Yeflil Ufuklar
Transkript
Yeflil Ufuklar
01CoverYU04.qxd 27/12/2005 17:37 Page 1 BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR Y›l 1 Say› 4 | EK‹M 2005 | 5.00 YTL BANKACILIK VE DO⁄A Büyük kredi kurumlar› ekonomik kalk›nmay› destekliyor, ancak kimilerine göre çevre tahribat›n› h›zland›ran da onlar REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program› Yöneticisi Deniz Gümüflel ile söylefli sayfa 15 sayfa 18 sayfa 22 ▼ Yüksek kapasiteli çevre sektörü “Küresel düflün, yöresel beslen” ilkesiyle hem ekonomi hem lezzet ▼ Ev mahsulü yiyecekler Darbo¤az finansta de¤il nitelikli projelerde ▼ Yüksek maliyetli çevre yat›r›mlar› sayfa 29 ▼ sayfa 24 ▼ ▼ sayfa 18 Zehirli kaynaklar ‹fl dünyas› ve çevre Çevrenin yerinden yönetimi Romanya’n›n k›rsal bölgeleri eski böcek ilaçlar› yüzünden su kriziyle karfl› karfl›ya REC Türkiye Özel Programlar Yöneticisi Kerem Okumufl ile ifl dünyas› ve çevre üzerine Yerel yönetimlerin yetkilerinin artmas› çevre yönetimini ne kadar kolaylaflt›racak? UFUKTAK‹ GÜNEfi Küresel iklim de¤iflikli¤ine karfl› iflbirli¤i güçlendikçe, geçifl sürecindeki ülkeler için yeni yabanc› yat›r›m olanaklar› do¤uyor Y›l 1 Say› 2 | N‹SAN 2005 | 5.00 YTL BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin Japon Özel Fonu, Japon Hükümeti’nin Orta ve Do¤u Avrupa bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yönelik çal›flmalar›nda REC’i desteklemek için 1993’te oluflturdu¤u bir kaynakt›r. Do¤u’dan Do¤u’ya Köprü Japon Özel Fonu son y›llarda, ça¤›m›z›n en önemli çevre sorunlar›ndan biri olan iklim de¤iflikli¤i konusuna odaklan›yor. Fon, Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin iklim de¤iflikli¤i konusunda Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü koflullar›n› sa¤lama çal›flmalar›n› destekliyor. Resmin bütünü. Avrupa’n›n herhangi bir noktas›na yak›ndan bak›n, bakt›¤›n›z yerde mutlaka efli benzeri olmayan bir fleyler görürsünüz. Sonra uzaklafl›n, iflte o zaman gördü¤ünüz resim bütünüyle Avrupa’ya özgü bir görüntüdür. Orta ve Do¤u Avrupa da, yeryüzü flekilleri, akarsular› ve canl› türleri ile buna benzer bir kar›fl›m sergiler –hepsi kendine özgüdür, ve hepsi de içinde yaflad›¤›m›z dünyan›n ayr›lmaz birer parças›d›r. REC, 15 y›ld›r bu bölgenin çevresini araflt›r›yor ve paydafllar›na yol gösteriyor. REC’in, destekçileriyle ve hizmet verdi¤i paydafllarla birlikte edindi¤i bu bilgi ve deneyim, hem gelecekte yap›lacak ifller için bir kaynak, hem de süreçteki herkesin sorumlulu¤u demek. Bugün, sürdürülebilirlik kavram›n› bölgenin çevre mozai¤ine katmak için her zamankinden daha kararl›y›z. J A P O N Ö Z E L REC’in 15. Y›ldönümü’ndeki bafll›ca etkinlikler • Orta Avrupa’da Sürdürülebilir Kalk›nman›n Uygulanmas› 20 Ocak, 2005 • REC Sözleflmesi’ne Taraf Olan Hükümetlerin Büyükelçilerine Yönelik Brifing 28 Ocak 2005 • Üst Düzey Yetkililer Haz›rl›k Toplant›s› 7 Nisan 2005 • Dünya Haftas› 15-23 Nisan 2005 • REC Genel Kurulunun 15. Y›ldönümü Bakanlar Toplant›s› 28 Haziran 2005 • ‹klim De¤iflikli¤i: Do¤u- Orta Avrupa Ülkeleri’nde Etkileri ve Önlemler 5-8 Kas›m 2005 F O N U 03-5forum.YU04.qxd 26/12/2005 16:07 Page 3 ‹Ç‹NDEK‹LER yeflil UFUKLAR Y›l 1 Say› 4 | EK‹M 2005 | ISSN 1305-5232 Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesel Çevre Merkezi (REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad› Green Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r. Yeflil Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de yer vermektedir. Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m› destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik etme gibi amaçlar›na hizmet eder. Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyüs›, uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için yararl› bir kaynakt›r. Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez. Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden incelenebilir. Yeflil Ufuklar Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp DERG‹ EK‹B‹ 10 Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan Editör: Nafiz Güder Çeviri: Özge Gezerler Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k - Bayt Ltd. fiti. CTP Kal›p: Filmsan Bask›: Miki Matbaac›l›k SLOVALCO’NUN ARMA⁄ANI KATKIDA BULUNANLAR Jane Feehan ■ Axel Horhager Wojciech Kosc ■ Lars Mortensen Todd Schenk ■ Jerome Simpson Magda Toth Nagy ■ Tracey Wheatley 10 Kalk›nma ve çevre için do¤ru yat›r›m 12 Bir kurumun bak›fl aç›s› 14 Çevre dostu hisseler 15 Sa¤l›kl› çevre için nitelikli projeler KAPAK KONUSU AB çevre standardlar›n› yakalamak için gerekli yat›r›mlarda darbo¤az finans kaynaklar› de¤il nitelikli projeler. Bankac›l›k ve do¤a GÖRSELLER Turgay Ar›k ■ BM‹DÇS ■ BTA ■ CEE Bankwatch ■ EBRD ■ Ekoforum ■ Laszlo Falvay ■ International Coalition to Protect the Polish Countryside ■ ISTOCKPHOTO ■ Konrad Kata ■ Mehmet Koyuncu ■ MTI ■ Peter Farkas ■ PHOTODISC REC Country Office Poland ■ Reuters ■ REC Arflivi ■ REC Türkiye Arflivi ■ Todd Schenk ■ SAFA ■ Slovalco Green Horizon MAGAZINE TEAM Editor-in-Chief: Pavel Antonov Deputy Editor: Greg Spencer Sales Officer: Alex Gregorio Art Director: Sylvia Magyar Designer: Patricia Barna Proofreaders: Steven Graning, David Landry Administrative Officer: Emese Gal Webmasters: Tamas Bodai, Vadim Ostapenko IT Intern: Evert Lammerts 16 Uluslararas› finans kurumlar›na karfl› elefltiriler, kalk›nma fonlar›n›n çevreye yarardan çok zarar verdi¤ini ileri sürüyor. EBRD’nin çevre müdürü Alistair Clark, bankan›n Balkanlar’a ve geçifl sürecindeki ülkelere verdi¤i önceli¤i Green Horizon’a anlatt›. Macar bankas› ilk toplumsal sorumluluk yat›r›m fonunu bafllat›yor. Sivil toplum örgütlerinin bask›s› alt›ndaki uluslararas› finas kurumlar› Orta ve Do¤u Avrupa’daki yat›r›mlar›na daha dikkatli yaklafl›yor. Teknolojik planlama gerecinden Adriyatik’e destek Co¤rafi bilgi sistemleri (GIS) yaz›l›m› ile k›y› planlamas› kolaylafl›yor. KAPAK FOTO⁄RAFI SAFA MERCEK 17 18 19 Külfet de¤il f›rsat D‹⁄ER BÖLÜMLER AB uyum sürecindeki çevre yat›r›mlar› uzun vadede kazançl›. Forum 4 Ev mahsulü yiyecekler Gitgide yayg›nlaflan küçük ölçekli yiyecek üretimi, tüketiciler için daha lezzetli g›dalar ve daha sa¤l›kl› bir çevre sunuyor. D›fl Haberler 6 Kendine yeten kent EEA Haberleri 9 Kent tar›m›, sürdürülebilir kentleflme için de bir umut. REC Bülteni 22 Türkiye’den Haberler 8 EDITORIAL BOARD Biliflim Teknolojileri 28 REC BÜLTEN‹ Yasal Boyut 29 15 ve ilerisi Kitapl›k 30 Genel Kurul, bölgenin sürdürülebilir kalk›nmas›n› planlad›. ‹LET‹fi‹M ▼ Editör editor@rec.org.tr Abone ifllemleri info@rec.org.tr Bu yay›n Avrupa Komisyonu taraf›ndan desteklenmektedir. 19 NAF‹Z GÜDER ▼ ▼ 21 ▼ Sustainable development: Janos Zlinszky Information and research: Jerome Simpson Funds and investments: Jennifer McGuinn Public participation: Magdolna Toth Nagy Environment and security: Marta Szigeti Bonifert Environmental policy: Oreola Ivanova Business and corporate responsibility: Robert Nemeskeri Environmental law: Stephen Stec New EU member states: Beata Wiszniewska South Eastern Europe: Radoje Lausevic Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp ▼ ▼ Ayr›ca... KAPAK KONUSU ▼ ▼ Fikret Adaman ■ Yunus Ar›kan ■ fiebnem Feriver Deniz Gümüflel ■ Duygu Güven Merih Kerestecio¤lu ■ Kerem Okumufl Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 102 Balgat 06520 Ankara, Türkiye Tel: (90-312) 284 95 55 Faks: (90-312) 287 01 10 Web: www.rec.org.tr 3 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 03-5forum.YU04.qxd 26/12/2005 16:07 Page 4 FORUM editörlerden Türkiye’nin uzun Avrupa Birli¤i (AB) yolculu¤u, 3 Ekim 2005’te müzakerelerin bafllamas›yla yeni bir döneme girdi. Bu, modernleflme ve kalk›nma hedeflerini uygulamaya çal›flan Türkiye için yeni bir enerji ve güç olmakla birlikte, kökleflmifl baz› al›flkanl›k ve uygulamalar› da terketmeyi gerektiriyor, yani köklü bir zihniyet de¤iflikli¤ini. Pek çok ülke, salt kalk›nma u¤runa do¤al kaynaklar›, çevreyi, kimi zaman --çocuk iflçiler gibi-- çal›flan haklar›n› göz ard› etti. Kalk›nma ve ça¤c›llaflma, gayr› safi milli has›la, tüketilen enerji ya da üretilen mal ve hizmetlerin niceli¤i gibi görüldü¤ü için, do¤an›n de¤eri, de¤il manevî aç›dan, iktisadî ölçütlerle bile do¤ru dürüst ifade edilmedi. Ancak bu yeni dönemde, çevreyi d›fllayan bir kalk›nma anlay›fl›na yer olmad›¤› gibi, çevre konusunda bugüne dek ihmal edilmifl altyap›n›n tamamlanmas› gerekiyor. Havza bitkilendirmesi yap›lmad›¤› için ömrü k›salan barajlar, tuzlanmaya yol açarak toprak niteli¤ini bozan sulama projeleri, ya da solunum hastal›klar›na neden olan filtresiz termik santraller gibi, kimi uluslararas› finans deste¤iyle, kimi ulusal kaynaklarla yap›lan kalk›nma yat›r›mlar›n›n çevre ve insan üstündeki olumsuz etkileri konusunda bugün daha bilinçli olsak da, bu etkilerin bize maliyetlerini hâlâ net olarak bilmiyoruz. Son dönemde özellikle AB uyum süreci çerçevesinde gerekli çevresel standardlar› sa¤lamak için gereken yat›r›mlar›n maliyeti hesaplan›yor. Sonuçlar 70 milyar avro mertebesinde bir yat›r›m zorunlulu¤unu gösterse de, Dr. Merih Kerestecio¤lu’na göre, yak›n gelecekteki s›k›nt›m›z parasal kaynak bulmaktan çok, bu kaynaklar› kullanacak yeterlilikte projeler üretilmesi ve yürütülmesi olacak. Temel misyonlar›ndan biri Türkiye’nin AB’ye uyumunu kolaylaflt›rmak ve ilgili kurulufllar›n kapasitesini gelifltirmek olan REC Türkiye gibi kurumlara bu süreçte önemli bir görev düflüyor. REC Türkiye Özel Sektör Program Yöneticisi Kerem Okumufl, baflta ürkütücü görünen ve do¤rudan kalk›nma için harcanabilecek kaynaklar› küçültece¤i düflünülen çevre yat›r›mlar›n›n, uzun vadede yaln›zca çevrenin de¤il, ekonominin ve toplumun da yarar›na oldu¤unu, ekolojik olan yat›r›m›n, baflta yüksek maliyetli olsa bile uzun vadede ekonomik ve uzun ömürlü oldu¤unu vurguluyor. Bugüne dek uygulanm›fl olan kalk›nma anlay›fl›n›n sürdürülebilir olmad›¤› ve pahal›ya maloldu¤u art›k belli oldu¤una göre, tek çözüm kalk›n›rken çevreyi ve do¤al de¤erleri de dikkate almak; AB’ye kendimizi uydurmak için de¤il, Türkiye’nin insanlar› ve do¤as› için. Nafiz Güder yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 4 CEE BANK WATCH AB yolunda yeni bir dönem YÜZ YÜZE: EBRD Baflkan› Jean Lemierre (solda), CEE Banka ‹zleme A¤› eylemcisi Olexy Pasyuk’u dinliyor. ‹yi niyetli bankalar Avrupa Yeryüzü Dostlar› ile Orta ve Do¤u Avrupa Banka ‹zleme A¤›, Haziran'da, Avrupa Yat›r›m Bankas›’n› (EIB), 1999-2003 döneminde gerçeklefltirdi¤i 1.6 milyar avroluk yenilenebilir kaynak yat›r›mlar›n› belgeleyemedi¤i için elefltirdi. EIB ad›na yan›t veren Orlando Arango, politikalar›n›n, "mevcut bilgileri aç›klarken, ticarî gizlili¤i olan bilgilere de sayg› göstermek oldu¤unu" söyledi. Bu olay, uluslararas› finans kurumlar›n›n (UFK), hizmet etti¤i müflterilere mi, yoksa halka m› hesap vermesi gerekti¤i konusundaki kritik soruyu da bir kez daha gündeme getirdi. EIB ile Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) gibi UFK’lar, yaln›zca ekonomik kalk›nmay› amaçl›yormufl gibi görünse de, çevrenin iyilefltirilmesi gibi hedefleri de var. Örne¤in EIB, misyon tan›m›nda, 'projelerin destek alabilmesi için ekonomik, teknik, çevresel ve mâlî aç›dan uygulanabilir olmas› koflulunu ar›yor. EBRD ise yat›r›mlar› arac›l›¤›yla, 'çevresel duyarl›l›¤a sahip güçlü bir kurumsal yönetiflimi' destekliyor. Dünya Bankas› da, neredeyse eylemci bir söylemle kendini, 'kararl›l›kla ve profesyonelce, yoksullukla mücadelede kal›c› sonuçlar sa¤lanmas›na; kaynak temini, bilgi paylafl›m›, kapasite gelifltirme konusunda kamu kurumlar› ve özel sektörle iflbirli¤i yaparak toplumlar›n hem kendilerini hem de çevreyi gelifltirmesine' adad›¤›n› belirtiyor. Bu beyanlar, Dünya Bankas›’n›, EBRD’yi ve EIB’yi kamu kurumu olarak niteleyen ve topluma hesap vermeleri gerekti¤ini savunanlar›n yaklafl›m›n› do¤ruluyor asl›nda. EIB’den Dusan Ondrejicka, EIB’nin kamu kaynaklar›n› kredi olarak kullanmad›¤›n› söylüyor ve "halk›n paras› dendi¤inde (AB destekleri gibi), vergi mükelleflerinin ödedikleri anlafl›l›r," diyor. EIB flube baflkan› Adam McDonaugh ve bankan›n Sivil Toplum Birimi'nden Sterlin Balenciaga konuyu, “EIB’nin düzenli ba¤›fllarla oluflan sermayesinin yasal sahip ve hissedarlar› AB üye ülkeleri, ancak bankadan bu sermayeyi geri ödemesi beklenmiyor,” fleklinde aç›kl›yor. EIB kredilerinin devlet bütçelerine kat›lmad›¤›n›, banka deste¤inin ço¤unlukla Avrupa’daki projelerde kullan›ld›¤›n›, bu ülkeler- de kredilerine kamu kayna¤› olarak bak›lmad›¤›n› ekliyorlar. McDonaugh ve Balenciaga, EIB’nin ancak AB d›fl›ndaki baz› mali destekler için devlet bütçelerinden para kulland›¤›n› söylüyor ve AB üyelerinin finanse etti¤i Avrupa Kalk›nma Fonu’nun bir ürünü olan Cotonou Anlaflmas› Yat›r›m Fonu'nu örnek gösteriyor. Washington Amerikan Üniversitesi uluslararas› iliflkiler bölümünden Tamar Gutner’e göre bu aç›klama teknik aç›dan do¤ru, ancak banka ayn› zamanda Avrupa Toplulu¤u politikas›n› uygulamakla sorumlu oldu¤u için üye ülkelerden gelen talepleri yerine getiriyor. “Bence EIB, bir özel flirketten ziyade bir ‘kamu’ kurumu.” Gutner’in yorumu di¤er belli bafll› UFK’lar için de do¤ru gibi. Statüleri tart›fl›ladursun, hem EIB hem de EBRD, sivil örgütleri ve toplumun bütün temsilcilerini, ve gruplar›n elefltirilerini ciddiye ald›klar›n› vurguluyor. McDonaugh ve Balenciaga, “STK'lar, EIB gibi kurumlar›n yerel sorunlar› iyi kavramas›n› ve daha duyarl› davranmas›n› sa¤larken, projeler için yararl› ek bilgiler de sunabilir,” diyor. EBRD çevre müdürü Alistair Clark da kurumunun, REC gibi uluslararas› kolaylaflt›r›c› kurumlar› ve STK'lar›, çevre standardlar›na uygunlu¤un izlenmesi ve yat›r›mlar›n de¤erlendirilmesi süreçlerine daha fazla katmak düflüncesinde oldu¤unu söylüyor. STK'lar›n tavsiyesine uyan Dünya Bankas› özel kredi birimi Uluslararas› Finans Kurumu (IFC), yat›r›m teminat politikalar›n› 2004'te s›k›laflt›rd›. IFC’nin çevre ve sosyal kalk›nma müdürü Rachel Kyte’a göre IFC teminat politikalar›, kirlili¤in önlenmesini, toplum sa¤l›¤› ve güvenli¤i art›k çok daha kapsaml› ele al›yor. Kyte, bu yeni politika anlay›fl›nda, iklim de¤iflikli¤i ile biyo çeflitlilik kayb› aras›ndaki iliflkiye ve özel sektörün sa¤layabilece¤i olumlu katk›lara bak›laca¤›n› da sözlerine ekliyor. Pavel P. Antonov 03-5forum.YU04.qxd 26/12/2005 16:07 Page 5 FORUM konuk görüflü Çevrenin de¤eri nedir? Bo¤aziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü ö¤retim üyesi ve Environmentalism in Turkey (Türkiye'de Çevrecilik) kitab›n›n editörlerinden Prof. Dr. Fikret Adaman'a göre, çevreye haketti¤i de¤erin verilmemesinin en önemli nedeni zihniyet Önce kalk›nma, sonra çevre Bunun belki bafl nedeni 'önce yeterince kalk›nma, çevreyi sonra gözetme,' zihniyetidir. Yani, çevre ve do¤al de¤erleri koruma önlemleri ve bunlar›n maliyeti, kalk›nmay› dizginleyici engeller olarak görülür. Oysa kalk›nman›n neden oldu¤u çevre tahribat› ve bunun insan üstündeki etkileri, san›landan çok daha k›sa bir sürede ortaya ç›kar. Buna ra¤men ne merkezî ve yerel yönetimler, ne de özel sektör, çevresel duyarl›l›k konusunda pek istekli de¤ildir. Sa¤l›k, e¤itim gibi hizmetlere olan talebin tersine, nitelikli bir çevre için toplumsal talep olmay›nca, siyasî itibar sa¤lamayan ve bütçeye ek maliyet yükleyen çevre konusuna siyasetçiler e¤ilmedi¤i gibi, k›sa vadede kazanç getirmeyece¤i için özel sektör de kay›ts›z kalmaktad›r. ‹darî yetki karmaflas› ile denetleme birimlerinin kapasite eksikli¤i bir di¤er sorundur. Yat›r›mlarda çevre etkeni göz önüne al›nm›fl bile olsa, uygulaman›n do¤rulu¤unu kontrol edecek idarî altyap› yetersizdir. 1990’larda uygulamaya konan Çevresel Etki De¤erlendirmesi (ÇED), büyük ölçüde uluslararas› yapt›r›mlar›n sonucudur. Ancak yine zihniyet sorunundan dolay› ÇED’in gere¤ince uygulanmad›¤›n›, olumlu örnekleri görülmekle birlikte, daha çok yat›r›mlar› usulüne uydurmak için kullan›ld›¤›n› söyleyebiliriz. Örne¤in çok say›da baraj›n ekonomik ömrü dolmufl ya da dolmak üzereyken, ya da enerji tasarrufu yerine daha çok enerji üretme yaklafl›m›n›n ürünü olan termik santraller hava kalitesi ve insan sa¤l›¤› aç›s›ndan pahal›ya mal olmuflken, benzer yat›r›mlar bugün yap›lsa, bunlar›n toplumsal ve çevresel maliyetlerini hesaplama duyarl›l›¤›ndan hâlâ yoksunuz. Bir baflka NAF‹Z GÜDER ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda ülkeler aras›ndaki rekabet teknoloji ve kalk›nma ekseninde oldu. Hem Bat›l› ülkeler hem de Do¤u Bloku ülkeleri, yar›flta öne geçmek için büyük yat›r›mlar yapt›. Modernleflme hamlesi içindeki Türkiye'de de benzer bir süreç yafland›. Büyük ölçekli kalk›nma yat›r›mlar›n›n toplumsal ve çevresel etkilerinin farkedilmesiyle birlikte, kalk›nman›n böyle süremeyece¤i anlafl›ld› ve 'sürdürülebilir kalk›nma' kavram› ortaya at›ld›. Böylece, do¤an›n günümüzde ve gelecekte tafl›d›¤› de¤erleri, etik boyutta olmasa bile en az›ndan iktisadî yaklafl›m çerçevesinde saptama zorunlulu¤u do¤du. Ancak, kiflisel ç›kar ve maliyetlerin, toplumsal ç›kar ve maliyetlere üstün tutuldu¤u bir zihniyetle, çevrenin de¤erini salt iktisadî aç›dan bile saptamak pek kolay de¤il. Toplumsal maliyetler içinde önemli bir yer tutan çevre, kiflisel ç›karlar sonucunda, bedeli baflkalar› taraf›ndan, hatta gelecek kuflaklar taraf›ndan ödenecek bir kay›p olarak karfl›m›za ç›k›yor. Ülkemizin kalk›nma sürecine bak›nca, gerek ulusal kaynaklarla, gerek uluslararas› kurumlar›n deste¤iyle yap›lan pek çok kalk›nma yat›r›m›n›n, çevreyi pek dikkate almad›¤›n› görürüz. H›zla büyüyerek geliflmifl ülkeler düzeyine ulaflma hedefi, kalk›nma hamlelerinin toplumsal ve çevresel etkilerini göz ard› etmek için bir mazeret oldu hep. On-on befl y›ld›r gündeme giren 'çevreci' yaklafl›m, taraf oldu¤umuz uluslararas› sözleflmelerin ya da Avrupa Birli¤i uyum sürecinin zorunluluklar› sonucu ortaya ç›kt›. Bu yapt›r›mlar olmasayd›, çevreye verilen de¤er, örne¤in e¤itim ya da sa¤l›k konular›na verilen yetersiz destekle bile k›yaslanamayacak derecede geri kalacakt› aç›dan bakarsak, örne¤in Güney Do¤u Anadolu Projesi (GAP) yat›r›mlar›nda, çevresel unsurlar› da gözeten sürdürülebilir bir yaklafl›m benimsenseydi, çevre için ödenmesi gereken ek maliyet ile, bu yat›r›mlar›n ömrünün uzamas›yla sa¤lanacak kazanc› bugün bile k›yaslayam›yoruz. T›pk› büyük altyap› yat›r›mlar›nda oldu¤u gibi, ülkemizin sürdürülebilirli¤i en kuflkulu sektörlerinden olan turizmde de, k›sa vadeli kazançlar ile, yat›r›mlar›n çevresel tahribat›n›n maliyeti aras›nda bir bilanço ç›kar›lm›fl de¤il. Bu de¤erlendirmeler yap›lmad›¤› sürece, mevcut kalk›nma modeli uygulanmaya, yani on y›llard›r yap›lan hatalar yinelenmeye devam edecek.. Çevrenin de¤erini ölçmek Sonuçta flu temel soru yan›t bekliyor: Çevrenin de¤eri nedir, nas›l ölçülür? Bugüne dek yaflad›¤›m›z süreç, bu sorunun tek yanl› bakarak yan›tlanamayaca¤›n› gösteriyor. Çevre ve kalk›nma politikalar› konusunda bir sonuca var›lmas› ve kalk›nman›n sürdürülebilirli¤i, ancak kapsay›c› ve kat›l›mc› bir yaklafl›m benimsendi¤i takdirde mümkündür. Bu da, devlet ve toplum aras›ndaki iliflkinin gelifltirilmesini, toplumsal, ekonomik ve çevresel süreçler aras›ndaki karmafl›k ba¤lant›lar›n yeni bir zihniyetle kurgulanmas›n› gerektiriyor. ‹klimin erken kayb› BM‹DÇS ARfi‹V‹ ■ May›s 2002'den bu yana Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ‹dari Sekreterli¤i görevini özveri ve baflar›yla yürüten Joke WallerHunter, 14 Ekim 2005'de aram›zdan ayr›ld›. 1946'da Hollanda'da do¤an ve BM‹DÇS görevinden önce, Hollanda ‹skân, Mekân Planlama ve Çevre Bakanl›¤›, BM Sürdürülebilir Kalk›nma Dairesi, OECD gibi kurumlarda üst düzey yönetici olarak çal›flan Waller-Hunter, 1992'deki BM Çevre ve Kalk›nma Konferans›'n›n da öncülerindendi. REC Türkiye’nin iklim de¤iflikli¤i bülteni Cemre'nin Waller-Hunter ile yapt›¤› söylefli bas›na verdi¤i son demeç oldu. Yeflil Ufuklar'›n 2. say›s›nda özeti verilen bu söyleflinin tamam›n› Cemre'de ve <www.rec.org.tr/v2/dosyalar/63.doc> adresinde bulabilirsiniz. 5 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 06-9CEENewsYU.qxd 26/12/2005 16:09 Page 6 HABERLER orta ve do¤u avrupa DO⁄AL AFETLER YÖNET‹fi‹M Seller yaz›n tad›n› kaç›rd› Macaristan ilk 'eko-baflkan'›n› seçti MTI ■ Yaz mevsimi, Orta ve Do¤u Avrupa’ya fliddetli ya¤›fl ve f›rt›nay› da birlikte getirdi. Bulgaristan ve Romanya, meydana gelen can ve mal kay›plar›yla sars›ld›. Al›nan haberlere göre, A¤ustos ay›nda Romanya’da en az 16 kifli çeflitli yerlerde taflan nehirler yüzünden hayat›n› yitirdi, 1,400’den fazla insan tahliye edildi, 200 ev y›k›ld›, 5,500 kadar konut ise hasar gördü. Seller, 33,000 hektarl›k tar›m alan›n› sular alt›nda b›rak›rken 88 köye elektrik verilemedi. Birleflmifl Milletler’in verdi¤i bilgiye göre afl›r› ya¤›fl, Romanya’dan sonra Bulgaristan’› da vurdu ve 20 kiflinin ölümüyle sonuçlanan su bask›nlar›na neden oldu. Bulgaristan’›n 7.4 milyonluk nüfusunun yaklafl›k dörtte biri, toplamda 633 milyon dolarl›k maddi hasara neden olan bu selden etkilendi. A¤ustos ay›ndaki seller, önce Nisan'da, daha sonra da Temmuz ortas›nda yaflanan fliddetli ya¤›fllar›n bir sonucu olarak meydana geldi. Temmuz'da meydana gelen ve 21 kiflinin ölümüyle sonuçlanan, binlerce kiflinin de evini ve mal varl›¤›n› yitirdi¤i seller ise, son 50 y›l›n en kötü su bask›nlar›ndan biri olarak nitelendirildi. Temmuz'daki seller, özellikle Romanya’n›n do¤usunu vurdu ve karayollar›n› tahrip etti. Sellerin, Romanya’n›n 42 ilinden 31’ini vurdu¤unu ileten yetkililer, 12,166 kiflinin tahliye edildi¤ini, 13,800’den fazla evin sular alt›nda kald›¤›n›, 368’inin ise tamamen y›k›ld›¤›n› belirtti. Yaklafl›k 88,000 hektar tar›m alan› da sular alt›nda kald›. ■ Macaristan’›n ilk 'sivil aday›' olan Laszlo Solyom, tabana yay›l› siyasetin beklenmedik baflar›s› sonucu 7 Temmuz'da baflkan seçilince, "baflka bir siyaset mümkün,” sözü Macaristan’da yeni bir anlam kazand›. Bir hukukçu ve 1989 öncesi Macar muhalefetinin mensubu olan Solyom, insan haklar›, çevre ve toplumsal eylemcilik konular›nda da baflar›l› bir isim. Solyom’un adayl›¤›, siyasî arenada tan›nm›fl 110 eylemci ve ayd›n›n imzalad›¤› bir mektupla bafllam›fl ve baflta sembolik olarak düflünülmüfltü. Parlamentodaki partilere yaz›lm›fl olan mektupta flu ifadeler yer al›yordu: “15 y›ll›k kendi kendini yönetme ve anayasal demokrasi deneyiminden sonra Macaristan’da bugün 3 milyon dilenci yaflamaktad›r,” – burada yoksulluk s›n›r›n›n çok alt›nda yaflamlar›n› sürdüren ve durumlar›nda hiçbir iyileflme flans› gözlenmeyen insanlara gönderme yap›l›yordu. Mektup flöyle sürüyordu: “Siyasetçiler ve onlarla ç›kar iliflkisi kuran kesim, temsili demokrasi maskesi alt›nda kamu mallar›n›n mülkiyetini ele geçirmek için daha önce efli benzeri görülmemifl bir ya¤ma yapmakta ve yasalar› çi¤nemektedir.” Anayasa Mahkemesi’nin ilk baflkan› olan Solyom’un ad›, hukukun üstünlü¤ünün hayata geçirilmesiyle efl anlaml› hale geldi. Solyom’u aday gösteren kampanya, son dönemde siyasetin iyice niteliksizleflmesi ve siyasî partilerin toplumu siyasî kamplara bölerek sa¤lad›¤› ç›karlar yüzünden bir çok konuda ilerlemenin neredeyse imkâns›z hale gelmesi sonucu bafllad›. Oysa ideolojik farkl›l›klarla yarat›lan bu bölünmüfllükler, örne¤in özellefltirmenin “sol” taraf›ndan önerilip “sa¤”›n buna karfl› ç›kt›¤› bir ülkede büyük ölçüde anlams›zd›. Solyom, Macaristan Anayasa Mahkemesi eski baflkan› olmas›n›n yan› s›ra, adayl›¤›n› bafllatan eko-siyasi sivil hareket Protect the Future'›n (Gelece¤i Koruyal›m) yönetim kurulunda bulunan etkin bir çevreci. Solyom asl›nda, flu an yürütmekte oldu¤u görevin tan›mlanma aflamas›nda da bulunmufl, yani, rejim de¤iflikli¤i s›ras›nda anayasan›n haz›rlanmas›nda görev alm›fl ve bu anayasa di¤er konular›n yan› s›ra baflkan›n yetkisine de s›n›rlama getirmiflti. Solyom'un, yolsuzluk ve k›s›r siyasî ç›karlardan uzak durmas›, toplumsal ve çevresel haklar› savunan karakteri, bu yola inanm›fl deneyimli bir çok eylemci ve ayd›n›n Solyom’a inanmas›n› sa¤lad›. MADENC‹L‹K Sorunlu bölgeler için çözüm aray›fl› ■ Balkan ülkelerinin temsilcileri, Güney Do¤u Avrupa ve Tisza Nehri havzas›nda bulunan ve çevre aç›s›ndan sorunlu bölgelerde uygulanacak projeler konusunda görüfl birli¤ine vard›. OSCE, UNDP, UNEP ve NATO'nun ortak giriflimi olan Çevre ve Güvenlik Ortakl›¤› (EnvSec) kapsam›nda düzenlenen toplant›, 12-14 May›s aras›nda Romanya’n›n Cluj-Napoca kentinde gerçekleflti. Madencilik ve dökümhanelerden kaynaklanan sorunlar› çözmeyi hedefleyen projeler aras›nda, terk edilmifl tortu çökeltme havuzlar›, maden sahalar›n›n rehabilitasyonu, su kaynaklar›n›n korunmas› ve rüzgârla savrulan maden tozlar› gibi konuyeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 6 lar bulunuyor. Rosia Montana madeni için belirlenen hedef ise, çözüm bekleyen bir soruna toplumsal kat›l›m›n sa¤lanmas› ve madenin tamamen kapat›lmas›n›n ard›ndan bölgenin ekonomik kalk›nmas›na öncelik verilmesi olacak. Onaylanan projeler flunlar: Elbasan dökümhane kompleksi (Arnavutluk); Lipnica madeni (Bosna-Hersek); Lojane madeni (eski Yugoslav Cumhuriyeti'ndeki Makedonya); Rosia Montana madeni (Romanya); Bor dökümhaneleri ve maden ocaklar›, Mojkovac madeni ve Trepca kompleksi (S›rbistan-Karada¤). Bu konferansla ve Balkanlar'la ilgili daha ayr›nt›l› bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z. 06-9CEENewsYU.qxd 26/12/2005 16:09 Page 7 HABERLER orta ve do¤u avrupa KENTSEL ATIK TUNA'DAN HABERLER Çöpler kontrol alt›nda Akademi'den iyi uygulamalar hasad› ■ Environmental Daily haber servisinden al›nan bilgiye göre, Polonya parlamentosu at›k yasas›nda bir de¤ifliklik yaparak, üç AB yönergesini iç hukuka aktarman›n yan› s›ra yerel yönetimlere at›k üzerinde daha fazla kontrol yetkisi tan›yan yasay› onaylad›. Çöplerin yak›lmas› ve ambalaj at›klar› ile ilgili olan yeni düzenleme, at›k yönetimine iliflkin sorumluluklar› yerel yönetimler ve at›k müteahhitleri aras›nda bölüfltürüyor. Böylece her iki taraf da at›k ›slah› ve geri dönüflümü için gerekli altyap›n›n oluflturulmas›nda iflbirli¤i yapmak zorunda kalacak. Belediyelerin at›k yönetimi için halktan vergi toplamas›n› öngören teklif ise düzenlemeye al›nmad›. AB UYUM SÜREC‹ Çevrede uyum endiflesi REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ ■ Avrupa Komisyonu Aral›k 2004’te, Türkiye ile müzakereleri 3 Ekim 2005’de bafllatma karar› alm›fl ve kat›l›m müzakerelerine yönelik çerçeve koflullar› belirlemiflti. Müzakerelerin bafllamas› için de Türkiye’den, insan haklar› ve yarg›ya iliflkin koflullar› yerine getirmek, Uyum Protokolü’nü imzalamak gibi bir dizi koflulu yerine getirmesi istenmiflti. Bu koflullar›n yerine getirilmesiyle 3 Ekim’de kat›l›m müzakereleri bafllad›. Avrupa Komisyonu, 9 Kas›m 2005’de Türkiye hakk›nda kat›l›m süreci ile ilgili bir ilerleme raporu yay›mlad›. Raporda, bal›kç›l›ktan e¤itim ve kültüre, flirket hukukundan vergilendirmeye, d›fl iliflkilerden tar›m ve k›rsal kalk›nmaya dek pek çok konudan oluflan toplam 33 bafll›k yer al›yor. Bu bafll›klar›n 27’ncisi olan ‘Çevre’ bafll›¤› alt›nda ise, hava ve su kalitesi, Kyoto Protokolü gibi çeflitli konularda aç›klamalar bulunuyor. Çevre bafll›¤›n›n sonuç k›sm›nda, Türkiye’nin yaln›zca at›k yönetimi, do¤a koruma ve gürültü gibi konularda baz› ilerlemeler kaydetti¤i, genel çevre müktesebat› konusundaki aktar›m çal›flmalar›n›n ise tatmin edici olmad›¤› belirtiliyor. Çevre müktesebat›n›n uygulamas›ndaki eksiklerin önemli bir endifle kayna¤› oldu¤u ve müktesebat›n özellikle s›n›r ötesi konular ve uluslararas› anlaflmalar ile igili k›s›mlar›n›n üzerinde düflünülmesi gerekti¤i vurgulan›yor. Raporda ayr›ca, müktesebat›n uygulanmas› için gerekli yat›r›mlar›n yap›lmas›, tüm yat›r›m ve projelerin çevre müktesebat›na uygun olmas› gerekti¤i de an›msat›l›yor. Raporun tamam›na <http://europa.eu.int/comm/enlargement/report_2005/pdf/package/sec_ 1426_final_en_progress_report_tr.pdf> adresinden ulafl›labilir. ■ Çek derne¤i PRO-BIO, her y›l düzenlenen Avrupa Organik Tar›m Yaz Akademisi'nin beflincisini geçti¤imiz yaz gerçeklefltirdi. 28 Haziran-1 Temmuz aras›ndaki programda, 18 ülkeden 218 kat›l›mc›, organik tar›m›n en iyi uygulamalar› konusunda e¤itim ald›. Amaçlardan biri, Tuna Nehri havzas›n›n önemli çevre sorunlar›ndan baz›lar›n›, geleneksel tar›m uygulamalar›n›n kaç›n›lmaz sonucu olan afl›r› toprak erozyonu ile kimyasal gübreler ve böcek ilaçlar›ndan kaynaklanan kirlili¤i hafifletmekti. Organik tar›m konusunda uzmanlaflm›fl önde gelen bir STK olan PRO-BIO, bu akademiyi Birleflmifl Milletler Çevre Program›-Küresel Çevre Fonu’nun (UNDP-GEF) Tuna Bölgesel Projesi çerçevesinde sa¤lad›¤› ve REC'in koordine etti¤i hibe ile gerçeklefltiriyor. Program›n ev sahibi ise, Brno’daki Mendel Tar›m ve Ormanc›l›k Üniversitesi Bahçecilik Fakültesi. Akademi, ekolojik tar›m kapsam›nda veteriner hekimlik, su kaynaklar› yönetimi, ormanc›l›k, kimyasal teknolojiler gibi çok çeflitli disiplinlerden hem Orta ve Do¤u Avrupal› hem de Bat› Avrupal› uzmanlar› bir araya getiriyor. Eski Sosyalist dünyan›n di¤er ülkelerinde oldu¤u gibi Çek Cumhuriyeti de, aile iflletmesi olan geleneksel çiftliklerin büyük bölümünü devletlefltirme sürecinde yitirdi. Bunlar›n yerini, topra¤›n yo¤un olarak ifllendi¤i, üst tabakan›n tahrip oldu¤u, koruyucu ara bitkilerin kullan›lmad›¤› ve organik maddelerle kendi kendine düzenli yenilenme yerine, kimyasal maddelere ba¤›ml›, büyük ölçekli tar›m alm›flt›. Bugün, Çek Cumhuriyeti’ndeki tar›m uygulamalar›n›n %5.5’i ekolojik; bu oran AB ortalamas›n›n üstünde. Bunun nedenlerinden biri, ülkenin, organik tar›mda oldukça ileri olan Avusturya ve Almanya’ya yak›nl›¤› ve bu ülkelerle yapt›¤› iflbirli¤i. Ülkedeki organik tar›m›n büyük bölümü, da¤l›k meralarda uygulan›yor; verimli ovalarda ise neredeyse hiç uygulanm›yor. Organik üretimi bütün ülkede teflvik eden PRO-BIO'nun ana hedeflerinden biri, Tuna havzas›nda çevre aç›s›ndan en yüksek iyileflme potansiyeline sahip oval›k kesimlerin ekolojik tar›ma aç›lmas›. PRO-BIO, organik tar›m konusunda araflt›rma yapmak, sonuçlar› ve örnek uygulamalar› di¤er ülkelerle paylaflmak için bölgedeki di¤er ilgili kurulufllarla da iflbirli¤i yap›yor. Geçti¤imiz y›l, REC'ten al›nan hibenin de katk›s›yla, ekolojik tar›m STK’lar›n›n yer ald›¤› bölgesel bir a¤›n oluflturulmas›, do¤a dostu tar›m uygulamalar›n›n akademik çevrelerde araflt›rma konusu olarak özendirilmesi, farkl› paydafl gruplar› ile iletiflim kurulmas› ve bir ‹nternet sitesi kurulmas› konular›nda çal›flt›. PRO-BIO, bu bölgesel projelerle, kendi ülkesinde görülmeyen sorunlar› da ele al›yor. Örne¤in Kosova’da (geçici BM yönetimindeki bölgede), savaflta zarar görmüfl, tar›m kimyasal› depolar›n›n çevreye verdi¤i zarar konusunda durum saptamas› yapt›. Bölgede organik tar›m›n en az geliflti¤i ülke olan Bulgaristan’da bunun bafllat›lmas› gerekiyor. Güney Do¤u Avrupa’daki organik tar›m, a¤›rl›kl› olarak Orta Balkanlar’daki da¤larla s›n›rl› ve PRO-BIO da bu uygulamalar›, ba¤ veya meyve bahçesi olarak kullan›lan genifl arazilerde yayg›nlaflt›rmay› hedefliyor. 7 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 06-9CEENewsYU.qxd 26/12/2005 16:09 Page 8 HABERLER Türkiye’den K›sa K›sa ■ PRECIS ‹klim Modeli B‹YOLOJ‹K ÇEfi‹TL‹L‹K Ekonomik ‹flbirli¤i Teflkilat› (ECO) 20042007 Çevre Eylem Plan› kapsam›nda Meteoroloji ‹flleri Genel Müdürlü¤ü’nün ev sahipli¤inde 5-9 Eylül 2005'de Alanya’da yap›lan PRECIS Bölgesel ‹klim Modeli E¤itim Kursu'na Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), TÜB‹TAK ve Ekonomik ‹flbirli¤i Teflkilat› (ECO) parasal destek verdi. REC Türkiye'nin de katk› sa¤lad›¤› ve 10 ülkeden 16 kiflinin kat›ld›¤› kursta, ‹ngiliz Meteoroloji Kurumu Hadley Center taraf›ndan gelifltirilen, pek çok ülke ve kurulufl taraf›ndan uygulanan, farkl› senaryolara göre bölgesel iklim de¤iflikli¤i ve etkilerini bilgisayar ortam›nda canland›ran PRECIS yaz›l›m› tan›t›ld› ve uygulamal› e¤itimi verildi. <http://rmtc.meteor.gov. tr/v5/filesFaaliyet/2005,09,05.asp?lang= TR> Önemli Bitki Alanlar› ■ Bakanl›k ECBI seminerinde ‹klim De¤iflikli¤i alan›ndaki müzakerelerde geliflmifl ve geliflmekte olan ülkeler aras›nda güven ve kapasiteyi art›rmay› hedefleyen Avrupa Kapasite Gelifltirme ‹nisiyatifi (ECBI) 2005'de çal›flmalar›na bafllad›. Projenin ilk etkinli¤inde 11 ülkenin iklim de¤iflikli¤i odak noktas› veya üst düzey yöneticileri 18-30 Eylül aras›nda Oxford’da e¤itim ald›. Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hava Yönetimi Dairesi de 27-28 Eylül'deki semineri izledi. Türkiye'nin Meksika ve G. Kore ile birlikte ‹leri Geliflmekte Olan Ülkeler grubunda yer almas›n›n planland›¤› projede, kat›lan ülkelerin iklim de¤iflikli¤i müzakerecilerine iklim politikalar› belirlemede analitik yöntemleri kullanma e¤itimi verilecek. REC Türkiye, projenin ‹klim De¤iflikli¤i 6. Madde Ulusal Program›'nda yer almas› için çal›fl›yor. <http://ocp.climateimpacts.net/index.shtml> ■ Do¤aya yerel k›lavuzlar Do¤a Derne¤i, yasal altyap›s›n› Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü'nün haz›rlad›¤› 'alan k›lavuzu' çal›flmalar›n› Kaçkar Da¤lar› Milli Park›'ndaki Do¤a K›lavuzu E¤itimi Pilot Projesi ile destekliyor. 2006 bafl›nda uygulamaya konacak Alan K›lavuzu Yönetmeli¤i ile binlerce genç korunan alanlarda k›lavuzluk yaparak ifl sahibi olacak. Ekoloji, biyoçeflitlilik, millî park kaynak de¤erleri, ilk yard›m ve halkla iliflkiler e¤itimlerini baflar›yla bitiren adaylar 'alan k›lavuzu' sertifikas› alacak. E¤itim, Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü ile Kafkas Üniversitesi uzmanlar› taraf›ndan haz›rlan›yor. Türkiye sath›nda yayg›nlaflt›r›lacak alan k›lavuzu e¤itimleri Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i (IUCN) taraf›ndan da destekleniyor. <http://www.dogadernegi.org.tr> yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 8 MEHMET KOYUNCU ■ Bitki çeflitlili¤inin ola¤and›fl› yüksek oldu¤u, ender ve/veya dünyan›n baflka hiçbir yerinde do¤al olarak yetiflmeyen (endemik) türlerin zengin popülasyonlar›n› bar›nd›ran bölgeler olarak tan›mlanabilecek Önemli Bitki Alanlar›'n›n (ÖBA) Türkiye'de saptanmas›na yönelik ilk çal›flma 1994-1996 aras›nda yürütülmüfltü. Bu pilot çal›flmada, zengin bir bitey (flora), ülke ölçe¤inde ender bitki ve çok çeflitli do¤al/yar› do¤al bitki örtüsü tipleri içeren Türkiye gibi genifl bir A¤layan gelin (Fritillaria imperialis), Türkiye’nin Bitki Alanlar›ndan biri olan fiemdinli co¤rafyada ÖBA kavram›n›n nas›l ele al›na- Önemli Vadisi’nde yetifliyor ca¤› araflt›r›ld›. Sonraki aflamada ise birçok toplant› ve çal›fltay düzenlenerek ÖBA olabilecek alanlar›n envanteri oluflturuldu ve ÖBA'larla ilgili haz›rlanacak raporlar konusunda görüfl birli¤ine var›ld›. WWF-Türkiye, Do¤al Hayat› Koruma Derne¤i, Fauna & Flora International ve ‹.Ü. Eczac›l›k Fakültesi’nin iflbirli¤iyle yürütülen, 20'ye yak›n üniversiteden 40 bilimci ve araflt›rmac›n›n katk›da bulundu¤u, yaklafl›k on y›l süren bu kapsaml› çal›flma sonucunda, Avrupa’da ve ülkemizde ÖBA konusunda haz›rlanm›fl ilk ayr›nt›l› kaynak olan 'Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alan›' kitab› ortaya ç›kt›. Çal›flma ve kitap ayn› zamanda Türkiye'ye dünyada ÖBA'lar›n› belirleyen ilk ülke s›fat›n› kazand›r›yor. Kitapta yer alan bilgiler, Türkiye’de do¤a koruma çal›flmalar›nda kullan›labilecek oldukça önemli bir potansiyele sahip. Proje ve kitap konusunda ayr›nt›l› bilgi <www.wwf.org.tr> adresinde bulunabilir. YEfi‹L YAfiAM Bisiklet Grand Prix’si ■ Yefliller Türkiye Koordinasyonu, 'çevreye zarar verdi¤i; h›z›, küresel ›s›nma ve di¤er ekolojik sorunlar›n da en önemli nedeni olan petrol uygarl›¤›n› ve afl›r› tüketime endeksli yaflam biçimini yüceltti¤i' gerekçesiyle Formula 1'i protesto için 21 A¤ustos’da alternatif Bisiklet Grand Prix'si düzenledi. Yap›lan aç›klamada, Formula 1 pistinin, ‹stanbul'un en önemli su kayna¤› olan Ömerli Baraj gölünün yan›nda, orman›n göbe¤inde ve su toplama havzas› içinde yasalar çi¤nenerek yap›ld›¤›, orman katliam›na yol açt›¤› savunuldu. <http://www.yesiller.org/2005formula.htm> KIRSAL KALKINMA AB'den tar›ma 1.5 milyar avro ■ Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›, AB’nin 2007-2013 bütçesinden Kat›l›m Öncesi Mali Yard›m kapsam›nda k›rsal kalk›nmaya aktar›lacak 1.5 milyar avroluk kaynak için AB normlar›nda ba¤›ms›z bir ödeme ajans› kuruyor. AB Tar›m ve K›rsal Kalk›nma Özel Kat›l›m Program› (SAPARD) kaynaklar›n›n Türkiye’ye aktar›lmas›n› sa¤layacak K›rsal Kalk›nma Destekleme ve Ödeme Kuruluflu 2006’da kurulacak. ‹leriki dönemde ise SAPARD`›n yerine ilke ve uygulama aç›s›ndan çok benzeyen ve AB`nin Ortak Tar›m Politikas› müktesebat›na uyum için Kat›l›m Öncesi Araç- K›rsal Kalk›nma Bilefleni (IPARD) uygulamas› bafllayacak. Uygulama kapsam›nda baflvurular›n al›nmas›, proje seçimi, ödemeler ve muhasebe ile, proje öncesi ve sonras› kontrollerin yap›lmas› ve raporlama görevi üstlenecek olan IPARD Ajans› ‘uygulama’ ve ‘ödeme’ birimlerinden oluflacak. Yerel ölçekte de örgütlenecek ajans›n ana ifllevlerinden biri AB’nin çok hassas oldu¤u denetim mekanizmas›. Yetkililer, IPARD Ajans›`n›n adayl›k süreci deneyiminden sonra, üyelik sonras› AB Ortak Tar›m Politikas› harcamalar›n›n yap›ld›¤› Avrupa Tar›msal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA) Ajans›’na dönüfltürülece¤ini belirtirken, "Polonya iyi bir örnek. Orada, k›rsal kalk›nma ve Do¤rudan Gelir Deste¤i (DGD) ödemelerinden sorumlu ARMA ad›nda, Türkiye’nin de oluflturmay› planlad›¤› bir Ajans’›n yan› s›ra, bir de AMA ad›nda müdahale al›mlar› ve ihracat geri ödemelerini yapan kurulufl var. Türkiye'de de IPARD Ajans›’n›n DGD ve k›rsal kalk›nma ödemelerini yapmas›n› hedefliyoruz," dedi. ‹leride oluflacak flartlar çerçevesinde Türkiye Mahsülleri Ofisi’nin (TMO), Polonya’daki AMA gibi müdahale al›mlar› ve ihracat geri ödemelerini yapmak için yap›land›r›lmas›n›n uygun olabilece¤i de kaydedildi. 06-9CEENewsYU.qxd 26/12/2005 16:09 Page 9 AVRUPA ÇEVRE AJANSI HABERLER‹ Öncü politikalar yol gösteriyor Yönetiflim, bir politikay› baflar›ya ulaflt›rabilece¤i gibi, baflar›s›zl›¤a da sürükleyebilir. Söz konusu çevre politikas› oldu¤unda, etkin sonuçlar elde etmek için, kurumsal altyap› en az politikan›n tasarlanmas› kadar önemli olabilir. Bu, kentsel at›k su ile ambalaj at›klar› konular›ndaki politikalar›n etkinli¤ini de¤erlendirmeyi amaçlayan iki EEA pilot çal›flmas›n›n önemli sonuçlar›ndan biriydi. Kentsel at›k su ar›tma politikalar›: Baflar›lardan ve eksiklerden al›nan dersler Avrupa’da otuz y›ld›r süren yerüstü sular›n› temizleme çal›flmalar›na karfl›n, at›k sular›n yol açt›¤› kirlilik önlenemiyor. AB ülkelerinden birkaç› Kentsel At›k Su Ar›tma Direktifi’nin flartlar›n› hâlâ yerine getirmifl de¤il. EEA taraf›ndan yürütülen yeni bir araflt›rma, alt› AB ülkesinin, Danimarka, Estonya, Fransa, Hollanda, ‹spanya ve Polonya'n›n kentsel at›k su politikalar›n›n etkinli¤ini inceliyor. Araflt›rma, yerel yöneticiler, politika araçlar› ve mâlî mekanizmalar›n her birinin, politikalar›n etkin biçimde uygulanmas›ndaki rolünü ortaya ç›karmay› hedefliyor, mâlî verimlilik konusuna da e¤iliyor. EEA araflt›rmas›, at›k su oluflumunu engellemek için, at›k su ar›t›m› ile tüketicilerden al›nan aidat ve harçlar› daha en bafltan birlikte ele alman›n, su kirlili¤ini azaltmak için hem en ekolojik hem de en ekonomik yaklafl›m oldu¤unu gösteriyor. Kirleten öder ilkesine odaklanan ve piyasa esasl› araçlar› kullanan Hollanda’n›n at›k su politikalar›n›n, araflt›rma kapsam›ndaki di¤er ülkelere k›yasla daha etkili ve ekonomik oldu¤u görülüyor. Böylece, Kentsel At›k Su Ar›tma Direktifi’nin üye ülkelerde hem zaman›nda hem de daha ekonomik biçimde uygulanmas› için, at›k suyun kayna¤›nda azalt›lmas›n› kolaylaflt›ran ekolojik verimlilik ve ekonomik teflviklerin çok önemli bir rol oynad›¤› anlafl›l›yor. AB’nin yeni üyeleri at›k sular›n yol açt›¤› kirlili¤i en iyi nas›l azaltacaklar› sorusuyla karfl› karfl›ya. AB birleflme politikas›n›n, 2007-13 dönemine ait 336 milyar avroluk taslak bütçesinden, 10 yeni üyenin kanalizasyon ar›tma tesislerini desteklemeyi sürdürmesi bekleniyor. Ana hedeflerden biri maliyetlerin azalt›lmas› olacak ve bütünleflme politikas›, kirleten öder ilkesini sistematik olarak vurgulayacak. ISTOCKPHOTO Jane Feehan ve Lars Mortensen Ambalaj at›¤› yönetim politikalar›: ne kadar etkin? Ambalaj at›klar›, giderek artan bir sorun. Ambalaj ve Ambalaj At›k Yönergesi de, do¤rudan ölçülebilen say›sal hedefleri bulunan yönergelerden biri. EEA’n›n yürüttü¤ü bu ikinci pilot çal›flma befl AB ülkesindeki, Avusturya, Birleflik Krall›k, Danimarka, ‹rlanda ve ‹talya’daki ambalaj at›klar› yönetim sistemlerinin verimlili¤ine odaklan›yor, bu sistemlerin aksaks›z iflleyen yönlerini de¤erlendiriyor. Söz konusu çal›flma, Ambalaj ve Ambalaj At›k Yönergesi uyar›nca yap›lan ulusal düzenlemeleri ve al›nan tedbirleri inceliyor, etkin olanlardan dersler ç›karmay› amaçl›yor. Yönergede, at›¤› azaltman›n yan› s›ra, ambalaj at›klar›n›n geri dönüflümü ve iyilefltirilmesine dair say›sal hedefler de yer al›yor. Çal›flma, amaçlarla hedefler aras›ndaki bu ayr›m›n önemini ön plana ç›kar›yor. Önlemlerin ço¤u geri dönüflüm ve iyilefltirmeye yönelik oldu¤u için, hedeflere eksiksiz ulaflmak, politikan›n daha Geri dönüflüm oranlar›ndaki e¤ilimler, 1997-2003. Kaynak: AÇA, Çevre Müdürlü¤ü Geri dönüflüm, % genel hedefi olan 'at›k miktar›n›n azalmas›' anlam›na gelmiyor. ‹ncelenen befl ülkeden, bafllang›çta geri dönüflüm oranlar› yüksek olanlar bu de¤erleri korurken, di¤erleri bu oranlar› istikrarl› olarak art›r›yor. Ambalaj-çevre iliflkisini büyük ölçüde ambalaj›n üretim yöntemi belirliyor. Ambalaj at›klar›n› azalt›c› önlemlere --yani esas olarak ortaya ç›kan at›k miktar›n›n azalt›lmas›na-- daha çok önem verilmesi, çevre üzerindeki olumsuzluklar›n genel olarak azalt›lmas› aç›s›ndan, at›k yönetiminin kendisinden daha büyük bir potansiyele sahip olabilir. Bununla birlikte söz konusu ilke, genel kaynak verimlili¤i, maliyetler ve iç piyasa kurallar›yla da uyumlu olmal›d›r. Politika verimlili¤i neden de¤erlendiriliyor? Politika verimlili¤ini de¤erlendirme, çevre politikalar›na dair sorular› irdeliyor: Politikalar ifle yar›yor mu? Harcanan çaba ve paralara de¤iyorlar m›? Cevap hay›r ise, nas›l iyilefltirilebilirler? Verimlili¤i de¤erlendirmek, çevre politikalar›n›n ifllevlerini daha iyi anlamak ve yaratt›klar› farklar› daha iyi görmek aç›s›ndan çok önemli bir araç. Bu durum özellikle sürdürülebilir kalk›nman›n ekonomik, sosyal ve çevresel hedefleri uzlaflt›rmay› amaçlayan genifl kapsam› aç›s›ndan önemli. Politikalar›n ölçülebilir ve somut sonuçlar›n› sergilemek de, bu sonuçlar›n uzun vadeli politika amaçlar›na uyumlulu¤unu gösterme aç›s›ndan önem tafl›yor. Politika verimlili¤ini de¤erlendirmek, tam anlam›yla flunu hedefliyor: ölçmek ve kan›tlamak, ve böylece bilinçli karar al›m›n› desteklemek. Raporlar, 2005 sonlar›nda EEA’n›n ‹nternet sitesinde yay›mlan›yor. Raporlar› izlemek için <www.eea.eu.int> adresinden EEA haber servisine kaydolabilirsiniz. Jane Feehan ve Lars Mortensen, AÇA çevre politikalar› analistleri. 9 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 10 KAPAK KONUSU | finans ve do¤a KALKINMA VE ÇEVRE ‹ YATIR 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 11 finans ve do¤a | KAPAK KONUSU E ‹Ç‹N DO⁄RU RIM Uluslararas› finans kurumlar›, geçifl sürecindeki ekonomilerin geliflmesi için önemli fonlar sa¤l›yor; ancak elefltiriler bu fonlar›n çevreye yarardan çok zarar verdi¤ini ileri sürüyor. olonya’daki baz› çevre gruplar›n›n, 2004 bafl›nda Avrupa Yat›r›m Bankas›’n› (EIB) çevreyi gözetmeden sorumsuzca kredi vermekle suçlamas› büyük bir tart›flma bafllatt›. Yeryüzü Derne¤i (Association for the Earth) ile Polonya Yeflil A¤›'›n (Polish Green Net) raporunda, ülkenin güneyinde bulunan alt› küçük nehirdeki taflk›n önleme projelerinin baflar›s›z oldu¤u ve çevreye ciddi ölçüde zarar verdi¤i öne sürüldü. Çevre gruplar›n›n, bu nehirlerin --mümkün oldu¤unca-- eski haline döndürülmesini talep etti¤i tart›flma hâlâ sürmekte. Bask› gruplar›n›n en büyük flikâyeti, bir Avrupa Birli¤i (AB) kurumu olan ve bu projelere 250 milyon avro kredi sa¤layan EIB’nin, uygulamalarda AB politika ve yönergelerine uymamas›. Polonya Yeflil A¤›’ndan Anna Roggenbuck'a göre, “[EIB] borç olarak verdi¤i, kamu kaynaklar›n›n hem insan hem de çevre yarar›na harcanmas› ilkesine uymal›.” EIB ise, rapordaki iddialar› reddederek, nehirlerdeki bütün çal›flmalar›n AB standardlar›na uygun oldu¤unu savunuyor. Bankan›n iddialara verdi¤i yan›t, proje alanlar›n› inceleyen bir EIB müfettifl ekibinin sahadaki incelemesine dayan›yor. Tart›flma nas›l sonuçlan›rsa sonuçlans›n, bir çok Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde yaflanan önemli bir sorunu su yüzüne ç›kar›yor: kalk›nma yat›r›mlar› ile, çevre koruma ve sürdürülebilirlik aras›ndaki çat›flma. AB, 25 ülkeden oluflan blo¤un ortak çevre politikas›n› olufltururken, çevreye duyarl›, sürdürülebilir bir bankac›l›k ve finans sistemi giderek önem kazan›yor. Bu konu özellikle, ekonomik kalk›nman›n çevre üzerindeki etkilerini hesaplama konusunda deneyimsiz olan aday ülkeler ile AB’nin yeni üye ülkeleri aç›s›ndan önemli. Ulafl›m altyap›s›n›n, su ve at›k yönetiminin gelifltirilmesi, AB yönergelerinin iç hukuka aktar›lmas›, ve bütün bunlar›n AB’nin kat› çevre düzenlemeleriyle uyumlaflt›r›lmas› ek malî kaynak gerektiriyor. Bu ek kaynaklar, Krakow’da etkin bir kentsel ulafl›m sisteminden, S›rbistan’da iyilefltirilmifl su ve kanalizasyon hizmetine dek her fleyi beraberinde getirecek. Orta ve Do¤u Avrupa bölgesinde 'yeflil' finans yaklafl›m›n› benimseyen malî kurum say›s› art›yor. Çevreyi etkileyen iki ana sermaye öbe¤ini, ticari bankalar ile, bunlardan daha cazip koflullarla, 'yumuflak' krediler veren uluslararas› finans kurumlar› (UFK) oluflturuyor. EIB ile Avru- P pa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD), bölgenin önemli iki finans kurumu. EIB’nin 2004 raporuna göre, bankan›n yeni üye ülkelerde yapt›¤› toplam 2.6 milyar avroluk yat›r›m›n 461 milyon avrosu Balkanlar’a, 119 milyon avrosu yak›nda üye olacak Romanya ve Bulgaristan’a harcand›. EIB’nin 1990’dan bu yana yeni üye ülkelerde yapt›¤› yat›r›m toplam 27 milyar Avro’yu buldu. Rapora göre yat›r›mlar›n %30-35’i 'çevreyi koruyan ve gelifltiren projelere' ayr›ld›. BRD’nin y›ll›k raporuna göre, kurumun 2004'te yeni üye ülkelerde ve H›rvatistan'da yapt›¤› yat›r›mlar 964 milyon avroyu buldu. EBRD’nin bölgede faaliyete bafllamas›ndan bu yana yapt›¤› yat›r›mlar›n toplam› ise 9.6 milyar avroya ulaflt›; bu yat›r›mlardan en çok Polonya yararland›. EBRD'nin 2004'te Güney Do¤u Avrupa’da gerçeklefltirdi¤i 1 milyar avroluk yat›r›mdan en yüksek pay› alanlar Bulgaristan, Romanya ile S›rbistan ve Karada¤ oldu. Bölgedeki toplam yat›r›m flu anda 5.1 milyar avro de¤erinde. Banka, bölgedeki malî pay›n› 2005 y›l›nda %6 ilâ %12 art›rd›¤›n› belirtiyor. STK’lar›n UFK’lara yapt›¤› bask› giderek art›yor. Orta ve Do¤u Avrupa Banka ‹zleme A¤› (CEE Bankwatch), bölgedeki bask› gruplar›n›n çal›flmalar›n› koordine ediyor. Avrupa Komisyonu'nu (AK) izleyen haber servislerinden biri olan Environmental Daily bafl editörü Rick Rowcliffe, EIB ve EBRD gibi UFK’lar›n, “daha önce ticarî bankalara uyguland›¤›na tan›k olmad›¤›m›z” bir bask›ya maruz kald›¤›n› belirtiyor. “Çevrecilerin, -küresel ölçekte Dünya Bankas› da dahil olmak üzere- bu bankalar› siyasi anlamda hesap vermeye zorlad›¤›n›” da ekliyor. CEE Bankwatch yöneticisi Tomasz Terlecki ise, “UFK’lerin her yapt›¤› yanl›flt›r diye bir kural yok elbette, ancak ço¤u faaliyetleri çevreyi olumsuz etkiliyor," diyor. Terlecki, sorunlar›n büyük bölümünün, dev altyap› yat›r›mlar›n›n finansman›ndan kaynakland›¤›n› da ekliyor. “Sihirli bir çözüm yok. Prosedürlerin gerekti¤i gibi uyguland›¤›ndan emin olmak için bunlar› yak›ndan izleyen gözcüler var. Ço¤unlukla bir ara çözüm bulmak mümkün. Yollara, boru hatlar›na, madenlere karfl› oldu¤umuz düflünülmesin. Ama alternatifleri de düflünmek gerekiyor. Biz de zaten ço¤unlukla bunu öneriyoruz." E ▼ Wojciech Kosc Devam› sayfa 12’de 11 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 12 KAPAK KONUSU | finans ve do¤a EBRD’nin çevre müdürü Alistair Clark, bankan›n Balkanlar’a ve geçifl sürecindeki ülkelere verdi¤i önceli¤i Green Horizon’a anlatt›. B‹R KURUMUN BAKIfi AÇISI listair Clark, kurulufl sözleflmesinin gere¤i olarak, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas›’n›n (EBRD) kuruldu¤u 1991'den beri kendini çevre dostu ve sürdürülebilir kalk›nmaya adad›¤›n› söylüyor. EBRD’nin bugüne dek yapm›fl oldu¤u yaklafl›k 800 yat›r›m ayr›nt›l› bir de¤erlendirmeden geçmifl durumda. Clark, banka politikalar› gere¤ince küçük ölçekli projelerin k›sa bir de¤erlendirmeden geçti¤ini, büyük ölçekli projelerin ise bankan›n Çevre Bölümü taraf›ndan ayr›nt›l› olarak incelendi¤ini belirtiyor. Bu süreçte her proje yaklafl›k 25 uzman taraf›ndan inceleniyor. Projenin çevresel uygunlu¤u üç düzeyde kontrol ediliyor: kavram düzeyinde, nihaî de¤erlendirmede, ve kamu görüflü al›nd›ktan sonra Yönetim Kurulu’na yap›lan nihaî sunum aflamas›nda. Clark, “ayr›ca, yat›r›m projesinin sonuna dek, eylem plan›n›n uygulan›fl›n› da izliyoruz,” diyor. Clark, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre bilincinin art›fl›n›, Orta Asya'ya k›yasla 'h›zl›' olarak niteliyor ve Asya hakk›ndaki düflüncesini, “ne yaz›k ki yetkililerin çevreye yaklafl›m›, AB’nin yeni üye ülkelerindeki kadar hassas olmayabiliyor,” sözleriyle aç›kl›yor. Clark'a göre, uluslararas› bir yat›r›m kurumu s›fat›yla EBRD’nin en önemli kozu, kendi A yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 12 BULANIK YATIRIM: Rusya’n›n do¤u ucundaki bir gaz ve petrol projesi olan Sachalin II, gri balina göçüne engel olabilir. Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) ise projeyi destekleme konusunda karars›z. Bafl taraf› sayfa 11’de "Ancak konu, petrol ile balinalar aras›nda tercih yapmaya gelince uzlaflmam›z mümkün de¤il,” diyor Terlecki; Shell, Mitsubishi ve Mitsui ortak projesi olan Sachalin II’yi kastederek. Sachalin II projesi kapsam›nda, Rusya’n›n en do¤usundaki Sakhalin Adas›'nda, iki adet gaz ve petrol platformu ile bunlara ba¤l›, her biri 800 km uzunlu¤unda üç boru hatt› inflas› planlan›yor. CEE Bankwatch raporuna göre proje, bölgedeki beyaz balinalar›n varl›¤›n› ciddi biçimde tehdit etmekle kalmayacak, bal›kç›lar için önemli olan somonun yaflam ortam›n› da yok edecek. EBRD çevre müdürü Alistair Clark, bankan›n projeyi finanse etmeyi düflündü¤ünü ancak henüz karar vermedi¤ini söylüyor. ▼ çevresel ilkelerini, yat›r›m yap›lan ülkenin politika ve yaklafl›m›ndan ba¤›ms›z olarak uygulayabilme esnekli¤i. Clark, “Nerede olursa olsun, mümkün olan en yüksek standardlar› uyguluyoruz,” diyor. Clark, baz› projelerinin tart›fl›lmas›na karfl›n EBRD’nin, çal›flmalar›na yöneltilen her türlü gerekçeli elefltiriyi dikkate almaya haz›r oldu¤unu belirtiyor. Banka, “hem proje baz›nda hem de politika belirleme düzeyinde STK’larla çok iyi iliflkiler kurdu,” üstelik daha genifl halk kitlelerine ve sivil topluma ulaflmay› hedefliyor. Clark bu konuda flunlar› söylüyor, “edindi¤imiz deneyimlerden ders al›yoruz, STK’lar ve sivil toplumla mükemmel bir iliflkimiz var.” Bankan›n çevre alan›nda yak›n geçmiflteki baflar›lar›na örnek olarak Clark, 2003'te Macaristan’daki bir petrol rafinerisine yap›lan teknoloji yat›r›m›n› gösteriyor. EBRD, MOL tesisinde çevre dostu yak›t üretimi için gereken donan›ma 150 milyon avro yat›r›m yapt›. Bu kredi, MOL’un bir ticarî bankalar grubundan genel kurumsal yap›lanma için sa¤lad›¤› 600 milyon avroluk kayna¤› da tamamlam›fl oldu. Clark’a göre, EBRD’nin çevre dostu yak›t üretimi için koydu¤u standard, AB ve Amerika standardlar›n›n üstünde ve “sonuçta bu yat›r›m Macaristan’›n çevresi aç›s›ndan çok önemli.” Clark, EBRD’nin Orta ve Do¤u Avrupa’daki faaliyetini büyük ölçüde azaltaca¤›n› ancak yerel ölçekteki çevresel altyap› projelerini desteklemeyi sürdürece¤ini belirtiyor. Banka, çal›flmalar›n› önce Balkanlar'da, sonra do¤uda, “geçifl sürecinin bafllang›c›ndaki” ülkelerde yo¤unlaflt›racak. “A¤›rl›k merkezi Orta ve Do¤u Avrupa’dan uzaklafl›p Balkanlar ve Kafkaslar'a, Ukrayna, Kazakistan ve Rusya gibi büyük ülkelere tafl›n›yor.” EBRD'nin 2004 y›l› sürdürülebilirlik raporuna göre banka 2004'te, Orta ve Do¤u Avrupa'da; Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’da (EECCA) faaliyette oldu¤u 27 ülkeye 4.1 milyar avroluk yat›r›m yapt›. Rapora göre, bu yat›r›m›n 377 milyon avrosu yani %9’u, belediye altyap›s›, enerji verimlili¤i, ar›tma projeleri için kullan›ld›, ve bu sayede proje destekçilerinden çevre için 1.5 milyar avroluk ek bir yat›r›m sa¤land›. ◗ EBRD Pavel Antonov EE Bankwatch, AB'nin yat›r›mlar›n› da elefltiriyor ve EBRD’nin Polonya’ya verdi¤i bir krediyi örnek gösteriyor. EDRB, 2001'de, domuz üretim flirketi Animex’e 25 milyon dolar kredi verdi, Animex'i k›sa süre sonra et sektörünün Amerikal› devi Smithfield Foods devrald›. Çevrecilerin iddias›na göre, flirketin yeni sahibi bu krediyle, et üretim hatt›n› modernlefltirmek yerine çevreye ciddi ölçüde zarar veren endüstriyel domuz üretim çiftlikleri kurmaya giriflti. Clark, EBRD’nin yaln›zca et iflleme tesislerinde ortak yat›r›m yapt›¤›n›, bankan›n üretim sektörüne bütünsel olarak bakma konusunda dersini ald›¤›n› söylüyor. STK'lar tüm elefltirilerine ra¤men UFK’lar› hiç takdir etmiyor da de¤il. Örne¤in CEE Bankwatch, EIB’nin geçti¤imiz Haziran'da duyurdu¤u, yenilenebilir enerji yat›r›mlar› için yeni ve büyük miktarl› kredi program›n› memnuniyetle karfl›lad›. EIB, yenilenebilir enerji için verece¤i kredi miktar›n›, 2010 y›l›nda C 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 13 finans ve do¤a | KAPAK KONUSU IB’nin Mart'taki aç›klamas›na göre banka, EIB ile Birleflmifl Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu (UNMIK) aras›ndaki anlaflma çerçevesinde, 'sürekli ekonomik kalk›nmaya dayanan sürdürülebilir ekonomik büyümeye katk›da bulunacak yat›r›m projelerine malî kaynak sa¤layacak.' EIB’den Orlando Arango’ya göre, UNMIK ile yap›lan bu anlaflma Kosova’ya aç›lan bir kap› niteli¤inde. EIB'nin, AB üyesi olan hükümetler ya da yönetsel kurumlarla özel anlaflmalar imzalamas› gerekmiyor. EIB, 'Letonya’da çevre, altyap›, bilgiye dayal› ekonominin gelifltirilmesi, enerjinin ak›lc› kullan›m›, sa¤l›k ve e¤itim tesislerinin kalitesinin yükseltilmesi alanlar›ndaki' projelere parasal kaynak sa¤lamas› için Letonya bankas› Vereinsbank Riga’ya 30 milyon avroluk bir kredi verdi. Banka, kredi kullan›c›lar›n› belirlerken EIB’nin deneyiminden yararlanacak. Kyoto Protokolü'nün k›sa süre önce yürürlü¤e girmesi, kapsam› Avrupa s›n›rlar›n›n ötesinde olanaklar yaratt›. REC, Temmuz ay›nda Japon Uluslararas› ‹flbirli¤i Bankas› ile bir anlaflma imzalad›. Japon flirketleri, REC'in yard›m›yla sal›m ticareti piyasalar›nda de¤erlendirilebilecek sal›m azalt›m birimlerine sahip olma f›rsat› yakalayacak. Söz konusu birimler, Yeflil Yat›r›m Projesi çerçevesinde, sal›m düzeyleri Kyoto Protokolü hedefinin alt›nda olan ve kullanmad›klar› kirletme kotas›n› di¤er ülkelere satma hakk›na sahip olan Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinden gelecek. Sa¤lanan gelirin sera gaz› sal›mlar›n›n azalt›lmas›nda kullan›lmas› gerekiyor. Çevreye duyarl› yat›r›mlara birçok örnek bulunuyor, yine de STK’lar, kaynaklar› kamu taraf›ndan sa¤lanan UFK’lar›n, en yüksek standardlar› tutturmas›n› bekliyor. CEE Bankwatch'dan Terlecki, “EIB de EBRD de Dünya Bankas› da kamu kurumlar›. ‹flte bu yüzden, vatandafllar olarak UFK’lar›n iflleyiflinde ve param›z›n kullan›ld›¤› yerlerde söz sahibi olmak istiyoruz,” diyor. “Böylece, insan›n çevre üstündeki olumsuz etkilerini azaltabiliriz.” BANKWATCH CEE E AB'deki elektrik üretimine verece¤i parasal deste¤in %50’si olacak flekilde art›rmay› planl›yor. STK'ya göre bu giriflim, 2010 y›l›nda yenilenebilir üretime ayr›lm›fl, y›ll›k 700 milyon avro anlam›na geliyor. Terlecki, “UFK’lar›n, özel flirketleri çevresel standardlar›n› yükseltmeye zorlad›¤›n›" da söylüyor. Çevre koruman›n, AB gündeminin üst s›ralar›nda yer alan ve gelecek için yaflamsal önemde bir konu olmas›yla birlikte, Avrupa’da faaliyet gösteren UFK’lar›n da çevre düzenlemelerine uymak d›fl›nda pek seçenekleri yok. AK Çevreden Sorumlu Vekili Stavros Dimas’›n, Temmuz ay›nda, AB’nin yeni çevre politikas› çerçevesinde yedi tematik stratejiyi AK’ya kabul ettirmesinin ard›ndan çevre konusunda iyi performans sergilemek daha da önem kazanacak. Bunlardan yaln›zca birisini, hava kalitesi stratejisini uygulaman›n y›lda 12 milyar avroya mal olaca¤› öngörülüyor. Bu strateji, ülkeler ve iflletmeler düzeyinde yüzlerce yat›r›m karar›n› etkileyecek; bu da EIB, EBRD gibi kurumlardan, hatta ticarî bankalardan daha fazla parasal deste¤e gereksinme duyulaca¤› anlam›na geliyor. AB’nin daha temiz bir çevre ve sürdürülebilir kalk›nma yönündeki kararl›l›¤›, yükselen çevre standardlar›n› yakalamak isteyen hükümet ve iflletmeleri kredi aray›fl›na itiyor. EBRD’nin, toprak ve su kirlili¤ini azaltmas› ve bankan›n çevre koruma standardlar›n› tutturmas› için H›rvat ulusal petrol ve gaz üreticisi INA Rijeka Rafinerisi’ne sa¤lad›¤› 36 milyon avroluk kredi buna bir örnek. EBRD’ye göre proje, 'petrolün denize s›zmas›n› önleyecek ve havadaki sal›mlar da dahil olmak üzere kirlili¤i azaltacak. Proje ayr›ca, gaz ve petrol sektöründeki di¤er flirketlere örnek olacak.' Çevre Bankac›l›¤›: Çoktarafl› Kalk›nma Bankalar› ve Bunlar›n Orta ve Do¤u Avrupa’daki Çevresel Performanslar› (Banking on Environment: Multilateral Development Banks and their Environmental Performance in Central and Eastern Europe) kitab›n›n yazar›, America Üniversite- si’nden Tamar Gutner’e göre, “[UFK’lar›n] en büyük kusuru, gizli kapakl› nitelikleri ve hesap vermemeleri.” Gutner, UFK’lar›n amaçlar›n›n zaman zaman çeliflti¤ini EIB kredilerinin co¤rafi da¤›l›m› (Milyon avro) Miktar 2002-2004 % 3,451 1.9 Estonya 237 0.1 Letonya 165 0.1 Litvanya 2,784 1.5 218 0.1 Çek Cumhuriyeti Macaristan Polonya 6,196 3.4 Slovakya 804 0.4 Slovenya 805 0.4 Üye ülkelerin d›fl›nda, Avrupa ölçe¤indeki projeler. Kaynak: EBRD EBRD’nin toplam taahhütleri, 2004 sonu itibariyle Milyon avro Arnavutluk 223.3 Bosna ve Hersek 348.6 Bulgaristan 1,001.4 Çek Cumhuriyeti 996.5 Estonya 467.6 H›rvatistan 1,310.0 Letonya 284.8 Litvanya 434.3 Macaristan 1,739.8 Makedonya 376.1 Polonya 3,063.6 Romanya 2,531.4 S›rbistan-Karada¤ 662.6 Slovakya 999.8 Slovenya 552.3 Bölgesel projeler çerçevesindeki parasal kaynaklar, ilgili ülkelere tahsis edilmektedir. Kaynak: EBRD de ekliyor. “Mesela daha 'kullan›c› odakl›' olmak, böylece ‘ülkeyi sürücü koltu¤una oturtmak’ istiyorlar, ancak di¤er yandan ülkeleri, onlar›n önceli¤i olmayabilecek konular› ele almaya zorluyorlar. Ben, bankan›n bir ülkeyi sürücü koltu¤una oturtmas›n›, taksi flöförlü¤üne benzetiyorum. Ülke sürücü koltu¤unda oturuyor olabilir ama banka arka koltukta oturmufl sürücüye gidilecek yeri söylüyor ve ücreti de ödüyor.” ▼ EBRD’nin çevre alan›ndaki bir di¤er baflar›s› da, devlet taraf›ndan iflletilen alüminyum devi ZSNP’nin bir iflletmesi olan, Slovakya’n›n do¤a harikas› Zdiar Vadisi'ndeki Slovalco konusunda oldu. EBRD yat›r›m› sayesinde kirlilik yaratan ünitelerini kapatan Slovalco bugün ça¤c›l bir dökümhaneye sahip. ZSNP, EBRD ile anlaflmas› kapsam›nda, hisse sat›fl›ndan elde edece¤i gelirin bir k›sm›n› bölgenin çevresini iyilefltirmeye ay›r›yor. 2006'da tamamlanacak program, tesisin 40 y›l› aflk›n süre boyunca bölgede yaratt›¤› çevre tahribat›n› telâfi etmeyi amaçl›yor. Finans ve çevre iliflkisi her zaman bir kredi kurumu ile bir flirket aras›nda olmuyor. Örne¤in EIB'nin 2005'de Kosova ve Letonya’da imzalad›¤› iki anlaflman›n oda¤›, bankan›n misyonu ile uyumlu olarak çevre unsuru idi. 13 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 14 KAPAK KONUSU | finans ve do¤a yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 14 SLOVALCO’NUN ARMA⁄ANI ▼ Toplumsal sorumluluk tafl›yan yat›r›m (TSTY), Orta ve Do¤u Avrupa finans dünyas›nda yeni bir kavram. Merkezi Budapeflte’de bulunan OTP Fon Yönetimi’nde dan›flman olarak çal›flan Natasha Landell-Mills’e göre, bölgedeki flirketlerde TSYT hisse fonu uygulamas› bafllarsa ifller de de¤iflecek. Macaristan’daki OTP Bankas›’n›n yan flirketlerinden biri olan OTP Fon Yönetimi, önümüzdeki y›l bir fon uygulamas› bafllatmay› umuyor. Landell-Mills bunun, malî olmayan kriterlerin hisse senedi analizine sistematik olarak dahil edilmesi aç›s›ndan Orta ve Do¤u Avrupa’daki ilk örnek olaca¤›n› belirtiyor: “Söz konusu fonun alt›nda yatan düflünce al›fl›lmam›fl oldu¤u kadar basit de: fon; çevresel risk, insan kaynaklar› yönetimi, müflteri sorumlulu¤u veya kurumsal yönetiflim gibi, flirketlerin sahip oldu¤u soyut niteliklerin bir analizini, geleneksel malî analizle bütünlefltirerek uzun vadeli performans sa¤layabilen üstün nitelikli flirketleri seçebilecek.” Söz konusu fon; OTP Fon Yönetimi, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) ile Landell-Mills’in ad›n› vermedi¤i bir baflka Bat›l› fon yöneticisinin ortakl›¤›yla yürütülen bir olabilirlik çal›flmas› sonucu elde edilen bulgulara göre oluflturulacak. Olabilirlik çal›flmas›, Bat›l› yat›r›mc›lar›n kulland›¤› toplumsal sorumluluk k›staslar›n›n yerel düzeyde uygulan›p uygulanamayaca¤›n› inceledi ve bölgenin farkl› önceliklerine göre farkl› kriterler gerekip gerekmedi¤ini araflt›rd›. Yap›lan analizde, hisse senedi seçimi için uygun k›staslar› oluflturmak amac›yla, bölge borsalar›nda ifllem gören kurulufllara ve bunlar›n toplumsal, çevresel ve kurumsal yönetiflim konular›nda uygulad›klar› standardlara bak›ld›. Çal›flma, bir fonun oluflturulmas› ve tescili gibi teknik konular›n yan› s›ra, yat›r›mc›lar›n böyle bir fondan beklentilerini de araflt›rd›. Çevresel yat›r›m k›staslar›na örnek olarak, bir flirketin sözleflmesinde at›k geri dönüflümünün bulunup bulunmad›¤›, geri dönüflüme sokulan at›k oran›, dönüfltürülemeyen at›klar›n nas›l uzaklaflt›r›ld›¤› ve tehlikeli at›klar›n nas›l ifllem gördü¤ü say›labilir. Landell-Mills’e göre, “çevre alan›nda sorulacak sorular›n türü, flirketin faaliyet gösterdi¤i sektöre göre de¤iflebilir.” TSTY, flirket performans›n› ölçen kat› malî de¤erlendirmeleri yeni ve niteliksel analizle tamamlamay› amaçl›yor. Bu durumda, flirketin çevresel yaklafl›m›n›n yan› s›ra sosyal eflitlik ya da kurum içi yönetiflimle ilgili uygulamalar› da de¤erlendirmeye dahil edilebilecek. Landell-Mills, k›staslar›n farkl› çevre veya bölgelere uyarlanabilece¤ini belirtiyor. Orta ve Do¤u Avrupa’da özel sektörün toplumsal ve kurumsal sorumluluk konular›na aflina olmamas›, bu konular›n önemsiz oldu¤u anlam›na gelmiyor. ‹lginç olan nokta, baz› flirketlerin gerçekten ileriye dönük politikalar› olsa da bunlar› aç›klamamalar›, çünkü aç›klamakta bir yarar görmüyorlar. Landell-Mills bölge toplumlar›n›n, flirketlerin çevresel ve toplumsal tutumlar›n›n pek fark›nda olmad›¤›n› söylüyor. “fiu anda Bat›l› yat›r›mc›lar› hedefliyoruz, çünkü bu toplumsal ürün için mevcut bir pazar oldu¤unu düflünüyoruz," diyen Landell-Mills, Do¤u Avrupa’daki yat›r›mc›lar›n da dikkatini çekmeye çal›flacaklar›n› belirtiyor. Fonun öncelikli hedefleri içinde, Bulgaristan, H›rvatistan ve Romanya’n›n yan› s›ra, bölgenin yeni AB üyesi sekiz ülkesi bulunuyor. Landell-Mills, faaliyetlerin uzun vadede Güney Do¤u Avrupa’ya, Ukrayna ve Rusya’ya da yay›labilece¤ini belirtiyor. KONRAD KATA Bafl taraf› sayfa 13’te Çevre konusuyla ilgilenen yaln›zca 'kamu' bankalar› de¤il. Ticarî bankalar da çevre alan›nda etkin olmaya bafllad›. Bank Austria Creditanstalt, Emporiki Bank, HVB, Komercni Banka ve Raiffeisen de, BM Çevre Program› Finans Giriflimi’nin (UNDP FI), Orta ve Do¤u Avrupa yürütme kurulunun mensuplar› aras›nda yer al›yor. EBRD’nin baflkanl›k yapt›¤› platform, bölgedeki sürdürülebilir finans uygulamalar›n› desteklemeyi ve yayg›nlaflt›rmay› amaçl›yor. fiimdilik sürdürülebilir finans olanaklar› konusunda bilgilendirme, çevresel kredilerde risk yönetimi ve kapasite gelifltirme konular›n› ele alan yürütme kuruluna REC de dan›flmanl›k yap›yor. Çevre dan›flmanl›k flirketi Çevresel Kaynaklar›n Yönetimi, 2004'te, ço¤u AB kökenli, önde gelen 38 uluslararas› ticarî bankan›n ne derece 'yeflil' oldu¤unu araflt›ran bir çal›flma yay›mlad›. Araflt›rmaya göre, ticarî bankalar kredi kararlar›n› verirken, çevre unsurunu gitgide daha fazla dikkate al›yor. Bu bankalar›n yar›dan fazlas›nda, toplumsal ve çevresel risk yönetimi konusunda tam zamanl› çal›flan üst düzey personel var. Yüzde sekseni ise, çevresel risk yönetimini, d›flar›dan uzmanl›k sa¤lamak yerine kurum bünyesinde ele almay› ye¤liyor. Bu çal›flma d›fl›nda, özellikle Orta ve Do¤u Avrupa’ya odaklanan bir baflka araflt›rma 2004'te UNEP FI taraf›ndan ▼ ÇEVRE DOSTU H‹SSELER Devam› sayfa 16’da SICAK TEKNOLOJ‹: Slovakya’daki Slovalco alüminyum tesisi (altta), Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas›’n›n yat›r›m› sayesinde çevre dostu yeni bir teknoloji kullanmaya bafllad›. Polonya’daki Chechlo Nehri’ne yap›lan müdahaleler (altta solda) ise, Avrupa Yat›r›m Bankas›’n›n destekledi¤i tart›flmal› projelerden biri. 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 15 finans ve do¤a | KAPAK KONUSU AB çevre standardlar›n› yakalamak için gerekli yat›r›m miktar› spekülasyondan öteye geçmiyordu. Çal›flmalar, darbo¤az›n finans kaynaklar›nda olmad›¤›n› gösteriyor. SA⁄LIKLI Dr. Merih Kerestecio¤lu N‹TEL‹KL‹ PROJELER ürkiye’nin çevre sektöründeki mevcut yat›r›m stoku ve geliflmifl ülkeler düzeyine ç›kmak için gerekli ek yat›r›m harcamalar›n›n miktar› y›llard›r tart›fl›lmakta ve çok farkl› rakamlar spekülatif olarak konuflulmaktad›r. Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n yönetiminde ENVEST Planners taraf›ndan Kas›m'da tamamlanan Yüksek Maliyetli Çevre Projelerinin Planlanmas›, bu konuda en do¤ru sonuçlara ulaflarak spekülasyonlara son veriyor. Türkiye için bir çevre yat›r›m maliyet modeli gelifltirmek, öncelikle temel varsay›mlarda uzlaflmay› gerektiriyor. Söz konusu çal›flmada genifl bir veri taban› üretildi ve Türkiye’nin yüksek maliyetli direktifleri ilgilendiren tüm yat›r›mlar› detayl› olarak analiz edildi. Maliyet analizi aflamas›nda da yerel ve yabanc› maliyetler ayr› ayr› de¤erlendirildi ve verilerin tamam› piyasadan topland›. Çal›flmalar, Türkiye’nin AB’ye kat›l›m hedef y›l› olan 2014 sonras›nda baz› direktifler için 10 y›la varan geçifl süreci isteyebilece¤ini ve toplam uyum maliyetinin yaklafl›k 70 milyar avro düzeyinde olaca¤›n› gösteriyor. Bu maliyetlerin y›llara da¤›l›m›, tabloda milyar avro olarak verilmektedir. Bu maliyetlere müktesebat›n yans›t›lmas› ve kurumsal çal›flmalar gibi yat›r›m d›fl› maliyetlerin de eklenmesi gerekecektir. Ancak çal›flmada, yat›r›m d›fl› maliyetlerin, toplam maliyete oran›n›n çok düflük olaca¤› sonucu ç›kmaktad›r. Projeden ç›kan önemli bir sonuç da, ilk bak›flta oldukça yüksek olan bu maliyetlerin karfl›lanmas›n›n imkâns›z olmad›¤›d›r. Türkiye, ekonomik krize girdi¤i 1999'a ka- T dar Gayri Safi Yurt ‹çi Has›las›'n›n (GSY‹H) yaklafl›k %0.7'sini (kamu bütçesi ve yerel yönetimler dahil) çevre sektörü yat›r›mlar›na harcam›fl ve özellikle içme suyu yat›r›mlar›nda önemli yol al›nm›flt›r. Türkiye’nin bugün yaklafl›k %0.3 olan çevre yat›r›m›/ GSY‹H oran›n›n 2010'a dek düzenli artarak 2010'da %0.5 mertebesine ulaflaca¤› varsay›lm›flt›r. Her iki de¤er de 1990'lardaki düzeyin alt›ndad›r. Ayr›ca y›lda ortalama %5.1 GSY‹H art›fl› sa¤land›¤› varsay›l›rsa, yat›r›mlar için gerekli kayna¤›n çok önemli bir k›sm›n›n bulunmas› mümkündür. Özel sektör yat›r›mlar›n›n önemli bir k›sm› entegre kirlilik önleme ve kontrol yöntemleriyle at›k azalt›m› ve ar›t›lmas› konusunda sanayi taraf›ndan yap›lmak zorundad›r. Sanayi için yap›lan araflt›rmalar, sanayinin GSY‹H’s›n›n %0.6’s›n› uyum yat›r›mlar›na ay›rmak zorunda oldu¤unu göstermektedir. Asl›nda yeni aday ülkelerin bir ço¤unda bu de¤er daha yüksektir. Ancak sanayinin rekabet flans›n› azaltmamak için bu de¤er makûl düzeyde tutulmufl ve daha uzun geçifl süreleri hedeflenmifltir. Bu süreçte AB’den az›msanamayacak bir hibe katk›s› beklenmektedir. AB bütçesi halen onaylanmad›¤› için kesinleflmemifl olan hibe programlar›, aday ülkelerin say›s›n›n azald›¤›n› ve gelecek y›llarda daha da azalaca¤›n› göz önüne alarak, ve geçmiflteki hibe programlar›na bakarak baz› öngörüler gelifltirilmifltir. fiu anda y›lda 300 milyon avro olan AB hibe katk›s›n›n kat›l›m› izleyen y›llarda 1 milyar avroya kadar artmas› ve bütçenin a¤›rl›kl› olarak ulafl›m ve çevre sektörlerine harcanmas› beklenmektedir. Türkiye’nin yaklafl›m sürecindeki ihtiyaç ve kaynak öngörüleri grafikte görül- Maliyet (milyar avro) Sektör 20062013 2014 sonras› Toplam ‹çme suyu ve at›ksu yönetimi 12 23 35 Kat› at›k yönetimi 3 10 13 Hava kirlili¤i yönetimi 1 1 2 Toplam Kamu Sektörü 16 34 50 Endüstriyel At›ksu 2 0 2 Hava kirlili¤i önleme 1 0 1 Entegre kirlilik önleme ve kontrol 7 7 14 Zirai iflletmeler 1 0 1 Özel Sektör Toplam› 11 7 18 GENEL TOPLAM 27 41 68 mektedir. Görüldü¤ü gibi, öz kaynak ve hibeler d›fl›nda oluflan a盤›n borçlanarak kapat›lmas› gerekiyor. Ancak Türkiye’nin borç alabilme ve ödeyebilme kapasiteleri düflünülürse borçlar›n süreci etkileyecek bir önemde olmad›¤› anlafl›l›r. Bu analiz, finans›n, san›lan›n aksine s›n›rlay›c› faktör olmad›¤›n› ancak baflka önemli s›n›rlay›c›lar oldu¤unu ortaya koyuyor. Görünüfle göre, çözülmesi gereken en önemli sorun karfl›layabilirlik ve ihtiyaç oran›n›n dengesiz da¤›l›m›d›r. Analizler yerleflim birimi büyüdükçe yat›r›mlar›n geri dönüfl süresinin azald›¤›n›, nüfusu yüz binin alt›ndaki birimlerde yat›r›mlar›n karfl›lanabilirli¤inin mümkün olmad›¤›n› gösteriyor. Bunun çözümü için bölgesel altyap› idarelerinin oluflturulmas› zorunludur. Finans›n kendisi darbo¤az teflkil etmemekle birlikte finans› talep edecek nitelikteki proje üretiminin darbo¤az oldu¤u aflikârd›r. Gerek yerel yönetimler gerek devlet kurulufllar› finans ve hibe istemlerini yeterli nicelik ve nitelikteki projelerle talep etme konusunda henüz yeteri ehliyete sahip de¤ildir. K›sa dönemin önemli darbo¤azlar›ndan biri arz de¤il talep eksikli¤i olacakt›r. Son olarak çevre konusundaki müktesebat›n yans›t›lmas›nda, özellikle su sektörü dahilinde tereddütler olmas›n›n ve kurumsal yap›lanmalar›n ertelenmesinin, Türkiye’ye önemli gecikmeler ve maliyetler getirebilece¤ini unutmamak gerekir. ◗ ENVEST PLANNERS Milyon Avro Kamu sektörü yat›r›m ihtiyaçlar› ve finansmanlar (geçifl dönemi esas al›nm›flt›r). PHOTODISC ÇEVRE ‹Ç‹N Kamu Bütçesi Hibeler Krediler Kamu Sektörü Yat›r›m ‹htiyac› Dr. Merih Kerestecio¤lu, COWI Anadolu Genel Müdürü 15 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 10-16CoverStoryYU04.qxd 26/12/2005 16:11 Page 16 KAPAK KONUSU | finans ve do¤a ADR‹YAT‹K’E DESTEK Axel Horhager ›rvatistan k›y›lar›na düzenlenen ve insan›n gözünde, da¤ yamaçlar›na gizlenmifl koylardaki masmavi sular› ve Dalmaçya k›y›s›ndaki binlerce aday› göz önüne seren tekne gezileri bu y›l çok revaçta. Peki ama Adriyatik denizi daha ne kadar temiz, ezelden beri güzelli¤ini korumufl k›y› fleridi ve adalar bu güzelliklerini daha ne kadar koruyacak? Ekonomik kalk›nma ve AB’ye girme beklentisi, çevresel de¤erleri göz ard› eden giriflimcileri harekete geçiriyor. Güney Do¤u Avrupa’ya yard›m eden uluslararas› destekçiler, bu sorunu öngörebildi¤i için, çevreyi koruyucu önlemler daha bafltan yard›m sürecine dahil ediliyor. Avrupa Yat›r›m Bankas› (EIB), Adriyatik k›y› bölgesi master plan›n›n gelifltirilmesi çabas›n›, Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program› (REReP) kapsam›nda yaflamsal bir giriflim olarak nitelendiriyor. ‹lk olarak H›rvat çevre bakanl›¤› taraf›ndan öneriGÜVENL‹ L‹MAN: GIS yaz›l›m›n›n len ve EIB’nin himayesinde gerçeklefltirilen AdriAdriyatik k›y›lar›n›n korunmas›na yatik Denizi Çevre Master Plan›'na (ASEMP), ‹talyard›mc› olmas› umuluyor yan hükümeti yaklafl›k 600,000 avro destek verdi. Söz konusu proje, destekçi taraf olarak ‹talyan hükümeti, teknik dan›flman ve uygulay›c› olarak EIB ile BM E¤itim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), ve destek alan taraf olarak da H›rvat hükümetinin ortakl›¤› ile yürüyor. Böylece bu Adriyatik ülkesi, AB üyeli¤inin gerektirdi¤i çevresel koflullar›n sa¤lanmas›nda bu projenin yard›mc› olmas›n› umuyor. UNESCO, Venedik’te bulunan Avrupa Bilim ve Teknoloji Bölgesel Merkezi arac›l›¤›yla projenin uygulama ve taahhüt k›s›mlar›n› yürütürken, EIB de projeler müdürlü¤ü bünyesindeki teknik uzmanlar›n›n deste¤ini sunuyor. H›rvat Çevre Koruma ve Fizikî Planlama Bakanl›¤› (MoEPP), Barselona Sözleflmesi çerçevesinde, Adriyatik Denizi’nin sürdürülebilir kalk›nmas› için kendine bir hedef koymufl durumda. Bu hedefe de, ‹nternet ortam›nda gelifltirilecek bilgisayar destekli bir çevresel planlama gereci ile buna uygun pilot uygulama bölgeleri belirleyerek ulafl›lacak. Bu gereç ile, afla¤›daki çal›flmalar yürütülecek; ISTOCKPHOTO H • Eldeki bütün planlama verilerini toplamaya, güncelleme ve birlefltirmeye olanak sa¤layacak merkezî bir sistem gelifltirmek ve planlama kararlar›na katk›da bulunmak; • H›rvatistan k›y› bölgesinin çevre master planlamas›na yard›mc› olmak; ve • H›rvatistan k›y›lar› için çevre iyilefltirme ve sürdürülebilir kalk›nma projelerini saptamak. ◗ Özet olarak ASEMP projesinin iki temel unsuru var: web tabanl› planlama gerecinin gelifltirilmesi ile, bu gerecin, karar destek sistemine özel bir önem vererek denenmesi ve kalibrasyonu için pilot uygulama bölgelerinin ve konular›n›n saptanmas›. Planlama gereci, halen kullan›lmakta olan tüm çevresel verilerin projeye kat›lmas›n› sa¤layacak. Gerecin, bir k›y› bölgesindeki master planlama projeleri için gerekli tüm verileri bulundurmas›, uluslararas› finans kurumlar›na ve di¤er kaynaklara fon için yap›lacak baflvurular› destekleyecek bilgileri içermesi gerekiyor. Gereç ayn› zamanda, H›rvatistan’›n AB K›y› Bölgesi Yönetimi Yönergesi’ne ve AB Su Çerçeve Yönergesi’ne uyumuna da yard›mc› olacak. Axel Horhager, Avrupa Yat›r›m Bankas› Proje Koordinatörü. Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresinde REReP Record’a bakabilirsiniz. yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 16 inans sektörünün sürdürülebilirlikten ne kadar para kazanabilece¤ini de¤erlendirme konusunda Anglo-Welsh Çevre Ajans›’n›n (AWEA) 2004'te yapt›¤› bir araflt›rmaya göre, flirketlerin ‘çevresel yönetiflimi ile finansal verimlili¤i' do¤ru orant›l›. Baflka bir deyiflle, çevreye duyarl› flirketler, parasal aç›dan daha baflar›l›. Environmental Daily’den Rowcliffe, “kendileri yeryüzünü delik deflik etmedikleri ya da duman tüten dev bacalar› olmad›¤› için bankalar›n genellikle 'yeflil' ya da en az›ndan yeflilmifl gibi alg›land›¤›n›” söylüyor. Görünüfle göre UNEP FI ve AWEA çal›flmalar› da bunu destekliyor. Rowcliffe, “Bu görüflü ifade ettikten sonra, hem çok say›da bankan›n, hem de AB ve di¤er uluslararas› yetkililerin, bu kadar büyük miktarda paray› yöneten bankalar›n uygulamalar›n›n çevre aç›s›ndan büyük önem tafl›d›¤›n› kavramaya bafllad›¤›n›”, ekliyor. Ancak, yeflilmifl gibi olmakla yeflil olmak aras›ndaki fark›, sürdürülebilir finans sa¤lama, çevre dostu bankac›l›¤›n temel ilkelerine uyma, baflar›l› uygulama ve benzeri bir çok etken belirliyor. Uygulamalar› AB'nin çevre düzenlemeleri ile k›s›tlanan, sivil örgütler taraf›ndan da s›k› s›k›ya izlenen UFK’lar –isteyerek veya istemeyerek- yeflil konulara uyum sa¤l›yor. ERM raporuna göre, sürdürülebilirlikle ilgili konular, “gerçek kredi risk de¤iflkenlerini temsil ediyor ve bankalar›n bilançolar›n› ve müflterilerini somut olarak etkileyebiliyor. Tabii çevreyi de. F ◗ TEKNOLOJ‹K PLANLAMA GEREC‹NDEN Bafl taraf› sayfa 14’te gerçeklefltirildi. Araflt›rma kapsam›ndaki ticaret ve finans kurumlar›n›n yar›dan fazlas›, sürdürülebilirlik unsurunun kredi aç›s›ndan risk (s›f›r puan), ya da f›rsat (befl puan) olarak de¤erlendirildi¤i bir ölçek üzerinde, sürdürülebilirli¤e befl üzerinden dört puan verdi. Sürdürülebilirli¤i finans sektörü aç›s›ndan çekici k›lan etkenler aras›nda 'daha çok tan›nmak' ilk s›rada yer al›rken, bunu, toplumsal sorumluluk, maliyetten tasarruf, rekabet gücü, sektördeki e¤ilimler, sermayeye eriflim ve paydafllar›n talepleri takip ediyor. Yüksek uygulama maliyetlerinin yan› s›ra, sa¤lanan fayday› ölçmenin zorlu¤u, ortada somut bir iflletme örne¤i olmay›fl› ve yasal altyap›n›n eksikli¤i ise bafll›ca cayd›r›c› etkenler olarak olarak s›raland›. Çevre finansman› alan›nda proje yöneticisi olarak çal›flan Joanna Fiedler'a göre, “[Orta ve Do¤u Avrupa] bankalar›, çevre korumadan para kazan›labilece¤ini görür görmez, Avusturya ve Almanya’da yafland›¤› gibi, bu iflle ilgilenecek.” Fiedler, REC'in Güney Do¤u Avrupa’daki Öncelikli Çevre Kalk›nma Program›’n› yürütüyor. Balkan çevre bakanlar›n›n 2001-2003 döneminde gelifltirdi¤i program, Güney Do¤u Avrupa’da çevre altyap›s›n›n yat›r›m önceli¤ini belirlemek için, mevcut deneyimlere dayanarak oluflturulmufl, k›staslar›, süreç ve mevzuat› tan›mlanm›fl mant›ksal bir sistem sunuyor. ▼ Avrupa Yat›r›m Bankas›, co¤rafi bilgi sistemi (GIS) yaz›l›m› kullan›lan bilgisayar destekli bir planlama sistemiyle k›y› fleridinin sürdürülebilir kalk›nmas›n› destekliyor. 17-21InsightYU04.qxd 26/12/2005 16:13 Page 17 söylefli | MERCEK TURGAY ARIK Külfet de¤il f›rsat Kerem Okumufl vrupa Birli¤i, çevre politikalar›n› tarife d›fl› teknik engelleri ortadan kald›rmak ve iç pazarda tam rekabeti sa¤lamak için 1970’lerde gelifltirmifl, daha sonra ozon, iklim de¤iflikli¤i gibi küresel çevre sorunlar›na çözüm üretmek için bir çok giriflime ön ayak olmufltur. Bugün, AB üyesi ülkelerin çevre politikalar›n›n %80’i Brüksel’de kararlaflt›r›l›r. Üye ülkeler ve tüm toplumsal paydafllar uyum çal›flmalar›nda yer al›r. Müzakerelerin bafllamas›yla birlikte bu süreç ülkemizde de ayn› h›zla yaflanacakt›r. AB, son geniflleme öncesi uyum sa¤lanmas› için 2000-2006 döneminde PHARE ve ISPA fonlar›yla aday ülkelerin teknik destek ve altyap› yat›r›mlar›na belli finansmanlar sa¤lad›. Yeni üye 10 ülkenin AB çevre müktesebat›na tam uyumu, toplam 120 ilâ 140 milyar avro kaynak gerektiriyor. Tam uyum için PHARE ve ISPA fonlar› yeterli olmad›¤›ndan, gerekli kayna¤›n ulusal ve uluslararas› piyasalardan sa¤lanmas› için baz› ülkelere 2017 y›l›na kadar geçifl süreleri verildi. Türkiye’deki son çal›flmalar, gerekli yat›r›mlar›n maliyetinin 70 milyar avro olaca¤›n› gösteriyor. Devlet ve yerel yönetimlerin yapmas› gereken 50 milyar avro yat›r›ma ek olarak Türk ifl dünyas›n›n da 20 milyar avroluk yat›r›m yapmas› gerekiyor. Bununla birlikte, AB çevre müktesebat›n›n tam uyumunun, daha az sa¤l›k harcamas›, eko-verimlilik, verimli kaynak kullan›m› vb. sayesinde Türkiye’ye, maliyetin en az dört kat› kaynak sa¤layaca¤› da unutulmamal›d›r. AB ile uyumlu çevre politikalar›, hem k›t kaynaklar›n verimli kullan›lmas›, do¤a koruma çal›flmalar›n›n sürdürülmesi, temiz üretim süreçlerinin desteklenmesi; hem de insanlar›n daha yaflanabilir bir dünyaya kavuflmas› için çok önemli bir s›çrama tafl›d›r. Bugün, AB’de küresel ihtiyaçlar› da yan›tlamay› amaçlayan politika ve hukukî mevzuat en çok çevre alan›nda görülmekte. Bu nedenle, Türk ve yabanc› flirketlerin, özellikle sürdürülebilir kalk›nma eksenli yeni projelerle Türkiye’de bu süreci A desteklemesi, toplumsal kat›l›m› sa¤layacak ve sivil giriflimin kapasitesini art›racak yeni giriflimlere ön ayak olmas› büyük katk› sa¤layacakt›r. AB çevre mevzuat› 300 kadar yönerge ve yönetmelikten oluflur. Yak›nda müzakerelere bafllayacak ülkemizde bu mevzuat›n iç hukuka aktar›lmas›yla birlikte uygulamaya dönük tüm yat›r›mlar›n belli bir sürede yap›lmas› gerekiyor. May›s 2004'te tam üye olan ülkeler, AB çevre mevzuat›n›n büyük malî kaynak gerektiren yat›r›mlar›n› (at›k su ar›tma tesisleri, düzenli çöp depolama alanlar› vb.) tamamlamak için, farkl› uzunluklarda 'geçifl süreleri' istemifltir. AB çevre mevzuat›n›n uygulanmas›, Türkiye’nin dinamikleri ve ekonomisini dikkate alan uzun vadeli planlama ile mümkündür. Bu geçifl süreleri için gerekli malî ve yönetsel planlama ile sektörel etki analizlerinin yap›lmas› flartt›r. Genel çevre politikalar› kadar, sal›m oranlar›, deflarj s›n›rlar›, ürün standardlar› gibi detayl› teknik konular› da kapsayan, 300 kadar yönetmelik ve yönergeden oluflan baflta karmafl›k gözüken AB çevre mevzuat› dokuz ana alanda geliflmifltir: 1) Yatay Yönergeler; 2) Hava Kalitesi; 3) At›k Yönetimi; 4) Su Kalitesi; 5) Habitat/ Do¤a Koruma; 6) Sanayi Kaynakl› Kirlilik ve Risk Yönetimi; 7) Kimyasallar ve GDO’lar; 8) Gürültü Kirlili¤i; 9) Nükleer Güvenlik ve Radyasyon Önleme. Üyelik müzakerelerine bafllayacak Türkiye'nin AB çevre mevzuat›na uyumu üç aflamada gerçekleflecektir: ● Uyumlaflt›rma: Mevzuat, tümüyle ulusal mevzuata uygun hale getirilecektir. AB mevzuat› ço¤unluk yönergelerden oluflur ve ulusal yap›ya uyumlaflt›r›labilir. Türkiye, bir yönergeyi amac›na ulaflt›racak yöntemleri, hukukî, kurumsal ve yönetsel yap›s›na göre belirleyebilecektir. ● Uygulama: Uyumlaflt›r›lm›fl mevzuat› uygulayacak kurumlar›n yeterli kapasite ve altyap›ya sahip olmas›, bütçe ve mevzuata uygun yönetmelik ç›karmaya yetkili olmas› gerekir. ● Yapt›r›m: Uygulaman›n kontrolü ve mevzuata ayk›r› uygulamalar›n cezaland›r›lmas›d›r. Mevcut durumumuzda AB çevre müktesebat›na uyum sa¤land›¤›n› söyleyemeyiz. Çevre mevzuat›n›n uygulanmas›nda önemli rolü olan üç kurumsal aktörden Türk ifl dünyas›n› de¤erlendirmek, di¤er iki aktör, yani devlet kurumlar› ve belediyeler için de ayd›nlat›c› olacakt›r. Türkiye’deki flirketlerin %99’u KOB‹'dir. KOB‹’lerin de¤iflen süreç ve mevzuata h›zl› tepki veren dinamik yap›s› ile AB'ye uyumu çok daha kolay olabilir. Ancak, malî yetersizlikler, kredi k›s›tlar›, niteliksiz ifl gücü, yetersiz teknoloji, AR-GE eksikli¤i ve d›fl pazarlara hitap edememe bafll›ca sorunlard›r. Uyumun en önemli aflamas› olan uygulama aflamas›nda flirketlerin ifllevi büyüktür. fiirketlerin özellikle AB çevre mevzuat›na uyum konusuna ciddiyetle e¤ilmesi gerekir. Gerekli yat›r›m› yapmayan flirketler sadece AB'ye ihracat yapma imkân›n› de¤il, iç pazardaki ticaret imkân›n› da yitirecek. Mevzuata uygun yat›r›m yapan bir flirketle, yapmayan bir flirket aras›nda oluflacak haks›z rekabeti önlemek için yetkili kurumlar mevzuat› uygulama konusunda yapt›r›mlar› tüm ülkede eflit olarak uygulamak zorunda. Yat›r›mlar için ulusal kaynaklar yetersiz oldu¤undan AB'nin kat›l›m öncesi yard›mlar›n› ve uluslararas› finans kurumlar›n›n do¤rudan orta ve uzun vadeli kredilerini daha çok kullanmak gerekecektir. Ancak, AB malî yard›mlar› genelde devlet kurumlar›na ve yerel yönetimlere verilir. Çevre yat›r›mlar›, AB uyum sürecinde ek bir külfet de¤ildir. Sürdürülebilir kalk›nman›n parças› olan bu yat›r›mlar, uzun dönemde verimlilik art›fl›, optimal kaynak kullan›m›, at›k miktar› ve ar›tma maliyetlerinin düflmesi, iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i sahalar›ndaki maliyetleri düflürmek için bir f›rsatt›r. Türk iflletmeleri uygulamaya konacak AB mevzuat›n›n yükümlülüklerini önceden ö¤renmelidir. Denetim ve yapt›r›m aflamas›nda sadece ulusal kurumlar de¤il, Avrupa Komisyonu da yetkilidir. fiirketler, AB'de geliflen yeni politikalar› da dikkatle izlemelidir. Örne¤in AB, kamu ihalelerinde çevre dostu ürün ve hizmet al›m›n› zorunlu k›lan yeni bir çevre politikas› gelifltirmektedir (Green Procurement). Kamu al›mlar› AB’nin GSY‹H’s›n›n %16’s›d›r, bu da tüm sektörleri do¤rudan etkileyecek bir süreç demektir. Daha büyük altyap› yat›r›mlar› belediyelerce yap›lmad›¤› takdirde özel sektörün yat›r›mlar› yetersiz kalacakt›r. Özellikle su temini, kanalizasyon sistemleri ve ar›tma tesislerinin yap›m›, düzenli depolama alanlar›n›n inflas› AB mevzuat›n›n uygulanmas›n›n koflullardan biridir. Bizi çok çetin bir süreç beklese de, önce toplumsal bilinç ve yerel kat›l›m› art›rarak, genifl ölçekte de gerekli tüm yat›r›mlar› yaparak süreci lehimize çevirmek elimizdedir. ◗ AB uyum sürecinde yap›lmas› gereken çevre yat›r›mlar› baflta ekonomik kalk›nma aç›s›ndan külfet gibi görünse de uzun vadede yarar sa¤layacak Kerem Okumufl, REC Türkiye Özel Sektör Program Yöneticisi 17 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 17-21InsightYU04.qxd 26/12/2005 16:13 Page 18 MERCEK | yerel üretim Gitgide yayg›nlaflan küçük ölçekli yiyecek üretimi, tüketiciler için daha lezzetli ve daha sa¤l›kl› g›dalar sunman›n yan› s›ra, sa¤l›kl› bir çevre vaad ediyor. Ev mahsulü yiyecekler Yaz› ve foto¤raflar Todd Schenk üneflli bir Cumartesi sabah› erken saatlerde, Istvan Csirmaz günün ürünlerini boflaltmakla meflgûl. Gün boyunca, aralar›nda çok say›da müdavimin de bulundu¤u müflteriler, hem pastörize edilmemifl süt, hem de kendi keçi ve koyunlar› ile komflusunun ine¤inin sütünden üretti¤i peynir ve di¤er süt ürünlerini almak için Csirmaz’›n, Budapeflte’nin Hunyadi Meydan›'ndaki tezgâh›na gelecek. Orta ve Do¤u Avrupa’da Csirmaz gibi küçük çiftçi ve üreticiler, geleneksel yöntemlerle üretmeyi, ürünlerini sade biçimde paketleyip genellikle yak›n civarda ve ço¤unlukla da do¤rudan tüketiciye satmay› sürdürüyor. Ancak örgün tar›m›n ve kü- G A⁄IZLARA LÂYIK: Dalmaçya k›y›lar›nda yakalan›p geleneksel yöntemlerle piflirilen ahtapot, ziyaretçilere H›rvatistan’›n özgün damak tad›n› sunuyor. yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 18 resel pazar›n geliflmesiyle birlikte yerel ürünler gitgide daha zor bulunuyor. Csirmaz, günümüzün genifl ölçekli tar›m ekonomisi aç›s›ndan ender bir üretici olsa da kendisini bir radikal olarak görmüyor. Süt ürünleri yap›p satmak onun için bir zevk. Ticareti, ürüne son fleklini verebilece¤i yani ticarete hakim oldu¤u bir biçimde gerçeklefltirmeye önem veriyor. Csirmaz öncelikle, ürünlerinin daima al›c› bulabilece¤ine inan›yor, çünkü bunlar hem daha iyi hem de büyük üreticilerin yapamayaca¤› ürünler. “Büyük tesislerde bunlar›n üretimini bir görseniz, tek yapt›klar› bütün vitaminleri, enzimleri ve polipeptitleri öldürmek,” diyor Csirmaz. Müflterilerinin ço¤u da zaten buna önem veriyor: “‹nsanlar bana gelip, ‘Sütü senden al›yoruz çünkü dükkânlardaki sütler inek görmemifltir bile’ diyor. Tabii ki inek görmüfltür ama tadlar› gerçekten inek görmemifl gibi.” 17-21InsightYU04.qxd 26/12/2005 16:13 Page 19 yerel üretim | MERCEK REKABET RENKLEN‹YOR: Istvan Csirmaz (solda), Budapeflte’deki pazar yerinin yak›n›nda bulunan çiftli¤inde üretti¤i süt ürünleriyle sad›k bir müflteri kitlesi edinmifl durumda. Kent sakinlerine lezzetli, taze ve ucuz yiyecek sunan kent tar›m›, sürdürülebilir kentleflme aç›s›ndan da önemli bir iflleve sahip Büyükler de ilgi gösteriyor Kendine yeten kent Yaklaflt›kça Polonya Tar›m›n›n Güçlenmesi elli bir yafl›n üstünde olan ve çocuklu¤u kentlerde geçmifl olanlar, o zamanlar yak›n çevrelerindeki bostan ve bahçeleri, hatta mand›ralar› an›msar. Dolap beygirleri kuyunun etraf›nda dönerken, o gün yenecek sebze ve zerzavat› elimizle toplaman›n keyifli bir ayr›cal›k oldu¤unu bostanlar betona dönüflünce idrak ettik ancak. ‹stanbul’da fetihden çok önceye uzanan bir gelene¤i sürdüren büyük bostanlar›n yan› s›ra, Arnavutköy, Rumeli Feneri, Kuzguncuk, Büyükada gibi bir çok semtte hâlâ var olan bostan ve bahçeler; binalar, köprüler, yollar gibi kentin 'cans›z' unsurlar› aras›nda canl›l›¤›, hem do¤al hem de beflerî çeflitlili¤i, k›sacas› yaflam› simgeleyen birer vaha gibi. Kent tar›m›, üretimini yüzy›llarca yak›n çevresinde yapm›fl insan topluluklar›n›n kent ortam›nda da insanca beslenmesi için bir umut. Örgün tar›m sonucu lezzetsizleflen, yüzlerce kilometre tafl›n›rken tazeli¤ini yitiren, nakliye ve da¤›t›m maliyeti sonucu fiyat› yükselen ürünlere karfl›l›k yan› bafl›m›zda yetifltirilen ürünler daha lezzetli, daha taze ve daha ucuz, üstelik üretim süreci de çevre dostu. Yerel ölçekte ekonomik kalk›nmaya, yoksullukla mücadeleye, g›da gü- B vencesine, kentsel at›klar›n tekrar kullan›m›na, kentlerin yeflillenmesine, biyoçeflitlili¤e katk›da bulunan kent tar›m›, kentin ayr›lmaz bir parças›, sürdürülebilir kentsel kalk›nman›n gere¤idir. Geliflmekte olan ülkelerin nüfusu, 20 y›l içinde 4.9 milyardan 6.8 milyara ç›kacak, bunun %90'› da kentlerde yaflayacakt›r. Habitat II, kentsel yoksullu¤u azaltmak için uygun tekniklerle çiftçilik ve bahçecili¤in desteklenmesini vurgulamaktad›r. Kent tar›m›, Gündem 21'de yer alan yoksulluk, su, sa¤l›k, çevre yönetimi gibi pek çok konu ile de iliflkilidir. Kent tar›m›n›n, kentlere do¤ru göçün ve buna ba¤l› toplumsal sorunlar›n yafland›¤› ça¤›m›zda, yukar›daki ifllevlerinin yan› s›ra yaflamsal bir ifllevi daha var. Özellikle çabuk bozulan sebze, mantar, yumurta gibi ürünler aç›s›ndan k›rsal tar›m› tamamlayan kent tar›m›, kentte yaflayan yoksullar için hem g›daya eriflim güvencesi hem de bir üretim ve kazanç biçimidir. Ulafl›labilir Yaflam Derne¤i'nin (UYD) 2005 fiubat ay›nda kurdu¤u 'Kent Tar›m› E¤itim ve Uygulama Merkezi', kent tar›m›n›n bütün ifllevlerini yaflama geçirmeyi amaçlayan bir öncü proje. Avrupa Birli¤i'nin (AB) Devam› sayfa 20’de ▼ bafll›kl› 2003 raporuna göre, Polonya’da, (20 ilâ 2,000 hektar aras›ndaki) büyük çiftlikler AB bünyesinde ayakta kal›rken, (20 hektar›n alt›ndaki) küçük çiftlikler uzun vadede rekabet güçlerini yitirecek. Rapora göre, 'baz› uzmanlar, gelecek 10 y›l içinde bu çiftçilerin yar›dan ço¤unun, mekanikleflme, kooperatifleflme ve kredi eksikli¤i sonucu ticarî tar›m› b›rakaca¤›n› düflünüyor.' Cömert AB sübvansiyonlar› flimdilik küçük çiftçileri destekliyor ancak bu çiftçilerin daha ne kadar ayakta kalabilece¤i belli de¤il. Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i’nin (IUCN), Varflova'daki Orta ve Do¤u Avrupa ofisinde tar›m uzman› olarak çal›flan Dorota Metera'ya göre, küçük ölçekli tar›m›n büyük aktörlerce yutulmas›n› ve yok olmas›n› önlemek için, küçük üreticilerin güçlendirilmesi, kapasitelerinin gelifltirilmesi ve gelecekleri konusunda ak›lc› kararlar verebilmesi flart. K›rsal kesimdeki halka –özellikle e¤itim ve iletiflim teknolojisi alanlar›nda-- yap›lan yat›r›m yaflamsal önem tafl›yor. Metera flöyle sürdürüyor: “Yerel üreticiler, kendi kooperatif ma¤azalar›n› kurarak arac›lar› bertaraf edebilir, böylece yiyeceklerin ifllendi¤i ikinci ve üçüncü aflamalar› kontrol edebilir; bu da hem kendilerine hem de tüketiciye yarar sa¤lar.” Küçük çiftlikler, Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin ço¤unda önemli bir rol oynuyor. ‹stihdam aç›s›ndan, Polonya'daki toplam tar›msal üretimin %25’ini sa¤layan küçük çiftlikler, ülkedeki toplam iflgücünün tar›m sektöründe çal›flan yaklafl›k %25’lik bölümünün büyük ço¤unlu¤unu istihdam ediyor. Metera'ya göre, Yaz› ve Foto¤raflar: Nafiz Güder ▼ Baz› büyük market yöneticileri de bunun fark›nda ve geleneksele olan talebi karfl›lamak için yerel kaynaklar› kullan›yor. Örne¤in, Slovakya’daki Tesco hipermarketleri, geleneksel mutfa¤›n gözde yemeklerinden birinin temel malzemelerinden Bryndza denen süt ürününü sat›fla sunuyor. Yerel flarap ve peynirler de Bulgaristan’daki Metro’nun raflar›n› dolduruyor. Yine de, huylu huyundan kolay vazgeçmiyor. Perakende Devleri: Küresel Büyüme ve Yerel Sorunlar bafll›kl› raporu haz›rlayan Petra Kjell'e göre, geleneksel dükkânlar›n küçük üretici ve g›da tesisleri ile do¤rudan iliflkisinin k›s›tl› olmas› önemli bir sorun. 'Ürünler ço¤unlukla çiftlikten bir iflleme ya da ambalajlama tesisine, oradan da bölgesel ya da ulusal bir da¤›t›m merkezine götürülüyor. S›nra da, bazen yetifltirildi¤i ya da ifllendi¤i yerin yaln›zca bir kaç kilometre yak›n›ndaki bir dükkâna gönderiliyor.' Küçük çiftçiler ve g›da üreticileri için, büyük üreticilerin seri ve ucuz üretimiyle, mekanik verimlilikle, güçlü pazarlamada¤›t›m a¤lar›yla rekabet zor. ABD Tar›m Bakanl›¤›’n›n AB Genifllemesi: AB Üyeli¤i Devam› sayfa 20’de 19 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 17-21InsightYU04.qxd 26/12/2005 16:13 Page 20 MERCEK | yerel üretim ◗ yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 20 Yerel tar›m›n sürdürülmesi Küçük ölçekli olmak ve yerellik, bir zamanlar tar›m›n genel niteli¤i idi. So¤uk saklama teknikleri, ucuz ve yayg›n nakliye, mekanizasyon ve arazi toplulaflt›rmas› sayesinde tar›m, üretim, iflleme ve da¤›t›m alanlar›nda büyük aktörlerin bask›n oldu¤u bir endüstriye dönüfltü. Orta ve Do¤u Avrupa’daki sosyalist rejimlerin uygulad›¤› topra¤› devletlefltirme ve sanayileflme bu bölgedeki de¤iflimi h›zland›rd›. Bugün AB’nin bölgenin geleneksel ürünleri için oluflturdu¤u aç›k pazarlar ve etiketlendirme programlar›, yerel tar›m uygulamalar› için bir f›rsat. Avrupa’n›n hayli genifl bir besin yelpazesi var ve AB Tar›m Genel Müdürlü¤ü bu çeflitlili¤i teflvik edici ad›mlar at›yor. Tüketicileri bilgilendirmek ve haks›z rekabeti önlemek amac›yla AB üç 'besin kalitesi' etiketi oluflturdu: PDO (korunmufl özgün nite- lik), PGI (korunmufl co¤rafî gösterge), ve TSG (geleneksel özellik garantisi). Bilgilendirme yararl› elbet, ancak Metera geleneksel ürünlerin imaj ve pazarlamas›n›n yasalarla korunmas› gerekti¤ini vurguluyor; çünkü modern yöntemler kullanan endüstriyel tar›m, 'özgün' geleneklerin yerini alabilir ve endüstriyel ürünlere ‘gelenekselmifl’ imaj› verilebilir. Csirmaz sorun ve çözümlere çok daha yerel bir aç›dan bak›yor do¤al olarak. Hijyenik standardlar›n gere¤ine inanan Csirmaz'a göre devletin, yapt›¤› üretim ve sat›fl› denetleyici düzenlemeleri yerinde. Di¤er yandan, kendi gibi üreticiler için gerekli altyap›ya sahip yeterli sat›fl yeri olmamas›ndan yak›n›yor. Yerel uygulamalar›n belediyeden belediyeye de¤iflti¤ini, bankalar›n da küçük üreticiye nadiren kredi verdi¤ini söylüyor. Üretimini iyilefltirmek için kredi alabilse, piyasadaki flans›n› art›r›p ürünlerini dükkânlar›n alaca¤› standardlara ç›kartabilecek. Csirmaz, büyük g›da perakendecilerinin k›ran k›rana pazarlama kampanyalar› ve fiyatland›rma stratejileriyle bafla ç›kmakta da zorlan›yor. IUCN gibi kâr amac› güdmeyen kurulufllar, organik, küçük ölçekli ve yayg›n yiyecek üretimini özendirmek için var güçleriyle çal›fl›yor. Endüstriyel yiyecek üretiminden kaynaklanan sa¤l›k sorunlar› ve do¤al tahribat konusundaki kayg›lar›n› dile getirirken, organik, GDO olmayan ve küçük ölçekli tar›m› uygulanabilir seçenekler olarak teflvik ediyorlar. 1986’da ‹talya’da bafllayan Slow Food, damak tad›n›n tekdüzeleflmesine karfl› savaflan, tüketiciyi bilgilendirmeye inanan, yiyeceklere ve gastronomik geleneklere dayal› kültürel kimlikleri koruyan, geleneksel yiyecek üretim ve iflleme tekniklerini destekleyen, evcil ve yaban›l hayvan ve bitki türlerini savunan bir giriflim. Bugün Orta ve Do¤u Avrupa’da alt› Slow Food projesi var, bunlar: Pozegaca Plum Slatko (Bosna-Hersek), Giant Istrian Ox (H›rvatistan), Mangalica Sausage (Macaristan), Oscypek cheese, Polish Mead ve Polish Red Cow (Polonya). ◗ Bafl taraf› sayfa 18’de “küçük ölçekli üretim k›rsal kesimi ayakta tutuyor, bu da küreselleflmeye karfl› yerelleflme demek. Küçük ölçekli çiftçiler hem toplum hem de biyo çeflitlilik aç›s›ndan yararl›, göçü önlüyor ve geleneksel tar›m uygulamalar›na ba¤›ml› olan tür çeflitlili¤ini koruyor." Küçük ölçekli üretimin çevre aç›s›ndan baflka yararlar› da var. Csirmaz’›n üretiminin etkilerinin ne denli az oldu¤unu düflünelim. Nakliye aç›s›ndan, Csirmaz’›n, ürünlerini flehrin hemen d›fl›nda üretti¤ini, ürünlerin pazara tafl›n›rken çok k›sa bir mesafe kat etti¤ini, Budapeflte’nin merkezinde, kolayca ulafl›lan bir meydanda bulunan pazara müflterilerin ço¤unun yürüyerek ulaflt›¤›n› görürüz. Paketlemeye gelince, Csirmaz’›n müflterilerinin, sütlerini tek kullan›ml›k kullan-at kutularda de¤il, tekrar kullan›labilen PET ve cam fliflelerde ald›¤›n›, hatta ço¤unun her seferinde kendi fliflesini getirdi¤ini görüyoruz. At›k miktar›n›n azalmas› da, küçük ölçekli yiyecek üretim sistemlerinin ortak özelli¤idir. Csirmaz, üretim sonucu ç›kan at›klar› do¤rudan hayvanlar› beslemek için kullan›yor --ki bunun da büyük ölçekli yiyecek üreticilerine özgü oldu¤u söylenemez. ▼ ▼ Bafl taraf› sayfa 19’da parasal deste¤i ile Türkiye ‹fl Kurumu'nun (‹fiKUR) Aktif ‹stihdam Tedbirleri Program› kapsam›nda ‹stanbul Gürp›nar'daki projeyi, 14 dönüm arazi tahsis eden Gürp›nar Belediyesi de destekliyor. Arazinin sürülmesi, gübre, tohum, sulama giderleri de e¤itim projesi kapsam›nda AB fonu taraf›ndan karfl›lan›yor. UYD'den Cem Korkmaz koordinatörlü¤ünde, ziraat mühendisi Haydar Balc› ve lider çiftçi Yaflar Gülflen taraf›ndan yürütülen, ilk y›l› e¤itime odaklanan proje, küçük ölçekli geleneksel üretim yapmak isteyenler, özellikle de kad›nlar için tasarlanm›fl. Konya, Bart›n, Ankara, Malatya, Adapazar›, Samsun, Kastamonu gibi illerden göçüp Gürp›nar'a yerleflmifl olan ailelere mensup 22 kad›n projenin ilk kursiyerleri. Kimisi memleketlerinde tar›m yapm›fl, kimisi kendi deyiflleriyle 'apartman çocu¤u' olan kad›nlar, on ayda 120 saat ders ald›. Deneme üretimi A¤ustos 2005'te bafllad›. Kursiyerler, yetifltirilen domates, biber, m›s›r, maydonoz, k›v›rc›k ve daha pek çok ürünü paylafl›yor. Ev bütçelerine sa¤lanan katk›y› ve taze sebze yemenin verdi¤i memnuniyeti, "pazardan al›p yiyemiyorduk; bu sene yeflilli¤e, domatese, bibere doyduk Allah raz› olsun," ifadesiyle anlat›yorlar. Korkmaz, arazinin kursiyerler taraf›ndan ortak kullan›ld›¤›n› söylüyor. E¤itimin hedefi, üreticilerin kendi ihtiyaçlar›n› karfl›lamas›, ancak ihtiyaç fazlas› üretim çeflitli kanallarla pazarlanmaya bafllam›fl bile. Korkmaz, sat›fl flans›n› art›rmak için pazara her mevsim ürün sevketmek gerekti¤ini, ürün deseninin dikkatle seçildi¤ini vurguluyor. Önemli noktalardan biri, bu üretim fleklinin kendi ayaklar› üstünde durabilmesi. Hazine veya belediyeye ait bofl arsalar›n kent tar›m›na sunulmas›, buralar›n çöp ve moloz sahalar›na dönüflmesini de engeller. Gürp›nar Belediyesi d›fl›nda, ‹stanbul'daki baflka belediyelerin de uygulamayla ilgilenmesi sevindirici. Su ve benzeri hizmetler konusunda sa¤lanacak kolayl›klar baflar›y› art›racakt›r. Uluslararas› finans kurumlar›n›n ve UYD gibi STK'lar›n iflbirli¤i ile de kaynak ve e¤itim ihtiyac› karfl›lanabilir. Kat›l›mc›lar›n düzenli üretici olmas› ve ürünleri pazarlayacak altyap›ya kavuflmas› için de, ülkemizde yeni olan mikro-kredi uygulamalar› bir çözüm sunabilir. Kent tar›m› uygun koflullarda, marjinal bir u¤rafl olmaktan ç›k›p sektör haline gelebilir. Üstelik besleyen, yoksullu¤u azaltan, kentlerin son bofl alanlar›n› 'kentleflme' kurban› olmaktan kurtaran, gözü okflayan, çevreyle bar›fl›k, kentlilere insanca yaflam sunabilecek bir sektör. Atalar›m›z yüzy›llar boyunca bu yaflam biçiminin mümkün oldu¤unu kan›tlad›¤›na göre biz neden baflaramayal›m? <www.kenttarimi.org> Todd Schenk REC’in STK Destek Program›’nda proje yöneticisidir. AB yiyecek nitelikleri etiketleri: PDO (korunmufl özgün nitelik): Belli bir co¤rafî bölgede, kabul görmüfl teknikle üretilmifl, ifllenmifl ve haz›rlanm›fl g›da maddeleri. PGI (korunmufl co¤rafi gösterge): Üretim, iflleme veya haz›rlama aflamalar›n›n en az birinde co¤rafî ba¤lant›. Ayr›ca tüketici gözünde muteber ürünler. TSG (geleneksel özellik garantisi): Yiyece¤in kökenine at›fta bulunmaz ancak ürünün gerek içeri¤indeki gerek üretim biçimindeki geleneksel niteli¤i gösterir. Kaynak: AB Tar›m Genel Müdürlü¤ü 17-21InsightYU04.qxd 26/12/2005 16:13 Page 21 15 y›l | REC BÜLTEN‹ REC’in kurulufl y›ldönümünde Genel Kurul, bölgedeki sürdürülebilir kalk›nma çal›flmalar›n›n gelece¤ini planlad› 15 ve ilerisi deste¤i görüfltü. Y›ldönümü kutlamalar›n›n ard›ndan Makedonya baflkan› Vlado Buchkovski, AB yak›nlaflma sürecinde çevre koruma konulu bölgesel bir zirve giriflimini duyurdu. Buchkovski, Macaristan’›n ev sahipli¤i yapaca¤› zirvenin, Güney Do¤u Avrupa ülkelerinin baflbakanlar›n› ve Visegrad Dörtlü Grubu’nu bir araya getirmesi önerisinde bulundu. Ard›ndan bakanlar düzeyinde, çevrenin durumunun ve gereksinmelerin irdelendi¤i, sürdürülebilir kalk›nma konusundaki yöntemlerin, uygulama ve gereçlerin gözden geçirildi¤i, ‘REC’in faaliyet gösterdi¤i bölgede sürdürülebilirli¤e do¤ru’ konulu bir toplant› gerçeklefltirildi. Charles Üniversitesi Çevre Merkezi baflkan› Bedrich Moldan, Sürdürülebilir Kalk›nma Enstitüsü baflkan› Andrzej Kassenberg, Toyota yöneticisi ve Toyota Motor Avrupa’n›n baflkan yard›mc›s› Takis Athanasopoulos, toplant›n›n yönlendirici konuflmalar›n› yapt›. Kat›l›mc›lar, deneyimlerini paylafl›p tart›flarak, olumlu sonuç veren uygulama ve gereçler konusunda tavsiyelerde bulundu. Yap›lan sunumlar ve durum de¤erlendirmeleri, Orta ve Do¤u Avrupa’da sürdürüle- bilir kalk›nmaya iliflkin mevcut zorluklar ve f›rsatlar konusundaki ortak anlay›fl› daha da gelifltirdi. Ülke heyetleri, REC Sözleflmesini ‹mzalayan Taraflar Bildirisini ve REC'in 20062010 dönemi için oluflturdu¤u stratejiyi kabul etti. Söz konusu bildiri, REC’in elde etti¤i baflar›lar› takdir etmenin yan› s›ra, politik hedefler belirlemeyi ve REC’in gelecekteki faaliyetlerine sahip ç›kmay› da taahhüt ediyor. Belirlenen bu yeni stratejiye göre, REC’in önümüzdeki befl y›l boyunca sunaca¤› hizmet ve ürünler, sürdürülebilirlik politikalar›n›n hayata geçirilmesine yard›mc› olacak, bu ürün ve hizmetlerden yararlananlar›n farkl› koflul ve gereksinmelerini göz önüne alarak çevre konusundaki yasal düzenlemelerin uygulanmas› için yapt›r›m oluflturacak. Szili taraf›ndan, Macar Parlamentosu’nda gerçeklefltirilen kapan›fl resepsiyonu, Uluslararas› Tuna Günü ile ayn› tarihe denk geldi. Green Horizon’›n Aral›k’ta ç›kacak özel say›s›nda, 2005 boyunca gerçeklefltirilen çeflitli REC kurulufl y›ldönümü etkinliklerine yer verilecek. ◗ Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC), 15. kurulufl y›ldönümü, 28 Haziran’da Macaristan’›n Szentendre kentindeki merkez ofisinde, Genel Kurul’un Bakanlar düzeyinde gerçeklefltirdi¤i toplant› ile kutland›. Macar Parlamentosu sözcüsü Katalin Szili ve REC Genel Müdürü Marta Szigeti Bonifert, aralar›nda hem REC’i destekleyen hem de REC’ten hizmet alan ülkelerin üst düzey delegelerinin, REC’in ortaklar›n›n, çevre STK’lar›n›n, özel sektörün ve di¤er paydafllar›n temsilcilerinin de bulundu¤u konuklar› a¤›rlad›. Konuklar aras›nda bulunan bir çok bakan, ABD Çevre Koruma Dairesi (EPA) baflkan yard›mc›s› Judith E. Ayres, ve AK Çevre Genel Müdürlü¤ü baflkan› Soledad Blanco, REC’e ve misyonuna gelecekte yap›lacak GELECE⁄E BAKIfi: Slovakya çevre bakan› Laszlo Miklos (en üstte solda) ve üst düzey temsilciler (büyük resim) sürdürülebilirlik gereçlerini tart›fl›rken. Sürdürülebilir Kalk›nma Enstitüsü’nden Andrzej Kassenberg ve REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert (üstte sa¤da). Makedonya Baflbakan› Vlado Buchkovski, bölge çap›ndaki giriflimi anlat›rken (üstte solda); oturuma kat›lanlar (soldan sa¤a) Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü uluslararas› iliflkiler müdürü Soledad Blanco, ‹talya çevre bakanl›¤› müsteflar› ve REC Yönetim Kurulu baflkan› Corrado Clini, Katalin Szili, Macaristan çevre bakan› Miklos Persanyi ve ABD Çevre Koruma Dairesi uluslararas› iliflkiler baflkan yard›mc›s› Judith E. Ayres, (solda). 21 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 22-25CBulletinYU4 26/12/2005 16:15 Page 22 REC BÜLTEN‹ | söylefli AB uyum sürecini kolaylaflt›rmak için çevre sektöründeki tüm paydafllar›n geliflimini destekleyen REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program› (KGP) Yöneticisi Deniz Gümüflel, program›n kapsam›n› Yeflil Ufuklar'a anlatt› Yüksek kapasiteli çevre sektörü REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program› (KGP), farkl› paydafllara seslenen ve çevre alan›nda birçok farkl› konuyu iflleyen genifl kapsaml› bir program. KGP kapsam›nda, çevre alan›nda aktif olan ya da olmas› beklenen farkl› gruplar›n, Türkiye’nin çevre sorunlar›na çözüm üretmesini sa¤lamak üzere teknik ve kurumsal kapasitelerinin gelifltirilmesine çal›fl›yoruz. Amaçlar›m›z do¤rultusunda AB uyum sürecini kolaylaflt›rmak, çevre alan›nda sivil toplumun geliflimini desteklemek ve böylece çevresel karar mekanizmalar›na toplumun kat›l›m›n› güçlendirmek KGP çerçevesinde uygulanan e¤itimlerin de ana hedefleri. KGP kapsam›nda öncelikle çevre yönetiminden sorumlu kamu kurumlar›na, yerel yönetimlere ve çevre alan›nda etkinlik gösteren STK'lara hizmet veriyoruz. Ülkemizde etkin bir çevre yönetiminin uygulanmas›nda belirleyici olan medya ve akademi, özel sektör gibi paydafllar da yine KGP’nin hedef kitlesi içinde bulunuyor. Hedef kitlelere yönelik programlar iki ana eksende gelifliyor: paydafllar›n kurumsal kapasitelerinin art›r›lmas› ve çevre alan›nda teknik kapasitelerinin gelifltirilmesi. Kurumsal kapasite e¤itimleri, çevre sorunlar›n› ele al›rken gereksinim duyulan proje gelifltirme, proje yönetimi, iletiflim, müzakere, stratejik planlama gibi öncelikli konularda yo¤unlafl›rken, teknik kapasiteyi art›rma programlar›, iki y›ll›k çal›flmam›z çerçevesinde AB uyum süreci merkezli olarak tasarland›. REC Türkiye'nin e¤itim programlar›nda öncelikler nas›l belirleniyor? Programlar›m›z üç temel çal›flmaya dayanarak tasarland›. ‹lki, REC Türkiye’nin kurulufl haz›rl›klar› çerçevesinde yap›lan 'Fizibilite Çal›flmas›', ikincisi kurulma aflamas›nda haz›rlanan 'Bafllang›ç Raporu', üçüncüsü ise kurulduktan sonraki üç ay içinde gerçeklefltirilen 'Çevresel Paydafllar ‹htiyaç Analizi' çal›flmas›. Bu çal›flmalar kapsam›nda, kamu kurumlar›n›n yetkilileri, yerel yönetim temsilcileri, STK'lar, Türkiye’de etkin olan uluslararas› kurulufllar, TBMM ihtisas komisyonlar›, akademik kurulufllar, sanayici, ifl adamlar› ve medya mensuplar› ile, tüm ülkeyi kapsayacak flekilde yap›lan toplant›lar, çal›fltaylar ve anketler arac›l›¤›yla paydafllar›n ihtiyaç ve öncelikleri saptand›. yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 22 REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ STK'lara yönelik kapasite gelifltirme programlar› ço¤al›yor. REC Türkiye hem STK'lara, hem di¤er kurulufllara hizmet sunuyor. Fark›n›z nedir? Ayr›ca özellikle kamu sektörüne yönelik verilecek hizmetlerin belirlenmesinde Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile REC'in ortak çal›flmalar› oldu. Bu çal›flma s›ras›nda önemli resmi belgeler (örne¤in AB Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi, AB ‹lerleme Raporlar›, tamamlanm›fl ya da yürüyen di¤er ulusal ölçekli çevre projelerinin ç›kt›lar›) incelendi ve ülkenin öncelikleri tespit edildi. Avrupa Komisyonu’nun görüfl ve önerileri de bu çal›flmaya yans›t›ld›. Bu çerçevede iki y›l›k e¤itim programlar›m›z son halini ald›. Örne¤in, AB uyum süreci ile ilgili teknik e¤itimlerde yatay mevzuat›n uyumlaflt›r›lmas›n› ve etkin olarak uygulanmas›n› desteklemek öncelikli çal›flma alanlar›m›z› oluflturuyor. Biz de bu ihtiyaca cevaben AB’nin Stratejik ÇED, bilgiye eriflim ve çevresel karar alma mekanizmalar›na toplumun kat›l›m› ile ilgili AB politikalar› ve mevzuat›n› aktard›¤›m›z e¤itimler veriyoruz. Kapasite gelifltirme süreci nas›l iflliyor? E¤itimlere kat›lma koflullar› nelerdir? Kapasite gelifltirme sürecinde konular›n tespitinden sonra do¤ru hedef kitle ve do¤ru yöntem saptan›yor. Konuya göre ya bilgi ve deneyim paylafl›m› amaçl› genifl kat›l›ml› konferanslar, paneller, ya da daha çok teknik ve kurumsal yönetim becerileri edinecek kat›l›mc›lar›n küçük gruplar halinde bir araya geldi¤i seminer ve çal›fltaylar düzenliyoruz. Kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin verimli olabilmesi için s›n›rl› say›da kat›l›mc› al›yoruz. Ço¤unlukla her kurum ve kurulufltan bir-iki kat›l›mc› kabul ediliyor. E¤itimlerde, kiflisel geliflimden çok kurumsal yap›lar› güçlendirmeyi hedefledi¤imizden, edindi¤i bilgi ve deneyimi hem kurumu ile paylaflabilecek hem de somut çal›flmalara dönüfltürebilecek nitelik ve yetkinlikte kat›l›mc›lar› tercih ediyoruz. Baflvurular› flu k›staslara göre de¤erlendiriyoruz: a) aday›n hem kifli hem de kurum olarak çevre alan›nda önceki çal›flmalar›, altyap›s›; b) gelecekte yapmay› planlad›¤› çal›flmalar; c) e¤itimde edindi¤i kapasiteyi nas›l kullanaca¤›; d) edindi¤i birikimi di¤er paydafllarla nas›l paylaflaca¤›; e) e¤itimin konusuyla ilgili deneyimi, bu konuda daha önce baflka bir e¤itim al›p almad›¤›, e) ad›na baflvurdu¤u kurumun aday›n e¤itimine verdi¤i destek. Baflvuru formlar›ndaki bu k›staslara göre de¤erlendirilen adaylar e¤itimlere davet ediliyor. Seminerler, her zaman aktif kat›l›m› destekleyen, kat›l›mc›lar› birlikte çal›flmaya ve görüfl/ deneyim al›flverifli yapmaya teflvik eden bir yap›ya sahip. Tek tarafl› bir ö¤renmeden çok, kat›l›mc›lar›n hem e¤itmenlerden hem birbirlerinden ö¤renebildikleri, hem de birikimlerini paylaflabildikleri bir e¤itim orta- 22-25CBulletinYU4 26/12/2005 16:15 Page 23 söylefli | REC BÜLTEN‹ Düzenlenen programlarla ilgili say›sal bilgi verebilir misiniz? Kat›l›mc›lar›n e¤itim sonras› yorumlar› nas›ld›? E¤itimler bu kurulufllar›n performans›na nas›l yans›d›? REC Türkiye KGP çerçevesinde Eylül 2004’ten bugüne kadar 29 etkinlik yap›ld›. Bunlar aras›nda paydafllar›m›zla bulufltu¤umuz ihtiyaç analizi çal›fltaylar›, AB uyum sürecine yönelik konferanslar, paneller, çeflitli e¤itim seminerleri ve çal›fltaylar var. Hedef kitlelere göre grupland›r›rsak; üç ilde düzenledi¤imiz ihtiyaç analizi çal›fltaylar› arac›l›¤›yla 90’›n üzerinde STK ile bir araya geldik ve çevre alan›nda sivil toplumun geliflmesi için gerekenleri tart›flt›k. 100’ü aflk›n STK’n›n 200’ün üzerinde aktif üyesi, kurumsal kapasite e¤itimlerimizden (proje yönetimi, iletiflim ve halkla iliflkiler, Genç Çevreciler, AB uyum sürecinde STK’lar›n rolü vb.) yararland›. E¤itimlerimize kat›lan STK’lar aras›nda uzun süre ulusal ölçekte baflar›l› projelere imza atm›fl büyük STK’lardan, uluslararas› STK’lar›n Türkiye temsilcilerine ve çevre koruma çabalar›n› kararl›l›kla sürdüren yerel ölçekli STK’lara kadar farkl› profilden birçok kurulufl yer al›yor. Yerel Çevre Eylem Planlar› (YEÇEP) ve proje yönetimi e¤itimleriyle alt› bölgeden 80 yerel yönetime ulaflt›k. Burada, e¤itimlerin niteli¤inden de bahsetmekte yarar var. Özellikle yönetim becerilerinin gelifltirilmesine odakl› kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinde (örne¤in proje yönetimi e¤itimi, halkla iliflkiler e¤itimi), ya da belirli bir tekni¤in ö¤retildi¤i seminerlerde (örne¤in yerel çevre eylem planlar› e¤itimleri) kat›l›mc› say›s›n› az tutarak (20 kifliyi geçmeyecek flekilde) aktif ö¤renme teknikleri kullan›yoruz. Böylece kiflilerin grup çal›flmalar›, çal›fltaylar, tart›flmalar, egzersizler, oyunlar arac›l›¤›yla ö¤renme sürecine etkin kat›l›m›n› sa¤l›yoruz. Yani daha az kat›l›mc› say›s› olan ama daha verimli e¤itim teknikleri ve süreçlerini tercih ediyoruz. Kamu kurumlar› için ve daha çok bilgi aktar›m› amaçl› düzenledi¤imiz konferans ve seminerlere kat›lanlar›n say›s› ise 500’ü aflm›fl durumda. E¤itimleri kimler veriyor? E¤itimlerde Türk ve yabanc› uzmanlarla çal›fl›yoruz. Tabii en güçlü yan›m›z, uluslararas› bir kurulufl olan REC’in alanlar›nda deneyimli 200 kadar uzmandan oluflan kendi kadrosu. Özellikle AB uyum süreci ve mevzuatla ilgili tüm e¤itimlerde REC merkezindeki ve di¤er ülke ofislerindeki uzmanlarla iflbirli¤i yap›yoruz. Böylece, benzer süreçten geçmifl eski ve yeni üye ülkeleri 15 y›l boyunca destekleyen REC’in deneyimlerini de Türkiye’de çevresel ilgi ortaklar›yla paylafl›yoruz. Sadece Orta ve Do¤u Avrupa ülkeleriyle s›n›rl› kalmayan bir çal›flma alan›na sahip REC’in flu ana dek binlerce projede birlikte çal›flt›¤› uluslararas› uzmanlar a¤› da e¤itimlerde yararland›¤›m›z önemli bir kaynak. Öte yandan Türkiye’deki yerel uzman a¤›m›z› gelifltirmek ve sayg›n isimlerle birlikte çal›flarak kendi e¤itmen havuzumuzu oluflturmak gibi bir stratejimiz var. fiu ana dek Türkiye’deki pek çok de¤erli isimle çal›flt›k. Bu aflamada 'E¤itimcilerin E¤itimi Program›'ndan da söz etmem gerek. REC Türkiye’nin kendi e¤itimci havuzunu oluflturmas› için tasarlad›¤›m›z ve çok önemsedi¤imiz e¤itim program› KGP’nin ilk etkinliklerinden biriydi. Programa üç aflamal› bir eleme sonucu kabul edilen, çevre ve sivil toplum sektörünün farkl› alanlar›nda çal›flmalar› olan 20 kifli, üç ayl›k yo¤un bir e¤itime kat›ld›. E¤itimci olmak için gerekli temel becerilerin gelifltirilmesine yönelik programda ayr›ca, REC’in tasarlad›¤› kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin verilme teknikleri de ayr›nt›l› olarak ele al›nd›. Bu e¤itimi baflar›yla tamamlayanlar, uzmanl›klar›na göre KGP çerçevesinde flu anda e¤itmen olarak görev al›yor. Hem e¤itimlerin gelifltirilmesi hem de uygulanmas› için bu arkadafllar›m›zla birlikte çal›fl›yoruz. E¤itimlere ek olarak kulland›¤›n›z yöntem ve gereçler nelerdir? Kapasite gelifltirme çal›flmalar›n›n süreklili¤i, di¤er araç ve yöntemlerle desteklenmesine ba¤l›. Bu deste¤in ilk bilefleni de, do¤ru yaz›l›/ bas›l› kaynak belgeler oluflturmak. Tüm e¤itim çal›flmalar›m›zda aktar›lan bilgilerin üzerinde titizlikle çal›fl›p e¤itim kitapç›klar› haz›rl›yoruz. Ayr›ca, REC Türkiye Bilgi Program› ile birlikte, e¤itim programlar›m›z› destekler nitelikteki REC yay›nlar›n› Türkçe’ye kazand›r›p bir kapasite gelifltirme kütüphanesi oluflturmaya bafllad›k. ‹lk olarak yedi kitapl›k 'Sivil Toplum Kurulufllar› için Kapasite Gelifltirme Rehberleri' serisini bast›k. Bu yay›nlar aras›nda proje yönetimi, iletiflim ve halkla iliflkiler, çevresel bilgiye eriflim hakk› ve çevre bilincinin geliflti- ▼ m› yaratmaya önem veriyoruz. E¤itimler yaz›l› materyaller, görsel malzemeler (bilgisayar sunumlar›, filmler, vb.), oyunlar ve grup çal›flmalar› gibi farkl› araçlarla destekleniyor. Kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin mutlaka bir takip süreci oluyor. Örne¤in Genç Çevreciler E¤itim Program›’m›zda bir araya gelen genç STK temsilcileri e-gruplar arac›l›¤›yla hem di¤er kat›l›mc›larla hem de REC çal›flanlar›yla düzenli iletiflim kuruyor. Bu, STK’lar aras›nda iflbirli¤i ve ortak projeler gelifltirilmesi aç›s›ndan da çok önemli. Ayr›ca e¤itimde ele al›nan konularda her zaman REC’e ve e¤itmenlerine dan›flma flans›na da sahipler. Örne¤in proje gelifltirme e¤itimi sayesinde haz›rlad›klar› projelere destek almak üzere hem REC'in hem de baflka kurulufllar›n hibe program›na baflvuran pek çok kurulufl oldu bugüne kadar. E¤itim programlar›n› izlemek ve gelifltirmek için her e¤itimin sonunda kat›l›mc›larla birlikte de¤erlendirme yap›yoruz. E¤itimi gelifltirmek ad›na önerilerini derledi¤imiz bir anket de kullan›yoruz bunun için. Bu de¤erlendirme çal›flmalar›n› bir üst aflamaya tafl›yarak, ilk iki y›ll›k sürede e¤itimlerimize kat›lanlar› bir araya getirerek çal›flmalar›m›z›n verimini ölçmek ve sonraki ad›mlar› paydafllar›m›zla tart›flmak istiyoruz. Yorumlar güç veriyor REC Türkiye'nin Kapasite Gelifltirme Program› (KGP) uygulamalar›nda önem verilen noktalardan biri de, kat›l›mc›lar›n yorum, görüfl ve önerileri. KGP kadrosu ve e¤itmenler, gerçekleflen 30 kadar e¤itim program›, seminer ve konferans sonras›nda bu görüflleri toplad› ve e¤itim programlar›n› daha verimli duruma getirmek için bu bilgileri kulland›. Daha rahat bir ifade sa¤lanmas› aç›s›ndan kat›l›mc›lar›n isim belirtmeden yazd›¤› yorumlar, duyulan memnuniyeti anlatmaya yetiyor: ● E¤itimciler konular›n›n uzmanlar›yd›. Farkl› görüflleri dinleme f›rsat› bulduk ve herkesin sesini dinlememiz gerekti¤ini anlad›k, (‹stanbul). ● Hem genel kültür aç›s›ndan, hem de farkl› kiflilerin farkl› düflüncelerini ö¤renmek aç›s›ndan verimli bir seminerdi. Bir haberci olarak da zaten farkl›l›klar› ö¤renmek her zaman faydal› olmufltur, (‹stanbul). ● Çal›flma yöntemi profesyonelce haz›rlanm›flt›. Herkesle iletiflime geçmemi sa¤lad›. Fikir ayr›l›¤› yaflad›¤›m kiflilerle bile ortak paydada buluflarak farkl› aç›lardan bakabilece¤imi bana gösterdi. Genç Çevreciler e¤itiminden eksiksiz dönüyorum, (Ankara). ● Kendi STK’ma döner dönmez ö¤rendiklerimi uygulamaya bafllayaca¤›m, (Ankara). ● E¤itimcilerin ilgisi ve bize yaklafl›m› beni çok flafl›rtt›. Hatta hayat›mda böyle güzel e¤itimcilerle karfl›laflmad›¤›m› söyleyebilirim. Hem iyi bir e¤itimci hem de çok iyi birer arkadaflt›lar. Onlar ve onlar gibi insanlar›n varl›¤› huzur veriyor, (Ankara). ● Bizler 'genç' çevrecileriz. Dolay›s›yla gençli¤in verdi¤i enerji ile her fleyi yapmak istiyoruz. Ama ço¤umuz 'o fleyi' nas›l yapmam›z gerekti¤ini bilmiyor. Kendi ad›ma ben burada onu nas›l yapaca¤›m› ö¤rendim, (Ankara). ● Çal›flmalar›m› daha bilinçli ve daha do¤ru bir biçimde yürütmeme yard›mc› olaca¤›na inan›yorum, (Ankara). ● Çevre sektöründe yak›n gelecekte olmas› muhtemel geliflmeleri net olarak masaya yat›rm›fl olduk. E¤itim, yol haritas›n› daha net görmemi sa¤lad›, (Ankara). ● Anlad›m ki; di¤er STK temsilcileriyle bir araya gelmek, karfl›laflt›rma yapmak farkl›l›klar› gözlemlemek, insan›n birçok fleyin fark›na varmas›n› ya da daha iyi görmesini sa¤l›yor, (Ankara). ● E¤itim konular›n›n her biri STK gönüllüleri için ö¤renilmesi gereken önemli konulard›, (Babaeski). ● Grup çal›flmalar›, örnek uygulamalar, soru-cevap yöntemi tüm seminerin canl› olmas›n› sa¤lad›, (Yalova). ● Yaflad›¤›m yere gidince hem üst düzey yöneticilere bilgi verece¤im, hem de kadrom ile paylafl›p deneyimlerimi aktaraca¤›m, (Yalova). ● Dinamik bir çal›flmayd›. Sadece sunumlar›n olmamas›, çal›fltaylar›n da olmas›, konuyu örneklerle kavramak aç›s›ndan faydal› oldu, (Ankara). Devam› sayfa 24’te 23 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 22-25CBulletinYU4 26/12/2005 16:15 Page 24 REC BÜLTEN‹ | söylefli ▼ Bafl taraf› sayfa 23’te rilmesi için toplumun e¤itimi gibi bafll›klarda rehber niteli¤inde kitaplar var. Yine çok önem verdi¤imiz YEÇEP E¤itim Program› için 'YEÇEP Uygulama Rehberi' birincil bir baflvuru kayna¤› olarak Türkçe bas›ld›. Bas›l› yay›nlara ek olarak, önemli konferans ve panellerin ç›kt›lar›n› elektronik ortamda ilgililerin kullan›m›na sunuyoruz. Yay›n ve baz› e¤itim malzemelerine web sitemiz üzerinden ulafl›labilmesi için çal›flmalar›m›z da sürüyor. Böylece, e¤itime bizzat kat›lamam›fl olan daha genifl bir kitleye e¤itim ç›kt›lar› ile ulaflmay› hedefliyoruz. REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Sizin program›n›z ve REC TR'nin di¤er programlar› birbirlerini nas›l tamaml›yor? Söz etti¤im tamamlay›c› e¤itim araçlar›n›n gelifltirilmesinde Bilgi Program› ile birlikte çal›fl›yoruz. Bilgi Program›’n›n katk›s› e¤itimlerin genifl bir kitleye ulaflmas›nda önemli rol oynuyor; çünkü REC Türkiye web sitesi, haftal›k e-bültenimiz ve Yeflil Ufuklar, paydafllar›m›zla en önemli iletiflim araçlar›m›z. Hibe Program› ile de birbirini tamamlayan, özellikle proje yönetimi e¤itimlerimiz çerçevesinde iki aflamal› bir iflbirli¤imiz var. ‹lk aflamada, proje döngüsü yönetimi (PDY) e¤itimlerimizin hedef kitlesini, Hibe Program›’n›n hedef kitlesine göre belirledik, yerel ve ulusal STK’lar ile yerel yönetimleri bu e¤itimlere davet ettik. Böylece KGP, hedef kitlenin proje gelifltirme ve öneri haz›rlama becerisini gelifltirerek REC’in hibe programlar›na nitelikli öneriler sunulmas›n› sa¤lad›. ‹kinci aflama ise, REC Türkiye’den hibe almaya hak kazanan kurulufllara verdi¤imiz 'Proje Uygulama E¤itimleri' oldu. Bu e¤itimlerde, kurulufllar›n REC’in hibe program› çerçevesinde hayata geçirecekleri projelerin uygulama sürecinde ihtiyaç duyacaklar› bilgi ve becerilerin kazand›r›lmas› hedefleniyor. Zaman ve insan kaynaklar› yönetimi, finansal yönetim, izleme ve de¤erlendirme, Genç Çevreciler E¤itimleri’nde kat›l›mc›lar yarat›c› drama, oyunlar ve tart›flmalarla farkl› görüflleri anlamay› ö¤rendiler. REC'in di¤er ülkelerindeki kapasite gelifltirme programlar› nas›l sonuçlar verdi? Türkiye ile di¤er ülkeler aras›ndaki farklar nelerdir? REC’in Orta ve Do¤u Avrupa’daki çok önemli ve benzersiz konumu, özellikle 1990 sonras›nda yeni yeni geliflen Bat›l› anlamdaki sivil topluma verdi¤i çok boyutlu destekten kaynaklan›yor. Bunda kapasite gelifltirme programlar›n›n da önemli bir yeri var. Hem STK’lar taraf›ndan hem de di¤er paydafllar taraf›ndan büyük bir ilgiyle karfl›lanan REC çal›flmalar›, bölgede çevre paydafllar›n›n hem karar alma sürecine aktif kat›l›m›n›n art›r›lmas›, hem de AB üyelik sürecine haz›rlanmas› aç›s›ndan önemli bir ifllev üstleniyor. 15 y›ll›k bu baflar› öyküsü ülkemizdeki çal›flmalara ›fl›k tutacak önemli bir kurumsal birikim. Öte yandan, bölgedeki hiçbir ülkeyle k›yaslanmayacak co¤rafî ve nüfus büyüklü¤ü nedeniyle Türkiye’nin REC bünyesindeki yeri farkl›. Bu noktadan bak›ld›¤›nda, ülkemizde çok daha büyük kaynaklar›n harekete geçirilmesi, paydafllarla sa¤l›kl› bir iletiflimin kurulup sürdürülmesi, geliflen çevre sektörünün iyi tan›nmas› ve bu de¤iflim çerçevesinde ihtiyaçlar hakk›ndaki bilgilerimizin sürekli güncellenerek kapasite gelifltirme programlar›n›n da bu h›zl› geliflime ve de¤iflime uygun yap›larda planlanmas› ve uygulanmas› REC Türkiye’nin önüne yaflamsal gereklilikler olarak ç›k›yor. Kurumsal birikimimizi ve ülkemizin kapasitesini en üst düzeyde harekete geçirerek zorlu yolculu¤umuzu baflar›yla sürdürece¤imize inan›yoruz. KGP ile ilgili ayr›nt›l› bilgi <http://www.rec.org.tr/v2/ sayfa.asp?id=26> adresinde görülebilir. ◗ e¤itim konular› aras›nda yer al›yor. Böylece STK’lar› ve yerel yönetimleri baflar›l› projeler uygulamaya haz›rl›yoruz. Yerel Yönetimler için Çevre Finansman› Semineri Yerel düzeyde gerçeklefltirilmesi gereken çevre yat›r›mlar›, AB kat›l›m süreci ile birlikte artan yasal yükümlülükler çerçevesinde gün geçtikçe daha da önem kazan›yor. Bu çerçevede çevre müktesebat›n›n uygulanmas› için gerçekçi, uzun dönemli stratejilerin gelifltirilmesi ve finansman kaynaklar›n›n sürdürülebilir bir yaklafl›mla harekete geçirilmesi ihtiyac› giderek art›yor. Yerel yönetimlere çevresel yat›r›mlar›n›n finansman› için yol göstermek üzere düzenlenen bu seminerde: ● ● ● ● ● Ayr›nt›l› bilgi için: Deniz Gümüflel, Kapasite Gelifltirme Program Yöneticisi Tel: 0 (312) 284 95 55/1 E-posta: deniz.gumusel@rec.org.tr yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 24 AB kat›l›m süreci ile birlikte yeni üye ülkelerde ve Güney Do¤u Avrupa ülkelerinde ortaya ç›kan yat›r›m gereksinimlerinin genel bir de¤erlendirmesi, Türkiye’deki çevresel altyap› yat›r›m gereksinimleri; Projelerin belirlenmesi, haz›rlanmas› ve önceliklendirilmesi çal›flmalar›; Bankalarca kabul edilebilir projeler haz›rlamak için gerekli koflullar; Çevresel yat›r›m projeleri için finansal kaynaklar; Donör kurulufllar ve uluslararas› finans kurulufllar›na baflvururken dikkat edilmesi gereken noktalar ele al›nacak. 8-9 Mart 2006 tarihleri aras›nda iki gün sürecek seminere yerel yönetimlerin yan› s›ra, çevre yat›r›mlar› ile ilgili olarak yerel yönetimlerle birlikte çal›flan merkezi kamu kurumlar› da davet ediliyor. 22-25CBulletinYU4 26/12/2005 16:15 Page 25 türkiye | REC BÜLTEN‹ ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ GEF destekli ilk ulusal bildirim REC Türkiye UNIDO Semineri’nde ■ BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’nin 12.5 numaral› maddesi, Ek-I ülkelerinin, Sözleflme’ye taraf olmalar›n› izleyen ilk 6 ay içerisinde Ulusal Bildirim olarak adland›r›lan bir rapor sunmalar›n› öngörmektedir. Söz konusu raporda ülkeler, kaynaklar› ve yutaklar›yla beraber insan kaynakl› sera gaz› sal›mlar›n›n ulusal envanterini, Sözleflme’nin uygulanmas› yönünde at›lan ad›mlar›, sera gaz› sal›mlar›n›n azalt›lmas› yönünde ne tür politikalar uyguland›¤›n› ve önlemlerin al›nd›¤›n› ve bu politika ve önlemlerin sera gazlar›n›n sal›mlar›nda nas›l etkilere yol açt›¤›n› bildirmekle yükümlüdür. Sözleflme’nin 1994 y›l›nda yürürlü¤e girmesinin ard›ndan, Slovenya, H›rvatistan, Beyaz Rusya ve Litvanya d›fl›ndaki Ek-I ülkeleri Sözleflme’nin öngördü¤ü tarihlerde ilk bildirimlerini sundular. ‹lerleyen süreçte, EK-I ülkelerinin pek ço¤u 1997 ve 1998 y›llar›nda 2., 2001 y›l›nda da 3. Ulusal Bildirimlerini Sekretarya’ya sunmufllard›r. 4. Ulusal Bildirimler ise 1 Ocak 2006 tarihinde Sekretarya’ya sunulacakt›r. Ulusal Bildirim raporunun haz›rlanmas›, ülkemizin 24 May›s 2004 tarihinde BM‹DÇS’ye kat›lmas›n›n ard›ndan gündeme gelen ilk yükümlülüklerin aras›nda yer almaktad›r. Bu konu 1-3 Eylül 2004 tarihinde düzenlenen Ankara ‹klim De¤iflikli¤i Konferans› s›ras›nda da gündeme gelmifltir. Bu süreçte, Çevre ve Orman Bakanl›¤›’n›n BM‹DÇS Sekretaryas›, Küresel Çevre Fonu ve UNDP yetkilileriyle yürüttü¤ü üst düzey müzakerelerin ard›ndan bu raporun UNDP’nin yürütücülü¤ünde Küresel Çevre Fonu (GEF) kaynaklar›ndan sa¤lanacak hibe deste¤i ile haz›rlanmas› konusunda görüfl birli¤ine var›lm›flt›r. Bugüne kadar Ek-I ülkeleri aras›nda sadece Slovenya, H›rvatistan ve Beyaz Rusya’n›n ilk Ulusal Bildirimleri’nin GEF deste¤i ile haz›rland›¤› göz önünde bulunduruldu¤unda, bu çal›flma için al›nan GEF deste¤inin uzun vadede ülkemizin “özgün koflullar›n›n tan›nmas›” sürecinde çok önemli katk›lar sa¤lamas› beklenmektedir. 2005 y›l›n›n ilk yar›s›nda yürütülen haz›rl›k çal›flmalar›n›n ard›ndan, Ulusal Bildirim çal›flmas› A¤ustos ay›nda Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile UNDP yetkilileri aras›nda imzalanan protokol kapsam›nda resmen bafllat›lm›fl oldu. 2006 y›l› A¤ustos ay›nda tamamlanmas› hedeflenen Ulusal Bildirim Raporu için GEF kaynaklar›ndan toplam 405,000 ABD Dolar› tutar›nda hibe finansman› sa¤lanm›flt›r. ÇEVRE E⁄‹T‹M‹ REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Yeflil KUTU'ya tam destek ■ Bölgesel Çevre Merkezi (REC) taraf›ndan çevre koruma ve sürdürülebilir kalk›nma konular›nda ö¤rencilerin genç yaflta bilgi donan›m› ile fark›ndal›klar›n› artt›rmak amac›yla gelifltirilen Green PACK (Yeflil KUTU) e¤itim setinin uyarlanarak Türkiye’ye kazand›r›lmas› çal›flmalar›na ›fl›k tutmak amac›yla oluflturulan ‹zleme Komitesi 28 Eylül 2005 tarihinde ilk kez bir araya geldi. Milli E¤itim Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Salih Çelik baflkanl›¤›nda Milli E¤itim Bakanl›¤›, Çevre ve Orman Bakanl›¤› yetkilileri ile uzman akademisyenlerin kat›l›m›yla düzenlenen toplant›da belirtilen bakanl›klar›n projeye tam destekleri sa¤land›. Toplant›ya Milli E¤itim Bakanl›¤›’ndan Talim ve Terbiye Kurulu Baflkanl›¤›, ‹lkö¤retim Genel Müdürlü¤ü, E¤itim Teknolojileri Genel Müdürlü¤ü, Hizmetiçi E¤itim Daire Baflkanl›¤›, Projeler Koordinasyon Merkezi Baflkanl›¤› ile Çevre ve Orman Bakanl›¤›’ndan E¤itim ve Yay›n Dairesi Baflkanl›¤›’ndan kat›l›m oldu. Toplant› sonucunda proje faaliyetlerinin gerçeklefltirilmesi aflamas›nda ilgili bakanl›k birimleri ile koordineli bir çal›flma yap›laca¤› karar› ç›kt›. Türkiye’de bu zamana kadar çevre ve e¤itim alan›nda yap›lacak en önemli projelerden birisi olmas› beklenen Yeflil KUTU Türkiye projesi, REC Türkiye’nin liderli¤inde, Do¤a Derne¤i ve Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i’nin ortakl›¤›nda, Avrupa Komisyonu LIFE Üçüncü Ülkeler Program› ve ‹talyan Çevre Bakanl›¤›’n›n finansman› ve Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve Orman BaYeflil Kutu’nun yarat›c›s› olan Kliment Mindjov, ‹zleme kanl›¤› iflbirli¤i içinde yürüKomitesi toplant›s›nda Yeflil Kutu’nun geliflimini anlatt›. tülmektedir. ■ REC Türkiye, BM S›nai Kalk›nma Örgütü’nün 15-16 Eylül'de Viyana’da düzenlendi¤i 'Sal›m Ticaretinde Sanayinin Kat›l›m›: Avrupa Birli¤i Sal›m Ticareti Program› ile Kyoto Protokolü’nün Proje Bazl› Düzeneklerinin Birlefltirilmesi' bafll›kl› seminere kat›ld›. ‹ngiliz Ticaret ve Yat›r›m Program› ile Macaristan Su ve Çevre Bakanl›¤› taraf›ndan desteklenen seminere, 40’tan fazla konuflmac› ve 200’den fazla izleyici kat›ld›. Seminerde, 16 fiubat 2005'de yürürlü¤e giren Kyoto Protokolü kapsam›nda, Avrupa Birli¤i’nde 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren uygulanmaya bafllanan Sal›m Ticareti Program› ile Kyoto Protokolü’nün esneklik düzenekleri olarak adland›r›lan Ortak Yürütme (JI) ve Temiz Kalk›nma Düzene¤i (TKD) projeleri aras›ndaki olumlu veya olumsuz etkileflimler masaya yat›r›ld›. Bu çerçevede, düzenleyici kurulufllar ile piyasa aktörlerinin yaklafl›mlar›, baflta sal›mlar›n izlenmesi, raporlanmas›, sal›m ticareti kay›tlar›n›n tutulmas› gibi konular olmak üzere AB karbon piyasas›n›n yap›s› ve özellikle 2008’ten itibaren Kyoto Protokolü kapsam›nda tüm dünyada uygulamaya girecek bu süreçlerdeki uluslararas› uygulamalar gündeme getirildi. REC Türkiye taraf›ndan haz›rlanan 'Türkiye’nin Kyoto Protokolü ve Esneklik Düzeneklerinin 1. Yükümlülük Dönemi ve 2012 Sonras›ndaki Dönemlerde Uygun Bir fiekilde Yer Alabilmesi için Seçeneklerin Araflt›r›lmas›' bafll›kl› de¤erlendirme raporu da kat›l›mc›lar›n bilgisine sunuldu. ÖZEL PROGRAMLAR AB Çevre Ödülleri ■ AB Çevre Ödülleri Türkiye Program›’na baflvurular 15 Kas›m 2005'de sona erdi. Program ile, Türk flirketlerinin Avrupa pazar›nda rekabet edebilmesi için kurumsal sayg›nl›k ve ticarî baflar›lar›n› art›rmas› hedefleniyor. Türkiye'de kay›tl› ve faaliyet gösteren tüm ticarî iflletmeler, Kamu ‹ktisadî Teflekkülleri ile yabanc› ve çok uluslu flirketlerin Türkiye'de faal olan iflletmelerinin kat›labildi¤i program, yönetim, ürün, süreç ve uluslararas› iflbirli¤i olmak üzere 4 kategoride gerçeklefliyor. Programa bu dört kategorisine toplam 20 kurulufl baflvurdu. Her biri alan›nda uzman 13 jüri üyesinin de¤erlendirece¤i baflvurular›n sonuçlar› Ocak ay›nda aç›klanacak. Dört kategoride dereceye giren baflvurular Haziran 2006’da Brüksel’de yap›lacak Avrupa finaline kat›lmaya hak kazanacak. 25 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 26-27CBulletinYU4 26/12/2005 16:16 Page 26 REC BÜLTEN‹ | haber KISA KISA BALKANLAR ■ Volga toplant›lar› Biliflim gündemi belirleniyor Üç CABRI-Volga uzman grup toplant›s›n›n ilki, 28-29 Eylül tarihlerinde Rusya’n›n Nizhny-Novgorod kentinde gerçeklefltirildi. Farkl› disiplinlerden ve uluslararas› düzeyde befl uzman grubu, do¤ru havza yönetimi için kurumsal iflbirli¤ini güçlendirmek amac›yla Rusya/ BDT ve AB’deki büyük nehir havzalar› hakk›nda bilgi topluyor. Toplant›larda ciddi sorunlar ele al›n›yor, çevresel risk yönetimi konusunda araflt›rma potansiyelini art›rma, Avrupa’daki araflt›rmalarla uluslararas› araflt›rmalar aras›ndaki ba¤lar› güçlendirme gibi konular ele al›n›yor. Daha fazla bilgiye, <www.cabrivolga.org> adresinden ulaflabilirsiniz. ■ Çevresel bilgi yönetimi, bilgi al›fl-verifli ve toplumun bilgiye eriflimi konular›ndaki öncelikleri belirlemek için, Güney Do¤u Avrupa’daki STK’lar, medya ve hükümetler ad›na 30’un üstünde temsilci Belgrat’ta topland›. 2000 y›l›nda, Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program› (REReP) bünyesinde bafllat›lan bu süreçte grup, 10 Haziran’da bir araya gelerek bölgeye ve ülkelere dair ortaya ç›kan önceliklere de¤inen bir bildiri üstünde anlaflt›. Belgrat Bildirisi’nde yer alan ve <www.rec.org/connectingnetworks> adresinden ulafl›labilen öncelikler flöyle: • Biliflim teknolojileri alan›nda AB çevre standartlar›n›n benimsenmesi için çok paydafll› iflbirli¤i; • Avrupa Çevre Ajans› (EEA) ile bilgi al›fl-veriflinin güçlendirilmesi ve AB/ EEA üye ülkelerinden know-how transferi; • Çevresel veri yönetimi, modelleme ve toplumu bilgilendirme konular›nda resmi kurumlar›n kapasitesini gelifltirme; • Donan›m ve yaz›l›m konusunda know-how gelifltirme; • Çevre alan›ndaki resmi bilgilerin niteli¤ini ve kullan›labilirli¤ini iyilefltirme; • Kapasite art›rma çal›flmalar› yard›m›yla medyan›n çevre konular›ndaki haber kalitesini art›rmak; • Önemli kararlar›n verilmesi süreçlerinde temsili sa¤lamak için Güney Do¤u Avrupa’da bir STK platformu oluflturmak. ■ Sürdürülebilirlik REC’in Slovakya ve Macaristan ülke ofisleri, sonbahar ve k›fl aylar›nda sürdürülebilirli¤in de¤erlendirilmesi konulu e¤itim kurslar›na ev sahipli¤i yap›yor. Kurslar, sürdürülebilirlik politikalar›n›n ve önlemlerinin de¤erlendirilmesini ele alan, genç araflt›rmac›lara yönelik EASY-ECO seminer dizisinin bir parças›. Kurslarda, ulusal sürdürülebilirlik stratejilerinden, AB’nin kurumsal toplumsal sorumluluk çerçevesinde sa¤lad›¤› yap›sal ve tar›msal fonlara kadar her fleyi kaps›yor. REC Slovakya ülke ofisindeki e¤itim 21- 30 Eylül aras›nda Bratislava’da düzenlendi. REC Macaristan ülke ofisinin e¤itimi ise 25 Ocak- 3 fiubat aras›nda REC’in Szentendre’deki merkezinde gerçekleflecek. ‹lk EASY-ECO etkinli¤i bu y›l›n bafl›nda Manchester Üniversitesi taraf›ndan gerçeklefltirilmifl ve 25 ülkeden kat›l›mc›y› a¤›rlam›flt›. <www.sustainability.at/easy>. Toplant›ya kat›lanlar, bu öncelikleri uygulamak için gerekli kaynaklar› talep ederken, REC’ten de, konuya iliflkin proje önerilerinin haz›rlanmas›na yard›mc› olmas› istendi. Atölye, Hollanda Mekân Planlama, ‹skân ve Çevre Bakanl›¤›’nca desteklendi. Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z. E⁄‹T‹M Orman›n genç bekçileri ■ Varflova’daki REC ofisinin düzenledi¤i proje kapsam›nda Polonya’n›n dört bir yan›nda, 60’›n üstünde “ö¤renci do¤a rezervi” oluflturuldu. Alt› ulusal park›n iflbirli¤i ile yürütülen projede, civardaki okullar›n ö¤retmen ve ö¤rencileri taraf›ndan korunmas› öngörülen özel alanlar›n tahsis edilmesi söz konusu. Projeye 100’den fazla ö¤retmen ve 1,200 çocuk kat›ld›. Bölgelerindeki do¤al çevre konusunda çocuklar›n gerçeklefltirdi¤i bir ön araflt›rman›n ard›ndan rezervlerin haritas› ç›kar›ld›. Çocuklar, bu alanlar›n do¤al de¤erlerini ö¤reniyor, çöpleri topluyor ve söz konusu alanlarda yaflayan ender türleri korumak için çal›flmalar yap›yor. Tüm faaliyetler arazi sahipleri ■ Belgrat’ta çevrenin durumu REC S›rbistan-Karada¤ ülke ofisi, Quality of Environment of the City of Belgrade, (Belgrat fiehri’nde Çevrenin Durumu) bafll›kl› kitab›n üçüncüsünü haz›rlad›. 2004 verilerinin yer ald›¤› kitap, Belgrat Çevre Koruma Sekreteryas›’n›n katk›s›yla yay›mland›. Halka yönelik olarak S›rpça haz›rlanan kitap 1,000 adet bas›ld›. 2002 y›l›n›n verilerine dayanan ilk kitap, Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program›'n›n bir projesiydi. Bat› Stara Planina Bölgesi’ndeki 11 belediyenin baflkan›, çevrenin iyilefltirilmesi, do¤al kaynaklar ve kültürel miras›n korunmas› ve sürdürülebilir kalk›nmay› teflvik konular›nda iflbirli¤ini art›rmaya yönelik bir niyet mektubunu 8 Temmuz’da imzalad›. Baflkanlar, yaklafl›k 200,000 kiflinin yaflad›¤›, Bulgaristan ve S›rbistan-Karada¤’›n s›n›r bölgesindeki belediyeleri temsil ediyordu. Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program› (REReP) çerçevesinde yap›lan toplant›y› ‹sviçre Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans› (SDC) destekledi. Balkanlarda çevre konusunda ayr›nt›l› bilgi için <rerep.rec.org> adresinde REReP Record’a bak›n›z. yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 26 REC COUNTRY OFFICE POLAND ■ Balkan belediyeleri el ele ve yerel yöneticilerin onay›yla yürütülüyor. Çocuklar bundan baflka, büyükanne ve büyükbabalar›yla söylefliler yaparak, koruma alt›na al›nan bu alanlar›n tarihçeleri ve son 50 y›ld›r bu alanlar›n nas›l kullan›ld›¤› konusunda metinler haz›rlad›. REC' Polonya ülke ofisinde proje yöneticisi olan Michal Miazga flöyle konufltu: “Projenin önemli bir unsuru da çocuklarla yetiflkinler aras›ndaki iflbirli¤iydi. Bu, her iki taraf için de etkili oldu: çocuklar yapt›klar› ifllerin önemli oldu¤unu hissetti, büyükler ise, ö¤rencilerin do¤ay› koruma konusundaki isteklerinden çok etkilendi.” Projeye, Hollanda Tar›m, Do¤a ve G›da Kalitesi Bakanl›¤› mali destek sa¤lad›. 26-27CBulletinYU4 26/12/2005 16:16 Page 27 haber | REC BÜLTEN‹ ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ Sera gaz› envanterleri ■ Orta ve Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’n›n 12 ülkesinden gelen 40’tan fazla uzman, Nisan ay›nda Moldova’n›n Chisinau kentinde düzenlenen atölyede sera gaz› (GHG) envanterlerinin iyilefltirilmesi üstünde çal›flt›. Ülkelerin sal›mlar› izleyip kontrol alt›na almas›, ve iklim de¤iflikli¤ini önleme sürecine toplumun kat›l›m›n› sa¤lamak için bu tür çal›flmalara ihtiyaç duyuluyor. Chisinau’daki atölye çal›flmas›, GHG Envanterlerinin ‹yilefltirilmesi için Kapasite Art›r›m› bafll›kl› bölgesel proje kapsam›nda düzenlenen dördüncü atölye oldu. Giriflim, Küresel Çevre Fonu (GEF) ve BM Kalk›nma Program› (UNDP) taraf›ndan destekleniyor. Proje müdürü Katarina Mareckova, Chisinau’daki atölyenin, hem bölgede bilgi al›flveriflini sa¤lad›¤›n›, hem de ülkelere, kendi envanterlerini iyilefltirme konusunda destek oldu¤unu söyledi. Çal›flmaya kat›lan ülkelerin ço¤u, ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’nin (BM‹DÇS) Ek I’inde yer alm›yor. Proje, Moldova’n›n yan› s›ra Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, H›rvatistan, Gürcistan, eski Yugoslav Cumhuriyeti'ndeki Makedonya, Mo¤olistan, Slovenya, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’› kaps›yor. Söz konusu proje, REC'in ortakl›¤› ile UNDP taraf›ndan yürütülüyor. Moldova Ekoloji ve Do¤al Kaynaklar bakan› yard›mc›s› Ilie Boian, GHG envanterlerini bir araya getirmek, yöntemler gelifltirmek ve resmi yetkililere tavsiyelerde bulunmak için sürdürülebilir bir kurumsal çerçeve haz›rlanmas› gerekti¤ini söyledi. Boian, envanterlerin çevre uzmanlar› ve siyasîlerin küresel iklim de¤iflikli¤i konusunda karar almalar›nda yard›mc› olaca¤›n› da ekledi. REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir. REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28 ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16 ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke ofisleri bulunmaktad›r. REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan ve Karada¤ ile Slovenya hükümetleridir. ARNAVUTLUK Rr.Durresit P.11Shk.2, Ap.12, Tirana, Albania Tel/Faks:(355-42)39-444 E-posta: rec@albania.rec.org BOSNA HERSEK Koste Hermana 11/2 71000 Sarajevo, Bosnia and Herzegovina Tel:(387-33)221-998 Faks:(387-33)209-130 E-posta:nseremet@rec.org.ba Banya Luka Saha Ofisi Slavka Rodica 1, 78000 Banja Luka, RS Bosnia and Herzegovina Tel/Faks:(387-51)317-022 E-posta:rec.bl@inecco.net BULGAR‹STAN Pozitano str.3,floor 1 1000 Sofia, Bulgaria Tel/Faks:(359-2)988-1670 Tel:(359-2)980-3730 E-posta:rec@rec-bg.org ÇEK CUMHUR‹YET‹ Senovazna 2 11000, Prague, Czech Republic Tel/Faks: (420-2)2422-2843 E-posta: rec@reccr.cz ESTONYA Ravala str 8 10143 Tallinn, Estonia Tel/Faks: (372-6) 461-423 E-posta: info@recestonia.ee HIRVAT‹STAN Djordjiceva 8a Br. 10000 Zagreb, Croatia Faks:(40-21)231-2017 E-posta: rec@recromania.ro Tel: (385-1)481-0774 Tel/Faks: (385-1)481-0844 E-posta: rec@rec-croatia.hr SIRB‹STAN VE KARADA⁄ Primorska 31, 11000 Belgrade, Serbia and Montenegro Tel: (381-11)329-2899 Faks: (381-11)329-3020 E-posta: rlausevic@recyu.org LETONYA Peldu 26/28,3 LV-1050 Riga, Latvia Tel/Faks:(371-7)228-055 E-posta:reclat@parks.lv L‹TVANYA Svitrigailos g.7/16 03110 Vilnius, Lithuania Tel:(370-5)231-0067 Tel/Faks:(370-5)233-5451 E-posta:rec@rec.lt Kosova Saha Ofisi Kodra e Diellit Rruga 3,Lamela 26 Pristina,Kosovo Tel/Faks: (381-38)552-123 E-posta: sdeda@kos.rec.org MACAR‹STAN Ady Endre ut 9-11 2000 Szentendre, Hungary Tel:(36-26)504-075,(36-26) 504-076 Faks:(36-26)311-294 E-posta:coh@rec.org Karada¤ Saha Ofisi Ivana Crnojevica 16/2 81000 Podgorica, Montenegro Serbia and Montenegro Tel/Faks: (381-81)210-235, 210-236 MAKEDONYA Mit.Teodosij Gologanov 39-2-2 1000 Skopje, Macedonia Tel/Faks:(389-2)313-1904 E-posta:katarina@rec.org.mk SLOVAKYA Vysoka 18 811 06 Bratislava,Slovakia Tel:(421-2)5263-2942 Faks:(421-2)5296-4208 E-posta:rec@changenet.sk SLOVENYA Slovenska cesta 5 1000 Ljubljana, Slovenia Tel/Faks:(386-1)425-7065 Tel:(386-1)425-6860 E-posta:rec-slovenia@guest..arnes.si POLONYA ul.Grojecka22/24 02-301 Warsaw, Poland Tel:(48-22)629-3665, (48-22)628-7715 Faks:(48 22)629-9352 E-posta:recpl@data.pl ROMANYA Str Episcop Timus nr.4, Sector 1, Bucharest, Romania Tel:(40-21)231-9764, 231-9765 TÜRK‹YE Ceyhun Atuf Kansu Cad.No:102 Balgat, Ankara TÜRK‹YE Tel: (90 312)284 95 55 Faks: (90 312)287 01 10 E-posta: info@rec.org.tr gelecek için sürdürülebilir enerji Yenilenebilir Enerji & Enerji Verimlili i Ortakl (REEEP) yenilenebilir ve verimli enerji sistemlerinin daha h zl geli tirilmesi i in abalayan ileri g r l h k metler, zel sekt r ve b y k kurulu lar n olu turduklar bir birlikteliktir. REEEP Johannesburg D nya S rd r lebilir Kalk nma Zirvesi kat l mc lar ve ngiltere taraf ndan olu turulmu tur. Bu k resel ortakl k temiz enerji piyasalar i in politikalar olu turur ve s r r lebilir enerji i in fon yarat r Amac›m›z: yenilenebilir enerji ve enerji verimlili¤i alan›nda kürsel pazar› hareketlendirmek ve geniflletmek. REC, Orta ve Do u Avrupa ile T rkiye i in REEEP in Sekreteryas olarak g rev yapmaktad r. REEEP in bir sonraki proje a r s kapsam nda s rd r lebilir enerji geli tirmeye y nelik politikalar ve finansal modeller olu turma y n ndeki projelere 2 milyon avro da t lacakt r. www.rec.org/reeep 27 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 28-32Columns.YU04.qxd 26/12/2005 16:18 Page 28 YEfi‹L BAKIfi Biny›l›n ilerleme raporu Yeni yaz›l›m, ülkelerin BM kalk›nma hedeflerine ne kadar yaklaflt›¤›n› gösteriyor SUYA G‹DERKEN: Etiyopya’da ortalama insan ömrü 45.5 y›l iken okur-yazar oran› %41.5 'admin' modülü kullan›larak DevInfo veritaban› yöneticisi taraf›ndan veritaban›na giriliyor. Bu flimdilik, 10 co¤rafî alan ve belli bir zaman dilimiyle s›n›rl›. 'Kullan›c›' modülü sayesinde kendinize özel, tablo, grafik ve haritalar içeren, Co¤rafî Bilgi Sistemleriyle (GIS) uyumlu pek çok istatistiksel veriyi özellefltirip paylaflabilirsiniz. Bu özellikle STK’lar, medya ve e¤itim kurumlar› için yararl›. Hedef verileri ve ilerleme raporlar›, Microsoft Word, Excel, Power Point gibi pek çok formata aktar›labilir. Verilerin ‹nternet'te yay›mlanmas› ve rapor haline dönüfltürülmesi bugüne dek mümkün de¤ildi, kamunun bu veri- lere eriflimi k›s›tl›yd›. UNICEF Belgrat ofisinde, DevInfo izleme asistan› Vladica Jankovic <vjankovic@unicef.org>, REC’in düzenledi¤i çevresel bilgi ve alternatif yaz›l›m atölyesine kat›lanlara, yaz›l›m›n web versiyonunun y›l sonuna do¤ru haz›r olaca¤›n› bildirdi. Web ortam›ndaki DevInfo yaz›l›m paketlerini gösteren pilot projeler <www.tsed.org> (Tanzanya verileri) ve <www.maseda.info> (Malawi) adreslerinde flimdiden görülebilir. Sistem yöneticilerinin karfl›laflt›¤› sorunlar›n ‹nternet üzerinden çözülmesi için küresel bir teknik destek ekibi görev yap›yor. REC’in, Yeflil Yaz›l›m: Çevresel Bilgi Yönetiminde Düflük Maliyetli Yaz›l›m Alternatifleri bafll›kl› raporunda sistem, 'DevInfo’nun en önemli özelli¤i, Biny›l Kalk›nma Hedefleri'nin göstergelerini kusursuz tan›mlamas›' fleklinde de¤erlendiriliyor. Tek kusuru, kullan›c› arayüzünün fazla basit tasarlanm›fl olmas›. Mevcut 4.0.8 versiyonundaki yaz›l›m (tüm modüllerin toplam› yaklafl›k 500 megabayt) yaln›zca Windows platformunda çal›fl›yor. Yaz›l›m, BM ofislerinden ya da ulusal istatistik dairelerinden elde edilebilir. Ayr›nt›l› bilgi <www.devinfo.org> adresindeki DevInfo sitesinden al›nabilir. ◗ DevInfo, Biny›l Kalk›nma Hedefleri'nin (BKH) amaçlar› ve ba¤lant›l› hedeflerin uygulanmas›nda kaydedilen ilerlemeyi izlemek ve raporlamak için Birleflmifl Milletler Teflkilat›'n›n (BM) ve UNICEF'in (BM Çocuklara Yard›m Fonu) gelifltirdi¤i ücretsiz bir yaz›l›m. Bu yaz›l›m; hava, su, toprak, biyoçeflitlilik ve peyzaj›n niteli¤i, at›k yönetimi ve s›naî sal›mlar›n azalt›lmas› gibi temel göstergelere bilgi girilmesiyle çal›fl›yor. Birbirine ba¤l› ve birbirini destekleyen sekiz kalk›nma amac› ile bunlara ba¤l› 18 hedef, BM'nin 1990’larda yürüttü¤ü konferanslar›n sonuçlar›na dayanan Biny›l Bildirgesi ile ifade edilen küresel gündemin bir parças›. 2000 y›l› Eylül'ünde, BM’nin 149 devlet baflkan› ve 189 ülkesi taraf›ndan kabul edilen bildiri, 2015 itibariyle kalk›nma, bar›fl ve güvenlik, cinsiyet eflitli¤i, yoksullu¤un bir çok boyutunu ortadan kald›rma ve sürdürülebilir kalk›nma hakk›n›n elde edilmesi yönünde bir simge oldu. Hedefler do¤rultusunda ilerlemeyi saptamak için 48 niceliksel gösterge var. DevInfo kullan›c›lar›, sitenin çeflitli ölçekleri sayesinde kendilerine ait gösterge ve hedefleri izleyebiliyor. Yaz›l›m paketi resmi kullan›m için tasarlanm›fl ve esasen istatistik daireleri bünyesinde bulunuyor olsa da, BM ülke temsilcilikleri ve bölge planlamac›lar da DevInfo’yu kullanabiliyor. Temel gösterge verileri, hem Biny›l Kalk›nma Hedefleri baz›nda, hem de sektör (örne¤in çevre), konu v.b. baz›nda eriflilebilecek bir veritaban›na iflleniyor. Bir de¤iflken veri, PAVEL ANTANOV Jerome Simpson Biliflim Teknolojileri Bilgi Toplumu olmak bizim elimizde! Düflünce ve önerilerinizi <ITColumn@rec.org> adresine ‹ngilizce olarak yazabilirsiniz. Biny›l Kalk›nma Hedefleri Türkiye raporunu <www.un.org.tr/undp_tur/docs/mdg/binyil05.pdf> adresinden indirebilirsiniz. Türkiye’deki çevre paydafllar›n›n bilgi ihtiyac›n› karfl›lamay› hedefleyen REC Türkiye portal› aç›ld›. Portal REC Türkiye'nin çal›flma ve etkinliklerine iliflkin bilgileri içermesinin yan› s›ra çeflitli veritabanlar› ile paydafllar›n arad›klar› bilgiye ulaflmalar›n› sa¤l›yor. Portal bünyesinde çok yak›nda etkin olarak çal›flmaya bafllayacak veritabanlar› flöyle: ● ● ● ● ● Türkiye’de çevre alan›nda çal›flan STKlar, yetkili merkezî ve yerel kamu kurumlar›, yerel yönetimler ve çevre alan›nda araflt›rma yapan akademik kurulufllar› içeren Kurumlar Veritaban›. Çevre konusuna yer veren ve çevre sorunlar›n› izleyen medya kurulufllar› ve bas›n mensuplar›n›n iletiflim bilgilerine ve yay›mlanan yaz›lar›na yer veren Medya Veritaban›. REC yay›nlar› ve çevre konusundaki pek çok yerli ve yabanc› yay›n› içeren Kütüphane Veritaban›. Çevre alan›ndaki etkinliklere destek olmak isteyen özel flirketler ile STKlar› buluflturmay› hedefleyen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Veritaban›. Hem çevre hem de AB konusunda s›kça duyulan ve kullan›lan terimlerin yan› s›ra, baz› teknik terimleri de içeren Terimler Sözlü¤ü. Veritabanlar›n›n yan› s›ra S›kça Sorulan Sorular, ‹lginç Bilgiler, Faydal› Linkler gibi bölümlerin de yer ald›¤› portal interaktif bir yap›ya sahip. Ziyaretçiler tüm bu bölümlere öneride bulunabiliyor, yorumlar› ile portala destek olabiliyor. REC Türkiye portal›n› ziyaretinizi bekliyoruz! Ayr›nt›l› bilgi için: Yeflim A. Ça¤layan, Çevresel Bilgi Program Yöneticisi Tel: 0 (312) 284 95 55/21 • E-posta: yesim.caglayan@rec.org.tr REC Türkiye portal› aç›ld›! yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 28 28-32Columns.YU04.qxd 26/12/2005 16:18 Page 29 YEfi‹L BAKIfi Genlerime dokunma! t›l›m koflullar› hem ulusal biyo güvenlik çerçevelerinin hükümlerini 'tamamlay›c› ve birbirini destekler nitelikte', hem de Biyo Güvenli¤e iliflkin Cartagena Protokolü'nün hedefleriyle uyumlu olmak zorunda. Sözleflme taraflar›n›n, 'toplumun bilgilenmesi ve kat›l›m›n›n sa¤lanmas› için gerekli düzenlemeleri kendi yasal çerçevesi içinde yapmas›n›' ve 'böyle karar süreçlerinde kamuoyu oluflmas›na f›rsat tan›yacak makûl bir sürenin de verilmesi' gere¤ini vurgulayan yeni bir ek ile 'toplumsal kat›l›m' ayr›nt›l› olarak tan›mlan›yor. Bu de¤ifliklik ayr›ca, hem toplumsal kat›l›m uygulamas›nda 'hangi durumlarda istisnalar' olabilece¤ine aç›kl›k getiriyor, hem de hangi tür bilgilerin hiçbir zaman 'gizli tutulamayaca¤›'n› netlefltiriyor. Buna göre, gündemdeki GDO’nun özelliklerine, bu ürünü piyasaya sürmek isteyen kuruluflun isim ve adres bilgilerine, acil durum önlemlerine, GDO'yu denetleme planlar›na ve çevresel risk de¤erlendirme raporuna toplumun her zaman eriflim hakk› olacak. Bunlar›n d›fl›nda taraf ülkeler, bir GDO’nun yetifltirilmesi veya piyasaya sürülmesi için yap›lan izin baflvurusunun bir özetini de, zaman›nda, anlafl›l›r ve tatmin edici bir biçimde halka duyurmak zorunda. Ayr›ca, ulusal biyo güvenlik yasalar› uyar›nca haz›rlanm›fl de¤erlendirme raporlar› varsa taraflar›n bunlar› da duyurmas› gerekiyor. Görüfl bildirme yöntemi taraflar›n kendi tercihine b›rak›lmakla birlikte, toplumun görüfl bildirme hakk› bulunuyor. GDO DEY‹NCE AKAN SULAR DURUR: Polonya’daki kampanya, GDO’lar›n yay›lmas›na karfl› farkl› bölgeleri bir araya getirdi. STK’lar›n yetersiz buldu¤u ifadeye göre, taraflar karar alma sürecinde, 'toplumsal kat›l›m uygulamas› ile, yeterince görüfl al›nm›fl olmas›na gayret edecek.' Al›nan kararlar sonras›nda gerekçelerinin de ilân edilmesi gerekiyor. Yap›lan bütün bu de¤ifliklikler, taraflar›n en az üçte birinin onay›ndan sonra yürürlü¤e girecek ve sadece onaylayanlar için ba¤lay›c› nitelik kazanacak. fiu an için, biri Avrupa Toplulu¤u olmak üzere sözleflmeye 36 ülke taraf. De¤iflikli¤in onaylanmas› bir kaç y›l alabilece¤i gibi, hayata geçirilmesi de bafll› bafl›na bir güçlük olacak gibi gözüküyor. ◗ ‹ki y›l› aflk›n müzakerelerin ve son alt› ayd›r yaflanan ciddî açmaz›n ard›ndan Aarhus Sözleflmesi’ne taraf olan ülkeler, geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalar'›n (GDO) do¤aya yay›lmas› ve piyasaya sürülmesi konular›nda kamuoyunu güçlendirecek, yasal ba¤lay›c›l›¤› olan bir de¤ifliklik üzerinde uzlaflt›. Kazakistan’›n Alma-ata kentinde 25-27 May›s'da yap›lan ikinci toplant›da de¤iflikli¤e son flekli verildi. Aarhus Sözleflmesi’nin 6. maddesine göre, taraflar›n, toplumun kararlara kat›l›m›n› sa¤layan hükümleri yaln›zca 'kendi iç hukuku çerçevesinde' ve 'imkânlar ölçüsünde' uygulamas› yeterliydi. Baz› taraflar ve STK’lar ise bu hükmün hem çok genifl oldu¤unu hem de yoruma aç›k oldu¤unu söyleyerek de¤ifliklik istiyordu. Baz› belirsizlikler hâlâ sürse de, Sözleflme'ye yeni bir madde ekleyerek yap›lan bu de¤ifliklikle birlikte taraflar›n, halk›n kat›l›m›na iliflkin koflullar› daha net ve ayr›nt›l› olarak sa¤lamas› gerekiyor. Yap›lan de¤ifliklik asl›nda karfl›l›kl› taviz niteli¤inde: Do¤u Avrupa, Kafkas ve Orta Asya ülkeleri (DAKOA), her türlü de¤iflikli¤e karfl› olan baz› AB ülkelerinin direncini k›rmay› baflar›rken, nihaî metin, mevcut AB yönergelerinin ötesine pek geçemiyor. Yine de yap›lan de¤ifliklik DAKOA ve Balkan ülkelerinin standardlar› yükseltmesine yard›mc› olacak. Yeni yükümlülüklere göre taraflar, GDO’lar›n piyasaya sürülmesine izin vermeden önce, 'zaman›nda yeterli bilgi verip toplumun görüflünü almak' zorunda. De¤iflikli¤e göre, toplumun ka- ICPPC: POLONYA KIRSAL ÇEVRES‹N‹ KORUMA ULUSLARARASI KOAL‹SYONU Aarhus Sözleflmesi’nde yap›lan de¤ifliklik, tart›flmal› ürünlere dair bilgi edinme hakk›n› art›r›yor Magda Toth Nagy Yasal Boyut Magda Toth Nagy, REC Toplumsal Kat›l›m Program› yöneticisi. AB Çevre Müktesebat› Seminerleri: Çevresel Bilgiye Eriflim ve Halk›n Kat›l›m› Direktifleri Semineri Çevresel bilgiye eriflim ve halk›n karar alma mekanizmalar›na kat›l›m›, AB çevre hukuku çerçevesinde yatay mevzuat›n en önemli bileflenlerindendir. 2003/4/EC ve 2003/35/EC say›l› Avrupa Komisyonu direktifleri kat›l›mc› ve demokratik bir çevre yönetimi anlay›fl›n›n tüm çevresel alt sektörlerde (ÇED; su, at›k ve tehlikeli at›k yönetimi, entegre kirlilik önleme ve kontrolü, vd.) hayata geçirilmesi için önemli iki araç olarak yürürlüktedir. REC Türkiye’nin Ankara’da düzenledi¤i seminerlerde: ● Her iki direktifin uygulanmalar› için gerekli altyap› ihtiyaçlar›, ● Daha etkin uygulamalar için kamu-sivil toplum iflbirli¤i, ● Uygulamada baflar›l› örnekler ve sorun yaflanan alanlar ele al›nacak. 24-25 Ocak 2006’da Kamu kurumlar›na, 26-27 Ocak 2006’da da sivil toplum kurulufllar›na yönelik olarak düzenlenen ikifler günlük seminerler çerçevesinde, ayr›ca paydafl gruplar› aras›nda konunun tart›fl›labilece¤i ortak çal›fltaylar da düzenlenecek. Seminerle ilgili ayr›nt›l› duyuruya www.rec.org.tr adresinden ulaflabilirsiniz. Ayr›nt›l› bilgi için: Deniz Gümüflel, Kapasite Gelifltirme Program Yöneticisi, Tel: 0 (312) 284 95 55/1 • E-posta: deniz.gumusel@rec.org.tr 29 | EK‹M 2005 | yeflil UFUKLAR 28-32Columns.YU04.qxd 26/12/2005 16:18 Page 30 YEfi‹L BAKIfi Alex Gregorio Kitapl›k Sürdürülebilirlik yolunda Bilimsel çal›flmalar topluma ve yöneticilere ›fl›k tutuyor Sürdürülebilirlik Araflt›rmas› El Kitab›: Çevresel E¤itim, ‹letiflim ve Sürdürülebilirlik (20. Cilt) Do¤an›n Düflman›. Kapitalizmin Sonu mu, Dünyan›n Sonu mu? Joel Kovel, Çeviri Gürol Koca. Metis Yay›nlar›, 2005. 336 sayfa. Editör Walter Leal Filho. Peter Lang Yay›nc›l›k Grubu. 2005. 757 sayfa. Ödüllü 'Çevresel E¤itim, ‹letiflim ve Sürdürülebilirlik' serisinin 20. cildi olarak k›sa süre önce yay›mlanan Sürdürülebilirlik Araflt›rmas› El Kitab›, gerçek örneklere dayanarak, sürdürülebilirlik araflt›rmas›na iliflkin kavram, fikir ve yöntemleri ortaya koyuyor. Bu yay›n, sürdürülebilirlik konular›nda akademik araflt›rma yapmak isteyen ve sürdürülebilirlikle ilgili araflt›rma projelerinin pratik unsurlar›yla ilgilenen herkes için çok faydal›. El kitab›n›n ilk bölümü kuramla ilgileniyor: genel anlamda sürdürülebilirlik ve bu konuyla ilgili araflt›rma yaklafl›mlar›. ‹kinci bölümde, daha çok uygulamaya dönük yaklafl›mlar var. Çeflitli araflt›rmac›lar›n görüfllerine yer veriliyor ve farkl› ülkelerdeki yasal düzenlemelerin sürdürülebilirli¤i nas›l etkiledi¤i gösteriliyor. Anlat›lan projelerin ço¤u, sürdürülebilirlikle ilgili konular›n çevre ve toplumla nas›l iç içe oldu¤unu gözler önüne seriyor. Üçüncü bölüm sürdürülebilirlik e¤itimini ele alarak konuyla ilgili araflt›rma ve uygulamalar› sunuyor. Bu bölüm, sürdürülebilirlik araflt›rmalar›n›n, resmi ve gayr-› resmi e¤itime, tar›m ve eko-turizm Yazar›n, "Her yarat›¤›n bir sonu vard›r, her türün de. Hatta yeryüzü, zaman ve mekân da yok olacakt›r. Ama bizim canl›lar olarak sahip oldu¤umuz kaderin, sonumuzu bir dereceye kadar belirleyebilme seçene¤inin olmas› gerekir. Bu sonun sermayenin so¤uk, ac›mas›z elinden olmas›na izin vermemeliyiz; böyle bir son dünyan›n güzelli¤ine yak›flmayacak bir sondur," sözleriyle bitirdi¤i Do¤an›n Düflman›, ekolojik krizin en önemli nedeni olarak gördü¤ü tüketim ç›lg›nl›¤›na son verilmesi ve yeni bir yaflam tarz› benimsenmesinin yaflamsal bir zorunluluk oldu¤u görüflünden yola ç›k›yor. 1988 y›l›nda bitkilerinin kurakl›ktan kavruldu¤unu gören ve bunun nedeni olarak iklim de¤iflikli¤inden kuflkulanan Joel Kovel, bu kurakl›¤›, ekolojisi harap olmufl bir toplumun habercisi olarak görmeye bafll›yor, kalk›nma ve tüketim ç›lg›nl›¤›n›n dünyay› nas›l bu noktaya getirdi¤ini sorguluyor, dahas› bu konuda neler yap›labilece¤i sorusuna yan›t aramaya koyuluyor. Ekolojik bir üretim tarz› vizyonunu gündeme getiren yazar, küreselleflme karfl›t› politikalara dayanarak bu vizyonu gerçeklefltirecek bir 'ekososyalizm' tahayyülü gelifltiriyor. Dünyay› sahip olunacak, sömürülecek bir nesne olarak görmeyip onu bafll› bafl›na bir de¤er olarak kabul edenlerin hür iradeleriyle oluflturacaklar› bir toplumun ana hatlar›n› çizmeye çal›fl›yor. Büyüme ve tüketim ç›lg›nl›¤› ile gelece¤imiz aras›nda bir seçim yapma noktas›nda oldu¤umuza inanan Kovel'e göre seçenekler fazla de¤il: ya bu gidifli ve sonundaki y›k›m› kabullenece¤iz ya da ekolojiye de¤er veren, insana ve do¤aya yarafl›r bir toplum kuraca¤›z. de dahil toplumlar›n yaflam kalitesini iyilefltirebilecek alanlara nas›l odaklanabildi¤ini gösteriyor. Araflt›rmalar›n, sürdürülebilir kalk›nma konusunda nas›l önemli bir fark›ndal›k yaratabilece¤i, bir dizi e¤itsel süreç, yöntem ve araç-gereçten yararlan›labilece¤i de bu bölümde anlat›l›yor. El kitab›, BM Sürdürülebilir Kalk›nma E¤itiminin On Y›l› (2005-2014) program›n› do¤rudan destekleyen ilk bilimsel yay›n. Söz konusu program ise, çevre e¤itiminin ve sürdürülebilirlik e¤itiminin anlam›n› ve neleri içermesi gerekti¤ini anlatmay› hedefliyor. REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Bülteni CEMRE okurlar›yla bulufltu... REC Türkiye, iklim de¤iflikli¤i ile ilgilinen kifli ve kurulufllara yönelik CEMRE ad›nda yeni bir haber bülteni yay›mlamaya bafllad›. Editörlü¤ü REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yürütücüsü Yunus Ar›kan ve Onsekiz Mart Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Murat Türkefl taraf›ndan yürütülen CEMRE, 3 ayda bir yay›mlanacak. Ülkemizde bu alanda yay›nlanan ilk süreli yay›n olma özelli¤ini de tafl›yan CEMRE’nin misyonu; “‹nsan kaynakl› iklim de¤iflikli¤i süreci ile ilgili olarak, ilgili tüm paydafllar›n; uzmanl›k alanlar›na yönelik do¤ru ve güncel bilgiye ulaflmalar›n› sa¤layarak, ulusal ve uluslararas› süreci tan›malar› ve bu sürece dahil olmalar› için gerekli kolaylaflt›r›c›l›¤› oluflturmak” olacak. 16 sayfadan oluflan CEMRE, her say›da ele al›nacak özel dosya konusu d›fl›nda, iklim de¤iflikli¤inin neden ve sonuçlar›, uluslararas› süreçler, merak edilenler, sözlük, iklim de¤iflikli¤i gündemi gibi bölümlerden olufluyor. Daha fazla bilgi için: Yunus Ar›kan, REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yürütücüsü Tel: (90 312) 284 95 55 ● E-posta: yunus.arikan@rec.org.tr yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 30 28-32Columns.YU04.qxd 27/12/2005 17:32 Page 31 Çocuklar için Çevre E¤itimi REC’in çevre e¤itim seti Yeflil KUTU Türkiye’de... Ö¤rencilerin çevre koruma ve sürdürülebilir kalk›nma konular›nda bilgilerini ve fark›ndal›klar›n› genç yaflta art›rmak amac›yla Bölgesel Çevre Merkezi (REC) taraf›ndan gelifltirilen Yeflil KUTU (Green PACK) e¤itim seti flimdi Türkiye’ye uyarlan›yor. Avrupa Komisyonu LIFE Üçüncü Ülkeler Program› ile ‹talyan Çevre Bakanl›¤›’n›n destekledi¤i, çevre e¤itimi alan›nda ülkemizdeki en önemli projelerden birisi olacak Yeflil KUTU Türkiye projesi, Do¤a Derne¤i ve Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i’nin ortakl›¤›; Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve Orman Bakanl›¤›’n›n iflbirli¤iyle REC Türkiye’nin önderli¤inde yürütülmektedir. Ezberden uzak e¤itim Yeflil KUTU kapsad›¤› konularda ö¤rencileri birer bilgi y›¤›n›na çevirmek yerine, kiflisel yaflamlar›nda ve toplum genelinde temel baz› de¤erlerin ve davran›fl biçimlerinin geliflmesini sa¤lamay› hedefliyor. Hedef ilkö¤retim ö¤rencileri 10-14 yafl grubu ilkö¤retim ö¤rencilerine yönelik olarak tasarlanan Yeflil KUTU, çevre koruma ve sürdürülebilir kalk›nmayla ba¤lant›l› 22 ayr› bafll›¤› 5 ana bölüm alt›nda ele al›yor. 2007 yılı sonunda tamamlanacak proje kapsamında: • Çeviri ve uyarlama çalıflmalarının yapılması, • Yeflil KUTU’nun kullan›lmas› ve di¤er ö¤retmenlere sunulmas› konusunda yaklafl›k 100 e¤itici e¤itmen yetifltirilmesi, • Yeflil KUTU materyallerinin kullan›m› konusunda 1,600 ö¤retmenin bilgilendirilmesi, • Proje süresince 2,000 set Yeflil KUTU üretilmesi, • Yaklafl›k 200,000 ö¤rencinin bu projeyle tan›flmas› planlan›yor. Daha fazla bilgi için: fiebnem Feriver, REC Türkiye Yeflil KUTU Proje Koordinatörü Tel: (90 312) 284 95 55, Faks: (90 312) 287 01 10 e-posta: sebnem.feriver@rec.org.tr REC, Yeflil KUTU Projesi'nde Do¤a Derne¤i Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i ile birlikte çal›flmaktad›r. BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ REC Türkiye Yeflil Kutu Projesi AB Life Program› taraf›ndan desteklenmektedir. 28-32Columns.YU04.qxd 27/12/2005 17:32 Page 32 Dünya sizin ellerinizde Genç Çevreci Liderler için E¤itim 2005-2006 Genç Çevreci Liderler E¤itimi bünyesinde, kurumsal geliflim, proje yönetimi ve çevre konular›nda ileri düzeyde bir e¤itim veriliyor. Her bir e¤itim dönemi daha çok kurumsal geliflim ve proje yönetimi e¤itimlerini kapsayan Macaristan’da (REC'in Szentendre'deki Merkez Ofisi’nde) gerçeklefltirilen üç haftal›k kuramsal e¤itim ile ‹talya’da gerçeklefltirilen bir haftal›k uygulamal› e¤itimden olufluyor. Uygulamal› e¤itim bünyesinde incelenen baz› konular; koruma alt›ndaki alanlar, sürdürülebilir tar›m, su kaynaklar›, at›k yönetimi ve enerji verimlili¤i olacak. Program, ‹talyan sivil toplum kuruluflu L’Umana Dimora ile iflbirli¤i içerisinde REC taraf›ndan tasarlan›p yürütülmektedir. Türkiye’den de 20-30 yafl aras› genç çevreci liderler de aç›k olan program hakk›nda ayr›nt›l› bilgi ve baflvuru koflullar› için; www.rec.org/REC/Programs/JFellows.html Adriana Craciun • Proje Yöneticisi • STK Destek ve Kapasite Gelifltirme Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi Ady Endre ut 9-11 • 2000 Szentendre • Hungary • Tel: (36-26) 504-068 • Faks: (36-26) 311-294 • E-posta: acraciun@rec.org ‹talyan Çevre Bakanl›¤› taraf›ndan desteklenmektedir.