Ezber Bozan Türkiye
Transkript
Ezber Bozan Türkiye
D›fl Ticaret Bülteni EZBER BOZAN TÜRK‹YE ‹kibinli y›llar›n ilk 10 y›l›n› geride b›rakt›k. Bu ilk 10 y›l›n içinde 2009 tarihi, önümüzdeki y›llarda Türkiye için tarihi bir dönüm noktas› olarak hat›rlanacakt›r. Türkiye’nin iç siyasetten, d›fl politikaya ve ekonomiye kadar ekti¤i tohumlar ve att›¤› ad›mlar, 21. Yüzy›ldaki Türkiye kurgusu için hayli kritik ve can al›c›yd›. Küresel sistemdeki dönüflüme paralel olarak, Türkiye’nin 200 y›ll›k modernleflme tarihinde belki de ilk kez zaman›n ruhuyla paralel ad›mlar at›lmaktad›r. So¤uk Savafl›n 60 y›ld›r Türkiye’nin bedenine ve ruhuna ördü¤ü a¤lar› yavafl yavafl ama emin ad›mlarla söküp at›yoruz. Nas›l ki Türkiye Cumhuriyetinin kurucu babalar› Cumhuriyeti kurarken gerçekçilikle hareket ederek, dünya ile bütünleflme yolunda hamle yapm›fllar ise bugünde benzer bir gerçekçilikten yola ç›k›ld›¤›n› iddia edebiliriz. Türkiye’nin kurucu yap›lar› mevcut gerçekli¤e ne kadar ayak uydurabilirse, Türkiye’nin geçirdi¤i de¤iflim o denli sanc›s›z olacakt›r. Bununla birlikte Türkiye’deki mevcut de¤iflim ve dönüflüm sürecine ayak uyduramayan kurumlar›n ise ayakta kalma flans› bulunmayacakt›r. 2009 y›l›na bakt›¤›m›zda, Türkiye’nin hem iç siyasette toplumsal bar›fl›n› hem de d›fl politikada kendisini küresel bir aktöre dönüfltürecek ad›mlar› att›¤›n› görmekteyiz. Türkiye, özellikle Özal’l› y›llardan itibaren ekonomi ve e¤itim alanlar›nda ola¤anüstü bir geliflim ivmesi yakalam›flt›r. Özal döneminin ekonomik ve siyasal liberizasyon sürecinin ve d›fl dünya ile iliflkileri gelifltirme hamlesinin bir neticesi olan bu hamle ne yaz›k ki doksanl› y›llarda, Türkiye’nin laiklik, Kürt meselesi, Alevilik, insan haklar› gibi demokrasi ve özgürlük ba¤lam›nda çözülmesi gereken sorunlar›n tamamen güvenlik eksenli parametreler çerçevesinde ele al›nmas› sonucunda akamete u¤ram›flt›r. Güvenlik eksenli politikalar Türkiye’deki mevcut sorunlar›n çözümüne çare olamazken bilakis daha da derinlefltirmifltir. Demokrasi, özgürlük ve zenginlik problemini çözmekte kifayetsiz ve yeteneksiz koalisyon hükümetleri ise halk›m›z›n siyasete olan güveninde büyük sars›nt›ya sebep olmufltur. Bu çerçevede Türkiye’nin 2000 ve 2001 y›llar›nda yaflad›¤› siyasal ve ekonomik krizler, halk›m›z› de¤iflimin gereklili¤i ve zaman›n ruhuyla örtüflmeyen yap›lar›n tasfiye edilmesi gereklili¤i hususunda ikna edici olmufltur. ‹kibinli y›llarda Türkiye’de kent k›r dengesinin, kent lehine k›r›lmas› ve kentli nüfus oran›n›n yüzde yetmifller seviyesine ulaflmas› bu noktada önemlidir. K›r’dan kente göç eden nüfusun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlar›ndaki art›fl beraberinde siyaset kurumundan beklentileri de çeflitlendirmifl ve farkl›laflt›rm›flt›r. Di¤er taraftan, ihracat eksenli ekonomisi ile d›fl pazarlara aç›lan Türkiye ekonomisi ve beraberinde Anadolu’nun birçok kentinde ortaya ç›kan ekonominin yeni güç merkezleri de, Türkiye’nin zaman›n ruhuna ve sosyal gerçekli¤ine uygun yönetilmesi talebini ortaya ç›karm›flt›r. ‹flte 2009 y›l›nda yaflad›klar›m›z bu taleplerin mevcut AK Parti hükümeti taraf›ndan ele al›nmas›n›n bir neticesidir. 20. yüzy›l›n bafl›nda oldu¤u gibi 21. yüzy›l›n bafl›nda da küresel sistem 11 Eylül 2001 terör sald›r›lar› ve 2008 y›l›ndaki finansal çöküntü gibi siyasal ve ekonomi merkezli krizler sonucu küresel çapta taflarl› yerinden oynatm›flt›r. Mevcut statükonun söz konusu krizler sonras›nda sars›lmas›, dünyam›z›n siyasal ve ekonomik anlamda yeni bir yap›lanmaya do¤ru yol ald›¤›n›n da bir göstergesi olmufltur. ‹kibinli y›llar›n ilk 10 y›l› bir anlamda So¤uk Savafl›n yeryüzünde tam anlam›yla sona erdi¤i bir dönemi de nitelendirmektedir. Çünkü, So¤uk Savafl döneminde kurulan tüm yap›lar ve düzen, söz konusu süreçte birer birer etkisiz kalm›fl ve ifllevsizleflmifltir. BM, IMF, G-8 hatta AB gibi kurumlar›n, dünyam›z›n artan sorunlar› karfl›s›nda h›zl› ve yeterli cevab› oluflturamay›fllar›, mevcut kurumlarda yeni yap›lanmay› veya yeni kurumlar›n oluflturulmas›n› gerekli k›lm›flt›r. Bu duruma en önemli örneklerden birisi Avrupa Birli¤i’nin kendi anayasas›n› oluflturma çabas› iken di¤eri ise G-20’nin giderek etkinli¤ini art›rmas›d›r. Dünyam›z h›zla yeni bir yap›lanmaya ve dönüflüme do¤ru giderken, Türkiye’nin So¤uk Savafl›n kendisi için oluflturdu¤u statükoyu devam ettirmesi mümkün olamazd›. Aksi halde Türkiye, ak›nt›ya karfl› kürek çekerek sadece kendisi için kaç›n›lmaz sonu geciktirirdi ki böylesi bir tutumun toplumsal ve siyasal maliyetlerinin oldukça fazla olaca¤› da aç›kt›r. K›saca söyleyecek olursak, Osmanl›’y› Türkiye Cumhuriyetine geçifli zorlayan zaman›n ruhu, flimdi de Türkiye’yi daha özgür ve refah merkezli bir ülkeye dönüflümü için zorlamaktad›r. E¤er Türkiye bu dönüflümü gerçeklefltirirse, ayn› zamanda çevre bölgelerin de¤iflimi ve küresel sisteme entegrasyonu da daha kolay ve sa¤l›kl› olacakt›r. Hem yukar›da belirtti¤imiz de¤iflimler ›fl›¤›nda oluflan hükümete yönelik artan demokrasi, özgürlük ve refah çerçeveli bask› hem de küresel sistemdeki de¤iflimin Türkiye’nin önünü açan ve de¤iflimde rol almas›na yönelik bask›s›, Türkiye’nin kendisiyle aynada yüzleflmesi sonucunu do¤urmufltur. Bu çerçevede Türkiye’nin toplumsal olarak statükoyu aflmak konusunda hem fikir oldu¤unu görmekteyiz. Türkiye, kuzeyinden güneyine, do¤usundan bat›s›na dünya ile bütünleflmek istiyor. Bu çerçevede CHP ve Ergenekon Davas› süreci manivelan›n iki ucunu oluflturmaktad›r. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi CHP, mevcut dönüflüm ve de¤iflim talebine ne denli destek verirse, Türkiye’nin yeni küresel sisteme entegrasyonu o denli kolay olacakken, CHP’nin mevcut sürece takoz koyma giriflimleri ise sadece Türkiye’nin mevcut süreci daha sert ve zorlu olarak aflmas›na sebep olmayacak beraberinde CHP’nin marjinalleflmesini ve sadece belirli bir az›nl›¤›n partisi olmas›na da yol açacakt›r. CHP’nin mevcut tutumu ve gidiflat› ne yaz›k ki bu hususta bize fazla umut vermemekte ve sad›k destekçilerinde dahi hayal k›r›kl›¤› oluflturmaktad›r. CHP’nin flu ana kadar Türkiye’nin geliflimini ve büyümesini engelleyen statükonun bekçili¤ini ve sözcülü¤ü yapmas› toplumda derin bir hayal k›r›kl›¤› oluflturmufltur. Manivelan›n di¤er ucunu oluflturan Ergenekon Davas› ise bir anlamda Türkiye’nin geçmifliyle hesaplaflmas› ve geçmiflte yap›lan hatalardan geri dönüflü, toplumla bar›fl›lmas› anlam›na gelmektedir. Ergenekon Davas› sürecinde ortaya ç›kan belgeler ve ifadeler, Türkiye’deki toplumsal bar›fl›n nas›l sabote edilmek istendi¤i çok aç›k ortaya koymufltur. Bu çerçevede Ergenekon Davas›n›n neticeye ulaflmas› yaln›zca devam eden mahkeme sürecinin sonunda de¤il, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük alanlar›n›n geniflletilmesi hususunda at›lacak ad›mlar ile olacakt›r. Ergenekon davas›n›n mevcut kar›fl›kl›¤›ndan ar›nd›r›larak, söz konusu bak›fl aç›s›yla topluma anlat›lmas› gere¤i aç›kt›r. Ergenekon davas› So¤uk Savafl›n bitifli ve Berlin duvar›n›n y›k›lmas›na ra¤men statükosunu devam ettirmek isteyen akl›n tasfiye edilerek zaman›n ruhuna uyum sürecidir. Türkiye’yi 21. Yüzy›lda içine kapatmak isteyen akl›n tespit edilmesi ve devletten, toplumun katmanlar›ndan temizlenmesinin ad›d›r. Tüm dünya, ‹talya’dan, Rusya’ya, Almanya’dan, Çin’e kendisi 20 y›l önce yenilemiflken, Türkiye ancak flimdi Ergenekon süreci ile kendisini yenilemektedir. Bu sürecin asli unsuru Türkiye’de yaflayan her bireyin refah ve özgürlüklerinin teminat alt›na al›nd›¤›, insan merkezli yeni bir anayasal çat›n›n kurgulanmas›d›r. Kürt meselesinin, Alevi vatandafllar›m›z›n yaflad›¤› sorunlar›n, laiklik tart›flmalar›n›n ve toplumun di¤er kesimlerinin mevcut problemlerinin çözümü ancak bu çerçevede mümkün olabilecektir. Son olarak ülkemizin gözbebe¤i olan kurumlar›ndan Türk Silahl› Kuvvetlerine de¤inmek istiyorum. TSK’leri Türk modernleflme tarihinin önemli aktörlerinden birisi olarak ülkemizin bulundu¤u noktaya ulaflmas›nda kritik roller oynam›flt›r. Ne var ki de¤iflen ça¤ daha da önemlisi de¤iflen ve geliflen toplum yap›s›yla Türkiye, sa¤l›kl› iflleyen ve sorunlar›n› demokrasinin sundu¤u mekanizmalar ile çözme yetisine sahip bir sivil toplum ve sivil siyaset kurumunu oluflturmufltur. Bu noktada TSK’n›n te- 5 rörle mücadeledeki azminin, kararl›l›¤›n›n ve baflar›s›n›n, demokratik çözüm sürecinin bafllamas›nda önemli katk›s› oldu¤u aç›kt›r. Ancak TSK’da fark›ndad›r ki mevcut statükonun devam ettirilmesi toplumsal bar›fl›n sa¤lanmas› için yeter flart› oluflturmamakta ve mevcut toplumsal sorunlar›n afl›lmas› için özgürlükler ve ekonomik refah alan›nda acil ele al›nmas› gereken birçok konu bulunmaktad›r. Bu sorunlar›n çözülmeyifli veya terör ortam›n›n sona ermeyifli beraberinde TSK’n›n da sorgulanmas›n› getirecektir ki, maalesef Türkiye’nin sorunlar› hal›n›n alt›na süpürülmeyecek kadar ço¤alm›fl durumdad›r. Türkiye’de hiçbir bireyin, küresel bir güç olma hususunda en önemli kozlar›ndan birisi olacak TSK’n›n sorgulanabilir bir kurum olmas›n› istemeyecektir. Bu sebeple TSK’n›n da toplumsal de¤iflime paralel olarak, fleffaflaflmas›, evrensel standartlarda, sivil siyasetle uyum içinde çal›flacak bir organizasyon yap›s›n› kendi içinde sa¤lamas› gerekmektedir. TSK’n›n toplumdaki de¤iflim ve dönüflümle bar›fl›k olmas› Cumhuriyetin yüzüncü y›l›nda daha güçlü bir Türkiye’nin teminat› olacakt›r. Zaman›n ruhuyla bütünleflmek isteyen milletiyle bar›fl›k bir TSK, Türkiye için büyük bir itici güç olacakt›r. Türkiye son 10 y›ld›r ezberleri bozuyor. Bu ezber bozma harekat› öncelikle ekonomi alan›nda yap›lan at›l›mlar sonucunda olurken, son birkaç y›lda ise siyasal alanda at›lan ad›mlar neticesinde gerçekleflmektedir. Say›n Abdullah Gül’ün halk›m›z›n büyük deste¤i sonucu Cumhurbaflkan› seçilmesi, 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti’ye gösterilen teveccüh, Ergenekon davas› sürecinde devlet içindeki kirli yap›lanmalar›n ay›klanmas› ve geride b›rakt›¤›m›z y›lda Kürt meselesinin, Alevi vatandafllar›m›z›n sorunlar›n›n, Roman vatandafllar›m›z›n mevcut problemlerinin, az›nl›k mensubu vatandafllar›m›z›n yaflad›¤› sorunlar›n içeri¤ini oluflturdu¤u demokratik aç›l›m paketi, ezber bozulmas›n›n kritik merhalesini oluflturmaktad›r. Ancak söz konusu aç›l›m sürecinin tümdengelim yöntemiyle, sadece bir konuya de¤il, tüm sorunlara a¤›rl›k verilerek çözülmesi hem toplumsal mutabakat›n sa¤lanmas›nda hem de Habur örne¤inde görece¤imiz gibi yol kazalar›na u¤ramama konusunda daha sa¤l›kl› bir yaklafl›m olaca¤›n› ifade edebiliriz. Toplumsal bar›fl süreci, bütüncül bir bak›fl aç›s›yla, somut ad›mlarla ve kararl›l›kla yürütülmesi gerekmektedir. Bu ezber bozma süreci oldukça zorlu ve kritik safhalardan oluflmakla beraber, al›nacak meyveleri oldukça lezzetli olacakt›r. Bu çerçevede bu süreci akamete u¤ratmak için çal›flanlar elbette olacakt›r ama toplumsal sa¤duyumuzun tüm bunlar›n üstesinden gelece¤ini düflünmekteyim. Biz milletimize inan›yoruz ve güveniyoruz; su en nihayetinde yata¤›n› yeniden bulacakt›r. Türkiye yenileniyor ve Türkiye baflaracakt›r. Sayg›lar›mla, Metin KÜLÜNK ‹nflaat Mühendisi / ‹nanç Grup Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi