here
Transkript
here
GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM KİTABI “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Projesi Ürünüdür. PROJE ORTAKLARI CENTRUM PRO VEŘEJNOU POLITIKU, CZECH REPUBLIC MENEDZMENTA HOLDING, LATVIA JONISKĖLIO IGNO KARPIO ŽEMĖS ŪKIO IR PASLAUGŲ MOKYKLA, LITHUANIA OŚWIATOWIEC-ŁÓDŹ, POLAND COLEGIUL TEHNIC METALURGIC, ROMANIA MERSIN IL MILLI EGITIM MUDURLUGU, TURKEY “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 BU KİTAP, PROJE ORTAKLARI ; ÇEK CUMHURİYETİ, LETONYA, LİTVANYA, POLONYA, ROMANYA VE TÜRKİYE TARAFINDAN UYGULANAN NİTEL ARAŞTIRMA TEMEL ALINARAK HAZIRLANMIŞTIR. Düzenleme; Anna SOLTYS, OSWIATOWIEC- LODZ, POLAND Çeviri; Tülay KARABULUT, MERSIN IL MILLI EGITIM MUDURLUGU, TURKEY ISBN: 978-83-62916-89-4 © AVRUPA BİRLİĞİ, 2013 BU YAYINDA ORTAYA KONAN BİLGİ VE GÖRÜŞLER YAYINI HAZIRLAYAN KİŞİLERE AİTTİR VE AVRUPA BİRLİĞİNİN RESMİ FİKRİNİ YANSITMAMAKTADIR. İÇİNDEKİ BİLGİLERİN KULLANIMDAN DOLAYI AVRUPA BİRLİĞİ VEYA KENDİ YARARINA ÇALIŞAN KURUM VE KURULUŞLARI SORUMLU TUTULMAMALIDIR. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 GİRİŞ İş bulmak için göç etmek yeni oluşan bir durum değil. 1 “Göç akım modelleri zaman içerisinde değişebilir, göç eden nüfusun büyüklüğü ve oluşumu günümüzde ve geçmişteki göç akımlarının oluşum sebeplerini yansıtır.” Nüfus, toplum, ekonomi ve politika ögeleri topluluklara uyum sağlama ve topluluklardan ayrılmanın uzun soluklu doğası ve karmaşıklığı ile birleşir. İnsanlar her zaman kendileri ve aileleri için daha iyi iş ve yaşam şartları ararlar, ama son yirmi yıldır Avrupa’da Avrupa Birliği yeni üye ülkelerinden, Afrika ve Asya’dan “Eski Avrupa”ya doğru karışık bir göç gözlemleyebiliriz. 2Ch. Hardy’nin dediği gibi “İşte paradoks budur!” Gelişmiş ülkelerde o ülkenin vatandaşlarına cazip gelmeyen az ödeyen ama zor olan işler vardır. Düzgün toplumsal güvenlik sistemi insanların “düşük seviyeli” işler yapmasını teşvik etmiyor. Ama ülkeleri politik sistemlerden, savaştan ve ekonomik krizden etkilenmiş insanlardan hala talep görüyor. Göçün boyutları, sürecin 60’larda başladığını ve farklı toplumsal modellerle hala var olduğunu gösteriyor. Yeni göç etmişlerin yanında 1. ve 2. nesil göçmenlerden bahsedebildiğimize göre Batı Avrupa’nın kültürel farklılıklar ve göçmenlerin topluma entegrasyonu ile ilgili sorunları çözmeyi öğrendikleri söylenebilir. Avrupa Birliği yeni üye ülkeleri için iş bulmak için göç yeni bir süreç ve sonuçları hala ölçülebilir de değil. Merkez ve Doğu Avrupa’daki göçün seviyesi aslında farklı boyutlardaki sebeplerin varlığını da ispatlar ve artık bu süreci gözlemlemeyi mümkün kılan yöntemler ve araçlar da bulunmaktadır. Göçmen sayısı; kayıtlı işçi sayısı, sosyal yardım miktarı, okula giden yabancı öğrenci sayısı ve daimi ikamet edenlerin sayısı temel alınarak değerlendirilir. Ülke içindeki göçün tespit edilmesinde kullanılacak herhangi bir araç yoktur. 3İstatistikler gösteriyor ki Polonya, Romanya, Letonya ve Ukrayna’da özellikle kırsal kesimlerinde her dört çocuktan biri göçmen aileye mensuptur. Olası avantaj ve dezavantajları hakkında tartışabiliriz ama biliyoruz ki geleneksel bağlar ve aile modelleri, kariyer, eğitim imkânları değişmiştir. Göçün sonuçlarını ekonomik, sosyal ve nüfus gibi farklı açılardan tartışmalıyız. Ama tartışılması gereken en önemli yönü bireylerin ve ailelerin bağlarını, etkileşimlerini, toplumsal rollerini ve aile içi düzenlerini nasıl etkilediğidir. 1.http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_OFFPUB/KS-31-10-539/EN/KS-31-10-539-EN.PDF. 2 Ch. Handy, Wiek paradoksu, Wyd. ABC, Warszawa 1996. 3. http://www.oecd.org/els/mig/World-Migration-in-Figures.pdf “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Bu el kitabını aile hayatındaki ayrılıkların göçün sosyal ve kültürel sorunları, iletişim , psikolojik destek ve etkileşimleri gibi en önemli sıkıntılarını ele alabilmek için hazırladık. Göçmen ailelerin her gün aşmak zorunda olduğu bu sorunların çözülmesini hayati önem taşımaktadır. Kimseyi kınamaya ya da değerlendirmeye değil yeni kurallar altında yaşamak zorunda kalan tüm aile bireylerine normal bir durum olan göçün farklı yönlerini göstermeye çalışıyoruz. Böylelikle yeni şartlardaki hayatları iyileşecek ve bu süreçten her birey faydalanacaktır. Umarız bu el kitabı uzakta yaşamanın olumsuz etkilerine karşı ailelerini korumak isteyenlere yol göstermek için kullanılır. Ayrıca bu kitabı hazırlamamıza esin kaynağı olan 4 “GÖÇMEN AİLELERİN HAYAT HİKÂYELERİ” kitabımızı da okumanızı tavsiye ederiz. Bu kitabı oluşturmak için kullanılan tüm içeriğe internetten de ulaşabilirsiniz. Anna Soltys Ph.D. 4 http://prevence.cpvp.cz/images/stories/story_book_en.pdf “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 YENİ AİLE MODELLERİ VE EBEVEYN ROLLERİ İş yüzünden göçten bahsederken ortaya çıkan birkaç aile tipi görülmektedir. 1. Ebeveynlerden biri göç eder ve yurtdışında sürekli bir işe başlar. 2. Ebeveynlerden biri göç eder ve yurtdışında yıl içinde kısa izinlerle dönemsel işe başlar. 3. Her iki ebeveyn göç eder ve çocuklarını akrabalarının yanında bırakıp yurtdışında sürekli işe başlar. 4. Tüm aile göç eder. 5. Hem ebeveynler hem de çocuklar büyük ailelerinden ve yakın akrabadan ayrı yaşar. Bu göçler geçici ya da sürekli olabilir. Mesela; yılda birkaç ay, birkaç hafta geçici, maddi sorunlar çözülene kadar bir ya da iki yıl veya birkaç yıl. Ailenin farkında olmadan seçtiği bu çözüm aile hayatını değiştirir. Bir ebeveyn diğerinin sorumluluğunu da üstlendiğinde roller değişir, aile üyeleri arasındaki ilişkiler değişir, yeni tip çatışmalar ortaya çıkar ve psikolojik sorunlar oluşur. Yeni durum içinde sabit kalabilmek için ailelerin bu tür zorluklarla başa çıkması gerekir. Yeni bir çözüm ürettiklerinde tüm ailenin bunu kabul etmesi, uzun solukta aile için bu sorunları halletmek için büyük bir şans anlamına gelir. İş amaçlı göç ve ilişkilerde ve rollerde olan değişiklik her zaman ailenin işlevini yitirdiği anlamına gelmez ama yaygınlaşan anlayış bu yöndedir. Ailenin diğer üyelerine bunun normal olmayan, yanlış ve istenmeyen bir durum olduğunu göstermeden basit bir şekilde bu durumun kabul edilmesinin önemli olduğu anlaşılıyor. Ayrıca, diğer aile üyelerinden de çocuklarla konuştukları zaman böyle bir çözümün anormalliğini vurgulamamaları istenmelidir. Geçmişte; savaş, evden uzakta bulunan bir iş, askeri hizmet aile bireylerinin erken ölümü veya evden uzakta okula başlamak gibi sebeplerle aileler uzun süre birlikte kalamıyorlardı. Yani, iş amaçlı göç aslında yeni bir şey değildir, yeni olan bu olayın büyüklüğüdür. 5 Bir ebeveynin göç edip diğer ebeveynin evde kalması vakalarında ortaya çıkan beş tavır görülmektedir. Tehlikeli bir despot: Çocukların normal tavır ve tutkuları kadar yaptıkları yanlışları, okul sonuçları ve okuldaki tavırlarını inceler. Genellikle sözle veya fiziki agresiflikle, sürekli reddettiğini ifade ederek veya başarılarını takdir etmeyerek çocukları cezalandırır. Kaderine boyun eğmiş bir gözlemci: evdeyken , özellikle çocuk yetiştirme gibi önemli aile meselelerine sırf aile ortamını bozmamak için karışmazlar. Sorunlara mesafelerini sezdirir ve ailedeki en önemli insan olmak istemediklerini vurgularlar. 5.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012 “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Santa Claus: Çocukları hediyeler boğar ve onların yanlış hareketlerini görmezden gelirler. Ebeveynin yokluğunu hissettirmemek için çocukları tatile davet eder, böylelikle dünyayı tanıyıp yurtdışında bir süre yaşayabilirler. Önemli bir misafir : Eşleri tarafından misafirlermiş gibi davranılır. Özel hakları vardır; huzur ve sessizlik içinde dinlenmek, çocuklar tarafından rahatsız edilmemek gibi. Ve evi ziyaretleri boyunca bitmeyen bir kutlama yapılır. Önemli bir “var ama yok” ebeveyn : diğer ebeveyn sayesinde hep evdeymiş gibi davranılır. Evdeki diyaloglarda geleneksel mesajları kullanır ; “ Az bekle de gör baban ne diyecek buna! ” veya “Annene ne yaptığını söyleyeceğim!”, “Baban karar versin!” ve evde olmayan ebeveyn aile hayatında her zaman yer alır. Bu davranışlarının hiçbiri tam olarak etkili değildir ama tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Genellikle olan eve geldikten az bir süre sonra, birkaç gün Santa Claus, veya önemli bir misafir veya gidişata bağlı olarak bir despota veya gözlemciye dönüşüp değişik davranışlar gösteriyorlar. Vaka Çalışması 1 : Agnieszka Bochum’da senedir yaşıyor ve çalışıyor. Çocuk yardımı da alabildiği mutfak ve lokanta temizliği yapan bir şirkette sürekli ve resmi iş bulabilmeyi başardı. Maaşı asgari ücretin altına düştüğü zaman yevmiye ve ev yardımı da alıyor. Ayrıca bir terzide de tadilat işlerini yapmaya başladı. Okul yaşında çocukları var- evden ayrıldığında çocuklar 11 ve 13 yaşındaydı bu yüzden çocukların Polonya’da kalmasına ve okullarını bitirmelerine karar verdi. Her Noel’de evine gelmeye çalışıyor, parası ve zamanı olduğu anlarda genellikle üç ayda bir ailesini ve çocuklarını ziyaret ediyor. Her seferinde kıyafetler, ayakkabılar, Ipadler, cep telefonları ve şekerleme gibi hediyeler getiriyor ve çocuklara harçlık veriyor. Ama birkaç gün sonra evde büyük bir dağınıklık, kirli çamaşır ve bulaşıklar birikmiş oluyor. Böyle anlarda Agnieszka sakinliğini kaybediyor, kocasına ve çocuklara bağırıyor. Ona göre ailesi ona saygı göstermiyor ve onsuz ailesi darmadağın. Temiz ve düzenli bir evde yaşamayı hak ettiğini hissediyor. Annesi de bu kargaşa katılırsa, Agnieszka hemen kızların okuldaki görevlerine ait tutumlarını, kendilerine zaman ayırmadıklarını ve evi temizlemek zorunda olduklarını anlatıyor. Agnieszka’nın kızı ise gururla ne kadar şımartılan bir kız olduğundan bahsediyor. Çocuklar ise büyüyorlar ve annelerini daha çok ziyaret ediyorlar. Kızı erkek arkadaşından ayrıldığı için zor zamanlar yaşarken; Agnieszka hemen “Bana gel, tatlım” diye cevap verdi. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Muhtemelen çocuklar okulu bitirir bitirmez annelerine katılacaklar. Bochum’da bir araya geldiklerinde hiç tartışmıyorlar- birlikte zaman geçiriyor, geziyor ve yürüyüşlere çıkıyorlar. Agnieszka hala Polonya’daki evini kendi evi olarak görüyor. Ona göre bazı şeyleri talep etmeye hakkı var, çünkü ailenin devamlılığını sağlayan kişi kendisi. AGNİESZKA’NIN EVDEKİ ROLÜ NEDİR? AİLE İÇİN BU DAVRANIŞLARIN SONUÇLARI NEDİR? Vaka Çalışması 2 : Krzystof üç yıldır yurtdışına çalışmak için gidiyor. Birçok kursa gitti ve İsveç, Hollanda ve Norveç’te çalışıyor. Evden her seferinde 2 ya da 3 aylığına ayrılıyor ve ev ziyaretleri çok kısaydı en fazla bir hafta kalabiliyordu. Partneri bir kaza geçirdiği için hasta bakım ünitesinde kalıyor ve şu an evde yetişkin bir üvey kızı ve 15 yaşında bir oğlu var. İlk başta Krzystof hastanedeki partnerini oğluyla ziyaret etti. Sonra çocuğa bir miktar para bıraktı ve kendi erkek kardeşinden eve gelip çocukla yaşamasını istedi. Farklı aralıklarla oğlu istediği gibi harcayabilsin diye birkaç Polonya zlotu gönderdi. Baba uzaktayken, oğlu amcasıyla gerekli şeyleri satın alıp ve akşam yemeklerini birlikte hazırladılar.Ama, bir yıl sonra amca yeğenine baktığı için para istedi ve Krzystof artık amcanın yardımından mahrumdu. Bir süre sonra yetişkin kızın da tüm yasal sorumluluğunu aldı ama ona maddi anlamda yardım etmedi. Ve sonrasında artık ne oğlunun okul sonuçlarıyla ne partneriyle ilgilenir oldu ne de bakım ünitesini aradı. Üvey kızı resmi ve maddi sorunlarla ilgilenmeye başladı. Birkaç günlüğüne eve geldiğinde, oğluna alışveriş yapması için biraz para veriyor ama onunla alışverişe gitmiyor. Evin geçimiyle, eşya veya kış için yakıt almakla ilgili konuşmuyorlar. O çoğunlukla evde kalıp TV izliyor, bira içiyor ve arkadaşları ile buluşuyor. Babası evdeyken, oğlu da arkadaşlarıyla görüşüyor. Babasından kira veya bilgisayar için para istediğinde, hep aynı cevabı alıyor; para yok. Aynı zamanda daireyi yenilememesine sebep olarak da birkaç yıl içinde Kanada’ya taşınacaklarını ve gerek olmadığını iddia ediyor. KRZYSTOF’UN BAŞLANGIÇTAKİ ROLÜ NEYDİ VE ŞU ANKİ ROLÜ NE? TAVRI NEDEN DEĞİŞTİ? “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Vaka Çalışması 2 : Agata 1 ya da 2 haftasını evde geçirip geri kalan zamanda sürekli iş seyahatlerine çıkar. Kocası ve büyükannesi çocuklarıyla evde kalıyor. Çocukların çamaşırlarıyla, giyinmeleriyle ve yemekleriyle Agata veya büyükanne ilgilenir. Çocuklar kreşe başladığında Agata ve kocası çocukların büyükanneye yük olmamasına ve bazı sorumlulukları kocasının almasına karar verdiler. Eğer çocuk hastalanırsa, o zaman büyükanneden yardım isteyeceklerdi. İş seyahatleri sırasında, Agata düzenli bir şekilde kocası ve çocukları ile telefonda ve Skype’ta görüşür. Agata çocukları ile ilgili her şeyi bilir; ne yediler, okulda ne giydiler ve ne yaptılar, baba nasıl idare ediyor ve at kuyruğu yapabiliyor mu? Çocuklar anneleri ile akşam sohbetlerine alıştılar ve sanki yanlarındaymış gibi onunla konuşabiliyorlar. Çocuklar annelerinin yokluğunu kabullendiler ve şu ana kadar şikayet etmediler; bu annenin işi çünkü. Her gezisinden sonra çocukları ve kocasına güzel ve küçük birer hediye getirir. Ve ne zaman eve geri dönse, her zamanki gibi evi ve çocukları ile ilgilenir. AGATA NEDEN HALA BİR EBEVEYN ROLÜNÜ OYNAYABİLİYOR? Her bir durumda, her iki ebeveyn ve çocuklar eski davranışlarını ve rollerini değiştirme gereğiyle karşı karşıya gelir. Bazı ihtiyaçlar giderilirken bazı ihtiyaçlar da artmaktadır ( maddi olan ihtiyaçlar gibi ) GÖÇMEN AİLELERİN ÇATIŞMALARI Avrupa ailelerin iş amaçlı göçleri yirmi beş yıl önce başladı. İşte bu sebeple; biz meydana gelen değişimleri , sonuçlarını ve ailelerin bu yeni, sürekli duruma adapte olabilmek için geliştirdikleri yöntemleri anlatabiliyoruz. 6 Çoğu göçmene göre ailelerinden uzak kalma zorunlulukları aile olabilmenin özüyle çatışır. “Çocuklarını görmüyorsan, nasıl iyi bir ebeveyn olabilirsin?” Çoğu insana göre ebeveyn olma, partneri ve çocukları için partneri ve çocukları ile temel faaliyetleri yapmak demektir. Yurtdışında bir gezi para kazanma fırsatı iken, aslında insanları aile hayatından koparır. Telefon ve internetle görüşmeyi sürdürmek, gerçek iletişimin bir alternatifidir. “ Uzaktaysan, artık önemi olmayan her şeyi öğrenirsin” Birçok insan için şu anlama gelir; “sen artık birilerinin hayatının parçası değilsin.” Sonuçta bu durum insanı şu hisse yönlendirir: 6.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 *Çocukların ve diğer ebeveyn üzerindeki kontrolü kaybetme *Çocukların yetişmesinde ve hayatlarında kontrolü kaybetme *Ailenin gündelik sorunlarından dışlanmış ve uzaklaşmış olma *Çocukları ve partnerleri için önemli olmama *Evde ve yurtdışında geçici bir hayat yaşama Birçok insan “iyi bir ebeveyn” olmanın bazı şartlara bağlı olduğuna inanıyor. Çocuğun yaşı; çocuk ne kadar büyükse, idare etmesi o kadar kolaylaşır. Göç Süresi; gidişler ne kadar kısa ve ev ziyaretleri ne kadar uzunsa, o kadar iyidir. En önemli şey ise ebeveynin gitmeden önceki tavırlarını yurtdışına çıktıktan sonra da sürdürebilmeleridir. – Eğer ilişkileri karşılıklı güvene ve desteğe dayalıysa, göç ilişkilerini değiştirmeyecektir. Ama eğer ilişkileri iyi değildiyse göç bu durumun devam etmesine ya da daha kötüye gitmesine sebep olabilir. Nadiren bu durumda gelişme görülmüştür. Kadın ve erkekler ilişkilerini sürdürmek için farklı yöntemler seçerler. “ Demek ki; uzaktan da olsa “uluslararası annelik/ babalık” diye bilinen anne baba olmak mümkündür. Göçmen anneler, yerleşik olmayan anne yöntemleri kullanırlar, mesela uyku zamanında çocuklarına telefondan kitap okurlar veya Skype üzerinden ödevlerini yapmalarına yardım ederler. Göç dönemleri arasındaki ev ziyaretlerinde, yoğun bir annelik yaşarlar. Yani çocuklarıyla olması gerekenin iki katı ilgilenirler ve çocuklar nereye giderse onları takip ederler. ” 7 Önemli olan ebeveynin nasıl “iyi” olduğu değildir, doğru olan çocuğa ve aileye yardım etmeye, destek vermeye karar vermektir. Ve hiç kimse olduğundan daha iyi anne ve baba olmayacaktır. 7.A. Pawlak,Rodzina w systemie wartosci polskiego emigranta zarobkowego w: Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, A. Soltys, SAN, LODZ 2012 syf 172. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 ETKİLEŞİM SOSYAL BAĞLARI NASIL ETKİLER? Toplum biliminde , toplumsal grubun tanımındaki temel kategori kavramları şunlardır; Aile, topluluk ve organizasyon.8 SOSYAL TEMASLAR ETKİLEŞİM BAĞLAR Sürekli ilişkiler için temel olan temasları şu şekilde ayırırız; kalıcı kısa süreli doğrudan dolaylı özel aleni kişisel kişisel olmayan Kalıcı, doğrudan, özel ve kişisel olan temaslar aileler ve arkadaşlar arasındaki ilişkilerin özünü şekillendirir. İnsanlar sık sık yüz-yüze temasla, profesyonel rollerini değil de kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade ederek diğerleriyle ilişki kurarlar. İlişki kurmaktaki amaç kendileri için, kendi duygusal ve toplumsal ihtiyaçlarını gidermek için, bir araya gelmektir. Ebeveyn göç ettiğinde, duygusal ve toplumsal bağları zayıflatan, kısa süreli, dolaylı aleni ve kişisel olmayan ilişkiler ortaya çıkar ve baskındırlar. İşte bu yüzden, uzun süreli göç durumunda bir süre sonra bir karar verilmesi gerekir – birlikte veya ayrı- ve karar ya geri gelmek, ya aileyi de o ülkeye götürmek ya da ilişkiye bir son vermek arasında bir seçim yapılır. Aynı durum yakın akraba, arkadaş ve iş arkadaşları ile olan ilişkiler için de geçerlidir. Daha az temas kurulur ve bağlar artık daha zayıftır. Sonuçta, göçmen ebeveyn iki kat fazla yalnızlaşır. 8 Por. D. Walczak-Duraj, Socjologia dla ekonomistów, PWE, Warszawa 2010. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Araştırma gösteriyor ki; maddi ve duygusal sıkıntılar arttığında ve göç süresi uzadığında, tüm aile tarafından tartışılsa da göç hakkındaki son kararı kadınlar verir. SİZCE AGNIESZKA, KRYSZTOF VE AGATA’YA NE OLACAK ? Başka bir insan olduğunuzda temaslarınızı tamamen devam ettirmek can alıcıdır. Bunu başarabilmek için farklı iletişim düzeyleri kullanılabilir. –aşağıdaki diyagramda verilen unsurlar hakkında konuşmalar, tartışmalar, sorup dinlemeler yapılabilir. İhtiyaçlar gerçekler Korkular, başarısızlıklar fikirler duygular umutlar, hayaller Bu yöntem ilişkileri devam ettirmeye, katılım hissini oluşturmaya, ne olup bittiğinden haberdar olmaya, eş ve çocukların önemli olduğunu hissettirmeye yardımcı olabilir. Hatırlamak gerekir ki; çocukların da içinde olduğu ilişkiler geliştirilmeli ve değerlendirilmelidir. Knapp’ın İlişkisel Gelişim Modeli, biriyle birlikte olurken ilişkinin birkaç seviyesini tecrübe edebilirsiniz, bu yüzden olumlu şekilde kendimizi motive etmek ve olumsuzluktan sakınmak önemli olduğunu gösterir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 http://www.adamroslan.com/2010/10/knapps-relational-development-model/ ELEŞTİRİYLE NASIL MÜCADELE EDİLİR? Birçok insan ebeveynlerden birinin göç etmesine tepkilidir çünkü bu durumun çocular üzerinde olumsuz etkisi olduğuna inanırlar. “Avrupa öksüzlüğü” diye adlandırılan bu durumda çocuklar bakılmaz veya kontrol edilmezler. Maddi ihtiyaçları giderilirken, çocuklar hiçbir destek almadan duygusal boşluk içindedir. Çocukların yaşıtları arasında yeni sosyal bağ kurabileceği ve aitlik duygusunu giderebileceği yerler aramasına -bir ebeveyn ya da başka bir koruyucu ilişki kuramaz ve çocuklarla iletişime giremez- özellikle ergenlik dönemine girdiklerinde hayatta kendilerine has bir yol aramasına sebep olur. Çoğu vakada büyükanne, teyze veya amca çocukların ihtiyaçlarını , hayat tarzlarını ve isyan etmeleriyle sonuçlanan arayışlarını anlamazlar. Davranışsal sorunları çözebilecek bir tarif yoktur, ama gençler tarafından ilgi olarak değerlendirilecek olan sabır, güven ve destek kontrolle birleştirilirse büyük bir adım atılmış olacaktır. Birçok insan kendilerine uluslar arası anne ve babaların çocuklarını neden yanlarında götürmediklerini sorar. Her şeye kusur bulan insanlara verilecek cevap olarak birçok neden vardır: 1. Çalışırken-temizlik yaparken veya başka insanlara bakarken – kendi çocuklarına bakacak zamanları olmaz. 2. Çocuklarını yanlarında götürmenin bir bedeli vardır ve giderleri- ev, yiyecek, ulaşım ve okullara ödenenler gibi- artırır ki bu kazanılan paranın eve gönderilememesine sebep olur. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 3. Bu bir seçim meselesi değil bir gereklilik ve kendi ülkenle göç edilen ülke arasında ücret ve giderler açısından yapılan bir karşılaştırma meselesidir. 4. Aileler açısından, yurtdışına gitmek; bulunulan ülkedeki işsizlik , borç gibi ekonomik sıkıntıların varlığına işarettir. 5. Çoğu göçmen anne-baba evde çocuklarıyla olmayı tercih eder. 6. Çocuklar ve partner, göç eden kişi sürekli ve iyi para kazandıran bir iş bulduğunda, ona katılacaktır. Ayrıca çocuklar büyüdüklerinde iş bularak destek de olabilirler. 7. Yurtdışına gitme kararı çocuklara iyi bakılacağına inanıldığı zaman verilir ve göç sayesinde ekonomik ihtiyaçlar karşılanacaktır. 8. Polonya, Romanya , Ukrayna ve Çek aileleri için göç fırsat değil hayatta kalmak için bir yoldur. Göçmenlerin gelirleri ailenin evdeki giderlerini karşılamak içindir. Yatırım veya birikim yapmak için değil. GÖÇ ETMEYE KARAR VERME SÜRECİ Göçmen ailelerin karşılaştığı diğer bir problem de doğru karar vermektir. İlk vermeleri gereken can alıcı karar, ailenin evde kalıp kalmayacağıdır. “ Ne kadar süre ailemden uzak kalmalıyım? “, Ben uzaktayken , çocuklarıma kim bakacak?“, “Uzaktayken , çocuklarım iyi olacaklar mı?“ Kararı vermeden önce bir göçmenin bu sorulara cevap vermesi gerekir. Hayatta karar vermek herkes için zor bir görevdir. Hayatımız boyunca geleceğimizi etkileyen kararlar veririz. Aslında, alınan kararlar sadece bizi etkilemez içinde yaşadığımız dünyadaki diğer insanları da etkiler. Karar verme düşünme, konuşma ve problemle ilgili bilgi edinmek için araştırma süreçlerini içerir. Vermeniz gereken karara yardımcı olacak veri toplarsınız. Bunu konuyu bilen kişilerle konuşarak , kütüphaneye giderek ve bir kaç çözüm daha düşünerek yapabilirsiniz Çoğu karar bir kere de alınmaz. Zaman içinde kararlar tamamlanır. Göçmen ebeveyn açısından karar verme genellikle olaylar, alışkanlıkları ve yaşam tarzları değiştiğinde gerçekleşir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Karar verirken, altı basamaklı bir süreç izlenir. 1. 2. 3. 4. Problemi veya hedefi tanımlayın- problemi net bir şekilde anlayın. Tüm bilgiyi toplayın ve listeleyin- probleme yoğunlaşabilirsiniz. Duruma yönelik iki veya daha fazla çözüm inceleyin- alternatifleri düşünün. Her çözüm için muhtemel sonuçları analiz edin- çözümlerin iyi ve kötü yönlerine bakın. Her birinin sonucu nedir? Bu çözüm benim ve ailem için faydalı olacak mı? 5. Probleminizi çözmek için en iyi çözümü seçin-aldığınız kararın ve iyi veya kötü sonuçlarının sorumluluklarını kabul etmeye gönüllü olmalısınız. 6. Kararınızı değerlendirin-eylem planınızı gözden geçirmeniz gerekiyorsa kararınızı verin. Sorunu çözmek ve hedefe ulaşmak için alternatif yollara her zaman hazır olun belki ilk seçtiğiniz işe yaramayabilir. Vaka Çalışması 4 : Mihaela 35 yaşında , 7.sınıftan mezun olmuş ve iki kızı var. Küçük olanı 16 yaşında ve Colegiul Teknik Meslek Lisesinde okuyor. Büyüğü 18 yaşında. Romanya’da hiç çalışmamış ve İtalya’ya çalışmaya gitmeden önce boşanmış. Gittiğinde kızları 6 ve 8 yaşlarındaydı. Büyükanneleriyle kaldılar. Eski kocası aileyi geçindiren kişiydi. Ona kötü davranıyordu ve işi olmadığı için onu aşağılıyordu. Bu tavırlar onu Romanya’dan ayrılmaya itti. İtalya’ya herhangi bir sözleşme imzalamadan gitti. Başlangıçta, bir barda çalıştı ve kaldığı yer kötüydü. Hayatını kazanmak için birkaç ailenin yanında çocuk bakıcısı olarak da çalıştı. Yasal belgeleri olmadan bir pizza dükkânına geçti. Ve sonra bir aşçı yamağı olarak iş buldu. Şu an resmi belgelerini de alıp yaşlı bakımevinde çalışıyor. Kızların babası Mihaela evden ayrılınca çok mutlu oldu. Kızlar annelerinin neden gittiğini anlamadı ve büyükanneleri de bu duruma karşı çıktı. Dilini bile bilmediği hiç tanımadığı bu yere korku içinde geldi. Kelimelerle anlatılamayacak duygulardı bunlar. Her üç günde bir telefon edip ailesiyle görüşüyordu. Başlangıçta her üç ayda bir ailesini görmeye geldi. Romanya’nın Avrupa Birliğine katılması sayesinde gidiş gelişleri daha da kolaylaşmıştı. Kızlar yaşadıkları her sorunu büyükanneleriyle tartışıp çözdü. Büyükanne kızların tüm sıkıntılarını, ergenlik döneminde yaşadıkları herşeyi biliyor. Ama kızlarla anne arasında aşılmaz bir duvar oluştu. Mihaela’dan para istediklerinde sahip olduğu son Euroya kadar onlara gönderiyordu. Belki yiyecek alacak kadar parası bile kalmıyordu. Onlara sürekli para ve hediyeler gönderiyordu. Bunların aradaki mesafeyi ortadan kaldıracağına inanıyordu ama beklediği gibi olmadı. İtalya’da yaşamaya çok zor alıştı. Romanyalıların kıskançlığı hayatını daha da zorlaştırdı. Hiç boş zamanı yoktu. Para kazanmak için evler arasında temizlik yapmak için koşturdu. akşamları tükenmişlikten ağlıyordu. Sevdiklerinden ayrı kalmak eziyet gibiydi. Okula başladıkları gün onların yanında olup onlara umut vermek istedi ama olamadı. Tek avantaj paraydı. Bir sürü dezavantajı vardı, gençliği geçiyor, sağlığını kaybediyordu ; her şeyin bir bedeli vardı. Kızların İtalya’ya gelmesini istiyor. Onun için daha kolay olacak çünkü üç eve bakmak zorunda şu an; biri İtalya’da, kızların yaşadığı diğer bir ev Slatina’da , diğeri ise babasının yaşadığı kasabadaki ev. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Mihaela’nın ailesi emeklilik maaşı almıyor. Kızlar Mihaela’yı anlamak istemiyor ve onların arzularını da Mihaela bilmiyor. Fedakârlığını takdir etmiyorlar ve ona göre bu fedakârlık yaşadıklarına değmez. Kızlarıyla iletişim kuramamasına çok üzülüyor. Kızları ve kendisi arasında bir sessizlik duvarı var. 1. Mihaela’nın annesinin kızlarının hayatında onun rolünü almasına izin vermesi konusundaki kararı hakkında düşünün. 2. Eğer Mihaela dönebilseydi kızlarını da düşünerek alacağı bir karar hayal edin. GÖÇMENLERİN YURTDIŞINDAKİ SOSYAL İLİŞKİLERİ İnsanlar yurtdışına gitmeye karar verdikleri zaman, çoğu durumda en büyük destekçileri daha önce yurtdışına gitmiş olan akraba ve arkadaşlarıdır. Bu sebeple göçmenler yurtdışında yalnız değillerdir. Ama bu sadece o kişilerle kendilerini sınırladıkları anlamına gelmez. Farklı yerlerde çalışır ve ayrı yaşarlar ve diğer insanlarla temas kurmak bu yüzden önemlidir. Dahası, oraya vardıklarında, tanıştıkları insanlar uğraşmak istemedikleri tarzdandır. Böyle durumlarda, birlikte var olabilmek için bazı sınırlamalara ve kurallara ihtiyaç duyulur: 1. Birlikte çalışırız ama boş zamanlarımızı dilediğimiz gibi ayrı ayrı geçiririz. 2. Aynı aileden, ülkeden veya kasabadan gelmiş olmamız birbirimizi sevmek zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. Saygı ve yardım kabul edilebilir ama koyduğumuz sınırlar ölçüsünde tabi. 3. Eğer birini iyi tanımıyorsak, aynı ülkeden geliyor olmamız birbirimize sonsuz güveneceğiz anlamına gelmez. Dini, ulusu düşünmeden yeni bağlantılar ve ilişkiler kurmak her zaman daha faydalıdır. İlk önce, tüm dünyada aynı kurallar geçerli olsa da, dil sınırlılıkları yüzünden biraz zor olabilir.9 1. Fiziksel Çekim; Sevimli ve çekici insanlara karsı takınılan gayri ihtiyari olumlu tavır takınırız. 2. Benzerlik; bize benzeyen insanları severiz. Benzerliğin ne olduğu önemli değildir; inançlar, kişisel özellikler, hayat tarzı, tecrübeler, meslek veya hobi gibi. Biz bu yüzden aynı hobilere sahip, müzikle veya sporla ilgilenen, aileden veya iş çevresinden arkadaş ediniriz. 3. İltifatlar; eğer dürüstse, tıpkı espri yeteneği ve bir gülüşü varsa, başlangıçta çok yardımcı olabilir. Dili bilmeseniz bile, kahkaha diğer insanları sevmenizi sağlar, çünkü diğer insanların sevdiği belli bir mesafedeki bir insan olduğunu gösterir. Mesela, bazen dil hatalarında kendinize gülmek de işe yarayabilir. 4. Temas ve İşbirliği; - veya küçük şeylerde bile başkalarına yardım etmek size minnetkar arkadaşlar kazandırabilir. Ayrıca bazen diğerlerini dinleyerek de daha yakın arkadaş olabilirsiniz. Daha fazla temas daha yakın ilişki demektir. 9 .Por. R. Cialdini, Wywieranie wpływu na ludzi, GWP, Gdańsk 1996 “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 5. Ziyaret ettiğimiz yerler çok önemlidir; alışveriş yaptığımız küçük bir dükkân, kilise, yerel koro, komşular ve işten arkadaşlar. İnisiyatif alıp, onları kahveye, akşam yemeğine veya bowling oynamaya davet edebilirsiniz. KÜLTÜREL MESELELER-AYRI DÜNYALAR Başka bir ülkeye gittiğimizde hayran kalabileceğimiz, sevmeyeceğimiz ya da bizi şaşırtabilecek farklı bir kültürle karşılaşırız. Bize nolrmal ve alışılmış gelmeyen “diğeri“ ile karşılaştığımızda , diğerleri için o „diğeri“ değildir. Farklılıklar sadece dil, alışkanlıklar ve geleneklerde değil ayrıca jestler, gerçeğin anlaşılma şekli, güdüler ve tüm toplum düzeninde de karşımıza çıkabilir. Daha uzun yaşadığımız her seferde ,ev sahibini gücendirmemek veya görgüsüz gibi görünmemek için farklılıkları öğrenmek gerekir.Eski bir deyim vardır; “ Roma’dayken , Romalılar gibi davran!“ Bir ulusun veya bir grubun kültürü şu hallerde pekişir:10 Temel Varsayımlar : hayatın anlamı, insan hakları, insan ilişkilerinin doğası, kadın ve erkeğin rolleri, ulusal sistem ve bir vatandaşın pozisyonu, zamanın doğası, insan ve doğa arasındaki ilişki, peşinden gitmeniz gereken şeyler, tavırlar, bakış açıları, fikirler ve ideolojileri ilgilendiren kalıcı inanışlar. Normlar ve Değerler: bağlayıcı bir dizi kural ve değerler, ilişkinin anlamının tanımı, insanlık, aile ve toplum, bir insanın diğerine karşı zorunlulukları ve insan hakları, davranışlarda belli edilen fikir ve inançlar. İnsan yapımı ürünler: bir davranış şeklinin görsel ve işitsel ürünler, görünüş, dil, jestler, fiziksel nesneler, mimari ve iletişim sistemleri vs. Kültürün büyük bir bölümü gözle görülmez veya tam olarak fark edilemez yine de dışardan biri için farklılıklar kültür şoku denilecek kadar açık olabilir. Bu yüzden göçmenler birbirleriyle veya başka göçmenlerle bir aradayken kendilerini daha iyi hissederler. Çoğu vakada öncelikle benzerliklerin bulunmasına ve kültürel yapıların kabul edilmesine rağmen daha yakın arkadaşlıklarda katlanılmaz ve şok edici bulunabilir , Norveç ve Almanya’daki ebeveynler ve çocuk bakımı tavırları gibi. Göçmenler tarafından tercih edilen ülkeler-İngiltere, İrlanda, Almanya, Norveç, İspanya, İtalya- arasındaki tüm farklılıkları anlatmak imkansızdır.Yine de bazı akılda kalıcı şeyleri hatırlamak gerekir :11 10.Por. Culture Model of E. Schein http://wawak.pl/pl/content/poziomy-i-funkcje-kultury-organizacyjnej 11. http://gifts-from-world.blogspot.com/2013/03/te-same-gesty-inne-znaczenia.html “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Baş parmak havada: Polonya’da her şey yolunda demektir. Bazen otostopçular tarafından da kullanılır. Orta Asya, Güney Avrupa ve Batı Afrika’da ise bu işaret rahatsız edici ve ayıptır. Avuç içini gösterme Polonya’da birini sakinleştirmek istediğimizde bu işareti yaparız. Yunanistan’da bu hareket diğer insanların yanında birine yapıldığı zaman küçük düşürücü olarak kabul edilir. Arap ülkelerinde, satıcılardan bir şey almak istemediğinizde bu hareketi yaparsınız. İşaret Parmağını Uzatmak: Polonya’da, birini bu şekilde göstermek hiç hoş bir davranış değildir. Asya’da köpek çağırma şeklidir. Filipinler’de bu işarete parmak kırılarak ceza verilebilir. Latin Amerika, Endonezya ve Avustralya’da bu işaret işaret edilenin hayat kadını olduğunu gösterir. Zafer İşareti: Polonya’da , zafer, 2 sayısı ve barış işareti anlamına gelir. İngiltere, İrlanda , Yeni Zelenda ve Avustralya ‘da bu işaret avuç içi dışa doğruysa kırıcı bir hareket değildir. Eğer bu ülkelerde avuç içi içe doğru yapılırsa , orta parmağı göstermek gibi bir hareket olarak anlaşılır. Bu durum tarihle alakalıdır. Yüzyıl Savaşları sırasında Fransızlar, İngiliz okçularını tehdit etmek için bu hareketi kullanırlardı. “O ok tutan iki parmağınızı koparacağız!” anlamında kullanılmıştır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Tamam İşareti: Polonya’da servisten ve yemekten memnun olduğunu belirtmek için kullanılır. Bu hareketten bazı ülkelerde kaçınmalısınız; Fransa, Belçika, Brezilya, Yunanistan, İspanya, Almanya ve Türkiye gibi. Japonya’da rüşvet istiyoruz anlamına gelir. Fransa’da bir insanın sıfır olduğunu söylemek, diğer ülkelerde kişinin homoseksüel olduğunu söylemek için kullanılır. Çağırma işareti Polonya’da ve Türkiye’de yakına gel anlamına gelir. Latin Amerika, Endonezya ve Avustralya’da hayat kadınlarını çağırmak için kullanılır. Asya’da köpek çağırmak için kullanılır. Fig İşareti: Polonya’da yandaki işaret sevimli karşılanır. Brezilya’da , iyi şanslar dilemek için kullanılır. Türkiye, Endonezya, Çin ve Rusya’da kırıcı bir harekettir. Boynuz İşareti Rock konserlerinde kullanılan yaygın bir işarettir. İtalya’da karısını aldatan erkekler için kullanılır. Açık elle boynun bir yanına dokunmak Polonya’da birini bir şeyler içmeye davet için kullanılan yaygın bir işarettir. İtalya’da giyotin anlamına gelir. Karşıdakini ölümle tehdit etmektir. Dil Çıkarmak Polonya’da kaba bir davranışken, Hindistan’da saygı göstergesidir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Kısmen daha önemli farklılıklar ev, yemek ve işle ilgili olan geleneklerle alakalıdır, bu yüzden gitmeden önce ülkenin kültürü hakkında bilgi edinmek gerekir. Gittiğiniz zaman, gözlem yapın, soru sorun ve gaf yapmaya hazır olun. Tabi ki en önemlisi çalıştığınız yerde düzgün davranmanızdır. Ne zaman emin olmadığınız şeyler olursa, sormaktan çekinmeyin. Mesela yurtdışında çalışan Polonyalılar en büyük farklılığın işe karşı tavırlarda olduğunu söylüyorlar- Polonyalılar önce iş derken, diğerlerinin işi bırakıp öğle yemeği yemelerine şaşırıyorlar. Kültürel davranışlardaki farklılıklar klişelerdir ve olumlu ya da olumsuz anlaşılabilir. En önemli bilgi genel ve tekrar eden gözlemlerden çıkarılmıştır. Ama bu her birey aynı şekilde davranacak anlamına gelmez. Yine de hatırlanması gereken bazı notlar aşağıda verilmiştir. 12 İngilizler: Duygularını göstermekten uzaktırlar, aşırı şekilde Bay, Bayan demeyi sevmezler ama bir toplulukta resmi bir şekilde hitap ederler, söz verildiği takdirde bunu belge sayarlar, muhabbetleri kibardır, eşsiz bir espri anlayışına sahiptirler ve İngilizlerle temaslarınızda fiziksel teması en aza indirmeniz gerekir. Almanlar: Duygularını göstermekte, temkinli ve heyecandan uzaktırlar, yaygın bir şekilde akademik ve profesyonel unvanları kullanırlar, yüksek mevkili insanlara saygı gösterirler, düzeni severler, durmadan hedeflerini kovalarlar, tüm randevuların önceden ayarlanmasını isterler, tartışmayı ve faaliyetleri, her adımı ve görevi düzenlemeyi bilirler, ve doğaçlama yaşamaktan hoşlanmazlar. Fransızlar: Dışavurumcudurlar, tartışmayı severler, dakikliğe önem verirler, dikkatlidirler ve baskıyı sevmezler, soyadı kullanmadan mösyö, madam ve matmazel gibi resmi unvanları kullanmayı severler. İspanyollar: Misafirperver ve arkadaş canlısıdırlar, iltifat almayı isterler ve doğaçlama yaşamayı severler; profesyonel unvanlar ve statü isimlerini kullanmayı severler ama zamana ve dakikliğe önem vermezler; erkekler diğer erkekleri kucaklayarak selamlar, detaylara özen gösterirler, baskıyı sevmezler ve en üst seviyedeki istekleri ile sohbete başlarlar; işte çok sık değişimler ve düzeltmelere ihtiyaç duyarlar. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 İtalyanlar: Dakik değillerdir, konuştuklarında dışa vurumcudurlar, hızlı düşünürler, fiziksel yakınlık kurarlar- konuşurken insanlara dokunurlar, bundan kaçınan kişinin soğuk olduğunu düşünürler; yemek sırasında masada konuşmaktan keyif alırlar ama iş konuşmazlar. Yunanlar : Diğerlerini rahatsız etmede ustadırlar, sohbetleri taşkın ve açıktır, gürültülü konuşurlar, konuşurken sayısız jest kullanırlar, aralarında kısa bir mesafe bırakırlar ve göz temasını kesmezler, iş dünyasında erkekler baskındır, yemek boyunca ellerini masanın üstünde tutarlar, yemek sırasında yiyeceklerden bahsetmek onlar için önemlidir, hoş geldin derken sert bir şekilde el sıkışırlar, pazarlık yapmayı severler. Unutmayın ki bir göçmen olarak yerel halkın davranışlarını gözlemlemek keyifli bir aktivite ve sürpriz kaynağı olabilir. Ve tabi ki yabancı bir kişi hep sıkı gözlemlenir ve kabul edilmek için düzgün davranmalıdır. GÖÇÜN YASAL BOYUTU Göç etmenin diğer bir zorluğu da resmi işlerdir. Bildiğiniz gibi, hiçbir ebeveyn güvendikleri birinin çocuklarına bakacağını bilmeden gitmeye ve çocuklarını bırakmaya karar vermez. Yine de bakım yeterli olmayabilir, bu yüzden eğer çocuk ebeveynlerden biriyle kalmıyorsa, ayrılmadan önce çocuğa yasal bir vasi sağlanması gerekir. Reşit olmayan çocuk için yasal bir vasi tayin etmek isterseniz, Aile Mahkemesine başvurursunuz. Tıbbi nedenler ve acil durumlar için gereklidir. Yasal bir vasi ebeveynleri öğretmenlerin ve kurumların önünde de temsil eder. Akrabalardan yardım almak onları yasal olarak sorumlu kişiler yapmaz ve çoğu durumda bu bilgi kabul edilmez. Her zaman öğretmenleri göç hakkında bilgilendirmek ve onlarla teknolojiyi kullanarak irtibat kurmayı istemek faydalıdır, böylece diğer ebeveyn evde dahi olsa göçmen ebeveyn çocuğun davranışlarını ve okul sonuçlarını takip edebilir. Çoğu ülkede yapılan gezileri bildirmek zorunlu değildir ve kişisel bir karardır, ama bazı ülkelerde sorunun boyutuna bağlı olarak, temel destek ve yardımlar yapılmıştır. Mesela çocuğa okul yurdunda kalma fırsatı verilebilir. Hatta çocuk bir ebeveynle kalsa bile, en yakın akrabadan veya komşudan mümkün olduğunca geride kalanlara göz kulak olmasının istenmesi önemlidir, böylelikle göçmen ebeveynin evden ayrılmasının etkileri mümkün olduğunca azaltılabilir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Yurtdışında çalışma ile ilgili diğer sorunlar çalışma şartlarıdır. Araştırmalar gösteriyor ki göçmenler hiç istenmedik durumlarla da karşılaşabiliyor, - Söz verilen miktardan daha az maaş ödenebilir, Bazen, söz verilen iş pozisyonu dolu olabilir, Hırsızlıklar, Barınma için söz verilen yer aslında yoktur veya kötü şartlar söz konusudur, Çalışma şartları zarar verici veya tehlikeli olabilir, Bu gibi durumlarda, yasadışı çalışma veya bir kişi tarafından işe alındığınızda, ya kalıp şartları kabul etmelisiniz ya da bir süre idare edip farklı bir iş bulmalısınız. En iyi çözüm, yine de, ülkeden ayrılmadan iş teklifini, şirketi ve sizi işe alan kişiyi araştırmanızdır; eğer dolandırıcılarla muhatapsanız, İnternet sitelerinde muhtemelen onlarla ilgili bilgi bulacaksınız. Birçok ülke yurtdışında çalışma şartları ile ilgili internet siteleri veya danışma merkezleri aracılığıyla bilgi vermektedir. Bu sayede iş veren , çalışma şartları veya kimden yardım alacağınız konusunda bilgi edinebilirsiniz. Yasal bir iş bulduysanız; sendikalara, devlet birimlerine ya da göçmenler için çalışan kuruluşlara durumunuzu sorabilirsiniz. ( Bazı ülkelerde yasadışı çalışanlara bile bu yardım yapılmaktadır.) Ülkeden ayrılmadan önce, uygulamadaki iş yasasını, işçi ve işverenin hakları ve zorunlulukları, göçmen yasasını da araştırmalısınız, böylece bulduğunuz işin yasalara aykırı olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Ayrıca yasal olarak yurtdışında çalışan insanların ailelerine ne tür yardımlarda bulunduğunu da internet sitelerinden öğrenmeniz faydalı olacaktır. Burada tüm yasal ve yasal olmayan çalışmaları tüm yönleriyle ele almak mümkün değildir ama evde kalan çocuklar için yasal vasilik sağlamak ve tanıdığınız kişilerden gelse bile yurtdışındaki tüm iş olanaklarını değerlendirmeniz önemlidir. Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin sitesinden bir örnekle devam edelim: http://www.madryt.msz.gov.pl/pl/informacje_konsularne/praca_w_hiszpanii/?printMode=true “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 UYARI: İSPANYA’DAN YAPILAN SAHTE İŞ TEKLİFLERİ Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin Danışmanlık Bölümü İspanya’dan yapılan ve Polonya basınında yayınlanan sahte iş tekliflerine karşı sizleri uyarıyor. Çoğu teklif meyve toplama, ayrıştırma ve işleme üzerinedir. Sahte iş tekliflerinin genel özellikleri; İş imkanı sunan şirketin bir internet sayfası yoktur. Sadece işverenin cep telefonu iletişim bilgisi olarak verilmektedir. Sunulan fiyat teklifi zamanın şartlarından şaşırtıcı bir şekilde fazladır. Aracı kişi Polonyalıdır. Şirket işçi İspanya’ya gelmeden anlaşma imzalamamaktadır. Potansiyel işçiye telefonda sadece belirtilen meyvenin toplanacağını garanti etmektedir. İspanya’da bir daire kiralamak için ön ödeme yapmak zorunludur. Şirketin adresini Google Maps’te control ettiğinizde ya yapım aşamasında bir binanın adresi ya da hiçbir binaya rastlanmamaktadır. Madrid’teki Polonya Cumhuriyeti Elçiliğinin Danışmanlık Bölümü sözleşme imzalamadan herhangi bir ön ödeme yapılmaması için uyarıda bulunuyor. Ayrıca işverenin dolandırıcı çıkması ihtimaline karşı, İspanya’dan dönmeye yetecek paraları olmadan yurtdışına çıkmamaları gerektiğini belirtiyorlar. AİLE ÜYELERİ ARASINDAKİ ETKİLEŞİM: Aile üyeleri arasındaki etkileşim her zaman istediğimiz gibi değildir. En az bir ebeveynin bile olmaması bazen beklenilenden daha problemli olabilir. S. Goldberg’e göre “Kesintisiz samimi ve olumlu cesaretlendirmeler çocukların kendilerini iyi hissetmelerini ve daha olumlu davranışlar sergilemelerini mümkün kılar. Öte yandan , kesintisiz eleştiri ise çocuğun kendini kötü hissetmesine ve büyümesini , gelişmesini engellemesine sebep olur.”13 Dolayısıyla, çocuğunuzla etkileşime girmenin etkili yollarını öğrenmeniz önemlidir. Çocuklarından olumlu dönüt alan aileler bu konuda bilgi edinenlerdir, diğerleri ise çoğunlukla zorluk yaşamaktadır. Goldberg rehberlik ve destek sağlayacak araçlar olan, iyi bir ebeveyn olabilmenin on beş ayağından bahsediyor.14 Bu maddeler 4 hazırlık, 5 tavır ve 6 teknikten oluşmaktadır. Hepsi bir arada işe yarar. Hazırlık maddeleri sürekli devam eder. Bu maddeler; çocukları olumlu davranışa yönlendirip olumsuz davranışlardan uzaklaştırmak için düzenlenmiştir. Tavırlar ise çocuğun davranışlarını anlamaya yöneliktir. Bunlar doktrinlerdir. Müdahaleler ise davranışla başa çıkabilmeniz için yapacağınız eylemlerdir. 13 14 http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/ Vide http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/ “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Hazırlık Hazırlık yapmanın arkasındaki fikir faaliyetleri mümkün olduğunca sorunsuz devam ettirmektir. Kazalar hep olur ama kesin önlemler alınırsa çok azı meydana gelir. Sistemler, kurallar, beklentiler ve programlar ev işlerini olması gerektiği gibi yürütmek için temel unsurlardır. Bu unsurlar hazırlık sürecinin parçasıdır. Böylelikle; odaklandığınız, yaptığınız ve söylediğiniz şeylerin ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz: 1. Başarıya hazırlanın : Gelecek odaklı olun, her an gelecek için nasıl hazırlık yapabileceğinizin yollarını arayın. İlerin aksaksız yürümesi için güncel bilgileri kullanın. Aşağıdaki tabloda problemli geçmiş durumlarını ve başarılı yeni durumları göreceksiniz. “Evet veya hayır” durumlarından kaçınmaya çalışın çünkü cevaplar kolayca “hayır” olabilir. Mesela, çocuğunuza giyinmeye hazır olup olmadığını sormak yerine hangi eteği giyeceğini sorun. 2. Beklentileri netleştirin: Adil kararlı ve olumlu olun. Bunlar etkili disiplinin parametreleridir. Gelecekteki yanlış davranışları düşürmede faydalı olacaktır. Dahası, çocuğun kendini kontrol etmesini öğrenmesine yardımcı olur ve sonuçta çocuğun kendisi bir disiplin yanlısı olacaktır. Başarı odaklı olun ve çocuğunuza da beklentilerinizi anlatın. Mesela, eğer büyükannenin evine gidiyorsanız ve orada çocuğunuzun düzgün davranmasını istiyorsanız yanınızda bulmaca, birkaç kitap veya çocuklara uygun ve çocuğunuzun keyif alacağını bildiğiniz başka etkinlikler götürün. Sonra götürdüğünüz eşyalara bağlı olarak çocuğunuzdan beklediğiniz davranışı ona anlatın. Bu tür bir hazırlık çocuklarınıza sorumluluğu öğretmenin bir yoludur. Çocuğunuzu seçim yapmak için yönlendirmiş olursunuz-ya talimatları takip edip keyifli zaman geçirecek ya da göz ardı edip sıkıntı yaşayacaktır. 3. Övgü ve Cesaretlendirme cümlelerini yerinde kullanın. : Webster Yeni Dünya Sözlüğü’nde “övgü” kelimesi “değeri methetmek”( syf.462) olarak tanımlanır. “Methetmek” ise “önermek” olarak tanımlanır. (syf.121) Bu kavramda üstü kapalı anlaşılan onaylama verildiği fikridir. Yetişkinler tarafından onaylanma çocuklar için çok güçlüdür. Ama en önemli olanı çocuğun kendini onaylamasıdır. Yetişkin tarafından onaylanmaya bağımlılığı engellemek için övgüleri tedbirli bir şekilde yapılmalı ve en önemli başarılar için saklanmalıdır. Övgü için söylenecek tek söz vardır: Övgüyü baş başayken yapın. Çocuğunuz bir işi başardığında, ödülünü herhangi bir zaman veya herhangi bir yerde toplayacaktır. Övgünüzü yalnızken yapmanız diğer çocukların başarısızlık hissine kapılmasını engeller. 4. Çocuğunuza, ona ihtiyacınız olduğunu hissettirin. : Mümkün olduğu her an çocuğunuzun yardımını isteyin. Şu tür cümleleri seçin : “ Bebeğe bakarken yardımına ihtiyacım var-şişeyi uzat lütfen.” Ve “lütfen bana havlu getir” bu cümleler çocuğunuzun kendini önemli ve değerli hissetmesine yardımcı olacaktır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Çocuklardan bir şey yapması istendiğinde, genellikle çocuklar işbirliğine yanaşmamaktadır. Ama isteklerini daha anlamlı bir bağlamda yaptıkları zaman, daha olumlu cevaplar alınacaktır. Kesintisiz bir şekilde çocuğunuzdan yardım isterken, “lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerini kullanın. Kültürümüzde bunlar sihirli kelimelerdir. Bu kelimeleri ebeveyn-çocuk ilişkisine saygı ve takdiri yerleştirmek için kullanın. “lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerini çocuklarınıza öğretmek için bu kelimeleri onlara söyleyin. Tavır Bu maddeler, davranış yönetimi ve ilişki kurmanın bir sonraki basamağıdır. Ve bunlar doğru davranışlara rehberlik etmenize ve hatalı davranışları fark etmenize yardımcı olacaktır, ne olduğunu anlamanızı değerlendirmenizi sağlayacak araçlardır. Gündelik olayları ve sıkıntılı durumları daha net anlayacaksınız. Yanlış davranışların sebeplerini tanımlayabilecek ve bu yanlış davranışlar meydana geldiğinde doğru bir şekilde davranmaya hazır olabileceksiniz. 1. Davranışı çocuğunuzdan ayrı değerlendirin: Sizce çocuğunuz yanlış bir davranışta bulunduğunda atmanız gereken ilk adımdır. Beyninizde davranışı sevdiğiniz çocuğunuzdan ayrı tutun. Bunu yapınca göreceksiniz ki çocuğunuzun davranışını sevmeseniz bile hala çocuğunuza karşı sevgi hissedeceksiniz. 2. Yanlış davranışın sebebini tanımlayın. Yanlış davranışı tespit edip net bir şekilde görebildiğinizde, sebebini de muhtemelen net bir şekilde görebileceksiniz. Sebebi tanımlamak önemlidir çünkü sebebi yok etmek problemin tekrarlanmasını engellemenin en iyi yoludur. 3. Dinle ve iletişim kur: Özellikle dinleyip iletişim kurmak her zaman iyiyken, davranışı çocuğunuzdan uzaklaştırdığınızda bu daha önemlidir. Sebebi belirlerken zorluk yaşarsınız, işte size çocuğunuzun aklından geçenleri öğrenmenin yolu. Bu süreç çocuğunuzun kendini anlamasını sağladığı kadar sizin de çocuğunuzu anlamanıza yardım edecektir. Çocuğunuzun sizi duyması %70 dinleyip, %30 konuştuğunuzda gerçekleşir. Sohbetin sizin payınıza düşen kısmında ya çocuğunuzun daha çok konuşmasını sağlayacak sorular sorun ya da çocuğunuzun konuşmasını besleyecek “oh, evet” ve “gerçekten mi?” kelimeler kullanın. Sorabileceğiniz temel uyarıcı sorular vardır. “Ne” kelimesi ile sorabileceğiniz sorular; “Ne oldu?”, “Ne düşündün?” veya “Nasıl” kelimesi ile sorabileceğiniz sorular “Nasıl oldu?” , “Nasıl yaptın?” veya “Niye” kelimesi ile soracağınız sorular “Niye yaptın?”, “Niye dedin?”. Bunlar açık uçlu sorulardır ve çocuğunuzu evet veya hayır gibi cevaplardan alıkoyacaktır. Daha fazla bilgi almanızı sağlayacak diğer bir kelime ise “anlat”tır. “……..hakkında biraz daha anlat.” veya “…….ile ne demek istediğini anlat bana” . Çocuğunuzu mümkün olduğunca dinleyin ve onunla iletişim kurun. Önemli bilgiler edineceksiniz ve çocuğunuzla bağ kuracaksınız. Bu tür bir alış-veriş çocuğunuza her durumda destek vermenizi ve onlara yardım etmenizi mümkün kılacaktır. Siz ve çocuğunuzun birbirinize zıt düşebileceğinizi de aklınızda tutun. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Benzer bir tempo ve ton kullanmaya çalışın. Böylelikle çocuğunuza konuşmaz, çocuğunuzla konuşursunuz. Bu tür bir uyarıcıyla bağlantılı olarak, fiziksel anlamda çocuğunuzla aynı seviyede olun. Daha alçak bir seviyedeyse eğilin. 4. Olumlu, ılımlı ve destekleyici olun. Çocuğunuzu zorlayan problemli bir durumda olduğunu anladığınızda, sorun üzerinde çalışma vakti gelmiştir. Çocuğunuzla, çözüm bulmaya çalışın. Çocuğunuzun en iyi arkadaşı olmaya ve elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın. Bu rolü oynadığınız için çocuğunuzla ilişki kuruyor olacaksınız. Olumlu, ılımlı ve destekleyici olarak, çocuğunuza inandığınızı gösteriyor olacaksınız. Siz çocuğunuza ne kadar inanırsanız, o da kendine o kadar çok inanır. Bu şekilde yaklaşarak ayrıca, çocuğunuza etkili ilişki kurma davranışında model olursunuz. Bu benzerini veya daha iyisini yapması için olumlu bir davranıştır. Ilımlılık ve destek görmek empati kurma ve ahlak gelişimi için temeldir. Çocuğunuzla etkileşim sayesinde gündelik ilişkinizi oluştururken, olumlu olun. Çocuğunuzun neye sahip olamayacağına değil neye sahip olabileceğine odaklanmayı deneyin. Arkadaşı bitirdikten sonra oyuncakla oynayabileceğini söylemek oyuncakla oynayamayacağını söylemenizden daha iyidir. Ek olarak, doğru bir davranış gördüğünüzde onu da bilgilendirin. Çocuğunuza inanmanız önemli bir kavrama dönüşür. Bunun etkileri ölçülemez boyuttadır. Eğer çocuğunuzun yeteneğinin olduğuna ,olsa da olmasa da, inanırsanız, çocuğunuz o yeteneğe sahip olacaktır. 5. İnsan olun, Tanrı değil! Kendinizi çocuğunuza gerçek bir insan olarak tanıtmaya çalışın. Çocuğunuzla gerçek düşünceleri, duyguları ve düşünceleri paylaşın. Hatalar yapmaktan çekinmeyin ve sonrasında özür dileyin. Bu tavırla, çocuğunuza saygı göstermiş olacaksınız. Kendinizi ifade etmenin yanında, mümkün olduğunca çocuğunuzun da düşünce, duygu ve fikirlerini öğrenin. Yöntem Bu ilişki kurma sürecinin eylem kısmıdır. Her şeye vakıf olduğunuzda ve tamamen olumlu, ılımlı ve destekleyici olabildiğinizde, doğru ve güçlü bir şekilde harekete geçmeye hazırsınızdır. Bir duruma müdahale edebileceğiniz çok şansınız olduğunu göreceksiniz ve ne kadar olumlu bir rol oynadıklarını da göreceksiniz. 1. Çevreyi değiştirin: Bebeklerle kabul gören bir yöntemdir yaşı daha büyük çocuklarla da etkili olabilir. Ebeveynler sıkça çocukları bir yerden daha güvenli ve iyi bir yere götürürler. Farklı birçok durumda uygulanabilecek birçok çeşit yer değişikliği olasılığı vardır. Sıkıntıya sebep olan bir nesnenin yerini de değiştirebilirsiniz. Çocuğunuzun yerini değiştirmenin yanında çevrelerini de zenginleştirebilirsiniz. Durumu çocuğunuzla konuşup ikinizin de memnun olacağı bir çevre oluşturabilirsiniz. 2. Gözetim için sandviç modelini kullanın: Bir öneriyi veya bir isteği olumlu cümlelerle uygulamaya koyun ve takip edin. 3. Çözümün parçası olun: Mümkün olduğunca çocuğunuzla katılımda bulunmanız her zaman etkilidir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 4. Uygunsa espri ile karşılık verin. 5. Dokunun: Sık sık istediğiniz kadar çocuğunuza sarılın, onu okşayın. Hiçbir kelime fiziksel yakınlığın yerini tutamaz. 6. Bir ödülü es geçin: Uygun olmayan bir şey yaptığınızda, ödül miktarı azalır. Bu tür durumlar için, geri alabileceğiniz ödülleriniz olmalıdır. Bu durum olumlu bir şekilde sunulmalıdır. Çocuğunuza bu şekilde rehberlik etmek adil, kesin ve olumludur. Karşı bir tavır değildir, ileriye etkilidir ve öğretme bakış açısını içerir. AİLEDE İLETİŞİM NEDEN ÖNEMLİDİR? İletişim fikir, düşünce ve duygularını insanlarla paylaşmaktır. Kelimelerle olmak zorunda değildir, bazen bir gülümseme veya kaş çatma ile olabilir. Sessizlik bile iletişim demektir. Çocuklarınızla iletişim kurarak, onların hayatlarıyla ilgilendiğinizi ve sizin için önemli olduklarını gösterirsiniz. İletişim sayesinde aile bireyleri birbirlerinin ihtiyaçları ve isteklerine saygı gösterirler. Olmazsa birbirlerinin ne düşündüğünü, hissettiğini bilmeyecekler ve aile hayatı daha da zorlaşacaktır. Düşündüklerinizi ifade edin. Bazen onlara anlatmadan bizim neye ihtiyaç duyduğumuzu, fikirlerimizi bildiklerini sanırız. Ama zihin okumaya güvenmek yalnızlık, hoşnutsuzluk, hüsran, pişmanlık veya incinmişlik hissine yol açabilir. Duygularınızı inceleyin. Kendinize sorun, “Şu an gerçekten ne hissediyorum?” veya “ Bu konuda kendimi nasıl hissediyorum?” Konuşmadan önce düşünmek gerçekten nasıl hissettiğinizi anlamanıza yardım edecektir. Duygularınızı paylaşın. Net ve dürüstçe duygularınızı seslendirin. Mesela; “Bugün patronumla cesaret kırıcı bir konuşma yaptım” demek “Bugün berbat bir gündü” demekten daha iyidir. Olayların sizi nasıl etkilediğine odaklanın. Bazen başkalarının dediklerini veya yaptıklarını suçlamak kolay olabilir. Hatırlayın ki diğer insanların da duyguları bu duruma karışmıştır. O kişiye-ve kendinize- saygısızlık etmeniz iletişimde kırılmalara sebep olur. İletişimin Parçası; Dinleme Etkili iletişim sadece konuşmak değil ayrıca dinlemedir. Ailenizdeki diğer kişileri daha iyi dinleyerek, hayatlarındaki önemli şeyleri anlatmaları için onları cesaretlendirirsiniz. Dinlemek dikkat gerektirir. Yaptığınız her şeyi bir kenara bırakarak dinlemeye hazır olduğunuzu gösterebilirsiniz. Eğer zamanınız yoksa daha sonrası için bir görüşme ayarlayın. Dinleme açıklık ve saygı gerektirir. Söylenenlere katılmıyor olabilirsiniz ama dinlemeye istekli olmalısınız. Dinleme hem kelimeleri duymayı hem de duyguları hissetmeyi gerektirir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Söylenilenleri doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için “…… mu diyorsun?” veya “………mu kastediyorsun? Soruları kullanabilirsiniz. Güçlü duygular varsa dinlemek zordur. Zor günler yaşayan aile bireyinin yanında olmanız nu önemsediğinizi gösterir. Bazen nazik bir dokunuş veya kucaklama ne söyleyeceğinizi bilmediğiniz anlarda destek verdiğinizi gösterir. Ebeveynlerden gençlere: Hadi konuşalım! Gençler hemen her gün hayatlarını değiştirecek seçeneklerle ve olaylarla karşılaşır. Ortaokul ve lise yılları gençler için en zor dönemlerdir çünkü ne çocukturlar ne de yetişkin. Vücutları hızla değişir, ve birçok duygusal dalgalanma yaşarlar. Birçok genç nasıl hissediyorlar e hayatlarında ne yapacaklar gibi zor sorulara cevap ararlar. Anne-baba olarak bu yıllar sizin için de zor geçecektir ama unutmayın ki gençlerin sevgi, ilgi, duygusal sıcaklık, kabullenilme ve duyarlılığa ihtiyaçları vardır. İletişim insan ilişkilerinin kalbidir- geri kalan her şey bunun üzerine kurulur. Araştırma gösteriyor ki ailelerin çocukların fikirlerine gösterdiği saygı evde mutluluğa sebep olur. Her zaman olduğu gibi, gençler sempatik, anlayışlı, dikkatli bir kulak istediklerini söylüyorlar. Gençler için önemli meseleler; Ailelerin dürüst olmaları Onlarla konuşmak Yargılamadan dinlenmek Saygı görmek Evde, okulda ve etkinliklerde destek görmek Ailelerinden özen ve dostluk görmek Vücutlarını ve duygusal değişimleri anlamaları için yardım almak Aşk, ilişkiler hakkında dürüstçe konuşmak Sıkıntıya düşünce dikkat edilmesi Neyin iyi olduğunun, içinde sorumluluk olan ilişkilerin neye benzediğinin gösterilmesi Akran baskısından, uyuşturucu ve alkolden konuşabilmek. İletişim devam eden bir süreçtir ve aile üyeleri nesiller arasında açık sözlülüğü geliştirmek için birlikte çalışabilirler. Uyumlu ebeveyn-çocuk ilişkileri için anahtar kelime iletişimdir. Söylediğinizi sahiplenin. Bazen ailelerin çocukları ile konuşmak için rehberliğe ihtiyacı olur. “Ben-cümleleri” ve “Senmesajları” yardımcı olabilecek iletişim stratejileridir. “Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları” “Ben-cümleleri” benim hakkımdadır; ne hissettiğime, ihtiyaç duyduğuma ve düşündüğüme odaklıdır. Sorumluluğu başka insanlara atmazlar. Beni ilginin merkezi yapar. Bana odaklanırlar ve beni anlatırlar. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 “Sen-mesajları” başkaları hakkındadır. Başkalarının nasıl hissettiğiyle ve ne düşündükleriyle ilgili sizin algılarınızdır. “Sen-mesajları” başkalarını da odak noktası yapar. En büyük fark, başkaları hakkındaki mesajlar onların nasıl baktığı, hissettiği veya ihtiyaç duydukları hakkındaki tahminlerdir. Sadece o kişi mesajın doğru olup olmadığını bilir. “Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları” arasındaki farklılık sahiplenmektir. “Ben-cümleleri” bir kişinin duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını iletir. Her insan kendi duygularından sorumludur. Diğerleri sizin kararınızı etkilemesine rağmen son karar sizindir, başkasının değil. İnsanlar “Ben-cümleleri”ni kullandıkları zaman, ne hissettikleri, düşündükleri ve ihtiyaç duyduklarını sahiplenirler. “Ben-cümleleri”ni uygun bir şekilde kullanmanın ilk adımıdır bu. Diğer yandan “Sen-mesajları” sahiplik ifade etmezler çünkü kimse bu duygu ve düşünceleri sahiplenmez. Uygun “Ben-cümleleri” Kendinizle ilgili net mesajlar vermek istediğinizde, “Ben-cümleleri”ni kullanın. Mesela; “Ben sinirliyim çünkü odan temiz değil.” “Sakinleşmek için BENim zamana ihtiyacım var.” Ne yazık ki, insanlar “Ben-cümleleri”ni diğerlerini idare etmek için uygunsuz şekilde kullanırlar. Mesela; “Yaptığın şeye BEN çok üzülüyorum. Ben kalp krizi geçirebilirim.” Uygun “Sen-mesajları” Aşağıda uygun kullanılan “Sen-mesajları” bulunmaktadır. Seçim sunmak için; “ Odanı şimdi temizleyebilirsin veya sonra temizle. Ama eğer saat 18.00’a kadar bitmezse, TV izleyemezsin. Senin seçimin.” Övmek için; “Sen kendinle gurur duymalısın.” Açıklığa kavuşturmak için; “ Sen gerçekten sinirli görünüyorsun.” Çocukların duygularının farkına varmalarını sağlayarak, duyguları yansıtmak için; “ Üzgün görünüyorsun. Bugün okulda ne yaptın anlat bana.” “Ben-cümleleri” ile iletişim kurmanın formülü Aşağıdaki formül duygularımızın sorumluluğunu almamıza yardımcı olacak bir rehber olarak sunulmuştur. Ben hissediyorum ( duygu cümlesi ) Ne zaman ( olması gereken davranışı anlat ) Çünkü ( duygunun sebebi) İstediğim….. ( olması gereken davranışı anlat) “ Ne zaman oyuncaklar toplansa ben mutlu hissediyorum. Çünkü evde huzurlu hissetmek için eşyaların düzenli olmasına ihtiyacım var. Benim ihtiyacım olan düzene karşı duyarlı olduğun için teşekkür ederim.” “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 “ Kardeşine vurduğun için ben mutsuz hissediyorum. Aile kurallarımızdan biri vurmak yasaktır. İstediğim ve beklediğim şey aile kurallarında işbirliği ve senin öfkeni başka şekilde ifade etmendir.” “Ben-cümleleri” ve “Sen-mesajları”nı çocuğunuzla uygun bir şekilde kullanın. İletişim tarzınızda olumlu bir değişiklik var mı, görün. Ayrıyken çoğu aile çocuklarıyla iletişim kurmakta güçlük çeker. Boşanma, ayrılma veya göç gibi uzun süreli birlikte olamayışlar ebeveyn ve çocuk ilişkisini tehlikeye sokar. Ayrılıkların etkileri çocuklar için yıkıcı olabilir. Bu ayrılıklar özellikle okul çağındaki çocuklar için çok daha güçtür. Çünkü ödevlerinde yardıma ihtiyaçları vardır ve ailelerinin etkinliklerine ve spor faaliyetlerine katılmalarını isterler. Ebeveynin niye gittiğini umursamadan, çocukların ailelerinin onları sevdiğini bilmelerine ihtiyaçları vardır. Bu gibi durumlarda çocukları öncelikli tutmak gerekir. Ayrılık süresince, ebeveynler çocuklara büyüyebilecekleri bir çevre sağlamaya odaklanmak zorundadırlar. Aşağıda iletişim halinde kalabilmek için birkaç yol verilmiştir. Pahalı yollar değildir, sadece biraz düşünce ve kalp gerekir. Onları arayın ve günlerinin nasıl geçtiğini sorun. Bir mektupta ya da bir sohbetinizde kurallarınızı ve değerleriniz paylaşın. Onlarla konuştuğunuzda sevginizi dile getirin Çocuğunuza bir kart, mektup veya bir çizim yollayın. Sizinle konuşması için çocuğunuzu cesaretlendirin. Onlarla konuştuğunuzda anlattıklarını ve duygularını sabırla dinleyin. Bir haritayı işaretleyerek çocuğunuza nerede olduğunuzu ve birlikte gidebileceğiniz eğlenceli yerleri gösterin. Siz uzaktayken kullanıp sizi hatırlayacakları nesneleri çocuklarınıza verin. Sık sık resimlerinizi yollayın. Ayrı kaldığınız hergün için bir takvime “X” koymalarını isteyin. Önemli olayları hatırlayın. Çocuklarınızın bulup açması için doğum günü kartları bırakın. Sizin ve çocuğunuzun bir albümünü hazırlayın. Maceralarınızı anlatan bir gazete hazırlayın ve çocuğunuza verin. Veya çocuğunuzun ne kadar özel olduğunu anlatan bir kitap oluşturun. Yanında olmasanız bile onun her zaman sevilip korunacağına çocuğunuzu inandırın. Doğduğu veya başka özel bir günü anlatan bir video çekin ve yollayın. Çocuğunuzun en sevdiği eşyalarla dolu bir paket hazırlayın. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 ÇATIŞMA YÖNETİMİ Çatışma sağlıklı aile ilişkisinin normal bir parçasıdır. İnsanların her zaman aynı fikirde olmaları beklenemez. Çatışmalar göçmen ailelerde daha fazla rastlanır ve sebepleri farklı olabilir: - Para sıkıntısı İletişim eksikliği Ev işleri Çocuklarla anlaşmazlıklar “Çatışma Çözüm Becerileri” makalesinde Jeanne Segal and Melinda Smith15 çatışma çözmeyi öğrenmenin– çatışmadan kaçmaktansa- hayati olduğunu vurguluyorlar. Çatışma yanlış yönetilirse, ilişkiye büyük zarar verebilir, ama saygılı bir şekilde çözülürse, insanlar arasındaki bağın kuvvetlenmesini sağlar. Her bir çatışma farklılıklardan doğar. İnsanlar değerleri, algıları, fikirleri veya arzuları hakkında aynı fikirde olmadıkları zaman ortaya çıkar. Bazen bu farklılıklar önemsiz görünebilir, ama bir çatışma güçlü duyguları tetiklediğinde, problemin merkezinde derin kişisel bir ihtiyaç vardır. Bu kendini güvende hissetme, saygı ve değer görme, veya yakınlık kurma ihtiyacı olabilir. 15 Çatışma anlaşmazlıktan daha fazla anlam içerir. İki taraf da tehdit algılar. Çatışmalar göz ardı edildiğinde iltihaplanmaya devam eden yara gibidir. Varlığımıza ve devamlılığımıza yapılmış tehdit olarak algılanır. Çözülene kadar iki taraf da huzurlu hissetmeyecektir. http://www.edcc.edu/counseling/documents/conflict.pdf “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Durumla ilgili algılarımıza bağlı olarak çatışmalara tepki veririz. Aslında olaya bağlı değildir. Algılarımız, hayat tecrübelerimize, kültür, değer ve inançlarımızdan etkilenir. Çatışmalar güçlü duyguları tetikler. Eğer duygularınızı kontrol altında tutamıyorsanız, çatışmayı da başarılı bir şekilde çözemezsiniz. Çatışmalar büyümek için birer fırsattır. Bir çatışmayı çözebilirseniz, güven oluşur. Bilirsiniz ki ilişkiniz zorlukların ve anlaşmazlıkların üstesinden gelebilir. Çatışmayı başarılı bir şekilde çözme yeteneğiniz aşağıda yazılanları yapabilmenize bağlıdır. Tetikte iken stresi hızlı bir şekilde kontrol altına alın ve sakinleşin. Sakinken, sözlü ve sözlü olmayan iletişimi doğru okuyup anlayabilirsiniz. Duygularınızı ve davranışınızı kontrol edin. Duygularınız kontrol altındayken, ihtiyaçlarınızı tehdit etmeden, korkutmadan veya diğerlerini cezalandırmadan söyleyebilirsiniz. İfade edilen duygulara dikkat edin. Tabi ki söylediklerine de. Farklılıkların farkında olun ve saygı gösterin. Kaba sözlerden ve eylemlerden kaçınarak bir sorunu çok daha çabuk çözebilirsiniz. Kendi duygularınıza dikkat ediyor musunuz? Karar vermenizde etkili oluyor mu? Sözsüz İletişim Çatışmalar ve tartışmalar sırasında verilen en önemli bilgiler sözsüz olanlardır. Sözsüz iletişim duygulardan etkilenen yüz ifadeleri, vücut dili, jest, ses tonu, temposu ile sürdürülür. Sağduyulu yapılmış bir espri çatışmayı etkisiz hale getirir. Neşe aldatıcı biçimde güçlü bir kaynaktır. Çalışmalar gösterir ki neşeli anları yaşamaya devam ettiğiniz müddetçe sıkıntının üstesinden gelirsiniz. Espri de çatışmayla karşı karşıyayken aynı rolü oynar. Çatışmayı yönetme ve çözme ipuçları; Çatışmayı yönetme ve çözmek stresinizi azaltma ve duygularınızı dengeleme yeteneğinize bağlıdır. Aşağıdaki başlıkları takip ederseniz sürecin olumlu devam etmesini sağlayabilirsiniz: Söylenilen kadar hissedileni de duyun. Dinlediğimizde, hem kendi hem de karşımızdakinin ihtiyaç ve duygularıyla bağ kurarız. Dinlemek bizi güçlü kılar, bilgilendirir ve konuşma sırası bize gelince diğerlerinin de bizi duymasını sağlar. Önceliğiniz çatışmanın çözülmesi olsun, yenmek veya “haklı olmaktan” değil. İlişkiyi sürdürmek ve kuvvetlendirmek, tartışmayı kazanmanızdan her zaman daha öncelikli olmalıdır. Şu ana odaklanın. Geçmiş pişmanlıklara takılı kalırsanız, şu anki durumu anlayabilmeniz mümkün olmayacaktır. Geçmişi düşünüp, karşıdakini suçlamak yerine şu an burada ne yapabileceğinize odaklanın ki sorunu çözebilin. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Savaşlarınızı seçin. Çatışmalar yorucu olabilir, bu yüzden enerji ve zaman harcamaya değer mi diye düşünmek önemlidir. Mesela 15 dakikadır boş bir park yeri arıyorsanız ve daha fazla aramak istemiyorsunuz, ama bir sürü boş park yeri varsa bir park yeri için tartışmak gereksizdir. Affetmeye istekli olun. İstemiyorsanız ve affedemeyecekseniz çatışmayı çözmek imkânsızdır. Çözüm cezalandırma dürtüsünden vazgeçmekte yatar. Ne zaman bırakmanız gerektiğini bilin. Eğer çatışmayı çözemiyorsanız, hem fikir olmadığınızda hem fikir olun. Çatışmanın çıkması için iki kişi gereklidir. Eğer çatışma hiçbir yere varmıyorsa, tartışmadan kurtulup devam etmeyi seçebilirsiniz. Psikologlar16 çatışma çözümünün tanımını “çatışmaya çözüm bulmayı deneme süreci” olarak yaparlar. İdeal çatışma çözümü; ortaklaşa problem çözümü, karşılıklı konuşma ve sonrasında iki tarafın da iyi hissedeceği bir eylem planı seçmektir. Çatışmalar ne zaman biter? Kararlar tehlikeli dönüm noktalarıdır. Olayları farklı görmek çatışma çıkmasına sebep olabilir. Çözüm için tanımlanan beş yol vardır. “Çatışmalar çıktığında, katılımcılar aşağıdaki seçeneklere sahiptirler. Sadece birincisi her iki tarafın da kendisini iyi hissetmesini sağlar. Diğer dördü tercih edilmemelidir. 1. Ortak çalışmaya dayanan çözüm: Arkadaşça bir tavırla beraber konuşmak anlaşmazlığı açıklığa kavuşturabilir böylelikle her iki taraf birbirinin ne demek istediğini anlayabilir ve sonra ortaklaşa bir çözüm bularak sonuca ulaşılabilir. 2. Kavga: Taraflar atışır, sinirlenir ve diğerinin üzerinde güç kullanarak kendi çözüm yollarını kabul ettirmek için kimin kazanacağı hakkında kavga ederler. 3. Kabullenme: Taraflar isteklerini elde etmeden potansiyel şiddetli bir kavgayı bitirirler. Tartışma bir tarafın mutsuz olması ile sonuçlanır. 4. Uçuş: Taraflar dikkat dağıtarak, ikilemden kaçarlar. Kendilerini bir bağımlılıkla veya obsesif-kompulsif bir alışkanlıkla meşgul ederler. 5. Donma: Taraflar problemin farkında ve konuşmadan gerginlik içinde hareketsizleşirler. Ortak Çalışmaya Dayanan Çatışma Çözümünde Üç Adım Eğer her iki tarafın da çatışmanın sonuçlarından mutlu olmasını hedefliyorsak, bu çatışmanın üç adımı geçmesi gerekir. Bir çatışmanın sinirlenerek, üzülerek veya gerilerek bitmesi istenmiyorsa izlenmesi gereken üç adım şunlardır: “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 • Bir çatışmayı çözmek için öncelikle bir çatışmanın var olduğunu kabul etmekle işe başlayın.Bazen en zoru sakin bir ses tonunu devam ettirmektir.İlk adım iki tarafın da akıllarındakini söylemeleridir.Her ikisi de,istekleri farklı olsa bile, konuşur ve karşı tarafı dinler.Mesela: • Erkek: Tatildesin, hadi bir yerlere gidelim. Seyahat etmek istiyorum. • Kadın: Tatilde evde kalmak istiyorum. Aklınızdaki ilk öneriyi anlatın. Söylenilenin altında yatan endişeleri keşfedin • Bu adımda olası çözümleri düşünmek yerine ilk söylenilenden yola çıkarak söylenilenin altında yatan endişeleri keşfetmeniz gerekmektedir. Endişeler bulunulan durumdaki arzular korkular veya diğer faktörlerle alakalıdır. Mesela: • Erkek: Seyahat etmek istiyorum çünkü uzun bir süre evdeyim, işe gidiyorum veya çocuklara bakıyorum. Tatilde başka bireşeyler yapmak isterim • Kadın: Artık seyahat etmek istemiyorum. Tüm yıl boyunca çalışıyorum ve tatilde evimde biraz da olsa dinlenmke istiyorum. İki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulun. • Erkek: İlk hafta dinlenirsin ve sonra ikinci hafta bir yerlere gidebiliriz. • Kadın: Tamamdır. İkimiz için de mükemmel olur. • Çatışmadaki iki kişinin de endişelerini ortadan kaldırdığınızda anlaşma ve çözüm ortaya çıkar. Duygular işin içine karıştığı için çatışma çözüm süreçleri sıkıntılıdır: Öfke; insanlar istediklerini alamayınca veya karşı tarafça önemsenmediklerini düşününce ortaya çıkar. Birindeki öfke, diğerindeki öfkeyi de uyandırır. Baskın çıkıp kazanmak için her iki taraf da birbirini kızdırmaya çalışır ve kavga başlar. Kavga; kazananlar ve kaybedenler üretir ve süreç içinde asıl sorun ortadan kalkar ve karşıdakini ne kadar inciteceği daha önemli olur. Kavga problemi çözümsüz bırakır. Her kavga birçok kavganın ve bir seri çatışmanın çıkmasına da ön ayak olur, hatta sözel ve fiziksel şiddete kadar gidebilir. Çatışmalardan Kaçınma; bazen kavgaya tercih edilebilir. Buradaki zorluk ise problemin çözülmemesidir. Eğer açık bir tartışmayla problem çözülmez ve havada kalırsa, bireyler gergin hissedecek, çiftler ise gerilecektir. Obsesif düşünme, kompulsif davranışlar ve bağımlılık- alternatif etkinliklerle dikkati dağıtarak problemin düşüncesinden bile kaçıldığının kanıtıdır. Çiftler çatışmalardan kaçınırlarsa evlilikleri bitebilir. Depresyon; biri kazanıp diğeri kaybettiğinde ortaya çıkar. Depresyonun sebebi olan umutsuzluk ve öfke, kişi görmezden gelindiğini hissettiğinde veya dinlenilmediğinde, “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 istediğini alamadığında veya elindekini kaybettiğinde ortaya çıkar. Kavga, kaçınma veya her şeyden vazgeçmenin ciddi sonuçları olabilir. İlişkiyi zedeleyecek olumsuz duygular yaratabilir. Bu tatmin edici olmayan çözümler var olan sorunlarının çözümsüz kalmasına sebep olur. Kısaca, barışçıl kazan-kazan çatışma-çözüm yolu kavga, kaçış veya kabullenmeye nazaran daha çok tercih edilir. Ödev: Mihaela’nın hikayesini düşünün. Büyük kızıyla yaptığı bir diyaloğu hayal edin. Mümkün olduğunca “ ben cümleleri”ni kullanın. Sağlıklı Çatışma Çözümü Tüm ilişkilerin çatışmaları vardır. Önemli olan çatışmayı nasıl idare ettiğinizdir. Eğer çatışma saygı çerçevesinde çözülebilirse, ilişkiler için iyi olabilir. Çocukların, yetişkinlerin çatışmalarla nasıl baş ettiklerini görmeleri faydalı olabilir. Soru: “ Sağlıklı İlişkilerde çatışma olur mu?” Cevap ; “ Tüm ilişkilerin çatışmaları vardır. Önemli olan çatışmayı nasıl idare ettiğimizdir. Sağlıklı ilişkilerde ebeveynler ortaya çıkan sorunu ve çatışmayı birlikte çalışarak çözerler. Eğer çatışma saygı çerçevesinde çözülebilirse, ilişkiler için iyi olabilir. İlişkiyi kuvvetlendirebilir. Çocukların önünde tartışmak iyi olmasa da çözümün nasıl olduğunu görmek çocuk için iyi olacaktır. Çünkü böylece problemlerini nasıl çözeceklerini öğrenebilirler. Yine de çocuklar etraftayken çatışmanın türüne dikkat edin. Çocukların ebeveynlerini etrafta birbirlerine bağırmalarını görmek korkutucu olabilir. Soru : “İlişkilerinizde çatışmalarla başa çıkarken kullandığınız olumlu yöntemler nelerdir?” Destek Partnerinize cesaret vererek, destek olduğunuzu göstererek destekleyin. Cevap: “ Sağlıklı bir ilişkinin diğer bir özelliği destektir. Sağlıklı ilişkilerde partnerler birbirlerini destekler, sevdiklerini ve değer verdiklerini gösterirler. Partnerinizin ihtiyaçlarını, umutlarını, hayallerini ve kararlarını destekleyin. Bunu sözlerinizle ve eylemlerinizle yapabilirsiniz. Soru: “Partnerinizi desteklediğinizi ona nasıl gösterirsiniz?” “ Eşinizin size nasıl destek olmasını istersiniz?” “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Empati: Partnerinizin nasıl hissediyor olabileceğini düşünün. Partnerinize onun duygularını önemsediğinizi gösterin. Soru: “ Partnerinize anlayış ve empati göstermek ne demektir?” Cevap: “Empati kurmak demek kendinizi partnerinizin yerine koymak ve nasıl hissettiğini hayal etmeye çalışmaktır. Bu şu anlama gelir ; siz partnerinizin bakış açısını anlıyorsunuz ve sizinkinden farklı da olsa duygularına gerçekten saygı duyuyorsunuz.Partnerinize şunu sorabilirsiniz; “Bu sana ne hissettirdi?” veya “Seni üzdüğünü görebiliyorum.” Bu kalıplar partnerinizi önemsediğinizi ve onu anlamak istediğinizi gösterir. Soru: “ Partneriniz sizinle nasıl empati yaptı?” Güven: Güven inşa etmek çok zaman ve çaba gerektirir. Birbirinize dürüst olun. Sadakatsizlik ilişkinin iyi gitmediğini gösterir. Cevap: “ Birçok çift için güven büyük bir sorundur. Eğer güven yoksa, sağlıklı bir ilişkiye de sahip olamazsınız. Güven inşa etmek çok zaman ve çaba gerektirir. Eşinize güvenmek size lazım olduğunda destek olacağına emin olmanız demektir. Soru: “ İlişkinizde güveni nasıl inşa edersiniz?” Cevap: “Güven inşa etmek, eşinizle dürüstçe iletişim kurmak ve verdiğiniz sözleri tutmaktır. Eğer eşinize bir şey yapacağınızı söylediyseniz, yapın! Eşinizin inandığı ve güvendiği biri olun. Sadakatsizliği tartışın Güven ilişkiler için önemlidir. Güveni sarsan şeylerden biri sadakatsizliktir. Bu ilişkinizde sorunlar olduğunun işareti olabilir. Eğer ebeveynlerin olumsuz duyguları varsa ve çatışmalardan kaçınıyorlarsa, eskiden olduğu kadar yakın olmamalarına sebep olur. Bu olduğunda eşler ilişkinin dışına çıkıp başka yakınlıklar kurmak isteyeceklerdir. Bir partner sadakatsizse, ilişki için bu durum yıkıcı olabilir. Güven yıkılmıştır artık. UZAKTAN AİLE KONTROLÜ Ebeveynler çocuklarının hayatları üzerinde tam bir kontrole sahip olmayı onlu yaşlarının son yıllarına kadar ummalıdırlar.17 Konuştuğumuz göçmen aileleri, çocuklarından ve eşlerinden uzağa, yurtdışına çıkmak zorunda kaldıkları zaman genellikle kontrolü kaybediyor olduklarını ve hem ailelerinin hem de kendi hayatlarında olan bitenin kendi kontrollerinde olmadığını hissettiklerini itiraf ettiler. Öncelikle kontrol kelimesinin sözlükteki karşılığına bakalım. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Kontrol: 1. Otorite veya olaylar, davranışlar, durumlar veya bireyler üzerindeki etki. 2. Bir deneyimdeki tüm dış durumların ve etkenlerin yönetimi böylece bağımlı bir değişkendeki herhangi yenilenme özellikle bağımsız bir değişkenin sıklığına bağlanabilir.18 Üç tip yetişkin kontrolü vardır19, her biri çocuk yetiştiren eğitmenler ve aile-çocuk uzmanlarını etkilemiştir. 1. Hoşgörülü/ Serbest :Hoşgörülü ebeveyn, çocuğun tepkilerine, arzu ve eylemlerine cezalandırmadan, kabullenici ve olumlu tavırla yaklaşır. - Hareket tarzı ile kararları çocuğa danışır ve aile kuralları ile ilgili izahat verir. - Ev içi sorumlulukları ile ilgili birkaç istekte bulunur. - Mümkün olduğunca çocuğun kendi faaliyetlerini düzenlemesine izin verir. - Kontrol etmekten kaçınır. - Dışarda standart olarak tanımlanmış kurallara uyması için çocuğu cesaretlendirmez. - Çocuğun başarılı olması için aklı ve güdümlemeyi kullanır, güç kullanmaz. 2. Otoriter: Otoriter ebeveyn, bir dizi standart tutuma uygun olarak çocuğun davranışını şekillendirmek, kontrol etmek ve değerlendirmek için müdahalede bulunur. - İtaate önem verir. - Çocuğun özerkliğini sınırlandırmaya inanır. - İşe saygı duymayı aşılamak için çocuğa evde sorumluluklar verir. - Çocuğunun söylediğinin doğru olduğunu kabul edeceğine inanarak, sözlü anlaşmalara ehemmiyet vermez. 3. Buyurucu / Amirane :Buyurucu / Amirane ebeveyn mantıklı, sorun odaklı bir tavırda çocuğunun faaliyetlerini yönetmeye çalışır. - Sözlü anlaşmalar yapılmasını ister. - Davranışının arkasındaki mantığı çocuğuyla paylaşır. - Bir yetişkin olarak kendi perspektifini devam ettirir ama çocuğun bireysel ilgilerini ve özel yollarının farkındadır. - Çocuğun halihazırdaki özelliklerini kabul eder ama gelecek için standartlar belirler. 17 http://psychologydictionary.org/control/ www.oxforddictionaries.com 19 D. Baumrind, Effects of authoritative parental control on http://persweb.wabash.edu/facstaff/hortonr/articles%20for%20class/baumrind.pdf 18 child behaviour, “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Çoğu ebeveyn kendilerine şunu sorar: Çocuğu duyarlı bir şekilde kontrol etmek mümkün müdür? Çocuğa çok fazla özgürlük vermek mümkün müdür? Deneyimler göstermiştir ki ; asla güvenmeyen insanlar mutlaka aldatılırlar. Leonardo da Vinci Güven- Çocukların eylem ve kararlarının ebeveynlerin beklentileri ile aynı doğrultuda olacağına emin olmaktır. Aileler çocukların davranışlarında sorumluluk sahibi ve dürüst olduklarına inanırlar. Eğer çocuklar da ailelerinin onlara güvendiğini bilirlerse; Kendilerine daha çok inanırlar. Daha da bağımsız olurlar Daha rahat hareket ederler. Daha çok cesur olurlar. Kendilerine daha çok itibar ederler. Yeni durumlarla daha iyi başa çıkarlar. Zorluklardan kaçmazlar. Daha açık insanlar olurlar. Özgür hissederler. Bağımsız düşünebilirler. Kendilerinden hoşnut olurlar. Ebeveynleriyle daha iyi ilişkileri olur. Bir insana güvenmek ona saygı göstergesidir. Çocuk, ailesinin ona inandığını görerek, onları hayal kırıklığına uğratmamaya çalışır. Bu durum öylesine bir keyif verir ki çocuğa kaybetmek istemez. Eğer çocuğa güvenirsek, onun da bize güvenini sağlama şansımız olur. Çocuktaki özgüven eksikliğinin sebebi ailelerin eğitim yöntemlerinin yetersiz olduğunun kanıtıdır. Bazı aileler yaptıkları yanlışların çocukların davranışlarını kötü etkilemesinden korkarlar. Çocuklarını özerk hareket edemeyecek şekilde yetiştirdiklerini düşünürler. Ailevi kontrol Aşırı kontrol hissi çocuk için korkmanın bir sonucudur. Bu aileler eğer çocuklarını yeterince kontrol etmezlerse, yanlış davranacağından korkarlar. Böyle davranarak çocuklarının yanlış yola girmelerini engellemiş olurlar. Kontrol eksikliği gözetim eksikliği anlamına gelmez. Çocukların özgürlüklerini kısıtlayarak, davranışlarını gözlem altında tutarak aileler çocuklarını tehlikeden koruduklarını ve iyi birer adam olarak yetiştirdiklerini düşünürler. Bunun, çocuklarıyla ilgilendiklerinin ve onlara değer verdiklerinin ifadesi olduğuna inanırlar. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Bu tavır çocuğun inatlaşmasına, isyan etmesine ve öfkelenmesine sebep olur. Çocuk öfkeli anne- babadan korktuğu için bu duygularını göstermeyebilir. Aileler kontrol ederek iyi huylu çocuklar yetiştirdiklerini düşünebilirler. Ama korkmuş, bağımlı ve hoşgörüsüz ne demektir? İpleri kısa tutulan çocuk bu bağlardan özgür olmaya karşı büyük bir istek duyar. Çocuğa özgürlük vermek daha az özen veya daha az ilgi göstermek anlamına gelmez. Yasaklar ve uyarılar, bir noktada, eğitim aracı olmaktan çıkar. İlerleyen yaşla birlikte çocuk daha fazla yapmamaya başlar. Aileler güçten düşüyorlarsa, bunu görürler. Çocuklar isyan eder, dövüşür, üstünü kapatır veya pes ederler. Çocuğa daha aşırı kontrol uygulamak bağımsızlıklarını ve olgunlaşmalarını engelleyecektir. Aile- çocuk arasındaki ilişkiyi de zedeleyecektir. Dıştan sürekli kontrolün varlığı, içten bir kontrol sisteminin oluşmasını azaltacaktır. Bu beceri her insanın hayatında oldukça önemlidir. İç kontrol sayesinde etkili davranmak için gözetime, emirlere veya yasaklara ihtiyaç duymayız. Kendini kontrol etme ( öz-disiplin) bizim faaliyetlerimizin motorudur ve iç motivasyonumuza katkıda bulunur. Çocuk üzerindeki sıkıcı uzun süreli kontrol çocuğun gelişimini ve kendi eylemlerine karşı hoşnut olmasını sınırlar. Sonra çocuk birçok şeyi istediği için değil ona yapması söylendiği ve yapmak zorunda olduğu için yapar. Çocuk artık kendini özgür veya bağımsız bir insan gibi hissetmez. Böyle bir durum, bazı vakalarda, çocuk için uygundur. Düşünmek, karar vermek zorunda değildir, çünkü çevresinde bunu yapan yetişkinler vardır. Ve eğer çocuk kötü bir şey yaparsa , anne, baba veya başka bir yetişkin bunu düzeltecektir. Biz yetişkinler kontrol edilmeyi sever miyiz? Sürekli bir kontrole nasıl tepki veririz? Ve birileri bize güvendiğinde nasıl hissederiz? Diğerlerinin bize güvendiğini görünce mutlu olur muyuz? İşte çocuklarımız da aynı şekilde hissederler. Bize davranılmasını istediğimiz gibi onlara davranmalıyız. Güven duyulan insan bunu kaybetmemek için çabalayacaktır. Çocuk anne-babasını üzmemek için herhangi bir eylem yapabilir. Çocuklarına özen gösteren, ne yaptıklarıyla ilgilenen ve hayatlarını onlara adayan anne-babalar çocuklarının ne yaptığını ve düşündüğünü aşırı kontrol etmemeliler. Çocuğun geleceğini düşünmelidirler. Karşılıklı güvene ve ilgiye dayanan aile ilişkileri, kesintisiz gözleme dayanan aile ilişkilerinden daha dayanıklı ve güçlüdür. Ayrıca diyebiliriz ki çocuğun rolü yanlış kararlar vermek, denmek ve başarısız olmaktır, ailenin rolü de, büyümenin doğasında var olduğu gibi, çocuk düştüğünde onu korumaya çalışmak değil devam etmesini sağlamak ve desteklemektir.20 Ailenin Kontrolünü Kazanmanız Mümkün Müdür? İşin içine insan girdiği zaman her değişim zordur. Ana kural şudur; her bir değişim sizinle başlamalıdır. İlişkileri tamir etmek daha zordur eğer geçmişte çatışma yaşandı ve beklentiler karşılanmadıysa. Ama denemeye devam etmek ailelerin ve eşlerin başarılı olmasını sağlar, özellikle ebeveyn- çocuk ilişkisini sağlamlaştırır. Bu bir ebeveynin isterse yapabileceği bir şey değil her iki ebeveynin de yapmak zorunda olduğu bir şeydir- aile ilişkilerinin kontrolünü kazanmak. 21 20 http://www.uczdziecko.pl/przedszkolak/artykuly/artykul/zobacz/wychowanie-dzieci-ufac-dziecku-czy-jekontrolowac.html Autor: Ewa Ukleja, pedagog szkolny, właściciel Centrum Edukacji SENSUS 21 How to Gain Control of Your Life, Ed. by Here_For_You, Kimmy, T. Yelloizsaschagal and 2 others www.wikihow.com/Gain-Control-of-Your-Life how to gain back control of your life: “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Başardığınız hedeflerinizi kontrol edin. Her zaman bunu deneyin! Hayatınızın rayından çıktığını ve değişimin gerektiğini kabullenin. olmak istediğiniz kişi ile ilgili beyninizde bir imaj yaratın Bu ideal kişinin , kişilk özelliklerini bir liste halinde yazın. hayatınızın bir günün ayırıp o ideal kişi olun ve bunu kağıda dökün.Sanki oymuşsunuz gibi durumlarla ilgilenin ve gününüzü böyle geçirin. Sonra yavaş yavaş bu süreyi uzatın. Yakında başarmak istediğiniz birkaç hedef yazın. Görev: Mihaela’nın hikayesini okuyun. Hayatını nasıl geri alabileceğini ve annesi ve kızlarının hayatını kontrol etmelerine nasıl engel olacağını söyleyin. GÖÇMEN AİLELERİN PSİKOLOJİK SIKINTILARINA DESTEK OLMAK Göç bir bireyin, tek başına veya diğerleri eşliğinde, uzun süreli kalmak için veya yerleşmek için yaptığı coğrafi değişikliktir. Amacı farklı olabilir; ekonomik , politik , eğitim veya diğer amaçlar gibi. Böyle herhangi bir süreç sadece sosyal çevreyi bırakmayı değil kaybolmuşluk, yabancılaşma ve yalnızlaşma hissini de beraberinde getirir. Proje sırasında göçmen ebeveynlerle yapılan görüşmelere göre , sıkça yalnız ve çocuk ve eşlerinden ayrıldıkları için kaybolmuş hissederler. Bu duygulara en yakınlarını geride bırakmanın suçluluk duygusunu da eklenince, daha derin psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Yalnızlık hissi işte ve yaşadıkları yerlerdeki kötü şartlar ve düşmanlık sebebiyle daha da perçinlenir. Bunu akılda tutarak; yalnızlık, kendinden endişe etme, öz saygıyı yitirme ve kişisel yetenekleri geliştirme ile başa çıkmak için kullanacakları yöntemler aşağıda belirtilen sorunlarla başa çıkabilmelerini sağlamalıdır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Psikolojik sorunlarla ilgili eğitim programının bu bölümü aşağıdaki maddeleri nasıl çözecekleri ile ilgilidir: Yalnızlıkla mücadele Kendine güveni artırma Öz-saygıyı artırma Kişisel gelişim becerilerini kazanma Yalnızlıkla Mücadele Her insan mutlu olmak için diğer insanların arasında yaşamaya önceden hazırlıklıdır. Modernleşme süreci ailenin sosyal rolün değişiklikler yapmasına rağmen, çoğunluğumuz hala bir aile içinde , sevdiklerimizle bir arada yaşamaya alışkındır. Günümüzde, gittikçe daha fazla insan göç etmeye ve sevdiklerinden ayrı yaşamaya zorlanmaktadır. Açıkça anlaşılmıştır ki; göç yetişkinlerin ekonomik seviyelerini artırmakta, ama çocuklardan ve eşlerden ayrı kalındığı için her iki tarafa da negatif etkileri olmaktadır. Bu negatif yan-etkilerden biri yalnızlık hissiyle birlikte yalnız yaşamaktır. Yalnızlık nedir? Yalnızlık , yalnız olma ve buna üzülme hissidir, diğer bir deyişle bir zihin durumudur. Yalnızlık insanların boş, yalnız ve istenmiyor olduklarını hissetmelerine sebep olur. Yalnız insanlar temas kurmak isterler fakat kendi zihinleri diğer insanlarla bağ kurmalarını zorlaştırır. Yalnızlığa Ne Sebep Olur? Yalnızlık güçlü bir şekilde genetikle bağlantılıdır. Diğer katkıda bulunan etkenler, durumsal değişkenlerdir; fiziksel yalnızlaşma yani bir yerden başka bir yere taşınmak gibi. Birinin ölümü de yalnızlık hissinin güçlü bir şekilde ortaya çıkmasına sebep olabilir. Yalnızlığın Sağlıkla İlgili Sonuçları Yalnızlığın hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa olumsuz etkileri vardır. Yalnızlıkla ilişkilendirilebilecek birkaç sağlık problemi şunlardır: Depresyon ve intihar Kalp-damar hastalıkları ve inme Artan stres seviyesi Azalan hafıza ve öğrenme Antisosyal hareketler Karar verme yetersizliği Alzheimer hastalığının gelişmesi Değişen beyin fonksiyonları “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Tabi ki yalnızlığın etkileriyle başa çıkabilmenin birkaç yolu vardır; Yalnızlığı Tanımlama ve Yalnızlıktan Kaçınma 1. 2. 3. 4. 5. John Cacioppo yalnızlıkla başa çıkabilmek için birkaç ipucu veriyor. Farkına varın; Yalnızlık bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyleyen bir işarettir. Yalnızlığın hem fiziksel hem de ruhsal etkileri olduğunu anlayın. Toplum hizmeti veya keyif aldığınız başka bir etkinlik yapın. İnsanlarla tanışıp arkadaşlıklar kurmak ve sosyal etkileşim geçmek için kaçırılmaz fırsatlardır Size benzer tavırlara, ilgilere ve değerlere sahip insanlarla kaliteli ilişkiler kurun. En iyisini bekleyin. Yalnız insanlar hep reddedileceklerini düşünürler. Bunun yerine olumlu düşüncelere ve tavırlara odaklanın. Hayatta bir denge sağlayabilmek için , kişinin onu birey olarak mutlu edecek şeyin gerçekten ne olduğuna karar vermesi zorunludur. Aşağıda dışlanmış ve yalnız hissetmemenizi sağlayacak 7 adım verilmiştir. 1. Çocuklarınızla bağlantıda olun. Hayatınızda önemli yere sahip insanlarla ne kadar çok bağlantıda olursanız, kendinizi o kadar iyi hissedersiniz. Ailenizle her gün iletişim kurun. Sevdiğiniz çocuklarınızla iletişimde olmanın bir çok yolu vardır.23 E-mail: Bu iletişimde olmak için muhtemelen en kolay yoldur. Dünya çapında, ilk başlayanlar için kapsamlı anlatımlı bedava e-mail atabileceğiniz hizmetler bulunmaktadır. Facebook , Myspace veya diğer sosyal paylaşım ağları : bu da yine ücretsiz faydalanabileceğiniz ve ailenizle her gün ne yaptıklarını paylaşabileceğiniz bir yoldur. Skype ve web-cam: Bazen kelimeler yetmez, ve sevdiklerinizi görüp onların sesini duymanız gerekir. Modern teknoloji icatları özellikle ailelerinden uzak kişilerin hizmetindedir 23 http://www.wikihow.com/Live-a-Year-Alone, http://www.wikihow.com/Deal-With-Loneliness http://www.shelteroffshore.com/index.php/living/more/dealing-with-homesickness-living-abroad-10290 http://psychcentral.com/blog/archives/2012/07/16/10-more-ideas-to-help-with-loneliness/ “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Onları arayın: Eğer anında cevap almak istiyorsanız veya saatlerce sohbet etmek istiyorsanız en iyi yoldur. Onlara mesaj atın. Anında cevap almak için diğer iyi bir yoldur. Onlara bir mektup yazın: Bazıları için eski moda gibi gelebilir ama siz yine de yapabilirsiniz. Çok yararlıdır. 2. Var olan ilişkilerinizi Sağlamlaştırın: Zaten hayatınızda, tanıdığınız veya aileden dolayı bildiğiniz insanlar vardır. Eğer öyleyse, neden arkadaşlarınızı aramayasınız, onlarla dışarı çıkmayasınız veya ilişkilerinizi sağlamlaştırıp keyif almak için yollar aramayasınız? 3. Çevrenizdeki dünyayla bağlantınızı koparmayın. Çevrenizde neler oluyor bilmek için bir bilgisayar ya da bir TV alın. Bazen yalnız yaşamak size kendinizi keşiş gibi hissettirebilir, bu yüzden dünya herhangi bir yere kolayca bağlanın. Haberleri izledikten sonra çocuklarınızla paylaşın ve onlarla tartışın. 4. Farklı Etkinliklere Katılın. Bir spor ligine, bir kursa katılın veya yürüyün- sizi yenileyecektir. Toplumunuzda gönüllü işler yapın. Eğer utangaçsanız, internette bile sosyal kaygı gruplarına katılın. Bölgenizdeki etkinlikler için yerel haber sitelerine bakın. Sadece insanlarla tanışmak ve arkadaş olmak amacıyla faaliyette bulunmayın. Beklentilerle oraya gitmemeye çalışın ve ne olduğunu çok düşünmeden keyif alın. Sizin ilginizi çeken faaliyetler bulun; kitap kulübü, politik kampanyalar, konserler ve resim sergileri. 5. Sosyal aktiviteleri kendiniz yapın. Çoğu zaman ıskaladığınız aile üyesi değil, paylaştığınız etkinlik ve hobilerdir. Kendinizi dışarı atın. Mesela, eğer akşam yemeği için dışarı çıktıysanız veya bir filme çocuklarınızla gittiyseniz, sonra tek başına gidin. Başta, garip gibi görünmesine rağmen, geri çekilmeyin. Kendi başına olmanız ve dışarda bir şeyler yapmanız garip değildir. Bir kitap, dergi veya gazete alın eğer tek başınıza dışarı çıktıysanız. Sürekli sohbet ederseniz, hep meşgul olur beyniniz. İnsanlar kendileriyle kalmak istediklerinde yalnız dışarı çıkarlar. Yalnız oturduğunuzu gören insanlar sizin arkadaşınız olmadığını düşünmeyeceklerdir. 6. Kendinizi Meşgul Edin. Bir şeyler yaparak kendinizi meşgul edin. Ayrıca, çocuğunuzla bir anlaşma yapın mesela gelecek hafta ikiniz de farklı bir dil öğrenmeye başlayacağınıza söz verin. Böylelikle çocuğunuzla aranızda başka bir bağ daha oluşacaktır. Çünkü ders öncesi-sonrası bilgilerinizi paylaşabilecek, öğrendiklerinizi Skype veya diğer medya araçlarıyla birbirinize aktarabileceksiniz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Başka şeyler öğrenmek için de aynı yöntemi kullanabilirsiniz ve yeni şeyler yaparak ufkunuzu genişletebilir veya bildiğiniz şeyleri yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz. Mesela resim, yoga, aerobik, heykel vs. 7. Evcil Hayvan Sahiplenin. Evcil hayvanlar- genellikle kedi ve köpek- sahibi olmanın bir sürü faydası vardır; yalnızlıktan koruması bir tanesidir. Bir hayvanı kurtarmak size başkalarını da düşünme ve birliktelik deneyimi kazandırır ve diğer yalnızlıkla savaşanlardan sizi ayırır. Diğer insanlarla sizi bağlarköpeğinizle yürümek sizi diğer köpek sahipleriyle tanışmanızı saylayacaktır, şirin bir köpeğin diğer insanlar üzerinde magnet etkisi vardır. Ayrıca, evcil hayvanlar, yalnızlığınıza bir teselli gibi karşılıksız sevgi verebilir. 8. Ailenizi Ziyaret Etmek için Fırsat Kollayın. Mümkün olduğunca erken ailenizi ziyaret etmek için bir gezi ayarlayın. Biletleri alın ve takviminizde gideceğiniz günü işaretleyin çünkü beklemeye değer bir şeyiniz olacak ve o güne kadar daha dik durmanızı sağlayacaktır. Fiziksel uzaklık çok olsa da , çalışıp para, biriktirip eve gitmek için ucuz bir uçuş ayarlayabilirsiniz. Masraf fazla, yol uzun olsa da ailenizi ziyaret etmek için yollar vardır. Kendinizi bir ziyaret için kurun ve bu amaç için nasıl kaynak ürettiğinizi kendiniz görün. Öz-Güven İnşa Etme Dalai Lama der ki ; “ İnsan, yeteneğindeki potansiyelini ve kendine olan öz-güvenini fark edince, kendine daha iyi bir dünya inşa edebilir.” Kendinizden emin olmamanız bir şeyleri yapmayı isteme ama başlamaktan korkma duygusu yaratır. Bu sadece hayattaki potansiyelinizi sınırlamaz, çevrenizdeki dünyaya olumlu bir etkide bulunma yeteneğinizi de en aza indirir. Öz-Güven Nedir? Öz-güven bireylerin kendileriyle ve durumlarıyla ilgili olumlu ama gerçekçi bakış açısına sahip olmalarına izin veren bir tavırdır. Öz-güvenli insanlar kendi yeteneklerine güvenirler, hayatlarında genel bir kontrol anlayışına sahiptirler ve mantık çerçevesinde diledikleri, planladıkları ve bekledikleri şeyleri yapabileceklerine inanırlar. Öz-güven bir gecelik bir edinim değildir. Sizin sevilmeye ve saygı görmeye değer bir insan olduğunuzu anlamak için kendiniz adamanızı gerektirir. Öz-güveni geliştirmenin birçok yolu vardır: “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 1. Güvensizliklerinizi fark edin. Zihninizdeki arkadan gelen o ses ne der? Sizi ne huzursuz eder ve kendinizden utandırır? Bu akneden tutun pişmanlıklarınıza kadar her şey olabilir; okuldaki arkadaşlarınız, geçmişte yaşadığınız travmatik veya olumsuz bir deneyim gibi. Sizi değersiz, utanmış veya aşağı hissettiren ne varsa tanımlayın, isimlendirin ve yazın. Bazı noktalarda bu yazdıklarınız yırtıp yeniden olumlu bir başlangıç yapabilirsiniz. 2. Arkadaşlarınızla ve sevdiklerinizle bu durumu konuşun. Çabuk bir iyileşme yoktur. Problemin kökenine inin; ona odaklanın ve devam etmeden önce her meseleyi çözmeniz gerekir. Bu geçmişten kalan eski bir duygu mu ve hala bugün de geçerli mi veya uygulanabilir mi diye kontrol edin. Ve bu sizi kötü hissettiren her şeyden kurtulmak zorundasınız anlamına gelmez. Olanları “kötü” diye düşünmeden kendinizi, geçmişinizi ve durumunuzu olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmeniz gerekir. 3. Öğrenme, Bilgi ve Eğitim Öğrenme ve araştırma durumlarla, rollerle ve görevlerle başa çıkabilmek için yeteneklerimize daha çok güvenmemizde bize yardımcı olur. Bazen bildiklerimiz kendimizi yetersiz hissetmemize sebep olabilir, böyle olduğunda bilgiyi tecrübeyle birleştirebilmek şarttır. Öğrendiğimiz şeyleri yaparak, güvenimizi geliştiren teoriden pratiğe aktarımlar yapabilir ve öğrenme ve anlamaya katkı sağlayabiliriz. Yetersiz yabancı dil bilgisi diğer ülkelerde yaşadıklarında göçmen ailelerin karşılaştığı en önemli problemlerden biridir. Mümkün olduğunca çabuk bu problemi dil kurslarına giderek çözebilirler. Kültürlerini ve dillerini öğrenerek değişime ayak uydurabilir ve yeni bir topluma uyum sağlayabilirler. Ayrıca çeşitli etkinliklere ve gruplara katılmak, yeni temaslar kurabilmek ve arkadaş edinebilmek için yeni fırsatlar doğurur. ‘Bir dil sizi hayatta bir koridora sokar. İki dil size o yoldaki bütün kapıları açar.’ Frank Smith Diğer bir öğrenilmesi gereken hedef de yeni teknolojiler ve e-iletişimdir. Evde kalan aileyle görüşebilmek ve yeni iş imkânları bulabilmek bu araçları öğrenmekle mümkündür. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 4. Olumlu düşünün ve başarınızı tanımlayın. Olumlu düşünme güveni geliştirecek güçlü bir yoldur. Olumlu düşünmenin kuralları güçlü yönlerinizi ve başarılarını ön plana çıkarmak ve zayıf yönleriniz, hatalarınızdan ders çıkarmanızdır. Genellikle geçmişimizdeki bizi mutsuz eden olaylarla uğraşırız- olmaları gerekenden daha büyük meselelere dönüştürürüz. Bu olumsuz yaklaşımlar güveninize ve amaçlarınızı başarmak için kullanacağınız yeteneklerinize büyük zarar verir. “Hayatın güzellikleri üzerinde durun! Yıldızları izleyin ve kendinizi onlarla koşarken görün!” Marcus Aurelius, Meditations Hayatla ilgili düşünce tarzınızı yeniden oluşturmaya çalışın: Güçlü ve Zayıf Yönlerinizi Bilin: Herkes beceri ve güçlü özelliklerle doğmuştur, bu yüzden üstün olduğunuz şeyleri keşfedin, sonra yeteneklerinize odaklanın. Kendinize başarılı olmak için kredi verin. Tutkunuzu takip ettiğinizde, sadece terapi etkisi yaratmayacak ayrıca eşsiz ve başarmış hissedeceksiniz. Bunların hepsi sizin öz-güven inşa etmenize yardım edecektir. İyi olduğunuz ve geliştirmeniz gereken şeylerin listelerini yazın. Arkadaşlarınızla ve ailenizle bunu tartışın, onlar da listenize ekleme yapacaktır. Güçlü yönlerinizi kutlayın ve sağlamlaştırın ve zayıf yönlerinizi geliştirmek için yollar bulun. Hepimiz hata yaparız: hatalarınızın olumsuz olduğunu düşünmektense birer öğrenme fırsatı olduğunu düşünün. İltifatları incelikle kabul edin ve kendinize iltifat edin : Bir iltifat aldığınızda, teşekkür edin ve tam olarak neyi beğendiklerini detaylı bir şekilde anlatmalarını isteyin. Başarılarınız fark edin ve kendinizi ödüllendirerek, arkadaşlarınıza ve ailenize anlatarak kutlayın. Eleştiriyi bir öğrenme deneyimi olarak kullanın: Herkes kendi açısından dünyayı farklı görür, birine faydalı olan diğerine değildir. Eleştiri sadece başka bir insanın görüşüdür. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Eleştiri aldığınızda iddialı olun ve savunmacı bir yaklaşımla cevap vermeyin ve sizin kendinize olan saygınızı düşürmesine izin vermeyin. Eleştiriyi dinleyin ve ne söylenildiğinden emin olun. Eleştiriyi öğrenme ve gelişme için kullanın. Hep neşeli kalmaya çalışın ve hayata olumlu bir pencereden bakın. Sadece gerekli olduğunda şikayet edin ve eleştirin ve bunu da yapıcı bir şekilde uygulayın. İnsanlara iltifat edin ve başarılarını tebrik edin. 5. Diğerleriyle konuşma ve onların liderliğini izleme İnsanlar genellikle kendine güvenen insanlardan etkilenir- Güven karizmanın temel özelliklerinden biridir. “Yürümeye başlayın. İleriye doğru hareket edin. Yüksekleri hedefleyin. Bir kalkış planlayın. Pistte sadece oturmayın, birilerinin gelip uçağı itmesini beklemeyin. Basit, bu olmayacak. Tavrınızı değiştirin ve tavır edinin. İnanın bana, burada, yukarıda olmayı seveceksiniz.” Donald Trump Kendine güvenen insanların yanında olup onlarla konuşmak size daha güvenli hissetmenizde yardımcı olacaktır. Sizin başarmak istediğiniz amaçlarınızı başarmış insanlardan yollarını öğrenin- bırakın öz güvenlerini sizde perçinlesinler. Daha güvenli olduğunuzda, yardım edin ve tavsiye verin daha az kendine güvenen birinin rol-modeli olun. 6. Diğerlerine Yardım edin. Etrafınızdaki insanlara nazik olduğunuzda ve diğer insanların hayatlarında bir fark yarattığınızda ( size kahve servisi yapan küçük bir çocuğa bile) dünyada olumlu bir güç olduğunuzu bileceksiniz- bunu izlemek öz-güveninizi coşturacaktır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 7. Deneyim Kazanın. Görevleri ve amaçları başarılı bir şekilde tamamladığımız için, kendimize olan güvenimizin çıkacak diğer görev ve amaçların da başarıyla tamamlanabilmesi için yeterli olduğunu anlamış olacağız. “Hayatın merdivenlerini tırmanıyorsanız, basamak basamak çıkın, Her seferinde bir adım. Çok fazla yukarılara bakmayın, ama hedeflerinizi de yüksek tutun, Ama her seferinde bir adım atın. Bazen ilerlemediğinizi düşünürsünüz, Ta ki arkaya bir adım atıp ne kadar yükseldiğinizi görene kadar.” Donny Osmond Tecrübe kazanmak ve ilk adımı atmak hep zordur. Çoğu zaman, yeni bir işe başlama fikri o işi yapmaktan daha zor gelir. Burada size hazırlık yapmak, öğrenmek ve olumlu düşünmek yardımcı olacaktır. Rolleri ve görevleri küçük parçalara bölün. Her amacınızı SMART kriterlerine göre düzenleyin. ( Specific, Measurable, Attainable, Realistic and Timely = Özel, Ölçülebilir, Kabul edilen, Gerçekçi ve zamana bağlı ) 8. İddialı olun İddialı olmak demek inandığın şeyin arkasında durup prensiplerine bağlı kalın. İddialı olmak ayrıca eğer doğruluğuna inanırsanız fikrinizi değiştirebilirsiniz anlamına da gelir. İddialı olmak, öz güven ve öz saygı birbirleriyle bağlantılıdır. Genelde öz güvenleri artan insanların iddialı olma durumları da artar. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 “Pratikte İddialı Olmak; Diğerleriyle olan ilişkilerde özgün olmak, sosyal bağlamda kendi ve başkalarının değerlerine samimi bir saygı duymak, onaylanmama korkusu ile kim olduğumuz veya neye itibar ettiğimizle ilgili sahte davranmamak; uygun bağlamda, uygun yollarla kendimiz ve düşüncelerimiz için direnmektir.” Nathaniel Branden Öz-saygınıza destek verin. Öz-saygının ayılarla birlikte kış uykusuna mı yattı ya da ağaçtaki yapraklar gibi yerlere mi düştü? Bir anın bile elinizden kayıp gitmesine izin vermeden önce, buzların çözülmesini beklemeden baharınızı geri getirin. Öz saygınız ister artsın, ister solsun, isterse yok olsun, öz güvenimi geliştirmek hepimiz için elzemdir. Kendimize güven hoş olmayan zor durumlarla karşılaştığımızda bize destek olur ve neşeye , hoşnut olmamıza yol açar. Öz-saygınızı artırmaya yönelik önerilen altı adım vardır; Beceri, deneyim, fiziksel ve sosyal kaynaklarınız, yetenekleriniz ve Olumlu özelliklerinizin size mutlu kılan herşeyin yani sahip olduğunuz zenginliklerin bir farkına varın ve onları listesini yapın. Size edilen iltifatları da listenize ekleyin. Tüm bu zenginliklerin öz-güveninizi artırıcı maddeler olduğunu kendinize kucaklayın. hatırlatın. Sizin tek bir özellikten Mükemmel olmadığınızı kabul edin.yüzünüzde bir gülümsemeyle bir ibaret olmadığınızı, fotoğrafınızı çekin ve banyodaki aynaya asın ki arzulanan içi dolu bir arzulanan içi dolu bir bohça bohça olduğunuzu kabul olduğunuzu görün. Yüzünüzdeki gülümsemeyi her gördüğünüzde , size tariff eden olumlu bir yönünüzü düşünün. edin. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Karşılaştığınız ve atlattığınız bütün problemleri düşünün. Eğer problemi kendiniz çözemeyecekseniz, ihtiyaç duyduğunuz yardımı alabilecek marifete sahip olduğunuza inanın. Yapabileceğinizden şüpheniz mi var? Yeni bir meydan okuyuş seçin ve kendinize yapabileceğinizi Yeterliliğinize güvenin. kanıtlayın. Başarılarınızın küçük olmasına takılmadan zihninizde veya gerçek anlamda bir defter tutun. Kendinize önemli bir çaba sarf etmeniz gerektiğinde kendinize destek olun ve sırtınızı sıvazlayın. “Yapabilir” tavrı kendinizle ilgili olan olumlu algınıza katkıda bulunacaktır ve amaçlarınızı başarmaya yöneltecektir. Kendi değerinize inanın. Bir ara kendinizi öncelik yapmak için yollar bulun. Yapmak istediğiniz birşey bulun ve yapın. Hayır deme iznini kendinize verin, istediğiniz şeyi talep edin, veya istediğiniz bir pozisyon için manevra yapın. Önemli olduğunuzu fark etme ve kendinize dikkat etme adına, diğerlerinin hayal kırıklığı yaşamasına hoşgörülü olmaya hazırlıklı olun. Zamanda geriye dönün Kendinizi küçük gördüğünüz, hata yaptığınız, veya herşeyi darmadağın ettiğiniz anı düşünün ve işlerin yolunda gittiği beş şeyin ismini hatırlamaya kendiniz zorlayın. Biz sadece bir özelliğimizle değil tüm deneyimlerimizin birleşmesiyle var oluruz. Bir aynaya gülümseyin. bakın ve Büyük boy bir aynada kendinize bakın ve görünce size mutlu eden beş şeyi seçin. Fiziksel özelliklerinizden şeyler; haç, göz, dudak vb seçebilirsiniz. Tarzınızla alakalı şeyler de seçebilirsiniz; giyiminiz, makyajınız, ayakkabınız vb. İçten gelen özelliklerinizi de seçebilirsiniz; ışığınız, ruhunuz, enerjiniz vb Sıkıntı mı yaşıyorsunuz? Sizin için önemli olan başka birine bunu sizin için yapmasını isteyin. Bunu bir hafta boyunca deneyin ve sonucunu görün. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 KİŞİSEL BECERİ GELİŞİMİNİ YÖNETMEK Kişisel gelişim hayat boyu süren bir süreçtir. Becerilerini ve özelliklerini değerlendirdikleri, hayattaki amaçlarının ne olduğunu tekrar tekrar düşündükleri ve potansiyellerinin farkına varmak ya da en üst seviyeye çıkarmak için amaçlarını belirledikleri bir yoldur. Kişisel gelişim özellikle yurtdışına çıktığınız ve yeni bir hayata başladığınız zaman çok önemli bir role sahip olabilir. Size ihtiyaçlarınızı belirlemede iş bulabilmenizi kolaylaştıracak hedefler koymada, güvenizi artırıp daha yüksek kalitede bir hayat yaşamanıza yardım edebilir. Kişisel gelişim bir çok unsurdan meydana gelir ve her biri deniz aşırı ülkelerde mutlu ve başarılı bir şekilde yaşama yeteneğinizi artırır. ( Kişisel Gelişim = Öz Farkındalık, Kendini Tanıma, Yetenekler, Potansiyel, İnsan Kaynakları, Hayat Kalitesi, Hayaller, Tutkular ) Abraham Maslow’a24 göre kişisel gelişime Kendini Gerçekleştirme süreci denir. Ve bu süreç eşsiz her bir insanın tam potansiyeline ulaşma ihtiyacıdır. Kendini gerçekleştirme her insanın sahip olduğu “olabildiğim her şeyi olabilmek” arzusudur. 24 http://www.skillsyouneed.com/ps/personal-development.html “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Kimim ben? Öz Kimlik Öz kimlik süreci kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz sorusuyla ortaya çıkar. Bunu yapmanın en iyi yolu bir parça kağıt ve bir kalem alıp, kimliğinizle ilgili düşünebildiğiniz kadar çok kelimeyi, rolü, grupları ve düşünceleri yazmaktır. 10 dakikanızı alır. Sonra arkanıza yaslanıp düşünün bu şeyler gerçekten sizi anlatır mı anlatmaz mı diye- siz bundan daha fazla mısınız?25 Yurtdışında ve yalnızken kendi potansiyelinizi keşfetme olasılıklarını arayabilirsiniz. HayatBoyu Öğrenme hem genel hem de mesleki alanlarda ücretsiz eğitim sunan çoğu Avrupa ülkelerinde kanıksanmıştır. Birçok açık üniversite vardır. Halk okulları kendini geliştirmek ve yeni beceriler kazanmak isteyen herkese açıktır. Yapmanız gereken tek şey aramaktır. Becerileriniz dikkat çekecek ve takdir edilecektir. Vaka Çalışması 5: Magda 32 yaşındayken ülkeden ayrıldı ve Birleşik Krallık’ta yeni bir hayata başladı. Hiçbir eğitimi, mesleki bilgisi veya yabancı dil bilgisi olmadan bir evde temizlikçi olarak başladı.İş zordu onu canlı tuta tek şey hobisiydi- fotoğrafçılık. Birçok doğa fotoğrafı çekti. Onun bilgisi olmadan arkadaşları bu fotoğrafları birkaç ajansa gönderdi. Bir an geldi ve Magda fotoğraflarını satmaya başladı. Daha sonra köpek balıklarının hayatı ile ilgili bir İspanyol projeye kabul edildi. Dalış, İspanyolca, ve sualtı fotoğrafçılığı eğitimi aldı. Öz Farkındalık ve Kendini Tanıma: Johari Penceresi Amerikalı psikologlar Joseph Luft ve Harry Ingram (1950’lerde) Johari Penceresi yöntemini kişinin kendini anlaması ve potansiyelini değerlendirmesi için geliştirdiler. Bu pencere öz değerlendirme tekniği olarak kullanılabilir ve bizi biz yapan unsurları görmemizi ve özfarkındalığımızı artırma olasılığını geliştirmemizi sağlayabilir. Bildiğimiz Bilmediğimiz Açık Alan (1) Kör Alan (2) Gizli Alan(3) Bilinmeyen Alan (4) Başkalarının Bildiği Başkalarının bilmediği 26 http://www.sqa.org.uk/files_ccc/CB3496_self_management.pdf “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Açık Alan (1) Hem sizin hem de başkalarının sizinle ilgili bilgilere sahip olduğunuz alandır. Yeni bir grupta bu alan küçüktür. Bu alan paylaşımlarla ve sizinle ilgili dinlemelerle genişleyebilir. Kişinin hem kendisi hakkında bildiklerini hem de diğerleri tarafından bilinen özelliklerini içermektedir. Bu alan genel olarak kolay gözlemlenebilir bilinçli hareket ve ifadeleri, kişinin anlatmaktan çekinmediği bilgileri kapsamaktadır. Kişinin ve karşısındaki insanların farkında olduğu, tanıdığı, bildiği tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. İlişkiler açısından en avantajlı bölgedir. Etkili iletişim ve takım süreci için en geniş olması beklenen alandır. Açık alanı geniş olanlar birer iletişim ustasıdır, takım oyununa yatkındırlar. Ayrıca bu kişiler rahat, doğal, özgüveni olan, duygusal yeterlilikleri gelişmiş ve duygusal zekaları yüksek kişilerdir. Kazan/kazan yaklaşımını benimserler, iletişim ve empati yetenekleri gelişmiştir, insanların duygu ve düşüncelerine karşı açık fikirlidirler, paylaşımcı ve işbirliğine açıktırlar, farklılıkları ve çeşitliliği doğal kabul ederler. Kör Alan (2) Kişinin kendisinin bilmediği fakat diğerleri tarafından bilinen alanı açıklamaktadır. Kaygı, korku, kıskançlık duyguları bu alanda yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin tek yönlü iletişimi tercih eden, benmerkezci, savunmacı, eleştirilere kapalı, şüpheci olduğu anlamına gelmektedir. Kör alanı geniş olan kişiler iletişim engelleri oluşturur, zamanla kendileri engel halini alırlar. Baskın, otoriter yöneticiler, hiyerarşik yapıyı benimseyen insanlar daha çok bu özelliktedirler. Kör alanı geniş olan kişilerin duygusal yeterlilikleri sınırlıdır, bu kişiler için karşılarındaki insanların duyguları, düşünceleri önemli değildir. Gizli Alan (3) Kişi tarafından bilinen ancak diğerleri tarafından bilinmeyen özellikleri içermekte, kişinin paylaşmak istemediği ve bilinçli olarak gizlemek istediği bilgileri kapsamaktadır. Bu alanda kişinin kendisiyle ilgili bildiği, farkında olduğu fakat karşısındakilerin bilmediği, farkında olmadığı tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin risk almayan, bilinmeyenle baş edemeyen, hakkını arayamayan, kendine odaklı, özgüveni eksik, paylaşıma kapalı olduğu anlamına gelmektedir. Bu alanı geniş olan insanlar kendilerini iyi kamufle ederler, içe kapanık bir yapıları vardır. Bu kişilerle iletişim kurmak zordur. Yapıcı eleştiri alır, fakat yapmazlar. Problemlerden çekinirler. Bilinmeyen Alan (4) Kişinin hem kendisi hem de başkaları tarafından bilinmeyen özelliklerini içermektedir. Bilinmeyen alanı geniş olan kişilerin ne yapacakları kestirilemez. Kuralcı ve mesafelidirler. Birer kapalı kutudurlar. Bilinmeyen alanı geniş olan insanlar, davranış ve düşüncelerini gizlerler ve çatışmadan kaçınırlar. Bu alanın bilinçaltı veya bilinçdışı bilgileri içerdiği söylenebilir. Rüyalar da bu alanın içerisindedir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Johari Penceresi modeline göre bu alanlar değişebilmektedir. Günlük hayatın içerisinde düşünceler, duygular, gözlemler bir alandan diğer alana kayabilir. Pencerelerden birinde meydana gelen genişleme ya da daralma diğer pencereleri de etkilemektedir. UZAKTAN AİLE-ÇOCUK İLETİŞİMİ Çocukluğumuzdan bu yana aile ile iletişim şekilleri değişmiştir. Birçok toplumsal etki sonucunda aile üyelerinin bir diğeriyle etkileşimi değişime uğramıştır. Boşanma, tek ebeveynli aileler, bakıcılar, aile kurmak için uzun bekleyişler, çiftçi bir toplumdan endüstri toplumuna dönüşüm, bilişim teknolojileri ve artan hareketlilikler aile doğasını ve onların iletişimini etkilemiştir. Bu olay ailelerin neden iletişim stratejilerini geliştirerek desteklenmeleri gerektiğini açıklar. İletişim aile hayatının kalitesini belirlemek için önemli rol oynar. Yüksek kalitede aile hayatı olan ailelere “sağlıklı aileler” denir. Araştırmacı Virginia Satir 27 sağlıklı ailelerde, üyelerinin öz-değerlerinin yüksek, iletişimin doğrudan, açık, belirli ve dürüst, kuralların esnek, insancıl ve değişime açık, ve ailenin toplumla olan bağlarının net ve yardımsever olduğunu tespit etmiştir. Böyle ailelerde aktif dinleme ön plandadır, birbirlerine biri aracılığıyla bakmazlar, yaşını umursamadan birbirlerine dokunurlar ve hayal kırıklıklarını, korkularını, öfkelerini ve eleştiriyi, neşelerini ve başarılarını açık bir şekilde tartışırlar. Başka bir çalışmada, araştırmacılar28 iyi iletişime sahip olan ailelerle ilgili on faktör tanımlamışlardır. Etki sırasına göre bu faktörler; açıklık, durumsal stabilizeyi sağlama, beğeniyi ifade etme, duygusal ve maddesel destek, zihin-okuma ( diğerlerinin ne düşündüğünü ve hissettiğini bilme) , kibarlık, disiplin (net kural ve sonuçlar), espri anlayışı, düzenli rutin etkileşimler ve kişisel, kırıcı konulardan uzak durma. Çocuk aile iletişimi ailedeki en önemli kuşaklararası ilişkiyi yansıtır. Sosyal yapı ve çocuğun ihtiyaçları aileleri çocuğa bakmaya mecbur kılar. Çocuklar ailelerine bağımlı doğar ve onların yardımına ihtiyaçları vardır. Çift ilişkilerinin aksine, bunlar seçimlerimizdir, çocuklar ailelerini seçemezler. Ailelerin çocuk sahibi olmayı seçip seçmediklerini umursamadan, bazı ölçülerde ebeveyn-çocuk iletişimi mecburidir. 27 V. Satir, People making (Palo Alto, CA: Science and Behavior Books, 1972) John Caughlin, “Family Communication Standards: What Counts as Excellent Family Communication and How Such Standards Associated with Family Satisfaction?” Human Communication Research, 29 (January 2003): 5-40 28 “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 UZAKTAN AİLE-ÇOCUK İLETİŞİMİNİ SAĞLAMAK İÇİN PRATİK STRATEJİLERİ Biraz karmaşık olabilir ama bu uzaktan da olsa ebeveynin görevini yapamayacağı anlamına gelmez. Biraz çaba ve planlamayla uzaktaki çocuğunuzla yakın ilişki kurmak mümkündür. Eğitimlerimizde iş yüzünden düzenli olarak ayrılık yaşayan ailelerin bu durumu idare edebilmek için stratejiler geliştirdiğini gördük. İşte iletişiminizi nasıl düzenleyeceğinize dair pratik birkaç strateji: Diğer Ebeveynle İletişim kurun ve İşbirliği Yapın. Çocuğunuzla güçlü bir bağa sahip olmanızı sağlayacak en önemli yollardan biri vesayete sahip ebeveynle işbirliği kurmak için mümkün olan her şeyi yapmanızdır. Çocuklarının hayatında neler olduğunu bilmenizin en iyi yoludur. Ebeveynler çocuğun hayatındaki önemli kararları birlikte almalıdırlar. Skype Kullanın. Her zamankinden daha fazla bugün insanlar bir uzaklıktan birbirlerine bağlanabiliyorlar. Telefonlara ek olarak, maliyeti yüksek olmayan birçok yolla istediğiniz kişiye ulaşabilirsiniz. Eğer evinizde internet girişiniz varsa, çocuğunuzla sohbet etmek için bulunmaz bir fırsattır. Tabi ki Skype ve Face Time aileler arasında en popüler olanlarıdır, sadece görmezsiniz birbirinizi görebilirsiniz. Bu yüzden sözlü iletişiminiz sözsüz iletişimle tamamlanır. E-mail ve mesaj gönderin. Uzaktan çocuğunuzla bağlantı kurabilmenizin harika bir yoludur. Mesajlaşmak bilgi ve duyguların paylaşımı için harika bir yoldur. Gülen bir yüzü kısa mesajla çocuğunuza göndermeniz ve onu okuldaki sınavından önce cesaretlendirebilmeniz bile yeterlidir. Çocuklar nerede olduğunuz ve ne yaptığınızla ilgili bilgilendirilmekten memnun olacaktır. “Londra’dayım ve yağmur yağıyor.” gibi kısa bir mesaj bile çocuğunuza sizin varlığınızı hissettirmenize yardımcı olur. Fotoğraf ve Video Paylaşımı için Sosyal Medyayı kullanın. Çevrenizin, evinizin, ofis ve arkadaşlarınızın fotoğraf ve videolarını çekin. Çocuğunuz için şiir okurken veya şarkı söylerken kendinizi kaydedin. Ondan da sizin için aynısını yapmasını isteyin. Sosyal Medyada paylaşın. İletişim kanallarını açık tutun. Eşinizle ve çocuğunuzla birlikte tüm ailenin müsait olduğu bir zaman kararlaştırın. Her zaman bir not veya kart yollayabilirsiniz. Ama yine de çocuğunuzla yüz yüze bir görüşme planlayın. Eğer mümkünse, rastgele görüşmeler için de hep çevrimiçi olun. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Posta Yollayın. İyi bir postayı da unutmayalım. Çocuklar posta almayı çok severler! Her zaman bir not veya bir kart yollayıp onları düşündüğünüzü ve sevdiğinizi bilmelerini sağlayabilirsiniz. Küçük paketler de yollamayı düşünebilirsiniz. Pahalı olmalarına gerek yoktur. Lego, dudak parlatıcı, resim malzemeleri gibi gönderilmesi kolay ve pahalı olmayan şeyler olabilir. Hangi yaşta olursa olsun çocuklar kurabiyeleri ve şekerlemeyi severler. Ama aynı sıklıkta ve hemen cevap vermelerini beklemeyin. Bu sizi sevmedikleri veya önemsemedikleri anlamına gelmez. Sadece henüz sosyal açıdan yeterince olgun olmadıklarını gösterir. İniş-çıkışlara hazırlıklı olun. Çocuklar ebeveynlerinden aldıkları her e-maile cevap vermezler ve ebeveynler aradığında telefonda konuşmak da istemeyebilirler. Böyle olduğunda incitici olabilir. Göz ardı ediliyor veya reddediliyormuş gibi hissedebilirler. Çocuklar tam aksi şekilde de davranabilir, telefonda ağlayabilir veya geri dönmesi için yalvarabilirler. Aslında bir aradığınızda size cevap verebilir, diğerinde ise cevap vermeyebilirler. Bu reddedişleri duygusal tepki ve çocuklar için normal bir davranış olarak algılayın. Bebekler ve okul öncesi dönemindeki çocuklar, bir ebeveyne bağlı hissettiğinde, farklı evrelerden geçerler. O ebeveyn eve akşam yemeğine gelemezse bile ağlar. Birinin uzakta olmasıyla ilgili bulanık bir anlayışları vardır. Bir an gözyaşları içinde sizin sonsuza kadar yanınızda olmayacağınızı düşünürken, bir oyunla veya hikâyeyle dikkatleri dağılınca, sizinle telefonda konuşmak bile istemeyebilirler. Genç okul-çağı çocukları eğer ebeveynin yokluğuna odaklanırlarsa, korkunç bir şekilde onu özlerler. Ama onları meşgul eden, arkadaşlarıyla aktif bir hayatları da vardır. O yaştaki bir çocuk için, siz aradığınızda sizinle konuşamayacak kadar yoğun olması alışılmadık bir durum değildir. Eğer bir ayrılma veya boşanma sonucu uzaktaysanız, duygular ve çocuğunuzla olan etkileşiminiz karmaşık olabilir. 9 veya 10 yaşlarındaki boşanmış çiftlerin çocuklarında “sadakat krizi” yaşanabilir, bu, bir ebeveyne sevgi ve ilgi sözcükleri söylemenin diğer ebeveyni aldatmak olduğuyla ilgili endişedir. Gençler ( onlu yaşlardaki kişiler) ile siz onunla aynı odadayken iletişim kurmak zor olabilir. Uzaktan iletişimi devam ettirmek daha da zor olabilir. Bu çocuğunuzun sizden ayrı kendi bağımsızlığını ilan etmeye çalışırken yaşadığı bir gelişim dönemidir ve gençler bunu size sizinle hiç konuşmayarak ya da sorularınıza en kısa cevapları vererek gösterebilirler. Diğer günlerde uzakta olduğunuz için size kızabilir, yanında olup ona zor ödevinde yardımcı olmadığınız için ağlayabilir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Duygularınızı anlatın. Ayrılmış aileler, günlük sorumluluklar ve görevler altında ezilmiş oldukları için, sadece görev odaklı, hayatı devam ettirebilmenin sıradan yönlerini konuşma hatasına düşebilirler; ev temizliği, alışveriş, okul ve diğer keyif vermeyen konular gibi. Sağlıklı aileler çok daha fazla iletişim kurarlar ve konular genellikle; ilişkiler, nasıl hissediyorlar ve diğerleri nasıl hissediyor. Konuşabilmek için zaman yaratırlar, ne kadar yoğun oldukları önemli değildir. Uzaktan bir çocukla iletişimi sürdürebilmek için, çocuğunuzun deneyimlediği acı, kabul etmeme, kayıp veya öfke gibi duygularını dinlemek zorunda kalabilirsiniz. Siz de aynı duyguları yaşayabilirsiniz. Ama zor zamanlarda bile irtibatı koparmayarak, çocuğunuzla, yakın, sevgi dolu ve güvene dayalı bir ilişkiyi devam ettirebilirsiniz. Son Not Bildiğiniz gibi, ebeveyn-çocuk iletişimi çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Bazı ihtiyaçları sürekliymiş gibi görünür fakat çocuğun gelişimiyle ortadan kalkar. Yine de hangi yaşta olursa olsun çocuğunuzla iletişim kurmanızı ve bunu koruyabilmenizi sağlayan yöntemler vardır. ÇOCUĞUNUZLA DUYGUSAL BAĞI KORUMA TEKNİKLERİ Her ebeveyn çocukla duygusal iletişim kurmanın önemini bilir hatta günümüz ebeveynleri için çocukla derin sürdürülebilir duygusal iletişim kurmak kolay değildir. Ayrılmış ebeveynler için bu bir mücadele haline gelebilir. Bu pratik yöntemleri geliştirmek için John Gottman’ın ‘duygusal koçluk’ fikri ile Joan De Claire’in “Duygusal Olarak Zeki Çocuk Yetiştirme”29 kitabını kendi ebeveyn eğitimi tecrübemiz ile birleştirdik. Bu yöntemin ana fikri ebeveynlere çocukların duygularına hakim olmada nasıl destek olabileceklerini göstermektir.John Gottman ve Joan De Claire çocuklar bu önemli yaşam yeteneğine hakim olurlarsa yüksek özgüven, daha iyi fiziksel sağlık, okulda daha iyi verim ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmanın zevkine varacaklardır fikrini savunurlar. Ebeveynlere duygusal koçluk yöntemini uygulayan araştırmacılar, ebeveynlere nasıl; -Çocuğun duygularının farkına varırız: Duygusal ifadeleri samimiyetle öğretmek için bir fırsat olarak tanıyın, -Empati kurarak onları dinleriz ve çocuğun duygularını onaylayın, -Duyguları çocuğun anlayacağı şekilde ifade edin, -Çocuğun bir problemin çözümünde uygun bir yolla fikir üretmesine veya bir durumun hazırlığıyla ilgilenmesine yardımcı olun. 29J . M. Gottman, J. DeCleare, The Heart of Parenting, Raising An Emotionally Intelligent Child, Simon & Schuster , 1997 New York “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Size duygusal koçluğun gerçek ebeveyn-çocuk iletişimin içeriğinde pratik yöntemlere başvurarak nasıl işe yaradığını göstereceğiz. Her ebeveyn-çocuk söyleşisi duygusal açığa vuruş ve duygusal koçluk bakış açısıyla sunulmaktadır. Bu yöntemleri /stratejileri izleyerek ebeveynler iletişim becerilerini ve aile içi iletişimi geliştirebilirler. 1.Çocuğunuzu dinlemek için zaman ayırın. 2.Hassas olun ve çocuğun duygularını onaylayın. Çatışma veya Stres yaratmadan duygularını paylaşın. 3.Empati kurarak dinleyin. Çocuğunuzun hislerine saygı duyun ve çocuğunuza cesaret verin 4.Çocuğunuzun hislerini tanımlamasına yardımcı olun onlara destek verin 1. Aile iletişiminin etkili dinlemeyi gerektirmesi şaşırtıcı değildir. Uzun mesafede ve stresli aile hayatı bağlamında, aktif dinleme becerileri önemlidir. Ne yazık ki çocuğunuz size, siz çok önemli işlerinizle meşgulken ihtiyaç duyar. Ve çocuğunuz sizden o an tepki bekler. Dürüst olmak gerekirse, birçok durumda, zorunluklarınıza ve kendi ihtiyaçlarınıza rağmen, hemen tepki vermeniz gerekir. Eğer cevap veremeyecek durumdaysanız, bunu açıkça söyleyin, duygularınızı bir çocuğun anlayabileceği şekilde ifade edin, sebebinizi açıklayın ve sohbet için bir zaman ayarlayın. Sözlerinizi tutmanız gerekir. Ayarladığınız saatte mutlaka orada olun ve çocuğunuzun ihtiyaçları ve mesajıyla alakadar olun çünkü bir daha aynı konuyla ilgili konuşacak fırsatınız olmayacaktır. Eğer konuya yoğunlaşmazsanız ve çocuğunuzu göz ardı ederseniz, ilk önce aranızdaki güvene zarar vermiş olursunuz; ikinci olarak, yeni durumlar ve gelişmeler olacaktır ve konuşamadığınız konu gölgede kalacaktır bu yüzden çocuğunuzun bir parçası elinizden kayıp gidecektir. Ve sonuç olarak, çocuğunuzla olan ilişkinizi geliştirme şansını yitireceksiniz ve bir sonrakinde birbirinizi anlamanız daha zor olacaktır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Durum: Vergi Dairesinden bir mektup aldınız. Dili çok bürokratik buldunuz ve neden bahsettiklerini hiç anlamadınız O an çocuğunuz Skype’dan aradı ve size bir çorabını gösterdi. “ Bunda bir delik var. Ne yapmam gerek? Arthur’un evine gidiyorum.” Beklentiniz: Zamana ihtiyacınız var ve rahatsız edilmek istemiyorsunuz. Çocuğunuzun kendi sorununu çözmesini istiyorsunuz. Gerçekten bu çifte mi ihtiyacın var? Başka çorap giyemez misin? Bana müsaade et lütfen. Başka bir çift al lütfen. İyi bu, delik küçükmüş. Olduğu gibi giy bunları. Kendin dikebilir misin? Annene sor. Kendi çoraplarına bakmayı ne zaman öğreneceksin Eğer yukarıdaki gibi cevap veriyorsanız, çocuğunuzu göz ardı ediyorsunuz demektir. Ve çocuğunuzu dağınık ve dikkatsiz olmakla suçlayarak bu problemin sizin için çok önemli olmadığını bilmesini sağlıyorsunuz. Çocuğunuz kendini kırılmış, hayal kırıklığına uğramış, terk edilmiş, yardımsız ve yalnız hissedebilir, sizin onu sevip sevmediğinizden şüphe etmeye başlayacaktır. Duyguları bir kenara bırakan cevap: Akıbet: Sonuçlar:. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır. Duygu odaklı cevap: Akıbet: Sonuçlar: Üzüldüğünü görüyorum. Ama tatlım, bu çok önemli bir mektup. Bana 5 dakika verebilir misin? Sonra çoraplarınla ilgileniriz. Muhtemelen vergi dairesinin size ne dediğini anlamayacaksınız ama en azından mektuptan uzaklaşıp çocuğunuza odaklanmanız için fırsatınız olacaktır. Çocuğunuz istediğine hemen ulaşamayacaktır ve muhtemelen ikinizin bulduğu çözüm farklı olacaktır. Ama onu dinlemek istediğinizi bilecek ve ona kayıtsız olmadığınızı hissedecektir. Çocuğunuz beş dakika öncesinden daha fazla sevildiğini ve korunduğunu hissedecektir. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet Görevler: 1. Lütfen çocuğunuzun sizi rahatsız ettiği bir durum düşünün. Nasıl tepki verdiniz? Duygu odaklı bir cevap mıydı? 2. Hikayeler Kitabından, Letonya’dan Alexander’in hikayesini okuyun lütfen. Ebeveynler kızlarını dinlemek için zaman ayırdılar mı? 2.Duyarlı olun ve daha yüksek yoğunluktaki duygulara dönüşmeden düşük yoğunluktaki duyguları fark edin. Her durumda önemlidir fakat öfke ve üzgünlük gibi olumsuz durumlarda çok daha elzem olur. Bu durumların, daha fazla olumsuz duygu sellerine dönüşmeden önce, çocuğa bir şeyler öğretmek için uygun zamanlar olabileceğini ebeveynin bilmesi gerekir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Çocuğunuza daha uygun bir yol bulup sorununu çözmesi veya üzücü bir durumla baş edebilmesi için yardım edin. Eğer ebeveyn düşük yoğunluktaki duyguları göremezse, dikkat etmezse çocuğun kabul edilebilir davranışın sınırlarını anlaması ve kabul etmesi karmaşık bir hal alacaktır. 6 yaşındaki oğlu resim yapmaya çalışırken daha küçük kardeşi boya kalemlerini almaya çalışır. Çocuk der ki : “Anne, şunu uzaklaştır. Aptal işte. Ben güneşi boyuyorum , o sarı renk boyamı alıyor.” Çocuklar birbirlerine saygılıdır ve arkadaşça oynarlar. Durum: Beklentiniz: Duyguları bir kenara bırakan cevap: - Akıbet: Sonuçlar:. Hadi ama o aptal değil. O küçük ve seninle oynamak istiyor. Küçük bir çocuk gibi davranma. Sen de denizi boya. O senin kardeşin. Onu sevmeli ve onunla boyalarını paylaşmalısın. Çocuk kendini korumasız ve göz ardı edilmiş hissedecektir. Muhtemelen resmini ve boyalarını korumak istedi ve gerildi. Öfkesi ( düşük yoğunluktaki duygu) agresifliğe (yüksek yoğunluktaki duygu ) dönüştü. Çocuk darılacak ve sizinle ya da kardeşiyle konuşmayacaktır. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır. Duygu odaklı cevap: Akıbet: Sonuçlar: - Sinirli misin? Evet, kardeşin seni rahatsız ettiğini anlayamayacak kadar küçük. Bu gerçekten can sıkıcı. - Resmin harika, güneş de mükemmel olmuş. Anlıyorum sinirlisin. İhtiyacın olmayan başka bir boyayı kardeşine verir misin? - Üzüldüğünü görüyorum. Haklısın rahatsız edilmek sinir bozucudur. Yine kardeşine vurmak kabul edilemez. Muhtemelen iki çocuğunuz da memnun olmayacaktır. Bu yolla, çocuğunuza sinirli veya agresif olmak arasındaki farkı öğretmiş olursunuz. Bir sonraki benzer bir durumda sizin yardımınıza ihtiyaç duymayacaklardır. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Görevler: 1. Lütfen çocuğunuzun negatif duygularla dolu olduğu bir durumu hatırlayın. Duygu odaklı bir yaklaşımla duygu değişimini engellemek mümkün müydü? 2. Hikaye kitabından Alexander’ın hikayesini lütfen okuyun. Ebeveynler kızlarının düşük yoğunluktaki duygularının farkında mıydılar? Çocuğunuzun duygularına saygı gösterin, göz ardı etmeyin ve hissetmediği şeyleri hissetmesinde onu zorlamayın. Kendi duygularını anlaması için ona yardımcı olun, neşe veya endişe için bir sebep varsa duygularını paylaşın. Geçmişteki olumlu bir duyguya dayanarak güven dolu bir ilişki kurmak daha kolaydır. Çocuğunuzun duygusal durumunu, öğretmek ve yakınlık kurmak için bir fırsat olarak görün. Ebeveynler çocuklarıyla sohbet etmedir, onlara söylevde bulunmamalıdırlar. Çocuğunuz okuldan eve büyük bir heyecanla gelir ve bugün çok şanslı olduğunu söyler. Öğretmenin bir soru sorduğunu, cevabı bilmediğini ve zilin çaldığını söyler. Bu yüzden de öğretmen kötü bir not vermez. Çocuğunuza şansına değil bilgisine güvenmesi gerektiğini söylemek istersiniz. Durum: Beklentiniz: Duyguları bir kenara bırakan cevap: Akıbet: Sonuçlar:. - Eğlenecek bir şey yok! Yani dünkü dersi öğrenmedin mi? Sana daha kaç kere not için değil bilgi için çalış demem gerek? - Cahil kalacaksın. - Hep böyle gideceğini mi umuyorsun? Hep aynı şekilde olmaz. - Hemen şimdi gidip dersini öğreniyorsun, yarın hiçbir şey seni kurtaramaz. Çocuk cehaletinin yakalandığını veya yanlış anlaşıldığını hissedecektir. Eğlence bitecek ve eğlenmeye hakkı olup olmadığından şüphe edecektir. Çocuk sizin, duygularıyla değil notlarıyla ilgilendiğinizi fark edecektir. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır. Duygu odaklı cevap: - Şanslı olduğun için memnun musun? Kötü not almak istemezdin, değil mi? Sence yarın ödevle ilgili öğretmen sana ne soracak? Sence bir daha bu kadar şanslı olma ihtimalin nedir? Derslerine hazırlanmak için yardıma ihtiyacın var mı? “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Akıbet: Yüksek ihtimalle artık çocuğunuz kendi başına öğrenmeye çalışacaktır. Çocuk ona ve okuldaki performansına olan ilginizi anlayacaktır. Cevabınız size olan güvenini artıracaktır. Çocuk desteğinizi hissedecek ve en azından bugün görevlerini tamamlayacaktır. Sonuçlar: Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet Görevler: 1. Çocuğunuzun heyecanlanmamasının gerektiğini düşündüğünüz bir olayı hayırlayın, lütfen. Nasıl tepki verdiniz? Duygu odaklı bir cevap mıydı? 2. Alexander’ın hikayesini hatırlayın. Ebeveynler kızlarını dinlemek için zaman ayırır mıydı? 3.Bir çocuğu dinlerken, gerçekten ne olduğunu ve çocuğun ne anlatmaya çalıştığını anlayın. Çocuğunuza duygularını anlatması ve sizinle paylaşması için yardımcı olun. Bu yöntem olumsuz duygular söz konusuyken de geçerlidir. Aslında, nadiren sadece bir duyguya sahibizdir. Yaygın olan ne olduğunu anlamamıza engel olan arapsaçına dönmüş duygular yumağıdır. Duyguların ölçüsü beklentilerimizle ve gerçek arasındaki uçurumla ilintilidir. Bazen çocuklar sakinleşince yapıcı bir şekilde ne olduğunu anlatmaya başlayabilirler. Bu yüzden çocuğunuza sakinleşmesi için zaman verin ve ne olduğunu sonra araştırın. Durum: Beklentiniz: Duyguları bir kenara bırakan cevap: Akıbet: Çocuğunuz göz yaşları içindedir: “ Kate, seni aptal ! ondan nefret ediyorum. Elly’yi doğum gününe davet etti ama beni etmedi. Elly iyi arkadaş olduklarını ve benimle arkadaş olmayacaklarını söylüyor.” Çocuğunuzun çabucak sakinleşmesini istiyorsunuz. - İyi ki seni yalnız bıraktılar. dersler çıkarmalı ve ağlamamalısın. - Onun hep kötü bir kız olduğunu söylemiştim. Kendine başka arkadaşlar bul. - Üzülecek bir şey yok. Bugün kavga eder, yarın barışırsınız. - Endişelenme, sana yeni bir cep telefonu alırız, onlar seni kıskanır. - Evet, onlar aptallar, senin ne iyi bir kız olduğunu anlamıyorlar. Aslında kızınızı konudan uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz . duygularını anlaması için ona şans tanımıyor ve onu başka duygulara itiyorsunuz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Sonuçlar:. Çocuğunuzun duygusunun mantıksız bir talep olduğunu biliyorsunuz ve olumsuz duygularını başka duygularla yer değiştirmesini istiyorsunuz. Bu ilerde kızınızın olumsuz duygularla baş edemeyip kendi duygularına güveninin azalmasına sebep olur. Sonrasında duygularını sizinle paylaşmayı kesecektir çünkü sizin anlayamadığınıza inanacaktır. Bu kızınızı güvensizlik, sürekli yalnızlık ve öfkeye sürükleyecektir. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Hayır. Duygu odaklı cevap: Akıbet: Sonuçlar: - Davet edilmediğin için üzgün müsün? Davet edileceğini mi umdun? Sence Kate ve sen arkadaş mıydınız? Kate’e senle görüşmeyeceğini düşündüğün için kırıldın mı? - Kate’in seninle arkadaş olmayacağından mı korktun? - Kiminle arkadaşlık edeceğinle ilgili endişe mi ediyorsun? - Eğer bu konuşmanın sonunda hala kızınız ağlıyorsa, yanına oturun ve olanlardan dolayı sizin de üzüldüğünüzü ve kimle arkadaş olacağını gerçekten merak ettiğinizi söyleyin. Gözyaşı var ama muhtemelen çok uzun süremeyecektir, çünkü kızınız sizin desteğinizi hissedecektir. Bu anı kızınızla duygusal bağ kurmak için bir şans sayabilirsiniz. Kızınız onu anladığınız için ve duygularını ciddiye aldığınız için size minnettar olacaktır. Daha güvende ve güvenli hissedecektir. Kızınızla aranızdaki güven artacaktır. Sonuç beklentilerinize uyuyor mu? Evet Görevler: 1. Çocuğunuzun gerçekten mutsuz olduğu bir durumu hatırlayın. Ona destek oldunuz mu? Duygu odaklı bir cevap mıydı? 2. Alexander’ın hikayesini okuyun. Ebeveynler çocuklarını desteklediler mi? Vaka Çalışması 5 : 2 yıl önce Alexander’ın eşi Nina işini kaybetti. Muhasebeciydi. Letonya’da kendine uygun bir iş bulamadı bu yüzden Almanya’ya gitti. Almanya’da Letonya’lı bir ailenin yanında bakıcı olarak çalıştı. Nina ve Alexander’ın 2 kızı var. Lisa 16 yaşında ve Anastasia ise 12 yaşında. Büyük kızı kendi yaş kategorisinde artistik jimnastik Letonya şampiyonu. Artistik jimnastik muazzam bir yoğunlaşma, kararlılık, zaman planlaması ve çok fazla para gerektirir. Alexander: “Lisa sporla iç içedir. O hep istediğini yapmakta özgür olmuştur fakat bu spor yüksek maliyetlere sebep olmuyor.” Küçük kız Anastasia kız kardeşinin tam tersidir. Sorunlu bir “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 çocuktur, uzun süre bir konuda yoğunlaşma sağlayamaz ve duygusal anlamda Kız kardeşinden daha az dengelidir. Okulda ise Anastasia daha az başarılıdır. Alexander, Nina’nın iyi bir anne ve eş olduğuna inanıyor. Herkes farkındaydı, eğer o yurtdışına çalışmak için çıkarsa, gündelik hayat değişecek ve herkesin sorumluluğu yardımlaşması artacak, özgürlükleri de azalacaktı. Ama aile ayrı yaşamaya karar verdi çünkü Lisa’nın tutkusunu gerçekleştirebilmesi için para gerekliydi. Alexander: “Kızlarım çok yetenekli. Onlara en iyi eğitimi vermek istiyorum.” Nina’nın Almanya’ya gidişinin ardından, her şey ailenin beklediğinden daha zor oldu. Nina kızlarının kendilerine bakabilecek kadar yetişkin olduğuna inanıyordu. Ama tüm sorunlar, o ayrılır ayrılmaz başladı. Anastasia kel oldu. Bir uçtan bir uca savrulmaya başladı: Bir an Gotik olmak istiyordu, bir an Punk. Lisa da kaygılıydı ve spordaki başarıları azalmaya başladı. Alexander işiyle çok meşguldü ama daha fazla sorumluluk aldı. Ama kızlarıyla konuşacak ve onlara destek olacak zamanı yoktu. Hayatını zorluklarla sürdürüyordu. Akşamları, Nina kızlarıyla Skype aracılığı ile görüşüyordu, ama bu tansiyonu düşürmüyordu. Sonraları, Nina kendini yurtdışına çıktığı için suçlu hissetmeye başladı. “Almanya’da Nina, Anastasia ile aynı yaşlardaki çocuklara bakıyordu. Bu yüzden Nina, hep kendi çocuklarına hiç kimsenin yeterince bakamadığını düşünüyordu.” Diye açıklıyordu Alexander. Alexander olanları şöyle hatırlıyor; “ Asıl sorun durumla duygusal olarak başa çıkamamamızdı. Güzel olan şeyler bile rahatsız edici olmaya başladı. Kedimizin yavruları oldu ama biz buna sevinemedik. Çünkü kimsenin vermeyi istemediği daha fazla dikkat gerektiriyordu. Anladım ki her iki kızım da sıcaklığı ve ilgiyi özlüyordu.” Aile kendileri ile ilgili kararları kendileri veriyordu, bu yüzden kimseden yardım ya da destek beklemiyordu. Alexander, kızların aralıklarla psikolog yardımı alabilselerdi, gerginliklerinin azalabileceğini düşünüyordu. Bir yıl sonra, Nina ve Alexander anladı ki yurtdışında para kazanırken Nina kızlarıyla olan bağları kopmaya başladı. Bu yüzden Nina’nın Letonya’ya dönmesine karar verdiler. Nina döndüğünde her şeyi eskisi gibi düzene koymaları birkaç haftalarını aldı. Sonra, bütün sorunlar çözüldü ve herkes mutluydu artık. Nina ve Alexander bir süreliğine ayrı yaşamanın önemli bir deneyim olduğuna inanıyor. Ama yine de kızlar küçükken bir daha ayrılmasının daha iyi olacağı sonucuna vardılar. Ayrıca bir gün bu deneyimin tekrarlanabileceğini biliyorlardı. Size ailenizde uzaktan nasıl iletişim kurabileceğinize dair birkaç pratik yöntem tanıttık. Fark ettiğiniz gibi, tüm stratejiler kullanışlı ve uygulaması daha fazla zaman veya para gerektirmeyen yöntemlerdir. Şüphesiz ki bu yöntemleri uygulayarak, çocuklarınız sizin için ne kadar değerli olduklarını göreceklerdir. Söyledikleriniz sayesinde değil, eylemleriniz sayesinde. Uzaktan ebeveyn olmak olumlu sonuçlar doğurabilir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 UZAKTAN İLETİŞİMİ SAĞLAYAN BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ İnsan sosyal bir canlıdır ve diğer insanlarla iletişim kurma isteği önemli ihtiyaçlarındandır. Canlı iletişim zorunlu değildir, işimiz bizi akrabalarımızdan ve arkadaşlarımızdan sık sık ayırır. İletişim engellerinden biri coğrafik mesafedir- yüzlerce bazen binlerce kilometre mesafe. Şanslıyız, iletişim için modern bilgi teknolojilerini ve tele-iletişim araçlarını kullanabiliriz. İletişimin sözlük tanımı; “bilgi ve fikirleri göndermek, vermek ve değişim yapmaktır.” Böylelikle modern iletişim araçlarından bahsederken, iki şeyden bahsetmeliyiz; telefon ve internet. 1. CEP TELEFONLARI Modern iletişim araçları hayatımızda meydana gelen değişiklerle uyumlu bir şekilde gelişmiştir. Cep telefonları; iletişimde kalmak ve ulaşılabilir olmak için bir imkân verir. Geçmişte cep telefonu olmadan nasıl yaşayabilmişler, şu an hayal bile edemiyoruz. Cep telefonunun mucidi o dönemde Motorola’da mühendis olarak çalışan Martin Cooper’dır. 1973 yılında ilk cep telefonunu geliştirmiştir. İlk cep telefonu 1 kgdan fazla ağırlıktaydı ve tam dolu batarya ile 20 dakikalık bir görüşme yapılabiliyordu. Martin Cooper yıllar sonra bu telefon için “Telefonun uzun süre elde tutulmaması açısından iyiydi.” demiştir. 1990’larda üretilen telefon ikinci nesil telefon olarak ( 2G ) bilinir. Telefonların artık ekranı vardı.1989 yılına gelene kadar Motorola, bu cep telefonu geliştirmek için yoğun çaba harcadı. Sonuç olarak anteni küçülmese de boyutları ve ağırlığı neredeyse yarı yarıya düşen MicroTAC 9800X modeli satışa sunuldu. Bu modelin en büyük özelliği tuş takımının üzerinde kapak yer almasıydı. Kapaklı ilk telefon da böylece 1989 yılında üretilmiş oldu. MicroTAC 9800X’in 8 karakter gösterebilen LED ekranı vardı. Sadece iki telefon olduğundan bu telefon dünyanın en hafif ve en küçük telefonu olarak tanıtılıyordu. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği üçüncü nesil (3G) mobil telefon standartlarını gelişimin hızlanması, bant genişliğinin artması ve daha geniş uygulamaların desteklenmesi için tanımladı. Mesela; GSM (şu anki en yaygın cep telefonu standardı) sadece ses değil, aynı zamanda 14.4 kbps hızlarında devre anahtarlamalı veri aktarımını destekler; ancak çoklu ortam uygulamalarının desteklenmesi için 3G'de paket anahtarlamalı verilerin daha iyi spektral verimlilikte ve daha yüksek hızlarda aktarılması gerekmektedir. Paket anahtarlaması sayesinde 3G sisteminde cihazlar bant genişliğini sadece “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 veri alışverişi sırasında işgal ederler. Özet olarak, 3G'nin 2G'ye göre getirmiş olduğu en büyük yenilik, iletimin ses yerine veri odaklı olmasıdır. Tüm telefonlarda bulunan ortak parçalar şunlardır: İşlevlerini yerine getirmesi için kullanılan batarya, Telefonu kullanabilmek için bir iç mekanizma, genellikle tuş takımıdır, ama artık akıllı telefonlarda bulunan dokunmatik ekran, Aramayı ve mesajlaşmayı sağlayan temel telefon hizmetleri, Aletler arası değişimi mümkün bir hesap oluşturmaya yarayan SIM kart, Her telefonun kendine ait olan IMEI ( uluslar arası taşınabilir aygıt kimliği ) numarası. Tüm telefonlar hücresel ağlarda çalışmak üzere tasarlanmıştır ve farklı ülkelerden birbirleriyle iletişim sağlamak için bir dizi standarda sahip hizmetleri içerir. Yıllardır , üreticiler tarafından eklenen özelliklerle desteklenmişlerdir. Dolaşım; gsm servis sağlayacısının anlaşmalı olduğu yabancı şirketlerle yaptığı dolaşım anlaşmasına bağlı olarak, başka bir ülkeye gittiğinizde o yabancı gsm servis sağlayıcısının geçici bir üyesiymiş gibi onun linkleri üzerinden kendi servis sağlayıcınıza ulaşmanızı ve böylece yurtdışında cep telefonunuzu kullanmanızı sağlayan sistemdir. Bilgi alma ve gönderme, WAP hizmetlerine girme ve GPRS gibi teknolojileri kullanmak için internete ulaşımı sağlar. Saat, alarm, takvim ve hesap makinesi ve oyunlar. MMS ile resim ve video paylaşımı, kısa mesafeler için Bluetooth kullanımı. “Konuşmak için butona bas” tuşu. SIM KART Simkart, cep telefonlarının servis sağlayıcının telefon hizmetinden yararlanmasını sağlayan ve kimlik bilgilerini barındıran bir mikroçiptir. Sim kart sözcüğü, İngilizce Subscriber Identity Module (Abone Kimlik Modülü) sözcüklerinin baş harfleri ile kart sözcüğünün birleşmesinden meydana gelmiştir. Sim kart cep telefonunun içine yerleştirilir. Çıkarıldığında cep telefonundan normal aramalar yapılamaz. Sim kartsız bir cep telefonu ile sadece acil servisler aranılabilir. Sim kart başka bir telefona takıldığında eğer yeni telefon farklı sim kartlara kilitli değilse normal şekilde çalışır. Kullanabilmeniz için iki koda ihtiyacınız vardır. PIN ve PUK. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Sim kartları, 3 farklı boyutta temin etmek mümkündür. Sim kart kullanmayan telefonların hafızasında; programlanmış veri bulunur. Karma denetimli bir cep telefonu birden fazla Sim kart alabilir. Sim kartlar birlikte kullanılabilir. EKRAN Cep telefonlarının görüntü kısımlarıdır, bazıları dokunmatiktir. Modeline göre ekran boyutu değişir. Genişlik- en için pixel veya diyagonal ölçü inç kullanılarak ölçülür. Bazı telefonların birden fazla görüntüye sahiptir. Mesela; Kyocera Echo, çift 3,5 inçlik android bir akıllı telefondur. AĞLAR VE ÖDEME Ağ telefon şirketlerinin sağladığı telefon hizmetidir. Birçok bölgede birden fazla hizmet sağlayan ağ bulunur. Müşteriler fiyata veya verdikleri hizmetin kalitesine göre bir ağ seçerler. Telefon ödemeleri için iki farklı yol vardır. ANLAŞMA Eğer anlaşmaya bağlı ödeme yapıyorsanız, her ay aramalarınıza karşılık belli bir miktar ödersiniz. Kullansanız da kullanmasanız da bu ücreti ödemeniz gerekir. KULLANDIĞINIZ KADAR ÖDEYİN. Eğer kullandığınız kadar ödüyorsanız, insanları ararken kullandığınız miktar kadar kontörün parasını ödersiniz. Kontörünüz bittiğinde yeniden yüklemeniz gerekir. Eğer çok kullanmıyorsanız, bu daha ucuz olabilir. YURTDIŞINA GİTMEDEN ÖNCE Yurtdışında telefonunuzu nasıl kullanmak istediğinizi bir düşünün. Yurtdışında kullanımınızı iyi planlamazsanız, daha fazla ödeme yapmak zorunda kalabilirsiniz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 ARAMA VE MESAJLAR Yurtdışına gitmeden önce hizmet saylanıcınızla görüşün ve size uygun bir paketi seçin. Özel indirimler yapabilirler veya gittiğiniz ülkede yeni bir Sim kart almayı düşünebilirsiniz. Eğer sim kartı yeniden almayı düşünüyorsanız, telefonunuzun kilitli olmadığından emin olun. Uluslararası bir sim kart alıp yurtdışında serbestçe kullanmanızı kolaylaştırabilirsiniz. Bazı hizmet sağlayıcıları size sesli mesaj geldiğinde ücretlendirme yapabilir. Bunun ücretli olmadığından emin olun değilse kapattırın. VERİ Ülke dışında veri dolaşımı çok pahalı olabilir. Ayrılmadan hizmet sağlayıcınızla görüşüp özel bir paketleri olup olmadıklarını öğrenin. Ayrılmadan önce veri dolaşımını engellemezseniz, akıllı telefonunuz siz fark etmeden veri kullanmaya devam edebilir. Bu size yüklü bir miktara mal olabilir. Eğer düzenli olarak webi takip etmek istiyorsanız, kendi telefonunuzun internet bağlantısı kullanmak yerine yerel Wi-Fi noktalarını kullanın. Bunu elle yapmak zorunda da değilsiniz, telefonunuz otomatik olarak sizin yerinize bunu yapabilir. Bu özellikle harita indirmede, e-mailleri kontrol etmede ve sosyal ağları kontrol etmede kullanılabilir. Wi-Fi simgenizin açık olması gereklidir. Gelecek için : 3 Nisan 2014’te Avrupa Parlamentosu yurtdışındayken cep telefonu kullanmak için kesilen dolaşım ücretleri hakkında bir oylama yaptı. Geniş kapsamlı Telekom reformları altında, diğer AB üye ülkelerinde internet veri ücretinin kendi ülkelerindekiyle aynı olmasına karar verildi. Bu değişiklik uygulamaya 15 Aralık 2015’te geçecektir. Yurtdışında telefonunuzu nasıl kullanmak istediğinizi düşünün. Hizmet sağlayıcınızla görüşün-özel hizmet paketlerinden size uygun olanını seçin. Eğer veri dolaşımını kapatmazsanız, telefonunuz otomatik olarak bir internet bağlantısı arayacak veya kendi telefonunuzun internet erişimini siz fark etmeden kullanacaktır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 1. AKILLI TELEFONLAR Cep telefonunun sağladığı klasik özelliklere, bilgisayar dünyasının bir ürünü olan PDA’lerin özelliklerinin de eklenmesiyle tasarlanan gelişmiş mobil iletişim cihazıdır. Akıllı telefonlarda mobil işletim sistemleri bulunur (ör. Symbian^3) bu sayede birçok farklı amaç için daha aktif bir şekilde kullanılabilir ve de neredeyse her iş için bir uygulama bulunabilir. İşlemcileri bataryaların uzun süre dayanabilmesini sağlayan ARM tabanlı olur ve de karmaşık işlemleri sorunsuzca yapabilirler. Aynı zamanda çoğu akıllı telefonda Grafik İşlemci de mevcuttur. Bu sayede fazla poligon gerektiren kaliteli oyunları kolayca ve akıcı şekilde çalıştırabilirler. Sosyal medya ağları olan Facebook ve Skype’ta dolaşmayı serbest kılar. Akıllı Telefonların Temel Özellikleri İşletim sistemleri; uygulamaların çalışabilmesi için her akıllı telefonda mevcuttur. Apple İphone’u İOS, Blackberry OS Blackberry ‘yi çalıştırır. Diğerlerinde ise Android OS, web OS ve Microsoftun telefon işletim sistemi bulunmaktadır. Uygulamalar; Hemen hemen tüm cep telefonları bir tür yazılıma sahipken bir akıllı telefon daha fazlasını yapabilecek yeteneğine sahiptir. (hatta en temel modeller bir adres defteri içerir.) Bu, Microsoft Office belgeleri oluşturmayı ve dosyalarını görüntülemeyi mümkün kılar. Ayrıca kişisel ve iş finans yöneticileri, kullanışlı ve kişisel asistanlar, gibi uygulamaları indirmek için kullanabilir. Veya fotoğrafları düzenlemek GPS ile yol tariflerini almak ve dijital melodileri bir çalma listesi oluşturmayı sağlar. QWERTY Klavye: Tanım olarak , akıllı telefon QWERTY klavyeye sahiptir. Bu anahtarlar telefonunuzda bilgisayarınızın klavye üzerindeki haliyle yerleştirilmiş demektir – numaralı bir klavyede alfabetik sırayla dizili değildir. Klavye donanım veya yazılım türünde olabilir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Mesajlaşma: Tüm cep telefonları mesaj gönderip alabilir. Ama akıllı telefonu diğerlerinden ayıran şey, e-mail de yazabiliyor olmasıdır. Akıllı telefonunuzu kişisel ya da profesyonel email hesabınızla senkronize edebilirsiniz. Bazı akıllı telefonlar çoklu e-mail hesaplarını da destekleyebilir. Diğerlerinin ise hızlı mesajlaşma hizmetlerine AOL's AIM ve Yahoo Messenger gibi giriş izni de vardır. Web Erişimi: akıllı telefonların Web erişimleri, 4G ve 3G veri ağları ve Wi-Fi erişimi sayesinde, daha hızlıdır. Hepsi hızlı erişim sözü vermese de, hepsi bir tür erişim sağlar. Akıllı telefonunuzu favori sitelerinizi gezmek için kullanabilirsiniz. Wi-Fi noktalarından faydalanmanın riskleri nelerdir? Wi-Fi erişim noktalarının sayısı artmıştır, okul, kütüphane, kafe, havaalanı vb yerleri de kapsamaktadır. Wi-Fi ile internete neredeyse her yerde giriş yapabilirsiniz. Yolcular için yurtdışındaki Wİ-Fi noktaları iyi fırsatlardır- ücretsizdir. Yine de sizin özel bilgisayarınıza, güvenliğine veya telefonunuza erşim risklerini de düşünmelisiniz. Çoğu Wi-Fi noktası güvensiz ve şifrelenmemiştir. Bu en büyük tehlikedir. Çünkü internet bağlantıları tehditlere açıktır. Bilgileriniz bilgisayar korsanları tarafından alınabilir. Gizliliğinizi Wi-Fi noktalarında nasıl koruyabilirsiniz? Temel unsurlar. Wi-Fi kullanırken gizliliğinizi korumak için çeşitli yollar vardır. Temel sağ duyu ile başlayın. Çevrenize bir bakın, sizin bilgisayarınızı görmeye çalışan birileri var mı? Bilgisayarınızı sahpsiz bırakmayın. Asla korumasız aktarımları kabul etmeyin. Hassas bilgilerinizi girerken ( Sosyal Güvenlik Numaranız, şifreleriniz veya kredi kartı numaranız gibi ) , web sayfasının veya Wi-Fi bağlantısının şifreli olduğundan emin olun. Kablosuz ağ adaptörünü kullanmıyorsanız fişten çekin. VPT ( Sanal Özel Ağ ) Wi-Fi tarafından oluşturulabilecek tehditler için ilk savunma yöntemidir. Bir VPN ,Wİ-Fİ bağlantınıza şifre sağlar. Bu, sizin girdiğiniz tüm bilgilerin güvenliğini şifre koyarak sağlar. Ofisinizde veya evinizdeki bilgisayarda VPN oluşturmak için yazılıma ihtiyacınız vardır. Güvenli internet dolaşımı: e-maillerinizi ve önemli aktarımları yaparken “http”nin sonuna “s” yazarsanız size güvenli bağlantı sağlayacaktır. Mesela; https://www.gmail.com . Birçok mail hizmeti bu özelliği sağlar. Bu girişlerinize şifre koyar ve PC korsanlarını engeller. E-mail girişinizde şifre kullansanız da bazı hizmet sağlayıcıları Gelen kutunuzu ve mesajlarınızı şifrelemeyebilir. Wi-Fİ Ayarları: bilgisayarınızın en yakın Wi-Fi bağlantısına otomatik bağlanmasına engel olun. Güvenilir bir bağlantı olmayabilir. Belki de bir PC korsanına kendiniz bağlanıyorsunuzdur. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Dosya paylaşımını engelleyin: Bilgisayarınızda dosya paylaşımını engelleyin ki ağ sayesinde gizli dosyalarınıza istenmeyen kişiler giremesin. Güvenlik duvarı : Bir güvenlik duvarı indirin ve Wi-Fi kullanımlarında aktif olmasını sağlayın. Bilgisayarınıza girişleri engelleyecektir. Güvenlik güncellemeleri: Bilgisayarınızın yazılım ve işletim sistemini güncel tutun. Böylece yazılım ve işletim sistemlerindeki güvenlik boşlukları kontrol altında olsun. Akıllı telefon diğer telefonlarla aynıdır- arama yapabilir, mesaj çekebilirsiniz. Ama İnternete giriş de yapabilirsiniz, e-mail gönderip alabilirsiniz, uygulama ve oyun indirebilirsiniz ve sosyal ağ sitelerini ziyaret edebilirsiniz, Facebook, Twitter gibi. Akıllı telefonların dezavantajları: pahalıdır, batarya erken biter. Eğer bilgisayarınız veya akıllı telefonunuz varsa yurtdışında Wi-Fi noktaları gezenler için iyi fırsattır. Ücretsizdir. Unutmayın; Wi-Fi bağlantı noktası güvensiz ve şifresizdir. Gizliliğinizi Wi-Fi noktalarında korumalısınız. Cep telefonları ile ilgili daha fazla bilgi için : http://www.gsmarena.com/ http://www.phonearena.com/ sitelerini ziyaret edebilirsiniz. ; 2. E-MAIL HIZMETLERİ Elektronik mesaj 1993’ten beri e-mail olarak adlandırılmıştır. Bir yazıcıdan diğer bir alıcıya gönderilen dijital mesaj değişimidir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 1. Gmail- Ücretsiz E-mail Hizmeti Gmail, (Google e-mail) Google’ın ücretsiz web posta hizmetidir. google arama teknolojisi ile bütünleşik olarak sunulan Gmail, (günden güne artan) 2.600 megabaytın üzerinde saklama alanına sahiptir. Tüm önemli iletilerinizi, dosyalarınızı ve resimlerinizi sonsuza dek saklayabilir, aradığınız herhangi bir bilgiyi bulmak için çabuk ve kolay bir şekilde arama yapabilir ve iletilerinizdeki bilgileri ileti dizilerinin bir parçası olarak görüntüleyerek daha iyi yorumlayabilirsiniz. Gmail, anlık mesajlaşmayı e-posta deneyimiyle birleştirir; böylece çevrimiçi olduğunuz süre içinde arkadaşlarınızla daha yakın bir iletişim kurabilirsiniz. Kullanımı kolay, verimli ve hatta eğlencelidir. Gmail'in e-posta hakkındaki düşüncelerinizi değiştireceğinden emin olabilirsiniz. Gmail, Google’ın e-postaya yaklaşımıdır. Gmail’de Hesap açmak için talimatlar: 1. Gmail’in ana sayfasına gidin. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 2. “Bir hesap oluştur” düğmesine basın. 3. Gerekli kutuları doldurun. “isim, soy isim, arzu edilen giriş ismi vb.” 4. Bir şifre seçin ve onaylayın. 5. Formun hatırlatıcı kısmını bir güvenlik sorusuyla doldurun, varsa ikinci e-mail adresinizi, yerinizi ve kelime doğrulayıcıyı yazın. 6. “Kabul ediyorum. Hesabımı oluşturun”a basın eğer Gmail’in şartlarını kabul ediyorsanız. 2. . Yahoo! Mail – ücretsiz Email Hizmeti Yahoo, sık kullandığınız bölümleri ve Web'i tek bir noktada bir araya getirir. Ne görmek ve ne duymak istediğinizi seçebilirsiniz: e-posta, hava durumu, fotoğraflar, web günlükleri, hisse senedi fiyatları, spor karşılaşmalarının sonuçları, TV programları, sinema listeleri ve dahası. Bu içeriğin tümü sık sık güncellenir. Yahoo’ya erişmek için tek gerekli olan, İnternet bağlantısı olan bir bilgisayar ve bir tarayıcıdır – hiçbir şey indirmenize gerek yoktur – Yahoo’ya evden, işten, okuldan, arkadaşınızın evinden, kablosuz ağ bağlantısı olan herhangi bir mekandan, havaalanından ve sayıları her geçen gün artan kamuya açık diğer yerlerden erişebilirsiniz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 3. Mail.com - Ücretsiz Email Hizmeti Mail.com spam ve virüslerden engellenmiş, sınırsız çevrimiçi depolamaya sahip bir e-mail hizmetidir. Zengin bir ara yüzü ve mobil uygulamalarını burada kullanabilirsiniz. Ödeme yapılırsa POP ve İMAP erişimleri de mümkündür. Mesajları düzenlemek için daha fazla ve kullanışlı yollar güzel olabilir. 4. Inbox.com – Ücretsiz E-mail hizmeti Inbox.com size sadece 5 GBlık çevrimiçi mesaj depolama imkanı vermez ayrıca hızlı işlevsel bir yolla web veya POP aracılığıyla erişim sağlar. Ne yazık ki IMAP erişimi Inbox.com ile sağlanamaz ve mesajlarınızı düzenleme sisteminin geliştirilmesi gerekir. 5. Zoho Mail- Ücretsiz e-mail Hizmeti Zoho Mail büyük bir depolama, POP ve IMAP erişimi, anında mesajlaşma olanağı ve çevrimiçi ofis uygulamaları sunan sağlam bir e-mail servisidir. Profesyonel kullanıcılar için oluşturulan Zoho.mail mesajlarınızı düzenleme, önemli mesaj ve bağlantılarınızı tanımlama ve otomatik mesaj yollamada yardımcı olur. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 6. AIM Mail- Ücretsiz E-mail Hizmeti AOL tarafından sağlanan ücretsiz bir anlık mesajlaşma servisidir. Servis diğer Aim kullanıcıları ile sohbet etmenizi sağlamanın yanı sıra kullanıcılara dosya transferi yapma olanağı da sunmakta. Programın tema desteği gibi birçok özelliği bulunmaktadır. AOL ile oyun grupları, haber grupları, hobi grupları, meslek grupları gibi ilginize uyan birçok arkadaş gruplarına da katılıp dilediğiniz konuda sohbet edebilirsiniz. E-maillerin avantaj ve Dezavantajları Ucuz, kullanımı kolay, hızlı, evrensel ve özelleştirilmesi kolay. Emaillerde kullanılan dil basittir. Aynı mesajı sayısız insan göndermek mümkündür. Bir e-maile cevap verdiğinizde orijinal mesajı da ekleyebilirsiniz böylelikle karşıdaki kişi sizin neden bahsettiğinizi anlayabilir. Doğum günü kartları, bilgilendirme yazılarını email olarak yollayabilirsiniz. Kağıt kullanmayın. Çevre dostudurlar ve birçok ağacın korunmasını sağlar. Emailler virüs içerebilir. Birçok insan istenmeyen mesajlar yollayabiliyor. Bunlara “gereksiz” denir. E-mail kutunuz kısa bir süre içinde taşma noktasına gelebilir bu yüzden zaman zaman silmeniz de gerekir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 3. SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ Sosyal paylaşım insanların belirli gruplara, yerel topluluklar veya komsu çevre gibi ayrılmasıdır. Gerçek hayatta da sosyal paylaşımın mümkün olmasına rağmen, özellikle işte, üniversitede ve liselerde en çok tercih edilen çevrimiçi olandır. Web siteleri yaygın bir şekilde kullanılır. Bu web siteleri sosyal siteler olarak bilinir. Sosyal ağ siteleri internet kullanıcılarının çevrimiçi topluluğu gibi işlev görür. Söz konusu olan web sitesine bağlı olarak, bu toplulukların birçoğu hobileri, dinleri politikaya bakış açıları ve alternatif hayat şekilleriyle ortak ilgi alanlarına sahiptirler. Bir kere giriş yapınca, artık o sitede sosyalleşmeye başlayabilirsiniz. Bu sosyalleşme diğer kişilerin profillerini okuyarak veya iletişim kurarak olabilir. Arkadaş edinmek sosyal paylaşım sitelerinden edinebileceğiniz faydalardan biridir. Diğeri ise çeşitliliktir çünkü internet bireylere dünyanın her yerindeki sosyal ağa ulaşımı sağlar. Şu anlama gelir; Avrupa’da yaşayıp Amerika’dan veya Hindistan’dan arkadaş edinebilirsiniz. Ayrıca yeni kültürler ve dilleri tanıyabilirsiniz ve öğrenmek güzeldir. Daha önce bahsedildiği gibi sosyal paylaşım özel grupların veya organizasyonların gruplaşmasını sağlar. Belirli ilgi alanı olan web siteleri olmasına karşın genel olanları da vardır. Odaklandığı özel bir konu olmayan web sitelerine “geleneksel” paylaşım sitesi denir ve genellikle açık üyelik sistemine sahiptirler. Bu, ilgi alanı ne olursa olsun herkes üye olabilir, anlamına gelir. Yine de böyle bir topluluğun içine girince, kendi arkadaş ağınızı oluşturup istemediğiniz insanları çıkarabilirsiniz. En popüler sosyal paylaşım ağları - 2014 1 Facebook 900,000,000 – aylık tahmini ziyaretçi sayısı 2 Twitter 310,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 3 LinkedIn 250,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı 4 Pinterest 150,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı 5 Google Plus+ 120,000,000 - aylık tahmini ziyaretçi sayısı Kaynak : http://www.ebizmba.com/articles/social-networking-websites Facebook: insanların başka insanlarla iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan bir sosyal paylaşım sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 devresi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından arkadaşları Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin Moskovitz and Chris Hughes’nın yardımıyla kurulan Facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan Facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm okullar Facebook'ta mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu okulun e-posta adresiyle (.edu, .ac.uk, vb.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine liseler ve bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise Facebook tüm e-posta adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler. Peki , Facebook üyesi nasıl olunur? 1. Facebook.com adresini ziyaret edin. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 2. Facebook hesabı açmak için Kaydol sayfasında, tam adınızı (Facebook kullanıcı adı), eposta adresinizi, istediğiniz şifreyi, cinsiyetinizi ve doğum tarihinizi bildirmeniz yeterlidir. Şifrenizin en az 11 karakterli ve 3 tanesinin de numara olmasını öneririz. Eğer evli bir bayansanız, kızlık soyadınızı eklemeniz de faydalı olacaktır. 3. Facebook sizden lise, kolej ve işveren bilgilerinizi isteyecektir. Bunları yazmanızda fayda vardır Facebook kullanıcılarının sizi bulmasına faydalı olur. 4. En son sizden bir fotoğraf yüklemeniz istenecektir. Bilgisayarınızda yüklü olan bir fotoğrafınızı ekleyebilirsiniz. Yüklerken unutmayın, Facebook size 200px genişliğinde,600 px uzunluğunda bir alan vermektedir. Eğer resminiz büyükse, sizin için kırpacaktır. Eğer resim yüklemezseniz Facebook’un sevgili kusuru olacaksınız. 5. Eğer emaille arkadaş ekle kısmına gelirseniz bunu atlayın. Sonra geri dönersiniz. 6. Kayıt formunu doldurmanızın ardından, verdiğiniz e-posta adresine Facebook tarafından bir e-posta gönderilecektir. Onay bağlantısına tıklayarak kaydolma işlemini tamamlayabilirsiniz. Facebook Profili Facebook Profiliniz, zaman tüneli olarak da bilinir, bireysel ana sayfanızdır . Facebook Profili faydalıdır; Fotoğraf, video ve bağlantı paylaşırsınız, Arkadaşlarınızı eklersiniz Yorumlar yollayabilirsiniz Arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz, Sevdiğiniz grup, ünlü ile temasa geçersiniz, Facebook etkinlik günlüğünü görebilirsiniz. Facebook.com sitesine geri dönün ve e-mail adresinizi oluşturduğunuz şifreyi yazarak giriş yapın. Girdiğinizde Facebok’un sizin için arkadaşlarınızı aramaya başladığını göreceksiniz. Ama bunu yapmadan önce facebook profilinizi tamamlamanızı öneririz. En üst sol köşede yer alan Profilim bağlantısına basın. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Bilgilerinizi Güncelleme “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Arkadaşlarınızı Bulma Artık Facebook kimliğine sahipsiniz, ve arkadaşlarınızı bulabilirsiniz. Facebook’ta Navigasyon Düzenleme Profilinizi oluşturup birkaç arkadaşınızı da ekleyince, artık sıra Facebook’un sunduğu imkanlarda. Hesabınızda neyi nerede bulacağınız çok önemlidir. Sadece zaman kazandırmaz, ayrıca Facebook’u daha iyi anlamanızı sağlar. En üst sol köşeyle başlayalım , LOGO Facebook İkonu Bu ikona tıklamak sizi ana sayfanıza götürecektir. Sağ yanında üç tane silik ikon daha göreceksiniz. İlki arkadaşlık isteğidir. Arkadaş Önerileri Burada sizinle iletişime geçmek isteyen arkadaşlarınızın isteklerini göreceksiniz. Ayrıca, Facebook önerilen arkadaşlar listesini de eklemiştir ki Facebook bu kişilerle geçinebileceğinizi düşünmüştür. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Mesajlar Bir sonraki ikon mesajlarınıza hızlı bir şekilde ulaşmanızı sağlayacak mesaj ikonudur. Daha sağa gittiğinizde facebook bildirimler ikonunu görürsünüz. Bildirimler Burada hesabınızda olan tüm hareketi görebilirsiniz. Arkadaşlarınızın duvarınızda paylaştıkları, kabul edilen arkadaşlık teklifleriniz, arkadaşlarınızın yaptıklarını kolayca kaçırmadan görebilirsiniz. Bir sonraki arama motorudur. Arama Yeni başlayanlar için önemli bir araçtır. Bu kutucuk sayesinde, sevdiğiniz grupları, kuruluşları ve arkadaşlarınızı hızlı bir şekilde arayabilirsiniz. Basitçe aradığınız kişinin ismini yazmanız yeterli olacaktır. Arama motorunun yanında ana sayfa tuşu vardır. Ana Sayfa Facebook’un en faydalı alanlarından biridir. Ana sayfanız sizin için önemli bilgilerin bir özetini gösterir. (Profil sayfanız değildir bu) Solda, olayların, mesajların, fotoğrafların ve diğer gerekli şeyleri görebilirsiniz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Facebook Grupları Forumlar gibi tartışma grupları düşünün özel ya da genel. Grup faydalıdır çünkü; Tüm grup üyelerine mesaj gönderebilirsiniz Önemsediğiniz konulardaki tartışmaları takip edebilirsiniz. Sohbete katılması için yeni insanları davet edebilirsiniz Bağlantı paylaşabilirsiniz. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Facebook Kullanmanın avantaj ve dezavantajları Ücretsizdir ve iletişim için en iyi aracılardan biridir. Farklı insanlarla dünyanın her bir yerinden tanışabilirsiniz. İnternet kullanmayı bilen herkes Facebook kullanmıştır. Arkadaş bulmanın en iyi yoludur; eski veya yeni. Duygularımızı ve günlük hayatımızda ne olduğunu Facebook’tan paylaşabiliriz. Dönütler alıp duygularımıza karşı tavırlarını görebiliriz. Gizlilik ayarları sayesinde kendi gizliliğimizi koruyabiliriz. En son haberleri almamızda yardımcıdır. Çevrimiçi oyunları sevilir ve bağımlılık yapabilir- yeni arkadaşlar edinebilirsiniz. Kısaca; iletişim, eğitim ve eğlenceyi bir arada sunar. Bazı insanlar için bağımlılıktır. Sahte profil ve ID en büyük dezavantajıdır. Din, kişilik veya ulusları kötüleyen gruplar vardır. İnsanlar sizi takip edip bilgilerinize ulaşabilirler. Kişisel bilgilerinizi herkesle paylaşmamanız önerilir. Çalışanlar Facebook’ta dolaşırken zaman kaybedebilirler. Bazen insan hayatını tehdit edici durumlar olabilir. Birçok tanımadığınız insan sizin nerede ne yaptığınızı bilir. Sonuçta tahmin edemeyeceğiniz sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz. Her kullanıcı zararlarından uzak kalabilmek için dikkatli davranmalıdır. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 4.SKYPE Skype /ˈskaɪp/ İnternet üzerinden iletişim ve telefon görüşmesi yapılmasını sağlayan en son Microsoft tarfından güncellenen bir yazılımdır. İsmi sky= gökyüzü, peer= arkadaş kelimelerinden gelir. İlke kez 2003 ‘te kullanıma açılmıştır. Janus Friis (Denmark) ,Niklas Zennström (Sweden) tarafından Ahti Heinla, Priit Kasesalu ve Jaan Tallinn ‘in yardımlarıyla yaratılmıştır. 500 milyondan fazla kayıtlı kullanıcısı vardır. Vo IP teknolojisini kullanır. Yazılımının geliştiricileri tarafından kodlanmıştır. Özellikle Amerikalıların çok ucuza konuştuğu bu yazılımla dünyada milyonlarca insana internet veya telefonla konuşma imkânı sağlamaktadır. Daha önce hiç Skype kullanmadım. Üzülmeyin, başlamak çok kolaydır. Ek yapmanız gereken Skype’ı bilgisayarınıza yüklemek ve Microsoft hesabı oluşturmaktır. Üye olduktan sonra arkadaşlarınızı ekleyebilir, arayabilir, görüntülü konuşabilir veya anında mesajlaşabilirsiniz. Bu rehber size nasıl Skype indirilir ve üye olunur bilgisini aktaracaktır. Önemli : Eğer Windows XP kullanıcısıysanız, Windows’u Windows XP Hizmet Paketi 3 olarak güncelleyin. Bu sayede Skype’ı Yükleme sonrası sıkıntı yaşamazsınız. Skype’ın en son versiyonunu Windows masaüstüne indirmek 1. www.skype.com sitesine gidin ve Windows masaüstü için olan Skype’ı seçin. 2. Skype dosyasını kaydedin ve bilgisayarınızda Skype’ı açın. 3. Dilinizi seçin, Kullanım Şartlarını okuyun sonra “Kabul ediyorum” tuşuna basın. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 4. Hizmet sözleşmesini okuyun ve devamı seçin. Eğer Bing’i arama motoru olarak istemiyorsanız, “Bing’i arama motorum yap” seçeneğini işaretlemeyin. Eğer antivirüs yazılımınız varsa, Skype’a izin verip vermediğinizi sorar. Endişelenmeyin, bu bir kere olur- “Evet”e basın ve 5. Aşamaya geçin. Tamamlandığında, skype açılacak ve giriş sayfası görünecektir. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Başlamak için giriş yapmanız gerekir. Girişi aşağıda belirtilen maddelerle yapabilirsiniz: Skype İsmi- eğer halihazırda bir hesabınız varsa Microsoft hesabı Facebook hesabı Hangisini seçtiğiniz önemli değildir. Skype’ın tüm özelliklerinden artık faydalanabilirsiniz, aramalar yapıp arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz. VoIP teknolojisini kullanır ve ücretsiz görüşme yaparak iletişim kurulmasını sağlar. Nerede olursanız olun, aile, arkadaşlar ve iş arkadaşlarınız ile iletişimi ücretsiz veya çok az bir ücret ödeyerek yapabilirsiniz. Skype’ın alternatifi Google Hangout’tur. Skype gibi birçok insan da Google Hangout’a üye olmuştur. Ama yine de Skype’tan bir adım önde gibidir, insanlar video konferansını yaparken 10 kişi bağlanabilir. Video kalitesi ve ses kalitesi harikadır. Skype’ta arama yapmak kadar kolaydır, hangout’a başlamak ( gezinmek / takılmak ) sadece küçük bir yükleme gerekir. Gmail hesapları olanlara Google Hangout’u öneririz. Diğer seçenekler: Jitsi, Goober, Ekiga, ichat,Vbuzzer,Tinychat vb. Skype’ın Avantaj ve Dezavantajları Temel versiyonu ücretsizdir. Arkadaşlarla ve aileyle video görüşmesi, iPhone ve Androidler için uygulama indirilebilir. Tüm dünyayı arayabilir. Toplumları bir araya getirir. Dezavantajları: İnternet erişimi gerekir. Dış dünyadaki insanlarla iletişimi olumsuz etkiler. Dil çevirisi yoktur. “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Göç öncesi ve sonrası bilgi edinilebilecek bağlantılar Polonya http://www.mpips.gov.pl/gfx/mpips/userfiles/_public/1_NOWA%20STRONA/spoty%20reklamowe/B EZPIECZNE_WYJAZDY_DO_PRACY_2013.pdf http://www.dw.de/bezp%C5%82atne-punkty-doradcze-dla-polak%C3%B3w-pracuj%C4%85cych-wniemczech/a-16793070 http://www.faire-mobilitaet.de/ http://www.copernic-avocats.pl/prawo-pracy/umowa-o-prace-we-Francji.html http://www.eures.praca.gov.pl/zal/warunki_zycia/francja/Francja.pdf http://www.norway-job.pl/information/97-prawo-pracy-w-norwegii http://www.madryt.msz.gov.pl/pl/informacje_konsularne/praca_w_hiszpanii/ http://bezpiecznapraca.eu/przygotuj http://www.pracuj.pl/praca-za-granica-wskazowki-wyjazd-w-ciemno.htm#top Çek Cumhuriyeti www.migrace.com www.pracovnicevdomactnosti.cz www.clovekvtisni.cz – http://migration4media.net/ www.cicpraha.org – www.opu.cz - www.inbaze.cz http://www.refufest.com/ http://www.interkulturnimediace.cz/ http://www.meta-os.cz/pic/ http://www.charita.cz/jak-pomahame/pomoc-cizincum-v-cr/ www.soze.cz www.amnesty.cz www.aucr.cz www.konzorcium.cz http://www.mvcr.cz/clanek/sluzby-pro-verejnost-informace-pro-cizince-informace-procizince.aspx www.mpsv.cz www.msmt.cz Romanya www.tjobs.ro/ www.jobsalert.ro/ www.jobsalert.ro/articole/ www.infomunca.ro/ anofm.ro/munca-in-strainatate “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 www.myjob.ro/locuri-de-munca-in-strainatate.html www.findjob.ro/strainatate Letonya http://www.xn--darbsrzems-yfb4t.lv/ http://www.nva.gov.lv/index.php?cid=433&mid=201 http://www.nva.gov.lv/eures/index.php?cid=7 http://workin.lv/ http://www.pmlp.gov.lv/ http://baltic-ireland.ie/2014/02/27693/ http://www.latviesiem.co.uk/?ct=derzinas http://lielbritanijastiesibas.blogspot.com/2013/07/darba-tiesibas-lielbritanija.html Litvanya http://www.migracija.lt/ http://www.ldb.lt/eures/ http://eurodarbai.lt http://www.lietuviaisvetur.lt/; http://infocentras.iom.lt/ http://www.mipas.lt/ http://www.lietuvis.no/ http://www.anglija.lt http://emigrantai.jimdo.com/vokietija-austrija/ http://www.psyvirtual.lt/. Türkiye http://www.iskur.gov.tr/ http://www.kariyer.net/ http://www.yenibiris.com/ www.yabancihaklari.org.tr http://www.mfa.gov.tr/yabancilar-icin-rehber.tr.mfa http://www.egm.gov.tr/Sayfalar/yabancilarin-calisma-izinleri-islemleri.aspx http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.6244&sourceXmlSearch=&MevzuatIl iski=0 “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 Kaynakça : D. Baumrind, Effects of authoritative parental control on child behaviour, http://persweb.wabash.edu/facstaff/hortonr/articles%20for%20class/baumrind.pdf John Caughlin, “Family Communication Standards: What Counts as Excellent Family Communication and How Such Standards Associated with Family Satisfaction?” Human Communication Research, 29 (January 2003) R. Cialdini, Wywieranie wpływu na ludzi, GWP, Gdańsk 1996 Facebook. A Beginner‘s guide.“- American Majority. P.O. Box 87 • Purcellville, VA 20134 • 540-3381251 • info@AmericanMajority.org • www.AmericanMajority.org J. M. Gottman, J. DeCleare, The Heart of Parenting, Raising An Emotionally Intelligent Child, Simon & Schuster , 1997 New York Ch. Handy, Wiek paradoksu, Wyd. ABC, Warszawa 1996 How to Gain Control of Your Life, Ed. by Here_For_You, Kimmy, T. Yelloizsaschagal and 2 others www.wikihow.com/Gain-Control-of-Your-Life how to gain back control of your life: A. Pawlak, Rodzina w systemie wartości polskiego emigranta zarobkowego (w:) A. Sołtys, Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, SAN, Łódź 2012 A. Pawlak, Rodzina w systemie wartości polskiego emigranta zarobkowego (w:) A. Sołtys, Dyskursy o kulturze – Etosy pracy, SAN, Łódź 2012 V. Satir, People making (Palo Alto, CA: Science and Behavior Books, 1972) E. Ukleja http://www.uczdziecko.pl/przedszkolak/artykuly/artykul/zobacz/wychowanie-dzieciufac-dziecku-czy-je-kontrolowac.html D. Walczak Duraj, Socjologia dla ekonomistów, PWE, Warszawa 2010 Culture Model of E. Schein http://wawak.pl/pl/content/poziomy-i-funkcje-kultury- organizacyjnej http://www.bankier.pl/wiadomosc/Jak-zachowac-sie-w-obcym-kraju-1515085.html http://www.beingmore.co.uk/Identity_how_do_you_define_yourself.html http://bmb.oxfordjournals.org/content/69/1/129.full http://cellphones.about.com/od/smartphonebasics/a/what_is_smart.htm http://consumers.ofcom.org.uk/2013/03/check-your-phone-before-you-roam/ http://www.edcc.edu/counseling/documents/conflict.pdf http://www.education.com/reference/article/parent-child-interaction/ http://email.about.com/od/freeemailreviews/tp/free_email.htm “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348 http://email.about.com/library/ec/pi/blpi_mail_com.htm http://en.wikipedia.org/wiki/Mobile_phone_features http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_OFFPUB/KS-31-10-539/EN/KS-31-10-539EN.PDF http://gifts-from-world.blogspot.com/2013/03/te-same-gesty-inne-znaczenia.html http://www.inbox.com/products/photos-screenshots.aspx http://www.jvmarketing.com.au/training/create-business-gmail-account/ http://mailformat.dan.info/config/yahoo.html http://www.makeuseof.com/tag/fed-up-with-skype-here-are-6-of-the-best-free-alternatives/ http://www.mindfithypnosis.com/who-am-i-self-identity http://mobileoffice.about.com/od/conferencing-and-collaboration/tp/top-skype-alternatives.htm http://www.oecd.org/els/mig/World-Migration-in-Figures.pdf www.oxforddictionaries.com http://prevence.cpvp.cz/images/stories/story_book_en.pdf https://www.privacyrights.org/wireless-communications-voice-and-data-privacy http://psychcentral.com/blog/archives/2012/07/16/10-more-ideas-to-help-with-loneliness/ http://psychologydictionary.org/control/ http://www.psychologytoday.com/blog/resolution-not-conflict https://securityinabox.org/en/ http://www.shelteroffshore.com/index.php/living/more/dealing-with-homesickness-living-abroad10290 http://www.shoutingblogger.com/2013/01/how-to-create-google-account_18.html http://simple.wikipedia.org/wiki/Mobile_phone http://www.skillsyouneed.com/ps/personal-development.html http://www.socialquickstarter.com/content/ http://www.sqa.org.uk/files_ccc/CB3496_self_management.pdf https://support.skype.com/en/faq/FA11098/getting-started-with-skype-windows-desktop http://tnvrstar.hubpages.com/hub/The-advantages-and-disadvantages-of-using-Facebook http://www.transitionsabroad.com/listings/living/articles/living-abroad-as-a-wired-expatriate.shtml http://www.urmas.net/lt/katalogas/komunikacijos/ http://www.vodafone.ie/helpsupport/smartphone-get-started http://www.whatissocialnetworking.com/ http://www.wikihow.com/Live-a-Year-Alone, http://www.wikihow.com/Deal-With-Loneliness “GÖÇMEN EBEVEYNLER İÇİN EĞİTİM HİZMETLERİ OLUŞTURMA” Proje No: 2012-1-LT1-GRU06-071348