2 - Arıyorum İTÜ Gazetesi - İstanbul Teknik Üniversitesi
Transkript
2 - Arıyorum İTÜ Gazetesi - İstanbul Teknik Üniversitesi
arýyorum arýyorum 2 þubat 2006 Beþ de yetmez, Yedi Tane Arýyorum Beþ de yetmedi, yedi tane istedik. O da yetmeyecek, artacak, geliþecek, geniþleyecek, daha fazla öðrenci sesi olacak, daha fazla eleþtirecek, daha fazla üretecek. Bütün bunlar o ilk adýmla, o ilk heyecanla, o ilk macerayla baþladý. Öðrenci etkinliklerini desteklemek umulmadýðý kadar iyi sonuçlar doðurabiliyor aslýnda. Çünkü Türk öðrencisinin müthiþ bir potansiyeli var, her alanda. Bu potansiyelini kullanabilmesi için bazý olanaklara sahip olabilmesi lazým. Tabi öðrencinin önce kendine güvenmesi ve daha da önemlisi baþ koyduðu amaç için mücadele etmesi lazým. Bu mücadele süreci çok sancýlý geçiyor; bir sürü uðraþ, emek, çaba zaman zaman sýkkýnlýk yaratsa da oluþan ürün görüldüðü zaman her þey yerini mutluluða býrakýyor. Bu mutluluk, hele ki topluma yönelik üretimler söz konusuysa, dallanýp budaklanýyor, baþka mutluluklar doðuruyor… Ve baþka üretimler… Böylece bu bilinç yayýlýyor ve daha çok genç, daha baþka projeler üretiyor, geliþtiriyor, mücadele ediyor ve baþarýlý oluyor. Toplumsal geliþimler böylece sürüklenip toplumsal ve ülkesel kalkýnmayý gerçekleþtiriyor. Bilinç olarak daha da geliþen bireyler artýk ülkesinin de dýþýna taþarak dünya için projeler geliþtirmeye ve üretmeye baþlýyorlar. Ufuk geniþliyor, bakýþ açýlarý çeþitleniyor. Bir genç gözüyle baþarý böyle bir þeydir. Biz, Arýyorum ÝTÜ Gazetesi olarak bu düþüncedeyiz. Farklý görüþlerin çeþitlilik yaratacaðýný, proje üretmenin gerekliliðini, sürekliliði içinse mücadele etmek gerektiðini biliyoruz. Sosyal sorumluluk kavramý da iþte tam bu noktada devreye giriyor; gençlerin, giriþimcilerin, proje üretenlerin desteklenmesi. Biz, hiçbir ticari kaygý gütmeden çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz ve yalnýzca gereksindiðimiz kaynaðý yaratmaya çalýþýyoruz. Bu destekler, farklý projelere daha rahat adým atmamýzý saðlýyor. Öyle ki belli bir konuma ulaþtýrdýðýmýz ve sürekli geliþtirmeye uðraþtýðýmýz gazetemizle birlikte bir televizyon projesine de giriþmiþ bulunuyoruz. Önümüzdeki öðretim yýlýnda yayýn hayatýna sokmayý planladýðýmýz televizyon projesi üniversiteler arasýnda yine bir ilk olma özelliði taþýyor. Týpký bir yerleþke arabasý olacak "Gazete Arabasý Projesi" gibi. Bu yenilikler bizim için çok önemli. Türkiye'de bu tür çalýþmalarýn yapýlýyor olmasý önemli bir motivasyon gücü olmalý. Kendimize güveniyoruz, inanýyoruz ve çabalýyoruz. Gazete Arabasý Projesi tüm hýzý ile devam ediyor. Gelen tasarýmlar, Elektrik-Elektronik, Makina ve Mimarlýk Fakültelerinden deðerli öðretim görevlilerinden oluþan jüri tarafýndan deðerlendirilmeye alýndý. Kýsa süre içerisinde sonuç alýp yarýþma birincisini açýklayacaðýz. Son derece önem verdiðimiz bu proje çalýþmalarýmýzdaki yoðun uðraþlarýndan dolayý ÝTÜ IEEE Öðrenci Kulübü’ne ve ÝTÜ Tasarým Kulübü’ne teþekkürlerimizi sunuyoruz. ÝTÜ’de kýþ geçirmek hem zordur hem de zevkli. Karlý bir ÝTÜ gününden alýntýlar yaptýk bu sayýmýzda. Eleþtirdik biraz da ÝTÜ’nün tatil yapmamasýný ama içimizden “iyi ki tatil deðilmiþ” diye geçmedi de deðil zaman zaman. ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi ile uzun soluklu projemize, Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý ile baþladýk. Süregelen sayýlarýmýzda öðrencilik yaþantýmýzý nasýl verimli geçirebiliriz, nasýl bir mezun olmalýyýz, sosyal etkinlikler iþ yaþamýnda etkili olur mu gibi sorular soracaðýz hocalarýmýza, firmalara, mezunlara... Önümüzdeki sayýlarýmýz için hazýrladýðýmýz güzel projelerimiz var. Bunlarý dosya þeklinde geniþ çerçeveler ile ele alacaðýz. Ýnþaat halindeki yapýlar, Teknokent, Öðrenci Kulüpleri, eðitim sistemi üzerine çalýþmalar, akreditasyon, öðrenci temsiliyeti gibi pek çok konuda ayrýntýlý çalýþmalar yapýp sunacaðýz. Çalýþmalarýmýz sürerken ansýzýn aldýðýmýz haber bizi derinden etkiledi. Arkadaþýmýz, yazarýmýz, paydaþýmýz; dostum, sýrdaþým, güzel insan Murat Bahadýr Kýlýnç’ýn kýymetli annesinin vefat ettiðini öðrendik. Bahadýr’a büyük sabýrlar diler, her zaman yanýnda olduðumuzu hissettirmek isteriz. Bu sayýmýzý tüm annelere ithaf ederim. Fatih Avcý ÝTÜ Basýn Yayýn Kulübü Arýyorum ÝTÜ Gazetesi , Süreli Yayýn, ISSN: 1305-4783 Ýstanbul Teknik Üniversitesi Adýna Yayýn Sahibi Prof. Dr. Erkin Nasuf, Genel Yayýn Yönetmeni Y. Doç. Dr. Beyza Taþkýn Yayýn Danýþmanlarý: Prof. Dr. Fuat Anday, Prof. Dr. Bihrat Önöz, Doç. Dr. Yüksel Güvenilir Yayýn Kurulu: Fatih Avcý, Ufuk Sevim, Ufuk Çavuþ, Beril Alpagut, M. Bahadýr Kýlýnç, Hatice Gökcan, Yusuf Güngör, Güven Çalýþkan, Ömer Elmasrý, Cansev Baydar, Þeyda Hatiboðlu, Sefa Demir, Ufuk Þiþli, Bahar Saðlam, Leyla Iþýk Çelebioðlu, Melike Özkan, Ilgýn Yýldýz, Gülen Uncu, Ece Bekpýnar, Murat Özgür Doðan, Zeynep Ankay, Gökhan Onuþ, Burcu Albayrak, Esin Ekmekçi, Batuhan Çetin, Perihan Gürbaþ, Ýbrahim Uslu, Sinem Özcan, Harun K. Subaþý, S. Selçuk Bucak, Baský: Cenkler Matbaa, 0212 264 18 21 www.gazete.itu.edu.tr ÝTÜ Basýn Yayýn Kulübü Arýyorum ÝTÜ Gazetesi Öðrenci Ýþleri Otomasyonu Binasý, Giriþ Katý ÝTÜ Ayazaða Yerleþkesi Maslak-Ýstanbul gazete@itu.edu.tr http://www.gazete.itu.edu.tr Tel: 0212 285 34 00-151 Faks: 0212 285 65 95 güncel arýyorum e y e m t e s m ü l ü g ? z ý n ý s ý m r ý z a h þubat 2006 3 Gelin siz de 23 Nisan’da çocuklarý gülümsetin. Onlara oyuncak alýn... Ýstanbul Teknik Üniversitesi, Yabancý Diller Yüksekokulu'nda bulunan "Sosyal ve Kültürel Merkez" (SKM), Tayfun Talipoðlu ve Bamteli ile ortak olarak çocuklar için yepyeni bir sosyal sorumluluk kampanyasý baþlattý. Hastanelerde yaþamak zorunda olan çocuklara mutluluk götürmek amacý doðrultusunda çocuklara, zihinsel geliþimlerinde çok önemli olan ve yalnýzlýklarýný paylaþacak "oyuncaklar" hediye edilecek. Maddi yardým kampanyasý olmayan bu kampanyada yalnýzca oyuncak alýnarak çocuklara armaðan edilecek. 23 Nisan'da Bir Çocuðu "Gülümsetmek" Ýster misiniz? O halde onun için satýn alacaðýnýz bir oyuncaðý Sosyal ve Kültürel Merkez'e getirmeniz yeterli! Siz getiremiyorsanýz en yakýnýnýzdaki kampanya gönüllüsüne teslim edebilirsiniz. Onu Gülümserken Görmek Ýster misiniz? Dilerseniz 23 Nisan 2006 Pazar sabahý hediyenizi kendiniz de verebilirsiniz, ancak hediyenizi SKM'ye önceden teslim etmeniz gerekmektedir. Hediyelerin Son Teslim Tarihi: 12 Nisan 2006 Çarþamba Hediye Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler: Oyuncaklar hastanelerde yaþamak zorunda olan çocuklara hediye edileceðinden þu konulara dikkat edilmeli: Hijyenik açýdan olumsuz sonuçlar doðurmamasý için oyuncaklarýn paketinin açýlmamýþ ve kullanýlmamýþ olmasý Kaliteli malzemelerden yapýlmýþ ve güvenilir bir üreticinin ürünü olmasý Yaþça küçük çocuklara hediye seçerken oyuncaðýn mümkün olduðu kadar az ve büyük parçalardan oluþmasý Para yardýmý kabul edilmemektedir. Oyuncak dýþýnda bir hediye vermek isteyenler kampanya telefonlarýndan kampanya gönüllülerine ulaþmalýdýr. Tüm hediyelerde yukarýda belirtilen hijyen ve kalite þartlarýnýn saðlanmasý gerekmektedir. Geçen yýl olduðu gibi bu yýl da ÝTÜ öðrencilerinden oluþan kampanya ekibi büyük özverilerle çalýþarak çocuklar için en iyisini yapmaya gayret ediyorlar. Kampanya, çocuklara yardým amacý taþýmasýnýn yanýnda ÝTÜ öðrencilerine sosyal sorumluluk bilinci ile grup çalýþmasýný sevdirmeyi ve organizasyon becerilerini geliþtirmeyi amaçlýyor. Ayný zamanda farklý fakültelerden gönüllü öðrencilerle yerleþkeler arasý iletiþim de saðlanýyor. Gülümsetelim Sosyal Sorumluluk Kampanyasý - Sosyal ve Kültürel Merkez Ýstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampüsü Yabancý Diller Yüksekokulu Kat:1 Maçka/Teþvikiye/Ýstanbul Telefon: (0212) 2931300 - 2521 (dahili) http://www.sosyalkulturelmerkez.com Kampanya sitesi: http://www.elele.itu.edu.tr E-posta: elele@itu.edu.tr, mozpay@itu.edu.tr E-PostaGrubu: groups.yahoo.com/group/gulumsetelim www.gazete.itu.edu.tr Oyuncaklarýnýzý (0212) 293 13 00 2521 nolu telefondan ya da elele@itu.edu.tr e-posta adresinden kampanyayý düzenleyenlere ulaþarak bulunduðunuz yere en yakýn gönüllüye "hediye teslim formu" karþýlýðýnda teslim edebilirsiniz. Maslaktan hediye teslim etmek isteyenler: 05336697975 veya 05057162334 nolu telefonlardan Enis Saðol ile irtibata geçebilirler. Sosyal ve Kültürel Merkez, 2005 yýlýnda Tayfun Talipoðlu ve Bamteli Ekibi ile ortaklaþa düzenledikleri “Elele” kampanyasýnda ÝTÜ birimlerinden, öðretim görevlilerinden, öðrencilerden ve kampanyaya dýþarýdan destek veren baðýþçýlardan toplanan 50 bilgisayar ve 23 koli kitabý Giresun, Ordu, Van, Elazýð, Diyarbakýr, Aðrý ve Siirt'te bulunan ilköðretim okullarý ile Çocuk Esirgeme Kurumlarýna baðýþlayarak maddi durumu yetersiz olan çocuklarý bilgisayarla tanýþtýrmýþtý. (http://www.elele.itu.edu.tr/index2) w w w. e l e l e . i t u . e d u . t r güncel arıyorum 4 şubat 2006 uyumlu tasarımlar 11. Ulusal Ergonomi Kongresi 26-28 Aralık tarihleri arasında İTÜ İşletme Fakültesi- Maçka'da gerçekleştirildi. Kongre, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok'un açılış konuşmasıyla başladı. Fahri Özok konuşmasında ergonominin önemine ve endüstrideki kullanım alanlarına dikkat çekti. Avrupa ve Türkiye'deki tasarımları ergonomik açıdan karşılaştırdı ve Türkiye'de bu konuda yapılan ve yapılması gereken çalışmalardan bahsetti. Dünyanın enformasyon teknolojilerine yöneldiğinden bahseden Özok, Türkiye'nin ergonomi konusunda eksikliklerinin bulunduğunu söyledi. Ayrıca Türk insanının antropometrik* ölçümleri ve buna uygun ergonomik tasarımlar konulu projelerinden bahsetti. Üç gün süren kongrede, fiziksel ergonomi, iş güvenliği, tekstilde ergonomi, iş analizi ve ergonomi, ürün ergonomisi, insan performansı, iş güvenliği, bilişsel ergonomi konularında yapılan çalışmalar ve yapılan ergonomi uygulamaları sunuldu. İlk kez bir öğrenci oturumunun da yer aldığı kongrede öğrenciler ergonomi çalışmalarını sundu. Kongrede bir de "Mercedes-Benz Türk A.Ş.'de İş Güvenliği ve Ergonomi Alanında Çalışmalar" konulu özel oturum gerçekleşti. Kongre "Fransa'da Ergonomi Uygulamaları" konulu konuşma ve kapanış konuşmalarıyla son buldu. *antropometri: Belirli bir kullanıcı kitlesi için, tasarım standartları geliştirmek ve özel gereksinimleri belirlemek amacıyla, fiziksel ölçüm teknik ve yöntemlerinin bu kitleyi oluşturan bireylere uygulanmasıdır. iletişimde çok ileri gittik Okulumuzun 13-18 Şubat günleri arasında ev sahipliği yaptığı IEEE'nin bir kolu olan EESTEC komitesinin düzenlediği “GetMobile’06” etkinliği bir çok farklı Avrupa ülkesinden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlik öğrencilerimize kazandırdığı uluslararası organizasyon tecrübesinin yanı sıra farklı kültürlerden gelen öğrencilerin birbirini ve Türk kültürünü daha yakından tanımasına olanak sağlaması, özellikle öğrencilerin Türkiye'deki üniversite öğretimi ve öğrenci yaşamı hakkında daha kapsamlı bilgi edinmesi açısından önem taşımaktaydı. Etkinliğin eğitim bölümünde ise öğrenciler son yıllarda hayatımıza giren ve hayatımızdaki önemini gün geçtikçe arttıran mobil yazılımlar, mobil teknolojileri ve 3G teknolojileri hakkında detaylı bilgi edinme olanağı buldular. Konunun uzmanı İTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mine Kalkan ve Türkiye'de mobil teknoloji konusunda ilerleme kaydetmiş Nokia, Siemens, ZTE ve HUAWEI temsilcileri, öğrencileri yeni nesil mobil teknolojiler konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirdiler. 3G ve Mobil Yazılımlar Avrupa ve Uzakdoğuda büyük atılımlar gösteren 3G teknolojisi şu an için maalesef ülkemizde yeterli ilgiyi görmüyor ve istenilen gelişmeyi gösteremiyor. Türkiye'nin 3G teknolojisine geçememesinde ekonomik etkenlerin payı büyük. Cep telefonu aboneliği artış hızı hala bir çok ülkenin gerisinde. Ama bunlara rağmen Türkiye'nin 3G teknolojisine geçmesi uzak olarak gözükmüyor. Hatta çoğu operatörün 3G konusunda denemelerini sürdürdükleri biliniyor.İlk defa sesli konuşma olarak hayatımıza giren mobil teknoloji, günümüzde sesli mesajlardan internet kullanımına, kablosuz iletişimden video paylaşımına hatta oyunlara kadar kullanıcılara sınırsız olanaklar sunuyor. Mobil teknoloji ile ilk tanıştığında hayretler içerisende olan kullanıcılar için ise artık bu özellikler sıradan olmaktan öteye gitmiyor. İnsanlara sürekli yenilikler getiren mobil teknoloji, 3G ile bu çıtayı daha da yükseltmekte. 3G'nin kullanıcılara sunduğu teknolojilerin en önemlileri yakın gündemden bildiğimiz "Bas-Konuş(Push to Talk)" ,mobil televizyon-radyo yayınları ve konuşma esnasında görüntü aktarımı.3G teknojisinin en öncelikli hedefleri ise daha hızlı veri aktarımı, her alanda yüksek kalite, daha ekonomik konuşma, kişiselleştirilmiş servis olanakları. Kısacası kullanıcıyı her zamankinden daha fazla tatmin etmek ve hayallerini biraz daha zorlamak. 3G ve mobil teknolojiler her geçen gün daha fazla gelişiyor.Kullanıcıyı memnun etmek ve hayatı daha da kolaylaştırmak için mobil servisler artık hayatın ta kendisi olma yolunda. "Acaba bu da olur mu?" ile başlayan cümleler başdöndürücü şekilde gelişen teknoloji sayesinde artık "Neden olmasın ki?"ile bitiyor. Gökhan Onuş, onus@itu.edu.tr www.gazete.itu.edu.tr Gerçekleştirilen Sunumlar 14 Şubat 2006 Salı 10:00-12:30 ElektrikElektronik Fakültesi İdris Yamantürk Konferans Salonu:TELSİM sunumu 14 Şubat 2006 Salı 14:30-17:00İdris Yamantürk ,Konferans Salonu:IMP(IP Mulimedia Subsystem) ve RTVS(Real Time Video Sharing) hakkında Nokia'nın sunumu.Dünyadaki 3G teknolojileri hakkında ZTE'nin sunumu 15 Şubat 2006 Çarşamba 9:30-12:00 İdris Yamantürk Konferans Salonu:İTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Mine Kalkan'ın sunumu 16 Şubat 2006 Perşembe 10:00-12:30 İdris Yamantürk Konferans Salonu:UMTS servisleri ve uygulama alanları hakkında SIEMENS'in sunumu.3G teknolojisinin dünya üzerindeki dağıtımı ve pazarlanması hakkında HUAWEI'nin sunumu1 güncel arıyorum şubat 2006 İTÜ’den 100 yeni doktor 2005-2006 akademik yılı doktora ve sanatta yeterlik töreni büyük coşkuyla kutlandı İTÜ Süleyman Demirel Kültürel Merkezi'nde (SDKM) 15 Şubat'ta saat 15.00'te 2005-2006 akademik yılının doktora mezunu olmuş öğrencilerin adına düzenlenen "Doktora ve Sanatta Yeterlik Töreni" büyük bir coşkuyla kutlandı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayarak Rektörümüz Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın konuşması ile devam etti. Konuşmasında gelişmiş ülkelere göre Türkiye'de yetiştirilen araştırmacı bilim adamın sayısının ve kalitenin artırılması gerektiğini belirtirken bilimsel gelişmeye engel olan siyasal, yasal ve kültürel güçlüklerin yanı sıra fiziksel güçlere de değindi. Rektörümüz elde ettiği sonuçları ve önerileri olarak şunları da belirtmiştir: Etkinliği artırmak üzere üniversitelere yönetimde ve mali konularda daha fazla yetki verilerek güvenilmeli, ancak denetim mekanizmaları da çalıştırılmalıdır. Kadro eksilikleri giderilmeli, DPT yatırımları mutlaka başarı elde edilinceye kadar izlenmeli ve sürdürülmelidir. Üniversiteyi kamuoyu önünde yıpratıcı her türlü davranış ve karar yön ve amaç fark etmezsizin yanlıştır ve bu bağlamda üniversitelerin önerileri dikkatle değerlendirilmeli, uygulamaya konulmalı, üniversiteden nasıl daha çok yararlanabileceği üzerinde durulmalıdır. Üniversitelerin kent dışına çıkarılmak istenmesi yanlıştır; üniversitelerin kent yaşamı ile bütünleşmesi sağlanmalıdır. Kitap yazılması teşvik edilmelidir; bu yönde bir kampanya başlatılmış bulunmaktadır. Yarım kalmış yatırımlar bitmeden yenisine geçilmemeli; yapılmış yatırımlara etkin kullanımı için önlem alınmalıdır. Bu konuda çeşitli girişimler başlatılmıştır. Rektörümüz Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın konuşmasından sonra Rektörümüzün elinden 2005 yılı TÜBİTAK Bilim ödülü alan prof. Dr. Oğuz Akay'a plaket verildi. Ardından TÜBA başkanı Prof. Dr. Engin Bermek "Bilim İnsanı Yetiştirmek Üzerine Düşünceler" konulu bir konuşma yaptı. Konuşmasında günümüzde ülkelerin gücünü bilimsel ve teknolojik yetkinlikleri belirttiğini ve yetişkin ve nitelikli insan gücün yetkinliğin temel öğesini olduğuna değinerek bir ülkenin bilimsel ve teknolojik gücü ön planda nitelikli bilim insanlarının yetiştirilmesi hedefiyle uygulamaya konan eğitim, istihdam ve yatırım politikalarına dayandığını belirtti. Ayrıca konuşmasında "Ne var ki, bilim ve teknolojide gereksinilen birikimi, yetişmiş insan gücünü kolay yoldan sağlayacak sihirli reçeteler bulunmamaktadır. Böyle bir birikimi sağlayacak eğitim, öğretim ve araştırma yapıları uzun, çoğu zaman sancılı bir süreç sonunda ortaya çıkmaktadır." gibi ifadelerinden sonra araştırıcı yoğunluğunun gelişmiş ülkelerin altında olduğunu ve üniversitelere yeterli araştırma görevlisi kadrosunun tahsis edilmemesi son dönemin önemli konularından biri olduğunu belirtti. Konuşmanın ardından Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezinden (MİAM) bestecisi J.S.Bach olan "Mi minör Sonat" ve bestecisi Hasan Ziya Tura olan "Bir Türk Halk Ezgisi Üzerine Çeşitlemeler" flütte Nihan Uç ve piyanoda Jerfi AJİ tarafından müthiş bir performans ile sergilendi. Konserin ardından doktora öğrencileri adına Dr. Özlem Karahan yaptığı konuşmasıyla "Ürettiklerimiz bir küçük su damlası gibi gözükse de bilim okyanusuna akan nehirlerdir." diye belirtti. Daha sonra Sosyal Enstitüsü müdürü Prof. Dr. Ümit Şenesen'in konuşması ile devam ederken konuşmada "Galileo'nun söylediği gibi doğrudan ölçemediğimiz büyüklükleri ölçmeye çalıştınız." olarak başladığı alıntıyla doktoralığın zorluğunu belirtti. Konuşmanın hemen ardından doktora öğrencilere Doktora Diplomaları takdim edildi ve törenin bu aşamasında anlamlı görüntülere şahit olundu. EUA toplantısına İTÜ ev sahipliği yaptı Avrupa Üniversiteler Birliği EUA, İTÜ’nün ev sahipliğinde “Avrupa Üniversitelerinde Kaynak Geliştirme ve Yönetimi” konulu toplantısını 70 üniversite rektörünün katılımı ile gerçekleştirdi. 17 Şubat 2006 Cuma günü başlayan toplantı, EUA Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Yüksek Öğretim Kurulu Eski Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan ve çeşitli Türk ve Avrupa üniversitelerinden rektörlerin katılımı ile gerçekleşti. Etkinliğin ilk gününde 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel de davetli olarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye’nin üniversite eğitimindeki gelişmelerinden, kaynak yaratılmasından, iş adamlarının bağışlarının önemli yer tuttuğundan bahseden Demirel, Türkiye’nin üniversite eğitiminin hızlı ilerlemeler kaydettiğinden de bahsetti. www.gazete.itu.edu.tr 5 güncel arýyorum 6 þubat 2006 Uluslararasý Mühendislik Kulübü BACo’yu ÝTÜ’ye Getirdi 27 Þubat- 5 Mart 2006 tarihlerinde Uluslararasý Mühendislik Kulübü (UMK) tarafýndan 2. BEST (Avrupa Teknoloji Öðrencileri Birliði) Akademisyenler ve Firmalar Sempozyumu (BACo) ÝTÜ'de gerçekleþtiriliyor Geçen sene ilki Zagreb'de düzenlenen sempozyum, Avrupa mühendislik eðitiminin artýlarýnýn ve eksilerinin geniþ kesimlerce paylaþýlmasýný ve tartýþýlmasýný amaçlamaktadýr. BACo II Avrupa Birliði Tematik Aðlarý'ndan TREE'yi, Avrupa Ulusal Mühendis Örgütleri Federasyonu (FEANI), Avrupa Teknoloji Öðrencileri'ni, yerli - yabancý birçok öðretim üyesini ve firma temsilcilerini bir kez daha buluþturmuþ olacaktýr. Sempozyum boyunca, Avrupa Mühendislik Eðitimi'nde güncel olan "Mühendislik Eðitiminde Akreditasyon", "Avrupa Teknik Üniversitelerinde Öðrenim Çýktýlarý" ve "Mühendislik Formasyonunda Ders dýþý aktivitelerin önemi" konularý tartýþýlacaktýr. Resmi açýlýþý 28 Þubat 2006'da saat 18:00'da Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde olan sempozyumun; oturumlarý ve sunumlarý 1-2-3 Mart 2006 tarihleri arasýnda ÝTÜ Makina Fakültesi Gümüþsuyu Kampüsü'nde olacaktýr. Oturumlar sabah 9:30'da baþlayýp öðleden sonra 16:00'ya kadar sürecektir. 3 farklý grubun ayný konular üzerinde yaptýðý oturumlarýn çýktýlarýnýn sunumlarý 16:00 - 18:00 saatleri arasýnda Orhan Öcalgiray Salonu'nda tüm ÝTÜ'ye açýk bir þekilde yapýlacaktýr. 2003 yýlýnda gözlemci üye olarak katýldýðýmýz BEST'e (Board of European Students of Technology) 2005 Kasým'ýnda oy birliði ile tam üye olduk. Þu anda Avrupa çapýnda 71 Teknik Üniversite'nin üyesi olduðu BEST'in Türkiye'deki tek üyesi konumundayýz. Bu sene BEST'in düzenlediði en önemli eðitim sempozyumu olan BACo'yu organize ediyoruz. ÝTÜ rektörlüðü'nden büyük destek aldýðýmýz bu organizasyonda ÝTÜ'den de Prof. Dr. Ayþe Erdem Þenatalar, Prof. Dr. Ahmet Kuzucu gibi 10 öðretim üyesi katýlmaktadýr. Yurt dýþýndan TREE ve FEANI'yi temsilen toplam 5 öðretim üyesinin katýlacaðý bu sempozyuma ODTÜ Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Mustafa Tokyay ve Marmara Üniversitesi Ýngilizce Ýktisat bölümü Öðretim Üyesi, Socrates Koordinatorü Prof. Dr. Aysu Ýnsel de katýlým gösterecektir. ÝTÜ'den UMK üyeleri hariç 20 civarýnda öðrencinin katýlacaðý bu sempozyumda hocalarýmýzýn ve biz öðrencilerin firma temsilcileri ile birlikte mühendislik eðitimindeki güncel konularý tartýþmamýzýn eðitim sistemine katkýsý olacaðýný düþünmekteyiz. Geçen sene Zagreb'de düzenlenen ilk BACo'da Zagreb Teknik Üniversitesi Rektörü çýkan sonuçlarýn kendileri için büyük bir önem arz ettiðini ve eðitim sistemlerinde de uygulandýðýný belirtmiþtir. Ayrýntýlý bilgi ve iletiþim için: www.umk.itu.edu.tr/BACo, umk@itu.edu.tr güncel arýyorum þubat 2006 ÝTÜ Endüstri Mühendisliði Kulübü, projelerinizi firmalara sunuyor EMÖS ÝTÜ Endüstri Mühendisliði Kulübü (EMK) tarafýndan aralýksýz 12 yýldýr düzenlenen ÝTÜ Endüstri Mühendisliði Öðrenci Sempozyumu (EMÖS) bu yýl 13.sü ile karþýmýza çýkýyor. “Üniversite öðrencilerini akademik çalýþmalara özendirmek, hazýrlayacaklarý proje ve bildirilerle kariyerlerine katký saðlamak, öðrenciler ile iþ dünyasý arasýnda yeni köprüler kurarak günümüz mühendislik problemlerine ýþýk tutmak ve hem ulusal, hem de uluslararasý çapta bilgi aktarýmý ve paylaþýmýna olanak vermek” amacýnda olan sempozyuma ülkemizdeki ve Avrupa'daki çeþitli üniversitelerden Endüstri Mühendisliði ve Yönetim Bilimleri Lisans ve Yüksek Lisans Öðrencilerini, iþ dünyasýndan deneyim sahibi yöneticileri ve henüz iþ dünyasýnýn yeni üyeleri katýlýyor. 7-11 Mart 2006 tarihleri arasýnda düzenlenecek olan EMÖS, proje yarýþmasýný temel alan bir organizasyon. Belirlenen konu ile ilgili gönderilen projelerden 'Ön deðerlendirme Kurulu ' tarafýndan seçilenler yarýþmaya hak kazanýyor ve sempozyum süresince ÝTÜ Maçka Yerleþkesi'nde sunuluyor. Þirket temsilcileri tarafýndan da takip edilen sunumlardan beðenilen projeler bu yolla iþ dünyasýna kazandýrýlýyor. EMÖS’te sunumlarýn yaný sýra çeþitli firmalarýn kariyer toplantýlarý ve konusunda uzman kiþilerin yer aldýðý, güncel olaylarýn tartýþýldýðý konferanslar ve oturumlar da yapýlacak. Program dahilinde düzenlenen ÝTÜ EMÖS Fuarý da firmalarla ziyaretçiler arasýnda bilgi ve özgeçmiþ (CV) paylaþýmý saðlanmakta; fuar süresince yapýlacak sinevizyon gösterileri ve stantlar ile katýlýmcý firmalarýn tanýtýmý yapýlacaktýr. Proje Yarýþmasý'nýn sonuçlarý akademisyenlerden, danýþmanlýk firmalarýndan ve önde gelen þirket yöneticilerinden oluþan jüri tarafýndan belirlenerek son gün yapýlacak ‘Kapanýþ Töreni'nde ilan edilecek; birinci, ikinci ve üçüncü olan projeler ödüllendirililecektir. Ayrýca bu törende, EMÖS'e katýlan tüm katýlýmcýlara "ÝTÜ EMÖS Katýlým Sertifikasý" verilecektir. EMÖS sonunda sempozyum sýrasýnda sunulan tüm proje ve bildiriler "ÝTÜ EMÖS Proje ve Bildiri Kitabý"nda toplanarak tüm katýlýmcýlara, Türkiye'de Endüstri Mühendisliði Bölümü bulunan tüm üniversitelerin kütüphanelerine, endüstri mühendisliði öðrenci kulüplerine ve organizasyona destek veren tüm firmalara daðýtýlacaktýr. YÖNETÝM BÝLÝMLERÝ KONGRESÝ 7. YILINDA Her yýl ÝTÜ Ýþletme Mühendisliði Kulübü (ÝMK) tarafýndan düzenlenen Uluslararasý Yönetim Bilimleri Kongresi (YBK), 15-18 Mart 2006 tarihleri arasýnda ÝTÜ Maçka Yerleþkesi'nde gerçekleþtirilecek. Yedincisi düzenlenecek olan kongrede üç gün boyunca üniversite öðrencileri, konularýnda uzman akademisyenler ve iþ dünyasýnýn önde gelen isimleri bir arada olacaklar. Kongre boyunca Türkiye'nin ve Dünya'nýn çeþitli üniversitelerinde öðrenim gören öðrencilerin yönetim bilimleriyle ilgili projeleri sunulacak, uzman akademisyen ve yöneticilerin tecrübelerini ve deneyimlerini paylaþtýðý paneller, konferanslar ve söyleþiler yer alacaktýr. Her yýl çeþitli üniversitelerden yaklaþýk 1500 öðrencinin katýldýðý kongre süresince sponsor firmalarýn katýlacaðý "YBK Kariyer Fuarý" düzenlenecektir. Fuar süresince, sinevizyon gösterilerinin yaný sýra kurulan stantlarda katýlýmcýlarla firma temsilcilerinin birebir iletiþimi saðlanýp katýlýmcý firmalarýn tanýtýmý yapýlacaktýr. YBK Kariyer Fuarý ile kongreye katýlan öðrencilerin þirketleri daha yakýndan tanýmalarý ve þirketlerin de kalifiye iþ gücüne ulaþmalarý amaçlanmaktadýr. Uluslararasý Yönetim Bilimleri Kongresi, deðiþen yönetici profiline katkýda bulunup, sýnýrlarý her gün geniþleyen yönetim bilimine alternatif bakýþ açýlarý sunar. Geleceðin yöneticilerinin kendlerini geliþtirmelerini ve birbirleriyle bilgi alýþveriþinde www.gazete.itu.edu.tr bulunabilmelerini saðlar. Tüm bunlarýn yanýnda YBK, akademik çalýþmalarý ve nitelikli öðrencileri firmalarla biraraya getirerek eðitim sistemine de katkýda bulunur. 15 Mart 2006 Çarþamba günü saat 19:00'da Rektör ve Ýþletme Fakültesi Dekanýnýn katýlýmlarý ile gerçekleþtirilecek açýlýþta konuþmayý Dr. Rüþdü Saraçoðlu yapacak. 15-18 Mart 2006 tarihlerinde düzenlenecek kongrede proje sunumlarý önemli yer tutacak. Bunlarla birlikte cari açýk, bankacýlýk sektörünün yakýn geleceði, AR-GE çalýþmalarýnda devlet, üniversite ve özel sektör iþbirliði, medeniyetler arasý çatýþma-ittifak gibi baþlýklarda yapýlacak oturumlarda akademisyenler, yöneticiler ve yazarlar bulunacak. 7 güncel arýyorum 8 þubat 2006 ÝTÜ Öðrenci Konseyi Çalýþmalarýný Hýzlandýrdý 6 Aralýk 2005’te yapýlan seçimle belirlenen ÝTÜ Öðrenci Konseyi (ÝTÜ ÖK), çalýþmalarýný etkin biçimde sürdürüyor. Öðrenci sorunlarýna, öðrencinin temsiliyetine, YÖK uygulamalarýna, Türk üniversitelerindeki öðrenci konseylerinin durumuna, dünyadaki öðrenci konseylerinin yapýsýna kadar öðrenci ile ilgili pek çok konuda çalýþmalar yapan ÝTÜ Öðrenci Konseyi, Ýstanbul’daki üniversitelerle yapýlan düzenli toplantýlara da katýlarak, çeþitli araþtýrma komisyonlarýnda geniþ araþtýrma raporlarý oluþturuyor Öðrenci Konseyi ve Fakülte Öðrenci Temsilciler Kurullarýnýn(ÖTK) amaç ve görevleri; öðrencilerin eðitim, saðlýk, spor ve kültürel gereksinimlerinin karýþlanmasý ve geliþtirilmesinde haklarýný gözetmek, ulusal çýkarlar konusunda duyuarlý olmalarýný saðlamak, resmi organlar ile öðrenciler arasýnda iletiþim kurmaktýr. Gerek yönetmeliðin yetersiz olmasý gerekse de öðrenci temsilciliðinin tam anlaþýlmamýþ olmasý bu organý etkin olarak çalýþtýrabilmiþ deðildir. ÝTÜ ÖK, bu yýl öðrenci temsilciliðini etkin hale getirmek ve kurumsallaþmasýný saðlamak amacýyla Ýstanbul üniversitelerinin öðrenci konseyleri/birlikleri ile yapýlan toplantýdan... çalýþmalarýný sürdürmektedir. “Öðrenci Temsilciliði”ni ve “Öðrenci Konseyi”ni tanýtabilmek, çalýþmalardaki katýlýmý arttýrarak sonraki dönemlerde yapýlan çalýþmalarýn devamlýlýðýný saðlayabilmek için öðrenci forumlarý, açýk oturumlar, anketler gibi etkinlikleri düzenleyecek olan ÝTÜ ÖK, bu etkinliklere katýlýmýn amaçlara ulaþmakta büyük önem taþýdýðýný vurguluyor, bu çerçevede öðrenci kulüpleri ile de sýký iliþkilerde bulunuyor. ÝTÜ ÖK, Ýstanbul sýnýrlarý içerisinde yer alan diðer üniversitelerle de ortak çalýþmalar yapýyor. Bu çalýþmalarýn amaçlarý; Ýstanbul üniversitelerinde okuyan öðrencilerin sorunlarýný bir arada tartýþarak daha yaratýcý ve hýzlý çözümler üretebilmek, öðrencilerin sosyal haklarýný ve temsil haklarýný arttýrmak, ulusal ve uluslararasý ölçekte her türlü eðitim-öðretim geliþmelerinden ve sosyo-kültürel etkinliklerden haberdar olmak ve içlerinde yer alabilmek, karþýlýklý deneyimlerden yararlanarak gerekli durumlarda ortak hareket etmek olarak tanýmlanýyor. Düzenli toplantýlar ile farklý üniversitelerin bir arada olacaðý çalýþma komiteleri oluþturulmuþ. ÝTÜ ÖK, bu komitelerden “Öðrenci Temsilciliðini Geliþtirme Komitesi”nin koordinatörlüðünü yürütüyor. Bu komitenin hedefi Haziran ayýna kadar ülkemizdeki Öðrenci Temsilciliðinin ayrýntýlý yapýsýný çýkararak, mevcut durumu analiz etmek, yaþanan týkanýklýklarý belirlemek ve çeþitli ülkelerdeki Öðrenci Temsilciliði yapýlarýyla karþýlaþtýrarak daha geniþ katýlýmlarýn ve haklarýn olacaðý daha demokratik bir seçim sistemini içerecek en uygun modelleri belirlemektir. ÝTÜ Öðrenci Konseyi hakkýnda daha geniþ bilgi edinmek için www.otk.itu.edu.tr www.otk.itu.edu.tr adresinden yararlanabilirsiniz. “Üniversitelerin bizler için olduðunu, sorunlarýmýzý dile getirebildiðimiz sürece çözüm bulacaðýný hatýrlatmak istiyoruz.” diyen ÝTÜ Öðrenci Konseyi üyeleri, daha iyi bir eðitim, öðretim ve sosyal yaþam için sizleri de birlikte çalýþmaya davet ediyor. Bir fikrim var! Öðrenci projelerinin yaþama geçirilmesini kolaylaþtýracak bir yöntem: ÝTÜ Öðrenci Proje Merkezi. Düþünün, proje üretin, giriþimciliðinizi açýða çýkartýn... FÝKRÝM VAR AMA NASIL? Lisans ve lisansüstü eðitim gören gençlerin potansiyellerini deðerlendirmek üzere ÝTÜ PYM (Proje Yönetim Merkezi) büyük bir atýlým gerçekleþtiriyor. ÝTÜ PYM Öðrencilerin iþ fikirlerini hayata geçirmelerine imkân tanýmak ve kendi fikirleriyle iþ dünyasýna adým atabilmelerini saðlayabilmek için yepyeni bir projenin ilk adýmýný atmýþ bulunuyor. Nisan ayýnda gerçekleþtirilecek bir toplantý ile yeni fikirler üretme konusunda kendine güvenen tüm ÝTÜ öðrencilerine genel bilgi vererek, öðrencilere iþ fikirlerini oluþturabilmenin inceliklerinden bahsederek öðrenciyi harekete geçirmeyi planlýyorlar. Bu toplantýnýn ardýndan iþ fikirlerini oluþturan öðrencilerden TTGV'ninde (Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý) içinde bulunduðu bir jüri ile seçecekleri 20-25 kadarýný GGGP (GENÇ GÝRÝÞÝMCÝ GELÝÞTÝRME PROGRAMI) kapsamýndaki eðitimlere ücretsiz olarak davet ederek eksiksiz bir iþ planý oluþturmalarýný saðlamayý planlýyorlar. Ýþ burada bitmiyor. Bu projeler arasýndan TTGV 'nin kriterlerine uygun projeler "incubation" adý verilen desteklenme projesine dahil oluyorlar. Bu destek ile 3 ay ile 1 yýl arasýnda projelerini geliþtiriyor ve iþ hayatýna atýlmak için büyük bir fýrsat yakalamýþ oluyorlar. NEDÝR BU GGGP Açýlýmý Genç Giriþimci Geliþtirme Programý olan programýn amacý iþ kurmak isteyen gençlerin yenilikçi fikirlerini nasýl tasarlayacaklarýný, nasýl uygulamaya koyup gerçekleþtireceklerini anlatmak ve giriþimciye bu konuda gerekli her türlü desteði ve yönlendirmeyi saðlamak olarak belirlenmiþ. Sanayide ve çeþitli kurumlarda çalýþan, konularýnda uzman kiþiler tarafýndan verilecek olan bu eðitimler ilk defa ÝTÜ’de gerçekleþecek ve ÝTÜ öðrencilerine ücretsiz olacak. Öðrenciye düþen görev yenilikçi bir fikir yaratmak üzere yapýlacak konferanslara katýlmak olacak. Oluþan fikirler güvence altýna alýnarak toplanýyor ve baþarýlý projeler GGGP programýna dahil oluyorlar. SÝZÝN ÇÖZÜMÜNÜZ NE? ÝTÜ Proje Yönetim Merkezi (PYM) Müdürlüðünü yürüten Doç Dr. Atilla Dikbaþ "Ülkemizde bulunan genç nüfusun var olan sorunlarýmýza ýþýk tutabilecek tek kaynak" olduðunu söylüyor ve ekliyor "Gençler geliþen ve deðiþen teknolojiyi bizden daha iyi biliyor ve kullanýyorlar. Onlarýn bu alanlarda yapacaklarý küçük ama akýlcý çözümler ülkemize çok þeyler kazandýrabilir. Yani bir kez üretmeye karar verirlerse onlarý hiçbir güç durduramaz. Biz gençlerin bu kararý vermelerinde en büyük itici güçleri ve en sadýk destekçileri olmaya hazýrýz. GGGP projesini bu amaçla oluþturduk. ÝTÜ içerisinde var olan ama deðerlendirilemeyen potansiyeli ortaya çýkarmaya ve bu potansiyeli geliþtirmeye çalýþacaðýz. Eðer öðrenciler de bizlere destek olursa, bu projenin baþarýya ulaþamamasý için hiçbir neden göremiyorum." Bizler de buradan ÝTÜ'lü genç giriþimcilere sesleniyoruz "Peki Sizin Çözümünüz Ne?". www.gazete.itu.edu.tr YENÝ BÝR ÖÐRENCÝ YAPILANMASI ÖPM ÖPM (Öðrenci Proje Merkezi), atýlan bu adýmlarýn geliþimini ve sürekliliðini saðlamak üzere ÝTÜ PYM altýnda oluþturulmasý planlanan öðrenci odaklý bir ekip. Bu ekip tüm bir eðitim ve öðretim yýlý boyunca yeni iþ fikirlerini ortaya koyabilecek insan gücünü eðitmek, yaptýklarý projelere parasal destek saðlamak ve projelere danýþmanlýk için gerekli olan tüm iletiþim aðýný kurmak için çalýþmalar yapacak. Mezunlar, þirketler, kurumlar ve kuruluþlarla saðladýklarý baðlantýlar sayesinde öðrencilerin ihtiyacý olan parasal destek ve danýþmanlýk hizmetlerinin saðlanmasýna öncülük edecek. Bunlarýn yaný sýra ÝTÜ içerisindeki öðrenci ve akademisyenleri, yaptýklarý çalýþmalarla ilgili bilgilendirerek üniversite içerisinde kamuoyunu oluþturmaya çalýþacaklar. Bu ekibe katýlmak ve gönüllü olarak çalýþmak isteyen herkes ÝTÜ PYM'ye baþvurabilir. Geliþmelerden ötürü rektörlük de büyük bir heyecan duyuyor. Sayýn Rektör yardýmcýmýz Prof. Dr. Haluk Karadoðan bu projenin öðrencilere yeni iþ imkanlarý yaratabileceði gibi ülke ekonomisine de yarar saðlayacaðýný düþünüyor ve tüm ÝTÜ öðrencilerini bu projeye katýlmasýný diliyor. Bu projenin gerçekleþebilmesinde asýl iþin öðrencilere düþtüðü bir gerçek. Tüm öðrencileri bir kez daha bu kalkýnma projesinde yer almaya davet ediyoruz. Emre Tekeli arýyorum asýrlardýr çaðdaþ þubat 2006 KAYIT SÝSTEMÝNÝ BÝLÝYOR MUYUZ? ÝTÜ’de her kayýt haftasý apayrý sorun oluþturur kimimiz için. Ders alamayan öðrenciler danýþman hoca, fakülte ve Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý arasýnda mekik dokur. Bu mekikteki en çok uðranan yer ise hiç kuþkusuz ki Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý, ya da öðrenci deyimi ile “Otomasyon”. Peki, otomasyonun neler yapýp yapamayacaðýný biliyor muyuz? Yönetmelikler ve kayýtta yaþanan sorunlarla ilgili Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý, Öðrenci Ýþleri Þube Müdürü Seda Tezkan ve Öðrenci Ýþleri Þefi Yýldýz Büyükçolak ’la konuþtuk. Bakalým “otomasyon” kanadýnda iþler nasýl yürüyor... ÝTÜ öðrencileri her kayýt döneminde bazý sorunlarla karþýlaþýyorlar. ÝTÜ Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý’nýn bu konudaki esas görevi nedir? Seda Tezkan: Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý, öðrenci kayýtlarýný yapmaz. Biz alt yapýyý hazýrlarýz. Ders programlarýný fakülteler yapar, biz akademik takvime göre derslerin çakýþmamasýna dikkat ederiz. Uðraþtýðýmýz en önemli konu ise kontenjan miktarlarý; bunun en önemli nedeni fakülteler yeterli kontenjan açmadýðýndan web kayýtlarýnýn bir anda dolmasý. Aslýnda öðrenciler fakültelerine gitmeleri gerektiði halde Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý’na geldikleri için karýþýklýk çýkýyor. Özellikle Ýngilizce gibi bazý derslerde sýnýf ve hoca yetersizliði olduðu için öðrenciler büyük sýkýntý yaþýyorlar. Bizim asýl görevimiz teknik altyapýyý oluþturup öðrencilerin tek baþlarýna kayýt yapabilmelerini saðlamak. Yani öðrenciler yönetmelikleri bilmedikleri için sizden, sizin yetkiniz dýþýnda isteklerde bulunuyorlar. Sizin karþýlaþtýðýnýz sorunlarý sýralamak gerekirse öðrencilerin en çok ne yapmamalarý gerekiyor? Yýldýz Büyükçolak:Öðrencilerin yardým almalarý için danýþman hocalarý var. Bu danýþmanlýk müessesini çalýþtýracak olanlar biraz da öðrencilerdir. Mesela öðrenciler buraya gelip ders deðiþtirmek istediklerini söylüyorlar. O zaman danýþman hocalarýn bir anlamý kalmýyor. Danýþman hocalarý yoksa da bölüm baþkanlarýna ya da fakültelerin dekan yardýmcýlarýna gidip danýþmanlarýný geçici bir süre için deðiþtirmeleri gerekir. Baþka bir sorun da öðrenciler kayýt vaktini bir saat olarak görüyorlar. Halbuki kayýt beþ gün. Ýlk önce fazladan ders alýyor ve beþ gün içinde bu derslerden bir kýsmýný býrakýyorlar. Eðer öðrenciler bunlarý takip ederlerse o derslerin kontenjanlarýndan yararlanabiliyorlar. Hatta geçen sene þu tip olaylarla karþýlaþtýk. Öðrenciler fazladan ders almýþ, drop haftasýný geçirince de her dönem sadece bir dersi drop etme haklarý olduðu için hem diðer dersler ellerinde kaldý hem de o dersi almasý gereken öðrenciler bu haktan yararlanamamýþ oldu. Danýþmanlar kontenjan artýrýmýnda sizin yetkinizi aþan bir þey istediklerinde ne yapýyorsunuz? S.T.: Danýþmanlarýn deðil, dersi veren öðretim görevlilerinin kontenjan arttýrma yetkileri vardýr. Ama bu istekleri de fakültelere bildirirler. Danýþman hocalar aracýdýr. Bizim muhatabýmýz sadece dekanlýktýr. Dekanlýktan bir haber gelmediði müddetçe bizim bu isteklere karþýlýk verme yetkimiz yoktur. Yani öðrencilerin kontenjan artýrýmý için önceden buraya gelmeleri yanlýþ ve zaman kaybýdýr. Duyurulardaki kontenjan artýrýmlarýný okumalý ve maðdur duruma düþmemeliler. Yalnýzca mezuniyet durumunda olan öðrencileri dolu derslere kayýt ediyoruz. ÇAP ve yatay geçiþ öðrencileri ön þart sýkýntýsý yaþadýðý için onlarýn kayýtlarýna buradan yardýmcý oluyoruz. Dikey geçiþ öðrencilerinin intibak programý içinde sistemden kayýt olmasýna olanak yok; onlara buradan yardýmcý oluyoruz. Bunlarýn dýþýnda ki öðrencilerin buraya gelmesine gerek yok. Yani ayrýcalýklý öðrenciler, ÇAP, yatay geçiþ, intibak programý içinde olan dikey geçiþ ve mezuniyet durumu olan öðrenciler mi? Y.B.: ÇAP öðrencileri ilk ana dallarýndan ders seçerken sistemi kullanýyorlar. Biz ÇAP'ta ön þart sýkýntýsý çeken öðrencilere yardýmcý oluyoruz. Bütün ÇAP öðrencilerinin kayýtlarýný buradan yaptýðýmýz anlaþýlmasýn. Diyelim bir öðrenci bu bahsettiðimiz koþullarýn hiçbirine uymuyor. Kayýt haftasýnda istediði dersi seçememiþ. Onlara bir haftalýk ders ekleme/çýkarma haftasý tanýnýyor. Öðrenciler bu haftada ne yapmalý? S.T.: Onu da þöyle yapýyoruz: harcýný yatýrmamýþsa, cezasýný yatýrtarak ders ekletiriz. Tabi ki kontenjan boþsa. Doluysa eklemiyoruz. Öðrenciler þunu kavramak zorunda: yönetmeliðin 6. maddesinde öðrenci her dönem kaydýný yenilemek zorundadýr. Kayýt yenilemenin iki aþamasý vardýr; biri harç yatýrma, diðeri de ders seçme. Herhangi bir þekilde birini yapamazsanýz kayýt yenileme iþini tamamlayamýyorsunuz. Bunu yapmayan öðrencilere bir hafta da gecikmeli kayýt haftasý konmuþtur. O haftayý geçtikten sonra öðrenci dönemden feragat etmiþtir. Artýk ne ders alabilir, ne harç yatýrabilir. Dolayýsýyla bir dönemini boþu boþuna yitirmiþ olacaktýr. Gecikmeli kayýt haftasý hem caydýrýcýlýk hem de imkan tanýmak amacýnda. Öðrenci hastalanmýþtýr, ailevi bir problemleri vardýr, herhangi bir þekilde ulaþamamýþtýr ÝTÜ'ye; onlara bir imkan tanýmak amacýndadýr. Bir dersi drop etmeden baþka bir ders alýnamýyor, deðil mi? Y.B.: Yönetmelikteki madde “öðrenci bir dersi býrakýr, bir dersi alýr” der. Bu kural tamamen uygulanmakta. Çünkü öðrencinin derslere kayýt olmasý için bir hafta süresi var ki yeterli bir süre bu. Bu sistem Türkiye'deki ve Avrupa'daki üniversitelere bakýldýðýnda çok demokratik bir sistem. 15 bin öðrenci var bu sistemin içerisinde ve bu öðrencilerin %95'i kayýtlarýný sorunsuz halledebiliyor. Öðrenci bir dersi alamama ihtimaline karþý alternatif programlar da üretmeli mi? S.T.: Evet, yani sisteme kayýt olmasýný hýzlandýrýr. Bir de ABET kriterleri doðrultusunda ders programlarýnda deðiþiklik oldu. Öðrenciler kendilerinin tabii olduðu programýn dýþýndan ders almaya çalýþmýþ, dikkat etmemiþ buna. Onun için en önemli þey sistemin ana sayfasýnda yayýnlanan yönetmeliðin incelenmesi. Yönetmeliði, ders planlarýný, akademik takvimi, duyurularý iyi takip etmeli. Biz buradan sözlü olarak yanlýþ yönlendirmiþ, yanlýþ bilgi vermiþ olabiliriz. Öðrencilerin ellerindeki yazýlý kaynaklardan geliþmeleri takip etmesi gerekir. www.gazete.itu.edu.tr 9 kulüpler ve kulüp etkinlikleri arýyorum 10 þubat 2006 SDKM'DE IÞILTILI BÝR GÜN ÝTÜ 2005'ÝN EN ÝYÝLERÝNÝ SEÇTÝ ÝTÜ Endüstriyel Proje Geliþtirme ve Ýþbirliði Kulübü (EPGÝK), 2005’in en iyilerini biraraya getirdi. EPGÝK’in ÝTÜ öðrencilerine yaptýðý ve 22 kategoriden oluþan anket sonuçlarýna göre belirlediði isimler, 16 Þubat 2006’da ÝTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde ÝTÜ’lülerle buluþtu. Spor programlarýndan köþe yazarlarýna, film yönetmenlerinden radyo istasyonlarýna kadar 22 farklý alanda 2005’in en baþarýlýlarý seçildi. Ödüllerin öðrenciler tarafýndan verildiði törende yapýlan konuþmalar da ilgi çekiciydi. Ýþte size ödül kazananlardan alýntýlar SUNAY AKIN En Baþarýlý Yazar “Öðrencilerin seçimleriyle belirlenmiþ bir ödül kazanmýþ olmam beni çok mutlu ediyor. Ödül almak gerçekten güzel bir þey. Toplama kamplarýnda, gaz odalarýnda insanlar duþ almayý beklerken alttan verilen gaz insanlarý odanýn bir köþesinde toplar ve herkes gittikçe yukarý çýkan oksijenden yararlanabilmek için birbirini ezmeye baþlar. Sonuç olarak, en üstte atletik yapýlý gençler,altta orta yaþlýlar ve en altta çocuklar... Aslýna bakarsanýz bugün de bu durumun pek farklý olmadýðý yadsýnamaz bir gerçek. Dýþarýda çocuklar var; tinerci, kapkaççý diyoruz. Bunlarý engellemek için tek çözüm yolu okumaktýr. Geçtiðimiz aylarda Avrupa'da ilginç bir araþtýrma yapýldý. Arasýnda Türkiye'nin de bulunduðu birçok ülkenin insanlarýna þöyle bir soru yöneltildi: elinizde bir liste bulunmadan rastgele alýþveriþe çýksanýz, alacaðýnýz þey ne olurdu? Almanya'da kitap seçeneði 11. sýrada yer alýrken, Türkiye'de matkap bile insanlar için daha önde yer alýyor… Ayrýca dünya çapýnda bir okuma haritasý çýkarýldý, bu haritaya göre ülkeler kitap okuma alýþkanlýklarýna göre beyazdan siyaha kadar renklendirildi. En çok okuyanlar beyaz, sonrakiler açýk gri, mavi, koyu mavi, lacivert ve siyah diye devam ediyor. Türkiye'nin rengini ise burada söylemeye benim dilim varmýyor.” CAN DÜNDAR En Baþarýlý Köþe Yazarý “Bir odada yalnýz baþýnýza oturup yazmak... Yazmak bir uçurumun baþýnda oturup aþaðý taþ atmaya benzer. Taþý atarsýnýz; ama nereye düþtüðünü, nereye dokunduðunu bilemezsiniz. Sadece elinizde bir avuç taþ vardýr uçuruma atmak için." Ödül törenine dair ise, "Þimdi bu ödülü alýrken bu taþlarýn istenilen yere ulaþtýðýný görüyorum ve bu nedenle çok mutluyum. Bir de kabul ederseniz eðer bir düþüncemi dile getirmek istiyorum. Adýnýn duyulmasý gereken önemli baþarýlara imza atmýþ bilim adamlarýnýn da böyle törenlerde ödüllendirilmesini dilerim.” ALÝ KIRCA En Baþarýlý Haber Spikeri (Programý sunan arkadaþlarýmýzýn, O'nun da bizim gibi ders çalýþarak sabahladýðýný söylemeleri üzerine) "Aslýnda arkadaþlar hukuk fakültesinde okuduðumu kastettiler. Gerçi ben, biraz önce bahsettiðiniz Bahriye-i Hümayun -yani bugünkü Deniz Harp Okuludur- orada okudum. Ancak daha sonra ayrýlmak zorunda kaldým. Tekrar 3.sýnýftan devam etmek istediðimde ÝTÜ'ye baþvurdum ama kabul edilmedim. Bana yöneticiler diploma vermediler ama þimdi öðrencilerinden ödül aldým. Teþekkür ederim." www.gazete.itu.edu.tr MURAT KOSOVA En Baþarýlý Spor Spikeri “Bu okula 10 yýlýmý verdim. Ýnþaat fakültesinden 10 yýlda mezun oldum. NBA studio ile yarýþýyoruz. Ödülleri bir onlar, bir biz alýyoruz, paylaþarak. Bu sefer pasý biz aldýk, gelecek sefer de onlara atacaðýz inþallah.” kulüpler ve kulüp etkinlikleri þubat 2006 Spor Programý: 90 Dakika Spor Spikeri: Murat Kosava Haber Kanalý: NTV Haftalýk Haber Dergisi: Aktüel Haber Spikeri: Ali Kýrca Köþe Yazarý: Can Dundar Gazete: Milliyet Yazar: Sunay Akýn Bay Þarkýcý: Nev Bayan Þarkýcý: Þebnem Ferah Grup: Mor ve Ötesi ÝTÜ öðrencilerin 22 kategoride yaptýðý seçimlerle oluþan 2005’in en baþarýlýlarý ÇAÐAN IRMAK arýyorum NEV 11 Yönetmen: Caðan Irmak Aktör: Nejat Ýþler Aktris: Meltem Cumbul Yerli Film: Banyo Yerli Dizi: Avrupa Yakasý Yerli Radyo: Power Türk Yabancý Radyo: Power FM VJ: Cem Ceminay Bayan Tiyatro Oyuncusu: Demet Akbað Bay Tiyatro Oyuncusu: Altan Erkekli Stand-Up Oyuncusu: Cem Yýlmaz MOR VE ÖTESÝ BANYO En Baþarýlý Yönetmen En Baþarýlý Bay Þarkýcý En Baþarýlý Grup En Baþarýlý Yerli Film “Ýki raf çaktým. Ödüllerim sýðmýyor. Ama ben en çok ödülü veren insanlarla ve kurumlarla gurur duyuyorum. Ýþimin çok büyük bir sorumluluðu olduðunun farkýndayým ve bu yerin, ödülün hakkýný sonuna dek vermeye çalýþacaðým. Sinemanýn bir sanat dalý olduðunu hiçbir zaman unutmayacaðým.” “Bu bir gönül iþi. Hiçbir zaman popüler kültüre yönelmedik. Hep gönlümüzle yaptýk bu iþi. Demek ki biz gönlümüzü açabilmiþiz ki anlaþýlabilmiþiz. Çünkü gönüllerin isteðiyle buradayýz. Biz bu düþünceyle yola çýktýk. Teþekkür ederim.” “ÝTÜ'de böyle bir ödül töreni yapýlmasý ve bu ödüle layýk görülmemiz çok güzel birþey. Yeni bir albüm çýkarma sürecindeyiz. Videoklip olarak 80 darbesini konu alan, Çaðan Irmak ile ortak bir proje oluþturmayý düþünüyoruz.” Banyo Filmi adýna törene katýlan Janset ve Yapýmcý Altýoklar, bu ödülün motivasyon saðladýðýný, kamera arkasý zorluklarýnýn ÝTÜ’lülerce hissedilmiþ olduðunu düþündüklerini ve ileriye dönük yapacaklarý projeler için önemli etki saðlayacaðýný belirtti. www.gazete.itu.edu.tr arýyorum asýrlardýr çaðdaþ 12 þubat 2006 Ýþ, Ýnsan Kaynaðý, Kiþisel Geliþim ve ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý Konumuz iþ edinme, iþ edinebilme, bunun için gereken yöntemler, yollar, deneyimler, gereklilikler. Öðrencilik yaþamýnda oluþmasý gereken bir hedef ve o hedefe doðru ilerlemeyi saðlayabilecek bir plan. Ýyi bir eðitimin temel taþlarý. Kariyer planlamada dikkat edilecek önemli noktalar. Firmalar nasýl mezun arýyorlar? Üniversitede alýnan eðitiminin uygulamaya aktarýmý nedir? Staj deneyimi nasýl olmalýdýr, neden önemlidir? Sosyal etkinliklere katýlan bir mezunun diðer mezunlara göre avantajlý mý? Nasýl bir üniversite, nasýl bir eðitim?.. Arýyorum ÝTÜ Gazetesi, ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi (ÝTÜ ÝÝKM) ile bu sorulara yanýt arýyor. Düzenli olarak, ÝTÜ ÝÝKM ile ortaklaþa hazýrlanacak “Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý” sayfalarýmýzda öðrencilik yaþamýnýn deðerlendirilmesinden firmalarýn gözü ile mezunlara, hocalarýn öðrenciliðe bakýþýndan staj uygulamalarýna kadar pek çok konudaki çalýþmalarýmýzý sunacaðýz. ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý (ÝTÜ ÝÝKF), her yýl düzenli olarak öðrencileri firmalarla buluþturuyor. ÝTÜ ÝÝKM tarafýndan düzenlenen bu fuara firmalarýn ilgisi yüksek. Bu yazýmýzda ÝTÜ ÝÝKM’yi, fuarý ve firmalarýn gözü ile ÝTÜ ve Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý’ný ele almaya çalýþtýk. ÝTÜ 75. Yýl Öðrenci Sosyal Merkezi’nde bulunan ÝÝKM’nin kapsamý öðrenciler tarafýndan merak edilen bir konu; bu merkez staj ayarlar mý, özgeçmiþlerimizi alýr mý, öðrenciye yönelik çalýþmalarý nelerdir gibi pek çok soru sorulmakta. ÝTÜ ÝÝKM Eþbaþkanlarý Doç. Dr. Nevin Çekirge, Y. Doç. Dr. Nihal Eratlý ve merkez koordinatörü Ar. Gör. Armaðan Gözkaman ile merkezin amaçlarýný ve öðrencilerin kariyer planlarýný uygulamalarýnda dikkat etmesi gereken noktalarý konuþtuk. Söyleþimizden çýkan önemli baþlýklar ise þunlar: staj, sosyal etkinlikler, yabancý dil ve bunlarýn iþ yaþamýndaki önemi. Gerek öðretim üyelerinden gerekse firmalardan alýnan yanýtlarýn baþýnda öðrencilerin bu baþlýklar etrafýna odaklanmasý gerektiðine deðiniliyor. Armaðan Gözkaman, Nevin Çekirge, Nihal Eratlý ÝÝKM'nin amacý nedir? Öðrenciler bu merkezden masýl faydalanabilir ve öðrencilere yönelik çalýþmalarýnýz nelerdir? N.Ç. : ÝÝKM, tümüyle öðrenciye yönelik bir birimdir. Ýki tür destek sözkonusu: öðrencilik aþamalarýnda öðrencileri firmalarla tanýþtýrarak staj edinmelerin, böylece firmalar ile öðrencilerin tanýþmalarýný saðlamak; mezun olduktan sonra da bu öðrencilere iþ imkaný saðlamak. N.E. : Temel olarak bu amaçlarla kurulmuþ ve ileriye yönelik farklý projeler geliþtirerek çalýþmalarýna devam eden bir merkeziz. Bu anlamda geçen senen ilki yapýlan fuarýn bu yýl ikincisi düzenleniyor. Amaç öðrenciye hitap etmesi, onlarýn bilinçlendirilmesi. Bu yýl o yönde hazýrlýk yaptýk. Firmalarýn da ilgileri her geçen yýl artýyor. Onlarýn da yaklaþýmlarý özel, önemli üniversitelerden özel öðrenci almak olduðundan ÝTÜ'ye ayrýca ilgi gösteriyorlar. Biz de öðrnecilere merkezimizin varlýðýný anlatmak için çalýþmalarýmýzý yapýyoruz. Öðrenciler bizim buradaki varlýðýmýzý, ne iþ yaptýðýmýzý öðrenirlerse biz de ileriye dönük daha verimli þeyler yapabiliriz diye düþünüyorum. Öðrencilerle daha sýk birarada olduðunuz için gözlemlemiþ olacaksýnýz, iþ hayatýný da biliyorsunuz, bu öðrencilerin eðitim hayatýnda ne tür bir yön çizmesi lazým? Bir hoca gözüyle bir öðrencinin iþ hayatýnda baþarýlý olmasý için ne yapmasý gerekir? N.Ç. : Geçen yýl yaptýðýmýz fuarda gelen firmalarla konuþtuk. Hepsinin ortak söylediði þey biz mezunlarýnýzdan çok memnunuz, gerek stajda, gerek mezuniyet sonrasý iþ yaþamýnda, onun için tekrar geldik, mezunlarýnýzý almak için geldik. Bu, itü'lülere çok iyi bir mesaj. Tabi ki sizin en iyilerinizi almaya geldik dediler. Seçkin firmalar öðrencilik yaþamýnda derslerinin yanýsýra sosyal açýdan da kendini geliþtirmiþ mezunlar istiyorlar. Dolayýsýyla bizim öðnrecilierimizin de bu çerçevede yetiþmesi gerekiyor. Öðrencilerimizin öðrencilik yýllarýný iyi deðerlendirmelerini öneriyorum. Üniversitemizin çok olanaðý var bu konuda. Öðrencilerimizin kendilerini www.gazete.itu.edu.tr tanýmasý lazým. Hangi alanda uzmanlaþmak istediklerini belirlemeleri, hedef koymalarý lazým. Ve bunu karþýlayacak, bunu gerçekleþtirecek firmalarla biraraya gelmelerini saðlamalarý gerekir. Staj aþamasý çok önemli. Bazý seçkin firmalar stajda baþarýlý gördüðü öðrencilere mezuniyetinden sonra iþ teklifi ediyorlar. Dolayýsýyla staj konusunun gözardý edilmemesi lazým. Öðrencilerimizin düzenlediðimiz fuarlarýmýza ilgi göstermelerini, seminer halinde düzenlenen etkinliklere katýlmalarýný öneriyorum. Çünkü bu fuarda yalnýzca firma tanýtýmý olmayacak, seminerler olacak. N.E. : Staj, iþ yaþamýna bir ilk adýmdýr. Ýyi bir firmada staj yaparlarsa öðrenciler, iþ ortamýna hazýr olmuþ durumda oluyorsunuz, özel çabalarýnýz sayesinde de. Ýþ hayatýnýzý da garantiye almýþ gibi oluyorsunuz böylece. Staj, iþ hayatýnýn tanýnmasý açýsýndan önemli. Ýyi bir staj yaptýklarý takdirde, staj sýrasýnda öðrenciliklerini eðitimleri ile birleþtirip yorum yapma þansýna sahip oluyorlar. Bu anlamda eðitim süresi için de staj önemli. arýyorum asýrlardýr çaðdaþ þubat 2006 Stajlarýn öneminden bahsettiniz. ÝTÜ'de staj yapmak zorunlu bir uygulama fakat ÝTÜ'nün staj iþlerini ayarlayacak bir organý yok. ÝÝKM staj konusunda da yönlendirme yapabilir mi? N.E. : Staj yerlerinin ayarlanmasý konusunda merkezimiz daha önemli bir görev üstlenebilir ama bunun için de fakültelerden destek alýnmasý, fakültelerle iþbirliði içerisinde yapýlmasý lazým. Geçtiðimiz yýl kariyer komisyonlarý kurduk, bu komisyonlarý daha iþler hale getirdiðimiz takdirde bu staj düzenlenmesinin de daha saðlýklý bir þekilde yürütülebileceðine inanýyorum. Fakültelerin bu konudaki çalýþmalarý ile birlikte tek bir merkezden eþgüdüm saðlanmasý, öðrencilerin nerede staj yapacaklarýnýn endiþesini yaþamamalarýný saðlayarak daha saðlýklý olacaðýný düþünüyorum. Öðrencilerin sosyal üretimde bulunmalarý yaþamýnda önemli görülüyor mu? yürüyor, nasýl geliþiyor? Fuarlarla ilgili düþünceleriniz genel olarak nelerdir? Geri bildirimler aldýnýz mý? Firmalar ÝTÜ'yü nasýl buldu? A.G. : Bu merkezde öðrenci asistanlarýmýz çalýþýyor, onlarýn katkýlarý ile yürütüyoruz bu organizasyonu. Geçen seneki fuardan farklý olarak bu yýl yapýlacak sunumlarýn belli bir seminer baþlýðý altýnda yapýlmasýný istedik. Bunun nedeni geçen yýlki katýlýmcýlardan aldýðýmýz geribildirim. Firma tanýtýmý için öðrenciler gelmek istemiyorlar. Firmalar, ilgi alanlarý ile ilgili seçecekleri konuda seminerler sunmasý ilgiyi arttýracaktýr diye düþünüyoruz. Bir haftaya yayýlmýþ bir programýmýz var. Katýlýmcýlara da sertifika verilecek. Belirli baþlýklar var, örneðin havacýlýk. Bu tür seminerlerde ilgili fakültenin öðrencilerinin aðýrlýk kazanmasý oldukça önemli. iþ N. E.: Geçtiðimiz yýl firmalarýn söylediklerini hatýrlýyorum. Öðrencilerin sosyal etkinliklerde bulunmalarýnýn ve etkinliklerinin firmalar için önemli olduðunu ifade etmiþlerdi. Öðrenciler bu fuarlara katýlarak ileriye dönük hedeflerini belirlemede daha saðlýklý bir ortamda bulunmuþ olabilirler, kiþisel geliþimlerine katkýda bulunabilirler ve mezun olduklarýnda ayaklarý ile yere daha saðlam basan, hedeflerini belirlemiþ kiþiler olurlar diye düþünüyorum. N.Ç. : Buna ilave olarak Ýngilizcelerini çok geliþtirmeleri gerekiyor öðrencilerimizin. Özellikle uluslararasý firmalar ÝTÜ'lülerin dil bilgisinin de yüksek olmasýný istiyor. Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi olarak birkaç yýldýr fuar düzenliyorsunuz. Fuar çalýþmalarýnýz nasýl N.Ç. : Firmalar, ÝTÜ öðrencilerinden çok memnunlar. Biz, kendi öðrencilerimizi nasýl daha fazla bu firmalarla karþý karþýya getirebiliriz, onu düþünüyoruz. Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi olarak ileriye yönelik projeleriniz nelerdir? N.E. : Þu an 7 öðrenci asistanýmýz var, bu merkezimizde çalýþan. Böyle olunca öðrenci gözüyle deðerlendirme þansýmýz oluyor çoðu þeyi. Ýleriye dönük olarak merkezimizin daha da güçlenmesi lazým. CV havuzu oluþturmak, daha kolay iþ imkaný saðlayabilmek adýna projelerimiz var, bunlarý devreye sokmak istiyoruz. N.Ç. : ÝÝKM'nin her fakültede panosu olacak. Dolayýsýyla her öðrenci kendi fakültesinden merkezimizin yaptýðý çalýþmalarý da izleyebilecek. A.G. : Öðrencileri firmalarla daha yakýn temasa geçirebilmek için projelerimiz var. Uzmanlýk kulüplerinin yaptýðý çalýþmalarda eþgüdüm saðlamalýyýz. Haberdar edilmeliyiz, ortak çalýþmalarda bulunmalýyýz. Bunun olumlu getirileri olduðunu düþünüyoruz. N.Ç. : Gözlemlediðimiz bir olumlu yan daha var; gelen firmalarýn çoðunda ÝTÜ mezunlarý sunum yapýyor. Biz çok büyük bir aaileyiz, büyük bir gücüz. Bu gücü hissetmemiz, bundan yararlanmamýz lazým. Bu çerçevede ÝTÜ mezunlarý dernekleri de destek olmaya baþladýlar. ÝTÜ mezunlarý dernekleri ve ÝÝKM pek çok ortaklaþmada bulunuyorlar artýk. Öðrencilere, öðrencilik yaþamlarýný nasýl deðerlendirmesi gerektiðine dair son olarak ne demek istersiniz? N.Ç. : Eðitimleri sýrasýnda, derslerdeki baþarý önemli. Ýyi bir düzeyde mezun olmak lazým ama tek kriter bu deðil. Çok yönlü mezun olmalarý gerekiyor öðrencilerimizin. Bunu da sosyal yaþamlarýyla, yabancý dil bilgileriyle ve staj deneyimleri ile saðlayabilirler. N.E. : Geliþmeleri çok iyi takip etmesi lazým öðrencilerin. Okuma alýþkanlýðýný sürdürmesi, daha da geliþtirmesi gerekiyor. Dýþarýya açýk olmasý, kendine iyi bir ortam yaratabilmesi için etrafý ile iliþkisini kesmemesi, yenilikleri takip etmesi lazým. Kýsa yoldan para kazanma hevesinde çoðu insan ama bu herþey demek deðil. Önemli olan insanýn iþini severek yapmasý, mutlu olmasý. Dolayýsýyla çok aðýr bir yük olsa bile sevdiði iþi hobi olarak yapar insan. A.G. : Toplumsal projelerde, derneklerde yer almalýlar. Sosyal etkinliklere ilgilerinin yüksek olmasý gerekiyor. ÝTÜ, en çok öðrenci kulübüne sahip üniversite ve her öðrencinin bu potansiyeli kullanmasý lazým. Fatih Avcý, avcifat@itu.edu.tr SABANCI Sabancý, aktiviteleri sonrasýnda bazý mezunlarýmýza iþ görüþmesi olanaðý saðlayacaklarýný belirtti. Bizce burada bizim paylaþmak istediðimiz mesajlardan ziyade öðrencilerin neyi öðrenmek istedikleri daha önemli. Biz onlardan gelecek talepler doðrultusunda kendi bakýþ açýmýz ve yaklaþýmlarýmýzý paylaþmaya açýðýz. Ýlk aklýma gelen konular: istihdam piyasasi, çalýþma koþullarý, iþe alýmda karþýlaþacaklarý teknikler, süreçler, Sabancý grubunun yeni mezunlara yaklaþýmý ve sunduðu kariyer fýrsatlarý v.b. Cv üzerinden ilk görüþmeye karar verirken, yaptýðý projeler, stajlar, yabancý dil bilgisi, özel bir bilgi arýyorsam örneðin network muhendisi yetiþtireceksem belirli program ve sertifikalrý olup olmadýðý önemlidir. Görüþmeye çaðýrdýðýmýz adaylarda ise iletiþim becerileri, kurum kültürüne uyum, profesyonel görünümün kurum imajýna uyumu, öðrenmeye açýklýk ve isteklilik, adayýn düþünsel kabiliyeti/potansiyeline öncelikle dikkat ederiz. TEKFEN Tekfen Holding, öðrencilerle stand etrafýnda birebir konuþmak, beklentilerini öðrenmek, baþvurularýný veri bankalarýna eklemek taraftarý... KRAFT Fabrika Ýnsan Kaynaklarý Müdürü Bahattin Kelleci, þirketleri ve üniversitelileri bir araya getiren bir organizasyon olmasý sebebiyle kendi sektörleri ile ilgili özellikle Gýda Mühendisi adaylarýnýn ilgisini çekeceðini düþündükleri, “Gýda Güvenliði” konulu seminer sunacaklarýný söyledi. Kariyer günleri hem öðrenciye hem de ilgili firmaya karþýlýklý tanýþma fýrsatý saðlýyor. Dolayýsýyla önemli buluyorum ve sürekliliði olmasý gerektiðini düþünüyorum. Bizlerse yürüttüðümüz bir takým programlarla ve üniversitelerle saðlamaya çalýþtýðýmýz yakýn diyalog sayesinde kariyer günleri ile baþlayan ''en iyi eleman''a ulaþma hedefimizi güçlendirmeye çalýþýyoruz. Þirketlerin ihtiyaçlarý ve dolayýsýyla pozisyonun gerektirdiði yetkinlikler bu paralelde çeþitlidir ve deðiþkenlik gösterir. Baþlangýç seviyesinde doðal olarak yeni mezunlarýn okul süresi boyunca gösterdikleri baþarýlar, yürüttükleri projeler ve bu projede aldýklarý roller, yabancý dil seviyeleri sayabileceðimiz konulardan bazýlarý. Bunun dýþýnda Kraft Liderlik Yetkinlikleriyle adayýn yetkinliklerinin örtüþüp örtüþmediðini yürüttüðümüz görüþmelerle ve vaka çalýþmalarýyla anlamaya çalýþýyoruz. Bu yetkinliklere örnek olarak Hýzlý Öðrenme, Problem Çözme, Yaratýcýlýk, Teknik Bilgi, Hareket Odaklýlýk verilebilir. Yeni mezun bir adayýn öncelikle iyi bir özgeçmiþ hazýrlamasý, kariyer planlarý doðrultusunda çalýþmak istediði sektörü, branþý belirlemesi, bu sektörlerdeki deðiþimleri yakýndan takip etmesi, rakip firmalarýn geliþimlerini araþtýrmasý, baþvuru yaptýðý firmayý tanýmasý iþe alým prosedürü içinde ona yarar saðlayacaktýr. Fabrikamýzda geçen sene uygulamaya baþladýðýmýz Yönetici Aday Programý (Management Trainee)' nýn hedef mezunlarýndan bir kýsmý da ÝTÜ'lüler olacak. Programýmýzýn amacý Kraft Gýda'da ve özellikle fabrika fonksiyonunda uzun vadede yönetici olabilecek yüksek potansiyele sahip adaylarý keþfetmek. Yeni mezunlarý 1 yýllýk bir sürede fabrikamýzýn çeþitli departmanlarýnda proje bazlý iþler yürütmelerini saðlayarak rotasyona tabii tutuyoruz. Programýn detaylarýný öðrenci arkadaþlarýmýz bizlerden öðrenebilirler. Ýnþaat sektörü, ekonominin canlanmasýyla doðru orantýlý olarak yükseliþe geçtiði için Makine, Elektrik, Ýnþaat ve Endüstri mühendisleri öne çýkmýþtýr. Mezunlarýn özellikle yurtdýþýna sýcak bakmalarý ve yabancý dillerini geliþtirmeleri gerekmektedir. Türkiye'nin en iyi ve en köklü teknik üniversitelerinden biri olan ÝTÜ'nün öðrencileri ve mezunlarý Kraft'ta gerek çalýþma gerekse staj imkanlarýný daha iyi tanýyabilmek için bizlerle temasý sürdürsünler ve bilsinler ki yüksek potansiyelli genç mühendislere kapýmýz her zaman açýk. www.gazete.itu.edu.tr 13 arýyorum asýrlardýr çaðdaþ 14 þubat 2006 CSA HOLDÝNG CSA Holding, bu yýlki fuarda iþ hayatýna atýlma yolunda öðrencilere, þirketler ile ilk temaslarý olan iþ görüþmeleri, seçme ve yerleþtirme süreci ile ilgili bilgi vermeyi ve öðrencilerimizi bu süreç için geliiþtirmeyi planladýklarýný belirtiyor. Uluslar arasý ve kurumsal þirketlerin uyguladýðý Yetkinlik Bazlý Ýnsan Kaynaklarý ve Deðerlendirme Merkezleri uygulamalarýnýn yaygýnlaþmasý, ve seçme yerleþtirme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalarý için "Yetkinlik Bazlý Ýnsan Kaynaklarý, Deðerlendirme Merkezleri ve Baþarýya Götüren Mülakatlar" konulu bir seminer düzenlemeyi planlýyoruz ve öðrencilerimizi iþ dünyasý ile kuracaklarý köprüde daha saðlýklý ilerlemeleri konusunda desteklemeyi arzu ediyoruz. CSA Holding olarak sosyal sorumluluk bilincimizi yaþatma adýna eðitime ve geliþime Cafer Sadýk Abalýoðlu Eðitim Vakfýmýz aracýlýðý ile destek olmaktayýz. ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarýnda vereceðimiz seminerlerimiz ile de öðrencilerimizin geliþimine destek olacaðýmýzýn inancýndayýz. Fuara ilginin yoðun olmasý nedeniyle MT programlarýmýzda veya staj yapma imkaný sunacaðýmýz bölümlerde deðerlendirebileceðimiz öðrenci arkadaþlarýmýz ile tanýþma fýrsatýmýz artmaktadýr. Tekstil Grubumuzdaki büyüme nedeniyle özellikle üretim, yurtdýþý satýþ ve pazarlama alanlarýnda yeni mezun olan arkadaþlarýmýzý istihdam ederek yurtiçi ve yurtdýþý projelerde deðerlendirmek, geliþtirmek, yetiþtirmek ve kazanmak istiyoruz. Geliþmekte olan þirketler en önemli kaynaðýn Ýnsan Gücü olduðunun farýnda olarak geliþimin yalnýzca bu çerçevede saðlanabileceðinin farkýndalýðý ile MT projeleri uyguluyorlar. Ayný amaç ve ilkeler doðrultusunda CSA Holding olarak hali hazýrda baþlamýþ olan yurtdýþý yatýrýmlarýmýz ve planlanan ulusal ve yurtdýþý yatýrýmlarýmýz nedeni ile yönetici yetiþtirmek amaçlý olarak DEÐER ÜRETECEK olan yeni mezun olacak arkadaþlarýmýza ulaþma adýna Kariyer Fuarlarý ve Kariyer Günleri saðlýklý platformlar oluþturmaktadýr. "Eski bir haritayý kullanarak yeni bir diyar bulamazsýnýz" deyiþi ile genç bakýþ ve vizyonlardan aldýðýmýz enerji ile yatýrýmlarýmýzýn daha da güçleneceðinin inancý ile 2006 yýlý içinde 18 üniversitenin düzenlediði Kariyer Günleri ve Fuarlarýna katýlmaktayýz. Kariyer Günleri ve Fuarlarýnýn hem öðrenci hem de þirket için daha da verimli olmasý adýna tüm üniversitelerin ortaklaþa hazýrlayacaklarý özgeçmiþ bankalarý psikoteknik testler - kiþilik envanterleri, yabancý dil yeterlilik ve yetenek testleri ile desteklenerek saðlanabilir. Þirketler en önemli kaynaklarýnýn Ýnsan Gücü olduðunun farkýndalýðýnýn yaný sýra en büyük ve önemli yatýrýmýn da Ýnsan Gücü olduðunun bilincindeler. Bu nedenle DEÐER ÜRETEN biz çalýþanlarýn iþe alým süreçlerinde CSA Holding yetkinliklerine ve çalýþacaklarý bölüm için aranan yeterliliklere sahip adaylarý ailemize katmak çok önem taþýmaktadýr. Bu nedenle ve bilinç ile iþ arayýþý çerçevesinde 'diðer' adaylardan nasýl farklý olabilecekleri, nasýl baþarýlý bir mülakat sürecinden geçeceklerini "Yetkinlik Bazlý Ýnsan Kaynaklarý, Deðerlendirme Merkezleri ve Baþarýya Götüren Mülakatlar" konulu bir seminer ile paylaþmayý amaç ediniyoruz. Öðrenci arkadaþlarýmýzý seminerimize davet ediyoruz. 2006 yýlýnda 65. kuruluþ yýlýný kutlayan CSA Holding olarak bizler; ÝTÜ'lü öðrenci arkadaþlarýmýzýn bu fuara gelmeden önce kendi özelliklerini deðerlendirmeleri, ne tür iþ yapmak istedikleri, hangi sektörde çalýþmak istedikleri, ne çeþit þirketlerde çalýþmak istediklerini gözden geçirmelerinin iþ dünyasýna atacaklarý ilk adým için çok önemli olduðunu belirtmeyi arzu ediyoruz. Bu fuarda kendi deðerlendirmelerini þirketlerin deðerlendirmeleri ile harmanlama imkaný bulacaklardýr. Tüm arkadaþlarýmýza þimdiden DEÐER ÜRETECEKLERÝ çalýþma hayatlarýnda baþarýlý adýmlar atmalarýný diliyoruz. EVYAP Evyap Ýnsan Kaynaklarý Uzmaný Naile Kaynak, bu yýlki fuarda öðrencilerimizi, Türkiye’de sabun ve kozmetik alanýndaki AR-GE çalýþmalarýnýn nasýl yapýldýðýna dair seminer vererek bilgilendirerek Ýnsan Kaynaklarý çalýþanlarý olarak katýlýmcýlarýn sorularýný yanýtlayacaklarýný söyledi. Evyap Ýnsan Kaynaklarý Direktörlüðü olarak kariyer etkinliklerine katýlým amacýmýz; ÝTÜ gibi ülkemizin ileri gelen üniversitelerinde öðrenim gören öðrencilerle tanýþmak, þirketimizin iþ ve staj olanaklarý hakkýnda öðrencileri bilgilendirmektir. Bu baðlamda bu seneki arzumuz diðer yýllara nazaran ÝTÜ'lü arkadaþlardan daha yoðun bir katýlým saðlanmasýdýr. Biz tüm ÝK çalýþanlarý olarak katýlýmcýlarýn sorularýný yanýtlamak üzere tüm gün fuar alanýnda bekliyor olacaðýz. Daha yoðun bir katýlým, fuarýn sýnav dönemi gibi özel tarihlere denk gelmemesi halinde gerçekleþecektir. Üretim sektöründe çalýþan bir firma olmamýz sebebiyle özellikle teknik konularda, mühendislik konularýnda donanýmlý personele ihtiyacýmýz olmaktadýr. Bu nedenle ÝTÜ'lü arkadaþlarýmýzdan Evyap olarak daha fazla ilgi bekliyoruz. Ýnsan Kaynaklarý günleri, öðrencilerle biraraya gelmek ve sorularýna yanýt vermeye çalýþmak, medyadaki ürünlerimizin tanýtýmýný içeren reklamlar haricinde firmamýz FOSTER hakkýndaki bilgi sahibi olmalarýný saðlamak açýsýndan son derece faydalý olduðuna inanýyoruz. Ancak bizim açýmýzdan, iþe alýnacak kiþiyi tanýmamýz için yeterli bir süre ve ortam olmamaktadýr. Fuar alanlarýnda ayrý bölmeleri olan odalarda gerçekten o firmaya ilgisi olan öðrencilerle görüþme yapýlabilir. Hem firmamýz hem de öðrenciler için kariyer günlerini etkili kýlmak için çalýþmalarýmýzý sürdürmekteyiz. Öncelikle adaylarýn baþvurduklarý firma ve pozisyon hakkýnda önceden bilgi sahibi olmalarý gerekiyor. Yeni mezunlarda mesleki, teknik bilgi çok fazla aramadýðýmýz için mülakatta kiþilik özelliklerini ön plana çýkarmalarýnda fayda bulunmaktadýr. Özellikle üniversitede okurken yaptýklarý staj dönemindeki çalýþmalarýndan, katýldýklarý projelerden bahsetmelerinde fayda var. Ýþe alýnmak için, mülakatý yapan Ýnsan Kaynaklarý yetkilisini istediði cevaplarý vermek ya da yanýltýcý bilgiler vermekten kaçýnmalarýný, dürüst olmalarýný, kendilerinin de soru sormalarýný tavsiye ediyoruz. Ýþ hayatýna atýlmadan önce ders çalýþmanýn yaný sýra sosyal alanlarda da faaliyette bulunmalarýný, özellikle Ýngilizce konuþma ve yazma yetkinliklerini geliþtirmeleri gerektiðini düþünüyorum. Ýlk iþ deneyimlerinde acele etmemeliler. Nerede iþ baþladýklarý çok önemlidir. Kariyerlerinin ilk birkaç yýlýnda öncelikli olarak ücret, unvan yerine kendilerini geliþtirecekleri þirketlerde çalýþmayý hedeflemelidirler. Unutulmamalýdýr ki, verimli çalýþanlar daima baþarýlý olacaklardýr. Endüstriyel Tesis Projeleri ile ilglili seminer verecek olan Foster, öðrencilerin yönlendirmelerine gereksinim duyduðunu belirtiyor. Bu tür etkinlikler iþ dünyasi ve öðrencileri ciddi anlamda karþý karþýya getiren güzel bir organizasyon.Biz bu fuarda yer alacagýmýz için heyecanlý ve keyifliyiz.Hatta bunun için yurtdiþindaki merkezimizden yöneticileri getirmek gibi giriþimlerimizde mevcut. Karþýlýklý ziyaretler , gazetenizde iþyerlerini , iþkollarini firmalari tanýtan sayfalar diðer etkili yöntemlere örnek olabilir. Öðrencilerin bizleri yönlendirmeleri , öðrenmek istedikleri konulari bize aktarmalari daha saðlýkli olabilir ama biz " Endüstriyel Tesis Projelerinin Yürütülmesi " konusunda bir seminer verebiliriz. Öncelikle ne istediðini iyi bilen, iþ hayatýna adaptasyonu kolay olabilecek , iletiþim yönü güçlü, kurumsal dokumuza uyumunu saðlayabilecegine kolayca inandýðýmýz adaylar bizim açýmýzdan farklý olabilirler. www.gazete.itu.edu.tr arýyorum asýrlardýr çaðdaþ þubat 2006 ETERATION ÝTÜ Arý Teknokent’te AR-GE çalýþmalarýný sürdürdüklerini belirten Eteration Kurumsal Satýþ Pazarlama Yönetmeni Havva Özgül, ÝTÜ’lülerle buluþmaktan büyük mutluluk duyacaklarýný belirtti. Eteration kurduðu yazýlým ve e-iþ alt yapýlarý ile varolan yatýrýmlarýn, yeni Ýnternet ve web tabanlý teknolojiler ile en uyumlu ve verimli çözümlere dönüþmesini saðlamaktadýr. Biliþim sektöründe uluslarasý arenada Türkiye, Avrupa Birliði, Ortadoðu ve Kuzey Amerika'da faaliyet gösteren bir biliþim hizmet aðýna sahip olan eteration; Ýnternet, Güvenlik, Performans, Süreklilik, Nesne Tabanlý Teknolojiler ve Java/J2EE konusunda uzmanlaþmýþ ve alanýnda dünya üzerindeki tecrübeli kurumlar arasýnda yer almaktadýr. Kurumsal ve büyük ölçekli sistemlerin, alt yapýlarýn, yazýlýmlarýn ve teknolojilerin tasarlanmasý, araþtýrma ve geliþtirmesi ve ürün haline dönüþtürülmesi; Web, Ýnternet ve Nesne Tabanlý Ýleri Teknolojilere yönelik eðitim ve danýþmanlýk ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý, projelendirilmesi ve yükleniciliði; bu teknolojilerin profesyonel kurumlara kýsa sürede ve verimli bir þekilde aktarýlmasýný olanaklý kýlacak özgün eðitim programlarýnýn geliþtirilmesi, yayýnlanmasý ve üçüncü kurumlara lisanslanmasý alanlarýnda hizmet vermektedir. ÝTÜ, öðrencilerine verdiði kaliteli eðitiminin yanýsýra düzenlediði organizasyonlar ile eðitim alanýnda farklý yerini koruyor. Öðrenciler kendilerine saðlanan bu ayrýcalýklý ortamlardan doðal olarak yararlanýyorlar. Ýlginin her geçen sene arttýðýný gördüðümüz kariyer günlerine katýlým ile öðrenciler firmalarla tanýþma olanaðý buluyorlar. Diðer üniversitelerde de bu durumun benzerlerini görüyoruz. ÝTÜ, kariyer günlerini profesyonel yaklaþýmla sürdürüyor. Bu nedenle Türkiye'nin önde gelen kurumlarýnýn ilgisini çekiyor. Öðrenciler için kurumlar ile mezun olmadan tanýþma olanaðý saðlayan, staj ve kariyer olanaklarý için seçme þansý yaratan ÝTÜ Kariyer Günlerine olan ilginin her yýl arttýðýný görüyoruz. Öðrencilere yeterli bilgilendirme ve yönlendirme yapýldýðýnda kariyer günlerinin öneminin öðrenciler tarafýndan daha iyi kavranabileceðine inanýyoruz. Öðrenciler de kendilerine saðlanan bu imkanlardan faydalanarak, iþ dünyasýna giden yolda bilinç seviyelerini arttýrma imkaný buluyorlar. Doðru iþe ulaþmak bir çalýþan için ne kadar önemli ise doðru insan kaynaðýna ulaþmak da firmalar için büyük önem taþýyor. ÝTÜ Ýnsan kaynaklarý günleri ile bizlere bu olanaðý üniversite çatýsý altýnda saðlýyor. Firmamýz için insan kaynaklarý günleri vizyon sahibi gençlere ulaþabilmek için önemli bir etkinlik, burada baþlayan iliþkileri iþ ortamlarýna taþýmak bizler için daha güvenli atýlan adýmlar saðlýyor. Ayný þekilde öðrenciler için de bu etkinliklerin ufuk açýcý bir yönü olduðuna inanýyoruz. Sadece son sýnýf deðil 2. ve 3. sýnýf öðrencilerin de katýlýmý staj olanaklarý saðlanmasý ve kendilerine seçecekleri proje çalýþmalarýnda yön vermesi açýsýndan yardýmcý olacak bilgi edinmelerini saðlýyor. Formül, aslýnda haberdar olmak, bunun için de araþtýrmacý bir ruha sahip olmaktýr. Bu platform kurumlara ve öðrencilere araþtýrma yapma olanaðý ve bilgi saðlýyor. Gerisi ortamý deðerlendirmeyi bilen arkadaþlara ve bize kalýyor. Yeni mezun aday, dönemini hepimizin bir gün geçirdiði bir evre olduðunu düþünürsek, yeni mezunlara daha yakýn hissedebiliriz kendimizi: Yeni mezun demek belki iþ deneyimi olmayan demek olarak algýlanýyor; ancak bir çoðu staj deneyimleri, proje geliþtirme deneyimleri olan bireyler olarak mezun oluyorlar. Bu deneyimler, genelde öðrenciler tarafýndan fazla önemsenmiyor, ancak kesinlikle çok önemliler. Stajlar sýrasýnda yapýlan çalýþmalar, projeler, insan iliþkileri ve hatta üniversitede hazýrlanmýþ ödevler, tezler hepsi birer deneyim olarak algýlanmalýdýr. Önemli olan öðrencilik döneminde yapýlan bu çalýþmalarýn da hakkýný vermek ve ortaya deðerli sonuçlar çýkarabilmektir. Yani stajlarda yaptýðýmýz çalýþmalarý sonuçlarý sizi de mutlu edecek þekilde tamamlayarak iþ deneyimi haline getirmek, yada bir projede görevini tam yapan diðerleri ile uyumlu çalýþan bir takým elemaný olmak sizin elinizdedir. Bu çalýþmalarda aktif rol almýþ yeni mezun kiþi emin olabilirsiniz, bu deneyimlerle birçok adayýn arasýnda kendini gösterecektir. Ayný zamanda kiþisel geliþime açýk olmak da sizlere artý özellikler katacaktýr. Eteration, ar-ge faaliyetlerine önem veren ve bu alanda global projelerde liderlik görevlerini üstlenen bir kuruluþ olarak ÝTÜ Teknokent'deki ofisinde çalýþmalarýna devam ediyor. Geliþtirdiði ve geliþtirmekte olduðu projelerde farklý rollerde ÝTÜ'lüler ile çalýþmayý hedefliyor, staj ve iþ imkanlarý sunuyor. Ayrýca düzenlendiði seminerler ÝTÜ'lülerin katýlýmýna açýk olarak sunuluyor. Biliþim alanýnda faaliyet gösteren dernekler ile sunulan, sektöre yönelik çalýþmalarda birçok üniversiteliye seminerlerine katýlým imkaný sunan eteration, düzenlediði eðitimlerle sektörde ihtiyaç duyulan son teknolojileri öðrencilere aktarýyor. Birçok üniversitede düzenlenen etkinliklere olduðu gibi ÝTÜ'de düzenlenecek etkinliklerde, derslerde eteration deneyimlerini paylaþabilir. Gençler ile birlikte yapýlacak çalýþmalar ile proje deneyimleri akademik ortama taþýnabilir. Bu konuda eteration yeni fikirlere açýk tutumu ile gençlere imkanlar tanýmak istiyor. HENKEL IBM Bu tür organizasyonlarýn öðrencilerin firmalarý tanýmalarýnýn yaný sýra kariyer planlarýný yaparken kendileri adýna önemli bir geri bildirim saðladýðýna deðinen Ýþe Alým Sorumlusu Ceren Özkan ÝTÜ öðrencilerinin bilinçli ve ilgili olduklarýný düþünüyor. Staj Koordinatörü Neslihan Güler ve Bilgi Teknolojileri Mimarý Serkan Þahin, baþarýlý bir biliþim çalýþaný olmak için sahip olunan bilgilerin verimli kullanýlmasý gerektiðini söyledi. Kariyer Günlerine firma imajýmýzý desteklemek, eleman arayýþlarýmýza havuz oluþturmak ve kendimizi tanýtmak amacýyla katýlýyoruz. Üniversiteler ile iþbirliðinin 1 gün ile sýnýrlý kalmamasý taraftarýyýz. Üst düzey yöneticilerimizin bir kýsmý ÝTÜ mezunu ve kendileri de çeþitli derslere girerek öðrencilerle paylaþýmlarda bulunmaktalar. Bizim gözlemlerimiz ve tercihimiz bilinçli staj deneyimi olan arkadaþlarýmýz. Bunun ötesinde öðrencilik döneminde kendilerini yetiþtirebilmiþ, aktif olarak sosyal klüplerde sorumluluk üstlenmiþ, kariyer hedefini belli bir ölçüde planlamýþ adaylarý tercih ediyoruz. Öðrencilik dönemlerinde zorunlu stajlar dýþýnda staj yapmaya ve þanslarý varsa part-time çalýþmaya gayret etsinler. Ýnsan kaynaklarý günleri öðrencilerle sektörlerin biraraya gelebildiði cok önemli bir aktivitedir. Bu birlikteliðin en verimli þekilde deðerlendirilmesi bizler için cok önemlidir. IBM Türk, üniversite öðrencilerinin bilgi, görgü ve becerilerini arttýrmak ve iþ hayatýna daha hýzlý uyum saðlamalarýný amaclayarak, çeþitli üniversiteler ile þirketimiz arasýnda protokoller imzalayýp, öðrencileri þirketimizdeki çeþitli projelere atamaktayýz. Bu projeler öðrencilerin iþ hayatýndaki hedeflerini belirlemesinde ve iþ hayatýnýn önemli ayrýntýlarýný görmelerinde çok faydalý olmaktadýr. Ancak maalesef Üniversiteniz ile bu konuda bir iliþki henüz ilgili kaynaklara ulaþamadýðýmýz için baþlatamadýk. Yeni mezunlarý diðer adaylardan farklý kýlacak kriterleri öðrencilerin yaptýklarý stajlar, tamamladýklarý projeler ve iletiþim becerileri konusunda kendilerini geliþtirmek ve sertifika programlarýyla donanýmlarýný artýrmak olarak sayabiliriz. Öðrenci kardeþlerimiz, son yýllarda özellikle biliþim sektöründe yaþanmaya baþlanan deðiþimler, teknik eðitim ve öðretim alan öðrencilerin de, bu konular dýþýnda yeni alanlara yönelmeleri gerekliliðini ortaya koymaktadýr. Baþarýlý bir biliþim çalýþaný olmak için sahip olduðunuz bilgileri verimli ve baþarýlý bir þekilde kullanmayý öðrenmek, uygulamada baþarýlý olma yöntemlerini ve metodlarý uygulamak, kiþisel iliþkilerde her geçen gün daha olumlu bir safhaya gelmek zorundasýnýz. Zamanýn çok deðerli olduðu bu sektörde, hýzla ve hata yapmadan baþarýlý olabilmek için, teknolojiyi çok yakýndan takip etmek, ayný zamanda yeni teknolojileri baþarýlý bir þekilde mevcut projelerde kullanabilme yeteneklerinizi arttýrmak zorundasýnýz. Yaratýcý bakýþ açýsý ile çalýþmak hepimizi istediðimiz noktaya hýzla götürecektir. Çaðýmýz yaratýcýlýk ve yenilik çaðý olacak, buna þimdiden alýþmalýyýz. www.gazete.itu.edu.tr 15 arýyorum asýrlardýr çaðdaþ 16 þubat 2006 itü’de kar baþkadýr... En az tatil yapan üniversiteyiz. Üniversitelerin nadir tatil yaptýðý karlý günlerde bile ÝTÜ tatil yapmaz pek; belli ki kültürüne iþlemiþ bu durum. ÝTÜ’deki ilk yýlýný geçirenler, kar yaðýþýndan sonra hep ayný yanýtý alýr abi-ablalarýndan: “Yok, ÝTÜ tatil olmaz...” Ama kar ÝTÜ’ye öyle güzel yakýþýr, öyle güzel sarar ki yerleþkeyi seyrine doyum olmaz. Ýþte bu da karlý bir günden, bir Maslak gününden alýntý. Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne gitmek yazýn da zor, kýþýn da. Saat 9.00 sularý. Dersine yetiþmeye çalýþan öðrenciler þaþkýn: nasýl olur da ÝTÜ böyle bir havada tatil olmaz? Peki acaba hocalar gelmiþ miydi? Ya diðer arkadaþlarý? Bütün bu çileye bir de arkadaþlarýnýn telefonlarý eklenir: “Sen bilirsin hava durumunu, yarýn nasýl olacak? Kar devam edecek mi? Okul tatil olur mu?” Sabah telefonun alarm sesiyle irkildikten sonra zoraki kalktým yataðýmdan. Ýlk iþim pencereden dýþarý bakmak oldu ve ayný anda kar yaðýyor baðrýþlarým doldurdu odayý. Sabahtan dersi olmadýðý için hala yataðýnda uyumakta olan oda arkadaþýmý da uyandýrmýþ oldum. Ne olmuþ yani diyen uykulu bir bakýþ fýrlattý bana ve yataðýna geri döndü. Ayný anda hem küçük çocuklar gibi sevinmiþ hem de Maçka’ya nasýl gideceðimi düþünmeye baþladým. Okulun internet sayfasýnda tatil olduðuna dair hiçbir haber yoktu ve yollara düþecektik. Neyle karþýlaþacaðýndan habersiz bu yerleþkede ilk kýþýný yaþayan ben gayet ümitliydim. Bahar Saðlam "Ben bir ölüyüm; yerleþkede karlara gömülmüþ ve orada eriyip gitmiþ bir ölüyüm, ben ÝTÜ’lüyüm." diyor bir baþkasý da. 50 cm’ye ulaþan kar kalýnlýðý heyecanlarýný arttýrýyordu; kardan heykeller yapýyordu öðrenciler. arýyorum asýrlardýr çaðdaþ þubat 2006 Kar yaðar da Fotoðraf Kulübü (ÝTÜ FK) boþ durur mu hiç! Ali Çetin Çetinel çekimlerimiz sýrasýnda attý kendini karlara... Akþam saatleriydi. Yerleþkede yalnýz demirbaþlarýmýz vardý, yani köpeklerimiz. Kum sahanýn üzeri ise bembeyaz bir kar havuzuna dönüþmüþtü, ta ki Çetin ile Taylan Baðcý alana inip ÝTÜ FK yazana kadar... 17 Yürüyorum, gidiyorum nereye varýyorum bilemiyorum. Yönümü kafamý kaldýrýp boðaza bakýnca anlýyorum. Yerleþkede her yer beyaz, her yer huzurlu, her yer bir baþkasýnýn aynýsý.. Her yer! Her yer hepimizin izlerini silmiþ gibi. üstünü örtmüþ beyazlýk, saflýk... Kafamý kaldýrýp da tekrar bakýyorum yukarýlardan boðaza, o zaman anlýyorum nereye gittiðimi... Ne þehirlerarasý otobüsler hizmet veriyor, ne de ÝTÜ’de bir fakülteden diðerine kolayca geçilebiliyor. Okulda pek öðrenci ve hoca da yok bugün. Ama personel okulda! Merkez Kütüphane çalýþanlarýndan Özlem Haným (solda) ile Faik Bey (altta) de kütüphaneye giden yol boyunca karýn tadýný çýkarýyorlar... ...“ÝTÜ öðrencisi dediðin; Snowboard'unu kapýp, Beþiktaþ'tan telesiyej'e bindiði gibi, Barbaros'tan dümdüz Maslaða vurmalý. Dönüþü zaten bayýraþaðý. Orasý kolay... ...Baþka kuruluþlarýn yaptýðý yanlýþ yayýnlardan tabii ki Ýstanbul Teknik Üniversitesi sorumlu deðildir. Ancak bu öðrencilere karþý duyarlýlýkla ilgili bir þey... Forumlar çalkalanýyor, ÝTÜ'nün 24 saat çalýþan tek birimi bilgi-iþlem'e telefon ve mailler yaðýyor, rektörlük bir açýklama yapmamakta ýsrarcý. Muhtemelen olan bitenlerden haberleri bile yok. Beklenen haber, sabah saatlerinde, (mesai baþlangýcýndan sonra) dahiyane(!) bir duyuru ve büyük harflerle siteye ekleniyor. "Ýstanbul Teknik Üniversitesi BUGÜN TATÝL DEÐÝLDÝR!"... Oldu olacak cümlenin sonuna bir de "NIHAHAHA!" ekleseydiniz.” ... Sedat Bayrak, www.taskisla.net Böyle dile getiriyor isyanýný bir ÝTÜ öðrencisi... Her sene yaþanan kar çilesinin bu yýl kat be kat arttýðý göz önüne alýnýrsa hani çok da haksýz sayýlmaz, ÝTÜ’nün son tatil edilen üniversite olma gerçeði karþýsýnda. Ýþte ÝTÜ’nün aðaçlý yolu. Dört mevsim ayrý güzelliðe bürünür burasý. Özellikle Ýnþaat Fakültesi’ne gidenler her gün aþýndýrýr bu yolu. Bazen de bitmesin ister insan; uçsuz bucaksýz bir yol olsa da devam etsek hep. Sohbetlerin, paylaþýmlarýn, arkadaþlýklarýn yolu bu. Her þeye raðmen ben ÝTÜ’lüyüm. Bundandýr çektiðim çile de olsa okuluma bakýnca bu doðal güzellik karþýsýnda gurur duymam... Beril Alpagut, Fatih Avcý(Fotoðraflar) Katkýlarýndan ötürü ÝTÜ Fotoðraf Kulübü’nden Ali Çetin Çetinel ve Taylan Baðcý’ye teþekkür ederiz. genetik arýyorum 18 þubat 2006 DNA Bilginin ve bilimin yaygýnlaþmasý ve derinleþmesi hususu, ateþin bulunmasýndan beri zihinlerimizi iþgal eder. Ýkisinin de eþgüdümlü ve eþzamanlý olarak yürütülmesi oldukça zordur. Derinleþen bilim ayný oranda yaygýnlaþabilirse hiç kuþkusuz her yeni geliþme insanlýðý bir adým öteye götürecektir. Bu noktada günümüz bilim dünyasýnda insanýn yaþamsal varlýðýný doðrudan etkilemesi bakýmýndan moleküler biyoloji ve genetik bilimindeki geliþmeler insanlarýn ilgi odaðý haline gelmiþtir. Burada derinleþen bilimin yaygýnlaþmasý, insanlarýn ilgisi ile paralel bir zemin oluþturur. Ancak dikkat edilmesi gereken bilimin özellikle genetik biliminin yaygýnlaþtýrýlmasý ile popülerleþtirilmesi arasýndaki ince çizgidir. Rönesans sanat anlayýþýnýn, hatta Rönesans'ýn kendisinin simgesi haline gelen Mona Lisa tahtýný giderek bilim dünyasýnýn göz bebeði(!) DNA sarmalý ile paylaþýr hale gelmiþtir. Bu bakýmdan Mona Lisa'nýn popüler dünyada ve onu besleyen medyadaki (esasen karþýlýklý bir beslemeden de söz edebilir) yerine bakarsak DNA'yý da nelerin beklediðini görebiliriz. Bu konu temelinde bir bilimin yeni Mona Lisa'sý popülizm tartýþmasý deðildir, çünkü Mona Lisa'nýn geçtiði onca sürece raðmen deðerinden hiçbir þey kaybetmemiþ, aksine kazanmýþtýr. Resim hatta sanat denilince zihinlerimizde oluþan ilk imge oluvermiþtir. DNA'nýn da baþýndan þimdiden böyle bir evrim geçmiþ, geçmekte ve geçecektir. Amma ve lakin yine ikisini birbirinden ayýran DNA'nýn maddi ve manevi varlýðýnýn Mona Lisa'ya nazaran insanlýðý daha çok etkiliyor olmasý, siyasal ve toplumsal yaþama Mona Lisa'dan daha yakýn, hatta onun tam ortasýnda durmasýdýr. Onun bu konuma gelmesinin çeþitli sebepleri mevcut. Batý dünyasýnda Aydýnlanma ile baþlayan tarihsel süreç, hem bilim dünyasýnýn geliþmesini etkilemesi bakýmýndan hem de daha genel anlamda düþünce dünyasýnýn ufuklarýnda farklý açýlýmlara yol açmasýyla önemli bir yer iþgal eder. Bu düþünce geliþimini, Alev Alatlý, Viva La Muerte kitabýnda þöyle açýklamaktadýr: " …on yedinci ve on sekizinci yüzyýllarýn kapitalizmi, "birey" olduklarýný keþfeden, klan baðlarýný kopartan insanlarýn siyasi ve ekonomik özgürlüklerine kavuþmalarýnýn öyküsüdür. Ýnsanlar, bu yüzyýlda irrasyonel otoriteye yani, "akýlla kavranamayan otoriteye" boyun eðmeyeceklerini haykýrdýlar. Bundan böyle kendileri gibi ölümlü lordlar için, onlarýn öngördükleri biçimde çalýþmayacaklar, emeklerini emek pazarýnda ve özgür iradeleriyle imzaladýklarý bir kontratla sermaye sahiplerine para karþýlýðý satacaklardý."(s.448). Böylelikle lordun köylülerden hizmet talep etmesi ve bunun karþýlýðýnda onlarý doyurmasý ve korumasý esasýna dayanan Tanrýsal hakký ortadan kalkmýþ oldu. Bu iliþkinin sonucunda artýk; "aydýnlanma çaðýnýn insanlarý, insanýn var oluþuna iliþkin temel sorunlarý bir kenara býrakýp, ömürlerini karlý bir sahaya yatýrmak, çok büyük sorunlar çýkmadan geçiþtirmek ister hale geldi" diyor Alev Alatlý yine ayný kitabýnda (s.451). Özellikle batý dünyasý için tanrýnýn varlýðý da insanýn varlýðý da çantada keklik misali kabul edildi. Deyiþ yerindeyse Tanrý bir orkestra þefi haline geldi. Büyük orkestrayý o yönetir ama müzisyenlerin o olmasa da müzik yapabileceklerini hissedersin (Alev Alatlý, Viva La Muerte, s.452) Bu düþünsel açýlýmýn getirdiði bilimsel bakýþ açýsý ve beraberinde gelen yeni tanrý anlayýþý ile aydýnlanma sonrasý insaný maddesel dünyaya daha sýký sýkýya baðlý hale geldi. Tam da bu noktada DNA'nýn hikâyesi baþlamaktadýr. Ender Helvacýoðlu bu duruma þöyle bir açýklama getiriyor: "bir yaþam kalým makinesine, programlanmýþ bir robota indirgenen insan, siber uzayda bir sanal varlýða dönüþmüþtür." www.gazete.itu.edu.tr (Bilim ve Gelecek dergisi, sayý 14, s. 5) DNA artýk sýradan bir molekül deðil bilimsel bulgularla birlikte insanýn, buyruklarýna körü körüne uyduðu bir komuta merkezi, adeta bir mikroçip haline gelmiþtir. Aydýnlama çaðýyla batý dünyasýnda eski anlam ve etkisini yitiren Tanrý'nýn yerini DNA ve onun her bir anlamlý dizisi olan genler almýþtýr. Yukarýda özetlemeye çalýþtýðýmýz tarihsel ve kültürel altyapýnýn ötesinde, gözden kaçýrýlan bir diðer nokta da DNA'nýn bir müspet bilim kabulü olduðudur. Mevcut bilgimizin izin verdiði ölçüde yaptýðýmýz incelemeler hemen tüm genetik iþlevlerin DNA üzerinden yürüdüðünü göstermektedir. Ancak unutulmamalýdýr ki, tarih, bilhassa müspet bilimler için kurulan paradigmalar(deðerler dizisi) ve onlarýn yýkýntýlarý üzerinde yükselen yeni paradigmalarla doludur. Bundan 100 seneden az bir zaman önce bilim dünyasý imkanlarý dahilinde kalýtým maddesinin protein olduðuna inanmaktaydý. Bu bilgilerin de ýþýðýnda bundan sonra DNA'nýn yerini baþka bir parçacýðýn alamayacaðýný söyleyemeyiz. DNA'nýn Mona Lisa konumuna gelmesi, zihinlerde "hayatýn sýrrý" þeklinde intibalar býrakmasý muhtemeldir ve öyle de olmaktadýr. Bilim dünyasý olarak bize düþen, en ince ayrýntýlardan en geniþ ölçüye kadar, bütüne olabildiðince hâkim olmak, geçmiþ ile gelecek arasýnda saðlýklý köprüler kurmaktýr. Bu hassas çizgide, bilim adamý, sorgulayýcý yanýndan taviz vermeden, nesnel bir tavýrla yürümelidir. Ozan Ceyhan ÝTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Kulübü edebiyat k u r s u n arýyorum 19 þubat 2006 ...dün Nedir dün? Yirmi dört saat öncesi mi, ya da takvimin bir önceki yapraðý mý? Ne yazýk ki dün’ü bugünden ayýran bir çizgi çekmemize fýrsat tanýmadan akmaya devam ediyor zaman; ayný bir kum saatinden aþaðý düþen kum taneleri gibi. Yukarýda bekleyenler yarýnýmýz ve akan tek bir kum tanesi iþte bugün; aþaðýda birikmiþ olanlar ise dün… Sayabilir misiniz dünü ve yarýný? Ne kadar sonsuzlarsa onlar; o kadar kýsa iþte bugün. O kadar kýsa ki, kendi kendisini adlandýracak kadar bile kalamýyor, çünkü zaman aceleci, çünkü yarýnlar beklemiyor. Bu sayýda “dün” e bakmak istedik acýsýyla tatlýsýyla, verdiðiyle ya da aldýðýyla. Bugünü “bugün” kýlan þeyi inceledik ucunu yeni açtýðýmýz “kurþun kalem”lerimizle. Düþen her kum tanesinin en güzeli olmasý dileðiyle... Çizim: Cansev Baydar k a l e m bende kalanlar... Zaman... Farkýna bile varamadýðýmýz bir boyutta akýp giderken çevresine aldýrmaksýzýn, "ben" bildiðim kendim, o çoðulun içinde geçemedim tekliðimden. Dedim ya, zamanýnda hep bir olmayý denedim diðerleriyle ama her insana mahsus duygularýmla yalnýzdým hep bir yerlerde; bir vakitte. Ýnsan o kontrol edemediði boyutu (zamaný), aþtýkça mý güven duyar kendine ya da o boyutta saða sola vurdukça mý inanýr tekliðine ve gücüne? Sanýrým bendeki yanlýþ, hep güven duymamdý kendime; kontrol ettiðimi sanarak herþeyi... Aldanma ana yenik düþmek mi peki her zaman? Geçiyor ya zaman, insan kendini, sýnýrlarýný, gidebileceði yeri, bileceði birçok þeyi öðreniyor ve daha az tepki veriyor her etkiye. Kendini bildikçe anlýyor saðý, solu ve zamaný kontrol etme isteminin boþunalýðýný. Bugün öðrendikçe, sonsuz mutluluða bir adým daha yaklaþýyor. Ona, www.gazete.itu.edu.tr buna ihiyaç duymaksýzýn, tekil özgüveniyle tadacaðý mutluluk çok uzaklarda deðil artýk. Zaman geçti iþte ve birþeyler uzaklarda kaldý. Saflýk, Artýk sadece "dün"sün... M. Beril Alpagut alpagutm@itu.edu.tr edebiyat arýyorum 20 þubat 2006 zaman Zamanýn miadý dolmuyormuþ... Kalabalýklarýn içinde bulunup da kendini yalnýz hisseder misin? Kafan çok karýþýk belki... Bir de insanlar soru iþaretleri gibi üstüne üstüne geliyolar... Güneþin aydýnlýðýný severken,gece olsun da biran önce kývrýlayým kendi köþeme çekileyim dersin.. Severken koþturmayý bir bakýyorsun sýðýnýp kalmýþsýn bir tek kendine... Zaman her þeyin ilacý derler ya, öylemi gercekten? Zor oluyor bazen bazý þeyler. Aþýlmasý imkansýz geliyor insana. Üstelik bir de kendi derdinle kendin mücadele etmek zorundaysan bir kat daha zorlaþýyor her þey.Bir an mutlusun,güçlüsün; bir an yorgunsun, yýlmýþsýn . Kaçmak istiyorsun her þeyden. Eskitmek lazým her þeyi deðil mi?Yavas yavas, sindire sindire...Yýlmak isterken yýlmayýp,yorgunken kendi köþene çekilmeyip sabretmek...Ýçinde karsý konulmaz bir acý oluþsa da geleceði düþünmek... Zamanýn biraz daha hýzlý akmasýný beklemek, çabalamak... Her þeyi kendi akýþýna býrakmak... Hayat denilen akýntýsýna karþý konulamayan ýrmakta, ýrmaðýn yataðý hep ayný kalmýyor... Çakýl taslarý, kumlar hep akýntýyla sürüklenip gidiyor. Deðiþiyor her þey, yenileniyor. Bazen bulanýyorsun, bazense bir o kadar duru ve dingin oluyorsun...Yeni hep zordur. Belki heyecan vericidir ama ürkütücüdür... Bazen bir adým ilerler iki adým geriye gidersin. Ama yine ‘zaman’ dersin. Zaman denilen o tarif edilemez olgunun geçip gitmesini, artýk dingin bir denize ulaþmayý beklersin. Ya var mý böyle bir ilaç? Bazense zamanýn bile iþe yaramayacaðýný söyleyip durursun kendi kendine. Kimi zaman da miyadý dolmuþ bir ilaç gibidir zaman. Yalnýzlýkla etkinleþir, insaný hasta eder sanki... Sonra bir bakarsýn ki geçmiþ gitmiþ her þey. Ýstersin ki akþam olmasýn, güneþ batmasýn, zaman hiç geçmesin ve o zaman dersin ki kendi kendine herþeyin ilacý zamanmýþ meðer, yalnýzlýðýn da... Cansev Baydar baydar@itu.edu.tr evcilik evi Ýyi ama ben istemiyorum büyümek falan! Hele erken büyümek… Yok, istemiyorum. Evcilik oynamak istiyorum ben. Hep. Bizim yarattýðýmýz bir evimiz olsun, o en güzel, en yakýn dostumuzla paylasacaðýmýz, o ev ellerimiz kadar minik olsun bir yandan; kötülükler, kalýplar giremesin içine, sýðamasýn. Kollarýmýzý iki yana açtýðýmýz kadarki kadar da kocaman olsun bir yandan, hep saflýk, neþe koyalým içine, dolamasýn bir türlü, sonsuz olsun, sýnýrlarý olmasýn iyiliðimizin. Parýldayan gözlerimizle bir sürü oyun bulalým kendimize. Duvarlara çarpmasýn hayallerimiz, ufalanmasýnlar, ufalmasýnlar, dökülmesnler yere. Büyüyünce geçen gün gördüðümüz amca gibi aðlamayayým ben anne “býktým…” diyerek. O çizgi filmlerdeki gibi olsun hep. Kötü adamlara cezalarýný verelim. Hep. Silahsýz ama. Þiddet olmadan. O adamlar gibi olmayayým anne n’olur! Alýþmayayým onlarýn dünyasýna… Ben bu oyun evimde kalayým hep. Ýnsanlara söyleyebileyim her zaman onlarý ne kadar sevdiðimi, korkmadan. Gülebileyim, gözlerinin içine bakýp. Donuklaþmasýn gözlerim anne n’olur! Ýçimden koþmak geldiyse koþabileyim, þarkýlar söyleyebileyim yollarda. Tamam, varsýn herkes bana baksýn anne, ama yeter ki ben, ben olmaktan hiç çýkmayayým, lütfen… Herkes deðiþmiþ gün geçtikce anne, baksana…þarkýlar söyleyen aðýzlar, kurallar yaðdýrýp baðýrmaya baþlamýþ; topa vuran ayaklar, duvarlarý tekmelemeye baþlamýþ. Anne-babalarýnýn minik öpücükler kondurduðu yanaklardan gözyaþlarý süzülüyor artýk. Oyuncaðýný görünce ýþýk saçan gözler büyük servetlerle bile kaldýramýyor üzerindeki matlýðý artýk… Herkes üstüne koruyucular giymiþ güya,soguk demirlerden oluþturduklarý. Zarar görmesinler, üzülmesinler diye. Ama giderek öyle kalýnlaþmýþ ki üstlerindeki bu soluk renkli,aðýr metal tabakalar, bir zaman sonra kendileri bile göremez olmuþlar tabakalar altýnda loþta kalan kendilerini. Bir zamanlar saf olan, renkli, parlak olan “kendi”lerini. Iþýklarý hiç sýzamaz olmuþ dýþarý. Dýþ dünyaya uyum saðlayývermiþler o duygu geçirmez metal yýðýnlarýyla… Büyümek diyorlar bazýlarý bu katýlýða, bu ruhsuzluða. Büyümek bu mu anne? Büyümeyeyim ben anne. Hep arkadaþlarýmla, evimizde olalým biz. Ýsteyen herkes içeri girebilir ama biz dýþarý çýkmayalým n’olur! O adamlar da bu evdeydi bir zamanlar, izleri olmalý buralarda bir yerlerde. Onlar da evcilik oynadý nihayetinde… Uyandýklarýnda þu pencerenin perdesini açmýþ olmalýlar, içerisi aydýnlansýn, oyunlarýmýz daha eðlenceli olsun diye. Dýþarýda ne görmüþler peki anne? Ne görmüþler de çýkmýþlar buradan? Kim, nasýl kandýrmýþ o minik çocuklarý? Çýkan geri gelmedi hiç… Körebe oynayamaz oldum anne! Gözlerimi kapatmaya korkuyorum artýk, birileri fýrsat bulur da kandýrýr, dýþarýdan biri yapýverir beni diye. Baksana anne ne kadar korkuyorum sizin gibi olmaktan… nasýl bir dünya dünya yarattýnýz siz dýþarýda? Ne oldu da vazgeçtiniz burada yaþamaktan? Niye baðrýþýyorlar bu insanlar, niçin savaþýyorlar? Kan dökebilmek, diðerlerini aðlatmak hangi oyunda vardý? Artýk bizim oyunlarýmýz bile size uymaya baþlýyor. Arkadaþlarým televizyon seyredip memnun olmamaya baþlýyorlar bu evden, mutsuzlaþýyorlar… "Büyümemiz gerek, güçlenmeliyiz" www.gazete.itu.edu.tr diyerek dýþarý çýkýyorlar ardýndan. Oyunlarda diðerlerini ezebilen birinci oluyor artýk. Birinci olmak, diðerlerinden üstün olmak için artýk her þey. Diðerlerini ezdiðinde bir insan cok mu mutlu oluyor anne? Böyle olunca ilkokul öðretmeninizin size “aferin yavrum” dediðindeki gibi gurur duyuyor musunuz kendinizden? Ya da anne-babanýzýn arasýnda yatarken olduðu kadar rahatlayýp huzur bulabiliyor musunuz? Olamýyorsanýz niye hala dönmüyorsunuz anne?! Ya da niye dönmüyorlar? Sahi, sen hangisindensin anne? Ya da babam hangi taraftan? Ailesiniz, iyisiniz, çocuðunuzun caný kýymetli sizin canýnýzdan. Ama bunlarýn hepsinin de var iþte canlarýnýn bir parçasý, ufacýk gülüþü için belki de tüm kötülüklerini akýtabilecekleri yavrucaklarý. Peki ne yapmamýz gerekiyor derinlerinize sakladýðýnýz iyiliðinizi dýþarýya daðýtabilmeniz için? Hepimiz geçsek karþýnýza, en sevimli halimizle, minicik ellerimizle tutsak çalýþmaktan sertleþmiþ ellerinizi, kýpýrdar mý içinizde bir þeyler? Evcilik evinizi özler misiniz acaba ufacýk bir an için bile olsa? Büyümek nedir anne, söylesene? Eðer böyleyse, yok, istemiyorum ben büyümek falan. Hele erken büyümek… Büyümek için, gözlerindeki parýltýyla yetinmeyip daha fazla ýþýltý bulmak için dýþarý çýkanlarýn ýþýðý yaþ olup aktý hep üzerine basýlmaktan yerde iyice sýkýþmýþ olan hayallerimizin üstüne,karýþtý yaþlarla hayaller, çamur olup, yol oldular sonrakilerin de altýnda ezilmek üzere, yok oldular… Ama anne zaten, bence ne zaman “büyük” olur bir insanýn yüreði biliyor musun? "Ben büyüðüm" diyen insanlarýn arasýnda çocuk kalabildiði zaman… Burcu Albayrak albayrakb@itu.edu.tr edebiyat yanslma Bugün büyülü bir merdivenden geçtim, Basamaklarý buluttan. Serin çamlar vardý etrafýnda mis kokulu. Büyülü bir merdivendi bu, çýktýkça, dünyadan bir basamak daha uzaklaþýyordum. Çýktýkça hafifliyordum, kokular keskinleþiyor, serinlik artýyor, daha da yeþeriyordu etraf. Bir düzlüðe vardým sonra. Adýmým atar atmaz merdivenler yok oldu. Geri dönüþ korkum olmadý yine de, kaygýlarým yok oldu, þaþýrdým. Yürüdüm sadece. Renkler deðiþiyordu, mest eden bir rüzgar esti, gözlerimi kapadým, ama hala görüyordum. Doða öyle etkili ki burada, tüm çabalarýn üstüne çýkýp zafer bayraðýný sallýyor sanki bir þenliði kutlar gibi. Yaðmur baþladý, sarýydý gökyüzü, yaðmur damlalarý da ipincecik ipek gibi... Usul usul aðladý sarý gök, ben de aðladým. Yanaklarýma dökülen ikimizin gözyaþlarý oldu. Sonra iki gökkuþaðý gördüm, Aralarýnda bir ayna vardý, o da büyülü… Biri daha parlaktý gökkuþaklarýnýn diðeri mat. Sonra kuþlarý gördüm aynanýn bu tarafýnda parlak, karþý tarafýnda mat oldular uçarlarken. "Yansýdýkça azalýyorlar" diye düþündüm. Yansýdýkça azalýyorduk belki biz de... Durdum baktým, güneþe bakan her þey parlýyordu. Güneþi görünce onlar da göründü. Ben de güneþe baktým, ben de göründüm, kendimi gördüm, sanki ilk kez, çýrýlçýplak apaçýk, öylesine yalýn... Üzerime sürdüðüm ne kadar cila, macun varsa arýndým, kostümümü çiðneyip geçtim, Patikadan yürümeye devam ettim. Sadeleþtikçe hafifledim, hafifledikçe "ben" bana daha yakýn gelmeye baþladý eskisi gibi. Eski! Eskiyen görüntüler neden daha güzel? Ulaþýlamayacaðý için mi? Düþündüm de en son nerede unuttuk biz çocukluðumuzu? Yolda bir yerlerde olmalý. Arkamý dönüp baksam görüvereceðim arýyorum 21 þubat 2006 kadar yakýn sanki. Portakal bahçelerinde koþuþturan o çocuðu göreceðim dönsem, o denli yakýn bana þimdi hissediyorum. En son hangi aðaca týrmanmýþtým? Hangi taþa takýlýp düþtüm, dizimi yaraladým? Dondurmamý en son hangi kaldýrýmda düþürdüm ve külahýný yedim sadece? En son aldýðým balon hangi renkti? annemin seçtiði en son kýyafetim hangisiydi? Lambada çoraplar mý, ya da fýrfýrlý eteðim. Bir yerlerde unuttuk bunlarýn hepsini; ama öyle yakýn ki yürüdüðüm bu düzlükte þimdi. Gittiðimde sabahýn köründe kalktýðým sýcacýk yataðýmý bulacaðým sanki 6 yaþýmýn. Yerde daðýnýk duran oyuncaklarýmý... Barbi bebeðimin kestiðim saçlarýný, kendi diktiðim oyuncak bebek elbiselerimi, kuru boyalarýmý...Ne zaman örmüþtüm en son saçlarýmý iki yandan? Yürüyorum o düzlükte hala. Hala yaðmur, hala aðlayan sarý gök, aðlayan ben... Çimenler halý gibi serilmiþ. Gözüme bir aðaç takýldý, gösteriþsiz, Birkaç sararmýþ yapraðý dibine düþmüþ. Canlý yapraklarýndan süzülen yaðmur damlalarý üzerine damlýyor ölülerinin. Yanýna gittim, dokundum. Ýþte oydu! Týrmandýðým en son aðacý bulmuþtum. Yayvan dallarý var. Ýþte tam þuraya ayaðýmý koyar zýplayýp en tepedeki dala oturuverirdim. Ýþte, çocukluðumu buluyorum yavaþ yavaþ bu büyülü düzlükte. Yakýn demiþtim, yakýn iþte. Her þeyden daha gerçek. Yerde duran pembe bir kurdele gördüm, elime aldým, oyuncak bebeðimin tokasýydý, çözülmüþ... Ýþte burada yaþýyor benim çocukluðum. Sessiz kanýtlarým var, izler buluyorum. Ýlerdeki kaldýrýmda, düþürdüðüm son dondurmam var çikolatalý. Erimemiþ, erimiyor akmýyor. Capcanlý yaþýyor benim anýlarým burada. Belki baþka bir çocuk yaþýyor þimdi aynýlarýný. Hani nerede o küçük çocuk? Nerde benim çocukluðum? Portakal aðaçlarýnýn arasýndan hoplayarak geçti þimdi bir çocuk, Þarký söylüyor, kendi kendine konuþuyor, yerdeki ölü çekirgeleri topluyor, iðrenmek gelmiyor aklýna, öylesine saf... Saçlarý iki yandan örülü, iþte fýrfýrlý mor Dün bir mektup aldým. Eskilerden, taa ortaokul arkadaþýmdan... Mektup almayalý uzun zaman olmuþtu. Heyecanla tuttum elimde bir süre açmaya kýyamadým, okumaya kýyamadým. Þöyle az þekerli bir kahve yaptým kendime annemden gelen bir alýþkanlýkla; oturdum keyifle, küçük bir kýz heyecanýyla okumaya baþladým. Yeþil bir kalemle yazmýþtý. Devam ediyordu demek ki yeþil sevdasý... Okunaklý el yazýsý dolduruyordu beyaz kaðýdý. Hiçbir zaman onun kadar güzel yazmayý baþaramadým. Salondan gelen telefon sesiyle irkildim bir an. Ama hayýr, okumaya yarým býrakýp açmaya hiç niyetim yoktu telefonu. Arayan kiþi farzetsin ki evde yoktum. Zaten þimdiki zamandan izin alýp dünü ziyaret etmiyor muydum? Fotoðraflarýmýzý bulmuþ çekmeceleri düzenlerken evde. Býrakmýþ iþini,kucaðýnda fotoðraflar kaç yýl öncesine yolculuk yapmýþ. Sonra üþenmemiþ eski mektuplarý da bulmuþ,lisede farklý þehirlere gidince konuþamadýklarýmýzý,çözemediðimiz dertlerimizi çoðu zaman da sevinçli haberlerimizi birbirimize taþýyan mektuplarý... Ýlk sevgilimden ayrýldýðýmda yazdýðým isyan dolumektubu okumuþ tekrar. O zaman neye isyan ettiðini anlayamamýþtým diyor. Eski sevgiline mi, kadere mi yoksa aradaki kilometrelere mi diye düþünüp de cevap bulamamýþtým. Tekrar okuduðunda bulmuþ cevabý. Benim de kendi içimde cevabý bulmam uzun sürmüþtü. Bir de doðumgünü sürprizi var. O sene doðumgünümü unuttuðunu sanmýþtým. Ama dört gün sonra gelen mektup beni utandýrmýþtý. Zarfýn üzerindeki yazý hemen ele veriyordu onu. Ýlk önce kýzgýnlýkla sonra da biraz merakla merdiven boþluðunda açývermiþtim mektubu. Bir de kolye düþüvermiþti avucumun içine. Son mektubunda yazmýþ meðerse ayný kolyeden onda da varmýþ. Ablasýnýn düðün fotoðraflarý da geçmiþ eline. Nasýl da üç gün boyunca elbisesine eteði ve lambada çoraplarý annesinin seçtiði. Yaþýyorum ben geçmiþte hala. Buna inanmak çok zor, ama iþte, þen kahkahalarý çocukluðumun… Duyuyorum... Bisiklete binmeyi öðreniyor, aðaçlara çarpýyor, dizi kanýyor, bir iki mýzýrdanýp kalkýyor ayaða, Evet bu sahneleri hatýrlýyorum. Öyle bir yerdeyim ki þu anda, ne kadar giyinsem de yaðmur tenime deðiyor. Kulaklarýmý ne kadar týkasam da kuþ cývýltýlarýný duyuyorum, Gözlerimi kapasam da görüyorum, Aðzýmý kýmýldatmasam bile þarkýlar söylüyorum, Durmak istesem de ayaklarým dans ede ede yürüyor patikalarda. Yeþil, çamlýk, sarý gökyüzü… Hepsi bugüne ait. Ama þu küçük kýza baksanýza, Bugünle ilgisi yok. Günün tozu üstüne konmamýþ, Zamanýn kiri birikmemiþ. Belli, bugünün çocuðu deðil o. O benim çocukluðum. Aklým karýþýyor, geçmiþ gelecek karýþýyor, yürüyorum yine. Gökkuþaklarýnýn arasýndaki aynanýn önündeyim þimdi. Parlaðým, aydýnlýðým çocukluðum gibi, demin geçen kuþlar gibi… Bir adým daha atarsam aynanýn karþý tarafýnda olacaðým. Yansýyan taraf, mat taraf, bugün…Geldiðim yer yani, buluttan merdivenleri týrmanmaya baþladýðým yer, gerçek! Yansýdýkça azalýyorduk. Bugünkü yaþým gibi. Bugüne döneceðim yere geldim. Iþýðýmýn söneceði, cilamý sürüp maskemi takacaðým, silahlarýmý kuþanacaðým, yürürken sadece önüme bakacaðým yere geldik. Sarý gök hala aðlýyor... Buluttan merdivenler belirdi yine. Basamaklarý indim çaresiz. Ýndikçe küçük kýzýn seslerini duyamaz oldum, serin rüzgar azaldý, renkler karardý, deminki aðaçlar gökdelenler oldu. Yaðmur dindi, gök bildiðimiz gök… Yansýyorum büyülü bahçemden, yansýdýkça azalýyorum. "Canlý yapraklarýndan süzülen yaðmur damlalarý ölülerinin üstüne damlýyor" Bu aðaç gibi, çocukluðumun canlý günlerine yaðan yaðmurun birkaç damlasý düþtü ölü bugünüme, yine de yeþertemedi beni… Melike Özkan ozkanme@itu.edu.tr mektup uygun çanta ve ayakkabý aradýðýmýzý o da hatýrlamýþ. O bordo çantayý almaya zor iknaetmiþtim onu ama ablasýnýn beðeni dolu bakýþlarýný görünce bana bakýp gülümsemiþti mahcup bir edayla. Kýþýn da bana düðün fotoðraflarýný göndermiþti mektupla. Sonra hem o hem ben alýþýnca yeni yaþantýmýza, biraz da kendi telaþýmýza düþünce azaltmýþtýk mektuplarý. Teknoloji ile de tanýþýnca yazmaz olmuþtuk. Ama hiçbir þey uzun uzun mektup yazmanýn, sonra onu beklemenin ve en sonunda tekrar tekrar okumanýn yerini tutmuyordu ki! Bunlarý o da hatýrlamýþ olacak ki dün bir mektup aldým. Denizde dalgalarýn ve rüzgarýn sürüklediði bir yelkenli misali zaman bizi savurmuþtu farklý yerlere. Ýkimiz de deðiþmiþtik ama arada yollar olsa da dünden bugüne o gelmiþti benimle birlikte. Ne yapacaðým,nasýl olacak diye kývrandýðým zamanlarda akýl hocam olmuþtu benim. Bugünün telaþýndan sýyrýlýp düþünmeye itmiþti o mektup beni. Evet ben de yazmalýydým bir tane. Bir teþekkür mektubu olmalýydý... Aldým elime kaðýt-kalemi, yazýn yaðmur yaðarken denize girdiðimiz o günü düþünerek yazmaya baþladým. Yüzümde bir tebessüm belirmiþti... www.gazete.itu.edu.tr Bahar Saðlam saglamb@itu.edu.tr edebiyat arýyorum 22 þubat 2006 en Ne mi yaptým? Bilmiyorum, bilsem de söylemek istemiyorum belki de. Bu yaþýma kadar ne yaptým? Bu sorunun cevabý bu satýrlara sýðabilecek mi? Taþýyabilecek mi kalemimin kömür karasýný bu sayfalar? Bir gün yakýlýp gitmeyi bekleyecekler belki de, benim beklediðim gibi sonu. Kaç saat oldu? Kaç belirsiz düþünce geçti kafamdan? Kaçýna cevap verebildim sorularýmýn? Ne kadarýný anlayabildim yaþadýklarýmýn? Ve ne kadarýný tam olarak yaþadým? Küçük bir çocukken her þeyi en iyi yaptýðýmý sanýrdým. En hýzlý ben koþardým, en iyi ben oynardým topla, en iyi bisikleti ben sürerdim ve 2 den fazla balon alýrsam elime en yükseðe uçabilirdim de. Bu yüzden her gün eve çeþitli yaralarla dönerdim, bugün bile çocukluðumu hatýrlamamý saðlayan yaralar. Her gün defalarca kirpiklerim tuzlanýrdý, aðlamaktan korkmazdým hiçbir zaman ve tabiî ki en çok ben aðlardým. Zamanýn nasýl geçtiðini anlamaya çalýþýrdým kapý kiriþine çektiðim çentikle. Her yýl boyumun artýþýna göre yaptýðým hesapla dünyanýn en uzun adamý da ben olacaktým. Bir yaþ artarak ilerleyen yýllar beni dünyanýn en yaþlý adamý da yapacaktý ileride. Bütün “en”ler benimdi çocukluðumda ve saklardým onlarý, en yakýn arkadaþým olan gölgemle bile paylaþmazdým. Deðiþmedi ve öylece kaldýlar sakladýðým þekilde, hayatýn acýmasýz sýrýtýþlarý arasýnda zamanla fark etsem de yalancýlýklarýný, tanýk olduðum gerçekliklerin yanýnda hala inandýrýcý geliyorlar bana ve bir anlýk bile olsa bir tebessüm oluþturabildikleri için içimde onlara olan baðlýlýðýmdan vazgeçmiyorum. Ýhtiyaç duyduðum zaman açýyorum torbamý bir en çekiyorum içinden ve film kareleri gibi dönmeye baþlýyorlar kafamda. Þimdi Rum yapýmý eski ahþap evimizin önündeki kaldýrýmda koþturuyorum mesela, en hýzlý ben sayýyorum kaldýrým taþlarýný yine. 33, 34 ve saymaya devam ederken böylece, bayramdan kalma naneli þekerim düþüyor kaldýrým taþlarýnýn arasýna. Uzanamýyorum, ulaþamýyorum ona ve anýnda en hýrsýz taþlar ilan ediyorum onlarý. Bir hafta sürekli yaðan yaðmurdan sonra naneli þekerimi buluyorum, yarýsý erimiþ þekilde bir aðaç yapraðýnýn altýndan sýrýtýyor bana. O güne kadar sahip olduðum en güzel ve en tatlý þekerin, nasýl zamanla deðerini kaybettiðine tanýklýk ediyorum. O günden sonra vazgeçiyorum en lerim den. Hayata dair ilk düþüncelerimin o gün þekillendiðini hatýrlýyorum. Hala o düþüncelerin izlerini taþýdýðýný hissederek sorguluyorum dünü ve bugünü. Mantýklý olaný arýyorum, masumiyette saklý olan bilgelik ne kadar güzelmiþ. Ne kadar güzelmiþ en lerle dolu bir dünyada yaþamak. Þimdi de bir sürü en var hayatýmda ama hiçbiri çocukluðumda ki kadar zevk vermiyor artýk. Hayallerden uzak, aþýrý geçekçi en ler somut varlýklara dönüþüyorlar, hayatýmýn bir parçasý oluyorlar. Varlýklarý çocukluktan kalma yaralarýmý sýzlatsada, artýk yapabileceðim bir þey olmadýðýný fark ediyorum. Çocukluk hayal dünyamda zevk alarak yarattýðým en lerden farklý olarak, bugünküler acý veriyor bana, kaçýyorum onlardan, saklanacak bir köþe arýyorum. Þimdi en umutsuz vaka benim beklide. Yaþamak isterken çocukluk hayallerimde, görmezden geldim zamanýn hoyrat hýrsýzlýðýný. Hayatýn pençesini ciðerlerinden yemiþçesine sarsýlýnca bu beden en saðlamýndan, “dur!” dedim en son durakta olsa “dur!”. Dönüp geçmiþe bakabilme fýrsatý bulabilmem, beni dünyanýn en þanslý adamý yapýyor kendi gözümde. Birbiri ardýna izliyorum ayak izlerimi, taki o kaldýrým taþlarýna rastlayana kadar. Yaklaþtýkça çocukluk “en” lerime, asýl gerçek olanlarýn onlar olduðunu anlýyorum. En uzun adam benim iþte, en uzaða da ben koþarým, en yaþlýsý da benim bu dünyanýn. Her þeyin düþüncelerle sýnýrlandýðýný, düþüncelerin ise sýnýrýnýn olmadýðýný fark ediyorum. Dünü bugünde yaþayabilmek için düþüncelerimde çocuk oluyorum. 35, 36 ve devam ediyorum hiçbir þey olmamýþ gibi taþlarý saymaya. En iyi ben sayýyorum taþlarý yine ve torbamý doldurmaya devam ediyorum “en” lerle. Taki herkes “en mutlu o yaþadý” diyene kadar. Ufuk Çavuþ cavusu@itu.edu.tr yaþlý adam Halihazýrda yanýnda duran, içi elleri gibi buz beyazý su dolu bardaða uzandý. bir yudum daha içti acýsýnýn yaktýðý boðazýný bir nebze daha olsun serinletebilmek için. yine günbatýmý... belki de demir alan son teknenin peþinden giden yunuslar bile unutmuþtur günbatýmýyla esmerleþen bu kýyýlarý… hayatý boyunca ettiði mücadeleleri çoktan bir tebessümle tatlýya baðlamýþtý; ne de olsa bu sahil evi, biraz soðuk su ve birkaç güleç yunustan baþka ruhunu yaslayabileceði bir þeyi kalmayan bir adamdan daha fazlasý beklenemezdi. “beklenti ne demek? Beklenen þeye yapýlan eklenti!” diye içinden geçirdi. Artýk gülümsemekle huzursuz olmak arasýnda bir his veren esprilerini dinleyecek kimsesi olmadýðýný da hatýrladý ve yüzündeki o ince ve tonton gülümseme de uçup gitti. Zaten ruhu tekrar yeþeremeyecek kadar kurumuþ olan bir insan için gülümsemenin ne anlamý var ki ? “buna üzülecek kadar iyimser deðilim!” dedi yüksek sesle. Eskiden olsa kendi kendine konuþtuðu için utanýrdý. ama zaten bu kadar kötümser olduðu için yalnýz veya bu kadar yalnýz olduðu için karamsar deðil miydi sanki? Bilgece sözler söylediðini düþünecek kadar budala deðildi. Ama hiçbir zaman budala muamelesi görmekten kurtulamadý. Neydi acaba bu kadar açýk konuþmasýna raðmen onu bu kadar anlaþýlmaz kýlan? hiçbir zaman bilemedi… Kalktý yerinden; bir yudum daha su içti, belki de ilk defa isyan etme vakti gelmiþti. . “neydi beni sizin için anlaþýlmaz kýlan!” Bu isyanýn ardýndan savurduðu küfürler ilk parlayan yýldýzlarýn altýnda solup gitti… Çünkü deli gibi çýðlýk atan yunuslar; onu almaya gelmiþti…. Gökhan Emrah Küçükosmanoðlu kucukosmanoglu@itu.edu.tr www.gazete.itu.edu.tr güncel arýyorum þubat 2006 Sabahat Akkiraz ÝTÜ'lüleri Coþturdu ÝTÜ Halk Bilimi ve Sanatlarý Kulübü, ÝTÜ'yü halk müziðinin eþsiz sesi ile buluþturdu. Etkinlik 24 Þubat 2006'da ÝTÜ Mustafa Kemal Amfisi'nde, Sabahat Akkiraz, Devri Alem Çok Sesli Müzik Topluluðu ve Güneþ Bahçesi Müzik Topluluðu'nun konserleri verildi. HBSK üyelerinin de yer aldýðý konserler, özellikle halk müziðine gönül vermiþ ve kendi kültürüne sahip çýkan gençler tarafýndan yoðun ilgi gördü. Ýlk olarak Güneþ Bahçesi Çok Sesli Müzik Topluluðu sahne aldý. Ardýndan da Devri Alem Çok Sesli Müzik Topluluðu sahne aldý. Güneþ Bahçesi Çok Sesli Müzik Topluluðu: Güneþ Bahçesi Müzik Topluluðu, ÝTÜ HBSK Müzik Topluluðu adýyla 2004 yýlý sonunda kuruldu. Geçen süreç boyunca çalýþan topluluk halk müziði eserlerini alýþýlmýþ biçimlerin dýþýnda altyapýsý ile birlikte ortaya koymayý amaçlamaktadýr. Türk Müziði enstrümanlarýný çok sesli bir þekilde kullanan topluluk 16 kiþiden oluþmaktadýr. HBSK Orkestrasý ilk etkinliðini geçtiðimiz yýl UIA - Mimarlýk Kongresi çerçevesinde vermiþtir. Grup Üyeleri: Kaval : Kurtuluþ Cumhur Korkmaz Ney : Oðuzhan Yüksek Kemança : Murat Gümüþ Cura : Ýpek Bilgili Þelpe Baðlama : Sinan Ayyýldýz Mýzraplý Baðlama : Ýbrahim Yalçýn Erdoðan Bam Baðlama : Abdulvahap Önen Klasik Gitar : Enis Gümüþ Bas Gitar : Necib Çapar Solist, Vokal : Güldeniz Akpolat Solist, Vokal : Fatih AKIN Vokal : Burcu Turanlý Vokal : Emrah Deniz Orkestra Yöneticisi : Sinan Ayyýldýz, Enis Gümüþ Türk Halk Müziðinin özünü bozmadan, deðiþik armoniler kullanarak yenilenmesi ve dünyaya açýlmasý için çalýþan bu topluluklar, HBSK bünyesinde önümüzdeki dönemler için hazýrlýklarýný sürdürmektedirler. Konserin son bölümünde ise Türk Halk Müziðinin "Diva"sý Sabahat Akkiraz sahne aldý. Çeþitli kültür ve yörelerden derlediði türkülerini dinleyicilerinin yoðun desteði eþliðinde seslendirdi. Ilgýn Yýldýz, yildizilg@itu.edu.tr Devri Âlem Çok Sesli Müzik Topluluðu: Devri Âlem Çok Sesli Müzik Topluluðu 2003 yýlýnýn Ekim ayýnda çalýþmalarýna baþladý. Topluluk, Türkiye'de ilk kez baðlamadaki tüm teknikleri kullanarak türküleri koro anlayýþýyla bütünleþtirmiþtir. Türküler dýþýnda diðer halklarýn müziklerini de icra eden topluluðun enstrüman açýsýndan hedefi yerel sazlarýn geleneksel kullanýmýnýn yaný sýra çaðdaþ anlayýþýn hakim olduðu bir çizgiye çekmektir. Ezgilerin vokal uygulamasýnda ise ana ezginin geleneksel okunuþundan taviz vermeden koroda modern denemeler yapmaktadýr. Orkestra Üyeleri : Koro Soprano : Hatice Yalçýndað - Elif Bengi Taçalan Alto : Suna Uzuner - Birgül Uzundað - Eylem Öztaþ Tenor : Metin Aksoy - Mesut Kol - Cihan Albeni Bas : Fatih Tombak-Hasan Taþ Enstrumanlar Cura : Ufuk Elik Soprano Baðlama :Güven Türkmen - Sinan Ayyýldýz Ufuk Ellik- Evren Hacýoðlu Alto Baðlama : Ufuk Zengin - Orhan Bilge Tenor Baðlama : Ýbrahim Yalçýn Erdoðan Bas Baðlama : Necib Çapar Perküsyon : Celalettin Akdað Orkestra Þefi : Ali Kazým Akdað Sanat Danýþmaný : Erol Parlak Sabahat Akkiraz: Sabahat Akkiraz 1955'te Sivas'ta doðdu. Sabahat Akkiraz, daha 13 yaþýnda Arif Sað ve Orhan Gencebay'ýn sazlarý eþliðinde ilk 45'lik plaðýný çýkardý. Almanya'daki yaþamý süresince ustalarým dediði; Feyzullah Çýnar, Aþýk Daimi, Davut Sulari ve Muhlis Akarsu ile tanýþtý ve desteðini gördü. 1983 yýlýnda ilk profesyonel albümü "Þafak Söktü"yü Musa Eroðlu ile yaptý. 1985 yýlýnda Ýstanbul'a taþýndý ve ayný yýl Arif Sað ile çalýþmaya baþladý. Þimdiye kadar 13 albüm, 7 LP yaptý. Albümlerinde çoðunlukla kendi derlediði Türküleri, deyiþleri ve uzun havalarý seslendirdi. Seslendirdiði derlemeleri dýþýnda yüzlerce derlenmiþ eseride arþivinde bulunmaktadýr. ÝTÜ'den “Cimri” Geçti ÝTÜ Mezunlar Tiyatrosu ve Seyyar Sahne ile ÝTÜ Tiyatro Kulübü'ne baðlý olarak faaliyet yürüten ÝTÜ Sahnesi'nin ortak çalýþmasý olan Moliere'nin ünlü "Cimri"sinin son gösterimleri 15 Þubat Çarþamba ve 16 Þubat Perþembe günlerinde saat 18.30'da ÝTÜ Maslak Yerleþkesi Kültür Sanat Birliði'ndeki (KSB) Oditoryumda sahnelendi. Böylelikle ÝTÜ'nün sahnelerinden çok baþarýlý bir oyun daha geçmiþ oldu. Ýnsanoðlunun acý gerçeði olan doymak bilmez açgözlülüðünün, çevresini ve kendini yok edecek düzeydeki biriktirme duygusunun en güzel anlatýldýðý oyunlardan biri olan "Cimri" insanýn yaþayabileceði onca güzellik varken, kendi doðasýna aykýrý olarak sadece servet edinmeyi, hiç harcamamayý amaç edinmiþ ve sonunda paranoya dönmüþ bir cimriyi ele alýyor. Yönetmen: Celal Mordeniz ve Erdem Þenocak Gülden Aral: Valere Seçin Bozacý: Seslendiren (1: sahne), Claude, Komiser Senem Donatan: Elise Burak Ergene: 1. Uþak, Komiser Yardýmcýsý Aslý Iþýltan: Cleante Efe Keleþoðlu: Seslendiren (1. sahne), Jacques Usta Hilal Öksüz: Mariane Mahmut Nizem Özlütaþ: Harpogen Esma Þenel: La Fleche Erdem Þenocak: Anselme Savaþ Yýldýrým: Simon Efendi, 2. Uþak Gülçin Yücel: Frosine Herkesin bildiði bu komedi oyunda, oyuna getirilen farklý bir yorumla oyunun kalitesinin artýrýlmýþ. Kýsaca analiz edersek oyunun en iyi yaný sahne üzerinde Molieresk yapýsýný yitirmeden gerçekleþtirilen farklý üslup denemelerinin olmasýdýr. Oyunun giriþ kýsmý orijinale sadýk kalýnarak Fransýzca seslendirilirken harmanlanmýþ Türk mizah anlayýþýný yer yer yansýtan replikler ile oyun yerel bir anlayýþa indirgenerek daha samimi bir oyunculuk sergilenmesi saðlanmýþ. Karadeniz þivesi, Osmanlý kýyafet ve konuþmalarý, kukla gösterisi oyununu uyarlanýþýndaki yaratýcýlýða birer örnekti. Oyundaki erkek karakterlerin bazýlarýnýn bayan oyuncular tarafýndan canlandýrýlmasý ise dikkat çekti. Bu son iki oyunda salonun tamamen dolu olmasý bize ÝTÜ'lülerin tiyatroya olan ilgilerinin arttýðýný gösterdi. Ömer Elmasrý, elmasri@itu.edu.tr www.gazete.itu.edu.tr GARDEN BUS Maslak’taki Ayazaða dönemecinde bulunan otobüsten lokantanýn sahibi Ali Osman Usta, 30 yýllýk deneyimi ve zengin menüsü ile ÝTÜ’lülere hizmet veriyor. Þipariþ için: 0212 2865708-09 23 arýyorum 24 þubat 2006 Ýnsan Kaynaklarý ve Biliþim Zirvesi’06 Öðrencilerde kariyer bilinci oluþturmak ve biliþimin öneminin bilincine vararak ileriye yönelik kariyer hedeflerini þekillendirme þanslarýný arttýrmak amacýyla Ýstanbul Teknik Üniversitesi Matemematik ve Bilgisayar Öðrenci Kulübü tarafýndan 22-24 Mart 2006 tarihleri arasýnda ÝTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleþtirilecek olan ÝTÜ Ýnsan Kaynaklarý ve Biliþim Zirvesi '06 ilgili çalýþmalar tüm hýzýyla devam etmektedir. Y.Doç.Dr Ali Ercengiz'in danýþmanlýðýnda ve Matematik Bölümü Öðrencilerinden Emre Sevinç, Murat Ramazanoðlu ve Bülent Duman'ýn kurucu öðrenciler olarak çalýþmalarýnýn sonucunda 1996'da kurulan Matemematik ve Bilgisayar Öðrenci Kulübü 2000 yýlý sonrasý çalýþmalarýna hýz vermiþtir. Kulübün misyonu matematik ve bilgisayar konularý ile ilgili döküman havuzu oluþturmak, öðrenciler arasýnda iletiþimi saðlamak ve yardýmlaþma bilinci oluþturmak, Matematik Mühendisliði'nin tanýmýný yapmak ve sektördeki yerini belirlemek. Biliþim ve teknoloji alanýnda düzenlediði seminer ve organizasyonlarla sistem mühendisliði, veri tabaný yöneticiliði,yazýlým mühendisliði ve network uzmanlýðýný üyelerine tanýtarak gelecekte yönelecekleri dalý seçmelerine yardýmcý olan kulüp ayrýca C# gibi programlarýn ücretsiz veya çok düþük ücretli kurslarýný düzenleyerek katýlan üyelere kendilerini geliþtirmeleri için imkanlar saðlamýþtýr. Tüm bunlarýn yanýnda kulüp þiir ve müzik dinletileri, Matematik ve mühendislik bölümü öðretim görevlilerinin katýlýmýyla çeþitli forumlar ve anketler düzenleyerek öðrenci ve öðretim görevlisi iletiþimini saðlamaktadýr. Bu baðlamda düzenlenen organizasyonlardan biri olacak olan ÝTÜ Ýnsan Kaynaklarý ve Biliþim Zirvesi '06 kapsamýnda bir çok etkinlik gerçekleþtirilecek. Sabancý Holdingin ana sponsorluðunu , Yenibir.com'un Ýnternet sponsorluðunu, Milliyet Kariyerim'in ve Genç geliþim Dergisi'nin Basýn Sponsorluðunu, Zorlu Holding I-con'un yan sponsorluðunu, Cococola, Nescafe, Nestle, Aybiss ve Netaþ'ýn ise Hizmet sponsorluðunu üstleneceði organizasyon süresince Sabancý Holding, Zorlu Holding, I-con, Türkiye Ýþbankasý, IBM, Turkcell, Netaþ, TEB gibi sektörün lider firmalarýndan gelecek konuþmacýlarla ziyaretçilere seminer ve paneller düzenlenecek. Ziyaretçilere çekiliþlerle daðatýlacak ücretsiz bilgisayar kurslarý, dijital fotoðraf makinalarý ve bilgisayarlar, imza günleri, yarýþmalar, aktiviteler ve diðer süprizler ise önümüzdeki günlerde kulübün internet sitesinden ilan edilecektir. DEPREM DOÐAL AFET DEÐÝLDÝR! Onuncu yýlýný kutlamaya hazýrlanan AKUT Arama Kurtarma Derneði 16 Þubat'ta ÝTÜ Mezunlarý Derneði'nin öncülüðünde "Deprem ve Acil Durum" konulu bir seminer verdi. Tartýþma formatýnda geçen seminer herhangi bir deprem veya acil durum karþýsýnda neler yapmamýz gerektiðini öðrenmemizi saðladý. Semineri veren Akut gönüllü üyesi Yaþar Özen konuþmasýna Akut hakkýnda bilgi vererek baþladý. Akut'un depremle özdeþleþtiðini ancak asýl görevlerinin arama kurtarma olduðunu vurguladý. Acil durumun tanýmýný yapan Yaþar Özen, yemek yapma esnasýnda tavanýn tutuþmasýnýn dahi bir acil durum teþkil ettiðini söyledi. Depremin aslýnda bir doðal afet olmadýðý, depremin afet olarak adlandýrýlmasýnýn sebebinin aslýnda insanlarýn bilinçsizliðinden kaynaklandýðýný söyleyen Yaþar Özen, deprem anýnda yapýlmasý gerekenler konusunda bizleri bilinçlendirdi. Depremde can kayýplarýna sebep olan en önemli þeyin panik olduðunun vurgulandýðý seminerden bazý ilginç ayrýntýlarý sizlerle paylaþmam gerektiðini düþünüyorum. 17 Aðustos 1999 Marmara depreminde depremin sebep olduðu can kaybý sadece bir idi. Ölüm sebebi ise deprem esnasýnda yarýlan yerin içine bir vatandaþýmýzýn düþmesiydi. Bunun anlamý ise bu depremde resmi olmayan rakamlara göre elli bin vatandaþýmýzýn ölüm sebepleri aslýnda panik, binalarýn güçsüzlüðü ve yapýsal olmayan hasarlardý (bina içindeki eþyalarýn devrilmesi). Ayný þekilde 2004 yýlýnda Ýzmir Urla'da meydana gelen 4.4'lük(hafif þiddetli) deprem sonrasýnda yýkýlan ya da hasar gören bina bulunmamasýna karþýn, hastaneye dört yüz travma vakasý gitmiþ. Bunun sebebi ise paniðe kapýlan insanlarýn pencerelerden atlamasý imiþ. Özellikle panik ve yapýsal olmayan hasarlara deðinen Yaþar Özen, bina içerisindeki bütün eþyalarýn sabitlenmesi gerektiðini, yaþadýðýmýz ve çalýþtýðýmýz binalarýn yapýsal özelliklerini bilmemiz gerektiðini ve acil durumlar için kiþisel acil eylem planý yapmamýz gerektiðini söyledi. Seminerde en çok ilgimi çeken þeylerden birisi ise deprem esnasýnda herhangi bir masa ve benzeri þeylerin altýna asla girilmemesi gerektiði idi. Oysaki ortaokul ve lise dönemlerinde bizlere öðretilen þey, bir nesnenin altýndaki boþluða saklanmaktý. Bunun çok yanlýþ olduðunun vurgulandýðý seminerde gösterilen resimler çoðumuzu hayretler içerisinde býraktý, çünkü yaþam boþluðu nesnelerin altýnda deðil yan taraflarýndaydý. Bu seminer sayesinde deprem öncesinde, esnasýnda ve sonrasýnda yapýlamasý gerekenler hakkýnda birçok þey öðrendik. Öðrendiðimiz en önemli þey ise depremin doðal afet olarak görülmesinin sebebinin aslýnda depreme afet kýyafetini bizim giydirmiþ olmamýzdý. Öyle ki bugün Japonya'da meydana gelen 7 büyüklündeki bir depremde can kaybýnýn olmamasý, aslýnda depremin doðal afet olmadýðýnýn en büyük göstergesi. Hatice Gökcan, gokcan@itu.edu.tr Yaþar Özen Aydýnlanma 1923 Atatürkçü Düþünce Kulübü Organizasyon Komitesi Üç gün sürecek olan organizsyon boyunca Bayezit Öztürk, Þebnem Dönmez, Haluk Bilginer, Þahan, Milliyet Kariyerim Yazar Kadrosu, Erdil Yaþaroðlu, Can Dündar, Penguen çizerleri gibiünlü isimler Ýstanbul Teknik Üniversitesi'nde konuk edilecek.Türkiye'nin saygýn, baþarýlý, genç potansiyele önem veren kurumlarý arasýnda köprü görevini üstlenecek bu etkinlik ilgilenen tüm ziyaretçilerin katýlýmýna açýk ve ücretsizdir.Kapanýþ konserinin ardýndan yapýlacak kapanýþ ile etkinlik sona erecektir. www.matbilg.itu.edu.tr KÝTAP TOPLAMA KAMPANYASI Kullanmadýðýnýz ilköðretim ders kitaplarý Kitap kampanyasýna katýlmak ve baðýþta ve dergileri, ilköðretim öðrencilerine faydalý bulunmak istiyorsanýz, Yalangöz Ýlköðretim olacaðýný düþündüðünüz ATATÜRK ile ilgili Okulu bilgilerine ulaþmak için kulüple tüm kitaplarýnýzý Aydýnlanma 1923 iletiþime geçebilirsiniz. Atatürkçü Düþünce Kulübü aracýlýðý ile Hatay'ýn Kýrýkhan ilçesine baðlý Yalangöz Ýlköðretim Okulu'na ulaþtýrabilirsiniz. www.gazete.itu.edu.tr www.aydinlanma1923adk.itu.edu.tr www.aydinlanma1923adk.itu.edu.tr SESÝNÝ SEN DE ÇIKAR, SES BÜTÜNLÜÐÜNE DAHÝL OL! ÝTÜ KLASÝK MÜZÝK KULÜBÜ ORKESTRASI KURULUYOR 2003-2004 Öðretim döneminin sonlarýna doðru kurulan ÝTÜ Klasik Müzik Kulübü, Ýstanbul Teknik Üniversitesi içindeki klasik müzik faaliyetlerine yön vermeyi amaçlamaktadýr. Klasik müziði anlamak, icra etmek ve müziðin geliþimine katkýda bulunmak düþünceleri kulübün genel amaçlarý arasýndadýr. Kulüp, 14 Ekim 2005'te ÝTÜ Mimarlýk Fakültesi'nde, 27 Ekim 2005'te ÝTÜ Kültür ve Sanat Birliði'nde kulüp tanýþma toplantýsý, Kültür ve Sanat Birliði ve Mimarlýk Fakültesi'nde Vivaldi, Mozart, Bach, Haydn, Schubert, Chopin, Tchaikovsky gibi klasik batý müziði bestecilerini tanýtan bir belgesel serisinin gösterimlerini yapmýþtýr. 2004 yýlýnda Gümüþsuyu ve Maslak yerleþkelerinde konserler vermiþ, il içindeki diðer üniversitelerde faaliyet göstermiþ ve kýþ döneminde klasik müzik bestecilerini tanýtmak amacýyla DVD gösterimleri düzenlemiþ olan ÝTÜ Klasik Müzik Kulübü ayný zamanda ÝTÜ Radyosu'nda Çarþamba günleri 15.00-17.00 saatleri arasýnda yayýnlanan ''Barok'tan Modern'e'' adlý bir radyo programý yapmaktadýr. Kulüp, bireysel sunumlarýn yanýnda bahar sonu konserinde çalacak bir orkestra oluþum çalýþmasý içine girmektedir. Üyelerinin gerçekleþtireceði dönem konserleri, küçük ölçekli bir kulüp Klasik Batý Müziði Orkestrasý kurulmasý,klasik batý müziði icracýlarýnýn ve bestecilerinin vereceði konserler ve söyleþiler, konser kayýtlarý, icracýlarý tanýtan belgesel içerikli DVD gösterimleri, ÝTÜ Radyosu'nda yayýnlanacak klasik batý müziði hakkýnda bilgiler verecek 'Baroktan Moderne' programý bölümlerinin hazýrlanmasý ve sunulmasý, kulüp tanýtýmý amacý ile Arýyorum ÝTÜ Gazetesi'nde yazýlar yazýlmasý, ÝTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarý, ÝTÜ Erol Üçer Müzik Ýleri Araþtýrmalar Merkezi ve ÝTÜ Endüstri Ürünleri Tasarýmý Bölümü’nün yardýmlarý ile yapýlacak bir çalgý tasarým yarýþmasýnýn düzenlenmesi, arþiv oluþturma çalýþmalarý, kulüp içi toplantýlarda yeni kuþak besteci ve icracýlarýn tanýtýlmasý, besteci-dönem analizleri yapýlmasý kulübün gelecek için planladýðý etkinlikler arasýndadýr. Bu yeni oluþumda katýlýmcýlar ile tanýþmak amacýyla 16 Mart Perþembe günü ÝTÜ Kültür ve Sanat Birliði Büyük Salonu'nda kulüp üyeleri tarafýndan verilecek dinleti ile bir toplantý yapýlacaktýr. Barok eserlerin çalýnacaðý orkestrada repertuvarda daha sonralarý modern eserlere ve düzenlemelerine yer verilmesi düþünülmektedir.Yaylý ve nefesli saz çalan yorumculara ihtiyaç duyulmaktadýr. Enstrüman çalanlar ve klasik müziði sevenler bekleniyor. Ýletiþim bilgileri: klasikmuzik@itu.edu.tr www.klasikmuzik.itu.edu.tr ituklasikmuzikgrubu@yahoogroups.com Funda Asena Aktop Onar- Iþýn Meriç arýyorum 26 þubat 2006 kadýn picasso’nun günlüðünden sayfalar Hala okumadýnýz mý? Acele edin! "Baþkalarý kendi yaþam öykülerini yazar, bense resim yaparým. Bitmiþ olsa da, olmasa da tablolarým günlüðümün sayfalarýdýr, böyle olduklarý için deðerlidirler. Gelecek, tercih ettiði sayfalarý seçecektir. Seçmek bana düþmez." Pablo Picasso Sanat izleyicilerini Türk ve dünya kültürleriyle buluþturmayý hedefleyen Sabancý Üniversitesi Sakýp Sabancý Müzesi (SSM), 20. yüzyýlýn en büyük ressamlarýndan Pablo Picasso'nun eserlerine ev sahipliði yapýyor. 24 Kasým'da ziyarete açýlan Picasso Ýstanbul'da baþlýklý sergi, Türkiye'de dünyaca ünlü bir sanatçýya ayrýlan ilk kapsamlý sergi olma özelliðini taþýyor. Picasso'nun 92 yýllýk sanat yaþamýndaki tüm dönemleri kapsayan sergide, 51 yaðlýboya, 47 çizim, 13 seramik, 12 heykel, 8 gravür, 2 taþbaský ve 2 duvar halýsý olmak üzere, ressamýn tüm dönemlerini kapsayan 135 eser yer alýyor. Sanatçýnýn torunu Bernard Ruiz-Picasso tarafýndan, Paris ve Barselona'daki Picasso Müzeleri, Musée d'art moderne Lille Métropole, FABA (Fundación Almine y Bernard Ruiz-Picasso para el Arte) ve aile koleksiyonlarýndan seçilen eserler, sanatçýnýn Ýspanya'daki gençlik yýllarýna ait çizimleri de içeriyor. Sergide ayrýca, Picasso'nun çalýþtýðý stüdyolarýn ve yakýn çevresindeki kiþilerin, ünlü fotoðrafçýlar tarafýndan çekilen fotoðraflarý sunuluyor. SSM, sergi süresince düzenleyeceði etkinlikler aracýlýðýyla, baþta çocuklar ve öðrenciler olmak üzere, Picasso'yu geniþ kitlelere tanýtmayý hedefliyor. Sabancý Holding'in desteði ve FABA ile Ýstanbul Fransýz Kültür Merkezi'nin katkýlarýyla düzenlenen Picasso Ýstanbul'da, 26 Mart 2006'ya kadar açýk kalacak. balýýk ve þiþeli natürmort www.gazete.itu.edu.tr Düzenli Müze Konuþmalarý Zamanlama: Her çarþamba saat 20:00 Süre : 20 dakika Program : "Haftanýn Sanat Eseri" üzerinde ressamýn kullandýðý teknik, ýþýk, renk, bakýþ açýsý ve resme ait unsurlar irdelenecek. Zamanlama: Her cumartesi saat 14:00 Süre : 45 dakika Program : Belirli bir temaya baðlý olarak birden fazla sanat eserine odaklanýlacak, ressamýn yaklaþýmlarý, ilham kaynaklarýný nasýl yorumladýðý, kullandýðý teknik, parçasý olduðu bir akým, etkilendiði bir konu gibi temalar iþlenecek. Bu düzenli programlar, müze kapsamýnda ücretsiz sunulacak. bileti 92 Yýllýk Sýnýrsýz Yaratýcýlýk On yaþýndan itibaren sanatýn içinde yoðrulmuþ bir insan... 20. yüzyýlýn modern sanatýna tanýklýk etmiþ bir ressam... "Bana göre resimde arayýþýn hiç mi hiç önemi yok. Aslolan bulmak." diyen ve yeteneðini sanatýn hemen her alanýna taþýyan bir dahi... PABLO PICASSO!.. Her þeyden önce bir ressamdý ancak çizim, baský, heykel, seramik ve tiyatro tasarýmý yapmanýn yaný sýra, oyun ve þiirler de yazýyordu. Yaratma gücüne inancý tamdý, yeniliklere son derece açýktý. Büyük bir merakla deneyler yapar, hem çaðdaþý sanatçýlardan, hem de eski büyük ustalardan kültür sanat hayat PABLO PICASSO José Ruiz Blasco ve María Picasso López'in oðlu olarak 1881'de Ýspanya'nýn Malaga kentinde doðdu. Adýný, Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Crispín Crispiniano Santísima Trinidad koydular. Çizimlerini resimli Fransýz dergilerine vermeye baþladý. L'Assiette au beurre dergisinin illüstrasyon yapma teklifini, ressam olarak ün yapmak istediðini belirterek reddetti. 1902'de stüdyosunu þair Max Jacob'la paylaþýyordu. Paralarý azdý, ýsýnmak için çizimlerini yakýyordu. Sanatçýlara modellik yapan Fernande Olivier ile tanýþtý. Fernande Picasso'nun yanýna taþýnarak, 1912'ye kadar hayatýný paylaþtý, birçok eserinin esin kaynaðý oldu. 1912'de badana boyasý kullanarak kübizminin yeni bir evresini baþlattý. Fernande'den ayrýlarak Eva Gouel ile birlikte Avignon dýþýndaki Sorgues'a yerleþti. Birinci Dünya Savaþý'nýn baþladýðý 1914'te bankadaki bütün parasýný çekti. Ýspanya tarafsýz statüde olduðundan, diðer Ýspanyollar gibi askere gitmedi ve Fransa'da kaldý. 1917'de Parade üzerinde çalýþmak üzere Roma'ya gittiðinde, Rus Balesi dansçýlarýndan Olga Kokhlova ile tanýþtý. 1918'de evlendiler. 4 Þubat 1921'de oðullarý Paulo doðdu. 1930'da Paris'in kuzeybatýsýndaki Boisgeloup þatosunu satýn aldý, heykel stüdyosu kurdu. 1935'te bir süre resmi býrakarak þiir yazdý. Marie-Thérèse kýzý Maya'yý doðurdu. 1937'de, cumhuriyetçilerin Paris Dünya Fuarý'ndaki pavyonuna konmak üzere kendisinden istenen duvar resmini yapmayý kabul etti. Almanlarýn Basklarýn tarihsel baþkenti Guernica'yý bombalamasý üzerine, bu dehþet verici olayý resmine yansýttý. Fuar 30 milyon kiþi tarafýndan ziyaret edildi. Guernica, 1938'de Ýngiltere'de sergilendi, ertesi yýl da ABD'de gösterildi. Eser, 1981'e kadar New York'taki Museum of Modern Art'da kaldý, daha sonra Ýspanya'ya getirildi. 1943'te tanýþtýðý genç ressam Françoise Gilot, yýlýn sonlarýna doðru sanatçýnýn çalýþmalarýnda belirmeye baþladý. Komünist Parti'ye katýldý. 15 Mayýs 1947'de Françoise ile Picasso'nun ilk çocuklarý Claude doðdu. Ýkinci çocuklarý Paloma ise 19 Nisan 1949'da doðdu. 1950 yýlýnda Lenin Barýþ Ödülü'nü aldý. 1952'de Vallauris'deki ortaçað þapelinin bir barýþ tapýnaðý olarak bezenmesi üzerinde çalýþmaya baþladý. Yýl sonunda bitirdiði panolar 1954'te yerine yerleþtirildi. Ayný yýl müstakbel karýsý Jacqueline Roque Hutin'le tanýþtý. Jacqueline'le birlikte Paris'ten tamamen ayrýlarak Cannes'a yerleþti. Henri-Georges Clouzot, sanatçýyý Nice'teki film stüdyosunda þubat 2006 "Ortaya neyin çýkacaðýný önceden bilemezsiniz, ama çizmeye baþlar baþlamaz bir fikir ya da bir öykü doðar. Hepsi bu. Sonra öykü geniþler, yaþamda ya da sahnede olduðu gibi. ve çizim baþka çizimlere dönüþür, týpký bir romandaki geliþme gibi." P.Picasso çalýþýrken gösteren Le Mystère Picasso filmini çekti. 1958'de Ýkarus'un Düþüþü adlý ünlü tablosunu tamamladý. Ayrý panolar halinde yapýlan duvar resmi, Paris'teki UNESCO binasýna yerleþtirildi. 1961'de Jacqueline'le evlendi ve son stüdyosunu kurdu. 1962'de ikinci kez Lenin Barýþ Ödülü'nü aldý. Kadýn Baþý heykelinin maketini 1964'te bitirdi. 18 metre yüksekliðinde çelik heykel, 1967'de Chicago Þehir Merkezi'ne dikildi. 700'ü aþkýn yapýtýný kapsayan Picasso'ya Saygý sergisi, 1966 yýlýnda Paris'teki Grand Palais, Petit Palais ve Bibliothèque Nationale'de açýldý. Sergiyi 400.000 kiþi gezdi. 1971'de 90. yaþ günü nedeniyle Louvre Müzesi'nde yapýtlarýnýn bir bölümü sergilendi. 8 Nisan 1973'te öldü, iki gün sonra Vauvenargues þatosuna gömüldü. Dul karýsý, Vazolu Kadýn'ý bronza döktürerek mezarýnýn baþýna diktirdi. 1970-1972 arasýndaki son yapýtlarýndan kendi eliyle derledikleri ve son seramikleri, Avignon'daki Palais des Papes'ta sergilendi. ZÝYARET SAATLERÝ 26 Mart 2006’ya kadar arasýnda Pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 (Salý, Perþembe, Cuma, Pazar) 10:00-22:00 (Çarþamba, Cumartesi) BÝLET FÝYATLARI Tam bilet : 10 YTL Grup bileti : 7 YTL (en az 10 kiþi) Ýndirimli bilet : 3 YTL (Öðrenciler, Öðretmenler, 60 yaþ üstü ziyaretçiler) Ücretsiz giriþler: 14 yaþý ve altý çocuklar ile 1 refakatçisi, engelliler ve 1 refakatçisi ÝLETÝÞÝM Adres : Sakýp Sabancý Caddesi No:22 Emirgan 34467 Ýstanbul Telefon : 0212 277 22 00 Faks : 0212 229 49 14 E-posta : muze@sabanciuniv.edu Ýnternet : http://muze.sabanciuniv.edu Katkýlarýndan dolayý Sayýn Aslýhan Erkmen’e teþekkür ederiz. þallý kadýn mavi elbiseli kadýn keçi baþý 27 otoportre ilham alýr ve esin kaynaklarýný özgün bir sanata dönüþtürürdü. Vaktinin çoðunu stüdyosunda ya da atölyelerde geçirirdi. Eser yaratmanýn yeni yollarýný keþfetmekle kalmaz, çoðu kez kabul görmüþ teknikleri, malzemeleri ve geleneksel konularý alaþaðý ederdi. 92 yýllýk uzun yaþamý boyunca yarattýðý eserler, 20. yüzyýlýn modern sanatýna büyük katkýda bulundu. arýyorum oyun gezi arýyorum 28 þubat 2006 SOKAK SOKAK ÝSTANBUL arnavutköy bir baþka, yalýlarýn diyarýnda gezinti... "Deniz kýyýsýnda bin kadar baðlý bahçeli evlerden oluþmuþtur. Bu evlerin hepsi de Rum ve Yahudilere aittir. Camî, mescit, medrese ve imareti yoktur. Küçük bir hamamý vardýr. Dükkanlarý dar yerde olduðundan, bað ve bahçesi azdýr. Ekmek ve peksimedi beyazdýr. Yahudileri zevk sahibi ve ehl-i sazdýr. Rum hrîstiyanlarýnýn çoðu Laz'dýr. Müslüman cemâati çok azdýr. Akýntýburnu'ndan içeri doðru bir körfez ve liman vardýr. Kýþýn birçok gemiler burada kýþlar. Fakat Akýntýburnu kayalýk olduðundan, burasý pek tehlikelidir. Gemi geçirmekte zorluk çekilir." EVLÝYA ÇELEBÝ (Seyahatnâme Cilt 1, Sa. 347) Gezginler pîri Evliya Çelebi böyle anlatýr 17. yüzyýl Arnavutköyü'nü… Bugün Boðaziçi'de Kuruçeþme ile Akýntýburnu arasýndaki sahilde ve bu sahile açýlan vadi boyunca, yamaçlarda kurulu, halen Beþiktaþ ilçesine baðlý bir semt olan Arnavutköyü'nün çehresi epey deðiþmiþtir. Bir yüzyýl daha yukarýda tasviri yapýldýðý gibi kalabilen Arnavutköyü 18.yy sonlarýna doðru geçirdiði yangýn felaketi sonucu Yahudi nüfusunu kaybetmiþtir. Yahudilere ait birçok ev, özellikle de yalý boyu diye tâbir edilen sahil þeridi, tamamen yanmýþtýr. Bunun sonucunda Yahudiler burayý terk etmiþler ve yerlerine Müslümanlar yerleþmiþlerdir. Bugün halâ hayranlýkla seyrettiðimiz sivil mimarînin en güzîde yapýlarý da bu dönemden sonra yapýlmýþtýr. Bir aralýk sabahý, sýrtýmý boðazýn ýlýk rüzgarýna vermiþ halen Ýstanbul'un en gözde semtlerinden olan Arnavutköyü'nü izliyorum. Yaný baþýmda sert akýntýsý ile meþhur Akýntýburnu ve bütün kurþunî aðýrlýðý ile Boðaziçi eþliðinde geceden yaðan yaðmurla ýslanmýþ dar Arnavutköyü sokaklarýna dalýyorum. Yaðmur inceden atýþtýrýyor. Kimsecikler yok caddelerde, sahil yolu gelen giden araçlarla biraz hareketli gibi. Ýskelenin karþýndan girilen Beyaz Gül sokakta esnaf kepenklerini yeni açýyor. Paslanmýþ kepenk demirlerinin açýlýrken çýkardýðý ses sokakta yankýlanýyor. Ýnsaný þaþýrtan dinginliði bozan yegâne etki, bu ses. Burasý þehrin göbeðinde þehrin telaþýndan bihaber sanki. Cadde boyunca ilerliyorum. Ýki arabanýn ancak geçebileceði geniþlikte olan bu cadde, saðlý sollu www.gazete.itu.edu.tr ahþap yapýlarla süslü. Arnavutköyü sakinleri semt dokusunun korunmasýna önem veriyorlar. Öyle ki yeni yapýlan evler bile ahþap kaplama. Beyaz Gül sokak, sahilden Arnavutköyü sýrtlarýna kadar götürdü beni. Bu caddeyi gezerken; dar sokaklarý, kâgir ve ahþap binalarý ile Ýstanbul'da hýzla kaybolan "mahalle" dokusunu iliklerime kadar hissettim. Ayrýca semtte 19. yy þehir anlayýþýnýn halen yaþatýlýyor olmasý, istenildiðinde tarihi dokuya nasýl sahip çýkýlabileceðini gözler önüne seriyor. Yaðmur da gezintime eþlik etmeye karar vermiþçesine hýzlanmaya baþladý. Ben de eski ahþap bir yalýnýn sundurmasý altýna sýðýndým; çünkü yaðmur epey þiddetlenmiþti. Yaðan yaðmurun sesinden baþka bir ses duymadan bir müddet sokaðýn sakinliðini dinleyip, sýra sýra dizilmiþ kimi yorgun yýpranmýþ kimi de yepyeni cývýl cývýl renkleri ile semtin simgesi olan yapýlarý gri bulutlarla kaplý bir Ýstanbul sabahýnda doyasýya seyrettim. O kadar ki bir arabanýn sesi ile irkilene kadar Ýstanbul'da olduðumu unuttum. Arnavutköyü dar sokaklarýnýn insan ruhunu dinlendiren bir havasý var. Yaðmur gezime devam etmeme izin verecek dinginliðe ulaþýnca, sýðýndýðým yerden çýktým ve bu sevimli semtin dar sokaklarýnda her biri resmedilmeyi hak eden ahþap evlerin fotoðraflarýný çekmeye koyuldum. Arnavutköyü sýrtlarýna çýkýnca yozlaþmýþ Ýstanbul bütün çýplaklýðý ile kendini gösterdi. Gecekondu tarzý çarpýk yapýlar semtin dokusu ile tezat oluþturuyor. Ama bu tezata raðmen sahil ve sýrt o kadar kesin bir çizgi ile ayrýlmýþ ki birbirinden; sahilde özentisiz mimari ile yapýlmýþ yapýlar bulmak zorken, ayný þekilde sýrtlarda da cumbalý odalarý ile sokaðý selamlayan bir ev bulmak imkansýz. Bu ayrým affettiriyor çarpýk yapýlaþmanýn çirkinliðini. Bir de yok olmuþ meþhur Arnavutköy çileði yetiþtirilen bahçeli evler, bu varoþlarda yaþamaya devam ediyor. Tek bir farkla o da; artýk bu çileðin yerine bahçelerde sebze yetiþtirilmesi. Ne yazýk ki, 1960 dan sonra yavaþ yavaþ yok olan bu lezzet þimdilerde sadece özel bahçelerde yetiþtiriliyor. Þimdilerde sadece adý ve bilenlerin damaðýndaki ince hoþ tadý kaldý… Bugün her ne kadar bahçeli varoþ evlerinde bu meþhur çilek yetiþtirilmese de görüntü itibari ile Arnavutköyü'nün eski bahçeli sýrtlarýna olan özlemi bir an olsun dindiriyor. gezi Arnavutköyü sýrtlarýndan sahile doðru inmeye baþlýyorum. Bu kez Beyaz Gül sokaðýna paralel bir cadde olan Kireçhane sokaðýndayým. Yaðmurun ýslak dostluðu artýk beni terk etmiþti. Semtin canlanmaya baþladýðýný sokakta yürüyen üç beþ insan ve ara sýra yanýmdan geçen birkaç arabadan, ha bir de sevimli kedilerden anlayabiliyordum. Her sokak baþýnda en hýnzýr halleri ile poz veren bir kedi görmek mümkün bu semtte. Orta yaþlý bir adam; bir elinde oltasý öteki elinde tuttuðu balýklarý koyduðu plastik kova, kafasýnda kasketi, ayaðýnda sarý çizmeleri ile su birikintilerine basarak aðýr aðýr evine doðru gidiyordu. Emekliliðini böyle tarih kokan sakin bir semtte, Boðaziçi'nin ayrýcalýklý manzarasýný seyredip balýk tutarak geçirmek her kula nasip olmaz. Kireçhane Çýkmazý sokaðý sonunda ahþap bir Rum okulu var. Bu okulun önünden geçip Satýþ Meydaný sokaðýna geliyorum. Burada semtin ender taþ yapýlarýndan biri olan Taksiarhes Rum Kilisesi var. 19.yy'ýn ikinci yarýsýnda inþa edilmiþ. Yönümü tekrar sýrta çeviriyorum. Kilisenin yanýndan geçip Abdulhak Molla sokaðýna sapýyorum. Bu sokak semtin kuzeydoðu yönündeki yamaca bir merdivenle baðlanýyor.Güneþ bulutlarýn arkasýndan gülmeye baþlýyor. Islak caddeleri üstüne düþen güneþ ýþýðýnýn yarattýðý yakamozlar yerleri elmas dökülmüþçesine parýldatýrken merdivenleri týrmanmaya baþladým. Tepeye kadar çýkýnca insaný hayrete düþüren inanýlmaz bir manzara ile yüz yüze geldim. Önümde yada daha doðrusu ayaklarýmýn altýnda Arnavutköy ve Boðaziçi… Arnavutköyü tepeden izlemenin verdiði hazla öylece kalakaldým. Ufukta köprü ile bütünleþmiþ bulutlar, önümde serili duran Boðaziçi, kýrmýzý kiremitli çatýlar ve onlarý birbirinden ayýran dar sokaklar anlatýlmasý güç yaþanýlasý bir an sunuyordu, bu anýn tadýný çýkarabilenlere. Yamaçlardaki evler yüzünü boðaza dönmüþ Boðaziçi'nin eþsiz güzelliðini hayran hayran izliyorlar. Kapalý gökyüzünün aðýr ve kasvetli görünüþü sakin semtin ruhuna uhrevî bir lezzet katýyordu. Onu bambaþka gösteriyordu. Ve gökyüzünün bir açýlýp bir kapanmasý ile meydana gelen ýþýk oyunlarý sokaklara; bir hüznü ve yalnýzlýðý, bir neþeyi ve yaþamýn renklerini yansýtýyordu. arýyorum þubat 2006 Arnavutköy'ün en canlý sokaðý Francala sokaðýdýr. Burasý sahil yolunun hemen paralelinde saðlý sollu lokantalarýn ve tipik Osmanlý yalýlarýnýn olduðu bir cadde. Balýk lokantalarý bir yüzünü sahile bir yüzünü bu caddeye çevirmiþ. Cadde sonunda polis karakolu bulunuyor ki karakol binasý da 1843'te inþa edilmiþ kagir bir Osmanlý yapýsý. Karakolun hemen bitiþiðinde ise semtin ilk Osmanlý mimarî eseri olan Tevkifiye Camî yer almaktadýr. Ýkinci Mahmut zamanýnda 1822 yýlýnda yaptýrýlmýþtýr. Zaten semtte bu tip eserler görmek çok zor. Yapýlan kimi çeþmeler ( Beyhan Sultan Çeþmesi vs. ) de günümüze ulaþamamýþtýr. Camînin hemen karþýsýndaki sahile gidiyorum. Hem biraz boðazý seyretmek ve soluklanmak hem de bu nefis gezinin tadýný içime sindirmek için. Martýlarý, kýyý þeridinde balýk tutan ve yürüyen insanlarý izledim. Kartpostallarda ve arþivlerde Arnavutköy klasiði olarak yerleþmiþ sahil yalýlarý boyunca yürüyorum. Bu yalýlar hiç deðiþmeyen çehresi ile boðazý selamlýyorlar. Arnavutköyü sokak düzeni o kadar muntazam ki her ana sokak boðazý dikine kesiyor. Böylece her yerden boðaz görülebiliyor. Hiçbir sokak diðerine bencil deðil bu güzelliðin seyrini paylaþmada. Eðer Arnavutköyü'ne yolunuz düþerse mutlaka sýrta doðru çýkýn. Buradan Boðaziçi'ni seyretmek bir ayrýcalýk. Ýnsanlarýn neden yüzyýllardýr bu þehre tutkun olduklarý anlaþýlýyor tepeden boðaza bakýnca …Gezintim boyunca bir sahil bir sýrt arasýnda mekik dokudum, Arnavutköyü yamaçlarýnda. Ve son kez inerken dönüþ yolunda yamaçtan býraktým kendimi caddenin eðimine direnç göstermeksizin. Karþýmda boðaz dokunsam deðecek kadar yakýn, yüzüme vuran rüzgarýn etkisi ile sarhoþ, bir solukta indim sahile. Nefes alýþým hýzlanmýþ ve terlemiþtim. Dönüþ vakti son kez dönüp baktým Arnavutköyü'ne sokaklarýnda güneþin parýltýlarý koþuþuyordu ve bir ilkbahar kýrýntýsý vardý bu parýltýda. Sanki bana güzel bir hoþçakal busesi kondurmak ister gibi…Ben dönüp giderken arkamda Arnavutköy kendini hayatýn o bilindik akýþýna býrakmýþtý çoktan… Sefa Demir www.gazete.itu.edu.tr 29 güncel arýyorum 30 þubat 2006 Sayý! Avantaj ÝTÜ Tenis Kulübü'nde!!! ÝTÜ Tenis Kulübü 2002 Aralýk ayýnda ÝTÜ'de tenis sporuna verilen önemi yetersiz bulan tenis sever öðrenciler tarafýndan, bu spora gereken deðeri vermek amacýyla kuruldu. Tenis kulübü kurulduðu ilk sene 150 kiþiye tenis kursu vererek güzel bir baþlangýç yaptý. Ali Üstün, Selçuk Baþtürk, Barbaros Bensoy ve Nihat Onur Ýnan oluþan erkek A takýmý, ÝTÜ'yü Akdeniz Üniversitesi'nde yapýlan üniversiteler arasý Süper Lig müsabakalarýnda temsil ederek Türkiye 6.lýðýný elde etti. Tenis Kulübü yönetim kurulu üyelerinin birbirleriyle daha çok kaynaþmasýný saðlamak üzere çeþitli sosyal aktiviteler de düzenledi. 2005 yýlýnda kortlarýn yenilenmesiyle birlikte Nisan ayýnda yapýlan spor þenliði tenis turnuvasý, ÝTÜ Tenis ligi ve TTF (Türkiye Tenis Federasyonu) 1.Lig Tenis müsabakalarý sayesinde ÝTÜ Tenis Kulübünü daha geniþ bir kitleye ulaþtýrdý ve büyük baþarýlar saðladý. Türkiye Üniversiteler Arasý 1.Lig Müsabakalarý'nda Gökçe Önal, Burcu Albayrak, Müge Kuleli, Gizem Karakan'dan oluþan ÝTÜ Bayan Tenis Takýmý 2005 yýlýnda birinciliði aldý. Kulüp, gittikçe organize olan yapýsýyla, kortlardan kulüp odasýna, üyelerden oyuncularýna kadar kendini gün geçtikçe geliþtiriyor. ÝTÜ Tenis kulübü bu sene üyelik sisteminde yaptýðý yeniliklerle kulübü daha canlý ve cazip hale getiriyor. Üyelere tanýdýðý olanaklarla tenisçilerin kendilerini geliþtirebilmeleri için büyük avantajlar saðlýyor. ÝTÜ Öðrenci Tenis Kulübü Üyelik kapsamýnda sunulan olanaklar: Üyelerden dijital resim yollayanlarýn tenis bilgileri web sitesinde üyelere özel bölümde yayýnlanacak. Üyeler dâhil edilecekleri özel bir e-posta grubu aracýlýðýyla düzenlenecek kokteyller ve etkinliklerden haberdar olacaklar ve ücretsiz katýlabilecekler. ITN ( Uluslararasý Tenis Seviye ) sistemiyle üyelerin seviyelerine uygun tenis eþi bulma olanaðý saðlanacak. Üyelere raket ve top kiralamasý ücretsiz yapýlacaktýr. Kort kullanýmý hakkýnda bilgilendirme kapsamýnda yardýmda bulunulacak, fakat kort kullanýmý için spor birliði hesabýna ayrýca ücret yatýrýlmasý gerektiðinden üyelik kapsamý dýþýndadýr. Kort dýþýnda, tenis teknik eðitimlerine katýlabileceklerdir. Teknik eðitim dökümanlarý her üyeye verilecek. Yýl içinde düzenlenecek turnuvalarda hakemlik yapmak isteyenlere tenis kurallarý kapsamýnda eðitim verilecek. Turnuva ve Lig katýlýmýnda indirim yapýlacak. Üyelerimizden yönetim kurulunca onay alýnanlar yönetim kadrosuna baðlý çalýþma kadrosunda görev alabilecekler. ÝTÜ Öðrenci Tenis Kulübü 2006 Bahar Dönemi Faaliyet Programý ÝTÜ Tenis Kulübü, 24 Þubat 2006 Cuma Günü süper bir kokteylle yeni sezona giriþ yapmaya hazýrlanýyor. Uzun süredir devam eden çalýþmalarý sayesinde yeni sezon için tenis severlere ve üyelerine birbirinden kaliteli faaliyetler sunuyor. 3-19 Mart "ÝTÜ Yeni Baþlayanlar Tenis Ligi" katýlým için ÝTÜ Tenis Kurslarýný bitirmiþ kursiyerler içinden seçim yapýlacak. 3 Mart- 2 Nisan I.Dönem Tenis Kurslarý 22 Nisan- 21 Mayýs II. Dönem Tenis Kurslarý 24 Mart, 31 Mart, 7 Nisan gösteri maçlarý. Eski Milli tenisçileri, Türkiye'nin profesyonel genç tenisçilerini ve spor yazarlarýný ÝTÜ Kortlarýnda bir araya gelmesi. 18- 21Nisan TTF C Kategorisi ITÜ Erkek Tenis Takým maçlarý Bahçeþehir Üniversitesi’nde oynanacak. 01Nisan- 05 Mayýs TTF A Kategorisi ÝTÜ Bayan Tenis Takýmý maçlarýný Akdeniz Üniversitesi’nde oynayacak. 06- 10Nisan TTF B Kategorisi müsabakalarý www.gazete.itu.edu.tr Geçtiðimiz karlý günlerde spor merkezi yakýnýndan geçeniniz var mý? Yaz mevsiminin güneþli günlerinde cývýl cývýl havasýyla enerjik, istekli sporcularýn, ya da sporcu olmak için çabalayanlarýn kortun karþýsýndaki odadan gelen müzik eþliðinde koþturduklarý kortlar, karlar altýndaydý çok yakýn zamana kadar. Pürüzsüz, lekesiz, bembeyaz kar örtüsünü gördükçe kortlar üzerinde, gece kortlarýn ýþýðýný yakýp o beyazlýðýn keyfini çýkaran tenis kulübü üyelerine imrenmiþsinizdir oralardan geçtiyseniz. ÝTÜ Tenis Kulübü bu, karda kýþta, bunaltýcý sýcakta, her koþulda keyfini çýkarmayý biliyor kortlarýn… ÝTÜ Kortlarýnda yapýlacak. 21 Nisan 2006 ÝTÜ Açýk Tenis Turnuvasý Açýlýþ Kokteyli 22 Nisan- 14 Mayýs Turnuva maçlarý yapýlacak. 14 Mayýs Turnuva Kapanýþ Kokteyli düzenlenecek. Nisan ayý boyunca cuma akþamlarý maç gösterimleri C Kortunda yapýlacaktýr. Her ayýn ilk Cumartesi günü okulumuzun hazýrladýðý ÝTÜ yürüyüþ günlerine ÝTÜ Öðrenci Tenis Kulübü olarak katýlým olacak. Ayrýca 3-12 Mart arasýnda yapýlacak olan tenis turnuvasýnda ÝTÜ Tenis Kulübü, tenis severleri kortlara bekliyor!! Þeyda Hatiboðlu, hatiboglus@itu.edu.tr