67 - Teshiad
Transkript
67 - Teshiad
® “kurumsal hijyen” ‹stanbul Sanayi Odas› taraf›ndan düzenlenen “2. Kobi Çevre ve Çevre Teflvik Ödülleri” çerçevesinde Kobi Çevre Jüri Özendirme Ödülü’nü alan Saruhan Kimya San. Tic. A.fi. Sizleri ve gelecek nesillerimizi düflünerek, güveninize lay›k olmak için çal›flmaya devam ediyor... Saruhan Kimya San. Tic. A.fi. Üretim tesisleri; do¤al kaynaklar›n enerji ve ham maddelerin kullan›lmas›nda, çevrenin korunmas›na ve sürdürülebilir kalk›nma ilkelerine yönelik çal›flmalar› ile at›klar› kayna¤›nda azaltan, de¤erlendiren, geri kazanan, yeniden kullan›m›n› sa¤layan ve bertaraf eden sistemlere sahiptir. www.nilco.com.tr Hizmet Dergisi - May›s 2010 1 fi‹RKETLER GRUBU Sağlık sektöründeki en önemli iki araç Healthguard Sistemi Healthguard Sistemi, hastaneler ve sağlık kuruluşları için geliştirilmiş, çapraz bulaşma riskini minimuma indiren, geniş kapsamlı bir temizlik ve dezenfeksiyon konseptidir. Healthguard Sistemi ciddi ölçüde ürün ve su tüketimini azaltırken, ergonomi ve kullanıcı güvenliğini ön plana çıkararak verimliliği arttırır. Healthguard Sistemi, mikrofiber moplar / bezler ve hazırlama yöntemleri, kat arabaları, ürünler, hijyen planları ve diğer Ecolab servislerini içeren bir konsepttir. Healthguar d Sistemi Ecolab Temizleme Sistemleri Ltd. Şti. Altayçeşme Mah. Toygun Sokak No: 1 34843 Maltepe – Istanbul Tel: 0216 2441 20Hizmet 30 Dergisi www.ecolab.com - May›s 2010 Hizmet Dergisi - May›s 2010 3 4 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Hizmet Dergisi - May›s 2010 5 Hizmet’ten “Yenilenmeyen yenilir!” G eçenlerde gözüme çarpan bir kitabın başlığı böyleydi. Doğa kendini nasıl mevsimler aracılığıyla sürekli yeniliyor ve tazeliyorsa, toplumlar ve kurumlar için de bu yenilenme, kendi dışındaki koşullara ayak uydurma, bir zorunluluk olarak görülmelidir. Biz iletişimciler için ise bu ertelenemez bir görev olmaktadır. Bilgiyi anlaşılır ve erişilebilir kılma işlevimizi, sürekli yenilenme ve değişim ile sürdürebiliriz. 19 yıldır yayımlanan ve şu anda 67. sayısını elinize aldığınız Hizmet dergisi bu sayısından itibaren yeni bir yüzle karşınızda. Daha dinamik, daha kolay okunan ve daha genç bir dergi bulacaksınız yeni sayımızda. Hizmet, yenilenen kapak ve sayfa tasarımlarının yanı sıra, içerik olarak da yenilendi. Sektör için önemli bir hizmet alanı olan AVM’lerin tanıtımına bu sayımızdan itibaren başlıyoruz. İlk durağımız Forum İstanbul… Entegre hizmet sektörünün tüm alanlarından hizmet verenlerin ve alanların görüşlerini yansıtmaya devam ediyoruz. Cevat Turan, 22 yıldır sektöre emek veren, 10 yıl TESHİAD başkanlığı yapmış bir sektör duayeni. Bu sayımızda kapak röportajını onunla yaparak, bir anlamda sektörün ve TESHİAD’ın vefa borcunu da ödediğimizi düşünüyoruz. Son aylarda TESHİAD’da kendini yeniledi. Üyelik kriterlerini gözden geçiren ve mevcut koşullara uygun hale getiren TESHİAD yönetiminin aldığı kararlar, son dört ayda 14 yeni üyenin TESHİAD’a katılması ile doğrulanmış oldu. Sektörün tek örgütlü gücü olan derneğimizin daha da kapsayıcı olarak yoluna devam edeceğine inanıyoruz. Yeni bir sayıda buluşmak üzere… Saygılarımızla. Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı olmasının yanında edebiyatçı ve şair kimliği ile de bilinen Cevat Turan’ın, serüvenini ve sektör hakkındaki görüşlerini sayfalarımızda bulabilirsiniz. KÜNYE Temizlik ve Servis Hizmetleri ‹ş Adamlar› (Teshiad) ad›na imtiyaz sahibi Teshiad Yönetim Kurulu Başkan›: Selim Canbazoğlu Yönetim Yeri Kozyatağ› Mah. Bayar Cad. S›tma P›nar Sok. Ayes Apt N.6 D.1 Kad›köy - ‹stanbul Tel: 0216 361 77 87 Faks: 0216 361 79 87 E-mail: teshiad@teshiad.org.tr Web: www.teshiad.org.tr 6 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Yay›n Koordinatörü Recep Ali Aksoylu raksoylu@gmail.com Genel Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Tuna Atalay atalay@temtanitim.com Editör Ayşegül Çelik editor@temtanitim.com Yay›n Kurulu Recep Ali Aksoylu Bülent Doğru Haydar Gürkan Gürkan Doğanay Tuna Atalay Reklam Sat›ş Müdürü Mutlu Uzun reklam@temtanitim.com Tasar›m ve Uygulama Tufan R. Başak tufan@temtanitim.com Bask› Bilgi Matbaa Reklamcılık Yayıncılık San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Atatürk Bulvar Deposite İş Merkezi A 5 Blok Kat:4 No: 405 İkitelli OSB - Başakşehir / İstanbul Tel: 0212 407 04 20 Faks: 0212 407 05 52 Yapım TEM Tanıtım Etkinlikleri Merkezi Ltd. Şti. Kabataş Setüstü, Taşlı Çıkış Sok. Lütfiye Hanım İş Merkezi No: 5/ 1, 34427 Beyoğlu, İstanbul Tel: 0212 293 22 75-59 Faks: 0212 252 11 26 www.temtanitim.com tem@temtanitim.com Yay›n Türü Yayg›n yay›n, süreli, üç ayda bir. Bize Ulaşmak için editor@temtanitim.com hizmetdergisi@gmail.com İçindekiler Sektör – Kısa Kısa Sektörden Kısa Kısa Haberler Kapak Konusu - Cevat Turan Röportaj Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan ile Keyifli Bir Söyleşi Yaptık Sektör – İK Sektörün önde gelen firmaları ve akademisyenlerle “Hizmet sektöründe İK” konusunu konuştuk Sektör -Yol Süpürücüler Makine sağlayıcı firmalarımız yol süpürücüler hakkında bilgiler verdiler. Yol süpürme araçları; Sweeper’lar Sektör - İş Kıyafetleri Sektörün öncü firmaları İş Kıyafetlerinin önemini anlattılar Catering - İyi Bir Catering Hizmeti Alabilmek İçin Türkiye’nin önemli catering profesyonelleri, yemek firması seçerken hangi hususları göz önünde bulundurmamız gerektiğini anlattılar. Güvenlik - AVM Güvenliği E-GRUP Güvenlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hamit Yılmaz - Plaza ve AVM güvenliği İlaçlama Prosistem İlaçlama Hizmetleri İdari İşler/ Mesul Müdür Cemal Burhanettin Tunç - Uçan haşereler Peyzaj Pınar İnal Çelik - Nar Peyzaj - Bahçe Bakımı Bahçeleriniz yaza hazır mı? Havuz Diversey İş Geliştirme Yöneticisi Fatih Pullu Sağlıklı havuzlar, bilinçli operatörler Makale Recep Ali Aksoylu - İş ve İşletme Temizlik Fuarları, sektörde İK standartları ve kamunun Dayanılmazlığı Makale Dr. Hale Erel - Sağlık ve Hijyen Endüstriyel hijyenin temininde temizlik işçisinin önemi Makale Av. Ebru Bostancıoğlu - Hizmetin Hukuku Hizmet sözleşmesinin feshi, “asıl işveren”in sorumluluğu Yeni Üyeler TESHİAD’a 4 ayda 14 yeni üye TESHIAD Üye Listesi TESHIAD Fiyat Listesi 8 7 28 32 42 26 46 48 52 54 28 56 58 60 32 62 64 66 67 68 58 Reklam İndeksi Ön Kapak: Mis Gruop Ön Kapak içi: Kärcher 1- Nilco - Saruhan 2- Ecolab 3- Klueh Deniz 4- Ekol Temizlik 5- Diversey (iç sayfa) 13- Star Makine 17- Doğuş Temizlik 19- Hijyen market 23- Magical Power 33- Senkron Bilgi Teknolojileri 41- Dizdar Kundura 51- Pulire Fuar ilan Arka Kapak içi: Pak Endüstriyel Arka Kapak: Diversey Hizmet Dergisi - May›s 2010 7 Sektör - K›sa K›sa AMPD Başkanı Mehmet T. Nane: “Bırakalım kararı tüketici versin” A MPD (Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği) Başkanı Mehmet T. Nane Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı’nın, mevcut hali ile yatırım yapmak isteyen ticari işletmelere ilave prosedür ve şartlar getirdiğini belirterek “Bu durumun yatırım ve istihdam artışını engelleyeceğini, ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini ve işsizliği artıracağını görebilmek için medyum olmaya gerek yok” dedi Organize perakende sektörünün, istihdamın dinamosu olduğuna dikkat çeken Nane, toplam 167 milyar dolarlık ciroya sahip perakende sektöründe 70 milyar dolarlık paya sahip organize perakende sektörünün 2009 yılında istihdamını yüzde 2 artırarak 450 bin kişiye istihdam olanağı sağladığını vurguladı. Sektörün, gerek yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekme potansiyeli ile gerekse AMPD Başkanı Mehmet T. Nane yerel perakendecilerin hız kesmeksizin yaptığı yatırımlar ile ülke ekonomisine katkı sağlamaya her yıl artan oranlarla devam ettiğini belirten Nane, bugün 236 adet olan AVM sayısının 2011 yılı sonunda 304’e çıkmasının beklendiğini ifade etti. Mehmet T. Nane sözlerine şöyle devam etti: “Bunun anlamı yeni yapılacak 68 alışveriş merkezi ile bir yıl içinde sigortalı ve kayıtlı en az 100 bin kişiye yeni iş olanağı yaratacak olmamızdır. Yaklaşık 7 milyar dolarlık yatırım ile 100 bin kişiye istihdam. Bu benzeri görülmemiş ve görülemeyecek bir mertebedir.” Tüketici taleplerini zorlamanın ve yasal düzenlemelerle yönlendirmenin büyük bir yanlış olduğunu kaydeden Nane; “Organize Perakende Sektörünü, geleneğimiz içinde yer alan, bakkalların karşısında görmek, bakkalların önünde engel gibi göstermek tüketiciye haksızlıktır. Tüketiciler için AVM’ler, bakkalların yerini alamaz, bakkallar ise AVM’lerin yerini dolduramaz. Burada bir sektörün ötekine üstünlüğü değil ancak geçişinden bahsetmek mümkündür. Bu sürecin hızını ve yönünü ise sadece ve sadece tüketicilerimiz belirlemektedir. Yöneticilerimizden tek isteğimiz bu geçişi doğal akışına bırakmalarıdır ” dedi. Organize perakende sektörünü 12 yıl içinde bu konuma getiren gücün tüketiciler olduğunu vurgulayan Nane, müşteri memnuniyetinin en yüksek olduğu sektörün de organize perakende olduğunu belirtti. SFM TURKUAZ Tesis Yönetim Hizmetleri Yazılımı ile farklılık yaratıyor S enkron Bilgi Teknolojileri tarafından, Tesis Yönetim Hizmeti veren işletmeler için özel olarak hazırlanmış ERP Yazılımı, söz konusu işletmelerin, Puantaj Yönetimi, Satış, Satınalma, Operasyon Yönetimi, İnsan Kaynakları, Bütçe, Ekipman Yönetimi ve 5188 Güvenlik 8 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Süreç Yönetimi ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabiliyor. Bu özellikleri sayesinde işletmelerin iş takip ve raporlama süreçlerinde büyük avantaj sağlıyor. “Catering Sektörüne terzi usulü yazılım çözümü” Gün geçtikçe rekabetin arttığı Catering sektöründe, maliyet ve satış süreçlerini kontrol altına alabilecek sektörel çözüm, Senkron Bilgi Teknolojileri deneyimli kadrosu tarafından sürekli geliştirilerek, işletme karlılığına olumlu etkide bulunacak düzeye getirildi. Çelikkayalar AVM 5. şubesini açtı Y atırımlarına devam eden Konya PERDER üyesi Çelikkayalar AVM, 5. şubesini açtı. Açılışa AK Parti Konya Milletvekilleri Ayşe Türkmenoğlu, Ali Öztürk, Mustafa Kabakçı, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Konya Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, oda başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Çelikkayalar AVM Genel Müdürü ve Konya PERDER Başkanı Ali Kaya, Konya’ya hizmet vermekten büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Çelikkayalar AVM olarak 1998 yılında orta ölçekli bir market olarak sektöre girdiklerini belirten Kaya, “Market işletmeciliğimiz hemşerilerimizden gördüğümüz yakın ilgi ve alakadan dolayı gelişerek bugünlere gelmiştir. Eski Garaj, Meram Yaka, Kılıçaslan ve Binkonut şubelerimizden sonra Beyşehir çevre yolunda bugün 5. şubemizi açıyoruz. Yeni marketimiz 500 metrekare kapalı alana sahiptir. Ekonomik kriz sebebiyle firmaların kapandığı, işçilerin işten çıkarıldığı bir dönemde biz yeni yatırımlarla istihdam yaratmaya çalışıyoruz. Yaptığımız yeni fizibilite çalışmaları ile önümüzdeki günlerde market sayımızı daha da artırarak hemşerilerimize daha yakından ve daha hızlı hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi. Avrasya temizlik fuarı; “Pulıre Eurasıa 2010” P ulire Eurasia 2010, profesyonel temizlik sektöründe uluslararası seviyedeki yeni teknolojiler ve çözümleri yaşamanız için yenilikçi bir ortam sunuyor. Avrasya bölgesinde halen faaliyette olan ve bölgedeki ticari kazançlarını arttırmak isteyen şirketler için stratejik bir ortam oluşturuyor. Pulire Eurasia , bölgedeki profesyonel temizlik ve çevre işine hedeflenmiş olan Pulire formatını uygulayan tek fuar olma özelliği taşıyor. 30 Eylül – 02 Ekim 2010 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek olan fuarın sektör mensuplarına tanıtımı 11 Şubat 2010 tarihinde The Plaza Hotel de bir kokteyl ile gerçekleştirildi. Fuarın sunumunu Afidamp Firmasının yöneticisi Sayın Toni D’Andrea gerçekleştirdi. Teshiad ında destek vereceği fuarın organizasyonunu İtalyan AFIDAMP S.R.L ile Türkiye’deki Ortağı Sentez Uluslararası Fuar Organizasyon A.Ş. tarafından gerçekleştirilecek. www.teshiad.org.tr’de ekonomik reklam ! Temizlik ve Servis Hizmetleri İşadamları Derneği Teshiad’ın Genel Sekreterliği dergimize 1 Haziran 2010’dan geçerli olmak üzere derneğin internet sitesine alınacak banner reklamların fiyatlarını aşağıdaki gibi açıkladı. Ana – üst banner; Aylık 120 TL, 2 Aylık 200 TL, Sonraki 4 ay 70 TL’ den 280 TL ile toplam 6 ay için 200+280= 480 TL. Aynı firma yıla tamamlıyorsa ayda 50 TL *6 = 300 TL daha öder. Sağ yan bannerler ; Aylık 75 TL, 2 Aylık 120 TL. Sonraki 4 ay 35 TL’ den 140 TL ile 6 ay için toplam 260 TL. Aynı firma yıla tamamlarsa 25*6= 150 TL daha öder. Yönetim Kurulunun uygunluk kararıyla dernek üyesi olmayanların da reklamları alınabilecek, ancak TESHIAD üyelerine bu rakamlardan % 25 iskonto tatbik edilecek. Oluşturulacak bütçe ile Hizmet Dergisi ile de paralel devam edecek olan http://www.teshiad.org.tr/ artık daha sık ve profesyonelce güncellenecek ve sektörün daha çok ilgisini çekebilecek. http://www.teshiad.org.tr/ Hizmet Dergisi - May›s 2010 9 Sektör - K›sa K›sa Hasta bina sendromu! Böyle mekanlarda çalışanlardan tam bir performans beklenmesi hayaldir. Çalışan verimliliği için, her ofiste bir çalışanın olması ve odaların da yeterli genişlikte olması elzem bir durumdur. Ayrıca çalışanların etrafında gereksiz elektronik cihazların da bulunmaması lazımdır. Hava kirliliği, gürültü, iki araya bir dereye sığdırılan fast-food yiyecekler, hormonlu gıdalar, kimyasal atıklar, sıkışık trafik, iş yaşamının yıpratıcı rekabeti, gün boyu oturarak çalışmak, bilgisayarın karşısında tüketilen saatler... Uygarlığı yaratarak her geçen gün refah düzeyini arttıran insanoğlu, bir yandan da kendi kuyusunu mu kazıyor? K apalı havalandırma sistemleri, kirli hava, sağlıksız çalışma koşulları, binlerce elektronik aletle donatılmış plazalar ve işyerleri, zamanla yarışan insanlar… Kırsal kesimin hiç tanımadığı bu yaşam biçimi, beraberinde omurga bozukluklarından sırt ağrılarına, göz hastalıklarından sağırlığa, alerjiden astıma, stresten kansere bir yığın hastalığa yakalanma riskini getiriyor. Bu yetmiyormuş gibi hasta bina sendromu, sekreter sendromu, yazar krampı, şehir bronşiti, gürültü sağırlığı türünden bir yığın yeni hastalığı literatüre ekliyor. Peki ama nedir bu tuhaf hastalıklar? Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz bu durumun sağlığımıza etkileriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hasta Bina Sendromu nedir? “Çarpık kentleşmenin ve yoğun bina yığınlarının, sağlıksız ranta dayalı iş merkezlerinin sonuçları sadece bozuk şehirleşme ve trafik keşmekeşi değil tabi. Olayın sosyal boyutlarından daha ciddi sağlık sorunları da var. Bir örnekle açıklamak gerekirse Amerikan NBC televizyonu, yeni bir binaya taşınmış ve bina son derece modern ve en yeni teknolojik sistemlerle donatılmıştır. Bina öyle bir bina ki, bir gelen hayran bir de gelmeyen! Ancak bu binada bir sorun vardır. Hemen herkes günün sonuna doğru halsizleşmekte ve bitkin bir vaziyette işini bitirmektedir. Ayrıca çalışanlarda baş ağrısı ve baş dönmesi almış başını gitmiştir. Hafta sonuna doğru şikayetler daha da yoğunlaşmaktadır. Sonunda proplemin binadan kaynaklandığı anlaşılır. Binanın havalandırma sistemi yetersiz olduğundan mevcut elektronik cihazların meydana getirdiği manyetik yorgunluk bina da çalışanların performanslarını etkilemekte ve verim düşmektedir. Sonunda burda çalışan insanların yarısı başka bir binaya nakledilir ve olay çözümlenir.” Nelere dikkat edilmeli? Çok katlı iş merkezlerinde, binlere elektronik cihaz ve sistemle donatılmış plazalarda, odaklanma ve konsantrasyon yetersizliklerinin olması kaçınılmazdır. Mevcut elektronik cihazların iyi yalıtılmış odalarda olması ve bağlantıların network sistemleri ile ofislere dağıtılması en tercih edilen yol olmalıdır. Örneğin faks ve yazıcıların her odada bulunması yerine, bunların tek bir odada toplanması ve buraya ancak gerektiğinde girilmesi önemlidir. Kullanılan monitörler mümkün olan en düşük radyasyonlu cihazlar olmalıdır. Bilgisayar kasaları gürültüsüz çalışmalı ve yalıtımı üst düzey olmalıdır. Ofislerde gerekli sayıda telefon bulundurmalı, telefon kargaşasından ve kalabalıklığından uzak durulmalıdır. Cep telefonlarını asla kemere bağlı ya da cepte tutulmamalı, mümkünse kulaklık kullanılmalıdır. Sadece bir tane cep telefonu kullanmaya çalışılmalıdır. Sonuç itibariyle, insanları devasa binalarda, plazalarda küçük, havasız odalarda çalışmaya mahkum etmek verimliliğin düşmesine yol açar. Plazalarda, şehrimizde birçok örneği olan yoğun iş merkezlerinde gördüğümüz ‘’hasta bina sendromunun’’ belirtileri sadece halsizlik ve bitkinlik değil tabi. Baş ağrısı, baş dönmesi, anksiyete, uyku bozuklukları, zihinsel konsantrasyon bozuklukları, unutkanlık, göz ve cilt irritasyonları, farenjit, larenjit ve burun kanaması da sıkça rastlanan şikayetlerdir. Belirtilerin hepsinin ortak özelliği çalışma ortamından bir kaç günlüğüne uzaklaşınca şikayetlerin düzeliyor olmasıdır. Kocasinan Belediyesi, temizlik için 8 milyon lira bütçe ayırdı K ayseri, Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, 2010 yılında temizlik hizmetleri için 8 milyon liralık bütçe hazırladıklarını söyledi. Yıldız, Kocasinan bölgesinin her gün sabah ve akşam rutin temizliğinin yapılıp, belirlenen günlerde mahallelerde çöplerinin toplandığının altını çizerek, 10 Hizmet Dergisi - May›s 2010 “Temizlik hizmetleri bizim vazgeçilmezimizdir. 7 gün 24 saat temizlik hizmetlerini aksatmadan yürütmeye çalışıyoruz. Cadde, sokak, pazar yerleri, umumi tuvaletler, park ve bahçelerin temizliği, bakımı, süpürülmesi, her türlü atığın toplanması ve zararsız hale getirilmesi için özenle çalışıyoruz. 2010 temizlik hizmetleri bütçesini ge- çen yıla göre yüzde 46 artırdık. Temizlik hizmetleri ihalesini 8 milyon liraya tamamladık. Temizlik personeli sayısını da yüzde 35`lik artışla 505`e çıkardık. 130 kişiye daha iş imkanı sağlamış olduk Temizlik olmazsa diğer hizmetlerin de bir anlamı olmaz” şeklinde konuştu. Kaynak: (CİHAN Haber Ajansı) Ataköy’de “A Plus AVM” açıldı D elta Proje AŞ ve ortakları tarafından hayata geçirilen ve birbirinden seçkin markaların yer aldığı Ataköy Plus Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 14 Nisan itibariyle kapılarını ziyaretçilerine açtı. Lokasyonu, marka karması ve mimarisiyle iddialı bir duruş sergileyen Ataköy Plus AVM, golf aracıyla evlere servis hizmetini başlatarak Türkiye’de bir ilke de imza atıyor. Ataköy 6’ncı kısımda konumlandırılan Ataköy Plus Alışveriş ve Yaşam Merkezi, kompakt ve konsantre bir alışveriş merkezi olarak zengin mağaza karması, nostaljik bir ortam vaat eden yerel pazarı ve değişik lezzetlere açılan gurme dükkanları ile sadece Ataköy’ün değil, tüm Bakırköy bölgesinin yeni “cazibe merkezi” olmaya aday... Hatta AVM’nin üst katı da sigara yasağına uyumlu bir şekilde açık bırakıldı. Bu nedenle çekim gücümüz yüksek. Üst kategoride ayda 650 bin, yılda 8 milyon ziyaretçi hedefimizi rahatça yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi. 23 bin metrekaresi kiralanabilir 100 bin metrekare inşaat alanına, 140 mağazaya, 3060 metrekare sinema alanına ve 1750 araçlık otoparka sahip AVM’de birçok markanın diğer AVM’lerdeki mağazalarını kapatarak yer alması, perakende dünyasında Ataköy Plus’ın kalıcı cazibe merkezi olacağına işaret gösteriliyor. Delta Proje Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Delibalta İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından açılışı gerçekleştirilen AVM için Delta Proje Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Delibalta; “Bölgenin tek profesyonel çocuk oyun alanı olan, en büyük sinema salonlarına sahip, en ünlü restoran, kafe ve seçkin markalarının bulunduğu, ulaşım sorunu yaşanmayacak tek alış veriş merkeziyiz. Konsept bütünümüzü bölgenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarladık. İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş açılışı gerçekleştirdi Hizmet Dergisi - May›s 2010 11 Sektör Ataköy Plus’ın temizliği En-Has Zabel’e emanet Bakırköy bölgesinin A plus alışveriş ve yaşam merkezinin temizlik hizmetleri En-Has Zabel’e emanet… 2 bin kişilik çalışan kadrosuyla bölgede istihdamın da yeni adresi olacak olan Ataköy Plus Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin temizlik hizmet yükleniciliğini, Türkiye temizlik ve hizmet sektörünün deneyimli firmalarından En-Has Zabel üstlendi. Alman Zabel Group Facilty Management’in Türkiye’deki ilk yatırımı olan En-Has Zabel Türkiye’nin AVM ve Sitelerden Sorumlu Operasyon ve İş Geliştirme Müdürü Hızır Aksoylu, Ataköy Plus AVM için dergimize “Bağlı olduğumuz Zabel Group’un en iyi olduğu alanların başında perakende ortamları geliyor, ben de geçen yıl Essen’deki Almanya’nın en büyük AVM’sinde 2 arkadaşımla beraber oryantasyona katıldım. Operasyon Müdürümüz Nuri Bey, zaten 20 yıla yakın bir süre Almanya’da teknik hizmetler ve AVM konusunda görev yaptı. Türkiye’de de 3. sözleşme dönemini yaşadığımız Astoria AVM’de temizlik ve hizmet kalitemizle işvereni- mizin takdirlerini sürekli alıyoruz. Aynı başarı ve performansı temizlik hizmet yükleniciliğini inşaatın tamamlanmasına yakın üstlendiğimiz Ataköy hinterlandının gözbebeği A Plus Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde de göstereceğiz. AVM temizlik hizmetinin zor kısmı açılış dönemidir. Çünkü bir yandan temizlik yaparken, bir yandan inşaat ya da dekorasyon faaliyetleri sürmektedir. Bazı noktaların birçok kez ve özel tekniklerle temizlenmesi gerekebilir. Daha önce de birçok AVM’nin tamamlanamayan açılış temizliğini üstlendiğimizden burada bu avantajımızdan yararlandık. Hizmet, temizlik işinde ve de insanın olduğu bir yerde küçük de olsa kusurlar olabilir. Önemli olan hizmet firmasının yaklaşımı, empati yapabilirliğidir” dedi. Açılışın hemen ertesinde bölgede 3-4 yıl önce açılmış AVM’lerin temizlik standartlarından daha üst düzeyde temiz ve hijyenik bir ortam sağladıklarını belirten Hızır Aksoylu, Ataköy Plus AVM için hedeflerinin; “Ana İşverenimiz Nihat Delibalta A Plus’ın vizyonuna uygun bir hizmeti sağlayacağımızı bildiği ve güvendiği için bizi görevlendirdi. En-Has Zabel olarak bu projemizde de Delta konsorsiyumunun beklentilerine uygun olarak AVM’nin hemen yanı başındaki Ataköy Konakları’nda sunduğumuz rezidans düzeyindeki hizmet kalitesini sunmak” olduğunu belirtti. 12 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Hizmet Dergisi - May›s 2010 13 Sektör - K›sa K›sa “12 ay turizm” slogan olmaktan çıkıyor S ahil bölgesinde kış döneminde de açık kalan otel sayısı artıyor. Kıyı bölgelerinde faaliyet gösteren otellerden kış aylarında da açık kalanların sayısındaki artış uzun süreden beri bir slogan olarak dile getirilen ’12 ay turizm’ hedefinin gerçekleştiğini gösteriyor. Antalya bölgesinde hizmete giren büyük kapasiteli 15 tesisin çoğu kış döneminde de hizmet veriyor. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED)’e bağlı bölge derneklerine üye 416 tesis üzerinden yaptığı bir araştırma, 20082009 kış döneminde 122 olan açık te- Ecolab 4. kez “Dünyanin En Etik Şirketleri” listesinde yer aldı E colab, Ethisphere Enstitüsü tarafından arka arkaya 4. kez dünyanın en etik şirketlerinden biri seçildi. “Bu ödülü bir kere daha almaktan son derece gurur duyuyoruz” diyen Ecolab CEO’su Douglas M. Baker; “Biz yaptığımız işte başarıya verdiğimiz önem kadar bu başarı yoluna nasıl ulaştığımızı da önemsiyoruz. Ecolab’da işleri yürütme şeklimizin temeli olan etik liderlik ve kurumsal sosyal sorumluluk, bizim işimizi başarılı, sürdürülebilir ve karlı şekilde büyütmemizi sağlayan odak noktalarımız” dedi. Dünyanın en etik şirketler sıralamasını 4. kez yayınlayan Ethisphere Enstitüsü iş “Mor Etiketler” ile özel kutuları sadece sahibi açabiliyor 3 M’in geliştirdiği “Mor Etiketler” ile posta, kurye ya da kargoyla gönderilen tüm kutuların yalnızca sahibi tarafından açılması sağlanıyor. Kutunun açılması durumunda, önceden birleşme yerine yapıştırılmış olan 3M Mor Etiket’in üzerinde, başka bir renkte “STOP” yazısı beliriyor. Etiket, geri yapıştırıldığında ise 14 Hizmet Dergisi - May›s 2010 sis sayısının kriz dönemi olmasına karşın 2009-2010’da 141’e yükseldiğini gösteriyor. Araştırmada daha önce Antalya ve çevresi ile sınırlı olan kıyı bölgelerindeki tesislerin kış mevsiminde de hizmete devam etmesi Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Didim, Fethiye ve diğer bölgelerde de yayılmaya başladığı belirtiliyor. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin konuyla ilgili açıklamasında ise, Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı bandındaki oteller arasında yapılan araştırma sonucunda 2010 kış sezonunda 416 tesisten 141’inin açık kalacağı ifade ediliyor. etiğinde, kurumsal sosyal sorumlulukta, yolsuzluğa karşı çalışmalarda ve sürdürülebilirlikte en iyi uygulamaları sunan beyin takımı olarak bilinmekte. Akademisyenler, bilim insanları, avukatlar ve hükümet temsilcilerinden oluşan seçici kurul, 100’den fazla ülkeden ve 36 sektörden gelen binlerce başvuruyu detaylı olarak inceleyerek ve çok aşamalı analizlerle değerlendirmeler yapıyor. Bu değerlendirmelerde firma bünyesindeki etik kurallar, firmanın dava ve yasa ihlal sicilleri, yenilikçilik kapsamında yapılan yatırımlar ve sürdürülebilir iş uygulamaları, kurumsal yurttaşlığı geliştirmeye yönelik faaliyetler incelenip; üst yöneticiler, sektördeki meslektaşlar, tedarikçiler ve müşterilerce gösterilen adaylar dikkate alınıyor. yazı kaybolmuyor. Kutu asıl sahibine gittiğinde, üzerinde STOP yazısı görünen 3M Mor Etiket, gönderinin önceden açılmış olduğunu haber veriyor. 3M Mor Etiket, bavulların, kargo kolilerinin, ilaç kutularının güvenliğini sağladığı gibi, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin gönderimi esnasında da kullanılabiliyor. Kıyı bölgelerinde kış mevsiminde açık olan tesislerin yıllara göre dağılımı şöyle: 2006- 2007- 2008- 20092007 2008 2009 2010 Alanya 21 20 13 Finike 2 2 Kaş 1 11 1 Kemer 16 19 11 Kuşadası 3 48 8 Manavgat 28 30 22 Marmaris 3 38 8 Selçuk 1 1 Belek 24 29 27 Bodrum 10 11 Fethiye 1 1 2 Göcek 11 Çeşme 33 Lara 15 19 14 Pamucak 22 Toplam 115 129 122 14 17 33 32 2 10 141 Belediye ekipleri “gıda satışı” yapılan yerleri dezenfekte ediyor A fyonkarahisar Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, fuar alanında kurulan semt pazarındaki peynir, yoğurt, zeytin, balık satış yerleri ile kasaplar çarşısını haftada iki defa yıkayıp, dezenfekte ediyor. Belediye’den konuyla ilgili yapılan açıklamada; “Temizlik İşleri ekipleri Nisan 2009 tarihinden bu yana, il genelinde gece ve gündüz olmak üzere 2 vardiya halinde 2 bölgede temizlik hizmeti veriyor. Şehrin ana arterleri yaz aylarında günlük olarak sulanıyor. Şehrin yüzde 80’i poşetli ve saatli çöp toplama sistemi ile çöpler toplanarak katı atık bertaraf tesisine götürülüyor” denildi. Halktan gelen şikâyetlerin anında değerlendirilerek aksaklıkların en kısa sürede giderildiği belirtilen açıklamada, vatandaşlardan çöp çıkarma saatlerine uyması istendi. Açıklamada, poşetli ve saatli çöp çıkartma uygulamasıyla ilgili 50 bin adet el ilanı dağıtıldığı bilgisine de yer verildi. Karcher Türkiye’den 10 yılda 200 bin civarı temizlik makine ve ekipmanı satışı! K archer Türkiye’nin sene başından bu yana temizlik makinelerinin tanıtımı için başlattığı roadshow çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi, Denizli ve Ankara’da yapılan çalışmalardan sonra Gebze Organize Sanayi Bölgesinde kapsamlı bir program gerçekleştirildi. Karcher Almanya’dan gelen ürün müdürlerinin de katıldığı programda ultra yüksek basınçlı yıkama ve kuru buz temizlik makinelerinin demoları yapıldı. Karcher Türkiye 2010 başından bu yana sanayiciler, temizlik şirketleri ve kamu kurumlarına yönelik makine tanıtım programları düzenliyor. Karcher ürünlerinin uygulamalı tanıtımlarının yapıldığı bu toplantıları Manisa Organize Sanayi Bölgesi, Denizli, Ankara ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştiren Karcher Türkiye, programlarına Bursa, Adana ve Samsun’la devam edecek. Gebze Organize Sanayi Bölgesinde 31 Mart tarihinde gerçekleştirilen programa Karcher Almanya Endüstriyel Ürünler departmanından katılan Thomas Schützinger ve Stefan Gerngross, katılımcılara tanıtım için özel olarak getirtilen ultra yüksek basınçlı yıkama makinesi ile demo yaptı. 600 barlık basıncı ile serinin en küçük makinesi HDS 17/60’ın performansı, duvar üzerindeki boyaların ultra yüksek basınçlı su uygulayarak ve zemine zarar vermeden söküldüğü demo katılımcılardan büyük ilgi gördü. Demo aktivitesinde üretim hattının sökülmesine gerek kalmadan ve üretim durdurmaya gerek bırakmadan yerinde temizlik olanağı sağlayarak zamandan ve paradan yüksek oranda tasarruf sağlayan kuru buz temizlik makinelerinin de uygulamalı tanıtımı yapıldı. Karcher Türkiye Genel Müdürü Umut Delikanlı, gerçekleştirdikleri bu çalışmalara devam edeceklerini belirterek, uygulamalı makine tanıtımlarının önemine değindi. Bu çalışmalarla hedef kitlenin Karcher makinelerinin teknolojisini ve farklılıklarını çok daha iyi kavradığına dikkat çeken Delikanlı, “Karcher makineleri rakiplerde olmayan birçok teknolojik yeniliği ve kullanıcı dostu özelliği biraraya getiriyor. Bu organizasyonlar müşterilerimizin, tasarruf sağlayan ve kullanımı kolaylaştıran farklılıklarımızı kavrayabilmesi açısından çok büyük önem taşıyor. Karcher ürünleri 190 ülkede satılıyor. 1,4 milyar Avro olan yıllık cironun yüzde 85’i Almanya dışında gerçekleşiyor. Türkiye pazarına 10 yıl önce girdik. Türkiye’de 5 bölge müdürlüğünün yanı sıra 150 satış ve servis noktası ile hizmet vermektedir. 10 yılda Türkiye’de 200 bin civarında temizlik makine ve ekipmanı satışı gerçekleştirdik” diye konuştu. Unilever Türkiye’den kişisel hijyen kategorisinde ilk ürün… U nilever, antibakteriyel sabunu Lifebuoy’u Unilever Merkez Ofisi’nde düzenlenen lansman toplantısıyla Türk tüketicisiyle buluşturdu. Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Yalım Uzun, “Lifebuoy ile toplumumuzda kişisel hijyen bilincinin yerleşmesini ve insanlarımıza el yıkama konusunda iyi alışkanlıklar kazandırmayı hedefliyoruz” dedi. Unilever Global Hijyen ve El Yıkama Uzmanı Myriam Sidibe de Dünya Sağlık Örgütü’nün 2006 yılı verilerine göre Türkiye’de 5 yaşın altında 43.136 çocuğun hayatını kaybettiğini, bu ölümlerin 5.176’sının ishal, 6.039’unun ise zatürree gibi önlenebilir hastalıklardan kaynaklandığını söyledi. Sidibe, Türkiye’de doğru el yıkama alışkanlıkları kazandırılmış olsaydı bu çocuklardan yaklaşık 3.900’ünün hayatını kaybetmeyeceğine dikkat çekerek, “Doğru zamanda, doğru bir şekilde el yıkamak kişisel hijyen açısından büyük önem taşıyor” dedi. Hizmet Dergisi - May›s 2010 15 Sektör - K›sa K›sa Özel güvenlikçiler Başbakan’a seslendi: “Yeni Özel Güvenlik Kanunu’nun bir an önce çıkarılmasını istiyoruz!” İ nternet sitelerinden Başbakan ve İçişleri Bakanı’na seslenen Özel güvenlik elemanları, tasarıda olan yeni Kanunun bir an önce çıkarılmasını istediklerini belirttiler. “5188 Sayılı Kanun gereği, önce Eğitim Kursuna, sonra imtihana girerek, 5 yıl geçerli olmak üzere Kimlik Kartı sahibi olduk. Kartlarımızın geçerlilik süresinin 5 yıl olması ve her kart yenilemede aynı işlemleri yapmak zorunda bırakılmamız, bizlere 1000-1500 TL’lik bir masrafa mal olmaktadır. Bu para da zor geçinen bizleri daha da zor durumda bırakmakta, mağdur etmektedir” diyen güvenlikçiler; Yeni Özel Güvenlik Yasa Tasarısı’nın, İçişleri Alt Komisyonu’nda olduğunu basındaki haberlerden öğrendiklerini ve bu tasarıda bulunan bazı maddelerin sevindirici olduğunu söylediler. Yeni Kanun Tasarısı’nda kimlik kartlarının süresiz olduğunu, bu yasa çıkıncaya kadar kimliklerinin geçerli sayılması yönünde bir karar alınması istediklerini bildirdiler. Güvenlikçiler ayrıca, ülkemizin iç emniyetine ve emniyet güçlerine ellerinden geldiğince yardım etmeye çalıştıklarını, aldıkları maaş konusunda da bir iyileştirme yapılmasını istediklerini belirttiler. Kaynak: www.ogghaber.com Hizmetinadresi.com; profesyonellerin buluşma noktası izmetinadresi.com uzun yılların tecrübesiyle kurulmuş bir hizmet portalı. Amacı kaliteli hizmet sunan temizlik, güvenlik, catering firmalarını bir çatı altında toplayarak, hizmet alan tüm kurumlarla buluşturmak. H Üye olan firmaların tarafsız bir şekilde haber ve duyurularına yer veriliyor. Ayrıca üye firmalar kendilerini kaç kişinin ziyaret ettiğini istatistiki verilerle öğrenebiliyorlar. Bu sayede kendi değerlerini artırıyor, eksilerini görüyor ve gideriyorlar. Hizmetinadresi.com, satın alma bölümlerine, insan kaynaklarına seçim ve iletişim kolaylığı sağlıyor, gelişmelerden hem hizmet verenleri hem hizmet alanları haberdar ederek, sektörel haberleri, yeni gelişmeleri anında duyuruyor. “Gerçek anlamda hizmet vermek için parayla ölçülemeyecek ya da satın alınamayacak bir şey sunmamız gerekir; bu da samimiyet ve dürüstlüktür” ilkesiyle hareket eden web portalı; firmaların işlerini hakkıyla yapıp, hak ettikleri bedeli almalarını ve hizmet alanların aldıkları hizmetten memnun olmalarını istiyor. Hizmetinadresi.com’da üye olan firmaların web sitelerine bir tıklama ile ulaşılıyor ve firma profilleri rahatlıkla incelenebiliyor. Dernekler, lojistik firmaları, üretici firmalar, İSO belge firmaları, makine ithalatçıları, makine bakım servisleri iletişim kanalları ve sektördeki tüm gelişmeler hakkında bilgi sahibi olunabiliyor. Hizmet alanlar da siteyi güvenerek ziyaret edebiliyor ve kendilerine hizmet verecek doğru firmaları seçme şansına sahip oluyorlar. Ayrıca iş arayanlar, eleman arayanlar, firmasını satmak isteyenler, firma almak isteyenler, forumlara katılıp sesini duyurmak isteyenler, kampanyalardan faydalanmak isteyenler, firmaları takip etmek isteyenler, Anadolu’dan iş alıp taşeron firmalara ihtiyacı olanlar bu siteden en iyi şekilde faydalanabiliyor. Star Makine, Monaco’da tanıtıldı S tar Makine ürünleri, Fransa’nın Monaco kentinde diğer markalarla birlikte, temizlik firmaları ve Hotel housekeeping temsilcilerine tanıtıldı. Tanıtımda 200 firma temsilcisi yemekli kokteylde bulundu. Fransız kullanıcılar 2008 yılından bu yana Star Makina Ürünlerini kullandıklarını ve memnuniyetlerini belirttiler. 16 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Hizmetinadresi.com editörü Kutlukhan Tute dergimize; “Tüm hizmet alan kurumlar bilsinler ki bu çatı altında ülkenin en iyi, en kaliteli ve en büyük firmaları mevcut. Hizmetinadresi.com olarak biz, iş hacminizi artırmak, ulaşılamayan noktalara sizi tanıtmak, ihtiyaçlarınızı en uygun şekilde giderilmesini sağlamak ve firma değerinizi artırmak için buradayız“ dedi. Hizmet Dergisi - May›s 2010 17 Sektör - K›sa K›sa Sağlığınız için suya sabuna dokunun! S ağlık Bakanlığı, topluma düzenli el yıkama alışkanlığı kazanmanın önemini anlatmak ve hijyen konusunu tüm Türkiye’nin gündemine almak amacıyla, ‘Sağlığınız için suya sabuna dokunun, hastalıklardan korunun’ adıyla yeni bir toplumsal farkındalık kampanyası başlattı. Amaç; yılda kişi başı 600 gr’dan fazla sabun kullanmayan halkı, sık sık el yıkamaya teşvik etmek. Kampanya, birey ve toplum sağlığı açısından periyodik olarak el yıkama alışkanlığı kazanmanın önemini ortaya koyma ve hijyen konusunu tüm Türkiye’nin gündemine alma ihtiyacıyla hayata geçirildi. Sağlık Bakanlığı’nın hayata geçirdiği kampanya, Sabun ve Deterjan Sanayicileri Derneği’nin katkılarıyla yürütülecek. Kampanya süresince hijyenik el yıkama imkânlarının sağlanmasına yönelik çalışmalar teşvik edilecek, hijyenik el yıkama uygulamalarının yaygınlaşması sağlanacak. Anneler, okul öncesi çocuklar, okul çağı çocukları, üniversite öğrencileri, sağlık personeli, hastalar ve ziyaretçiler başta olmak üzere tüm topluma ulaşmayı hedefleyen kampanya, temel olarak bir bilgilendirme kampanyası olarak işlev görecek. Yüzyıllar boyunca su ve sabunla el yıkamak, kişisel hijyenin bir ölçüsü olarak düşünülmüş. Fakat el yıkama ve hastalık yayılması arasındaki ilişki son 200 yıl içinde kurulmuş ve özellikle eller vasıtasıyla bulaşıcı hastalıkların yayıldığı ortaya konmuş. El hijyeni, toplumda bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve önlenmesi için önemli ve uygulanması kolay bir tedbir olup, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda hastalık yükünü önemli oranda azaltabilir. Okullarda, evlerde ve toplumda yemekten önce, tuvaleti kullandıktan sonra sabun ile el yıkama alışkanlığının teşvik edilmesi gerekiyor. Bu alışkanlık; herhangi bir aşı veya tıbbi müdahale ile karşılaştırıldığında, diyareden ölümlerin yaklaşık yarısını ve akut solunum yolu enfeksiyonlarından ölümlerin dörtte birini ön- leyerek, daha fazla çocuğun yaşamasını sağlayabilir. Bu nedenle sabun ile el yıkama sıklığının artması, Binyıl (Milenyum) Kalkınma Hedefleri’nden olan, 2015 yılına kadar beş yaş altı çocuk ölümlerinin üçte ikisini azaltma hedefine ulaşılmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Her 100 evden 76’sına tuvalet kağıdı hiç girmiyor Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; Türkiye’de yılda kişi başına 800 gr. temizlik kağıdı tüketiliyor. Ayrıca her 100 ailenin sadece 24’ü tuvalet kağıdı kullanıyor. Bu oran, ABD’de kişi başına yıllık 24 kg temizlik kağıdı ve her ev şeklinde. Türkiye’de kişi başına düşen sabun tüketimi, dünya standartlarının çok altında görünüyor. Kişi başına düşen yıllık katı sabun tüketimimiz 600 gr, sıvı sabun tüketimimiz ise 100 gr. Kaynak: Sabah Marmara Dış Ticaret’ ten doğa dostu yeni bir ürün; Magical Power M agical Power doğayla barışık insanlarla dost bir ürün. Küresel ısınma ve kimyasal atıkların çevrede tahribat yarattığı günümüzde, ekolojik temizlik ürünlerin önemi giderek artmakta. Magical Power bu noktada önemli bir görev üstleniyor ve kimyasallara ihtiyaç duyulmadan temizlik ve hijyen sağlayabiliyor. “İnsan hayatı değerlidir” sloganıyla yola çıkılarak, 19 yıllık çalışma sonucu profesyonel eller tarafından hazırlanmış olan Magical Power tamamen ekolojik bir ürün. Deniz canlılarının florasına dahi zarar vermeden hijyen sağlayabilme özelliğine sahip. Yüzden fazla otel, Restoran, Cafe ve çeşitli profesyonel temizlik fir- 18 Hizmet Dergisi - May›s 2010 maları tarafından test edilmiş ve tam not almış. Marmara Dış Ticaret&Magical Power Satış Yöneticisi Nurcan Şahin yaptığı açıklamada; ürünün kullanıldıktan sonra şaşırtıcı etkiler bıraktığını ve fiyat olarak rakiplerine oranla oldukça ekonomik olduğunu belirtti. Magical Power’ın kullanım alanları ise şöyle: Mutfak ve banyolarda yağ, kir, pas sökücü olarak, döşemelerin temizliğinde, arabanızın her köşesinde, metal, cam, mermer, halı, duvar, porselen, lavabo ve yer zemini (cinsi ne olursa olsun) temizliğinde; kısacası aklınıza gelebilecek her noktada “büyülü güç” Magical Power’ la temizlik ve hijyen sağlayabiliyorsunuz. Hizmet Dergisi - May›s 2010 19 Sektör - K›sa K›sa ‘Bıttım Kitabı’ görücüye çıktı M ardinli kadınların sosyo-ekonomik gelişimine katkıda bulunulması ve geleneksel bıttım sabununun uluslararası standartlarda üretilmesi temeline dayanan ‘Kadından Kadına Köprü – Bıttım Projesi’nin yeni meyvesi Bıttım Kitabı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a tanıtıldı. Mardinli kadınların emeklerini yansıtan ve tarihi Mardin şehrini Bıttım Projesi’yle hikayeleştiren Bıttım Kitabı, projenin destekleyicisi ve profesyonel hijyen ürün/sistemleri lideri Diversey tarafından hayata geçirildi. Kültürel bir eser niteliği taşıyan Bıttım Kitabı, yabancı dile çevrilerek yurtdışında da Türkiye’nin tanıtımına destek olacak. Diversey Kurumsal İletişim ve Pazar Araştırmaları Yöneticisi Rengin Erdinç; Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tanıtımda yer aldı. projenin, kadınların sosyo-ekonomik gelişimlerine destek olduğundan, kaybolmaya yüz tutmuş bir Anadolu değe- ri olan bıttım sabunun kültürümüze ve Türkiye turizmine yeniden kazandırıldığından bahsederek Bıttım Kitabı’nı tanıttı. Erdinç ayrıca, kitabı ve bıttım sabunlarını ilgiyle inceleyen Başbakan’a ve Kültür ve Turizm Bakanı’na kitabın yakın sürede İngilizce olarak da yurtdışı ile paylaşılacağını da ifade etti. Diversey globalde de bir başarı hikayesi olarak kabul edilen Bıttım Projesi’nin yeni meyvesi olan fotoğraf kitabını, paydaşları vasıtasıyla geniş kitlelere ulaştırılmayı ve yurtdışında da Anadolu’nun kültürel öğelerinin tanıtılmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Haluk Uygur’un objektifinden yansımalarla hayat bulan Bıttım Kitabı, geleneksel el sanatlarının tüm zenginliğiyle yaşatıldığı Mardin’i farklı bir bakış açısıyla anlatıyor. Temizlik sektörü için “online” eğitim Eğitim ve ileri eğitim her mesleğin kaçınılmazıdır. Yeni elemanlar işe başlarken normal olarak bir eğitime tabi tutulurlar ve daha sonra mesleğe geçiş yaparlar. Birçok şirkette, şirketlerin kendi geliştirdikleri işletme içi ileri eğitimler, mevcut olan tek eğitim imkânıdır. İ şletmelerin birçoğu artık elemanlarını eğitimlere gönderme maliyetlerine katlanamamaktadır. Eğitim giderleri ve kaybedilen zaman bunu neredeyse imkansız kılmakta. Clean Campus’un başarılı konsepti bu noktada kurtarıcı olarak devreye giriyor. Clean Campus, geniş online eğitim yelpazesi sayesinde temizlik sektörünün her çalışanına ilginç bir eğitim olanağını sunmakta. Bu eğitimler; temel eğitimler, donanım ve kimya ürünlerine ilişkin güncel ürün eğitimlerini kapsamakta. Bir online eğitim hizmeti olması sayesinde eğitimlere bürodan dahi iştirak edilebiliyor. Clean Campus katılımcıları online bir semineri ne zaman ziyaret edeceklerini kendileri belirliyor. Online eğitimleri yarıda bırakabiliyor ve istedikleri zaman devam edebiliyorlar. Arz edilen programlardan yolculukta da yararlanılabiliyor. Örneğin MP3 olarak dinlenebilir veya MPEG video olarak izlenebiliyor. Buna göre her eğitim türüne uygun program mevcut. Clean Campus’ün uyguladığı 20 Hizmet Dergisi - May›s 2010 bilgi düzeyi testinden başarıyla geçenler katılımcı sertifikası almaya hak kazanıyor. İster bir temel eğitim ister bir ürün kursuna ihtiyacınız olsun, Clean Campus daima size uygun eğitim programını hazır bulunduruyor. İstediğiniz zaman ve istediğiniz adette multimedyatik online kurslardan mezun olabiliyorsunuz. Clean Campus yılda 365 gün ve günde 24 saat açık. Temel eğitimler alanında istenilen eğitim programları üreticilerden bağımsız, bu da temizlik metotları hakkındaki temel bilgilerin iletimi açısından çok önemli. Ürün eğitimleri alanında sektör sizi, güncel ürünlerinize ilişkin ilham verici eğitimlerle ikna etmekte tamamen serbest. Clean Campus ekibi uzun yıllardan bu yana farklı sektörlere ilişkin online eğitim kursları üreten deneyimli elemanlardan oluşuyor. Bir kurs üretim süreci birden fazla evreye ayrılıyor. Birinci evrede hedef grup ile kursun hedefi tanımlanıyor. Burada ana eğitim amacının ne olduğunun ortaya çıkarılması önemli bir konu. Kursların süresi bu amaca göre belirleni- yor. Örneğin ayrıntılı bir ürün eğitiminin yaratılması ile bir satış elemanına bir ürünün 5 ana argümanını aktarması istenilen bir eğitim arasında farklar vardır. Clean Campus eğitiminde birinci evrede web tabanlı bir sistemden destek alınıyor. Bu şekilde kurs üretiminin tüm unsurlarını işveren olarak gözden kaçırmamanız sağlanmış oluyor. Takip eden evrede, kurs senaryosu yaratılıyor. Kurs senaryosunda konuşma metinleri ile bunlara ekranda refakat edecek olan animasyonlar oluşturuluyor. Senaryoda eğitici alıştırmalar da formüle ediliyor ve bunlar eğitim görenin eğitim konusuyla interaktif ilişkide olmasına hizmet eden unsurlar. Senaryo, işveren (müşteri) tarafından onaylandıktan sonra da test soruları Clean Campus’un eğitim sistemine aktarılıyor ve kurs başlıyor. Detaylı bilgi için: www.cleancampus.eu kaynak: Reinigungs Markt ATM’ler mikrop yuvası! ATM’lerde temizlik düzgün yapılmıyor, hijyene dikkat edilmiyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İştar Dolapçı ile öğrencileri tarafından yapılan incelemeye göre, ATM’lerde dışkılarda yer alan mikroplar, menenjit ve akciğer enfeksiyonlarına yol açan mikroplara rastlandı. A nkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrıbiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İştar Dolapçı ile öğrencileri Burak Şimşek, Ali Türk, Ashok Paudel, İsmail Selvi ve Mehmet Sertçelik, 2008 Kasım-2009 Mart tarihleri arasında Ankara Sıhhiye ve Kızılay’da 40 otomatik para makinesi üzerinde hafta içi ve hafta sonu olmak üzere 80 inceleme yaptı. Makinelerin tuş ve ekranı üzerinde yapılan 80 incelemenin 78’inde mikroorganizma tespit edildi. Bunların önemli bir bölümü, insan vücudunda da olan nadiren hastalıklara yol açan mikroorganizmalardı. Ancak bunların yanında çeşitli ciddi hastalıklara yol açacak çok sayıda mikroorganizmaya da rastlandı. İncelemelerin yüzde 15’inde “Non fermenter gram negatif basil”, yüzde 8.75’inde “Gram nefatif enterik basil” adlı mikroplara rastlandı. “Bu mikroplar dışkıda yer alıyor” Tuvalet ihtiyacını gideren bir müşteri ya da bu kirliliğin bulunduğu bir eşyayla temas eden kişi, para makinesi aracılığıyla bu mikrobu yayıyor. Bankamatiklerin birinde, zatürre ve menenjite yol açabilecek ‘streptecoccus pneumoniae’ mikrobuna rastlandı. Yine başka bir bankamatikte cilt hastalıkları, abse ve akciğer rahatsızlıklarına yol açan ‘MRSA’ mikrobu tespit edildi. Makinelerden yüzde 6’sında akciğer rahatsızlıklarına yol açabilecek küf mikrobu görüldü. İncelemelerin yüzde 71’inde “Micrococcus”, yüzde 60’ında “KNS”, yüzde 26’sında “Streptococcus”, yüzde 33’ünde ‘Gram pozitif basil’, yüzde 25’inde ‘Gram pozitif difteroid basil’, yüzde 18’inde “Neisseria” mikroorganizmaları tespit edildi. Bu mikroorganizma- lar genelde doğada yaygın olarak bulunup, çok risk yaratmasalar bile bazı zayıf bünyelerde hastalıklara yol açabiliyorlar. “Sorunun kaynağı, temizliğin doğru ve sık aralıklarla yapılmaması” Modern çağın avantajlarından biri olarak elektronik sistemlerin hayatımıza girmesiyle birlikte birçok bankacılık işlemi de bilgisayar ortamında yapılmaya başlanmıştır. Günümüzde her banka şubesinin önünde birer adet bulunan otomatik para makineleri sundukları pek çok avantaj ile artık günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası durumuna gelmiştir. Her gün yüzlerce kişinin elleri ile temas eden otomatik para makineleri birçok mikroorganizmanın çapraz kontaminasyonuna aracılık etmektedir. Ellerimiz üzerinde taşıdıkları normal flora bakterilerinin yanı sıra pek çok bakteri (Escherichia coli, Staphylococcus aureus gibi) ve virüsün (influenza virüsü, rhinovirus gibi) bulaşında etkin bir role sahiptir. Dolayısıyla eller ile temas eden ve mikroorganizma bulaşına yol açan çeşitli çevresel yüzeyler ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Otomatik para makineleri bakteri ve mantarlarla kontamine olmaktadır ve bu kontaminasyona muhtemel patojen türler de katılmaktadır. Bu nedenle otomatik para makineleri mikrobiyal bulaşmada rol alabilirler ve halk sağlığı açısından önem arz ederler. Otomatik para makinelerinin düzenli olarak temizlenmesi ve kişisel el hijyeni olası bulaşanlardan korunmada önemlidir. Araştırmayı yapan ekip, para makinelerinde çeşitli hastalık riskinin bulunduğunu saptadıklarını belirterek, hem ATM’lerin sahibi bankaların daha bir sorumluluk hissetmesi, hem de bu makineleri kullananların kişisel hijyenlerine dikkat etmesi gerektiğini ifade ettiler. Uzmanlar, banka yönetimlerinin ATM’lerin temizlik işini ihale ederken, bu hassasiyeti giderecek şartname oluşturmadıklarını, oluşturmuş olsalar da çok düşük fiyatla temizlik işini yüklenici firmaya verdikleri ve sonrasında kontrol mekanizmalarını da çalıştırmamalarının buna etken olduğunu belirtiyor. Bu tarz maliyetinin de altında düşük fiyatla temizlik işini üstlenen firmaların; olması gerekenden daha seyrek periyotlarla ve de kullanılması gereken dezenfektanları kullanmadan ATM’leri temizliyor olmaları, bu makinelerden işlem yapanlar için ciddi anlamda sağlık tehdidi oluşturuyor. Bu nedenle araştırmayı yapan Anakara Üniversitesi Tıp Fakültesi ekibi, işlem yaptığı ATM’nin hijyen koşullarının sağlanıp sağlanmadığından emin olamayacak müşterilerin de makineyi kullandıktan sonra ellerini yıkamasının önemli olduğunun altını çizerek hem banka yöneticilerine hem de müşterilere görev düştüğünü bildirdi. Hizmet Dergisi - May›s 2010 21 Sektör Mis Group sponsorluğunda “Ateşbaz-ı Veli Mutfak Ödülleri” sahiplerine verildi A nadolu Halk Mutfağı Derneği tarafından bu yıl ilki düzenlenen, adını ateşle oynayan anlamına gelen Mevlana’nın aşçısından alan “Ateşbaz-ı Veli Mutfak Ödülleri”, Mis Group sponsorluğunda gerçekleşen özel gecede sahiplerini buldu. İstinye Meyyali Türk Mutfağı’nda, Türk mutfağının çok özel lezzetlerinin yer aldığı kokteyl prolonge ile başlayan organizasyona mutfak sektörünün önde gelen isimleri ve cemiyet dünyasından çok sayıda konuk ilgi gösterdi. Ödül töreni, dernek tarafından tüm kategorilerde ödüle aday gösterilen 21 kişi ve kuruma teşekkür plaketlerinin sunulmasıyla başladı. Anadolu Halk Mutfağı Derneği’ nin, Türk mutfak dünyasına katkı verici, seçkin örnekler sunan işletmeler, mutfak endüstrisi şirketleri, sivil toplum kuruluşları, Türk mutfağının büyümesi ve güçlenmesi adına çaba sarf eden araştırmacı, akademisyen, yazarlar ve medya kuruluşları kategorilerinde aday gösterdiği isimler arasından, seçici kurulun oylarıyla 7 kategoride ödül verildi. Ödül alanlar arasında Sevim Gökyıldız, Dilek Öztiryaki, Karaköy Güllüoğlu, Ahmet Örs, Turgut Kut gibi isimler yer aldı. İstanbul Vali Yardımcısı Feyzullah Özcan, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Rıdvan Günaydın, Japonya Başkonsolosluğu’ndan Mitsuru Horiguchi, Bilgi Üniversitesi Mis Group sponsorluğunda gerçekleşen özel geceye önemli isimlerde katıldı; (soldan sağa) Teshiad Yönetim Kurulu Üyesi, En-Has Zabel Genel Müdürü Recep A. Aksoylu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan, İstanbul Vali Yardımcısı Feyzullah Özcan ve Hizmet Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Tuna Atalay. Kurucularından araştırmacı yazar Halit Kakınç, Mutfak Dostları Derneği Yöneticisi Zeynep Kakınç, mutfak kültürümüze katkılarıyla bilinen araştırmacı, gurme ve Ekol Temizlik Genel Müdürü Orhan Tağı ve Eşi, Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan, Teshiad Yönetim Kurulu Üyesi, En-Has Zabel Pazarlama ve Halkla İlişkiler Yöneticisi Ayfer Hurşutağaoğlu, En-Has Zabel Genel Müdürü Recep A. Aksoylu. 22 Hizmet Dergisi - May›s 2010 duayen Turgut Kut gibi önemli isimlerin katıldığı geceye ekranlardan tanıdığımız ve sevilen birçok sanatçı da destek verdi. Teshiad Yönetim Kurulu Üyesi, En-Has Zabel Genel Müdürü Recep A. Aksoylu ve Ekol Temizlik Genel Müdürü Orhan Tağı da geceye temizlik sektörünü temsilen katılan isimler olarak dikkat çekti. Geceye ev sahipliği yapan Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan ödül töreni ile ilgili gerçekleştirdiği konuşmasında; “Bu topraklarda asırlardır birbirini etkileyerek ve zenginleştirerek üretilen mutfak kültürümüzü yeni nesillere aktarmayı misyon edindik” diyerek, Mis Group ve Meyyali olarak böylesi önemli bir etkinlik içinde yer almaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Hizmet Dergisi - May›s 2010 23 Sektör - - K›sa K›sa JohnsonDiversey yoluna “Diversey” olarak devam ediyor J ohnsonDiversey Inc. ve JohnsonDiversey Holdings Inc., Yönetim Kurulları, her iki şirketin kurumsal adının Diversey Inc. ve Diversey Holdings Inc. olarak değiştirilmesini onayladı. İsim değişikliğiyle birlikte Diversey, yeni bir kurumsal kimlik, marka ve “Daha temiz, sağlıklı bir gelecek için” şeklindeki yeni sloganıyla faaliyetlerine devam edecek. Diversey’in yeni logosu ve sloganı, marka değişikliğinin iki öğesini teşkil ediyor. Şirketin yeni ismi ve markası, şirket adını ve stilize bir nilüfer çiçeğini içeren yeni bir logoyla ifade ediliyor. Nilüfer çiçeği, şirketin çevre konusundaki liderlik mirasını simgeliyor. Yeni markanın parlak, net ve çağdaş nitelikleri, markanın ruhunu temsil ediyor. Seçilen uygulamalarda logo, “daha temiz, sağlıklı bir gelecek için” sloganıyla birlikte yer alarak, şirketin misyonunu daha da pekiştiriyor. Diversey Yönetim Kurulu Başkanı S. Curtis Johnson, yeni kurumsal kimliğe geçişi, “Şirketimizin tarihçesinde önemli bir kilometre taşını temsil ediyor” diyerek açıkladı. Johnson, “Yeni kimliğimiz ve sloganımız, çalışanlarımızın gelecek nesiller için dünyamızı daha temiz, sağlıklı ve güvenli bir hale getirmek için sergiledikleri tutkuyu ifade ediyor” dedi. Diversey Başkanı ve CEO’su Ed Loner- gan ise “İsmimizi Diversey olarak yalınlaştırmak ve anlamlı, birleşik bir küresel marka imajını benimsemek, müşterilerimizi ve onların çalışanlarını üstün nitelikli ve sürdürülebilir temizlik ve hijyen çözümleri sunma taahhüdümüzden kaynaklanmaktadır. Yeni markamız, yüksek kaliteli ürünlerimizin ve hizmetlerimizin avantajlarını iletme gücümüzü artıracaktır” şeklinde konuştu. Diversey adı, Diversey Corporation’ın Chicago’da kurulduğu 1923 yılına kadar uzanıyor. Firma DiverseyLever olarak tanınırken, 2002’de Johnson Wax Professional, şirketin bir kısım hisssesini Unilever NV’den satın aldı. Birleşen şirketin adı, bugünkü isim değişikliğine kadar JohnsonDiversey Inc. olarak bilindi. Diversey, iş dünyasının liderlerini İklim Değişikliği Zirvesi’nde topladı D iversey, üst düzey Avrupa iş dünyası liderlerinin katılacağı bir İklim Değişikliği Zirvesine ev sahipliği yaptı. Zirveye yapı bakımı, perakende, konaklama, seyahat, yiyecek ve içecek endüstrilerindeki önemli Avrupa şirketlerinden üst düzey liderler katıldı. dünyasından bir bakış açısı getirmek. Diversey Yönetim Kurulu Başkanı S. Curtis Johnson, iş dünyasından birçok liderin sera gazı salınımını azaltmak ve işletmelerini iklim değişikliği ve buharlaşmaya karşı hazırlamak için harekete geçtiğini belirtiyor. 26 Nisan’da düzenlenen etkinlik ile Avrupa’daki işletmelerin ve kuruluşların iklim değişikliği ve onun dünya ekonomisi üzerindeki etkilerini nasıl ele alabilecekleri konusuna dikkat çekildi. Johnson sözlerine şöyle devam ediyor: “Küresel iklim değişikliği belirtileri tüm iş dünyasının acilen kulak vermesini gerektiriyor. Avrupa’nın en nüfuzlu iş liderlerini bu zirvede bir araya getirerek, yeni fikirlerin paylaşılmasını teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilirliğin iş stratejisinde oynaması gereken kritik rolü yeniden ileri sürecektir.” Etkinliğin konuşmacıları arasında Ahold, Hectas, Inpacs, ISS, Kempinski Hotels, NH Hotels ve OCS gibi Avrupa’nın önde gelen kurumlarının üst düzey yöneticileri, ISSA, Consumer Goods Forum, World Federation of Building Service Contractors ve SKAL gibi önemli uluslararası uzman kuruluşların liderleri ve uluslararası seyahat ve turizm uzmanları da bulundu. Zirve, Amsterdam’daki NH Barbizon Palace Oteli’nde gerçekleştirildi. İklim Değişikliği Zirvesi’nin hedefi, iklim değişikliği hakkındaki global diyaloglara iş 24 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Zirve’nin açılış konuşmasını World Wildlife Fund International için muhafaza politikası ve uygulama bölümü müdürü Duncan Pollard gerçekleştirdi. Öğleden sonraki oturumlarda, sürdürülebilir iş uygulamalarının kurumsal kültüre ve faaliyetlere entegre edilmesi ve endüstri kuruluşlarının kurumsal sürdürülebilirlik adına en iyi uygulamaları teşvik etme konusunda oynadığı rol üzerinde duruldu. Avrupa’daki kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinden 150’yi aşkın üst düzey iş lideri etkinliğe katılımda bulundu. Diversey Başkanı ve CEO’su Ed Lonergan, iyi işletmeciliğin çevre konusunda sorumlu olmayı gerektirdiği ilkesini pekiştirmek amacıyla bu zirveye sponsor oldukları belirtti ve ekledi: “Çevrenin ve iş girişimlerinin ortak bir düşmanı vardır; atık. Teşebbüslerimizdeki atık miktarını, özellikle de sınırlı su ve enerji kaynakları ile göreceli oranda azaltmak, gezegenimiz için olduğu kadar işletmelerimiz için de iyi bir adımdır.” 2009 yılı sonlarında, Diversey, World Wildlife Fund Climate Savers (Doğal Hayatı Koruma Vakfı İklim Kurtarıcıları) programındaki sera gazı salınımını azaltacağına dair taahhüdünü üç katına çıkartarak, iklim değişikliği konusunda önemli bir adım daha atmıştı. Şirketin 2008’de vermiş olduğu ve endüstriye yön veren % 8’lik azaltım sözü, şu an % 25 ve bu orana 2013’te dolacak olan taahhüt süresi içerisinde ulaşılacak. Diversey Sektör Satış ve Gıda Güvenliği İş Birimi Müdürü Tolga Akartuna: “Diversey Consulting; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde 20’den fazla ülkede faaliyet göstermekte…” Diversey Consulting Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 20’den fazla ülkede, kalite yönetim sistemleri ve gıda güvenliği yönetim sistemleri üzerine üst düzey danışmanlık, eğitim ve denetim hizmetleri sunuyor. Ayrıca Diversey ve Check Safety First arasında yapılan stratejik işbirliği ile Cristal Risk Yönetim Sistemlerinin Türkiye’deki tek uygulayıcısı Diversey Consulting, uluslararası deneyimi sayesinde ihtiyacınız olan ürün ve çözümlerle verimli bir işbirliğinin garantisini veriyor. kendinizi karşılaştırma olanağı elde edilebilmektedir. Diversey Sektör Satış ve Gıda Güvenliği İş Birimi Müdürü Tolga Akartuna Diversey Consulting kimdir? Diversey Consulting Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 20’den fazla ülkede, kalite yönetim sistemleri ve gıda güvenliği yönetim sistemleri üzerine üst düzey danışmanlık, eğitim ve denetim hizmetleri de sunan Diversey bünyesinde faaliyet gösteren bir iş birimidir. Kaç ülkede bu hizmet veriliyor? Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde 20’den fazla ülkede bu hizmeti vermekteyiz. Risk yönetimi üzerine geliştirilmiş olan Cristal sistemi ve hangi alanlarda kullanıldığı hakkında bilgi verebilir misiniz? Cristal, tüm dünyada bilinen, tanınan ve tercih edilen seçkin otellerin kullandığı, müşteri ve marka güvenliğini korumaya yönelik olarak geliştirilmiş olan bir risk yönetim sistemidir. Gıda Güvenliği’nden Havuz Güvenliği’ne, Lejyonella’dan Yangın Güvenliği’ne, Doğal Afet Yönetiminden Sürdürülebilirlik uygulamalarına kadar çok geniş kapsamlı modüler sistemlerden oluşan Cristal, Check Safety First (CSF) tarafından konaklama sektörü için özel olarak geliştirilmiş ve 26 ülkede 1800 otelin kullandığı bir sistemdir. Diversey Consulting’in eğitimli Cristal danışmanları modüllerin otel ya da tesis için en uygun şekilde uygulanmasını sağlar. Böylece, gıda zehirlenmesini, gıda güvenliğini, çevre ve yangın güvenliğini etki edecek faktörlerin önüne geçilir. Cristal uygulamasının sağladığı yararlar nelerdir? Cristal uygulaması, otelin marka değerini yükseltirken, rezervasyon talebinin artmasını ve global düzeyde güven duyulan bir kuruma dönüşmesini de sağlamaktadır. Sistemin içeriğindeki elektronik raporlama teknolojisi sayesinde otelin gelişimini günlük olarak izlemek, çalışan personelin performansını kontrol etmek, bölgesel ve global bazda rakiplerle Güven duyulduğu tescillenen bir otel olarak daha az müşteri şikayeti ve daha fazla memnuniyetle karşılaşırken, gözle görülür biçimde artan doluluk oranı da sistemin sağladığı diğer bir yarardır. Yılda 3 milyondan fazla ziyaretçiye ve farklı pazarlara erişimle etkin pazarlama imkânları, çevreye saygılı, güven duyulan, sürdürülebilir değerlere sahip bir otel kimliği, Cristal programı çerçevesinde sigortalanma ve daha etkin maliyet yönetimi de Cristal uygulamasının otellere kazandırdığı artılardan bazıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Cristal ‘ı başarıyla uygulayan oteller için bir ödül töreni düzenleniyor. Bundan bahsedebilir misiniz? Cristal yönetim sistemlerini başarılı ile uygulayan oteller, her yıl yapılan ve dünyada 1800’e yakın otelin yarıştığı “Dünyanın En Güvenli Otelleri” yarışmasında ödüllendirilmektedirler. Cristal Güvenli Otel beratını kazanan oteller, her yıl 3 milyondan fazla turistin ve tur operatörün ziyaret ettiği, turizm sektörünün tek güvenli otel bilgi bankası olan www.checksafetyfirst.com sitesinde yayınlanmakta ve bu otellerin hedef müşterilerine ile bu site sayesinde tanıtımı yapılmaktadır. Hizmet Dergisi - May›s 2010 25 Sektör Türkiye’de Avrupalı bir alışveriş ve yaşam merkezi: Forum İstanbul Forum İstanbul ulusal ve uluslararası 265 markası ile yalnız Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en büyük alışveriş ve yaşam merkezi olarak dikkat çekiyor. Forum İstanbul’un inşaatı dünyayı sarsan küresel kriz döneminde 750 milyon Euro’luk yatırım değeriyle tamamlandı. M ultiCorporation’un Avrupa’daki en büyük yatırımı olma özelliğine sahip olan Forum İstanbul, Bayrampaşa’da toplam 495 bin metrekarelik inşaat alanı üzerine kurulu. 175 bin metrekare kiralanabilir alan, ulusal ve uluslararası 265 marka ile yalnız Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en büyük alışveriş ve yaşam merkezi olarak konumlanıyor. Forum İstanbul şehir içinde şehir olma özelliğine sahip, kendine has mimarisi ve tasarımıyla özel bir proje. Forum İstanbul’da büyük ilgi yaratan dev akvaryum Turkuazoo’nun yanı sıra, Nisan ayında açılan Magic Ice (Buz Müzesi) gibi farklı, yenilikçi cazibe alanları yaratılmış. Magic Ice, dünyanın sıcak iklimde gerçekleştirilen ilk buz müzesi olarak Forum İstanbul’da inşa ediliyor. 26 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Dünyada benzerleri sadece mevsimsel olarak, Norveç, İsveç gibi soğuk iklimli ülkelerde bulunan Magic Ice ‘ın açılışı İstanbul için büyük bir yatırım niteliğinde. Magic Ice ulusal ve uluslararası ilgi yaratacak bir proje, bu nedenle gerek Forum İstanbul’a ama daha da önemlisi İstanbul’un tanıtımına son derece olumlu bir katkı yaratması bekleniyor. Ayrıca 2010 sonunda yeni eğlence konseptlerinin de açılması hedeflenen Forum İstanbul bu şekilde toplamda 30 bin metrekarelik eğlence alanıyla Türkiye’deki en büyük eğlence merkezine sahip olacak. Hasta ve engelli hizmetleri Müşteri hizmetleri ile fark yaratmayı amaçlayan Forum İstanbul’da özellikle çocuklu ailelerin rahat ve keyifli bir gün geçirmelerini sağlamak adına pek çok ay- rıntı düşünülmüş. Yemek katında mama sandalyeleri, bebek maması ve acil ihtiyaç duyulabilecek gereçlerin temine edilebileceği stand ailelerin hizmetine sunuyor. Forum İstanbul’da küçük çocukların neşeli dakikalar geçirecekleri çocuk oyun alanları da bulunuyor. Ayrıca, 8 adet “aile odası” ve bu odalarda süt ısıtma ünitelerinden alt değiştirme yerlerine ve çocuklar için özel tuvaletlere kadar her türlü imkan sunuluyor. Hasta ve engelli ziyaretçilerin, Forum İstanbul’da rahat edebilmeleri için, Danışma’dan temin edebilecekleri tekerlekli sandalye katlar arası ulaşımda kullanabilecekleri asansörler ve her katta engelliler için özel tasarlanmış tuvaletler bulunuyor. Engelli ve hamile ziyaretçiler, otoparkta AVM giriş kapılarına en yakın yerlerde bulunan otomatik park sisteminden yararlanmak için Danışma’dan kayıtlarını yaptırabiliyorlar. Aynı zamanda ziyaretçilerin ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri dua odaları da Forum İstanbul’da mevcut... Güvenlik ve temizlik konusunda piyasadaki en iyi kurumlarla çalışmaya özen gösteren AVM yönetimi, bu konuda oldukça hassas. Hizmet alınacak firmaları belirlerken; konusunda uzman, büyük bir AVM’nin operasyonunu yönetebilecek kapasitede, yeterli insan ve bilgi birikimine sahip bir kuruluş olmasına dikkat ediliyor. Güvenlik hizmeti sektöründe deneyim sahibi olan Tepe Güvenlik’ten, temizlik hizmeti ise Master Service firmasından sağlanıyor. Rakamlarla Forum İstanbul •Bugüne dek toplam ziyaretçi sayısı: Açılıştan bu yana 8 milyon kişinin üzerinde… •Bugüne dek gerçekleştirilen toplam etkinlik sayısı: 4 ayda 40’tan fazla farklı etkinlik… •Toplam mağaza sayısı : 265 •Toplam istihdam: Yaklaşık 5000 kişi (2010’da yeni açılacak mağazalarla birlikte) Forum İstanbul, “outsource” edilen hizmetler konusunda oldukça titiz… Hizmet Dergisi - May›s 2010 27 Kapak Konusu - Cevat Turan Röportaj 22 yıllık kurumsal güvence; Mis Şirketler Grubu M is Şirketler Grubu 1988 yılından bu yana 22 yıllık bir geçmişle hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor. Sektörün büyükleri içerisinde yer alan Mis Group; fiziki güvenlik, elektronik güvenlik, güvenlik eğitimi, temizlik, ilaçlama, turizm alanlarında hizmet veriyor. Toplam Kalite Yönetimi felsefesi doğrultusunda standartlarını belirlemiş, sürekli kendini aşmayı amaçlayan Mis Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan ile firmaları, hizmet sektörü ve edebiyatçı kimliği üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Geniş bir yelpazede outsourcing hizmetlerin sunulduğu bir firma Mis Group... Bugün firmanızın sektörde ulaştığı nokta nedir? Mis Group 22 yıldır istikrarlı bir şekilde, ilkelerinden taviz vermeden, kurumsal bir yapıyla yolunda ilerlemiştir. Bu uzun ve zor bir süreç… Türkiye’de birçok firma açılıyor ve çok zaman geçmeden kapanıyor. Çünkü ülkemizde mevzuatlarla uğraşmak güç, ticaretin hukuksal alt yapısı henüz yeterli seviyede değil. Bütün bu nedenler kurumsallaşmanızı ya da büyümenizi zorlaştıran belirleyici etkenlerdir. 1988 yılında kurulmuş ve sektörün yapıtaşını oluşturan firmalardan biriyiz. Sektöre aynı zamanlarda girmiş olduğumuz rakiplerimize dönüp baktığımızda, bu firmaların önemli bir kısmının ya kapandığını ya da farklı kurumlara değerinin çok altında satılarak el değiştirdiğini görmek mümkün. Bazıları çok fazla küçüldü ve bugün ufak bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürüyorlar. Mis Group ise giderek kendini büyüttü, geliştirdi ve bugün sektördeki ilk beş büyük grubun arasında yer almayı başardı. Bu bizim kendi iddiamız değildir. Hem hizmet alıcıların bakış açısı hem de sektördeki diğer firmaların, rakiplerimizin algıları böyledir. Pazar payı da bunu zaten açıkça göstermektedir. Şu anda pazarda ulaşmadığımız hizmet alıcı kurum 28 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan : “Temizlik firmaları sadece personel üzerinden para kazanan değil, hizmet üreten kurumlar olarak faaliyetlerini sürdürmeliler.” ve kuruluş neredeyse yok gibi. Geldiğimiz bu nokta Yönetim Kurulu Başkanı olarak beni tatmin ediyor mu diye soracak olursanız; hayır. Çünkü şu anda sadece Türkiye’de hizmet veren bir kurumuz. Başta yakın ülkeler olmak üzere İtalya, Yunanistan veya AB ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan pazarlarda da hizmet vermeyi arzu ederdim. Bir dönem Moskova’da şirket kurduk. Ciddi bir pazar payı vardı, gelişiyordu, ancak 2002 krizinde geri çekilmek durumunda kaldık. Mis Group’un sadece Türkiye firması olmaktan çıkıp başka ülkelere de açılmasıdır isteğim. Ancak şöyle bir şey var ki bu koşulların oluşabilmesi için sizin dışınızdaki nesnel gelişmeler de çok önemli. Doğru bildiğiniz bir şey ülke koşuları nedeni ile bir bakıyorsunuz ki yanlışa dönüşmüş. Çünkü Türkiye sürekli krizlerle büyüyen bir ülke... Adeta tulumba gibi daralan küçülen ve büyüyen, her on yılda, beş yılda bir krizler yaşayan bir ekonomi… Doğal olarak da hem Mis Group hem de başka kurumlar bundan nasibini alıyor. Çekirdekten yetişmiş bir insan olarak birçok başarıyı elde ederken bir o kadar da yanılgınız oluyor. Yani tecrübe edinmenin ciddi bir bedeli de var. Bu bedeli ben büyük miktarda ödediğimi düşünüyorum. Bir takım yanlışlar da yaptık elbette. Her şeyi doğru yapamazsınız, eğer her şeyi doğru yapıyorsanız bu işte bir yanlış var demektir ve kazanan her zaman haklı değildir. Güçlü bir şekilde, bugün sermaye grupları olan yabancı şirketlerle rekabet ediyoruz. Sermaye birikimimiz, finans birikimimiz oldukça iyi, kendimize bu konuda güveniyoruz. Hem büyümemizi sağlayacak gücümüz var hem de çok ciddi bir bilgi birikimi ve know-how’a sahibiz. Bu know-how’ı sadece bizim kendi yarattığımız ya da sektörün yaratmış olduğu değerler, iş yapış biçimleri, iş yapış süreçleri oluşturmuyor. Araştırmayı seven biri olmam sayesinde dünyada temizlik hizmetleri, güvenlik hizmetleri nasıl yapılır; turizm hizmetleri, outsourcing hizmetler nasıl verilir inceleyip, ülkemde uygulayan birisiyim. Bir de edebiyatçı kimliğimin sağlamış olduğu bir artı olarak düşünce üretebilen birisiyim. Ürettiğim düşünceleri dönüp şirketimizde uygulayabiliyorum. Tüm bunlar iyi bir know-how oluşturmaya etken. Çalışanlarımızla iyi bir kadro oluşturduğumuzu düşünüyorum. 10-15 yıldır çalışan yöneticilerimiz var. Bu önemli bir istikrar... Ekibim bana güveniyor, ben de onlara güveniyorum. Tüm bu sarmalın içerisinde Mis Group büyüyerek yoluna devam edecektir. Bu kararlılığımızdan bizi hiçbir şey alı koyamaz. de olanağı yok, ciddi bir sermaye gerekli. Bu sektörde bir çıraklık tecrübesi yaşamış olmak gerekli, biliyor olmak gerekli… “Artık emekli oldum, param var, bir antetli kağıt hazırlar firma olurum” mantığı asla kabul edilemez. Bunun bedelini hem kendileri hem çalışanları hem de hizmet satın alanlar ödüyorlar sonrasında. Hizmet satın alanlarda bu anlamda kimleri seçmeleri gerektiği konusunda ciddi bir araştırma yapıp, gerekirse firmaları, kurumları yerinde ziyaret edip görerek karar vermeliler. Sektöre giren firmalara başarılar diliyorum. kalitesi düşük olan firmalar aslında sektöre zarar veriyorlar. Bindikleri dalı kesiyorlar. Sektörün küçülmesine ve prestij kaybetmesine neden oluyorlar. Mesela turizm alanında hala bekleyen, çalışılması gereken alanlar var. Kent otellerinin tümü bu tip outsourcing hizmetleri dışarıdan almıyorlar. Çözüm üretebilecekleri istedikleri vasıflarda firmalarla karşılaşamıyor olabilirler maalesef. Potansiyeli olan önemli bir alan bu... Pazarda bu yöne doğru büyük bir büyüme hacmi var hala. Oteller açısından da ekonomik ve cazip hale getirilmeli hizmet. “Mis Group, 5 yıldızlı bazı otellerin housekeeping hizmetlerini de karşılıyor.” Türkiye’de hizmet sektörünün iyileştirilmeye açık yönleri neler sizce? Mevcut potansiyelin doğru kullanılabildiğine inanıyor musunuz? Basında sıklıkla başarıya tırmanış öykünüzü okuyoruz. Oldukça ilgi çekici ve örnek teşkil edebilecek bir öykü bu. Geçirdiğiniz zor süreç içerisinde önceliği kurumsallaşmaya verdiğinizi önemle vurguluyorsunuz. Sizce sektördeki firmalar da aynı önceliği taşıyor mu? Büyümekte olan firmalara tavsiyeleriniz var mıdır? Yasalar içinde kalmalarını tavsiye ediyorum ben öncelikle. Büyümekte olan firmaların en çok yapmış oldukları hata -ki bunu kriz sürecinde de görmek mümkün- kayıt dışı çalışmak. Bu kriz sürecinde de ortaya çıktı. Hizmet alıcılarda kayıt dışı, merdiven altı firmalara yönelmeye başladılar. Ben bu sektörden kazandığım tüm kazancımı yine bu sektördeki işimin kurumsallaşmasına harcadım. Birçok insan kazandığını alıyor başka alanlarda, başka yatırımlar yapıyor. Biz ise sadece kendi işlerimizi geliştirmek için harcadık. Ne kadar çok teknolojiyi buraya koyabiliriz, insan kaynağına ne tür yatırımlar yapabiliriz, hangi tür kurumsal sistemleri kurgulayabiliriz, marka yaratmayla ilgili neler yapabiliriz konularının peşinde olduk. Bunlarla ilgili harcamalar yaptık. Öte yandan firmaların bu sektöre girmelerini tavsiye ederim, çünkü hizmetler sektörü geleceği, vizyonu olan bir sektör. Ama tabi bu işin sermayesiz yapılabilmesinin Hizmet sektörü derken outsourcing hizmetleri; güvenlik, temizlik, bina yönetimi hizmetlerini kastediyoruz. Sektör gelişmeye devam ediyor. Avrupa’da kentleşme, binalaşma, imar durumu neredeyse sıkışmış durumda.Türkiye gibi gelişmekte olan, kabuğunu kıran ve serbest piyasacılığı önüne ilke olarak koymuş olan ülkelerde kentsel doku değişmeye devam ediyor. Bu demek oluyor ki yeni alış-veriş merkezleri, yeni dikey binalar yapılıyor, yeni toplu konut ve siteler ortaya çıkıyor, dolayısıyla da yeni rantlar oluşuyor. Mimari oluşum bakımından modernite arttıkça bizim de pazar alanımız doğal olarak genişliyor. Krizlerde duran gayrimenkul yatırımları ise bizim pazarımızın da durması anlamına gelmekte. Potansiyel yeterince değerlendiriliyor mu? Şöyle bir durum var; özellikle grup yatırımları olan şirketlere bakılacak olursa, kendi güvenlik şirketlerini kuruyorlar, bazıları temizlik ya da yönetim şirketleri kurmaya çalışıyor. Bu şekilde daha ekonomik bir yapının yakalanması değil bunun sebebi. Güvenlik ve temizlik şirketlerinin bu noktada dönüp kendilerine bakmaları lazım... O kadar kötü hizmetler veriliyor ki; firmalar birini deniyor olmuyor, ikincisini deniyor olmuyor, istediği hizmeti alamayınca bu şekilde bir yapılaşmaya gidiyor. Hizmet Biz çok ciddi 5 yıldızlı bazı otellerin housekeeping hizmetlerini karşılayan bir grubuz. Böylesi firmalar da yok değil. AVM’ler hızla çoğalarak Türkiye’de önemli bir sektör halini aldı. Hizmet sektörü için de büyük bir pazar oluşturuyorlar aslında. Bu konudaki çalışmalarınız ve yatırımlarınız nelerdir? AVM’ler bizim birincil hedeflerimizden biri. Orada hizmet üretmek bizim işimizin bir parçası kuşkusuz. AVM’ler bu sektörün adeta vitrini konumundadır. Fakat AVM’lerdeki rekabet, güvenlik ve temizlik hizmetleri bakımından çok çetin geçiyor. Çünkü hizmet alıcı kendi potansiyel gücünün farkında ve bunun vermiş olduğu satın alma gücünü sonuna kadar kullanıyor. Firmalar çok fazla çarpıştırılıyor. Bugün bir fabrikadan küçük bir proje ile elde etmiş olduğunuz kar marjını AVM’den elde edemiyorsunuz. Hizmet alıcı bunun farkında olduğu için ekonomik şartların altında hizmet almaya çalışıyor ve bu hizmeti verecek firmalar da yok değil. Rekabet bu yüzden daha zorlu geçiyor. Mis Group olarak biz bu noktada kayıtlı ve yasal kalmaya sonuna kadar dikkat ediyoruz. Kar marjı az olabilir ama etik değerlerimizden, belirlediğimiz ilkelerden asla ödün vermiyoruz. Temizlik malzemesi olsun, güvenlik ekipmanı olsun, denetim-eğitim mekanizmalarımızdan taviz vermeden yolumuza devam Hizmet Dergisi - May›s 2010 29 “Sektördeki bütün firmaların, Teshiad’a sahip çıkmaları gerekir, çünkü bu konuda başka bir dernek yok. Çok emekler harcanıyor, tüm bunlara değer verilmeli. Yapılması gereken çok iş var, aktif olarak yer alamayacak firmalar mutlaka bir şekilde yapıcı eleştirilerle desteklerini sunmalılar.” ediyoruz. Gerisi müşterilerin seçiciliğine kalıyor. AVM’ler önemli bir pazardır ve biz orada zaten varız. Yatırıma dönüştürülmeye hazır 150 civarında AVM projesi var. Ayrıca ön gördüğümüz gibi AVM’ler artık sadece büyük şehirlerde değil, küçük Anadolu şehirlerinde de kuruluyor ve tüm Türkiye’ ye hızla yayılmakta. Bir başka sebep de şu; yabancı yatırımcılar artık Türkiye’de ağır sanayiye yatırım yapmaktansa gayrimenkul sektörü gibi rantı daha yüksek, satması ve devretmesi daha kolay, kriz süreçlerinde kolaylıkla devre dışı olabilecekleri alanlara yatırım yapmayı tercih ediyorlar. AVM’ler de bunlardan biri olduğu için yatırımlar devam edecektir. Bir dönem Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmış olduğunuz Teshiad şu anda hizmet sektöründe mesleki standartların yükseltilmesi adına MYK (Mesleki Yeterlilik Kurumu) ile ortak bir çalışma içerisinde. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Buna benzer bir çalışmayı doksanlı yıllarda yapmıştık. Temizlik mesleki standartlarının belirlenmesi, kavramların ne anlama geldiğini yazılı olarak belgelendirilmesi adına gerek firmalarımızdan gerekse Teshiad’tan bir ekip göndererek, Housekeeping Derneği ve İş Kurumu ile birlikte, Ankara’da 2-3 gün süren bir toplantıyla bu iş yaptırıldı. Bu ne kazandırıyor sektöre; hiç olmamasından daha iyidir. Sektörün eğitimiyle ilgili esas mesele ara yönetici yetiştirilmesidir ki biz bunu da sağladık. Hereke’de Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu’nu açtık. Mezuniyetlerini görememekten dolayı bir kırgınlığım olsa da Kocaeli Meslek Yüksekokulu’nda arkadaşlarımın eğitim alması bu sektörün bir dönüm noktasıdır. Teshiad’ın başkanlığını yapmış olduğum dönemde bunu başardık. 30 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Yine aynı dönemde tüm sektör temsilcisi arkadaşlarım bilirler, on yıl boyunca temizlik sektörü personellerinin eğitimi bizim için çok belirleyici oldu. Gerek tedarikçi firmalar üzerinden gerekse Teshiad’ın içinde yapılan çalışmalarla, sürekli ve kesintisiz eğitime önem verdik. En son yapmış olduğum girişimde şu idi -ki bunlar yarım kaldı çok üzgünüm bunlar için - meslek liselerinde ya da meslek okullarında, temizlik mesleğinin meslek kurslarıyla kurumsal hale getirilmesi... Meslek liselerinde artık temizlik mesleğiyle ilgili “alan” derslikleri açılması gerekiyor. Temizlik personelinin eğitimleri bir standarda bağlanmalı ve Milli Eğitimle birlikte çalışılarak bu iş gerçekleştirilmeli. Şimdi yerel yönetimler kısmen bunu yapmaya çalışıyorlar. AB fonlarından yararlanarak bundan rant elde etmeye çalışan firmalar da oluyor, fakat temizlik sektörü bu işten hiçbir şekilde faydalanamıyor. Baktığımız zaman firmaların da çok duyarlı olduğunu söylememiz mümkün değil. Kaç firmada eğitim departmanı var? Eğitimle ilgili standartlar belirlenmiş mi? Personellerine periyodik eğitim, spot eğitim ya da görev başı eğitimi diye bir şeyler veriyorlar, bunu kayıt altına alıyorlar mı? Sektörde eğitim konusunda meslek standardının geliştirilmesiyle ilgili bir dokümantasyon mu var? Bilgi mi var? Yoksa ben mi görmüyorum? Çünkü iş adamlarının eğitimle ilgili bir sorunu yok. Kendileri eğitimsizler. Eğitime ve örgütlenmeye inanmayan iş adamı modelinin eğitime katkıda bulunabileceğini düşünebiliyor musunuz? O yüzden Teshiad’ın yapması gereken eğitim konusunda çok önemli işler var. Bu sektör geleceğin sektörü... Baktığınız zaman binlerce konut, AVM’ler, devlet hastaneleri, sağlık merkezleri temizlik şirketleri tarafından temizliyor, güvenlik şirketleri tarafından güvenlikleri sağlanıyor. Burada hizmet veren personellerin “Saçları dağınık sevdalar büyüttüm Benim olmayan mevsimlerin orta yerinde Siyah gözlerinin karanlığındaki ışıktı Umudun sarışın karmaşıklığında beklediğim Gelmedin” Cevat Turan – Gözlerine Sakla Beni eğitilmesi gerekiyor. Yoksa AVM’lere milyon dolar yatırım yapılarak alınan en kaliteli granit mermerlere, eğitimsiz bir temizlik personeli gider, tuz ruhu döker ve bunun bedelini kimse ödeyemez. Firmalara bu konuda görev düşüyor. “Kalite” kavramıyla temizlik sektörünün özdeşleşmesi gerekiyor. Bu sektör prestij kazanabilmeli. Temizlik firmaları sadece personel üzerinden para kazanan değil, hizmet üreten kurumlar olarak faaliyetlerini sürdürmeliler. Bu hizmetleri en iyi şekilde nasıl üretebilirim, hangi farklılıkları yaratabilirim diye düşünmeliler… Teshiad’ın faaliyetlerini uzaktan da olsa takip ediyorum. İyi şeyler yapılması gerektiğiyle ilgili umudumu kaybediyor olsam da, sektörün proje üretmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bir de üretilecek projelere sahip çıkılması gerekiyor. Teshiad benim göz bebeğim sayılır, 10 yıl boyunca emek verdim, çalışmalarıma ruhumu kattım. Beni yönetimde çok fazla kaldı diye eleştiren arkadaşlar bugün derneğe sahip çıkmalılar ve kendileri eğer bir şey biliyorlarsa bunu uygulamalılar ya da çalışan yönetimlere destek vermeliler. Firmalar iş yapanlara engel olmamalı, destek olmalı, söyleyecek sözleri varsa iş adamı vakurluğuyla olağan platformlarda söylemeli. Genel kurul toplantılarında sorunlar dile getirilmeli. Örgütlenmeye inanılmalı, küçük hesaplardan uzak durulmalı. Sektördeki firmaların Teshiad’a sahip çıkmaları gerekir, çünkü bu konuda başka bir dernek yok. Çok emekler harcanıyor, tüm bunlara değer verilmeli. Yapılması gereken çok iş var, aktif olarak yer alamayacak firmalar mutlaka bir şekilde yapıcı eleştirilerle desteklerini sunmalılar. Arkadaşlarımızın da buna sahip çıkmalarını bekliyorum ve umut ediyorum. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sektör Meclisi kurmak için bir süreç başlattım. Zor bir süreçti ama görüyoruz ki bir arpa boyu yol alınamıyor, sonucunu bekliyoruz. Teshiad’ın kurumsal varlığı çok önemli ve tüm sektörün de bu işin kıyısında değil içinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Kendi adıma bireyler beni ilgilendirmiyor, Teshiad’ın kurumsal varlığını daha değerli buluyorum. Geçtiğimiz günlerde Ateş Baz-ı Veli Yemek Ödülleri gecesine de ev sahipliği yapan bir restoranınız var İstinye’de, Meyyali… Mis Group şirketler topluluğunun bir iştirakidir Meyyali. Meyyali bugün dünya mutfağı, yabancı mutfaklardan değil Türk mutfağından örnekler sunuyor. Bu milliyetçilik adına yapılmış bir şey değil. Türk mutfağı bugün 10 binden fazla yemek çeşidi barındırıyor. Yüzyıllardan beri bu toraklarda yaşayan medeniyetlerin, etnik grupların, kültürlerin oluşturdukları yeme içme kültürleri yeni nesiller tarafından çok fazla bilinmiyor. Birçok alanda olduğu gibi yiyecek sektörü de küresel dayatmaların hegemonyası altında… Ayaküstü, fast-food beslenme şekli bugün gençlerimizi obezite ve çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakıyor. Ülkemizin 7 bölgesinden seçilmiş spesifik, yöresel ürünleri menümüze koyarak modern bir sunumla, dünya konjonktürünün yemek stilistliğini yaparak sunmaya gayret gösteriyoruz. Türk mutfağını fast-food halde sunabilme olanağı var mı sizce? Var. Bu anlamda Meyyali olarak girişimlerimiz de var. Zincir bir mutfak oluş- turma fikri… Hemen böyle kutuya alıp elinizde yiyebileceğiniz yiyecekler. Bu konuları değerlendiriyoruz. Meyyali olarak Türk mutfağı adına, onu sürdürmek adına biz varız. Artık kebap trendinden ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarından uzaklaşılıyor. Yemek yemenin sadece karın doyurmaktan ibaret olmadığını, damak ve estetik göz zevkine hitap etmesi gerektiğini Meyyali’ de örnekliyoruz. İnsanlar artık sağlıklı beslenmek istiyor. Sanatla ilgili bir tarafınız da var. Tüm bu iş yoğunluğu içerisinde şiir yazmaya vakit ayırabiliyor musunuz? İki şiir kitabım var; Gözlerinde Sakla Beni ve Usuldan Bir Hüzün. Üçüncü kitabım geçtiğimiz haftalarda çıktı. İnsanın Üşüdüğü Yer, ismi. Öykülerden oluşuyor. İki kadın öyküsü var. Diğer öyküleriyle de sosyal yaşamı inceleyen, toplumcugerçekçi eğilimleri ifade eden bir kitap oldu. Yazmaya devam ediyorum. Üçüncü şiir kitabımın dosyası neredeyse hazır. Ama ondan önce başka bir çalışma içerisindeyim. Bir roman yazıyorum. Yine tarihe tanıklık edebilecek, yakın tarihimizi; 1980 dönemini, siyasi ve etnik çatışmaları anlatan, Mayıs ayından 12 Eylül sürecine kadar geçen süreci konu alan ve dönemini bütün yönleriyle ele alan bir kitap. Şu ana kadar 170 sayfasını yazdım, sanırım 300 sayfa civarında olacak. Kitabımda yapay kavgaların büyüyerek hangi noktalara ulaşabildiğine dikkat çekmek istiyorum. Gerçekliklerden ve kaynaklardan hareketle, bir roman kurgusu içerisinde sunmaya çalışıyorum o dönemi. Olabildiğince objektif olmaya çaba gösteriyorum, taraf olmayı ve sorgulamayı ise okuyucuya bırakacağım. Çok bağlıyım yazmaya. Yazmak dışında bir alışkanlığı düşünemiyorum kendim için… Bu mekanik yaşamın içinde yazmak bir meditasyon gibi oluyor. Söyleyemediklerimi kitaplarımda kavramlara döküyorum. Yazmak benim için kendimi bulmak gibi bir şey. Son olarak eklemek istedikleriniz... Mis Group büyümeye devam ediyor. Hizmet şirketlerimizin dışında bir de elektronik güvenlik şirketimiz var. Mis Teknotürk. Bu şirket bünyesinde kendi Cevat Turan’ın geçtiğimiz günlerde 3. kitabı “İnsanın üşüdüğü yer” yayımlandı. “Bu kitabı yazarken anladım ki, ne kadar trajik yaşamlarımız var. Mutluluk sanki öğrenilmesi gereken bir zorunluluk gibi duruyor günlerimizin arasında. Sanki birazcık mutlu olsak ayıp sanacak gibi geliyor aklımıza” diyor kitabında ve ekliyor; “Yaşamlarımızın en kırılgan yerleri farkında olmadıklarımızdır çoğu zaman”… üretimimiz olan “Teknocam” kameralarını yaptırdık ve şu anda piyasaya sürmüş bulunmaktayız. Yüksek çözünürlüklü, iddialı kameralar. Önümüzdeki günlerde de bizim açımızdan önemli bir yatırım olan “Alarm merkezi” kuruyoruz. Bu alarm merkezini şu an Türkiye de var olan alarm cihazlarını kullanarak değil kendi makinelerimizi ürettirerek kuracağız. Satışla değil kiralama modeliyle rekabet yapacağız ve taşları yerinden oynatacağız bu alanda. İlk hedefimiz 300 kadar bayi üzerinden bunu gerçekleştirmek. Markamızı, televizyon reklamları ve ciddi bir pazarlama aksiyonu ile birlikte konumlandıracağız. Mis Group markası yine bu iş için referansımız olacak. 22 yıllık kurumsal güvenilirliğimiz çerçevesinde bu iş gerçekleşecek. Güvenlik alanında da ciddi bir entegrasyona sahip olacağız. Güvenlik hizmeti, güvenlik eğitim kurumu, elektronik güvenlik cihazları ve alarm merkezi ile tek elden tam entegre hizmet sunacağız. Rakiplerimizle aramızda fark yaratacak önemli yatırımlardan bir tanesi olacak. Mis Group bir hizmet entegrasyon topluluğu olarak daha iyi ve daha çeşitli hizmetleri akılcı ücretlendirmelerle pazarıyla buluşturmaya devam edecek. Hizmet Dergisi - May›s 2010 31 Sektör -IK Hizmet sektöründe İK… Hizmet sektöründe çalışan istihdamı ve geliştirilmesi ile ilgili politika, planlama, örgütleme, yönlendirme ve denetleme faaliyetleri nelerdir? İşe alma, sınav yapma, sınıflandırma, ücretlendirme ve atamalar nasıl uygulanmaktadır? Sektörün önde gelen firmaları ve akademisyenlerle “Hizmet sektöründe İK” konusunu değerlendirdik… İ nsan kaynakları yönetimleri, özlük işlemlerini yapmaktan öte, eleman istihdamı ve neredeyse sektörün çalışan niteliğini oluşturmada belirleyici role sahip. Temel amacı organizasyonlarda iş görenlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve mesleki bakımdan gelişmelerini sağlamak olan İK departmanları; aynı zamanda insan kaynaklarını, organizasyonun hedefi doğrultu- sunda verimli şekilde kullanmayı hedefler. İK konusunda yönümüzü hizmet sektörüne çevirdiğimizde ise irili ufaklı birçok firmanın bu konuda bilinçli bir yaklaşıma sahip olduklarını, her geçen gün İK yönetimlerini iyileştirme adına gelişim içerisinde bulunduklarını görüyoruz. En-Has Zabel İK Yöneticisi Saim Balbal; ”Temizlik meslek olarak görüldüğünde İK politikalarına ancak sıra gelebilecek” Temizlik, en yoğun istihdamın sağlandığı sektörlerin başında geliyor. İK açısından sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz ? Türkiye’de hizmet sektörü; özellikle de temizlik, herkesin yapabileceği, “eğitim ve kültür seviyesi genelin altında olan insanların, başka bir iş bulamadıklarında asgari ücretle yapmaları gereken bir iş” olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de büyük oranda ofis, zemin ve cam temizliğinden ileri gidemeyen temizlik işleri, endüstrileşmiş ülkelerde ağır sanayinin bütün yükünü sırtlamış durumda olup 32 Hizmet Dergisi - May›s 2010 milyonlarca Euro değerindeki robotlar ve makineler, usta temizlikçilere emanet edilmiştir. Çünkü temizliği en iyi, en ekonomik şekilde temizlik ustası yapar ve temizlik bir meslek olarak kabul görür. İş kolumuzda ihalelerin kalite ve diğer unsurlar dikkate alınmadan sadece kişi bazlı olarak değerlendirilmesi, şirketlerin rekabet şansını yok ettiğinden, insan kaynaklarına gereken hassasiyet de maalesef gösterilememektedir. Temizlik ihalesine davet edilen firmalara gönderilen şartnamelerde; “şu işi, şu kadar adamla, şu makinelerle, şu malzeme ve ekipman- la kaç paraya yaparsınız “ gibi yaratıcılığı, özel çözüm üretimini kısıtlayıcı anlayış devam ettiği sürece temizliğin sağlıklı bir sektör haline gelmesinden, sağlıklı İK politikalarının oluşturulmasından bahsedemeyiz. İşverenlerin kişi bazlı hizmet talep etmesi, asgari ücreti adeta mecbur kılması sonucu hizmet şirketleri de eleman yetiştirmek veya eğitime yönelik faaliyetlerde bulunmak ihtiyacı hissetmemektedir. Oysa iş bazlı görevlendirilme halinde şirketler aynı işi daha makul zaman dilimi içinde yapmaları gereke- Hizmet Dergisi - May›s 2010 33 En-Has Zabel’in İK konusundaki yaklaşımını, elemanlarınızı seçerken nelere dikkat ettiğinizi paylaşır mısınız? Ayrıca çalışanlara yönelik kurum içi eğitimleriniz var mı? En-Has Zabel İK Yöneticisi Saim Balbal ceğinden daha vasıflı, eğitimli veya eğitime alınan elemanlarla çalışmak zorunda kalacak. Hatta tıpkı güvenlik konusunda olduğu gibi çalışanlarından iş referansı ve geçerli sertifika isteyeceklerdir. Bu durum kaliteyi yükselteceği gibi, sektör çalışanlarının daha makul ve tatmin edici ücretlerle çalışmasını sağlayacaktır. Bu bugün sadece akşamları mesai bitiminde 3-5 kadınla görülen ofis temizlikleri olarak düşünülen part-time istihdamın önünün açılarak, sektöre öğrencilerin dahil edilmesini, bir noktaya kadar yetişmiş eleman açığının da kapatılmasını sağlayacaktır. Kısacası vasıflı personel yetersizliği sektörün gelişimine engeldir. Çünkü istihdamın düşük vasfı nedeniyle hizmet firmaları doğru makine parkuru oluştursa da, doğru kimyasal ve ekipmanı iş görenlerine sağlasa da, iş henüz tam anlamıyla meslek olarak görülmediği ve çalışanları yönlendirecek eğitimli ara kadrolar geliştirilemediği için hem hizmet verilen bina ve tesislerin zamanından önce yıpranmasına neden olunuyor, hem de kaynaklar israf edilmiş oluyor. Diğer yandan temizlik firmaları bırakınız düşük kar marjlarını, zararına proje aldıklarından birkaçı hariç merkez kadrolarında İstihdam mevzuatına tam hakim personel memuru dahi çalıştıramıyor. Bu yüzden birçok yeni kanun veya mevzuatın sektör firmalarınca doğru uygulanamadığını, hatta hükümetin bazı istihdamı özendirici avantaj uygulamalarından yararlanılamadığını biliyoruz. 34 Hizmet Dergisi - May›s 2010 En-Has Zabel olarak projelerimizi uzun yıllar devam ettirebilmeyi ve standart hizmet kalitemizi sürdürebilmek için personel devamlılığını hedefleriz. Hizmet işinde kalitenin, standardın ancak istikrarla sağlanabileceğine inandığımızdan, kıdem tazminatından kaçınmadan temizlik işini meslek olarak görebilecekleri bulmaya, onları eğiterek, motivasyon programları uygulayarak kalıcı, devamlılığı olan personel olarak bünyemizde tutmayı başarıyoruz. Sektör ortalamasının üzerindeki personel devamlılığımız bunu ortaya koymaktadır. işletmecilik becerileri de olanlar arasından seçeriz. Nerdeyse her projemizde üstlendiğimiz sorumluluklar ve işverenlerimizin beklentileri birbirinden farklı olduğundan şablon bir yaklaşıma bağlı olmadan, havuzumuzda yer alan adaylar arasından ilgili projeye yakın ikamet edenler arasından en optimalını tercih eder, proje başlayana kadar da benzer projelerde işe hazırlarız. Örneğin geçen yıl Kocaeli Üniversitesi Hereke Temizlik Meslek Yüksek Okulu’nun ilk mezunlarından ikisini istihdam ederek, okulluların endüstriyel temizlikte iş başı ettikleri ilk kurum olduk. Gelecekte eğitimlerinden üst düzeyde yararlanacağımız bu iki arkadaşımızı İlaç fabrikalarından sitelere kadar farklı projelerde 3’er ay oryantasyona aldık. Şimdi biri AVM kadromuzda, diğeri site kadromuzda fevkalade başarılılar. İstihdam konusunda önemli bir avantajımız da En-Has’ın sektörde ki deneyim ve saygın kimliği ile vasıflı adayların şirketimizi tercih etmeleri ve çok spesifik konularda Almanya merkezden her zaman eğitim desteği alabiliyor olmamızdır. Zira henüz Türkiye için yeni sayılabilecek endüstriyel bakım, makineboyahane, AVM temizlikleri konusunda ekiplerimizi Almanya merkezimize periyodik eğitimlere gönderiyoruz. “...geçen yıl Kocaeli Üniversitesi Hereke Temizlik Meslek Yüksek Okulu’nun ilk mezunlarından ikisini istihdam ederek, okulluların endüstriyel temizlikte iş başı ettikleri ilk kurum olduk. Gelecekte eğitimlerinden üst düzeyde yararlanacağımız bu iki arkadaşımızı İlaç fabrikalarından sitelere kadar farklı projelerde 3’er ay oryantasyona aldık.” Teshiad’ın İK konusunda sektöre yönelik çalışmaları var mi? Bunun içinde personel ödemelerimizi gününde yapar, karlılığımızdan karşılayarak mümkün mertebe asgari ücret üzeri ödeme yaparız ve personelimize önem verdiğimizi her zaman hissettirir, düzenli ödüllendirme programları uygularız. Herkesin tedarikçi firmalardan kolayca sağlayacağı markaya dayalı kimyasal eğitimlerinden ziyade gerçekçi malzeme, iş güvenliği konuları, havuz, kullanım, hatta temsil eğitimlerini kurum içi veya dışarıdan uzmanlarla sağlıyoruz. Sektörde nitelikli temizlik işçisi, camcı, operatör temini konusunda yaşanan sıkıntıdan daha fazlası proje yöneticisi kademesinde hissedilmektedir. Biz proje yöneticilerimizi internet üzerinden ve tavsiye yoluyla gelen müracaatlar arasından, sektörel donanımları yanında İş kolumuzun tek STK’sı olan Teshiad’ın sektöre insan kaynakları konusunda yeterince katkıda bulunduğunu düşünmüyorum. Bu konudaki tüm gelişmeleri izlediğimiz Hizmet Dergisi’nin içeriğinden açıkçası daha çok yararlanıyoruz. Ancak hem sektöre dair gelişmeleri, hem de mevzuata dair gelişmelere dergide daha fazla yer verilmesini şahsen arzu ediyorum. Hizmet’ten takip edebildiğim kadarıyla Teshiad, sektöre nitelikli ara eleman yetiştirmesi konusunda Kocaeli Üniversitesi Hereke Meslek Yüksek Okulunu’nu her açıdan destekliyor. Ayrıca derneğin iş kolumuzda mesleki standartların oluşturulması için Çalışma Bakanlığı Mesleki Yeterlilik Kurumu ile başlattığı işbirliğini tamamlamasını, sertifikalı istihdam dönemine geçilmesi açısından çok önemsiyorum. Trenkwalder İtemsan ve Perpa Koruma Genel Koordinatörü Yunus Durmuş: “İK yönetimi, personel yönetiminde rutin işlerin yanı sıra, dinamik ve yaratıcı uygulamalara yönelmektedir.” İ nsan kaynakları uzmanlığı ülkemizde yeni yeni keşfedilmekte ve bu alanda yetişmiş eleman da çok az. İhtiyaç ise giderek talep görmekte… Ülkemizde şirket yöneticilerinin kendi başlarına “insan gücü” kaynağına doğrudan ulaşabilmeleri ve personeli istihdam ederek değerlendirebilmeleri hayli güç... Bu nedenle şirketlerde “İK Yönetimi” adı altında uzmanlaşmış bir bölümün faaliyette bulunmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bugün her kime İK ile ilgili görüş sorsanız “personel idaresi” ya da “personel ofisi çalışanı” diye yanıtlar, basit bir değişim diye nitelendirilir. Rutin işler olarak tahakkuk, ödemeler, sigorta mevzuatı gibi dar kapsamlı bir yaklaşım olarak görülmektedir. Diğer yandan İK yönetimi kavramı, personel teknik ve uygulamaları yanı sıra çalışanların işletmeyle ilişkilerini ve bunu stratejik yönetimdeki rolünü irdeleyen ve bu konunun öneminin üst yönetim düzeylerine kabullenip benimsenmesini ön planda tutan bir yaklaşım sergilemektedir. Başka bir deyişle İK yönetimi, personel yönetiminde rutin işlerin yanı sıra çalışanların yönetiminde, dinamik ve yaratıcı uygulamalara yönelmektedir. Dolayısıyla, insan kaynağının potansiyelinin tam anlamıyla kullanılabilmesine, insanın yaratıcı zekâ ve yeteneklerinin işe koşulabilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sonuç itibariyle İK yönetimi, bir taraftan kendi işlerini yerine getirirken, diğer taraftan yapının diğer bölümlerine danışmanlık yapma ve geliştirme görevlerini de üstlenmiştir. Günümüzde şirket yönetiminin tek hedefi üretim, kar ve büyüme olmamalıdır. Artık rekabet öyle bir hale geldi ki… Trenkwalder İtemsan ve Perpa Koruma Genel Koordinatörü Yunus Durmuş Makine, tesis, teknoloji para ile satın alınabilir, önemli olan kurumlar arasında rekabet üstünlüğü yaratacak insan kaynağından faydalanıp elde tutabilmektir. İK’da odaklanarak, haklarını savunarak, yeri geldiğinde takdir edip ödüllendirerek, değer vererek, ofisinde huzurlu bir ortam yaratarak, kariyer planı yapıp performansını da objektif olarak değerlendirilmek gibi birçok örnek sayabiliriz. Çalışanlarınıza İK bölümünün ne yaptığını sorduğunuzda net cevap alamıyorsanız “rol” ile ilgili sorun var demektir ve bir takım fonksiyonel çalışmalar başlatılmalıdır. İK organizasyonunda etkin olmalıdır ve çalışanların dünyasına dahil olmalıdır. Onlarla sohbet etmeli, ihtiyaçlarını dikkatle dinlemelidir. gerisinden uygulamalara fiilen yardımcı olur. Örneğin şirketimiz merkezinde tüm elemanlara öğle yemeği haricinde sabah kahvaltısı da veriyoruz ve hep birlikte kahvaltı yaparken sohbet ediyor, tam bir aile ortamı yaratarak daha zinde ve dinamik bir şekilde güne başlıyoruz. Bu itibarla esas sermayenin “insan” odaklı olduğunun fark edilmesinden sonra, yani hümanist yönetim anlayışı ile ülkemizde de gelişme sürecine girmiştir İK yönetimi ve uygulamaları. Çoğu yönden de geleneksel yöntemleri reddederek, şirketlerde büyük bir değişimi, esnekliği ve kolektif iş ilişkilerini reddetmeyen, personel yönetimine göre de daha bireyci olan İK yönetimi, ilerlemesini sürdürmektedir. İK rol ve iş tanımlarını belirlerken organizasyonun sürekli gelişimini takip eder ve bunun iş tanımları üzerindeki etkisini değerlendirir. Pozisyonların sorumluluklarını ve görevlerini işlerken bu ortamın korunup geliştirilmesi için gerekli politikaları ve teknik bilgileri sağlamak cephe Hizmet Dergisi - May›s 2010 35 Nilco Endüstriyel Departman Pazarlama Müdürü Levent Sevencan: “Şirket olarak personel alımlarında yetkinlik bazlı mülakat gerçekleştirmekteyiz.” D epartanımız tarafından gündeme gelen eleman istihdam talepleri öncelikli olarak İnsan Kaynakları Departman Müdürlüğüne iletilmektedir. İnsan Kaynakları Müdürlüğü ise görev tanımları ve sorumluluk kriterleri önceden tanımlanmış bulunan bir pozisyon olup olmadığını kontrol etmektedir. Yeni yapılandırılacak bir pozisyonsa ilk olarak görev tanımı, sorumluluk alanları ile aranacak kalifikasyonları belirler. Bu işlemin tamamlanmasının ardından eleman arayışının hangi kanal üzerinden yapılacağı konusunda karar verilerek aksiyon alınır. Gelen başvurular İK departmanımız tarafından değerlendirilerek görüşme yapılacak adaylar belirlenmektedir. Şirket olarak personel alımlarında yetkinlik bazlı mülakat gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca yine alım aşamasında iş deneyimi olan adaylara kişilik testleri, iş deneyimi olmayan, ya da çok az olan adaylara kişilik ve yetenek testleri uygulamaktayız. Mülakat ve test analizleri sonucunda belirlenen aday adayları departman müdürünün onayına sunularak nihai karar verilmektedir. İşe alım kararı verilen personel ilk olarak oryantasyon programına tabii tutularak şirketin genel işleyişi hakkında bilgi sahibi olması sağlanmaktadır. Ayrıca işlerini takip edebilmesi için gerekli departmanlar arası iletişim programından geçirilerek, organizasyonda iç koordinasyon kabiliyetinin attırılmasına ve iç müşteri bilincinin oluşturulmasına özen gösterilir. Bu işlemi takip eden süreçte ise görevlendirildiği pozisyonun gereği olan bilgi birikimine sahip olabilmesi için çeşitli eğitimlere tabii tutulur. Eğitimlerimiz teorik ve pratik olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Eğitimlerin tamamlanması sonrasında yapılan testler ile eğitim faaliyetlerinin 36 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Nilco Endüstriyel Departman Pazarlama Müdürü Levent Sevencan lemesi ve işleyişe göre diğer departman kadrolarının değerlendirmesi şeklinde ölçülmektedir. Performans değerlendirmesi sonucunda terfi edecek personel ve personelin eğitim ihtiyaçlarını belirlemekteyiz. Performansı başarılı olan ve yöneticisi tarafından bir üst kadro için uygun olan personel uygun bir kadro açılınca terfi ederek yeni görevine atanmaktadır. Görev Tanımı 1.Sorumlu Olduğu Departman /Bölüm : Xxx 2.Görevi: Xxx 3.Bağlı Olduğu Bölüm: Xxx 4.Bağlı Olduğu Kişi : Xxx 5.Kendisine Bağlı Kişilerin Görev Ünvanı: Xxx 6.Olmadığı Zaman Kendisine Vekalet Edecek Kişi: Xxx 7. İşleyiş İle İlgili Görev, Yetki Ve Sorumlulukları: Xxx faydası ve personelin bilgi düzeyi tespit edilir. Çalışan personelin başarısını iki aşamalı olarak çalıştığı departmanda yöneticisinin yaptığı performans değer- Kalifikasyon: Eğitim Düzeyi: Lisans, Tercihen Yüksek Lisans Eğitim Alanı: İşletme, İktisat,Kimya,Makine İş Deneyimi: En az ……… yıl Yabancı Dil: İngilizce Bilgisayar Bilgisi: MS Office Gerekli Sertifika, Ehliyet vb.: B Sınıfı Askerlik Hizmeti: Askerlik görevini yapmış (erkek adaylar için) Seyahat Durumu: Seyahat engeli olmayan Sağlık / Fiziksel Özellikler: Tam sağlıklı olmak Temel Bilgi, Beceri ve Davranışlar: Dürüst, açık sözlü, takip gerektir- meyen, kendi iş planını yapabilen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi A.Ş. İnsan Kaynakları Müdürü Sakine Karabıyık; “İnsana insanla hizmet verdiğimizi ve en değerli varlığımızın insan kaynağı olduğunu daima hatırlamak durumundayız.” Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi A.Ş. İnsan Kaynakları Müdürü Sakine Karabıyık S odexo Türkiye olarak, uluslararası bir marka olmanın sorumluluğu ile şirket vizyonu ve misyonu doğrultusunda yapılandırılmış insan kaynakları politikamız kapsamında, ülkemiz gerçeklerini de göz önünde bulundurarak planlama ve yönlendirmelerimizi gerçekleştirmekteyiz. Denetimlerimiz ise yine uluslararası standartlar çerçevesinde şirket içi, üçüncü taraf denetim firmaları ve uluslararası Sodexo denetim mekanizmaları tarafından yürütülmektedir. İşe alma konusunda kullandığımız araçlar ve yöntemler saha çalışanı ve yönetici için farklılık göstermekle birlikte; •Referans yoluyla gelen bilgiler, •Gazete ilanları, •İnternet üzerinden kariyer siteleri, •Özel danışmanlık ve head hunter firmaları ilk akla gelen araçlardır. Bunun yanı sıra firmamız sektöründe en çok tercih edilen işverenlerden birisi olduğu için oldukça geniş bir CV veri tabanımız bulunmakta ve yeni gelen başvurularla sürekli güncellenmektedir. Ülkemizde çeşitli defalar katıldığımız “en iyi işveren” araştırmalarında sektörün önde gelen firmalarından biri olduğumuz ortaya çıkmıştır. Dünya Sodexo ölçeğinde periyodik olarak yapılmakta olan Çalışan Bağlılığı araştırmalarının sonuçlarına göre de Türkiye Sodexo diğer ülkelerdeki Sodexo’lar içinde en iyilerden biri konumundadır. Bağımsız bir kuruluş olan Uluslararası Outsourcing Profesyonelleri Birliği’nin (IAOP) her yıl yayınladığı Global Outsourcing 100 listesinde de Sodexo, 2009 ve 2010 yıllarında dünya genelindeki hizmet sağlayıcılar arasında en iyi üçüncü şirket seçilmiştir. Dolayısıyla sektörde örnek alınan ve öncü konumundaki bir şirket olarak, insana insanla hizmet verdiğimizi ve en değerli varlığımızın “insan kaynağı” olduğunu daima hatırlamak durumundayız. kip ediyoruz. İşbaşı eğitimleri ve farklı hizmet türlerini yerinde görmek üzere gerçekleştirilen rotasyonlar da bu süreci destekliyor. İstihdam gerektiren bir pozisyonumuz olduğu takdirde öncelikle kurum içi terfi olanaklarımızı değerlendiririz. Şirketimizin yöneticilerinden pek çoğu kurum içi terfi yolu ile bugünkü pozisyonlarına gelmişlerdir. İç terfi olanaklarımızın yetersiz kaldığı noktada detaylı bir profil oluşturduktan sonra, uygun kanalı kullanarak adaylarımızı belirleriz. En uygun olduğunu düşündüğümüz adaylar için yine pozisyona göre değişiklik göstermekle birlikte çeşitli sınavlar, yetkinlik ve kişilik envanterleri kurgulayarak değerlendirmelerimize somut, ölçülebilir, kıyaslanabilir destek sağlarız. Sonrasında referans araştırması aşamasına geçilir. Tüm bu basamaklardan sonra uygun bulunan adaya iş teklifi yapılır. Ücretlendirme için skalalarımız mevcut olup işe giren kişilerin profilleri, organizasyondaki yerleri ve rolleri, geçmiş deneyimleri ve aldıkları eğitim bu skalalardaki yerlerini belirlememizi sağlar. Eğitim sonuçlarından, iş hedeflerini desteklemeye; müşteri memnuniyetinden, takım içi ilişkilere dek pek çok değişken incelendikten sonra, şirket içi terfi ve atamalar da insan kaynakları politikamızın temel dinamiklerindendir. Sürekli yeni projelerde hizmet yükümlülüklerini üstlenerek büyüyen Sodexo benzeri şirketlerde kurum içinde yönetici yetiştirmek zorunluluktur. Hangi iş tanımı ile çalışacak olursa olsun Sodexo kültürüne ve değerlerine sahip olmak temel konudur. Sodexo’da dışarıdan yapılan istihdamlarda işe yeni girenlerin şirket kültürüne adaptasyonu, işle ilgili oryantasyon süreci kadar önemlidir. Bu sektörün dinamikleri içinde, hizmet ihtiyaçları için dış kaynak kullanımını seçen yeni kurumları portföyümüze kattıkça, mevcut hizmet noktalarından yeni hizmet noktalarına atama yolu ile yönetici ve eleman geçişi de olmaktadır. Değişen beklentiler, gelişen hizmet çözümleri doğrultusunda başarı çıtamızı korumak ve yükseltmek için çalışanlarımıza yatırım yapmamız da gerekiyor. Mesleki ve kişisel gelişim programlarını içeren yıllık eğitim planları hazırlıyor ve gerçekleşme oranlarını yıl boyu ta- Değerlerimizi yaşatan ve paylaşan, görev tanımları çerçevesinde sorumluluklarını yerine getiren, misafir memnuniyetini daima ön planda tutan çalışma arkadaşlarımız sayesinde hizmet sektöründeki konumumuzu koruyacağımıza inanmaktayız. Hizmet Dergisi - May›s 2010 37 Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu Öğr.Gör.Tülay Üzümcü, Öğr.Gör.Yılmaz Pekmezcan: “Hizmet sektöründe işe alımlar doğrudan yapılarak, mesleki eğitim, hizmet içi eğitim şeklinde verilmektedir” İ nsan Kaynakları kavramının gündeme gelmesi ile işletmede çalışan insan, en az sermaye kadar, hatta onlardan daha değerli bir kaynak olarak görülmeye başlanmıştır. Bir işletmede teknoloji için yatırım harcaması yapılıyor, karlılık ve verimlilik için sermaye kullanılmaktan çekinilmiyorsa, en az o kadar insan kaynağına yatırım yapılarak, insan kaynağını iyileştirmek için de her türlü çaba gösterilmelidir. İşte bu yaklaşım İKY’nin(insan kaynakları yönetimi) temellerini oluşturur. İK yönetiminin amacı, işletmelerde çalışan insanların mutluluğunu artırarak ve onu geliştirerek, işletmenin amacı ile çalışanların amaçları arasındaki farkı azaltarak hatta aynılaştırarak işletmenin etkinliğini ve verimliğini en üst düzeye çıkarmaktır. Bu bağlamda; • İşe alma, eğitim, iş analizi, iş değerleme ve performans değerleme konularında endüstri psikolojisinin katkıları, • Öğrenme, güdüleme, ödüllendirme, çatışmaları çözümleme, ekip oluşturma, iletişim, değişim yönetimi ve örgüt geliştirme konularında örgüt psikolojisi ya da örgütsel davranışın katkıları, • İş tasarım ve metodları, insan makine ve iş çevresi uyumu konularında ergonomi biliminin katkıları, • Örgüt kültürü, alt kültürler ve uluslararası kültürler konusunda antropolojinin katkıları, • Güç ve siyasal etkiler konularında ise siyasal bilimlerin katkıları, insan kaynakları yönetiminin çerçevesini belirleyen önemli katkılar olarak sayılabilir. Hizmet sektöründe, personel istihdamı ve sağlanması için, öncelikle işletmenin gelecek birkaç yıl içerisinde ihtiyacı olabilecek kadroları, sayı ve nitelik bakımından belirleyerek, işletmeye en yararlı olabilecek kişileri seçmek için personel tedarik etmesi gerekecektir. Personel sağlama iki yolla gerçekleşmektedir. Birincisi iç kaynaktan (işletmenin kendi içerisinden) terfi ya da yer değişikliği 38 Hizmet Dergisi - May›s 2010 şeklinde, ikincisi ise dış kaynaktan (işletme dışından) sağlamaktır. Dış kaynaktan personel tedarikinde, hizmet işletmenin bulunduğu sektörle bağlantıları, sektöre yönelik eğitim veren kurumları ile görüşmeler, iş bulma kurumu ya da İK işletmeleri, gazete ve internet ilanları ile doğrudan başvurular arasından yapılmaktadır. Örneğin bir temizlik işletmesi personel sağlamak için, bağlı olduğu mesleki birliğine (TESHİAD), o alanda eğitim veren temizlik okullarına, diğer temizlik işletmeleri ya da tedarikçi işletmelere, alanında yayın yapan yazılı basına ilan vererek (Hizmet dergisi gibi), İK siteleri ve kendi web sayfası ile mevcut başvuru havuzlarını değerlendirmektedirler. Hizmet sektörünün yapısı gereği, yüksek tempolu çalışma zamanları ya da durgun dönemler olabildiğinden personel tedarikinde çeşitli yollar benimsenmektedir. Yoğun dönemlerdeki personel eksikliğini gidermek için geçici iş gören istihdamı söz konusudur. Bu yarı-zamanlı (parttime), mevsimlik ya da sınırlı süreli çalışma ile ekstra personel tedariki şeklinde olmaktadır. Ayrıca özellikle son yıllarda çoğu işletme hizmet işlerini kendisi yürütmek yerine kendi ana işine (temel yetenek) odaklanarak, hizmet işlerini; temizlik, güvenlik, catering, peyzaj gibi işlerini “outsourcing” (dış kaynaklardan yararlanma) yolunu seçmektedir. Bu yöntemde işletmeler taşeron firmalar aracılığı ile iş gören kiralama yoluna gitmektedir. Dış kaynaklı hizmet kullanımının en büyük yararı, işletmelerin, temel işi temizlik, güvenlik vb. olan işletmelerden hem daha kaliteli hem de daha ekonomik hizmet almaları ve çalışanların ödemeleri, diğer sosyal hakları gibi ekstra işler ile vakit kaybetmemeleridir. Hizmet sektöründe yer alan özellikle temizlik, güvenlik, catering işletmeleri personelinin büyük bir kısmı, temel ilköğretim eğitimli, asgari ücret ile çalışan kesimdir. Bu nedenle işe alım doğrudan yapılarak, mesleki eğitim, hizmet içi eğitim şeklinde verilmektedir. Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu Öğr.Gör.Tülay Üzümcü, Öğr.Gör.Yılmaz Pekmezcan Özellikle bazı hizmet alanlarında, (temizlik, güvenlik, lojistik, catering vb.) eğitim kurumlarının yetersizliği ya da olmayışı nedeniyle mesleki eğitim almış personel bulunamadığından, seçilen personele hizmet içi eğitim verilmektedir. Son yıllarda lise ve üniversite düzeyinde açılan okullar ile bu alanlarda hem temel mesleki eğitimi almış personel hem de alanında eğitimli ara kademe ve üst düzey yöneticiler istihdam edilerek, hizmet sektörü bilecek, böylelikle verimlik ve iş kalitesinde artış görülebilecektir. KAYNAKLAR 1. Adem Öğüt, İnsan Kaynakları Yönetimi, İstanbul. 2. Aydın Yılmazer, Myo İçin İnsan Kaynakları Yönetimi, Sakarya. 3. Uyargil Cavide, Zeki Adal, İ.Durak Ataay, A.Cevat Acar Vd., İstabul Üniversitesi, İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı, 2009, İstanbul. İzmir Üniversitesi-İstanbul Sürekli Eğitim Merkezi Direktörü Sevinç Elmas: “Firmalar çok yakın bir gelecekte hizmet standartlarını uluslararası kriterlere uygun olarak oluşturmak durumunda kalacaklar” S ürekli gelişen kentleşmiş ve sanayileşmiş toplumlarda, genel refah ve eğitim seviyesindeki artışlara paralel olarak hizmet sektöründe, özellikle temizlik hizmetlerinde, artış gözlemlemekteyiz. Araştırmalarımıza göre, kadının iş hayatında daha etkin bir rol üstlenmesi ve ailede çalışan yetişkinlerin artması evdeki hijyen ve temizlik hizmeti ihtiyacını da artırmış durumda. Profesyonel yaşamda ise çağın gereklerine uygun olarak inşa edilen yeni alışveriş merkezleri, hastaneler, fabrikalar, oteller, plazalar ve siteler temizlik hizmetlerinin alımına en ihtiyaç duyulan alanlar olarak karşımıza çıkmakta. Günümüz dünyasında geniş kitleleri etkisi altına alan salgın hastalıkların çoğalması bu sektörün ne kadar önemli olduğunu bizlere yakın geçmişte göstermiştir. Bu bakımdan temizlik malzemelerine, hijyene, insan sağlığına artan ilgi ve önem sayesinde çevre-temizlik hizmeti veren firmalar kendilerini günümüz şartlarına uygun olarak bir an önce hazırlamalıdır. Firmalar çok yakın bir gelecekte hizmet standartlarını uluslararası kriterlere uygun olarak oluşturmak durumunda kalacaklardır. Avrupa Birliği uyum paketi sürecinde çıkarılan son yönetmelikler ışığında, firmalar kendi bünyelerinde çalıştırdıkları elemanlarını meslek alanlarıyla ilgili yeterliliğe sahip olarak istihdam etmek zorunda kalacaklardır. Firmalar yeterlilik belgesine veya sertifika sahibi olmayan bir elemanı istihdam edemeyecektir. Sektör öncülerinden Teshiad, bizlerle birlikte Yeterlilik Kurumu ile bu çalışmalara başlamıştır. Çok yakında Türkiye’de tüm temizlik elemanları eğitimli olacak, başarı sertifikasına sahip olmayan hiç kimse sektörde çalışamayacaktır. Yeterlilik belgesine sahip olan bir temizlik elemanı ayrıca yurtdışında da rahatlıkla çalışma imkanına kavuşabilecektir. Genel olarak baktığımızda özellikle İstanbul’da çoğu büyük firma donanımsız ve vasıfsız temizlik elemanı istihdamından vazgeçmiş, daha çok eğitimli ve donanımlı personel istihdamına yönelmiş durumdadır. Bu firmalar, ya kendi bünyelerinde bizden akademik destek alarak kendi personelini yetiştirmekte ya da meslek yüksekokullarından yetişmiş ara eleman ihtiyacını temin yoluna gitmektedir. Özellikle büyük alışveriş merkezleri ile sağlık kuruluşları temizlik elemanlarının eğitilmiş olmasını istemektedir. İzmir Üniversitesi-İstanbul Sürekli Eğitim Merkezi Direktörü Sevinç Elmas ayrı büyük eğitim programı projesi de sırada bekliyor. Artık firmalar öncelikli olarak istihdam edecekleri elemanları bizim yetiştirmemizi istiyor. Çünkü biz bir yükseköğretim kurumu olarak sektörün ihtiyacına uygun, uluslararası standartları dikkate alarak, o firmanın kendi kurum kültürüne yönelik özel uygulamalı eğitim programlarını oluşturuyoruz. Bu sayede firmalar hem zaman hem maddi hem de yönetimsel kayıplardan kurtulmuş oluyor. Yetiştirdiğimiz elemanlar da hemen firmaya uyum sağlayabiliyor. Kamu kurum ve kuruluşlarından İşkur dahi, işsizlerin meslek edinmelerini ve onların istihdamını sağlamak amacıyla açmış olduğu eğitim hizmeti alımlarında; sektörle bütünleşik, sektörün ihtiyacına ve uluslararası normlara uygun olarak meslek elemanlarını yetiştirecek eğitim kurumu olarak Yükseköğretim kurumlarını tercih etmekte. Şu anda İzmir Üniversitesi İstanbul Şubesi Sürekli Eğitim Merkezi olarak İşkur ile yapmış olduğumuz biri “temizlik elemanı” olmak üzere on ayrı meslek dalında istihdamlı, eğitim programlarımız mevcut. Uluslararası standartlara uygun olarak yeni meslek dallarıyla ilgili üzerinde çalıştığımız yirmi Hizmet Dergisi - May›s 2010 39 Senkron Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Erdal Özkan: “Sahadan toplanacak doğru puantaj verilerinin hızı sizi bir adım öteye taşır.” B ilindiği üzere Tesis Yönetim Hizmeti veren işletmelerin ciddi bir sorunu sahada çalışan personellerinin günlük, haftalık ve aylık puantaj verilerinin sağlıklı bir şekilde toplanabilmesi ve bu verilerin işlenebilmesidir. Söz konusu verilerin doğru bir şekilde toplanabilmesi adına bugüne kadar birçok çözüm üretilmeye çalışıldı fakat net bir çözüm sağlanamadı. İhtiyaçların diğer sektörlerden farklı olması, ulaşılan noktanın temel nedeni... Yaklaşık 5 yıldır, Senkron Bilgi Teknolojileri tarafından yapılan Ar-Ge yatırımları bu durumu değiştirmeye yönelik, bu zor süreci kolaylaştıran bir sistemin altına imza attı. SFM Turkuaz bugün müşterilerine toplamda 30 bin kişinin puantaj verilerini sağlıklı bir şekilde toplayabilme imkanı sunuyor. Senkron Bilgi Teknolojileri tarafından geliştirilen SFM Turkuaz Yazılımı, özel olarak Tesis Yönetim Hizmeti veren işletmeler için geliştirildi. Bu yazılımın en önemli özelliği, çok ciddi bir saha tecrübesi ile müşterilerinde projelendirilebilmesi. Eş zamanlı yüksek sayıda 40 Hizmet Dergisi - May›s 2010 personel çalıştırmak zorunda olan Tesis Yönetim Hizmeti İşletmeleri, özellikle puantaj süreçlerinde maksimum kontrolü sağlamak durumunda. Bu kontrolün veri bütünlüğü, doğruluğu ve sahadan geliş hızı, bir anlamda işletme maliyetlerine direkt yansıyan bir süreç niteliğinde. Sahadan gelen verilerin ayrıca merkezi bir operasyon sürecinde de işlenmesi gerektiğini göz önünde bulunduracak olur isek, oldukça zaman alan bu sürecin kısa ve kontrol edilebilir düzeyde olması çok önemli. SFM Turkuaz Yazılımının, tüm bu kritik süreçleri hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor olması, kullanan işletmeler için büyük avantaj oluşturuyor. Hızlı ve doğru verinin sistematik bir şekilde toplanmasına müteakip, maaş, mesai ve prim hesaplama süreçlerine tabi olması kullanılacak sistemin önemini daha da arttırıyor. Çünkü sahadan çalışanların puantaj verileri, Tesis Yönetim Hizmeti veren işletmelerin en önemli gider kalemi. Buna paralel olarak operasyonel süreçlerin, belirli bir hiyerarşide Senkron Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Erdal Özkan yapılması ve bu hiyerarşinin bir sistem üzerinde izlenebilir/raporlanabilir/genişleyebilir olması gerekiyor. SFM Turkuaz bu anlamda da, sektörü ne kadar doğru analiz edebildiğini bize yazılımdaki yeterlilikleri ile gösteriyor. Puantaj Yönetimi, Satış, Satınalma, Operasyon Yönetimi, İnsan Kaynakları, Bütçe, Ekipman Yönetimi ve 5188 Güvenlik Süreç Yönetimi Puantaj Yönetimi, İnsan Kaynakları gibi süreçleri hızlı/kolay ve kontrol edilebilir düzeyde izleyebilmeyi ve yönetebilmeyi sağlayan SFM Turkuaz sektörün yeni bir demirbaşı olma niteliğine aday. Hizmet Dergisi - May›s 2010 41 Sektör -Yol Süpürücüler Yol süpürme araçları; Sweeper’lar Sahip oldukları çeşitli özellikler ile temizlik konusunda hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıran “süpürücüleri” bu sayımızda yakından inceliyoruz. Makine sağlayıcı firmalarımız yol süpürücüler hakkında bilgiler verdiler. Uğurel Ltd. Satış & Pazarlama Müdürü Hüseyin Tunç: “Türkiye’de, içinde en çok belediyelerin bulunduğu birçok resmi kurum, artık temizlik ve katı atık toplama (nakil) hizmetinin özelleştirilmesi yoluna gidiyor.” T ürkiye’de, içinde en çok belediyelerin bulunduğu birçok resmi kurum, artık temizlik ve katı atık toplama (nakil) hizmetinin özelleştirilmesi yo- Biz, Türkiye’de Uğurel Ltd. olarak yaklaşık 15 senedir bu döngünün tedarikçi kısmında yer alıyoruz. Temizlik ve çöp toplama hizmeti veren çeşitli büyüklük- tış sonrası verilen servis hizmetinin hızı ve kalitesi de bu sektörde uzun vadeli ve güvenilir bir yer edinme açısından belirleyici rol oynamaktadır. Sahip oldukları çeşitli özellikler ile temizlik konusunda hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıran “süpürücüleri” bu sayımızda yakından inceliyoruz. Makine sağlayıcı firmalarımız yol süpürücüler hakkında bilgiler verdiler. luna gidiyor. Resmi kurumlardan gelen bu talebe bağlı olarak, son 6-7 senelik dönemde bu hizmeti sağlayan irili ufaklı birçok firma ismini duyurmaya başladı. Firmalar, belediyeler ile temizlik ve çöp nakli hizmeti sözleşmelerini 1 ile 3 yıllık bir zaman periyodu arasında yapıyorlar. Bu sözleşme süresi ne kadar uzun olursa, müteahhit firmanın bu işe yaptığı yatırımın çapı da o derece geniş, yaptığı iş de o derece verimli oluyor. 42 Hizmet Dergisi - May›s 2010 lerde firmalar olduğu gibi, hem bu firmalara, hem de temizlik işini kendi yapan belediyelere “süpürme aracı” (yol, kaldırım, meydan, sahil, park bahçe gibi) tedarik eden birçok firma var. Biz, İngiltere menşeili “Applied Sweepers, İtalyan MAC Srl” gibi sektörde dünya çapında markalaşmış ve Johnston Sweepers gibi yaklaşık 100 senedir bu işin içinde olan firmaların Türkiye distribütörlüğünü yürütmekteyiz. Bu araçların satışı kadar, sa- Ülkemizde, geçmişte sadece büyük hacimli yol süpürme araçları talep edilirken, günümüzde her geçen gün kaldırımların, yolların yeniden düzenlenmesi, modern şehirleşme hedefine sahip belediyelerin meydanlarına, sahil yollarına, yürüyüş ve bisiklet yollarına kavuşması, bu alanların da temizliğine yönelik talebi beraberinde getiriyor. Biz de bu talebi karşılamak için, ürün gamımızda her alana yönelik çözümleri hem özel sektördeki müşte- rilerimize, hem de belediyelere sunuyoruz. Ürünlerimizin çeşitleri şu şekilde sıralanabilir: Meydanlar, parklar, bahçeler, kaldırımlar ve yürüyüş yolları için Applied Sweepers 414 RS ve MAC Aspirik; geniş kaldırımlar, meydanlar veya dar ara sokaklarda çalışmak için Johnston Sweepers CN101 ve CN200; ara arterler ve ana yollar için C400 ve VT650 model araçlarımızı müşterilerimizin beğenilerine sunmaktayız. Karcher’den temiz ve çevre dostu yol süpürücüler… Karcher, manuel süpürücülerden, binicili tip hidrolik konteynerli süpürücülere kadar farklı ihtiyaçlara yönelik süpürücüleri kullanıcıların hizmetine sunuyor. Dayanıklı, güçlü gövdelerinin altında yüksek verimlilikteki süpürme ve vakum teknolojisini içeren bu makineler, iç ve dış alanlarda etkili ve ekonomik sonuçlar veriyor. Hizmet Dergisi - May›s 2010 43 K archer süpürücüleri gerek iç ve dış alan, gerekse farklı tip yüzeyler ve zeminler için çok çeşitli kullanım olanakları sunuyor. Çeşitli temizlik çözümleri ile donatılmış Karcher süpürücüleri, her türlü ihtiyaca yönelik çözümleri sunmaya çalışıyor. Ergonomik yapısı, operasyon özellikleri ve kolay kullanımları sayesinde, makinelerin birçok uygulama alanında kullanılmasını sağlıyor. Karcher’in arkadan itmeli mekanik süpürücü modeli dış alanların temizliği için kullanılıyor. Bu ürün ile yollar, parklar, otel ve fabrika bahçeleri, depolar kolaylıkla temizlenebiliyor. Karcher’in bazı model araçları, arkadan itmeli modellere alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Bu makineler kullanım rahatlığının yanı sıra saha performansı ve otomatik filtre temizliğini de bir arada sunuyor. Orta ve büyük genişlikteki alanların temizliği için kullanılan bu makinelerin akülü ve benzin motorlu versiyonları da bulunuyor. Karcher’in yeni şehir süpürücüsü her mevsime uygun, çeşitli uygulama ihtiyaçlarına cevap verebilecek aksesuar yelpazesi ile dikkat çekiyor. Karcher süpürücü gamına bir yeni ürün daha ekledi; MC 50. MC 50, belediyeler ve temizlik şirketlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, onların da katıldığı bir süreçte tasarlandı. Birçok uygulama ihtiyacına uyumlu bu süpürücü ekonomikliği, sessizliği ve kıvrak manevra kabiliyeti ile dikkatleri üzerine topluyor. Yeni MC 50 ile ürün geliştirme uzmanları ekonomi ve ekolojinin birbirinden bağımsız olmadığını kanıtlamıştır. Bu süpürücü sadece etrafı değil kendini de temizliyor. Bu prensibin adı: ECO Verimlilik. Geniş emiş pervanesiyle yenilikçi emiş sistemi, maksimum motor gücünün yüzde 75’ini kullanarak en yüksek emiş gücünü sağlar. Böylelikle ses seviyesi, yakıt tüketimi, emisyon ve yıpranma azaltılmış olur. Karcher’in, belediye ve temizlik firmalarının dış alan temizliğine ilişkin ihtiyaçlarına yönelik yıllardır tüm dünyada edin44 Hizmet Dergisi - May›s 2010 diği deneyim MC 50’ye aktarıldı. Sonuç olarak ortaya farklı ve özel ihtiyaçlara uyum sağlayabilecek kompakt bir süpürücü çıktı. MC 50’nin üretim felsefesi şöyle özetlenebilir : “bir süpürücü süpürmekten fazlasını yapabilir”. Tasarım yapılırken makinenin özellikle hızlı, kıvrak, dayanıklı olmasına dikkat edilirken her mevsimde her ihtiyacı karşılayacak bir makine olması için gerekli fonksiyonlar eklendi. Dış alanları temizlemek güç ister. Bu nedenle MC 50 rakipsiz bir emiş gücü ile her türlü kirliliğin üzerinden gelecek şekilde tasarlanmıştır. Makinenin emiş tasarımı bilgisayar destekli akış simulasyonu (CFD) hesaplamalarının sonuçlarından yararlanılarak geliştirilmiştir. Süpürme sistemi kullanım süresi boyunca en iyi temizlik sonuçlarını almak üzere geliştirilmiştir. Yan fırçalarda ve emiş tübü içinde yer alan spreyleme sistemi ve opsiyonel su dönüşüm sistemi ince tozların en üst seviyede tutul- masını sağlar. Korozyona dayanıklı 500 litrelik tank %100 kapasitede kullanılabilir ve kolaylıkla boşaltılabilir. MC 50 özel aksesuarları sayesinde sadece bir süpürücü olmaktan fazlasını sağlar. Yeşil alanlar için özel olarak tasarlanmış aparatı ile bir çim biçme makinesine dönüşür. MC 50’nin kar küreme aparatı karlı günlerde yollardaki karı ve buzu temizlemek üzere tasarlanmıştır. Nilfisk Satış Koordinatörü Tuncer Aşar, “Temizlik makinesi ve ekipmanı alırken aracı satan firmanın Türkiye ‘de merkez ofisi ve servisinin olmasına dikkat edilmeli.” Nilfisk,104 yıllık tecrübesiyle profesyonel temizlik makineleri alanında hizmet veren uluslararası bir firma. Profesyonel pazar için endüstriyel ve ticari tip temizlik makinelerinin üretim,satış ve servis hizmetleri ile tüketiciler için ev tipi elektrikli süpürgelerin üretimi ve satışını yapıyor. Nilfisk Satış Koordinatörü Tuncer Aşar “yol süpürücüler” konusunda sundukları hizmeti anlattı. Y ol süpürücüler; il ve ilçe belediyeleri ile belediyelerin çöp toplama ve yol temizliği işini yapan temizlik firmaları, çok büyük dış alana sahip fabrikalar ve endüstriyel tesisler, yine çok büyük dış alana sahip siteler, hastaneler, oteller, alışveriş merkezleri otoparkları gibi geniş müşteri kitlesi tarafından kullanılmaktadır. Ürün gruplarımız içerisinde yer alan yol süpürücülerimiz çöp toplama haznesinin büyüklüğüne ve süpürme kapasitesine göre sınıflandırılmaktadır. Yol süpürücülerimizin ortak özelliklerinden ve donanımlarından bazıları şöyledir: Çevre dostu olan, son derece güvenilir ve güçlü Euro 4 uyumlu dizel motor, yüksek eğimlere tırmanma kapasitesi, yüksek emiş ve yüksek hacimli hava akışı, dar alanlarda kolayca manevra ve geri dönüş yeteneği, ayarlanabilir fırça basıncı ve genişliği, hidrolik boşaltma sistemi, paslanmaz çelik çöp toplama haznesi, kompakt tasarım, taşıma ve nakil kolaylığı, kullanıcının yanlış kullanımını izlenmesi ve bakım programını hatırlatan sistem teşhis kutusu, süpürme esnasında tozlanmayı engelleyen sulama sistemi, şişe, kutu, taş gibi hacimli ve ağır malzemeleri direkt vakumlama yapan flap düzeneği bulunmaktadır. Yol süpürücülere isteğe bağlı aksesuar olarak klima, yol süpürücüsünün giremediği dar alanlardaki toz, çöp, şişe gibi malzemeleri vakumlamak için arka emiş hortumu, aracın kendi temizliğinde ve duvar, oturma banklarının temizliğinde kullanılacak basınçlı yıkama kiti, kaldırım ve dar alanların temizliği için 3.fırça, zorlu kış şartlarında kullanılabilecek kar küreme ve tuzlama kiti takılabilmektedir. Ayrıca sınıfında benzersiz özelliklere sahip çok işlevli MV 4500 yol süpürücümüz aynı zamanda çok amaçlı bir temizlik aracı. Bu ürünümüzü tek bir araçla çok kısa bir sökme takma işlemi (15-20dakika ) sonrasında yol süpürücüsü, yol yıkayıcısı, kar ekipmanları takılabilen ve taşıma işlerinde kullanımı uygun kamyonet haline çevirebiliyorsunuz. Bir üründe dört farklı makineyi bir arada toplama konsepti toplam temizleme maliyetini düşürme amacımızı desteklemektedir. Ayrıca dış ve kapalı alan süpürücüler depolar, fabrikalar, otoparklar, çimento tesisleri, seramik üretim tesisleri ,temzilik firmaları, siteler ,şantiyeler, belediyeler gibi müşteri kitlesi tarafından kullanılmaktadır. Nilfisk süpürücülerini iki temel ilkeye göre tasarlamaktadır. Birincisi süpürülecek olan pisliğin türüne göre ( büyük atıklar, hafif cisimler veya ağır toz) ve ikincisi de ortama verilen havanın kalitesinin denetlenmesine göredir. Bu nedenle Nilfisk süpürücülerinde emme ve filtreleme sistemlerinde var olan en yüksek kalitede ekipmanlar kullanmaktadır. Süpürücülerin bazı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Alet gerektirmeyen ana fırça, yan fırça ve filtre ayarları yapılabilir. Süpürülecek tozun türüne ve yoğunluğuna göre geniş filtre ve fırça seçeneği,filtrelerin sürekli temiz kalmasını sağlayan filtre çırpıcısı, yüksekliği ayarlanabilir, hidrolik boşaltma sistemi… Ayrıca bazı modellerimizde kullanmakta olduğumuz DustGuard sistemi ile toz kontrolünü maksimum seviyede sağlamaktayız. Süpürücü modellerimizden bazıları ise aşağıdaki gibidir. Aracın modeline göre akülü, benzinli, dizel, LPG ile çalışma seçenekleri mevcuttur. Müşterilerimize temizlik makinesi ve ekipmanı alımı yaparken, satış sonrası servis ve yedek parça sıkıntısı yaşamamak adına özellikle satın almayı planladıkları temizlik aracını satan firmanın Türkiye ‘de merkez ofisi ve servisinin olmasına çok dikkat etmelerini ve tercihlerini bu yönde kullanmalarını tavsiye ederim. Hizmet Dergisi - May›s 2010 45 Sektör - İş Kıyafetleri İş kıyafetleri H Önlüksüz, bonesiz mutfak personeli; özel kostümsüz güvenlik elemanı; eldivensiz temizlik elemanı düşünülemez. Meslekler ile bütünleşmiş, hizmetin kalitesini arttıran iş kıyafetleri, hizmet sektöründe önemli bir alan halini almış durumda. izmet sektörünün gelişimi ile birlikte “hizmet sunma” anlayışı da giderek çeşitleniyor. Firmalar kurumsal kimliklerine ve bunları yansıtacak her öğeye özel itina gösteriyorlar. Temizlik, güvenlik, catering gibi sektörlerde, yapılan iş esnasında kullanılan aksesuarlar kadar personelin üzerine giydiği kıyafetler de önem taşıyor. Personelin çalışırken rahat hareket edebilmesi, korunabilmesi, hijyen kurallarına uygun, kaliteli hizmet sunabilmesi için üzerine giydiği iş elbisesinin tüm bu kriterleri sağlayacak nitelikte olması gerekiyor. Özen İş Elbiseleri Genel Müdür Yardımcısı Ertan Gürkan: “İş elbiseleri şirketinizin imajını yükseltmeye ve korumaya yardımcı olur.” Ş üphesiz ki günümüz dünyasında kurumsallaşmanın önemi giderek artmaktadır ve bunun sonucunda iş elbiseleri, şirketlerin öncelikli konusu olmaktadır. Firma olarak, yüksek kalitede ürettiğimiz elbiselerimiz ile şirketinizin içeride ve dışarıda imajını yükseltmeyi hedefliyoruz. güçlü iş elbisesi üreticileriyle anlaşmaya çalışın. Aldığınız referanslar ile görüşüp üreticinin durumunu sorgulayabilirsiniz. Günümüz dünyasında internet kavramı da oldukça gelişti. Bu sayede üreticilerin internet sitelerinden de fikir sahibi olabilirsiniz. karar vermeniz gerekir. Bundan sonra üretici ile mutlaka bir sözleşme hazırlanmalıdır. Bu sizi hem gelecek hammadde fiyatı artışlarından korur, hem de zamanında teslimat almanızı sağlar. Özen İş Elbiseleri Genel Müdür Yardımcısı Ertan Gürkan, iş kıyafetleri konusunda seçim yaparken firmaların nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bizlere ipuçları verdi. İş elbiseleri, şirketinizin ve markanızın imajını yükseltmeye, aynı zamanda da korumaya yardımcı olmaktadır. Çalışanlarınızın rahat olması ve şık görünmesi onlar için özgüven kazancı ve çalışanlarınızın marka bilincini yükseltmektedir. Şirket için elbise ve kıyafet seçerken dikkat edilmesi gereken başlıca birkaç husus mevcut. Öncelikle kıyafet konusunda seçim yaparken mümkün mertebe kendinize alıyormuş gibi davranılmalı. En ucuzuna kesinlikle kanmayın. Merdiven altı üreticilerden uzak durun ki şirket imajınız güvenilir ellere teslim edilsin. Elbiseler, genellikle bir yılda, yazlık ve kışlık sezon olmak üzere iki defa alınır. Ancak kalitesiz ürün seçimi bu sayının artmasına ve buna paralel maliyetlerinizin yükselmesine sebep olur. Çeşitli kalite sertifikalarına sahip olan ve referansları 46 Hizmet Dergisi - May›s 2010 İstediğiniz ürünün öncelikle kumaşına karar vermeniz gerekmektedir. Mevsimsel ( yazlık - kışlık ), sektör bazında( demir çelik, hizmet, promosyon vb) kumaş çeşitleri mevcuttur. Üretici sizin için kumaş önerisinde de bulunacaktır. İstediğiniz model özelliklerini numune, fotoğraf ya da taslak halinde üreticiye sunmanız gerekmektedir. Bu aşamada yeni bir tasarım düşünüyorsanız üreticiden numune çalışması da isteyebilirsiniz. Sonrasında bir diğer önemli olan konu; şirketiniz logo çalışmasına gelir. Nakış ya da baskı en çok kullanılan logo çalışmasıdır. Bu konuda seçim tamamen size kalmıştır. Üreticiden ikisi için de numune talep edip ona göre karar verilebilir. Numune çalışması da tamamlandıktan sonra fiyat ve adet bilgilerinize de Metro Cash&Carry Türkiye: “ Hizmet sektöründe firmalar, çalışanlarına kurumsal kimliklerini temsil eden tek tip, düzenli ve hijyenik kıyafetler giydirmektedir” G Özellikle kendi markalı ürünlerimizde pamuklanma, çekme, boya verme gibi çok sık rastlanan hataların testleri yapılıp, uluslararası standartlara uygunluğu tespit edilmektedir. Sık yıkamaya elverişli olan, yıkama talimatnamesine uyulduğunda renk atmayan, deforme olmayan, ütüde problem yaratmayan ve alerjik durumlara yol açmayan kumaşlar kullanılmalıdır. elişen hizmet sektöründe firmalar, çalışanlarına kurumsal kimliklerini temsil etmeleri amacıyla tek tip, düzenli ve hijyenik kıyafetler giydirmektedir. Buna bağlı olarak Metro Cash&Carryde klasik giyim dışına çıkıp model tasarımları yaparak sektörüne uygun çeşitli ürünler sunmaktayız. Kurumların kimliğini yansıtmak için logoların baskı ve nakış çalışmalarını da yapmaktayız. Müşterilerimizden çok fonksiyonlu modeller, ürün üzerinde dikkat çeken logo ve nakışlı çalışmalar, mekana göre model ve renk alternatifleri gibi istekler geliyor. Bunların yanı sıra gününde mal teslimi ve satış sonrası hizmet, ürünün devamlılığı, kalıp standardı, kullanım kolaylığı ve müşteri sorunlarına en kısa çözümü üretip sunmamız yönünde talepler de almaktayız. Kendimizi bunlar doğrultusunda geliştirmeye özen gösteriyoruz. Sektöre uygun konsept belirlemeye, kişinin çalıştığı konuma uygun kumaş ve model seçimine, renk uyumuna ve iyi yardımcı malzeme kullanılmasına dikkat edilmelidir. Özellikle temizlik sektöründe çalışan kişiler için kolay yıkanabilir ve az leke tutan ürünler tercih edilir. Bunun yanı sıra tüm ürünler kalite kontrolden ve tekstil testlerinden geçmektedir. Metro Cash&Carry 1990’dan bu yana ülkemizde faaliyet gösteriyor. Bu hizmet ile profesyonellerin kendileri ve işyerleri için ihtiyaç duydukları her türlü gıda ve gıda dışı ürünü, iş kıyafetleri de dahil olmak üzere “fiyat-kalite performans” ilişkisini gözeterek sunuyor. Perakendeciler, restoran sahipleri, catering şirketleri, kantinler, oteller kafeteryalar gibi işletmeler bu hizmetten faydalanıyorlar. Hizmet Dergisi - May›s 2010 47 Catering - İyi bir Catering Hizmeti İyi bir catering hizmeti alabilmek için… Kurumumuz ve çalışanlarımız için hazır yemek hizmeti alırken nelere dikkat etmeliyiz? İyi bir yemek firmasını nasıl ayırt ederiz? Türkiye’nin önemli catering profesyonelleri, yemek firması seçerken hangi hususları göz önünde bulundurmamız gerektiğini anlattılar. H azır yemek sektörü her geçen gün gelişerek büyümeye devam ediyor. Ülkemizde catering hizmeti sağlayan irili ufaklı birçok firma mevcut. Her isteğe ve bütçeye göre istekleri karşılayabiliyorlar. Ancak gıda hizmeti hassas,zor ve bir o kadar özen gerektiren bir konu. Yemek hizmeti aldığımız firmalara damak zevki- mizi olduğu kadar sağlığımızı da emanet ediyoruz bir bakıma. Bu yüzden hizmet alacağımız kanalları seçerken oldukça titiz davranmamız gerekiyor. Keyveni Kurumsal Hazır Yemek Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik: “İyi bir üretim, en iyi hammaddeyi hijyenik şartlarda işleyip, en uygun ortamlarda müşteriye ulaştırmaktır.” E n kaliteli ürünü, en kısa zamanda ve en uygun şartlarda vermeyi başlıca görev edinen Keyveni; kaliteden ödün vermeden, sözüne ve işine güvenilir bir firma olarak hizmet sunmayı hedef haline getiriyor. Kalite ve insan sağlığına önem veren firma; HACCP, ISO 9000, TSE, ISO EN 22000, OHSAS 180, Gıda Üretim Sertifikası, Gıda Sicil Sertifikası ile T.C. Gıda Kodeksi’ne ve ilgili yönetmeliklere uygun üretim yaparak onaylanmış bulunuyor. Keyveni, iyi bir üretimin, en iyi hammaddeyi hijyenik şartlarda işleyip, en uygun ortamlarda müşteriye ulaştırmak olduğunu savunuyor. Türkiye’de HACCP yani ‘Kritik Noktalarda Kontrol Analizi’ sürecinde gerek eğitim gerekse denetim hizmetlerini kurmuş işletme sayısı çok az. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, gıda üreten iş yerlerinde HACCP belgesini zorunlu kılmasına rağmen, İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’ne kayıtlı 1165 toplu yemek firmasından 48 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Keyveni Hazır Yemek ve Catering Yöentim Kurulu Başkanı Sadık Çelik sadece yüzde 56’sı HACCP belgesine sahip. Bu durum işini kurallarına göre yapan işletmelerin, merdiven altı olarak tabir ettiğimiz kayıt dışı ve sağlıksız koşullarda üretim yapan işletmelerle haksız rekabet etmek zorunda kaldığını gösteriyor. Bu yüzden catering hizmeti almak için firma seçerken, öncelikle o işletmenin tam donanımlı en az 2,500 m2 merkez mutfağının olmasının yanında; HACCP belgesi, ISO 9000, TSE, ISO EN 22000, OHSAS 180, Gıda Üretim Sertifikası, Gıda Sicil Sertifikası’na sahip olup olmadığına ve T.C. Gıda Kodeksi’ne uygun üretim yapıp yapmadığına bakmak gerekiyor. Hazır yemek hizmetinde kaliteli, sağlıklı ve hijyenik yemek üretmek çok önemlidir. Müşteri memnuniyetinin büyük önem taşıdığı catering hizmetinde en önemli hususlardan biri de kusursuz servis hizmeti. Bir de tabi yemek üretiminde kullanılan hammaddenin doğru yerden alınması, en doğal en sağlıklı üreten üreticilerin tercih edilmesi de dikkat edilmesi gereken hususlardan. Firmaların şeffaflığa dikkat edip etmedikleri de dikkat edilmesi gereken önceliktir. 24 saat müşterilerine tesisini açan, sosyal sorumluluk ve çevre bilinci gelişmiş firmalar tercih edilmelidir. Toplu yemek hizmetini diğer tür yemek hizmetlerinden ayıran en önemli özellik, bu hizmetten yararlanan kişilerin yemeklerini bulundukları ortamlarda yemek mecburiyetinde olmalarıdır. Bu mecburiyeti bir zevke dönüştürmek de biz hazır yemek üreticilerinin görevidir. En kaliteli ürünü, en kısa zamanda ve en uygun şartlarda vermek başlıca görevimiz olduğu için kaliteden ödün vermeyen, üretimde sözüne ve işine güvenilir firmalar tercih edilmelidir. Keyveni ekibi olarak senelerdir ödün vermeden sürdürdüğümüz hizmet anlayışımızı, tecrübe ve sevgimizle harmanlayarak müşterilerimizin beklentilerine cevap veriyoruz. Çiftlikten sofraya kadar takip edilen kalite kontrol sürecimiz ve hijyen standartlarımız, teknolojik ekipmanlarımızla denetim altında tutuluyor. Temizlik ve hijyen kurallarına her zaman sadık olan Keyveni’de tüm çalışanlar ste- ril koşullarda çalışıyor. Keyveni’de gün, üretim personelini temiz iş kıyafetlerini giymeleriyle başlıyor. İş kıyafetleri günlük olarak yıkanıyor ve ütüleniyor. Saçlarını boneyle kapatan çalışanlar, ellerini fotoselli musluklarda anti bakteriyel sıvı sabunla yıkadıktan sonra, kağıt havluyla kuruluyor. Yıkanan eller, el dezenfektanlarıyla steril edildikten sonra, lezzetli yemekler hazırlamak için çalışma başlıyor. Tüm birimlerde personeller hazırlık ve imalat sırasında maske takıyorlar. HACCP kuralları gereği, sebze yıkama makineleri, konveksiyonlu ve kombi fırınlar, bıçak sterilizatörleri, endüstriyel konveyörlü bulaşık makineleri, anti kanserojen döner tezgahları, el değmeden hazırlanan ekmek ve unlu mamuller ünitesi, patates soyma ekipmanları, modern et işleme ve köfte hazırlama ünitelerinden oluşan tam donanımlı üretim üssüne sahibiz. Tüm depolarımızda ‘ilk giren ilk çıkar’ prensibi uygulanıyor. İşlenmemiş gıdaların taşıdığı mikrobiyal riski ortadan kaldırmak için depoların dezenfektasyonu düzenli olarak yapılıyor. Meyve ve sebzeler, et ürünleri, süt ve süt ürünleri, dondurulmuş ürünler, pastane imalat ham maddeleri ve bakliyat ürünleri farklı depolarda, farklı sıcaklık ve nem koşullarında depolanıyor. Ürünlerin büyük bölümünün kendi laboratuarımızda mikrobiyolojik kontrollerini yapmaktayız. Sevkiyattan hemen önce hazırlanan yemekler optimal sıcaklıklarını koruyan termoboxlarla taşınıyor. Menülerimiz aylık olarak diyetisyenimiz tarafından, müşterilerin sektörüne göre protein, karbonhidrat ve kalori hesabı yapılarak oluşturuluyor. Hijyenin sürekliliği gıda mühendisi ve veteriner hekimler tarafından sağlanıyor. Üretim tesislerimizin 24 saat müşteri ziyaretine açık olması, şeffaflığımızın en iyi göstergesidir. Dikkat ettiğimiz bir diğer önemli nokta da çevrenin korunması ve iyileştirilmesidir. Sardunya Hazır Yemek Kalite Yönetim Direktörü Filis Gergerli; “Yemek firması seçerken gıda güvenliğini sağlamayı temel ilke olarak benimsemiş ve kalite sistemini samimi olarak uygulayan firmaları tercih etmeye özen göstermelisiniz” G ünümüzde kurumlar çalışanlarının yemek ihtiyaçlarını kendileri üretmek yerine ağırlıklı olarak Toplu Yemek Üreten firmalardan sağlamayı tercih etmektedirler. Yemek işinin uzman bir firmaya devredilmesinin kurumlara ve tüketicilere sağladığı bir dolu avantaj olduğu tartışmasız gerçektir. Ancak firma seçimindeki kriterleriniz ve bu kriterlere uygun yemek firması tercihi en önemli konudur.Eğer bu işlem düzgün yapılmaz ise çalışanları çeşitli gıda güvenliği tehlikesi beklemektedir. Özellikle son dönemlerde artan gıda maliyetlerinin yönetimi kalite ve gıda güvenliği uygulamalarından ödün verilmesi riskini artıran bir konu olması nedeniyle doğru tercih kriterleri daha da önemlidir. Yemek firması seçerken “gıda güvenliğini” sağlamayı temel ilke olarak benimsemiş ve kalite sistemini samimi Sardunya Hazır Yemek Kalite Yönetim Direktörü Filis Gergerli olarak uygulayan firmaları tercih etmeye özen göstermelisiniz. Bir yemek firmasının gıda güvenliğini garanti edecek sistemlerle çalıştığını nasıl anlarız? Bunun için aşağıdaki ön elemede aşağıdaki soruyu yanıtlamak gerekecektir: •Yemek firması yasaların zorunlu kıldığı sistemlerle ile çalışıyor mu? Bu sistemler belgelendirilmiş mi? Bu soruya olumlu cevap alınan işletmeler arasında da bir tercih yapmak gerekecek. Çünkü artık bir çok yönetim sisteminde belge olması o sistemin uygulandığı anlamını maalesef taşımayabiliyor… Bunun için işletmelerin yerinde görülmesi, yetkili kişilerinde kritik noktalarda sistem uygulamalarının dinlenmesi yerinde bir karar olacaktır. İşletme ziyaretinde cevap aranması gereken sorular ise şu şekildedir: •İşletmenin gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemlerine yönelik politikası nedir? Hizmet Dergisi - May›s 2010 49 İzni ve Gıda Sicil Sertifikalarının bulunması şarttır. Öte yandan yasal zorunluluğu olmamakla birlikte önlemeye dayalı bir esasla samimi uygulanan, Gıda Güvenlik Sistem Belgesi ( ISO 22000) , ISO 9001 Kalite Yönetim Sistem Belgesi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği belgeleri aranmalıdır. Sürekli iyileşme yaklaşımı Bunu yansıtacak çalışmaları nelerdir? • İşletme kendi bünyesinde gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemlerini izleme ve değerlendirme sistemi var mı? Her şey sadece talimat düzeyinde mi kalmış? • İşletmede büyüklüğüne göre görevli kaç gıda mühendisi var? Bu mühendisler tam zamanlı olarak çalışıyor mu? Görev alanları nedir? • Çalışanlar, gıda güvenliği ve diğer kalite yönetim sistemlerine ilişkin oluşturulmuş talimatları biliyor ve uyguluyor mu? • Firmanın eğitim politikası nedir? • Firmanın satınalma ve mal kabul yaklaşımı nedir? •Kritik kontrol noktalarına yönelik alınan tedbirler nelerdir? • Geriye dönük izlenebilirliği sağlayabiliyor mu? • Temizlik-dezenfeksiyon talimatı mevcut mu ? Bu talimatlara gerçekten uyuluyor mu? Belgeler Bir gıda firması minimum olarak yasaların zorunlu tuttuğu şartları yerine getirmeli ve belgelere sahip olmalıdır. Bu belgeler nelerdir? Tüm yemek firmalarında Gıda Üretim 50 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Firmanın “sürekli iyileşme” ilkesi ile kalite sistemlerini denetletiyor olması gerekmektedir. Özellikle, Hijyen-HACCP Sistemlerinin dinamik ve samimi olarak uygulanabilir olması şarttır. Bir yemek üretim firmasında kullanılacak denetim sonuçları; gıda güvenliği konusunda neler yapılması gerektiğini belirlemede kullanılacak en önemli araçtır. Eğitimlerle de iyileştirme durumu sürekli kılınabilir. Eğitim “Kişi neyi yapacağını bilirse sadece yapar, ama neyi nasıl ve neden yapacağını bilirse yüreğini de katar.” Eğer personel samimi değilse başarılı bir hijyen- kalite uygulamalarından bahsetmek mümkün olmaz. Bu nedenle firma yöneticilerinin, personellerini bilinçlendirmeyi ve daima izlemeyi hedefleyen eğitim ve denetim programları olmalıdır. Personel eğitimleri, kayıt olarak izlenebilir. Ayrıca işletme denetimleri sırasında personele direk sorular da sorulabilir. Böylece içselleşmiş tutum ve uygulamalar gözlenmiş olur. Gözetim ziyaretlerinde deneyimli bir kişi şarttır Yemek hizmeti alacak firmaların deneyimli bir kişi gözetiminde, ilgili firmanın hijyen denetimini yapması gerekmektedir. Burada denetimi yapan kişinin, gıda ve toplu beslenmedeki riskler konu- sunda bilgi ve deneyime sahip olması son derece önemlidir. Çünkü işletme, bazen görsel hijyen yönünden çok uygun bulunurken, hijyen uygulamalarının esasında ciddi hatalar yapıyor olabilir Ayrıca yemek firmasına yapılacak gözetimler satınalma sürecinin sorgulanması ile başlayıp servis sonuna kadar geçen tüm süreçleri kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Özellikle üretim süreçlerinin izlenmesi önemlidir. Gözetimlerde sorgulanacak en temel sorular şunlar olabilir: Satınalma: İşletmede “ Güvenli gıda, güvenli hammadde ile sağlanır” anlayışıyla oluşturulmuş bir satınalma sistemi var mı? Tedarikçilerin kontrolü nasıl yapılıyor? Mal kabul: İşletmede hammadde kabulünde dikkat edilecek kurallara yönelik talimatlar var mı? Malzemeler eğitimli kişilerce kontrol ediliyor mu? Kabul sonuçları kayıt altında mı? Depolama: İşletmede tüm ürünler doğru sıcaklık ve zamanda muhafaza ediliyor mu? Hammaddelerin ve ürünlerin izlenebilirliğinin sağlanabileceği bir etiketleme sitemi var mı? Depo sıcaklıkları belirli aralıklarla ölçülüyor mu? Üretim: Kullanılan ekipmanların temizlik ve dezenfeksiyonu sağlanıyor mu? Gıdalar hazırlık ve üretim aşamalarında 30 dakikadan fazla ortamda kalıyor mu? Kullanılan kimyasallar: Mutfakta kullanılan kimyasalların Sağlık Bakanlığı onayı var mı? Kimyasallara yönelik gerekli tedbirler alınmış mı? Personel hijyeni: Üretime katılan personel el ve kişisel hijyen kuralarını biliyor ve uyguluyor mu? Taşıma-servis: Satın almaya karar verici kişinin “Yemekler, mal kabul, hazırlık ve servis edilene kadar mikrobiyal güvenliği sağlayacak şekilde muhafaza ediliyor mu?” gibi sorularla, uygulamaya yönelik değerlendirmeleri yapıyor olması çok önemlidir. Bu durum insan sağlığı açısından zorunludur. Hizmet Dergisi - May›s 2010 51 Güvenlik - AVM Güvenliği Plaza ve AVM güvenliği E-GRUP Güvenlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hamit Yılmaz geçiş, enerji otomasyon sistemleri birbirleriyle entegre durumda bulunuyor. Burada dikkati çeken en önemli konu fiziki güvenliğin, elektronik güvenlikle beraber doğru çalışabilmesidir. Bir AVM’de kamera kontrol sistemi ile bunun kontrolünün yapılacağı CCTV merkezi olmalı, dış çevre fiziksel engellerle kapatılmalı, oluşan boşluklar ise insan gücüyle desteklenmelidir. E-GRUP Güvenlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hamit Yılmaz: “Güvenlik ekibi alışveriş merkezleri yönetiminin en önemli oyuncularıdır. Bu görevde kesinti olmaz, ihmal olmaz... Geri dönüşü olmayan hatalar yapılamaz!” E -GRUP Güvenlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hamit Yılmaz Plaza ve AVM güvenliği konusunda ki bilgileri dergimizle paylaştı… Bugün alışverişin ihtiyaç giderme amacının dışında sosyal bir olay olduğunun farkına varıldı. İnsanlar alışverişe çıkarak sosyalleşebiliyorlar. Alışverişlerde boy göstermek, alışveriş yapılan mekânlara gitmek, bu mekânlarda bir araya gelmek önemli kavramlar haline geldi. Alışveriş merkezleri, elle tutulabilir ihtiyaçları karşılamanın ötesinde sosyal ihtiyaçları da tatmin etmek için yapılandılar. Birer yaşam merkezi de denilebilecek alışveriş merkezlerinde, çok önemli görevler üstlenmesine rağmen önemsenmeyen, sorun çıkmadığında yaptıkları işin farkına varılmayan, diğer departmanlara 52 Hizmet Dergisi - May›s 2010 göre daha zor koşullarda çalışan ve alışveriş merkezinin imajına önemli katkısı olan ekip; güvenlik ekibidir. Güvenlik ekibi alışveriş merkezleri yönetiminin en önemli oyuncularıdır. Bu görevde kesinti olmaz, ihmal olmaz... Geri dönüşü olmayan hatalar yapılamaz! AVM’lerdeki güvenlik altyapısı, projenin kurucu ve finansörünün pozisyonuna göre oluşan farklar dikkat çekecek şekildedir. Son 5 yıldır özellikle iş dünyasının hareketlenmesi ve ofis ihtiyacının öne çıkması nedeniyle birbiri ardına yükselen plaza ve rezidanslarda, alışveriş merkezlerinde, yangın ve güvenlikte sağladığı avantajlar bakımından akıllı bina teknolojileri kullanılıyor. Sistemlerin birbirleriyle entegrasyonu ve uyumlu çalışması güvenlikte de ön planda yer alıyor. Yangın algılama, ihbar, duman kontrol, CCTV güvenlik, kartlı Bir AVM’ye ihtiyaçlarını gidermek için gelen müşterilerin, kapıda karşılandığında elinde çantası dahil olmak üzere tepeden tırnağa aranması gerekmektedir. Bugün AVM’lerde yaşanan en önemli sorun AVM girişindeki kapı detektörlerinin yanlış konumlandırma ve yanlış uygulanmasından dolayı doğru, hızlı aramanın yapılamamasıdır. Birçok AVM’nin E-Grup hem inşaat firmasının hem de yatırımcının güvenlik konusundaki beklenti ve ihtiyaçlarını da dikkate alarak olabilecek risklerin belirlenmesi, risk olasılık seviyeleri, riskler ile karşılaşıldığında hizmetlerin kesintisiz sürdürülebilmesini sağlayacak sistemler oluşturulması için; fizibilite çalışmaları yapmak, gerçekçi bir yaklaşım ortaya koyarak karşılaşacakları sorunları göstermek ve neticede güvenlikle ilgili maksimum faydayı elde etmesini sağlamak üzere AVM’lere sunum yapmaktadır. Bu sunum da; • Tesisin insan hayatı, mal, bilgi, imajına yönelik potansiyel risklerini en aza indirmek için hazırlanan risk analizi • Mevcut riskleri önleyecek elektronik ve fiziki güvenlik önlemleri ile bireysel güvenlik ihtiyaçları • Kapsamlı, kişi inisiyatifini en aza indirgeyecek şekilde prosedürler oluşturulması • Mevcut risklere odaklanmakla beraber altyapı maliyetleri konusunda çok titiz çalışılarak bütçeye uygun projeler üretilmesi bulunur. planlanmadığı halde kaba inşaatı yapıldıktan sonra yatırımcılar bu yapıyı alışveriş merkezine çevirelim diye düşünebilir. Bu durumda ekstra masraflar çıktığı gibi, “güvenlik altyapısı” engelleri de çıkabilir. Ayrıca AVM’ler inşaat aşamasında güvenlik danışmanlığı almadıklarından genel olarak güvenlik altyapısı bulunmamakta, inşaatın bitmekte olmasına rağmen kartlı geçiş sisteminin, yangın algılama ve alarm sisteminin, hareket algıladığında kayda geçen kameraların, güvenlik sisteminin, aydınlatma sisteminin hatta tümünün birbiriyle entegre edilerek tek merkezden kontrol edilebilmesi gibi elektronik güvenlikle ilgili hiçbir sistem kurulamamaktadır. Bu aşamadan sonra güvenlikle yapılacak ilgili her hamle iki katı maliyet getirmektedir. girişinde X-RAY cihazı bulunmamaktadır. AVM’lerde güvenlik genel olarak dış güvenlik şeklinde istihdam edilmekte, oysaki olaylar mağaza içlerinde olmaktadır. Bu nedenle AVM’lerde bulunan diğer işyerleri ortak alan emniyeti kadar kendi güvenlik önlemlerini de kendileri almalıdırlar. Ülkemiz içinde bulunduğu koşullar itibari ile uluslararası terörizm ve iç terörizm ile ilgili birinci derece tehdit altındadır. Bu tehditlerde terör faaliyetinin yürütülmesindeki en cazip yer AVM’lerdir. Eylemin yaratacağı sansasyon üzücüdür fakat can ve mal kaybına yüksek oranda rastlanacak yerlerden biri AVM’lerdir. AVM otoparklarındaki uygulamalar dikkate alınmasa da özellikle komşu ülkelerimizde son yılların gözde terör eylemlerinden olan bombalı araç sistemi için potansiyel olup bu husus mutlaka gözden geçirilmeli, uygun tedbirler alınmalıdır. Bir alışveriş merkezinin lokasyonu, merkezin mimarisi, mağaza karması, konsepti, hitap ettiği müşteri portföyü, pazarlama stratejisi, varsa tematik kimliği gibi konular merkezin güvenlik bütçesinin oluşmasında önemli faktörlerdir. Güvenlik ve temizlik “hizmet sektörü”nün işidir. Bu nedenle işin profesyonelce ve profesyonel kuruluşlarca yapılması çok önemlidir. AVM’lerde güvenlik ekipleri- nin varlığı hissedilmemeli ama yaşamsal olduğu da unutulmamalıdır. Alışveriş merkezlerinde çalışan güvenlik personelinin seçimi ve eğitiminde çok titiz olunmalıdır. Bu titizliği personelin haklarını korurken de göstermek lazımdır. Böylelikle personelin memnuniyeti sağlanarak sirkülasyon düşecek ve personelin yaptığı hatalar azaltılacaktır. Güvenlik sektörü planlanan-taahhüt edilenin aksine yapılan işin riski dikkate alınırsa oldukça düşük ücretle çalışmaktadır. Kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu görevlerin, yasa gereği bulunduğu sınırlar içinde yapmasını istediğiniz Özel Güvenlik Görevlisini 500–600 TL ücret aralığında seçerek bulmak imkânsızdır. Bu durum karşısında müracaatta bulunan her güvenlik kimlikliyi işe almak beraberinde sakıncalı durumlar da getirmektedir. Bu nedenle E-Grup olarak yöneticilere öncelikli olarak ‘Güvenlik Brifingi’ veriyoruz. Hizmet alan işin önemini, aldığı hizmetin içeriğini, şeklini bilmeli, her sektörde olduğu gibi kabaca merdiven altı tabir edilen ancak pazarda rakibimiz olarak değerlendirdiğimiz diğer firmalar ile aramızdaki farkı (SSK, Vergi vb.) anlamalı ve ücret takdiri sonra değerlendirilmeli şeklinde düşünüyoruz. Tamamen ticari amaçlı çalışan AVM’ler, yatırımcının oluşturduğu kadrolar veya profesyonel yönetim kadrosuyla yönetilmekte ve bu kadrolar AVM’nin işleyebilmesi için hizmet alımı yapmaktadır. Bazı yapılar alışveriş merkezi olarak AVM’lerin inşaatı hangi aşamada olursa olsun, proje bitmiş ve faaliyete geçmiş olsa dahi E-Grup olarak Güvenlik Risk Analizlerini yapabilmekteyiz. Kamu güvenliğini tamamlayıcı nitelikteki özel güvenlik hizmetini yerine getiren özel güvenlik görevlilerinin 5188 sayılı yasayla belirlenmiş; • Önleyici görevi, • Yardım görevi • Koruyucu görevi • Adli görevleri vardır. • Alışveriş merkezi güvenlik görevlisi, bodyguard değildir. • Alışveriş merkezi güvenlik görevlisi öncelikle güler yüzlü olmalıdır. İkincisi alışveriş merkezinde çalışacak güvenlik elemanlarının prezantabl olması ve itimat telkin etmesi gerekir. • Kapıdaki Özel Güvenlik Görevlisi müşteri ile iyi bir iletişim kurmalı, uygulanan güvenlik aramasının gelen müşterinin can ve mal güvenliği için yapıldığı anlatılmalıdır. • Yine alışveriş merkezlerinde güvenlik görevlileri, aynı zamanda yönetime teknik destek de sağlamalıdır. • Bütün bu işleri gereği gibi yerine getirmesi için personele işe başlamadan önce ve görev sırasında, yoğun güvenlik eğitimleri verilmelidir. Eğitimler sırasında personelin gerekli uzmanlık bilgilerinin yanında mesleki formasyonlarını da oluşturacak, gözlem ve muhakeme yetilerini artıracak, insani ilişkilerini ve psikolojik dayanıklılıklarını geliştirecek bilgiler de aktarılmalıdır. • Alışveriş merkezinin kapısındaki güvenlik görevlisi, içeriye giren kişiyi almış olduğu eğitimle filtre edip, süzüp, ziyaretçiyi rahatsız etmeden takip altında telsizle arkadaşlarıyla paylaşıp, o kişiyi eylemine kadar takip altında tutup amacına ulaşmadan reaksiyon gösterebiliyor olmalıdır. Hizmet Dergisi - May›s 2010 53 İlaçlama - Uçan Haşereler Uçan haşereler Uçan haşereler yaz aylarında en büyük sorunlarımızdan biri… Keyfimizi kaçırmakla kalmayıp sağlığımızı da tehdit eden haşerelerden nasıl kurtulmalı? Prosistem İlaçlama Hizmetleri İdari İşlerMesul Müdürü Cemal Burhanettin Tunç; uçan haşereler, neden oldukları hastalıklar ve korunma yolları hakkında bilgiler verdi. Karasinek - biyolojisi 0.5-1 cm boyunda siyah gri renktedirler. Çöp ve gübre gibi nemli organik madde bulunan yerlere 100-150 tanesi yığın halinde yumurtalarını bırakır. Çıkan larvalar organik maddelerle beslenir ve sıcak havada ortalama 7-8 günde sinek olarak uçar. Çok çabuk ürerler. Her türlü gıda ve çöp artıklarıyla beslenirler ve ortalama 3 km uçarak çevrede insanların yaşadığı her yeri istila ederler ve vücutlarında çok çeşitli hastalık mikropları taşıdıkları için her dolaştığı şeye mikrobu bulaştırırlar. Zira her 5 dakikada bir gezdiği yerlere dışkı bırakırlar. Kolera, Diare, Dizanteri, Hepatit, Çocuk Felci, Gıda zehirlenmeleri, Selmonellosis, Verem gibi hastalıkları bulaştırır. Kara sinekler insanlarla iç içe yaşarlar ve kendi içlerinde bir aile oluştururlar. (Özellikle musca, famma, muscina ve stomoxys türleri). Lavra ve pupaları hayvan ölüsü ve canlı hayvanda büyüyen Chrysomya, Calliphora, Lucilia ve yumurtalarını et ve et ürünleri üzerine bırakan sarcophaga gibi pek çok türleri vardır.Kara sinekler kokuya çok hassastırlar. Et ve meyve çürüklerinde sürü oluştururlar.Aynı zamanda ısıya da çok duyarlıdırlar ve sık sık bulundukları çalılıklarda veya bitkilerin yapraklarının gölgesinde dinlenirler. Beslenme yerleri hayvan ve insan artıkları ve geniş çapta da insan ve hayvan dışkılarıdır. Genel olarak çöplük ve lağım birikintileri bu sinekler için ideal beslenme yerleridir. Sivrisinek - biyolojisi Anofel ve Küleks olmak üzere iki ana gruba ayrılır ve birçok türleri vardır. Temiz,sıcak, serin, kirli her türlü su birikintilerinde ürerler, yumurtalarını su birikintilerine tek tek ve grup halinde bırakırlar. Larva ve Pupa (kurtçuk) döneminden sonra uygun ısıda 8-9 günde Üreme alanları (biotopları) • • • • Prosistem İlaçlama Hizmetleri İdari İşler/ Mesul Müdür Cemal Burhanettin Tunç • • • Her türlü besin artıkları ve bunlardan oluşan çöplükler, Hayvan bakım yerleri ve hayvan dışkılarından oluşan gübrelikler, Açık lağım,kanalizasyon bağlantısı olmayan tuvaletler, Açıkta rastlanan insan ve hayvan dışkıları Hayvan leşleri, Gıda ve deri ile ilgili sanayiden dökülen artıklar, Mezbaha ve hayvan kesim yerleri Karasineklerin aracı olduğu hastalıklar • • • • • • • • • 54 Hizmet Dergisi - May›s 2010 40’ tan fazla hastalığın etkenlerine Mekanik Vektörlük yaparlar; Kolera-Para Kolera Tifo-Para Tifo Çocuk yaz ishali Trahom Basilli ve amipli dizanteri Tüberküloz Bruselloz (Malta ateşi) Çocuk felci ergin sinek haline gelir. Dişileri yumurtlamak için canlı kanı emmek zorundadır. Bu sebeple insanları çok rahatsız ederler. Nemli ve loş ortamlarda barınırlar. Geceleri faaliyet gösterirler. Erkekleri meyve ve bitki özsuyu ile beslenirler. En az 3 km uçarak ürediği yerin çok geniş mesafelerine kadar yayılırlar ve canlıların yaşadığı ortamda yoğunlaşırlar. Anofeller Sıtma hastalığını yaymada rol oynar. Ayrıca Fil hastalığı, sarı humma, Nil humması, Beyin iltihabı gibi hastalık yayılmasında da önemli rolleri vardır.Bir sivrisineğin çok çabuk kan emebilmesi hayati bir öneme sahiptir. Bunun için de sivrisineğin kan emme sistemi, kanın yapısı ile yüzde100 uyumlu olmalıdır. Kontrol önlemleri Durgun su birikintilerini yok etmek. Her türlü birikinti suya, kanala, foseptiğe, havuza ve göle belli periyotlarla larvasit (larva öldüren ve üremeyi durduran) atmak en etkili ve en ekonomik yöntemdir. Uçkun mücadelesinde ise Termal Fog, ULV, Soğuk sisleme veya rezidüel (kalıcı) uygulama metotlar ortama göre uygun ekipmanlarla yapılır. Geniş alanlarda iyi bir araştırma ve planlama yapmak gerekir. Bu sebeple bu konuda tecrübeli, profesyonel uygulayıcı gerekir. Sivrisineklerin aracı olduğu hastalıklar Sıtma, Deng humması, Sarı humma, Batı nil humması, St.Louis ensefaliti, Batı at ensefaliti, Kalifornia ensefaliti yaygın olanları ve ülkemizde görülenleri Anopheles spp,Cluex spp ve Aedes spp’dir. Sivrisinek kontrol yöntemleri Tesbit edilen üreme ve barınma yerlerinde aşağıdaki işlemler yapılmalıdır. Birikinti sular boşaltılmalı. Foseptik kapakları kapatılmalı, kanallara akıntı verilmelidir. Çukurlar doldurulmalı, otlanma engellenmelidir. Uçan haşere mücadelesi Uçan haşere mücadelesi larva mücadelesi ve uçkun mücadelesi olmak üzere ikiye ayrılır.Larva mücadelesi zararlı (sinek- sivrisinek-Tatarcık vb.uçan haşereler) uçkun hale gelmeden yapılır.Uçkun mücadelesi adından da anlaşılacağı gibi zararlı uçkun hale geldiği zaman uygulanır.Ancak uçkun mücadelesi de uygu- U.L.V nedir U.L.V. ( Ultra Low Volume ) son derece ince püskürtme tekniği ile oluşturulan aerosol sisidir. Haşereleri yok etmede en az etken madde ile en üstün, kalıcı, etkili, gerçekçi ve en ekonomik mücadeleyi sağlar. U.LV tekniği ile oluşan zerrecikler 38,4868,40 mikron büyüklüğündedir. Uçan ve yürüyen haşereleri anında etkiler, hızla yok eder ve çok uzun süre etki gücünü sürdürür. lama sistemi olarak üçe ayrılır.Bu sistemler sıcak sisleme, soğuk sisleme ve boyama yöntemidir. Larva mücadelesi Bu mücadele sinek, sivrisinek ve Tatarcık gibi uçan haşere mücadeleleri arasında en etkili ve ekonomik yoldur. Mücadele uygun larvasitlerle durgun su, bataklık ve çamur alanlarda yapılır. Bu mücadele sayesinde sinek ve sivrisinek larvalarının uçkun hale gelmesi engellenerek ekonomik ve etkili bir mücadele yapılmış olur. Larva mücadelesine Mart ayında başlayıp yaz sonuna kadar devam edilmelidir. Haşerelerle mücadele yöntemlerinden en önemlisi larvalara karşı yapılan larvasit mücadeledir. Yapılan etkin bir larvasit mücadele ergin uçkun mücadelesini oldukça kolaylaştırır. Larva mücadelesinde ekipman seçimi ve kullanımı Hava basıncı ile çalışan sırt pulverizatörleri ile birlikte ani ve kolay yayılabilen larvasit insektisiti ve yeteri kadar uygulama işçisi gereklidir.Türkiye’de genellikle sinek larvalarının üremeleri Mart ayının ortalarında başlayıp Kasım ayının başları- na kadar sürer. Bu nedenle larva mücadelesi 15-20 Mart tarihinde uygulamaya konulmalı ve belli aralıklarla, Ekim ayının sonuna kadar devam ettirilmelidir. Sıcak Sisleme Bu mücadele sinek, sivrisinek ve Tatarcığın uçkun hale gelmesinden sonra uygulanır.Uygulamalarda mazot karışımı insektisit kullanıldığı için pahalı ve düşük etkili bir yöntemdir.Uygulamalar rüzgarsız havada karasinek için sabah erken saatlerde ve akşam geç saatlerde yapılır. Bu saatler zararlının en çok uçuş aktivitesini gösterdiği saatlerdir. Soğuk sisleme(ULV) Bu mücadele Karasinek ,sivrisinek ve Tatarcığın uçkun hale gelmesinden sonra uygulanır.Uygulamalarda mazot yerine su ve ilaç karışımı insektisit kullanıldığı için tercih edilen etkili bir yöntemdir. Uygulamalar rüzgarsız havada karasinek için sabah erken saatlerde ve akşam geç saatlerde yapılır.Bu saatler zararlının en çok uçuş aktivitesini gösterdiği saatlerdir. Boyama yöntemi Bu yöntem sıcak sisleme metoduna göre daha ekonomik ve kalıcı bir yöntemdir. Şeker karışımı uygun insektisitler karasinek , sivrisinek ve Tatarcığın konabileceği her türlü bölgeye boyama şeklinde pulvarize edilir. İnsektisitte şeker bulunduğu için zararlıyı yaklaşık on beş gün üzerine çekerek kontrol sağlar. Uygulama günün her saati yapılabilir. Prosistem ilaçlama hizmetleri Tel: 0216 567 20 91 - 92 Hizmet Dergisi - May›s 2010 55 Peyzaj - Bahçe Bakımı Bahçeleriniz yaza hazır mı? Yaz mevsimi yaklaşıyor. Kıştan kalan işleri bitirip bahçemizi yavaş yavaş yaza hazırlamaya başlayabiliriz artık. Uzun bir yaz geçireceğimiz bitkilerimizin hem güzel görünmesi hem de sağlıklı kalabilmesi için neler yapmalıyız? Nar Peyzaj’dan Pınar İnal Çelik önerilerini dergimizle bizlerle paylaştı. Y ılın on iki ayı bahçelerimizde bakım işleri periyodik olarak yapılmalıdır. Bakım işlerini, her ay, her mevsim birbirini tamamlayan ve sürekliliği sağlayan işler olarak düşünmeli ve yapılacak bir bakım takvimi doğrultusunda hareket edilmelidir. “Bahçeyi yaşamak için bitkiyi anlamak gerekir” felsefesinden hareketle, bahçelerimizde; sulama rejimi, gübreleme, biçim ve budama sıklıkları ve teknikleri, makine ve malzeme bakımı ile bunları tamamlayan disipline edilmiş doğa dostu bahçıvan iyi ve sürekli bir bahçenin anahtarıdır. Öncelikle bahar mevsimi ile birlikte bahçelerimizde yapılması gereken genel anlamdaki bakım işlerinden bahsetmek gerekir. Çimlerin büyümeye başladığı, bitkilerin uyanıp sürgün vermeye devam ettiği, meyve ağaçlarımıza bordo bulamacı ve kükürt takviyesinin yapıldığı, 56 Hizmet Dergisi - May›s 2010 hava ve toprak durumunun iyi olduğu bu dönemde; kıştan çıkmış bahçemizde dökülmüş yaprak temizlikleri ve tırmıklama, bitkilerde kurumuş ve kardan dolayı kırılmış dalların temizliği ve bitkinin enfeksiyon kapmaması için kırılan noktalara aşı macunu sürülmesi, form budamaları, mevsimlik çiçeklerin geçmişlerinin alınması, ayaza maruz kalmış çimlerimizin silindirlenmesi gerekir. Çim, biçim gerektirecek kadar uzadıysa üst ...“bahar gübrelemesi” denilen işlemi gerçekleştirmek için azot ağırlıklı, granüllü bir gübre ile çiminizi gübreleyin. kısımlarından biçilmeli. Nisan ayının ortasına doğru toprak ısısının artması ile birlikte çimlerde havalandırma işlemini yapmak gereklidir. Bu işlemden sonra mevcut çiminizin özelliklerindeki çim tohumu karışım ile m2’ye 5-10gr ara ekim yapılması gerekir. Devamında, “bahar gübrelemesi” denilen işlemi gerçekleştirmek için azot ağırlıklı, granüllü bir gübre ile çiminizi gübreleyin. Nisan ayının sonuna doğru bahçelerde zararlı mücadelesi başlar. Toprak sıcaklığının artması ile birlikte bitki dipleri çapalanıp havalandırılmalı, devamında gübre takviyesi yapılmalıdır. Bahçedeki bitkilerin türlerine göre gübreleme farklılık gösterir. Sardunya, papatya türleri, açelya, kamelya, orman gülü, ortanca, on bir ay gülü renk vermeye başlar, tabi ki çok yıllıkları destekleyen begonya, kadife, cam güzeli ile nane, kekik, fesleğen gibi aromatik kokulu bitkiler birbirileri ile yarışırlar. Laleler bahçelerde kıskançlık derecesinde boy gösterir. ( Lalelerin türlerine göre açma zamanları farklıdır.) Nisan ayında çim biçim yüksekliğini 2,5 cm den aşağıda tutmayınız, Mayıs ayı ile birlikte çim biçim yüksekliğini kısa tutun. Her biçimden sonra bahçeyi tırmıklamayı unutmayın. Haziran ayı ile birlikte potasyum ağırlıklı granüllü bir gübre ile çimleri gübreleyin. Temmuz ayında düzenli çim biçimlerine, sulama ve tırmıklamaya dikkat edin. Bu dönemde özellikle sulama rejimi çok önemlidir. Hazırlayan: Pınar İnal Çelik - Nar Peyzaj info@narpeyzaj.com 0216 641 68 48 Hizmet Dergisi - May›s 2010 57 Havuz - Havuz Bakımı Sağlıklı havuzlar, bilinçli operatörler Hijyen kurallarına uyulmadığı takdirde sağlık için ciddi bir tehdit unsuru haline gelebilen havuzlar, bilinçli personellerin elinde eğlence ve keyif kaynağı olmaya devam ediyor. Diversey İş Geliştirme Yöneticisi Fatih Pullu Sıcaktan bunaldığımız yaz günlerinde en eğlenceli serinleme kaynağımızdır havuzlar. Ara ara sağlığımız için özellikle de çocuklarımızın sağlığı için endişe etsek bile şehir hayatının yoğun stresinden sıyrılmak için bir terapidir. Sokak aralarında misket oynayıp, ip atlama imkanları çoktan bitmiş olan çocuklarımız için ise kaçınılmaz bir mutluluk kaynağıdır. Diversey İş Geliştirme Yöneticisi Fatih Pullu iyi bir havuz personelinin nitelikleri hakkında bize bilgiler verdi. H epimiz havuzların mikrobiyolojik açıdan denize göre çok daha riskli olduğunun farkındayız, ama düzgün bir alt yapı ile kurulmuş, doğru kimyasalların tercih edildiği fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan ideal bir havuz suyunun sağlığımız açısından hiçbir risk taşımadığı ise bir gerçektir. ce azaltmak ve havuzlarımızı sevdiklerimizle, çocuklarımızla birlikte güvenle kullanabilmemiz için çalışırlar. İşte bu noktada bu dengeyi sağlamakla görevli olan ve sağlığımızın güvenilir bekçileri olarak adlandırabileceğimiz Havuz Operatörlerinin; dolayısıyla bu mesleğin ne kadar büyük sorumluluk gerektirdiğinin önemi ortaya çıkıyor. Sağlık bakanlığının 15.05.2008 tarihli ve 15653 sayılı genelgesi ile havuz işletmecilerinin havuzlarında uygulamakla yükümlü oldukları fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerin içeriği ve analiz sıklığı belirlenmiştir. Bu sıklık ve çeşitte analiz yapılmaması ve talimatlara uyulmaması halinde 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hak- Havuz Operatörleri, doğru yöntemleri ve kimyasalları kullanarak havuz suyundan hastalık kapma riskimizi olabildiğin58 Hizmet Dergisi - May›s 2010 Sadece havuz şartlandırmayı bilmek Havuz Operatörü olmak için yeterli değildir, peki biz havuzumuzu yani sağlığımızı doğru kişilere emanet ettiğimizden nasıl emin olabiliriz? Havuzlarda suyun yolculuğu ile ilgili genel bilgi… kında Kanun çerçevesinde cezalandırılacağı yine aynı genelgede belirtilmiştir. Genelge aynı zamanda havuz operatörlüğü yapmak isteyen ya da hâlihazırda bu mesleği icra eden arkadaşların Havuz Operatörü Sertifikasına sahip olması zorunluluğunu da beraberinde getirdi. Havuz Operatörü Sertfikası, Halk eğitim merkezleri bünyesinde minimum 30 saat eğitim sonrasında katılımcının gösterdiği performans göz önünde tutularak sadece başarılı olanlara verilen bir yetkinlik belgesidir. Bu belgeye sahip olmayan bir kişinin halkın ortak kullanımına açık yüzme havuzlarında, havuz suyuna müdahale etmesi durumunda işletmecinin ve uygulayıcının halk sağlığını riske atmak suçundan ciddi cezalar alması kaçınılmaz olacaktır. Bu sebeple özellikle bizlere ve işletmecilere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumluluğu verdiğimiz arkadaşların mutlaka havuz operatörü eğitimine katılmalarını, bel- li bir birikim ve bilinç sonrasında bu işi yapmalarını sağlamamız gerekir. İzleyeceğimiz yol ise şöyle olmal; başta UHE ( Ulusal Havuz Enstittüsü)’den destek alarak eğitim tarihlerini öğrenmek, eğer eğitimin düzenlenmediği bir bölgede ikamet ediyorsanız bölgenizdeki Halk Eğitim biriminden bilgi almak, böyle bir eğitim düzenlenmemişse açılması için başvuruda bulunmaktır. Havuz operatörlüğü eğitimi ile bu görevi üstlenecek arkadaşlara aşağıdaki konularla ilgili yetkinlik kazandırma hedeflenmektedir. Profesyonel hijyen ürün/sistemleri üreten bir firma olarak Havuz operatörlerinin gelişimi ile ilgili sektörde çalıştığımız müşterilere ve talep eden firmalara ücretsiz bilinçlendirme eğitimleri vermekteyiz. Talep etmeniz durumunda da en kısa sürede tesisinizde havuz operatörlerinize havuz bakımı konusunda bilinç- • Havuz suyunun özellikleri (mikrobiyolojik,kimyasal,fiziksel)… • Havuz suyu nasıl şartlandırılır? • Sağlık Bakanlığınca belirlenen yüzme havuzu standartları nelerdir? • Standart dışı parametrelerin havuz suyuna etkileri nelerdir? • Standart dışı parametrelerin insan sağlığına etkileri nelerdir? • Havuz operatörü nedir, görevleri nelerdir ? • Havuz operatörünün havuzlarda periyodik olarak yapması gereken işler nelerdir? • Uygulama alanı bazında havuz şartlandırma ürünleri nelerdir? • Kimyasal kullanımında dikkat edilmesi gereken kurallar nelerdir? • Havuz makine dairesi kapasite hesaplamaları nasıl yapılır? • Doğru hacimdeki havuz için doğru ekipman seçimi nasıl yapılır? • Kişisel korunma kuralları nelerdir, klor ve diğer kimyasalların kişisel etkileri ne şekilde minimize edilir ? lendirme eğitimi yapmaktan mutlu olacağımızı bildirmek isteriz. 2009 sezonu içinde Marmaris Ticaret odasının katkılarıyla Marmaris Halk Eğitim merkeziyle birlikte düzenlediğimiz ücretsiz Havuz Operatörü bilgilendirme eğitimi ile Marmaris ve çevre bölgelerinden140 kişiye havuz operatör belgesi verdik.Bununla birlikte havuz makine daireleriniz için kimyasal uyarı panolarını, problem çözme kılavuzlarını, Sağlık Bakanlığı kimyasal parametreleri ve kimyasal dozajı ile uygulama yöntemi içerikli panolarını da firmamızdan talep edebilirsiniz. Şunu unutmamalıyız ki Havuz Operatörleri sağlımızın koruyucularıdır ve onlar bizim sağlımızı korurken onların kişisel güvenliklerini sağlamak, koruyucu ekipman temin etmek, hepimize düşen en büyük sorumluluktur. Hizmet Dergisi - May›s 2010 59 Makale- İş ve İşletme Temizlik Fuarları, sektörde İK standartları ve kamunun dayanılmazlığı Recep Ali Aksoylu recepaksoylu@enhas-zabel.com A vukat Ebru Bostancıoğlu genel hatlarıyla hizmet sözleşmelerini yazdı bu sayıda. Haziran ayında yayımlanacak Hizmet’te ise “Alt İşverenlik” konusunu detaylı olarak ele alacağız. Alt Yüklenicilik konusu sektördeki herkesin hem çok iyi bildiği, hem de detaya inildiğinde pek bilinmeyen bir konu. Açıkçası bilindiği zannedilen bir konu... Yasa, yönetmelikler ne gerekiyorsa var. Var ama bu tarz yönetmeliklerin uygulamalarında her daim sorun yaşanabiliyor. Alt Yüklenicilik konusunda ulusal medyada, ekonomi dergilerinde yazan, yorumlayan uzmanların dahi henüz netleşemediğini gözlemliyorum. Enhas Zabel’den İK Yöneticisi Saim Balbal ve İş Sağlığı – Güvenliği Uzmanı Gülcan Pilge’nin bu konuyu etraflıca ele alan dosyalarını Haziran sayımızda paylaşacağımızı belirterek döneyim yazıma. Her çift yılda bir Amsterdam’da düzenlenen ve sektörümüzün yakından izlediği ISSA/ Interclean, “Endüstriyel Bakım ve Temizlik Fuarı” bu yıl 26-29 Nisan tarihleri arasında yapıldı. Krizin ertesinde olmasının da etkisiyle fuar başarılı geçti. ISSA’nın temizlik fuarı dünyada en başarılısı ama ağırlıkla tekli yıllarda olmak üzere İtalya’da, Almanya’da, Polonya’da, Çin’de alternatif birçok temizlik fuarı daha yapılıyor. Zaman zaman yerli fuar şirketlerimiz de hizmet, temizlik veya benzer adlarda sektöre yönelik fuarlar düzenlediler. Son yıllarda gelen görüşme taleplerinden anlıyoruz ki, uluslararası boyutta fuarları düzenleyen kurumlarda Türkiye pazarını hedef almış durumda. Araştırma yapmanın ötesinde reel adım atanlar da var. Örneğin İtalyan kökenli ama Avrupa’nın birçok ülkesinde lokal olarak temizlik konusunda fuarlar düzen- 60 Hizmet Dergisi - May›s 2010 leyen “Afidamp”ın Pulire’si. İtalyanların Türkiye temsilcisi Sentez Fuarcılık geçtiğimiz ay düzenledikleri kokteylde 30 Eylül - 02 Ekim 2010 tarihleri arasında Pulire Eurasia 2010 Profesyonel Temizlik ve Hijyen Fuarını İstanbul’da düzenleyeceklerini duyurdu. Afidamp’ın sitesindeki takvimde yer almıyor ama anons edilen tarih zamanlama açısından doğru, umuyorum pazarımız için güzel bir başlangıç olur. Aynı tarihlerde ISSA Türkiye temsilcisi olan NTSR Fuarcılık da Pulire’nin temsilcileri gibi Türkiye’de alternatif fuar düzenleme konusunda bilgi alışverişinde bulundular. TESHIAD olarak sektör adına yapılacak her güzel ve doğru adımı destekleme misyonumuz gereği her iki kuruma da doğru bildiklerimizi paylaştık. “Daha önce fuar düzenleyenlerin hiç biri başarılı olamadı, bunlar da olamaz” diyenleri yanıtlamak ve fuar organize edenlere doğru yolu gösterebilmek adına konuyu biraz daha açmak istiyorum. Yerli fuar firmalarının ve yabancı temsilcilerinin düştükleri ortak bir hata var. “Fuarda kimler yer alacak, yanı kimler stant yeri satın alacak.” Amsterdam ISSA dahil Avrupa’da temizlik ile ilgili bir çok fuara katıldım, hiç birinde hizmet firması yoktu. Temizlik başlığı altında yapılan fuarlar, makine ve kimyasalcılar başta olmak üzere sektöre tedarikçi olan firmaların ürün yelpazelerini, geliştirdikleri yeni ürünleri ziyaretçilerin mukayese yapmasına zemin oluşturdukları ve demo yaptıkları organizasyonlardır. Fuar düzenleyecekler de bu çerçevede pazarlama karmalarını oluşturarak yola çıkmalılar. İtalyanların sektörde var olan hatırı sayılır miktarda İtalyan üreticiyi de beraberlerinde Türkiye’ye getirebileceklerini düşünerek, ISSA’nın da Amsterdam’da binlerce metrekare verdiği dünya markalarından 5-6’sını Türkiye’de pilot olarak değerlendirebilmesi halinde başarılı olabileceklerini düşünüyorum. Bir kere pazar Avrupa’da doyma noktasında ve çevre ülkelerle beraber sektörün iştah kabartan bölgesi bizim coğrafyamız. Biri çiftli yıllarda, diğeri tekli yıllarda yapılacak bu iki fuarın sektöre olduğu kadar Türkiye turizmine de yadsınamayacak katkıları olacak. Yabancılar pazarımıza ilgi duyarken (önce makine, kimyasal, hizmet firmaları gelmeye başlamıştı) haklı olarak sağlıklı verilere dayanan iş planlarını da yapmak istiyor. Zaten tarafımıza yönelttikleri ilk soru da, pazarımızın hacmine dair rakamlardı. İş kolumuzda mesleki standartların tanımlanması için geçen yıl görüşmelerde bulunduğumuz MYK toplantılarında da hacme dair konular gündeme gelmişti. Maalesef diğer birçok iş kolunda olduğu gibi temizlik ve hizmet iş kolunda da sağlıklı verilerimiz yok. Ama el – göz yordamıyla da olsa biliyoruz ki sektördeki hacimsel ağırlık; verilen hizmetin kalitesi, kullanılan kimyasal ve ekipmanın standardı düşük de olsa kamudadır. Çünkü özel sektörün bir fabrikasının, bir AVM’nin istihdam ettiği temizlik personelinin kat be kat fazlası, üniversitelerde, hastanelerde, adliyelerde, belediyelerde görev yapıyor. Öyle ki, 13 bin civarında temizlik personeli istihdamıyla pazarımızın açık ara hacimsel lideri olarak gördüğümüz ISS firmasının istihdam değerlerine sahip kamuda çok sayıda firmanın olduğu ifade ediliyor. Bu firmalar büyük oranda İstanbul merkezli değil. Sahipleri genelde sektörden de gelmiyor ve sektörün tanınmış kimlikleri, hatta malzeme tedarikçileri tarafından da tanınmıyorlar. Çünkü 3-4 bin çalışanıyla kamuda hizmet gören bir firma, piyasada 300-500 çalışanı olan bir firma kadar kimyasal veya ekipman tedarikinde bulunmuyor ve de makine parkına sahip değil. Bu tarz firmalar hakkında sağlıklı veri edinilemediği için sektörün hacmi konusunda bilgi yetersizliğimiz var. Ancak kamunun daha rasyonel hizmet alma sürecine girmesi, MYK’nin oluşturacağı standartların gerçekten kullanılıyor olacağı günlerde bu veri tabanı ancak oluşabilecek. Yeni bir yazı için tuşlara dokunmaya başladığımda yazı bir çırpıda bitiverir. Oysa bu kez farklı oldu. İş yoğunluğum nedeniyle burada mola vermişim. Üç tam gün sonra fırsat bulup yeniden yazıya döndüğümde, tam da son paragrafta paylaştıklarımla örtüşen bir anekdot yaşadım bugün. Anekdotu bana yarıda kalmış yazıma dönmemi anımsattığı için değil, dergimizin bu sayısında Temizlik sektöründe İK yaklaşımlarının da ele alınacağını bildiğimden özellikle paylaşacağım. Yeni başladığımız bir proje için arkadaşlarımız proje yöneticisi ilanı vermişler. Uygun gördüklerine randevu vererek görüşüyorlar. Randevu verilmeyen bir aday sabah direkt ofise geldi. O an için en uygun ben olduğumdan adayla ben görüştüm. Sormadım ama aday arkadaşın deneyiminin çok büyük kısmı kamuda geçtiği için bizimkilerin görüşmeye davet etmeye gerek duymadıklarını tahmin ediyorum. Çünkü hizmet verdiğimiz özel sektöre ait hiçbir endüstriyel kurumun, sitenin veya AVM’nin yöneticisi kamudan gelen bu arkadaşlarla vereceğimiz hizmeti yeterli bulmaz. Kamuda istihdam edilen asgari ücretli temizlik işçisine dokunulmazlığı (yine de genelleme doğru değil) nedeniyle iş buyuramayan, sadece basit genel yüzey temizleyici dışında kimyasal kullanmadığı için amaca uygun kimyasalı tanımaktan ve çözüme odaklılıktan uzak, bu tarz kimlikleri maalesef önyargıyla görüşmeye dahi davet etmiyoruz. Bu durumu tam kurumsal bir işletmede görev yapmış, iyi bir eğitime sahip, üstlendiği işi fevkalade başarıyla yerine getirebilecek iş görenler için de uyguluyoruz ne yazık ki. Çünkü dış kaynağa gereksinim duyan ve kullanan kurum, önceden tanımlanmamış olası bir sürü konunun çözümünü de sağlayacak personeli, üstelik düşük maliyetle istihdam etmenizi bekler. Tıpkı, asgari ücretle istihdam ettirdikleri personelden iş başladıktan sonra bir sürü sertifikalarının olmasını bekledikleri gibi… Tıpkı, sözleşme kapsamında olmamasına rağmen çözümünü sizden bekledikleri konular gibi. Bu açıdan tam kurumsal bir organizasyonda görev almış, belli bir konuda ihtisaslaşmış kimlikler, işimizde büyük oranda standartlarımız olmadığı, üstelik görevini yapmaya çalışırken kimi işveren vekillerince de hor görülmeyi sindiremedikleri için başarılı olmak bir yana devamlılık gösterememektedirler.q Bir proje yöneticisi adaydan edindiklerimi yazayım derken, sektörün İK konu- sundaki derin mevzularına daldım bile. Adayımız bir kamu hastanesinde 3 yıldır Temizlik Proje Müdürü. 14 yılda 10’dan fazla temizlik şirketinde çalışmış. Çalıştığı şirketlerden bazılarının isimlerini bile anımsamıyor ama ayrılmayı kafaya koyduğu bu işten ayrıldığında işsiz kalmayacağına da inanıyor. Çünkü bu tarz çözümsel katkı sağlanmaya gerek olmayan kamu projeleri için biçilmiş kaftan gibi böyleleri. Kariyer (!) basamaklarında ne hikmetse hepside birkaç kez Ecolab veya Diversey’in eğitimlerine de katılmışlar üstelik. Adayımızın görev yaptığı hastanede yaklaşık bir ay önce bir personelimiz operasyon geçirdiğinde ziyaretine gitmiştik. Bir ara hepimiz birden koridorda mop yapan temizlik elemanı bayana odaklandık. Tekrar tekrar yıkanıp kullanılabilecek kadar diri olan mopu biraz kirlendiğinde çıkarıp çöpe atıyordu. Tuhaftı. Bir yandan kamuda düşük fiyat ve hizmet kalitesinin yetersizliğinden bahsediyoruz, bir yandan da bizlerin çok daha zor projelerde yıkamak suretiyle birden çok kez kullandığı malzeme burada çöpe atılıyordu. Hani perhiz-lahana turşusu misali; maliyet kalite ilişkisi konusunda tüm bildiklerimizle çelişiyordu gördüğümüz. Bunu anımsattım adayımıza. Dürüstçe anlattı; “ Yarısı temizlik, yarısı da veri ve diğer branşlarda olmak üzere 850 kadar personelim var. Kullandığımız malzeme ve ekipmanı hastane yönetimi tedarik edip bize verir, biz de kullanırız. En azından bizim hastane için söyleyebilirim ki, hastanemizin hemşireleri personelimize çok üst düzeyde temizlik eğitimi de veriyor olmalarına rağmen genellikle temizlik kalitesinden kimse memnun değildir. Çünkü personelin bazıları birilerinin adamıdır, bu yüzden işini layıkıyla yapmadığında müdahale etmekten çekiniriz. Zaten işini yapmasa da yasal kurallar onu işten çıkarmamıza izin vermez. Bu yüzden bazıları işi özellikle aksatır ki, dayanamayıp çıkışını verelim de, işe geri dönüş davasıyla tazminat kazansın. Makine konusuna gelince projede 3 tane makinemiz var ama acil servisinin dışında denetim gibi durumlar olursa ancak depodan çıkarıp kullanırız.” Hadi bir cümle de patronu hakkında söylediklerinden alayım buraya. “Ayda bir kez bizim projeye uğrar. Proje dediysem idareye... Asıl işi nedir bilmem, ama maaşlarımız gününde ödenir. İşçi maaşı- nı zamanında alıyorsa, şirketin unvanının değişmesi, sigortasının eksik yatırılmasının da farkına bile varmaz.” Nerden nereye. Sektörel fuarlar, nitelikli hizmet, sektörün hacmi, İK yaklaşımı derken kendimizi kamunun dışarıdan aldığı işin sorgulamasında buluverdik. İdarenin malzemeyi temin etmesi normal bir prosedür mü? Yoksa temizlik adı altında yapılan ihalede işi almak (veyahut vermek) adına fiyatın bilerek düşük tutulmasının, prosedürlere uydurularak telafi edilmesi midir? İstihdam ettirilen (bal gibi bordrolama hizmeti) personelin eğitimini, yönlendirmesini (yönlendiremediği de belli) kamu kendi personeliyle sağlayacaksa; dış kaynak kullanımının temel ilkesi olan, “kurumlar kendi asıl fonksiyonlarını daha iyi icra edebilmek için bazı hizmetleri o konuda uzman olan kurumlardan daha ekonomik maliyetlerle satın alırlar” ilkesiyle bu uygulama ne kadar bağdaşmaktadır. Soruları uzatmak mümkün ama nasılsa meramı anlatabilmek için bu kadarı yeterli. Bir de mevzuyu anlayıp, bilip de eli kolu bağlı olan kamu kurum yöneticileri de var. Buyurun bir örnek. Geçen yıl tanıştığım bunlardan birine TESHIAD kartvizitimi vermiş, sohbete koyulmuştum. Bin ah işit misali, o kadar dertliydi ki yönetici. Şimdi kelimesi kelimesine cümlelerini anımsayamayacağım ama üç aşağı beş yukarı ifade etikleri hiç aklımdan çıkmadı. “Arada unvan değişikliği yapar ama yıllardır aynı firma taşeronumuzdur. Firmadan yeterli hizmeti alamadığımızdan çalışmak istemiyoruz ama ihale koşullarını sağlıyor ve devam ediyor. Madem bu konunun derneğisiniz, TSE ile falan bir araya gelseniz de bu işin standartlarını öyle bir hale getirtseniz ki, gerçekten hak etmeyenlere işlerimizi vermek zorunda kalmasak.” Bir STK olarak böyle bir gücümüzün olmadığını o da biliyordu elbette. Ama belki duyarlar, belki bir nebze olsun sağ duyu hakim gelir de, gerekli yasal zemini (doğru tanımlanmış işi, doğru bedelle layıkıyla yapacak olana adil bir seçimle ihale etmeyi) oluşturmak için adım atarlar ümidiyle biz karınca kararınca yazmaya, dilimiz döndüğünce mırıldanmaya devam edeceğiz. Bereketli, kazançlı, keyifli işler dileklerimle. Recep Ali Aksoylu Hizmet Dergisi - May›s 2010 61 Makale- Sağlık ve Hijyen Endüstriyel hijyenin temininde temizlik işçisinin önemi Dr. Hale Erel drhaleerel@msn.com A rtan bir ivmeyle globalleşen dünyamızda gittikçe artan nüfus, yaşamlarını giderek daha çok ortak yaşanılır alanlarda, kalabalık topluluklar halinde sürdürür olmuşlardır. Birden çok gruptan yaşayanın aynı çatı altında bulunması kaçınılmaz hale gelmiştir. Kalabalık ve bir arada yaşam, ciddi hijyen sorunlarına neden olmaktadır. Dolayısıyla da ortak mekanların işyeri hijyeni ve sağlık sorunu “ortak” bir sorun olmaya başlamış, çözümün de bireysel değil ortak bir çözümle sağlanabileceği kabullenilmiştir. Kabullenilmekte ama işyeri ortak sağlık ve hijyen sorunları hala ciddi olarak karşımızda çözüm bekleyen bir sorun halinde durmaktadır. Günümüzde yaygın bir şekilde, aslında “bir kuruluşun sahibi olduğu işyerlerinde” birden fazla alt kuruluş faaliyette bulunmakta, taşeron veya farklı adlandırmalarla o kurum adına uzmanlık alanlarında çeşitli yetenek ve beceride elemanlarıyla hizmet vermektedirler. Temizlikçi, güvenlik elemanı, makine veya tesisatçı… Farklı tüzel kişiliklerin mensubu olan bu çalışanlar aynı kapıdan giriş ve çıkış yapmakta, aynı ortamı paylaşmaktadırlar. Bağlı oldukları tüzel kişilikler farklı olsa da, çalışılan ortamı “ortak işyeri” olarak nitelemek yerinde olacaktır. Bu ortak işyeri bir üretim birimi değil de; bu alanları kullanarak yaşamlarını sürdüren, alış veriş veya satış yapan, sağlık sorunlarına çare bulmak için hastanelerde bulunan hastaları, eğitimlerini sürdüren öğrencileri, akademisyen ve diğer görevlileri de ilave edersek karşımıza çok büyük bir 62 Hizmet Dergisi - May›s 2010 “Tüm iş kazaları ve meslek hastalıkları eğitim görmüş temizlik elemanlarının uygulaması ile tamamen veya tamamına yakın oranda önlenebilir. “ heterojen yapı çıkmaktadır. Bu durumda farklı işverenlerin ortak işyerinde çalışanlarının iş sağlığı, iş güvenliği ve çevre önlemlerinin bireysel olarak nasıl yürütebileceği sorusu karşımıza çıkıyor. Her şeyden önce ortak yaşam alanlarında bireysel değil ortak bir uygulama doğru olanıdır ama kim neden, ne kadar sorumlu olacaktır sorusunun da yanıtını bulmamız gerekiyor. Ortak iş yerleri ve yaşam alanlarında çalışanların hakları ve yükümlülükleri iş kanunu ve yönetmeliklerde çok açık olarak belirtilmiştir. Burada anlatmaya çalışacağım konu çalışanın sağlık sorunları ve en az hata ve kayıpla bu soruna çözüm önerme yolları olacaktır. Bir iş yerinde (okul –hastane-alışveriş merkezi- toplu taşıma-eğlence merkezleri- fabrikalar) birden fazla işverenin çok sayıda çalışanının sağlık sorunları ve sağlık sorunlarını direkt olarak ilgilendiren “hijyen” konusu büyük oranda önem arz etmektedir. Bu konuda ortak yaşam alanlarında faaliyette bulunan birden fazla işverenin hızla ortak yaşama kültürünü benimsemeleri ve hijyen konusunda da ortak kararlarla çözümü yetkilisine yaptırmaları gerekir. Bunu sağlayacak olan, ya da sağlanmasında görevlendirilecek olan temizlik işçilerinin öncelikle bu işlevi sağlayacak ehliyette olması gerekir ki, işte asıl yetersizlik de bu noktadadır. Ülkemizde de artık diplomalı, sertifikalı temizlik işçilerinin gerekmesi, mesleki standartların oluşturulmuş olması bir anlamda bu ihtiyaçtan da kaynaklanmaktadır. İşyeri çalışanlarını tehdit eden hijyen konusunun detayına girmeden endüstriyel hijyenin tanımı üzerinde durmak istiyorum. Yaygın olarak, “sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü” hijyen olarak tanımlansa da, hijyen endüstride; “işyerinde oluşan, hastalığa neden olan, sağlık ve iyilik halini bozan, işçiler ve toplumdaki bireyler arasında önemli ölçüde huzursuzluk ve verimsizlik yaratan çevresel faktörleri (ortam koşullarını) ve stresleri gözlemleyen (tanıyan) değerlendiren ve kontrol altına alan bir teknik, sosyal bilim ve sanat” olarak tanımlanmaktadır. Tüm iş kazaları ve meslek hastalıkları eğitim görmüş temizlik elemanlarının uygulaması ile tamamen veya tamama yakın oranda önlenebilir. Bunları önleyebilecek en önemli kişi eğitimli temizlik elemanıdır. Bunun için de sağlığı ve güvenliği korumada belirtilen kurallara eksiksiz uyulması gerekmektedir. Kurallara isteyerek ve yeterince uyulmadığı takdirde işyeri çalışma ortamında bulunabilecek zararlı ve zehirli, gaz, toz, duman, mist şeklindeki kimyasal maddelerden etkilenilebilmek kaçınılmazdır. İyi bir hijyen (temizlik, sağlık bilgisi) daima gereklidir. İşyerindeki lavaboları, duşları, tuvaletleri, soyunma odalarını en iyi şekilde kullanmak her bir çalışanın sorumluluğudur. Zehirli kimyasal maddelerle, sıcakta ve kirli işlerde çalışan işçiler için iyi bir hijyen (temizlik) temel şarttır. İyi bir kişisel hijyen uygulaması için, şunlar her zaman hatırlanmalıdır: Temiz, içilebilir su kullanmak, soyunma odasında, tuvaletlerde veya tehlikeli maddelerin kullanıldığı yerlerde asla bir şey yememek, eller ve vücudun kimyasal maddelere maruz kalan bölümlerini düzenli olarak yıkanması ve günlük kişisel temizliğe önem verilmesi birçok hastalığı önlemektedir. Uygun iş elbisesi ve iş (güvenliği) ayakkabısı giyiymeli, iş elbiseleri ve iş dışında giyilen elbiseler karışmamalı, iş elbiselerini, havlu ve benzerleri özellikle zehirli veya zararlı maddelerle kirlenmişse (özel olarak diğer çamaşırlarla karıştırtmadan) temizlettirin, koruyucu maskeleri, gözlükleri, eldivenleri, kulak koruyucularını, vb., uygun şekilde kullanmalı, düzenli eksersizlerle fiziksel sağlık korunmalıdır. Tehlikeli tozlarla çalışanlar, işten sonra duş almalı ve saçlarını da yıkamalıdır. Kirli iş elbiseleri düzenli olarak değiştirilmelidir (temizletilmelidir). İşte ve iş dışında farklı elbiseler giyilmelidir. Tuvaletler, lavabolar, duşlar vb. düzenli olarak temizlenmelidir. Bunların temiz bulundurulması elbette tüm çalışanların işbirliğini, dikkatli ve özenli kullanmayı Temizlik, bakım ve onarım gibi işlerde çalışsan ekibin yeterli ve yetkili olması ve buna uygun ekipmanla çalışması, özel kıyafetler ve koruyucu malzemeekipmanı kullanması iş kazalarını büyük oranda engelleyecektir. gerektirir. Grip ve bağırsak şikayetleri bir işçiden diğerine hızla yayılabilir. Grip olanlar, kuvvetli (akut) bağırsak şikayetleri olanlar veya bulaşıcı bir rahatsızlığı olanlar derhal işyeri hekimine durumu bildirmelidir. Çözücüler, tinerler, alkaliler veya makine yağları gibi maddeler asla cilt temizlemek için kullanılmamalıdır. “... genel olarak iş sağlığını tehdit edebilecek tehlikeler çok farklıdır ve çalışanın bunlarla teması, temas süresi ve tekrarı oldukça etkendir. Temizlik elemanının bilgili ve yetkili olması, olası işyeri kazaları ve zehirlenmelerinin tamamıyla önüne geçecektir.” İşyeri uygulamalarında çoğu kez “kişisel hijyen” ile “endüstriyel hijyen”, diğer bir ifade ile “iş hijyeni” nin bire bir örtüştüğü, aynı şeyi ifade ettiği sanılmaktadır. Oysa durum çok farklıdır. Önce, genel olarak iş sağlığını tehdit edebilecek tehlikeler çok farklıdır ve çalışanın bunlarla teması, temas süresi ve tekrarı oldukça etkendir. Temizlik elemanının bilgili ve yetkili olması, olası işyeri kazaları ve zehirlenmelerinin tamamıyla önüne geçecektir. Su ve dezenfektan olmadan temizlik olmaz diye düşünürsek kullanılan dezenfektanların niteliği ve öne- mi aşikardır. Kullanılan temizleyicilerin direkt cilde teması, solunum yolu ile inhale edilmesi veya ağız yolu ile alınması tedavisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilmektedir. Bundan dolayı kullanılacak dezenfektanların kanserojen olmadığının kesinlikle kanıtlanmış olması gerekmektedir. Özellikle yer ve tavan temizliği esnasında kullanılan maddelerin buharlaşma yolu ile solunması ve direkt akciğerlere teması ciddi akciğer hastalıklarına neden olabilmektedir. Temizlenen ıslak yüzeyde sıklıkla karşılaşılan travma ortopedik kırıklara neden olmakta ve kafa travmalarının nedeni de olabilmektedir. Kapalı yerlerin, örneğin baca su deposu temizliği esnasında meydana gelen ölümler genellikle oksijensizlikten kaynaklanmaktadır. Temizlik, bakım ve onarım gibi işlerde çalışsan ekibin yeterli ve yetkili olması ve buna uygun ekipmanla çalışması, özel kıyafetler ve koruyucu malzeme-ekipmanı kullanması iş kazalarını büyük oranda engelleyecektir. Uzun sure solunan gazların ki bunlar yoğunlaştırılmış, zamanla buharlaşan korozif maddeler, akciğer kanseri ve bronşitlere neden olduğu bugün bilinen gerçeklerdir. Zehirlenmeler iş yeri kazalarında ayrı bir önem taşımaktadır. Hem zehirli maddelerin yanlışlıkla vücuda alınması (ağız yolu, soluma veya cilde temas) hem de uzun süreli olarak temas zehirlenmelerin en büyük nedenidir. Demek ki kişisel hijyen ile iş hijyenin kapsamı farklıklar göstermektedir. Tüm bu yazdıklarımızdan yola çıkarak bir sonuca ulaşırsak işini bilen eğitimli ve deneyimli temizlik elemanlarıyla hem daha iyi bir sonuca ulaşılacak, hem de iş kazası dediğimiz sağlık sorunlarına daha az neden olunacak, sağlık sorunlarıyla daha az karşılaşılacaktır. En önemli yansıması da iş gücü kaybının azaltılması olacaktır. İş Kanunu’nun 82. maddesi ile yasal bir zemine kavuşan iş güvenliği uzmanlığına ilave olarak, bir gün ülkemizde de iş hijyeni bilim ve sanatı ile uğraşacak yeterli sayı ve nitelikte “iş hiyenisti”nin yetiştirilmesi ve iş yerlerinde bunlardan yararlanılacağı sağlıklı, huzurlu, bereketli iş günleri diliyorum. Hizmet Dergisi - May›s 2010 63 Makale- Hizmetin Hukuku Hizmet sözleşmesinin feshi, “asıl işveren”in sorumluluğu Avukat Ebru Bostancıoğlu G ünümüzün ekonomik rekabet ortamı ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak tüm alanlarda daha ucuz maliyetli, kaliteli ve daha hızlı hizmet üretimi zorunlu hale gelmiştir. Bunun doğal sonucu olarak bazı yeni üretim ve çalışma ilişkileri ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu yeni ilişkiler sonucu İş Kanunu’muzda da bazı değişiklikler zorunlu olmuş, bu yeni ilişkiler sonucu ortaya çıkacak ihtilaflara çözüm getirilmesi yoluna gidilmiştir. Bunlardan biri de “asıl işveren” ve “alt işveren” ilişkisidir. Burada öncelikle önce asıl işveren, alt işveren ilişkisinden bahsetmek istiyorum. Asıl işveren –alt işveren ilişkisinde Yargıtay İçtihatları’na göre alt işveren kavramı her şeyden önce bir asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin yani alt işverenin, asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait işyerinde veya işyerinin bir bölümünde iş alanın, kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirmektedir. Burada önemli olan asıl işverene ait işin, alt işveren tarafından kanunun aradığı koşullarda yapılmış olmasıdır. Belirtilen bu unsurlardan birinin dahi eksikliği taraflar arasında alt işveren ve asıl işveren niteliğinde bir ilişkinin kurulmasını engeller. Bu durumda da gerek İş Yasası gerekse Sosyal Sigortalar Yasası ile asıl ve alt işveren ilişkisine bağlanan hukuki sonuçlar elde edilemez. 1475 sayılı 4857 sayılı getirmiştir. ren ve alt 64 İş Kanunu’ndan farklı olarak İş Kanunu bazı yeni kurallar Bu kurallara göre asıl işveişverenin durumları ve so- Hizmet Dergisi - May›s 2010 rumlulukları belirlenmiştir. 4857 Sayılı İş kanunu’na göre; • Alt işveren kullanımının sadece işletmenin ve işin gereği ile teknolojik uzmanlık gerektiren işlerde mümkün olduğu kabul edilmiştir. • Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak haklarının kısıtlanamayacağı ilkesi getirilmiştir. •Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamayacağı kuralı benimsenmiştir. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin muvazaalı bir işlem olduğunun tespit edildiği durumlarda alt işverenin işçileri başlangıcından itibaren asıl işverenin işçisi kabul edilerek işlem göreceklerdir. Yargıtay’a göre muvazaa; “açıklanan beyanların gerçek maksatlarına uymadığını bildikleri halde, akidlerin kastettikleri durumdan başka bir hukuki ilişkide kendilerini anlaşmış gibi göstermiş olmaları halidir”. Taraflar arasında işlem iradesi mevcut değildir. Aksine tarafların iradesi muvazaalı işlemin geçerli olmaması konusunda birbirine uyumludur. Bu nedenle görünürdeki, muvazaalı işlem taraflar arasında geçersiz olup, hüküm ve sonuç doğurmaz. İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrası alt işverenin işçilerine alacaklarını hem asıl işverenden hem de kendi işverenleri olan alt işverenden isteyebilmeleri konusunda bir güvence getirmiştir. İş Kanunu’muz küçük sermaye sahibi olan alt işverenlerin, işçilerine sorumluluklarını yerine getiremez hale düşmeleri halinde, işçileri korumak amaçlı olarak asıl işverene sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluk müteselsil sorumluluktur ve birlikte sorumluluk esasına dayanır. Bu durumda asıl işveren de alt işveren de alt işverenin işçilerinin hak kazanacakları alacakların tamamından aynı derecede sorumludurlar. Asıl işveren aralarındaki sözleşme gereği alt işverene gereken ödemeleri yaptığını ileri sürerek borçtan kurtulamaz veya borcun bir kısmının kendine bir kısmının alt işverene ait olduğunu ileri süremez. Ancak müteselsil sorumluluk kuralı gereği asıl işveren yaptığı fazla ödemeleri rücu davası yoluyla alt işverenden isteme yoluna gidebilir. Asıl işverenin müteselsil sorumluluğu cezai sorumluluğu kapsamamaktadır, sadece hukuki yöndedir. 4857 sayılı İş kanununun 2/6 maddesinin son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. Bunun anlamı sözleşmenin feshi durumunda mahkemenin işçi adına belirlediği ihbar, kıdem, kötüniyet, işe iade sonucu işe başlatma tazminatları ile ücret, fazla çalışma hafta tatili, bayram ve genel tatil, yıllık izin, ikramiye, prim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından asıl işveren de alt işverenle birlikte sorumlu tutulacaktır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus bulunmaktadır; Asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin mevcudiyeti, asıl işverenin alt işverenin işçilerinin hak kazanacakları alacaklardan sorumlu tutulabilmesi için yeterli değildir. İş Kanunu’na ve Yargıtay İçtihatları’na göre, sözleşmenin işverence feshi halinde, asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumluluğunun şartı, alt işverenin işçilerini sadece asıl işverene ait işyerinde veya eklentilerinde çalıştırmasıdır. Eğer bu şart yoksa, alt işverenin işçileri asıl işverenin işyerinde veya eklentilerinde çalışmamış iseler, asıl işverenin alt işverenle birlikte sorumluluğundan bahsedilemez. İşverenlerin iş sözleşmesini feshederken dikkat etmeleri gereken, Yargıtayında önemsediği çok önemli bir noktaya da değinmek istiyorum. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde, iş sözleşmesinin işveren tarafından işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynakla- rilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. Bu durumda işveren feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, içerik yönünden feshin nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlamak durumunda kalacaktır. Yani feshin kaçınılmaz olduğunu mahkemede ispatlamak zorundadır. nan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. İşveren amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu işletmeye ilişkin kararlar alabilir. Ancak, işletmesel karar sonucunda, tedbir olarak düşünülen feshin zorunlu hale gelmiş olması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin fesih konusunda keyfi kararları yargı denetimine tabidir. Öte yandan, işletmeye ilişkin kararla varılmak istenen hedefe fesihten başka bir yolla ulaşmak mümkün ise, fesih için geçerli bir nedenden söz edilemez. Fazla çalışmalar kaldırılarak, işçinin rızası ile esnek çalışma biçimleri getirilerek, işçiyi başka işte çalıştırarak ya da meslek içi eğitime tabi tutarak amaca ulaşma olanağı var iken feshe başvurulmaması gerekir. Kısaca, “fesih son çare olmalıdır” ilkesi gözetilmelidir. Yargıtay, içtihatlarında iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan feshini iddia ederek haklarını isteyen işçilerin açtıkları davalarda, özellikle yukarıda bahsettiğim noktaya dikkat etmekte ve feshin son çare olmadığının tespit edilmesi durumunda işveren aleyhine davayı sonuçlandırmaktadır. Ki bu da hem asıl hem alt işverenin işçi tarafından kazanılan davada tüm alacaklarından sorumlu tutulması anlamına gelmektedir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesinde açıkça feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü işverene verilmiştir. Çünkü fesih sonrası işçi açacağı davada fesihte sebep gösterilmediği veya göste- Alt işveren ile asıl işveren arasında yapılan taşeronluk sözleşmesinde hak ve yükümlülükler net belirlenmelidir. Genelde sözleşmeler Ana İşverenler tarafından hazırlandığı için uygulamada Taşeron – Alt yüklenicinin haklarını koruyan maddelerin sözleşmelerde yer almadığına şahit oluyoruz. İşi alabilmek için alt yükleniciler kendi hak ve menfaatlerini koruyacak maddelerin sözleşmeye dahil edilmesini çoğu kez talep edememektedir. Kimi alt işveren bu bilinçte olmadığı için sözleşmede menfaatlerini koruyacak talepte bulunamazken, kimisi de talep etsem, nasılsa kabul edilmez, işten de olurum diye önüne konan sözleşmeyi imzalamaktadır. Alt Yüklenicilerin bu yaklaşımları, İşverenleri daha da ileri götürtmekte, birçoğu İş Kanunlarımızada aykırı detayları sözleşmeye yazarak alt yükleniciyi baskı altına almaktadırlar. Bu yaklaşımla elini taşın altına koyan, sorumluluk ve riskin çoğunu üstlenen Taşeron-Alt Yüklenicinin sözleşme imzalamadan hukuki destek alması gerekir. Açıkçası sözleşme nasıl iki taraf arasında akdediliyorsa, sözleşmeye taraf olan her iki kurum ya da kişi için hakkaniyetli bir şekilde üzerlerine düşen yükümlülüklerini, hak ve menfaatlerini, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri durumunda ne gibi sonuçlar doğacağı belirtilmeli, özellikle yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlamak amacı ile bir cezai şart da sözleşmeye eklenmelidir. Elbette zorunlu değildir. Asıl işveren alt işverenle yaptığı taşeronluk sözleşmesini alt işverenin sözleşmedeki yükümlülüklerine herhangi bir aykırı davranışı yani kusuru bulunmadıkça feshedemez. Sözleşmeyi haksız sebeple feshettiği takdirde hukuken iyi niyetli olarak kabul edilemez. En basitinden Alt işverenin asıl işverenle aralarındaki taşeronluk sözleşmesine dayanarak işçilerini o işte çalıştırmaya başlamış ve iş gereği belli masraflar ve yatırımlar yapmış olması durumunu ele alalım. Asıl işverenin tek taraflı olarak bu taşeronluk sözleşmesini örneğin 5 ay sonra feshetmesi durumunda, alt işveren o proje ve iş için yapmış olduğu yatırım masraflardan, ileriye dönük borçlanmalarından dolayı zarara uğrayacaktır. İşte bu durumda alt işveren haksız fesih sebebi ile asıl işverene o iş ve proje için o güne kadar yapmış olduğu ve yapmayı taahhüt ettiği masraf ve yatırımlardan doğan zararının giderimi için dava açabilir. Bunun tazminini isteyebilir. Bu durumda asıl işveren, sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini yani alt işverenin kusurlu olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve fesih sebebinin haklı ve geçerli bir sebep olduğunu kanıtlayamazsa davayı kaybedecek ve alt işverene tazminat ödemek durumunda kalacaktır. Aynı zamanda asıl işverenin kusurlu ve iyiniyetli olmadığı tespit edilirse, sözleşmeden doğan cezai şartı da alt işverene ödemek durumda kalacaktır. Bu durumda bahsettiğimiz gibi sözleşmenin feshi ve başka bir taşerona işin devredilmesi durumunda da alt işverenin işçilerine karşı müteselsil sorumluluğu devam etmektedir. Alt işveren işçilerine karşı kıdem ve diğer haklarını ödedikten sonra asıl işverenin haksız feshi tespit edildiğinde yani kusurlu olduğu ve iyiniyetli olmadığı anlaşıldığında rücu davası açarak yapmış olduğu ödemeyi asıl işverenden talep edebilecektir. Kanun ve içtihatlarımız bu şekilde taşeronluk sözleşmelerinin asıl işveren tarafından keyfi olarak feshini önleme yoluna giderek bu durumlarda alt işverenin mağduriyetini gidermeye çalışmakta ve alt işvereni taşeronluk sözleşmesinin asıl işveren tarafından haksız feshine karşı korumaktadır. Bu durumda taşeronluk sözleşmesi feshedilirken asıl işverence, bunun gerçek ve haklı bir fesih olup olmadığı göz önüne alınmalı, sonuçları düşünülerek haksız fesihten kaçınılmalıdır. Alt işveren bu durumda yasalarımız ve içtihatlarımıza dayanarak yargı yoluna gidecek ve zararını tazmin edebilecektir. Bu hakka da her zaman sahiptir. Bana konuyla ilgili sorularınız için ebrulaw@hotmail.com adresime yazabilirsiniz. Hizmet Dergisi - May›s 2010 65 Yeni Üyeler TESHİAD’a 4 ayda 14 yeni üye Teshiad, Dernek Yöneticisi Engin Balkaya, “ Teshiad’a üyelik aidatlarının 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren aylık 30 TL’ye düşürülmesinden sonra derneğimize 14 yeni üye katılımı oldu” dedi. Balkaya, Hizmet’e yaptığı yazılı açıklamada, “Yönetim Kurulumuzun dernek aidatımızın yüksekliği nedeniyle sektörümüzün birçok firmasının dernek üyesi olamamasını dikkate alıp hizmet firmaları için aylık aidatı düşürmesi, üstelik de yaşanan bir kriz döneminde bunu uygulaması sektörde karşılığını buldu. Yılbaşından bu yana 14 yeni üye kazandık. Halen de 5 firma katılım evraklarını tamamlıyor. Bu derece katılımın olması sevindirici, katılımın aynı hızla artacağını düşünmekteyiz. Sektörümüze daha iyi hizmet verebilmek, sektör adına etkinlikler düzenleyebilmek, disiplinlerin oluşmasına katkı sağlayabilmek ve sektörümüzü daha güçlü temsil edebilmek için nitelikli sektör firmalarının derneğimize katılımının devamını bekliyoruz” ifadesini kullandı. Ersin TopakStar Temizlik Makinaları Ersin Topak 1973 İstanbul doğumlu. Öğrenimini İstanbul’da tamamlayan Topak, evli ve 2 çocuk babası. Sektörümüze 1996 yılında Star Temizlik Makinaları’nın kuruluşunda “şirket ortağı” olarak giriş yapmış olan Ersin Topak Teshiad’ın yeni üyelerinden. Gürkan Gündemir Pak Endüstriyel Temizlik Ürünleri 1970, İstanbul doğumlu olan Gürkan Gündemir Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-İşletme Bölümü Mezunu. Mezuniyet sonrası reçine ve selüloz kimyasalları ile (polyester) ilgili bir şirketin satış ve organizasyonu ile ilgili Genel Müdür Yardımcılığı’nı yapan Gündemir; 17 yıllık kendi işletme tecrübesi ile Türkiye’de yabancı sermaye kurulumlu İtalyan ortaklığı, özel kimyasallarla ilgili ana bayilik ile Türkiye pazarı ve yurtdışı pazarlarda marka-mümessillikler oluşturma işlerinde görev almış. Son olarak da Kiehl Türkiye ile şirketin ülke ve bölgesel satış-pazarlama ağının oluşturulması, marka kimliğinin ülkemizde gerekli yerlere ulaşması ve şirketin kurumsallaş66 Hizmet Dergisi - May›s 2010 ması ile ilgili altyapısının oluşturulması görevleriyle firmanın Genel Koordinatörlüğünü yürütmektedir. düstriyel temizlik eğitimi müfredatı hala Milli Eğitim Bakanlığınca kullanılmakta ve ilgili üniversite bölümlerinde ve resmi kurslarda uygulanmakta. Endüstriyel temizlik sektörünün uluslararası en büyük organizasyonu ve derneği olan ISSA (Dünya Temizlik Endüstrisi Derneği)’nın Türkiye’den ilk üyesi. Halen ünlü Rubbermaid, Caddie ve Numatic markalarının Türkiye distribütörlüğünü yapmaktadır. IŞILTAN AŞ. İsmet Işıltan Balabanlı Artemiz Temizlik Sosyal Hizm. İlaçlama San. Genel Müdürü Keramettin Arpacı İsmet Işıltan Balabanlı, 1927 yılından beri ticaret ile iştigal eden saygın bir ailenin 6. kuşağı olarak Ankara’da 1971 yılında doğmuş. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlamış, işletme fakültesini ise ticaret hayatına erken atılması sebebi ile yarıda bırakmak durumunda kalmış. Fatma Balabanlı ile 20 yıllık bir evliliği olan Balabanlı, 14 ve 17 yaşlarında iki çocuk sahibi. Beyaz eşya bayiliği ile başlayan iş hayatı, endüstriyel temizlik makineleri ve otel ekipmanları üzerine kurduğu şirketi ile devam etmiş. Endüstriyel Temizlik Makineleri satışında 25. ticaret yılını dolduran Balabanlı, bugün Işıltan Balabanlı Şirketler Grubu’nun yönetim kurulu başkanı (CEO) olarak; otomotiv, inşaat, eğitim, endüstriyel temizlik makineleri ve otel ekipmanları sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Işıltan Balabanlı, Endüstriyel temizlik makineleri ve temizlik sistemleri sektöründe her zaman yenilikçi vizyonu, kaliteli işgücüne gösterdiği özenle ön plana çıkmış ve öncü olmuş. Türkiye’de 2000 yılının başında hazırladığı müfredatı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayladığı Türkiye’nin ilk temizlik okulunu ve ilk endüstriyel temizlik üssünü kurmuş. Belirlediği standartlar ve hazırladığı en- 1963 yılında Sinop, Boyabat ilçesinde Çaybaşı köyünde doğan Keramettin Arpacı; ilköğrenimine Çaybaşı köyünde başlayarak Boyabat yatılı İmam Hatip okulunda tamamlamış. 1981 Yılında İstanbul’a gelerek İstanbul Teknik Üniversitesi ve sonrasında Mimar Sinan Üniversitesi’nde memur olarak çalışmış. 1996 Yılında memurluk hayatından istifa eden Arpacı, Servicemaster’ da yönetici olarak 2000 yılına kadar çalışmış. 2000 yılında Servicemaster’da Franchise şirketi olarak ilk şirketini kurmuş ve 2004 yılı sonuna kadar franchise olarak devam ettirdiği şirketi Servicemaster’ın Türkiye’den çekilmesi ile Servicemaster’daki dostlarının desteğini alarak yoluna Artemiz Temizlik İlaçlama Sosyal Hizmetler şirketi ismiyle devam etmiş. Halen Artemiz Temizlik İlaçlama Sosyal Hizmetler olarak temizlik ve ilaçlama sektöründe hizmet vermekte. • Ali Başdurak-Ekspress Temizlik • Hüseyin Sonuk - Ecenur Temizlik • Kadir Fırat- Pak Endüstriyel • Memduh Aybar-Siba İth İhr • Şaduman Uçar Uçar Sosyal Hizmetler TESHIAD Üye Listesi Ad Ali Başdurak Ali Erceylan Ali Ekber Durmaz Altan Özbey Binali Keleş Bora Koçak Bülent Doğru Canan Aksu Cemalettin Doğan Cemil Yörük Cengiz Pala Eflatun Mutlu Eyüp Güntay Hale Silistre Halit Ersoy Halit Şener Hasan Çapkurt Hüseyin Sonuk İhsan Öztel İzzet Murat Fert Kadir Turan Kemal Tunç Buyruk Keramettin Arpacı Musa Bulut Mustafa Ulus Firma adı Web Sitesi Telefon Ekspress Temizlik www.ekspresstemizlik.com 212 2703577 RGS Group www.rgsgroup.com.tr 212 2220747 FMS Temizlik www.fmstemizlik.com.tr 232 4861497 Destek Temizlik www.destektemizlik.com 212 2789208 Akademi Grup www.akademihizmet.com 212 2100456 Sodexo www.sodexo.com.tr 216 3404500 Öz-Tem www.oztem.com.tr 212 4528989 Koç Ak Temizlik www.kocaktemizlik.com 216 6600380 Doğuş-Tempar www.dogusgrup.net 212 6299800 Emeksan www.emeksan.com 212 2672449 KlühDeniz www.kluehdeniz.com 216 4256100 KlühArtem www.kluhartem.com 312 3970033 Güntay Temizlik www.clean-up.com.tr 216 3268330 Pfaffenzeller www.pfaffenzeller.com.tr 212 4160010 Ersoylar Temizlik www.ersoylar.com.tr 212 3436061 İPS Temizlik www.ipstemizlik.com.tr 212 2845664 Paxil www.paxil.com.tr 216 4280707 Ecenur Temizlik www.ecenur.com.tr 216 5727404 TSG Grup www.tsg-grup.com 216 3855909 Euroserve www.euroserve.com.tr 216 5789800 Cam Pak www.cam-pak.com.tr 212 3519265 Buyruk Group www.buyrukgroup.com.tr 216 3929259 Artemiz Temizlik www.artemiz.com.tr 212 2742460 4559282 Mispak www.mis-pak.com.tr 216 Tutku Temizlik www.tutkutemizlik.com 322 2271197 Nazan Civaş RGS Group www.rgsgroup.com.tr 212 2220747 Necati Altın P Group www.group-p.com 212 2192915 Orhan Mirza Çapkurt Online Group www.onlinegrouptr.com 216 5460195 Orhan Tağı Ekol Temizlik www.ekoltemizlik.com 216 4227890 Recep Ali Aksoylu EnHas Zabel www.en-has.com.tr 216 4672158 Selim Canbazoğlu Schmidbauer www.schmidbauer.com.tr 216 6404975 Şaduman Uçar Uçar Sosyal Hizm www.ucartemizlik.com 212 8540217 Şebnem Özenç Özenç Hizm Yön www.ozenc.com.tr 216 4285405 Tuncay Gül Gut Ege Temizlik www.gutege.com.tr 232 4637152 Yaşar Çantepe GTS Group www.gtstemizlik.com 232 3629955 Yücel Öztel Ceren Temizlik www.cerentemizlik.com 216 3855909 MAKİNE - MAMÜL ÜRETİCİ VE SATICILARI Ahmet Fettahoğlu Tatmak-Karyer www.tatmak-karyer.com 216 3836060 Ahmet Kaya Hijyen Ekpres www.hijyenekspres.com 216 3710797 Erol Mansur Eczacıbaşı Girişim Paz www.eczacibasi.com.tr 212 3703000 Ersin Topak Star Temizlik Makinaları www.starmakina.com.tr 216 5727404 Göksel Atmaca Saruhan www.saruhan.com.tr 212 2493380 Gürkan Doğanay Diversey www.diversey.com 216 5786400 Gürkan Gündemir Pak Endüstriyel www.pakendustriyel.com 212 6593954 Hakan Kılıç Servis İstanbul www.servisistanbul.com.tr 4440579 Hamit Bektaş Tektem Makine www.cleanvac.com 216 4999090 Haydar Gürkan Ecolab www.ecolab.com 216 4412030 Işıltan Balabanlı Işıltan Temizlik www.isiltan.com.tr 242 3432350 Kadir Fırat Pak Endüstriyel www.pakendustriyel.com 212 6593954 Memduh Aybar Siba İthalat İhracat www.sibaltd.com 392 8224069 Murat Soylu Hayat Makine www.hayatmakine.com 212 6599859 Suat Yiğitoğlu Yiğitoğlu www.yigitoglu.com.tr 212 2844337 Tayyip Tokar Nilfisk Advance www.nilfisk.com.tr 216 4700860 Tuncer Aşar Nilfisk Advance www.nilfisk.com.tr 216 4700860 Turgut İpkırmaz Doğuş Temizlik Makinaları www.dogustemizlik.com.tr 212 4440764 Umut Delikanlı Karcher www.karcher.com.tr 232 2520708 Yakup Ayaydın İncitem Temizlik www.intemtemizlik.com 212 2533111 HİZMET VEREN, MAKİNE MAMÜL ÜRETEN VE SATAN FİRMALAR Kutlukhan Tüte KT 532 3147295 Hizmet Dergisi - May›s 2010 67 TESHIAD Üye Listesi 68 Hizmet Dergisi - May›s 2010