kütahya il stratejik planı
Transkript
kütahya il stratejik planı
■■■ İçindekiler İÇİNDEKİLER 1 TABLO VE ŞEKİLLER 7 ÖNSÖZ 10 KENT YÖNETİMİNDE STRATEJİK PLANLAMA 14 I.STRATEJİK PLANLAMANIN ÖNEMİ 14 II.STRATEJİK PLANLAMANIN HUKUKÎ ÇERÇEVESİ 16 III. STRATEJİK PLANLAMANIN NİTELİĞİ 18 IV. STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ 21 A.STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİNİN HAZIRLIK AŞAMALARI 23 B. İHTİYAÇLARIN BELİRLENMESİ 25 C.ZAMAN PLANI 26 V. STRATEJİK PLANDA BENİMSENEN YAKLAŞIM 26 VI. YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER VE MEVZUAT ANALİZİ 28 A.ÜST ÖLÇEKLİ PLAN VE STRATEJİLERİN ANALİZİ 29 B.DİĞER YASAL MEVZUATIN ANALİZİ 31 VII. PAYDAŞ ENVANTERİ 32 VIII. DIŞ ÇEVRE ANALİZİ 35 IX. KÜTAHYA’NIN KONUMU 35 1.10.TARİHİ GELİŞİM VE TARİHSEL MİRAS 37 SOSYAL YAPI, YAŞAM KALİTESİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME 39 I. SOSYAL YAPI 39 A.NÜFUS ARTIŞ HIZI, NÜFUS YOĞUNLUĞU VE KENTLEŞME 40 B. DEMOGRAFİK GÖSTERGELER 44 C.GÖÇLE İLGİLİ GÖSTERGELER 46 D. NÜFUS YAPISI İLE İLGİLİ KARŞILAŞTIRMALAR 47 II. REFAH GÖSTERGELERİ 50 III. İHRACAT VE İTHALAT 51 IV. GAYRİSAFİ KATMA DEĞER 53 V. KONUT KOŞULLARI 53 VI. BEŞERİ SERMAYE VE YAŞAM KALİTESİ 55 VII. SOSYAL YAPI GZFT 56 KENTİN BEŞERİ SERMAYE ALTYAPISI: BİLGİ 58 I.BİLGİ ALTYAPISININ TARİHSEL BOYUTU 58 2 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** II. BİLGİ ALTYAPISI: MEVCUT DURUM 60 III. YÜKSEK ÖĞRETİMDE BİLGİ ALTYAPISI 64 IV. BİLGİ ALTYAPISI GZFT 66 KENTİN BEŞERİ SERMAYE ALTYAPISI: SAĞLIK, SOSYAL GÜVENLİK, SOSYAL HİZMETLER VE GENÇLİK VE SPOR 69 I.SAĞLIK ALTYAPISI 69 II. SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI 72 III. KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK GÖSTERGELERİ 73 A.SAĞLIK PERSONELİ SAYISI 73 B. HASTANE YATAK SAYISI 74 IV. SOSYAL GÜVENLİK 75 V. SOSYAL HİZMETLER 78 A. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUK HİZMETLERİ 79 B. ÇOCUK YUVALARI, ÇOCUK EVLERİ VE KIZ YETİŞTİRME YURTLARI 79 C. KORUYUCU AİLE VE EVLAT EDİNDİRME HİZMETLERİ 80 Ç. ÇOCUK, GENÇLİK, BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ 81 D. SOSYAL HİZMET VE REHABİLİTASYON MERKEZİ 81 E.HUZUREVLERİ VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ 82 F. TOPLUM MERKEZLERİ 82 G. ÖZÜRLÜ BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ 83 Ğ. EKONOMİK VE SOSYAL DESTEK HİZMETLERİ 83 H. KADIN VE AİLEYE YÖNELİK HİZMETLER 84 VI. GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİ 85 A. KÜTAHYA’DA KULÜP, ANTRENÖR, HAKEM VE SPORCU SAYILARI 86 B. KÜTAHYA GENÇLİK MERKEZİ 88 VII. SAĞLIK GZFT 88 VIII. SOSYAL GÜVENLİK GZFT 89 IX. SOSYAL HİZMETLER GZFT 91 X. GENÇLİK VE SPOR GZFT 92 KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: EKONOMİK YAPI, SANAYİ, TİCARET VE ENERJİ 95 I. İKTİSADÎ GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ 95 II. GAYRİSAFİ HÂSILANIN YAPISI VE GELİŞİMİ 97 III. İŞGÜCÜ PİYASASI 98 IV. EKONOMİK YAPI İLE İLGİLİ KARŞILAŞTIRMALI GÖSTERGELER 99 V. SANAYİ 100 A. İMALAT SANAYİ 104 B. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 104 3 ■■■ C. KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ 105 Ç. KÜTAHYA’DA FAALİYETTE BULUNAN ŞİRKETLER VE KOOPERATİFLER 106 VI. TİCARET 107 A. DIŞ TİCARET 107 B. İÇ TİCARET 111 C. BANKACILIK, MEVDUAT VE KREDİ 112 VII. ENERJİ 113 A. GELENEKSEL ENERJİ KAYNAKLARI 114 B. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI 116 VIII. EKONOMİK YAPI GZFT 120 IX. SANAYİ GZFT 122 KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: TARIM VE ORMAN 125 I. TARIM ALANLARININ DAĞILIMI 125 II. SULANABİLEN TARIM ARAZİLERİ 127 III. İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİ 128 IV. BİTKİSEL ÜRETİM 129 V. ORGANİK TARIM 134 VI. ÖRTÜ ALTI TARIM 135 VII. TARIMSAL ALET VE MAKİNELER 136 VIII. HAYVANCILIK 137 IX. ORMAN 140 X. ORMANCILIK ÇALIŞMALARI 141 XI. TARIM GZFT 143 XII. ORMAN GZFT 145 KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: KÜLTÜR VE TURİZM I.KÜLTÜREL YAPI 148 148 A. KENTİN KÜLTÜR ALTYAPISI 149 B.EL SANATLARI 154 C. KÜTAHYA’DA KENTSEL DOKU VE SİVİL MİMARİ ÖRNEKLERİ 156 Ç.YÖRESEL TATLAR VE YEMEKLER 158 D.YEREL ETKİNLİKLER 159 E. KÜTAHYALI EDEBİYATÇILAR 160 F. KÜTAHYA’DA FOLKLORİK KÜLTÜR 162 G.DOĞUM, SÜNNET VE EVLENME GELENEKLERİ 165 II. TURİZM 167 A. TURİSTİK TESİSLER VE TURİZM ALTYAPISI 169 B.KONAKLAMA PROFİLİ 171 4 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** III. KÜLTÜR VE TURİZM GZFT 172 KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: KENTSEL VE KIRSAL ALTYAPI 177 I. SU TEMİNİ 177 II. SULAMA 180 III. KIRSAL ALANDA KANALİZASYON 181 IV. ULAŞIM 182 A. KÖY YOLLARI 182 B. DEMİRYOLLARI 182 C. KARAYOLLARI 183 V. GENEL İMAR DURUMU 184 VI. KÜTAHYA İLİ AFET VE ACİL DURUM RİSKLERİ 185 VII. KENTSEL VE KIRSAL ALTYAPI GZFT 186 KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: ÇEVRE I. ÇEVRE SORUNLARININ KAYNAKLARI 189 189 A. HAVA KİRLİLİĞİ 191 B. SU KİRLİLİĞİ 192 C. KATI ATIKLAR 194 Ç. TOPRAK KİRLİLİĞİ 196 D. GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ 198 II. ÇEVRE GZFT 198 KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: MADENCİLİK I. MADENCİLİK SEKTÖRÜ 200 200 A. KÖMÜR 200 B. GÜMÜŞ 201 C. MANYEZİT 201 Ç. BOR 201 D. KAOLEN 202 R. FELDİSPAT 202 F. KÜKÜRT VE KUM-ÇAKIL 203 G. ANTİMUAN 203 Ğ. METALİK MADENLER 203 H. ENDÜSTRİYEL HAMMADDE KAYNAKLARI 204 İ. JEOTERMAL KAYNAKLAR 205 II. MADENCİLİK GZFT 205 5 ■■■ KENT VİZYONU: AMAÇLAR VE HEDEFLER 207 I. KENT VİZYONU 207 A. KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI 210 B.NİTELİKLİ SANAYİ VE ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI. 213 C. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ 216 Ç. KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ OLMADIĞI BİR KENT OLMASI 224 D. KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI 226 E. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI 228 F. TARIM, GIDA, HAYVANCILIK VE ORMANCILIK SEKTÖRLERİNDE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI 231 G. KÜTAHYA’NIN BİR TURİZM MERKEZİ HALİNE GETİRİLMESİ PERFORMANS GÖSTERGELERİ 237 240 KAYNAKÇA 248 6 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo ve Şekiller Sayfa No Şekil 1.1.Stratejik Planlama Süreci Akış Şeması 24 Şekil 1.2.Kent Rekabet Gücünün Temel Belirleyicileri 26 Tablo 1.1. Kütahya ve Komşu İllere Ait Seçilmiş Bazı Göstergeler 34 Şekil 1.3. Kütahya’nın Konumu 35 Tablo 2.1. Türkiye ve Kütahya’nın Nüfusu, (Bin kişi) 39 Şekil 2.1.Yıllık Nüfus Artış Hızı (Yüzde) 40 Tablo 2.2. Nüfusla ilgili Göstergeler 41 Şekil 2.2.Kentleşme Oranları, (Yüzde) 41 Tablo 2.3. Kütahya’da Nüfus ve Kentleşme Oranları (Bin Kişi ve % Olarak) 42 Tablo 2.4. Kütahya ve Türkiye’de Evlenmeler ve Boşanmalar (Bin Kişi ) 43 Şekil 2.3. Seçilmiş Bazı İllerde ve Türkiye’de Kaba Evlenme ve Boşanma Hızı (2010) 44 Şekil 2.4. Evlilik Süresine Göre Boşanma (2010) 45 Tablo 2.5. Kütahya’da Göçle İlgili Veriler 46 Tablo 2.6. Seçilmiş Bazı İllerde Nüfusla İle İlgili Göstergeler (Bin Kişi ve Yüzde Olarak) 47 Tablo 2.7. Seçilmiş Bazı İllerde Yaş, Yaşlı ve Genç Bağımlılık Oranları, 2000-2010 (%) 48 Tablo 2.8. Seçilmiş Bazı İllerde Net Göç Hızı, 2009-2010 48 Tablo 2.9. Seçilmiş Bazı İllere Göre Seçilmiş Bazı Refah göstergeleri 50 Tablo 2.10. Seçilmiş Bazı İllere Göre İhracat (Milyon Dolar ve Ülke İhracatının Yüzdesi Olarak) 51 Tablo 2.11. Seçilmiş Bazı İllere Göre İthalat (Milyon Dolar ve Ülke İthalatının Yüzdesi Olarak) 51 Tablo 2.12. Bölge ve Ülke Düzeyinde Gayrisafi Katma Değer (GSKD), 2008 52 Şekil 2.5. Konutun Oda Sayısına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010 53 Tablo 2.13. Seçilmiş Bazı İllerde Konutun Kullanım Kolaylıklarına Göre Hanehalkı Dağılımı 53 Şekil 2.6. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi 54 Tablo 3.1. Kütahya Livâsı Rüşdiye ve İdâdi Mektepleri Öğrenci Sayıları, 1898-1904 58 Şekil 3.1. Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre Nüfus,2010 59 Şekil 3.2.Okul Öncesi Eğitimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek-Kadın Öğretmen Sayısı 60 Şekil 3.3.İlköğretimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010 60 Şekil 3.4.Meslek Liselerinde On Bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı 61 Şekil 3.5. Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011Eğitim Yılı (%) 62 Şekil 3.6. Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011 Eğitim Yılı (%) 62 Şekil 3.7.2009-2010 Eğitim Yılında Net Okullaşma Oranları (%) 62 Tablo 3.2. Dumlupınar Üniversitesi Genel Fiziki Alan Bilgileri 64 Tablo 3.3. Yükseköğretim Kurumlarında Bin Öğrenci Başına Düşen Öğretim Elemanı Sayısı 64 Tablo 4.1. Kütahya’da Hastane Yatak Sayıları, 2010 69 Tablo 4.2. Aile Hekimliği Uygulaması 69 Tablo 4.3. Kütahya İli 2006-2010 Yılları Arası Hayati Veriler 70 Tablo 4.4. Seçilmiş Bazı İllerde Hekim Sayısı, 2010 72 Tablo 4.5. Seçilmiş Bazı İllerde Sağlık Personeli Sayısı, 2010 73 Tablo 4.6. Seçilmiş Bazı İllerde Hastane Yatak Sayısı, 2009 74 7 ■■■ Tablo 4.7. TR33 Kapsamındaki İllere Ait Sosyal Güvenlik (SG) Göstergeleri (Kasım 2011) 76 Tablo 4.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sosyal Güvenlikle İlgili Göstergeler (Ekim 2011) 77 Tablo 4.9. Hizmet Verilen Korunmaya Muhtaç Çocuk Sayıları 79 Tablo 4.10. Ekonomik ve Sosyal Destek Sayısının TR33 Bölgesindeki Durumu 83 Tablo 4.11. Kütahya ve Çevre İllerde Kulüp Türlerine Göre Kulüp Sayıları (Kasım 2011) 85 Tablo 4.12. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Lisanslı Sporcu Sayıları (Kasım 2011) 86 Tablo 4.13. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Faal Sporcu Sayıları (Kasım 2011) 86 Tablo 5.1. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması, 2004 95 Tablo 5.2. Cari ve Sabit (1987) Fiyatlarla GSYH, 1988-2001 (TL) 95 Tablo 5.3. Kütahya Gayrisafi Hâsılasının Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı, 2001 96 Tablo 5.4. Kütahya’da Kişi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (KBGSYH) 97 Tablo 5.5. TR 33 Bölgesinde İşgücüne Katılım, İşsizlik ve İstihdam Oranları, 2010 (%) 98 Tablo 5.6. İş Kayıtlarına Göre Girişim Sayıları, 2009 98 Tablo 5.7. Kütahya Sanayi Kuruluşlarının İl İçindeki Dağılımı, 2010 100 Tablo 5.8. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 101 Tablo 5.9. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 104 Tablo 5.10. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 105 Tablo 5.11. Seçilmiş Bazı İllerde Şirket Sayıları, 2009 (Adet) 106 Tablo 5.12. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalatçı Firma Sayıları, 2003-2010 107 Tablo 5.13. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalat, 2004-2010 107 Tablo 5.14. Türkiye Toplamı ve Seçilmiş İllerde İhracatçı Firma Sayıları, 2003-2010 108 Tablo 5.15. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İhracat, 2004-2010 108 Tablo 5.16. Kütahya İhracatının Sektörel Dağılımı, 2004-2010 (Milyon TL) 109 Tablo 5.17. Seçilmiş Bazı İllerin İhracatı, 2010-2011 (Milyon Dolar) 110 Tablo 5.18. Kütahya’da Ücretli Olarak Çalışanların ve Emeklilerin Sayısı (2010) 111 Tablo 5.19. İl ve Bölgelere Göre Banka Şube Sayıları, 2003-2010 112 Tablo 5.20. Yıllar İtibariyle Şube Başına Düşen Ortalama Mevduat (Bin TL) 112 Tablo 5.21. 50 Metredeki Rüzfar Gücüne Göre Seçilmiş Bazı İllerdeki RES Gücü Kapasitesi 116 Tablo 5.22. Seçilmiş Bazı İllerde Jeotermal Kaynak İle Konut Isıtması 118 Tablo 5.23. Dönemi Kütahya Elektrik Tüketimi Dağılımı, 2005-2009 (Bin Kwh) 119 Tablo 6.1. Kütahya ve Türkiye’de Arazı Varlığının Dağılımı 125 Tablo 6.2. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alan Kullanımı, 2009 (Bin Hektar) 126 Tablo 6.3. Sulanabilen Tarım Arazilerinin Toplam Tarım Arazisi İçindeki Payı 127 Tablo 6.4. Sulanan Tarım Alanlarının Sulama Kaynaklarına Göre Dağılımı 127 Tablo 6.5. İşletme Sayısı, İşletmenin Tasarrufunda bulunan Arazi Büyüklüğü, Hayvan Sayısı 128 Tablo 6.6. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Üretim Değeri, 2009 131 Tablo 6.7. Seçilmiş Bazı İllerde Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Üretimi, 2009 (Bin ton) 132 Tablo 6.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2008 (Bin ton) 132 Tablo 6.9. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2009 ( ton) 132 Tablo 6.10. Seçilmiş Bazı İllerde Organik Tarım Verileri 133 Tablo 6.11. . Seçilmiş Bazı İllerde Örtüaltı Sebze ve Meyve Üretimi 134 Tablo 6.12. Seçilmiş Bazı İllerde Niteliklerine Göre Örtüaltı Tarım Alanları 135 Tablo 6.13. . Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alet ve Makineler 136 Tablo 6.14.Kütahya’da Hayvan Sayısı 137 8 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 6.15. Kütahya’da Kanatlı Hayvan Sayısı 137 Tablo 6.16. Seçilmiş Bazı İllerde Avlanan Tatlı Su Ürünleri 138 Tablo 6.17. Kütahya’da Ormancılık Alanında İşletme Çalışmaları 140 Tablo 7.1. Müze Altyapısı ve Müzecilikle İlgili Veriler, 2010 149 Tablo 7.2. Müze ve Ören Yerlerinin Ziyaretçi Sayıları ve Gelirleri, 2010 (Milyar TL) 149 Tablo 7.3. Eğitim Kurum Kütüphaneleri ve Materyal Sayısı, 2009-2010 150 Tablo 7.4. Halk Kütüphaneleri İle İlgili Göstergeler, 2010 150 Tablo 7.5. Devlet Güzel Sanatlar Galerinde Sergi, Eser, Ziyaretçi Sayısı ve Sergi Süresi, 2010 151 Tablo 7.6. Tiyatro Salonlarının Yapılış Amacı ve Havalandırma Durumu, 2009-2010 151 Tablo 7.7. Periyodik ve Turne Gösteri Bilgileri, 2009-2010 152 Tablo 7.8. Sinema İstatistikleri, 2010 153 Tablo 7.9.Kütahya İlindeki Yerel Etkinlikler Takvimi 158 Şekil 7.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelişim Odakları Haritası 167 Tablo 7.10. Kütahya’daki Turizm İşletme Belgeli Tesisler 169 Tablo 7.11. Kütahya’daki Turizm Yatırım Belgeli Tesisler 169 Tablo 7.12. Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Yerli ve Yabancı Turist Konaklama Sayısı 171 Tablo 8.1. Kütahya İli ve İlçelerindeki Köylerin ve Bağlı Ünitelerin Su Temini İle İlgili Durumu 178 Tablo 8.2. İşletmedeki Sulama Tesisleri 180 Tablo 8.3. Kütahya İli 01.01.2011 Tarihi İtibariyle Köy Yolları Envanteri 182 Tablo 8.4.Kütahya İl Merkezi ve İlçeler İtibariyle Köy Yolları 182 Şekil 8.1. Bölünmüş Yol Çalışmaları (2010) 183 Şekil 8.2. Kütahya İli Deprem Haritası 185 Tablo 9.1. Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Öncelik Durumları 189 Tablo 9.2.Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Nedenleri 189 Tablo 9.3 Kükürt Dioksit-Partikül Madde Ortalamaları ve Değişim Oranları 190 Tablo 9.4.Kütahya İlindeki Yüzey Sularının Kalite Sınıfları ve Kirlenme Nedenleri 191 Tablo 9.5. Kütahya İlindeki Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri 192 Tablo 9.6. Kütahya’da Kullanılan Ticari Gübre Cinsleri ve Yıllık Tüketim Miktarları 196 Tablo 9.7.Tarımda Kullanılan Girdilerden Gübreler Haricindeki Diğer Kimyasal Maddeler 197 Tablo 10.1.Kütahya’nın Sahip Olduğu Maden Kaynakları 203 Şekil 11.1. Kütahya’nın Gelişme Eksenleri ve Yeni Kent Merkezleri 209 Şekil 11.2. Kütahya İli İçin Önerilen Bölünmüş Yol Güzergahları 221 9 ■■■ Önsöz Yarınlar yorgun ve bezgin insanlarla değil, rahatını terk eden gayretlerle kurulacaktır. Günümüzde değişim, sürekli ve ısrarlı bir nitelik kazanmış ve adeta yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Dünyada değişmeyen tek şeyin değişim olduğu malumdur. Yenilenme ve gelişme gayreti, hayatın temel dinamiklerinden sayılmaktadır. Gelişim, eski durumdan daha iyi bir duruma gelmek demekse; içinde bulunduğumuz ve varmak istediğimiz noktayı görebilmemiz gerekmektedir. İşte tam bu noktada stratejik planlamanın gerekliliği ortaya çıkıyor. Kurumumuz içinden ve dışından bizi etkileyen ve bizden etkilenen çevrelerin şimdiki durumlarını, beklentilerini ve gelecekle ilgili fikirlerini öğrenerek elimizdekilerle daha iyi noktalara ulaşma gayretinin önemli parçasıdır stratejik planlama. Kütahya İli olarak, hazırlamış olduğumuz bu plan ile “Nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok” sözünden hareket ederek bulunduğumuz noktadan, ulaşmayı arzu ettiğimiz noktayı görmeyi amaçlıyoruz. Yani muhtemel bir gelecek yerine hedeflenen gelecek.” İlimizin amaçlarını, hedeflerini ve bunlara ulaşmayı mümkün kılacak katılımcı anlayış ve ekip çalışması içinde başkalarının örnek alacağı marka şehir olma yolunda ilerlemek istiyoruz. Bizim İl olarak 2023'teki hedefimiz şehirlerimiz arasında ilk 10'a girmek. Dolayısıyla “Kütahya İli Stratejik Planı” doğrultusunda her birimimizin kendini yenilemesi ve geliştirmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşacak potansiyel ve güç ilimizde mevcuttur. İl Stratejik Planımızı, ulusal düzeydeki plan ve programlarla ilişkilendirilerek özverili, hızlı ve yoğun bir çalışma sonucu tamamlanmış bulunmaktayız. Bu çalışmalar sonucunda Kütahyamızın amaç ve hedeflerine nasıl, ne şekilde ve ne zaman ulaşacağını ortaya koyduk. 10 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Bu düşünceler doğrultusunda planın hazırlanması çalışmalarını titizlikle yürüten planlama ekibi üyelerine, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne, katkısı bulunan tüm kamu kurum, kuruluş ve sivil toplum temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Kenan ÇİFTÇİ Kütahya Valisi 11 ■■■ KENT VİZYONU Kent rekabet gücünü artırarak yenilikçi, ileri teknoloji kullanan ve yüksek katma değerli mallar üreten bir sanayiye sahip olan yaşam kalitesi yüksek, yaşanabilir ve yeşil bir kent oluşturmak 12 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Bu çalışma Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Dumlupınar Üniversitesi İİBF Dekanlığı’nın ortak olduğu proje çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Proje ekibi ve sorumlu olduğu bölümler: Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Karaaslan, Bilim Sanayi, Teknoloji İl Müdürü Erdal Yıldırım Proje koordinatörü Prof.Dr. İstiklâl Y. Vural (Birinci, İkinci, Onbirinci ve Onikinci Bölümler), Proje uzmanları: Dr. Yusuf Karaaslan (Üçüncü Bölüm), Yrd.Doç.Dr. Sinan Sarısoy (Dördüncü Bölüm), Yrd.Doç.Dr. Feyzullah Ünal (Altıncı Bölüm), Yrd.Doç.Dr. Süleyman Emre Özcan (Beşinci Bölüm), Yrd.Doç.Dr. Özgür Önder (Yedinci Bölüm), Yrd.Doç.Dr. Yavuz Bozkurt (Sekizinci, Dokuzuncu ve Onuncu Bölümler) 13 Kent Yönetiminde Stratejik Planlama I.Stratejik Planlamanın Önemi Küreselleşme, işgücü, sermaye, bilgi ve teknoloji gibi üretim faktörlerinin sınır aşan hareketliliğini artırarak birey ve firmaların, dünyanın her yerinde, iktisadî faaliyetleri serbestçe yürütmesine olanak tanımaktadır. Bu süreçle birlikte şiddetlenen rekabet ortamında birey ve firmaların yanı sıra devletler ve diğer idari birimler, nitelikli işgücü, yatırım ve yabancı sermaye için kendi yönetimindeki yerleri çekici bir hale getirmek amacıyla birbirleriyle yarışmaktadır. Ülkeler, bu çerçevede, iktisadî büyümenin ve dolayısıyla zenginliğin kaynağı olan uluslararası rekabet gücünü artırmak için büyük bir çaba içerisine girmektedir. Bu aşamada, toplam nüfusun, ihracatın, istihdamın ve üretimin büyük bir kısmını bünyesinde barındıran kentsel alanların yöneticilerinin de küresel rekabette merkezî yönetimleri desteklemeleri gerekmektedir. Günümüzde kentsel alanların yönetiminde görev alanlar hızlı büyümeyi sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak için farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Bu yaklaşımlar çerçevesinde, altyapı yatırımlarının teşviki gibi geleneksel politikaların yanı sıra, hayata geçirilen başlıca uygulamalar şunlardır: KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Yerli ve yabancı firmalara yönelik devlet yardımları ve teşviklerin artırılması; Üretim tesisleri için gerekli alanların elverişli koşullarla yatırımcılara temin edilmesi; Kalkınma ajanslarının ve benzeri kurumların kurulması; Kentsel alanların çoğulcu, hoşgörülü ve farklı kültürel unsurları barındıran yerler haline getirerek “üretken ve yenilikçi” beşeri sermaye için çekici bir hale getirilmesi. Uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik çabaların başarıya ulaşması kentsel alanların yöneticilerinin kendi bölgelerindeki üretkenlik seviyesini belirleyen kurumları, politikaları ve faktörler bütününü dikkate almasına ve geliştirmesine bağlıdır. Kentsel alanların ekonomik kalkınması için hayati öneme sahip olan yenilikçi ve bilgi-yoğun endüstrilerin oluşturulması ve geliştirilmesi için gerekli koşullar nelerdir? Kent yöneticileri şehirlerinin zayıf ve güçlü yönlerini nasıl tespit etmelidir? Mevcut güçlü yönlerini muhafaza ederken planlanan alanlarda uzmanlaşmaya giderek güçlü yönler nasıl artırılabilir? Bu sorulara akılcı ve günümüz koşullarına uygun cevapların bulunması rekabetçi şehirlerin inşası için gerekli ortamın oluşturulmasına bağlıdır. Bazı ülke, bölge veya kentlerde iktisadî faaliyetlerin yoğunlaşmasına ve böylece bu alanların rekabetçi yerler olmasına yol açan faktörleri açıklayan çok sayıda görüş bulunmaktadır. Bazı alanların yüksek rekabet gücüne sahip olmasını o yere özgü faktörlere bağlayan görüşe (klâsik lokasyon teorisi) göre rekabetçi bir kentsel alanın varlığı için gerekli olan koşullar birkaç ana başlık altında toplanabilir: Yeterli düzeyde sermaye ve nitelikli işgücünün mevcut olması; Altyapı stoğunun gelişmiş ve kolay erişilebilir olması; Üretim ve diğer iktisadî faaliyetler için elverişli koşullarla arsa ve alanların temin edilebilmesi ve Kentin önemli finansal merkezlere yakın olması, uluslararası niteliğe sahip bir havaalanına sahip olması, ulaşım ve iletişim gibi nitelikli hizmet tedarikçilerini bünyesinde barındırması ve bol ve nitelikli işgücü havuzuna erişebilir bir konumda olmalısı. Kentsel alanların yüksek düzeyde rekabet gücüne sahip olmasını izah eden bir diğer görüş olan “kümelenme” teorisine göre kentsel alanlar üstün nitelikte üniversitelere, güçlü ticarî bağlantılara, elde edilebilir risk sermayesine, destekleyici kamusal politikalara ve kaliteli altyapıya sahipse yenilikçi, yaratıcı ve üretken endüstriyel kümelenmelere ev sahipliği yapabilir. Herhangi bir endüstri faaliyette bulunduğu ortamda elverişli faktör koşullarına (nitelikli işgücü, arazi, doğal kaynaklar, sermaye 15 ■■■ ve altyapı) sahipse başarılı olabilir. Üstün niteliğe sahip girdileri üretecek yan sanayinin varlığı, rekabetin güçlü olduğu büyük bir iç piyasanın mevcut olması, rekabetçi üstünlük sağlayacak kaynaklar ve konum açısından şanslı olunması ve kamu yöneticilerinin uygulamaya koydukları politikalarla bu üstün nitelikleri güçlendirmeleri kentsel alanların rekabet gücünü artıran diğer faktörlerdir. Kentin iktisadî gelişimine yönelik faaliyetlerin artmasında kilit role sahip olan bireyleri çeken elverişli ortamın oluşmasına yol açan kente özel bazı özellikler de kentlerin rekabet gücünü büyük ölçüde etkiler. Kentin dışa açık olması, kentte yerleşik olmayan yerli veya yabancılara karşı hoşgörülü olunması, ev alma koşullarının elverişli olması, yaşam kalitesinin yüksek olması, nüfusun etnik ve kültürel çeşitliliğe sahip olması ve genel olarak kent atmosferinin çekici olması bu türden özelliklere örnek olarak gösterilebilir. Günümüzde rekabet gücünü etkileme olanağına sahip olan birimler iktisadî birimlerin performanslarını etkileyen tüm koşulları tam zamanında analiz ederek hedeflerine en uygun çözümleri üretecek stratejileri izlemelidir. Bu doğrultuda kamu yöneticileri potansiyel tehdit ve eğilimleri analiz ederek gerekli önlemleri almak ve rekabet gücünü artırmak için iktisadî birimlere elverişli bir iş ve çalışma ortamı sağlamak zorundadır. Kamu yöneticilerinin ekonomik istikrarı bozucu ve elverişli bir iş ve çalışma ortamını ortadan kaldırıcı nitelikteki kötü yönetim uygulamaları rekabet gücünü büyük ölçüde zedeler. Bu nedenle kamu yönetiminin idarî ve malî reformlarla mali disiplini sağlaması, kıt kaynakları stratejik önceliklere göre dağıtarak etkin bir biçimde kullanması ve kaynakların etkin kullanım ve tahsisinin sürekliliğini temin için hesap verme sorumluluğunu geliştirecek önlemleri alması son derece önemlidir. Bu amaçlara ulaşmada kamu idarelerinin planlı hizmet sunumunu, politika geliştirmesini, belirlenen politikaları somut iş programları ve bütçelere dayandırarak uygulamasını ve bu uygulamaların etkili bir biçimde izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlamaya yönelik “stratejik planlama” temel bir araçtır. Stratejik planlama, kamu malî yönetimine etkinlik kazandırma, kamu yönetiminin iktisadî birimlerin rekabet gücünü istikrarsızlık, kaynak israfı ve etkinsizliğe yol açarak engelleyen bir unsur olmaktan çıkarıp destekleyen bir faktör haline getirme, kurumsal kültür ve kimliğin geliştirilip güçlendirilmesine destek olma ve kentsel alanların yönetiminde katılımcılığın artırılması bakımından da önemli bir role sahiptir. II.Stratejik Planlamanın Hukukî Çerçevesi Kamu kurumlarında stratejik planlama çalışmaları kamu yönetimi reform 16 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** çalışmaları çerçevesinde başlamış ve 4 Temmuz 2003 tarih ve 2003/14 sayılı 2004 Yılı Programı ve Mali Yılı Bütçesi Makro Çerçeve Yüksek Planlama Kurulu Kararı’nda “kamu kesiminde yürütülen reform çalışmaları kapsamında kamu kuruluşlarının stratejik planlarını hazırlamaları ve gelecek dönemlerde kuruluş bütçelerini bu plan doğrultusunda oluşturmaları öngörülmüştür”. Bu çerçevede yürütülecek stratejik planlama çalışmalarının gerekçesi, kapsamı ve yöntemi 5018 sayılı Kanunda yer alan “stratejik planlama ve performans esaslı bütçeleme” başlığı altında yer almaktadır. Buna göre; kamu idarelerinin, stratejik planlarını, “kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak” amacıyla ve katılımcı yöntemlerle hazırlayacakları belirtilmektedir. 5018 sayılı Kanunun yanı sıra 5393 sayılı Belediye ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunları ile nüfusu 50 000’in üzerindeki tüm belediyeler stratejik plan hazırlamakla yükümlüdür. Ayrıca 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile il özel idarelerine de stratejik planlama yükümlülüğü getirilmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda büyükşehir belediyesinin görevleri arasında, büyükşehir belediyesinin stratejik planını hazırlamak bulunmaktadır. Büyükşehir belediye başkanının görevlerinden birisi belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmektir. 5393 sayılı Kanunda, belediye meclisinin görevleri arasında stratejik planı görüşmek ve kabul etmek bulunmaktadır. Belediye encümeninin görevlerinden biri, stratejik planı inceleyip belediye meclisine görüş bildirmektir. Belediye başkanının görevlerinden biri de belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmektir. 5302 sayılı Kanunda, il genel meclisinin görevleri arasında stratejik planı görüşmek ve karara bağlamak bulunmaktadır. İl encümeninin görevlerinden biri, stratejik planı inceleyip il genel meclisine görüş bildirmektir. Valinin görevlerinden biri de il özel idaresini stratejik plana uygun olarak yönetmektir. Kanuna göre vali, mahalli idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde, kalkınma plan ve programları ile varsa bölge planına uygun olarak stratejik plan ve ilgili olduğu yılbaşından önce de yıllık performans planı hazırlayıp il genel meclisine sunmakla yükümlüdür. Stratejik plan, varsa üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanacak ve il genel meclisinde kabul edildikten sonra yürürlüğe girecektir. Stratejik plan ve performans planı bütçenin hazırlanmasına esas teşkil edecek ve il genel meclisinde bütçeden önce görüşülerek kabul 17 ■■■ edilecektir. 24 Aralık 2005 tarihinde yayımlanan 5436 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tüm kamu idarelerinde strateji geliştirme birimleri oluşturulmuştur. Bu birimler, 18 Şubat 2006 tarihinde yayımlanan “Strateji Geliştirme Birimlerinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile stratejik planlama çalışmalarının koordinasyonu ile görevlendirilmiştir. Mevcut yasal düzenlemeler dikkate alındığında valilerin il stratejik planı hazırlamak zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 25. Maddesi “valiler, ilin yönetim, ekonomi, sağlık ve sosyal yardım, kültür ve bayındırlık işleriyle ilgili hizmetlerin ahenkli olarak yürütülmesi için alınması gereken en uygun tedbirler görüşülmek üzere kaymakamları yılda bir defa toplantıya çağırır; işler, önemlerine ve eldeki imkânlara göre sıralanarak programlanır ve ilçeye düşen vazifeler ayrılır ve bir yıl önceki programın uygulama neticeleri gözden geçirilir” hükmünü ihdas ederek valilere il düzeyinde iş ve programların öncelik sıralamasına göre planlanması görevini yüklemektedir. 5449 sayılı “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkındaki Kanun” da illerin ve bölgelerin daha hızlı ve bilinçli çalışmalarla kalkındırılması ihtiyacının varlığını ortaya koymaktadır. İl bazında rekabet gücünün artırılabilmesi ve il yönetiminin il özel idareleri dışındaki iş ve programları il özel idarelerinin stratejik planları ile eşgüdüm içinde yürütebilmesi il yönetiminin tüm faaliyetlerinde stratejik planlamaya dayalı bir yönetim anlayışı ile hareket etmesini gerektirmektedir. Kütahya İl Stratejik Planı bu ihtiyacın karşılanması amacıyla hazırlanmıştır. III. Stratejik Planlamanın Niteliği Planlama, günlük yaşamda, neyin ve nasıl yapılacağına karar verme sürecini ifade eder. Küreselleşme süreci sonucunda ortaya çıkan ve bütün idari düzeyleri etkileyen rekabet her birimin kaynaklarını daha verimli bir biçimde kullanabilmesi için daha etkin bir planlama yapmasını zorunlu kılmaktadır. İçinde bulunulan durum, karşılaşılan sorunlar ve gelecekte ortaya çıkacak fırsat ve tehditlerle ilgili farklı bakış açılarını dikkate alan bir planlama karar alıcılara amaçlarına ulaşabilmeleri için en etkili yol ve yöntemleri belirleme ve uygulama şansı verir. Strateji kavramı, sözlük anlamıyla, rakiplere karşı üstünlük elde etmek veya arzu edilen bir sonuca ulaşmak için etkin planlama yapmak yeteneği veya sanatı olarak tanımlanabilir. Kentsel alanlar ve bu düzeydeki yönetim birimleri dikkate alındığında strateji kente çekilmek istenen üretim faktörleri ve yatırımcılar gözünde farklı ve rekabetçi bir pozisyonda olmak ve rakip birim ve alanlara kıyasla kendi birimini farklılaştıracak bir dizi faaliyetle bu farklılığı pekiştirmek olarak nitelenebilir. Benzer bir biçimde, 18 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** strateji, yöneticilerin hedeflenen amaçlara ve üstün konuma erişmek için, mevcut kaynaklarını kullanma ve kontrol etme sanatıdır. Özetle, strateji belirli amaç veya amaçlara ulaşmak için yürütülecek faaliyetlere rehberlik eden fikirler, düşünceler, tecrübeler, öngörüler, amaçlar ve taktiklerdir. Başka bir ifadeyle, strateji, bir idari birimin misyonunu gerçekleştirmek için yararlandığı etkin plandır. İl yönetimi dikkate alındığında, stratejilerin üretildiği süreç olarak nitelenebilecek olan stratejik planlama, il yönetiminin bulunduğu nokta ile ulaşmayı arzu ettiği durum arasındaki yolu tarif eder. İl yönetiminin amaçlarını, hedeflerini, misyon ve vizyonunu ve bunlara ulaşmayı mümkün kılacak yol, yöntem, taktik ve uygulamaların belirlenmesini gerektirir. Yönetimin kullanabileceği tüm kaynakların stratejik planda ortaya konulan amaç, hedef, misyon ve vizyona uygun bir biçimde kullanılmasına, kaynak tahsisinde etkinliğin azami düzeye eriştirilmesine ve hesap verme sorumluluğunun artırılmasına yardımcı olur. Bu çerçevede stratejik planlama: Sistematik ve katılımcı bir süreçtir. İl yönetimindeki bütün unsurların rol alması, katkısı ve desteği ile başarıya ulaşabilir. İl yönetiminin tam desteğini gerektirir. İdare-i maslahat stratejik planlama ile bağdaşmaz. Bu nedenle ilgili tarafların, diğer yetkililerin, idareci ve personelin ortak katkı ve samimi çabasını gerektirir. Uzun vadeli bir yaklaşımdır. Stratejik planlama ile geliştirilen analiz, yol gösterici ilkeler, taktik ve politikalar uzun vadelidir. Sonuçların ve değişimin planlanmasıdır. Girdilere değil, kamu hizmetleri ile elde edilecek sonuçlara odaklanır. Gelecekte arzu edilen konuma ulaşılabilmesi için gerekli olan değişimi sağlamaya çalışır ve değişen şartlara uyarlanarak geleceği yönlendirir. Gerçekçidir. Arzu edilen ancak somut ve uygulanabilir proje, taktik ve politikalarla erişilebilir olan bir geleceği hedefler. Yönetimin kalitesine katkıda bulunur. İl yönetiminin kendisini nasıl tanımladığını, neler yaptığını ve nasıl yaptığını, gelecekte neler yapacağını ve nasıl yapacağını disiplinli ve sistematik bir biçimde değerlendirmesine ve bu çerçevede kendisine rehberlik eden karar ve eylemleri üretmesine yardımcı olur. Hesap verme gerçekleştiğinin sorumluluğunu daha saydam artırır. ve Sonuçların katılımcı bir nasıl ve biçimde ne ölçüde izlenmesi, değerlendirilmesi ve denetlenmesine temel oluşturur. Bir şablon ve göstermelik olarak hazırlanan bir belge değildir. Stratejik planın hazırlanması otomatik bir biçimde uygulamaya konularak arzu edilen sonuçlara erişilmesini garanti etmez. Planın sahiplenilmesi ve eyleme geçirilmesi elzemdir. 19 ■■■ İdarenin ve farklı idarecilerin taktik ve ihtiyaçlarına uyarlanabilen esnek bir araçtır. Yalnızca bütçeye dönük bir araç değildir. İl yönetimi stratejik planlama sürecinde kaynak kısıtları ile karşı karşıya kalabilir. İl yönetiminde elde edilebilir tüm kaynaklar stratejik plan çerçevesinde kullanılmalı ve stratejik plan bütçeleri yönlendirmelidir. Stratejik planlama, il yönetiminin aşağıdaki dört soruyu cevaplandırmasına yardımcı olur: Neredeyiz?. Bu soruya, idarenin faaliyeti gerçekleştirdiği iç ve dış ortamın kapsamlı bir biçimde incelenmesini ve değerlendirilmesini içeren “durum analizi” yapılarak cevap verilir. Nereye gitmek istiyoruz?. Bu soruya cevap verilerek kuruluşun varoluş nedeninin öz bir biçimde ifade edilmesi anlamına gelen misyon; ulaşılması arzu edilen geleceğin kavramsal, gerçekçi ve öz bir ifadesi olan vizyon; kuruluşun faaliyetlerine yön veren temel ilkeler; ulaşılması için gösterilen çaba ve eylemlerin yönlendirileceği genel kavramsal sonuçlar olarak tanımlanabilecek amaçlar ve amaçların elde edilebilmesi için ulaşılması gereken ölçülebilir sonuçlar anlamına gelen hedefler ortaya konulur. Gitmek istediğimiz yere nasıl ulaşabiliriz?. Bu soruya verilecek cevaplar ile amaç ve hedeflere ulaşmak için izlenecek yol, yöntem, taktik ve politikalar olan stratejiler belirlenir. Başarımızı nasıl izler ve değerlendiririz?. Bu soru, yönetsel bilgilerin derlenmesi ve plan uygulamasının raporlanması anlamındaki izleme ve alınan sonuçların daha önce ortaya konulan misyon, vizyon, temel değerlerler, amaçlar, taktikler ve hedeflerle ne ölçüde uyumlu olduğunun, kısaca performansın değerlendirilmesi ve buradan elde edilecek sonuçlarla planın gözden geçirilmesini ifade eden değerlendirme süreci ile cevaplandırılır. Stratejik planlama altı temel unsuru içerir: Örgütün amacını ve temel değerlerini tanımlayan bir misyon ifadesi; Örgütün gelecekteki amaçlarını betimleyen bir vizyon ifadesi; Örgütün zayıf ve güçlü yönleri ile örgütü etkilemesi mümkün olan fırsat ve tehditlerin belirleyen GZFT (SWOT) analizi; Stratejik plan sürecinde üzerinde durulması gereken temel stratejik konular; Örgütün bugünkü vizyonu ile gelecekteki vizyonu arasındaki açığı kapatmak için uygulanması gereken yol haritasını oluşturacak eylem planları, kısa ve uzun vadeli hedefler, olağan ve büyük stratejiler dizisi; 20 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kısa ve uzun vadeli hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik ilerlemeleri hızlandırmak için belirlenen temel performans göstergeleri. IV. Stratejik Planlama Süreci Stratejik planlama süreci planlama öncesi yürütülen faaliyetlerle başlar. Örgütün tarihsel gelişimi; misyonu, vizyonu ve temel değerlerinin; içinde faaliyette bulunduğu iç ve dış çevre; rekabetçi avantaj elde edebilmek için gereken stratejiler ve stratejik konular; örgütün vizyonunun başarıyla hayata geçirilebilmesi için uygulanması gereken spesifik kısa ve uzun vadeli hedeflerle eylem planları ve temel performans göstergeleri ve hedeflerini kullanan değerlendirme planı geliştirilir. Stratejik planlama aşamasında karşılaşılacak temel sorun “birden çok nedeni olan, sürekli olarak değişen ve herkese göre doğru cevapların olduğu” bir sürecin nasıl başarıyla hayata geçirileceğidir. Bu sorunun çözümü için planlamadan doğrudan veya dolaylı bir biçimde etkilenen tüm tarafların geniş bir biçimde sürece katılımının sağlanması; çok fazla bilginin farklı kaynaklardan sürekli olarak toplanabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle stratejik planlamada doğru tercih farklı çıkar grupları arasında uzlaşmayı sağlayacak tabandan tavana yaklaşımının benimsenmesidir. Stratejik planlama sürecinde dört temel aşama bulunur. İlk aşama stratejik planlama sürecinin oluşturulmasında izlenecek yöntem ve amacın belirlenmesidir. Bu aşama stratejik planlama yapmanın neden ve gerekçelerinin belirlenmesini, örgütün stratejik planlama sürecine katılmaya hazırlıklı olup olmadığını tespitini, planlanma sürecinin kapsamının saptanmasını, planlama üyelerinin ve süreçte rol oynayacak diğer paydaşların rolünün belirlenmesini gerektirir. Stratejik planlama sürecinin ikinci aşaması olan analiz-değerlendirme aşaması örgütün misyon, vizyon ve değerlerinin geliştirilmesi aşamasıdır. Bu aşamada örgütün içinde bulunduğu tarihsel yapı ve kültür ile örgütün içinde faaliyette bulunduğu ortam ele alınır. Örgütün güçlü-zayıf (içsel) yanları ve örgütü etkileme kapasitesi yüksek olan fırsat/tehditler (dışsal) incelenir. Bu değerlendirme ve inceleme sonucu elde edilen bulgular örgütün mevcut performansı ile ulaşılması amaçlanan vizyonu arasındaki açığın tespit ve analiz edilmesine yardımcı olur. Bu açığın analiz edilmesi örgütün vizyonunun örgütün güçlü veya zayıf yönleri ile uyumlu hale getirilmesi için yöneticilere yardımcı olur. Üçüncü aşama olan uygulama aşaması, örgütün misyon ve vizyonu arasındaki hayati bağı meydana getirir ve vizyonun hayata geçirilmesi için uygulamaya konulacak amaç ve stratejilerin formüle edilmesini sağlar. Bu aşamada stratejik konular tespit edilir, normal ve olağanüstü stratejiler geliştirilir, kısa-uzun vadeli hedefler saptanır, bu hedefler önceliklendirilir ve tüm örgütte uygulanır. Hedeflerin formüle edilmesi 21 ■■■ süreci hedeflerin gerçekleştirilmesi sonucu elde edilecek potansiyel faydalara karşılık kaynak gereksiniminin (sermaye ve personel vb) belirlenmesini kapsar. Bu aşama stratejik planlama içeriğinin paydaşlara en iyi nasıl anlatılacağını, temel performans ölçütlerinin nasıl belirleneceğini de kapsar. Örgütsel performansı yükseltmede örgüt çalışanları son derece önemlidir. Bu nedenle bireylerin performanslarını artırmak amacıyla bir teşvik/ödül sisteminin uygulanması gereklidir. Kontrol-denetim aşaması stratejik planlama sürecinin son aşamasında yer alsa da bu süreç boyunca her aşamada var olması gereken bir uygulamadır. Bu aşamada uygulama sürecinde tanımlanan temel performans göstergeleri stratejik planlamanın etkinliğini değerlendirmek ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olup olmadığını belirlemek için kontrol edilir. Stratejik planlama süreci tek bir dokümanın yani stratejik planın geliştirilmesi ile sonuçlanır ancak bu plan iletişim planı ve kontrol-denetim planı ile birlikte hazırlanır. Süreçte kullanılacak temel girdiler iç ve dış paydaşların görüşleri, örgütün rekabet gücü ile ilgili bilgiler, örgütün güçlü ve zayıf yanları, örgütün faaliyet alanındaki temel eğilimler ve örgütün gelecekteki durumunu etkilemesi olası engellerdir. Stratejik planlama, iletişim planı ve denetim planı stratejik planlama sürecinin ana çıktıları konumundadır. Stratejik planlama, stratejik yön ve önceliklerin yüksek düzeyde dile getirildiği bir belgedir. Stratejik planlama genellikle normal ve olağanüstü stratejiler, kısa-uzun vadeli hedefler ve yapılması gerekenleri ve bunları kimlerin yapacağını gösteren bir eylem planını ve performans hedeflerinden beklenen sonuçlarını içerir. Stratejik planlama denetim planındaki kıyaslamalara dayanak teşkil eder. İletişim planı, paydaşlardan girdi/geri bildirim alınmasını, stratejik planlama sürecindeki gelişmelerden tüm paydaşların bilgilendirilmesini ve stratejik planlamanın tüm paydaşlara dağıtılmasını gerektirir. İletişim planının bu kısmı stratejik planlama sürecinin planlama öncesi ilk aşamasında; ikinci kısmı ise, uygulama aşamasında geliştirilir. İletişim planı, planlama sürecinde ilgili tüm birim ve bireyler arasında iletişimin kurulmasının yanı sıra tüm paydaşların katkısı sonucu ortaya çıkacak imkânların azamileştirilmesi ile ilgili kuralları koyar. İletişim planının geliştirilmesi çok sayıda paydaşla ilişki içinde olan veya bunlarla işbirliği yapmak zorunda olan örgütler için gereklidir. Kontrol-denetim planı, stratejik planın uygulanmasını değerlendirir ve bu süreçte oluşturulan eylem planının devreye sokulmasında örgüte yardımcı olmayı amaçlar. Yöneticiler kontrol-denetim sürecinden örgütlerinin spesifik bir olaya nasıl tepki 22 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** verdiğini öğrenir. Bu süreç umulmadık olaylara etkin bir biçimde cevap verebilmek amacıyla stratejik planda gerekli ayarlamaların yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca yöneticilerin örgütlerinin tarihi performanslarını kayıt altına almalarına imkân verir; bu ise örgütlerinin gelecekteki performanslarını etkileme ihtimali güçlü olan risklerin tahmin edilmesini kolaylaştırır. Kütahya ilinin stratejik planı, belirlenen bu temel ilke ve çerçeveye büyük ölçüde bağlı kalınarak hazırlanmakla birlikte il yönetimleri için stratejik planlamanın zorunlu tutulmaması, il yönetim makamı olan valiliğin somut projeleri hayata geçirebilmesi için il özel idaresi bütçesi ötesinde ek bütçe olanaklarının olmaması ve 5442 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun valilik makamına ilin geliştirilmesine yönelik görevler yüklemesi ve eşgüdümü sağlama işlevi gibi hususlar dikkate alınarak kapsamlı ve katılımcılığı ön planda tutan bir anlayışla hazırlanmıştır. A.Stratejik Planlama Sürecinin Hazırlık Aşamaları Kütahya İlinin 2012-2016 dönemini kapsayacak olan strateji planı için hazırlık çalışmaları 22.07.2011 tarihinde başlatılmış ve DPT tarafından hazırlanan “Kamu İdareleri İçin Stratejik Planlama Kılavuzu” kapsamındaki süreç ve model önerileri ile benzeri çalışmalar dikkate alınarak yürütülmüştür. Bu çerçevede stratejik plan çalışmalarını yürütmek üzere Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Kütahya Stratejik Planı Projesi” hayata geçirilmiştir. Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Dumlupınar Üniversitesi İİBF Dekanlığı’nın ortak olduğu proje ekibinde Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Üniversite Rektörü Prof.Dr. Ahmet Karaaslan, proje koordinatörü Prof.Dr. İstiklâl Y. Vural, proje uzmanları Yrd.Doç.Dr. Sinan Sarısoy, Yrd.Doç.Dr. Feyzullah Ünal, Yrd.Doç.Dr. Süleyman Emre Özcan, Yrd.Doç.Dr. Özgür Önder, Yrd.Doç.Dr. Yavuz Bozkurt ve Dr. Yusuf Karaaslan ve Bilim Sanayi, Teknoloji İl Müdürü Erdal Yıldırım yer almaktadır. Stratejik plan ile stratejik yönetim ve proje kültürünün il düzeyinde yaygınlaştırılması amaçlandığı için katılımcı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu nedenle Kütahya İlindeki en üst düzey yöneticiden başlayarak her düzeydeki çalışanların katılımı sağlanmaya çalışılmış ve plan ve plan doğrultusunda yürütülecek uygulamaların kurumsallaşması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, stratejik plan çalışmalarını yürütmek üzere Kütahya İlinin üst düzey yöneticileri ve önde gelen kişilerden oluşan “Strateji Geliştirme ve Danışma Kurulu” oluşturulmuştur. İl düzeyinde stratejik planlama farklı idari birimlerin (merkezi, yerel, özerk, özel) eşgüdüm ve sinerji içinde ortak kalkınma hamlesi için çaba göstermesini gerektirdiğinden bu Kurulun oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Yılda birkaç kez toplanması öngörülen, stratejik planlama ile ilgili teknik çalışmaların yapılması 23 ■■■ sonrasında görüşlerine ve yönlendirmelerine başvurulan, kaynak tahsisi ve bütçelemede önemli bir role sahip olan ve Kütahya İline yön verme olanak ve potansiyeli yüksek olan birim temsilcilerini bünyesinde barındıran Kurul, İl valisi, İl milletvekilleri, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü, vali yardımcıları, merkez ve ilçe belediye başkanları, İl’de bulunan ticaret ve sanayi oda başkanları, İl’de bulunan önde gelen sanayi ve ticaret kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarından oluşmaktadır. Stratejik planlama sürecinde oluşturulan üçüncü birim, planın fiilen uygulanması ve elde edilecek sonuçların değerlendirilmesini yapmakla görevli olması amacıyla Vali ve Vali yardımcılarından oluşan Stratejik Planlama ve Yürütme Kuruludur. Stratejik planlama sürecinde Valilik bünyesinde oluşturulan “İl Müdürlükleri Stratejik Planlama ve Proje Koordinatörlükleri” kendi ilgi alanlarına giren sektörlerdeki tüm projeleri yönlendiren ve sektördeki koordinasyonu sağlamakla yükümlü kılınırken kaymakamların öncülüğünde ilçeler de dâhil olmak üzere projesi bulunan her kurum ve kuruluşta, stratejik planlama ve proje koordinasyon ekipleri kurulmuştur. “Kurum ve Kuruluş Stratejik Planlama ve Proje Koordinasyon Ekipleri” ilin kalkınması için proje üretecek proje takımlarını yönlendirmek, koordine etmek ve stratejik plan doğrultusunda proje üretimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Çalışma ekiplerinin belirlenmesini takiben hazırlık çalışmalarına ilişkin ilkeler ve esaslar ile izlenecek yöntem, süreç ve çalışma takvimine ilişkin ayrıntılar kararlaştırılmış ve ilgili birim ve ekiplere iletilmiştir (Şekil 1.1). Belirlenen çalışma takvimi doğrultusunda bilgilendirme toplantıları ile stratejik planlama çalışmaları başlatılmıştır. Müşteri, Paydaş ve Hizmet Belirleme, Misyon Belirleme, Vizyon Belirleme, GZFT Analizi, Performans Yönetimi, Süreç Yönetimi, Takım Olarak Sorun Çözme, Değişim ve Yenilikçilik başlıklarında bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların ardından İl’in iç ve dış paydaşları ile yararlanıcıları belirlenerek önceliklendirilmiş ve İl’in birimlerinin sundukları hizmetler, hizmet çeşitleri ve hizmetlerden yararlanan paydaşlara ilişkin çalışmalar gerçekleştirilmiştir. GZFT analizinde iç paydaşların görüşlerine ağırlık verecek ve kurum içi katılımı en üst seviyede sağlayacak bir yöntem kullanılmıştır. Her birim için ayrı ayrı yapılan odak grup çalışmalarında çalışanların kendi birimlerine yönelik olarak güçlü ve zayıf yanlar ile fırsat ve tehditleri sıralamaları ve önceliklendirmeleri sağlanmıştır. Birim bazında oluşturulan GZFT listeleri ilgili planlama ekipleri tarafından gözden geçirilerek kurumsal GZFT analizi yapılmıştır. GZFT çalışmalarının tamamlanmasının ardından dış paydaşlarla ilgili iletişim ve ürün/hizmet matrisi hazırlanmıştır. Hazırlanan dış paydaş iletişim planı doğrultusunda, dış paydaşlarla 24 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** bir istişare toplantısı düzenlenmiştir. Aynı dönemde mevzuat analizi çalışmaları da tamamlanmıştır. SÜREÇ PLANININ VE YOL HARİTASININ OLUŞTURULMASI ŞEKİL 1.1.STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ AKIŞ ŞEMASI PLANIN DENETLENMESİ, İZLENMESİ, DEĞERLENDİRİLMESİ VE DEĞİŞTİRİLMESİ ÇALIŞMA ORGANİZASYONUNUN TEŞKİLİ AYRINTILI ÇALIŞMA TAKVİMİNİN OLUŞTURULMASI MEVZUAT ANALİZİ GZFT ANALİZİ PAYDAŞ ANALİZİ PLANIN YAZILMASI, PAYDAŞLARA İLETİLMESİ VE UYGULANMASI KISA VADELİ HEDEFLERİN VE EYLEM PLANLARININ BELİRLENMESİ KISA VADELİ HEDEFLERİN VE EYLEM PLANLARININ BELİRLENMESİ STRATEJİK KONULARIN, STRATEJİLERİN VE UZUN VADELİ HEDEFLERİN BELİRLENMESİ VİZYON, MİSYON VE TEMEL DEĞERLERİN BELİRLENMESİ ODAK GRUP TOPLANTILARI GZFT, paydaş analizi ve mevzuat analizi çalışmalarının tamamlanmasını takiben; misyon, vizyon, temel değerler ve stratejik alanlar proje ekibi ve üst yönetimce gerçekleştirilen atölye çalışmaları ile nihai hale getirilmiştir. Belirlenen stratejik alanlar bazında amaç, hedef, strateji, proje ve faaliyetler ile performans göstergeleri ve hedefleri üzerinde çalışılmış, tahmini maliyetler ve sorumlu birimler tespit edilmiştir. Taslak stratejik plan, tüm iç paydaşların görüş ve önerileri doğrultusunda nihai hale getirilmiştir. B. İhtiyaçların Belirlenmesi Stratejik planlama hazırlık programı çalışmaları dâhilinde ortaya çıkan bazı ihtiyaçlar stratejik planlama ekibi tarafından tespit edilmiş ve aşağıda sıralanan başlıklar dâhilinde bu ihtiyaçlar bir programa bağlanarak karşılanmıştır: Veri ihtiyacı. Planlama sürecinde ortaya çıkan veri ihtiyacı hazırlık safhasında belirlenerek ihtiyaç duyulan verilerin planlama ekibi tarafından elde edilmesi yoluna gidilmiştir. 25 ■■■ Mali kaynak ihtiyacı. Stratejik planlama sürecinde ihtiyaç duyulan tüm kaynak ihtiyacı “stratejik planlama projesi” kapsamında karşılanmıştır. C.Zaman Planı Stratejik planlama için gerekli olan aşamalar belirlenmiş ve bu aşamaların hangi tarihlerde sonuçlandırılacağı “stratejik plan projesi” çerçevesinde ortaya konmuştur. Stratejik plan projesi çerçevesinde görev alan ilk ekibin yerini alan ikinci ekip çalışmalarına 8 Ekim 2011’de başlamış ve proje bitiş tarihi olan 19 Aralık 2011’de bu stratejik plan tamamlanmıştır. V. Stratejik Planda Benimsenen Yaklaşım İl Stratejik Planının amacı, sürdürülebilir büyümeyi, yaşam kalitesinde artışı ve yaşanabilir bir ortamı sağlayacak kent rekabet gücünü artıracak strateji ve politikaların belirlenmesidir. Rekabet gücü, firma düzeyinde ele alındığında, herhangi bir firmanın fiyat, kalite, dakiklik, maliyet, farklılık, yenilikçilik v.b. açısından küresel piyasaların talep ettiği mal ve hizmetleri kârlı ve sürdürülebilir bir biçimde üretme yeteneği olarak tanımlanabilir. Ülke düzeyinde rekabet gücü, serbest ve adil piyasa koşulları altında, ülkenin reel milli gelirini, ulusal paranın değerini ve yaşam kalitesini artırırken küresel piyasaların talep ettiği nitelikteki mal ve hizmetleri üretebilme yeteneğine sahip olan firmalara ev sahipliği yapmasıdır. Kent düzeyinde rekabet gücü ise kentin yaşam kalitesinde, çevre koşullarında ve sürdürülebilir büyüme potansiyelinde olumsuz bir eğilime yol açmaksızın iç ve dış piyasaların gerektirdiği niteliklere uygun mal ve hizmetleri üretecek nitelikli birey ve firmalara ev sahipliği yapabilmesidir. Bu çerçevede Kütahya İli’nin rekabet gücünün artırılmasına yönelik strateji ve politikaların Şekil 1.2’de ifade edilen yaklaşım dikkate alınarak belirlenmesi hedeflenmektedir. Kent rekabet gücünü belirleyen temel faktörler birkaç ana başlık altında toplanabilir (Şekil 1.2). Bu faktörlerin başında kentin beşeri sermaye altyapısı gelir. Kaliteli eğitim-öğretim ve sağlık hizmetlerinin varlığı rekabet gücü açısından stratejik bir öneme sahip olan iyi yetişmiş, üstün nitelikli ve sağlıklı beşeri sermaye havuzunun oluşmasına ve bu havuzdan beslenen ulusal firmaların rekabetçi avantaj elde etmelerine yol açar. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda fiyat dışı rekabet gücünün öneminin artması yenilik-icatlar için en önemli unsur olan beşeri sermayenin yönetimine odaklanmayı gerektirmektedir. Beşeri sermayenin etkin yönetimi, uzun vadede, rakiplere kıyasla daha esnek, yenilikçi ve entelektüel firmalar yaratılmasına; firma-endüstri içi koordinasyon ve işbirliğinin üst düzeye çıkmasına ve nitelikli işgücünün firmaların rekabet güçlerine olan katkısının artmasına yol açar. Kent rekabet gücünün artırılmasında kentlerin firmaların 26 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** faaliyetlerini yürüttükleri elverişli bir ortam oluşturmaları tek başına yeterli değildir. Rekabet gücünü artırmak isteyen kentlerin mutlaka rekabet gücü açısından önemli olan üç alanda temel yeteneklerini artırması gereklidir. Öncelikle kentler mevcut teknolojileri kullanma, adapte etme ve geliştirme yeteneğine sahip olan birey ve firmalara ev sahipliği yapmalıdır. Bunun için kentler teknik altyapılarını (bilgi, donanım, yönetim v.b.) iyileştirmeli ve kaynaklarını daha yüksek katma değer üreten faaliyetlere yöneltmelidirler. Kentler bu tip yeteneklerini kendi bünyelerinde yeni teknolojiler geliştirerek veya dışarıda üretilen teknolojileri adapte ederek veya herhangi bir yolla elde ederek geliştirebilirler. İkinci olarak, rekabet gücünü artırmak isteyen bir kent uygun niteliklere sahip beşeri sermayeyi yetiştirme, kendisine çekme ve elde tutma yeteneğine sahip olmak zorundadır. Son olarak, rekabet gücünü artırmayı amaçlayan bir kentin lojistiği yönetme ve arz zinciri ağını oluşturma ve iyileştirme yeteneğine sahip olması gereklidir. ŞEKİL 1.2.KENT REKABET GÜCÜNÜN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ YAŞAM KALİTESİ Rekabetgücü Çıktıları SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME-KALKINMA TİCARȊ PERFORMANS KENTİN BEŞERİ SERMAYE ALTYAPISI VERİMLİLİKYENİLİKÇİLİK PERFORMANSI İSTİHDAM PERFORMANSI KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI KENTİN FİZİKİÇEVRESEL ALTYAPISI Rekabetgücü Çıktıları (Ara Unsurlar) Rekabetgücü Girdileri Kişiler, firmalar, endüstriler, bölge ve ülkeler sahip oldukları yenilikçilikleri ve yaratıcılıkları ölçüsünde rekabet gücüne sahip olabilir ve bu güçlerini sürdürebilirler. Yenilikçilik ve yaratıcılık, tüketicilerin beğeni ve tercihlerine cevap veren yeni ürün ve hizmetlerin yaratılmasını, mevcutların kalite ve albenilerinin artırılıp maliyetlerinin aşağıya çekilmesini ve bütün bu gelişmeleri mümkün kılacak yol, yöntem ve süreçlerin bulunmasını gerektirir. Bunun için gerekli olan altyapının kurulması, yeni ürün ve fikirleri destekleyecek bağlantıların ve kültürel ortamın oluşturulması, girişimcilerin karşı karşıya kaldığı düzenleme yükünün azaltılması, yurtiçi rekabetin yoğun olması ve araştırma-geliştirme için gerekli kaynağın temini her düzeyde rekabet gücüne olumlu katkılarda bulunur. Firmaların faaliyette bulundukları kentteki altyapı rekabet gücünü etkileyen temel bir belirleyicidir. Firmalar, üretim faktörlerinin maliyet-etkin bir biçimde hareket etmelerine olanak sağlayan ekonomik (üretim ve ticaret ağları, banka ve finansal kurumlar v.b.), fiziki (ulaşım ve iletişim v.b. altyapısı), hukukî (güçlü mülkiyet 27 ■■■ hakları, dengeli bir iflas rejimi, yeterli bir kredilendirme sistemi ve hukuk devleti ilkesinin varlığı) ve çevresel (çevre kirliliğinin az olduğu, doğal kaynakların bol olduğu ve sürdürülebilirliğin sağlandığı ortam) altyapının olduğu yerlere yerleşmek isterler ve ancak bu yerlerde büyüyebilir ve başarılı olabilirler. Teknolojik değişim ve ilerlemeler bir yandan verimliliği artırıp fiyat-maliyet rekabet gücüne olumlu katkıda bulunurken; öte yandan, ürün ve hizmetlerde farklılaşmayı, yeniliği ve kaliteyi artırmak suretiyle fiyat dışı rekabet gücünü olumlu yönde etkiler. Fiziki altyapının kalitesindeki artış firmaların daha düşük maliyet ve daha fazla dakiklikle küresel piyasalara erişmesini sağlayarak rekabetçi avantaj sağlar. Ekonomik altyapının etkinliği ulusal firmaların küresel piyasalardaki fırsatları zamanında değerlendirmelerine; küresel ölçekte üretim, dağıtım ve pazarlama yapabilmelerine ve iç piyasanın güçlü küresel oyuncular için elverişli bir üretim-yatırım yeri olmasına yardımcı olur. Nihayet hissedar haklarını güvenceye alan, şirket yönetimlerinin sağlam olmasına katkıda bulunan, iç piyasadaki rekabet düzeyini en iyi konuma yaklaştıran ve firmaların elverişli koşullarla finansman bulması için güçlü bir yurtiçi kredi piyasasının oluşmasına neden olan bir hukukî altyapı güçlü ulusal firmaların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. VI. Yasal Yükümlülükler ve Mevzuat Analizi Teknik-teknolojik gelişmeler ve ülkelerin, bölgelerin ve piyasaların gittikçe daha fazla dışa açık bir hale gelmeleri daha önceleri ülke düzeyinde görülen rekabetin küreselleşmesine yol açmaktadır. Rekabetin küreselleşmesi birey ve firmalar arasındaki şiddetli yarışın devletler, bölgeler ve kentler arasında da ortaya çıkmasına ve yaygınlaşmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, günümüzde, kentler de hareketli üretim faktörleri (nitelikli işgücü ve sermaye) açısından kendilerini çekici bir hale getirmek ve bu faktörlerin kendi bölgelerinde uzun bir süre kalması için kendi aralarında kıyasıya rekabet etmektedirler. Kentler nitelikli işgücü ve yatırımları cezbetmek amacıyla yeşil alanlar, uygun fiyatlı konutlar, ticaret ve sanayi erbabına yönelik destekler, ailelere yönelik kaliteli üniversite öncesi eğitim hizmetleri ve işlevsel ve çok amaçlı kent merkezleri gibi o kente veya alana özgü faktörlerin miktar ve kalitesini artırarak rekabeti şiddetlendirmektedirler. Kentlerin rekabet gücünü artıran temel faktörlerin başında nitelikli altyapının varlığı ve bu altyapıya erişimin kolay olması, kent piyasası ve sanayisinin “en iyi” ölçek ve yapıya erişme derecesi ile beşeri sermaye ve emek gücünün niteliği gelmektedir. Kentlerin performansı veya rekabet gücünün artmasında kentsel alandaki rekabetin şiddeti ile yatırımların, yenilik ve icatların ve girişimciliğin kalite ve miktarı da önemli bir role sahiptir. Bu faktörler yeni iş alanlarının oluşturulması ve ürünlerin geliştirilmesini hızlandırır ve bilgi üretimi ve yenilik-icatlara dayanan yeni 28 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ekonominin kurulması ve geliştirilmesine de büyük bir katkı sunar. Kentlerin rekabet gücünü artıran bu faktörlerin yaptıkları olumlu katkıların artırılması ise kentte rekabetçi bir dinamiğin oluşturulmasına ve rekabet gücüne belirleyen unsurlar olan hükümet, kent yönetimi, iş çevreleri, üniversite ve kent sakinleri arasında etkin bir karşılıklı ilişkinin oluşturulabilmesine bağlıdır. Bu nedenle Kütahya İlinin stratejik planı hazırlanırken bir yandan kente özel ve yerel koşul ve olanaklar dikkate alınırken öte yandan ulus düzeyinde üst yönetimlerin, AB bağlamında ulus-üstü yönetimlerin ve yerel düzeydeki ilgili tüm birimlerin mevcut çalışma, plan, ilke ve önerileri dikkate alınarak stratejik hedefler önceliklendirilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede, Kütahya’nın rekabet gücünün artırılmasını hedef alan Kütahya İli Stratejik planı stratejik amaç ve hedefler belirlenip öncelik sıralamasına tabi tutulurken temel alınan eğilim, belge, plan ve faktörler şunlardır: Kentleşme ve kentsel bölgelerin geliştirilmesi ve rekabet gücünün artırılması ile ilgili küresel eğilimler, Kalkınma planlarındaki ana hedefler ve öngörüler, Bölgesel planlar ile çevre planlarındaki temel hedefler ve öngörüler, Nazım imar planı öngörüleri, İmar uygulama planların öngörüleri, İlçelerin potansiyel ve temel ihtiyaçları ve Acil müdahale gerektiren alanlar. Belirlenen çok sayıdaki stratejik hedefler arasında öncelik sıralaması yapılırken Kütahya’nın rekabet gücünün artırılmasına yapacağı potansiyel katkı, kentsel rekabet gücünün sürdürülebilirliğine yapacağı ilave katkı, mevcut ve olası sorunların çözümünde ne ölçüde etkin olacağı hususları ve verimlilik, etkinlik ve uygunluk ilkeleri göz önünde bulundurulmaya çalışılmıştır. Stratejik plan hazırlanırken üst ölçekli plan ve stratejiler ile ilgili diğer yasalar analiz edilmiştir. A.Üst Ölçekli Plan ve Stratejilerin Analizi İl stratejik planları ulusal kalkınma planları ile çevre düzeni planları arasında bir hiyerarşide bulunmakta ve bu konumunu bölge planları ile paylaşmaktadır. Bölge planları İmar Kanunu (md.8)’na göre “sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere” hazırlanır ve bu planları “gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır”. Aynı Kanun’a göre imar planlarının, eğer mevcut ise, çevre düzeni planları ve bölge planlarına uygun olarak hazırlanması gerekir. Öte yandan, Belediyeler Kanunu ve İl Özel İdaresi ‘nda Kanunu kanunların 29 ■■■ kapsamına giren kuruluşların stratejik plan ve performans programlarının bölge planına uygun olması gerektiği belirtilmektedir. Kütahya İl Stratejik Planı, söz konusu mevzuat ve ilgili gerekçeler dikkate alınarak DPT Müsteşarlığı tarafından kaleme alınan “Kamu İdareleri İçin Stratejik Planlama Klavuzu” çerçevesinde hazırlanmıştır. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). Bu plan “istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye” vizyonu ve Uzun Vadeli Strateji (2001-2023) çerçevesinde hazırlanmıştır. Dokuzuncu Kalkınma Planı döneminde ekonomik büyümenin ve sosyal kalkınmanın istikrarlı bir yapıda sürdürülmesi ve plan vizyonunun gerçekleşmesi yolunda aşağıda yer alan stratejik amaçlar, gelişme eksenleri olarak belirlenmiştir: Rekabet gücünün artırılması, İstihdamın artırılması, Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, Bölgesel gelişmenin sağlanması ve Kamu hizmetlerinde kalitenin ve etkinliğin artırılması. Orta Vadeli Mali Plan. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “orta vadeli mali planlar” son yıllarda kamu mali yönetiminde yürütülen reform çalışmaları ile birlikte kamu maliyesinde saydamlık ve hesap verilebilirliğin artırılmasını, stratejik planlama ve performansı esas alan çok yıllı bütçelemeye gidilmesini ve iç kontrol ve denetim sistemlerinin Avrupa Birliği standartlarına uygun bir hale getirilmesini amaçlamaktadır. Bu planlara göre etkin bir kamu mali yönetimi, giderlerin rasyonel bir şekilde önceliklendirilmesini ve kaynakların bu önceliklere göre tahsisini esas almalıdır. Bu çerçevede, mali planlar ile kamu gider mevzuatının rasyonelleştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmesi hedeflenmektedir. 20122014 yıllarını kapsayan dönemde, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde uygulamaya geçilen çok yıllı bütçeleme anlayışının uygulanmasında elde edilen tecrübeler de göz önüne alınarak kaynak tahsisinde etkinliğin artırılması hususu temel önceliklerden birisi olmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, kamu idarelerine ödenek tavanlarını dikkate alarak, belirlenen öncelikler çerçevesinde kendi kaynak tahsislerini gözden geçirmeleri ve önceliğini yitirmiş faaliyetler ile projeleri tasfiye etmeleri önerilmektedir. Genel ve özel bütçe kapsamındaki idareler, orta vadeli mali plan ile belirlenen sınırlar içinde kendi kurumsal önceliklerini belirleyerek bütçelerini hazırlamak durumunda olduğundan stratejik planlar orta vadeli mali plan hedeflerinin saptanmasında önemli bir yere sahiptir. 30 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** B.Diğer Yasal Mevzuatın Analizi 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kamu mali yönetiminde stratejik planlama ve performansı esas alan çok yıllı bütçelemeye geçilmesini amaçlar. Bu çerçevede, kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren stratejik planları hazırlamalarını gerekli kılar. Bu kanun ile kamu idarelerine kalkınma planları, AB’ye üyelik sürecinin gerektirdiği “katılım öncesi ekonomik program” ve “uyum için stratejik çerçeve”, “orta vadeli program”, “orta vadeli mali plan” ve “uzun vadeli strateji (2001-2023) gibi üst ölçekli planlar, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler belirlemek ve hayata geçirdikleri uygulamaların izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlama görevi verilmiştir. Bu kanuna ilave olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile nüfusu 50 binin üzerindeki tüm belediyelere stratejik plan hazırlama yükümlülüğü getirilmiştir. 5032 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ise il özel idarelerine aynı görevi yüklemiştir. İl Özel İdaresi Kanunu’nda il genel meclisinin görevleri arasında stratejik planı görüşmek ve karara bağlamak yer alırken il encümeninin görevlerinden biri stratejik planı inceleyip il genel meclisine görüş bildirmektir. Aynı Kanun’a göre valinin görevlerinden biri de il özel idaresini hazırlanan bu stratejik plana uygun bir biçimde yönetmektir. Öte yandan vali mahalli idareler genel seçimini takip eden altı ay içinde kalkınma plan ve programları ile bölge planına uygun olarak stratejik plan ve sonraki mali yıl için yılbaşından önce yıllık performans planı hazırlayıp il genel meclisine sunmakla yükümlüdür. 26 Mayıs 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu İdarelerinde Stratejik Planlamaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” stratejik plan hazırlamakla yükümlü olan kamu idarelerinin ve stratejik planlama sürecine ilişkin takvimin tespiti ile stratejik planların kalkınma planı ve programlarla ilişkilendirilmesine yönelik usul ve esasların belirlenmesi açısından Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nı yetkili kılmıştır. Kütahya İl Stratejik Planı, küresel rekabetin yerel düzeydeki idari birimlerin ulusal rekabet gücüne sağladığı katkının artırılması, merkezî yönetimin politika ve hedefleri ile yerel birimlerin politika ve hedeflerinin uyumlu bir hale getirilmesi yoluyla kamu idarelerinin ulusal rekabet gücünün artırılması çabalarının bir bütün olarak desteklenmesi, Kütahya İli’nin cazibe merkezi haline getirilerek bu amaçlara katkı sağlanması, kamu idarelerinin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının 31 ■■■ sağlanması ve yasal olarak stratejik plan hazırlamakla yükümlü olan il düzeyindeki idarelerin eylem, planlama, strateji ve hedefleri arasında uyumun sağlanması amaçlarına hizmet etmektedir. Kütahya’nın rekabet gücünün artırılması açısından İl Stratejik Planı’nın merkezî hükümet tarafından gerçekleştirilen üst ölçekli plan ve stratejiler ile Avrupa Birliği’ne üyeliği çerçevesinde uyum sağlamamız gereken mevzuatla koordineli bir biçimde hazırlanması gereklidir. Bu çerçevede 2011-2015 yıllarını kapsayan stratejik plan çalışmalarında üst ölçekli plan ve stratejilerde belirlenen bazı temel ilke ve amaçlar temel olarak alınmıştır. Bu ilke ve amaçlar şunlardır: İl düzeyinde altyapının geliştirilmesi ve rekabet gücüne ileri düzeyde katkı sağlayacak niteliğe kavuşturulması, İl düzeyinde sanayi ve ticaretin geliştirilmesi ve sanayi, ticaret ve konut yerleşiminin “salkım” modeli esas alınarak yeniden düzenlenmesi yoluyla Kütahya İli’nin her üç alanda da cazibe merkezi olmasının sağlanması, Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, Kırsal kesim kalkınmasının hızlandırılması, Kentin özgün kültürünün korunup geliştirilmesi ve “marka kent” misyonu çerçevesinde dönüştürülüp zenginleştirilmesi, Eğitim ve sağlık sisteminin geliştirilmesi ve “termal turizmde gözde, nitelikli sanayi merkezi ve marka kent” Kütahya misyonuna uygun bir yapıya kavuşturulması, Kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılması, E-devlet uygulamalarının yaygınlaştırılıp etkinliğinin artırılması ve Stratejik yönetim, politika oluşturma ve uygulama kapasitesinin artırılması. VII. Paydaş Envanteri Kütahya İl Stratejik Planı’nın stratejik planlama bakış açısıyla hayata geçirilebilmesi ve ortaya konan vizyon ve stratejilerin gerçekleştirilebilmesi İl yönetimi ile İl düzeyinde etkin olabilecek tüm birim ve vatandaşların katılımı ve Plan’ı benimsemeleri ile mümkündür. Plan’ın yönlendirici bir araç olabilmesi ve stratejik hedeflere ulaşılabilmesi için İl düzeyinde siyasal karar alma mekanizmasını etkilendirme ve yönlendirme gücüne sahip olan tüm kurumsal ve kurumsal olmayan faktör, ortak ve birimlerin işbirliği ve eşgüdüm içerisinde davranmaları, samimi bir biçimde katkıda bulunmaları ve son aşamada hedeflenen daha iyi sona ulaşmak için gerekli tüm çabayı göstermeleri önemlidir. İl yönetimi, İl’deki tüm birimlerle bağlantısı olan, vatandaşlara hizmet sunan, merkezi yönetimin temsilcisi işlevini icra eden ve belediyeler gibi diğer güçlü 32 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** birimler üzerinde kısmi denetim yetkileri bulunan bir birim olarak valilik, belediye, il özel idaresi, kalkınma ajansı ve merkezi yönetimin Kütahya’ya yönelik faaliyet, proje, program, plan ve her türlü faaliyetlerini yönlendirme potansiyeline sahiptir. İl yönetimi bu çerçevede aşağıda sıralanan paydaşlarla ortak hareket etmek ve mümkün olduğu ölçüde yönlendirici rolünü icra etmek işlevine sahiptir. Merkezi yönetim temsilcileri. Kütahya İl Stratejik Planı’nın başarılı bir biçimde hayata geçirilmesi açısından merkezi idarenin desteği, İl düzeyinde merkezi idarenin gücünü kullanan birimlerin desteği ve eşgüdüm içinde hareket etmeleri ve Planı sahiplenmeleri çok önemlidir. Merkezi yönetimin İl’deki teşkilat ve temsilcileri yapılan odak grup toplantılarında dile getirdikleri fikir ve katkıların yanı sıra Plan için gerekli olan İl düzeyindeki bilgilerin sağlanmasında önemli bir rol ve desteğe sahiptirler. Bu birimlerin azami düzeyde katılımları sağlanmaya çalışılmıştır. Belediyeler. İl düzeyinde seçimle işbaşına gelen birimlerin başında gelen belediyeler, Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesine göre, “imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı; coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik ve yollar; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikah, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır”. Belediyeler, nazım ve imar planlarının hazırlanmasındaki rolleri de göz önüne alındığında İl düzeyinde planlama faaliyetlerinde hayati rol ve öneme sahip olan icracı birimlerdir. Dolayısıyla belediyeler İl düzeyindeki stratejik planlama faaliyetlerinde önemli birimlerdir. Bu nedenle en önemli katkıyı sağlayacak potansiyele sahip olan belediyelerin Plan’a azami düzeyde katılımları önemlidir. İl özel idareleri. İl Özel İdaresi Kanunu’nun 6. Maddesine göre İl Özel İdaresi mahalli müşterek nitelikte olmak koşuluyla; sağlık, gençlik ve spor, tarım, sanayi ve ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binaların yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde; imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında yapmakla görev ve yetkilidir. Bu plan belediye sınırları içinde görevli olan belediyeler ile belediye sınırları dışında görevli olan İl özel idaresinin amaç, hedef ve stratejileri arasında uyum ve eşgüdüm sağlamayı amaçlamaktadır. 33 ■■■ Dumlupınar Üniversitesi. Üniversite İl düzeyindeki bilgi birikiminin, yenilik ve icat potansiyelinin en önemli bileşkelerinin başında gelmektedir. İleri teknoloji, araştırma-geliştirmeye dayalı ve yüksek katma değer içeren rekabet gücü yüksek ürünlerin geliştirilip ticarileştirilmesinde aktif bir rol oynayabilmesi halinde İl’in gelişmesi ve kalkınmasına en büyük katkıyı sağlayacak birim durumundadır. Üniversite’nin bu rolünü oynayabilmesi için Plan’ın uygulanmasında görev alması olası tüm birimlerin bilimsel disiplin içinde üretilecek özgün bilgi birikiminden samimi bir biçimde faydalanmayı hedeflemesi ve stratejik plan mantalitesinin gereğini tam olarak yerine getirmesi gereklidir. Medya kuruluşları. Stratejik Plan çerçevesinde yapılacak tüm faaliyetlerin kent içi ve dışındaki tüm birey ve firmalara aktarılmasında önemli bir role sahiptirler. Kütahya’nın tanıtımında, çekici bir kent olarak bilinirliğinin artırılmasında ve Plan’a paydaşların katılımının sağlanmasında aktif bir biçimde rol oynayacak olan kent içi ve ulusal (hatta yabancı) medya stratejik hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracak ana faktörlerden biridir. Sivil toplum kuruluşları. Sivil toplum kuruluşları kamu yönetimi ile bireyler arasında tampon görevi gören demokrasinin önemli unsurlarından birini oluşturur. Bireylerin ortak çıkarlarını korumak için organize olan, dolayısıyla bir yandan devlet gücü karşısında bireyleri koruyan öte yandan bireylerin taleplerini kamu yönetimine ileten bu kuruluşlar sosyal politikalar başta olmak üzere Stratejik Plan’ın amaç ve hedeflerinin gerçekleştirilmesinde ana ortaklardan biridir. Sosyal dışlanmanın önlenmesi, yoksulluğun azaltılması, zayıf ve korunmasız kesimlere erişilmesi ve kentin misafirperverliğinin artırılması gibi konularda ise anahtar bir role sahiptirler. Bu nedenle bu kuruluşlarla azami ölçüde işbirliğine gidilmesi, katkılarının sağlanması ve ortak çalışmalar yapılması amaçlanmaktadır. Özel sektör kuruluşları. Organize sanayi bölgeleri, sanayi ve ticaret odaları başta olmak üzere Kütahya ekonomisinde rol üstlenen tüm kesimlere ulaşılması, katkı ve katılımlarının sağlanması Plan’ın başarısı için zorunludur. Amaç kent rekabet gücünün artırılması olduğu için iç ve dış piyasalarda kentin rekabet gücünün göstergesi olan firma ve bu firmaların temsilcilerinin görüşleri Plan’a dâhil edilmeye çalışılmıştır. Kütahya halkı. Kütahya halkı hem Plan’dan en çok etkilenecek olan en geniş grubu meydana getirir hem de Plan’ın gerçek sahipleridir. Kütahya’nın bir kent olarak kent dışındaki her birey, firma ve sermaye kesimi için çekici bir hale getirilmesinde en önemli rol kent halkınındır. Bu nedenle Plan’ın uygulanma sürecinin tüm aşamalarında halkın bilgilendirilmesi ve en geniş ölçüde katılımının sağlanması amaçlanmaktadır. 34 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** VIII. Dış Çevre Analizi Kütahya’nın kalkınması ve kent rekabet gücünün artırılması için Kütahya’nın içinde bulunduğu bölge ile komşu illerin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Firmalar ve devletlerin yanı sıra kentlerin de kendi aralarında ve özellikle komşu kentlerin kendi aralarında rekabet ettikleri dikkate alındığında Kütahya’nın rakibi olan, Kütahya’yı ikame eden ve bu kentin kalkınması bakımından tehdit veya fırsat yaratan komşu iller ile bölgeye ait spesifik özellik ya da yapıların birlikte ele alınması gerekmektedir. Tablo 2.1’de Kütahya ile komşu illere ait karşılaştırmalı veriler yer almaktadır. Tablo 1.1. Kütahya ve Komşu İllere Ait Seçilmiş Bazı Göstergeler Gelişmişlik Sıralaması (DPT, 2003) Rekabet Endeksi Sıralaması (Urak, 20092010) Bölgesel Kişi Başı Gayrisafi Katma Değer (ABD Doları, 2006) Bölgesel Maaş ve Ücretlerin Türkiye Toplamı İçindeki Payı (%, 2006) 5 4 9 377 6,9 6 6 9 377 6,9 18 46 9 377 6,9 15 23 5 725 1,3 44 48 5 586 2,9 11,5 25 22 5 586 2,9 5,2 30 40 5 586 2,9 Kentleşme Oranı (%, 2009) Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde) Bursa 88 16,9 Eskişehir 89 18,3 Bilecik 73 45,0 Balıkesir 60 8,6 Afyon. 52 5,7 Manisa 65 Uşak 66 Yıl Kütahya 63 10,4 44 45 5 586 2,9 Kaynak: www.tuik.gov.tr; URAK-Deloitte, İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2009-2010; Zafer Kalkınma Ajansı, TR33 Bölgesi Bölge Planı, 2010-2013. Kütahya ve komşu iller incelendiğinde en yüksek kentleşme oranına sahip il % 89 ile Eskişehir, en düşük kentleşme oranına sahip olan ise % 52 ile Afyonkarahisar’dır. Gelişmişlik sıralamasında, 2003 itibarıyla, Kütahya Afyonkarahisar ile son sırayı paylaşmaktadır ancak iki komşusundan Bursa Türkiye 5’incisi iken Eskişehir 6’ıncısıdır. Kütahya’nın rekabet gücü açısından geçebildiği iki komşusu olan Afyonkarahisar ve Bilecik’e kıyasla diğer komşuları Bursa ve Eskişehir ilk altı içinde, Manisa ise ilk 25 il içinde yer almaktadır. IX. Kütahya’nın Konumu Kütahya İli, Ege Bölgesinin kuzeydoğusunda, İç Batı Anadolu bölümünde yer almaktadır. Ege Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi’ne bağlayan bir geçiş alanı niteliğindeki il, 38°70’ ve 39°80’ kuzey enlemleri ile 29°00’ ve 30°30’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. İl, toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,5’ini kaplamaktadır. Kütahya İli, kuzeyden ve kuzeybatıdan Bursa’nın İnegöl, 35 ■■■ Keles ve Orhaneli; kuzeydoğudan Bilecik’in Bozüyük; doğudan Eskişehir’in Merkez ve Seyitgazi; güneydoğudan Afyon’un İhsaniye, Merkez ve Sincanlı; güneyden Uşak’ın Banaz ve Merkez; güneybatıdan Manisa’nın Demirci ve Selendi, batıdan ise Balıkesir’in Dursunbey ve Sındırgı ilçeleri ile çevrilidir. Şekil 1.3. Kütahya’nın Konumu Kütahya Batı Anadolu’nun tam merkezinde yer almakta ve İstanbul, İzmir, Antalya ve Ankara gibi büyük nüfusa ve uluslararası bağlantıya sahip merkezlere hemen hemen eşit bir mesafede bulunmaktadır. Kütahya, uluslararası havaalanı ve limanların bulunduğu bu merkezlerden İstanbul’a 352 km, Ankara’ya 311 km, İzmir’e 334 km; Antalya’ya ise 364 km uzaklıkta bulunmaktadır. Deniz taşımacılığı hizmetlerinden faydalanma imkânları olan Bursa’ya 173 km ve Mersin’e 665 km mesafede bulunan Kütahya 78 km yakınında bulunan Eskişehir Havalimanı ile 2013’te hizmete girmesi planlanan 40 km uzaklıktaki Zafer Havalimanı’ndan yararlanma olanağına sahip bulunmaktadır. Kısa sürede tamamlanması beklenen hızlı tren ve duble yol bağlantıları Kütahya’nın ulaşım potansiyelinin artmasına ve küresel piyasalara daha elverişli koşullarda bağlanabilmesine katkı sağlayacaktır. 36 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** 1.10.Tarihi Gelişim ve Tarihsel Miras Ülkemizin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Kütahya’nın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte İl’de yer alan bazı arkeolojik buluntular İl’in yerleşim tarihinin ilk çağlara dek geriye gidebileceğini ortaya koymaktadır. Bilinen ilk yazılı kaynak olan Hititlere ait Assuva tarihiyle ilgili IV. Tutlahiya (M.Ö. 1256-1220) Yıllıkları dikkate alınırsa şehrin M.Ö. ikinci binli yılların ortalarında kurulduğu ileri sürülebilir. Zengin ve çeşitli maden yatakları nedeniyle Antik dönemde de önemli bir kent olan Kütahya’nın eski kaynak, sikke ve yazıtlara göre bilinen en eski adı Grekçe “Kotyaion”, Latince ise “Cotyaeum”dur. Bu ad “Kotys tanrıçasının kenti” anlamına gelmektedir. Kütahya müzesinde bulunan bir sikkede de bu ad “Koti” olarak da geçmektedir. Bugünkü Kütahya adının ise kadim adı dikkate alınarak Türkler tarafından verildiği düşünülmektedir. Kütahya M.Ö. 1200’lerde Frigler tarafından ele geçirilir ve Frig Krallığının en büyük ve önemli kentlerinden biri haline gelir. Friglerin M.Ö. 700’lerde güçlerini yitirmesine rağmen bu durumunu muhafaza eder. M.Ö. 607’de Kafkasya üzerinden Anadolu’ya giren Kimmerler Frig kralı III. Midas’ı bozguna uğratarak Kütahya ve çevresini ele geçirir. M.Ö. 607’de ise Lidyalılar Kimmeryalı egemenliğine son verir. Kütahya, Pers kralı II.Kyros’un M.Ö. 546’da Lidyalıları tarih sahnesinden silmesi ile birlikte Pers egemenliğine girer. M.Ö. 324’te ise Makedonyalı İskender tarafından ele geçirilir. M.Ö. 133’te başlayan Roma egemenliği 1071 Malazgirt zaferinden sonra son bulur ve kent Selçuklu Türklerinin eline geçer. 1095 yılında Haçlı istilasına maruz kalır. 1182’de Selçuklular tarafından tekrar fethedilir. 1302’de Germiyan Türkmenlerinin başkenti olur. 1402’de Timur Lenk tarafından alınır ve yağmalanır. 1428 yılında ise Osmanlı Devleti’nin bir parçası haline gelir. 1514’te Şah İsmail’le olan savaştan galip çıkan Sultan Selim’in Tebrizli seramik ustalarını Kütahya ve İznik’e yerleştirmesi ile birlikte Osmanlı seramik endüstrisinin merkezi haline gelir. Kütahya kenti Osmanlıların yönetimine girdikten sonra sancak merkezi olarak işlev görür. 1451’de Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’da Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Şehzade Bayezid (1542-1558) ve Sarı Selim (1558-1566) valilik yapar. 1833’te Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından işgal edilir. Aynı yıl imzalanan Kütahya Anlaşması İbrahim Paşa’nın istilasını sona erdirir. Kütahya Sultan Selim döneminden itibaren çini sanatında önemli bir düzeye gelir. 13 Temmuz 1776 tarihinde kanun güvencesinde ilk toplu iş sözleşmesi Fincancılar Esnafı Anlaşması ile burada imzalanır. 1982 yılında kaldığı ev müze haline getirilen ve 1849’da Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar bağımsızlık lideri Lajos Kossuth ve beraberindeki 56 kişilik mülteci grubu 1850-51 yılları arasında Kütahya’da konuk edilir. 37 ■■■ Kütahya milli mücadele döneminde son derece önemli bir yere sahiptir. Mondros Ateşkes Anlaşması hükümlerine dayanarak İtilaf devletleri Anadolu’yu işgal eder. Yunan ordusunun işgaline karşı Kütahya’da milli mücadele 20 Eylül 1919’da başlar. Kütahya Kuva-i milliye Teşkilatı Binbaşı İsmail Hakkı, Yüzbaşı İsmet, Yüzbaşı Süleyman ve Mülazım Tahsin Beyler tarafından kurulur ve başkanlığına askerlik şubesi başkanı Binbaşı Nüzhet Bey seçilir. İsmail Hakkı Bey komutasında oluşturulan 350 kişilik bir müfreze İngilizleri Kütahya’dan çekilmeye zorlar. Bu Kütahya’da Milli Mücadelenin ilk başarı örneğidir. Aynı kişi tarafından kurulan Kütahya Milli Alayı Milli Mücadele yıllarında önemli görevler üstlenir. 10 Ağustos 1920’de TBMM’nin tanımadığı Sevr Antlaşmasının imzalanması sonrasında Yunanlılar 13 Temmuz’dan itibaren Altıntaş, Tavşanlı, Emet, Simav, Kütahya ve Gediz’i işgal eder. 28 Temmuz 1921’de Kütahya’ya gelen Yunan Kralı Konstantin savaş konseyini burada toplar ve Ankara üzerine yürür. Yunan ordusunun işgal ve ilerleyişi Sakarya Meydan Muhaberesi’nde Mustafa Kemal’in komutası altında savaşan Türk Ordusu tarafından durdurulur. 26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Büyük Taarruz’u başlatır ve 30 Ağustos günü Başkomutan’ın bizzat yönettiği Türk Ordusu Allıören, Keçiler, Kızıltaş Deresi yolunun iki yakasında Yunan birliklerini kuşatır ve imha eder. Bu zaferin ardından önce Kütahya, 1 Eylülde Gediz, 3 Eylülde Emet ve Tavşanlı yunan işgalinden kurtarılır. 38 Sosyal Yapı, Yaşam Kalitesi ve Sürdürülebilir Büyüme I. Sosyal Yapı Günümüzde kentler, yaşam alanları olmanın yanı sıra, iktisadî faaliyetlerin büyük bir kısmının gerçekleştirildiği mekânlardır. Kentlerin sosyal yapıları ve bu alanda sundukları imkânlar hem en önemli üretim faktörü olan beşeri sermayenin niteliğinin artırılması ve kente çekilmesi hem de üretimin ve ihracatın büyük bir kısmını gerçekleştiren yerli ve yabancı firmalar bakımından elverişli bir iş ve çalışma ortamı oluşturması çerçevesinde son derece önemlidir. Kent nüfusunun genç olması, kentin göç alan bir yer olması, kentin dışa açık bir yapıya sahip olması, kent ortamının kentte yerleşik olmayanlara veya yeni gelenlere karşı barışçıl ve hoşgörülü bir yapıya sahip olması, kentin doğal güzelliklerinin cezbedici olması, kentte yaşam kalitesinin yüksek olması ve kentteki eğitim ve sağlık olanaklarının iyi bir düzeyde olması kent rekabet gücünün artırılabilmesinde kritik bir role sahiptir. Kaliteli eğitim-öğretim ve sağlık hizmetlerinin varlığı rekabet gücü açısından stratejik bir öneme sahip olan iyi yetişmiş, üstün nitelikli ve sağlıklı beşeri sermaye havuzunun oluşmasına ve bu havuzdan beslenen ulusal firmaların rekabetçi avantaj elde etmelerine yol açar. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda fiyat dışı rekabet gücünün öneminin artması yenilik-icatlar için en önemli unsur olan ■■■ beşeri sermayenin yönetimine odaklanmayı gerektirmektedir. Beşeri sermayenin etkin yönetimi, uzun vadede, rakiplere kıyasla daha esnek, yenilikçi ve entelektüel firmalar yaratılmasına; firma-endüstri içi koordinasyon ve işbirliğinin üst düzeye çıkmasına ve nitelikli işgücünün firmaların rekabet güçlerine olan katkısının artmasına yol açar. Kütahya’nın rekabet gücünü büyük ölçüde etkileyen sosyal yapısı nüfusun temel özellikleri, eğitim ve sağlık koşulları, kültürel ortam, spor ve güvenlik altyapı ve olanakları, sosyal refah ve turizm imkânları çerçevesinde ele alınacaktır. A.Nüfus Artış Hızı, Nüfus Yoğunluğu ve Kentleşme Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “adrese dayalı nüfus kayıt sistemi” (ADNKS) 2010 verilerine göre Kütahya’nın nüfusu 590,49 bin kişi olup Türkiye toplam nüfusunun % 0,8’ini meydana getirmektedir (Tablo 2.1). Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusuna oranı ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılından beri sürekli olarak gerilemektedir. Bu yılda 303,64 bin kişi olan Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusu (13648,27 bin kişi) içindeki payı % 2,22 iken bu oran zaman içinde hızla gerileyerek 2010’da % 0,8’e inmiştir. Bu eğilime yol açan iki temel neden bulunmaktadır. Bu nedenlerin ilki 1950’li yılların başında Kütahya’ya bağlı olan Uşak İli’nin Kütahya’dan ayrılarak il statüsü kazanmasıdır. İkinci neden ise 2000’li yılların başından itibaren Kütahya’nın hızlı bir biçimde göç veren iller kervanına katılmasıdır. Kütahya’nın aldığından daha fazla göç veren bir yapıya kavuşmasının en iyi göstergelerinden biri 2000’de 656 bin olan nüfusunun 2010’da 590 bine gerilemesidir. Tablo 2.1. Türkiye ve Kütahya’nın Nüfusu, (Bin kişi) Yıl Kütahya Türkiye Kütahya Nüfusu/Türkiye Nüfusu (%) 1927 303,64 13648,27 2,22 1935 347,68 16158,02 2,15 1940 359,89 17820,95 2,02 1950 422,81 20947,18 2,02 1960 367,75 27754,82 1,32 1970 439,96 35605,17 1,24 1980 497,08 44736,95 1,11 1990 578,02 56473,03 1,02 2000 656,90 67803,92 0,97 2010 590,49 73722,98 0,80 Kaynak: www.tuik.gov.tr. Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusu içindeki payının başlangıçtaki % 2,22 düzeyinden 2010’da % 0,8’e inmesinin iki ana nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin ilki 1950’li yılların başında Kütahya’ya bağlı olan Uşak İli’nin Kütahya’dan ayrılarak 40 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** il statüsü kazanmasıdır. İkincisi ise 2000’li yılların başından itibaren Kütahya’nın hızlı bir biçimde göç veren iller kervanına katılmasıdır. Kütahya’nın aldığından daha fazla göç veren bir yapıya kavuşmasının en iyi göstergelerinden biri 2000’de 656 bin olan nüfusunun 2010’da 590 bine gerilemesidir. Kütahya İli’nin 1940 yılından itibaren nüfus artış hızı ve nüfus yoğunluğu verileri ele alındığında Türkiye ortalamasının oldukça altında kaldığı görülmektedir. Şekil 2.1’de on yıllık süreler sonunda Türkiye ve Kütahya nüfusundaki artış hızı yüzde olarak yer almaktadır. Ancak 1940 yılı nüfus artış hızı 1927 yılı nüfusuna göre meydana gelen değişimi göstermektedir. Şekilde de görüldüğü gibi Kütahya’daki nüfus artış hızı Uşak’ın ayrı il statüsüne geçmesi nedeniyle 1960 yılında 1950 yılı nüfusuna göre % 13 gerilemiş; sonraki yıllarda toparlanarak artışa geçmişse de bu artış Türkiye ortalamasının neredeyse yarısı düzeyinde bir artıştır. Kütahya nüfus artış hızındaki dramatik düşüş 2000-2010 döneminde kendini göstermektedir. Bu, son 50 yıldır devam eden göçlerin 2000’li yıllar sonrasında hızlandığını göstermektedir. Göçün şiddeti nüfus yoğunluğu (kişi sayısı/km2) verilerinde de görülmektedir. Türkiye’nin Nüfus Yoğunluğu (Kütahya) Nüfus Artış Hızı* (Türkiye) Nüfus Artış Hızı* (Kütahya) 28,3 25,4 26,4 13,0 16,3 20,1 49 55 48 41 37 31 36 35 27 30 23 30,6 46 58 73 88 Nüfus Yoğunluğu (Türkiye) 96 nüfus yoğunluğu artarken Kütahya’nınki hızla azalmaktadır (Şekil 2.1). 30,5 32,5 18,5 19,6 17,5 13,6 -10,1 -13,0 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2010 Şekil 2.1.Yıllık Nüfus Artış Hızı (Yüzde) ■ Nüfus artış hızı on yıllık süreyi içermektedir ancak 1940 yılına ait veriler 1927-1940 arasındaki artışı yansıtmaktadır ■ www.tuik.gov.tr Kütahya son on yıl içinde nüfusu büyük ölçüde (% 10) gerileyen iller arasında bulunmaktadır (Tablo 2.2). Bu dönem boyunca nüfusu azalan ilçeler Altıntaş (% 27,1), Aslanapa (% 15,4), Çavdarhisar (% 38,9) Domaniç (% 13,5) Dumlupınar (% 42,3), Emet (% 50,3), Gediz (%33,1), Hisarcık (% 31,6), Pazarlar (% 52), Simav (% 32,6) ve Şaphane (% 36,1) yer almaktadır. Nüfusu az, geçim koşulları ise zor olan ilçelerin göç verme potansiyelinin yüksek olması normal karşılanabilir. Simav ve Gediz’in göç vermesinde son yıllarda Simav’da meydana gelen deprem aktivitelerinin 41 ■■■ oluşturduğu risk ve endişelerin etkin olduğu görülmektedir. 2010 yılında bir önceki yıla kıyasla nüfusun, Kütahya genelinde binde 67, merkez ilçede 103,8, Emet’te 11,4, Gediz’de 14,1, Hisarcık’ta 12,2, Simav’da 25,5 ve Tavşanlı’da 23,5 arttığı görülmektedir. Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Dumlupınar, Pazarlar ve Şaphane gibi küçük ilçelerin merkez nüfuslarında ise büyük çaplı gerilemeler devam etmektedir. Kütahya’nın tüm belde ve köylerinde ise en düşük gerileme binde 2,4 ile Aslanapa’da; en yüksek düşüş ise binde 42,8 ile Emet’te olmak üzere hızlı gerileme devam etmektedir. Bu durum nüfusun bir yandan İl dışına, diğer yandan belde ve köylerden İl merkezine doğru kaydığı anlamına gelmektedir. Nitekim 2010’da Kütahya genelinde yıllık nüfus artışı binde 32,2 iken Merkez İlçede 90,7’dir. Tablo 2.2. Nüfusla ilgili Göstergeler İlçe Adı 2000 Yılı Nüfusu 2010 Yılı Nüfusu Değişim (%) Altıntaş 25271 18424 -27,1 Aslanapa 13094 11083 -15,4 Çavdarhisar 13538 8267 -38,9 Domaniç 19560 16913 -13,5 Dumlupınar 5494 3172 -42,3 Emet 45994 22848 -50,3 Gediz 77483 51850 -33,1 Hisarcık 20902 14298 -31,6 Merkez 207905 259340 24,7 Pazarlar 12409 5958 -52,0 Simav 103763 69946 -32,6 Şaphane 11715 7486 -36,1 Tavşanlı 99775 100911 1,1 Toplam 656903 590496 -10,1 1950 1960 1970 1980 1990 76,3 48,5 41,9 43,9 32,6 38,5 25,0 31,9 19,8 25,0 14,8 24,4 15,6 1940 64,9 Türkiye 59,0 Kütahya 65,0 Kaynak: ww.tuik.gov.tr 2000 2010 Şekil 2.2.Kentleşme Oranları, (Yüzde) ■Kaynak:www.tuik.gov.tr Kütahya son 70 yıl dikkate alındığında hızla kentleşen bir il görünümündedir (Şekil 42 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** 2.2). 1940 yılında kent nüfusunun toplam nüfus içindeki payı yalnızca % 15,6 olan; başka bir ifadeyle, nüfusunun % % 84,4’ü köylerde yaşayan Kütahya’da 2010 itibarıyla kentte yaşayanların oranı % 65’e yükselmiştir. İl ve ilçe merkezlerindeki nüfus ile belde ve köylerin nüfusları bu zaman dilimi içinde karşılaştırıldığında üç eğilimin aynı anda gerçekleştiği görülmektedir. Köy ve beldelerde yaşayanlar önce en yakın ve erişilebilir yerdeki merkezlere (ilçe merkezlerine) göç etmektedir. İkinci aşamada, burada iş bulamayan veya kentlerde geçimin nasıl sağlanacağını bir miktar öğrenen kişiler Kütahya kent merkezine, yani merkez ilçeye yerleşmektedir. Son aşamada ya da imkân bulanlar için herhangi bir aşamada başka kentlere veya ülkelere göç edilmektedir. Kütahya’daki kentleşme düzeyinin İl genelindeki görünümü Tablo 2.3’te ele alınmaktadır. 1940 yılında kent nüfusunun toplam nüfus içindeki payı yalnızca % 15,6 olan; başka bir ifadeyle, nüfusunun % 84,4’ü köylerde yaşayan Kütahya’da 2010 itibarıyla kentte yaşayanların oranı % 65’e yükselmiştir. İl ve ilçe merkezlerindeki nüfus ile belde ve köylerin nüfusları bu zaman dilimi içinde karşılaştırıldığında üç eğilimin aynı anda gerçekleştiği görülmektedir. Köy ve beldelerde yaşayanlar önce en yakın ve erişilebilir yerdeki merkezlere (ilçe merkezlerine) göç etmektedir. İkinci aşamada, burada iş bulamayan veya kentlerde geçimin nasıl sağlanacağını bir miktar öğrenen kişiler Kütahya kent merkezine, yani merkez ilçeye yerleşmektedir. Son aşamada ya da imkân bulanlar için herhangi bir aşamada başka kentlere veya ülkelere göç edilmektedir. Tablo 2.3. Kütahya’da Nüfus ve Kentleşme Oranları (Bin Kişi ve % Olarak) NÜFUS İL VE İLÇE KENTLEŞME ORANLARI TOPLAM İL/İLÇE MERKEZLERİ BELDE/ KÖYLER İL/İLÇE MERKEZLERİ/ TOPLAM NÜFUS BELDE/ KÖYLER/ TOPLAM NÜFUS Kütahya 590496 383572 206924 65,0 35,0 Merkez 259340 235685 23655 90,9 9,1 Altıntaş 18424 5306 13118 28,8 71,2 Aslanapa 11083 1567 9516 14,1 85,9 Çavdarhisar 8267 2361 5906 28,6 71,4 Domaniç 16913 4755 12158 28,1 71,9 Dumlupınar 3172 1366 1806 43,1 56,9 Emet 22848 10668 12180 46,7 53,3 Gediz 51850 19824 32026 38,2 61,8 Hisarcık 14298 4937 9361 34,5 65,5 Pazarlar 5958 3506 2452 58,8 41,2 Simav 69946 25439 44507 36,4 63,6 Şaphane 7486 3467 4019 46,3 53,7 Tavşanlı 100911 64691 36220 64,1 35,9 43 ■■■ Kaynak: www.tuik.gov.tr B. Demografik Göstergeler 2010 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun, % 64,1’i evli, % 27,5’i hiç evlenmemiş, % 5,3’ünün eşi ölmüş, % 2,8’i ise boşanmıştır. Kütahya İli’nde 15 yaş üstü nüfusun % 66,5’i evli, % 24,3’ü hiç evlenmemiş, % 7,1’inin eşi ölmüş, % 4,3’ü ise boşanmıştır. Bu veriler değerlendirildiğinde Türkiye ortalamasına yakın sonuçların ortaya çıktığı söylenebilir (Tablo 2.4). Bununla birlikte, kaba bir değerlendirmeyle, Kütahya’ya özel bazı eğilimlerin varlığından bahsetmek de mümkündür. Nüfusun daha fazla kısmının evli olması ve hiç evlenmeyenlerin oranının daha düşük olması Kütahya’da ortalama evlenme yaşının ve ortalama ilk evlenme yaşının Türkiye ortalamasına göre bir miktar düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Yaş gruplarına göre evlenenlerin oranı incelendiğinde, kadınların yaklaşık % 84,4’ünün, erkeklerin ise yaklaşık % 71,8’inin 30 yaşından önce evlendiği gözlenmektedir. Evlenmelerin büyük bir kısmının gerçekleştiği bu yaşlarda, kadınların 20-24, erkeklerin ise 25-29 yaş grubunda daha fazla yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan, 20 yaşına kadar evlenenlerin oranına bakıldığında, erkeklerin % 2,6’sı, kadınların ise % 23,7’sinin bu yaşa kadar evlendiği dikkati çekmektedir. Bu durum, kadınların erkeklere nazaran daha erken yaşta evlendiklerini göstermektedir. Tablo 2.4. Kütahya ve Türkiye’de Evlenmeler ve Boşanmalar (Bin Kişi ) 2002 2004 2006 2008 2010 Evlenmeler (Kütahya) 4,560 5,078 4,764 4,625 4,005 Evlenmeler (Türkiye) 510,155 615,357 636,121 591,742 582,155 Boşanmalar (Kütahya) 0,737 0,682 0,608 0,735 0,876 Boşanmalar (Türkiye) 95,323 91,022 93,489 99,663 118,568 Kaynak: TUİK. Türkiye’de ortalama evlenme yaşı erkeklerde 28,5, kadınlarda 24,5 iken ilk evlenme yaşı erkeklerde 26,5, kadınlarda ise 23,2’dir. Kütahya’da bu oranlar biraz daha düşük bir düzeydedir. Nitekim Kütahya’da evlenme yaşı erkeklerde 27,3, kadınlarda 23,5 iken ilk evlenme yaşı erkeklerde 24,9, kadınlarda ise 21,8’dir. Evlenme ve ilk evlenme yaşının daha düşük olması eşi ölen kişilerin sayısının ve özellikle eşi ölmüş kadın sayısının yüksek olmasının nedenlerinden biridir. Kütahya’da erkeklerin sadece % 1,2’sinin (Türkiye genelinde % 1,5) eşi ölmüşken kadınların % 5,9’unun (Türkiye genelinde % 9,2) eşi vefat etmiştir. Bin kişiye düşen evlenme sayısı olarak tanımlanan kaba evlenme hızları incelendiğinde 2010 yılında Kuzeydoğu Anadolu 44 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Bölgesi binde 9 ile en yüksek evlenme hızına sahip bölge niteliğini korurken evlenme hızının en düşük olduğu bölge binde 6,9 ile Batı Marmara Bölgesi’dir. Türkiye genelinde kaba evlenme hızı 2007’de binde 9,09 iken yavaşça gerileyerek 2010’da binde 7,98’e inmiştir. Kütahya İli’nde ise evlenme hızı 2007’deki binde 8,08 düzeyinden 2010’da binde 6,9’a gerilemiştir. Bu düzey Ege Bölgesi’ndeki en düşük orana karşılık gelmektedir. Kaba boşanma hızı (bin kişilik nüfus düşen boşanma sayısı) istatistikî bölgelere göre incelendiğinde, Ege Bölgesi’nin binde 2,33 ile en yüksek boşanma oranına sahip olduğu görülmektedir (Şekil 2.3). Boşanma oranının en düşük olduğu bölge ise binde 0,58 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’dir. 2010 yılının boşanma istatistiklerine göre Kütahya’daki boşanma ortalaması (binde 1,51) Türkiye ortalamasına (binde 1,62) oldukça yakındır. Evlilik süresine göre boşanma oranı incelendiğinde, Türkiye’de boşanmaların yüzde 39,9’unun evliliğin ilk beş yılı içinde meydana geldiği görülmektedir (Şekil 2.4). Evlilik süresi 16 yılı aştığında boşanmalar da tekrar artmaktadır. Kütahya’da boşanmaların % 42,1’i evliliğin ilk beş yılında gerçekleşirken diğer yaş gruplarındaki boşanma oranları Türkiye ortalamasına yakındır. İlk beş yıldaki boşanma oranının yüksek olmasının başlıca nedenleri erken evlenme, görücü usulüyle evlenme ve geçim zorluğu nedeniyle yeni evli çiftlerin anne-babalarla aynı evde kalmak zorunda kalması olarak sıralanabilir. Bu durum, işsiz ve dul genç kadın sayısının artmasına ve bu kesimin yoksulluk sorunu ile baş başa kalmasına yol açan temel faktörlerden biridir. 2010’da Türkiye genelinde boşanmaların temel sebebi % 95,3 ile geçimsizlik olarak gösterilmektedir. Kesin bir veri olmamakla birlikte aynı oranın Kütahya’da da geçerli olduğu düşünülebilir. Kaba Evlenme Hızı (Binde) 7,98 7,97 1,62 Türkiye 7,61 7,17 1,91 İstanbul 8,63 1,92 Balıkesir 7,84 6,9 1,65 1,62 7,39 7,24 5,82 1,51 Manisa A.karahisar Kütahya 2,29 Uşak 1,65 Bursa 2,10 Eskişehir 1,49 Bilecik Şekil 2.3. Seçilmiş Bazı İllerde ve Türkiye’de Kaba Evlenme ve Boşanma Hızı (2010) ■ TUİK, Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2010. Evlilik ve boşanmanın yanı sıra intihar olayları da yaşam memnuniyetinin önemli göstergelerinden biridir. Kaba intihar hızı (yüz bin kişi başına düşen intihar sayısı)’na ilişkin TUİK verileri incelendiğinde Türkiye genelinde intihar olaylarında yavaş bir şekilde de olsa bir miktar artışın meydana geldiği görülmektedir. Batı Marmara Bölgesi, Türkiye ortalaması olan yüz binde 4,02’yi de aşarak, yüz binde 45 ■■■ 5,38 ile en yüksek intihar hızına sahip bölgedir. İntihar hızının en düşük olduğu istatistikî bölge ise yüz binde 2,90 ile Doğu Karadeniz Bölgesi’dir. Kütahya İli 2007 yılında Türkiye ortalaması üzerinde bir intihar hızına (yüz binde 5,72) sahip olmasına rağmen bu sayı 2010’da yüz binde 3,79’a gerilemiştir. 42,1 Kütahya 39,9 20,2 23,7 21 6 - 10 yıl 24 14,8 13,9 5 yıl ve daha az Türkiye 11 - 15 yıl 16 yıl ve daha fazla Şekil 2.4. Evlilik Süresine Göre Boşanma (2010) ■ TUİK, Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2010. TUİK verilerine göre Türkiye’de intihar edenler yaş grubuna göre sınıflandırıldığında, 2010 rakamlarına göre, kadınların 15-29, erkeklerin ise 15-34 yaş grubunda yoğunlaştığı görülmektedir. İntihar eden erkeklerin yaklaşık yüzde 33,3’ü, kadınların ise yüzde 52,3’ü 30 yaşın altında bulunmaktadır. Türkiye’de 2010 yılında meydana gelen 2933 intihar olayının yalnızca yüzde 0,75’i (22 kişi) Kütahya İli nüfusuna aittir. Kütahya’da intihar edenler yaş grubuna göre ele alındığında erkeklerin 15-19, 40-44, 60-64 ve 75 yaş üstü gruplarda; kadınların ise 15-34, 55-59 ve 75 yaş üstü gruplarda kümelendiği görülmektedir. Türkiye’de intihar olaylarının yüzde 46,2’sinin nedeni bilinmemektedir. Ancak bu olaylar kendi içinde incelendiğinde en önemli intihar nedeninin yüzde 20,3 ile hastalık olduğu görülmektedir. Kütahya’da ise nedeni bilinmeyen intihar olayları toplam intiharların yüzde 59’unu oluşturmaktadır. Geriye kalan intihar olaylarının yüzde 22,7’si hastalık, yüzde 13,6’sı aile geçimsizliği ve yüzde 4,5’i ticari başarısızlık nedenleriyle meydana gelmiştir. Veriler incelendiğinde Kütahya bağlamında nedeni bilinmeyen intihar olaylarının bir kısmının boşanma, dul kalma veya yaşlılık nedeniyle kendine bakacak kimsenin kalmaması ve başkalarına sığınmak zorunda kalmaktan kaynaklandığı düşünülebilir. C.Göçle İlgili Göstergeler Göç, birey ve toplulukların çeşitli (dini, siyasi, sosyal, ekonomik, mutsuzluk v.b.) nedenlerle bulundukları veya doğup büyüdükleri yerleri terk ederek başka bir yere yerleşmeleri anlamına gelir. İl düzeyinde net göç, her ilin aldığı göç ile verdiği göç arasındaki farktır. Bir ilin aldığı göç verdiği göçten fazla ise pozitif net göç, aksi halde negatif net göç söz konusudur. Net göç hızı ise bin kişi başına düşen net göç sayısını ifade etmektedir. Bir yerin pozitif net göç alması yaşam kalitesi, iş olanaklarının yüksekliği ve o yerin çekiciliği açısından iyi bir göstergedir. Yüksek niteliğe sahip kişi 46 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ve firmalar için göç edilen bir yer olmak ise kent düzeyinde rekabet gücünün yüksekliği anlamına gelir ve bugün ve gelecekte o kentteki yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur. Negatif net göç beyin göçüne, sermaye kaçışına ve iç piyasanın (kent ekonomisinin) küçülmesine yol açar. Başka bir ifadeyle bir kent negatif net göç hızı yüksek bir yer ise o kentte doğanlar, o kente yerleşenler veya o kentin sermaye sahipleri gelecek tasavvurları içinde yeterli getiri, mutluluk ve yaşam kalitesi elde edemeyeceklerini düşündükleri için o kentten ayrılmakta ve başka bir yere göç etmektedirler. Tablo 2.5. Kütahya’da Göçle İlgili Veriler 2007-2008 2008-2009 2009-2010 Aldığı Göç 14112 15291 15311 Verdiği Göç 21711 18210 19923 Net Göç -7599 -2919 -4612 Net Göç Hızı -13,34 -5,09 -7,78 Toplam Nüfus 565884 571804 590496 www.tuik.gov.tr Tablo 2.5 incelendiğinde azalmakla birlikte Kütahya İli’nin net göç veren bir il olduğu ortaya çıkmaktadır. Başka illerden aldığı göç artırılırken dışarıya yönelik göçün azaltılması ve kent nüfusunun 500 binin üzerine çıkarılması durumunda Kütahya’nın bölgenin önemli cazibe merkezlerinden biri olacağı öngörülebilir. D. Nüfus Yapısı İle İlgili Karşılaştırmalar Nüfusun yapısı kent rekabet gücü açısından önemli bir göstergedir. Genç, sağlıklı ve iyi eğitimli bir nüfusun varlığı kentin en önemli üretim faktörü olan beşeri sermaye bakımından güçlü bir konumda olduğunu gösterir. Kentleşme, nüfus yoğunluğu ve gelecekteki nüfusun nasıl olacağı kentin iç piyasasının büyüklüğü ve bugün ve gelecekte o kentin çekiciliği konusunda bize kaba da olsa bir fikir verir. Nüfus artış hızı yüksek olan ve gelecekte de yüksek bir nüfusa sahip olan bir kent bol işgücü açısından zengin bir durumdadır. Nüfus yoğunluğunun düşük bir durumda olması ve kentleşmenin düşük bir düzeyde seyretmesi kentin gelişimi ve kalkınmasıyla ilgili bir sorun olduğunu bize gösterir. Kütahya hızla kentleşen ancak kentleşmesini tamamlayamamış bir kent görünümündedir. Geçim sıkıntısı çeken nüfus köy ve beldelerden en yakın ilçe ve kent merkezine; buralarda da aradığını bulamayanlar komşu ve büyük illere doğru göç etmektedirler. Nüfus projeksiyonları 2023 yılında ülke nüfusunun Türkiye’nin Batısında yoğunlaşırken diğer yerlerin çoğunda azalacağını ortaya koymaktadır (Tablo 2.6). Bu projeksiyonlara göre ülke nüfusunun yaklaşık 5'te birinin yaşadığı İstanbul, 2023'te 47 ■■■ 15 milyonu aşacak. Başkent Ankara'nın nüfusu 5,5 milyona, İzmir'in 4,5 milyona, Bursa'nın 3,4 milyona ulaşacak. Türkiye nüfusu gittikçe azalan bir artışla 2023’te 81-83 milyona çıkarken doğum oranı azalıp yaşlı nüfusun artacağı Türkiye’de küçük ve yeterince gelişmemiş illerde nüfus azalacak; Batı illerinde ise artmaya devam edecek. Bu çerçevede 49 ilin nüfusu artarken 32 ilin nüfusunda azalma gözlenecek. Örneğin, bugün 13 milyonu bulan İstanbul nüfusu, 2023'te 15,2 milyona ulaşırken Ankara 4,6 milyondan 5,5 milyona, İzmir 3,8 milyondan 4,5 milyona çıkacak. Sanayi kentlerinden Kocaeli'nin nüfusu 2,1 milyona, Bursa'nın nüfusu da 3,4 milyona, turizmin yoğun olduğu güney illerinden Antalya'da nüfus 1,9 milyondan 2,6 milyona, Muğla'da 800 binden 1 milyona, Aydın'da ise yaklaşık 1 milyondan 1,2 milyona çıkacak. Öte yandan, son yıllarda büyük ölçüde doğu ve güneydoğudan göç alan Adana 2,1 milyona, Mersin 1,7 milyona ulaşacak. Benzer bir biçimde bölgesel cazibe merkezlerinden Şanlıurfa'nın ve Gaziantep'in nüfusu 2'şer milyon, Diyarbakır'ın 1,7 milyon, Konya'nın 2,1 milyon, Kayseri'nin 1,4 milyon, Trabzon'un ise 752 bin olacak. Kütahya kentleşme oranı açısından tüm iller arasında 36’ıncı sırada kendine yer bulurken nüfus yoğunluğu açısından 56’ıncı ve yıllık nüfus artış hızı bakımından 6’ıncı sırada yer almaktadır. Ancak nüfus artış hızındaki olumlu değer son yıla ait verileri yansıtmaktadır. Son on yılda ise kent nüfusunda % 10 azalma söz konusudur. 2023’te ise 2010’daki yaklaşık 590 bin kişi olan nüfusun yaklaşık 463 bine gerileyeceği tahmin edilmektedir. Tablo 2.6. Seçilmiş Bazı İllerde Nüfusla İle İlgili Göstergeler (Bin Kişi ve Yüzde Olarak) İLLER Şehir Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı, 2010 % Yıllık Nüfus Artış Hızı, 2009-2010 Nüfus Yoğunluğu Sıra Kişi sayısı/ Km 2 Nüfus Projeksiyonu (Bin Kişi) Sıra % Sıra 2010 2023 İstanbul 99,0 1 2551 1 26,0 13 13255,7 15188,6 Balıkesir 60,3 48 81 29 10,7 30 1152,3 1266,7 Manisa 67,0 30 105 21 35,1 5 1379,5 1485,0 Afyon. 52,4 67 49 56 -5,4 63 697,6 673,4 Kütahya 65,0 36 49 56 32,2 6 590,5 463,4 Uşak 66,7 31 63 37 6,4 39 338,0 324,6 Bursa 88,6 6 250 5 21,3 19 2605,5 3429,8 Eskişehir 89,2 5 55 44 12,1 27 764,6 932,7 Bilecik 76,9 13 52 50 109,2 1 225,4 189,7 www.tuik.gov.tr ve TUİK, 19. İstatistik Araştırma Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2010, ss.213-35. Yaş bağımlılık oranı genç nüfus (0-14 yaş, A) ile yaşlı nüfus (65+ yaş, B) toplamının çalışan nüfusa (15-65 yaş, C) oranını ifade eder ve [(A+B)/C]*100 formülü ile hesaplanır. Yaş bağımlılık oranı çalışma yaşında olan nüfusun bakmak zorunda kaldığı nüfusu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini ve genç ve sağlıklı işgücü potansiyelinin gelecekte mevcut çalışan nüfusun yerini alıp alamayacağını 48 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** belirler. Bol genç nüfus iyi eğitilip sağlıklı bir biçimde geleceğe hazırlanırsa işgücü verimliliği, yenilikçilik ve toplam üretime olumlu katkı sağlarken yaşlı nüfus emeklilik, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarında sürdürülebilirlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Tablo 2.7. Kütahya’nın mevcut bağımlılık oranları diğer illerle kıyaslandığında İstanbul, Eskişehir, Bursa, Bilecik ve Balıkesir’e göre daha kötü, Afyonkarahisar, Manisa ve Uşak’a göre daha iyi bir durumda olduğunu göstermektedir. Kütahya’nın durumu Türkiye ortalamasına göre de daha iyi görünmektedir. Ancak 2000 ila 2010 yıllarının verileri kıyaslandığında Kütahya nüfusunun hızla yaşlandığı ve yaşlı bağımlılık oranı artarken genç bağımlılık oranının azaldığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, Kütahya’nın bol ve genç işgücü potansiyeli erirken bakmak zorunda kalacağı yaşlı nüfus oranı hızla artmaktadır. Tablo 2.7. Seçilmiş Bazı İllerde Yaş, Yaşlı ve Genç Bağımlılık Oranları, 2000-2010 (Yüzde Olarak) 2000 İLLER/YER Yaş Bağımlılık Oranı (%) 2010 Yaşlı Bağımlılık Oranı (%) Genç Bağımlılık Oranı (%) Yaş Bağımlılık Oranı (%) Yaşlı Bağımlılık Oranı (%) Genç Bağımlılık Oranı (%) Türkiye 55,10 8,83 46,27 47,06 8,93 38,12 Afyon. 56,32 10,10 46,22 51,67 14,07 37,59 Balıkesir 48,23 14,16 34,07 44,05 17,12 26,92 Bilecik 47,71 13,44 34,27 37,40 12,74 24,66 Bursa 47,26 9,52 37,73 43,22 10,65 32,56 Eskişehir 44,12 10,66 33,47 61,46 12,12 49,34 İstanbul 44,92 6,76 38,17 41,69 7,86 33,83 Kütahya 48,91 10,93 37,98 41,30 14,26 27,04 Manisa 50,31 11,06 39,26 42,87 12,74 30,12 Uşak www.tuik.gov.tr 51,81 12,23 39,59 46,21 15,02 31,18 Tablo 2.8. Seçilmiş Bazı İllerde Net Göç Hızı, 2009-2010 İLLER Net Göç Hızı Binde Sıra Toplam Nüfus Aldığı Göç Verdiği Göç 697 559 17 451 24 119 -9,5 58 1 152 323 36 784 35 162 1,4 20 BİLECİK 225 381 8 876 8 690 0,8 22 BURSA 2 605 495 72 640 57 220 5,9 10 ESKİŞEHİR 764 584 31 662 26 780 6,4 8 İSTANBUL 13 255 685 439 515 336 932 7,8 6 KÜTAHYA 590 496 15 311 19 923 -7,8 53 MANİSA 1 379 484 32 094 35 497 -2,5 32 338 019 8 998 9 562 -1,7 28 AFYONKARAHİSAR BALIKESİR UŞAK 49 ■■■ Kaynak: www.tuik.gov.tr Küreselleşmenin getirdiği şiddetli rekabet ortamında üretim faktörleri açısından elverişli olan ve iktisadî faaliyetlerin yanı sıra yaşam koşulları bakımından cezp edici olan yerler yerleşmek, yaşamak ve iktisadî faaliyetleri sürdürmek için yoğun biçimde rağbet görürler. Bu çerçevede yeterli potansiyeli göstermeyen yerler ise hızla nüfus kaybederler ve göç vermeye başlarlar. Bu nedenle bir kentin albenisini tespit etmede dikkate alınabilecek göstergelerin başında net göç hızının lehine olup olmadığıdır. Kütahya, tüm iller arasında net göç hızı açısından en iyi durumda olan 53’üncü il konumundadır (Tablo 2.8). Her yıl nüfusunun yaklaşık binde 7,8’i başka il ve yerlere göç etmektedir. Geçim sıkıntısı, istihdam olanaklarının yetersizliği, il merkezinin büyük olmaması ve benzeri nedenler bu göçün sürmesini sağlamaktadır. II. Refah Göstergeleri Bireylerin yaşamlarını kolaylaştıran mal ve hizmetlere erişim düzeyleri yaşam kalitelerini ve refah düzeylerini belirleyen faktörlerden biridir. Kent ölçeğinde elde edilebilen verilerden yola çıkılarak kentin bireyler ve firmalar açısından çekiciliği test edilebilir. Kütahya komşu iller ve İstanbul ile karşılaştırıldığında seçilmiş bazı refah göstergeleri itibarıyla ortalama bir düzeyde bulunmaktadır. Yüz bin kişi başına düşen hastane yatak sayısı Türkiye ortalaması 262 iken Kütahya’da bunun çok az üstünde 268’dir. Tüm iller arasında Kütahya 32’inci sıradadır ve Manisa, İstanbul, Bursa ve Bilecik’e göre daha iyi, Afyonkarahisar, Balıkesir, Eskişehir ve Uşak’a göre daha kötü bir durumda bulunmaktadır. Belediyelerde kişi başına temin edilen günlük su miktarı açısından Kütahya Türkiye ortalaması olan 215 lt/gün’den daha fazla (239 lt/gün) tüketim düzeyine sahiptir. Kütahya’dan daha fazla tüketime sahip olan iki il bulunmaktadır: Uşak ve Afyonkarahisar. Bu nedenle, mevcut durum itibarıyla, Kütahya’nın bu gösterge açısından iyi bir yerde olduğu söylenebilir. Kişi başına toplam elektrik tüketimi göz önüne alındığında Kütahya Türkiye ortalaması olan 2162 KWh’in oldukça altında 1756 KWh bir tüketim düzeyine sahip bulunmaktadır. Kütahya’dan daha az kişi başına elektrik tüketimine sahip olan il Afyonkarahisar’da 1445 KWh tutarındaki tüketim değeri hariç kıyaslanan diğer tüm illerde Kütahya’dan daha yüksek bir tüketim söz konusudur. Kütahya tüm iller arasında en iyi durumda olan 38’inci ildir. Elektrik tüketimi aynı zamanda sanayi üretiminin de bir göstergesi olduğundan bu durum Kütahya’nın üretim ve iktisadî gücü bakımından da olumlu bir gösterge değildir. Kütahya, yaşam kalitesi ve modern kent yaşamının gerektirdiği olanaklardan yararlanabilme potansiyelinin bir göstergesi olan kişi başına özel otomobil sayısı 50 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** açısından Türkiye ortalaması (102)’nın üzerinde bir konumda bulunmaktadır. Kütahya tüm iller arasında kişi başına özel otomobil sayısı açısından 11’inci sırada yer almaktadır. Ancak bu gösterge kişi başına milli gelir ve gayrisafi katma değerin fazla yüksek olmadığı İlimizde gelir dağılımı adaletsizliğinin yüksek bir düzeyde olduğu anlamına da gelmektedir. Tablo 2.9. Seçilmiş Bazı İllere Göre Seçilmiş Bazı Refah göstergeleri Kişi Başına Yüz Bin Kişi Belediyelerde Kişi Toplam Başına Başına Temin Edilen Elektrik Hastane Yatak Günlük Su Miktarı İller Tüketimi Sayısı (2007) (2009) (2009) Sıra (lt/kişi-gün) Sıra KWh Sıra Kişi Başına Özel Otomobil Sayısı (2010) Sıra Bir Milyon Nüfusta Trafik Kaza Sayısı (2008) Sıra Afyon. Balıkesir 337 15 252 31 1445 46 77 44 1983 12 277 28 224 49 1891 31 109 16 2038 11 Bilecik 146 71 205 61 4800 5 78 42 2293 7 Bursa 257 39 166 75 2990 11 104 20 1547 40 Eskişehir 391 9 175 72 2297 19 132 6 2172 8 İstanbul 258 37 147 79 2257 23 137 5 977 65 Kütahya 268 32 239 39 1756 38 117 11 1642 38 Manisa 260 35 202 62 1799 37 92 32 1881 19 278 27 Uşak Kaynak: www.tuik.gov.tr 262 25 2582 15 116 14 1889 18 Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir risk göstergesi olarak bir milyon nüfusta trafik kaza sayıları dikkate alındığında ise tüm iller arasında en kötü durumda bulunan 38’inci sıradaki kenttir. Kütahya, Türkiye ortalaması olan 1457’den daha fazla miktarda bir milyon nüfus başına trafik kazasının gerçekleştiği bir yer konumunda bulunmaktadır. III. İhracat ve İthalat İhracat bir kentin rekabet gücünün ve üretim kapasitesinin en önemli göstergelerinden biridir ve yaşam kalitesinin artırılabilmesi ya da büyüme ve kalkınmanın sürdürülebilir olması için gerekli olan kaynakların elde edilebilirliğini garanti altına alır. Bir kentin ihracat kapasitesinin yüksek olması o kentte üretilen mal ve hizmetlerin küresel piyasaların talep ettiği kalite ve fiyatta olduğunu, ihracata yönelik sektörlerde kent halkına elverişli koşullarla iyi bir düzeyde istihdam sunulduğunu ve gelecekte de o kentin mevcut refah düzeyini koruyup artırabileceği anlamına gelir. Tablo 2.10’daki veriler Kütahya’nın ihracatta kötü bir performansa sahip olduğunu göstermektedir. Kütahya 2002’de tüm iller arasında ihracatta 31’inci sırada yer 51 ■■■ alırken 2010’da 41’inci sıraya gerilemiştir. Komşu illerden Bursa ihracatta önemli bir atak yaparken Manisa ihracat başarısını birkaç kat katlamıştır. Tablo 2.10. Seçilmiş Bazı İllere Göre İhracat (Milyon Dolar ve Ülke İhracatının Yüzdesi Olarak) Kişi Başına İhracat 2002 2006 2010 (2009) İLLER Değer % Değer % Değer % Dolar Sıra Afyon. Balıkesir 55,2 0,15 149,4 0,17 217,2 0,19 297 33 90,2 0,25 228,3 0,27 377,9 0,33 320 31 Bilecik 13,0 0,04 45,0 0,05 47,0 0,04 162 50 Bursa 3456,5 9,59 7350,6 8,59 10673,8 9,37 3551 2 Eskişehir 151,1 0,42 352,1 0,41 633,9 0,56 738 16 İstanbul 20970,1 58,15 47012,6 54,96 53130,0 46,65 4300 1 Kütahya 42,6 0,12 89,8 0,11 120,0 0,11 178 46 Manisa 311,9 0,87 655,6 0,77 3445,6 3,03 685 18 0,13 111,3 0,13 114,8 0,10 289 34 47,3 Uşak Kaynak: www.tuik.gov.tr İthalat bir kentin iç piyasasının büyüklüğün ve kentte yerleşik firmaların kendi kentlerinde veya ülkedeki diğer kentlerde ithal malları satma becerisinin bir göstergesidir. İthalat ihracat için gerekli olan girdileri temin etme amacıyla yapılmışsa yapılan ithalat aynı zamanda uluslararası rekabet gücünün bir göstergesi sayılabilir. Öte yandan bir kentin ithalat düzeyi aynı zamanda o kentin satın alma gücünün dolaylı bir göstergesi niteliğindedir zira ithal mallar büyük ölçüde kent tüketimini hedefliyorsa ilgili kent o malları satın alabilecek gelir düzeyine sahip bireylere ev sahipliği yapıyor demektir. Tablo 2.11. Seçilmiş Bazı İllere Göre İthalat (Milyon Dolar ve Ülke İthalatının Yüzdesi Olarak) 2002 2006 2010 Kişi Başına İthalat (2009) İLLER Değer % Değer % Değer % Dolar Sıra 17 0,03 31 0,02 73 0,04 58 52 Bilecik 95 31 0,18 0,06 173 71 0,12 0,05 343 132 0,18 0,07 271 235 24 27 Bursa 2 580 5,01 6 193 4,44 9 849 5,31 2776 4 Afyon. Balıkesir Eskişehir 138 0,27 326 0,23 615 0,33 547 15 İstanbul 28 929 56,11 81 264 58,22 98 431 53,05 6098 14 Kütahya 32 0,06 68 0,05 138 0,07 143 35 Manisa 221 0,43 520 0,37 2 963 1,60 449 17 48 0,09 Uşak Kaynak: www.tuik.gov.tr 67 0,05 130 0,07 255 25 Kütahya 2002’de tüm ille arasında ithalatta 30’uncu sırada yer alırken 2010’da 28’inci sıraya yükselmiştir. Komşu illerden Bursa ve Manisa’nın gerçekleştirdiği ithalatın ülke ithalatındaki payında ciddi düzeyde bir artış görülmektedir. Bu iki kent 52 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** son yıllarda dış ticarette başarı gösteren iki il olarak dikkat çekmektedirler. Afyonkarahisar, Balıkesir, Uşak, Bilecik ve Kütahya ise dış ticaret kapasitesi düşük iller olarak göze çarpmaktadır. Tablo 2.11’deki veriler Kütahya’nın ihracatta olduğu gibi ithalatta da kötü bir performansa sahip olduğunu göstermektedir. IV. Gayrisafi Katma Değer Gayrisafi katma değer bir bölgede yerleşik ekonomik birimlerin belli bir dönemde bu bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) üretim değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler (ara tüketim) değerinin çıkarılması sonucu elde edilen değerdir. Gayrisafi katma değer ile ilgili il bazında veri elde edilememektedir. Bu nedenle bölgesel düzeydeki veriler dikkate alınmıştır. Bölgenin ulusal gayrisafi katma değere katkısı düşük bir düzeydedir. 2004-2008 dönemi boyunca bölgenin ulusal gayrisafi katma değere katkısı yaklaşık % 3,5 düzeyindedir. Tablo 2.12. Bölge ve Ülke Düzeyinde Gayrisafi Katma Değer (GSKD), 2008 (Cari Fiyatlarla Milyon TL ve Yüzdesi Olarak) Tarım Sanayi YILLAR Türkiye Bölge* Türkiye Bölge* TL Pay TL Pay TL Pay TL Pay 52,9 10,7 3,8 22,5 138,4 28,0 5,5 32,0 2004 2005 60,7 10,6 4,4 22,1 160,3 28,0 6,4 31,8 62,6 9,4 4,7 19,7 188,6 28,2 7,8 32,8 2006 2007 64,3 8,5 4,9 18,4 209,5 27,8 8,7 32,7 2008 72,2 8,5 6,1 19,8 232,4 27,2 9,9 32,3 Hizmetler Gayrisafi Katma Değer YILLAR Türkiye Bölge* Türkiye Bölge* (Tl) (TL) TL Pay TL Pay 2004 303,3 61,3 7,8 45,4 494,8 2005 250,6 61,3 9,3 46,1 571,7 417,1 62,4 11,3 47,5 668,4 2006 2007 480,5 63,7 13,0 48,9 754,3 2008 549,8 64,3 14,8 47,9 854,5 * TR33 Bölgesi (Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak) ■ Kaynak: www.tuik.gov.tr 17,1 20,2 23,9 26,7 30,9 V. Konut Koşulları Hanehalkının yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği konutların oda sayısı yaşam memnuniyetini artıran faktörlerden biridir. Oda sayısı arttıkça ailenin yoksulluk düzeyinin gerilediği ve yaşam kalitesinin arttığı kabul edilir. Kent rekabet gücünü belirleyen temel unsurlardan biri nitelikli bireylerin kente çekilmesi, diğeri ise firmalar (sermaye ve yatırımlar) için kentin cazip bir hale getirilmesi olduğuna göre kente gelmek isteyen nitelikli bireyler kendileri gibi yoksul olmayan; firmalar ise, 53 ■■■ satın alma gücü yüksek bireylerin yaşadığı bir yeri tercih edeceklerine göre bir kentte hanehalkının daha büyük bir kısmının oda sayısı fazla olan evlerde kalması avantajlı bir durumdur. Oda Sayısı 5+ 20,8 8,6 Oda Sayısı 4 9,1 7,8 43,6 41,1 34,4 40,0 42,8 7,5 15,5 34,1 42,9 44,3 44,5 27,4 Oda Sayısı 3 6,6 11,1 6,5 6,5 Afyon Balıkesir Bilecik Bursa Oda Sayısı 2 4,6 17,0 36,9 6,8 15,7 37,0 41,4 44,5 42,7 48,1 34,9 32,3 10,8 40,7 37,2 6,2 11,7 6,7 9,6 Kütahya Manisa Uşak Türkiye 9,4 Eskişehir İstanbul Oda Sayısı 1 Şekil 2.5. Konutun Oda Sayısına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010 (Toplam Hanehalkının Yüzdesi Olarak) ■ www.tuik.gov.tr Kütahya oda sayısı bir olan konutlarda ikamet eden hanehalkı oranı itibarıyla, tüm iller arasında, 79’uncu sırada iken oda sayısı iki olan konutlarda 67’inci, üç olanlarda 46’ıncı, dört olan konutlarda 30’uncu ve beş olanlarda ise 24’üncü sırada bulunmaktadır (Şekil 2.5). Kütahya’daki hanehalkının yaklaşık % 41’i oda sayısı üç ve üçün altında olan konutlarda ikamet etmektedir. Beşeri sermayenin kalitesi ve gelişimi açısından bu iyi bir gösterge değildir ve bu nedenle daha fazla hanehalkının üç ve daha fazla odası olan evlerde ikamet etmesi sağlanmalıdır. Tablo 2.13. Seçilmiş Bazı İllerde Konutun Kullanım Kolaylıklarına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010 (Toplam Hanehalkının Yüzdesi Olarak) TUVALET BANYO İLLER Konutta Konut Dışında Yok Konutta Konut Dışında Yok Afyon. 73,75 25,48 0,74 92,13 1,74 6,09 Balıkesir 73,67 25,85 0,46 97,12 1,51 1,36 Bilecik 87,98 11,80 0,20 96,07 0,92 3,00 Bursa 89,60 10,23 0,16 97,50 1,11 1,36 Eskişehir 79,28 20,37 0,35 94,18 1,53 4,29 İstanbul 99,46 0,47 0,07 99,08 0,15 0,75 Kütahya 92,89 6,93 0,17 97,16 0,48 2,35 Manisa 64,25 35,43 0,31 94,17 4,87 0,95 Uşak 76,64 22,92 0,42 96,53 0,83 2,62 MUTFAK BORULU SU İLLER Konutta Konut Dışında Yok Konutta Konut Dışında Yok Afyon. 94,16 1,51 4,29 87,34 7,36 5,22 Balıkesir 95,27 1,15 3,56 90,18 5,88 3,89 Bilecik 97,11 0,43 2,43 94,22 2,10 3,66 Bursa 97,91 0,78 1,28 96,46 1,81 1,70 Eskişehir 96,77 1,31 1,92 93,88 3,49 2,62 İstanbul 99,72 0,08 0,20 98,65 0,32 1,01 Kütahya 97,45 0,23 2,30 95,96 1,53 2,49 54 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Manisa 91,70 Uşak 96,35 Kaynak: www.tuik.gov.tr 5,60 0,81 2,68 2,80 84,14 88,89 9,86 3,06 5,97 7,93 Kütahya İli’nde yaşam kalitesine ilişkin başka bir gösterge seti Tablo 2.13’te yer almaktadır. Konutu içinde tuvalet, banyo ve mutfak bulunan ve içme suyunu borulu su sistemi ile karşılayan hanehalkı bakımından Kütahya iyi bir konumda bulunmaktadır. Kütahya, tüm iller arasında, konutunda tuvalet bulunan hanehalkı açısından 17. Sırada, banyo bulunan hanehalkı açısından 13. Sırada, mutfak bulunanlar bakımından 15. Sırada ve borulu su sistemine sahip olanlar açısından ise 8. Sırada bulunmaktadır. Konutunda tuvalet, banyo, mutfak ve borulu su sistemi olmayan hanehalkı dikkate alındığında Kütahya, sırasıyla, en iyi durumda olan 12’inci, 25’inci, 31’inci ve 12’inci sıraları işgal etmektedir. VI. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu) ve Deloitte tarafından hazırlanan “İllerarası Rekabetçilik Endeksi” yaşam kalitesinin tespitinde elverişli bir gösterge olarak dikkate alınabilir. Bu endeksin hesaplanmasında kullanılan “beşeri sermaye ve yaşam kalitesi” alt endeksi on dört farklı değişkene yer vermektedir. Bu değişkenler, ilde kişi başına düşen öğretim üyesi sayısı, ildeki bir yükseköğrenim programından (yüksek lisans dâhil) mezun olan kişi sayısı, ildeki bir doktora- tıpta uzmanlık programından mezun olan kişi sayısı, kişi başına düşen uzman hekim sayısı, ildeki mesleki ve teknik okul mezun sayısı, ÖSS-YGS başarı yüzdesi, kişi başına düşen hastane yatağı sayısı, kişi başına düşen otomobil sayısı, kişi başına düşen mevduat miktarı, ilde işlenen suç nedeniyle kişi başına ceza infaz kurumuna giren hükümlü sayısı, şehirleşme oranı, ilde bin kişi başına düşen alışveriş merkezi büyüklüğü, ildeki beş yıldızlı otel yatak kapasitesi ve kişi başına düşen mesken elektrik tüketim miktarıdır. 2009-2010 67,5 2008-2009 61,8 2007-2008 48,2 69,2 62,2 48,1 70,5 Ankara 29,8 23,1 22,2 21,0 20,6 23,6 22,2 21,3 21,4 31,4 23,4 23,4 21,5 23,1 Bursa Balıkesir Uşak Kütahya 30,7 60,0 İstanbul 50,3 Eskişehir 16,9 17,8 19,0 Manisa A.Karahisar 16,3 15,9 16,2 Bilecik Şekil 2.6. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi ■ URAK/Deloitte, İllerarası Rekabetçilik Endeksi, 2009-2010. 55 ■■■ Şekil 2.6’da beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeks değerleri yer almaktadır. Bu endekse göre Kütahya seksen bir il arasında 2007-2008’de 43’üncü sırada iken bir sonraki yıl 42’inci sıraya yükselmiş 2009-2010 yılında ise 45’inci sıraya gerilemiştir. Bu sonuçla Kütahya komşu illerden Bilecik, Afyonkarahisar, Manisa’dan daha iyi bir durumda iken Uşak, Balıkesir, Bursa ve Eskişehir’den daha kötü bir durumda bulunmaktadır. Beşeri sermaye ve yaşam kalitesinde ilerleme yerine gerilemenin olması bu göstergede Kütahya’nın durumunun kötü olarak nitelenmesini gerektirmektedir. VII. Sosyal Yapı GZFT GÜÇLÜ YANLAR Göç ve boşanma hızındaki artışa rağmen güçlü bir aile kurumunun varlığını sürdürmesi Hayırseverlik kültürünün güçlü olması ve bu alanda faaliyet gösteren çok sayıda etkin sivil toplum kuruluşunun var olması Merkezi yönetimim dezavantajlı, korunmasız ve zayıf durumda olan gruplara yönelik yeni politika ve kurumları aktif hale getirmesi Sosyal dışlanma, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığını önlemeye yönelik ülke çapında politika ve projelerin devreye girmesi ZAYIF YANLAR Dezavantajlı olan veya sosyal dışlanma tehdidine maruz kalan gruplara yönelik yeterli uzman personelin bulunmaması Kentin kültürel, etnik v.b. Bakımından çoğulcu ve çeşitlilik arzeden bir yapıya sahip olmaması Başka yerlerden kente gelip yerleşenlere yönelik dışlama, yabancılaştırma, marjinalleştirme ve ayrımcılıkta bulunma eğiliminin yüksek olması Kentteki tüm zayıf ve korunmasızları tespit edip envanterini çıkaracak etkin bir uzman birimin mevcut olmaması TEHDİTLER Zayıf ve korunmasız kesimlere karşı toplumsal bilinç eksikliği ve önyargının var olması Yeni göç edenlere ve marjinalleşmiş toplum kesimlerine yönelik yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın var olması Nüfusun hızla yaşlanması, boşanma ve intiharların artması ve il’in net göç veren bir hale gelmesi 56 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** İş ve istihdam olanaklarının yetersizliği, marjinal iş ve istihdamın yaygınlığı, ortalama ücret düzeyinin düşüklüğü FIRSATLAR Avrupa birliği kaynaklı hibe olanaklarının olması Avrupa birliği’ne uyum sürecinin sosyal refah politikalarının uygulanmasını kolaylaştırması Hükümetin sosyal politikalara öncelik vermesi Kent yönetiminin sosyal dışlanmayı, ayrımcılığı ve yoksulluğu önlemeye yönelik bilinç düzeyinin yüksek olması ve bu yöndeki politika ve çabalarını artırması 57 Kentin Beşeri Sermaye Altyapısı: Bilgi Bir kentin bilgi altyapısını geliştirmek uzun bir zaman diliminde aynı güç ve doğrultuda çaba göstermeyi gerektirir. Bilgi altyapısı kent rekabet gücünün artırılmasında en önemli faktör konumundadır. Eğitim-öğretim, mesleki eğitim ve araştırma-geliştirme faaliyetleri bilgi üretilmesinde ve yüksek katma değerli iktisadi faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde bir kentin altyapısının ana unsurlarından birini oluşturur. I.Bilgi Altyapısının Tarihsel Boyutu Kütahya Osmanlı Devleti döneminde önemli yerleşim ve idarî merkezlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Merkeze bağlı idarî birimler vilâyet, livâ, kaza, nahiye ve köy olarak yukarıdan aşağıya hiyerarşik bir sıraya konduğunda Kütahya, bursa (merkez sancak), Karasi, Ertuğrul ve Karahisar sancaklarının da dâhil olduğu Hüdavendigâr Vilâyeti’ne bağlı bir livâdır. Kütahya Livâsı’na ise Kütahya merkez olmak üzere Simav, Gediz, Eskişehir ve Uşak kazaları dâhildir. Kütahya Livâsı, kendisine atfedilen büyük önemin bir gereği olarak, her düzeyde ciddi sayıda okul altyapısına sahip durumdadır. Bozkurt (2010) tarafından yapılan bir çalışmaya göre 1892-1894 tarihleri arasında Hüdavendigâr Vilâyeti’nde 3417 adet sıbyan (mahalle) veya ibtidâî mektep (beş yaşından itibaren öğrenci kabul eden ilk kademe eğitim birimi) bulunmaktadır. Hüdavendigâr Vilâyeti’nde, günümüzdeki ilköğretim okullarının 6, 7 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ve 8’inci sınıflarının karşılığı olan ve ilki 1857’de İstanbul’da faaliyete geçen “rüşdiye” okullarının sayısı 1875 yılı itibarıyla 25’tir. Maârif Salnâme’lerinden edinilen bilgiye göre 19.yüzyıl sonlarında Kütahya Livâsı’na bağlı Uşak, Gediz, Eskişehir, Simav kazaları ile Tavşanlı kasabasında birer adet olmak üzere toplam beş Rüşdiye mektebi bulunmaktadır. Kütahya Livâsı’nda Rüşdiye mekteplerinde en fazla öğrenciye sahip olan yerler Eskişehir ve Uşak kazalarıdır (Tablo 16). Simav, Gediz ve Tavşanlı yerleşim yerleri öğrenci sayısı itibarıyla bu kazaları takip etmektedir. Bugünkü lise karşılığı okullar olan ve ilki 1873 yılında açılan “idâdî” mektepleri zamanla taşrada da açılmaya başlanmış ve Kütahya Mekteb-i İdâdî’si 1899-1900 döneminde faaliyete geçmiştir. Bu okulda çok az sayıda Müslüman olmayan öğrenci ile birlikte Müslüman öğrenciler ders görmekteydi (Tablo 3.1). Tablo 3.1. Kütahya Livâsı Rüşdiye ve İdâdi Mektepleri Öğrenci Sayıları, 1898-1904 Rüşdiye Mektepleri Öğrenci Sayısı Yıllar Uşak Gediz Eskişehir Simav Kütahya Mekteb-i İdâdîsi Tavşanlı Müslim Gayri Müslim 1898-1899 105 45 112 80 87 2 1899-1900 105 33 118 80 76 2 1900-1901 109 65 113 80 16 96 5 1901-1902 85 56 110 67 16 94 3 1903-1904 114 39 107 68 4 102 0 Kaynak: Nurgül Bozkurt (2010), “Maârif Salnâmelerine Göre Kütahya Sancağı’nda Eğitim-Öğretim (H.1316-1321/M.1899-1904), History Studies, Volume 2/3, ss.61-84 İslam coğrafyasında mevcut kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol üstlenen ve bürokrasinin ihtiyaç duyduğu orta ve üst seviyelerde eğitim ve öğretim hizmeti sunan özgün bir kurum olan medreseler Osmanlı Devleti’nde önemli bir konuma sahip olan yerleşim yerlerinde yoğunlaşmıştır. Kütahya da bu yerleşim yerlerinin ön sıralarında kendine yer bulmuştur. Kütahya Sancağı’nda Sultan Yıldırım Beyazıt Han Hazretleri, Rüstem Paşa, Karagöz Paşa gibi nüfuzlu devlet adamları, ağa, efendi diye anılan zenginler ve hayırsever mahalle, köy, nahiye halkı tarafından kurulan medreseler mekteplerden sayıca daha çoktur. 1900-1901 döneminde Kütahya merkezde 50 medresede 1307, Simav’da 16 medresede 1103 ve Gediz’de 11 medresede 642 öğrenci öğrenim görmektedir. Yaklaşık yüz yıl kadar önce farklı etnik ve dinsel aidiyete sahip toplulukları bünyesinde barındıran kozmopolit bir kent görünümündeki Kütahya’da 1856 Islahat Fermanı ile birlikte farklı düzeylerde ve çok sayıda gayrimüslim okulunun eğitimöğretim faaliyetleri yürütmeye başladığı görülmektedir. 1898-1904 döneminde, Maârif Salnâmeleri’nden öğrenildiğine göre Kütahya Kazası'nda iki tane Rum, bir tane Ermeni, bir tane de Katolik olmak üzere tam dört tane gayrimüslim okulu 59 ■■■ vardır. Bunlardan üçü Rum, Ermeni ve Katolik cemaatlerine ait olan ibtidâî okulları; bir tanesi de Rum Cemaatine ait olan rüşdiyedir. Kütahya'da bulunan Rum Mekteb-i İbtidâî öğrenci sayısı ortalaması 129, Kütahya Kazası'ndaki Rum Mekteb-i Rüşdiye'si 200, Kütahya Kazası Ermeni Mekteb-i İbtidâî'sinde öğrenci ortalaması 78 ve Kütahya Kazası Katolik Mekteb-i İbtidâî'sinde de 77'dir. II. Bilgi Altyapısı: Mevcut Durum OECD ve G20 ülkelerinin tümünde 5-14 yaş grubundaki tüm bireylerin eğitim görmesi evrensel bir standart niteliğindedir. Günümüzde 3-4 yaş grubundaki çocukların % 70’i OECD ülkelerinde okul öncesi eğitim kurumlarına kayıtlı bulunmaktadır. OECD verileri dikkate alındığında 25 üye ülkede 15-19 yaş grubunun % 80’i eğitime katılmaktadır. Birçok OECD ülkesinde 20-29 yaş grubundaki bireylerin eğitime katılma oranı % 30 civarındadır ve bu yaş grubundaki katılımda son yıllarda % 8,2 civarında bir artış gözlenmektedir. Eğitime katılım yaşı küçüldükçe öğrencilerin başarı düzeyi artış göstermektedir. Teknolojik gelişmeler, ürün-yaşam döngüsünün kısalması, artan rekabetin birden çok meslek sahibi olmayı gerektirmesi ve eğitime katılım oranının artması ilköğretim öncesi eğitimin önemini artırmaktadır. Yetersiz eğitim alanların işsizlik ve ayrımcılık sorunları ile karşı karşıya kalmaları bir yandan zorunlu eğitimin evrensel bir uygulama haline gelmesine yol açarken öte yandan orta ve yüksek öğretim kurumlarına katılım düzeyini artırmaktadır. Yüksek öğretim iş bulma olanaklarını ve alınan ücret düzeyini artırdığı için yüksek öğretime katılım oranları da yükselmektedir. Ancak yüksek öğrenim bugünün bilgi-yoğun toplumlarında işgücü piyasasının talep ettiği niteliklerin kazanılmasını garanti etmemektedir. Okur-Yazar Olmayan /İlk-Ortaokul Mezunu Yüksekokul /Y.Lisans/ Doktora Mezunu 78,3 75,8 68,4 21,9 2,1 Afyon 6,8 69,5 2,9 Bilecik 7,8 74,9 72,1 61,7 58,1 24,3 19,1 14,2 5,4 Lise veya dengi okul mezunu Bilinmeyen 3,5 Bursa 10,5 3,5 Eskişehir 23,3 16,8 15,6 6,6 2,0 Uşak 7,6 14,5 3,5 Balıkesir 4,1 Ankara 19,7 9,9 17,3 5,3 İstanbul Şekil 3.1. Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre Nüfus,2010 ■Kaynak:www.tuik.gov.tr 60 71,0 65,1 6,0 17,0 8,0 1,7 Kütahya 4,0 Türkiye KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya’da son yıllarda nüfusun ortalama eğitim düzeyinde dramatik artışlar görülmektedir. 2000’de toplam nüfusun % 3,3’ü yükseköğretim mezunu iken 2010’da bu oran % 6’ya yükselmiştir. 2010 yılı itibarıyla Kütahya nüfusunun % 74,1’i çalışma yaşında (15-65 yaş grubu) bulunmaktadır. Çalışma yaşında bulunan nüfusun % 22,4’ü üniversite veya daha yüksek düzeyde bir eğitime sahip bulunmaktadır. Ancak nüfusun % 74,9’u ya okur-yazar değildir veya ilk ve ortaokul mezunudur. Lise mezunu olanların büyük bir kısmının genel lise mezunu olması ve meslekî eğitim alanların yüksek düzeyde bir vasfa sahip olmamaları eğitim sistemi yoluyla verimliliğe, üretime ve kent rekabet gücüne yapılan katkının düşük bir düzeyde olmasına neden olmaktadır. Kütahya, 2010 yılı itibarıyla, Türkiye’deki bütün iller kıyaslamaya dâhil edildiğinde, okuma yazma bilmeyen nüfusun toplam nüfusa oranı açısından 47. Sırada bulunmaktadır. Okuma yazma bilen ancak herhangi bir okulu bitirememişler dikkate alındığında 64. Sırada, lise öncesi eğitim düzeyi bakımından 35. Sırada, lise eğitimi göz önüne alındığında 29. Sırada ve yüksek öğretim düzeyi dikkate alındığında ise 36. sıradadır. Okul Sayısı Derslik Sayısı 7,4 5,96,1 5,8 6,2 Kadın Öğretmen Sayısı Balıkesir 0,5 Afyonk. 6,56,5 0,4 Uşak 6,36,1 3,7 3,5 3,0 4,8 4,3 4,6 4,64,3 2,4 0,2 Manisa 6,6 5,3 3,7 2,9 3,1 0,2 7,37,4 6,66,8 4,8 3,9 Erkek Öğretmen Sayısı 1,8 Bursa Eskişehir Bilecik 0,5 0,4 0,2 0,2 0,1 Kütahya Türkiye 0,2 İstanbul Şekil 3.2.Okul Öncesi Eğitimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010 □Kaynak:www.tuik.gov.tr Türkiye Kütahya Balıkesir Manisa Afyonk. 61 Okul Sayısı Bursa Eskişehir 46,7 3,5 25,1 30,7 23,6 3,0 2,3 24,8 35,1 34,8 5,1 Uşak 37,0 42,6 56,9 37,6 36,4 6,2 4,5 4,3 31,7 32,4 41,8 37,0 48,1 46,8 30,8 33,2 5,3 Derslik Sayısı 62,4 Kadın Öğretmen Sayısı 54,8 İstanbul 36,8 30,6 18,4 30,1 29,2 1,3 4,4 32,2 36,1 46,1 Erkek Öğretmen Sayısı Bilecik ■■■ Şekil 3.3.İlköğretimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010 □Kaynak:www.tuik.gov.tr Okul öncesi eğitim üç yaşından büyük, altı yaşından küçük çocukların eğitime ve hayata hazırlanması için düzenlenen eğitim ve öğretim programlarını içerir. Küreselleşme, teknolojik gelişmeler, ürün yaşam döngülerinin kısalması ve küresel düzeyde rekabetin artması gibi nedenlerle okul öncesi eğitime verilen önem tüm ülkelerde artmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuk bakımından farklı olarak, eğitim alan bireye ve topluma önemli getiriler sağlayan bir uygulamadır. Yeniden sosyalleşmeyi hızlandırır, eğitim alan bireyin yeteneklerini, zekâsını ve başarı potansiyelini geliştirir ve küresel rekabetin şiddetlendiği günümüzde bu bireylerin mensubu olduğu kent ve ülkelere olumlu katkılarda bulunmasına yardımcı olur. Nüfus büyüklüğü açısından otuz yedinci sırada bulunan ve ülke nüfusunun % 0,8’ini barındıran Kütahya, 2010 yılında, okul öncesi eğitimde on bin kişi başına düşen okul sayısında 38’inci, derslik sayısında 24’üncü, erkek öğretmen sayısında 49’uncu ve kadın öğretmen sayısında ise 20’nci sırada bulunmaktadır. Okul öncesi eğitim alan erkek öğrenciler Kütahya nüfusunun % 0,87’sini, kız öğrenciler ise % 0,81’ini oluşturmaktadır. Okul öncesinde eğitim gören öğrencilerin kent nüfusuna oranı açısından Kütahya erkek ve kız öğrencilerin her ikisinde de 29’uncu sırada bulunmaktadır. Şekil 3.3’te Kütahya, komşu iller ve kıyaslama yapmak için tercih edilen İstanbul ve Türkiye geneli verileri çerçevesinde ilköğretimdeki eğitim altyapısı ile ilgili göstergeler yer almaktadır. Kütahya kıyaslanan iller arasında on bin kişi başına düşen 5,3 okul sayısı ile ilk sırada yer alırken derslik sayısında Uşak ve Afyonkarahisar’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. On bin kişi başına düşen İstanbul Kütahya Balıkesir Manisa Afyonk. 13,4 7,4 11,4 7,2 7,5 8,2 Uşak Bursa Eskişehir 1,6 0,8 0,7 0,7 1,2 5,1 7,2 7,1 10,4 9,6 6,6 Okul Sayısı 10,2 Derslik Sayısı 11,9 0,9 6,2 8,4 10,5 0,9 7,2 7,7 10,6 1,2 5,3 5,0 4,7 4,7 0,4 0,7 8,3 5,9 6,6 Türkiye 10,5 Kadın Öğretmen Sayısı 13,3 Erkek Öğretmen Sayısı 13,8 öğretmen sayısı açısından ise ortalama bir düzeyde yer almaktadır. Bilecik Şekil 3.4.Meslek Liselerinde On Bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010 □Kaynak:www.tuik.gov.tr Şekil 3.4’te Kütahya, komşu iller ve kıyaslama yapmak için tercih edilen İstanbul ve Türkiye geneli verileri çerçevesinde meslek liselerindeki eğitim altyapısı ile ilgili 62 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** göstergeler yer almaktadır. Kütahya kıyaslanan iller arasında on bin kişi başına düşen 1,2 okul sayısı ile Bilecik (1,64) ve Afyonkarahisar (1,19)’ın ardından üçüncü sırada yer alırken derslik sayısında Bilecik’in ardından ikinci sırada yer almaktadır. On bin kişi başına düşen öğretmen sayısı açısından erkek öğretmenlerde ikinci sırada, kadın öğretmenlerde ise son sıralarda yer almaktadır. Bu durum Kütahya kökenli erkek öğretmenlerin kendi kentlerine yerleşme isteğini gösterirken kadın öğretmenler açısından kentin çekicilik düzeyinin düşük olduğuna işaret edebilir. Mesleki ve Teknik Genel Ortaöğretim İlköğretim 51 46 38 35 31 31 Türkiye 45 İstanbul 33 33 30 28 26 25 21 20 26 23 24 22 20 21 Balıkesir Manisa A.Karahisar Kütahya 37 32 Uşak 32 24 23 36 25 15 21 Bursa Eskişehir Bilecik Şekil 3.5. Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011Eğitim Yılı (%) □Kaynak:www.tuik.gov.tr . Mesleki ve Teknik Ortaöğretim İlköğretim 25 18 18 22 21 27 Türkiye İstanbul 14 17 17 16 18 14 16 16 15 16 17 18 17 16 16 Uşak Balıkesir Manisa A.Karahisar Kütahya 18 15 16 15 15 21 18 18 Bursa Eskişehir Bilecik 18 Şekil 3.6. Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011 Eğitim Yılı (%) □Kaynak:www.tuik.gov.tr Mesleki-Teknik Ortaöğretim 36 39 Genel Ortaöğretim 44 31 36 40 75 76 99 38 30 38 24 75 68 61 99 99 97 99 25 41 39 45 55 İstanbul Balıkesir 29 36 32 38 65 70 98 100 39 Türkiye Ortaöğretim Manisa A.Karahisar Kütahya 55 Uşak 43 56 43 34 86 89 99 98 34 53 54 Bursa Eskişehir Bilecik 44 31 75 100 Şekil 3.7.2009-2010 Eğitim Yılında Net Okullaşma Oranları (%) □Kaynak:www.meb.gov.tr 63 ■■■ Kütahya derslik başına düşen öğrenci sayısı açısından kıyaslanan iller arasında iyi bir durumdadır. Derslik başına öğrenci sayısı açısından iki temel eğilim göze çarpmaktadır. İlk eğilime göre kent nüfusu arttıkça derslik başına düşen öğrenci sayısı da artmaktadır. Bunun temel nedeni yoğun göçün büyük kentlere yapılan eğitim yatırımlarının ihtiyacı karşılama potansiyelini azaltmasıdır. İkinci eğilim ise mesleki ve teknik eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayısının diğer eğitim düzeylerine göre daha yüksek olmasıdır. Bu duruma ise katsayı uygulaması nedeniyle mesleki okulların ihmal edilmesi yol açmaktadır. Kütahya’da da mesleki ve teknik eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayısı fazladır. Zira Kütahya’da ortaöğretimde genel ortaöğretim öğrenci sayısından daha fazla mesleki ve teknik eğitim alan öğrenci bulunmaktadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayıları bakımından Kütahya İli Balıkesir’den sonra en iyi durumda bulunan ildir. Kütahya net okullaşma oranları dikkate alındığında Bilecik ve Eskişehir’in ardından en iyi durumda olan üçüncü il konumunda bulunmaktadır. Okul öncesi eğitimde Kütahya ve Uşak illerinde pilot il uygulaması olduğundan 4-5 yaş grubunu kapsayan okul öncesi okullaşma oranlarında bu iller ilk sırada yer almaktadır. Kütahya ilköğretim, genel ortaöğretim ve mesleki-teknik ortaöğretim açısından Türkiye ortalamasına, İstanbul’a ve diğer komşu illere kıyasla iyi bir durumda bulunmaktadır. III. Yüksek Öğretimde Bilgi Altyapısı Dumlupınar üniversitesi 40.000 civarındaki öğrencisi ile bölge illeri arasındaki en yüksek sayıda öğrenci istihdam eden üniversitesidir. Dumlupınar üniversitesinin en büyük ihtiyacı üniversite ve sanayi işbirliğini sağlayacak bir yapı kurgulanarak özellikle mühendislik öğrencilerinin nitelik ve beceri ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. İktisadi ve İdari bilimler fakültesinde okuyan öğrencilerin en büyük ihtiyacı olarak da ticari müesseselerin ve organizasyonların staj yapma konusunda öğrencilere destekler sunmasıdır. Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya il merkezinde, Merkez Kampus ve Germiyan Kampusu olmak üzere iki kampusa; 10 ilçede de ayrı bina ve kampus alanlarına sahiptir. Merkez Kampusu,7500 dekarın üzerinde bir alana sahiptir. Dumlupınar Üniversitesi, İİBF, Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Simav Teknik Eğitim ve Teknoloji Fakültesi olmak üzere 9 Fakülte, Sağlık Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu olmak üzere 3 yüksekokul Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü olmak üzere 3 enstitü ve Kütahya, Tavşanlı, Simav, Gediz, Emet, Hisarcık, Domaniç, Altıntaş, 64 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Şaphane, Pazarlar Meslek Yüksekokulları üzere 11 meslek yüksekokuluyla ve 342303 m2 alanda eğitim-öğretim vermektedir (Tablo 3.2). Tablo 3.3. Yükseköğretim kurumlarında kendi biriminde görevli öğretim elemanı sayısını göstermektedir. Dumlupınar üniversitesi 40 bin civarında öğrenciye eğitim veren ve 2011 yılında 12184 öğrencilik kontenjanı ile en çok kontenjanı olan ilk on üniversite içinde yer alan bir kurum olarak yeterli düzeyde öğretim üyesine sahip bulunmamaktadır. Dumlupınar üniversitesinde bin öğrenci başına düşen toplam öğretim elemanı sayısı kendisinden çok sonra açılan Uşak Üniversitesi ile neredeyse aynı düzeydedir. Profesör ve doçent gibi üst düzeyde uzmanlaşmış öğretim elemanları açısından da TR33 bölgesinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iyi bir durumda değildir. 2 Tablo 3.2. Dumlupınar Üniversitesi Genel Fiziki Alan Bilgileri, 2010 (m ) Birim Adı Mevcut Alan Birim Adı Rektörlük Binası 14 690 Fizik Tedavi Rehabilitasyon U.M. Fen-Edebiyat Fakültesi 34 697 Olimpik Yüzme Havuzu Mühendislik Fakültesi 29 993 Merkezi Kafeterya İktisadi ve İdari Bilimler Fak. 39 356 Kütüphane Binası Güzel Sanatlar Fakültesi 44 500 Kapalı Spor Salonu Simav Teknik Eğitim Fak. 11 750 Hastane Binası Kütahya Beden Eğitimi Y.O. 22 554 Yurt Binası Kütahya Meslek Yüksekokulu 19 099 Lojmanlar Altıntaş Meslek Yüksekokulu 1 783 Güzel Sanatlar Resim Atölyesi Domaniç Meslek Yüksekokulu 1 976 Termal Havuz Emet Meslek Yüksekokulu 3 595 Atölye Binası (Hangar) Gediz Meslek Yüksekokulu 5 226 Germiyan Kampus Misafirhane. Şaphane Meslek Yüksekokulu 3 260 Germiyan Kampus Yemekhanesi Tavşanlı Meslek Yüksekokulu 8 236 Atölye Binası (Eski) Pazarlar Meslek Yüksekokulu 3 268 Makine İkmal Binası Hisarcık Meslek Yüksekokulu 4 303 Toplam ■ Dumlupınar Üniversitesi 2010 İdari Faaliyet Raporu Mevcut Alan 22 624 10 297 7 468 17 836 5 451 5 948 12 606 5 042 290 1 908 1 139 743 734 786 1 145 342 303 Tablo 3.3. Yükseköğretim Kurumlarında Bin Öğrenci Başına Düşen Öğretim Elemanı Sayısı, 2009-2010 Toplam Öğretim Elemanı Profesör Doçent Yardımcı Doçent Diğer Öğretim elemanı Türkiye 25,80 3,57 1,92 4,84 15,48 Afyonkarahisar 26,17 1,16 2,33 5,68 17,01 Kütahya 14,97 0,70 0,53 4,77 8,97 Manisa 31,11 3,17 2,40 6,52 19,01 Uşak www.tuik.gov.tr 14,26 0,55 0,16 4,52 9,03 İLLER/YER 65 ■■■ Dumlupınar Üniversitesi öğretim üyesi başına SCI, SSCI ve AHCI’de yayınlanan yayın sıralamasında Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında 54. Sırada yer almaktadır. Afyon Kocatepe Üniversitesi 38’inci, Anadolu Üniversitesi 28’inci, Osmangazi Üniversitesi 26’ıncı, Uludağ Üniversitesi 14’üncü sıra ile daha iyi konumda iken Balıkesir Üniversitesi 56’ıncı, Uşak Üniversitesi 97’inci ve Bilecik Üniversitesi 100’üncü sıra ile daha kötü durumda bulunmaktadırlar. IV. Bilgi Altyapısı GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Okul öncesi genç bir nüfusun varlığı Okullaşma oranının % 100’ler seviyesinde olması Toplumun bilinç düzeyinin gittikçe artması Kentleşme düzeyinin artması Bilişim teknolojilerinin yaygın ve yoğun kullanımı Okulların merkezi noktalarda bulunması SBS Türkiye sıralamasındaki yerimizin ilk sıralarda olması, Dağınık olmayan yerleşim yeri dolayısıyla eğitim güvenliğinin yüksek oluşu İklim koşullarının eğitim ve öğretim faaliyetleri için elverişli olması Okulların ulaşım açısından erişimi kolay noktalarda bulunması Ders kitaplarının ücretsiz dağıtımının aile bütçelerine katkı sağlaması Öğretim personelinin sayıca yeterli Üniversite bünyesinde eğitim fakültesinin bulunması Fen, Anadolu ve Anadolu meslek liseleri gibi yüksek niteliği haiz eğitim kurumlarının bulunması Ulusal yarışmalara ve projele katılımın yüksek olması Zorunlu kayıt bölgesi uygulamasının yerleşmesi Özel eğitim okullarının varlığı İç denetim sisteminin bulunması Öğrencilerin genelinin okul öncesi eğitimi alarak ilköğretime başlaması Derslik başına düşen öğrenci sayısının ortalama olarak istenilen oranda olması Okuma ve yazma oranının yüksek olması Meslek liseleri mezunlarının çalışabileceği sanayi kuruluşlarının gittikçe artması Orta öğretim kurumlarının oldukça farklı alanlarda eğitim olanakları sunması ZAYIF YÖNLER Okul öncesinde öğretmen ihtiyacı fazlalığı Oyun ve spor alanlarının azlığı Bağımsız anaokullarının az olması 66 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Fiziki alt yapı yetersizlikleri Anne baba eğitim yetersizliğinin okul eğitimine yansıması Öğretmen niteliğindeki zayıflıklar Şehir merkezindeki okullarda sınıf mevcutlarının fazla oluşu Okullarda güvenlik görevlisi istihdam edilmeyişi Sınıflar ve kurumlar için eğitim ödeneklerinin yetersizliği Kütüphanelerin nicelik ve nitelik yönünden yetersizliği İkili eğitimin yaygın oluşu Okul servislerinin gerektiği gibi denetlenememesi Ulusal çalışmalarda ve raporlarda belirtildiği üzere öğretmenlerinin % 80’inin işlerinden memnun olmaması Meslek liselerine talebinin en azından fiziki olarak karşılanamaması Verilen eğitimin teknik ve detaycı olması dolayısıyla öğrencilerin dershaneye gitme mecburiyetinde hissetmeleri FIRSATLAR Zekâ düzeyi yüksek öğrencilerin daha erken yaşlarda tespit edilmesi ve yönlendirilmesi. Okul öncesi eğitiminde Kütahya’nın % 100’e varan başarılar kazanması Ülke olarak okul öncesi eğitim yatırımlarının son yıllarda büyük artış göstermesi İldeki sivil toplum örgütlerinin eğitime yüksek destek vermeleri Okulların güvenilir ve tercih edilme düzeyi yüksek okullar olması Okul öncesi eğitim konusunda ilde halkın bilinç düzeyinin oldukça yüksek olması AB destekli projelerin hazırlanması Tüm okullarda internet bağlantısının mevcut olması Öğrencilerin sürekli devamsızlığın çok düşük olması Kitapların ücretsiz dağıtılması Dershanelerin okullarla rekabet içinde olması Okulların kendi aralarında da rekabet halinde olması Okul inşası konusunda halkın desteğinin muazzam seviyelerde olması Meslek ve Teknik eğitim mezunlarının iş imkânlarının yüksek olması Türkiye’nin en büyük şehirlerine üçer saat mesafede olma yakınlık Öğrenci odaklı bir şehir olması Organize Sanayi Bölgesi’nin gelişmesi TEHDİTLER Alan yetersizliği Eğitimin paralı oluşu Yardımcı ve kaynak kitapların yüksek fiyatlı olması 67 ■■■ Öğle sonrası eğitime yüksek talep olması Anne ve babaların eğitim düzeylerinin yetersizliği Özel anaokullarının yetersiz oluşu Okulların temizlik konusunun bir çözüme kavuşturulamayışı Yeterli altyapı ve öğretim üyesi olmaması Şehir altyapısının yetersizliği Kütahya’nın deprem bölgesinde oluşu Ciddi oranda net göç veren bir il olması Kontrolsüz internet kafelerin varlığı Gençlere iş konusunda gereken danışmanlığın verilmeyişi Öğretim üyesi yetersizliği Öğrenci barınma imkânlarının yetersizliği Öğretim üyelerinin barınma sorunu ve ev kiralarının yüksek olması Kampüse raylı ulaşım olanağının olmayışı Sektörlerin ihtiyacına göre eğitim verilememesi Fiziki ve teknolojik altyapı yetersizliği Meslek yüksekokullarındaki öğretim görevlilerinin formasyon almaması İlçelerde öğrencilerin sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerde bulunacakları tesislerin azlığı 68 Kentin Beşeri Sermaye Altyapısı: Sağlık, Sosyal Güvenlik, Sosyal Hizmetler ve Gençlik ve Spor I.Sağlık Altyapısı Kentin sağlık altyapısı son yıllarda yapılan ciddi yatırımlarla iyi bir düzeye erişmiş bulunmaktadır. İl merkezinde 700 yataklı bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir Fizik Tedavi Rehabilitasyon Dal Hastanesi, bir Ağız Diş Sağlığı Merkezi ve iki özel hastane olmak üzere toplam 5 hastane halkımıza hizmet vermektedir. İlçelerde ise sağlık hizmetleri dört Devlet Hastanesi (Emet, Gediz, Simav, Tavşanlı), dört Entegre İlçe Hastanesi (Domaniç, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık) ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren üç Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile yürütülmektedir. Kütahya merkez ve ilçelerinde hizmet veren devlet hastaneleri, Sağlık Bakanlığı ile Dumlupınar Üniversitesi’nin ortaklaşa faaliyette bulunduğu Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavşanlı Devlet Hastanesi, Doç. Dr. İsmail Karakuyu Simav Devlet Hastanesi, Gediz Devlet Hastanesi, Emet Devlet Hastanesi, Altıntaş İlçe Hastanesi, Çavdarhisar İlçe Hastanesi, Domaniç İlçe Hastanesi ve Hisarcık İlçe Hastanesi olarak sıralanabilir. Kütahya’da Kütahya ■■■ Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne ilaveten üç tane Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ağız ve diş sağlığı konusunda kent halkına hizmet vermektedir. Tablo 4.1’de farklı birimlere bağlı olarak faaliyette bulunan hastanelere ait yatak kapasiteleri yer almaktadır. Buna göre 2010 yılı itibarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren toplam on hastanede 431’i nitelikli olmak üzere 1529 adet yatak bulunurken kent merkezinde faaliyetlerini sürdüren iki özel hastanede 93’ü nitelikli olmak üzere toplam 118 yatak bulunmaktadır. Kentte il merkezinde eğitimlerini sürdüren ve vatani görevlerini ifa eden askerler için de 30 yatak kapasiteli bir askeri hastane mevcuttur. Tablo 4.1. Kütahya’da Hastane Yatak Sayıları, 2010 SAYI YATAK SAYISI NİTELİKLİ YATAK SAYISI Sağlık Bakanlığı Hastanesi 6 1.479 431 Sağlık Bakanlığı İlçe Hastanesi * 4 50 Özel Hastane 2 118 93 Askeri Hastane 1 30 İl Geneli 13 1.677 524 *06.06.2011 tarih ve 25087 sayılı bakanlık oluru ile Hisarcık Toplum Sağlığı Merkezi İlçe Hastanesine dönüştürülmüştür. ** 17.10.2011 tarihinde DPÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile Evliya Çelebi Devlet Hastanesi hizmet birleşmesi yapılmıştır. Kütahya’da 04.01.2010 tarihinden itibaren “aile hekimliği” uygulamasına geçilmiştir. Kütahya il merkezi ve ilçelerinde 2011 Kasım ayı itibariyle toplam 174 aile hekimi hizmet vermektedir. Tablo 4.2. Aile Hekimliği Uygulaması İLÇE TOPLAM NÜFUS MERKEZ 259.340 ALTINTAŞ 18.424 ASLANAPA 11.083 AİLE HEKİMİ SAYISI 68 7 AİLE HEKİMİ BAŞINA DÜŞEN NÜFUS* 3.604 2.405 2.689 1.845 2.320 ÇAVDARHİSAR DOMANİÇ 8.267 16.913 4 4 7 DUMLUPINAR 3.172 22.848 51.850 1 7 16 2.624 3.198 3.159 14.298 5.958 69.946 6 2 21 2.290 2.693 3.203 7.486 100.911 590.496 2 29 174 3.484 3.421 3.380 EMET GEDİZ HİSARCIK PAZARLAR SİMAV ŞAPHANE TAVŞANLI İL GENELİ EGE* 3.557 TÜRKİYE* 3.652 *Ege Bölgesi ve Türkiye ortalaması ile ilgili veriler 2010 yılına aittir. Aile Hekimi Başına Düşen Nüfus verileri 31.10.2011 tarihini kapsar ■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü ve TÜİK. 70 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** İl genelinde aile hekimi başına düşen ortalama nüfus 3274’tür. Bu oran Ege Bölgesi genelinde 3557 iken, Türkiye genelinde 3652’dir. Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 327’si uzman hekim ve 312’i pratisyen hekim olmak üzere toplam 639 hekim hizmet vermektedir. İl genelinde toplam diş hekimi sayısı 87, eczacı sayısı 170, sağlık memuru sayısı 788, hemşire ve ebe sayısı toplamı da 1368’dir. 2010 yılı verilerine bakıldığında, Kütahya ilinde hizmet veren bu personellerin sayısının bütün branşlarda Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir. Kütahya iline ait 2006-2010 yılları arasındaki hayati veriler aşağıdaki tabloda görülmektedir. Anne ölüm hızı bu dönemde oldukça dalgalı bir seyir izlerken, bebek ölüm hızı 2010 yılında 2006 yılına göre azalmıştır. Hastanede yapılan doğum oranı ise oldukça yüksektir. İlimizde meydana gelen 10.000 doğumdan sadece 33 tanesi hastane dışında yapılmaktadır. Tablo 4.3. Kütahya İli 2006-2010 Yılları Arası Hayati Veriler 2006 14,58 1 20,56 98,46 - Anne Ölüm Hızı (Yüzbinde) Ölen Anne Sayısı Bebek Ölüm Hızı (Binde) Hastanede Yapılan Doğum Oranı (%) Bebek İzlem Sıklığı Gebe İzlem Sıklığı Yenidoğan İşitme –Tarama Oranı Karma DaBT-İPA-Hib-3 Aşı Oranı (%) ■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü 84 2010 14,00 1 13,90 99,67 8,3 4,6 93,9 99 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2008 yılı verilerine göre bebek ölüm hızı (binde) İspanya’da 0.02, İsviçre’de 0.03, Tunus’ta 0.12, Meksika’da 0.07, Ekvator’da 0.11, Tanzanya’da 0.33, Rusya’da 0.06, Papua Yeni Gine’de 0.26, Pakistan’da 0.53, Fas’ta 0.23, İzlanda’da 0.01’dir. Afrika bölgesinde bebek ölüm hızı 0.40, Amerika bölgesinde 0.09, Güney Doğu Asya bölgesinde 0.34, Avrupa bölgesinde 0.07, Doğu Akdeniz bölgesinde 0.35, Batı Pasifik bölgesinde 0.11 olup, dünya genelinde ise bu oran 0.26’dır. 2009 yılı Türkiye genelinde bebek ölüm hızı (binde) 13,1, 2010 yılında ise (binde) 10,9’dur. 2010 yılı verilerine göre Ege Bölgesi ortalamasında bebek ölüm hızı (binde) 12,1’dir. Kütahya’da ise bebek ölüm hızı 2010 yılında binde 13,9’dur. Kütahya’da 31.10.2011 tarihi itibariyle Merkez’de üç, Simav’da iki, diğer ilçelerde birer tane olmak üzere il genelinde toplam on yedi (112) acil istasyonu ve kırk üç ambulans acil sağlık hizmeti vermektedir. 71 ■■■ II. Sağlıkta Dönüşüm Uygulamaları Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü ve Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile 19.09.2007 tarihinde ortaklaşa başlatılan “fırçalar sınıfta dişler yolunda” projesi çerçevesinde, Kütahya’daki tüm okul müdürleri ve birinci sınıf öğretmenlerine “diş sağlığı, proje detayları, koruyucu flor jel uygulaması ve etkin diş fırçalama” konularında eğitim verilmiştir. Aile Hekimlerinin katılımıyla “flor jel” uygulamalarının daha erken yaşta daha geniş çocuk kitlesine ulaşılması düşünülmüş ve Aile Sağlığı Merkezlerinde 1-3 yaş arası bebeklere senede 2 defa flor vernik, 7-12 yaş arası çocuklara senede 4 defa flor jel uygulaması başlamıştır. 2009-2010 yılında ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıftaki 13.743 çocuğa flor jel, anaokullarına ve Aile Sağlığı Merkezlerine kayıtlı 0-5 yaş arası bin bebeğe flor vernik uygulanmıştır. Çocuklara, anne ve bebeklere diş fırçalama eğitimi verilerek diş fırçası dağıtılmıştır. 2010-2011 yılında ise 4 ve 5.sınıflar da uygulamaya dâhil edilerek, Merkez İlçe’ deki ilköğretim ilk kademedeki sınıflarda 18.900 çocuğa ve ilçelerdeki 11.513 çocuğa flor jel uygulanmıştır. 0-5 yaş arası bebeklere ise flor vernik Merkez İlçe’ de 1.206, ilçelerde 5.888 bebeğe uygulanmıştır. 30.09.2011 tarihinde, 77 İlköğretim okulu 1.sınıf öğretmenlerine Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığının önemini anlatan ve okullarda uygulanan flor-jelin faydaları hakkında eğitim verilmiştir. 17-21 Ekim 2011 döneminde Merkez ilçe ve köylerindeki ilköğretim okullarında 6-12 yaş aralığındaki 16.811 çocuğa, 2 diş hekimi, 1 hemşire ve 44 Sağlık Meslek Lisesi öğrencisi tarafından flor-jel uygulanmıştır. 28-29-30 Kasım, 1-2 Aralık 2011 tarihleri arasında Aile Hekimliklerinde 3.390 bebeğe diş muayenesi yapılmış, flor-vernik uygulanmış ve annelere eğitim verilmiştir. Yatağa bağımlı hastaların evde yapılabilecek tıbbî bakım ve rehabilitasyonları ev ortamında gerçekleştirilmektedir. Evde Sağlık Hizmetlerinin yaygınlaştırılarak, süreklilik ve kalitesinin arttırılması hedefiyle Kütahya ilinde 2010 Eylül tarihinden itibaren evde sağlık hizmetleri yapılandırılmasına başlanmış, 85 personel, 16 hizmet aracı ve 11 nakil aracı ile yaklaşık 1 yıl içerisinde 1.012 hastaya ulaşılmıştır. Ayrıca, 13 Toplum Sağlığı Merkezi ve 5 hastane ve 1 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Sağlık Bakanlığı’nca tescil edilerek, aile hekimleri ile koordineli olarak evde sağlık hizmeti uygulamasını yürütmektedir. Sağlık Bakanlığı mevzuatları uyarınca nüfusun binde 1’ine ulaşılmıştır. Evde sağlık hizmeti veren hastaneler, Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tavşanlı Doç. Dr. M. Kalemli Devlet Hastanesi, Simav Doç. Dr. İ. Karakuyu Devlet Hastanesi, Gediz Devlet Hastanesi, Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak sıralanabilir. Ayrıca tüm Toplum Sağlığı Merkezlerinde de evde sağlık hizmeti verilmektedir. 72 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** III. Karşılaştırmalı Sağlık Göstergeleri A.Sağlık Personeli Sayısı Tüm kent halkının fizikî ve psikolojik açıdan sağlıklı ve mutlu olması daha müreffeh ve birlik-beraberlik içinde bir toplum için en temel ön koşullardan biridir. Kütahya’nın sağlık göstergeleri ile Türkiye ortalaması ve kıyaslanan iller arasındaki dengesizlik ve eşitsizlik kent halkının sağlık ve refah düzeyine yapılan katkının ne kadar başarılı olduğu hakkında bize kabaca fikir verir. Kent halkının esenlik ve sağlığının düşük bir düzeyde olması kent genelinde istihdamı ve verimliliği olumsuz yönde etkiler ve kamusal mal ve hizmet sunumunu zorlaştırarak daha maliyetli bir hale getirir. Bu çerçevede Kütahya İli’nde sağlık hizmetlerinin nitelik ve kalitesi son derece önemlidir. Bu iki gösterge bakımından ne durumda olduğumuz, tam olarak yansıtmamakla birlikte, sağlık çalışanları dikkate alınarak değerlendirilebilir. Tablo 4.4. Seçilmiş Bazı İllerde Hekim Sayısı, 2010 Uzman Hekim Pratisyen Hekim Asistan Hekim Toplam Hekim Diş Hekimi Türkiye 8,62 5,27 2,86 16,74 2,91 İstanbul 10,89 4,41 4,06 19,36 4,06 Balıkesir 6,12 5,42 0,01 11,54 2,61 Manisa 6,55 4,98 1,73 13,26 2,20 Afyon. 6,42 5,48 1,96 13,86 1,48 Kütahya 5,57 5,28 0,00 10,86 1,66 Uşak 6,24 5,59 0,00 11,83 2,37 Bursa 7,46 4,68 2,23 14,37 2,87 Eskişehir 9,64 5,48 4,25 19,37 3,03 4,61 Bilecik ■ www.tuik.gov.tr 5,46 0,00 10,07 2,04 Tablo 4.4 on bin kişi başına düşen sağlık personeli bazında seçilmiş bazı iller ile Türkiye ortalamasını karşılaştırmaktadır. Buna göre Kütahya’da on bin kişi başına düşen uzman hekim sayısı 5,57 (Türkiye’de 8,62), pratisyen hekim sayısı 5,28 (Türkiye’de 5,27), asistan hekim sayısı 0, (Türkiye’de 2,86), toplam hekim sayısı 10,86 (Türkiye’de 16,74) ve diş hekimi sayısı 1,65 (Türkiye’de 2,90)’dır. Kütahya yalnızca pratisyen hekim sayısı açısından Türkiye ortalamasına göre daha iyi bir durumda bulunmaktadır. Kıyaslanan iller arasında Kütahya, on bin kişi başına düşen uzman hekim sayısında Bilecik’in ardından sonuncu, pratisyen hekim sayısında Bursa, Manisa ve İstanbul’un ardından sonuncu, Uşak ve Bilecik ile birlikte asistan hekimin bulunmadığı üçüncü il, toplam hekim sayısında Bilecik’in ardından sonuncu ve diş hekimi sayısında Afyonkarahisar’ın ardından sondan ikinci sırada bulunmaktadır. 73 ■■■ Kütahya, on bin kişi başına düşen uzman hekim sayısında tüm iller arasında 55’inci, pratisyen hekim sayısında tüm iller arasında 55’inci, asistan hekim sayısında tüm iller arasında 46’ıncı, toplam hekim sayısında tüm iller arasında 69’uncu ve diş hekimi sayısında tüm iller arasında 60’ıncı sırada bulunmaktadır. Kütahya’nın sağlık personeli açısından durumu diğer sağlık çalışanları dikkate alındığında daha iyi bir durumda bulunmaktadır. Kıyaslanan iller arasında Kütahya, on bin kişi başına düşen eczacı sayısında Bilecik’ten sonra sonuncu sırada gelmesine rağmen sağlık memuru sayısında İstanbul, Balıkesir, Manisa, Bursa ve Bilecik’ten; hemşire sayısında Bilecik, Afyonkarahisar, Manisa, Balıkesir ve İstanbul’dan ve ebe sayısında Bilecik, Bursa, Manisa, İstanbul ve Türkiye ortalamasından daha iyi bir konumda bulunmaktadır. Tablo 4.5. Seçilmiş Bazı İllerde Sağlık Personeli Sayısı, 2010 Eczacı Sağlık Memuru Hemşire Ebe Türkiye 3,60 12,81 15,57 6,83 İstanbul 3,81 9,15 13,52 4,09 Balıkesir 4,02 11,68 13,74 11,00 Manisa 3,47 10,34 13,01 7,35 Afyon. 3,40 15,15 14,21 8,43 Kütahya 2,88 13,34 14,36 7,76 Uşak 3,70 18,76 18,55 14,67 Bursa 3,43 10,67 14,94 6,62 Eskişehir 4,53 17,92 21,31 8,88 Bilecik ■ www.tuik.gov.tr 2,62 11,76 11,36 7,54 Kütahya, on bin kişi başına düşen eczacı sayısında tüm iller arasında 50’inci, sağlık memuru sayısında tüm iller arasında 44’üncü, hemşire sayısında tüm iller arasında 43’üncü ve ebe sayısında tüm iller arasında 37’inci sırada kendine yer bulmaktadır. Sağlık personeli ile ilgili veriler Kütahya’nın bu alanda çalışanlar için çekici bir yer olmaktan uzak olduğunu göstermektedir. Bu ifade doktorluk gibi kent toplam nüfusunun fazla olması halinde sağlık çalışanının elde ettiği toplam gelirin ve dolayısıyla refah düzeyinin yüksek olduğu alanlarda diğer sağlık personeline kıyasla daha doğru gibi görünmektedir. B. Hastane Yatak Sayısı Hastane yatak sayısı kent halkının acil, önemli ve ciddi bir sağlık sorunu ile karşılaştığında ne ölçüde hızlı, konforlu ve esenlikli bir sağlıklı hizmeti alacağının göstergelerinden biridir. Toplam hastane yatak sayısı dikkate alındığında Kütahya’nın kıyaslanan iller arasında Eskişehir ve Uşak’tan sonra üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Veriler 2009 yılına ait olduğu için Kütahya’da üniversite 74 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** hastanesi yatak sayısı 50 olarak yer almaktadır ancak hali hazırda üniversite hastanesi faal bir durumda değildir. Tablo 4.6. Seçilmiş Bazı İllerde Hastane Yatak Sayısı, 2009 Toplam Sağlık Bakanlığı Üniversite Özel Yüz bin kişi başına Türkiye 179649 122354 30112 25178 248 İstanbul 30617 15234 4295 9700 237 Balıkesir 2837 2693 - 144 249 Manisa 3272 2798 312 162 246 Afyon. 1854 1388 346 120 264 Kütahya 1613 1508 50 55 282 Uşak 1076 925 - 151 320 Bursa 5871 4212 895 764 230 Eskişehir 2926 1789 991 146 387 308 Bilecik ■ www.tuik.gov.tr 308 - - 152 Tablo 4.6 seçilmiş bazı iller ile Türkiye genelinde hastane yatak sayısı ile ilgili verileri göstermektedir. Bu verilere göre Kütahya özel hastane yatak sayısında Bilecik’in ardından sonuncu sırada yer almaktadır. Bu durum Kütahya’nın sağlık alanında özel kesim için çekici bir yer olmaktan uzak olduğuna yönelik bir işaret olarak yorumlanabilir. Kentin refah düzeyi ve merkez nüfusu arttıkça bu durumun tersine döneceği beklenebilir. Kütahya, yüz bin kişi başına düşen, hastane yatak sayısında tüm iller arasında 282 yatak ile 23’üncı sırada bulunmaktadır. Özel hastane yatak sayısının düşük olması göz önüne alındığında yüz bin kişi başına düşen hastana yatak sayısında elde edilen bu sıra merkezi yönetimin (Sağlık Bakanlığı’nın) hastane bina ve yatak sayısı gibi fizikî altyapı açısından İl’e önemli katkı ve yatırımlarda bulunduğuna dair bir veri bize sunmaktadır. IV. Sosyal Güvenlik Sağlıkta dönüşüm projesi çerçevesinde, 5502 sayılı Kanunla Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmuş, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kurumları bu yeni kuruma devredilerek 16.05.2006 tarihinde tek çatı altında birleştirilmiştir. Türkiye genelinde olduğu gibi, Kütahya’da da çalışan ve emekli kesimlerin resmi sosyal güvencesi Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından İl Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ayrıca sigortalılarımızın hizmete daha kolay erişebilmelerini sağlamak maksadıyla Gediz, Simav, Tavşanlı ve Emet ilçelerinde de Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri faaliyetlerini sürdürmektedir. Kütahya ilinde sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun, toplam nüfusa oranı % 94,11 iken, yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 80,20 olduğu 75 ■■■ görülmektedir. Bu oranlar çevre illerde daha yüksektir. Örneğin, Afyon’da sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 97,73 iken, yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 89,44 olduğu görülmektedir. Uşak’ta sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 99,79 iken, yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 91,21 olduğu görülmektedir. Manisa’da ise sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 99,58 iken, yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 89,88 olduğu görülmektedir. Türkiye genelinde sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 85’dir. Kütahya’da bahsedilen oranların düşüklüğü dikkat çekicidir. Bu durum ilimizdeki sanayileşme olgusunun çevre illere göre az olması, özel sektörde istihdam olanağının düşük olması ile açıklanabilir. Kütahya ilinde sosyal güvenlik kapsamındaki aktif çalışanların toplam il nüfusuna oranı % 21,26’dır. Bu oran Afyon ilinde % 20,83, Uşak ilinde % 25,95, Manisa ilinde % 22,86’dır. Bahsedilen oran Türkiye genelinde % 21,96’dır. TR33 bölgesindeki illerden Afyon % 20,83’lük oranla en düşük orana sahiptir. Kütahya ilindeki oran, Afyon’dan sonra gerek bölge illerinden, gerekse Türkiye ortalamasından az da olsa düşüktür. Bununla birlikte, Kütahya’da aktif çalışan sayısının il nüfusuna oranında bir artış gözlemlenmektedir. Örneğin, 2008 yılında bu oran % 20,39 iken, 2009 yılında % 20,77, 2010 yılında ise % 20,26’dır. Şu andaki oranın % 21,26 olduğu göz önüne alındığında, geçen yıllara göre oranda bir artış olduğu görülecektir. Bu oran, kısmen de olsa, ilimizde kayıtlı istihdam oranında bir artış olduğunu göstermektedir. SGK kapsamındaki aktif çalışanları 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) olarak ayırdığımızda,Kütahya’da 4/a kapsamında 78.955, 4/b kapsamında 26.656 ve 4/c kapsamında 19.941 çalışan olduğu görülmektedir. Sosyal güvenlik kapsamındaki emeklilerin toplam il nüfusuna oranı ise Kütahya’da % 17,90 iken, Afyon’da % 13,41, Uşak’ta % 18,11, Manisa’da % 13,88’dir. Türkiye genelinde bu oran % 13,42’dir. SGK kapsamındaki emeklilerin nüfusa oranı bakımından Kütahya ortalamanın üzerindedir. TR33 bölgesindeki illerde ise Uşak’tan sonra ikinci sıradadır. Kütahya’da emekli sayısının artması, yaşlı nüfus oranındaki artışla ilgili olduğu gibi, dışarıya göç veren bir il olmasıyla da (genç nüfusun çalışmak için il dışına gitmesi) açıklanabilir. Türkiye genelinde 1,74 aktif çalışan kişiye 1 emekli düşerken, Kütahya’da bu oran 1,18’dir. Bu verilere göre Kütahya bir emekli kenti olma durumundadır. Sosyal güvenlik kapsamındaki bakmakla yükümlü tutulanların oranı Kütahya’da % 41,04 iken, Afyon’da % 55,20, Uşak’ta % 47,15, Manisa’da ise % 53,14’tür. Türkiye genelinde bu oran % 48,11’dir. Sonuç itibariyle, Kütahya’da SGK kapsamındaki 76 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** bağımlıların oranının gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasından daha düşük olduğu görülmektedir. Tablo 4.7. TR33 Kapsamındaki İllere Ait Sosyal Güvenlik (SG) Göstergeleri (Kasım 2011) KÜTAHYA AFYON UŞAK MANİSA Nüfus 590.496 697.559 338.019 1.379.484 İş yeri sayısı 9.020 10.179 7.150 22.273 Toplam SG Kapsamı (Aktif+Pasif+Yeşilkart) 555.721 681.741 337.195 1.374.086 Toplam SG Kapsamı (Yeşil Kartlılar Hariç) 473.568 623.927 308.294 1.239.928 SG Kapsamının (Yeşil Kart Hariç) Toplam il (%) 80,20 (%) 89,44 (%) 91,21 (%) 89,88 Nüfusuna Oranı SG Kapsamı Olmayan Nüfus 34.775 15.818 824 5.398 SG Kapsamında Aktif Çalışan kişi sayısı 125.552 145.317 87.702 315.399 Emekli Sandığı (4/c) 19.941 24.381 11.490 36.986 Bağ-Kur (4/b) 26.656 40.973 24.547 85.455 SK (4/a) 78.955 79.963 51.655 192.958 SG Kapsamındaki Aktif Çalışanların Toplam il (%) 21,26 (%) 20,83 (%) 25,95 (%) 22,86 Nüfusuna Oranı SG Kapsamında Aylık Alan Sayısı 105.696 93.529 61.218 191.423 SG Kapsamındaki Emeklilerin Toplam il (%) 17,90 (%) 13,41 (%) 18,11 (%) 13,88 Nüfusuna Oranı SG Kapsamında Bakmakla Yükümlü 242.320 385.081 159.374 733.106 Tutulanların Sayısı SG Kapsamındaki bakmakla yükümlü (%) 41,04 (%) 55,20 (%) 47,15 (%) 53,14 tutulanların oranı 2022 sayılı yasadan yararlananların sayısı 10.125 14.053 6.987 28.449 2022 sayılı yasadan yararlananların il (% ) 1,21 (%) 2,01 (%) 2,07 (%) 2,06 nüfusuna oranı YEŞİL KARTLI SAYISI* 82.153 57.814 28.901 134.158 *Yeşil Kartlı sayısı Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü’nün 30 Ekim itibariyle bildirmiş olduğu sayıdır. Diğer illerin yeşil kartlı sayısı SGK tarafından verilen sayıdır ■ www.tuik.gov.tr Kütahya ilinde yeşil kartlı sayısı Sağlık İl Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 82.845’tir. Yeşil kartlı sayısının il nüfusuna oranı % 13,91’dir. Bu oran Afyon ilinde % 8,28, Uşak ilinde % 8,55 iken, Manisa ilinde % 9,72’dir. Türkiye genelinde yeşil kartlı sayısının ülke nüfusuna oranı ise % 12’dir. Yeşil kart hizmetinden yararlanan vatandaş sayısının Kütahya’da gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasından fazla olduğu görülmektedir. 2022 sayılı yasa kapsamında sosyal güvenlik hizmetinden yararlananların (özürlü ve yaşlılar) il nüfusuna oranı Kütahya’da % 1,21 iken, Afyon’da % 2,01, Uşak’ta % 2,07, Manisa’da ise % 2,06’dır. Türkiye genelinde ise bu oran % 1,82’dir. Kütahya 2022 sayılı yasa kapsamında yarar sağlayan oranı bakımından gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasından düşüktür. 77 ■■■ Tablo 4.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sosyal Güvenlikle İlgili Göstergeler (Ekim 2011) Sosyal Güvenlik Kapsamı/ Aktif Çalışan/ Toplam Nüfus (%) Nüfus(%) KÜTAHYA 80,20 21,26 AFYON 89,44 20,83 MANİSA 89,88 22,86 UŞAK 91,21 25,95 BALIKESİR 92,69 23,36 ESKİŞEHİR 95,23 27,39 BURSA 95,71 28,43 İSTANBUL 94,37 31,03 TÜRKİYE 84,87 23,60 ■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü Emekliler/ Nüfus (%) 17,90 13,41 13,88 18,11 19,31 20,53 16,08 14,46 13,42 V. Sosyal Hizmetler Sosyal Hizmetler, “kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanması ile sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunması, hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetleri sunmak” şeklinde tanımlanabilir. Sosyal hizmetlerin miktar ve kalite olarak yüksek bir düzeyde sunulması yaşam kalitesinin ve kentin çekiciliğinin artması açısından büyük bir öneme sahiptir. İl düzeyinde sunulan sosyal hizmetler, büyük ölçüde Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü uhdesinde bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, ekonomik ve sosyal destek hizmetleri (eski adıyla ayni ve nakdi yardım hizmetleri), evlat edindirme hizmetleri, kadın ve aileye yönelik hizmetler, korunmaya muhtaç çocuk hizmetleri, koruyucu aile hizmetleri, özürlü bakım hizmetleri, özel kreş ve gündüz bakımevi hizmetleri, yaşlı bakım hizmetleri, risk altındaki çocuklar ve madde bağımlılarına yönelik hizmetler, 5395 Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki hizmetler ve 3413 sayılı yasa kapsamında işe yerleştirme hizmetleri olmak üzere farklı kesimlere yönelik çok sayıda hizmetleri sunmakla görevlidir. Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu, Kütahya Erkek Yetiştirme Yurdu, Kütahya Ferdi Güzen Kız Yetiştirme Yurdu, Kütahya Çocuk ve Gençlik Merkezi (ÇOGEM), Kütahya Huzurevi-Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Kütahya Kadın Konukevi (KKE) ve dört adet Çocuk Evi bulunmaktadır. Öte yandan, Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Özel Öz-İlgi Yoncalı Özürlü Bakım Merkezi, Özel Öz-İlgi Özürlü Bakım Merkezi ve Özel Tahsin Uygun Özürlü Bakım Merkezi olmak üzere üç adet özel özürlü bakım merkezi faaliyetlerini sürdürmektedir. 78 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyette bulunan altı adet özel kreş bulunmaktadır. Özel Süper Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi 0-6 yaş grubuna yönelik olarak 93 kişilik kapasiteyle hizmet vermektedir. Özel Altın Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi 4-6 yaş grubuna yönelik olarak 26 kişilik kapasiteyle hizmet vermektedir. Özel Çamlıca Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi Çocuk Kulübü 314 yaş grubuna yönelik 112 kişilik kapasiteyle hizmet vermektedir. Ayrıca Simav ilçesinde Özel Simav Gül Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi, Tavşanlı ilçesinde Özel Gül Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi, Domaniç ilçesinde Özel Gülbahçesi Kreş ve Gündüz Bakımevi de Kütahya’nın ilçelerinde faaliyette bulunan diğer kreş ve bakımevleridir. A. Korunmaya Muhtaç Çocuk Hizmetleri Beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup; ana veya babasız, ana ve babasız; ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan; ana ve babası veya her ikisi tarafından terk edilen; ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuklar “korunmaya muhtaç çocuk” olarak nitelendirilerek koruma altına alınmaktadır. Kentleşmenin ve bireyselleşmenin gittikçe arttığı günümüzde modern bir kent olma yolunda hızlı adımlar atan İlimizin bu ve benzeri sorunlarla daha çok karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Bu çerçevede bu ve benzeri bakıma, korunmaya ve gözetime muhtaç kesimlere yönelik hizmetlerin çoğalması ve daha yüksek bir kalite ile sunulması kent rekabet gücünü ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde son yıllarda yılda ortalama 40-50 çocuk koruma altına alınmaktadır. 2006’da koruma altına alınan çocuk sayısı 25 iken bu sayı 2007’de 54’e, 2008’de 44’e, 2009’da 56’ya ve 2010’da ise 59’a yükselmiştir. Kent nüfusu arttığı, kent geliştiği ve boşanma ile aile içi geçimsizlikler çoğaldığı sürece korunmaya muhtaç çocuk sayısının geometrik olarak artma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle kent yönetiminin bu sorunu önceden görüp inisiyatif kullanarak önlem alması gerekmektedir. B. Çocuk Yuvaları, Çocuk Evleri ve Kız Yetiştirme Yurtları Sevgi evleri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)’nun uygulamaya koyduğu yeni bir hizmet modelidir. Bu bakım modelinde, çocukların kuruluş bakımı yerine daha küçük birimlerde, aile ortamına benzer yapılar ve ilişki sistemi içerisinde yetiştirilebileceği küçük müstakil binalardan oluşturulan site içerisinde bakımının sağlanması amaçlanmaktadır. En fazla üçer kişilik odalarda 10–12 çocuğun kaldığı site içerisinde müstakil evlerden oluşan sevgi evlerinde çocukların aidiyet duygularını yaşamaları, ev 79 içi sorumlulukların kazandırılması ■■■ sağlanmaktadır. Türkiye genelinde 2011 yılı Eylül ayı itibariyle 419, Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde de mevcut durum itibariyle dört adet çocuk evi bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde 13–18 yaş arası korunmaya muhtaç çocukları korumak, bakmak ve bir iş veya meslek sahibi edinmelerini ve topluma yararlı kişiler olarak yetiştirilmelerini sağlamakla görevli ve yükümlü olan bir sosyal hizmet kuruluşu olan yetiştirme yurtları da faaliyet göstermektedir. Tablo 4.9. Hizmet Verilen Korunmaya Muhtaç Çocuk Sayıları 2006 Sevgi Evleri 50 Erkek Yetiştirme Yurdu 117 Kız Yetiştirme Yurdu 46 Çocuk Evleri Toplam 213 *2011 yılı Kasım ayı verilerinden yararlanılmıştır 2009 75 95 59 229 2010 112 97 43 12 264 2011* 150 84 37 14 285 Tablo 4.9’da Sevgi Evleri Müdürlüğü, Erkek Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü, Kız Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü ve Çocuk Evlerinde hizmet verilen çocuk sayısının yıllar itibariyle gelişimi yer almaktadır. Tablo 4.9, Kütahya’da korunma altına alınan korunmaya muhtaç çocuk sayısının zamanla arttığı görülmektedir. Ancak korunma altına alınan çocuk sayısı oldukça düşük bir düzeyde seyretmektedir. C. Koruyucu Aile ve Evlat Edindirme Hizmetleri Koruyucu aile hizmetleri, çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakılamayan çocukların, kısa veya uzun süreli olarak bakımlarını üstlenen aile ya da kişilerin yanında, devlet denetiminde yetiştirilmeleri olarak tanımlanmakta ve bu hizmeti veren aile ya da kişilere ‘koruyucu aile’ denilmektedir. Bu uygulama Kütahya genelinde uygulamaya geçirilmiş olmakla ve son birkaç yılda koruyucu aile sayısı bir miktar artmış olmakla birlikte koruyucu aile sayısının son derece sınırlı olduğu görülmektedir. Nitekim 2006’da sekiz olan koruyucu aile sayısı 2011’de sadece üç ailenin eklenmesiyle on bire yükselmiştir. Aynı durum korunmaya muhtaç çocukların evlat edindirme yoluyla korunmaya alınması uygulamaları için de geçerlidir. Türkiye genelinde yılda ortalama 500 çocuğun evlat edindirme işlemi tamamlanırken Kütahya’da çok az sayıda evlat edindirme işlemi gerçekleştirilmektedir. Kütahya’da 2008’de 18 evlat edindirme başvurusu varken evlat edindirme sayısı 6, 2009’da 13 başvuruya rağmen 5 ve 2010’da 5 başvuruya karşılık yalnızca bir evlat edindirme işlemi sonuçlandırılabilmiştir. 80 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Ç. Çocuk, Gençlik, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Çocuk ve Gençlik Merkezleri, eşler arası anlaşmazlık, ihmal, hastalık, kötü alışkanlık, yoksulluk, terk ve benzeri nedenlerle sokağa düşerek sosyal tehlike ile karşı karşıya kalan veya sokakta çalıştırılan çocuk ve gençlerin geçici süre ile rehabilitasyonlarını ve topluma yeniden kazandırılmalarını sağlamak amacıyla kurulan yatılı ve gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürlüğü’nde bugüne kadar 413’ü sokaklarda çalışan ve yaşayan, 40’ı madde bağımlısı olmak üzere toplam 453 çocuğa ulaşılmış ve bu çocuklarla merkezde mesleki çalışma yapılmıştır. Bakım ve rehabilitasyon merkezleri, duygusal, cinsel ve/veya fiziksel istismara uğradıkları tespit edilen çocukların olumsuz yaşam deneyimlerinden kaynaklanan travma ve/veya davranış bozukluklarını giderme amacıyla rehabilitasyon süreci tamamlanıncaya kadar geçici süre bakım ve korunmalarının sağlandığı, bu süreçte aile, yakın çevre ve toplum ile ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü, kız ve erkek çocuklara yönelik ayrı ayrı yapılandırılan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Bu merkezlerde mesleki çalışma gerçekleştirilmekte ve üniversite veya devlet hastanelerinin psikiyatri servislerinden destek alınarak çocukların rehabilitasyonu amaçlanmaktadır. Bu kuruluşların üniversite hastanelerinin bulunduğu illerde açılması hususuna dikkat edilmektedir. Söz konusu kuruluşlarda rehabilitasyon süreci tamamlanan çocuklar ailelerine (ailesi tarafından istismar edilmemişse) teslim edilmekte veya diğer sosyal hizmet kuruluşlarına yerleştirilmektedirler. Bu çerçevede Kütahya Merkez’de Tavşanlı Yolunda bir bakım ve rehabilitasyon merkezinin kurulması çalışmaları devam etmektedir ve bu proje 2012 yılı itibariyle yatırım planına alınmıştır. D. Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi Koruyucu önleyici çalışmaları yapmak üzere alan taramaları yapan, risk haritalarını oluşturan, koruyucu önleyici her türlü sosyal hizmetleri planlayıp gerçekleştiren, hizmet verilen bölgede ihtiyaç sahiplerini tespit ederek sosyal hizmet müdahalesini ve takibini gerçekleştiren; çocuk, genç, kadın, erkek, özürlü, yaşlı bireylere ve ailelere koruyucu, önleyici, destekleyici, geliştirici hizmetler ile rehberlik danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetlerini bir arada ve en kolay ulaşılabilir biçimde, kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve gönüllüler ile işbirliği ve eşgüdüm içinde sunan ve bu hizmetlerin koordinasyonundan sorumlu gündüzlü sosyal hizmet kuruluşudur. Bu çerçevede Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı mevcut Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürlüğü (ÇOGEM) binasının çok eski olması nedeniyle yıkılıp, yerine Sosyal 81 ■■■ Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi (SHRM) yapılması düşünülmektedir. ÇOGEM’in ifa ettiği fonksiyonlar hem Toplum Merkezlerinde hem de SHRM’de görülecektir. Ayrıca ilgili Bakanlık önerisiyle Simav ilçesine de bir SHRM açılması planlanmaktadır. E.Huzurevleri ve Rehabilitasyon Merkezleri Ruh sağlığı yerinde olan ve bulaşıcı hastalığı olmayan 60 yaş üzerindeki yaşlı kişileri huzurlu bir ortamda korumak, bakmak ve bu kişilerin sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan sosyal hizmet kuruluşlardır. Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nde ruh sağlığı yerinde olup, bulaşıcı hastalığı olmayan, yatağa bağımlı, fiziksel veya zihinsel gerilemeleri nedeniyle özel ilgi, destek ve koruma gerektiren yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmeleri amacıyla kendi kendilerini idare edebilecek bir şekilde rehabilitasyonları, tedavisi mümkün olmayanların ise, sürekli olarak özel bakımları sağlanmaktadır. Kütahya Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 2011 yılı Ekim ayı itibariyle 120 yaşlıya hizmet verilmektedir. Geriatri, 65 yaş ve üstü hastaların sağlık sorunları, hastalıkları, sosyal ve fonksiyonel yaşamları, yaşam kaliteleri, koruyucu hekimlik uygulamaları ve toplum yaşlanması ile ilgilenen bilim dalıdır. Son yıllarda ülke genelinde olduğu gibi Kütahya’da 65 yaş üzeri nüfus oranında bir artış gözlenmektedir. Bu çerçevede ülkemizde yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan geriatri merkezleri konusunda Kütahya’da da çalışmalar başlamış bulunmaktadır. Bu çerçevede biri Simav, diğeri ise Gediz’de olmak üzere iki adet geriatri merkezinin kurulması düşünülmektedir. F. Toplum Merkezleri Toplum merkezleri, “yoğun göç alan bölgelerde, gecekondu bölgelerinde, kalkınmada öncelikli bölgelerde, hızlı sosyal değişimler, nedeniyle oluşan sorunlara ilişkin ihtiyaç duyulan diğer bölgelerde; koruyucu-önleyici, eğitici-geliştirici hizmetlerle hizmet bölgelerindeki toplum kesimlerinin daha iyi yaşam koşullarına ulaşmalarını sağlamak, kentsel alanda farklılaşmayı azaltmak amacıyla; yöre halkının bilgi ve bilinç düzeyini arttırarak, özellikle kadının aile ve toplum içindeki statüsünün yükseltilmesi, üretken hale getirilmesi, çeşitli konularda rehberlik yapılması, sosyal kültürel açıdan çok boyutlu ilgi alanlarının geliştirilmesi yoluyla toplum kalkınmasını gerçekleştirmek hedefi ile faaliyetlerini planlamakta ve bulunduğu ilde bulunan bütün kamu kurumları, yerel yönetimler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde yürütmesini sağlayan sosyal hizmet kuruluşları” olarak tanımlanabilir. Kütahya’nın nüfusunun artması ve daha kozmopolit bir yer haline gelmesi olasılığı dikkate alındığında İl düzeyinde bu türden merkezlere ihtiyaç hasıl olacaktır. Bu çerçevede, Kütahya il merkezi Vefa 82 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** mahallesinde yapımı tamamlanan Gülsen Güzen Toplum Merkezi’nin 2012 yılı itibariyle faaliyete geçirilmesi ve bu merkeze ek olarak yine il merkezine bağlı Osmangazi mahallesinde yeni bir toplum merkezi projesinin ihale edilmesi planlanmaktadır. G. Özürlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Bu merkezler, özürlü bireylerin insan onuruna yakışır şekilde bakımına, beslenmesine, korunmasına, becerilerinin geliştirilmesine ve sosyal hayata uyumuna ilişkin bakım ve sosyal rehabilitasyon hizmetleri sunmaktadır. Evde bakım hizmetinde yararlanma şartlarına sahip olduğu hâlde evde bakımı mümkün olmayan özürlülerin, arzu etmeleri halinde, bakım ücretleri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından ödenmek üzere özel bakım merkezlerinde yatılı bakımları sağlanmaktadır. Özel şahıslara ait bu merkezler SHÇEK’in genel işleyiş kurallarına tabi olmakla mükelleftirler. SHÇEK bu kuruluşlarda bakımı yapılan her bir özürlü için iki asgari ücret miktarı kadar ödeme yapmaktadır. Öte yandan, meslek elemanlarının önerileri doğrultusunda, özürlüye bakıcı personel tarafından ikametgâhında bakım hizmeti verilmesi ile özürlüye ve ailesine psikososyal destek hizmetleri sunulmasını içeren evde bakım hizmetleri de gerçekleştirilmektedir. Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü marifetiyle, evde bakım hizmetleri kapsamında, 2.032 kişiye evde bakım ücreti verilmektedir. Kütahya genelinde, 2010 itibarıyla, üç özel özürlü bakım merkezinde toplam 95 özürlü bakım hizmeti almaktadır. Kütahya ilinde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren özel özürlü bakım merkezlerinde hizmet alan özürlü sayısında yıllar itibariyle artış görülmektedir. Yeni özürlü merkezleri açıldıkça bu merkezlere olan talebin de arttığı görülmektedir. Bu durum ilimizde bu merkezlere olan ihtiyacın bir göstergesidir. Bu nedenle, şu anda boş durumda bulunan eski huzurevi binasının devlete ait bir özürlü bakım merkezi yapılması planlanmaktadır. Bu arada Kütahya ilinde İŞKUR’a kayıtlı 890 engelli vardır. Bunların % 22’si istihdam edilmiştir. İstihdam edilen engellilerin % 14’ü ilkokul mezunu iken, % 8’i lise mezunudur. Ğ. Ekonomik ve Sosyal Destek Hizmetleri Eski adıyla “ayni ve nakdi yardım hizmetleri” olarak bilinen “ekonomik ve sosyal destek hizmetleri”, özellikle maddi yoksulluk içerisinde bulunan vatandaşlara yönelik bir destek mekanizmasıdır. Ekonomik ve sosyal destek hizmetleri yaşam kalitesinin artmasında önemli bir işleve sahiptir ve kent nüfusunun artırılmasını kolaylaştırıcı araçlardan birini meydana getirir. 83 ■■■ Tablo 4.10. Ekonomik ve Sosyal Destek Sayısının TR33 Bölgesindeki Durumu 2006 2007 2008 2009 2010 AFYON 274 143 182 92 113 UŞAK 242 136 164 242 291 MANİSA 291 331 271 338 509 KÜTAHYA 590 219 258 289 225 Kütahya’daki Ekonomik ve Sosyal Destek sayısı 2006 yılından itibaren azalmıştır. 2008 ve 2009 yıllarında kısmen de olsa artış eğilimine girmiş, ancak 2010 yılında tekrar düşmüştür. 2011 yılı Kasım ayı itibariyle ise 2006 yılından sonraki en yüksek sayıya ulaşılmıştır. TR33 bölgesindeki diğer illere bakıldığında, Afyon’da da düşme eğilimi görülmektedir. Destek sayısının nüfusa oranına bakıldığında en yüksek oranın Uşak ilinde olduğu görülmektedir. Bu sayılardaki azalma ve artma eğilimlerinin konjonktürel ve sosyo-ekonomik gelişmelerle orantılı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, Kütahya ili için bir ‘yoksulluk haritası’ çıkarılması son derece faydalı olacaktır. Ayrıca yine ilimizdeki ‘göç’ olgusu da sebep ve sonuçlarıyla incelenmelidir. H. Kadın ve Aileye Yönelik Hizmetler Kütahya Kadın Konukevi Müdürlüğü, eşler arası anlaşmazlık veya şiddet, ihmal, istismar, sosyo-ekonomik yoksunluk, terk edilme gibi risklerle karşı karşıya kalan bayanlara 2005’den beri hizmet vermektedir. Toplam 10 bayan kapasiteli olan konukevi, bayanları ve yanlarında getirmiş oldukları çocuklarının 90 gün süre ile ihtiyaçlarını gidermekte, hukuki, sosyal ve ekonomik anlamda bayanlara destek olmakta ve yol göstermektedir. Hizmetten yararlanan her bayan ve çocuğun yemek, giyim ve harçlık gibi ihtiyaçları yönetmelik çerçevesinde karşılanmaktadır. Kurumda bayanların serbest zaman geçirebilecekleri bölümler ile çocuklar için düzenlenmiş bir oyun odası da bulunmaktadır. Kadın konukevine gelip kalmak durumunda olan bayanlara rehberlik edilip sorunlarına çözümler arandığı dönemde, okuma yazma bilmeyen bayanlar için okuma yazma kursu ve bilgisayar kursları düzenlenmektedir. Bayanların zamanlarını geçirebilecekleri bir hobi bahçesi tanzim edilmiş, iş bularak kendi hayatlarını kurmak isteyen bayanlara destek olunmuştur. Kütahya Kadın Konukevi Müdürlüğü’ne 2006 yılında müracaat edip kabul edilen bayan sayısı 19 iken, bu sayı 2007 yılında 34, 2008 yılında ise 43 olmuştur. Sonraki yıllarda ise artış olmamıştır. Bu artışın nedenlerinden biri olarak kabul edilebilecek olan boşanma olgusu Kütahya ilinde son yıllarda artış trendine girmiştir. İlimizdeki 84 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** boşanma sayısı 2006 yılında 608 iken, 2008 yılında 735, 2009 yılında ise 811 olmuştur. Kuruluşa başvuranların çoğunlukla genç bayanlar olduğu da ayrıca dikkat çekicidir. Toplam 218 başvurunun 52’si 19-25 yaş aralığında, 78’i 26-35 yaş aralığındadır. Sorunlar ağırlıklı olarak aile içi şiddet ve ekonomik sorunlardır. Yeni evli sayılabilecek çiftlerde ortaya çıkan sorunların azaltılması için evlilik öncesi ve sonrası eğitimler ve rehberlik hizmetleri verilmelidir. Sorunların büyük bir kısmının ekonomik nedenler olması nedeniyle il bazında evli çiftlere yönelik, ‘aile ekonomisi yönetimi’ tarzında eğitimler verilmelidir. Yukarıda bahsi geçen ve kurulması düşünülen Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi (SHRM) bu konuda son derece önemli fonksiyonlar ifa edebilecek bir merkezdir. VI. Gençlik ve Spor Faaliyetleri Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü 2011 yılı verilere göre Kütahya’da kulüp türlerine göre 5 ihtisas, 28 müessese, 14 okul ve 103 spor kulübü olmak üzere toplam 150 kulüp faaliyet göstermektedir. Kütahya’da Kütahyaspor Kulübü, TKİ Tavşanlı Linyitspor Kulübü, Simav Gençyurduspor Kulübü ve Kütahya Gaybiefendispor Kulübü olmak üzere 4 futbol kulübü bulunmaktadır. Bu kulüplerden TKİ Tavşanlı Linyitspor Kulübü profesyonel kulüp olarak Bank Asya 1. Lig’de, diğerleri ise amatör kulüpler olarak Bölgesel Amatör Lig (BAL) 8. Grupta mücadele etmektedir. Basketbol’da Gençlik Merkezi ve Gençlik Spor Kulübü Erkekler Bölgesel Basketbol liginde mücadelesini sürdürmektedir. Kütahya’da voleybol takımlarından Evliya Çelebi Devlet Hastanesi takımı 3. Lig’de, diğer voleybol takımları bölgesel liglerde mücadele etmektedir. İşitme Engelliler Futbol kategorisinde Kütahya’nın Zafertepe İşitme Engelliler Takımı 1. Lig’de mücadele ederken, Kütahya İşitme Engelliler Spor 2.Lig’de mücadelesini sürdürmektedir. Yıllık faaliyet programlarına göre ve İl Spor Temsilcileri nezaretinde; Atıcılık, Atletizm, Badminton, Basketbol, Bedensel Engelliler, Bilardo, Bisiklet, Boks, Briç, Dağcılık, Eskrim, Futbol, Geleneksel Spor Dalları, Güreş, Halter, Hentbol, Halk Oyunları, İşitme Engelliler, İzcilik, Judo ve Kuraş, Karate, Kick Boks, Masa Tenisi, Okçuluk, Okul Sporları, Oryantiring, Özel Sporcular, Satranç, Sualtı Sporları, Taekwon Do, Tenis, Triatlon, Ünv. Sporları, Voleybol ve Yüzme olmak üzere toplam 35 spor branşı ilimizde faal olarak yapılmaktadır. İl genelinde lisanslı sporcu sayısı 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle 32.879’dur. Kütahya ilinden yetişen sporculardan Halil AKKAŞ ve İzzet İNCE, bugüne kadar olimpiyatlarda yarışma başarısı elde etmiş iki sporcumuzdur. Ayrıca 7 sporcumuz Dünya Şampiyonalarına katılmış ve dereceler elde etmişlerdir. 25 sporcumuz da Avrupa ve Balkan Şampiyonaları ile diğer uluslararası organizasyonlarda yarışmış ve dereceler elde etmişlerdir. Yine bugüne 85 kadar 120 sporcu Türkiye ■■■ Şampiyonalarında ve üst düzey liglerde yarışarak birçok derece elde etmişler ve ödüller kazanmışlardır. Kütahya’da yapılan bölgesel ve ulusal spor faaliyetleri ile mahalli müsabakalarda, yaz spor okullarına katılımcı sayısında, malzeme desteği ve tesisleşme oranlarında 2011 yılında artış görülmüştür. 2011 Ocak ayında Kütahya’da 8 takımın katıldığı gençler futbol grup şampiyonası ile başlayan spor faaliyetleri, 10 takımın katıldığı Bölgesel Lig Voleybol müsabakaları ile devam etmiş olup, Kütahya’yı temsil eden ve Bedensel engelli sporcularımız için önem arz eden Tekerlekli Sandalye Deplasmanlı Basketbol Ligi müsabakaları da Nisan ayı sonuna kadar yapılmıştır. 10 ayrı branşta birçok ulusal düzeyde spor faaliyeti yapılan Kütahya’ya yaklaşık 5300 civarında sporcu ve antrenör gelmiş olup; bu faaliyetler, gerek spor branşlarına, gerekse Kütahya ekonomisine katkı sağlamıştır. Kütahya’da Mart, Nisan, Mayıs aylarında Atletizm, Güreş, Futbol, Basketbol, Hentbol, Duatlon, Voleybol branşlarında, Türkiye Şampiyonaları yapılmıştır. A. Kütahya’da Kulüp, Antrenör, Hakem ve Sporcu Sayıları Kütahya’da 2011 yılı Ocak ayı itibariyle toplam lisanslı sporcu sayısı 32.879, hakem sayısı 357, antrenör sayısı ise 165’tir. En çok lisanslı sporcu futbol branşında, en az sualtı sporlarındadır. Lisanslı sporcu olan bazı spor dallarında hakem ve antrenör olmadığı görülmektedir. Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 5’i ihtisas, 28’i müessese, 14’ü okul, 103’ü de spor kulübü olmak üzere toplam 150 kulüp bulunmaktadır. Toplam kulüp sayısı nüfusa oranlanıp çevre illerle karşılaştırma yapıldığında, Kütahya, Uşak’tan sonra ikinci sıradadır. Kütahya’daki toplam kulüp sayısının nüfusa oranı Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Tablo 4.11. Kütahya ve Çevre İllerde Kulüp Türlerine Göre Kulüp Sayıları (Kasım 2011) MÜESSESE OKUL SPOR KULÜBÜ TOPLAM KÜTAHYA 590496 5 28 AFYON 697559 3 25 UŞAK 338019 4 12 MANİSA 1379484 18 42 BALIKESİR 1152323 22 31 BİLECİK 225381 5 11 ESKİŞEHİR 764584 5 28 BURSA 2605495 12 5 İSTANBUL 13255685 63 35 TÜRKİYE 73722988 587 1.195 ■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü 14 24 22 33 7 1 17 19 335 1.411 103 44 86 152 138 30 97 347 1.098 7.772 150 96 124 245 198 47 147 383 1.531 10.965 İLLER NÜFUS İHTİSAS 86 KULÜP SAYISI/ NÜFUS (ONBİNDE) 2,54 1,37 3,66 1,77 1,71 2,08 1,92 1,47 1,15 1,48 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 5’i ihtisas, 28’i müessese, 14’ü okul, 103’ü de spor kulübü olmak üzere toplam 150 kulüp bulunmaktadır. Toplam kulüp sayısı nüfusa oranlanıp çevre illerle karşılaştırma yapıldığında, Kütahya, Uşak’tan sonra ikinci sıradadır. Kütahya’daki toplam kulüp sayısının nüfusa oranı Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Tablo 4.12. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Lisanslı Sporcu Sayıları (Kasım 2011) İLLER NÜFUS KADIN ERKEK TOPLAM SPORCU SAYISI/NÜFUS (%) KÜTAHYA 590.496 4.012 8.933 AFYON 697.559 5.808 13.060 UŞAK 338.019 2.857 7.576 MANİSA 1.379.484 13.062 27.441 BALIKESİR 1.152.323 7.315 19.651 BİLECİK 225.381 2.558 4.396 ESKİŞEHİR 764.584 12.162 22.124 BURSA 2.605.495 15.599 59.604 İSTANBUL 13.255.685 67.341 173.725 TÜRKİYE 73.722.988 541.883 1.374.111 ■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü 12.945 18.868 10.433 40.503 26.966 6.954 34.286 75.203 241.066 1.915.994 2,19 2,70 3,08 2,93 2,34 3,08 4,48 2,88 1,81 2,59 İllerin toplam sporcu sayısı ile nüfusu arasındaki ilişkiye bakıldığında, sporcu sayısının nüfusa oranla en düşük olduğu il İstanbul’dan sonra Kütahya’dır. Kütahya bu oranda Türkiye ortalamasının da altındadır. Tablo 4.13. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Faal Sporcu Sayıları (Kasım 2011) İLLER LİSANSLI FAAL SPORCU SAYISI/LİSANSLI KADIN ERKEK TOPLAM SPORCU SAYISI SPORCU SAYISI (%) KÜTAHYA 12.945 708 1.104 1.812 13,99 AFYON 18.868 611 1.174 1.785 9,46 UŞAK 10.433 169 924 1.093 10,47 MANİSA 40.503 1.497 3.506 5.003 12,35 BALIKESİR 26.966 810 2.029 2.839 10,52 BİLECİK 6.954 332 502 834 11,99 ESKİŞEHİR 34.286 1.284 2.155 3.439 10,03 BURSA 75.203 2.044 5.413 7.457 10,03 İSTANBUL 241.066 10.471 26.873 37.344 15,49 TÜRKİYE 1.915.994 63.736 158.817 222.553 11,61 ■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü’nde kayıtlı lisanslı sporcu sayısı ve faal sporcu sayısı arasındaki orana bakıldığında, Kütahya’daki faal sporcu oranının gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasında fazla olduğu görülmektedir. 87 ■■■ B. Kütahya Gençlik Merkezi Kütahya Gençlik Merkezi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini gerçekleştiren bir taşra teşkilatıdır. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün kendisine ayrılan özel bütçesini kullanmaktadır. Kütahya Gençlik Merkezi, gençlerin sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler çerçevesinde serbest zamanlarını değerlendirmelerine fırsat veren bunlar için ortam hazırlayan ve faaliyet gösteren yerdir. Mülkiyeti İl özel idaresine ait, 2 katlı ahşap tarihi bir konakta yer alan gençlik merkezimiz; 350 m2 olup, 1 idareci odası, 1 bilgisayar atölyesi, 7 çalışma salonu ve bir bahçesi mevcuttur. Kütahya Gençlik Merkezi’nin 2045’i kadın, 1915’i erkek olmak üzere toplam 3960 üyesi bulunmaktadır. Üyelerin büyük çoğunluğu 15-17 ve 18-21 yaş aralığında yoğunlaşmıştır. Merkezde, uygulamalı güzel sanatlar, müzik, edebiyat, bilgisayar, halk oyunları, tiyatro, tarihi ve kültürel geziler ve yabancı dil eğitimi gibi toplam 14 alanda eğitim faaliyeti devam etmektedir. VII. Sağlık GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Temel sağlık göstergelerinde Türkiye ortalaması üzerinde olunması Sosyal güvenlik reformunun yapılmış olması Kurumlarımızın özerk döner sermaye bütçelerinin bulunması ve bakanlığımızın yetki devirleri ile ihtiyaçların yerinde ve hızlı çözümü Bölge üssü olabilecek nitelikli 15m3ve 50m3 2adet soğuk zincir odasının olması Yaygın 112 ağı ve acil vakalara hızlı erişim Sağlık tesislerinde müracaat sayısındaki artış Evde Sağlık hizmetleri, mobil sağlık ve mobil eczane uygulamaları Sağlıkta dönüşüm politikalarına ve uygulamalarına en önde geçen iller arasında yer alması ve bunun için yetişmiş, istekli personelin mevcut olması Her ilçeye yeni hastane yatırımlarının tamamlanmasıyla il genelinde nitelikli yatak oranının %90’lara ulaşacak olması Zengin ve kaliteli termal kaynaklarının yanı sıra Türkiye’de alanında sayılı FTR hastanelerinden olan Yoncalı FTR hastanesinde nitelikli, konusunda uzman personelin bulunması Sağlık hizmetlerinde teknolojik donanım seviyesinin yükseltilmesi ile birlikte bilgi iletişim altyapısının güçlenmesi ve teknolojik yeniliklerle il genelinde güvenli veri ulaşımının sağlanması Hava ambulansı ile hasta naklinin gerçekleştirilmesi 88 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ZAYIF YÖNLER Stratejik personel (uzman hekim, hekim) bazında personel devir hızının yüksekliği Sezaryen oranının yüksek olması Merkez ilçedeki hastanelerin kurumsal ve yönetimsel birleşmelerin sağlanmasına rağmen fiziksel birleşmelerin sağlanamaması Çevre illere göre özel sağlık sektöründe yatırım eksikliği Yabancı dil eğitimi almış personel sayısının yetersizliği FIRSATLAR DPÜ Tıp Fakültesi ile Diş Hekimliği Fakültesi kurulumu ve ortak kullanımı Havaalanı inşası ile birlikte termal ve sağlık turizmine karşı artan ilgi Devlet bütçesinden sağlığa ayrılan paydaki artış Avrupa Birliği ve Zafer Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan hibe yardımlar ve gelişme programları İletişim ve bilişim teknolojileri ile sağlık alanındaki gelişimlerin takibi Medyada sağlığa ve sağlık programlarına artan ilgi Aile Hekimliği vb. sağlıkta reform politikalarının halkımız tarafından benimsenmesi TEHDİTLER Yaşlı nüfusun oranının artması, Kırsal nüfusun fazlalığı ve yerleşimin dağınık olması, Kütahya’nın büyük bölümünün 1. derece deprem kuşağında yer alıyor olması, Mevcut olan hastalıklardaki beklenmeyen değişimler ile yeni tanımlanan veya öngörülemeyen hastalıkların (KKKA gibi) sağlık hizmet sunumunu olumsuz yönde etkilemesi; komşu ve yakın çevre il ve ilçelerden kaynaklanabilecek sağlığa yönelik tehditler Sağlık hizmeti sunumundaki gelişime paralel olarak hizmet standartlarındaki beklentilerin artışı, Nitelikli sağlık hizmet sunumu ve paralelindeki maliyet artışı VIII. Sosyal Güvenlik GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Sosyal güvenlik reformunun hızla hayata geçirilmesi konusunda kurum çalışanlarının çalışkan ve özverili oluşları Rehberlik yönünü ön plana çıkaran, yenilikçi ve denetim anlayışına sahip bir kurum olması 89 ■■■ Geçmişten gelen bilgi birikimine ve deneyimli personele sahip köklü bir kurum olması Teknolojik gelişmelere hızlı uyum sağlayan bir kurum olması İletişim ve işbirliğine açık bir kurum olması İlimizde kayıt dışı istihdam oranının ülke geneline göre düşük olması İl Müdürlüğü’nde bürokratik işlemlerin ülke geneline göre daha hızlı işlemesi (örneğin, aylık bağlama gün sayısının düşüklüğü) ZAYIF YÖNLER Sosyal güvenlik reformunun yeterince anlatılamaması nedeniyle, kamuoyunca anlaşılamamış ve benimsenememiş olması Sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesinin bozuk olması Personel sayısının yetersiz olması SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı’nın tek çatı altında birleştirilmesinden sonra çalışanların uyum sorunu yaşaması Birleştirilen kurumların program ve veri tabanlarının tekleştirilmesi konusunda sorun yaşanması İş ve personel dağılımındaki dengesizlik Sağlık alanındaki kayıp ve kaçakların tespitinin tam yapılamaması ve gerekli yaptırımların uygulanmaması Prim tahakkuk ve tahsilâtına yönelik kayıp ve kaçakların tespitinin tam yapılamaması ve gerekli yaptırımların uygulanmaması FIRSATLAR Sosyal devletin vazgeçilmezliği Sosyal güvenlik mevzuatının yeni bir anlayışla oluşturulması Sosyal güvenlik sistemiyle ilgili yapılan değişikliklere kamuoyu uyumunun ve desteğinin zaman içerisinde artması Yeni düzenlemelerle sağlık alanında koruyucu ve önleyici tedbirlerin getirilmesi İstihdam ve teşvik politikalarının ağırlık kazanması 2012 yılından itibaren Genel Sağlık Sigortasının yürürlüğe girmesi ile bütün vatandaşların sosyal güvenlik kapsamı içine alınması TEHDİTLER Af ve yapılandırmayla ilgili çok sık yasal düzenlemenin yapılması sonucunda kamuoyunda sürekli prim affı beklentisi oluşması Yaşlı nüfusun hızla artmaya başlaması Kamuoyunda sosyal güvenlik bilincinin yeterince yerleşmemesi İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği 90 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Doğal afetler ve salgın hastalıklar IX. Sosyal Hizmetler GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Gerek kurumda çalışanların, gerekse sivil toplum kuruluşlarının bu konuda duyarlı, kararlı ve gayretli olmaları Halkımızın gelenek ve göreneklerine bağlı, inançlı bir toplum olmasının getirdiği yardımseverlik duygusu Kurumlarımızın fiziksel imkânlarının gelişmekte olması Sosyal hizmet alanlarında kullanılacak binaların hızla yatırım planlarına alınıp, realize edilebilmesi Değişik uzmanlık alanlarından olan personelin bir arada çalışması ve ortaya çıkan sinerji Hizmet üretimini kolaylaştırması bakımından hızlı ve seçilerek personel alım imkânı veren özel hizmet alımlarının olması Anayasada yer alan Sosyal Devlet ilkesinin geçmişe göre daha büyük bütçelerle ele alınması Bütçe kaynaklarının artması, bütçe kaynaklarına ulaşılabilirliğinin hız kazanması ve şeffaflığın ön plana çıkması Doğal afet durumlarında kuruluşlarımızın kapasitesinin artırılabilmesi ve gerekli kişilerin kabulünün sağlanması imkânların bulunması Büyük nüfusa sahip illerdeki sokak çocuğu oranına kıyasla Kütahya'da sokak çocuğu oranının azlığı ZAYIF YÖNLER Toplumdaki risk grupları ile çalışmak Personel sayısının yetersizliği İstihdam edilen uzman personel sayısının yetersizliğinin verilen hizmetlerin verimini, kalitesini ve sürecini olumsuz etkilemesi Eğitimsizlik ve bilinçsizlik Organizasyon ve tanıtım yetersizliği STK ve hayırsever vatandaşlara ulaşmada planlı çalışmaların azlığı ve yetkin personelin bulunmaması Sosyal Hizmet çalışma alanının model ve çeşitlilik bakımından geniş bir yelpazeyi kapsaması İhtiyaç sahibine ulaşmadaki güçlük ve iletişim kopukluğu İlimiz için çıkarılmış bir yoksulluk haritasının olmayışı İlimizde bir çocuk psikiyatristinin olmayışı ve uzman psikolog yetersizliği 91 ■■■ Gönüllü faaliyetleri artırma yönünde planlı çalışmaların azlığı Koruyucu aile hizmetleri hakkında eğitim, bilgi ve kültür eksikliği Kuruluşlardaki çocukların genel olarak eğitim başarı düzeylerinin düşük olması FIRSATLAR Hayırsever vatandaşlara ulaşılabildiği oranda yardımların artması STK’ların varlığı ve gönüllü olarak yapılan katkıların artması Sosyal hizmetler konusunda farkındalığın artması Halkımızla iletişimi arttırmak ve tanıtım vasıtası olabilecek yerel medya organları Kentimizde gittikçe büyüyen Dumlupınar Üniversitesi’nin varlığı AB'ye uyum çalışmalarının sosyal hizmetler lehine sonuçlar vermesi ve AB ile ortak projelerin hazırlanabilmesi Zafer Kalkınma Ajansı'nın sosyal altyapıyı destekleyen alanlarda proje desteği vermesi İlçe Kaymakamlıklarının Özürlü Evde Bakım Hizmetlerini desteklemeleri İlimizde üç tane özel özürlü bakım merkezinin bulunması SHÇEK’in ilga edilerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması TEHDİTLER Parçalanmış aile probleminin ve aile içi şiddet vakalarının artması; bunların sonucunda korunmaya muhtaç çocuk ve kadınların çoğalması Toplumun bazı kesimlerinde var olan sosyal sorunlara karşı duyarsızlık Şiddet içerikli yayınların varlığı ve çocuklarda şiddet oyunlarına olan ilginin fazlalığı Sosyal Hizmetler konusundaki farkındalığın artması ile birlikte nakdi yardım taleplerinin parasal büyüklüğünün artması Nakdi yardım alan kişilerde oluşan tembellik ve yardımla yaşama alışkanlığı Kütahya ili genelinde ülkemizdeki duruma paralel olarak yaşlı nüfusun artış göstermesi Ekonomik ve sosyal problemlerin kimi kesimlerde daha fazla artması, gelir dağılımının bozulması Özürlülerle ilgili çalışmalarda personel azlığı ve mevzuatta bazı detaylara ait problemlerin var olması 40 yaş ve üzeri nüfusun eğitim düzeyinin düşük olması Belediyenin imar ve yapılaşma uygulama ve düzenlemelerinde özürlüleri yeterince dikkate almaması X. Gençlik ve Spor GZFT GÜÇLÜ YÖNLER 92 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Hedef kitlenin geniş olması Gençlerin spora olan ilgisi ve sevgisi İlimizde üniversitenin ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunun (BESYO) bulunması Spor branşlarında fahri çalıştırıcıların varlığı Okulların spora katkısı İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile sıkı diyalog ve koordinasyonun bulunması İlimizde olimpiyat sporcularının yetişmiş olması Bölgesel, ulusal ve uluslararası organizasyonlar gerçekleştirebilecek tecrübeli personele sahip olunması Kurumun yatırım gücünün olması Medyanın spora olan ilgisi ve yerel medya ile işbirliği imkânı Gençliğe önem ve söz hakkı veren ulusal ve yerel yöneticilerin bulunması ZAYIF YÖNLER Okullarda spora yetenekli öğrencilerin tamamına ulaşılamaması Futbol dışındaki spor dallarının fazla tanınmaması ve tanıtılamaması Spor branşlarında antrenör yetersizliği Antrenörlük mesleğinin geçim temin edebilecek kadar getirisinin olmaması ve antrenörlerin birçoğunun bu mesleği ek iş olarak yapmak zorunda olmaları İlimizde profesyonel kulüp sayısının yetersizliği İlimizde olimpik tesislerin olmayışı Sponsorluk kavramının kamuoyu tarafından tam olarak anlaşılamaması Ulusal veya uluslararası çapta organizasyonlar için ilde yeterli ve kaliteli konaklama olanaklarının olmayışı Henüz havayolu ve hızlı tren gibi ulaşım imkânlarının hayata geçirilemeyişi Kurum ile üniversite arasında yeterli koordinasyonun olmayışı Engelli sporculara yönelik altyapı eksikliği Yerel medyada futbol dışındaki diğer spor dallarına yeterli önem verilmeyişi Spor kulüplerinde bütçe ve spor salonlarımızda malzeme yetersizliği FIRSATLAR İlimizin coğrafi, kültürel ve tarihi zenginliği İçinde bulunduğumuz yıl itibariyle Gençlik ve Spor Bakanlığı adıyla müstakil bir bakanlığın kurulmuş olması İl Müdürlüğü’nün Milli Eğitim İl Müdürlüğü gibi diğer müdürlüklerle güçlü ilişkileri Son yıllarda ülkemizde sporun bir sektör haline gelmesi ve sürekli gelişmesi İlimize üniversite eğitimi almaya gelen yaklaşık 40 bin civarında genç 93 ■■■ Sağlık uzmanlarınca yapılan sağlıklı yaşam için sürekli spor yapılması tavsiyesi Medyanın spor haberlerine her geçen gün artan ilgisi Spor turizmine artan ilgi Şehir imar planlarında yerel yöneticiler tarafından spor için yer tahsis edilmesinde sağlanılan kolaylıklar Üniversitede BESYO bulunması ve kampüs olanaklarının spora imkân tanıması Kentimizin ve üniversitemizin adını spor vasıtasıyla duyurma imkânı AB projelerinde gençlik konusunda çok sayıda destek bulunması TEHDİTLER Sosyo- ekonomik gelişmişlik seviyesinin düşük olması Eğitim sisteminin ve sınavların, öğrencilerin spor için zaman ayıramayacakları bir yoğunlukta olması Velilerin spora dersleri aksatan bir olgu ve zaman israfı olarak bakmaları Ülkemizde ve dünyada futbola olan ilginin ve imkânların fazla olması nedeniyle ailelerin ve çocukların sadece futbol branşında spora yönelmek istemeleri Çarpık kentleşme ve düzensiz yapılaşma neticesinde yeterli spor alanlarının bulunmayışı Spor kulüplerinin maddi imkânlarının darlığı Çocukların ve gençlerin spordan başka ilgisini çekecek (internet, tv gibi) imkânların artması İklim şartlarından dolayı yüzme gibi bazı sporlara önyargılı olunması 94 Kentin Ekonomik Altyapısı: Ekonomik Yapı, Sanayi, Ticaret ve Enerji I. İktisadî Gelişmişlik Düzeyi Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) sosyo-ekonomik ölçütleri dikkate alarak yapmış olduğu sıralamada Kütahya, 2003 yılı itibarıyla, 40. sırada yer almaktayken 2010 yılında altı basamak yükselerek 34. Sıraya yerleşmiştir. Kütahya’ya en yakın gelişmiş il olan Eskişehir dikkate alındığında, bu ilin hem 2003 yılında hem de 2010 yılında altıncı sırada yer aldığı görülmektedir. Kütahya’nın içinde yer aldığı TR 33 bölgesi göz önünde bulundurulduğunda Afyon ve Manisa’nın yerlerini korurken Uşak ilinin bir sıra yukarıya çıktığı görülmektedir. Kıyaslama için seçilmiş iller dikkate alındığında söz konusu dönemde en önemli gelişmeyi Kütahya’nın kaydettiği görülmektedir. Öte yandan, URAK tarafından yapılan bir araştırmada Kütahya, 2009-2010 yılı beşeri sermaye ve yaşam kalitesi alt endeksinde 37. sırada, markalaşma becerisi ve yenilikçilik alt endeksinde 24. sırada, ticaret becerisi ve üretim potansiyeli alt endeksinde ise 70. sırada yer almaktadır. Aynı yıla ilişkin erişilebilirlik alt endeksinde ise 41. Sırada bulunmaktadır. Kütahya ilçelerinin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamaları, Tablo 5.1’de yer almaktadır. Tablo’daki sıralamada, 2004 yılı itibarıyla, Türkiye’de bulunan toplam 872 ilçe dikkate alınmıştır. Tabloda yer alan gelişmişlik sıralamasında Kütahya merkez ilçe 58. sırada yer almaktadır. Merkez ilçeyi Tavşanlı, Gediz ve Simav ■■■ izlemektedir. Adı geçen ilçeler, Türkiye sıralamasında sırasıyla 215, 359 ve 387. olarak yer almaktadırlar. Tablodan açıkça görülebileceği üzere, merkezden sonra en gelişmiş ilçe Tavşanlı’dır. Aslanapa ise en az gelişmiş ilçe olarak 13. sırada yer almaktadır. Tablo 5.1. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması, 2004 Gelişmişlik İlçe 872 İlçe İçinde Gelişmişlik Sırası Grubu Merkez 58 2 Tavşanlı 215 3 Gediz 359 3 Simav 387 3 Emet 441 3 Dumlupınar 452 3 Şaphane 473 3 Hisarcık 528 4 Pazarlar 536 4 Domaniç 556 4 Altıntaş 587 4 Çavdarhisar 603 4 Aslanapa 721 5 ■ www.dpt.gov.tr Tablo 5.2. Cari ve Sabit (1987) Fiyatlarla GSYH, 1988-2001 (TL) GSYİH Cari Fiyatlarla GSYİH Sabit Fiyatlarla Yıl Gelişme Hızı (%) (Milyon TL) (Milyon TL) 1988 1.210.136 57,1 680.949 1990 3.122.750 48,5 671.259 1992 9.686.974 80,6 730.916 1994 34.768.107 105,2 843.184 1996 139.097.647 106,5 952.483 1998 400.350.265 75,6 879.653 2000 926.917.967 60,4 863.686 2001 1.446.533.281 56,1 831.895 ■ www.dpt.gov.tr İl İçindeki Gelişmişlik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Gelişme Hızı (%) - 11,6 0,2 3,4 7,9 12,3 - 0,9 1,4 - 3,7 İktisadi gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri kentin üretim kapasitesidir. Kent düzeyinde gayrisafi hâsıla rakamları 2002 yılına kadar elde edilebilmektedir ve veriler eski olmakla birlikte Kütahya ekonomisine ait kabaca bir değerlendirme yapmak için kullanılabilir. Kütahya’ya ait gayrisafi hâsıla 1988-2001 döneminde yıllık ortalama %125 oranında büyüyerek, 2001 yılı itibariyle 1.446.533.281 milyon TL düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönem sabit (1987) fiyatlarla incelendiğinde, 15 yıllık büyümenin %8 ve yıllık ortalama büyümenin ise % 0,53 olduğu görülmektedir. Kütahya üretim gücünün en büyük gelişimi gösterdiği yılın %12,3 ile 1996 yılı olduğu görülmektedir. Gelişme hızının tersine döndüğü en sıkıntılı yıl ise % -11,6 üretim kaybının olduğu 1988 yıldır. Kütahya ekonomisinin 2009 yılı itibariyle 96 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** gayrisafi hâsıla değeri 231.523.460.000 bin TL’dir. Kütahya’nın 1987 yılı cari fiyatlarla gayrisafi hâsılasının sektörel dağılımına bakıldığında, toplam hâsılaya kıyasla en yüksek payı, sırasıyla, %49,3 ile sanayi sektörünün aldığı, %16,2 ile tarım, %11 ile ulaştırma ve haberleşmenin onu izlediği ve %8,2 ile ticaret sektörünün en sonda yer aldığı görülmektedir. II. Gayrisafi Hâsılanın Yapısı ve Gelişimi Gayrisafi hasıla içinde sektör paylarının gelişimine bakıldığında, tarım, sanayi, inşaat ve ticaret sektörlerinin paylarındaki azalmaya karşılık, devlet hizmetleri sektörü başta olmak üzere, ulaştırma ve haberleşme sektörü ile serbest meslek ve hizmetler sektörü paylarının arttığı görülmektedir. 2001 yılı itibariyle ölçülen, cari fiyatlarla 1.446.533,28 milyon TL tutarındaki GSYİH içerisinde en büyük pay %47,1 ile sanayi sektörüne aittir. İkinci sırada, %15,9’luk payı ile ulaştırma ve haberleşme sektörü alırken %12,9’luk payı ile tarım sektörü Kütahya gayrisafi hâsılası içindeki üçüncü büyük sektördür. 2001 yılı gayrisafi hâsılası içinde, devlet hizmetleri %9,1, ticaret %6,2 ve inşaat sektörü ise %3,1’lik bir paya sahiptir. Gayrisafi hâsılayı oluşturan alt sektörlere baktığımızda; ilk sırada, %21,3’lük pay ile madencilik ve taş ocakçılığı, ikinci sırada %19,9 ile elektrik, gaz, su, üçüncü sırada %15,9 ile ulaştırma ve haberleşme, dördüncü sırada %12,1 ile çiftçilik ve hayvancılık sektörlerinin yer aldığı görülmektedir (Tablo 5.3). Tablo 5.3. Kütahya Gayrisafi Hâsılasının Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı, 2001 Sektör Değer Gelişme Değer Payı Milyon TL Hızı (%) Milyon TL (%) Tarım 185.927.714 12,9 24 128.815 Sanayi 680.656.232 47,1 78 395.066 İnşaat 44.492.576 3,1 13 33.081 Ticaret 89.638.365 6,2 46 62.511 Ulaştırma 229.493.522 15,9 58 124.994 ve Haberleşme Mali Kuruluşlar 12.572.787 0,9 21 8.304 Konut Sahipliği 44.447.522 3,1 46 30.038 Serbest Meslek 21.472.112 1,5 60 7.031 İzafi Banka Hizmetleri (-) 7.921.720 0,5 134 6.566 Sektör Toplamı 301.049.109 89,9 57 783.275 Devlet Hizmetleri 131.973.458 9,1 49 38.367 Kâr Amacı olmayan Özel 570.427 0,0 111 579 Hizmetler İthalat Vergisi 12.940.287 0,9 11 9.674 GSYİH 1.446.533,28 100 56 831.895 Tarım 185.927.714 12,9 24 128.815 ■ www.dpt.gov.tr 97 Sektör Payı (%) Gelişme Hızı (%) 15,5 47,5 4,0 7,5 -2,9 -0,6 - 15,0 -6,0 1,0 3,6 0,8 0,8 94,2 4,6 2,5 -1,9 - 0,1 8,4 1,2 100 15,5 -3,7 -2,9 -3,3 ■■■ Tablo 5.4’te, 1995-2001 dönemi içinde Kütahya’da kişi başına düşen gayrisafi hâsıla rakamları görülmektedir. 2001 yılında 1.805 $’lık kişi başına gayrisafi hâsıla değeri ile Kütahya, Türkiye içinde 32. sırada, Ege bölgesindeki iller arasında ise altıncı sırada yer almaktadır. Kütahya’nın içinde bulunduğu TR33 bölgesi ve komşu illerindeki kişi başına gayrisafi hâsılanın durumu ise 2001 yılı sonu itibariyle şu şekildedir: Balıkesir 2005 $, Manisa 2459 $, Afyon 1263 $, Uşak 1436 $, Bursa 2507 $, Eskişehir 2513 $ ve Bilecik 2584 $. 2001 yılı itibariyle Kütahya’nın, komşuları olan Afyon ve Uşak’tan kişi başına daha fazla gayrisafi hâsıla sahibi olduğu görülmektedir. TUİK verilerine göre, Kütahya’nın içinde bulunduğu TR33 bölgesinde 2010 yılı itibariyle kişi başına düşen GSYİH, 8256 $’dır. Tablo 5.4. Kütahya’da Kişi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (KBGSYH) Yıl KBGSYH (Bin TL) Gelişme Hızı (%) 1995 112.194 92,5 1996 230.269 105,2 1997 358.527 55,7 1998 620.480 73,1 1999 883.732 42,2 2000 1.416.968 60,3 2001 2.186.192 54,3 ■ www.dpt.gov.tr ABD Doları 2.429 2.822 2.347 2.395 2.091 2.256 1.805 III. İşgücü Piyasası Türkiye geneli ve TR 33 bölgesi için istihdam edilenlerin sektörel dağılımı incelendiğinde, hizmetler sektörünün %48’lik payı ile ilk sırayı aldığı, sanayinin payının %26 ve kalan %25’lik payın ise tarım sektörüne ait olduğu görülmektedir. 2010 yılı TR 33 bölgesi için istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarımın %39,9’lik pay ile önde olduğu, onu %34,5 payı ile hizmetlerin izlediği, sanayinin ise %25,6 pay aldığı görülmektedir. 2008 – 2010 dönemi sektörel dağılımın gelişimi incelendiğinde, TR 33 bölgesinde tarımsal sektöründeki istihdamın artarken, sanayi sektörü ve özellikle hizmetler sektöründe istihdamın azaldığı görülmektedir. TR 33 bölgesi için hizmetler sektörünün toplam istihdamdaki payı, 2008 yılında %38’1 iken, 2010 son itibariyle %34,4’e gerilemiştir. Tabloda 5.5’te, TR 33 bölgesinde, 2010’da, işgücü ve istihdama ilişkin veriler yer almaktadır. Kütahya’da çalışanlar ve iş arayanların toplam çalışabilir nüfusa oranı olan işgücüne katılma oranı, 2008 yılında %42,7 iken 2009 yılında %45,5’e ve 2010 yılında ise % 46,7’ye yükselmiştir. Söz konusu dönemde TR 33 kapsamındaki diğer illerde de işgücüne katılım oranı yükselmiştir. Kütahya, TR33 bölgesi içinde işsizliğin en az olduğu ildir. Krizin etkilerinin devam ettiği 2009 yılında, Kütahya için en yüksek işsizlik oranı olan %9,1, 2009 yılı için 98 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** TR33 bölgesindeki en düşük işsizlik oranıdır. 2008 ve 2010 döneminde % 6,5 olan işsizlik oranı ile Kütahya içinde bulunduğu bölgede işsizliğin en düşük olduğu ildir. Kütahya’da, 2010 yılı itibariyle, Bağ-Kur’a bağlı 27.464, SSK’ya bağlı 66.277 ve Emekli Sandığına bağlı 18.170 olmak üzere toplam 111.911 çalışan bulunmaktadır. Tablo 5.5. TR 33 Bölgesinde İşgücüne Katılım, İşsizlik ve İstihdam Oranları, 2010 (%) İşgücüne Katılma Oranı İşsizlik Oranı İstihdam bOranı Manisa 49,3 8,1 45,4 Afyonkarahisar 47,1 7,6 43,5 Uşak 48,5 7,8 44,7 Kütahya 46,7 6,5 43,7 ■ www.tuik.gov.tr IV. Ekonomik Yapı İle İlgili Karşılaştırmalı Göstergeler Kent rekabet gücünün artırılmasında temel unsurlardan biri girişimcilik ve bireyfirmaların yönetim yeteneklerinin üstün ve gelişmiş olmasıdır. Firmalar mevcut teknoloji ve özgün bilgileri adapte edebilmeli, kullanabilmeli ve geliştirerek rakiplerine kıyasla daha üstün özgün bilgi ve teknolojiye sahip olmalıdır. Zamanın moda, tercih ve eğilimlerine uygun iktisadi faaliyetleri keşfetme, lojistiği yönetme, beşeri sermayeyi istihdam etme ve elde tutma, arz zinciri oluşturma ve karlı bir biçimde işletmesini çalıştırabilme girişimcilik ve yönetme yetenekleri yüksek olan birey ve firmaların uygulamaya koymak zorunda olduğu işlemlere örnektir. Bir kentin rekabet gücünün artırılmasında o kentin sahip olduğu doğal kaynaklar ve diğer avantajlara kıyasla beşeri sermaye kalitesi daha fazla belirleyicidir. Tablo 5.6. İş Kayıtlarına Göre Girişim Sayıları, 2009 Madencilik ve Taşocakçılığı İmalat Elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimidağıtımı İnşaat Toptan ve perakende ticaret; motorlu taşıt, motosiklet, kişisel ve ev eşyalarının onarımı Oteller ve lokantalar Türkiye Manisa Afyon. Kütahya Uşak 5684 405873 1867 69 6775 13 113 3224 14 118 2247 - 29 2573 - 165887 1281315 2188 26375 973 12771 702 9223 487 6685 1675 261867 6522 2391 2188 Eğitim 12957 216 82 - - Ulaştırma, depolama ve haberleşme Sağlık işleri ve sosyal hizmetler Mali aracı kuruluşların faaliyetleri 559157 45819 51142 9113 595 591 4781 292 325 4118 235 297 2382 234 163 Gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri 219327 2727 1158 939 795 Diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet faaliyetleri Toplam ■ Bölgesel Göstergeler, www.tuik.gov.tr 214567 3945 1543 1643 1010 3225462 59079 27767 21894 16100 99 ■■■ Tablo 5.6 Kütahya İli’nin bu yeteneklerini TR33 bölgesindeki diğer iller ve Türkiye ortalaması ile karşılaştırmaktadır. Kütahya kıyaslanan diğer illere göre toplam girişim sayısında Uşak’ın önünde ancak diğer illerin gerisinde kendisine yer bulmaktadır. Madencilik ve taşocakçılığı alanında ilk sırada; imalat alanında son sırada; diğer tüm alanlarda ise Uşak’ın ardından sondan ikinci sırada yer almaktadır. V. Sanayi Ülkemizdeki sanayi işletmeleri, başta İstanbul olmak üzere on iki ilde toplanmıştır. Sanayi kuruluşlarının %31’i İstanbul’da, %8’i Bursa’da, %7’si Ankara’da ve %5’i İzmir’de bulunmaktadır. Bölgesel olarak bakıldığında ise Marmara bölgesinin sanayi kuruluşlarının %48’ine ev sahipliği yaptığı görülmektedir. Marmara bölgesini %17 ile İç Anadolu bölgesi, %14 ile Ege Bölgesi izlemekte, Akdeniz Bölgesi %8, Karadeniz Bölgesi %6, Güneydoğu Anadolu Bölgesi %5 pay alırken, en az payı %2 ile Doğu Anadolu bölgesi almaktadır. Kütahya ise sanayi siciline kayıtlı sanayi işletmeleri ile Türkiye içinde % 0,7’lik bir paya sahiptir ve sanayisi orta düzeyde gelişmiş iller arasında yer almaktadır. Kütahya sanayisi, ildeki yeraltı ve yer üstü kaynaklarına bağlı olarak şekillenmiştir. Buna bağlı olarak sanayi yapısını; seramik, porselen, madencilik, orman ürünleri, tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi tesisleri oluşturmaktadır. İl topraklarının yaklaşık %34,5’lik kısmında tarım yapılmaktadır. İlin toplam arazisinin %89,6’lık kısmı tarla olarak kullanılmakta olup, toplam tarım arazisi içinde %1,75’lik pay sebze, %1,52’lik pay ise bağ ve meyvelik araziye aittir. Ormanlar, Kütahya’nın yüzölçümünün yaklaşık %52 sini kaplamakta olup, toplam 617.034 hektardır. Kütahya maden rezervleri ve enerji kaynakları açısından da oldukça zengin bir ildir. Kütahya’da 232 yerde 34 çeşit maden bulunmakta olup bulunan madenlerin Türkiye madenleri içindeki yeri incelendiğinde Türkiye rezervinin bor tuzunda %45,44’nün, manyezitte %31,44’nün, Kömürde %7,06’nın, demirde % 6,37’nin ve manganezde %6,32’nin Kütahya’da olduğu görülmektedir. Faal nüfusun tarımdaki payının %66,9, madencilik ve taşocakçılığındaki payının % 3,0, imalat sanayi iş kolundaki payının % 6,2, ticaret kolundaki payının % 4,87, inşaat işkolundaki payının %3,1 ve toplum hizmetleri işkolundaki payının %12,4 olduğu görülmektedir. Buradan hareketle Kütahya ekonomisinin sanayi yapısının imalat sanayi ve madencilik sektörlerine dayandığı söylenebilir. Tablo 5.7’de, 2010 yılı itibari ile Kütahya sanayi kuruluşlarının il içindeki dağılımı izlenmektedir. Toplam 456 sanayi işletmesinin 143 adedi gıda sektöründe faaliyette 100 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** bulunmaktadır ve bunların 61’i merkezde, 20’si Simav’da, 11’i Gediz’de, 7’si Altıntaş’tadır. Aslanapa’da 2, Çavdarhisar’da 1, Emet’te 1, Hisarcık 3 adet gıda sektörü içinde faaliyette bulunan kayıtlı sanayi işletmesi varken, Dumlupınar ve Pazarlar ilçelerinde gıda sektörüne kayıtlı sanayi işletmesi yoktur. Altıntaş Aslanapa Çavdarhisar Domaniç Dumlupınar Emet Gediz Hisarcık Pazarlar Simav Şaphane Tavşanlı Toplam Gıda Giyim Tekstil Ambalaj Diğer Tüketim Malı Üretim Sanayi Ağaç Kağıt-Kağıt Ürünler Basım Ve Yayım Kimya Gübre Lastik Ve Plastik Ürünler Cam Çimento Seramik, Kil, Taş ve Çimen. Gereç Madenler Diğer Ara Malı Üreten Sanayiler Metal Eşya Makina İmalatı Tarım Mak. Elektrikli Mak. Motorlu Kara Taşıtı Yedek Parçaları Mobilya Diğer Yatırım Malı Üretim Sanayi Toplam ■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Merkez Tablo 5.7. Kütahya Sanayi Kuruluşlarının İl İçindeki Dağılımı, 2010 61 1 12 3 7 - 2 - 1 - 2 1 1 - - 1 - 11 1 6 - 3 - 1 - 20 5 9 - 1 1 0 - 34 1 2 - 143 10 31 3 1 - - - - - - 1 - - - - 1 3 7 2 1 5 1 15 4 3 - - - 2 - - - 5 2 4 1 - - 31 1 5 1 - - 1 3 2 46 2 1 11 1 24 5 6 70 3 1 - - - - 6 - - 2 - 6 88 14 1 - - - - 1 7 2 - - 1 11 37 2 - - - - - - - - - - - - 2 7 9 1 1 - - - 1 1 - - - 1 2 1 - - - 1 - - 2 1 - 9 14 4 1 2 - - - - - - 2 - - 2 - - 6 4 - - - - - - 3 - - - - - 7 2 - - - - - - - - - - - - 2 228 11 3 1 8 - 2 53 5 1 77 3 64 456 Sanayi içinde en çok payı alan diğer sektör olan seramik, kil, taş ve çimen sektöründe toplam 88 firma faaliyettedir. Bunların 70’i merkezde, 6’sı ise Gediz’dedir. Sanayi siciline kayıtlı diğer kuruluşlara baktığımızda ise toplam 46 kuruluşun 31’inin Simav’da yer aldığı ağaç sektörü ve toplam 37 kuruluşun 14’ünün merkezde yer aldığı madenleri görmek mümkündür. Tekstil sektöründeki toplam 31 kuruluşun 101 ■■■ 12’si merkezde, 9’u ise Simav’da yer almaktadır. Kütahya’da sanayi tesciline kayıtlı sanayi işletmesi 456 adettir. Toplam sanayi işletmesi içinde %0,7’lik bir oran ile sanayisi gelişmiş illerimiz arasında yer almaktadır. Ege Bölgesindeki İllerin sanayisine göre bir değerlendirilmesi yapıldığında, İzmir İli %37’lik bir oran ile bölge illeri arasında birinci sırada yer almaktadır. İzmir’i sırasıyla %18 ile Denizli, %11 ile Manisa, %9 ile Uşak, %7 ile Afyon, %7 ile Aydın, %6 ile Muğla ve %5 ile Kütahya, takip etmektedir. Kütahya’da bulunan sanayi işletmelerinin sektörel dağılımına baktığımızda, gıda ürünleri imalatının %32, diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatının %17 ve ağaç ve mantar ürünleri imalatının (mobilya hariç) ise % 10’luk payı ile ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Buraya kadar sayılan sektörler dışında kalan diğer sektörlerin toplamdaki payı % 41’dir. Tablo 5.8. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 Gıda Giyim Tekstil Ambalaj Diğer Tüketim Malı Üretim Sanayi Ağaç Kağıt Ve Kağıt Ürünler Basım Ve Yayım Kimya Gübre Lastik ve Plastik Ürünler Cam Çimento Seramik, Kil, Taş ve Çimen. Gereç Madenler Diğer Ara Malı Üreten Sanayiler Metal Eşya Makina İmalatı Tarım Makinaları Elektrikli Makinalar Motorlu Kara Taşıtı Yedek Parçaları Mobilya Diğer Yatırım Malı Üretim Sanayi Toplam ■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Merkez Gediz Simav Tavşanlı 1298 39 598 239 605 60 19 13 103 169 319 1218 64 7412 1864 52 97 126 2 6 13 56 46 14.418 108 70 422 5 98 25 136 12 216 650 3 39 17 23 44 1.868 234 232 128 356 8 20 4 24 7 69 1082 500 4 24 456 11 43 65 311 3389 6 4 4813 Diğer İlçeler 2140 345 1172 525 8169 14237 171 23 22227 Toplam 2295 500 1246 239 1066 537 19 13 179 169 475 1222 141 8023 6616 52 107 176 34 6 105 100 46 23.366 Bu sektörler, toplam içindeki paylarına göre büyükten küçüğe doğru şu şekilde sıralanabilir: %7 Diğer Madencilik ve Taşocakçılığı, %5 Tekstil Ürünleri İmalatı, 102 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** %5 Kimyasalların ve kimyasal Ürünlerin İmalatı, %5 Başka yerde sınıflandırılmamış Makine ve Ekipman İmalatı %3 Kömür ve Linyit Çıkartılması %3 Giyim Eşyası İmalatı; Kürkün İşlenmesi ve Boyanması, %3 Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin imalatı, %2 Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç) %2 Kok Kömürü Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıt İmalatı, %1 Ana Metal Sanayi, %1 Metal cevherleri madenciliği %1 Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı, %1 Elektrikli teçhizat imalatı, %2 Diğer (İçecek İmalatı, Mobilya İmalatı, Diğer İmalatlar, Elektik, Gaz, Buhar ve Havalandırma Sistemi Üretim ve Dağıtımı, Kayıtlı Medyanın Basılması ve Çoğaltılması, Bilgisayarların Elektronik ve Optik Ürünlerin İmalatı, Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatı) Sanayi sektöründeki istihdamın dağılımına baktığımızda istihdamın dört sektörde yoğunlaştığı görülmektedir. İstihdamın en çok olduğu sektör, toplam 23366 kişilik istihdamın 8023’ünü (% 34,3) barındıran, seramik, kil, taş ve çimento sektörüdür. Sanayi içindeki ikinci büyük pay % 28 ile madenlere aittir. Madenler sektöründe Kütahya’da 6616 kişi istihdam edilmektedir. Bunun 3389’u Tavşanlı ilçesinde ve 1864 kişisi ise merkez ilçede yer almaktadır. Gıda sektörü üçüncü büyük istihdam kaynağıdır ve 2295 kişiyi istihdam etmektedir. Bunun, 1298’i merkez ilçede, 500’ü Tavşanlı’da ve 235’ü de Simav’da yer almaktadır. Tekstil sektörü ise 1246 toplam istihdam ile dördüncü büyük sanayi dalıdır. Sanayi sicil kayıtlarına göre, Kütahya’da kayıtlı işletmelerde çalışan sayısı, 23366’dır. Büyük işletmeler personel sayısına göre şu şekilde sıralanabilir: Türkiye Kömür İşletmeleri Sınırlı Sorumlu Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü, Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Porselen Fabrikası, HERİŞ Seramik ve Turizm Sanayi A.Ş. Güral Porselen, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Seyitömer Linyit İşletmeleri Bölge Müdürlüğü, EÜAŞ Seyitömer Termik Santrali İşletme Müdürlüğü. İstihdamın büyük bir bölümü ile ildeki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin de büyük bir kısmı bu firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. İl’de 30 firmada ar-ge birimi ve 92 firmada da kalite kontrol birimi bulunmaktadır. İl sanayisinin, genel olarak, coğrafik yapıya bağlı olarak gelişme gösterdiğini söylemek mümkündür. Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı ve kömür-linyit çıkartılması ilin en 103 ■■■ gelişmiş ve en çok istihdam yaratan sektörleridir. Sanayide çalışanların %34’ü diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı, %14’ü kömür ve linyit çıkarılması ve %13’ü gıda ürünleri imalatı sektöründe istihdam edilmektedir. İstihdamın %81’i işçi; %4’ü ise mühendistir. A. İmalat Sanayi Kütahya sanayisinde imalat sanayi önemli bir yer tutmaktadır. İmalat sanayinde faaliyet gösteren firmalar bilgi işlem makinelerinden gıdaya kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Fakat bu firmalar özellikle, gıda, çimento ve deri ürünlerinde yoğunlaşmaktadır. Ancak katma değeri yüksek imalat sanayisi kollarında faaliyet gösteren firmalar azınlıktadır. Tüketim malı üreten sanayiler 5399 kişiyi istihdam etmektedir. Tüketim malları içinde en çok pay %44 ve 2362 istihdam ile gıda sektöründedir. Gıda sektörünü, 1232 kişilik istihdam ile tekstil (%23), 500 kişilik istihdam ile giyim ve kürk ürünleri üretimi (%9), 239 kişi istihdam ile ambalaj sanayi (%4) ve 1066 kişiyi istihdam eden diğer tüketim malları üretimi (%20) izlemektedir. Ara malı üreten sanayilere bakıldığında 17548 kişinin istihdam edildiği görülmektedir. Sektördeki toplam istihdamın %45,93’ü seramik, kil, taş ve çimentodan gereçler imalinde, %37,69’u ise demir dışı metaller imalinde çalışmaktadır. Ara malı sanayinde üçüncü en büyük istihdam, %6,96 ile cam üretimine aittir. Yatırım malı üreten sanayiler, 579 kişiyi istihdam etmektedirler. Bunun %39,72’si makine imalatı, %17,27’si mobilya imalatı ve %12,95’i ise metal eşya imalatı sanayileridir. İmalat sanayinde faaliyette bulunan firmaların istihdam ettikleri kişi açısından dağılımları incelendiğinde firma sayıları ile ters orantılı bir durum göze çarpmaktadır. İstihdamın önemli bir kısmı çimento ve seramik sektörü ile demir dışı metaller sektöründe yoğunlaşmaktadır. Bu durum başta belirtilen Kütahya ilinin sanayi yapısı ile örtüşmektedir. Kütahya ilinin doğal kaynaklarına bağlı sanayi yapısı, istihdamın da önemli bir bölümünü karşılamaktadır. B. Organize Sanayi Bölgeleri Organize Sanayi Bölgeleri, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları, tasdikli arazi parçalarının gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan mal ve hizmet üretimi bölgeleridir. Organize sanayi bölgeleri kavramı, dünyada 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, ilk olarak İngiltere 104 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ve Amerika’da uygulanmıştır. Ülkemizde organize sanayi bölgesi kurulması fikri, diğer ülkelere göre yeni sayılabilecek bir fikirdir. Organize sanayi bölgelerinin kurulması, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenmektedir. Kütahya’da Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması çalışmaları 1970’li yıllarda başlamıştır. Kütahya Merkez OSB (1 ve 2), Gediz OSB, Tavşanlı OSB ve Simav OSB olmak üzere 5 organize sanayi bölgesi mevcuttur. Tablo 5.9. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 Toplam Faaliyetteki Tahsise Toplam İşletme İşletme Hazır Parsel Sayısı Sayısı Parsel Afyonkarahisar 298 250 377 29 Manisa 321 207 467 121 Uşak 580 337 693 24 Kütahya 89 66 122 5 ■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ve TR33 Bölge Planı. Faaliyetteki Parsel Toplam İstihdam 325 218 515 77 6004 28841 10320 3467 Tablo 5.9’da aktif organize sanayi bölgelerinin parsel durumları ile işletme ve istihdam sayılarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Mevcut işletme sayıları ele alındığında faaliyette bulunan 337 adet işletme ile en az nüfusa sahip il olan Uşak ili organize sanayi bölgelerinin en fazla işletmeyi barındırdığı görülmektedir. Bu ili faaliyetteki işletme sayısı 250 olan Afyonkarahisar izlerken 321 adet organize sanayi bölgesine sahip görünen Manisa’da faaliyette bulunan işletme sayısı yalnızca 207 adettir. Faaliyette bulunan organize sayısı en az olan İl olan Kütahya’da sadece 66 işletme bu bölgelerde faaliyetlerini sürdürmektedir. Manisa organize sanayi bölgesi 28841 toplam istihdam ile ilk sıraya yerleşirken Uşak’ta 10320, Afyonkarahisar’da 6004, Kütahya’da ise 3467 toplam istihdam bulunmaktadır. Manisa organize sanayi bölgesi daha az sayıda işletme ile Uşak’tan daha fazla istihdam üretmektedir. C. Küçük Sanayi Siteleri Kent içinde dağınık şekilde yerleşmiş ve elverişsiz çalışma koşulları altında çalışan yapımcı ve onarımcı küçük sanayicileri çağdaş ve düzenli birer işyerine kavuşturmak, onların çalışma koşullarını iyileştirip aralarında dayanışma ve organizasyonu geliştirerek, ihtiyaçlarının daha kolay ve ekonomik olarak karşılanabilmesini ve iş yerlerine yeni teknolojilerin sokulmasını sağlayarak ana sanayi\yan sanayi ilişkilerinin geliştirilmesini teminen benzer iş kollarında çalışan küçük işletmeleri aynı yerde toplayan sitelerdir. Küçük sanayi sitesi uygulamalarına çarpık sanayinin önlenmesi ve sanayi yapılaşmalarının disipline edilmesi amacıyla planlı kalkınma dönemi olan 1960'lı yıllarda başlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri büyük oranda altyapı ve üstyapı yapım kredisi ile desteklenmiştir. 105 ■■■ Tablo 5.10. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010 Toplam Toplam Dolu Adı Alanı İşyeri İşyeri (hektar) Sayısı Sayısı Kütahya Merkez 1. KSS 4.200 60 60 Kütahya Merkez 2. KSS 25.000 160 160 Kütahya Merkez Birlik KSS 23.805 218 218 Gediz 1. KSS 18.000 223 223 Gediz 2.KSS 25.000 100 100 Tavşanlı 1.KSS 3.188 186 186 Tavşanlı 2. KSS 47.000 176 112 Fatih KSS 130.000 351 351 Ahi KSS 13.520 96 96 Kereste İmalatı KSS 70.000 35 35 Simav KSS 60.000 310 299 Emet KSS 32.240 42 42 Aslanapa KSS 14817 36 36 Domaniç KSS 0 0 0 Tavşanlı Leblebi Kuruyemiş İmal KSS 0 0 0 Tavşanlı Marangoz.Mobilya.Kereste 11382 0 0 KSS Kütahya Çini ve Seramik İmalatçıları 41908 0 0 KSS ■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Boş İşyeri Sayısı 0 0 0 0 0 0 64 0 0 0 11 0 0 0 0 Doluluk Oranı Mevcut İstihdam 100 100 100 100 100 100 64 100 100 100 96 100 100 0 0 182 550 760 474 192 280 325 515 146 76 598 82 72 0 0 0 0 0 0 0 0 Planlı Küçük Sanayi Siteleri oluşumları içerisinde gelişimlerini tamamlayan işletmelerin, Organize Sanayi Bölgelerinde yer almaları ve büyük işletmelere dönüşmeleri hedeflenmektedir. Başlangıçta 60 m2 gibi küçük işyeri talepleri bugün 2000 m2 ye yaklaşan fabrika niteliğindeki boyutlara ulaşmıştır. Küçük sanayi sitesi uygulamaları ile 2010 yılı sonuna kadar hizmete sunulan toplam 441 adet küçük sanayi sitesi ile 92.623 işyerinde yaklaşık 463.000 kişiye, daha sağlıklı şartlarda çalışma imkânı sağlanmıştır. Söz konusu projeler için 2011 yılı fiyatlarıyla toplam 3.095.770.789 TL (1.474.000.000 Euro) tutarında kredi kullandırılmıştır. 2011 yılında toplam 3.722 işyerlik 44 adet küçük sanayi sitesi devam etmektedir. Bu projelerin proje tutarı 304.840.000 TL (145.000.000 Euro) olup, bu projeler için 2010 yılı sonuna kadar, 2011 yılı fiyatlarıyla 54.706.472.-TL (26.000.000 Euro) harcama yapılmıştır. Kütahya ilinde 2010 Ocak ayı itibariyle biten 8 adet küçük sanayi sitesinde 817 işyeri faaliyet göstermekte ve halen devam eden 1 küçük sanayi sitesinde ise 26 adet işyeri bulunmaktadır. Ç. Kütahya’da Faaliyette Bulunan Şirketler ve Kooperatifler 2009 yılsonu itibariyle TR 33 bölgesi illeri ve Eskişehir’deki sermaye ve şahıs şirketlerinin dağılımı Tablo 5.11’de görülmektedir. Beş ila elli ortaklı anonim şirketler açısından bakıldığında Eskişehir 1047 şirket ile en önde, TR 33 bölgesinin 106 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** en gelişmiş ili olan Manisa 886 şirket ile ikinci sırada ve Kütahya ise 379 şirket ile üçüncü sırada yer almaktadır. 2009 sonu itibari ile Kütahya’da 50 ve üzeri ortaklı 20 anonim şirket, 1579 limited şirket, 11 kollektif, 1817 komandit ve gerçek kişilerin sahip olduğu şirket bulunmaktadır. 2008 yılından 2009 yılına kadar olan süreçte, Kütahya ilindeki 5- 50 ortaklı anonim şirketlerin %13, 50’den fazla ortağı olan anonim şirketlerin %122 arttığını; buna mukabil, limited şirketlerin %1, komandit şirketler ve gerçek kişilerin kurdukları şirketlerin ise %8 azaldığını söylemek mümkündür. Söz konusu dönemde kolektif şirket sayısında herhangi bir gelişme olmamıştır. Tablo 5.11. Seçilmiş Bazı İllerde Şirket Sayıları, 2009 (Adet) Kütahy Ortak Sayısı a 5-50 379 Anonim Şirketler 50 ve üzeri 20 Sermaye Şirketleri Limited Şirketler 1579 Kolektif Şirketler 11 Komandit Şirketler ve Şahıs Şirketleri 1817 Gerçek Kişiler (Firmalar) ■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Manisa Uşak Afyon Eskişehir 1047 0 5898 28 4832 886 6 5595 93 1911 12 102 1 966 8 7045 27 949 248 VI. Ticaret A. Dış Ticaret Kütahya’da ithalat, genellikle teknolojik ilerlemeler sonucunda üretilen makineler, bu makinelerin yedek parçaları ve diğer endüstriyel ürünlerden oluşmaktadır. Devlet Planlama Teşkilatının teşvik tedbirlerinden yararlanan firmalarca yapılan makine ve teçhizat ithalatı da söz konusudur. Diğer yandan, Kütahya’daki sanayi kuruluşlarının ihtiyacı olan hammadde ve kimyasal maddelerin de dış alımı yapılmaktadır. Tablo 5.12’den izlenebileceği gibi Türkiye’de 2003 yılında 43.330 adet ithalatçı firma mevcutken, 2010 yılsonu itibari ile ithalatçı firma sayısı %36,76 oranında artarak, 59.262’ye ulaşmıştır. Aynı dönemde Kütahya’da 32 ithalatçı firma 62 firmaya yükselmiş ve ithalatçı firma sayısı %93,75 artmıştır. Ancak komşu illerle karşılaştırıldığında ithalatçı firma sayısının çok az olduğu görülmektedir. Tablo 5.12. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalatçı Firma Sayıları, 2003-2010 İthalatçı Firma Sayısı İller 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Afyon 85 116 97 98 133 106 Eskişehir 192 216 235 244 250 261 107 2009 110 235 2010 125 265 ■■■ Kütahya Manisa Uşak 32 199 185 38 241 170 48 249 151 Türkiye 43.330 48.059 51.287 52 271 162 53.76 5 50 288 182 58.902 49 282 169 57.78 5 54 268 165 62 300 209 55.101 59.262 ■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tablo 5.13’te, dolar cinsinden ithalat değerleri görülmektedir. Kütahya 2003 yılındaki 31.530 bin dolar olan ithalat değeri ile Türkiye toplam ithalatı içinde %4,54, TR 33 içinde ise %8 pay almaktadır. 2010 yılına gelindiğinde ise Kütahya ithalatının değeri 138482 bin dolardır. Kütahya, 2010 itibariyle toplam ithalat içinde %7,46, TR 33 bölgesinde ise %4 pay almaktadır. Kütahya’nın hem Türkiye toplam ithalatı içindeki payının hem de bölge ithalatı içindeki payının azaldığı görülmektedir. Tablo 5.13. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalat, 2004-2010 İthalat Değeri (Milyon Dolar) İller 2005 2006 2007 2008 2009 Afyon 19,9 31,4 32,4 34,3 40,5 Eskişehir 262,8 325,5 388,4 511,8 413,3 Kütahya 65,2 68,0 78,9 91,0 81,4 Manisa 425,0 519,5 695,8 844,6 598,5 Uşak 75,7 67,1 80,8 80,6 85,6 Türkiye 116774,1 139576,1 170062,7 201963,5 140928,4 ■ www.tuik.gov.tr 2010 72,6 615,1 138,4 2.963,0 129,7 185544,3 Kütahya’nın ihracatına baktığımızda ise genelde maden, taş ve toprağa dayalı olarak üretilen porselen, seramik, ateş tuğlası ürünleri ile orman ürünlerinden oluştuğu görülmektedir. Bunlara ilaveten, çeşitli kimya, makine, tekstil ve gıda ürünlerinin ihracı da söz konusudur. Tablo 5.14’te, ihracatçı firma sayılarının gelişimi görülmektedir. 2004 yılında Kütahya’da 61 ihracatçı firma faaliyet göstermekteyken, 2005 ve 2009 yılındaki düşüşlerden sonra 2010 yılında 71 firma ihracat faaliyetinde bulunmaktadır. 2010 yılındaki 50379 ihracatçı firmanın % 0,13’ü Kütahya’da bulunmaktadır. Kütahya’daki 71 ihracatçı firma 113883219 bin dolarlık toplam ihracat içinde, 120037 bin dolarlık ihracat ile %0,1 pay almaktadır. TR 33 bölgesinin toplamı olan 4531474 bin dolarlık ihracat içinde Kütahya’nın payı yine % 2,6 ile çok azdır. Kütahya’da 2009 yılında, kişi başına 178 $ ihracat, 143 $ ithalat yapılmıştır ve söz konusu yıl ihracatın ithalatı karşılama oranı % 86,7’dir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2003 yılında %192,4 iken geçtiğimiz yıl %86,7’ye düşmüştür. Kütahya’nın dış ticaret hacmi, Uşak ve Afyon illerinin dış ticaret hacmine benzemektedir. Ancak, Uşak ve Afyon’da Gümrük Müdürlüğü olmasına rağmen, Kütahya’da Gümrük Müdürlüğü olmaması sanayiciler tarafından eleştirilmektedir ve bu durum olası 108 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ticaret artışının önünde de bir engel olarak görülmektedir. Öte yandan vergi kaydı başka ilde olması dolayısıyla ihracatı Kütahya’dan yapmasına rağmen bu ihracatın Kütahya ihracat rakamları içinde yer almadığı firmalar da bulunmaktadır. Bu firmalar arasında Martur Koltuk ve Sünger Sanayi, Kros Otomotiv, Orcia Otomotiv, Pompak A.Ş, Eti Bor A.Ş gibi önemli şirketler bulunmaktadır. Tablo 5.14. Türkiye Toplamı ve Seçilmiş İllerde İhracatçı Firma Sayıları, 2003-2010 İhracatçı Firma Sayısı (Adet) İller 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Afyon 146 176 178 199 201 213 Eskişehir 195 218 224 243 241 243 Kütahya 61 53 61 61 74 65 Manisa 239 244 280 317 304 323 Uşak 134 151 153 146 136 131 Türkiye 39432 42138 44159 48265 48143 48588 ■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tablo 5.15. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İhracat, 2004-2010 İhracat Değeri (Milyon Dolar) İller 2004 2005 2006 2007 2008 Afyon 89,8 110,3 149,4 193,7 237,8 Eskişehir 214,0 268,7 352,0 507,0 611,3 Kütahya 84,9 92,5 89,8 89,2 114,3 Manisa 526,2 568,8 655,5 867,4 1018,6 Uşak 83,1 94,5 111,2 115,2 116,7 Türkiye 63167,1 73476,4 85534,6 107271,7 132027,1 ■ www.tuik.gov.tr 2009 208,6 557,8 101,7 911,9 96,9 102142,6 2010 209 249 71 322 150 50379 2010 217,2 633,8 120,0 3445,5 114,7 113883,2 Tablo 5.16 incelendiğinde Kütahya’dan yapılan ihracatın üç ana sektör tarafından gerçekleştirildiği ve ihracatta çeşitliliğin olmadığı görülmektedir. 2010 yılı itibarıyla Kütahya’dan yapılan toplam ihracatın yalnızca % 0,63’ü tarım kesimine ait ürünlere aitken toplam ihracatın % 85,71’i sanayi sektörü tarafından; % 13,67’si ise madencilik sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Sanayi kesimi ihracatında en büyük pay % 82,87 ile sanayi mamullerine aittir. Sanayi mamulleri içinde ise en çok ihracatı toplam ihracatın % 78,29’unu oluşturan çimento ve toprak ürünleri alırken bu alt sektörü % 3,74 ile makine ve aksamları almaktadır. Kimyevi maddeler ve mamulleri ise toplam ihracatın % 2,71’i kadar Kütahya ihracatına katkıda bulunmaktadır. Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan “il il dış ticaret potansiyeli araştırması” dikkate alındığında, 2000-2010 döneminde, Türkiye genelinde emek yoğun sektörlerden sermaye yoğun sektörlere doğru geçiş olduğu gözlemlenmektedir. Sermaye yoğun sektörlerin tümünde rekabetçi il sayısında bir artış söz konusudur. Örneğin, “özelliği olan belirli sanayiler için makineler ve aksamı” sektöründe 11, “diğer genel endüstri makine/cihazların aksamı” sektöründe 12, “metal işleme 109 ■■■ makineler” sektöründe 11, “motorlu kara taşıtları ve bunların aksamları” sektöründe 6, "tıp ve eczacılık ürünleri sektöründe" 14, "haberleşme cihaz ve araçları" sektöründe 14, "demir, deniz, havayolu taşıtları ve bunların aksamları" sektöründe 4, "prefabrik yapılar; sıhhi su tesisatı, ısıtma ve sabit aydınlatma cihazları" sektöründe ise 9 ilimiz rekabet gücü yüksek iller arasına dâhil olmuştur. Tablo 5.16. Kütahya İhracatının Sektörel Dağılımı, 2004-2010 (Milyon TL) SEKTÖR 2004 I.TARIM A.BİTKİSEL ÜRÜNLER Hububat, Bakliyat,Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Kuru Meyve ve Mamulleri B.HAYVANSAL ÜRÜNLER Canlı Hayvan, Su Ürünleri ve Mamulleri C.AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri II. SANAYİ A.TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER Tekstil ve Hammaddeleri Halı B. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri C.SANAYİ MAMULLERİ Hazırgiyim ve Konfeksiyon Taşıt Araçları ve Yan Sanayi Makine ve Aksamları Demir ve Demir Dışı Metaller Çimento ve Toprak Ürünleri Diğer Sanayi Ürünleri III. MADENCİLİK ■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ■ www.tim.org.tr 1,21 0,04 0,01 0,02 0,00 0,00 1,17 1,17 54,08 0,21 0,15 0,05 2,35 51,52 0,00 0,01 0,07 0,14 51,26 0,00 16,49 2007 1,23 0,02 0,00 0,01 0,00 0,00 1,21 1,21 122,48 0,18 0,17 0,01 1,53 120,78 0,00 0,00 0,23 0,48 0,06 119,98 20,56 2010 0,99 0,36 0,18 0,12 0,16 0,16 0,46 0,46 135,5 0,28 0,18 0,10 4,28 131,02 0,48 0,02 5,92 0,63 123,78 0,00 21,61 Benzer bir biçimde 52 ilimizde hem yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının payının hem de orta teknolojili ürünlerin ihracatının payının bu dönemde artış gösterdiği görülmektedir. Öte yandan, Kütahya dâhil olmak üzere, 43 ilin doğal kaynağa dayalı ihracatının payının son on yılda artış gösterdiğine şahit olunmaktadır. İllerin rekabetçi avantaja sahip olduğu ürün çeşitliliği dikkate alındığında Kütahya tüm iller arasında 39’uncu sırada yer almaktadır. Bu durum İl’imizde çok sayıda ürünün rekabetçi bir biçimde üretilip ihraç edilemediğini ve İl’de var olan becerilerin çok sayıda ürünün rekabetçi avantajla üretilip ihraç etmesi için yeterince uygun olmadığını ortaya koymaktadır. Özel ve nadir bulunan ürünlerin ihracatında rekabetçi avantaja sahip olma (sıradanlık değeri düşük) ölçütü göz önünde bulundurulduğunda ise Kütahya sıradanlık değeri düşük olan 16’ıncı il konumundadır. Söz konusu araştırma sonuçlarına göre Kütahya Uşak ve Bilecik illeri 110 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ile benzer ihracat sepetlerine sahip olduğu ve bu nedenle hep birlikte ihracatta “bölgesel bir güç merkezi” oluşturdukları gözlemlenmiştir. Tablo 5.17’de seçilmiş bazı iller itibarıyla ihracat rakamları ve tüm iller arasındaki sıralama gösterilmektedir. Tablodan da görüldüğü gibi Türkiye ihracatının büyük bir kısmını gerçekleştiren İstanbul ve Bursa ile birlikte Kocaeli ilk üç sırayı paylaşan ihracat şampiyonu illerimizdir. Kütahya’nın komşusu olan Manisa dördüncü sırada başladığı ihracatçı iller sıralamasındaki yolculuğuna yedinci sırada yerini sağlamlaştırarak devam ederken Eskişehir yirminci sıradaki yerini korumakta ve Afyon yirmi dokuzuncu sıradaki yerini muhafaza etmektedir. Diğer komşu illerden Balıkesir yirmi ikinci sıradan, 2011 yılı itibarıyla, yirmi beşinciliğe; Uşak ise otuz ikincilikten otuz dokuzunculuğa gerilemiş bulunmaktadır. Kütahya, 2004’te otuz üçüncü sırada kendine yer bulurken zamanla sıralamadaki yerinde hızla irtifa kaybederek 2011 yılı itibarıyla kırk ikinciliğe düşmüştür. Tablo 5.17. Seçilmiş Bazı İllerin İhracatı, 2010-2011 (Milyon Dolar) İl Adı Sıra 2004 Sıra 2008 Sıra 2010 İhracatı İhracatı İhracatı İstanbul 1 36162,908 1 66112,447 1 46323,175 Bursa 2 4802,436 2 11585,989 2 10088,193 Manisa 4 2326,685 7 3145,206 7 3062,370 Eskişehir 20 204,765 17 605,167 18 549,446 Balıkesir 22 147,238 24 344,205 23 338,522 Afyon 29 92,738 29 235,887 31 193,262 Uşak 32 71,774 33 156,483 40 108,633 Kütahya 33 68,456 40 108,428 41 106,028 * Kasım ayı itibarıyla ■ www.tim.org.tr Sıra 1 3 7 20 25 29 39 42 2011 İhracatı* 53910,537 11501,099 3826,832 652,091 367,887 262,216 140,240 128,235 İhracat rakamları ele alındığında 2004 ila 2011 arasındaki dönemde ihracat rakamlarının dolar cinsinden sürekli olarak arttığı görülmektedir. Bu artış Kütahya İli’nin ihracatçı niteliğini artırdığı anlamına gelirken Türkiye’nin genelinde görülen ihracat seferberliği ve atağına Kütahya’nın göreceli olarak cevap veremediği ve rakibi olan illerin gerisinde kaldığını gözler önüne sermektedir. B. İç Ticaret Kütahya, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ile Ege Bölgeleri arasında ana ulaşım ağının merkezinde olup, ulaşım açısından önemli bir konumda bulunan Kütahya’da ticarete konu olan başlıca ürünler tarım ürünleri, orman ürünleri, madenler (bor, linyit, manyezit), toprağa dayalı seramik (porselene, çini) olarak sıralanabilir. Öte yandan Türkiye’deki tek gümüş üretim tesisinin bulunduğu yer olan Kütahya gümüş ticaretinin önemli bir bölümünü gerçekleştirmektedir. İlimizde, son yıllarda, otomotiv yan sanayi ve tekstile dayalı yatırımlarda artışlar meydana gelmektedir ve 111 ■■■ söz konusu ürünlerin ticaretinde de artışlar gözlenmektedir. Ancak Kütahya’daki ticarî hayatın yeterince geliştiğini söylemek güçtür. Kütahya’da toplam 23508 gelir vergisi mükellefi, 3111 kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadır. Faal nüfusun % 5,3’ü ticaretle uğraşmaktadır ve bu durum ilde ticaretin yeterince gelişmediğinin önemli bir göstergesi olarak sayılabilir. Kütahya’da yaşayan insanlar genellikle ücretli olarak çalışmak istemektedirler. Aşağıdaki tabloda bu durum açıkça görülmektedir. Kütahya, konumu itibariyle yurtiçi ulaşım ağı açısından önemli bir kavşak noktasında olmasına rağmen tesis yokluğu nedeniyle yol ticaretinden yeterince istifade edememektedir. Son yıllarda ise Dumlupınar Üniversitesinde öğrenim gören öğrenci sayısı ile ildeki askeri birliklerdeki asker ve personel sayılarının ve Kütahya’ya gelen ziyaretçi sayısının artması bu kesimlere yönelik hizmet sunan işyerlerini (yurt, pansiyon. kafe ve pastane, lokanta, hediyelik eşya satış yeri vb) ve bu işyerlerinin gerçekleştirdiği ticareti olumlu yönde etkilemektedir. Tablo 5.18. Kütahya’da Ücretli Olarak Çalışanların ve Emeklilerin Sayısı (2010) Bağ-Kur SSK Emekli Sandığı Toplam Çalışan Emekli Çalışan Emekli Çalışan Emekli Çalışan Emekli 27464 16300 66277 72877 18170 12390 111911 101567 ■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü C. Bankacılık, Mevduat ve Kredi Türkiye’de; 2003 yılında toplam 5966 adet banka şubesi mevcut iken, 2010 yılsonu itibariyle 9465 adet banka şubesi bulunmaktadır. 2003 yılında il bazında banka şubesi ortalaması 7365, iken 2010 yılında 11685’e yükselmiştir. Tablo 5.19’da il ve bölgelere göre banka şubesi sayıları yer almaktadır. Buna göre Ege Bölgesindeki banka şubeleri 2003 yılında 917 adet iken 2010 yılındaki 1403 adede ulaşmıştır. TR33 bölgesindeki şube sayısı ise 2003 yılında 200 iken, 2010 yılında 297 olmuştur. TR33 bölgesi içinde en çok banka şubesi Manisa ilindedir. Manisa ilini Afyon ve Kütahya takip etmektedir. Kütahya ilindeki banka şubeleri ise ilgili dönem içinde 36’dan 53’e yükselmiştir. 2004-2005 döneminde banka şubeleri 37’den 36’ya düşmüş ancak 2006-2008 döneminde toplamda 11 adet artarak 49’a yükselmiştir. İlgili dönemde TR33, Ege Bölgesi ve il bazında şube sayılarındaki değişim tablodan izlenebilir. Kütahya’daki toplam 53 adet mevduat bankasının 21 tanesi kamusal sermayeli, 24’ü özel sermayeli ve 8’i ise yabancı sermayelidir. Kütahya ili içinde 14 adet Ziraat Bankası, 4 adet Halk Bankası, 3 adet Vakıflar Bankası olmak üzere toplam 21 adet kamusal sermayeli şube bulunmaktadır. Özel sermayeli 24 banka içinde 6 adet Akbank, 1 adet Şekerbank, 1 adet Türk Ekonomi Bankası, 5 adet Türkiye Garanti Bankası, 7 adet İş Bankası, 4 adet Yapı Kredi Bankası şubesi bulunmaktadır. 112 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Yabancı bankalara baktığımızda ise 2010 yılı itibariyle Denizbank’ın 3 şubesi, ING Bank’ın 2 şubesi ve Finansbank, Fortis Bank ve HSBC Bank’ın birer şubesi olduğu görülmektedir. Türkiye’deki banka şubelerinin yoğunlaştığı İstanbul’da 2003 yılında şube başına 37594 bin TL mevduat düşerken 2010 yılındaki mevduat miktarı 92933 bin TL’dir. Kütahya, TR33 ve Ege Bölgesi içinde şube başına en düşük mevduatın düştüğü ildir. 2003 yılında şube başına 13124 bin TL mevduat düşmekteyken 2010 yılında bu rakam 24543 bin TL olarak hesaplanmıştır. Tablo 5.19. İl ve Bölgelere Göre Banka Şube Sayıları, 2003-2010 2003 2004 2005 2006 2007 2008 İstanbul 1.737 1.770 1.823 2.031 2.264 2.574 Ege 917 943 957 1.030 1.153 1.317 Afyon 51 51 52 55 60 69 Manisa 87 89 89 95 106 125 Uşak 26 27 27 28 29 30 Kütahya 36 37 36 38 44 49 TR33 200 204 204 216 239 273 ■ BDDK 2009 2.631 1.356 69 137 30 51 287 Tablo 5.20. Yıllar İtibariyle Şube Başına Düşen Ortalama Mevduat (Bin TL) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 İstanbul 37594 44388 56398 63752 63696 74129 Ege 17587 21069 25745 30440 30985 34339 Afyon 13357 15746 17150 20309 20722 22161 Kütahya 13124 14260 16720 18532 18306 19781 Manisa 12254 14178 17606 20744 21994 23300 Uşak 21521 27993 31089 36180 39882 48355 ■ BDDK 2010 2.746 1.403 72 140 32 53 297 2009 81771 37600 26158 22395 23575 55882 2010 92933 41919 26289 24543 29166 60822 Kütahya’da şube başına mevduatın % 52’si tasarruf mevduatı, % 28’i döviz tevdiatı tarafından oluşturulmaktadır. Geriye kalan %20’lik payı ise, sırasıyla, ticari kuruluşlar (%10), resmi kuruluşlar (%6), diğer kuruluşlar (%4) ve kıymetli madenler (%1) oluşturmaktadır. Kütahya ili için, 2010 itibariyle, şube başına ortalama kredilerin türlerine baktığımızda toplam 27358 bin TL kredinin 24318 bin TL’sinin ihtisas dışı kredilerden oluştuğunu görülmektedir. Tarım kredileri 2226 bin TL, mesleki krediler 381 bin TL e diğer krediler ise 433 bin TL olarak gerçekleşmiştir. VII. Enerji Enerji, yaşam kalitesini artıran ve ekonomik, kültürel ve sosyal ilerlemeyi sağlayan en önemli faktörlerden biridir. Toplumların gelişmişlik düzeylerinin kişi başına tüketilen enerji miktarı ile ölçülmeye başladığı günümüzde enerji denildiğinde akla 113 ■■■ ilk gelen, elektrik enerjisidir. 2010 itibariyle, dünya nüfusunun yaklaşık %20’si olan 1,4 milyar insan hala elektriksiz yaşamaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yapmış olduğu tahminlere göre, 2030 yılında, %87’si kırsal bölgede olmak üzere 1,2 milyar insan elektriksiz yaşamaya devam edecektir. Artan enerji fiyatları, küresel ısınma, iklim değişikliği, sürekli artan dünya enerji talebi ve fosil yakıtların hızla tükenmesi gibi faktörler enerji arzı konusundaki endişeleri de günden güne artırmaktadır. Enerji talebindeki hızlı artışın temel sebebi ise gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyüme ve kalkınmadır. Gelişmekte olan ülkelerdeki kişi başına gelirin ve dolayısıyla yaşam standardının yükselmesi, elektrik talebindeki artışları da beraberinde getirmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2008-2035 yılları için yapmış olduğu tahmin çalışmaları, artan enerji talebinin %75,7’lik kısmının, petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil kaynaklı enerji arzı ile karşılanacağını işaret etmektedir. Geriye kalan kısmın ise biokütle ve çöp (%8,5), yenilenebilir enerjiler (%6,6), nükleer enerji (%6,4) ve hidrolik (%2,8) kaynaklı olması beklenmektedir. Ancak 2009 yılı sonu itibariyle dünyadaki mevcut kanıtlanmış petrol rezervlerinin 46, doğal gaz rezervlerinin 63, kömür rezervlerinin ise 119 yıllık bir ömre sahip olduğu hesaplanmaktadır. Yüksek petrol fiyatları, fosil yakıtların negatif çevresel etkileri, pek çok ülkede yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi ve yatırımları artırmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının 2035 yılında %23,1’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizin de büyüme ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirme, toplumsal refahı ve rekabet gücümüzü artırmak çabaları, kısıtlı enerji arzına rağmen, enerji talebini artırmaktadır. 2010 yılı için baktığımızda, toplam elektrik üretiminin %45,9’unun doğal gazdan, %18,4’ünün yerli kömürden, %24,5’inin Hidrolik kaynaklardan, %6,9’unun ithal kömürden, %2,5’inin sıvı yakıtlardan, %1,35’inin rüzgârdan ve %0,47’sinin de jeotermal ve biyogazdan sağlandığı görülmektedir. Bu durum ülkemizin enerjide dışa bağımlılığının önemli bir göstergesidir. Türkiye, son on yılda doğal gaz ve elektrik tüketim artış oranları açısından Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bu durum dışa bağımlılık açısından göz önüne alındığında, enerji arzının artırılması ve çeşitlendirilerek, özellikle yenilenebilir kaynaklara yönelinmesi gereğini açıkça ortaya koymaktadır. A. Geleneksel Enerji Kaynakları Dünya enerji üretimi içindeki en büyük pay %60 ile fosil yakıtlara aittir. Fosil yakıtlardan “yanma sonucu” enerji elde edilmektedir. Yanma sonrasında karbondioksit, nitrojen oksit ve kükürt dioksit gazları ve nikel, kadmiyum, kurşun, 114 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** arsenik gibi zehirli metaller atmosfere salınmaktadır. Atmosferde biriken karbondioksit sera gazı etkisi yaparken, su buharı ile birleşen kükürt dioksit ve nitrojen oksit ise asit yağmurlarına yol açmaktadır. Fosil yakıtların en temizi doğal gazdır. Doğalgaz doğada bulunduğu şekli ile elektrik üretiminde ve sanayide hammadde olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde, 2010 yılı sonu itibari ile rezervuardaki doğal gaz miktarı 23,8 milyar m3 ve üretilebilir doğal gaz miktarı 18,2 milyar m3’tür. Kütahya merkez, Tavşanlı, Emet ilçelerinde doğal gaz kullanılmakta olup, Gediz ilçesinde doğal gaz çalışmaları devam etmektedir. Metan, etan, propan, bütan gibi çeşitli hidrokarbonların bileşiminden oluşan petrol, koyu renkli, yapışkan ve yanıcı bir sıvıdır. Dünya enerji ihtiyacının %45’i petrolden sağlanmaktadır. Türkiye’de tüketilen toplam enerji kaynakları arasında %44 oranla petrol önemli bir yer tutmasına rağmen, yeterli rezerve sahip değildir. Kömür, dünya üzerinde en bol bulunan, en güvenilir ve rekabet edebilir maliyete sahip fosil yakıtıdır. Kömür, gün geçtikçe daha temiz bir fosil yakıt olmaktadır. Temiz kömür teknolojileri (kömürün üretimi, zenginleştirilmesi ve kullanımında verimliliği artırarak kömür kullanımının çevresel etkilerini azaltmaya yönelik teknolojiler); enerji verimliliğini artırmakta ve kömürün neden olduğu çevre gaz yayılımlarını azaltmaktadır. Ülkemizde, çok sınırlı doğal gaz ve petrol rezervlerine karşın, 560 milyon tonu görünür olmak üzere, yaklaşık 1,3 milyar ton taşkömürü ve 12,3 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizdeki kömür potansiyeli henüz tam olarak ortaya konabilmiş değildir. Linyit rezervlerimizin çoğunluğu 19761990 arasında bulunanlardır. Bu dönemden sonra kapsamlı bir rezerv geliştirme, etüt ve sondaj çalışması yapılamamıştır. Linyit rezervlerinin %21’i Türkiye Kömür İşletmelerine, geri kalanı ise EÜAŞ, MTA ve özel sektörün elinde bulunmaktadır. Kütahya, zengin linyit yataklarına sahiptir. Linyit ve linyit kullanan termik santraller önemli bir istihdam ve üretim kaynağıdır. Tunçbilek-Domaniç-Ömerler kömür sahasında toplam 317,7 milyon ton rezerv tespit edilmiş olup, kömürün alt ısıl değeri orijinal kömürde kapalı ocakta 2021 Kcal/kg, açık ocakta 2657 Kcal/kg’dır. Seyitömer kömür sahasındaki kömürün alt ısıl değeri ise orijinal kömürde 1900 Kcal/kg’dır. Yapılan çalışmalar sonucunda sahada 198,6 milyon ton görünür rezerv ortaya çıkarılmıştır. Bunların dışında Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı, Tavşanlı-Alabarda ve Simav-Dağardı sahalarında da kömür oluşumları yer almaktadır. Gediz-SazköyGökler-Ayçatı sahasında 23,9 milyon ton görünür+muhtemel+mümkün, TavşanlıAlabarda sahasında 1,7 milyon ton mümkün rezerv, Simav-Dağardı sahasında ise 100 bin ton mümkün rezerv tespit edilmiştir. İl düzeyindeki kömürlerin analizlerine baktığımızda ise Gediz kömürlerinin ısıl değerlerinin ve kükürt içeriğinin yüksek olduğu görülmektedir. Seyitömer kömürlerinden, yüksek kül ve nem içeriği 115 ■■■ azaltılarak yüksek ısıl değerli kömür elde edilmesi mümkündür. Tunçbilek bölgesi yıkanmış kömürleri (lave) yüksek ısıl değerleri ve kalori başına düşük kükürt oranı dolayısıyla evsel amaçlı kullanıma uygundur. Değirmisaz kömürleri ise düşük kükürt ve yüksek ısıl değerler ile en ideal kömürdür. Kütahya’da üretilen kömürler, Seyitömer Termik Santralinde ve Tunçbilek Termik Santralinde elektrik üretimi için kullanılmaktadır. Aynı zamanda elektrik üretimi için Kayaköy Hidroelektrik Santrali de bulunmaktadır. 1973 yılında işletmeye giren Seyitömer termik santralinin mülkiyeti EÜAŞ’a aittir. Toplam Kurulu Güç, 600,00 MW ve toplam teorik Üretim, 3.900.000.000 kilowat saattir. 1956 tarihinde işletmeye giren Tunçbilek Termik Santralinin de mülkiyeti EÜAŞ’a aittir. Toplam kurulu gücü 365 MW’tır. Santralde yılda 600-630 bin ton kömür yakılmaktadır. Ülkemizde 2010 yılı sonu itibariyle Linyite dayalı termik santrallerimizin kurulu gücü 12561 MW’tır. 2010 yılı sonu için, toplam kurulu güç içinde Seyitömer Termik Santralinin payı %4,77 Tunçbilek Termik Santralinin payı ise %2,90’dır. 2010 yılsonu itibari ile Seyitömer santralinde 3263,4 GWh, Tunçbilek de ise 1659,3 GWh brüt elektrik üretimi gerçekleştirilmiştir. Kayaköy hidroelektrik santrali ise 1960 yılında tamamlamıştır. Kurulu gücü 2010 sonu itibariyle 4 MW’tır. Yılda ortalama 12 GWh elektrik üretmektedir. Diğer bir enerji kaynağı olan bitümlü şeyller; genellikle ince taneli ve yapraklı bir yapıya sahip, ayrıca kerojen adı verilen organik madde içermesinden dolayı ısıtıldığında yapay petrol ve gaz üretilebilen tortul kayalardır. Fosil katı yakıtlar içerisinde yer alan bitümlü şeyl, ülkemizde önemli bir potansiyel oluşturmaktadır ve artan enerji fiyatları ile birlikte her geçen gün önem kazanmaktadır. Bitümlü şeyllerden yaygın olarak termik santrallerde ve sentetik petrol üretiminde yararlanılmaktadır. Enerji üretimi dışında tarımda toprak güçlendirici olarak tarımda kullanılmaktadır. Ülkemizde bitümlü şeyl etütleri MTA Enstitüsünün kurulmasıyla başlamış ve bugüne kadar 1,6 milyar ton (görünür+muhtemel) rezerv belirlenmiştir. Etütleri yapılan Beypazarı, Seyitömer, Hatıldağ ve Himmetoğlu sahaları dışında Ulukışla, Bahçecik, Mengen, Burhaniye, Beydili, Dodurga, ve Çeltek sahalarında prospeksiyonlar yapılmıştır. B. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yenilenebilir enerji, "doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki gün aynen mevcut olabilen enerji kaynağı" olarak tanımlanmaktadır. Hidrolik (su), güneş, rüzgâr, biyokütle ve jeotermal kaynaklar hem yenilenebilir hem de temiz enerji kaynaklarıdır. Fosil yakıtların ucuzluğu, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımın önünde bir engel olmakla beraber, çevre koruma ve şebekeden uzaktaki küçük yerleşim bölgelerine elektrik sağlamak gibi amaçlarla dünyada küçük kapasiteli 116 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** hidrolik, biyokütle, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına artan bir yöneliş söz konusudur. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgâr enerjisi, çevre uyumu nedeni ile son zamanlarda en çok rağbet gören enerji üretim teknolojisidir. Türkiye’nin komşu ve bölge ülkelerinde yapılmış rüzgâr ölçümleri ve Devlet Meteoroloji işlerinden (DMİ) alınan düzenlenmiş veriler, ülkenin rüzgâr enerjisi bakımından zengin olduğunu göstermektedir. Elektrik İşleri Etüt Dairesi Genel Müdürlüğü (EİEİ) 1990 yılından itibaren rüzgâr enerji potansiyeli önemli görülen ve rüzgâr santrali kurulması düşünülen bölgelerde, rüzgâr hız ve yönlerini ölçmektedir. Yapılan ölçümler sonucunda, özellikle, Ege, Marmara ve Doğu Akdeniz kıyı bölgesinin zengin rüzgâr potansiyeline sahip olduğu görülmüştür. EİEİ ile DMİ tarafından hazırlanan Türkiye Rüzgâr Atlasına Göre Türkiye’nin rüzgâr enerjisi teknik potansiyeli 88.000 MW, ekonomik potansiyeli ise 10.000 MW olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, rüzgâr türbinleri teknolojisindeki sürekli ilerlemeler, düşük rüzgâr hızlarında bile elektrik enerjisi üretmeyi mümkün hale getirmektedir. Kütahya özelinde rüzgâr enerjisi potansiyelinin saptanması için yapılan çalışmalarda, ortalama rüzgâr hızı 4,80 m/s olarak saptanmıştır. Ortalama rüzgâr hızının estiği yönler kuzey ve güneybatı, hâkim rüzgâr yönü ise doğudur. Kütahya merkezde uygun rüzgâr tribünü seçilmesi ile yıllık yaklaşık 2 milyon MWh elektrik enerjisi üretim potansiyeli mevcuttur. Tavşanlı ve Domaniç ilçelerinde, bazı tavuk çiftliklerinde ve bahçelerde sulama amaçlı olarak rüzgâr enerjisinden faydalanılmaktadır. Tablo 5.21. 50 Metredeki Rüzfar Gücüne Göre Seçilmiş Bazı İllerdeki RES Gücü Kapasitesi 2 İl Adı Alan (Km ) 6,8-7,5 m/s’de Kurulu Güç (MW) 7,5 m/s ve Üstü Dâhil Kurulu Güç (MW) Afyonk. 172,05 628,56 860,24 Kütahya 38,03 190,16 190,16 Manisa 1060,46 2371,76 5302,32 Uşak 1,86 9,28 9,28 ■ TR33 Bölgesi Bölge Planı ■ EMO, Enerji Raporu, 2009. Tablo 5.21’de 50 metredeki rüzgâr gücüne göre rüzgâr enerjisi santrali (RES) gücü kapasitesine ilişkin veriler yer almaktadır. Tablo’ya göre hâlihazırda Manisa İli’nin Akhisar, Sayalar ve Soma ilçelerindeki işletmelerde kurulu kapasitesi 94,5 MWe olan üç adet santral bulunmaktadır. Tablo’da yer alan illerdeki rüzgâr enerjisi toplam kurulu gücü 399 MWe ile Türkiye rüzgâr enerjisi toplam kurulu gücü olan 3352 MWe’nin % 12’sini meydana getirmektedir. Ancak Kütahya rüzgâr enerjisi santrallerinin verimli bir biçimde çalışması için gereken şiddet ve süreklilikte rüzgârlara yeterince sahip olmadığından bu enerji potansiyelinden fiilen faydalanma şansı düşük bir il durumundadır. 117 ■■■ Sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemli bir unsuru da jeotermal enerjidir. Jeotermal enerji, yerli, ucuz, temiz, güvenilir ve sürdürülebilir olma özellikleri ile öne çıkan bir enerji türüdür. Türkiye, jeolojik yapısı gereği, jeotermal kaynaklar bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmasına rağmen bu kaynakların çoğu enerji üretiminde kullanılamamaktadır. Jeotermal enerji, başta elektrik üretimi olmak üzere bölgesel ısıtma ve soğutma, endüstriyel süreçler ve sera ısıtmasında kullanılmaktadır. Genellikle 150°C üzerindeki yüksek sıcaklıktaki jeotermal kaynaklar güç üretimi için uygundur. Orta sıcaklıktaki (90°C-150°C) ve düşük sıcaklıktaki (<90°C) jeotermal kaynaklar ise, doğrudan kullanım için uygundur. Jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi oturmuş bir teknolojidir ve dünyada çok sayıda jeotermal güç santrali mevcuttur. Türkiye’nin teorik jeotermal ısı potansiyeli 2011 yılı itibariyle 31500 MWt olarak kabul edilmektedir. Elektrik potansiyeli ise görünür teknik kapasite olarak 650 MWe olup, tüm sahaların ilave geliştirme çalışmaları neticesinde 1000 MWe ulaşılabilecektir. Teorik potansiyel ise 2000 MWe civarındadır. Kütahya ilinde sıcaklığı 30ºC’nin üzerinde olan 11 adet jeotermal alan bulunmaktadır. Simav-Eynal-Çitgöl-Naşa jeotermal alanı bu alanlardan biridir. Eynal sahasındaki sıcak su kaynaklarının sayıları 55 olup, sıcaklıkları 25ºC ile 96ºC arasında değişmektedir ve toplam debileri ise 2.1 lt/sn’dir. Çitgöl ve Naşa sahalarında ise toplam 34 adet kaynak saptanmıştır. Her iki sahadaki kaynakların sıcaklığı 43ºC ile 83ºC arasında, debileri ise 2 lt/sn’dir. Eynal jeotermal alanındaki kuyuların bazıları konut-sera ısıtılmasında kullanılmaktadır. Gediz-Abide jeotermal alanında sıcaklıkları 65ºC -74ºC, debileri 0.3-3.4 lt/sn arasında değişen 7 adet kaynak bulunmaktadır. 1995-1997 yılları arasında sahada 5 adet sondaj yapılmış olup, 76.1ºC ile 93ºC arasında sıcaklık ve 15-49 lt/sn debiye sahip akışkan görünür hale getirilmiştir. Kuyulardan biri kaplıca amaçlı kullanılmakta olup, diğerleri planlama aşamasındadır. Bunlar dışında Muratdağı jeotermal alanında sıcaklıkları 37ºC-39ºC, Yoncalı jeotermal alanında sıcaklıkları 32-41ºC, Emet jeotermal alanında sıcaklıkları 44ºC -47ºC arasında değişen toplam 6 adet kaynak bulunmaktadır. Bu jeotermal alanlarda açılan kuyulardan üretilen akışkanlar kaplıca amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca Yeniceköy, Dereli ve Göbel jeotermal alanlarında da sıcaklıkları 34.3ºC-41.6ºC arasında değişen toplam 4 adet kaynak tespit edilmiş olup, bu sahalardaki kaynaklardan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır. 2010 yılın haziran ayı içerisinde, (MTA tarafından) çalışmaları tamamlanan Kütahya Şaphanede yapılan en derin sondaj olan KŞÜ-3 kuyusunda, 1071 m derinlikte, 181°C sıcaklıkta 35 l/sn debide jeotermal kaynak bulunmuş ve böylece elektrik üretimine (potansiyel 21,39 MW) uygun yeni bir saha daha keşfedilmiştir. 2011 yılındaki 118 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** projeler kapsamında, Simav-Demirci’de yapılan KSD-2011/7 sondajı ile 1250 metreye inilmiştir ve üretim testleri devam etmektedir. Tablo 5.22. Seçilmiş Bazı İllerde Jeotermal Kaynak İle Konut Isıtması Yer Isıtılan konut Devreye Alma 0 Sıcaklık ( C) Yatırımcı Sayısı Tarihi Afyon-Merkez 5000 1996 95 İl Özel İdaresi Ağırlıklı Afyon-Sandıklı 3800-5000 1998 70 Belediye Ağırlıklı A.Ş. Kütahya-Simav 7000 1991 137 Belediye A.Ş. Manisa-Salihli 12000-24000 2002 94 Belediye ■ TR33 Bölgesi Bölge Planı ■ EPDK, Jeotermal Enerjiye İlişkin Yasal Düzenleme ve Destekler, 2009. Jeotermal enerji ile ısıtılan yaklaşık 70 bin evin yedi bin kadarı Kütahya-Simav’da bulunmaktadır. Jeotermal Derneği tarafından yapılan bir tahmine göre Kütahya ve civarında 35 bin konutun jeotermal enerji ile ısıtılması mümkündür. Ancak hâlihazırda bu potansiyelden faydalanılamamaktadır. Benzer bir durum önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olan biokütle hayvan atığı konusunda Kütahya ciddi bir potansiyele sahip olmasına rağmen mevcut durumda bu kaynaklar elektrik üretiminde kullanılamamaktadır. Bir başka yenilenebilir enerji kaynağı olan Güneş enerjisi santrallerinin ekonomik ve teknik açıdan gerçekleştirilebilir olabilmesi için bu santrallerin global güneş radyasyonu değerlerinin genellikle 1650 kWh/m2-yıl’dan büyük alanlara kurulması gerekmektedir. Bu nedenle Kütahya güneş enerjisi açısından pek elverişli bir konumda bulunmamaktadır. Yine de Kütahya’da Güneş enerji santrallerinin kurulumu ve verimliliği açısından Gediz ve Dumlupınar ilçelerinin güney sınırları belirli ölçülerde elverişli yerler olarak ortaya çıkmaktadır. 155.844,2 GWh olan 2010 yılı termik kaynaklı yerli elektrik üretiminin %33’ü doğal gazdan, %62’si kömürden ve %5’i de fuel-oil ve motorin’den elde edilmiştir. 2009 yılında Kütahya’nın içinde yer aldığı TR33 bölgesindeki illerin net elektrik tüketimleri 5.280.344 MWh olarak gerçekleşmiştir ve bu miktar, Türkiye elektrik tüketiminin %3,4’üne eşittir. Bölge elektrik tüketiminin sektörel dağılımı incelendiğinde en yüksek payın % 43,63 ile sanayi işletmelerinin tüketimine ait olduğu, ikinci sırada ise % 24,66 ile meskenlerdeki tüketimin olduğu görülmektedir. Kütahya’daki elektrik tüketimin sektörel dağılımı incelendiğinde ise en yüksek payın %47 ile sanayi işletmelerinin tüketimine ait olduğu, ikinci sırayı ise bölgede olduğu gibi %23 ile meskenlerdeki tüketim almaktadır. Sanayi işletmelerinin elektrik tüketim miktarı 2008 yılında 506.212 MWh iken, 2009 yılında % 6 azalarak 470.994 MWh olmuştur. Bu durumun ortaya çıkmasında küresel krizin bir etkisi olduğunu söylemek mümkündür. TR33 bölgesi için kişi başına elektrik tüketimi 1.795 kWh, Kütahya’nın kişi başına elektrik tüketimi 1756 kWH olup, Türkiye ortalaması olan 119 ■■■ kişi başına 2.162 kWh tüketim miktarının altındadır. Kütahya’da kayıp kaçak oranı 2009 yılı itibari ile %5,1 iken, kayıp kaçak miktarı ise 51.153 MWh’tir. Söz konusu kayıp kaçak miktar ve oranları, Türkiye ortalamasının (%13,75) bir hayli altındadır. Tablo 5.23. Dönemi Kütahya Elektrik Tüketimi Dağılımı, 2005-2009 (Bin Kwh) 2005 2006 2007 2008 Resmi Daire 25911 29096 30084 34006 Sanayi İşletmesi 403965 471128 473829 506212 Ticarethane 82189 87094 90400 104458 Mesken 183645 203061 210036 229667 Tarımsal Sulama 508 1069 2143 3303 Sokak Aydınlatma 47039 32176 29867 33398 Diğer 23089 23780 35718 45364 Toplam 766346 847405 872077 956408 ■ Kütahya TEDAŞ ve EÜAŞ Müdürlüğü 2009 38316 470994 101984 228604 2887 37669 123411 1003866 Tablo 5.23’ten de izlenebileceği üzere sanayi tüketimi, toplam tüketimin neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Sanayi işletmeleri haricinde Meskenlerin ve ticarethanelerin tüketiminin önemli miktarda olduğu görülmektedir. Resmi dairelerdeki elektrik kullanımını her sene yaklaşık olarak aynı oranda artmasına rağmen diğer tüm kalemlerde dalgalanmalar görülmektedir. Bu durum mevsimsel etkilere ve ekonomik krizlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kütahya’da elektrik tüketiminin en çok olduğu yer, 501.525.455,66 Kwh ile elbette ki merkez ilçedir. Merkez ilçeden sonra en çok tüketim gelişmişlik düzeyi olarak merkezin hemen arkasında olan Tavşanlı ilçesidir. Simav ilçesi ise üçüncü önemli elektrik tüketiminin yapıldığı ilçedir. En az tüketim 1.882.038,57 Kwh ile Dumlupınar ilçesine aittir. VIII. Ekonomik Yapı GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Kütahya ekonomik yapısının güçlü yönlerinden biri Tavşanlı ilçesinde Leblebi üretiminin gelişmiş olması ürün çeşitlendirmesi ile gelişmeye devam etmesidir. Diğer güçlü yön olarak, Gediz ilçesinde tarhana üretiminin ve aynı zamanda girişimcilik kültürünün gelişmişmiş olması söylenebilir. Türk seramik sektörünü dünyada önde gelen seramik üreticilerinden biri haline getirmek ve seramik sektöründe uluslar arası rekabete ortak olmak için kurulan (Eskişehir, Bilecik, Kütahya) seramik iş kümesi de seramik sektörünün ekonomik anlamda gücünü artırmaktadır. Aynı zamanda çinicilik de bu kapsama alınmaktadır. ZAYIF YÖNLER 120 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Zayıf yönlere baktığımızda ise il merkezi ve ilçelerde yaşayan insanların, ücretli olarak çalışmaya alışmış olması, ticaret yapmayı tercih etmemeleri ve dolayısıyla girişimcilik kültürünün gelişmemiş olmasıdır. Aynı zamanda üretim ve ticaret için kurulmuş olan işletmelerin küçük ve aile işletmeleri olması, yetersiz sermayeleri ile büyüme olanaklarının bulunmayışı ve kurumsallıktan uzak olmaları, Kütahya ekonomisinin zayıf yönlerinden birisini oluşturmaktadır. Kütahya, gerek jeotermal olanakları, gerek tarih ve doğa turizmi açısından potansiyeli yüksek olmasına rağmen, yeterli ve etkili tanıtım yapamadığı için söz konusu alanlardaki fırsatları değerlendirememektedir. Aynı şekilde, Tavşanlı’daki leblebiciliği ve Gediz’deki tarhanayı da tanıtamadığı için ekonomik bir avantaj olarak kullanamamaktadır. Tarımsal alanlarda verimli toprak ve sulanabilme olanakları genelde bir arada olmasa bile, verimli ve sulanabilir arazinin olduğu bölgelerde bile geleneksel tarım yöntemleri kullanıldığı için ürün çeşitliliği ve tarımsal gelirler potansiyelin altındadır FIRSATLAR Ekonomik yapının sunduğu en önemli fırsat ise hem ekilebilir hem de sulanabilir arazilerin yetersizliğine rağmen, jeotermal kaynakların da desteğiyle alternatif tarım uygulamalarıdır. Dünya maden fiyatlarındaki artış, madencilik sektörü için bir fırsattır. Bor her geçen gün önem kazanan stratejik bir maden kaynağıdır TEHDİTLER Tehditlere bakıldığında ise en önemlilerinden bir tanesinin Eskişehir, Afyon, Uşak gibi Gümrüğü olan ve sanayileşmiş illere yakınlık olduğu görülmektedir. Her ne kadar Kütahya coğrafi konumu itibariyle her yere ulaşabilir bir konumda olsa da etrafındaki illerin daha önce sanayileşmiş olmaları önemli bir dezavantaj oluşturmakta ve yatırımcılar çevre illeri tercih etmektedirler. Söz konusu tehdit aynı zamanda Kütahya halkının alış veriş amacı ile çevredeki gelişmiş illere gitmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu durum da, zaten küçük ve yetersiz olan ticarethanelerin gelişimini, ticaretini önemli ölçüde etkilemektedir. Böylelikle yerel yapıda ticaret, yatırım, girişim kültürü gelişmediği gibi pazar da daralmaktadır. Diğer bir tehdit unsuru, merkez ve ilçelerdeki askeri birlik ve üniversitelerin öğrenci potansiyellerinin değerlendirilememesidir. Yapılan yatırımlar ve ticaret faaliyetleri, özellikle öğrencilere yönelik ve katma değeri yüksek olmayan kısır 121 ■■■ yatırımlardır. Bu şekilde geçimini sağlayabilen küçük yatırımcı ve esnaf, girişimcilikten uzak bir şekilde yeni fikir ve yatırımlara kapalıdırlar. Gediz ve Tavşanlı, yörelerine has olarak üretmiş oldukları ürünlerde markalaşamamışlardır. Bununla birlikte, Tavşanlı’da üretilen leblebiler, ham olarak Çorum’a satılmakta ve Çorum leblebisi olarak pazara girmektedir. Diğer bir tehdit ise tarım sektöründe, katma değeri yüksek, kaliteli, işlenebilir ürün üretilememesinin yanında, istihdamın yüksek olmasıdır IX. Sanayi GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Kütahya sanayisinin güçlü yönlerine bakıldığında, ilin sektörel ve bölgesel teşvikler kapsamında olmasının önem arz ettiği görülmektedir. Aynı zamanda, Organize Sanayi Bölgelerinin olması, bu bölgedeki arazilerin yatırımcılarına tahsisine başlanmış olması, alt yapılarının büyü kısmının tamamlanmış olması ve özellikle Kütahya, Gediz ve Tavşanlı OSB arazi bedellerinin, su, elektrik maliyetlerinin düşük olması, önem arz etmektedir. Diğer yandan, Kütahya OSB bölgesinin hemen yanında demiryolu ulaşımı ve istasyon bulunmaktadır. Simav’da tarıma dayalı organize sanayi bölgesi kurulması planları önem arz etmektedir. Dış pazarlara açılma imkânının varlığı, bölgesel havaalanı olan Zafer Hava Limanının temelinin atılmış olması ve yol ticaretine açık olması diğer güçlü yönlerdir. Kütahya’nın önemli yeraltı zenginliklerine sahipliği yanında, madenciliğinin geliştirilebilir olması, artan dünya maden fiyatlarıyla birlikte önem arz etmektedir. Dumlupınar üniversitesinin varlığı ve Tasarım Teknoparkının kuruluyor olması, ildeki meslek edindirme kurslarının varlığı ve Zafer Kalkınma Ajansının kurulup desteklere başlaması ilik güçlü yönleri arasında sayılabilmektedir. Aynı zamanda, güçlü markaların varlığı da sanayi ve gelişimi için önemlidir. ZAYIF YÖNLER Zayıf yönlere ilk olarak OSB çevre yolları ve OSB’lerin bağlantı yollarlı ile Kütahya’nın il ve ilçelere bağlantı yollarının yetersiz ve tamamlanamamış olması ile başlanabilir. Büyük ve sanayileşmiş şehirlere yakınlık dolayısıyla, kaynakların çevre illere gitmesi ve halkın alışverişini çevre illerde yapması, ticaretin gelişimi ve kaynakların döngüsü açısından zayıf yönlerdendir. 122 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** OSB’lerin bazı sorunlarının (istimlâk, altyapı vs) halledilememiş olması ve Simav seracılık OSB’sinin kurulamamış olması, ilin potansiyelini değerlendirememesi açısından zayıf bir yönünü oluşturmaktadır. Tarıma dayalı sanayinin yetersiz oluşu, sanayi kuruluşlarının genelde küçük ve orta ölçekli olması ve krizlere karşı hassas olmaları, sanayinin zayıf yönlerinden biridir. Sanayileşmede sürekli olarak yabancı yatırımcı arayışı, alt yapılardaki eksiklikler, üniversite sanayi işbirliğinin tam olarak gerçekleştirilememesi, ileri teknolojiye dayalı ve yüksek katma değerli ürün üretilememesi ve ar-ge çalışmalarının yapılabileceği bir merkezin yokluğu sanayi sektörünün önemli ve zayıf yönlerini oluşturmaktadır. Çinicilik sektörünün (seramik sektöründe olduğu gibi) kümelenme faaliyetlerinin zayıf oluşu ve önemli ölçüde kayıt dışı çalışılması diğer bir zayıflıktır. Son olarak, girişimcilik kültürünün gelişmemiş olması ve firmaların küçük ölçekli, risk almayan, kurumsallaşma kültüründen uzak olmaları, Kütahya sanayinin diğer zayıf yönleri arasında sayılabilir. FIRSATLAR Fırsatlar açısından ilk olarak; İstanbul ve Bursa gibi sanayileşmiş illerde yatırım yeri sıkıntısının yaşanması ve özellikle Bursa’nın yatırıma doymuş olması gibi sebeplerle yatırımların başka illere kaydırılmaya başlaması sayılabilir. Kütahya organize sanayi bölgesinde, yatırımcılara açık, tahsisine kısa sürede başlanabilecek boş araziler, devletçe verilen sektörel ve bölgesel teşvikler, çevre yolları ile bağlantı kolaylığı, enerji desteği ve asgari ücretle çalışmaya razı genç nüfusun varlığı, hem Kütahya için hem de yatırımcılar için çok önemli bir fırsattır. Aynı zamanda yerel yönetimlerin yatırımcılara verdikleri destekler de önemlidir. Bor yataklarının bölgede bulunması, yeraltı zenginlikleri ve halkın el sanatlarına olan yatkınlığı da önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. TEHDİTLER Tehditlerin başında ise Eskişehir, Afyon ve Uşak gibi hem sanayileşmiş hem de aynı bölgede bulunan iller ile bu illerin de Kütahya’nın yararlandığı teşvikler kapsamı içinde yer almaları gelmektedir. Söz konusu illerde gümrük bulunması ise Kütahya için başlı başına bir tehdit unsuru olmaktadır. Yatırımcıların genişleme süreçlerinde karşılaştıkları bürokratik engeller ile bölgesel ve sektörel teşvik sisteminde bazı sektörlerin desteklenmemesi de bir tehdit unsurudur. 123 ■■■ Aynı şekilde, üretimlerin geleneksel yöntemlerle yapılması, sosyal yaşantının gelişmemesi dolayısıyla ilde beyaz yakalı işgücünün istihdamının zorluğu da önemli bir sorundur. Diğer tehditler ise yerli sermaye sahiplerinin tasarruflarını üretim yerine bankada ve gayrimenkulde değerlendirmeleri ve ilçelerle olan bağlantı yollarının tamamlanamayışı dolayısıyla ilçeleri kendilerine yakın diğer illere kaymaya başlaması olarak sıralanabilir. 124 Kentin Ekonomik Altyapısı: Tarım ve Orman I. Tarım Alanlarının Dağılımı Kütahya, madencilik ve porselen sanayinden sonra geniş ölçüde bir tarım ve hayvancılık şehridir. Tarım ve Hayvancılıkta oldukça yüksek bir potansiyeli sahip olup son yıllarda bu potansiyelin verimli olarak kullanılmasına çaba gösterilmektedir. Tarım sektörü, Kütahya’daki diğer sektörler içinde her zaman önemini korumuştur ve son yıllardaki dalgalanmaya rağmen tarım sektörünün büyüme hızında artış gözlenmektedir. Kütahya ilinin toplam yüzölçümü 1.187.500 hektardır. Kütahya İli arazisi varlığına ilişkin verileri Tablo 6.1’de verilmiştir. Buna göre, Kütahya İli’nin arazisinin üçte birini (%34) tarım arazileri oluşturmaktadır. Üçte ikilik kısmında (%66’lık payla) orman-funda-çayır-mera-diğer araziler yer almaktadır. Arazi varlığının ilçeler üzerinden dağılımında merkez ilçenin 87.780 hektar ile en geniş tarım alanına sahip olduğu, Pazarlar ilçesinin 5.415 hektar ile en az tarım alanına sahip olduğu görülmektedir (Tablo 6.1). Tarım alanlarının kullanılışı dikkate alındığında, İl’in tarım alanları, topoğrafya, toprak yapısı, iklim ve diğer doğal koşullar bakımından çok çeşitli ve kaliteli ürün yetiştirilmesine elverişli değildir. İlin tarım alanlarının önemli bir kısmında (%71) tarla bitkileri yetiştirilmektedir. Sebze %1, meyve %2 gibi düşük alanlarda yetiştirilmektedir ve toplam alanın %12’si ■■■ nadas alanı; %14’ü ise kullanılmayan alanları oluşturmaktadır. Kütahya geçit kuşağı iklimine sahip olduğundan iklim ilçelere göre değişiklik göstermektedir. Merkez, Aslanapa, Çavdarhisar ve Altıntaş ilçelerinde karasal iklim, Simav, Gediz, Şaphane ve Pazarlar ilçelerinde ise ılıman Ege iklimi hâkim olmaktadır. Bu nedenle meyve ve sebzecilik ağırlıklı olarak bu ilçelerimizde yapılmaktadır. Tablo 6.1. Kütahya ve Türkiye’de Arazi Varlığının Dağılımı (Hektar) İlçe Adı Tarım Alanı Çayır-Mera Orman Merkez 87780 25593 120593 Altıntaş 39380 17819 26123 Aslanapa 26177 1513 37967 Çavdarhisar 26604 4806 27088 Domaniç 12772 11465 35610 Dumlupınar 11467 1321 15879 Emet 29086 2500 35288 Gediz 40869 9999 74050 Hisarcık 12139 1100 19524 Pazarlar 5415 1200 3237 Simav 61051 5449 79860 Şaphane 8245 2391 11060 Tavşanlı 48503 3053 126313 Toplam 409488 88209 612592 Türkiye 26968000 20500000 20703000 ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Diğer Arazi 23644 7178 243 2020 2053 1833 108 20482 237 763 13125 3404 2121 77211 10184700 Toplam 257610 90500 65900 60518 61900 30500 66982 145400 33000 10615 159485 25100 179990 1187500 78355700 Kütahya, Türkiye’deki toplam tarım alanının % 1,5’ine, toplam orman alanının % 2,9’una ve toplam mera-çayır alanının binde 43’üne sahip bulunmaktadır. Kent genelinde en fazla tarım alanına sahip yerleşim yerleri içinde % 21,4 ile merkez ilçe ilk sırayı alırken bunu Simav % 14,9 ve Tavşanlı % 11,8 ile takip etmektedir. Çayır ve meraların % 29’u merkez ilçede bulunurken Altıntaş % 20,2, Domaniç % 13 ve Gediz % 11,3 ile bu ilçeyi takip etmektedir. Kütahya’da yüzölçümüne kıyasla en fazla ormanlık alana sahip yer olan Tavşanlı (% 20,6)’yı, merkez ilçe (% 19,7), Simav (% 13) ve Gediz (% 12,1) izlemektedir. Kütahya İlinin % 51,5’i ormanlık alanlarla kaplı bulunmaktadır. Kütahya’da arazi varlığının dağılımı incelendiğinde Merkez ilçe, Tavşanlı ve Simav’ın tarımsal alan açısından İl genelindeki en avantajlı bölgeler olduğu ve bu nedenle tarımsal üretimde öne çıkabilecekleri düşünülebilir. Çayır ve meralık alanların ilçe yüzölçümlerinin önemli bir kısmını kapladığı Altıntaş, Domaniç ve Gediz ilçelerinde tarımsal üretimin yanı sıra hayvancılığın göreceli olarak avantajlı olabileceği dikkate alınabilir. Öte yandan, Simav, Gediz, Şaphane ve Pazarlar ilçelerinde hâkim olan ılıman iklim yapısı nedeniyle bu ilçelerin meyvecilik, seracılık, arıcılık ve hoş kokulu bitki üretimi için elverişli alanlar olarak teşvik edilebileceği göz önünde bulundurulabilir. 126 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 6.2’de Kütahya’ya komşu olan iller ve Türkiye genelinin verileri ile Kütahya’ya ait tarımsal alan kullanımı verileri yer almaktadır. Tablo 6.2. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alan Kullanımı, 2009 (Bin Hektar) Toplam işlenen İşlenen tarım alanı Uzun ömürlü bitkiler tarım alanı ve Meyveler, içecek Yem uzun ömürlü Ekilen Nadas Sebze Bağ ve baharat bitkileri bitkileri bitkiler Türkiye 24294,6 16217,4 4322,9 811,3 1685,5 479,0 1483,5 Manisa 495,4 1091,7 105,5 56,2 42,8 78,2 80,3 Afyon. 433,2 365,2 43,7 7,9 14,7 1,5 22,4 Kütahya 323,3 264,3 45,6 6,7 5,6 0,8 20,8 Uşak 208,3 190,7 2,4 7,1 2,9 5,1 13,2 Bursa 333,5 186,4 18 48,2 33,4 9,2 28,8 Eskişehir 512,9 331,7 168,9 8 2,4 1,6 12 Bilecik 88,4 55,6 13,5 7,9 7,8 2,1 5,6 Balıkesir 421,7 293 3,9 33,7 7,9 2,3 42,3 ■www.tuik.gov.tr Seçilmiş bazı illerde tarımsal alan kullanımına bakıldığında, kıyaslanan iller açısından, Kütahya toplam işlenen tarım alanı açısından yalnızca Uşak ve Bilecik’ten; toplam ekilen tarım alanı açısından Uşak, Bursa ve Bilecik’ten daha iyi bir durumda iken nadasa bırakılan tarımsal alan büyüklüğü bakımından Bursa ve Manisa’nın ardından üçüncü sırada gelmektedir. Kütahya, sebze üretimine ayrılan tarımsal alanda sonuncu; meyve ve içecek baharat bitkilerine ayrılan tarımsal alan sıralamasında Eskişehir ve Uşak’ın ardından sondan üçüncü; bağ alanında sonuncu ve yem bitkilerine tahsis edilen tarımsal alan sıralamasında ise Eskişehir ve Bilecik’in ardından sondan dördüncü sırada yer almaktadır (Tablo 6.2). Sıralanan iller dikkate alındığında Kütahya tarımsal üretime tahsis edilebilecek alan açısından iyi bir konumda yer almamaktadır. II. Sulanabilen Tarım Arazileri Kütahya ilinin sulanabilen tarım arazilerinin toplam tarım arazisi içindeki payı oldukça düşüktür. 409.488 hektarlık toplam tarım arazisinin 70.185 hektarlık (%17.14) kısmı sulanabilmektedir. Tarım arazilerinin %82.86 gibi önemli miktarı sulanamamaktadır. Tarımsal üretim değerlerinin artırılmasında bu sulanamayan alanların azaltılması büyük önem taşımaktadır. Başarılı ürün yetiştiriciliği ve artan nüfusun gıda gereksiniminin karşılanabilmesi için yeterli miktarda ve iyi kalitede sulama suyunun sağlanması, doğru bir şekilde kullanılması ve böylelikle birim alandan alınan verimin arttırılması gerekmektedir. Tarımdaki sulama ise ekseriyetle geleneksel sulama yöntemleri ile yapılmaktadır. Ancak kontrollü su uygulamaları, 127 ■■■ modern sulama yöntemleri ile mümkündür. Bu bakımdan sulama sistemleri geliştirilmeli ve su kaynağının daha verimli kullanıldığı modern teknolojiler ön plana çıkarılmalıdır. Sulu Tarım alanlarının artırılması için İl de konu ile ilgili kurumlar tarafından gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Belirli yerlere yapılan göletler, Beşkarış ve Hasanlar barajının devreye girmesi ile sulu tarım alanlarının artırılması planlanmıştır. Ayrına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uygulamış olduğu Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi modelinde ise şu ana kadar toplam 11 adet toplu basınçlı sistem projeleri ile yaklaşık 20.000 dekarlık alan sulamaya açılmıştır (Tablo 6.3). Tablo 6.3. Sulanabilen Tarım Arazilerinin Toplam Tarım Arazisi İçindeki Payı Alan (Ha) Sulanan Tarım Alanları 70.185.4 Sulanamayan Tarım Alanları 339.303 TOPLAM 409.488 ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Oranı %17.14 %82.86 %100 Sulanan tarım arazilerinin (70.185.4) 19.671.4 ha (%9.7)’ı İl Özel İdaresi tarafından, 38.111 ha (%18.9)’ı çiftçi imkanları ile sulanan alanlardan, 12.403 ha (%6.1)’ı DSİ Tarafından Sulanan alanlardan oluşmaktadır (Tablo 6.4). Tablo 6.4. Sulanan Tarım Alanlarının Sulama Kaynaklarına Göre Dağılımı Alan (Ha) 19.671.4 38.111 12.403 70.185.4 131.024.4 201.210 İl Özel idaresi Tarafından Sulanan alan Çiftçi İmkânları ile Sulanan Alan DSİ tarafından sulanan alan Toplam sulanan alan Sulama tesisi yapılmadığından sulanamayan alan Toplam Sulanabilir arazi varlığı alanı ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Oranı (%) 9.7 18.9 6.1 34.7 65.3 100 Kütahya’da toplam sulanabilir arazinin % 65,3’ü herhangi bir sulama tesisi yapılamadığından sulanamayan alan durumunda bulunduğundan sulama altyapısının zaman içinde devreye girmesiyle sulu tarımın yapılabildiği tarımsal alan miktarının artırılması potansiyeli oldukça yüksektir. III. İşletme Büyüklükleri Kütahya iline ait toplam tarımsal işletmelerin sayısı ve işlenen arazi miktarı, işletme tipine göre işletme sayısı ve işletmenin tasarrufunda bulunan arazi büyüklüklerini gösteren bilgiler Tablo 6.5’te verilmiştir. Kütahya ilinde işletmeler ağırlıklı olarak 20-49 dekar arası işletme büyüklüğüne sahiptirler. 500-999 dekar ve üzeri işletme büyüklüğüne sahip işletme bulunmadığı dikkat çekmektedir. İşletme sayısı ve büyüklüğü ile orantılı şekilde küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı bulunmaktadır. 128 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya il Tarım Müdürlüğü 2009 yılı verilerine göre, 44750 adet işletmenin ortalama işletme büyüklüğü 47 da’dır. İşletmelerde büyükbaş hayvan sayısına bakıldığı zaman işletme başına ortalama 3 hayvan, küçükbaş hayvan sayısı incelendiğinde ise işletme başına ortalama 10 hayvan düşmektedir. Yukarıdaki rakamlar Tarım arazilerinin parçalı olduğunu göstermektedir. Tarımda verimliliğin artırılması için arazi toplulaştırılmasına ihtiyaç vardır. Tablo 6.5. İşletme Büyüklüğüne Göre İşletme Sayısı, İşletmenin Tasarrufunda bulunan Arazi Büyüklüğü, Hayvan Sayısı İşletme Büyüklüğü İşletme Sayısı Toplam Arazi Küçükbaş Hayvan Büyükbaş Hayvan (dekar) (adet) (dekar) Sayısı sayısı 0-5 2 459 7 169 21 975 4 037 5-9 3 920 26 926 35 363 6 743 10-19 8 028 112184 55 327 10 496 20-49 16 585 523 769 146 662 51 585 50-99 8 728 595 614 79 557 33 434 100-199 3 720 483 613 92 428 16 563 200-499 1 310 331 138 7 974 10 444 500-999 ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Kütahya ilinde ham maddesi tarım ve hayvancılığa dayalı işletmelerin sayısı, İl’in tarım potansiyeli dikkate alındığında aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi çok fazla sayıda olmamakla birlikte son yıllarda hızla artmaktadır. Kütahya İli’nde 528 adet gıda üretim imalathanesi, 31 adet et ve et ürünleri tesisi ve 118 adet yem üretim ve satış yeri bulunmaktadır. IV. Bitkisel Üretim Kütahya’da tarla ürünlerinin ekim alanı ürün bazında tahıl ekimi %75, baklagil ekimi %11, endüstriyel bitkiler ekimi %3, , yağlı tohumlar ekimi %2, yem bitkileri ekimi %8 ve yumru bitkiler ekimi %1’dir. Kütahya’da en çok ekimi yapılan tahıllar buğday ve arpadır. 1350452 da ekim alanında 403322 ton buğday ve 548726 da alanda 178780 ton arpa elde edilmektedir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim dane, darı ve arpadan elde edilmiş olup dane verimi 330 kg/da, darının 300 kg/da ve arpanın ise 325 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi yapılan endüstriyel bitkiler şekerpancarı ve haşhaştır (kapsül). 45959 da ekim alanında 216513 ton şekerpancarı ve 19315 da alanda 1261 ton haşhaş (kapsül) elde edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim şekerpancarından elde edilmiş olup şekerpancarının verimi 4711 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi yapılan baklagiller nohut, fasulye (kuru) ve fiğdir (dane). 235192 da ekim alanında 26836 ton nohut, 36920 da alanda 5738 ton fasulye (kuru) 129 ■■■ ve 10164 da alanda 976 ton fiğ (dane) elde edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde baklagillerden en çok verim mercimek (kırmızı), bakla (yemeklik) ve fasulyeden (kuru) elde edilmiş olup mercimeğin (kırmızı) verimi 350 kg/da, baklanın (yemeklik) 192 kg/da ve fasulyenin (kuru) ise 155 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi yapılan yem bitkileri fiğ, yonca ve mısırdır (silajlık). 107740 da ekim alanında 23070 ton fiğ (kuru ot), 41469 da alanda 34097 ton yonca (kuru ot) ve 29725 da alanda 140777 ton mısır (silajlık) elde edilmiştir. Kütahya’da en çok ekimi yapılan yağlı tohumlar ayçiçeği (yağlık), haşhaş (tohum) ve ayçiçeği (çerezlik)’tir. 40651 da ekim alanında 5318 ton ayçiçeği (yağlık), 19315 da alanda 1262 ton haşhaş (tohum) ve 2131 da alanda 285 ton ayçiçeği (çerezlik) elde edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim ayçiçeği (çerezlik), susam ve ayçiçeğinden (yağlık) elde edilmiş olup ayçiçeğinin (çerezlik) verimi 133 kg/da, susamın 114 kg/da ve ayçiçeğinin (yağlık) 130 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi yapılan yumru bitkiler patates, soğan (kuru) ve hayvan pancarıdır. 14950 da ekim alanında 29211 ton patates, 13535 da alanda1909 ton soğan (kuru) ve 3317 da alanda 17252 ton hayvan pancarı elde edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim hayvan pancarı, patates ve soğandan elde edilmiş olup hayvan pancarının verimi 5200 kg/da, patatesin 2107 kg/da ve soğanın (kuru) ise 1401 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da üretilen sebzeler içerisinde meyvesi yenen sebzeler önemli bir yer tutmakta olup İl içerisindeki tüm sebze üretiminin %78’ini oluştururken, meyvesi yenen sebzeler içerisinde öne çıkan ürünler domates (sofralık), hıyar (sofralık), biber (sivri), kavun ve biberdir (dolmalık). Sofralık domatesin Kütahya genelinde üretilen sebzeler içindeki payı %42,2’dir. Sofralık hıyarın Kütahya’da üretilen sebzeler içindeki payı %9 iken, sivri biberin il içindeki oranı %7,3’tür. Diğer önemli ürünler olarak karşımıza çıkan kavun il bazında %6,7 tür. Kütahya’daki sebze üretiminde balkabağının payı %2,3 ve dolmalık biberin %2,2 olup, yaprağı yenen sebzelerden pırasa, lahana (beyaz), ıspanak ve marulun (göbekli) üretimi öne çıkmaktadır. Pırasa ve beyaz lahana ildeki tüm sebze üretiminin sırasıyla %7,2 ve %3’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca ıspanak ve göbekli marul üretimlerinin il içerisindeki payları %1,9 ve %1,6’dır. Baklagil sebzelerden fasulye (taze) de il için önem taşırken, il içindeki sebze üretiminin %3,7’sini oluşturmaktadır. Kavun üretimi son yıllarda artmıştır. Özellikle Aslanapa yöresinde artış göstermektedir. 2010 yılı içerisinde de özellikle yerel kaynaklardan desteklenmiştir. Kütahya’da 1 işletmeye ait cam sera, 113 işletmeye ait plastik sera ve 214 işletmeye ait yüksek tünel bulunmakta olup genellikle domates, biber ve hıyar üretimi yapılmaktadır. Ayrıca Simav İlçesinde seralarda süs bitkisi üretimi de yapılmaya 130 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** başlanılmıştır. Son yıllarda Simav, Gediz ve Hisarcık İlçelerinde jeotermal enerji kaynağı kullanılarak yapılan seracılığın yanında bütün İlçelerde yüksek tünel plastik örtü altı sebze yetiştiriciliği hızla yaygınlaşmaktadır. Kütahya’da üretilen meyveler içerisinde taş çekirdekli meyveler önemli paya sahip olup il içerisindeki tüm meyve üretiminin %47’sini oluşturmaktadır. Taş çekirdekli meyveler içerisinde öne çıkan ürünler vişne, kiraz ve eriktir. Vişnenin Kütahya’da üretilen meyveler içindeki payı %28,3’tür. Diğer önemli ürünler olarak karşımıza çıkan kiraz ve eriğin tüm meyve üretimine oranları sırasıyla il bazında %10,3’tür. Bunun yanı sıra il için öneme sahip bir diğer meyve grubu yumuşak çekirdekliler olup il genelindeki meyve üretiminin %33’ünü, oluşturmaktadır. Yumuşak çekirdekli meyvelerden elma (starking), armut, elma (Amasya), elma (golden), elma (diğer) ve ayva üretimi il genelinde önemli paya sahiptir. Starking elma üretimi ilin meyve üretiminin %7,8’ini, armut %7,7’sini, Amasya elması %6,5’ini, golden elma %5,8’ini, diğer elma %3,2’sini ve ayva %1,3’ünü meydana getirir. Tüm elma çeşitleri birlikte düşünülürse, ildeki elma üretimi il genelindeki meyve üretiminin %23,4’üne denk gelmektedir. İlin bir diğer önemli meyve grubu üzüm ve üzümsüler olup il genelindeki meyve üretiminin %14’lük kısmını oluşturmaktadır. Bu grubun içerisinde yer alan meyvelerden il içerisindeki meyve üretiminin %7,8’ini şaraplık üzüm, %3,2’sini sofralık çekirdekli üzüm, %1,7’sini dut ve %1,1’ini çilek oluşturur. Sert kabuklu meyvelerden kestane ve ceviz öne çıkarken, il genelindeki meyve üretimine oranları sırasıyla %3,2 ve %2,4’ tür. Kütahya’daki toplam ağaç sayısı 3,3 milyondur. Bunların %59’unu taş çekirdekli meyve ağaçları oluşturmakta olup en önemlileri vişne, kiraz, erik, kızılcık ve şeftali ağacıdır. Taş çekirdeklileri takiben %26 oran ile yumuşak çekirdekli meyve ağaçları gelmektedir. Bu tür meyve ağaçlarının başında ildeki tüm meyve ağaçlarına oranı ile %6,1 ile starking elma, %5,9 ile armut, %5,1 ile Amasya elması, %4,2 ile golden elma, %2,7 ile elma (diğer) ve %1,3 ile ayva gelmektedir. Ağaç sayısı olarak 3. sırada bulunan sert kabuklu meyve ağaçlarından Antep fıstığının ildeki tüm meyve ağaçları içerisindeki oranı %4,5, kestanenin %4,2 ve cevizin %3,6dır. Üzüm ve üzümsülerden dut ağacının il içerisindeki meyve ağaçları sayısına oranı %1,6’dır. Üzüm ve üzümsüler grubunda yer alan çilek ve üzüm için toplam ağaç sayısı değeri girilmemiş, sadece toplu meyvelik alanı olarak ilgili tabloda yer almıştır. Bu nedenle ağaç sayısı toplamına sadece dut, incir, nar ve Trabzon hurması dâhil edilmiştir. Kütahya’da en geniş alanda dikimi yapılmış olan meyve ağacı % 62’lik oran ile 40.712 da alanda taş çekirdeklilerdir. Bu cins meyve ağaçları içerisinde vişne ve kiraz öncelikli olanlardır. Bu meyve ağaçlarından vişne 28.392 da, kiraz 11.821 da alanı kaplamaktadır. Bunu takiben 10.109 da ile 2. sırada gelen üzüm ve üzümsüler 131 ■■■ ildeki tüm meyve ağaçları içerisinde %15’lik dikim alanına sahiptir. Üzüm alanı 8.788 da ve çilek alanı da 1313 da olarak tespit edilmiştir. Üçüncü sırada ise %13’lük oran ile 8261 da alanda dikili yumuşak çekirdekliler gelmektedir. Yumuşak çekirdekliler içerisinden elma ön plana çıkan meyve ağacıdır. Starking elma 3269 da, Amasya elması 1914 da, golden elma 1383 da, elma (diğer) 1258 da ve elma (grannysmith) 63 da alanda dikimi yapılmıştır. Elma ağaçlarının toplam dikim alanı ise 7887 da’dır. Sert kabuklu meyve ağaçlarının ildeki tüm meyve ağaçları içindeki dikim alanı payı %10 olup dikim alanı 6395 da’dır. Sert kabuklu meyve ağaçları arasında ceviz 3879 da, Antep fıstığı 2115 da ve kestane 200 da dikim alanına sahiptir. Kütahya İl Tarım Müdürlüğü 2010 yılı verilerine göre, 150 da alanda organik tarım yapan 21 işletme mevcuttur. Organik tarım üretiminde Kütahya önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyel Tarım Bakanlığı nezdinde de değerlendirilmiş ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülecek olan “Organik Tarımın Geliştirilmesi ve Mevzuatın AB Mevzuatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi Projesi” kapsamında ilde yarı kurak eko-sistemlerde doğal yağışa bağlı organik tahıl üretimine ilişkin pilot proje uygulanmasına karar verilmiştir. Simav ilçesinde bir adet organik ürün işleyen tesis bulunmaktadır. Organik tarım üreticileri çilek, vişne, elma ve kiraz üretmektedirler. 2011 yılında sertifikasyon işlemleri tamamlanmış olup, Tavşanlı ve Domaniç İlçelerimizde Yaklaşık 500 da’lık alanda Organik Ceviz üretimi yapılması planlanmıştır. Tablo 6.6. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Üretim Değeri, 2009 (Milyon TL) Türkiye Manisa Afyonkarahisar Kütahya Uşak Bursa Eskişehir Bilecik Balıkesir ■www.tuik.gov.tr Bitkisel Üretim Değeri Canlı Hayvanlar Değeri 68267,486 2377,294 989,806 561,132 455,234 2438,476 656,358 380,421 1646,658 28145,579 626,736 689,331 368,837 270,380 484,293 392,373 115,648 1238,392 Hayvansal Ürünler Değeri 26610,721 1177,751 762,971 195,961 129,578 609,511 287,110 129,760 2328,046 Tablo 6.6’da seçilmiş bazı illerde tarımsal üretim değerleri gösterilmektedir. Kütahya, bitkisel üretimde Türkiye toplam üretiminin % 0,82’sini; canlı hayvan üretiminin % 1,31’ini ve hayvansal ürünler üretiminin % 0,74’ünü karşılamaktadır. Kütahya bu üretim değerleri ile bitkisel üretimde, canlı hayvan üretiminde ve hayvansal ürünler üretiminde Bilecik ve Uşak’tan daha iyi ancak diğer iller karşısında oldukça kötü bir durumda bulunmaktadır. 132 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 6.7. Seçilmiş Bazı İllerde Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Üretimi, 2009 (Bin ton) Türkiye Manisa Afyon. Kütahya Toplam 82093,1 4935,1 2126,7 1085,7 Parfümeri, Eczacılık vb bitkiler, 174,8 18,1 12,3 2,2 şekerpancarı ve yem bitkileri tohumları Patates, Kuru baklagiller, yenilebilir kök ve 5527,6 494,5 352,6 63,5 yumrular Saman ve ot 20698,4 1421,1 441,7 325,9 Tahıllar 33577,1 2015,4 660,2 455,9 Yağlı Tohumlar 2396,0 36,5 18,9 5,4 Şeker imalatında kullanılan bitkiler 17274,6 909,1 640,8 232,5 ■ www.tuik.gov.tr Uşak 550,1 2,0 50,5 151,5 307,8 3,6 28,9 Tablo 6.7 seçilmiş bazı iller açısından tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretim miktarları hakkında bilgi sunmaktadır. Kütahya toplam tabloda yer alan bitkilerin üretiminde yalnızca Uşak’tan daha iyi bir durumdadır ancak diğer komşu illerden daha kötü bir konumda bulunmaktadır. Tablo 6.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sebze Üretim Miktarları, 2008 (Bin ton) Türkiye Manisa Afyon. Toplam 27218,3 1529,4 156,8 Kök ve Yumru Sebzeler 3312,5 21,9 22,4 Meyvesi İçin Yetiştirilen Sebzeler Diğer Sebzeler ■ www.tuik.gov.tr 22249,4 1656,3 1452,7 54,7 Kütahya 109,1 Uşak 120,7 29,9 10,9 73,4 5,7 103,7 5,9 121,5 12,8 Kütahya sebze üretim miktarı açısından tahıl ve benzeri tarımsal ürünlerdeki konumundan daha kötü bir düzeydedir. Toplam sebze üretimi, meyvesi için yetiştirilen sebzelerin üretimi ve diğer sebzelerin üretimi bakımından Tablo 6.8’de yer alan iller arasında sonuncu sırada yer alırken yalnızca kök ve yumru sebzelerin üretiminde Uşak’ın önünde bir konumda bulunmaktadır. Tablo 6.9. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2009 ( ton) Türkiye Manisa Afyon. Biber 345032 322 Marul 45584 435 17 Domates Taze Fasulye Hıyar Sakız Kabak Diğer ■ www.tuik.gov.tr 2657461 36570 973871 119503 7961 7702 2 3001 15 53 376 21 15 Kütahya 19 Uşak 252 43 190 1954 9 2882 12 3060 72 1480 609 Tablo 6.9’da da görüldüğü gibi Türkiye toplam üretimine kıyasla seçilmiş illerdeki sebze üretimi önemsiz bir düzeyde bulunmaktadır. Kütahya sebze üretimi alanında 133 ■■■ domates ve hıyar üretiminde uzmanlaşmış görünmektedir ve genel olarak Afyonkarahisar’a nazaran daha iyi bir konumda bulunmaktadır. V. Organik Tarım Organik (ekolojik, biyolojik) tarım; ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup, esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanmasının yanında organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu olanakların kapsamlı bir sistemde oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlayan bir üretim şeklidir. Organik tarım, sadece gıda üretim kaynağı olmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve kalkınma, eko-turizm, biyolojik çeşitliliğin korunması ve erozyon, çölleşme ve iklim değişikliğine neden olan faktörlerin etkisinin giderilmesinin de bir dayanağını oluşturmaktadır. Tablo 6.10. Seçilmiş Bazı İllerde Organik Tarım Verileri, 2009 Türkiye Çiftçi Sayısı 11211 Ekilen Alan (Hektar) 249722 Üretim (Ton) 318165 Manisa 1119 12393 28968 Afyonkarahisar Kütahya Uşak 312 31 - 306 12 - 3232 226 - Bursa Eskişehir 249 11 478 107 7227 574 Bilecik Balıkesir 22 66 23 310 365 487 ■ www.tuik.gov.tr Kütahya İl Tarım Müdürlüğü 2010 yılı verilerine göre, 150 da alanda organik tarım yapan 21 işletme mevcuttur. Organik tarım üretiminde Kütahya önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyel Tarım Bakanlığı nezdinde de değerlendirilmiş ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülecek olan “Organik Tarımın Geliştirilmesi ve Mevzuatın AB Mevzuatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi Projesi” kapsamında ilde yarı kurak eko-sistemlerde doğal yağışa bağlı organik tahıl üretimine ilişkin pilot proje uygulanmasına karar verilmiştir. Simav ilçesinde bir adet organik ürün işleyen tesis bulunmaktadır. Organik tarım üreticileri çilek, vişne, elma ve kiraz üretmektedirler. 2011 yılında sertifikasyon işlemleri tamamlanmış olup, Tavşanlı ve Domaniç İlçelerimizde Yaklaşık 500 da’lık alanda Organik Ceviz üretimi yapılması planlanmıştır. 134 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** 2009 yılı verilerine göre, Türkiye genelinde 249722 hektarlık alanda; Tablo 10’da ele alınan illerde ise 13629 hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. Kıyaslanan sekiz ilde gerçekleştirilen organik tarım Türkiye’deki toplam ekili alanın % 5,4’ünü; toplam üretimin % 12,9’unu; toplam çiftçi sayısının ise % 16,1’ini oluşturmaktadır. Kütahya organik tarım uygulamaları açısından henüz emekleme döneminde bulunmaktadır. İl genelinde organik tarımla uğraşan çiftçi sayısı Türkiye toplamının binde 2’sini; ekilen alan yüz binde 4’ünü; üretim ise on binde 7’sini meydana getirmektedir. VI. Örtü Altı Tarım Örtüaltı sebze ve meyve üretimi Kütahya’da yeni yeni gelişmeye başlayan alanlardan biridir. Kütahya’da 1 işletmeye ait cam sera, 113 işletmeye ait plastik sera ve 214 işletmeye ait yüksek tünel bulunmakta olup genellikle domates, biber ve hıyar üretimi yapılmaktadır. Ayrıca Simav İlçesinde seralarda süs bitkisi üretimi de yapılmaya başlanılmıştır. Son yıllarda Simav, Gediz ve Hisarcık İlçelerinde jeotermal enerji kaynağı kullanılarak yapılan seracılığın yanında bütün İlçelerde yüksek tünel plastik örtü altı sebze yetiştiriciliği hızla yaygınlaşmaktadır. Tablo 6.11. Seçilmiş Bazı İllerde Örtü Altı Sebze ve Meyve Üretimi, 2009 (Bin Ton) Fasulye Toplam Biber Marul Domates Hıyar (Taze) Türkiye 5524,7 345,0 45,5 2657,4 36,5 973,8 Manisa 11,698 0,322 0,435 7,702 0,002 3,001 Afyon. 0,429 0,017 0,376 0,021 Kütahya 4,919 0,019 0,043 1,954 0,009 2,882 Uşak 5,673 0,252 0,190 3,060 0,072 1,480 Bursa 4,794 0,002 0,322 0,371 0,019 3,885 Eskişehir 7,411 0,154 0,777 1,665 0,440 2,418 Bilecik 32,232 5,307 13,245 13,670 Balıkesir 5,988 0,013 0,974 0,257 0,034 4,710 ■ www.tuik.gov.tr Kabak (Sakız) 119,5 0,015 0,006 - Diğer 7,961 0,053 0,015 0,012 0,609 0,189 2,353 0,010 - Kütahya örtü altı meyve ve sebze üretiminde Türkiye üretiminin binde 8’ini karşılamaktadır. Kütahya bu üretim düzeyi ile Bursa ve Afyonkarahisar’dan daha fazla örtü altı meyve ve sebze üretimi gerçekleştirmektedir. Kıyaslanan iller arasında biber üretiminde dördüncü, marul üretiminde yedinci, domates üretiminde dördüncü, taze fasulye üretiminde beşinci ve hıyar üretiminde ise üçüncü sırada yer almaktadır. Kütahya2daki örtü altı meyve ve sebze üreticiliğinin % 98,3’ü domates ve hıyar üretiminden oluşmaktadır. Bu durumun temel nedenleri arasında Kütahya ikliminin don görülen gece sayısının çok yüksek olduğu karasal iklim ağırlıklı bir yapıda olması, domates ve hıyar üretiminde uzmanlaşılmış olması ve bu iki sebzenin İl dışı satış olanaklarının yüksek olması gelmektedir. 135 ■■■ Tablo 12’de yer alan örtü altı tarım alanlarının niteliklerine göre dağılımı Kütahya’nın iklim koşulları nedeniyle ortaya çıkan bir dağılımdır. Buna göre Kütahya’da örtü altı tarım alanlarının % 98,2’si plastik sera ve yüksek tünellerden oluşmaktadır. Tablo 6.12. Seçilmiş Bazı İllerde Niteliklerine Göre Örtü Altı Tarım Alanları, 2009 (Dekar) Toplam Cam Sera Plastik Sera Yüksek Tünel Alçak Tünel Türkiye 567180 82932 220186 77046 187016 Manisa 709 593 8 108 Afyon. 37 28 6 3 Kütahya 350 6 264 80 Uşak 337 0 337 Bursa 398 245 141 12 Eskişehir 617 359 254 4 Bilecik 1873 1634 239 Balıkesir 540 14 242 279 5 ■ www.tuik.gov.tr Kütahya’daki örtü altı tarım alanları Türkiye’deki örtü altı tarım alanlarının yalnızca on binde 6’sını meydana getirmektedir. Kütahya iklim dezavantajının yanı sıra İstanbul, Ankara ve İzmir gibi ihtiyacının büyük bir kısmını başka yerden karşılayan iç Pazar odaklarına Bilecik, Bursa ve Manisa gibi yakın olmaması gibi koşullar nedeniyle örtü altı tarım üretiminde güçlü bir atak gerçekleştirememiştir. VII. Tarımsal Alet ve Makineler Tarımda kullanılan alet ve makineler tarımda modernizasyonun, makineleşmenin ve tarımdan elde edilen gelirlerin makineleşmeyi artıracak düzeyde olup olmadığı konusunda bir gösterge olarak ele alınabilir. Toplam işlenen tarım alanı açısından ele alınan iller arasında yalnızca Uşak ve Bilecik’in önünde yer alan Kütahya pulluk sayısında Uşak, Eskişehir ve Bilecik; ekim makinesi sayısında Uşak, Bursa ve Bilecik; gübre dağıtma, seyyar süt dağıtma ve su pompası makinelerinde Bilecik; sabit süt sağım makinesinde Manisa, Eskişehir, Afyonkarahisar, Uşak ve Bilecik; biçerdöğer makinesinde Uşak, Bilecik ve Manisa ve traktörde Eskişehir, Uşak ve Bilecik illerinin önünde yer almaktadır. Kütahya’nın tarımsal alet ve makine kullanım kapasitesinin artırılması tarımsal üretim kapasitesinin de artmasına ve tarımda makineleşme ve daha ileri teknoloji kullanımında durumunu iyileştirmesine katkıda bulunacaktır. Tablo 6.13. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alet ve Makineler, 2009 (Bin Adet) 136 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Pulluk Türkiye 1363,2 Manisa 84,537 Afyon. 32,369 Kütahya 25,864 Uşak 17,296 Bursa 50,779 Eskişehir 16,983 Bilecik 8,701 Balıkesir 41,783 ■ www.tuik.gov.tr Ekim Makinesi Gübre Dağıtma Makinesi 376,292 6,177 10,986 6,080 3,851 3,319 10,683 1,519 6,498 357,196 12,809 5,801 2,626 5,127 10,896 8,430 1,110 7,630 Seyyar Süt Sağım Makinesi 187,123 7,213 4,576 3,685 5,562 8,938 6,472 1,354 13,121 Su Pompası Sabit Süt Sağım Makinesi Biçerdöğer Traktör 591,886 35,915 15,023 6,623 6,800 31,470 11,203 3,331 23,110 6,714 0,248 0,034 0,296 0,013 0,449 0,183 0,011 0,858 13,360 0,015 0,527 0,095 0,062 0,128 0,794 0,019 0,218 1073,5 62,929 24,560 21,756 12,998 42,858 16,491 6,982 35,888 VIII. Hayvancılık Son yıllarda Türkiye genelinde hayvan sayısında istikrarlı bir artış gözlenmektedir. Örneğin, 2010 yılında büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre % 6 artış göstererek 11,4 milyon başa ulaşmıştır. Büyükbaş hayvanlar arasında yer alan sığır sayısı da % 6 artarak 11,3 milyon baş olmuştur. Koyun sayısı ise % 6,2 artarak 23,0 milyon baş, keçi sayısı ise % 22,7 artarak 6,2 milyon başa erişmiştir. Kütahya, 2011 itibarıyla, Türkiye’deki toplam büyükbaş hayvanların on binde birine ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye’deki tüm sığırların yaklaşık yüzde 1’i Kütahya’da bulunurken Kütahya’daki tüm sığırların % 72,4’ü Merkez ilçe, Tavşanlı, Simav, Altıntaş ve Gediz ilçelerinde beslenmektedir. Merkez ilçenin toplam sığır stoğu içindeki payı % 19,1, Tavşanlı’nın % 16,9, Simav’ın % 16,7 ve Altıntaş’ın % 10,1 civarındadır. 2011 itibarıyla Kütahya’daki toplam dana-buzağı stoğunun % 65,8’i Simav (% 20,8), Merkez İlçe (% 20,6), Tavşanlı (% 17,1) ve Aslanapa (% 7,3) olmak üzere dört ilçeye ait bulunmaktadır. Kütahya’da birkaç ilçede manda yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toplam manda stoğunun % 99’u aralarında Merkez ilçe (% 51,3), Tavşanlı (% 39,2) ve Altıntaş (% 8,4)’ın olduğu üç ilçede bulunmaktadır. Kütahya’daki koyun ve keçi nüfusunun % 20,1’i Merkez ilçede, % 19,6’sı Simav’da, % 11,5’i Tavşanlı’da, % 10,9’u Aslanapa’da, % 9,2’si Gediz’de ve % 8,4’ü Altıntaş’ta bulunmaktadır ve bu ilçelerdeki küçükbaş hayvan stoğu Kütahya toplamının % 79,9’unu oluşturmaktadır. Kütahya’da kanatlı hayvanların ticareti ile uğraşan işletmelerin en fazla olduğu ilçe Tavşanlı’dır. Bu ilçeyi Simav, Gediz ve Merkez ilçe ve Pazarlar takip etmektedir. Diğer ilçelerde işletme bazında kanatlı hayvan yetiştiriciliği bulunmamaktadır. Köy kanatlı mevcutlarında da Tavşanlı ilçesi ilk sırada bulunmaktadır. Kütahya’daki toplam kanatlı hayvan stoğunun % 91,4’ü Tavşanlı (% 66,5), Simav (% 13,3), Gediz (% 7,1) ve Merkez ilçe (% 4,4)’de bulunmaktadır. Bu ilçeler toplam tavuk stoğunun 137 ■■■ % 93,8’ine de ev sahipliği yapmaktadırlar. Tavşanlı, tek başına, toplam tavuk stoğunun % 68,7’sini yetiştirmektedir. Tavşanlı, yumurta üretimi için beslenen 939 bin tavuğun 930 binini bünyesinde barındırırken et üretimi için yetiştirilen 325 bin tavuğun 40 bini Merkez ilçesinde, 76 bini Gediz’de, 180 bini Simav’da ve 20 bini Pazarlar ilçesinde bulunmaktadır. Merkez ilçesi, Altıntaş ve Aslanapa hindi, ördek ve kaz üretiminde en öndeki merkezlerken Merkez ilçesi ve Tavşanlı güvercin üretiminde uzmanlaşmış görünmektedir. 6.14. Kütahya’da Hayvan Sayısı, 2011 Büyükbaş Sığır Buzağı- Dana Manda Merkez 22000 9175 825 Altıntaş 11665 2450 135 Aslanapa 7000 3250 0 Çavdarhisar 4150 1849 1 Domaniç 4338 1960 2 Dumlupınar 1500 850 0 Emet 6250 2950 0 Gediz 10800 2200 0 Hisarcık 4000 500 0 Pazarlar 1365 750 0 Simav 19250 9237 13 Şaphane 1710 940 0 Tavşanlı 19500 7600 630 Toplam 114828 44411 1606 ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Toplam 32000 14250 10250 6000 6300 2350 9200 13000 4500 2115 28500 2650 27730 158845 6.15. Kütahya’da Kanatlı Hayvan Sayısı, 2010 Tavuk Hindi Ördek Merkez 60000 3000 750 Altıntaş 27600 2800 2125 Aslanapa 10000 7500 1500 Çavdarhisar 7400 800 110 Domaniç 7000 100 50 Dumlupınar 3200 400 150 Emet 7000 450 55 Gediz 105500 820 170 Hisarcık 4100 65 10 Pazarlar 6350 38 13 Simav 198000 800 480 Şaphane 15680 40 10 Tavşanlı 993000 910 240 Toplam 1444830 17723 5663 ■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Koyun 70000 31558 33000 8500 9170 5500 8400 29000 5500 2650 57000 10300 39000 309578 Kaz 1500 5850 15000 350 30 520 30 190 15 12 520 0 810 24827 138 Küçükbaş Keçi 13000 3442 12000 4500 1330 500 15600 9000 6500 1750 24000 2650 8500 102772 Güvercin 1500 335 300 200 20 300 320 0 15 55 195 0 1500 4740 Toplam 83000 35000 45000 13000 10500 6000 24000 38000 12000 4400 81000 12950 47500 412350 Diğer 50 0 0 50 50 0 0 55 0 0 160 0 0 365 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya’da arıcılık konusundaki üretim önemli bir düzeyde bulunmamaktadır. Arıcılığın geliştirilmesi yönünde çalışmalar başlatılmış, gezginci arıcılığın regülasyonu ile ilgili tedbirler alınmış ve gerekli kontrollere başlanmıştır. Ancak arıcılık Kütahya için yeni bir sektördür ve gelişmeye muhtaçtır. Kütahya ili oldukça zengin iç su kaynaklarına sahip olmakla birlikte, günümüze dek, su ürünleri potansiyelini yeterince değerlendirilememiştir. Domaniç, Gediz, Altıntaş ve Simav ilçeleri başta gelmek üzere Kütahya’nın ilçelerinin hemen hemen tamamında alabalık ve sazan yetiştiriciliğine uygun iç su kaynakları bulunmaktadır. İlde bulunan Porsuk, Kayaboğazı, Çavdarhisar, Söğüt ve Enne baraj göllerinde avcılık yoluyla su ürünleri üretimi yapılmaktadır. İlin su ürünleri potansiyelini faaliyete geçirmek için yapılan araştırmalarda Çavdarhisar ilçesi Baraj gölünün kafes balıkçılığı için optimum şartları taşıdığı belirlenmiştir. Kütahya İli sınırları dâhilinde su ürünleri üretimi yapan toplam 23 adet mevcut tesiste 2497 ton porsiyonluk üretim ve 2,85 milyon adet yavru üretim kapasitesi bulunmaktadır. 2010 yılı içerisinde 2447 ton porsiyonluk balık ve 4 milyon adet yavru üretimi gerçekleşmiştir. Kütahya’da avlanan tatlı su potansiyeli son derece düşük bir düzeydedir (Tablo 6.16). 6.16. Seçilmiş Bazı İllerde Avlanan Tatlı Su Ürünleri, 2010 (Ton) Yetiştiricilik Üretimi Avlanan Tatlı Su Ürünleri (İç Su) Toplam Alabalık Diğer Alabalık Diğer Balıkesir 976 5 441 52 Manisa 412 2 651 5 Afyon. 103 2 275 7 Kütahya 120 6 11 1370 1 Uşak 26 1 1 65 36 Bursa 3126 36 2459 243 51 Eskişehir 401 8 44 13 1 Bilecik 28 21 24 1100 Türkiye 40259 803 18361 78165 403 ■ www.tuik.gov.tr Yetiştiricilik Üretimi (Deniz) Alabalık Diğer 27 7079 81494 Kıyaslanan iller arasında, Kütahya, 1370 ton alabalık üretimi ile yetiştiriciliğe dayalı balık üretiminde ilk sırayı almaktadır. İl genelindeki tüm su kaynaklarının verimli ve sürdürülebilir bir biçimde değerlendirilmesi ile bu miktarın birkaç katına yükseltilmesi olasılığı ise son derece yüksektir. 139 ■■■ IX. Orman Kütahya ilinin ormanları genel olarak dağlık bölgelerde yoğunlaşmıştır. Karadeniz bölgesi arazi yapısı göz önüne alındığında Kütahya ormanlarında fazla dik ve sarp araziler bulunmamaktadır. Ege Bölgesi arazi yapısı göz önüne alındığında İlimizde bulunan ormanlık sahalarda meyil çalışmayı güçleştirecek oranın altındadır. Ormanlık arazilerde meyil genel olarak %10-40 arasında değişmektedir. Simav, Aksaz ve Domaniç ormanlarının çok az bölümünde meyil % 41’in üzerendedir. Kütahya ormanlık sahalarında çok değişik jeolojik yapılara rastlanmaktadır. Çok kaliteli ormanlara sahip Domaniç, Emet, Kütahya ve Simav’ın bazı bölgelerinde ana kaya granittir. Orman örtüsü bulunan sahalarda, genellikle esmer orman toprağı olarak tabir edilen geçirgenliği iyi, hafif bünyeli derin topraklar bulunmaktadır. Toprak ibreli orman bulunan bölgelerde bazik, yapraklı orman bulunan bölgelerde asit karakterlidir. 1992 yılı Amenajman Planlarına göre Kütahya ilinde 618024 ha orman alanı mevcuttur. Kütahya Türkiye ortalamasının üzerinde ormanlık alana sahiptir. Genel alanın % 51,5’i orman alanıdır. 2010 yılında yapılan aktüel durum tesbitlerine göre ormanlık alanlarda 6.208 hektar artış meydana gelmiş ve ormanlık alan miktarı 624232 hektara ulaşmıştır. Kütahya ilinde kişi başına düşen ormanlık alan miktarı ülke ortalamasının 3,6 katıdır. Zira Türkiye ortalaması 2900 m2 iken Kütahya’da kişi başına düşen orman alanı 10.500 m2 dir. Kütahya ormanlarında Karaçam, Kızılçam, Sarıçam, Kayın, Ardıç, Meşe, Kestane, Çınar, Göknar, Ihlamur, Kızılağaç ve Kavak ağaç türleri bulunmaktadır. Tavşanlı İlçesi Vakıf Köy civarında Ehrami Karaçam (Pinus nigra ssp.var.pyramidata) ve Domaniç İlçesi Çokköy civarı ile Tavşanlı Kozluca Köyü çevresinde Topçam , Ebe Çamı adlarıyla nitelenen (pinus niğra,ssp, pallasiana var. şeneriana) yayılış gösteren endemik türlerdir. Ehrami Karaçamın dünya üzerindeki yegâne yayılış alanı vakıf köyünde olup, ilmi araştırmalar ve turizm açısından paha biçilemez doğal kaynaktır. Kütahya’nın İli ormanlarının % 65’i karaçam, % 6’sı kızılçam, % 17’si meşe, % 9’u ardıç, % 1’i kayın, % 1’i sarıçam ve % 1’i kestanedir. Bu türler dışında Göknar, Çınar, Kavak, Kızılağaç ve Ihlamur ağaç türleri serpili olarak bulunmaktadır Ormanlar özellikle platolarda yer almaktadır. Toprak örtüsünün zayıfladığı yerlerde meşenin yerini ardıç çalılıkları alır. Farklı iklim özelliklerine bağlı olarak, bitki örtüsü de çeşitlilik göstermektedir. Yellice, Gümüş, Türkmen Dağları’nın kuzey yamaçları ve bilhassa vadi içlerinin bitki örtüsü yarı nemli ormanlardır. Yellice dağının kuzey yamaçları ile 1500 metre üzerinde kalan kesimlerindeki ormanlar şehre yakın olduğu için büyük ölçüde tahrip edilmiştir. 140 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya’da çok çeşitli bitki türleri yer almakta olup bunlar arasında karaçam (Pinus nigra), ardıç türleri (Juniperus excelsa, Juniperus foetidissima), saçlı meşe (Quercus cerris), mazı meşesi (Quercus infectoria, çınar (Platanus orientalis), ılgın (Tamarix sp.), eşek dikeni (Eryngium campestre), köpek papatyası (Artemisia campestris), eğik diken (Carduus nutans), imam kavuğu (Seneciovernalis), kadın aynası (Leguosia speculum-veneris), ay çiçeği (Helianthemum ledifolium), kuduz otu (Alyssum desertorum), uyuz otu (Scabioso argentea), sütleğen (Euphorbiamacroclada), küre çiçeği (Globularia arientalis), geven (Astragalus microcephalus), ebegümeci (Malva neglecta), iğneli kardikeni (Acantholimon acerosum), yumrulu salkım otu, yumrulu tavşan bıyığı (Poa bulbosa), küçük kuzu kulağı (Rumex acetosella), büyük androsas (Androsace maxima), karaçalı (Paliurus spina – christi) ve sığır kuyruğu (Verbascumlasianthum) vardır. X. Ormancılık Çalışmaları Orman Bölge Müdürlüğü ve İşletme Müdürlüklerinin en önemli gelir kaynağı, üretilen orman ürünlerinin satışıyla elde edilen gelirlerdir. Piyasanın istekleri göz önünde bulundurularak silvikültürel esaslar çerçevesinde ve diğer ormancılık tekniklerinin gerektirdiği dozları aşmayacak şekilde, azami miktarda odun hammaddesinin üretilerek, elde edilen ürünler rekabet koşulları içerisinde oluşacak en yüksek değer üzerinden piyasaya arz edilmeye çalışılmaktadır. İşletme pazarlama çalışmaları sonucunda 2010 yılında 458 bin m³ endüstriyel odun, 209 bin ster de yakacak odun piyasaya satılmak suretiyle ülke ekonomisine katkı sağlanmıştır. 2011 yılı verilerine göre 490 bin m³ endüstriyel odun, 192 bin ster yakacak odun olarak gerçekleşmiştir. Tablo 6.17. Kütahya’da Ormancılık Alanında İşletme Çalışmaları (Gerçekleşmeler) 2008 Endüstriyel Odun Üretimi (Bin m³) 478 Yakacak Odun Üretimi (Bin ster) 119 Satış Gelirleri (Bin TL) 50863 Halka aktarılan Kaynak (Bin TL) 41324 2009 2010 419 458 230 209 42405 56240 45429 51290 2011 490 192 62709 53098 ■ Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü Ülkemizde 7364 adet orman içi 10667 adet orman kenarı olmak üzere toplam 18041 adet orman köyü vardır. Kütahya’da ise mevcut 542 adet köyün 351 adedi doğrudan ormanla ilgili olup, bu köyler geçimlerinin önemli bir bölümünü orman işçiliğinden sağlamaktadır. Orman köylülerimiz 2009 yılında 45,4 milyon TL gelir elde etmişlerdir. 141 ■■■ Ormanların devamlılığının sağlanması, yeni ormanların planlı olarak kurulması ve bunların doğal olarak kurulmuş ve varlığını sürdüren ormanlarla birlikte yetiştirilmesi (bakımı), gençleştirilmesi ve varlıklarının en iyi şekilde devam ettirilmesi, belirlenen görevleri yapabilecek biçimde işletilmesi, silvikültürel uygulamalarla gerçekleştirilmektedir. Ormanların, zararlı böcekler, mantar hastalıkları gibi biyotik tehlikelerden ve orman yangınları, usulsüz müdahaleler, yıldırım, fırtına, heyelan, güneş yakması vb. gibi de abiyotik tehlikelerden koruyucu tedbirler ve biyolojik mücadele yöntemleri ile sürekli olarak korunması gerekmektedir. Ormanda tehlike oluşturabilecek tüm faktörlerin önceden görülerek, tahribatın önlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve koruyucu önlemlere rağmen ortaya çıkabilecek zararların sebeplerini ortadan kaldırmaya veya etkisini en aza indirmeye yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ormanlar için en büyük tehlikelerin başında gelen orman yangınları, ormandaki canlı ve cansız bütün varlıkları tehdit edip yok edebilmektedir. Orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesine yönelik tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Kütahya ormanlarının 486 bin Ha (% 79)’ ı birinci derece, 95 bin Ha (% 15)’ı ikinci derece, 35 bin Ha (%6)’ı üçüncü derece yangın hassasiyetine sahiptir. Son on yıl yangınların sebeplerine göre dağılımında, ihmal (% 47), sebebi meçhul (% 27), yıldırım (% 18), kasıt (%5) ve kaza (% 3)’dan kaynaklandığı görülmektedir. Son yıllarda orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesine yönelik tedbirlerin uygulanmasına azami ölçüde dikkat edilmesi sayesinde çıkan orman yangınlarının sayısında belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Kütahya ili ormanlarında 2011 yılında 40 adet yangın çıkmış ve bu yangınlarda 13 ha alan yanmıştır. Kütahya ormanlarında, böcek, mantar ve diğer canlıların (ökse otu, tavşan, fare, çekirge vs.) meydana getirdikleri zararlar içerisinde, böcek zararları önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle orman zararlıları ile mücadele çalışmaları daha çok zararlı böceklerle mücadele konusunda yoğunlaşmaktadır. Orman zararlılarına karşı teknolojideki gelişmeler de dikkate alınarak etkin mücadele yöntemleri uygulanmakta, biyolojik çeşitliliğin korunmasına özen gösterilmekte, zararlı böceklere karşı faydalı böcekler korunup çoğaltılmakta ve ayrıca karışık meşcereler kurmak suretiyle ormanlar zararlılara karşı dayanıklı hale getirilmeye çalışılmaktadır. Kütahya ili ormanlarında 2011 yılı içerisinde, 465 hektar sahada çamkese böceği ile mekanik, kimyasal ve biyolojik mücadele yapılarak başarılı sonuçlar alındı. Aynı yıl içerisinde çamkese böceği ile mücadele kapsamında 250 adet çamkese böceği mücadele adacığı oluşturulmuştur. Bugüne kadar 140 karınca kolonisi, 330 feromon tuzağı tesisi ve 8000 adet kuş yuvası yaptırılarak doğaya asılmıştır. 142 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Her türlü ormancılık faaliyetinin, sınırları belirli ormanlık alanlarda yapılması esastır. Mülkiyetin belirlenmesi ormancılıkta yaşanan pek çok sorunu ortadan kaldırmaktadır. Bir yerin Orman alanı olup olmadığı ise ancak uzman ekiplerin yapacağı inceleme ve ölçmeler neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle ormanların kadastrosu ayrı bir önem taşımaktadır. Orman kadastrosu çalışma birimi içinde (köy ve beldelerde) bulunan ormanların, hukuki ve geometrik durumları ile orman içinde ve bitişiğindeki her türlü taşınmaz mallar ve diğer ormanların, devlet ormanlarıyla müşterek hududunun tespitiyle sınırları kesinleşen devlet ormanlarının, tapuya tescilinin yapılması şeklinde tanımlanmaktadır. XI. Tarım GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Tarım üretiminde kullanılacak toprağın ve suyun temiz olması, Seracılığa uygun arazinin ve iklimin varlığı, Lojistik merkez olması, Bazı ürünler için iklim avantajına sahip olması, Yüksek seviyede manda varlığının ve mandacılık tecrübesinin olması, Süt işleme tesislerinin fazla olması, Doğa yapısının ve yeryüzü şekillerinin hayvancılık için uygun olması Kütahya merkezde 100 km sulama kanallarının ve yer altı şebekelerinin bulunması Baraj ve baraj gölünün bulunması, sulama kanallarıyla sulama yapılabilmesi Tarıma elverişli geniş ovaların bulunması Tıbbi ve aromatik bitkiler için araştırma merkezinin kurulmuş olması Gediz-Murat Dağı bölgesinde 70`i endemik olmak üzere 970 bitkinin olması İlimize has bazı tarım ürünlerinin varlığı Meyvecilikte özellikle kiraz ve vişne gibi meyvelerin yetiştirilmesine uygun iklim ve toprak yapısına sahip olması ZAYIF YÖNLER Arazilerin parçalı olması, Üreticilerin ihracata uygun ürün üretmemesi, Toprak-Bitki-Su analizleri ve sertifikalı tohum kullanma eksikliği, Ürünlerinin değerlendirileceği sanayi tesisi eksikliği, Sulamada yaşanan eksiklikler, Yıl içinde don görülen gün sayısının fazla olması, Soğuk hava deposunun olmaması, Hayvancılığın tarımın bir yan dalı gibi görülmesi, 143 ■■■ Hastalık ve zararlılarla mücadelede yetersiz kalınması Toplu hayvancılık merkezlerinin bulunmaması ve mera alanlarının etkin bir şekilde değerlendirilememesi Sulanan arazi miktarının düşük olması Modern sulama, ilaçlama, gübreleme vb. tekniklerin yeterince kullanılmaması Tarım arazilerinin küçük ve çok parçalı olması, tarımda ortalama işletme büyüklüğünün ülke ortalamasının altında olması Tarım ürünlerinin pazarlanmasında gereklerin yerine getirilememesi Sertifikalı tohum, fide, fidan kullanılmaması Meyve, sebze ve tarımsal diğer ürünlerin işleme, depolama ve paketleme tesislerinin olmaması Hayvancılıkta entegre tesis eksikliği, Dumlupınar Üniversitesinde Ziraat Fakültesi ve Veteriner Fakültesi’nin bulunmayışı. FIRSATLAR Doğal depo sayılabilecek alanların varlığı, Kütahya’ya özel tarım ürünlerinin varlığı, Tıbbi ve aromatik bitkiler için üretim ve araştırma merkezinin kurulması, Yeni oluşturulacak ormanların bal ormanı olması konusunda kararlar alınması, Hayvansal üretimden elde edilen organik ürünlerin kullanılabilir olmasıdır. Yapılacak yeni yatırımlarla iş imkanlarının ve istihdamın önemli ölçüde artırılması potansiyelini taşıması Tarım Bakanlığı’nın hayvancılıkla ilgili teşviklerinin bulunması Türkiye'de ve Dünyada organik ürünlere olan ilginin artması ve bu ilginin üretime yapılan desteklere ve hukuki metinlere de yansıması Organik çilek yetiştiriciliğinden başarılı sonuçlar alınmış olması TEHDİTLER Miras nedeni ile parçalı küçük arazi varlığının daha da küçülüyor olması, Tarımsal alanlarda baş gösteren yapılaşmanın varlığı, Markalaşmanın ve reklamın istenilen düzeyde olmaması, Köylerde bulunan genç nüfusun göç etmesi, Mera alanlarının azalması, Bilinçsiz erken kuzu kesiminin gerçekleştirilmesi, Kirletici sanayi tesislerinin varlığı, Köylülerinin eğitim ve gelir düzeyinin düşüklüğüdür İklim şartlarının sert olması Tarımsal üretimde ürün çeşitliliğinin az olması 144 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Hayvancılığa dayalı sanayinin bölgede yetersiz olması Tavşanlıdan Çoruma gönderilen ham leblebinin Çorum leblebisi adı ile Tavşanlı leblebisinin önüne geçmesi Tarımda istihdam edilen nüfusun halen yüksek olması Süt fiyatlarının istikrarsızlığı ve ithal et ve hayvan alımının uzun süre devam etmesi halinde besiciliğin ve hayvan yetiştiriciliğinin zarar etme riskinin yüksek mevcudiyeti Mevcut sulama kanallarının kötü ve yıpranmış olması XII. Orman GZFT GÜÇLÜ YÖNLER İlimiz ormanlarının %99,9’unun Devlete ait olması ve Devlet tarafından işletilmesi dolayısıyla yetki ve sorumlulukların hemen tamamının Devlet Orman Teşkilatına verilmiş olması. Başta Anayasa olmak üzere güçlü bir hukuksal alt yapının varlığı, Orman yangınları ile mücadelede güçlü bir organizasyon yapısına sahip olması, yeterli araç gereç, altyapı ve haberleşme sistemlerinin varlığı, İlimizde yeterli ve güçlü bir Devlet Orman Teşkilatının varlığı, Güçlü bir döner sermayesinin olması, Orman Kalkınma kooperatifleri iş gücünün yeterli olması. Ormancılık sektörünün girdi-çıktı ilişkileri ya da teknoloji ve ölçek yönünden esnek olması, dolayısıyla stratejik ve taktik nitelikli olması, Ormancılıktaki birim çıktının öteki sektörleri uyarma veya geliştirme etkisi pek çok sektörden büyük olması Birim çıktı başına en çok istihdam sağlayan sektörlerden biri olması, Türkiye’de ormancılığın genel kabulün aksine emek-yoğun bir sektör olması bu sayede yıllık ortalama 15 milyon adam-gün işlendirme imkânı sağlaması, Orman köylerine ve diğer sektörlere yaptığı kaynak aktarımının yüksek olması, Doğal yaşamın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önemli bir işleve sahip olması, ZAYIF YÖNLER Orman Kadastrosunun ve mülkiyet sorunlarının çözülememiş olması, Ormancılık sektöründe üretim süresinin uzun, verimliliğin düşük olması ve çoğu kez değeri para ile ölçülemeyen hizmet ve faydaların söz konusu olması, Yönetim anlayışının geleneksel olarak merkezi ve talimat odaklı olması, Odun dışı ürün ve hizmetlerin yeterince değerlendirilememesi, Koruma ve yangınla mücadelenin ekonomik olmaması, 145 ■■■ Personel politikaları, muhafaza memurları sayısının yetersizliği, uzman personel eksikliği, Ormancılığın doğal şartlara açık bir arazi işletmesi olması ve bu nedenle her şeyden önce toprağa bağlı, yenilenebilen biyolojik bir varlık söz konusu olduğu için her türlü risk faktörüne açık olması. AR-GE çalışmalarının yetersiz olması ve yeterince uygulamaya dönük olmaması, Çoğunlukla mahrumiyet bölgelerinde çalışılmak zorunda olunması, FIRSATLAR Dünyada ve ülkemizde doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetimi konusunda bilinçlenmenin artması, Birçok sektöre ürün sunan ormancılığın ileri bağlantı oranının yüksek olması, Ormanların sunduğu ürün ve hizmetlerin zenginliği ve bu zenginliğin son yıllarda daha iyi anlaşılması, dolayısıyla ormanlardan talep ve beklentilerin artması ve çeşitlenmesi, İlimizin zengin biyolojik çeşitlilik kaynaklarına sahip olması, Ormanların temiz ve kaliteli suyun kaynağını oluşturması ve bu kaynağa talebin gittikçe artması, AB standartları, uluslar arası sözleşme ve kararlara taraf olunması, Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ve kullanımının yaygınlaşması, Ormanlar tarafından üretilen mal ve hizmetlere talebin olması, Orman ürünleri alternatiflerinin gelişmesi ile ormanlara baskının azalması, Gittikçe güçlenen sivil toplum kuruluşlarının varlığı ve ormanlara yönelik ilgilerinin olması, Köyden kente göç nedeniyle ormana olan baskının azalması, Kamu yönetim reform çalışmaları ve giderek artan çevre politikalarının Kurum lehine olması, TEHDİTLER İklim değişikliği, kuraklık, hava kirliliği ve orman yangınları Ormanların her türlü risk faktörüne açık olması, Kıl Keçisi yetiştiriciliği ve geniş alanlara yayılan erozyon nedeniyle bozuk ormanların rehabilitasyonunda yaşanan güçlükler, Kırsal fakirlik, orman köylülerinin gelir ve eğitim düzeyi düşüklüğü, Orman kadastrosunun tamamlanmamış olması, İş gücü ve üretim maliyetlerinin artması, Zaman zaman gündeme gelen ormanların özelleştirilmesi girişimleri, Özel ağaçlandırmalar ve endüstriyel ağaçlandırmalara yeterli destek ve teşvikin verilememesi sonucu doğal ormanlar üzerinde oluşan üretim baskısı, 146 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Hızlı nüfus artışı, Tarımsal, endüstriyel ve turizm gibi ormanlar üzerinde artan sosyal baskılar 147 Kentin Ekonomik Altyapısı: Kültür ve Turizm I.Kültürel Yapı Kent rekabet gücünün artması kentlerin sermaye ve nitelikli işgücü açısından elverişli bir iş ve çalışma ortamı haline gelmesine bağlıdır. Bu aşamada kentin kültürel yapısı son derece önemli bir faktördür. Günümüzde gelişmiş kent ekonomilerinde sanayi ve benzeri endüstrilerde çalışanların sayısı hızla azalırken yüksek nitelikli işgücünün en önemli unsur haline geldiği bilgi-yoğun iktisadȋ faaliyetler önemini hızla artırmaktadır. Bu eğilim, tüketici davranışlarının değişmesiyle birlikte, kentsel alanlarda yenilikçi, üretken ve ileri teknoloji ve icatların yaygın olduğu endüstrilerin değer ve öneminin yükselmesine yol açmaktadır. Bu yöndeki değişim bazı yapısal ve küresel faktörlerden kaynaklanmaktadır. Üretim sürecinin esnek bir hale gelmesi, ürün çeşitliliğinin artması ve ürün yaşam döngüsünün kısalması aralarında tasarım, müzik, mimari ve benzeri bir dizi yaratıcı-yenilikçi endüstri ürününe yönelik talebin artmasına neden olmaktadır. Kentsel alanlarda ortaya çıkan bu türden eğilim ve baskılar “farklı” olmaya yönelik talepleri de canlandırmaktadır. Tüketiciler, kültürel, sosyal ve ekonomik sermayelerinin miktar ve kalitesi ile simgelenen konum ve statülerinin doğrultusunda farklılaşmak isterler. Bu nedenle, tükettikleri ürünleri ve yaşadıklarıyerleştikleri yerleri farklılaştıracak şekilde kendilerini diğer insanlardan ayırmaya çalışırlar. Kentlerin bireylerin bu gereksinimlerine cevap verecek bir yapıya ve KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ortama kavuşması üstün nitelikli ve dolayısıyla kendilerini diğer insanlardan ayrıştırma potansiyeli daha yüksek olan bireyleri çekmeleri açısından son derece önemlidir. Bu konu açısından önemli olan nokta yeterli ölçek ve düzeyde gelişmiş bilgi-yoğun ve yenilikçi-yaratıcı endüstrilerin kentte yerleşmesi ve çoğalmasıdır ve bunu gerçekleştirmek için kent yöneticileri ve tüm paydaşların ortak çaba içerisine girmelidir. Kentlerin performans ve rekabet gücü, büyük ölçüde, sahip oldukları yapısal, kültürel, sosyal ve ekonomik koşullar ile coğrafi konumlarına bağlıdır. Ulusal veya uluslararası düzeyde siyasî ve iktisadî karar alma merkezi niteliğine sahip olduğu bilinen şehirler diğerlerine kıyasla daha yüksek düzeyde yenilikçi yeniden yapılandırma (yaratıcı-yenilikçi ve bilgi-yoğun endüstrilerin oluşturulması) şansına sahiptir. Daha önceleri başkent konumunda olan veya bu konuma yakın bir durumda bulunan kentlerin sosyal ve kültürel açıdan cazibe merkezi olma ve ulusal düzeyde tekrar siyasî ve iktisadî karar alma merkezi niteliğine sahip olma potansiyeli yüksektir. Bu çerçevede, şehzadelerin yetiştirildiği ve Anadolu Beylerbeyliği’nin önemli merkezlerinden biri olan Kütahya tarihsel geçmişi itibarıyla şanslı bir konumda bulunmaktadır. Benzer bir biçimde, ulusal-uluslararası düzeyde, tarihi, kültürel ve eğitim merkezi olarak bilinen kentler yaratıcı-yenilikçi endüstriler için daha elverişli ve çekici bir merkez olma potansiyeline sahiptir. Geleneksel olarak zengin bir kültürel yaşama sahip olan kentlerin zengin bir entelektüel kapasite, birikim ve zevke sahip olma olasılığı yüksek olan üstün nitelikli işgücü, birey ve girişimciler için ev sahipliği yapma ihtimali büyüktür. Öte yandan, hali hazırda ağır sanayiye sahip olan kentlere kıyasla hiçbir zaman sanayi sektörünün baskın bir konumda olmadığı ancak üstün nitelikli faaliyet, mühendislik ve ileri teknoloji alanlarında uzmanlaşmayı önceleyen ve uzmanlaşmaya başlayan kentler bilgi-yoğun ve yenilikçi-yaratıcı endüstrilerin kurulmasında başlangıçta daha avantajlı bir konuma sahiptir. Bu nedenlerle Kütahya’nın kültürel yapısı kent rekabet gücünün mevcut durumu ve geliştirilmesi açısından ele alınmalıdır. A. Kentin Kültür Altyapısı Kütahya İli’nde Kütahya Müzesi, Kossuth Evi Müzesi ve Çini Müzesi olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı üç müze bulunmaktadır. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde ise Dumlupınar Müzesi, Dumlupınar Üniversitesi Müzesi, Kütahya Jeoloji müzesi, Kütahya Kent Tarihi Müzesi, Tavşanlı Belediyesi Müzesi, Tugay Kültür Sanat ve Arkeoloji Müzesi ve Kütahya Belediyesi tarafından 2011’de kurulan Milli Mücadele Müzesi olmak üzere yedi adet müze faaliyet göstermektedir. 149 ■■■ Tablo 7.1’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren müzeler ve müzecilikle ilgili veriler yer almaktadır. Civar iller dikkate alındığında 2010 yılında, Bursa hariç, Kütahya en fazla ziyaretçi çeken il olarak öne çıkmaktadır. Kütahya, müze başına çektiği 31870 ziyaretçi ile kendisine komşu olan iller arasında en fazla ziyaretçi çeken il durumundadır. Kütahya’da 2008’de müzeleri ziyaret eden kişi sayısı 58900 kişi iken bu sayı 2010 yılında 95612’ye yükselmiştir. Kütahya ücretli ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi geliri açısından da iyi bir konumda bulunmaktadır (Tablo 8.2.). Müze ve ören yerlerinin ziyaretinde entegre ve modern bir anlayış ve yapının oluşturulması bu eğilimi daha da güçlendirebilir ve önemli tarihi ve kültürel mirasa sahip olan ve Kurtuluş Savaşı’na şahit olan Kütahya İli’nin bu alanda önemli bir düzeye erişmesi mümkün hale gelebilir. Tablo 7.1. Müze Altyapısı ve Müzecilikle İlgili Veriler, 2010 Afyonkarahisar Eskişehir Uşak Bursa Manisa Kütahya Türkiye ■ www.tuik.gov.tr Müze Sayısı Eser Mevcudu Ziyaretçi sayısı 1 2 2 8 1 3 185 44900 19018 41680 74747 33942 38790 3096599 8417 4495 16955 213077 59289 95612 25107203 Kütahya’da Bakanlar Kurulu kararlı biri Türk, diğeri yabancı olmak üzere iki kazı faaliyeti sürdürülürken iki adet de müze kurtarma kazısı yürütülmektedir. İl’de vakıflara ait eski eser sayısı 2010 yılı itibarıyla 410’dur. Tablo 7.2. Müze ve Ören Yerlerinin Ziyaretçi Sayıları ve Gelirleri, 2010 (Milyar TL) Afyonk. Eskişehir Uşak Bursa Manisa Kütahya Türkiye Ziyaretçi Sayısı (toplam) Ziyaretçi Sayısı (ücretli) Ziyaretçi Sayısı (ücretsiz) Ziyaretçi Geliri (TL)* 8417 4495 16955 213077 59289 95612 25107203 15387 42497 14650 17209442 8417 4495 16955 197690 16792 80962 7897761 4505 10550 10515 50701 191298 51160 170,8 * Giriş ücreti, fotoğraf ve film çekim ücretleri dâhildir ■ www.tuik.gov.tr Tablo 7.3 örgün ve yaygın eğitim kurumları kütüphane ve materyal sayıları hakkında bilgi vermektedir. Buna göre Kütahya İli komşu illere kıyasla hem kütüphane sayısında hem de kütüphanelerde öğrencilerin kullanımına açılan materyal sayısı açısından iyi bir konumda bulunmamaktadır. Kütahya İli kendisiyle yaklaşık olarak 150 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** aynı nüfusa sahip Afyonkarahisar ile kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphane ve materyal sayısı bakımından oldukça geri bir düzeydedir. Tablo 7.3. Eğitim Kurum Kütüphaneleri ve Materyal Sayısı, 2009-2010 Kütüphane Süreli Kitap CD DVD Sayısı Yayın Afyon 935 303289 5070 18142 872 Eskişehir 330 283971 8588 9034 2333 Uşak 160 152853 4552 5002 367 Bursa 845 1282651 10222 28575 5843 Manisa 426 453593 3436 11681 2087 Kütahya 259 204166 3855 4708 1149 Türkiye 26219 32976428 472938 750421 164022 * Video kaset, afiş, atlas, harita, mikrofilm, disket v.b. ■ www.tuik.gov.tr VCD Diğer* 4037 4591 943 14526 5149 1637 309155 22489 17873 11394 52106 30613 16791 1598451 Türkiye genelinde halk kütüphaneleri sayısında büyük bir gerileme göze çarpmaktadır. 2000-2010 yılları arasında Türkiye genelinde halk kütüphanesi sayısı 1340’tan 1136’ya inmiştir (Tablo 7.4). Bu dönem içerisinde Afyonkarahisar’da bulunan halk kütüphanesi sayısı 58’den 21’e gerilemişken Kütahya’daki kütüphane sayısı 13’ten 18’e yükselmiştir. Dönem boyunca kütüphanelerdeki kitap sayısı bir miktar artarken kullanıcı ve ödünç verilen materyal sayılarında bir miktar gerileme gözlenmektedir. Bu eğilimin ortaya çıkmasında bilgi teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle görsel-elektronik kültürel ürünlerin basılı ürünleri ikame etmesinin yanı sıra bir kültürel altyapı modeli olan halk kütüphaneciliğinin çağdaş uygulamalardan uzak kalması ve çeşitli nedenlerle kent kültür yapısında işgal etmesi gereken yerden uzakta kalmasının rolü büyüktür. Tablo 7.4. Halk Kütüphaneleri İle İlgili Göstergeler, 2010 Kütüphane Kitap Kullanıcı Sayısı Sayısı Sayısı Afyonkarahisar 21 253525 229340 Eskişehir 11 170010 300715 Uşak 12 124401 86425 Bursa 18 184898 241134 Manisa 22 263255 590174 Kütahya 18 184898 241134 Türkiye 1136 14528550 19280441 ■ www.tuik.gov.tr Kayıtlı Üye Sayısı 7320 12847 5691 10078 24106 10078 675620 Ödünç Verilen Materyal 125407 153595 35814 91863 213225 91863 5877432 Devlet güzel sanatlar galerinde yapılan sergiler, bu sergilerde ziyaretçilere sunulan eserler, ziyaretçi sayısı ve sergilerin süresinin yer aldığı Tablo 7.5. verileri incelendiğinde kütüphanelerde görülen olumsuz eğilimin aksine Kütahya’nın komşu illere göre iyi bir konumda bulunduğu görülmektedir. 151 ■■■ Afyonkarahisar, Manisa ve Uşak’ta devlet güzel sanatlar galerinde hiçbir eser sergilenmezken Kütahya yirmi sergi ve yaklaşık 32 bin ziyaretçi ile Bursa’nın ardından ikinci sırada yer almaktadır. Kütahya İli kültürel faaliyetlerin yapılması ve izlenmesi açısından yeterli kalite ve sayıda altyapıya sahip değildir. Kütahya sahip olduğu 383 koltuk bulunan ancak havalandırması olmayan tiyatro salonu ile komşu iller arasında en yoksun durumda bulunan il konumundadır. Tablo 7.6’da yer alan diğer iller de tiyatro salonu altyapısı açısından yeterli düzeyde bulunmamaktadır ancak Kütahya’ya kıyasla en kötü durumda olan Afyonkarahisar İli bile tiyatro salonunun havalandırmaya sahip olması dolayısıyla bir adım önde bulunmaktadır. Kırk bin civarında öğrenciye ve genç bir nüfusa sahip olan bir kent için bu altyapı son derece yetersizdir Tablo 7.5. Devlet Güzel Sanatlar Galerinde Sergi, Eser, Ziyaretçi Sayısı ve Sergi Süresi, 2010 Afyonkarahisar Eskişehir Uşak Bursa Manisa Kütahya Türkiye ■ www.tuik.gov.tr Sergi Sayısı 23 19 20 456 Eser Sayısı 1482 1471 1013 35903 Ziyaretçi Sayısı 51150 32034 11605 517127 Sergi Süresi 237 212 111 3374 Kentlerin kültürel yaşamında sosyalleşmeyi hızlandıran ve yaşam kalitesini artıran faktörlerden biri sanatsal etkinlik ve gösterilerin miktar ve nitelik açısından yeterli bir düzeye erişmesidir. Bu türden faaliyetler yabancı kültürlerle tanışmaya olanak tanıdığı gibi kent rekabet gücü açısından önemli olan üstün nitelikli yerli ve yabancı işgücünün kentte tutunmasına, yaşamasına ve istihdam edilmesine yardımcı olur. Kentin kültürel faaliyetler için elverişli ve çekici bir ortam haline gelmesi kentin çekiciliğini ve yaşam veya çalışma alanı olarak değerini artırır. Tablo 7.6. Tiyatro Salonlarının Yapılış Amacı ve Havalandırma Durumu, 2009-2010 Tiyatro Salonu Sayısı Koltuk Sayısı Salonun Yapılış Amacı KÜLTÜREL* DİĞER Afyonkarahisar 1 300 1 Eskişehir 11 3544 9 2 Uşak 3 801 3 Bursa 11 6911 9 2 Manisa 6 2091 5 1 Kütahya 1 383 1 Türkiye 430 157161 402 28 * Tiyatro salonu, çok amaçlı salon veya sinema salonu ■ www.tuik.gov.tr 152 Havalandırma VAR YOK 1 11 3 9 5 357 2 1 1 73 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 7.7’deki veriler dikkate alındığında Kütahya komşu illeri olan Afyonkarahisar ve Uşak ile benzer bir kötü pozisyonu paylaşmaktadır. Her üç ilde de yapılan yabancı gösteri ve seyirci bulunmamaktadır. Kütahya’da opera ve bale salonu mevcut değildir ve 2009-2010 sezonunda İl’e herhangi bir turne düzenlenmemiştir. Kütahya İli’nde Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı orkestra, koro ve topluluk mevcut değildir. Bu birime bağlı koroların düzenlediği sekiz gösteriye ise 28500 izleyici katılmıştır. Üniversite ve yabancı turist ile mültecilerin varlığı dikkate alındığında yabancı gösteri ve izleyicinin olmaması bu üç kentin yabancılar açısından çekiciliği ile ilgili ciddi bir gösterge niteliğindedir. Toplam oynanan eser sayısının on, toplam gösteri sayısının ise 14 ile sınırlı kaldığı Kütahya İli’nde yeterli kültürel altyapının olmamasının yanı sıra kent nüfusunun az olması ve kent yaşamının gerektirdiği koşullardaki yetersizlikler bu sonucun ortaya çıkmasında etkin olmuş gibi görünmektedir. Tablo 7.7. Periyodik ve Turne Gösteri Bilgileri, 2009-2010 Oynanan Eser Sayısı Afyonkarahisar Eskişehir Uşak Bursa Manisa Kütahya Türkiye ■ www.tuik.gov.tr Gösteri Sayısı Seyirci Sayısı Yerli Yabancı Yerli Yabancı Yerli Yabancı 2 42 6 65 41 10 2918 41 12 2 776 26 389 113 636 189 14 18912 247 85 2 6466 7800 77588 20970 130519 55955 5362 3854341 67649 11334 714 1393885 Tablo 7.8’de yer alan sinema istatistikleri Kütahya’nın kentleşme dinamikleri ile ilgili, sınırlı düzeyde de olsa, bilgiler sunmaktadır. Kütahya, 2010 yılında, on adet sinema salonu, 1129 koltuk sayısı, bir yıl içinde gösterime sunulan toplam 73 sinema filmi ve bir yıl içinde 79824 seyirci sayısı ile Uşak’tan sonra ikinci en kötü performansa sahip görünmektedir. Türkiye nüfusunun yaklaşık % 0,8’ini barındıran Kütahya Türkiye’deki sinema seyircisinin % 0,2’sine ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye genelinde salon başına düşen seyirci sayısı yaklaşık 19 bin kişi iken bu sayı Kütahya’da yalnızca 7982 kişidir. Genç bir nüfusa sahip olan ve toplam nüfusunun % 6,7’si üniversite öğrencisi olan bir ilde sinema seyirci sayısının bu derece düşük olması sinema salonlarının yeterli kaliteye sahip olmaması, sinema salonlarının içinde yer aldığı büyük alışveriş merkezlerinin mevcut olmaması, sinema biletlerinin kent refah düzeyine kıyasla yüksek bulunması, tanıtım yetersizliği ve kentteki sinema salonu işletmecilerinin kent dokusuna uygun ve yeterli sayıda filmi gösterime sunmamaları gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer kültürel etkinliklerdeki yetersizliklere ilaveten sinema kültürünün gelişmemiş olması 153 ■■■ Kütahya İli’nin kentleşmede yeterince başarılı olamadığını göstermektedir. Bu başarısızlık içe kapanma, Kütahyalı olmayanlara karşı düşmanlık ve ayrımcılık yapılması ve kente nitelikli işgücünün çekilememesi gibi sorunların sürüncemede kalmasına neden olan bir faktör haline gelebilir. Kütahya’nın misafir ettiği öğrenciler açısından iyi, eğlenceli ve güzel hatıraların yaşandığı bir mekân olması, büyük ölçüde, kültürel faaliyetler için elverişli bir ortam olmasına bağlıdır. Kültürel altyapının yeterli bir düzeye gelmesi bu açıdan son derece önemlidir. Tablo 7.8. Sinema İstatistikleri, 2010 Afyonkarahisar Eskişehir Uşak Bursa Manisa Kütahya Türkiye ■ www.tuik.gov.tr Sinema Salonu Sayısı Koltuk Sayısı 21 35 7 63 22 10 1834 1887 4977 619 9694 3295 1129 249297 Gösterilen Film Sayısı YERLİ FİLM 120 170 40 558 179 56 12885 YABANCI FİLM 255 379 55 818 186 17 23114 Seyirci Sayısı YERLİ FİLM 74380 312255 35155 802398 127381 61298 17996023 YABANCI FİLM 51291 329411 26526 666436 59029 18526 17791357 Kültüre ve kültürün gelişimine hizmet etmek amacıyla kurulmuş opera, tiyatro, sergi ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerler olan kültür merkezleri yeniden sosyalleşmeye katkı sağlayan, kent yaşam kalitesini artıran ve özgün bir kent kültürünün oluşturulmasına yardımcı olan birimlerdir. Kütahya İli’nde henüz bir kültür merkezi bulunmamaktadır. Kütahya’da Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ISCS) standartlarına ve Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) tarafından yapılan sınıflandırmaya uygun bir alışveriş (AVM) bulunmamaktadır. Ancak Kütahya, 2010 yılında hizmete giren ve yeterli büyüklük ve standartları taşımayan bir “outlet” ile bir AVM’ye ev sahipliği yapmaktadır. B.El Sanatları Kütahya'nın zengin kültürünün önemli bir parçasını da el sanatları oluşturur. Kütahya'da geleneksel el sanatlarının yanı sıra yalnız bu yöreye özgü el sanatları da yaşamaktadır. Özellikle çiniciliğin Türkiye ve dünyadaki yaşayan önemli merkezlerinden birisi Kütahya'dır. Yine tahta kaşık oymacılığının yurdumuzda yapıldığı ender yerlerden biri, Gediz- Saruhanlar köyüdür. Ata sanatlarımızdan olan elmas işlemeciliği günümüzde halen yaşamaktadır. Tavşanlı'da leblebicilik ve kilitçilik ile Simav'daki hasırcılık ve urgancılık, keçecilik yalnız bu yörelerimizde yaşamaktadır. 154 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kütahya’nın simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan "çinilik", kentin en önemli sanat dalı olmasının yanı sıra halkın da önemli bir geçim kaynağı olma özelliği de taşır. Kütahya'da Hititlerle başlayan keramik yapımı Osmanlı dönemi sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir. Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır. Daha sonra Beylikler dönemine giren Kütahya'da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır. 1314 tarihli Umur-Bin Savcı Medresesi'ndeki Abdülvacit Efendi'nin sandukasında, 1429 tarihli II. Yakup Bey Türbesi'nde erken Osmanlı dönemi renkli sırlı çinilerin kullanıldığı görülmektedir. 15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697) görülmektedir. 15. yy. mavi beyaz çinileri Kütahya'daki bazı yapıların yanı sıra İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16. yy.'da Kütahya çini ve seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür. Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği gelişimini sürdürmektedir. İrili, ufaklı 500'e yakın atölyede yapılan çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir. Halı ve kilim dokumacılığı, köy ve kasaba evlerinde el tezgâhlarında günümüzde de önemli bir gelir kaynağı olarak sürdürülmektedir. Saray halıları adıyla anılan ve Osmanlıların en parlak döneminde üretilen Simav halıları, daha çok yaprak ve çiçek motifleriyle bezenmiştir. Yün ve pamuktan halıların yüzeyi ve bordürü kıvrık damarlı yapraklar, rozet ve narçiçekleri, sümbül, karanfil gibi motiflerle bezelidir. Simav halıları kök boya (alizarin) ile renklendirildiği için "kök boya halı" diye de anılır. Geçmişte el tezgâhlarında yöreye özgü kumaşlar da dokunmaktaydı. Günümüzde daha çok Gediz ve Şaphane'de sürdürülen el dokumacılığında yalnızca bez üretilmektedir. Yine yöremize özgü Yörük halıları, Aslanapa İlçesinin Bayramşah köyünde dokunmaktadır. Oya, işleme araç gereçlerine ve işleme tekniğine göre çeşitli adlar alır. İğne oyaları, tığ oyaları, mekik oyaları, koza oyaları, yün oyaları, mum oyaları, boncuk oyaları, dokuma oyaları bunların değişik örnekleridir. Kütahya'da oyacılık, "iğne oyacılığı" biçiminde genellikle danenin çevresini süsleyen bir sanat olarak gelişmiştir. Kütahya oyaları biçimlerine göre beşe ayrılır. Bunlar gül, menekşe, zambak, papatya, karanfil, haşhaş gibi çiçeklere benzeyen oyalar, ıtır, şeftali, söğüt, karanfil yapraklarına benzeyen yaprak motifli oyalar, Gönül Dolabı, Mecnun Yuvası, Yar Yare Küstü gibi soyut adlı oyalar, Süreyya, Diba gibi özel yaşamları bilinenlere yakıştırılan oyalar ve Kaynana Oyası, Elti Küstü, Ana Güldüren, Malak Sattıran gibi övgü, yergi niteliği 155 ■■■ taşıyan oyalardır. Eskiden beri sürdürülen el işlemeciliği, yöre kadınlarının becerilerini, beğenilerini yansıtır. Günümüzde Kütahya Çini Müzesi’nde sergilenen peşkirler, uçkurlar, dane (yemeni) çevreleri, para, tütün ve saat keseleri bunların özgün örnekleridir. Peşkirlerin boyaları, iplikleri yerlidir. Keseler, pembe başta olmak üzere sarı, yeşil, al ve ak işlemlidir. Yer yer krem, bej ve gri kullanılmıştır. Çevre, arabiye, kaftan, kavuk vb. eşyada altın ve gümüş ipliklerle çeşitli motifler işlenmiştir. Kütahya'daki ilk porselen fabrikası 1974 yılında faaliyete başlamıştır. Yüzyıllardır çinilerde sergilenen maharetler porselenlerde de yaşamaya başlamıştır. Günümüzde Türkiye'nin her yerine gönderilen porselenler pek çok ülkeye de ihraç edilmektedir. Kütahya Porselen ve Güral Porselen fabrikaları kaliteli porselen üretmektedir. C. Kütahya’da Kentsel Doku ve Sivil Mimari Örnekleri Kütahya’nın tarih ve kültürle yoğrulmuş kentsel dokusu, aslında kentteki geçmiş medeniyetlerin karakteristik özelliklerini de günümüze taşımaktadır. Kentsel dokuyu oluşturan en önemli yapı birimi evlerdir. Kütahya, konut mimarisi bakımından Anadolu'nun ahşap bölgesi içinde kalmaktadır. Balıkesir-Uşak-Antalya çizgisinde tanımlanan Batı Anadolu Türk Evleri grubunda yer alır. Kütahya Evleri; cihannümaları, ahşap payandalı çıkmaları, oda düzeni, çok katlılığı, iki veya dört eğimli çatıları, ahşap çatkı arası dolgu veya bağdadi yapım sistemleri, 18. yüzyıla kadar açık dış, daha sonra orta iç sofalı yapılarıyla tipik Türk evinin tüm özelliklerini gösterir. On yedinci yüzyıldan kalmış en eski ev Macar bağımsızlık savaşı önderi Lajos Kossuth'un konuk edilmiş olduğu Hamdi Aydın evidir. Sultanbağı mahallesinde Defterdar Konağı, Kurşunlu mahallesinde Hacı İsmail Efendi evi, Gazi Kemal mahallesinde Bandımzade Evi, Pirler mahallesinde Germiyan Konağı, gibi kentin eski çekirdek mahallelerinde pek çok eski Kütahya evleri yaşamaktadır. Sivil Mimarlık örnekleri içinde açık sofalılar (17-18 yy.) Kütahya'nın en karakteristik evleridir. Dıştan süslemesi olmayan yalın görünüşüne karşılık iç mekânlarda gömme dolaplar, tavanlar, kapılar, ocak davlumbazları, merdiven korkulukları gibi iç mekan ayrıntıları ahşap oymacılığının en güzel örneklerini ortaya koyan motiflerle bezelidir. Karakteristik Kütahya Evi genellikle bahçeli ve büyüktür. Halk tipi ev ile konakta plan tipi aynıdır. Zenginlik, oda kıyılarında ve süslemelerde kendini gösterir. Son yıllarda arazinin miras yoluyla çok bölünmesi, bitişik nizamlı daha küçük Kütahya evlerinin yapılması ve büyük konakların bölünmesi sonucunu doğurmuştur. Çıkmaz sokak, sokak, cadde olmak üzere mahallelerden genişleyerek ana merkez Ulu Cami'ye ve yönlenen yollar kentin dini ve ticari aktivitesi ile ve yaşamını birbirine bağlar. Bu sistem içinde sosyal yaşama katılan diğer binalar yer alırlar. Büyük 156 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** camiler, mahalle camileri, hanlar, bedestenler, arastalar, Pazar yeri, çarşı, medrese hamam, tekke ve zaviyeler, çeşmeler, türbeler vs. pek çok mimari eser kent dokusunu bütünlemektedir. Kütahya'nın kalesinin yer aldığı arkeolojik alan ile karşısındaki Hıdırlık tepeleri güneydeki yükseltilerdir. Bugün artık Kütahya kenti de aşırı büyümenin etkisindedir. Askeriye ve devletin büyük kamu kuruluşları yüzünden doğu-batı yönünde gelişebilme şansı yoktur. Bu nedenle ovadaki verimli tarım arazileri yapılaşmaya açılmaktadır. Bu olumsuz etmenlere rağmen tarihi kent kimliğini koruyabilmiştir. Koruma planı uygulanmaktadır. Sokakların iki tarafına sıralanan bitişik düzen, evlerin cumbaların birbirini perdelememesi, pencerelerin diğer evlerin mekânlarını rahatsız edici bir konumda açılmaması, bahçe, ev komşu bahçe ilişkilerinin mutabakat içinde oluşturulmaktadır. Sokakların biçimlenişinde komşuluk ilişkilerinin saygı ve sevgi ve yardımlaşma erdemleri önemli rol oynar. Genellikle evlerin zemin katları sağır tutulmuş, üst katlarda ise alabildiğine görüş alanlarını genişleten cumbalarla sokağa taşılmış, bazen saçaklar birbirine değmecesine, birbirine yanaşmış evler düzeninden birbirinin görüşünü engellememektedir. Kâgir zemin kat üstünde ahşap çatkılı ve kerpiç dolgulu, iki ve üç katlı, kiremit örtülü Kütahya Evlerinde; pencere pervazları, kafes, ana dikme ve kirişler, kapı ve çıkma payandaları ahşabın doğal rengindedir. Pencere ve kapı boşlukları bırakılarak doluluklar hımış tekniği olarak bilinen kıtıklı çamur sıvanarak düzeltilmektedir. Çatı kurguları ayrık düzende dört eğimli kırma üç ve iki eğimli beşik olabilmektedir. Çatı kaplaması alaturka kiremittir. Bacalar mahyadan biraz daha yüksek kurulmuş ve üzeri dört ya da iki eğimli küçük çatı ile örtülmüştür. Kütahya Evlerinde ahşap payandalı çıkma, mimari üslubun en önemli öğesidir. Sokakları dikey algılamaya elverişli, alabildiğine dışa açılma arzusunu yansıtan çıkmalar, çoğu üç katlı örneklerde kademelidir. En eski Kütahya evleri genellikle tek katlıdır. Daha sonra dönemlerin evlerinin olanları genelde iki veya üç katlı olarak kurulduğundan plan tatbikatında bu katlar arasında üst üste uygunluk düşünülmüştür. Birçok ev kendine has yapı şeklinde görülse de Kütahya evlerindeki plan tanzimi bakımından klasik şekil; Alt katlar taşlık olarak planlanmıştır. Burası at ahırları, tarım araçları depolar, bazı hizmet yerleridir. Giriş kapıları atların girişine olanak verecek derecede büyüktür. Pencereler oldukça az sayıda ve küçük tutulmuştur. Sokak kapısından başka arka bahçeye açılan ikinci bir kapısı bulunmaktadır. Yaz aylarında bahçe kapısı sürekli olarak açık tutulur. Bazı örneklerde kapıya hiç gerek duyulmamış arka bahçe adete konut zemin katı ile bütünleştirilmiştir. Mahzen, hela, kömürlük, zahire ambarı, aş ocağı, maslak ve bir çamaşır taşı bu katta yer alır. Orta ve asma katlarda; günlük ikamet ihtiyaçlarını 157 ■■■ karşılamak üzere hazırlanmıştır. Bu katlar aynı zamanda kışlık ikamet yerleridir 17. ve 18. yy. evleri açık sofalıdır. 19. ve 20.yy başlarına tarihlenen örneklerde dış sofa yerine iç ve orta sofa yaygınlaşmıştır. Üst katlarda; genellikle misafir kabul yerleri ve yazlık oturma yerleridir. Üst kat planında ön ve yan sofalara bağlanış vardır. Bu kat planlarında odalar ayrı ayrı sofaya açılır, geniş sofalarda oturmak için sabit ve seyyar sedirler vardır. Cihannüma hizmetini gören ve dışa karşı kısmen çıkıntılı köşkler bulunur. Üst katlara orta katlardan ve kısmen saçak altına alınmış serbest merdivenlerle çıkılır. Aş ocağının yer aldığı taşlıktan başka mutfak olmadığından günlük oda, yemek pişirme ve oturma yeri olarak da kullanılır. Genellikle kadınlar burada, erkekler başodada oturur. Odalar oturma, yatma, yemek yeme, yıkanma eylemlerine elverişli dizayn edilmiştir. Çepeçevre sedirli, ocaklı bu odalardan özellikle başodanın tavanı, ocak davlumbazı, gusülhaneyi de saklayan dolap kapıları, yüklüğü, kapılarının sofaya bakan yüzü çok parçalı ahşap oyma süslemelerle bezelidir. Başoda dolabında kavukluk ve şerbetliği çok süslüdür. Kapı binaya hariçten girmeyi ve onu harice karşı muhafazayı sağlar. Pencere binanın gözleri olduğu gibi kapıda düşmanı ret, dosta davetkâr açılan ağız gibidir. Dış kapılar; Kütahya'da evlere ekseriyetle bir sokak kapısından bahçeye geçerek girilir. Ev sokak kapıları binaların yegâne süsüdür. Kapılar genellikle çift kanatlıdır. Kapılar ahşap kuşaklarla takviyeli ve kerpiç ile sıvanmış, badana edilmiş temel kısmı taş ve diğer büyük kısmı kerpiç kaplı bir duvar üzerindedir. İç Kapılar; tek kanatlıdır. Kapı kanatlarının vazifesi kapı boşluğu olarak bırakılan kısmı korumaktır. Genellikle küçüktür. Kapıların çoğu seki altına açılırlar. Hepsinin eşiği vardır. Kapı kanadı açıldığı zaman oda içinin görünmemesi için kapının dolap derinliğinin içerisinde bırakılan sahaya açılmasıyla sağlanır. Kütahya evlerinde aynalı ve geçmeli olarak yapılan iç kapılar yer almaktadır. Başodalarda pencerelerin muhtelif istikamete açılmasına önem verilir. Bundan dolayı oda manzarası, havası ve güneşi fazladır. Odalardaki pencereler belli aralıklarla sıralanır, pencereler ince, uzun ve sık aralıklıdır. O dönem cam çok pahalı olduğu için kırıldığında küçük cam değiştirmek amacıyla pencerelerde 2-4-8 parçalı camlı pencereler kullanılmıştır. Ç.Yöresel Tatlar ve Yemekler Kütahya'da buğday ürünleri, hamur işleri ve süt ürünleri beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Ev makarnası olarak adlandırılan erişte, bulgur ve tarhana yörede en çok tüketilen yiyecekler arasındadır. Sıkıcık Çorbası, Cimcik, Tirit, Dolamber Böreği, Gökçümen Hamursuzu, Tosunum, Kızılcık Çorbası, Tekke Çorbası, Çene Çarpan Çorbası, Şipit, Ev Baklavası, Doldurma Kabak Tatlısı, Kaymaklı Hamur Tatlısı, Yufka Tatlısı, Su muhallebisi, Sütlü İncir Tatlısı, Kötdür Tatlısı, Peluze, İrmikli Gül Tatlısı ve Namaz Lokması Kütahya’nın en meşhur yemek ve tatlılarıdır. 158 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** D.Yerel Etkinlikler Kütahya İli’nde kent kültürüne katkı sağlayan ve sosyal hayata dinamizm katan çok sayıda etkinlik gerçekleştirilmektedir. Bu etkinliklerin yeri ve tarihi Tablo 8.9’da yer almaktadır. Kütahya ve ilçelerinde gerçekleştirilen etkinliklerden bazıları resmî; (nevruz ve Atatürk’ün Kütahya’ya gelişinin kutlanması), bir kısmı tarım ve sanayi kemsileri başta olmak üzere sektörel kalkınma ve canlanmayı artırıcı; geriye kalan büyük bir çoğunluk ise yerel ekonomiye canlılık kazandırmayı ve hareketlendirmeyi sağlayıcı bir niteliğe sahiptir. Yerel nitelikteki etkinliklerin yeniden sosyalleşmeye katkı sağlayan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini ve eğlenmesini temin eden, üretim faktörlerinin tümü için etkinlik yapılan yerleri çekici hale getiren ve genel olarak ilgili yerlerin yaşam kalitesini artıran bir yapıda olması gerekir. Kütahya genelinde düzenlenen etkinliklerin büyük bir kısmının adı festival, şenlik, panayır, şenlik, şölen olmakla birlikte tanıtım yetersizliği, organizasyon eksikliği, özgünlük ve süreklilikle alakalı olarak yaşanan sorunlar ve etkinlik programının etkinliğin yapıldığı yerin albenisini ve canlılığını artıracak eylem, faaliyet ve özgünüstün uygulamalar yerine resmî tören ve konuşmalarla doldurulması gibi nedenlerle kendilerinden umulan yararı gösterememektedirler. Tablo 7.9.Kütahya İlindeki Yerel Etkinlikler Takvimi Etkinlik Adı Nevruz Şenlikleri Atatürk’ün Kütahya’ya Gelişi ve Kütahya Lisesi’ni Ziyareti Kütaf-Tarım, Hayvancılık, Seracılık ve Süt Endüstrisi Fuarı Kütahya’nın Fethi ve Hıdrellez Şenlikleri Evliya Çelebi Satranç Turnuvası Şairler Şöleni Geleneksel Şaphane Dağı Yayla Şöleni Rahvan At Yarışları kültür ve Turizm Şenlikleri Geleneksel Hisarcık Kültür ve Sanat Festivali Gözleme Günü Domaniç Şenlikleri ve Tarihi Yağlı Pehlivan Güreşleri Şaban Dede Leblebi ve Bahar Şenliği Altın Kiraz-Vişne Kültür ve Sanat Festivali Çavdarhisar Kültür Festivali Üçbaş Sarımsak ve Kültür Festivali Balıköy Kültür ve Turizm Festivali Geleneksel Gediz Tarhana Festivali Kütahya Dumlupınar El Sanatları ve Ticaret Fuarı Linyit kültür ve Sanat Festivali Zafertepeçalköy Şenlikleri Bor kültür ve Termal Turizm Festivali Simav Ticaret ve Turizm Panayırı Leblebi ve Kömür Festivali 159 Yeri Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Simav Şaphane Hacıbekir Hisarcık Simav Domaniç Tavşanlı Pazarlar Çavdarhisar Şaphane Tavşanlı Gediz Merkez Tavşanlı Altıntaş Emet Simav Tavşanlı Tarihi 21 Mart 24 Mart Nisan 6 Mayıs 7-14 Mayıs/ 13-15 Mayıs Mayıs Mayıs’ın 3.pazarı 15-30 Haziran 1-7 Haziran Haziran Haziran Haziran-Temmuz 24-25 Temmuz 1-7 Temmuz Temmuz 1-7 Ağustos 1-15 Ağustos 19-20 Ağustos 29 Ağustos 30 Ağustos/3 Eylül Ağustos 30 Ağustos/3 Eylül ■■■ Hayme Ana Şenlikleri Hayme Ana’yı Anma ve Göç Şenlikleri Altın koza Kestane Festivali ■ Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Merkez Domaniç Simav 6 Eylül 1-7 Eylül Kasım E. Kütahyalı Edebiyatçılar Kütahya Mevleviliğin de önemli merkezlerinden olması hasebiyle birçok şair ve edebiyatçının yetiştiği, dünyaca ünlü divanların yazıldığı bir kent olmuştur. Ahmed Dai’den Şeyhi’ye kadar uzun bir şair ve edebiyatçı listesi çıkarmak mümkündür. Bu listenin önde gelen isimleri şunlardır: Ahmet Dai; 14. yüzyıl şair ve bilginlerindendir. Germiyan asıllı olup Çelebi Mehmet ve II. Murat dönemlerinde yaşamıştır. Çok verimli bir şair ve yazar olan Ahmet Dai'nin eserlerinden bazıları: Türkçe Divan, Farsça Divan, Cenkname, Camasbname, Ukud'ül-Cevahir, Vasiyet-i Nuşirevan Tercümesi, Müteyebat, Teskiret'ül-evliya Tercümesi, Mansurname, Esrarname'dir. Ahmedi (Tacuddin İbrahim); 1344- 1413 arasında yaşamış Germiyan şair ve bilgindir. Umur bin Savcı Medresesi'nde şehzadelere felsefe, tıp ve tarih dersleri vermiştir. Anadolu Klasik Türk Şiirinin kurucularındandır. Sekiz bin mısralı Ahmedi Divanı, Germiyanoğulları beyi Süleymanşah adına başlayıp arkasına Osmanlı tarihi eklenerek Yıldırım Bayezit oğlu Emir Süleyman'a takdim edilen İskendernamesi, Cemsid - i Hurşid ve Mirkad - ı Edep adlı eserleri bilinmektedir. Ahmedi, 15. yüzyılın en güçlü divan şairlerindendir. Ahmet Vasfi; 1830-1876 arasında yaşamıştır. Kütahya Muhasebe Müdürü iken genç yaşta ölmüştür. Arapça Farsça ve Fransızca bilen şairin 202 parça gazel, koşma, methiye ve destandan oluşan divanı vardır. Arifi; 1780 -1870 arasında yaşamış köy köy dolaşıp saz çalıp, şiirler okuyan halk ozanlarındandır. Firaki, Nevi, Esrari gibi 18. yüzyıl şairleriyle sık sık karşılaştığı muamma denen manzum bilmeceleriyle tanınmıştır. Zekası ve sesinin güzelliğiyle çağdaşları arasında farklı bir yer edinmiştir. 11 koşma, 16 gazel, 3 mersiye, 4 müseddes ve 1 muhammesten oluşan bir divançesi mevcuttur. Asım Yakup Efendi; Trabzon, Kıbrıs, Tırnova, Mısır, Medine, İstanbul ve Kütahya kadılıklarında bulunmuş, 1874' de Anadolu Kazaskerliği payesiyle reis olmuş 19. yüzyıl şairlerindendir. Azmi Mustafa Efendi; (1667-1747) Saray Çavuşluğu görevindeyken Limni'de tanıştığı Halveti Şeyhi Mehmet Niyazi Mısri'nin hizmetine girmiş, Merdivenköy Bektaşi Tekkesi Şeyhi iken divanlar yazmış bir şairdir. Askeri; asıl adı Gülap oğlu Muhammed olan Askeri pirdarı Niyazı Mısri ile dolayısıyla 1620-1700 yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir. 250 beyitlik 160 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Cem-i Esrar adlı mesnevi, 22 sayfalık bir risalesi, 230 ilahi, 18 manzumesini içinde toplayan Türkçe Divanı vardır. Mevlana'nın torunlarından olan Burhanettin İlyas Çelebi’nin Farsça ve Türkçe şiirleri bulunmaktadır. Kütahya Mevlevihanesi bitişiğindeki Ergun Çelebi Türbesinde gömülüdür. Kütahya’nın öğretmen şair ve yazarlarından olan Celal Sıtkı Gürler (1905-1949); çocuk şiir ve romanları yazmıştır. İlkokul Alfabesi, Mehmetçiğin Kıratı, Porsuk, Sakarya’nın Küçük Gönüllüsü Dağlar, Çocuk şiirleri adlı eserleri vardır. Celalettin Ergun Çelebi; Mevlana'nın dördüncü göbek torunu olup, Mevlevi Şeyhi ve şairdir. İşaret'ül-Beşera adlı risalesi ve manzum Gençname'si vardır. Postnişinliğini yaptığı Kütahya Mevlevihanesi'nin Erguniye adıyla anılan bitişik türbesinde gömülüdür. Ünlü divan şairi Şeyhi'nin yeğeni ve çağdaşı olan şair Cemali Germayani’nin (Şeyhoğlu) asıl adı Beyazit'tir. Ahmet Dai ve Ahmedi ile aynı dönemlerde yaşamıştır. Dayısı Şeyhi'nin Hüsrev ü Şirin adlı eserini tamamlamış, Farahname'sini Yıldırım Bayezit’e sunarak ödüllendirilmiştir. Miftah'ülfereç, Ethem ü Hüma, Yusuf ile Züleyha öteki eserleridir. Fatma Hanım; Mevlana'nın torunlarındandır. Niyaz makamında bir manzumesi vardır. 1710'da ölmüş, Kütahya Mevlevihanesi bitişiğinde Hazer Dinari Mescidi iken Erguniye Türbesi'ne dönüşen yere gömülmüştür. Şair Firaki Abdurrahman Çelebi; Evliya Çelebi ile amcazade olup 1542'de Kütahya Valiliğine atanan Kanuni'nin oğullarından Şehzade Bayezit' e uzun bir kaside sunmuştur. Kırk sual adlı basılmış bir eseri vardır. 1580'de ölmüş, Saray Camii avlusuna gömülmüştür. Gaybi (Sunullah); (1630-1694) Kalburcu Şeyhi Pir Ahmet Beşiri'nin torunudur. Tasavvuf ehlidir. Taassup ve cehaletle mücadele etmiş, pürüzsüz bir Türkçe kullanmıştır. Gaybi Divanı, Sohbetname, Biatname, Ruh'ülhakika, Akaidname, Makasıd-ı Ayniye ve Hüda Rabbim başlıca eserleridir. Kara Fazıl, Kanuni devrinde şehzadelerin sünnet düğünlerinde yazdığı kasidelerle ünlenmiş, Manisa Valisi Mehmet ile Kütahya Valisi Şehzade Selim'in divan kâtipliklerinde bulunmuştur. Reis'ü-l küttap iken 1563'te Kütahya'da ölmüştür. Nahilistan, Hüma-yi Hümayun ve Hammer tarafından Almancaya çevrilen Gül-ü Bülbül adlı manzum eseri vardır. Kamili (Âşık Hasan Dede); (1841-1916) okuma yazması olmadığından şiirleri ağızdan ağza dolaşarak gelmiş bir halk ozanıdır. Açgözlü, Çocuk ve Garip adlı destanları bilinmektedir. Nasır Abdulbaki Dede; III. Selim tarafından görevlendirilerek musikide Tetkik ve Tahkik adlı bir risale hazırlamış, III. Selim'in bestelerini notaya almış ve 161 ■■■ yayınlamıştır. Acembuselik, İsfehan, Şevkitarap ayinleri ünlüdür. Menakıb-ı Arif'in Tercümesi, Şerh-i Şahidi öteki eserleridir. 1820'de ölmüş, neyzenbaşılığını ve şeyhliğini yaptığı Yenikapı Mevlevihanesi bitişiğine gömülmüştür. Pesendi (Hacı Ali Dede) (1813-1913) Ünlü halk ozanı Arifi tarafından yetiştirilmiştir. 25 yıl birlikte saz çalıp, yazıp okumuşlardır. Pesendi hattat, mutaf ve çiftçi olarak tanınan bir şairdir. Deyişleri, destan ve şiirleri çok sevilmekte ve bugünde söylenmektedir. Şeyhi (Hekim Yusuf Sinan); 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında yaşamış, II. Yakup döneminde Germiyan sarayında bulunmuş ve Harnamesi ile ün bulmuş usta şairlerdendir. Germiyan Beyi Süleymanşah eğitimini üstlenmiş İran'a göndermiştir. İran'dan göz hekimi olarak dönmüş, Germiyan Beyi II. Yakub'un, Osmanlı Padişahları Çelebi Mehmet ile II. Murat'ın özel hekimi olmuştur. Şeyhi, iyi bir hekim olduğu kadar da usta bir şairdir. Divan edebiyatımızın ilk hiciv örneklerinden Harname'si çok zarif ve ünlüdür. Divan-ı Şeyhi, Dürr'ül- akaid, Tıbbi Risalesi, Habname, Hüsrev ü Şirin öteki eserleridir. Divanı 1438 tarihini taşımaktadır. F. Kütahya’da Folklorik Kültür Kütahya halk oyunları Zeybek grubuna girer ve kaşıkla oynanır. Ege Zeybeği'nden küçük farklarla ayrılır. Ege'de zeybek dairesel formda oynanırken, Kütahya'da hem dairesel hem çizgisel oynanır. Zeybeğin temelinde tek başına, mert, cesur, savaşçı bir erkek vardır. Üretken, koruyan, iyi ahlaklı, vakur ve adaletli zeybek başı, Anadolu insanının temsilcisidir. Kadın ve erkekler tarafından oynanışı farklıdır. Erkekzeybeği ağır, hızlı, kırık diye üçe ayrılır. Tek başına oynanabildiği gibi 2, 4, 6'lı grup olarak da oynanır. Kadın oyunları tek başına ve tek oyunla biten (Yasemen Dalı), yengeler oyunu, gelin (Paça günü) oyunlarıdır ki kaşıksız oynanır. Paça günü gelin oyunda bereket simgesi arpa saçar. Arka arkaya 3 oyun oynanır: Ahmet Bey, Gar mı Yağdı, Tıpır tıpır veya Yoğurdum Var, A Hamamcı, Hop Şimidallı şeklinde gruplaşan oyunlar ağırdan hızlıya doğru oynanır. Cuma günleri toplanılan ve "Kızlar içi" denen eğlentilerde, kına eğlencelerinde zengin süs takıları ve giyitleriyle tekrarlanan oyunlar bir yandan da genç kızlara öğretilir. Oynamayı bilmeyen, endamlı yürüyemeyen kızlara "Hiç mi Cuma debleği görmedin" denir. Erkeklerde ise yaren denilen gezeklerde tekrarlanan oyunlar gençlere hem öğretilir hem oynatılır. Kütahya'da gezekler tüm canlılığıyla devam etmektedir. Kütahya, folklorik özellikleri bakımından tarihi ve kültürel mirasına paralel bir zenginliğe sahiptir. Antik çağda yaptıkları müzik yarışmalarıyla ünlü Frigler ile şairleri, edipleri, halk ozanlarını koruyan Germiyanoğulları ve bestekâr padişahlarıyla ünlü Osmanlılar'ın şehzadeler şehri olan Kütahya, her alanda olduğu 162 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** gibi musiki alanında da Türk sanat dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur. Kütahyalı seyyah Evliya Çelebi; seyahatnamesinin 9.cildinde Kütahya ile ilgili kısmında Germiyan beyi II. Yakup’un (1387/1429) çok iyi saz çaldığından ve Çöğür adı verilen sazın mucidi olduğundan bahseder. Kütahya Mevlevihanesinde yetişen bestekârlar Osmanlı Sarayında şehzadelere hocalık etmişler, Türk Musikisine değerli eserler kazandırmışlardır. Ali Nutki Dede Efendi (1762-1804) Şevk-ü Tarab makamında Mevlevi Ayini, Abdulbaki Nasır Dede Efendi (1765-1821) III. Selim'in yanında bulunmuş ve yedi makam bulmuş, iki Mevlevi Ayini bestelemiş, Abdurrahim Künhi Dede Efendi (1769-1831) Hicaz makamında ayin bestelemiş olup, Kütahya'nın Sekiören Köyü'nden Ebubekir Dede'nin çocuklarıdır. Kütahya Mevlevihanesi'nin Neyzenbaşı Saatçi Mustafa Efendi (1938) "İntizar-ı makdeminle nev bahar eyler Hulul" adlı Hisar buselik eserin bestekârıdır. "Gittin, bu gidiş ölümden de beter" adlı Uşşak eserin güftesi Kütahyalı Kemani Fazıl Güvey'e aittir. Yaşayan Kütahyalılar; Neyzen Ahmet Yakupoğlu, Şemsettin Güvey, Neyzen, Tamburi Erhan Akalın, Ercüment Akalın, Yavuz Akalın, Yusuf Kayya, Mustafa Özoruç, Ümit Takma, Çiğdem Kırankaya, Nilüfer Özkan, bestekâr, saz ve ses sanatçılarımızdır. Bunlardan bazıları TRT, Kültür ve Turizm Bakanlığı korolarındaki temsilcilerimizdir. Günümüz Kütahya'sında Ahmet Yakupoğlu, Doğan Karaa, Emin Kavdır ve Tekin Uğurel yönetiminde Klasik Türk Müziği, Tasavvuf Müziği ve Türk Sanat Müziği dallarında dört topluluk çalışmalarını sürdürmektedir. Arifi -Hacı Pesendi, Aşık Ömer, Dülgerin Hüseyin Ağa, Nuri Çavuş, Arabacı İbrahim Ağa, Hisarlı Ahmet, Terzi Sadık Türk, Ömer Kocaoğlu, Berber Kazım Baltaoğlu, Şevket Şentürk gibi sanatçılar, halk müziğimizin yüzlerce yıllık birikimini günümüze aktaran demeğin sahiplerinden birkaçıdır. Mustafa Salün, Mesut Tezcan ve Kudret Karayiğit yönetiminde ki iki topluluklar Kütahya Türküleri ve Zeybek oyunları üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir. Kütahya Türküleri, klasik Türk musikisi karakteristiğinde bir düzeye sahiptir ve makamsal özellikleri vardır. Örneğin; Ahmet Bey - Gerdaniye, Kütahya'nın PınarlarıKürdi, A Hamamcı- Muhayyer, Hisar'dan İnmem Diyor- Kürdili - Hicaz, Havada Durna Sesi Gelir- Evç makamındadır. Zeybek türündeki türkülerimiz, türkü dünyasında Ege Türküleri arasında yer almakta ve icrasının zorluğu nedeniyle Konservatuarlarda çoğunlukla sınav sorusu yapılmaktadır. Feracemin ucu sırma, Ben kendimi gül dibinde buldum, Yasemen dalını yar neden eymeli, havada durna sesi gelir bunlara örnektir. 163 ■■■ Deblek, cura, bağlama, zilli def, açık hava enstrümanları; davul, kaba zurna Kütahya ezgilerinin başlıca çalgılarıdır. En çok söylenen ve bilinen türkülerimizin başında Kütahya'nın Pınarları Akışır, Meşeden Gel, Hisardan İnmem Diyor, Mezar Arası, Hasılhas Başında, Gediz Pazarı, Elif Dedim, Feracemin Ucu Sırma, Karanfil Oylum Oylum, Ah Hamamcı gelmektedir. Yaşanmış olaylar, acı, keder ve sevinçlerden konusunu alan Kütahya Türkülerinin pek çoğu derlemeci ve icracı ünlü Hisarlı Ahmet (1908-1984) tarafından TRT Repertuarına kazandırılmıştır. Oğlu Mustafa Hisarlı, TRT İstanbul Radyosu saz sanatçısıdır. Halen Kütahya Türküleri ile Gelenekleri konusunda iki kitap hazırlayan derlemeci ve icracı Mustafa Salün'ün yanı sıra, Mesut Tezcan, Metin Kıymık, Süleyman Oruç, Zeynel Sağ Kütahya Türkülerini seslendiren yerel sanatçılarımızdır. Anadolu'nun her yanında kendine has folklorik özellikle bölgenin kültürünü yansıtan giysileri vardır. İç Anadolu, Marmara ve Ege Bölgeleri kavşağında bir geçiş noktasında bulunan Kütahya'da özellikle kadın giyimi Anadolu'nun başka hiçbir yerinde olmayan bir farklılık ve zenginlik taşmaktadır. Kütahya, Germiyan Beyliği ve Osmanlı saray giysilerinin etkisi altında en kaliteli renkli ipek işleme, sim sarma gibi tekniklerle kadife, atlas, yünlü mantin kumaşlar üzerine işlenmiş çok değerli kıyafetlere sahiptir. Anadolu'da düğün giysisi olarak bir veya iki çeşit giysi varken, Kütahya'da Bindallı, Yolaklı, Dallı, Eğrimli, Çatkılı, Tefebaşı gibi çok çeşitleri vardır. Bunlar da kendi içlerinde ayrıca üçetekli entari ve şalvarlı olarak ayrı türlere ayrılır. Giyilen elbise giyenin düğündeki durumunu, hangi taraftan olduğunu tanıtır. Kütahya düğün giysilerinin en ağırı ve en değerlisi Tefebaşı’dır. Canfes ve ince yünlü kumaş üzerine ipek sarı, beyaz bükme, kesme yassı teller ile işlenerek pullarla ve tırtıllarla zenginleştirilmiş ağır kumaştır. Genellikle kırmızı veya camgöbeği mavi renkte kumaş kullanılır. Sırma ipek iplikle işlenir. Aralarına ipek çiçekler ve dallar yapılır. Pullu; Kütahya düğün giysileri içerisinde ikinci derecede ve Tefebaşından sonra gelen en değerli gelin ve yenge giysisidir. Pullu mantin veya canfes kumaş üzerine ipek ve sırma ile işlenmiş yolaklı biçimde üçetek ve şalvarlı olmak üzere 2 çeşidi vardır. İşleme şekline göre de aynalı pullu, süpürgeli pullu vardır. Düğünlerde erkek tarafı yengeleri giyerler. Dizibağlı; çok sevilen, halk tarafından çok tutulan ve en eski giysilerinden biridir. Kadife, mantin, çuha kumaş üzerine işlenir. Çatkılı; şalvar ve fermeneden oluşur. İpekli veya kadife kumaş üzerine kol, yaka ve paçaları bordürlü, birbirini çapraz kesen ve araları çiçek demeti olan sim sarma dival işlenmektedir. Kumaş olarak siyah, mor, lacivert renkler tercih edilir. İçine al gömlek giyilir. Bu giysi yengeler ve düğün evinin akrabaları tarafından giyilir. Eğrimli: siyah, lacivert veya mor kadife üzerine kıvrımlı dallarla işlendiği için bu adı almıştır. Şalvarın yan ve ön ortaları boydan boya kıvrımlı dallar, diz hizası ise açılan çiçek 164 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** motifleriyle kaplıdır. Bu motifler sim sırma dival tekniği ile işlenmiştir. Dallı; Kütahya düğün giysilerinin en hafif türlerindendirler. Hareli, atlas, mantin, kadife kumaşlar üzerine işlenir. Mor, lacivert, siyah koyu yeşil renkler tercih edilir. Paçanın etrafına sim kaytan geçirilir, hemen üstünde ince sim dalların arasından yukarı doğru düzenlenmiş çiçek demeti, sağda ve solda büyük sırma dallar, şalvarın bütününde aralıklı küçük dallar serpiştirilmesiyle yapılır. G.Doğum, Sünnet ve Evlenme Gelenekleri Doğumun ailede yarattığı sevincin eşe dosta duyurulması ve paylaşılması çevresine oturan köklü bir gelenektir. Etrafına kümelendirilen törensel geçişler adeta protokol gibi esnetilmeden uygulanır. Günlerce süren bir kutlamalar silsilesi içinde sürdürülür. Bebek ve anne için doğumdan iki üç hafta sonra evin misafir ağırlanan odasının baş köşesine normal boyundan daha yüksek bir yatak süslenir. Bu yatak ailenin bebeği için yapılır. Yatağın süsleme malzemeleri ailenin ve yakınlarının çeyizlerinden bir araya getirilen, birbiriyle uyumlu, sim sarma, renkli nakış ve tel kırma tekniklerinde işlenen baş tülbentleri, çevre, uçkur, peşkir, bohçalar, bürümcük çarşaflarıdır. Bunlar duyulan sevincin sembolü sayılır. Yatağın bir köşesine gelin tacından-bulunan tac krebinin içine sarımsak, çörekotu ve tuz konularak-sıçan denilen nazarlık yapılır ve asılır. Gelin misafirleri ipekli bir kıyafetle karşılar. Misafirlere kahve, çay pasta börek yanında özel yapılmış baharatlı tarçınlı karanfilli sıcak loğusa şerbeti ikram edilir. Doğum yatağı 40 gün ziyaret edilir. Anadolu'da çocukla ilgili geleneksel işlemlerden en önemlilerinden biriside sünnet geleneğidir. Çocuklar çoğunlukla okul çağına yakın veya ilkokul yıllarında ergenlik çağına girmeden sünnet edilmektedirler. Sünnet tekli yaşlarda ve tören ise okulların kapanmasından sonra yaz mevsiminde yapılır. Sünnet giysisi tören hazırlıklarının en önemli bölümünü oluşturmaktadır. "Maşallah" işlemeli sünnet elbisesi alınır ve giydirilir. Sünnet evinin misafir ağırlanan odasının başköşesine normal boyundan daha yüksek bir yatak hazırlanır. Sünnet yatağı da doğum yatağının aynı malzemelerle ve aynı şekilde yapılır. Tek farkı sünnet çocuğunun ilgisini çekecek renkli ve ışıklı süslerin ağırlıklı ilaveleridir. Kütahya’da evlilik oldukça ayrıntılı ve kendine özgü geleneklerle yerine getirilen bir seremoniler silsilesi olarak günümüze kadar gelmiştir. Evlilik çağına gelmiş erkek evlat, ailesinden her hangi bir öneri gelmezse ya babasının ayakkabısını kapı eşiğine çivi ile çakmakta ya da ayakkabının içerisine tuz doldurmaktadır. Yörede bu evlenme isteğinin bir göstergesi olarak yapılmaktadır. Bununla birlikte oğlan anası da eş, dost aracılığıyla kız aramaya başlar. Görülüp belirlenen kızın evine dünürcü olarak gidilir. Dünürcülerin en yaşlı olanı "Allah'ın emri, peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza 165 ■■■ istiyoruz" der. Kız tarafı zaman ister. Kız anası konuyu babaya açar ve oğlan ve ailesini soruşturulur. Onaylanırsa oğlan anasına sırma işlemeli iki tülbentle "ikrar tülbendi" verilir. Tülbentlerin alındığı gün "şerbetin" ne zaman içileceği, kaç kişi olunacağı gibi konularda belirlenir. Bu aynı zamanda "söz kesme"dir. “Şerbet” yörede genelde Cuma günü yapılır. Şerbet’te dualar okunur ve şerbetler dağıtılır. Şerbetler içilirken oğlan babası yüksüğü kız babasına verir. Kız evi yüksüğü aldıktan sonra "tülbent bohçası"nı getirip hocanın önüne koyar. Erkekler için nişanşerbet Cuma namazına kadar sürer. Erkekler gidince kadınlar eğlentiye başlarlar. Oğlan tarafının getirdiği nişan yemekleri yenir. Görümlük ya da "mübareke" nişandan bir veya iki ay sonra olur. Oğlan evi haber gönderip "biz gelin kızımızı göreceğiz" derler. Görümlük töreni pazartesi, Perşembe ya da Cuma günüdür. Bunun dışında çehizin sergilenmesine başlanır. Şehirdeki bir hamam oğlan evince kiralanır. Düğüne çağrılan kız ve erkek tarafının akrabaları o gün hamamda yıkanırlar. Yıkanmadan sonra çalgılar eşliğinde önde gelin arkada yengeler olmak üzere hamamın şadırvanının etrafında dönerler. Oğlan anası ve yakınları kızın başının üzerinden para ve şeker saçarlar. Salı gece yarısından sonra kadınlar ahenge otururlar. Sabaha kadar çalınır oynanır. Ahenkten sonra kalıp gitmeyen kadınlar kına gecesine hazırlanırlar. Oğlan evi davetlileri de oğlan evinde toplanıp, gelirler. Maniler söylenir. Kız yengeleri gelin kıza abdest aldırır ve giydirirler. Kızın başına kırmızı duvağı, tek kocalı, analı babalı ve erkek çocuğu olan yenge takar. Önde çalgıcılar, arkada iki kız yengesinin arasında gelin kız ve ardından kına taşıyan okuyucu olmak üzere odaya girerler. Odada türküler söylenir. Kız kıbleye doğru oturtulur ve kız tarafı gelinin sol el ve sağ ayağına kınasını, oğlan tarafı sağ el ve sol ayak kınasını yakarlar. Gece kızın elleri ve ayakları kına ile süslenir. Perşembe sabahı kız evinde kız evinin davetlileri toplanırlar. Kıza abdest aldırıp, namaz kıldırırlar. Gelin kıza tefebaşı giydirilir. Kızın başı yapıldıktan sonra yüzü yazılır sonra al duvak örtülür. Paça günü oğlan evinde kesilecek olan saçları 30-40 örgü halinde örülür. Kızın saçı yapılıp yüzü yazıldıktan sonra kız düğününün önemli parçası olan "Kuşak Kuşatma" geleneği uygulanır. Yengelerin oyun ve eğlenceleri sürerken kızın amca ve dayıları gelir. Gelin el öper. Babası veya erkeklerin en büyüğü kemeri gelin beline üç kez dolar çözer ve diğerlerine verir. Herkes bu işlemi tamamladıktan sonra ilk olarak kuşağı kuşatan kuşağı bağlar ve dua eder. Oğlan evinin yakınları kız evine giderler. Kız tarafının erkekleri bu alayı karşılar ve iki taraflı sıralanırlar. Bu arada oğlan anası, yengeler, görümceler arabalarla kız evine gelirler. Kız tarafı karşılar ve lokum ve şerbet sunulur. Gelin kız getirilerek kaynanasının önüne oturtulur. Kız yengeleri dualar ederek çıkarlar. Erkekler gelinin odasına girerler ve kaynana saçı saçar. Oğlan babası kızı kolundan tutup kaldırır ve 166 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** arabaya binen oğlan yengelerinin yanına oturtur. Çeyiz arabaya yüklenir. Gelin arabadan oğlan yengeleri indirir. Gelin eve girerken hazırlanmış bal ve kaymaktan birer parmak kapının üst ve alt eşiğine sürer. Kız evinden iki yenge birkaç genç kadın tepsilerle baklava ve damat için hazırlanmış çamaşırları getirirler. Güvey salma töreni ikindi üzeri başlar. Damat ve sağdıçları eğlenirler, yemek yerler. Yatsı namazından sonra erkekler dışarıdan gelerek evin kapısında sıralanır. İmam ve yaşlı kişiler sıranın başında durur. Dua ve ilahiler okunur. Düğünden sonra kırk gün boyunca akrabalar yeni geline kutlama ziyaretleri yapar buna mübareke denir. Kırk gün boyunca gelin kutlamaya gelenlerin hizmetini görürken her ikramda elbise değiştirir. II. Turizm Kütahya, kültür ve turizm alanında potansiyel bir güce sahip olmasına rağmen elindeki bu güce yeterince ivme kazandıramamış, dolayısıyla hak ettiği konuma da tam anlamıyla gelememiş bir iç Ege kentidir. Tarih, doğa ve kültürün iç içe yaşadığı Kütahya bir yönüyle adeta doğal bir sit alanı iken diğer bir yönüyle de müze kent görünümündedir. Geçmişte birçok Anadolu medeniyetine ev sahipliği yapmış olan şehirde Frigyalılardan Lidyalılara, Perslerden Romalılara birçok tarihi kalıntı sergilenmekte ise de son arkeolojik kazılar (Seyitömer Höyüğü) göstermiştir ki bunlardan çok daha eski çağlara kadar giden bir tarihle karşı karşıyayız. Bu yönüyle de Kütahya antik kentler kuşağının bir halkasını oluştururken söz konusu kadim medeniyetler şehrin tarihi mirasının zengin olmasını sağlamıştır. Bu kuşaktan günümüze ulaşmış Aizanoi dünya turizmine tanıtılmayı beklemektedir. Tarihsel zenginlik sadece antik dönem ve sonrasıyla sınırlı olmamıştır. Şehrin Türkİslam döneminde de önemi ve değeri artmaya devam etmiştir. Anadolu’nun kapılarının açılması ile Kütahya önce Selçukluların hâkimiyetine girmiş sonra ise Germiyanoğullarının başkenti olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sancak merkezi olarak şehzadelerin yönetim işlerini uygulayarak öğrendikleri stratejik bir konuma gelmiştir. Ancak Kütahya’yı Osmanlı döneminde önemli yapan sadece bu yönü değildir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun köklerini de burada bulmak mümkündür. Kütahya’nın Domaniç ilçesi Kayı boyunun Söğüt’ten önceki durağı olmuştur. Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana’nın türbesinin Domaniç’in Çarşamba Köyü’nde olması Kütahya’yı önemli hale getiren bir başka unsurdur. Şehir Kurtuluş Savaşı’nda büyük zaferlere tanıklık etmiştir. Dumlupınar Zaferi savaşın kaderini değiştirdiği gibi üniversiteye de ismini vermiştir. Kütahya’nın tarihi onun günümüzde olduğu gibi tarih öncesi dönemlerde de seramiğin başkenti olduğunu göstermektedir. Seramik ve çini Kütahya’nın kültürel 167 ■■■ kimliğinin hayati bir parçasıdır. Ustaların elinde şekil alan ve süslenen kil, yüksek ateşte sanat harikasına dönüşürken şehrin de değerine değer katmaktadır. Kütahya tarihi yanında doğal ve termal altyapısıyla da öne çıkmaktadır. Termal turizmin gün geçtikçe önemli hale geldiği günümüzde şehir bu yönde ciddi bir potansiyele sahiptir. Ulaşım, tesis, hizmet ve kalite vb yönlerden eksikliklerini tamamlayıp standartlarını yeterli bir düzeye çıkardığında Kütahya önemli bir termal turizm merkezlerinden biri haline gelebilecektir. Türkiye Turizm Stratejisi (2023) belgesinde Kütahya “termal turizm master planı” kapsamında Frigya ve Güney Ege Termal Bölgeleri’ne dâhil edilmiştir. Bu çerçevede termal turizmin altyapı ve üstyapısının geliştirilmesine yönelik stratejilerin hayata geçirilmesi kararlaştırılmış ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen 15 “kültür şehri” arasına Kütahya da ilave edilmiştir. Şekil 7.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelişim Odakları Haritası ■ Türkiye Turizm Stratejisi 2023: Eylem Planı 2007-2013. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Frigya turizm bölgesi önemli bir doğa ve kültür turizmi potansiyeline sahiptir. Kültür turizmine yönelik bu potansiyel, kazı, restorasyon, alan düzenlemeleri ve benzeri çalışmalarla turizme kazandırılacaktır. Bölgede kültür ve termal turizme ek olarak turizm çeşitliliğinin sağlanması için golf alanının planlanması hedeflenmektedir. 168 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Ayrıca bölgede yer alan ufak çaplı kanyon gölet, baraj vb. değerlerin doğa ve macera turizmi kapsamında düzenlenecektir. Bölgenin diğer turizm türleri ile entegrasyonu sağlanacak ve Frigya Turizm Gelişim Bölgesinde, ulaşım bağlantılarının çeşitlendirilmesi ve niteliklerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yapılarak büyük çaplı “Termal Turizm Kentleri” gerçekleştirilecektir. Bölge içinde yer alan jeotermal kaynak odaklı “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilebilecek alanlar belirlenerek, fiziki planların tamamlanmasının ardından turizm yatırımcılarına tahsisler stratejik plan kapsamında tamamlanacaktır. Sonuç olarak, bölgenin orta ve uzun vadede termal turizmde ülkemizin ve dünyanın en önemli turizm bölgesi olması için yapılmakta olan Kütahya–Altıntaş havaalanı büyük bir adımdır. Bakanlığın bölgede, mevcut konaklama kapasitesinin termal, kültür ve ekoturizme yönelik yapılacak planlama ve uygulamalarla artırılacağını vurgulaması, Kütahya’yı bölgenin önemli bir merkezi haline getirebilecektir. Bakanlığın gelişim odaklarını içeren haritasına bakıldığında; Kütahya’nın da dahil olduğu Frigya Kültür ve Termal Turizm Gelişim Bölgesi’nin dört bölge ve beş büyük ille fonksiyon ve ulaşım bağlantısı olduğu görülmektedir. Bölge; Söğüt, Troya, Aphrodisia ve Göller Bölgesi ile birlikte Ankara, İzmir, İstanbul, Antalya ve Konya’ya bağlantılıdır. Aynı haritada Kütahya, kültür ve inanç turizmi odaklı yerleşimler kapsamında da değerlendirilmiştir. A. Turistik Tesisler ve Turizm Altyapısı Kütahya mevcut turizm potansiyeliyle çok da uyumlu olmayan tesis kapasitesine sahiptir. Kentteki konaklama tesislerini öncelikle bakanlık (Kültür ve Turizm Bakanlığı) ve belediye belgeli tesisler olarak tasnif edecek olursak, 12 tanesi bakanlık ve 64 tanesi de belediye belgeli olmak üzere toplam 76 tesisin bulunduğunu söyleyebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği belgeye göre hizmet sunan toplam 12 konaklama tesisinin 10 tanesi turizm işletme belgeli ve 2 tanesi de turizm yatırım belgelidir. Kütahya’da konaklama dışında turizm işletme belgeli bir tane lokanta da bulunmaktadır. Kentte ilçeler dâhil turizm işletme belgeli on tane tesis bulunmaktadır. Simav ve Çavdarhisar ilçelerinde birer, il merkezinde beş, Yoncalı’da iki ve Ilıca’da bir olmak üzere turizm işletme belgesine sahip on tesisin altı tanesi yıldızlı oteldir. Geriye kalanlar; özel konaklama tesisi, butik otel ve müstakil apart şeklindedir. Turizm işletme belgeli tesislerin toplamda 542 oda ve 1108 yatak kapasitesine sahip olduğunu bunların da % 80’inin il merkezi veya il merkezine yakın bir yerde (Yoncalı ve Ilıca) olduğunu söylemek mümkündür. Turizm işletme belgesine sahip olup da kentin tarihi dokusuna uygun olarak restore edilmiş ve turizme kazandırılmış bir tane tesis bulunmaktadır. Bu bağlamda 169 ■■■ Kütahya’nın sivil mimari örneklerini oluşturan konaklar ciddi bir turizm potansiyeli taşımasına rağmen bu konuda önemli bir girişimin olmadığı görülmektedir. Tablo 7.10. Kütahya’daki Turizm İşletme Belgeli Tesisler Tesis Adı Sınıf Erbaylar Otel *** Hotaş Otel ** Güral Harlek Termal Otel ve SPA Özel Konaklama Tesisi Ispartalılar Konağı Özel Konaklama Tesisi QTAHYA *** Melisa Otel *** Yoncalı Huzur Apart Otel Müstakil Apart Otel Hilton Garden Inn **** Anemon Otel Butik Otel Yoncalı Termal Otel *** Toplam ■ Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2011 Oda 42 65 98 7 35 32 22 Yatak 84 122 200 16 70 64 36 Bulunduğu Yer Kütahya -Merkez Kütahya-Merkez Kütahya-Ilıca Kütahya-Merkez Kütahya-Merkez Kütahya- Simav Kütahya-Yoncalı 121 242 Kütahya-Merkez 47 73 542 94 180 1108 Çavdarhisar Kütahya-Yoncalı Kütahya Geneli Kütahya’da turizm işletme belgeli tesislerin yatırım belgeli olanlara göre bariz bir üstünlüğü vardır. On tane turizm işletme belgeli tesise karşılık turizm yatırım belgeli iki tesis (2008 tarihli) bulunmaktadır. Yoncalıda bulunan üç yıldızlı ve Emet’te bulunan beş yıldızlı otelde toplam 187 oda ve 450 yatak kapasitesi vardır. Yoncalıdaki otel 64 oda ve 128 yatak kapasitesinden oluşurken Emet’teki otel 123 oda ve 322 yataktan oluşmaktadır. Turizm yatırım belgeli tesisler, yapacağı yatırımlarla büyümeye ve kentin gelişimine katkıda bulunmaya elverişlidir ve bu tür işletmelerin destek ve teşviğe ihtiyacı vardır. Tablo 7.11. Kütahya’daki Turizm Yatırım Belgeli Tesisler Tesis Adı Sınıf NEHİR (ARSLAN) OTEL *** Oda Yatak 64 128 123 (83 Oda+ 4 Suit + 1 bedensel engelli oda, 35 aile odası) Toplam 187 ■ Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2011 EMET RESORT TERMAL OTEL ***** Bulunduğu Yer Kütahya Yoncalı 322 Kütahya Emet 450 Kütahya Kütahya’da Bakanlık belgeli tesisler dışında belediye belgeli tesisler de bulunmaktadır ve bunların toplam sayısı yukarıda da ifade edildiği gibi 76’dır. Bunların içinde turizm işletme ve yatırım işletme belgeli toplam 12 tesise karşın belediye belgeli 64 tesis bulunmaktadır. 64 belediye belgeli tesisin 24 tanesi yani yaklaşık % 37’si il merkezinde, geriye kalan 40 tanesi yani % 60’dan fazlası ise 7 ilçede bulunmaktadır. Özellikle Emet ve Simav’da belediye belgeli 30 tesis; Tavşanlı, Altıntaş, Çavdarhisar, Gediz ve Hisarcık’ta ise toplamda 10 tesis bulunmaktadır. 170 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Aslanapa, Domaniç, Pazarlar, Şaphane ve Dumlupınar ilçelerinde turizme yönelik bakanlık veya belediye belgeli herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Tarih ve doğa turizmine çok uygun olan bu ilçeler turizme kazandırılacaksa buraların teşvik vb unsurlarla desteklenmesi ve yatırımlara açılması gerekmektedir. Özel sektörün buraya çekilebilmesinin yani yatırım yapabilmesinin ön şartlarından biri de devletin üzerine düşen teknik, mali ve hukuki altyapıyı inşa etme sorumluluğunu yerine getirmesidir. Bakanlar Kurulu’nun termal turizm bölgeleri kapsamında aldığı kararlar Emet, Simav, Gediz vb ilçelerin tesis noktasında öne çıkmasında belirleyici bir etken olmuştur. Belediye belgeli 64 tesisin yatak kapasitesi 5378’dir ve bunun yaklaşık % 25’ini Kütahya il merkezi, geriye kalan % 75’ini ise dört ilçe oluşturmaktadır. Bunlar arasında sırasıyla Simav, Emet, Tavşanlı ve Gediz en fazla belediye belgeli tesise sahip ilçelerdir. Bakanlık ve belediye belgeli 76 tesisin toplam yatak kapasitesi 7 bine ulaşmış durumdadır. Kütahya’daki toplam yatak kapasitesinin yaklaşık % 78’i belediye belgeli, geriye kalan % 22’si ise bakanlık (turizm işletme/yatırım işletme) belgeli tesislerde bulunmaktadır. Bir kentin turizm altyapısı ile ilgili göstergelerden sayılabilecek unsurlar arasında seyahat acenteleri de gelir. Pazarlanabilecek turizm potansiyeli ne kadar fazla ise seyahat acentalarının nicelik ve niteliği de o oranda artar. Bu bağlamda Kütahya’da çok fazla seyahat acentasının olduğu söylenemez. Bu sayıda ilçelerle birlikte toplam 19’dur. A grubu seyahat acentası olarak faaliyette bulunan işletmelerden beş tanesi Tavşanlı, birer tanesi Simav ve Altıntaş’ta geriye kalanlar ise il merkezinde bulunmaktadır. Toplam 19 acenta arasında dördü merkez, diğerleri ise şube olarak çalışmaktadır. B.Konaklama Profili Kütahya’daki geceleme istatistikleri konaklama istatistiklerini 2008-2011 döneminde sürekli geçmektedir. Bu artışın oranı % 50’dir. Yeli ve yabancı turist açısından ayrı ayrı bakıldığında da tesislerde geceleyenler konaklayanlara göre fazladır. Kentteki geceleme 2008’den 2011’e kadar istikrarlı olarak artmıştır. 2008 yılında yerli ve yabancı turistlerin geceleme sayısı 64 binden 2010 yılında 105 bine ulaşmıştır. Bu sayı 2011 yılının ilk dokuz ayında ise 85 bine yaklaşmıştır. Kütahya’daki konaklama ve geceleme istatistiklerine yıllar itibariyle bakmak genel fotoğrafı gösterse de kentin hangi aylarda daha yoğun ve hangi aylarda da daha sakin olduğunu göstermez. Bu bağlamda 2011’in ilk dokuz ayında konaklamanın en fazla Mart ayında en az da Ağustos ayında gerçekleştiği görülmektedir. Mart ayı yerli turist açısından en fazla konaklama sayısına ulaşıldığı aydır. Yabancı turist açısından ise en fazla konaklama sayısına Eylül ayında ulaşılmıştır. Konaklamanın yerli ve yabancı turist toplamına bakıldığında ise Kütahya’nın en fazla Mart ayında yoğunluk 171 ■■■ yaşadığı görülür. Fotoğrafa biraz daha üstten bakıldığında Ocak-Nisan döneminin açık ara olmasa da diğer aylardan daha önde olduğunun altı çizilebilir. Kütahya’daki geceleme istatistiklerine ilk dokuz ay itibariyle bakıldığında da yılın en yoğun ayı yine Mart’tır. Gerek yerli gerekse de yabancı turist açısından Mart ayı yılın diğer aylarına göre daha kalabalıktır. Konaklama da olduğu gibi gecelemede de yılın ilk dört ayı diğer aylara göre kentin daha fazla yerli ve yabancı turist çektiği zaman dilimidir. Dolayısıyla turistin kenti daha fazla tercih ettiği dönem kış-ilkbahar iklim geçişidir. Kütahya’nın soğuk olduğu bu dönem akla termal turizmi akla getirmektedir. Bununla birlikte bu dönem kentin hava kirliliğinin en yüksek düzeyde olduğu zaman dilimini oluşturur. Tablo 7.12. Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Yerli ve Yabancı Turist Konaklama Sayısı (Bin Kişi) Afyon. Kütahya Manisa Uşak Türkiye 2000 148,0 48,6 26,0 26,3 15659,9 2004 139,5 39,1 45,7 47,7 20706,6 2008 179,2 34,7 80,7 44,5 24934,0 ■ TR33 bölgesi Bölge Planı ■ Kültür ve Turizm Bakanlığı Tablo 7.12 turizm işletme belgeli tesislerde yerli ve yabancı turistlerin konaklama sayısını göstermektedir. Tablodan diğer illerdeki artış eğiliminin aksine Kütahya’daki konaklama sayısının zaman içinde gittikçe azalma gösterdiği görülmektedir. Bu eğilimin ortaya çıkmasında çevre kirliliği, hava kirliliği, deprem aktivitesindeki artış ve termal turizmde rakip illerin popülerliğinin artması rol oynamaktadır. Kütahya 2008’de Türkiye’de turizm işletme belgeli tesislerde konaklayan yerli ve yabancı turistlerin yalnızca binde birine ev sahipliği yapabilmiştir. Bu olumsuz durumun ana nedeni turizm işletme belgeli tesis ve yatak sayısının son derece yetersiz olmasıdır. III. Kültür ve Turizm GZFT GÜÇLÜ YANLAR Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi’nin Ninesi Hayme Ana’nın kabrinin Domaniç’te olması nedeniyle “Kuruluş”a, Dumlupınar Başkomutan Meydan Muharebesinin kazanıldığı topraklara evsahipliği yapması nedeniyle “Kurtuluş”a mekan olması 130 yıl Germiyanoğulları Beyliği’nin başkenti ve 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi olması Peri bacaları, mağaraları, kaya mezarları, sunakları, şapel, kiliseleri ile doğal güzelliklerin yer aldığı bir mekân olan Frig Vadisince uzanan tarihi ve doğal dokunun turizm çeşitliliğine uygun olması 172 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** II. Efes olarak adlandırılan Aizanoi Antik Kentinin olması ve kentin turizme kanalize edilebilecek stadyum, antik tiyatro ve dünyanın ilk borsasına evsahipliği yapması Dünyada ayakta kalmış en sağlam Zeus Tapınağı’nın Aizanoi antik kentinde dünya turizmine tanıtılmayı beklemesi Aizanoi Antik Kentinde bulunan dünyadaki en sağlam kalmış Amazonlar Lahdi’nin halen Arkeoloji Müzesinde sergilenmesi Çini ve porselende bölgede tek il olması, Kent Merkezinde taşınmaz kültür varlıklarının yoğunluğunun bulunması, kaleli bir kent olması Taşınmaz kültür varlıklarının yanında el sanatlarının, sözel kültürün nitelikli ve özel olması Bakir bir doğa ve iç kesimde olması hasebiyle geleneklerle yaşayan bakir kültürel yapı Ünlü ressamların çıktığı bir kent olması Türkiye’de en fazla sıcak su kaynağının çıktığı il olması ve sağlık turizmi için gerekli jeotermal kaynaklara sahip olması Bölgenin en yüksek dağı’nda (Murat Dağı) Türkiye’nin en yüksekte çıkan termal suyuna sahip olması Zafer Kalkınma Ajansının Kütahya’da bulunması Doğal koruma alanlarının Kütahya’nın bakir orman alanlarını oluşturması 200 yıllık Türk konaklarının Germiyan Sokağında yer alması Yerel kültürün önemli unsurlarının yaşatılıyor olması Tarih, kültür ve sanat değerleri yönünden zengin bir il olması Tavşanlı’nın 40 çeşit leblebisi ile ünlü olması Göç almayan ve güvenlik sorunu olmayan bir kent olması ZAYIF YANLAR Kütahya’nın tanıtımının bölgesel, ulusal ve uluslararası anlamda yapılamamış olması ve tanıtım kaynaklarının oluşturulamaması Kentte birçok sektörde olduğu gibi turizmde de rekabetin olmaması ve bunun da hizmet kalitesinin yetersizliği sonucunu doğurması Turizmin sadece maddi unsurlarla işleyebileceği anlayışının gelişmesi, turizmin zihniyet değişimiyle gelişebileceğinin ihmal edilmesi 173 ■■■ Dumlupınar Başkomutan Meydan Savaşının geçtiği tarihi sit ve milli park alanının yeterince tanıtımının yapılamamış olması ve çekim merkezi haline getirilememiş olması Aizanoi antik kentindeki arkeolojik kazıların süresi ve finansmanının yetersiz olması Çiniciliğin büyük bir pazar ve Kütahya’nın tanıtımın da en önemli unsurlarından olmasına karşın bunun yeterince değerlendirilememesi Yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının az olması Yeterli turizm tesisi ve bu tesislerde nitelikli personel olmaması Ulaşım Sorunlarının olması Termal turizmin sadece kaplıca olarak kabul edilmesi Gelen turistlerin zaman geçirmelerine yönelik aktivite çeşitliliğinin olmaması Organize turların olmaması, olanlarda da harcanan zamanın azlığı, Kütahya’nın profesyonel rehberlere sahip olmaması, az da olsa mevcutların daha hareketli turizm merkezlerini tercih etmesi Sit alanındaki tarihi evlerin korumaya alınmasına rağmen restorasyonunun yapılamaması, dolayısıyla kentin metruk görünümü 30 Ağustos törenlerinin aynı zamanda Ankara’da da kutlanması nedeniyle devlet erkânının katılamaması ve basında yeterince yer bulamaması, Kültür-Turizm alanında veri bankalarının olmaması, yerel verilerin nicelik olarak ulusal verilerle uyuşmaması ve nitelik yönüyle de çok zayıf olması Kamu-özel sektör-STK ve üniversite arasında eşgüdümün zayıf olması ve buna paralel işbirliğinin geliştirilememiş olması Kütahya il merkezinde bulunan tarihi yapıların restorasyonu konusunda gereken önemin verilmemesi Kalenin çevre düzenlemesi ve Koruma İmar Planının yapılmamış olması Kütahya merkez ve ilçelerindeki tespit çalışmalarının yapılmamış olması Kale ve kentsel doku arasındaki gezi güzergahının düzenlenmemiş ve yayalaştırılmamış olması Kütahya Kent merkezine gelecek konukların uzun süreli vakit geçirmesini, kent tarihini ve kültürel yapılarının daha iyi algılanmasını sağlayacak modern bir arkeoloji müzesinin olmaması Ressamlar açısından ünlü bir kent olmasına karşın resim müzesinin olmaması, Uygulamalı sanatların gerçekleştirileceği Modern Sanatlar Müzesinin olmaması 174 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kamunun, Kütahya İlinde koruma kültürüne yeterince dahil olmamış olması, halka örnek teşkil edecek yeterince restorasyon gerçekleştirilmemiş olması FIRSATLAR Kütahya Destinasyonu ve Marka Kent çalışmaları, Kütahya’nın Kültür ve Turizm Bakanlığınca ilan edilen Frigya Kültür ve Termal Turizm Gelişim Bölgesinin odağını oluşturması, Kültür ve Turizm Bakanlığının belirlediği 15 marka kültür kenti arasında Kütahya’nın da bulunması Zafer Havalimanı projesinin hayata geçirilmesi Kütahya’nın Domaniç ilçesinde başlayıp Çanakkale’de son bulan “Kuruluştan Kurtuluşa Kültür Yolu” projesinin hayata geçecek olması Tarihi eserlerin restorasyonu tamamlandığında tarih turizmi açısından fırsat oluşturması Dumlupınar Başkomutan Meydan Savaşının geçtiği tarihi sit ve milli park alanının çekim merkezi haline getirilmesi Geleneksel Kazancılar Çarşısının koruma altına alınarak restore edilmesi, yeni fonksiyonlar verilerek geleneksel çarşı olarak turizme açılması Germiyan Sokak, Bedestenler, Saman Pazarı, Kazancılar ve Antikacılar çarşısı, Ulu Cami, Müze, Kale güzergahının düzenlenerek restore edilmesi, yayalaştırılması ve gezi güzergahı olarak sunulması 72 burcu ile ülkemizin 3. büyük kalesi olan Kütahya Kalesi’nin burçlarının restore edilmesi, ışıklandırılarak turizme kazandırılacak olması Dünyanın bilinen ilk toplu iş sözleşmesinin (Fincancılar Esnafı Anlaşması- 13 Temmuz 1766) Kütahya’da imzalanması Dünya’daki ilk bağımsız Çini Müzesi’nin Kütahya’da bulunması Dünyaca ünlü masal babası Ezop ile Seyyah Evliya Çelebi Kütahyalı olması Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin beşiğinin kurulduğu Mızık Çamı’nın Domaniç’in Domur köyünde yıkılmış olarak koruma altına alınmış olması Macarların milli kahramanı Kral Naib’i Lajos Kossuth’un 1850-1851 yılları arasında Kütahya’da mülteci olarak misafir edilmiş ve adına müzesinin bulunması Mevleviliğin 3. önemli merkezlerinden birinin Kütahya’da olması 175 ■■■ Üniversite öğrencilerinin turizm potansiyeli açısından değerlendirilmesi Üniversitede turizm eğitiminin verilmesi TEHDİTLER Çarpık Kentleşmenin kentin tarihi, kültürel ve doğal dokusuna zarar vermesi Kültürel ve çevresel bilincin zayıf olması Kentteki hava kirliliğinin doğalgaza rağmen azaltılamamış olması Maden sektöründe kullanılan çevreye zararlı maddelerin oluşturduğu kirliliğin turizm sektörü üzerinde olumsuz etkide bulunması Arkeolojik ve tarihi sit alanlarının koruma planlarının olmaması, mevcutların da eski olması Koruma planlarının olmaması nedeniyle restorasyon çalışmalarına başlanamaması Restorasyonlar için kaynakların yetersiz olması Kentin yatırım amaçlı tercih edilmemesi Merdiven altı tabir edilen çinicilerin kalite ve fiyat olarak çininin değerini düşürmeleri, Tarihi eserlerin metruk halde bulunması ve bunun çevre için tehlike oluşturması Toplumun kültür varlıklarının korunması noktasında bilgilendirme eksikliğinin olması Turizm ar-ge çalışmalarının ve bu çalışmalarda kullanılacak veri tabanlarının oluşturulamamış olması, Turizm üzerine yeni proje çalışmalarının yetersiz olması 176 Kentin Fiziki-Çevresel Altyapısı: Kentsel ve Kırsal Altyapı I. Su Temini Toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,5’ini kaplayan Kütahya ilinde kentsel ve kırsal altyapı ile ilgili faaliyetlerin önemli bir kısmı, DSİ 3. Bölge Müdürlüğüne bağlı 34. Şube Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, belediyeler ve birlikler tarafından yürütülmektedir. Kentin su ihtiyacı 1928 yılına kadar salahaneler, sebiller, sokak çeşmeleri ve şadırvanlardan karşılanmış, 1928 yılında sonra ise Fransızlar tarafından inşa edilen 1045 K. Kotunda 1200 m3’lük Hisar su deposu, o zaman yerleşim alanı olan Kale İçi, Aşağı Hisar ve Yeni Mahalle’nin su ihtiyacının karşılanılmasında kullanılmıştır. Kundukviran bahçelerinde bulunan yeraltı su kaynakları maslaklarda toplanmış, oradan da Hisar su deposuna akıtılmış ve dağıtım buradan yapılmıştır. Ancak Kütahya ili geliştikçe Kundukviran suyu yeterli gelmemeye başlamış ve Yelice Dağı eteklerinde bulunan Aksu su kaynaklarından maslaklarda toplanan su şehir şebekesine ilave edilmiştir. Daha 1960’lı yıllarda bu su kaynakları da yeterli gelmeyince Eskişehir yolu üzerinde bulunan İnköy çayırında derinlikleri 150-200 metre arasında değişen ve İller Bankası tarafından açılan üç ■■■ adet derin kuyudan elde edilen su, asfalt şantiyesinin yanında bulunan 1200 m3’lük ara depoda toplanmıştır. Buradan motor gücü ile Özbek mevkiinde 1017 KK.’daki 5000 m3’lük depoya ø 350- ø 600 mm’lik borularla akıtılmıştır. Özbek su deposundan pompalanan su çeşitli çaptaki şehir şebeke boruları ile hizmete sunulmuştur. Artan ihtiyaç karşısında İnköy çayırında İller Bankası aracılığıyla üç yeni kuyu açılmış, su terfi merkezine motor sayısının artırılması yoluyla ilaveler yapılarak şehrin su ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. İnköy çayırından elde edilen suyun kalitesinin bozulması ve yetersiz gelmesi sebebiyle yeni çalışmalar yapılmıştır. Geniş çaplı araştırmalar sonucunda Kütahya’ya 13 Km uzaklıktaki Porsuk kaynak suyu içme suyu olarak düşünülmüş ve gerekli çalışmalar sonucu Belediye-İller Bankası işbirliği ile Kütahya’ya getirilmesine karar verilmiştir. Porsuk kaynak suyu şu anki durumu ile 2035 yılına kadar şehrin su ihtiyacını karşılayabilecek yeterliliktedir. Kütahya ilinin en önemli su kaynağı olan Porsuk kaynağı 1990 yılında İller Bankası tarafından yaptırılan Porsuk terfi merkezinin 1000 m3 kapasiteli toplama odasına Gelinkaya ve Porsuk kaynaklarından su cazibe ile gelmektedir. Porsuk membaı kaptajı su ø 900 mm’lik çelik boru ile 212 metre mesafeden, Gelinkaya kaptajı su ø 900 mm’lik çelik+eternit boru ile 5695 metre mesafeden 958 metre KK:’lu terfi merkezine gelmektedir. Terfi merkezi yedi gruplu olup klorlama burada yapılmaktadır. Dünya Bankası kredisi kapsamında üç adet Layne Bowler marka Hm=94 mS, Q=250 lt/sn kapasiteli dik milli pompa alınmıştır. Terfi merkezi altı adet dikey milli, bir adet yatay milli EM pompa ile toplam 3x200 lt/sn+3x250 lt/sn+1x150 lt/sn kapasite ile çalışmaktadır. 1000 lt/sn’lik kaynaktan 550 lt/sn 958 K.K’dan 2423 metre uzunluğundaki ø 1000 m3’lük GBK 1054 metre olan Hacıazizler ara deposuna, buradan da cazibe ile 8729 metrelik ø 1000 mm’lik çelik boru ile 1017 K.K.’daki 5000+15000 m3’lük Özbek’teki iki depoya dökülmektedir. İki depo aynı dolu savak kotunda paralel olarak çalışmaktadır. Bu suyun şehre gelmesiyle İnköy’deki kuyular devre dışı kalmıştır. Pompa istasyonu çıkışında bulunan klorlama tesisinde şehre verilen su, düzenli olarak klorlanmakta ve şehir şebekesinden numune alınarak Çevre Sağlığı ve Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü’nce klor miktarı kontrol edilmektedir. İçme suyu dezenfeksiyonu için yıllık 13000–14000 kg gaz klor kullanılmaktadır. Porsuk-Kütahya arasında bulunan ve ø 1000 mm’lik çelik borulardan oluşan terfi ve isale hattı korozyona karşı katodik koruma ile korunmakta ve boruların paslanması önlenmektedir. Tesislerin elektrik enerjisi Zafertepe indirici merkezinden çekilen özel enerji nakil hattından karşılanmakta olup ayrıca enerji kesintilerine karşı 1100 kw gücünde jeneratör hazır durumdadır. 2008 yılında yapılan yeni 10000m3’lük 178 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** depo Atakent, Sosyal Konutlar ve Zafertepe bölgelerine su verilmesi için inşa ettirilerek hizmete alınmıştır. Böylelikle belirtilen bölgelerdeki sıkıntılar da giderilmiştir. Aksu membaı ise eskiden özellikle yüksek mevkiler olmak üzere direk şehir şebekesine verilmekte iken 1969 yılında yapılmış olan 5000 m3’lük Özbek su deposuna bağlanmıştır. Sonradan belediye tarafından bu koddan daha yüksekte olan Sazak-Maltepe mahallelerinin üst kısımlarını besleyebilmek için maslaklar yapılarak bağlantı sağlanmıştır. Maslaktan savaklanan suyun 5000 m3’lük depoya bağlantısı yapılmıştır. Memba verimi Kasım 1978’te 28 lt/sn olup halen 25 lt/sn civarındadır. Özbek su deposundan ayrıca tesis edilen ø 350 mm’lik terfi hattı ile krepin kotu 1045 metre olan 1200 m3’lük Hisar su deposu da beslenmektedir. Hisar su deposunu besleyen diğer bir kaynak, 1200 metre kotlarından toplanan Kundukviran kaynağı ortalama 40 lt/sn debisiyle 200 m3’lük 1440 metre K. kotundaki Aydınlıkevler ve 200 m3’lük 1072 metre K. kotundaki Gültepe deposunu besledikten sonra artan suyu Hisar deposuna dökülmektedir. Hisar deposundan Sultan Bağı’nın bir kısmı, İmam Hatip Lisesi’nin karşı tarafları, Paşam Sultan ve Börekçiler Mahallesi’ne su verilmektedir. Aydınlıkevler ve Gültepe depolarından ise Gültepe, Okmeydanı, Sultan Bağı, Evliya Çelebi, Şenbel Deresi Mevkii ve Yeşilçam Sokak civarının su ihtiyacı karşılanmaktadır (Kütahya Belediyesi Faaliyet Raporu, 2010: 126). Tablo 8.1. Kütahya İli ve İlçelerindeki Köylerin ve Bağlı Ünitelerin Su Temini İle İlgili Durumu İLÇELER TOPLAM KÖY ÜNİTE SULU KÖY ÜNİTE MERKEZ 114 130 113 129 ALTINTAŞ 33 33 33 33 ASLANAPA 33 35 33 35 Ç.HİSAR 22 22 22 22 DOMANİÇ 31 39 31 39 D.PINAR 10 11 10 11 EMET 29 33 29 33 GEDİZ 47 73 47 73 HİSARCIK 21 23 21 23 PAZARLAR 6 8 6 8 SİMAV 69 92 68 91 ŞAPHANE 10 17 9 16 TAVŞANLI 88 106 87 105 TOPLAM 513 622 509 618 ■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı İçme Suyu Genel Envanter YETERSİZ SUSUZ KÖY ÜNİTE KÖY ÜNİTE 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 1 1 4 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 1 1 4 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Kütahya’da toplam 513 köy bulunmaktadır. Kırsal alanda yaşayan nüfus temel alındığında yerleşim birimlerinin su ihtiyacının %99,56’sı şebekeden, % 0,44’ü çeşmelerden temin edilmektedir. Tablo 8.1’de de görüldüğü üzere Kütahya’da toplam 513 köyden 509’u yeterli düzeyde suya, 4’ü ise yetersiz düzeyde suya sahip 179 ■■■ olup; susuz köy bulunmamaktadır. Kırsal alanda, köye bağlı ünitelerde ise toplam 622 üniteden 618’ine yeterli düzeyde su ulaşmakta, 4 üniteye ise yetersiz seviyede su temin edilebilmektedir. Yeterli seviyede su temin edilemeyen köyler; MerkezTeşvikiye, Simav-Aşağı Dolaylar, Şaphane-Gürkuyu ve Tavşanlar-Opanözü’dür. Kütahya iline bağlı 513 köyün tamamında şebekeli sistem mevcut olup susuz köy ve ünite bulunmamaktadır. II. Sulama Kütahya ili, sınırları içerisinde 11158.2 ha yeraltı, 4880 ha yerüstü ve 4305 ha sulama göletlerinde olmak üzere diğer kaynaklarla birlikte toplam 22.315.003 m3 su potansiyeline sahiptir. Yüzey ve yeraltı sularının miktarı dikkate alındığında Kütahya ili su sorunu olmayan iller arasında yer almaktadır. Yeraltı suyunun akımı doğudan batıya doğru Porsuk Çayı boyunca akmaktadır. Kütahya ovası batı kısmında ise yeraltı suyunun akımı Felent Çayı vadisine bağlı olarak batıdan doğuya doğrudur. Eş su seviyesi eğrilerinden, yeraltı suyunun ovada yer yer Porsuk Çayı’nı beslediği görülür. Kütahya’da su kaynakları olarak yeraltı suyu ve yerüstü suları bulunurken su kaynaklarının işletilmesine yönelik olarak barajlar, hidroelektrik santraller ve sulama göletleri bulunmaktadır. Kütahya ili sınırları içerisinde merkeze ve ilçelere bağlı köylerde yapılan ve yenilenen toplam 52 adet yeraltı sulama tesisi bulunmakla birlikte bunlardan 40 tanesi faal olarak çalışmaya devam etmektedir. 11158.2 ha sulama alanı sahip olan Kütahya’nın bu sulama alanları; 485 ha damla sulama tesisleri, 6356.2 ha yağmurlama sulama tesisleri, 3578 ha açık kanal sulama tesisi ve 739 ha sulama tesislerini kullanmak istemeyen kooperatiflerden meydana gelmektedir. Kütahya ili sınırları içerisinde merkeze ve ilçelere bağlı köylerde açık kanal sulama tesisi şeklinde faal olarak kullanılan toplam 64 adet yerüstü sulama tesisi bulunmaktadır. Kütahya ili yerüstü sulama tesislerinin toplam sulama alanı ise 4880 ha’dır. Kütahya ili sınırları içerisinde işletmede olan 4 adet baraj ve hidroelektrik santral, 5 adet gölet, 4 adet sulama tesisi ve 107 adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Kütahya ilinde işletmede olan Çavdarhisar, Enne, Kayaboğazı ve Söğüt olmak üzere toplam dört adet baraj ve hidroelektrik santral bulunmaktadır. Kütahya sınırları içerisinde işletmede olan Çetre, Gümeleköy, Kuruçay, Pullar ve Yeniceköy olmak üzere toplam beş adet gölet bulunmaktadır. Kütahya il sınırları içerisinde işletmede olan Çavdarhisar sulaması, Tavşanlı sulaması, Kütahya sulaması ve Söğüt sulaması olmak üzere dört adet sulama tesisi bulunmaktadır. Bu dört tesisten net olarak 11267 ha cazibe sulama ve 1830 ha pompajlı sulama şeklinde toplam 13097 ha alan sulanmaktadır. 180 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 8.2. İşletmedeki Sulama Tesisleri Tesisin Adı Çavdarhisar Sulaması Tavşanlı Sulaması Kütahya Sulaması Söğüt Sulaması TOPLAM Cazibe Sulama (ha) Brüt 4456 5626 2497 205 12784 Pompajlı Sulama (ha) Net 4190 5385 1507 185 11267 Brüt 786 477 970 2233 Net 740 390 700 1830 Toplam Sulama Alanı (ha) Brüt 5245 6100 3497 205 15047 Net 4930 5775 2207 185 13097 ■ www.dsi.gov.tr Kütahya il sınırları içerisinde toplam 107 adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Merkez ilçe, Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Tavşanlı, Domaniç, Gölcük ve Söğüt’te bulunan bu kontrol tesisleri, toplamda 82 adet yerleşim yerini korurken korudukları alanın büyüklüğü ise 10795 ha’dır. Kütahya ili sınırları içerisinde inşa halinde olan 1 adet baraj, 3 adet sulama tesisi ve 4 adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Kütahya ilinde şu an inşa halinde olan Beşkarış Barajı olmak üzere sadece bir adet baraj bulunmaktadır. Kütahya il sınırları içerisinde inşa halinde bulunan Beşkarış sulaması, Gediz Gümüşlü sulaması ve Hasanlar sulaması olmak üzere üç adet sulama tesisi bulunmaktadır. Bu üç tesisten toplam 13671 ha alanın sulamasının yapılması beklenmektedir. Kütahya il sınırları içerisinde inşa halinde olan toplam dört adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Gediz, Tavşanlı ve Hisarcık’ta bulunan bu kontrol tesisleri, toplamda 2 adet yerleşim yerini korurken korudukları alanın büyüklüğü ise 65 ha’dır. Kütahya il sınırları içerisinde 20 adet büyük ölçekli sulama göleti, 15 adet küçük ölçekli sulama göleti ve 59 adet hayvan içme suyu göleti bulunmaktadır. Kütahya’da Merkez, Dumlupınar, Altıntaş, Pazarlar, Gediz ve Simav ilçelerinde olmak üzere toplam 20 adet büyük ölçekli sulama göleti bulunmaktadır. Kütahya il sınırları içerisinde Merkez, Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Emet, Gediz, Pazarlar, Şaphane ve Simav gibi hayvancılığın gelişmiş olduğu ilçelerde olmak üzere toplamda 59 adet çok sayıda büyükbaş ve küçükbaş hayvana içme suyu sağlayan hayvan içme suyu göleti bulunmaktadır. III. Kırsal Alanda Kanalizasyon Kütahya ilinde evsel atık sular kanalizasyon şebekelerinde toplanarak fosseptikler aracılığıyla alıcı ortama verilmektedir. Kırsal alanda ise kanalizasyon şebekesinin bulunmadığı yerlerde atık sular evlerin kendi fosseptiklerine bırakılmaktadır. Kütahya ili merkez ve ilçelerindeki köylerin 01.01.2011 tarihi itibariyle kanalizasyon şebekeleri ve proje durumları incelendiğinde, Kütahya ilindeki toplam 513 köyün 478’inde kanalizasyon şebekesi mevcut olup 434 köyün ise kendi fosseptikleri bulunmaktadır. Projesi olan köy sayısı da 320’dir. 181 ■■■ IV. Ulaşım Kütahya’da ulaşım kara ve tren yolu aracılığıyla sağlanmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin ikinci büyük ve Kütahya’ya 45 km mesafede olan uluslararası havaalanı 2012 yılında Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Uşak illerinin ortak istifadesine açık olacaktır. Kütahya, Ege bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünün doğusunda, İç Anadolu’yu Ege’ye, Marmara’yı Ege ve Akdeniz bölgesine bağlayan kara ve demiryollarının kavşağında yer almaktadır. Ayrıca kuzey güney transit taşımacılığı güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. İl, karayoluyla tüm komşularına doğrudan bağlıdır. İl içi ulaşım gelişmiştir. Kütahya ilinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 01.01.2011 tarihli verileri itibariyle sahip olduğu karayolu ağ durumu, devlet ve il yolu toplam asfalt 943 km, toplam parke yol uzunluğu 6 km ve bölünmüş yol toplamı 156,062 km’dir. Kütahya il sınırları içerisinde otoyol ise yoktur. A. Köy Yolları Kütahya’da köy yollarına ait yol ağı, 2440 km birinci derecede yolağı ve 1473 km ikinci derecede yol ağı olmak üzere toplam yol ağı 3913 km’dir. Kütahya ili merkezi ve ilçeler itibariyle köy yollarının toplamı, asfalt durumu, asfalt oranı ve yol ağı toplamları ise aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Kütahya ilinde 2011 yılı itibariyle asfaltsız köy sayısı 48 ve asfaltsız köy yolu 234 km iken 2011 yılı sonunda bu rakamlardan asfaltsız köy sayısının 28’e ve asfaltsız köy yolunun ise 150 km’ye düşürülmesi planlanmaktadır. B. Demiryolları Demiryolları açısından bir kavşak niteliğinde olan Kütahya’da özellikle maden rezervleri, demiryolu taşımacılığını önemli bir ulaşım aracı haline getirmiştir. Kütahya sahip olduğu 18 istasyon ile dört ana güzergâhta hizmet vermektedir. Kütahya, Eskişehir üzerinden kuzeye ve doğuya, Balıkesir üzerinden batıya, Afyon üzerinden güneye ve iç Anadolu'ya bağlanmaktadır. İldeki demiryolu ulaşımı karayollarına nazaran daha sınırlıdır. İl dışı demiryolu taşımacılığı gelişmiş olmasına rağmen il içi demiryolu ağı yetersizdir. İl sınırları içerisinde toplam demiryolu ana hat uzunluğu Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’nın verilerine göre; tek hat 264 km ve 2.3.4. hatlarda 10 km olmak üzere Kütahya toplam demiryolu ana hat uzunluğu 274 km’dir. 182 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Tablo 8.3. Kütahya İli 01.01.2011 Tarihi İtibariyle Köy Yolları Envanteri Asfalt Yol (km) 1940 Stabilize Yol (km) 488 Tesviye Yol (km) 9 Ham Yol (km) 3 Toplam (km) 2440 Asfalt Oranı (%) 80 228 863 365 17 1473 15 Toplam 2168 1351 374 ■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı Köy Yolları Envanteri 20 3913 55 1. Derece 2. Derece Tablo 8.4.Kütahya İl Merkezi ve İlçeler İtibariyle Köy Yolları İlçe Adı 1. Derece 1. Derece Yol 2. Derece Yol Yolun Asfalt Toplamı Toplamı Oranı MERKEZ 499 78 316 ALTINTAŞ 122 95 115 ASLANAPA 157 83 93 ÇAVDARHİSAR 80 95 70 DOMANİÇ 150 71 75 DUMLUPINAR 46 100 44 EMET 168 72 111 GEDİZ 238 86 154 HİSARCIK 94 93 36 PAZARLAR 43 95 48 SİMAV 394 67 164 ŞAPHANE 72 74 37 TAVŞANLI 377 81 210 TOPLAM 476 80 1473 ■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı Köy Yolları Envanteri Yol Ağı Toplam 815 237 250 150 225 90 279 392 130 91 558 109 587 3913 Toplam Yol Ağına Olan Asfalt Oranı 54 46 42 35 44 28 37 49 42 23 44 40 50 55 C. Karayolları Kütahya coğrafi konumu itibarıyla karayolları ve demiryollarının önemli kollarının kesişme noktalarından birini oluşturmaktadır. Kütahya genelinde 529 km devlet yolu, 432 km il yolu ve 3863 km köy yolu bulunmasına rağmen hiç otoyol bulunmamaktadır. Kütahya genelinde bölünmüş yol uzunluğu 156 km’dir. Kütahya’yı çevre illere ve dış dünyaya bağlamada büyük bir role sahip olacak bölünmüş yol çalışmaları devam etmektedir (Bkz. Şekil 8.1). 183 ■■■ Şekil 8.1. Bölünmüş Yol Çalışmaları (2010) V. Genel İmar Durumu Kütahya ilinde 513 köy bulunmaktadır. Bu köylerden yerleşik alan ve civar tespiti yapılan toplam köy sayısı 485, kalan ise 26 köydür. 27 adet köye yerleşik alan içinde İmar Kanunu’nun 27.maddesi gereğince yapı inşaat izni düzenlenmiştir. 2010 yılı içerisinde 20 adet köyün ise yerleşik alan ve civar tespiti yapılmıştır. 2010 yılı programı için aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır: 22 adet ruhsatsız yapıya İmar Kanunu’nca işlem yapılmıştır. 32 adet yapı ruhsatı düzenlenmiştir. 11 adet Mevzi Uygulama İmar Planı ve Değişikliği, 98 adet İmar Durum Belgesi, 5747 sayılı kanun gereği 2 adet Uygulama İmar Planı ve Değişikliği, Köylerde 52 adet ifraz-tevhit işlemleri yapılmıştır. 3 adet imar uygulama işlemi yapılmıştır. 2 adet Plankote ve Hâlihazır Harita İşlemleri yapılmıştır 1 adet İrtifak Hakkı Tesis İşlemi gerçekleştirilmiştir. 1/100000 ölçekli İzmir-Manisa-Kütahya Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı, değişikliği 04.02.2009 tarihinde 27131 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 184 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** 11.11.2008 tarih ve 27051 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevre Düzeni Planlarına Dair Yönetmelik’e uygun olarak 4856 sayılı Kanun’un 2 (h) ve 10 (c) maddeleri ile 2872/5491 sayılı Kanun’un 9 (b) maddesi uyarınca 14.08.2009 tarihinde onaylanarak geçerlilik kazanmış olmasına rağmen Haziran 2011 tarihinde yürütme durdurulmuştur. VI. Kütahya İli Afet ve Acil Durum Riskleri Kütahya’nın jeolojik bakımdan oluşumu çok eskilere dayanmaktadır. I. Jeolojik zaman ve III. Jeolojik zamanda bugünkü şeklini almıştır. Bu devirlerde çökmelere, yer yer volkanizmaya ve kıvrılmalara uğramıştır. Kıvrılmaya dayanamayan tabakalar kırılarak fay hatlarını oluşturmuştur. Kütahya il merkezi ve doğusu 2. derece deprem kuşağı, merkezin batısında yer alan ilçeler 1. derece deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Bu fay hatlarının sonucu olarak Kütahya, yeraltı sıcak suları bakımından güçlü bir potansiyele sahiptir. Kütahya ilinin arazi yapısında kireç taşı, kil, kum taşı tabakaları oldukça yaygındır. İlin jeolojik yapısını oluşturan yer katmanları daha çok yatay ve yataya yakın şekilde sıralanmıştır. Kütahya ili 2. derecede tehlikeli deprem bölgesindedir. Tarihsel dönemlerde yıkıcı depremlerden etkilenen Kütahya ili Gediz-Emet Fay Zonu, Simav Fay Zonu ve Kütahya Fay Zonu’nun etkisi altındadır. Gediz-Emet Yöresi Diri Fayları. Murat Dağı kuzeyi ile Şaphane Dağı doğusunda Gediz ile Emet arasından kalan bölgede, birbirinden bağımsız görünen değişik doğrultulara sahip birçok fay Gediz-Emet diri fayları adı altında incelenmiştir. Gediz yöresinde üç ana egemen doğrultulu faylar bulunmaktadır. En güneyde, ErdoğmuşSazköy arasında 12 km uzunlukta K80D-D-B gidişli kırıklar bulunmaktadır. Bu kırıklar, 1970 Gediz depreminde yüzey kırıkları oluşturmuşlardır. Bu kırıklar, açılma çatlağı şeklinde gelişmiştir. Gediz kuzeyinde, Akkaya-Kayacık arasında 14 km uzunlukta K60B-KKB-GGD gidişli sağ yönlü doğrultu atımlı kırıklar; AkçaalanArapşah arasında ise 6 km uzunlukta K10D-KKD-GGB gidişli, sol yönlü ve doğru atımlı kırıklar uzanmaktadır. Simav Fay Zonu. Simav ovasını güneyden sınırlayan BKB-DGD genel gidişli fay, Simav Grabeni olarak adlandırılmıştır. Simav fay zonunun, Sındırgı (Balıkesir), Abide (Kütahya) arasında 150 km uzunlukta olduğu belirtilmektedir. Simav’ı güneyden sınırlayan birbirine paralel birkaç faydan oluşan fay zonu, K70B genel gidişli olup yaklaşık 55 km uzunluktadır. Simav’ın 25 km batısında fay 3 km kuzeye doğru bir sıçrama yapmaktadır. Ovayı KB’den sınırlayan fay ise yaklaşık 25 km uzunluktadır. Fayın başlangıçta sağ yönlü doğrultu atımlı olarak çalıştığı, günümüzde ise düşey bileşenin egemen olduğu ileri sürülmektedir. Fayın 5,5-6 km civarında atımı olduğu 185 ■■■ belirtilmektedir. Simav fayının sağ yönlü doğrultu atımlı faylara özgü tipik fay vadilerinin olduğu, Simav ovasının bir çek-ayır havza olarak geliştiği ve Simav Gölü’nün de tektonik kökenli bir kapma sonucu oluştuğu öne sürülmektedir. Kütahya Fay Zonu. Kütahya’nın yakın güneyinden geçen ve Kütahya ovasını KB-GD doğrultusunda sınırlayan, yaklaşık 33 km uzunluktaki K60B gidişli fay Kütahya fayı olarak adlandırılmıştır. Fayın sağ yönlü doğrultu atım bileşenli eğim atımlı normal fay olduğu ve Kuvaterner yaşlı çökelleri kesmesi nedeniyle de diri olduğu ileri sürülmektedir. Kütahya tarihsel dönemlerde yıkıcı depremlerden etkilenmiştir. Şekil 8.2. Kütahya İli Deprem Haritası ■ B. Özmen, M. Nurlu ve H. Güler (1997), Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Deprem Bölgelerininİncelenmesi, T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü DepremAraştırma Dairesi, Ankara. VII. Kentsel ve Kırsal Altyapı GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Kentsel ve kırsal alanda içme suyu miktarının yeterli olması Su isale hatlarının yenileniyor olması Sulama konusunda yeterli miktarda baraj ve sulama göletinin var oluşu 186 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kentsel ve kırsal alanlarda yeri tespit edilen suyun kaynaktan direk klorlanarak şebekeye aktarılma imkânının bulunuşu Karayolları açısından üç büyük ilin kavşak noktasında olması Karayoluna alternatif bir demiryolu ağına sahip olunması Lojistik anlamda yapılması düşünülen BALO projesinin ilimize sağlayacağı katkılar Civar illerdeki havaalanları ve limanlara yakın olması ZAYIF YÖNLER Kentin kanalizasyon sisteminin ayrık olmaması Kanalizasyon şebekesi yetersiz olan köylerin olması İlin bağlantı yollarının bakımsız olması Kent içi yaya ve araç yolların bakımsızlığı ve yetersizliği Yolların yetersizliği ve araç sayısının fazlalığından kent içi trafiğinde karmaşa yaşanması Kent içi toplu taşıma sisteminde sık sık değişikliklerin yapılması Kentsel yaşam standartları açısından engelli vatandaşların ihmal edilmesi Kent merkezinin dışındaki yerleşim birimlerine yönelik imar uygulamalarındaki eksiklikler Kentsel dönüşüm projelerinin yetersizliği Merkezdeki sit alanlarının, imar uygulamalarında sorun yaratması Kentsel dokuya zarar veren imar uygulamaları Bazı kırsal bölgelerde elektrik altyapı çalışmalarının yeterli olmaması Kent içerisindeki otoparkların yetersizliği FIRSATLAR Kentin çok güçlü bir tarihi ve kültürel dokuya sahip olması Altıntaş’ta yapımına başlanan Zafer Havalimanı’nın ulaşımı rahatlatacağına dair beklentiler Kent içi ulaşımdaki sorunları çözebilecek raylı sistemle ilgili halkın ve yerel yönetimin istekliliği Bölünmüş yol çalışmalarının Hükümet programında yer alması Yüksek hızlı tren hatlarının, kavşak noktasındaki Kütahya’dan geçirilmesi gerekliliği TEHDİTLER Yüksek hızlı tren projelerinde Kütahya’nın yer almaması Kent içi ulaşım sorununu çözecek raylı sistemin hayata geçirilmesinin zorluğu 187 ■■■ Bazı bağlantı yollarının yapılamamasından dolayı özel sektör yatırımlarının olumsuz etkilenmesi Kent merkezi ve ilçelerinin deprem konusunda yüksek risk altında bulunması Kent içi taşımacılıktaki hizmet kalitesinin çok düşük olması Kent merkezindeki birçok noktada yer alan demiryollarına ait geçitler İzinsiz açılan sondaj kuyularının su potansiyelini azaltması Kanalizasyon sisteminin ayrılmaması halinde sel riskinin bulunması 188 Kentin Fiziki-Çevresel Altyapısı: Çevre I. Çevre Sorunlarının Kaynakları İnsanlığın ortak varlığı olan hava, su, toprak, bitki ve hayvan türleri ile doğal ve tarihi zenginlikler bütünü olarak tanımlanabilen çevre, sanayi devrimi ile başlayan ve dünya üzerindeki doğal kaynakların hızla tüketilmesi ile devam eden süreçte yıpratılmıştır. Çevreyi meydana getiren canlı ve cansız unsurlarda, insanların çeşitli faaliyetlerine bağlı olarak ortaya çıkan ve yaşamı olumsuz etkileyen bu yıpranma, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Dar anlamda hava, su, toprak ve gürültü kirliliği olarak algılanan ancak, günümüzde ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel boyutları ile yeni bir nitelik kazanmış olan çevre sorunları, aşırı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve turizm gibi birçok sebepten dolayı her geçen gün daha büyük bir sorun haline gelmektedir. İnsanların yaratmış oldukları yapay çevrenin, doğal çevreyi olumsuz etkilemesi sonucu ortaya çıkan ve çevrenin doğal yapısının bozulmasına, değişmesine ve böylece insanların ve diğer canlıların olumsuz yönde etkilenmesine sebep olan çevre kirliliğini, hava, su veya gıdaların insan sağlığında ve refahında, gerçek veya potansiyel zararlara neden olacak şekilde kirlenmesi ya da doğaya mazeretsiz olarak zarar vermesi olarak tanımlamak mümkündür. ■■■ Kökeni tarihin ilk çağlarına kadar uzanan ancak sanayi devriminden sonra büyük bir ivme kazanan ve son yıllarda insanlık için tehlike sinyalleri veren çevre sorunları, bugün gelinen noktada ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel ve idari birçok parametre ile yakından ilişkilidir. Ayrıca, çevre sorunlarının sınır tanımaz özelliği başka bir ifade ile çevre sorunlarının sadece kaynaklandığı bölgeyi değil de başka bölgeleri de etkileyebilir özellikte oluşundan dolayı sorunun giderilmesinde küresel nitelikte çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bugün dünyanın neresinde olunursa olunsun çevre sorunlarından etkilenmemek ve bu sorunlara çözüm üretmekten kaçınmak imkânsız hale gelmiştir. Bu bağlamda, gerek çeşitli sanayi kuruluşlarının il sınırları içerisinde üretim faaliyetlerini devam ettirdiği gerekse komşu illerinde yoğun bir şekilde devam eden sanayi faaliyetlerinin olumsuz etkileri, Kütahya ilinde çeşitli çevre sorunlarının yaşanmasına sebep olmaktadır. Tablo 9.1. Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Öncelik Durumları Kirlilik Kaynağı Hava kirliliği Su kirliliği Toprak kirliliği Atıklar Gürültü kirliliği Erozyon Doğal çevrenin tahribatı (orman, mera, sulak alan, kıyı, Biyolojik çeşitlilik ve habitat kaybı) ■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Öncelik Sırası (1) (2) (5) (3) (4) (6) (7) Son yıllarda Kütahya ilinde yaşanan çevre sorunlarına yönelik yapılan çalışmalar neticesinde ilde sırasıyla hava kirliliği, su kirliliği, katı atıklar, gürültü kirliliği, toprak kirliliği ve erozyon konularında sorunların yaşandığı görülmüştür. Kütahya ilinde yaşanan çevre sorunlarının önem ve önceliklerine göre sıralanışı Tablo 9.1 ve bu sorunların nedenleri Tablo 9.2’de gösterilmektedir. Tablo 9.2.Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Nedenleri Çevre Sorunu Nedenler Hava kirliliği Su kirliliği Evsel Isınma 1 Sanayi 2 Trafik Evsel atık sular 2 Evsel katı atıklar Sanayi atıkları 2 Zirai faaliyetler Diğer ■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Toprak kirliliği Atık Gürültü kirliliği 4 3 3 4 4 190 Erozyon Doğal Çevre tahribi KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** A. Hava Kirliliği Belli bir kaynaktan atmosfere bırakılan kirleticilerin, havanın doğal bileşimini bozarak onu canlılara ve eşyaya zarar verebilecek bir yapıya dönüştürmesi olarak tanımlanan hava kirliliğine neden olan kirleticiler, birincil ve ikincil kirletici olarak iki kümede toplanmaktadır. Birincil kirleticiler; havaya doğrudan verilen kirleticilerdir. Bunlar; partiküller, sülfür dioksit, karbon monoksit, nitrojen oksitler ve hidrokarbonlardır. İkincil kirleticiler ise birincil kirleticiler arasında meydana gelen reaksiyonlar ve normal atmosferik bileşikler tarafından üretilen kirleticilerdir. Özellikle kış aylarında etkisini daha çok gösteren hava kirliliği, Türkiye’de; konutlarda kullanılan yakıtların kalitesiz olması, yakma tekniklerine uyulmaması, sanayide yanlış yer seçimi, tedbir alınmadan katı atık, gaz ve tozların kolayca atmosfere bırakılması, yanlış teknoloji seçimi, kentlerde yoğun nüfus artışı sonucu oluşan çarpık kentleşme ve trafik yoğunluğu gibi sebeplerle önemli bir çevre sorunu haline gelmiştir. Tablo 9.3. Kütahya İlinde Ölçülen Kükürt Dioksit ve Partikül Madde Ortalamaları ve Değişim Oranları Ocak Ölçüm Yapılan İstasyon Sayısı 1 Ölçüm Yapılan Gün Sayısı 1 ay Şubat 1 1 ay 14 61 4 8 Mart 1 1 ay 19 63 32 47 Nisan 1 1 ay 22 68 -5 37 Mayıs 1 1 ay 16 70 20 18 Haziran 1 1 ay 21 64 -61 6 Temmuz 1 1 ay 9 54 31 7 Ağustos 1 1 ay 17 59 -70 -84 Eylül 1 1 ay 6 56 33 --- Ekim 1 1 ay 8 71 67 21 Kasım 1 1 ay 31 121 29 31 Aralık 1 1 ay 14 84 -40 17 AYLAR Aylık Ortalama 11 71 Değişim Oranları Bir Önceki Yıla Göre (%) 85 55 ■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Kütahya ilindeki hava kirliliğinin oluşumundaki etkenler incelendiğinde de Türkiye ile benzer bir tablo ortaya çıkmaktadır. Kütahya ilinin en önemli çevre sorunu olan hava kirliliğinin oluşumundaki etkili faktörler evsel ısınma, sanayi ve trafiktir. Evsel ısınma ve sanayide tercih edilen yakıt türü ise büyük çoğunlukla ilde üretilen linyit kömürüdür. Kütahya ilinde hava kirliliğine neden olan önemli faktörlerden bir diğeri ise trafiktir. Trafiğe çıkan her aracın atmosfere zararlı egzoz gazları yaydığı gerçeği ile Kütahya’da yıllar itibari ile artan araç sayısı, ildeki hava kirliliğini de artırmaktadır. Kütahya il merkezi ve bazı ilçelerde çeşitli tedbirler alınmasına rağmen hava kirliliğinin önüne geçilemediği görülmektedir. 191 ■■■ B. Su Kirliliği Su kirliliği, su kaynağının kimyasal, fiziksel, biyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik kaynaklarda, insan sağlığında, su ürünlerinde, su kalitesinde ve suyun diğer amaçlarla kullanılmasında engelleyici bozulmalar yaratacak madde veya enerji atıklarının boşaltılmasını ifade etmektedir. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sularda kirletici etki yaratabilecek unsurlar şu şekilde sınıflandırılmıştır: Bakteriler, virüsler ve diğer hastalık yapıcı canlılar, organik maddelerden kaynaklanan kirlenme, endüstri atıkları, yağlar ve benzeri maddeler, sentetik deterjanlar, radyoaktivite, pestisitler, yapay organik kimyasallar, anorganik tuzlar, tarımsal gübreler ve atık ısı. Türkiye su kaynakları açısından zengin olmasına rağmen, coğrafi olarak adil olmayan bir dağılıma sahip olmakla birlikte özellikle sanayileşmiş bölgelerde bulunan akarsular çok ciddi kirlilikle karşı karşıyadır. Bu açıdan bakıldığında Kütahya ve çevresinde de aynı durum söz konusudur. Kütahya ve çevresinde; Nilüfer Çayı, Bursa Organize Sanayi Bölgesi ve diğer sanayi tesislerinin, Simav Çayı, Boraks Maden İşletmelerinin, Gediz nehri endüstriyel ve evsel atıkların, Menderes nehirleri, sanayi tesislerinin, Porsuk Çayı, Kütahya ve Eskişehir’deki evsel atıklar ve bazı sanayi tesislerinin atıkları ile kirlenmektedir. Kütahya’da Porsuk Deresi, Güvez Çayı, İnceözü Deresi gibi yüzey suları evsel atık sular, evsel katı atıklar, sanayi atıkları ve zirai faaliyetler gibi nedenlerle kirliliğe maruz bırakılmaktadır. Tablo 9.4.Kütahya İlindeki Yüzey Sularının Kalite Sınıfları ve Kirlenme Nedenleri Kalite sınıfı Kirlenme Nedenleri Yüzey Suyu Evsel Evsel Katı 1 2 3 4 Sanayi Atıkları Atıksular Atıklar Porsuk Çayı x x x x Güvez Deresi x x x İnceözü Deresi x x x Porsuk x x Gediz x x Susurluk x x ■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Zirai Faaliyetler x x x x x Kütahya ilinde gerçekleştirilen tarımsal faaliyetler esnasında çok miktarda yapay organik kimyasallar kullanılmaktadır. Bu uygulamaların sonucunda ise yeraltı ve yüzey sularında nitrat kirliliği yaşanmaktadır. Kütahya ilinde evsel nitelikli atık sular, küçük sanayi kuruluşlarının ortak arıtma sistemlerinin olmayışı, zirai mücadele ilaçlarının kullanımı ve kimyasal gübre kullanımı gibi nedenlerden dolayı kirlenen sular, alıcı ortamlarda su kirliliğine sebep olmaktadır. Kirliliğe yol açan temel faktörler birkaç ana başlık altında toplanabilir: 192 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** a. Kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması b. Yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması c. Büyük sanayi kuruluşlarının atık sularını arıtmaması d. Küçük sanayilerde toplu arıtmanın olmaması e. Fosseptik çukurların sağlıklı şekilde inşa edilmemesi f. Fosseptik atıkların vidanjörlerle çekildikten sonra gelişigüzel yerlere boşaltılması g. Zirai mücadele ilaçlarının kullanımı h. Kimyasal gübre kullanımı i. Arıtma tesisi kapasite ve verimlerinin yetersiz olması j. Arıtma tesisinde görevli olan personelin yetersiz olması Kütahya ilindeki atık sular, Eskişehir Sulama Alanları, Sakarya Havzası, Susurluk Havzası, Gediz Havzası ve ildeki birçok jeotermal kaynak üzerinde; ötröfikasyon, haşere ve zararlı canlıların üremesi, içme ve kullanma suyu rezervlerinin kirlenmesi ile koku meydana gelmesi gibi sorunlar yaratmaktadırlar. Tablo 9.5. Kütahya İlindeki Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri Atık Sulardan Kaynaklanan Kirliliğin Nedenleri Yerleşim Yerinin Adı a b c d e f g h İl Kütahya Merkez X X X Merkezi İlçeler Dumlupınar X X X X Gediz X X Simav X X X X Şaphane X X X X Hisarcık X X X X Pazarlar X X X X Domaniç X X X X Emet X X X X Tavşanlı X X X X Çavdarhisar X X X X Aslanapa X X X X Altıntaş X X X X ■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü i j X Kütahya’da atık suların yarattığı sorunları gidermek adına; kanalizasyon şebekelerinin yapılması ve yenilenmesi, yerleşim merkezlerinde fosseptik kullanılması, tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaç ve gübrenin yanlış ve aşırı kullanımının önlenmesi, denetim yapılması, sanayi kuruluşlarının atık suları için deşarj izni almaya zorlanması ve toplumsal bilgilendirme-bilinçlendirme faaliyetlerinin sürdürülmesi gibi tedbirler alınmaktadır. Kütahya ilinde atık su arıtma tesisi sadece il merkezi ile Gediz ilçesinde mevcut iken, Dumlupınar, Simav, Şaphane, Hisarcık, Pazarlar, Domaniç, Emet, Tavşanlı ve Çavdarhisar ilçelerinde ise 193 ■■■ atık su arıtma tesisleri inşa/plan aşamasındadır. Kütahya ilindeki su kirliliğinin önlenmesinin önündeki en önemli sorun mali imkânsızlıklardır. Toplumda bilinç eksikliği, yeterli denetimlerin yapılamaması ile kurumsal ve yasal eksikliklerde Kütahya’daki su kirliliğinin giderilmesindeki karşılaşılan güçlüklerdendir. C. Katı Atıklar Literatürde sahibinin istemediği ancak ekonomik değeri olan ve toplumun menfaati gereği toplanıp fen ve sanat kurallarına, bilimsel esaslara, mühendislik prensiplerine göre bertaraf edilmesi gereken katı şeyler ya da başka bir ifade ile evsel, ticari ve/veya endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan ve tüketicisi tarafından artık işe yaramadığı gerekçesiyle atılan, ancak, çevre ve insan sağlığı yanında diğer toplumsal yararları nedeniyle düzenli biçimde uzaklaştırılması gereken maddeler şeklinde nitelendirilen katı atıklar günümüz kentsel yaşamının en önemli çevre sorunlarından biridir. Katı atık tehlikeli atıklar, sıvı atıklar ve atmosferik gazlar haricindeki tüm atık maddeleri kapsayan çok genel bir kavram olmasına rağmen kentsel katı atıklar mesken, ticari, kurumsal, inşaat-yıkım ve kentsel hizmetler gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır. İnsan faaliyetleri sonucu oluşan katı atık sorununun giderilmesinde kullanılan yöntemleri düzensiz depolama, düzenli depolama, kompostlama, tekrar kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve yakma şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Katı atıkların toplanması, taşınması, geri kazanılması ve usulüne uygun olarak bertaraf edilmesine ilişkin görev ve yükümlülükler; belediye sınırları içerisinde 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belediye başkanlıklarına, belediye sınırları dışında ise 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile il özel idarelerine verilmiştir. Kurulması ve işletilmesi güçlü bir idari ve mali yapı gerektiren katı atık bertaraf tesislerinin, belediyelerin tek başlarına kurmaları ve bu tesisleri işletmeleri mevcut imkânlarıyla mümkün olamadığının görülmesi üzerine; etkin, verimli, ekonomik ve sürdürülebilir bir atık yönetim modeli geliştirilmesi ve katı atık sorununun kalıcı bir biçimde çözüme kavuşturulması amacıyla; 13 Mayıs 2006 tarih ve 26167 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5491 sayılı Kanunla değişik 2872 sayılı Çevre Kanunuyla öngörülen birlik modeli ışığında, Kütahya Katı Atık Birliği Amasya ve Bitlis illeri ile birlikte kabul görmüştür. Atık yönetiminde kullanılan “düzenli depolama tekniği” Türkiye için yeni bir uygulama olmakla birlikte henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Eski düzensiz depolama sahalarının kapatılması ve rehabilite edilmesi gerekliliği karşısında yerel yönetimler düzenli depolama sahalarının planlanması, inşa edilmesi, finansmanı ve 194 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** işletilmesi konularında desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bağlamda, Avrupa Birliği hibeleri ile Kütahya ili sınırları içerisinde gerçekleştirilen ve şu an uygulama ile ilgili sürecin devam ettiği Kütahya Katı Atık Birliği (KÜKAB) projesi, Türkiye’de birçok ile örnek olabilecek niteliktedir. 2004-2006 döneminde Türkiye’nin, AB-Türkiye Mali İşbirliği’nden 1.050 milyon Avro alması, bu miktarın 500 milyon Avro’sunun 2006 programına ayrılması ve 2006 yardımının da yaklaşık % 20’lik kısmının Çevresel Altyapı Projelerine tahsis edilmesi planlanmıştır. Bu plan çerçevesinde AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında Katılım Öncesi Mali Yardım çerçevesinde finansmanı sağlanacak bir çevresel altyapı projesi hazırlamak isteyen Kütahya Belediyesi’nin müracaatı üzerine, Kütahya İli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (KÜKAB), Amasya ve Bitlis illeri ile birlikte AB Çevre Projeleri Hibe Destek Programı’nca kabul görmüştür. Kütahya Belediyesi tarafından tüm ilçeler ve İl Özel İdaresi KÜKAB projesine katılmak üzere davet edilmiş ve ilk aşamada Kütahya Belediyesi ile birlikte bu çağrıya olumlu cevap veren dört belediye ve Özel İdare’nin katılımı ile 7.11.2005 tarihinde Kütahya Katı Atık Birliği oluşturulmuştur. Birlik, başlangıçta Kütahya Merkez, Tavşanlı, Emet, Altıntaş, Aslanapa Belediyeleri, İl Özel İdaresi ve merkez ilçeye bağlı 19 köyü içine alırken bugün bütün belediyeleri kapsamaktadır. Katılımcı belediye ve köylerin katı atıklarının yönetimi için bir sistemin oluşturulmasının planlandığı proje kapsamında, 2009-2028 yılları arasında proje içerisinde yer alan yerleşimlerden toplanan katı atıkların bertaraf edilebilmesi ve/veya kazanılabilmesi için yapılacak faaliyetlerin çevre kirliliği ve halk sağlığı açısından değerlendirilip uygun çalışma alanları ve çalışma prensipleri belirlenerek uygun şekilde tasarlanması, inşası ve işletimi amaçlanmaktadır. Türkiye’nin “AB Atık Direktifleri”ne uyumunu ve üst düzey bir çevre korumasını sağlayarak AB’ye katılım sürecini hızlandırmak amacıyla AB Katılım Öncesi Mali Yardımları 2006 yılı programlaması kapsamında başlatılan Kütahya Katı Atık Yönetimi projesinin hedefi, bölgede yaşayan halkı katı atıkların çeşitlerine göre ayrı toplanması ve kaynağında azaltılması konularında bilgilendirmek, toplanan katı atıkların düzenli bir şekilde bertaraf edilmesini sağlamak ve katı atıkların çevre üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkileri azaltarak katı atık yönetimi hizmetlerinin etkinliğini artırmaktır. Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği projesinin mali değerlendirme sonucu % 62’si hibe ve geri kalan kısmı ise bu projeye katılan belediyelerin öz kaynaklarından karşılanmak üzere, projeye yönelik işlemler; yeni tesislerin yapımı, eski çöp sahalarının rehabilitasyonu, teknik destek ve makine ekipman tedariki şeklinde ayrı ayrı ihale edilmiştir. 15.404.622,50 Avro ihale tutarına sahip proje ile 195 ■■■ ilgili olarak 19.01.2009 tarihinde çalışmaların başlatılmasına karar verilmiş, 19.02.2009 tarihinde yer teslimleri yapılarak gerekli inşaat ve rehabilitasyon çalışmalarına başlanmış ve makine teçhizatların teslimi edilmesi için 20.08.2009 tarihi belirlenmiştir. KÜKAB projesinin uygulama ve izleme aşamasında bir proje yönlendirme kurulu kurulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, İller Bankası, Kütahya Belediyesi, Merkezi Finans ve İhale Birimi, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve AB Türkiye Delegasyonu gibi idari kurumlar koordinasyonun sağlanması ve programın yürütülmesi konusunda ortaklaşa sorumlu tutulmuştur. Tesislerin 20092028 yıllarını kapsayan 20 yıllık süre zarfında hizmet sunacağı hesaplanmıştır. Tesislerde 2015 yılında tam kapasiteli kompost tesisi ve 2020 yılında ise ayrı toplama sistemi ile malzeme geri kazanım tesisleri devreye girecektir. 2009 ve 2010 yıllarında Kütahya İli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği faaliyette olmadığı için atıklar düzensiz depolanmaktaydı. Kütahya Bölgesel Katı Atık Yönetimi kapsamında yapılan düzenli depolama tesislerinin faaliyete başlaması ile birlikte atıklar Çevre Mevzuatına uygun olarak depolanmaya başlanmıştır. Kütahya’da, atıkların geri kazanımı için Yönetim Planı hazırlanmış ve Bakanlık tarafından onaylanmıştır. Bu Yönetim Planına uygun olarak geri kazanılabilir atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanılması sağlanmaktadır. İlde kişi başına düşen atık miktarı 1,19 kg/kişi-gün’dür. Küçük kapasiteli araçlarda toplanan atık bir taraftan birliğe üye ilçe ve köylerden direk ve transfer istasyonları aracılığı ile taşınırken diğer taraftan plastik, cam, metal, kâğıt ve karton gibi geri dönüştürülebilir maddelerin diğer atıklara karışmadan toplanabilmesi için Kütahya Merkez, Altıntaş, Aslanapa, Emet ve Tavşanlı’da kolay ulaşılabilecek yerlere atık kumbaraları yerleştirilmiştir. Ç. Toprak Kirliliği İnsan etkileri sonucunda toprağın, fiziksel, kimyasal, biyolojik ve jeolojik yapısının bozulması olarak tanımlanan toprak kirliliğinin nedenleri incelendiğinde karşımıza dört temel sebep çıkmaktadır: Hava Kirliliğinden Kaynaklanan Kirlenme: Endüstri, egzoz ya da ısınma kökenli kirletici gazların neden olduğu asit yağmurları toprağı kirletmekte ve bu kirletici gazların içinde bulunan partikül maddeler toprakta birikerek kirliliğe yol açmaktadır. 196 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Su Kirliliğinden Kaynaklanan Kirlenme: Kentsel ve endüstriyel atık sular, arıtılmadan su kaynaklarına bırakılmakta ve dere, ırmak, göl, gibi yüzeysel suları kirletmektedir. Su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle bu sular tarımsal sulamada kullanıldığından toprak kirlenmektedir. Tarımsal İlaçlar ve Yapay Gübrelerden Kaynaklanan Kirlenme: Zararlı böcekler, bitki hastalıkları ve yabani otlara karşı kullanılan tarımsal mücadele ilaçlarının (pestisid) içerdiği zehirli kimyasallar, aşırı kullanıldıkları takdirde, toprakta uzun süre bozulmadan kalabilmektedirler. Ayrıca, kullanılan yapay gübrelerin yanlış seçimi ve aşırı kullanılması da toprağı kirletmektedirler. Katı Atıklardan Kaynaklanan Kirlenme: Kentsel, endüstriyel ve tarımsal nitelikli katı atıkların gereken özen gösterilmeden toplanması, depolanması, zararsız duruma getirilmemesi toprağı kirletmektedir. Tablo 9.6. Kütahya’da Kullanılan Ticari Gübre Cinsleri ve Yıllık Tüketim Miktarları Ticari Gübre Cinsi Kullanılan Miktar (Ton) Amonyum Sülfat (%21 AS) 3.301.900 Amonyum Nitrat (%26 AN) 15.500.550 Amonyum Nitrat (%33 AN) 3.693.200 ÜRE 2.640.000 Triple süperfosfat 150.650 Diamanyum fosfat (18.46.0) 3.119.300 Kompoze(20.20.0) 10.360.000 Kompoze(20.20.0+%1Zn) 520.750 Kompoze(15.15.15) 116.100 Kompoze(15.15.15+%1Zn) 23.600 Kompoze(12.30.12) 15.000 Diğer Toplam ■ Kütahya İl Tarım Müdürlüğü 495.150 39.936.200 Kütahya ilinde toprak kirliliğinin oluşmasında kullanılan ticari gübrelerin yanında tarımsal ilaçlar gibi diğer kimyasal maddelerinde etkisi söz konusudur. Kütahya ilinde mevcut toprak kirliliğine neden olan kaynaklar arasında evsel katı atıklar, plansız kentleşme, aşırı gübre kullanımı, sanayi atıkları, tarım ilacı kullanımı ve vahşi depolanan tehlikeli atıklar bulunmaktadır. Kütahya ilinde ortaya çıkan toprak kirliliğinin mevzuata uygun olmak koşuluyla bertaraf edilmesi ya da önlenmesi adına bir takım uygulama faaliyetleri yürütülmektedir. Tablo 9.7.Kütahya İlinde Tarımda Kullanılan Girdilerden Gübreler Haricindeki Diğer Kimyasal Maddeler, 2010 197 ■■■ Kimyasal Maddenin Adı İnsekdisitler Herbisitler Fungisitler Rodentisitler Nematositler Akarisitler Kışlık ve Yazlık Yağlar ■ Kütahya İl Tarım Müdürlüğü Miktarı (ton) 20.020,75 (kg-lt) 74.378,40 (kg-lt) 51.450 (kg-lt) 110 (kg-lt) 170 (kg-lt) 7.045 (kg-lt) Diğer D. Gürültü Kirliliği Gürültü, insan sağlığı ve konforu için zararlı ve istenmeyen seslerdir. Gürültü, yaşamı olumsuz yönde etkileyen, çalışma verimini düşüren, insanın fizyolojik ve psikolojik yapısını tahrip eden özellikleri ile tipik bir çevre sorunudur. İstenmeyen ses olarak nitelendirilen gürültü, özellikle teknolojik gelişme, hızlı ve sağlıksız kentleşme, yüksek yapı bloklarının yayılması sonucu önemli boyutlara ulaşmıştır. Kütahya’da gürültü kirliliğine neden olan kaynaklar arasında eğlence yerleri, düğün, konser gibi açık alan aktiviteleri ve yerleşim alanı içerisindeki atölye, imalathane, market, sağlık kuruluşları gibi birimlerin yer aldığı görülmekte olup konu ile ilgili denetimlerde gerçekleştirilmektedir. II. Çevre GZFT GÜÇLÜ YÖNLER 2003 yılından sonra doğalgazın kente getirilmesi ve halkın doğalgaz kullanımında istekli görünmesi Kentin merkezinde ve Gediz ilçesinde atık su arıtma tesisinin olması Merkez ve tüm ilçe belediyelerinin ortak bir şekilde kullanabileceği katı atık depolama tesisinin yapılmış olması İlimizin yenilenebilir kaynaklardan biri olan jeotermal su kaynakları açısından zengin olması Porsuk, Gediz ve Susurluk çaylarının ilimiz sınırları içerisinde olması Orman kaynakları ve floranın zenginliği ZAYIF YÖNLER Kente doğalgazın getirilmesine rağmen hava kirliliğinin yeterince azaltılamaması Sanayi bölgelerinde ve bir ilçe haricindeki tüm ilçelerde arıtma tesisinin bulunmaması İlimizin jeotermal haricindeki yenilenebilir kaynaklar açısından zengin olmayışı 198 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Katı atık tesisinin var olmasına rağmen ilde bazı katı atıkların (mezbahana, inşaat atığı gibi) tesise kabul edilmemesi ve bertaraf edilmelerindeki zorluklar Atık su tesisine kanalizasyon ve yağmur sularının birlikte gelmesi İlimizin coğrafi konumu nedeniyle hava akışının tam sağlanamayıp sık sık inversiyona maruz kalması FIRSATLAR Doğalgaz kullanımının her geçen gün artış göstermesi Entegre tesislerde etkin bir şekilde jeotermal enerjinin kullanılması Halkın katı atık geri dönüşümüne yönelik atık kumbaraları ile ayrıştırma konusundaki istekli görüntüsü Kent içi ulaşımında düşünülen raylı sistem projesinin hayata geçirilebilmesi halinde, insanların toplu taşımayı tercih etmeleri dolayısıyla hava kirliliğinin azalması beklentisi Toplu taşıma araçlarında doğalgazla işleyen sisteme geçilmesi imkânının doğmuş olması Termik santrallerde ortaya çıkan ısının ısıtma amaçlı kullanılabilir olması TEHDİTLER Gümüş, bor, kömür, porselen, seramik ve cam işletmelerinin sayı ve tehlikeli atık bakımından ilimizdeki potansiyelleri İlimizde faaliyet gösteren kömür işletmesi ve termik santrallerin gerek yaydıkları emisyonlar gerekse bu işletmelerde çıkarılan kömürün kalite açısından düşüklüğü ve ilde yaygın kullanılışı Kaçak kömür satışlarının önüne geçilememesi Atık sular ile aşırı kimyasal ilaç ve gübre kullanımının yol açtığı toprak kirliliği Kent merkezindeki daha çok eğlence amaçlı ve düğün salonu gibi açık alan aktivitelerinin yol açtığı yüksek düzeli gürültünün varlığı Ucuz olmasından dolayı tercih edilen ve ısınma amaçlı kullanılan düşük kalorili yerli kömür Sanayi merkezlerinin kente yakın oluşu Kişi başına düşen araç sayısının ülke ortalamasının üstünde oluşu Vahşi depolama alanlarındaki evsel katı atıkların yarattığı toprak kirliliği Çevre yatırımlarının maliyetlerinin yüksek oluşu 199 Kentin Fiziki-Çevresel Altyapısı: Madencilik I. Madencilik Sektörü Kuzeybatı Anadolu’da yer alan Kütahya ili yeraltı kaynakları bakımından Türkiye’nin zengin illerinden biridir. Kütahya ili ve yakın çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda önemli metalik maden ve endüstriyel hammadde kaynakları ile linyit oluşumları ortaya çıkarılmıştır. Başta bor ve kaolen olmak üzere gümüş, krom, alunit, antimuan, bakır-kurşun-çinko, demir, manganez, manyezit, çimento hammaddeleri, feldispat, jips, florit ve kum-çakıl olarak sayılabilecek 34 çeşit madene sahip olan Kütahya’nın bu zenginliği içerisinde aynı zamanda stratejik öneme sahip madenlerde bulunmaktadır. A. Kömür Kütahya ili zengin linyit potansiyellerine sahiptir. Bu durum Kütahya ili sanayisinin gelişiminde çok etkili rol oynamaktadır. Mevcut linyit ve linyit nedeniyle var olan termik santraller Kütahya’da önemli bir istihdam kaynağı yaratmaktadır. Özellikle Tunçbilek ve Seyitömer yörelerindeki linyit sahaları büyük önem arz etmektedir. Çünkü Seyitömer ve Tunçbilek Termik santrallerinin linyit ihtiyaçları buralardan karşılanmaktadır. Tunçbilek-Domaniç-Ömerler kömür sahasında toplam 317.732.000 ton rezerv tespit edilmiş olup kömürün alt ısıl değeri orijinal kömürde kapalı ocakta 2021 Kcal/kg, açık ocakta 2657 Kcal/kg’dır. Seyitömer kömür sahasındaki kömürün alt ısıl değeri ise orijinal kömürde 1900 Kcal/kg’dır. Yapılan çalışmalar sonucunda sahada 198.666.000 ton görünür rezerv ortaya çıkarılmıştır. Bunların dışında Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı, Tavşanlı-Alabarda ve Simav-Dağardı KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** sahalarında da kömür oluşumları yer almaktadır. Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı sahasında 23.945.000 ton görünür+muhtemel+mümkün, Tavşanlı-Alabarda sahasında 1.700.000 ton mümkün rezerv, Simav-Dağardı sahasında ise 100.000 ton mümkün rezerv tespit edilmiştir. İl genelinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda yukarıdaki önemli kömür sahalarının dışında, ekonomik değeri olmayan veya lokal öneme sahip 5 adet saha ve zuhur tespit edilmiş olup bunlar, Arslanapa-Altıntaş sahası, Emet-Cavgalar zuhuru, Emet-Değirmisiz sahası, Altıntaş-Uysu sahası ve Tavşanlı-Sülleköy sahasıdır. Bu sahalar ekonomik bir değer taşımamaktadırlar. Seyitömer ve Tunçbilek termik santrallerini linyit ihtiyacı ildeki kömür yataklarından sağlanmaktadır. B. Gümüş Türkiye birincil kaynaklardan gümüş üretimine, Eti Holding vasıtasıyla 1987 yılı sonlarında Eti Holding Gümüş A.Ş.nin Kütahya/Gümüşköy mevkiinde kurulan tesislerinin fiilen faaliyete geçmesiyle başlamıştır. Bu tesis, ülkemizin cevherden doğrudan gümüş üreten ilk ve tek tesisidir. Ülkemizin işletilen tek gümüş yatağı olan Gümüşköy yatağı Kütahya il sınırları içerisinde yer almakta olup yatakta 178 gr/ton Ag tenörlü, 20 milyon ton rezerv tespit edilmiştir. Bu da 3.560 ton metal gümüş rezervine eş değerdir. C. Manyezit Ülkemiz manyezit üretiminin büyük bir bölümü Kütahya’dan yapılmaktadır. Merkez ve Tavşanlı ilçelerinde halen işletilmekte olan çok sayıda manyezit yatağı bulunmaktadır. İl genelinde yaklaşık 8.5 milyon ton görünür+muhtemel manyezit rezervi belirlenmiş olup bunlardan en önemlileri Merkez ilçedeki Ortaocak, Turanocak, Saka ve Avdan sahaları ile Tavşanlı’daki Bektaşlar sahasıdır. Ortaocak ve Turanocak yataklarında % 46.43 MgO ve % 0.49 SiO2 içerikli yaklaşık 4.5 milyon ton, Saka yatağında % 45.88-46.90 MgO ve %0.49- 2.87 SiO2 içerikli 1.400.000 ton, Avdan yatağında ise % 46.69-47.24 MgO ve %0.30-1.28 SiO2 içerikli 1.860.000 ton görünür+muhtemel manyezit rezervi tespit edilmiştir. Ç. Bor Türkiye’nin, dünya rezervinin % 72’sini elinde bulundurduğu bor madeninin 1.681.474.000 ton gibi büyük bir bölümlük rezervi ise Kütahya ili sınırları içerisinde Emet ilçesinde yer almaktadır. En önemli bor rezervlerini kolemanit cevheri oluşturmakta olup söz konusu rezervler Kütahya ilinde bulunan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı 120.000 ton/yıl kapasiteli Emet Bor İşletme Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Söz konusu işletmede genellikle antiseptik, 201 ■■■ böcek ilacı ve koku gidericilerde kullanılan beyaz kristal renkli, suda çözünen bir inorganik asit olan borik asit üretilmektedir. Bor ürünleri uzay ve hava araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim sektörü, tarım, cam sanayi, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerik malzemeler, nanoteknolojiler, otomotiv ve enerji sektörü, metalürji ve inşaat gibi beş yüze yakın alanda kullanılmaktadır. Ancak bor tüketiminin % 80’e yakını cam, seramik-frit, tarım ve deterjan sektörlerinde gerçekleşmektedir. Ayrıca, bor madeninin hidrojen enerjisinin taşınması ve depolanmasında çok önemli bir madde olması sebepleriyle uzun vadede yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak hidrojen enerjisi için değerlendirilebilir niteliği Kütahya ili için önemli bir potansiyeldir. Kütahya bor madeni rezervi açısından öne çıkan bir ildir. Bor maden rezervlerinin % 50’si bu ilimizde bulunmaktadır. Kolemanit cevheri olarak Kütahya’da mevcut Bor madenleri Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ait 120 bin ton/yıl kapasiteli Emet Bor İşletme Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Bu işletmede genellikle antiseptik, böcek ilacı ve koku gidericilerde kullanılan beyaz kristal renkli ve suda çözünen bir inorganik asit olan borik asit üretilmektedir. Bor ürünlerinin uzay ve hava araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim sektörü, tarım, cam sanayi, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerli malzemeler, nano-teknoloji ürünleri, otomotiv ve enerji sektörü, metalurji ve inşaat gibi 500’e yakın üretim alanında kullanılma potansiyeli bulunmaktadır. Ancak hâlihazırda Bor cam, seramik, tarım ve deterjan sektörlerinde yaygın kullanım alanına sahiptir. Stratejik bir metal olarak nitelenen Borun yenilenebilir bir enerji kaynağı olma imkânına sahip hidrojenin “patlama ve yanma tehlikesi” olmaksızın yakıt olarak kullanılmasında borla bileşik oluşturularak depolanması halinde büyük bir ticari ürün potansiyeli bulunmaktadır. Ancak bu alandaki bilimsel çalışma ve araştırmalar henüz araştırma düzeyindedir. D. Kaolen Kaolen yatakları da Kütahya ilinin önemli yer altı kaynaklarındandır. İl dâhilinde 1.769.980 ton görünür+muhtemel kaolen rezervi belirlenmiş olup bu yatak ve zuhurlar Gediz, Hisarcık ve Altıntaş ilçelerinde yer almaktadır. Bazı kaolen yataklarındaki cevher alunit içeriği nedeniyle seramik sanayinde kullanılamamaktadır. Ancak, düşük demirli olan kısımları kâğıt sanayi hammaddesi olarak kullanılmaktadır. R. Feldispat Simav ilçesi feldispat oluşumları bakımından önemlidir. İlçede Azizler, Karacaviran, Külcü ve Söğüt mevkiilerinde % K2O+Na2O içerikleri 7.6 ile 11.98 arasında değişen 202 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** toplam 38.122.500 ton muhtemel feldispat rezervi ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca Simav-Kurumlar sahasında da % 8.19 K2O+Na2O içerikli 320.000 ton mümkün feldispat rezervi bulunmaktadır. Önceki yıllardan beri işletilen bu yataklarda kalan cevher miktarı bilinmemektedir. F. Kükürt ve Kum-Çakıl Simav ilçesinde aynı zamanda kum-çakıl hammaddeleri ile kükürt oluşumları da yer almaktadır. Simav-Ovabayındır ve Kilisedere sahalarında % SiO2 içerikleri sırasıyla 72.43 ve 71.49 olan toplam 1.932.183 m3 muhtemel kum-çakıl rezervi tespit edilmiştir. Ayrıca Gökçeler ve Madra Çayı sahalarında da orta kalitede kum-çakıl oluşumları belirlenmiştir. İl sınırları içerisindeki diğer kum-çakıl oluşumları Tavşanlı ve Emet ilçelerinde gözlenmektedir. Kükürt oluşumlarının gözlendiği Simav ilçesinde, Pulluca ve Karacahisar sahalarındaki kükürtlerin toplam muhtemel rezervi 14.500 tondur. Pulluca sahasının tenörü % 20-50 S, Karacahisar sahasının tenörü ise % 2-20 S şeklindedir. G. Antimuan Gediz ilçesinde çok sayıda antimuan yatak ve zuhurları yer almaktadır. Bunlardan Dereköy ve Göynük sahalarında rezerv bilgileri mevcut olup, Dereköy’de % 2 Sb tenörlü 364.000 ton, Göynük’te de % 1.2 Sb tenörlü 924.000 ton mümkün rezerv belirlenmiştir. İl sınırları içerisindeki diğer antimuan oluşumları ise Simav ilçesinde Dağardı yöresinde yoğunlaşmıştır. Bu yatak ve zuhurların büyük bir bölümü Aydınlar, Evciler, Ihlamur, Örencik ve Sünnetçiler Köyleri civarında yer almaktadır. Bunlardan bazılarının rezerv ve tenör ilişkileri şu şekildedir: Evciler-Dönbel zuhurunda % 14.35 Sb tenörlü 310.000 ton, Evciler-Haneyçalı zuhurunda % 5.5 Sb tenörlü 344.000 ton, Örencik-İnçal Tepe zuhurunda % 4.8 tenörlü 127.200 ton, Aydınlar-Kavakdere zuhurunda ise %5.85 Sb tenörlü 192.500 ton mümkün rezerv tespit edilmiştir. Dağardı yöresindeki antimuan yatak ve zuhurlarının bir bölümü geçmiş yıllarda işletilmiştir. Ğ. Metalik Madenler Kütahya ilinde metalik maden oluşumlarından bakır-kurşun-çinko, demir ve manganez ve krom zuhurları da yer almaktadır. Merkez ilçede % 5.23 Pb tenör ve 212.000 ton muhtemel+mümkün rezerve sahip Hacıazizler zuhuru, % 4 Pb tenör ve 300.000 ton muhtemel+mümkün rezervli Emet-Eğrigöz zuhurları ile geçmiş yıllarda 90.000 ton kadar cevher üretilmiş olan % 5.5 Pb, % 3 Zn ve % 0.3 Cu tenörlü SimavKarakoca Köyü Cu-Pb-Zn zuhuru bunlardan bazılarıdır. Domaniç ilçesi Sarıçayır 203 ■■■ yayla sahasındaki % 0.168 Cu tenör ve 120.300.000 ton görünür+muhtemel rezerve sahip porfiri Cu-Mo sahası da ilde bilinen en önemli bakır oluşumudur. Tablo 10.1.Kütahya’nın Sahip Olduğu Maden Kaynakları Maden Toplam(Görünür+ Maden Toplam(Görünür+ Muhtemel+Mümkün) ton Muhtemel+ Mümkün) ton Linyit 542.043.000 Antimuan 3.941.000 Gümüş 3.800 Bakır-Kurşun-Çinko 120.906.900 Manyezit 10.499.280 Demir 5.871.000 Bor 1.681.474.000 Manganez 12.350 Kaolen 1.769.980 Krom 130.000 Feldispat 38.442.500 Florit 9.000 Kükürt 14.500 Jips 35.000 Kum-Çakıl 1.932.183 Çimento Hammaddeleri 30 ■ MTA, İl Maden ve Enerji Kaynakları Raporları; Eti Maden, Bor Sektörü Raporu 2009. Emet ilçesindeki Çatak, Küreci, Karaağıl, Güldüren ve Göncek demir zuhurları ile Simav ilçesindeki Kalkan ve Gölcük demir zuhurları da il sınırları içerisindeki bilinen bazı demir zuhurlarıdır. Bu zuhurlardan Çatak zuhurunun rezervi 2.640.000 ton olarak belirlenmiş olup, % 33.61. Fe, % 5-38 S ve % 0-0.41 As içermektedir. Kükürt ve arsenik değerlerinin yüksek olması nedeni ile saha işletilememektedir. Benzer şekilde Küreci ve Kalkan demir zuhurları da yüksek silis içerikleri nedeniyle işletilemeyen demir zuhurlarındandır. Merkez, Tavşanlı ve Altıntaş ilçelerindeki manganez zuhurları da küçük boyutlu oluşumlardır. Zuhurların genel olarak % Mn içerikleri 27 ile 55 arasında değişmekte olup rezervleri de küçüktür. Kütahya ilinde yoğun olarak bulunan bir diğer metalik maden oluşumu ise kromdur. Genellikle Tavşanlı ilçesinde bulunan bu krom oluşumlarının çoğu küçük boyutlu zuhurlar olduğundan rezerve yönelik çalışma yapılmamıştır. Bunlardan TavşanlıAlabarda zuhurunda % 40-46 Cr2O3 tenörlü 21.628 ton görünür+muhtemel rezerv, Karakaya zuhurunda ise % 46 Cr2O3 tenörlü 97.000 ton görünür+muhtemel rezerv tespit edilmiştir. H. Endüstriyel Hammadde Kaynakları İl dâhilindeki endüstriyel hammadde kaynakları arasında florit, jips, talk ve çimento hammaddeleri de bulunmaktadır. Bunlardan Tavşanlı-Ovacık sahasındaki % 52 CaF2 içerikli floritlerde 9.000 ton görünür+muhtemel rezerv belirlenmiş olup yatak geçmiş yıllarda işletilmiştir. Tavşanlı ilçesinde aynı zamanda geçmiş yıllarda işletilmiş talk yatakları da yer almaktadır. İlde gözlenen diğer talk oluşumları ise Merkez ve Emet ilçelerindedir. Gediz ilçesindeki jips, merkez ilçedeki diyatomit yatakları da ilde geçmişte işletilen endüstriyel hammadde kaynaklarındandır. 204 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** İ. Jeotermal Kaynaklar İlde sıcaklığı 30ºC’nin üzerinde olan 11 adet jeotermal alan ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: Simav-Eynal-Çitgöl-Naşa jeotermal alanı; Eynal sahasındaki sıcak su kaynaklarının sayıları 55 olup sıcaklıkları 25ºC ile 96ºC arasında değişmektedir ve toplam debileri ise 2.1 lt/sn’dir. Çitgöl ve Naşa sahalarında ise toplam 34 adet kaynak saptanmıştır. Her iki sahadaki kaynakların sıcaklığı 43ºC ile 83ºC arasında, debileri ise 2 lt/sn’dir. Eynal, Çitgöl ve Naşa sıcak su kaynaklarının bulunduğu bölgede Genel Müdürlüğümüz tarafından 1985-2005 yılları arasında 25 adet kuyu açılmıştır. Kaynakların birçoğu da açılan kuyular sonucunda kurumuştur. Eynal jeotermal alanındaki kuyuların bazıları konut-sera ısıtılmasında kullanılmaktadır. Bazıları planlama aşamasında olup diğer kuyuların da kullanımı yoktur. Gediz-Abide jeotermal alanında sıcaklıkları 65ºC-74ºC, debileri 0.3-3.4 lt/sn arasında değişen 7 adet kaynak bulunmaktadır. 1995-1997 yılları arasında sahada 5 adet sondaj yapılmış olup, 76.1ºC ile 93ºC arasında sıcaklık ve 1549 lt/sn debiye sahip akışkan görünür hale getirilmiştir. Kuyulardan biri kaplıca amaçlı kullanılmakta olup diğerleri planlama aşamasındadır. Bunlar dışında Muratdağı jeotermal alanında sıcaklıkları 37ºC-39ºC, Yoncalı jeotermal alanında sıcaklıkları 32-41ºC, Emet jeotermal alanında sıcaklıkları 44ºC-47ºC arasında değişen toplam 6 adet kaynak bulunmaktadır. Bu jeotermal alanlarda açılan kuyulardan üretilen akışkanlar kaplıca amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca Yeniceköy, Dereli ve Göbel jeotermal alanlarında da sıcaklıkları 34.3ºC-41.6ºC arasında değişen toplam 4 adet kaynak tespit edilmiş olup çalışma alanlarında sıcak su amaçlı kuyu bulunmamaktadır. Bu sahalardaki kaynaklardan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır. II. Madencilik GZFT GÜÇLÜ YÖNLER Çıkarılan 34 maden çeşidi ile zengin maden yataklarına sahip olunması Bor, gümüş, manyezit, talk, mermer, antimon, kaolen, feldspat, krom, dolomit, şap, kalsit, kalker, demir, kurşun, çinko, manganez gibi ilde çıkarılan madenlerin ekonomik değerlerinin yüksek oluşu İl sınırları içerisinde zengin bor rezervinin bulunması ve Emet’te bulunan borik asit işletmesinin aynı zamanda bor yan ürünlerinin de üretilmesine imkân sağlaması İlde çıkarılan manyezitin merkezde, Şaphane’de çıkarılan alünitin ise yine bu ilçedeki işletmelerde işlenmesi 205 ■■■ Gümüş rezervi açısından güçlü olan ilimizde Türkiye’nin tek gümüş üretimini yapan kuruluşun yer alması İldeki jeotermal kaynakların çok güçlü oluşu ZAYIF YÖNLER Maden yatakları açısından zengin bir potansiyele sahip olunmasına rağmen ilimizde MTA’nın bir şubesinin dahi bulunmayışı Bor Araştırma Enstitüsü’nün, dünyadaki en güçlü bor rezervini bulunduran ilimizde yer almaması İlde çıkarılan linyit rezervlerinin düşük kalitede ve zenginleştirme çabalarının ise yüksek maliyetli olması İl sınırları içerisinde çok sayıda ve miktarda maden çıkarılmasına rağmen bu madenleri işleyerek pazarlayabilecek işletmelerin eksikliği Yapılacak yeni havalimanının yük taşımacılığın değil sadece yolcu taşımacılığına yönelik olması FIRSATLAR Üniversitenin madencilik konusunda güçlü bir kadro ve altyapıya sahip oluşu Borik asit fabrikasının faaliyete geçmesi ile birlikte bor yan ürünlerinin üretilme imkânının da doğması Madencilik sektöründe istihdam ettirilecek insan sayısının artırılabileceği Çıkarılan madenlerin işlenmesi halinde ilimizin kalkınmasına büyük bir katkı sağlayacağı Madencilik fuarlarının, bu kadar güçlü maden kaynakları olan ilimizde düzenlenebilir olması TEHDİTLER Düşük kalitedeki linyit rezervlerinin gerek tesislerde gerekse ilde kullanılması sonucunda oluşan hava kirliliği Bor madeninin yarattığı çevre kirliliği Gümüş işletmesinden kaynaklanan siyanür tehlikesinin insan ve canlı sağlığını tehdit etmesi İlde çıkarılan birçok madenin ağır metal içerikli olması 206 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kent Vizyonu: Amaçlar ve Hedefler I. Kent Vizyonu Kütahya İl Stratejik Planı’nın amacı sürdürülebilir büyümeyi sağlama, yaşam kalitesini artırma ve yaşanabilir bir kent oluşturma gibi temel hedeflere ulaşmayı sağlayacak ana araç olarak kent rekabet gücünü artıracak strateji ve politikaların belirlenmesidir. Bu çerçevede vizyonumuz “kent rekabet gücünü artırarak yenilikçi, ileri teknoloji kullanan ve yüksek katma değerli mallar üreten bir sanayiye sahip olan yaşam kalitesi yüksek, yaşanabilir ve yeşil bir kent oluşturmak” olarak ifade edilebilir. Kütahya, 2023’te, kendine özgü bir karakteri olan, düzenli, canlı ve güçlü bir kent kültürüne sahip, yenilikçi ve yaşanabilir bir kent olmayı hedeflemektedir. Kütahya, çevre kentlere iyi, kaliteli ve hızlı erişime olanak sağlayan ulaşım ağları ve yeşil kuşaklarla bağlanmış çekici bir kent olacak. 2023’te Kütahya Türkiye’nin en dinamik, sürdürülebilir bir yapıya sahip ve hızlı gelişen kentlerinden biri olmaya adaydır. 2023 vizyonu iki basit temaya dayanmaktadır: sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesi. Sürdürülebilirlik, gelecek kuşakların refahını olumsuz bir biçimde etkilemeksizin ve çevreye zarar vermeksizin uzun vadede sürdürülebilen bir yaşam tarzı oluşturmaktır. Yaşam kalitesi ise kent halkı, kent kültürü, kent ortamı ve yerleşim yeri, firmalar, ulaşım ve çevre arasında refahı artıracak ideal bir dengenin oluşturulmasıdır. Kütahya İli’nin paydaşları bu temaları başarılı bir kent yaşamında olması gereken bütünleşik parçalar olarak görmektedir. 207 ■■■ Bu uzun vadeli amaca erişmek için 2023 vizyonunu “temel stratejiler” olarak adlandırılan daha küçük ve kolay bir biçimde başarılabilecek adımlara ayrılır. Kent vizyonu yedi farklı eksen üzerine oturmaktadır: Salkım modeline dayalı olarak kent merkezinin yeniden yapılandırılması. Kütahya’nın rekabet gücünün artırılması için kent merkezinin kent dışından gelecek bireyler (özellikle nitelikli işgücü ve müteşebbislere), firmalar ve kentteki genç nüfus için çekici bir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu stratejik amaca ulaşılması için kent ortamının yaşam kalitesi açısından iyileştirilmesi, kentin modern şehircilik uygulamalarıyla tanıştırılması ve 2023 yılına dek kent merkezinde beş yüz bin nüfusu barındıracak bir potansiyele ulaşılması temel hedefler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Kent merkezindeki nüfusun artması kentin iç piyasasını (ölçeğini) büyüteceği için başta hizmetler sektörü olmak üzere kent merkezine yönelik yeni yatırımları teşvik edecek ve kentten göçü önleyeceği gibi kentin dışarıdan net göç almasına katkıda bulunacaktır. Bu nedenlerle kent merkezinin mevcut merkez “çekirdek merkez” kabul edilerek coğrafi açıdan yayılıma uygun yönlere doğru 15-20 km’lik mesafelerde yeni yerleşim, iş, eğlence-dinlence ve alış-veriş merkezlerinin oluşturulması suretiyle “salkım modeli” esas alınarak genişletilmesi ana strateji olarak kabul edilmelidir. Nitelikli sanayi ve endüstri bölgelerinin oluşturulması. Kütahya Batı Anadolu’da, güvenlik sorununun olmadığı, önemli iç ticaret merkezleri ve tüketim potansiyelinin yüksek olduğu kentlere yakın bir konumda bulunan, EskişehirBözüyük sanayi hattının genişleme hattında yer alan, genç ve göreceli olarak iyi eğitimli bir nüfusu barındıran ve planlanan ulaşım bağlantılarının tamamlanması ile üretilen ürünlerin iç ve dış pazarlara erişimi sorununu en aza indirgemiş bir ilimizdir. Potansiyel olarak böyle elverişli bir konumda yer alan kentin bir yandan mevcut sanayi ve endüstriyel yapısını güçlendirmesi öte yandan hedeflenen nüfus ve geleceğe dönük beklenti ve vizyon dikkate alınarak sanayi-endüstriyel yapının bir ileri düzeyde yeniden örgütlenmesi ve dönüştürülmesi ana strateji olarak belirlenmelidir. Bu çerçevede Kütahya’da mevcut organize sanayi bölgeleri güçlendirilip küçük sanayi siteleri ile eklemlendirilirken Zafer Havalimanı civarında endüstri bölgesinin oluşturulması ve 20 yıllık bir perspektifte en az bir adet “nitelikli özel sanayi bölgesi” kompleksinin oluşturulması hedeflenmelidir. Bu kompleksin seramik (süper iletken-yarı iletken) ve bor gibi kente özgü değerli-nitelikli madenleri hedefleyen bir bölge olması amaçlanmalıdır. Kentin kültürel ve tarihi dokusuyla bir marka kent haline getirilmesi. Kütahya Frigya ve Osmanlı döneminden kalan zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip bir kent olarak özgün bir kültürel mirası barındırmaktadır ve Kurtuluş 208 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Savaşı’nın yapıldığı ana mekânlardan biridir. Mevleviliğin üçüncü önemli merkezi konumunda olan kentte Evliya Çelebi başta gelmek üzere önemli yazar, şair, gezgin ve bilim adamları yetişmiştir. Kentte Osmanlı’dan kalan zengin bir tarihi yapı stoku da mevcuttur. Kent rekabet gücünün artırılması için mevcut kültüreltarihi miras korunurken kent kültürünü yansıtacak, kentin cazibe merkezi olmasını sağlayacak, kentin tanınırlığını artıracak ve kenti genç nüfus açısından yaşanılabilir; yaşlılar açısından emeklilik döneminin huzur içinde geçirilebileceği bir yer haline dönüştüren bir kent ortamının ve çevresinin oluşturulması gerekmektedir. Bu çerçevede cazibe gücü yüksek birkaç önemli eğlence-dinlence projesinin hayata geçirilmesi temel stratejilerden biri olmalıdır. Kütahya “erişilebilir bir kent” haline getirilmelidir. Modern kentleşme uygulamaları çerçevesinde kentin yaşam kalitesini artıracak bir ulaşım ağının oluşturulması zorunludur. Bu nedenle “çekirdek kent” ile yeni oluşturulacak salkım kent öbekleri arasında; ilçe ve önemli kent içi merkezlerle kent merkezi arasında ve diğer kentlerle kent merkezi arasında etkin bir ulaşım ağının oluşturulması temel stratejik hedef olarak benimsenmelidir. Kent içinde alternatif çevre yollarının teşkili, yaya alanlarının ve yaya yollarının oluşturulması, bisiklet yollarının hayata geçirilmesi, Kütahya ili çapında kent merkezi ile tüm ilçe ve önemli merkezler arasında bölünmüş yol yapımının tamamlanması; kent merkezi ile dış bağlantılar açısından en az iki hızlı tren hattının Kütahya’dan geçmesinin sağlanması, Kütahya-Zafer Havalimanı-Afyon ve Kütahya-Tavşanlı hattında raylı ulaşım sistemlerinin devreye sokulması ve demiryolu ulaşım ağının yük ve yolcu taşımacılığı bakımından yeniden düzenlenmesi bu stratejinin ana hedeflerini oluşturacaktır. Kütahya “yaşanabilir bir kent” haline getirilmelidir. Kütahya hava, su, toprak kirliliği ile anılmayan ve çevre sorunlarını asgari düzeye indirmiş “tozsuz” ve “dingin” bir kent olmalıdır. Kütahya bir havalimanı kenti olmalıdır. Zafer havalimanının kısa bir süre sonrasında hizmete girecek olması kent merkezinin ve kentteki önemli üretim ve turizm merkezlerinin havalimanı ile entegre edilmesi ve havalimanı eksenli olarak kentin gelişiminde bir sıçrama yapılmasının sağlanması gerekmektedir. Bu amaçla kent merkezi ile Tavşanlı gibi en az bir önemli ilçe merkezinin havalimanı ile raylı sistemle bağlantısının yapılması, havalimanında endüstri bölgesinin oluşturulması, lojistik merkezinin tesisi ve havalimanı civarında bütünleşik yerleşim, üretim, eğlence-dinlence gerekmektedir. 209 ve benzeri alanların oluşturulması ■■■ Kütahya bir öğrenci kenti olmalıdır. Kütahya Türkiye’nin öğrenci mevcudu itibarıyla ilk on üniversitesinden biri olmaya aday bir üniversiteye, genç bir nüfusa ve öğrenciler açısından elverişli bir konuma sahiptir. Kent merkezinde yoğunlaşan üniversite kampusu nedeniyle kent merkez nüfusunun yaklaşık beşte biri üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Bu öğrencilerin kent ekonomisine ve kentin tanınırlılığına katkısı son derece önemlidir. Öte yandan, Türkçe ve yabancı dilde hazırlık okulunun devreye girmesiyle kente gelecek yabancı öğrenci nüfusunun artması da muhtemeldir. Bu nedenle kent merkezi ile Dumlupınar Üniversitesini bütünleştirecek bir dizi projenin hayata geçirilerek kentin bir “öğrenci kenti” haline getirilmesi ana stratejilerden biri olmalıdır. A. Kent Merkezinin Yeniden Yapılandırılması Kent merkezinin mevcut “çekirdek merkez” baz alınarak 15-20’şer km’lik yarıçaplar ölçeğinde dışa doğru genişletilmesi ve mevcut merkezden farklı yönlere doğru birden fazla yeni kent merkezinin oluşturulması kentin gelişiminde ve planlı bir biçimde bu değişimin sürekliliğinin sağlanması son derece önemlidir. Şekil 11.1. Kütahya’nın Gelişme Eksenleri ve Yeni Kent Merkezleri Kütahya kentinin dağlık-tepelik olan kısmının haricinde bu genişlemeye elverişli eksenler Kütahya-Balıkesir yolu, Kütahya-Eskişehir yolu ve Kütahya-Afyon yolu olmak üzere üç farklı yönde oluşturulabilir. Çekirdek kent merkezindeki yüksek 210 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** rantlar ve kentin içe kapanması dikkate alındığında yabancı (yerli-yabancı) yatırımcıların kente çekilmesi açısından yeni kent merkezlerinin oluşturulması önemli bir fırsattır. Yeni merkezlerin planlı, altyapısı tamamlanmış ve mutlaka belli bir ölçekte kent dışından yatırımcılara tahsis edilecek yerlerin önceden belirlendiği bir planlama ile oluşturulması elde edilecek faydayı azamileştirir. Bu çerçevede Şekil 11.1’de yer alan üç farklı eksen üzerinde dairelerle işaretlenen bölgelerde en az iki farklı yeni kent merkezinin oluşturulması ve bu merkezlerin yerleşim alanlarının (uydu kent) yanı sıra alış veriş, ticaret merkezleri gibi farklı konseptleri içermesi hedeflenmektedir. STRATEJİK AMAÇ A1 KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI Kent merkezleri kent rekabet gücü açısından büyük bir öneme sahiptir. Kent merkezleri kentte üretilecek mal ve hizmetlerin öncelikle tüketime sunulacakları ilk merkez niteliğindedir. Kente üreticileri çekebilmek için kentin merkez nüfusunun belli bir ölçeğin üzerinde olması gerekmektedir. Türkiye’de büyükşehir olabilmek için 750 bin nüfus baz olarak alınmaktadır. Büyükşehirler, diğer belediyelerin aksine, genel bütçe vergi gelirleri tahsilât toplamı üzerinden kendi sınırları içinden toplanan vergilerin belirli bir kısmını gelir olarak alabilen birimlerdir ve bu ilave gelir kaynağı kent altyapısının yapılması ve imarı açısından büyük bir avantaj meydana getirir. Kütahya’nın uzun vadede büyükşehir hacmine erişmesi, kısa ve orta vadede ise komşu iller olan Bursa, Eskişehir ve Afyonkarahisar’ın arasında güdük kalmadan serpilip büyüyebilmesi için 500 bin kent merkez nüfusuna erişmesi gerekmektedir. Kent merkezinin belirli bir ölçeğe ulaşması bu merkezde yaşayanlara, komşu illere ve iç piyasaya yönelik üretim yapan firmaların kent merkezi ve civarında üretim tesisleri açmasını kolaylaştırır. Ancak küresel piyasalara üretim yapmak isteyen firmalar ile Kütahya’ya yerleşmek isteyen kişilerin kentte uzun süre ikamet etmesini sağlamak için kent merkezinin üstün nitelikli birey, uzman ve firmalar için asgari düzeyde de olsa cazip bir hale getirilmesi gereklidir. Bu amaçla kentin iktisadî faaliyetler için lojistik açıdan önemli bir merkez haline getirilmesi, kentten göç edenden daha fazla kente göç edenin olması, kentteki sosyal olanak ve yaşam kalitesinin en azından rakip yerlerle aynı düzeyde olması ve kentin dışa açık bir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda kent merkezinin ve kent merkezle bağlantısı kurularak kentteki önemli yerleşim yerlerinin yeniden yapılandırılması ve kentin modern bir çağdaş kent haline dönüştürülmesi zorunludur. 211 ■■■ Bu zorunluluk kent merkezinin çeşitli alanlarda yeniden yapılandırılması anlamına gelmektedir. Öncelikle kentte yaşayan bireylerin ikametleri ile işyerleri arasında modern bir ulaşım sisteminin oluşturulması gereklidir. Hayat çalışıp uyumaktan ibaret olmadığı için kent sakinlerinin sosyal kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek eğlence-dinlence alanları ile ikamet yerleri arasında bütünleşik bir geçişin sağlanması da lazımdır. Altyapının modern kent gereklerine göre düzenlenmesi, buna uygun kentsel alanların oluşturulması ve kentin diğer şehirlerle ve dünyayla modern ve üstün vasıfta iletişim-ulaşım ağlarıyla birbirine bağlanması diğer gereksinimleri meydana getirir. HEDEF A1A KENT MERKEZİNİN KENT REKABET GÜCÜNÜ, KENTİN YAŞAM KALİTESİNİ VE KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNİ ARTIRACAK ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMESİ ■ Kent içi ve dışı ulaşım ağlarının sürdürülebilirliğini ve kentin düzenli bir yapıya sahip olmasını sağlayarak bireylerin yakın mesafelerde çalışıp yaşayabildiği bütünleşik bir kentin oluşturulması ■ Kamu ulaşım altyapısına (karayolu, demiryolu ve havaalanı) kolayca erişebilen; doğal güzellikler ve eğlence-dinlence alanlarına kısa zamanda ulaşılabilen sürdürülebilir bir kentsel ortamın meydana getirilmesi ■ Kentin altyapısı ve ortamının ciddi miktarda nüfusu, yatırımları, yenilikçilik- icatları ve ileri teknolojiye dayalı bir ekonomik yapıyı teşvik edecek ve sürdürecek bir düzeye getirilmesi ■ İyi tasarlanmış kent cadde ve sokaklarının meydana getirilmesi ve kaliteli kentsel kamusal alanların oluşturulması ■ Kent halkının eğlence-dinlence ihtiyaçlarını karşılayan, kentin çekiciliğini artıran, biyolojik çeşitliliği ve dengeyi koruyan ve iklim değişikliğine karşı tedbirleri içeren çevreci bir altyapı stratejisinin hayata geçirilmesi ■ Ulusal ve kentler arası büyük altyapı ve ulaşım projelerinin kent düzeyindeki bağlantılarının ve tamamlayıcı ağlarının kent rekabet gücünü artıracak bir biçimde tamamlanması ■ Kent altyapısı, eğlence-dinlence yerlerinin ve kentsel alanların oluşturulmasında kente özgün bir kültür ve bakış açısının her aşamada dikkate alınması ■ Kent merkezinde, kent merkezine yakın yüksek ve yeşil bir dağda ve kent merkezi ile kent kalesi arasında olmak üzere kentin çekiciliğini artıran teleferik sistemlerinin kurulması 212 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** Kent rekabet gücünün artması için kentin bileşik (kompakt) bir yapıya sahip olması gerekir. Kent halkının tamamının kolaylıkla erişebileceği, birbiriyle komşuluk yapabileceği, sosyal olanak ve faaliyetlerden faydalanabileceği ve kamusal mal ve hizmetlere (eğitim, sağlık, kültür v.b.) kolaylıkla erişebileceği bir biçimde kent merkezinin düzenlenmesi bir zorunluluktur. Bu düzenlemenin kentin turizm ve yaşanabilirlik potansiyeline de önemli bir katkı sağlaması olasıdır. Bu amaçla mevcut kent merkezinde eski kent merkezi, çekirdek kent merkezi veya çarşı (downtown) adıyla belirlenen bir alanın araçlara kapalı, yayalara serbest ve korunmuş bölge olarak tescil edilip düzenlenmesi gerekmektedir. Kent merkezinde yaya yolları, seyir terasları, kent parkları ve kent merkezinden kent civarındaki yeşil, ormanlık, dağlık alanlara uzanan yeşil kuşakları oluşturulması ve kent altyapısının buna uygun bir biçimde düzenlenmesi lazımdır. HEDEF A1B KENT MERKEZİNDE GELİŞİP BÜYÜDÜKÇE BİRBİRİNDEN İZOLE OLMUŞ KÜMELENMELER VE SEMTLERİN MEYDANA GELMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN KENTİN TARİHİ DOKUSUNUN YER ALDIĞI ÇEKİRDEK MERKEZİN TÜM KENT HALKININ GÜNÜN BÜYÜK BİR KISMINDA KULLANIMINA SOKACAK TEDBİR VE POLİTİKALARIN DEVREYE SOKULMASI ■ Mevcut kent merkezinde mümkün olduğunca büyük bir alanın çekirdek merkez olarak tespit edilerek bu alanın yayalara tamamen serbest bir hale getirilmesi ■ Çekirdek kent merkezi ve bu merkezin etrafında bütünleşik alanlarda güvenli, temiz, çekici yaya yollarının oluşturulması ■ Kent merkezinden kent civarındaki yeşil alanlara, ormanlık alanlara ve dağlık alanlara uzanan yeşil kuşakların oluşturulması ■ Kent merkezinde veya kolayca ulaşılabilir mesafelerde kent parkları, yürüyüş yolları, seyir terasları, yeşil ve açık alanlar ile yaya yollarının yapılması ■ Kültürel faaliyetlerin ağırlıklı olarak bu alanda gerçekleştirilmesi ■ Kent merkezindeki yolların yenilenmesi ve yol yapım ve tamir çalışmalarının tamamlanması ■ Yağmur suları ile kanalizasyon sularının bir birinden ayrıştırılmasını sağlayacak kanalizasyon altyapısının gerçekleştirilmesi ■ Kent merkezinde üzeri kapatılan derelerin açılarak modern kent altyapısının gereklerine göre yeniden yapılandırılması B.Nitelikli Sanayi ve Endüstri Bölgelerinin Oluşturulması. Kent genelindeki mevcut sanayi altyapısının geliştirilmesi ileri düzeyde gelişmiş sanayi ve endüstri bölgelerinin tesis edilmesi öncesinde kentin rekabet gücünün 213 ■■■ artmasına katkı sağlayacak ve geçiş aşamasında kentin başarılı bir biçimde sıçrama yapmasını kolaylaştıracaktır. STRATEJİK AMAÇ B1 NİTELİKLİ SANAYİ VE ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI Nitelikli sanayi bölgeleri ya da başka bir bakış açısıyla endüstri bölgelerinin kurulması kent rekabet gücünün artırılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu planda kent rekabet gücünün artırılması amacı çerçevesinde belirlenen ana yaklaşımlardan biri olan “salkım modeli” orijinal olarak Ahilik anlayışı çerçevesinde Kütahya İli’nde yeşeren bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Aynı işi yapan, aynı dalda uzmanlaşan ve birbirleriyle sıkı bir rekabet içinde bulunan çok sayıdaki firmanın dar bir coğrafi alanda üretimde bulunmaları ve iktisadî faaliyetlerini sürdürmeleri “üzüm üzüme baka baka kararır” atasözünde ifade edildiği gibi birey ve firmalar “yaparak öğrenme”, diğer firmaları taklit etme, diğer firmaların üretim süreçlerini adapte etme ve diğer firmaların çalışanlarını transfer etme yoluyla kendi başına üretemeyecekleri “özgün bilgi”leri ele geçirme olanağına kavuşurlar. Merkezi yönetimin coğrafi bazlı teşvik sistemi yerine ürün, sektör ve nitelikli sanayi merkezi bazlı teşvik uygulaması halinde bu merkezler yenilik, icat, teknoloji ve atılım merkezleri haline gelir. Türkiye’de uygulanan genel teşvik sistemi ve coğrafi esaslara dayalı teşvik sistemi ileri düzeyde, nitelikli ve teknolojik ilerlemeyi esas alan üretim modeli açısından sorunlu ve eksikliklerle dolu bir sistem olma niteliğindedir. Zaten yatırım yapma kararı alan firmaların birim üretim maliyetlerine dolaylı veya doğrudan katkı sağlayan “yatırım indirimi” uygulaması gibi teşvik uygulamaları yeni yatırımları teşvik etmediği gibi bürokrasiyi artırarak, kaynakların yanlış sektörlere tahsisine yol açarak ve yolsuzluğun artmasını sağlayarak teşvik sisteminin başarısız olmasına ve teşvik edilen sektörlerin emek-yoğun ve düşük teknolojili sektörler olmasına neden olmaktadır. Türkiye’de uygulanan bir diğer model olan “organize bölge” uygulamaları henüz sanayileşememiş bölge, kent ve ülkeler için bir seçenek olabilir ancak bu modelin yavaş yavaş yerini “nitelikli sanayi bölgeleri” uygulamasına bırakması gerekmektedir. Organize sanayi bölgeleri çok küçük ölçekli ve çoğu sanayi sektörüne de ait olmayan esnafın bir araya getirildiği yerler olduğunda başarısızlık kaçınılmazdır. Bu modelin başarısını artırmak için uzmanlaşmaya dayalı sanayi bölgelerinin kurulması ve dikey entegrasyonun dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle nitelikli sanayi bölgelerinin yanı sıra Kütahya gibi sanayileşememiş bir bölgede organize sanayi bölgeleri uygulamasını destekleyecek, tamamlayacak ve 214 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** dikey entegre bir hale getirecek küçük sanayi bölgeleri ile ihtisas organize sanayi bölgelerinin kurulması da hedeflenmektedir. HEDEF B1A İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ-MERKEZLERİNİN KURULMASI ■ İl genelindeki sanayi ve temel endüstriler arasındaki yatay ve dikey entegrasyonun geliştirilmesi ve istihdam düzeyinin artırılması amacıyla ilçelerin büyüklüğü dikkate alınarak küçük yerleşim birimlerindeki küçük sanayi sitelerinin modernize edilmesi, geliştirilmesi veya tesis edilmesi ■ İl genelindeki sanayi ve temel endüstriler arasındaki yatay ve dikey entegrasyonun geliştirilmesi ve istihdam düzeyinin artırılması amacıyla organize sanayi bölgeleri yanında bu birimleri destekleyecek ve tamamlayacak tarzda küçük sanayi bölgelerinin ihdas edilmesi ■ Organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve kurulması düşünülen endüstri veya nitelikli sanayi bölgelerinin ihtiyaç duyacağı ara eleman ve nitelikli işgücünün eğitilmesi için bu bölgelerde birim yönetimlerinin işbirliği ve desteği ile faaliyetlerini sürdürecek özel-nitelikli meslek liselerinin açılması ■ Kentteki hava (partikül) kirliliğini azaltmak, nitelikli ve katma değeri yüksek sanayi üretimi için gereken kaliteli ve yüksek teknolojili ham ve ara maddelerin sürdürülebilir bir biçimde üretimini temin etmek için ara-hammadde üretim alanlarının oluşturulması ve organize sanayi bölgelerinde maden kırma ve hazırlama alanlarının teşkil edilerek özel ihtisas bölgelerinin hayata geçirilmesi ■ Maden kimyasalları için yeni yatırım yerlerinin tespit edilerek ihtisas organize sanayi bölgelerinin oluşturulması ■ Madencilik fuarının düzenlenmesi suretiyle Kütahya’nın özgün ve nitelikli madenlerin üretimi ve işlenmesinde bir marka kent haline getirilmesi ■ Eşleştirme toplantılarıyla yerli ve yabancı yatırımcıların bir araya getirilmesi Nitelikli sanayi veya endüstri bölgelerinin oluşturulması Kütahya’nın yeni sanayileşen bir kentten sanayileşmiş “küresel bir kent” haline getirilmesinde önemli bir köşe taşıdır. Bu amaca ulaşmada Zafer Havalimanı projesinin önemli bir rolü ve katkısı olacaktır. Zafer Havalimanı etrafında gerçekleştirilecek yapılaşma ve tesisleşmelerin kentin ihtiyaçları çerçevesinde gelişimini sağlamak, kente yabancı sermaye yatırımlarını çekerek kent rekabet gücünün ve gelişiminin hızlanmasını temin etmek, kentteki iktisadî birimlerin araştırma-geliştirme ve beşeri sermaye ile bilgi ihtiyaçlarının karşılanması için Dumlupınar Üniversitesi’nin etkin bir biçimde rol almasını sağlamak ve cazibe merkezi haline gelecek olan Kütahya’nın 215 ■■■ kaynaklarının daha yüksek katma değere haiz hizmet ve ürünlere dönüşümünü sağlamak amaçlarıyla Zafer Havalimanı çevresinde bir endüstri bölgesi veya nitelikli sanayi bölgesinin kurulması gerekmektedir. Bu projeyi destekleyecek ikinci adım Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde bir “teknokent” kurulması ve bu teknokentin ileride teknik üniversiteye dönüşmesidir. Üçüncü adım ise, Zafer Havalimanı’nın yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığına açık bir havalimanı haline getirilmesi ve Zafer Havalimanı’nın Kütahya’yı bir havalimanı kenti olacak biçimde dönüştürülmesi ve düzenlenmesidir. HEDEF B1B NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİ VEYA ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN KURULMASI VE KÜTAHYA’NIN BİR HAVALİMANI KENTİ HALİNE GETİRİLMESİ ■ Zafer Havalimanı ile Kütahya arasında bir lojistik merkezinin oluşturulması ■ Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde oluşturulan “teknokent” uygulamasının Kütahya-Afyonkarahisar arasında bölge üniversitelerinin işbirliği ile bir teknoloji koridoruna dönüştürülmesi ve bu koridorun daha ileri aşamada Havalimanı civarında kümelenen “nitelikli sanayi bölgesi” haline dönüştürülmesi ■ Nitelikli sanayi bölgesi, teknokent veya teknoloji koridoru çerçevesinde ortaya çıkacak özgün bilgi birikimini artırmak, bu bölgeye teknik-teknolojik-bilgi desteğini sürekli hale getirmek ve kent sanayisinin teknolojik düzeyini artırmayı kolaylaştırmak amacıyla teknoloji koridoru hattında bir “teknik üniversite”nin kurulmasının sağlanması ■ Biyoteknoloji ve nükleer tıp alanında ilerleme sağlamak, sağlık turizminin gelişmesini kolaylaştırmak, termal turizm ve bu çerçevedeki tıbbi gelişmelerin hızlandırılması ve Kütahya’nın fizik-tedavi ve rehabilitasyon alanında marka kent olmasını sağlamak amacıyla Kütahya’da bir “tıp üniversitesi”nin kurulmasının sağlanması ■ Özel sanayi bölgelerinin ihtiyacının karşılanması ve Kent genelindeki üretimin yurtdışına gecikmeksizin ve ucuz bir biçimde aktarılmasının sağlanması için Zafer Havalimanı bünyesinde kargo taşımacılığının oluşturulması ■ Zafer Havalimanı’nda “havacılık bakım ve onarım merkezi”nin kurulması ■ Zafer Havalimanı civarında sosyal yaşam alanları (Kongre merkezi, kültür merkezi, fuar alanı, otel, hastane, AVM v.b.)’nın oluşturulması. C. Kütahya’nın Yaşanabilir Bir Kent Haline Getirilmesi Kütahya’da halkın % 65’i kent merkezlerinde yaşamaktadır. 2010 itibarıyla kent merkezi İl nüfusunun % 43,9’unu barındırmaktadır. Merkez ilçe nüfusunun gelecek 216 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** on yılda İl’in toplam nüfusunun yarısından daha fazlasına ev sahipliği yapacağı tahmin edilmektedir. Kent merkezleri iktisadi büyüme, refah artışı ve rekabet gücünün ileri bir düzeye ulaştırılmasında son derece önemlidir. Zira kent merkezleri mucitleri, girişimcileri, sermaye sahiplerini ve akademisyenleri bir araya getiren uzmanlaşma ve işbölümünün yüksek düzeyde olduğu yerlerdir. Kent merkezleri birey ve firmalara sayısız fırsatlar, ölçek ve kapsam ekonomilerinden yararlanma şansı ve çok sayıda tercih hakkından yararlanma olanağı sunar. Ancak kent merkezleri, aynı zamanda, çevresel felaketlere, marjinalleşmeye ve yoksul kesimlerin yaşam kalitesinde dramatik gerilemelere yol açan bir ortam anlamına da gelir. Kentler, bazen de, hastalık, sosyal çatışma ve güvenliğin olmadığı alanlar haline gelebilir ya da sanayi atıkları, doğal afetler ile küresel ısınmanın kol gezdiği yerleşim birimlerine dönüşebilir. Başarılı bir kent sosyal, ekonomik ve çevresel ihtiyaçların tümüne dengeli bir biçimde karşılık verebilen kenttir. Yatırımcılara güvenlik, altyapı ve verimliliği yüksek bir iş ve çalışma ortamı sunarken kendi doğal kaynakları, beşeri sermayesi ve çevresinin gerçek potansiyelinin farkına vararak bu kaynakları en iyi sonuçları elde edecek şekilde değerlendirmelidir. Kentin çevresel kaynaklarının stratejik varlıklar olarak ele alınıp yönetilmesi kent yönetiminin amaçlarının gerçekleştirilmesinde, sağlıklı bir ekosistem ve yaşanabilir bir kentin oluşturulmasında ve tüm kentin yaşam kalitesinin artırılmasında kritik bir öneme sahiptir. Kentin içinde bulunduğu doğal ortam o kente ekosistemle alakalı sayısız hizmetler sunar. Bu hizmetlerin arasında yer alan su, hava, açık alanlar, ormanlar gibi bazı hizmetler yaşanabilir bir kent için temel hizmetler konumundadır. Sağlıklı bir çevre için temiz suya erişim zorunluluktur. Nehirler ve su kaynakları temiz suya erişimin yanı sıra doğal kirlilik önleyici filtre görevi üstlenirler. Biyolojik çeşitlilik sağlıklı yiyeceklerin, ilaçların ve materyalin üretilmesinde önemlidir ve yaşam kalitesini artırır. Ormanlar, bitki ve hayvanlar için birer yaşam alanı, su biriktirme ve temizleme havuzu, karbon biriktirme deposu, eğlence ve dinlence alanı ve turistler için çekici bir destinasyon olarak hizmet ifa ederler. Sulak alanlar atıkları filtreler, yavaş bir biçimde işleyerek doğal yolla tekrar geri dönüştürür ve balık ve benzeri canlılar için sağlıklı bir ortam oluşturur. Nihayet kumullar, kayalıklar ve koruluklar kentleri fırtına, sel ve taşkınlardan korur ve erozyonu önler. Ayrıca çekici ve özgün doğal alanlar yerli ve yabancı turistler için cezbedici bir unsurdur. Kütahya, kişi başına özel otomobil sayısı açısından Türkiye ortalaması (102)’nın üzerinde bir konumda bulunmaktadır. Kütahya tüm iller arasında kişi başına özel otomobil sayısı açısından 11’inci sırada yer almaktadır. Kütahya’da çalışanların işyerine ulaşmasını sağlayacak ulaşım vasıtası seçeneği “halk otobüsleri” ve özel 217 ■■■ otolarla sınırlı bulunmaktadır. Kent merkezinde, tarihi doku nedeniyle, dar sokak ve caddelerin sıkışık bir trafiğe yol açması ve yeterli park alanının mevcut olmaması artan nüfusun ihtiyaçlarının yeterince karşılanamamasına yol açmaktadır. İşyerlerine ulaşmak için özel otoların en önemli seçenek olması toplu taşımacılığın yeterli sıklık ve kalitede olmadığı civar yerleşim merkezlerinden kent merkezine erişimde ciddi tıkanıklıklara ve yaşam kalitesi kaybına neden olmaktadır. Hız, dakiklik, konfor, günün her saatine yayılan hizmet tarifesi gibi unsurlar açısından toplu taşımacılığın sahip olduğu sorunlar ulaşım sorununu şiddetlendirmektedir. Kent nüfusunun gelecek on yılda ikiye katlanması hedeflendiğinde ulaşım sorununun toplu taşımacılığın kalite, kapsam ve sefer sıklığı artırılarak çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede ana yolların kaliteli ve daha modern bir hale getirilmesi, toplu taşımacılığın sefer sıklığının ve kalitesinin artırılması, kentin önemli merkezleri arasındaki bağlantıyı sağlayacak entegre bisiklet yollarının meydana getirilmesi, kent merkezi ile önemli ilçelerin ve yerleşim yerlerinin bölgelerarası ulaşım ağları ile birbirine bağlanması ve Kütahya-Tavşanlı, KütahyaAfyonkarahisar ve Kütahya Eskişehir arasında raylı ulaşım sisteminin kurulması gerekmektedir. Yaşanabilir ve dolayısıyla yaşam kalitesi yüksek bir kentte ikamet edilen merkezlerle alışveriş, spor, eğitim, kamusal mal ve hizmetler v.b. gibi hizmetlerin sunulduğu yerleşim birimleri arasında güçlü ve yaşam kalitesini artıran bağlantıların olması gerekmektedir. İkamet edilen yerlerde okullara kolay bir biçimde erişimin sağlandığı bisiklet ve yaya yollarının oluşturulması zorunludur. STRATEJİK AMAÇ C1 KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ Kentin merkez nüfusunun 500 binin üstüne çıkarılması amacına ulaşmak için kentin yeniden yapılandırılmasının yanı sıra kent merkezi başta gelmek üzere Kütahya’nın tümünde yaşam kalitesinin artırılması ve kentin yaşanabilirlik düzeyinin yükseltilmesi gereklidir. Kavşak düzenlemeleri, çevre yolları, yeni kent merkezleri, kent meydanları, bisiklet ve yaya yolları, raylı sistemler ve kent merkezi ile üniversite ve Tavşanlı arasındaki ulaşım koridorunun modernize edilmesi bu amaca ulaşılmasını kolaylaştıracak faaliyetler olarak sıralanabilir. 218 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF C1A KENT MERKEZİNİN ULAŞIM KAPASİTE VE OLANAKLARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRACAK VE KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNİ YÜKSELTECEK ŞEKİLDE ARTIRILMASI-1 ■ Tavşanlı ve Afyonkarahisar yönünde yeni çevre yollarının inşa edilmesi ■ Orta ve uzun vadede kent merkezi ile Tavşanlı arasında, kısa vadede ise Germiyan Kampusu, kent merkezi ve Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu arasında hafif raylı sistemin devreye sokulması ■ Orta ve uzun vadede kent merkezi-Zafer Havalimanı-Afyonkarahisar arasında raylı ulaşım sisteminin oluşturulması ■ Zafertepe Kavşağı-Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu arasında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi ■ Kent merkezi-Bölcek-Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu arasında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi ■ Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu-Yoncalı Kavşağı arasında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi ■ Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu-Tavşanlı Karayolu hattında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi ■ Kent merkezi-Afyon Karayolu hattında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi ■ Şehir içi bulvar kavşaklarında bisiklet yollarının taşıt yolları ile kesişim noktalarında geçişlerin sağlanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması ■ Zafertepe-Germiyan Kampusu servis yolunun yapılması ■ TOKİ yerleşim merkezine güvenli ve konforlu ulaşımı sağlayacak katlı kavşak düzenlemesinin yapılması ■ Bekir Avlupınar Caddesi kavşak düzenlemesinin inşa edilmesi ■ Fevzi Çakmak Caddesi kavşak düzenlemesinin yapılması ■ Fatih Sultan Mehmet Bulvarı kavşak düzenlemesinin inşa edilmesi ■ Adnan Menderes Bulvarı kavşak düzenlemesinin hayata geçirilmesi ■ Sanayi-Demiryolu kenarı kavşak düzenlemesinin gerçekleştirilmesi 219 ■■■ ■ İstasyon karşısı ve İstasyon bölgesi kavşak düzenlemesinin yapılması ■ Kent merkezi iş alanı ve çevresine erişimi kolaylaştırmak amacıyla yeni bir trafik düzenlemesinin hayata geçirilmesi Kent merkezinin nüfusunu artırmak, kentin daha modern bir hale getirilmesini sağlamak, kent yoksulluğunu azaltmak ve kent merkezinde yüksek kalitede yeni ikamet merkezleri oluşturmak için kent merkezinde gelişim alanlarının tespiti ve kentsel dönüşümün sağlanması temel zorunluluklardan biridir. Şekil 11.1’de dile getirilen projeye ilaveten uygulanması gereken faaliyetlerin tüm il düzeyinde devreye alınması gerekmektedir. HEDEF C1B KENT MERKEZİNDE GELİŞİM ALANLARININ TESPİTİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN SAĞLANMASI-1 ■ Kent merkezi, Yoncalı ve Ilıca’da kentsel dönüşüm alanlarının belirlenmesi ■ Vefa, Yenidoğan, Gaybiefendi, Fuatpaşa, Sultanbağı, Osmangazi’nin kent merkezinde öncelikli kentsel dönüşüm alanları olarak belirlenmesi ■ Belirlenen kentsel dönüşüm alanlarında dönüşüm projelerinin TOKİ ile ortaklaşa konut projeleri hazırlanarak hayata geçirilmesi ■ Kentsel dönüşüme tabi tutulacak alanlarda hâlihazırda oturan halkın istihdam olanaklarının artırılması için meslek edindirme kursları ile nitelikli mesleklerde istihdam edilebilmelerinin sağlanması ■ Dönüştürülen alanlardaki çiçekçi, büfe v.b. marjinal istihdam alanlarının dönüşüm mimarisine uygun olarak düzenlenmesinin sağlanması ■ Dönüştürülen alanlarda oluşturulan marjinal istihdam alanlarının meslek edindirme kursunu bitiren eski semt sakinlerinin istihdamına tahsis edilmesinin sağlanması ■ Dönüştürülen tüm alanlarda sosyal ve teknik altyapı alanları oluşturularak semtin yaşam kalitesinin olumlu yönde etkilenmesi ■ Dönüştürülen tüm alanlarda “yeşil kent” oluşturma amacına uygun olarak mümkün olduğu ölçüde park, açık alan, yeşil alan, oyun bahçeleri, yürüyüş yolları, seyir alanları v.b. oluşturarak semtlerin yaşanabilirliğinin artırılması ■ Yeni bir Belediye Hizmet Binasının inşa edilmesi ■ Kütahya-Eskişehir karayolu üzerinde yeni bir Valilik Hizmet Binasının inşa edilmesi ■ Mevcut Belediye Hizmet Binasının müze veya benzeri bir kültürel işlev merkezi olarak yeniden yapılandırılması 220 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ■ Mevcut Valilik Hizmet Binasının yıkılarak bu alanın “çekirdek kent merkezi” ya da “eski kent merkezi” kent meydanı olarak düzenlenmesi HEDEF C1B KENT MERKEZİNDE GELİŞİM ALANLARININ TESPİTİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN SAĞLANMASI-2 ■ Gıda, mobilya, el sanatları alanında yol ticaretini geliştirmek amacıyla uygun yerlerde “gıdacılar sitesi”, “mobilyacılar sitesi” ve “el sanatları sitesi” adıyla merkezlerin inşa edilmesi ■ Tarihi bina ve alanların tam envanterinin çıkarılması ■ Tarihi bina ve merkezlerin restorasyon çalışmalarının hızlandırılması ■ Depreme dayanıksız konut ve yapılar tespit edilerek bunların kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıklı olan yapılarla dönüştürülmesi HEDEF C1C ALTYAPININ KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNE KATKIDA BULUNACAK ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ ■ Kent merkezi ve ilçelerin sağlıklı içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını temin edecek projelerin hayata geçirilmesi ■ Kırsal alanda hâlihazırda son derece yetersiz olan mevcut su şebekesinin tamamlanması ve kentsel alandaki su isale hatlarının yenilenmesi ■ İlçelerle Kent merkezi arasındaki yolların kalite ve güvenlik düzeyinin artırılması ■ Kütahya kent merkezi-Gediz-Simav arasında bölünmüş yol yapılması (Şekil C2) ■ Tavşanlı-Domaniç-İnegöl arasında bölünmüş yol yapılması ■ Tavşanlı-Simav arasında bölünmüş yol yapılması ■ Simav-Balıkesir arasında bölünmüş yolun yapılması ■ Gediz-Pazarlar-Uşak arasında bölünmüş yol yapılması ■ Altıntaş-Dumlupınar-Uşak arasında bölünmüş yol yapılması ■ Tavşanlı-Balıkesir arasında bölünmüş yol yapılması ■ Tavşanlı-Domaniç-İnegöl arasında bölünmüş yol yapılması ■ Kentteki asfaltsız köy yolları ile diğer yolların asfaltlanması 221 ■■■ Şekil 11.2. Kütahya İli İçin Önerilen Bölünmüş Yol Güzergahları Kent rekabet gücünün kısa vadede artırılması bugünkü nesillerin refahını artırır ve kentin nüfus ve refah düzeyini olumlu yönde etkiler. Ancak kent rekabet gücü çevre pahasına ve çalışanların ve kent halkının yaşam kalitesinin azalması ile sonuçlanacak sosyal dampinge yol açarak artırılıyorsa bu durum sürdürülebilir değildir ve gelecekte kentin nüfus ve refah düzeyini bir daha geri döndürülemeyecek bir biçimde olumsuz yönde etkiler. Yeşil, yaşanabilir ve sağlıklı bir kent bu unsurlardan doğrudan etkilenen turizm gibi sektörlerin gelişmesine olumlu bir katkı sunar. Kentte hâlihazırda yaşayanlar kentten daha az göç etmek zorunda kalırken kent dışarıdan göç almaya başlar. HEDEF C1D KÜTAHYA’NIN HAVA KİRLİLİĞİ PROBLEMİNİN ÜSTESİNDEN GELMİŞ, TEHLİKELİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİNİ SAĞLAMIŞ, ÇEVREYE VE ÇEVRESEL DEĞERLERE DUYARLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE YÖNETİMİNİ BENİMSEMİŞ, YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK, TEMİZ, SAĞLIKLI, YEŞİL VE YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ-1 ■ Kütahya ve Tavşanlı ilçelerinde ısınma amaçlı yakıt kullanımında doğalgazın payının artırılması ■ Hava kirliliğinin en aza indirilmesini temin etmek için emisyon pulu satışlarının artırılması ■ Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin tüm boyutlarıyla belirlenmesi ■ Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesi 222 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF C1D KÜTAHYA’NIN HAVA KİRLİLİĞİ PROBLEMİNİN ÜSTESİNDEN GELMİŞ, TEHLİKELİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİNİ SAĞLAMIŞ, ÇEVREYE VE ÇEVRESEL DEĞERLERE DUYARLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE YÖNETİMİNİ BENİMSEMİŞ, YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK, TEMİZ, SAĞLIKLI, YEŞİL VE YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ-2 ■ Kentteki hava kirliliğini artıran her türlü işletmenin kent dışına çıkarılması ■ Termik santrallerin mevzuatta söz konusu olan sınır değerlere uygun bir biçimde çalışmalarının sağlanması ve bu çerçevedeki kontrollerin tavizsiz ve etkin bir biçimde sürdürülmesi ■ Kütahya’daki tüm yerleşim birimlerinin “katı atık bertaraf tesisleri yapma ve işletme birliği”ne katılımının sağlanması ■ Kütahya ili yerel yönetimler katı atık bertaraf tesisleri yapma ve işletme birliği enerji üretim tesisinin kurulması ■ Organize Sanayi Bölgelerine ait atık su arıtma tesislerinin yapımının sağlanması ■ Arıtma tesisi olmayan belediyelerin arıtma tesislerinin yapılması ve bu çerçevede Kütahya ve Gediz Organize Sanayi Bölgelerinin arıtma tesislerinin 2014 yılına kadar bitirilmesi ■ İnsanların huzur ve sağlığını bozan ve yaşam kalitesini azaltan gürültü kirliliğini önlemek amacıyla denetim çalışmalarının artırılması ■ Gürültü kirliliğini önlemek amacıyla sokak düğünlerinin ve müzik yayınının kent merkezinde tamamen yasaklanması; gürültü kirliliğini önlemek amacıyla açık ve yarı açık tesislerin kapalı hale getirilmesi ve “çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliği”nin gereğinin yapılması ■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla “çekirdek kent merkezi”ndeki birçok cedde ve sokağın araç trafiğine kapatılması ■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla “çekirdek kent merkezi” başta gelmek üzere kent merkezinde tozlanmaya yol açacak şekilde çimenlik alanlar veya boş alanların yıkanabilir zeminler haline getirilmesinin sağlanması ■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla belirli aralıklarla kent cadde ve sokaklarının yıkanması ■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla termik santral kaynaklı toz ve partikül kirliliğini ortadan kaldıracak tüm tedbir, kontrol ve denetimin hayata geçirilmesi 223 ■■■ Ç. Kütahya’nın Sosyal Dışlanmanın, Ayrımcılığının ve Yabancı Düşmanlığının Olmadığı Bir Kent Olması Son yıllarda Türkiye’nin iktisadi büyümede gösterdiği performans nedeniyle ülke genelinde olduğu gibi Kütahya’da da işsizlik düzeyinde belirgin bir gerileme söz konusu olmakla birlikte Kent’te çeşitli alan ve kesimlerde yüksek düzeyde sosyoekonomik kutuplaşmanın varlığı göz ardı edilemez bir gerçek konumundadır. Kutuplaşmada dezavantajlı olan gruplar İl yönetimince çok kolay bir biçimde tespit edilebilir ve hedeflenebilir. Bu gruplar yalnız yaşayan ebeveynler, yaşlı kişiler, uzun süreli işsiz kalanlar ve düşük düzeyde eğitim alan kesimlerdir. Dezavantajlı kişilerin sayısının fazla olması, toplumun bazı kesimlerinin marjinalleşmesi, ayrımcılığın varlığı ve zayıf-korunmasız durumda olan ve görünürlükleri de güçlü olmayan kesimlerin mevcudiyeti kentin potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesini engellemektedir. Bu nedenle hedef alanlardaki mevcut dışlama ile mücadeleye yönelik tedbirlerin alınması ve kent içinde daha çok dışlanan diğer kesimlere yönelik ilave çözümlerin üretilmesi gerekmektedir. STRATEJİK AMAÇ Ç1 KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ OLMADIĞI BİR KENT OLMASI Sosyal dışlanmanın önlenmesi kent rekabet gücünü artırmada anahtar üretim faktörü olan beşeri sermayenin iyileştirilmesine olumlu bir katkı sunar. Mevcut kent halkının en yetenekli ve zeki olanlarının kent yaşamındaki rol ve etkileri artarken kent dışından özgün bilgi, sermaye, teknoloji ve tecrübe sahibi girişimcilerin kente gelip yerleşmelerine ve kent dışındaki bağlantıları ile kent arasında iletişim, ticaret ve transferde bulunmalarına yol açar. Öte yandan sosyal dışlanmanın önlenmesi kentin barışçıl, güvenli ve istikrarlı bir ortama kavuşmasına da neden olur. HEDEF Ç1A KENTTEKİ TÜM BİRİMLERİN SOSYAL DIŞLANMA VE YOKSULLUĞUN ORTADAN KALDIRILMASINDA BİRLİKTE ÇALIŞMALARININ SAĞLANMASI-1 ■ Sosyal dışlanmayı önleme tedbir ve uygulamalarının koordine edilmesi amacıyla “sosyal dışlanmayı önleme tedbirleri çalışma grubu”nun oluşturulması ■ Kent halkının ve gönüllü kuruluşların kentin gelecekteki gelişimine katılımının hızlandırılması ■ Yerel düzeyde bir yoksulluk karşıtı stratejinin geliştirilmesi 224 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF Ç1A KENTTEKİ TÜM BİRİMLERİN SOSYAL DIŞLANMA VE YOKSULLUĞUN ORTADAN KALDIRILMASINDA BİRLİKTE ÇALIŞMALARININ SAĞLANMASI-2 ■ Kentin yoksulluk haritasını çıkartılması ■ Marjinalleşen grupların kentin sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamına katılımını teşvik edecek yapı ve stratejilerin geliştirilmesinin sağlanması ■ Marjinalleşen veya ayrımcılığa maruz kalan kesimlere yönelik okullarda ortaya çıkan ayrımcı, marjinalleştirici ve dışlayıcı tavır, tutum ve davranışların tespit edilmesi ■ Okullarda tespit edilen ayrımcı, marjinalleştirici ve dışlayıcı tavır, tutum ve davranışlara karşı uygulanacak politika ve stratejilerin oluşturulmasının sağlanması Eğitim sosyal sınıflar arasındaki dikey geçişliliği artıran, yoksul kesimlerin kendi yetenek ve emekleriyle refah düzeylerini artırmalarına yol açan ve beşeri sermaye arasından en yetenekli, zeki ve çalışkan olanların seçilmesine imkân veren temel uğraşlardan biridir. Yetersiz eğitim alan veya çeşitli nedenlerle eğitime katılımı engellenen kesimler yaşamlarını idame ettirmede ve geçimlerini sağlamada güçlüklerle karşı karşıya kalır. Nitelikli iş bulamayan bu kesimler marjinal (işportacılık, kağıt toplama v.b.) işlerde çalışmak zorunda kalabilir veya yer altı faaliyetlerinde istihdam edilebilirler. Dolayısıyla yetersiz eğitim ve eğitime katılma kayıtdışılığı artıran, kent yaşam kalitesini azaltan marjinal istihdamı besleyen ve yasa dışı faaliyetleri artıran bir faktör haline geldiğinde kent rekabet gücünü olumsuz yönde etkiler. Bu kesimlere yönelik sosyal dışlanmanın azaltılması ise kentin canlılığını artırır, kenti daha istikrarlı bir hale getirir ve kent yoksulluğunu hafifleterek kentteki sosyal sorunların azalmasına katkıda bulunur. HEDEF Ç1B YETERSİZ EĞİTİM VE EĞİTİME KATILIM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN SOSYAL DIŞLANMANIN AZALTILMASI-1 ■ Eşitsizlikleri azaltmak için diğer sosyal politika tedbirlerinin bir parçası olarak yaratıcı eğitim stratejilerinin oluşturulması ■ Yetişkinlere yönelik ihtiyaçlara cevap verecek esnek ve yüksek kaliteli öğrenme fırsatlarını sağlayacak programların devreye konulması ■ Bu kesimleri hedef alan yaşam boyu öğrenim programlarının üniversite tarafından yaygınlaştırılması ■ İlköğretime ve ortaokullara katılımın en iyi düzeye getirilmesi 225 ■■■ HEDEF Ç1B YETERSİZ EĞİTİM VE EĞİTİME KATILIM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN SOSYAL DIŞLANMANIN AZALTILMASI-2 ■ Orta dereceli okulları terk eden kişilerin tespit edilmesi ve lise eğitiminin teşvik edilmesi ve okul terklerini önleyecek kente has stratejilerin oluşturulması ■ Toplumda eşitsizliği ve nesiller arası uyumu bozan dijital bölünmenin engellenmesi ■ Klasik okur-yazarlığın ötesinde çeşitli düzeylerdeki okur-yazarlığın üniversite ve halk eğitim vasıtasıyla açılacak yaşam boyu öğrenim kurslarıyla teşvik edilmesi ■ İlk ve orta dereceli okullarda yaygın ve yoğun karakter eğitimi uygulamalarına başlanması ■ Okul çağındaki gençlerin marjinalleşmesinin önlenmesi amacıyla madde bağımlılığını önlemeye yönelik kente özel tedbirlerin devreye konulması Bir kentin yaşanabilir olması büyük ölçüde kentteki herkesin günlük yaşamdan ne kadar tatmin olduğu ve kent yaşamına ne ölçüde katılabildiği ile doğru orantılıdır. Bunun için başta özürlüler olmak üzere kekresin kent yaşamına tam olarak katılmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gereklidir. HEDEF Ç1C KENTTEKİ TÜM SPESİFİK GRUPLARIN İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI ■ Kentteki yaşlıların refah düzeyini ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygun ve hedeflenmiş kaynak, destek ve hizmetlerin koordine edilmesi ■ Kentte özgün bir kültür ve çalışma sistemine sahip olan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi ■ Kent yaşamının bütün boyutlarına katılabilmeleri için özürlü kişilere eşit fırsatların sağlanması ■ Kente dışarıdan gelen yeni göçmenlere, sığınmacılara ve benzeri azınlık durumundaki yabancılara destek sağlanması ve toplumda itibar görmelerini temin edecek programların devreye sokulması D. Kütahya’nın Bir Öğrenci Kenti Olması Kütahya kent merkez nüfusunun yaklaşık % 6,7’si kadar üniversite öğrencisi kent merkezinde veya önemli ilçe merkezlerinde eğitim-öğretim hayatını sürdürmektedir. Üniversiteler ihracata yönelik bilgi merkezleri olarak illerin yenilik, icat, bilgi ve üretim kapasitelerine katkı yaptıkları gibi öğrencileri vasıtasıyla kentin 226 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** yeni fikirler, tercihler ve yaşam tarzları ile karşılaşmasına olanak sunarlar. Üniversite öğrencileri bulundukları şehirlerde kültür, spor, eğlence-dinlence ürün ve altyapısının temel tüketicileri ve çoğu kez bunların üreticileri konumunda bulunurlar. Öğrenciler barınma, yeme-içme, giyinme ve eğlenme ihtiyaçlarını karşılayan kentte önemli bir tüketici grubunu meydana getirirler. Kente önemli katkıları olan bu kesime yönelik özel politikaların uygulanması ve kentin pazarlanmasında öğrencileri baz alan stratejik bir yaklaşımın benimsenmesi gerekir. STRATEJİK AMAÇ D1 KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI HEDEF D1A ÜNİVERSİTE OLANAKLARININ KÜTAHYA’NIN BİR “ÜNİVERSİTE KENTİ” OLMASINI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE YENİDEN TASARLANMASI ■ Merkez Kampusta yeni öğrenci yurtlarının yapımının sağlanması ■ Merkez Kampusta öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik yeni kafeterya, kafe ve benzeri alanların yapılması ■ Germiyan Kampusu ile Merkez Kampus arasında raylı ulaşım sisteminin oluşturulması ■ Kent merkezi ile Merkez Kampusu arasında bisiklet ve yürüyüş yollarının yapılması ■ Merkez Kampusta yeni bir spor kompleksinin yapılması ■ Üniversite öğrencilerinin kentte kalma ve eğlenme-dinlenme sürelerini artıracak yeni alış-veriş merkezlerinin, teleferik sistemlerinin, özel eğlence-dinlence bölgelerinin oluşturulması HEDEF D1B ÜNİVERSİTE ÖNCESİ EĞİTİM-ÖĞRETİMDE KÜTAHYA’NIN TÜRKİYE’NİN İLK ON İLİ ARASINA SOKULMASI-1 ■ Okul öncesi eğitim hizmetlerinin kent merkezinde ve kırsal alanlarda tüm nüfusa yaygınlaştırılması ■ Okul öncesi eğitimin nitelik ve kalitesinin artırılması amacıyla velilerin bilgilendirilmesi ve eğitilmesi çalışmalarına ağırlık verilmesi ■ Mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve mesleki eğitim alanların istihdam düzeyini yükseltmek amacıyla organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgeleri civarında bu birimlerin yönetimi ile koordineli olarak faaliyet gösterecek meslek 227 ■■■ okullarının açılması HEDEF D1B ÜNİVERSİTE ÖNCESİ EĞİTİM-ÖĞRETİMDE KÜTAHYA’NIN TÜRKİYE’NİN İLK ON İLİ ARASINA SOKULMASI-2 ■ Organize sanayi bölgesi civarında sanayi ve üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir meslek yüksek okulunun açılması ■ Yaşam boyu eğitim ve öğretim faaliyetlerinin kentin sanayi, ticaret ve sanayi bölge yöneticilerinin önerileri ve emek talebinin yüksek olduğu konu ve alanlarda yoğunlaştırılması ■ Öğrencilere ekipler aracılığı ile çalışabilme, karar alma, sorun çözme ve sorumluluk alma gibi iş dünyasının ihtiyaç duyduğu temel becerilere sahip öğrenci yetiştirilecek ve piyasanın beklentilerini karşılamak amacıyla iş dünyası ilgili tüm kurumlar ile ortaklıklara gidilmesi ■ Kütahya’yı bir eğitim ve öğrenci kenti haline getirmek için polis, cezaevi güvenlik görevlisi ve Diyanet İşleri personeli için gerekli olan eğitim kurumlarının Kütahya’ya kazandırılması ■ Eğitim kampuslarının oluşturulması ve ara eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla çıraklık eğitimine önem verilmesi E. Yerel ölçekte Sunulan Kamusal Mal ve Hizmet Üretiminin Miktar ve Niteliğinin Artırılması Kütahya’nın rekabet gücünün artması merkezi yönetime bağlı olarak il ölçeğinde hizmet sunan birimlerin yüksek kalite ve miktarda mal ve hizmet sunması ile yakından ilgilidir. Sağlık, sosyal güvenlik ile spor ve gençlik konularında gerçekleştirilecek nitelikli mal ve hizmet üretimi kentin çekiciliğinin artmasına önemli bir katkı sağlayacaktır. STRATEJİK AMAÇ E1 YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI HEDEF E1A KÜTAHYA’DAKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1 ■ Anne ve bebek ölümlerinin azaltılması ■ Obezitenin azaltılması ■ Kent halkının sağlık hizmetleri ve sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirilmesini sağlamak amacıyla ağız ve diş sağılığı konusunda nüfusun tamamının bilinçlendirilmesi için faaliyet yürütülmesi 228 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF E1A KÜTAHYA’DAKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2 ■ Çocukluktan itibaren bulaşıcı hastalıklar, obezite ve sağlıklı beslenme konusunda öğrencileri ve aileleri bilinçlendiren faaliyetlerin artırılması ve bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığının ve bu hastalıklara bağlı ölümlerin azaltılması ■ Sağlık alanındaki kurumsal kapasiteyi artırmak ve hızlı, kaliteli ve etkin bir şekilde hizmet sunabilmek amacıyla hastane hizmetlerinin idari, yapısal ve fonksiyonel olarak geliştirilmesi ■ Hastanelerdeki hekim doluluk oranlarının artırılması ■ Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde sunulan rehabilitasyon hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve bu hastanenin yeniden tasarlanması ■ Yoncalı’ya Kardiyak-Rehabilitasyon Merkezi’nin yapılması ■ İlimize sağlığın her alanında uzman yetiştirebilecek bir Tıp Üniversitesi kurulması ■ Acil sağlık hizmetleri ve afetlerde sağlık yönetimini geliştirmek amacıyla kentsel vakaya ulaşımın artırılması ve İl’de bulunan ambulansların tamamının 5 yaşın altında olmasının sağlanması ■ Sağlık hizmetlerinin diğer sektörlere ve ekonomiye katkısını artırmak amacıyla Kütahya’nın sağlık turizmi merkezi (termal kent ) haline getirilmesi HEDEF E1B SOSYAL GÜVENLİK HİZMETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI ■ Sosyal güvenlik kurumunun aktif-pasif ve aktüeryal dengesinin sağlanması ■ Sosyal güvenlik alanında kurumsal hizmetlerin daha hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi ve kurum portalının güncel hale getirilmesi ve bilgiye kolay erişimin sağlanması ve mevcut hizmet binasının kent halkına hizmet sunumunda yetersiz olması nedeniyle yeni hizmet binasının inşa edilmesi HEDEF E1C SOSYAL HİZMETLERDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1 ■ Sosyal hizmetlerde koruyucu ve önleyici çalışmaların sayısının ve niteliğinin artırılması için halen dört adet olan çocuk evlerinin sayısının artırılması ve toplumda aile müessesesinin devam ve huzuru için “aile danışma merkezi” kurularak evli veya evlenme hazırlıkları yapan çiftlere eğitim verilmesi 229 ■■■ HEDEF E1C SOSYAL HİZMETLERDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2 ■ Bütün sosyal hizmetlere müracaatın tek bir merkezden yapılması yoluyla ihtiyaçların daha hızlı ve etkin şekilde karşılanması amacıyla bütün sosyal hizmet çalışmalarının tek merkezde toplanmasına olanak sağlayan Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezinin (SHRM) en kısa sürede hayata geçirilmesi ve orta vadede Simav ilçesine de bir SHRM kurulması ■ Dezavantajlı bireylere ve gruplara yönelik hizmet kapasitesinin artırılması amacıyla binası hazır olan toplum merkezinin faaliyete geçirilerek toplumun risk içeren grupları ile ilgili faaliyetlerin başlaması ■ Kütahya’nın giderek artan yaşlı nüfusu dikkate alınarak bu konuda gerekli kuruluşların açılmasının sağlanması ■ Erkek ve Kız Yetiştirme Yurtlarının çocuk evlerine dönüşümü için gerekli çalışmaların yapılması ■ Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi (BSRM) Müdürlüğünün kurulması amacıyla gerekli alt yapı çalışmalarının hazırlanması ■ Öncelikle Simav ilçesinde olmak üzere Simav ve Gediz’de birer “geriatri merkezi” kurulması ■ Sosyal hizmetler sunan birey ve kurumların kapasitesini arttırmak maksadıyla eğitici ve öğretici faaliyetlerin yapılması HEDEF E1Ç GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1 ■ İl merkezinde bir daha büyük bir gençlik merkezinin açılması ■ Her ilçeye bir gençlik merkezi açılması ■ Gençlik Merkezinde yürütülen faaliyet sayısının arttırılması ■ Gençlik Merkezindeki mevcut üye sayısının artırılması ■ İlimizde gençlik projelerine daha fazla ağırlık verilmesi ■ Murat Dağı’na ve Ilıca termal bölgesine ulusal gençlik ve izcilik kampının kurulması ■ Kent Merkezinde, tercihen TOKİ civarına, bazı olimpiyat sporlarının yapılabileceği büyük bir spor kompleksinin açılması 230 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ■ 2020 olimpiyatları ülkemizde düzenlenirse, en az bir dalda (atletizm veya halter) olimpiyatların ilimizde gerçekleştirilmesi ve bunun altyapısının hazırlanması HEDEF E1Ç GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2 ■ Her ilçede bir spor tesisinin açılması ■ Faal spor dallarının sayısının artırılması ■ Faal olmayan dallardan en az sekizinin faal hale getirilmesi ■ Sofça su sporları merkezi konusundaki çalışmaların hızlandırılması ■ Tesis alanının artırılması ■ Lisanslı ve başarılı sporcu sayısının artırılması ■ Faal dallarda hakem sayısının artırılması ■ Okul spor kulüplerinin sayısının artırılması ■ Çalıştırıcı yetersizliği yaşanan dallarda çalıştırıcı sayısının artırılması ve çalıştırıcısı olmayan dallarda çalıştırıcı yetiştirilmesi ■ Spor bilincinin aşılanması ile ilgili eğitici çalışmaların yapılması ■ Spor faaliyetlerinin diğer sektörlerle koordine edilerek, ilimiz ekonomisine katkısını artırmak amacıyla termal turizmi ile spor turizminin birbirini destekleyebilmesini teminen bir spor kompleksinin Yoncalı’da yapılması ■ İl’de düzenlenen organizasyon sayısının arttırılması ve İlimizin doğal güzelliklerinin olduğu Ilıca ve Murat Dağı’na profesyonel kulüplerin kamp yapabileceği tesislerin kurulması F. Tarım, Gıda, Hayvancılık ve Ormancılık Sektörlerinde Rekabet Gücünün Artırılması Tarım kırsal kesimde yaşam kalitesinin artırılmasında, yoksulluğun önlenmesinde ve nüfusun korunmasında en önemli bir sektör konumunda bulunmaktadır. Kent rekabet gücünün artması için birden çok sektörde kentin rekabetçi avantaja sahip olması ve bu avantaja sahip olduğu çok sayıda sektörde temel girdilerin üretiminde söz sahibi olması gereklidir. Bu çerçevede beşeri sermayenin iyileştirilmesinde de tarım sektörü kilit öneme sahiptir. Tarımda rekabet gücünün artırılması için öncelikle ortalama maliyetlerin aşağıya çekilmesi gerekmektedir. Ortalama maliyetleri azaltarak fiyat-maliyet avantajı elde 231 ■■■ edebilmek ise, ilk aşamada, üretim ölçeğinin büyütülmesine bağlıdır. Kütahya’da tarımsal ve hayvansal üretim yapan hane halkının büyük bir çoğunluğu atadan kalan yöntemlerle ve ailenin kendi ihtiyacının biraz üzerinde bir üretim ölçeği ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Öte yandan, Türkiye genelinde olduğu gibi Kütahya’da da, miras yoluyla parçalanma nedeniyle tarım arazileri optimal üretim ölçeğinin çok altında küçük birimler halinde işlenmektedir. Bu nedenle, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin daha büyük arazilerde ve daha büyük işletmelerle yapılması tarım kesiminde rekabet gücünün artırılmasında ilk aşamayı meydana getirmektedir. Ancak bu sorunun çözümü, büyük ölçüde, makro düzeyde ele alınmasına bağlıdır. Dolayısıyla sorunun çözümü için medeni kanunda değişikliklerin yapılması ve ilgili bakanlığın reform yapması gerekmektedir. İl düzeyinde mevcut teşvik araçlarının bu yönde kullanılması, eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi ve makro politikaların devreye konulması için gerekli olan çalışmaların hayata geçirilmesi temel öncelikler olarak belirlenmelidir. STRATEJİK AMAÇ F1 TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI HEDEF F1A TARIM İŞLETMELERİNİN ÖLÇEK BÜYÜKLÜKLERİNİN ARTIRILMASI ■ Merkez ve ilçelerimizde özel girişimcilerin desteklenmesi yoluyla büyük kapasiteli profesyonel süt ve besi sığırı tesislerinin kurulması ■ Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin yaygınlaştırılması ■ Az topraklı ve topraksız çiftçilerin hazine arazileriyle topraklandırılması ■ Tarımsal arazilerde çok parçalılık sorununun azaltılmasına yönelik tedbir ve öneri paketinin hazırlanması ■ Şaphane, Hisarcık ve özellikle Simav ilçelerinde hazineye, belediyelere, vatandaşa ait arazilerin, jeotermal kaynakların kullanılabileceği mera ve tarım arazileri ile büyütülerek modern toplu jeotermal sera alanlarının oluşturulması ■ Akarsu kaynakları açısından büyük potansiyele sahip Domaniç ilçesinde alabalık üretiminin artırılarak Kütahya’nın ülkenin en önemli alabalık üretim merkezlerinden biri durumuna getirilmesi Sulu tarım tarımsal üretimin çeşitlendirilmesi, birim arazi başına elde edilen mahsulün artırılması ve sanayi-ihracata yönelik nitelikli tarımsal ürünlerin üretiminin yapılmasının sağlanması açısından önemlidir. Sulama hayvan yemi üretimi potansiyelinin artırılmasına da olumlu bir katkı sunar. Kütahya’da ekilebilen tarımsal arazilerin büyük bir kısmı sulanabilir olmasına rağmen sulu tarım 232 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** yapılamayan yerler konumunda bulunmaktadır. Sulama ile meydana gelecek üretim ve verimlilik artışı kırsal kesimin kalkınmasına ve rekabet gücünün artırılmasına da büyük bir katkı sağlama potansiyelini bünyesinde taşımaktadır. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde rekabet gücünün artırılması için atılması gereken ikinci adım bu kesimde verimliliğin ve teknolojik düzeyin artırılması olmalıdır. Verimliliğin artırılması ise bu sektördeki çalışanların bilinç ve eğitim düzeyinin iyileştirilmesi ve daha gelişmiş teknolojilerin kullanımının teşvik edilmesine bağlıdır. Bu nedenle söz konusu sektörlerdeki teknik, teknolojik ve bilgi altyapısının güçlendirilmesi hedeflenmelidir. HEDEF F1B TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNDEKİ ALTYAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ-1 ■ Modern sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması ■ Modern sulama sistemlerinin tanıtımına yönelik çalışmaların artırılması ■ Sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ■ Su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine yönelik çabaların artırılması ■ İlimizde tamamlanan yeni baraj ve sulama tesislerini etkin kullanmak amacıyla İlde sulanan tarım alanının artırarak çiftçilerin gelir düzeyinin, ilin ürün çeşit ve üretim potansiyelinin artırılması ■ Gübre kullanımını kontrollü uygulamak, tarımsal girdi ve maliyetleri azaltmak amacıyla İl genelinde çiftçinin yaptırmış olduğu toprak analizinin çeşitli destek, projeler ve yayım tekniklerini kullanmak suretiyle artırılması ■ Dumlupınar Üniversitesi’nde Ziraat Fakültesi ve Veterinerlik Fakültelerinin kurulması ■ İlin jeopolitik konumunun tarımsal depoculuk açısından etkin olarak kullanılması ve uygun yerlerde yeraltı tarım depolarının tesis edilmesi ■ Tarım, gıda ve hayvancılıkla alakalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin kurulması ■ Tarım ürünlerinin işlenmesi ve paketlenmesine yönelik yatırımların desteklenmesi ■ Tarım ve hayvancılıkta dönemsel üretim planlamasının yapılması ■ Tarım ve gıda işletmelerinin gıda güvenliği gereklerine uyumu için desteklenmesi 233 ■■■ HEDEF F1B TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNDEKİ ALTYAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ-2 ■ Gıda güvenliği konusunda üretici ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi ■ Gıda güvenliğine yönelik kontrol ve denetim hizmetlerinin etkinleştirilmesi ve azami düzeye çıkarılması ■ Tarım, gıda ve hayvancılık alanlarındaki eğitim ve yayım hizmetlerinin güçlendirilmesi ■ Tarım, gıda ve hayvancılık alanlarında üreticilere verilen bilgi, danışmanlık ve teknik desteklerin artırılması ■ Ürün talep projeksiyonlarının yapılması ■ Pazar analizlerinin yapılması ■ Ulusal ve uluslararası fuarlarda ürün tanıtımlarının yapılması ■ İldeki hayvancılık potansiyelini geliştirmek ve yetiştirilen hayvanların pazarlamasını sıhhi şartlarda yürütebilmek için hayvan mevcudu ve hareketleri yoğun olan Tavşanlı ve Gediz ilçelerinde yerel yönetimlere sağlanacak bilgi ve teknik destek ile modern ve büyük hayvan pazarlarının kurulması ■ Agro-turizm altyapısının geliştirilmesi ■ Kütahya’daki analiz laboratuarlarının artırılması ve mevcut laboratuarların küresel standartlara uygun bir hale getirilmesi Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinde rekabet gücünü artırmak için bir yandan üretim miktarları artırılırken öte yandan Kütahya’nın uzmanlaşabileceği veya daha önceleri uzmanlaşma şansına sahip olduğu ürün ve alanların belirlenmesi ve stratejik önceliklerin saptanması gerekmektedir. HEDEF F1C TARIM, GIDA VE HAYVANCILIKTA ÖNCELİKLİ ÜRÜN VE SEKTÖRLERİN BELİRLENMESİ-1 ■ Tavşanlı ilçesindeki potansiyel yumurta tavukçuluğunun tekrar güçlendirilmesi ■ Et tavukçuluğunun il genelinde yaygınlaştırılması ■ Sulu tarım alanlarında patates yetiştiriciliğinin şekerpancarına alternatif olarak desteklenmesi ■ Organik boyar madde olarak siyah havucun (deberotu) üretiminin teşvik edilmesi 234 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF F1C TARIM, GIDA VE HAYVANCILIKTA ÖNCELİKLİ ÜRÜN VE SEKTÖRLERİN BELİRLENMESİ-2 ■ Karalâhana, brokoli, tatlı patates, kinoa gibi sağlık için çok önemli stratejik öneme sahip bazı sebze ve bitkilerin üretiminin desteklenmesi ■ Kuru tarım alanlarında yoğun emeğin harcandığı ancak hastalık ve domuzların yol açtığı zararlar nedeniyle çiftçinin olumsuz yönde etkilendiği nohut üretimi yerine yağlı bitkiler olan kanola ve aspirin yetiştiriciliğinin artırılması Bitkisel ve hayvansal üretimde verimin ve katma değerin artırılması iç ve dış piyasalarda Kütahya’da üretilen ürünlerin yüksek düzeyde rekabet gücüne kavuşmasına önemli ölçüde katkısının olacağı söylenebilir. Verimliliği ve katma değeri yüksek bir bitkisel ve hayvansal üretimin sürdürülebilir olması için üretimin gıda güvenliğine ve küresel piyasaların talep ettiği standart ve kaliteye uygun bir biçimde yapılması gereklidir. HEDEF F1D BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİMDE VERİMİN VE KATMA DEĞERİN ARTIRILMASI ■ Çiftçilerin iyi tarım uygulamaları ve yeni üretim teknikleri konusunda eğitilmesi faaliyetlerinin artırılması ■ Bilinçli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi ■ Örtüaltı ve organik tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi ■ Termal kaynakların örtüaltı tarım uygulamalarında kullanılmasının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması ■ Tarımsal üretimde kaliteli, sertifikalı ve genetiği değiştirilmemiş tohumların kullanılmasının teşvik edilmesi ■ Kütahya’nın yerel bitkisel ürünlerinin tohumlarının tespit edilerek koruma altına alınması ■ Tarım havzaları Projesi’nin İl dâhilinde uygulanmasının desteklenmesi ■ İl koşullarına uygun katma değeri yüksek bitkisel-hayvansal ürün ve varlıkların araştırılarak envanterinin çıkarılması ■ İl genelinde organize hayvancılık bölgelerinin kurulması ■ Hayvan hastalıkları araştırma merkezi ve laboratuarlarının kurulması ■ Dönemsel hayvan ve hayvansal üretim planlamasının yapılması ■ Mera alanı kullanım planlamasının yapılması 235 ■■■ ■ Yetiştiricilikte sertifikalı yem bitkilerinin kullanımının yaygınlaştırılması STRATEJİK AMAÇ F2 ORMANCILIK SEKTÖRÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİ VE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI Kütahya arazisinin yarıdan biraz fazlası ormanlarla kaplı bulunmaktadır. Ormanların kent rekabet gücüne katkısını artırmak amacıyla mevcut ormancılık faaliyetlerinin iyileştirilmesi ve ormancılıkla ilgili modern yöntem ve uygulamaların devreye sokulması gereklidir. Bu çerçevede ormancılık faaliyetlerinin miktar ve kalitesinin artırılması ana öncelik olmalıdır. HEDEF F2A ORMANCILIK FAALİYETLERİNİN MİKTAR VE KALİTESİNİN ARTIRILMASI ■ İl genelinde orman kaynaklarının ekosistem tabanlı ve çok amaçlı planlama ve faydalanmaya uygun envanterinin çıkarılması ■ Domaniç, Emet, Gediz, Kütahya, Simav ve Tavşanlı işletmelerinin 37 işletme şefliğine ait ormanların, ekosistem tabanlı çok amaçlı fonksiyonel amenajman planlarının yapılması ■ Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) Uygulamalarına Geçilmesi ■ Ormanlarla ilgili bilinçlendirme ve ilgi geliştirme çalışmalarının yapılması ■ Özel ağaçlandırma izni verilerek bozuk orman alanlarının ağaçlandırılmak üzere özel ve tüzel kişiliklere teslim edilmesi ■ Dikili kabuklu gövde hacminin artırılması ■ Endüstriyel odun üretiminin artırılması ve bu alanda sektörün ihtiyacının tamamen karşılanması ■ Ormanda yetişen süs bitkilerinin pazarlanmasının sağlanması Ormancılık sektörü altyapısının güçlendirilmesi orman kaynaklarından verimli ve sürdürülebilir bir biçimde azami faydanın elde edilmesine katkıda bulunur. Yeni kent ormanlarının inşa edilmesi ve bu alanların kent halkının yararlanabileceği altyapı ile donatılması kentin çekicilik ve yaşanabilirlik potansiyelini güçlendirir. HEDEF F2B ORMANCILIK SEKTÖRÜ ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ-1 ■ İl genelinde ormanların sosyal, kültürel, sportif ve estetik hizmetlerinden toplumun daha fazla faydalanması için yeni kent ormanlarının kurulması ■ Su Toplama çukurlarının yapılması ■ Orman yangınlarında kullanılacak yangın havuzlarının yapılması 236 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** ■ İl düzeyinde ormancılık sektöründe faaliyet gösteren birimlerin araç ve gereç varlığının artırılması HEDEF F2B ORMANCILIK SEKTÖRÜ ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ-2 ■ Orman kadastrosunun bitirilmesi ve tescillerinin yapılması ■ Ormanların etkin bir şekilde korunması, geliştirilmesi ve işletilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan yol, bina ve tesislerin yapılması ve mevcutların bakım ve onarımlarının tamamlanması ■ Koruma, üretim, bakım gibi birçok ormancılık faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesine hizmet sağlayan orman yollarının ulaşıma elverişli tutulabilmesi için özellikle üst yapı ve sanat yapılarının tamamlanmasının sağlanması ■ Standart olmayan orman yollarının iyileştirilerek standart hale getirilmesi ■ Yapılan yeni orman yolu çalışmalarıyla ormanların, orman sayılan yerlerin ve bu yerlerdeki biyolojik çeşitliliğin her türlü zararlılara karşı korunması G. Kütahya’nın Bir Turizm Merkezi Haline Getirilmesi Kütahya yüzölçümünün büyük bir kısmı ormanlarla kaplı olan, önemli jeotermal kaynakları bünyesinde barındıran ve çok sayıda yayla ve doğal güzelliklerle zengin bir ilimizdir. Frig dönemine ait çok sayıda antik kente ev sahipliği yapan Kütahya Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi eserle teçhiz olmuş durumdadır. Turizm kentin canlılığını ve tanınırlığını artıran bir faktördür ve önemli bir geçim kaynağı olarak yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesinde ciddi roller üstlenebilir. STRATEJİK AMAÇ G1 KÜTAHYA’NIN TURİZM REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI HEDEF G1A TURİZM ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ-1 ■ Kentteki turizm yatırımlarının artırılması ve çeşitlendirilmesi ■ Turizmin geliştirilmesi için hayati öneme sahip olan ulaşım imkânlarının geliştirilmesi amacıyla İldeki bölünmüş yolların sayısının artırılması, havalimanı bağlantılarının tamamlanması ve turizm merkezleri ile havalimanı arasındaki 237 ■■■ ulaşımın modernize edilmesi ■ Turizm kararlarını yönetişim esaslarına göre yürütecek il düzeyinde bir konseyin kurulması HEDEF G1A TURİZM ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ-2 ■ Kentin turizm altyapısının envanterinin çıkarılması ■ İlin jeotermal kaynak potansiyelinin tespit edilmesi ■ Jeotermal potansiyel tespit edildikten sonra farklı turizm merkezlerinin içinde yer alacağı “jeotermal su birliği”nin kurulması ■ Kente modern bir kültür ve kongre kompleksinin inşa edilmesi ■ Kente modern müzecilik anlayışına uygun olarak bir panorama müzesinin kurulması ■ Frigya Termal ve Kültür Gelişim Bölgesi içindeki illerle ortak projeler hayata geçirilmesi ■ Termal tesislerin fiziki ve hizmet kalitesinin geliştirilmesi ■ Eko-turizm rotaları üzerinde dinlenme-eğlence tesislerinin inşa edilmesi HEDEF G1B TURİZM FAALİYETLERİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ ■ Turizmin geliştirilebilmesi için hava kirliliğini, su kirliliğini ve çevre kirliliğini en aza indirecek kapsamlı tedbirler paketinin devreye sokulması ■ Yurt içi ve yurt dışı fuarlar yoluyla Kütahya’nın tanıtımının sağlanması ■ Termal ve kültür turizmi ekseninde Kütahya’nın görülmesi gereken her mekânın içinde yer aldığı turların düzenlenmesi ■ Tematik turların düzenlenmesi ■ Restorasyon ve iyileştirme çalışmaları ile tarihi-kültürel yapıların turizme kazandırılmasının teşvik edilmesi ■ Jeotermal kaynaklı sağlık turizminin geliştirilmesi ■ İldeki termal turizm tesislerinin tanınırlık ve markalaşma faaliyetleri ile desteklenmesi ■ Agro-turizm faaliyetlerinin desteklenmesi ■ Tırmanma ve yürüyüş turizminin desteklenmesi 238 KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** HEDEF G1B TURİZM TANITIM FAALİYETLERİNİN ARTIRILMASI ■ Tarihi-kültürel-inanç değerleri açısından önem taşıyan turizm varlıklarının tanıtımının yapılması ■ Jeotermal kaynaklı sağlık turizminin geliştirilmesi ■ Kentin eko-turizm envanterinin çıkarılması ■ Farklı etkinlikleri içeren eko-turizm rotalarının tasarlanması ve tanıtımının yapılması 239 ■■■ Performans Göstergeleri A1.KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI Stratejik Amaç ■ A1A Kent Merkezinin Kent Rekabet Gücünü, Kentin Yaşam Kalitesini Ve Kentin Yaşanabilirlik Düzeyini Artıracak Şekilde Yeniden Düzenlenmesi ■ A1B Kent merkezinde gelişip büyüdükçe birbirinden izole olmuş kümelenmeler ve semtlerin meydana gelmesini engellemek için kentin tarihi dokusunun yer aldığı çekirdek merkezin tüm kent halkının günün büyük bir kısmında kullanımına sokacak tedbir ve politikaların devreye sokulması Gösterge Gösterge Birimi Kentsel kamusal alan sayısı Yeniden düzenlenen cadde sayısı Zafer Havalimanına bağlantı sağlayan ve bitirilen proje sayısı 2012 2017 - 2 - 2 - 3 0 2 Adet Teleferik sayısı Araçlara kapalı, yayalara serbest alan sayısı Yaya yollarının sayısı İlgili Paydaşlar Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Merkezi yönetimin İl’deki temsilcilikleri, Sanayiciler, Üniversite, Kent halkı 2 3 Yeşil kuşak sayısı Kent parkı sayısı 2 2 Yürüyüş yolu sayısı Kent merkezinde tamir ve bakımı yapılan yol sayısı 3 Adet - Yağmur suları ile kanalizasyon sularını ayrıştıracak tamamlanmış proje sayısı Açılıp yeniden düzenlenen üzeri kapatılan dere sayısı 10 2 2 240 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Merkezi yönetimin İl’deki temsilcilikleri, Sanayiciler, Üniversite, Kent halkı KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** B1. NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI Stratejik Amaç Gösterge Birimi Gösterge 2012 Modernize edilen, geliştirilen veya tesis edilen küçük sanayi sitesi sayısı ■ B1A İhtisas Organize Sanayi BölgeleriMerkezlerinin Kurulması 2 - 1 1 1 Yapılan eşleştirme toplantısı sayısı Lojistik merkez sayısı 1 2 - 4 - Teknokent sayısı Üniversite sayısı Havacılık bakım ve onarım merkezi sayısı Kongre merkezi sayısı 1 Adet Kurulan ihtisas organize sanayi bölgesi sayısı Düzenlenen fuar sayısı ■ B1A Nitelikli sanayi bölgeleri veya endüstri bölgelerinin kurulması ve Kütahya’nın bir havalimanı kenti haline getirilmesi Adet 1 1 1 2 0 1 - 2 Kültür merkezi sayısı AVM sayısı - 2 2 Beş yıldızlı otel sayısı 2 3 241 İlgili Paydaşlar 2 Organize sanayi bölgeleri yanında kurulan küçük sanayi sitesi sayısı Organize sanayi bölgeleri yakınında kurulan nitelikli meslek lisesi sayısı Organize sanayi bölgeleri yakınında kurulan nitelikli meslek yüksekokulu sayısı Maden özel ihtisas bölgesi sayısı 2017 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sanayiciler, Üniversite, Kent halkı Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, Sanayiciler, Üniversite, Ulaştırma Bakanlığı, Kent halkı ■■■ C1. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GELMESİ-1 Stratejik Amaç ■ C1A Kent merkezinin ulaşım kapasite ve olanaklarının artırılması Gösterge Gösterge Birimi 2012 2017 İlgili Paydaşlar Çevre yolu sayısı 1 3 Raylı sistem sayısı Bisiklet yolu sayısı - 2 5 - 3 3 - 4 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Üniversite, Ulaştırma Bakanlığı, Kent halkı Servis yolu sayısı Katlı kavşak sayısı Adet Kavşak düzenlemesi sayısı ■ C1B Kent merkezinde gelişim alanlarının tespiti ve kentsel dönüşümün sağlanması ■ C1C Altyapının kentin yaşanabilirlik düzeyine katkıda bulunacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi ■ C1D Kütahya’nın yeşil ve yaşanabilir bir kent olması Belirlenen kentsel dönüşüm alan sayısı TOKİ ile ortak yapılan konut projesi sayısı Açılan meslek edindirme kurs sayısı Sosyal ve teknik altyapı alanı sayısı 8 Adet - 3 8 Oluşturulan yeşil kent sayısı İnşa edilen yeni hizmet binası sayısı 8 İnşa edilen kent meydanı sayısı Kırsal kesimde borulu içme suyu hattına kavuşan merkezlerin toplam içindeki oranı 2 Kentsel alanda yenilenen su isale hattı/toplam su isale hattı İnşa edilen bölünmüş yol güzergâhı sayısı Asfaltlanan kent merkezindeki köy yolu/kent merkezindeki toplam köy yolu Asfaltlanan köy yolu/ toplam köy yolu Satılan emisyon pulu sayısı Kent merkezi ve Tavşanlı’da doğalgaz kullanım oranı 2 <1 100 - 100 Adet 3 8 Yüzde - Yüzde 100 90 Bin Adet >80 Yüzde >90 Hava kirliliği düzeyi Mevcuda göre Azalma Katı atık bertaraf tesisleri işletme birliğine katılan idari birimler/Kütahya’daki toplam idari birimler Yüzde Atık su arıtma tesisi sayısı Adet 242 - % 50 100 - 4 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, TOKİ, Üniversite, Ulaştırma Bakanlığı, Kent halkı Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, İl Özel İdaresi, Üniversite, Ulaştırma Bakanlığı, Kent halkı Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Üniversite, İl Özel İdaresi, Organize Sanayi bölgeleri yönetimi, Kent halkı KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** C1. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GELMESİ-2 Gösterge Birimi Stratejik Amaç Gösterge ■ C1D Kütahya’nın yeşil ve yaşanabilir bir kent olmasıdevamı Belediye arıtma tesisi sayısı Gürültü kirliliği denetimi sayısı Adet Yüzde artış 2012 2017 İlgili Paydaşlar - 10 - 1000 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Üniversite, İl Özel İdaresi, Organize Sanayi bölgeleri yönetimi, Kent halkı Çekirdek kent merkezinde trafiğe kapatılan cadde-sokak sayısı 10 Adet - Düzenli aralıklarla yıkanan cadde-sokak sayısı 100 Ç1.KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ OLMADIĞI BİR KENT OLMASI Stratejik Amaç ■ Ç1A Kentteki tüm birimlerin sosyal dışlanma ve yoksulluğun önlenmesi konusunda birlikte çalışmalarının sağlanması ■ Ç1B Yetersiz eğitim ve eğitime katılım nedeniyle ortaya çıkan sosyal dışlanmanın azaltılması ■ Ç1C Kentteki tüm spesifik grupların ihtiyaçlarının karşılanması Gösterge Birimi Gösterge 2012 Sosyal dışlanmayı önlemeyi amaçlayan çalışma grubu sayısı 10 1 2 Adet 20 - Oluşturulan ve uygulamaya konulan yaratıcı eğitim stratejisi sayısı Yaşam boyu öğrenim kurs ve faaliyeti sayısı İlköğretim ve ortaöğretime katılım düzeyi Ortak proje yürütülen sivil toplum kuruluşu sayısı Özürlülerin hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen altyapı düzenleme sayısı Kente gelen öğrenci ve yabancıların hoşnutluğunu 243 İlgili Paydaşlar 1 Kent halkının katılımını artırmayı hedefleyen tanıtım ve faaliyet sayısı Yoksulluk Haritası sayısı Okullarda marjinalleşme ve ayrımcılığı tespite yönelik anket ve araştırma sayısı Okullarda marjinalleşme ve ayrımcılığı önlemeye yönelik uygulama ve faaliyet sayısı 2017 20 50 Yüzde 99 20 Adet 50 10 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Üniversite, İl Özel İdaresi, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Kent halkı ■■■ artıracak faaliyet sayısı D1. KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI Stratejik Amaç ■ D1A Üniversite Olanaklarının Kütahya’nın bir üniversite kenti olmasını sağlayacak şekilde yeniden tasarlanması ■ D1B Üniversite öncesi eğitim-öğretimde Kütahya’nın Türkiye’nin ilk on ili arasına sokulması Gösterge Gösterge Birimi 2012 Öğrenci yurdu sayısı Merkez Kampusta yeni yapılan kafeterya, kafe gibi eğlencedinlence tesis sayısı Germiyan-Merkez kampusları arasında raylı ulaşım sistemi Kent merkezi ile merkez kampus arasındaki bisiklet yol sayısı İlgili Paydaşlar 4 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Üniversite, İl Özel İdaresi, Ulaştırma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı,Kent halkı 4 1 Adet 3 Kent merkezi ile merkez kampus arasındaki yürüyüş yol sayısı Merkez kampusta spor kompleksi sayısı 2 1 Okul öncesi eğitim hizmetlerinin nüfusu kapsama oranı Yüzde Veli bilgilendirme-eğitme faaliyetlerinin sayısı Adet/Yıl Açılan eğitim kampusu sayısı Yurt geneli için eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumlara ait eğitim kampusu sayısı 2017 - 100 40 - 4 Adet 3 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, İl Özel İdaresi, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kent halkı E1. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI-1 Stratejik Amaç Gösterge Anne ölümleri oranı ■ E1A Kütahya’daki sağlık hizmetlerinin etkinliğinin artırılması Gösterge Birimi Yüz Binde Bebek ölümleri oranı Kırk yaş ve üstü nüfusta obez nüfus oranı Binde Yüzde Azalma Uzman hekim doluluk oranı Diş hekimi doluluk oranı Yüzde Sağlık personeli doluluk oranı Rehabilitasyon merkezi sayısı Kardiyak merkezi sayısı Ambulans araçlarının yaşı Adet Yıl 244 2012 2017 - <10 - <10 - 5 76 52 90 90 - 95 1 1 <5 İlgili Paydaşlar Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, İl Sağlık Müdürlüğü, Kent halkı KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** E1. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI-2 Gösterge Stratejik Amaç Gösterge 2012 2017 İlgili Paydaşlar Birimi ■ E1A Kütahya’daki sağlık hizmetlerinin etkinliğinin artırılması İlk on dakikada kentsel vakaya ulaşımın toplam vakaya oranı Yüzde Aktif çalışan sayısı/İl nüfusu ■ E1B Sosyal güvenlik hizmetlerinde etkinliğin artırılması 91 95 - >25 93 95 Prim tahakkuk-tahsilât oranı Yaşlılık aylığı bağlama süresi Yüzde Gün 19 <15 Kayıt dışı ekonomi Maluliyet başvurularının sonuçlandırılma süresi Yüzde 36 <30 Gün - <30 Aile danışma merkezi sayısı ■ E1C Sosyal hizmetlerde etkinliğin artırılması 2 Adet - Geriatri merkezi sayısı 2 Gençlik merkezi sayısı ■ E1Ç Gençlik ve spor faaliyetlerinde etkinliğin artırılması Adet Gençlik merkezindeki üye sayısındaki artış Gençlik ve izcilik kampı sayısı Adet Yeni Spor Kompleksi sayısı Spor tesisi alanı Bin m Lisanslı sporcu sayısındaki artış Faal spor dalları sayısı Kat Hakem sayısı Okul spor kulüpleri sayısı 245 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, İl Sağlık Müdürlüğü, Kent halkı Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Kent halkı Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Kent halkı 10 Kat 1/2 2 2 450 1 1000 - 1/4 Kütahya Belediyesi, belediyeler, Valilik, Sanayiciler, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Kent halkı ■■■ F1. TARIMDA REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI Stratejik Amaç ■ F1A Tarım İşletmelerinin Ölçek Büyüklüklerinin Artırılması ■ F1B Tarım, Gıda ve Hayvancılık Sektörlerindeki Altyapının Güçlendirilmesi ■ F1C Tarım, Gıda ve Hayvancılıkta Öncelikli Ürün ve Sektörlerin Belirlenmesi ■ F1D Bitkisel Ve Hayvansal Üretimde Verimin ve Katma Değerin Artırılması ■ F1D Bitkisel Ve Hayvansal Üretimde Verimin ve Katma Değerin Artırılması Gösterge Tarım ürünü ihracatı yapan firma sayısı Alınan tarım ürünleri coğrafi işaret sayısı Gösterge Birimi 201 2 2017 15 20 1 10 Adet Alabalık üretim miktarı Toplam tarım alanı içinde sulanan tarım alanı miktarı Bin Ton 2 10 Yüzde 17 40 Toprak analizi sayısı Tarım ve hayvancılıkla ilgili fakülte sayısı Adet/Yıl 100 1500 Adet 0 2 Tarım, gıda ve hayvancılıkla ilgili ihtisas organize sanayi bölgesi sayısı Adet 0 2 Tavuk-piliç sayısı Milyon Adet 1,4 2 Alternatif yeni ürün sayısı Adet - 8 Örtüaltı sebze-meyve üretim miktarı Bin Ton 4,9 10 Organik tarım miktarı Ton 226 400 Organize hayvancılık bölgesi Hayvan hastalıkları araştırma merkezi ve laboratuarı sayısı Adet 0 1 Adet 0 1 Bitkisel Üretim Değeri Canlı hayvanlar değeri Milyon TL Hayvansal üretim değeri Büyükbaş hayvan sayısı Küçükbaş hayvan sayısı Yetiştirilen Alabalık miktarı 561 368 800 500 195 300 Bin Adet 158 200 Bin Ton 412 78,1 500 120 246 İlgili Paydaşlar Belediyeler, Çiftçiler, İl Tarım Müdürlükleri, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları Çiftçiler, İl Tarım Müdürlükleri, Sanayiciler, Ticaret Borsaları, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları Çiftçiler, İl Tarım Müdürlükleri, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları Çiftçiler, İl Tarım Müdürlükleri, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları Çiftçiler, İl Tarım Müdürlükleri, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları, KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI *** F2.ORMANCILIK SEKTÖRÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİ VE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI Stratejik Amaç ■ F2A Ormancılık Faaliyetlerinin Miktar ve Kalitesinin Artırılması ■ F2B Ormancılık Sektörü Altyapısının Güçlendirilmesi Gösterge Orman işletmelerinin fonksiyonel amenajman planlarının yapılması Özel kesime verilen ağaçlandırma izni Ağaçlandırılan bozuk orman alan miktarı Dikili kabuklu gövde miktarı Endüstriyel odun miktarı Yeni kent ormanlarının Sayısı Su toplama çukurlarının sayısı Yangın havuzlarının sayısı Standart yeni orman yolu uzunluğu Gösterge Birimi 2012 2017 - 37 - 65 - 538,5 650 1000 470 600 - 3 - 50 - 40 - 300 İlgili Paydaşlar Adet Hektar Bin m Çiftçiler, Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları, Kent Halkı 3 Adet Km Çiftçiler, Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü, Sanayiciler, Üniversite, Üretici Birlikleri, Ziraat Odaları, Kent Halkı G1. KÜTAHYA’NIN TURİZM REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI Turizm işletme ve yatırım belgeli tesislerin yatak kapasitesi ■ G1A Turizm altyapısının geliştirilmesi Hizmet Kalitesi (Lüks otellerin yatak kapasitesi/toplam turizm işletme ve yatırım belgeli otellerin yatak kapasitesi) Panorama müzesi sayısı Eko-turizm rotaları üzerindeki eğlencedinlence sayısı ■ G1A Turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi Yatak sayısı 1558 3000 Yüzde 2,46 4 1 - 5 Adet Tematik tur sayısı - 247 4 Belediye belgeli turizm konaklama tesisleri, İl kültür ve turizm müdürlükleri, sivil toplum kuruluşları, Turizm işletme/yatırım belgeli konaklama tesisleri Kaynakça Aktan, C.Can ve İstiklal Y. Vural (2004a), Rekabet Gücü ve Türkiye, Rekabet Dizisi No:3, Ankara: Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu. Aktan, C.Can ve İstiklal Y. Vural (2004b), Rekabet Gücü ve Rekabet Stratejileri, Rekabet Dizisi No:2, Ankara: Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu. DPT (2006), Kamu İdareleri İçin Stratejik Planlama Kılavuzu, Ankara:DPT. Forfás ve NCC (2010), Annual Competitiveness Report 2010,Volume 1, Dublin: Forfas ve National Competitiveness Council (NCC). Hatay Valiliği (2011), Hatay İl Stratejik Planı (2011-2015). ICLEI ve UNEP (2007), Liveable Cities: The Benefits of Urban Environmental Planning, Washington, D.C.: The Cities Alliance. Kumar, Rajiv ve Doren Chadee (2002), International Competitiveness of Asian Firms: an analytical Framework, Asian Development Bank ERD Working Paper Series No:4, February. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi 2023-Eylem Planı 2007-2013, Ankara, 2007. Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Korumada 2023 Vizyonu, 2011. Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2023 Vizyonu, Kütahya, 2011. Markusen, J. (1992), Productivity, Competitiveness, Trade Performance and Real Income: The Nexus Among Four Concepts, Ottawa: Supply and Services Canada. Musterd, Sako ve Alan Murie (2010), Making competitive Cities, Oxford:Wiley-Blackwell Nabi, Ijaz ve Monjula Luthria, Eds, (2002), Building Competitive Firms: Incentives and Capabilities, Washington DC: The World Bank. Porter, Michael E. (1990), The Competitive Advantage of Nations, New York:The Free Pres. President’s Commission on Industrial Competitiveness, Report of the President’s Commission on International Competitiveness, Washington D.C., 1984. Simerson, B.Keith (2011), Strategic Planning, Santa Barbara: Praeger. TÜİK, TR33 Bölgesel Göstergeler (Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak), Ankara, 2010. Ul Haque, Irfan (1991), “International Competitiveness: Public Sector/Private Sector Interface:Report on the Seminar”, (Irfan ul Haque (Ed.), International Competitiveness: Interaction of the Public and Private Sectors, collected papers from an EDI Policy Seminar held in Seoul, April 18-21, 1990, içinde), Washington DC:The World Bank, ss.1-20. Ul Haque, Irfan, Ed. (1995), Trade, Technology, and International Competitiveness, EDI (Economic Development Institute of the World Bank) Development Studies, Washington, DC: The World Bank. Vural, İstiklal Y. (2006), “Uluslararası Rekabet Gücünün Teşvikinde Devletin Rolü”, (İstiklal Y. Vural, C.C. Aktan ve D.Dileyici (Ed.) (2006), Kamu Ekonomisi ve Kamu Politikaları, Ankara Seçkin içinde), ss.179-200. WEF (2011), The Global Competitiveness Report,2011-2012 Geneva:IMEDE. Zafer Kalkınma Ajansı (2011), TR33 Bölgesi Bölge Planı, 2010-2013.