Kia`nın Avrupalı Yüzü
Transkript
Kia`nın Avrupalı Yüzü
TÜRKİYE’NİN İKİNCİ EL OTOMOBİL REHBERİ Her Ay 500 İkinci El Araç ŞUBAT 2010 Kia'nın Avrupalı Yüzü d ' e e C FUAR Detroit Auto Show YENİLİK AUDI A8 MAYIS'TA TÜRKİYE'DE KLASİK Mercedes 300 SL Gullwing RÖPORTAJ İlkİm Sancaktaroğlu EDİTÖRDEN F. Levent Gençağa DOD Marka Yönetimi Pazarlama Şefi lgencaga@dod.com.tr Merhaba, 2010 yılının ikinci sayısıyla yine birlikteyiz. Sizlerin yoğun ilgisiyle her sayıda daha büyük bir şevkle hazırladığımız dergimizin bu sayısından itibaren yeni bir yapılanmaya giderek dergimizin içeriğinde çeşitli yeniliklere yer veriyoruz. Önümüzdeki sayılarda farklı sürprizlerle karşınızda olmaya devam edeceğiz. Bu sayımızdan itibaren otomotiv sektöründe büyük tecrübeye sahip Edmon Bekyan ve Figen Kayralcı’nın deneyimleriyle bizlere destek sağlayacaklarını sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Test ve sektör haberleri konusunda her zaman olduğu gibi pazarlama ekibimiz, “Uzmanına Sorun” bölümümüzde ikinci el sektörünün uzmanı Barış Diker sorularınızı cevaplayacak. Bu bölüm aynı zamanda sektörün rehberi niteliğini taşıyor. Her geçen gün markaların yeni modellerini piyasaya sürmeleri, araçların donanım seçeneklerinin giderek artması, fiyatların birbirleriyle çok yakın seviyelere gelmesi, kurumsal ikinci el markaları sayesinde kaliteli araçlara cazip ve güvenli bir şekilde sahip olabilme imkanları; müşterilerin araç tercih süreçlerini her geçen gün üzerinde daha çok düşünülmesi gereken karmaşık bir hale getirmekte. Özellikle son dönemde sizlerden, araç tercihleriniz konusunda bizden görüş istediğiniz, ikinci el araç Erman YERDELEN Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve Ticaret A.Ş.'yi temsilen Yönetim Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Yönetim Yeri Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve Tic. A.Ş. Eski Büyükdere Caddesi USO Center No: 61 34389 Maslak / İstanbul Tel: (212) 335 00 00 Genel Yayın Yönetmeni Alper Aköz (Sorumlu Müdür) Hazırlayan Levent Gençağa (Editör) Kemal Toğanç (Görsel Yönetmen) Zeynep Yeşilipek, Mert Uyan, Sinem Eroğlu Basım Yeri Promat Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Evren Mahallesi, Evren 1 Oto Sanayi Sitesi Yanı, Esenyurt İstanbul Tel: (0212) 690 63 63 "DOD'un fiyat ve görüntü değiştirme hakkı saklı olduğundan DOD bu konularda güncelleme yapabilir. Tipografik hatalardan DOD sorumlu değildir. Resim, fiyat ve bilgilerde yazım hatası olduğu takdirde ilgili Yetkili Satıcı'daki bilgi ve fiyatlar geçerli olacaktır. KDV ve diğer vergilerdeki değişiklikler ve gelebilecek yeni vergiler fiyatlara aynen yansıtılacaktır. Kredi ödeme seçenekleri, kredi başvurusu VDF tarafından onaylandığı takdirde geçerlilik kazanacaktır." BUSINESS dergisinin okurlarına ücretsiz hediyesidir. alım satım süreçleri hakkında bilgi talep ettiğiniz, araç alıp satarken dikkat edilmesi gereken unsurları öğrenmek istediğiniz farklı konularda mailler aldık. Sizlerden gelen bu istek ve ihtiyaçlardan hareketle, DOD’un 10. Yılına özel olarak ikinci el sektörüyle ilgili ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgilerin içerisinde yer alacağı bir ikinci el rehberi üzerinde çalışmalarımıza başladık. Dergimizin önümüzdeki sayılarında bu rehberin bölümlerini yayınlayacağız. Bu bölümler bittiğinde ikinci el sektöründe güvenle araç alıp satabilmek için gerekli A’dan Z’ye tüm bilgileri içerisinde bulunduran DOD 10. Yıl Özel Rehberi’ne ek bir ücret ödemeden sahip olmuş olacaksınız. Mart sayımızla birlikte yayınına başlayacağımız bu ikinci el rehberini kaçırmamanızı öneriyoruz. Ülkemizde kurumsal anlamda ilk ve en büyük ikinci el otomotiv markası olarak hizmet veren DOD’un 10.yılına özel sürprizleri elbette sadece bunlarla sınırlı olmayacak. Önümüzdeki sayılarımızda 10. Yılımıza özel çeşitli kampanyaları, özel indirimleri, çekiliş ve yarışmaları da bu sayfalarda ve www.dod.com.tr web adresimizde sizlerle paylaşıyor olacağız. Önümüzdeki ay görüşmek üzere, Saygılarımızla, DOD 10. YIL ÖZEL İKİNCİ EL REHBERİ MART SAYISINDAN İTİBAREN DOD DERGİSİNDE! İkinci el araç alıp satmaya karar verdiğimizde kafamızda birçok soru işareti oluşuyor. Artık cevapları nereden bulacağım diye hayıflanmanıza gerek yok! Önümüzdeki aydan itibaren DOD ikinci el rehberinde merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız: •Piyasa araştırması nasıl yapılır? •İhtiyaca uygun farklı araç alternatifleri nasıl tespit edilir? •Bu alternatiflere hangi kanallardan ulaşılır? •Alımı düşünülen aracın durumu güvenli olarak nasıl tespit edilir? •Araç alımında nelere dikkat edilmelidir? •Tramer kayıtlarından araç sorgulama nasıl yapılır? •Devir, noter ve ruhsat işlemlerinde nelere dikkat edilmelidir? •Araç fiyatlandırması nasıl yapılır? Belirleyici öğeler nelerdir? •Araç satışında nelere dikkat edilmelidir? Hepsi ve daha başka can alıcı detaylar... DOD Ö ZEL R . KAÇIR EHBERi'N . i MAYIN ! 3 Volkswagen-Scania Deniz Motorlarının Avrasya Boat Show Çıkarması A Schumi F1’e Mercedes’le döndü 2010 sezonunda Formula 1 hayranlarını yeni bir heyecan fırtınası bekliyor. Şampiyon pilot Jenson Button’ın McLaren’e geçmesi ve Fernando Alonso’nun beklenmedik bir şekilde Ferrari takımına katılmasının ardından Michael Schumacher de F1’e geri dönüyor. 2009 yılında boyun ağrıları nedeniyle Ferrari’yle dönüşünü gerçekleştiremeyen Schumi, özlediği spora Mercedes takımıyla devam edeceğini açıkladı. Bu kararın ardından Alman sürücünün 14 yıldır devam eden Ferrari ortaklığı da sona ermiş oldu. Michael’ın takım arkadaşı da bir Alman olan Nico Rosberg olacak. En başarılı F1 yarışçısı olarak gösterilen ve tam 7 kez dünya şampiyonu olan Schumi, hedefinin sadece yarışmak değil, 8. şampiyonluğu kazanmak olduğunu söylüyor. Schumacher’in işi, yeni sezonda şampiyonluk isteyen Ferrari karşısında hiç kolay olmayacak. vrasya Boat Show 2010, DENTUR (Deniz Turizmini ve Denizciliği Geliştirme Derneği) desteğiyle 12-21 Şubat 2010 tarihleri arasında İstanbul CNR EXPO Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Avrasya Boat Show 2010’un, yerli ve yabancı markaların rekabetine sahne olması bekleniyor. 250 firma ve 1500’e yakın markaya ev sahipliği yapacak olan fuara, Volkswagen-Scania deniz motorları da geniş ürün yelpazesiyle katılıyor. 8. Salonda yer alan stantta Volkswagen’in 4 silindir şanzımanlı, 5 silindir şanzımanlı, 6 silindir şanzımanlı, 6 silindir kuyruklu motorlarıyla birlikte Scania’nın 12 ve 16 litrelik motorları sergilenecek. Motorların güçleri Volkswagen’de 40-350 HP, Scania’da ise 300-800 HP aralığında değişiyor. Farklı kullanım ihtiyaçlarına cevap veren motor seçenekleri, 60 aya varan faiz oranlarına sahip vdf kredisiyle sunuluyor. Volkswagen Deniz Motorları teknolojik özelliklerinin yanı sıra MDC kontrol sistemi ile verimli yanma, düşük egzoz emisyonları ve ayar gerektirmeyen hidrolik valf sistemiyle de dikkat çekiyor. Motorların diğer bir özelliği ise 10 yıl sonrası için planlanan emisyon kurallarını şimdiden karşılamaları. 2009 yılında Türkiye pazarında en çok satış yapan markalar sıralamasında ilk 3 sırada yer aldıklarını belirten VW-Scania Deniz Motorları Genel Müdürü İlhami Eksin, fuar için özel kampanyalar yapacaklarını belirtti. Cezalar zamlandı uymayanlar yandı Peugeot SR1 İle GT geleneğİnİ yaşatacak Peugeot, yeni konsept otomobili SR1 ile gelecekte üreteceği modeller hakkında ipuçları veriyor. Yenilenen “Aslan” logosunun yer aldığı konsept model, efsane GT’lerin köklü geleneğini yeniden yaşatmayı amaçlıyor. Üç kişilik olarak tasarlanan kabin, ikisi önde üçüncüsü ise arkada, iki koltuğun ortasında yer alan bir oturma düzenine sahip. Kabin, eski görünümlü deri, ahşap kaplamalar, nikel veya parlak krom gibi farklı malzemelerin biraraya getirilmesiyle oluşturuldu. Bell&Ross® ile ortaklaşa tasarlanan saat ise teknolojiyi vurguluyor. SR1 konseptinde, 2011’den itibaren 3008’de, uygulanacak olan HYbrid4 teknolojisi yer alıyor. Öndeki 218 HP güç üreten benzinli 1.6 THP motor, arkada yer alan 95 HP gücünde bir elektrik motoruyla birleşiyor. Otomobilin 100 km’deki ortalama yakıt tüketimi 4.9 lt (119 g/km CO2.). Her iki motor eşzamanlı olarak çalıştığında, SR1, 313 HP güç üretiyor. Bu da dört çekerli SR1’in 4.7 saniyede 100 km/s hıza ulaşmasını sağlıyor. Peugeot, HYbrid4 teknolojisi sayesinde sürüş keyfi için çevreye saygıdan ödün vermek zorunda olmadığımızı kanıtlıyor. Peugeot, SR1 konsept modeli mart ayında düzenlenecek olan Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak. Yeni yılla birlikte trafik cezaları zamlanırken uygulamalar da sertleşti. Kırmızı ışıkta durma alışkanlığı olmayanlar dikkat! Artık beş defa kırmızı ışık ihlali yapanların ehliyetine bir yıl el konuluyor. 1 Ocak 2010’dan itibaren yürürlüğe giren cezalardan bazıları şöyle: • Kırmızı ışıkta geçmek: 130 TL • Hız sınırını yüzde 30 oranında aşmak: 270 TL • Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalanmak: 548 TL • Alkollü araç kullanırken İkinci kez yakalanmak: 687 TL • Ehliyet sahibi olmadan araç kullanmak: 270 TL • Ehliyeti yanında bulundurmamak: 130 TL • Fazla yolcu almak: 63 TL • Park yasağına uymamak: 62 TL • Emniyet kemeri takmamak: 62 TL Alfa Romeo 100. Yılını Giulietta’yla kutluyor Yenİ Mazda MX-5 Türkİye’de Dünyanın en çok satan iki koltuklu aracı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Mazda MX-5’in katlanabilen sert tavanlı yeni modeli satışa sunuldu. MX-5 Roadster Coupe’de 160 beygir güç üreten 2.0 litre motor ve 6 vitesli otomatik şanzıman yer alıyor. Activematic şanzıman, düz vites moduna geçmeden direksiyon üzerinden vitesleri manuel olarak değiştirmenize olanak tanıyor. Dört hava yastığı, DSC, patinaj kontrol sistemi (TCS), Xenon farlar, alaşım jantlar, deri direksiyondan kontrol edilebilen yeni yedi hoparlörlü Bose® müzik sistemi, beş kademeli koltuk ısıtıcısı gibi özelliklerin yer aldığı yeni modelin fiyatı 78 bin 929 TL olarak belirlendi. 4 Alfa Romeo’nun 147 modelinin yerini alacak yeni model gün ışığına çıktı. Efsanevi “Giulietta” adıyla yollara çıkmaya hazırlanan yeni model, ilk olarak mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenecek. 2010 yılında 100. yaşını kutlayacak olan Alfa Romeo için ayrı bir önem taşıyan Giulietta’nın kökleri 50’li yıllara dayanıyor. Üretimine ilkbaharda başlanacak olan yeni model, coupe'yi andıran tasarımı ve 147 modelinde olduğu gibi C sütununa gizlenen kapı kollarıyla dikkat çekiyor. 350 litrelik bagaj hacmiyle 147 modelinden 70 litre daha fazla yükleme hacmi sunan Giulietta’da performanslı olduğu kadar çevreci 4 motor alternatifi sunuluyor. Dizel seçenekleri,105 HP’lik 1.6 litre ve 170 HP 2.0 litre turbo dizel motorlardan oluşuyor. 1.4 litre 120 HP ve 170 HP’lik motorlar ise benzin tercih edenler için düşünülmüş. İlerleyen dönemde 235 HP’lik 1.8 litrelik motorla donatılmış Quadrifoglio Verde versiyonu da “En Sportif Giulietta” olarak yollara çıkacak. Bütün versiyonlarda standart olarak sunulan ‘Dinamik’, ‘Normal’ ve” Her Türlü Hava Koşulu” ‘All Weather’ modları sayesinde elektronik diferansiyel ve denge kontrol sisteminin (VDC) çalışma parametrelerinde değişiklik yapılabiliyor. • Araç kullanırken telefonla konuşmak: 62 TL • Zorunlu Trafik Sigortası yaptırmamak: 62 TL • Hatalı sollamak: 128 TL • Satın alınan aracı bir ay içinde adına tescil etmemek: 130 TL • Ruhsat ve plaka olmadan araç kullanmak: 62 TL • Muayene süresini geçirmek: 62 TL Yeni Caravelle’de daha fazla konfor ve güvenlik Y olculukların daha zevkli ve güvenli geçmesi için geliştirilen yeni Caravelle, yüksek standarttaki özellikleriyle bu kategoride adeta kendi sınıfını yarattı. Kalabalık aileler, iş adamları, turizm ve servis taşımacılığı olmak üzere çok geniş bir yelpaze göz önüne alınarak geliştirilen ve 54 bin 700 TL’den satışa sunulan yeni Caravelle, Trendline ve Comfortline olmak üzere iki farklı donanım seviyesine sahip. Alüminyum jantlar ve yeni katlanabilir yan aynalar yenilenen dış tasarımda ilk göze çarpan özelliklerden. Trendline versiyonunda, yol bilgisayarı, sürücü ve yolcu bölümünde klimatik klima, hız sabitleyici, sekiz hoparlör, yolcu bölümünde stor perdeler, özel iç trim ve halı taban kaplaması bulunuyor. Comfortline’da ise, bunlara ek olarak uzaktan kumanda ve ön panel üzerinden açılıp kapatılabilen elektrik kumandalı otomatik sağ kayar kapının yanı sıra ön ve arka park mesafe sensörü yer alıyor. Performanslı, sessiz ve çevreci yeni nesil 2.0 TDI motor, gelişmiş yeni nesil enjeksiyon sisteminin de yardımıyla 102 HP, 140 HP ve 180 HP olmak üzere üç ayrı güç seviyesi sunuyor. 140 HP ve 180 HP motor seçeneğinde 7 vitesli çift debriyajlı vites kutusu opsiyonu da sunuluyor. • İkamet adresi değişikliklerini tescil kuruluşuna 30 gün içinde bildirmemek: 130 TL • Tehlikeli şerit değiştirmek: 130 TL • Trafik işaretlerine uymamak: 62 TL • Radar belirleyici cihaz kullanmak: 1100 TL • Öndeki araçla gerekli mesafeyi korumamak: 62 TL • Engelliler için ayrılan yere park etmek: 123 TL • Devamlı uzun ışıklarla yol almak: 62 TL • Yüksek sesle müzik dinlemek: 62 TL • Devamlı sol şeritte yol almak: 130 TL 5 Detroit Auto Show Audi elektrİklİ otomobİle evet dedİ Detroit Fuarı’nda sergilenen konsept otomobiller arasında en çok ilgi görenlerin başında Audi’nin elektrikli modeli e-tron yer alıyor. İki elektrik motorun arka tekerleklere ilettiği 204 beygir güç ile e-tron, 0-100 km/s hızlanmasını 5.9 saniyede tamamlıyor. Herhangi bir elektrik prizi yardımıyla 11 saat şarj edildikten sonra 250 kilometrelik menzile sahip olan e-tron’un 2012 yılında seri üretimine başlanacak. F errari, 2010 Detroit Otomobil Fuarı’nda 599XX konsept otomobilini sergiledi. F599 GTB Fiorano modeli baz alınarak geliştirilen bu otomobil sadece 20 adet üretilecek. F1 çalışmalarında elde edilen en yenilikçi mühendislik bilgileriyle geliştirilen 599XX, aluminyum, kompozit ve karbon fiber kullanımı sayesinde hafif bir gövdeye sahip. Motor kaputundaki hava girişleriyle dikkat çeken 599XX'de yere daha iyi tutunabilmesi için kanatçıklı bir spoyler kullanılıyor. Rüzgar sürtünme katsayısını düşürmek amacıyla bagaj bölümündeki iki fandan ve arka difüzörlerden faydalanılıyor. Virajlarda yanal hızlanmayı artırmak için özel olarak geliştirilen oluksuz (slick) lastikler kullanılıyor. 599 GTB Fiorano’nun motorundaki kapsamlı modifikasyonla 9000 d/d da 700 HP güç elde ediliyor. Geliştirilen altı ileri yarı otomatik şanzımanla vites değişim süresi 60 milisaniyeye kadar iniyor. Bu özel Ferrari'yle ilgilenen müşteriler, mart ayında Florida’da düzenlenecek olan test sürüşleriyle aracı daha yakından tanıma imkanı bulabilecek. Mercedes E-Serİsİ Cabrio Mayısı beklİyor 6 Yeni A8 dengeleri değiştirmeye geliyor A udi, yeni nesil A8 ile lüks sınıfta standartları yeniden belirlemeye kararlı gibi gözüküyor. Markanın amiral gemisi olan lüks sedan, alüminyumdan üretilen Audi Uzay Kafesi (ASF) gövdesi ve tamamen LED teknolojisiyle üretilen farlarıyla dikkat çekiyor. Yeni modeldeki diğer teknolojik yenilikler arasında, yayaları ekran üzerinde görüntüleyen gece görüş asistanı ve hız sınırları ile ilave işaretleri gösteren hız sınırı göstergesi de yer alıyor. Audi ayrıca arka koltuk eğlence sistemi ve son teknoloji ürünü, sürücü odaklı çevrimiçi hizmetleri de içine alan bir dizi multimedya modülü de sunuyor. Yeni A8, donanım özellikleri, işçilik ve malzeme kalitesiyle kullanıcısını memnun etmeye kararlı bir model. Yeni, gelişmiş MMI işletim sisteminin yanısıra destek ve güvenlik sistemlerinin yer aldığı A8, Türk tüketicisiyle mayıs ayında buluşacak. A8’deki MMI (Multi Medya Arayüzü) sistemi, dokunmatik ekranıyla navigasyon sisteminin kullanımını kolaylaştırıyor. Parmağınızla ekrana gitmek istediğiniz yerin adını yazmaya başladığınız anda sizin için seçenekleri sıralamaya başlıyor. Yeni modelin ön algılı (pre sense) güvenlik sistemi, kazaların önlenmesine veya sonuçlarının hafifletilmesine yardımcı olabiliyor. “En sportif sedan” olarak tanımlanan yeni A8, ilk olarak 372 HP 4.2 FSI ve 350 HP 4.2 TDI motorlarla satışa sunulacak. İlerleyen tarihlerde ise tamamen yenilenen ve 250 beygir güç üreten 3.0 TDI motor da eklenecek. Hepsi daha fazla güç ve tork sunan motorlarda akıllı teknolojiler sayesinde tüketimde yüzde 22'ye varan oranda iyileştirme elde edildi. Startstop sisteminin standart olarak sunulduğu 3.0 TDI motorun ardından aynı motorun gücünü sadece ön tekerleklere aktardığı 204 beygir gücündeki versiyonu da seçenekler arasına eklenecek. A8’de standart olarak sunulan 8 ileri tiptronic şanzıman, havalı süspansiyon ve quattro (sürekli dört tekerlekten çekiş) sistemi sportif ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Volkswagen’in daha az tüketim ve karbondioksit salımı elde etmek için geliştirdiği çözümlerin son örneği olan New Compact Coupe (NCC) hibrid teknolojisi içeriyor. Passat CC ile Scirocco’nun melezi gibi görünen NCC tasarımında 1.4 litrelik TSI motor kullanılmış. 148 beygir gücündeki dört silindirli motor ile 7 ileri çift debriyajlı (DSG) şanzımanın arasında ise 20 kilovat gücündeki elektrik motoru yer alıyor. 0-100 km/s hızlanmasını 8.1 saniyede tamamlayan Volkswagen NCC’nin maksimum hızı 225 km/s’e ulaşıyor. Bu Ferrari’den 20 adet üretilecek Detroit Auto Show Fuarı, 16 Ocak tarihinde kapılarını ziyaretçilere açtı. Birçok üretici ve otomobilseverin adeta krize inat büyük ilgi gösterdiği fuarda toplam 700 otomobil sergilendi Mercedes-Benz ailesinin en çok konuşulan üyesi olan ve tamamen yenilenen E-Serisi’nin Cabrio modeli Detroit Fuarı’nda tanıtıldı. Mayıs ayında Türkiye’de satışa sunulacak olan E-Serisi Cabrio’da güçleri 170hp ile 388hp arasında değişen motor seçenekleri yer alacak. “Dört mevsim, dört kişi” sloganıyla tanıtılan yeni Cabrio, şık kumaş tavanı ve dört kişinin konfor içinde yolculuk edebileceği geniş iç mekanıyla dikkat çekiyor. Üstü açıldığında aracın içinde şiddetli hava akımlarını önleyen AIRCAP donanımı ve sürücüyle yolcuların boyunlarına sıcak hava üfleyen AIRSCARF sistemiyle yeni model, kötü hava koşullarında bile konfordan ödün vermiyor. Kumaş tavan ise araç maksimum 40 km/s hızla ilerlerken 20 saniyede tamamen açılabiliyor. Sürücünün yorgunluğunu tespit ederek uyaran konsantrasyon kaybı uyarıcısı “Attention Assist” ile olası kazayı algılayarak yolcuları, kazayı en hafif şekilde atlatmaya hazırlayan “PRE-SAFE” gibi güvenlik sistemleri yeni modeli farklı kılıyor. VW’İn sportİf hİbrİDİ NCC Yenİ Focus İçİn gerİ sayım başladı Ford Focus’un yeni modeli Detroit Auto Show’da görücüye çıktı. Yeni bir platform üzerine inşa edilen üçüncü nesil Focus’a yeni motor seçenekleri de eklendi. Yerini almaya hazırlandığı modelden daha dinamik ve daha güncel hatlardan oluşan otomobilin, hem Avrupa hem de Amerika’da aynı gövde tasarımıyla satışa sunulacak olması dikkat çekiyor, çünkü eski modeller satış bölgesine bağlı olarak farklılıklar içeriyordu. Fiesta’yı andıran hatlarıyla öne çıkan hatchback, adeta bir coupe’yi andırıyor. Focus’un sedan versiyonu ise ağabeyi Mondeo gibi iddialı bir duruşa sahip. Bu yılın sonuna doğru satışa sunulacak olan yeni nesil Focus’un elektrikli ve hibrid versiyonları da üretilecek. Honda’dan Hİbrİd atağı Honda, Detroit Otomobil Fuarı’nda yeni hibrid spor otomobili CR-Z’i tanıttı. Temiz ve verimli benzinelektrik motor kombinasyonunun avantajlarını altı vitesli manuel şanzıman ile aktaran Honda CR-Z, 2+2 kişilik bir coupe olarak tasarlandı. Yeni modeldeki 1.5 litrelik 4-silindirli motor, 14 beygir güç üreten elektrik motoruyla koordineli olarak çalışarak toplamda 124 beygir güç üretiyor. Bu, 1.8-litrelik motorun gücüne eşdeğer. CR-Z, 3-modlu bir sürüş sistemi ile donatılmış. Bu, sürücünün kullanım zevkiyle birlikte yakıt tasarrufunu artırmasını ya da bu ikisi arasında bir denge tutturmasını sağlıyor. Şubat ayında Japonya’da satışa çıkacak olan yeni Honda CR-Z’in Avrupa satışları 2010 yılında başlayacak. Takip eden yılda Türkiye pazarına da sunulması beklenen CR-Z’nin Avrupa versiyonu Mart 2010’da Cenevre Fuarı'nda sergilenecek. 7 Kia'nın Avrupalı Yüzü Kore’nin global otomotiv pazarında önemli bir yere sahip markası Kia’nın son yıllarda Avrupa’daki üretim tesislerinde ardı ardına ürettiği başarılı modellerinden olan makyajlı Cee’d SW bu ayki test konuğumuz oldu. K Yazı: Levent Gençağa Fotoğraflar: Sinem Eroğlu Zeynep Yeşilipek 8 ore’nin ilk bisiklet ve otomobil üreticisi olarak 1944 yılında faaliyetlerine başlayan Kia Motors, 50 yılı aşkın süredir markanın çıtasını sürekli yukarıya taşıyarak sektörde önemli bir yere sahip oldu. 190 ülkede 3500 adetlik bayi ağı ile hizmet veren marka, 12 ülkede 15 fabrikası ve 32 bin çalışanıyla yılda 1,3 milyondan fazla araç üretim kapasitesine erişmiş durumda. Yerel pazarda Kore ve Çin’de bulunan fabrikalarıyla yer alan marka, Amerika pazarını hedefleyen Georgia fabrikası ve Avrupa pazarını hedefleyen Slovakya fabrikasıyla global anlamda da önemli başarılar elde ediyor. Şüphesiz global an- lamda elde edilen bu başarıların ardında, otomotiv endüstrisinin önde gelen tasarımcılarından biri olan ve daha önce adını Audi TT, VW New Beetle gibi modellerle duyuran Peter Schreyer’in 2006 yılı itibariyle Güney Koreli markaya katılması da önemli bir rol oynuyor. Schreyer’in markaya kazandırdığı güçle birlikte Kia, arka arkaya piyasaya sürdüğü makyajlı Cee’d ve onu takip eden Cerato’yla sektörde ses getirdi. Önümüzdeki dönemde markanın 4X4 araçları Sorento ve Sportage’ın da yenilenmesiyle marka, dünyada olduğu gibi ülkemizde de pazarın tüm segmentlerinde gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor. 9 rasyonu sonrasında uzunluğu 20 mm daha artarak 4490 mm’ye, genişliği 1790 mm’ye ve yüksekliği 1525 mm’ye ulaşmış. Ceed, tüm bu özelliklerinin yanı sıra, dinamik omuz çizgileri ve tavana kadar uzanan led görünümlü stoplarıyla şık arka tasarımı sayesinde son dönemin beğenilen SW karoserli araçları arasında yerini alıyor. İç Mekan Makyaj operasyonuyla birlikte tasarımı da yenilenen kokpit, ergonomik yapıya sahip. Ön konsolda kullanılan metal görünümlü kaplamalar ve direksiyonun tasarımı sportif izler taşıyor. 4 ileri otomatik şanzımanın dizel motora uyumu ve geçişleri başarılı. Tavanda aydınlatma ünitesinin önüne konumlandırılan gözlük saklama gözü, detaylara verilen önemi gösteriyor (en sağda). Ülkemizde 2001 yılından bu yana Anadolu Grubu’nun bünyesinde bulunan Çelik Motor tarafından temsil edilen marka, A segmentinde Picanto, B segmentinde Rio, C segmentinde Cee’d ve Cerato, D segmentinde Magentis, E segmentinde Opirus, Mono Space C segmentinde Carens, MPV segmentinde Carnival ve 4x4 segmentinde Sorento ve Sportage modellerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesiyle pazarda yer alıyor. Bu ayki testimize konuk ettiğimiz model ise, geçirdiği kapsamlı makyaj operasyonunun ardından İngiltere’de Motors North’un “Best Estate Car” ve What Car Dergisi’nin “2008 Estate Car of the Year” ödülleri ile Avusturya’da “Fleet Car of the Year 2008” ödülünü almayı başaran Cee’d SW modeli oldu. Kia’nın kompakt sınıftaki başarılı temsilcisi Cee’d, ülkemizde hatchback ve stationwagon olarak iki farklı gövde tipinde 1.6 lt CRDi 90 hp ve 1.6 lt CRDi 115 hp gücünde iki farklı dizel motor seçeneğinin yanı sıra 1.4 lt 90 hp ve 1.6 lt 126 hp gücünde iki farklı 10 Aracın dış tasarımında yaşanan değişimin etkilerini içeride de görmek mümkün. Yenilenen orta konsol ve metal görünümlü kaplamalarla birlikte şık bir kabine kavuşan Cee’d, yumuşak dokulu plastiğinin kaliteli yapısıyla da övgüyü hak ediyor. Avrupalı müşterilerin tercih ve beklentilerinden yola çıkılarak geliştirilen bu kompakt Koreli, sadelik ve fonksiyonellik anlamında da beklentileri karşılıyor. Önde yeterli bir diz ve baş mesafesi sunan araç, arka tarafta sunduğu geniş yaşam alanıyla da bizleri şaşırtmayı başarıyor. Cee’d’in arka koltukları, özellikle uzun boylu yolculara bu segmentte aradıkları keyifli yolculukları vaat ediyor. Bulunduğu segment için tatminkar bir ses sistemine sahip olan araç, arzu edildiğinde iPod, Aux veya USB girişini mümkün kılan yapısıyla bir artıyı daha hanesine yazdırıyor. Geniş ön camı ve yüksek oturum pozisyonu ile başarılı görüş Markada yaşanan değişim, onu dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de çıtayı yükselterek göz ardı edilmemesi gereken güçlü bir konuma taşıyor açılarına sahip olan araçta, en üst donanım seviyesinde dahi arka park sensörlerinin standart olarak sunulmuyor olması aracın nadir eksileri arasında yer alıyor. Bu noktada Kia yetkilileri, aracı satın alan müşterilerine arka park sensörlerini aksesuvar olarak hediye ederek bu eksikliği de ortadan kaldırıyor. Hedef kitle açısından değerlendirildiğinde büyük önem taşıyan bagaj ise, gerektiğinde arka koltukların yatırılmasıyla 1664 litreye kadar çıkabilen 534 litrelik hacmiyle beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Performans ve Sürüş Özellikleri Kia’nın Cee’d modeli için Slovakya’da bulunan yeni fabrikasında geliştirilen yeni 1.6 lt hacmindeki dört silindirli ve 16 subaplı dizel motor, çelik alaşım blok ve alüminyum silindir kapağı ile yeni nesil yüksek basınçlı common-rail yakıt enjeksiyon sistemine sahip. 4000 d/d’de 115 hp güç ve 1900-2750 d/d aralığında 255 Nm tork üreterek araca yeterli performansı sağlayan motor 1,5 tona varan ağırlık ile baş etmesini biliyor. Motor ile uyum içerisinde çalışarak özellikle şehir içi kullanımları rahat ve pratik bir hale getiren 4 ileri otomatik şanzıman da bu performansta önemli bir rol oynuyor. Başarılı izolasyon sistemi ve sarsıntısız vites geçişleri, dizel araç kullandığınızı nadiren hatırlıyor. Şehir içinde 7.5 lt, şehir dışında ise 5.5 litrelik tüketime sahip olan Cee'd'in, performans/ekonomi ilişkisini başarıyla sergilediğini ve Kia’nın yükselen çizgisiyle paralel bir kalite anlayışının ürünü olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç Markada yaşanan değişim, onu dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de çıtayı yükselterek göz ardı edilmemesi gereken güçlü bir konuma taşıyor. Testimize konuk olan dizel motorlu 1.6 lt’lik Sportywagon Cee’d, özellikle başarılı otomatik şanzımanın da desteğiyle, geniş ailelerin yanı sıra, son yıllarda ülkemizde büyük bir gelişim gösteren operasyonel filo kiralama pazarı için de önemli bir alternatif olduğunu kanıtlıyor. Teknik Özellikler benzinli motor seçeneği ve Cool, Motion ve Consept olarak üç farklı donanım paketiyle satışa sunuluyor. Markanın devam eden kampanyasıyla birlikte 29.981 TL gibi cazip başlangıç fiyatlarına sahip olan aracın baz donanımında bile geniş bir alanı kapsayan donanım özellikleri yer alıyor: EBD destekli ABS, sürücü/yolcu/yan ve perde hava yastıkları, direksiyondan kumandalı radyo CD/MP3 çalar, klima, soğutmalı torpido gözü, önde güç kaynağı, USB/AUX ve Ipod girişi, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yol bilgisayarı. Aracın başlangıç donanımı ve fiyatı incelendiğinde, kendi sınıfı olan kompakt segmentin yanı sıra bir alt segmentte yer alan birçok araca da oldukça güçlü bir alternatif olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Testimize konuk ettiğimiz 1.6 lt dizel 115 bg gücünde ve en üst donanım seçeneği olan otomatik vitesli Sportywagon, Concept donanım seviyesinde yer alıyor. Otomobilin baz versiyonuna ek olarak sunulan VSM (ESP’li araç denge yönetim sistemi), HAC (yokuşta güvenli kalkış sistemi), TCS (antipatinaj sistemi), hız sabitleyici, çift bölgeli tam otomatik klima, deri direksiyon, vites ve el freni, alüminyum alaşım jantlar gibi donanımlarla fiyat 44.785 TL’ye kadar çıkıyor. Dış Tasarım Yeni yüzü ve gelişmiş özellikleriyle bir makyaj operasyonundan ziyade bütünüyle yenilenmiş bir görüntü sunan Cee’d ailesinin tüm üyelerinde, KIA Tasarım Merkezi Başkanı Peter Shreyer tarafından geliştirilen ve KIA markasının yeni yüzü olarak tanımlanan şık krom ızgaralar kullanılıyor. Yeni görünüm ile birlikte ön ve arka tampon, yan aynalar ve arka stoplar üzerinde de değişimin etkilerini görmek mümkün. Keskin hatlı dış yapısıyla agresif ve sportif bir görünüm sergileyen aracın tasarımını bombeli çamurluklar, alt bölümü içe kıvrımlı kapılar, önde başlayıp motor kaputunun üzerinden tavana doğru uzanan akıcı çizgiler ve şık tavan rayları başarıyla destekliyor. Cee'd makyaj ope- Motor Sıralı / 4 silindirli Yerleşim Önde, enlemesine Silindir hacmi 1582 cc Maksimum güç 115 HP / 4000 d/d Maksimum tork 255 Nm / 1900-2750 d/d Şanzıman 4 ileri otomatik Son hız 180 km/s 0-100 km/s 13.1 sn Aktarma Önden çekiş Yakıt türü Dizel Frenler (ön/arka) Hava Soğutmalı Disk / Disk Tüketim (ş.içi - ş.dışı) 7.9 / 5.1 lt/100 km Depo kapasitesi 53 lt Bagaj hacmi 534 lt Baz fiyat 36.835 TL (HB 29.981 TL) Test aracı fiyatı 44.785 TL Otomatik şanzıman, yakıt tüketimi, sessiz motor Arka park sensörü standart değil, lastik sesi Donanım Kia Cee’d Sportywagon 1.6 EX Concept AT ABS S ESP S Hava yastığı sürücü/yolcu/yan S/S/S Klima S Radyo/CD çalar S 11 AYIN KONUĞU 2010’da 500 bİnlİk satışa ulaşabİlİrİz NIssan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, otomotiv sektörünü 2010 yılında hurda indiriminin hareketlendireceğini söyledi. Sancaktaroğlu, “Ekonomik ömrünün sonuna gelen ve çevreyi daha çok kirleten eski araçlardan Avrupa’da olduğu gibi daha yüksek vergi alınması gerekiyor” dedi. Yazı: Edmon Bekyan Fotoğraflar: Atalay Özocak Otomotivin ilacı hurda teşviği O tomotiv sektörünün aralık ayında ulaştığı yüksek satış rakamının 2010 yılının ilk yarısının satışlarından çaldığının altını çizen Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, sektörü hurda indiriminin ateşleyeceğini söyledi. Sancaktaroğlu, “Eski araçları yollardan çekmek zorundayız. Bunun için yeni bir sistem keşfetmemize gerek yok. Avrupa ülkelerinde belli bir yaşın üzerindeki aracını yenisiyle değiştirene indirim uygulanıyor. Biz de öncelikle hurda indirimi uygulamasını başlatıp eski aracını değiştirene aynı desteği verebiliriz. Buna paralel hurda işleme merkezleri kurulmalı. Böylece eski araçları kısa sürede trafikten çekmekle kalmayıp hurdalarından da mümkün olan faydayı sağlarız” dedi. 12 Otomotiv sektörü zor bir yılı geride bıraktı. 2009 sizin için nasıl geçti? Krizin gelişi 2008 yılının sonuna doğru belli oldu. Autoshow Fuarı’nın etkisiyle krize bir ay geç girdik. Kasım, aralık aylarında adeta çakıldık. Ocak, şubat durgun geçince herkeste stoklar yığılmaya başladı. Otomotiv sektöründe frene basınca ancak üç ay sonra durabildiğiniz için siparişleri de ayarlamak kolay olmadı. ÖTV oranlarındaki düşüş haziran ayına kadar piyasayı hareketli tuttu. ÖTV yükselince tekrar yavaşlama başladı. Eylül, ÖTV’nin eski oranlarına dönmeden önceki ay olduğu için 82 bin adetlik satışla patlama yaşandı. Bu dönemde bizim araçlar daha yoldayken satılmıştı bile. Ardından klasikleşen yıl sonu kampanyaları için bekleme süreci başladı ve son ay 80 bini aşan satış gerçekleşti. Aralık ayındaki bu yüksek rakam, bu yılın ocak, şubat satışlarından çalındığı anlamına da geliyor. Sizce 2010’da satışların canlanabilmesi için neler yapılmalı sizce? Türkler duygusal insanlar. Otomobil alma kararını da duygusal sebeplerle veriyorlar. Siyasi tansiyonun yükselmesi satışları da olumsuz etkiliyor. Geçen sene Tüketici Güven Endeksi’ne baktığımızda, otomotivde satışların artmasıyla endeksin yükseldiğini, satışların düşmesiyle de gerilediğini gördük. Otomotiv diğer sektörleri de tetikledi. Otomotivde satışlar yüksek olduğunda moraller de olumlu etkileniyor. İnsanlar otomobil almaya çıkı- yorsa beyaz eşya da, saat de, kazak da alıyor. Vergide bir ayarlama yapıldığı zaman bu satışa dönüşüyor. Ayrıca vergi sisteminin motor hacmi yerine emisyona dönmesi lazım. Belli bir yaşın üzerindeki araçları da hurda teşviğiyle trafikten çekmek lazım. Bir de yanlış uygulanan Motorlu Taşıtlar Vergisi durumu var. Araçların yaşı arttıkça vergi miktarı düşüyor. Ekonomik ömrünün sonuna gelen ve çevreyi daha çok kirleten eski araçlardan Avrupa’da olduğu gibi daha yüksek vergi alınması gerekiyor. Bu araçları yollardan çekmek için, örneğin Almanya’da, 9 yaşın üstündeki aracını hurdaya ayırıp yeni araç alana 3 bin euro teşvik verildi. Bizde de benzer uygulamalar yapılmalı. Bu uygulamayla çevre kirliliğiyle mücadeleye de katkıda bulunabiliriz. Pek tabii! Eski araçları yollardan çekmek için yeni bir şey keşfetmemize gerek yok. Öncelikle belli bir yaşın üzerindeki aracı yenisiyle değiştirmelerini teşvik etmek için Avrupa ülkelerinde olduğu gibi destek verilmeli. Buna paralel olarak hurda işleme merkezleri kurulmalı. Böylece çevreyi kirleten eski araçları kısa sürede trafikten çekmek mümkün olur. Almanya, katalitik konvektöre geçtiği dönemde hiç vergi almadı, bizde de benzer radikal bir uygulama yapılmalı. Nasıl ki TÜV sistemini Almanya’dan getirdik ve iyi çalıştığını görüyoruz, hurda ile ilgili de benzer bir sistemi oturtabiliriz. Kyoto Protokolü’ne imza attık, dolayısıyla emisyonla ilgili bir şeyler yapmalıyız. Hala duman atan bir sürü eski araç yollarda. Hurda teşviğinin diğer bir faydası ise geridönüşüm sayesinde hammadde ihtiyacı da karşılanmış oluyor. Türkiye’ye yeni yatırımlar çekmek için ne gibi çalışmalar yapılabilir? Herkes Türkiye’ye yeni yatırımlar çekmenin yolunu arıyor. Bunu yapabilmek için iç pazarın güçlü olması gerekiyor. Hindistan ve Rusya örneğinden de anlaşılacağı gibi yatırım, iç pazarı güçlenen ülkelere kayıyor. Biz ihracatta başarılıyız ancak Avrupa’da krizin etkisiyle yaklaşık iki milyon adetlik bir gerileme bekleniyor. Pazarın küçülmesi bizim ihracatımızın da gerilemesi anlamına geliyor. İhracat pazarlarımızı kontrol edemeyeceğimize göre iç pazarı güçlendirmenin formülünü bulmamız lazım. Gelir seviyesi artmadığına göre maliyeti düşürebiliriz. Bunu 100 TL’lik otomobilin 160 TL’ye satılmasına neden olan vergiyi düşürmekle gerçekleştirebiliriz. Bu sene olanları örnek verebiliriz. Vergi düştü, satışlar patladı. Devletin vergi kaybı da olmadı çünkü araç satamasaydı KDV de, ÖTV de alamayacaktı. Gelirler belki 100 yerine 80 oldu ama bu kadar araç satılmasaydı 30 olacaktı. 100 kazanacağım diye diretmenin bir anlamı yok. 80, 100'den az olabilir ama 30'dan çok daha iyi olduğu kesin. Araç satışı yan sanayiden tutun da akaryakıta, sigortaya, lastik sanayine, hatta medyaya kadar birçok sektörün de yüzünü güldürüyor. Otomotivin çarpan etkisi o kadar yüksek ki, bunu göz ardı edemeyiz. Dolayısıyla bizim iç pazarı güçlendirip yatırım çekmemiz lazım. 2010 yılı için şu anda önlerini göremediklerini vurgulayarak beklentiler konusunda sağlıklı bir şey söylemenin pek mümkün olmadığını belirten İlkim Sancaktaroğlu, bunu birden çok bilinmeyenle denklem çözmeye benzetti. Sancaktaroğlu, “Tahminim toplam pazarın 400 binler seviyesinde seyredeceği yönünde ancak farklı teşvikler olursa 500 binlere de çıkabilir. Hükümet yeni bir uygulama için bir açıklama yaptığında beklenti oluşturuyor ve piyasa durma noktasına geliyor. Yeni uygulamayı başlattığında, 'Yarın bunu yürürlüğe koyuyorum' diyerek açıklaması en doğru şey olacaktır. Geçen sene, beklenti yönettik, bu seneye iyi başladık” diye konuştu. Bİnek ARAÇTA PAZARIN İKİ katı büyüdük İlkim Sancaktaroğlu, 2009 yılında otomotiv pazarı yüzde 14 büyürken Nissan’ın yüzde 17 büyüdüğünü söyledi. “Binek araca baktığımızda pazar yüzde 20,86 büyürken biz yüzde 39’a ulaşarak pazarın iki katına çıktık. Bunu Qashqai sayesinde gerçekleştirdik. 2008 yılında SUV’de pazar payımız 5,33 iken 2009’da 15,1’e çıktı. Payımızı üçe katlamışız. Biz araçlarımızın fiyatlarıyla oynamadık, değerini koruduk. Kampanyayla fiyat indirildiği zaman tüketici algısı değiştiği gibi ikinci el değeri de ölüyor. Biz, bandrol gibi farklı alanlarda tüketiciye destek oluyoruz. 2009’da amacımız bayi kapatmamak ve eleman çıkarmamaktı ve bunu başardık Aynı şey bu sene için de geçerli” dedi. Yenİ modeller gelİyor 10 bİn NV200 satabİlİrİz Bu yıl için hedeflerinin 2009’da elde ettikleri büyümeyi devam ettirmek olduğunu söyleyen Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, “Yılın ikinci yarısında ticari aracımız NV200’ü satışa sunmayı planlıyoruz. Ancak bu sınıfta fiyat çok önemli olduğu için ancak istediğimiz adetleri doğru fiyata alabilirsek getireceğiz. Amacımız en az 5 bin adet satmak. İyi bir ortamda bu sayı 10 bin adede de çıkabilir. Ticari araçlarda Nissan’ın Rusya’dan sonraki en büyük pazarının Türkiye olması bekleniyor. Kararı bekleyip göreceğiz” dedi. Sancaktaroğlu şöyle devam etti: “Nissan’ın ürün gamı pazarın yüzde 23’üne hitap ediyor. Bunun içinde biz 1.4 pazar payına sahibiz. Eğer NV200’ü satışa sunarsak +1 pazar payı elde ederiz. Yeni ürünlerle birlikte orta vadede pazar payımızı yüzde 3-3.5'a çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece Nissan olarak daha da güçlenmiş olacağız.” Bu yıl Qashqai’nin yedi kişilik versiyonu olan +2’yi getireceklerini açıklayan İlkim Sancaktaroğlu, X-Trail platformuna sahip olan +2 için doğru zaman olduğunu söyledi. “Ayrıca gençler arasında fenomen olacağına inandığım ve Qashqai’den daha küçük olan Juke modelini Avrupa ile aynı tarihte, yılın son çeyreğinde satışa sunacağız. 2009’da 7 bin 325 araç sattık. Bu bir önceki seneden bin araç fazla demek. 2010 hedefi büyümeye devam etmek. Kasım, aralık ayında iki yeni bayi açtık. Tac Mahal örneğindeki gibi bayi açıp işletemedikten sonra anlamı yok. Bu bayilerden elinde yeterli işletme sermayesi olmayanlar, ellerinde patlamaya hazır bir bomba tuttuklarını unutmamalı. Çok düşük karlılık oranı da yardımcı olmuyor.” Kredili satışlarda düşüş olduğunu da vurgulayan Sancaktaroğlu, “Bankalar kredi vermekte istekli davranıp faizler de düşük kalırsa, satışa 50 bin adet etkisi olabileceğini düşünüyorum. 13 Mercedes 300 SL Gullwing Teknik Özellikler Motor Sonsuz Güzellik Mercedes, yarım asır sonra bile büyüsünü ve güzelliğini korumayı başaran 300 SL Gullwing modeliyle adını otomotiv tarihine altın harflerle yazdırdı Yazı: Edmon Bekyan S onsuz gençlik peşinde koşanlar günümüzde ne yazık ki bu arzularını gerçekleştiremeseler de, otomobil dünyasında daha iyimser bir durum söz konusu. Bunun en güzel örneği olan Mercedes 300 SL Coupe, üretildiği 1954 yılından günümüze kadar görenleri etkisi altında bırakan güzelliği ve büyüsünden hiçbir şey kaybetmeden gelmeyi başaran ender modellerden biri. Mercedes, 300 SL Coupe modelini ilk olarak Uluslararası New York Motor Sporları Fuarı’nda sergiledi ve o andan itibaren otomotiv tarihinin ikonu ve dönüm noktası olarak kabul edildi. Bu, 1999 yılında 300 SL’in “Yüzyılın spor otomobili” seçilmesiyle de kanıtlanmış oldu. Yukarıya doğru açılan kapıları, ona havada süzülen bir martı görüntüsü verdiği için 300 SL Coupe Gullwing (Martı Kanat) olarak da anılıyor. Yarışlar İçin Üretildi Mercedes 300 SL’in üretim amacı yarışlardı. Bu gösterişli otomobil, 1952 yılında katıldığı Bern Grand Prix’de podyumdaki bütün yerleri işgal edip ardından 24 Saat Le Mans ve Nürburgring yarışlarında da ilk sıralara 14 yerleşince bütün gözler üzerine çevrildi. Bu başarı, Mercedes’in motor sporlarında İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki şaşaalı günlerine geri döndüğünün bir kanıtıydı. Mercedes, başlangıçta bu yarış otomobilinin yol versiyonunu üretmeyi düşünmüyordu ancak Amerika’daki genel distribütörü Maximillian Hoffman fikirlerini değiştirmeleri için yönetimi ikna etmeyi başardı. Zengin Amerikalı müşterilerin otomobile ilgi duyacaklarına ikna olan Mercedes, 300 SL’in yol versiyonunu ve küçük kardeşi 190 SL’i üretme kararı aldı. Mercedes çalışanları, yeni modeli 6-14 Şubat 1954 tarihindeki yeni otomobillerin sergileneceği Uluslararası New York Motor Sporları Fuarı’na yetiştirmek için zamana karşı bir yarış başlattılar. Seri üretimine 1954 yılının ağustos ayında başlanan 300 SL’in fiyatı 29 bin Mark olarak belirlenmişti. Bu fiyat çok yüksekti çünkü 170 modeli 8 bin Mark’a satılıyordu ve bu fiyatla pazarda yer almak delilik sayılabilirdi. Buna rağmen sahip olduğu müthiş özellikler ve etkileyici hatları sayesinde satışlarda hiçbir problem yaşanmadığı gibi kısa sürede Sıralı 6 silindir Beygir gücü 215 HP 5800 d/d Silindir hacmi 1390 cc Tork gücü 170 lb ft 3800 d/d 0-100 km/s 10 sn Maksimum hız 260 km/s Ağırlık 1295 kg otomobilseverlerin gözdesi haline geldi. 300 SL’in gövdesi sadece etkileyici hatlardan ibaret değildi. Tasarımı, en iyi aerodinamik yapıyı elde etmek için gerçekleştirilen çalışmaların ürünüydü (0.25 Cd olan aerodinamik yapıya günümüzün spor otomobillerinde dahi rastlamak zor). Bu özellikler, yukarıya doğru açılan kapılarla birleşince ortaya günümüzde bile görenleri hayran bırakan bir otomobil çıkmış oldu. Durduğu yerde bile ilerliyormuş gibi görünen 300 SL, kafes şeklinde boru iskelet üzerine giydirilen alüminyum ve sac panellerden oluşuyor. Yarış otomobillerinde tercih edilen bu sistem, burulmaya dayanıklı, hafif ve dengeli bir gövde için ideal bir seçenek oluşturuyor. İnce boruların birbirine kaynaklanmasıyla oluşturulan iskelet 80, otomobilin toplam ağırlığı ise 1295 kiloydu. Otomobil ilk olarak yarışlar için düşünülerek üretildiğinden kapılar öncelikli detaylar arasında yer almıyordu. Yol versiyonu gündeme geldiğinde tasarımcılar Martı Kanat olarak bilinen ve yukarıya doğru açılan kapıları kullanmaya devam 15 Güzel hatları, aerodinamik yapısı ve taşıdığı yarışçı genleri onu en çok aranan klasik otomobiller arasında zirveye yerleştirdi etmek zorunda kaldılar. Bu karar, otomobil tasarımında bir ilk, bir dönüm noktası yarattığı gibi aradan yarım asırdan uzun bir zaman geçmesine rağmen güzelliği dillere destan olan bir otomobilin doğuşuna vesile oldu. Toplamda 1400 adet Gullwing üretildi. Bunların üçte ikisi Amerika’da satıldı. Hoffman’nın yönetime yaptığı baskılar durmadı ve 300 SL’in daha konforlu ve üstü açık versiyonu olan 300 SL roadster versiyonu 1957 yılında üretilmeye başlandı. Maksimum Hızı 260 km/s Teknik alt yapısı 300 sedan modeliyle benzer olan 300 SL’deki en önemli farklılık, karbüratör yerine o dönemde çok yenilikçi bir uygulama olan enjeksiyon sisteminin kullanılmasıydı. Bu gelişmiş teknoloji sa- yesinde otomobilin beygir gücü 215’e yükselirken maksimum hızı 260 km/s’e ulaşıyordu. Kullanıcılar beş farklı arka aks oranı arasında seçim yapıp hızlanmaya mı yoksa maksimum hıza mı öncelik tanıyacaklarına karar verebiliyordu. 300 SL, 0-100 km/s hızlanmasını 10 saniyede tamamlıyordu. Ortalama tüketimi 100 km’de 15 litre olan otomobilin yakıt deposu 100 litreydi. Şasisi 300 sedan modeliyle aynı olmasına karşın frenler ekstra beygir gücünü dengelemek amacıyla modifiye edildi. Yüksek performansına karşın günlük kullanıma uygun olan 300 SL’in yol tutuşu da, yarışlarda elde edilen deneyimleri vurgularcasına çok başarılıydı. Buna direksiyon hassasiyeti de dahil. Otomobilin kabini dış hatlarına oranla daha sade bir görünüme sahipti. Koltuklar Geçmİş Gelecekle Buluştu Alman markanın belki de en önemli modeli olan Gullwing’in gördüğü büyük ilgi, yeniden üretilmesine neden oldu. SLS AMG olarak karşımıza çıkan yeni model, 563 beygir gücünde ve 479 lb ft torka sahip 6.3 litrelik V8 motoruyla dikkat çekiyor. Yeni motor, Mercedes’in turbo veya kompresör desteği kullanmadan ürettiği en güçlü motor olarak kabul ediliyor. SLS AMG, 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor. Maksimum hızı ise saatte 320 km. Mercedes SLS AMG, diğer bir deyişle Yeni Martı Kanat, Alman üretici için bazı ilkler anlamına geliyor. Tamamen AMG (Mercedes’in kendi bünyesinde yer alan modifiye departmanı) tarafından geliştirilmiş ve gövdesi, motoru ve şasisinin alüminyumdan üretilmiş olması, bunlardan sadece ikisi. Opsiyonel olarak sunulan seramik frenler otomobilin yüksek performansını dizginlemek için en iyi tercih olarak kabul ediliyor. Bu çok özel frenleri altın kaplama kaliperlerden ve üzerindeki karbon AMG logosundan ayırt etmek çok kolay. Mercedes, SLS AMG’nin Türkiye’deki satışına haziran ayında başlayacak. 16 kumaş kaplı olmalarına karşın deri opsiyonu da sunuluyordu. İç mekanın dar olması ve kapıların tasarımı kabine giriş çıkışı zorlaştırıyordu. Bunu biraz olsun kolaylaştırmayı amaçlayan mühendisler direksiyonu aşağıya doğru katlanacak şekilde tasarladılar. Gümüş renkte üretilen 300 SL’de kırmızı, siyah ve lacivert renk seçeneği de yer alıyordu. Yeterli bagaj hacmine sahip olmasına rağmen isteyenler, bagajın içine tam olarak uyan ve yer kaybını engelleyen çanta setini de ısmarlayabiliyordu. Otomotiv tarihinde çok özel bir yer edinen ve her yönüyle zamanının ilerisinde bir otomobil olan Mercedes 300 SL, en çok arzu edilen klasikler arasında zirvede yer alıyor. 300 SL’e ilgi o kadar yüksek ki, Amerika’da gerçekleştirilen açık artırmalarda bir milyon dolara kadar alıcı bulabiliyor. İKİNCİ ELİ UZMANINA SORUN DOD İkinci El Sistemi Fiyatlandırma Şefi olan Barış Diker, otomobil tercihi ve alım satımı hakkında rehberlik yapıyor ve sorularınızı yanıtlıyor. Sorularınız için: info@dod.com.tr tırması yapma imkanı bulabilirsiniz. Piyasa araştırmasında da fark edebileceğiniz gibi, Bora’nın 2003 modele kadar satılan ve çoğu 8V olan Comfortline paketi, 2003 yılında çıkan ve sonrasında satışların büyük çoğunluğunu oluşturan 16V motorlu Pacific paketinden daha dolu bir pakettir. Silindir başına 4 supap performansı artırır, bununla beraber 8 valf VW motorların da yıllardır sorunsuz olarak çalıştıkları bilinmektedir. Dolayısıyla her iki araç da tercih edilebilir. Sizin için performans ve tüketim önemliyse 105 hp, konfor ağırlıktaysa 100 hp’a sahip aracı almanızı öneririz. Bora modeli 2006 modellerle beraber yerini Jetta’ya bıraktığı için, alacağınız araç en azından 5 yaşında olacaktır. Bu durumda beygir gücünden daha çok aracın bakımının düzgün yapılıp yapılmadığı, temizliği ve genel durumunun tercih sebebi olması sizin açınızdan daha mantıklıdır. 308, C4 ve Megane arasında kararsızım Merhaba, Genelde şehir içinde kullanmak üzere 35 bin TL seviyesinde HB ve otomatik bir araç satın almak istiyorum. Her biri benzinli seçeneklerden oluşan Peugeot 308, Citroen C4 ve Renault Megane HB arasında kararsızım. Sizce hangisini tercih etmeliyim? Banu Türker / İstanbul Sayın Banu Türker, Şehir içinde kullanacağınız için hatchback araç seçmeniz isabet olmuş. Saydığınız araçlardan Peugeot 308 ve Megane HB yeni kasa değiştirmiştir, Citroen C4 ise bir süre sonra yenilenecek kasası ile satılmaktadır. Dolayısıyla kısa süre içinde aracı değiştirme durumunuz yoksa Megane veya 308’i tercih etmenizi öneririz. Zira kısa süre içinde kasa değiştirmeyecekleri için 2. el değerleri daha yüksek olacaktır. Bayanlar tarafından tercih edilen her üç araç için de olumlu notlar vermek mümkün. Megane HB çok yeni olduğu için müşteri memnuniyetini ölçmek kolay değil, ancak daha kısa sürede, örneğin 1 yıl içinde araç değişimi öngörüyorsanız Citroen C4’ün müşteri memnuniyeti açısından uygun olduğunu söyleyebilirim. Hangi Bora'yı tercih etmeliyim? İkinci el VW Bora almak istiyorum. Görüştüğüm kişiler bu araçların 102 bg ve 105 bg’lik iki versiyonunun olduğunu belirterek 105 bg’lik versiyonu seçmemi öneriyorlar. Bu iki motor arasındaki fark nedir, sizce hangisini tercih etmeliyim? Karşılaştırmalı teknik tablolarını yayınlarsanız çok sevinirim. Ekrem Hacıosmanoğlu / İzmir Sayın Ekrem Hacıosmanoğlu, 2002 yılına kadar 8V ve 100 hp olan Bora’lar, bu tarihten itibaren 16V ve 105 hp olarak ülkemize gelmeye başladı. Aradaki fark, beygir gücü açısından büyük bir fark olmamakla beraber, 16 supablı motor piyasada 8 supaba göre her zaman tercih edilir. www.dod.com.tr sayfasından aldığımız karşılaştırma tablosuna göre de yakıt tüketiminin daha az olduğu görülmektedir. Sayfada ayrıca aksesuvar ve fiyat karşılaş- Araç Karşılaştırma ARAÇ BİLGİLERİ Model Yılı TEKNİK BİLGİLER Aktarma Motor Hacmi (cc) 2001 ÖNDEN ÇEKİŞ 1.6 VOLKSWAGEN BORA 1.6 COMFORTLINE 2004 ÖNDEN ÇEKİŞ 1.6 Silindir Adedi 4 4 Subab Adedi 8 16 Maximum Güç (HP/dd) 100 / 5600 Maximum Tork (NM/d/d) 145 / 3800 0/100 km/s Hızlanma 18 VOLKSWAGEN BORA 1.6 COMFORTLINE 12 105 / 5700 148 / 4500 12 Max Hız (km/s) 188 192 Yakıt Tüketimi (Şİ) lt 100km 10,6 9,4 Yakıt Tüketimi (ŞD) lt 100km 6,0 5,6 Yakıt Deposu (lt) 55 55 Bagaj Hacmi (lt) 455 455 Boş Ağırlık (kg) 1183 1215 Yakıt Türü Kurşunsuz Şanzıman Manuel Kurşunsuz Manuel Eski kasa A4 almak istiyorum Audi’nin eski kasa A4 modellerine ilgi duyuyorum. Bu araçlar hangi yıllar arasında üretildi, 1.4 veya 1.6 benzinli motorları var mıdır? Bir de bu araçların tekrar üretilmeye başladığını duydum, doğru mudur? Bu durumda 0 km veya 1 yaşında bir model bulabilme imkanım olabilir mi? Bana vere- ceğiniz cevap kafa karışıklığımı gidermeme yardımcı olacak. Savaş Ercan / Konya 20 bin lira bütçeyle ne almalıyım? Sayın Savaş Ercan, Audi A4 , selefi Audi80’in üretim sonu tarihi olan 1994 yılından bu yana üretilmektedir. Mevcut kasa B8 olarak adlandırılmaktadır ve 2007’den beri satıştadır. Toplamda 8 milyonun üstünde satılmıştır. Bu araçların motor performansı ve dayanıklılığı ortalama 1.6 motorlu bir aracın çok üstündedir. Kasanın sağlamlığı ile ilgili de birçok ilginç anekdotu aktarmamız mümkün. Aracın 1.4 motoru yoktur, 1.6 motor ise B7 kasanın bitmesiyle üretimden kalkmıştır. Bulabileceğiniz en genç A4 1.6 araç 3 yaşında olabilir. Benzer sıfır araç almak istiyorsanız, aynı teknoloji ile üretilen ve fiyatı da cazip olan Seat Exeo’yu tavsiye edebiliriz. Merhaba, Kardeşimle birlikte kullanmak üzere küçük bir araç almak istiyoruz. Bu ilk aracımız için en fazla 20 bin TL ayırabileceğiz. Beğendiğimiz araçlar Honda Jazz, Nissan Micra ve Peugeot 207. Bu araçlar içerisinde bütçemize en uygunu hangisidir? Sizin farklı önerileriniz olur mu? İlginiz için şimdiden teşekkürler. Dilara Koçarslan Sayın Dilara Koçarslan, Bahsettiğiniz araçların genelde otomatik versiyonları tercih edilmektedir. 20.000 TL bütçeyle bu araçları sıfırından alma imkanınız yok ancak 2007-2008 model 2. elini bu fiyatlara bulabilirsiniz. Honda Jazz ikinci el değeri en yüksek araçlardan biridir; bu aynı zamanda bu aracı bulmanızın zor olduğu anlamına gelir. Micra ve 207’yi biraz daha hesaplı almak mümkün. Model önerisi yerine izleyeceğiniz yol ve dikkat edeceğiniz konular hakkında sizi bilgilendirmek isteriz. İyi durumda ve küçük bir ikinci el araç bulmak zordur. İkinci el araç alıyorsanız ve üstelik bu zor bulunan bir modelse, aracın ikinci el olduğunu hatırdan çıkarmamanız lazım. Her araçta büyük ihtimal bir kusur olacaktır; hiç kusur yoksa fiyatı piyasa rakamının çok üstünde olacaktır. Fiyatı piyasanın çok altında ve avantajlı görünen araçlara ise ihtiyatla yaklaşmanızı öneririz. Aracın bakımlarını yetkili servisinden sorarak almalı ve motor-şanzıman garantisi istemelisiniz. 19