İstanbul 2007 - Sanal Dersane
Transkript
İstanbul 2007 - Sanal Dersane
Ýstanbul 2007 Copyright © Sürat Basým Reklamcýlýk ve Eðitim Araçlarý San. Tic. A.Þ. Bu kitabýn tamamýnýn ya da bir kýsmýnýn, kitabý yayýmlayan þirketin önceden izni olmaksýzýn elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayýt sistemi ile çoðaltýlmasý, yayýmlanmasý ve depolanmasý yasaktýr. Bu kitabýn tüm haklarý, Sürat Basým Reklamcýlýk ve Eðitim Araçlarý San. Tic. A.Þ.’ye aittir. Yayýna Hazýrlýk Pianalitik Yayýnlarý Rehberlik Birimi Baský-Cilt Baský Tarihi Ekim 2007 Ana Daðýtým Gökkuþaðý Pazarlama ve Daðýtým Merkez Mah. Soðuksu Cad. No:31 Tek-Er Ýþ Merkezi Mahmutbey / Baðcýlar / ÝSTANBUL Tel: (0212) 410 50 00 (pbx) Fax: (0212) 445 84 64 ÖNSÖZ Sevgili gençler; Hayatýnýzda önemli deðiþikliklere zemin hazýrlayabilecek bir sýnavla karþý karþýyasýnýz. Bu önemli dönemde çoðu öðrenci çalýþmak için gerekli olan isteðin oluþmamasýndan, motivasyon eksikliði yaþadýðýndan yakýnmaktadýr. Hazýrlamýþ olduðumuz ve 'Baþarý Merdiveni' adýný verdiðimiz seriye ait olan bu kitapta baþarý ve inanç, ders çalýþma isteði nasýl uyandýrýlýr, motivasyon sorunlarý nasýl aþýlabilir konularýný örneklerle iþledik. Ülkemizde ne yazýk ki kitap okuma alýþkanlýðýnýn yeterli düzeyde yerleþmediðinin bilincinde olarak kitabý okunur kýlabilmek için konu akýþýna uygun þekilde resimlerden, hikâyelerden ve yaþanmýþ hayatlardan örnekler koyduk. Bu kitabýn hazýrlanmasýnda emeði geçen Seyit Akyar ve Ýsmail Baran Beylere teþekkür ederiz. Umarýz baþarýyý yakalamanýz için uzattýðýmýz 'Baþarý Merdiveni'ne týrmanýp zirvelere ulaþýrsýnýz… 4 ÝÇÝNDEKÝLER ÖNSÖZ ................................................................................ 4 BAÞARI ve ÝNANÇ ................................................................5 Baþaracaksýnýz; yeter ki olumlu düþünün ..........................9 Olumsuz düþüncelerden kurtulmak için ..........................13 DERS ÇALIÞMA ÝSTEÐÝ NASIL UYANDIRILIR ..................16 MOTÝVASYON SORUNLARI NASIL AÞILABÝLÝR ..............21 Derse çalýþmaya baþlayýn, zaman içinde sevmeye de baþlarsýnýz ....................................................26 Dersi anlamak için gayret gösterin ..................................28 Parçadan bütüne gidin ....................................................28 Grup çalýþmasýný deneyin ................................................31 Yapmanýz gerekenleri ertelemeyin ..................................34 Güzel sözler ve sloganlar bulun ......................................37 Sizi kontrol edecek bir teknik direktör edinin ..................38 Kendinize engel olmayýn..................................................41 Seçim size ait ..................................................................45 Baþaracaðýnýza inanýn......................................................46 Kendinizle ilgilenin ..........................................................53 Hedefleriniz ölçülebilir olsun............................................53 Bahaneler üzerine strateji kurmayýn ................................53 Karamsarlýða kapýlmayýn ................................................56 Korkmayýn ve kaygýlanmayýn ..........................................61 Ýþte size baþarýsýzlýkla ilgili aklýnýzda tutmanýz gereken dört nokta ..........................................................63 Ödül ve ceza uygulamasý yapýn ......................................66 Baþarýlý insanlarýn yaþamlarýný okuyun, izleyin ................68 Bir Türk’ün Baþarý Öyküsü ..............................................73 Ýsteyin ve azimli olun ......................................................74 Bizden bir örnek: NAÝM SÜLEYMANOÐLU....................81 ÞÝMDÝ DEÐÝLSE NE ZAMAN ..............................................84 KAYNAKLAR ......................................................................86 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 5 BAÞARI ve ÝNANÇ ‘Ýnanma’nýn baþarýya etkisi konusunda þimdiye kadar yüzlerce yazý kaleme alýndý ve alýnmaya da devam edecek. Ýnanma, kiþisel geliþimin ruhunu oluþturur. Bütün baþarýlarýn ana kaynaðýnda, yüksek inanýlýrlýk seviyesinden sonra eyleme geçmek gelmektedir. Ýnanmak; ruhu, bütün gücüyle herhangi bir duruma kanalize etmektir. Ýnsan ruhu, hedefe varmak için bedenle bütünlük saðlamak zorundadýr. Çünkü ruh ile beden birbirinden ayrýlmaz bir bütündür. Ruhun olurunu almadan (inanmadan) giriþeceðimiz her eylem, bedenimizle çatýþacaktýr. Ya da tam tersine davranýþlarýmýz inancýmýzý yansýtmazsa yine ruhumuzla bir ikilem yaþamak zorunda kalýrýz. Ýnanç sayesinde; kiþinin ruhsal düzeyinin (inanýlýrlýk) fiziksel bedene etkileri inanýlmayacak boyuttadýr. Ateþ üzerinde yürüyen Hint yerlileri, oturduðu yerde zihinsel bir emirle ölen Afrikalýlar ya da elleriyle toprak altýndaki ürünlerin olgunlaþýp olgunlaþmadýðýný tespit edebilen Aborjinler, güçlendirilmiþ inanç düzeyinin, insanýn fiziksel hayattaki varabilecekleri noktalara örnek teþkil etmektedir. Bununla ilgili bir hikayeyi sizlerle paylaþmak istiyorum. 6 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Bir cami hocasý vaazýnda, “Bismillah diyerek yürürseniz suyun üzerinden batmadan geçersiniz.” der. Hocaya derin bir güveni olan cemaatten biri camiye gelirken artýk köprüden geçmeyi býrakýr; nehrin üzerinden yürüyerek geçip camiye gelmeye baþlar. Bir gün hocayý evine yemeðe davet eder. Birlikte giderken nehir karþýlarýna çýkar. Adam, nehrin üzerinde yürüyerek karþýya geçer, ama hoca cesaret edemez ve çevrede köprü aramaya baþlar. Bunu gören adam, “Hocam, sen söylememiþ miydin, besmele çekince suyun üzerinden geçebilirsiniz diyen; niye sen de geçmiyorsun?!” diye seslenir hocaya. Demek ki, katýksýz inanmak fiziksel potansiyelimizi bile en üst düzeye çýkarabilmektedir. Ýçine düþülen bir þüphe, baþarý yolunda karþýnýza çýkacak yeni bir engel oluþturma demektir. Bilinçaltýna gönderdiðimiz olumlu ya da olumsuz mesajlar beyinde anlamlandýrýlýr ve bu duruma göre beyin konum belirler. Gönderdiðimiz mesajlar yüksek inanýlýrlýk seviyesine sahipse beynimiz bunu önemseyecek ve gerekeni yapacak; eðer gönderdiðimiz mesajlara kendimiz de inanmýyorsak, beynimiz de bunlarý önemsemeyecek ve buna göre davranacaktýr. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 7 Yýldýrým Beyazýd’ýn dediði gibi “Yenileceðinden korkan daima yenilir.” Uçak fobisi olan Kemal Sunal’ýn uçaða bindiði ilk seferde ölmesi sizce de enteresan deðil mi? Eðer inancýn baþarýmýza katký saðlamasýný istiyorsak, bir iþi yapmadan önce sanki o iþ gerçekleþmiþ gibi inanmalýyýz. Baþardýktan sonra inanmak doðal bir süreçtir; çünkü önünüzde somut bir durum vardýr. Bu tür inanmanýn sonuç açýsýndan bize herhangi bir katkýsý yoktur. Önemli olan, sonuç ortaya çýkmadan önce inanmaktýr. Baþaranlar hep sonuç gerçekleþmeden önce, o sonucu kendi inanç dünyalarýnda yaþamýþlardýr. Yani baþarýyý önce zihinlerinde kazanmýþlardýr. Örneðin, Özhan Canaydýn, Galatasaray Baþkaný seçildiðinde, “Ben, bu günü 50 yýl öncesinden tasarlamýþtým.” demiþti. Elli yýl boyunca sabreden bir inanç, elli yýl sonra da olsa meyvesini vermektedir. Yine Galatasaray camiasýnda bir örnekle devam edelim. Fatih Terim daha Ýtalya macerasý baþlamadan, ortada henüz bir þey yokken Ýtalyanca öðrenmeye baþlamýþtý. Bütün bunlar gerçekleþmesine inanýlan þeyin önceden iç dünyada yaþanýlmasýyla ilgilidir. Önemli buluþlara imza atan bilim adamlarý da buluþlarýný gerçekleþtirmeden önce, gerçekleþecek sonuca, kendi varlýklarý kadar inanmýþlardýr. Edison ampulün varlýðýndan adý kadar emin olmasaydý binlerce deney yapar mýydý ya da Macellan dünyanýn yuvarlak olduðuna inanmasaydý böyle bir maceraya katlanýr mýydý hiç. Bütün bu insanlar, inançlarýnýn kendilerine gösterdiði istikamette hareket ederek baþarýya ulaþtýlar. Ýnanç, ayný zamanda cesaret demektir. Normal þartlar altýnda giremeyeceðimiz risklere, yüksek inanç düzeyine ulaþtýðýmýzda gireriz. Risk ise baþarý demektir. Aklýmýzla ba- 8 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon zý durumlarý sorguladýðýmýzda, giriþimlerimize aklýmýz engel olabilirken; inancýmýz bize destek olur. Çoðu zaman sorgulayýcý akýl yerine, dogmatik inançla hareket etmek bizi baþarýyla buluþturur. Milletimizde bu yüksek inanç düzeyi olmasaydý örneðin bir Çanakkale savaþý kazanýlabilir miydi? Metrekareye altý bin merminin düþtüðü savaþta Türk insaný, süngüsüyle gözünü kýrpmadan ölüme giderek vataný kurtardý. Birçok örneðini sayabileceðimiz bu olaylarda hep yüksek inanç düzeyinin kiþiyi eyleme sürüklemesinin yattýðýný söyleyebiliriz. Bazen, adýna þans dediðimiz baþarýlara þahit oluruz. Aslýnda bunlar þans deðil, içselleþtirilmiþ inancýmýza, yaratýcý tarafýndan verilmiþ bir hediyedir. Bizim kendimize olan inancýmýz çevremizin bize olan yardým derecesini de belirler. Biz kendimize ne kadar inanýyorsak çevremizdeki insanlarda bize o derece inanýr. Yeter ki baþaracaðýmýza inanalým, Paulo Coelho’nun Simyacý adlý kitabýnda da anlattýðý üzere bütün evren bize yardýmcý olacaktýr. Ýnanç, bizim baþarý yolunda harcayacaðýmýz enerjiyi de azaltacak ve bu çaba sýrasýnda zevk almamýza yardýmcý olacaktýr. Ýnanmayarak iþe giriþen kimse, bilinçaltýný yaptý- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 9 ðý iþ konusunda ikna etmediði için, bilinçaltý da istenen durumun gerçekleþmemesi adýna elinden geleni yapacaktýr. Yani inançsýz olarak yola koyulan kiþinin iþinin çok zor olduðunu söyleyebiliriz. Baþaracaksýnýz; yeter ki olumlu düþünün Öðrencilerin çoðu yeterince çalýþmalarýna raðmen istedikleri baþarýyý bir türlü elde edemediklerini söylerler. “Çalýþýyorum çalýþýyorum, olmuyor!” derler. “Benim arkadaþlarýmdan farkým ne? Onlardan ne eksiðim var!...” gibi yakýnmalarda bulunurlar. Peki bunun sebebi ne olabilir. Nedeni teke indirmek mümkün deðil, ama en önemli sebeplerinden birisi muhakkak ki olumsuz düþünmedir. Öðrencilerin büyük bir bölümü, çalýþmak için eyleme geçmeden önce, zihinlerinde baþaramayacaklarýna dair bir takým olumsuz düþünceler oluþtururlar. Olumsuz düþünen bir öðrenci saðlýklý düþünemez. Bu olumsuz düþünceler, daha siz eyleme geçmeden sýnavý kaybettirir. Zira sýnav önce zihinde kazanýlýr. Zihinsel olarak baþarmaya hazýr olmayan bir öðrencinin, çalýþýp baþarmak için gerekli olan enerjiyi kendisinde bulmasý da çok zordur. 10 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Olumsuz düþünme, ümitlerinizi kýrarak baþarýnýzýn istediðiniz düzeye çýkmasýný engeller. Olumsuz düþünen öðrenciler rüzgar estiðinde, dam akmýþ gibi hareket ederler. Onlar için bardaðýn yarýsý daima boþtur. Bilinçaltý ne söylerseniz, ne düþünürseniz, ne hayal ederseniz, onu kabul eder. Gerçek olan ile olmayaný ayýrt edemez. Olumsuz düþündüðünüz takdirde, bu kehanetinizin gerçekleþmesi için bilinçaltýnýz elinden geleni yapar. O halde bilinçaltýnýn bu özelliðinden yararlanarak onu amaçlarýnýz doðrultusunda yönlendirebilirsiniz. Nasýl mý? Olumlu düþünerek! Sonuçlarýn zihinde býraktýðý etki, kiþilerin bakýþ açýsýna göre deðiþmektedir. Öðrenim hayatýnýz boyunca baþarýsýzlýklarla karþýlaþabilirsiniz; ancak bunlardan en az düzeyde etkilenmek sizin elinizde. Bu da sonuçlarý güzel görüp, güzel yorumlamakla olur. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 11 Düne dair ne varsa dünde kaldý cancaðýzým Bugün yeni bir gün, yeni þeyler söylemek lazým. MEVLÂNA Pers sultaný iki kiþiyi idama mahkum etmiþti. Mahkumlardan bir tanesi sultanýn huzuruna çýkarak kendilerinin hayatýný baðýþlarsa sultanýn atýna uçmayý öðreteceðini söyledi. Sultan, uçan ata binen dünyadaki tek kiþinin kendisi olacaðý düþüncesiyle bu teklifi kabul etti. Sultanýn huzurundan çýktýktan sonra diðer arkadaþý þöyle dedi: “Ölüm tarihimizi bir yýl geciktirmekten baþka bir þey yapmýyorsun.” Teklifi götüren arkadaþý þu cevabý verdi: “Bunu yapmakla kendimize dört özgürlük þansý veriyorum. Birincisi bu yýl kral ölebilir, ikincisi ben bu yýl ölebilirim, at bu yýl ölebilir ve dördüncüsü belki de ata uçmayý öðretebilirim!” Baþarýlý olmak istiyorsanýz tüm olumsuzluklar karþýsýnda, olumlu düþünme alternatifleri oluþturmanýz gerekir. Zira kötü yorumladýðýnýz tüm sonuçlar, size baþarýsýzlýk olarak geriye dönecektir. Öðrenciyi olumsuz düþünceye sevk eden iki temel faktör vardýr: 1. Sosyal çevrenin etkisi: Çevredeki insanlarýn (aile, akraba, arkadaþ) bir takým beklentileri, öðrenci üzerinde psikolojik bir baský oluþturur. Bundan dolayý herhangi bir olumsuz sonuçta öðrenci ümitsizliðe düþerek kendisi hakkýnda olumsuz düþünmeye (Ben yapamam!) baþlar. Baþkalarýnýn sizin hakkýnýzda düþünceleri, içinizdeki ateþi söndürmemelidir. Baþkalarýnýn yapamazsýn dediðini yapmak, hayattaki büyük eðlencelerden biridir. 12 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 2. Sýnav sonuçlarýnýn yanlýþ (olumsuz) yorumlanmasý: Sýnav sonuçlarýnýn öðrenci tarafýndan yanlýþ (kötü, olumsuz) yorumlanmasý öðrencinin özgüvenini kaybetmesine neden olur. Unutmayýn baþarýsýzlýk yoktur, yalnýzca doðru olmayan bir yol daha bulunmuþtur! Sonucun beklediðiniz gibi olmamasýný, hedeflerinize ulaþamamanýzý deðerlendirirken farklý boyutlarý da göz önünde bulundurun. Çünkü bizim kimi zaman baþarý olarak deðerlendirdiðimiz olaylarýn arka planýndan pek de haberdar olmuyoruz. O anda yaþadýklarýmýzý esas alýp gelecek adýna kurgulamamýzý, o olaya göre yapýyoruz. Büyüklerimiz ne de güzel söylemiþ, “Nice hayýr (güzel) görünen olay þer (kötü), nice þer görünen olay hayýr olabilir.” diye. Bununla ilgili 17 Aðustos depreminde yaþanan bir olayý aktaralým: Saatler gece 3.00’e yaklaþýrken bir eve hýrsýz girmiþ. Hýrsýz, evde saðý solu kurcalarken ev ahalisinden birisi uyanmýþ ve evde birisinin dolaþýp saðý solu kurcaladýðýnýn farkýna varmýþ. Tabii avazý çýktýðý kadar evde hýrsýz var diye de çýðlýðý koparmýþ. Ev ahalisinin uyandýðýný gören hýrsýz hemen koþarak evden dýþarý atmýþ kendini. Tahmin edersiniz ki ev ahalisi de yakalamak için adamýn peþine takýlmýþ. Tam o sýrada deprem olmuþ ve ev, depremin sarsýntýsýna dayanamamýþ; yýkýlmýþ. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 13 Bu olayý incelediðimizde ilk baþta eve hýrsýz girmesini þer (kötü) gibi deðerlendirebiliriz; ancak sonrasýnda ev ahalisinin depremden canýný kurtarmasýna neden olduðu için hayýrla netice verdiðini söyleyebiliriz. Demek ki yaþanan ve bize olumsuz görünen olaylarý ele alýrken daha geniþ düþünmeye ihtiyacýmýz var. Geleceði bilemiyoruz; dolayýsýyla deðerlendirmelerimizi anlýk olaylara göre yapýp bütün bir geleceðimizi anlýk yaþadýklarýmýza göre kurgulayabiliyoruz. Hayata ve yaþadýklarýnýza kapý deliðinden bakmayýn, açýn pencereleri! Neticede sýnavý kazanmakla ne her þey hallolmuþ ne de kazanamamakla her þey bitmiþ oluyor. Olumsuz düþüncelerden kurtulmak için; Olumsuz düþünceye kaynaklýk eden düþünce tarzýnýzý deðiþtirin. Düþüncelerimiz hayatýmýzý yönetir. Hayatýmýzý deðiþtirmek istiyorsak düþüncelerimizi de deðiþtirmek zorundayýz. Düþüncelerimizi deðiþtirmek ise bizim elimizde. Beyninize direktif verirken neleri istemediðinizi deðil neleri istediðinizi söyleyin. Örneðin, “Baþarýsýz olmak istemiyorum.” yerine “Baþarýlý olmak istiyorum.” gibi. Baþarýsýzlýktan (iyi olmayan sonuçtan) gerekli sonuçlarý çýkarýr çýkarmaz onlarý unutun. Sonuçlar üzerinde gereksiz yere meþgul olmak moral bozmaktan baþka bir iþe yaramaz. Dün geçmiþtir; önemli olan bugündür. Her zaman yapabileceðinizin en iyisini yapýn. Elinizden geldiðini yaptýktan sonra elinizden gelmeyenler için (sonuçlar) kendinizi üzmeyin. Unutmayýn, her þeyde bir hayýr vardýr. 14 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Hayal kurun; hayal kurarak olumlu düþüncelere yer verin. Her þeyin olumlu yanýný görmeye çalýþýn. Zira güzel gören güzel düþünür, güzel düþünen hayatýndan lezzet alýr. Örneðin, sýnavda 20 yanlýþýnýz varsa, “Bu kadar yanlýþ yaptým, ama bu hatalarýmý düzeltip bir dahaki sýnavda bu hatalarýmý tekrarlamayacaðým.” deyin. Peygamberimiz arkadaþlarýyla yolda yürürken köpek ölüsüne rastlarlar. Arkadaþlarý tiksinerek oradan geçerken, O, “Ne güzel diþleri var.” diyerek bir hayvan leþinde görülebilecek en güzel þeyi görmüþtür. ”Yapamam, olamaz, asla, …” gibi olumsuz kelimeleri sözlüðünüzden çýkarýn. Denemeye devam ettiðiniz sürece asla yenilmiþ sayýlmazsýnýz. Denemek beraberinde riski de getirir. Olumsuz sonuç istemiyorsanýz her þeyden vazgeçmeniz gerekir ki asýl baþarýsýzlýk da budur. Ýsmini tarihe yazdýrmýþ insanlarýn hayatlarý baþarýsýzlýklarla doludur. Ancak bu insanlarý diðer insanlardan ayýran temel faktör, düþtüklerinde yeniden kalkacak güce ve motivasyona sahip olup yerden kalkmayý bilmeleridir. Geçmiþte baþarýsýz olmanýz gelecekte de baþarýsýz olacaðýnýz manasýna gelmez. Ýnsan deðiþir; yeter ki isteyin. Geçmiþteki baþarýlarýnýzý düþünerek geleceðinizden umutlu olun. Geçmiþte yaptýnýz; gelecekte de yapabilirsiniz. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 15 Bunlarýn hepsinden önemlisi kendinize inanýn. Ýçinizdeki müthiþ potansiyelin farkýna varýn. Unutmayýn, kötümserler daha çok haklý çýkarlar; ancak eninde sonunda kazananlar daima olumlu düþünenlerdir. Yapýlan bir ankette ÖSS’ye hazýrlanan öðrencilerin ders çalýþmalarýna engel olan faktörü seçmeleri istenmiþtir. Elde edilen sonuçlarda öðrencinin en çok dert yandýðý faktör motivasyon eksikliði olarak belirlenmiþtir. Bu ankette motivasyon eksikliðinin % 50, okul derslerinin yoðunluðunun % 17, arkadaþ grubu etkisinin % 16, aile ortamý etkisinin % 7, çalýþma ortamýnýn uygun olmamasýnýn % 7, çalýþacak doküman eksikliðinin % 3 oranda etkili olduðu ortaya çýkmýþtýr. Bu anket sonucu, öðrencilerin çalýþmasýný etkileyen temel faktörün motivasyon olduðunu net bir þekilde ortaya koymaktadýr. Çalýþmaya motive olamayan bir öðrencinin ders çalýþma isteði de olmayacaktýr. O halde ders çalýþma isteði nasýl uyandýrýlýr sorusu karþýmýza çýkmaktadýr. 16 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon DERS ÇALIÞMA ÝSTEÐÝ NASIL UYANDIRILIR Çalýþmaya baþlamada ve istikrarlý bir þekilde çalýþmayý sürdürebilmekte etkili olan temel faktörlerden bir tanesi, kiþinin hayatý ile ilgili sorumluluk ve kararlarý alma konusundaki isteðidir. Eðer hayatýnýzla ilgili sorumluluðu dýþ dünyaya ve olaylara býrakýrsanýz çalýþmanýzý ve baþarýnýzý engelleyecek birçok nedeniniz olacaktýr. Bir gün anneniz ve babanýz size duymak istemediðiniz þeyleri söyledikleri için, bir baþka gün öðretmeniniz sizi azarladýðý için, diðer bir gün hava içinizi kararttýðý için vb. nedenlerden dolayý çalýþmak istemeyeceksiniz. Eðer hayatýnýzla ilgili sorumluluðun bütünüyle size ait olmasýný istiyorsanýz yukarýdaki nedenlerin hiçbiri sizin günlük programýnýzý uygulamanýza engel olmamalýdýr. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 17 Her þeyin en mühim noktasý, baþlangýçtýr. PLATON Öðrencilerin ders çalýþmaya baþlayamamalarý, “Niçin çalýþmalýyým?” sorusuna yanýt verememelerindendir. Her davranýþýn temelinde çeþitli nedenler olduðu gibi ders çalýþma davranýþýnýn altýnda da birçok neden vardýr. Nedensiz herhangi bir eylem gerçekleþmez. Ders çalýþmanýn nedenleri de öðrencinin kendisi tarafýndan net bir biçimde ortaya konmalýdýr. Ders çalýþmak, aslýnda istenen bir davranýþ deðildir. Hangi öðrenci ders çalýþmanýn televizyon seyretmekten, gezmekten, eðlenmekten, keyfine göre hareket etmekten daha zevkli olduðunu söyleyebilir ki? Öðrencilerin çoðu, ders çalýþmaktan hoþlanmaz. Onu sadece yapýlmasý zorunlu olan bir davranýþ olarak algýlar. Ýnsanlar psikolojik olarak tüm davranýþlarýný istedikleri yöne doðru yönlendirirler. Hiç kimse istemediði, zevk almadýðý bir iþi severek yapamaz. Hele bir de tercihleri arasýnda ders çalýþmama gibi seçenek varsa, tercihini hep çalýþmamaktan yana kullanýr. Ýþin doðrusu, ders çalýþmama gibi bir tercihi olduðunu düþünür! Aslýnda böyle bir tercih söz konusu deðildir. Birçok öðrenci çalýþma isteðinin ortaya çýkmasý için ‘ilham’ gelmesini bekler. Oysa ilham, yapýlmasý istenen davranýþlar için gelir. Ýnsanlar yapmak istediklerini önce düþünürler ve kafalarýnda sürekli olarak yoðururlar. Bu düþünceler bilinçaltýna atýlýr. Bilinçaltý otomatik bir pilot gibi devreye geçer. Biz diðer davranýþlarla meþgul olurken, o, çözüm üzerine sýký biçimde yoðunlaþýr ve çözümü bulur. Böylece ilham ortaya çýkmýþ olur. Ders çalýþmak, istenen bir 18 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon davranýþ olmadýðý için ilham gelmesini beklemek yanlýþtýr. Öðrenciler sabýrla ilhamýn gelmesini beklerler, ama ne yazýk ki ilham inatla ortaya çýkmak istemez! Birçok öðrencinin yanýlgýsý önce ilhamýn geleceðini sonra da ders çalýþma isteðinin oluþacaðýný sanmasýdýr. Bu yüzden çalýþma isteði bir türlü uyanmaz. Çalýþmaya isteksiz baþlandýðý için sýk sýk ara verilir. Hayallere dalýnýr. Öðrenci kendisini çalýþmaya veremez. Bedensel olarak kitaplarýn yanýnda olsa bile zihinsel olarak oralardan çok uzaklarda yaþar, gezer, tozar. Öncelikle yapýlmasý gereken vücudunuzu ders çalýþmaya bedensel olarak da hazýr hale getirmenizdir. Ýstenmeyen, sýkýcý bir davranýþ gerçekleþmeden önce genellikle bacaklar dizlerden kýrýlmaya, sýrt eðilmeye, omuzlar çökmeye ve vücut coþkulu halini kaybetmeye baþlar. Vücuttaki canlýlýk, yerini býkkýnlýða ve isteksizliðe býrakýr. Beyin de vücudun þekline göre davranýþa duygusal bir boyut kazandýrýr. Bu süreçler sonunda oluþan beden duruþunda isteksizlik ön plana çýkar. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 19 Bütün büyük iþler, küçük baþlangýçlarla olur. ÇÝÇERO Ders çalýþmaya baþlamadan, çalýþma isteði kaybolur. Bu durumda çalýþmaya baþlasanýz bile bir süre sonra isteksiz oluþunuzdan çalýþmaya son verirsiniz. Vücudu coþkulu bir duruma getirmeniz gerekir. Dik bir duruþ, alýnan birkaç derin nefes, biraz gülümseme bunu saðlayabilir. Bu durumda beyne, yapýlacak olan davranýþa istekli olunduðu mesajý gider. Beyin gelen bu mesaja göre ders çalýþma davranýþýna olumlu bir duygusal boyut kazandýrýr. Bir iþi yapmak için içimizde duyduðumuz güçlü isteði motivasyon olarak tanýmlayabiliriz. Motivasyon ne kadar güçlüyse bir iþi yapabilme gücümüz de o kadar artar. Gerçekleþtireceðinize olan inancýnýz ne kadar fazlaysa amaçlarýnýza o kadar yakýn olursunuz. Ýnsan davranýþlarýný harekete geçiren temel güç ihtiyaçtýr. Ýhtiyacýn hissedilmesi, bir gerginliðin, bir gerilimin oluþmasýna neden olur. Bu gerilimi ortadan kaldýrmak için harekete geçmek zorunda kalýrýz. Ýþte motivasyon budur. Çalýþmaya motive olabilmek, bu eylemi, yaþamýmýzý biçimlendirmek ve istediðimiz gibi yapmak için bir ihtiyaç olarak görmeye baðlýdýr. Bu ihtiyacýn önemi doðrultusunda performans ortaya çýkar. Eðer bir öðrenci sýnavlarda baþarýlý olmayý istiyorsa ülkemizdeki ortalama performansýn üzerine çýkmaya çalýþmalýdýr. Eðer herkes gibi çalýþýrsanýz, ortalama sonuç alacaðýnýz için sýnavý kaybedersiniz. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 20 Hedefinize ulaþtýðýnýzý hayal edin. Hayal gücü, bilgiden daha önemlidir. ALBERT EINSTEIN Çalýþmaya motive olamamanýn deðiþik nedenleri vardýr. Bunlar: Yeterince odaklanamamak Motive edici bir amacýn bulunmamasý Sorumluluk almayý istememek Amaçsýz insanlarla birlikte olmak Motive edici bir ortamda bulunmamak Sürekli baþka insanlara baðýmlý olmak Çalýþmayý sevmemek Zamaný kötü kullanmak Sürekli bir kaygý ile yaþamak; “Ya kazanamazsam!” korkusu Yapýlacak iþi baþaracaðýna inanmamak Saðlýk durumunun elveriþsiz olmasý Çalýþmayý erteleme alýþkanlýðý Ýç konuþmanýn sürekli negatif olmasý Kararsýzlýk Zaman öldürücü arkadaþlar ve etkinlikler Kaynaklarý iyi deðerlendirememek Özgüvenin yetersiz olmasý BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 21 MOTÝVASYON SORUNLARI NASIL AÞILABÝLÝR Baþarý kazanmak isteyen bir insanýn, iç disiplini ulaþmak istediði baþarýya uygun olmalýdýr. Plan yapmakta en çok zorlanan ve yaptýklarý plana en az uyan insanlar, genellikle iç disiplini zayýf olan insanlardýr. Ýnsan, makine gibi kabul edilmemelidir. Düðmesine basýldýðýnda çalýþan, tekrar basýldýðýnda kapanan bir robot deðildir. Ýnsan, duygularý olan, geçmiþ ve gelecekten etkilenen çok komplike bir varlýktýr. Fakat bir makine gibi olmamasý, iç disiplininin zayýf olmasý gerektiði anlamýna gelmemelidir. Çünkü iç disiplini zayýf olan insanlar, istedikleri noktaya ulaþmak için gereken davranýþlarý sergileyemezler. Çoðu öðrenci baþarýya ulaþmak için neler yapýlmasý gerektiðini en ince ayrýntýsýna kadar bilir; ama bunlarý gerçekleþtirmek için bir türlü harekete geçemez. Sonuçlar da dav- 22 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Bazý yenilgilerin nedeni, insanlarýn iþi yarýda býraktýklarýnda, baþarýya ne kadar yakýn olduklarýný bilememeleridir. EDÝSON ranýþlara baðlý olduðu için bekledikleri baþarýya bir türlü ulaþamazlar. O zaman yapýlmasý gereken nedir? Ýstediðimiz sonuca ulaþabilmemiz için davranýþlarýmýzý deðiþtirmemiz gereklidir. Yeterince odaklanamamak, motive edici bir amacýn olmamasý, sorumluluk almayý istememek, amaçsýz insanlarla birlikte olmak, motive edici bir ortamda bulunmamak, sürekli baþkalarýna baðýmlý olmak, çalýþmayý sevmemek, kararsýzlýk, zaman öldürücü arkadaþlar vs. iç disiplini zayýflatan ve baþarý yolunda bize engel olan durumlardýr. H. Truman’a göre iç disiplin baþarýya ulaþmada gerekli olan en önemli unsurdur. Ýç disiplinin önemini þu sözleriyle belirtmiþtir: “Baþarýlý insanlarýn biyografilerini okurken, ilk zaferlerini kendilerine karþý kazandýklarýný görmüþümdür. Hepsinde öz disiplin baþta geliyor.” Baþarýnýn temelinde bulunan unsurlardan birisi de hedef belirlemek, bu hedefe bizi ulaþtýracak planlarý hazýrlamaktýr. Ama plana uyum saðlayabilmek için de mutlaka ve mutlaka iç disiplin gereklidir. Baþarýlý insan, baþarýnýn bir günde oluþmayacaðýný bilir. Adým adým hedefe yaklaþýr. Ve hedefin de ötesine geçer. Sizi olabileceðinizin en iyisi olmaktan, istediklerinize sahip olmaktan ve yapabileceklerinizden alýkoyan ne? Tembellik mi? Risk alma korkusu mu? Baþarýsýzlýk korkusu mu? Baþarýlý olma korkusu mu? BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 23 Merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Baþgil’in “Gençlerle Baþ Baþa” isimli kitabýndaki irade ile ilgili þu alýntýlara dikkat edelim: “Daha iyi düþünürsek, iradeli olmak sadece maddi ve içtimai (toplumsal) manada bir muvaffakiyetin (baþarýnýn) deðil, mesut olmanýn bile temel þartýdýr. Ýnsanlarýn çoðu bindiði eþeði unutup da, kaybolduðunu sanarak pazarda eþeðini arayan Nasrettin Hoca’ya benzer. Onlar da saadetin kendi içlerinde olduðunu unutarak, onu barlarda, kahvelerde ve eðlence yerlerinde ararlar. Sen bu gaflete düþme ve inan ki, muvaffakiyetin sýrrý gibi saadet kuþu da kendi içimizde ve içimizin en orijinal ve en insani bir kudret kaynaðý olan irademizin altýndan kafesi içindedir. Saadet, define gibi bir tesadüf kazmasý darbesiyle bulunuveren bir nimet deðildir. O ne þanstýr, ne mirastýr, ne piyangodur, ne servettir. Saadet, cehd (gayret) ile ve irademizin kuvvetiyle zapt edebileceðimiz bir kaledir. Ýradenin üstün kuvvetine, bunun cehdle ve iyi bir terbiye yardýmý ile elde edilebilmesinin mümkün olduðuna mý inanýyoruz? Bu takdirde hayatýmýzýn planý þu olur: Her gün biraz daha gayret... Yavaþ da olsa daima iyiliðe ve ke- 24 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon male doðru emin bir ilerleyiþ. Ýradenin insan için yüksek deðerine kulak asmýyor ve bunun elde edilemeyeceðine mi inanýyoruz? Bu takdirde de tutacaðýmýz yol, ya kör talihe güvenerek uyuþukluða ve miskinliðe düþmektir yahut da heva ve hevese uyarak kendimizi hoppalýk ve züppeliðin pençesine kaptýrmaktýr. Fakat bilelim ki, her iki takdirde varacaðýmýz nokta aynýdýr: Sefalet ve piþmanlýk.” Bir iþi yapmak için içimizde duyduðumuz güçlü istek, motivasyondur. Motivasyon ne kadar güçlüyse ve iç disiplinle ne kadar çok desteklendiyse bir iþi yapma gücümüz o kadar artar. Bir arkadaþýmýzý görmek için güçlü bir isteðimiz varsa ne uzaklýk bize engel olabilir ne de bir iþimizin olmasý. Her þeyi bir yana býrakýr, arkadaþýmýzý görmeye gideriz. Bu örneði hayatýmýzýn bütün iþleri için de düþünebiliriz. Þimdi önümüzde bir ‘sýnav’ var. Bu sýnavda baþarýlý olmakla ilgili motivasyonumuz nedir? Aþaðýdaki seçeneklerin hangisi bize daha yakýn görünüyor? BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 25 Afrika’da her sabah bir ceylan uyanýr. Bu ceylan, en hýzlý aslandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini, yoksa ona lokma olacaðýný bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanýr. Bu aslan, en yavaþ ceylandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini, yoksa aç kalacaðýný bilir. Bir aslan veya ceylan olmanýz hiç fark etmez. Güneþ doðduðu zaman koþuyor olmanýz gerekir. BÝR AFRÝKA ATASÖZÜ Bilmiyorum, yapabilir miyim? Yani bunu yapmak þart mý? Þimdi yapamazsam aileme ne derim? Herkes kazanacak, ben baþarýsýz bir öðrenci olarak kalacaðým? Kazanmam þart, kabul ediyorum. Sýnavda baþarýlý olmak geleceðim için çok önemli. Elbette yapacaðým. Yapmak mý; ben derece alacaðým. Ýçimdeki güçlü istek hangi etkenlerden oluþmaktadýr? Bu da çok önemli bir konudur. Ailem bu konuda etken olabilir, arkadaþ grubum, toplumsal öðretiler bu isteðin kaynaklarý olabilir. Ancak en etkili kaynaðýn ‘kendi bilinçli seçimimiz’ olduðunu unutmamalýyýz. Engelleri aþmamýz için en önemli güç, kendi içimizdedir. Bu gücü harekete geçirebildiðimiz zaman pek çok engeli kolayca aþtýðýmýzý göreceðiz. Öncelikle kendimizi deðiþtirmemiz gerekecektir. Kendimizi deðiþtirmedikçe -ki bu deðiþme tabii ki pozitif anlamda olmalý- geleceðimizi ve çevremizi deðiþtirmemiz kolay olmayacaktýr. 26 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Öðrenciler genellikle çalýþmalarý gerektiðini bilirler, ama bir türlü çalýþmaya baþlayamazlar. Ýsteksizlik hissederler. Böyle bir durumda çalýþma isteðinin saðlanmasý büyük bir önem kazanýr. Motivasyonun güçlendirilmesi için þunlarý yapabilirsiniz: Derse çalýþmaya baþlayýn, zaman içinde sevmeye de baþlarsýnýz: Davranýþlarýn ortaya çýkmasý iki yolla olur. Kiþi önce bir eylemi yapmak ister, zihninde o eylemi tasarlar. Sonra düþündüklerini harekete geçirerek eylemi gerçekleþtirir. Bu süreç daha çok isteyerek yapýlan davranýþlar içindir. Ýstenmeyen davranýþlarda ise önce harekete geçilir, sonra eylemi yapma isteði uyanýr. Siz de öncelikle eyleme geçin; çalýþma isteðini uyandýrmak için çalýþmaya baþlayýn ve bunu sürdürmeye gayret edin. Bir süre sonra ders çalýþmayý, severek yapmaya baþlayacaksýnýz. Fakat sevme konusunda çok acele etmeyin. Önce bir gün düzenli çalýþmayý hedefleyin. Düþünceyle BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 27 Suyu düþünmek susuzluðu gidermez. Odunu düþünmek insaný ýsýtmaz. Ebu Bekir Nessac davranýþý baþlatamýyorsak, davranýþla düþüncemizi deðiþtirebiliriz. Bu düzenli çalýþmayý aksatmadan yaparsanýz artýk ders çalýþmak sizin için zevksiz ve sýkýcý bir uðraþ olmaktan çýkar. Davranýþlarýnýz, duygularýnýzý etkileyerek ders çalýþmaktan zevk almaya baþlamanýzý saðlar. Ýnsanýn bir þeyi sadece düþünmesi ve istemesi de, insaný hedefine ulaþtýrmaz. Baþarý için : Ýnanmak Gayret etmek Etkili çalýþmak Uyulmasý gerekli olan tüm koþullara uymak gerekir. Aristoteles, öðrencilerinden birine bir problemin çözümünü anlattýktan sonra sorar: - Anladýn mý? - Evet. - Ama sende anladýðýný gösteren belirtileri göremiyorum! - O belirti nedir? - Güleryüz... Anlamýþ olsaydýn sevinirdin. Böyle durmazdýn. 28 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Dersi anlamak için gayret gösterin: Ders çalýþmayý sevmemenin nedenlerinden biri de dersi anlayamamadýr. Öðrenciler anlamadýklarý bir dersten çabucak soðurlar. Sevmedikleri için çalýþmazlar, dolayýsýyla da baþarýlý olamazlar. Burada önemli olan nokta, çalýþtýðýnýz dersle ilgili olarak önce anlayabileceðiniz kaynaklardan dersi çalýþmanýzdýr. Anlayabileceðiniz kaynaklardan çalýþtýkça, öðretmenlerinizden yardým aldýkça ve anlamaya baþladýkça derse olan ilginiz artacaktýr. Bu, size güven verecek, çalýþma azminizi kamçýlayacaktýr. Dolayýsýyla motivasyonunuz yükselmiþ olacaktýr. Parçadan bütüne gidin: Motivasyon için her ders çalýþma oturumundan önce, “Þu kadar ders çalýþacaðým ya da soru çözeceðim.” diyerek kendinize hedef koymalýsýnýz. Hedef doðrultusunda hareket ederken adým adým gitmelisiniz. Gerekirse hedeflerinizi parçalara bölmelisiniz. Yani sizinle hedef arasýndaki mesafeyi küçük parçalara ayýrmalýsýnýz. Unutmayýn ki uzak hedeflerde motivasyon azalýr. Atletizm yarýþmalarýnda mara- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 29 tonculardan hedefe varamayan çoktur; ancak 100 metre koþucularýnda sakatlýk dýþýnda koþuyu tamamlayamayan yok gibidir. Motivasyonun azalmamasý için ana hedefe götürücü ara hedefler oluþturulmalý, yani uzak hedefe ulaþýrken bazý ara istasyon hedefler belirlenmelidir. Þöyle de düþünebilirsiniz: 10 katlý bir binanýn 10. katýna çýkacaksýnýz. Asansör yok. Elinizde de 50 kiloluk bir yük var. Eðer hep 10. katý düþünürseniz gözünüz korkar. Çýkmaktan vazgeçersiniz. Çünkü hedefin uzaklýðý ve elinizdeki yük, sizde isteksizlik oluþturur. Yapýlacak iþ, küçük küçük hedefler belirlemektir. Ýlk hedef 1. kata ulaþmak olmalýdýr. Hatta birinci kata ulaþma hedeflerinizi de parçalara bölebilirsiniz. 1. kata basamak basamak çýkarsýnýz. Kendinize 10. kata deðil de 1. kata çýkýp çýkamayacaðýnýzý sorarsanýz, harekete geçme gücünüz oluþur. Baþlarsýnýz çýkmaya. Bu arada hep çýkacaðýnýz merdivenleri düþünürseniz yine kendinize engel olabilirsiniz. Onun yerine: “Bir basamak çýktým, on basamak çýktým.” deyip sadece baþardýklarýnýzý görmeniz gerekir. Birinci katý çýkýnca, kalan 9 katý düþünürseniz, yine kendinize engel olursunuz. Oysa motive olmak için hep çýktýðýnýz ‘bir katý’ düþünmelisiniz. “Birinci katý çýkmayý hedefledim ve baþardým.” demelisiniz. Kendinizi kutlamalýsýnýz. Sonra yapýlacak ilk iþ, 2. kata çýkmayý hedeflemektir. Bu þekilde hep baþardýklarýnýzý görerek kendinizi motive edersiniz. Aksi durumda 10. kat size ulaþýlmaz gelecektir. Ders çalýþmada da ayný stratejiyi belirleyebilirsiniz. Bir dersi çalýþacaksanýz, onun tüm konularýný hedeflemek yerine, belirli bir konuyu çalýþmayý hedefleyebilirsiniz. Böylece adým adým baþarýya yaklaþýrsýnýz. 30 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Kanuni Sultan Süleyman, adýný taþýyacak olan Süleymaniye Camii’nin yapýmý için þu anki arsanýn bulunduðu yeri beðenir. Mimar Sinan’ý çaðýrtýr; araziye bakmaya, arazinin uygun olup olmadýðýný görmeye giderler. Mimar Sinan araziyi dikkatle inceler. Padiþah sorar: “Nasýl buldun Sinan?” Koca Sinan cevap vermez ve araziye bakmaya devam eder. Vezirler, diðer devlet erkaný, herkesin gözü, Sinan’ýn ve Kanuni’nin üzerindedir. Herkes suspus olmuþ, çýt bile çýkmamaktadýr. Bütün devlet erkaný Padiþahýn ne yapacaðýný merak etmektedir. Ýðne düþse duyulacak bir sessizlik vardýr. Mimar Sinan konsantre olmuþ, araziye bakmaktadýr. Kanuni, bir kere daha sorar: “Ne düþünürsün, bre Sinan?” Mimar Sinan gözlerini araziden ayýrmaz ve cevap vermez. Herkes korkmuþ, þaþkýn, Muhteþem Süleyman’ýn gazabýný, hiddetini beklemektedir. Padiþah hiçbir þey söylemez. Aradan bir süre daha geçer ve Mimar Sinan baþýný eðerek arsadan içeri girer. Herkes Sinan’ýn onlarý duymadýðýný, o kýsa süre içerisinde tasarýmýný yapýp hayalinde oluþturduðu kemerlerden birine çarpmamak için kafasýný eðerek boþ arsaya girdiðini fark eder. Kanuni de önce beklemiþ, sonra da anlaþýldýðýný fark etmiþtir. Hayal gücünüzle hedefinizi gerçekleþtirdiðinizi gözünüzün önüne getirin. Sýnav sonuçlarý açýklanýyor, sonuç belgesi elinize geçiyor. Ýstediðiniz bölüm için gerekenden daha fazla puan almýþsýnýz. Hayalinizi süsleyen bölüme girdiniz. Aileniz çok mutlu, sizi yürekten alkýþlýyorlar, arkadaþla- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 31 rýnýz tebrik ediyor. Komþularýnýz hayranlýk ve gýpta ile size bakýyorlar. Unutmayýn ki hayale vergi yok! Sakýn hayal kurarken fazla aþýrýya gidip de bütün bir etüdü hayallerle geçirmeyin! Bu hayali her gün ders çalýþmaya baþlamadan önce birkaç dakika kurun. Göreceksiniz, ders çalýþmaya karþý isteðiniz artacaktýr. Grup çalýþmasýný deneyin: Yapýlan araþtýrmalarda bir iþ üretirken, grup çalýþmasý yapan insanlarýn verimlerinin en az iki kat arttýðý belirlenmiþtir. Sosyal uyum ve grup baskýsý, eðer doðru arkadaþlar seçilirse ders çalýþma isteðini ve verimini artýrýr. Ayný hedef doðrultusunda çalýþan öðrencilerle beraber çalýþma, sizde çalýþma isteði doðurur. Çalýþma konusunda bir rekabet baþlar ve hedefe ulaþmada herkes daha istekli olur. 32 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Bir ülkede her yýl ‘En Ýyi Buðday Yetiþtirme Yarýþmasý’ yapýlýrmýþ. En iyi buðday yarýþmasýna senelerdir katýlan bir çiftçi, büyük ödülü o yýl da kazanmýþ. Yarýþmayý izleyen gazeteciler, çiftçiden bu baþarýsýnýn sýrrýný öðrenmek istemiþler. Çiftçi, bu sýrrýn, kendi buðday tohumlarýný komþularýyla paylaþmasýnda yattýðýný söylemiþ. Gazeteciler bu cevaba çok þaþýrmýþlar. “Onlar sizin rakibiniz olarak yarýþmaya katýlýyorlar. Buna raðmen, ne diye tohumlarýnýzý onlarla paylaþýyorsunuz?” diye sormuþlar. Çiftçi: “Neden olmasýn?” demiþ. “Bilmiyor musunuz; rüzgâr, olgunlaþmakta olan buðdaydan poleni alýr ve tarladan tarlaya taþýr. Bu bakýmdan, komþularýmýn kötü buðday yetiþtirmeleri demek, benim ürünümün de iyi olmamasý demektir. En iyi buðdayý yetiþtirmek için, komþularýmýn da iyi buðdaylar yetiþtirmesine yardýmcý olmam gerekiyor.” BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 33 Öðrenciler de gerektiðinde grup halinde ders çalýþabilirler. Grup halinde ders çalýþmanýn pek çok avantajý vardýr. Bu çalýþma sýrasýnda birbirine rakip gibi görünen öðrenciler, bilgilerini birbirleriyle paylaþabilirler. Bunlarý paylaþarak konularý daha iyi kavrama noktasýnda mesafe alabilirler. Ders çalýþmada, grup seçimi önemlidir. Eðer doðru seçim yapýlýrsa grup baskýsý ve sosyal uyum çalýþmaya baþlamayý kolaylaþtýr; dikkat kopmalarýný azaltýr. Rekabet sonucunda ders çalýþma veriminin yükselmesine neden olur. Ünlü sanayici Charles Schwab’ýn istediði kadar verim alamadýðý bir fabrikasý vardý. Bir gün ustabaþý ile konuþuyordu: –Senin gibi becerikli birisi nasýl olur da fabrikadan istediði kadar verim alamaz? –Bilmiyorum. Bütün iþçileri çok çalýþtýrdým. Bir çoðunu iþten atmakla tehdit ettim; ama baþarýlý olamadým. Schwab yakýnýnda duran bir iþçiye sordu: –Bugün kaç kazan çelik erittiniz? –Altý. Schwab bir tebeþir parçasý alarak yere büyük bir 6 yazdý. Çýkýp gitti. Gece iþçileri geldiði zaman, bu altý rakamýnýn ne olduðunu sordular. Gündüz iþçileri de: –Patron bugün buradaydý; bize kaç kazan çelik erittiðimizi sordu, altý cevabýný verdik. Buraya altý yazdý ve gitti. 34 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ertesi gün Schwab fabrikayý yine dolaþtý. Altý rakamý silinmiþ ve yerine yedi yazýlmýþtý. Gündüz iþçileri gelince yediyi gördüler. Demek gece çalýþanlar, kendilerinden daha iyi iþ yaptýklarýný zannediyorlardý. Kendilerini gece iþçilerinden üstün göstermek için büyük bir gayretle çalýþtýlar ve yere 10 yazdýlar. Çok geçmeden fabrikanýn verimi o civardaki bütün fabrikalarý geçti. Nasýl mý? Schwab bunu þöyle açýklýyor: “Ýþ yaptýrmak için rekabet hissini uyandýrmak gerekir. Amaç herkesi mücadele etmeye sevk etmek deðildir. Onlarý birbirine üstün gelmeye teþvik etmektir. Üstün gelme hissi insanlarýn ruhunu coþturur.” Yapmanýz gerekenleri ertelemeyin: Baþarýlý olmak istiyorsanýz: 1. Yapmanýz gerekenleri yapýn. 2. Bunlarý yapýlmasý gereken zamanda ve yapýlmasý gerektiði gibi yapýn. 3. Tüm bunlarý isteseniz de istemeseniz de yapýn. Öðrenciler aslýnda baþarýya ulaþmak için neler yapmalarý gerektiðini bilirler. Ama bu bilmeler bir türlü davranýþa BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 35 dönüþtürülemez. Çalýþma ortamýyla ilgili, aileyle ilgili, ekonomik durumla ilgili, imkanlarýn yetersizliðiyle ilgili bir sürü bahane üretilir. Aslýnda bu mazeretleri bulmak için harcanan gayret, zaman ve enerji, hedefler için harcanmýþ olsa, hedefe ulaþýlmasý çok daha kolay olacaktýr. “Sonra yaparým” cümlesi, erteleyenlerin en fazla tekrarladýklarý kalýptýr. Bu söz, onlar için büyük bir sýðýnaktýr. Bir gün yorgun olduklarýndan, bir gün hasta olduklarýndan, bir gün keyifsiz olduklarýndan söz edip dururlar. Ertesi gün bomba gibi olacaklardýr, dinlenmiþ olarak kalkacaklardýr; ertesi gün hastalýklarýndan tamamen kurtulacaklar- dýr; ertesi gün son derece keyifli olacaklardýr. Fakat þu da bir gerçektir ki, onlarýn sözünü edip durduklarý “yarýn” bir türlü gelmez. Genelde zor soru ya da anlaþýlmaz konular sonraya ertelenir. Oysa erteleme, topu taca atmak ya da mücadeleden vazgeçmektir. Kendine güveni olmayan insanlarýn baþvurduðu bir yöntemdir. Sorunu ertelemek, zamana býrakmak, 36 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ýþini erteleyen insan, iþinin hiçbir zaman yapýlmamasý riskine giren insandýr. BAUDELAÝRE belki güncel olaylar ve sizden kaynaklanmayan sorunlarýn bazýlarý için geçerli olabilir. Ancak ders çalýþma eylemi, düzen ve süreklilik gerektirmektedir. Ertelenmiþ, ihmal edilmiþ iþler ufacýk bir kar topu iken, zamanla büyüyerek çýð olup, altýndan kalkýlamayacak bir duruma gelebilir. Ýþlerini sürekli olarak erteleyen insanlarýn karþýlaþacaklarý en büyük sýkýntý þu olacaktýr: Zamanýnda yapmalarý gerekip de yapmadýklarý iþler, bir süre sonra karþýlarýna birer aþýlmaz dað olarak çýkacak ve onlarýn baþarma ümidini kýracaktýr. Ýþler ne kadar birikmiþ olursa olsun, çalýþmaya baþlayan bir insan tüm birikmiþ iþleri kýsa süre içinde bitirir. Bunun için iç disiplinin çok ciddi bir biçimde devreye sokulmasý gereklidir. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 37 Güzel sözler ve sloganlar bulun: Okuduklarýnýzdan, duyduklarýnýzdan veya dinlediklerinizden sizi çalýþmaya yöneltebilecek güzel sözleri not edin. Canýnýz sýkýldýðýnda, isteksizlik hissettiðinizde, baþarabileceðinize inancýnýzý pekiþtirecek bu sözleri okuyun, düþünün. Sloganlar duygusal sorunlara aspirin gibidir. Bazý slogan cümlelerle büyük insan kitlelerinin dahi harekete geçtiði görülmüþtür. Ünlü yazar Montaigne, eserlerini duvarlarýnda 57 tane özdeyiþin yazýlý olduðu bir odada yazardý. Ne düþünmüþ, neye inanmýþ olursanýz olun, dünyada sizi haklý çýkaracak bir yýðýn güzel söz mutlaka vardýr. O sözleri bulun ve benliðinizi huzura kavuþturun. Örnek sözler: “Ýyi bir baþlangýç, yarý yarýya baþarý demektir.” (Andre Gide) “Herkes hata yapabilir, ahmaklar ise hatalarýna baðlý kalýr.” (Çiçero) “Kararlýlýk insan iradesinin uyandýrma zilidir.” (Anthony Robbins) “Bilginin efendisi olmak için çalýþmanýn kölesi olmak gerekir.” (Balzac) “Güçlükler baþarýnýn deðerini artýran süslerdir.” (Moliere) “Ders alýnmýþ baþarýsýzlýk, baþarý demektir.” (Malcom S. Forbes) “Hiç kimse baþarý merdivenini elleri cebinde týrmanmamýþtýr.” (Konfiçyüs) 38 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Eller sana taþ attý sen gülümsedin Derviþin bir çiçek attý inledin Baðrýmý delmeye taþ yetmez dedin Halden anlayanýn bir gülü yeter. Necip Fazýl Kýsakürek Rocky III’te antrenörü Rock’yi çalýþtýrýrken devamlý “acý yok” diyordu. Maçta sürekli dayak yiyen ‘Ýtalyan Aygýrý’ný, antrenörün maç ortasýnda baðýrarak tekrarladýðý, “acý yok”, “acýmak yok” sloganý kendisine getirdi. Bu tür filmlerden baþka Aselsan personelinin sloganý da çok ilginçtir: “Bizim için zoru baþarmak kolaydýr, imkansýz ise biraz zaman alýr!” Bu da gösteriyor ki, kiþiler gibi kurumlar da baþarý sloganlarýna ihtiyaç duyarlar. Sizi kontrol edecek bir teknik direktör edinin: Ýnsana her zaman halden anlayan dostlar gerek. Hele hele hayat yolculuðunda önemli bir kavþaðýn baþýnda olan sizlerin yol gösterici deniz fenerlerine her zaman ihtiyacý olacak. Bildiðiniz üzere futbol, bir takým oyunudur. Takým oyunundan kastým, baþarýya ulaþmak için 11 kiþinin yeterli olmadýðý; teknik direktörlük, antrenörlük, yöneticilik gibi çok farklý organize birimlerinin baþarý için gerekli olduðudur. Bir futbol takýmýnda futbolcularý maça hazýrlayan ve onlara gerekli taktikleri veren kiþi teknik direktördür. Teknik direktör, futbolcularýn yeteneklerini, hangi mevkide daha baþarýlý olabileceklerini, oyuncularýn ne tür eksikliklerinin olduðunu, ne gibi antrenmanlarla bu eksikliklerin giderilebileceðini, hangi futbolcuya nasýl bir antrenman takviminin BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 39 uygulanmasý gerektiðini ve futbolcularý maça konsantre etmenin yollarýný belirler ve uygulanmasýný saðlar. Tahmin ettiðiniz gibi oldukça zor bir iþ. Futbolu yakýndan takip ediyorsanýz baþarýlý futbolcularýn arkasýnda iþi bilen kaliteli teknik adamlarýn olduðunu görürsünüz. Çünkü bu teknik adamlar, futbolcuya uygun hedefler belirlemiþ ve gerekli olan çalýþma takvimini oluþturmuþ, onun motivasyonunu en üst düzeye çýkartabilmiþtir. Öðrenci bir hamurdur ve ona en uygun þekli verecek olan da onu yakýndan tanýyan öðretmenleridir. Bu nedenle her bir öðrencinin, kendisini çok iyi tanýyan, bir tür teknik direktörlük yapabilecek öðretmen bulmasýnda büyük fayda vardýr. Sizin için en uygun hedefleri belirlemede, çalýþma alýþkanlýðýnýza ve kapasitenize uygun ders programý hazýrlamada, çalýþma aktivitenizi takip ve kontrol etmede, böyle bir öðretmenin çok önemli yardýmlarý olacaktýr. 40 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Elinizden geldiðince bu öðretmenlerinizle yakýn diyaloga geçmeye çalýþýn. Eðer dershaneye gitme durumunuz söz konusu deðilse okuldaki öðretmenlerinizden istifade edebilirsiniz. Bu imkanlarýn hiçbirine sahip deðilseniz yakýn çevrenizde olup da üniversitede okuyan veya üniversiteden mezun olanlardan yardým alabilirsiniz. Konuþmalarýyla, tavýrlarýyla çalýþma açýsýndan sizi tetikleyebilecek kiþilerle zaman zaman diyaloga geçin: Yapýlan araþtýrmalar renklerden tutun da müziklere kadar birçok faktörün insanýn psikolojik yapýsýný, fizyolojik yapýsýný etkilediðini ortaya koymuþtur. Kimi zaman yapýlan kýsa, fakat etkili bir konuþma büyük kitleleri harekete geçirebilmektedir. Toplumlarý etkilemiþ, onlara yön verebilmiþ insanlarýn birçoðunda bu özellik vardýr. Savaþ filmlerini izlediðinizde, komutanýn, askerlerine cesaret verebilmek için etkileyici bir konuþma yaptýðýný ve ardýndan da en ön safta savaþtýðýný görmüþsünüzdür. Hatta motivasyon o kadar üst boyuta çýkabilmektedir ki, Çanakkale Savaþý’nda Seyit Onbaþý 250 kg’lik top mermisini tek baþýna kaldýrmýþ ve topa yerleþtirmiþtir. Yine ayný þekilde savaþlarda kullanýlan askeri bandolarýn çaldýklarý marþlar da askerleri motive edici niteliktedir (Osmanlýlarýn kullandýðý mehter marþý buna çok güzel bir örnektir). Futbol maçlarýnda da seyircinin desteði, güçsüz bir takýmý þahlandýrabilmektedir. O nedenle deplasmanlarda baþarý elde etmek oldukça güçtür takýmlar için. Bütün bu örnekler bazý kiþilerin ve topluluklarýn, insanýn fiziksel, zihinsel kapasitesini en üst düzeye çýkardýðýný, baþarma isteðini tetiklediðini göstermektedir. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 41 Zaman zaman da olsa karamsarlýða düþebileceðimiz, “Galiba baþaramayacaðým!” diyeceðimiz anlar olacaktýr. Çünkü bu uzun soluklu maratonda, sýnava kadar olan zaman diliminde, çalýþma irademizi ve isteðimizi devamlý diri tutmamýz imkansýz gibidir. Bazen çalýþma isteðini oluþturacak enerjiyi kendimizde bulamayabiliriz. Bu noktada bizi etkileyebilecek insanlarla konuþup yeniden beyin mesajlarýmýzý ve psikolojik yapýmýzý pozitife dönüþtürmenin yollarýný aramalýyýz. Bu kiþi ayný zamanda bize teknik direktörlük yapan öðretmenimiz ya da üniversiteli bir büyüðümüz olabilir. Yakýn çevremizdeki sýnýf arkadaþlarýmýz da kimi zaman bu görevi yapabilir. Kendinize engel olmayýn: Ýnsanýn baþarýya ulaþmasýnýn önündeki en büyük engel yine kiþinin kendisidir. Engel olma, olumsuz düþünme veya erteleme þeklinde ortaya çýkar. Hayatta hepimizin rüyalarýný süsleyen ve büyük bir arzu ile istediðimiz þey, baþarýlý olmaktýr. Hayatta baþarýlý olanlar genellikle olumlu düþünceye sahip, iyimser olan ve büyük düþünen insanlar arasýndan çýkmýþtýr. Olumlu düþünürseniz, düþünme biçiminiz zaman içinde otomatikleþir ve bütün davranýþlarýnýzý etkilemeye baþlar. Olumlu düþünenler, yaþanan negatif olaylarýn yýpratýcýlýðý karþýsýnda yýkýlmadan ayakta kalabilirler. 42 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Jerry, çevresindekilerin çok sevdiði insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir þey bulurdu. Hatta bazen etrafýndakileri çýldýrtýrdý, “Bu adam, nasýl bu kadar iyimser olabiliyor?” diye. Birisi nasýl olduðunu sorsa, “Bomba gibiyim!” diye yanýt verirdi hep. Jerry bir doðal motivasyoncuydu.Yanýnda çalýþanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse, Jerry yanýna koþar, duruma nasýl olumlu bakýlacaðýný anlatýrdý. Bu tarzý fena halde düþündürüyordu beni. Bir gün Jerry’ye gittim. “Anlamýyorum…” dedim, “Nasýl oluyor da, her zaman, her koþulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun, nasýl baþarýyorsun bunu?” “Her sabah kalktýðýmda kendi kendime, ‘Jerry bugün iki seçimin var. Havan ya iyi olacak ya kötü’ derim. Havamýn iyi olmasýný seçerim. Kötü bir þey olduðunda yine iki seçimim var: Kurban olmak ya da ders almak. Ben baþýma gelen kötü þeylerden ders almayý seçerim. Birisi bana bir þeyden þikayete geldiðinde, yine iki seçimim var: Þikayetini kabul etmek ya da ona hayatýn olumlu yanlarýný göstermek. Ben hayatýn olumlu yanýný seçerim.” “Yok yahu!” diye protesto ettim. “Bu kadar kolay yani!” “Evet kolay…” dedi Jerry. “Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardýr. Sen her durumda nasýl davranacaðýný seçersin.” Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu uzun yýllar görmedim. Ama hayatýmdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayý tercih ettiðimde hep onu hatýrladým. Yýllar sonra Jerry’nin baþýna çok tatsýz bir olay geldi. Soygun için gelen hýrsýzlar, paniðe kapýlýp Jerry’yi delik deþik etmiþler. Ameliyatý 18 saat sürmüþ, haftalarca yoðun bakýmda kalmýþ.Taburcu edildiðinde, kurþunlarýn bazýlarý BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 43 hâlâ vücudundaymýþ. Ben onu olaydan altý ay sonra gördüm. “Nasýlsýn ?” diye sorduðumda “Bomba gibiyim!” dedi, “Bomba gibi...” “Olay sýrasýnda neler düþündün Jerry?” dedim. “Yerde yatarken, iki seçimim var diye düþündüm. Ya yaþamayý seçecektim ya ölümü. Ben yaþamayý seçtim.” “Korkmadýn mý, bilincini kaybetmedin mi?” “Ambulansla gelen saðlýk görevlileri harika insanlardý. Bana hep ‘Ýyileþeceksin merak etme.’ dediler. Ama acil servisin koridorlarýnda sedyemi sürerlerken doktorlarýn ve hemþirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana: ‘Bu adam ölmüþ!’ diyordu. Bir þeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktým gerçekten.” “Ne yaptýn?” diye merakla sordum. “Kocaman bir hemþire yanýma yaklaþtý ve herhangi bir þeye alerjim olup olmadýðýný sordu. ‘Evet!’ diye yanýt verdim: ‘Var…’ Doktorlar, hemþireler merakla sustular. Derin bir nefes alarak kendimi topladým ve baðýrdým. ‘Benim kurþunlara alerjim var!’ Doktorlar ve hemþireler gülmeye baþladýlar. Tekrar baðýrdým. ‘Ben yaþamayý seçtim. Beni bir canlý gibi ameliyat edin, otopsi yapar gibi deðil.’ Jerry, sadece doktorlarýn büyük ustalýklarý sayesinde deðil, kendi olumlu tavrýnýn büyük katkýsý ile yaþadý. Yaþamasý bana iyi bir ders oldu. Her gün, hayatýmýzý dolu dolu yaþamayý seçme þansýmýz ve hakkýmýz olduðunu öðrendim. Birçok þeyin kendi seçimimize ve bakýþ açýmýza baðlý olduðunu. Unutmayýn ki hayata bakýþ açýnýz, yaþama ve baþarma enerjinizi oluþturacak, size güç ve irade kazandýracaktýr. 44 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Fransa’da, aðýr iþlerde çalýþan iþçilerin iþleri hakkýnda ne düþündüklerini incelemek üzere araþtýrmayý yürüten bir görevli, bir inþaat alanýna gönderilir. Görevli, ilk iþçiye yaklaþýr ve sorar: “Ne yapýyorsun?” “Nesin sen, kör mü?” diye öfkeyle baðýrýr iþçi. “Bu parçalanmasý imkansýz kayalarý ilkel aletlerle kýrýyor ve patronun emrettiði gibi bir araya yýðýyorum. Cehennem sýcaðýnda kan ter içinde kalýyorum. Bu çok aðýr bir iþ, ölümden beter.” Görevli hýzla oradan uzaklaþýr ve çekinerek ikinci iþçiye yaklaþýr. Ayný soruyu sorar: “Ne yapýyorsun?” Ýþçi cevap verir: “Kayalarý mimari plana uygun þekilde yerleþtirilebilmeleri için, kullanýlabilir þekle getirmeye çalýþýyorum. Bu aðýr ve bazen de monoton bir iþ, ama karým ve çocuklarým için para gerekli, sonuçta bir iþim var. Daha kötü de olabilirdi.” Biraz cesaretlenen görevli üçüncü iþçiye doðru ilerler. “Ya sen ne yapýyorsun?” diye sorar. “Görmüyor musun?” der iþçi kollarýný gökyüzüne kaldýrarak. “Bir katedral yapýyorum!” Bu hikayenin enteresan tarafý her üç iþçinin de ayný iþi yapýyor olmalarýdýr. Görmeyi seçtiðiniz yol, sizin tutumunuza baðlýdýr. Bugün hava biraz bulutlu mu yoksa biraz güneþli mi? Güllerin dikeni mi vardýr, dikenli dallarýn gülleri mi? Bardaðýn yarýsý boþ mudur, yarýsý dolu mu? Yoksa bardak olmasý gerekenin iki katý büyüklükte midir? BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 45 Tereddütlerimiz haindir; elimize geçen fýrsatlarý denemekten ve faydalanabileceðimiz nimetlerden bizi mahrum býrakýrlar. SHAKESPEARE Seçim size ait: Bazen baþarýya giden yolda çevremizdekilerin bazý davranýþlarý bizi olumsuz etkileyebilir. Bu durumda baþarý için çalýþmamýzý olumsuz olarak etkileyebilecek olan etkilere ve telkinlere karþý bazen saðýr olmamýz gerekebilir. Týpký aþaðýdaki hikayede geçen kurbaða gibi. Bir gün kurbaðalarýn yarýþý varmýþ. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çýkmakmýþ. Bir sürü kurbaða da arkadaþlarýný seyretmek için toplanmýþlar. Ve yarýþ baþlamýþ. Gerçekte seyirciler arasýnda hiçbiri yarýþmacýlarýn kulenin tepesine çýkabileceðine inanmýyormuþ. Sadece þu sesler duyulabiliyormuþ: “Zavallýlar! Hiçbir zaman baþaramayacaklar!” Yarýþmaya baþlayan kurbaðalar kulenin tepesine ulaþamayýnca teker teker yarýþý býrakmaya baþlamýþlar. Ýçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yýlmadan kuleye týrmanmaya çalýþýyormuþ. 46 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Seyirciler baðýrýyorlarmýþ: “Zavallýlar! Hiçbir zaman baþaramayacaklar!” Bir tanesi hariç diðer kurbaðalarýn hepsinin ümitleri kýrýlmýþ ve yarýþý býrakmýþlar. Kalan son kurbaða büyük bir gayret sarf ederek kulenin tepesine çýkmayý baþarmýþ. Diðerleri hayret içinde bu iþi nasýl baþardýðýný öðrenmek istemiþler. Bir kurbaða ona yaklaþmýþ ve sormuþ bu iþi nasýl baþardýn diye. O anda kuleye çýkan bu tek kurbaðanýn saðýr olduðunu anlamýþlar! Olumsuz düþünen insanlarý duymayýn... Onlara sizi etkileme fýrsatýný vermeyin. Baþaracaðýnýza inanýn: Eðer yapmak istediðiniz þey sizi yakýp kavurmuyorsa bir tek kiþinin “Bu iþi baþaramazsýn” demesiyle derhal o iþi býrakýrsýnýz. Ancak içinizdeki o ateþ büyüdüyse ve baþarmak istediðiniz iþ sizi alev alev yakýyorsa, birilerinin “baþaramazsýn” demesi sizin baþarma arzunuzu daha da artýrýr. Artýk on beþ milyar beyin hücreniz sizin için çalýþmaya baþlamýþtýr bile. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 47 Eðer bir iþi yapabileceðine inanýrsan, ne kadar güç olursa olsun, baþarýrsýn. Ama kendini dünyadaki en basit bir þeyi yapamayacak biri olarak görürsen, köstebek tepecikleri bile senin týrmanamayacaðýn kadar yüksek tepeler halinde görünürler. EMILE COUE Düþünebiliyor musunuz, on beþ milyar taraftar sizi destekliyor, alkýþlýyor ve size çiçekler atýyor. On beþ milyar taraftarý olan bir takým tüm maçlarýný kazanýr! Türkiye’de en çok taraftarý olan takýmlar kendilerini destekleyen seyircilerini elde etmek için yýllardýr mücadele ediyorlar. Maçlarýnýn çoðunu bu seyircilerinin çýlgýn tezahüratlarý sayesinde kazanýyorlar. Bazen bir gol yiyince kendi seyircileri tarafýndan yuhalanýyorlar. Böyle bir durumda o maçý kazanma þanslarý kalmýyor. Siz onlarýn hepsinden daha þanslýsýnýz; seyirci sizin seyirciniz, saha sizin sahanýz ve takým sizin takýmýnýz. Her gün irili ufaklý bir çok maç yapýyorsunuz; bazen kazanýyor bazen de kaybediyorsunuz. Ama size þöyle bir garanti vereyim: Bu seyircilerin tümüne sahip çýkýn, siz þampiyon olursunuz. Bazen ufak tefek maðlubiyetleriniz olabilir, ancak rövanþ maçýný muhakkak kazanýrsýnýz. Yeter ki seyircinizi arkanýza alýn ve onlarýn karþýsýnda iyi oynayýn. Ýnsan inanmadýklarýnýn peþinden koþmaz. Ýnanç olmazsa çalýþmadan verim de alýnamaz. Ýnanç, çalýþmaya baþlamayý ve sürdürmeyi saðlayan motive edici bir güçtür. Bir iþi baþarabileceðine inanmak, o iþi yapmak için gerekli olan, güç, beceri ve enerjiyi üretir. Bir þeyi baþarabileceðinize inandýðýnýzda beyniniz otomatik olarak çalýþýr ve bu nasýl yapýlabilir diye sormaya baþlarsýnýz. Sonuçta uygun bir yol da bulursunuz. 48 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ayakkabý üretip pazarlayan bir þirket, yýllar önce, pazar araþtýrmasý yapmalarý için Afrika’ya iki elemanýný göndermiþ. Birinci eleman, pazar araþtýrmasýný yaptýktan sonra kendisini gönderen patrona bir rapor sunmuþ ve demiþ ki: “Afrika’da bizim için hiçbir fýrsat yok. Çünkü orada hiç kimse ayakkabý giymiyor.” Ayný yere birkaç ay sonra giden ikinci eleman da pazar araþtýrmasýný yapmýþ, dönüþte þöyle bir rapor sunmuþ: “Afrika’da bizim için olaðanüstü fýrsatlar var. Çünkü orada hiç kimse ayakkabý giymiyor!” Fýrsatlarý deðerlendirerek baþarýya ulaþmada en önemli etken, baþarýya olan inançtýr. Esaretin bedeli filminde Tim Robins (Endy) 6 yýl boyunca kütüphaneye kitap almak için para istiyor. 6. yýlýn sonunda isteðini devlet dikkate alýyor. Ve ona 200 dolar para gönderiyorlar (her hafta bir mektup gönderiyor; bu da 312 mektup eder). Endy bundan sonra her hafta iki mektup birden göndermeye baþlýyor. Ve onu 200 dolarlýk çekle baþlarýndan atamayacaklarýný anlýyorlar. 500 dolarlýk bir çek daha gönderiyorlar. Ýnanç, baþarma ve kendine güvenme iþidir. Roz Townsend: “Ýnanç, potansiyelinizi belirler. Ýnanç, sizi inanýlmaz derecede güçlü ve enerjik yapar. Neyi baþaracaðýmýza inanýyorsak zihnimizin gözleriyle onun resmini görürüz. Zihnimizdeki resim ve inançlarýmýz ne kadar güçlü olursa, potansiyelimizi gerçekliðe çevirme þansýmýz da o kadar artar.” demektedir. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 49 Uyuþturucu baðýmlýsý bir adamýn çocuklarýnýn ilginç bir hikayesi vardýr. Bu adamýn hayatýnýn büyük bir bölümü hapishanelerde geçer. Hapiste olmadýðý zamanlarda bile eviyle ve çocuklarýyla ilgilenmez. Adamýn iki çocuðu da baba terbiyesinden mahrum olarak büyürler. Aradan seneler geçer. Çocuklardan biri de babasý gibi uyuþturucu baðýmlýsýdýr ve babasý gibi hapishanede yatmaktadýr. Diðer oðlu ise büyük bir þirketin genel müdürü olmuþtur. Olay, gazetecilerin ilgisini çeker ve bu adamla röportaj yapmak ister gazeteciler. Röportaj sýrasýnda adam, oðullarýna asla farklý muamelede bulunmadýðýný söyler. Gazeteciler ýsrarla bir fark bulabilmek için adama birçok soru yöneltirler; ama bir sonuç alamazlar. Çünkü adam doðru söylemektedir ve iki oðluyla da hiç ilgilenmemiþtir. Gazeteciler, önce hapistekini ziyaret eder ve ona niçin bu durumda olduðunu sorarlar. Cevap üzücü, fakat bir o kadar da açýktýr: “Babamý tanýyorsunuz, baþka ne yapabilirdim ki?” Daha sonra gazeteciler bu sýrrý çözebilmek için þirket yöneticisi olanýn yanýna giderler ve ona da ayný soruyu yöneltirler. Genel müdür olan oðlu da bu soruya ayný ilginçlikte cevap verir: “Babamý tanýyorsunuz, baþka ne yapabilirdim ki?” BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 50 Yaþamýný, çevresinde oluþan olaylarýn yönlendirdiðine inanan ve bu olaylarýn etkisiyle olumsuz olarak koþullanmýþ olan kardeþ, ayný babasý gibi olmuþtur. Yaþamdaki olumsuzluklarý daha iyi ve güzele ulaþma yarýþýnda önüne konmuþ engeller olarak deðerlendiren ve bunlardan olumlu olarak etkilenen kardeþ ise, bunlarý bir bir aþarak herkesin arzu edeceði iyi bir konuma gelmiþtir. Yaþanan olumsuzluklarý kabullenmekten daha çok, bu olumsuzluklarýn sonuçlarýný kendi lehimize çevirme yoluna gitme en mantýklý iþ olacaktýr. Þu ana kadar bizim kontrolümüzde olmayan birçok olumsuzluk yaþamýþ olmamýz, bundan sonraki hayatýmýzda da bu olumsuzluklarýn devam edeceðini göstermez. Bir kayýkçý varmýþ. Ýþi, yolcularý kayýðý ile nehrin bir tarafýndan diðer tarafýna geçirmekmiþ. Adamýn kayýðýnýn küreklerinden birinde ‘inanç’ diðerinde ‘çalýþmak’ yazýyormuþ. Bu sözleri küreklere niçin yazdýðýný soranlara þunu diyormuþ: “Nehirden geçmek için her iki küreðe de ihtiyacým var. Çalýþmaksýzýn inanç, inanç olmadan da çalýþmak bir iþe yaramaz. Bunlardan birinin eksikliði tek kürekle kayýðý yürüt-meye çalýþmak gibidir. O da sürekli kendi etrafýnda döner. Hedefe asla ulaþamaz. Baþarýya ulaþmak için bunlarýn ikisine de ihtiyacýmýz vardýr. Yoksa olduðumuz yerde sayarýz.” Yapýlan bir deneyde, büyük bir akvaryum, cam bir levha ile ikiye bölünür. Bölmenin bir tarafýna küçük balýklar, diðer tarafýna ise bir köpek balýðý konur. Köpek balýðý 28 saat boyunca küçük balýklarý yiyebilmek için cam bölmeye saldýrýr. Fakat ne cam bölmeyi kýrabilir, ne de küçük balýk- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 51 larý yiyebilir. Bu durum karþýsýnda iyice ümidini kaybeden köpek balýðý, cam levha ile ilgilenmemeye baþlar. Belli bir süre sonra aradan cam levha kaldýrýlýp küçük balýklarla köpek balýðý ayný ortamý paylaþmaya baþlar, fakat köpek balýðý daha önce yemeye çalýþtýðý küçük balýklara saldýrmaz. Küçük balýklar, köpek balýðýnýn çevresinde yüzmelerine karþýn, köpek balýðý yine de onlarý yemez ve açlýktan ölür. Psikolojide buna ‘öðrenilmiþ çaresizlik’ denir. Köpek balýðýnýn önceki denemeleri hep baþarýsýzlýkla sonuçlandýðý için baþarýlý olabilecek bir durum ortaya çýkmýþ olmasýna raðmen önceki baþarýsýzlýklarý çerçevesinde hareket etmiþtir. Baþarýsýzlýklarýný kabullenip hareket edenler, potansiyellerini kullanamazlar, hatta taþýdýklarý potansiyelin, becerinin farkýna bile varamazlar. 52 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ýki kurbaða, süt dolu bir kazana düþmüþler. Kurbaðalardan biri bakmýþ ki çýrpýnmak, çabalamak nafile; ölüm kaçýnýlmaz. “Nasýl olsa kurtulmak mümkün deðil” diye düþünmüþ ve kendini býrakývermiþ. Arkadaþýnýn boðulduðunu gören ikinci kurbaða ise çýrpýnmaya devam etmiþ. Bacaklarýný vuruyor, oradan oraya yüzüyor ve var gücüyle kurtulmaya çabalýyormuþ. Bizim kurbaða o kadar çok çýrpýnmýþ, o kadar çok dövünmüþ ki bir süre sonra sütün yüzeyinde bir yað tabakasý oluþmaya baþlamýþ. Çünkü kurbaðanýn bacaklarý bir yayýk görevi görüyormuþ. Yað tabakasý giderek kalýnlaþmýþ ve kurbaðanýn hayatý kurtulmuþ. Bu öyküden çýkarmamýz gereken birinci ders þu: Kurbaða çýrpýnmaya baþladýðý zaman, sütün üzerinde bir yað tabakasý oluþturabileceðini bilmiyordu. Sonunu düþünmeden kendisini kurtarmak için çabaladý ve bu bilinçsiz çabasý sayesinde kurtuldu. Ýkinci ders ise þöyle: Eðer ilk kurbaða da hemen pes etmeyip çýrpýnmayý sürdürseydi, hem kendini kurtaracaktý hem de iki kurbaðanýn çabasýyla süt daha çabuk yað baðlayacaktý. Demek ki durum ne kadar kötü görünürse görünsün, hayatta ve ayakta kalma refleksini sürdürmemiz gerekiyor. Belki de önümüz, þu anda göremediðimiz fýrsatlarla dolu. Yeter ki mücadeleden vazgeçmeyelim; sonuna kadar baþaracaðýmýza inanalým. Sürekli olumsuz düþünen veya baþaracaðýna yönelik inancý olmayan bir kiþinin istenen bir sonuca ulaþabilmesi olanaksýzdýr. Ýnancýmýz ve inancýmýz doðrultusundaki davranýþlarýmýz, büyük oranda yaþam standartlarýmýzý belirler. Hipnoz halinde olan kiþilerin elleri, kýzgýn demir parçasý olduðu söylenen buza deðdirilerek bir çok deney yapýlmýþtýr. Buzun tene deðme noktasýnda her seferinde su top- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 53 lanmasý olmuþtur. Burada etkili olan þey, hipnoz olan kiþilerin buza dokunmalarý deðil, kendilerine kýzgýn demirin deðdirildiðine inandýrýlmalarýdýr. Kendinizle ilgilenin: Sevdiðiniz þeyleri yapmak için planýnýzda zaman ayýrýn. Sosyal etkinliklere katýlýn. Bunlar size moral verecektir. Hedefleriniz ölçülebilir olsun: Ne olmak istediðinizi net bir ifadeyle belirleyin. Örneðin “Öðretmen olacaðým” deðil de “…………..’da çalýþan bir matematik öðretmeni olacaðým.” þeklinde somut hedeflere yoðunlaþýn. Ýlerlemek isteyen bir öðrenci, ulaþmayý düþündüðü belli hedefler belirler. Baþarýnýn en önemli unsurlarýndan birisi nereye gittiðini bilmektir. En uzun yol, nereye gittiðini bilmeyenin yoludur. Bahaneler üzerine strateji kurmayýn: Eksiklikler hiçbir zaman bitmez. “Þu olsaydý daha iyi olurdu, bu olmayýnca olmuyor, o olmazsa çalýþamam…” türü mazeretlere sýðýnmamak gerekir. Eksikliklere raðmen “hedefime nasýl ulaþýrým”ýn mücadelesini verin. Baþarýnýn gerektirdiði bedeli ödemekten korktuðumuzda gerçekten güzel bahaneler buluruz: “Ben yapamadým, çünkü çok haklý nedenlerim vardý. Eðer bana fýrsat verilseydi neler yapacaktým. Ne büyük iþleri baþaracaktým.” diyebiliriz bazen. Bizi sadece biz durduruyoruz. Kendi kendimize duvarlar örüyoruz. Bazen bahaneler üretirken, özrümüz kabahatimizden büyük oluyor. Týpký aþaðýdaki hikayede olduðu gibi: 54 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Kral, emri altýndakileri önemli bir görev için sýnamak istemiþ. Bunun için kralýn etrafýnda birçok güçlü ve akýllý adam toplanmýþ. Kral onlarý, daha önce hiç görmedikleri kocaman bir kapýnýn önüne getirmiþ ve onlara þöyle seslenmiþ: “Siz çevremdeki akýllý ve güçlü insanlarsýnýz. Benim çözemediðim çok büyük bir problemim var. Bu problemi çözmenizi istiyorum. Burada krallýðýmdaki en büyük ve en aðýr kapýyý görüyorsunuz. Hanginiz bu kapýyý açabilirsiniz?” Saray mensuplarýndan bazýlarý “Açamayýz” der gibi baþlarýný sallamýþlar. Daha akýllý olan bazýlarý ise kapýya yanaþmýþlar, onu yakýndan incelemeye baþlamýþlar. Ancak onlar da bu kapýyý açmaya güçlerinin yetmeyeceðini kabul etmiþler. Diðerleri ise “Akýllý insanlar kapýyý açamayacaklarýný anladýklarýna göre bizim bu kapýyý açma þansýmýz olamaz!” deyip hiç teþebbüste bulunmamýþlar. Sadece bir vezir kapýnýn yanýna giderek onu þöyle bir gözden geçirmiþ, elleriyle yoklamýþ, açmak için çeþitli yolla- BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 55 rý denemiþ ve en sonunda kapýya kuvvetle yüklendiðinde aðýr kapý açýlmýþ. Meðer kapý zaten tam kapalý deðilmiþ ve açmak için deneme isteði ve yüreklilikle davranma cesaretinden baþka bir þey gerekmiyormuþ. Kral, vezire þöyle seslenmiþ: “Sadece gördüðün ve iþittiðine baðlý kalmadan, kendi gücünü devreye soktuðun ve denemeyi göze aldýðýn için saraydaki görevi sen alacaksýn.” Yapmanýz gereken iþleri gözünüzde büyütüp, yeterli zamaným yok diyerek hayýflanmanýz doðru deðildir. Günlük yapmanýz gereken programda nasýl ki önemli iþlere öncelik tanýyorsanýz, ders programýnda da ayný gerçeði göz önünde bulundurmalýsýnýz. Motivasyonunuzun devamlýlýðý için bu þarttýr. Belli bir sistem dahilinde çalýþan kiþinin hayatýnda kaygýnýn olumsuz etkisine yer yoktur. Aþýrý kaygý, geleceðini düzenleyememiþ, ne yapacaðýný bilmeyen, kendine güvenemeyen insanlarýn sorunudur. Kendine güveni olmayan, daima karþýlaþtýðý baþarýsýzlýklarý hatýrlayýp, kazandýðý baþarýlarý dikkate almayan insanýn baþarýlý olmasý, pozitif tutum içinde bulunmasý oldukça güçtür. Dolayýsýyla gerek sýnavlara hazýrlanýrken, gerekse hayatýnýzda genel anlamýyla mutlaka ‘pozitif tutum’ içinde bulunun. Her zaman bardaðýn dolmamýþ kýsmýný görmeniz büyük haksýzlýk olur. Alttaki dolu kýsmýna hakkýný vermeniz lazým. Böyle davranmanýz, hatta kendinizi koþullandýrmanýz baþarýnýza yardýmcý olacaktýr. Sizin eðitim gördüðünüz okul, öðretim kalitesi önemli olmakla birlikte, asýl önemli olan çalýþýp çalýþmamanýzdýr. Okulunuzun türü, okuldan gelecek puanýnýz ne olursa olsun; hangi puan kategorisinde bulunuyorsanýz bulunun yine de kendinize göre rakipleriniz olacaktýr. Ayný okul ya da 56 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon bölümleri tercih eden, ayný baþarý düzeyinde çok sayýda öðrenci olacak ve bu durum rekabeti daha da artýracaktýr. Okul ya da bölümlerin kontenjanlarýnýn sýnýrlý olmasý da bu durumu körüklemektedir. Burada size düþen, büyük þey yapmak deðil, ne kadar küçük olursa olsun gerekeni yapmaktýr; hem de bahanelere sýðýnmadan. Karamsarlýða kapýlmayýn: Ýstemediðiniz bir durumla karþýlaþtýðýnýzda moralinizi bozmayýn. Bu durumun iyi taraflarýný görmeye çalýþýn. Tabii bunu sadece ‘Pollyannacýlýk’ oynayýn anlamýnda söylemiyorum. Eðer böyle yaparsanýz hatalarýnýza, eksiklerinize karþý gözlerinizi kapatmýþ olursunuz. Mutlaka hatalarýnýzýn, eksiklerinizin farkýnda olmalýsýnýz; ama bütün bunlarý daha mükemmele ulaþmada birer sebep olarak görmelisiniz. Yanda karamsarlýða düþmemekle ilgili yaþanmýþ bir örnek hayat hikayesi var. Dikkatlice okumanýzý öneriyorum: BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 57 Baþarý, þevkinizi kaybetmeden bir baþarýsýzlýktan diðerine gitmektir. ABRAHAM LÝNCOLN 21 yaþýnda iþinde baþarýsýz oldu 22 yaþýnda bir yasama seçimini kaybetti 24 yaþýnda tekrar iþinde baþarýsýz oldu 26 yaþýnda karýsý vefat etti 27 yaþýnda ruhsal bunalýma girdi 34 yaþýnda kongre seçimlerini kaybetti 36 yaþýnda tekrar kongre seçimlerini kaybetti 45 yaþýnda senato seçimlerini kaybetti 47 yaþýnda baþkan yardýmcýsý seçimlerini kaybetti 49 yaþýnda tekrar senato seçimlerini kaybetti 52 yaþýnda Amerika Birleþik Devletleri’ne baþkan seçildi. Bu adam da kim dediðinizi duyar gibiyim! Bu kiþi köleliði kaldýrmakla ünlü ABD baþkaný Abraham Lincoln’dür. Bu kadar baþarýsýzlýk yaþamasýna raðmen sonunda amacýna ulaþmayý bilmiþ. Çoðu insan ayný baþarýsýzlýklarý yaþasa yoluna devam etmezdi. Zaten Abraham Lincoln’u bulunduðu pozisyona getiren bu sabrý deðil midir? Her olumsuz sonuçtan yeni dersler çýkarma, yeniden hamle yapacak motivasyonu saðlama, baþarýya ulaþmýþ insanlarýn temel niteliðidir. Onlar için asla yenilgi yoktur. Her yanlýþ ok, hedefe ulaþmak için daha fazla güç ve daha fazla istek demektir. Yukarýdaki kronoloji bütün baþarýlý insanlarýn ortak hikayesi gibidir. 58 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Eðer Abraham Lincoln elde ettiði sonuçlarý baþarýsýzlýk olarak düþünseydi asla baþkan seçilemezdi. Tam tersine her kaybediþi hedefe giden bir adým olarak görmüþ ve sonuca ulaþmýþtýr. Bu örnekleri aþýrý uç ya da marjinal olarak nitelendirenler olabilir. Ama unutmayýn ki onlar da insan. Sadece yenilgiyi kabul etmediler. Yürümeye yeni baþlayan bir bebeði hemen herkes gözlemiþtir. Ayaklarýnýn üzerinde durmaya çalýþýr, düþer. Bir daha dener, bir adým atar ve düþer. Yine dener, birkaç adým daha atar ve yine düþer. Bu böylece devam eder, tâ ki düþmeden yürümeyi baþarana dek. Ýlk adýmý atýp da düþtüðümüzde vazgeçseydik acaba ne olurdu! Herhalde yürümeyi öðrenemezdik!... Bir düþünürün dediði gibi: “Önemli olan yere düþüp düþmemek deðil, tekrar ayaða kalkýp kalkamamaktýr.” BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 59 Olumsuzluklarýn hiçbir zaman ümidinizi tüketmesine müsaade etmeyin. Deneme sýnavlarýndan ne kadar düþük puan alsanýz da, uygun bir çalýþma ortamýnýz olmasa da, “Baþaramayacaðým!” sözünü sakýn ha kullanmayýn. Çünkü bu düþünce zamanla kendinize olan inancýn yok olmasýna neden olacaktýr. Her olumsuzluðu, sizin hatalarýnýzý gösteren bir iþaret levhasý olarak deðerlendirirseniz hedefinize varmada önemli bir adým atmýþ olursunuz. “Kaderim…” deyip rýza göstermek kader anlayýþýyla da örtüþmemektedir. Bu konuda 20. yüzyýlýn önemli düþünürlerinden biri olarak gördüðüm Cemil Meriç’in bir sözünü aktarmak istiyorum: “Dünyanýn kaderini deðiþtirenler, kendi kaderinden utananlardýr.” diyor Meriç. Her ne kadar kadere yüklenen anlam itibariyle tartýþmaya açýk bir söz olsa da, önyargý taþýyan, baþýna gelen olumsuz durumlarý sadece kabullenen, mücadele etmeyen, “Kaderimmiþ ne yapayým!” cümlesinin arkasýna sýðýnan kiþilere önemli bir uyarý niteliði taþýyor bu söz. Genetik biliminin kurucusu Gregor Mendel üniversiteye alýnmamýþtý. Daha sonra, Viyana Üniversitesi’ne devam etmiþse de, mezun olamadan ayrýlmýþtý. Profesörlerinden biri þunu yazmýþtý: “Mendel’de, bir bilim adamý için gerekli olan berrak düþünebilme yeteneði yoktur.” Enrico Caruso’nun ilk musiki hocasý, “Senin sesin, pencere kenarýndan giren rüzgârýn ýslýk çalmasýna benziyor.” diyerek ders vermedi. Enrico Caruso, sonralarý büyük Ýtalyan tenoru olarak þöhrete ulaþtý. 60 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ýslam alimi Yusuf El - Uksarî anlatýyor: “Bir kýþ gecesiydi. Uyanýktým. Bir böceðin kandile çýkmak için çabaladýðýný gördüm. Çýrpýnýp uðraþýyor, ama bir türlü baþaramýyor, her defasýnda kayarak düþüyordu. Ama böcek öylesine kararlýydý ki, hiç yýlgýnlýk göstermedi. Tek tek saydým; yedi yüz civarýnda çýkýþ denemesi yaptý. Sabah oluyordu; namaza gittim. Döndüðümde gözlerim faltaþý gibi açýk kaldý. Böcek týrmanmayý baþarmýþ, kandilin kenarýnda keyifle duruyordu.” Amerika’nýn Kansas City kentinde, bir gazetenin editörü, bazý resimleri kendine gösteren genci reddetmekle kalmamýþ, onda zerre kadar resim yeteneðinin olmadýðýný söylemiþti. Kendi yeteneðine son derece güvenen genç ise yýlmadan baþka kapýlarý da çalmýþ, fakat hepsinden de geri çevrilmiþti. Nihayet bir gün bir firmada iþ buldu. Firmanýn satmak istediði ürünlerin resimlerini çizecekti. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 61 Genç adam farelerin cirit attýðý bir garaj kiralayarak çalýþmalarýna baþladý. Çalýþma hayatýna bir fareli garajda baþlayan bu genç, ünlü Walt Disney’di. Sadece kendisi deðil, esinini garajdaki farelerden aldýðý “Miki Fare” adlý çizgi kahramaný da, daha sonra büyük þöhrete kavuþacaktý. Basketbol yýldýzý Michael Jordan lisedeyken basketbol takýmýndan atýlmýþtýr. Ama o, yýlmamýþ ve çalýþmasýna devam ederek dünyanýn en ünlü basketbolcülerinden biri olmuþtur. O, “Ben hiçbir zaman baþarýsýz olursam ne olacaðýný düþünmem; çünkü bunlarý düþünmeye baþladýðýnýzda olumsuz bir sonuca yoðunlaþýrsýnýz. Eðer bir iþin üzerine gidiyorsam, baþarýlý olacaðýmý düþünüyorumdur, baþarýsýz olursam neler olacaðýný deðil.” diyordu. Korkmayýn ve kaygýlanmayýn: Endiþelenmek üretkenliði engeller, bize zarar verir. Problemlerimizi asla çözmez. Eðer biz bir öðrenciysek, olumsuz þeyleri düþünüp çalýþmamýzý engellemek yerine olumlu þeyler düþünerek çalýþmaya motive olmalý ve yolumuza devam etmeliyiz. Olumsuz düþünceler ve duygular, bir otomobilin hava filtresindeki pisliklere benzerler; pislik arttýkça otomobil güçten düþer, daha çok yakýt harcar ve en sonunda gidemeyecek duruma gelir. Endiþeler de insan için böyledir. Ýnsanýn endiþeleri arttýkça bir süre sonra bu endiþelerine inanmaya baþlar. Sonucun olumsuz olacaðýný ve böyle bir durumla karþýlaþacaðý için çalýþmasýna gerek olmadýðýný düþünür. Böylece çalýþmaktan vazgeçer. Bu bakýmdan zihnimizi týkayan tortular olan endiþeleri bir kenara atarak çalýþmalarýmýza devam etmeliyiz. Endiþe ve korkularla ilgili olan þöyle bir öykü vardýr: 62 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Bir Hint Masalý’na göre, kedi korkusundan devamlý olarak endiþe ve üzüntü içinde yaþayan bir fare vardýr. Sihirbazýn biri ona acýr ve onu bir kediye dönüþtürür. Fare, kedi olur olmaz, bu sefer de köpekten korkmaya baþlar. Sihirbaz onu bir kaplana dönüþtürür. Fakat bu durumda da avcýdan korkmaya baþlar. Sihirbaz bakar ki onun korkusunu yenmeye olanak yok, fareye þunlarý söyler: - Tekrar fareye dön. Sende sadece bir farenin yüreði var. Bu nedenle ben sana yardým edemem. Baþarýsýzlýk bir sonuçtur. Bu sonuç, davranýþlarýmýzdan kaynaklanýr. Eðer davranýþlar deðiþtirilirse sonuçlar da deðiþir. Bundan dolayý baþarýsýzlýktan korkmamak gerekir. Baþarýsýzlýk bize neyi yapmamamýz gerektiðini öðretir. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 63 Ýþte size baþarýsýzlýkla ilgili aklýnýzda tutmanýz gereken dört nokta: 1. Baþaramamak ‘yenilmiþ olmak’ demek deðildir. Baþarýsýzlýk sizin de bir insan olduðunuzu gösterir. Baþarýsýzlýktan tamamen sakýnmak, hiç emek harcamamak, yani bir “hiç” olmaktýr. 2. Baþarýsýzlýklarýnýzdan ders alýp onlarý unutun. Baþarýsýzlýklara takýlýp kalýrsanýz, arzularýnýz ve isteðiniz söner. Bir insan olarak baþarýlý olacaðýnýz bir alan mutlaka vardýr. Onun üzerine yoðunlaþýn. Baþarýlarýnýz üzerinde yükselin, ama baþarýsýzlýklarýnýzdan ders alýn. Karþýlaþtýðýnýz son baþarýsýzlýðý belirleyin ve kendinize þu sorularý sorarak, ondan dersler çýkarmayý hedefleyin: a. Baþarýsýzlýða uðramamýn asýl nedeni neydi? b. Gelecek sefer benzer bir durumla karþýlaþtýðýmda baþarý þansýmý artýracak neler yapabilirim? c. Baþarýsýzlýðýmda, kiþisel bir zayýflýðýmýn etkisi var mý? Eðer yanýt ‘evet’ ise, bu zayýflýðý ortadan kaldýrmak için planým nedir? d. Henüz yapmadýmsa, ‘oyuna tekrar girmek’ için ne yapmalýyým? e. Baþarýsýzlýk, genelde beklenmedik fýrsatlarý berabe- rinde getirir. Geçmiþinizdeki baþarýsýzlýklarý gözden geçirerek, bunlar sayesinde yakaladýðýnýz fýrsatlarý düþünün. Hemen herkes, bu deneyimi tatmýþtýr. Bu gözlemlere dayanarak, yakýn geçmiþteki baþarýsýzlýklar sonucu ortaya çýkabilecek fýrsatlarý düþünün. Bu mevcut fýrsatlarý yakalamak için neler yapabilirsiniz? 64 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon ABD’de iþsiz bir genç, ünlü iþadamý Ford’dan iþ istemek için bürosuna gider. Sekreterden kavga dövüþ, 8 ay sonraya randevu alýr; verilen saatte randevusuna gider. Sekreter der ki: “Ford þu anda dýþarý çýkýyor. Siz de onu takip edin lütfen.” Bir arabaya biner Ford; genç de yanýndadýr. Yol boyu hiç konuþulmaz. Arabadan inip bir maðazaya yürürler. Kapýdakiler, büyük bir saygýyla karþýlar ünlü misafirlerini. Birlikte gezdikten sonra da, ayný þekilde 2, 3, 4 ve 5. büyük maðazalar da gezildikten sonra dönüþ için tekrar otomobile binilir. Genç daha fazla dayanamaz ve sorar: “Sayýn Ford, benimle bir iþ görüþmesi yapmayacak mýsýnýz?” “Ya! Demek öyle?.. Pekiyi o halde!” Ford arabayý durdurup, kahramanýmýzýn inmesini ister BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 65 ve basar gider. Þehirden uzak, tenha bir yerdir. Gencin cebindeyse hiç para yoktur. Sinirlenerek yürümeye baþlar. Kan-ter içinde evine gelir. Bir taraftan da düþünür: “Mutlaka bir ders vermek istedi. Ama ne?” Günlerce yorum yapýp gizli mesajýn ne olduðunu anlamaya, bulmaya, çözmeye çalýþýr. Bir sonuca ulaþýnca da Ford’un ilk ziyaret ettiði maðazaya koþar. Ýlgililer, büyük bir saygý gösterirler. Her sorusuna, sanki karþýlarýnda Ford varmýþ gibi nezaketle cevap verirler. Bundan sonra, 2, 3, 4 ve 5. maðaza yetkililerine der ki: “Ürünlerinizi pazarlamak istiyorum.” Maðaza yetkilileri: “Buyurun istediðiniz kadar alýn-satýn, parasýný sonra ödeyin!” Bundan büyük yardým mý olur bir insan için? Sonra, tutun tutabilirseniz… 5 yýl içinde, Amerika’nýn en büyük iþ adamlarýndan biri olur. “Eh Ford’u bir ziyaret edeyim de kendisine teþekkürlerimi sunayým artýk!” diye düþünür. Gidip Ford’un sekreterine söyler söylemez, aldýðý cevap enteresandýr: “Buyurun efendim, Ford sizi bekliyor.” Ve Ford ona þunu söyler: “Ayný yerde arabadan indirdiðim ne ilk kiþisiniz, ne de son. Ýçlerinden bir tek siz anladýnýz ne demek istediðimi. O günden beri, hayranlýkla takip ediyorum sizi!” 66 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 3. Denemeye devam ettiðiniz sürece asla yenilmiþ sayýlmazsýnýz. Elinizden geleni yaptýðýnýzda baþaramamak ayýp ve suç deðildir; amaçsýz ve risk almadan yaþamak ayýp ve suçtur. Amaçlarýmýz yoksa, uðruna emek vereceðimiz hiçbir þeyimiz de yoktur. Büyük þeyler için çabalayarak baþarýsýz olmak, çabalayacak ve baþaracak hiçbir þeyi olmamaktan daha iyidir. 4. Baþarýsýzlýk, siz izin vermediðiniz sürece son deðildir. Geçmiþte ya da þimdi baþarýsýz olmanýz, baþarýsýz olmaya devam edeceðinize inanmanýz için bir neden deðildir. Edison’un dediði gibi, baþarýsýzlýklarýmýzdan, iþlerin nasýl yapýlmayacaðýný öðreniriz. Tanýdýðýnýz insanlar arasýndan, baþarýlý üç tanesini seçin. Her birinden randevu alýp onlarla görüþün ve hayatlarý boyunca yakaladýklarý fýrsatlarýn bazýlarýný nasýl fark ettiklerini anlamaya çalýþýn. Hatta onlara þu anda sizin yararlanabileceðiniz bir fýrsatý ufukta görüp görmediklerini dahi sorabilirsiniz. Bir engelle bir fýrsat arasýnda ne fark vardýr? Temel fark, kiþinin ona karþý olan tutumudur. Ödül ve ceza uygulamasý yapýn: Baþarýlý olduðunuzda kendinizi ödüllendirin, baþarýsýz olduðunuzda kendinize ceza verin: Ödül, kiþiyi bir davranýþa yönelten güçlü bir uyarýcýdýr. Ödül, hedefe ulaþma heyecaný uyandýracak nitelikte olmalýdýr. Çünkü hedefe ulaþma heyecaný ve hedefe ulaþtýktan sonra elde edilecek ödül, kiþiye büyük bir sabýr verir. Gerçekleþmeyecek bir ödül kiþiyi harekete geçirmek için motive etmez. Ödülün deðeri kendinden deðil, kiþinin ona verdiði önemden kaynaklanýr. Yani kiþi o ödüle ulaþtýðýnda mutlu olacaksa ödül deðerlidir. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 67 Ödüllendirme, uzun vadeli çalýþmanýn ardýndan elde edilecek bir baþarýnýn sonunda olursa, öðrenci, motivasyonunu bu süreç içerisinde diri tutamaz. O nedenle kýsa periyotlarla elde edilen baþarýlar da ödüllendirilmelidir. Örneðin yaptýðýnýz deneme sýnavlarýnda, önceden hedeflediðiniz puan barajlarýný geçtiðinizde kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Sinemaya gitmek, arkadaþlarla gezmek, bilgisayarda oyun oynamak gibi ödül verebilirsiniz kendinize. Ceza da yaptýrým açýsýndan önemli bir etkiye sahiptir. Uygulayacaðýnýz ceza, belirlediðiniz hedefe ulaþamadýðýnýzda sizde etki býrakacak, istenilen davranýþý yapmada tetikleyici derecede bir ceza olmalýdýr. Örneðin, günlük çözmeniz gereken soru adedine ulaþamadýðýnýzda, izlemek istediðiniz diziyi ya da maçý izlememek gibi. 68 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Baþarýlý insanlarýn yaþamlarýný okuyun, izleyin: Azimleriyle baþarýsýzlýklarý yenerek sizi hayran býrakan insanlarýn biyografilerini okuyun. Baþarýlý olmak için geliþtirdikleri kiþisel özellikleri ve alýþkanlýklarý yazýn. Daha sonra, sizin de bu özellikleri yaþamýnýza nasýl katabileceðinizi düþünün. Hayatýnda en fazla baþarýsýzlýða uðramýþ insanlar þu anda çok baþarýlý saydýðýmýz kiþilerdir. Buna en iyi örnek olarak Abraham Lincoln ve Thomas Edison verilebilir. Bu insanlarýn hayatlarýný mutlaka okuyun. Edison’un hayatýnýn büyük bir dönemi fakirlik içinde geçmiþtir. Abraham Lincoln hayatý boyunca sabretmiþtir. Yýlmamýþtýr, yýkýlmamýþtýr. Yirminci yüzyýlýn en büyük mucitlerinden Edison, Amerika’nýn Ohio eyaletinde doðdu. Yedi yaþýndayken, ailesiyle Michigan’a yerleþti. Burada devam ettiði ilkokul öðretmeni tarafýndan “okuyamayacak kadar aptal” olduðu söylenince eðitimi yarým kaldý. Ama Edison’un annesi öyle güçlü bir kadýndý ki, bu suçlamalara karþý her zaman yýlmadan büyük bir savaþ verdi. Hep, oðlunun çok akýllý bir çocuk olduðunu, bunu da bir gün bütün insanlara kanýtlayacaðýný söyledi. Hatta o sýralar hiç beklenmedik bir anda hastalanan anneyi, bir gece yarýsý ameliyata alan doktorlar, ýþýk yetersizliði yüzünden ameliyattan vazgeçecekleri sýrada bütün duvarlarý komþulardan topladýðý aynalarla kaplayan Edison, ameliyat odasýný öyle bir aydýnlatmýþtý ki, doktorlar ameliyatý baþarýyla yapmýþlardý. On iki yaþýnda, para kazanmak zorunda olduðu için Port-Huron-Detroit demiryolu hattýnda çalýþan trenlerde gazete sattý. Kýsa zaman sonra, vagonlardan birine kolla BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 69 çalýþan baský makinesi yerleþtirerek kendi yazdýðý gazeteleri basmaya baþladý. Bir taraftan da deneyleriyle uðraþýyordu. Vagonda yaptýðý bir deney sýrasýnda çýkan yangýndan sonra, vagon þefinin attýðý tokat kulaðýna denk gelince saðýr oldu. On altý yaþýna gelince, tek tel üzerinde karþýlýklý konuþmayý saðlayan telgraf aletini icat etti ve buluþunu bir Amerikan þirketine 40 bin dolara sattý. Kazandýðý parayla 1869’da Boston’da bir laboratuvar kurarak fizik, kimya ve elektrik deneyleri yapmaya baþladý. Bu arada borsa kurlarýný otomatik olarak kaydeden bir makine icadýyla yýlda yaklaþýk 600 dolarlýk gelir saðladý. Edison, ayrýca ‘Mikro telefon’u icat ederek Bell’in telefonunu pratik hale getirdi. 1877’de ‘Motograf’ denen elektrikli yazý makinesini, 1878’de ‘Fonograf’ý, ayný yýllarda ‘Telefonograf’ ve ‘Aerograf’ý buldu. Saniyede kýrk altý defa resim çeken fotoðraf makinesinin ve sinemanýn mucidi de odur. Son olarak, kendi adýný alan elektrik bataryasýný yaptý. 70 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ayrýca çeþitli þirketler kurup sonralarý bunlarý birleþtirerek rakip þirketleri satýn aldý ve General Electric Company adlý þirketi meydana getirdi. Çok küçük yaþlardan itibaren baþlayýp hayatýnýn son günlerine kadar devam ettiði deneyler sonucunda ortaya koyduðu yüzlerce buluþ için hükümetten bin dört yüze yakýn berat aldý. Ýstediðiniz müzisyene gidip en önemli bestecileri sorun; hepsi de Mozart’ý en baþa koyacaklardýr. Altý yaþýnda beste yapmaya ve halk önünde konser vermeye baþlamýþtýr. Bir kez dinlediði bir eseri baþýndan sonuna ezberinden yazabilirdi. Büyük opera ve orkestra müziklerini kafasýnda yazabiliyor, ardýndan tek bir hata ve düzeltme yapmadan bunlarý kaðýda dökebiliyordu. Efsanevi bir aranjman yeteneðine sahipti. Sözgelimi, bir keresinde, yazdýðý bir eserin bölümlerini þapkasýnýn içine atýp karýþtýrmýþ ve içinden rastgele seçerek sýraya koymuþtu. Ortaya çýkan yeni eser, yine de mükemmel olmuþtu. Mozart, aksilikler karþýsýnda asla yýlgýnlýða kapýlmamýþtýr. Bir keresinde bulunduðu yerden uzak olan bir yere konser vermeye gider. Tüm hazýrlýklar tamamlanýr ve konserin baþlama saati gelir. Mozart konser salonuna geldiðinde sadece on kiþi vardýr. Salondakiler bu durum karþýsýnda konserin iptal edilip edilmeyeceðini birbirlerine sormaya baþlarlar. Mozart ise piyanosunun baþýna geçer ve salonda kaç kiþi olduðuna bakmaksýzýn tuþlara dokunmaya baþlar. Onun o andaki düþüncesi salonda kaç kiþinin olduðu deðildir. O, sanatýnýn üstün gücüne inanmaktadýr. O sýrada ona salonda kaç kiþi olduðunu sorsalardý, büyük bir olasýlýkla bilemezdi. Konserini bitirdiðinde salondaki on kiþinin BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 71 alkýþý tüm salonu dolduruyordu. Mozart ve onu dinleyenler çok ayrýcalýklý bir gün yaþamýþlardý. Akþam, Mozart eþine bir mektup yazmýþ ve þöyle demiþtir: “Burada harika bir konser verdim ve herkes ayakta alkýþladý.” Dünyanýn en büyük müzisyenlerinden biri olan Mozart, bu tip deneyimleri yaþamýþ, ama geri çekilmemiþ ve baþarmýþtýr. Mesleðini bir ömür boyu tüm ilkelerine sadýk kalarak uygulayan ak saçlý bir ustaya baþarýsýnýn sýrrýný sordular: “Ýki sözcük…” dedi ve ekledi: “Doðru kararlar.” O kararlarý nasýl alabildiðinin sýrrýný sordular: “Tek sözcük…” dedi: “Deneyim” Deneyiminin sýrrýný sorduklarýnda ise þu yanýtý verdi: “Ýki sözcük: Yanlýþ kararlar.” 72 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Fiziksel yetersizlik, yaþlýlýk veya hastalýk da baþarýya engel oluþturmaz. Kör ve saðýr biri olmasýna raðmen, Amerikalý Helen Keller, bir gün ünlü bir yazar ve hatip olmuþtur. 7 yaþýnda 625 kelime öðrenmiþti. Hayatý acý ve ýzdýraplar içinde geçtiði halde o yýlmadan çalýþmýþtý. Hatta Redeliffe Koleji’ni en üst dereceyle bitirmiþti. Bir gün Harvard Üniversitesi’nde gençlere yaptýðý konuþmaya þöyle baþlamýþtý: “Siz gençler benden çok talihli insanlarsýnýz, çünkü bendeki gibi bir eksiklik sizlerde yok.” Harvardlý gençler kadýnýn körlük ve saðýrlýðýndan bahsettiðini düþünerek son derece üzülmüþlerdi ki, Bayan Keller sözlerine þu cümle ile devam etmiþti: “Çünkü benim diþlerim takma!” Amerikan Yüksek Mahkeme üyesi Oliver Wendell Holmes, 90 yaþýnda (1932) kendi isteðiyle emekli olmuþtu. 94 yaþýnda da ölmüþtü. Roosevelt 1932’de ilk defa Cumhurbaþkaný seçildiðinde, hakim Holmes’i evinde ziyaret etmiþ, onu kütüphanesinde Platon’u okurken bulmuþtu. “Hakim Bey, Platon’u niye okuyorsunuz?” diye sormuþtu. 90 yaþýndaki hakim Holmes, bu soruya þu cevabý vermiþti: “Kafamý geliþtirmek için okuyorum, sayýn cumhurbaþkaným.” Baþka örnekler verelim: Goethe 83 yaþýnda iken öldü. En büyük eseri olan Faust’u ölümünden 1-2 yýl önce bitirmiþti. Mimar Sinan Süleymaniye’yi bitirdiðinde 70 yaþýný geçmiþti. Charlie Chaplin (Þarlo), 76 yaþýnda iken, hâlâ film yönetmenliði yapýyordu. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 73 Bir Türk’ün Baþarý Öyküsü ABD Argon Laboratuvarlarýnda çalýþmalarýný sürdüren Profesör Dr. Ali Erdemir geçenlerde bir üniversiteye gelerek ‘Sýfýr sürtünmeli ortamlar’ hakkýnda kalabalýk bir eðitim ordusunu konuyla alakalý bilgilendirdi. Konuþmasýnda ýsrarla vatanýndan kaçmadýðýný, daha önce birçok kez gelmek istediðini fakat koþullarýn buna bir türlü izin vermediðini açýkladý. Aslýnda haberi olanlar bilir, Ali Erdemir bu keþfi yýllar önce yapmýþtý. Sürtünme katsayýsýný en düþük madde olan teflondan (Molibden serisi) 20 kat daha aþaðýya çeken buluþunu büyük bir dikkatle anlattý Ali Erdemir. Deneyleri anlatýrken “Bunu siz de yapabilirsiniz.” der gibiydi. Hatta daha önce yanýnda götürdüðü 2 Türk talebesinin Argon Laboratuvarý’nda çalýþan mühendislerden hiçbir eksiðinin olmadýðýný da ýsrarla vurguladý. Ýkinci büyük buluþu olan Borik asidin türevlerinden olan bir maddenin de sürtünme katsayýsýný çok aþaðýlara çektiðini anlattý. Ayrýca çalýþtýðý Tribolgy bölümünde 12 bilim adamý çalýþýyormuþ. Bunlarda sadece Ali Erdemir Türk. Üzerinde durduðu konulardan biri de 5 bine yakýn Türk beyninin Amerika’da hizmet ettiðiydi. Aslýnda Amerika’ da bulunan 400 bin yabancý uyruklu öðrencinin bulunduðu düþünülürse, bu hiç de azýmsanacak bir rakam deðil. Karbon-hidrojen yapýsýnda olan ilk buluþunu Borik asit yapýsýndaki ikinci keþif takip etmiþ. Ýkinci buluþu- 74 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon nun hikayesinin Adana’da çocukluðunda oynadýðý taþlara dayandýðýný belirten Ali Erdemir, her Türk gencinin yeterli imkanlar saðlandýðýnda ayný þeyleri daha da ileri götürerek yapabileceðinden emin... Aynen konuþmasýndan bir kesitte bize bunu söylüyor: “Ben de sizin gibi bu sýralarda oturan biriydim. Fiziðe ve matematiðe biraz fazla düþkündüm.” Ýsteyin ve azimli olun: Çalýþmaya istek ve azimle yönelirseniz, kendinizi yapacaðýnýz iþe, yani ders çalýþmaya adarsanýz zihninizi daha etkin kullanýrsýnýz. Çünkü bu durumda zihniniz öðreneceðiniz konuya yoðunlaþtýðýndan anlamaya hazýr olacaktýr. Böylece incelemeye aldýðýnýz bilginin hafýzanýzdaki bilgilerle baðlantýya girmesini saðlamýþ olursunuz. Ýstemeye ve azimli olmaya, yani adanmaya Osmanlý Padiþahlarýndan bir örnek verelim: BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 75 Ýstanbul’un fethi, bazý tarihçilere göre dünyanýn gelmiþ geçmiþ en büyük olayý. Hem zaman olarak hem de olayýn büyüklüðü bakýmýndan… Bazý tarihçiler daha da ileri giderek bu fethin bu kadar kýsa sürede gerçekleþmesinin olanaksýz olduðunu belirtiyorlar. Bir gecede bu kadar gemi karadan yürüyemez. Fatih, gemileri çok göstermek için blöf yaptý diyenler bile çýkmýþtýr. Aslýnda olayýn perde arkasý çok önemlidir. Genç Þehzade daha 16-17 yaþlarýndayken, kaldýðý odanýn camýndan Ýstanbul’a bir aþýk gibi bakarak: “Ýstanbul; ya sen beni alacaksýn ya da ben seni.” diyordu. Bir gün Fatih’in annesi, genç oðlu Sultan Mehmet’in yataðýnýn her zamanki gibi çok düzgün olduðunu görünce oðlunu ikaz eder: “Þehzadem, yataðýnýzý siz toplamasanýz da her sabah hizmetçiler toplasa; böylece yorulmamýþ olursunuz.” Sultan Mehmet ise Ýstanbul’un Bizans’ýn olan kýsmýna bakar ve þu ölümsüz cevabý verir: “Caným anam, ben o yataða 6 aydýr girmedim!” 76 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon ABD’de 500 ünlü zengin üzerinde bir araþtýrma yapan Napeleon Hill, bu ünlülerin ortak özelliklerinin sebat ve kararlýlýk olduðunu belirlemiþtir. Bu insanlarýn yaþamlarýnda karþýlaþtýklarý baþarýsýzlýklardan asla yýlmadýklarýný ortaya çýkarmýþtýr. Sözcük daðarcýðý konusunda zihinsel dünya rekorunu elinde tutan (50 bin sözcük) Johann Wolfgang Goethe, adanmak konusunda son derece anlamlý bir yorum yapmýþtýr: “Ýnsanýn kendini tamamen adadýðý an, Ýlahi Takdir de harekete geçer. Gerçekleþen her þey, baþka türlü gerçekleþmeyecek bir þeyin olmasýna yardým eder. Düþlediðiniz her þeyi yapabilirsiniz…Yola hemen koyulun.” Goethe’nin buradaki ifadelerinin en güzel örneklerinden birisi de kekeme Demosthenes’dir. Onun yaþamý, karar vermenin ve verilen karara adanmanýn nasýl büyük bir güç oluþturduðuna güzel bir örnektir: Demosthenes’in babasý çok zengin bir kýlýç yapým ustasýydý. Fakat oðlu 7 yaþýndayken öldü. Arkasýnda büyük bir miras býraktý. Ama Demosthenes küçük olduðundan dolayý akrabalarý, zorla onun mirasýna el koydular. Demosthenes’e çok az bir þey býraktýlar. Mirasýný haksýz bir biçimde ele geçiren bu insanlara karþý dava açma tutkusu ve geleneksel beden eðitimi göremeyecek kadar zayýf bir bedensel yapýya sahip oluþu onu bir karar vermeye zorladý. O da ülkenin en iyi hatiplerinden biri olmaya karar verdi. Ama ortada büyük bir sorun vardý; çünkü Demosthenes bir kekemeydi. Konuþtuklarýnýn hiçbirisi kolaylýkla anlaþýlamazdý. Ama o, bu konuda kesin kararýný vermiþ ve kendisini buna adamýþtý. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 77 Evinin alt kýsmýna bir çalýþma odasý yaptýrdý. Bu çalýþma odasýnda sesini geliþtirme alýþtýrmalarý yapacaktý. Çok sýkýntýlý bir çalýþma dönemi olacaktý. Vazgeçme olasýlýðýný ortadan kaldýrmak ve dýþarýya çýkmamak için saçlarýnýn yarýsýný kazýttý. Kekemeliðini yenebilmek için aðzýna doldurduðu çakýl taþlarýyla konuþma egzersizleri yapmaya baþladý. Ayrýca koþarken ya da soluk soluða iken þiir okumaya, boy aynasýnýn karþýsýnda sürekli olarak konuþmaya baþladý. Bu çalýþmalarý uzun yýllar sürdü. Bu uzun yýllarýn ardýndan halka açýk bir mecliste yaptýðý ilk konuþmasýnda baþarýsýz oldu. Dinleyicilerin hepsi onunla alay ettiler. Ama o, buna raðmen vazgeçmedi ve çalýþmalarýný artýrarak sürdürdü. Dile olan hakimiyetini artýrabilmek ve daha akýcý konuþabilmek için, kendince önemli gördüðü çok sayýdaki kitabý, el yazýsý ile tekrar tekrar yazdý. Kararlýlýðý, adanmýþlýðý ve asla vazgeçmemesi onu yavaþ yavaþ hayalini kurduðu yere getirdi. Hitabeti her geçen gün geliþti ve ünü ülkesinin sýnýrlarý dýþýna taþtý. Azmi ve adanmýþlýðý sayesinde döneminin en ünlü hatibi oldu. 78 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Ayný adanmýþlýk ünlü sanatçý Michelangelo’da da vardýr. Michelangelo, soylu, ama beþ parasýz bir aileden geliyordu. Sanatçý olmakta zorlandý; çünkü bu meslek bir ‘beyefendi’ye yakýþtýrýlamýyordu. Çizimlerini eve getirdiðinde, sanattan nefret eden babasý ve amcasý onu döverlerdi. Oymacýlýðý da kendi kendine öðrenmiþtir. Papalýðýn istediði bir çalýþmayý tamamlamasý için yýllarca iki büklüm ve tersten çalýþmak zorunda kalmýþtýr. Bu çalýþmayý tamamlayabilmesi, onun olaðanüstü bir fiziksel dayanýklýlýða sahip olduðunu göstermiþtir. Yaptýðý bu çalýþmanýn ürünü olan tavan resimleri olaðanüstü sanat yapýtlarý olarak ünlendi. Michelangelo, o sýralarda daha 37 yaþýnda olmasýna raðmen, yaþayan en büyük sanatçý olarak görüldü. Çalýþmanýn ve kararlýlýk göstermenin yanýnda önemli olan bir diðer unsur da sabýrlý olmaktýr. Çinlilerin yetiþtirdikleri bambu aðacýnýn yetiþtirilme evresi, sabýr hakkýnda verilebilecek güzel bir örnektir: Çin’de yetiþtirilen bambu aðacý diðer aðaçlardan çok farklýdýr. Çinliler bu aðacý þöyle yetiþtirir: Önce aðacýn tohumu ekilir, sulanýr ve gübrelenir. Birinci yýl tohumda herhangi bir deðiþiklik olmaz. Tohum yeniden sulanýp gübrelenir. Bambu aðacý ikinci yýlda da topraðýn dýþýna filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yýllarda her yýl yapýlan iþlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanýr ve gübrelenir. Fakat inatçý tohum bu yýllarda da filiz vermez. Sizlerin, yeter artýk dediðinizi duyar gibiyim! Ancak Çinliler büyük bir sabýrla beþinci yýlda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Nihayet beþinci yýlýn sonlarýna doðru bambu topraðýn arasýndan filiz vermeye baþlar ve altý hafta gibi kýsa bir sürede yaklaþýk 27 metre boya ulaþýr. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 79 Akla gelen ilk soru þudur: Çin bambu aðacý 27 metre boyuna 6 haftada mý yoksa 5 yýlda mý ulaþmýþtýr? Bu aðaç, insanlarýn sabrýný ölçen bir sabýrmetre gibidir! Çinliler eðer sabretmeselerdi ekilen bu tohumun, bir gün aðaç olacaðýný göremezlerdi. Siz, onlara göre biraz daha þanslýsýnýz. Sýnava hazýrlanan öðrenciler olarak, en azýndan sabýrla çalýþmanýzýn karþýlýðýný aradan 5 yýl geçmeden görebileceksiniz. Çoðu öðrenci dönem baþýnda büyük bir istekle çalýþma masasýnýn baþýna oturuyor, ancak çalýþmalarýn sonunu getiremiyor. Daha bir ay bile geçmeden nefesi kesiliyor bu öðrencilerimizin. Unutmayýn ki sýnavý kazanmak uzun soluklu bir maraton da gösterilecek performansa baðlýdýr. O nedenle siz yüz metre koþucusu deðil bir maratoncu olmalýsýnýz. 80 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon Baþarýya kilitlenen insanlar asla vazgeçmezler. Onlar sürekli olarak durumlarýndan þikayet etmek yerine ellerindeki olanaklarý en iyi biçimde deðerlendirmeye çalýþýrlar ve bunun yollarýný ararlar. Bernard Shaw, yalnýz beþ yýl boyunca okula gitmiþ olmasýna raðmen, öylesine ünlü bir yazar olmuþtur ki, 1925’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layýk görülmüþtür. Ýlk olarak, bir maðazanýn muhasebe kayýtlarýný tutmakla iþe baþlamýþ, sonra dört yýl süreyle veznedarlýk yapmýþtýr. Bu arada yazarlýkla geçinmeye karar vermiþ ve tam beþ adet romaný art arda yazmýþtýr. Bunlarý Ýngiltere ve Amerika’da ki yayýn evlerine yollamýþ, hepsinden de red cevabý almýþ, ama yine de ümitsizliðe kapýlmamýþtýr. Kendini tiyatro eleþtirmenliðine vermiþ, onda da baþarýlý olamamýþtýr. Denemelerinden vazgeçmeyerek, çalýþmaya ve bu arada kendini geliþtirmeye devam etmiþtir. Bu çabalarý 21 yýl süren Shaw, sonuçta bir dramaturg (bir tiyatro eserini veya metnini yorumlayarak anlamlý hale getiren ve eserin içerisinde yer almasý gereken konular üzerinde uyum çalýþmasý yapan kiþi) olarak tanýnýp, ün kazanmýþtýr. Ýþitme kaybý, geçen yýllarla birlikte giderek artan Ludwig Van Beethoven, 46 yaþýnda tamamen saðýr olmuþtur. Ancak, en büyük bestelerini -ki bu besteler arasýnda beþ önemli senfoni vardýr- yaþamýnýn son yýllarýnda yapmýþtýr. Zamanla Amerika’nýn en fazla okunan yazarlarýndan biri olan William Sorayan, ilk kitabýnýn basýlmasýndan önce, üst üste konulduðu zaman 75 santim yüksekliðinde red mektuplarý almýþtýr. “Zamanýn Kýsa Tarihi” kitabýný yazan Stephen Hawking, öðrenciliðinde mükemmel bir fiziksel yapýya sahip üstün bir atletti. Ama 1960’lardan itibaren, giderek daha da BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 81 kötüleþen bir nöron hastalýðýna yakalandý. Günümüzde tekerlekli sandalyeye baðýmlý olarak yaþayan Hawking, bilgisayar baðlantýlý bir ses kutusu aracýlýðýyla konuþabilmektedir. Her þeyi vücudunun hareket edebilen tek organý olan bir parmaðý ile idare etmektedir. 1992’de Beyin Vakfý onu “Yýlýn Beyni” ilan etmiþtir. Bizden bir örnek: NAÝM SÜLEYMANOÐLU 23 Ocak 1967’de Bulgaristan’da doðdu. Haltere 1977’de Bulgaristan’da baþladý. On beþ yaþýnda Brezilya’da yapýlan Dünya Gençler Halter Þampiyonasý’nda 52 kilo þampiyonluðunu iki altýn madalya ile kazandý. 16 yaþýnda yine 52 kiloda ilk dünya rekorunu kýrarak þampiyon oldu. Halter tarihinin en genç dünya rekortmeni ve þampiyonu unvanýný kazandý. Bu dönemde Türklere yapýlan baskýlar 82 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon sonucu adý deðiþtirildi ve Naum Þalamanov adýyla spor yaþamýný sürdürmek zorunda kaldý. 1983-1986 yýllarý arasýnda gençlerde 13, büyüklerde 50 dünya rekoru kýrdý ve yine bu tarihler arasýnda katýldýðý tüm Dünya ve Avrupa Þampiyonalarýnda 52, 56 ve 60 kilolarda þampiyon oldu. 1984, 1985 ve 1986 yýllarýnda IWF tarafýndan dünyada ‘Yýlýn Haltercisi’ seçildi. 1986’da Avustralya’da yapýlan Dünya Halter Þampiyonasý sýrasýnda Sydney’deki Türkiye Büyükelçiliði’ne sýðýnarak Türkiye’ye iltica etti. 1987’de Türkiye’de yýlýn sporcusu seçildi. Naim Süleymanoðlu, Bulgarlarýn tüm karþý davranýþlarýna raðmen 1988 Avrupa Halter Þampiyonasý’na Türkiye adýna katýldý ve bu þampiyonada üç altýn madalya kazanýrken, koparmada 150 kg kaldýrarak bir de dünya rekoru kýrdý. Bu derece, Türkiye’nin spor alanlarýndaki ilk dünya rekoru olmasý açýsýndan ayrý bir önem taþýdý. 1988 Seul Olimpiyatlarý’na Naim Süleymanoðlu’nun Türkiye adýna katýlabilmesini saðlamak için Türk Hükümeti’nce Bulgaristan’a 1 milyon dolar ödenerek gerekli izin alýndý. Olimpiyat Köyü’nde sýký koruma altýnda bulunmasý ve içinde bulunduðu gergin ortama karþýn, koparmada 145, 150,5 ve 152,5 kg, silkmede 175, 188,5 ve 190 kg, toplamda ise 320, 339 ve 342,5 kg kaldýrarak peþ peþe 9 dünya, 6 olimpiyat rekoru kýrarak eriþilmesi güç bir baþarý elde etti. Böylece Türkiye’ye olimpiyatlar tarihinde güreþ dýþýnda ilk altýn madalya kazandýran sporcu oldu. Türkiye’ye dönüþünde büyük törenlerle karþýlandý. Çeþitli kuruluþ ve kiþilerce ödüllendirildi. Türk Hükümeti’nin giriþimleriyle Bulgaristan’da kalan ailesi de Ekim 1988’de Türkiye’ye getirildi. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 83 1992 yýlýnda yapýlan Barcelona Olimpiyatlarý’nda rakiplerine ezici bir üstünlük saðlayarak altýn madalyayý yine ülkemize kazandýran Naim, ayný yýl Uluslararasý Halter Basýn Komisyonu tarafýndan ‘Dünyanýn en iyi sporcusu’ seçildi. 1993 yýlýnda Avustralya’nýn Melbourne kentinde yapýlan Dünya Þampiyonasý’nda 3 altýn madalya kazanýrken 2 de dünya rekoru kýrdý. 1994 yýlýnda Bulgaristan’ýn Sokolov kentinde yapýlan Avrupa Halter Þampiyonasý’nda 64 kiloda, sadece üç kaldýrýþ yaparak 3 dünya rekoru kýrdý ve 3 altýn madalya kazandý. Böylece Süleymanoðlu halter tarihinde rekor kýrarak Avrupa Þampiyonu olan ilk sporcu olma unvanýný elde etti. Finlandiya’daki Uluslararasý Helsinki Turnuvasý’nda ise 2 dünya rekoru kýrarak birinci oldu. 66.’sý Ýstanbul’da düzenlenen Dünya Þampiyonasý’nda ilk kez Türk seyirci önünde yarýþtý ve sakatlýðýna raðmen 3 dünya rekoru kýrarak 3 altýn madalya kazandý. Ayný yýl Uluslararasý Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafýndan Dünyanýn en güçlü sporcusu ödülüne layýk görüldü. Mayýs 1995’te yapýlan Avrupa Halter Þampiyonasý’nda 1 altýn, 2 gümüþ madalya elde etmesini bildi ve takýmýmýzýn Avrupa birinciliðini kazanmasýnda pay sahibi oldu. Çin’de yapýlan Dünya Þampiyonasý’nda ise sakatlýðýna raðmen üç altýn madalya kazandý. ‘Cep Herkülü’, ‘Küçük Dev Adam’ gibi lakaplar takýlan halterin bu büyük ismi, gençler, büyükler kategorisinde Avrupa ve Dünya Þampiyonalarý ve Olimpiyatlarda 70’den fazla rekora imza attý. Kendi kilosunun (60) üç katýndan fazla aðýrlýðý yerden kesen ilk sporcu unvanýný elde etti. Dört ayrý kiloda da ayný baþarýyý gösteren dünyanýn bir numaralý sporcusu oldu. 84 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon ÞÝMDÝ DEÐÝLSE NE ZAMAN Alexis Carrel, “Yarýn diye bir þey yoktur.” der. Çok haklýdýr. Ýnsan sürekli bugününü düþünür ve gerekli önlemleri alarak üzerine düþenleri tam olarak yaparsa, yarýný dert etmesi gereksizdir. Ancak, bugünü deðerlendiremeyen, iþini hep erteleyen için de yarýn hep vardýr. “Yaparýz, ederiz, bakarýz…” diyenlere “Yarýný bugünle satýn al!” diyen bilge haklý deðil mi? Gelin bugün, yalnýzca bugünü yaþayalým. 1. Bugün, hayatýmýn bütün problemlerini bir kerede halletmeye kalkýþmadan sadece bugün için yaþamaya çalýþacaðým. 2. Bugün, mutluluðumun diðer insanlarýn yaptýklarý veya söyledikleri þeylerle ilgili olmadýðýnýn bilincinde olarak mutlu olmaya çalýþacaðým. 3. Bugün, karþýlaþtýðým þeyleri kendime uydurmak yerine kendimi onlara uyduracaðým. Ailemi, arkadaþlarýmý, iþimi ve tüm olaylarý olduðu gibi kabulleneceðim. 4- Bugün, psikolojik açýdan saðlýðýma dikkat edeceðim. Zihnimi geliþtireceðim ve manevi huzur verecek bir kitap okuyacaðým. 5. Bugün, kimseye farkettirmeden birisine iyilik yapacaðým; bu belki de komþuma onu sevindirecek küçük bir mutluluk vermek olacak. 6. Bugün, elimden geldiðince bakýmlý olmaya çalýþýp, sokaða çýkacaðým ve insanlara nazik davranacaðým. BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 7. 85 Bugün kendime bir program yapacaðým. Tam ola- rak uygulayamayabilirim; ama iki þeyden kaçýnacaðým: Acelecilik ve kararsýzlýk. 8. Bugün zamaným yok demeyeceðim. Hiçbir þey için zaman bulunmaz. Zaman gerekiyorsa, zaman ayrýlýr. 9. Bugün korkmayacaðým. Özellikle mutluluktan korkmayýp, güzelin, iyinin ve hayatýn keyfini çýkartacaðým. 11. Bugün için kendimi, olduðum gibi kabul ederek, elimden gelenin en iyisini yapacaðým. BUGÜN, SADECE BU TEK GÜNÜ YAÞAMAYI SEÇÝYORUM. ASLINDA BUGÜNÜ SEÇEREK GELECEÐÝMÝ DE BELLÝ ORANDA BELÝRLÝYORUM. 86 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon KAYNAKLAR Baltaþ, Acar. Üstün Baþarý, Remzi Kitabevi, Ýstanbul 1992 Baran, Ziya. Baþarýyý Keþfedin, Edinka Yayýnlarý, Ýzmir 2001 Baykal, Hakan. Öðrenme Stratejileri, Güvender Yayýnlarý, Ýstanbul 2004 Bayram, Hüseyin; Çelik, Necdet. Zeka Tomurcuklarýna Damlalar, Adým Yayýnlarý, Ýstanbul 1997 Bilge, Yunus. Okulda Ve Sýnavlarda Baþarýnýn Yolu, Güvender Yayýnlarý, Ýstanbul 2001 Bozdað, Muhammed. Düþün ve Baþar, Nesil Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Buzan, Tony-Keene, Raymond. Dehanýn El Kitabý, Çeviren: Sinem Gül, Sabah Kitaplarý, Ýstanbul 1998 Doðan, Abdullah. Baþarý Çocuk Doðurdu, Kariyer Yayýncýlýk, Ýstanbul 2002 Dökmen, Üstün. Ýletiþim Çatýþmalarý ve Empati, Sistem Yayýncýlýk, Ýstanbul 2000 Dikmen, Mehmet. Meþhurlardan Baþarýnýn Püf Noktalarý, Türdav Yayýnlarý, Ýstanbul 2000 Fry, Ron. Hafýza Nasýl Geliþtirilir?, Timaþ Yayýnlarý Çeviren: Feride Kurtulmuþ, Ýstanbul 2000 Marden, Orison Swett. Her Ýnsan Hükümdardýr, Çeviren: Hikmet Hikay, Hayat Yayýnlarý, Ýstanbul 2001 Kasatura, Ýlkay. Okul Baþarýsýndan Hayat Baþarýsýna, Altýn Kitaplar Yayýnevi, Ýstanbul 1991 Köknel, Özcan. Zorlanan Ýnsan, Altýn Kitaplar Yayýnevi, Ýstanbul 1987 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon 87 Kuzgun, Yýldýz. Meslek Danýþmanlýðý, Nobel Yayýn Daðýtým, Ankara 2000 Maxwell, John J. Baþarý Ýçin Stratejiler, Sistem Yayýncýlýk, Çeviren: Ýdip Güpgüpoðlu, Ýstanbul 1996 Maviþ, Adil. ÖSS Çalýþma Kýlavuzu, Hayat Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Özgüven, Ýbrahim Ethem. Çaðdaþ Eðitimde Psikolojik Danýþma ve Rehberlik, PDREM Yayýnlarý, Ankara 2001 Özsoy, Osman. Geleceðin Meslekleri, Hayat Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Robbins, Anthony. Sýnýrsýz Güç, Ýnkýlap Kitabevi, Çeviren: Dr. Mehmet Deðirmenci, Ýstanbul 1993 Saygýn, Oðuz. Beyin Gücünü Geliþtirme, Hayat Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Saygýn, Oðuz. Negatif Limanlardan Pozitif Sulara, Hayat Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Sekman, Mümin. Kiþisel Ataleti Yenmek, Alfa Yayýnlarý, Ýstanbul 2001 Sekman, Mümin; Saygýn, Oðuz; Maviþ, Adil. Baþarý Üniversitesi, Arýtan Yayýnlarý, Ýstanbul 1999 Shinn, George. Motivasyonun Mucizesi, Sistem Yayýncýlýk, Çeviren: Ulaþ Kaplan, Ýstanbul 2002 Tobi, Hüseyin. Baþarý Kýlavuzu, Güvender Yayýnlarý, Ýstanbul 2002 Turna, Rüya. Ben Bana Güveniyorum, Nobel Yayýnlarý Daðýtým, Ankara 2000 Uluð, Feyzi. Okulda Baþarý, Remzi Kitabevi, Ýstanbul 1990 88 BAÞARI MERDÝVENÝ - Motivasyon ÝNTERNET SÝTELERÝ www.sanaldersane.com www.antalyakoleji.k12.tr www.kigem.com www.milliyet.com www.zaman.com www.internethaber.com www.osym.gov.tr www.ruhsagligi.com www.geocities.com/egitimcilersitesi_rehberlik/meslek.htm www.er-dem.com www.fem.com.tr www.uaa.k12.tr www.fatihuniv.edu.tr www.ilkadimdergisi.com www.kisiselgelisim.com www.basariyolu.com www.adinka.com www.brinkster.com www.rehberlikservisi.org www.rehberlik.com www.müzikliegitim.com www.odevsitesi.com www.vizyoner.com www.mehmetak.net www.yetenek.com www.legese.com www.hurriyetim.com