2. Bölge 1. sıra), Mustafa Yeneroğlu (İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı –İGMG- Genel Sekreteri, AKP İstanbul 3. Bölge 10. sıra). İşin enterasan tarafı 5 milyonluk kitleyi görmezden gelen partilerin yurtdışı temsilciliklerinin ve onlar için koşuşturup duran teşkilatlarının olması. Partiler tüm bu temsilcilik ve teşkilatlardan hiç mi aday çıkaramadı? Doğrusu inanmak gerçekten zor geliyor... Her hafta değişik toplantılara katılıp partilerin seçim çalışmalarını takip ediyoruz. Katıldığımız her toplantıda Türkiye’den gelen siyasiler kendi partilerine destek bekliyorlar. ‚Bu seçimde oyunuzu bize kullanın‘ diyorlar. Şimdi ben buradan soruyorum; siz yıllardır sizin bayrağınızı sallayan örgütleri ve halen sizin için koşuşturan temsilcilerinizi görmezlikten gelirken biz sizin vaadlerinize nasıl inanacağız? Kimse şunu unutmasın, yurtdışında yaşayan vatandaşımızın sorununu ancak bizlerin içinden Ankara’ya giden ve bizi temsil eden milletvekilleri çözebilir. Ey siyasi partilerin başkanları ve yöneticileri! Bizleri ne zaman görmeye başlayacaksınız? Avrupa’da yaşayan ikinci bir Türkiye olduğunu, burada yaşayan in- IMPRESSUM sanların 50 yıldır Türkiye’ye döviz taşıyıp ekonomiye katkı sağladığını ne zaman farkedeceksiniz? Biz artık siyasetçilerimizin Avrupadaki potansiyeli görmelerini istiyoruz. Belki ilk jenerasyon Avrupa’ya işçi olarak geldi ama şunu kimse unutmasın ki, bugün Avrupa’da başarılı işadamlarımız, yöneticilerimiz, müdürlerimiz var. Hatta yıllardır Avrupa’nın birçok ülkesinde ulusal meclislerde faaliyet gösteren bakanlık mertebesine ulaşmış başarılı siyasetçilerimiz var. Bu kadar insanın arasından hiç mi aday olacak birilerini bulamadınız? Pes doğrusu! Nasıl ki Avrupa’dan milli takıma giden futbolcular Türk futbolunun gelişmesine katkıda bulunuyorsa, Türk siyasetinin gelişmeside yurtdışından Ankara’ya gidecek olan gurbetçilerimiz sayesinde olacaktır. 8 Mayıs tarihinden itibaren hem gümrüklerde hem de yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemleri başlıyor. Bence Türkiye siyasetinde aktif rol oynamak istiyorsak önümüzdeki seçimlerde mutlaka oyumuzu kullanarak yurtdışında ne kadar önemli bir güç olduğumuzu Ankara’ya göstermeliyiz. Unutmayın kullanacağımız oylar bizlere daha çok hizmet ve yeni haklar getirecek, malumunuz henüz yurtdışında yaşayan bizlerin başta emeklilik olmak üzere, sigorta, pasaport harçları ve askerlik ücretinin yüksek oluşu gibi daha birçok sorunu bulunmakta. Tüm okurlarımıza saygılarımı sunuyorum. Turgut Karaboyun tk@pusulaswiss.ch Geht an alle PUSULA Mitglieder VERLEGERADRESSE Pusula Media GmbH Chörenmattweg 2, 8965 Berikon E-Mail: info@pusulaswiss.ch ABONNEMENT ErscheInungsweIse: 12x Jährlich Abo-Preis: CHF 29.- / Jahr Abodienst: +41 44 576 60 80 E-Mail: abone@pusulaswiss.ch WERBUNG / ANZEIGEN Office: +41 44 576 60 80 E-Mail: marketing@pusulaswiss.ch CHEFREDAKTOR Turgut Karaboyun REDAKTIONSLEITER Derya Edis OFFICE PRAKTIKANTINNEN Onur Akkurt REDAKTION Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan, Neslişah Çetin GRAFIKDESIGN ANL CREATIVE www.anlcreative.com DRUCKEREI Theiler Druck AG ÜBERSETZUNGSDIENST Turka Lingua FREIE JOURNALISTEN Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Gökçen Cingi, Fatih Ertuğrul EDV / IT Bülent Kabacaoğlu www.activeip.ch AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca VERTRETER Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis Ankara: Mehmet Kuzu İNTERNET HABER SORUMLUSU Fatih Ertuğrul PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır. TV vergileri can sıkıyor 6 Ucuzluk mu var, bize mi öyle geliyor? 9 Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi 10 10 editör Geçtiğimiz ay açıklanan 25. Dönem aday listelerini görünce gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Avrupa’da yaşayan 5 milyon vatandaşımızın mecliste 20-25 milletvekili ile temsil edilmesi gerekirken mevcut siyasi partiler tüm Avrupa’dan sadece 3 ismi adaylık listesine aldılar. 4 4 6 11 İşsizlik korkutuyor En düşük vergi hangi kantonda? ‘Yiyecek israfına son’ dediler bakın ne yaptılar Müslümanlar kendi aralarında evlenmeyi tercih ediyor! 13 13 14 Kazım’ın Antrenörü 14 50 yaşından sonra baba olanlar arttı 16 18 20 Bir efsanenin sonu 20 Mahkumlar hapis cezalarını İsviçre dışında çekecek Kubilay Türkyılmaz Kiralık konutlardan çıkarken dikkat! İsviçre yeni milli marşını arıyor Suç işleyen yaşlıların sayısı arttı! 21 Dövizle Askerlik Bin Euro'ya mı Düşecek? 23 İsviçre Türk Federasyon’u seçimlere start verdi 26 Selahattin Demirtaş: “İsviçre'de sandıklardan birinci parti olarak HDP çıkacak” 26 Liberland isminde yeni bir ülke kuruldu 27 6000 Polise ihtiyaç var! 28 İsviçre’de her yıl ortalama 17 bin kişi kalp krizi geçiriyor 29 Basel’li Müslümanlar'ın kısmi zaferi 30 İsviçreliler tatil için kendi ülkelerini tercih ediyor! 31 “Günter Gider Mersin’e Memet Daş Tersine” 33 33 Basit Bir Fikirden 34 İsviçre İslam Toplumu Eğitim Merkezinin tanıtımı yapıldı 35 Dil ve Kültür Festivalinden önemli mesaj: 35 36 Biz Hepimiz İsviçreyiz! 36 Sanatçılardan Royal Mangal’a büyük övgü 38 Nossa Event Club’te yıldızlar geçiti devam ediyor 38 Kibariye hayranları Dilaila’da buluştu 39 Müslüm Gürses'ten aranjörüne büyük miras 41 42 Akıllı Saatler (Smart Watches) Çevreci Bir Girişime Nossa’da konser bitmez Sezon kodlarında ikinci perde 4 < GÜNCEL > TV vergileri can sıkıyor 14 Haziran’da yapılacak olan halkoylamasında, radyo ve televizyon vergileri gündemde. Önerilerin birbirinden farkı, verginin herkesten alınması veya sadece kullanıcılardan alınması. Herkesin ödemesi durumunda bu vergi düşük, sadece kullanıcıların ödemesi halinde fazla olacak. Her iki durumda toplanan vergi miktarı ise yılda 1.3 milyar Frank olacak. T oplanan bu vergilerin harcanacağı yerler ise belli ve halkoylamasının konusu değil. Ancak daha halkoylaması yapılmadan bu dağılımın nasıl olacağı kamuoyunun gündemine gelmiş durumda. Bugünkü uygulamaya göre toplanan vergilerin %92'si resmi devlet radyo ve televizyon kurumu olan SRG' ye gidiyor. %4'ü ise özel radyo ve televizyon kurumlarına. Geriye kalan %4 ise vergilerin toplanma masraflarına. Genel olarak vergi olarak bilinmesine rağmen aslında bu toplananlar resmi olarak harç niteliğinde. Vergi olarak adlandırılabilmesi için Anayasa’da yer alması gerekiyor. Daha önce hükümetin bu konuda Anayasa değişikliği yapmak istemesi sonuçsuz kalmıştı. Bu nedenle tartışmaların oylamadan sonrada devam etmesi bekleniyor. Yukarda sözü geçen %4'lük özel radyo ve televizyonlara dağıtılan miktar ise yılda yaklaşık 54 milyon Frank tutuyor. 2012 yılından bu yana söz konusu radyo ve televizyonlar her yıl bu vergilerden aynı miktarda pay alıyorlar. Bu miktarın tespitinde ise üç ayrı kriter dikkate alınıyor. Sabit miktar olarak adlandırılan ilk bölüm için esas olan radyonun kaç dilde yayın yaptığı. İkinci olarak radyo yayınının yapıldığı bölgenin özel- likleri ve sonuç olarak yayının yapılabilmesi için gerekli donanım. Oylama öncesi bakanlık tarafından yapılan açıklamada, özel radyo ve televizyonlara yapılan ödeme miktarının %4'den %6'ya çıkarılması ve yeni bir dağıtım planı yapılacağının belirtilmesi ise bu tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda. Radyo Televizyon vergileri (Milyon Frank) Toplanan toplam miktar 1313 Dağıtılan miktar Canal Alpha 2,8 Radio Freiburg 2,1 Ticari olmayan yayınlar 2,9 Tele Basel 2,6 BNJ FM 2 Radio Cite 0,4 SRG 1203 Tele 1 2,4 Radio Rottu 1,6 Radio X 0,4 Bilag 56 Tele Ost CH 2,3 Radio Canal 3 1,3 Radio Tonic 0,4 Özel Radyo TV 54 Tele Baern 2,3 Radio C 1,2 Kanal K 0,3 Bölgesel yayınlar 34,6 Leman blue 2,2 Radio Rhone FM 1,1 Radio LoRa 0,3 La Tele 3,6 Tele Belgue 2,1 Radio Neo 1 0,9 Radio Stadtkeller 0,3 Canal 9 3,5 Tele Top 1,9 Radio Munot 0,9 Radio RaBe 0,3 Tele S 3,5 Yerel yayınlar 16,5 Radio Fumme Ticino 0,8 Radio 3fach 0,3 Tele Ticino 3 Radio SOS 2,3 Radio 3r 0,7 Radio Raso 0,1 Das grosse Gebührenverteilen Am 14. Juni stimmt das Schweizer Volk über die Radio- und TV-Abgabe ab. Dabei geht es vor allem um die Frage, ob künftig auch jene bezahlen sollen, die kein Empfangsgerät haben – dafür alle andern etwas weniger. Unter dem Strich wollen Bundesrat und Parlament gleich viel Geld eintreiben wie bisher – nämlich rund 1,3 Milliarden Franken pro Jahr. İşsizlik korkutuyor Ekonomik durumla ilgili gelişmeler endişe ile takip ediliyor. Mart ayında işsizlik rakamlarında önemli bir değişim olmamasına rağmen durumun kötüleşmeye başladığının ilk işaretleri gelmeye başladı. İşsizlik oranının %3.5'dan %3.4'e inmesinin sezonluk bir gelişme olduğu belirtiliyor. Ancak bir yıl öncesine göre durumun kötüye gittiğine dikkat çekiliyor. Özelikle ihracata yönelik işkollarında işsizlik rakamlarının artmış olması bu endişelerin yersiz olmadığını gösteriyor. Örneğin saat üretimi işkolunda işsizlik %12 civarında, metal işkolunda ise %10 civarında artmış. Benzer şekilde kısa çalışma süreleri olan işyerlerinin sayısı da, bir yıl öncesine göre üç misli arttı. Bu tür işyerlerinin sayısı 500'e ulaştı. Ancak ekonomik krizin sürdüğü 2009 yılında 5000 işyerinin kısa çalışma yaptığı dikkate alınınca, bu rakam henüz oldukça düşük bir oranda seyrediyor. Buna karşın işyerlerinin yeni işçi alımını durdurmuş olması, önümüzdeki ay- larda işsizlik sayısının artacağının belirtisi olarak kabul ediliyor. Bu gelişmeyle birlikte işsizlik süresinin da uzayacağı tahmin ediliyor. Frank’ın değer kazanmasının sonuçlarının yaz aylarında ortaya çıkmayacağını belirten uzmanlar, bu yıl ve önümüzdeki yıl işsizlik sayısında artış olaca- ğını, ancak bu artışın fazla olmayacağını düşünüyorlar. Buna göre 2016 yılında işsizlik oranın %3.4'ün üstüne çıkması bekleniyor. Stieg der Arbeitslosigkeit? Die Situation am Schweizer Arbeitsmarkt ist derzeit etwas zwiespältig. So sank zwar die Arbeitslosenquote im März gegenüber dem Vormonat von 3,5% auf 3,4%. Doch der Rückgang war saisonalen Effekten zu verdanken. Im Vergleich mit dem Monat März 2014 hat sich die Situation jedoch sowohl im Bau als auch in anderen Branchen verschlechtert. 6 < EKONOMİ > En düşük vergi hangi kantonda? Ucuzluk mu var, bize mi öyle geliyor? İsviçre’nin orta bölgesinde yer alan kantonların firmalar için bir vergi cenneti olduğu bir kez daha açıklanan rakamlarla ispat edildi. Bu kantonlarda firmalar 2015 yılında da yine düşük vergi ödeyecekler ve vergi oranları düşük düzeyde de olsa azalmaya devam edecek. Buna karşın gelir vergisi yüksek olan kantonlarda da yine vergi artışları meydana gelmiş. Son yıllarda giderek değer kazanan İsviçre Frank’ının ülkede alım gücünü yükselttiği, yani ucuzluk yarattığı sık sık dile getiriliyor. Özellikle ithal malların ucuzlamasının bu sonucu doğurması bekleniyor. Ancak günlük hayatta hissedilen bunun tam tersi. Dünya’daki 130 ülke ile İsviçre’nin 26 kantonunu vergi açısından kıyaslayan bir araştırmanın bir kez daha gösterdiği gibi; söz konusu kantonlar hala vergi cenneti olarak bilinen ülkelerle yarışacak düzeyde. Luzern kantonu daha önceki yıllarda olduğu gibi bu açıdan yine ilk sırada yer alıyor. Orta İsviçre’deki diğer iki kanton Nidwalden ve Obwalden ise hemen hemen aynı seviyede. Ancak İsviçre üzerinde bu konuda uluslararası planda büyük bir baskı bulunuyor. Özellikle bu yıl gündeme gelmesi beklenen, firmalara yeni vergi indirimleri getirecek olan yeni yasaların bu baskı sonucu gerçekleşmesinin zor olduğu sık sık dile getirilmeye başlandı. Benzer şekilde firmaların ödedikleri vergilerin daha şeffaf hale getirilmesi talebi ilk sıralarda yer alıyor. Bu haliyle bu üç kanton Singapur, Hong Kong gibi vergi cennetleri ile aynı düzeyde kalmayı sürdürmüş. Sadece Kanal Adaları ve bazı doğu Avrupa ülkeleri firmalar açısından daha elverişli durumda. Ancak batı İsviçre kantonlarında firmalar için vergiler en yüksek düzeyde, ilk sıralarda Cenevre ve Lozan yer alıyor. Kantonlar arasındaki vergilendirme oranları ise hala oldukça fazla. Özellikle yüksek geliri olan kişilerin vergilendirilmesinde bu durum açıkça görülmekte. Bu konuda Kanton Zug yüksek gelirliler için en elverişli yer konumda. Bu kantonda gelirlerini vergilendirenler, Litvanya ve benzeri ülkelerden daha az vergi ödüyor. In diesen Kantonen sind die Steuern am tiefsten Für Unternehmen ist die Innerschweiz ein Paradies. Die Unternehmenssteuern für 2015 liegen in diesen Kantonen zwar minimal, aber erneut etwas tiefer als im Vorjahr. Die einkommensstarke Bevölkerung musste geringe Steuererhöhungen. Kiraların belirlenmesinde esas alınan faiz oranları son yıllarda azalsa da, geçen yıl kiraların ortalama %1.16 oranında artmış olması bunun samut bir örneği. Cenevre gibi kantonlarda kiraların artışı ise %2.25 gibi oldukça yüksek bir oranda. İsviçre Frank’ının Euro ile bağlantısının kesilmesini takiben pek çok satış yeri Euro-indirimi yapmaya başladı. Ancak bu indirimin arkasından fiyatlar yeniden arttırıldı. Federal İstatistik Kurum verilerine göre elbise fiyatları Mart ayı içerisinde %6.1 oranında artmış. Öte yandan hastalık sigortaları bu yıl sonunda yapılacak olan prim artışının en az %4 civarında olacağını duyurmaya başladılar. Benzer şekilde bütçe açığı büyüyen belediye ve kantonlar, yıl sonunda vergi artışı yapmayı planladıklarını açıkladılar. Bu yıl başında %2.3 oranında artan tramvay ve otobüs fiyatlarının ise bu yıl sonunda yeniden zam görmesi bekleniyor. Üstelik ucuz benzin ve enerji fiyatlarına rağmen... İsviçre Frankı’nın değer kazanmasına rağmen artan diğer bir gider ise tatil masrafları. Mart ayında bu artış %1.9 oranında. Başka bir deyişle her şey ucuzlamıyor, tam tersine pahalılaşmaya devam ediyor. Alles wird billiger? Der starke Franken hat auch Vorteile. Die Konsumenten sollten von billigeren Importen profitieren. Das besagt die Theorie. Doch die Praxis sieht anders aus. Das Leben wird teurer, teilweise sogar massiv. < EKONOMİ > 7 Eksi faizler devlet kasasını dolduruyor Maliye bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, faiz oranlarının düşmesi ile devletin borçları için ödenen faizler geçen yıl 1.5 milyar Frank azaldı. Bu yıl ise söz konusu miktarın daha fazla olacağı tahmin ediliyor. F ederal devletin borçlarının son yıllarda gerileyerek 110 milyar Frank civarına düşmesi sonucu, bu borçlar için ödenen faizlerde düştü. Devletin asıl kazancının, bu borçlar için ödenen faiz oranlarının düşmesi ile ortaya çıktığı belirtiliyor. Bunun yanı sıra devlet tarafından çıkarılan tahvillerin, satış fiyatının üzerinde bir fiyatla piyasa tarafından alınması, devletin kasasının dolmasına neden oluyor. Nisan ayı içinde piyasaya sürülen 232 milyon Frank'lık tahvillerden devletin kasasına giren paranın 269 milyon Frank olması bunun bir göstergesi. Söz konusu tahvillere ödenecek faiz oranı %1.5 civarında. Başka bir deyişle on yıllık bu tahvilleri satın alanların eline 2015 yılında geçecek toplam para, şimdi ödediklerinden daha az. Devlet tarafından piyasaya sürülen bu tahvilleri değerinin üstünde alanların, kısa bir süre sonra tahvilleri daha yüksek fiyatla satma ümitleri bu sonucu doğuruyor. devletinin çıkardığı 100 milyonluk tahviller piyasada ancak 15 milyona alıcı bulabilmişti. Borçlu devletlerin pek çoğunda ise durum tam tersi. Çeşitli devletlerin çıkardığı tahviller piyasada ancak değerinin altında alıcı buluyor. Örneğin 2008 krizi sırasında Arjantin İsviçre devletinin ise bu şekilde bu yıl içerisinde piyasaya sürdüğü tahvillerden bugüne kadar elde ettiği ekstra gelirlerin 743 milyon Frank’ı bulduğu hesaplanıyor. Bund spart Dank Tiefzinsen jährlich Milliardenbeträge Im vergangenen Jahr hat die Eidgenossenschaft bereits rund 1,5 Milliarden Franken dank den tiefen Zinsen eingespart. Im laufenden Jahr könnte dieser Wert noch übertroffen werden. 9 < GÜNCEL > Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi İsviçre'de faaliyet gösteren çeşitli dernek ve federasyonlar bir araya gelerek Çanakkale Savaşları’nın 100. yıl dönümü vesilesiyle Bern’de bir miting organize ettiler. Düzenlenen mitingde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları da protesto edildi. “Savaştan Doğan Dostluk ve Barış” konulu miting 24 Nisan Cuma akşamı Bern şehrinin önemli meydanlarından birisi olan Waisenhausplatz’da gerçekleştirildi. Akşam saat 18:00’den itibaren meydanda toplanan vatandaşlarımız organizasyon komitesinden Erol Asma’nın seslendirdiği birbirinden güzel marşlara eşlik ederek Çanakkale ruhunu yaşattılar. Meydanın dolmasının ardından ise programa 1. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında hayatını kaybetmiş tüm insanlar için 1 dakikalık saygı duruşu ile başlandı, sonrasında Türk ve İsviçre milli marşları okundu. Miting’e katılan konuşmacılar UETD İsviçre Başkanı Murat Şahin, İTT Başkan Yardımcısı Turgut Dağcı ve BİTDEFE Başkanı Celal Bayar hazırlanan metni Türkçe, Almanca ve Fransızca dillerinde okudular. Türkiye’nin ve dünyanın kaderini değiştiren, tarihe “Centilmenler Savaşı” olarak geçen Çanakkale Savaşları’nın başladığı gün olan 24 Nisan’da daha önceki yıllarda olduğu UETD İsviçre Başkanı Murat Şahin gibi bu yıl da 100. yıl vesilesiyle ve “Savaştan Doğan Dostluk ve Barış” mesajıyla geniş çaplı etkinlikler düzenlendiğini vurgulayan konuşmacılar; “Bugünün dünyasında tarihten husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek kabul edilebilir olmadığı gibi, ortak geleceğimizin inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir” dediler. “Osmanlı İmparatorluğu‘nun son yılları İmparatorluğu oluşturan tüm halklar için acılarla dolu bir dönem olmuştur” diyen konuşmacılar; “1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’ndan milyonlarca kişi İTT Başkan Yardımcısı Turgut Dağcı hayatını kaybetmiştir, yaralanmış veya kaybolmuştur. Türkiye, aralarında Ermenilerin de bulunduğu halkların 1. Dünya Savaşı sırasındaki acılarını inkâr etmemektedir; ancak Türkiye, sözkonusu trajedinin tek taraflı bir bakış açısıyla bir grubun diğerine karşı işlediği soykırım olarak takdim edilmesine karşı çıkmaktadır.” şeklinde düşüncelerini beyan ettiler. İsviçre Federal Konseyi tarafından 1 Nisan 2015 tarihinde yapılan bir açıklamayla İsviçre’nin 1915 olaylarına ilişkin resmi tutumu hakkında bilgiler veren konuşmacılar, Türkiye ve BİTDEFE Başkanı Celal Bayar Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik İsviçre’nin aracılık ettiği 2009 Zürih Protokolleri‘nde bu trajik olayların yeniden gözden geçirilip incelenmesi amacıyla her iki ülkeden bağımsız tarihçilerden oluşacak bir ortak tarih komisyonu kurulmasının İsviçre Federal Konseyi tarafından da desteklendiğini belirttiler. Yapılan konuşmaların ardından miting sona ererken vatandaşlarımız tören alanında yer alan fotoğraf noktalarında, bu barış ve dostluk gününe özel olarak hazırlanmış #hashtag’leri içeren kartonlarla hatıra fotoğrafları çektirip, kurulan stantlarda dağıtılan broşürlere göz attılar. Miting ile ilgili olarak düşüncelerini sorduğumuz vatandaşlarımız, bu tür faaliyetlerin daha sık yapılması garektiğine vurgu yaparak, Bern’de düzenlenen mitinge katılımın daha çok olması gerektiğini, bundan sonraki dönemde bir kaç hafta öncesinden çalışmaların başlatılarak katılımın artırılabileceğine dikkat çektiler. Mitingin gerçekleşmesine destek veren dernek ve federasyonlar şunlardı: İTT İsviçre Türk Toplumu, UETD Zürih ve Bern Şubesi, İsviçre Türk Diyanet Vakfı, Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu, Lozan Türk Dernekleri Birliği, İsviçre İslam Toplumu ve Bern ve Çevresi Atatürkçü Düşünce Derneği. 10 < GÜNCEL > ‘Yiyecek israfına son’ dediler bakın ne yaptılar Dünya’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi İsviçre’de de yiyecek maddelerinin üçte biri çöpe gidiyor. Doğu İsviçre’deki üç şehirde bu israfa karşı ilk önlemler alınmaya başlandı. Frauenfeld şehrinde kurulan RestEssBar adlı dernek tarafından düzenlenen bir yere, buzdolabı ve dolaplar yerleştirildi. Yenilecek durumda olan, ancak tüketilmeyen gıda maddelerini ihtiyaç sahipleri buralardan alabiliyor. Nisan ayı başında belediyenin desteği ile şehrin işlek yerine konulan dolaplara, insanların tüketemeyecekleri gıda maddelerini bıraklamaları istendi. Projelerini belediyeye ileten dernek yönetiminin isteğini olumlu karşılayan belediye yönetimi, dolapların konması için bir yer verme talebini kabul edince, çalışmalara hız verildi. Şehirdeki kiliselerin de proje- ye katılması ile benzer yerlerin şehrin diğer bölgelerindende kurulması gündeme geldi. Proje daha tartışma aşamasında iken komşu şehirler St. Gallen ve Kreuzlingen’de de ilgi görmeye başlamış. Bir öğretmenin girişimi ile Kreuzlingen’de kurulan verwertBar derneği de benzer çalışmayı başlatmış durumda. Kısa bir süre içerisinde projeyi gerçek- leştirmek isteyen bu derneğin girişimini St. Gallen şehrinde kurulan benzer bir dernek de sürdürmek istiyor. Yiyecek israfına karşı başlatılan bu küçük ama anlamlı adımların diğer şehirlere yayılmasının an meselesi olduğuna dikkat çeken dernekler, sosyal medya aracılığı ile tecrübelerini diğer girişimcilerle paylaşmak istiyorlar. Schweizer sagen Food Waste den Kampf an Rund ein Drittel aller Lebensmittel werden in der Schweiz weggeworfen statt konsumiert. In drei Ostschweizer Städten soll sich das künftig ändern. Der Verein RestEssBar hat in Frauenfeld einen Kühlschrank, eine Gefriertruhe und einen Schrank aufgestellt. Darin werden Gemüse und Früchte von lokalen Lebensmittelläden und Produzenten gesammelt, die sonst in der Mülltonne landen würden. Diese Lebensmittel stehen dann Menschen mit kleinem Budget gratis zur Verfügung. 11 < ÖZEL HABER> > Müslümanlar kendi aralarında evlenmeyi milyarlar tercih ediyor! dönüyor İnternet alışverişlerinde Katalog ve internet üzerinden yapılan satışlar geçen yılda dükkanlardan yapılan perakende satışlardan daha hızlı arttı. Toplam 7.6 milyar Frank’a çıkan bu satışlardaki artışın ise %7.2 gibi oldukça yüksek düzeyde gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Bu satışların 4.95 milyar Franklık bölümünün İsviçreli firmalar tarafından yapıldığı, geriye kalanların ise İsviçre dışından yapılan satışlar olduğu açıklandı. Özellikle İsviçre dışında yaşayan İsviçreliler'in, internet üzerinden İsviçre’den yaptıkları alışverişlerin hızla artması söz konusu. Bu tür sanal alışverişlerde en çok talep edilen tüketim malları elektronik eşyalar. Tüm alışverişlerin dörtte biri bu tüketim mallarını oluşturmakta. İkinci sırada ise elbise ve ayakkabı yer alıyor. Diğer ülkelerden farklı olarak gıda alışverişi İsviçre’de ön sıralarda ve üçüncü sırada bulunuyor. Özellikle şarap ve kahve siparişleri gıda siparişlerinde dikkat çekiyor. 2001 yılında İsviçre’de yaşayan Müslümanlar'ın yaklaşık yarısı başka bir dinden eş seçerken, 2013 yılında büyük bir bölümü kendi dininden eş seçmeye başladı. Evlilik istatistiklerine göre 2013 yılından Müslümanlar'ın %80'inden fazlası yine bir Müslüman’la evlenmiş. Bunun ülkede yükselen İslam karşıtlığıyla doğrudan bağlantılı olduğu ileri sürülüyor. S on yıllarda gündemden düşmeyen İslam tartışması hayatın her alanını etkilemeye başlamış durumda. En son yayınlanan evlilik istatistikleri bunun somut bir göstergesi. 2001 yılında İsviçre’de yaşayan Müslümanların %50,7'sinin evlendikleri eşler başka bir dine mensuptu. Evlenen Müslümanlar, kendi dinleri dışında en çok %19,5 oranı ile Katolikler'le evleniyordu. Aradan on iki yıl geçtikten sonra karşımıza bambaşka bir görüntü çıkıyor. Müslüman nüfusun sadece %19,6'sı evlenirken başka dinden bir eşle hayatını birleştiriyor. Bu başka dinler arasında Katolikler %6,5 ile yine ilk sırada yer alıyor. Ancak bu gelişmede kadın ve erkek Müslümanlar'ın tercihleri farklılık gösteriyor. Başka dinden biriyle evlenen Müslüman erkeklerin oranı 2001 yılında %63'den %66'ya yükselirken, kadın Müslümanlar'ın oranı %37'den %34'e düşmüş. Başka bir deyişle; Müslüman kadınlar erkeklerden farklı olarak evlenirken kendi dininden olan bir erkeği tercih ediyor. Evlilik konusunda diğer dinlere bakıldığında, ülke nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Katolik ve Protestanlar'da, yuva kurarken kendi dininden eş seçmenin azalmaya devam ettiği görülüyor. Müslümanlar'dan daha küçük bir grup oluşturan Yahudiler içinde, kendi dininden olanı tercih etme oranı artıyor. Müslüman evlilikleri 2001 (%) 2013 (%) Müslüman / Müslüman Evlilikler 49,3 80,4 Müslüman / Katolik 19,3 6,5 Müslüman / Protestan 18 4,3 Müslüman / Dinsiz 5,3 4 Müslüman / Diğer 8,1 4,8 Söz konusu satışlarda kredi kartı kullanımı %12 gibi oldukça düşük düzeyde. Sipariş edilen mallarla birlikte gönderilen ödeme kağıtlarının kullanımı ise %84. Başka bir deyişle sanal alışveriş için ödeme biçimi hala geleneksel olarak bu şekilde devam ediyor. Öte yandan İsviçre’de yaşayan Müslümanlar'ın evlilik konusunda tercihleri aynı zamanda geldikleri ülkelere göre de değişiyor. Bu konuyla ilgili kesin rakamlar yok. Ancak, Bosnalı ve Arnavut Müslümanları'n, eş seçerken kendi dininden olanları daha fazla tercih ettiği tahmin ediliyor. Ülkelerindeki savaştan kaçarak İsviçre'ye gelen bu Müslümanlar, evlilik ve din konusunda daha hassas. Schweizer haben für 6,7 Milliarden gepostet Der Versand- und Onlinehandel wächst in der Schweiz weiterhin stärker als der klassische Detailhandel. 2014 wurden Waren für 6,7 Mrd. Fr. von Privaten im traditionellen Versandhandel und in Internetläden bestellt. Das ist ein Zuwachs um 7,2 Prozent innert Jahresfrist. Muslime heiraten fast nur noch unter sich 2001 hat noch rund die Hälfte der Muslime einen Partner oder eine Partnerin aus einer anderen Religionsgemeinschaft geheiratet. 2013 hingegen fand die grosse Mehrheit der Hochzeiten innerhalb der muslimischen Gemeinschaft statt: rund 80 Prozent. Dies sei unter anderem auf die «islamkritische oder gar islamfeindliche Stimmung» zurückzuführen. Kendi aralarında evliliklerde değişim 2001 / 2013 2001 / 2013 (%) Müslüman / Müslüman 63 Dinsiz / Dinsiz 32 Yahudi / Yahudi 15 Protestan / Protestan -4 Katolik / Katolik -4 Kaynak: Bundesamt für Statistik 13 < ÖZEL HABER> > Kazım’ın Antrenörü Kubilay Türkyılmaz Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Fight Night Kick Boks akşamında 23 Mayıs Cumartesi günü İsviçreli ünlü sporcu Guido Kessler’e karşı önemli bir mücadeleye çıkacak olan Kazım Çarman, Bellinzona’da Kubilay Türkyılmaz önderliğinde kampa girdi. Yıllarca başarılı spor yaşamı oynadığı futbol ve Galatasaray’daki başarılarıyla herkesin gönlünde taht kuran Kubilay Türkyılmaz, 23 Mayıs’ta organize edilecek olan Kick Boks Galasında Kazım Çarman’ın antrenörü olarak onunla birlikte ringde mücadele verecek. Nisan ayı ortasında İsviçre’nin Bellinzona şehrinde kampa giren ikili her gün bir araya gelip kondisyon artırıcı çalışmalar yapıyor. Ekipte yer alan kameraman arkadaşlarımızla birlikte 23 Nisan günü ziyaret ettiğimiz ikilinin kampından görüntüler alıp, önemli mücadele öncesinde her iki sporcunun çalışmalarını yakından takip ettik. Kampı ziyaret ettiğimiz gün yanlız değildik. İsviçre medyasının önemli gazete ve televizyonları da kampa gelerek ikilinin çalışmalarını takip edip röportajlar yaptılar. Bu güne kadar kendi alanlarında yapmış oldukları başarılı çalışmalarla bizleri en iyi şekilde temsil eden Kubilay Türkyılmaz ve Kazım Çarman’ın biraraya gelerek çalışma yapmaları ve birbirlerine vermiş oldukları destek gerçekten görülmeye değerdi. Disiplinli bir şekilde Bellinzona’da çalışma yapan ikilinin tek bir hedefi var o da, 23 Mayıs’taki mücadeleyi mutlaka kazanmak. Antrenman sonrası her iki sporcunun çalışmaları hakkında bilgiler aldık. Kazım kendinden emin, "İşimi şansa bırakmak istemiyorum, Guido Kessler kolay bir rakip değil, her Her gün disiplinli bir çalışma programı ile mücadeleye hazırlanıyorlar. Tek hedef var o da kazanmak! gün sıkı çalışmalar yaparak bu önemli mücadeleyi kazanm a k i s t i yo r u m , benden desteğini esirgemeyen ve çalışmalarıma destek veren Ku b i l ay Tü r kyılmaz’a bir kez daha teşekkür ediyorum," dedi. Yıllarca oynadığı güzel futboluyla tanıdığımız Kubilay Türkyılmaz’a soruyoruz "Nasıl, Kazım iyi çalışıyor mu? Mücadeleyi kazanacak mı?". Türkyılmaz’ın cevabı çok açık "O gün geldiğinde ringe sadece kazanmak için çıkacağız, Ka z ı m ço k g ü ç l ü bir sporcu kendine iyi bakıyor, burada uyguladığımız kamp programı ile onun kondisyonunu artırıp ringdeki mücadelesini kolaylaştırmak istiyoruz. Ben rakibini mutlaka yenecek diyorum," şeklinde görüş belirtiyor. Kubilay Türkyılmaz ve Kazım Çarman”ın uyumu görülmeye değerdi. Kamp çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren her iki sporcunun da tek bir isteği var 23 Mayıs’ta Türk halkının Olten Stadthalle’ye gelerek destek vermeleri. Genel Yayın Yönetmenimiz Turgut Karaboyun Biz de bu isteği sayfaher iki sporcuyla keyifli saatler geçirdi. mızdan okurlarımıza bir kez daha duyuyoruz. Gelin 23 Mayıs’ta Olten’de Kazım’a destek verip, bu gururu hep birlikte yaşayalım. 14 < GÜNCEL > 50 yaşından sonra baba olanlar arttı Birkaç yıl önceye kıyasla İsviçre’de baba olanların yaşı giderek yükseliyor. Hem de hızlı bir şekilde... 2015 yılında 50 yaşından sonra baba olanların sayısı 1615 iken geçen yıl bu sayı 300 daha artarak, 1915'e yükseldi! G eçtiğimiz günlerde St. Moritz’teki bir otelin yöneticisinin 67 yaşında baba olduğu haberi basında yer aldı. Ancak rakamlara bakıldığında bunun artık pek olağan dışı bir durum olmadığı anlaşılıyor. Sadece 50 yaş üstünde baba olanların sayısı artmıyor, 40 yaşından sonra baba olanların sayısı da geçen yıl artmaya devam etti ve İsviçre’de doğan her beş bebekten birinin babasının yaşı 40'ın üzerinde. Genç yaşta baba olanlarsa giderek azalıyor. Geçen yıl 20 yaşından küçük babaların sayısı azalarak 107'ye kadar düşmüş durumda. 2013 yılında 20 yaşından küçük babaların sayısı 140 olmuştu. Benzer şekilde 20 ila 24 yaş grubu içinde baba olan- ların sayısında önemli bir gerileme görülüyor. İstatistik Müsteşarlığı tarafından bu konuda yapılan araştırma, beklenmedik rakamları gün ışığına çıkarmış bulunuyor. Söz konusu istatistik ayrıca ilk defa evlenmeden baba olanların sayısına da yer veriyor. Söz konusu rakamlara göre İsviçre’de en fazla 30 - 39 yaşları arasında baba olunuyor. Benzer gelişmeler annelerin yaşında da görülüyor. 30 yaşın altında olan annelerin sayısı azalırken, 35 yaş üstü annelerin sayısında artış görülüyor. Ancak annelerin yaş ortalamasındaki artış, babaların yaş ortalamasındaki artıştan daha az. Viel mehr Väter über 50! Die Schweizer Männer werden später Vater als noch vor einigen Jahren. Viel später. Der Trend ist eindeutig: 1615 Männer wurden im Jahr 2013 mit über 50 Jahren noch Vater das sind 300 mehr als fünf Jahre zuvor. Kiralık konutlardan çıkarken dikkat! Geçtiğimiz günlerde pek çok kiracı yeni evlerine taşındı. Bazı ev sahipleri eski ve yeni kiracılarından daha fazla kira alma imkanını kaçırmamak için akla gelmedik yöntemlere başvuruyor. Kirayı arttırmanın yanı sıra kiracılara bir sürü masraf çıkarmak bunlar arasında yer alanlar. K iracılar Derneği, ev sahiplerinin yasal olmayan uygulamalarına karşı kiracıların haklarını korumak için bugünlerde epey meşgul. En fazla şikayetçi olunan konular arasında, evden çıkarken ev sahibi tarafından gösterilen ve kiracıya ödetilen masraflar yer alıyor. Bunlar arasında yeni kiracı bulmak için verilen ilanlar veya çıkılan evde yapılan tamirat masrafları gibi konular yer alıyor. Bu tür masrafların hangi şartlarda kiracının ödemesi gerektiği yasalarda açıkça belirtilmesine rağmen, ev sahipleri bunun neredeyse tamamını kiracılara yüklemek istiyor. Bunun için kiracıların haklarını öğrenmesi ve talep edilen haksız paralara karşı, kiracılar mahkemesine müracaat etmesi gerekiyor. Şikayete neden olan başka bir konu ise kiracının evden ayrılma tarihi. Yeni yürürlüğe giren kiracılar yasası bu konuda net belirlemeler getiriyor. Yasa, özellikle kira sözleşmesinde belirtilen tarihler dışında yapılan çıkışlar konusunu açık belirlemelerde bulunmuş. Ev sahibi ile konutun çıkış tarihinin belirlenmesi çoğu zaman tartışmalara neden oluyor. Bunun nedeni ise çoğu zaman ay sonunun hafta sonlarına denk gelmesi. Yeni kiracılar yasası, bir konutun yeni bir kiracıya verilmesi durumunda, kiranın en fazla ne kadar arttırılabileceğini de düzenlemekte. Bu nedenle yeni kiracının eski kiranın ne kadar olduğunu öğrenme hakkı bulunuyor. Ev sahipleri ise bu miktarı yeni kiracıya bildirmeyerek, yasal zorunluluğu yerine getirmiyor. Böylece yeni kiracı, eski kiradan çok daha fazla kira ödeyebiliyor. Bu tür uygulamalar sonucu en fazla zarara uğrayanlara ise göçmenler. Yasaları yeterince bilmeme sonucu ev sahiplerinin tüm isteklerini yerine getiren göçmenlerin bu durumu ev sahipleri tarafından insafsızca kullanılıyor. Ev sahiplerinin en son buldukları hileyse, konut kiralarken deneme süresi koymaya kalkışmaları. Deneme süresi sonunda daha yüksek kira ile kira sözleşmesinin kesin hale getirilmek istenmesi son zamanlarda şikayete neden olan diğer konular arasında yer alıyor. Die fiesesten Abzocker-Tricks der Vermieter Viele Schweizer haben in diesen Tagen eine neue Wohnung bezogen. Die Vermieter reiben sich die Hände. Nicht nur, weil die Mietzinse in vielen Schweizer Ballungszentren hoch sind, sondern weil Einzelne immer wieder versuchen, die Aus- und Einziehenden über den Tisch zu ziehen. 16 < POLİTİKA > Bir efsanenin sonu Bir İsviçre efsanesi olarak bankacılık gizliliğinin temelleri 20. yüzyılın başlarında atıldı. 1. Dünya Savaşı’nda yaşlı kıtanın yaşadığı çalkantı ve kaos içinde ne yapacağını bilemeyen sermaye sahipleri, sığınacak en uygun yer olarak kendilerine Alp Dağları’nın arasında gizlenmiş bir mekân seçti. Savaş sonrası 1930’larda yaşanan büyük ekonomik buhranda ise ülkelerine gelen sıcak parayı tutmanın formülünü bulan İsviçreli bankacılar ve politikacılar, kendilerine dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkesi olmanın kapısını aralayacak olan ‘bankacılık gizliliği’ni Anayasal güvenceye aldılar. 2. Dünya Savaşı öncesi başta Fransa olmak üzere birçok ülke sermayesini İsviçre’de tutan işadamlarına baskı yapsa da dönemin İsviçre hükümeti 8 Kasım 1934’te yeni bir tedbir aldı. Banka çalışanlarının hesap bilgilerini sızdırmaları durumunda hapis ve yüksek para cezası ile karşı karşıya kalacakları yasaları yürürlüğe geçirildi. Böylelikle efsanenin şekli belli oldu. Avrupa, 2. Dünya Savaşı’nda bir kez daha karışırken; bu sefer yaşam hakkı tanınmayan Yahudiler bütün varlıklarını İsviçre’ye taşıdı. Tüm kıtanın sermayesini barındıran öyle bir sistem ortaya çıktıki savaş sonrası Avrupa’da iktidara gelen hiç kimse bu efsaneye karşı duramadı. 1950’lerden sonra toparlanmaya başlayan Avrupa ve gelişen dünya ekonomisinin atar damarı bankacılık sistemi, her ülkede belirli yasalarla kontrol edilirken; siyasetçisinden işadamına, sporcusundan komedyenine kadar her iş alanındaki zenginler, kendi ülkelerinde muhafaza edemedikleri veya resmiyete geçiremedikleri gelirlerini İsviçre bankalarına emanet ettiler. İsviçre, global bir cazibe hâline gelen bankalarının sistemlerini her geçen gün geliştirdi. Müşteri bilgilerine daha güvenilir bir koruma sağlamak için ‘anonima’ olarak adlandırdıkları bir sistem geliştirdiler. Yüklü hesap sahiplerine uyguladıkları bu sistemde müşteri isimlerine bir kod vererek bütün işlemleri bu kod üzerinden gerçekleştirmeye başladılar. Böylelikle hiçbir işlemde müşteri bilgileri ifşa olmamış oluyordu. Bilgiler sadece hesap danışmanı tarafından biliniyor, o da bankaya kazandırdığı fon kadar aldığı bonus gelirlerle hayalindeki hayatı yaşama imkânını kazanıyordu. Uluslararası vergi denetleyici kurumu olan KPMG’ye göre 2000’li yılların başında efsanenin İsviçre bankalarına kazandırdığı toplam fonun 4 trilyon İsviçre Frank'ı olduğu tahmin ediliyor. Bu miktarın yaklaşık 1,8 trilyonunun İsviçre ekonomisinin idaresinde olduğu biliniyor. Geri kalan meblağ ise (büyük çoğunluğu AB ülkeleri) dünyanın hemen hemen her ülkesinde ikamet eden kişilerin resmî olmayan gelirleri olarak belirtiliyor. 2008’de ABD’deki bankacılık sektörünün tetiklediği global ekonomik krizin boyutları ortaya çıkınca, dünya ekonomisine yön veren G8 üyeleri yaptıkları ilk toplantıda vergi kaçıran vatandaşlarına büyük bir ültimatom verdiler. Dahası onlara yardım eden bankalara da savaş açtıklarını ilan ettiler. Bu arada İsviçre, OECD’nin Gri Liste’sinde (vergi kaçırmaya zemin hazırlayan ülkeler) < POLİTİKA > yer aldı. OECD, İsviçre’ye belirli bir süre vererek kendi üyeleri içerisinde karşılıklı bilgi anlaşmasına izin veren ikili anlaşmalar imzalamasını şart koştu. Bu işlemlere paralel olarak ABD Maliye Bakanlığı’nın UBS bankasında hesabı olan 250 ABD vatandaşının vergi kaçırdıklarını iddia ederek hesap bilgileri istemesi, kuyuya atılan ilk büyük taş oldu. İsviçreliler bankacılık gizliliği, anayasal güvence, yasaları ihlal gibi diplomatik cevaplar vermeyi tercih etseler de, 2009’da ABD Adalet Bakanlığı, UBS’nin Amerika’daki bankacılık lisansını iptal etmek üzere harekete geçti. Gerekçe pek tabiiki kendi vatandaşlarının vergi kaçırmalarına yardım etmekti. bilgilerinin 9 Kasım 2006 ile 31 Mart 2007 arasında HSBC’nin Cenevre şubesine ait olduğu vurgulanıyor. 17 olarak Mehmet Bey’e bir kod atıyor. Bundan sonra Mehmet Bey, örneğin ‘57444 YZ’ numarası ile anılıyor. ICIJ, şu ana kadar 36 bin dosya içinde toplam 106 bin 458 adet hesap şifrelerini çözdüklerini, hesap sahiplerinin ise 203 farklı ülkeden toplam 102 milyar dolara sahip olduklarını açıkladılar. Listede hesap adedi olarak İsviçreliler 11 bin 285 hesapla ilk sırada yer alırken, Fransızlar 9 bin 187 ve İngilizler 8 bin 844 hesapla dikkat çekiyor. Fransız ABD, 52 bin vatandaşının yaklaşık 15 milyar dolara denk gelen vergilendirilmemiş kaynağının UBS hesaplarında olduğunu iddia ediyordu. İsviçre’de büyük tartışmalara neden olan bu gelişmeler, ‘bankacılık efsanesinin sonu’ olarak algılandı. İsviçre’nin bir numaralı bankası olan UBS, yaşanan bu süreçte 780 milyon dolar ceza ödemek ve 4 bin 500 Amerikalı müşterisinin bilgilerini ABD Maliye Bakanlığı’na vermek zorunda kaldı. İsviçreli bankacılar ve İsviçre Maliye Bakanlığı, ABD’li meslektaşlarının saldırılarına çözüm ararken pimi çekilmiş el bombası Cenevre’de patladı. Cenevre’de özel bankacılık faaliyetinde bulunan HSBC şubesinde çalışan bilgisayar uzmanı Helve Falciani, binlerce kişinin hesap bilgilerini içeren dosyaları Fransız Adalet Bakanlığı’na teslim etti. Önceleri birkaç CD’den oluştuğu düşünülen hesap bilgilerinde özellikle Fransız ve Alman vatandaşlarının kendi ülkelerinde deklare etmedikleri gelirleri olduğu söylendi. O günlerde İsviçre’nin çalındığını söylediği bilgiler için Angela Merkel’in “Ben CD’leri satın almaya hazırım.” açıklaması çok konuşuldu. İtalyan asıllı Fransız vatandaşı Falciani’nin elde ettiği datalar dünyada yüzden fazla gazeteciye ulaştırıldı. Özellikle Fransız, Alman, İngiliz ve İsviçre basını, eş zamanlı olarak 6 ay üzerinde çalıştıkları dosyaları açıkladılar. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) organize ettiği çalışmada hesap basınına göre, ifşa edilen hesapların yüzde 98’i vergi dairesine deklare edilmemiş. Listede Türkiye ilk 10 içinde. 3 bin 105 kişinin toplam 4 bin 584 adet farklı hesabı varmış belirtilen tarihler arasında. İfşa edilen listelerde popüler Türk vatandaşlarının isimleri belli değilken biz sistemin nasıl çalıştığını anlamaya çalışalım. Örneğin Mehmet Bey’in vergi beyannamesinde deklare etmek istemediği bir miktar geliri var ve bunu bir şekilde bankada muhafaza etmeli. Bunun için ya direkt olarak bankaya gidiyor ya da çoğunlukla tercih edilen yöntemle bankanın bir temsilcisi ile bir randevu ayarlıyor. Hesap danışmanı ilk Bu eşleşmeyi sadece danışman ve Mehmet Bey biliyor. Bankacılık gizliliğinin ilk aşaması gerçekleştikten sonra bu kod numarasına 2 farklı kimlikle hesap açılıyor. Bir sonraki adımda kişisel hesap, ‘tüzel kişi’ hesabına evriliyor. Sonrasında ise sınır ötesinde sahte bir şirket çalışması başlatılıyor. Banka, Mehmet Bey’e sağladığı avantajların faturasını (komisyon) çıkarmak için Panama’da sahte bir şirket kuruyor. ‘Trustee Fund Limited’ ismi verilen işlemde şirket fiziki anlamda Panama’da kuruluyor. Trustee Fund Limited, müşterinin gerçek kimlik bilgileri ve açılan 2 hesap bilgilerini içeriyor. Mehmet Bey ise bu sahte şirketin temsilcisi oluyor. Tüm bu işlemler bittikten sonra Recep Bey bankanın sağladığı güvenlik altında Cenevre’ye gidiyor ve gerekli transferler yapılıyor. Aslında tüm bu yaşananlar ‘malumun ilanı’ olarak algılanabilir. Tüm dünyanın bildiği bir gerçek gün yüzüne çıkıyor. ABD’nin çaktığı kıvılcım, AB ülkeleri liderlerinin tavizsiz tutumu ile yayıldı. Zaten yaşanan bu süreçte İsviçre, başta ABD ile imzaladığı FATCA ve OECD ülkeleri ile varılan otomatik bilgi paylaşımı anlaşmaları ile bankacılık gizliliğini fiilen bitirmiş durumda. HSBC’nin hesaplarının ortaya çıkmasından sonra herhangi bir soruşturma açılmaması bunun en büyük ispatı. 18 < GÜNCEL > İsviçre yeni milli marşını arıyor İsviçre milli marşı ile ilgili son yıllarda süren tartışmalar, yeni bir milli marş belirlenmesi için bir yarışma düzenlenmesi ile başka bir safhaya girdi. 1999 yılında kabul edilen yeni Anayasa’nın temel ilkeleri ile mevcut milli marş arasında çelişkiler olduğu gerekçesi ile milli marş arayışına başlanmıştı. İsviçre Kamu yararı Kurumu (SGG) tarafından başlatılan yarışmaya 204 sanatçı beste ve güfteleri ile katıldı. Geçen yılın Aralık ayında 30 kişilik bir jüri, bu eserler içinden 6 tanesini seçerek, internet üzerinden oylamaya sunma kararı aldı. 30 Mart 2015 tarihinde başlayan oylama 15 Mayıs tarihine kadar sürecek. Bunu takiben en fazla oy alan 3 öneri finalist olarak ilan edilecek. Bunun için online verilen oylar ve aynı jürinin oyları yarı yarıya dikkate alınacak. Oylama internet üzerinden www.chymne.ch sitesinde yapılacak. Finale kalan 3 öneri için ilk oylama aynı şekilde 8 Haziran’da başlayıp Ağustos ayı sonuna kadar sürecek. 12 Eylül’de ise İsviçre televizyonu canlı yayınla üç finalist parçayı tanıtacak. Yayın sırasında telefon ve SMS ile oylama yapılacak. Final oylamasında Juri oy kullanmayacak, sadece halkın verdiği oylarla birinci seçilecek. Birinci seçilen öneri Parlamento’da görüşüldükten sonra bunun yeni milli marş olup olmayacağına karar verilecek. Kabul edilmesi halinde ilk defa bir milli marş bu kadar geniş bir katılımla tespit edilmiş olacak. Aşağıda söz konusu altı önerinin sözleri bulunuyor. Bu önerilerin Fransızca ve İtalyancasını besteleri ile birlikte yukarda sözü edilen sitede bulabilir ve oylamaya katılabilirsiniz. İsviçre vatandaşı olmayan göçmenlerde oylamaya katılabiliyor. A Weisses Kreuz auf rotem Grund, unser Zeichen für den Bund: Freiheit, Unabhängigkeit, Frieden. Offen für die Welt, in der wir leben, woll'n wir nach Gerechtigkeit streben. Frei, wer seine Freiheit nützt, stark ein Volk, das Schwache stützt. Weisses Kreuz auf rotem Grund, singen wir gemeinsam aus einem Mund. B Wir, das Volk der Freiheit, leben für die Einheit. Wir gehen Hand in Hand im Schweizerland. Jung und Alt mühn sich um Frieden, Harmonie im Land wir lieben. Vielfalt ist ein Segen, den wir achtsam pflegen. Wir kämpfen stets mit Leidenschaft für unser Glück, in vereinter Kraft. Was die Schweiz an Werten bisher fand, stets in Harmonie vereint entstand: ich für dich und du für mich, ich für dich und du für mich. Viele Sprachen bilden Einheit mitten in der grossen Verschiedenheit. Schönheit liegt in der Natur, Vielfalt herrscht in der Kultur, sie sind unser ganzer Stolz, unser Glück. Krieg, Gewalt und Ungerechtigkeit machen unsre Herzen hilfsbereit. Ich für dich und du für mich, Ich für dich und du für mich, schaffen wir heut' Hand in Hand Schutz und Heimat im Schweizerland. D In den Bergeshöhen, Städten und an Seen lieben wir all den Reiz der schönen Schweiz. Gott, begleite uns auf unserm Weg und das Schicksal in die Händ' uns leg. Lasst uns heute sorgen für die Welt von morgen, wirken wir froh mit Herz und Hand für unsre Zukunft im Schweizerland. Wohl unserm Land, unsrer Zeit, unserm Geist der Verbundenheit, unserm Weg, unsrer Kraft, die neu erschafft. Frieden zu bewahren allem Leben hier, Freiheit zu erfahren, dafür stehen wir. Wohl unserm Land, unserm schönen Heimatland. Wohl unsrer Schweiz, aufgehoben in Gottes Hand. C E Immer schon von alters her lieben wir die Freiheit sehr. Und das allerhöchste Gut ist der Mut. Wir alle, wir stehen, unser Land anzusehen und wahren in uns den Traum: dass jeder gestalten, in Freiheit sich entfalten, Geborgenheit finden kann. Refrain So stark wie unsre Berge, so stark sei dieser Traum. Es klinge durch die Dörfer und durch der Städte Raum: Danke dem, was uns ernährt, danke dem, was unversehrt durch die Zeit uns staunen lehrt. Wir alle, wir singen, die Schweiz einzubringen. Sie strahle hinaus in die Welt. Mög Frieden uns einen, mög überall gedeihen, was uns hier zusammenhält. Refrain F Land, an Freiheit überreich, Land, das will, dass alle gleich, Friedenswiege du für die ganze Welt. Lasst uns heute nehmen an den Händen und sie reichen auch den Fremden. Schweiz, mein Land, ich liebe dich, mein Hort, meine Zuversicht, deine Werte, die wir ehren, lass sie uns den Kindern lehren. Stark von alter Zeiten Lauf brechen wir ins Morgen auf, breiten wir die Flügel aus himmelwärts. Stadt und Land in buntem Reigen können ihre Vielfalt zeigen. Schweiz, mein Land, ich liebe dich, meinen Stolz verberg ich nicht, niemals werdest du entzweit, Eintracht sei in der Verschiedenheit. Künstlerwettbewerb für die Schaffung einer zeitgemässen Nationalhymne Der Text des «Schweizer Psalms» ist schwierig zu merken, sprachlich sperrig und nicht mehr der Realität entsprechend. Die Schweiz wird nicht in ihrer heutigen politischen und kulturellen Vielfalt abgebildet. Dies soll sich ändern: Die Schweizerische Gemeinnützige Gesellschaft (SGG) fördert die Schaffung einer zeitgemässen Nationalhymne und hat einen Künstlerwettbewerb ausgeschrieben. 19 < GÜNCEL > Cinayetler rekor düzeyde azaldı! İsviçre’de işlenen cinayetlerinin rekor düzeyde azalarak yılda 41' e inmesi, son günlerin en rahatlatıcı haberleri arasına girdi. Uzmanlara göre artan refah düzeyi ve cezaların artmış olması bu sonucu ortaya çıkarmış. 2014 yılında öldürülen insan sayısının, bugüne kadarki en düşük rakam olduğu da ortaya çıktı. Cinayet rakamları 1990 yılında 110 ile en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Dikkat çekici diğer bir veri ise ev içi şiddet sonucu hayatını kaybedenlerin sayısındaki önemli düşüş. Evli çiftler arasındaki anlaşmazlıkların ölümle sonuçlanmasına karşı son sırada. Ancak uzmanlar bu olumlu tablodan, İsviçre’nin daha güvenlikli hale geldiği sonucu çıkarılmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Diğer suçlardaki artışında unutulmaması gerektiği görüşündeler. Gerçektende geçen yıl, tehdit suçları %19.5, evrak sahtekarlığı %14.4, sahtekarlık olayları ise %2.8 oranında arttı. Internet gibi teknik imkanlar, bu tür suçlara duyulan eğilimin artmasına neden oluyor. yıllarda alınan tedbirlerin artması, bu olumlu sonucu ortaya çıkardı. Öte yandan tıp alanındaki ilerlemeler, ağır yaralı olarak hastaneye sevk edilenlerin hayatlarının kurtarılmasını sağlıyor. Bu şekilde de cinayetlerin önüne geçiliyor. Yıl 1990 1995 2000 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Cinayet Sayısı 110 80 69 575 53 46 47 59 41 Nüfus yoğunluğu dikkate alındığında İsviçre, cinayet s ay ı s ı a ç ı s ı n dan Avrupa’da Monako, İzlanda’dan sonra en az cinayet işlenen ülkeler arasın d a ü ç ü n c ü Yıllara göre işlenen suç sayısına bakıldığında ise ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Buna göre son beş yıl içerisinde işlenen suçların sayısında bir azalma görülüyor. Suç işleyenlerin kimlikleri açısından sayılar incelendiğinde, suç işleyen İsviçreli sayısında bir düşüş görülürken, göçmenlerin sayısı hemen hemen aynı düzeyde kalmış. Suç işleyen Türk vatandaşlarının sayısı ise önemli oranda azalmış. Üstelik bu azalış İsviçre vatandaşlarındaki azalıştan çok daha fazla! Yıllara göre Toplam suç sayısı Toplam 2014 2009 61090 65376 İsviçreli 37486 41929 Göçmen 23604 23447 1659 1950 Türk So wenig Morde wie nie Die Tötungsrate in der Schweiz hat ein Rekordtief erreicht. Als Ursachen sehen Experten die neue Härte im Strafvollzug und den Wohlstand. Im vergangenen Jahr sind in der Schweiz gemäss Kriminalstatistik 41 Menschen getötet worden. Das ist die niedrigste Zahl vollendeter Tötungsdelikte, die je registriert wurde. Zum Vergleich: 1990 wurden in der Schweiz 110 Personen umgebracht, im Jahr 2000 waren 69 Opfer zu beklagen. 20 Suç işleyen yaşlıların sayısı arttı! Son yıllarda suç işlediği iddiası ile haklarında soruşturma başlatılanların sayısı azalırken, 60 yaş üstü yaşlılar için tam tersi bir gelişme görülüyor. Son on yıl içerisinde cezaya çarptırılan 60 yaş üstü yaşlıların sayısı %88 oranında arttı. 2009 yılında hakkında soruşturma açılan 60 yaş üstü kişilerin sayısı 3941 iken bu rakam 2013 yılında %22 artarak 4781'e yükseldi. Aynı yıllar içinde uyuşturucu suçundan dava açılan yaşlıların sayısı iki misli artarak 88'den 160'a çıktı. Hırsızlıkla suçlananların sayısındaki artış ise %35 civarında. Benzer şekilde, hakaret suçları %90, cinsel suçlar %28, dolandırıcılık ise %14 oranında arttı. Bu yeni ortaya çıkan durumu açıklamakta sosyal bilimciler de güçlük çekiyor. Bazı uzmanlar, yaşlıların ilerlemiş yaşlarına rağmen hala sağlıklı olduklarını öne sürerken, bazıları ise bunu yaşlılar arasında yoksulluğun artması ile açıklıyor. Öte yandan hapishanelerde 60 yaş Yıl Toplam cezasını çeken üstü insanlar arasın2009 80481 3941 da yaşlı olan2010 79357 4465 ların artması 2011 77835 4361 ile hapishane 2012 81862 4430 yönetimleri de 2013 81400 4511 belli önlemler 2014 79237 4781 almak zorunda kalıyor. Lenzburg hapishanesinde 60+ adlı yeni bir bölümün açılmış olması bunun bir göstergesi. Yıllara göre suç işleyenler Die Alten werden krimineller! Die Kriminalität in der Schweiz geht allgemein zurück, vor allem Jugendliche machen seit Jahren weniger Ärger. Ganz anders die Alten. Innerhalb von zehn Jahren stieg die Zahl der Verurteilten bei den über 60-Jährigen um 88 Prozent. Auch die Zahl der wegen Straftaten beschuldigten Rentner steigt massiv: 2009 wurden 3941 Senioren wegen eines Verstosses angezeigt. 2014 waren es 4781 – ein Plus von 22 Prozent in nur fünf Jahren. < GÜNCEL > Mahkumlar hapis cezalarını İsviçre dışında çekecek Adalet Bakanlığı tarafından hazırlıklarına başlanan bir girişim, İsviçre mahkemeleri tarafından hapis cezasına çarptırılan mahkumların, cezalarını İsviçre dışında bir hapishanede geçirmelerini sağlamayı amaçlıyor. Bu konuda ilk olarak Brezilya ile bir İkili Anlaşmanın yapıldığı açıklandı. Söz konusu anlaşmaya göre İsviçre’de mahkum olan Brezilya vatandaşlarının hapis cezalarını kendi ülkelerinde çekmeleri sağlanacak. Benzer şekilde Brezilya’da mahkum olan İsviçre vatandaşları cezalarını İsviçre hapishanelerinde çekebilecekler. Bunun için gerekli olan hazırlıkların bu yılın ortasında tamamlanacağını açıklayan Adalet Bakanlığı, aynı zamanda diğer ülke vatandaşlarının da belli bir ülkede kurulacak bir hapishanede cezalarını çekmelerinin mümkün olup olmadığını araştırdıklarını belirtti. Bu güne kadar Kosova, Fas ve Tayland’la yapılan anlaşmalarla, bu ülke vatandaşlarının hapis cezalarını kendi ülkelerinde çekmeleri öngörülmüştü. İsviçre mahkemelerindeki Bunun için hapis mahkumların geldikleri cezasının altı ayülkeler (2013) dan fazla olması Sırbistan 312 ve m a h k u m u n Cezayir 277 bunu kabul etArnavutluk 201 mesi şartları varNijerya 190 dı. Tunus 143 İtalya 140 Türkiye 114 Kosova 106 Fas 105 Fransa 101 Portekiz 100 Gine 99 Romanya 99 Makedonya 63 Dominik Cumhuriyeti 60 Brezilya 30 Kaynak: Bundesamt für Statistik, bfs İsviçre’deki hapishanelerin yetersiz oluşu ve yeni hapishane için gerekli yatırımın oldukça yüksek olması Adalet Bakanlığı'nı yeni arayışlara sürükledi. Geçtiğimiz günlerde Norveç ile Hollanda arasında yapılan bir anlaşma bu konuda yeni bir ufuk açmış durumda. Buna göre Norveç mahkemelerinde hapis cezasına çarptırılanlar, hangi ülke vatandaşı olmasına bakılmaksızın Hollanda’da bulunan bu hapishanede cezalarını çekecekler. Bu hapishanede Norveç yasaları geçerli olacak. İsviçre’de bulunan 114 hapishanede bulunan 7200 mahkumun dörtte üçünün İsviçreli olması, bu tür çözümleri daha akılcı hale getiriyor. Adalet Bakanlığı bu konudaki çalışmalarını, Avrupa Birliği içindeki benzer gelişmelere göre geliştirmek istiyor. Bund schafft Gefängnisplätze im Ausland Verurteilte sollen ihre Strafen vermehrt im Ausland absitzen: Das Bundesamt für Justiz gibt ein Gutachten in Auftrag, bis zu welchem Punkt das möglich ist. Schweiz hat mit Brasilien Abkommen zur Übernahme von Straftätern ausgehandelt. 21 < GÜNCEL > Dövizle Askerlik Bin Euro'ya mı Düşecek? Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 6 bin Euro olan dövizle askerlik bedelinin bin Euro'ya düşeceğini söyledi. Bedelli askerlik ücretinde indirim yapılacak. Müjdeyi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi. Arınç ayrıca pasaport harçlarının da ucuzlayabileceğini söyledi. ALMANYA'DA AÇIKLADI Almanya'nın Köln kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği UETD'nin düzenlediği Çanakkale programına katılan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “DÖVİZLE ASKERLİK BEDELİNİ DÜŞÜRECEĞİZ” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuşmasında ayrıca, yurtdışında yaşayan ve 8 Mayıs'ta yurtdışı temsilciliklerinde oy kullanmaya başlayacak olan Türk vatandaşlarına sandığa gitmeleri çağrısında bulundu. Halen 6 bin Euro olan dövizle askerlik bedelini seçimlerden sonra bin Euro'ya düşürecekleri sözünü veren Arınç, pasaport harçlarında da indirim yapılabileceğini ifade etti. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda yutdışında yaşayan vatandaşlarımız için 10 bin Euro'luk bir ücret belirlenmiş ve sonradan çıkarılan yeni kanunla birlikte bu rakam 6 bin Euro’ya indirilmişti. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın son yıllardaki maddi zorluklarını göz önünde bulunduran hükümet yeni bir kararla askerlik bedelini 1000 Euro’ya düşürmeyi hedefliyor. Haberin yayılmasıyla birlikte vatandaşlarımız arasında heyecanlı bir bekleyiş yaşanırken ilerleyen günlerde konuyla ilgili nasıl bir gelişme olacağı merak konusu. İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımız şu an bedelli askerlik için 7200 Frank ödeme yapıyorlar. 23 < GÜNCEL > İsviçre Türk Federasyon’u seçimlere start verdi Dietikon Stadthalle’de gerçekleştirilen organizasyonla İsviçre Türk Federasyon’u tarafından seçim çalışmalarına resmen start verildi. Türkiye’den seçim çalışmaları için gelen MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve sanatçı Ahmet Şafak katılımcıların büyük ilgisiyle karşılandı. Programın açılış konuşmasını İsviçre Türk Federasyon’u Başkanı İrfan Okutan yaptı. Okutan konuşmasının hemen başında büyük bir çalışmanın ardından gerçekleşen organizasyon dolayısıyla emeği geçen herkese teşekkür etti. İrfan Okutan konuşmasının devamında AKP yönetiminin iktidar olduğu günden bu yana yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için önemli bir çalışmaya imza atmadığı, gurbetçinin kendi sorunlarıyla başbaşa bırakıldığını ifade etti. “Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza ayrımcılık yapıldı,” diyen Okutan, başta emeklilik olmak üzere, araba sigortası, ve yüksek pasaport harçları gibi önemli konularda hiç bir çalışma yapılmadığını, askerliğin tamamen kaldırılarak milli Programın açılış konuşmasını İsviçre Türk Federasyon’u Başkanı İrfan Okutan yaptı. ve manevi değerlerimize büyük zarar verildiğini vurguladı. İrfan Okutan konuşmasını, “Eğer birşeylerin değişmesini istiyorsak şimdi oy kullanma zamanı, 7 Haziran’dan sonra ne söylerseniz söyleyin boş olacak, Milliyetçi Hareket Partisini destekleyelim ve 8 Haziran’da hep birlikte yeni bir tarih yazalım” şeklinde sonlardırdı. ğınızı Türkiye ile hiç koparmadan devam ettirdiniz. Hem Türklüğü hem de kültürümüzü yaşatmak için mücadele verdiniz, Allah hepinizden razı olsun. Yaptıklarınızla bizlere şevk ve heyecan verdiniz. Bugün buraya gelerek bizleri yanlız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ediyorum,” diyerek konuşmasına başladı. Programın devamında söz alan Avrupa Türk Konferderasyonu Genel Başkanı Cemal Çetin’de bir konuşma yaparak kalabalığa hitap etti. Çetin: “Geçmişimiz Türkiye’de başladı ancak geleceğimiz Avrupa’da şekilleniyor” diyerek başladığı konuşmasında 13 yıldan bu yana iktidarda olan AKP hükümetinin bu güne kadar yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenmediğini ve ayrımcılık yaptığını vurguladı. Konuşmasının devamında seçimlerin öneminden bahseden Yılmaz: “Türkiyede 7 Haziran seçimleri için 8 Mayıs' dan itibaren Avrupa’da oy vermeye başlayacaksınız. Unutmayın tüm seçimler önemlidir. Ancak bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimidir,” diyen Yılmaz herkesi oy kullanmaya ve 7 Haziran sabahı tüm hesapları bozarak MHP’yi iktidara taşımak için çalışmaya davet etti. “Avrupa’daki varlığımızı artık dördüncü nesile taşımış durumdayız,” diyen Çetin, hala çeşitli sıkıntıların devam ettiini ancak herşeye rağmen halkımızın vatan sevgisini kaybetmeden yaşamını ve mücadelesini sürdürdüğünü belirtti. Yapılan ilk konuşmaların ardından organizasyon Ozan Emir'in seslendirdiği şarkılar ve yenilen akşam yemeğiyle devam etti. Yaklaşık 45 dakika süren konserin ardından bu sefer kürsüye MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz geldi. Bu güne kadar AKP hükümeti tarafından ülkenin yönetilemediğini vurgulayan Yılmaz, geldiklerinde 200 milyar olan dış borcun bugün 800 milyara çıktığını, bütçe açığının 45 milyara dayandığını ve verdikleri hiç bir önemli vaadi yerine getiremeyen bir hükümetin olduğunu belirtti. İşsizliğin %18’lere dayandığı, emeklinin açlık ve yoksullukla karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Yılmaz, mevcut yönetimin servetine servet katarken atanamayan 400 bin öğretmen, iş arayan milyonlarca gencin zor günler geçirdiğini aktardı. “Bu salonda sizlerle birlikte olmak benim için büyük zevk, yıllarca ba- “Uyumadan, yorulmadan mücadele vererek, kapı kapı gezerek, toplan- MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz tılar düzenleyerek 8 Haziran sabahı Türkiye’nin yeni iktidarı MHP olacaktır,” diyerek konuşmasını sürdüren Yılmaz, “Avrupa Türkleri'de ayağa kalkacak ve Kuvayı Milliye ruhuyla bu zaferi hep beraber kutlayacağız, Allah yar ve yardımcımız olsun,” sözleriyle konuşmasını tamamladı. MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın konuşmasının ardından protokol için hazırlanan hediyeler İsviçre Türk Federasyon’u Başkanı İrfan Okutan tarafından sahiplerine verildi. Kısa törenin ardından gecenin finalini sanatçı Ahmet Şafak yaptı. Konserinde sahneden inerek halkın arasına karışan Ahmet Şafak sempatik tavırları ve seslendirdiği şarkılarıyla seyircinin büyük beğenisini Ahmet Şafak sempatik tavırları ve seslendirdiği şarkılarıyla seyircinin büyük beğenisini topladı. Sanatçı Ahmet Şafak’a Hollanda’dan gelen Can Türkoğlu yaptığı bayrak gösterileriyle eşlik etti. topladı. Sanatçı Ahmet Şafak’a Hollanda’dan gelen Can Türkoğlu yaptığı bayrak gösterileriyle eşlik etti. Bayrakların havada uçuştuğu gösteride, hep birlikte söylenen şarkılar salondaki coşkuyu zirveye taşıdı. 24 < KÖŞE YAZISI > SUNAY AKIN’LA HAYAT DEYİNCE AFFAN DEDE’YE PARA SAYDIM.. Oyuncak müzesinin büyüsü, yetişkin ziyaretçilerin çocukluklarını müzeyi birlikte ziyaret ettikleri çocuklarıyla tanıştırması ve bir kaç dakika içinde kaynaştırarak oyun arkadaşı yapabilmesidir. Orada, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Çocuk” adlı şiiri gerçek olur: Affan Dede’ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var, ne adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Şiirseverlerin çok iyi bildiği dizelerdir bunlar.. İyi de, insanlara çocukluğunu yeniden yaşatan Affen Dede kimdir? Gerçek midir bu şiir kahramanı? Affan Dede, İstanbul’un Selimiye semtinde, geride bıraktığımız yüzyılın başlarında yaşamış bir oyuncakçıydı. Bir Mevlevi dervişi olan Affan Dede’nin küçük dükkanı, Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde çıkar karşımıza. Koçu’dan Affan Dede’nin dükkanının evinin altında olduğunu öğreniriz. Öylesine dardır ki bu dükkan, Affan Dede müşteriyle ilgilenmek için oturduğu yerden kalktığında, başı tavana asılı Eyüp beşiklerine ve kaynana zırıltılarına çarpardı. Bu masalsı dükkan, Karacaahmet mezarlığına bakan, Üsküdar-Kadıköy yolu üzerindeydi. Reşat Ekrem Koçu da, Ruşen Eşref’in bir öyküsünden yararlanarak anlatır bize, Tarancı’nın şiiriyle daha geniş bir çevre tarafından tanınan Affan Dede’yi. Öyleyse biz de, bir 23 Nisan’da, çocuk tarihinin bu gizli kahramanının dükkanından içeri Ruşen Eşref’in öyküsüyle girelim:”Yaftalarının yazısı silinmiş beş-on esmer baharat kutusuyla, beş-on tane kök kavanozu, yirmi-otuz tane çıngıraklı teneke düdükle, sekiz-on tane toprak kumbara, tavana asılı dörtbeş Eyüp beşiğiyle, beş-altı kaynana zırıltısı, beş-altı da kursak düdük oyuncakçı Affan Efendi’nin bütün sermayesiydi. Öyle taşbebekleri, kurşun askerleri, zilli çengileri, düdüklü lastik köpekleri falan satmazdı. Gayet Müslümandı. Suret namına bir karagöz bulundururdu.” Meclisin açıldığı 23 Nisan’ın çocuk bayramı olmasın da ne olsun? Cumhuriyet öncesinin oyuncak tarihine baktığımızda, Eyüp oyuncaklarında günah sayıldığı için insan suretine rastlanılmaz. Ertuğrul fırkateyninin 1890’da, Japonya’dan dönüş yolunda batışından sonra gelen Yamada’nın İstiklal Caddesi’nde açtığı “Japon Mağazası”nda Avrupa’dan ithal edilen oyuncaklar satıldığını ve bunlar arasında porselen bebekler, kurşun askerler olduğunu biliyoruz. Ama “mahalle” oyuncakçılarında, çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek böylesi bir zenginliği göremezdiniz. Bunun nedenleri olarak, tutucu çevrelerinin baskısının yanında, oyuncağın çocuğun ruhsal gelişimdeki öneminin bilinmemesini ve bu nedenle de harcanacak paraya acınılması, ekonomik sorunlar gibi nedenleri de sayabiliriz. Bir çocuk düşünün ki, oyun- larında arkadaşları için sürekli olarak ağaç dallarından oyuncak evler yapsın.. Öyle ki, böyle bir evde taşlardan yaptığı oyuncak ocakta “Aziz” adlı arkadaşının yaktığı ateş yüzünden yangın çıkınca, güçlükle dışarı çıkarsın kız kardeşini.. Sonra da, o üzülmesin diye yeni bir oyuncak ev yapsın kız kardeşine.. Üç basmaklı bir merdiveni olan bu kulübeye oturttuğu kardeşine karpuz taşısın Ve de, o karpuzları iştahla yerken karşısına geçip gülümseyerek seyretsin.. O çocuğun adı Mustafa Kemal’dir.. Dayısı Hüseyin Efendi’nin Langaza’daki çiftliğinde, kırılmış ağaç dallarından oyuncak evler yapan ve bir milletin kırılmış umutlarından bir ülke yaratacak olan Mustafa Kemal! Çocuklarına oyuncakları hayalleri çoğalsın diye alan ülkeler dünyayı yönetirken, oyuncakları çocuklarının önüne oyalansın diye koyan toplumlar, onların kapılarında oyalanmaya mahkumdur. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet, bağnazlığa ve yobazlığa karşı olarak çocukların hayallerine, her biri hayatın yansıması olan oyuncak çeşitliliğini kazandırmıştır. Bu renkli dünya Türkiye’nin de geleceğine ışık taşımıştır. Çünkü, bir ülkenin geleceği politikacılarının vaatlerinde değil, çocuklarının hayallerindedir. Büyüklerin dünyasında bir işi küçümsemek, basitleştirmek için sürekli olarak “çocuk oyuncağı” benzetmesinin yapıldığı bir toplumda, aydınlatılması gereken karanlığın zifiriliğini de çok iyi biliyorum, merak etmeyin! Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde hilafet kafasıyla yaşayanlar ile oyuncak üreticileri arasında sürekli bir çatışma yaşanmıştır. Bekir Onur’un “Oyuncaklı Dünya” adlı kitabında yer alan, Gürel Oyuncak’ın sahibi Müstecap Baybörü’nün şu sözü bunun kanıtlarından sadece biridir:”1957’de ilk büyük otomobili çıkardım: Pleymuth arabanın modeli. 1958’de oyuncağı kestim, bir sene hiç yapmadım. Arabanın camına çizdiğim insan suretlerinin günah olduğunu söylemişti hocalar, o yüzden.” Neyse, bunlarla canınızı sıkmayalım.. Ama bilin ki, çocuğunuzla Türkiye’de girdiğiniz bir oyuncakçı dükkanındaki o renkliliği, ve çeşitliliği 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı size armağan edenlere borçlusunuz. Ve biliyorsunuz ki, çocuğunuzun ruhsal gelişimde pırlanta ve asitli içecekten daha faydalı olan oyuncaktır.. Pırlantadan alınan stopaj yüzde sıfır Asitli içeceklerden alınan stopaj yüzde sekiz.. Oyuncaktan alınan stppaj yüzde on sekizdir.. Affan Dede’nin sattığı oyuncaklar çocuğun gelişimine pek yarar sağlamıyordu ama, ona saydığımız parada da böylesi bir cehalet payı yoktu! Sunay Akın s.akin@pusulaswiss.ch 26 < POLİTİKA > Selahattin Demirtaş: “İsviçre'de sandıklardan birinci parti olarak HDP çıkacak” HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İnanıyorum ki İsviçre'de sandıklardan birinci parti olarak HDP çıkacak” dedi. Demirtaş, genel seçim çalışmaları kapsamında İsviçre'nin Fribourg kentinde düzenlenen mitingde seçmenlere seslendi. Demirtaş, “Sizler burada izleyeceksiniz, sandıklar açılmaya başlandığında göreceksiniz ki verdiğiniz hiçbir oy boşa gitmemiş. Göreceksiniz attığınız hiçbir slogan boşa gitmemiş, göreceksiniz yaptığınız hiçbir yürüyüş boşa gitmemiş, sandıktan zafer olarak çıkmış. O sizin zaferiniz olacak. O zafer bizzat sizin emeğinizin sonucu olacak” şeklinde konuştu. Mayıs ayında yurt dışında düzenlenecek seçimler öncesinde İsviçre'de yaşayan ve mitinge katılan yaklaşık 4 bin seçmene hitap eden Demirtaş, “Umut ediyorum ki bu tarihi dönemde Avrupa'nın tümünde, ülke dışında, dünyanın bütün ülkelerinde, özellikle burada İsviçre'de, partimizin yani HDP'nin çınarına gönül vermiş, HDP'nin ortaya koyduğu kardeşlik barış projesine gönül vermiş, Türküyle, Kürdü, Çerkezi, Arabı, Lazı, Boşnağı, Alevisi, Sünnisi, Hristiyanıyla bütün ezilenlerin umudu haline gelmiş partimizi burada birinci parti yapacaksınız” dedi. Demirtaş, “İnanıyorum ki İsviçre'de sandıklardan birinci parti olarak HDP çıkacak. Gördüğüm kadarıyla bunun hazırlığını yapmışsınız” dedi. Hükümeti eleştiren Demirtaş, “Hala ülkemiz dünyanın en yoksul ülkeleri arasında. Sadece son altı ayda dolar karşısında dünyada en fazla değer kaybeden Türk lirası oldu. Yani, 'Biz ülkeyi ileri demokrasiye taşıdık, dünyanın en büyük 18. ülkesi yaptık' diyenler, Türkiye'yi bütün dünyada en hızlı değer kaybeden ülkesi haline getirdiler” dedi. Seçim sonuçlarının açıklanacağı tarihe işaret eden Demirtaş, “7 Haziran akşamındaki zafer anını düşüneceğiz. Sandıklar açıldığında uzun zamandır özlemini çektiğimiz, ülke hayaline bir adım daha yaklaşmış olmanın heyecanıyla çalışacağız” ifadelerini kullandı. “7 Haziran'da bunu hak etmek için sıkı çalışmak lazım” diyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Barajı geçer miyiz geçmez miyiz, çalışmaya, emeğe bağlıdır. Çalıştığımız zaman kazanılabileceğini defalarca ispatladık. Yeter ki bu disiplinle büyük bir ciddiyetle çalışmamızı sürdürelim” Demirtaş, “Biz size güvenerek halkımıza ve sizlerin ruhuna inanarak bu barajı aşacağız dedik. Başka güvendiğimiz Allah'tan, halkımızdan başka kimse yok” dedi. Liberland isminde yeni bir ülke kuruldu Çek Cumhuriyeti'nden Vit Yedliçka isimli bir vatandaş Hırvatistan ile Sırbistan arasındaki yedi kilometrekarelik “tarafsız bölge”de “Liberland” adında devlet kurduğunu ilan etti. Hırvatistan'ın Zmeyavets şehri ile Sırbistan'ın Başki Monoştor şehirleri arasında, Tuna Nehri'nin batı yakasında bulunan alanın ne Sırbistan'a ne de Hırvatistan'a ait olduğunu öne süren Yedliçka, 7 kilometrekarelik alanın “tarafsız bölge” olduğunu savundu. “liberland.org” internet sitesinde, yeni kurduğu devletin vatandaşlığına geçmek isteyenlerin başvuru- larını da kabul eden Yedliçka, site aracılığıyla “Liberland” hakkında ziyaretçilere bilgi veriyor. Sitede yer alan bilgilere göre, tam adı Özgür Liberland Cumhuriyeti olan devletin bayrağı ve arması da bulunuyor. Vit Yedliçka'nın devlet başkanı olduğu devletin, resmi dili ise Çekçe. Vatikan ve Monako'nun ardından en küçük üçüncü ülke olduğu söylenen “Liberland”a vatandaşlık için başvuracak kişilerin başvurularının kabul edildiği de verilen bilgiler arasında. Sitede ayrıca ilan edilen yeni devletin sloganının “Yaşa ve Yaşat” olduğu belirtilirken, yeni devletin sınırları içinde adaletli insanlardan oluşan bir toplum kurmanın amaçladığı kaydediliyor. Sitede, 13 Nisan'da kurulduğu ve kendi bayrağının da olduğu belirtilen “Liberland” devletinde kaç kişinin yaşadığı hakkında bilgi verilmiyor. < POLİTİKA > 27 Gümrük depoları çalıntı eserlerle dolu Ortadoğu’daki antika sanat eserlerinin ‘İslam Devleti’ adı altında çalınarak satılmasının büyük boyutlara ulaştığı açıklandı. Basel’de faaliyet gösteren antika tüccarı ve arkeolog C. Leon, gümrüklenmeyen eşyaların depolandığı yerlerin bu amaç doğrultusunda kullanıldığına dikkat çekti. 6000 Polise ihtiyaç var! Son günlerde Avrupa’da artan terör tehlikesine karşı Birleşmiş Milletler, her 100.000 kişilik nüfus için en az 300 polisin gerekli olduğunu açıkladı. Buna göre 8 milyonun üstünde insanın yaşadığı İsviçre’de 24.000 polisin olması gerekli. Ancak kanton yönetimleri tarafından açıklanan rakamlara göre görev yapan toplam polis sayısı 17.700 civarında. Başka bir deyişle yaklaşık 6000 polise daha ihtiyaç var. İsviçre’deki polis sayısının yeterli olmadığı daha önce çeşitli çevreler tarafından dile getirilmişti. Dört yıl önce polis sendikası tarafından yapılan bir araştırmada, en az 1300 Polise daha ihtiyaç duyulduğu belirtilmişti. İsviçre’deki mevcut yapıya göre, polis ihtiyacı kanton ve belediyeler tarafından karşılanıyor. Pek çok kantonun mali olarak sıkıntı içinde olması polis kadrolarının istenilen düzeye gelmesine engel oluyor. Ya- pılan hesaplara göre bir polis kadrosu için yılda ihtiyaç duyulan maliyet 120.000 Frank’ı geçiyor. Başka bir deyişle ihtiyaç duyulan polis kadrolarının temin edilmesi kantonlara milyarlarca Frank'lık ek gider anlamına geliyor. Çalıntı sanat eserleri konusunda uluslararası üne sahip C. Leon tarafından yapılan açıklama, Dünya basınında geniş yankı uyandırdı. C. Leon’a göre, özellikle Suriye’deki antika sanat eserlerinin çalınarak batıya pazarlanmasının kontrolü tamamen ‘İslam devleti’nin eline geçmiş durumda. Söz konusu örgütün eline geçirdiği bölgelerdeki antika sanat eserlerini bizzat kendisinin Avrupa’ya getirdiği ve pazarladığı, son günlerde sık sık dile getiriliyor. depolar, İsviçre dışından gelen ve yine İsviçre dışına çıkarılması gereken mallar için düzenlenmiş. Bu şekilde elde edilen gelirlerin yüz milyonlarca Frank olması kamuoyunun dikkatini bu konuya çevirdi. C. Leon tarafından yapılan tespitlere göre İsviçre’de 20 civarında sanat eseri tüccarı bunları alarak, gümrük depolarında saklıyor. Söz konusu Gümrüklerde bekleyen antika eserler, son günlerde uluslararası kamuoyunda İsviçre’ye yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. İsviçre hükümetinden bu konuda gerekli önlemleri alması için yapılan uyarılarda giderek artıyor. Bu depolarda çalışanların, antika sanat eserler konusunda bilgileri olmadığı için kendilerine teslim edilen malların ne olduğunu tespit etmeleri mümkün değil. Bu nedenle de çalıntı sanat eserleri kolaylıkla başka ülkelere satılabiliyor. Eserlerin satışı gerçekleşene kadar gümrük depolarında güvenli bir biçimde saklanıyor. Kanton yönetimleri ise bu yıl içerisinde 400 yeni polisin işe alınmasını planlamış durumda. Örneğin Aarau kantonu 39, Cenevre kantonu 57 yeni polis kadrosu açmış durumda. Tessin, Zürih, Waadt kantonları da benzer şekilde polis kadrosunu arttırma kararı aldı. Buna karşın Schwyz, Uri ve Luzern gibi kantonlar polis sayısını azaltmak istiyor. Der Schweiz fehlen 6000 Polizisten Angesichts der latenten Terrorgefahr empfiehlt die Uno 300 Polizisten pro 100'000 Einwohner. In der Schweiz ist dies nicht erfüllt. Das würde hierzulande bei 8 Millionen Einwohnern 24 000 Polizisten bedeuten. “Schweizer Zollfreilager sind ein Riesenproblem” Der illegale Handel des IS mit antiken Kunstschätzen habe «eine enorme Dimension» angenommen. Das sagt der Basler Archäologe und Antiken-Händler Christoph Leon. 28 < GÜNCEL > İsviçre’de her yıl ortalama 17 bin kişi kalp krizi geçiriyor T.C. Zürih Başkonsolosluğu 26 Mart 2015 tarihinde Atatürk Salonu’nda “Koroner Arter Hastalığı ve Kalp Krizi” konulu bir konferans düzenledi. Bern Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İsviçre Türkiye Hekimler ve Akademisyenler Derneği (STAV) Başkanı Doç. Dr. B. Nazan Walpoth’un konuşmacı olarak yer aldığı konferansa Zürich Başkonso- losu Aslı Oral, İsviçre’deki Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Konferansta Koroner Arter hastalığının nedenleri, gelişimi ve hastalığı önleyici tedbirler hakkında bilgiler veren Walpoth, kalp krizlerinde erken müdahalenin önemine değindi. “Kalp krizi geçirenler için ilk yardım” konusunda dinleyicilere önemli ipuçları aktaran konuşmacı “Son yıllarda bütün ülkelerde kalp krizi vakalarında büyük bir artış gözleniyor. İsviçre’de her yıl ortalama 17 bin kişi kalp krizi geçiriyor.” diye konuştu. Konferansı ilgiyle takip eden misafirler, konferans sonunda konuşmacıya çeşitli sorular yönelterek söz konusu hastalıklar ve bu hastalıklardan korunma yöntemleri hakkında merak ettiklerini uzmanından öğrenme fırsatı buldular. T.C. Zürih Başkonsolosluğu, Atatürk Salonu’nda her ay eğitim, kültür, sanat, sağlık gibi hepimizi yakından ilgilendiren konularda halka açık bilgilendirme toplantıları, konferanslar ve seminerler düzenliyor; çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlikleri Zürich Başkonsolosluğu internet sayfasında yer alan “Başkonsolosluk Duyuruları” bölümünden (http://zurich.cg.mfa.gov. tr/AgencyAnnoucements.aspx) ya da Başkonsolosluğumuzun resmi Facebook sayfasından takip edilebilirsiniz (https://www.facebook. com/pages/Zürih-Başkonsolosluğu/1401597136718665?fref=ts). 29 < GÜNCEL > Basel’li Müslümanlar'ın kısmi zaferi Basel Müslüman Komisyonu Başkan Yardımcısı Ayhan Şeker Kaserne Camii’nin kapatılmasına engel olmak için Basel’li müslümanların başlattığı mücadele ilk meyvesini verdi. BaselStadt Il Meclisi toplantısında, Kaserne Cami'si için verilen dilkeçeyi Basel Hükümet'ine gönderme kararı aldı. tüm vekillerin, camii yönetiminin emeği önemliydi. Bir ‘imza’ ile bugününki oylamanın tohumu atıldı. Bizimle birlikte çalışıp çok önemli katkıları olan milletvekillerimiz Mustafa Atıcı ve Sibel Arslan'ın isimlerini özellikle telaffuz etmek istiyorum, tüm süreç boyunca bizimle birlikte çalışarak mücadele verdiler.” diyerek duygu ve düşüncelerini aktardı. Basel’de bulunan müslüman toplumun en eski ibadet yeri olan Kaserne Camii içinde bulunduğu Kışla’nın yenilenmesinden dolayı kapatılmak isteniyordu. Kışla içinde yer alan tüm iş yerleriyle sözleşmeyi yenileyen yerel yönetimin Camii ile sözleşme yenilememiş olması bölgede yaşayan müslüman toplumun tepkisine neden olmuştu. Basel Kantonu Kentsel Gelişim Departmanı, yönetimin almış olduğu bu karara karşı bölgede yaşayan halktan iki hafta gibi kısa bir sürede 3070 imza toplayarak bir kampanya başlatmıştı. Gelinen süreçte Meclis oylamasında, 47 vekil Kaserne Cami'nin lehine oy kullanarak dilekçenin hükümete gönderilmesini sağladı. Bunun karşısında 43 vekil Kaserne Cami'nin aleyhine oy kullandı. Bütün süreç toplanan imzaların meclisdeki dilekçe komisyonuna ile- Basel Parlamentosu BaSta Milletvekili Sibel Arslan tilmesiyle başlamıştı. 47’ye 43 farkla dilekçe hükümete geri iade edildi, ve Hükmet bir yıl içinde bir çözüm bulmak zorunda. Basel Meclis'i böylece kendine yakışanı yapmış oldu. Hükümet'in Kaserne Cami'sine verdiği çıkış, Basel halkının ruhuna aykırı bir karardı. Yaşanan bu olumlu gelişmenin ardından, insan hakları ve sosyal haklar adına konuyla ilgili olarak, Basel Şehrine yakışacak şekilde bir yaklaşım içinde olacaklarını ve herkesin tatmin olacağı bir çözüm çıkacağına toplumumuz adı- Basel Parlamentosu SP Milletvekili Mustafa Atıcı na inanmak istiyoruz. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Basel Müslüman Komisyonu Başkan Yardımcısı Ayhan Şeker’se bu olumlu adımla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Mücadele henüz bitmedi ama bu oylama elimizi güçlendiren çok önemli bir gelişmeydi.” Yorumunu yaptı. Ayrıca; “Dilekçe için 3000’in üzerinde imza ile katkı sağlayan kardeşlerimizin, bu imzaları toplayan gençlerimizin ve Kaserne meselesinin buraya gelmesine yardımcı olan Bizde Pusula Gazetesi olarak bu hepimizi yakından ilgilendiren konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Umuyoruz ki, yapılan yanlışlık bir an önce telafi edilir. Kaserne Cami'nin lehine konuşma yapan vekiller: Mustafa Atıcı (SP), Sibel Arslan (BaSta), Daniel Goepfert (SP), Murat Kaya (FDP), Michael Koechlin (LDP), Anita Lachenmeier (Grüne), Eric Weber (VA, Fraktionslos). Aleyhte Konuşma yapan vekillerse; Lorenz Nägelin (SVP), Heiner Vischer (LDP), Raoul Furlano (LDP). 30 < GÜNCEL > İsviçreliler tatil için kendi ülkelerini tercih ediyor! İsviçrelilerin tatil için giderek daha fazla kendi ülkelerini tercih etmeye başlamaları yeni bir trendin ortaya çıktığını gösteriyor. Özellikle İsviçre Frank’ının değer kazanması ile turizmciler yerli halkı buna teşvik etmek için kampanya başlattılar. Hatta Ekonomi Bakanı Schneider-Amman bu kampanyanın yüzü olacak. İ sviçre otellerinde kalanların sayısının 2014 yılında da artmaya devam ettiği ve 34.9 milyon geceleme ile rekor düzeye ulaştığı açıklandı. Özellikle 1990 yılından sonra azalmaya başlayan yerli turist sayısının geçen yıl önemli oranda artarak 16 milyon sınırını aşması, bu artışın kaynağını oluşturuyor. Yabancı turistler içerisinde Asyalı turistler %9.9 oranında artarken, Avrupalı turist- ler %1.9 oranında azalmış. Bu gelişmenin nedeni ise İsviçre Frank’ının değer kazanması sonucu, İsviçre’de tatil yapmanın pahalı hale gelmesi. Bu nedenle turizmciler yerli turistlere yönelik çalışmalarını hızlandırmış durumdalar. Hükümette bu çalışmalara yeni destek arayışı içine girmiş durumda. İsviçre Turizmciler Derneği tarafın- dan 3.9 milyon Frank harcanarak başlatılacak kampanya ile İsviçrelilerin kendi ülkelerinde tatil yapmaları hedefleniyor. Bakan Schneider-Amman’ında bu kampanyaya bizzat destek vereceği açıklandı. Benzer şekilde Asya kıtasının yanı sıra kuzey Avrupa ülkeleri ve Türkiye’den turist çekilmesi için bu ülkelerde tanıtım çalışmaları yapılması kararlaştırılmış. İsviçre havayolu Swiss’te bu kampanyaya destek olmak için yeni seferler koyacak. Kampanya esas olarak tatil tercihinde ücretten çok kaliteyi ön planda tutan insanları İsviçre’ye çekmeyi amaçlıyor. Bu nedenle Asya ülkeleri içinde Arap ülkeleri öne çıkıyor. Daha önce başlatılmış olan ‘helal turizm’ konusu bu çerçevede daha da önem kazanacak gibi gözüküyor. Nie reisten mehr Schweizer im eigenen Land Nie sind mehr Schweizer im eigenen Land gereist. Angesichts des starken Frankens will Schweiz Tourismus diesen Trend bestärken. Werbeträger soll ausgerechnet Bundesrat Schneider-Ammann sein. 31 < KÜLTÜR SANAT > Sunay Akın’ın anlatımıyla Çanakkale Avusturya Bregenz’de bulunan “MOTİF” adlı Türk Tiyatro Derneği’nin davetlisi olarak 27 Mart Cuma akşamı tek kişilik oyunuyla sahne alan yazarımız Sunay Akın bölge halkının büyük ilgisini gördü. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Turgut Karaboyun’un da takip ettiği organizasyon, yaklaşık 3 saat sürdü. İkinci kez sahne aldığı Vorarlberg Müzesi’nde “İki Kitap Bir Heves” isimli tek kişilik oyununu sahneleyen Sunay Akın, sunumu ve anlatımıyla hem güldürdü hem de düşünce kapısını aralayıp hayata bambaşka bir pencereden bakmamızı sağladı. Başta Çanakkale muharebesi olmak üzere, Japonya’da meydana gelen Ertuğrul Fırkateyni faciasını ele alıp önemli şahsiyetlerin yaşam hikayeleriyle birleştirerek, barkovizyon eşliğinde anlatan Sunay Akın program sonunda izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. imzalatma şansı elde ettiler. Hayranlarına kitap imzalayıp onlarla sohbet eden ve fotoğraf isteklerini geri çevirmeyen Sunay Akın, sempatik hareketleriyle de herkesin büyük beğenisini topladı. Bizleri programa davet edip en güzel şekilde ağırlayan “MO- TİF” derneği yöneticilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Büyük edebiyat ustası Sunay Akın, geçen sayımızda duyurmuş olduğumuz gibi 30 Mayıs tarihinde Winterthur’da düzenleyeceğimiz 8. Yıl etkinliklerimizde bizlerle birlikte olacak. Bregenz Başkonsolosu Cemal Erbay ve eşinin de yakından takip ettiği organizasyonun ardından, isteyen vatandaşlarımız Sunay Akın’a kitap “Günter Gider Mersin’e Memet Daş Tersine” Fehraltorf Türk Kültür ve Halkevi Derneği, 29 Mart 2015’te Mehrzweckhalle’de “Günter Gider Mersin’e Memet Daş Tersine” adlı tiyatro etkinliğini gerçekleştirdi. Derneğin genç Başkanı Ayşe Dağdelen Çevikoğuz, “Derneğimiz 25 Ocak’ta kuruldu. İki ay içinde iki etkinlik düzenledik.” diye konuştu. Denek Yönetim Kurulu Üyelerinden Avukat Halit Çetin de İsviçre’de yaşayan Türk toplumunun kültür ve sanat dinamiklerini harekete geçirmeyi amaçladıklarını belirterek “Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü vesilesiyle “Theater Ulüm”ü konuk ettik. Önemli olan insanlarımızı bir araya getirebilmek. Ancak insanlarımızın sanat etkinliklerine devam sorunu var. Halkımızın bundan sonraki organizasyonlara da aynı yoğunlukta ilgi göstermesini diliyoruz.” dedi. Entegrasyon, iki dillilik, nesiller arası çatışma, çifte vatandaşlık gibi çoğunlukla ciddi platformlarda ele alınarak çözüme kavuşturulmaya çalışılan konuları, usta oyuncuların, esprili bir yaklaşımla sahnede canlandırması seyirciler tarafından beğeniyle karşılandı. Güncel bir konu olan Almanların Türkiye’ye göçü konusu, Günter karakteriyle oyunda dramatize ediliyor. Seyircileri kahkahaya boğan bölümse Memet Daş’ın, T.C. vatandaşı olmak isteyen Alman dünürü Günter’e T.C. Vatandaşlık Sınavı soruları sorduğu sahne oldu. İzleyiciler arasında yer alan Eğitimci Hatice Yürütücü, tiyatro sonunda oyunu “Samimi, düşündürücü, son derece gerçekçi.” olarak değerlendirirken İsviçre’de bir Türk tiyatro topluluğunun olmayışının, burada yaşayan toplumumuz için büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti. Ressam Türel Süt’ün de sahne alarak “Renkleri Hisset” projesini tanıttığı etkinliğe Atatürkçü Düşünce Derneği, İsviçre Türk Sanat Enstitüsü, Seetal Türk İsviçre Kültür Derneği, CHP İsviçre Birliği, FC Tokuşspor temsilci ve üyeleri katılımlarıyla destek verdiler. Etkinliğin Organizatörü Ertuğrul Çevikoğuz, “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bir etkinlik daha düzenleyeceğiz. Fehraltorf Türk Kültür ve Halkevi kendini genç hisseden herkesi 16 Mayıs’taki “Türk-Gençlik Şöleni' ne davet ediyor.” dedi. 2008 yılından beri Almanya’da profesyonel anlamda faaliyet gösteren “Theater Ulüm” ekibinde şu isimler yer alıyor: Oyuncular; Atilla Cansever, Hatice Onar, Ceyhun Polat, Mikail Ağbulak, Melda Mat. Müzik, Bekir Yalovalı. Oyun yazarı ve yönetmen, Aydın Engin. (http://www. theateruluem.de) 32 < KÖŞE YAZISI > Toplum İletişimdir ''..Öncelikle yaşam hakkım olsun istiyorum, sonra hayatın tüm dilimlerinde fırsat eşitliği istiyorum..Her şeyi dilediğimce eleştirmek, eleştirilmek istiyorum, sonra bağışlamak, bağışlanmak istiyorum..'', bu ifadeler, çok kültürlü bir toplum olan Avustralya’da yaşayan ve genç Türkler'in katıldığı bir kompozisyon yarışmasında dereceye giren Evrim Günce’ye ait. Yarışma Avustralya’daki Türkler'in yerleşiminin 25. yılını kutlamak amacıyla düzenlenmiş. Orada yaşayan Türk gençleri olarak hayatlarını, edindikleri deneyim ve sorunlarını konu alan, Ben kimim? (Who Am I?) adlı yarışmada Evrim Günce'nin bu sözleri dereceye girmiş. Günce'nin, bu çok açık ve direk olan düşüncelerini paylaşan ve özlemlerine katılan bir çok Türk gencinin sadece Avustralya'da değil, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerinde de yaşadıklarını sıklıkla gözlemliyorum. Çocuklarımızın, kendi kültürünün değer ve yargılarını benimsemiş, farklı kültür ve toplum yapılarına kolaylıkla uyum sağlayabilen, özgüveni gelişmiş ve katılımcı bir birey olarak içinde yaşadığımız çok kültürlü toplumda yer alması için, ebeveynler ve eğitimciler olarak bizlere de önemli sorumluluklar düşüyor. Bütün bu dileklerimizin gerçekleşmesi muhakkak iletişimle mümkün. İnsanlar birbirlerini diyalog yoluyla tanırlar. Dolayısıyla farklı kültürlere sahip kişilerin birbirlerini tanımaları için de yine diyalog gerekir. Yani yaşadığımız toplumu tanıyabilmek iletişimle mümkün olacağı için, onların dillerini öğrenmeye ihtiyacımız var. İletişimle hem karşı kültürü tanımış ve aynı zamanda da kendi kültürümüzü tanıtabilme fırsatı yakalamış oluyoruz. Barış ve huzurun olduğu ortamları gerçekleştirmek, içinde yaşamak katılımcı ve paylaşımcı düşünce ile mümkündür. Geçen aylardaki bir yazımın başlığı, Nasıl bir Eğitim Anlayışı’na sahibiz'di. Sizlerden cevap alabilseydim eğer, cevaplarınızın öyle tahmin ediyorumki birçoğu şöyle olurdu: “Efendim benim bir babam vardı, çok otoriter ve sert bir babaydı. Biz ona cevap veririken, kırk kez düşünür öyle cevap verirdik. Nerde... Şimdiki gençler sen daha sormadan, cevap veriyor. Bir de üstelik seni sorduğuna pişman ediyorlar.” İşte size çoğunuzun aşina olduğu bir örnek: “Haftasonu babası oğluna sorar: Oğlum bak saat en geç 11' de evde ol, tamam mı yavrum?” Genç:” Ya baba ya sen hangi zamanda yaşıyorsun? Asıl akşam saat 11' den sonra eylence başlıyor. Zaten cep harçlığı az veriyorsun, yetmiyor, üstelik ehliyetim var arabam yok! Arkadaşlarımın arabası var, hep arkadaşlara rica etmek zorunda kalıyorum beni eve bırakır mısın, diye...” Eğitim anlayışları hakkındaki düşünceleri ise; “Benim babam çok katıydı. Arkadaşlarım babaları ile arkadaş gibiydiler, şakalaşıp gülüşürler, sohbet ederlerdi. Hep onlara özenirdim, o yüzden ben çocuklarıma daha yakın olmak ve onların dünyalarına girip, yanlarında olmak istiyorum”. Bu örnekleri, araştırmalarımda anne babalarla yaptığım röportajlar sırasında edindim. Ailedeki geleneksel tutumlar, otoriter ve baskıcı tutumlar olarak kabul edilir. Bunun karşıtı olan modern tutumlar ise demokratik tutumlar olarak değerlendirilir. Anne baba tutumları ve çocukları arasındaki iletişimin, çocukların kişilik gelişimine etkilerini, ne dercede önemli olduğunu gelecek yazımda devam edeceğim. Siz gelecek sayıya kadar lütfen kendi ilişkinizin nasıl olduğu konusunda biraz düşünün. Dr. Meral Acar m.acar@pusulaswiss.ch 33 < SÖYLEŞİ > Hazırlayan: Onur Cebeci / o.cebeci@pusulaswiss.com Basit Bir Fikirden Çevreci Bir Girişime Basit bir fikirden çevreci ve teknolojik bir girişimin nasıl ortaya çıkabileceğinin bir örneği: batte.re Batte.re Şarj Edilebilir Piller Kuruculardan teknolojiden sorumlu yönetici Can Ölçer'den şirketin kuruluş öyküsü dinledik. Piller doğaya en çok zarar veren ve geri dönüşümü uzun olan maddeler içermekte. Daha önce çalıştıkları şirkette kullanılan pillerin çoğu tek seferlikmiş ve kullanıldıktan sonra atılıyormuş. Şirket içinde şarj edilebilir piller sağlamaya ve yeniden şarj etmeye karar vermişler. Gittikçe kendilerine getirilen pillerin sayısı artmış. Bunun üzerine bir firma kurarak bu fikri yaygınlaştırmaya karar vermişler. Can Ölçer Batte.re firması 4 genç girişimci (Andreas Braendle, Mirko Hofmann, Simon Schwarzenbach ve Can Ölçer) tarafından 2013 sonunda pillerin yeniden kullanılması ve çevreci yöntemlerle şarj edilmesi fikri üzerine kurulmuş bir şirket. noktalarda (restaurant, cafe vb.) küçük aküler sağlanmakta. Bu aküler ile cep telefonunuzu yemeğinizi yerken ya da kahvenizi yudumlarken şarj edebiliyorsunuz. Böylece uzun telefon görüşmeleri sonrası cep telefonunuzun azalan gücünü şarj edebiliyorsunuz. Bu aküler de bitince güneş enerjisi ile yeniden şarj ediliyor. İlk hizmetleri olan Battere Cycle ile yeniden şarj edilebilir piller kiralanabiliyor. Bu piller güneş enerjisi ile şarj ediliyor ve bisiklet ile müşterilere ulaştırılıyor. Piller bitince sizden yeniden şarj etmek üzere alınıyor. Bir pil 2.000 defa şarj edilebiliyor. Bu hizmet şu anda anlaşmalı olan firmalar için verilmekte. Verdikleri ikinci hizmet Battere Now ile Zürih içerisindeki belirli Batte.re Döngüsü Tabii ki sadece şarj edilebilir pilleri sağlamak yeterli değil. Akülerin üzerindeki NFC (Near Field Communication – Yakın Alan İletişimi) çipleri üzerinden akülerin sisteme tanıtımları otomatik olarak yapılıyor. Kendi geliştirdikleri stok ve mobil uygulamalar (Battere Partner ve Battere Now) ile pillerin ve süreçlerin takibini yapabiliyorlar. Batte.re Ekibi Kendilerine bu çevreci girişimlerinde başarılar diliyoruz. 34 < KÜLTÜR SANAT > İsviçre İslam Toplumu Eğitim Merkezinin tanıtımı yapıldı İsviçre İslam Toplumu’nun düzenlediği SIG Bildungszentrum – Eğitim Merkezi Açık Kapı Günü 22 Mart 2015 Pazar günü saat 10:00 ile 18:00 arası tüm ilgililere kapılarını açtı. SIG Bildungszentrum yöneticileri ve eğitmenleri tarafından birbirinden zengin kurslar hakkında bilgiler sunuldu ve belirlenen ders saatlerinde katılımcılar sınıflarda dersleri bizzat ziyaret edip, akıllarına takılan tüm soruları ders sonunda eğitmenlere sorma ve görüşme imkanı buldular. Programın ikinci bölümünde 500 kişilik seminer salonunda tüm katılımcılara SIG Eğitim Merkezi sorumlusu Ahmet Türkel Bey ve SIG Eğitim Merkezi Müdiresi ve Bağımlılığı Önleme Proje sorumlusu Ayşe Kasapoğlu Hanımefendi, Eğitim Merkezinin sunduğu hizmetler şöyle aktardı: “Sunduğumuz kursların çoğunda ortak lisan Almanca olduğundan, her millete mensup kişiye hitab ediyor. Kreş çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş gurubuna uygun pedagojik ve pisikololjik ders sistemimizle, hizmetlerimizi değişik eğitim dallarında sunmaktayız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin İsviçre toplumunda başarılı birer birey olmalarını hedefliyoruz. SIG- Eğitim Merkezi Her Türlü Bağımlılığı Önleme Projesi’ni geçtiğimiz yaz başlatmıştı. Kültürlere özgü ve aileye yönelik olan bu proje, İsviçre’de bir ilktir ve ailelere bilinçli ve huzurlu yaşamalarında destek sağlar.” Projenin verdiği ve vereceği hizmetlerse şunlar: • Anne Baba Okulu / Kursları • Aile Eğitim Danışmanlığı • Evlilik Öncesi ve Evlilik Okulu • Borca Karşı Önlem • Bilinçli Medya Tüketimi • Şiddete Karşı Önlem • Uyuşturucudan Korunma Önlemi • Eğitmen Yetiştirme • Tiyatro Gurubu “BİZİM İSTASYON” SIG-Eğitim binasında devam eden kurslar: • Okul derslerine yardım (Nachhilfe) • Haftalık Gymnasıum hazırlık kursları • IRU- Almanca İslam din dersleri (çocuklar, gençler ve yetişkinler) • Lisan kursları (Almanca,Türkçe, Arabca, İngilizce) • Kuran-ı Kerim okuma ve ezber dersleri (çocuklar ve yetişkinler) İsviçre İslam Toplumu'nun çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler almak isteyen okurlarımız www.sig-net.ch adresini ziyaret edebilirler. 35 < KÜLTÜR SANAT > Dil ve Kültür Festivalinden önemli mesaj: Biz Hepimiz İsviçreyiz! İsviçre, Dil ve Kültür Festivaline büründü. Öğrenciler farklı dil ve kültürlerden süzülen birbirinden güzel gösterileriyle izleyicilerin gönlünü fethetti. Bin 700 kişinin katılımıyla gerçekleşen şölene İsviçreli siyasetçi, akademisyen ve sanatçıların ilgisi büyük oldu. Haber: Borhan Baş Zug Kantonu Maliye Bakanı Peter Hegglin, Dil ve Kültür Festivali’nin ödül törenine katılmak için Zürih’e geldi. Çok etkilendiğini anlatan Hegglin gelecek yıllarda Zug kantonun da böyle bir programa ev sahipliği yapmak isteyeceğini dile getirdi. Benim için fevkalade bir tecrübe oldu. Organizasyon komitesinde bulunan biri tarafından davet edildim ve heyecanla bu akşamı bekledim. Hem organizatörlere teşekkür ediyorum hem de sahnede gördüğümüz birbirinden yetenekli gençleri kutluyorum. Fevkalade bir gösteriydi.” diye konuştu. Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreninden Türk, Boşnak, Arnavut ve İsviçreli öğrencilerin katkılarıyla görkemli performans sergilendi. Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreni 28 Mart Cumartesi akşamı Zürih Kongresshaus’ta yapıldı. Ödül töreninde konuşma yapan Zürih Kantonu İçişleri ve Adalet Bakanı Martin Graf, “Bu programdan daha iyi bir entegrasyon çalışması olamaz. Başkaları entegrasyon hakkında konuşurken sizler harekete geçiyorsunuz.” yorumunda bulundu. Folklor yapan öğrencilere madalyalarını taktim eden Zürih Federal Milletvekili Jacqueline Fehr, diğer kültürlerin İsviçre’yi zenginleştirdiğini ifade ederek “Biz hepimiz İsviçre’yiz” vurgusunda bulundu. Bin 700 kişinin katılımıyla gerçekleşen şölene İsviçreli siyasetçi, akademisyen ve sanatçıların ilgisi büyük oldu. İsviçre’nin en ünlü salonlarından Zürih Kongresshaus’ta gerçekleşen Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreninden Türk, Boşnak, Arnavut ve İsviçreli öğrencilerin katkılarıyla görkemli performans sergilendi. Fokus Bildungsgruppe’nin her yıl organize ettiği kültür şölenine bu sene yeni bir kategori eklendi. Her öğrenci grubu yaşadığı kantonun tarihi ve kültürel özelliklerini araştırarak Dil ve Kültür Fuarında stantlarda kendi kantonunu tanıttı. Yaşadığı kantona aidiyet hissini arttırmayı ve gençleri araştırmacı kimlik kazandırmayı hedefleyen fuarda birbirinden güzel gitti. İsviçre’ye gelen göçmenlerin topluma entegre olmasını önemsiyorum fakat entegrasyon sürecinde kendi kültürlerini unutmaları ve inkar etmeleri doğru değil. Göçmenlerin kendi kimliklerini korumaları önemli.” tanıtımlar yapıldı. Kantonların yanı sıra Arnavutluk, Bosna Hersek ve İstanbul tanıtım stantları da vardı. Zürih Federal Milletvekili ve Rümlang Belediye Başkanı Thomas Hardegger, “Programdan çok keyif aldım. İnsanların birbirlerini tanıması, diyaloğa geçmesi ve paylaşımda bulunması için dil, kültür ve müzik güzel bir şekilde kombine edildi. Gerçekten çok keyifli vakit geçirdik.” ifadelerini kullandı. “Entegrasyon sürecinde kendi kültürünü unutmak veya inkar etmek doğru değil” Kanton hükümetinde görev yapan Martin Graf programın ardından şu ifadelerle özetledi geceyi: “Türk, Boşnak ve Arnavut toplumuyla beraber çok güzel ve duygu yüklü bir gece geçirdik. Bu üç topluluğun bir araya gelerek böyle bir organizasyona imza atması benim çok hoşuma Dereceye giren öğrenciler İsviçre Dil ve Kültür Festivali’nde Anadil Şarkı kategorisinde Arnavut asıllı Arbnor Kuqi ve Rezart Kuqi Her öğrenci grubu yaşadığı kantonun tarihi ve kültürel özelliklerini araştırarak Dil ve Kültür Fuarında stantlarda kendi kantonunu tanıttı. üçüncü olurken, Özge Ocak ‘Aslan Gibi’ parçasıyla ikinci ve Dilruba Aksoy ‘Olmaz olsuz’ şarkısıyla birinci oldu. Yabancı Dil Şarkı kategorisinde Yusuf Şahin ‘Si tu savais combien je t’aime’ isimli Fransızca şarkısıyla üçüncü, Leandro Giauquitto ‘Lieder’ isimli parçayla ikinci ve Lena Gramlich ‘Yanarım’ adlı eseriyle birinci oldu. Şiir kategorisinde Amine Baştürk ‘Einbischen mehr Freude’ şiiriyle üçüncü olurken, Subeer İsmail ‘Hüzün Kıssasıyla’ ikinci ve Berrin Altın ‘Annem isimli şiirle birinci oldu. 36 < MAGAZİN > Nossa’da konser bitmez Zürih-Schlieren’de geçtiğimiz haftalarda hizmete giren Nossa Event Club Türkiye’nin ünlü isimlerini ağırlamaya devam ediyor. Sibel Can’la yapılan açılışın ardından her hafta ünlü bir sanatçıyı ağırlayan Nossa, 25 Nisan Cumartesi akşamı bu sefer Safiye Soyman ve Faik Öztürk çiftinin konserine ev sahipliği yaptı. Restaurant’ın işletmecisi Orhan Öztaş, Safiye Soyman ve Faik Öztürk ile mangal başında. Faik Öztürk, davul eşliğinde seslendirdiği hareketli türkülerle de müşterilerle birlikte uzun süre halay çekti. Hayranlarının yanlız bırakmadığı ünlü ikili gecenin geç saatlerine kadar sahnede kalarak tüm konuklara unutamayacakları bir konser yaşattılar. Sahneye ilk çıkan isim Faik müşterilerle birlikte uzun süre halay çekti. Faik Öztürk başarılı performansının ardından sahneyi partneri Safiye Safiye Soyman özel bir repertuar ile hazırlandığı konserde, Nossa müşterilerine müzik ziyafeti çekti. şarkılarıyla konuklardan büyük alkış topladı. Müşteriler arasında yer alan Honda Baumann Garajı’nın sahibi Ali Kaya’nın doğum günü olması sebebiyle özel bir şarkı seslendiren Sanatçılardan Royal Mangal’a büyük övgü Safiye Soyman ve Faik Öztürk çifti konser öncesi Winterthur’da bulunan Royal Mangal’da akşam yemeği yediler. Nossa Club’un sahibi Orhan Öztaş (en sağda) Faik Öztürk ve Zeynel Tolunay birarada. Öztürk oldu, söylediği birbirinden güzel türkülerle konukları anadoluya götüren sanatçı, davul eşliğinde seslendirdiği hareketli türkülerle de Dostlarıyla doğum günü kutlamak amacıyla konsere gelen Honda Baumann şirketinin sahibi Ali Kaya ve ailesi. Soyman’a devretti. Özel bir repertuar ile Nossa müşterilerine müzik ziyafeti çeken Safiye Soyman, söylediği Türk Sanat Müziği ve Fantazi Hayranlarının arasında gezinen Safiye Soyman sempatik tavırlarıyla büyük beğeni topladı Safiye Soyman Ali Kaya’nın ikram ettiği doğum pastasından yedi. Soyman, daha sonra bizzat Ali Kaya’nın ikram ettiği doğum pastasından yedi. Gecede ayrıca Safiye Soyman’ın son çıkardığı albümünün satışı da yapıldı. Yaklaşık 60 adet CD özürlü çocuklar yararına satıldı. Safiye Soyman sahnesinin sona ermesinin ardından hem satılan CD’leri imzaladı hem de isteyen hayranlarıyla fotoğraf çektirdi. Konseri yakından takip eden Nossa Event Club’ün sahibi Orhan Öztaş: „Gecenin güzel bir şekilde sonlanması ve müşterilerimizin konserden memnun kalmaları bizleri çok sevindirdi, mayıs ayı içinde konserlere aralıksız devam edeceğiz, tüm vatandaşlarımızı bundan sonraki konserlerimizde görmek istiyoruz“ dedi. Kendin pişir, kendin ye masasında keyifli bir akşam yemeği yenildi. Royal Mangal’in "kendin pişir kendin ye" masasında etlerin tadına bakan Soyman ve Öztürk, böyle bir restaurantın İsviçre’de olmasının büyük bir şans olduğunu dile getirdiler. Restaurant’ın işletmecisi Orhan Öztaş ve masada bulunan diğer konukların sohbetleriyle şenlenen akşam yemeğinin ardından mangal başında fotoğraflar çekildi. Safiye Soyman ve Faik Öztürk çiftinin samimi tavırları ve isteyen herkesle bir araya gelip fotoğraf çektirmeleri diğer müşterilerin de büyük beğenisini topladı. 38 photo.ixart.ch Nossa Event Club’te Jet Enerji içeceği’nin sponsorluğunda düzenlenen Rafet El Roman & Ezo konseri seyircinin büyük beğenisini topladı. Konser öncesi Winterthur’da bulunan Royal Mangal’da basın mensuplarıyla bir araya gelen sanatçılar Rafet el Roman ve Ezo, “İsviçre’de bulunmanın heyecanı yaşıyoruz, organizasyon için Nossa Evet’s Club’e teşekkür ediyoruz, umarız daha sık sık İsviçre’deki hayranlarımızla bir araya gelebiliriz” dediler. Birlikte yenilen akşam yemeğinin ardından hep birlikte konser adresi olan Nossa Event Club’e hareket edildi. Sesi, yorumu ve besteleri ile gönüllere taht kuran Rafet El Roman ve sanatçı partneri Ezo hayranlarına unutamayacakları bir gece yaşattılar… Nossa Event Club’de sahne alan ikili zaman zaman espiriler yapıp konukları güldürürken unutulmaz şarkıları “Kalbine Sürgün” adlı eseri birlikte seslendirdiler. Şarkıya konseri izleyen seyirciler de eşlik ettiler. Alkışların kesilmediği konser akşamında sanatçı Rafet El Roman sadece seslendirdiği eserleriyle değil yaptığı dans şovuyla da büyük alkış topladı. photo.ixart.ch Her hafta konser var! Nossa Event Club açıldığı günden bu yana önemli sanatçıları ağırlamaya devam ediyor. Konser sonunda görüşlerini aldığımız Club’un işletmecisi Orhan Öztaş şunları söyledi: “Her hafta birbirinden değerli sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz, amacımız halkımıza en iyi hizmeti verip onlara unutamayacakları akşamlar yaşatmak. Konserlere gelen ve bizleri destekleyen herkese teşekkür ediyoruz.” dedi. Kibariye hayranları Dilaila’da buluştu Club Dilaila tarafından ilk kez uygulanmaya başlanılan Gazino konsepti kapsamında Zürih’e davet edilen Kibariye hayranlarıyla bir araya geldi. 5 Nisan Pazar günü gerçekleştirilen organizasyon ile eğlence hayatına yeni bir soluk getiren Club Dilaila, bundan sonraki haftalarda da Gazino konseptini devam ettirip müşterilerine sıradışı bir hizmet vermenin planlarını yapıyor. Yaklaşık 300 kişinin izlediği konserde seslendirdiği birbirinden güzel şarkılarla ilgi odağı olan Kibariye performansıyla büyük beğeni topladı. Konser sonrası görüştüğümüz Club yetkilileri bu güne kadar gençlere yönelik disco konseptiyle her cumartesi hizmet veren Dilaila ‘nın bundan sonraki dönemde orta yaş ve üzerini hedef alan gazino konseptiyle de hizmet vereceğini, sadece gelen sanatçılarla değil, sunulan yemekler ve ikramlarla da sıradışı organizasyonlar yapacaklarını belirttiler. photo.ixart.ch Nossa Event Club’te yıldızlar geçiti devam ediyor photo.ixart.ch < KÜLTÜR SANAT > 39 < MÜZİK / MAGAZİN > Müslüm Gürses'ten aranjörüne büyük miras Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe gibi isimlerin aranjörü ve müzisyen Mustafa Arapoğlu'nun ilk albümü “Sevmeye Devam” piyasada. Arapoğlu, Müslüm Gürses'in hastaneye yatmadan bir gün önce son ses kaydını nasıl yaptıklarını anlatıyor. albümünün bir şarkısında ufak düzeltme yapmak için stüdyoya gelmek istediğini söyledi. Ardından Muhterem Hanım arayıp, sabah hastaneye yatacağını söyleyerek, teklifini geri çevirmemi istedi. Ancak ne dediysem de geldi. Sabaha karşı 03:00 gibi işimiz bittiğinde, yeni albümümde yer almak ve benimle düet yapmak istediğinden bahsetti. Ben de gurur duyarak kabul ettim ve sözleşme de imzaladı. “ Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe gibi isimlerin aranjörü ve müzisyen Mustafa Arapoğlu'nun ilk albümü “Sevmeye Devam” piyasada. Ailece sanat dünyası içinde olan ve çocukluğundan beri sanatla beslenen Mustafa Arapoğlu'nun çok yakında yayınlanacak olan klibi henüz merak konusu. Albümünde Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe, İsmail YK, Nuray Hafiftaş, İzzet Yıldızhan, Türkü ve Murat Ünalmış gibi isimlerle düet yapan ünlülerin aranjörü Arapoğlu'nun Müslüm Gürses ile olan son hikayesi ise büyük yankı uyandırıyor. SON SES KAYDINI YAPTIK Mustafa Arapoğlu Müslüm Gürses'in hastaneye yatmadan bir gün önce son ses kaydını nasıl yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Müslüm Abi, beni çok sever, tıpkı benim de onu çok sevdiğim gibi. Hastaneye yatmadan bir önceki gece beni aradı ve son “Ardından düet albümümün de ismini taşıyan “Sevmeye Devam” isimli parçamın üzerine şiir okudu. Ve bu benim için son derece duygu yüklü bir andı. Bildiğimiz son ses kaydı da buydu…” Bu çok anlamlı hediye benim için duygu yüklü bir miras. Zaten hastaneye yattı ve çok sevgili, değerli ağabeyimi son yolculuğuna uğurladık.” (Özlem Yılmaz Küçük - Günaydın) Ferhat Göçer yeni albümü ile tekrar dinleyicileriyle birlikte Ferhat Göçer 8. albümü “Sığmıyorum Geceye ve Zamana” ile büyük bir sürprize hazırlanıyor. Ferhat Göçer'in 2015 yılına özel hazırladığı ve 12 şarkıdan oluşan “Sığmıyorum Geceye ve Zamana” isimli 8. albümünde 2 cover yer alıyor. Erol Köse prodüktörlüğünde hazırlanan albüm, 27 Nisan Pazartesi günü tüm dijital platformlarda ve müzik marketlerdeki yerini alacak. Ünlü prodüktör Erol Köse yıllar sonra bu proje ile sessizliğini bozuyor. Titizlikle hazırlanan, “Sığmıyorum Geceye ve Zamana” adlı yeni al- larından en mükemmel olanı, İskender Paydaş düzenlemesi ile dinleyici ile buluşuyor. İKİ DOKTORUN DEV BULUŞMASI! bümünün çıkış şarkısı olan “Yıllarım Gitti” adlı şarkının sözü ve müziği sürpriz bir isme, düzenlemesi ise İskender Paydaş'a ait. Şarkıya 5 ayrı versiyon yapıldı, canlı enstruman kaydı ve solist okuması bitirildikten sonra ara- Yıllar önce, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde aynı dönem çalıştıkları halde bir türlü ortak proje birlikte olamayan iki doktor nihayet dev bir projede buluştu. Sefa Topsakal ve Dipsiz Kuyu Sefa Topsakal “Dipsiz Kuyu” adlı albümü ile yeniden dönüş yaptı. Üniversite yıllarında söylediği “Doktor” adlı şarkı video paylaşım sitelerinde çok sayıda izlenince müzik yapımcılarının dikkatini çeken Topsakal, uzun bir aradan sonra suskunluğunu bozuyor. Mimoza Müzik Etiketi ile müzikseverlerle buluşacak “Dipsiz Kuyu” albümünde toplam 11 şarkı yer alıyor. “Hoş Geldin Sayın Ayrılık” adlı şarkıya klip çeken Sefa Topsakal, önümüzdeki günlerde hem müzik marketlerde, hem de müzik kanallarında boy gösterecek. Kemal Başbuğ'un yönettiği klip, iki günlük bir çalışma sonucunda tamamlandı. Albümde bir de Sezen Aksu şarkısı olan “Kaybedenler”e yer veren Sefa Topsakal: “Suskunluğumun bu albümle son bulduğuna müzikseverler şahit olacak.” diyor. Emrah Karaduman piyasayı Ünlü isimlere yaptığı beste ve düzenlemelerle adını duyuran müzik dünyasının genç yeteneği Emrah Karaduman, kendi albümü Tozduman ile müzikseverleri selamlıyor. Bir çok hit şarkıda imzası bulunan müzisyene albümünde Demet Akalın, İrem Derici, Murat Dalkılıç, Emir, Özgün, Zeynep Bastık ve Ege Çubukçu gibi birbirinden ünlü isimler destek verdi. Emrah Karaduman 8 şarkıdan oluşan kendi albümünü müzik severlerin beğenisine dün sundu. DMC etiketiyle yayınlanan 'Tozduman' isimli albümün ilk klip şarkısı ise Demet Akalın'ın seslendirdiği; sözleri Gökhan Şahin'e; müzik ve düzenlemesi Emrah Karaduman'a ait olan 'İntikam'. Demet Akalın'ın İntikam'la ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımlar büyük ses getirdi. Sosyal medya klip yayınlandıktan sonra uzun süre Demet Akalın'ı konuştu. 41 < BİLİM / TEKNOLOJİ > Hazırlayan: Onur Cebeci / o.cebeci@pusulaswiss.com Akıllı Saatler (Smart Watches) Akıllı saatler 24,3 milyar dolarlık ihracatı ile açık ara dünyanın bir numaralı saat üreticisi durumunda. Acaba bu durum İsviçre saat endüstrisini nasıl etkileyecek? Akıllı arabalardan sonra bu ayki konumuz İsviçre’nin dünya lideri olduğu bir sektörle ilgili. İsviçre’de saat endüstrisi Jean Calvin’in 16. Yüzyılda Cenevre’de takıları yasaklaması üzerine başlamış. Takı tasarımcıları ve üreticileri bunun üzerine Calvin’in önem verdiği saatlerin tasarımına ve üretimine başlamış. İsviçre 24,3 milyar dolarlık ihracatı ile açık ara dünyanın bir numaralı saat üreticisi durumunda. İkinci sıradaki Hong Kong’un ihracatı ise 10,4 milyar dolar. Akıllı saatler son yıllarda popüler olan giyilebilir teknolojiler kapsamında değerlendirilen ürünlerden. 1980’li yıllarda piyasaya sürülen ve büyük ilgi gören hesap makineli elektronik saatlerden sonra giyilebilir teknoloji olarak saatler tekrar gündeme gelmiş durumda. Büyük bilişim firmaları ilk ürünlerini piyasaya sürmüş veya tanıtımını yapmış bulunmaktalar: Sony 2012 yılında SmartWatch ile, Samsung 2013 yılında Gear serisi ile, LG 2014 yılında G Watch ile, Motorola 2014 yılında Moto 360 ile ve en son olarak Apple 2014 yılında Apple Watch ile. Geçtiğimiz Mart ayında Apple CEO’su Tim Cook tarafından tanıtımı yapılan Apple Watch, 24 Nisan'da ön sipariş verenlere teslim edilmeye başlandı. Girdiği yeni sektörlerde yıkıcı bir etkisi olan Apple’ın İsviçre’nin açık ara başı çektiği saat endüstrisine nasıl bir etkisi olacak? İsviçre’nin en büyük saat üreticilerinden ve 1980’li yılların başında Swatch ürünü ve stratejisi ile krizdeki saat endüstrisini kurtaran kişi olan Nick Hayek akıllı saatleri büyük bir tehdit olarak görmüyor. “Swatch saatlerinin pili şarj edilmek zorunda değil ve saatler su geçirmez” yorumu ile Swatch saatlerinin akıllı saatlere göre öne çıkan özelliklerini vurguluyor. Tabii ki geleneksel saat üreticileri de akıllı saatler piyasasından pay alabilmek ve gelişmelerin arkasında kalmamak için bu konuda çalışmalar yürütüyorlar. Swatch grubu pil, RFID çipleri, mikro denetleyiciler, sensörler ve esnek ekranlar üretiyor. Bu teknolojiler hali hazırda akıllı saat üreticileri tarafından da kullanılmakta. Grubun ürettiği Swatch Touch Zero bluetooth üzerinden akıllı telefonlarla ha- berleşebilmekte ve uygulamalar ile veri paylaşabilmekte. Yakın zamanda eklenecek olan NFC (Near Field Communication – Yakın Alan İletişimi) özelliği ile ödemeler de yapılabilecek. Yani artık cüzdanımızı cebimizde değil bileğimizde taşıyacağız. Diğer bir İsviçreli üretici olan Tag Heuer de Google ve Intel ile işbirliği yapıp akıllı saat üretecek. Baselworld saat fuarında iş birliğini açıklayan TAG-Heuer CEO’su Jean-Claude bunu tüm zamanların en büyük duyurusu olarak niteledi. Saatin %80’lik kısmı Tag Heuer tarafından, işlemcisi Intel ve işletim sistemi de Google tarafından sağlanacak. Moda sektörünün devlerinden Gucci de ABD’li şarkıcı Will.i.am ile birlikte geliştirdiği ve “smartband” olarak adlandırdığı yeni akıllı saatlerini Baselworld’da tanıttı. Moda ve teknolojinin harmanlandığı (fashionology – fashion and technology) bu saatler üst gelir grubuna hitap etmekte. Akıllı telefon, akıllı televizyon ve akıllı arabalardan sonra hayatımıza akıllı saatler de girecek. Bir sonraki akıllı acaba ne olacak? 42 < MODA > Sezon kodlarında ikinci perde Hazırlayan: Neslişah Çetin Yeni sezonda neler göreceğiz sorusunun cevaplarını aramaya başladığımız geçtiğimiz sayıda sezonun hit parçalarını detaylı bir şekilde inceledik. Pusula moda bölümü olarak, bu ay da posta kutusuna sezon kodlarının ikinci bölümünü bırakıp, yeni sezonla ilgili tüm soru işarelerinizi kaldırıyoruz. O zaman kahveler hazırsa, başlayalım. Militer Akımı Yeşilin en kolay kombinlenebilen tonudur haki. Hem de artık sadece spor kombinlerde değil, şık kombinlerde de en baş sırada. Eğer hala denemeyenleriniz varsa, parkanı ve eteğini alıp altında en sevdiğin stilettolarını giyersen bir de parkanı bir kemerle tamamlarsan, ne demek istediğimi eminim çok iyi anlayacaksın. Neşeli Çizgiler Mavi-Beyaz, Siyah-Beyaz ya da bunun gibi ikili renklerin buluşmasından biraz uzaklaşıp, canlı renklerin akışına kendimizi bırakma vakti. Kim demiş gökkuşağı sadece yağmurdan sonra çıkar? Tüm bu renkleri üzerimizde taşımanın tam vakti, sadece biraz cesaret. Renkler desenler hepsi bir arada, enerjilerine kapılıp kocaman bir gülümseme kondurmadan olmaz. Spor ayakkabıyla kombinlenen desenli bir mini etek kombini gibisi de yok. Hem rahat hem şık! 43 < MODA > Takım Olalım Her ne kadar kombinlemeye, farklı parçaları bir anda kullanmaya özensek de bir yandanda takım parçaların çekiciliğine kapılıyoruz. Haklıyız da! Sonuçta istediğimiz şey en kısa zamanda, uğraşsız bir şıklık yakalamak değil mi? Takımını al hazırlan ve çık! Tarz olmak bazen de kolaya kaçmak olabilir… Ufak Çantalar Mini çantalar, son zamanlarda ki favorim. O kadar rahat ve hafifler ki, onlardan vazgeçmek çok zor. Ortada Buluşalım Her ne kadar yeni sezonu tanıtsak da, hala mevsim geçişindeyiz ve havalar bir öyle bir böyle. Hal böyle olunca, etek mi giysem pantolon mu sorusu zamanımızı oldukça çalıyor. Bu sorundan kurtulmak için oldukça kullanışlı olan ve tüm soru işaretlerinizi ortadan kaldıracak culottes' lara yani etek-pantolonlara yer açın. “culottes” akımı rahatlıkla gösteriş arasındaki ince çizgide buluşup bizi aslında çok büyük bir dertten kurtarıyor. Denemeye değer! Püskül Uzun ve kısa saplı küçük çantalar, portföy çantaların önüne geçti. Canlı renkleri, geometrik şekilleri üzerine taşıyan bu minik parçalar kombininizin havasını değiştirmeye geliyor. Tarzınıza tarz katmasının yanı sıra, minik oluşları hafifliği de beraberinde getiriyor. İçine hiç bir şey sığmaz desek de, telefonlarımızın hep elimizde olduğunu düşünürsek, cüzdanın yanı sıra bir kaç ruj ve makyaj malzemesi bile eklenebilir. Minimalizm yolunda büyük bir adım olan bu değişime, var mısınız? Vazgeçilmez Terlikler Baharın gelişine sevinmemin en büyük sebebi çoraplardan kurtulmak olabilir. Dolayısıyla da babetlere ve havaların daha da ısınmasıyla terliklere gün yüzü doğdu. Babetler artık klasikle- Her günümüzün festival gibi geçeceğine işaret eden vitrinler, hiç sevmeyenin bile içinden bir festival kızı çıkaracak kadar iddalı. Püsküller de bu modanın elçisi olarak üzerine düşeni yapıp, ruhunu da kıyafetlerini de özgürleştirmek için tüm arkadaşlarıyla hazırda bekliyor. Etnik desenler, süet yelekler, püsküllü botlar… Festivaller artık sokaklarda! Dans etmeye hazır mısınız? şen ve belki de yeri hiç değişmeyecek parçalar arasında olsa da, yeni moda terlik onları biraz zorlayacak gibi. Topuklusu, topuksuzu ya da açık-kapalı tüm seçenekleriyle hazırda bekleyen terlikler bu sezon kendinden çok söz ettirecek. Yaz Çiçekleri Renk Daha Çok Renk Çiçekleri sevmeyen onların büyüsüne kapılmayan var mı? Özellikle havalar ısındığında o cıvıl cıvıl renkler birleşip aşık olduğunuz bir desene büründüğünde hangimiz hayır diyebiliriz ki? Ben çok sevmem diyen varsa bile eminim bu sezon dayanamayıp en az bir çiçekli parça edinecektir. Ben şimdiden onları kullanmak için sabırsızlanırken, eminim siz de çiçeklerinizi çoktan hazırlamışsınızdır. Renklerin sınırı,sayısı ve sonu yok. Ana renklerden yola çıkarak binbir tonda yeni renkler ortaya çıkıyor ve sanırım biz bu gidişe yetişemiyoruz. Bazen yeşil dediğiniz, ördek başı yeşili ya da su yeşili olabiliyor. En güzeli hangi rengin adının ne olduğuna değil onların enerjisine kendimizi kaptırmak. Çünkü bu sezon, renklerin enerjisine dur demek çok zor. Zamansız İkili Sabo Trendi Geçen sene hayatımıza iddalı bir şekilde giriş yapan tahta topukların sesi bu sene de ben buradayım dedirtecek cinsten. Stilettoların, sandaletlerin zarifliğinden çok uzakta kaba duruşlarıyla casual yani günlük tarzın yeni partneri. İnce topuklar üzerinde hiç rahat olmayanlar için de kaçış noktası. Denemeye değer, no:2! Tahta topuklar, spor ayakkabı kullanamayacağınız durumlarda imdadınıza yetişiyor ve hem rahat hem de şık olmanızı sağlıyor. Son zamanlarda istediğimiz bu değil mi zaten? Ne etek ne pantolon onların adı, “culottes”. Rahatlıkları denenmeye değer, tarz mı sorusunun cevabı da fotoğrafta gizli. Herkesin bir zayıf noktası, vazgeçilmez ikilisi veya olmazsa olmazı vardır. Moda dünyasınında vazgeçilmez ve olmazsa olmazı siyah beyaz ikilisidir. Renklerin babası siyah ve masumiyetin simgesi beyaz, bu sezonda da bizi hiç hayal kırıklığına uğratmayacak. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere... 45 < ETKİNLİK TAKVİMİ > Etkinlik Takvimi 2 Mayıs 2015 Konser: SIR-K | Özkan&Gök-E Dilaila'da sizlerle... Info&Rezervasyon: 079 382 66 92-924 04 19 Adres: Riedthofstrasse 212, 8195 Regensdorf 2-3 Mayıs 2015 8 Mayıs 2015 Resim Yarışması Konser: 'Deyimlerimizi Resimliyorum' Türk Okulları 4-9. Sınıflar Arası Resim Yarışması Son katılım tarihi 8 Mayıs 2015 Bern Eğitim Müşavirliği katkılarıyla. İrtibat: egitim@bluewin.ch, bern.meb.gov.tr Tel: 031 352 23 28 Jet Energy Drink sponsorluğunda Nossa Events Club'un katkılarıyla Yılmaz Morgül konseri. Ad re s : N o ss a Eve n t s Club, Bernerstrasse 335, 8952 Schlieren Kermes Yılmaz Morgül 5 Mayıs 2015 Türk mutfağına özgü yiyecekler, tatlılar, el emeği göz nuru hediyelikler. G l a r u s İ s l a m To p l u mu'nun katkılarıyla. Saat 11.00 - 20.00 arası. Adres: Islamische Gemeinschaft Glarus, Industriestrasse 11, 8752 Näfels 3 Mayıs 2015 23 Nisan Çocuk Bayramı Uluslararası çocuk festivalinde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız. Toplanma: 12.30 Messeplatz/Basel Yürüyüş: 13.30 Messeplatz-Marktplatz Sahne Programı: 14.00-17.30 Çocuklar ve Ebeveynler için 17.30-20.00 Gençler için 16 Mayıs 2015 Konser: Fazıl Say Program: Dmitri Schostakowitschi, prelüt ve scherzo op.11 Ludwig van Beethoven, Piyano Konçertosu Nr.3 c-Moll op.37 ve Senfoni Nr.1 C-Dur op.21 Konserden sonra sanatçı ve müzisyenlerle Lounge'de buluşma olacaktır. Kapı açılış: 18.30 Başlangıç: 19.30 Bitiş: 21.30 Bilet Satış: www.starticket.ch Adres: Tonhalle, Claridenstrasse 7, 8002 Zürich 9 Mayıs 2015 Konser: Müslüm Semih Yavsaner (Sahne adıyla Müslüm) ek konseriyle huzurlarınızda. Kapı açılış: 19.30 Başlangıç: 21.00 Bitiş: 23.00 Bilet Satış: www.starticket.ch Adres: Mühle Hunziken, 3113 Rubigen 17 Mayıs 2015 Konser: Zürich Türk Musiki Cemiyeti Unutulmayan Nağmeler Koro Konseri... 'Asırlar ve Nesiller arkasından gelen Kültür' Giriş: CHF 15.00. Saat: 14.00-17.30 Adres: Hotel Erlibacherhof, Seestr. 83, 8703 Erlenbach 30 Mayıs 2015 Konser: Selçuk Balcı Jet Energy Drink sponsorluğunda Nossa Events Club'un katkılarıyla Selçuk Balcı konseri. Ad re s : N o ss a Eve n t s Club, Bernerstrasse 335, 8952 Schlieren MACA 46 oe 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 4 5 6 7 8 34 BULMACA 9 10 GABRİEL GARCİA MARQUEZ 11 34 BULMACA 12 KARE BULMACA 1 1 SOLDAN SA⁄A 1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin 2 egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü 13 (kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun – 3 İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü – Çirişli 1 2 parlak 3 bez –4Gemi odası. 5 5. Ok6atılan yayın 7 iki ucu 8 arasında9 10 11 14 ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet, 4 vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin 1 SOLDAN SA⁄A piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı Temiz, iffetli. 7. ZAMAN 8-14– MAYIS 2014 1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir 15 5 Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. 2 egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – 1 (kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun – Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan 6 16 3 İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü – otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen 1 SA⁄A14 Çirişli durumu Ekmek – Takımlar 13. Dönemeç 1 2 parlak 3 bez –4Gemi odası. 5 5. Ok6atılan yayın 7 iki ucu 8 arasında9 10 11 SOL 12 DAN–13 15 grubu, 16küme.17 18 – Roma 19 20 7 ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet, kentine Osmanlıların ad – Kur’an’da sure – Numara 1. Geçtiğimiz günlerdeverdiği 87 yaşında vefat edenbirresimdeki Nobel 4 vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin (kısa). 14. İlaç sahibi – Ördek – Demir yazar. yollarının bakımında 17 Edebiyat Ödülü Kolombiyalı 2. Genişlik – Bir kullanılan kimsenin 2 1 SOLDAN SA⁄A piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı – Temiz, iffetli. 7. küçük araba.tanıma 15. Bağışlama, etme – SakaryaEnstitüsü ovasının egemenliğini – Kesici birmağfiret alet – Türk Standartları 8 Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir 1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel diğer adı – Mısır – Kısa yazı. 16.kulübü Yardım –– Yağlı Mühlet, süre –birYapılarda (kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor güreşte oyun – 5 renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin kullanılan dört köşe veyazamana yuvarlak, kalınca 17. Demir yolu –– 3 İlave. 4. Gerçekleşmesi bağlı istek ağaç. – Tantalın sembolü 2 18 Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü Güvence –3Dişi deve. 18. Bir – Yasak şeylerin sakÇirişli bez –4 Gemi odası. Ok6atılan yayın iki ucu arasında1 2 parlak 5taşıt5.aracı 7ve gizli 8 9 109 11 Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan (kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun – landığı – Aklama, temize çıkmave– gaz Boruakımları sesi – Bir arazi ölçüsü. ki esnekyer bağ – Bir bağlaç – Hava oluşturan alet, 6 4 3 otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü – 19. Korunmaya her şey – İyice yanmış kömür vantilâtör – Bir bırakılmış cismin uzayda doldurduğu boşluk.odun, 6. Devletin 1 SOLDAN SA⁄A – Takımlar grubu, küme. 13. Dönemeç – Roma durumu – Ekmek Çirişli parlak bez – Gemi odası. 5. Ok atılan yayın iki ucu arasındaparçası –para Bir şeyin yeresürüm bakan–tarafı – Üzüm suyu.– Temiz, 20. Tahıl tozu 19 piyasaya sürmesi, Bir sinir hastalığı iffetli. 7.– ZA10 8-14 MAYIS 2014 MAN 7 kentine Osmanlıların verdiği ad – Kur’an’da birresimdeki sure – Numara ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet, Azeri çalgısı – Hisse – Küçük 1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden Nobel Yanardağ patlaması Altın vebayrak gümüş– Sergen. işlemeli ipek kumaş – Bir 5 4 (kısa). İlaç sahibi – Ördek – Demir yazar. yollarının bakımında vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin Edebiyat14.Ödülü Kolombiyalı 2. Genişlik – Birkullanılan kimsenin renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. 2 11 küçük araba.tanıma 15. Bağışlama, etme – SakaryaEnstitüsü ovasının piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı – Temiz, iffetli. 7. egemenliğini – Kesici birmağfiret alet – Türk Standartları Ağırlık ve DAN uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – YU KA RI AfiA⁄IYA 20 8 diğer Mısır – Kısa yazı. 16. kulübü Yardım – Mühlet, süre –bir Yapılarda Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir (kısa).adı 3. –İspanya’nın ünlü spor Yağlı güreşte oyun – Göç. 11. Güzel kokusütten – Bir yapılan takımınpeynir gözde– oyuncusu – Hayvan 1. Lâzım – Yağsız Cennet, uçmak. 2. 6 5 kullanılan dört köşe veyazamana yuvarlak, kalınca 17. Demir yolu – renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. 3 İlave. 4. Gerçekleşmesi bağlı istekağaç. – Tantalın sembolü otlatılan 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, çoğalabilen Kansızlıkyer. hastalığı – Peygamberimiz (s.a.s) için azalıp yazılmış kaside – 12 Güvence –3Dişibez deve. 18. Bir – Yasak şeylerin sak- 10 Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – Çirişli –4Gemi odası. Ok6atılan yayın iki ucu arasındadurumu – Ekmek – Takımlar grubu, küme. 13. Dönemeç – Roma İnançlı, imanlı, Müslüman – Evcil geyik türü. 3. Gazların hareketini 1 2 parlak 5taşıt5.aracı 7ve gizli 8 9 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 9 7 landığı – Aklama, temize– çıkma – Boru sesi – Bir arazi ölçüsü. Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan ki esnekyerbağ – Bir bağlaç Hava ve gaz akımları oluşturan alet, kentine Osmanlıların ad – Kur’an’da sure –veNumara inceleyen bilim dalı – verdiği Memurların maaşlarınınbirderece tutarını 6 4 19. Korunmaya her şey – İyice yanmış kömür otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen vantilâtör – Bir bırakılmış cismin uzayda doldurduğu boşluk.odun, 6. Devletin (kısa). 14.cetvel. İlaç –4.Ördek Demir yollarının bakımında kullanılan gösteren Bir tür–otomobil yarışı – Üstten sağa doğru yatık 13 1 SOL DAN SA⁄A parçası Bir şeyin yeresürüm bakan –tarafı – Üzüm suyu.– 20. Tahıliffetli. tozu 7.– durumu – Ekmek – Takımlar grubu, küme. 13. Dönemeç – Roma 10 piyasaya–para sürmesi, Bir sinir hastalığı Temiz, küçük Bağışlama, mağfiret etme ––Ayakkabı Sakaryaboyama ovasının– matbaaaraba. harfi –15. Demeç, bildiri. 5. Lider, önder 8 7 Azeri çalgısı – Hisse – Küçük – Sergen. kentine Osmanlıların verdiği ad – Kur’an’da birresimdeki sure – Numara Yanardağ patlaması Altın vebayrak gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir diğer adı – ünlemi Mısır – –Kısa yazı. 16.simgesi. Yardım 6. – Mühlet, – Yapılarda 1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden Nobel Seslenme Sodyumun Boyutlarsüre – Elâzığ’ın ilçe- GARCİA GABRİEL M 5 14 (kısa). 14. İlaç – Ördek – Demir yollarının bakımında kullanılan renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç. 17. Demir yolu –– Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin si – Derneğe ödenen para – Altın. 7. Çipura balığının küçüğü 2 11 küçük araba.tanıma 15. Bağışlama, etme – SakaryaEnstitüsü ovasının Ağırlık veDAN uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – Güvence – Dişi deve.yapılan 18. Bir iri taşıt aracıun– –Yasak vehastalığı. gizli şeylerin sakegemenliğini – Kesici birmağfiret alet – Türk Standartları YU KARI AfiA⁄IYA Küçük bitki – Helva taneli Damla 8. Büyük 9 8 diğer adı Mısır – Kısa yazı. 16. kulübü Yardım – Mühlet, süre –bir Yapılarda Göç.Lâzım 11. Güzel kokusütten – Biryapılan takımınpeynir gözde– oyuncusu – Hayvan landığı yer –durağı Aklama, temize çıkma – Bir arazi ölçüsü. (kısa). 3. –İspanya’nın ünlü spor Yağlı güreşte oyun – 1. – Yağsız Cennet, uçmak. 2. demir yolu – Duman karası –– Boru Beyzi,sesi yumurta biçiminde. 9. 6 15 kullanılan dört köşe veyazamana yuvarlak, kalınca 17. Demir yolu – otlatılan yer. 12. Bir –şeyin ölçülebilen, sayılabilen, çoğalabilen 3 19. Korunmaya bırakılmış her şey – İyice yanmış odun, kömür 4. Gerçekleşmesi bağlı istekağaç. – Tantalın sembolü Kansızlık hastalığı Peygamberimiz (s.a.s) için azalıp yazılmış kaside – Çevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki hata – Etrafı su ile çevrili kara Ş İlave. 12 Güvence – Dişibez deve. 18. Bir taşıt5.aracı – Yasak ve gizli şeylerin sakdurumuimanlı, – Ekmek – Takımlar grubu, küme. – Roma parçası yere bakan tarafı – Üzüm 20. Tahıl tozu12. – Çirişli parlak – Gemi odası. Ok atılan yayın iki ucu arasındaİnançlı, Müslüman – Evcil geyik türü.13. 3. Gazların hareketini parçası – Bir Rey.şeyin Bakırın simgesi – Seher – Yaban mersini. 10 9 E K Aad H AbirDönemeç L A– –11. H A Zvaktisuyu. N landığı – Aklama, temize– çıkma sesi – Bir arazi ölçüsü. kentine Osmanlıların – maaşlarının Kur’an’da sure E –veNumara Azeri çalgısı Hisse –(kısa). Küçük13. bayrak Sergen. ki esnekyerbağ – Bir bağlaç Hava ve– Boru gaz akımları oluşturan alet, inceleyen bilim dalı B – verdiği Memurların derece tutarınıL 7 R Yurtlandırma Tabur Kırık–kemikleri birAarada tutmakta 16 4 R 19. E Korunmaya bırakılmış her şey – İyice yanmış odun, kömür (kısa). 14.cetvel. İlaç –4.Ördek Demir yollarının bakımında kullanılan vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin gösteren Bir tür–otomobil yarışı – Üstten sağa doğru yatık kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14. 13 11 parçası –para Bir şeyin yeresürüm bakan –tarafı – Üzüm suyu.– 20. Tahıliffetli. tozu7.– 10 küçük araba. Bağışlama, mağfiret etme––Ayakkabı Sakaryaboyama ovasının– E piyasaya S sürmesi, Bir sinir hastalığı Temiz, matbaa harfi –15. Demeç, bildiri. 5. Lider, önder Bir aydınlatma aracı – Ham demir madeninin eritildiği ocak – Bir YU KARIDAN AfiA⁄IYA B yazı. 16. İ simgesi. R6.– Boyutlar L süre E 8 N İnotaLâzım V R15. Güney E Amerika’da P Cennet, E uzun Ş 2. 17 Azeri çalgısı – Hisse – Küçük – Sergen. diğer adı –ünlemi Mısır ––Kısa Yardım Mühlet, –ZYapılarda patlaması Altın vebayrak gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir Seslenme Sodyumun – Elâzığ’ın ilçe- GARCİA – Karışık renkli.sütten kuyruk1. – Yağsız yapılan peynir –yaşayan uçmak. F Yanardağ GABRİEL MARQUEZ 5 14 kullanılan dörtödenen köşe veya yuvarlak, ağaç. 17. Demir yolu – renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10. si – Derneğe para – Altın.kalınca 7. Çipura balığının küçüğü lu bir tukan türü – Peygamberimiz Evlerde yatak yorgan konulan yer, kaside yüklük –– Kansızlık hastalığı (s.a.s) için yazılmış 12 L A 11 Güvence – Dişi deve.yapılan 18. Biriri taşıt aracı şeylerin sakAğırlık ve DAN uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli – Küçük bitki – Helva taneli un––Yasak Damlavehastalığı. YUKARI AfiA⁄IYA Türkmenistan’ın plaka işareti. Ünlü bir3.tiyatro sanatçımız İnançlı, imanlı, – Evcil türü. Gazların hareketini K M EBeyzi, Z–gizli K8. Büyük D 9 O F İ – Müslüman R K 16.geyik A T sözü RAltının– 18 İ Göç. landığıyolu yer –durağı Aklama, temize karası çıkma – Boru sesi Bir biçiminde. arazi ölçüsü. 11. Güzel kokusütten – Biryapılan takımınpeynir gözde– oyuncusu – Hayvan demir – Duman yumurta 9. 1. LLâzım – Yağsız Cennet, uçmak. 2. Taneli meyve Bir kurumu (kısa). 17. Tembih inceleyen bilim dalıiletişim – Memurların maaşlarının derece ve –tutarını 6 15 19. Korunmaya bırakılmış her şeyhata – İyice yanmış otlatılan yer. 12. Bir –şeyin ölçülebilen, sayılabilen, çoğalabilen Çevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki – Etrafı su ileodun, çevrilikömür kara Kansızlık hastalığı Peygamberimiz (s.a.s) için azalıp yazılmış kaside – Latince adı – Bir4.yüzeyde renk dalgalanması sonucu parA gösteren cetvel. Bir tür otomobil yarışı – Üstten sağagörülen doğru yatık 13 12 Bir şeyin yere bakan tarafı – Üzüm 20. mersini. Tahıl tozu12.– – Ekmek – Takımlar grubu, küme. Dönemeçhareketini – Roma parçası – Rey. 11. Bakırın simgesi – Seher vaktisuyu. – Yaban İnançlı, imanlı, Müslüman – Evcil geyik türü.13. 3. Gazların laklık. 18. Bir–müzik aleti – Görme engelli – Tatlı bir besinboyama maddesi 10 D matbaa harfi Demeç, bildiri. Lider, önder – Ayakkabı A durumu T R İ T A A R R A Y A5.simgesi. Z E––Elâzığ’ın Milçe-– 19 7 Azeri çalgısı ––Hisse Küçük13. bayrak Sergen. bir arada tutmakta kentine ad – maaşlarının Kur’an’da birderece sure –veNumara Yurtlandırma Tabur–(kısa). Kırık –kemikleri inceleyenOsmanlıların bilim dalı – verdiği Memurların tutarını – Büyük kurşunlu olta – Türkü, şarkı. 19. Yapıt Hindistan’da Seslenme ünlemi – Sodyumun 6. Boyutlar 16 GABRİEL GARCİA M K (kısa). A 14.cetvel. 14 İlaç –4.Ördek Demir yollarının bakımında kullanılan kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14. gösteren Bir tür–otomobil yarışı – Üstten sağa doğru yatık görülen toplumsal sınıfların biri7.– Çipura Burun iltihabı – Haykırma. si – Derneğe ödenen para –her Altın. balığının küçüğü – 13 11 A küçük V araba. Bağışlama, mağfiret etme––Ayakkabı Sakaryaboyama ovasının– Bir aydınlatma – Ham demir madeninin eritildiği ocak – Bir matbaa harfi –15. Demeç, bildiri. 5. Lider, önder 20. Müslümanlığın beş şartından biri – Bir nota – Lokomotifin çekYUKA RIDAN aracı AfiA⁄IYA Küçük bitki – Helva yapılan iri taneli un – Damla hastalığı. 8. Büyük 20 V R L A Z E R T Ü S E H N İ 8 adı –ünlemi Mısır ––Kısa yazı. 16.simgesi. Yardım 6.– Boyutlar Mühlet, süre – Yapılarda nota – Karışık renkli.sütten 15. Güney Amerika’da uzun kuyrukSeslenme Sodyumun – Elâzığ’ın ilçetiği demir aracı – Kısa imza. 17 1. Lâzım – Yağsız yapılan peynir –yaşayan Cennet, uçmak. 2. demir yoluyolu durağı – Duman karası – Beyzi, yumurta biçiminde. 9. K diğer 15 14 kullanılan dörtödenen köşe veya yuvarlak, ağaç. 17. Demir yolu – lu bir tukan türü –– Evlerde yatak yorgan yer, yüklük si – Derneğe para – Altın.kalınca 7. Çipura balığının küçüğü Kansızlık hastalığı Peygamberimiz (s.a.s) konulan için yazılmış kaside – Çevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki hata – Etrafı su ile çevrili kara K 12 Güvence – Dişi deve.yapılan 18. Biriri taşıt aracı gizli şeylerin sakTürkmenistan’ın plaka Ünlü bir 3. tiyatro sanatçımız –G Küçük bitki – Helva taneli un––Yasak Damlavehastalığı. 8. Büyük İnançlı, imanlı, Müslüman –E Evcil16.geyik Gazların parçası – Rey. 9 B işareti. Atürü. N Ahareketini N H 11. Bakırın T simgesi V – SeherAvakti – Yaban R mersini. R 12. F landığı A yolu 18 E yer –durağı Aklama, temize karası çıkma – Boru – Bir arazi ölçüsü. Taneli meyve – Bir kurumu (kısa). 17. Tembih sözü Altının demir – Duman Beyzi,sesi yumurta biçiminde. 9. inceleyen bilim dalıiletişim – Memurların maaşlarının derece ve–tutarını Yurtlandırma – Tabur (kısa). 13. Kırık kemikleri bir arada tutmakta 16 15 A 19. T Korunmaya bırakılmış her şeyhata – İyice yanmış kömür Latince – Bir4.yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parÇevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki – Etrafı su ileodun, çevrili kara gösterenadı cetvel. Bir tür otomobil yarışı – Üstten sağa doğru yatık kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14. 13 Bir şeyin yere bakan tarafı – Üzüm 20. mersini. Tahıl tozu12.– laklık. Bir –müzik aleti – Görme engelli – Tatlı bir besin maddesi – Rey. 11. Bakırın simgesi – Seher vaktisuyu. – Yaban 10 matbaa18. harfi Demeç, bildiri. 5. Lider, önder – Ayakkabı boyama – Bir aydınlatma aracı – Ham demir madeninin eritildiği ocak – Bir N parçası O I V N L E R 19 A İ Ç E R İ Ç V Azeri çalgısı ––Hisse Küçük13. bayrak Sergen. bir arada tutmakta –Seslenme Büyük kurşunlu olta – Türkü, şarkı.6. 19. Yapıt –– Elâzığ’ın Hindistan’da Yurtlandırma Tabur–(kısa). Kırık –kemikleri ünlemi – Sodyumun simgesi. Boyutlar ilçe- GARCİA MARQUEZ nota – Karışık renkli. 15. Güney Amerika’da yaşayan uzun kuyruk17 16 GABRİEL A T 14ile bir okurumuza Bulmacayı doğru14.çözüp gönderen okurlarımız yapacağımız yeni açılan görülen toplumsal sınıfların biri 7.– Burun iltihabı – Haykırma. kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. si – Derneğe ödenen paraarasında –her Altın. Çipura balığının küçüğüçekiliş – lu bir tukan türüAarburg’ta – Evlerde yatak yorgan konulan yer,Kekik yüklük – M D A A E T K Ş 11 T Bir 20. Müslümanlığın beş şartından biri – Bir nota – Lokomotifin çekaydınlatma aracı – Ham demir madeninin eritildiği ocak – Bir Küçük bitki – Helva yapılan iriN taneli un – Damla 8. BüyükB 20 E Türkmenistan’ın işareti. 16. Ünlü bir tiyatro sanatçımız – YUKARIDAN AfiA⁄IYA Eediyoruz. K Lhastalığı. T C plaka K L B İ R adı O LGaffar G E Ü V Budak E N N A/ E B E L E K Ocakbaşında 2 kişilik akşam yemeği hediye Geçen ay 2Tkişilik yemek kazanan okurumuzun ZH. tiği demir aracı– –Duman Kısa imza. – Karışık renkli.sütten 15. Güney Amerika’da uzun kuyruk17 İ nota demir yoluyolu durağı karası – Beyzi, yumurta biçiminde. 9. Taneli meyve – Bir iletişim kurumu (kısa). 17. Tembih sözü – Altının R18 1. SLâzım – Yağsız yapılan peynir –yaşayan Cennet, uçmak. 2. M A L A R Y A İ M R E N E KARE BULMACA 15 lu bir tukan türü – Evlerde yatak yorgan konulan yer, yüklük – Çevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki hata – Etrafı su ile çevrili kara Latince adı – Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parKansızlık hastalığı – Peygamberimiz (s.a.s) için yazılmış kaside Bulmaca çözümlerini adresimize yollayarak çekilişe katılabilirsiniz. Adresimiz: Pusula Gazetesi, Chörenmattweg K E SOLDAN SAĞA R O M A A2, E8965 R O Berikon S O L A S E S 12 Türkmenistan’ın plaka işareti. 16. Ünlü bir 3.tiyatro sanatçımız – parçası – Rey. 11. Bakırın simgesi – Seher vakti – Yaban mersini. 12. laklık. 18. Bir müzik aleti – Görme engelli – Tatlı bir besin maddesi İnançlı, imanlı, Müslüman – Evcil geyik türü. Gazların hareketini B A E İ N H A R Z A A A V D 1. Gabriel Garcia Marquez. 2. En Biat – Ustura – TSE. 3.18 Real Madrid – Z A R İ F E N T A S N İ F19 Y meyve – Bir Taneli iletişim kurumu (kısa). 17. Tembih sözü Altının5. Kiriş – Ki – fan – Yurtlandırma – Tabur (kısa). 13. Kırık kemikleri bir arada tutmakta – Büyük kurşunlu olta – Türkü,B şarkı.S 19. Yapıt – Hindistan’da inceleyen bilim dalı – Memurların maaşlarının derece ve–tutarını 16 Kemane – Ek. 4. Emel – Ta – Ketal – Kamara. P A Y S T O K S L A D gösteren İ Latince adı – BirHacim. renk dalgalanması görülen par- – Al.13 görülen toplumsal sınıfların her biri – Burun iltihabı – Haykırma. cetvel. 4.yüzeyde Bir tür6.otomobil yarışı – Üstten doğru Emisyon – Sara – sonucu Ak. sağa 7. İndifa – yatık Diba 8. Ait – Do – kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14. A R A S A T K R O K O D İ L laklık. Bir–müzik aleti Görme – Tatlı bir besin–boyama maddesi – Ham K demir madeninin ocak – BirL 20. Müslümanlığın beş şartından biri – Bir nota – Lokomotifin çekharfi Demeç, bildiri. 5. Lider, önder – Ayakkabı P IeritildiğiM A A A R O matbaa R 18. 20 Bursa. 9. –Kanalet –engelli Emaret. 10. Etalon Huruç. –11. Mis K A N N A D İ S Y E N O İ Z U A F İ A 19– As – Mera. Bir aydınlatma aracıN –Seslenme Büyük kurşunlu olta – Türkü, 19. Yapıt Hindistan’da tiği Edemir yolu aracı – Kısa imza. ünlemi simgesi. Boyutlar –– Elâzığ’ın ilçe17 12.– Sodyumun Miktar – Nan –şarkı. Lig.6.13. Bük – Rim – Enam – No. 14. Em – badi – nota – Karışık renkli. 15. Güney Amerika’da yaşayan uzun kuyrukİ H H A S E N A T A N P U S A T 14 görülen toplumsal sınıfların her biri – Burun iltihabı – Haykırma. lu bir tukan türü – Evlerde yatak yorgan konulan yer, yüklük – si – Derneğe ödenen para – Altın. 7. Çipura balığının küçüğü – Drezin. 15. Hibe – Akova – Darı – Not. 16. İnayet – Vade – Mertek. 17. E L A S T İ K İ A T A K A R M O K K A 34 BULMACA KARE BULMACA 34 BULMACA 34 BULMACA KARE BULMACA KARE BULMACA 34 BULMACA KARE BULMACA KARE BULMACA SÖZCÜK AVI SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ Sersem, ahmak (yöresel) Mineral ya€ T Dünya şampiyonu motosikletçimiz Berilyumun simgesi K Onurlu, haysiyetli A B E L M R Renyumun simgesi E N Bir nota O L T A O K Afl›k kemi€i S “… atma” (atletizm dal›) R O K O D İ Z A F İ N Silah Milimetre (k›sa) P U S Osmanl›larda gece bekçisi A S S N Eski a€›rl›k ölçüsü İ Bir nota Vilayet M İ M A Ğ L Haberci Sar›msa€›n etkili maddesi U L A R U Z Divan edebiyat› naz›m ölçüsü Bulan›k A Alt›n›n Latince ad› O Görevden alma Görevi yerine getirme F L U Yap›m iflleri İ M A Sahip K Yabani hayvan vurma S›hhat İ L Numara (k›sa) I S Eksiksiz, bütün F Kabiliyet Al›flkanl›k İ T İ Y A N K›rma, melez Güvenilir T Su E Y E M E T T E Keçini erke€i 7 İ Cetvel türü 3 Yard›m Radyumun simgesi M A Bir ba€laç N R İ Evcil bir hayvan K E A N T İ K Bir tafl›t arac› Yak›lacak iri saman Yar› yafl yar› kuru toprak Akarsu yata€› 2 Küçük manyat a€› Negatif elektrot Afl›r› tutku ile ba€l› olan ÇÖZÜMLER Bir süs bitkisi Gidifl, yürüyüfl ABD para birimi Ünlü bir yönetmen Kopça Aylak, serseri Lantan›n simgesi Hint destan› “… Fosforo€lu (tiyatrocu) Aza Dünya şampiyonu motosikletçimiz Berilyumun simgesi Küçük manyat a€› Onurlu, haysiyetli Yak›lacak iri saman Sersem, ahmak (yöresel) Mineral ya€ S›tma hastal›€› Be€eni Renyumun simgesi Alt›n de€er ölçüsü ‹talya'n›n baflkenti Bir nota S›v›y› gaz olarak püskürtme Osmanl›larda gece bekçisi Allah'a (cc) kulluk etme ERKİN KORAY Genifllik Hofla giden, be€enilen Bir nota Bölümleme, s›n›flama Ayakkab›n›n yumuflak üst bölümü Hisse Gözlem Yar› yafl yar› kuru toprak Tak›m (k›sa) ‹stif edilmifl mal Büyük zoka Afl›k kemi€i ‹nceleme ÇÖZÜMLER Bir süs bitkisi ABD para birimi K›yamet meydan› SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ Yazl›k hafif ceket Kopça Aylak, serseri “… Fosforo€lu Küçük Dünya şampiyonu motosikletçimiz Bir meyve Ortadaki saray Esnek Anadolu Ajans› (k›sa) Son bulma, bitme Telefonun konuflulan yeri Yararl›, hay›rl› ifller Cet Onurlu, Yak›lacak SÖZCÜ ‹fllenmifl timsah derisi Ba€›nt›l› Akarsu yata€› Meriç ırmağının bir kolu Silah ‹ki tarla aras›ndaki s›n›r Söz Binek Bir ya€›fl flekli Bir nota “… atma” (atletizm dal›) 2 i 2 1 net, uçmak. 2. zılmış kaside – ların hareketini rece ve tutarını ağa doğru yatık kkabı boyama – – Elâzığ’ın ilçeğının küçüğü – stalığı. 8. Büyük ta biçiminde. 9. ile çevrili kara ban mersini. 12. arada tutmakta niz generali. 14. ldiği ocak – Bir n uzun kuyrukn yer, yüklük – o sanatçımız – h sözü – Altının cu görülen parr besin maddesi – Hindistan’da abı – Haykırma. okomotifin çek- , < BULMACA > 1 esimdeki Nobel – Bir kimsenin rtları Enstitüsü eşte bir oyun – alın sembolü – i ucu arasındaoluşturan alet, uk. 6. Devletin Temiz, iffetli. 7. ek kumaş – Bir al – Emirlik. 10. l ölçü modeli – cusu – Hayvan alıp çoğalabilen nemeç – Roma sure – Numara ında kullanılan akarya ovasının süre – Yapılarda 7. Demir yolu – zli şeylerin sakBir arazi ölçüsü. ş odun, kömür 20. Tahıl tozu – ) 8-14 MAYIS 2014 ZAMAN Milimetre (k›sa) Vilayet Eski a€›rl›k ölçüsü Alt›n›n 23 NISAN 20.8x28.5cm TR.indd 1 4/16/15 6:32 PM