www . rugbyturkiye . net
Transkript
www . rugbyturkiye . net
YIL: 3 SAYI: 42 RÖPORTAJ BARBAROS ŞANSAL KADIN GÖZÜYLE ÖZGE GÜNEL EKSTREM SPORLAR DOSYASI BEYZBOL . RUGBY TÜRKIYE STORE auto . Türkiye aylık otomobil ve yaşam dergisi yıl: 3 sayı: 33 m o c . e y i k r u t o t u a . w w w Röpörtaj ENİS FOSFOROĞLU Start - Finish Değişmeyen tercihiniz... METİN ÇEKER Kadın Gözüyle Test SKODA OCTAVIA İMTİYAZ SAHİBİ MCM TURKUAZ A.Ş. Ragbi Haberleri - Onur Önal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Mazhar Mazlum mazhar.mazlum@rugbyturkiye.net mazhar@mcm-turkuaz.com EDİTÖR Ebru Şalva ebru.salva@rugbyturkiye.net ebru@mcm-turkuaz.com KÜNYE nazli.selin@rugbyturkiye.com YAYIN DANIŞMANI Ahmet Cirit YAYIN KURULU Oytun Çölok Gündüz Saka Dirim Selim Tan SANAT YÖNETMENİ Ayça Ulusoy ayca@mcm-turkuaz.com Fatoş Sezer REKLAM VE HALKA İLİŞKİLER Ebru Büşra Tunca ebrubusra@mcm-turkuaz.com BASIN VE MEDYA KOORDİNATÖRÜ Ünzile Dirican Bakış - Mazhar Mazlum 12 Kurumsal Bakış - Alper Gerdaneri 14 Kadıköy - Julien Treu 19 Sevimli Dev - Sertaç Narbay 25 Female Sharks - Demet Yıldız 28 Kuşadası - Yunus Emre Bilgiç 31 Sevens Dosyası - Sinem Hocaoğlu 34 IKU Trojans - Egemen Özkan 39 Spor Haberleri 41 Pota - Cem Şengezer 52 Ekstrem Sporlar - Hande Çobanoğlu 55 Röportaj - Barbaros Şansal 60 Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu 68 Hayallerim, Spor ve Ben - Haluk Gürel 73 Kişisel Gelişim - Gündüz Saka 74 Ajanda 78 Store 83 unzile@mcm-turkuaz.com HUKUK DANIŞMANI Av. Haluk Doğan WEB TASARIM Burak Özcan TASARIM MCM TURKUAZ Grafik Bölümü www.rugbyturkiye.net ragbi@rugbyturkiye.net . RUGBY TÜRKIYE Türkiye basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. İÇİNDEKİLER HABER KOORDİNATÖRÜ Nazlı Selin Tan 9 . .. EDITOR Merhaba; Tüm yaşananlardan ve yaşanmakta olanlardan sonra hiç bir şey olmamış ya da olmuyormuş gibi davranmak zor. Gerek şahsım, gerekse dergi olarak yaşanmakta olan olaylara duyarlılığımız devam ediyor. Üzülüyor, ama inancımızı ve insanımıza güvenimizi kaybetmiyoruz. Ve, ve... Ve bu ay cesur bir ismi sayfalarımıza konuk ediyoruz. O kendisini terzi yamağı olarak takdim ediyor. Bizse onu çok daha farklı sıfatlarla anlatabiliriz. Cesur ve gereğini yapan bunlardan sadece ikisi... Barbaros Şansal röportajına sizleri bekliyoruz. Dolu, keyifli, vurucu bir röportaj. İddia ediyoruz okumaya başlamanızla bitirmeniz bir olacak. Bu ayki bir diğer röportajımız benim köşem olan Kadın Gözüyle'de yer alıyor. Genç, inançlı, başarılı bir ismi, Özge Günel'i konuk ediyoruz. Özge Günel kendine olan inancıyla çok kısa bir süre içinde yüzme sporunda başarılara imza atmış bir isim. Samimi bir sohbet arayanlar için Özge Günel röportajı birebir. Ekstrem sporların bu ayki konusu Beyzbol. Hande Çobanoğlu’nun kaleminden beyzbol dosyasını dergimiz sayfalarında bulabilirsiniz. Köşe yazarlarımız yaşananlar, iş güç, yaz rehaveti demeden sizler için yazmaya devam ediyorlar. Ragbi sezonu tatilde olabilir ama bizim yazarlarımızın kalemi durmuyor. Bu ay bazı yazarlarımız Türkiye'de ragbinin istenen noktalara gelmesi için olması gerekenlere dikkate çekiyor ve öneriler getiriyorlar. Dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Dergimize her ay olduğu gibi bu ay da katkıda bulunan Onur Önal ve Füsun Ekicigil’e teşekkür ediyorum. Sonbaharda görüşmek üzere... EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU editor@rugbyturkiye.net SEN DE TIKLA... FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE YENİLİKLERDEN HABERDAR OL! . . RAGBI HABERLERI ONUR ÖNAL haber@rugbyturkiye.net O Bu seneki IRB Dünya Çocuklar Şampiyonası’nda, eğitim çalıştayları da vardı. Bu çalıştaylar boyunca, doping de konuşulan konular arasındaydı. 2012'de tespit edilen 7 doping vakası hakkında bilgi verildi ve temiz ragbi için çocuklar ve tüm katılımcılar bilgilendirildi. Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız ! I RB, bir kez daha dopinge karşı duruşunu gösterdi ve doping kullanan oyuncuların cezaları açıklandı. Ukrayna'dan 3 oyuncu, Güney Afrika, Polanya ve Fiji'den oyuncular ve son olarak da ilginç bir doping vakası olarak Ukrayna'dan bir kulüp başkanı doping nedeniyle oyundan men edildi. 2012'de IRB, maçlar boyunca ve maçların dışında 1542 doping testi gerçekleştirdi. Test yapılan turnuvalar arasında, HSBC Sevens Dünya Kupası, Ragbi Dünya Kupası 2015 eleme karşılaşmaları, erkekler ve kadınlar test maçları ve Age Grade Ragbi maçları yer aldı. Toplam 21 doping ihlali tespit edildi. Bu test edilen kişilerin % 1,36'sına denk geliyor. IRB do- ping testi için ise kan testi konusundaki ısrarını sürdürüyor. 2007'deki Fransa Dünya Kupasın'dan bu yana 521 kan testi yaptırdı. IRB Anti-Doping yetkilisi, Ilaria Baudo: “Oyuncular dopingin tehlikelerini ve doping kullanmanın nelerle sonuçlanabileceğini anlamaları gerek. İster bilinçli olarak kullansınlar isterse kazayla doping kullanmış olsunlar, vücutlarından sorumlu olduklarını anlamaları gerek. “ “Eğitim şart! IRB bu konuda kapsamlı bir eğitim programı sunuyor ve bu program hakkında, www.keeprugbyclean.com adresinden bilgi alabilirsiniz. Haziran ayında e-eğitim programı da başladı. Tüm bunlar dopingin tehlikeleri ve doping kul- www.rugbyturkiye.net 9 Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız ! anmanın sonuçlarının neler olabileceğini anlatıyor.” “IRB dopinge karşı sıfır tolerans politikası izliyor. Bunun için de en modern test yöntemlerini kullanıyoruz. Gelecek nesiller için sağlıklı ve adil bir ragbi ortamı yaratmayı hedefliyoruz.” IRB, 2012'de eğitim programlarını da geliştirdi… Temiz Ragbi kampanyası başlatıldı ve bunu 1000 oyuncuya vermeyi, ulaştırmayı hedefledi. Doing Yapanlar: 1. Güney Afrika Sevens oyuncusu Rachelle Geldenhuys: Dubai Sevens maçlarından önce Cannabis (Esrar) kullandığı tespit edildi ve bu nedenle 9 ay boyunca maçlardan uzaklaştırıldı. IRB bunun tüm oyunculara, doping dışı zararlı maddelerin kullanımını da cezalandıracağı ile ilgili bir uyarı olmasını istiyor. Bu maddenin, kullanımından itibaren hafta- larca vücutta tespit edilebildiği biliniyor. 2. Ukraynalı milli oyuncu, Roman Kulakivskiy: Doping maddeleri olan, Anabolic Steroids Metenolone and Stanozolol kullandığı gerekçesiyle 3 yıl boyunca maçlardan uzaklaştırıldı. 3. Ukraynalı milli oyuncular, Serhii Sukhikh ve Oleg www.rugbyturkiye.net 10 Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız ! Lytvynenko: Her ikisi de 2'şer yıl maçlardan uzaklaştırıldı. Sukhikh'in cezası aynı zamanda kendisinden istenen testi zamanında yaptırmadığı içindi… Test örneğini geciktirerek yetkilileri yanıltmaya yönelik davranışı Ukrayna milli takım yöneticisi Bogdan Zhulavskyi tarafından da desteklenmişti ve Bog- dan'da, bu nedenle ve doping kullandığı nedeniyle 4 yıl men cezası aldı. Bu vaka gösteriyor ki, sadece oyuncular değil, başkanlar, yöneticiler, antrenör ve sağlıkçılar dahi doping kullanmaması gereken grupta yer alıyor. 4. Avrupa Kupası'nda oynanan bir maçı takiben, Polonyalı milli oyuncu Marcin Wilczuk, kokain kul- landığı nedeniyle 2 yıl cezalandırıldı. Bu da yasaklanmış maddelerin kullanımından sorumlu olduklarını oyunculara hatırlatması için iyi bir örnek olarak seçildi. 5. Fijili oyuncu, Aisake Katonibau 2 yıl ceza aldı. Oyuncu istenen sürede test örneği göndermediği için bu cezayı aldı. Ragbi camiasına, istenen testleri istenen zamanda vermek zorunda olduklarını, veremedikleri durumda doping kullanmış gibi cezalandırılacaklarını hatırlatıcı olması nedeniyle önemlidir. IRB anti-doping eğitimi ve daha fazla bilgi için, www.keeprugbyclean.com adresini ziyaret edebilirsiniz. www.rugbyturkiye.net 11 Mazhar mazlum BAKIS . mazhar@mcm-turkuaz.com M Merhaba... Geçen ay Türkiye Ragbi Federasyonu'na yönelttiğim soruların hiç birine cevap alamadım. A slına bakarsanız, bugüne kadar federasyon çalışmaları ile ilgili her hangi bir açıklama yapmayan, federasyonun oluşumunda bulunan spor dalları ile ilgili alınan kararları bildirmeyen, bünyesindeki spor dallarını daha ileriye götürmeye çalışan oluşumlara karşı çıkan ve bunları baltalayan; ben ne dersem olur mantığı ile yönetilen, bünyedeki spor kulüplerine ve sporcuların ağızlarına bir parmak bal çalarak kulüpleri ve sporcuları kendi malıymış gi- bi gören federasyondan; CEVAP ALMAYI beklemiyordum gerçekten... Ama ben yanlış anlamış olayım diyerek bir kaç konu hakkında tekrar soruyorum. Yapılan hakem semineri sonucu katılımcılara NEDEN HAKEM LİSANSLARI verilmedi... Yine yapılan antrenörlük semineri sonucu katılımcılara NEDEN ATRENÖRLÜK LİSANSLARI verilmedi... Neyse; hepimizin bildiği gibi BJK İnönü stadı yıkılarak yerine daha geniş kapasiteli bir kompleks yapılıyor. 1939 yılında temelleri atılan İnönü Stadı 27 Kasım 1947 den bu yana tam 66 yıl Türk sporuna hizmet vermiş. Değişik zamanlarda adı Mitat Paşa stadı, Dolmabahçe stadı, hatta kısa bir süre Fi- Yapı İnönü olarak anılsa da bence an yakışan ismi BJK İnönü Stadyumu olmuştur. Çevresindeki tüm yokuşlardan yukarıya doğru koşsanız da, yürüseniz de varacağı- nız nokta Taksim’dir. Yokuşlar sizi ulaştırmamaya dirense de kazanılan maçlardan sonra Çarşı ile beraber Taksim'e ulaşıp havayı solumanız muhteşemdir. Ne diyelim; yeni stad, kazanılacak maçlar, büyük sevinçler... Çarşı ile beraber Taksim'e çıkmaya direnmeyin... www.rugbyturkiye.net 12 KURUMSAL BAKIS . ALPER GERDANERİ alper@rugbyturkiye.net B Bu ay Türkiye Ragbi Federasyonu (TRF) branşlarında sezon planlamasının nasıl yapıldığını veya yapılamadığını ve bu şekilde organizasyonsuzluğun branşlara etkisinin ne olduğu üzerine çalışacağız. TRF branşlarında sezon planlaması... T ürkiye Ragbi Federasyonu (TRF) yapısı altında faaliyet göstermekte olan 4 branş bulunmaktadır. Bunlar başta Ragbi olmak üzere, Amerikan Futbolu, Beyzbol ve Softboldur. Bu 4 branşdan 2 tanesi olan Ragbi ve Amerikan Futbolu profesyonel ligleri ve takımları olan branşlar, diğer 2 tanesi olan Beyzbol ve Softbol ise 18 yaş altı takımlarca oynanan branşlar- dır. Geçen sene yaşanan tecrübelere baktığımızda, profesyonel ligleri olan Ragbi ve Amerikan Futbolunun liglerinin sezon başı hazırlığının federasyonca hiç yapılmadığını ve hatta liglerin ne zaman başlayacağı konusunda federasyonun bile fikrinin olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira geçen sene kurrası çekilen ve katılımcı takımların belli olduğu ve hatta bir hafta sonra başlanacağı açıklanan liglerin teknik kurul kararları 2 ay sonra açıklanıp, ligler kurra çekiminden 3,5 ay sonra başlatılmıştı. Şaka gibi federasyon kararları sonrasında tüm konsantrasyonları kaybolan Ragbi ve Amerikan Futbolu takımları acaba bu sefer gerçekten lig başlayacak mı diye düşünürken ligler başlamıştı. Bu sezonda farklı birşey olacağını düşünmüyorum. Ama ben gene de federasyoun sezon öncesi neler yapması gerektiğini yazayım da belki federasyonda birilerinin aklına spor yararına birşey yapmak gelir ve buradan alınan öneriler ile sezon hazırlığı yaparlar. Federasyonun sezon öncesi ilk yapması gere- www.rugbyturkiye.net 14 ken önceki sezonun bir değerlendirmesini yapmaktır. Bunun için spor branşını yöneten Hakem Kurulu Başkanı, branşdan sorumlu As Başkan, Milli Takım Teknik direktörü ve federasyonun teknik organizasyonu yapan görevlisinin toplanarak önceki sezonun nasıl geçtiğinin, aksayan taraflarının neler olduğunun ve gelecek sezonda ne gibi uygulamaların yapılması gerekti- ğinin kararının verilmesi gerekir. Bu toplantıya müteakiben federasyon yetkilerinde gelecek sezon uygulamalarına ait bir fikir birliği oluşur. Federasyon yetkilileri daha sonra takım yetkililerinin katılacağı bir toplantı ve hakemlerin katılacağı bir toplantı olmak üzere 2 toplantı düzenlemesi gerekir. Bu toplantılar federasyon yetkililerine takımların ve hakemlerin sorunları ile çözüm yolları hakkında fikir verir. Bu toplantılar sonrasında sezon takvimi hazırlanması gerekir. Artık profesyonel olmuş branşlarda; “Tamam, gelecek hafta kura çekelim ve sonraki hafta ligi başlatırız” şeklinde olmaz, olamaz, olmamalı. Ama maalesef branşlarımız aynen bu şekilde yönetilmekte ve başkanın canının istemesine göre hiçbir fizibilite ve takvim çalışması yapılmadan liglerimiz başlatılmaktadır. Gelelim gene konumuza; hakemler ile yapılacak toplantı lig yapısının ve takvim planlamasının en önemli toplantısıdır. Çünkü hakemlerin hem hakem sayısı, hem de hakem seviyesi olarak lig öncesi mut- www.rugbyturkiye.net 15 laka hazır olması gerekir. Bu sebeple takvim planlaması öncesinde hakem durumunun en ince ayrıntısına kadar etüd edilmesi ve hakem eksiklikleri lig takviminin başında giderilerek takvim çalışması yapılması gerekir. Ragbi ve Amerikan Futbolu kişisel temasa dayanması sebebi ile "Güvenlik" faktörünün öncelikle göz önünde bulundurulması gereken sporlardır. Bu sebeple antrenör ve oyuncu eğitimlerinin tam olması gerekir. Sezon öncesi planlanamara mutlaka antrenör eğitimi ve lisanlamasının eklenmesi gerekir. Liglerimizde zorunlu olmasına karşın antrenör lisanslaması ve eğitimi yapılmamaktadır. Takımlar lisanları ve eğitimleri olmayan hakemlerce yönetilmekte, bu da oyuncuların çok ciddi güvenlik riskleri yaşamasına sebebiyet vermektedir. Takvimi belli olmayan liglerimiz olması sebebi ile TRF branşları Ragbi ve Amerikan Futbolu takımları sezon hazırlıklarına başlayamamakta ve ne yapacaklarını bilememektedirler. Sezon kasım gibi başlayacak ise takımların eylül gibi antrenmana başlaması gerekir. Bu da en az 2 ay yapılacak saha ve hazırlık masrafıdır. Liglerin bir anda 4 ay ertelenmesi takımların sezon başı hazırlık masraflarını 3 katına çıkarır ki buda çok kısıtlı imkanlar ile ayakta durmaya çalışan takımlara çok ciddi bir maddi külfet getirmektedir. Federasyon, geçen sene, liglerin gereksiz yere, şahsi kararlar ile 3,5 ay ertelenmesi sebebi ile kapa- www.rugbyturkiye.net 16 nan ve ligden çekilmek zorunda kalan 3 takım olduğu göz önünde bulundurması gerekir. Bu spor için hiçbir emek vermiyor olabilirler, bari iyi niyet ile bu sporu yapmaya çalışan takımlara köstek olmasınlar. Ertelenen ve başlama tarihi belli olmayan ligler sebebi ile takımların bir türlü sponsorluk dosyası hazırlayamaması ve hazırlanan sponsorluk dosyalarının belirsizlikler sebebi ile başarısız olması ise bu spora ertelenen ve takvimsiz olan ligler sebebi ile verilen başka bir zarardır. Federasyonun yaz dönemini tatil olarak değer- hiçbir hazırlık yapmamaktadır. Buda federasyonun yölendirmek yerine gelecek sezona hazırlık dönemi ola- nettiği branşlara verilebilecek en büyük zarardır. rak geçirmesi gerekir. Ancak federasyonumuz bu dönemde hazırlık yapmak yerine rutin tek adam yönetimi sistemini devam ettirmekte ve sporun gelişmesi için www.rugbyturkiye.net 17 .. Julıen treu KADIKOY İ İnişli çıkışlı geçen 2012/13 sezonundan sonra, hadi geçmişi arkamızda bırakalım ve önümüzdeki parlak geleceğe bakalım… B ugün, tüm ışıklar YEŞİL: TRF artık FIRA'nın tam ve kalıcı bir üyesi oldu. Kulüpler kendilerini geliştiriyor ve daha organize bir hal aldılar. Milli takıma yeni, bu topraklarda yetişmiş oyuncular katıldı. Yeni takımlar yolda... Bugün, Türk Ragbi camiası yeni sezondan ne bekleyebilir bunu incelemek istiyorum. * Çim sahalarda oynamak, bu herkesin dilinde olan, hepimizin merak ettiği bir konu. Ragbi artık olimpik bir spor ve eğer Türkiye rekabet gücü olan bir milli takım sahibi olmak istiyorsa, en azından bir Ragbi Stadı olmalıdır. Uluslararası maçlar, antrenörlük eğitimle- ri, hakem eğitimleri, vb. pek çok farklı etkinlikte kullanılabilir. Böyle bir stadın (sahanın) olmayışı olimpiyatlara hazırlanan Türk Milli Basketbol takımının çalıştığı bir sahasının olmamasına benziyor. Ayrıca geçtiğimiz sezon gördük ki halı sahada ragbi oynamak oyuncuların sağlığı açısından çok tehlikeli, pek çok oyuncu bu sahalar yüzünden sakatlandı. Federasyona bu halı sahaların sağlığa ve daha genel olarak güvenliğe aykırılığı ile ilgili pek çok rapor gönderildi. Evet, bu sezon kulüpler ve oyuncular bunu değiştirmek için neler yapabileceklerini sorgulamalılar. * Lig Fikstürü, bu da bir diğer önemli konu… Emi- www.rugbyturkiye.net 19 nim ki herkes, güçlü bir ragbi liginin, Türk ragbisini güçlendirmek anlamına geldiğinde hem fikirdir. Bu hepimizin, kulüplerin, oyuncuların, herkesin kazanması anlamına gelir. Geçen sene herkes Eylül 2012'de ligin başlamasını bekledi. Ancak lig defalarca ertelendi ve Mart 2013'te başladı. Tam 6 ay sonra… Tabii bununla da bitmedi, maç fikstürleri maç tarihinin birkaç gün öncesinde değiştirildi. Bu takımlar ve oyuncular için çok önemli bir problemdi. O kadar ki final maçının tarihi bile maçtan 3 gün önce belli oldu. Eğer bu sporu ayakta tutmak istiyorsa Federasyon bu konuya eğilmelidir. Çünkü bu keyfi, değişiklikler, oyuncularda ta- kımlarda her seviyede tepkiye neden oluyor. * Hakemler, Türkiye'de çok net bir şekilde görünen tecrübeli hakem eksiği var. Ligin ve ragbi seviyesinin yükselmesi için bu sorun bir an önce çözülmelidir. Ve bunun da tek yolu da hakemlik eğitimi programının olması ve bu programın takip edilmesidir. Bir sezon hakemlere eğitim verip bırakmak yeterli değildir. Bu eğitimi alan hakemlere yeni yeni eğitimler verilmeli, gelişimleri takip edilmelidir. * Antrenörlük, çok sayıda yeni ragbi takımı oluşturuluyor ve ben geçen yıldan beri her hangi bir antrenörlük eğitimi etkinliği görmedim. Buna ilave, iki yıl www.rugbyturkiye.net 20 önce yapılan ilk seviye kursuna katılanlarında takibine, gelişimine yönelik bir etkinlik görmedim. Üstelik, burada bahsettiğim kursa katılan antrenörlerden hiç biri bir yıl boyunca sertifikalarını istemelerine rağmen hala sertifikalarını alamadılar. Bunun neden böyle olduğunu anlayabilmiş değilim ama kesinlikle gönüllü ruhla bu işi yapan insanların motivasyonunu kırdığını söyleyebilirim. Hakemlik sertifikalarında da aynı sorun var. Onlardan da sertifikalarını alamayanlar var. Son olarak tekrarlama gereği hissediyorum, tek bir sezon eğitim verip bırakmak yeterli değil,eğitim alanların takibine, gelişimine yönelik bir etkinlikler düzenlenmeli… Milli takım, Türk Ragbisi'nin ilerleyebilmesi için Federasyon ve Kulüplerin el ele ilerlemesi gerekiyor. Kulüp antrenörleri oyuncuları hakkında geribildirimde bulunmalılar ve federasyonda kulüplere hem fikstür hem de kulüpler buluşmaları için net bir takvim sunmalıdır. Bu şekilde oyuncuları formlarını koruyacaklar ve milli takımda bundan faydalanacaktır. Şu ana kadar kulüpler milli takım antrenörüne yardımcı oluyorlar ancak kulüplere takvim bildirilmiyor. Daha pek çok konu hakkında konuşabilirim ancak inanıyorum ki bu bahsettiğim konularda olumlu gelişmelerin olması Türk ragbisini çok ilerilere taşıyacaktır. Kulüpler, Eylül/Ekim gibi antrenmanlarına başlayacaktır. Bu zaman da, bu konuları gündeme getirmek için en doğru zaman olacaktır. www.rugbyturkiye.net 21 A After a season 2012/2013 full of up and downs, it is time to let the past behind us and look at a possible bright future. T oday, all the lights are green: Turkish federation is now a full and permanent member of FIRA. Clubs are getting more and more organized. Some new home based players are knocking on the door of the national team. New clubs are coming up. Today's main question is what can the small but active turkish rugby community expect for this coming season. * The question on everyones lips is about rugby field (grass field). First of all, as Rugby is now an olympic sport and if Turkey plans to have a competitive rugby team they should own one rugby pitch in Turkey (it could be used for many events such as international games, detection journeys, coaching sessions and trainings, referee training etc...). Not having a rugby pitch would be like having a basket ball team competing in the olympics without having a basket ball pitch in Turkey. Also following the previous season, playing rugby on a synthetic pitch becomes a big health and safety issue for the players. This past season some reports were sent to the federation concerning clear safety issues on such pitches used for leagues games. So this season clubs and players should probably ask what can be done to change this major issue in order to protect themselves. * The next main question is the league schedule. I am sure everyone believes a strong league is the key to success for turkish rugby, federation, clubs and turkish rugby players. Last season everyone waited for the league to start in www.rugbyturkiye.net 22 September 2012. Despite this, the league was postponed on many occasions and only started in march 2013, 6 months later. Secondly the match schedules were given or changed on many occasions a couple of days prior to match day. This gave so much trouble for clubs and players to properly organize themselves. Even the final games date were decided 3 days prior to match day. This situation has to be looked into if the federation and the clubs want to keep their sport alive as this creates too much frustration on all levels for clubs, volunteers and players. * Third: Referees. There is a clearly a lack of experienced referees in Turkey and this issue has to be tackled in order for the league and players to improve their rugby. The only way this could change is by having a clear program of referee education and follow up. Training referees for one session is not enough, you need to help those referrees by following them, giving them feedback, organizing trainings etc... * Fourth: Coaching. So many new teams are being created and I have not seen any coaching sessions carried out since last year nor any followon sessions from the first level course from two years previously. Even more, none of the coaches present that day received their coach certification despite asking for it for more than a year. I dont www.rugbyturkiye.net 23 really see the purpose of this except that it demotivates volunteers. It is the same issue for refereeing - one training session is not enough, you need to help those coaches by following them, giving them feedback, organizing trainings etc... * Fifth: National team. In order for Turkey to improve its national team it is clear that the federation and clubs need to work hand in hand. Clubs should provide feedback about their players via their coach and the federation should provide a clear schedule to the clubs re the potential national squad fixture and squad meeting. This would help the clubs to release players at the top of their form and the federation and the national team would benefit from that. So far clubs have been helping the national team coach but not once have they been given any schedule. There are probably many more aspects I could talk about in this article but I believe that if these issues are tackled, Turkish rugby would make a huge step forward. Clubs will probably be back in training around September/October, so it would propbably be the right timing for them to bring those subject forward. www.rugbyturkiye.net 24 . . SEVIMLI DEV SERTAÇ NARBAY sertac.narbay@rugbyturkiye.net B Bu ay da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kaldığımız yerden diyorum çünkü Ottomans olarak antremanlarımıza 17 Ağustos itibariyle başlıyoruz. Ayrıca yakın bir tarihte Romanya'dan gelecek olan bir Veteran takımı ile de maç yapma ihtimalimiz söz konusu. B u yıl ligin uzaması nedeniyle verdiğimiz ara kısa da olsa ragbiyi gerçekten özledim. Hepimizi hayatın karmaşasından çıkartıp kısa süreliğine de olsa basit ve net kurallarla mücadele etmenin keyfiyle buluşturan bu sporu özlememek mümkün değil her- halde. Tatil süresince geçen yıl Türk ragbisine vakit kaybettiren sorunların aşıldığını umuyorum. Geçen yazıda da belirtmiştim maç takviminin düzgün ayarlanması, hakem ve antrenör eğitimlerinin artması, sa- ha sorununun kalıcı olarak çözülmesi gibi kilit konularda somut adımların atılması gerekli. Umuyorum federasyonumuz bu konularda ilerleme kaydetmiştir. Bu noktada beni ürküten konu ise gerçekten kayda değer bir atılım yapıldığına dair bir haberin ortada olmaması. Umarım ben yanılıyorumdur ama bu yıl da geçen sezonun sıkıntıları yaşanırsa Türk ragbisi için gerileme dönemi başlar. Zaten zorluklarla ilerlemişken bu çok büyük bir kayıp olacaktır. Gelelim Galler ile ilgili haberlere. Biliyorsunuz www.rugbyturkiye.net 25 Lions takımının büyük çoğunluğu Galler takımının oyuncularından oluşuyordu. Oyuncular fazla dinlenme fırsatı bulamadan Galler'in 9 Kasımda Güney Afrika maçı ile başlayacakları test serisine hazırlanmaya başladılar. Bu seride Galler Springbocks'un ardından 16 Kasım’da Arjantin, 22 Kasım’da Tonga ve 30 Kasım’da Avustralya ile karşılaşacak. Dört rakibinin de sert ve fiziksel oyunu sevmesi bu maçları Galler için zorlu birer sınav haline getiriyor. Gallerin ve Dragons'un 8 numarası Toby Fale- tau turdan yeni dönmüş olmasına rağmen yeni test maçları için sabırsızlandığını söylüyor. İyi bir sezon geçirdiklerini ve momentumlarını korumak istediklerini belirten Faletau, yine de her maçın yeni bir sınav olduğunu ve her seferinde her şeye sıfırdan başlıyor gibi baktıklarını söylüyor. Faletau Tonga maçının kendisi için ayrı bir önemi olduğunun da altını çiziyor. Galler'in başarılı second row oyuncusu Ryan Jones spor kariyerindeki başarısının yanına ticaret hayatında da yeni başarılar eklemenin peşinde. Profes- www.rugbyturkiye.net 26 yonel spor hayatını sonlandırdıktan sonra ne yapacağını iyi hesaplamayan ve bu yüzden zorluklar yaşayan profesyonel atletlerden olmamak için örnek alınabilecek bir oyuncu olan Jones, Galler'in en yaygın hukuk firması olan Hugh James'de yarı zamanlı olarak çalışmaya başladı. Ragbide daha kazanacağı pek çok başarı olmasına rağmen geleceğini planlamanın da çok önemli olduğunu belirten Jones, Hugh James firmasının ona bu fırsatı sunmasından oldukça memnun. Benim çok beğendiğim bir front row oyuncusu olan Adam Jones şimdiden gelecek dünya kupasının hayalini kurmaya başlamış durumda. Önünde oldukça zorlu bir iki sene olduğunun bilincinde olduğunu söyleyen Jones, yine de Galler forvetinin önemli bir parçası olarak kupada yer alacağına inandığını söylüyor. ŞimAntrenmanlarımızın ve umarım liglerin de başdiden bir çok önemli başarıyı özgeçmişine yazmış ol- lamasıyla sizlere daha çok ve çeşitli ragbi haberleri vemasına rağmen Jones'un dünya kupasında zafere rebilmek umuduyla bu ay da yazının sonuna geldik. ulaşmak için büyük bir arzusu olduğu aşikar. Bu tecGelecek ay görüşmek üzere... rübeli oyuncuyu bir sonraki dünya kupasında izleme şansı bulmayı gerçekten istediğim için ben de onun hayalini paylaşıyorum sanırım. www.rugbyturkiye.net 27 FEMALE SHARKS Demet Yıldız demet.yildiz@rugbyturkiye.net M Merhaba Sevgili Ragbiseverler. Bu ay sayımızda aktif spor yapan bireylerde dinlenmenin önemi ve sürantreneyi konuşacağız. Bu yaz döneminde bireysel hazırlığın önemli olduğu kadar dinlenmenin de önemli olduğunun farkına varılması gerekir. yi bir sporcu olmanın anahtarı kendi bedenini tanımaktan geçer. Başarı için antrenmanlarda limitleri zorlamak, ama fazla aşmamak önemlidir. Çalışmalarında aşırıya kaçan sporcunun bedeni bu değişime ayak uyduramaz. Bilinenin aksine beden antrenman yaparken değil, dinlenirken güçlenir. İ Sporcu kendisini tanıdıkça ve yorgunluğuna kulak verdikçe başarılı olabilir. Spor yapanlarda görülen en büyük yanlışlardan birisi de amaca kısa sürede ulaşmak için kendisini devamlı zorlamaktır. Amacınız her ne olursa olsun kendinize dinlenme dönemleri vermek zorun- dasınız. Beden fizyolojik sınırlara sahiptir. Kaslar eski güçlü haline dönebilmek için belirli bir zamana ihtiyaç duyar. Eğer antrenman sırasında gereğinden fazla zorlanırsa tekrar güç kazanması için ihtiyaç duyduğu zaman artacaktır. Bu durum bir sonraki antrenmanı ya da yarışı fazlasıyla etkiler. Yorgunluğun baş aktörleri arasında ilk sıraları laktat birikimi, glikojen depolarının azalması ve kas dayanıklılığı alır. Beden gereksinim duyduğu enerjiyi yağlardan ve karbonhidratlardan sağlar. Karbonhidrat depolarının bir kısmı karaciğer, diğer kısmı da kaslarda 'glikojen' adı altında oluşur. Gli- www.rugbyturkiye.net 28 kojen enerji oluşturmak için parçalanmaya başladığındaysa kas hücrelerinde laktik asit oluşumu başlar. Kan hücrelerinin çevresindeki salgılara ve sonrasında kana karışan laktik asit yüzünden hidrojen iyonlar ortaya çıkar. Bu iyonlar sayesinde oluşan tuz ise 'laktat' adıyla bilinir. Laktat belirli bir seviyeye ulaştığında asidik içeriğiyle kas hücrelerinin hareket özelliklerini azaltır. Beden, aerobik, yani hafif yoğunlukta nefes alıp vermeli antrenmanlarda laktatın oluşturduğu asidik içeriği temizlemekte zorlanmazken, hızlı nefes alıp vermeli anaerobik çalışmalarda bunu başara- maz. Laktat üretimi, bedenin onu temizleme hızından fazla bir seviyeye çıkar. Bu durum sporcunun yavaşlama zorunluluğunu beraberinde getirir. Dinlenmeden sürekli ağır tempoda yapılan antrenmanlar sürantreneye neden olur. Sürantrenenin diğer adı Aşırı Spor (Overtraining) dir. Gere- ğinden fazla antrenman yapıp (veya yaptırılıp) antrenmanın olumlu etkilerinin yitirilmesi antrenmanın yıkıcı olmaya başlamasına sürantrene durum denmektedir. Kişinin antrenman seviyesine göre yüksek yoğunlukta çalışma yapması veya antrenman birimleri arasında yeterli dinlenmeyi imkânsız www.rugbyturkiye.net 29 kılacak ölçüde çalışmanın miktarının arttırılması durumuna aşırı antrenman durumu denmektedir. Sürantrene ile sporcuda önce performans tıkanıklığı sonra performans düşüklüğü meydana gelir. Aşırı antrenman yapmış sürantrene sporcuda tipik gösterge yükselen dinlenme nabzıdır. Yani sporcunun dinlenme periyodunda bile nabzı yüksektir. Sporcu antrenmanlara devam etmesine rağmen performansında artma beklenirken sporcuda performans düşüklüğü görülür. Sporcuda bıkkınlık, isteksizlik, halsizlik, sinirlilik, kas ve eklem ağrıları ve uyuklama hali görülür. Laboratuar bulgusu olarak sadece kreatin kinaz artışı görülür. Sürantrene durumun nasıl geliştiği hala tam aydınlanmış değildir. Antrenman şiddetindeki ani artışlar, antrenman periyotlarının iyi hazırlanmaması, monoton, sıkıcı, aynı tür antrenmanların tekrarlanması sürantrene duruma neden olduğu sanıl- maktadır. Sürantrene durumunun tedavisinde antrenmanlara ara vermek ve dinlenmeye geçmek, antrenman dozunu ve şiddetini azaltmak önemlidir. Sürantrene olmuş bir kişiyi tekrar tekrar zorlamak ciddi sakatlıklara ol açabileceği gibi tekrar spora başlama süresini de uzatabilmektedir. İnsan vücudu şaşırtıcı sürprizlerle dolu; bazı zamanlarda vücuda fazla yüklenme yapmanın faydadan çok zarar getirdiğini bilmek bunun avantaj- larından birisi. Tıpkı yorulmanın bir çöküş anlamına gelmediği ve vücudu dinlendirmek gerektiğini bilmek gibi. BEDENİNİ İYİ TANIYAN BİR SPORCU İÇİN BAŞARI KAÇINILMAZDIR. Bir dahaki ay görüşmek üzere... www.rugbyturkiye.net 30 YUNUS EMRE BİLGİÇ KUSADASI . yunusemre@rugbyturkiye.net M Merhaba. Öncelikle herkesin geçmiş bayramını kutluyorum. Bu ay yazımda ülke ragbisi için 'daha çok ne yapılabilir' veya 'ne yapmalıyız' konusundaki düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. D aha önceki yazılarımda belirttiğim gibi ülkemizdeki ragbi takımlarının sayısı giderek artıyor; lakin bazı takımlar da maddi ve manevi yetersizlikden dolayı kapanıyor. Eğer tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak, takımlarımıza sahip çıkmalı ve onlara gerekli yardımı yapmalıyız, gerek Federasyon, gerek bakanlık, gerekse de biz ragbi oyuncuları ve takımları olarak. Takımlara baktığımızda bu işe gerçekten yıllarını vermiş oyuncular var ve bu oyuncuların sayıları her geçen gün artmakta... Bu demek oluyor ki biz ragbiyi seviyoruz, benimsiyoruz ve en önemlisi de biz bu spo- ru yapmak istiyoruz. Bunun için de bütün oyuncu ve takımların elinden geleni yapmaları gerek. Bir yerden başlamak gerekiyorsa, bence, öncelikle ligimize sponsor bulmalıyız ve kesinlikle ülke ragbisini anlatan bir reklam filmi çekmeliyiz. Reklamın iyisi kötüsü olmaz yeterki insanlar Türkiye'de ragbinin oynandığını bilsin. Diyelim ki bu reklam işi herkesin aklına yattı. Peki, bunu nasıl yapmalıyız? Benim düşüncem her takımdan 2 oyuncuyu bu reklam filmine davet etmek. Böylelikle ligde hangi takımlar var, nerelerde var herkes bilmiş olur. Ayrıca o kadar çok tv kanalı var ki bunlarla irtibata geçerek maçların canlı veya özet olarak yayımlanma- www.rugbyturkiye.net 31 sını sağlayabiliriz. Sponsora gelince, bu işin üstesinden kulüpler olarak bizim gelmemiz zor. Araya federasyonun veya bakanlığın girmesi gerektiğini düşünüyorum, onlar tarafından bu ihtiyacın çözümlenebilme olasılığı bize göre çok daha yüksek. Düşünsenize, vatandaşlarımız ragbinin ne olduğunu biliyor, maçlarımız yayınlanıyor; ne kadar güzel! Bahsetmek istediğim bir diğer konu da liglerimiz. Ligler gözümüzü açıyoruz başlıyor, kapıyoruz bitiyor. Tam ragbinin zevkine varıyoruz, hevesini aldık alacağız kursağımızda kalıyor. Liglerimizi daha uzun zaman dilimine yaymalıyız. Oyuncularımız da kendilerini geliştirmeli, daha çok ragbi oynama fırsatı bulmalı. Biz ne kadar çok oynarasak, ne kadar çok tecrübe edinirsek uluslararası arenada da bununla doğru orantıda başarılarımız artar. Bir diğer konu da yeterince iyi hakemimizin olmaması. Yenı hakem kursları açılmalı, hakemlik sertifi- kası olanlar tekrar tekrar denetimden geçirilmeli. “Hoooop senin hakemlik sertifikan var” deyip maçları yönetme sansı verilmemeli. Hakemlerimiz biraz daha profesyonel olarak maçları yönetmeli. Sonuçta ragbiyi belli bir kesim oynuyor ve herkes birbirini tanıyor ve arkadaşlar. İşi ve arkadaşlığı karıştırmamalıyız. Kesin- www.rugbyturkiye.net 32 likle takım isminin etkisi altında kalınmamalı. Bazı hakem arkadaşlar bu yazıyı okuduktan sonra kızacaklar belki ama şöyle diyeceğim: “Arkadaşlar, ben bizzat olaylara tanık oldum!” Şu anda herkes ragbiyi bir gönül işi olarak yapıyor. Kimi sporu sevdiği için, kimisi boş zaman aktivitesi, kimisi de spor olsun diye. Bu ne zamana kadar böyle sürer gider bilmiyorum. Ama elbet bir yerde oyun- cuların arzularını karşılanamayınca sıkıntılar patlak verecektir. İlerleyen yıllarda ragbi daha tanındıkça takımlar kendilerine ciddi sponsorlar bulmak durumunda kalacaklar. Liglerdeki takım sayısının artacağını düşünürsek daha cok deplasman maçına çıkacağız demektir, bu da daha cok maddi kaynak gerektirecektir. Bu yüzden takımlar şimdiden ciddi sponsor aramalarında bulunmalıdır. Takım gelirleri arttıkça transfer pi- yasası da oluşturulmalı. Oyuncular ücret karşılığı transfer edilmeli. Güçlüler bir takıma, güçsüzler bir takıma toplanmamalı ki ligin tadı, çekişmesi artsın daha zevkli hale gelsin. Ben şimdiden herkese bol şans diliyorum. Üstüne basarak reklam filmi konusunda bize yardımcı olabilecek ağabeylerimiz, ablalarımız varsa lütfen Editörümüz Ebru Şalva Devecioğlu ile irtibata geçsin. So- nuçta ragbinin gelişip gelişmemesi veya daha hızlı bir şekilde gelişmesi bizim ve sizin elinizde gelin birlik olalım. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat KILIÇ ve Federasyon Başkanımız Şahin KÖMÜRCÜ ve diğer kulüp yöneticileri toplanalım bir araya gelelim ve ragbiyi birlikte geliştirelim. Herkese saygı ve sevgilerimle... Ragbiden kopmayın... www.rugbyturkiye.net 33 SEVENS DOSYASI SİNEM HOCAOĞLU ragbi@rugbyturkiye.net G Geçtiğimiz sayılarda, Sevens Dosyası köşemizde uluslararası 2012- 2013 IRB Sevens Dünya Serisi kapsamında çeşitli ülkelerde gerçekleşen erkek takımlarının yer aldığı turnuvalara geniş olarak yer verdik. Hepimiz biliyoruz ki, ragbi sadece erkek sporu değil ve dünyada pek çok başarılı kadın ragbi takımı bulunuyor. IRB Kadın Yedili Ragbi Dünya Serisi N erede bu kadın ragbi takımları diye merak edenler için bu ay ki sayımızda ilk olarak IRB Kadın Sevens Dünya Serisi'ne yer verelim istedik. IRB Kadın Sevens Dünya Serisi’nin açılışı 2012 Kasım ayında Dubai'de gerçekleştirdi. Serinin sırasıyla; Dubai, Amerika, Çin ve Hollanda olmak üzere 4 ayrı ülkede gerçekleşen turnuvalarına kısaca bir göz atalım istedik. Kadın ragbi sporu dünyada en hızlı gelişen takım sporlarından birisi ve 2016 yılında Rio’da ragbi, olimpiyat oyunlarına dahil edildiği zaman, erkek ragbi oyuncularının yanında dünyadaki en iyi kadın ragbi oyuncuları da yerlerini alacaklar. Uluslararası kadın ragbi serilerinin bu alanda da daha rekabetçi stan- dartların ve profesyonelliğin gelişmesinde etkin rol oynadığı rahatlıkla söylenebilir. Bu anlamda, önemli stratejik amaçları doğrultusunda düzenlenen IRB Sevens Ragbi Dünya Serisi Kadın konsepti uluslararası Kadın Sevens modelini elit bir seviyeye ulaştırma görevini üstlenmiş denilebilir. 2016 Olimpiyat oyunlarına giden yolda Du- bai'de ilk ayağı gerçekleşen IRB Sevens Dünya Serisi Kadın turnuvası açılışında konuşan IRB CEO’su Brett Gosper, bu turnuvanın 2016 Olimpiyat oyunlarına giden yolda kadın oyunlarının gelişmesi yönünde büyük bir başarı getireceğini açıkladı. 30 Kasım- 1 Aralık tarihlerinde IRB Kadın Sevens Dünya Serisi'nin ilk ayağı Dubai The Sevens www.rugbyturkiye.net 34 Stadı'ında gerçekleşti. Dubai'de gerçekleşen tarihi ilk kadın ragbi serisini dünya çapında 22 radyo ve tv yayını; 140 ülkede, 230 milyon eve canlı olarak aktardı. Sadece bu durumun bile dünyada kadın ragbi oyunlarının adını duyurmada etkili olduğunu söylemeye yeter. Dubai'de gerçekleşen serinin ilk ayağında Rusya takımından Khamidova dikkat çeken oyuculardan bir tanesiydi. 1.83 m boyunda ve 87 kg ağırlığındaki sporcunun güçlü tryları gözlerden kaçmadı. Bunun yanında Dubai'de inanılmaz kalabalığa karşı oynanan oyunlarda takımlar arasında pek çok farklı teknik görmek mümkün oldu. Fiziksel ve rekabetçi stile sahip Rusya'nın yanında son derece dengeli bir oyun sergileyen Avustralya takımı vardı. Turnuvanın en skorer oyuncularından Emilee Cherry, oyunun ortalarında öne çıkarak çok hızlı bir bir şekilde gerçekleştirdiği tryları ile maçlara son noktayı koymayı başardı. Yeni Zelanda iki beraberlik ile ilk güne başlayıp, kendi grubunda ilerlemeye devam ederken final maçında inanılmazdı. Turnuvada baskın bir takım olan Yeni Zelanda takımı, tek sıra düzeni, ilerleme hızı ve farklı fitness seviyelerinin avantajı konularında tüm kombinasyonları sergilerken, turnuvanın ilk ayağından zaferle ayrıldı. Güney Afrika takımını finalde 41- 0 skorla yenerek şampiyon olan takım en az erkek takım arkadaşları kadar güçlü olduklarını göster- www.rugbyturkiye.net 35 miş oldular. Günün erken saatlerinde Güney Afrika gelecek vaad eden Hollanda takımını çeyrek finalde 12- 7 skorla mağlup etti. Yarı finalde, Yeni Zelanda Avusturalya'yı 28- 14 skorla yendi. Turnuvayı ilk 5 sırada bitiren takımlar sırasıyla: Yeni Zelanda, Güney Afrika, İspanya, Avusturalya ve Rusya oldu. Rusya, Plate'in sahibi olurken Amerika Bowl'un sahibi oldu. 1-2 Şubat tarihlerinde IRB Kadın Sevens Dünya Serisi'nin ikinci ayağı Houston'da BBVA Compass Stadyum'unda gerçekleşti. İngiltere Dubai'deki turnuva da dahil olmak üzere Yeni Zelanda takımını Houstan'da da yenerek şampiyonluğu kucakladı. Jo Watmore'un finalde gerçek bir güç sergileyerek yaptığı hat trick ile takım kaptanı Alice Richardson'nun takımı iyi yönlendirmesi şampiyonluğu hakettiklerinin en büyük göstergesiydi. Ev sahibi Amerika, IRB Kadın Sevens Dünya Serisi’nde dominant bir oyun sergileyerek ikinciliğe yerleşti. Dubai Sevens'ta çeyrek finalde elenen Amerika'nın bu turnuvada finale kalması bir hayli şaşırtıcıydı. Bu turnuvada ev sahibi olmanın avantajını kullandıklarını söylemek yanlış olmaz. Turnuva oyuncusu olarak adı geçen Fisher, turnuva sonunda: “Bu harika bir sonuç ve platform bizim için. Çünkü, önümüzdeki bir kaç ay Dünya Kupası’nın www.rugbyturkiye.net 36 gündeminde ön sıralarda yer almamızı sağladı. Bu sonuç bizim için çok büyük bir öneme sahip.” Avustralya karşılaştığı üç maçı da kazandı. Rusya, Baizat Khamidova and Nadezda Yarmotskaya ile turnuvada iyi bir performans sergiledi. İngiltere takımı, Dubai şampiyonu Yeni Zelanda karşısında kazandığı 7- 5 lik skorda buna dahil olmak üzere günü %100 skorla bitiren bir diğer takımdı. IRB Kadın Sevens Dünya Seris’nin ikinci ayağında ilk beşte sırasıyla İngiltere, ev sahibi Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda ve Rusya yer aldı. Rusya Plate'in sahibi, Brezilya Bowl'u kazanan takım oldu. 30- 31 Mart tarihlerinde IRB Kadın Sevens Dünya Serisi'nin üçüncü ayağı Çin'de Guangzhou Uni Town Stadyum'unda gerçekleşti. Yeni Zelanda, IRB Kadın Sevens Dünya Serisi’nde ikinci şampiyonluğunu turnuvanın 3. ayağında Çin'de ilan etti. Finalde İngiltere'yi 19- 5 yenerek seride İngiltere'ye karşı 8 puanlık üstünlük yakaladı. Final maçında ilk puan İngiltere lehine Kat Merchant'dan geldi. Fakat Yeni Zelanda Ruby Tui ve Kelly Brazier ile maçın ilk yarısında skoru 12- 5 yaptı. Kanada, Amerika'yı 17- 5 yenerek turnuvada 3. sıraya yerleşti. İrlanda, Hollanda'yı 14- 10 yenerek Plate'in sahibi oldu. Avusturalya, Brezilya'yı 7- 5 yenerek turnuvada 7. sıraya yerleşti. Japon takımı, Çin'i 14- 10 skorla yenerek Bowl'un sahibi oldu. www.rugbyturkiye.net 37 Serinin lideri Yeni Zelanda çeyrek finalde İrlanda ile karşılaştı. Kanada, 7. sıradaki Brezilya ile çeyrek finalde karşılaştı. 17- 18 Mayıs tarihlerinde IRB Kadın Sevens Dünya Serisi'nin dördüncü ve son ayağı Amsterdam'da NRCA Stadyum'unda gerçekleşti. Yeni Zellanda, serinin 4. ve son ayağı olan Amsterdam Sevens'ta Kanada'yı 33-24 skorla yenerek şampiyon oldu. Böylelikle, serideki 3. şampiyonluğunu da almış oldu. Turnuvada çeyrek finalde ispanya'yı 14-5 skorla yenerek 74 puanla Dünya serisi ünvanını er- kenden garantileyen Yeni Zelanda'yı 60 puanla İngiltere, 52 puanla Kanada, 48 puanla Amerika takip etti. Yeni Zelanda takımından Portia Woodman sezonu 105 puan ve 21 try skoru ile ilk sırada bitirdi. Kanada yarı finalde, 7-0 geriden gelerek Bian- ca Farella ve Kelly Russell'ın trylarıyla 12- 7 skorla İngiltere'yi mağlup etti. Amerika Plate'in sahibi olurken, ev sahibi Hollanda takımı Güney Afrika'yı yenerek Bowl'un sahibi oldu. www.rugbyturkiye.net 38 IKU TROJANS EGEMEN ÖZKAN egemen.ozkan@rugbyturkiye.net YAZARIMIZ EGEMEN ÖZKAN BİR DAHAKİ AY SİZLERLE BİRLİKTE OLMAYA DEVAM EDECEK... www.rugbyturkiye.net 39 SPOR Brisaspor, Romanya Bisiklet Turu'nda 4. Oldu 2 9 Haziran-7 Temmuz 2013 tarihleri arasında düzenlenen Romanya Bisiklet Turu'nda mücadele eden Brisasporlu bisikletçiler, bireysel başarılarının yanı sıra, ilk gün gerçekleştirilen Prolog açılış takım yarışında da 17 takım arasında 4. oldu. 1934'den bu yana düzenlenmekte olan Romanya Bisiklet Turu'nun 50.'si tamamlandı. 17 takımdan 112 sporcunun mücadele ettiği yarışlarda Brisasporlu bisikletçiler de elde ettikleri başarılı so- nuçlarla Türkiye'nin gurur kaynağı oldu. 1.etapta Brisasporlu bisikletçi Feritcan Şamlı etap 6.'sı olurken; 2.etapta Brisasporlu Stefan Hristov etap 11.'si; 3.etapta ise Aleksandar Aleksiev etap 6.'sı oldu. Yine Brisaspor'dan Kemal Küçükbay ise 4. etabı 13., 5. etabı da 10. olarak tamamladı. 30 Haziran 6 Temmuz 2013 tarihleri arasında yarışan Brisaspor, söz konusu bireysel başarıların yanında takım olarak da başarılı bir performans sergileyerek ilk gün yapılan Prolog açılış takım yarışında 17 takım arasında 4. oldu. Son gün yapılan kriteryum yarışı yoğun yağmur ve rüzgar nedeniyle durdurularak etap iptal edildi. Brisaspor, genel takım klasmanında müsabakayı 4. olarak tamamladı. Brisasporlu bisikletçiler Milli Takım'da Brisaspor, Niğde'de 19 - 21 Haziran tarihleri arasında bu yıl ikincisi koşulan Türkiye Bisiklet Şam- piyonası'ndan da başarılı sonuçlarla döndü. Niğde Bor-Altunhisar yolu üzerinde gerçekleştirilen heyecan dolu yarışların ikinci gününde 'Genç Erkekler' kategorisinde 80 km'lik zorlu parkurda mücadele eden Brisasporlu bisikletçi Onur Balkan, 'Genç Erkekler Türkiye Şampiyonu' olarak takımını gururlandırdı. www.rugbyturkiye.net 41 Audi quattro Cup Kemer Golf ve Country Club'da gerçekleşti. A udi quattro Cup Hindistan seçmelerinin finali, İstanbul'daki Kemer Golf and Country Club'da yapıldı. Doğuş Otomotiv-Audi'nin desteğiyle düzenlenen Golf turnuvasını kazanan Anurag Chopra ve Kanwaljit Sandhu ikilisi oldu. İkili, ülkelerini Los Angeles'da düzenlenecek Audi quattro Cup Dünya Finalleri'nde temsil edecek. Audi Hindistan tarafından İstanbul'da düzenlenen Audi quattro Cup seçmelerine, Hindistan'ın 13 bölgesinde gerçekleştirilen yerel turnuvaların galibi olan amatör golfçüler katıldı. Hindistan'dan çok sayıda davetlinin ve basın mensubunun da katıldığı turnuva iki gün sürdü. Turnuva sonunda, Chandigard bölgesinden katılan Anurag Chopra ve Kanwaljit Sandhu ikilisi, rakiplerini geride bırakarak şampiyon oldu. İkili Audi quattro Cup'un ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenecek dünya finallerinde ülkelerini temsil edecek. Dünyanın en büyük amatör golf turnuvası olan Audi quattro Cup, 1991 yılından beri düzenleniyor. Geçen yıl 54 ülkede düzenlenen yerel seçmelere 85 binden fazla amatör golfçü katıldı. www.rugbyturkiye.net 42 İlk kez milli triatletimiz ülkemize 2’ncilik gururunu yaşattı. T riatlon İstanbul 2013 Avrupa Kupası 4 Ağustos Pazar günü Yedikule'de gerçekleşti. Uluslarası Triatlon Birliği'nin (ITU) takviminde yer alan ve Avrupa Kupası'nın bir ayağı olan olimpik erkekler ve bayanlardaki kategorilerin yanısıra, Avrupa Triatlon Birliğ'nin (ETU) genç erkek ve bayanların da yarıştığı organizasyon oldukça başarılı geçti. 29 ülkeden 150'ye yakın sayıda triatletin yarıştığı müsabakalar oldukça heyecanlı dakikalara sahne oldu. Yedikule sahilde yüzdükten sonra, Yedikule surlarının muhteşem atmosferinde bisiklet parkurunu tamamlayan triatletler, son olarak koşu parkuru- nu tamamladılar. Olimpik bayan kategorisinde birinci Alexandra Razarenova (RUS,) ikinci Yuliya Yelistratova (UKR) olurken, üçüncülük ise Mateja Simic (SLO)'in oldu. Olimpik erkek kategoride ise 3 Fransız podyum görerek, Fransa'yı sevindirdi. Geçen seneki İstanbul Avrupa Kupası'nda da birinci olan Aurélien Lebrun'e (FRA) İstanbul yine uğurlu geldi ve 1.ciliği kimselere vermedi. Simon Viain (FRA) ikincilik podyumunda yerini alırken, Yohann Vincent (FRA) 3.ncü oldu. Ülkemize de madalya kazandıran yarışta, gençler kategorisinde yüzümüz güldü. Genç bayan kategoride yarışan İpek Öztosun, bir sürpriz yaparak gurur kaynağımız oldu. İpek Öztosun sprint yarışını 2ncilikle bitirerek göğsümüzü kabarttı. Genç bayan kategoride 1.ncilik Zsanett Horvath (HUN), 2nci İpek Öztosun, 3ncüyse Mégane Van Steenwinckel (BEL) oldu. Yine genç erkek kategoride yarışan Ali Altan ve Sabri Öge de ilk 10'a girme başarısını gösterdi. Bu kategorinin ilk üçüyse; Ilya Prasolov (RUS), Erwin Vanderplancke (BEL), Eddie Van Heerden (Güney Afrika). 2020 Olimpiyatları'nın ev sahibinin açıklan- masına günler kala, İstanbul'un ev sahipliği yaptığı Avrupa Kupası kapanış basın toplantısında konuşan Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Hamdi Güneş:” İpek Öztosun, Ali Altan, Sabri Öge ve tüm milli takımla gurur duyuyorum. Çocuklarımız başarılı bir yarış çıkarttılar. Triatlon ülkemizin alışmadığı bir spor ama biz bu durumu başarılarımızla aşacağız. Bizden desteklerini esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim. Sonuçlar memnuniyet verici” dedi. www.rugbyturkiye.net 43 Servet Tazegül ve Nur Tatar elendi... M eksika'da gerçekleşen Dünya Tekvando Şampiyonası'nın üçüncü gününde erkekler 68 kiloda Servet Tazegül ile kadınlar 67 kiloda Nur Tatar, çeyrek finalde şampiyonadan elendiler. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Servet Tazegül, şampiyonada ilk turu maç yapmadan geçti. Bir sonraki turda Özbek Vadislav Khan'ı 8-6 yenen Türk sporcu, bu maçta aldığı darbe ile sol el kemiğinde kırık meydana geldi. Sakatlığı nedeniyle Lübnanlı Leonardo Cheiban karşısında sıkıntı yaşayan Servet Tazegül, 5-4 önde götürdüğü maçı, 7-5 kaybederek elendi. Milli sporcu Nur Tatar ise ilk turda İtalyan Cristiana Rizzelli karşılaştı. Rakibi karşısında 7-0 ge- riye düşen Nur Tatar, sonrasında aldığı puanlarla müsabakayı 11-8 kazanarak, ikinci tura yükseldi. Türk tekvandocu daha sonra Tayvanlı Chia Chuang karşısında çeyrek finale yükselmek için mücadele etti. Tayvanlı rakibi önünde maçı 3-1 önde götüren Tatar, müsabakayı 4-3 kaybetti ve elenerek şampiyonaya veda etti. Meksika'daki şampiyonanın dördüncü gününde yarın 3 Türk sporcusu tatamiye çıkacak. Kadınlar 53 kiloda Hatice Kübra Yangın ve artı 73 kiloda Cansel Deniz, erkekler 54 kiloda Mehmet Dolaş madalya mücadelesi verecek. www.rugbyturkiye.net 44 "Eski Elvan'a geri dönmek istiyorum” P alandöken Dağı'nda kampa giren milli atlet Elvan Abeylegesse, "İlk defa koşacağım maraton ve yarı maratonda güzel bir derece getirip eski Elvan'a geri dönmek istiyorum" dedi. Abeylegesse, hedefinin eski günlerine geri dönmek olduğunu, bunu için hocaları nezaretinde çok sıkı bir kamp dönemi geçireceğini söyledi. Akdeniz Oyunları'ndan sonra ara vermeden Erzurum'da kampa girdiğini belirten Abeylegesse, "İlk defa koşacağım maraton ve yarı maratonda gü- zel bir derece getirip eski Elvan'a dönmek istiyorum. Şimdi kulüplerarası ve ekim ayında yapılacak yarı maraton ve maratona hazırlanıyorum. Dünya şampiyonasına yetişemiyorum ama kulüp yarışları için çok iyi bir antrenman programı hazırladık. Bütün kamplarımda burayı tercih ediyorum. Burası serin ve rakımı çok uygun. Ekim ayında katılacağım yarı maraton ve maraton hazırlıklarını da burada yapacağım. Sabah akşam beşik antrenmanları yapıyorum. Bugüne kadar pist yarışlarına katıldım ve bundan sonra farklı bir yarışa hazırlanıyorum. Umarım her şey güzel olur" ifadelerini kullandı. Geçirdiği sakatlıklar nedeniyle zor günler yaşadığını anlatan Abeygelesse, sakatlanmalara çivili ayakkabı giyinmesinin neden olduğunu ifade ederek, "Geçen yıl yine aynı sezonda sakatlandım ve bu senede yine aynı şekilde sakatlandım. Tedavi için Moskova'ya gittiğimde doktorlar, bundan sonra çivili ayakkabı giyemeyeceğimi söyledi. Bundan sonra pist yarışları değil, yol yarışları koşacağım. Çivili gi- yince sakatlanmalar devam ediyor ve daha kötü oluyor. Bu yıl yarışlar için hazırlıklarımız çok iyi geçmişti, ancak çivili giyince sakatlık tekrarladı. Bundan sonra yarışacağım yarı maraton ve maratonda Türkiye'yi en iyi şekilde başarıyla temsil edeceğim, özlenen ve istenen o başarıları yakalayacağım" şeklinde konuştu. www.rugbyturkiye.net 45 Özbilen 5. Oldu! U luslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) tarafından düzenlenen Diamond Leauge'de sezonun 10. yarışı Monaco'da koşuldu. II. Louis Stadı'nda yapılan organizasyonda erkekler bin 500 metre yarışına katılan milli atlet İlham Tanui Özbilen, 3:31.30'luk derecesiyle 5. oldu. Özbilen, aynı za- manda bu derecesiyle Türkiye rekoru kırdı. Kenyalı Asbel Kiprop'un 3:27.72 ile birinci olarak lig rekorunu kırdığı yarışta, İngiliz Mo Farah 3:28.81 ile ikinci, Kenyalı Caleb Mwangangi Ndiku ise 3:29.50 ile üçüncü sırayı elde etti. Dördüncülük ise 3:30.77 ile yine Kenyalı Bethwell Birgen'in oldu. www.rugbyturkiye.net 46 Fransa'da şampiyon Froome... 1 00. kez düzenlenen Fransa Bisiklet Turu'nda Team SKY'dan Chris Froome şampiyonluğa ulaştı. Korsika Adası'ndaki Porto-Vecchio kentinde 29 Haziran'da başlayan 3 bin 404 kilometrelik Fransa Bisiklet Turu, geleneksel şekilde ChampsElysees Bulvarı'nda sona erdi. Versay ile Paris kentleri arasında koşulan 133,5 kilometre uzunluğundaki 21. ve son etap, beklenildiği gibi sprint finişiyle tamamlandı. Bisiklet dünyasının üç önemli sprinterinin mü-cadelesinden zaferle ayrılan taraf, 3 saat 6 daki- ka 14 saniyelik derecesiyle Argos-Shimano Takımı'ndan Alman Marcel Kittel oldu. Turun açılış etabını da kazanan Kittel, bu yıl turdaki dördüncü etap zaferine ulaştı. Kittel'den fotofinişle ayrılan bisikletçilerden Lotto-Belisol'den Alman Andre Greipel ikinci, Sky Takımı'ndan Büyük Britanyalı Mark Cavendish ise üçüncü sırada yer aldı. 1903 yılında başlayan ve bu yıl 100'üncüsü yapılan turda genel klasman liderliğini, 83 saat 56 dakika 40 saniyelik süresiyle Sky Takımı'nın Büyük Britanyalı bisikletçisi Christopher Froome elde etti. Yedinci etap sonunda giydiği genel klasman liderine verilen sarı mayoyu, turun sonuna kadar üstünden çıkarmayan Froome, yarışı, en yakın rakibi Movistar'ın Kolombiyalı bisikletçisi Nairo Quintana'nın 4 dakika 20 saniye önünde bitirdi. 23 yaşındaki Quintana, genel klasman ikinciliğinin yanı sıra en iyi tırmanışçıya verilen kırmızı benekli mayo ve en iyi genç bisikletçiye verilen beyaz mayonun da sahibi oldu. Liderin, 5 dakika 4 saniye arkasındaki Katusha'nın İspanyol sporcusu Joaquim Rodriguez, kariyerinin en iyi Fransa Bisiklet Turu derecesi olan üçüncülüğü elde etti. Turun, Froome ile en önemli favorisi gösterilen 2007 ve 2009 yıllarının şampiyonu Saxo-Tinkoff'tan İspanyol Alberto Contador ise liderin 6 dakika 27 saniye gerisinde dördüncü olarak beklentilerin altında kaldı. www.rugbyturkiye.net 47 31 atlete 2 yıl ceza! T ürkiye Atletizm Federasyonu Disiplin Kurulu kararları açıklandı. Kurul, aralarında olimpiyat madalyasına sahip Eşref Apak'ın da olduğu 31 sporcuya yasaklı madde kullandıkları gerekçesiyle 2 yıl men cezası verdi. Ayrıca Aslı Çakır Alptekin, Nevin Yanıt ve Pınar Saka'nın savunma sonrası inceleme süreçleri devam ettiğinden bu kişilere ait dosyalar değerlendirilmediği açıklandı. Ceza alan oyuncuların tam listesi şöyle: 1 - Hasan BİRİNCİ 2 - Kıvılcım KAYA SALMAN 3 - Semra TÜRK AKDOĞAN 4 - Büşra BAŞ 5 - Çağdaş ARSLAN 6 - EMEL GÜNGÖR 7 - Ümmühani KARAÇADIR 8 - Özge KURTEŞ 9 - Kaan ŞENCAN 10 - Oğuzhan DEMİR 11 - Batuhan Buğra ERUYGUN 12 - İsa CAN 13 - Emrah ALTUNKALEM 14 - Dilek ESMER 15 - Tuğçe ŞAHUTOĞLU 16 - Elif YILDIRIM 17 - Serdar TAMAÇ 18 - Ebru YURDDAŞ 19 - Cansu KORUR 20 - Furkan ŞEN 21 - Urfan ÖZALAN 22 - Serhat SOYER 23 - Yeliz KURT 24 - Simge OLÇUN 25 - Serkan LAPÇİN 26 - Berdan Burak DEMİR 27 - Eşref APAK 28 - Umut ADAY 29 - Fatih ERYILDIRIM 30 - Esen KIZILDAĞ KALE 31 - Narin SAĞLAM www.rugbyturkiye.net 48 Doping için ceza artırımı... T yson Gay ve Asafa Powell gibi dünyaca ünlü atletlerin dopingli çıkmasının ardından, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği önemli bir kararı hayata geçirdi. Buna göre, 1 Ocak 2015'ten itibaren dopingli çıkan atletler, 2 yıl yerine 4 yıl men cezası alacak. Bir- liğin başkan yardımcısı Sergey Bubka, atletizmin dopingten arınması için daha uzun süreli cezaların gerekliliğine dikkat çekti. Olimpiyat ve dünya şampiyonu efsanevi sırıkla yüksek atlamacı, "Dopingi temizleminin tek yolu daha caydırıcı cezalardan geçiyor. Atletler, doping yapmaları halinde tüm kariyerlerini tehlikeye atacaklarını anlamalı" diye konuştu. Bir başka efsanevi atlet Sebastian Coe da karara destek verdi. Dopingin giderek yaygınlaştığının altını çizen Coe, yöneticilerin daha sert cezalar uygulamaktan başka şanslarının olmadığına dikkat çekti. Uluslararası Atletizm Federasyonu, dopinge verilen 4 yıllık men cezasını 1997'de 2 yıla indirmişti. Bu kararın ardından doping vakalarında önemli artış gözlemlenmişti. www.rugbyturkiye.net 49 FILA affetmedi... T aksim Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı tweetler olay yaratan Rıza Kayaalp'e FILA'dan ceza geldi. Milli güreşçi, ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle 6 ay müsabakalardan men edildi. Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında milli güreşçi Rıza Kayaalp'in kişisel Twitter hesabı üzerinden yazmış olduğu iletiler büyük yankı uyandırmıştı. Özellikle olaylar sırasında eylemciler için “Ermenilere bıraktınız meydanı, Allah belanızı versin eylemci çapulcular” diye attığı tweet sonrası, Kayaalp'in bu tutumu basında geniş yankı bulmuştu. Ancak atılan bu tweetler sonrası milli güreşçi hakkında hem Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) hem de Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'ne (FILA) şikayet- ler ulaşmıştı. Konuyla ilgili kararını 3 hafta önce veren FILA, Rıza Kayaalp'in tavrını 'ırkçılık' olarak değerlendirdi. Milli güreşçi 'Ermenilere karşı ırkçı söylemlerde bulunma' gerekçesiyle 6 ay müsabakalardan men edildi. 11 Ocak 2014 tarihine kadar hiçbir uluslararası müsabakaya katılamayacak olan sporcunun cezaya itiraz etmediği öğrenildi. Rıza Kayaalp'in aldığı ceza, 16-22 Eylül'de Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenecek 2013 Dünya Güreş Şampiyonası'nda yarışamayacağı anlamına geliyor. Kayaalp, 2011 Dünya Şampiyonası'nda grekoromen stil 120 kilonun en büyüğü olmuştu. www.rugbyturkiye.net 50 AKADEMİ OPTİK & LENS Kayışdağı Cad. Bağlıklar Sok. No:2-8A Küçükbakkalköy-Ataşehir / İSTANBUL e-mail: info@akademioptik.com Tel - Fax: 0216 573 00 89 e-mail: akademioptik@yahoo.com www.akademioptik.com GSM: 0533 777 444 0 Cem şengezer POTA cem.sengezer@rugbyturkiye.net S Sporun her alanında performansı ölçmek önemlidir. Ölçümün eğilim analizine dayandırılması gereklidir. Ölçüm ve analiz devam eden süreçtir, tek seferlik çalışmaların anlamı yoktur. Bir performans şablonu çalışması... O yuncuların katkısını ne kadar ölçebiliyoruz? Ölçümü değerlendirme şeklimizde de sorunlar olabilir. Örneğin kamp çalışmaları uzarken sezona hazırlanan takımlar bir günde farklı antrenman çalışmaları içinde olabilirler ve çeşitli modüllere göre performansları kaydedilebilir. Her ölçümün analiz değerinin aynı olmadığını biliyor olmamız gerekir. Bu anlamda, hazırlık kampları ve hazırlık maçları bakış açınıza göre değer taşımayabilir veya taşıyorsa da doğru tercihde bulunmak gerekir. Bunu belirtirken Avrupa maçlarına çıkan futbol takımlarımızın performanslarını örnek verebiliriz. Basketbolda da benzer durum geçerlidir. Çalışmaların ölçeği ne olursa olsun katkı üzerinden bir değerlendirme yapılabilir: oyuncunun takıma katkısı, takımın tüm yıl performansına katkısı gibi ölçüler konabilir. Bu yazıda NBA yıldızlarından ve şampiyon takım oyuncusu Dwyane Wade için vaka çalışması ya- pacağız. Miami Heat yıldızı bugünlere nasıl geldi? Temele bakmaya çalışalım ve oradaki performansından günümüze gelişi görmeye çalışalım. Biraz bilgi verirsek: 2003 yılı oyuncu seçimlerinde ilk turda 5. sıradan Miami Heat tarafından kapılmıştı. Miami Heat 1988'de kuruldu ve aldığı 3 şampiyonluk da Wade www.rugbyturkiye.net 52 sonrası geldi: 2006, 2012, 2013. Ayrıca 2011'de finalde kaybettiğini de belirtmek gerekir. Bir başka deyişle Wade ile oluşmaya başlamış istikrardan bahsedebiliriz. Açıktır ki doğru kombinasyonu sağlayan oyuncularla oluşan bir takımdı, ama tercihlerin yarattığı değeri görebiliyoruz. Doğru oyuncu tercihini kolej seçmelerinde yaparken dahi verimi önemsemek gerekir. O döneme bakalım ve neyi katkı olarak görmemiz gerektiğini belirtelim: * 2001-2002 sezonunda 33 maçta 32, 20022003 sezonunda 33 maçın tamamında oynamıştı. Yeterli mi? Hayır, takım toplam süresinde ne kadar pay aldığı da önemlidir. İlk sezonda %14 dakika payı alırken, 2.sezonda %16 pay aldı. * Bu da yetmez sahada ortaya koyduğu sayı performansı da bir alt filtre olabilir: ilk sezonunda takım toplam sayısında %24 pay alırken, 2. sezonun- da %27 pay almıştır. Bu sayı performansının kırılımına bakınca; 2 sayılık atışlarda %25 altı pay aldığı ilk döneme karşılık 2. Sezonda %28'e yaklaştığını görmekteyiz. Serbest atışlarda ise patlama var: %21.5 paydan %32.8 paya ulaşıyor. * Asist payı da, takımdaki oyuncu sayısıyla kı- www.rugbyturkiye.net 53 yaslanacak durumdadır: %24 paydan 3 puan artışla %27'ye ulaşmıştır. * Aldığı süre payına göre sayı performansındaki iyileşme dikkat çekici değil midir? Sormak gerekir: Bizde bu tür hesaplar ne kadar yapılmaktadır? Eğer ki bir analiz yapılacaksa önce bu tür tespitleri görmek gerekir. Ardından eğilim analizi yapılabilir. Bir başka deyişle: performansı, ta- kım payı artmıştır ama bu gelişmeye açık mıdır? Bunun cevabını eğilim analizi vermektedir. Sezonlarda sayı payı %10 ile % 40 arasında değişiyordu. Bu sınırları biliyor olmak değerli değil midir? Hatta verileri farklı gözle işleyerek belirtebiliriz: %35 üzerinde pay aldığı maçların sayısı azalmaya mı başladı yoksa %15 altında pay aldığı maçların sayısı artmakta mıdır? Her 5 maçta bir tekrarlanan özelliği var mıdır? Yılın hangi döneminde daha yüksek pay performansı göstermiştir? Sayı payının azaldığı dönemde hangi özelliği daha fazla pay almasını sağlamıştır? Derinliği arttırabiliriz. Yeter ki önemsenecek verilerin kullanıma açık hale gelmesini sağlayalım. İşlenmedikçe değer kazanmayacaklarını bilelim ve bilgisayarın bir köşesinde dosyalamaktan öteye gidelim. Bu tür verilerin ne kadar sık kullanıldığı da ayrı performans konusu olarak değerlendirilebilir. Hatta farklı kaç kişinin işlediğini de kriter olarak görebiliriz. www.rugbyturkiye.net 54 BEYZBOL www.rugbyturkiye.net 55 HANDE ÇOBANOĞLU M Merhaba. 80'li yıllarda, evimizin üst sokağındaki tarlada; bir sandalye bacağı, bir tenis topu ve dört büyük taş, beyzbol oynamak için yeterliydi bize. Topu ne kadar uzağa atabilirsek, o kadar çok koşabilirdik. Çok eğleniyorduk, çok zevkliydi bu oyun. O zamanlar biz böyle oynarken bu oyunu, beyzbol bakın nasıl oynanıyormuş… B eyzbol, 1938′de New York eyaletine bağlı Cooperstown'da Abner Doubleday tarafından bulunduğu varsayılan, ancak daha gerçekçi bir olasılıkla, 18. yy İngiliz oyunu olan "Rounders"tan türemiş bir oyundur. ABD İç Savaşı'nda süvariler arasında ilgi gören beyzbol, daha sonraları geliştirilerek profesyo- nel oyuncular arasında oynanmaya başlandı. 1871 yılında "Ulusal Profesyonel Beyzbol Oyuncuları Birliği" kuruldu. Bu birlik 1876′da Profesyonel Beyzbol Kulüpleri Ulusal Ligi'ne dönüştü. Amerikan Ligi ise diğer kentleri içine alarak sonradan faaliyete geçti. Bugün profesyonel beyzbol ABD'de Ulusal Lig ile Amerikan Ligi tarafından yürütülmektedir. 1903′- ten bu yana da her iki ligin şampiyonları arasında, sezon sonunda "dünya seriler" karşılaşmaları yapılmaktadır. 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda da beyzbol, ilk kez resmi olarak olimpiyat programına alınmıştır. Beyzbol bugün ABD'de başlıca iki nedenden ötürü ilgi çekici bir oyundur: Öncelikle takım halinde ligleri birinci bitirip, ABD şampiyonluğu için finallere katılma yarışıdır. İkinci olarak da oyuncuların kişisel yarış olarak sürdürdükleri vurma, yakalama ve top atma rekorlarıdır. ABD'nin ulusal sporu haline gelen beyzbol, Güney Afrika, Japonya'da da sevilerek oynanmaktadır. www.rugbyturkiye.net 56 Dünyanın ünlü beyzbolcuları olarak Henry louis Aoran, Joshua Gibson, Roger Eugene Maris, George Herman, Roy Edward, Babe Ruth, Glen E. Garbaus ve M. Ella Didrikson'u sayabiliriz. Şimdide kısaca beyzbol nasıl oynanıyormuş ona bakalım. Beyzbol, “umpire” adı verilen bir ya da daha fazla hakemin kontrolünde, 9'ar oyuncudan kurulu iki takım arasında oynanır. Amerikan Beyzbol Ligi'nde (MLB) genelde 4 hakem bulunur. Beyzbol, her takımın birer kez hücum ve savunma pozisyonunda olduğu 9 devre (inning) olarak oynanır. Her inning'in ilk devresine 'top' ve ikinci devresine 'bottom' denir. Beyzbol sahasında; bir baklava dilimini andıran her bir köşesi 27 metre uzunluğundaki kare alan (diamond), 4 adet “base” (kale) vardır. Top atıcı (pitcher) ile topa vurucu (batter) arasındaki mesafe 18.4 metredir. Vurucunun arkasındaki maskeli oyun- cuya ise “catcher” denir. Beyzbol oyununda, top atıcı ve yakalayıcı, topa vuran kişiyi oyun dışı bırakmaya, vurucu da kaleleri (base) oyun dışı kalmaksızın aşıp, sayı kazanmaya çalışır. Hücumdaki takımın her oyuncusu sırayla sayı kalesine gelir ve top atıcının sayı kalesinin arka- www.rugbyturkiye.net 57 sında duran yakalayıcıya (catcher) attığı topa, sopayla (bat) vurmaya çalışır. Topun nizami şekilde atılıp atılmadığına 'catcher'ın hemen arkasında duran hakem karar verir. Vurucu oyuncunun (batter) nizami gelmiş bir topa vuramamasına “strike” denir. 3 defa “strike” yapan vurucu oyuncu, hakkını kaybederek oyun dışı (strikeout) kalır. Bir devrede 3 oyuncusu “out” olan vurucu takım (hücum takımı), hücum hakkını kaybederek savunma takımı olur. Top atıcının (pitcher), topu nizami atamamasına ise, “ball” denir. Atıcı 4 kez “ball” yaparsa, rakibi olan top vurucu (batter), ilk ka- leye (base) yürüme hakkı kazanır. Atıcının nizami attığı topa, vurucu da nizami bir şekilde vurmayı başarırsa, “base steal” denen kale kapma yarışı başlar. Topa vuran oyuncu sopayı atarak ilk kaleye doğru koşmaya başlar. Rakip takım ise, vurulan topu yakalayıp, vurucudan önce topu ilk kaledeki elemanına ulaştırmaya çalışır. Eğer, rakip takımın elemanı, bir ayağı kaledeyken arkadaşlarının attığı topu, vurucu kaleye ulaşmadan tutarsa, vurucu oyun dışı (groundout) kalır. Ancak vurucu top geri gelmeden ilk kaleye ulaşırsa (safe) o kaleye yerleşir ve bir başka arkadaşının vurucu platformu- www.rugbyturkiye.net 58 na yerleşmesine imkan verir. Eğer topun gelmesi gecikirse, vurucu ikinci kaleye doğru da koşabilir. Kalelerin hepsinin dolaşılmasıyla sayı elde edilir. Eğer vurucunun vurduğu topu rakip takım, havada yakalarsa, vurucu yine oyun dışı (flyout) kalır. Beyzbolda en değerli vuruşa sayı turu (home run) denir. Top vurucu, iyi bir vuruşla topu sahanın dışına gönderirse, “home run” yapmış olur. Bu du- rumda vurucu oyuncu, başarısızlık riski olmadan rahatça 4 kaleyi de koşarak sayı yapar. Eğer diğer kalelerde kendisinden önce yer kapmış arkadaşları da varsa onlar da sayı turuna katılır. Böylesi durumlarda, 'home run' vuran oyuncu, kalelerde kaç arkadaşı varsa, takımına o kadar sayı kazandırmış olur. 9 'inning' sonunda en çok sayıyı kazanan maçı kazanmış sayılır. Eğer eşitlik olursa maç, bir takım önde tamamlayıncaya kadar sürekli bir 'inning' daha uzar. Bir spor dalında başarılı olabilmek için kaç çeşit beceriye sahip olmak gerekir acaba? Diğer spor dallarını bilemem ama beyzbol için sopa ile topa vurma, topu yakalama ve hızlı koşma çok önemli unsurlar. Türkiye'deki beyzbolseverler için kısa bir bilgi: Beyzbol ve Softbol ülkemizde TRF (Türkiye Ragbi Federasyonu” altında oynanmaktadır. Bu spora ilgi duyanlar yukarıda bahsettiğim yeteneklerini geliştirmeye baksınlar, kim bilir yakında bir beyzbol takımında beyzbol oynamaya başlayabilirler. Neden olmasın? Sağlıklı günler... www.rugbyturkiye.net 59 RÖPORTAJ Fotoğraf: Fırat Çoban BARBAROS ŞANSAL www.rugbyturkiye.net 60 A Fotoğraf: Fırat Çoban Aslında çoğumuz modacı kimliği ve tercihleri ile tanırdık Barbaros Şansal'ı. Gezi direnişinin başlaması ile halkla iç içe, protest, özgürlükçü ve toplumla el ele Barbaros Şansal'la tanıştık. Mesleğinde ustalık mertebesine çoktan erişmiş olan Şansal, kendini “Tezi Yamağı” olarak tanımlayacak kadar da mütevazı… Okumaktan keyif alacağınız güzel bir sohbet ve doyurucu bilgi paylaşımı var bu yazıda… www.rugbyturkiye.net 61 Fotoğraf: Fırat Çoban RT: Son dönemde söylemleriniz ve davranışlarınızla bir fenomen oldunuz. Bu yaşantınızı nasıl etkiliyor… BS: Biber gazı tiryakisi oldum diyebiliriz… İşin esprisi bir tarafa devamlı tebligat alıyorum. Bir tane 16 yılla yargılanıyorum. Sincan'da Ağır Ceza Mahkemesinde, 9. Asliye Hukuk da manevi tazminat davası… Birkaç tane daha var… Psikolojik savaş yapılıyor bu dönem. Korkuturum, sustururum diye düşünüyorlar ama her sefer, biraz daha cilalıyorlar beni. Ama bu durumu fark etmiyor ve çabalarına devam ediyorlar. Sosyal anlamda, birçok farklı alanda çalışma- larım var. Bravo Vakfı ile çalışıyorum. CS gazının yasaklanması için çalışan bir vakıftır. Washington'da bazı dernek ve vakıflarla çalışıyorum. Yani aktif olarak hareket ediyorum. Geçen hafta Kaz Dağlarına gittim; Çamlık köyüne. Panel yaptık, çok başarılıydı. Beklemediğimiz kadar kişi katıldı. Çalışmalara devam ediyoruz ama bir yandan da baktığınız zaman, beyni tozlanmış raflarda kalmış bir nüfusla karşı karşıyayız. Farkında değiller yaşamın artısının eksisinin… RT: Yerel seçimler yaklaşıyor, Barbaros Şansal'ı bu arenada görecek miyiz? BS: Yıllar evvel söylediğim bir söz var: “Atatürk'ün çocuklarını neden meclise çiçekli pantolonlarıyla girmesin. En fazla Merve Kavakçı kadar aykırı kalırlar” dedim. Daha doğrusu; politikayı sevmem siyaset için değil ama kişilik hakları için mücadele platformu ve imkânı bulabilirsem belki düşünebilirim. Bu sabah iki ayrı siyasi partiden çok ciddi mailler vardı. İl Genel Meclisi'ne 1. sıradan aday göstermek istiyor bir tanesi, Beyoğlu belediye başkan adayı göstermek istiyor. Ben daha çok bu ülkedeki insanların hak ve özgürlüklerinin ve kayıplarının telafisiyle uğraşmak istiyorum. Bu kayıplar sadece can ve mal kayıpları değil gerçekten özgürlükler ve kişilik haklarıyla ilgili çok büyük bir erozyonla karşı karşıya kaldı bu ülke. Evet, ben 80 mağduruyum aynı zamanda. Selimiye’de de yattım… Ama bugünkü sürece baktığımız zaman afyonlanan apolitize, asosyal ve aseksüel bir nüfus yaratma çabası var bunun derhal durdurulması lazım. Çünkü farklılıklar müthiş. O yüzden belki ilerde imkân ve platform olursa TBMM'de bir şeyler yapmak isterim, şu an olmaz. Ben yeşile düşkünüm, ot severim… Milletvekili olursam Ankara'dan olurum, bunu zaten daha evvel telaffuz ettim. Orada doğdum. En azından doğduğu yerden milletvekili biri olur tarihte belki… Hani Sayın Çelik'in Van'daki seçim bölgesi için yaptığı harcamalawww.rugbyturkiye.net 62 rı hatırlayınca... RT: Büyük Şehir için adı geçen Mustafa Sarıgül'ün çalışmalarını ve çizgisini nasıl buluyorsunuz? BS: Çizgisi yok ki. 3 tip çizgi vardır sanatta düz, eğri ve kırık çizgi. Sanırım Mustafa Bey’inki eğri. RT: Gezi olaylarının toplumda birlik sağladığı doğru mu? BS: Ben öyle yorumlamıyorum. Şimdi biz Ayağa Kalk Taksim ve Taksim Platformu olarak bu mücadeleye çok uzun süre önce başladık. Postanenin önünde oturma eylemine başladığımız zaman, 11 ay önce, 70 -80 kişi kadardık. 30-40 polis peşimizdeydi. Bir yandan da belediye Talimhaneyi şehirden ve halktan koparan duvarları çakıyordu. 27’yi 28’ine bağlayan gece makinaların önüne geçtiğimizde 20-30 kişi kadardık. Orada da hayal kırıklığına uğradık, “Bu mu?” dedik. Aslında Gezi farklılığın ve çeşitliliğin sığındığı bir yer olarak ortaya çıktı. Direniş başka, sığınma başka bir şey. Eğer halk cephesi olmasaydı, LGBT ve ÇARŞI olmasaydı biz Gezi'de barınamazdık. Ama Gezi’de bizim barınmamız sadece bunlar sayesinde olmadı. İktidar Gezi’ye göre hayatını, saatini, ajandasını ayarlayıp Gezi’yi eşeğin önüne bağlanmış bir havuç olarak planladı ve her türlü kışkırtmayı Gezi üzerinden yapmayı tercih etti. Gezi’ye baktığınız zaman en önemli analiz; eğer Gezi'ye Cumhuriyet Caddesi tarafından bakarsak, ucube Intercontinental Oteli’nin hemen sağ tarafında yani eski Gezi Gazinosu’nun olduğu yani çay bahçesinin olduğu yerde ne vardı; revir, mutfak, sinemacılar, feministler, hamamcılar odası vs kısaca Marmara Bölgesi vardı. Hemen bir alta, Divan Otelinin olduğu yamaca geçtiğinizde Balıkesir vardı. TGB ve İzmir vardı. Çocuk yuvası, kütüphane vardı. Muğla ve Aydın vardı. Sonra gezinin iç çukur bölgesine bakınca, Pir Sultan Abdal, Aleviler, İç Anadolu vardı. Gezinin Cumhuriyet Cad. tarafında Çapul TV, Gezi TV, radyo, yabancı basın ve Akdeniz vardı. Parkın sağ köşesinde, Taksim Meydanına bakan köşede, BDP ve diğer fraksiyonlar vardı. Yıllar önce burada, Süleyman Demirel'in şapkasını sallayarak konuştuğu günler hala gözümün önündedir. Kısaca Türkiye haritası bire bir olarak parka yerleşti. Parkın bir köşesi meydandaki bütün fraksiyonları yönetti. Yani İran'ı Afganistan'ı ve Suriye'yi, Irak'ı yönetti. 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde herkesin ait ve sahip olduğu yeri öğrendiğinin bir belgesi olarak çıktı, Gezi ortaya. Ve bir sığınma bölgesiydi. Ama üç önemli faktörü topluma tanıttı. Biri Çarşı, diğeri Anti-kapitalist Müslümanlar, LGBT'ler. Gezi’nin Cumhuriyet tarihinde 31 Mayıs'ta en önemli başarısı LGBT’lerin toplum tarafından homofobinin kaldırılması olarak tarihe geçti. Direnenlerin parkı değildi Gezi Parkı. Başbakan gençliğinden iyi bilirdi Gezi Parkını. Arkadaş arayan eşcinsellerin, muhabbet tellallarına parayı kaptırıp eve gidecek parası kalmamış Anadolu'dan gelmiş çapkınların, seyyar satıcıların, uyuşturucu bağımlıların yani toplumun hep ötekileştirdiği ve tek başına bıraktığı insanların konaklama yeri; hafta sonları ve gündüzleri de o bölgede apartmanların rutubetli bodrumlarına kapıcılık yapmaya mahkûm ettiği ailelerin nefes alma bölgesiydi. Yoksa Gezi'de ne Rüçhan Çamay'ın Bulvar Gazinosu’nda şarkı söylediği kalite vardı ne de Cumhuriyet Caddesi’nin çınarları. Ne de Prost'un 2 numaralı park olarak planladığı ki gezi son parselidir onun üstüne baktığınızda... Intercontinental , Hyatt Regency, Hilton, Harbiye Orduevi, Divan Oteli yasadışı olarak yapılmıştır oraya. O park Taksim Meydanı’ndan Pera saraylarına bağlanır; diğer taraftan Vişnezade'den Beşiktaş'a kadar uzanan, şimdiki Demokrasi Parkı'nı ve Ömer Avni Parkı’nı da içine alan Dünya'nın en büyük 2 numaralı parkıdır. Taksim'in göbeğinde eğer tarihi canlandırmak gerekirse Topçu Kışlası yerine oranın eski hali olan Gregorian mezarlığını canlandıralım, 2015'te güzel bir armağan olur bence de... RT: Geçmiş dönemde iktidar bu kadar başarısız mıydı da… BS: Başarılı olduğu taraflar da var yani rüşvet, ihaleye fesat, takiye, iftira, bavullar, sahte CD, doğa katliamı, ulusal birikimi 80 yıldır yapılan birikimin peyderpey satışı, meralar, sulak alanlar, deltalar, tarım alanlarına inşa edilmiş TOKİ ucubeleri var. Geçenlerde arkadaşımın bir sözünden alıntı; “Şeytan tatile gelseydi Türkiye'ye gelirdi. Rahat ederdi, yapacak bir şey bulamazdı. “ RT: TOKİ dediniz de Konaklar, Residance'lar var yapılmış. Bunlar sosyal konut olarak yapılar mı… BS: Toplu konut idaresini analiz etmek için önce Engin Civan'ı anlamak lazım Emlak Bankası’ndan. Yurtdışına çıkışta Türk vatandaşlarının yıllarca ödediği o 50 veya 70 dolar kelle vergisine bakmak lazım. Hala 15 dolar olarak ödeniyor sanırım. Bu toplu konut meselesi sanırım 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupalıların, bidongillerin hasar görmüş şehir merkezlerinin tarihlerine uygun olarak restorasyon sürecinde iş ve iş gücünün kentin etrafındaki uydu kentlerde stabil etmektir. Batıda bu bir geçici çözüm olarak görülmüş; dünya kaldırıyor bu sosyal konut meselesini, oysa bizde KDV çalmak adına şehirlerde yapay kentler oluşturma çabası başladı. Bunlar sosyal konut değil. Gözlerimle gördüğüm bir örnek var. Kütahya'da Gediz Meslek Yüksekokuluna www.rugbyturkiye.net 63 Fotoğraf: Uğur Bektaş konferansa gittim. Çocuklar için. Meğerse sürekli eğitim merkezi bir şirkete ihale edilmiş, çocuklardan da ben geliyorum diye 50 TL para toplanmış, bunu bilmiyorum. Hani Çağlayan Saz’a ya da pavyona senet imzalattırılıp satılan kadınlar vardır ya öyle bir duruma düştüm orada. TOKİ binaları gördüm ve Roman mahallesini yıkıp oradaki Roman vatandaşları TOKİ'ye yerleştirmişler ama oradaki çocuklar pet şişe, karton ve hurda toplayarak yaşıyorlar, at arabalarının ve hurdaların siteye girmeleri yasak. Bizim kültürümüzde helalarımız mutfaklarımızdan uzaktaydı. TOKİ binalarında aynı duvara ve aynı boruya hela ile mutfağı bağlayınca yediğimiz kaba eder olduk yani. TOKİ uyduruk kaydırık binalar yapıyor. Kentsel dönüşüm diye 30 milyon borçlandırarak şehrin 30 km dışına binalar dikiyor. Renkler hiçbir bölgesel yaşama, bölgesel mimariye uymuyor. Yaşama saygı göstermeyen, uygun olmayan konut komplekslerinin hemen yanına cami, okul ve yapı market dikiyorlar. Yapı Market en elzem olanı. Zira kapı kolunu tutsanız kopuyor. Yapı markette kapı kolu satılmıyor, mikili duş perdesi, kokulu mum, çiçekli hela fırçası, orada satılan malzeme de bu. Yaprak dökmeyen, yenmeyen uyduruk birkaç tropikal bitki ekiyorlar çevresine. Dolayısıyla bunların ürettikleri küf ve mantarlarla doğal florayı imha ediyorlar. Komşu bahçeden çalacak erik kalmayınca, komşunun kızını veya oğlunu çalıyor, ondan sonra bizde bunu “Müge Anlı'da seyrediyoruz. Bütün köy nasıl birbirlerini götürdü diye, sonra da Müge Anlı'yı alkışlıyoruz. RT: Siz topluma mal olmuş birisiniz. Bu toplumun çok önemli bürokratlarını ve siyasilerinin çok önemli isimlerini giydirmiş olmak nasıl bir duygu… BS: Yedi yaşında Mevhibe İnönü'nün elbiselerinin düğmeleriyle başladım. Dike dike bugünlere geldim. Özal, Yılmaz, Çiller, Erbakan, Koç, Sabancı' ya diktim. Dikmediğim kalmadı. Bugünkü iktidardakilere hiç dikmedim. Bir dönem eşarplarımız vardı. Dışişleri bakanımızın eşi Conrad otelinde kalırken eşarp talebinde bulundu. Buraya hiç gelmedi. Özel kalemiyle muhatap oldum. Normal baskı eşarplar yolladık, hiçbir sanatsal özelliği yoktu. Prova esnasında bile hiç görmediğim müşterim var. Hacı olan, başı açık müşterim de var. Bir keresinde örtülü bonesiyle prova olan birisine el değmeden iğne takmaya çalışıyordum. “Ne biçim terzisin sen” diye sorunca ben de “Hacısınız ondan böyle yapıyorum” dedim. “Olur mu evladım, dişçiden geliyorum. Neredeyse dirseğine kadar elini ağzıma soktu” dedi. Yani o da var, o da var… Ben 56 yaşındayım. Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyorum. Bizim Doha'da da işyerimiz var. Abaya da satıyoruz orada, peçesi de var ama o ayrı. Onu burada satmıyoruz. Müslüman mahallesinde salyangoz satmıyoruz. Bugün çoğu kişi İslami giyimi bilmiyor. Arap yarımadasındaki başörtüsü 220x70 cm. O da dokumaya sıfırdan başlar ve ucunda iplik kalır. Onun önüne çözülmeyi engellemek için süs ya da ajur takılır. Dikiş haramdır çünkü. İnsan müdahalesinin en az olduğu şekilde giyinmek zorundadır Müslümanlar. Kuzey Afrika'da 140 x 140 cm’dir ve simsiyahtır başka renk yoktur. Mısır'da ve Tunus'ta ise pastel renkler, kahverengi, gülkurusu, bej… En fazla kareye izin verilir. Bir de Benazir Butto'nun belki de öldürülmesinin sembolü olan 140 x 70, kulak arkası vardır. Zübeyde Hanım da kullanmıştır bunu. Bir tek Türkiye'de Müslümanlıkta 110 x 110 eşarp vardır. Politik Yahudiliğin, Siyonizmin tek kişilik çarşafıdır, ortadan delik vardır, tensel temas yasaktır. Üç çocuk yapmak için kullanılır… İslamın başını Siyonizm örtmüştür. Şen şapka adı altında “Moda Vakkodur, konuşulacak konu yoktur” yapmıştır. Takma kol, göğüs pensi, üstten kemer, yırtmaç, sırt ortada dikiş olmaz. Bunlar İslami giyimin kurallarıdır. Abaya ve calabya dediğimiz iki format vardır. Calabya evde, abaya sokakta giyilendir. RT: Tanınmış bir meslektaşınızın Türk Hava Yolları için tasarladığı kıyafetlere ne diyorsunuz? BS: Çayda çıra ekibini mi diyorsunuz? New York Times'a çıktı beyanatı biliyorsunuz. Steward'lar şerbet dağıtır, Kaptan “destur” diye yola çıkar, artık apronda kestikleri develer bagajları taşır… THY bütün personelini attı ve yer hizmetlerini TGS'ye devretti. Hamdi Akın (TAV), Hamdi Topçu TGS birleşti ve TGS- Yer hizmetleri adı altında bir taşeron şirket kuruldu. Orada başörtülü ve üniformalı kızlarımız çalışıyor. Benim için hiçbir sorun teşkil etmiyor ama zaten uçuşta başörtü olmaz. Uçuş güvenliğine aykırıdır, acil bir durumda dolanır, risk yaratır. Boyun fuları olmalıdır. Bunun amacı yaralanma ve kanamalarda kanı kesmek ya da bir yeri bağlamak için kullanılır. (Fular=Fransızca mendil) THY benim üzerinde durduğum mesele. Grev başladığından beri THY kullanmıyorum. Sürekli uçmak zorundayım. Arabın kulağını gösterdiği gibi, başka bir yerlerden farklı hava yollarıyla uçuyorum. Paramı onlara vermiyorum. Bütün bunların temelinde sendikasızlaştırma, meslek odalarının ve meslek örgütlerinin, iş ve işçi güvenliğinin imhası ve sözde marka yaratarak (Süleyman Demirel marka mala denir demişti ve beni bitirmişti) dolayısıyla insan sömürüsü üzerine giden bir zihniyet var. THY zaten Star Alliance'a girdiğinden beri en riskli hatlarda, en ucuz yolcuyu, en büyük bilet parasıyla taşıyan ve aradaki farkı Star Alliance'a ödeyen bir taşeron firma haline geldi. www.rugbyturkiye.net 64 Fotoğraf: Uğur Bektaş Bunlar kendi kendilerine dünyanın en iyi havayolu derler. Her uçuşumda ya tepsim ya koltuk ya da cebim kırıktı. Grev öncesi, eksik personel ile uçuş yapıldığından ben ekmek ısıtan, servis yapan bir yolcu oldum. Sadece dört personel ile uçuyordu Airbus'lar. Bu yasa dışı olduğu için Doğan Bey, flying chief diye birisini oturttu da böylece manifesto 5 kişiye çıktı. Ama şimdi grev sürecinde grev kırıcılığı yaptı. Aylık 1600 TL alarak 72 saat uçan elemanlarla çalışıyor. Geçenlerde cross-check ben yaptım mecburen. Üniformasızlar ve güvenlik anahtarını alıp takmayı bilmiyor çocuklar. Uçuş emri diye, altında sarı kopya (TGS'nin kopyası) olan bir el yazısıyla yazılmış belge getirdiler. Resmini çekmeme izin vermediler. Dolayısıyla biliyorum ki THY yasadışı işler yapıyor. Yasadışı THY, yasadışı DDY… Otobüse, minibüse mahkûm bir halk… Yürümeyen arabalarla, yürüyen çamaşır makinaları yaparak zengin olmuş holdingler… Al-yap var-yap, yay-sat arasına sıkışmış bir zihniyet var ama ben bunu kabul edemem. Kabul etmeye de zorunlu değilim bir vatandaş olarak. Hiçbir yere de gitmiyorum, hiç heveslenmesinler. Şu anda dünyanın istediğim veya istemediğime bir çok ülkesinden vatandaşlık, çalışma, iş teklifleri var. Ben düşündüğüm dilde sevişen, düşmanımın dilinde savaşan bir adamım. Dolayısıyla ben daha yeni başlıyorum. Hakkımda suçlamalar ve davalar var. Ama beni almıyorlar içeriye. Çünkü F tipi cezaevleri var, beni almaları için yumuşak G tipi cezaevleri yapmaları lazım… RT: 30 Haziran'daki LGBT yürüyüşü beklentileri karşıladı mı? BS: 55.000 kişiydik ve aile çoktu. Seneye 100.000 olacağız. Büyüyeceğiz, çok kentli yapmayı planlıyoruz. Son bir haftada ölü bulunan ve öldürülen transseksüel sayısı 7 oldu. Bu gündem değiştirmek için yapılıyor, yazık günahtır… RT: Muhalefette bir ışık görebiliyor musunuz? BS: Hayır. CHP 'de Gürsel Tekin gibi pek çok dostum var ama CHP raf ömrünü doldurmuş bir partidir. Kadın kolları; kuaförden çıkmayan, sosisle köpek besleyen; gençlik kolları ise “Anchorman olayım”, “Plazada çalı- şayım”, “Rezidansta yaşayım” diyerek halktan uzaklaşmış gruplardır. Altı okun ilk oku olan Devrimi unutmuş ve gelenek ve siyasi tecrübesiyle büyüklüğü tartışılmaz ama hiyerarşik olarak saçları boyalı adamların olduğu bir parti haline gelmiştir. Genç ve dinamik değildir. Hiçbir şekilde kadınına sahip çıkan bir parti değildir, Emine Ülker Tarhan ve Aylin Kotil örneğinde olduğu gibi... Kadının ve gençliğin arkasında duran bir parti değildir. Sadece bulunduğu mevkii korumaya çalışan statik, resesif bir rejimin ürünüdür. Sadece Ortadoğu'da değil tüm dünyada konjonktür değişmiştir. Bunları görememiştir. Kapalıdır kapıları halka. AKP'nin de kapalıdır kapıları halka ama billboardları büyüktür. Bunların bir el ilanları bile yok. Sıkıntısı burada. Yoksa tabii ki CHP Cumhuriyet tarihinde çok önemli yeri ve siyasi geleneği olan bir partidir. Şapka devrimi yapılmış bir ülkede İş Bankası ve CHP ilişkisini düşünürsek, İş Bankası’nın bir şapka koleksiyonu yoktur. Genellikle pahalı resimleri alarak koleksiyon yaparlar, bir Sabancı'dan farkı yoktur o zaman. RT: O zaman bir değişim gerekiyor... BS: 1963-64'te ilköğretime başladığımda özel okullarda okudum. Göztepe ve Yeşilköy pansiyon ve pilot okullardı. Sınıf arkadaşlarımdan bir tanesi Kale Kilit'in sahibi, bir tanesi Tayfun Erdoğmuş (ressam), bir tanesi hava kuvvetleri komutanı oldu. Yatılı okuldaydık çünkü çoğumuz aile problemli (anne-baba ayrı) durumdaydık. Hepimiz başarılıydık. Sonra ortaokulda her sene bir okul değiştirmek zorunda kaldım. Çünkü hep takdirname ve tasdikname aldım. Hep atıldım, haşarıydım ben. O yüzden bir değişim lazım. Bu değişim apolitik, asosyal, aseksüel gençliğin uyanışı olarak kendi solüsyonunu(çözümünü) yaratacak. Nasıl Talcid'le solüsyon yarattı kadın… Karanfile karşı lale, Silivri zindanında pet şişede yetişti nane... Şöyle kısaca özetliyeyim: Mesleğimin, sanatkâr tarafımın bir avantajı var. Bütün toplumları, siyasi rejimleri kadınlar yaratır, kadınlar yıkar. Doğuran kadındır, erkek doğuramaz. Erkek seçicidir, kadın toplayıcıdır. Bu doğa kanunudur. Tabiat Ana’yı anlamazsanız, Allah'ı baba yaparsanız, baba ana'ya tecavüz eder, dünya piç olur… Bunu iyi anlamak lazım. Kadın kuaförlerinde aynalar Amerikan portresi gibi belden yukarıya; toplum genelinde tuvaletlerde aynalar musluktan 60 cm yukarıda vesikalık resim kadardır. Benim prova aynam var, ben boydan görüyorum insanları. Bakış açımın farklılığı belki de mesleki yetkinliğimdendir. Nasıl ki bir duvarcı ustası, hiç çekül kullanmadan baktığında, bir taş duvarın yarım cm eğri olduğunu bilebilir; işte bilgi birikimi, tecrübe, sabır budur… Meslek etiklerimi kullandığım için böyle düşünüyorum. Mesleksiz bırakılan toplumlarda, mesleğin önemsiz olduğu, “cılı-cili” işlerin www.rugbyturkiye.net 65 Fotoğraf: Uğur Bektaş içine işlediği toplumlardan kaynaklanan sıkıntıdır. PolitikaCI, siyasetCİ, kerhaneCİ, işportaCI, şarkıCI, televizyonCU, gazeteCİ… Bu arada Türkçeme dikkat ettiniz mi? “Ama”, “fakat” ,”lakin”, “bilakis” kelimeleri yoktur. Hiç kullanmam, manalarını bilmem. Bende griler yoktur. Bende ya siyah vardır ya da beyaz. Andy Warhol “Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” demiş ya halt etmiş. Bir gün herkes bir anda rezil olur ve biter… Bunun birçok örneği yaşanmıştır. Yaptıklarınız değil yapmadıklarınız önemlidir. CHP'nin zamansız, sadece hareketi başlatalım diye yaptıkları kendisine zara AKP'ye yarar sağlar. Çünkü senin zayıf taraflarını anlarlar. AKP belediyecilikten yani ticaretten ve gelenekten gelen bir siyasi partidir. Siyasi bir rejim değildir. Bu yüzden de yargılanıyorum. CHP ise siyasidir, politiktir. Adalet ve Kalkınma partisi, ticari bir holdingtir. RT: Toplumun sözlerinize önem verdiğinin farkında mısınız… BS: Farkındayım. Ben belediye otobüsü ve vapur kullanırım, benim siyah arabam, korumalarım falan hiç olmadı. Ben her zaman hemzemin bir adamdım, hiçbir dönemde snob olmadım. Maalesef mesleğimin medyadaki algısı yüzünden beni hep böyle bir aykırı kişilik gibi göstermeye çalıştılar. Yıllarca bunu yapmaya çalıştılar ama başaramadılar. Habertürk'te Ufuk Güldemir ile “Toplu İğne” programını yaptığımda kırıl- ma noktası oldu, toplum şaşırdı. Türkiye'nin en çok sevilen 3. programı oldu, gece geç saatte yayınlanmasına rağmen... Sonra da Skytürk'te “Çengelli İğne”ye başladım. Şunu öğrendim ki; toplum doğru olanı alıyor… Toplum Okan'ın programından, Halk TV'den, Ulusal'dan aldı ama daha önemlisi sadece ekrandan almadı. Gerek STK'lar olsun, gerek eylemler olsun, gerek aktif sitem olsun, gerek çoğu insanın bilmediği öğrencilerimle, gençlerle, yaşlılarla ötekilerle olan bağlarımı ve mücadelemi, toplum çoktan fark etti. İspat bekliyordu… Bu söyleşiyi yapmamızdan bir süre sonra Barbaros Şansal bilinmeyenlerle dolu bir olay yaşadı. Bu süreçte sosyal medyada yazılıp çizilenler de gösterdi ki “Toplum sizin ona verdiğiniz değerle doğru orantılı olarak sizi kabullenir.” Renkli kişiliği, açık ve net oluşu, bilgilendirici ve akıcı sohbetinden dolayı Barbaros Şansal'a çok teşekkür ederiz… www.rugbyturkiye.net 66 SEN DE TIKLA... “RUGBY TÜRKİYE”Yİ TWITTER’DA TAKİP ET! ÖZGE GÜNEL www.rugbyturkiye.net 68 Ebru şalva DEVECİOĞLU ebru.salva@rugbyturkiye.net B Bazı mutlulukların sadece o başarıyı elde eden kişiye ve ailesine ait olmadığını, aslında hepimizi içine aldığını düşünüyorum. Bir bebeğin dünyaya gelişi nasıl hepimizi heyecanlandırıyorsa, o bebeğin büyüyüşünün, genç bir insan oluşunun ve çeşitli başarılara imza atmasının da hepimizin ortak mutluğu olduğuna inanıyorum. Genç biri istediği şeye, kendisine inanıyor ve istediği sonuca ulaşıyorsa, hem de çok kısa bir süre çalışarak başarılı oluyorsa bu hepimizin ortak gururu... Ankara Yüzme Yarışlarında 15-16 yaş grubunda Özge Günel 100 metre serbestte gümüş, 50 metre serbestte ve 50 metre sırt üstü yüzmede altın madalya aldı. Hem de yarışlardan 1 ay gibi kısa bir süre önce antrenmanlara başlamasına rağmen. Sporcu olmayı hedeflememiş olan Özge, keyif için yüzerken keşfedildi. Böylece biz sorduk, gururumuz Özge Günel ise anlattı... www.rugbyturkiye.net 69 RT: Yüzmeye nasıl başladın? ÖG: Ciddi olarak yüzmeye bu sene Mayıs ayında başladım. Ama asıl 5 yaşındayken, tatil yaptığımız yerde bir Alman yüzme öğretmeniyle karşılaşmıştık. Bana da yüzmeyi ilk o öğretmişti. RT: Sporcu olarak yüzme sporu ile ilgilenmen nasıl oldu? ÖG: Aslında bu biraz ilginç bir konu. Üyesi olduğum spor kulübünde yüzüyordum. Orada cankurtaran vardı. Eski yüzücüymüş. Bana ''Sen çok güzel yüzüyorsun. Stilin cidden çok iyi'' dedi. Ben de teşekkür ettim. Yüzmeye devam edecektim ki bana ''Yarışlara katılmak ister misin?'' diye sordu. Ben de ''Nasıl olacak?'' diye sormak üzereyken ''Anneni çağır, annenle de konuşalım, sana hemen bir lisans çıkaralım'' dedi. Annem geldi, konuştuk ve 2 gün sonra lisansım çıktı. Böylece ilgilenmeye de başlamış oldum. RT: Yarışmalara katılma kararı nasıl ortaya çıktı? ÖG: Beni keşfeden kişi bana lisans çıkarttırınca yarışlara da katılmaya başladım. Şimdiye kadar üç yarışa katıldım, üçünde de çok iyi dereceler yaptım. 100 m. serbest yüzmede ikincilik, 50 m. sırt ve 50 m. serbest yüzmede altın madalya aldım. www.rugbyturkiye.net 70 RT: Yarışmalara nasıl hazırlandın? ÖG: Aslında yalan söylemeyeyim, ben çok fazla hazırlanamadım. İşte ne bileyim canım çok istemiyordu ya da ailecek bir yere falan gidiyorduk. Ben 3 ya da 4 tane antrenman yaptım. Ama yine de bir şeyleri başarabildim. RT: Kazanmak nasıl bir duygu? ÖG: Valla süper ötesi bir duygu... Çünkü ben yapabileceğimden o kadar emin değildim, çok az çalışmıştım ve cidden kendime güvensizdim. Ama şu anda kendimle gurur duyuyorum. Çok güzel bir duygu. Cidden... RT: Yüzerken neler hissediyorsun? ÖG: Şöyle söyleyeyim; hırs, yani yarıştayken hırslı olduğumu hissediyorum. Üzüntü, mutluluk da var. Bir çok farklı düşünceyi bir arada yaşıyorum. 'Ya sonuncu olursam, o zaman boşuna yarışmış olurum' gibi düşünceler de aklıma geliyor. RT: Bu kadar kısa bir süre çalışıp, kazanmak nasıl bir çalışma ve beceri istiyor? ÖG: İstek olması gerekiyor içinde. Sırf yarışmış ol- mak için değil de daha çok “ben bir şeyleri başarabilirim” diyerek yapılması gerekiyor. RT: İlerisi için planların neler? ÖG: Herhalde en net ve en kısa cevabım bu olacak: Milli yüzücü olmayı çok istiyorum. RT: Başarılarının devamını diliyoruz... www.rugbyturkiye.net 71 SEN DE TIKLA... FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE YENİLİKLERDEN HABERDAR OL! HAYALLERIM SPOR VE BEN HALUK GÜREL Her defasında biraz daha... Aşksa Eğer Haluk Gürel haluk.gurel@rugbyturkiye.net B Büktü fidanlar boynunu, gözlerce yağdı yağmur, güneş doğdu yumruklarca... Kalktı yürekleri doğuyla batının, yerle göğün şaha, ne çaresizlik kalır, ne ufuklarda tasa. Ayaklandı ağaçlar ormanlarca, ne balta tanır artık, ne ateş, ne kaya, Var olan tek olmuş, tünelin tek çıkışı var, Gözleri çakmak çakmak bakanlarındır bu topraklarda yarınlar… B ir müsabaka düşünün. Rakibi çok, rekabeti dillere düşmüş, korkusu hırsına karışmış. Bir müsabaka düşünün, demişler boyunu aşar, kazananı belli, umutlanma. Bir müsabaka düşünün, standartların dışında, kuralları ağır, denetimi yok. Tüm bu koşullar altında, kimse inanmıyorken madalya umuduna, o sabah öyle bir uyanırsınız ki, şüpheniz yoktur kazanacağınıza... Öyle bir kudret damarlarınızda, öyle bir kararlılık bakışlarınızda… Ne içinizde bir kaygı, ne dilinizde bir yakarış. Bilirsiniz karşılıksız kalmaz hiçbir çaba. Bilirsiniz isteyince her şey mümkün. Bilirsiniz sınırlarınız ne çizdiğiniz kadar, ne başkalarının kurguladığı kadar. Gözleriniz sadece hedefe kilitli. Ne dışarıdan gelen sesler var, ne rakiplerinizin hırsa bürünmüş nefes alışları kulaklarınızda. Başlama işaretiyle birlikte çiğner ruhunuz beden kanunlarını, atılır hedefe doğru inançla. Saniyeler geride kalır, metreler geride kalır, yorgunluğa, yılgınlığa boyun eğ- mez aklınız. Tüm zorluklara, bir de adı çıkmış yarışmacılara aldırış etmez bir dayanıklılıkla, tam düşecekken ivmesi bacaklarınızın, yürek devralır mücadeleyi, zorlar ibrelerini kronometrelerin. Kimse kalmaz bitiş çizgisiyle aranızda. Kucaklarsınız zaferi müthiş bir coşkuyla. Rakiplere karşı kazanılan değil, kendine karşı kazanılan bir zaferdir bu. Sporun en sevdiğim taraflarından biridir bu. İnsan bedenine biçilen sınırların her defasında biraz daha aşılabilmesi... Kalıpların her defasında bir kez daha kırılabiliyor olması... Özgür değilse insan ne aklında, ne bedeninde, yaşamaya mahkumdur ona çizilen hudutların arasında. Dış koşullara bağımlı olmadan, neler yapabileceğine yüreğiyle karar verebilen insanların yoktur dur noktası. Onlardır her zaman yol alan, yolu açan, değiştiren, yeniye ve daha iyiye duyulan inancı yaşatan. Özgür, yenilikçi, güzel yarınlara… Sporla, sanatla, akılla, aşkla, dostlukla… Sipariş için: info@mcm-turkuaz.com www.rugbyturkiye.net 73 GÜNDÜZ SAKA gunduz.saka@rugbyturkiye.net B Bu sayımızda da bu güne kadar yayınladığım görüşlerin özetini içeren kısa ve anlamlı sözleri yazmaya devam edeceğim. Bu notlar, on yıldan fazladır devam eden ve Ayça (Tan) Ulusoy ile verdiğimiz derslerden, kitaplarımızdan, öğrencilerimizle bire bir yaptığımız derslerden ve seminerlerimizden derlenmiştir. Bu sözler hayata geçirildiğinde mutlu bir yaşam sürmemiz kolay olacaktır. Bunu hem kendi hayatımızda hem de öğrencilerimizin hayatlarında sıklıkla gözlemledik. Darısı başınıza... Söylemesi ve yazması bizden uygulamak ve mutlu yaşamak sizden… Aklımızda Kalanlar... zin vermediğiniz hiç bir şey başınıza gelmez. Bilgi sorumluluktur. Bildiklerimizin gereğini yapmamak bizim sorunumuzdur. Hayatımızın sorumluluğunu elimize almak bildiklerimizi bilgeliğe dönüştürmek ile mümkün olabilir. İlerlemek için ormanda yolu kendiniz açın. Siz İ açmazsanız başkalarının açtığı kadar yol alırsınız. Kılıcı elinize alın ve çalıları dalları kesmeye başlayın. Güzel bakmak içimizin yansımasıdır. Kendine dönerek yaşamak veya olumsuzluklar yaşamak kötü değildir. Kötü olan ders çıkarıp yine eskisi gibi yaşamaya devam etmektir. Soyut kavramlarla oyalanmamalı, somut yaşamsal eylemleri dile getirilmeli. Yaptığınız işe enerjinizi ve ruhunuzu katın. Bütünleşin. Bir olun. Hayatın tümüne yayılın. Yoldan çıkmamak için hedeflerinizi belirleyin ve sık sık başınızı kaldırın ve gittiğiniz yöne bakın. Yapmak istemediklerinize değil, yapmak istediklerinize odaklanın. Çevrenizdeki kişileri, değiştirmeye çalışıyor musunuz? Kendi kalıplarınıza uydurmaya çalışıyor musunuz? Sahipleniyor musunuz? Anlam yüklüyor musunuz? Şayet bunları yapıyorsanız neden mutlu www.rugbyturkiye.net 74 değilim diye çok düşünmeyin. Bir an evvel bu düşüncelerden zihninizi arındırarak tarzınız haline getirin. Kendi merkezinizde misiniz? Yoksa etrafımı izliyorsunuz? Başkalarının hayatında figüranlık yapmak yerine kendi hayatımızda başrol oyuncusu olunmalı. Seviyorum dediğiniz kişiyi gerçekten seviyor musunuz? Yoksa seviyorum diye kontrol altına mı almaya çalışıyorsunuz? Kendini sevmeyen başkasını sevemez. Ampulün ışığı önce kendi içini doldurur Ortama mı uyuyorsunuz yoksa ortama mı size uyuyor? Uyumlu insan demek; sevgi görmek, onaylanmak ve dışlanmamak adına istemediklerimizi yapıp sineye çekmek demek değildir. Uyumlu insan; sadece sevgiyle var oluşun gereğini yapandır. Rahat ve karalı olursanız kimse seni denemeyecektir. Sevmek; onaylamak, akış içinde olmak, olduğu gibi kabul etmek, bütünle uyum içinde ve dengede olmaktır. Akışı kabul etmek, direnmemek, sorunları bir kenara itip sorunlardan kaçmak değildir. İlişkide olduğunuz kişilerin sevgisini sabrını ve www.rugbyturkiye.net 75 gücünü denemeyin. Kaybetme korkusu ve garantiye alma ihtiyacı, egoyu besler ve yolu kapatır. Evren'e ne yansıtıyorsunuz? Bu çok önemlidir. Çünkü yansıttıklarımız bize geri yansıyacak ve hayatımızı şekillendirecektir. Olayların ve olanların arkasında bir şeyler aramamalı. Başkasına değil kendi içimize dönülmeli. Hedefinize yeniden bakın ve ne zaman ulaşacağınıza karar verin. Mekanlarda eğreti durmayın. Enerjiniz ile mekanı doldurun. Siz boşluk bırakırsanız karanlık olur. Işığın olmadığı yerde karanlık olur. Olanın ve yaşananın ardında başka bir şey aramayın, didiklemeyin. Arkasında başka bir şey aramak egoya kapı açar. Bu gün sahip olduğumuz şeyleri fark etmeli, kıymetini bilip, bunları sağlayanlara şükretmeliyiz. İlişkilerde size yapılanlara şükretmeli ve yaşanma sebebi anlaşılmalı. Sizin ona yaptıklarınızın ticareti yapılmamalı. Senin yaptıkların onun sorunudur. Sizde ki gelişimi fark edip kontrolü kaybedeceğini düşünen insanlar siz izin verirseniz size engel çıkartırlar. Boşalttığınız alanı doldururlar. Susarsanız birileri sizin adınıza konuşur, boşluğu başkaları doldurur Yaptıklarınız ve söyledikleriniz çözüme yönelik mi? Dürüst olmak neyi neden yaptığını bilmek ve bunu gerektiğinde dile getirmektir. www.rugbyturkiye.net 76 Sinema AJANDA Bu Aşk Fazla Sürmez Büyükler 2 Yapımı: 2013 - ABD Tür: Komedi Süre: 101 Dak. Yönetmen: Dennis Dugan Oyuncular: Adam Sandler, Kevin James, Chris Rock, Salma Hayek, David Spade Senaryo: Fred Wolf Yapımcı: Adam Sandler, Jack Giarraputo Geçmişin Sırları Uçaklar Yapımı: 2013 - ABD Tür: Animasyon, 3D Süre: 92 Dak. Yönetmen: Klay Hall Seslendirenler: Dane Cook, Val Kilmer, Teri Hatcher, Priyanka Chopra, Julia Louis-Dreyfus Yapımcı: John Lasseter, Traci Balthazor Yapımı: 2012 - ABD Tür: Gerilim Süre: 121 Dak. Yönetmen: Robert Redford Oyuncular: Shia LaBeouf, Susan Sarandon, Robert Redford, Nick Nolte, Chris Cooper Senaryo: Lem Dobbs Yapımcı: Robert Redford, Nicolas Chartier 23 Ağustos 2013 23 Ağustos 2013 A ynı mahallede büyüyen ve yıllar sonra bir araya gelen bir grup arkadaşın eve geri dönme vaktidir. Eve geri döndüklerinde onları bekleyen komik maceralarla birlikte bu sefer çocuklarından öğrenecekleri dersler vardır. 23 Ağustos 2013 D usty, paslanmaya yüz tutmuş bir uçaktır. En büyük hayali büyük bir yarışı kazanmaktır. Ancak Dusty'nin yükseklik korkusu vardır. F ilm Neil Gordon'un aynı adlı romanından uyarlandı. 30 yıl boyunca kimliğini gizlemeyi başaran eski bir teröristin (Redford) bir gazetecinin (LaBeouf) gerçek kimliğini ortaya çıkarması üzerine yaşadıklarına odaklanıyor. Yapımı: 2013 - İngiltere Tür: Komedi, Romantik Süre: 97 Dak. Yönetmen: Dan Mazer Oyuncular: Rose Byrne, Simon Baker, Jason Flemyng, Minnie Driver, Stephen Merchant Senaryo: Dan Mazer Yapımcı: Tim Bevan, Eric Fellner 23 Ağustos 2013 B ir partide tanıştıktan sonra kısa sürede evlenen Nat ve Josh'un evliliğinde 'cicim ayları' çabuk bitmiş, pembe bulutlar dağılmıştır. Evliliklerinde ilk yıl dolarken iyice gün yüzüne çıkan sorunlar, zaten pek uyumlu olmayan çifti birbirinden uzaklaştırır. Resmin içine bir de Josh'ın eski kız arkadaşı Chloe ve çekici bir iş adamı olan Guy'ın da girmesiyle her şey daha da karmaşık bir hal alır. Evlilikte ilk seneyi atlatmak, sanıldığından da zordur! Acaba Nat ve Josh'un aşkı ne kadar sürecektir? www.rugbyturkiye.net 78 Sinema Daire Yapımı: 2012 - ABD Tür: Korku Süre: 115 Dak. Yönetmen: Daniel Fridell Oyuncular: Mischa Barton, Rebecca De Mornay, Corey Sevier, Julianne Michelle, Jessica Malka Senaryo: Jim Steele, Michele Taverna Yapımcı: Suzanne Girard, Michele Taverna 30 Ağustos 2013 G üzel bir ev buldunuz ve yerleşiyorsunuz. Sonra bir gün evinizde garip sesler, garip cisimler görüyorsunuz. İşte korku dakikalar bundan sonra başlıyor. 1303 no'lu dairenin karanlık geçmişiyle yüzleşme vakti. Bu evden tek kurtuluş yolunuz evin trajik hikayesini çözmeniz. Aşk Kokusu Yem - 3D Yapımı: 2012 - ABD, Avustralya Tür: Gerilim , Korku Süre: 93 Dak. Yönetmen: Kimble Rendall Oyuncular: Sharni Vinson, Julian McMahon, Alex Russell Yapımı: 2012 - Fransa Tür: Dram Süre: 122 Dak. Yönetmen: Olivier Assayas Oyuncular: Clément Métayer, Lola Creton, Félix Armand 30 Ağustos 2013 D epremin sarsıcı etkilerinden Tsunami hakkında enteresan bir senaryoya sahip olan 'Yem 3D' Avustralya yapımı. 3 boyutlu olarak çekilen film, bir grup insanın Tsunami sonrasında sular altında kalan bir markette mahsur kalmalarını ve okyanus sularıyla birlikte gelen davetsiz misafirlerle olan mücadelelerini anlatıyor. Kaplan köpekbalığı türündeki vahşi hayvanlar ve bir grup soyguncu ile markette kısılı kalan ahaliye zor anlar yaşatıyor. 30 Ağustos 2013 1 968 Mayıs'ı, etkilerini günden güne ivmelenen bir güçle sürdürmektedir. Dönemin özgürlükçü ve aktivist gençliği hayallerini gerçekleştirme hedefiyle ilerlerken, uzakta görünen 'devrim' anbean yaklaşmaktadır. Gilles, Christine ve Alain arasındaki ilişki de dönemin ruhuyla eşzamanlı olarak ilerler. Devrime giden yolun heyecanı ve telaşını yaşayan üç genç, bu süreçte yaşadıklarını sanat üzerinden dışa vurmaya çalışır. Üçü arasında yaşanan aşk üçgeni de dönemin kendisi kadar karışık ve zorludur. Hayalet Yapımı: 2013 - ABD Tür: Gerilim Süre: 98 Dak. Yönetmen: Todd Robinson Oyuncular: Andy Garcia, William Fichtner, Ed Harris, Sean Patrick Flanery, Natascha McElhone Senaryo: Todd Robinson Yapımcı: Julian Adams, Pen Densham 6 Eylül 2013 Y azar ve yönetmenliğini Todd Robinson' un yaptığı gerilim-savaş filmi olan Phantom, gizemli bir Rus denizaltısı kaptanının savaşı önlemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Ed Harris, David Duchovny ve William Fichtner' in rol aldığı film, Eylül ayında vizyonda olacak. www.rugbyturkiye.net 79 Tiyatro Onikinci Gece 20 Ağustos 2013 21:00 Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir 1. Kategori - 56.50 TL 2. Kategori - 45.50 TL 3. Kategori - 34.00 TL Evlilik yeminleri, güzel aşk sözcükleri ile başlayan, evlilik seremonisinden delilik rapsodisine uzanan trajikomik bir süreç. Hepimizin hikayesi. Tıpkı mecburi hizmet gibi yaşı gelince girmek zorunda oldukları dünya evinde aklın sınırlarını zorlayan biri kadın biri erkek iki kişi. Asıl meseleleri, aşkın gözü nasıl kör ettiği ve sonrasında onları nasıl mat ettiği. Kim bilir belki önce evlilik aşkı öldürüyordu, ardından da aşk intikam için bizi. Aslında yıllarca hiçbirimiz tam manasıyla çözememiştik bu derin meseleyi. Nikah masasına gömülen bir aşkın ardından bir kadın ve erkeğin kendilerini aklama ve yanlışlarını saklama çabaları tiyatro yazarı Mine Artu'nun kaleminden Mehtap Bayri ve Necmi Yapıcı'nın muhteşem yorumuyla kaçık bir aşk hikayesine dönüşüyor. Sadece bir kaç saat delirmeye varım diyenler, mutsuz kadınların, mutsuzluk veren kayınvalidelere, mutsuz kocaların da “Eee artık evlenme vaktin geldi de geçiyor” diyen babalara dönüştüğü trajikomik bir dünyayı bir kez daha keşfetmek isteyenler! Görsel, işitsel teknikler ve medya yapımcılığı alanında uzman ve halen akademisyen olarak görev yapan, belgesel, tiyatro ve roman alanında bir çok eser veren Mine Artu "Benimle Delirir misin?" adlı oyunda bildik hatalarımızı, kahkahaya dönüştürüken soruyor "Bizimle delirmeye var mısınız? Yoksa bir tek akıllı siz mi kaldınız?” Kafamda Böcekler Var 3D Yaşamaya Dair 06 Eylül 2013 21:00 Ali Paşa Hanı, İstanbul Kafamda Böcekler Var 3D 21 Ağustos 2013 20:30 Bo Sahne, İstanbul 1. Kategori - Tam : 28.50 TL 2. Öğrenci 23.50 TL A kıllı insanlar için tasarlanmış bir tek kişilik gösteri. Yunus Günçe'nin kendine özgü mizah anlayışının sahne hali. Ve 3 boyutlu! En az! Güldürmek için takla atmayan, ne gerekirse yapmayan, komikçilikten hoşlanmayan eğlenceli bir anlatı. Zaten Yunus'un takla atması da yasak! Bunu sahnede anlatıyor. Oyunda yüksek bir samimiyet dozundan bahsedilebilir. Yunus sahnede, litaratüre kazandırdığı, "Butik ünlü" oluşunu, işsiz kalışını, ailesini, iş hayatını, özel hayatını, spor hayatını; kısaca o an aklında ne varsa onu anlatıyor. KBV bir "text" değil. KBV bir durum. Zaten Yunus da bir "komedyen" değil. Sadece "komik" olamayacak kadar meselesi var hayatla, işiyle, ünlülerle, ünün kendisiyle... Yunus sahnede çok mutlu. Onu gelip görmekte fayda var. Çünkü mutlu insanlar, mutlu eder! Asi Kuş 21 Ağustos 2013 21:00 Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir 1. Kategori - 56.00 TL 2. Kategori - 45.00 TL 3. Kategori - 34.00 TL T ürk tiyatrosunun en önemli yıldızlarından Ali Poyrazoğlu müzikli bir gösteriyle sizleri şaşırtacak. Yaşama, sanata, aşk olgusuna bakışınızı değiştirecek bu oyunu mutlaka izleyin! İstanbul Tiyatro Festivali'nde büyük ilgi yaratan “Asi Kuş” kaçırılmaması gereken bir deneyim. Ali Poyrazoğlu, Asi Kuş'ta Bizet'nin ünlü operası Carmen'in bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyor. Opera, tiyatro, bale ve güldürü ustalığı bir arada. Carmen, Bizet, Don Jose, Ali Poyrazoğlu, Toreodor ve Boğa rollerinde Ali Poyrazoğlu… Tam 56.00 TL-Ögrenci 31.00 TL G enco Erkal'ın Nazım Hikmet tutkusunun yeni ürünü olan "Yaşamaya Dair - Bursa Cezaevi'nden Mektuplar" adlı müzikli gösterisi başlıyor. Nazım Hikmet'in ölümünün 50. yıldönümü için Genco Erkal'ın uyarlayıp yönettiği oyunda, Tülay Günal da oynuyor. Piyano ve viyolonsel eşliğinde oynanacak oyunda, başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere değişik bestecilerin Nazım şarkıları da seslendirilecek. Ağırlıklı olarak ozanın Bursa Cezaevindeki yaşamını, eşi Piraye Hanım'a olan tutkusunu anlatan oyun, daha sonra sürgün yılları ve vatan hasretine odaklanarak, destansı yaşamından izlenimlerle noktalanıyor. Oyunun asıl önemli özelliği, XVIII. yüzyıldan kalan Eminönü'ndeki Ali Paşa Hanının avlusunda, açıkhavada, doğal dekorda sergilenecek olması. Bu etkinlikle kentimiz 150 kişilik yeni bir açıkhava tiyatrosu kazanıyor. www.rugbyturkiye.net 80 Konser Selen Gülün - Başka 09 Eylül 2013 22:30 Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul 23,50 TL Sezen Aksu S Sezen Aksu 23 Ağustos 2013 21:00 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Kerem Görsev Fatih Erkoç 22 Ağustos 2013 21:00 Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir 1. Kategori - 89.00 TL 2. Kategori - 78.00 TL 3. Kategori - 67.00 TL F atih Erkoç & Kerem Görsev birçok caz standardının yer aldığı canlı performans DVD'si ve CD' si için titizlikle sürdürdükleri çalışmalarını tamamladı. Müzikseverler ve özellikle caz severler tarafından büyük ilgi görmesi beklenen Fatih Erkoç ve Kerem Görsev Trio Canlı Performanslarıyla sahne alacaklar. 1. Kategori - 187.00 TL 2. Kategori - 162.00 TL 3. Kategori - 135.00 TL 4. Kategori - 110.00 TL 5. Kategori - 99.00 TL Belle and Sebastian 24 Ağustos 2013 17:00 KüçükÇiftlik Park, İstanbul H arbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleşecek Sezen Aksu Geleneksel Yaz Konserleri bu yaz yine dinleyicileri duygudan duyguya taşıyacak. Sezen Aksu'nun hayatın tüm renklerini şarkılarla ve tadına doyum olmaz sohbetiyle dinleyici ile paylaşacağı yepyeni yaz konserleri başlıyor. Üstelik dinleyiciler bu konserlerde en çok istedikleri şeye, Aksu'nun sade ve güçlü yorumculuğuna doyacaklar. Fahir Atakoğlu önderliğindeki Acoustic Band'in eşliğindeki repertuar ve düzenlemelerle, Harbiye'de dupduru bir Sezen Aksu duyulacak. Aksu misafirleriyle, daha önce hiç anlatmadığı, başından geçen komik anılarını da paylaşacak. Kısacası, bu yaz dinleyicilerin bazen şarkılarla yaşaran gözleri yerini, yer yer gülmekten yaşaran gözlere bırakacak. Sahne Önü - 135.00 TL Normal - 80.00 TL Normal Öğrenci - 60.00 TL I ndie müziğin öncüleri “Belle and Sebastian” sabırsızlıkla beklenen Türkiye'deki ilk konseriyle 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik Park'ta! Türkiye'de müzikseverlerin yıllardır bekledikleri “Belle and Sebastian” 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik Park sahnesinde olacak! “The Boy with the Arab Strap” ile “En İyi Yeni Grup” dalında Brit Ödülü kazanan grup, “Dear Catastrophe Waitress”, “Step Into My Office” ve “I'm a Cuckoo” hitleriyle dünya listelerini alt üst ederek milyonları 'indie' müziğin peşinden sürüklüyor. elen Gülün, şimdiye kadar müzik adına yapmış olduğu tüm çalışmalarda yenilikçi ve lider kimliği ile diğer çağdaş müzisyenler arasından sıyrılmış ve Türk Müzik tarihinde kendine genç yaşına rağmen önemli bir yer edinmiş bir sanatçı. Kendi adına dünyanın çeşitli yerlerindeki en önemli sahne ve festivallerde büyük sanatçılarla sahneye çıkıp kendi müziğini paylaştı. Eserleri dünyanın çeşitli yerlerinde seslendirildi. Downbeat, New York Times, Herald Tribune gibi dünyanın önde gelen medya kuruluşları tarafından haber yapıldı, takibe alındı. Selen Gülün 2013'e kendi şarkılarından oluşan yeni şarkı albümü Başka'yı hazırladı. 2006 yılında Sürprizler (recjazz) albümü yayınlandığında müziklerin tamamının Türkçe sözlü olması ve Trio formatında çalınmış olması Caz dünyasına yeni bir ivme kazandırmış, kendinden sonra yayınlanan albümlere yol açmıştı. Yayınlanmış albümlerinin hepsi birbirinden farklı stiller ve oluşumlar barındıran Selen Gülün'ün bu seferki çalışması yine değişken ve yeniliklerle dolu. Şarkıların değişik stillerde, yormadan dinlemeye uygun, alışılagelmiş şarkı formatının çok dışına çıkmadan ama işleniş tarzında farklılıklar yaratarak kaydedilmiş olması, uzun soluklu sololar yerine sözlere küçük nefesler aldıran doğaçlamalarla süslenmiş olması bu albümün en önemli özellikleri. Albüm Müzik Evi stüdyosu'nda Berk Kula tarafından kaydedildi ve Lin Records etiketiyle Mart ayının ilk haftasında dinleyicisine ulasacak. www.rugbyturkiye.net 81 Konser Soul Stuff 14 Eylül 2013 23:59 Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul 34,50 TL Piatango Piazolla Project A 10 Eylül 2013 22:30 Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul 23,50 TL P iatango, 2007 yılında kurulmuş; modern Arjantin tangosunun yaratıcısı ünlü besteci Astor Piazzolla'nın eserlerini yorumlamak ve modern tango müziğinin Türkiye'deki icracısı olmak üzere bir araya gelmiştir. Piazzolla eserlerinin yanı sıra, Türk tangolarının Piazzolla yorumlarını; Piazzolla düzenlemelerine uygun etnik kültürel eserler, film müzikleri ve ayni zamanda kendi özgün eserlerini sanatseverlere şimdiye kadar daha önce duymadıkları şekilde zengin orkestrasyon düzenlemelerle repertuarında sunmaktadır. Piatango, yedi müzisyenden kurulu bir orkestradır. Gustavo Battistessa (Bandoneon), Burcu Bal (Keman), Başak Elkutlu(Viyola), Şirin Vatan (Viyolonsel), Ceyda Pirali (Piyano),Saltuk Tukur (Bas), Mine Berkay (Perküsyon). Grup 2008 Nisan ayından bu yana İstanbul'da ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde; Duru Tiyatro, Nardis Jazz Club, Kanyon Milongası, Gitar Cafe, Naima Jazz Club, Oya-Bora ve Mısırlı Ahmet'in konuk olduğu Babylon Konseri, Hayal Kahvesi' Jazz Stop, Afyon Jazz festivali, Gap Genclik Festivali, üniversite konserleri gibi çok çeşitli mekanlarda performanslarda bulunmuştur. Redd 13 Eylül 2013 22:00 Jolly Joker İstanbul, İstanbul Lenka 13 Eylül 2013 18:30 KüçükÇiftlik Park, İstanbul 79 TL B ir yandan dünya müziğinin klasikleşmiş örnekleri sokak ruhuyla sahnelere taşınırken bir yandan da son dönemde müzikseverlere sunduğu birbirinden enerjik besteleri ile dikkatleri üzerine çeken Lenka yepyeni albümü ile keyifli bir Eylül akşamı sunuyor. Lenka ve Sokaktan Sesler Lenka'nın dillerden düşmeyen şarkılarını dinlemek ve sokak müzisyenlerinin “Hit The Road Jack”, “Sweet Home Alabama” gibi çalacakları kıpır kıpır parçalarına neşeyle eşlik etmek için 13 Eylül Cuma günü, Küçükçiftlik Park Garden'a! Vip - 78.00 TL Normal - 39.50 TL 2 005'ten bu yana beş stüdyo albümü, bir soundtrack albüm ve bir konser DVD'si yayınlayan, Türkiye'nin en sevilen ve beğeniyle dinlenen gruplarından Redd, İstanbul Jolly Joker'de dinleyenleri ile buluşuyor! Geniş kitlelere hitap eden ve yaptıkları her işle dikkatleri üstüne çekmeyi başaran Redd, gerek yaptığı müzikle, gerekse duruşuyla büyük beğeni topluyor. 2012 yılında çıkarttıkları albümleri 'Hayat Kaçık Bir Uykudur' ile başarılı bir işe daha imza atan grup, dinleyenlerinin gönlünü bir kez daha fethetmeyi başardı. Çıkarttıkları her albümle hayran sayısını arttıran ve dinleyenlerin beğenisini bir kez daha kazanan Redd, 13 Eylül Cuma akşamı İstanbul Jolly Joker'de sahne alıyor. lper Cengiz tarafından kurulan ve 1995'den bugüne soul ve rock'n roll'un Türkiye'deki başarılı temsilcisi olan grup yaptığı düzenli programlar ve konserler ile geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. 1999 yılında TRT 2 'de "Mini Konser" programında yer aldı. 2003-2004 yılları içersinde Metin Uca ile "Passaparola" yarışma programında üstlendikleri orkestra görevinde, 200'e yakın yerli ve yabancı parçayı yorumladılar. Sergiledikleri canlı performansları ile dikkat çeken Soul Stuff, İstanbul'da gerçekleşen Uriah Heep (2004), The Blues Brothers Band (Eylül 2006), Chuck Berry (Ocak 2007) gibi ünlü grup ve sanatçıların konserlerinde ön grup olarak sahne aldı. 2007'de solist Alper Cengiz, İngiltere devlet televizyonu BBC'nin Elvis Presley'in ölümünün 30. yılı anısına düzenlediği ve tüm dünyayı kapsayan "World's Greatist Elvis" yarışmasında binlerce aday arasından seçilerek finalde yarışmaya hak kazandı. Yarışma haberi Türkiye medyasında da geniş yer aldı. Grup, 12 Mayıs 2008 tarihinde Alper Cengiz'in solist olarak yer aldığı, Ankara Kent Orkestrası - Bilkent Yaylı Grubu ve Soul Stuff'ın birlikte sahne aldığı yaklaşık 40 kişilik bir orkestra ile Yüzyılın Sanatçıları Konserleri Dizisi No.1 Elvis Presley konserini gerçekleştirdi. 2008 ve 2009 yazında Kıbrıs'da sahne aldılar. Grubun performansı, Kıbrıs'ın yerel TV kanallarında yayınlanıyor. Grup, TV programlarının yanı sıra aralarında Türkiye'nin seçkin şirketlerinin de yer aldığı birçok özel organizasyonda sahne aldı ve almaya devam ediyor. www.rugbyturkiye.net 82 STORE siparis@rugbyturkiye.net 682 - 3D kask - IRB onaylı 3D helm - IRB approved RUGBY TÜRKIYE STORE SATISLARINA DEVAM EDIYOR! Kafa ölçüleri S 55 cm M 57 cm L 58,5 cm XL 60 cm ! “Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro kuru üzerinden TL ye çevrilecektir. ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! 681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı Rugby 2D helm - IRB approved Kafa ölçüleri S 55 cm M 57 cm L 58,5 cm XL 60 cm 52,53 € Stoklar için danışınız. Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir. 3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş Havalandırma sizi serin tutar Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı Oturması için uzayan elastik arka paneller Emilim sizi kuru tutar Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for better fit. Excellent visibility and hearing due to 3D design Antimicrobial brushed finish Ventilation keeps you cool Fully elasticated “fit and forget” chin strap Elasticated back panels stretch to fit Absorption keeps you dry 653 - Ragbi eldivenleri Rugby gloves 34,15 € 21,68 € S - XL Stoklar için danışınız. Stoklar için danışınız. ! ! ! ! Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask Havalandırma sizi serin tutar Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı IRB onaylı ! ! ! ! A perfect entry helmet providing excellent quality and value Ventilation keeps you cool Fully elasticated “fit and forget” chin strap IRB Approved ! Mükemmel tutuş ve kolay oturuş ! With excellent grip and easy fit www.rugbyturkiye.net 83 766 - HexPad MAX hDc koruma HexPad MAX hDc Shirt 651 - HexPad ön kol koruması HexPad forearm pad Göğüs ölçüleri S 86 - 94 cm M 97 - 104 cm L 107 - 114 cm XL 114 - 122 cm XXL + 124 cm Dirsek ölçüleri S 20 - 22 cm M 22 - 26 cm L 28 - 30 cm XL 30 - 35 cm XXL 38 - 40 cm ! ! ! ! ! ! ! ! 83,28 € Stoklar için danışınız. Ragbi için en üstün koruma Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği için Hexpad koruma hDc nem yönetimi IRB onaylı The ultimate in rugby protection HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine and sternum hDc moisture management IRB approved 23,59 € Stoklar için danışınız. ! ! ! Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması hDc nem yönetimi 1 çift ! ! ! HexPad forearm protection with an easy fit HDc moisture management 1 pair 6440 - HexPad dizlik/dirseklik HexPad knee/elbow/calf Diz ölçüleri S 30 - 35 cm M 35 - 40 cm L 40 - 45 cm XL 45 - 50 cm 767 - HexPad PRO hDc koruma HexPad PRO hDc Shirt Göğüs ölçüleri S 86 - 94 cm M 97 - 104 cm L 107 - 114 cm XL 114 - 122 cm XXL + 124 cm Dirsek ölçüleri 20 - 25 cm 25 - 28 cm 28 - 30 cm 30 - 35 cm Baldır ölçüleri 20 - 25 cm 25 - 30 cm 30 - 35 cm 36 40 cm Stoklar için danışınız. 25,37 € 58,38 € Stoklar için danışınız. ! ! ! Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma hDc nem yönetimi IRB onaylı ! ! ! HexPad protection for the shoulders and clavicle hDc moisture management IRB approved ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi teknolojisi Kort sporları için önerilmez. Çift olarak satılır. Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad Lightweight, breathable, confortable and protective Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort and performance Not recommended for court sports Sold in pairs www.rugbyturkiye.net 84 6448 - İncik ve baldır koruması Shin/calf guard 310 - Suspansuar Adult supporter without cup Baldır ölçüleri XS 20 - 28 cm S 28 - 30 cm M 30 - 33 cm L 33 - 35 cm XL 35 - 38 cm XXL 38 + cm Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm 24,64 € Stoklar için danışınız. ! ! ! İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik kemiği koruma hDc nem yönetimi Çift olarak satılır Çıkarılabilir sert plaka ! ! ! ! Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf hDc moisture management Sold in pairs Removable hard plate ! 7740 - hDc korumalı şort Padded hDc short (guard) Bel ölçüleri S 71 - 76 cm M 81 - 86 cm L 91 - 97 cm XL 101 - 107 cm XXL 112 - 117 cm ! ! ! ! ! ! 56,48 € Pro style compression short HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for continuous protection hDc moisture management Stoklar için danışınız. ! ! ! Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir Bakteri ve küf gelişmesini engeller Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar ! Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and cooling. Provides greater resistance to bacteria and mildew growth. High rubber content assures maximum support and durability. ! ! 323 - Suspansuar ve koruma aparatı Contour cup and supporter unit Bel ölçüleri S 66 - 81 cm M 81 - 96 cm L 96 - 112 cm XL 112 - 127 cm Stoklar için danışınız. Profesyonel sitil sıkıştırma şortu Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad koruması hDc nem yönetimi 5,35 € 13,17 € Stoklar için danışınız. ! ! Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici 7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır ! ! Deeper and contoured hard cup and supporter. Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit construction. www.rugbyturkiye.net 85 325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı Flexcup and supporter Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm 13,90 € ! ! ! ! Pouch to hold cup 7,5 cm waistband 7,5 cm leg straps High rubber content assures maximum support and durability 3300 - Performans hexMesh Suspansuar ve FlexCup koruma Performance hexMesh Supporter with FlexCup Ultralite Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm ! ! ! ! ! ! 5,71 € Stoklar için danışınız. Koruyucu tutucu kese 7,5 cm kemer 7,5 cm bacak kayışı Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar ! ! ! ! 3010 - Suspansuar koruma aparatı Contour cup lite Stoklar için danışınız. ! ! ! Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım Darbe sporları için ideal Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma ! ! ! Traditional, lightweight desing with full coverage Ideal for impact sports Shock absorbent hard cup, with soft contour edge 3020 - Flexcup koruma aparatı Flexcup Ultralite 15,36 € 6,44 € Stoklar için danışınız. Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar. hDc nem yönetimi Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir havalandırma sağlar Performance design provides maximum support without excess fabric hDc moisture management New FlexCup design provides maximum protection and extreme light weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep players cool ! ! ! ! ! ! Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir havalandırma sağlar. Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum sağlar. New design provides maximum protection and extrem light weight Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep players cool Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player comfort www.rugbyturkiye.net 86 YARATICI PERFORMANS...