ek – 3. ön uzman raporları - semrakutluayplanlama.com.tr
Transkript
ek – 3. ön uzman raporları - semrakutluayplanlama.com.tr
EK – 3. ÖN UZMAN RAPORLARI : DİYARBAKIR-ADIYAMAN-ŞANLIURFA 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANLARININ HAZIRLANMASI PROJESİ BİYOLOJİK ÇALIŞMALAR Diyarbakır-Adıyaman ve Şanlıurfa İllerinde gerçekleştirilecek 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planlarının Hazırlanması Kapsamında biyolojik çalışmalar iki ana başlık altında gerçekleştirilecektir. A-FAUNİSTİK ÇALIŞMALAR Biyolojik çalışmalar başlığı altında, Diyarbakır-Adıyaman ve Şanlıurfa illerindeki faunal bileşenler ile bu bileşenler tarafından kullanılan habitatlarla ilgili olarak gerçekleştirilecek çalışmaların ana hatları aşağıda verilmektedir. A.1 SAHA ÇALIŞMALARININ TARİHLERİ VE YARARLANILACAK YÖNTEMLER Söz konusu illerde gerçekleştirilecek saha çalışmalarının sayıları 2010 yılı Nisan ve Eylül aylarında birer kez olmak üzere toplam 2 kezdir. Saha çalışmaları için ziyaret edilecek bu illerde fauna bileşenleri açısından önem taşıyan alanlar ön etüt çalışmalarıyla belirlenmiştir. Çalışmalar birbirini tamamlayıcı karakterde olmak üzere 2 farklı şekilde yürütülecektir. a) Saha Çalışmaları Saha çalışmalarında öncelikle bu kesimlerden değişik şekillerde yararlanan fauna bileşenlerinin hangileri olduğu ortaya konmaya çalışılacaktır. Tür teşhislerinde öncelikle doğrudan gözlemler yapılacaktır. Gerektiğinde tür tespitleri için teleobjektifli fotoğraf makineleri ve dijital kameralardan yararlanılacaktır. Ayrıca bu amaçla hayvanlar tarafından bırakılmış izlerden, tüy, deri, boynuz v.b vücut parçalarından da yararlanılacaktır. Türlerle ilgili kayıtlarda bireylerin görüldüğü kesimlere ait lokalite tanımlamaları ve coğrafi koordinatlar da belirlenerek hazırlanacak tablolara işlenecektir. Ayrıca, “proje alanı olarak” kabul edilen bu üç il içerisinde göçmen kuşlar açısından önem taşıyan alanlar, yani bu türler tarafından göç dönemlerinde düzenli olarak ziyaret edilen alanlarla ilgili olarak da gözlemler ve değerlendirmeler yapılarak sonuçlar hazırlanacak ilgili raporlara yansıtılacaktır. Korunan Alanlar başlığı altında yapılacak çalışmalar ile proje sahası sınırları içerisinde yer alan, ulusal ve uluslar arası sözleşme, yasa, yönetmelik gibi çeşitli hükümler kapsamında koruma altında olan ve özellikle de fauna bileşenleri açısından önem taşıyan tüm alan tiplerinin dökümleri verilecektir. b) Literatür Çalışmaları Saha gözlemlerine ek ve tamamlayıcı olarak bu kesimlerde tarafımızdan geçmiş dönemlerde farklı projeler kapsamında gerçekleştirilmiş çalışmalarda elde edilen verilerden de istifade edilecektir. Ayrıca yine bu kesimlerde farklı araştırıcılar tarafından gerçekleştirilmiş çalışmalar olup olmadığı da araştırılacaktır. Elde edilen sonuçlar kaynak belirtilerek ilgili tablolara işlenecektir. Tablolarda Yer Alacak Başlıklar Proje alanlarında bulunduğu belirlenen fauna bileşenleriyle ilgili olarak tür envanter tabloları oluşturulacaktır. Bu tablolarda yer alacak sütunlar ve açıklamaları aşağıda verilmektedir. 1-Türün Tanımı: Bu amaçla bilimsel tanımı ve Türkçe tanımı ilk iki sütunda, bilimsel sistematikte kullanılan sırayla verilecektir. Bu amaçla ulusal ve uluslar arası literatürde kullanılan en yaygın ve geçerli listelerden istifade edilecektir. 2-Türün Lokalitesi: Türe ait bireylerin görüldüğü kesimlerin hem resmi literatürde kullanılan adları, hem de bir GPS donanımı ile belirlenmiş olan coğrafi koordinatları verilecektir. 3-Türe Özgü Koruma Statüleri: Teşhisi tamamlanan türlerle ilgili olarak envanter tablolarında ayrılacak sütunlarda türlere ait ulusal ve uluslar arası koruma statüleri, varsa endemizm durumları ve statüleri de, yani “Yerli”, “Göçmen” veya “Vagrant” türler gibi tanımlamaları yer alacaktır. Fauna Bileşenleriyle İlgili Olarak Koruma Statülerinin Değerlendirilmesinde Yararlanılacak kaynaklar: -Bern Sözleşmesi: Ek Liste-II ve Ek Liste-III -IUCN tarafından hazırlananmış ve güncellenmiş Avrupa Kırmızı Listesi (ERL) -Merkez Av Komisyonu (MAK) Koruma Listeleri: Ek Liste-I, Ek Liste-II ve Ek Liste-III -RDB 2008. Türkiye Kuşları için Kırmızı Liste B.FLORİSTİK ÇALIŞMALAR Bu çalışma kapsamında gerçekleştirilecek biyolojik çalışmaların botanik kısmında yapılacak çalışmalar; yararlanılacak bilimsel kaynaklar ile bu 3 ildeki habitatlarda saha çalışmalarının yapılacağı ve bitkisel materyallerin toplanacağı kesimler; yapılacak arazi çalışmalarında materyal toplanacak alanlar tarafımızdan yapılmış olan ön-etüt değerlendirmeleriyle tespit edilmiştir. Çalışmaların ana hatları aşağıda verilmektedir: B.1.ARAZİ ÇALIŞMALARI ZAMANLAMASI VE YARARLANILACAK YÖNTEMLER Proje kapsamında 2010 yılı Nisan ve Eylül ayları içerisinde ve ay bazında birer kez olmak üzere toplam 2 saha çalışması gerçekleştirilecektir. Bu çalışmalarda değişik habitatlardan bitki toplamaları yapılacak ve herbaryum tekniklerine göre kurutulacaktır. Kurutulan örnekler, "Flora of Turkey And East Aegean Islands" adlı kaynaktan yararlanılarak tür bazında teşhis edilecektir. Bitkilerin Türkçe adlarının belirlenmesinde Şinasi Akalın tarafından hazırlanmış olan "Büyük Bitkiler Kılavuzu" ve Prof. Dr. Turhan Baytop tarafından hazırlanmış olan "Türkçe Bitki adları" adlı kaynaklardan faydalanılacaktır. Bitkilerin tehlike kategorileri IUCN komisyonunun tespit ettiği kriterlere göre ve Ekim v.d. tarafından hazırlanmış ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği tarafından yayınlanmış olan "Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı" adlı kaynaktan faydalanılacaktır. Bitki türlerinin tehlike kategorilerinin tesbitinde kullanılan kısaltmalar ve açıklamaları: EX: Tükenmiş LC: Az tehdit altında EW: Doğada tükenmiş DD: Veri yetersiz CR: Çok tehlikede NT: Tehlike altına girmeye aday EN: Tehlikede VU: Zarar görebilir NE: Değerlendirilemeyen Çalışma ve değerlendirmeler sonucunda tespit edilmiş olan bitki türleri ve diğer özellikler aşağıdaki tablo formatında verilecektir. Familya Takson Lokalite/Habitat Tehlike Endemizm Fito-Coğ. Kategoris Durumu Bölge Türkçe Adı i Vejetasyon sınıflandırması formasyon düzeyinde verilecektir. Her formasyonun baskın türü, ayırt edici karakteristik türü tespit edilecektir. Proje sahası içerisinde Milli Park, özel koruma alanları, spesifik habitat, tabiat koruma alanları varsa bu alanlar da arazi çalışmaları yoğunlaşacaktır. ARA RAPOR TESLİM TARİHLERİ: Metinde vurgulanan ve tanımlanan tüm çalışmalarla ilgili olarak gerçekleştirilecek ilk saha çalışmalarını müteakiben hazırlanacak II.Ara Rapor en geç 17.05.2010 tarihinde firmaya teslim edilecektir. KAYNAKLAR Proje kapsamında yapılacak arazi çalışmalarında toplanan materyal ile beraber daha önce alanda değişik zamanlarda farklı bilim adamları tarafından gerçekleştirilmiş çalışmalar, yayınlanmış olan makaleler, tez, master plan çalışmaları gibi kaynaklar toplanarak tür listelerinin hazırlanması aşamasında bu çalışmalardan da faydalanılacaktır. Yapılan literatür çalışmasında toplanmış olan kaynaklar aşağıda verilmektedir. 1- Akpulat, H. A., Çelik, N., 2002, Sivas – Sıcak Çermik Arası Florası, C.Ü. Fen Bilimleri Dergisi, Sivas, 23 (1), s. 1-15. 2- Akpulat, H. A., Çelik, N., 2004, Flora of gypsum areas in Sivas in the eastern part of Cappadocia in central Anatolia, Turkey, Journal of Arid Environments, 61: pp 27-46. 3- Aytaç, Z., Duman, H., 1995, New floristic Records fort he Grid Squares B6 and C6, Turkish Journal of Botany, 19: pp: 615-621 4- Aytaç, Z., 1997, The Revision of the Section Dasyphyllium Bunge of the Genus Astragalus L. of Turkey, Tr. J. of Botany, 21(1) : pp 31-59. 5- Bilgiç, T., Terlemez, Đ., 2007, 1/100000 ölçekli açınsama nitelikli Türkiye Jeoloji haritaları Serisi, Sivas- J 36 paftası, MTA, Ankara, 22s. 6- Brummitt, R.K., Powell, C.E., 1992, Authors of plant names, Royal Botanic Gardens, Kew, 732p. 7- Civelek, S., 1986, Taslıdere (Sivas) Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 131s. 8- Civelek, S., 1992, Çamlıbel – Yıldız Dağları (Sivas – Tokat) Florası, Tr. J.of Botany, 16(1) : pp 21-53. 9- Çelik, N., 1985, Hınzır Dağları (Kayseri) bitkileri üzerinde Sistematik ve Fitokimyasal Arastırmalar, Doçentlik tezi, Sivas, 148 s. 10- Çelik N., Yıldız, B., 1991, Tecer Dağları (Sivas) Florası, C.Ü. Fen Bilimleri Dergisi, Sivas, 14, s. 3-16. 11- Dadandı, M. Y., 2002, Türkiye' nin Phlomis L. (Lamiaceae) Cinsi Revizyonu, Doktora tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, ANKARA, 340s. 12- Dağ, C., 2007, Sıcak Çermik – Yıldızeli (Sivas) Arası Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 132s. 13- Davis, P. H. (eds.), 1965-1985, Flora of Turkey and The East Aegean Islands, 1-9, Edinburgh. 14- Davis, P. H., 1974, Turkey: Present State of Floristic Knowledge: in La Flore du Bassin Mediterraneen Essai de Systematique, 235, pp: 93-113. 15- Davis, P. H. (eds.), 1988, Flora of Turkey and The East Aegean Islands, 10, Edinburgh. 16- Donner, J., 1985, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 1-8" Linzer biol. Beitr. 17/1, pp.1-20. 17- Donner, J., 1987, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 9" Linzer biol. Beitr. 19/1, pp.3-16. 18- Donner, J., 1990, Verbreitungskarten zu P. H. Davis "Flora of Turkey, 1-10" Linzer biol. Beitr. 22/2, pp.381-515. 19- Dönmez, A. A., Yıldırımlı S, 2000, Taxonomy of the genus Prunus L. (Rosaceae) in Turkey, Turk J. Bot. 24: pp.187-202. 20- Dönmez, E., 1994, Sivas – Hafik Arası Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 138s. 21- Dönmez, E., 1999, Gövdeli Dağı (Kayseri – Sivas) Florası, Doktora Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 308s. 22- Dönmez, E., 2000, New Floristic Records for Squares B6 (Sivas-Kayseri), Turkish Journal of Botany, 24(5): pp: 307-309. 23- Ekim, T., Düzenli, A.,1982, Đncebel Dağlarının (Kayseri-Sivas) Florası, TÜBĐTAK, Proje no: TBAG – 419, Ankara,104s. 24- Ekim, T., Yıldız, B., Çelik, N., 1986, New Floristic Records from Central Anatolia (B6), Doğa Türk Botanik Dergisi, 10 (1): pp: 79-99. 25- Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z., Adıgüzel, N., 2000, Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler), Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Ankara, 246s. 26- Erik, S., Tarıkahya, B., 2004, Türkiye Florası Üzerine, Kebikeç, 17: s. 139-163. 27- Güner, A., Özhatay, N., Ekim, T., Baser K. H. C. (eds.), 2000, Flora of Turkey and The East Aegean Islands, Edinburgh. 28- IUCN. 2001, IUCN Red List Categories and Criteria: Version 3.1. IUCN species Survival Commission. IUCN, Gland, Switzerland and Cambridge, UK. pp.ii+30. 29- Karavelioğulları, F. A., 2004, Türkiye Verbascum' ları (A Grubu) Revizyonu, Doktora tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 281s. 30- Kurt, L., 1995, Yozgat-Sivas Arasında Kalan Bölgenin Vejetasyonunun (Geyikli Dağı, Sırıklı Dağı, Karababa Dağı, Ak Dağlar) Sinekolojik Yönden Arastırılması, Doktora tezi, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 107s. 31- Özhatay, N., Kültür, S., 2006, Checklist of Additional Taxa to the Supplement Flora of Turkey III, Tr. J. of Botany, 30 (4): pp. 281-316 32- Özhatay, N., Kültür, S., Aslan, S., 2009, Checklist of Additional Taxa to the Supplement Flora of Turkey IV,Tr. J. of Botany, 33 (3): pp. 191-226 33- Öztürk, E. B., 2007, Cemalköy Gazibey ve Basyayla Köyleri (Altınyayla – Sivas) Florası, Bilim Uzmanlığı Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, ANKARA, 119s. 34- Seçmen, Ö., Leblebici, E., 1997, Türkiye Sulak Alan Bitkileri ve Bitki Örtüsü, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Yayınları No: 158, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, Đzmir, 825s. 35- Yıldırımlı, S., 1988, Türkiye' nin batı yarısı ve kuzeyindeki Isatis L. (Cruciferae) cinsinin revizyonu, Doğa Türk Botanik Dergisi, 12(3): pp: 332-400. 36- Yıldırımlı, S., 1996, Türkiye' deki eğreltilerin yayılısı, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 3, 1, pp.93-104. 37- Yıldırımlı, S., 1997 a, The chorology of the Turkish species of Acanthaceae, Aceraceae, Aizoaceae, Amaranthaceae and Anacardiaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 4, 1, pp.125-130. 38- Yıldırımlı, S., 1997 b, The chorology of the Turkish species of Apiaceae family, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 4, 2, pp.105-128. 39- Yıldırımlı, S., 1999 a, The chorology of the Turkish species of Asclepiadaceae and Aucubaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 6, 1, pp.103-106. 40- Yıldırımlı, S., 1999 b, The chorology of the Turkish species of Asteraceae family, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 6, 2, pp.75-123. 41- Yıldırımlı, S., 2000 a, The chorology of the Turkish species of Balsaminaceae, Basallaceae, Begoniaceae, Berberidaceae, Betulaceae and Bignoniaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 7, 1, pp.257-262. 42- Yıldırımlı, S., 2000 b, The chorology of the Turkish species of Boraginaceae family, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 7, 2, pp.257-272. 43- Yıldırımlı, S., 2001 a, The chorology of the Turkish species of Brassicaceae, Buddlejaceae and Buxaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 8, 1, pp.141-171. 44- Yıldırımlı, S., 2001 b, The chorology of the Turkish species of Cactaceae, Callitrichaceae, Calycanthaceae and Campanulaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 8, 2, pp.157-171. 45- Yıldırımlı, S., 2002 a, The chorology of the Turkish species of Cannabaceae, Capparaceae and Caprifoliaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 9, 1, pp.153-158. 46- Yıldırımlı, S., 2002 b, The chorology of the Turkish species of Caryophyllaceae, Casuarinaceae, Celastraceae, Ceratophyllaceae and Cercidiphyllaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 9, 2, pp.175-199. 47- Yıldırımlı, S., 2003 a, The chorology of the Turkish species of Chenopodiaceae, Cistaceae, Convolvulaceae, Cornaceae and Corylaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 10, 1, pp.203-215. 48- Yıldırımlı, S., 2003 b, The chorology of the Turkish species of Crassulaceae, Cucurbitaceae, Cuscutaceae, and Cynocrambaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 10, 2, pp.249-263. 49- Yıldırımlı, S., 2004 a, The chorology of the Turkish species of Datiscaceae, Dipsacaceae, and Droseraceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 11, 1, pp.163-172. 50- Yıldırımlı, S., 2004 b, The chorology of the Turkish species of Ebenaceae, Elaeagnaceae, Elatinaceae, Empetraceae, Ericaceae, and Euphorbiaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 11, 2, pp.207--218. 51- Yıldırımlı, S., 2005 a, The chorology of the Turkish species of Fabaceae family, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 12, 1, pp.117-170. 52- Yıldırımlı, S., 2005 b, The chorology of the Turkish species of Fagaceae and Frankeniaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 12, 2, pp.191-196. 53- Yıldırımlı, S., 2006 a, The chorology of the Turkish species of Gentianaceae, Geraniaceae, Globulariaceae, and Grossulariaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 13, 1, pp.183-194. 54- Yıldırımlı, S., 2006 b, The chorology of the Turkish species of Haloragidaceae, Hamamelidaceae, Hippocastanaceae, Hippuridaceae, Hydrangeaceae, Hydrophyllaceae, Hypericaceae, Illecebraceae, and Juglandaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 13, 2, pp.199-212. 55- Yıldırımlı, S., 2007 a, The chorology of the Turkish species of Lamiaceae, family, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 14, 1, pp.151-198. 56- Yıldırımlı, S., 2007 b, The chorology of the Turkish species of Lauraceae, Lentibulariaceae, Linaceae, Lobeliaceae, Loranthaceae and Lythraceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 14, 2, pp.197-206. 57- Yıldırımlı, S., 2008 a, The chorology of the Turkish species of Magnoliaceae, Malvaceae, Meliaceae, Menyanthaceae, Molluginaceae, Moraceae, Morinaceae, Myrtaceae, Nyctaginaceae, Nymphaceae and Nyssaceae Families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 15, 1, pp.150-164. 58- Yıldırımlı, S., 2008 b, The chorology of the Turkish species of Oleaceae, Onagraceae, Orobanchaceae, and Oxalidaceae families, Ot Sistematik Botanik Dergisi, 15, 2, pp.151-166. 59- Yıldırımlı, S., 2008 c, The genus Erysimum L. (Brassicaceae) in Turkey, some new taxa, records, a synopsis and a key, Ot sistematik Botanik Dergisi, 15,2, pp. 1-81. 60- Doğan, U., 1993, Çeltek Dağı Florası, Master Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 136 s. 61- Özüdoğru, B., 2009, Karababa Dağı Florası (Sivas), Master Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri, 223 s. 1- ÖNEMLİ BİTKİ ALANLARI Proje sahasında önemli bitki alanı, endemizm açısından zengin, korunması gerken alan tespit edilirse, bu alanın koordinatları, genişliği, lokasyonu ve önemli alan olmasını sağlayan biyolojik parametreler ile önemi ortaya konacaktır. ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI ÇEVRE SORUNLARI VE TEKNİK ALTYAPI ÇALIŞMALARI Belirtilen çevre düzeni planı kapsamında çevre sorunları ve mevcut altyapı hizmetlerinin belirlenebilmesi için yapılacak çalışmalar üç ana başlık altında toplanmaktadır: • Literatür Araştırmaları: Bu kapsamda belirtilen illerde çevresel ve halk sağlığı açısından risk oluşturabilecek kirliliklerin tesbit edilmesi, bu bölgelerdeki çevre sorunlarının tesbiti ve mevcut teknik altyapı durumunun tesbiti için detaylı bir literatür araştırması gerçekleştirilecektir. Kurumsal ve bilimsel bazda yapılmış olan çalışmalar temin edilmeye çalışılarak, belirtilen tesbitler bilimsel bir formatta sunulmaya çalışılacaktır. Çalışmanın bu basamağında, web tabanlı araştırmalarla (kurumların web sayfaları, üniversitelerdeki bilimsel çalışmalar, bilimsel ve kurumsal sürekli yayınlar vb.) ilgili kurumların (Telekom Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, T.Ü.İ.K vb.) dökümantasyon ve yayın merkezlerinden faydalanılacaktır. • Çevre Kirliliği ve Çevre Sorunlarına Yönelik Saha Çalışmaları: Literatür çalışmalarından elde edilen veriler doğrultusunda belirtilen illerde teknik anlamda mevcut tesbitlerin yapılabilmesi ve ilgili kurum ve kuruşlardan veri temin edilebilmesi için arazi çalışmaları gerçekleştirilecektir. Proje kapsamında her bir il için belirlenmesi hedeflenen çevre sorunları aşağıda başlıklar şeklinde sıralanmıştır; 1. Hava Kirliliği, 2. Su Kirliliği, 3. Toprak Kirliliği, 4. Turizm ve Görsel Kirlilik 5. Sanayi Kirliliği 6. Orman ve Tarım Arazilerinin Tahribatı ve Kirliliği 7. Hassas Yörelerde Kirlilik 8. Katı Atık Kirliliği 9. Gürültü kirliliği 10. Erozyon 11. Yapılaşma 12. Bölgeye Yönelik Projeler Yine bu illerdeki katı ve sıvı atık kirlilik yüklerinin hesaplanabilmesi ve içme suyu ihtiyacının tesbit edilebilmesi için nüfus projeksiyon hesapları yapılacak ve bölgelerdeki meterolojik koşullarda göz önünde bulundurulacaktır. Belirtilen bu çerçevede yapılacak saha çalışmaları öncelikle il merkezleri baz alınarak gerçekleştirilecek, illerdeki özel çevre kirliliği sorunlarına gore saha çalışmaları sınırları genişletilebilecektir. Bu kapsamda çevre sorunlarının tesbitine yönelik teknik amaçlı ziyaret yapılacak kurumlar aşağıda sıralanmıştır: 234567- İl Belediye Başkanlıkları İl Çevre ve Orman Müdürlüğü İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü İl Meteoroloji Müdürlüğü İl Sağlık Müdürlüğü İl Tarım Müdürlüğü 8- İl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü 9- İl DSİ Bölge Müdürlüğü 10- İl Orman İşletme Müdürlüğü 11- Üniversitelerin ilgili bölümleri ve/veya Araştırma Merkezleri • Mevcut Teknik Altyapı Tesbitine Yönelik Saha Çalışmaları İllerdeki mevcut altyapı durumunun belirlenmesine yönelik yapılacak çalışmalarda bölgedeki ilgili kurumlarla görüşülecek ve gerekli duyulması halinde yerinde tesbit amacıyla çeşitli alanlarda (katı atık deponi alanları, içmesuyu kaynakları, atıksu arıtma tesisleri, sanayi bölgeleri vb.) teknik incelemelerde bulunulacaktır. Teknik altyapının belirlenmesine yönelik illerde görüşülecek kurum ve kuruluşlar aşağıda sıralanmaktadır: 12- İl Belediye Başkanlıkları 13- İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 14- İl Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü 15- İl DSİ Bölge Müdürlüğü 16- İl TEAŞ ve TEDAŞ Bölge Müdürlüğü 17- İl Karayolları Müdürlüğü ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ ÇEVRE SORUNLARI 1. ADIYAMAN Plansız Kentleşme Şehrimize ekonomik ve sosyal gelişimi ile birlikte refah düzeyinin artması, kırsal alanların yaşam koşullarının güçlüğü ve şehirlerin çekim gücü olmasın nedeniyle çarpık ve plansız bir kentleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Yapılaşmanın planlı olmamasından dolayı alt yapının yeterli olmadığı görülmektedir. Yeşil Alanlar Adıyaman ilinde orman potansiyeli bakımından fakir bir ilimizdir. İl toprakları içerisinde genel ormanlık alanlar toplamı 730 990 hektar olup, bu alan içerisinde % 17,8’lik bölüm ormanlık alan olarak karşımıza çıkmaktadır. % 17,8 ormanlık alanın ağırlıklı olarak % 91’i bozuk baltalık orman ve kalan % 9’luk alanda normal orman özelliği taşımaktadır. Ülkemiz ormanlarının % 6’sı ve Güneydoğu ormanlarının da % 13,6’sı Adıyaman’da bulunmaktadır. Ormanlık alanların dağılımı aşağıdaki Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1. Ormanlık Alanların Dağılımı Isınmada Kullanılan Yakıtlar Adıyaman’da ısınmak için genellikle odun, kömür, sıvı kalorifer yakıtı ve ekonomik durumu iyi olmayan aileler Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından dağıtılan kömürleri yakmaktadır. Adıyaman İli merkezde 2008 yılında Doğalgaz Çalışmalarına başlanmış olup 2013 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Adıyaman merkez ilçe sınır değerin aşıldığı I. Grup İl ve İlçeler statüsünde; ilçeler ise sınır değerlerinin aşılmadığı II. Grup İl ve İlçeler statüsünde yer almaktadır. Bu nedenle ilde, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 13.01.2005 tarih ve 25699 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 30.07.2009 tarih ve 2009/15 sayılı Genelgesine dayanılarak 26/08/2009 tarih ve 132 Karar Nolu Mahallin Çevre Kurulu Kararı ile belirtilen standartta yakıtların kullanımı iştenmistir. Yine aynı karar doğrultusunda belirlenen standartlarda kömür satışı için kömür satış izin belgeleri verilmesine karar verilmiştir. Endüstriyel Emisyonlar İlde bir tane Çimento Fabrikası mevcut olup; il merkezi dışında olması ve elektro filtre kullanması sonucu hava kirliliğinin oluşmadığı tahmin edilmektedir. Bunun dışında endüstri tesisilerinden kaynaklanacak hava kirliliği oluşturacak endüstri tesisi bulunmamaktadır. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar Bilindiği üzere motorlu taşıtlardan kaynaklanan emisyonlar hava kirliliğinde önemli bir yer tutmaktadır. Adıyaman’da motorlu taşıtlardan kaynaklanabilecek karbonmonoksit, nitrojenoksitler, azotoksit, hidrokarbonlar ve iz elementlerin olusturabilecekleri kirlilik hakkında herhangi bir çalısma bulunmamaktadır. Adıyaman ilinde, daha önceki yıllarda Adıyaman Valiliği Çevre Koruma Vakfı tarafında egzoz emisyon ölçümleri yapılmıştır. 2004 yılından beri il merkezinde 5 Kahta ilçesinde 1 özel firma tarafından egzoz emisyon ölçümleri yapılmaya devam etmektedir. Arazi Problemleri Adıyaman İlinde çesitli tarım şekillerini kısıtlayan bazı sorunlar bulunmaktadır. Bunların başında erozyon gelmektedir. İlin topraklarının % 90’nı çesitli şekillerde erozyona maruz kalmaktadır. Erozyonun dışındaki toprak sorunları toprak sığlığı, taşlık, kayalık ve drenaj bozuklarıdır. Erozyona maruz arazi miktarının yüksek olmasının nedeni, eğimin yüksek veya dik sınıfa giren arazi miktarının fazla olması ile yakından ilgilidir. Erozyonun başlıca nedeni olan eğim durumunun yanında, orman yangınları, ormandan tarım alanı kazanma çabaları ve eğimli tarım arazilerinin bilinçsiz toprak işleme ile bitki örtüsünün değişik amaçlarla yok edilmesi sayılabilir. Pestisit Kullanımı İlde görülmesi muhtemel 5 yabancı ot, 15 bitki hastalığı ve 37 bitki parazit ve zararlıları olmak üzere toplam 57 konuda mücadele çalçsmaları yürütülmüştür. Ayrıca, tahmin ve uyarı, entegre mücadele, iç ve dış karantina, zirai ilaç-alet bayi ruhsatlandırılması ve kontrolleri ile zirai mücadele alet-makine desteği konularında faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Zirai mücadele ilaçlarının topraktaki birikimleri ile ilgili olarak köy arazi çıkıslarında, köy ve belde toplantılarında çiftçilere detaylı bilgiler verilmiştir. Özellikle ilaçların topraktaki birikimleri konu edilerek çiftçiler bilgilendirilmiştir. İlde zirai mücadele ilaçlarının tüketim miktarları Tablo 2’de gösterilmiştir. Tablo 2. Adıyaman İlinde Zirai Mücadele İlaçları Tüketimi. Gübre Kullanımı Adıyaman’a ait gübre tüketimi miktarları Tablo 3’de verilmiştir. Tablo 3. Adıyaman İli 2007 Yılı Gübre Tüketimi ( Ton ) GÜBRENİN CİNSİ TÜKETİM MİKTARI ( TON ) Can % 26 16127 A.Nitrat % 33 3200 A.Sülfat 220 ÜRE 10890 DAP 5595 Triple Süper Fosfat 69 Normal Süper Fosfat % 16-18 P 20.20.0. (N.P.K) 20.20.0.+Zn (N.P.K+Zn) Süper 20.20.0. (N.P.K) 15.15.15 (N.P.K) Pamuk 20.32.0. (N.P.K) Mısır 18.24.12. (N.P.K) 13.24.12. (N.P.K) 391 11907 541 1382 134 93 65 17 TOPLAM 41777 KAYNAKLAR Adıyaman İl Çevre Durum Raporu, 2007 Adıyaman İl Çevre Durum Raporu, 2008 Tarım İl Müdürlüğü 2. ŞANLIURFA Plansız Kentleşme Harran Ovasının sulamaya açılması ile cazibe merkezi olan ve GAP projelerinin ağırlıklı uygulandığı Şanlıurfa’ya, köyler, ilçelerden yoğun insan göçü olmaktadır. Plansız yapılaşma genel manada hava, su, toprak ve görüntü kirliliğine yol açmakta, imarsız yapılaşma nedeniyle ulaşım, altyapı ve sosyal hizmetler bakımından çevre sorunları bu bölgede ağırlaşmaktadır. İl merkezinin güneyi ve batısı plansız kentleşmenin ve kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerdir. Şehrin doğu kısmında yapılaşma ovaya doğru, tarım arazisi içine kaymaktadır. Yeşil Alanlar Şanlıurfa’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2,1 m2 civarındadır. İl merkezindeki yeşil alanların büyük kısmı resmi kuruluşların mülkiyetindedir. Cadde ve sokak kenarlarında ağaçlandırma çalışmaları belediyece sürdürülmektedir. Ağaçlandırma hususunda mülki idarenin ve resmi dairelerin yoğun çabası bulunmaktadır. Nispi nemin düşük olması, yazların sıcak ve kurak geçmesi gibi etmenler dikilen ağaçların tutma oranını etkilemektedir. Bu sebeple şehirlerin, akciğerleri olan yegane oksijen kaynağı ağaçlar ve ağaçlandırma, Şanlıurfa’da yetersiz olup hayati önem arz etmektedir. Isınmada Kullanılan Yakıtlar İlde ısınmada sobalarda odun, kömür, likid petrol gazı, motorin, kaloriferlerde fuel-oil, kömür ve doğalgaz kullanılmaktadır. İlde kışların ılık geçmesi nedeniyle ısınmada yoğun olarak elektrik enerjisi kullanımı da söz konusudur. Adıyaman-Diyarbakır Doğalgaz Boru Hattı tamamlanmıştır. Şehir merkezine doğalgaz boru hattı döşenmesi çalışmaları tamamlanmıştır. İl Mahalli Çevre Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda kükürt oranı yüksek, kalori değeri düşük kömür ve yakıtların yasaklanması neticesinde ilde önem arz edecek hava kirliliği oluşmamaktadır. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar Araçlardan kaynaklanan başlıca emisyonlar NO2, CO, HC, SO2, PM ve PM içindeki kurşundur. Bu emisyonların zararları yakıtın eksik yanması veya tam yanmaması sonucunda çıkar. Özellikle egzoz gazlarından kaynaklanan PM emisyonları az olmasına rağmen içerdikleri kurşun nedeniyle insan sağlığına ve doğayı tehdit etmesi açısından önemlidirler. Araçlardan kaynaklanan bu emisyonlar aracın yaşı, motorun çalışma devri, çalışma sıcaklığı, ortam sıcaklığı, ortam basıncı, yakıt türü ve kalitesi gibi parametrelere bağlıdır. İl plakasına kayıtlı araçların cins ve miktarları ile egzoz emisyon ölçümü yapılan araç sayısı Tablo 4’de verilmiştir. İlgili Yönetmelik ve Genelge gereği ilde 2008 yılı itibariyle egzoz emisyonu ölçümü yapmaya yetkili istasyon sayısı 9 adettir. Tablo 4. İlde Kayıtlı Araçların Cins ve Miktarları İle Egzoz Emisyon Ölçümü Yapılan Araç Sayısı Araç Araç Sayısı Egzoz Emisyon Ölçümü Yapılan Araç Sayısı 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2003 2004 2005 2006 200 2008 7 Cinsi Otomo 37.2 41.929 43.48 51.019 56.54 6159 bil Minibü s Otobüs 55 3.36 4 1.16 1 Kamyo 13.6 n 06 Traktör 18.1 77 Kamyo 3.68 net 6 Motorsi 16.9 klet 95 Diğer 1.61 6 Topla 95.8 m 60 3.103 9 3.436 4.251 7 4.621 3 5174 808 843 1.014 1.260 1434 9.839 10.22 0 20.20 7 6.723 10.537 10.42 0 22.28 0 9.795 1084 0 2339 3 11323 33.680 3.840 26.24 8 4.306 4.257 38.47 4 4.654 4214 8 4511 108.04 0 117.4 72 134.36 6 148.0 51 1604 16 19.213 5.335 23.973 21.249 8.359 36.10 9 23.3 33 41.00 0 41.0 39 21.3 42 3.43 2 Yer altı Suları ve Kirlilik Şanlıurfa İl sınırları içerisindeki yeraltı Suları kalitesi ile ilgili D.S. 15. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan ölçüm sonuçları Tablo 5’de verilmiştir. Yeraltı suları yağıştan ve yüzeysel akıştan süzülmeyle oluşmaktadır. Şanlıurfa merkez ilçeye bağlı Karaali köyünün doğusunda açılan sondaj kuyularından 45–50 oC’de sıcak su çıkmaktadır. Sıcak suyun, yağış sularının süzülerek derinlerde jeotermik gradiyan etkisi ile ısınması sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Kimyasal gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı zamanla toprağı çoraklaştırmakta, bunun sonucunda hem toprağın verimi düşmekte, hem de yeraltı sularına sızması ve yüzey su akışlarıyla birlikte yerüstü sularına karışması neticesinde su kirliliğine sebep olmaktadır. Çeşitli noktalardan alınan yer altı suyu numunesindeki tarımsal faaliyeteler sonucu oluşan nitrat kirliliği analiz sonuçları Tablo 6’da verilmiştir. Tablo 5. İlde Yeraltı Suyu Havzalarının İsimleri, Kapasiteleri ve Kalitesi Havza Adı Yeraltı Suyu Kalitesi Organik pH Sertlik Tuzluluk (*) Madde FSo (mg/l) Viranşehir0.886.25-8.5 13-44.5 C2S1-C3S1 Ceylanpınar 7.12 Tektek Dağı 0.886.25-8.5 13-44.5 C2S1-C3S1 7.12 Harran 0.4-7.6 7.1-8.3 15-30 C2S1-C3S1 Suruç 0.56-3.3 7.3-8.4 11.5C2S1 27.5 Birecik ~0.96 ~8.2 ~17.5 C2S1 Halfeti ~0.8 ~6.5 ~16.7 Yaylak (Baziki) ~1.2 ~7.4 ~17.7 C2S1 Bozova ~2.2 ~7.3 18 Hilvan ~0.8 ~7.8 ~14.5 C2S1 Siverek ~0.6 ~7.6 ~18 C2S1 (*) ABD Tuzluluk Laboratuarı Diyagramına göre sınıfı :C2S1 Akarsularda Kirlilik Akarsulardaki kirlilik ile ilgili olarak DS. XV. Bölge Müdürlüğü tarafından çeşitli noktalardan aldığı numunelerin 2007 yılı ortalama sonuçları Tablo 7’de verilmiştir. Özellikle ilçe belediyelerinin çoğunluğunda arıtma tesisi olmadığı için atık sular en yakın akarsu veya dereye deşarj edilmektedir. Alıcı ortamda mevcut olan ekolojik denge bozulmakta, bitkiler ve hayvanlar olumsuz yönde etkilenmektedir. Akarsuların kirliliğinin önlenmesi için Su Kirliliği Kontrolü Yönetmenliği çerçevesinde denetimler yapılıp, ilgililerin gerekli tedbirleri almaları için çalışmalar yaptırılmaktadır. Tablo 6. 2005 ve 2006 yıllarında Yeraltı Sularında Tarımsal Faaliyetlerden Kaynaklanan Nitrat Kirliliği. Tablo 7. 2007 Yılı Ölçüm Sonuçları Ortalaması Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik Atatürk Baraj gölüne; Adıyaman şehir merkezinin tüm atık suları, Samsat ve Kahta ilçe merkezlerinin atık suları, Şanlıurfa’nın Bozova ilçe merkezinin atık suları direkt deşarj edilmektedir. Birecik ve Karkamış Baraj göllerine Halfeti ve Birecik ilçe merkezlerinin atık suları deşarj edilmektedir. Söz konusu baraj göllerinin suyu sınır aşan su konumundadır. Atatürk Baraj gölünden alınan su numunesinin analiz sonuçları Tablo 8’de verilmiştir. İlin Yığınak Köyü yakınlarından geçen BOTAŞ petrol boru hattında 13.04.2005 tarihinde meydana gelen ham petrol sızıntısı sonrası Atatürk Baraj gölünde meydana gelen etkilerinin takibi amacıyla yapılan yağ-gress analiz sonuçları Tablo 9’da verilmiştir. 2008 yılında yine BOTAŞ petrol boru hattında yırtılma meydana gelerek Atatürk Baraj Gölünde petrol kirliliği oluşturmuştur. Tablo 8. Atatürk Baraj Gölünden Alınan Su Numunesinin Analiz Sonuçları NUMUNE CİNSİ 21.03.20 NUMUNE CİNSİ 02 21.03.2002 PH Debi, m3/s 8.01 -- Sıcaklık, OC 15 Elektriksel İletkenlik, mho/cm Klorür, mg/l Amonyak, mg/l Nitrit, mg/l 426 Nitrat, mg/l 11.56 Toplam Alkalinite mg/l (CaCO3) Çözünmüş Oksijen, mg/l Permanganat Değeri, mg/l Orto Fosfat, mg/l Toplam Çözünmüş Katılar, mg/l Askıdaki Katılar, mg/l 140 26.23 0.48 0 0.96 0.03 255 Bulanıklık, NTU Re (Pt-Co skalas_) nk Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı, mg/l Sülfat, mg/l 5 5 Sodyum, mg/l Potasyum, mg/l Toplam Sertlik(CaCO3) mg/l Toplam Demir, mg/l Toplam Mangan, mg/l Kalsiyum, mg/l 14.5 1.62 180 Magnezyum, mg/l Florür, mg/l Bor, mg/l 13.37 35.62 50.1 0.82 - 10.2 Tablo 9. Atatürk Baraj Gölünden Alınan Su Numunesinin Yağ-Gress Analiz Sonuçları Numunenin Numunenin Analizin yapıldığı Lab. YağAlındığı Alındığı Yer gress(mg/lt) Tarih 14.06.2006 Atatürk Kovancı Çevre Reverans 23.04 Barajı Laboratuarı 14.06.2006 Atatürk Tünel Girişi Çevre Reverans 12.06 Barajı Laboratuarı 18.07.2006 Atatürk Tünel Girişi Çevre Reverans 28.2 Barajı Laboratuarı 18.07.2006 Ergen Köyü/Siverek Çevre Reverans 30 Laboratuarı 14.08.2006 Atatürk BarajÙ Tünel Çevre Reverans 7 Girişi Laboratuarı 14.08.2006 Ergen Köyü/Siverek Çevre Reverans 7.2 Laboratuarı 12.09.2006 Atatürk BarajÙ Tünel Çevre Reverans 16 Girişi Laboratuarı 12.09.2006 Ergen Köyü/Siverek Çevre Reverans 19 Laboratuarı 13.12.2006 Atatürk BarajÙ Tünel Çevre Reverans 7.6 Girişi Laboratuarı 13.12.2006 Narl_kaya Köyü/Siverek Çevre Reverans <5 Laboratuarı Arazi Problemleri Şanlıurfa ili topraklarında kültür bitkilerinin yetiştirilmesinin ve tarımsal kullanımı kısıtlayan erozyon, toprak sığlığı, taşlılık, kayalık, drenaj, tuzluluk, sodiklik ve erozyon gibi problemler ile ilgili bilgi Tablo 10’da verilmiştir. Tablo 10.İl ve İlçe Arazilerinin Problemleri Yüzölçümü Taşlık Alan (ha) Miktar( Oran( ha) %) Merkez 41.535,5 101 105 24.3 Akçaka 10.313,1 18 152 17.6 le Birecik 8.783,3 13 159 15.0 Bozova 15.195,2 52 839 34.8 C.pınar 18.057,1 29 806 16.5 Halfeti 6.342,9 11 211 17.7 Harran 8.567,0 19 318 22.5 Hilvan 13.056,1 35 857 27.5 Siverek 39.133,6 227 555 58.1 Suruç 7.374,9 10 028 13.6 V.şehir 21.847,8 93 374 42.7 TOPL 190.206,5 612 404 32.2 AM Toprak Sığlığı Erozyon Kayalık Miktar( ha) 282 139 45 862 Oran( %) 67.9 44.5 Miktar( ha) 414 910 103 131 Oran( %) 99.8 100.0 Miktar( ha) 27 293 - Oran( %) 6.6 - 65 380 110 782 74 162 46 105 41 543 61 641 202 684 23 796 105 818 1 059 912 74.4 72.9 41.1 72.7 48.5 47.2 51.8 32.3 48.4 55.7 85 659 148 299 180 571 54 923 85 670 129 252 383 892 73 749 213 827 1 873 883 97.5 97.6 100.0 86.8 100.0 99. 98.1 100.0 97.9 98.5 2 445 6 143 264 251 32 539 8 116 77 051 1.6 3.4 0.4 0.2 8.3 3.7 4.0 Erozyon Şanlıurfa’da en yaygın sorun su erozyonudur. Bu sorundan çok az etkilenen veya hiç etkilenmeyen alanlar genellikle taban arazilerde düze yakın ve hafif eğimli alanlarda görülür. Bunlar diğer arazi tipleri ve su yüzeyleri dışındaki (1.873.883 hektar) arazinin % 35,4’ünü oluşturur. Erozyondan hafif etkilenen 663.027 hektar (%35,4) arazinin 578.529 hektarı düz-düze yakın, 84.427 hektarı hafif eğimli arazilerdir. Bu arazilerin % 62,0’ı (411.241 hektar) derin, % 35,2’si (223.695 hektar) orta derin profile sahiptir. Bu toprakların % 84,5’i kuru tarımda, % 10,2’si sulu tarımda kullanılmaktadır. Orta derecede erozyona uğramış topraklar 565.912 hektar alanla % 30,2’lik bir oran tutmaktadır. Orta erozyon çoğunlukla hafif ve orta eğimlerde görülmektedir. Topraklar orta derin ve sığ profile sahiptir. Kuru tarım arazilerinin % 69,6’sı kuru tarımda, % 21,9’u çayır-mera olarak kullanılmakta olup, çoğunlukla III. ve IV. Sınıf arazilerden oluşmaktadır. Şanlıurfa arazilerinin çoğunlukla orta ve dik eğime sahip olan 380.664 hektarlık kısmında erozyon şiddetlidir. Bu araziler orta ve dik eğime sahip olup % 82,8’i çayır-mera, % 15,7’si kuru tarım arazisidir. Bu araziler IV.-VI.-VII. Sınıfta yer almaktadır. Erozyonun çok şiddetli olduğu 263.778 hektar arazi hafif orta dik eğime sahiptir. Bu arazilerin büyük çoğunluğu çayır-mera olarak kullanılmaktadır. Ancak hafif mera eğimlerde kuru tarım yapılmaktadır. Bu araziler VI.-VII. Sınıflarda yer almakta ve sığ-çok sığ profile sahiptir. Pestisit Kullanımı Bölgede bazı ürünlerde entegre mücadele yapılmaktadır. Ancak, Bölgedeki yoğun tarımsal faaliyetler nedeniyle çok miktarda zirai ilaç da kullanılmaktadır. 1994-98 yılları arasında pamuk hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan ilaç miktarı 10 kattan daha fazla artmıştır. Bazı tarım uzmanları, aşırı ilaç kullanılmasının yanlış tavsiyelerden kaynaklandığını söylemektedirler. Çiftçiler ise genelde uzman olamayan kişilere danıştıkları için ilaçlamaya gerek olmadığı halde kendilerine ilaçlama tavsiye edilmektedir. İlde pestisit kullanımı ile ilgili 2008 yılına ait bilgiler Tablo 11’de verilmiştir. Tablo 11. 2008 Yılında İl Sınırları İçinde Kullanılmakta Olan Zirai Mücadele İlaçları (İNSEKTİSİTLER) LACINETK FORMÜLASYO MİKTARI (Kg.-Lt.) Lİ MADDESİ NU Acetamiprid 20 SP 7.150 lt Alphacypermethiri EC 20.418,775 lt n 100 Amitraz 20 EC 40.022,5 lt Azinphos Methyl WP 3.040 kg 25 Chloropyrifos EC 4.135 lt Ethyl 48 Deltamethrin 2,5 EC 130 lt Diazinon 20 EC 2.190 lt Diclorvos(DDVP) EC 1.500 lt Dimethoaete 40 EC 1.212 lt Endosülfan 36 EC 15.600 lt Endosülfan 32,9 WP 74.681,25 kg Lambda EC 800 lt cyhalothrin Malathion 65 EC 234 lt Monocrotophos 40 SC 2.250 lt Methidathion 40 EC 180 lt Phosalone 35 EC 41.200 lt Thiodicarb 80 DF 40500 kg ndoxacarb 150 SC 6.750 lt TOPLAM WP 74.681,25 kg EC 126.823 lt SP 7.150 lt Gübre Kullanımı İlzde kullanılan gübre miktarları Tablo 11’de verilmiştir. Gübre kullanımı için çiftçilere toprak analizi yaptırmaları tavsiye edilmekle birlikte genellikle çiftçiler toprak analizi yaptırmamaktadırlar. Topraktaki birikim miktarları ile ilgili bir çalışma mevcut değildir. Tablo 11. İlde 2008 Yılında Kullanılan Gübre Çeşit ve Miktarlar GÜBRE MER A.K BR BO C.PI HALF HAR KEZ KA E Z NAR ETİ RAN LE CK OV A A:SÜL 772 669 713, 100 120 300 %21 7 A:N 9719 121 226 352 1229, 1160 2450 T %26 2 5,7 4 2 A:N 20050 134 111 249 4318 850 3440 T %33 8 7 1,7 ÜRE 21305 160 533, 112 122 650 1485 %46 8 6 3,3 T:S:P% 440,8 100 110 42-44 DAP:18- 2904,4 375 364, 159, 350 1750 46-0 0 2 3 HLV AN 2017, 2 2411, 4 1124, 4 SVE REK SUR UÇ 48 6 2728,7 1812, 5 4386 1155, 670 5 0 1420 105 00 484 894 0 82 33245,1 566, 4 21375,3 4799 27 367 1164 V.Ş EH R 100 00 TOPLA M 52332,1 42174,3 759,8 KOM.20. 20.0 KOM20. 20.0+Zn KOM 15.15.15 +Zn KOM 15.15.15 20.32.0 KOM 12.26.10 KOM 10.25.5 18.24.12 ÖZ.MIS TOPLA M 10838 728, 146 8 1,9 338 126 634 750 4500 580,5 1223 664 2878 250 2750 37,3 18 182 172 26 1763,8 415 170 8933 259 0 207 0 109 19675,3 830 58 3345,8 210,6 358 100 43.5 80 650 3 920 5,2 9287, 2 43242,2 380 210,6 258 103 77479, 136 6 62 2275 192 72 80 4130 17505 97 6537, 15792 4592 8 ,5 ,9 554 12 KAYNAKLAR Şanlıurfa İl Çevre Durum Raporu–2007 Şanlıurfa İl Çevre Durum Raporu–2008 İl Özel İdaresi Verileri–2008 Tarım İl Müdürlüğü Çalışmaları-2007 DSİ Genel Müdürlüğü WEB Sayfası–2008 3. DİYARBAKIR Yeraltı Suları ve Kirlilik Diyarbakır da yeraltı suları içme ve kullanma amaçlı kullanılmaktadır. Kent içindeki meskun mahal sularının kullanılması içme sularının sürekli kirlenme tehdidi altında bulunmasına veya kirlenmesine neden olmaktadır. Diyarbakır kentinin içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmının karşılandığı gözeli kaynağı ve sondaj kuyuları sahası ve çevresi yeraltı suyu işletme sahası olarak tespit edilmiş ve resmi gazetede de ilan edilmiştir. Buna göre belirlenen bu sahada yeni kuyu açılması yasaklanmış ve "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin” 22. Maddesi uygulanmıştır. Bunun yanında DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Gözeli Su Havzası Havza Koruma Yönetmeliği” 17.05.2008 tarihinden bu yana yürürlüktedir. Halen petrol üretimi sırasında çıkan tuzlu su yüzeye yakın olan ve Diyarbakır Kentinin önemli içme suyu kaynaklarından birini oluşturan Midyat Formasyonu içerisindeki yeraltı suyu akiferine verilmektedir. Bu işlem bu akiferin kirlenmesine yol açmaktadır. Midyat Akiferi kentin stratejik önemi olan su kaynağıdır. Bu sebeple petrol üretim izni veren kurumların verilen ruhsatları yeniden gözden geçirmeleri önem arz etmektedir. Akarsularda Kirlilik Dicle Nehri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için en önemli su kaynağı olma özelliğini taşımaktadır. 200 220107 Fiziksel kirlilik olarak tanımlanan kil, kum, yabancı katı parçacık gibi suda çözünmeyen maddeler Dicle Nehri’ne önemli miktarlarda katılmakta ve suyun rengi, kokusu ve tadını değiştirmektedir. Genellikle nüfus yoğunluğunun ülke ortalamasının altında olduğu, sanayileşmenin henüz yaygınlaşmadığı, sert iklim koşulları nedeni ile birkaç verimli ova dışında yoğun tarımın yapılmadığı ve akarsuların büyük debileri sebebi ile yüksek seyrelme potansiyeline sahip olduğu bölgede, yakın gelecekte GAP Projesi bölgedeki üretimi önemli ölçülerde arttıracağı için çevresel sorunlarında başlaması kaçınılmazdır. DSİ Diyarbakır Bölge Müdürlüğü Kalite Kontrol ve Laboratuar Şubesinde Dicle Nehri’nin bazı kolları ile Dicle Nehri boyunca değişik yerlerden alınan su numunelerinde bulanıklık, renk koku-tat, iletkenlik, pH, toplam tuz, toplam sertlik, geçici-kalıcı buharlaştırma kalıntısı, organik madde, kalsiyum, magnezyum, amonyum, sodyum potasyum, karbonat, bikarbonat, klorür, sülfat, nitrat, fosfat analizleri rutin olarak yapılmaktadır. KOİ, BOİ, pH, Cl-, SO4-², Na+, Ca+²,NO-³ iyonları ile ilgili parametreler bakımından Dicle Nehri fazla sorunlu değildir. Ancak ağır metal ve toksit elementlerle ilgili yeterli çalışmalar yapılmadığı için su kalitesi ile ilgili kesin bir sonuca varmak mümkün olmamaktadır. Su numuneleri üzerinde yapılan element analizlerinde, beklenenin aksine bu elementlerin suda çözünmüş haldeki konsantrasyonlarının oldukça düşük olduğunu ortaya koymuştur. Ağır metallerin tamamı 1 ppm, (1 mg/l) değerinin oldukça altındadırlar. Dicle Nehri pH 'ı bazik özellik göstemektedir. Aynı zamanda Etibank Bakır İşletmesi tarafından nehir suyuna sülfür iyonları karışmaktadır. pH 'ın yaklaşık 8 civarında oluşu ve suda çözünmüş halde sülfürün mevcudiyeti, ağır metallerin suda çözünmeyen sülfür veya hidroksit bileşikleri haline dönüşmüş olabileceğine işaret etmektedir. Genel olarak, Dicle Nehri ile ilgili ağır metal kirliliği ciddi boyutlardadır. Bu durum elementlern sudaki konsantrasyonlarından ziyade partikül sediment şeklinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Nehir suyunun bazik karakterde oluşu ve muhtemelen, sülfür iyonlarından dolayı suda çözünmüş haldeki ağır element miktarı umulandan düşük konsantrasyondadır. Fakat nehir yatağı çok ciddi boyutlarda kirliliğe maruz kalmıştır. Özellikle Cu ve Zn oranları çok yüksektir. Dicle Nehri’nden yakalanan balıkların tümünde, ağır metal oranları çok yüksek değerlerde bulunmuştur. Özellikle bakır ve çinko oranları normalin 10–100 katı seviyelerindedir. Dicle Nehri civarı arazilerinden alınan buğday, toprak ve mantar numunelerinde de ağır metal kirliliği saptanmıştır. Tablo 12. Dicle Nehri Suyunda Bazı Ağır Metal Tayinleri Numun Pb Zn Cr Mn Fe Cu Cd e (mg/l) D1 0.01 0.04 0.02 0.10 1.1 0.060 <0.00 2 2 8 8 5 5 D2 0.02 0.02 0.01 0.06 0.2 <0.00 <0.00 9 3 2 0 0 5 5 D3 0.01 0.02 0.00 0.05 0.3 <0.00 <0.00 5 1 9 2 8 5 5 D4 0.01 0.00 0.02 0.02 0.2 <0.00 <0.00 5 8 1 0 8 5 5 D5 0.01 0.01 0.02 0.03 0.2 <0.00 <0.00 4 0 1 7 0 5 5 Numune Kodu Yeri : D1 Maden çıkışı D2 Dicle Barajı göl alanı D3 Tekel İçki Fabrikası sonu Hg Ar 0.000 0 0.000 0 0.000 0 0.000 0 0.000 0 0.000 1 0.000 1 0.000 1 0.000 1 0.000 1 D4 Diyarbakır/Sadi Köprüsü D5 Bismil ilçesi köprüsü, Toprak Kirliliği İlde tahıllar için genelde ekim esnasında kullanılan yapay gübrelerden dolayı toprak kirliliği yalnız Bismil ilçesi kırmızı–kahverengi ve kahverengi orman topraklarında fosfat birikmesi olarak saptanmıştır. Dicle nehrinin suyu ve sedimentinde Bakır (Cu), Kurşun (Pb), Çinko (Zn), Nikel (Ni) ve Kobalt (Co) gibi ağır metallerin konsantrasyonunun standart değerlerden yüksek olduğu ve Dicle nehri ile sulanan tarım topraklarında özellikle Cu ve Zn tutularak bitkileri iiçin zehirleyici düzeye çıktıkları saptanmıştır. Kullanılan pestisidler toprak ve yeraltı suyunu kirletecek miktarda verilmediğinden topraklarda bir pestisid kirliliğine rastlanmamıştır. Dicle nehri ile sulanan ve sulanmayan topraklarda Cu, Zn, ve Ni konsantrasyon Tablo 13’de verilmiştir. Tablo 13. Dicle Nehri suyu ile sulanan topraklarda Cu, Zn ve Ni konsantrasyonunun karşılaştırılması Numune Yeri C (ppm Z (ppm N (ppm) u ) n ) i Dicle Üniversitesi Havuzbaşı (sulanan alan) 147 163 4 3 Dicle Üniversitesi Göletyolunun solu 79 87 3 (sulanmayan alan) 2 Bismil Merdanoğlu Köyü (sulanmayan alan) 122 149 3 9 Bismil Merdanoğlu Köyü (sulanmayan alan) 52 71 3 5 Bismil Atgeçen Köyü (sulanmayan alan) 117 126 3 1 Bismil Atgeçen Köyü (sulanmayan alan) 105 108 2 4 Arazi Problemleri: İlde belli arazi problemleri şunlardır. 399 ha alanda drenaj, 463.638 ha alanda taşlık, 1.151.616 ha alanda orta şiddetli ve çok şiddetli derecede su erozyonu problemi mevcuttur. 223.357 ha alan derin, 210.739 ha alan orta derin, 367.827 ha alan sığ, 649.645 ha’ lık toprak alanı çok sığdır. Tablo 14. Diyarbakır İli topraklarının Eğim–Taş Kayalılıkları Eğim Grupları Taşsız Kayasız Kayalı Toplam(ha) (ha) Taşlı (ha) (ha) Düz 15870 58149 1152 245004 3 Hafif 19707 62186 12274 271538 8 Orta 27973 122698 11126 413563 9 Dik 15970 87372 26537 283617 8 Çok Dik 17969 38853 13854 232397 0 Sarp 4875 --574 5449 Erozyon İlin toprakları ve tarım arazileri genellikle su erozyonundan etkilenmektedir. II., III. ve IV. Sınıf arazilerde 402.596 ha alan, II. ve VII. Sınıf arazilerde 7.490.230 ha alan, toplam olarak 1.151.616 ha’lık su erozyonuna maruz kalmaktadır. Bununla birlikte II., III. ve IV. Sınıf arazilerde 338.643 ha alan, VI. ve VIII. Sınıf arazilerde 28.022 ha toplam olarak 366.665 ha alanda orta derecede erozyon görülmektedir. II., III. ve IV. Sınıf arazilerde 63.978 ha alan, VI. ve VII. Sınıf arazilerde 340.647 ha alan, toplam olarak 380.376 ha’lık alanda çok şiddetli erozyon görülmektedir. Diyarbakır ilinde rastlanan erozyon çeşidi yüzey erozyonu dediğimiz eğimli arazilerde, aşırı yüzeysel akışlar sonucu toprağın oldukça eşit kalınlıkta ince tabakalar halinde yıkanarak taşınan şeklidir. Yüzey erozyonu şiddet olarak dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde dört derece üzerinde sınıflandırılır. I. Derece: Hiç veya hafif erozyon (Üst toprağın yaklaşık %25’inden azı gitmiştir) II. Derece: Orta şiddette erozyon (Üst toprağın %75’i gitmiştir) III. Derece: Şiddetli erozyon (Üst toprağın hemen hemen tümü alt toprağın ise %25 kadarı gitmiştir) IV. Derece: Çok şiddetli erozyon (Üst toprağın ve alt toprak katmanın da büyük bir kısmı gitmiştir. Ham ve taşlı alt yapılar yüzeye çıkmıştır. Seyrek, derin, sık ve sığ yarıntılar görülür) Erozyonla mücadele yöntemleri çok çeşitlidir. Gradon tipi yapımı, ot ekimi, kuru duvar eğik yapılması, taş kordon yapımı, çukurda fidan dikimi, ahşap çit yapımı vb. temelde hepsi erozyonla mücadele yöntemi olup farklı uygulama alanları vardır. Mesela oyuntu ve yarıntıların ıslahı için kuru duvar eğik yapılırken meyilli arazilerde gradoni tipi veya ahşap çitlerde arazinin yer işlendirilmesine çalışılır. Bazı uygulamalarda gradon teraslar arasına çizgide ot ekimi de yapılmaktadır. Diyarbakır ilinde erozyonlardan etkilenen alanların havza bazında dağılımı Tablo 15’de verilmiştir. Tablo 15. İlde Erozyonlardan Etkilenen Alanların Havza Bazında Dağılımı e.1 (Çok e.2 (Orta) e.3 e.4 (Çok Hafif) (Şiddetli) Şiddetli) Salat Çayı 11395 Ha. 31953 Ha. 64993 11904 Ha. Havzası Ha. Dibin Suyu 111 Ha. 2723 Ha. 28490 Ha. 5223 Ha. Havzası Maden Çayı 27753 Ha. 10430 Ha. 82992 Ha. 18255 Ha. Havzası Serkan Çayı -3551 Ha. 7498 Ha. 1672 Ha. Havzası Seyhan Çayı Havzası 160690 Ha. 39114 Ha. 2393 Ha. 55261 Ha. Ambar Çayı Havzası 93358 Ha. 63297 Ha. 12300 Ha. 398272 Ha. Toplam 120246 Ha. 36547 Ha. 139430 Ha. 12721 Ha. 237558.5 Ha. 567.227 Ha. Pestisit Kullanımı Diyarbakır’da kullanılan insektisitlerin oranı ülkemiz genel ortalaması değerinin (kg/ha) altındadır. Ayrıca bölgede kullanılan pestisitlerden doğrudan toprağa uygulananların miktarı bitkiye uygulananlara göre çok düşük düzeydedir. Diyarbakır il çevresinde tarım alanlarının büyük kısmı hububat ürünlerine ayrılmıştır. Bu ürünlere musallat olan süne, kımıl, zararları ile sürme ve rastık hastalıkları en önemlileridir. Bu amaçla yıllık içerisinde 660.595 lt. sıvı, 8.372 kg toz ilaç kullanılmışıtr. Gübre Kullanımı Diyarbakır il merkezi ve ilçelerinde gübre kullanımı sulu ve kuru tarım alanlarda bazı farklılıklar göstermektedir. Ayrıca ekilen ürünün cinsi ve mevsimlere bağlı olarak tüketilen gübrenin türü önemli rol oynamaktadır. Sulu alanlarda kullanılan gübre miktarları kuru alanlara göre daha fazladır. Su ile verilen gübre, toprağın alt tabakalarına hızlı bir şekilde ulaşmakta ve bir kısmı bitkiler kullanmadan taban suyuna karışmaktadır. Kuru alanlarda verilen gübreler yağış olmadığı sürece genellikle bitkinin kök bölgesinde uzun zaman kalabilmektedir. Böyle alanlarda gübrenin etkisiyle toprağın konsantrasyonu artmakta ve pH değişimlerine neden olmaktadır. Bu durumda bitki topraktaki gübreyi alamadığı gibi toprağın yoğunluk kazanması ile bir miktarda su kaybetmektedir. İlde kullanılan azotlu ve fosforlu gübre yıllık azot 220.808 ton/yıl, fosfor 108.589 ton/yıl, potasyumlu gübre ise 12 ton/yıl dır. 2006 yılında 19 Bayiden 23 adet numune alınarak yaptırılmış 22 adedi bitki besin elementi yönünden TSE’ye uygun olduğu, 1 tanesinin toplam fosfor ve potasyum yönünden TSE’ye uygun olmadığı belirlenmiştir. Diyarbakır ili geniş hububat ekim alanlarına sahip olup üretim miktarı yüksek tarım arazilerine sahiptir. Ancak bilinçli bir şekilde toprak analizi yapılmadan kullanılan gübre miktarının fazlalığı çiftçinin istihsal masraflarını arttırmaktadır. KAYNAKLAR Çevre Durum Raporu, Diyarbakır, 2007 Çevre Durum Raporu, Diyarbakır, 2008 Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanlığı İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGELERİ TEKNİK ALTYAPI 62- ADIYAMAN İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ • 1. ULAŞIM İl’in ana bağlantısı Gaziantep-Malatya Karayolu’ndan Gölbası üzerinden doğuya sapan karayoluyla gerçeklestirilmektedir. Bu yol güneyden Sanlıurfa’dan gelen karayolu ile Adıyaman İli’nin 13 km batısında birleşmektedir. Adıyaman-Çelikhan-Malatya yolu ikinci dereceli bir yoldur ve asfalttır. Aynı sekilde ilçeleri birbirine bağlayan yollar genelde asfalttır. Devlet yollarında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, yıllık ortalama günlük trafik değerlerinin hesaplanabilmesi için elle ve otomatik olarak sayım cihazları kullanılarak trafik akım sayımları yapılmaktadır. Sayımlar yılda 4 defa her mevsim birer defa olmak üzere 24 ve 8 saatlik sayımlar olarak gerçeklestirilmistir. İlin devlet yolları yıllık ortalama günlük trafik değerleri Tablo 1.1’de verilmiştir. Tablo 1.1. Devlet Yolları Yıllık Ortalama Günlük Trafik Değerleri (Adıyaman) KİLOME TRE 25 12 17 21 13 24 10 29 21 32 BÖL GE NO 8 8 8 8 8 8 8 8 8 8 OTOMO BİL OTOB ÜS KAMY ON TREYL ER 2530 852 852 1405 1388 868 868 868 758 1353 168 115 115 190 195 21 21 21 0 53 636 816 816 1279 1118 442 442 442 253 1042 85 50 50 77 70 0 0 0 0 60 TOPLA AĞIR M TASIT TASIT YÜZDESİ 3419 21 1833 47 1833 47 2951 46 2771 43 1331 33 1331 33 1331 33 1011 25 2508 44 Karayolları Türkiye Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 16 Bölge Müdürlüğü’ne ayrılmıstır. Adıyaman İli Merkezi, Elazığ’da olan Sekizinci Bölge Müdürlüğü kapsamına girmektedir. Adıyaman’da karayolu ulaşımı ön planda gelmektedir. Adıyaman’da ulaşım hemen hemen bütün köylere sağlanabiliyorsa da bazı kesimlerde yol kaliteleri çok bozuk olduğundan, bazı köylere ulaşım bir hayli zor olmaktadır. Toplu Taşım Sistemleri Adıyaman il bazında küçük yerleşime sahip olduğundan toplu taşımada dolmuş ve belediye otöbüsleri ile şehir içi ulaşım yapılmakta olup, şehirler arası otöbüsleri ise son derece modern donanımlı üç şirket tarafından gerçekleştirilmektedir. Kent İçi Yollar İlimiz yolları genelde ilçeler asfalt durumdadır. Adıyaman Gölbası karayolu duble yol çalışmaları hızla devam etmektedir. Şehir merkezleri genelde asfalt, kenar mahalle ve çevre yolları çalısmaları sürmektedir. Araç Sayıları Devlet İstatistik Enstitüsü’nden alınan bilgilere göre, Adıyaman İli’nde, 2000 yılı Eylül sonu itibariyle, toplam olarak 22 705 motorlu kara taşıtı bulunmakta olup, bu oran Türkiye genelinin % 0.32’sini oluşturmaktadır. Adıyaman’daki bu taşıtların 13 125 adedi otomobil, 1435 adedi minibüs, 245 adedi otobüs 1464 adedi kamyonet, 1594 adedi kamyon, 4537 adedi motosiklet, 84 adedi özel amaçlı taşıt ve 221 adedi ise yol ve iş makinalarıdır. Demiryolları Adıyaman İli’nde demiryolu ulaşımı Gölbası İlçesi’nden yapılmakta olup, Malatya-Fevzipasa demiryolu buradan geçmektedir. Kullanılan Raylı Sistemler İlimizde kullanılan herhangi bir raylı sistem bulunmamaktadır. En yakın tren istasyonu ise şehir merkezine 65 km uzaklıktaki Gölbası Garıdır. Tasımacılıkta Demiryolları Adıyaman merkez demir yoluna uzak olması dolayısıyla demir yolu taşımacılığı pek tercih edilmemektedir. Havayolları 22 Mayıs 1998 tarihinde hizmete giren Adıyaman Havaalanı, gece ve gündüz hizmet verecek kapasitede olup, iniş kalkış güvenliği bakımından her türlü emniyet tedbirlerine de sahip bulunmaktadır. Havaalanımıza 2001 yılına kadar Türk Hava Yolları’nca başlangıçta haftada üç gün, 1999 yılından sonra da haftada iki gün tarifeli uçak seferleri düzenlenmiş, ancak 2001 yılından itibaren yeterli doluluk oranına ulaşılamadığı gerekçesiyle kış seferleri iptal edilmiştir. Ancak 2005 yılı Haziran ayı itibari ile bu gün Adıyaman Havaalanı hava ulasımına açılmıs olup; yeniden tarifeli seferlere başlanmıstır. Adıyaman Havaalanının yeniden tarifeli seferlere başlamıs olması, Nemrut Dağı gibi çok önemli tarihi ve turistik değerler ile Atatürk Barajı gibi eserleri bulunduran ve GAP kapsamında yer alan İlimizin sosyo-ekonomik gelişimini olumlu yönde büyük ölçüde etkileyecektir. Adıyaman Havaalanı 300 000 kişilik kapasiteye sahip olup, şu an açık durumdadır Adıyaman İli’nin havaalanı olan illere uzaklıkları ise şöyledir; Diyarbakır 207 km Gaziantep 153 km Malatya 179 km Sanlıurfa 104 km 1.2. HABERLEŞME İlimizde haberlesme son derece modern teknoloji kullanarak yapılmaktadır. Bu durum asağıdaki tabloda rakamsal olarak gösterilmistir (Tablo 1.2) Tablo 1.2. İlin haberleşme altyapı durumu. HABERLESME Telefonu Olan Köy Sayıs ı Telefonu Olan Mezra Say ıs ı Telefonsuz Köy Sayısı Telefonsuz Mezra Sayıs ı Telefon Santralı Olan Köy Sayıs ı Telefon Santralı Olan Mezra Sayıs ı Ankesör ( İl ve İlçeler ) Mobil ( NMT ) Telefon Sayısı TT Net DATA Sayıs ı TURPAK Sayısı Alarm Sayısı Hususi Hat Telefon Sayıs ı FREMA RELAY Sayısı Telefon Tahsilat Bayisi ( İl ve İlçeler ) Telefon Kart ve Kontör Bayisi Çalısan Telefon Sayıs ı ( İl ve İlçeler ) Santral Kapasitesi ( İl ve İlçeler ) Santral BosKapasite ( İl ve İlçeler ) c. 363 357 29 249 100 7 294 117 755 155 23 21 43 5 18 29 79.341 89.814 10.473 ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ Kömür Adıyaman’da linyit cinsinde bir adet işletme olup toplam rezervi 201.000 ton/yıl olarak hesaplanmıs, kalori değeri oldukça düşük olup 1500 cal civarındadır. Adıyaman ili sınırları içerisinde çok sayıda kömür rezervi olup ekonomik olmadıklarından isletilmemektedirler. Üretilen soykan kömürleri daha çok sanayide kullanılmaktadır. İlde kullanılan kömürler linyit cinsinden olup, toplam 32.000 ton civarındadır. İlde tüketilen kömürlerin ısı değerleri 6000-7500 kcal/kg arasında değişmektedir. Hampetrol “TPAO tarafından 1971 yılından günümüze kadar petrol üretimi yapılan Adıyaman Bölgesi, Türkiye’de petrol bulma olasılığının yüksek olduğu sariyaj kusağında bulunmaktadır. Adıyaman; ekonomik, sosyal ve kültürel alanda kalkınmasını istikrarlı bir sekilde sürdüren yaklasık 200.000 nüfuslu bir Güneydoğu ilimizdir. Ülkemiz genelinde çıkarılan ham petrolün % 60’ına yakın kısmı Adıyaman’daki kuyulardan elde edilmektedir. Ancak son yıllarda yeni petrol kuyularının açılması yavaşladığından üretimde de buna paralel bir düşme gözlenmiştir. Petrol üretimi sadece TPAO tarafından değil, bölgede faaliyette bulunan özel sektöre ait işletmeler tarafından da yürütülmektedir. Özel sektör üretim miktarı yaklaşık 1.000.000 varil/yıldır. Adıyaman TPAO da günlük 400 m3 gaz üretilmektedir üretilen gaz Adıyaman istasyonlarında ve bölge tesislerinde kullanılmaktadır. Üretilen ham petrol BOTAŞ kanalı ile TÜPRAS’a satılarak değerlendirilmektedir. Doğalgaz Adıyaman TPAO da günlük 400 m3 gaz üretilmektedir üretilen gaz Adıyaman istasyonlarında ve bölge tesislerinde kullanılmaktadır. Üretilen ham petrol Botaş kanalı ile TÜPRAŞ’a satılarak değerlendirilmektedir. İl sınırları içerisinde jeotermal enerji bulunmamaktadır. Hidrolik Enerji Yurdumuzun ve ilin en önemli hidroelektrik santrali Atatürk barajı üzerinde kurulmus olup kurulu güç 2400 MW, enerji üretimi 8900 GWh dır. Atatürk barajı GAP projesi kapsamında düşünüldüğünde proje tamamlandığında, yılda toplam 52.94 milyar metreküpten fazla su akıtan Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin % 28.5’i kontrol altına alınacak, Çukurova’nın 4.5 katı olan 1.7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve yaklaşık 7500 megavatlık kurulu güç kapasitesiyle yılda 27 milyar kilovat saatlik hidroelektrik enerjisi üretilmesi sağlanacaktır. Planlanan toplam sulama alanı, Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir toplam alanın % 20’sine ve toplam yıllık elektrik üretimi, Türkiye’de ekonomik olarak gerçekleştirilebilir elektrik enerjisi potansiyelinin % 22’sine eşdeğerdir. Ülkemiz enterkonnekte sistemine giren enerjinin önemli bir bölümünü üretmekte olan Karakaya ve Atatürk Barajları ile birlikte 1999 ve 2000 yıllarında işletmeye alınan Kralkızı, Karkamıs, Dicle ve Birecik barajlarında gerçekleştirilen toplam hidroelektrik üretimi, tesislerin açılısından 2001 sonuna kadar (kümülatif olarak) yaklaşık 184 milyar kilowatsaat olmuştur. Bu miktar üretim değeri olarak yaklaşık 11 milyar dolara eşittir. Alternatif kaynaklar cinsinden ifade edilecek olursa, GAP’ın toplam elektrik üretimi yaklasık 46 milyon ton fuel oil veya 35.5 milyar m3 doğal gaza eşdeğerdir. 2001 yılı içinde GAP barajlarının ürettiği hidrolik enerji (yaklasık 11.5 milyar kilowatsaat), Türkiye’nin toplam hidrolik enerji üretiminin de yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Aynı dönemde Türkiye’nin 123 milyar kilowatsaatlik toplam enerji üretiminde (termik, hidrolik ve rüzgar) GAP’ın payı ise % 9.3 olmuştur. Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı Kullanım yerlerine göre elektrik enerjisi tüketimi Tablo 1.3’de verilmiştir (2002). Tablo 1.3. Elektrik tüketiminin sektörlere göre dağılımı ve tüketim değerleri (TEDAS İl Müdürlüğü 2002). ABONE GRUBU ABONE MİKTARI TÜKETİM (kwh.) MESKENLER TİCARET SANAYİ RESMİ DAİRELER DİĞER TOPLAM SAYISI(AD .) 112.588 10.219 1.786 1.426 3339 129.368 ORANI(%) 87,03 7,90 1,38 1,10 2,59 100 MİKTARI(kwh .) 119.822.784 16.128.912 210.184.876 101.280.414 71.252.633 518.669.619 ORANI(%) 23,10 3,11 40,52 19,53 13,74 100 Elektrik Dağıtım A.S. Genel Müdürlüğünce enerji tasarrufu bazında yapmıs olduğu çalısmalar kapsamında, sokak aydınlatmalarında büyük güçlü armatürler küçük güçlü armatürlerle değistirilmistir. Elektriğin Dağıtımını, kaliteli ve kesintisiz olarak, karlılık ve verimlilik ilkelerine göre yapmakla görevlendirilen TEDAŞ son yıllarda ülkemiz genelinde ve bölgemizde, yoğun olarak tırmanışa geçen, kaçak elektrik kullanımının, önce frenlenmesi, sonra geriye çekilmesi, teknik kayıpların düşürülmesi ve satılan elektriğin bedelinin tahsili için, çalısmalar yapılmıs, büyük güçlü trafolar çektikleri yük durumuna göre uygun olan küçük güçlü trafolarla değiştirilmiştir. d. İÇME VE KULLANMA SUYU Adıyaman İli’nde kentsel teknik altyapı diğer Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde olduğu gibi oldukça yetersizdir. Kentleşmenin hızlı gelişmesi ve yetersiz mali kaynaklar, yol, su, kanalizasyon ve çöp hizmetlerinin yeterli ölçüde verilmesini engellemektedir. Su kaynakları ve dağıtım sebekeleri oldukça yetersizdir. İl’in en önemli sorunu mevcut su kaynaklarının yetersizliğidir. Adıyaman İli’ndeki yeraltı su kaynaklarının genellikle kuzeydeki dağ yamaçları ya da civarında yoğunlaşması sebebiyle, 1998 yılı itibariyle, İl’deki köylerin 586’sı yeterli suya sahip olmakla birlikte, suyun yetersiz olduğu köy sayısı 82, hiç suyu olmayan köy sayısı ise 305’dir Adıyaman İli su kaynakları olarak, Göksu Irmağı, Değirmen Çayı, Gölbaşı Gölleri, Abdülharap Gölü, Kotur İçmesi, Besni İçmesi, Çelikhan İçmesi sayılabilir. Sözkonusu su kaynaklarından Kotur İçmesi, Besni İçmesi, Çelikhan İçmesi il sınırları içindeki şifalı su kaynaklarıdır. Planlanması Tamamlanan Su Kaynakları Mevcut Durum: Gürlevik, Kırkgöz, Medetsiz, Koru ve Palanlı Kaynakları : 24 hm3/yıl Gelecekteki Durum: Adıyaman İçmesuyu I.Aşama projesi (2018 Yılı) Zebran ve Havsari kaynakları + İndere Barajı : (21+12) hm3/yıl Adıyaman İçmesuyu II.Asama projesi (2018-2040 Yılına kadar) Gömikhan Barajı : 56 hm3/yıl Atatürk Barajı Gölü : Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. Bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin temini açısından son derece önemli bir göldür. Rezervuar sahası 81.700 hektardır. Çamgazi Barajı Gölü : Adıyaman merkez ilçeye bağlı Atatürk Barajı yolu üzerindedir. Baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı insa edilmektedir. Sulama alanı 6536 hektardır. Çat Barajı Gölü : Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup Adıyaman-Çelikhan Abdulharap Gölü üzerindedir. Sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar. Yer altı suyu bakımından zengin olabilecek formasyonlar, kalker ve çakıltasıkumtası ihtiva eden formasyonlardır. Palcosen yaşlı, tebeşirli, killi, marnlı formasyonlar yer altı suyu barındırma özelliğinden yoksundurlar. Adıyaman-Kahta ovalarında mevcut olan yerüstü ve yer altı suları, Toros dağlarının yakın olması, yağışların yeterli miktarda olması ve zemindeki formasyonların genellikle iyi geçirimlilik özelliğine sahip olması nedeniyle tuzlanma özelliği göstermemektedir. Bu durum, sulama yada kullanma amacı göz önünde bulundurulduğunda, suların kaliteli olduğunu göstermektedir. Akarsular Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Diğer akarsuları ise şunlardır; Sofraz Çayı, Ziyaret Çayı, Çakal Çayı, Kalburcu Çayı, Eğri Çayı, Besni Akdere Çayı, Sepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi ile Gölbası, İnekli, Azaplı ve Abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır. Fırat Nehri : İlin en önemli akarsuyudur. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. İl içindeki uzunluğu 180 km. dir. Kâhta, Kalburcu ve Göksu Çayları nehrin başlıca kollarıdır. Kahta Çayı : Çelikhan yöresindeki Bulam, Abdülharap ve Recep sularını toplayıp Cendere Köprüsünden geçtikten sonra Eski Kahta ve Alut Arazisinde biriken dağ sularını da alarak Fırat Nehri'ne karışır (45.5 km). Göksu Çayı : Kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. Erkenek, Tut.ve Akdere civarından geçer. Sofraz suyunu da aldıktan sonra Gümüskaya'nın batısında Fırat Nehrine karışır. İI sınırlan içindeki uzunluğu 90 km. 'dir. Sofraz Çayı : Besni ilçesi Toklu Köyü civarından çıkar. Hacıhalil Köyü yakınlarında Keysun Suyu'nu alarak Akdere civarında Göksu Çayı'na karışır. İl sınırları içindeki uzunluğu 51 km.'dir. Ziyaret Çayı : Kaynağını Cebel ve Zey Köyleri sularından alarak ipekli Köyü civarında Atatürk Barajı Gölü'ne karışır. Adıyaman ilinin önemli sayılabilecek diğer akarsuları ise şunlardır: Çakal Çayı (37.5 km) Kalburcu Çayı, Eğriçay (32 km), Besni Akdere Çayı (59 km) Keysun Çayı (45 km), Birimse Çayı (35 km), Sepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi (41 km) Adıyaman İlindeki başlıca akarsuların fiziksel özellikleri Tablo 1.4’de verilmiştir. Tablo 1.4. İldeki Başlıca Akarsuların Özellikleri. Akarsuyun Adı Fırat Nehri Göksu Çayı Besni-Akdere Çayı Kahta Çayı Sofraz Çayı Keysun Çayı Halya Deresi Çakal Çayı Birimse Çayı Eğri Çay Toplam Uzunluğu (km) 2.800 118 59 58 51 45 41 37,5 35 32 İl içindeki Uzunluğu (km) 180 90 59 45,5 51 45 41 37,5 35 32 Toplam Uzunluğa Oranı 6 76 100 78 100 100 100 100 100 100 Debisi (m3/ sn) 959 63,42 1,27 31,71 2,25 1,65 0,76 0,87 7,55 1,25 Kolu Olduğu Akarsu -Fırat Göksu Fırat Göksu Göksu Fırat Fırat Kahta Çayı Fırat 1.5. KANALİZASYON Adıyaman İl merkezinde kanalizasyon şebekesi tamamlanmıştır. Adıyaman İl ve ilçe genelinde atık su arıtma tesisi bulunmamaktadır. Atık sular gelişi güzel olarak uygun olmayan şartlarda belirlenen alıcı ortama direk deşarj edilmektedir. İl merkezinde merkez kanalizasyon sistemine ait iki adet atık su arıtma tesisi mevcut olup, merkez Eğri çayında bulunan küçük kapasiteli arıtma tesisi çökertme havuzlarından ibarettir ve tam kapasite ile çalışmaktadır. Bu arıtma tesisi Sanko Dokuma Sanayi, Üniversite, Küçük Sanayi Sitesi, Altın Sehir, Karaali ve Sümerevler mahallesinin bir kısmına hitap etmekte, buda Adıyaman merkez nüfusunun % 10’una tekabül etmektedir. Adıyaman İl merkezi Atatürk barajına en fazla kirliliğe neden olan yerleşim yeridir. İl merkezindeki nüfus 245 bin olup, yerleşim alanının baraj gölünün önemli kolları arasında yer almaktadır. Adıyaman İlinin topoğrafyasından ve kod farkından dolayı kanalizasyon iki ayrı noktada toplanmıstır. Bunlardan İl nüfusunun %10’luk kesimi bir arıtmaya bağlanmış geri kalan %90’lık kesim ise herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan deşarj edilmektedir. Arıtma tesisi yapımı için İller Bankası ile Proje başlatılmış ancak daha sonra işletme ve yapım maliyetinin yüksek olmasından dolayı projeden vaz geçilmiştir. Arıtması olmayan ve İlin %90’nın kanalizasyonunu topladığı bu kısımda gözlemsel akım debisi yaklasık 5 L/sn’dir ve atık sular İncesu deresi ile birleşerek direk baraj gölüne deşarj edilmektedir. Yine aynı şekilde Adıyaman İlinin %90’lık kısmına hitap eden Sitilce mevkiinde bulunan büyük atık su arıtma tesisinde 6 adet havuz mevcut olup, 2 adet havuzun kaba inşaatı bitmiş diğer 4 adet havuz çukurdan ibarettir. Kış aylarında doğal olarak havuzlarda biriken yağmur sularına gerekli emniyet tedbirleri alınmadığından tehlike arz etmektedir. Yaz aylarında ise bu sular koku ve sivri sinek yatağını oluşturmaktadır. Konu ile ilgili olarak Çevre Koruma Vakfı ve Müdürlüğümüz işbirliği ile bu havuzların etrafına uyarı ikaz levhaları hazırlatılmış ve yerleştirilmiştir. Şu anda mevcut kanalizasyon atıkları hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan Açık Cezaevi batısından, Eski mezarlık yeri 150 metre güneyinden, Eski Mezbahane çıkısından, Vartana Yolu Köprüsü ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü doğusundan olmak üzere 5 noktadan dereye direk olarak deşarj edilmektedir. Bu atık sular ile civarda bulunan halk tarafından sebze ve meyve bahçeleri sulanmakta ve geri kalan atık sular direk olarak Atatürk baraj gölüne akıtılmaktadır. Yukarıda bahsedilen bu durumlardan dolayı özellikle yaz aylarında artan koku ile birlikte mevcut durum sivrisinek, karasinek ve çesitli haserelerin üremesine uygun bir ortam teşkil etmekte, insan ve çevre sağlığı sorunlarına ve telafisi zor çevre kirliliğine neden olmaktadır. e. KATI ATIK Evsel Katı Atıklar Evsel katı atıklar, günlük faaliyetler sonucunda, ev ortamında üretilebilecek tehlikeli ve zararlı özellik taşımayan hertürlü katı atıklardır.Yiyecek atıkları, ev eşyası atıkları, ambalaj malzemeleri (cam, sişeler, kağıt-karton, teneke kutular), yakacak atıkları (kül) bunlardan bazılarıdır. Büyük yerleşim birimlerinin karşılaştıkları en önemli sorunlardan birisi de evsel atıklar, yani çöplerdir. Çöpler hastalık yapıcı ve tasıyıcı organizmalar için uygun bir üreme ortamı oluştururlar. Evlerden çıkmayan fakat ev çöplerine benzer özellik gösteren atıklar da evsel nitelikli olarak kabul edilmektedir. Büro, okul, pazaryeri, tarımsal faaliyetlerden çıkan atıklar, besicilik, süt üretimi, ağaç, asma ve arazi bitkilerinin ekim ve hasadı sonucu çıkan atıklar örnek olarak gösterilebilir. Günümüzde nüfus artısı ve köyden kente göçlerle birlikte yoğun ve plansız yapılaşma neticesinde katı atık sorunu büyük bir çevre problemi haline gelmistir. Bu durum İl genelinde olduğu kadar İlçeler içinde aynı sorunları teşkil etmektedir. Özellikle uzun yıllardır çöplerin ilçe ve belde belediyeleri tarafından gelişi güzel bir şekilde yüzeysel su kaynakları civarına, ormanlık alanlara ve yol kenarlarına atılması neticesi çevresel açıdan su, arazi ve hava kirliliği problemlerini ortaya çıkartmıştır. Son yıllarda İlin köyden kente göçü ve nüfus artısına paralel olarak, şehirlerin büyümesi ve teknolojinin gelişmesi katı atık yoğunluğu ve kişi basına düşen katı atık miktarı gün geçtikçe artmaktadır. Şehrin evsel atıkları Belediyenin Temizlik Müdürlüğü bünyesinde yapılan çalısmalarla toplanmaktadır. Toplanan bu atıklar Adıyaman kentinin yaklaşık 7 km güney doğusunda ve Et kombinası’nın 2 km güneyinde bulunan mevkiinde depolanmaktadır. Kesin veriler olmamakla beraber 190 ton/gün evsel atığın toplandığı kabul edilmektedir. Bu çöplerin toplanması için traktör, kamyon ve kamyonet olmak üzere toplam 16 adet araç ve 283 kişi görev yapmaktadır. Tehlikeli Atıklar Teknolojik gelismelere bağlı olarak ortaya çıkan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden endüstriyel nitelikli atıklardır. Endüstriyel atıkların tehlikeli ve zararlı özellik taşıyanları, tehlikeli atık olarak adlandırılır. Rafineriler, enerji santralleri, yiyecek endüstrisi, oyuncak endüstrisi, ilaç fabrikaları bunlardan bazılarıdır. İlde tehlikeli atıklarla ilgili çalışma bulunmamaktadır. Tıbbi Atıklar Hastahane ve benzeri sağlık kuruluslarından kaynaklanan ve pek çok hastalığa sebep olabilen atıklardır. Bunları özelliklerine göre 3 gruba ayırabilir: Patolojik Atıklar; Doku, organ, vücut parçaları, kan ve vücut sıvılarından oluşan atıklardır. Kesiciler; iğne uçları, enjektörler, bistüriler, jiletler, kırık camlar, vb. atıklardır. Ecza Atıkları; kullanılma tarihleri geçmiş veya kullanılmayan ilaç, aşı ve serumlardır. Tıbbi atıkların bir kısmı İstanbul, Ankara, Antalya, Sivas ve Muğla illerinde bulunan yakma tesislerinde, bir kısmı da düzensiz depolanmak suretiyle bertaraf edilmektedir. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıkların halk sağlığına ve çevreye zarar vermeden ayrı olarak toplanması, geçici depolanması, geri kazanılması, taşınması ve nihai bertaraflarının sağlanmasına yönelik idari, teknik ve hukuki prensip, politika ve programlarının belirlenerek uygulanmasının sağlanması amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığınca 20.05.1993 tarih ve 21586 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hazırlanmış ve söz konusu Yönetmenlik gereğince; İlde teknik ve ekonomik nedenlerden dolayı Yönetmelikte belirtilen hususlar yerine getirilememiştir. Hastane ve sağlık ocaklarından oluşan tıbbi atıklar geçici konteynırlarda, usulüne uygun torbalama sistemi ile evsel atıklardan ayrı olarak depolanmakta ancak; Beldiyenin vermiş olduğu özel temizlik sirketi tarafından belirli aralıklarda evsel nitelikli atıklarla beraber vahşi deponi alanında bertarafı yapılmaktadır. Atık Yağlar Adıyaman İlinde bu bağlamda yönetmelik çerçevesinde çalışmalara yeni başlanmakta olup; konu ile ilgili yeterli veri henüz elde edilememiştir. Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller Cips; fabrika bacalarındaki kükürt tutucu baca filitrelerinden çıkan atıklardır. Termik santrallerin yakma fırınlarından çıkan küller de özel atıklar arasında yer almakatadır. İl sınırları içerisinde bulunan 1 adet çimento değirmeni döner fırınlarından kül çıkısı olmamakta, kül yarı mamul imalatında kullanılmakta, atık olarak çıkmamaktadır. Hayvan Kadavraları İl sınırları içinde özellikle hayvan kadavralarının bertaraf edildiği tesis bulunmamakla birlikte gelişi güzel olarak evsel atıklarla karıştırılmakta ve birlikte toplanarak depolanmaktadır. Mezbaha Atıkları Mezbaha atıkları da hayvan kadavraları ile aynı şekilde toplanmakta ve taşınmaktadır. Katı Atıkların Biriktirlmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezleri Adıyaman İlinde katı atıkların biriktirlme ve toplama işlemlerinin yürütülmesi görevi Adıyaman Belediyesi tarafından verilen özel firma eliyle yürütülmekedir. Özel firma ilin katı atıklarının toplanmasından bertarafına kadar olan tüm işlemleri yapmaktadır. Adıyaman İl merkezinde günde ortalama 160 ton/gün atık toplanırken, İl sınırlarında dahilinde ise toplam olarak günlük 394 ton/gün atık toplanmaktadır. Adıyaman İlinde evsel nitelikli katı atıklarla, tıbbi atıklar aynı araçlarla toplanmakta ve aynı alanda vahşice depolanmaktadır. Katı Atık Yönetimi Projesi kapsamında Adıyaman’ın atığının nicelik ve nitelik bakımından incelenmesi neticesinde elde edilen bilgilere göre çöp kalitesi oldukça düşük olmakla birlikte, tüm atıklar aynı alan içerisinde depolanmakta; çöpten daha çok teneke, kemik ve plastik maddeler ayıklanmaktadır. Atık kağıt değerlendirilemeyecek kadar az olduğundan toplanmamaktadır. Cam ise hemen hemen hiç yoktur. Adıyaman İli sınırları içerisinde toplanan atıkların tamamı vahşi depolama alanında depolanmakta olup; diğer taraftan kompost tesisi bulunmamaktadır. Adıyaman İlinde atıkların toplanması ve bertaraf tesisine tasınması, Adıyaman Belediyesince ihaleye verilen özel firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Adıyaman Belediyesine ait 5.5 ve 3 tonluk kapasiteli toplam 16 adet kamyon, kamyonet ve traktörlerle kentinin yaklasık 7 km güney doğusunda bulunan mevcut katı atık depolama alanına taşınmaktadır. İlde tehlikeli atık kapsamına giren atıklar bulunmamaktadır. Hastane ve klinik atıkları Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği esasları doğrultusunda hastanelerde evsel atıklardan ayrı olarak renkli poşetlerde biriktirilerek geçici konteynırlarda depolanmaktadır. Adıyaman İlinin çöp karakteristiğine bakıldığında kaliteli bir çöpe rastlanmamaktadır. İlde katı atıkların taşınmasında transfer istasyonları bulunmamaktadır. Katı Atıkların Depolanması GAP Bölgesinde yer alan Adıyaman İlinin mevcut alt yapı eksiklikleri sebebiyle sağlıklı işleyen katı atık yönetimine sahip değildir. 65 m yükseltili Hacı Tepenin hemen kuzeyindeki kuzey-güney yönlü sırtın doğusunda bulunan mevcut depolama alanı dik yamaç eğimli bir dere yatağında yer almaktadır. Beyaz dere adlı bu akarsu yaklasık 200 m (doğu yönünde) Atatürk Barajı göl alanına ulaşmaktadır. Kırmızı-kahve renkli sızıntı suları Ziyaret Çayı’na oradan da Atatürk Baraj Gölüne ulaşmaktadır. Oldukça kirletici değerlere sahip olan bu suyun Atatürk Barajına karışması suyun kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Katı atık kütlesi, içinde kendiliğinden yanma sonucu çöplük yangını oluşmuştur. Sürekli ve kesif bir duman ve kötü koku özellikle güneye doğru olmak üzere çevreye yayılmaktadır. Katı Atık Projesi kapsamındaki yerleşmelerde tıbbi atıklar genelde aynı vahşi çöp depolama alanına gelişigüzel atılarak bertaraf edilmektedir. Ayrı çöp toplama kamyonları ve ayrı toplama sistemi olmadığından tıbbi atık miktarları ile ilgili sağlıklı bilgilere ulaşılamamıstır. Adıyaman İlinde katı atık miktarının 160 ton/gün arasında değiştiği ve atık miktarının 0.45-0.7 kg/ kişi –gün arasında olduğu tahmin edilmektedir. Atıkların Yakılması İlde Belediyelere ait atık yakma tesisi bulunmamaktadır. Ancak Börgenek köyü 22. km. adresinde faaliyette olan Çiöko Çimento ve Beton A.Ş. atık yakma lisansı almış olup henüz yakma konusunda tam anlamıyla faaliyete geçmemiştir. f) ŞANLIURFA İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ 2.1. ULAŞIM Karayolları İl Yolu + Devlet Yolu + Otoyol = 1183 km. olup, 1110 km’si asfaltlanarak %94 asfalt oranına ulaştırılmıştır. İl sınırları içerisinde toplam 129 km. otoyol bulunmaktadır. Günlük ortalama trafik toplamı 33 996 adettir. Otoyolda günlük hareket halindeki araç sayısı 7300 adet olup 100 km deki günlük yakıt tüketimi 129*7300*10/100= 94.170,00 lt/gündür. İlin, yıllık ortalama günlük trafik değerleri Tablo 2.1’de verilmiştir. Tablo 2.1. Şanlıurfa İli, Yıllık Ortalama Günlük Trafik Değerleri. KKNO 400–24 Karayolu OTOMOB İL 5311 ORTA OTOBÜ YÜKLÜ T S İCARİ TAŞIT 593 372 KAMYO N TREYL ER TOPLA M 2743 1206 10.225 Toplu Taşıma Sistemleri Kenti içi toplu taşımacılıkta; belediye otobüsleri, halk otobüsleri, hat minibüsleri ve ticari taksiler kullanılmaktadır. Kent içi yolcu taşımacılık yapan araçların sayısı 2.2’de verilmiştir. Tablo 2.2. Kent içinde Yolcu Taşımacılğı Yapan Araç Sayısı Araç Cinsi Sayısı Belediye Otobüsü 20 Halk Otobüsü 98 Minibüs 91 Taksi 517 Toplam 726 Demiryolları Şanlıurfa’da kent içi raylı sistem bulunmamaktadır. Ancak Türkiye ile Suriye arasında oluşturulan demiryolunun 221 km’si Şanlıurfa il sınrları içerisindedir. Gaziantep-Nusaybin arasında bu hat üzerinde haftada 3 gün işleyen trenle, 2008 yılında toplam 17543 yolcu taşınmış, olup bu yolcuların 4998’i Akçakale’den, 5921’i Ceylanpınar dan, 29’u Gocu’dan, 100’ü Bekçilerden, 539’u Karkamış tan, 316’sı Mürşit pınardan taşınmıştır. Havayolları Şanlıurfa’da GAP Uluslararası Havaalan 1998 Yılında yapımına başlanan ve toplam 300 Milyon YTL’ ye tamamlanacak olan Havaalanı inşaatı tamamlanarak hizmete girmiştir. 4.000 m pist uzunluğuna sahip Uluslar arası Havaalanı Türkiye’nin en büyük pistine sahiptir. 2008 yılı içerisindeki hava trafik bilgiler Tablo 2.3’de verilmiştir. Tablo 2.3. 2008 Yılı Hava Trafik Bilgileri. g. HABERLEŞME Havai Kablo Mevcudu : 290.117 m Yer altı Kablo Mevcudu : 1.093.777 m Toplam : 1.383.894 m Havai Kablo Oranı : % 21 Yeraltı Kablo Oranı : % 79 şeklindedir. 2008 yılında 91 adet baz istasyonuna yer seçimi ile ilgili MÇK da karar alınarak, l bazında toplam 311 adet baz istasyonuna ulaşılmıştır. h. ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ İlde mevcut ve planlanan elektrik iletim hatlarının (154 kV ve üzeri gerilimde) Güzergâhı, uzunlukları ve yeraltı- yerüstü geçişleri ile ilgili bilgiler Tablo 2.4’ de verilmiştir. Tablo 2.4. İlde Bulunan Elektrik İletim Hatlarının (154 kV ve üzeri gerilimde) Güzergâhı, Uzunlukları İldeki başlıca önemli akarsu Fırat’tır. Fırat Nehri Siverek ilçesinin kuzey batısında Şanlıurfa topraklarına girer. İlin kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır. İl sınırları içerisinde Şehit Çayı ve Çam Çayı gibi birçok küçük dereler ile birleşir. Birecik ilçesinin güneyinde Suriye’ye geçer. Fırat Nehri’nin yıllık ortalama debisi 973 m3/sn’dir. İldeki uzunluğu 215 km’dir. Fırat Nehri üzerinde sulama ve enerji amaçlı Atatürk Barajı ve Birecik Barajı ile enerji amaçlı Karkamış Barajı yapılmıştır. İlde yapılan diğer bir baraj da Çam Çayı üzerinde kurulmuş olan sulama amaçlı olan Hacı Hidır Barajıdır. Şanlıurfa il sınırları içerisinde bağlıca Çavsak, Karakoyun, Germuş, Sırrın, Cülap, Hacı Kamil, Habur ve Hacı Hıdır dereleri sürekli akış halindedir. Doğalgaz Boru Hatları Doğal gaz kullanımının yurt sathında yaygınlaştırılması çerçevesinde, Malatya-Gaziantep Doğal Gaz Boru Hattı’ndan alınacak bir branşman ile Adıyaman, Ş.Urfa, Elazığ, Diyarbakır illeri ve civarında yerleşik bulunan sanayi tesisleri ve konutların doğal gaz ihtiyacını karşılamak amacıyla, Şanlıurfa ilimize de doğal gaz arzı sağlayan toplam uzunluğu yaklaşık 422 km. olan AdıyamanŞanlıurfa-Elazığ-Diyarbakır Doğal Gaz Boru Hattı üç faz halinde ihale edilerek tamamlanmış olup, söz konusu hattın 180.7 km’si Şanlıurfa il sınırları içerisinde yer almaktadır. 05.06.2007 tarihinde inşaat çalışmaları tamamlanarak geçici kabulü yapılan ve Şanlıurfa iline gaz arzı sağlayan Adıyaman-Şanlıurfa-Elazığ-Diyarbakır Doğal Gaz Boru Hattı Faz-II. Jeotermal Sahalar Şanlıurfa il sınırları içinde Merkez İlçeye bağlı Karaali Köyünün doğusunda, kuzeygüney doğrultulu, eğim atımlış normal faylarla düşmüş olan saha üzerinde İl Özel İdaresi tarafından açılan 11 adet, sivil vatandaş tarafından açılan 4 adet su sondaj kuyusundan sıcak (termal) su çıkmaktadır. Bu jeotermal sahalardan çıkan sıcak sular seraların ısıtılmasında, sulamada ve romatizma v.b hastalıkların tedavisinde(kaplıca olarak) kullanılmaktadır. Açılan her kuyunun özelliği; Debisi 50–60 lt/sn Statik Seviyesi 51 m Dinamik Seviyesi 51 m Sıcaklık 45–50 oC 2.5. İÇME VE KULLANMA SUYU Şanlıurfa il merkezinin içme suyu temel olarak Atatürk Baraj Gölünden gelen tünellerin yanında kurulan arıtma tesisinden karşılanmaktadır. İçme suyu arıtma tesisinden ilin tüm içme suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. Şanlıurfa il merkezine içme suyu temin eden su dağıtımları şehir depoları Şekil 2.5’de gösterilmiştir. Şekil 2.5. Şanlurfa İl merkezinin içme suyunu temin eden su kaynaklarının debileri ve dağıttıkları şehir depolarının akım şeması. Yer Altı Suları Şanlıurfa il sınırları içerisindeki mevcut yeraltı suyu havzalarının yerleri, kapasiteleri ve kalitesine ilişkin bilgiler Tablo 2.5’de verilmiştir. Bu yeraltı suları yağıştan ve yüzeysel akıştan süzülmeyle oluşmaktadır. Tablo 2.5. İldeki Yeraltı Suyu Havzalarının İsimleri, Kapasiteleri ve Kalitesi Şanlıurfa il genelinin içme ve kullanma su ihtiyacı; mevcut barajlar, yeraltı suları ve göletlerden karşılanmaktadır. Uzun yıllar kuraklık, yağışların yetersiz olması ve derin su kuyuları vasıtasıyla sulu tarım yapılması nedeniyle yeraltı su seviyesinde düşmeler olmuş, bazı derin su kuyuları çalışmaz hale gelmiştir. 1995 yılında Şanlıurfa Tünellerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk Barajı’ndan ovaya su verilmiş böylelikle ilk etapta yüzlerce köyde sulu tarıma geçilmiş ve ovadaki taban su seviyesi ve yeraltısu seviyesi yükselmeye başlamıştır. Şanlıurfa il merkezinin içme suyu ihtiyacı Atatürk Barajı Şanlıurfa tünelleri çıkış ağzından alınan su ile Şanlıurfa Belediyesi tarafından yapılmış olan içme suyu pompajı ve arıtma tesisinden sağlanmaktadır. Şehir merkezinin uzun yıllar içme ve kullanma suyu problemi giderilmiştir. Bölgemizin Fırat Nehri hariç 132,35 hm3/ yıl yerüstü ve 1845 hm3/yıl emniyetli yeraltı suyu potansiyeli mevcuttur. Şanlıurfa’daki yeraltı suyu potansiyeli ve dağılımı Tablo 2.6’de verilmiştir. Tablo 2.6. Şanlıurfa’daki Yeraltı Suyu Potansiyeli ve Dağılımı İlin sınırları içinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları yıl içinde kurak aylarda beslenememektedir. Mevsimsel olarak (yaz ve sonbahar) taşıdıkları su miktarları ve su seviyelerinde büyük düşüşler meydana gelmektedir. Bu çerçevede il sınırları dahilinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları ile ilgili DS XV Bölge Müdürlüğü tarafından ölçülen su kaynaklarının adları, bulundukları yerler ve ortalama debileri Tablo 2.7’de verilmiştir. 2.5. KANALİZASYON İlin atık su kanalizasyon şebekesi 2030 yılı ve1.200.000 nüfusa göre hesaplanarak planlanmıştır. Bir kısmının inşaatı tamamen bitmiş olup, toplam uzunluğu 360 km dir. Kullanılan boruların çapları Ø 200–1600 arasında değişmektedir. Kanalizasyon ayrık sistem olarak planlanmıştır. Şehir merkezinin %80 ‘ini kapsamaktadır. %20’si baks tipi kanaldan oluşmaktadır. Bu sistem eski Urfa’da dar yerlerde mevcuttur. Tablo 2.7. Şanlıurfa’daki Su Kaynaklarının Potansiyeli ve Debileri 2.6. KATI ATIK Evsel Katı Atıklar İlde 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılları içinde, ilçeler itibari ile üretilen katı atıkların miktarı Tablo 2.8’de verilmiştir. Tablo 2.8. İlçeler itibari ile Üretilen Katı Atıkların Miktarı Toplanan Ortalama Katı Atık Miktarı (Ton/Gün) Belediye Adı Şanlıurfa Akçakale Birecik Bozova Ceylanpınar Halfeti Harran Hilvan Siverek Suruç Viranşehir 2004 2005 2006 2007 2008 400 30 12 12 29 10 18 500 168 79 14 75 - 7 11 14 33 5.5 1 15 450 55 78 400 15 28 14 40 7 1 25 275 118 400-500 10 32 14 50 25,6 30 10 330-380 --118 Şanlıurfa merkez ilçenin evsel katı atıkların envanteri ve evsel katı atık kompozisyonu ile ilgili verileri Şekil 2.2-2.9’da verilmiştir. Şekil 2.2. Şanlıurfa ili katı atık geri kazanım oranı. Şekil 2.3. Farklı gelir gruplarına ait katı atık geri kazanım oranları. Şekil 2.2 ve 2.3’de gelir seviyesi arttıkça organik madde miktarının azaldığı, geri kazanılabilir madde miktarının ise arttığı görülmektedir. Şekil 2.4. Düşük gelir grubuna ait evsel katı atık bileşenleri Şekil 2.5. Orta gelir grubuna ait evsel katı atık bileşenleri. İlin (% 6) ülke ortalaması dahilinde olduğu, ancak diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığınnda çok düşük kaldığı görülmüştür. Bunun da halkın eğitim seviyesinin düşük olmasından yani; gazete, magazin, dergi türü kâğıt ürünlerini fazla tüketmemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Şekil 2.6. Yüksek Gelir Grubuna Ait Evsel Katı Atık Bileşenleri Şekil 2.7. Şanlıurfa İli Evsel Katı Atık Bileşenleri Şekil 2.6 ve Şekil 2.7’de görüldüğü gibi, Şanlıurfa’da tarıma dayalı ekonomi nedeniyle orta ve yüksek gelirli ailelerin ekonomileri yaz aylarında canlanmakta ve bu da üretilen katı atık miktarında artışa neden olmaktadır. Şekil 8.Yaz Mevsimi Evsel Katı Atıklarının Gelir Gruplarına Göre Değişimi Şekil 2.9. Kış Mevsimi Evsel Katı Atıklarının Gelir Gruplarına Göre Değişimi Tehlikeli Atıklar İlde bulunan işletmelerden kaynaklanan tehlikeli atıkların Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde bertaraf edilmesi konusunda gerekli denetimler gerçekleştirilmektedir. Tıbbi Atıklar Tıbbi atıklar; hastanelerin kullandığı tıbbi malzeme, ilaçlar, ameliyat malzemeleri ve artıklardan oluşmaktadır. Hastalar veya hastalk yapıcı mikroplar ile doğrudan temas etmiş olan atıklar; toksik, korozif, radyoaktif veya yanıcı maddeler ile her türlü kesici, delici veya benzeri özelliklere sahip aletler; enfekte ve tehlikeli atıklar olduğundan uygun hijyenik ve teknolojik koşullarda bertaraf edilmelidirler. İle tıbbi atıklar genellikle evsel atıklardan ayrı toplanıp, çöp deponi alanlarına götürülmektedir. Bu atıklar ya yakılmakta yada çöp deponi alanı içinde ayrı gömülmektedir. İlin genelindeki kurumların 2007 ve 2008 yıllarında topladıkları tıbbi atık miktarları ile ilgili veriler Tablo 2.9’da verilmiştir. Tablo 2.9. Kurumların Topladığı Tıbbi Atık Miktarları Kurumun Adı Toplanan Tıbbi Atık Miktarı 2007 2008 Şanlıurfa Belediye Başkanlığı İl Merkezi Akçakale Belediye Başkanlığı Birecik Belediye Başkanlığı Ceylanpınar Belediye Başkanlığı Hilvan Belediye Başkanlığı Siverek Belediye Başkanlığı Suruç Belediye Başkanlığı Bozova Belediye Başkanlığı Halfeti Belediye Başkanlığı Harran Belediye Başkanlığı Viran.ehir Belediye Başkanlığı 442,154 ton/yıl 538,8 ton/yıl 6,739 ton/yıl 14,400 ton/yıl 15,000 ton/yıl 3,731 ton/yıl 18,160 ton/yıl 70,000 ton/yıl 3,915 ton/yıl Kayıt tutulmamış Kayı tutulmamış 15,180 ton/yıl 7,28 ton/yıl 2,45 ton/yıl 8,73 ton/yıl 37,68 ton/yıl 34,97 ton/yıl 75,00 ton/yıl 6,67 ton/yıl 1,10 ton/yıl 32,23 ton/yıl 51,79 ton/yıl Atık Yağlar İlin genelinde bulunan çeşitli sektörlerde, atık yağlar konusunda nelerin yapılması gerektiği, sorumluluklarının neler olduğunu anlatmak ve bilgilendirme amacıyla atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği ve Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği gereği denetimler yapılmaktadır. Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar Bitkisel yağ rafinasyonlarından çıkan atık yağlar sabun yapımından kullanılmak üzere Gaziantep’in Nizip ilçesinde sabun üretimini yapan firmalara gönderilmektedir. Belediye sınırların dışında bulunan lokanta ve dinlenme tesislerinde yapılan denetimlerde kızartmalık atık yağların genelde kebap türü yemekler yapıldığından oluşmadığı tespit edilmiştir. Ancak belediye sınırları içerisindeki otel, lokanta ve hazır yemek üretimi yapan işletmelerin denetimi ilgili belediyelerin sorumluluğundadır. Ambalaj Atıkları Ambalaj maddelerinin önemli bir kısmını plastik kağıt ve metal kutular oluşturmaktadır. Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile kağıt, karton, plastik, cam, metal atıkların kaynağında ayrı toplanması zorunluluk olmuştur. Ambalaj atıklarının ayrı toplanmasında, taşınmasında kullanılan her türlü ekipmanın mavi renkte, cam ambalaj atıklarının yeşil ve/veya yeşil-beyaz olma zorunluluğu getirilmiştir. İl genelinde ambalaj üretimi yapan herhangi bir firma bulunmamakta olup ambalajlara dolum yapan marka sahibi firmalar ile ilgili yeterli bir envanter çalışması yapılmamıştır. İl genelinde ambalaj atıklarını toplanmasını, ayrılmasını ve geri dönüşümünün yapıldığı tesis bulunmamaktadır. Yine oluşan ambalaj atıkları sokak toplayıcıları tarafından birtakım ilkel yöntemlerle toplanmaktadır. Mezbaha Atıkları İl merkezinde belediyeye ait bir mezbahane bulunmamaktadır. Merkez ilçenin ihtiyacını DEM-ET kombinası karışlamakta olup, bu kombinada oluşan ve değerlendirilemeyen nitelikte olan atıklar atık alanında bertaraf edilmektedir. İlçelerde ise belediyelere ait mezbahanelerde oluşan kemik vb. atıklar çöp depolama alanlarında bertaraf edilmektedir. Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezi İl merkezi ile Viranşehir ve Birecik ilçelerinde katı atıkların toplanması ve taşınması işlemleri, belediye tarafından yetkilendirilmiş özel bir şirket tarafından, diğer ilçe belediyelerde ise temizlik, belediye tarafından az sayıda işçi ve yetersiz sayıdaki araçlarla yapılmaktadır. Katı atıklar genel olarak görevli elemanlar tarafından düzenli olarak toplanmakta ve taşınmaktadırlar. Atıkların Bertaraf Yöntemleri Şanlurfa Belediyesi ile Akçakale, Harran, Suruç, Bozova İlçe ve Karaköprü, Konuklu, Onbirnisan, Uğurlu Belde Belediyeleri tarafından oluşturulan katı atık birliği marifeti ile kurulan ve kullanım ömrü 3*10 yıl, depolama kapasitesi: 3*860.000 m3 olan, sızıntı suyunun Şanlıurfa İl Çevre ve Orman Müdürlüğü geri devir yöntemi uygulanarak kullanıldığı tıbbi ve katı atık düzenli depolama tesisinin faaliyete geçmesiyle birlikte bu belediyelerden toplanan atıklar düzenli olarak depolanmaktadır. i) DİYARBAKIR İLİ TEKNİK ALTYAPI BİLGİLERİ o ULAŞIM Karayolları Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanına giren Diyarbakır İlinde toplam devlet yolu uzunluğu 407 km., il yolları uzunluğu ise 483 km.’dir. Kent içi toplu taşımacılıkta özel şahıslara ait küçük otobüsler, hatlı minibüsler ile ticari taksiler kullanılmaktadır. İlde 5 adet kooperatif toplu taşımacılıkta etkin rol oynamaktadır. 2008 yılı Aralık ayı itibarıyla il genelinde kayıtlı motorlu araç sayıları Tablo 3.1’de verilmiştir. Tablo 3.1. 2008 itibarıyla tescilli araçlara ait istatistik formu (motorlu) Araç Cinsi İl Merkezi İl Merkez ve İlçeleri Motosiklet 5942 7428 Otomobil 26136 32050 Minibüs 4148 5782 Otobüs 854 944 Kamyonet 11320 13304 Kamyon 4667 5829 Traktör 10442 17160 Çekici 233 295 Özel araçlar 221 304 Tanker 390 459 Arazi taşıtı 427 456 Toplam 64780 84012 Kullanılan Raylı Sistemler İlde kent içi demiryolu taşımacılığı yoktur. Diyarbakır’ın kent dışı demiryolu uzunluğu 150 km.’dir. Demiryollarında yük treni, banliyö treni, posta treni ve ekspresler hizmet vermektedir. Havayolları Diyarbakır Havaalanı 2008 yılı verileri: Uçak trafiği : 6 972 Gelen yolcu :422 380 Giden yolcu : 422 679 Hava alanının şehre uzaklığı:6 km Terminal binası kapasitesi: 1.450.000 yolcu/yıl o HABERLEŞME İlde şebekeler imar planı mevcut olup imara uygun gelişen yerleşim birimlerinde yeraltı ağırlıklı, imar planı olmayan yerler ile kırsal yerleşim birimlerinde havai olarak tesis edilmektedir. Son zamanlarda havai telefon şebekelerinin sürekli çalınması üzerine kırsal alanda da kablolar yeraltına alınmaya çalışılmaktadır. Türk Telekom Diyarbakır İl Müdürlüğü hizmet sahası kapsamındaki şehir merkezlerinde mevcut telefon şebekelerinin %85’i yer altı, %15’i havai şebekedir. Bu oran kırsal kesimde %60 yer altı, %40 havai şebeke şeklindedir. Bina içi telefon tesisatı (ankastre) olmayan binalarda daire ve iş yerlerine bina dışından telefon kabloları çekilerek pencere veya balkonlardan dairelere giriş yapılmakta bu da büyük bir görüntü kirliliğine neden olmaktadır. Bu nedenle Diyarbakır’daki alt yapı kuruluşları tarafından oluşturulan alt yapı koordinasyon merkezince (AYKOME) yeni inşa edilen tüm binalarda şartnamelere uygun bina için telefon tesisatı olup olmadığının İl Telekom Müdürlüğü tarafından denetlenmesi yönünde karar alınmıştır. Bu karar gereği yeni inşa edilen binalara İl Telekom Müdürlüğü’nün onayı olmadan iskan ruhsatı verilmemektedir. Ankastre sisteminin eski binalarda da uygulanması için çalışmalar yapılmaktadır ve pek çok eski binaya ankastre sistemi tesis edilmiştir. Ankesörlü telefon, saha dolabı, menhol gibi telefon alt yapı birimleri Türk Telekom tarafından çevreye uyum sağlayacak şekilde tasarlanmakta ve estetik bir görünümde tesis edilmektedir. Kırsal alan telefon santrallerinin bir çoğunda elektrik enerjisi güneşten elde edilmektedir. 3.3. ENERJİ NAKİL HATLARI, ELEKTRİK VE JEOTERMAL ENERJİ Enerji Tüketiminin Sektörlere Dağılımı Tablo 3.2. 2008 Yılı Abone Gruplarına Göre KWH Satışı Abone Grupları 2008 Yılı kWh Sanayi 190.110.144 Ticarethane-Yazıhane 95.223.446 Tarımsal Sulama 112.360.379 İçme ve Kullanma Suyu 3.318.852 Şantiye ve Geçici Abone 15.531.142 Hayır Kurumu 3.493.967 Meskenler 274.775.749 Resmi Daire 103.670.616 Kitler 26.330.138 Belediyeler 45.569.571 Kaçak kWh 22.281.610 İç Tüketim 6.733.800 Bedelsiz Hayır Kurumları Bedelsiz Sokak Aydınlatma 169.665.322 Toplam Enerji Satışı 1.069.064.736 Yıl Sonu itibariyle Enerji 2.004.257.931 Açığı Satın Alınan Enerji kWh 3.073.322.667 Toplamı Yıllara Göre Kayıp Kaçak 65% Oranı % İlde mevcut (154 Kv ve 380 Kv’lik) elektrik iletim hatları hakkındaki bilgiler Tablo 3.3’de verilmiştir. Tablo 3.3. l.4.380 Kilovoltluk Enerji İletim Hatları E.İ.H.Adı Uzunluğu D.Sayısı Karakaya-D.Bakır D.Bakır-Batman İletken Cinsi 95+897 236 3*(2*954)MCM ACSR 92+846,69 220 3*(2*954)MCM ACSR 3.4. İÇME VE KULLANMA SUYU Su Kaynakları Potansiyeli Yerüstü Suyu Toplamı: 6905 hm3 Dicle Havzasından: 6520 hm3 Fırat Havzasından: 385 hm3 Yeraltı Suyu: 350 hm3 Toplam Su Potansiyeli: 7255 hm3 Dicle nehri Akışı: 7128 hm3 Sinek Çayı Akışı (Fırat’tan): 200 hm3 Toplam Su Akışı: 7328 hm3 İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar: İçme Kullanma Suyu Potansiyeli; Ön incelemesi tamamlanan : ---Diyarbakır Kenti içme Suyu II. Merhale (Planlanan) : 3 000 lt/sn (*) Diyarbakır Kenti içme Suyu I. Merhale (İşletmede) : 3 000 lt/sn Gözeli Su Havzası Kaptajı (İşletmede) : 248 lt/sn Gözeli Su Havzası YAS (kuyular) (İşletmede) : 387 lt/sn 5216 Sayılı Yasa ileYeni Birimler (İşletmede) : 260 lt/sn İşletmeden Çıkarılmış Kaynaklar : 386lt/sn (**) Kent içi Özel+Resmi Kuyular : 149 lt/sn İl Toplamı : 7 080 lt/sn (**) İlde daha önce içme suyu kaynağı olarak kullanılıp daha sonra çeşitli nedenlerden ötürü hizmet dışı kalan kaynaklar şunlardır: 1. Anzele Kaynağı : 110 lt/sn 2. İçkale Kaynağı : 10 lt/sn 3. Alipınar Kaynağı : Kuru 4. Toplu Konut (kuyular) : 24 lt/sn 5. Yeniköy’deki YAS (Kuyular) : 70 lt/sn 6. Silvan yolu YAS (Hamidiye Kuyuları) : 100 lt/sn 7. Kent içinde Kalmış Diğer Kuyu ve Kaynaklar: 72 lt/sn TOPLAM : 386 lt/sn Aktif Su Potansiyeli; (*) (**) 7 080 –(3 000+386) = 3 694lt/sn = 116,50 hm3/yıl İlde mevcut içme suyu iki ana gruptan ibarettir; kaynak suları ve derin kuyulardan dalgıç pompalarla çıkarılan sular. İlin su temini Dicle Barajı ve Gözeli Su Havzasından sağlanmaktadır. Gözeli su membası Diyarbakır’ın en eski su kaynağıdır. Zamanla kaynağın su kapasitesi artırılmıştır. Ancak havza civarında kontrolsüz açılan sulama amaçlı kuyular ile küresel ısınma gibi çevre faktörlerinin etkisi ile havzada bulunan mevcut kuyuların bir kısmından su alınamamaktadır. Hâlihazırda kaynaktan sağlanan içme suyu 250 L/s, aktif olan kuyulardan (15 adet) da 200 lt/sn olmak üzere toplamda havzadan 450 lt/sn civarında su temini yapılabilmektedir. Elde edilen içme suyu sınıf YAS-I kalitede olup, havza içerisinde klorlanıp isale hattı ile şehir şebekesine verilmektedir. Gözeli su kaynakları ve 15 kuyudan dalgıç pompa ile çıkarılan sular Bağlarbaşı ana su deposuna isale hattı ile gelmekte ve dağıtımı yapılmaktadır. Havzadan ortalama 40.000 m3/gün su temini sağlanmakta ve sadece klorlanıp tüketime sunulmaktadır. Su kirliliği için özel klorlama cihazları kullanılmaktadır. Klorlamanın sağlıklı yapılıp yapılmadığı her gün Çevre Sağık Müdürlüğü teknisyenlerince şehrin çeşitli yerlerinden alınan su numunelerin tahlili ile denetlenmektedir. Dicle Barajından temin edilen su ise İçme Suyu Arıtma Tesisinde arıtıma tabi tutulduktan sonra dağıtımı yapılmaktadır. Dicle Barajı Su Temin Sistemi Haziran 2001 tarihinde devreye girmiştir. Barajdan Æ2200’lük bir hat ile elde edilen su, pompa istasyonuna iletilmekte, pompa istasyonundan yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki ve tesise göre 185 metre yükseklikte bulunan kondüvi yapısına ulaşmaktadır. Kondüvi yapısından yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda Æ1600 mm çaplı cazibeli boru hattı ile Arıtma Tesisine ulaşmaktadır. Arıtma Tesisi 255.000 m3/gün kapasiteye sahiptir. 1995 yılında inşaatı başlayan tesis 2001 yılı ortalarında tamamlanarak Büyükşehir Belediye Başkanlığı DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından işletmeye alınmıştır. Halen tesisten ortalama 125.000 m3/gün su üretilip tüketime sunulmaktadır. DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından Su Kayıplarına yönelik yürütülen etkin çalışmalar kapsamında; şebekede basınç regülâsyonu, SCADA projesi ile su dağıtımı ile üretimi arasında su dengesinin sağlanması ile ciddi miktarda geri kazanım sağlanmıştır. Kentin ortalama su tüketimi 200.000 m3/gün iken hâlihazırda 165.000 m3/gün civarındadır. Yıllık üretim miktarı ise 70 milyon m3/yıl iken 58 milyon m3/yıl civarına indirgenmiştir. Arıtma Tesisi Öncesi Su Kaynakları 1. Gözeli Kaynağı ve Kuyular 2. Anzele Kaynağı 3. İçkale Kaynağı 4. Alipınar Kaynağı 5. Koşu Meydanı Kuyusu 6. Yeniköy Kuyuları 7. Hamidiye Kuyuları 8. Sanayi Sitesi Kuyusu 9. Nesrin Mahallesi Kuyusu 10. Benusen Kuyusu 11. Azizye Mahallesi Kuyusu 12. Fidanlık Kuyusu 13. Toplu Konutlar Kuyuları 14. Sümerpark Keson Kuyusu 15. Eski Tekel Keson Kuyusu 16. Tekel Yaprak Fabrikası Kuyusu 17. DDY Keson Kuyusu Arıtma Tesisinin devreye girmesi ile beraber Gözeli Su Havzası haricindeki kaynaklar devre dışı bırakılmıştır. Şebeke ve dağıtım sistemi; İçme Suyu Dağıtım Projesi Genel Bilgileri: Kentin topoğrafik şartları göz önüne alınarak şebeke 6 basınç katına ayrılmıştır. İçme Suyu Dağıtım Projesinde değişik hacimlerde 11 adet birinci kademe ve 4 adet ikinci kademe olmak üzere 15 adet su deposu dizayn edilmiş ve projedeki toplam depo hacmi 214.000 metreküptür. Şebeke katlarında birinci ve ikinci kademe olmak üzere toplam 935.831 metre şebeke döşenmesi öngörülmüştür. Mevcut Durum: Depolar: DY2.2 Bağlarbaşı Su Deposu 30.000 m3 DY3.1 Peyas Su Deposu 30.000 m3 DY3.2 Karakuyu Su Deposu 15.000 m3 DY4.2 Tepeşehir Su Deposu 15.000 m3 DY5.2 Talaytepe Su Deposu 15.000 m3 TK–1 Toplu Konut Şilbe Su Deposu 2.500 m3 TK–2 Toplu Konut Üçkuyular Su Deposu 5.000 m3 Arıtma Arıtma Tesisi Su Deposu 10.000 m3 Toplam Aktif Hacim 122.500 m3 Şebeke: Şebeke de ise; 100 mm Pvc ile 1.400 mm Ç.B. çapları arasında değişen hatlar mevcuttur. 5216 Sayılı Yasa ile idarenin yetki sınırına bağlanan yeni yerleşim birimlerindeki şebeke çalışmamaları ile beraber değişik çaplarda toplam olarak 1.102 kilometre civarında şebeke hattı işletilmektedir. İldeki içme suyu kaynaklarının adı, kaynak yeri ve bağlı olduğu bölgelerin isileri Tablo 3.4’de verilmiştir. Tablo 3.4. Diyarbakır içme suyu kaynaklarının adı, kaynak yeri, bağlı olduğu bölge Kaynağın Adı Kaynağın Kaynağın Yeri Türü Gözeli Derin Kuyu İlin 13 km. batısında Urfa yolu güneyin Gözeli Kaptaj İlin 13 km. batısında Urfa yolu güneyin Yeniköy Derin Kuyu Hava Kuv.Kuzey sınırına par. Şeh.Mrk Hamidiye Derin Kuyu İlin 4 km.Kuzeydoğusunda dicle neh.pa Toplu Konut Derin Kuyu İlin 6 km. kuzeyinde Koşuyolu Derin Kuyu Şehir Bağlar Semtinin Merkezinde Azizye Derin Kuyu İlin 4 km. kuzeyinde Orman Fidanlığı Derin Kuyu İlin 5 km. kuzeyinde Sanayi Sitesi Derin Kuyu İlin kuzeyinde Sanayi Bölgesinde Nesrin Küme Derin Kuyu Şehir Mrk.’den Elağız yolu 6 km’de Sümer Park Keson Kuyu Sümer Halı Fab. Şehir Merkezi Benusen Derin Kuyu Şehrin güneyinde gecekondu Böl. DDY Keson Kuyu Şehir Merkezi DDY Gar sahasında Eski Tekel içki Fab. Keson Kuyu Hastaneler mevkii Tekel Yaprak Tütün Derin Kuyu Elağız yolu 5.km’de Anzele Kaynak Şehir merkezi çift kapı mevkii İçkile Kaynak İlin eski şehir merkezi ilin doğusunda Alipınar Kaynak şehir merkezi, ilin merkezi 3.5. KANALİZASYON Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma tesisi DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından faaliyete geçirilmiştir. Büyükşehir Belediyesine tabi olan atık su arıtma tesisi, şu anda % 30 verimle, mekanik olarak arıtma yapmaktadır. Şehirdeki evsel atık sular yaklaşık 650 km uzunluğunda toplama sistemi ile toplanarak, toplam 52 km uzunluğunda çapları 700 mm ile 1.800 mm arasında değişen kolektör hatlarına bağlanarak 2.000 mm’ lik tek bir kolektör hattı ile cazibeli bir şekilde arıtılmak üzere atık su arıtma tesisine verilmektedir. Kent içindeki atık suların toplanıp bunların tekrar kullanıma sunulması amacıyla yapılan toplama sistemleri üç alt kademe belediyesinden, Suriçi ve Yenişehir Belediyesi sınırları dahilinde tamamlanmış olup, Bağlar Belediyesi sınırları dahilindeki yerleşim alanlarında tamamlama çalışmaları sürdürülmektedir. Alt yapısı tamamen yenilenmiş olan Suriçi Belediyesi sınırları dahilinde evsel atık sular ve yağmur suları için ayrı toplama sistemleri yerleştirilmiş olmakla birlikte, büyük oranda eski toplama sistemlerinin kullanıldığı diğer yerleşim alanlarında evsel atık sular ve yağmur suları henüz aynı sistemle toplanmaya devam etmektedir Atıksu artıma tesisi ön arıtım ve çamur arıtım ünitelerinden oluşmaktadır; Ön arıtım üniteleri; Terfi pompası Kaba ızgara İnce ızgara Havalandırmalı kum tutucu tankı Ön çökeltme tankı Çamur arıtım üniteleri; Çamur yoğunlaştırıcı Anaerobik çürütücü Çamur depolama tankı Belt filtre pres Polielektrolit hazırlama tankı Kireç silosu Ara çamur depolama Gaz depolama tankı Gaz yakma mesalesi Atıksu arıtma tesisi dizayn verileri Tablo 3.5’de verilmiştir. Tablo 3.5. Atıksu arıtma tesisi dizayn verileri: 2005 yılı 2010 yılı (Aşama 1) (Dizayn) Eşdeğer nüfus kişi 666,491 903,242 Günlük yağışsız mevsim m3/gün debisi Ortalama saatlik debi m3/saat Maksimum saatlik debi Minimum saatlik debi KOI yükü BOI yükü Toplam Azot yükü Toplam Fosfor yükü m3/saat 3 m /saat kg/gün kg/gün kg/gün kg/gün 109,344 166,926 4,556 6,955 8,454 12,637 3,868 66,649 33,325 6,665 1,666 5,864 90,324 45,162 9,032 2,258 Atıksu arıtma tesisi çıkışında beklenen değerler Tablo 3.6’deki gibidir. Tablo 3.6. Atıksu arıtma tesisi çıkışında beklenen değerler BOI, mg/l Azot , mg/l Fosfor, mg/l 2005 yılı (Aşama) 255 2010 yılı (Dizayn) 225 61 15 54 14 Atıksu arıtma tesisi çamur arıtım ünitesinden çıkan çürümüş çamurlar gerekli analiz ve araştırmalardan sonra uygun bulunursa tarım arazilerinde toprak iyileştirici ve gübre şeklinde kullanılması düşünülmektedir. Çıkacak olan metan gazının ise ısınma amaçlı kullanılması planlanmaktadır. 3.6. KATI ATIKLAR Evsel Katı Atıklar İlde hızla artan nüfusun yanında tüketim toplumu zihniyetinin yaygınlaşmasıyla hızla artan katı atıkların bertaraf edilmesi büyük bir sorun teşkil etmektedir. Hali hazırda kullanılan atık depolama sahası, düzensiz depolama yüzünden ömrünü doldurmak üzeredir. Bunun neticesinde yeni bir atık sahasını zorunlu hale getirmiş olup Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından planlanan Düzenli Depolama ve Kompost Tesisi proje aşamasındadır. İlde toplanan katı atıkların özellikleri ve bileşenleri, atıkların analiz sonuçları ve atık boşaltım yerinde yapılan analiz sonuçları Tablo 3.7-3.9’da verilmiştir. Tablo 3.7. Diyarbakır’da Üretilen Çöpün Özellikleri ve Bileşenler ORGANİK MADDE KAĞIT METAL CAM KÜL PLASTİK DİĞER KIŞIN ISLAKLIK ORANI YAZIN ISLAKLIK ORANI % 53.57 % 3,26 % 0,7 % 0,96 %7 % 7,34 % 27,8 % 40 % 20 Tablo 3.8. Diyarbakır Kent Merkezi Katı Atık Analiz Sonuçları YERLEŞİM YERİ OFİS-1 OFİS-2 BAĞLAR POSTANE ARK. ÇÖP (kg/m3) 316 216 484 387 50 mm elek 13.60 üstü --- --- 37.52 10 mm elek 29.74 üstü 10 mm ELEK ALTI (%) 21.51 TOPLAM (%) 64.85 KAĞIT – KARTON (%) 11.70 METALLER (%) 3.48 CAM (%) 6.01 TEKSTİL (%) 1.58 PLASTİK (%) 12.34 10 mm ELEK ALTI NEM ORANI (%) 27.77 --- --- 27.24 69.44 9.25 10.18 3.70 0.92 6.48 74.79 7.79 6.61 1.24 2.06 7.43 12.04 76.80 3.87 7.23 3.10 2.06 7.23 --- --- 2.347 ORGANİK MADDE YOĞUNLUĞU Tablo 3.9. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Boşaltım Yerinde Yapılan Katı Atık Analiz Sonuçları, % Değerleri ve Toplam Katı Atık İçindeki Varsayımsal Miktarı (ton/Gün) Toplam Katı Atık (280 ton/Gün) İçinde Varsayımsal Miktarı Organik Madde Miktarı 50 mm elek üstü 10 mm elek üstü TOPLAM 10 mm elek ( inert madde ) Kağıt, karton Metaller Cam Tekstil Plastik Maddeler 10 mm elek altı nem oranı Ortalama Katı Atık Yoğunluğu: 303 kg/m3 % 25.66 28.69 54.35 20.44 8.16 6.87 3.51 1.65 8.37 20.65 ( ton/Gün ) 152.2 57.2 22.8 19.2 9.8 4.6 23.4 Katı atık analizlerine bakıldığında Diyarbakır Kent merkezinden kaynaklanan çöpün içinde organik maddenin en yüksek miktarda olduğu gözlenir. Cam, tekstil, metal ve plastik maddeler ise düşük yoğunlukta bulunmaktadır. Tehlikeli ve Zararlı Atıklar: İlde sınırları dahilinde tehlikeli ve zararlı atık açığa çıkaran sanayi tesisi olarak, N.V. Turkse Perenco sayılabilir. Şirket; petrol üretimi yapmakta, temel olarak petrol ve su karışımı yeraltından 2000–3000 m. civarında değişen formasyonlardan ESP(dalgıç pompalar) ile yeryüzüne çıkarılmakta ve boru hatları yardımıyla separatörlerden geçirilerek, petrolü alınarak ortaya çıkan drenaj suyu da önceden izinleri alınmış olan atıksu enjekte kuyuları yardımıyla petrolün alındığı formasyona tekrar enjekte edilmektedir. Ancak kimi zaman boru hatlarında meydana gelen hasarlardan kaynaklı sızıntılar bulunduğu ortamı kirletmektedir. Petrolle kirlenen topraklar, N.V.Turkse Perenco tarafından biyortemidasyon yöntemi ile temizlenmektedir. İşletme aşamasında oluşan atıkları ise, Bakanlıkça onaylı taşıyıcı ve uzaklaştırıcı firmalarca geri kazanılmaktadır. N.V. Tuırkse Perenco Şirketi üretim süresince oluşan tehlikeli atıklar ve uzaklaştırma metotları Tablo 3.10’da verilmiştir. Tablo 3.10. Turkse Perenco Atık Envanteri Atığın Türü Pil, akü veya bataryalar Miktarı 1 427 kg/yıl İstasyonların Çamur Çukurlarında biriktirilen petrol tortusu 25 m3/yıl Üretimde kullanılan kimyasal malzemeler Atığı uzaklaştırma /bertaraf yöntemi Şirkertin blok-istasyonları, sosyal tesis ve ofislerine kilitli ve ahşaptan imal edilmiş özel atık pil kumbaraları yerleştirilerek toplanan atık piller geri dönüşümlerinin sağlanması için Kayseride bulunan Aspilsan Askeri Pil fabrikasına iletilmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığından yeterlilik belgesi almış müteahhitlere verilerek, uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Atık oluşmamaktadır, hepsi kullanılmaktadır. Tank dibinde biriken çamurlar 53 m3/yıl Çevre ve Orman Bakanlığından yeterlilik belgesi almış müteahhitlere verilerek, uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Atık motor/makine yağları 11 448 litre/yıl İstasyonların çamur çukuru oolarak adlandırılan bölümlerindeki petrol tortuları üzerine dökülerek bunlarla birlikte uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Tıbbi Atıklar: Sağlık kuruluşlarından kaynaklan tıbbi atıkların toplanması, geçici depolanması, taşınması ve nihai bertarafının sağlanması konuları Çevre Mevzuatıyla özel bir programa başlanmış bulunmaktadır. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan patolojik ve patolojik olmayan, enfekte, kimyasal, ve farmosotik atıklar ile kesici-delici malzemeler ve sıkıştırılmış kaplar tıbbi atıklar kapsamında değerlendirilir. Atık Yağlar: Sıvı yağlar otomotiv sektöründen, fabrikalardan ve iş makinalarında oluşmaktadır. İlde atık madeni yağların geri kazanımı amacıyla bir tesis kurulmuş olup henüz faaliyete geçmemiştir. Pil ve Aküler: İlde atık pil akü ve bataryaların geçici olarak depolanması amacı ile kurulu tesisler bulunmakta olup maksimum 90 gün depolanan bu atıklar, lisanslı taşıyıcılarla bertaraf edilmek üzere anlaşmalı tesislere taşınmaktadır. Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Transfer İstasyonları: Diyarbakır il merkezinde toplanan katı artıklar öncelikle merkez ilçe belediyeleri tarafından Mardin yolu 5. km’de bulunan aktarma istasyonuna taşınmaktadır. Buradan Büyükşehir Belediyesi tarafından şehir merkezinden 37 km. uzakta bulunan nihai katı atık depo alanına taşınmaktadır. İl merkezinde bulunan sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıklar ise kaynağında ayrı toplanmakta, 20 yatak üzeri kapasiteli hastanelerde tıbbi atık depolarında biriktirilmekte ve büyükşehir belediyesince yönetmeliğe uygun bir tıbbi atık aracıyla ayrı olarak taşınmaktadır. İlçe belediyelerimizde, transfer istasyonuna gerek duyulmamakta ve atıklar herhangi bir ayrıma gidilmeden toplanmaktadır. Katı Atıkların Depolanması İl merkezinden kaynaklanan katı atıkların nihai olarak depolandığı ve kent merkezine 37 km. uzaklıktaki Merkez Şeytanderesi mevkiinde bulunan çöp depolama alanının kapasitesinin düzensiz depolama nedeniyle biçilen ömründen daha önce dolması nedeniyle sahanın ıslahına ve ömrünün uzatılmasına yönelik çalışmalar büyükşehir belediyesince yürütülmektedir. Ayrıca düzenli depolama ve kompost tesisi projesinin yer seçimi aşaması tamamlanmıştır. GAP Bölge Kalkınma İdaresinin projesini hazırladığı Bismil ve Silvan İlçeleri düzenli katı atık depolama sahaları için yer seçimi yapılmış, ÇED süreci tamamlanmış ancak maddi kaynak yetersizliğinden halen inşaatlara başlanamamıştır. Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde ayrı olarak taşınan tıbbi atıklar, Büyükşehir belediyesi nihai depo sahasının içinde ayrı bir bölümde depolanmakta, ilçelerde ise nihai depolamada herhangi bir ayrıma gidilmemektedir. JEOLOJİK YAPI : YÖNTEM Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı 1.etap çalışmaları aşaması, bu bölgelerle ilgili daha önce yapılan araştırmaların literatür (dergi, makale, tez, rapor ve internet v.b) taranması şeklinde olacaktır. Jeolojik yapı ile ilgili literatür taraması için başvurulacak en önemli kaynak, MTA Genel Müdürlüğü Derleme Servisi arşivleri ile JMO kütüphaneleri olacaktır. Hidrojeoloji için DSİ arşivleri, morfoloji ve jeomorfoloji konusunda literatür taraması için ise AÜ- DTCF kütüphanelerinden ve internet sayfalarındaki makalelerden yararlanılacaktır. Rapor yazımı, geçmiş yıllarda Türkiye’nin bu bölgelerinde yüzeyleyen ultrabazik kayaçlarda oluşan krom cevherleşmesine yönelik yaptığı maden jeolojisi ile ilgili saha gözlemleri ve çalışma alanı ile ilgili yayımlanmış bilgilerin birlikte değerlendirmesi şeklinde olacaktır. Rapor giriş bölümü inceleme alanının yeri ve bu yerin özelliklerinin tanıtıldığı kısımdır ve yer bulduru haritası ile refere edilecektir. Jeomorfoloji ve Hidrografya alt başlıklı metinde bölgenin en önemli yükseltileri, vadi sistemleri ve özellikleri, önemli ovalar ve akarsular metin içinde belirtilecek, incelenen sahaya ait öncel çalışmalar konularına göre bir paragrafta belirilerek önemli bulgular özetlenecektir. Ana metin olan jeolojik çalışmalar, yapılan çalışmaların bulgularını içermektedir. Veriler anlatılırken bir düzen içinde anlatılmaya çalışılacaktır. Stratigrafi ilk bölümde kayaları tanımaya yönelik olarak konulacak ve stratigrafi kurallarına göre uygun bir şekilde düzenlenecektir. Bu kısımda takip edilecek yol; tanım ve yayılım, litoloji, kalınlık, dokanak ilişkileri, fosil kapsamı ve yaş, ortam ve deneştirme şeklinde olacaktır. Tektonik bölümünde sahanın hangi tektonik ünite içerisinde yer aldığı belirtilerek, uyumsuzluklar, tabakalanma, kıvrımlar ve özellikleri, fay çeşitleri ve özellikleri alt başlıklar altında anlatılmaya özen gösterilecektir. Envanter taraması sonucu gözlem yapılması önerilen alanlar aşağıda belirtilmiştir. Adıyaman-Merkez, Gölbaşı-Örenli ve Hamzalar, Tut-Kaşlıca; Heyelan Bölgeleri, Adıyaman-Gölbaşı(Merkez); Doğu Anadolu Fayı, Adıyaman-Tut(Merkez); Tut Fayı Şanlıurfa-Bozova; Bozova Fayı, Viranşehir Kuzeyi Karacadağ Açılma Çatlağı Rapor yazımı için başvurulacak başlıca kaynaklar aşağıda belirtilmiştir. Akıl,B., 2005.Akdağmadeni Masifi Metamorfitlerinin (Söbeçimen köyü-Yozgat) jeolojik ve yapısal özelliklerinin incelenmesi.Yerbilimleri, 26 (2), 41-53 Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Dergisi Arpat, E. ve Şaroğlu, F., 1972 “ Doğu Anadolu Fayı ile İlgili Bazı Gözlemler ve Düşünceler”; M.T.A. Enst. Der. S:78 s:44-50 Büyükönal, G., 1973, Kırşehir Masifinin Yozgat ve yakın çevresinde magmatik kayaçlarda petrokimyasal-petrografik bir araştırma: A.Ü.F.F.jeoloji Müh. Böl., (yayımlanmamış). --- 1979, Yozgat yöresi plütonit ve volkanitlerinin petrolojisi: A.Ü.F.F.Jeoloji Müh. Böl. (yayımlanmamış). Çemen, 1.; Perinçek, D.; Ediger, V.Ş. ve Akça, L, 1990, Güneydoğu Anadoludaki Bozova Doğrultu Atımlı Fayı: Üzerindeki ilk Hareket Ters Faylanma Olan Faylara Bir Örnek: Türkiye 8. Petrol Kongresi Bildirileri, Ankara. Dökmeci, İ., 1980, Akdağmadeni yöresinin jeolojisi. MTA Genel Müdürlüğü, Rapor No. 6953, Ankara (yayımlanmamış). Doğdu, M.Ş., Kırmızıtaş, H, 2006 Karaali (Şanlıurfa-Yardımcı) Sıcaksuyunun Oluşumu ve Rezervuar Sıcaklığının Tahmini, Jeoloji Mühendisliği Dergisi 30 (1) 2006 Ercan, T ve dig.,1991, Karacadağ Volkanitlerinin Jeolojisi ve Petrolojisi. Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, S 6, S. 118-133 Erol, O., 1983, Türkiye’nin Genç Tektonik ve Jeomorfolojik Gelişimi; Jeom. Der. S:11 1.Heyelan Sempozyumu 2006; TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Bildiriler Kitabı Kaçaroğlu,F.2006.,Gökpınar karst kaynaklarının (Gürün-Sivas) hidrojeoloji incelemesi,Yer bilimleri, 27 (3),181-194 Ketin, İ, 1954, Yozgat bölgesinin jeolojik lövesi hakkında memuar (Yozgat bölgesinin 1:100 000 lik 59/1,2,3 paftalar, Jeolojik lövesi ait memuar): MTA Rap., 2141 (yayımlanmamış) Ankara. ----, 1955, Yozgat bölgesinin jeolojisi ve Orta Anadolu Masifinin tektonik durumu: TJK Bült, l, 40 sa. Özdemir,M.A. ve Sunkar, M., 2002, Çelikhan Ovası (Adıyaman) ve Çevresinin Jeomorfolojisi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt;12, Sayı1,s:25-47 Elazığ Şahinalp, M.S, 2006, Şanlıurfa Şehrinin Kuruluşuna Etki Eden Etmenler, Coğrafi Bilimler Dergisi, 2006,4 (1), 105-127 Şaroğlu, F; Emre Ö,1987, Karacadağ Volkanitlerinin Genel Özellikleri ve Güneydoğu Anadolu Otoktonundaki Yeri. Türkiye 7. Petrol Kongresi, Ankara S 384-391. Sendir, H.,Yılmaz,I., 2001, Koyulhisar Heyelanlarına Yapısal ve Jeomorfolojik Açıdan Bakış, CÜ Mühendislik Fakültesi Dergisi seri A-Yerbilimleri C 18 S 1 s 47-54 Tarcan, G., ve diğ., 1999, Diyarbakır Akiferinin Hidrokimyasal Özellikleri ve Kirlenebilirliği, Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 42, Sayı 2 Tatar, Y., 1977. Ofiyolitli Çamlıbel (Yıldızeli) bölgesinin stratigrafisi ve petrografisi. MTA Dergisi, 88, 56 -72. Şanlıurfa Raporu İlin Coğrafi Durumu Şanlıurfa ili Güneydoğu Torosların orta kısmının güney etekleri üzerinde olup 38º. 00’.54’’ - 36º.40′.10″ Kuzey Enlemi ve 40º 12′.11″ - 37º .50′.15″ Doğu boylamları arasındadır. Şanlıurfa ilinin doğuda Mardin, kuzeydoğuda Diyarbakır, Kuzeybatıda Adıyaman, Batıda Gaziantep ve güneyde ise Suriyeye ortak sınırı mevcuttur. Topografya İlin kuzeyinde yer alan dağlar ve yüksek tepeler genellikle güneye doğru gittikçe alçalır. Ortalama yükselti 518 metredir. Kuzeydoğudaki dağlık alan dışında genellikle yükseltisi 900 metreyi aşmayan geniş düzlüklere rastlanır. İlin en yüksek noktası kuzey doğusundaki Karaca dağ’dır . Öteki yüksek doruklar, doğuda Tektek dağları, kuzeydoğuda Susuz dağı, güneyde Nemrut dağı ve Birecik ilçesinin doğusundaki Arat dağıdır. Yükselti güneyde Suriye sınırında 400 metrenin altına düşer. Harran Ovası’nın denizden yüksekliği 375 metredir. Büyük ovalar ilin güney yarısında yer alır. Sıra tepeler oldukça yaygın olup bunların arasından batıdan doğuya doğru sıralanan Suruç, Harran ve Viranşehir Ovaları bulunmaktadır. Şanlıurfa’nın yüzölçümü 18.584 km²’dır. Bu Türkiye yüzölçümünün % 3’üne eşdeğerdir. Yüz ölçümü bakımından büyük iller arasında yer alır. Şanlıurfa ilinin geniş çevresi, Arap platosunun kuzey bölümleri ile Güneydoğu Torosların orta kısmının güney etekleri üzerinde yer almaktadır. Şanlıurfa ilinin başlıca yükseltileri arasında, Karaca Dağ (1919m),Tektek Dağları (801m), Takırtukur Dağları, Yılanlı Dağ, Susuz Dağları (817m), Germuş Dağları (771m), Nemrut Dağları (800m), Şebeke dağları (750m) ve Arat (840m) dağları sayılabilir. Şanlıurfa İli genel olarak plato görünümünde olup birçok ovalara sahiptir. Bunlardan önde gelenler şunlardır: Harran Ovası: Ortalama yüksekliği 375 metredir. Kot itibarı ile ilin en az kota sahip ovasıdır. Doğusunda Viranşehir Ovası, batısında Suruç Ovası yer alır. Halfeti Ovası: Fırat nehri kenarında olan Halfeti Ovası yer yer tepelerle çevrilidir. Bu ovaların dışında Şanlıurfa İl sınırlarında kalan Bozova ve Hilvan Ovaları da verimlidir Morfoloji Şanlıurfa şehri kuzey, kuzeydoğu, kuzeybatı, batı ve güneybatıdan platolarla çevrilidir. Şehrin batısında, nispeten güneye doğru uzanan aynı zamanda Harran ve Suruç ovalarını birbirinden ayıran Fatik Platosu yer almaktadır. Platonun yükseltisi, kuzeyden güneye doğru azalmaktadır. Akarsu vadileriyle parçalanmış olan Fatik Platosu’ndan doğuya doğru yağışlı mevsimlerde akışa geçen dönemlik akarsular uzanmaktadır. Oluşumlarının başlangıcı Miyosen’e dayanan Türkiye akarsuları, ülkemizin hemen hemen her yerinde olduğu gibi, araştırma sahamızda bulunan akarsular da gelişimlerini Kuaterner’de tamamlamışlardır. Kuaterner’de bir yandan meydana gelen genç tektonik hareketler, bir yandan meydana gelen volkanizma olayları ve diğer yandan iklim özelliklerindeki büyük değişiklikler akarsu şebekesinin hemen hemen son şeklini almasını sağlamıştır (Ardos, 1992: 109–113). Esasen Pleistosen’de hüküm süren buzul (glasyal) ve buzul arası (interglasyal) dönemlerde iklimde birçok salınımlar meydana gelmiş ve bunun sonucunda serin-yağışlı ve sıcak-kurak dönemler birbirini takip etmiştir. Bu da akarsu şebekesinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Holosen de ise iklimin daha ılıman bir özellik göstermesinden ve morfolojik etkenlerin daha durgun olmasından dolayı akarsu şebekesinde önemli değişiklikler olmamıştır (Erol, 1979: 23–32). Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı il merkezinde yer alan akarsu şebekesinin, ilk yerleşmenin kurulduğu ve günümüzden 11000 yıl öncesine kadar uzanan Post Glasiyal dönemden daha önce şimdikine yakın bir şekil almıştır. Bu dönemde, günümüz iklim şartlarına nazaran daha ılık ve yağışlı bir iklim hüküm sürmektedir. Şehrin kuzeybatısında Fatik Platosu ile Germüş Platosu birleşir. Burası aynı zamanda şehrin etrafındaki en yüksek rakıma sahip tepelerin bulunduğu bir alandır. Germüş Platosu bu sahadan itibaren Şanlıurfa-Mardin karayolunu kuzeyden takip ederek hafifçe güneydoğuya doğru yönelir. Platonun yükseltisi güneye ve doğuya doğru azalır. Şanlıurfa Şehri’nin güney, güneydoğu ve doğusunda geniş düzlükler uzanır. Bu düzlükler, Harran Ovası’nın kuzeybatı kesimlerini oluşturmaktadır. Türkiye’nin önemli tarım alanlarından biri olan Harran Ovası’nın yükseltisi de yapıya bağlı olarak Şanlıurfa’dan güneye doğru azalmaktadır. Ortalama yükseltisi 350 m. civarında olan Harran Ovası’nın şehre yakın kesimlerinin yükseltisi 400 m. civarındadır. Şanlıurfa ve çevresinin ana morfolojik birimleri Hidrografya Şanlıurfa ilinin drenajı Fırat Nehri ve kolları tarafından sağlanır. Şehit Çayı ve Çam Çayı Fırat Nehrine il toprakları içerisinde karışır. Şanlıurfa ili topraklarından akarak Suriye’ye geçtikten sonra Fırat’la karışan Çermelek, Cudi, Nelluz, Colak ve Circibi gibi akarsularda drenaj ağını oluşturur. Çam Çayı üzerinde bulunan Hacıhıdır baraj gölü ve Atatürk barajının bir kısmı Şanlıurfa il sınırları içerisinde kalmaktadır. Fırat üzerinde kurulu Şanlıurfa HES ve Birecik baraj gölü il sınırları içerisinde kalan bir diğer baraj gölleri arasında sayılabilir. Şanlıurfa şehri tarihi boyunca önemli su kaynaklarına sahip ve birçok önemli su kaynağına da yakın olduğu görülmektedir. Şehrin kurulduğu yer ve çevresinde bulunan hidrografik elemanları başlıca üç grup altında incelemek mümkündür. Bunlar: kaynaklar, akarsular ve göllerdir Kaynaklar Kaynak suları, özellikle temiz olmaları nedeniyle insanların en temel gereksinimi olan içme suyu ihtiyacını karşılama ve yeterli debi bulunması durumunda, sulama suyu olarak da kullanılması bakımından, yerleşmeler için büyük önem taşımaktadır. Kaynak sularının bol olduğu alanlar, diğer şartlar da elverişli olduğu takdirde, yerleşme için uygun olmaktadır. Şanlıurfa şehrinin içinde ve yakın çevresinde bugün bile çok sayıda su kaynağı mevcuttur. Ancak bu kaynakların debisi yıldan yıla değişmekle beraber, uzun yıllardan beri de debilerinde bir azalma olduğu gözlenmektedir. Kuraklığın yanı sıra, içme ve kullanma amaçlı olarak birçok artezyen kuyusunun açılmasıyla yeraltı su seviyesinin düşmesi bunda büyük rol oynamaktadır. Bu mevcut kaynakların sularında, çevrede bulunan dereler gibi, kış ve ilkbahar aylarında bir artış görülmektedir. Şanlıurfa ve yakın çevresinde bulunan kaynakların büyük bir kısmı karstik kaynaklar olup, bazalt kayaçlarının arasından süzülerek yüzeye çıkmış kaynaklar da mevcuttur. Şehrin güneybatısında bulunan ve Balıklı gölleri besleyen kaynakların çok eski dönemlerden beri varlıklarını korudukları sanılmaktadır (Hayes, 2002: 21) Dergâh Kaynakları Şanlıurfa’nın güneybatısında, yer alan Dergâh kaynakları, Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerini besleyen başlıca karstik kaynaklardır. Bu kaynaklar, Şanlıurfa Kalesi’nin de üzerinde yer aldığı Eosen kalkerlerinden oluşan tepenin kuzey yamacından çıkmaktadır. Aslında bu kaynaklar birbirine yakın beş kaynaktan oluşmaktadır (Şekil 2). Göllerde meydana gelen seviye değişmeleri, bu kaynakların debilerinde meydana gelen değişmelerle paralellik göstermektedir. Yağışlı geçen kış ve ilkbahar aylarında kaynakların debilerinde artışlar görülürken, sıcak ve kurak geçen yaz mevsimlerinde debilerde düşüşler görülmektedir. Balıklı gölleri besleyen bu karstik kaynakların suyu, göllerden çıktıktan sonra, Karakoyun Deresi’nin eski yatağı boyunca doğuya doğru akarak, güzergâhı üzerinde birçok cami, han ve çarşının altından veya içinden geçmektedir. Balıklıgöller ve çevresinde yer alan ve dergâh kaynakları olarak adlandırılan su kaynakları, çevrenin temel formasyonu olan kalkerler içinden çıkmaktadırlar. Bu nedenle de karstik kökenli su kaynakları grubunda yer almaktadırlar. Balıklıgöllerin çevresinde hakim olan Eosen kalkerleri içinde yer alan mağaralarda ve yine bu formasyon içindeki çatlaklarda akış göstermesinden dolayı, bu su kaynakları karstik kökenlidir. Aynı alanda yer alan ve ileride daha ayrıntılı bir şekilde ele alınan Halilürrahman ve Ayn Zeliha gölleri de bu kaynaklardan beslenmektedir. Ayrıca göllerin içinde, gölleri besleyen bir takım kaynaklar da bulunmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle, Balıklıgöller’in de karstik kökenli olduğunu söylemek mümkündür. Direkli Kaynağı Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısında, kalker tabakalardan çıkan bir diğer karstik kaynaktır. Kaynaktan çıkan sular, Direkli Deresi’ni de oluşturmaktadır. Bu dere, Karakoyun Deresinin başlangıcını ve en önemli beslenme unsurunu oluşturmaktadır (Şekil ). Bu sular çevrede bulunan bahçelerin sulanmasında da kullanılmaktaydı. Cavsak Kaynağı Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısındaki Cavsak köyünden çıkmaktadır. Bu alanda bazalt örtüleri yer almaktadır ve bu nedenle de Cavsak kaynağı “bazalt çatlakları”ndan çıkmaktadır (Şekil ). Cavsak Suyu da karstik kaynaklar gibi ancak yağışlı dönemlerde akışa geçebilmektedir. Halen su çıkışı devam eden bu kaynağın sularının bir kısmı son yılara kadar şehre taşınmakta ve şehrin içme suyu ihtiyacının bir kısmı bu kaynaktan temin edilmekteydi. Ancak çevreden karışan atık maddeler nedeniyle artık bu sudan yararlanılamamaktadır. Kehriz Kaynağı Kehriz kaynağı Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısında, Aşık köyü yakınlarında bulunmaktadır (Şekil ). Debisi yıllar boyunca yüksek olan bu kaynağın suları, Şanlıurfa şehrine ve kendi çevresine hayat vermiştir. Kaynağın suları uzun yıllar boyunca şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamada önemli rol oynamıştır Bamyasuyu Kaynağı Bamyasuyu kaynağı, Şanlıurfa şehrinin içinde, Onbirnisan Stadyumu’nun doğusunda ve hal pazarının kuzeyindeki bir alanda bulunmaktadır (Şekil ). Yıllar boyunca şehrin en önemli su kaynaklarından biri olma özelliğini korumuştur. Sadece içme suyu ihtiyacını karşılamakla kalmamış, aynı zamanda Cavsak Suyu’na katılarak onu beslemiştir. Bamyasuyu kaynağından son yıllara kadar bahçe sulamasında da yararlanılmaktaydı. Günümüzde kaynağın suları belediye tarafından depolarda biriktirilmektedir. Bu depoda biriken sular özellikle itfaiyenin su ihtiyacını karşılamaktadır. Şanlıurfa şehrinin çevresinde yukarıda bahsedilen kaynaklar dışında da bir takım pınar ve kaynaklar bulunmaktadır. Şehrin kuzeyinde bulunan Karaköprü kasabasının kuzeyinde Kemalin Pınarı; yine şehrin kuzeyinde ve bu kasabanın doğusunda Gebece, Kör ve Yeşiloğlu pınarları; şehrin kuzeydoğusunda yer alan Germüş köyünde bulunan Germüş Pınarı; şehrin kuzeybatısında Devteyşti mahallesinde bulunan Devteyşti kaynağı ve şehrin güneyinde Eyyüp Peygamber Mahallesi’ndeki Eyyüp Peygamber Kuyusu olarak bilinen kaynak önemli diğer kaynaklar arasında yer alır (Şekil ). Yukarıda görüldüğü gibi Şanlıurfa şehri ve çevresinde insanların içme, kullanma ve tarımsal sulamada kullanabilmesi bakımından bir çok kaynak bulunmaktadır. Bu durum, şehir ve çevresinin su kaynakları bakımından elverişli şartlar içerdiğini göstermektedir. Akarsular Şehrin ilk nüvesi kurulduğunda, çevrede bulunan ( bugün çoğu ancak yağışlı mevsimlerde akışa geçen ) akarsuların sürekli aktığını söylemek mümkündür. Bu özellikleri itibariyle de yerleşmenin temel su ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte, aynı zamanda çevresindeki tarıma elverişli alanlarda tarım için gerekli sulama suyunun karşılanmasında önemli rol oynamışlardır. Buda yerleşim yerinin seçiminde büyük oranda etkili olmuştur. Bugün Şanlıurfa şehrinin çevresinde bulanan ve geçmişte de şehrin burada kurulması üzerinde önemli rol oynayan akarsular şunlardır. Karakoyun Deresi Şanlıurfa şehrinin tarihi kesimlerini Jüstinien Bendi yapılmadan önce batıdan çevreleyen ve güneyde şehrin içinden geçen, daha sonra bendin yapılmasıyla da kuzeyden ve kuzeydoğudan çevreleyen Karakoyun Deresi, tarih boyunca şehrin en önemli akarsuyu olma özelliğini korumuştur. Şehrin kuzey ve batı kısımlarındaki birçok kaynaktan beslenerek ortaya çıkan Karakoyun Deresi, özellikle kış ve bahar aylarında yağışlarla birlikte dereciklerin birleşmesiyle akışa geçmektedir. Jüstinien bendinin inşa edilmesinden önce, bugün şehirde Haleplibahçe olarak adlandırılan, Balıklıgöller’in batısındaki alandan şehre giren Karakoyun Deresi etrafına canlılık veren önemli bir akarsu özelliğindeydi. Dere buradan şehre girdikten sonra Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerine karışmakta ve bu göllerden de beslendikten sonra doğuya doğru akmaktaydı. Buradan Harran Ovasına inerek güneydoğuya yönelmekte ve Kuzeyden gelen Sırın Çayı ile birleşerek “Cülap Deresi” adını almaktaydı (Şekil ). Jüstinien bendinin inşasına kadar Karakoyun Deresinin çok defalar taşarak şehri sular altında bıraktığı bilinmektedir. Bent inşa edilip yatağı değiştirilinceye kadar şehrin içinden akan Karakoyun Deresi, o döneme kadar şehre güzellik katan ve şehri besleyen bir özelliğe sahipti(Hayes, 2002 :22). Verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere daha önceki dönemlerde Karakoyun Deresi’nin daha gür aktığını söylemek mümkündür. Karakoyun Deresi’nin suyu, aktığı güzergâh boyunca tarih boyunca içme, kullanma ve tarımsal sulamada kullanılmıştır. Gerek şehrin ilk kurulduğu Neolitik Dönem ve gerekse sonraki dönemlerde, Karakoyun Deresi insanların en önemli geçim kaynağı olan tarım faaliyetlerinde büyük rol oynamıştır. Bugün bile geçmiş olduğu yerlerde eskisi kadar olmasa da bahçe sulamalarında kullanılmaktadır Cavsak Suyu Bu dere, Şanlıurfa şehrinin kuzeybatısındaki Cavsak köyündeki kaynaklardan doğar. Çevresinde bulunan dereciklerle beslenerek kış ve ilkbahar aylarında akışa geçer, şehrin içinden geçerek Bamya suyu adı verilen ve bulunduğu semte adını veren kaynağa ulaşır. Kaynağın sularını da aldıktan sonra güneye doğru devam eder ve şehrin güneydoğusunda, Şeyhçoban köyünün doğusunda Sırrın Deresi ile birleşir (Şekil ). Sırrın Deresi Şanlıurfa şehrinin kuzeyinde bulunan Karaköprü kasabasının etrafında bulunan kaynaklardan beslenen bu dere, başlangıçta Karaköprü Deresi adıyla adlandırılır. Daha sonra şehrin Sırrın mahallesinden geçer ve Sırrın Deresi adını alır. Şehrin güneyinde Cavsak Suyu (Deresi) ile birleşir. (Şekil ). Yukarıda bahsedilen dereler dışında şehrin içinde ve çevresinde bir takım dereler de bulunmaktadır. Bu derelerin hemen hepsi mevsimlik olarak akış göstermektedirler. Ancak şehir içinde kalan bazı derelerin yatakları ve çevresi iskana açıldığı için akış mevcut değildir. Şehrin batısında bulunan batı-doğu yönlü ve geçtiği mahalleye adını veren Mance Deresi, şehrin güneyinde bulunan ve yine batı-doğu yönlü olan Çalın ve Koçören Dereleri bu tip dereler arasında sayılabilir (Şekil- ). Şanlıurfa il sınırları içinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları yıl içinde kurak aylarda beslenmemektedir. Mevsimsel olarak (yaz ve sonbahar) taşıdıklar su miktarları ve su seviyelerinde büyük düşüşler meydana gelmektedir. Bu çerçevede il sınırları dahilinde bulunan akarsular ve diğer yer üstü suları ile ilgili DSİ XV Bölge Müdürlüğü tarafından ölçülen su kaynaklarının adları, bulundukları yerler ve ortalama debileri Tablo 1’de verilmiştir. Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Akarsu adı Bahçecik Kaynağı/ Hilvan Gürgür Kaynağı/ Hilvan Hamdun Çayı/ Hilvan Gölebakan Kaynağı/ Hilvan Oymaağaç Kaynağı/ Hilvan Bulaklı Kaynağı/ Birecik Çiçekalan Kaynağı/ Birecik Ayran Kaynağı/ Birecik Fıstıközü Kaynağı / Birecik Gözeli Kaynağı / Halfeti Kelefiz Kaynağı / Bozova İnbaşı Kaynağı / Bozova Büyükgöl Kaynağı / Bozova Küçükgöl Kaynağı / Bozova Kahnik Deresi / Bozova Hacıhıdır Deresi / Siverek Hacıkamil Deresi / Siverek Çamurlu Kaynağı / Siverek Bekirağa Kaynağı / Siverek Çaylarbaşı Kaynağı / Siverek Özenpınar Kaynağı / Siverek(Yağış anında akışa geçer) Karahisar Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer Kartal Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer) Duali Köprüsü / Viranşehir Abanköy Deresi / Viranşehir(Yağış anında akışa geçer) Arıcan AGİ /Akçakale(Ana Tahliye Kanalı Suları Dahil) Aslanbaba Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer) Aliyetelli Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer) Büyük Dere / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer) Gölyatağı Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer) Habur Deresi / Ceylanpınar Akbulut Deresi / Ceylanpınar(Yağış anında akışa geçer) Debisi m³/sn 0.642 0.579 0.424 0.558 0.260 0.280 0.081 0.026 0.054 0.169 0.170 0.489 0.143 0.071 0.114 0.660 1.024 0.262 0.512 1.678 0.065 13.036 0.223 - Yıllık su Potansiyeli(hm³) 20.246.112 18.259.344 13.371.264 17.597.088 8.199.360 8.830.080 2.554.416 0.819.936 1.702.944 5.329.584 5.361.120 15.421.104 4.509.648 2.239.056 3.595.104 20.813.760 32.292.864 8.262.432 16.146.432 52.917.408 2.049.840 411.103.296 7.032.528 Tablo-1. Şanlıurfa’daki Su Kaynaklarının Potansiyeli ve Debileri Göller-Göletler-Barajlar Şehir ve çevresinin başlıca gölleri, Halilürrahman ve Ayn Zeliha gölleridir. Tarih boyunca bu iki göl çevresinin su ihtiyacını karşılamıştır. Özellikle bu iki gölden çıkan sular şehir çevresinde bulunan bahçelerin sulanmasında büyük rol oynamıştır. Halilürrahman Gölü Şanlıurfa şehrinin tarihi kesiminin güneybatı kısmında, Şanlıurfa kalesinin bulunduğu tepe ile kuzeyinde bulunan Tılfındır Tepesi arasında, Karakoyun Deresi’nin eski yatağı üzerinde bulunmaktadır (Şekil ). Bizanslılar döneminde Justinien bendinin inşa edilip derenin yatağı değiştirilmeden önce, derenin suları Halilürrahman ve Ayn Zeliha göllerine girmekteydi. Çevresinde bulunan ve daha önce bahsedilen karstik kaynaklarla beslenen göl, kurak ve yağışlı dönemlerde kendini besleyen kaynaklardaki su çıkış miktarına göre seviye değişmeleri göstermektedir. Dinî ve turistik öneminden dolayı göl, havuz şekline dönüştürülmüştür. Halilürrahman Gölü, 150 m. uzunluğunda 30 m. enindedir. Ayn Zeliha Gölü Ayn Zeliha Gölü, Halilürrahman Gölü’nün hemen güneyinde yer alır ve Halilürrahman Gölü ile aynı özelliklere sahiptir (Şekil ). Hemen yakınındaki karstik kaynaklardan beslenmektedir. Jüstinien bendinin inşasından önce bu göl de Karakoyun Deresi’nin sularıyla beslenmekteydi. Göl 50m. uzunluğunda ve 30m. enindedir. Yukarıda bahsedilen özellikler göz önüne alındığında, Şanlıurfa ve çevresinin içme, kullanma ve tarımsal sulamada kullanılmak üzere yeterli miktarda hidrografik elemanlara sahip olduğu görülmektedir. Ancak bahsedilen bu hidrografik elemanlardan bazıları fonksiyonlarını devam ettirmemektedir. Başta Karakoyun Deresi olmak üzere birçok dere, yakın yıllara kadar akış özelliği gösterip, çevresindeki alanların başta kullanma ve tarımsal sulama ihtiyaçlarını karşılamada yeterli miktarda suya sahip iken, günümüzde bu özelliklerini büyük oranda kaybetmişlerdir. Özellikle postglasiyal dönemde günümüze nazaran daha yağışlı olan iklim özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, Yenimahalle Neolitik yerleşmesinin kurulduğu dönemde çevrede önemli sayılabilecek akarsu ve kaynakların varlığından bahsetmek mümkündür (Şahinalp., 2006). Şekil; Şanlıurfa şehri ve çevresinin hidrografya haritası ŞANLIURFA İLİ İNŞA HALİNDEKİ TESİSLER ŞANLIURFA İLİ İŞLETMEDEKİ TESİSLER BARAJLAR VE HİDROELEKTRİK SANTRALLAR SULAMA TESİSLERİ SULAMA TESİSLERİ TAŞKIN TESİSLERİ TAŞKIN TESİSLERİ İÇMESUYU TESİSLERİ iŞLETMEDEKİ BARAJLAR VE HİDROELEKTRİK SANTRALLAR Sıra No 1 Atatürk HES 2 Birecik HES 3 Hacıhıdır 4 Şanlıurfa HES Atatürk Barajı Birecik Barajı Baraj ve Hes Adı Şanlıurfa ili Bozova ilçesinin takriben 24 km kuzeybatısında Akarsuyu Fırat Amacı Sulama, Enerji ve İçme suyu İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1981 - 1992 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Gövde hacmi 84,5 hm3 Yükseklik (talvegden) 169 m Normal su kotunda göl hacmi 48 700 hm3 Normal su kotunda göl alanı 817 km2 Sulama alanı -Güç 2 400 MW Yıllık Üretim 8 900 GWh Barajın Yeri Barajın Yeri Akarsuyu Amacı İnşaatın (başlama-bitiş) yılı Gövde dolgu tipi Gövde hacmi Şanlıurfa ili Birecik ilçesi Fırat Sulama ve Enerji 1993 - 2000 Beton + kaya 9,2 hm3 Yükseklik (talvegden) Normal su kotunda göl hacmi Normal su kotunda göl alanı Sulama alanı Güç 53,5 m 1 220, 2 hm3 56, 25 km2 92 700 ha 672 MW Yıllık Üretim 2 518 GWh Şanlıurfa HES Barajın Yeri Akarsuyu Amacı İnşaatın (başlama-bitiş) yılı Santral Tipi Ünite Sayısı Güç Yıllık Üretim Hacıhıdır Barajı Şanlıurfa-Mardin karayolunun yaklaşık 10. km'sinde Mardin köprüsünün mansabında bulunmaktadır. Fırat Sulama - Enerji 2001-2005 Francis 2 52 MW 124 GWh Şanlıurfa İli Siverek ilçesinin güneyinde bulunan ve Fırat Barajın Yeri nehrine bağlanan şehir çayı üzerinde ilçeye 13 km uzaklıkta bulunmaktadır. Akarsuyu Hacıhıdır Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1985 - 1989 Gövde dolgu tipi Kaya Dolgu Gövde hacmi 1,52 hm3 Yükseklik (talvegden) 36,4 m Normal su kotunda göl hacmi 62,60 hm3 Normal su kotunda göl alanı 4,40 km2 Sulama alanı 2 080 ha -Güç -Yıllık Üretim Hidrodinamik Yapı Kaarali Kaplıcaları: Şanlıurfa’nın 40 km. güneydoğusunda bulunan KaraaliKöyü'ndeki sıcak su kaplıcası, pamuk sulama amacıyla yapılan sondaj esnasında tesadüfen bulunmuştur. Yapılan etütler sonucunda bölgede 90.000 dekarlık bir alanın sıcak su rezervini kapsadığı tespit edilmiştir. Midyat kireçtaşları olarak ta adlandırılan Fırat Formasyonu'nun iyi bir akifer olduğu bilinmektedir (DSİ, 1972). Şanlıurfa ilinde yer alan Karaali sıcak suyu Akçakale Grabeni içinde Harran Ovasının doğu sınırında bulunmaktadır. Bu graben Miyosen ve sonrasındaki tektonik hareketlerle oluşmuştur (Tümer,1987). Alanda sıcak su rezervuarını kireçtaşından oluşan Fırat Formasyonu oluşturmaktadır (Uzel ve Kalkan, 1992). Şekil- Karaali Köyünün şematik jeoloji kesiti (Doğdu ve Kırmızıtaş., 2006). [1- Adıyaman Formasyonu (Pliyosen, kil, marn, kum ve çakıl ardalanması, örtü kayaç), 2- Fırat Formasyonu (Üst Eosen-Alt Miyosen, kırıklı-çatlaklı ve erime boşluklu kireçtaşı, rezervuar kayaç), 3- Gaziantep Formasyonu (Alt Eosen, çörtlü, killi kireçtaşı, marn ardalanması), 4- Magmatik sokulum (ısı kaynağı), 5- Fay, 6- Soğuksu sirkülasyonu, 7- Sıcaksu sirkülasyonu, 8- Isı taşınımı]. Bu birimin yüksek alanlarda bulunan ve Pliyosen yaşlı çökellerle örtülmemiş bölümleri ve yakın bölgede geniş alanlar kaplayan ve kireçtaşları üzerinde yer alan bol soğuma çatlaklı volkanik kayaçlar sıcak su rezervuarının beslenim alanıdır. Bu alanlardan sisteme giren yağış suları, derinlere süzülerek yüksek jeotermal gradyan ve olası mağmatik sokulumlar ile ısınmakta ve sıcak suları oluşturmaktadır. Derinlerde ısı kazanan sıcak sular fay hatları boyunca yüzeye doğru yükselmekte ve soğuk su içeren Fırat Formasyonu içerisine yayılmaktadır. Sistemin sıcaklık kaybını önleyen örtü kayaç birimlerini ise Adıyaman Formasyonu olarak da adlandırılan Pliyosen yaşlı çökeller içindeki geçirimsiz kiltaşı ve marn ardalanmaları oluşturmaktadır (Doğdu ve Kırmızıtaş., 2006). JEOLOJİK YAPI Şanlıurfa il sınırları içinde kalan alanın büyük bir kısmı jeolojik açıdan III. zaman formasyonlarından oluşmuştur. Şehrin özellikle batı, kısmen de kuzey ve kuzeydoğu kesimlerinde Eosen kalkerleri geniş yer kaplamaktadır. Güneybatı ve güney kesimlerindeki plato alanında OligoMiosen devrine ait kalkerler hakimdir (D.S.İ., 1972: 18; N.Gürel ve diğerleri, 2000: 8-18). Kalker formasyonundan sonra en önemli yeri, şehrin kuzeyindeki Plio-Kuaterner yaşlı bazalt formasyonları tutmaktadır. Bunun yanında alüvyonlar da şehrin güneyinde yer alan Harran ovasında önemli yer tutmaktadır. Şehrin bulunduğu alan ve çevresindeki en yaşlı formasyon, Karaköprü kasabasının kuzeyinde birkaç alanda bulunan Paleosen ya da Alt Eosen yaşlı kırmızı, gri renkli killer ve sileksli kalkerlerdir. Oldukça sert yapıda olan sileksli kalkerler, doğuda mostra veren fosilli Eosen kalkerlerinin, kuzeydoğuda da kırmızı ve gri renkli killerin altına dalmaktadır. Sileksli ve oldukça sert yapıda olan bu kalkerler yeşil veya gri renktedirler (D.S.İ., 1972: 19). Araştırma sahasında bulunan Eosen yaşlı kalker formasyonları çeşitli doku ve sertlik olmalarına rağmen karstik olaylara müsait ve çatlaklıdır. Bu formasyonun üzerinde daha genç yaşlı (Oligo-Miyosen), alt seviyelerde beyaz-gri, yeşilimsi marnlarla başlayıp üst seviyelerde çok killi, kısmen gevşek, sarımsı-gri, kalın olmayan göl kalkerleri yer alır (D.S.İ., 1972: 21). Oligo-Miyosen yaşlı bu kalker formasyonu, Harran Ovası’nın batısında yer alan Fatik Platosu ve ovanın doğusunda yer alan Tektek platosunun alçak kesimlerinde yaygın olarak görülürken, kuzeyinde yer alan Germüş Platosu üzerinde is daha dar bir alanda görülmektedir. Şanlıurfa şehri ve çevresinde görülen diğer önemli formasyon bazalttır. Bu bazalt formasyonu, esas olarak Karacadağ bazalt formasyonuna dahil edilmektedir. Karacadağ volkanik faaliyetinin başlangıçını, Üst Miyosen olarak kabul eden jeologlar olduğu gibi (Gürsel ve diğerleri, 2000: 17), Pliosen sonrası olarak kabul edenler de bulunmaktadır (Özcan, 1974: 11). Bazalt örtüsü Şanlıurfa şehrinin özellikle kuzeyinde yer alan plato sahası üzerinde yayılım göstermektedir. Bugün şehrin bazı mahalleleri de bazalt sahaları üzerinde yer almaktadır. Harran Ovası’nın hemen kuzeyinden başlayarak kuzeye doğru devam eden bazalt örtülerinin bulunduğu saha üzerinde, bugünkü şehrin önemli bir bölümü yer almaktadır. Şehrin kuzeyinde ve kuzeybatısında bazalt örtüleri geniş bir yer kaplamaktadır. Kuzeybatıda bulunan Aşıkköy çevresinde, şehrin hemen kuzeyinden itibaren Karaköprü kasabası’nın çevresinde bazalt örtüleri hakim formasyon konumundadır. Şehrin çevresinde bulunan bazalt örtüleri doğrudan doğruya Paleosen killeri üzerinde yer almaktadırlar (D.S.İ., 1972: 23). Şehrin kuzeyinde yer alan bazalt platosu üzerinde yer yer 5–10 cm kalınlığında bir toprak örtüsü bulunmakla beraber, yer yer tarım yapılmasına da imkân verecek kalınlıkta toprak örtüsünün bulunduğu alanlar da mevcuttur. Formasyon kısmen gaz boşluğu içeren bazaltlardan oluşmuş olup, kalınlığı 50–60 m. yi bulmaktadır (Gürsel ve diğerleri, 2000: 17), (Şekil …) Şekil, Şanlıurfa şehri ve yakın çevresinin jeoloji haritası Depremsellik Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak illeri ve yakın yörelerinin depremselliğinin araştırılması, depremlere neden olan ana kırık hatların belirlenmesi ve buradaki fayların günümüzdeki ve tarihi dönem içindeki aktivitelerinin belirlenmesi birçok çalışmacının temel konusu olmuştur. Arabistan ve Avrasya levhalarının kuzey-güney doğrultuda yakınsamaları sonucu, 2.jeolojik zamanın sonlarına doğru (Alt-Orta Mestrihtiyen), Akdeniz’in eski atası sayılan Tetis Denizi kapanmış ve bunu takip eden süre içinde Arabistan ve Avrasya levhaları Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı veya Güneydoğu Anadolu Bindirmesi boyunca çarpışmışlardır. Bu dönemden Pliyosen’e kadar, kuzey-güney yönlü sıkışmalar, kuzeyden bindiren faylar ve kıvrımlanmalar ile karşılanmıştır. Ancak Geç Pliyosen’de bu sıkışmalar bindirme fayları ve kıvrımlanmalar ile karşılanamaz duruma gelmiş ve yanal atımlı faylar egemen duruma geçmiştir. Bu arada Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonları gelişmiş ve bu zonlar boyunca Anadolu Bloku batıya doğru hareket etmeye başlamıştır. Bu hareket sırasında, Doğu Anadolu Fayı boyunca sol yönlü atımlar gelişmiştir. Gerek Bitlis- Zagros Kenet Kuşağı’nın oluşumundan günümüze kadar, bu kuşaktaki bindirme fayları, gerekse Doğu Anadolu Fayı ve bu fayın eşlenikleri olan Lice Fay Zonu ve Bozova Fayı gibi faylar boyunca meydana gelen hareketler sonucu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde ve yakın yöresinde değişik şiddetlerde yüzlerce büyük deprem meydana gelmiştir. Hazar Gölü genç tortulları üzerinde yapılan araştırmalarda, buranın beş adet büyük deprem geçirdiği ortaya konmuştur. Ayrıca, fay zonları boyunca meydana gelen çok sayıda güncel heyelanın varlığı da, bu fayların diriliğini göstermektedir. Güncel deprem aktiviteleri incelendiğinde, değişik büyüklükte pek çok deprem odağının bu aktif fay zonları ile örtüştüğü görülmektedir. Dolayısıyla bu bölgedeki fayların aktif oldukları ve değişik büyüklüklerde sürekli deprem üretme potansiyeline sahip oldukları söylenebilir (İmamoğlu ve Çetin., 2007). GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNİ ETKİLEYEN ÖNEMLİ TEKTONİK YAPILAR Afrika Plakası kendisini çevreleyen okyanus ortası sırtlarındaki ıraksayan levha sınırlarındaki hareketlilik nedeniyle sürekli kuzeye doğru hareket halinde olmuştur. Kızıldeniz’deki açılma nedeniyle Arap Plakası daha da hızlı hareket etmiş ve kuzeye doğru kaymıştır. Afrika-Arabistan ve Avrasya levhalarının kuzey-güney doğrultuda yakınsamaları sonucu Alt-Orta Mestrihtiyen’de Akdeniz’in eski atası sayılan Tetis Denizi kapanmış ve bunu takiben Tortoniyen’de (yaklaşık 10 milyon yıl önce) Arabistan ve Avrasya levhaları, Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı (BZKK) veya Güneydoğu Anadolu Bindirmesi boyunca çarpışmışlardır (Şengör, 1980). Bu dönemden Pliyosen’e kadar (2–5 milyon yıl önce) kuzey-güney yönlü sıkışmalar, kuzeyden bindiren bindirme fayları ve eksen doğrultuları yaklaşık doğu-batı istikametinde olup, BZKK’na paralel olan kıvrımlanmalar ile karşılanmıştır. Geç Pliyosen’de bu sıkışmalar, bindirme fayları ve kıvrımlanmalar ile karşılanamaz duruma gelmiş ve yanal atımlı faylar egemen duruma geçmiştir (Perinçek ve Eren, 1990 ; Herece ve Akay, 1992; İmamoğlu, 1993, 1996). Bu arada Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ve Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) gelişmiş ve bu fay zonları boyunca Anadolu Bloku batıya doğru hareket etmeye başlamıştır. Bu hareket sırasında, doğrultu atımlı fay modellemelerine uygun olarak KAFZ boyunca sağ yönlü, DAFZ boyunca ise sol yönlü doğrultu atım gelişmiştir (Şekil ). Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) : Türkiye’nin en etkin ve diri olan iki ana fay kuşağından birini oluşturan DAFZ, Karlıova-Antakya arasında 580 Km.lik bir uzanım göstermekte olup, bölgenin jeodinamik evrimi ve depremselliğinde önemli bir rol oynamaktadır (Allen, 1969; Arpat ve Şaroğlu, 1972; 1975; Mc Kenzie, 1972, 1976; Seymen ve Aydın, 1972; Şaroğlu vd., 1987, 1992a, 1992b; Ambrasseys, 1989; Taymaz vd., 1991; Herece ve Akay, 1992; Nalbant vd., 2002) Güneydoğu Anadolu Bindirmesi / Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı (BZKK): Tetis Denizi tabanının Avrasya Plakası altına dalarak yitiminden sonra, kıta-kıta çarpışması sınırında gelişen bir yapı olan Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı (BZKK), Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzey kenarı boyunca gelişmiştir (Şekil ). Bu bindirme fayı, İran’daki Zagros Bindirme Kuşağı’nın devamı şeklinde olup, doğudan batıya doğru Hakkari, Beytüşşebap, Narlı, Pervari güneyi, Kozluk, Kulp, Lice kuzeyi, Ergani kuzeyi, Çüngüş ve Çelikhan’dan geçer. Bu kesimde, DAFZ tarafından atıma uğrayan BZKK, Gölbaşı kuzeyinde tekrar ortaya çıkmaktadır. Batıya doğru iki bindirme halinde devam eden BZKK’nın bir kolu Kahramanmaraş’tan, diğer kolu da daha kuzeyden geçip, Andırın doğusunda güneye dönerek belirsizleşir. Şekil…Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve yakın yöresinde meydana gelen tarihsel depremler (Deprem kayıtları Akbaş 1999’dan alınmıştır.) Bozova Fayı : Bozova Fay Zonu, DAFZ’nun sağ yanal atımı olan bir X kırığı niteliğindedir. Adıyaman güneyinde belirginleşen fay, Bozova’dan geçip Şanlıurfa il merkezi yakınında hafif güneye dönerek, Akçakale grabeninin batı kenarını oluşturur (Şengör ve Yılmaz, 1981) (Şekil 1). Kandilli Rasathanesi kayıtları ve Türkiye’nin son yıllardaki deprem kayıtlarına bakıldığında, Şanlıurfa yöresinde bu faydan kaynaklanan yoğun bir deprem etkinliği görülmektedir Kalecik Fayı : Kalecik fayı, Bozova Fayı’nın doğusunda, Bozova doğusu ile Hilvan arasından geçen kuzeybatı- güneydoğu yönlü bir fay olup, Bozova Fayı’na paralel gelişmiş bir faydır. Bu fay, Lice Fay Zonu ile DAFZ’ın bir X kırığı niteliğinde olup, sağ yanal olarak gelişmiştir. Kalecik fayı ile Bozova fayı arasında son yıllarda yoğun bir deprem etkinliğinin olduğu gözlenmektedir, (Şekil ). Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, yukarıda belirtilen yanal atımlı faylara paralel veya yanal atımlı fay modellemelerine uygun gelişmiş, pek çok küçük fay ile Bitlis Zagros Kenet Kuşağı’na paralel birkaç küçük bindirme veya ters fay gelişmiş bulunmaktadır. Bu fay zonları boyunca pek çok heyelan meydana gelmektedir. Meydana gelen bu heyelanlar, bu fayların diriliğini ortaya koymaktadır. Tablo… Tarih 718 21.03.1003 18.12.1037 29.11.1114 1115 Şanlıurfa ve yöresini etkileyen depremler Enlem (N) 37.15 37.10 37.10 37.60 37.10 Boylam (E) 38.80 38.80 38.80 36.90 38.80 Olay yeri etkilenen Alan Urfa Urfa ve yöresi Urfa Maraş, Urfa, Harran Urfa Büyüklük Şiddet Açıklama VIII VIII VII VIII 7 Şanlıurfa’nın Afet Durumu Şanlıurfa ilinin genel afet durumu:Şanlıurfa’nın geçmişine bakıldığında su baskınları, depremler ve kıtlıkların olduğu bir coğrafya olduğu görülüyor. Bu büyük afetlerden bazıları şunlardır: Şanlıurfa (Edessa)‘nın alışılagelen doğal afetlerin tehdidi devam etmekteydi. Sel baskınlarına karşı İustinianus’un seti inşa edilmiş bu mühendislik başarısıyla şehir Kasım 201, Mayıs 303, Mart 413 ve Nisan 525’teki baskınları hasarsız atlatmıştır. İustinianus’un setine rağmen Karakoyun Deresi’nin suları her yüzyılada bir defa şehri basıyordu. 667 Kasım’ında gecenin tam ortasında büyük bir su baskını meydana gelmiştir (Şuan ki durumda Karakoyun deresinin üzeri kapatılmıştır). Sular Edessa surlarını tahrip etmiş, yıkmış, şehir sular altında kalmış ve binlerce insan boğulmuştur. Mart 740’ta yine bir su baskını olmuş fakat bu baskında can kaybı olmamıştır. 834-5 te şehir sakinleri uykudayken yine sel baskını meydana geldi. Bu sel baskınında sular yine batı surlarına baskın yaptılar ve oradan şehre ve avlulara girdiler. Sular doğu surlarını yıkmadan ve ovaya akmadan önce yaklaşık üç bin kişi evlerinde boğuldular. Nisan 679 da Suruç’u tamamen yerle bir eden bir depremde Edessa (Şanlıurfa) da bir çok insanın hayatına mal olmuş ve Edessa'daki büyük kilise yıkılmış evler hasar görmüştür. 717-8 de başka bir deprem meydana gelmiş ve yine pek çok can kaybı olmuş ve yüksek binalar ( kiliseler) yıkılmıştır. 784 te çekirgeler Mezopotamya’da büyük yıkıma neden olmuşlardır.768-9’da Harran yakında bir deprem meydana gelmiştir.1099'da Edessa ‘da kuraklık ve kıtlık ortaya çıkmıştır. 1103'te çok ciddi bir sel baskını daha olmuştur. Şanlıurfa’nın kuzeyinde, Şariyaj ters fay ve bindirme kuşaklarını oluşturan sıkışma tektoniğinin etkileri büyük oranda görülürken, çalışma alanında ekstansiyonel tektonizma gelişmişken ve K-G doğrultulu Karacadağ kırık sistemi, yine aynı doğrultulu Akçakale Grabeni fayları ve KB-GD doğrultulu Bozova Fay sistemi meydana gelmiştir. Çalışma alanındaki kıvrımları verev bir şekilde yırtan makaslama yapıları da önemli ölçüde görülmektedir. Aktif heyelan olayları, kaya düşmesi, kaya devrilmesi gibi duraylı olmayan herhangi bir arazi kesimi gözlemlenmemiştir. Şanlıurfa ili 3. Derece Deprem Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Bölgede yapılacak her tür inşaatta Bayındırlık ve İskan Bakanlığının “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılara İlişkin Yönetmelik”e uyulması şarttır (Gümüşcü ve diğ.,2004). PEYZAJ : 1.Ara Rapor Çalışmanın Yöntemi: Çalışmada, planlama bölgesi’nde doğal peyzajı oluşturan öğeler (doğal anıtlar; dağlar, vadiler kanyonlar, lagünler, şelaleler, ilginç jeomorfolojik oluşumlar v.b.) ile kültürel peyzajı oluşturan öğelerin (yapay anıtlar, geleneksel yaşamın devam ettiği alanlar, tarihi ve arkeolojik alanlar, yerel mimari özellikler vb.) mekansal dağılımı ve alana kattığı etkileri belirlenecektir. Bu amaçla; kırsal peyzaj karakterinin belirlenebilmesi için öncelikle Marusic and Ogrin (1998), Dover (1998) ve Supuka (2000)’da ve benzeri diğer çalışmalarda kullanılan yöntemlerden yararlanılacaktır. Planlama bölgelerinde peyzaj tipolojisi incelenecek ve 63- Orijinine göre 64- Arazi kullanım şekline göre tanımlamalar yapılacaktır. Bu çerçevede arazi konfigürasyonu iki gruba ayrılacaktır: 18- Doğal jeoekoljik peyzaj tipleri (jeoloji, hidroloji, rölyef karakteristikleri, iklim, doğal su sistemleri, yüzey suları vb) 19- Fiziksel yapının doğal olmayan eleman ve bileşenleri (insan eliyle yapılmış elemanlar) Peyzajın sosyal yansıması da değerlendirildikten sonra planlama bölgelerinde tesbit edilebilen doğal ve kültürel peyzaj tipleri belirlenmiş olacaktır. Çalışmada kullanılacak kaynaklar: Çalışma alanları ile ilgili olarak ön kaynak taraması yapılmıştır. Üniversitelerin kütüphanelerinde çalışma alanı ile ilgili yapılan tezler taranmış, basılı yayınlar araştırılmış ilk aşamada kullanılabilecek internet kaynakları elde edilmiştir. Söz konusu kaynaklar EK 1’de listelenmiştir. EK 1. İLK AŞAMA İÇİN KULLANILABİLECEK KAYNAKLAR ADIYAMAN-ŞANLIURFA-DİYARBAKIR PLANLAMA BÖLGESİ İÇİN Akça, G., 2009. Diyarbakır İli Ergani İlçesi Halk Kültürü Araştırması. Aytuğ, H. K., 2004. Plants of Turkey. Başal, vd..2004. Adıyaman Ziyaret Çayı Havzası Tarımsal Potansiyelinin Belirlenmesi ve Enerji Etkin Planlama Bağlamında Arazi Kullanım Deseninin Oluşturulması, TÜBİTAK TARP Baytop, P. D., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü. Birecik, Halfeti, Suruç, Bozova İlçeleri ile Rumkale’deki Taşınma Kültür Varlıkları , 1999 Çidam, F. B., 2007. Diyarbakır Kent Dokusunun Turizm ve Rekreasyon Kaynaklarının Peyzaj Mimarlığı Açısından Değerlendirilmesi. Ege Üniversitesi, http://edebiyat.ege.edu.tr, Kavuşan Höyük Kazıları(Diyarbakır), Ocak, 2010 Eken, G. ve Kılıç, T., 2004. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi. Güney, D. E., 1991. Diyarbakır ve Yöresinde Doğa-Kültür Turizmi. Özgen, N., 2007. Bismil İlçesinin Coğrafyası. Adıyaman İl Yıllığı . 1998 Şanlıurfa İl Yıllığı. 1997. T.C. Halfeti Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.halfeti.gov.tr. adresinden alınmıştır Neymetullah Gündüz, G. S. (2010, Ocak). Eğil Antik Bir Kent (Açık Hava Müzesi) . www.egilder.org. adresinden alınmıştır Bilgipasajı. (2010, Ocak). www.bilgipasajı.com. adresinden alınmıştır Kavuşan Höyük Kazıları, Ege Üniversitesi. ( 2010, Ocak). http://edebiyat.ege.edu.tr. adresinden alınmıştır Kent Haber. (2009, Aralık). www.kenthaber.com. adresinden alınmıştır Kılıç Hafriyat. (2009, Aralık). www. İmg2.blogcu.com/.../birecik_kalesi.jpg. adresinden alınmıştır Mynet Haber. (2010, Ocak). www.sitemynet.com. adresinden alınmıştır Panoramio. (2009, Aralık). www. Static.panoramio.com/photos/original/566152.jpg. adresinden alınmıştır T.C. Adıyaman Belediyesi Başkanlığı . (2010, Ocak ). www.adiyaman.bel.tr. adresinden alınmıştır T.C. Adıyaman Valiliği . (2010, Ocak). www.adiyaman.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Besni Belediyesi Başkanlığı . (2010, Ocak). www.besni.bel.tr . adresinden alınmıştır T.C. Birecik Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.birecik.gov.tr . adresinden alınmıştır T.C. Bismil Belediyesi. (2010, Ocak). www.bismil.bel.tr. adresinden alınmıştır T.C. Eğil Kaymakamlığı. ( 2010, Ocak). www.egil.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Gölbaşı Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak ). www.golbası.bel.tr. adresinden alınmıştır T.C. Gölbaşı Kaymakamlığı . (2010, Ocak). www.golbası.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Halfeti Belediyesi Başkanlığı . (2009, AralıK ). www.halfeti.bel.tr . adresinden alınmıştır T.C. Hani İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. (2010, Ocak). www.hani.meb.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Harran Belediyesi Başkanlığı. (2009, Aralık). www.harran.bel.tr. adresinden alınmıştır T.C. Harran Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.harran.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Harran Üniversitesi. ( 2009, Aralık). www.harran.edu.tr. adresinden alınmıştır T.C. Kâhta Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak). www.kahta.bel.tr . adresinden alınmıştır T.C. Kocaköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. (2010, Ocak). www.kocakoy.meb.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Kocaköy Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.kocakoy.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Suruç Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.suruc.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Şanlıurfa Belediyesi. (2009, Aralık). www.sanlıurfa.bel.tr. adresinden alınmıştır T.C. Şanlıurfa Kaymakamlığı . (2009, Aralık). www.sanliurfa.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C. Tut Belediyesi Başkanlığı. (2010, Ocak ). www.tut.bel.tr . adresinden alınmıştır T.C. Tut Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.tut.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C.Birecik Belediyesi Başkanlığı. (2009, Aralık). www.birecik.bel.tr . adresinden alınmıştır T.C.Birecik Kaymakamlığı. (2009, Aralık). www.birecik.gov.tr. adresinden alınmıştır T.C.Kâhta Kaymakamlığı. (2010, Ocak). www.kahta.gov.tr . adresinden alınmıştır Urfanınsesi. ( 2009, Aralık). www.urfaninsesi.net. adresinden alınmıştır www.turkiyerehberi.gen.tr. (2010, Ocak). Arazi çalışmaları esnasında ziyaret edilmesi planlanan yerler: (Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Planlama Bölgesi) ADIYAMAN Besni Besni Kalesi Eski Besni Ören Yeri Kurşunlu Camii Sofraz Anıtları Kızılin Köprüsü Dikilitaş (Sesönk) Dolmenler GÖLBAŞI Paşa Köprüsü Azaplı Höyüğü (Balkar Beldesi) Vijne Köprüsü Altınlı Köprüsü Mendede Höyüğü Gölbaşı Gölü Azaplı Gölü İnekli Gölü Tren İstasyonu Yapıları KAHTA Nemrut Dağı (Antiochos’un Anıt Mezarı – Dev Heykeller) Arsemia (Eski Kale) Eski Kâhta Kalesi (Yeni Kale), Cendere Köprüsü (Roma Köprüsü) Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı) Şeytan Köprüsü Kıran Köprüsü (Değirmenbaşı Köprüsü) Han Yeri (Burmapınar) Yassıkaya ören yeri Kâhta Kalesi TUT Ulu Cami Salah Cami Musalla Cami Kaşlıca Kalesi Malkayısı Memekli Mağara Geyik Mağarası Tum Tumu Mağara Şovak Köprüsü Şeyh Ali Baba Türbesi Kızıltepe (Hüseyin Gazi) ve Evren tepe (Güzeloğlan) Ziyaretleri Habib Ziyareti Menevşe Ziyareti DİYARBAKIR EĞİL Amin Kalesi Eğil Kalesi Kara Veynek Peribacası Kiliseler Nebi Allak Türbesi Peribacaları Taciyan Cami( Ulu cami) Ziyaret Ali Kümbeti Dicle Vadisi Deran Hamamı, Kale Hamamı, Şerbetin Hanı Kasım Bey Kümbeti Kral Mezarı Nisanoğlu Türbesi Selman Kalesi Tekke Cami ERGANİ Hz. Meryem Kilisesi Çayönü Höyüğü ve Ören yeri Grikihaciyan Tepesi Hilar Mağarası HANİ Hatuniye Medresesi Ayn-Kebir Su Kaynağı Yasin Minaresi Cafer-i Tayyar Yatırı Şeyh Ahmed Efendi Türbesi Koki Çayı Mesiresi Aynkebir Havuzu Hamra Şifalı Suyu KOCAKÖY Akdeğirmen Mezartaşları’nda Kelime-İ Tevhit Örnekleri Ambar'daki Kaya Mezarlarından Biri Ambar'daki Sarnıçlar Asma Pınarı Şelalesi (Yükseklik 20 M) Eyuban Kariyesi Muhtarı'nın Mührü Kıjkay Ağacı Pencere Kaya Mezarı Taş Ahır Ambar Büyük Höyük Ambar Küçük Höyük Ambar Vadisi Çaytepe Höyüğü Suçıktı Höyüğü Kalkankaya Kaya Mezarları Mecnefa Kayalıkları Mendo Mağaraları Çaytepe Höyüğü Harem Höyüğü BİSMİL Kabasakal Türbeleri Yedikızlar Türbeleri Kavuşan Höyüğü Körtik tepe Bazya Gölü ŞANLIURFA BİRECİK Birecik Kalesi Birecik Köprüsü Kelaynak Koruma Alanı Ulu Camii Çarşı Camii Mahmut Paşa Camii Tekke Camii (Süleyman Han Camii- Bahriye Tekkesi Mescidi) Eski Mağara Camii Abd-i Kethüda (Cücük) Camii Şayh (Şıh) Saadettin Camii Sancak Camii Kule (Urfa Kapı) Mescidi Alabuç (Meydan Kapısı) Mescidi Belediye Hanı (Eski Arasa) Sabunhane Yeni Arasa Davut Emmi Hanı Kapısı Mahmut Paşa Hamamı Küçük Hamam Hasan Baba Hamamı Deh Kubbe Seyyid Ali Baba Türbesi Şeyh Müftah Türbesi Şeyh Cemalettin Türbesi Şeyh Safi Türbesi Şeyh Hasan Baba Türbesi Melik Tahir (Dahar) Türbesi Turşu Şıh Müslim Evi Hüseyin Özateş Evi Hacı Fıkıh Evi Belediye Kültür Merkezi Binası Harran Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu HALFETİ Rumkale Fırat Nehri (Değirmendere Kıyısı) Halfeti Evleri Merkez Camii Çekem Mahallesi Mescidi ve Türbesi Halfeti Latifzade Hamamı Bey Konağı Muhittin Ganneci Evi Halfeti Çekem Mahallesi Mezarlığı Kantarma Mezrası Hanı HARRAN Rumkale Merkez Camii Çekem Mahallesi Mescidi ve Türbesi Halfeti Latifzade Hamamı Bey Konağı Muhittin Ganneci Evi Halfeti Çekem Mahallesi Mezarlığı Kantarma Mezrası Hanı SİVEREK Ulu Camii Gülabibey Camii Sulu Camii(Hüseyin Çeribaşı Camii) Haliliye Camii Eski Hükümet Konağı ve Gazi Paşa İlkokulu Yeraltı Hamamı Abdalağa Hamamı Serap Çeşmesi (İniye Serebi) Koçali Türbesi Hacı Pınarı Siverek Kalesi Atatürk Baraj Gölü Hacı Hıdır Barajı Karacadağ Siverek Evleri SURUÇ Şeyh Müslüm Cami Ahmed-i Bican Camii Ulu Cami Şeyh Müslüm Türbesi (Eba Müslüm-i Horasani Türbesi) Şeyh Nasır Türbesi Şeyh Salman Türbesi Karadut Köyü Değirmeni Kara Köyü Kümbet Evleri Ziyaret Köyü Şeyh Müslüm Külliyesi 1 1 ADIYAMAN-URFA-DİYARBAKIR 1/100.000 ölçekli ÇEVRE DÜZEN PLANI İÇİN TARIMSAL İLK RAPOR İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM I – DİYARBAKIR İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU 1.İLİN ÖZELLİKLERİ 1.1 İlin Genel Tanımı 1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler 1.3 Toprak Yapısı 1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı 1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı 2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi 2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı 2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı 2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı BÖLÜM II – URFA İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU 1.İLİN ÖZELLİKLERİ 1.1 İlin Genel Tanımı 1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler 1.3 Toprak Yapısı 1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı 1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı 2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi 2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı 2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı 2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı BÖLÜM III – ADIYAMAN İLİ TARIMSAL ETÜD RAPORU 1.İLİN ÖZELLİKLERİ 1.1 İlin Genel Tanımı 1.2 Agroekolojik Alt Bölgeler 1.3 Toprak Yapısı 1.3.1. İl Arazisinin Niteliklere Göre Dağılımı ve Tarım Arazilerinin Dağılımı 1.3.2. Çayir-mera alanlarının Dağılımı 2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi 2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı 2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı 2.2.2. Küçük Baş Hayvan Varlığı GİRİŞ Çevre Düzeni Planları ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde kullanılması ve fiziksel mekana yansıtılmasını sağlayan en önemli araçtır. Çevre düzeni planlan çevreye duyarlı planlama konsepti esas alınarak hazırlanması gereken çeşitli sektörlerin mekanda yer seçiminin ve yapılaşma kriterlerinin belirlendiği 1/200.000, 1/100.000, 1/50.000 ve 1/25.000 ölçekli arazi kullanım planlamasıdır. Çevre Düzeni Planlarıyla, plansız gelişmenin önüne geçerek planlı gelişmeyi yönlendirmeyi ve yatırımcının önündeki engelleri kaldırmayı hızlı ve güvenilir planlar üretmeyi amaçlar. Çevre Düzeni Planları ile ekolojik, ekonomik, kültürel, sosyal ve fiziki değerlerin bir bütünlük içerisinde aynı özelliklere sahip mekanlarda birbirine entegre edilmesi sağlanır. Yanlış arazi kullanım kararları, plansız kentleşme, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, jeolojik sakıncalı alanların korunamaması, hava, su, toprak kirliliği gibi çevresel sorunların ortaya çıkması nedeni ile çevre kirliliğinin oluştuktan sonra giderilmesi yerine koruma kullanma dengesini sağlayarak kirliliğin oluşmasını baştan önlemek en iyi yöntemdir. Bu da en iyi şekilde Çevre Düzeni Planları ile sağlanır. Zengin bir florayı barındıran ülkemizde, ülke yüzeyini kapsayan bitki örtüsü tarihsel süreç içerisinde değişimler göstermiştir. Mera alanlarının tarıma açılması, aşırı otlatma, anız yakma gibi faaliyetlerin çevre üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler teknoloji kullanımı ile artmış, kimyasal kökenli gübre ve mücadele ilaçlarının aşırı ve bilinçsiz kullanımı ile baskıya dönüşerek, doğa yapısındaki dengeyi ve doğal yaşamı olumsuz etkilemeye başlamıştır. Yanlış arazi kullanım kararları, plansız kentleşme, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, jeolojik sakıncalı alanların korunamaması, hava, su, toprak kirliliği gibi çevresel sorunların ortaya çıkması nedeni ile çevre kirliliğinin oluştuktan sonra giderilmesi yerine koruma kullanma dengesini sağlayarak kirliliğin oluşmasını baştan önlemek en iyi yöntemdir. Bu da en iyi şekilde Çevre Düzeni Planları ile sağlanır. Çevre düzen planlarında Tarım Bakanlığınım TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU dikkate alınarak planlı arazi kullanımını sağlamak için Teknik şartname doğrultusunda tarımsal raporlar literatür ve arazi çalışması olmak üzere 2 aşamadan oluşacaktır. Raporun literatür taraması kısmında Tarım Master planları, DİE tarımsal Raporları,Tarım il Müdürlüğü güncel web sitesi verileri,Tarım Reformu Genel Müdürlüğü verilerinden yararlanılacaktır.Altlık olarak AKK ve TRGM Toplulaştırma alanları haritaları kullanılacaktır. Arazi çalışmalarından önce harita üzerinde Tarım Reformu Uygulama Alanları,Özel Ürün Alanları ve Planlanmış Sulama Alanları işaretlenecektir. Harita üzerinde alternatifli il ve ilçelerin şehir gelişme alanları ve Tarım dışı düşünülen diğer alanlar işaretlenecektir. Arazi çalışmalarında il ve ilçe müdürlükleriyle görüşülüp alternatifli Tarım dışı alanlar üzerinde mutabakata varıldıktan sonra olası alanlarda AKK sınıf kontrolleri yapılarak Tarım dışına çıkarılması düşünülen alanlar netleştirilecektir. BÖLÜM IV DİYARBAKIR İLİ TARIMSAL RAPORU 1. İLİN ÖZELLİKLERİ 1.1. İlin Genel Tanımı Diyarbakır İli Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Yüzölçümü 15.355 km2dir. Diyarbakır ili, doğusunda Siirt ve Muş, Batıda Ş. Urfa, Adıyaman ve Malatya, Güneyde Mardin, Kuzeyde ise Elazığ ve Bingöl illeri ile çevrilidir. Kuzeyde Güneydoğu Torosların dış sıraları, Doğuda Batman çayı, Güneyde Mardin eşiği, Batıda ise Karacadağ ve Fırat ırmağı ilin doğal sınırlarını oluşturur. 1.2. Agro-ekolojik Alt Bölgeler Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Diyarbakır ilinin merkez ilçeyle beraber 14 ilçesi bulunmakta olup ilçeler arasında tarım, sanayi sektörlerinin gelişmişlik dereceleri farklılık arz eder. Agro-Ekolojik bölge, iklim, Arazi formu, toprak yapısı ve yetiştirilen ürün guruplarına göre yani arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu nedenle Diyarbakır ili 4 alt Agro-Ekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Tablo 1‘de görüldüğü üzere, Tarımsal ürünlerin yetiştirildiği arazilerin toprak yapılarına ve bunun yanı sıra tarım alanlarının arazi kabiliyet sınıflarına göre ayrıldığında 1-4. sınıf arazilerin bulunduğu, yetiştirme periyodu baz alındığında ise tarımsal açıdan en iyi koşula sahip olan bölgenin I.Alt bölge olduğu anlaşılmaktadır. II. , III. ve IV. alt bölgelerin ise arazi yapılarının engebeli, dağlık alanların daha çok olduğu ve önem sırasına göre tarımsal açıdan düşük sınıf arazilere sahip oldukları görülmektedir. 5 ve 8. sınıf arazi kabiliyet sınıfı bakımından ise I. ve II. Alt bölge ile III. ve IV. Alt bölgeler arasında değerlere sahipler. Diyarbakır İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri I.ALT BÖLGE j) k) l) m) n) Merkez Bismil Çınar Silvan Ergani KAYNAK: TİM 2005 II. ALT BÖLGE 1. Hazro 2. Kulp 3. Lice III. ALT BÖLGE • • • • Dicle Eğil Hani Kocaköy IV. ALT BÖLGE 1. Çüngüş 2. Çermik Diyarbakır İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri Alt Bölgeler Alan (ha.) Diyarbakır Geneli 1.512.691 I.Alt Bölge Merkez, Bismil, Çınar, Silvan, Ergani II. Alt Bölge Hazro, Kulp, Lice III. Alt Bölge Dicle, Eğil, Hani, Kocaköy IV. Alt Bölge Çüngüş, Çermik Alanın Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılımı (ha.) I II III IV V-VIII 144.146 209.237 148.150 199.414 811.744 %62.45 944.681 %99,14 142.903 %91,77 192.007 %77,07 114.179 %81,48 162.479 %41,04 333.113 %20.03 303.006 %0,19 278 %3,59 7.502 %8,10 11.993 %7,78 15.509 %32,98 267.724 %7.37 111.556 %0,11 162 %3,70 7.748 %4,35 6.440 %4,75 9.476 %10,81 87.730 %10.14 153.448 %0,56 803 %0,95 1.980 %10,51 15.576 %5,97 11.912 %15,17 123.177 Kaynak: Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları Diyarbakır İli Arazi Varlığı ( 1-8. sınıf) 2004 Yılında Türkiye Diyarbakır ve Diyarbakır Alt Bölgelerinde Arazi Dağılımı (ha.) Tarım Alanı Orman ve Fundalık Çayır-Mera Diğer Araziler Yüzölçümü I.ALT BÖLGE 563.571 67.229 148.025 117.401 896.226 II. ALT BÖLGE 68.907 129.800 14.559 92.926 306.192 III. ALT BÖLGE 81.057 74.570 11.274 14.080 180.981 IV. ALT BÖLGE 66.227 12.400 9.035 64.438 152.100 779.762 283.999 182.893 288.845 1.535.500 26.968.000 20.703.000 20.500.000 10.184.700 78.355.700 DİYARBAKIR TÜRKİYE Kaynak: T.C.D.İ.E. –Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü (2004) Tablo da görüldüğü üzere Diyarbakır da Tarım alanlarının fazlalığı bitkisel üretim açısından önemli olmaktadır. Diyarbakır’ın yüzölçümü 1.535.500 ha. olup bunun % 52,2’si Tarım alanı, %19,2’si Orman ve Fundalık, %11,9’u Çayır-Mera , % 16,7’si Tarıma elverişsiz alan olarak dağılım göstermektedir. Türkiye genelinde ise bu oran sırasıyla %26 , %34, %26 ve %13 olarak seyretmektedir Diyarbakır ilinde 779.762 ha.’ lık Tarım alanında ekimi yapılan bitkilerden hububat % 55.6, Yemlik baklagiller % 18,8, Sanayi bitkileri % 8,6, Yem bitkileri %0,3, Diğer ürünler %1,7, nadas % 9,4, Sebze % 2,2, bağ %2,8 ve meyve %0,6 oranında olup, hububat içerisinde buğday, arpa, bakliyat içerisinde mercimek, sanayi bitkileri içerisinde ise pamuk ilk sırayı almaktadır. Önde Gelen Ürünlerin Türkiye Geneli İle Karşılaştırılması PAMUK Ekiliş miktarı (ha.) Üretim (ton) Verim (kg/da) ARPA Ekiliş miktarı (ha.) Üretim (ton) Verim (kg/da) BUĞDAY Ekiliş miktarı (ha.) Üretim (ton) Verim (kg/da) K.MERCİMEK Ekiliş miktarı (ha.) Üretim (ton) Verim (kg/da) MISIR(DANE) Ekiliş miktarı (ha.) Üretim (ton) Verim (kg/da) 1.3. Türkiye(2004) 654.177 2.260.921 345,6 Diyarbakır(2005) 58.420 202.526 347 %Oran 8.9 8.9 - 3.500.000 9.000.000 257,1 150.470 400.725 266 4,29 4,45 - 9.400.000 21.000.000 223.4 323.270 941.760 291 3.44 4.48 - 390.000 380.000 97,4 87.927 112.342 128 25,1 29,56 - 700.000 3.000.000 428,5 9.008,6 112.259,5 1246 0,012 0,3 - TOPRAK YAPISI Diyarbakır İli Toprak Sınıflarına Göre Arazi Kullanım Durumu Toprak Sınıfları Toprak sınıfına Dahil Alanlar (ha.) Ekilebilir Alan Mera Orman Diğer Toplam I. sınıf 144.115 31 ---- ---- 144.146 II. sınıf 207.853 1.257 ---- ---- 209.110 III sınıf 142.126 4.408 ---- ---- 146.534 IV. sınıf 154.775 31.648 ---- ---- 186.423 ---- ---- ---- ---- ---- VI. sınıf 32.095 134.253 ---- ---- 166.348 VII. sınıf 2.473 209.130 421 ---- 212.024 ---- ---- ---- 58.493 58.493 V. sınıf VIII. sınıf Genel Toplam Kaynak: TC Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları 1994,Ankara 1.123.078 1.3.1. Diyarbakır İlindeki Alanların Toprak Sınıflarına Göre Dağılımı Arazi Sınıflaması 125.286 337.184 191.367 155.223 818.464 182.817 915 I. Sınıf Arazi II. Sınıf Arazi III. Sınıf Arazi IV. Sınıf Arazi V. Sınıf Arazi VI. VII. VIII. Sınıf Arazi Yerleşim Sahası KAYNAK: TİM 2005 Diyarbakır İlinde Toprak Sınıflarına Göre Arazi Kullanım Durumu Arazi Dağılımı 17% 19% 52% 12% Tarım Alanı Çayır-Mera Orman Tarıma Elverişsiz Alan KAYNAK: TİM 2005 Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup toprak zarar ve sınırlandırmaları I.sınıf’dan VIII.sınıfa kadar giderek artmaktadır. SINIF-I I.sınıf arazilerin yayılma alanı toplam 144.146 ha olup, il yüzölçümünün %9,5 ‘ini teşkil etmektedir. Bu sınıf arazilerin %19,3’ü alüvyon,%1,4’ü kolüvyal, %1,2’si kahverengi orman, %3,2’si kahverengi, %41’i kırmızımsı kahverengi, %33,4’ü bazaltik büyük toprak grubundadır. Bu arazilerin 115.088 ha kuru tarımda, 28.853 ha sulu tarımda 174 ha bağ bahçe, 31 ha çayır mera olarak kullanılmaktadır. SINIF-II II. sınıf araziler 209.237 ha. lık yüzölçümleri ile % 13,8 lik bir oran teşkil etmektedir. Bu arazilerin % 0,6 sı alüvyal, % 6,2 si kalüvyol, % 9,4 ü kahverengi orman, % 11,6 sı kahverengi % 40,8 i kırmızımsı kahverengi, % 31,1 i bazaltik topraklardır. Bu sınıf topraklar gerek kültür bitkilerinin seçimi ve gerekse amenajman uygulamaları bakımından I. sınıf topraklardan daha az serbestlik sağlar. Bu arazilerin 210.907 ha.’ında kuru tarım, 44.380 ha.’ında sulu tarım yapılmaktadır. 1.508 ha bağ-bahçe, 1.257 ha. çayır mera, 127 ha. yerleşim alanıdır. SINIF-III Bu sınıf araziler 148.150 ha. yüzölçümleri ile % 9,8 lik bir orana sahiptir. Bu arazilerin % 3’ü kalüvyol, %23’ü kahverengi orman, %29’u kahverengi, %24,6 sı kırmızımsı kahverengi, % 20’ si bazaltik topraklardır. Bu arazilerin % 88,9’u kuru tarım, % 3,9’u sulu tarım, %2,2’si bağ-bahçe, %3’ü çayır-mera , %1 orman- funda olarak kullanılmaktadır. SINIF-IV IV. sınıf araziler 199.414 ha.’lık bir yüzölçümüne ve %12,8 lik bir orana sahiptir. Bu sınıfın % 0,6’sı kalüvyol, % 15,3’ü kahverengi orman, %36,7’si kahverengi, % 26’sı kırmızımsı kahverengi, %21,3’ü bazaltik topraklardır. Bu arazilerin 64.762 ha.’ında kuru tarım, 1.417 ha. ında sulu tarım, 3.626 ha. bağ-bahçe tarımı yapılmaktadır. 31.648 ha.’ı çayır-mera, 11.375 ha. ormanfunda, 1.616 ha. diğer kullanım alanlarıdır. SINIF-V V. sınıf araziler yetişecek bitki cinsini sınırlayan ve kültür bitkilerinin normal gelişmesini önleyen sınırlandırmalara sahiptir. Topografik yönden hemen hemen düzdür. Topraklar ya sık sık sel basması nedeniyle sürekli olarak yaş ya çok taşlı ya da kayalıdır. Sık sık taşkınlara maruz kalan taban arazilerle düz düze yakın eğime sahip çok taşlı veya orta derecede kayalı araziler ya da drenaj bakımından kültür bitkileri tarımına elverişli olmayan fakat suyu seven ot ve ağaçların yetişmesine uygun göllenme alanları bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir. SINIF-VI İlimizde 233.549 ha.’lık yüzölçümüyle %15,4 lük bir orana sahiptir. Bunun % 49,4 ’ü kahverengi orman, % 5,8’i kahverengi, % 14,1’i kırmızımsı kahverengi, % 27,8’i bazaltik topraklardır. Bu sınıf arazilerin 13.588 ha. ‘lık alanı kuru tarımla, 18.507 ha. ‘ı bağ-bahçe, 134.253 ha.’ı çayır-mera, 67.178 ha.’ı orman-funda olarak kullanılmaktadır. SINIF-VII Bu sınıf araziler 516.157 ha. ‘lık yüzölçümüyle % 34’lük bir alana sahiptir. Bunun % 77,3’ü kahverengi orman, %6,2’si kahverengi, % 7,8’i kırmızımsı kahverengi, % 8,6’sı bazaltik topraklardır. Bu sınıf arazilerin 840 ha.’ında kuru tarım, 1.533 ha.’ında bağ-bahçe tarımı yapılmaktadır. 209.130 ha. ‘lık arazi çayır-mera, 304.554 ha. ‘lık arazi orman-fundadır. SINIF-VIII Bu sınıf araziler Diyarbakır ilinde 58.493 ha. lık bir yüzölçümü ile % 3.87’lik bir orana sahiptir. Bunun 16.054 ha.‘ ı ırmak ve taşkın yatakları, 42.439 ha.’ı çıplak kaya ve molozlar olarak haritalanmıştır. Diyarbakır İli Tarım Arazileri MİKTARI TARIM ARAZİSİNE ORANI (ha.) % 470.627 58.7 47.374 5.8 3.030 0.4 84.089 10.5 143.383 17.9 13.309 1.7 18.014 2.2 11.702 1.5 1.3 100 ARAZİNİN CİNSİ Hububat Arazisi Nadas Yem Bitkileri Endüstri Bitkileri Yemeklik Baklagiller Meyvelik Sebzelik Bağ Kullanılmayan Tarım Arazisi Toplam Tarım Arazisi KAYNAK: TİM 2004 Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde en fazla % 74,8 hububat tarımı yapılmaktadır. Diyarbakır İli hububat ekim alanı bakımından 470.627 ha. arazisi ile % 60.35 oranı ile Türkiye’de alan bazında il sıralamasına göre 2. sırada yer almaktadır. Diyarbakır genelinde hububat üretimi içinde ekim alanı en fazla olan buğdaydır. Daha sonra arpa gelmektedir. 2. TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi Diyarbakır İlinde önde gelen ürünlerde üretim miktarları 1999 Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) 2000 Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) 2001 Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) 2002 Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) 2003 Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) 2004 Buğday Hasat Edilen Alan (ha.) Üretim Miktarı (ton) Arpa K.Mercimek Pamuk Çeltik Bağ 281.320 137.140 115.392 67.785 1.422 20.000 454.833 286.800 251.259 135.300 100.956 109.250 217.256 66.187 4.910 1.745 115.492 20.000 604.570 281.650 298.042 170.760 111.618 98.776 198.182 53.811 5.997 1.088 110.000 22.443 897.020 289.000 507.225 155.650 112.036 106.590 186.983 61.275 3.730 1.610 117.506 21.100 912.435 313.900 414.880 153.100 148.520 110.040 219.376 70.175 5.285 1.399 115.832 20.350 902.084 309.600 414.612 152.800 141.279 95.432 249.957 56.310 4.325 1.285 98.846 20.053 895.339 417.634 119.562 247.336 4.091 98.541 KAYNAK: TİM 2004 Diyarbakır İli Alt Bölgeler Bazında Yoğun Üretimi Yapılan Sebze Üretim Alanları Ürün B.Lahana Salatalık Patlıcan Domates I.Alt Bölge 0 600 935 2275 Üretim Alanı (ha.) II. Alt Bölge III. Alt IV. Alt Bölge Toplam (ha.) Bölge 0 1 1 2 56 39 220 915 40 55 420 1450 133 95 162 2665 Biber (dolma) 335 113 20 118 586 Biber (sivri) 470 59 26 58 613 Taze Soğan 45 1 0 2 48 Kavun 2.750 31 480 255 3.516 Karpuz 5.700 71 420 70 6.261 Kaynak: T.K.B. Diyarbakır İl Müdürlüğü (2004) 2004 yılı verilerine göre il genelinde meyve veren ağaç sayısı 831.321 adettir. Meyvecilik II. ve III. Alt bölgelerde daha çok tahıl üretimi ve hayvan yetiştiriciliğinin yanında aile ihtiyacını karşılamaya yönelik bir uğraş olarak yapılmaktadır. Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı Büyükbaş Hayvan Varlığı Diyarbakır ilinde 2004 yılı itibariyle Büyükbaş hayvan varlığı 251.046 adettir. Türkiye genelinde mevcut büyükbaş hayvan sayısı 11.031.000 adet olup, bu rakamın % 3’ ü Diyarbakır ilinde bulunmaktadır. Diyarbakır ili sahip olduğu büyükbaş hayvan varlığı açısından Türkiye’de sıralamaya girmekte olup, hayvancılık önemli bir tarım sektörü halini almıştır. o Diyarbakır İlinde Alt Bölgeler Bazında Büyükbaş Hayvan Varlığı (Adet- % ) 25.514 10.2 % 40.457 16.1 % I.Alt Bölge II.Alt Bölge 149.323 59.4 % III.Alt Bölge IV.Alt Bölge 35.752 14.3 % t e d A Alt Bölgelerde Irklara Göre Büyükbaş Hayvan Varlığını (2003 Yılı) 120.000 110.000 100.000 90.000 80.000 70.000 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 Yerli Melez Kültür Manda I.Alt Bölge II.Alt Bölge III.Alt Bölge IV.Alt Bölge Küçük Baş ve Kanatlı Hayvan Varlığı 2004 yılı Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre Diyarbakır’ da Küçükbaş hayvan varlığı 717.156 adettir. Grafik-23. Diyarbakır İlinde Alt Bölgeler Bazında Küçükbaş Hayvan Varlığı 151.400 21.2% 422.556 58.9% I.A lt Bölge II.A lt B ölge III.Alt Bö lge 101.910 14.2% IV.A lt B ölge 41.290 5.7% Diyarbakır İlinin Alt Bölgeler Bazında Kanatlı Hayvan Varlığı 350000 300000 250000 200000 150000 Broiler 100000 Yumurtacı Diğer 50000 0 I.Alt Bölge 220000 Broiler II.Alt Bölge III.Alt Bölge IV.Alt Bölge 750 3000 0 Yum urtacı 316850 42700 57500 84000 Diğer 159850 27040 18500 6600 BÖLÜM II URFA İLİ TARIMSAL RAPORU İLİN ÖZELLİKLERİ İlin Genel Tanımı Şanlıurfa, günümüzden on bir bin yıl öncesine dayanan tarihiyle Anadolu’nun en eski kentlerinden biridir. Arkeoloji literatüründe “Bereketli Hilal” olarak adlandırılan bölge üzerinde yer alan Şanlıurfa, zengin Anadolu kültürü ile Mezopotamya kültürünün kesişme noktasında bulunduğundan engin bir kültür birikimine sahiptir. Şanlıurfa birçok peygamberin yaşadığı yer olduğundan günümüzde peygamberler şehri olarak bilinmektedir. Şanlıurfa Fransızlara karşı yaptığı mücadele ile bu günkü adını almıştır. Agro Ekolojik Alt Bölgeler Şanlıurfa İli aşağıdaki tablodan da izlenebileceği üzere, Merkez, Akçakale, Ceylanpınar ve Harran ilçelerini kapsayan TRC21- I. Alt bölgesi; Birecik, Bozova, Halfeti ve Suruç ilçelerini kapsayan TRC21-II alt bölgesi ile Hilvan, Siverek ve Viranşehir ilçelerini kapsayan TRC21-III alt bölgesi olmak üzere üç alt bölgeden oluşmaktadır. TRC21 I Merkez Akçakale Ceylanpınar Harran TRC21 II Birecik Bozova Halfeti Suruç TRC21 III Hilvan Siverek Viranşehir Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Bir agro-ekolojik bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu kapsamda Şanlıurfa İli üç (3) agro- ekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Agro Ekolojik Alt Bölgeler. İlçeler ve alt Tarım Bölgeler Toprağı(ha) Merkez 226.000 Akçakale 86.188 Ceylanpınar 15.900 Harran 69.272 TRCŞI alt Bölgesi 397.360 Birecik 61.045 Bozova 99.000 Halfeti 38.100 Suruç 69.320 TRCŞII Alt Bölgesi 267.465 Hilvan 101.500 Siverek 223.351 Viranşehir 113.295 TRCŞIII( Alt 438.146 Çayır Mera(ha) 17.000 19.982 5.935 10.828 Funda Tarım Dışı Orman(ha) Arazi(ha) Genel Toplam(ha) 1.375 134.725 379.100 0 4.030 110.200 0 177.165 199.000 0 0 80.100 53.745 8.200 16.780 18.000 1.990 1.375 575 847 0 0 315.920 15.380 38.373 8.500 8.590 768.400 85.200 155.000 64.600 79.900 44.970 19.477 86.965 29.200 135.642 1422 0 9.020 0 9020 70.843 6.823 112.064 3.605 122.492 384.700 127.800 431.400 146.100 705.300 Bölgesi TRC Şanlıurfa 1.102.971 234.357 TRC21/TR % 4 1 TÜRKİYE 26.968.000 20.500.000 Kaynak: Şanlıurfa İl Gelişme Planı 2002 1.1. 11.817 0 20.703.000 509.255 5 10.184.700 1.858.400 2 78.355.700 Toprak Yapısı Şanlıurfa ili geniş bir tarımsal potansiyele sahiptir. İlin toplam tarım alanı Türkiye tarım alanının % 4,2 ‘ünü, GAP bölgesi tarım alanın ise % 36,4 ‘sini oluşturmaktadır. İlde toprak işlemeye elverişli olan I-IV. sınıf arazi 1.036.040 hektardır. Bu alan, illin toplam arazi varlığının % 55,75 'ini oluşturmaktadır. İşlenen arazi içinde I. sınıf arazinin payı % 26,44 ve II. Sınıf arazi payı % 11,49 ‘dur. Şanlıurfa ili, birinci sınıf arazi varlığı oranı bakımından Türkiye'de Adana ilinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Şanlıurfa GSYİH’sı içinde tarım sektörü % 42 pay ile en yüksek orana sahiptir. Tarım sektöründen sonra ise devlet hizmetleri sektörü % 16 ile GSYİH içinde önemli bir paya sahiptir. İldeki toplam arazi varlığının %59,3’ü tarım alanı, %12,6’sı mera arazisi, %0,7’si fundalık ve ormanlık, %2’si su yüzeyleri ve % 25’i de diğer arazileri oluşturmaktadır. İldeki tarım alanlarının % 80,37’ ü tarla arazisi, % 8,84’ sini meyve alanı, % 1, 72’ ini ise sebze alanı olarak değerlendirilmektedir. Tarla arazisinin % 30’ u, meyve alanının % 1,21’ i ve sebze alanının % 79’ ü sulanmaktadır. Ülke genelinde, 2004 yılı itibariyle GSYİH içinde % 11,2 paya sahip olan tarım sektörü, toplam istihdamın % 34’ünü oluşturmaktadır. Çalışan kesimin yaklaşık yarısının gelirini tarım sektöründen elde ettiği dikkate alınırsa illerdeki tarımsal gelişmeyi ve üretim düzeyini açıklayan göstergelerin bilinmesi önem taşımaktadır. Tarımsal üretim ve gelişme mekansal olarak farklılık göstermektedir. İllerin coğrafi yapısı, iklim özellikleri, gelişmiş pazarlama yakınlığı, tarımsal üretimde modernizasyon gibi özellikleri bu farklılıkların başlıca nedenleri arasındadır. Tarım göstergeleri, illerin, kırsal nüfus başına düşen tarımsal üretim değeri ile ülke tarımsal üretim değeri içindeki payını gösteren değişkenlerden oluşturulmuştur. Şanlıurfa tarımsal yönden önemli toprak kaynaklarına sahiptir. 1.858.400 hektar olan arazisinin yaklaşık 1.206.000 hektarı tarım alanıdır. Bu alanın 820.000 hektarı ise sulamaya elverişlidir. Halen; 314.000 hektar tarım arazi sulanmaktadır. Bu sulamaların 125.000 hektarı GAP sulamalarını, 24.000 hektarı yeraltı sulamalarını 6.000 hektarı köy hizmetleri sulamalarını kapsamaktadır. Halk sulamalarının ise 159.000 hektar olduğu tahmin edilmektedir. Şanlıurfa İlinde Arazinin Kullanım Biçimlerine Göre Dağılımı İlçeler ve Alt Bölgeler Merkez Akçakale Ceylanpınar Harran TRC21 I alt Bölgesi Birecik Bozova Halfeti Suruç TRC21 II Alt Bölgesi Hilvan Siverek Viranşehir TRC21 III Alt Bölgesi TRC21 Şanlıurfa TRC21 / TRC (%) TÜRKİYE Tarım Alanı Ha % 226.000 60 86.188 78 15.900 8 69.272 86 397.360 52 61.045 72 99.000 64 38.100 59 69.320 87 267.465 101.500 223.351 113.295 70 79 52 78 Çayır Mera ha % 17.000 4 19.982 18 5.935 3 10.828 14 53.745 7 8.200 10 16.780 11 18.000 28 1.990 2 44.970 19.477 86.965 29.200 12 15 20 20 Orman Fundalık ha % 1.375 0,4 0 0 0 0 0 0 1.375 0,2 575 0,7 847 0,5 0 0 0 0 1422 0,4 0 0 9.020 2,1 0 0 Tarım Dışı Alan ha % 134.725 36 4.030 4 177.165 89 0 0 315.920 41 15.380 18 38.373 25 8.500 13 8.590 11 70.843 6.823 112.064 3.605 18 5 26 2 Toplam Yüzölçümü Ha % 379.100 100 110.200 100 199.000 100 80.100 100 768.400 100 85.200 100 155.000 100 64.600 100 79.900 100 384.700 127.800 431.400 146.100 100 100 100 100 438.146 62 135.642 19 9020 1,3 122.492 17 705.300 1.102.971 59 234.357 13 11.817 0,6 509.255 27,4 1.858.400 4 1 0 5 2 26.968.000 34 20.500.000 26 20.703.000 26 10.184.700 13 78.355.700 100 100 Kaynak: Şanlıurfa Tarım Master Planı, 2003 TRC21 Şanlıurfa İlinde toplam yüzölçümün % 59’unu tarım alanı teşkil etmektedir ve bu oran ülke ortalamasının % 25 oranında üstünde kalmaktadır. Yüzölçümü içindeki tarım alanı incelendiğinde alt bölgeler sıralamasında en fazla tarım alanı % 70 ile TRC21 II’ de bulunmaktadır. Bunu sırasıyla TRC21 III ve TRC21 I izlemektedir. Çayır mera alanlarına bakıldığında ise, Şanlıurfa yüzey alanının % 13’ü mera alanı iken, bu oran Türkiye genelinde %26’dır. Bu rakamlar Şanlıurfa’da ülke geneline göre % 50 oranında mera alanından yoksundur. Alt bölge yüzölçümüne göre en fazla mera alanı III. Alt bölgede bulunmaktadır. Bunu sırayla II ve I. Alt bölgeler izlemektedir. Orman varlığı bakımından Şanlıurfa yüzölçümünün %0,6’lik alanına tekabül eden 11.817 ha alan ile ülkenin orman ve fundalık alanı bakımından fakir ilidir. Var olan orman varlığı da en fazla TRCŞ III. alt bölgede bulunmaktadır. 1.3.1. Toprak Yapısı ve Arazinin Kullanım Kabiliyetlerine Göre Dağılımı Ana madde, iklim, topografya, bitki örtüsü ve zamanın etkisi ile çeşitli büyük toprak grupları oluşmuştur. Büyük toprak gruplarının yanı sıra toprak örtüsünden ve profil gelişmesinden yoksun bazı arazi tipleri de görülmektedir. Toprakların kullanma kabiliyet sınıfları 8 adet olup, toprak verimlilik durumu ve sınıflandırmaları 1. sınıftan VIII sınıfa doğru giderek azalmaktadır. İlk dört sınıf arazi; iyi bir toprak idaresi altında bölgeye adapte olmuş kültür bitkileri ile orman, çayır-mera bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme yeteneğine sahiptir. V, VI ve VII sınıflar 100 adapte olmuş yerli bitkilerin yetişmesine elverişlidir. Bunlardan V. ve VI sınıflarda toprak ve su koruma önlemleri alındığı takdirde bazı özel bitkiler yetiştirilebilir. VII. Sınıf arazilerde çok etkin ve pahalı ıslah çalışmaları ile ürün alınabilirse de, mevcut piyasa şartlarında elde edilecek ürün yatırım harcamalarını karşılayamaz. Arazi kabiliyet sınıflarına göre dağılımda I-IV sınıf topraklar tarımsal üretimde kullanılan işlemeli tarıma uygun arazileri, V-VIII sınıf işlemeli tarıma uygun olmayan arazileri göstermektedir. Alt bölgelerde Toprak Sınıflarına göre Arazi dağılımı (ha ) Toprak sınıfları Merkez Akçakale Ceylanpınar Harran I Alt Bölge Birecik Bozova Halfeti Suruç II Alt Bölge Hilvan Siverek Viranşehir I 93.6 06 54.4 71 96.4 57 40.4 33 284.9 67 10.5 40 26.0 01 1.2 51 38.7 51 76.5 43 34.6 58 29.9 44 74.5 II 28.0 30 2.2 28 9.5 90 1.7 31 41.5 79 8.7 07 7.9 59 7.5 08 11.2 02 35.3 76 29.9 82 103.6 91 15.2 III 40.6 13 22.4 70 29.6 04 11.49 4 104.1 81 14.1 20 20.9 73 10.5 99 6.1 91 51.8 83 6.2 24 51.1 72 32.2 IV V 38.55 1 3.54 8 9.89 8 8.88 8 60.88 5 5.80 9 19.19 1 3.85 1 3.41 2 32.26 3 19.31 8 2 1 60.73 18 9 4 21.68 - VI 31.70 6 3.94 7 3.80 7 4.56 0 44.02 0 19.78 3 16.97 6 4.30 3 3.34 2 44.40 4 16.53 3 26.77 3 3.08 VII 182.40 4 16.46 7 31.21 5 18.56 4 248.65 0 26.70 0 57.19 9 27.41 1 10.85 1 122.16 1 22.46 2 111.38 9 66.94 Su VIII yüzeyleri 44 5 - - - - 44 - 5 1.25 0 2.99 8 8.04 1 12.28 9 81 3 6.46 8 4.65 92 4 65 5 46 5 2.04 4 49 6 97 6 - Toplam 415.35 5 103.13 1 180.57 1 85.67 0 784.72 7 87.83 3 151.95 2 63.42 9 73.74 9 376.96 3 130.56 1 391.33 6 218.47 48 77 99 0 139.1 148.9 89.6 101.73 26 III Alt Bölge 50 50 95 1 5 500.6 225.9 245.7 194.87 26 ŞANLIURFA 60 05 59 9 5 Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları, 1995 1 46.38 7 134.81 1 2 1 200.79 3 11.932 571.60 24.66 4 6 1.47 2 3.51 6 8 740.37 5 1.902.06 5 I, III ve VII. sınıf araziler 1 alt bölgede II, IV ve V. Sınıf araziler 3. alt bölgede ve VIII. sınıf araziler de 2. alt bölgede fazladır. VI sınıf araziler ise tüm alt bölgelerde birbirine yakın seviyededir. İlçelerde ise I sınıf arazi Ceylanpınar’da, II, III, IV ve V. sınıf araziler Siverek’te, VII sınıf araziler Merkez İlçede ve VIII. Sınıf araziler ise Halfeti’de daha fazladır. Su yüzeyleri I. alt bölgede bulunmaz iken, II. alt bölgede su yüzey alanı en fazladır. Bu bölgeyi III. Alt bölge izlemektedir. TRCŞ Şanlıurfa İli Kullanım Kabiliyetine ve Toprak Sınıflarına göre Arazi dağılımı (ha) TRC21 TRC21 Arazi Yetenek Toprak TR TR TR Şanlıurfa /TR Ordoları sınıfı C21 I C21 II C21 III İli (%) Türkiye I 284.967 76.543 139.150 500.660 10 4.987.705 II 41.579 35.376 148.950 225.905 3,4 6.663.877 İşlemeli tarıma III 104.181 51.883 89.695 245.759 3,4 7.193.839 elverişli IV 60.885 32.263 101.731 194.879 2,6 7.364.506 Toplam 491.612 196.065 479.526 1.167.203 4,5 26.209.927 V 265 265 İşlemeli tarıma VI 44.020 44.404 46.387 134.811 elverişli olmayan VII 248.650 122.161 200.793 572.604 Tarım dışı arazi VIII 445 88.082 28182 Toplam 294.115 254.647 298.616 847.378 Tasnif dışı arazi+su kaynakları 0 0 2.044 1.472 3.516 Genel Toplam 785.727 450.712 778.142 2.014.581 Kaynak: Köy Hizmetleri arazi Varlığı Envanterlerinden sentezlenmiştir. 0,2 125.967 1,3 10.752.602 1,6 35.698.154 2,7 5.113.050 1,6 51.689.773 0,1 4.228.621 2,60 77.899.700 Yapılan etütlerde ve alınan örneklerin laboratuarlarda analizleri sonucu tespit edilen toprak özelliklerinin çeşitli yönlerden değerlendirilip derecelendirmeleri yapılmaktadır. Yorumlama olarak adlandırılan bu derecelendirmeler, çok değişik topraklar ve çeşitli kullanma alanı olduğundan yorumlamalarda değişik amaçlarla yapılmaktadır. Bu yorumlamalardan biri olan Arazi Kullanma Kabiliyeti (AKK) sınıflaması, daha çok tarımsal amaçlı bir yorumlama şeklidir. AKK sınıflamasında toprak gruplandırması, kabiliyet birimi, kabiliyet alt sınıfı ve kabiliyet sınıfı olmak üzere üç kategoride yapılmaktadır. 2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi Şanlıurfa ili topraklarında kültür bitkilerinin yetiştirilmesini ve tarımsal kullanımı kısıtlayan erozyon, sığlık, taşlılık, kayalık ve drenaj gibi etkinlik dereceleri değişen bazı sorunlar bulunmaktadır. Bu toprakların oranı tarıma elverişli toprakların oranına göre az olup, daha çok çayır mera olarak kullanılmaktadır. Ülke genelindeki toprak ordolarından, işlemeli tarıma elverişli olanların % 4,5 i İşlemeli tarıma elverişli olmayan ve tarım dışı arazilerin % 1,6 sı Şanlıurfa’da bulunmaktadır. Tarıma elverişli olmayan toprak oranının az olduğu görülmektedir. Alt bölgeler itibarıyla I. alt bölge en fazla işlemeli tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bunu III. alt bölge izlemektedir. Şanlıurfa ve Türkiye Tarla Bitkileri Ekiliş Alanları (ha) (2002) Endüstri Yağlı Yum. İlçeler Tahıllar Baklagiller Bitkileri Tohumlar Bitkiler Toplam 11.0 48.00 165.20 Merkez0 105.500 00 0 700 0 5 35.00 102.54 Akçakale01 67.000 10 0 30 0 15.0 10.50 84.11 Ceylanpınar04 58.610 00 0 5 5 1.4 26.00 83.10 Harran06 55.700 00 0 0 27.9 119.50 434.95 TRC21 I alt Bölgesi 286.810 10 0 735 5 3.5 70 28.70 Birecik02 24.500 00 0 0 6.9 1.20 64.99 Bozova03 56.655 90 0 150 5 1.0 10.52 Halfeti 05 9.500 20 0 4.5 2.00 46.00 Suruç09 39.500 00 0 0 16.0 3.90 150.21 TRC21 II alt Bölgesi 130.155 10 0 150 5 20.4 12.00 87.00 Hilvan 07 54.500 00 0 100 0 45.0 14.00 174.35 Siverek08 105.350 00 0 10.000 0 18.8 26.00 113.80 Viranşehir10 69.000 00 0 0 84.2 52.00 375.15 TRC21 III Alt Bölgesi 228.850 00 0 10.100 0 128.1 175.40 960.32 TRC21 Şanlıurfa 645.815 20 0 10.985 0 1 TRC21 % 5 8 2 2 5 TÜRKİYE 13.785.650 1.595.350 1.426.006 657.090 300.300 17.764.396 Kaynak: Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü, Akdeniz Bölge Tarım Master Planı Şanlıurfa İli ile Türkiye Sebze Ekiliş Alanları (ha) ve Üretim Miktarları (ton) (2002) Toplam Ekiliş Yaprağı Soğansı, Alanı Yenen Baklagil Meyvesi Yumru, Kök Toplam İlçeler (ha) (ton) (ton) Yenen (ton) (ton) Üretim(ton) Merkez 3.802 393 0 114.310 5.170 123.675 Akçakale 2.203 85 0 30.260 125 32.673 Ceylanpınar 4.620 5 0 162.500 100 167.225 Harran 0 0 0 0 0 0 TRC21 I 10.625 483 0 307.070 5.395 323.573 Birecik 459 189 0 10.380 2.300 13328 Bozova 4.880 0 0 103.309 150 108.339 Halfeti 467 1 30 7.228 35 7761 Suruç 36,6 0 0 759 0 795,6 TRC21 II 5.843 190 30 121.676 2.485 130.224 Hilvan 610 0 65 25.700 100 26475 Siverek 1.328 510 0 14.800,70 1.442,50 18.081 Viranşehir 2.300 0 0 126.800 0 129.100 TRC21 III 4.238 510 65 167.301 1542,5 173.656 TRC21 Şanlıurfa 20.706 1183 95 596.047 9.423 627.453 TRC21 2 0, 0 %/TR ,5 1 ,0 2,9 1,5 2,6 1.683.95 TR Türkiye 831.255 0 686.000 20.596.000 642.700 23.698.667 Kaynak: Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü Şanlıurfa’da alt bölgeler itibarıyla en fazla ekim TRC21 I. alt bölgede yapılmaktadır. Bu bölgede özellikle Ceylanpınar’da yoğun sebze ekim alanı bulunmaktadır. Bu alt bölgeyi II. alt bölge izlemektedir. İlçeler bazında en az sebze ekimi Suruç’ta görülür iken Harran İlçesinde ise sebze üretimi hiç yapılmamaktadır. Şanlıurfa ve Türkiye Meyve Ağaç Sayıları ve Üretim Miktarları (ton) (2002) 6.395 109 83.272 50.952 1.727 8.508.605 6.134.670 14.569 105.423 31.065 81.470 8.702.840 6.223.082 97.875 0 0 0 0 0 0 3 21 2 1 1 2 2 10 1 525.871.000 61.846.000 10.780.350 5.540 44 4 48 821 60 4.010 1.206 2.653 3.030 992 7.881 510 708 1.460 2.678 4.138.250 5.075 275 30.569 2.222 39.016 12.893 3.148 57.279 5.389 1.818 2.821 10.027 99.150 12.000 847.760 2.618.850 1.652.220 600.500 140.040 5.011.610 31.150 170.140 74.010 275.300 2.487.000 109.970 13.380 895.525 2.635.480 1.656.460 603.850 142.220 5.038.010 39.140 175.040 75.367 289.547 240.080 15.000 2.153.785 2.913.110 1.252.450 1.254.500 475.270 5.895.330 81.500 232.950 145.040 459.490 15.427.000 4.227 70 26.184 760 36.212 9.013 2.150 48.134 4.823 979 1.350 7.151 22 115 334 256 131 850 6 1.242 56 87 8 151 843.000 7.890 10 20.210 2.730 850 850 1.750 6.180 2.190 1.340 1.145 4.675 2.175 970 24.200 13.900 2.975 2.500 270 19.645 4.100 2.800 207 7.107 29.716.000 9.079 375 54.768 5.600 9.100 6.625 8.400 29.725 9.930 8.270 2.730 20.930 1.870 3.870 25.290 17.664 5.700 22.500 340 46.204 5.600 5.800 378 11.778 324.365.000 6 30 40 3.132.700 755 400 3.355 415 160 575 1.700 760 5 2.465 20.921.000 850 1.000 2.380 660 120 780 2.300 80 2.380 138.815.000 C 23.480 1.739 2.666.400 Toplam C A B 20.580 1.795.769 659.565 1.309 168.330 112.610 8.722.000 Üzümsü Meyveler A B 28.904 7.110 16.410 5.200 47.264.000 TR İlçeler Merkez Akçakale Ceylanpına r Harran TRC21 I Birecik Bozova Halfeti Suruç TRC21 II Hilvan Siverek Viranşehir TRC21 III TRC21 Urfa TRC21%/T R Ağaç Sayısı A: Meyve veren B: Meyve vermeyen C: Üretim (ton) Yumuşak çekirdekli meyveler Taş çekirdekli meyveler Sert kabuklu Meyveler A B C A B C A B C 530 1.050 4 13.350 15.505 131 1.752.985 635.900 2.765 1.150 6.200 5.550 66 145.720 100.710 364 21 1 22 - Kaynak: DİE, Tarım İl Müdürlüğü 110 251.879 20.245 2.236.223 2.936.374 1.267.910 1.283.625 484.130 5.972.039 97.030 249.320 148.228 494.578 2.2. Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı Şanlıurfa ve Türkiye Hayvan Sayıları (2002) 23420 5000 6.000 10.000 44.420 1207 3500 10000 12150 26.857 7000 19500 41507 68.007 139.284 2 6.519.332 3640 11 250 400 4.301 0 15 0 0 15 200 710 130 1.040 5.356 0 1.859.786 11920 520 800 100 13.340 522 3330 5000 593 9.445 4000 32300 9000 45.300 68.085 2 3.586.163 24601 1200 1470 800 28071 4622 5000 6.000 5293 20915 5300 79810 9744 94854 143840 1 9.803.498 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 120 690 0 810 810 1 121.077 0 0 0 0 0 0 0 0 3.870 3870 0 0 0 0 3870 0 188.637.066 175.000 13.000 14.300 25.000 227.300 7.000 50.000 20.000 49.300 126.300 15.000 305.000 70.000 390.000 743.600 1 57.139.257 Ördek Hindi T.Ymrt T., Eti Toplam Yerli 9041 669 420 300 10.430 4100 1655 1.000 4700 11.455 1100 46800 614 48.514 70.399 2 4.357.549 Manda Kanatlı K.Mele zi 240500 30000 78000 25000 373.500 41270 22000 45000 31690 139.960 65000 645000 203.053 913.053 1.426.513 6 25.173.706 Kültür Koyun Merkez Akçakale Ceylanpınar Harran TRC21 I Birecik Bozova Halfeti Suruç TRC21 II Hilvan Siverek Viranşehir TRC21 III TRC21 TR% Türkiye Keçi Hayvan Sayıları Sığır 55.000 4.300 4.500 10.000 73.800 1.200 5.000 3.000 5.850 15.050 5.000 43.000 25.000 73.000 161.850 5 3.092.408 Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü Şanlıurfa Hayvan Sayılarının Ülke Geneli ve GAP ile Karşılaştırılması İLLER Adıyaman Batman Diyarbakır Gaziantep Kilis Mardin Siirt Şanlıurfa Şırnak GAP Top. Türkiye YILLAR 2000 2000 2000 2000 2000 2000 2000 2000 2000 2000 2000 KOYUN KIL KEÇİSİ TAVUK 272.980 162.610 443.000 231.760 96.900 142.000 810.230 249.990 851.000 344.170 176.820 598.210 71.310 52.400 222.000 381.630 131.020 350.450 186.150 120.600 250.500 1.512.880 171.040 1.039.230 91.110 107.220 84.250 3.902.220 1.268.600 3.980.740 28.492.000 6.828.000 258.168.320 111 SIĞIR AT 92.180 7.130 24.190 570 245.710 6.030 44.020 4.930 3.600 880 59.330 3.730 21.230 430 138.730 18.110 20.090 1.440 649.080 43.250 10.761.000 271.000 KATIR 2.970 1.370 2.500 400 160 5.310 2.240 120 2.670 17.740 99.000 EŞEK 10.370 2.070 21.630 3.170 680 8.950 1.370 7.160 1.930 57.330 489.000 1. 12. 13. 2. 1. 3. 1. 5. 6. 23. 832. Gap Or. % TRC21/TR % TRC21/TR C% 2000 14 19 2 6 16 18 12 2000 5 3 0 1 7 0 1 2000 5 3 0 1 7 0 1 Kaynak: T.C. Başbakanlık GAP Bölge kalkınma İdaresi Başkanlığı Dünyada Türkiye’de GAP’ta tarım 2005 Tarımsal Potansiyel bakımından Şanlıurfa, önemli toprak kaynaklarına sahiptir. Mevcut kayıtlara göre ülke genelindeki tarım alanının %4’ ü tarım dışı arazinin ise %5’ i Şanlıurfa’da bulunduğu tablo 162’ de görülmektedir. Tarıma elverişli I. sınıf toprakların %10’unun yine Şanlıurfa’da olduğu kayıtlara geçmiştir. Şanlıurfa’da işletmelerin sahip olduğu arazi büyüklükleri Türkiye ortalamasının üzerindedir. 2000 yılı kayıtlarına göre ülke genelindeki mercimek üretiminin %24’ ü, Pamuk üretiminin %29’u, Antep Fıstığı üretiminin %31’i, Patlıcan üretiminin %8’i ve susam üretiminin %24’ü Şanlıurfa’dan karşılanmıştır. GAP genelinde ise bu oranlar mercimekte %25, pamukta %59, Antep Fıstığında %35, Patlıcanda %53, Susamda ise %72 olmuştur. 8.431 2.300.000 Mısır 232.610 8.000.000 Arpa 441.731 21.000.000 Buğday 958 215.000 Marul(Göbekli) 555 260.000 Kabak 19.963 390.000 Dolmalık Biber 301 27.500 Bamya 273.071 3.940.000 Karpuz 30.880 1.965.000 Kavun 78.197 924.000 Patlıcan 85.883 8.890.000 Domates 303 116.000 Ceviz 22.975 75.000 Antep Fıstığı 78.218 3.600.000 Üzüm 263 60.000 Dut 661.950 2.260.921 Pamuk 18 3.600 Burçak 200 Türkiye 134.000 Fiğ 68.228 Mercimek Şanlıurfa 280.000 Ürünler Şanlıurfa Tarımsal üretiminin GAP ve Ülke geneliyle mukayesesi 112 24 0 1 29 0 2 31 0 1 8 2 7 1 5 0 0 2 3 0 25 45 14 59 9 14 35 6 113 36 53 11 35 42 37 15 20 29 31 18 47.504 758.628 1.520.807 4.811 3.581 54.544 714 771.943 271.514 146.937 238.868 5.191 65.960 544.461 2.951 1.116.273 126 441 272.593 GAP TRC21/TR % TRC21/TRC % Kaynak: T.C. Başbakanlık GAP Bölge kalkınma İdaresi Başkanlığı Dünyada Türkiye’de GAP’ta tarım 2005 BÖLÜM III ADIYAMAN İLİ TARIMSAL RAPORU 1. İLİN ÖZELLİKLERİ 1.1. İlin Genel Tanımı Adıyaman, Türkiye’nin orta Fırat havzasında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzey batı kesiminde 38 11-37 25, kuzey enlemi ile 39 14-37 31’ doğu boylamları arasında yer almaktadır. Adıyaman İli, kuzeyinde Malatya, doğuda, Atatürk Baraj gölü ve Diyarbakır, batıda Kahramanmaraş, güneyde Atatürk Baraj gölü ile Şanlıurfa illeri ile çevrilidir. İlin yüzölçümü 7.614 km² olup, GAP Projesi kapsamındaki toplam alanın %10’nu meydana getirmektedir. Denizden yüksekliği 669 m olan Adıyaman bir merkez ilçe olmak üzere toplam 9 ilçe 19 belde, 394 köy ve 607 mezradan oluşmaktadır. Adıyaman ilinin ilçeleri Gölbaşı, Kahta, Besni, Samsat, Tut, Gerger, Sincik ve Çelikhan'dır. 1.2. Agroekolojik alt bölgeler Agro-ekololojik bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Bir agro-ekolojik bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir. Bu kapsamda Adıyaman ili 3 agroekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Tablo 2 de Adıyaman ilini oluşturan alt bölgelerin özellikleri belirtilmektedir. Adıyaman İli Agroekolojik Alt Bölgeler Verisi /*Alt Bölgeler I. Alt Bölge Çelikhan, Gerger, Sincik II. Alt Bölge Merkez, Kahta, Samsat, Alan %21,67 Şubat Sıcaklık ( C° ) Temmuz Sıcaklık ( C °) Yıllık Yağış ( mm ) Su Yüzeyi ( ha ) Alanın Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılımı 1 2 3 4 5–8 2,5 / 0 <25 >750 %1.84 %0,74 %2,29 %4,48 %3.32 %87.33 3030 ha 1214ha 3774ha 7392ha 5502ha 144088ha %7,28 %7.00 %13,77 %15,63 %12,95 %43,37 37686 36280ha 71308ha 165000ha %68,03 517995ha 0,1 / 2,5 >25 <750 80955ha 67082ha 224684ha 114 Besni, Tut III. Alt Bölge Gölbaşı Toplam 9 İlçe TOPLAM ALANA ORANI %10,30 0,1 / 2,5 >25 >750 78400ha 761400ha 2,6 / 5 >25 >750 %100 %0.78 %1,50 %3,28 %13,08 613 1178ha 2572ha 10253ha 11445ha 52339ha 41329 38672ha 77654ha 98600ha 84030ha 421110ha %5,43 %5.08 %12,95 %10,20 %14.60 %11,04 %66,76 %55,30 1.3. Toprak Yapısı İklim, topografya ve ana madde farklılıkları nedeni ile Adıyaman’da değişik topraklar oluşmuştur. Bu değişik toprakların yanı sıra toprak örtüsünden yoksun bazı arazi tipleri de bulunmaktadır. İlin genel toprak yapısı ¾ oranında killi-tınlıdır. Renk itibarı ile koyu kırmızıdan koyu kahverengiye kadar değişiklik göstermekte olup, arada tamamen boz renkli kısımlarda vardır. Nehir ve çay kenarlarında alüvyonlu sahalara da rastlanmaktadır. Adıyaman topraklarının cinslerine göre sıralamasında kahverengi topraklar birinci sırada yer alır. Adıyaman İlinde çeşitli tarım şekillerini kısıtlayan bazı sorunlar bulunmaktadır. Bunların başında erozyon gelmektedir. İlin topraklarının % 90’ı çeşitli şiddetlerde erozyona maruz durumdadır. Erozyonun dışındaki toprak sorunları toprak sığlığı, taşlık, kayalık ve drenaj bozukluklarıdır. 1.3.1. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı İlin toplam yüzölçümü 761.395 ha olup, bunun 298.956ha‘ı tarım arazisi, 40.918 ha‘ı tescilli olmak üzere toplam 172.078 ha çayır mera arazisi, 150.757 ha orman arazisi, 41.329 ha su yüzeyi ve 98.275 ha diğer araziler olarak dağılım göstermektedir. ADIYAMAN İLİ ARAZİSİNİN NİTELİKLERİNE GÖRE DAĞILIMI TARIMA ELVERİŞLİ ARAZİ 1 3% 5% ÇAYIR-MERA ARAZİSİ 39% ORAMANLIK FUNDALIK ARAZİ TARIM DIŞI ARAZİ 20 % 23% 115 SU YÜZEYİ Grafik den görüldüğü üzere Adıyaman’da tarıma elverişli arazilerin çok olmasına (%39,2) karşın sulanamamaktadır. Çayır- mera alanlarının oranı yüksek olup (%22,6), tamamına yakın oranda yıllardan beri yapılan aşırı otlatma sonucu bitki örtüsü kaybolmuştur. Orman alanlarının oranı ise (%19,8) olup ağaçlandırma çalışmaları devam etmektedir. Adıyaman ilinde çayır mera alanlarının fazla oluşu hayvancılık için bir avantaj olması gerekirken dezavantaj olmakta, ancak orman alanlarının düşük olmasına karşın bitki örtüsü fazla olmadığından yağış ve rüzgar erozyonuna neden olmaktadır. Arazilerin alt bölgeler bazında dağılımına baktığımızda en fazla tarım ve mera arazisine sahip bölgenin II. alt bölge olduğu görülmektedir. İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden olmuştur. ADIYAMAN İLİ ARAZİ KABİLİYETLERİ SINIFLARI I VE DAĞILIMI 41 .329 38 .67 2 7 7 .654 42.1 7 5 56.1 0 0 62.7 60 1 50 .7 57 8 4.0 30 1 7 2.0 7 8 II III IV V VI VII VIII S U YÜ ZEYLER İ Adıyaman da I-IV. sınıf tarım arazileri 298.956 ha olup, genelde tarım bu araziler üzerinde yapılmaktadır. 468.067 ha’ dan fazla alanı olan V-VIII. sınıf arazilerde de işlemeli tarım yapıldığı görülmektedir. Ancak, bu araziler işlemeli tarıma uygun değildir. Tarım alanlarından sonra ikinci sırayı alan mera alanları ve orman alanları VII. sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmaktadır.Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak zarar ve sınırlandırmaları I. sınıf’dan VIII. sınıfa doğru giderek artmaktadır. SINIF - I: Topografya düz veya düze yakın (%0-2)’dir. I. Sınıf arazilerin kapladığı alan 38.672 ha olup il yüzölçümünün % 5,08’ni teşkil etmektedir. İl içindeki bu arazilerin % 6,0’sını Alüvyal, % 34,1’ini Kolüvyal, % 17,8’ini Kahverengi, %22,7’sini kireçsiz kahverengi ve % 19,4’ünü kırmızımsı kahverengi topraklar oluşturmaktadır. SINIF- II: Toplam miktarı 77.654 ha olup kapladığı alan ile ilin % 10,20’ini teşkil eder. İl içindeki bu arazilerin % 2,5’ini Alüvyal, % 6,6’sını Kolüvyal, % 29,7’sini Kahverengi, %32,8’sini kireçsiz kahverengi ve % 28,4’ünü kırmızımsı kahverengi topraklar oluşturmaktadır. SINIF- III: 116 III. sınıf araziler 98.600 ha kapladığı alan ile ilin % 12,95’sini teşkil eder. Bu arazilerin % 3,3’ünü Kolüvyal, % 40,6’sını Kahverengi, % 15,1’ini kireçsiz kahverengi ve % 30,6’sını kırmızımsı kahverengi topraklar, % 1,5’ini kahverengi orman, % 4,9’unu kireçsiz kahverengi orman ve % 4,0’ını kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır. SINIF- IV: IV. sınıf araziler ilin 84.030 ha alanı ile %11,04‘ini kaplamaktadır. İl içindeki bu arazilerin % 2,7’sini kolüvyal, % 42,6’sını Kahverengi, % 6,8’ini kireçsiz kahverengi, % 36,5’ini kırmızımsı kahverengi topraklar, % 1,2’sini kahverengi orman, % 3,1’ini kireçsiz kahverengi orman ve % 7,0’ını kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır. SINIF- V: 172,078 ha alanı ile ilin % 22,6’sini kaplamaktadır. Bu alandaki araziler taşlı, sığ ve kolüvyal topraklardan oluşmaktadır. SINIF- VI: 150,757 ha alanı ile ilin % 19,8’nü kaplar. Bu arazilerin % 10,4’ünü kahverengi orman, % 2,6’sını kireçsiz kahverengi orman, % 5,3’ünü kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, % 42,7’sini kahverengi, % 3,9’unu kireçsiz kahverengi ve % 35,1’ini kırmızımsı kahverengi topraklar oluşturmaktadır. SINIF- VII: 56,100 ha alanı ile ilin % 7,37‘lük kısmını kaplar. Bu sınıfın % 0,2’sini kolüvyal, % 26,7’sini kahverengi, % 6,5’ini kireçsiz kahverengi, % 28,8’ini kırmızımsı kahverengi topraklar, % 18,7’sini kahverengi orman ve % 16,8’ini kireçsiz kahverengi orman ve % 2,3’ünü kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları oluşturmaktadır. SINIF- VIII: 42,175 ha ile il topraklarının % 5,54’sini oluşturur. Bu araziler sazlık-bataklık, ırmak-taşkın yatakları, çıplak kayalık ve molozlardan ibarettir. 1.3.2.Çayır mera alanlarının dağılımı Adıyaman ilinde çayır ve mera alanlarının toplamı 172.078 ha’dır. Bu alanın alt bölgelere göre dağılımı aşağıdaki Grafikte verilmiştir. 117 ADIYAMAN İLİNİN ALT BÖLGELERE GÖRE ÇAYIR MERA ALANLARININ DAĞILIMI Ç ayı rM e ra A lan ı 60 0 .0 0 0 50 0 .0 0 0 Yü z Ö lç ü m ü 40 0 .0 0 0 30 0 .0 0 0 20 0 .0 0 0 1 0 0 .0 0 0 0 ZO N I ZO N II ZO N III Alt bölgelerin yüzölçümleriyle mera alanları karşılaştırıldığında, II. Alt bölgenin yüzölçümünün %19’unu mera alanlarının oluşturduğu görülmektedir. I. Alt bölgenin yüzölçümünün ise %35’i mera alanıdır. III. Alt bölgede mera alanı %18’dir. 2.TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK 2.1. İlin Bitkisel Üretimi Tarım Arazilerinin Dağılımı (2003) ARAZİNİN CİNSİ Hububat Arazisi Baklagiller Yağlı Tohumlar Yumru Bitkileri Yem Bitkileri Endüstri Bitkileri Bağ ve Meyvelik Sebzelik Toplam Tarım Arazisi MİKTARI (ha) 189 013 32 539 3 084 906 615 25 842 40 646 6 311 298.956 KAYNAK: DİE, İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, KHGM, GAP İL İSTATİSTİĞİ 118 TARIM ARAZİSİNE ORANI % 63.22 10.88 1.03 0,3 0.2 8.6 13.59 2.11 100,00 Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde en fazla (%74,8) hububat tarımı yapılmaktadır. Adıyaman genelinde hububat üretimi içinde ekim alanı en fazla olan buğdaydır. Daha sonra arpa gelmektedir. Alt bölgeler bazında karşılaştırma yapıldığında, II’ inci alt bölge buğday ekim alanları bakımından en fazla paya sahiptir. I’ inci alt bölge ise ikinci sırada gelmektedir. 2.2 Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı 2.2.1. Büyük Baş Hayvan Varlığı Adıyaman İli (BBHB) Hayvan Varlığı B.Baş Hayvan Varlığı K.Baş Hayvan Varlığı Kültür Melez Yerli Koyun K.Keçi 1286 2592 10852 25547 31314 4977 19893 12111 130005 68558 1390 4342 2200 21115 32031 G E N E LT O P LAM Kaynak: DİE, İl Tarım Müdürlüğü, GAP il istatistiği ZONLAR I. ALT BÖLGE II. ALT BÖLGE III. ALT BÖLGE BBHB BBHB Koyun Keçi 2554 2505 13000 5484 1396 2562 TOPLAM BBHB 19789 55465 11890 87144 BBHB 2.2.2. Kanatlı Hayvan Varlığı ve kovan sayısı Kanatlı Hayvan Varlığı: Tavukçuluk sektörü Türkiye’de 1960’lı yıllardan sonra hızlı ve sürekli bir büyüme göstermiştir. Bu büyümede sektöre yapılan büyük yatırımlar kadar sektörün mukayeseli avantajları da rol oynamıştır. Tavukçuluğun bu avantajlarından yararlanılarak geliştirilmesi yeni istihdam olanaklarının yaratılması yoluyla ekonomik, köyden kente göçün azaltılması yoluyla da sosyal yararlar sağlayacaktır. Fakat Adıyaman Türkiye'de tavuk eti üretiminde ve yumurta üretiminde alt sırada bulunan bir il olduğundan bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen gelir sıralamasında Türkiye ‘de son sıralarda bulunmaktadır.Adıyaman ilinde ticari olarak et ve yumurta üretimi yapan işletmelerin sayısı ve kapasiteleri düşük olup son birkaç yıldır özellikle tüm alt bölgede yumurtacı kanatlı sayısında az da olsa bir artış izlenmektedir. 119 ADIYAMAN İLİ ZONLAR BAZINDA KANATLI HAYVAN VARLIĞI 40 0 .0 0 0 Bro ile r 30 0 .0 0 0 Yum urtac ı D iğ e rle ri 20 0 .0 0 0 1 0 0 .0 0 0 0 I.ZO N II.ZO N III.ZO N Kovan Varlığı: 2003 yılı verilerine göre Adıyaman ilinde 2.068'ı ilkel kovan 36.175’si fenni kovan olmak üzere toplam 38.243 adet kovan bulunmaktadır. Hem kovan sayısı hem de bal üretim miktarı bakımından Adıyaman ilinin Türkiye içerisindeki payı düşük olup Adıyaman’da kovan başına düşen bal üretim miktarı Türkiye ortalamasının altında olup 11 kg’dır. Grafik tende görüldüğü gibi kovan sayısı II’ inci zonda en yüksektir. ADIYAMAN İLİ KOVAN VARLIĞI 25000 20000 İLKEL 15000 FENNİ 10000 T E 5000 D A TOPLAM 0 I. ZON II.ZON III. ZON ALTBÖLGELER Adıyaman ili zengin nektar kaynaklarına sahip olduğundan üretilen balın Türkiye pazarında yüksek fiyatla satılması sonucunda bölge 120 göçer arıcılar için de cazip hale gelmiştir. 1990 yılından bu güne verimde önemli bir değişim gözlenmemiş olmakla birlikte, özellikle yerel yönetimler ve diğer kaynakların arıcılığı teşvik etme çabaları kovan sayısının artmasına sebep olmuştur. İlkel kovanlarda genelde Kara kovan balı üretilmekte olup diğer ballara nazaran yüksek fiyatta satılmaktadır. Hayvansal Üretim ÜRÜN Bal Bal Mumu Et (B.Baş+K.Baş) Süt(B.Baş+K.Baş) Deri (Adet) Kıl Yapağı ÜRETİM (ton) Adıyaman İli Genel Toplamı 495 20 2.280 83.408 54.129 66 332 KAYNAK: DİE, İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ, GAP İL İSTATİSTİĞİ 121