demirci ilçesi halıcılık sektörü kümelenme analizi
Transkript
demirci ilçesi halıcılık sektörü kümelenme analizi
DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Zafer Kalkınma Ajansı’nın Mali Desteği ile Vezir Danışmanlık Ltd. Tarafından Hazırlanmıştır © AĞUSTOS, 2012 T.C. DEMİRCİ BELEDİYESİ DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Zafer Kalkınma Ajansı’nın Mali Desteği ile Vezir Danışmanlık Ltd. tarafından hazırlanmıştır © Ağustos, 2012 Bu Rapor, T.C. Zafer Kalkınma Ajansı’nın desteklediği Demirci İlçesi Bölgesel Potansiyelinin Tanıtılması ile Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi Projesi kapsamında Vezir Ltd. tarafından hazırlanmıştır ©. İçerik ile ilgili tek sorumluluk Vezir Araştırma ve Danışmanlık Ltd.’ye aittir ve T.C. Zafer Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz. 4 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ PROJE YEREL EKİBİ Metin Kıran : Proje Genel Koordinatörü Kazım Aysan : Proje İdari Koordinatörü Melek Akbay : Proje Koordinatörü Semih Esen : Proje Araştırma Uzmanı Yeliz Kurnaz : Proje Teknik ve Saha Araştırmaları Uzmanı 5 ARAŞTIRMA EKİBİ Prof. Dr. Murat Kasımoğlu : Araştırma Ekibi Lideri/İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Hakkı Eraslan : Düzce Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Aslı Aksoy : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Muaz Güngören : İstanbul Üniversitesi Dr. Handan Aydın : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğr. Gör. Başak Özdemir : Marmara Üniversitesi Öğr. Gör. Ahmet Akaydın : Dicle Üniversitesi Yunus Bayındır : Vezir Stratejik Danışmanlık Ltd. Emel Altın : Vezir Stratejik Danışmanlık Ltd. Bahar Avçil : Vezir Stratejik Danışmanlık Ltd. 6 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ PROJEYE GÖRÜŞLERİYLE YÖN VERENLER Ahmet Yurdakul Baran Halı Durmuş Güleç Güleç Halı İbrahim Yılmaz İTKİB Ali Kurnaz Yapı Kredi Bankası Ebubekir Ermiş MEB İlçe Müdürlüğü İhsan Odabaşı Odabaşı Halı Ali Özkuyumcu İpsan Yün İplik Enver Armağan Armağan Halı İhsan Temel Belediye Başkanı Ali Sarı Halıkent Halı Yıkama Feridiun Şimşek Köknar Halı İsmail Bakım Gayret Halı Ayhan Kesici Armağan Halı Gülser Özkan İlçe Halk Eğitim Merkezi Kamil Aydemir Gaziler Derneği Baha Erkmen Özne Kimya Hakkı Gümüşdere Gümüşdere Halı Kasım Kabak Elifnur Halı Behçet Özkul Özkul Halı Hasan Ersöz Zümrüt Halı Kemal Korkmaz Demirci Belediyesi Bülent Yılmaz Demirci Kaymakamlığı Hüseyin Çorlu Demirci Bakkallar ve Bayiler Odası Mehmet Coşar Demirci Belediyespor Kulübü İbrahim Akarsu Akarsu Yün Halı Mehmet Karagül Efe Halı İbrahim Özkul Haskul Halı Mehmet Karakaya Demirci Ziraat Odası İbrahim Şimşek Vergi Dairesi Müdürlüğü Melike Kurtuluş Sağlık Grup Başkanlığı Cahit Öztürk Halk Bankası Cahit Üner Yüner Halı Celal Argun Argun Halı Cemal İlkdoğan Yörem Halı 7 Muammer Adıgüzel İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Muammer Ersöz Zümrüt Halı Muharrem Saraçoğlu Vakıfbank Nurettin Kalem Nur Mensucat Yrd. Doç. Dr. Bilal Elbir CBÜ Eğitim Fakültesi Nurullah Demir Sultan Halı Yrd. Doç. Dr. İsmail Taşlı CBÜ Demirci MYO Öğr. Gör. Mehmet Evrensel CBÜ Demirci MYO Murat Gülvesen Gülseven Tekstil Prof. Dr. Hikmet Savcı Sabahhattin Zaim Üniversitesi Murat Yılmaz Yüner Halı Sadettin Selvi Ladik Halı Mustafa Bakım Gayret Halı Sadık Özkuyumcu Demirci Esnaf Kefalet Kooperatifi Mustafa Eraydın Uğur Yün Halı Mustafa Ertem Orman İşletme Müdürlüğü Mustafa Güleç Güleç Halı Mustafa Kayhan Terzioğlu Grubu Necati Selvi Ladik Halı Selami Selçuk Demirci Ticaret ve Sanayi Odası Süleyman Adışen Ege Halı Süleyman Karaağaç Yapı Kredi Bankası Şaban Dede Sade Halı Şule Kalmış Proliz Danışmanlık 8 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ YÖNETİCİ ÖZETİ Demirci ilçesinin temel ekonomik potansiyelini analiz etmek için hazırlanan bu raporun amacı; ilçenin mevcut ekonomik potansiyeli ve halıcılık sektörüne yönelik gelişim ve uluslararası rekabetçilik stratejik altyapısının oluşturulmasıdır. Bu bağlamda, daha katılımcı ve daha sağlıklı sektörel bir yapılanmanın gelişmesi için söz konusu süreçte kullanılabilecek yaklaşımlar geliştirilmesi; aynı zamanda, ilçenin gelişme potansiyeli ve bölgenin gelişimini engelleyen risklerin ortaya konulması da hedeflenmektedir. Bu kapsamda çalışma süresince Demirci İlçesi’nin gelişmesine katkıda bulunması gerekli olan paydaşların vizyonları, katılımcı bir perspektifle sürece dahil edilmiş ve birincil, ikincil veriler ile bölgenin temel potansiyeli sosyo-ekonomik, çevresel ve kentsel boyutları ile değerlendirilmiştir. İlçenin ekonomik planlamasına ve gelişimine önemli katkı sağlayacağı öngörülen bu çalışma ile katılımcı ve paydaşlarla görüşülerek bu kişilerin ve kurumların bakış açılarının verilere dayalı bir şekilde analizi yapılmıştır. Bu bağlamda çalışmanın bilimsel araştırma yöntemi olarak nitel (qualitative) araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem kapsamında hem ikincil hem de birincil veri toplama tekniklerine müracaat edilmiş olup, yarı yapılı yüz-yüze anket yöntemi, odak grup toplantıları, alan ziyaretleri ve yarı-yapılı mülakat teknikleri kullanılarak sahadan veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler araştırma amacına uygun analiz yöntemleri ile değerlendirilmiş olup; Ekonomik Konsantrasyon Analizi (EKA), Alansal Varlık Analizi (AVA), Sektörel Değer Zinciri Analizi (DZA), Uluslararası Rekabetçilik Analizi (URA), Paydaş-Sorunİhtiyaç-Talep Analizi ve Endüstriyel Kümelenme Analizi (EKA) yaklaşımları kullanılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Demirci ilçesinin ve bölgesinin ekonomik potansiyelini ve halıcılık sektörünün rekabetçi yapılanması, girişimcilik ve kümellenme temelli gelişim modelleri ortaya çıkarılmıştır. Geliştirilen ve kullanılan modellerin; sektörel sivil toplum kuruluşlarına, kamu yönetimine, kalkınma ajanslarına ve diğer önemli paydaşların stratejik karar verme süreçlerine rehberlik etmesi beklenmektedir. Geleneksel sektörlerimizin başında yer alan halıcılık, Demirci ilçesinin ve bölgesinin gelişiminde önemli bir kaldıraç etkisi yapacağı beklenmektedir. Kırsal kalkınma çalışmalarında geliştirilmesi öngörülen sektörün, ülkemizin diğer bölgelerinde de uygulanabileceği ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede sektörün rekabetçi ve küreselleşen pazarlarda varlığını sürdürmesi hem kırsal kalkınma açısından hem de kırsal sanayinin gelişimi açısından da önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra yapılan çalışmalar sonucunda Demirci ilçesi halıcılık sektörünün rekabetçiliği açısından önemli bir çekirdek yeteneğe sahip olduğu belirlenmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre başta sentetik ürünler olmak üzere yünün dışındaki bir maddeden üretilen halıların, özellikle çocuklar olmak üzere bireyler üzerinde stres ve gerilim gibi olumsuz sonuçlara yol açtığı tespit edilmiştir. Yün halıcılıkta gelişmiş olan Demirci’nin yün odaklı yapısı ve gelişimi, ilçenin rekabetçiliği açısından önem arz etmektedir. Bu özellik Demirci ilçesi halıcılık sektörünün önemli bir çekirdek yeteneği (core competence) olarak da öne çıkmaktadır. Bu çalışmanın sonunda temel olarak da mikro ve mezo düzeyde sektörün varlığını sürdürmesine yönelik temel modeller kümelenme yaklaşımı ve rekabetçilik paradigması ile ortaya konmuştur. Çalışma, ayrıca, ileride halıcılık sektörüne yönelik yapılacak kümelenme temelli sektörel gelişim projesinin de altılığını oluşturacak şekilde tasarlanmıştır. Bunun yanında Demirci’nin küresel pazarlara açılmasına yönelik İngilizce olarak raporun özet çalışması yapılmış ve EK olarak raporun son bölümüne eklenmiştir. 9 EXECUTIVE SUMMARY This report that analyses the basic economic potential of the Demirci district, mainly aims to form the international strategic competitive infrastructure of the district’s present economic potential and carpet industry’s development. In this regard, it is also aimed to develop approaches that can be used to form a more participatory and healthier sectoral structuring and highlighting the potential factors which challenge the region’s development. In this extent, the visions of the necessary participants in the district’s development has been integrated in the process and primary and secondary data have been collected to evaluate Demirci’s potential socio-economic, environmental and urban dimensions. In this work, the meetings were held with participants and shareholders and the perspectives of these people and institutions were analysed with this data. The qualitative research technique was used as the scientific research method of the Project. With this technique, primary and secondary data collection techniques have been applied and content analysis was made on data obtained from focus group meetings and interviews. The data was evaluated by analysis methods suitable, such as the Economic Concentration Analysis (ECA), Areal Asset Analysis (AAA), Sectoral Value Chain (SVC), International Competitiveness Analysis (ICA), Stakeholder-Problem-Need-Demand Analysis and Industrial Clustering Analysis (ICA) were used. As the result, the Demirci district’s and region’s economic potential and carpet sector’s competitiveness structuring and entrepreneurship and cluster based development models were determined. The models developed and used are expected to guide decision making processes of the sectoral non-governmental organizations, local government, development agencies and other important stakeholders. As one of the leading traditional sectors, carpet business, is expected make a leverage effect on the development of Demirci district and region. In this respect, the sector’s existence in the competitive and globalizing markets is not only important for the rural development but also for the progress of the rural industry. Besides, at the end of the studies, the Demirci district is identified as having important core competence for the competitiveness of the carpet sector. According to the scientific studies, the synthetic products being in the first place, the carpets produced from other materials than wool are ascertained to cause negative results as stress and tension on people, especially on children. Demirci’s wool-oriented carpet industry structure and development has an important role on the district’s competitiveness. Its core competence puts Demirci district forward in the carpet industry. At the end of the study, the main models aim to maintain the sector’s existence at both micro and macro levels were presented with the cluster approach and competitiveness paradigm. The study, additionally, was designed to form the basis of the cluster based sectoral development project for the carpet industry. In addition to these, for Demirci’s entrance to the global market, the report was summarized in English and added as appendix to the end of the report. 10 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ İÇİNDEKİLER PROJE EKİBİ ……………………………………………………………………………………………………. 5 PROJEYE GÖRÜŞLERİYLE YÖN VERENLER …………………………………………………….. 6 YÖNETİCİ ÖZETİ 8 ………………………………………………………………………………………… TABLOLAR LİSTESİ ………………………………………………………………………………………... 15 ŞEKİLLER LİSTESİ ………………………………………………………………………………………... 17 RESİMLER LİSTESİ ………….……………………………………………………………………………... 18 KISALTMALAR ………………………………………………………………………………………… 19 …………………………………………………………………………………………………… 20 ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ …………………………………………………………………. 21 1.1 Benimsenen İlkeler ………………………………………………………………….. 21 1.2. Çalışmanın Aşamaları …………………………………………………………………. 22 1.3 Veri Toplama Yöntemleri 22 GİRİŞ 1. 1.4 2. ………………………………………………………. 1.3.1 İkincil Kaynaklardan Veri Toplama Yöntemleri ……..… 23 1.3.2 Birincil Kaynaklardan Veri Toplama Yöntemleri ……..… 23 1.3.2.1 Derinlemesine Mülakatlar ……………………….………. 23 1.3.2.2 Ortak Akıl Toplantıları ……………………...……….. 24 1.3.2.3 Anket …………………………………...……………………………... 24 1.3.2.4 Saha Gözlem …………………………………....………………... 24 Verilerin Analizi ………………………………………………………………….. 24 1.4.1 Ekonomik Konsantrasyon Analizi (EKA) ……..……...……… 25 1.4.2 Alansal Varlık Analizi (AVA) ..…………………………………...…….. 25 1.4.3 Sektörel Değer Zinciri Analizi (DZA) ..…………………………...…. 25 1.4.4 Uluslararası Rekabetçilik Analizi (URA) ………..…………… 25 1.4.5 Endüstriyel Kümelenme Analizi (EKA) ……………………. 26 ……………..…………………………………..…… 27 2.1 İlçenin Tarihi Gelişimi …………..…………………….……………………………….. 27 2.2 İlçenin Tarihi Varlıkları ……………..…….…………………………………. 29 2.3 İlçenin Kültürel Varlıkları ……………………………………………………… 29 …………………...……………………………………………... 30 DEMİRCİ İLÇESİ GENEL DURUMU 2.4 2.3.1 El Sanatları 2.3.2 Gelenekler ve Sözel Kültürel Miras ……...………………………… 30 2.3.3 Kütüphaneler ………………………………………………………………….. 30 2.3.4 Kültür Merkezleri 32 ………...…………………………………………….. İlçenin Coğrafi Yapısı ve Konumu ……………….………………………….. 32 11 3. 2.5 İlçenin İklimi ve Bitki Örtüsü ……………….…………….……………………….. 33 2.6 İlçenin Doğal Kaynakları ………..……………………………………………... 35 2.7 İlçenin Demografik Yapısı ………………………………………………...…….. 37 2.8 İlçenin Eğitim Durumu …………………………………….………………… 40 2.8.1 İlköğretim ………………………………………………………………….. 41 2.8.2 Ortaöğretim ………………………………………………………………….. 44 2.8.3 Yükseköğretim 2.8.4 Diğer Eğitim ve Öğretim Kurumları ………..…………………………………………….. …………..…………………… 47 ……………………………………………………… 48 2.9 İlçedeki Sağlık Hizmetleri 2.10 İlçedeki Sivil Toplum Kuruluşları ve Kooperatifler 2.11 İlçenin Ulaşım Altyapısı ……………………. 49 ……………………………………………..………... 50 DEMİRCİ İLÇESİNİN EKONOMİK KONSANTRASYON MATRİSİ ……..….. 53 ………………………………. 54 3.1 İlçe Ekonomisinin Rekabetçilik Düzeyi 3.2 İlçedeki Girişimcilik …………………………………………………………………. 55 3.3 İlçe Ekonomisi …………………………………………….……………………………….. 59 3.3.1 Sanayi Sektörü …………………………………………………………….…… 60 3.3.2 Hizmet Sektörü 63 ……………………………………………………… 3.3.2.1 Ticaret Sektörü ve İhracat ……………………………..… 64 ……………………………………..…… 68 Tarım Sektörü ………………………………………………………………… 70 3.3.2.2 Turizm Sektörü 3.3.3 3.4 4. 46 Ekonomik Konsantrasyon Matrisi Değerlendirme Sonucu ………… 78 HALICILIK SEKTÖRÜ ……………………..……………………………...……………………….. 82 4.1 Sektörün Ürünleri ve Sınıflandırılması ……………………………….. 83 4.1.1 Uluslararası Standartlara Göre ……………..………………… 83 4.1.2 Üretim Yöntemine Göre …………………………………………… 83 4.2.1.1 Makine Halısı ………………………………………………………. 84 4.2.1.2 El Dokuma Halısı ………………………..…………………. 90 Kullanılan Hammaddeye Göre …………………………………………… 92 4.1.3.1 Yünden Dokunmuş Halılar 92 4.1.3 4.1.3.2 İpek Halılar 4.1.4 4.2 …………………..…….……. ……………………………………………..…...…... Kullanıldıkları Yere Göre 93 …………………………………………… 93 ……………..…………………………….. 94 ……...……………………………………………………...…… 95 ………………………...…………………………………………………… 95 Halıcılık İle İlgili Temel Kavramlar 4.2.1 Çözgü (Arış) 4.2.2 Atkı 4.2.3 Menik (Çile) …………......…………………………………………………… 96 12 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Düğüm (İlme) …………...…...………………………………………………… 96 4.2.5 Hav 98 ……………………………………...……………………………………… 4.3 Halının Bölümleri …………………………………....…………………………….. 99 4.4 Halı Üretim Süreci …………………………………....…………………………….. 100 4.4.1 Makine Halısı ………………....………………..………………………...…… 100 4.4.2 El Halısı 101 4.5 ………………………….……………..………………..……… Halı Tüketimini Etkileyen Unsurlar …………….…………………………….. 102 4.5.1 Ebat ………………....…………………….……..………………………...…… 102 4.5.2 Desen ………………………….………………………...………………..……… 103 4.5.3 Renk ………………....…………………….……..………………………...…… 104 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar …………….…………………………….. 105 4.6.1 İşçilik ………….…......…………………….……..………………………...…… 105 4.6.2 Malzeme ……………….………………………...………………..……… 105 4.6.3 Boya ………………...............…………….……..………………………...…… 106 4.6.4 Düğüm Sayısı ………………...............…………….…….……………...…… 108 DÜNYA GENELİNDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ ………………..….. 109 5.1 110 4.6 5. 4.2.4 5.2 Doğu Uygarlıkları ……………………………………………...………………….. 5.1.1 İslamiyet Öncesi Türk Uygarlıkları ……………………………..… 110 5.1.2 Türk İslam Uygarlıkları ………………………………….……..… 111 …………………………………………………………………. 114 5.2.1. Avrupa Ülkeleri ………………………………………………...…………..……. 114 5.2.1.1 Güney Avrupa Ülkeleri ………………………………………….... 114 5.2.1.2 Doğu Avrupa Ülkeleri …………………………………………… 116 5.2.1.3 Batı Avrupa Ülkeleri …………………………………………… 117 5.2.1.4. Orta Avrupa Ülkeleri …………………………..……………..… 125 5.2.1.5. Kuzey Avrupa Ülkeleri ………………………….….... 125 ……………………………………..…..... 127 Batı Uygarlıkları 5.2.2 Amerika Birleşik Devletleri 5.3 Türk Halıcılık Sektörünün tarihsel Gelişimi …………………….…………. 128 ………………………………………….. 129 5.3.2 Beylikler Dönem …………………………………………………………………. 132 5.3.3 Erken Dönem Osmanlılar …………………..………………………. 133 5.3.4 Klasik Osmanlı Dönemi ………………………………………………………. 135 5.3.5 Cumhuriyet Sonrası Türkiyedeki Halı Merkezleri …………. 137 ………………………………………………………. 137 5.3.1 Anadolu Selçukluları Dönemi 5.3.5.1 Ege Bölgesi 5.3.5.2 Marmara Bölgesi ……………………………..……………. 141 13 6. 7. 8. 9. 5.3.5.3 Akdeniz Bölgesi …………………………..………………. 143 5.3.5.4 İç Anadolu Bölgesi ……………………………..……………. 144 5.3.5.5 Doğu Anadolu Bölgesi ……………………………..……………. 146 5.3.5.6 Güneydoğu Anadolu Bölgesi ………………………………. 146 5.3.5.7 Karedeniz Bölgesi ……………………………..……………. 146 GÜNÜMÜZDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DURUMU ……………………………….. 147 6.1 Üretim ……………………………………...……………………….…. 147 6.2 Tüketim ………………………………….……………………..…….…. 148 6.3 Dış Ticaret …………………………………...………………………….…. 149 6.3.1 Dünya Makine Halısı İthalatı ……………………………….. 149 6.3.2 Dünya Makine Halısı İhracatı .………………………………. 150 6.3.3 Dünya El Halısı İthalatı …………………………………………… 151 6.3.4 Dünya El Halısı İhracatı .…………………………………………... 152 TÜRKİYE GENELİNDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DURUMU ……….. 153 7.1 Üretim ………………………………………………………………….. 153 7.2 Tüketim ………………………………….……………………..…….…. 154 7.3 Dış Ticaret …………………………………...………………………….…. 154 7.3.1 Türkiye Makine Halısı İhracatı ……………………………..... 155 7.3.2 Türkiye El Halısı İhracatı ………………………..……... 156 7.3.3 Türkiye Makine Halısı İthalatı ………………………………. 158 7.3.4 TürkiyeEl Halısı İthalatı …………………………………………... 159 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ …………………………………….…….. 160 8.1 Tarihsel Gelişim …………………………………………………….… 161 8.2 Üretim Durumu …………….……………………..…………………. 170 8.3 Satış ve Pazarlama Yapısı 8.4 Dış Ticaret …………………………………………… 171 …………………………………………………………………. 172 8.4.1 Makina Halısı İhracatı …………………………………………… 174 8.4.2 El Halısı İhracatı 176 ………………………………………….. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN İHTİYAÇ, TALEP, SORUN VE PAYDAŞ ANALİZİ …………………………….………………………… 177 9.1. Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Sorun Analizi ………………...… 177 9.2. Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Paydaş Analizi ……………….….. 181 14 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 9.3. Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün İhtiyaç ve Talep Analizi …………….. 183 10. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ..….. 187 11. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI REKABETÇİLİK ANALİZİ …………………………………………………………....…….. 189 12. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN KÜMELENME ANALİZİ……….. 193 13. SONUÇ VE ÖNERİLER 197 KAYNAKÇA …………………………………………………………….... ……………………………………………………………………………………………………. EK- THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET SECTOR IN DEMIRCI DISTRICT…… 205 216 15 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: Manisa İlçeleri Kütüphane Verileri …………………………………………… 31 Tablo 2: Demirci İlçesi Ağaç Serveti ………………………………………………………. 33 Tablo 3: Yıllar İtibari İle Üretilen ve Dikilen Fidan Sayısı Tablo 4: Yıllar İtibari İle Gerçekleşen Fidan Orman Ürünleri Satışı Tablo 5: Demirci İlçesi Yer Altı Kaynakları Tablo 6: Yıllar İtibari İle Manisa İlçeleri Nüfusları Tablo 7: Manisa İlçeleri Nüfus Yoğunluğu ……………………. 34 ………… 34 …………………………………………… 37 ……………………………….. 38 …………………………………………… 39 Tablo 8: Yaş Gruplarına Göre Manisa İlçeleri Nüfusları ……………………………….. 40 Tablo 9: Manisa İlçeleri Okur-Yazarlık Durumu ……………………………….. 41 Tablo 10: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı İlköğretim Göstergeleri……… 42 Tablo 11: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı İlköğretim İstatistikleri……… 43 Tablo 12: Manisa İlçeleri 2010 Yılı SBS Sınavı Başarı Sıralamaları ………… 44 Tablo 13: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı Ortaöğretim Göstergeleri…… 45 Tablo 14: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı Ortaöğretim İstatistikleri....... 46 Tablo 15: Demirci İlçesi Yükseköğretim Verileri …………………………………………… 47 Tablo 16: Demirci İlçesindeki Yükseköğretim Öğrenci Yurtları ……………………. 47 Tablo 17: Manisa İlçeleri Sağlık Göstergeleri …………………………………………… 48 Tablo 18: Manisa İlçeleri Kooperatifleri ………………………………………………………. 49 Tablo 19: Esnaf Kefalet Kooperatifi Tarafından Kullandırılan Krediler ………… 50 Tablo 20: Manisa İlçelerinin İl Merkezine Uzaklıkları ……………………………….. 50 Tablo 21: Manisa İlçeleri Motorlu Araç Sayıları …………………………………………… 51 Tablo 22: Manisa İlçeleri Vergi Gelirleri ………………………………………………………. 53 Tablo 23: Manisa İlçeleri Küçük Sanayi Siteleri …………………………………………… 61 Tablo 24: Yıllar İtibari İle Demircideki KSS’lerin Gelişimi 61 ……………………. Tablo 25: Faaliyet Türlerine Göre Demirci İlçesindeki İşletmeler …...……. 62 Tablo 26: Çalışan Sayılarına Göre Demirci İlçesindeki İşletmeler ………… 63 Tablo 27: Demirci İlçesi İhracatı …………………………………………………………………. 64 Tablo 28: Demirci İlçesi İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ……………………. 66 Tablo 29: Demirci İlçesi Arazi Dağılımı ………………………………………………………. 71 Tablo 30: Demirci İlçesi Tarım Ürünleri ve Yaratılan Ekonomik Değer ………… 72 Tablo 31: Demirci İlçesi Önemli Tarım Ürünleri …………………………………………… 73 Tablo 32: Demirci İlçesindeki Önemli Tarım Ürünlerinin Yıllar İtibari ile Gelişimi 74 Tablo 33: Demirci İlçesindeki Tarımsal Nüfus ve Üretim Miktarları ………… 75 …………………………………………… 76 Tablo 34: Demirci İlçesindeki Hayvan Varlığı 16 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 35: Demirci İlçesi Hayvancılık Faaliyetlerinin Ekonomik Getirisi ………… 77 Tablo 36: Halıcılık Sektörünün Armonize Sisteme Göre Sınıflandırılması …...... 83 Tablo 37: Düğüm Sayısına Göre Halı Sınıflandırması 91 ………………………….…….. Tablo 38: Dünya Makine Halısı Ülke Sıralaması …………………………………………… 148 Tablo 39: Dünya Makine Halısı İthalatı ………………………………………………..…….. 149 Tablo 40: Dünya Makine Halısı İhracatı ………………………………………………………. 150 Tablo 41: Dünya El Halısı İthalatı …………………….………………………………… 151 Tablo 42: Dünya El Halısı İhracatı ……………………………...……………………….. 152 Tablo 43: Türkiye Halı Sanayi Üretim Endeksi ……………………..…………………….. 153 Tablo 44: Türkiye Halı İhracatı ………..………………………………………………………… 155 Tablo 45: Türkiye Halı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı …………….……… 155 …………………………..……………….. 156 Tablo 46: Türkiye Makine Halısı İhracatı Tablo 47: Yıllar İtibariyle Türkiye El Halısı İhracatı ………………………...……... Tablo 48: Ülkeler Bazında Türkiye Makine Halısı İthalatı 157 ……………………. 158 .……………………………… 159 Tablo 50: 1890 Yılında Batı Anadolu’da Halı Dokumacılığı ve Değerleri ……….. 163 Tablo 51: 1894 Yılında Batı Anadolu’da Halı Dokumacılığı ve Değerleri ………… 163 Tablo 52: 1910-1913 Yılında Ege Bölgesinde Üretilen Halı Miktarı ……........ 163 Tablo 53: 1919-1922 Yıllarında Batı Anadolu Bölgesinde Halı Üretimi ……….... 164 Tablo 54: 1922-1924 Yıllarında Batı Anadolu Bölgesinde Halı Üretimi ………… 164 Tablo 55: 1925 Yılında İzmir Çevresinde Üretilen Halı Miktarı ……………………. 165 Tablo 56: İzmir Ticaret Odası 1926 Yılı El Halısı Üretimi …………………….. 165 Tablo 57: 1929 yılı Bölge Ticaret Odaları Bilgilerine Göre Halı Üretimi ...………. 166 Tablo 58: Faaliyet Türlerine Göre Demircili İşletmeleri ………………………………. 170 Tablo 59: İstihdam Yapısına Göre Demircili İşletmeler ……………………………….. 171 Tablo 60: Kapasitelerine Göre Demircili İşletmeler ……………………………….. 171 Tablo 61: Ciro Tutarlarına Göre Demircili İşletmeler ……………………………….. 172 Tablo 62: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü İhracatı ………………………………. 173 Tablo 63: Demirci Manisa ve Türkiye Halı İhracatı ile Karşılaştırılması ………… 173 Tablo 64: Halı Türlerine Göre Demirci Halı İhracatı ………………..……………… 173 Tablo 65: Dış Ticaret Faaliyetlerine Göre Demircili İşletmeler ……………………. 175 Tablo 66: İhracat Tutarlarına Göre Demircili İşletmeler …….…………………….…... 176 Tablo 67: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Temelli Değer Zinciri Matrisi 196 Tablo 49: Ülkeler Bazında Türkiye Halısı İthalatı 17 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Araştırmanın Aşamaları ………………………………………………………. 22 Şekil 2: Demirci İlçesinin Değerleri ve Geliştirmesi Gereken Yönleri …………. 80 Şekil 3: Demirci İlçesi Ekonomik Konsantrasyon Matrisi ……………………. 81 Şekil 4: Dokuma Tipi Makine Halılarının Sınıflandırması ………………….. 85 Şekil 5: Dünya Halıcılık Sektörünün Ana Oyuncuları ……………………………….. 147 Şekil 6: Dünya Makine Halısı İthalatı Değişim Oranı ……………………………….. 150 Şekil 7: Dünya Makine Halıcılığında İhracatın İthalatı Karşılama Oranı ……. 151 Şekil 8: Türkiye Makine Halısı İhracatı 155 Şekil 9: Türkiye Makine Halısı İhracatında Ülkelerin Payı …………………………………………... ………………….... 156 Şekil 10: Türkiye El Halısı İhracatında Ülkelerin Payı ………………………………. 157 Şekil 11: Türkiye Makine Halısı Dış Ticareti …………………………………………. 158 Şekil 12: Demirci İlçesi İhracat Trendi …………………………………..…………………. 172 Şekil 13: Demirci İlçesi Halı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ………… 174 …………………………………………… 175 Şekil 15: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Sorun Analizi ……………………...………… 180 Şekil 16: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Paydaş Analizi 182 Şekil 14: Demirci İlçesi Tufte Halı İhracatı ………………..…… Şekil 17: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü İhtiyaç ve Talep Analizi …….…… 183 Şekil 18: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Değer Zinciri Analizi …………………..... 198 Şekil 19: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Uluslararası Rekabetçilik Analizi 189 Şekil 20: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi ……………….……. 194 18 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ RESİMLER LİSTESİ Resim 1: Halının Temel Birimleri ……………………………………………………... 82 Resim 2: Mekanik Dokuma Makinesi ……………………………………………………… 84 Resim 3: Aksminster Dokuma Sistemleri …………………………………………. 87 Resim 4: Gripper Aksminster Dokuma Sistemi …………………………………………... 87 Resim 5: Spool Aksminster Tezgah 88 ………………………………………………………. Resim 6: Spoll-Gripper Axminster Halı Dokuma Sistemi …………………….. 89 Resim 7: Tufte Halı Dokuma Makinesi ………………………………...…………………….. 89 Resim 8: Nonwoven Halı Üretim Sistemi …………………………………………… 90 …………………………………………..……………………… 90 Resim 10: Çözgü ………………………………………………………………………………………… 95 Resim 11: Gördes Düğümü ………………………………………………………………….. 97 Resim 12: İran Düğümü …………………………………………………………………………….. 97 Resim 13: Tek Arış Üzerine Düğüm ………………………………..…………………….. 97 ………………………………………………………………….. 98 ……………………………………………………………………………………….... 98 Resim 9: El Halısının Yapısı Resim 14: Hekim Düğümü Resim 15: Hav Resim 16: Pazırık Halısı ……………………………………………………………...……………… 107 Resim 17: 1930 Yılında Demircide Halı Dokumacılığı 168 ………………………………. 19 KISALTMALAR AB : Avrupa Birliği ABD : Amerika Birleşik Devletleri ADNKS : Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi AVA : Alansal Varlık Analizi GAİB : Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri İTKİB : İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri KÖYDES : Köylerin Altyapısını Destekleme Projesi KSS : Küçük Sanayi Sitesi MDA : Mevcut Durum Analizi MTA : Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü OSB : Organize Sanayi Bölgesi ÖSYM : Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi SBS : Seviye Belirleme Sınavı SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu TİM : Türkiye İhracatçılar Meclisi TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TL : Türk Lirası TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği USD : Amerikan Doları 20 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ GİRİŞ Küreselleşme, birçok olumlu ve olumsuz etkisinin yanında temel etkenler ile birlikte firmasektör-bölge-ülke düzeyinde rekabetçiliği de üst düzeye çıkarmıştır. Diğer bir ifade ile artık sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilen uluslar, ekonomik olarak hayatta kalabilmekte ve var olma yarışını sürdürebilmektedir. Bu bağlamda bölgeler de sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayabildikleri sürece gelişmekte ve diğer bölgelerle farklı alanlarda rekabet edebilmektedir. Bu nedenle, rekabetçi bir konuma yükselmek ve bu şekilde sektörel ve bölgesel kalkınmayı gerçekleştirmek, ancak stratejiler vasıtası ile mümkün hale gelmiştir. Strateji ve stratejilere bağlı olarak sektörel ve bölgesel rekabet gücü elde etmek, firma stratejilerinde (küresel ve yerel) yer aldığı gibi bu anlayışın bölge planlarına da yansıdığı görülmektedir. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB)’ne üye ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler, planlama çalışmalarının odak noktasına rekabetçiliği koymaktadır. Rekabetçilik anlayışı bölgesel düzeyde bölge içinde ve bölgeler arasında yapılan çalışmaların odak noktasını oluşturmaktadır. Ülkemiz özelinde incelendiğinde ise ulusal planlamaya geçiş sürecinin gelmiş olduğu son aşama olarak değerlendirilen stratejik planlama ve stratejik yönetim, 2000’li yıllardan sonra yaygınlaştırılmaya ve uygulanmaya başlamıştır. Lizbon Kriterleri ile birlikte kabul etmiş olduğumuz Rekabete Dayalı Kalkınma Politikası ise gerek AB’ye üye devletler gerekse de ülkemiz açısından ekonomik kalkınmanın ve stratejik planların mihenk taşını oluşturmaktadır. Halıcılık sektörü makina ve el dokuma olmak üzere iki farklı kısma ayrılmaktadır. Tekstil sektörü açısından değerlendirildiğinde makina halısı sektörü son yıllarda artan ihracat rakamları ile ülkemizin dış ticaret gelirini sürekli yükseltmektedir. El dokuma halıları ise ihracatımızda küçük bir orana sahip olamasına rağmen; gerek kırsal sanayinin gelişimi, gerekse Türk Kültürü’nün küresel arenada tanıtımı açısından büyük önem taşımaktadır. Özetlemek gerekirse her iki alt sektörün de çağdaş kalkınma politikaları ve uygulama projeleri ile desteklenmesi-geliştirilmesi büyük önem arzetmektedir. Bu bağlamda, Demirci bölgesinde bölgesel kalkınmanın sağlanmasına yönelik hazırlanan bu çalışma, halıcılık sektörünü rekabetçilik ekseni üzerine bina etmiş ve paydaşların da beklentilerini içerecek bir anlayışla ve bölgenin kalkınma sürecini gerçekçi verilerle yönetecek bir çerçevede geliştirilmiştir. 21 1. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Demirci Belediyesi öncülüğünde başlatılan bu çalışmanın temel amacı; Demirci ilçesindeki halıcılık sektörünün kümelenme analizini yapmak, uluslararası rekabet gücünü artıracak yaklaşımların ve politikaların geliştirilmesine katkı sağlamak ve uygulamalar gerçekleştirmektir. Bu kapsamda proje ile ilçedeki halıcılık sektörünün kümelenmesine yönelik altyapıyı hazırlamak, halıcılık endüstrisininin gelişimine; bu vesile ile bölgesel kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Bölgesel kalkınma ve sektörlere yönelik yapılan sosyo-ekonomik araştırmalar, kendi içinde sayısal ve sayısal olmayan birçok yaklaşım ve teknik içermekte ve çok disiplinli bir çalışmayı da gerekli kılmaktadır. Bu doğrultuda Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi çalışmasında hem nitel hem de nicel yöntemler kullanılmıştır. 1.1 Araştırma Yönteminde Benimsenen Temel İlkeler Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi çalışması aşağıda yer alan 6 ilkeye bağlı kalınarak gerçekleştirilmiştir: (1) Gelecek referanslılık; ilçe ekonomisinin ve halıcılık sektörünün dünü ve bugünü değerlendirilmiş ve gelecekte olması gereken yeri/konumu çalışmanın odak noktası olarak ele alınmıştır. (2) Bölge’de faaliyet gösteren halıcılık sektörünün rekabetçiliğine katkı; halıcılık sektörüne ilişkin her türlü işletme ve kurumun rekabet yapısının güçlendirilmesi ve daha rekabetçi olması çalışmanın temelini oluşturmuştur. (3) Bütünlüklü/holistik düşünce; halıcılık sektörüne ilişkin bütün değişkenler ele alınmış, her bir parça birleştirilerek bütüncül bir bakış açısı benimsenmiştir. (4) Paydaş beklentilerinin hesaba katılması; bütün iç ve dış paydaşlara ulaşılmaya çalışılmış, her birinin görüş ve düşüncesinin çalışmada yer almasına özen gösterilmiştir. (5) Bilimsellik; araştırma, analiz, planlama, raporlama olmak üzere çalışmanın her aşamasında bilimsel kurallara bağlı kalınmış ve bilimsel metotlar uygulanmıştır. (6) Uygulanabilirlik (uygulama projelerinin ortaya çıkarılması); sorun tespitinin akabinde çözümleri ve çözüm odaklarının doğru bir şekilde belirlenmesine dikkat edilmiştir. 22 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 1.2 Çalışmanın Aşamaları Yukarıdaki 6 ilkenin benimsendiği çalışmada birincil ve ikincil veri toplama teknikleri kullanılmış, analizler yapılmış, daha sonra raporlama sürecine geçilmiştir. Temel olarak çalışma 4 aşama üzerine bina edilmiştir. Şekil 1: Araştırmanın Aşamaları Keşif Bu aşama kapsamlı literatür taraması, 20’den fazla akademisyen ve uzmanın görüşüne başvurulmasını içermektedir. Ayrıca derinlemesine mülakatlar, ortak akıl toplantıları, anketler ve saha gözlem ziyaretleri ile paydaşlara ulaşılmış ilçenin ve sektörün sorunları keşif edilmiş, küresel yönelimler incelenmiştir. Tanımlama Keşif aşamasında elde edilen elde edilen verilerin tanımlanması ve analiz edilmesi sürecidir. Bu çerçevede 6 farklı analiz gerçekleştirilmiş ve raporlaştırılmıştır. Rapor tüm paydaşların görüşüne sunulmuş, paydaşlardan gelen öneriler doğrultusunda rapor son halini almıştır. Yayma Raporun lansman ve tanıtım aşamasıdır. Problem alanları ve yapılacak aksiyonların kamu, sivil toplum kuruluşları, özel sektör tarafından sahiplenilmesini sağlanacak ve tüm oyuncuların senkronizasyonu hedeflenmektedir. Uygulama Kısa, orta ve uzun vadeli aksiyonların uygulama süreçlerine ilişkin projelerin planlanması, uygulanması süreçlerinde hatalı politikaların ayıklanması, izleme ve kıyaslama yapılarak, oyunculara destek olunması sürecidir. Bu aşama lansman ve tanıtımdan sonraki faaliyetleri kapsamaktadır. 1.3 Veri Toplama Yöntemleri Sosyo-ekonomik konulu çalışmaların icra edilmesinde araştırmanın en önemli aşamalarından biri, çalışma yönteminin bilimsel temellere oturtulması, bu bağlamda çalışmanın eylem planına bağlı olarak veri ve bilgi toplama yöntem ve aracının seçilmesidir. Ayrıca rekabetçilik temelli kalkınma araştırmaları önemli ölçüde sosyo-ekonomik bir özellik taşıdığından dolayı insanların davranışları, kültürel yapıları yani sosyolojik doku oldukça önem arz etmekte olup nitel araştırma enstrümanlarının kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi Projesi çalışmasında hem nitel hem de nicel veriler kullanılmıştır. 1.3.1 İkincil Kaynaklardan Veri Toplama Yöntemleri 23 Demirci ilçesine ve halıcılık sektörüne ilişkin daha önce çeşitli kurum ve kuruluşlarca yapılmış çalışmalar, araştırmalar, raporlar vb görsel ve yazılı dokümanların incelenerek veriler toplanmıştır. Bu kapsamda öncelikle Demirci İlçe Kaymakamlığı’nın yanı sıra Kaymakamlığa bağlı ve ilgili kuruluşları, Demirci Belediyesi, Demirci Sanayi ve Ticaret Odası, Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi gibi yerel kaynaklar ile birlikte Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi ulusal kaynaklara ait internet siteleri, veritabanları, stratejik raporlar, kurumsal strateji ve iş planları incelenmiştir. Ayrıca küresel yönelimleri belirlemek ve dünyadaki uygulamaları araştırmak üzere Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi küresel kaynaklara ait bölgesel kalkınma çalışmaları, sektör raporları, endeksler incelenmiş, bilgi ve veriler elde edilmiştir. 1.3.2 Birincil Kaynaklardan Veri Toplama Yöntemleri İkincil verilerin eksik ve analize yetersiz kaldığı noktalarda; çalışmanın amacına ulaşmak için birincil very kaynaklarına da müracaat edilmiştir. Bu bağlamda; (1) derinlemesine mülakat, (2) ortak akıl toplantıları, (3) anket ve (4) saha ziyaretleri ile veriler toplanmıştır. 1.3.2.1 Derinlemesine Mülakat Yöntemi İle Verilerin Toplanması Bölgede yaşayanlar, bilgi üreten kurum ve kuruluşların temsilcileri (akademisyenler), bölgeyle ilişkisi olanlar, ilgili kamu yönetimi temsilcileri, sektörel kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu liderleri, ilgili ana oyuncular ve sektör temsilcileri ile birebir yüz yüze yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerin yapılmasıdır. Araştırma süreçlerinde derinlemesine mülakatlar yapılarak paydaşların ve konuya ilişkin uzmanların görüşlerine başvurulmuştur. Bu mülakatlarda yarı yapılandırılmış anketler uygulandığı gibi görüşüne başvurulan kişinin dikkat çekmeye çalıştığı meseleler dikkatlice not edilmiştir. Bazı görüşmeler kartopu etkisi yaratmış, ardında birçok uzmanın kıymetli görüşlerinin toplanmasını sağlamıştır. Mülakatlarda edinilen bilgiler tasnif edilmiş ve konunun özüne odaklanılmaya çalışılmıştır. 24 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 1.3.2.2 Ortak Akıl Toplantıları İle Verilerin Toplanması Kitlesel fikirleri ortaya çıkarmak, tercih ve eğilimleri belirlemek ve ortak payda oluşturmak amacıyla 10-15 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış ortak akıl toplantılarının düzenlenmesidir. Çerçevenin belirlenmesi amacıyla Demirci ilçesinde yer alan paydaşların yanı sıra seçilmiş uzmanların katılımı ile toplantılar yapılmıştır. Akademisyen, uzman, kamu yöneticisi ve özel sektör yöneticileri, girişimciler ve öğrencilerin katıldığı 6 ortak akıl toplantısında beyin fırtınası, zaman-değer matrisi, SWOT teknikleri ve anketler uygulanmış, katılımcılardan maksimum katkı alınmaya çalışılmıştır. Ayrık görünen tüm fikirler birleştirilerek ortak akıl üretmek amaçlanmıştır. 1.3.2.3 Anket Yöntemi İle Verilerin Toplanması Saha çalışmalarından veri elde etmek için kapsamlı bir rekabetçilik ve kümelenme analizi anketi uygulanmış ve veriler toplanmıştır. 1.3.2.4 Saha Gözlem Yöntemi İle Verilerin Toplanması Demirci ilçesi ve halıcılık sektörüne ilişkin oyuncuların ziyaret edilmesi ve yerinde gözlemlenmeleridir. Bu kapsamda Demirci ilçesinin ekonomik faaliyetleri, fiziki kaynakları, halıcılık sektörü uygulamalarının yanı sıra kümelenme çalışmalarının başarıyla uygulandığı bölgeye ziyaretler gerçekleştirilerek gözlem çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda diğer araştırma tekniklerinde elde edilen bilgiler tekrar değerlendirilmiş ve kıyaslama yapılmıştır. 1.4 Verilerin Analizi Araştırma çalışmaları süresince elde edilen verilerin bilgiye dönüştürülmesi, çalışmanın en kritik unsurudur. Bu çerçevede çalışma süresince veri kaynaklarının yorumları ve değerlendirmeleri aşağıda yer alan analiz yöntemleri ile gerçekleştirilmiştir. Konunun taraflarının geniş olduğu düşünülerek raporun didaktik olmaması temel yaklaşımlardan biri olmuştur. Akıcı, verilerle, örneklerle desteklenen, herkesin okuyup faydalanabileceği bir yazım yöntemi uygulanmış, tarihsel arka plan, sosyal bilimler, işletme ve ekonomi disiplinlerinin iç içe geçtiği inter-disipliner bir analiz yöntemi benimsenmiştir. 25 1.4.1 Ekonomik Konsantrasyon Matrisi Analizi (EKA) İlçe düzeyinde ekonomik, sosyal ve kültürel verileri toplanarak mevcut durum raporunun hazırlanması, diğer bir ifade ile mevcut durum analizi tekniklerinin kullanılarak tüm bölgenin ekonomik konsantrasyon matrisinin ortaya çıkarılmasıdır. Demirci İlçesi’nin ekonomik analizi yapılırken yalnızca iktisadi verilerden yararlanılmamış, aynı zamanda ilçenin sosyal, kültürel, tarihi, coğrafi, biyolojik vb bütün parametreleri dikkatle incelenmiş, ilçenin mevcut durumu ve bölgesel konumu belirlenmeye çalışmıştır. 1.4.2 Alansal Varlık Analizi (AVA) Alansal Varlık Analizi, envanter çalışmasından daha sofistike bir çalışma olup, fiziksel ve fiziksel olmayan varlıkları da içermektedir. Bu bağlamda ilçenin tarihi yapıları, iktisadi kuruluşları, tarım arazileri gibi fiziki varlıklarının yanı sıra dokumacılık, el sanatları gibi kültürel varlıkları da incelenmiş ve analiz edilmiştir. 1.4.3 Sektörel Değer Zinciri Analizi (DZA) Harvard Üniversitesi profesörlerinden Michael Porter tarafından literatüre kazandırılan Değer Zinciri Analizi, firmaların rekabet avantajını anlamak, müşteriler için hangi işletme fonksiyonlarında değer arttırılabileceğini veya maliyetlerin azaltılabileceğini teşhis etmek ve firmanın tedarikçileriyle, müşterileriyle ve endüstrideki diğer firmalar ile olan bağlantılarını daha iyi anlamak için kullanılan bir stratejik analiz aracıdır. Bu analiz aracılığıyla şirketlerin üretim, pazarlama, tedarik, lojistik gibi faaliyetlerini oluşturan tüm fonksiyonlarının tek tek ve birbirleriyle ilişkisi dikkate alınarak incelenir ve böylece sektörün gelişmesi için eksik oyuncular, gerekli unsurlar belirlenir. Bu bağlamda Değer Zinciri Analizi, araştırma yapılan sektörün tanımlanması olarak ifade edilebilir. Bu kapsamda Demirci ilçesinde faaliyet gösteren halıcılık sektöründe yer alan üreticiler, tedarikçiler, destek sağlayan kuruluşlar incelenmiş ve analiz edilmiştir. 1.4.4 Uluslararası Rekabetçilik Analizi (URA) Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Michael Porter (1990) Ulusların Rekabet Avantajları isimli kitabında bazı ulusların niçin diğerlerinden daha rekabetçi ve bazı sanayilerin niye diğerlerinden daha yüksek rekabet gücüne sahip olduklarını analiz etmeyi sağlayan bir model önerisinde bulunmuştur. Bu model, bir organizasyonun ulusal yapısının uluslararası rekabet gücü elde etmede önemli bir role sahip olduğu tezine dayanmakta ve model ulusal rekabet 26 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ avantajlarının belirleyicilerini sistematik olarak ortaya koymak için küresel rekabetin unsurlarını bir sistem yaklaşımı içinde analiz etmektedir. Analiz çalışmalarında sektöre ilişkin firma stratejisi ve rekabet yapısı, girdi koşulları, talep koşulları, ilgili ve destekleyici kuruluşlar ve kamunun rolünün ayrı ayrı irdelenerek sektörün yapısının küresel ölçekte incelenmekte, diğer bir ifade ile dünya genelinde sektöre ilişkin uygulamaların analiz edilmesiyle araştırmaya konu olan bölgedeki uygulamaların karşılaştırılmakta ve bölgenin küresel pozisyonu belirlenmektedir. Bu kapsamda Demirci ilçesindeki halıcılık sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, firma stratejileri, müşteri ve pazar talebi, girdi koşulları ve tedarikçiler, üniversite, STK’lar gibi destekleyici kuruluşlar ve kamu kurumları ve stratejileri incelenmiştir. Ayrıca dünya genelindeki uygulamalar, küresel halıcılık pazarı araştırılmış ve Demirci’deki uygulamalar ile mukayese edilmiştir. 1.4.5 Endüstriyel Kümelenme Analizi (EKA) Porter, kümelenme kavramını, bir ürün ya da hizmetin üretiminde ve tüketiciye ulaştırılmasında emeği geçen, aralarında coğrafi yakınlık olsun ya da olmasın, ilgili tüm şirketlerin ve organizasyonların ortak çıkarları ve birbirini tamamlama özellikleriyle bir arada oluşturdukları yapı olarak tanımlamaktadır. Kümelenme (cluster) ise birbirlerine katma değer ekleyen üretim zinciri ile bağlı, karşılıklı bağımlı firmalar (özelleşmiş tedarikçileri de içerir biçimde), bilgi üreten kurumlar (üniversiteler, araştırma kurumları, mühendislik şirketleri vs.), destekleyici kurumlar (acenteler, danışmanlık şirketleri, sivil toplum kuruluşları-STK, bankalar, sigorta şirketleri) ve müşteriler tarafından oluşturulmuş ağ (network) olarak tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle, belirli bir endüstride birbiri ile ilişkili şirket ve kurumların coğrafî yoğunlaşmaları olarak tanımlanan kümelenmeler, firmalar ve sektörün gelişiminin yanı sıra ve rekabet güçlerinin artırılmasında en etkili araçtır (Porter, 1985; Bulu ve Eraslan, 2004). Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi çalışmasında sektörün küme oluşturma, diğer bir ifade ile kümelenme düzeyi analiz edilmiş ve küme haritalaması çalışması yapılmıştır. 27 2. DEMİRCİ İLÇESİ GENEL DURUMU Demirci ilçesi, Ege Bölgesi’nin 2. büyük ili olan Manisa’ya bağlı bir ilçedir. 1884 yılında belediye teşkilatına sahip olan ilçede 2011 yılı verilerine göre 49.562 kişi yaşıyor. Nüfus bakımından Manisa’nın 8. büyük ilçesi olan Demirci’nin ekonomisi halı dokumacılığına ve bazı tarım ürünlerine dayanıyor. Bunun yanında ormancılık ve hayvancılık faaliyetleri de diğer geçim kaynakları olarak sıralanıyor. 2.1 Demirci İlçesinin Tarihi Gelişimi Demirci isminin tarihine bakıldığında kentin adının nereden geldiği konusunda 5 farklı görüş bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkan 2 görüşten ilki, Malazgirt Zaferi’nden sonra yöreye gelen Türk Akıncılıların kente Temurçi adını verdikleri varsayımıdır. O dönemde bu isim Akıncılar tarafından, kentin suyu bol ve havası güzel olduğu ve Türkmen lisanında Temurçi kelimesinin bu anlama geldiği için veriliyor. Bu görüşe göre Temurçi ismi 1928 yılındaki Harf İnkılabı’na kadar kullanılıyor. İlçe isminin tarihine yönelik öne çıkan diğer bir görüş ise, eski dönemlerde Demirci Dağı’na Temiros Dağı, Demirci Çayı’na ise Temiros denmesi ve kentin ilk isminin Temiros’tan gelmesidir. Eski çağlarda Lydia Bölgesi ile Misis Bölgesi arasında doğal sınır olarak kabul edilen Demirci Dağı’nın batı eteklerinde kurulan Demirci; Yontma Taş, Cilalı Taş, Bakır ve Tunç devirlerini yaşamış ve o dönemlerden günümüze önemli bir yerleşim merkezi olma özelliğini korumuştur. Hitit, Lidya, Pers, Makedonya, Bergama, Roma ve Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizans egemenliklerine ev sahipliği yapan kentte; katakomp şeklindeki kaya yerleşimleri, tarih öncesi döneme ait mağaralar ve birçok tarihi değer bulunuyor. Alağaç köyü yakınındaki Gürneyt, Fadıllı, Uzunyayla ile Çatalhöyük köyü civarında yer alan Delikyar, Demirci’deki tarih öncesi döneme ait izlerin taşındığı en önemli mağaralardır. Bunlar arasında yer alan Fadıllı’nın beş katlı bina şeklinde bir kaya oyularak hazırlandığı ve 4. katında 3 mumya mezarının olduğu biliniyor. Burada kralın taht odası taban seviyesine yakın olup cellat kuyusunun dibi görünmüyor ve 5. katta inilmesi mümkün olmayan bir dehliz bulunuyor. Delikyar mağarasında ise kral sarayı ve Midas’ın mezarı yer alıyor. Ayrıca İcikler kasabası yöresinde bulunan Sidas harabeleri, Demirci’de Lidya, Pers gibi birçok medeniyetin varlığına işaret ediyor. 28 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Bunun yanında Aye Ane (Ayenne) Çeşmesi ve kent içinde Çomaklı Bayırı’ndaki Roma Hamamı kalıntıları gibi günümüze kadar ayakta kalan tarihi varlıklar, Demirci’nin Makedonya, Roma ve Bizans medeniyetlerine de ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Kentin M.Ö. 333-190 arasında Makedonya Kralı Büyük İskender’in egemenliğinde, M.Ö. 190 yılından M.S. 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi’ne kadar Roma ve Bizans hakimiyeti altında olduğu biliniyor. 1074 yılında Uşak-Demirci-Simav-Kütahya bölgesi Türklerin eline geçmiş, daha sonra Anadolu’da Moğol istilasının başlamasıyla Demirci’de Moğol hakimiyeti başlamış. Bu dönemde Moğol İmparatoru Baycu Noyan’ın torunu Sulamış kente gelmiş ve o yıllarda Bizans Kilisesi olan ve bugün Söylemiş Camii olarak bilinen yapıyı camiye dönüştürmüştür. Anadolu’da Moğol egemenliğinin sona ermesinden sonra Bizanslıların eline geçen Demirci, 1302 yılında tekrar başlayan Türk Uç Beyleri’nin hareketi ile Horasan Erleri’nin idaresine girmiş ve Türk hâkimiyetine geçmiştir. 1313 yılına kadar Horasan Erleri’nin idaresinde kalan kent 1313 yılında Manisa’nın Harzem Emirleri’nden Saruhan Bey’in torunu olan Saruhan Bey’in Manisa bölgesinin fethi ile Saruhanlı Beyliği’nin egemenliği altına girmiştir. Daha sonra 1390 yılında Saruhanlı Beyliği’nin Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmasıyla Osmanlı hâkimiyetine giren Demirci, 1402 yılındaki Ankara Savaşı’ndan sonra yaşanan Fetret Devri boyunca tekrar Saruhanlı Beyliği idaresine girmiştir. 1410 yılında Saruhan Beyi Hızır Şah’ın öldürülmesiyle Osmanlı egemenliğine geçen kent, bu tarihten sonra merkezi Osmanlı idaresi tarafından görevlendirilen kadılarla yönetilmeye başlanmış ve 1876 yılında Saruhan Sancağı’nın 9 kazasından biri olmuş, 1877’de ise ikinci kademe merkez haline getirilmiş ve 1884 yılında Belediye teşkilatına sahip olmuştur. 1892 yılında kaza sayısı 11’e çıkan Saruhan Sancağı’nın en önemli ilçeleri arasında yer alan kent, ikinci kademe merkez olma unvanını I. Dünya Savaşı’na kadar sürdürmüştür. 21 Temmuz 1920 tarihinde Yunan orduları tarafından işgal edilen Demirci, 10 gün sonra 31 Temmuz 1920 tarihinde Kuva-i Seyyare ile Çerkez Ethem kuvvetlerinin düşmanları kentten püskürtmesiyle Kurtuluş Sevincini yaşamıştır. Daha sonra Demirci halkının kararlılığı ve milli güçlerin kararlı toplanışlarının görülmesi sayesinde 1 yıl süre ile özgür yaşayan kent, 1921 yılının Temmuz ayında düşman tarafından 2. kez; 30 Ağustos 1922 tarihindeki kesin kurtuluşa kadar ise 4 defa işgal edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 23 Kasım 1920 tarihinde Demirci Kaymakamlığı’na atanan İbrahim Ethem Bey’in komutasındaki Akıncıların düşmanı sürekli taciz etmesi, düzenledikleri akınlarla düşmana sürekli kayıp verdirmeleri; Kurtuluş Savaşı’nın en 29 sıkıntılı günlerinde adeta ümit ışığının parıldaması olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle Demirci zaferinin kazanılması; Bursa’nın Yunan işgali altına düştüğü ve bu yüzden TBMM’nin yüz yüze kaldığı zorlu dönemlerde moral verici bir gelişme olarak tarihteki yerini almıştır. 30 Ağustos 1922 tarihindeki Büyük Taarruz ile Anadolu’nun düşman işgalinden kurtulmasının ardından Saruhan Sancağı’na bağlanan Demirci, bu sancağın 1924 yılında il olması ve 1926 yılında isminin Manisa olarak değiştirilmesiyle Manisa’ya bağlı bir ilçe olmuştur. 2.2 Demirci İlçesinin Tarihi Varlıkları İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün değişik tarihlerde aldığı kararlar ile Demirci ilçesinde toplam 20 adet tescilli kültür ve tabiat varlığı belirlenmiştir. Bunlar arasında öne çıkanlar tarihi yapılar şöyledir: Hükümet Konağı Askerlik Şubesi Eski Aşağıokul Hacıhasan Camii İrezler Camii Kıran Camii ve Müştemilatı Yakup Çelebi Camii Söğütçük Köyü Camii Yukarıda yer alan tarihi binalara ek olarak Demirci’nin tarihi varlıkları arasında Eskihisar Kalesi bulunmakta; ancak kalenin çoğu toprak altında kalmıştır. Benzer şekilde Lidya dönemine ait antik kentler arasında yer alan Sidas (Saittai) da toprak altında kalmış ve bölgede herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamıştır. Ayrıca Aye Ane (Ayenne) Çeşmesi, Çomaklı Bayırı’ndaki Roma Hamamı kalıntıları ilçenin diğer tarihi varlıkları arasında yer alıyor. 2.3 Demirci İlçesinin Kültürel Varlıkları Manisa’nın bir ilçesi olmasına karşın Demirci’nin kültürü daha çok Kütahya-Simav bölgelerine daha yakındır. Gördes, Kula ve Simav’ı kapsayan bu bölgede dokumacılık ve halıcılık, 17. yüzyıldan bu yana ün kazanmış ve bu bölge halıcılık merkezi olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Bunun yanında yöreye ait türküler ve gelenekler, Demirci’nin diğer kültürel özellikleri arasında yer almaktadır. 30 2.3.1 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci İlçesi El Sanatları Demirci gençleri ya okur ya dokur; kentin mottosu haline gelen bu söz, Demirci’de dokumacılık ve el sanatlarının ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Bölgenin el sanatlarındaki gelişimi 13. yüzyılda yöreye yerleşen Türklere dayanıyor. Hayvancılığın en önemli geçim kaynağı olduğu bu boyların, kendi hayvanlarının yünlerini doğal boyalarla boyayarak, simgesel motiflerden oluşan geleneksel desenlerle halı ve kilim gibi dokumalar yapmasıyla Demirci’de el sanatları gelişimi başlıyor. Yerleşik düzene geçilmesiyle özellikle halı dokumacılığının daha da yaygınlaşması, Demirci ve bölgesinin el sanatları konusunda ünlenmesini sağlıyor. Ancak daha sonra makine halıcılığında yaşanan gelişmeler ve bölgeye has dokuma tekniklerinin terk edilmeye başlaması, Demirci’nin halıcılık sektöründeki ünü ve pazar payının azalması ile sonuçlanıyor. Günümüzde özellikle yün ve cami halıcılığında gelişmiş olan Demirci’de halıcılığın yanı sıra zeybek kız takıları, çancılık, eğercilik gibi el sanatları az da olsa devam ediyor. 2.3.2 Demirci İlçesinde Gelenekler ve Sözel Kültürel Miras Demirci ilçesinde Türk kültürüne ait gelenekler, kentin kendine has özellikleri ile bugün de sürdürülüyor. Örneğin nişan-düğün adetlerine göre kız almaya, ilçenin önde gelenleri ile gidilmekte ve kızı, oğlan babası kentin önde gelenleri ile istemekte, buna benzer bir şekilde ilçede askere gidecek gençler için yemekler verilmekte ve asker evinde sütlüden oluşan ayakaşı yapılmaktadır. Ayrıca her Cuma gelin annesinin evine Cuma ziyaretine gitmekte, akşama damatta yemeğe kalmakta olup ilçede geleneksel bağlar kuvvetlidir. Bu açıdan ilçenin geçmişten gelen görenek ve gelenekleri, günümüzde de devam ediyor. 2.3.3 Demirci İlçesinde Kütüphanelerin Durumu Demirci ilçesinde 2 adet kütüphane bulunuyor. İkisi de ilçe merkezinde yer alan kütüphanelere yönelik Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre 2004 yılında 17.341 kitap ve 7.247 okuyucu olan Demirci’de, 2011 yılında 24.148 kitap ve 9.360 okuyucu sayısına ulaşılıyor. Diğer bir deyişle, kitap sayısında % 39, okuyucu sayısında ise % 29 artış kaydediliyor. 31 Tablo 1: Manisa İlçeleri Kütüphane Verileri (2011) 1 Alaşehir 1 2.906 3.587 99.110 Okuyucu Sayısının Toplam Nüfustaki Payı (%) 34,11 3,62 2 Gölmarmara 1 1.500 0 15.749 10,50 0,00 3 Soma 1 12.004 16.528 102.642 8,55 16,10 4 Sarıgöl 1 7.267 3.968 36.366 5,00 10,91 5 Salihli 3 34.021 105.958 155.446 4,57 68,16 6 Merkez İlçe 5 77.211 249.583 349.236 4,52 71,47 7 Ahmetli 1 3.825 14.625 16.373 4,28 89,32 8 Kula 1 10.988 24.006 47.030 4,28 51,04 9 Saruhanlı 2 12.819 11.452 54.343 4,24 21,07 10 Akhisar 5 45.480 74.051 159.650 3,51 46,38 11 Turgutlu 2 50.680 83.504 143.990 2,84 57,99 12 Selendi 1 8.131 15.324 22.648 2,79 67,66 13 Kırkağaç 1 17.129 937 47.165 2,75 1,99 14 Demirci 2 24.148 9.360 49.562 2,05 18,89 15 Gördes 2 17.492 11.781 30.857 1,76 38,18 16 Köprübaşı 1 8.628 2.325 9.907 1,15 23,47 MANİSA 30 334.229 626.989 Not: Sıralama kişi başına düşen kitap sayısına göre yapılmıştır. 1.340.074 4,01 46,79 Sıra İlçe Kütüphane Sayısı Kitap Sayısı Okuyucu Sayısı İlçe Nüfusu Kişi Başı Kitap Sayısı Kaynak: Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012. Demirci’nin kütüphane verileri Manisa’nın diğer 15 ilçesi ile kıyaslandığında ilçenin performansı il ortalamasının altında kalıyor. Örneğin 2011 yılında kişi başına düşen kitap sayısında Demirci; 2,05 kitap ile 14. sırada yer alıyor. Alaşehir ilçesinde kişi başına düşen kitap sayısının 34,1, Manisa genelinde ise 4,01 olduğu göz önüne alınırsa, Demirci’nin kişi başına düşen kitap sayısında Manisa ortalamasının altında kaldığını gösteriyor. Bir diğer önemli endeks, okuyucu sayısının kent nüfusuna oranı, diğer bir deyişle, kentte kitap okuyanların ilçe nüfusundaki payına bakıldığında Demirci % 18,89 ile Manisa ilçeleri arasında 11. sırada yer alıyor. 1. sıradaki Ahmetli’de bu oran % 89,32 iken Manisa genelinde % 46,79’ olarak karşımıza çıkıyor. Yani Manisa genelinde her 2 kişiden 1’i kitap okurken, Demirci’de her 5 kişiden 1’i kitap okuyor. Bu durum ilçe halkında kitap okuma alışkanlığının olmadığını gösterdiği gibi araştırma ve akademik çalışmaların da zayıf kaldığını ortaya koyuyor. Bu açıdan ilçe genelinde halkı kitap okuma ve araştırma çalışmalarına özendirici ve kütüphaneler konusunda farkındalık yaratmak üzere faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor. 32 2.3.4 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci İlçesinde Kültür Merkezleri Resim, sinema ve tiyatro gibi kültürel faaliyetlere yönelik ilçe merkezinde sadece 1 adet sinema bulunuyor. Diğer kültürel faaliyetlerin yok denecek kadar az olduğu kentte kültürel faaliyetleri geliştirmek için Demirci Belediyesi tarafından ilçe merkezinde 4.500 m 2’lik alanda Ticaret ve Kültür Merkezi yapılıyor. Alışveriş merkezinden düğün salonuna, konferans salonundan sinema salonuna kadar birçok alana yer verilen projenin 2012 yılının sonuna doğru tamamlanması bekleniyor. Belediye’nin bu yatırımı, kentteki yaklaşık 3.300 öğrencinin yanı sıra kent halkı için önemli bir sosyal alan olma özelliğini taşıyor. Kent genelinde sosyal faaliyetlerin yok denecek kadar az olması ve kapalı bir sosyal yaşamın olması, ilçenin göç vermesindeki nedenler arasında üst sırada. 2.4 Demirci İlçesinin Coğrafi Yapısı ve Konumu Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Demirci, Manisa’nın il merkezine en uzak ilçesidir. İlçenin dağlık bir alanda yer alması, kente ulaşımı zorlaştırmakla birlikte ilçenin köy ve beldeleri ile olan iletişimini aksatıyor. Akdeniz ile karasal iklim yapısının arasında kalan bir iklime sahip Demirci’nin bitki örtüsünün büyük bir kısmını ormanlar oluşturuyor. İlçe yer altı kaynakları açısından zengin olarak adlandırılsa da bu kaynaklardan günümüzde tam olarak faydalanılmıyor. Belde ve köyleri ile birlikte 1.473 km2’lik bir yüzölçümü ile alan bakımından Manisa’nın 2. büyük ilçesi olan Demirci, il merkezine 158 km uzak olması nedeniyle Manisa’nın en uzak ilçesi konumunda. Doğu ve kuzeydoğusunda Kütahya ilinin Simav ilçesi, kuzeyinde Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesi güneyinde Manisa’nın Selendi ve Kula ilçeleri, batısında ise yine Manisa’nın Gördes ve Köprübaşı ilçeleri ile komşudur. Demirci ve Simav Dağları eteklerinde kurulan ilçe merkezi, ortalama 900 m rakıma sahip. Dağlık bir alanda yer alan ilçede ovalar çok az yer tutuyor. Kapalı havza konumunda olan ilçe merkezinin, kuzey ve kuzeydoğusunu Demirci-Simav Dağları kapatıyor. 1475 m yükseklikteki Akçakertik sırtlarının doğusunda kalan sahalar Simav Dağları’nı, batısında kalan sahalar ise Demirci Dağları’nı oluşturuyor. Demirci’nin batısında ve Demirci Dağları’nı kuzeydoğugüneybatı yönünde kesen Türkmen Dağı, 1487 m ile bir diğer dağlık kütleyi oluşturuyor. 1535 m yüksekliğine sahip Asi Tepe, Demirci sınırları içindeki en yüksek zirveyi oluşturan dağlık kütledir. 33 İlçenin en önemli akarsuyu, kuzeyden güneye akmakta olan Demirci Çayı’dır. Demirci Dağı’ndan gelen Bağ Deresi ile doğudan gelen Ilıca Deresi’nin birleşmesiyle meydana gelen Demirci Çayı, Demirköprü Barajı’na ulaşıyor. Ayrıca Demirköprü Barajı’na dökülen Gümele Deresi, Değirmen Dere, Iklıkçı Dereleri, Alaağaç Deresi, Çağıllar Deresi, Aziz Deresi ve Minnetler Deresi, bölgenin diğer önemli akarsularıdır. Bölgedeki akarsular dipleri oldukça düşüktür. 2.5 Demirci İlçesi İklimi ve Bitki Örtüsü Genelde karasal bir iklim yapısına sahip Demirci’nin Borlu ve İcikler kasabaları çevresinde ise Akdeniz iklimi görülüyor. Kuzeye, ilçe merkezine doğru gittikçe iklim sertleşerek karasal iklime dönüşüyor. Akhisar, Salihli, Simav ve Uşak Meteoroloji İstasyonları verilerine göre en yoğun yağışların Mart, Nisan ve Ekim aylarında görüldüğü Demirci’de, Aralık ve Ocak ayları soğuk ve zaman zaman kar yağışlı geçiyor. Yine aynı verilere göre kentin yağış ortalaması 1964-1990 yılları arasında 705 mm iken, 1991-2009 arasında 700 mm’ye düşmüş. Aynı dönemde sıcaklık ortalaması 12 °C olarak belirlenirken astronomik güneşlenme süresinin 12 saat civarında olduğu tespit edilmiş. Demirci ve çevresi doğal bitki örtüsü bakımından, iklim ve topoğrafik durumuna bağlı olarak çeşitli bitki topluluklarına sahip. Celal Bayar Üniversitesi’nin araştırmalarına ve Orman İşleri Müdürlüğüne göre bölgede doğal bitki örtüsü içinde ormanlar önemli bir yer tutuyor. Yaklaşık 62.045 hektarlık orman alanlarında; kızılçam (Pinus brutia), karaçam (Pinus nigra), saçlı meşe (Quercus cerris), mazı meşesi (Quercus infetoria), palamut meşesi (Quercus ithaburensis susbsp, macrolepis), kermez meşesi (Quercus coccifera), tüylü meşe (Quercus pubescens) ile sınırlı alanlarda doğu kayını (Fagus orientalis), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) ilçenin önemli ağaçları olup bölgede maki ve ot toplulukları da yer alıyor. Tablo 2: Demirci İlçesi Ağaç Serveti Ağaç Türü Hacim (m3) Alan (Ha) Kızılçam 491.966 13.093 Karaçam 1.656.557 13.542 Fıstıkçamı 7.623 13 Ardıç 2.773 54 Kayın 4.026 43 44.603 32.415 2.207.548 59.160 Meşe Toplam Kaynak: Demirci Orman İşletme Müdürlüğü, 2012. 34 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci Orman İşletme Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan çalışmalara bakıldığında, Müdürlüğün üretilen ve dikilen fidan sayısında oldukça yoğun çalışma içinde olduğu görülüyor. 2004 yılında dikilen toplam fidan sayısı 42 bin iken 2011 yılında 143 bine ulaşmış diğer bir ifade ile dikilen fidan sayısı 2004 yılına göre %240 artmış, aynı şekilde üretilen fidan sayısı 2004 yılında 25 bin civarındayken 2011 yılında 118 bin olarak gerçekleşmiş ve %372 artış sağlanmış. Tablo 3: Yıllar İtibari Üretilen ve Dikilen Fidan Sayısı* Ağaç Türü Kızılçam Karaçam Fıstıkçamı Diğer Toplam 2004-2011 Artış(%)** 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 20.000 21.000 30.000 40.000 22.000 85.000 56.000 47.000 135,0 35.000 37.000 57.000 78.000 84.000 70.000 73.000 47.000 34,2 1.000 12.000 1.110,0 - - - - - 3.000 10.000 7.000 10.000 15.000 8.000 5.000 - 7.000 6.000 - - - - 1.000 57.000 40.000 1.233,3 18.000 8.000 35.000 49.000 880,0 1.000 15.000 19.000 30.000 328,5 1.000 10.000 316,6 - - - - 2.400 - - - - 1.000 20.000 5.000 26.000 2.500,0 25.000 42.000 43.000 - 37.000 50.000 42.400 93.000 93.000 118.000 372,0 75.000 96.000 86.000 106.000 154.000 143.000 240,4 Not: Siyah olan rakamlar üretilen fidanları, turuncu olanlar ise dikilen fidan sayısını yansıtmaktadır. * Yuvarlanmış rakamlarla. **Artış, en önceki yıllara ait verilere göre yapılmıştır. Kaynak: Demirci Orman İşletme Müdürlüğü, 2012. Demirci Orman İşletme Müdürlüğü tarafından satışı gerçekleşen orman ürünleri verileri incelendiğinde, 2004 yılında 25.010 m3/ster miktarında satış gerçekleşirken, 2010 yılında bu rakam 64.828 m3/ster’e çıkmış diğer bir ifade ile % 159 daha fazla ürün satılmıştır. Bu satışlardan elde edilen gelirlerde ise % 166’lık bir artış kaydedilmiştir. Tablo 4: Yıllar İtibari İle Gerçekleşen Orman Ürünleri Satışları 2008 Emval Türü Miktarı (m3/ster) Ortalama Birim Fiyatı (TL) Endüstriyel Odun 36.626 Yakacak Odun 20.140 31,35 9.511 60,72 Dikili Ağaç Sayısı Toplam 66.277 2009 Tutarı (TL) 114,52 4.194.515 Miktarı (m3/ster) 2010 Ortalama Birim Tutarı (TL) Fiyatı (TL) Miktarı (m3/ster) Ortalama Birim Fiyatı (TL) Tutarı (TL) 47.881 96,54 4.622.622 49.637 94,52 4.691.514 631.412 12.298 28,76 353.658 13.967 27,90 389.697 577.499 7.332 60,35 442.481 1.224 62,58 76.595 5.403.426 67.511 5.418.761 64.828 Kaynak: Demirci Orman İşletme Müdürlüğü, 2012. 5.157.806 35 2.6 Demirci İlçesinin Doğal Kaynakları MTA Enstitüsü tarafından yapılan Türkiye’de Bilinen Yer Altı Zenginlikleri Envanteri’ne göre Demirci, Manisa ilçeleri arasında yer altı kaynakları bakımından zengin ilçeler arasında bulunuyor. Sarı-açık yeşil ve yer yer koyu kahve renkli ve tamamen aragonit kristallerinden oluşmuş Demirci Oniks Mermeri, ilçenin en önemli madenleri arasında yer alıyor. Tahminlere göre Borlu ve Saraycık bölgesi 1.000.000 m3 jeolojik Oniks Mermer rezervine sahip. Bunun yanında Demirci ilçesindeki K-feldspat sahalarında %7-10,4 K2O (potasyumoksit) içeriğine sahip ve seramik sanayinde sır ve massede olarak kullanılabilir kalitede 1.315.837 ton muhtemel rezerv ve orta-düşük kaliteli 1.765.740 ton muhtemel feldspat rezervi tespit edilmiş. Bu yatakların büyük bir kısmı halen işletilmekte olup bölge ülkemizin önemli feldspat potansiyel alanlarından birisi konumunda. İlçedeki bir diğer önemli endüstriyel hammadde oluşumu, geçmişte işletilen disten yataklarıdır. Bunlardan en önemlisi %5-15 disten içerikli 5.627.750 ton görünür rezerve sahip Üşümüş bölgesidir. Demirci ilçesi aynı zamanda fosfat, kükürt ve zeolit cevherleşmelerine de ev sahipliği yapıyor. Bunlardan fosfat oluşumlarına Rağıllar, Kaletepe mevkiinde rastlanmakta ve maksimum % 25 P2O5 (fosfor pentaoksit) içerikli bu saha, küçük boyutlu bir zuhurdur. Zeolit olarak ise % 50-70 arasında klinoptilolit içeren Akdere zeolit sahasında 225.000 ton görünür rezerv bulunuyor. Bunların yanında Demirci Çayı civarında % 0,5 TiO2 (titanyum dioksit) içerikli 1.700.000 ton titanyum, İrişler mevkiinde 8.000-15.000 ton arasında kükürt, Durhasan Köyü ve civarında ise 52.100.000 ton perlit rezervi olduğu tahmin ediliyor. Öte yandan Demirci, Kütahya-Simav’ın da bulunduğu ülkemizin önemli jeotermal alanlarından birinde yer alıyor. MTA Türkiye Jeotermal Kaynakları Envanteri’ne göre ilçede 2 adet jeotermal alan bulunuyor. Bunlardan ilki olan Demirci Hisar Kaplıcalarının suyu, sodyum ve kalsiyum içeren bikarbonatlı alkalik su yapısına sahip. 3 ayrı kaynaktan çıkan suların ortalama sıcaklığı 42 °C, debileri ise 11-17 litre/saniyedir. Diğer jeotermal alan ise Borlu beldesindeki Saraycık Kaplıcaları’dır. Buradaki suyun sıcaklığı 66 °C, debisi ise 15-30 litre/saniyedir. 2011 yılı içerisinde Demirci ve bölgesinde yapılan jeolojik araştırmalar arasında yer alan ve MTA’nın öncülüğünde gerçekleştirilen çalışma kapsamında Kütahya-Simav ve Demirci bölgesindeki KSD-2011/7 sondajı 1250 m ilerleme yapılarak tamamlanmış olup 72 °C sıcaklıkta ve 1 litre/saniye debide jeotermal akışkan elde edilmiş ve toplam 0,15 Mwt ısı enerjisi açığa çıkarılmıştır. 36 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Manisa İli Maden Haritası Kaynak: MTA Manisa Bölge Müdürlüğü, 2010 37 Sonuç olarak yer alt kaynakları bakımından Demirci ilçesindeki madenler arasında feldspat, ekonomik açıdan seramik sanayinde değerlendirilmekte olup diğer madenlerin işletilmesinde mesafe alınamamış ve jeotermal alanlar turizme açılmamıştır. Demirci ve civarında bulunan yer altı kaynakları ve tahmini rezerv miktarı ise aşağıdaki Tablo’da yer almaktadır. Tablo 5: Demirci İlçesi Yer Altı Kaynakları Maden/Yer Altı Kaynak Disten (Dis) Bulunduğu Yer Fosfat (P) Kükürt (S) ONIKS Mermeri Profillit (Prf) Titanyum (Ti) Zeolit (Zeo) Demirci Merkez Çanakçı, Bayramşah, Esenyurt, Kurttutan, Kılavuzlar, Kuzuköy, Söğütçük, Kargınışıklar, Mahmutlar Rağıllar İrişler Saraycık Üşümüş Kulalar Akdere Hisar Kaplıcaları Demirci Merkez Saraycık Kaplıcaları Borlu Feldspat (Fld) Tahmini Rezerv/Özelliği 5.627,750 ton 1.315,837 ton 8.000–15.000 ton 1.000,000 m3 5.627,750 ton 1.700.000 ton 37-48 °C, 11-17 lt/sn 66 °C , 15-30 lt/sn Kaynak: MTA Manisa İli Maden ve Enerji Kaynakları Raporu, 2010. 2.7 Demirci İlçesinin Demografik Yapısı Bu bölümde Demirci ilçesine ait nüfus ve diğer demografik göstergeler, Manisa’nın diğer ilçeleri ile kıyaslanmış ve Demirci’nin 16 ilçe arasındaki konumu belirlenmeye çalışılmıştır. TÜİK ADNKS 2011 verilerine göre Demirci’nin nüfusu 49.562’dir. Nüfus bakımından Manisa’nın 8. büyük ilçesi olan Demirci’de Manisa toplam nüfusunun % 3,7’si ikamet ediyor. Demirci ilçesinin nüfusunun tarihsel gelişimi incelendiğinde, 2000 yılında 59.314 olan kent nüfusu son 11 yıllık periyotta 9.752 kişi (% 16,44) azalmış. Bu sayı, komşu ilçe Köprübaşı’nın 2011 nüfusu kadardır. Bu rakamlar Manisa’nın diğer ilçeleri ile karşılaştırıldığında, Demirci 2000-2011 dönemindeki nüfus artış sıralamasında 14., nüfusu azalan ilçeler arasında ise 5. sırada yer alıyor. Bu durum ilçe nüfusunun gün geçtikçe azaldığını ve ilçenin önlenemeyen bir şekilde beyin göçü verdiğini gösteriyor. Bu olumsuz nüfus ve göç verileri, ilçenin gerek işgücü, gerek ilçe ekonomisi gerekse diğer göstergeler açısından büyük bir dezavantaj oluşturuyor. 38 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 6: Yıllar İtibari İle Manisa İlçeleri Nüfusları Sıra İlçe 2000 2007 2008 2009 2010 2011 2000-2011 Artış Hızı (%) Kentleşme Oranı (%) 1 Merkez İlçe 278.555 332.346 329.675 340.466 364.547 349.236 25,37 86,3 2 Turgutlu 121.020 135.830 139.897 140.753 141.962 143.990 18,98 83,3 3 Soma 89.038 97.739 100.240 101.011 102.224 102.642 15,28 74,2 4 Alaşehir 93.760 97.541 98.543 99.851 105.644 99.110 5,71 48,2 5 Akhisar 152.582 157.161 158.455 158.857 158.614 159.650 4,63 65,6 6 Salihli 149.151 155.016 156.689 155.333 155.841 155.446 4,22 62,9 7 Sarıgöl 35.621 35.893 35.983 36.179 36.234 36.366 2,09 37,8 8 Kırkağaç 48.303 50.903 41.964 47.148 65.542 47.165 -2,36 58,0 9 Köprübaşı 10.851 9.851 10.031 9.830 9.871 9.907 -8,70 53,2 10 Kula 52.986 48.034 48.009 47.521 47.065 47.030 -11,24 52,5 11 Gölmarmara 17.831 16.087 16.014 15.993 15.837 15.749 -11,68 61,8 12 Selendi 26.061 24.355 23.896 23.791 23.117 22.648 -13,10 29,2 13 Ahmetli 18.852 15.830 16.166 16.037 15.801 16.373 -13,15 60,3 14 Demirci 59.314 51.958 50.539 50.533 50.454 49.562 -16,44 41,1 15 Gördes 38.110 33.171 32.500 32.070 31.345 30.857 -19,03 33,7 16 Saruhanlı 68.134 58.205 58.149 56.584 55.386 54.343 -20,24 28,3 1.319.920 1.316.750 1.331.957 1.379.484 1.340.074 6,34 66,5 MANİSA 1.260.169 Not: Nüfus Artış Hızına göre yapılmıştır. Kaynak: TÜİK, 2000. Kent ve kırsal nüfusa bakıldığında Demirci ilçe merkezinde 20.350, belde ve köylerde ise 29.212 kişi ikamet ediyor. Diğer bir deyişle Demirci nüfusunun %41’i kent merkezinde, %59’u ise kırsal alanda yaşıyor. Bu %41’lik kentleşme oranı ile Demirci 16 ilçe arasında 14. sırada yer alıyor. Kentleşme oranının Manisa’da %66, Türkiye genelinde %92 olduğu düşünülürse, Demirci hem Manisa hem de Türkiye ortalamasının oldukça altında. Bu veriler ile Demirci ilçesinin kırsal bir yapı ve kültüre sahip olduğu görülüyor. Demirci’de km2’ye düşen kişi sayısı, diğer bir deyişle, nüfus yoğunluğu 34 olarak karşımız çıkıyor. Kent bu bakımdan Manisa ilçeleri arasında 13. sırada yer alırken, hem Türkiye hem de Manisa ortalamasının altında kalıyor. Türkiye’de nüfus yoğunluğu en düşük ilçe olan Yalıhüyük’te bu rakamın 24 olduğu göz önüne alınırsa, Demirci ilçesi nüfus yoğunluğu bakımından Türkiye’nin en düşük performanslı ilçeleri arasında yer alıyor. Bu rakamın ortaya çıkmasındaki nedenler arasında ilçenin yüzölçümünün büyük olması kadar giderek azalan nüfus da etkili. 39 Tablo 7: Manisa İlçelerinin Nüfus Yoğunluğu (2011) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 İlçe Turgutlu Merkez İlçe Salihli Soma Sarıgöl Alaşehir Akhisar Kırkağaç Saruhanlı Gölmarmara Ahmetli Kula Demirci Köprübaşı Gördes Selendi MANİSA TÜRKİYE Alan (km2 - Göl dahil) 472,86 1.231,83 1.272,90 838,87 356,99 1.015,26 1.706,98 549,40 839,37 288,34 297,59 918,41 1.473,06 318,23 947,44 700,97 13.228,50 783.562,38 Manisa Yüzölçümündeki Payı (%) 3,57 9,31 9,62 6,34 2,70 7,67 12,90 4,15 6,35 2,18 2,25 6,94 11,14 2,41 7,16 5,30 1,69 Nüfus (Kişi) 143.990 349.236 155.446 102.642 36.366 99.110 159.650 47.165 54.343 15.749 16.373 47.030 49.562 9.907 30.857 22.648 1.340.074 74.724.269 Manisa Nüfusundaki Payı (%) 10,74 26,06 11,60 7,66 2,71 7,40 11,91 3,52 4,06 1,18 1,22 3,51 3,70 0,74 2,30 1,69 1,79 Nüfus Yoğunluğu (km2 başına düşen kişi sayısı - Göl hariç) 305 285 127 124 103 98 94 86 65 57 55 51 34 34 33 32 102 97 Kaynak: TÜİK, 2011. Demirci nüfusu ile ilgili göze çarpan bir başka istatistik ise, nüfusun cinsiyetine göre incelendiğinde ortaya çıkıyor. 2011 yılı için Demirci’de kadın nüfus 25.818 olarak gerçekleşirken erkek nüfus 23.744 olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir ifade ile ilçedeki kadın nüfusun, erkek nüfustan 2.072 kişi fazla olduğu görülüyor. Manisa ilçeleri arasında kadın nüfusun toplam nüfustaki payı bakımından Demirci % 52,0 kadın nüfus oranıyla Manisa ilçeleri arasında ilk sırada. Demirci nüfusu yaş grubu açısından değerlendirildiğinde, 2011 yılında 15-25 yaş grubu %18,7 oranı ile ilk sırada yer alıyor. Bu yaş grubunu 45-55 yaş grubundaki nüfus %13,6 oran ile takip ediyor. İlçede 65 ve üzerindeki yaş grubu ise % 12,4’lük bir orana sahip. Yaş grubu açısından Manisa ilçeleri ile karşılaştırıldığında Demirci, 15-25 yaş grubundaki nüfusu ile 2. sırada yer alırken, 65+ nüfusta ise 6. sırada bulunuyor. Bu her iki yaş grubunda da Demirci, Manisa ortalamasının üstünde. Göç ve azalan nüfusa rağmen ilçe için 15-24 yaş grubu önemli bir avantaj. Ancak bu nüfusun ilçede kalması için gerek ekonomik gerekse de sosyal faaliyetlerin geliştirilmesi şart. 40 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 8: Yaş Gruplarına Göre Manisa İlçeleri Nüfusları (2011) İlçe Ahmetli Akhisar Alaşehir Demirci Gölmarmara Gördes Kırkağaç Köprübaşı Kula Merkez İlçe Salihli Sarıgöl Saruhanlı Selendi Soma Turgutlu MANİSA Nüfus 16.373 159.650 99.110 49.562 15.749 30.857 47.165 9.907 47.030 349.236 155.446 36.366 54.343 22.648 102.642 143.990 1.340.074 0-4 5,75 6,03 6,95 5,28 7,25 5,24 5,73 4,97 6,25 7,95 6,06 6,27 6,06 6,08 7,83 7,83 6,90 Yaş Gruplarının İlçe Nüfuslarındaki Payı (%) 5-14 15-24 25-34 35-44 45-54 55-64 14,00 15,31 12,38 13,85 14,26 11,91 13,42 13,89 15,05 14,73 14,27 11,16 14,97 14,57 15,61 14,46 13,57 10,06 13,38 18,70 12,32 13,54 13,63 10,73 17,78 14,92 13,36 13,57 12,86 9,99 12,98 12,78 12,19 14,41 15,29 13,13 12,70 24,63 14,20 11,83 11,38 9,15 12,96 13,50 11,66 14,87 16,29 12,61 15,50 13,98 14,26 15,17 13,91 10,41 15,27 16,06 18,86 14,50 12,16 8,33 14,26 14,32 14,49 14,93 14,61 11,26 13,00 12,39 14,87 14,69 15,35 11,69 14,38 13,69 13,35 13,93 14,33 11,76 15,32 14,44 12,88 13,61 13,25 11,52 15,44 14,90 18,09 14,93 13,46 8,28 15,96 15,58 16,89 14,08 12,64 9,14 14,69 15,34 16,04 14,41 13,37 9,90 65+ 12,54 11,44 9,82 12,42 10,27 13,97 10,38 13,15 10,51 6,86 10,07 11,74 12,50 12,91 7,07 7,88 9,36 Kaynak: TÜİK, 2011. 2.8 Demirci İlçesi Eğitim Durumu Demirci’de 40.289 kişi 15 yaş üstündedir. Bu nüfus içerisinde 38.299 kişi okuma-yazma bilmekte, 1.948 kişi ise okumaz-yazmazdır. Diğer bir ifade ile Demirci’de okuma-yazma bilenlerin oranı % 95,0’dir. İlçe bu performansı ile Manisa ilçeleri arasında 7. sırada yer alırken, il ortalamasının üstünde bir performans sergiliyor. Öte yandan ilçedeki okuma-yazma bilmeyen 1.948 kişinin % 83’ünü kadınlar oluşturuyor. Eğitim düzeyine göre Demirci nüfusu incelendiğinde, kentin %61’i ilköğretim, %19’u lise ve %6’sı yüksekokul veya fakülte mezunu. Bunun yanında ilçede 33 kişi yüksek lisans mezunu, 13 kişi ise doktora diplomasına sahip. Okur-yazarlık durumuna benzer bir şekilde ilköğretim mezunlarında kadın nüfus, erkek nüfustan daha fazla. İlköğretim mezunlarının %51’i kadınlardan oluşuyor. Diğer okul türlerinde ise tam tersi bir durum söz konusu. Lise mezunlarında kadın nüfusun oranı %46 iken üniversite mezunlarında %45’e, yüksek lisans ve doktora mezunlarında ise %33’e düşüyor. Bu veriler ışığında Demirci’deki eğitim durumunda kadınların dezavantajlı oldukları ve eğitim hayatına erkekler kadar katılım sağlayamadıkları görülüyor. 41 Tablo 9: Manisa İlçeleri Okur-Yazarlık Durumu (2011) Sıra İlçe Okuma Yazma Bilmeyen Kişi Okuma Yazma Bilen Kişi Bilinmeyen Kişi Toplam Kişi Okuma Yazma Bilen (%) 675 28.577 92 29.344 97,39 1 Sarıgöl 2 Soma 2.228 76.151 276 78.655 96,82 3 Gördes 1.024 24.134 61 25.219 95,70 4 Ahmetli 554 12.536 44 13.134 95,45 5 Turgutlu 6 Merkez İlçe 7 4.469 104.578 591 109.638 95,38 10.988 255.099 1.811 267.898 95,22 Demirci 1.948 38.299 42 40.289 95,06 8 Kula 1.806 34.893 76 36.775 94,88 9 Kırkağaç 1.548 36.457 446 38.451 94,81 10 Salihli 5.788 117.308 653 123.749 94,80 11 Saruhanlı 2.164 40.885 142 43.191 94,66 12 Köprübaşı 432 7.675 20 8.127 94,44 13 Selendi 1.045 16.704 41 17.790 93,90 14 Alaşehir 5.024 71.899 419 77.342 92,96 15 Akhisar 8.246 119.069 1.075 128.390 92,74 16 Gölmarmara 1.148 10.600 52 11.800 89,83 5.841 1.049.792 94,77 MANİSA 49.087 994.864 Not: Sıralama okuma-yazma bilen nüfusa göre yapılmıştır. Kaynak: TÜİK, 2011. 2.8.1 Demirci İlçesinde İlköğretim Demirci genelinde ilköğretim çağındaki nüfus (5-14 yaş) 6.632 kişi olup, ilköğretim çağındaki bu nüfus, toplam nüfusun % 13,38’ini oluşturuyor. İlköğretim çağındaki nüfusun 5.197’si, ilçe genelindeki 50 ilköğretim okulunda öğretim görüyor. Diğer bir ifade ile Demirci’de 2011-2012 öğretim yılı itibari ile ilköğretimde okullaşma oranı % 78,4 olarak karşımıza çıkıyor. İlçe bu açıdan Manisa ilçeleri arasında 14. sırada yer alırken, hem Manisa (% 80,4) hem de Türkiye (% 90,4) ortalamasının altında kalıyor. İlçede ilköğretim çağındaki nüfus yıllar itibari ile incelendiğinde, 2007 yılında 7.836 iken 2010 yılında 6.632’ye düşmüş. Bu dönemde ilköğretim çağındaki nüfusta %14,4 azalma meydana gelmiş. Aynı şekilde öğrenci sayısı 2007 yılında 6.246 iken 2010’da 5.197’ye düşmüş ve ilköğretim kurumlarında ders gören öğrenci sayısında %16,7 azalma meydana gelmiş. Okullaşma oranı ise 2007 yılında %79,7 iken 2010 yılında %78’e düşmüş. Bu durumda ilköğretim çağındaki nüfusun yıllar itibari ile azaldığı, buna bağlı olarak da ilköğretimde öğrenci ve okullaşma oranının düşme trendinde olduğu görülüyor. 42 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 10: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı İlköğretim Göstergeleri İlçe Merkez İlçe Ahmetli Akhisar Alaşehir Demirci Gölmarmara Gördes Kırkağaç Köprübaşı Kula Salihli Sarıgöl Saruhanlı Selendi Soma Turgutlu MANİSA Okul Sayısı 88 6 69 62 50 6 34 24 7 30 67 24 31 24 30 42 594 Derslik Sayısı 1.264 69 736 486 324 93 169 205 66 270 714 193 323 120 380 648 6.060 Öğrenci Sayısı 43.255 1.796 17.133 11.897 5.197 2.407 3.194 4.805 1.047 5.886 17.736 3.722 6.208 2.948 12.607 18.737 158.575 Öğretmen Sayısı 2.326 121 1.038 604 348 127 213 273 81 315 1.059 236 372 162 646 980 8.901 Kaynak: Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012. 2011-2012 öğretim yılı itibari ile okullaşmanın dışında diğer eğitim göstergelerinde de Demirci düşük bir performansa sahip. Derslik başına düşen öğrenci sayısında 16,0 kişi ile Manisa ilçeleri arasında 15. sırada yer alan Demirci, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında ise 14,9 kişi ile 14. sırada yer alıyor. Bu göstergelere yönelik bölgesel ve ulusal performanslara bakıldığında, derslik başına düşen öğrenci sayısı Manisa genelinde 26,2; Türkiye genelinde ise 32,1 puan ile Demirci göstergelerinin oldukça üzerinde. Benzer şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının Manisa genelinde 17,8; Türkiye genelinde ise 22,3 olduğu göz önüne alınırsa, bu kalemlerde de Demirci’nin hem bölge hem de ülke ortalamalarının altında kaldığı görülüyor. Yıllar itibari ile incelendiğinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 2007 yılında 19 iken, 2010’da 16’ya düşmüş, öğretmen başına öğrenci sayısı ise 21’den 14’e gerilemiş. Diğer bir ifade ile derslik başına düşen öğrenci sayısı 2007-2010 döneminde % 15 azalırken, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında ise % 33’lük bir düşüş yaşanmış. 43 Tablo 11: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı İlköğretim İstatistikleri Okullaşma Oranı Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 İlçe Selendi Gölmarmara Köprübaşı Turgutlu Merkez İlçe Kula Alaşehir Salihli Akhisar Gördes Soma Saruhanlı Sarıgöl Demirci Ahmetli Kırkağaç MANİSA Oran (%) 85,0 83,4 81,5 81,5 81,1 80,7 80,2 80,0 80,0 79,8 79,6 79,4 78,7 78,4 78,4 77,2 80,4 Derslik Başına Öğrenci Sayısı Sıra İlçe Sayı 1 Merkez İlçe 34,2 2 Soma 33,2 3 Turgutlu 28,9 4 Ahmetli 26,0 5 Gölmarmara 25,9 6 Salihli 24,8 7 Selendi 24,6 8 Alaşehir 24,5 9 Kırkağaç 23,4 10 Akhisar 23,3 11 Kula 21,8 12 Sarıgöl 19,3 13 Saruhanlı 19,2 14 Gördes 18,9 15 Demirci 16,0 16 Köprübaşı 15,9 MANİSA 26,2 Öğretmen Başına Öğrenci Sayısı Sıra İlçe Sayı 1 Alaşehir 19,7 2 Soma 19,5 3 Turgutlu 19,1 4 Gölmarmara 19,0 5 Kula 18,7 6 Merkez İlçe 18,6 7 Selendi 18,2 8 Kırkağaç 17,6 9 Salihli 16,7 10 Saruhanlı 16,7 11 Akhisar 16,5 12 Sarıgöl 15,8 13 Gördes 15,0 14 Demirci 14,9 15 Ahmetli 14,8 16 Köprübaşı 12,9 MANİSA 17,8 Kaynak: Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012. Öte yandan Demirci, bütün bu olumsuz göstergelere rağmen, ülke genelinde düzenlenen sınavlarda Manisa ve Türkiye genelinde önemli başarılara imza atmış bir kent olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Türkiye genelinde 2010 yılında yapılan SBS sınavlarındaki başarı oranları ile ilçe, Manisa genelinde ilk sırada yer alıyor. Demirci’de 8. sınıfta okuyan ve SBS sınavına giren 668 öğrenciden 486’sı kontenjanlara yerleşmiş ve ilçenin başarı oranı %72 olarak gerçekleşmiş. Bunun yanında bu öğrenciler ortalama 334,586 puan alarak Demirci’yi 2010 yılı SBS sıralamasında ilk sıraya yerleştirmiş ve Manisa ortalamasının oldukça üstünde bir performans sergilemiş. Demirci’de ilköğretim öğrencilerinin SBS sınavındaki bu başarıları, geçmiş yıllarda da benzerlik gösteriyor. 2009 yılındaki sınavlarda 6. ve 7. sınıflarda yine ilk sırada yer alan Demirci, 8. sınıflar da ise Köprübaşı’ndan sonra 2. sırada. 2008 ve 2007 yıllarında ise Demirci yine bütün göstergelerde ilk sırada yer alıyor. Öte yandan ilçenin yerleşme oranları, yıllar itibari ile de artış eğilimde. 2007 yılında yerleşen öğrenci oranı % 45 iken 2010 yılında % 72’ye yükselmiş. Bu açıdan ilçedeki SBS başarı grafiğinin yıllar itibari ile artış gösterdiği ve ilçenin Manisa ortalamasının üstünde bir performans sergilediği görülüyor. 44 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 12: Manisa İlçeleri 2010 Yılı SBS Sınavı Başarı Sıralamaları 6.Sınıf Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 SBS Puanı (Ort) Demirci 340,656 Köprübaşı 328,299 Sarıgöl 328,266 Soma 324,546 Gördes 323,158 Merkez İlçe 322,433 Kula 319,476 Salihli 319,379 Kırkağaç 317,792 Akhisar 312,042 Alaşehir 307,951 Turgutlu 305,365 Gölmarmara 300,726 Selendi 298,453 Saruhanlı 294,694 Ahmetli 294,537 MANİSA 314,860 İlçe 7.Sınıf Sıra İlçe 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Demirci Köprübaşı Gördes Soma Sarıgöl Merkez İlçe Salihli Kırkağaç Akhisar Kula Alaşehir Selendi Turgutlu Gölmarmara Ahmetli Saruhanlı MANİSA 8.Sınıf SBS Puanı (Ort) 322,422 312,958 303,029 298,994 290,831 290,546 289,329 288,383 285,951 285,329 284,692 283,302 281,899 270,961 270,738 264,418 288,986 Sıra İlçe 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Demirci Köprübaşı Soma Gördes Kula Sarıgöl Salihli Merkez İlçe Alaşehir Gölmarmara Akhisar Kırkağaç Turgutlu Ahmetli Selendi Saruhanlı MANİSA SBS Puanı (Ort) 334,586 323,462 311,625 310,567 310,085 304,641 302,268 302,009 298,893 298,339 296,778 295,979 295,199 294,754 293,837 272,993 302,875 Kaynak: Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012. 2.8.2 Demirci İlçesinde Ortaöğretim Demirci genelinde ortaöğretim çağındaki nüfus (15-19 yaş) 4.434 kişi olup, ortaöğretim çağındaki bu nüfus, toplam nüfusun % 8,95’ini oluşturuyor. Bu nüfusun 2.655’i ise 2 Anadolu Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi, 1 İmam Hatip Lisesi, 1 Çok Programlı Lise ve 4 Teknik ve Meslek Lisesi olmak üzere 9 ortaöğretim kurumunda öğretim görüyor. Öğrencilerin okul türlerine göre dağılımı incelendiğinde, meslek liselerindeki öğrenciler % 43,8 ile ilk sırada yer alırken onu %23,5 ile Anadolu liseleri takip ediyor. Ortaöğretim öğrencilerinin diğer ortaöğretim kurumlarına dağılımına bakıldığında ise; öğretmen lisesi % 14,4; imam hatip % 12,1 ve çok programlı lise % 6,3 olarak sıralanıyor. Demirci’de 2007 yılında ortaöğretim çağındaki nüfus 4.248 iken 2010 yılında % 1 artış kaydederek 4.434’e yükselmiş. Aynı şekilde ortaöğretimde eğitim gören öğrenci sayısı 2007 yılında 2.098 iken 2010 yılında 2.618’e yükselirken, okullaşma oranı ise 2007 yılında % 49 iken 2010 yılında % 59’a ulaşmış. 45 Tablo 13: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı Ortaöğretim Göstergeleri İlçe Merkez İlçe Okul Sayısı 31 Derslik Öğrenci Öğretmen Sayısı Sayısı Sayısı 530 18.578 1.185 Ahmetli 2 28 735 48 Akhisar 16 309 8.781 569 Alaşehir 11 181 4.488 261 Demirci 9 131 2.655 192 Gölmarmara 3 34 647 35 Gördes 6 58 1.331 74 Kırkağaç 6 80 2.197 129 Köprübaşı 2 28 423 45 Kula 8 93 2.387 132 Salihli 12 260 8.433 577 Sarıgöl 5 42 1.197 65 Saruhanlı 5 75 2.044 115 Selendi 5 71 1.352 85 12 215 6.336 323 Soma Turgutlu MANİSA 17 284 9.407 623 150 2.419 70.991 4.458 Kaynak: Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012. 2011-2012 öğretim yılı itibari ile % 59,9 okullaşma oranına sahip Demirci bu açıdan Manisa ilçeleri arasında 11. sırada yer alırken, Manisa (%68,8) ortalamasının altında; Türkiye (%58,5) ortalamasının ise üstünde bulunuyor. Öte yandan ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısında 20,3 puan ile Manisa ilçeleri arasında 13. sırada yer alan Demirci, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında ise 13,8 puan ile 15. sırada yer alıyor. Derslik başına düşen öğrenci sayısı göstergelerinde hem Manisa ortalamasının (29,3) hem de Türkiye ortalamasının (34,5) altında kalan Demirci, benzer şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının Manisa genelinde 15,9; Türkiye genelinde ise 18,1 olarak gerçekleşmesi sonucu hem bölge hem de ülke ortalamalarının gerisinde kalmış. Ortaöğretim istatistikleri yıllar itibari ile incelendiğinde 2007 yılında derslik başına 16 öğrenci düşen ilçede, 2010 yılında bu sayı 20’ye yükselmiş. Ancak öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2007’de 15 iken, 2010’da 13’e düşmüş. 46 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 14: Manisa İlçeleri 2011-2012 Öğretim Yılı Ortaöğretim İstatistikleri Okullaşma Oranı (%) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Turgutlu Soma Akhisar Selendi Salihli Kırkağaç Merkez İlçe Kula Gördes Alaşehir Demirci Köprübaşı Ahmetli Sarıgöl Saruhanlı Gölmarmara MANİSA 78,8 78,7 74,2 72,5 70,6 69,8 69,7 64,3 61,1 59,9 59,9 57,6 51,8 50,5 49,5 48,7 68,8 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Derslik Başına Öğrenci Sayısı Merkez İlçe Turgutlu Salihli Soma Sarıgöl Akhisar Kırkağaç Saruhanlı Ahmetli Kula Alaşehir Gördes Demirci Selendi Gölmarmara Köprübaşı MANİSA 35,1 33,1 32,4 29,5 28,5 28,4 27,5 27,3 26,3 25,7 24,8 22,9 20,3 19,0 19,0 15,1 29,3 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Öğretmen Başına Öğrenci Sayısı Soma 19,6 Gölmarmara 18,5 Sarıgöl 18,4 Kula 18,1 Gördes 18,0 Saruhanlı 17,8 Alaşehir 17,2 Kırkağaç 17,0 Selendi 15,9 Merkez İlçe 15,7 Akhisar 15,4 Ahmetli 15,3 Turgutlu 15,1 Salihli 14,6 Demirci 13,8 Köprübaşı 9,4 MANİSA 15,9 Kaynak: Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012. Demirci’nin ortaöğretim kurumlarına giriş sınavlarındaki performansı, yükseköğretime giriş sınavlarında ne yazık ki geçerli değil. 2011 yılında 519 öğrencinin girdiği YGS sınavında 209 öğrenci bir lisans programına yerleşirken, ilçenin başarı oranı % 40 olarak gerçekleşmiş. Ancak bu oran, Manisa genelindeki % 43 başarı oranına yakın. Öte yandan ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerden burs kazananların oranı da düşük kalmış. 220 öğrencinin girdiği burs sınavlarında sadece 7 öğrenci burs almaya hak kazanmış. 2.8.3 Demirci İlçesinde Yükseköğretim Demirci’de Celal Bayar Üniversitesi’nin Eğitim Fakültesi ve 1 adet Meslek Yüksekokulu bulunuyor. Sınıf Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği olmak üzere 4 bölümün bulunduğu Eğitim Fakültesi’nde 2010-2011 yılı öğretim yılı itibari ile 2.161 öğrenci yer alırken,58 akademisyen ders veriyor. Dış Ticaret Bölümü, Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü, Muhasebe ve Vergi Bölümü olmak üzere 3 bölümün bulunduğu Demirci Meslek Yüksekokulu ise 1.178 öğrenci ve 9 akademisyen ile faaliyetlerini sürdürüyor. 47 Tablo 15: Demirci İlçesi Yükseköğretim Verileri Öğretim Kurumu Öğretim Yılı Eğitim Fakültesi Demirci MYO Yeni Kayıt Toplam Sayısı Öğrenci Sayısı 2007-2008 2008-2009 2009-2010 2010-2011 Değişim 2007-2011 (%) 2007-2008 2008-2009 2009-2010 2010-2011 Değişim 2007-2011 (%) 307 505 611 767 149,8 350 491 460 426 21,7 Mezun Sayısı 2.179 1.939 1.820 2.161 -0,8 914 1.052 1.163 1.178 28,8 Akademisyen Sayısı 684 719 725 379 -44,5 275 279 274 305 10,9 61 61 58 58 -4,9 9 9 9 9 0 Kaynak: ÖSYM, 2012. 2010-2011 yılında 3.339 üniversite öğrencisinin yer aldığı kentte 1’i devlet, 1’i özel olmak üzere 2 yükseköğretim öğrenci yurdu bulunuyor Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı yurdun kapasitesi 1.462, özel yurdun ise 108 öğrencidir. Barınan öğrenci sayısı ise 1.225 öğrenci şeklinde gerçekleşmiş. Diğer bir ifade ile, kentte kapasitenin % 78’i dolu. Tablo 16: Demirci İlçesindeki Yükseköğretim Öğrenci Yurtları (2011) Yurt Türü Devlet Özel Toplam Yurt Yatak Sayısı Kapasitesi 1 1 2 Barınan Öğrenci Sayısı 1.462 108 1.570 1.135 90 1.225 Doluluk (%) 77,6 83,3 78 Kaynak: Kredi Yurtlar Kurumu, 2012. 2.8.4 Demirci İlçesinde Diğer Eğitim ve Öğretim Kurumları İlçedeki Halk Eğitim Merkezi tarafından 2011-2012 öğretim yılında toplamda 330 adet kurs verilmiş. Bu kurslar arasında bilgisayar kullanımından arı yetiştiriciliğine, avcı eğitimden küçükbüyükbaş hayvan kesimine kadar 14 farklı alanda eğitimler düzenlenmiş. Bu kurslara toplamda 750 kişi katılım sağlamış ve 272 kursiyer sertifika almaya hak kazanmış. Bu açıdan kursiyerlerin başarı oranı % 36,2 olarak gerçekleşmiş. Bunun yanında Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi tarafından aynı öğretim yılında açılan 2 ustalık eğitimine 66 kişi katılmış ve bunlardan 13’ü sertifika almış. 48 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 2.9 Demirci İlçesi Sağlık Hizmetleri Durumu Demirci’de sağlık hizmetleri 1 Toplum Sağlığı Merkezi ve Devlet Hastanesi tarafından veriliyor. Yaklaşık 6 milyon TL döner sermayeye sahip bu iki sağlık kuruluşunda 11 uzman doktor, 18 pratisyen hekim, 61 hemşire, 26 sağlık teknisyeni ve diğer görevliler ile birlikte 137 sağlık personeli yer alıyor. İlçede hekim başına 1.709 kişi düşüyor. Bu sayının Manisa genelinde 1.085, Türkiye genelinde ise 671 olduğu göz önüne alınırsa kentteki doktor sayısının diğer ilçelere göre yetersiz olduğu görülüyor. Tablo 17: Manisa İlçeleri Sağlık Göstergeleri (2011) Sıra İlçe 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Selendi Gördes Alaşehir Ahmetli Gölmarmara Demirci Saruhanlı Kırkağaç Sarıgöl Köprübaşı Salihli Kula Merkez Akhisar Turgutlu Soma MANİSA Hastane Sayısı Yatak Kapasitesi 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 4 1 7 3 2 2 25 33 130 10 15 60 50 50 60 10 419 68 2.046 244 262 308 906 935 762 1.637 1.050 826 1.087 943 606 991 371 692 171 654 550 333 79.669 87.657 334.110 0 25.525 123.700 135.107 104.041 99.315 27.594 1.106.682 98.370 2.219.384 674.192 797.252 623.081 43,3 14,1 61,4 0,0 0,0 46,2 47,2 36,3 19,7 0,3 68,3 21,3 68,7 59,8 61,0 36,6 4.664 6.100 17.029 2.677 2.418 7.485 8.050 6.217 4.339 1.102 15.332 3.998 26.242 11.111 8.747 2.957 Aktif Yeşil Kartlı Sayısının Nüfustaki Payı (%) 20,6 19,8 17,2 16,4 15,4 15,1 14,8 13,2 11,9 11,1 9,9 8,5 7,5 7,0 6,1 2,9 29 3.790 354 6.535.689 66,9 128.468 9,6 Hasta Yatağı Başına Nüfus Poliklinik Sayısı Yatak Doluluk Oranı (%) Aktif Yeşil Kartlı Sayısı Not: Sıralama aktif yeşil kart sayısının ilçe nüfusuna oranına göre yapılmıştır. Kaynak: Manisa İl Sağlık Müdürlüğü, 2012. Demirci’nin diğer sağlık göstergelerine bakıldığında, 1 devlet hastanesinde 60 yatak kapasitesi bulunuyor. Bu açıdan yatak başına düşen 826 kişilik nüfus bakımından Demirci, Manisa geneline göre zayıf bir performansa sahip. Bunun yanında Demirci’de 7.845 adet aktif yeşil kart bulunuyor. Bu rakam ilçe nüfusunun %15,1’ini oluşturuyor. Bu oran Manisa genelinde %9,6 olup, Demirci bu açıdan 6. sırada yer alıyor. Demirci, sağlık hizmetlerine muhtaç nüfus bakımından Manisa (%9,6) ve Türkiye (%11,7) ortalamasının 4 puan üzerinde. Öte yandan ilçedeki pasif yeşil kartlı sayısı da oldukça fazla. Demirci genelinde 11.109 adet pasif yeşil kartlı bulunuyor. Bu rakam Manisa genelindeki pasif yeşil kartlı sayısının %5,3’ünü oluşturuyor. 49 2.10 Demirci İlçesi Sivil Toplum Kuruluşları ve Kooperatifler Demirci genelinde 70 adet dernek, 4 vakıf ve 6 adet kooperatif bulunuyor. Üye bakımından dernekler 2.800 üye ile ilk sırada yer alırken onu 80 üye ile vakıflar takip ediyor. İlçedeki en önemli sivil toplum örgütü olarak öne çıkan Demirci Ticaret ve Sanayi Odası ise 349 üyeye sahip. Bunun yanında ilçedeki 5 adet Esnaf ve Sanatkar Odası, 1.311 üyesi ile diğer sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor. Öte yandan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, kentteki aktif sivil toplum örgütleri arasında. Bu vakıflar 2011 yılında 4.285 kişiye 652 bin TL tutarında yardım sağlamış. İlçedeki kooperatifler, faaliyetlerine göre dağıtıldığında; 1 adet tarımsal amaçlı kooperatif, 1 adet esnaf ve sanatkarlar ile 4 adet diğer amaçlı kooperatif bulunuyor. Bunun yanında Manisa İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü verilerine göre 383 üyeye sahip 6 adet yapı kooperatifi yer alıyor. Bu kooperatiflere ait 2 adet inşaat projesi çalışmaları devam ediyor. Tablo 18: Manisa İlçeleri Kooperatifleri (2011) İlçe Toplam Tarımsal Amaçlı Esnaf ve San. Tüketim Merkez 50 3 1 3 Ahmetli 5 2 1 Akhisar 23 4 1 Alaşehir 33 4 7 - Demirci 6 1 1 Gölmarmara 5 2 Gördes 3 Kırkağaç 2 Köprübaşı 5 Kooperatif Birliği 41 2 2 - 17 - 22 - - 4 - 1 - 2 - - 1 - 2 - - 1 - 1 - 1 - 3 - 1 - 13 - 1 - - Diğer 1 Kula 14 Salihli 24 3 1 18 - Sarıgöl 6 2 1 - 3 - Saruhanlı 8 1 1 - 6 - Selendi 1 - 1 - - - Soma 9 - 1 2 6 - 2 Turgutlu 15 2 1 - 12 MANİSA 209 25 22 8 152 2 Kaynak: Manisa İli Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü, 2012. İlçedeki en önemli kooperatifler arasında Esnaf Kefalet Kooperatifi yer alıyor. Son 5 yılda 1.852 kişiye 20 milyon TL civarında kredi tedarik eden kooperatif, ilçe ekonomisine önemli katkılar sağlamış. 2004 yılında toplamda 1,2 milyon TL kredi sağlayan kooperatif 2011 yılında bu miktarı 50 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 4,4 milyon TL’ye çıkararak kredi hacmini %273 arttırmış. Bunun yanında kredi faizlerini %25’lerden %6 düzeyine de çekmeyi başarmış. Tablo 19: Esnaf Kefalet Kooperatifi Tarafından Kullandırılan Krediler 2004 2005 Kredi Miktarı 1.202.850 1.419.871 (TL) Faiz Oranı 25 18 (%) Geri Ödenen 1.202.850 1.419.871 Krediler (TL) Ödenemeyen Krediler (TL) Kredi Kullanan 218 220 Ortak Sayısı 2006 2.305.000 2007 2.505.000 2.657.654 13 2.305.000 2008 13 2009 2.858.139 14 12 2.505.000 2.657.654 2.778.239 - 250 225 248 2010 2011 Toplam 2.752.838 4.492.793 20.194.145 6 6 - 2.711.796 4.492.793 20.073.203 79.900 41.042 228 228 - 120.942 235 1.852 Kaynak: Demirci Esnaf Kefalet Kooperatifi, 2012. 2.11 Demirci İlçesi Ulaşım Altyapısı Manisa’ya 158 km uzaklığı nedeniyle en uzak ilçe konumunda olan Demirci’ye ulaşım; Salihli, Manisa Merkez, Akhisar, Balıkesir, Sındırgı ve Simav üzerinden sağlanıyor. Demirci’nin diğer il merkezleri ile uzaklığına bakıldığında; İzmir’e 195, Kütahya’ya 189, Afyon’a 243, Uşak’a 134 ve Balıkesir’e ise 128 km uzak olması nedeniyle diğer ilçelere göre dezavantajlı durumda. Sayılan bu merkezlere günlük olarak özel firmalar tarifeli seferler düzenlese de gerek ilçenin dağlık bir araziye sahip olması, gerekse de Demirci’ye en yakın il merkezinin uzaklığının 100 kilometrenin üzerinde olması, Demirci’ye ulaşımı zorlaştırıyor. Bu durum kentin diğer ekonomik yöreler ile gerek lojistik gerekse de ticari işbirliğini olumsuz etkileyen faktörlerin arasında. Tablo 20: Manisa İlçelerinin İl Merkezine Uzaklıkları Sıra İlçe Uzaklık (km) Sıra İlçe 1 Demirci 158 10 Salihli 2 Selendi 155 11 Gölmarmara 3 Sarıgöl 128 12 Ahmetli 4 Köprübaşı 123 13 Akhisar 5 Kula 118 14 Turgutlu 6 Alaşehir 109 15 Saruhanlı 7 Gördes 107 8 Soma 87 9 Kırkağaç 74 Not: Sıralama ilçelerin il merkezine uzaklığına göre yapılmıştır. Kaynak: Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü, 2012. Uzaklık (km) 71 66 52 48 31 17 51 Demirci’nin köyleri ile ulaşımı ise 414’ü asfalt, 74’ü stabilize, 24’ü tesviye, 14’ü ham olmak üzere toplamda 526 kilometrelik bir ağ ile sağlanıyor. Bu açıdan Demirci, Merkez İlçe’den sonra en uzun köy yoluna sahip. Öte yandan köyler ile ulaşımın % 82’sinin asfalt yollardan sağlanması, Demirci’nin ulaşım altyapısının iyi konumda olduğunu gösteriyor. Keza bu rakam Manisa geneli ile aynı özellikleri taşıyor. İlçedeki motorlu kara taşıtı varlığına bakıldığında, Demirci’deki araçların % 37,2’sini otomobiller oluştururken bunu % 25,2’lik oranla motosiklet ve % 23,7’lik oran ile traktör takip ediyor. İlçede her 100 kişiye 26 araç ve 10 otomobil düşüyor. Manisa’da ise her 100 kişiye 10 otomobil ve 32 araç düştüğü göz önüne alınırsa, Demirci araç sayısı bakımından Manisa ortalamasının atlında kalırken, otomobil sayısında ise il geneliyle benzer özelliklere sahip. İlçedeki motorlu kara taşıtı varlığı yıllar itibari ile incelendiğinde, 2005 yılından bu yana motorlu araç sayısı %41,5 artış göstermiş. 2005 yılında ilçedeki otomobil varlığı 2.881 iken 2011 yılında %56,9 artış kaydederek 4.945’e yükselmiş. Önemli artış kaydedilen diğer motorlu taşıt türleri ise %28,8 oran ile traktör ve %21,4 oran ile motosiklet olmuş. Tablo 21: Manisa İlçeleri Motorlu Araç Sayıları (2011) 1 Salihli 17.473 508 512 6.234 1.765 8.681 27.592 62.765 11,2 100 Kişiye Düşen Araç Sayısı 40,4 2 Sarıgöl 4.264 132 124 1.052 97 3.938 3.617 13.224 11,7 36,4 3 Akhisar 17.463 439 1.086 6.735 1.569 10.487 16.094 53.873 10,9 33,7 4 Alaşehir 10.449 644 262 2.666 546 6.456 11.983 33.006 10,5 33,3 5 Soma 13.488 372 321 3.658 1.120 3.610 11.253 33.822 13,1 33,0 6 Merkez 38.347 2.013 1.968 14.318 2.849 13.379 35.045 107.919 11,0 30,9 7 Saruhanlı 4.325 221 202 1.953 376 4.762 4.731 16.570 8,0 30,5 8 Turgutlu 12.151 507 405 5.356 1.387 4.542 18.987 43.335 8,4 30,1 Sıra İlçe Otomobil Otobüs Minibüs Kamyonet Kamyon Traktör Motosiklet Toplam Araç Sayısı 100 Kişiye Düşen Otomobil Sayısı 9 Kula 3.776 189 282 1.319 489 3.367 4.701 14.123 8,0 30,0 10 Ahmetli 1.215 56 26 478 71 909 2.079 4.834 7,4 29,5 11 Köprübaşı 1.248 32 43 235 94 592 638 2.882 12,6 29,1 12 Demirci 4.945 136 448 1.062 198 3.154 3.345 13.288 10,0 26,8 13 Gördes 3.549 38 387 591 122 2.010 1.506 8.203 11,5 26,6 14 Selendi 2.080 113 117 337 259 1.909 1.110 5.925 9,2 26,2 15 Gölmarmara 1.277 44 47 525 84 1.056 1.085 4.118 8,1 26,1 16 Kırkağaç 3.978 134 177 MANİSA 140.028 5.578 6.407 Not: Sıralama 100 kişiye düşen araç sayısına göre yapılmıştır. Kaynak: Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, 2012. 1.407 283 2.698 2.395 11.072 8,4 23,5 47.926 11.309 71.550 146.161 428.959 10,4 32,0 52 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci ve bölgesindeki trafik yoğunluğuna bakıldığında ise, Karayolu 2. Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk sahasında trafiğin en düşük yoğunlukta olduğu yollardan birinin Demirci-Borlu yolu olduğu görülüyor. 2010 yılında ortalama günlük araç trafiği bu yolda 1.190 olarak gerçekleşmiş ve 16 kilometrelik bu yolda ağır taşıtların trafikteki oranı %25 olarak ölçülmüş. Benzer şekilde araç trafiği, 8 kilometrelik Borlu-Köprübaşı yolunda ise 1.067, Demirci-Simav yolunda ise 544 olarak ölçülmüş ve her iki yolda da ağır taşıtların oranı %18-21 arasında gerçekleşmiş. Yıllar itibari ile incelendiğinde ise 2010 yılında Demirci-Borlu yolundaki trafik yoğunluğu % 19, Borlu-Köprübaşı yolundaki trafik yoğunluğu % 18, Demirci-Simav yolundaki trafik yoğunluğu ise % 19 artsa da diğer bölgelere göre Demirci’ye ulaşan yollardaki trafik yoğunluğu hala en alt sırada yer almaktadır. 53 3. DEMİRCİ İLÇESİ EKONOMİK KONSANTRASYON ANALİZİ Demirci ilçesinin ekonomik faaliyetleri incelendiğinde, halıcılık ilçe ekonomisi için en önemli gelir kaynakları arasında. Halıkent olarak anılan ilçe, makine halıcılığının sektördeki payı artınca eskisine göre ülke genelindeki pazar payını kaybetse de başta yün halıcılığı olmak üzere özellikle cami ve otellerin yer kaplamalarında Demirci halıları kullanılmaktadır. Halıcılığın yanında kentin ekonomisinde tarımın yeri de önemlidir. 2011 yılında tarımsal faaliyetlerde 134 milyon TL gelir sağlanmıştır. Demirci ilçesindeki vergi gelirleri ve mükellef sayıları incelendiğinde ise, 2011 yılı için ilçede 1.012 gelir, 185 kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadır (aynı yıl 14 milyon TL olarak tahakkuk edilen ilçenin toplam vergisinden 13 milyon TL tahsil edilmiş ve tahsilat oranı %92 olarak gerçekleşmiştir). Tahsilat oranı bakımından Demirci, Manisa ilçeleri arasında ilk sırada, tahakkuk edilen vergi tutarında 11 ve tahsil edilen vergi tutarında ise 9. sırada yer alıyor. Manisa ortalamaları ise, tahakkuk edilen vergi 120 milyon TL, tahsil edilen vergi ise 91 milyon TL düzeyinde. Dolayısıyla Demirci bu rakamların altında kalmaktadır. Tablo 22: Manisa İlçeleri Vergi Gelirleri (2011) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 İlçeler Soma Merkez Alaşehir Turgutlu Akhisar Sarıgöl Ahmetli Salihli Kula Kırkağaç Gölmarmara Gördes Selendi Köprübaşı Saruhanlı Demirci MANİSA Vergi Mükellefleri (adet) Gelir 3.306 15.977 2.340 6.126 5.565 622 356 6.279 1.443 1.083 381 648 466 355 2.244 1.012 48.203 Kurumlar 499 2.711 449 896 1.142 79 40 662 176 170 45 61 56 36 220 185 7.427 Vergi Gelirleri (TL) Tahakkuk 280.838.228,35 911.062.728,02 85.011.883,72 177.889.117,07 161.318.647,91 16.289.869,40 8.890.484,25 144.867.350,08 30.555.401,76 22.820.690,40 7.408.154,26 12.059.524,08 8.784.575,91 5.779.051,05 34.031.071,90 14.235.539,16 1.921.842.317,32 Not: Sıralama kişi başına düşen tahakkuk edilen vergiye göre yapılmıştır. Kaynak: Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı, 2012. Tahsilat 245.692.152,22 706.114.594,11 47.879.326,27 115.991.079,28 124.529.518,37 12.283.023,25 5.494.861,24 105.918.431,98 21.409.303,79 12.577.496,12 5.439.932,47 8.528.231,24 5.718.605,70 3.986.313,66 22.867.704,45 13.108.062,12 1.457.538.636,27 Tahsilat Oranı (%) Kişi Başı Tahakkuk Edilen Vergi (TL) 87 78 56 65 77 75 62 73 70 55 73 71 65 69 67 92 76 73.807,68 48.751,22 30.481,13 25.333,11 24.052,28 23.238,04 22.450,72 20.871,25 18.873,01 18.212,84 17.390,03 17.009,20 16.828,69 14.780,18 13.811,31 11.892,68 34.546,87 54 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ İlçeler genelinde tahakkuk edilen vergi tutarı, nüfusa bölündüğünde, diğer bir deyişle kişi başına düşen vergi tutarına bakıldığında ise Demirci 11 bin TL ile son sırada. Bu rakam Manisa genelinde 34 bin TL, ilk sırada yer alan Soma’da ise 73 bin TL. Diğer bir ifade ile Soma’da kişi başına düşen vergi, Demirci’nin 7 katı kadardır. Demirci’de vergi istatistikleri yıllar itibari ile incelendiğinde, 2005 yılında ilçe 2.635 adet gelir ve 93 adet kurumlar vergi mükellefine sahip iken 2011 yılında bu sayılar 1.012 ve 185 olmuş. Diğer bir ifade ile Demirci’de 2005-2011 döneminde gelir vergisi mükellefi % 61 azalmış, kurumlar vergisi mükellefi ise % 99 artmış. Bu bakımdan yıllar itibari ile şahıs işletmesinden sermaye şirketlerine geçiş söz konusudur. Öte yandan 2005 yılında tahakkuk edilen 6,9 milyon TL’nin 6,5 milyon TL tutarı tahsil edilmiş. Bir bakıma ilçede tahakkuk edilen vergi 2005-2011 döneminde %105, tahsil edilen vergiler ise %100 artmış. Bu kapsamda Demirci’de ekonomik faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yıllar itibari ile artış eğiliminde olduğu görülüyor. Bu durum ihracatı da artan kent için önemli bir avantaj olsa da, kayıtdışılık bu rakamların oldukça üzerindedir. 3.1 Demirci Ekonomisinin Rekabetçilik Düzeyi Bir ekonominin rekabet düzeyini belirleyen bazı temel parametreler vardır. Bunlar genel olarak makro ve mikro ekonomik faktörler olarak ifade edilmektedir. Makro ekonomik indikatörler; milli gelir, büyüme, istihdam, enflasyon, ithalat- ihracat gibi faktörlerdir. Bu faktörler açısından Demirci ekonomisi ele alındığı zaman çevre ilçeler açısından karşılaştırmalı olarak zayıftır. Kentte kişi başına düşen milli gelirin yapılan araştırma ve bilimsel yöntemler sonucu 2.500 USD civarında olduğu saptanmıştır. Öte yandan genel olarak kişi başına düşen geliri 2.000-3.000 USD bandında yer alan Demirci ekonomisinin büyüme düzeyinin düşük kaldığı görülüyor. Kent ekonomisi genel rekabet gücü açısından ele alındığı zaman çevre ilçelere göre mutlak üstün olduğu sektörler, halıcılık ve bazı ürünler düzeyinde tarımdır. Kentte üretilen bu değerli ürünlerin diğer ilçelerde, yurt genelinde ve yurt dışında uygun pazarlarda değerlendirilmesi, Demirci ekonomisinin sürdürülebilir bir rekabet düzeyine ulaşması açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu kapsamda İzmir-Manisa gibi önemli sanayi ve dış ticaret kentlerinin bulunduğu bir hinterlandda yer alan Demirci, bu potansiyelini değerlendirmelidir. 55 3.2 Demirci İlçesinde Girişimcilik Ülkemizin geçmişten gelen ticari değerlerine bakıldığında, bu değerleri besleyen ve destekleyen çeşitli unsurların olduğu görülüyor. Anadolu çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığı için aslında küresel girişimcilik kodlarının burada mevcut olduğu görülüyor. Ülkemiz çok yönlü farklı kültürlerin ticari birikimlerinin etkisi altında kalmıştır. Bu çeşitlenme, Türkiye’nin ticari birikimine çok yönlü olumlu katkı sağlamıştır. Modern ticari yaşama bakıldığı zaman özellikle son yüzyıl içerisindeki temel gelişme, daha çok 1900’lü yıllarda manifaturacılık ticari yaşamın temel süreçlerinden birini oluşturmuştur. Daha sonra 1910’lu yıllarda baharat ve aktar olarak adlandırılan ürünlerin ticareti önemli ölçüde etkilediği görülüyor. Bakkalların yaygınlaşması da bu döneme dayanıyor. Kentlerimizin ekonomik yapısına yön veren ticari örgütlere bakıldığında; han, hamam, dükkan, fotoğrafçı, halıcı, kilimci, sinema, elektrikçi, kaplıca ve eczane vb. gibi yapılar bu dönemde karşımıza çıkıyor. Ülkemizin geçmişine baktığımız zaman Romanya muhaciri olan Hasan Demirkol’un girişimcilik faaliyeti ilginç bir örnektir. Demirkol Türkiye’ye geldikten sonra, 1934’te ilk önce sıcak demir işiyle uğraşmış ve Tarım Bakanlığı’nın ihalesine girip Trakya Bölgesi’ndeki çiftçilere dağıtılmak üzere demir pulluk üretimi yapmıştır. Aynı yıl Fransız Marot Marka buğday temizleme makinesini parçalayıp aynı makineyi kendi koşullarıyla üretmeyi başarmıştır. Böylece bölge için tarım makineleri ve çeşitli yedek parça üretimi başlamıştır. Diğer taraftan Mehmet Tunca 1945 yılında tornacılık yapmıştır. Bu dönemlerde elektrik yaygın olmadığından mazotlu jeneratör ile torna kullanılmıştır. Aslında iki Türk girişimcisinin faaliyetleri dikkate alındığı zaman ülkemizin sanayi ve teknoloji ağırlıklı gelişmesinin önündeki engeller de anlaşılıyor. Toplumumuzda teknolojiyi alma, kullanma ve geliştirme davranışlarının zamanla geliştiği görülüyor. Bu faaliyetler daha çok kesitsel bir şekilde olmakla birlikte sürdürülebilir yapılar ve modeller gelişemediği için küresel ölçekte yenilikçi teknolojiler geliştirilemiyor. Demirci de bu benzer özelliklere sahip. Yenilik yapma, teknolojileri kullanma gibi konularda geleneksel tavırlar sergileyen bir kent. Ayrıca belirsizlikten kaçınma oranı hayli yüksek. İlçede yeni bir iş yerine, mevcut bir işin benzerine yönelik girişim yapan bir girişimcilik yapısı hakim. Bu kapsamda ilçenin ticari iklimleri değerlendirildiğinde sanayi, atölye vb yerine esnaf ve küçük sanatlar, lokantacı ve fırıncı esnafı, şoför, tacir, çiftçi, mikro düzey girişimcilik modellerinin yaygın ticari faaliyet olarak karşımıza çıkıyor. Sıcak demircilik işlemlerinin yoğun olduğu kentte, makasçılık, bıçakçılık, nalbantlık, çancılık halen devam eden mikro işletmelere örnektir. Ayrıca 56 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Çalışmada incelenen girişimcilerin, girişimcilik kariyerine başlamalarını yönlendiren faktörlerin analizi sonucunda üç farklı gruba ayrılabilecekleri görülmüştür. Demirci bölgesinde yerel girişimciliğin ortaya çıkışı açısından aile işini devir alanlar önemli bir grup olarak değerlendirilebilir. Bu girişimciler, aile geleneğinin ve baba mesleğinin devam ettirilmesi düşüncesiyle işletmede küçük yaştan itibaren deneyim kazanmış ve işletmeleri ailelerinden devir almışlardır. Diğer bir grup ise ilgili meslek ustası ya da iş alanında yetişen girişimcilerden oluşuyor. Bu girişimciler meslek ustası yanında deneyim kazanarak aynı meslekte ya da iş alanında işletme kurmuşlardır. Girişimciler, öncelikle bir ustanın yanında pişmekte, meslekle ilgili deneyim kazanmakta ve sonra kendi girişimlerini başlatmaktadır. Rol modelleri ustaları olmaktadır. Son grup ise herhangi bir devir alma ya da usta-çırak ilişkisi bulunmayan girişimcilerden oluşuyor. Bu girişimcilerin davranışlarını yönlendiren temel faktör ise enformasyondur. Çevreden edindikleri enformasyona ya da kendi gözlemleri kapsamında elde ettikleri enformasyon aracılığıyla iş fırsatını keşfetmekte ve işletmelerini kurmaktadır. Demirci bölgesinde incelenen girişimciler, daha önceden iş kurup kurmama kapsamında değerlendirildiklerinde, önceden iş kurma deneyimi olan girişimcilerle böyle bir deneyimi olmayan ve ilk defa iş kuran girişimciler arasında farklılıklar olduğu göze çarpıyor. Deneyimli girişimcilerde sıfırdan iş kurma oranı, deneyimsiz girişimcilere göre daha yüksek. Aile girişimcilik hikayesi, deneyimli girişimcilerde deneyimsiz girişimcilere göre daha düşük. İlgili sektörde işi sıfırdan kurma ya da devir veya satın alma yaşları deneyimsiz girişimcilerde deneyimli girişimcilere göre daha düşük. Girişimcilerin türlerine göre sınıflandırılıp ortalama sektöre giriş yılları ele alındığında ise deneyimli girişimcilerin deneyimsiz girişimcilere göre daha erken yıllarda sektöre giriş yaptıkları, ortalama sektörden çıkış yılları bakımından ise deneyimli girişimcilerin deneyimsiz girişimcilere göre daha erken yıllarda sektörden çıkış yaptıkları görülüyor. Bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, deneyim sahibi girişimcilerin deneyimsiz girişimcilere göre girişimsel fırsatın tanımlanmasında, tanımlanan iş fırsatında faaliyette bulunmak üzere işletme kurmada, faaliyette bulunulan iş alanıyla ilgili gelişmelere karşı duyarlı olmada daha üstün oldukları görülüyor. 57 Yerel piyasa genel olarak ele alındığında, girişimcilik yapısı açısından kendine özgü değerleri, gelenekleri, çalışma biçimi mevcut. Girişimciler tarafından tanımlanan girişimsel fırsatların tarihsel süreç içerisinde geliştiği görülüyor. Bütün bu değerler genel olarak Türkiye’nin makro anlamda girişimcilik değerleri ile benzerlik göstermekle beraber kendine özgü piyasa koşulları içerisinde biçimlendiği de görülüyor. Yerel girişimcilik anlayışının gelişmesinde özellikle sosyo-kültürel gelişmeler, ekonomik, politik ve eğitim alanında ortaya çıkan değişimler etkili olmuştur. Bugünkü modern iş dünyasına yönelik altyapının oluşmasının bu faktörlerden etkilediğini söylemek mümkündür. İş dünyasının temel değerlerinin ortaya çıkmasında ve gelişmesinde, modern piyasanın oluşmasında öncelikli olarak tarım ve küçük esnafa dayalı girişimciliğin etkili olduğu; 1950’lerden sonra devletin desteği ve bölgede planlı olarak girişimci yaratma politikalarının bir sonucu olarak da girişimcilerin ortaya çıktığı görülüyor. Bu süreç yerel iş dünyasının endüstrileşmesinde, meslek gruplarının oluşmasında büyük bir rol oynamıştır. Ayrıca halıcılık sektöründe ortaya çıkan girişimciler, perakendeciliğin hızlı bir biçimde büyümesi de modern Demirci bölgesi girişimciliğinin oluşup gelişmesinde rol oynamıştır. Ortaya çıkan bu yeni fırsatlar, farklı bölgelerden insanları ve sermayeyi kente çekerek kentte yeni heterojen bir iş dünyası kültürü yaratmaya başlamıştır. İş dünyasındaki girişimcilerin girişimsel özelliklerinin liberal gelişmelerin sürecinin etkisi altında kaldığı ve zaman içerisinde özellikle geleneksel faktörlerin iş yapma biçimleri üzerindeki etkilerinin azaldığı görülüyor. Bunun sonucu olarak da modern girişimcilik faktörünün dışında farklı girişimcilik alanlarında norm değerler ortaya çıkmış. Örneğin yapılan mülakat çalışmalarında birçok şirket ve girişimci; performans değerlendirme uygulamaları, çalışanlara eşit fırsatlar yaratma ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik politikaları benimsediklerini ifade etmiştir. Bunun sonucu olarak modern Demirci girişimcileri, yeni girişim projelerinde ve yatırımlarında daha rasyonel, dünya ile entegre bir değer yaratma çabası içerisine girmişlerdir. Girişimcilerin son zamanlarda rekabetin de artmasıyla beraber insan kaynakları ve müşteri ilişkilerine büyük önem vermeye başladıkları, bu konuda uluslararası alanda büyük firmaların uygulamalarından etkilendikleri de görülüyor. Bölgenin popülasyon yapısındaki farklılıkların da iş dünyası içerisinde kaybolmaya başladığını, genel bir yerel iş değerler sistemi ve davranışının ortaya çıktığını da zaman içerisinde görmek mümkündür. 58 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Özellikle bölgenin endüstrileşme sürecinin bölgedeki iş dünyasını yönlendiren önemli bir faktör olduğu; ancak 2000’li yıllardan sonra kent iş dünyasının tekrardan eski misyonuna dönme konusunda bir çaba gösterdiği tespit edilmiştir. Yerel iş dünyası, sahip olduğu yerel değerler çerçevesinde birçok açıdan çekici bir özellik göstermekte; ancak bunun ekonomik faaliyetlere aktarılması konusunda yetersiz kalındığı da yine elde edilen temel bulgular arasında yer almaktadır. Çalışmanın başında ortaya konan teorik model önerisi dikkate alındığında araştırmalar sonucu ortaya çıkan bulgulara yönelik olarak şu noktalara vurgu yapılabilir: Girişimcilerin olgunlaşma süreci içerisinde içinde bulundukları sosyal çevreleri köy ve ilçedir. Girişimcilerin büyük bölümü kırsal kökenlidir. Girişimcilerin eğitim durumları düşüktür. Büyük bir kısmı ilköğretim ve lise mezunudur. Mesleki bir liseden, yüksekokuldan ya da fakülteden mezun olanların sayısı azdır. Bulgularda eğitim durumlarının düşük oluşunu, girişimciler çalışma hayatına erken yaşlarda başlamalarına bağlamışlardır. Girişimci ebeveynleri ile ilgili yapılmış saptamalar dikkate alındığında girişimci babalarının neredeyse tamamı sadece okur-yazar ve ilköğretim mezunudur. Girişimcilerin annelerinin eğitim durumları da bu tespite paraleldir. Babaların mesleki durumları incelendiğinde çoğunluğun küçük imalatçı ve çiftçi olduğu görülüyor. Büyükbabaların mesleki durumlarında ise çiftçilik ön planda. Ek olarak girişimciler genel olarak katılımcı ve destekçi niteliklere sahip bir aile ortamında yetişmişlerdir. Girişimcilerin daha önceden bir iş deneyimine sahip olup olmadıkları değerlendirildiğinde genel eğilim her iki girişimciden birinin iş deneyimine sahip olduğudur. Ancak geçmiş iş deneyimi ile mevcut iş arasında bir ilişki arandığında ortaya çıkan eğilim, yine her iki girişimciden birinin önceki iş deneyimi ile mevcut işi arasında bir paralelliğin söz konusu olduğudur. Girişimcilerin tamamı içinde bulundukları toplumun örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Kültürel değerler, gelenek ve görenekler son derece önem arz etmektedir. Diğer taraftan dini inanç ve ahlaki değerlerin iş hayatına etkileri incelendiğinde, az ya da çok bu inanç ve değerler, her iki girişimciden birinin iş hayatlarını yönlendirmelerinde etkili olmaktadır. Girişimcilerin kişilik özellikleri incelendiğinde başarı ihtiyaçları yüksek ve iç kontrol odaklıdır. Özellikle genç girişimciler, yenilikçi ve yaratıcı tutum ve davranışlarda bulunmaktadır. Girişimcilerin büyük bölümünün yeni teknolojiye, yeni ürünlere, yurtiçi ve 59 yurtdışında yeni pazarlara açılmaya karşı tutumları olumludur. Ek olarak girişimciler genel olarak proaktif bir niteliğe de sahiptir. Girişimciler genel olarak sosyal ilişki ağlarına önem vermekte paydaşları ile ilişkilerini geliştirmek için çaba sarf etmektedir. Sivil toplum kuruluşları ile yerel yönetimle, mahalli idarelerle, mesleki organizasyonlarla ve diğer girişimcilerle işbirliğine açıktır. Girişimcilerin bilişsel nitelikleri incelendiğinde çoğunluğun bir vizyona sahip olduğu görülüyor. Girişimcilerin uzun vadeli iş hedefleri bulunmakta, kararlarında ise genel olarak kısayollu düşünme süreçlerini işletmektedir. Öz-etkinlikleri yüksektir. Girişimcilerin çoğunluğu piyasadaki enformasyona karşı bir teyakkuz durumu sergilemekte ve elde ettikleri enformasyonları bilgi işlemden geçirerek fırsatları kurgulamaktadır. Sergilemiş oldukları girişimcilik davranışı, yani tanımladıkları fırsatlara dayanarak firma kurmaları ile ilgili spesifik araştırmalar, girişimcilerin algıladıkları fırsat ile ilgili tutum ve niyetlerinin çok güçlü olduğu izlenimi vermektedir. Girişimcilerin büyük çoğunluğu, algıladıkları fırsattan yararlanma adına, eğer ellerinde yeterli finansal kaynak olmasa bile yine de yabancı kaynaklarla firmalarını kuracaklarını belirtmişlerdir. Girişimcilerin büyük bölümü girişimcilik kariyerini tercih etme kararlarının yakın çevreleri tarafından desteklendiğini ve bu yönde teşvik edildiklerini belirtmişlerdir. Girişimin finansı ise ilk planda aile birikimi ile sağlanmıştır. Akraba ve arkadaşlar bu desteğin sağlanamadığı durumlarda katkı sağlamıştır. Bazı girişimciler ise ortaklık kurarak firmalarının kurulumunu sağlamışlardır. Banka kredileri ya da risk sermayesi kullanımı yok denecek kadar azdır. Girişimcilik sermayesi kısıtlıdır. Bölge daha once elde tuttuğu sermayeyi dağımış durumdadır. 3.3 Tarım, Sanayi ve Hizmet Sektörleri Açısından Demirci İlçesinin Ekonomik Yapı Analizi Demirci ekonomisinde son beş yıl içerisinde olumlu gelişmelerin olduğu görülüyor. Özellikle halı ve tekstil hammaddeleri imalatı, tarım, turizm, inşaat, perakende gibi endüstrilerde düşük de olsa gelişmeler yaşanmış. Mevcut şirketlerin rekabet etme arzusu ve bölgeye yatırım yapmaya başlaması, özellikle kente sermaye girişi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ayrıca gelişen girişimcilik anlayışı ve kente yönelik olarak bazı iş adamlarının sahip olduğu motivasyon, ilçe ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olarak belirtilebilir; ancak bütün bu göstergeler günümüz itibari ile Demirci’yi, Türkiye’de ve Ege bölgesinde hak ettiği noktaya getirecek düzeyde değildir. 60 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci; Türkiye’nin tarih, kültür ve girişimcilik açısından en ilginç özelliklere sahip yerleşim alanlarından biridir. Farklı alanlarda sahip olduğu zenginlikleri, Demirci’yi birçok medeniyetin temellerinin atıldığı bir bölge haline getirmiştir. Önemli birikimlere sahip olan Demirci, iş kültürü ve yöntemleri konusunda ve kendine özgü değerleri tarihsel evrimi boyunca oluşturmuştur. Bu yönü ile kent ekonomisi, özgün girişimci ve işletmeler yaratan bir dinamiğe sahip olsa da yaratılan ekonomik potansiyel, bütün Demircili işadamları ve yöneticiler tarafından çok düşük düzeyde bulunmuştur. Demirci aslında birçok alanda fırsatlar kenti olma özelliği gösteriyor. Birçok sektörde önemli boşluklar ve fırsatların olduğu görülüyor. Önemli olan bu fırsatları Türkiye ve dünya girişimcilerinin gündemine sunabilmek. Bunun içinde özellikle kentin vergiler açısından avantajlı bir alan olarak sunulması ve tanıtılması, yerli ve yabancı sermaye açısından çekici bir rol üstlenecektir. Bunun yanında kent ekonomisi ve iş dünyası ile ilgili aktörlerin, kentin iş potansiyelini tanıtan projeler ortaya koyması, özellikle Balkan ülkeleri ile ticari ilişkilerin geliştirilerek imalat ve tarım ürünleri açısından bu ülkelerde pazar araştırmalarının yapılması, Demirci ekonomisinin rekabet gücünün geliştirilmesi ve sürdürülmesi açısından büyük öneme sahip olarak görülmüştür. Öte yandan dünyaya açılmak için büyük mücadele veren Demirci, ekonomisinin her alanında geçmişten gelen kültürüne dayalı yetenekli insan gücü ve buna katkı sağlayan üniversitesi ile çok yakın zamanda potansiyel enerjisini kinetik enerjiye çevirecek yapıyı oluşturabilir. Bu süreçteki en önemli faktörler, Demirci’de değişmeye başlayan ve dünyaya açılma gayreti içerisinde olan şirketleri ve sektörleridir. Halıcılık, tarım, turizm endüstrilerinde Demirci’nin potansiyeli ve rekabet gücü küresel standartlara çıkarılabilir. 3.3.1 Demirci İlçesi Sanayi Sektörü Demirci’de ilçe merkezinde 2 adet, Borlu Beldesi’nde 1 adet olmak üzere 3 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) bulunuyor. Demirci’deki 3 KSS’de toplamda 145 işletme faaliyetlerini sürdürüyor. Demirci’deki işletmelerin sadece 9’u, 25 ve üzerinde işçi sayısına sahip. Bu 9 işletmedeki toplam işçi sayısı ise 495. Manisa genelinde ise 23 adet KSS’de 4.952 işletmede 12.616 personel yer alıyor. İl genelindeki 420 sanayi kuruluşu, 25 ve üzerinde işçiye sahip. Bu 420 işletmede ise toplamda 65.209 personel bulunuyor. Bu rakamlara göre, Manisa genelindeki KSS’lerde yer alan işletmelerin ve 25 ve üzerinde işçisi olan işletmelerin sadece %2’si Demirci’de. 61 Tablo 23: Manisa İlçeleri Küçük Sanayi Siteleri (2011) İlçe Merkez Ahmetli Akhisar Alaşehir Demirci Gölmarmara Gördes Kırkağaç Köprübaşı Kula Salihli Sarıgöl Saruhanlı Selendi Soma Turgutlu MANİSA KSS Sayısı KSS'deki İşletme Sayısı 3 1 2 1 3 - 1.687 115 431 266 145 - 2 1 2 1 2 - 187 247 60 196 429 - 1 1 3 23 76 196 917 4.952 25'ten Fazla İşçisi Bu Olan İşletme İşletmelerdeki Sayısı İşçi Sayısı 196 32.715 2 86 28 3.309 33 2.717 9 495 1 70 1 71 6 259 46 3.453 5 354 14 1.651 14 15.081 65 4.948 420 65.209 Teşvik Belgeli Yatırım Sayısı 52 20 5 2 1 1 2 12 2 6 2 9 114 Kaynak: Manisa İl Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü, 2012. Demirci’de büyük ve organize sanayi bölgesi bulunmuyor. İlçedeki KSS’ler ve 25 işçi üzerinde personel çalıştıran işletmeler yıllar itibari ile incelendiğinde, 25’ten fazla işçi çalıştıran sanayi kuruluşu sayısı 2005 yılında sadece 2 iken günümüzde 9 adede yükselmiş. Aynı şekilde bu işletmelerde 84 kişi istihdam edilirken bu rakam % 489 artarak 495 kişiye ulaşılmış. Öte yandan ilçeye son 7 yılda toplamda sadece 20 adet teşvik belgeli yatırım çekilebilmiş. Oysa bu rakamın Merkez İlçe’de 52, Akhisar’da 20 olduğu göz önüne alınırsa, Demirci’deki teşviklerin ve teşvik yoluyla yapılan yatırımların bölgeye göre oldukça düşük kaldığı görülüyor. Tablo 24: Yıllar İtibari İle Demirci’deki KSS’lerin Gelişimi 2005 KSS Sayısı KSS'deki İşletme Sayısı 25'ten Fazla İşçisi Olan İşletme Sayısı Bu İşletmelerdeki İşçi Sayısı Teşvik Belgeli Yatırım Sayısı 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2 125 2 125 2 125 2 125 2 125 3 145 3 145 2 6 7 7 10 9 9 84 3 224 5 275 3 275 3 393 3 462 1 495 2 Kaynak: Manisa İl Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü, 2012. 62 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre ilçe genelindeki 349 işletmenin % 48’i perakende ticaret alanında faaliyet gösteriyor. Diğer bir deyişle Demirci ekonomisindeki her 2 girişimden 1’i perakende ticareti yapıyor. İlçe ekonomisi için önemli bir endüstri olan halıcılıkta üretim yapan işletme sayısı ise 44. Bunlar arasından 32’si makine halısı üretirken sadece 12’si el halısı imal ediyor, diğer bir deyişle Demirci halıcılığındaki her 4 işletmeden 3’ü makine halısı üretiyor. Tablo 25: Faaliyet Türlerine Göre Demirci İlçesindeki İşletmeler (2011) Sektör Halıcılık Tekstil ve Hammaddeleri Maden Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünleri Gıda ve Gıda Sanayi Bilişim Diğer Faaliyet Makine Halısı El Halısı İplik Diğer(Boyama) Diğer(Yıkama) Mermer Diğer Mobilya Diğer (kereste) Meşrubat(şekerleme) Diğer(ekmek un) Bilgisayar ve ekipmanları Diğer (cep Tlf) Diğer (day. Tüketim) Kuyumcu Banka Sigortacı Kooperatif Dershane Sürücü Kursu Perakende Ticaret Toplam İşletme Sayısı 32 12 5 2 2 14 2 1 5 10 Toplam İşletme Sayısındaki Payı (%) 9,2 3,4 1,4 0,6 0,6 4,0 0,6 0,3 1,4 2,9 7 2,0 6 15 11 6 10 33 4 3 169 1,7 4,3 3,2 1,7 2,9 9,5 1,1 0,9 48,4 349 100,0 Kaynak: Demirci Ticaret ve Sanayi Odası, 2012. İlçede halıcılığı destekleyen halı üretim sürecinde tedarikçi konumundaki sektörlere bakıldığında; iplik imal eden 5, boyama ve yıkama yapan 4 adet işletme bulunuyor. Bu bakımından halıcılık sektöründe hammadde ve süreç tedarikinin gelişmediği görülüyor. Halıcılık dışında ilçede önemli bir yeri olan madencilikte ise 14 işletme faaliyet gösteriyor. Bunun yanında 1 firma kereste imalatı yapıyor. İlçede hizmet sektörü açısından 6 bankanın şubesi, 10 sigorta şirketi ve 4 dershane yer alıyor. Demirci’deki girişimler çalışan sayısına göre dağıtıldığında sadece 2 makine halısı ve 1 iplik üreten firmanın orta ölçekli (%0,9), 346 firmanın (%99,1) ise küçük ölçekli olduğu görülüyor. İlçedeki işletmelerin % 86’sı ise mikro ölçekli ve aile şirketi. Bu durum kent genelindeki 63 firmaların kurumsallaşmasını olumsuz etkilerken, mali yapılarının kırılgan ve zayıf olmasını etkileyen faktörlerin başında geliyor. Tablo 26: Çalışan Sayılarına Göre Demirci İlçesindeki İşletmeler (2011) Sektör Halıcılık Tekstil ve Hammaddeleri Maden Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünleri Gıda ve Gıda Sanayi Bilişim Diğer Toplam Faaliyet Makine Halısı El Dokuma Halısı İplik Diğer(Boyama) Diğer(yıkama) Mermer Mobilya Diğer(kereste) Diğer Meşrubat Diğer(ekmek) Bilgisayar ve ekipmanları Diğer(Cep Telefonu) Dayanıklı Tüketim Kuyumcu Banka Sigortacı Kooperatif Dershane Sürücü kursu Perakende Ticareti Adet % Çalışan Sayısı 0-9 12 1 2 2 14 2 1 5 10 7 6 15 11 10 33 169 300 86 5-49 30 3 6 4 3 46 13,2 50-249 2 1 3 0,9 250+ - Kaynak: Demirci Ticaret ve Sanayi Odası, 2012. Demirci’deki işletmelerin hukuki yapıları incelendiğinde, 198 girişim, diğer bir ifade ile % 56,7’si şahıs işletmesidir. Cumhuriyetin ilk 5 anonim şirketinden biri olan Tasarruf İplik Sanayi A.Ş.’nin kurulduğu Demirci’de 2011 yılı itibari ile anonim şirket sayısı sadece 20. Diğer şirket türleri sayısı ise sırasıyla limited şirket 96, kolektif şirket 2, kooperatif 33 olarak karşımıza çıkıyor. 3.3.2 Demirci İlçesi Hizmet Sektörü Demirci ilçesinin hizmet sektörünü 2 kısımda incelemek mümkündür. Ticaret ve buna bağlı ihracat ile turizm sektörleri öne çıkan faaliyet kollarıdır. 64 3.3.2.1 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci İlçesi Ticaret Sektörü ve İhracat Demirci’nin ihraç kalemleri incelendiğinde, halıcılığın ilçe ekonomisindeki ağırlığı daha iyi görülüyor. 2011 yılında ilçeye ait 964 bin USD tutarındaki ihracatın 706 bin USD tutarı, diğer bir ifadeyle ilçe ihracatının %73’ü halı ürünlerinden oluşuyor. Halı ihracatında ise makine halıları %93, toplam ihracatta ise %68’lik bir paya sahip. Öte yandan tufte halılar, makine halıcılığında %91, genel ihracatta ise %66 oranla Demirci’nin en önemli ihraç ürünü. Dokuma ve el halıcılığı ile ünlü kentin el halısı ihracatı ise sadece 46 bin USD düzeyinde gerçekleşmiş ve oranı halı ihracatında %6, toplam ihracatta ise %4 düzeyinde kalmış. Tablo 27: Demirci İlçesi İhracatı (2011) Ürün Türü Makine Halısı * Tufte ** Diğer El Halısı *** Toplam Halı Yün İpliği Keçe Toplam Tekstil ve Hammaddeleri Çelik Demir ve Demir Dışı Metaller Tutkallar Yapışkan Levha-Plaka-Şerit Toplam Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Traverten Mermer Toplam Maden ve Metaller Toplam İhracat Toplam İhracattaki Payı (%) Ürün Türü İhracatındaki Payı (%) 659.617,07 643.297,86 16.319,21 46.730,83 706.347,90 165.050,50 606,52 165.657,02 6.000,00 68.948,00 15.402,21 178,09 15.580,30 762,96 1.559,25 2.322,21 68,4 66,7 1,7 4,8 73,2 17,1 0,1 17,2 0,6 7,1 1,6 0,0 1,6 0,1 0,2 0,2 93,4 91,1 2,3 6,6 100,0 99,6 0,4 100,0 100,0 100,0 98,9 1,1 100,0 32,9 67,1 100,0 964.855,43 100,0 Tutar (USD) - * Makine halıları, 2011 yılı 570210, 570220 GTİP başlıkları hariç 5702, 5703, 5704 ve 5705 başlıklarındaki halıllardır ** Tufte halılar, 2011 yılı 5703 GTİP başlıklarındaki halılardır *** El halıları, 5701, 570210 ve 570220 GTİP başlıklarındaki halılardır Kaynak: TİM, 2012; İTKİB, 2012. 2011 yılında halı ürünleri dışında Demirci ihracatına en büyük katkıyı ise 165 bin USD ve toplam ihracatta %17 pay ile yün ipliği sağlamış. Yün ipliği, demir ve demir dışı metal ürünleri 68 bin USD ve %7 pay ile takip etmiş. İlçenin en önemli madenleri arasında yer alan mermer ise 1.559 USD tutarındaki ihracatı ile %0,2 paya sahip. 65 Demirci’nin ihracatı yıllar itibari ile incelendiğinde, 2004 yılında 142 bin USD olan ihracat hacmi 2010 yılında 1 milyon 73 bin USD’ye ulaşmış, diğer bir ifade ile %647 artış göstermiş; 2011 yılında ise %10 gerileyerek 964 bin USD’ye düşmüş. Ürün bazında ise, 2004 yılında 71 bin USD tutar ile toplam ihracatın %49’unu oluşturan halı ürünleri yıllar itibari ile artış göstererek toplam ihracattaki payını 2011 yılında %73’e çıkarmış. Halı ürünlerinin alt kırılımına bakıldığında, 2004 yılında 68 bin USD makine, 2 bin USD el halısı ihraç edilmiş. Tufte halı ise 2005 yılında ihraç ürünleri arasındaki yerini alırken, toplam ihracatta % 29, halı ihracatında ise %87 paya sahip olmuş. Bu ürün yıllar itibari ile toplam ihracatın 2006’da % 86, 2007’de %75, 2008’de %82, 2009’da %57, 2010’da %69 ve 2011’de %66’sını oluşturarak ilçenin en önemli ihraç ürünü olmuştur. Halının dışında iplik ihracatı da yıllar itibari ile artış gösteren ürünler arasında. 2004 yılında 7 bin USD tutarında ve toplam ihracatın % 5’ini oluşturan yün iplik, 2011 yılında toplam ihracattaki payını %17’ye yükseltmiş. İlçenin en önemli madenleri arasında yer alan mermer ise 2011 yılı itibari ile ihraç edilmeye başlanmış. 2011 yılında Demirci’nin ihracat gerçekleştirdiği ülkeler incelendiğinde, ilk sırada 162 bin USD ve % 16 pay ile Almanya bulunuyor. Almanya dışında Demirci’nin ihracat partnerleri arasında sırasıyla; 153 bin USD ve % 15 pay ile Bosna-Hersek 147 bin USD ve % 15 pay ile İngiltere 114 bin USD ve % 11 pay ile KKTC’dir. Bu ülkelerin dışında Arjantin, Avusturya, Avustralya, Azerbaycan, Belçika, Fransa, Hollanda, İsviçre, Surinam, Trinidad ve Tabago ile Yunanistan’a da ihracat yapılmış. Demirci’nin en önemli ihracat partneri olan Almanya ile dış ticari ilişkiler 2005 yılında başlamış. O yıl 61 bin USD ile başlayan bu ilişki hacmi, 2010 yılında % 74 artarak 108 bin’e ulaşmış. Ayrıca bu ülke her yıl Demirci’den ithalat yapmış. Diğer ülkelere bakıldığında ise istikrarsız bir tablo söz konusu. Örneğin Mısır’a 2010 yılında 342 bin USD tutarında ihracat yapılmış ve o yıl Mısır Demirci’nin en önemli ihracat partneri olmuştur. Bu durum ilçenin yurtdışında herhangi bir pazar ve müşteri segmenti belirleyip o ülke ve pazara yoğunlaşmadığını gösteriyor. 66 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 28: Demirci İlçesi İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (2011) Ülke Ürün Tutar (USD) Toplam İhracattaki Ülke İhracatındaki Payı (%) Payı (%) Tutkal 63,11 0,01 Yapışkan Levha-Plaka-Şerit 85,27 0,01 0,05 159.418,99 16,52 98,39 Tufte Halı Diğer Makine Halısı 0,04 2.459,76 0,25 1,52 162.027,13 16,79 100 Yün İpliği 55.811,92 5,78 100 Traverten 762,96 0,08 9,17 Mermer 1.559,25 0,16 18,74 Çelik 6.000,00 0,62 72,1 Avustralya Toplam 8.322,21 0,86 100 Avusturya Tufte Halı 3.740,34 0,39 100 Tufte Halı 26.369,89 2,73 99,98 0,02 Almanya Toplam Arjantin Tutkal Azerbaycan Toplam Tufte Halı Diğer Makine Halısı Yapışkan Levha-Plaka-Şerit Belçika Toplam Tufte Halı Tutkal Bosna-Hersek 93,9 495,22 0,05 5,93 13,76 0 0,16 8.345,56 0,86 100 141.997,81 14,72 92,77 7,23 1,15 15,86 100 El Halısı 4.775,68 0,49 19,14 18.613,48 1,93 74,6 1.506,23 0,16 6,04 56,12 0,01 0,22 Toplam 24.951,51 2,59 100 Tufte Halı 21.337,41 2,21 55,58 Diğer Makine Halısı 17.040,19 1,77 44,39 14,11 0 0,04 Toplam 38.391,71 3,98 100 Tufte Halı 37.968,01 3,94 25,79 Yün İpliği 109.238,58 11,32 74,21 Toplam 147.206,59 15,26 100 El Halısı 13.130,66 1,36 19,15 Tufte Halı 51.189,30 5,31 74,64 4.263,35 0,44 6,22 68.583,31 7,11 100 114.278,40 11,84 99,48 592,6 0,06 0,52 3,56 0 0 100 Yapışkan Levha-Plaka-Şerit Tutkal İsviçre 0,81 11.067,54 Yapışkan Levha-Plaka-Şerit İngiltere 100 7.836,58 153.065,35 Diğer Makine Halısı Hollanda 0 2,73 Toplam Tufte Halı Fransa 5,48 26.375,37 Toplam Tufte Halı Keçe Tutkal KKTC Toplam 114.874,56 11,91 Rusya El Halısı 11.784,30 1,22 100 Tufte Halı 60.547,65 6,28 99,96 0,02 Keçe 13,92 0 Tutkal 0,54 0 0 Yapışkan Levha-Plaka-Şerit 7,46 0 0,01 60.569,57 6,28 100 Trinidad ve Tobago Diğer Makine Halısı 11.858,00 1,23 100 Yunanistan 68.948,00 7,15 100 964.855,43 100 Surinam Toplam Demir ve Demir Dışı Metaller Toplam İhracat Kaynak: TİM, 2012; İTKİB, 2012. 67 Özetlemek gerekirse; Demirci, Türkiye’de en yetenekli girişimcilerinin ve ustalarının bulunduğu yerleşim yerlerinden biridir. İlçede el sanatları yıllar itibari ile en önemli geleneklerden biridir. Demircililerin tabiri ile Demircili gençler ya okur ya dokur. Demirci’deki bu gelenek ve üretilen ürünler, gerek ulusal ve gerekse de yurtdışı pazarların ve müşteri beklentilerini karşılayacak niteliğe sahiptir. Nitekim yıllar itibari ile halı ve iplik endüstrilerinde üretim ve ihracatın artış kaydetmesi bu görüşü destekler niteliktedir. İlçenin sahip olduğu bu potansiyelin değerlendirilememesindeki etkenlerin başında: Üretim ve perakende bazında çalışmalar yapan Demircili şirketlerin güçlü bir pazarlama ağ sistemine sahip olmaması Son kullanıcıya ulaşılamaması Tanıtım ve imaj çalışmalarının gelişmemiş olması Hammaddelerin tedarikinde nicelik ve niteliğin düşmesi (özellikle hayvancılığın gerilmesi sonucu kaliteli yünün bulunmaması) İşletmelerin tamamına yakınının aile şirketi olması Rekabet edilen kentlere göre teknolojinin kullanılmaması Ortak iş yapma kültünün olmaması Yeniliğe kapalı bir kültürün olması Kayıt dışılığın fazla olması Yeşil kart sayısının Manisa ve Türkiye ortalamasının üzerinde olması gibi faktörler gelmektedir. Özellikle Demirci’de işletmelerin rekabet güçlerinin mikro işletme olmaları nedeniyle çok düşük olduğu görülüyor. Hatta birçok işletme, mikro ölçekli. Birçoğu fonksiyonel yönetim niteliğine sahip olmayan bu kurumlar, kent ekonomisi açısından katma değeri yüksek üretimler gerçekleştiremiyor. Bu yüzden ilçedeki işletmelerin ortak projeler ve işbirliği yapmaları için gerekli çalışmaların yapılması, kentin rekabet gücü yaratılması açısından önem taşıyor. Bunun yanında ilçe ekonomisini gelecek süreçte olumlu etkileyecek en temel dinamik güç, sektörde faaliyette bulunan şirketlerin girişimcilik anlayışı, yöneticileri ve sahiplerinin konuya bakış açılarının değişen dünya ile gelişmeye başlamasıdır. Bu da sektörü dünya piyasalarına açacak ve bu aşamadan sonra da penetrasyon sürecini derinleştirecek en önemli faktördür. 68 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Burada unutulmaması gereken temel nokta, küresel alanda var olan yüksek rekabet düzeyinin imalat sektöründeki şirketleri daha geniş ölçekli çalışmaya zorlamasıdır. Demircili şirketlerin de bu çerçevede birlik içinde çalışarak daha geniş ölçekli projelerde ortak çalışmanın yollarını geliştirmeleri, Ar-Ge faaliyetlerine önem vermeleri ve teknolojilerini geliştirmeleri, şirketlerin daha rekabetçi olmasına olanak sağlayacaktır. Öte yandan ilçenin yurtdışı piyasa araştırmaları yapması ve hedef pazar belirleyerek ihracat stratejilerini bu doğrultuda geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca yurtdışına yönelik pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin arttırılması, uluslararası işbirlikleri ve işbirliğinin geliştirilmesi de kent için bir başka önemli ihtiyaç. 3.3.2.2 Demirci İlçesi Turizm Sektörü Demirci termal turizm açısından iyi bir potansiyele sahip bir kenttir. Nitekim Bakanlar Kurulu’nun 04.12.2006 tarih ve 2006/11354 sayılı kararıyla Demirci merkezde yer alan Hisar Kaplıcaları, termal turizm bölgesi olarak ilan edilmiştir. Ortalama sıcaklıkları 42 °C olan 3 ayrı kaynaktan gelen suların romatizmal hastalıklar, mide ve bağırsak hastalıklarında şifa etkinliğinin olduğu İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Lidya Kralı Krazüs’ün yayla hamamı olarak kullandığı belirlenen bu termal tesislerde 20 adet apart otel, 2 adet 1.60 m. derinliğinde 9.000x9.000 metre ebatlarında havuz, hamam, sauna, 7 adet saatlik özel banyo ve dinlenme salonları bulunuyor. Tesis 150 kişiye hizmet verebilecek nitelikte olup, tesisin çevresi mesire yeri olarak da kullanılıyor. Bunun yanında Demirci’nin Borlu beldesinde 1 kaplıca daha bulunuyor. Roma döneminden kalma antik saray hamamı kalıntılarının olduğu Saraycık Kaplıcaları, 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alıyor. Kaplıcada 19 oda ve 60 yatak kapasiteli bir tesis hizmet veriyor. Demirci, termal turizm dışında diğer turizm çeşitleri açısından da geliştirilebilir nitelikte. Örneğin kentte Anadolu’nun en eski uygarlıklarında Lidya’lılara ait pek çok kalıntı var. Sard ile birlikte Lidya Krallığı’nın en önemli sanat ve ticaret kentleri arasında yer alan Sidas (Saittai), Demirci’nin İcikler köyünde, köy merkezine 5 km mesafede. Ancak antik kentin kalıntıları oldukça yoğun olmakla birlikte yüzyıllardan beri ilgilenilmediğinden dolayı büyük bir bölümü toprak altında kalmış. Bunun yanında Demirci, 63 bin hektarı bulan ormanları, zengin bitki çeşitliliği ve florasıyla kent eko-turizm ve dağcılık içinde uygundur. 69 Ancak kentin turizm altyapısına bakıldığında oldukça zayıf olduğu görülüyor. İlçede 1 adet belediye belgeli otel, 20 apart odaya sahip tesis, 1 Öğretmen Evi bulunuyor. Bu 3 işletmede toplam yatak kapasitesi ise 205. Bunun yanında Saraycık Kaplıcaları’ndaki tesisin de 60 yatak kapasitesi olduğu göz önüne alınırsa, kentte yatak kapasitesi sorunu olduğu açık. Ayrıca herhangi bir turizm belgeli işletme ve yıldızlı otel olmaması, Demirci turizmi için önemli bir dezavantajdır. Turizmi destekleyen diğer alt endüstrilerden yeme-içme işletmeleri de ilçede neredeyse yok denecek kadar az. Toplamda 7 lokantanın yer aldığı kentte herhangi bir restoran bulunmuyor. Bunun yanında Demirci, yemek kültürünü bu lokantalara da yansıtamamış. Kente özel yemekler arasında yer alan Demirci Kebabı’nı bu 7 işletmeden sadece 2’si menüsünde bulunduruyor. Öte yandan gerek İzmir’den gerekse de diğer il ve ilçelerden Demirci’ye sefer sayısının az olması ve kente ulaşımın zor olması, Demirci turizminin geliştirilmesinin önündeki diğer engeller arasında yer alıyor. Özetlemek gerekirse; Demirci ekonomisi için önemli avantajlardan biri de, sahip olduğu turizm olanaklarıdır. Demirci birçok açıdan önemli tarihi kimliği ve değerleri olan bir ilçe olmasının yanı sıra termal kaynaklara da sahiptir. Bunların mutlaka Türkiye ve dünya pazarına sunularak pazarlanması gerekmektedir. Bunun içinde Demirci’de bir turizm acentesinin olması, bu konuda olmazsa olmazlar arasındadır. Bunun yanında otelcilik, termal kaynaklar ile gelişen ve büyüyen önemli sektörlerden biri olabilir. Demirci kent ve ekonomi olarak birçok açından önemli çekici özelliğe sahiptir. Önemli olan bu potansiyeli gerçek bir ekonomik zenginliğe dönüştürmektir. Ancak Demirci bu noktada karşı karşıya kaldığı bazı kısıtlar nedeniyle gerekli atılımı bir türlü gerçekleştirememiştir. Bu kapsamda Demirci’nin turizm potansiyelinin ortaya çıkarılmasını olumsuz etkileyen faktörler kısaca şu şekilde ifade edilebilir: Birinci olarak, kentin ulaşım olanaklarının çok yetersiz olduğu görülüyor. Çevresi ile ulaşımı karayolu ile sağlayan Demirci bu açıdan da özellikle yolların niteliği açısından büyük sorunlar yaşıyor. Yolların dar ve virajlı olması, bunun yanında asfalt kalitesi beraberinde birçok riski ve ulaşım zorluğunu da beraberinde getiriyor. Yolların gelişmesi, ilçeye alternatif ulaşım türlerinin sağlanması, özellikle turizm sektörü açısından pozitif sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca güçlü bir alt yapı ve ulaşım olanakları, ilçede yeni yatırımların gerçekleşmesinde önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. 70 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ İkinci olarak, ilçede konaklama endüstrisi gelişmemiş ve yatak kapasitesi oldukça düşük kalmıştır. Bunun yanında mevcut tesisler, nitelik ve hizmet kalitesi bakımından uluslararası turizm faaliyetlerini destekler nitelikte değil. Bu açıdan ilçeye en az 1 adet 4 veya 5 yıldızlı bir otel kazandırılmalı, konaklama endüstrisi geliştirilmeli. Üçüncü olarak, ilçedeki yeme-içme işletmeleri turizmi destekler nitelikte değil. Demirci’de birinci sınıf restoran olmadığı gibi kentte yerel turizm açısından ailece yemek yenecek bir işletme de bulunmuyor. Mevcut lokantalar, ilçedeki iş dünyasının öğle yemeği ihtiyacını gidermek ve küçük çaplı toplantıların yapıldığı mekan olma özelliği taşıyor. Bu kapsamda gerekli çevre düzeni yapılmış ve kenti gastronomi turizmine de açacak nitelikte restoranlara yönelik yatırımlar yapılmalı. Ayrıca günümüzde kentteki öğrencilerin sosyal ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamayan kafeterya, sinema vb sosyal mekanların sayısı artırılmalı, kente gelecek misafirlerin ilçede vakit geçireceği alanlar yapılmalı. Dördüncü olarak, ilçe Türkiye’nin önemli termal bölgelerinden birinde yer alıyor. İlçenin sahip olduğu termal kaynaklar; romatizmal hastalıklar, mide ve bağırsak hastalıklar için şifa kaynağı. İlçe bu potansiyelini tanıtmalı, acenteler ile işbirliğini geliştirerek paket turlar oluşturulmalı ve Sağlık Turizmi Derneği gibi STK’lar ile ortak proje sayısını arttırmalı. 3.3.3 Demirci İlçesi Tarım Sektörü Demirci’nin arazi dağılımına bakıldığında tarım alanları geniş bir yer kaplıyor. İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılında ilçe topraklarının 349.281 dekarlık alanı, diğer bir ifade ile %25’i tarım arazilerinden oluşuyor. Tarım arazilerinde ise en yüksek pay 265.335 dekarlık alan ile tarla ürünlerine ait. Manisa genelinde 5.151.928 dekarlık bir alanı kaplayan tarım arazilerinin %54,8’inin tarla ürünlerine, %6,4’ünün sebze ve %35,5’inin meyve ürünlerine ayrıldığı göz önüne alınırsa, il genelinde Demirci’ye göre daha az alanda tarla ürünleri tarımı yapılırken; meyve alanları daha fazla yer kaplıyor. Öte yandan Manisa genelindeki tarım arazilerinin %6,7’si Demirci ilçesi sınırları içinde. Ayrıca il genelindeki tarla ürünleri arazilerinin % 9,3’ü, sebze tarımı yapılan alanların %2,5’i ve meyve üretimi yapılan alanların %3,3’ü de Demirci’de yer alıyor. Bunun yanında Manisa genelinde nadasa bırakılan alanların ise %10,3’ü Demirci toprakları arasında. 71 Tablo 29: Demirci İlçesi Arazi Dağılımı (dekar) Arazi Türü 2008 2009 2010 2011 2011 Yılı 2008Toplam 2011 Arazideki Değişim Payı (%) (%) 75,9 -6,8 2,4 -0,6 17,7 6,9 3,2 13,1 Manisa Demirci’nin Manisa’daki Payı (%) Tarla Ürünleri* 284.720 283.535 277.237 265.335 2.827.940 9,3 Sebze* 8.667 8.820 8.820 8.612 334.090 2,5 Meyve* 57.889 58.599 62.070 61.934 1.832.610 3,3 Nadas* 9.900 9.900 12.400 11.200 108.630 10,3 Tarıma Elverişli Olup 1.551 1.873 2.200 2.200 0,8 41,8 48.662 4,5 Kullanılmayan Arazi* Toplam Tarım 362.727 362.727 362.727 349.281 25,0 -3,7 5.151.928 6,7 Arazisi ** Tarıma Elverişsiz 444.250 444.250 444.250 443.476 31,7 -0,1 2.919.879 15,1 Arazi ** Çayır Mera ** 17.760 17.760 17.760 14.829 1,1 -19,5 378.730 3,9 Orman ** 585.855 585.855 585.855 620.450 42,3 5,9 5.007.765 12,3 Toplam 1.410.592 1.410.592 1.410.592 1.419.567 100,0 13.458.302 11,4 * Toplam tarım arazisindeki payıdır ** İlçe topraklarındaki payıdır. Kaynak: Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012; Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012; Demirci Orman İşleri Müdürlüğü, 2012. Tarımsal faaliyetlerde üretilen ekonomik değer (üretim değeri), bahsi geçen dönemde üretimi gerçekleşen ürün miktarının (ton) Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından o ürün için belirlenen birim fiyatın çarpılması sonucu elde edilmektedir. Bu çerçevede 2011 yılında Demirci’de tarımsal faaliyetlerden 134.723.827 TL tutarında bir ekonomik değer üretilmiştir. TÜİK’in ürün sınıflandırmasına göre en fazla ekonomik değer üreten tarım ürünleri grubu 79 milyon TL üretim değeri ve %58,7 pay ile meyvelerdir. Meyve grubunu 19 milyon TL üretim değeri ve % 14,3 pay ile tarla ürünleri takip ediyor. Sebze ürünleri ise 8 milyon TL üretim değeri ile % 17,4 oranında bir paya sahip. En çok ekonomik değer yaratan tarım ürünlerine bakıldığında, kiraz 2011 yılında 43 milyon TL tutarındaki üretilen değer ile ilk sırada yer alıyor. Kirazı 20 milyon TL ile tütün, 15 milyon TL ile çekirdekli üzüm ve 13 milyon TL ile buğday izliyor. Bu üç ürün dışında 4 milyon TL ile arpa, 3 milyon TL ile nohut ve yine 3 milyon TL ile zeytin, yaratılan ekonomik değer bakımından Demirci için diğer önemli tarımsal ürünler arasında. Üretim miktarı bakımından ise 23.275 ton ile buğday ilk sırada. Buğdayı sırasıyla 12.103 ton ile çekirdekli üzüm, 8.733 ton ile kiraz, 7.920 ton ile arpa ve 3.564 ton ile kavun takip ediyor. Bu ürünlerin dışında 3.360 ton ile silajlık mısır, 3.240 ton ile sofralık domates, 2.062 ton ile tütün en çok üretimi yapılan ürünler arasında. 72 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 30: Demirci İlçesi Tarım Ürünleri ve Yaratılan Ekonomik Değer (2011) Ürün Grubu Ekilen alan(da) Üretim(ton) Tahıllar Baklagiller Endüstri Bitkileri Yağlı Tohumlar Yumru Bitkiler Yem Bitkileri Tarla Ürünleri Toplamı Yaprağı Yenen Sebzeler Baklagil Sebzeler Meyvesi Yenen Sebzeler Soğansı Sebzeler Diğer Sebze Ürünleri Toplamı Yumuşak Çekirdekli Taş Çekirdekli Sert Kabuklu Zeytin Üzüm ve Üzümsü Meyveler Meyve Ürünleri Toplamı 184.080 29.015 40.600 4.415 1.307 5.918 265.335 162 1.095 6.879 426 50 8.612 2.482 32.814 7.023 12.889 6.726 61.934 32.334 2.236 2.249 307 1.308 6.267 44.700 114 529 11.214 467 38,00 12.363 200 137 111 60 13.407 13.915 Genel Toplam 335.881 70.978 Üretilen Üretim Ekonomik Payı (%) Değer (TL)* 19.204.090 45,6 4.938.477 3,2 20.531.100 3,2 773.046 0,4 820.200 1,8 923.500 8,8 47.190.413 63,0 125.575,00 0,2 889.800,00 0,7 6.652.789,00 15,8 679.910,00 0,7 76.000,00 0,1 8.424.074 17,4 1.885.377,00 0,3 45.417.775,00 0,2 10.774.028,00 0,2 3.259.440,00 0,1 17.772.730 18,9 79.109.350 19,6 134.723.837 100,0 Üretim Değeri Payı (%) 14,3 3,7 15,2 0,6 0,6 0,7 35,0 0,1 0,7 4,9 0,5 0,1 6,3 1,4 33,7 8,0 2,4 13,2 58,7 100,0 * Üretilen ekonomik değer, bahsi geçen yılda üretilen ürün miktarının Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 2011 yılı için belirlediği birim fiyat ile çarpılmasıyla elde edilen yaratılan ekonomik değer olup satışı gerçekleşen değer değildir. Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. Demirci’nin tarımsal üretimi Manisa ile kıyaslandığında, Manisa’daki 4.576.773 ton tutarındaki toplam tarım üretiminin %1,5’i Demirci’de gerçekleşmiş, yaratılan ekonomik değerin ise %3,7’si Demirci tarafından karşılanmış. Bu açıdan Demirci’deki üretimin Manisa’ya göre gelir getirebilecek ürünlere dayalı olduğu söylenebilir. Ayrıca üzüm, kestane, kiraz, ceviz ve nohut üretiminde Manisa için Demirci önemli bir üretim yeridir. İl genelindeki kiraz ağaçlarının %27,6’sı ve kiraza ait üretim değerinin %22,2’si Demirci’ye ait. Benzer şekilde il genelindeki çekirdekli üzüm bağlarının %6,8’i Demirci’de olup çekirdekli üzüme ait üretim değerinin %33,5’i Demirci’den sağlanmış. Benzer şekilde il genelindeki ceviz üretiminin %12’si ve cevize ait üretim değerinin %28’ini Demirci sağlamış. Ayrıca kestane üretiminde %26,7 orana sahip Demirci, kestaneye ait üretim değerinde ise %29,3 gibi büyük bir paya sahip. Ayrıca il genelindeki Antep fıstığı üretiminin sadece %2,3’ünü tedarik eden Demirci bu üründen yaratılan ekonomik değerin % 12,1’ini sağlamış. Bu açıdan Antep fıstığı, ilçe için en stratejik ürün konumunda. 73 Tablo 31: Demirci İlçesi Önemli Tarım Ürünleri (2011) Sıra Ürün 1 2 Ekili Üretilen Manisa Manisa Manisa Üretim Verim Alan Ekonomik Üretimindeki Üretimindeki Üretimindeki (ton) (kg/da) (da) Değer (TL)* Payı (da-%) Payı (ton-%) Payı (TL-%) 582.200 8.733 15 43.926.990 27,6 22,2 22,2 37.500 2.062,5 55 20.047.500 9,1 7,5 7,4 Kiraz ** Tütün Üzüm 3 1.900 12.103 1.900 15.733.900 6,8 33,5 33,5 (Sofralık Ç.li) ** 4 Buğday 133.000 23.275 175 13.965.000 10,8 6,5 6,5 5 Ceviz ** 15.040 601,6 40 4.812.800 12,0 18,7 18,0 6 Arpa (Diğer) 44.000 7.920 180 4.672.800 12,8 9,1 9,1 7 Kestane ** 15.520 776 50 3.259.200 26,7 29,3 29,3 8 Nohut 14.950 1.196 80 3.241.160 14,6 15,1 15,1 9 Zeytin (Sofralık) ** 65.400 1.962 30 3.178.440 0,6 1,3 1,3 10 Domates(Sofralık) 1.800 3.240 1.800 2.592.000 5,3 2,0 2,0 11 Antep Fıstığı ** 161.300 161,3 1,00 1.935.600 2,3 12,1 12,1 12 Çilek ** 270 1.355 5.018 2.032.500 58,9 8,1 8,1 13 Kavun 1.980 3.564 1.800 1.496.880 4,3 3,4 3,4 14 Karpuz 1.350 2.430 1.800 1.142.100 3,6 2,2 2,2 15 Erik ** 33.250 831,25 25 1.080.625 7,1 5,5 5,5 * Üretilen ekonomik değer, bahsi geçen yılda üretilen ürün miktarının Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 2011 yılı için belirlediği birim fiyat ile çarpılmasıyla elde edilen yaratılan ekonomik değer olup satışı gerçekleşen değer değildir. ** Ekili alan sütununda yazan miktarlar meyve veren ağaçların toplamını yansıtmaktadır. Verim sütunundaki rakamlar ise ağaç başına alınan verim miktarıdır. Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. Demirci’nin en önemli tarım ürünlerinin tarihsel gelişimine bakıldığında, çilek üretimindeki göstergeler öne çıkıyor. 2004 yılında 22 ton üretimi yapılan bu meyvenin 2011 yılında üretimi 1.355 tona ulaşarak %6059; üretim deüeri ise 2 milyon TL’ye ulaşarak %7290 artış kaydetmiş. Benzer şekilde 2004-2011 döneminde kiraz üretimi 5.509 tondan 8.733 tona yükselmiş, üretilm değeri 43 milyon TL’ye ulaşmış ve %537 oranında artış sağlanmış. Bu iki ürünü çekirdekli üzüm üretimi izlemiş, üzüm üretimi 4.550 tondan 12.103 tona ulaşmış ve üretim değeri 15 milyon TL’ye ulaşarak %361 oranında artış kaydetmiş. Ayrıca ilçenin meşhur meyvesi hünnaptan, 1 milyon TL ekonomik değer üretilirken diş bademi son yıllarda üretimi hayli çoğalan ürünler arasında yer almıştır. Bunun yanında Manisa genelindeki ceviz ağaçlarının %12’si ve cevizden elde edilen üretim değerinin %18’i Demirci’ye ait. Demirci’deki tarım ürünleri Manisa ile kıyaslanırsa, üretim miktarı ve yaratılan ekonomik değer bakımından en karlı ürün üzüm ve Antep fıstığıdır. İl genelinde üzüm üretilen alanların %6,8’i Demirci’de iken üzümden elde edilen üretim değerinin %33,5’i Demirci tarafından sağlanmıştır. Benzer şekilde il genelindeki Antep fıstığı ağaçlarının %2,3’ü Demirci’de iken Antep fıstığından elde edilen üretim değerinin %12,1’i Demirci’den elde edilmiştir. 74 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 32: Demirci İlçesindeki Önemli Tarım Ürünlerinin Yıllar İtibari İle Gelişimi Sıra Ürün Ekili Alan (da) 2004 1 Kiraz ** 2 4 Tütün Üzüm (Sofralık Ç.li) ** Buğday 5 Ceviz ** 6 7 8 2011 Değişim (%) Üretim (ton) 2004 2011 Değişim (%) Üretilen Ekonomik Değer (TL)* 2004 2011 Değişim (%) 280.446 582.200 107,6 5.509 8.733 58,5 6.886.250 43.926.990 537,9 48.130 37.500 -22,1 2.285 2.062,5 -9,7 10.054.000 20.047.500 99,4 6.850 1.900 -72,3 4.550 12.103 166,0 3.412.500 15.733.900 361,1 131.900 133.000 0,8 18.620 23.275 25,0 7.075.600 13.965.000 97,4 23.250 15.040 -35,3 540 601,6 11,4 1.890.000 4.812.800 154,6 Arpa (Diğer) 60.333 44.000 -27,1 9.718 7.920 -18,5 2.623.860 4.672.800 78,1 Kestane ** 15.700 15.520 -1,1 530 776 46,4 1.590.000 3.259.200 105,0 21.990 14.950 -32,0 1.978 1.196 -39,5 2.373.600 3.241.160 36,6 182.000 65.400 -64,1 1.150 1.962 70,6 1.437.500 3.178.440 121,1 - 1.800 - 5.500 3.240 -41,1 1.100.000 2.592.000 135,6 11 Nohut Zeytin (Sofralık) ** Domates (Sofralık) Antep Fıstığı ** 170.050 161.300 -5,1 150 161,3 7,5 750.000 1.935.600 158,1 12 Çilek ** 50 270 440,0 22 1.355 6.059,0 27.500 2.032.500 7.290,9 13 Kavun - 1.980 - 1.665 3.564 114,1 416.250 1.496.880 259,6 14 Karpuz - 1.350 - 2.400 2.430 1,3 288.000 1.142.100 296,6 15 Erik ** 36.350 33.250 -8,5 875 831,25 -5,0 437.500 1.080.625 147,0 3 9 10 Toplam 979.053 1.111.481 13,5 57.496 72.221,65 25,6 40.364.564 123.117.495 205,0 * Üretilen ekonomik değer, bahsi geçen yılda üretilen ürün miktarının Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 2011 yılı için belirlediği birim fiyat ile çarpılmasıyla elde edilen yaratılan ekonomik değer olup satışı gerçekleşen değer değildir. ** Ekili alan sütununda yazan tutarlar, meyve veren ağaçların toplamını yansıtmaktadır. Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. Öte yandan Demirci ilçesinde Demirci Ziraat Odası verilerine göre tarım ile uğraşan 13.774 çiftçi bulunuyor. 2004 yılında 9.467 olan bu sayı 7 yılda %45, son 4 yılda ise %17 artmış. Tarım ile uğraşan nüfusun toplam nüfus içindeki payına bakıldığında yıllar itibari ile artış gösterdiği görülüyor. 2007 yılında her 100 kişiden 22’si tarım ile uğraşırken bu sayı 2011 yılında 27’ye çıkmış. Bu tabloyu ortaya çıkaran nedenler arasında, nüfusun azalmasının yanı sıra 5 yıllık periyotta çiftçi sayısının %15,2 artmasının da etkisi bulunuyor. Tarım ile uğraşan nüfusun artmasına rağmen üretim miktarında düşüş gözleniyor. Üretim miktarı 2007 yılında 79 bin tondan 5 yıl içerisinde 70 bin tona düşmüş, diğer bir ifade ile bu dönemde %10,3 oranında azalma meydana gelmiş. Öte yandan çiftçi başına üretim miktarı incelendiğinde yıllar itibari ile dikkat çekecek derecede bir düşüş gözleniyor. 2007 yılında çiftçi başına üretim 6,6 ton iken 2011 yılında bu sayı %22,2 azalarak 5,1 tona düşmüş. Bu oran toplam üretimde gözlenen düşüşten daha fazla olup, çiftçi sayısı ile ters orantılı. Bu durum çiftçilerde gözlenen verimde düşüşün araştırılması ve bu sorunu çözecek stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. 75 Tablo 33: Yıllar İtibari İle Demirci İlçesindeki Tarımsal Nüfus ve Üretim Miktarları Yıllar 2007 2008 2009 2010 2011 2007-2010 Dönemi Çiftçi Sayısı 11.948 12.427 12.895 13.295 13.774 Değişim (%) Toplam Nüfus 4,0 3,8 3,1 3,6 51.958 50.539 50.533 50.454 49.562 15,2 Değişim (%) Tarım İle Uğraşan Nüfusun Payı (%) -2,7 0,0 -0,2 -1,8 22,9 24,5 25,5 26,3 27,7 -4,6 4,8 Toplam Üretim (ton) 79.187 77.448 85.222 78.654 70.978 Değişim (%) -2,2 10,0 -7,7 -9,8 Çiftçi Başına Üretim (ton) 6,6 6,2 6,6 5,9 5,1 -10,3 Değişim (%) -6,0 6,0 -10,5 -12,9 -22,2 Kaynak: Demirci Ziraat Odası, 2012; Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. Demirci’deki hayvan varlığına bakıldığında, kümes hayvancılığının daha yoğun olduğu görülüyor. Toplamda 742 bin kümes hayvanının yer aldığı ve kümes hayvanların toplam hayvan sayısındaki payının %89 olduğu Demirci’de en çok 710 bin adet ile et tavuğu bulunuyor. Et tavuğunu 32.300 ile yumurta tavuğu izliyor. Toplam hayvan sayısında et tavuğunun payı %85 iken yumurta tavuğunun ise %3’te kalıyor. Hayvansal üretime bakıldığında ise 2011’de yumurta tavuklarından 2,1 milyon adet yumurta elde edilmiş. 14.512 adet ve kendi türleri içinde % 67 oran ile melez ırkı sığır, Demirci’de büyükbaş hayvancılıkta en çok bulunan hayvan konumunda. Bu hayvan türünü 3.778 adet ve %17 pay ile kültür ırkı sığır izliyor. Hayvansal üretimde ise Demirci’de büyükbaş hayvancılıktan 293 ton et ve 21 ton süt üretimi sağlanmış. Küçükbaş hayvancılıkta ise 60.206 adet ve %85 pay ile yerli ırk koyun ilk sırada. Bu türü 9.855 adet ve %15 pay ile keçi izliyor. Küçükbaş hayvancılıkta üretim miktarlarına bakıldığında ise, 2.627 ton süt ve 98 ton tiftik kıl üretilmiş. Bunun yanında son yıllarda yerli keçi orman alanlarına zarar vermesi nedeniyle yerli ırk siyah keçi sayısı azalmakta, melez ırk keçiciliği yaygınlaşmaktadır. Arıcılık faaliyetlerine bakıldığında ise, Demirci’de 3.680’i yeni, 350’si eski olmak üzere toplamda 4.030 kova bulunuyor. Bu kovanlardan toplamda 14 ton bal ve 10 kg balmumu üretildiği görülüyor. Öte yandan ilçedeki hayvan varlığında dikkat çeken bir unsur, tek tırnaklı hayvan sayısının il genelindeki en yüksek ilçe olması. Toplamda 635 adet bu tür hayvanın yer aldığı ilçe, eşek sayısında da il genelinde ilk sırada. 76 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 34: Demirci İlçesindeki Hayvan Varlığı (2011) Hayvan Türü Sığır (Kültür) Sığır(Melez) Sığır(Yerli) Büyükbaş Hayvan Sayısı Koyun (Yerli) Keçi(Kıl) Küçükbaş Hayvan Sayısı Et Tavuğu Yumurta Tavuğu Hindi Kaz Ördek Kümes Hayvanı Sayısı Eski Yeni Toplam Kovan Sayısı At Eşek Katır Tek Tırnaklı Hayvan Sayısı Toplam Hayvan Sayısı Adet 3.778 14.152 3.065 20.995 60.206 9.855 70.061 710.000 32.300 360 38 58 742.756 350 3.680 4.030 115 493 27 635 834.447 Grup İçindeki Payı (%) 17,99 67,41 14,60 100,00 85,93 14,07 100,00 95,59 4,35 0,05 0,01 0,01 100,00 8,68 91,32 100,00 18,11 77,64 4,25 100,00 Toplam Hayvan Sayısındaki Payı (%) 0,45 1,70 0,37 2,52 7,22 1,18 8,40 85,09 3,87 0,04 0,00 0,01 89,01 0,01 0,06 0,00 0,08 100,00 Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. Hayvancılık faaliyetlerinde yaratılan ekonomik değer incelendiğinde, 27 milyon TL değer ile büyükbaş hayvancılık ilk sırada yer alıyor. 2010 yılında toplam 21.444 ton süt üretilmiş ve 21,4 milyon TL tutarında ekonomik değer yaratılmış. 2011 yılında ise kesilen 498 büyükbaş hayvandan 293 ton et elde edilmiş ve 6,4 milyon TL ekonomik değer üretilmiş. Büyükbaş hayvancılığı 18.894 kg et, 2.626 ton süt ve 97 ton kıl üretimi sağlanan ve 4,3 milyon TL üretim değerine sahip küçükbaş hayvancılık faaliyetleri izliyor. Küçükbaş hayvancılıkta en önemli ekonomik değer ise koyun sütü. 2,2 milyon TL üretim değeri ile koyun sütü, küçükbaş hayvancılıkta üretilen ekonomik değerin %50’sini, ilçedeki hayvancılık faaliyetlerinde üretilen ekonomik değerin ise %6’sını, Manisa genelinde hayvancılık faaliyetlerinde üretilen ekonomik değerin ise %4’ünü oluşturuyor. Bunun yanında il genelinde küçükbaş hayvancılıkta yaratılan ekonomik değerin %5,2’si Demirci’ye ait. Bu oran keçi etinde ise %66’ya yükselmiş. Büyükbaş hayvancılık faaliyetlerinde ise Manisa geneli ile karşılaştırıldığında, üretilen 4.336 ton etin ve yaratılan 95 milyon TL ekonomik değerin %6,7’si; üretilen 465.896 ton sütün ve üretilen 465 milyon TL ekonomik değerin ise %4,6’sı Demirci tarafından karşılanmış. 77 Tablo 35: Demirci İlçesi Hayvancılık Faaliyetlerinde Yaratılan Ekonomik Değer (2011) Hayvancılık Türü Sığır Ürün Et Üretim (kg) Birim Fiyat (kg/TL) Üretilen Ekonomik Değer (TL)* Toplam İlçe Üretimdeki Payı (TL-%) Manisa Üretimindeki Payı (TL-%) 293.820 22 6.464.040 23,16 19,59 6,78 21.444.000 1 21.444.000 76,84 64,98 4,60 27.908.040 100,00 84,57 4,96 Et Süt *** 15.330 2.210.080 25 1 383.250 2.210.080 8,77 50,60 1,16 6,70 1,50 4,97 Kıl *** 92.763 13 1.205.919 27,61 3,65 3.564 416.470 5.109 24 1 13 85.536 416.470 66.417 4.367.672 1,96 9,54 1,52 100,00 0,26 1,26 0,20 13,24 66,37 3,37 Süt ** Büyükbaş Toplam Koyun Tür İçindeki Payı (TL-%) Et Keçi Süt *** Kıl *** Küçükbaş Toplam Yumurta Yumurta Tavuğu (Adet) Kümes Toplam Bal Kovan Balmumu 5,29 2.131.800 0,22 468.996 100,00 1,42 0,12 14.105 18 468.996 253.890 100,00 99,96 1,42 0,77 0,12 1,89 10 11 110 0,04 0,00 0,03 Arıcılık Toplam 254.000 100,00 0,77 1,84 Hayvancılık Toplam 32.998.708 100,00 3,11 * Üretilen ekonomik değer, bahsi geçen yılda üretilen ürün miktarının Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 2011 yılı için belirlediği birim fiyat ile çarpılmasıyla elde edilen yaratılan ekonomik değer olup satışı gerçekleşen değer değildir. ** Ekili alan sütununda yazan tutarlar, meyve veren ağaçların toplamını yansıtmaktadır. Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012. ** 2010 yılı verisidir; *** 2010 yılı verisidir; **** Tavuk eti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan kıl ve derisi dahil değildir.Kaynak: Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012; Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2012; TÜİK, 2012. Özetlemek gerekirse, Bölge engebeli toprak yapısına sahip olsa da bazı ürünlerde Manisa ve ülke üretimi açısından önemli bir konumdadır. Bunun yanında Demirci’de üretilen ürünler, Türkiye’nin ve dünyanın her ülkesine satılacak standart özellikleri taşımaktadır. İlçedeki tarımsal faaliyetlerde en önemli ürünler; kiraz, tütün, çekirdekli üzüm, buğday ve cevizdir. Bu ürünlerin yanında son yıllarda kayda değer artış kaydedilen çilek, kestane, kavun ve Antep fıstığı gibi ürünler de bulunuyor. 2011 yılında Manisa genelindeki kiraz üretiminin tek başına % 22,2’sini karşılayan ve il için 43 milyon TL ekonomik değer üreten Demirci, bu merkezi konumunu korumalı, kiraz rekoltesi arttırılmalı ve kirazın kalitesine yönelik ulusal ve uluslararası tanıtım faaliyetleri geliştirilmelidir. Bu çerçevede başta İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü olmak üzere Ziraat Odası, Demirci Belediyesi ve bütün paydaşlar arasındaki iletişim kanalları açılmalı, ortak ve karşılıklı fayda üzerine kurulu bir işbirliği modeli geliştirilmeli. 78 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Bunun yanında son 7 yılda çilekte üretilen ekonomik değerin %7.290 arttığına önem verilmeli ve çilek üretimi teşvik edilmelidir. Ayrıca ekili alanı %72 azalan ancak üretim miktarında %166 ve üretilen ekonomik değerde % 361 oranında artış kaydedilen çekirdekli üzüm üretimi de ele alınmalı ve yeni bağ alanları oluşturulmalıdır. Son olarak Antep fıstığı üretimi fırsata çevrilmeli ve yurtiçi satışlardaki pay arttırılmalıdır. Ürünlerin yanında çiftçi başına düşen üretim yükseltilmeli ve kayıt dışı üretim ile mücadele edilmelidir. Aktif yeşil kart sayısının 7.485 olduğu, diğer bir ifade ile her 100 kişiden 15’inin yeşil kart sahibi olduğu ilçede yeşil kart sahipleri kartlarını kaybetmemek uğruna kayıt dışı ekonomik faaliyetler yürütmekte, bu durum hem gelir vergisi hem de yeşil kartların maliyeti bakımından ilçeye zarar vermektedir. Örneğin ilçenin en meşhur meyveleri arasında yer alan hünnap ile ilgili İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde net bir veri bulunmaması, eldeki verilerin mevcut faaliyetleri birebir yansıtmaması, ilçe tarımı için büyük bir handikap. Bu açıdan yeşil kart ile ilgili Sağlık Grup Başkanlığı ve SGK İlçe Müdürlüğü işbirliği yaparak kart sahiplerini denetlemeli, halka kayıt altına alınan üretimin yeşil karttan elde edilen faydalardan daha fazla olacağı anlatılmalı ve bilinçlendirme kampanyası başlatılmalıdır. 3.4 Demirci Ekonomik Konsantrasyon Matrisi Değerlendirme Sonucu Yerel piyasa birçok alanda kapsamlı bir iş potansiyeline sahiptir. İçinde bulunduğu coğrafik konum, Demirci’nin gerek bölgede gerekse Türkiye pazarlarına girişimlerinin açılması konusunda fırsatlar sağlıyor. Önemli girişimciler, iş dünyası ile ilgili STK’lar ve bölge ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda vurgulanan temel nokta, yerel pazarın imalat sektöründe özellikle de halıcılık, tarım gibi alanlarda ciddi oranda yatırım potansiyelinin olduğu ve üretim faktörleri ve piyasadaki potansiyel dikkate alındığında bölgede özellikle tarım ve tarıma dayalı sanayiye yönelik yatırımların kârlı yatırımlar olacağı konusunda vurgulamalar yapılmıştır. Yine uzmanların vurguladığı, özellikle bölgenin sahip olduğu turizm potansiyeli nedeniyle turizm yatırımlarının kârlı olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır. Bölgede yeni otellerin ve turizm tesislerinin açılmasının orta ve uzun vadede kazanç sağlayacağı konusunda iş adamlarının vurgulamaları mevcuttur. Spesifik olarak halıcılık, özellikle yün ve cami halıcılığı üretimi ilçe ekonomisi için büyük bir değer arz ediyor. GAİB verilerine göre Demirci bu alanda Türkiye pazarında %92 paya sahip. İlçe bu segmentte pazar hakimiyetini korumalı ayrıca farklı alanlarda da yatırımlar yaparak diğer halı endüstrilerinde de pazar payını arttırmalıdır. 79 Öte yandan meyvecilik alanında yapılacak olan yatırımlar, yine bölge açısından önemli bir avantaj. Bölge; kiraz, ceviz ve üzüm açısından bölgenin çok uygun bir klimatolojik yapıya sahip. İlçe bu avantajını kullanıp tanıtım ve iletişim kanallarını geliştirerek hem ulusal hem de uluslararası pazarlara bu ürünleri pazarlamalıdır. Ayrıca hemen hemen her alanda gelişmekte olan girişimlerin (eğitim, sağlık, enerji, tarım, hayvancılık) ortak proje yapma ve birlikte çalışma konusunda çok yüksek motivasyona sahip oldukları, kentteki işbirliği kültürünün gelişmeye başladığı; gerek Türkiye’de, gerekse yurtdışında kendilerine ortak arayışı içerisinde oldukları konusunda ifadeler mevcut. Özellikle bu konuda yerel pazardaki girişimciler ve iş dünyası ile ilgili STK’lar, Türkiye’de ki diğer STK’lar (ticari) ile ve yurtdışındaki eşdeğer kuruluşlar ve yerel yönetimlerle bağlantı içerisine girerek bu konularda fırsat yaratmanın yollarını araştırmaktadır. Özellikle bölgenin coğrafik yapısının niteliğine dayanarak Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, İtalya gibi ülkelerle yoğun işbirliği yaratmanın yolları konusunda girişim başlatma aşamasında olduklarını girişimciler ifade etmiştir. Spesifik olarak halıcılık sektöründe, tarımsal üretim alanında ve turizm projeleri ile ilgili olarak girişimcilerin ortak proje yapma konusunda eyleme geçmek için fırsat aradıkları da yine vurgulanan bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Yerel yönetim ve üniversitenin de özellikle bu sürece uluslararası açılım yaparak katkı vermeye çalıştığı görülüyor. Yerel yönetimlerin farklı ülkelerle kardeş kent projesi yürütmesi, üniversitenin de konuyla ilgili olarak farklı Avrupa ülkeleriyle ortak program geliştirme çabaları, bu sürecin desteklemesine yönelik çalışmalar arasında yer alıyor. Öte yandan girişimcilik açısından çok önemli olan altyapı konusunda ulaşım, alan ve enerji alanında bölgenin sorunları bulunmaktadır. Bölgede orta ölçekteki yatırımlara yönelik arsa sıkıntısının yanı sıra özellikle kara ulaşımındaki mevcut durumun bölgedeki işletmelerin üretimlerini değerlendirmeye imkan sağlayacak standartta olmaması, girişimlerin gelişmesini olumsuz etkiliyor. Ulaşım sorununun giderilmesiyle, kentin teşvik ve yatırım öncelikleri açısından cazip hale getirilmesinin, yeni projelerin başlatılması konusunda bir rol üstleneceği görüşleri bulunuyor. Bunun yanında doğal kaynakların enerji ihtiyacını karşılama da önemli bir rol üstleneceği ifade edilmiş ve özellikle üniversitenin gelişmesi ile birlikte yerel firmaların ihtiyaç duyduğu kalifiye insan kaynaklarının karşılanması konusunda ortaya yeni fırsatların çıktığı girişimciler tarafından ortaya konmuştur. Ancak bölgede var olan yerel girişimcilerdeki sermaye yetersizliği, sermaye maliyetinin yüksek olduğuna ilişkin değerlendirmelere de yer verilmiştir. 80 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Şekil 2: Demirci İlçesinin Değerleri ve Geliştirmesi Gereken Yönleri Demircinin Sahip Olduğu Değerlerin Kent İçin Önem Derecesi Halıcılık Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Tarım-Meyvecilik Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hayvancılık Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Madenler Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Kaplıcalar Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Doğa ve İklim Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Fakülte-Yüksekokul Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Belediye-Diğer Kamu Hizmetleri Gelenek-Görenekler Demircinin Geliştirilmesi Gereken Yönlerinin Önem Derecesi Fiyat Standartları- Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Kayıtdışılılık Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli İşbirliği Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Pazarlama-Tanıtım Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Markalaşma Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Liderlik Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Strateji ve Hedefler Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Teknoloji-Yenilikçilik Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli OSB Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Teşvikler Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Ulaşım Zorluğu Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli İçine Kapalı Kültür Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Kadercilik Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Sosyal Alanlar-Mekanlar Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli STK’lar Hiç Önemli Değil Önemli Değil Normal Önemli Çok Önemli Sertifikasyon Firma YapılarıKurumsallaşma Öz Sermayeye Dayalı Finansman Nüfusun Azalması ve Yaşlanması Kaynak: Vezir Stratejik Danışmanlık Ltd. Kentin paydaşları ile yapılan anket, mülakat ve ortak akıl toplantılarından elde edilen bilgilerden oluşturulmuştur. 81 Şekil 3: Demirci İlçesi Ekonomik Konsantrasyon Matrisi Etken Potansiyel Kent Ekonomisine/ Gelişimine Katkısı Gelecek Etkisi Tarih Kültür Coğrafya Çevre Demografi Eğitim Sağlık Yönetim Kaymakamlık Belediye Özel İdare STK’lar ve Kooperatifler STK’lar Kooperatifler Ulaşım Tarım Kiraz Tütün Üzüm Buğday Ceviz Hayvancılık Büyükbaş Küçükbaş Sanayi Halıcılık İplik Madencilik Mermer Feldispat İhracat Turizm Termal Turizm Tarih ve Kültür Turizmi Eko Turizm * Potansiyel; etkenin kente sağlayacağı faydanın potansiyelidir; ** Kent Ekonomisine/Gelişimine katkı; ekonominin yanında sosyal, kültürel ve diğer alanlardaki katkıdır; *** Gelecek Etkisi; ilçenin kalkınması bakımından bahsi geçen faktörün sadece hangi vadede değerlendirilmesi gerektiğini değil aynı zamanda kentin geleceği için hangi ölçüde önemli olduğunu ifade etmektedir.Kaynak: Vezir Danışmanlık. Yukarıdaki matris, kentin paydaşları ile yapılan anket, mülakat ve ortak akıl toplantılarından elde edilen bilgiler ve yapılan literatür çalışmaları sonucunda oluşturulmuştur. Lejant Potansiyel ve Katkı Dereceleri Gelecek Etkisi Dereceleri Çok Düşük Düşük Uzun vadede ele alınarak geliştirilmeli Normal-Orta Orta vadede geliştirilmeli Yüksek Çok Yüksek Acil bir şekilde tedbir alınmalı, geliştirilmeli 82 4. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ HALICILIK SEKTÖRÜ Halı, çözgü denilen bükülmüş yün, pamuk, veya ipek iplikleri üzerine yün, ipek ve floş desen ipliğinden ilme (düğüm) yapılarak sıra oluşturulması ve üzerine bir sıra yün veya pamuk ipliğinden atkı, (alt kalın, üst ince, döke) atılıp sıkıştırmak suretiyle, belirli bir desen karakteri ile havlı veya bukleli olarak dokunan bir tekstil yer döşemesidir (Yılmaz, 1985: 1). Halı kelimesi, kalın ve kalı kelimelerinden türeyerek dilimize yerleşmiştir. Eski zamanlarda geline verilen bu eşyanın uzun ömürlü kalıcı olması manasına gelmektedir. İran, Türkistan, Buhara ve diğer Türk illerinde de halı için kalın ve kalı kelimeleri kullanılmıştır (Dalcı, 2006: 12). Resim 1: Halının Temel Birimleri İlk zamanlar insanların yaygı ve örtü ihtiyaçlarını karşılamak için meydana getirdikleri halı, sonraları değerli bir sanat eseri olarak sarayları, mabetleri ve şatoları süslemiş, ressamların tablolarına konu olmuştur (Yılmaz, 1985:1 ). Gerek kültür ve sanat, gerekse ekonomik bakımdan hayatımızda önemli bir yer tutan Halıcılık, el sanatlarının önemli bir kolu ve tekstilin de alt sektörlerinden bir tanesidir. Halı dokuması tarihin akışı içerisinde, insanların hayat şartlarına göre şekillenmiş ve evrilmiştir. El dokusu halıcılığın çok eski bir geçmişi vardır. Arkeolojik araştırmalara göre tarihsel devirlerde yaşamış insanlar; ağaç kabuğu ve liflerini örerek ilk dokumayı meydana getirmişlerdir. Bugüne kadar varlığı bilinen en eski halı parçasının milattan önce beşinci yüzyıla ait olan İskit halısı Rudenko adlı bir Rus arkeolog tarafından Altay dağlarında Pazirik mevkiinde bulunduğu bilinmektedir. Bu halı, halıcılığın kökeninin Orta Asya olduğunu ve dünyaya Türk kavimleri tarafından yayıldığını göstermektedir. 83 Halıcılık Anadolu’ya Selçuk Türkleri tarafından girmiştir. Anadolu’ya 1271 yılında gelen Venedikli Marco Polo seyahat namesinde dünyanın en iyi ve güzel halılarının Anadolu’da Selçuklular tarafından dokunmuş olduğundan ve Selçuklu halılarının üstün özelliklerinden bahsetmiştir. Selçuklu halılarının batıda Avrupa limanlarına, doğuda Hindistan ve Çin’e, güneyde Mısır’a ihraç edildiklerini gösteren belgeler bulunmaktadır. Milattan sonra 711 yıllarında Müslümanların İspanya’yı ele geçirmesiyle dokumacılık Batı Avrupa’ya yayılmıştır (Dalcı, 2006: 1-2). 4.1 Halıcılık Sektörü Ürünleri ve Sınıflandırılması Halılar makine ve el halısı olmak üzere kabaca iki şekilde sınıflandırılabileceği gibi üretim yöntemi, kullanılan hammadde ve kullanıldıkları yere göre de sınıflandırılabilir. 4.1.1 Standart Uluslararası Ticaret Sınıflandırmasına Göre Halıcılık Sektörü Standart Uluslararası Ticaret Sınıflandırması (Standard International Trade Classification- SITC Rev: 3) sınıflandırmasına göre halılar STIC: 659’da yer almaktadır (Sevim ve Emek, 2006: 1). Armonize Sistem sınıflandırmasına göre halılar 57. fasılda yer almaktadır. Bu ürün tanımında yer alan ürün grupları aşağıda yer almaktadır (T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012: 2). Tablo 36: Halıcılık Sektörünün Armonize Sisteme Göre Sınıflandırılması El Halısı ve Kilim Düğümlü veya Sarmalı Halılar (El Dokuması Halılar) Kilim, Sumak, Karaman vb. Elde Dokunmuş Yer Döşemeleri El İşi Duvar Halıları Makine Halısı 570220 – 570299 Dokuma Makine Halıları 5703 Tüfte Edilmiş Halılar 5704 Keçeden Halılar 5705 Diğer Halılar ve Yer Kaplamaları Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. 5701 570210 580500 4.1.2 Üretim Yöntemine Göre Halıcılık Sektörünün Sınıflandırılması El sanatı ürünü olan halılar özgünlük, gelenek ve bilginin aktarımı, sanat ve işlevin objede birleşmesi, coşku, estetik ve güzellik arayışı gibi kavram ve imgelerle fabrikasyon ürünlerden ayrılır (Öter, 2010:74). Bunun yanında bir halının el dokuma halısı mı yoksa makine mi dokunduğu halının arkasına bakılarak kolayca anlaşılabilir. Makine halıları düğüm atılarak yapılmaz (Saghay ve Diğerleri, 2011: 3). Makine halılarında ilmeler genellikle atkı iplikleri arasına sıkıştırılmış "U" veya "V" biçimindeki iplik parçalarıdır. Makine halılarında temel, kumaş 84 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ sağlamlaştırmak ve halının yerde düzgün durmasını sağlamak için ayrıca jüt, keten, ve pamuk gibi dolgu iplikleri de kullanılır1. 4.1.2.1 Makine Halısı 1900’lü yılların başında gelişen teknoloji ile beraber tekstil endüstrisinde halı dokuma makineleri kullanılmaya başlanmıştır. Makine halıları el halılarına benzer bir yapının halı dokuma makineleri vasıtasıyla yapıldığı dokulardır. Bu halıların en büyük özelliği yüksek üretim hızı ve düşük maliyete sahip olmasıdır. Bu halı dokuma makinelerinin en önemli dezavantajı da üretilen halıların el halısına kıyasla düşük kalitede olmasıdır (Saghay ve Diğerleri, 2011: 4). Kullanılan renklerde sınırlı olup 3-5 veya 8 rengi geçmez. Dünya’da en fazla makine halısı ABD’de üretilmektedir. Belçika halı üretiminde ABD’den sonra ikinci sırada yer alırken dünya makine halısı ihracatında ilk sırada yer almaktadır. Asya’da ise Çin Pakistan ve Hindistan makine halısı üretiminde önde gelen ülkelerdir. Üretim yöntemine gore makine halıları kumaş yapısına ve ilmelerin elde ediliş şekillerine göre gruplara ayrılır. Resim 2: Mekanik Dokuma Makinesi Kumaş Köprüsü Çerçeveler Cımbar Çözgü Telleri Tefe ve Tarak Lamelli Çözgü Köprüsü Kumaş Levendi Çözgü Levendi Kaynak: MEGEB, 2008: 8. Dokuma Tipi Makine Halıları Wilton ve Aksminster olmak üzere iki ana grupta toplanabilir. Şekil 4: Dokuma Tipi Makine Halılarının Sınıflandırması 1 Makine Halıcığı, www.belgeler.com/blg/2fbw/makina-haliciligi-1 85 Telli Wilton Tek Ağızlıklı Dokuma Yüzyüze Wilton Çift Ağızlıklı Dokuma Gripper Aksminster Üç Ağızlıklı Dokuma Wilton Dokuma Tipi Makine Halıları Aksminster Royal veya Spool Aksminster Chenille Aksminster Halı dokunması için geliştirilen ilk mekanik sistem, halka ilmeli wilton veya brüksel Wilton olarak da bilinen brüksel sistemidir. 1539 yılında Avrupa’da dikey el tezgâhında ilk halı dokunmuştur. 1604 yılında Paris’te Pierre du Pont ilk yatay yarı otomatik halı tezgâhında dokumayı gerçekleştirmiştir. 1655 yılında bir halı farikası İngiltere’nin güneyindeki Wilton kentinde kurulmuştur. Bu halılara şehrin adı verilerek Wilton halıları olarak üretilmiştir. Brüksel tipi ayak pedallı yatay tezgâhta halı dokumacılığı ile ilk Brüksel halı tezgâhı 1749 yılında yapılmıştır. Dufossy, Brüksel tipi halıların hav oluşumunu sağlayan tığların ucuna bıçak yerleştirerek ilk kesik havlı halı üretimini gerçekleştirmiştir. Wilton halı dokuması, hav ipliklerinin halı içinde dokumanın bir parçası olarak giren ve istendiği zaman yüzeye havı olusturacak hav ipliğinin çıkmasıyla oluşmaktadır. Hav ipliklerinin her sırada renk kullanımı altı ile sınırlıdır. 1940'larda geliştirilen yüz yüze dokuma sistemleri de ayrıca wilton halı dokumalarına dâhil edilerek yüz yüze wilton halı dokuma tekniği olarak isimlendirilmiştir. İlk defa 1798'de Belçika'da Jean-Bapliste Dans tarafından kullanılan yüz yüze dokuma sistemleri, dokuma makine halı üretimleri içinde mümkün olan en hızlı üretim hızına sahip sistemdir. Diğer halı sistemlerinden farklı olarak, yüz yüze dokuma sistemlerinin son yıllarda popülariteleri artmıştır. Yüz yüze wilton ile kesiksiz-ilmekli halılar üretmek mümkün değildir; dolayısıyla, bukle ilmek görünüşlü halı üretememek gibi sınırlayıcı bir etken, bu sistemin en büyük dezavantajıdır. Ancak kalın atkılar kullanılarak bir tür bukle görünümlü halı olan sisal halıları yeni geliştirilen üç ağızlıklı tezgâhlarda dokunabilir. Bunun ötesinde, bu sistemde değişik ilme yükseklik (multi-pileheight) etkileri de verilememektedir; bu yüzden farklı görünümde halı elde edebilmek için sadece efekt iplikler kullanılabilir. Yüz yüze wilton sistemlerinde desen verme işlemi jakarla yapılmaktadır, ince yün iplikleri kullanarak karışık ve güzel desenler elde edilmektedir. Özellikle 86 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ duvardan duvara halılarda ise kalın sthraygam iplikler kullanarak düz ve desenli tipte halılar üretilebilmektedir (Dalcı, 2006). Telli çubuklu wilton halılarında, kesikli (velür) veya kesiksiz (bukle) ilmeklilerde, düşük ilmek yüksekliğinde sık yapılar üretilebilmektedir. Telli wilton halılar, diğer sistemlere göre düşük üretimli olup, sınırlı desen ve renk imkânına sahiptirler. Fakat değişik kesitte teller kullanarak çeşitli ilme görünümleri elde edilebilir. Bu sistemde zemin örgü ve hav kısmı aynı zamanda dokunmaktadır. Çözgüler ikisi bağlantı çözgüsü biri dolgu çözgüsü olmak üzere üç çözgüyle taşınmaktadır. Dolgu çözgüsü atkı iplikleriyle bağlantı oluşturmadan bağlantı çözgülerinin arasından halının stabil durmasını sağlamak için halının içerisine düz konumda yerleştirilmektedir. Kam mekanizması yardımıyla atkıyı taşıyan mekiğin geçebileceği ağızlık açılmaktadır. Atkı sıklığını sağlayacak şekilde tefe mekanizmasıyla dokuya sabitlenmektedir. Hav çözgüleri desenli halılarda jakar, düz halılarda armür mekanizmasıyla kaldırılmaktadır. Ağızlığa yerleştirilen teller bağlantı çözgüleri ve ölü havın üzerine seçilen hav ipliğinin altına yerleşmiş konumdadır. İlmekler meydana geldikten sonra teller hızla tezgâhın yanına çekilmektedir. Tellerin kesiti ilme sıklığını ve hav yüksekliğini belirlemektedir. Tellerin ucuna bıçak takılarak hav iplikleri kesilmekte ve kesik havlı (velur) halı oluşmaktadır. Halının sırt yüzeyinde hav oluşturmayan ölü havlar maliyeti artırırken tutum ve boyutsal stabilite sağlamaktadır (Dalcı, 2006: 10). Aksminster dokuma sistemleri çok sayıda renk içeren desenli halıların üretilmesinde kullanılan en önemli üretim tekniğidir. İskoçya’da 1830 yıllarında James Templeton ve William Quinley iki kademeli bir yöntemle Chenille Axminster halısını dokumuşlardır. 1876 yılında Newyork’lu Alexander Smith ve H. Sikinner Moket veya Royal Axminster tezgâhını icat etmişlerdir. Axminster’da dokunan halılar Axminster halısı olarak isimlendirilmiştir. Bu sistemler gerek geniş ende gerekse dar ende yün kilim, parça halı, geniş yer halılar üretiminde kullanılmaktadır2. Resim 3: Aksminster Dokuma Sistemleri 2 Akrilik İplik ile Dokunan Halı, www.meltemtekstil.com/akrilik-iplik-dokunan-hali.html 87 Bu teknikle üretim yapan iki tip makine mevcuttur; Gripper jakarlı tezgahlar Spool-gripper tezgahlar. 1890 yıllarında Kidderminster tezgâha jakar mekanizması uygulayarak Gripper Axminster tezgâhını geliştirmiştir. Gripper-jakarlı tezgâhlar kasa dönüşlü üretim yapan fabrikalarda kullanılmaktadır (Dalcı, 2006: 2). Gerek, jakar kartlarının değiştirilmesiyle, gerekse elektronik jakarlı sistemlerle desenler çok hızlı şekilde değiştirilmektedir ve camlıkta, desende kullanılan renk sayısından daha fazla renkte iplik değişimi de kısmen hızlı gerçekleşebilmektedir. Gripper aksminster dokuma ile minimum ilmek ipliği tüketimi ve kademeli bir yüzey elde edilebilir.3 Resim 4: Gripper Aksminster Dokuma Sistemi Kaynak: Dalcı, 2006: 14. Spool Axminster tezgahlarında dokunan halının, istenilen desene göre her atkı ipliği dizisinin ayrı makaralardan beslenerek dokunma şeklidir. Hemen hemen sınırsız renk olanağı ve sınırsız farklılıklar elde edilebilmektedir. Dokuma işlemi makaralı tığlı sistemden daha pahalıdır çünkü renk sırasına göre önceden makaraların sarılması gerekmektedir. Her bir makara, halının eni 3 http://www.carpetrium.com/sayfalar-Makine-Dokuma-Halisi-Nedir-2.html 88 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ boyunca uzanan bir dizi havı oluşturmaktadır. Üretim işlemi her bir makara tarafından sağlanan hav ipliğinin sırasıyla atkının halı oluşturmak için yerleştiği dokuma noktasına verilmesinden oluşmaktadır. Atkının etrafında “U” şeklinde bir hav oluşması için tarakla hav ipliğinin ucu itilerek istenilen hav ipliğinde olacak şekilde bıçak yardımıyla kesilmektedir. İplik kümesinin dokunmasından sonra makara bir basamak ilerler ve bir sonraki makara gelir. Eski spool aksminster tezgâhlar sanayide halen kullanılmasına rağmen, düşük üretim hızlan yüzünden artık üretilmemektedir (Dalcı, 2006: 14). Resim 5: Spool Aksminster Tezgah Kaynak: Dalcı, 2006: 15. Spool Axminster ve Gripper Axminster sistemleri birleştirilerek Spool-Gripper Axminster sistemi oluşturulmuştur (Dalcı, 2006: 2). Spool-gripper tezgâhlar ise belli renk ve desenlerin uzun dönüşümlü üretimleri için uygundur. Halının her atkı sırası için ayrı makaralardan ipliğin beslenerek imal edildiği yöntemdir. İlmek oluşumu gripper vasıtasıyla dokunmakta ve kesilerek sağlanmaktadır. Şişler sırasıyla her makaradan dışarı çıkan iplikleri sımsıkı tutması için kullanılması bakımından farklılık göstermektedir ve sonrabunlar kesilmektedir. Dokuma esnasında mekiğin hareketi ile yerleştirilmektedir. Hav ipliği taşıyıcıları kullanmak yerine makaralara sarılmaktadır. Burada makaralar yerinden alınmayıp, ilmeler tutuculara makaralardan alınıp halıya yerleştirilmektedir. Gripper axminster halı yapısı ile elde edilebilen axminster halide renk kullanım sınırı 12 iken Spoll-gripper axminter halide sınırsız hale gelmektedir (Dalcı, 2006: 15). Spoolları hazırlama maliyeti yüksek olmasına rağmen modern spool-gripper tezgâhların üretim hızları gripper tezgâhlardan daha yüksektir. Resim 6: Spoll-Gripper Axminster Halı Dokuma Sistemi 89 Kaynak: Dalcı, 2006: 15. Tufte, klenen iplik öbeklerinin halının arkasında yer alan kumaş örgüsü içinden geçirilerek kesik ya da bukle uçlu hav yüzeyi yaratılarak üretilen halı tipidir. Tufting halı üretimi 20. yüzyılın başlarında Caterina Evans isimli Amerikalı bir köylü kızının farklı renkte iplikler kullanarak yatak örtüsü yapmasıyla başlamıştır. İlk iğneli tufting k tablası üzerinde makinesi 1924 yılında yapılmıştır. 1930’da tufting halı dokumacılığı mekanize olan yöntem ABD’nin güney eyaletlerinde hızla yayılmıştır. 1950’den sonra halıcılık sektörüne iyice yerleşen tufting yöntemi bugünde gelişimine devam etmektedir (Dalcı, 2006: 3). Tufting oldukça basit, hızlı ve pahalı olmayan bir yöntemdir. Tufting halı kalitesini hav ve zemin kumaşın lif özelliği, ilmek sıklığı ilmek yüksekliği ve ipliğin numarası belirlemektedir (Dalcı, 2006: 17). Resim 7: Tufte Halı Dokuma Makinesi Kaynak: Dalcı, 2006: 17. İğneli-Keçe (Nonwoven), tarak makinesinde tülbent haline getirilen liflerin, üst üste konmasıyla meydana gelen lif tabakasının, daha önceden üretilmiş bir taban dokusunun üzerine serilip, iğne yardımıyla mekanik olarak liflerin taban dokuya sıkıştırılmasıyla oluşmaktadır. Her iğne dalışında lifler birbiri içine girerek sabitlenmektedir. Bu dokunun kuvvetlendirilmesi, lif içeriğine göre ısıl muameleyle ve reçine emdirilerek yapılmaktadır. Uygun kalınlıkta ve kalitede halı ve halı altı döşemesi maksadıyla rulo formunda veya boyutsal kararlılığı sağlamak için ağır sırt kaplaması şeklinde karo halı olarak kullanılmaktadır. Yer döşeme imalinde genelde polipropilen ve poliamid lifler tercih edilmektedir. Türkiye’de bu yöntem halıfleks olarak bilinmektedir (Dalcı, 2006: 18). 90 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Resim 8: Nonwoven Halı Üretim Sistemi Kaynak: Dalcı, 2006: 18. 4.1.2.2 El Dokuma Halısı El Halısı hav iplikleri, çözgü ipliklerinin üzerine elle düğümlenmiş olan halı tipidir. El dokuma tekniği, birbirlerine paralel olarak yan yana dizilmiş bulunan çözgü iplikleri arasından atkı ipliklerinin dik yönde ve belli bir bağlantı düzeni içerisinde geçirilmesini gerçekleştiren işlemlerin ardından düğüm atılması ile sonlanan işlemlerin bütünüdür (Dalcı, 2006:7). El halılarının kalitesini belirleyen hav ipliklerinin cinsi, düğüm şekli ve düğüm sıklığıdır.4 El dokuması halılar milletin gelenek ve göreneklerini yansıtan kültürümüzü gelecek kuşaklara taşıyan ve dünyaya tanıtan bir sanat koludur. Resim 9: El Halısının Yapısı Çözgü iplikleri Cilt Düğüm Atkı İpliği Cilt Sonu Saçak Kaynak: Çelik, 2007. El halısının temel yapısını etkileyen faktörlerin başında hammadde, tasarım, tezgahlar, düğüm yapısı ve boyama işlemi gelmektedir (Çelik, 2007: 8). 4 El Dokuma Halısı Nedir? http://www.carpetrium.com/sayfalar-El-Dokuma-Halisi-Nedir-5.html 91 El yapımı halılar sabit köy tezgahları, Tebriz veya Bünyan tezgah ve ahşap veya metalden yapılmış silindir kiriş tezgahlarında dokunmaktadır. El halılarında iki çeşit düğüm kullanılmaktadır. Bunlardan ilki Türk diğeri İran düğümüdür. Havlı ipliklerin yüksekliği 3.5 ile 4,5 mm arasında değişmektedir. Hav ipliklerinin yüksekliği makaslanarak ayarlanabilir. Tamamen el dokumasu halılar, dokunup, temizlenip, kesme işlemi yapıldıktan sonra kalite kontrolleri yapıldıktan sonra piyasa sunulmaktadır. Yüksek kaliteli bir halı elde etmek için, yüksek kaliteli ve uygun bir iplik seçilmesi ve boyamada doğal boyaların kullanılması gerekmektedir. Düğüm sayısı ve düzgünlüğü ile desen ve renklerin uyumu büyük ölçüde halının kalitesini etkileyebilmektedir. El halılarının üç temel işlevi bulunmaktadır. Bunlar, geleneği yansıtması, sanatsal değerinin olması ve dekorasyonda kullanılmasıdır. El halılarının üretimi çok eskilere dayanmasına rağmen üretim teknikleri ve teknolojisi hiç değişmemiştir. Bunun temel nedeni düğüm yapısının mekanik olarak taklit edilememesidir. Günümüzde el halısı sektörü tamamen emek yoğun bir yapıya sahiptir. El halılarındaki düğümler halının kalitesini ve özgünlüğünü yansıtmaktadır. Dokumanın niteliği düğüm sayısıyla belirlenmektedir. Düğüm sayısı el halılarının sınıflandırılmasında da kullanılmaktadır. (Çelik, 2007: 8) Tablo 37: Düğüm Sayısına Göre Halı Sınıflandırması Halı Sınıflandırması dm2’ye Başına Düşen Düğüm Sayısı Extra Extra İnce 10.000-2401/dm2 Extra İnce 2400-1851/dm2 İnce 1850-1401/dm2 Orta 1400-701/dm2 Kaba 700-215/ dm2 Kaynak: Çelik, 2007. Türkiye’de el halıları bulundukları yörenin adıyla anılmaktadır. Türkiye’deki el halıları; Uşak halısı, Bergama halısı, Kula Halısı, Gördes Halısı, Konya Halısı, Milas Halısı, Niğde Halısı, Kırşehir Halısı, Hereke Halısı, Sivas Halısı, Kayseri Halısı, Isparta Halısı, Yörük halıları, Yahyalı halısı, 92 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ yağcı, Bedir Halısı, Ladik halısı, Kars Halısı, Döşemealtı halısı ve Karakeçili halısıdır (Dalcı, 2007: 10). Türk Standartlarına göre halılar (1) extra extra ince (Hereke, Sivas, Yağcı Bedir, Kayseri, Kemaliye), (2) extra ince (Bünyan, Kayseri, Yahyalı, Ürgüp, Yörük/ Niğde), (3) ince (Bünyan, Taşpınar, İğneli, Maden, Konya, Kırşehir, Kula), (4) orta (Kula, Kırşehir, Uşak, Ürgüp, Koyunlu, Isparta, Konya, Bergama) ve (5) kaba (Demirci, Gördes, Avanos, Simav, Uşak, Bor, Fertek) olmak üzere beş kategoride toplanmaktadır (DPT, 2001: 76- 77). 4.1.3 Kullanılan Hammaddeye Göre Halıcılık Sektörünün Sınıflandırılması Kullanılan hammaddeye göre halıcılık sektörü iki farklı kısma (yün ve ipek) ayrılmaktadır. 4.1.3.1 Yünden Dokunmuş Halılar Eski bir Türkmen geleneği olarak beslenen koyunların yünü Türkmen kültürünün temelini oluşturan el halılarında da en önemli hammadde olmuştur. Yünün kendine has parlaklığı ve dayanıklılığı günümüz tüketicilerinin de yün el halılarını tercih sebeplerinden biridir. Kula halılarında atkı, çözgü ve ilme ipliğinin hammaddesi olarak yün kullanılmaktadır. Yün liflerinin el halısı yapımında en çok tercih edilen lif olmasının nedenlerinden biri yünün yaylanma yeteneğidir. Halıların eski şekil ve duruşlarını uzun süre korumaları için sert karakterli yün lifleri yumuşak karakterli yün liflerine tercih edilmektedir. Karaman koyunlarının sırt ve boyun kısımlarından elde edilen yün lifleri halı ipliği yapımına en uygun liflerdir. Halı yapımında kullanılan yün iplikleri, halı ilmelerinin dik durmasını sağlamalıdır. Liflerin eski halini almadığı durumlarda ortalarından veya diplerinden aşınarak zamanla kırıldığı veya koptuğu görülür. Bu durum el halısının çıplaklaşmasına yol açtığından, halılarda kullanılacak ilme ipliklerinin seçimine özen göstermek gerekmektedir. Kula halıları genellikle orta kalitede dokunmaktadır (Anmaç, 1997: 33-34). İlmesi Yün, Çözgüsü ve Atkısı Pamuk Olan Halılar Bünyan Halılarında günümüzde çözgü ipi ve atkı ipi olarak pamuk; ilmesi ip olarak da yün kullanılmaktadır. (Seyhan, 2007: 26) Aynı şekilde Sille halılarının da atkı ve çözgü ipleri pamuk ilmesi ise yündür. Sille halıları çift olarak dokunan, göbekli genellikle kırmızı rengin hakim olduğu halı türleridir. Sille halıları hazıra yapılmayıp sipariş üzerine yapılmaktadır. Dokunan 93 halılar genellikle 3 göbekli veya 5 göbekli olarak dokunmakla birlikte farklı desenlerde uygulanabilmektedir. Sille halılarında en çok kullanılan renkler kırmızı, yeşil tonları ve siyahtır.5 İlmesi Yün, Çözgüsü ve Atkısı İpek Olan Halılar Bu halıların ilmekleri yünden atkıları ve çözgüleri ipekten yapılmıştır. 4.1.3.2 İpekten Dokunmuş Halılar Halıcılık sektöründe dayanıklılık ve parlaklığı en üst düzeyde olan ipek lüks tüketim açısından her zaman tercih edilmiştir. İpek halıcılıkta özellikle ipler çok ince olduğundan çok daha fazla el emeği gerektirmektedir. Bunun bir neticesi olarak detay motiflerde de en ince ayrıntılar başarı ile halıya yansıtılabilmektedir. Hereke halıları pamuk iplik üzerine yün veya ipek olarak iki türlü dokunur. Yün halıların dm2’sinde 3.600 ilmek bulunur. Kalitesi 60x60 olarak adlandırılır. İpek halılarda ise dm2’sinde 10.000 ilmek olur. Kalitesi 100x100’dür. Hereke halıları Türk düğümü (çift düğüm veya Gördes düğümü olarak adlandırılır) ile dokunduğu için İran halılarına göre (tek düğümlü veya sini düğüm) çok daha fazla dayanıklıdır. Hereke halıları ilk dokunduğu dönemlerde dahil olmak üzere bugüne kadar İran halı desenlerinden hiç etkilenmemiş saray nakkaşlarının özgün tasarımları ile hayat bulmuştur. Hereke Halıları Sivas, Diyarbakır ve Isparta yöresinde dokunur. Bu halının en çok bilinen ve klasik olmuş deseni Yedi Dağın Çiçeği’dir. Dokuma şekli, desen ve renk çeşitliliği ve sert bir halı olması Hereke Halısını her zaman öne çıkarır.6 4.1.4 Kullanıldıkları Yere Göre Halıcılık Sektörü Sınıflaması Halılar kullanıldıkları yerlere göre de çeşitli isimler almaktadır. Paspas Halılar Genelde 40 x 40 cm. veya 50 x 50 cm boyutlarında olup sandalye üzeri için 4-6 adet bir takım halinde dokunur. 5 6 Heybe Halılar Sillede Halıcık, http://www.silleli.com/sillehali.asp Hereke Halısı, http://binbirhali.com/sayfalar.1649.hereke-halisi.html 94 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Heybelerin arka yüzleri kilim ve heybe gözlerinin ön yüzleri halı olarak dokunur. 40 x 40 cm. veya 60 x 60 cm. boyutlarında olur. Yastık Halıları Bu halılar, daha ziyade 6 tanesi bir takım halinde kullanılır. Sedir ve divanlarda kullanılan yastıkların ön yüzeylerine geçirilir. Namazlık Halılar Üzerinde namaz kılmak amacıyla yapılan, çoğunlukla mihrap desenli olan dokumalardır. Seccade Halılar Aynen Namazlık gibi üzerinde ibadet etmek maksadıyla dokunan halılardır. Ebat olarak namazlıktan daha büyük boyutlardadır. Duvar, Sedir Halılar Genellikle dekorasyon amacıyla duvara asılan veya divan üzerine örtü olarak kullanılan halılardır. Yer Döşeme Halılar Kelle, Taban, Büyük Taban ebatlarında dokunurlar. Yer döşemesi yada dekorasyon için kullanılırlar (Gülcemal, 1997). 4.2 Halıcılık İle İlgili Temel Kavramlar Halının üç önemli iplik sistemi bulunmaktadır. Bunlar; halının temelini oluşturan saçak uzantıları şeklinde dışarıya taşan çözgü kısmı, enlemesine giden ipler şeklinde atkı kısmı ve halının tüylerini meydana getiren düğüm kısmı olarak nitelendirilebilir.7 17.yüzyıla gelinceye kadar çözgülerde yün iplikler kullanılmıştır. Bu yüzyıldan sonra pamuk ipliği kullanılmıştır. Atkılarda ise devamlı olarak yün iplikler kullanılmıştır. Bugün de aynı sistemde halı dokunmaya devam edilmektedir. Yani çözgülerde pamuk ipliği, atkı ve düğümlerde yün ipliği kullanılmaktadır. İpek halılar ise, atkılar ve çözgülerde ipek iplik kullanılmaktadır. Halının 7 Halı ve Kilim, http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-37.pdf 95 işçiliğinde düğümün çeşidi yanında atkı ve çözgünün özellikleri, özellikle de kullanılan malzemenin çeşitliliği önem taşımaktadır.8 4.2.1 Çözgü (Arış) Halı tezgahının alt ve üst leventleri arasına, halı boyunca yatay, zemine dik ve birbirlerine paralel olarak çaprazlama geçirilen yün, pamuk ve ipekten bükülerek imal edilmiş ipliklerdir. Resim 10: Çözgü Yörede çözgü ipi olarak geçmişte yün kullanılıyor olmasına karşın günümüzde pamuk kullanılmaktadır. Sert, kalın pamuklu ipliklerden oluşan çözgünün halının iyi dokunabilmesi için gergin olması gerekir. Çözgü, halının ebadına göre çözülür. Örneğin beş yüzlük halıya beş yüz ilmek, yedi yüzlük halıya yedi yüz ilmek çözülür (Seyhan, 2007: 22). 4.2.2 Atkı Halının ilme sıraları arasına ve halının enine paralel olarak elle geçirilen, çözgü ile beraber halının zemin dokumasını oluşturan yün, pamuk veya ipek ipliğidir. Yurdumuzda imal edilmekte olan halılarda, genellikle alt atkı ve üst atkı olmak üzere iki atkı kullanılmaktadır. Alt Atkı Halının ilme dokumasının bir sırası bittikten sonra, halının enine olmak üzere ve halının kalitesine göre tespit edilmiş atkı ipliği, varangelen ağacı aşağıda iken çözgünün arasından geçirilerek düz bir şekilde çekilir ve kirkitle sıkıştırılır. 8 Üst Atkı Taşpınar Halıları, http://www.belgeler.com/blg/dzs/taspinar-halilari 96 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Alt atkı atıldıktan sonra, varangelen ağacı yukarı kaldırılarak ince atkı çözgünün arasından geçirilir. Kirkitle ilmelerin arasına yedirilerek kirkitle sıkıştırılır. Atkılar atıldıktan sonra, sıkıştırma ipi (patkı- baskı ipi) mutlaka kullanılmalıdır. Çünkü; sıkıştırma ipi kullanılmadığı takdirde, kirkit darbeleri bilhassa üst (ince) atkıyı kesebileceği gibi, her ilmeye de isabet etmeyeceğinden istenilen sıkıştırmayı yapamaz. Bu bakımdan, hangi halı tipi olursa olsun sıkıştırma ipi kullanmakta fayda vardır. Bu sıkıştırma ipi, hak arasında ağ ipi tabir edilen, sentetik iplikten yapıldığı gibi. halıda kullanılan kalın atkı veya çözgü ipliğinden birkaç kat yapmak suretiyle bükülerek de elde edilebilir. Fakat, sentetik daha mukavim ve uzun ömürlü olduğu için, sıkıştırma ipi olarak sentetik ağ ipinin kullanılması daha ekonomiktir. Atkılar atıldıktan sonra sıkıştırma ipi çözgü arasından geçirilerek ve kirkitle bu ipin üzerine vurularak sıkıştırma işlemi yapılır (Seyhan, 2007: 22-23). 4.2.3 Menik (Çile) Atkı ipliğinden yapılan her sıradan sonra halıyı sıkılaştırmak amacıyla çözgünün (eriş) arasından geçirilen yaklaşık 15 cm ebatında başı iple dolalı küçük iplik çileleridir. 4.2.4 Düğüm (İlme) Halı dokunurken yün, ipek veya floş ipliğinin, çözgünün her çift teline belirli bir biçimde yan yana bağlanarak sıralar oluşturan iplik düğümleridir. Halılarda iki tür düğüm tekniği kullanılır. Bunlardan ilki Gördes veya Türk düğümü; ikincisi ise Sine veya İran (Acem) düğümüdür. Türk Düğümü (Gördes) Türk (Gördes) düğümü ipliğin, çözgü ipliğinin çevresini dolanarak iki ucun birden çıkarılması şeklinde atılır ve Sine düğümüne nazaran çok daha dayanıklıdır. Türk (Gördes) Düğümü Türk, Kafkas, bazı İran ve bazı İngiliz halılarında kullanılmaktadır. Gördes Düğümü (Türk Düğümü- Çift Düğüm-Kapalı İlme); Manisa'nın Gördes kazasında kullanıldığından bu ismi almıştır. Dünya literatürüne de Türk Düğümü olarak geçmiştir. Resim 11: Gördes Düğümü 97 İran Düğümü (Sine) İplik çözgünün altından sağa veya sola doğru geçirilip diğerine dolandırmak suretiyle atılır. Acem düğümü daha sık atılabilmesi sebebiyle daha zarif motiflerin atılabilmesine olanak sağlar. Sine düğümü bütün İran, Türkistan, Hind, Çin ve bazı Türk halılarında kullanılmıştır. Resim 12: İran Düğümü Tek Arış Üzerine Düğüm Hav ipliği ansın üzerine bir defa düğümlenerek iplik uçları üste çıkarılır. Düğüm sıralarının dizilişi de farklıdır. Yani bir sırada düğümlenen arış diğerinde boş bırakılır (Seyhan, 2007: 2324). Resim 13: Tek Arış Üzerine Düğüm Hekim Düğümü 98 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Kaba dokunmuş halılarda kullanılır. Tek ilme kullanılarak elde edilirler. Kolay atılabilen ancak ilmek mukavemeti az bir düğüm çeşididir.9 İç Anadolu'da kullanılan bu düğüm şeklinde; sağ el parmakları arasına alınan bir çift çözgünün arasından sol el ile tutulan küçük bir yün ipliğinin ucu sokulur. Soldaki çözgünün altından dolandırılarak çözgülerin üstünden geçirilmek sureti ile sağdaki çözgünün altından ve iki çözgünün arasından çıkarılır. Uçları aynı hizada gergince tutulup sağ eldeki bir bıçakla biraz mesafe bırakılarak kesilir.10 Resim 14: Hekim Düğümü 4.2.5 Hav Hav, çözgü tellerine bağlanmış ilme adı verilen düğüm uçlarının belli uzunluklarda kesilmiş şeklidir. Resim 15: Hav 4.3 9 Halının Bölümleri Halıların Sınıflandırılması, http://www.belgeler.com/blg/2cgr/halilarin-siniflandirilmasi Uşak’ta El Halıcılığı ve Tarihçesi, http://www.belgeler.com/blg/2arg/usak-da-el-haliciligi-ve-tarihcesi 10 99 İster el halısı ister makina halısı olsun halılar genelde 11 bölüme ayırlmaktadır . Saçak, halının boyutlarına gore değişik uzunlukta halının iki başında çözgünün kesilmesidir. Halı tezgahtan çıktıktan sonra aralıklarla çözgülere bağlanarak halı başlarının dağılması sağlanır. Zincir Örgüsü (Çıtı, Sıçandişi), halının başlangıcında ağızlık iplerinin üzerine, kilim dokumasından once halının bitiminde halı başlarının dağılmaması için çözgülük iplikten yapılan örgüdür. Kenar Örgüsü, halı yanlarının sağlam olması için, zemin renginde ve iki katıl zemin ilme ipliğiyle yanlara örülen dar şerit kısımdır. Toprakçalık, ilmeli kısmı korumak üzere halının iki başında 5–8 cm. genişliğinde desenli veya düz olarak dokunan kilim örgüsüdür. Kenar Suyu (Kıyı Kolonu), halı kiliminden sonra, bordürden evvel zemin renginde halı ebadına göre yapılan havlı dokumadır. Halının kenarlarını çevreler. Cik Cik (Etlik), kenar suyu ile dar kenarı birbirinden ayıran 4–5 sıralık ince bir dokumadır. Dar Kenar (Dış Sedef), halının dört kenarını çevreleyen desenli dokumadır. Halıya güzellik kazandırmak için yapılır. Bordür (Enli Kenar), halının dört kenarının çevreleyen, etlik, dış sedef (küçük su), büyük su (enli kıyı) ve iç sedeften meydana gelen kışıma bordur denir. Dış ve iç sedefler bir yada birkaç tane olabilir. Dar Kenar (İç Sedef), bordürle iç zemin arasında yer alan halının dört kenarını çevreleyen ilmeli dokumadır. Kıyı kolonu, dış sedef, bordür ve iç sedef halının iç zeminini çevreleyen dokumalar olup halının görünümüne zenginlik verir. İç Zemin (Orta Dokuma), kıyı kolonu, dış sedef, bordür ve iç sedefin çevrelediği çerçeve içinde kalan kısımdır. Bünyan halılarında çiçekli, geometrik ve göbekli olmak üzere üç çeşit iç zemin vardır (Seyhan, 2007: 34-37). 100 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Göbek, halının ve zeminin ortasına gelecek şekilde 3 veya 5 adet yapılır. Çok faklı desenlerde yapılabilir halıyı gösteren kısımdır.11 4.4 Halı Üretim Süreci Halı üretim süreci makine ve el dokuma halılarında farklı şekillerde gerçekleştirilmektedir. 4.4.1 Makine Halısı Üretim Süreci Makine halısının üretim süreci temelde 4 aşamadan oluşmaktadır. İlk olarak hayvanlardan elde edilen hammadde hazırlanır. Koyunun nisan, mayıs ayındaki tüyünün kırkımından elde edilen mataryele yapak denir. Üreticiden toplanan yapaklar işletmeye gelir burada önce tefrik edilir bu bohçanın etek, bacak kısımları kırkılır ikinci sınıf malın içine atılır diğer yerleri yani sırt bölgeleri ayrılarak depolanır. Yün, yapak, levyatan denen makinalarda sıcak su ile soda ve detarjanla yıkanarak üzerindeki yağlar ve samanlar atılır yaklaşık levyatan kazanları 6 tane kazan peş peşe hafifçe itilerekyol alır ve diğer yuvarlak yıkamalara göre lifler ayrı ayrı haraket ettiğinden birbirine dolaşma ve keçeleme olmaz sıcaklığın çok iyi ayarlanması lazımdır yün yıkanırken su sıcaklığının 65 OC ‘yi geçmemesi sodanın çok fazla kullanılarak yün içinde bulunan rivanal yağların %3’ten aşağıya düşmemesine dikkat edilir. Yıkanan yünler güneşte ve yahut kurutma makinelerinde ortam sıcaklığı 110oC’yi geçmeyecek şekilde ayarlanarak kurutulmalıdır. Hammaddenin hazırlanmasından sonra yapakların boyanması işlemine geçirilir. Temiz yapaklar ATE denilen boyama kazanlarına konularak uygun boya ile kaynatılır ve boyama işlemine tabi tutulur. Yörede işletmede genellikle metal kompleks 1-2 boyama stiline göre boyama yapalır 20oC’deki su pH ’ı ayarlanır ve suyun kireçten arındırılmış olmasına dikkat edilir. pH’ın 5,5’e gelinceye kadar asetik asit ilave edilir, iyon tutucu ve köpük kesici vs.gibi kimyasallara yaklaşık 20 dk. yünler banyo ettirilir. Hazırlanan boya reçetesi banyoya yavaş yavaş verilir ve yaklaşık 2oC ‘de su ısıtılırsa 95OC çıkartılır burada 50-90 dk arasında kaynatılır ve suyun üzerinde hiç boya kalmayana kadar pH derecesi ayarlanır. Son olarak formik asit ilave edilerek boyama işlemi sonlandırılır. Suyu dökülür kazanlara tekrar temiz su alınarak liflerin üstünde bulunan boya artıkları temizlenmesi için 15-35 dk arası yıkanır daha sonra banyodan çıkan lifler güneşte ya da kurutma makinelerinde kurutulur. Boyanan yünler uygun elyaflar seçilerek harmanlama dairelerine getirilir, toz çarkından geçirilir 11 Sille’de Halıcılık, http://www.silleli.com/sillehali.asp 101 ve yünlerin birbiriyle homojen olarak karışması için gerekli özen gösterilir. Hazırlanan homojen yünler %3-8 arasında liflerin yumuşaması liflerin antitestik oluşumu ve taraktaki işleme kolaylığı için 3-4 gün arasında harmanlama odalarında saklanır. Hazırlanan yünler hallaçtan geçirilerek tarak ambarına verilir. Tam barda bulunan terazi vasıtasıyla (nm) durumuna göre ağırlık ayarlanır ve tarağın önündeki fitiller ile bıçak ile pararel hale getirilen lifler kesilerek sopalara sarılır. Taraktan elde edile iplikler, vargel denilen makinelere takılır 1m (150-300) bükü gelecek şekilde iplikler kendi ekseni etrafında bükülür ve sağlamlaştırılır. Bükülen tek iplikler yine kendi etrafında 1m’si 50-150 gelecek şekilde bükülür. Fılatörden çıkan iplikler, bobin makinasına masuralara sarılır. Bunlar halı dokuma makinalarının çağlığa takılmak için hazırlanmıştır. Bobinden gelen masuralar renk dizimine göre açıktan koyuya doğru çağlıklara takılır. Bir makinada yaklaşık 7.000 masura ipliği vardır (hav ipliğini kontrol eden makinanın emrine göre çalışacak hav ipliğini oluşturur). Daha sonra facediface sistemine göre dokunuş bunlar daha sonra bir bıçak vasıtasıyla kesilerek tek yüz haline getirilir. 4.4.2 El Halısı Üretim Süreci Koyunlardan kırpılan yapağı temizlenmesi için yıkanır. Temizlenme işleminin ardından yapağı taraklanır ve sümek adını alır. Sümek kirmanla iğrilip ip haline getirilir. Kirmandan iğrilen ipin bir kısmı çıkrıklarla tekrar iğrilerek çözgü ipi haline getirilir. Kalan kısmı da boyanmak üzere kelep haline getirilir. Kelepler ceviz kabuğu, palamut, tavşanak, sütleğen, sığır kuyruğu kök boyaları ile kelepler boyanır. Kızgın su kazanlarının içinde boyar madde şap ve demir oksit gibi yardımcı maddeler ile birlikte önceden ıslatılmış kelepler kaynamış boyalı suya bastırılır ve bir süre kaynatılır. Daha sonra çıkarılan kelepler yavaş yavaş soğutulur. Durulanır ve kurumaya bırakılır. Tezgahlara çözgü gerilmeden önce halı dökme işlemi yapılır. Bu işlem yere çakılan kazıklarla çözgülerin hazırlanmasıdır. Çözgü halının enine göre kaç tel gerekiyorsa o sayıda hazırlanır ve yan yana gelecek şekilde tezgaha gerilir. Bu işlemin ardından keleplerle düğüm atılarak halı dokuma işlemine geçilir. Saçak payı bırakıldıktan sonra ilk bir ila dört cm’lik sıra kilim gibi dokunur. Bu halının dayanıklılığı için gereklidir. Bu kısma topraklık adı verilir. Topraklığı izleyen sıralarda her ilmiğin atılışından sonra havlar bıçakla kesilir. Kirkitle bütün sıra sıkıştırılır. Fazlalıklar makasla alınarak düzeltilir. Halı kareler üzerine dökülmüş renklendirilmiş desenlere bakılarak dokunur. Bezemesindeki desenler el yazması halılara sanat eseri değeri kazandırır. Halı dokuma işlemi 102 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ bittikten sonra tekrar 10 cm’lik yukarıdan çırpı çekilir ve halı makasıyla çözgü kesilerek halı tezgahtan alınır. Düzgünce bir yere serilen halı süpürülür ve halıcıya teslim edilir.12 4.5 Halı Tüketimini Etkileyen Unsurlar Yapılan Arkeolojik araştırmalara göre, ağaç kabuklarını ve liflerini hasır gibi örerek ilk dokumayı meydana getiren insanoğlu, önce örtünmek amacıyla hazırladığı eşyaların yanında, yaşamını kolaylaştıracak ve rahatlatacak başka eşyalara da ihtiyaç duymuştur. Böylece ilk kalın dokumaları yapmaya başlamıştır (Öztürk, 1992: 9). Yapılan tasarımların gerektirdiği farklı malzemelerin kullanılması halının görüntüsünü değiştirdiği için kalitesi ile doğru orantılıdır. Halı yaklaşık 3500 yıldan beri dokunmaktadır. Yeryüzünde bugüne kadar en az yüz milyon halı ve kilim dokunmuş olduğu tahmin edilebilir. Bunlardan pek çoğu kullanılmış ve eskiyemeden kaybolmuştur. Yapılan tasarımların gerektirdiği farklı malzemelerin kullanılması, halının görüntü ve tuşesini değiştirdiği için kalitesi ile doğru orantılıdır. 4.5.1 Halı Tüketimini Etkileyen Unsurlar: Ebat Halılarda standart ölçüler hâkimdir. Dokunan halılar ebatlarına göre isimlendirilmektedir (Seyhan, 2007: 39- 42). 1. 60cm.x 90cm : Yastık 2. 90cm. x 130cm : Arşın Çeyrek 3. 120cm. x 180 cm : Seccade 4. 150cm. x 225cm : Karyola (Altıyüz) 5. 2m.x 3m : Kelle (Yediyüz) 6. 6m²– 12m² : Taban halıları Yastık halıları daha ziyade altı tanesi bir takım halinde kullanılır. Sedir ve divanlarda kullanılan yastıkların ön yüzeylerine geçirilir. Arşın çeyrek halılarına kapı eşiğine serilmek amacıyla dokundukları için eşik halısı da denilir. Seccadeler ise üzerinde ibadet etmek amacıyla dokunan halılardır. Karyola halıları ise genellikle dekorasyon amacıyla duvara asılan veya divan, sedir üzerine örtü olarak kullanılan halılardır. 12 El Yapımı – Halı Dokuma, http://www.youtube.com/watch?v=qWqaY1Fd_RI 103 Kelle halıları, taban halılarının bir boy küçüğüdür. Taban halıları büyük odalarda kullanılırken bu halılar daha küçük odalara serilmektedir. Taban halıları en büyük boydaki halılardır. 4.5.2 Halı Tüketimini Etkileyen Unsurlar: Desen Desen, halı söz konusu olduğunda yanlızca bir leke, çizgisel bir biçim değil aynı zamanda doku ıle bütünleşen bir hacim yaratmadır. Bir anlamda hacimsel bir etki ya da 3 boyutlu bir nesne algısıdır. Tüketicinin talebine ve görsel algısına göre değisen bir hacimdir. Halı dokunmadan önce bütün malzemesi hazırlandıktan sonra ona katılacak en önemli şey desendir. Zaman ve mekan kısıtlaması olmadan, ayrı koşullarda ve mekanlarda yaşayan insanlar tarafından halı dokumalarında kullanılan motif dili toplumların ortak dili olmuştur. Halıyı dokuyan kişi taşıdığı duygu ve düşünceleri, çevresindeki olayları, objeleri, inançları dokumasına aktararak geleneksel desenleri oluşturmuştur. Böylece dokuma ve deseni, üreten toplumun bir aynası ve kimlik yansıtıcısı durumunda olmuştur (Kaşkan, 2007: 172). Her yörenin kendine özgü deseni vardır. En çok kullanılan desenler geometrik, insanların çevrelerinde gördükleri eşyalar, insan ve hayvan tasvirleri, inanç ve geleneklere ait sembollerdir. Desenlerin büyük bir kısmı Orta Asya Türk geleneklerinin izlerini taşımaktadır. İslâmiyet öncesi Türk halılarında ejder ve kuş resimleri ağırlıklı olmak üzere diğer hayvan resimleri halıda simetrik bir şekilde işlenmiştir. Renk olarak koyu mavi, kırmızı, yeşil renkler hakim renk olarak kullanılmıştır. Selçuklu dönemi halılarında ise geometrik desenlerin hakim olduğu büyük küçük madalyonlar halıda yer almıştır. Bu halılarda dal, yaprak, gül gibi tabiatta bulunan çiçekler süs olarak bulunmaz. Selçuklulardan sonra günümüze kadar gelen zaman dilimi içinde bu asil şekiller devam etmekle beraber, gül, çiçek, sarmaşık, dal, yaprak gibi şekiller ağırlık kazanmış ve desen olarak kullanılmıştır. Ülkemizde dokunan halılarda Türk motifleri hakim desen olarak yerini almıştır. Halıda çiğ renklerden kaçınılmış, koyu mavi, koyu kırmızı, yeşil, krem, kahverengi, sarı ve az olarak da siyah-beyaz renkler hakim renk olmuştur. Genellikle Anadolu’da dokunan halılarda sümbül, karanfil, lâle, nar çiçeği, çilek, asma filizi, çalı, çengel, mezar taşı, kilit, leğen, ibrik, sakal tarafı, güvercin, gonca, gül, çiçek demeti, kandil ve sarmaşık motifleri desen olarak kullanılmıştır. 104 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Yine İslâmiyetten önce Türk halılarında bulunan gamalı haç şeklindeki çapraz hatlar, halıda desen olarak işlenmiştir. Motiflerdeki renk uyumuna özen gösterilmesi, halının güzel bir görünüme sahip olması için ön şart olarak düşünülmüştür (Karahan, 1989: 138- 139). Halıda kimlik; renk, malzeme ve desen arasındaki ortaklıklar ve farklılıklar çerçevesinde belirlenen bir üretim nesnesinin yapısal özellikleridir. Kimlik, bu yapısal bilgilerin oluşturduğu bir kalite belirtecidir. 13 Tasarım ve tüketici talebi açısından bakıldığında kalite, istenilen özelliklerin bütünlüğü, biraradalığı anlamını taşır. Bir tüketici seyrek, uzun havlı ve çok yumuşak tuşeli bir yer doşemesi istiyorsa buna uygun bulduğu halı örneği tüketici için talep ettiği kalitedir. Halının ipliklerinin ya da hammaddesinin uygun özellik taşıması, kullanım beklentisini karşılaması, rengi, dokusu ve deseni ile istenilen yere uygunluk taşıması tüketicinin kalite beklentisini karşılamaktadır. Tasarımcı olarak üretim açısından bakıldığında çözgü atkı uyumu, boyanın sabitliği, ipliğin dayanıklı ve kullanım özelliklerine uygunluğu, desenin özgünlüğü kalite için önemli ve olması gereken özelliklerdir. 4.5.3 Halı Tüketimini Etkileyen Unsurlar: Renk Boya yapımı, tarihinin çok eski dönemlerinden beri doğadan elde edilen maddelerin kullanımıyla elde edilmektedir. Doğal boyacılığın geçmişi dokumacılığın tarihi kadar eskidir. 1967 den sonra Moenjodaro bölgesinin İndus Vadisinde ki arkeolojik kazılardan birinde, zemin taşlarının altında az miktarda mavi boya bulunmuştur. Bugün Pakistan sınırları içerisinde bulunan ve MÖ 3500 yıllarına tarihlendirilen, bu arkeolojik yerleşimde bulunmuş olan indigo boyarmaddesi, günümüze kadar ulaşan en eski ve en önemli veridir (Karadağ, 2007: 8). Halı dokumalarda kullanılan renkler kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere üç ana renk etrafında toplanır. Diğer renkler bu ana renklerin karışımından elde edilmektedir. Renkler kontrastlık esasına göre düzenlenir. Hiçbir renk diğer rengin önüne geçmez. Ancak rengin ön plana çıkmasını sağlar. Bir rengin farklı tonları, açıklı ve koyulu kullanılmıştır. Halı dokumaların ipleri, donmadan önce boyanır. Her bölgenin kendine özgü boyama usulü vardır. Boyama, eski usullerle evlerde bitki ve doğal maddelerden elde edilen boyalarla yapılır halk arasında buna kök boya denir. Sentetik boyalarda kullanılır. Halı dokumalarda çözgü ve atkı ipi genellikle renksiz olur. Bunlar saf beyaz, kahverengi ve siyahtır (Deniz, 65). 13 Prof. Günay Atalayer, ders notları 105 4.6 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar Halıda kaliteyi olusturan unsurlar renk, iplik ve desen özelliği olarak üç başlıkta ele alınabilir. Bütün bu unsurlar mlzemeye bağlı olarak değişebilir. 4.6.1 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar: İşçilik İhtiyaç unsuru olarak algılanan ve fonksiyonel anlamda yer döşemesi olarak kullanılan halıların 21. yy. da, kullanılan renkler, farklı materyaller ve doku arayışları ile başlı başına bir tasarım nesnesi konumunda yer almasındaki en önemli etken Tasarımcı Kimliği’dir. Artık ülkemizin, iş gücünün ucuz olduğu ülkelerle rekabet edebilmesinin tamamen yeni tasarımlara ve yeni teknolojilere bağlı olduğu ortada. Tasarımcının farklı olanı yaratma isteği her alanda olduğu gibi halı sektöründe de önemli bir yer tutmaktadır. Tasarımcı, etrafına 360 derece ile bakabilen, yaptıkları, buldukları, çizdikleriyle takip edilen kişi olmalıdır. Tasarımcı, hangi ortamda olursa olsun, hem eski ve geleneksel, hem de çağın teknik ve teknolojisini bilen, izleyen ve kullanabilen kişi olmalıdır. Bilgi ve birikimlerini geçmişe ve eskiye uygun tekrarlayan değil, bilgileri karıştırabilen ve bilgiye yepyeni bir yapı kazandıran kişidir (Pes ve Cooper, 2007). Bir tasarımcı ağırlıklı olarak kendi kültüründen beslenir. Bireysel yaratıcılığı için tüm donanımını ortaya koyan tasarımcı, yaratıcılığını doğru kullanırsa başkalarının taklitçisi durumuna düşmez. Türkiye’de yaratıcılığımızı doğru kullanmamızı sağlayacak, beslenebileceğimiz birçok kaynak var. Anadolu topraklarında binlerce yıllık tekstil kültürü var. Anadolu’nun hemen hemen her yerinde kadınlar yün eğirip iplik yaparlar. Türk insanının tekstille çok yakın bağları vardır. 4.6.2 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar: Malzeme Malzeme olarak adlandırdığımız alan hammaddeyi ve ham maddenin aldığı biçimi ifade etmektedir. Örneğin ince ipliklerle dokunan bir halının görüntü ve tuşesi, kalın ipliklerle dokunan halının görüntü ve tuşesine göre farklılık göstermektedir. Farklı malzemelerin kullanımıyla tasarımdaki görsel etki de tamamen değişmektedir. Kağıt üzerinde hazırlanmış olan iki boyutlu bir desen, renklendirilip farklı etkileri ortaya çıkarıldıktan sonra bir tekstil nesnesine dönüştürülmek üzere malzemenin diliyle nesnelleştirildiğinde ortaya çıkan üretimin algısı, malzemenin ne olduğu ile tamamen değişiklik gösterebilir. 106 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Örneğin aynı kırmızı renk; sisal bir havda, ipek bir havda, sentetik ya da pamuk bir havda farklı etki yapacaktır. Buradaki tercih tasarımcının görmek istediği etki olarak değerlendirilmelidir. Bunun anlamı da, tasarımcının düşüncesindeki kırmızının buğulu görüntüsünü hangi malzeme veriyorsa onun tercih edilmesidir. Dolayısıyla ipliğin inceliği, kalınlığı ve biçimsel farklılığı da belirttiğimiz etkiyi değiştiren, özelleştiren diğer değerlerdir. Günümüzde tasarıma verilen değerin artması ve tüketicinin farklı olanı görme isteği sonucunda geleneksel halı dokumalarında kullanılan yün, tiftik, deve yünü, pamuk ve ipek gibi malzemeler dışında birçok elyaf cinsi kullanılmaktadır. Yün ve tiftik ilk çağlardan beri kullanılan ve özellikle hayvancılık ile uğraşanların kolaylıkla temin edebildikleri bir malzemedir. Yün iplikler Koyun yününden sağlanan ipliklerdir. Koyun yünleri kırkılır, yıkanır ve eğrilerek ip haline getirilir. Halı dokumada çözgü, atkı ve düğümlerde kullanılır. Yün, boyayı iyi emen ve haslık derecesi diğer dokuma malzemelerine göre daha fazla olan bir malzemedir. Pamuk iplikler Ebegümeci familyasından Gossypium türlerine ve bunların ekonomik açıdan değerli liflerine verilen isimdir. Elde ya da makineler yardımıyla toplanan ürün çırçırlama işleminden geçirilerek lifler tohumlarından ayrılır, yıkanır. Açma ve taraklama işlemleriyle tellerin birbirlerinden ayrılması sağlanır. Gevşek bir yığın oluşturan taraklanmış lifler uzatma ve düzeltme işlemlerinde sonra bükülerek ip haline getirilir (Ana Britannicca, 186: 371- 372). Bazı bölgelerde halı dokumalarında çözgü ve atkıda kullanılır. İpek iplikler İpek, ipek böceği kozasından elde edilen doğal bir elyaftır. İpek, halının atkısında, çözgüsünde ve düğüm olarak dokunuşunda kullanılır. 4.6.3 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar: Boya Renk, doğrudan ham maddeye, ipliğe verilen özellik olduğu gibi halının üstüne eklenen bir özellikte olabilir. Tasarımda renk her zaman boya ile ifade edilen görsellik demek değildir. Boyar madde ile elde edilen etkinin yanı sıra dokuma tekniğinin olanaklarıyla elde edilen doku ve iplik yapımındaki olanaklarla yani ipliğin biçimsel özellikleriyle elde edilebilen bir görsekliktir denilebilir. Örneğin, bir tasarımda aynı renk bir ipliğin, sıklığının, iplik numarasının, tarak 107 numarasının ve hav yüksekliğinin değiştirilerek kullanıldığı yüzeylerde aynı olan rengin farklı ton değerleri elde edilebilmektedir. Rengin ışık değeri, elyafın kullanım şekline göre değişiklik gösterebilir. Görsellik her zaman kaliteyle ilgilidir ama kalite görsellikle doğru orantılı olmayabilir. Boya yapımı, tarihinin çok eski dönemlerinden beri doğadan elde edilen maddelerin kullanımıyla elde edilmektedir. Doğal boyacılığın geçmişi dokumacılığın tarihi kadar eskidir. 1967 den sonra Moenjodaro bölgesinin İndus Vadisinde ki arkeolojik kazılardan birinde, zemin taşlarının altında az miktarda mavi boya bulunmuştur. Bugün Pakistan sınırları içerisinde bulunan ve MÖ 3500 yıllarına tarihlendirilen, bu arkeolojik yerleşimde bulunmuş olan indigo boyarmaddesi, günümüze kadar ulaşan en eski ve en önemli veridir (Karadağ, 2007: 8). Halı dokumalarda kullanılan renkler kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere üç ana renk etrafında toplanır. Diğer renkler bu ana renklerin karışımından elde edilmektedir. Halı dokumaların ipleri, dokunmadan önce boyanır. Her bölgenin kendine özgü boyama usulü vardır. Boyama, eski usullerle evlerde bitki ve doğal maddelerden elde edilen boyalarla yapılır halk arasında buna kök boya denir.14 Düğüm iplerinin bitkisel boya ile boyanmış olması antika halıların en belirgin özelliğidir. Yüzlerce yıl öncesinden kalan antika halılara baktığınızda, birçoğunda renklendirmenin mükemmel bir uyumluluk gösterdiği ve renklerin geçen zamana rağmen özelliklerini korudukları görülmektedir. Bunun en önemli sebebi geçmişte kullanılan kök boyaların kalitesidir. Parlak Afgan şarap kırmızıları, saf ve antika Çin mavileri, Orta Anadolu’nun kiremit kırmızıları bu kaliteyi tanımlayabileceğimiz temel renklerdir (Karahan, 1989: 139- 140). Bugün halen St. Petersburg Arkeoloji ve Hermitage müzesinde saklanan ve tarihteki en eski halı olarak bilinen Pazırık halısı teknik Gördes düğümüne sahip olup hakim renkleri (koyu kırmızı, parlak mavi ve parlak sarı) bitkisel kökenlidir. Resim 16: Pazırık Halısı 14 Bekir Deniz; a.g.e., Ankara, s.65. 108 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Zamanla halı işi kârlı bir iş durumuna gelmiş, daha kısa sürede daha fazla ipin boyanması söz konusu olmuştur. Bu iş için kimyasal boyalar kullanılmaya başlanmıştır. Kimyasal boyaların kullanımıyla birlikte bitki boyacılığı da bir daha dirilmemek üzere tarihe gömülmüştür. Önceleri halıcılıkta alizarin boyaları kullanılmıştır. Bu boyalar nispeten dayanıklı boyalardır. Fakat bunun yerini şimdi anilin boyaları almıştır. Fakat bazı ülkeler halıcılıkta anilin boyalarının kullanılmasını yasaklamışlardır. Bunu uygulayan ülkelerin başında İran gelmektedir. Kalite kontrol esnasında bu tür boyaların halıda kullanıldığı görülürse, halının satışı yasaklanıp, uygunluk belgesi verilmemektedir.15 4.6.4 Halının Kalitesini Etkileyen Unsurlar: Düğüm Sayısı Halıdan söz edildiği zaman akla ilk gelen iki ülke İran ve Türkiye’dir. Zira dünyanın en ünlü el sanatları arasında yer alan halının ilk örnekleri bu iki toplumun insanlarının ellerinden çıkan, kendilerine özgü düğüm teknikleri ile yarattıkları, akıl almaz bir işçilikle dokudukları ve inanılmaz bir uyum sergileyen kök boyaları ile renklendirdikleri özgün el halılarıdır (Uysal, 2004: 1) Halıda kalite dendiği zaman ilk akla gelen, halının belli bir ölçü birimi içindeki düğüm sayısıdır. Halının enine ve boyuna 1 cm2 içindeki düğüm sayısı, o halının kalitesini ortaya koymaktadır. Bu ölçü içindeki düğüm sayısı arttıkça buna bağlı olarak halının kalitesi de yükselmektedir.16 15 16 Halıcılık, www.belgeler.com/blg/6df/halicilik Taşpınar Halıları, http://www.belgeler.com/blg/dzs/taspinar-halilari 109 5. DÜNYA GENELİNDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ Halı dokumacılığının tarihi; göçebe kabilelerin kendi koyunlarından elde ettikleri yünü, yaptıkları derme çatma tezgahlarda kullanmalarıyla başlamıştır. Bu halılar; çiçek, hayvan ve ağaçların yani doğayı oluşturan unsurların dokumacının bakış açısıyla tasvirlenmesiyle veya dokuyanın kültür ve inançlarını simgeleyen semboller ve motifleri dokumalarına yansıtmasıyla tasarlanmışlardır17. Uhlemann’a göre iklimsel özellikler nedeniyle halıcılığın asıl vatanı kuru step bölgeleridir. Kurt Erdmann 1960 Tarihli Der Orientalische Knüpfteppich adlı eserinde düğümlü halılar, göçebeler tarafından postlara benzetilerek icat edilmiştir der. Halının vatanı 30-45 kuzey arz dereceleri arasında kalan ve bütün Asya’yı kuşatan bölgedir. 30 derecenin altındaki sıcak bölgelerde hasır, 45 derecenin kuzeyindeki soğuk bölgelerde post kullanılmıştır. 15 derecelik arz dairesinin doğu kısmı keçe örtü bölgelerine girer. Asıl düğümlü halıların vatanı ise Türklerin yaşadığı 15 derece arz dairesinin batı kısmındaki bölgedir (Erdmann, 1953: 85). Hayvan yetiştiren atlı göçebeler, göç esnasında yük hayvanları tarafından taşınabilecek kolay nakledilebilen çadırlara ve çadır eşyalarına ihtiyaç duymuşlardır. Halılar doğa şartlarına karşı korunma veya süs amaçlı çadır duvarlarına asılmış, zemin örtüsü, mobilya, at örtüsü, üzerinde uyunan, yaşanan ve dua edilen yaygı olarak çeşitli işlevlerde kullanılmışlardır18. Yapısal malzemeleri doğa şartlarına karşı mimari sanatlarda kullanılandan zayıf olan halılar, estetik amaçlı tasarlanan plastik sanat eserleri gibi önemsenmeyip yer örtüsünden, mobilyaya, mezar örtüsünden at örtüsüne kadar çeşitli işlevlerde ve bazen çok hoyrat bir şekilde kullanıldıklarından dolayı varlıklarını bu eserlere nazaran daha az sürdürebilmişlerdir. Bu noktada tarihsel gelişimlerinin bazı süreçlerinde varoluşlarına dair bulgular bulunamamaktadır. Bazı dönemlere ait olanlarda ise desen çeşitliliği ve tarihsel verilendirme ancak günümüze kadar gelebilmiş az sayıda örnekler ile Batı ülkelerinde yapılmış tablolar veya İslam medeniyetine ait minyatürlerde görülenlerin kıyaslanmasıyla yapılabilmektedir. Üzerlerinde bulunan desenlerin çıkış noktaları araştırmacılar için çoğu zaman bir muamma olmuştur. 17 18 A Consumers Guide to Carpet and Rug History, www.flooring-guild.co.uk, s.1. A Consumers Guide to Carpet and Rug History, www.flooring-guild.co.uk, s.1. 110 5.1 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Halıcılık Sektörünün Tarihsel Gelişiminde Doğu Uygarlıkları Uygarlığın genişlemesiyle birlikte halının kullanımı da yaygınlaşmıştır. Tigris-Euphrates (Mezopotamya) alanını çalışmakta olan bilim adamları, M.Ö 2500'e tarihlenen halıların varlığına dair kanıtlar bulmuşlardır. Bu yaygılar muhtemelen otlar ve sazlar veya hayvan derilerinden yapılmışlardı19. Asurluların, Babillilerin, Ahamenitlerin halıları meşhurdu. Sasaniler ve Bizanslılarda bu geleneği devam ettirmişlerdi. Ancak bu halılar düğümlü olmayıp, çeşitli şekilde dokunmuş, işlenmiş, örülmüş, kıymetli taşlarla süslenmiş ve aplike edilmiş dokumalardı (Yetkin, 1991: 1). 2500 yıl önce İran monarşisini kuran Büyük Keyhüsrev’in sarayının muhteşem halılar tarafından süslendiğine değinen tarihi kayıtlar bulunmaktadır20. Yunan tarihçisi Xenophon, Kiros (Büyük Keyhüsrev) Kuralları adlı kitabında İran’lılar yumuşak olması için yataklarının altına halı sererler demektedir21. M.Ö. 2400 yıllarına tarihlendirilen Mısır ve Suriye anıtlarında halı imalatını gösteren duvar resimleri olduğu görülmektedir (Acar, t.y.: 2). Kültürler tarih boyunca birbirleriyle etkileşim halinde olmuşlardır. Kültürel harmanlanma olarak ta bilinen bu etkileşim çoğunlukla farklı kültürlerin değişik yollarla birbirleriyle kaynaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu etkileşim farklı uygarlıklara ait Doğu halılarının birbirleriyle ve diğer sanat eserleriyle arasındaki benzerliği incelendiğinde iyice su yüzüne çıkmaktadır. R. Pinner ve M. Franses Roma ve geç dönem Mısır çeşmeleri ile Memlük halıları arasındaki (Pinner ve Franses, 1981: 379) benzerlikten sözederken, Volkmar Gantzhorn Doğunun erken halı desenleri için Kilikya ve Levant Roma ve post Roma mozaiklerini göstermiştir (Gantzhorn, 1998: 58- 65). 5.1.1 İslam Öncesi Türk Uygarlıklarında Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Düğümlü halıya dair en erken bulgulara Türklerin yaşadığı bölgelerde rastlanılmıştır. Rus arkeoloğu Rudenko tarafından, 1947 yılında Altay Dağlarındaki Pazırık kurganlarından beşincisinde donmuş halde bulunan ve dünya tarihinde en eski halı olarak kabul edilen Pazırık halısının keşfi halıcılık tarihinde bir dönüm noktası oluşturmuştur. Dokuyan uygarlık, dokunduğu tarih ve dokuma tekniği araştırmacılar arasında spekülasyonlara yol açmışsa da, A Consumers Guide to Carpet and Rug History, www.flooring-guild.co.uk, s.1. http://www.beckwithgalleries.on.ca/THoPC.pdf, s.1. 21 http://www.great-iran.com/PDFs/RUG/Carpet-Hitory-(Great-Iran-com).pdf, s. 1. 19 20 111 farklı fikirler arasında en fazla kabul göreni Pazırık halısının M.Ö. 3. veya 2. yy’larda Hun Türkleri tarafından dokunduğudur (Acar, t.y:2). Sir Aurel Stein tarafından, 1906- 1908 yıllarında, Doğu Türkistan'da, Lou-Lan kuyu mezarında ve Lop-Nor'da bir Budha tapınağında yapılan kazılarda, M.S. 3-4. yy’lara ait halı parçaları bulunmuştur. 1913 yılında, Turfan Bölgesi'nde, A.Von Le Coq tarafindan Kuça/ Koço şehri yakınlarındaki KızıI'da bir tapınağın odasında halı parçası bulunmuştur. Göktürkler dönemine ait bu halı M.S. 5-6. yy.'dan kalmadır. Bu halı yün malzemeyle ve alternatif çözgüler üzerine, düğümlenerek dokunmuştur (Deniz, 2005: 24-25). 7-8 yy. 'larda Türkistan, Oğuzelleri, Buhara, Uygur ve Hazar bölgelerindeki tüm Türk ülkelerinde halı dokunmuştur. Çin kaynaklarında, 7. yy.'da Hoten şehrinde halı dokunduğu yazılıdır. Doğu Türkistan'da keçe halılar da dokunmaktaydı. Orhun Bölgesi'ndeki Uygur kağanlarının Çin imparatorlarına gönderdikleri yaygılar da bu türden dokumalardır (Deniz, 2005: 26). Doğu Türkistan' daki, Uygurların eski başkenti Koço bölgesi bir kilim ve halı üretim merkeziydi. Düğümlü halı ve kilim kalıntılarının çoğu, Uygur harfleri ile Türkçe yazıların bulunduğu ev ve han harabelerinden çıkmıştır. A. Von Gabain Uygurlularda bodhimandala (mürakebe için çizilen ve mabudun sarayını veya kainatı temsil eden şekil) olarak kullanılan küçük halılar bulunduğunu tesbit etmiştir. Uygurlarda, ayrıca büyük halılar da vardı. Bunlar, büyük çapta ve sade motifleri ile dikkati çekmektedir. Ayrıca, 8. yy.'ın ilk çeyreğinde, Ma-veraü'n-nehr bölgesinde, Buhara'da güzel halılar dokunduğu bilinmektedir (Deniz, 2005: 25). 5.1.2 Türk- İslam Uygarlıklarında Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Kahire İslam Sanatı Müzesi’nde Fustat’tan gelme, gördes düğümlü ve kırmızı zemin üzerine palmet motifli bir yün halı parçası üzerinde yapılan incelemeler, bunun Ortaçağ İslam dünyasında düğümlü halıların başlangıcı olduğunu göstermiştir. Halının Abbasiler zamanında Batı Türkistan’dan ithal edildiği tahmin edilmekte, 7. ve 9. yy’lar arasına tarihlendirilmektedir. Fustat’ta bu döneme ait başka parçalarda bulunmuştur. Abbasi dönemine ait kabul edilen bu parçalar tek çözgü üzerine düğümleme tekniği ile yapılmışlardır (Aslanapa, 1996: 22). Kuran-ı Kerim’in çeşitli yerlerinde bir cennet mobilyası olarak anılması, İslamiyet’le birlikte halıya büyüleyici bir değer daha yüklemiştir. Kutsal Kitabın 88. Suresi olan Gaşiye’nin 16. ayetinde cennette serili halılardan bahsedildiği görülmektedir (Saoud, 2004: 22). 112 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 8-9-10. yy’ların İslam kaynaklarında bahsedilen ve İslam uygarlığının zenginliğini belirten halıların düğümlü halılar olduğu ispat edilemez. Fustat’ta bulunmuş örnekler dışında 6.yy’dan 13.yy Anadolu Selçuklu’larına kadar düğümlü halı tarihinde büyük bir boşluk görülmektedir (Yetkin, 1991: 1). 13 .yy başında Konya’da Anadolu Selçukluları’ndan kalan Gördes düğümü ile yapılmış parçalar halıcılık sanatının temel taşlarından biridir. Konya Alaeddin Camii’nde 1905’te F.R.Martin tarafından keşfedilen sekiz Selçuklu halısından sonra R.M. Riefstahl’ın 1930’da bulduğu üç Selçuklu halısı ve 1935-1936 yıllarında Fustat’ta ele geçirilen yedi küçük parça ile bunların sayıları 18’i bulmuştur (Aslanapa, 1996: 24). 15. ve 16. y.y.’da Orta Doğu’da egemen olan devletlerin hepsini Türkler oluşturmuştur. Timur İmparatorluğu genişlemenin sonrasında arttığı Türk hanedanları görülmektedir. Bunlar tarafından Mısır ve yönetilen Suriye’yi devletlerle yöneten İslami Memlükler, İmparatorlukları Kuzey Afrika, Küçük Asya, Yakın Doğu’nun büyük bir bölümü ve Arabistan'ı kapsayan Osmanlılar; İran ve Afganistan’ı yöneten Safaviler, Hint yarımadasını yavaş yavaş fethederek Babür İmparatorluğunu kuran Moğollar’ı kapsamaktadır. Bunların her biri sanat ve mimarlık alanında kendi atalarına çekmiş ama kendi stillerini geliştirmeye devam ederek; çeşitli ayırt edici tarzlarla birbirlerinden farklılık göstermişlerdir. Memlük Devleti Döneminde Halıcılık Eyyübilerin paralı askerleri olan ve çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Memlükler son Eyyübi Sultanının ölümünden sonra Kıpçak Türklerinden İzeddin Aybeg’in yönetiminde Memlük devletini kurmuşlardır. Memlük sultanları 1250-1517 yılları arasında Mısır, Suriye, Batı Arabistan ve Anadolu’nun bazı bölümlerine hükmetmişlerdir22. 15. yy’da başkentleri olan Kahire’de başarılı bir halı sektörü kurmuşlardır. Memluk halılarının bir çeşitlemesi olan ParaMemlük halılarının ise Memlük Devletinin Suriye bölümünde önemli bir merkez olan Şam’da dokundukları düşünülmektedir. Memlük halı üretimi 1517 yılında Osmanlı’nın memlük devletini yıkmasından sonra da devam etmiştir. Bu dönemde Osmanlı sarayı Kahire’deki işliklerde çiçekli arabesk tarzı halı üretimi yaptırmıştır. Kahire Halıları olarak bilinen bu halılar çağdaş Safevi Fars tasarımları ile yarışmıştır. Ayrıca Memlük devletinin son dönemlerinden günümüze kalabilen bir grup halı Akkoyunlu İran ve Anadolu halılarıyla benzer özellikler taşıması nedeniyle dikkat çekicidir. 22 Islamic Art and Culture, National Gallery of Washington, 2004, s.11, www.nga.gov/education/.../islamic-tp.pdf. 113 Safevi Devleti Döneminde Halıcılık 1501 yılında Güney Azerbaycan'da kurulmuş olan Azerbaycan Safevi Devletinin sınırları KuzeyGüney tüm Azerbaycan'ı kapsamıştır (Paşayeva, 2006: 94-95). Safevi devletinin kurucusu I. Şah İsmail anne tarafından Akkoyunlu Hasan Beyin torunudur. Altıncı kuşaktan büyük atası olan Şeyh Safiyüddin’inde Türk kökenli olduğu bilinmektedir (Javanshir, 2007: VIII).Safevi Devleti Azerbaycan dışında farklı dönemlerde İran, Irak, Türkiye, Ermenistan, Gürcistan vs. ülkelerden de bazı toprakları sınırlarına katmıştır. Safevi devletinin başkentleri olan Tebriz ve İsfahan önemli halıcılık merkezleridir. I Şah Abbas’ın 17. yy’da Safevi Devletini, Azerbaycan Safevi Devletinden İran Safevi Devletine çevirmesinden sonraki dönemde, Safevi Devleti artık Türk değil bir İran devleti olmuştur (Paşayeva, 2006: 95). İlk Safevi şahları I. Şah İsmail (1501-1524) ve oğlu Şah Tahmasb (1524-1576) dönemlerinde saray atölyelerinde üretilen halı desenlerinin sarayın minyatür ressamları tarafından yapıldığı bilinmektedir (Paşayeva, 2006: 95). I. Şah Abbas (1587-1629) devrinde halı ve ipek ticareti Safevi devleti için ana gelir ve zenginlik kaynağı olmuştur (Saoud, 2004: 2). 16-17. yüzyıllarda, Safaviler döneminde Azerbaycan’da halıcılık çok gelişmiştir. Bu dönemde halılar İstanbul, İzmir; Halep üzerinden Avrupa ve Rusya’ya satılmaktaydı. Anılan yüzyılda en güzel halıların Tebriz, Şamahı (Şirvan), Erdebil, Gence ve Berde’de dokunduğu bilinmektedir. Ancak, bu halılar kaynaklarda Kafkas halısı diye tanıtılmaktadır (Deniz, 2007:18). Babür Devleti Döneminde Halıcılık Babür veya Hint-Moğol İmparatorluğu, 1526 Panipat Savaşından sonra Babür’ün Hindistan’da kurduğu hanedana verilen isimdir. Babür baba tarafından Timur’un, anne tarafından ise Çağatay hükümdarı Yunus Han’ın torunudur23. Hindistan halıcılık sektörü geleneğin bir parçası olmayıp, Babür İmparatorları tarafından ithal edilmiştir. İmparator Babür (1526-1530) sarayını güzelleştirmek için Türkiye ve İran’dan halı getirtmiştir. Babür’ün oğlu Humayun babasının İmparatorluğunu kaybettiğinde Safevi şahı Tahmasp’a sığınmış, tahtını geri aldıktan sonra Şahın en iyi sanatçılarını beraberinde sarayına getirmiştir24. Sonraki Babür İmparatoru Akbar hakimiyetinde Lahore, Agra ve Fatehpur Sikri’de İmparatorluğa bağlı halı işlikleri kurulmuştur25. 1580-1630 yılları arasında Hint halılarında Fars modellerine büyük bir bağımlılık olduğu bilinmektedir26. Babür halıları İran, Türk, Moğol ve Hindu estetiğinin karışımından oluşmuştur. http://tarihsitesi.net/turk-islam-devletleri/538-babur-devleti.html. tea-and-carpets.blogspot.com/2011_05_01... 25 Indian Carpet Endustry, http://www.fibre2fashion.com/industry-article/pd.. 26 tea-and-carpets.blogspot.com/2011_05_01 23 24 114 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 5.2 Halıcılığın Tarihsel Gelişiminde Batı Uygarlıkları Batı ülkelerinde paha biçilemeyecek kadar değerli sayılan ilk halıların kullanım özerklikleri krallar ve soyluların elinde olmuş, bu halılar öncelikle duvar halısı olarak süs işlevli kullanılmışlardır 27. 5.2.1 Avrupa Ülkelerinde Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Tarihi kaynaklara göre Avrupa’da en erken tarihli yer yaygılarını saz veya saman oluşturmuştur. 15.yy’ın ikinci yarısından itibaren bu otlar dokunarak hasır yaygılara dönüştürülmüş ve kullanımları I. Charles (1625-1649) dönemine kadar yaygın bir şekilde sürdürülmüştür. Sonraları buna yer halıları veya yer örtüleri denilen tekstil yer kaplamalarının kullanımı eşlik etmiştir (Saoud, 2004: 8). Avrupa halı dokumacılığıyla ilk kez 8-13. yüzyıllar arasında Endülüs Emevileri, Doğu tekstilleri ile ise Haçlı seferleri vasıtasıyla tanışmıştır (Saoud, 2004: 8). 5.2.1.1 Güney Avrupa Ülkeleri (İber –İtalya Yarımadaları)’nde Halıcığın Tarihsel Gelişimi İber Yarımadası'nda halılar, Endülüs’te yerleşmiş İslam kültürünün etkisinden dolayı mefruşatın bir parçası olmuştur. Saray ve camiler halı ile dekore edilmiş ve daha konforlu bir hale getirilmişlerdir. Halılar ipek veya tirazla birlikte, Endülüs krallarına verilen hediyelik malzeme olarak ta konu edilmişlerdir. Dolayısıyla Doğu kökenli halı dokuma teknikleri ve kullanımı, önemli bir İslam katkısıyla Batının dokuma sanatlarına girmiştir28. İspanyol dilinde halı sözcüğünün karşılığı olan alfombra ismi, Arapça küçük hasır anlamına gelen al-Khumra’dan türetilmiştir 29 . İspanya’da halı dokuma geleneğinin Mağribiler tarafından geliştirildiği düşünülmektedir. Tarihi kayıtlar Mağribi olarak anılan Müslüman fatihlerin İspanya ve Venetia’daki halka halı dokuma sanatını öğrettiklerini göstermektedir30. 978’de İbn Hevkal’ın Opus geographicum adlı eserinde söylediklerinden, Endülüs’te 10. yy’da düğümlü halılar yapıldığı bilinmektedir. İbn Hevkal’a göre; Endülüs’ün Murcia bölgesinde, Murcia şehrinde, Chinchilla (Arapça el-Tantalyya) ve Alsh (Elche) kasabalarında ve Ermeni üretimi en iyi ve pahalı halılara benzer düğümlü halılar (busut mahfur) bulunmaktadır31. A Consumers Guide to Carpet and Rug History, www.flooring-guild.co.uk, s.3 Cristina Partearroyo Lacaba; Alfombras Españolas, s,. 1, ge-iic.com/files/.../cristina_partearroyo.pdf 29 Cristina Partearroyo Lacaba; a.g.e, s. 1 30 www.bashircarpets.com/spanishcarpets.html 31 Cristina Partearroyo Lacaba; a.g.e, s. 1 27 28 115 İspanya 12. yy’da önemli bir halı dokuma merkeziydi. Al-İdrısi (c. 1096-1166) bu yüzyılda Chinchilla ve Mucia’da, yünlü Endülüs halılarının, üretildiğini ve dünyanın her yerine ihraç edildiğini belirtmiştir (Saoud, 2004: 9). Halı imalatı ülkenin güneyindeki Sarazen ve Endülüs Emevileri tarafından yürütülmekteydi Fransa'da bu halılar özellikle 9.Louis (1215-1270) zamanında Tapis sarrasinoia adı altında popülerdiler. 12. yy’da Chinchilla, Cuenca ve Murcia’da ve 15.yy’da Letur, Lietor, Alkaraz, Salamanca ve Granada’da halı dokumacılığı yapıldığına dair kayıtlar vardır (Franses, t.y: 69-96). Düğümlü halılar olup olmadığı kesin bilinmese de, İspanya’da halıcılıkla ilgili kayıtların arasında Kastilya’lı III. Ferdinand’ın kızı Elenaor’un, 1255’te İngiltere’ye I. Edward ile evlenmeye geldiğinde, beraberinde getirdiği halılara dair olanları da göz ardı edilemez 32. Cuenca psikoposu Gonzalo Gudial’e ait 1273 tarihli envanterde de Mucia halısı olarak kaydedilmiş halılara rastlanmaktadır. Cordova’lı şair Al- Shakundi’nin on üçüncü yüzyıl başındaki yazımları, 12. yy’da Chinchilla ve Mucia’da, yünlü Endülüs halılarının, üretildiğini ve dünyanın her yerine ihraç edildiğini göstermektedir (Dimand, t.y: 343). Arap derleyici Almacari, Chinchilla halılarından Doğu ülkelerine ihracat nesneleri olarak bahseder ve Ben Said Chinchilla duvar halıları için Levant pazarlarında değeri ederinin sekiz katıdır der. Bu Arap yazarların haberleri,15. ve 17. yy'lar arasında yaşamış kişilere ait ve içinde genellikle Lietor ve Letur, Alkaraz halılarından sözedilen envanterlerin varlığıyla desteklenir (Bueno ve Ferrandıs, 1933: 55). İspanyol halılarının özünde geometrik örnekler kullanılmıştır. Eski İspanyol halılarına bakıldığında desenlerinin çoğunlukla Anadolu yarımadasından geliştirildiği görülmektedir33. İspanya-Morisko halıları kalite ve tarz açısından Bergama halı ailesi grubu olarak bilinen Batı Anadolu halılarına benzerler. Günümüze kadar kalabilmiş Türk desenli İspanyol halılarının en eski örnekleri 15. yy’ın ikinci veya üçüncü çeyreğine tarihlendirilse de, 13. ve 14. yy’lara ait olduğu varsayılan bazı İspanyol halı taklitleri vardır ki bunlar, günümüze kalabilmiş Anadolu halılarından daha eski Türk desenlerine işaret etmektedir (Franses, t.y: 69-96). Sevile ve Toledo’daki bazı katedrallerin koleksiyonlarda bulunan halıların 13. yy’a kadar tarihlendirilebilecekleri düşünülmektedir. Halen müzelerde her biri o dönemin Türk halılarına yakın benzerlik gösteren 15. yy parçaları bulunmaktadır. 32 33 www.bashircarpets.com/spanishcarpets.html www.bashircarpets.com/spanishcarpets.html 116 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 16.yy başında, Genç Hans Holbein tarafından tasvir edilen bir tip Batı Anadolu halısına benzediği için sıklıkla İspanyol Holbein’ı olarak adlandırılan bir grup geometrik örnekli halının Alkaraz tezgahlarında dokunduğu düşünülmektedir. Oysa İspanya halılarına öncülük eden bu Anadolu örneği, Holbein’ın devrinden önce, 15. yy’da İtalyan, Flaman ve İspanyol ustaların resimlerinde de bulunmaktaydı. Bu resimlerdeki halılar İspanyol taklitlerine benzese de, çoğunun, farklı bordürleri de içeren süsleme detayları onların Türk orijinli olduklarını ispatlamaktadır (Dimand, t.y: 343). 16. yy başlarında Batı Anadolu’da yapılmış seramik ve tekstillerden çıkarılan, bitkisel kökenli Osmanlı saray örnekleri hem İspanya ve hem de İslamik Kuzey Afrika halı dokumacılığını etkilemiştir (Franses, t.y: 69-96). İspanyol desenlerinin evrim geçirdiği kabul edilen 17. yy’a kadar, halı desenleri Türk etkisi gösterse de aynı zamanda çeşitli Hristiyan ve heraldik resimlerde içermişlerdir. İspanyol-Moresko tarzı zaman içinde karakterini değiştirmiş olsada bazı İspanyol dokuyucular, başta Küçük Asya’da Uşak yöresine atfedilen arabesk desenli halılar olmak üzere doğu halılarından etkilenmeye devam etmişler ve 17.yy’ın ortalarından sonra, dokumalarında İspanya’da Mağribi döneminde hiç kullanılmamış olan Türk düğümünü kullanmışlardır (Dimand, t.y: 343). 13. ve 14. yüzyıllarda Sarazen dokumacıların halılarını da içeren, zengin ve süslü ürünler, ithal Doğu mallarının ana merkezi olan Venedik'te istihdam edilmiş ve oradan tüm Batı Avrupa'ya dağıtılmıştır.16. yüzyılda İtalya'ya bakıldığında en beğenilen halıların Tapedi damaschini (Şam halısı) ve tapedi Ciarini (Kahire halısı) oldukları görülmektedir. 5.2.1.2 Doğu Avrupa Ülkeleri (Polonya)’nde Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Avrupa’da dikkat çekici bir diğer halı grubu da koleksiyoncular tarafından Polonya halısı adı verilenlerdir. Çoğu Cracow’daki Czartoryski kolleksiyonunda bulunan ve üzerinde Polonya hanedan arması taşıyan, bu halıların desen detayları, sıklıkla 16.yy Rodos seramiklerinin dekorasyonunda kullanılanlara ve 17.yy. Türk süslemelerindekilere benzer, büyük oranda arabesk ve uzun çentikli, kıvrık yaprakları içerir. Polonya halısı olarak bilinen bu halıların, Constantinople veya Şam’da yapılmış, Safevi Hükümdarı Şah Abbas (1588-1629) tarafından Avrupa kralları için özel sipariş olarak dokutulmuş veya 18. yy’da Polonya Sleucz’daki Mazarski ipek fabrikasında çalışan İran’lı işçilere yaptırılmış oldukları düşünülmektedir.34 34 Classic Encyclopedia, (Based on the 11th Edition of the Encyclopedia Britannica (1911)), www.1911encyclopedia.org/Carpet, s.y 117 5.2.1.3 Batı Avrupa Ülkelerinde Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Avrupa’da Türk düğümlü halı üretiminin başlangıç ve gelişim sürecinde en etkili ülkelerin Fransa ve İngiltere olduğu aşikardır. El düğümlü ilk taklit halı örneklerinin Fransa’da 16. yy’da üretilmeye başlandığı ve sonraları İngiltere ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde de uygulandığı bilinmektedir. Fransa 1553' te IV. Henry tahta geçtiğinde (1553-1610), Avrupa’da kabul gören yabancı el sanatları üzerine yeni bir politika gütmüş, esnafın durumunu inceleyip, yeni sanayilerin kurulması için planlar yaparak, Fransa’da endüstrinin gelişmesi için çalışmalar başlatmıştır. Bu çabanın ilk ve parlak sonuçlarından biride, Pierre Dupont başkanlığında kurulup, sonraki yıllarda Paris'te yoksul ve yetim çocuklar için istihdamın ana kaynağı haline gelen, Türk ve İran tarzı halılardan bir üretim sektörü oluşturulmasıdır (Mola, 2007: 27). IV. Henry 1604’de Louvre’a, Pierre Du Pont'un yönetiminde dokumacılar yerleştirmiştir. Du Pont’un 1604'te yazdığı La Stromatourgie adlı çalışması ona IV. Henry tarafından verilen ilk saray dokumacısı ünvanını kazandırmıştır (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22). Pierre Dupont’a göre, halı yapımcılığı, Fransa’ya M.S 726’da Charles Martel tarafından yenilmiş olan Sarazenler tarafından getirildiği getirilmiştir35. 1610’da Jehan Fortier'e Fransa'nın yün ve ipek gerçek Türk halıları ve zeminlerinde altın iplikler kullanılan havlı diğer halıları yapma sanatının ilk tanınmış mucidi ismini kazandıran imtiyaz mektubu bahşedilmişse de, Fortier’in ürünlerinin Polonya halılarına benzer dokumalar olduğu düşünülmektedir.36 10 yıl sonra Paris yakınlarındaki eski bir sabun imalathanesi olan Savonnerie, Pierre DuPont ve Simon Lourdet tarafından halı dokuma merkezine dönüştürülmüştür. Savon, Fransızca’da sabun anlamına gelir. Savonnerie Fabrikası özellikle Anadolu'dan ithal edilen halılara rakip olabilmek ve bu halıların ithalatını azaltabilmek amacıyla kurulmuş (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22) ve burada dikey tezgahlarda Türk düğümüyle el halıları dokunmuştur (Cook, 1925:7). 35Classic 36 Encyclopedia (Based on the 11th Edition of the Encyclopedia Britannica (1911)), www.1911encyclopedia.org/Carpet, s.y Classic Encyclopedia, a.g.e, s.y 118 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Du Pont ve Lourdet kurdukları atölye için 'Türk ve Levant Halıları Kraliyet İmalathanesi adını benimsemişlerdir. Başlangıçta Anadolu ve Doğu halılarına duyulan hayranlık nedeniyle atölyede bu halıların taklitleri üretilmiştir (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22). Bu hayranlık Savonnerie halılarının Fransa Kralının Versay ve Fontainebleau sarayları veya yabancı hükümdarlar için hediye olarak yapılmaları gerçeğiyle daha da pekişmiştir (Anderson, 1978: 5). Atölyenin tezgah sayısındaki aşırı artış ve ortaklar arasındaki bazı anlaşmazlıklardan dolayı Du Pont ve Lourdet tezgahlarını ayırmaya karar vermişlerdir. Bu anlaşmazlığı fırsat bilen bir grup çalışan İngiltere'ye giderek orda halı üretimine başlamış ve üretilen bu halıları Fransa'ya ihraç etmişlerdir. Du Pont ve Lourdet, biri Louvre diğeri Savonnerie' de olan atölyelerini koruyabilmek için Kral XIII. Louis’den (1601-1643) Paris'e, Doğu'da ya da bir başka yabancı ülkede üretilmiş hiçbir doğu halısının ithal edilmemesi konusunda bir garanti istemişler, 1627’de 18 yıl süre bu ayrıcalığına sahip olmuşlardır. Ayrıca 23 Ocak 1631 yılında Türk Halıları (Tapis de Turquie) atölyesi kraliyet izni ile resmileştirilmiştir. XIII. Louis, 1610-1643 yılları arasında hüküm sürmüş olsa da 17. yüzyılda dokunan halılar onun ismiyle anılmıştır. Bu örneklerin desenlerinin kaynağı tam olarak bilinmese de Geoerges Baussonet ve Andrauet Du Cereeau adlı tasarımcıların Doğu halılarının desenlerinin etkisinde kalarak koleksiyon hazırladıkları bilinmektedir. 1640 yılında Du Pont'un ölümünden sonra Louvre’da bulunan tezgahlar oğlu Louis’e kalmıştır. 1654 yılı başlarında Louis Dupont Savonnerie ürünleri için artık Türk tarzı halılar yerine Fransız tarzı halılar deyiminin kullanıldığını ifade etmiştir. 1740'lı yılların başına kadar Savonnerie Fransa'da halı üretimi yapan tek yer olma özelliğini korurken, bu tarihten sonra daha önceleri tapestry üretimi yapan Aubusson da halı üretimine başlamıştır. Aubusson da da Türk tarzı düğümlü halılar dokunmuştur. Savonnerie tek bir atölye olmasına rağmen Aubusson Kraliyet Atölyesi tek bir atölye olmayıp, tüm kente yayılmış, kimi evde, kimi küçük atölyelerde üretim yapan bir atölyeler ağından oluşmuştur. 1789' da Fransız İhtilali sırasında dokuma merkezlerindeki tezgahlar ve desenler yok edildiğinden üretim tamamen durmuştur. 1825 yılında, Savonnerie fabrikasının tezgahları Paris' te tapestry dokuma ve yün boyama merkezi olan Manufacture Nationale de Gobelins'e taşınmıştır. El halıcılığındaki canlanma kısa bir süre sürmüş ve İngiltere'den Wilton makine halı tezgahlarının Fransa' ya gelmesiyle Aubusson ve Beauvais' deki dokuma atölyelerinde değişim başlamıştır (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22; Standen, 1955: 263). 119 İngiltere İngiltere’de görülen Doğu örnekli ilk halıların 1255 yılında İspanya’dan I. Edward’a gelin gelen Kastilya’lı Eleanor’un çeyizindeki Endülüs halıları olduğu düşünülmektedir (Campbell, 2006: 182). İngiltere’de Türk halıları ile ilgili ilk resmi kayıtlar ise, Kardinal Wolsey’in 1519’da Hampton Sarayı’ndaki dairesi için Venedik’ten 60 adet Suriye halısı ile beraber getirttiği 7 Türk halısına dairdir (O’Brien, 2005: 45). İngiliz yazar Richard Hakluyt (1552-1616), 1511 yılı başında Levant’a doğru ticaret yapan İngiliz gemilerinin ipek, deriler, şaraplar, pamuklu, yünlü ve Türk halılarından oluşan ticari malları ithal ettiğini kaydetmiştir (Maclean, 2007: 41). İngiltere’de Türk halılarına verilen değer saray ileri gelenlerinin servetlerinin envanter kayıtlarında açıkça görülebilmektedir. 1547 yılında VIII. Henry öldüğünde, krallık kayıtlarına göre 400 adet Türk halısı vardı (Fawcett, 2001: 156). Bunlardan 22 Türk yapımı halı Hampton Sarayı’na Flaman tüccar ve halı taciri olan Peter Vandewall tarafından getirilmiştir(Maclean, 2007: 35). İngiltere’de Türk halısı tacirlerinden biride, ressam Hans Eworth’dan esinlenerek taslaklar yapmış olan Pieter Coecke van Aelst’tir. Van Aelst Brüksel ve Roma’da bezeme sanatları ve halı desinatörlüğü gibi alanlarda kendisini yetiştirmiş, 1533 te bağlı bulunduğu Van Der Moyen duvar halısı şirketinin isteğiyle halı ticareti için gönderildiği İstanbul’da 1 yıl kalmıştır (İnel, 2005: 383). 1583’te Leicester Dükü Robert Dudley’e ait malların Kenilworth’taki envanterinde; 50 parça Türk halısı listelenmiş, 5 yıl sonra Exeter Inn ve Leicester House’taki Leicester mallarının veraset kayıtlarında buna fazladan 33 tane çeşitli ölçülerde ve durumda turquoy carpetts ilave edilmiş, iki yıl sonra Leicester House’ta alınan kayıtlarda buna 5 pound değerinde, 6 yarda uzunluğunda bir Türk halısı eklenmiş, bu da Leicester’in toplam koleksiyonundaki Türk halılarının en az 84 parça olduğunu göstermiştir (Maclean, 2007: 39). 1590’da Lord Lumley’in gayrimenkullerine dair bir envanterde ise; 11 ipek Türk halısı ve sayısı 95’ten az olmayan diğer Türk halılarına sahip olduğu görülmektedir. 1597-1601 yılları arasında, Shrewsbury Kontesi Elizabeth Talbot, Hans Eworth’a atfedilen ve günümüzde Liverpool’daki Walker Galeri’de sergilenen; 1567 tarihli VIII. Henry portresindekine birebir benzeyen büyüleyici yıldızlı Uşak halısını da içeren toplamı 32’den az olmayan Türk halılarını toplamıştır (Saoud, 2004: 11). 120 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Türk halıları Tudor İngiltere’sinde çoğunlukla masa, sandık, sıra ve duvarları süslemede kullanılırken, Viktorya Devri’ne gelindiğinde büyük boyutlu olarak salonlarda zemin yaygısı olarak rağbet görmüşlerdir (Aksoy, 2009: 54). Doğu halılarına olan talebin arzdan fazla oluşu diğer bazı Avrupa ülkeleri gibi İngiltere’de de taklitlerinin yapılmasına yol açmış, keten ve kenevir üzerine ilme atılarak uygulanan bir teknikle yaptıkları örneklere Türk işi adı verilmiştir. Windsor’da (1553), Norwich’te (1583), York’ta (1595), Bradford’ta (1639) işlenmiş Türk işi halılar yer yaygısı olarak kullanıma uygun olmayıp, yastık, koltuk, sandık, çekmece, masa ve benzer mobilyalar için döşemelik veya örtü olarak kullanılmışlardır (Kerridge, 1985: 41). İngiltere’de Boughton House’daki Buccleuch kolleksiyonunda bulunan 16. yy sonu ve 17.yy’lara ait Anadolu örnekli dört adet halının uzmanlar tarafından analizi sonucunda, Avrupa’da yapılmış oldukları tespit edilmiştir. Dört halıdan ikisinin Lotto, birinin ise madalyonlu Uşak halı örnekleri olduğu görülmektedir. Önceleri bunların Anadolu’dan ithal edildikleri düşünülmüş, fakat yapısal olarak incelendiğinde hepsinde keten kullanıldığı ve o devirde Uşak civarında dokunduğu düşünülen gerçek örneklerle renk farklılıkları olduğu saptanmıştır (Maclean, 2007: 35). Taklit halıların örnekleri yalnız Avrupa müze ve koleksiyonlarında değil, 16-17 yy.larda başta İngiltere olmak üzere Avrupa portre ressamlarının resmettikleri kraliyet resimlerinde de görülmektedir. İngiliz portre sanatçısı William Larkin’e atfedilen, Suffolk Kontesi Catherine Knevet’in portresinde Broughton’daki Avrupa yapımı halılardan birine benzeyen büyük örnekli bir Holbein halısı bulunmaktadır. Ayrıca 1. Leicester Dükü Robert Sidney’in ve Galler Prensi Henry’nin (1610) Robert Peake’e atfedilen portrelerinde taklit olduğu düşünülen bir halının üzerinde durdukları görülmektedir (Maclean, 2007: 35). İngiltere’nin el düğümlü halıcılık tarihine bakıldığında Fransa ile bağlantılı olduğu görülmektedir. 1598 yılı öncesinde Fransa halkının büyük bir bölümü Katolik olup Kalvinci Protestanlar ülkede istenmiyordu. IV. Henry 1598 yılında Nantes Fermanı ile Protestanlara genel af çıkarıp vatandaşlık haklarını iade etti. XIV. Louis’nin, 1685’te Nantes Fermanı’nı iptalinden sonra yetenekli Protestan halı dokumacılarının çoğu Fransa’dan kaçarak başta günümüzde Belçika sınırları içinde yer alan Flanders, Amerika, Hollanda ve İngiltere olmak üzere Avrupa’ya dağıldılar. Bu Fransız ve Valon'lu sanatçıların, 16. yy. başında İngiltere’ye gelerek halı dokumacılığını ülkenin güney doğusundaki Norwich’te ilk kez uygulayan bazı Flaman Kalvinistlere katılıp, üretimi hızlandırdıkları düşünülmektedir. 121 Bu nedenle İngiltere’nin 16. ve 17. yy halıları yaygın olarak Norwich halıları adıyla anılmıştır. Bu halılar Türk düğümü ile yapılmış olup, Anadolu veya Hint-İran desenlerinden uyarlama veya Elizabeth-I. James dönemlerinde moda olan kaydırmalı sarmaşıklar ve çiçek demetlerinden alıntıdır. İngiltere’de ilki Kidderminster ve sonraları Wilton ve Axminster olmak üzere el halısı dokuma merkezleri kurulmuştur. 1701 yılı başlarında III. William Axminster ve Wilton'daki dokumacılara koruyucu bir patent bahşetmiştir. Bu iki kasaba daha sonra ismini günümüzde birçok ülkede yapılan makine halısı türlerine vermiştir (Cook, 1925: 7). 1751 ve sonrasında İngiliz Krallık Sanat Topluluğu ödül ve nakit destekle Türk halılarının temel prensiplerini uygulayarak yapılan taklit çalışmalarını teşvik etmiştir (Aksoy, 2009: 52). Wiltshire’daki Wilton, Elizabeth devrinden beri bir İngiliz halı merkeziydi, fakat üretim 1720’den sonra Pembroke Kontu’nun Paris Savonnerie fabrikasının işçilerini, ilk yapım yeri Belçika olan Brüksel halısının nasıl yapılacağını yerel Wilton dokuyucularına öğretmeye ikna etmesinden sonra yeni bir düzey kazanmıştır (Beddoe, 2008: 1). 18. yüzyılın ortalarında Fransa'dan İngiltere'ye gelen seçkin bir anti-Cizvit olan ünlü Peder Norbert, Peter Parisot adını alarak İngiliz vatandaşlığına geçti.1750’de Savonnerie fabrikasından iki işçi, şirket ile büyük bir sürtüşme yaşayarak Londra’ya göç etti. Bu adamlar kısa bir süre aynı sektörde söz sahibi olan Thomas Moore için çalıştıktan sonra, Peter Parisot bu iki adamı kiraladı ve Paddington'ta bir halı işliği işletmeye başladı. Parisot, daha sonra işçilerle anlaşamayıp halı işliğini Paddington'tan Fulham'a taşıdı. Fulham’da bir fabrika ve Fransa'da öğretilen yöntemler ve sırları İngiliz işçilere aktarmak için bir zanaat okulu kurdu. Akabinde el düğümü tekniğini tanıtan ve üzerinde hak iddia eden Parisot, İngiltere’de Axminster olarak anılacak halıların yapımına başladı. Thomas Moore bu hak iddiasını kabul etmedi ve Parisot aşırı talepleri yüzünden bu iki adamı işten çıkardığında Moore onları tekrar işe aldı. Parisot, yüksek maliyetli halıları yüzünden iflasa sürüklendi. 1755 yılında Fulham’ın tezgahları, onları Exeter’in Devonshire, kasabasına taşıyan, İsviçre uyruklu zengin bir kumaş dokuyucusu olan Claude Passavent’e satıldı. Passavent 1758 yılında Türk halılarının en iyi taklidi için Society of Arts tarafından verilen ödülü aldı. Diğer yıllara ait ödüllerin Axminster ve Frome'daki dokuyuculara gittiği kaydedilmiştir. Society of Arts'ın 1783 yılı toplantı notlarının birinci cildinde, Türk halılarının artık Krallığın değişik bölgelerinde tanındığı ve Türk halılarında asla bulunmayan bir zerafet ve güzellik derecesine ulaşıldığı ifade edilmiştir (Cook, 1925: 7; Anderson, 1978: 5). 122 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Exeter işletmesinde altı yıllık bir gelişim sürecinde, tasarımları Fransız kaynaklarını anımsatan çok güzel el düğümlü halılar üretildi. Exeter halıları bu nedenle İngiliz Savonnerie olarak ta anılmışlardır. İngiltere’de bulunan Exeter halılarının çoğu günümüze kadar kalabilmişlerdir. Sıkıca gerilmiş çok renkli atkıları, çözgü sayma sistemi (desen kartonu rahatça takip edilebilsin diye, her 20 iplikte bir doğal renkli yün iplikleri arasında yer alan bükülmüş bir renkli iplik) ve bordürde yer alan tarihin yanı sıra Oxon imzası sayesinde, aynı düğüm tekniğiyle dokunmuş diğerlerinden kolaylıkla ayırt edilebilmişlerdir. 1761’de Exeter fabrikası düşüşe geçip iflasa sürüklenmiştir. Thomas Whitty, Devonshire’da yünlü kumaş dokumacısıydı. Tekniği öğrenebildiği takdirde Parisot’unkiler kadar ince halılar yapabileceğine inanıyordu. Whitty konuşmalara kulak misafiri olabildiği yerel bir bira evinde Parisot için çalışan çıraklardan birinin babası ile arkadaş olarak fabrikaya girmenin yolunu ayarladı.37 Parisot hala Londra’dayken, Whitty Fulham’a sızmayı başarabildi ve mesleğin sırlarını gördü. Whitty,1755’te Devonshire’da ilk fabrikasını kurup, Parisot tarafından kullanılan basit dikey tezgahı taklit etti ve ondan çaldığı teknikle halı dokumaya başladı. Her ne kadar destek için tavana raptedilmiş olsa da, Parisot’un kullandığı dikey tezgah oldukça geniş inşa edilebilmişti. İstenilen uzunlukta çözgü tezgaha geçirilebiliyordu. Desen kartonları göz hizasında bir seviyeye çivilenmişti. Birkaç dokuyucu saf halinde oturmuştu. Her dokumacı 27 (68.9 cm) inç’lik rahat bir alanda çalışıyordu. İlk olarak yün çözgüler üzerinde birkaç sıra atkı attıktan sonra, bir Türk halısı dokuyorlarsa, uygun renklerde hazır kesilmiş yün kullanarak bir sıra Türk düğümü atıyorlardı. Bu dokuma yöntemi üç açıdan avantajlıydı. El düğümü olduğu için güçlüydü, istenilen genişlikte yapılabiliyordu ve örnek yapılırken istenildiği kadar renk kullanılabiliyordu. Parisot’un uygulama şeklinin bu halıların gideri nedeniyle zarara girdiğini fark eden Whitty, İngiliz pazarı için uygun fiyatlı halılar üretim sorununa bir işadamı mantığıyla yaklaştı. Fiyatları düşürmek ve Parisot’un ve daha sonra Exeter’de Passavent’in altını oymak için, diğerleri yün kullanırken o, halılarında atkı ipliği olarak, başlıca keten olmak üzere bitkisel lifleri kullandı. Savonnerie’de olduğu gibi kadın ve çocukları istihdam ederek, iş gücü maliyetlerini düşürmeyi başardı. Örnek teşkil etmesi için karısı ve kızlarını da tezgahlarda çalıştırdı. Rekabeti büyük ölçüde kırmak için satış fiyatlarını çok aşağı çekti. John STOCKWELL; (Managing Director of Stockwell Carpets Ltd.), Hand Made Carpets, “Broughtons Magazine Online”, www.broughtonmagazine.cok.uk, s.y 37 123 1757 yılında Moorfields’lı halı imalatçısı Thomas Moore ile Society for Promoting Arts and Sciences’ın İngiltere’de Türk Halı İlkelerine Uygun Halı Yapımı için verdiği bir ödülü paylaştı. Whitty Axminster fabrikasındaki anılarında, Thomas Moore’un halısı 40, Passavent’in halısı 80 şiline mal olmuşken, aynı ebattaki kendi halısının sadece 26.5.0 £ ederinde olduğunu nakletmiştir. Yinede Whitty ve Moore’un halıları arasındaki ayırt edici tek özellik fiyat değildi. Moore’un halıları tamamen yündü ve bazen çok renkli atkılar kullanıyordu. Halılarında her zaman imza bulunmazdı ve atkıları asla Exeter’dekiler kadar sıkı olarak çekilmemişti. O da, desen kartonlarını okuma kolaylığı nedeniyle çözgü sayma metodunu, bazen her 20 çözgüde bir renkli iplikleri, bazen de her ondokuzuncu ve yirminci çözgü ipliği ile birlikte düğümlemeyi kullanırdı. Thomas Whitty bu özelliklerin tümünü benimsemedi. O asla halılarını işaretlemediği gibi çözgü sayma yöntemi veya çok renkli atkılar kullanmadı ve ayrıca onun halılarındaki atkı iplikleri yün yerine sıklıkla kaba sak ve bitkisel lifler oldu. Whitty, Moore ve Passavent 1761’de Exeter iflas edip İngiliz pazarı Moore ve Whitty’ye kalana kadar rakip olmaya devam etti. İkisi de ünlü tasarımcı Robert Adam ile çalıştılar. Thomas Whitty’nin halı işletmesi 1828 yılında çıkan büyük bir yangından sonra kendine gelemedi. Yangın sadece binaları, tezgahları ve mevcut malları değil, aynı zamanda halı için yapılan eskizleri içeren yazılı kayıtları da tahrip etmişti. Oysa Kidderminster, Woodward Grosvenor Şirketi hala, yok olan bu erken Axminster halılarının desen kartonlarının geniş bir arşivine sahipti. Whitty’nin işletmesi 1833’te kapanıp, tezgahlarının Wilton’a satılmasından sonra 1937 yılına kadar Axminster'da halı üretilmedi ve endüstrinin kurulduğu ilk dokuma merkezleri olan Fulham, Moorfields, Exeter, ve Frome gibi kasabaların 1925 tarihinde, halı dokuma merkezi olma özelliklerini yitirdikleri bilinmektedir. Wilton hala, Wilton, Saxony ve Axminster üretimleri için büyük bir merkezdi (Anderson, 1978: 5). İngiltere'de buharla çalışan halı yapım makinelerinin varlığından önce, işverenler, el halısı üretiminde örneklerin dokunmasını kolaylaştırıp, düzenlemek için Fransa’da uygulanan jakar sistemini taklit etmişlerdir. İngiliz halı üretimindeki büyük ivme, Belçika'da Tournai, Nimes, Abbeville, Aubusson, Beauvais,Tourcoing ve Fransa'da Lannoy'daki endüstriler için tehdit oluşturdu. 124 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Ancak rekabetin şiddeti, Amerika'da Erastus B. Bigelow (1814-1879)un ve İngiltere'de William Wood'un buharla çalışan mükemmel jakar sistemli halı tezgahlarına öncülük eden buluşlar geliştirip, İngiltere'nin bunların imalatını yapmasıyla artmaya devam etti. Joseph Jacquard’ın (1752-1834),1801'de geliştirdiği jakar sistemi, 1825’e varmadan İngiltere’de jakarlı tezgah olarak uygulandı. Fransız havlı halı üreticileri bu tezgahları 1880 yılına kadar imal edemeyip İngiltere'den ithal ettiler.38 İskoç, İngrain, Kidderminster, Wilton, Brüksel, Axminster gibi altı farklı ticari isimle tanınsalar da, İngiltere’de on sekizinci yüzyılda üç temel halı dokuma türü vardı. İskoç- İngrain- Kidderminster birinci, Wilton veya Brüksel ikinci, Axminster ise bunlardan farklı bir grupta ele alınmıştır (Fletcher, 1967: 5). İskoçya 1707 yılından itibaren İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda ile birlikte, Büyük Britanya Krallığı adı altında birleşen İskoçya’nın, sanayileşmesinde halı dokumacılığı önemli bir yere sahipti. Kilmarnock, Glasgow, Lanark, Edinburgh, Leith, Hawick, Kelso, Bannockburn, Aberdeen ve Stirling başlıca halı üretim merkezleriydi. 18. yy ortalarında aktif bir Mütevelli Heyeti tarafından imalatlarda kaba yün kullanımı teşvik edilmişti. Bu heyetin Edinburg’taki ofisinde ince Doğu ve Fransız halılarından toplanmış bir koleksiyon bulunmaktaydı. 1759’da Thomas Moore’un Londra’daki ünlü halı fabrikasından, Germain Havard adında bir Fransız işçi Alva’lı Sir Harry Erskine’in himayesinde, cesur bir girişim için İskoçya’ya geldi. Havard Edinburg’taki Doğuya Özgü halılar yapan Young Trotter&Cheape şirketinde de çalıştırıldı. İmalathane, 1765 yılında İskoçya Sanatı Teşvik Mütevelli Heyeti (The Board of Trustees for the Encouragement of Arts in Scotland) tarafından denetlendiğinde Türk halıları dokuyan 3 büyük halı tezgahının varlığı rapor edildi (Habib, 2000: 795). İskoçya’da 1830 yıllarında James Templeton ve William Quinley iki kademeli bir yöntemle Chenille Axminster halısını dokudular.1831 yılında Richard Whytock, hav ipliklerine baskı yaparak Tapestry halı dokumasını geliştirdi.1839 yılında, Glasgow'lu James Templeton Mr. Whytock'un tapestri patenti için istediği kadar basit bir tezgahla, kapsamlı ve limitsiz desenler dokumayı başararak Axminster Halı patentine sahip oldu. 38 Classic Encyclopedia, a.g.e, s.y 125 Bu halılar havlı dokumalar olup, dokuları eşit sıklıkta olduğu halde herhangi bir Doğu halısı üretiminde olduğu gibi detaylı dokunabilmekteydi. Templeton 1851’de Mr. E.T Parris’ten aldığı tasarımları kullanmış, sonraları ise Digby Wyatt ve Owen Jones gibi ünlü dekoratif sanatçıların yardımını alma şansına sahip olmuştur (Baynes, 1933: 130). 5.2.1.4 Orta Avrupa Ülkelerinde Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Bu ülkelerde el halısı üretimi fazla gelişmemiştir. Almanya’nın halı tarihine dair ilk yazılı kayıtları, 19.yy ortalarında ihracat amaçlı düğümlü el halıları yapan birkaç fabrika kurulduğuna dairdir. Fakat modern tasarımlarının Amerika’da beğenilmediği bilinmektedir. Avusturya’da da durum Almanya’dan farksızdır. Yalnız 19. yy ortalarında Viyana’da, üretimi 150 yıla yakın bir süre süren çok ünlü bir halı fabrikası kurulmuştu. Çekoslavakya I. ve II. Dünya savaşları arasında kısa bir süre, Fransız, İspanyol ve İngiliz yer döşemelerinin imitasyonlarını üreterek makine ve el dokuması halıcılığında imrenilecek bir ün sağlamıştı. Savonnerie ve Avusturya’da dokunanlardan daha ucuza imal ettiği düğümlü el dokuması halıları, Amerika’da çok rağbet görmüştür. Besarabya halıları Orta Avrupa tapestrileri içinde en iyi bilinenlerdi. Bu halılarda Fransa’dan alındığı açıkça görülen çiçek formları, Doğu halılarına ait denge ve sınırlamalarla ele alınıp sadeleştirilerek kullanılmıştır (O’Brien, 2005: 56-60). Diğer Orta Avrupa ülkelerine bakıldığında, yer kaplaması olarak düz dokumaların kullanıldığı görülmektedir. Ukrayna’da Fransız tarzı etkisinde, Besarabya benzeri, ilkel tasarımların sert geometrik çizgilerinin kullanıldığı halı tipleri yaygındı. Daha Güneyde Doğu’ya özgü desenlerin etkisi görülmekteydi. Yugoslav halılarında Kazak halılarına benzer bir eğilim göze çarpmaktaydı. Polonya’da I. ve II. Dünya Savaşı sırasında eski sanat ve zanaatları canlandırmak için okullar açılmıştı. İzleyen yıllarda Yunanistan ve Balkanlarda da Doğu’ya özgü halı dokumacılığı yaygın hale gelmişti. İtalya hiçbir zaman bir halı dokuma merkezi olmamış, dokuyucuları ipekli, kadife ve damask üretmişlerdi. Orada az miktarda tapesti dokunmuş olsa da, yer yaygılarının çoğu Doğu’dan getirilen halılardı (O’Brien, 2005: 56-60). 5.2.1.5 Kuzey Avrupa Ülkelerinde Halıcılığın Tarihsel Gelişimi Soğuk iklime rağmen dokumaların İskandinav ülkelerinde yer yaygıları içinde çok küçük yer kapladığı görülmekteydi. Antik zamanlarda Rya denilen dokuma türüyle duvar, yatak örtüleri veya yastıklar yapmaktaydılar. Küçük boydaki bu yaygılar düz dokuma veya düz ve düğümlü dokumaların karışımı olarak yapılmaktaydı. Rya dokumaları İsveç, Finlandiya, Norveç ve Danimarka’da görülmüşlerdir. Flanders’li dokuyucular çok ünlü olmalarına rağmen Belçika’ya özgü yer yaygılarına dair bir bilgi yoktur. Muhtemelen Fransız Aubusson tarzı tapestri halılar 126 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ üretmişlerdir. Fakat bunlardan günümüze kadar gelen bir örnek yoktur. Belçika 18. yy ortalarında Brüksel halılarının keşfiyle modern halı endüstrisine en büyük katkıyı sağlamıştır. Hollanda’da Doğu halılarının ticareti ve kullanımı her zaman rağbet görmüştür. Düğümlü el halısı üretimi yapan bilinen tek fabrikası 18. yy’da kurulmuştur. Bu fabrikanın 19. yy’da ürettiği halılar tasarımları nedeniyle çok ünlü olamamıştır. Bu tasarımlar Doğu halılarından alınan motiflerin deformasyonuyla elde edilmiş, bunun yanı sıra biraz Fransız etkisi de görülmüştür (O’Brien, 2005: 56-60). Sonuç olarak 16.yy sonu ve 17. yy başında Avrupa’da görülen doğu halılarının büyük bir çoğunluğunun ya Anadolu’dan veya Mısır ve Suriye gibi Osmanlı imparatorluğunun diğer bölümlerinden ithal edilmiş olduğu kabul edilmektedir (Maclean, 2007: 41). 17.yy’da Avrupa’da Safevi-İran halılarına yönelim olmuş, bitkisel formlar, büyük merkezi madalyonlar ve naturel insan ve hayvan figürleri, Türk halılarındaki, soyut ve tekrarlanarak devam eden desenlere tercih edilmişlerdir. Daha sonra bunlara Hindistan’daki Mogol-Hint’de denilen Babür imparatorluğundan ithal edilen Safevi İran etkili halılar da eklenmiş, 1517’de Osmanlı hakimiyetine giren Mısır’ında tesiriyle oryantal veya Doğu’ya özgü denilen desen yelpazesi ortaya çıkmıştır. Doğuya ait halı ve diğer tekstillerin ticareti 16. yy başlarına kadar ağırlıklı olarak Akdeniz ticaret yollarına sahip İtalyan’ların elinde olmuş, Avrupa’ya ithal edilen Doğu’ya ait tüm halılara Türk halısı adı verilmiştir. Bunun sebeplerinden biri İngiltere’ye gelen ilk halıların doğu limanı olan İstanbul’dan ulaşmış olmasıdır (Saoud, 2004: 11) Bir diğer sebep ise muhtemelen 17. yy’da Avrupa kralları tarafından özel siparişle satın alınan veya Safevi Hükümdarı Şah Abbas tarafından hediye gönderilen Polonya halıları haricinde, 19.yy öncesinde İran’da dahil olmak üzere, doğu halılarının Türkiye veya Doğu Hint ticareti vasıtasıyla Avrupa’ya ithal edilmiş olmalarıdır. Avrupa halı üretiminde, el üretiminden makineleşmeye geçiş öncesi kısa bir süreçte, başka çağlardan ve toplumlardan, özellikle de Doğu ülkelerinden alınmış teknik ve desen özelliklerini doğrudan kopyalayarak kullanmış, endüstrileşme sürecinde ise bunları, kendi kültürel ve sanatsal değerlerini de içine kattığı eklektik bir yaklaşımla sentezleyerek kendisine özgü bir dokuma geleneği yaratmıştır. Fransa 300 yıldan fazla bir süre dekoratif tasarım ve imalatta eğitimi sistematik devlet düzeni ile sağlamıştır. Türk düğümüyle dokunmuş Savonnerie ve ayrıca Aubusson halıları renk ve desendeki farklılıkları ile arkasını dayadığı Doğu halılarına özgü ilkelerden farklılık göstermiştir. Daha ince ve daha büyük olan bu halılarda tasarımlar, sıklıkla tavan dekorasyonunda görülen, 127 büyük orta oval paneller, çiçek çelenkleri ve fantastik çerçevelerle düzenlenmiştir. Aynı zamanda Art nouveau stili gelişmiştir. Desenler büyük oranda serbest büyüyen doğal formlardan çok, fantastik düzenlemelerle ortaya çıkmıştır. Bu tarz bazen İngiltere, Almanya ve Amerika’daki takipçilerinde rastlandığı gibi, daha az fantastik fakat daha doygun renkli, daha kaba İngiliz stili ile karıştırılarak kullanılmıştır. Doğu’ya özgü halı desenleri batı halı üretimini önemli derecede etkilemiş, 19. yy. makine halılarında, büyük ölçüde deforme edilerek değersizleştirilmiş motifler kullanılmıştır (Mackenzie, 1995: 117). 5.2.2 Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde Halıcılık Sektörünün Tarihsel Gelişimi Onsekizinci yüzyılın son çeyreğinde Amerika’da orta sınıf evlerinin çoğunda ucuz İskoç halıları, döşemelik keçeler veya hasırlar vardı. Sadece varlıklı insanlar daha zarif ve dayanıklı olan İngiliz yapımı Brüksel veya Wilton halılarına ve sadece çok zenginler Türk halıları veya Axminster veya Moorfields’tan ithal el düğümlü İngiliz halılarına sahiptiler. Türk halıları özellikle onyedinci yüzyılda Amerika’ya yerleşenler için kısıtlı sayıda değerli mülklerdi ve Sanayi Devrimi’ndan önce onsekizinci yüzyılda daha fazlası ithal edildi. Bazı tüccar ve aristokrat toprak sahipleri zenginlikleri ve sahip olduklarının önemini göstermek için kalıcı kayıtlar bırakmak amacıyla Doğu’ya Özgü halılar üzerinde portrelerini yaptırdılar. Robert Feke’in resmettiği Isaac Royal ve Ailesi portresindeki Transilvanya tipi diye isimlendirilen renkli Anadolu halısı, bu halıların bir masa örtüsü olarak geleneksel kullanımını gösterir ve onların ayak altına alınmayacak kadar değerli olduğunu düşündürür. Bir süre sonra Doğu’ya Özgü halılar Boston ve Williamsburg gibi şehirlerden satın alınabilir hale geldi fakat Benjamin Franklin gibi seçkin kişiler gene de İngiltere’ye gidip halı satın almak için Londra’lı halı tacirlerini tercih ettiler. Onsekizinci yüzyıl başlarında bir aile reisinin yer yaygıları konusundaki seçenekleri sınırlıydı, ya bir Türk halısı alabilecek kadar varlıklı olacaktı veya eşi nakışlı bir halı yapabilecek kadar dikiş bilecek ya da yün veya keten çaputlardan kilim dokuyabilecekti. Bu alternatiflerin haricinde, yerler hasırla veya sadece basitçe yere serilmiş saman ve ortaçağda moda olan şifalı otlar ile kaplanmıştır. Kayıtlara göre bazı Amerika’lılar yerlerde balıksırtı veya anafor şeklinde şekillendirilmiş kum bile kullanmışlardır. Yüzyılın ortalarına doğru özellikle girişteki sofalarda aynı zamanda misafir salonlarında, daha sonraları ise yemek odalarında boyanmış kanvastan yerörtülerinin kullanımı popüler olmuştur. Sıklıkla koyu geometrik desenler veya küçük yinelenen çiçek tasarımları ile süslenmiş, bordürle tamamlanmış, bir odaya renk ve desen katmışlardır ama sıcak ve rahat bir görüntü sunamamışlardır. 128 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 1750’lerde Amerika’da Brüksel ve Wilton halıları piyasaya çıktığında bu gerçekten lüks bir gelişme oldu. Yüzyılın ortalarında İskoç veya İngrain denilen halıların ithalatıyla daha ucuz bir seçenek ortaya çıktı. Ancak İskoç halısı çok makbul bir alternatif değildi ve alt seviyede ve hor görülüyordu. Senato binası halısı gibi el düğümlü Axminster halıları çok pahalı İngiliz yapımı halılardı ve İngiltere’de ilk üretimlerinden 20 yıl kadar sonra, Devrim’den hemen önce Amerika’da gazete reklamlarında görülmeye başladılar. Amerikan envanterlerinde Axminster halıları ile ilgili kayıtlar yoktur ancak o zaman ait müzayede ilanları bu ülkede 1770’lerde birkaç tane olduğunu ortaya çıkarmıştır (Anderson, 1978: 5). İlk halı endüstrisi Amerika’da 18. yy’ın sonlarında ortaya çıktı. 1834 yılında yapılan bir araştırmada, Timothy Piktin 1 milyon m2 üretim yapan 20 halı fabrikası bulmuştur. 1850’ye ait bir hükümet araştırmasında 8 milyon m2 üretim yapan 116 fabrika kaydedilmiştir. 20 yıl sonra Amerika’da bulunan halı fabrikası sayısı 215’e yükselmiş ve bu fabrikalarda 20 m 2 halı dokunup, 12.000 kişi istihdam edilmiştir. 19. yy’da Amerika’lıların halıları düşük kalite, yumuşak ahşap zeminleri kaplamak için kullandıkları bilinmektedir39. 5.3 Türk Halıcılık Sektörünün Tarihsel Gelişimi Türk Sanatı; değişik Türk topluluklarının farklı tarihsel süreçlerde, değişik coğrafi birimlere göçleri, fetihleri ve bu birimlerin yerleşik halklarına ait yerel sanatlarla kendi öz sanatlarının bileşimi nedeniyle, tarih boyunca kolayca ayırt edilebilecek homojen bir kültürün ürünü olarak görülemez (Kuban, 1995: 25- 38). Bu noktada taşınabilir kültür mirası olmaları nedeniyle, Türklerin göçebe bozkır kültürüne en sadık kalmış sanat eserlerinin halılar ve diğer düz dokuma yaygılar olduğu görüşü günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Orta Asya’nın İslam öncesi inanç sistemi ve din olgusu ikonolojik olarak Türk halılarının motiflerindeki arketipsel yapıyı oluşturmuşsa da, İslamiyet sonrası inanç sisteminin ve iç ve dış çatışmaların ikonografik bir dönüşümle bu motiflerin özüne dair tanımları değiştirmesi halı sözlüğünde halen süregelen ciddi terminolojik farklılıklara yol açmıştır (Mülayim, 1999). Değişen motif sözlüğünün yanı sıra, yerli ve yabancı halı literatürüne bakıldığında Türk halısı, Anadolu halısı, Küçük Asya halısı gibi çeşitli tanımlar kullanıldığı göze çarpmaktadır. En başta Türk Sanatı betimlemesinde belirtildiği gibi Türk Halısı tanımı da farklı tarihsel süreçlerde, farklı Randall L. Patton, A History of the U.S Carpet Industry , EH.Net Encyclopedia, edited by Robert Whaples. September 22, 2006. URL http://eh.net/encyclopedia/article/patton.carpet 39 129 coğrafi birimlerde bulunmuş tüm Türk topluluklarının halılarına atfedilen isimdir. Bu noktada bahsi geçen diğer tüm tanımları kapsamaktadır. Küçük Asya Halısı ise Anadolu halıları için yabancı literatürde kullanılmış olan adlandırmadır. İslam öncesi ve sonrası diğer Türk Uygarlıklarına ait halılar bir önceki bölümde anlatılmıştı. Bu bölümde halının Anadolu Selçuklu’ları ile başlayan, Beylikler dönemi ile devam eden, Osmanlı ile zirveye ulaşan serüveni anlatılacak ve Cumhuriyet sonrası sınırları ile Türkiye’nin tanınmış halı yörelerine değinilecektir. Anadolu tarihin çeşitli devirlerinde meydana gelen karşılıklı iç ve dış göçlerle, başta halı sanatı olmak üzere birçok sanat dalında etkileşimler yaşamıştır. Türk toplulukları öncesinde üzerinde yaşamış olan değişik uygarlıkların etkileri, Osmanlı’nın fetihleri, ticaret yollarının genişlemesi, Türk halkının göçebe karakteri, evlilik yoluyla aktarım vs. sebepler motif alışverişini yaygın kılmış, bir sanat eseri üzerinde görülen bir desenin Anadolu’nun veya bir Avrupa ülkesinin başka bir eseri üzerinde görülebilmesine yol açmıştır. Taşınabilir olması ve hediye olarak çok değer taşıması sebebiyle en büyük etkileşim dokuma sanatı alanında gerçekleşmiştir. 5.3.1 Anadolu-Selçuklu Dönemi Halıları Halı sanatının Anadolu’ya yerleşen ve başkentleri Konya olan Anadolu Selçukluları tarafından, 11.yy.dan itibaren, uygulandığı günümüze kadar gelen örneklerden anlaşılmaktadır. 1271-1272 yıllarında Anadolu’dan geçen Marco Polo seyahatnamesinde dünyanın en güzel ve kaliteli halılarının Anadolu’da dokunduğunu yazmıştır. Konya Kayseri, Sivas gibi şehirlerin o dönemde halıların imal edildiği merkezlerin başında geldiği bilinmektedir (Yetkin, 1991:7). Ebül-Fida 1274’te ölmüş olan İbn Sa’ide atfen verdiği bilgide Konya’dan sözederken Her memlekete ihraç edilen Türkoman halıları orda yapılırdı diyerek, imal merkezi olarak özellikle Aksaray’a işaret etmiştir. 14. yy. başında Anadolu’da seyahat eden İbni Batuta Mısır, Suriye, Irak, Hindistan, Çin ve Türkler memleketi olarak zikrettiği İran’a ihraç edilen Aksaray halılarını övmüştür (Sümer, 1984: 47-48). Profesör Riefstahl bazı Selçuklu halıları üzerindeki motiflerin Sivas ve Amasya’daki camilerin Selçuklu taş rölyeflerinde de bulunduklarını ve bunların Selçuklu Saray imalathanelerinde yapıldıklarını söylemiştir (Dimand, 1985: 5-6). Bu sava yakın bir diğer görüşte Kurt Erdmann’a aittir. Erdmann; Selçuklu halılarının saray imalatı olmadıklarını fakat taşınabilir tezgahlarda dokunamayacak kadar büyük boyutta olduklarından yüksek kapasiteli bir şehir endüstrisine ait dokumalar olduklarını savunmaktadır. Anadolu Selçuklu halılarından en büyüğü yaklaşık 15 m2 dir (Erdmann, 1957: 93). 130 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Selçuklu halılarında Kufi bordürler ve geometrik zemin kompozisyonu karakteristik ortak özelliklerdir. Selçuklu halılarına anıtsal bir özellik kazandıran kufi yazı, başlangıçta uçları ok başı biçiminde üçgenlerle sonlanan katı bir biçimde iken, daha sonra değişime uğrayarak 14. yy’da örgülü ve çiçekli kufi olarak devam eder (Kardeşlik, 2010: 114). Bu kufi yazılı bordürler, 13.yy’dan 15.yy’a kadar Anadolu halılarında, İspanya halılarında, Avrupalı ressamların tablolarındaki halı resimlerinde ve İran minyatürlerindeki halı tasvirlerinde değişik şekillerde görülür (Görgünay, 1977: 164). Kufi bordür dışında baklavalar, sekiz köşeli yıldızlar ve uçları çengelli sekizgenler gibi motifler Anadolu Selçuklu halılarının zemin kompozisyonunu oluşturur (Kardeşlik, 2010: 114). Bu halılarda ana zemini dolduran geometrik motifler sonsuzluk prensibiyle işlenmiştir. Bu özellikler, 14. yy. sonlarına kadar tarihlendirilebilen sürekliliği ve geleneğin devamını ortaya koyar (Kardeşlik, 2012:53). Selçuklu halıları için bir diğer ayırt edici özellik kendilerine yumuşak bir görüntü kazandıran aynı renk tonunun iki gölgesinin kullanılmış olmasıdır40. Selçuklulara ait halıların 8’i Konya, 4’ü Beyşehir, 7’si Fustat’ta, 5’i Tibet’te bulunmuştur. İstanbul Vakıflar Halı Müzesinde Sivas Grubu olarak adlandırılan 5 adet Anadolu Selçuklu halısı daha bulunmaktadır(Kardeşlik, 2010: 114). Konya Alaeddin Camii Halıları Anadolu Selçuklularına ait bazı örnekler F.R.Martin tarafından 1905 yılında Konya Alâeddin Camii’nde keşfedilerek, Alman Konsolosu Loytved tarafından aydınlığa çıkarılmışlardır. Örnekler üç bütün halı ile parça halinde beş halı olarak sekiz adet olup, Gördes düğümüyle yapılmışlardır. Zemin umumiyetle koyu mavi veya koyu kırmızı, motifler açık mavi, açık kırmızıdır. Açık ve koyu sarı ile bazen açık yeşil bir renkte dikkat çeker. Bezemeler; baklavalar, sekiz köşeli yıldızlar uçları çengellerle çevrili sekizgenler gibi sık sık görülen geometrik şekillerdir (Aslanapa, 1987: 101-102). Konya Selçuklu halıları Alaeddin Keykubat zamanına kadar uzanır. Lyon Müzesi’ndeki 1219 yılına ait kitabeli halı örneği bunu kanıtlamaktadır. Beyşehir Eşrefoğlu Camii Halıları Anadolu Selçuklularından kalma, üç parça halinde halı da 1930 da R. Riefstahl tarafından Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nde bulunmuştur. Bu parçalardan üçü günümüzde Konya Etnografya Müzesinde bulunmakta, Beyşehir grubuna dahil diğer bir halının da Keir Koleksiyonunda olduğu bilinmektedir (Kardeşlik, 2010: 114). 40 tea-and-carpets.blogspot.com, 14.07.2012, 12.30 pm 131 Beyşehir grubuna ait ve Riefstahl tarafından 1932 yılında bulunan 4. örneğin motifleri ise muhtemelen, Holbein veya Erken Osmanlı da denilen ve Beylikler dönemine atfedilen bir halı grubunun prototipini oluşturmaktadır (Aslanapa, 1997: 24). Bu parça iki dönem arasında bir geçiş oluşturduğu için ayrı bir önem arz etmektedir. Kurt Erdmann’a göre Beyşehir halıları, Konya Alaeddin cami halılarından daha yeni tarihlidir. Erdmann, Eşrefoğlu Camii’nin 1296/97 de yapıldığına değinerek, oraya eski tarihlerde yapılmış ve dolayısıyla aşınmış olan halıların konmuş olamayacağını öne sürmüştür. Beyşehir grubu halılardan ikisinin 13. yy sonu veya 14.yy başlarına, bir tanesinin ise 15.yy’a ait oldukları düşünülmektedir (Erdmann, 1953: 97; Aslanapa, 1997: 104). Fustat Grubu Halılar Eski Kahire (Fustat’da) 1935-36 yıllarında yüz kadar halı parçası meydana çıkarılmıştır. Bu halıların 29 parçası Lamm tarafından yayınlanmış olup 13- 15. yy. lardan kalma örneklerdir. Bu halılardan 7 tanesinin Konya Selçuklu halısı oldukları kabul edilmiştir. Anadolu’dan ithal edildiği düşünülen bu parçalar Anadolu Selçuklu halılarının 14. yy’a kadar uzandıklarını göstermiştir (Aslanapa, 1987: 104). Fustat parçaları Konya Alâeddin Camii’ndekilerden daha ince düğümlüdür. Bu parçalar çok küçük oldukları için örnek şemaları hakkında tam bir fikir edinilememiştir. Renkleri ağır ve koyudur. Sekiz kadar rengin açık koyu tonlarıyla yapılmışlardır (Erdmann, 1953: 98-99). Tibet Grubu Halılar 1990’lı yıllarda, 13-14.yy’larda Anadolu’da dokunup Orta Asya’ya ihraç edildiği kabul edilen 5 adet Anadolu Selçuklu halısı daha bulunmuştur (Kardeşlik, 2010: 114). Bu halıların Tibet Budist manastırlarının Çin Devrim Muhafızları tahribatı sırasında kurtarılabilenler olduğu söylenilmektedir. Bu halılar 1990 yılında Nepal’ de ortaya çıkmış, New York Metropolitan Müzesi adına satın alınan bir örneğin karbon tarihlemesinin 12-13. yy çıkması ve benzer bir halı örneğinin Londra National Gallery’de bulunan 15. yy Siena ekolüne ait bir tabloda görülmesi ile ün kazanmışlardır (Ölçer, 1997: 2). Tibet grubu halılar; Çehre Halısı, Çağan Halısı, Kircheim Koleksiyonu Halısı, Bruşettine Koleksiyonu Halısı, Eskenazi/Orient Starolarak tanınmaktadırlar (Aslanapa, 1997: 10). 132 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 5.3.2 Beylikler Dönemi Halıları (14-15. yy) 14. yy başlarından Anadolu Selçuklu Sultanlığı on kadar emirliğe bölünmüştür. Konya’da halı imalatı bırakılmakla birlikte, Anadolu’da sürmüş olduğu bilinmektedir. Anadolu beyliklerinde halının önemli bir dokuma eşyası olduğu görülmektedir. Osmanlı tarihçilerine göre, Orta Anadolu’nun batı ucunda yaşayarak Söğüt ile Domaniç arasında kışlak ve yaylak hayatı geçiren Osmanlı devleti kurucusu Osman Bey yayladan dönerken Bilecik tekfuruna hediye olarak kilim ve halı göndermekteydi. Maraş-Elbistan bölgesinde yaşayan ve sonra bugünkü Yozgat bölgesini yurt tutarak oranın Boz-ok olarak tanınmasında etken olan Dulkadirli Türkmenlerinin’de halı dokudukları bilinmektedir. Karamanoğlu Alaaddin Bey’in 14. yy’ın son çeyreğinde, I. Murat’a yolladığı hediyeler arasında qalı-ı Qaramani yani Karaman Eyaleti Halıları bulunduğu bilinmektedir (Sümer, 1984: 48-49). 14-15. yy. Beylikler Dönemi Halıları Türk halı sanatı tarihinin en detaylı ve karışık kısmını oluşturmaktadır. Bu dönem halıları Türk veya Gördes düğümü ile yapılmışlardır. Ana renkler kırmızı ve mavi tonları, sarı, krem, lacivert, kahverengi ve az miktarda yeşildir (Öney, 1989: 51). Beylikler dönemi halılarının tarihlendirmeleri genellikle dönemin Avrupa’lı ressamlarının eserlerinde yeralan Anadolu Halısı örneklerine bakarak yapıldığından, bu halıların çoğu ne yazık ki litaratürde bu ressamların isimleriyle yer bulmuşlardır. Hayvan Figürlü Halılar 14. yy. başlarından itibaren güçlü bir stilizasyonla tezyini bir karakter almış olan hayvan figürlerinin Anadolu halılarına girdiği görülmektedir. Beylikler devri halılarının bu soyut hayvan figürleriyle bezenmiş olanları Hayvan Figürlü Halılar olarak ün yapmış ve uzantıları Osmanlı devri Kafkas ve Bergama halılarında da görülmüştür (Öney, 1989: 52). Bu halılarda hayvan figürleri geometrik bölümlerin içine dolgu olarak yerleştirilmişlerdir (Aslanapa, 1987: 105). 14. yy. sonlarına kadar tek olan hayvan figürleri (tek kuş, tek kartal, dört ayaklı hayvan), yüzyılın sonunda çift olarak görülmektedir (Görgünay, 1977:164). 15. yüzyılda, 14.yy’ın barış içinde yan yana duran hayvan figürlerinin yerini hayvan mücadele sahneleri alır. Bu değişimin 15.yy’da Moğol istilası, Türk Devletleri ve Beylikler arasında olan siyasi ve dini düşünülmektedir. mücadelelerinden kaynaklanan ikonografik bir yorumlama olduğu 133 Hayvan figürlü halılar konusunda en büyük bilgi kaynağı o çağın İtalyan, İspanyol ve Flaman ressamlarının tablolarında resmedilen Türk halılarıdır. Bunların bu ülkelere ihraç edilmiş Anadolu halıları oldukları düşünülmektedir (Öney, 1989: 52). İlk hayvan veya kuş figürlü halılar Avrupalı ressamların tablolarında 14. yy’da görüldüğünden bunların başlangıcının 13. yy olduğu yani Konya grubu Anadolu Selçuklu halılarının en son örnekleriyle çağdaş oldukları düşünülmektedir. Tablolarda yer alan bu halı tasvirleri 15.yy ortalarına kadar devam etmiştir. Konya grubu Anadolu Selçuklu halılarının 14. yy başlarında kaybolmaya başladığı ve yerlerini 15. yy’ın ikinci yarısına kadar Anadolu hayvan figürlü halılarının aldığı görülür (Görgünay, 1977: 165). Bu halılar görsel olarak Tibet’teki manastırlar için sipariş üzerine Anadolu’da dokutulduğu düşünülen Anadolu Selçuklu hayvanlı halılarına çok benzemezler. Anadolu Selçuklu halılarının üretim merkezi Orta Anadolu olarak düşünülürken, Beylikler dönemi hayvan figürlü halıları genellikle Batı Anadolu’ya atfedilmektedir. Anadolu’nun tek ya da çift başlı heraldik kartal tasvirli halı örneklerine özellikle Siena ve Floransa okulunun resimlerinde rastlanmaktadır. Bilinen tasvirlerden biri, Giotto okulunun ürünlerinden biri olan ve bugün Vatikan Koleksiyonunda saklanan 1320 tarihli Stefaneschi Triptik’inde yer almaktadır. Bir diğer örnekte Berlin Staatliche Museum’da 1141 A envanter numarasıyla kayıtlı 1350 tarihli tahtta oturan Madonna tasvirinde mevcuttur (Türkmen, 1997: 58- 59). 5.3.3 Erken Dönem Osmanlı Halıları (Holbein Halıları) 14-15. yy’larda hayvan figürlü halıların yanı sıra bir grup halı daha ortaya çıkmıştır. Bu halılarda zemin kare veya dikdörtgenlere bölünmüş, bunların içlerine de geometrik motifler, kuvvetle geometrikleştirilmiş bitkisel motifler yerleştirilmiştir. Alman ressam genç Hans Holbein tarafından tablolarında resmedildiği için literatüre Holbein Halıları olarak geçen bu grup; Holbein I, Holbein II, Holbein III, Holbein IV olmak üzere 4 farklı tip gösterirler. Holbein halıları günümüzde sanat tarihçiler tarafından Erken Dönem Osmanlı halıları olarak isimlendirilmektedir (Bayraktaroğlu, 1997: 86). Erken Dönem Osmanlı halıları adı altında toplanan tüm halılar Uşak Bölgesi veya Batı Anadolu’da dokunmuşlardır (Aslanapa, t.y.:11). 134 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Erken Dönem Osmanlı Halıları (I. Tip) Bu gruptaki halılar; kenarları düğümlü sekizgenler ile rumi ve palmetlerden meydana gelen baklavaların verev eksenler üzerinde alternatif sıralanmasından oluşan bir iç dolguya sahiptirler. 15. yy’ın ilk yarısında ortaya çıkan bu tip, 16.yy’dan sonra kaybolmuştur (Bayraktaroğlu, 1997: 86). Erken Dönem Osmanlı Halıları (II. Tip) Hatalı olarak Holbein II. adıyla da tanınan bu grup aslında genç Hans Holbein tarafından hiç resmedilmemiş olup İtalyan ressam Lorenzo Lotto’nun tablolarında detaylı olarak görüldüğünden sıklıkla Lotto halısı olarak bilinir. Erken Dönem Osmanlı Halılarının I. tipinde görülen konturların kaybolduğu ve bitkisel motiflerin ağırlık kazandığı bu grubun Uşak ve çevresinde dokunduğu, Uşak halıları ile olan teknik ve motif benzerliklerinden anlaşılmaktadır. Daima kırmızı zemin üzerine sarı örnek kullanılarak dokunmuştur. Bu halı tipi Avrupa’lı ressamların tablolarında 16. yy başından 17. yy sonuna kadar sık olarak görülmüştür (Aslanapa, t.y.: 10). Erken Dönem Osmanlı Halıları (III. Tip) Sekizgenle dolgulanmış büyük kare veya dikdörtgenlerin üst üste sıralandığı sade bir örnek gösterir. Aynı büyüklükte bölümlenme şekliyle hayvan figürlü halılara bağlanan bu tip, 15. yy. boyunca gelişmiştir. Erken Dönem Osmanlı Halıları (IV. Tip) Bu halılar III. tipin bir varyasyonudur. Ortada büyük bir kare ve bunun altında ve üstünde ikişer küçük kare yer almaktadır. Bu halı tipinde diğer tiplerde görülen aynı değerde motiflerin sıralanışındaki sonsuzluk prensibi kaybolmuş, bunun yerini bir orta motif etrafında ikinci derecedeki motiflerin toplandığı gruplaşma prensibi almıştır. Bu prensip Türk halılarına yabancı olup Memlük halılarının etkisiyle ortaya çıkmış olabilir. Erken Dönem Osmanlı Halılarının III. ve IV. tiplerinin benzerleri halen Bergama ve çevresinde dokunmaktadır (Yetkin, 1991: 60- 61). Crivelli Halısı, iç dolguda, bir küçük sekiz kollu yıldız, bunun dışında daha büyük bir sekiz kollu yıldız ve her bir kolun arasının yine yıldız görünümü verecek şekilde dolgulanmasından oluşan iri bir yıldız madalyon, 15-18. yy’larda Anadolu’da görülen bir grup halıda dokunmuştur. En 135 dıştaki kolların içinde stilize hayvan motifleri yer almaktadır. Bu halı tipi İtalyan ressam Carlo Crivelli’nin tablolarında görüldüğü için literatürde Crivelli halısı adıyla bilinmektedir (Bayraktaroğlu, 1997: 87). Memling Halısı, bu halı tipinde; halının zemini karelere bölünmüş, karelerin içlerine sekizgenler, bunların içlerine dekenarları kancalı ve basamaklı sekizgen madalyonlar yerleştirilmiştir. Sekizgenlerin birleştiği köşelerde kalan baklava biçimli boşluklar ise çeşitli geometrik motiflerle doldurulmuştur. Kenarları kancalı bu madalyona literatürde Memling Gülü, halılara da Memling Halısı denilmektedir. Doğu halılarında sık olarak görülen ve Türkmen Aynası veya Koç Boynuzlu Göl olarak isimlendirilen Memling Gülü motifi aslında Kafkas kökenlidir (Bayraktaroğlu, 1997: 88). Bellini Halısı, mihrap nişinin, çoğu zaman da ayak basılan bölümünün genişleyerek anahtar deliği görüntüsü vermesi sebebiyle Anahtar Delikli Seccade adıyla da bilinen bu Anadolu halı tipi, ressam Bellini’nin resimlerinde sık görüldüğünden bu isimle tanınmıştır. 1490-1520 tarihleri arasında Bellini, Holbein, Pierro Della Francesca gibi Avrupa’lı ressamların tablolarında sık görülen bu zemin dizaynı, Anadolu dışında Kuzeybatı İran, Azerbeycan ve daha sonraki yıllara ait Kazak halılarında da görülmektedir. İran minyatürlerinde görülen cennet bahçelerindeki havuzlarla benzerlik gösteren ve muhtemelen ikonolojik olarak bunları tasvir eden Anahtar deliği tabir edilen motif, belki de zaman içinde İslam dininin etkisiyle cennet, cehennem ve göklerin kapılarını açan anahtarları sembolize eden ikonografik bir isimlendirme kazanmıştır (Kalender, 1997:58-62). 5.3.4 Klasik Osmanlı Dönemi Halıları (16- 19. yy) 1453’te İstanbul’un başkent olması üzerine Bursa’daki sanat faaliyeti arttığından, burada yetişen ustalar etrafa dağılarak halıcılığın korunmasını sağlamışlardır. 15.yy’dan yani Fatih devrinden 16. yy. sonuna kadar halıcılığın çok ileri olduğu ve fazla miktarda usta çalıştırıldığı, halı ustalarının isimlerini gösteren arşiv kayıtlarından öğrenilmektedir (Gönül, 1965: 216). 16. yüzyıl Osmanlı Devletinin her alanda olduğu gibi tezyinat alanında da zirvede olduğu bir dönem olmuştur. Uygur Türklerine kadar uzanan nakkaşhane (veya nakışhane) geleneği Osmanlı Devletinde de devam etmiş, saraya yapılan sanat ürünlerinin denetimi, işlenecek desenlerin kontrolü ve kalitesi bu kurum tarafından yürütülmüştür. Nakkaşhanelerde, sernakkaş veya nakkaşbaşı gibi isimlerle anılan, hükümdar tarafından tayin edilen devrinin en yetenekli sanatkarı ile onun eğitim ve denetimindeki ekibi, başta kitap sanatları olarak bilinen hat, tezhip, cild ve minyatür sanatlarını uygulamışlardır. 136 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Bunun yanında çini, kalemişi, taş işçiliği, metal işçiliği, kumaş ve halı gibi diğer sanat kollarında kullanılan desenlerde bu merkezlerdeki tarrah adı verilen tasarımcılar veya müzehhipler tarafından meydana getirilmiş, ilgili yerlere gönderilerek sarayın zevk ve beğenisine uygun eserlerin üretimi sağlanmıştır (Birol, 2009: 33-47). Halı alanında da altın çağ olarak tanımlanan 16. ve 17. yy’larda, halkın etnik hafızasından beslenerek üretilen gelenekli halılarının yanında, desenleri saray nakkaşhanelerinde hazırlanarak üretilen (Diyanet Vakfı İslâm Ans., t.y. :257) Osmanlı Saray Halıları ve Uşak Halıları dönemin iki ana grubunu oluşturmuşlardır: Osmanlı Saray Halıları 16. yy’ın son yarısında ortaya çıkmışlardır. Osmanlı sanatında ortaya çıkan naturalist yaprak ve çiçek dekoru, lale, sümbül, karanfil ve narçiçekleri ile yepyeni bir üslup sunmuşlardır. Çok ince ve zengin desenli olduklarından Gördes düğümü yerine İran Sine düğümü ile dokunmuşlardır (Aslanapa, 1997: 24). Bu halıların ilk yapıldığı yer olarak 1517’den sonra Osmanlı imparatorluğu sınırlarına katılmış olan Mısır’da Kahire gösterilmektedir. Fakat 1585 tarihli bir fermanla belirtildiği gibi, III. Murat 11 halı ustasını İstanbul’a getirtmiştir. Bu ustaların İstanbul veya Bursa’da bir atölyede çalışmış oldukları düşünülmektedir. Bu halılar 18. yy’a kadar sürmüş ve bundan sonra gene Uşak halılarına bağlanan bir grup içinde kabalaşmış örneklerle dokunmaya devam etmişlerdir (Yetkin, 1991:191-192). Uşak Halıları Uşak halıları 16. yy’dan 18. yy sonuna kadar, 300 yıl süreyle Anadolu halılarının en parlak devrini meydana getirmiştir. 16.yy’da Hırka-i Şerif ve Laleli Camiine halı dokutmak için padişah emriyle Uşağa sipariş verildiği belgelerde kayıtlıdır (Gönül, 1965: 216). Uşak halıları büyük boyutludur. Ana renkler kırmızı, lacivert, sarıdır. Bunların yanında yeşil, mavi ve siyahta kullanılmıştır. 1) Madalyonlu Uşak 2) Yıldızlı Uşak 3) Kuşlu Uşak olmak üzere üç temel grupta incelenirler. 137 Feshane Halıları II. Mahmut döneminde İstanbul’da açılan Feshane Halı Fabrikasında; 17. ve 18. yy’larda Fransa’da kurulan, Türk düğümü ve desenlerini Barok ve Rokoko tarzında üsluplaştırarak kullanan Savonnerie ve Aubusson fabrikalarında dokunan halıların benzerleri dokunmuştur (Ölmez ve Akkuş, 2007: 55). 5.3.5 Cumhuriyet Sonrası Türkiye’de Halı Merkezleri Cumhuriyet sonrası Türkiye sınırları içinde kalan önemli halı merkezleri coğrafi bakımdan 7 bölgede incelenebilir. 5.3.5.1 Ege Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Ege Bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleri şunlardır: Bergama, Manisa (Akhisar, Demirci, Gördes, Kasaba Kula), İzmir, Kütahya(Simav), Ladik (Laodikya), Uşak, Milas, Fethiye (Megri, Karaköy). Akhisar Halıları Akhisar Manisa iline bağlı bir ilçedir. Akhisar’da ilk kez,1880’li yıllarda tiftik keçisi kılından halı üretildiği bilinmektedir. Kasabaya 1885 yılında ithal edilmiş olan tiftik (Angora) keçisinin kılı inatçı olduğu için eğirme işlemini külfetli kıldığından, sonradan yün ile karıştırılarak kullanıldığına dair, 1902 tarihli yabancı bir bir kayıt bulunmuştur. 1900’lü yılların başlarına kadar Akhisar halıları hemen hemen tamamen tiftik kılından yapılmıştır. Kula’da yapılan halılarla aynı kalitededir ve aynı potada değerlendirilirler. Biraz yıprandıklarında havları ezilir ve yumuşaklığını yitirir. Çözgü ve atkısı kaba kalite yündür. Tiftik kılından Akhisar halıları piyasaya ilk çıktıklarında İzmir halılarından daha yüksek bir fiyata layık görülmüşlerse de 1900’lü yılların başlarında değerlerinin aşırı derecede düştüğü kaydedilmiştir. Tiftik keçileri ile yapılan dokumalardan pek başarı elde edilememesi Akhisar dokuyucularını yünle çalışmaya yöneltmiş ve sonradan Gördes ve Uşak halılarına çok benzer halılar dokumuşlardır(Mumford, 1902: 157). Hakim renkler yeşil ve kırmızıdır (Belle, 1901: 54). Günümüzde Akhisar’da halı dokumacılığı yoktur. 138 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Bergama Halıları Günümüzde İzmir iline bağlı bir ilçedir. Bergama halıları,14. yy’dan itibaren ortaya çıkmıştır. Bugünkü coğrafi sınırları çok dar kaldığından, bu halıların geçmişte Bergama’nın neresinde dokunmuş oldukları belli değildir. O dönemlerde, günümüz Bergama’sına bağlı köylerde yaşayanların çoğunun, Uşak’tan Çanakkale’ye kadar uzanan geniş alanlarda, göçebe yaşadığı ve geç iskan edildiği (Deniz, 1997: 30) düşünüldüğünde Batı Anadolu’daki çoğu merkezin halıları arasındaki büyük benzerlik aydınlanmaktadır. Fethiye Halıları Fethiye yöresinde iki tip halı dokunmuştur. Bunlar seccade tipi Megri ve madalyonlu Kayaköy halılarıdır. Literatürde bazen bu iki halı tipine de Megri halısı denilmişse de bunların desen özellikleri birbirinden oldukça farklıdır (Etikan, 2007: 85). Gördes Halıları Manisa iline bağlı bir ilçe olan Gördes 17.-18. yy’larda çok ünlü bir halıcılık merkeziydi. Ayrıca Gördes Türkler tarafından bulunan çift düğüm tekniğine ismini vermesiyle de ünlüdür. Gördes seccadeleri 19. yy’da Bandırma, Bursa, İstanbul, Kayseri gibi halıcılık merkezlerinde de örnek olarak kullanılmıştır41. 17.yy’a tarihlendirilen Gördes seccadelerinde canlı kırmızı, sarı, mavi, lacivert, yeşil ve beyaz tonlar hakimdir. Mihraplı ve marpuçlu seccadelerdir. Gördes seccadelerinin; kız Gördes, sinekli Gördes, kandilli (Avizeli) Gördes, mihraplı Gördes, marpuçlu Gördes, çilli Gördes, elmalı Gördes, asmalı Gördes, madalyonlu Gördes, karanfilli Gördes, Mecidî Gördes, kızıl Gördes, şamdanlı Gördes, direkli namazlık, çakıroğlu, incesulu, taraklı Gördes, Barok Mecid gibi desen isimleri vardır42. İzmir (Symrna) Halıları Uşak halılarının bozulan grupları içindeki kabalaşmış örnekler günümüze kadar yaşamış, 19. yüzyılda İzmir halıları adını almıştır. Yabancı bir kaynağa göre İzmir bir dokuma merkezi olmayıp, İzmir adı verilen halılar Bursa ve Aydın’dan gelmişlerdir. İzmir halılarında sıklıkla parlak kırmızılar, maviler, yeşiller hakimdir (Levis, 1911: 241). Bir diğer görüşte İzmir’de toplanıp ihraç edilen Batı Anadolu yöresi halılarına hatalı olarak bu ismin verildiğidir. 41 www.atlantismanisa.com/docs/brosur.pdf 42 www.halidesenmodel.com/2012/.../gordes-halilari-desen-ozellikleri.h... 139 Kasaba Halıları Kasaba Manisa iline bağlı Turgutlu ilçesinin eski adıdır. Geçmişte Kasaba halısı olarak satılan çoğu halının Isparta’da yapıldıkları düşünülmektedir. Bir diğer görüşe göre Isparta’nın Kasaba halılarının ticari ismidir (Clifford, 1926: 23). Kozak Halıları Kozak Bergama’ya bağlı bir bölgenin adıdır. Halk arasında Bergama ile Çanakkale arasındaki köylere Kozak Köyleri denir. Halılarında siyah, kırmızı, yeşil, mavi, pembe renkler hakimdir. Desen kompozisyonunda; parmak şekilli bezeme, elma, leblebi, sıçan dişi, gobak, gübecik, goza, kadın kaşı, yanca, çaçaron, kürekli su (mekik), kestane yaprağı (bölüklü su, tarak su), dırnak, karışık su, kürekli su, koç başı, çakmak, bıçaklı su, koca saksı, elek yüzü, adı verilen motifler bulunmaktadır (Deniz, 1997: 22-30). Kula Halıları Kula Manisa iline bağlı bir ilçedir. Kula halıları sıklıkla seccade boyutunda ve tek ve çift mihraplı, madalyonlu, serpme motifli kompozisyon tarzında dokunmuşlardır. Sarı ve mavinin tonları egemendir. Deve tüyü, kahverengi, limon küfü gibi renkler pastel tonlarda kullanılır. Kula halılarını kompozisyon özelliklerine göre 16 grup altında toplamak mümkündür. Bunlar, Gemili (mezarlı), Yılanlı, Sinekli, Namazlı, Kömürcü, Dilgozlu, Kafalı (aslanbaş), Göllü, Bucaklı, İbrikli, Direkli, Bahçeli, Gelinli, Bergam, Elmalı ve Eski Kula'dır (Anonim, 2010: 23). Kula ve Gördes ilçeleri arasında çok az mesafe olduğundan eski seccadelerini ayırt etmek çok zordur. Kula seccadelerinin mihrap nişleri, Gördes seccadelerindeki kadar yüksek ve keskin çizgilere sahip olmayıp, dış çizgileri Gördes’tekiler gibi zigzaglı değildir. Gördes’teki geniş ana bordür yerine, Kula seccadelerinde birkaç tane dar enli bordür kullanımı tercih edilmiştir (Norton, 1916: 90). Kütahya Halıları 1900’lü yılların başlarında Kütahya’da, Uşak’tan gönderilen usta sanatçıların dokuma yöntemlerini halka öğretmesiyle, iyi kalite Uşak halıları benzeri halılar dokunmuştur. Bununla birlikte Kütahya halıları piyasada ticari bir isim olamamış ve Kütahya tezgahlarının halıları Uşak veya Gördes sınıflandırmasıyla satılmışlardır. 140 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Kütahya halılarının bazıları bitim işlemleri, baş ve son kısımları ile yanlarının özenle yapılmış olması nedeniyle aşırı derecede iyi halılardı ve Bergama halılarından daha ağır oldukları söylenmekteydi (Mumford, 1902: 153). Ayrıca yörede Karakeçili Yörüklerinin geleneksel tarzda halı dokumuş oldukları da bilinmektedir. Ladik (Laodikya) Halıları Leodikya Denizli'nin 6 km. kuzeybatısındaki Eskihisar Köyü yakınlarındaki antik kente verilen isimdir. Türkler tarafından kısaltılarak Ladik denilmiştir. Yabancı kaynaklarda eski zamanlarda Ladik’te güzel halılar dokunduğuna dair bilgilere rastlanmıştır. Burada 19. yy’da da halı dokunmuşsa da, kalite ve desenleri geçmiştekine göre çok düşüktür. Ladik halılarında yumuşak tonlu kırmızılar, sarılar ve kahverengiler hakimdir. Seccade tipi halılardır. Dar bordürleri sıklıkla siyah ve beyaz alternatif bantlar (Kula bordürü denilen gibi) şeklindedir. Her ince bordür birbirinden bağlantısız farklı motifler içerir. Eski örneklerinin çoğunda rozetlerle alternatif bir şekilde tekrar eden Rodos zambakları görülmektedir. Günümüzde bu yörede halıcılık yapılmamaktadır (Norton, 1916: 92-95). Megri Halıları Fethiye yöresinde dokunmuş olan seccade tipi halılardır. 18.-19.yy’a ait örnekleriyle pek azı günümüze kalabilmiştir. Mihrap sayısına göre iki veya üç kapılı olarak isimlendirilirler. Genellikle stilize edilmiş bitkisel örnekler kullanılan bu örneklerde lacivert, kırmızı, beyaz hakim olmak üzere açık-koyu sarı, kızıl kahve, mavi, yeşil ve siyah renkler görülür (Etikan, 2007:8485). Milas Halıları Milas Muğla iline bağlı bir ilçedir. En eski örnekleri müzelerde bulunan 16. yy’a ait seccadelerdir. 19. yy’da Milas siparişle halı dokutturan Şark Halı Kumpanyası’nın etkisiyle öncelikle Gördes ve daha sonraları Bergama, Uşak ve Mucur halılarının etkisinde kalmış böylece yörede oldukça önemli desen çeşitlemesi meydana gelmiştir. Karaova tipi Milas, Ada Milas, Bozalan tipi Milas, Karacahisar tipi Milas, gemici suyu, elikoynunda, taraklı, cıngıllı Cafer, sandıklı ada kızı, yılanlı Milas, Ladik Milas ve yörük Milas gibi desen isimleri vardır. 141 Simav Halıları Simav Kütahya iline bağlı bir ilçedir. Simav'da halıcılık Kozanoğlu Abdurrahman Hoca tarafından, Gördes'ten halı öğreticileri getirilerek başlatıldığı, bu nedenle Simav'da dokunan bu ilk halılarda Gördes etkisi görüldüğü bilinmektedir. 1897-1905 yılları arasında tüccar Çömezoğlu Mustafa Efendi ve Hacı Ali Ağa'nın Ahmet Efendi’nin, Şark Halı Kumpanyasının Türkiye Temsilcisi Alexander Kalefi’yle bağlantısıyla halı ihracına başlanmıştır. 1913 yılında Şark Halı Kumpanyasının Simav'da 380 tezgahı bulunuyordu; 1120 işçinin çalıştığı bu tezgahlarda 23.000m² halı dokunmuştur. 1926 yılında Manisa Demirci'den gelen Nalbantoğullarından Hacı İsmail Efendi, Mahmutların Hamdi ve Mustafa Gürsoy ile Simavdan Küçük Hacı Mehmet halıcılığı civar köylere de yaymak suretiyle halının daha geniş bir yörede dokunmasını sağlamıştır. Simav'ın kendıne özgü bir halı tipi yoktur. Yörede Kayseri, Bünyan, Gördes, Yağcıbedir, Kula türünde halı dokunmaktadır (Pala ve Erdoğdu, 1991). Yuntdağı Halıları Yuntdağı Manisa’nın kuzeyinde yer almaktadır. Yörede halıcılığın 15-16.yy’larda başladığı düşünülmektedir. Halılarında yeşil ve beyaz zemin üzerine kırmızı, mavi, kahverengi, sarı, yeşil siyah ve bej renkler hakimdir. Bir halıda, dıştan içe doğru sırasıyla boncuk suyu, kıyı suyu, ak su, koltuk ve göbek bölümleri yer alır. Karabulut, koç buynuzu, deve boynu, kobalak, yamuk su, bıçıklı su, çınar yaprağı, kestane yaprağı, çakmak suyu, kazan kulpu, tavuk ayağı kullanılan motif isimleridir (Deniz, 1995: 33-37). 5.3.5.2 Marmara Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Marmara bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleri şunlardır: Bursa, Çanakkale, İstanbul, Hereke, Balıkesir-Sındırgı (Yağcıbedir). Bursa Halıları İpek böceği üretimi ile ünlü olan şehirde geçmişte, Osmanlı Saray halılarının üretildiği düşünülmektedir (Yetkin, 1991: 192; Gönül, 1965: 196). 142 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Çanakkale Halıları Avunya, Çan ve Ayvacık halıları olarak üç grupta incelenebilir. Avunya Halıları, Çanakkale'nin Yenice ilçesinden Balıkesir'in Gönen ilçesine kadar olan ve Kazdağları’nın arkasında kalan bölgede dokunmuşlardır. Çan halıları madalyonlu İran halılarından esinlenerek dokunmuşsa da, kaba kaliteleri yüzünden deforme olmuş motiflere sahiptir. Günümüzde Çanakkale’de yer alan bu üç halı bölgesinden sadece Ayvacık ilçesinde dokumacılık az da olsa devam etmektedir. Avrupa’lı ressamların tablolarında görülen halılardan ilçede halıcılığın 15. yy’da başladığı görülmektedir. Ayvacık halılarının desen ve kompozisyon özellikleri Erken Devir Osmanlı halılarının III. ve IV. tipine benzemektedir. Eski örneklerde zemin rengi koyu kırmızıdır. Yenilerinde koyu, açık mavi, açık kırmızı, beyaz ve yeşil gibi seçenekler de görülmektedir. Ayvacık halılarının; turnalı, elekli, baratlı, sarıbaş, cami desenli, altın tabak, yeşilbacak, oklu (kızıllı), boynuzlu, çakmaklı, sıranılı seccade, uzun çengelli (Fatı kadın, Al kadın, Babakale örneği), bardaklı, güğümlü (direkli), narbudak (dört gül, kabak çiçeği, karanfilli), karasulu (üzümlü, lambalı), çengelli (Ahmet dede, Hasan dede), on iki çiçek gibi halı deseni isimleri vardır (Aksoy, 2008: 305). Hereke Halıları Hereke’de halıcılık, 1843'te, Sultan Abdülmecid döneminde Osmanlı sanayisinin ilk modern fabrikalarından biri olarak kabul edilen Hereke Fabrika-i Hümâyûnu'nun kurulmasıyla başlar.1878’de, Sultan Abdülhamid devrinde bir yangınla kullanılamaz hale gelen fabrika, 1882'de yeniden açılmıştır. 1883'te Abdülhamid tuğrası ile 100 tezgahlı bir Halıhane yapılmıştır. Sivas, Gördes, Demirci, Bergama halıları teknik ve motifleri yeni bir senteze ulaştırılıp, geliştirilerek bir Hereke üslubu yaratılmıştır. Hereke halılarının desen adları; yedi dağın çiçeği, bindallı, Sultan Ahmet, gülnazar, kırçiçeği, pençeli, lalezar, Dolmabahçe, Kafkas, Zümrüdü Anka, tavuz kuşu, Tebriz, Buruciye, Polonez, bademli, yıldızeli, çeşmibülbül, şale, binbirçiçek’tir43. Yağcıbedir Halıları 1961 yılı iskan hareketinde, Adana’ya yerleştirilen, Yaycı aşiretleri sıtma nedeniyle bu iskan yerinden kaçarak imparatorluğun değişik yörelerine dağılmışlardır. 1723 tarihli Karasi Sancağı kadısına gönderilen bir fermanda Adana iskanında (Cebahanei Amireye) yılda 80 kabza keman 43 www.kocaeli.gov.tr 143 vermekle vergilendirilmiş olan Yaycı yörüklerinin buradan kaçıp Karasi Sancağı Sındırgı Kazası (Bedürlü-Namkaryeye) adındaki köye yerleşmiş oldukları yazılıdır. Devlete vergi olarak keman yani yay verdikleri için zamanla Yaycı diye isimlendirilen bu yörükler, Bedürlü denilen yere yerleştikleri için zamanla Yaycı Bedirli adı ile anılmaya başlanmıştır. Yağcıbedir halılarda; lacivert, kırmızı, bordo, beyaz ve az da olsa siyah renkler hakimdir. Canavar (ejder-mızrak yanışıciva), mizan terazi, Türkmen gülü, can kuşu, yemişli, boncuk (kervan-deve izi), bop Hatça, deveboynu, memek yanı, ciga, elli üzerinde kullanılan motif isimleridir44. 5.3.5.3 Akdeniz Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Burdur, Döşemealtı, Isparta (Uluborlu), Akdeniz bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleridir. Burdur Halıları 19. yy ortalarında Burdur’da Şark Halı Kumpanyası tarafından, Türk düğümü ve desenlerinin Barok ve Rokoko tarzında üsluplaştırarak kullanıldığı Savonnerie ve Aubusson halılarının benzerleri dokutulmaya başlanmıştır. Bu halılar Anadolu’da Burdur ve Bandırma halısı olarak tanınmışlardır. Pastel renkler hakimdir. Bu halılar daha çok Batı Sanatında o dönemin modası olan tepsi motifi ve kıvrım dallardan meydana gelen bitki desenleriyle süslenmişlerdir (Ölmez ve Akkuş, 2007: 55). Döşemealtı Halıları Döşemealtı, Antalya’nın kuzey-doğusunda 23 köyden oluşan (Eren, 1979: 54) geniş bir bölgenin adıdır. Halılarında lacivert, bordo, kırmızı, yeşil ve beyaz renkler hakimdir. Eski örneklerinde görülen fıstıki yeşil, deve tüyü, açık ve koyu mavi, turuncu ve gül kurusu renkler günümüzde kullanılmamaktadır. Halelli, toplu, kocasulu, dallı, mihraplı, akrepli, terazili toplu adlı halı örnekleri vardır. Bordür sayıları iki ila altı arasında olup geniş bordürleri; kocasu, nacaklı su, büyük albay suyu, Göde İbrahim suyu Laleli su, aklı su, deve suyu gibi isimlere sahiptir. Dar bordürleri ise bulanık, Çingilli aksu veya gömlek yanışı, motor izi suyu, tutmaç suyu, kırkızı toplu su, mersin yaprağı suyu, küçük albay suyu gibi adlar alırlar (Eren, 1977: 35- 38). 44 http://www.serdivanhali.com 144 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Isparta Halıları Isparta’da halı dokuma geleneği 1890-1891 yıllarında Mutasarrıf Zihni Paşa’nın girişimiyle başlamış, Isparta Kız Rüşdiyesinde halıcılık dersleri verilmiş, sonra Böcüzade Süleyman Sami Efendi 1891 yılında, Babanzade Mustafa Zihni Paşa himayesinde bir halıcılık şirketi kurmuş fakat bu girişim uzun ömürlü olmamıştır (Küçükerman, 1990: 80- 81). Etirelizade Mehmet Efendi, doktor Bodasaki ve tarihçi Böcüzade Süleyman Sami, Cumhuriyet öncesi Isparta halıcılığını geliştiren ve bölgeye yerleştiren kişilerdir. Bu kişiler, Isparta’da sürgün bulunan Hacik Usta ile İzmir’de bulunan Isparta’lı Agapoğlu ve mahdumlarıyla ilişki kurarak, Isparta’da Şark Halı kumpanyasını kurmuştur. 1890’lı yıllardan 1930’lara kadar bölgede Şark Halı Kumpanyasının organizasyonu ile üreticilere yün ipi, boya ve desen verilerek, en ücra köylere kadar halıcılık götürülmüştür. Bu dönemde üretilen halıların desenleri ticari albeniye göre Uşak, Hereke, İran halılarından uyarlanmıştır. Yöre halılarında lâcivert, kiremit kırmızısı, camgöbeği mavi, kirli sarı, sarı-yeşil, yağ yeşili bej tonlarıyla kırık beyaz kullanılmaktadır. Kandahar, Üzümlü, Saatli, Hançerli, Bademli, Şimşekli, Ağaçlı, Beşir, Elvan, Goblen, Goncalı, Çelenkli, Gülistan, Serpme, Kompozisyon, Osmanlı, Goblen, Çin, Üzümlü, Dönümlü, Köşegöbek, Eber Ladiği yörede kullanılan halı deseni isimleridir 45. 5.3.5.4 İç Anadolu Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri İç Anadolu bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleri şunlardır: Konya (Sille, Ladik, Keçi Muhsine (Sille’nin köyü), Ereğli, Karapınar, Karaman, Obruk, Derbent), Kırşehir-Mucur, Niğde(Taşpınar, Aksaray, Bor), Kayseri (Bünyan, Develi, Yahyalı), Sivas (Gürün, Kızılca) (Gönül, 1965: 207). Karapınar Halıları Karapınar Konya iline bağlı bir ilçedir. 1882 tarihli Konya Salname’sinde halıcılığından övgü ile bahsedilmiştir. Koyu kırmızı, koyu lacivert, sarı, devetüyü, açık mavi renkler kullanılır. Yanayak, mihraplı, hataplımihraplı, Karapınar Ladik, şişeli, elmalı, tinyarması, Salur akgöbek, Selçuk, köşegöbek, civilgöbek, serpme çiçek, çiçekli, kanaviçeli, karskapısı, irankazağı, Şirvan, Hamdili, dirsekli, çavuşlu, hançerli, kapalıcıngırdak, tepsili, kandilli, taşpınar modeli, üçtoplu, tuzlu, gelintacı, fındıklı, kaymakamlı, Ürgüplü, boynuzlu, bulutlu, gongurdaklı, bademli, yıldızayak, beşparmak ve şamile gibi örnek isimleri vardır (Gündüz, 1993:38). 45 ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-61040/geleneksel-el-sanatlari.html 145 Kayseri Halıları Bünyan ve Yahyalı olmak üzere iki farklı bölümde incelenir. Motifleriyle isimlendirilen Yahyalı halıları, çiftayak, dabazlı, kemerli, göbekli, stilize karpuz, yarım, madalyon, çerçeveli madalyon, pıtrak, camili ayak olarak adlandırılırlar. Yahyalı halılarını Bünyan halılarından ayıran en önemli özellik hem çözgüsünün hem de dokuma ipinin yün olmasıdır. Bünyan halısının çözgüsü pamuk olup, ilmeleri yün ve floştur. Yaygın olarak beyaz, siyah, gri, mor renkler kullanılır. Zeminler kırmızı, mavi ve lacivert tonlarındadır. Kırşehir Halıları Bu halılara dair eski tarihli yabancı bir kaynakta Ankara vilayeti yapımı oldukları yazılıdır (Belle, 1901: 55). Kırşehir 1864 sonrası kurulan Ankara vilayetine bağlı bir sancaktır. Bu belge 18. yy’da Kırşehir’de halı yapıldığının delilidir. Müzelerde bulunan örnekler de Kırşehirde halıcılığın tarihinin 17-18. yy’lara kadar uzandığını göstermektedir. Kırmızı, mavi, kahverengi, sarı, yeşil ve beyaz tonlar hakimdir. Top’lu yastık ve manzaralı halıları ünlüdür. Dar kenar denilen halı sedeflerinde; çatıkkaş, zigzaglı su, üçgen ve gelin ağlatan desenleri, “Enli kenar” denilen bordürlerde; arap eli, lale, çiçek ve deve tabanı adıyla isimlendirilen motifler yer almaktadır46. Mucur Kırşehir iline bağlı bir ilçedir. Halıcılığın başlangıç tarihi olarak 17.yy. gösterilmektedir. Konya Halıları Geniş bir bölgeye yayılmış olan Konya halıları Orta Anadolu halıları olarakta bilinirler. Sille, İnlice, Ladik, Keçi Muhsine, Ereğli, Karapınar, Karaman, Obruk gibi merkezlerinde halı dokumacılığı yapılmaktadır (Bodur, 1988: 7). Taşpınar Halıları Taşpınar Niğde-Aksaray’a bağlı bir kasabadır. Halılara değin Taşpınar adının geçtiği ilk yazılı kaynak 1869 tarihli II. Konya Salnamesidir (Gür, 1995: 20-27). Halılarında koyu kırmızı, koyu mavi renkler hakimdir. Bunların yanında kahverengi, uçuk yeşil, yeşil, mavi, gri, siyah, kirli beyaz renklerde kullanılır. Bordür sayıları fazla olup boncuk, gülboncuk, akgül, akıtmalı boncuk, Ladik boncuk gibi bordür isimleri vardır. İç bordüründe çapar ayak, kirman ayak, gül ayak, salkım ayak, Ladik ayak, boynuzlu ayak denilen motifler kullanılmaktadır (Deniz, 1982: 18-21). 46 Bekir DENİZ; “Kırşehir Halıları”, s. 25-57, www.dlir.org/.../arkeoloji_sanat_tarihi_dergisi_v-3_p25-81_7d34cee 146 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 5.3.5.5 Doğu Anadolu Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Doğu Anadolu bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleri şunlardır: Kemaliye, Maden, Tunceli- Dersim (Malatya- Arapgir- Erzurum). Dersim Halıları Dersim Tunceli’nin eski adıdır. Dersim adıyla bilinen ve Osmanlının sancaklarından biri olan bölgenin, aslında geçmişte Erzincan, Kiğı, Erzurum, Kuruçay, Kemah, Çemişkezek, Harput, Malatya, Kilis, Antakya, Çemişkezek, Arapkir’i de kapsadığı düşünülmektedir. Dersim halıları, Dersim dağlarında dolaşan veya köylerde yerleşik Kürt aişretler tarafından dokunmuşlardır. Bu halıların zeminleri kahverengimsi kökboya kırmızısı olup motiflerde beyaz, sarı ve yeşil renkler kullanılmıştır. Halılar genellikle üç parça halinde bölümlenmişlerdir ve her parçada aynı desen tekrarlanmıştır. Yumuşak ve uzun havlıdırlar (Norton, 1916: 102- 103). 5.3.5.6 Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan eski ve yeni önemli halı merkezleri Diyarbakır, Şırnak, Ağrı’dır. 5.3.5.7 Karadeniz Bölgesinde Bulunan Halı Merkezleri Karadeniz bölgesinde bulunan geçmişteki önemli halıcılık merkezleri Tokat- Zile, Trabzon, Bayburt’tur. 147 6. GÜNÜMÜZDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DURUMU Eskiden ticaret olarak değil sanat olarak yapılan halıcılık; günümüzde Hindistan, Afganistan, Pakistan, Çin, İran, Belçika ve Türkiye’de gelişmiştir.47 Şekil 5: Dünya Halıcılık Sektörünün Ana Oyuncuları Belçika Çin Hindistan Pakistan İran Türkiye 6.1 Afganistan Halıcılık Sektöründe Üretim Dünyada, en fazla makine halısı üretiminin ABD’de gerçekleştirildiği bilinmektedir. Belçika, her ne kadar makine halısı ihracatında birinci sırada gelse de, üretimde ABD’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Öte yandan, AB’de makine halısı üretimi çoğunlukla Belçika, Almanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa’da gerçekleştirilmekte olup, Belçika’nın Gent şehri bu üretim alanının merkezi konumundadır.48 47 48 Mahsa Ghoreishy, Blauchi: Luxurious Persian Rugs, http://www.slideshare.net/ghoreishy/baluchi Tekstil, Hazir Giyim, Deri ve Deri Ürünleri Sektörlerine Yönelik Strateji Belgesi, 2008, dosyalar.hurriyet.com.tr/tekstilstrateji.pdf 148 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 38: Dünya Makine Halısı Ülke Sıralaması (1.000 USD) 2006 Belçika Çin Türkiye Hindistan Hollanda ABD Almanya İngiltere Fransa Tayland Diğer Toplam 2.576.707 869.408 627.908 900.523 1.062.235 964.967 561.355 381.843 316.079 122.247 2.619.628 11.002.900 2007 2008 2.832.989 1.125.549 851.315 890.031 1.248.354 982.893 591.041 442.976 378.160 151.804 2.798.398 12.293.510 2009 2.636.892 1.414.034 1.019.261 789.166 1.182.268 1.064.105 624.575 412.879 379.159 169.776 2.458.506 12.150.621 2.043.441 1.342.660 954.275 684.812 1.001.161 829.016 515.604 305.964 248.174 141.509 1.951.367 10.017.983 2010 2.061.506 1.812.736 1.121.000 1.026.633 1.011.739 969.052 551.920 293.116 258.694 180.223 2.097.382 11.384.001 2010 Ülke Payı (%) 18.1 15.9 9.8 9.0 8.9 8.5 4.8 2.6 2.3 1.6 18.4 100.0 2011/10 Değişim (%) 0.9 35.0 17.5 49.9 1.1 16.9 7.0 -4.2 4.2 27.4 7.5 13.6 Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. 6.2 Halıcılık Sektöründe Tüketim 21. yy. da özellikle teknolojik gelişmeler ve Ar-Ge’ye verilen önem neticesinde yeni ve farklı olanı yaratma isteği tüketicilerin halıya bakış açıları ve algılarını değiştirmiştir. Çağımızın ulaştığı kültürel, teknik ve teknolojik gelişmeler yeni gereksinimleri, ihtiyaçları ve beklentileri beraberinde getirmektedir. Günümüzde tasarımın niteliği, olmazsa olmaz koşulu yaratıcı ve yenilikçi düşünebilme yetisiyle özgün olanı yaratmaktır. Farklılığı yakalamakta tasarımın önemi çok büyüktür. Eskiden sadece ihtiyaç unsuru olarak algılanan ve fonksiyonel anlamda yer döşemesi olarak kullanılan halılar, günümüzde tüketiciye dekorasyonda kişisel bir tarz yaratma şansı verebilen, ihtiyaç dışında da tutulan bir tasarım öğesi halini almıştır. Bunun en önemli sebebi ise, tasarım ve yaratıcılık kavramlarının sektörde hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmesinden kaynaklanmaktadır. İhtiyaç unsuru olarak algılanan ve fonksiyonel anlamda yer döşemesi olarak kullanılan halılar 21. yy. da, kullanılan renklerin, farklı materyaller ve doku arayışları ile başlı başına bir tasarım nesnesi konumunda yer almasındaki en önemli etken Tasarımcı Kimliği’dir. Tasarımcı, hangi ortamda olursa olsun, hem eski ve geleneksel, hem de çağın teknik ve teknolojisini bilen, izleyen ve kullanabilen kişi olmalıdır. Bilgi ve birikimlerini geçmişe ve eskiye uygun tekrarlayan değil, bilgileri karıştırabilen ve bilgiye yepyeni bir yapı kazandıran kişidir (Pres ve Ashgate, 2007). 149 El dokuması halılarında kullanılan geleneksel çiçek desenleri renk ve desen kombinasyonları yapılarak modern halılarda da hayat bulmaktadır. Bugünün trendleri açık renkli, zıt karakterli şekiller ve malzemelerden oluşmaktadır. Organik yaşam yiyecek ve giysilerde görüldüğü kadar halılarda da tercih sebebi olmaya başlamıştır. Yünler dağlarda yetişen ve doğal beslenen koyunlardan, halı boyaları ise hakiki kök boyalarından ve doğadaki bitkilerden elde edilmektedir (DOMOTEX, 2012). 6.3 Halıcılık Sektöründe Dış Ticaret Makina ve el dokuma halılarının ithalat ve ihracat rakamları farklılıklar göstermektedir. 6.3.1 Dünya Makine Halısı İthalatı 2008 yılında 3,45 milyar USD olan dünya makine halısı ithalatı, 2009 yılında küresel krizin de etkisiyle %17,63 daralarak 2,84 milyar dolara gerilemiştir. 2010 yılında ise, dünya ekonomik verilerinde görülen nispi iyileşme sonrasında söz konusu üründe toplam ticaret hacmi 2009 yılına göre %20 artarak 3,41 milyar düzeyine yükselmiştir. ICT Trademap istatistiklerine göre, dünya halı ithalatı artış trendi içindedir. 2011 yılındaki makine halı ithalatı toplamda %17,67 oranında artış göstermiştir. Tablo 39: Dünya Makine Halısı İthalatı (1.000 USD) İthalatçı Ülkeler 2011 Pay % 2010/11 Değişim % 758,219 18,91 9,80 297,472 369,780 9,22 24,31 31,932 125,840 250,439 6,25 99,01 197,044 165,305 179,624 194,105 4,84 8,06 3,445,968 2,838,342 3,407,728 4,009,969 100,00 17,67 2007 2008 2009 2010 2011 ABD 756,982 706,913 550,688 690,549 Almanya 242,665 268,397 275,354 95,563 21,964 183,509 3,224,345 Suudi Arabistan Japonya Dünya Toplam Kaynak: ICT TradeMap, 2012. Dünya makine halısı ithalatında önde gelen ülkeler ABD, Almanya, Suudi Arabistan ve Japonya’dır. Dünya makine halısı ithalanın artış oranı aşağıda gösterilmiştir. 150 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Şekil 6: Dünya Makine Halısı İthalatı Değişim Oranı (%) 25 20 17,67 15 10 6,87 5 0 2008/07 -5 2009/08 2010/09 2011/10 -10 -15 -17,63 -20 6.3.2 Dünya Makine Halısı İhracatı ICT Trademap İstatistiklerine gore dünya el halısı ihracatının 2011 yılı itibariyle %31,26’sını Türkiye, %14,24’ünü Hindistan, %9,74’ünü Çin %3,72’sini Almanya, %0,02’sini Belçika gerçekleştirmiştir. Söz konusu beş ülke, dünya el halısı ihracatının %58’inden fazlasını gerçekleştirmektedir. Tablo 40: Dünya Makine Halısı İhracatı (1.000 USD) İhracat Türkiye 183,694 845,478 774,623 966,619 1,279,064 31,26 32,32 Belçika 826,102 798,940 658,036 705,438 714,516 0,02 -99,90 Hindistan 410,783 289,831 267,845 270,834 582,784 14,24 115,18 Çin 261,562 308,584 265,017 321,834 398,620 9,74 23,86 Almanya 102,039 113,765 107,047 114,911 152,118 3,72 32,38 2,880,624 3,588,752 4,091,996 100,00 14,02 3,031,426 3,480,302 2010 2011 2011/10 Değişim (%) 2008 Dünya Toplam 2009 2011Pay (%) 2007 Kaynak: ICT Trade Map, 2012. 2008 Küresel Ekonomik Krizin yapısı itibariyle ithalat artış oranının ihracatınkine göre daha sert bir düşüş yaşadığı görülmektedir. Küresel kriz pazarların daralmasına neden olsa da dış ticaret dengesinin sağlanmasında rol oynamıştır. Krizden sonra ithalat artış oranı ihracattan yüksek olsa da halı ihracatının ithalattan daha yüksek olduğu görülmektedir. 151 Şekil 7: Dünya Makine Halıcılığında İhracatın İthalatı Karşılama Oranı (Bin USD) 4.500.000 30 4.000.000 25 3.500.000 20 3.000.000 15 2.500.000 10 2.000.000 5 1.500.000 0 1.000.000 -5 500.000 -10 2008/07 2009/08 2010/09 2011/10 -15 0 2007 2008 2009 İthalat 2010 2011 İhracat -20 ithalat artış oranı (%) ihracat artış oranı (%) 6.3.3 Dünya El Dokuma Halısı İthalatı Tüm dünyada el halıcılığı sektöründe bazı sıkıntıların yaşandığı ve bu sektörde genel olarak bir gerilemenin olduğu görülmektedir. Dünyada el dokuma halısına olan talebin giderek azaldığı görülmektedir (İTO, 2008: 20). El dokuma halısı ve kilim, genellikle refah seviyesi yüksek Batılı ülkeler tarafından ithal edilmektedir. Bu ülkelerde el dokuma halısı ve kilim imalatı olmadığından ithalat genellikle el dokuma halısı ve kilim üretim merkezleri olan İran, Çin, Pakistan, Türkiye, Nepal gibi ülkelerden yapılmaktadır. Dünyada en çok el dokuma halısı ve kilim ithal eden ülkeler sırasıyla; ABD, Almanya, Türkiye, İngiltere ve Japonya’dır. Öte yandan, dünya toplam el dokuma halısı ithalatının %63'ü AB'ye ait olup, en büyük ithalatçılar Almanya ve İngiltere'dir. Ayrıca dünya el dokuma halısı ithalatı 2011 yılında bir önceki yıla göre %13,38 azalmıştır. Tablo 41: Dünya El Dokuma Halısı İthalatı (1.000 USD) İthalat 2007 2008 2009 2010 2011 2011 Pay (%) 2011/10 Değişim (%) ABD 575,940 469,715 307,020 321,467 284,882 24,47 -11,38 Almanya 275,722 215,502 183,680 170,278 174,544 14,99 2,51 Türkiye 109,902 122,329 89,382 111,617 110,970 9,53 -0,58 Japonya 54,175 40,856 33,934 42,620 55,189 4,74 29,49 İngiltere 54,765 47,964 36,830 47,243 52,213 4,48 10,52 1,740,372 1,547,300 1,178,740 1,344,063 1,164,208 100,00 -13,38 Dünya Toplam Kaynak: ICT Trademap, 2012. 152 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 6.3.4 Dünya El Dokuma Halısı İhracatı Birleşmiş Milletler kaynaklı Trademap istatistiklerine göre dünya makine halısı ihracatında, Mısır, Hindistan Türkiye, Çin, İran, Pakistan ve Nepal önde gelen ülkeler olarak yer almaktadır. Söz konusu ülkelerin dünya makine halısı ihracatının %86’sına hâkim olduğu görülmektedir. Dünya el halısı ihracatı 2011 yılında bir önceki yıla göre %25 oranında azalmıştır. Tablo 42: Dünya El Dokuma Halısı İhracatı (1.000 USD) İhracat 2007 Mısır 2008 2009 2010 2011 2011 Pay (%) 2011/10 Değişim (%) 164,453 260,100 337,724 381,865 24,00 13,07 Hindistan 326,157 372,892 287,719 449,036 338,944 21,31 -24,52 Türkiye 133,092 132,313 115,452 139,326 166,335 10,46 19,39 Çin 185,344 196,488 142,651 139,876 135,511 8,52 -3,12 565,897 133,288 8,38 -76,45 130,143 127,054 126,213 7,93 -0,66 72,074 59,710 87,950 5,53 47,30 1,502,625 2,121,481 1,590,880 100,00 -25,01 İran Pakistan 219,074 185,907 Nepal Dünya Toplam 1,607,293 Kaynak: ICT Trademap, 2012. 1,863,011 153 7. TÜRKİYE GENELİNDE HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DURUMU Türklerin halı sanatı ile ilgileri çok eskilere dayanmakta ve arkeolojik bulgularda bunu desteklemektedir. Nitekim halen dünyanın en eski halısı olan Pazırık Halısı Altay Dağları’ndaki bir Hun Mezar Höyüğü’nde bulunarak dünyaya tanıtılmıştır. En az 2400 yıllık olduğu sanılan bu halı tamamen Türk düğümü ile dokunmuştur. Türkler, gittikleri her yere olduğu gibi Anadolu’ya da halıcılığı getirmişlerdir. Anadolu’da çeşitli yörelere ait desen, şekil ve renklerin kendine özgü karakteristiklerinin yer aldığı değerli halılar üretilmiştir. Bunlardan Uşak, Bergama, Kula, Gördes, Konya, Ladik, Kırşehir ve Kayseri halıları dünyaca ün kazanmış halılardır. Söz konusu bu halıların yapımında kullanılan ilmelik iplikler kirmanla eğrilip daha sonra doğal boyalarla boyanan en kaliteli iplikler olma özelliğini uzun yıllar sürdürmüştür49. Geçmişten günümüze gelinceye kadar birçok evrelerden geçen halıcılığımız ülke ekonomisindeki ağırlığını bugünde duyurmaktadır. Özellikle kırsal bölge nüfusunun boş zamanını değerlendirdiği bir uğraşı alanı olmasının yanı sıra geçimini sadece el halısı üretiminden sağlayan büyük bir kitlenin işgücünü değerlendiren bir üretim kolu özelliği de taşımaktadır. 50 Yine son yıllarda artan halı talebinin karşılanabilmesi amacıyla kurulan ve sürekli bir gelişim içinde bulunan makine halı sanayide ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır. 7.1 Türkiye Halıcılık Sektörünün Üretim Durumu Sektörün sanayi üretim endeksi (2005=100) yıllık ortalaması incelendiğinde 2005 senesinden itibaren yaşanan artışın 2008 ve 2009 yıllarında yaşanan küresel kriz nedeniyle bir miktar gerilediği görülmektedir. Ancak kriz sonrası yaşanan toparlanma hızlı bir şekilde sağlanmış olup, kriz öncesi seviyelerin bir hayli üzerine çıkıldığı gözlemlenmektedir (T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012: 1). Tablo 43: Türkiye Halı Sanayi Üretim Endeksi 2008 2009 2010 2011 2012 Ocak 91,4 73,7 89,6 133,2 134,9 Şubat 97 81,2 118,3 129,6 Mart 104,1 96,9 137,9 150,2 Nisan 109 102,9 141,8 146,1 Kaynak: TUİK, 2012. 49 50 Halı, http://saricahali.com/blog/hali.html Halı, http://saricahali.com/blog/hali.html Mayıs 112,8 125,9 140,6 147,9 Haziran 107,8 113,3 144,1 157 Temmuz 89,2 114,5 134,9 132,9 Ağustos 100,3 107,8 145,0 137,2 Eylül 117,4 104,9 123,4 162,1 Ekim 116,5 137,9 162,6 171,5 Kasım 108,8 118,3 129,1 147,5 Aralık 92,2 109,8 156,8 155,7 154 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Üretim endeksi küresel krizin reel sektör üzerindeki etkisinin en fazla görüldüğü 2009 yılının Ocak ayında (73,7) en düşük düzeye gerilemiştir. 2009 yılından sonar dalgalı bir seyir izleyen Sanayi üretim endeksinin genel itibariyle yıllar bazında yukarı bir trend izlediği görülmektedir. 7.2 Türkiye Halıcılık Sektörünün Tüketim Durumu Bir halının pazar şansının yüksek olması kullanılan hammaddenin kalitesi ile doğrudan ilişkilidir. Yün lifinde aranan geçerli özellikler ise hem bitkisel boyalarla renklendirilmesine, hem de kullanımda gerekli sağlamlık özelliklerine bağlıdır. İpliğin renklendirilme esnasında kaybettiği mukavemeti ve renklerin canlılığını uzun sureli koruması halının değer bulması açısından önemlidir. El dokuması halıcılıkta sağlamlık, aranılan önemli bir özellik olarak kabul edilmektedir. Bitkisel boyalarla renklendirilmiş ilmelik yün iplikler ile üretilen halıların uzun sure solmayan renklerinin yanında kopmaya karşı direncinin de iyi düzeyde olması beklenmektedir (Akan, 2007: 3-4). İç piyasada ülkemize gelen turistlere yönelik yapılan el halısı ve kilim satışlarımızda ise ülkemiz turizm sektöründe yaşanan olumlu gelişmelere paralel olarak sürekli artış kaydedildiği ve bu alandaki turistik satışların 1,2-1,5 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu bağlamda, el dokuma halısı ve kilim sektöründe yaşanan gerilemenin turistik satışlara yansımadığı, turistik satışlar kapsamında yapılan ihracat ile el halıcılığının ihracatımızdaki önemini koruduğu, fakat bu yolla yapılan satışlarda da iç piyasaya sunulan taklit halılar gibi farklı bir takım problemlerin yaşandığı bilinmektedir51. Türk el halı sektöründe önemli sorunlardan biri, tüketici taleplerine yönelik üretimdeki eksikliktir. Çünkü, dokunan el halısının büyük bir bölümü evlerde yapılmaktadır. Piyasa talebine uygun olmayan bu üretimler yeteri kadar talep görmemektedir. Bugün itibarıyla, ulusal ve uluslararası ticarette yönlendirici durumda olan faktör tüketici tercihleridir. 7.3 Türkiye Halıcılık Sektörünün Dış Ticareti Türkiye’nin 2011 yılı itibari ile halı ihracatı toplamda 1.6 USD milyon dolardır. 2011 yılında ülkemizin genel ihracatı %18,2 oranında artarak 134,6 milyar dolar olurken halı ihracatında kaydedilen artış %26,8 olmuştur. Ülkemizin genel ihracatı içinde aldığı pay ise %0,08 oranında artmıştır. Tekstil, Hazir Giyim, Deri ve Deri Ürünleri Sektörlerine Yönelik Strateji Belgesi, 2008, dosyalar.hurriyet.com.tr/tekstilstrateji.pdf, s.31 51 155 Tablo 44: Türkiye Halı İhracatı (1.000 USD) 2010 Türkiye Genel İhracatı Halı İhracatı 2011 Değişim % 113.883.219 134.571.338 18,2 1.285.039 1.629.537 26,8 1,13 1,21 Halı İhracatının Payı % Kaynak: İTKİB, 2012. Türkiyenin toplam halı ihracatının %34’ünü Ortadoğu ülkelerine yapmıştır. Bu ülkelere yönelik ihracatımız geçen yıla kıyasla %41,4 oranında artarak 553,3 milyon dolar olmuştur. Tablo 45: Türkiye Halı İhracatının Ülkere Göre Dağılımı (1.000 USD) 2010 2011 Değişim % Ortadoğu Ülkeleri 391.156 553.275 41,4 AB Ülkeleri 335.750 397.181 18.3 Amerika Ülkeleri 138.417 177.385 28,2 Kaynak: İTKİB, 2012. 7.3.1 Türkiye Halıcılık Sektörünün Makina Halısı İhracatı Makine halısı ihracatımız uzun yıllardan beri artış gösteren sektörlerimiz arasında yer almaktadır. 2009 yılında küresel krizin etkisiyle ihracatımız değer bazında %6,4 oranında azalış göstermiştir. Ancak bu dönemde bile ihracatımız miktar bazında %4,6 oranında artış göstermiştir. 2010 yılında ise, makine halısı ihracatımız 2009 yılına göre %17,5 artarak 1,12 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Şekil 8: Türkiye Makine Halısı İhracatı (1.000 USD) İhracat İhracat Artış Oranı (%) 40 1.120.996 1.019.247 35 30 953.972 1.000.000 851.313 25 800.000 20 15 1.200.000 627.908 600.000 545.922 10 400.000 5 0 -5 2005 2006 2007 -10 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı, 2012 2008 2009 2010 200.000 0 156 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Ürünler itibariyle makine halısı ihracatımız değerlendirildiğinde ise; en önemli ihraç ürün grubunun dokuma makine halıları tüfte edilmiş halılar olduğu gözlemlenmektedir. Bu ürün gruplarında toplam makine halısı ihracatımızın sırasıyla %86’sı ve %9,4’ü gerçekleştirilmektedir. Tablo 46: Türkiye Makine Halısı İhracatı Ürünler 2010 Dokuma Makine Halıları Tüfte Edilmiş Halılar Keçeden Halılar Diğer Halılar ve Yer Kaplamaları Toplam Miktar 296,442 40.111 169 4.667 341.599 2011 Değer 959,205 139.760 457 21.035 1.120.996 Miktar 369.057 39.537 88 3.519 408.201 Değer 1.270.139 139.038 571 16.975 1.476.724 2011/2010 Değişim (%) Miktar Değer 24,5 32,4 -11,4 -0,5 -48,2 25,2 -24,6 -19,3 19,6 27,3 Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. Makine halısı ihracatımızda en önemli pazarımız 244 milyon dolarlık ihracat tutarı ve %17,2’lik pay ile Suudi Arabistan’dır. Makine halısı ihracatımızda ilk 10 ülkenin toplam payı %58 dolayındadır. Şekil 9: Türkiye Makine Halısı İhracatında Ülkelerin Payı Suudi Arabistan 17% Irak ABD Almanya 42% 10% İngiltere Rusya Fed. 8% BAE Ukranya 7% 2% 2% 3% 3% 3% 3% İran Polonya Kaynak: İTKİB, 2012. 7.3.2 Türkiye Halıcılık Sektörünün El Dokuma Halısı İhracatı El halısı bakımından ülkemiz, özellikle eski halıların ithal edilerek tamirini yapıp ihraç etmesi nedeniyle önemli bir halı rehabilitasyon merkezi konumundadır. Ülkemiz el halısı ihracatı 2006 yılında yaklaşık 115 milyon dolar iken 2010 yılında 146 milyon dolara yükselmiştir. 2010 yılı el 157 dokuma halısı ihracatımızın bir önceki yıla kıyasla %20 oranında artış göstermesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirmektedir. 2011 yılında el dokuma halısı ihracatımız, bir önceki yıla kıyasla %19,9 oranında artış göstermeye devam etmektedir. Tablo 47: Yıllar İtibariyle Türkiye El Dokuma Halısı İhracatı (1.000 USD) Miktar Birim Fiyat (kg/USD) Değişim Değer Miktar 2005 4.716 124.069 2006 2.810 115.208 2007 2.462 140.697 2008 2.333 139.221 2009 3.685 121.431 2010 5,770 146,424 2011 5.456 175,551 Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. Değer -40,4 -12,4 -5,2 57,9 56,6 -5,4 -7,1 22,1 -1,0 -12,8 20,6 19,9 26.31 40,99 57,13 59,66 32,95 25,37 32,17 Ülkeler bazında el halısı ihracatımız incelendiğinde ise; en fazla el halısı ihraç ettiğimiz ülkeler ABD, Japonya ve Fransa olarak sıralanmakta olup, söz konusu ülkelerin el halısı ihracatımızdan aldıkları paylar ise sırasıyla; %17,1, %15,1 ve %11,8 düzeyindedir. Ülkeler itibariyle 2010 yılı el halısı ihracatımızın yaklaşık %50’si İstanbul Atatürk Hava Limanı (AHL) Serbest Bölgesi ve Kocaeli Serbest Bölgesi’ne yönelik olup, sektör ihracatında 2010 yılındaki ihracatını 27 milyon dolara çıkararak artış sağlayan ABD ve 18 milyon dolar ile Japonya ilk sıralardadır. Şekil 10: Türkiye El Halısı İhracatında Ülkelerin Payı ABD 17% 20% Japonya Fransa Litvanya 2% AHL Serbest Bölge 3% 15% 4% Belçika Çek Cumhuriyeti 4% İngiltere İtalya 5% 13% 8% 9% Kaynak: İTKİB, 2012. Almanya Diğer Ülkeler 158 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 7.3.3 Türkiye Halıcılık Sektörünün Makina Halısı İthalatı 2007 yılında ülkemizce makine halısı ithalatının yapıldığı başlıca ülkeler; başta Belçika olmak üzere, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Hollanda’dır. Ülkemizin makine halısı ithalatı da aynen ihracatında olduğu gibi yıllar itibariyle değişkenlik gösteren bir seyir izlemiştir. 2009 yılında 50 milyon dolar gerçekleşen ithalatımız, 2010 yılında %34 oranında artarak 66 milyon USD seviyesine yükselmiştir. Ülkemizin makine halısı ithalatında AB ülkelerinin payının 2009 yılında 2010 yılına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum, yıllar itibariyle makine ithalatımızın önemli bir bölümünün AB’den diğer ülkelere kaydığının bir göstergesidir. Tablo 48: Ülkeler Bazında Türkiye Makine Halısı İthalatı (1.000 USD) Ülke Adı 2009 2010 2011 Belçika 10.184 12.140 13.574 Hindistan 7.487 11.054 11.957 Çin 5.208 9.241 11.527 Hollanda 5.027 6.101 9.856 Mısır 3.245 5.258 5.356 A.B.D. 2.421 3.069 4.549 Almanya 3.993 3.648 3.964 İngiltere 517 2.485 3.761 Kayseri Ser.Böl. 4.104 3.982 3.002 Suudi Arabistan 1.933 2.444 1.594 Diğer 5.457 6.975 9.891 Genel Toplam 49.580 66.400 79.038 Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. 2011/2010 Değişim (%) 11,8 8,2 24,7 61,5 1,9 48,2 8,7 51,3 -24,6 -34,8 41,8 19,0 2011 Pay (%) 17,2 15,1 14,6 12,5 6,8 5,8 5,0 4,8 3,8 2,0 12,5 100,0 Makine halısı ithalatımız dalgalı bir seyir izlemekte olup, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı itibariyle %1868 seviyesindedir. Bu sektörde 1 milyar doların üzerinde net dış ticaret fazlası verilmektedir. Şekil 11: Türkiye Makine Halısı Dış Ticareti (1.000 USD) İhracat İthalat 1.600 1.427 1.400 1.200 1.019 1.000 800 600 851 546 1.121 954 628 400 200 86 78 76 82 50 66 79 0 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 159 7.3.4 Türkiye Halıcılık Sektörünün El Dokuma Halısı İthalatı El dokuma halı ve kilim ithalatımıza bakıldığında ise ithalat yapılan başlıca ülkeler 43 milyon dolar ile Hindistan, 37 milyon dolar ile Çin Halk Cumhuriyeti ve 26 milyon dolarla Pakistan’dır. Bu ülkeleri; Nepal, Afganistan, İran Moldovya ve Bangladeş izlemektedir. Ülkeler bazında el halısı ithalatımız incelendiğinde ise; en fazla ithalat Hindistan, Çin ve Pakistan’dan yapılmakta olup, söz konusu ülkelerin el halısı ithalatımızdan aldıkları paylar ise sırasıyla; %44,8; %24,2 ve %23 düzeyinde olup; adı geçen ülkelerden yapmış olduğumuz el dokuması halısı ithalatı, toplam sektör ithalatımızın %80’ini aşmaktadır. Tablo 49: Ülkeler Bazında Türkiye El Dokuması Halısı İthalatı (1.000 USD) Ülke Adı 2009 2010 2011 Hindistan 32.671 43.075 51.267 Çin 30.077 36.719 27.708 Pakistan 20.587 26.043 26.308 Afganistan 794 2.062 2.103 İran 1.856 1.831 1.624 Diğer 5.967 5.347 5.344 Genel Toplam 91.954 115.080 114.357 Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı, 2012. 2011/2010 Değişim (%) 19,0 -24,5 1,0 2,0 -11,3 -0,1 -0,6 2011 Pay (%) 44,8 24,2 23,0 1,8 1,4 4,7 100,0 Ülkemizin el dokuma halısı ithalatı ise, 2005 yılında bu yana kriz dönemi hariç artış göstermiştir. 2010 yılında ise, %25 oranında artarak 115 milyon dolara yükselmiştir. 2011 yılında el dokuma halısı ithalat değeri, bir önceki yıla kıyasla %0,6 oranında azalış göstermiştir. 160 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 8. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ Demirci’de halıcılığın tarihsel gelişim süreci, o dönemde diğer dokuma merkezleriyle aynı kaderi paylaştığı Batı Anadolu Halıcılığının geçirmiş olduğu evreler hakkında bilgi sahibi olmadan tam olarak anlaşılamaz. Bu nedenle Demirci ilçesinde Halıcılık Sektörünün tarihsel gelişimi anlatılmadan önce Batı Anadolu Halıcılığının 19. yy sonu ve 20. yy. başlarındaki durumuna kısaca değinilmesi uygun görülmüştür. Yabancı sermayenin yatırımları, ulaşım, iletişim, ticaret ve endüstri alanlarındaki dış borçlar gibi zorlamalar nedeniyle 1838 ve 1861 yıllarında imzalanan ticaret anlaşmaları, 19. yy’ın ikinci yarısında Osmanlı devletini dünya kapitalist düzeninin bir merkezi haline getirmiştir. Bu dönemde dış ilişkiler İzmir üzerinde yoğunlaşmış ve İzmir Batı Anadolu ve Akdeniz’in en önemli ekonomik merkezi haline dönüşmüştür. 1838 yılında imzalanan Balta Limanı Ticaret Anlaşmasından sonra yabancıların Osmanlı topraklarında ticaret yapmaları da serbest bırakılmıştır. Bu tarihten sonra Batı Anadolu halı dokumacılığı İngiliz firmalarının kontrolü altına girmiştir. Batı Anadolu’da halı dokumacılığı 1880’lerin ortalarına kadar P. De Andrea A.Ş., Habif and Polako, T.A. Spartalı A.Ş., G.P. ve J.Baker, Sdyney La Fontaine ve Sykes A.Ş.’nin kontrolünde sürmüş; ve bu firmalar 1907 yılında birleşerek Şark Halı Üreticileri şirketini kurmuşlardır. Bu şirket İzmir, Sivas, Burdur, Isparta, Haçin, Urla, Maraş'ta atölyeler kurmuş ve Kırkağaç ve Demirci, Akhisar, Sivrihisar, Niğde, Kula, Kütahya, Simav, Manisa, Gördes, Uşak, Denizli, Milas, Akşehir ve Sille’de halı acentelikleri açmıştır. Yüzyıllarca Avrupa’da sadece soylu ve zengin bir tabakaya hitab eden el dokuma halıları, Endüstri devrimi ile zenginleşen ve sınıf atlamaya çalışan işçi sınıfının da ilgi odağı haline gelmiş, İngiliz esnaf bu durumdan yararlanarak, Avrupa işçi sınıfının zevklerine uygun desenleri olan, düşük maliyetli halılar üretmeye başlamıştır. 19. yy'ın sonundan itibaren Batı Anadolu halı dokumalarında Barok, İran, Kafkas, Afgan, Hint ve Çin figürlerinin görülme nedeni budur. Aynı dönemde Batı Anadolu halılarındaki desen ve kompozisyonların yozlaşma sebeplerinden bir diğeri de Avrupa’dan getirilen makine halısı kataloglarındaki desenlerin, desen bürolarında el halılarına uyarlanmasıdır. Beğenilmeyen ve talep görmeyen bu desenlerin yanı sıra yerel motiflerin eklektik yeni kompozisyonlarla dokunduğu da görülmektedir (Anmaç ve Adıgüzel Toprak, 2004: 78-88). 19. yy sonu ve 20. yy başlarında, İngiliz firmaları tarafından Kula’da Ladik, Kırşehir, Mucur, Gördes, Bergama halıları dokutulmuş, bu nedenle sonraki tarihlerde dokunan bir çok Kula halısında bu yörelerin halılarının yerel motifleri görülmüştür. Aynı durum Gördes halıları için de 161 geçerlidir. Bu dönem dokumacılarının örnek halı parçaları ve bunun yanı sıra Avrupa’dan, istenen halı örneğinin çizili ve boyanmış olarak geldiği halı desen kağıtlarını kullanmaya başladıkları görülmektedir. Bu halılar İzmir limanından Avrupa ve Amerika’ya İzmir halısı adıyla ihraç edilmişlerdir (Anmaç ve Adıgüzel Toprak, 2004: 78-88). Yabancı şirketlerin Batı Anadolu halıları üzerindeki etkileri sadece motif ve kompozisyon alanındaki yozlaştırmalar ile kısıtlı kalmamış, 19. yy’ın sonuna doğru el emeğinin ve doğal boyarmadde fiyatlarının yükselişi nedeniyle %40 oranında artan fiyatları düşürmek için ucuz ve kalitesiz anilin boyaların kullanımını da teşvik etmişlerdir (Öztürk ve Anmaç, 1997: 30). Şark Halı İmalatçıları Şirketi’nin Batı Anadolu üzerindeki taahhüt yetkisi 1934 sonlarında sona ermiştir. 8.1 Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Tarihsel Süreçte Gelişimi (15.yy-18.yy) Kaynaklarda Demirci’de halıcılığın başlangıcına ait bilgiler çelişkilidir. Literatür belirtilmeksizin bilgi veren yerel kaynaklara göre; 15-16-17.yy’larda Demirci Osmanlı’nın isteğiyle Saray Halılarının dokunduğu yörelerden biridir. 17. ve 18.yüzyıl Türk halıcılığının gerilemeye başlaması ile Demirci de geleneksel keçe ve kilim dokumacılığının sürdürüldüğü görülür. Demirci'de son dönem halıcılığı ise 19.yüzyıl ortalarından itibaren gelişmiştir52. Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü (19. yy Sonu- 20. yy Başı) Demirci’de halıcılığın başlangıcına dair literatüre dayanan en eski veriler 20. yy’ın başlarında yazılmış yerli yabancı kaynaklardaki bilgilendirmelere ve 1883 tarihli Aydın Vilayet Salname’sine dayanmaktadır. 1883 tarihli Aydın Vilayeti Salnamesinde Demirci’de halı ve seccade imaline yeni başlanmıştır denilmektedir. 1947 yılında Gediz Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada; o dönemin Şark Halı İmalatçıları Şirketi’nin Demirci acentası Nurettin Özkul ve tüccar Edip Akın’dan alınan bilgilere göre; Demirci’de ilk defa 1882 tarihlerinde halı tezgahını İzmirlioğlu kurmuştur. Bu girişimci Gördes’li Hacı Mehmed’i boyacı olarak yanına almış ve ortak çalışmışlardır. Yine aynı şahıslar yörede yapılan halılarda kullanılan boyarmaddeler için, o tarihlerde kimyasal boya pek kullanılmıyordu. Ancak kırmızı ve çivit mavisi kullanılıyor, diğer renkler çam kozalağı, kök boya, çalı kabuğu, mazı, yaş ceviz kabuğu gibi bitkilerden elde ediliyordu denilmektedir. 1897 yılında kimyasal boyalar denenmeye başladı, 1900’lü yılların başında Almanya’dan bir kimyager gelerek, Kırkağaç’ta halıcılara getirdiği kimyasal boyaların kullanımını öğretti. Zamanla bu boyalar kullanılır oldu. Bu 52 www.tiem.gov.tr/hali-ve-kilim.asp .25.07.2012, 15.15 pm ; www.demircihem.com/kose-yazilari.aspx, 25.07.2012, 15.30 pm 162 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ dönemde (1882)’de halı deseni hazırlama işi de yoktu. Şark Halı Şirketi milimetrik kağıda desen hazırlama işini de getirmiştir. Öte yandan aynı dönemde yörede, dokuyucuya malzemeyi halı tüccarları vermiş ve düğüm hesabına göre ödeme yapmışlardır (Armağan, 1947: 3-4). Yine, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Demirci'de yokluk, afet, yangın nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntıları aşmak için kentin ileri gelenleri, dönemin Belediye Başkanı İzmirzade, Şeyh Hacı Mehmet Nuri Efendi önderliğinde Gördes'e giderek halı boyacılığını ve dokuyuculuğunu iyi bilen bir aileyi Demirci'ye getirirler. Bu aileye halı tezgahları kurulur; boyahane açılır ve Demirci halkından becerikli kadın ve kızları bu eve halı kursuna gönderilir. Erkeklerden de bir kısım çırak olarak boyahaneye yerleştirilir. Böylece halıcılık ve halı boyacılığı Demirci'de yerleşmeye ve yayılmaya başlar (Boyacıoğullar ve Alakese, 1972). 20. yüzyıl başlarına ait yabancı kaynaklarda, 1875 yılı civarında Demirci’nin, halı sanatının bilinmediği, 20.000 nüfuslu bir kasaba olduğu yazılıdır. Demirci ilçesinde halıcılığın başlaması üzerine iki rivayet vardır. Bunlardan yaygın olarak bilineni Gördes’ten Demirci’ye gelen dokumacıların tezgahlarını kurarak Demirci halkına halı dokumayı öğrettikleridir; fakat bu bilgi doğru değildir ibaresi bulunmaktadır (Mumford, 1902: 151-152). Bazı kaynaklara göre 1880’li tarihler civarında, Demirci bir yangınla kısmen tahrib olmuş ve evsiz kalanlardan birkaç yüz kişi Demirci’den ayrılarak, halıcılık endüstrisinin ticari ölçüde başladığı kabul edilen Gördes’e gitmişlerdir. Gördes’e giden bu şahısların halıcılık sanatını öğrenerek kısa sürede memleketlerine dönüp Demirci halkına halı dokumacılığını öğretmişlerdir. Daha sonra yetenekli iplik boyamacıları Demirci’ye gitmişler ve bu yörenin suyunun boyaların çok iyi çözünmesinde etken olduğunu görerek burada boya dükkanları açmışlardır. Yine bu kaynaklarda en iyi yünün Demirci’nin doğusundaki yaylalarda üretilmiş olduğu ve 1900’lerin başlarında Demirci’de yapılmış olan halıların Avrupa’lının bakış açısıyla Türkiye halıcılık sektörünün en iyileri arasında olduğunun düşünüldüğü bilinmektedir (Mumford, 1902: 151- 152). Demirci’de 1890 yılında halı ihracatının 25.000 olduğu ve 1891 yılında Hereke dokuma fabrikası'na önemli halı merkezleri olan Gördes ve Sivas’ın yanı sıra Demirci’den de halı dokuyucuları getirildiği bilinmektedir (Yaman, 1944). 163 Tablo 50: 1890 Yılında Batı Anadolu’da Halı Dokumacılığı ve Değerleri Üretim Merkezi Üretim Miktarı (m2) Uşak Değeri (frank olarak) 250.900 3.896.000 Gördes 56.000 1.127.000 Kula 35.400 862.000 Demirci 25.000 529.000 TOPLAM 367.300 6.414.000 Kaynak: Lindau, 1985: 167. 1890’lı yıllarda Kula ile birlikte en pahalı halı olarak bilinen Demirci halılarının m2 si 20-30 frank arası değişim göstermiş, çok ince dokunmuş kaliteli halılar m2 si 60 hatta 100 franga kadar alıcı bulabilmişlerdir (Öztürk, 1987: 316- 317). Tablo 51: 1894 Yılında Batı Anadolu’da Halı Dokumacılığı ve Değerleri Üretim Merkezi Üretim Miktarı (m2) Uşak Değeri (lira olarak) 250.875 169.000 Gördes 56.250 44.000 Kula 35.250 37.000 Demirci 25.312 23.000 TOPLAM 367.687 273.000 Kaynak: Sönmez, 1996. Şark Halı Şirketi raporlarına göre, 1910-1913 yıllarında Demirci’de 600 tezgahta, 1.356 işçi tarafından 31.000 m2 halı dokunmuştur (Eldem, 1970: 142-143). Tablo 52: 1910-1913 Yılında Ege Bölgesinde Üretilen Halı Miktarları Üretim Merkezi İşçi Sayısı Tezgah Sayısı Senelik Üretim (m2) Uşak 5.500 1.175 150.000 Simav 1.120 380 23.000 Gördes 2.700 800 60.000 Demirci 1.356 600 31.000 Kula 3.800 1.500 35.000 Isparta 6.481 2.160 117.000 Eğirdir 1.500 500 15.000 Burdur 2.400 800 22.000 Buldan 400 250 3.000 25.257 8.165 456.000 TOPLAM Kaynak: Eldem, 1970: 142-143. 164 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Birinci Dünya Savaşı öncesine denk gelen zamanda Demirci’de 800 tezgahta, 144.000 m2 halı dokunmuştur. 1919-1922 Yunan İşgaline denk gelen tarihlerde Demirci’nin halı dokunan tezgah sayısının 200’e, halı üretim miktarının ise 36.000 m2’ye düştüğü görülmektedir (Koraltürk, 1996-97: 195). Tablo 53: 1919-1922 Yıllarında Batı Anadolu Bölgesinde Halı Üretimi Üretim Merkezi Kula Kazası Gördes Demirci Simav Burdur Isparta Uşak Nefs-i İzmir Çeşme, Alaçatı, Kütahya () TOPLAM Kaynak: Koraltürk, 1996-97: 195. Harb-i Umumi’den Evvel Senevi Üretim Miktarı Tezgah Sayısı (m2) 50.000 1.750 1.000.000 1.000 144.000 800 25.000 100 110.000 1.400 110.000 1.800 280.000 1.200 300 45.000 1.834.000 1919-1922 Yunan İşgali Zamanında Senevi Üretim Miktarı (m2) Tezgah Sayısı 25.000 700.000 36.000 30.000 5.000 12.000 280.000 40.000 9.100 300 1.168.000 1.200 750 200 150 40 200 1.200 70.000 4.590 1922-1923 yıllarında Demirci’de 450 tezgahta, 72.900m2 halı dokunmuştur.1923-1924’te ise tezgah sayısının 600, üretim miktarının ise 158. 000 m2 ‘ye çıktığı görülmektedir. Tablo 54: 1922-1924 Yıllarında Batı Anadolu Bölgesinde Halı Üretimi Teşrin evvel (Ekim) 1922-1923 Üretim Merkezi Kula Kazası Üretim Miktarı (m2) Teşrin evvel (Ekim) 1923-1924 Tezgah Sayısı Üretim Miktarı (m2) Tezgah Sayısı 25.000 1.300 50.000 1.550 900.000 800 900.000 800 Demirci 72.900 450 158.000 600 Simav 37.850 170 48.650 220 Burdur 2.000 80 55.000 700 Isparta* 8.000 750 8.000 1.280 180.000 750 350.000 1200 - - - - 1.256.750 4.305 1.646.650 6.375 Gördes Uşak Nefs-i İzmir Çeşme, Alaçatı, Kütahya TOPLAM Kaynak: Koraltürk, 1996-97: 195. Bu mahallerde halı üretimine Harb-ı Umumi (1. Dünya Savaşı) içinde başlanılmıştır. Bu miktar Harb-ı Umumi içindedir. Kütahya’nın eski yıllara ait üretim miktarında hata olduğu tahmin edilmektedir. Diğer mahallerde hata yoktur. 165 Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren mesleki örgütlenmeye girişen Demircili tüccar ve esnaf, o dönemde ancak büyük şehirlerde olan Ticaret Odası (1929) ve merkezi İzmir’de olan Şark Halı Kumpanyasını (1912) örnek alarak 1925’da Demirci Tasarruf Kooperatifi Şirketini kurmuşlardır. Bu şirket Demircide halıcılığın hammadesi ve yan ürünlerinin üretilmesini sağlayarak, Demirciye büyük çapta ekonomik katkı sağlamıştır. Kurucuları arasında Mecideyin Hüseyin Avni Efendi (emekli öğretmen), İzmirlizade Ekrem Bey (tüccar-çiftçi), Saatçi Emin-i Fahri (esnaf-hattat), Bilaçarzade Mustafa Şefik Bey (halıcı), Müftüzade Ahmet Edip (emekli öğretmen), Ramazanzade Ali Natık (halıcı-aynı zamanda şirketin müdürü) bulunmaktadır (Boyacıoğullar ve Alakese, 1972: 126-127). 1928 Yılı İzmir Ticaret ve Sanayi Odası Kasım Ayı Bültenine göre; 1925 Yılında Demirci’de 81.000 m2 halı üretimi gerçekleştirilmiştir. Tablo 55.: 1925 Yılında İzmir Çevresinde Üretilen Halı Miktarı Üretim Merkezi Üretim Miktarı (m2) Uşak 125.000 Isparta 130.000 Burdur 50.000 Gördes 300.000 Simav 35.000 Demirci 81.000 Kula 50.000 Kütahya 48.000 TOPLAM 769.000 Kaynak: Arı, 2009: 504. İzmir Ticaret Odası 1926 yılı el halısı üretimi verilerine göre; o yıl Demirci’de 750 tezgahta, 2200 işçi, yılda 82.250 m2 el halısı dokumuşlardır. Tablo 56: İzmir Ticaret Odası 1926 Yılı El Halısı Üretimi Üretim Merkezi Uşak Simav Gördes Demirci Kula Isparta Eğridir Burdur Buldan Sarayköy Uluborlu TOPLAM Kaynak: Benerli, 1949: 57-59. İşçi Sayısı 4.500 1.560 4.400 2.200 4.200 6.910 1.800 2.520 1.300 150 1.400 30.940 Tezgah Sayısı 1.300 540 1.100 750 1.800 3.455 600 840 650 40 230 11.305 Senelik Üretim (m)2 300.000 62.650 320.000 82.250 66.000 228.024 40.000 48.000 20.000 6.000 12.000 1.184.924 166 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Bölge Ticaret Odaları 1929 yılı halı üretim verilerine göre, o yıl Demirci’de 500.000 TL. değerinde halı üretimi yapılmıştır. Tablo 57: 1929 yılı Bölge Ticaret Odaları Bilgilerine Göre Halı Üretimi Üretim Merkezi Üretilen Halı değeri (TL. olarak) Kırşehir 220.000 Kayseri 300.000 Sivas 52.700 Niğde 437.200 Konya 36.000 Isparta 1.100.000 Burdur 208.000 Kütahya 2.232.000 Kula 290.000 Gördes 900.000 Demirci 500.000 TOPLAM 6.275.900 Kaynak: Benerli, 1949: 57- 59. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Demirci’de, halının hammadesini oluşturan ve savaş döneminde ucuza satılan iplik dağıtımları sayesinde yörede tahsisat zenginleri denilen tüccar kesim meydana çıkmıştır. Halı üreticilerini desteklemek ve üretimin devam etmesini sağlamak için 1941 yılından itibaren devlet tarafından, Sümerbank aracılığı ile piyasanın çok altında bir fiyatla üreticiye satılması amaçlanan iplikler, dönemin tek partisine yakın bu tüccarlarca paylaşılmıştır. Halk bu tüccarlardan daha pahalıya iplik alıp halı imal ederken, onlar kendi tezgahlarında dokuttukları halıları daha ucuza mal ederek büyük kar elde etmişlerdir (Metin, 2001). 1947 yılında Demirci’de halı tüccarları tarafından 6.000 düğüm için bir lira ödendiği bilinmektedir. Bu yıllarda Demirci’de 1.135 halı tezgahında yaklaşık 3.000 kişi çalışmıştır. Halıların o yıllardaki satış fiyatlarına bakıldığında; birinci kalite halı m2si 25, ikinci kalite olanı 19, yıkanmış olanların m2si ise 30-32 liradan işlem görmekteydi. Aynı halıların 1939 yılı fiyatları 450 kuruş ile 375 kuruş arasında değişmekteydi (Armağan, 1947: 3-4). Demirci’de 1950-1990 arası dönemin ana ekonomik fonksiyonu halıcılıktır. 1950’li yıllarda Demirci’de inşa edilen evlerde avlularının vazgeçilmezi olan halı odaları bulunmaktaydı. Hayvanların kırkım dönemlerinde Demirci’li tüccarlar Balıkesir ve Trakya’ya giderek burada üretilen yapakları adeta kapatmışlardır. Buradan temin edilen yapaklar Demirci’ye zor şartlarda 167 getirilmiş, yıkayıp temizleyecek sınai tesisleri olmadığından Demirci ve Simav derelerinde günlerce kalarak yıkanmış ve kurutulmuşlardır. Temizlenen yapaklar iplik haline getirildikten sonra kök boyası ile boyanıp kullanıma uygun hale getirilmişlerdir. Bu tarihlerde yörede geçmişte halı ipliklerini boyamada kullanılmak üzere ekilmiş kökboyalıklara artık bağ çubukları dikildiği görülmektedir. Demirci’de bu dönemde daha çok el dokuması halıcılık yapılırken, 1956 yılında Özkul, 1966 yılında da Örnek halı fabrikalarının kurulmasıyla fabrika halıcılığına geçiş başlamıştır. 1960 yılında Demirci’den yurt dışına 295.000 m2, 1965’te 345.000 m2 ve 1970’te de 550.00 m2 halı ihracatı gerçekleştirilmiştir. Demirci ve köylerinde dokunan el halıları şehirdeki Orhunlar İş Hanı, Örnek Palas ve Örnek Otellerinin avlularında Cuma günleri kurulan halı pazarlarında satılmışlardır (Aydın, 2003: 26-28). 5.5. 1969 Tarihli Millet Meclisi Tutanak Dergisi’nde, Türkiye’de bu tarihte 6948 sayılı kanun gereğince Bakanlık sanayi siciline tescil edilmiş, senelik toplam kapasiteleri 88.556 m 2 olan toplam 10 adet halı fabrikası olduğunu ve bunlardan sadece bir tanesinin Demirci’de bulunduğu görülmektedir. Yine aynı dergide belirtildiğine göre Demirci, Gördes, Kula, Selendi ve benzer ilçelerde, o tarihlerde “el dokusu halı imalatı yanında fabrikasyon halı imalatı cüz’i seviyede olup esasen fazla rağbet görmemekteydi.53 1970’li yıllarda Demirci’de genç kızlar, sabahları günün erken saatleri ile öğle saatleri arasında anneleri ile birlikte halı dokumaktadır (Aydın, 2003: 31). 1980 yılları civarında tüccarların halı dokunan Demirci köylerinde şubeler açtıkları, birbirlerinin şubelerini çalabilmek için dokuyucuya verilen yüzdeleri arttırdıkları, dokuyucuya sıyırdım hesabı ile para ödedikleri bilinmektedir. Bir sıyırdım bir sırada atılan 60 düğüme verilen addır- 60 sıyırdım (3.600 ilme) bir yevmiyedir. Bir günde 2 veya 3 yevmiye yapanlar vardır. 1985 yılında bir yevmiye için 300350 lira ödenmektedir. Tüccarlar fitre ve zekatlarını kendi halı dokuyucularına verirler. Fitre ve zekatlar genellikle dokuyucuların giyeceği veya kullanacağı eşyalardan oluşur. Ayrıca Kula ve Gördes’te görüldüğü gibi Demirci köylerinde de tüccarların iyi bir şube ve dokuyucuyu kendilerine bağlamak için ona hediyeler verdikleri veya bazı kefilliklere girdikleri bilinmektedir. 1980’li yıllarda tüccarların bu nedenle 200-300 lira peşin verdikleri bile görülmüştür (Öztürk, 1997: 320-321). 53 Millet Meclisi Tutanak Dergisi, B: 87, 5.5.1969, O: 1, s.180, www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/.../c036/.../mm__020360870180.pdf, 29.07.2012, 16.30 pm Şube, tüccarların halı malzemelerini dokuyuculara dağıtıp, halıların dokunuşunu kontrol ederek, tüccardokuyucu arasındaki ilişkiyi sağlayan kişi ( İsmail ÖZTÜRK; a.g.m, s.320) 168 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Resim 17: Demirci İlçesinde Halı Dokumacılığı (1930) Kaynak: Toronto Robert Simpson Ltd, 1930. Demirci’de 1980-1990 yılları arasında halıcılık sanatı daha da gelişmiş ve şehir halkının ekonomik hayatına önemli katkılar sağlamıştır. 1985 yılında Ahi Evran Sanayi Sitesi’nin ve bu siteye yakın sahada birçok halı fabrikalarının inşaatı başlamıştır. Bu fabrikaların bir kısmı bu dönemde faaliyete geçerken bir kısmı ise 1990 yılı sonrası tamamlanmıştır (Aydın, 2003: 31-33). 1990 sonrasında Demirci’de halıcılık faaliyetlerinde de önemli değişimler kaydedilmiştir. Kökboyaların yerini suni boyalar almış, yöredeki küçükbaş hayvanların yünleri halen halıcılık sanayinde kullanılmaktaysa da, yün yurt içinde Balıkesir, Çanakkale ve Trakya’dan, ayrıca yurt dışından da temin edilmeye başlanmıştır. El halısı tezgâhları tahtadan demire dönmüş, bunun dışında atölye tipi üretime de geçilmiştir. Ancak üretilen halılar tüccarlara dokunduğu için halı üreticilerinin ekonomik durumlarında pek iyileşme olmamıştır. Özellikle 1980 sonrası Demirci’de makine halıcılığında âdete bir patlama yaşanmıştır. Tesisler entegre tesis haline dönüşmüş, fabrikalara yün olarak giren hammaddeler halı olarak çıkar duruma gelmiştir. Fabrika sahiplerinin ekonomik durumlarına ve fabrikaların büyüklüklerine göre iplik haline getirme, boyama, dokuma, yıkama gibi tüm bölümler bulunmaktadır. 169 Daha önceki dönemlerde olduğu gibi derelerde günlerce kalmak ve ilkel şartlarda yün yıkama zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Fabrikalarda üretilen ev, otel ve yurt taban döşeme halıları yurt içine ve yurt dışına pazarlanmaktadır. Ancak 1990 ortalarından sonra yaşanan ekonomik krizler halıcılığı da önemli ölçüde etkilemiş, şehirdeki irili ufaklı 65 civarındaki fabrika sayısını 1820’ye indirmiştir. Çalışan mevcut fabrikalar da üretim kapasitelerini ve vardiyalarını düşürmüştür. Halı fabrikalarının 9 tanesi şehrin batısındaki Bahçeler Mahallesi sınırları içerisindeki eski sanayi sitesinde yer alırken, geri kalanların tamamı ise 1985 sonrası şehrin güneyinde Dr. Mehmet Akarsu Mahallesi’nde faaliyete geçen Ahi Evran Sanayi Sitesi’nde üretim yapmaktadır (Aydın, 2003: 35). Demirci’de halıcılık sektöründe endüstriyel üretime geçişle birlikte, fabrikalarda çalışan işçiler, fabrikalardan toptan halı alıp, ülkemizin değişik şehirlerinde minibüslerle seyyar halı pazarlayan yüzlerce pazarlamacı ve fabrika sahipleri istihdam imkanı bulmuştur (Aydın, 2003: 41). Türkiye genelinde olduğu gibi, el halısı dokuma yevmiyelerinin düşük olması, dokuyucuların asgari ücret hatta daha düşük ücretle çalıştırılmaları, sigorta primlerinin tam veya hiç yatırılmaması sonucu bu sektörde fabrika sahipleri ile pazarlamacılar ekonomik olarak tatmin olmuş, ancak geniş halk kitleleri tatmin olamamıştır. 1990’lı yıllarda üretilen halıların yurt dışına istenilen düzeyde pazarlanamaması, diğer fiziki faktörlerdeki zorluklar ekonomik olarak durumu iyileşen, sermaye biriktiren girişimcilerin daha büyük pazarlara yakın, daha avantajlı İzmir, Manisa ve Salihli'ye sermayesi ile birlikte göçünü gündeme getirmiştir (Aydın, 2002: 190). Günümüzde Demirci yöresinde halen 10.000 civarında el dokuma halısı tezgahı bulunmaktadır54. Demirci el dokuma halısı alanında yitirdiği iç ve dış Pazar payını cami halılarıyla ünlendiği makine halıcılığı alanında sürdürmektedir. Halen Türkiye’deki Cami halı Pazarının %70’i Demirci fabrikalarındaki halılara aittir55. 54 55 www.manisakulturturizm.gov.tr/belge/1.../demirci-halilari.html okulweb.meb.gov.tr/45/05/325780/demriciekonomi.doc 170 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 8.2 Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Üretim Durumu Demirci, el dokuma halıları ile dünyaya kendisini tanıtmıştır. Demirci’de az da olsa hâlâ Anadolu kültürünün farklı el işleme ürünlerine rastlamak mümkündür. Gerek ilçe merkezinde, gerekse köylerimizde çok sayıda halının dokunma aşamasında, tezgâhta işlenmesi mümkündür.56 10.000 civarında el tezgahı bulunan, ihracata ve iç pazara yönelik halılar dokunan Demirci yöresinde halıcılık, en önemli gelir kaynaklarından biridir. Gördes ve Kula halıları ile benzerlik arz eden Demirci halıları da 19. Yüzyıl ve 20. Yüzyıl başlarında dış satıma yönelik çalışan şirket ve tüccarların batı zevkine yönelik siparişleri nedeniyle kalite ve desen yönünden bozulma gösterdiyse de, günümüzde bu yozlaşmanın halımıza verdiği zararın anlaşılmasına uygun, yüksek kalitede halılar dokunmaya başlamıştır. Demirci İlçesinde Halıcılık Sektöründe faaliyet gösteren işletme sayısı makine halısı alanında 32, el halısı alanında ise 12 olmak üzere toplam 44’tür. Tablo 58: Faaliyet Türlerine Göre Demircili İşletmeler Sektör Faaliyet İşletme Sayısı Makine Halısı 32 El Halısı 12 İplik 5 Diğer(Boyama) 2 Diğer(Yıkama) Kaynak: TSO, 2012. 2 Halıcılık Tekstil ve Hammaddeleri Çalışan sayısına göre değerlendirildiğinde ise makine halısı sektöründe faaliyet gösteren 50- 249 çalışanı olan orta ölçekli firma sayısı 2, 10-49 arası çalışanı olan firma sayısı ise 30 tanedir. Makine halısı sektöründe 250’den fazla çalışanı olan büyük ölçekli firmalar bulunmamaktadır. El halısı sektörü ele alındığında 12 tane küçük ölçekli (0-9) çalışanı olan işletme bulunmaktadır. El halısı sektöründe faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekte firma bulunmamaktadır. 56 Demirci halıları kendine özgü bir motif-kompozisyon özelliğine sahip olmayıp, Gördes, Uşak ve Kula’da dokunan özellikle İran tipi, Saray halılarından etkilenerek dokunmuşlardır. Nitekim Demirci eski el halılarının teknik özelliklerine dair bilgiyi 20. yy’ın başlarına ait yabancı kaynaklardan edinmekteyiz. Bu kaynaklarda Demirci Halısı için; ortalama kalitede bir Gördes halısından daha sık yani ince kalitededir. Yün iplikleri çok daha iyi seçilmiş olup iki bazen de üç bükümlüdür ve havları Gördes halılarından daha kısa kırkımlıdır. Aynı yıllarda, Demirci halılarının fiyatları Gördes’inkilerden %20 fazla olduğu halde, Gördes halılarının yerine yedek ürün olarak düşünülmüşlerdir. Demirci kalitesi halı piyasasında Hindistanieh olarak bilinir, genellikle Uşak’ta üretilen belli başlı halılardan daha ince kalitede dokunur, kırkımları çok titiz bir şekilde yapılır fakat kısa havlarına rağmen bir inch’te bulunan düğüm sayısının fazla olması sebebiyle uzun havlı olan diğer halılardan daha ağır ve daha dayanıklıdır denilmektedir (Mumford, 1902: 151- 152). 171 Tablo 59: İstihdam Yapısına Göre Demircili İşletmeler Sektör Halıcılık Tekstil ve Hammaddeleri Faaliyet Çalışan Sayısı 0-9 Makine Halısı El Dokuma Halısı 12 İplik 1 Diğer(Boyama) 2 Diğer(yıkama) Kaynak: TSO, 2012. 10-49 50-249 30 2 4 1 250+ 2 Halıcılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar kapasitelerine göre değerlendirildiğinde makine halısı sektörünün 701.165,344 m2’lik alanda kurulduğu görülmektedir. El dokuma halısı sektörünün ise henüz kurulu bir kapasitesi bulunmamaktadır. Tablo 60: Kapasitelerine Göre Demircili İşletmeler Sektör Faaliyet Kapasite m2 Halıcılık Makine Halısı 701.165,344 M2 El Halısı Kg Tekstil ve Hammaddeleri İplik 1.953.779 kg Diğer Diğer Kaynak: TSO, 2012. 8.3 Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Satış ve Pazarlama Yapısı İlçeye her yıl yaklaşık olarak, 150-200 yabancı turist halı ve kilim ticareti için yöreye gelmektedir. 5.000 civarında da yerli turist çeşitli etkinlik, eğitim-öğretim, ticaret, tarım, kaplıca turizmi, yamaç paraşütü vb. konularda ziyaret etmektedirler. Bölgede inanç turizmi potansiyelinin olması cami halısı sektörünün geliştirilebilmesi için büyük bir fırsattır. Bölgedeki işletmeler ciro tutarlarına göre değerlendirildiğinde makine halısı sektöründe faaliyet gösteren firmaların cirolarının 600-799 bin TL arasında değiştiği gözlenmektedir. Makine halısında bu aralıkta ciro yapan 11 firma bulunurken el halısı sektörü için firmaların cirolarına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. 172 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 61: Ciro Tutarlarına Göre Demircili İşletmeler Sektör Halıcılık Ciro Tutarı (Bin TL) Faaliyet 0-199 200-399 400-599 600-799 800-999 1.000-1.199 Makine Halısı 11 El Dokuma Halısı İplik Tekstil ve Hammaddeleri Diğer Diğer Kaynak: DTSO, 2012. 8.4 3 Demirci İlçesi Halıcılık Sektöründe Dış Ticaret 2011 yılında Demirci ilçesinin 2007’den bu yana halı ihraç ettiği ülke sayısı giderek artmıştır. Dalgalı bir seyir izleyen halı ihracatının 2008’den bu yana azalarak bir artış göstermiştir. 2011 yılındaki toplam halı ihracatı toplam 706.347 dolar olarak gerçekleşmiştir. Uzun dönemde ise 2004’ten bu yana toplam halı ihracatı %894,26 oranında arttığı görülmektedir. Şekil 12: Demirci İlçesi İhracat Trendi (USD) İhracat Değeri İhracat Artış Oranı (%) 7 900.000,00 6 800.000,00 5 700.000,00 600.000,00 4 500.000,00 3 400.000,00 2 300.000,00 1 200.000,00 0 -1 100.000,00 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 0,00 Kaynak: TİM, 2012. Demirci ilçesinin toplam halı ihracat tutarı 706.348 USD’dır. Bunun %6,6’sını el dokuma halısı ihracatı %93,4’ünü ise makine halısı ihracatı oluşturmaktadır. Makine halısının toplam ilçe ihracatındaki payı %68,4 iken el dokuma halısının toplam ilçe ihracatındaki payı ise 4,8’dir. Toplamda halıcık ilçe ihracatının %73,2’sini oluşturmaktadır. 173 Tablo 62: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü İhracatı (USD) Ürün Türü Makine Halısı Tufte Diğer El Dokuma Halısı Toplam Halıcılık Kaynak: TSO, 2012. Tutar (USD) 659.617,07 643.297,86 16.319,21 46.730,83 706.347,90 Toplam İhracattaki Payı 68,4% 66,7% 1,7% 4,8% 73,2% Ürün Türü İhracatındaki Payı 93,4% 91,1% 2,3% 6,6% 100,0% Genel ihracat rakamları ile değerlendirildiğinde Demirci İlçesinin toplam ihracatı 964.855 USD’dır. Bu tutar bağlı olduğu Manisa İli’nin toplam ihracatının %0,02 kadarıdır. Halıcılık sektörüne göre değerlendirildiğinde ise Manisa halı ihracatının yaklaşık %50’sini Demirci İlçesi gerçekleştirmektedir. Türkiye genelinde değerlendirildiğinde ise Demirci Türkiye halı ihracatının sadece %0,04’lük kısmını gerçekleştirmektedir. Tablo 63: Demirci, Manisa ve Türkiye Halı İhracatı ile Karşılaştırılması (USD) GENEL İHRACAT Manisa Halı İhracatı 1.425.741,37 Demirci Halı İhracatı ve Manisa Halı İhracatındaki Payı 706.347,90 49,54% Türkiye Halı İhracatı ve Türkiye Halı İhracatındaki Payı 1.629.537.366,05 0,04% Manisa Toplam İhracatı 4.277.657.576,99 Demirci Toplam İhracatı ve Manisa Toplam İhracatındaki Payı 964.855,43 0,02% Demirci İlçesinin halı ürünü ihracatında alt kırımlarına göre değerlendirildiğinde en fazla ihracı yapılan halı ürününün yün/ince kıldan baskılı tufte edilmiş makine halısı olduğu görülmektedir. Tablo 64: Halı Türlerine Göre Demirci Halı İhracatı (2011, USD) Halı Çeşitleri İhracat Değeri Halı.Yer Kaplaması-Yün/İnce Kildan.Baskılı Tufte Edilmiş (T59) Düğümlü/Sarmalı Halı ve Yer Kaplamaları-Diğer. Dokunabilir Diğ. Maddelerden (T58) Diğer Kilim.Sumak.Karaman ve Elde Dokunmuş Yer Döşemeleri-Tuftesiz/Flokesiz (T59) 643.297,86 Keçeden Halı.Diğer Yer Kaplamaları-Diğer. Tuftesiz/Flokesiz (T59) 4.461,21 Yer Kaplamalari-Diğer.Havsız.Hazır Eşya.Tuftesiz/Flokesiz (T142) 11.858,00 El Yapımı Olanlar Diğerleri (Text 58) Kaynak: TİM, 2012. 16.559,98 13.130,66 17.040,19 174 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 2011 yılında Demirci İlçesinin toplam halı ihracatı 706.347 dolar olarak gerçekleşmiştir. Halı ihracatının %93,4’ü makine halısı olarak gerçekleşmiştir. El dokuma halısının toplam halı ihracatındaki payı ise %6,6’dır. Şekil 13: Demirci İlçesi Halı İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (2011,%) Rusya Federasyonu 2% Surinam 9% Almanya 23% KKTC 16% Avusturya 1% Azerbeycan Nahçıvan 4% İngiltere 5% İsviçre 9% Belçika 1% Bosna Hersek 20% Hollanda 5% Fransa 3% Kaynak: TİM, 2012. 2011 yılında halı ihracatının ülkelere göre dağılımına bakıldığında Almanya %23 ile ilk sırada, Bosna Hersek %20 ile ikinci sırada KKTC’nin ise %16 ile üçüncü sırada geldiği görülmektedir. 8.4.1 Demirci İlçesi Halıcılık Sektöründe Makina Halısı İhracatı Demirci ilçesi toplam halı ihracatının %93,4’ünü makine halısı oluşturmaktadır. Makine halısı ihracatının en fazla yapıldığı ülkelerin başında %22,92 payla Almanya gelmektedir. Geçen yıldan bu yana Almanya’nın Demirci İlçesinden makine halısı talebi %9,74 oranında artmıştır. Ürün bakımından ele alındığında ihracatı en fazla olan halı türünün 643.297,86 USD ile yün/ince kıldan baskılı, tüfte edilmiş yer kaplaması olduğu görülmektedir. Yün/ince kıldan baskılı tufte edilmiş makine halısının ihracatı yıllara göre değerlendirildiğinde ise ihracatının dalgalı bir seyir göstersede yıllar itibariyle ihracatının giderek arttığı görülmektedir. 175 Şekil 14: Demirci İlçesi Tufte Halı İhracatı (USD) 800.000 743.920 700.000 643.298 600.000 500.000 400.000 476.520 359.190 453.417 300.000 200.000 171.702 100.000 0 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Kaynak: TİM, 2012. Demirci ilçesinde halıcılık sektöründe faaliyet gösteren firmalardan ihracat ve ithalat yapan 12 firmadan 5’I ihracat yapmakta, 7’si de ithalat yapmaktadır. Demirci İlçesine özgü el halılarının ihracatını ya da ithalatını yapan firmalar hakkında bilgi yoktur. Tablo 65: Dış Ticaret Faaliyetlerine Göre Demircili İşletmeler Sektör Halıcılık Tekstil ve Hammaddeleri Faaliyet Makine Halısı İhracat Yapan İthalat Yapan 5 7 1 1 El Halısı İplik Diğer Diğer Kaynak: TSO, 2012. Makine halısı sektöründeki firmalar ihracat tutarlarına göre değerlendirildiğinde 0-49 bin USD arasında ihracat yapan firma sayısı 1, 200-249 bin USD aralığında ihracat gerçekleştiren firma sayısı 1’dir. Aynı şekilde 300-349 bin USD aralığı ile 500 ve üzeri ihracat yapan firmalardan 1’er tane vardır. 176 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 66: İhracat Tutarlarına Göre Demirciliİşletmeler Sektör İhracat Tutarı (Bin USD) Faaliyet 0-49 Halıcılık Makine Halısı 50-99 100-149 150-199 200-249 250-299 300-349 350-399 400-449 450-499 500 + 1 1 1 1 El Halısı İplik Tekstil ve Hammaddeleri Diğer 1 Diğer Kaynak: TSO, 2012. 8.4.2 Demirci İlçesi Halıcılık Sektöründe El Dokuma Halısı İhracatı TİM verilerine gore Demirci ilçesi 2011 yılı itibariyle Rusya, ve Belçika’ya toplam 41,955.15 USD tutarında el halısı ihraç etmiştir. İlçe toplam ihracatının %1,22’lik kısmını Rusya’ya el dokuma halısı olarak gerçekleştirmiştir. Hollanda için bu oran %1,77 iken Belçika için %1,86’dır. El dokuma halısının toplam halı ihracatı içindeki payının %4,8 olduğu görülmektedir. Yıllara göre değerlendirildiğinde de el halısının ihracatına 2011 yılında başlanmıştır. Ülkelere göre ihracat rakamlarına bakıldığında el halısında İsviçre’nin toplam halı ihracatı içerisindeki payının %13,6, Rusya’nın %1,22 ve Fransa’nın %0,49’dur. 1 177 9. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN İHTİYAÇ, TALEP, SORUN VE PAYDAŞ ANALİZİ Yapılan araştırmada Demirci ilçesinin sorun, paydaş, ihtiyaç-talep analizi aşağıdaki şekilde gerçekleştirilmiştir. 9.1 Demirci İlçesi Halicilik Sektörünün Sorun Analizi Demirci İlçesi Halcılık sektörüne ilişkin sorunlar temel olarak finansman, doğal kaynaklar, strateji ve rekabet, pazarlama ve satış, girişimcilik ile üretim olmak üzere altı ana grupta toplanmıştır. Belirlenen sorunlar neden sonuç ilişkisine göre alt kırımlara ayrılmıştır. Başlangıç sorununa doğrudan neden olan sorunlar ana sorunun altına yerleştirilmiştir. Nedenler arasında neden sonuç ilişkisi yok ise ve aynı sonucu doğuran farklı nedenler aynı seviyeye yerleştirilmiştir. Finansman Sorunu Finansmandan kaynaklanan sorunların temelinde güçsüz sermaye yapısı, yüksek girdi (enerji, hammadde, işçilik ve nakliye) maliyetleri ve ilçedeki sektör oyuncularının teşviklerden yeteri kadar yararlanamaması bulunmaktadır. Sermayenin bölünmesi ve öz sermaye ile iş yapma alışkanlığı sermaye yapısını zayıflatmaktadır. Sektörün emek yoğun olması nedeniyle işçilik maliyetlerinin arttığı ve kayıtdışılığın engellenemediği görülmektedir. Girdi maliyetlerini arttıran diğer bir unsurda tedarikçilere olan bağımlılıktır. Örneğin makine halısının üretiminde kullanılan ekipmanlarda büyük oranda Almanya’ya bir bağımlılık görülmektedir. Üretici ile aracı arasındaki kâr marjı da yüksektir. Sektöre olan teşviklerin yetersizliğinin yatırımları ve büyüme hedeflerini olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Kredi ve teşviklere yönelen firmalar devlet desteklerinden faydalanmak istediklerinde bürokratik işlemleri uzun sürmekte ve kredi şartları ağır gelmektedir. Doğal Kaynaklar Sorunu Doğal kaynaklar açısından yaşanan sorunlar, hammadde kısıtı ve altyapı kısıtı olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir. Demirci İlçesinin ana geçim kaynağını hayvancılık ve halıcılık oluşturmasına rağmen hayvancılıkta son zamanlarda bir gerileme yaşandığı görülmektedir. Saf koyun ırklarının yetişmemesi nedeniyle halı ipliğinin hammaddesi olan koyun yününün kalitesi düşmekte bu da halının iplik kalitesine ve parlaklığına yansımaktadır. Bu nedenle ilçede bir yün standardı yakalanamamaktadır. 178 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci’nin Manisa İlinin en uzak ilçesi olması ve dağlık bir bölgede yer aldığı için sanayi gelişememiştir. Altyapı bakımından hem fiziksel açıdan hem de teknik açıdan sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bölgede bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nin olmaması büyük bir eksikliktir. Bu fabrikaların altyapılarının yetersiz kalmasına, koordinasyonsuzluğa ve altyapıya ilişkin gereken kaliteli hizmetin verilememesine neden olmaktadır. Teknik altyapı bakımından makine halıcılığın can damarı ve teknolojide yeniliğin tetikleyicisi özgün tasarım yazılımlarının geliştirilip kullanılmaması temel sorunlardan bir tanesidir. Satış ve Pazarlama Sorunu Halıcılık sektöründe özellikle el halısı aynı zamanda bir el sanatı dalı olarak da kabul edilmektedir. Bu yüzden üretim kadar satış ve pazarlamada büyük bir önem taşımaktadır. Halıcılık sektörü pazarının ana belirleyicisi ise müşterilerdir. Günümüzde müşteri algısı ve tercihi sektördeki trendleri belirlemektedir. Bu yüzden pazarlama, satış, reklam ve tanıtımın etkinliği büyük önem taşımaktadır. Demircilik ilçesindeki halıcılık sektörüne bakıldığında ürün yelpazesinin darlığı göze çarpmaktadır. Demirci İlçesi sadece yün halı pazarı ile sınırlı kalmıştır. Halı satışlarında bir fiyat istikrarsızlığı göze çarpmaktadır. Çin, Hindistan ve Nepal gibi Uzakdoğu ülkeleri küresel pazarda yükselirken çağdaş eğilimlerin takip edilmemesi nedeniyle iç pazarda bile kent artık kendi ürünlerine değil Gaziantep ve Isparta halılarına yönelmiştir. Demirci ilçesinde cami halıcılığı potansiyeli yüksek olmasına rağmen sektör kendine yeni pazarlar yaratmada sıkıntı çekmektedir. Pazar payının düşmesinin bir nedeni de Demirci el dokuma halısı tasarımında ilçeye özgü desen ve motifler yerine dokuma halılarının desen kağıtlarının el halılarına uygulanmasıdır. Makine halısı dokumacılığının gelişmeye başlamasından sonra el dokuma halıları eski kalitesini ve önemini kaybetmeye başlamıştır. Kök boya yerine suni boyaların kullanılması nedeniyle halı kalitesinin düşmesi müşteri tercihlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Öte yandan Demirci İlçesi halıcılık sektörü yerel televizyonunun olmaması ve yerel gazetelerin haftada bir çıkması nedeniyle basın ve medyayı etkin olarak kullanamamaktadır. Bu da müşteride farkındalık yaratmanın, halkı bilinçlendirmenin, markalaşmanın önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Demirci Halıcılık Sektöründe ulusal ve uluslararası fuarlara katılım oranının da düşük olduğu görülmektedir. Tüm bunlar Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün markalaşamama sorununu doğurmaktadır. 179 Strateji ve Rekabet Stratejileri İç piyasada yerel rekabet yüksektir fakat bu rekabeti satıcıların birbirlerini kötüleyerek yapması sektörün imajını zedeler niteliktedir. Sektördeki en büyük ve temel sorun halıcılıkta tanıtım ve marka, kurumsal ve büyüme stratejisinin ve vizyonun olmamasıdır. İlçeye özgü güncel ve gerçek verilerin olmayışı üretime yönelik denetim ve performans ölçümü yapılmasını ve kalite ve standartların sınıflandırılmasını önlemektedir. İlçedeki halıcılık sektörüne özgü bir kalkınma modeli de bulunmamaktadır. Üretimden Kaynaklanan Sorunlar Halıcılık sektörü geçmişten bu yana emek yoğun bir sektör olmuştur. Demirci İlçesinde gerek üretimde gerekse tasarımda teknolojik alt yapının yetersiz kaldığı ve eskidiği görülmektedir. Bu durum makine halıcılığını çağdaş, yenilikçi ve özgün halı üretimi çizgisinden uzaklaştırarak yer örtüsü üretimine indirgemiştir. Teknoloji yetersizliği seri üretimi de engellemektedir. Halı üretiminin temel adımlarından biri olan ve halıya kimliğini kazandıran renklendirme konusunda da sorunlarla karşılaşan sektör renklendirmede sertifikasyona da gidememektedir. Girişimcilik Demirci İlçesinde halıcılıkla uğraşan kesim diğer illere göç etmektedir. Bölgede halıcığına yönelik eğitim kurumlarının da zayıflığı beyin göçünün asıl nedenidir. Bölgedeki girişimcilerin eğitim seviiyesi ilkokul düzeyindedir. Dışa göç yeni nesilin bu konuda risk, sorumluluk ve sahiplenme kültürünü de zayıflatmıştır. Sektör insan kaynağı sıkıntısı (dokuyucu, boyama ustası, tasarımcı) sıkıntısı geçmektedir. Sektöre dinamizm kazandıracak ara eleman bulunamamaktadır. Yeni nesilce devam ettirilmeyen ata mesleğin sırları da ustaları ile birlikte kaybolmaktadır. Örgütsel bakımdan sektörde küçük olsun benim olsun mantığı iletişimi, işbirliğini ve koordinasyonun sağlıklı halde yürütülmesini engellemektedir. Bu yüzden bilgi paylaşımı en az düzeyde kalmakta ortak akıl oluşturulamamaktadır. Sektör oyuncuları işbirliğine açık olsalar da lider eksikliğinden dolayı moral ve motivasyonları düşmekte bu yüzden harekete geçememektedir. Dolayısıyla kurum ve kuruluşlar arasındaki ilişkiler zayıflamakta ve disiplinler arası etkileşim kurulamamaktadır. Örgütlenemeyen ve kendi başına hareket eden oyuncuların sorunlarına çözüm bulmak konusunda lobicilik faaliyetlerinin de zayıf olduğu görülmektedir. Kurumsallaşma bakımından dışa kapalı bir kültüre sahip olan sektörde profesyonelleşme görülmemektedir. 180 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Şekil 15: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Sorun Analizi 181 9.2 Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Paydaş Analizi Demirci Halıcılık Sektörü için yapılan paydaş analizinden elde edilen verilere göre; Cami halısı üreticileri Yerel Yönetim Tedarikçiler Tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesim Eğitim kurumları Tasarımcılar ve Müşteriler, sektörün en etkili paydaşlarıdır. Müşteriler sektörün yaşaması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca tasarımda da söz sahibidirler. Trendleri müşteriler belirlemektedir. Tedarikçiler üreticilerin performanslarını doğrudan etkilemektedir. Sektörün yapısı incelendiğinde sektörün seccade halıları ile ünlendiği görülmektedir. El dokuma halıları genel itibariyle eski popülerliğini yitirmiştir. Hem el halısı hem de makine halısı alt sektöründe insan kaynağına büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yüzden eğitim kurumları büyük önem taşımaktadır. Eğitim sektörünün Demirci ilçesine etkisi orta seviyededir. Demirci halıcı girişimcilerin büyük çoğunluğunun eğitim düzeyi ilkokul seviyesindedir. Üniversitenin Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi eğitime 2012-2013 yılında başlayacaktır. Bu anlamda eğitim kurumlarının sektöre etkisi düşüktür. Demirci Meslek Yüksek Okulu vizyonunun içerisinde el sanatlarına vurgu yapılmamıştır. Güzel Sanatlara ilişkin bir bölümde yer almamaktadır. İlçede Kız Meslek ve Teknik Lisesinin yanında halk evleri de halıcılık kursu vermektedir. Sektör en büyük sıkıntıyı, satış ve pazarlamada yaşamaktadır. Bu anlamda sektörün koordinasyonu sağlayacak, bilinçlendirme ve yaygınlaştırma çalışmaları yapacak, kümelenme temelli rekabeti geliştirmeyi amaçlayan, pazarlamada yardımcı olacak, eğitim ve fuar gibi etkinliklere öncülük edecek ve işbirliği çerçevesinde projeler geliştirme ve tanıtım gibi misyonları üstlenecek kurum, kuruluş ve STK’ların arttırılmasına ihtiyaç vardır. Aşağıdaki Şekil incelendiği zaman sektörü en çok etkileyen kurumlar etki derecesinin yüksekliğine göre kırmızıdan sarıya doğru yapılandırılmıştır. Kırmızı en çok etkileyen yeşil orta düzeyde etkileyen ve sarı en az etkileyen paydaş olarak kodlanmıştır. 182 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Şekil 16: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Paydaş Analizi 183 9.3 Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün İhtiyaç ve Talep Analizi Saha çalışmalarında yapılan mülakatlardan elde edilen verilere göre Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün talepleri ortaya konmuştur. Sektörün hem ciro hemde istihdam bakımından önümüzdeki üç sene içerisinde %20-60 arasında bir oranda küçüleceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla firmaların talepleri ve ihtiyaçları sınıflandırılarak sektörün talep ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin yapılabilecek faaliyetler stratejik bir vizyon ile ele alınmıştır. Şekil 17: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü İhtiyaç ve Talep Analizi İnsan Kaynağı İnsan kaynağı ihtiyaç ve talep analiz stratejik vizyonu istihdamın sürekliliğinin sağlanabilmesi için insan kaynağı yetiştirilmesi konusunu temel almaktadır. Bu vizyona bağlı olan faaliyetler ise aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır. 184 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ 1- Faaliyete geçecek olan fakültelerin tasarım ve el sanatları bölümlerine özel yetenek ile öğrenci alınması 2- Halıcılık ve Dokumacılık Yüksek Okulu açılması 3- Çeşitli okullarda bu bölümlerin tanıtım ve reklamlarının yapılması 4- Halı ustalarının yanında çıraklık eğitimi verilmesi ve bu eğitimlerin sertifikalandırılması 5- Köylerde halıcılığın yaygınlaştırılması için mesleki eğitim çalışmalarının yapılması 6- Sektörün ihtiyaç duyduğu hizmetlerin kalitesinin artması için meslek liselerinde ihtiyaç duyulan döküm, makine, elektrik-elektronik, yazılım vb. yeni bölümlerin açılması veya mevcut bölümlerin de müfredatının güçlendirilmesi ve müfredatların daha esnek hale getirimesi; bu bağlamda çeşitli teşvik mekanizmalarının ihdas edilmesi 7- Üretilen halının cinsi, yeri, orjinal bilgileri ve dokuyucusunun yanı sıra TSO tarafından oluşturulacak sertifikanın halı ile birlikte verilmesi Satış Pazarlama Satış ve pazarlamanın stratejik vizyonu rekabetçi küresel bir oyuncu olabilmek için markalaşmanın sağlanması şeklinde öne çıkmıştır. Bu bağlamda; 1- Halıların ebatlarının müşterilerin isteklerine göre düzenlenmesi 2- Ürünü çıkarmanın yanında ambalajına da (katalog vb) önem verilmesi 3- Tasarıma önem verilmeli, tasarım tek bir süreç olarak değil devam eden bir süreç olarak algılanmalı, halıya özel tasarım programları kullanılmalı 4- Showroomların açılması 5- Fuarlara katılımın arttırılması ve katılımı destekleyecek fonların ayrılması gerekmektedir. Stratejik Araştırma Rekabet stratejileri vizyonu rekabetçi küresel bir oyuncu olabilmek için rakiplerine göre stratejik konumlandırmanın yapılması gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Bu bağlamda; 1- Sektörün kısa-orta-uzun dönemli stratejik planlanmasının yapılması 2- Yıllık sektörel stratejik planların hazırlanması ve performans kriterlerinin belirlenmesi 3- Envanter veri tabanının oluşturulması ve güncel bir sistemin oluşturulması 4- Sektöre ilişkin dünya trendlerinin incelenmesi ve piyasa araştırmalarının peryodik olarak raporlanması 185 5- Üniversite– Sanayi işbirliği içerisinde Ar-Ge odaklı yüksek lisans ve doktora tezlerinin yapılması; nitelikli bilginin sektöre transfer edilmesi (Makine mühendislerinin tezgahlar konusunda çalışması) 6-Sektöre yönelik kalkınma planının hazırlanması 7-Firmaların kurumsallaştırılma çalışmalarının başlatılması 8-Vizyon belirlenmeli ve çalışmalar bu doğrultuda sürdürülmelidir. Eğitim Eğitim stratejik vizyonu kapsamında örgün eğitim dışında sektöre özel eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik sertifikalı seminer ve kursların düzenlenmesi fikri öne çıkmıştır. Bu bağlamda; 1- Halıcılığa ilişkin temel kavram ve tekniklerin verileceği seminerlerin düzenlenmesi 2- Halıcılığa ilişkin pazarlama ve satış teknikleri seminerlerinin düzenlenmesi 3- El Sanatları ve halıcılık atölye çalışmalarının devamlı hale getirilmesi 4- İşletme yöneticilerine yönelik stratejik liderlik ve stratejik yönetim seminerlerinin verilmesi ve sürekli hale getirilmesi 6- Yazılım kurslarının düzenlenmesi 7- Yabancı dil kurslarının düzenlenmesi ve satış-pazarlama ağırlıklı pratik yabancı lisan eğitimlerinin düzenlenmesi 9- İletişim yönetimi kurslarının düzenlenmesi gerekmektedir. Altyapının Güçlendirilmesi Stratejik vizyon Halıcılık OSB’si (HOSB) kurulması: Bu bağlamda yapılacak olan faaliyetler; 1- Yeni fabrikaların kurulacak HOSB’lerde koordinasyonlu şekilde güçlü bir altyapı ile kurulması 2- Halıcılık Sektörünün ihtiyaç duyduğu yan sanayi kollarına bu HOSB’de yer verilmesi ve geliştirilmesi 3- Çözgü makinaları tedarik edilmesi 4- Makine teknolojisi geliştirilmeli 5- Numune tezgahlar alınmalı ve tasarımın somut olarak geliştirilmesi imkanı sağlanmalı; şeklinde sıralanmaktadır. 186 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Destekleyici, Düzenleyici ve Destekleyici Kurumların İhdası Stratejik vizyon sektörün ihtiyacı olan fon mekanizmaları yaratan, denetleyen ve düzenleyen kurumların bölgede faaliyetlerini sürekli hale getirmesi; şeklinde ön plan çıkmaktadır; bu bağlamda: 1. Ar-Ge merkezleri kurularak üreticilerle ortak çalışmalar düzenlenmesi 2. Üniversite – Sanayi İşbirliğinin geliştirilmesi 3. .Halı sektörünü düzenleyici ve denetleyici faaliyetlerde bulunacaküreticilerin sorunlarına çözüm bulacak ve lobi oluşturabilecek STK’ların yaratılması. 4. Bağımsız denetleme firmaları ile her anlamda kalite kontrolünün sağlanması 5. Devletin halıcılık sektörüne ilişkin özel teşvik yasası çıkarması, 6. Firmaların ödeme koşullarının düzenlenmesi için bankalarla anlaşmaların yapılması ve kredilerin yapılandırılmaı 7. Danışmanlık firmalarının sektörel analizler yapması ve yatırım danışmalığı hizmetlerini arttırması 8. Yün-pamuk-jüt (3 temel girdi) alanında ortak girişimlerin oluşturulması 9. Bilgiler birleştirilip paket haline getirilmeli 10. Yurtdışındaki gibi disiplinler arası etkileşim geliştirilmeli 11. Demteks’in güçlendirilmesi; gerekmektedir. 187 10. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ Halıcılık Sektörünün değer zinciri analizinde zincirin ilk halkasında hammadde tedariki bulunmaktadır. Hammadde, ya tarımsal ürünlerden ya da koyun yününden elde edilmektedir. Halı çeşidine göre (makine veya el dokuma halısı) halı üretim sürecinde izlenen adımlar ve iplik elde edilmesi aşamaları farklılık göstermektedir. Demirci el dokuma halısı olarak yün seccade halısı üretmektedir. Makine halıları ise çoğunlukla taban halısıdır. Bu duruma göre Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Değer Zinciri’nin ilk halkasında yün ve yün üretimi bulunmaktadır. Günümüzde Demirci halı üreticiler, başta koyun olmak üzere hayvan ırklarının eskisi kadar kaliteli olmaması sebebiyle yün bulma sorunu ile karşı karşıya kalabilmektedir. dış pazarlara yönelmeye başlamıştır. Bu açıdan değer zincirinin ilk halkasında ilçede birtakım problemlerin olduğu söylenebilir. Değer zinciri analizinin ikinci adımında iplik üretimi yer almaktadır. Makine halılarında yünün yanı sıra hayvan kılı, jüt ve pamuk da hammadde olarak kullanılabilmektedir. El ve makine halıları için İplik üretiminin mantıksal çerçevesi aynı iken el halılarında boyama işlemi iplik üretiminin son aşamasında yapılır. Değer zincirinin ikinci aşaması olan iplik konusunda eskiden tamamen yerel tedarikçiler ile çalışılırken günümüzde üreticilerin iplik ithalatına başladıkları görülmektedir. El ve makine halılarının üretim süreçleri de birbirinden farklıdır. El halılarında tasarımı dokuyucu hayal gücüyle gerçekleştirirken makine halılarında yazılımlar ve kalıplarla gerçekleştirilmektedir. El halılarında halı tezgahlarda tamamen iplerle dokunurken makine halılarında dokuma işlemi altlıklara yapılmaktadır. Bu altlıklar Polyster veya kumaştan da olabilmektedir. Makine halısı dokunduktan sonra asıl altlık tutkalla halı dokusu ile birleştirilmektedir. El Halılarında ise halı dokundan sonra çözgüden indirildiğinde satışa hazır olmaktadır. Makine halısında boyama işlemi dokuma işlemi bittikten sonra gerçekleştirilir. Halıcı üretiminde en önemli aşaması sayılabilecek bu tasarım süreci, Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Değer Zinciri’nde en sorunlu zincirdir. Bu zincirde tasarım oyuncularının eksikliğinin yanı sıra üreticilerin profesyonel tasarımcılara ve renk, ölçü, motif gibi tüketicinin tercihinde en önemli rol oynayan unsurlara yer verilmediği görülmektedir. Değer zincirinin son halkası satış-pazarlama konusunda da Demirci Halıcılık Sektörü’nün zayıf kaldığı görülmektedir. Zincirin bu halkasında satış ve pazarlama konusunda uzmanlaşmış firma olmadığı gibi bu hizmetin dışarıda outsourching yoluyla yapılmadığı görülmektedir. Ayrıca bu aşamada şirketlerin işbirliğine gitmek yerine bireysel hareket etmelerinin sıkıntısı yaşanmaktadır. Sonuç olarak Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Değer Zinciri Analizi’nde zayıf halkaların fazla olduğu görülmektedir. Unutulmamalıdır ki herhangi bir halkada meydana gelen olumlu veya olumsuz bir gelişme bir sonraki halkayı doğrudan etkilemektedir. Bu bakımdan ilçedeki değer zincirlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. 188 Şekil 18: Demirci İlçesiANALİZİ Halıcılık Sektörü Değer Zinciri DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME İplerin Boyanması İğrilip İp Haline Getirilmesi Halının Tezgaha Yerleştirilmesi Taraklanması Koyun Yünlerin temizlenmesi Hammadde El Halısı (Seccade) Koyunların kırkılması Halının Tasarımı Halının Dokunması Depo Tedariki Yün Halı Çeşidi Pamuk Jüt Pamuk Tarlası İp Yapma Süreci Halı Dokuma Süreci Doğrudan Müşteri Halıyı Bitirme İşlemleri Pamuk Balyalarının Yapılması Makine Halısı (Taban Halısı) Çırçır Makinesinde iplerin düzenlenmesi İplerin Makaralara Sarılması Çekme makinesinde iplerin birleştirilmesi Asıl Altlığın Takılması Satış Bayisi Halının Bir Altlığa Dokunması Müşteri Halının Tasarımı İplerin Tekrar Makaralara Sarılması Satış Halının boyanması İplerin Bükülmesi İpleri Sağlamlaştırmak üzere ısıtma işlemi Nakliye 189 11. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI REKABETÇİLİK ANALİZİ Aşağıdaki Şekil Dermici ilçesi halıcılık sektörünün uluslararası rekabetçilik analizini ortaya çıkarmaktadır. Analiz yöntemi olarak Porter’ın Elmas Modeli kullanılmıştır. Model ile yapılan analiz ilçe halıcılık sektörünün rekabetçilik gücünü düşük düzeyde göstermektedir. Şekil 19: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Uluslararası Rekabetçilik Analizi Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı (Düşük) Hükümet (Düşük) (+/-)Yerel Yönetimin Sektöre Olan Bakış Açısı (-)Dış İlişkilerin Yönetimi (-) Firma Stratejisi (-) Markalaşma ve İletişim Yönetimi (+) İşletmelerin Yönetim Yapısı (-) Yenilikçilik ve Ürün Yelpazesinin Genişliği (+/-) Belgelendirme (+/-) Zamanında Teslim (+/-) Satış Sonrası Hizmet Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı Talep Koşulları (Orta) Girdi Koşulları (Düşük) (+/-) Hammadde (-) Bilgi ve İnsan Kaynağı (-) Finansal Kaynaklar (-) Fiziksel Altyapı (-) Bilimsel ve Teknolojik Altyapı (+)Stratejik Konum (+) Üretim, İşçilik ve Hammadde Maliyetleri Girdi Koşulları Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün Uluslararası Rekabetçiliği Talep Koşulları İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar (Düşük) (-) Yerel Tedarikçilerin Durumu (-) Kamu Kurum ve Kuruluşların Sektöre Bakış Açısı (-)Üniversite (-) STK’ların Faaliyetleri (-) Firmalar Arası Ortak İş Yapma Kültürü (- ) Ulusal ve Uluslararası Fuar Faaliyetleri Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı (+/-) Müşteri Bilgi Düzeyi ( -) Gelişmiş Pazar Talep Yapısına Benzerlik (-) Marka Tercihi (+/-)Kültürel Farklılığın Talebe Olan Etkisi (+/-) İç Talebin Durumu 190 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Demirci halıcılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların yapısı küçük veya orta ölçekteki aile şirketleridir. Firmalar ortaklı yapıda gösterebilmektedir. Girişimcilerin büyük bölümü kırsal kökenlidir ve eğitim düzeyleri düşüktür. Girişimcilerin tamamı içinde bulundukları toplumun örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Kültürel değerler, gelenek ve görenekler son derece önem arz etmektedir. İnanç ve değerleri girişimcilerin iş hayatlarını yönlendirmelerinde etkili olmaktadır. Girişimcilerin bir çoğu vizyon sahibi olmasına rağmen İlçenin halıcılık sektörü gerek makro düzeyde gerekse mikro ölçekte stratejik kararlar almada ve kısa, orta, uzun vadede hedefler koymada zorlanmaktadır. Yeni teknolojiye, yeni ürünlere, yurtiçi ve yurtdışında yeni pazarlara açılmaya istekli olan özellikle genç girişimciler, spesifik olarak halıcılık sektöründe özellikle bölgenin coğrafik yapısının niteliğine dayanarak Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, İtalya gibi ülkelerle yoğun işbirliği yaratmanın yollarını aramaktadır. Girişimciler genel olarak proaktif bir niteliğe de sahiptir. Talep Koşulları Spesifik olarak halıcılık, özellikle yün ve cami halıcılığı üretiminin ilçe ekonomisi için büyük bir değeri vardır. GAİB verilerine göre Demirci bu alanda Türkiye pazarında %92 paya sahiptir. Bunda ilçede gelişmiş olan inanç ve kültür turizminin etkisiyle cami (seccade) halıları ile tanınmaktadır. Demirci halıları geçmişte kendinden düğüm sayısına göre daha kaliteli olan halılara oranla daha yüksek fiyattan alıcı bulurken günümüzde gerek tasarım olsun gerekse hammaddenin (boya ve iplik) kalitesinin giderek düşmesi Demirci halısına olan talebi azaltmıştır. Geçmişte Batı Anadolu’nun Uşak, Gördes, Hereke halılarından daha iyi kalitede ve dayanıklı el halısı üreten Demirci de bugün el halısı üretimi unutulmaya yüz tutmuştur. Bunun yanında makine halıcılığında yaşanan gelişmeler ve bölgeye has dokuma tekniklerinin terk edilmeye başlaması, geçmişte kendi hayvanlarının yünlerini doğal boyalarla boyayarak, simgesel motiflerden oluşan geleneksel desenlerle halı ve kilim gibi dokumalar yapmasıyla ünlenen Demirci halıcılık sektöründeki ünü ve pazar payının azalmasına neden olmuştur. Bugün Demirci Halıları bağlı olduğu Manisa İlinin halı ihracatının yarısını karşılamaktadır. Fakat halı sektörünün ilin toplam ihracatı içindeki payı sadece 0,02 kadardır. 191 Girdi Koşulları Bölgede yünün ikamesi alternatifi yok denecek kadar azdır. Yerli sanayi alanlarının olmamasından dolayı küresel rekabet edebilecek altyapı kurulamamıştır. Halı fabrikalarının sayısı 65’ten 20’ye inmiştir. Halıcılık sektöründe üretim, hammadde ve işçilik maliyetleri de yüksektir. Coğrafik konum bakımından Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Demirci, Manisa’nın il merkezine en uzak ilçesidir. İlçenin dağlık bir alanda yer alması, kente ulaşımı zorlaştırmakla birlikte ilçenin köy ve beldeleri ile olan iletişimini aksatmaktadır. Demirci gençleri ya okur ya dokur mottosuna sahip ilçenin halıcılık sektörü insan kaynağı bakımından değerlendirildiğinde ilçenin %61’inin ilköğretim mezunu olduğu görülmektedir. Eğitim düzeyine göre Demirci nüfusu incelendiğinde, kentin % 61’i ilköğretim, % 19’u lise ve % 6’sı yüksekokul veya fakülte mezunudur. Bölgede öğrencilerin %43,8’i teknik ve meslek liselerinde okumaktadır. İlçedeki Halk Eğitim Merkezi tarafından 2011-2012 öğretim yılında toplamda 330 adet kurs verilmiş; bu kurslara toplamda 750 kişi katılım sağlamış ve 272 kursiyer sertifika almaya hak kazanmıştır. Bu açıdan kursiyerlerin başarı oranı % 36,2 olarak gerçekleşmiştir. Bunun yanında Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi tarafından aynı öğretim yılında açılan 2 ustalık eğitimine 66 kişi katılmış ve bunlardan 13’ü sertifika alabilmiştir. 1990’lı yıllardan sonra ülkede yaşanan ekonomik krizler halıcılıkla uğraşanların bu bölgeden ticaret yapma imkanları daha fazla olan diğer illere göç etmelerine neden olmuştur. Halıcılık sanayine ilişkin olarak, sektör kendi organizasyonlarını yapacak ve yönetimini sürdürecek güce sahip olsa da yan sanayi için alımlar bölge dışından sağlanmaktadır. Finansal kaynaklar bakımından özsermayeyi kullanmayı alışkanlık haline getiren girişimciler arasında banka kredileri ve risk sermayesi kullaanma düzeyi oldukça düşüktür. İlişkili ve Destekleyici Kuruluşlar Sektörde esnaflıklık kültürünün rakip bölgelere göre çok gelişmemiş olması hizmet kalitesini düşürmektedir. Belediyeler bakımından değerlendirildiğinde ise İlçe Belediyesinin kişi başına düşen bütçesi diğer ilçeler ile karşılaştırıldığında en fazla ikinci ilçedir. Bunun yanı sıra yerel yönetim ve üniversite özellikle uluslararası açılımların gerçekleştirilmesine ortak projeler üreterek katkı vermeye çalışmaktadırlar. Sektörel bilgilendirme az olduğu için sektörün rakipleri arasındaki konumunun belirlenmesinde 192 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ zorluklar yaşanmaktadır. Yan sanayi, Ar-Ge yapacak merkezler, kaliteyi denetleyecek kurumların eksikliği yaşanmaktadır. İlçede halıcılığı destekleyen halı üretim sürecinde tedarikçi konumundaki sektörlere bakıldığında; iplik imal eden 5, boyama ve yıkama yapan 4 adet işletme bulunuyor. Bu bakımından halıcılık sektöründe hammadde ve süreç tedarikinin gelişmediği görülmektedir. Ayrıca hem halıcılık sektörünün gelişimine doğrudan ya da dolaylı olarak destek verecek diğer girişimlerle (eğitim, sağlık, enerji, tarım ve hayvancılık, turizm) ortak proje yapma ve birlikte çalışma konusunda işbirliği kültürü geliştirecek yerel pazardaki girişimciler ve iş dünyası ile ilgili STK’lar yetersiz kalmaktadır. Reklamlarla sektörün tanıtımını yapabilecek ve halıcılığın yaygınlaştırılmasında büyük etki yaratabilecek medyanın gücü de bölgede zayıftır. Tüm bunların yanında ilçede girişimcilere fon sağlayabilecek kurumların başında gelen bankaların da zayıf kaldığı görülmektedir. Girişimciler kredilendirmede sorunlar yaşamaktadır. Sektörün ortak karar alma yapısı incelendiğinde düşük yapıda olduğu görülmektedir. Sektöre yönelik Mayıs 2012’de Cami Donanımları Fuarı (Marka Fuarcılık) düzenlenmiş olup önümüzdeki dönemde düzenlenecek olan yerel fuar ise 6-9 Eylül 2012 de Ortadoğu Halı Dekorasyon Fuarı (Marka Fuarcılık)’dır. Ocak 213’te ise Domotex uluslararası fuarı vardır. Demirci İlçesi Halıcılık sektörünün Fuarcılık faaliyetleri de zayıftır. Hükümet Devletin gerek sektörün kullandığı teknik altyapı ve yerleşim alanlarına ilişkin yasal düzenlemeleri yapmada ve mevzuatın uygulanmasında yavaş kalmaktadır. Bunun yanında sektör devlet teşviklerinden de gerektiği gibi yararlanamamaktadır. Tüm faktörler dikkate alındığında Demirci İlçesi Halıcılık Sektörünün uluslararası rekabetçilik düzeyi düşük çıkmaktadır. 193 12. DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Kümelenme analizinde de görüldüğü gibi, tedarik zinciri içerisinde halı üreticilerin ilgili diğer oyuncularla zayıf düzey ilişkileri olduğu anlaşılmaktadır. Yine tedarik zinciri içinde kalan diğer oyuncuların da ilişki düzeylerinin zayıf düzeyde kaldığı anlaşılmaktadır. Demirci Halıcılık kümelenmesinde ilişki türleri dikkate alındığında gelişmemiş sanayi yapısı, halıcık ve el sanatları açısından zayıf eğitim kurumları, ulaşım zorlukları ve fon sağlayıcı kurumların yetersizliği nedeniyle tedarik zincirinde ilişkilerin zayıflamasına neden olmaktadır. Aynı zamanda birçok eksik oyuncunun da olduğu görülmektedir. Sektördeki en önde gelen eksik oyuncu tasarımcılardır. Yenilikçiliği tetikleyecek farklı tekniklerin öğrenildiği ve yeniliklerin yaratılabileceği bir eğitim kurumu ya da bir araştırma laboratuarı gibi Ar-Ge birimleri bulunmamaktadır. Disiplinler arası etkileşim zayıftır. Örneğin sanayi üniversite ilişkisi zayıftır. Sertifikasyon kurumlarının kümelenme hizmetleri oluşturan (tedarik zincirinde yer alan) oyuncularla ilişkisinin zayıf olması ve bunları denetleyici kurumların olmayışı sektörde hammadde ve üretim standardının sağlanamaması ve kalitenin düşmesine yol açmaktadır. Özellikle sektörel sertifikasyon kurumlarının bölgesel düzeyde yer almaması kalite düzeyinin yükseltilmesi ve sürdürülmesi konusunda sorunlar çıkarmaktadır. Diğer yandan very tabanlarının zaıf olması neeniyle güncel ve doğru veriye ulaşmamın zorluğu sektörün performansının diğer bölgelerle karşılaştırılmasına engel olmaktadır. Sektörün seccade ve cami halıcılığı ile ünlendiği düşünülürse inanç ve kültür turizminin potansiyeli dikkate alındığında bu iki sektör arasındaki orta düzeydeki ilişkilerin güçlendirilmesi gerekmektedir. İlçe turizm, stratejik konum, verimli toprakları, iyi yönetimi pek çok potansiyele sahip olmasına rağmen, coğrafik konumu nedeniyle elindeki fırsatları değerlendirememektedir. Bu anlamda yerel yönetimlerinin ilk once ulaşım konusunu ele almalılardır. Duble yollar yapılmalı gerekirse tünellerle diğer bölgelere hatlar açılmalıdır. Reklam ve tanıtım konusunda STK’ların geliştirilmesi ve medya gibi eksik oyuncuların tamamlanmalıdır. 194 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Şekil 20 : Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Analizi Sertifikasyon ve Denetim Turizm İnanç Tarih Kültür Termal Doğa Müşteri Yerli Turist Yabancı Turist Yöre Halkı Yabancı Firmalar Yerli Firmalar Aracı Firmalar Eğitim Kurumları Celal Bayar Üniversitesi Yüksek Okul Meslek ve Teknik Liseler Halk Evleri Sanat Okulları Yayıncılık ve Medya Süreli yayınlar Katalog Broşür Kitapçık Yerel gazete Yerel televizyon Hizmetler Finans Sigorta Enerji Güvenlik Sağlık Konaklama Satış Sonrası Hizmetler Reklam ve Tanıtım Danışmanlık Sanayi Tekstil İplik Gıda Boya Makine ve Teçhizat Araştırma Geliştirme Tasarım Yazılım Boyama Dokuma Sektörel Araştırmalar Yönetim Kaymakamlık İl Özel İdaresi Belediyeler STK’lar ve Kooperatifler Kooperatifler Birlikler Ticari Birlikler (TSO, vb. ) Odalar Tarım ve Hayvancılık Küçük Baş Hayvancılık Tahıl Buğday Kiraz Demirci Halı Üreticileri Makine Halısı El Halısı Fon Sağlayıcı Kurumlar Bankalar KOSGEB Kalkınma Ajanları AB Fonları Tedarikçiler Yün, Jüt, vb. İplik Boya Makine ve Teçhizat Tohum Gübre ve İlaç 195 Yukarıdaki şekilde sektör oyuncularının birbirleri ile olan ilişki düzeyleri belirlenmektedir. Buna göre kesik çizgiler zayıf ( ), noktalı çizgiler orta ( ) ve düz çizgiler ise ( ) yüksek ilişki düzeyini ifade etmiştir. Bunun yanında çizgiler, kurumlar arası ilişkileri daha net göstermek için renklendirilmiştir. Eksik oyuncular ise YEŞİL ile boyanmıştır. Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Değer Zinciri Matrisi incelendiğinde zaman sektörün acilen yapısal bir modele ihtiyacı olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra yönetimin tek başına çabaları yetersiz kalmakta, bu yüzden diğer destekleyici kurumlara örneğin eğitim kurumları, STK’lar, medya, Ar-Ge, Denetim ve Sertifikasyon yapan kurumlarla, veri tabanı oluşturan kurumların desteğine ihtiyacı vardır. Öncelikli olarak üreticiler için iş modelleri yaratılıp, satış ve pazarlama ile iletişim ağları oluşturulmalıdır. Diğer bir önemli nokta eğitim kurumlarının disiplinler arası etkileşimleri sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması ve kapasitelerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar profesyonellere yaptırılmalıdır. Fakat değer zinciri analizinden de görüldüğü üzere bu anlamda da danışmanlıklar, denetim ve sertifikasyon firmalarının eksik oyuncular olduğu görülmektedir. 196 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Tablo 67: Demirci İlçesi Halıcılık Sektörü Kümelenme Temelli Değer Zinciri Matrisi Demirci Halı Üreticileri Halı Satış Firmaları Tedarikçiler Fon Sağlayıcı Kurumlar Ar-Ge Sanayi Destekleyici Hizmetler Turizm Müşteriler Eğitim Kurumları Yönetim STK’lar ve Kooperatifler Tarım ve Hayvancılık - Orta orta orta yok zayıf zayıf orta orta yok orta zayıf orta orta - zayıf zayıf yok zayıf zayıf orta orta zayıf zayıf zayıf orta Tedarikçiler orta Zayıf - zayıf yok orta zayıf zayıf zayıf zayıf yüksek zayıf yüksek Fon Sağlayıcı Kurumlar orta Zayıf zayıf - yok zayıf zayıf yok yok yok yüksek orta orta yok zayıf Yok Zayıf yok orta yok zayıf yok yok - yok zayıf yok yok yok zayıf yok zayıf yok zayıf yok yok yok zayıf zayıf Zayıf zayıf zayıf yok zayıf - zayıf zayıf zayıf yüksek yok zayıf orta orta Orta Orta zayıf zayıf yok yok yok yok yok zayıf zayıf zayıf orta orta - yok yok yüksek zayıf yok yok yok orta yok Ayıf zayıf yok yok zayıf zayıf yok yok - zayıf yok yok orta Zayıf yüksek yüksek yok zayıf yüksek yüksek zayıf zayıf - orta orta zayıf Zayıf yok orta yok yok yok yok yok yok orta - orta orta Orta yüksek orta yok zayıf zayıf yok orta yok orta orta - Demirci Halı Üreticileri Halı Satış Firmaları Ar-Ge Sanayi Destekleyici Hizmetler Turizm Müşteriler Eğitim Kurumları Yönetim Stk’lar ve Kooperatifler Tarım ve Hayvancılık 197 13. SONUÇ VE ÖNERİLER Demirci kendine özgü gelişim süreci gösteren ender yerleşim alanlarından biridir. Demirci’nin özellikle İzmir gibi bir megapolün yanı sıra Manisa gibi sanayileşen bir ilin gelişim arteri üzerinde yer alması, kent için büyük bir avantajdır. Bu kapsamda İzmir ve Manisa gibi şehirlerin büyüme sürecinin Demirci üzerindeki etkilerinin orta ve uzun vadede günümüzden farklı olacağı düşünülmektedir. Demirci’nin İzmir’in gelişim aksının üzerinde yer alması, bulunduğu temel konumu itibarı ile ilçeyi birçok açıdan stratejik bir konuma getiriyor. Bu kapsamda: Demirci temel olarak sahip olduğu potansiyel itibarı ile İzmir ve Manisa’nın gelişim süreci içerisinde nasıl yer alacak? Değişen dünya düzenin Demirci’nin konumu ne olacak? soruları çerçevesinde bölgenin temel özellikleri dikkate alınırsa, kümelenme temelli bir halıcılık ve gıda ihtisas bölgesinin oluşturulması ve yönetim modelinin geliştirilmesi, gerek bölge açısından gerek İzmir’in bu alandaki temel ihtiyaçlarının karşılanması bakımından ve gerekse de ilçenin dış pazarlara açılması açısından önemli bir fırsat barındırmaktadır. Bu kapsamda Ne tür bir strateji izlenmeli? İzmir ve Manisa’nın bu gelişim sürecinin bölge ekonomisi ile konsolidasyonu nasıl olmalı? sorularının çerçevesinde ve temel olarak Demirci ve çevresinin gelecek süreç açısından sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesine yönelik temel yaklaşımlar, bu çalışma çerçevesinde ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede, Demirci bölgesinin temel niteliklerinin analizi ve kentin stratejik olarak İzmir’in bu gelişim aksından nasıl entegre olacağına ilişkin modellerin ortaya konması gereklidir. Bu sürecin Demirci için ortaya çıkaracağı fırsatlar analiz edilmelidir. Demirci için Kümellenme Temelli Organize Sanayi Bölgesinin oluşturulması için gerekli modeller ortaya konmalıdır. Demirci ilçesi ile ilgili olarak ikincil veriler ve paydaşların katıldığı odak grup çalışmalarında, mülakat ve anketlerde öne çıkan, dolayısıyla ilçenin tüm potansiyelinin harekete geçirilmesinde dikkate alınması gereken konular; Ekonomik ve Sosyal, Teknik ve Çevre, Rekabetçilik ve Kümelenme başlıkları altında değerlendirilmiştir. Demirci açısından temel konular özellikle ilçe ve bölge düzeyinde ele alınmış, yerel farklılıkların zenginliği bölgesel düzeyde ifade edilmeye çalışılmıştır. 198 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ I-Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Boyutu Demirci’ye yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucunda bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınması sürecinde ele alınması gereken konular aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır. Ekonomik kalkınma ile ilgili olarak ortaya çıkan konular içerisinde en acil olarak gerçekleştirilmesi gerekenler arasında; Demirci’nin temel ticari birikimlerini ortaya çıkaracak halıcılık, turizm ve tarım alanında planların hazırlanarak altyapı ve tesis yatırımlarının hızlandırılması, halıcılık ile ilgili sanayileşmenin teşvik edilmesi, kentsel ve yerel ulaşım (özellikle yol yapım) çalışmalarının başlatılarak hızla bitirilmesi, turizm sektöründe yatırımların önünün açılması için mekân sorununun giderilmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması, tarım işletmelerinin kurularak ekstansif tarıma geçilmesi ve arazi toplulaştırılmasının yapılması gibi hususlar yer almaktadır. Ayrıca, yeni bir ulaşım planı yapımının, ilçenin ekonomik gelişiminde çok önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Sosyal ve kültürel gelişim ile ilgili olarak ilçede, sosyo-kültürel yapının geliştirilmesine yönelik projelere gereken desteğin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Fakat kaynakların rasyonel kullanımı ve yapılacak çalışmaların ihtiyaçları karşılayıcı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Problem ve çözüm önerilerinin odağında eğitim çalışmaları, kendine önemli yer bulmaktadır ve halkın değişik kesimlerinin eğitim çalışmalarıyla desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Eğitim çalışmalarının ihtiyaçlara cevap verici tarzda organize edilmesinin çok önemli olduğu görülmektedir. Ekonomik yapıya bakıldığında, bölgedeki ilçeler arasında gelişmişlik düzeyleri açısından bariz farklar bulunmaktadır. Demirci ve ona en yakındaki ilçelerle karşılaştırma yapıldığı zaman küçüklüğüne rağmen konumunu ortalama düzeyde kullanmakta ve bölgesel kalkınmada geliştirilebilecek potansiyele sahip bir ilçe olarak görünmektedir. Bölgedeki tüm ilçeler farklı gelişmişlik düzeylerine sahip olsa da, hem ekonomik hem de sosyal anlamda geliştirilecek projelere ciddi ihtiyaç hissedilmektedir. Bölgede sanayi yoğunlaşması olan ilçeler ve çevre alanlarda yer alan paydaşlar, mevcut sanayinin dönüşümü, üretim alanlarında markalaşma gerekliliği, üniversite ile sanayinin işbirliğine gitmesi, turizm yatırımları gibi konuların öncelikli konular arasında olduğu görülmektedir. 199 Şehir merkezinde tesislerin kademeli olarak Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’ndeki gibi yapılara kaydırılması, Ar-Ge yatırımları, yatırımlarda seçiciliğin olması, kalite politikalarının belirlenmesi ve markanın önemine dikkat çekilmesi gereklidir. Lojistik yönetim sürecinin kurulması, Demirci için büyük önem taşımaktadır. Halıcılık endüstrisine ilişkin olarak, sektör kendi organizasyonlarını yapacak ve yönetimini sürdürecek güce sahip olsa da yan sanayi için alımlar bölge dışından sağlanmaktadır. Bu bağlamda Demirci ve Gördes ilçeleri başta olmak üzere bölgenin halıcılıkla ilgili olarak kendi sanayisini ön plana çıkarması gereklidir. Tarıma dayalı sanayinde ise, teknoloji destekli üretimin yapılması gerekmektedir. İzlenmesi gereken yaklaşım, teknolojiye dayalı üretim ve maliyetlerin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Teknoloji kullanarak tarım yapacak üreticilerin bulunamaması temel sorunlar arasındadır. Bununla birlikte, sektörü bilgilendirmede eksiklik bulunmaktadır. Sosyal bileşende yer alan paydaşların ve bölgedeki farklı alt sosyal derneklerin, ilçede kültür fuarları çatısı altında ortak bir mekânda bir araya getirerek, stantlar açarak ve folklor gösterileri yaparak kendi kültürel zenginliklerini teşhir ederek Demirci kimliği ve bilincini topluma kazandırmalıdır. Eğitimde ilçenin ortalaması yüksek olmakla birlikte Türkiye’de öncü olmasına dönük gayretin sarf edilmesi gerekir. İlçenin farklı kesitlerden tanıtımının da önemsendiği gözlenmiştir. Bölgede genel olarak, ekonomik yapı ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların başlıcaları, girişimcilik ruhunun eksikliği, yeterli sanayi alanının olmamasından dolayı küresel rekabeti sağlayacak altyapının sağlanamaması yer almaktadır. Turizmde uzmanlaşmanın olmaması, geleneksel usullerle yapılan turizm işletmeciliği ve mevzuattaki engellerden dolayı turizm sektörü gerekli sıçramayı yapamamaktadır. Meyveciliğe gerekli değer verilmemektedir. Özetle; mevcut sanayi üretiminden kaynaklanan Türkiye’deki yaygın olmayan halıcılık ve yan sanayinin desteklenmesinin aciliyeti söz konusudur. Turizmde çeşitliliğe gidilmesi, sanayi bölgelerinin oluşturulması ve tarımda katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesi, ilçenin ekonomisinin ivmesine hız kazandıracaktır. İlçede sosyal yapı ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların başlıcaları ise, göçün oluşturduğu olumsuz etkileri çözecek yaklaşımların geliştirilememesidir. Sosyal alan ile ilgili ortaya çıkan sorunlar, bir arada yaşama kültürünü geliştirecek sosyal ve kültürel aktivitelerin geliştirilmesi, 200 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ beyin göçünü engelleyecek istihdam alanlarının desteklenmesi, geleneksel aile yapısının kamu ve özel sektör oluşturacağı platformlar ile özendirilmesi Demirci’nin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. II-Teknik / Çevre ve Enerji Boyutu Demirci ve çevresinde yer alan paydaşların üzerinde durduğu teknik ve çevreyle ilgili gündem maddeleri kısaca özetlenecek olursa, teknik alt yapı ve şehirleşme ile ilgili olarak ortaya çıkan önerilerin başlıcaları; yasal düzenlemelerin kesinleştirilmesi, belirlenen mevzuatın uygulanabilmesi, yetki ve sorumlulukların kesinleştirilmesi ve yerleşim alanının ve verimli tarım arazileri belirlenen yerleşim bölgelerine taşınması ile ilgilidir. Teknik alt yapı ve şehirleşme ile ilgili olarak paydaşlar göre, bölge havza planının yapılarak devlet yatırımlarının yanında özel sektör yatırımlarının arttırılması ve hukuki bilgi alt yapısının oluşturulması öncelikli olarak ele alınmalıdır. Çevre bileşeninde paydaşlarca, ölçüm cihazlarının kalibrasyon standardının getirilmesi, ölçüm cihazlarının sürekli olarak zorunlu tutulması, doğal turizm ve kış turizmi ve arıtma tesislerinin iyileştirilerek güçlendirilmesi, en önemsenen önermeler olarak vurgulanmıştır. Diğer taraftan, yaşanılabilir çevreci bir mimariye gereksinim olduğu, bu konuda havza planları için kaynak tahsisi ve ulaşımın sağlanması önemlidir. Düşük değer olmakla birlikte, örneğin termal tesisin etkin işletilmesi ve konunun çözüme kavuşturulması ve kurumlar arası diyalog öne çıkarmaktadır. Çevre ile ilgili olarak ortaya çıkan önerilerin içerisinde en acil olarak gerçekleştirilmeleri gerekenler, halka çevre temizliği eğitiminin verilmesi, ormanların korunması, çöp depolama alanlarının belirlenmesi, tarım alanlarında toplulaştırmanın yapılması ve çevreye duyarlı sanayinin olması ile ilgilidir. Ayrıca Demirci açısından, çevrenin turizm açısından değerlendirilmesi, su kaynaklarının verimli kullanılması ve çevrenin kirletilmesi durumunda önemli cezaların uygulanması gereklidir. Özetle şehirleşme ve planlama ile ilgili olarak ortaya çıkan konuların başlıcaları, mevsimsel ve göçlerin ortaya çıkardığı sorunlar, kentin geleceğini tehdit eder niteliktedir. Enerji bileşeninde, atıkların enerjiye dönüştürmesi ve çok yönlü yeni enerji yatırımlarının teşvik edilmesi gereklidir. Diğer taraftan, sanayi kuruluşlarının kendi enerjilerini üretmesi gerektiği, maliyet avantajı sağlamak için enerji hatlarının yenilenmesi gereklidir. Ayrıca biyokütle ve güneş enerjisinin (güneş paneli), bölgede temel enerji kaynağı olarak belirlenmesi gereklidir. 201 Çevre ile ilgili ortaya çıkan sorunlar özetlenecek olursa; bölgesel bazlı, hava ve gürültü kirliliği ile mevcut sanayi kuruluşlarının çevresel zararları olarak sayılabilir. Şehirleşme ile ilgili ortaya çıkan öneriler özetlenecek olursa çevre düzen planının uygulanabilir olması, arsaların kullanılabilir nitelikte olması sayılabilir. Enerji ile ilgili olarak ortaya çıkan konular ile ilgili olarak, katı atıkların geri dönüşümünün sağlanmasını, hayvansal atıkların enerjiye dönüştürülmesi gerektiğini, bunların fizibilite çalışmalarının yapılarak değerlendirilmesi ve güneş enerjisinin üretilmesi ve teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. III-Rekabetçilik ve Kümelenme Boyutu Demirci’de yapılan odak grup görüşmelerinde dikkat çeken hususlar şunlardır: Öncelikle gerek tarım ve gerek sanayi sektörüne ilişkin öneriler daha çok devlet teşviklerinin niteliği ve yapısal hususların değiştirilmesi bağlamında ileri sürülmüştür. Katılımcıların halıcılık, tarım ve turizm sektörüne yönelik görüşleri, belirledikleri öncelikler, tanımladıkları sorunlar ve ileri sürdükleri çözüm önerilerinde hareketle bölgede halıcılık, tarım ve turizm sektörünün rekabetçilik gücünün düşük olduğu ifade edilebilir. Bu kapsamda bölgede öncelikle mezo ve mikro düzeyde kümelenme çalışması çerçevesinde tarım, turizm ve halıcılık sektörüne ilişkin stratejik yaklaşımların belirlenmesi gereklidir. Tarım sektöründe kiraz tarımı, bahçe tarımı ve hayvancılık gibi alt sektörler öncelikle yer almaktadır. Tarım sektörü ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların çözümünde, tarım arazilerinin toplulaştırılması ve korunması, tarımsal üretimin çeşitlendirilmesi ve bölgede yoğunlukla bulunan birinci derece tarım arazilerindeki kiraz ve diğer meyvelerin ön plana çıkarılması gereklidir. Bölgedeki ekonominin gelişmesine yönelik 3 temel öneri büyük önem taşımaktadır: a) Demirci’de yer alan esnafın yurt içinde interaktif eğitimlerini sağlayacak, yurt dışında ise bilgilerini artıracak eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik stratejiler geliştirilmeli b) Demirci içerisinde üretimde Ar-Ge çalışmaları yapan üreticilere destek verilmesini sağlayacak stratejiler geliştirilmeli 202 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ c) Demirci’de sektörel şirketlerin (yeni örgüt yapılarını içeren) kurulmasına yönelik stratejiler geliştirilmeli Demirci ekonomisi ile ilgili öneriler özetlenecek olursa, planlı büyüme ve gelişmeye geçilerek işbirliği yapmak, pazarlama ve bütünlük oluşturmak sorunları ortadan kaldırmak bağlamında en önemli ve acil konular olarak göze çarpmaktadır. Sanayi sektöründe ön plana çıkan alt sektörler halıcılık ürünleridir. Sanayi sektörü ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların çözüm önerileri arasında sektörün güçlü bir rekabet stratejisi üzerine gelişmesi gereklidir. Sanayi sektöründe öneriler incelendiğinde sanayi bölgesinin net bir şekilde ortaya konulması, çevreye duyarlı sanayinin ön plana çıkartılarak desteklenmesi ve teşvik sisteminin doğru kullanılması ön plandadır. Hizmet sektöründe sorunlar dikkate alındığında, bölgede esnaflık kültürünün oluşmaması, hizmet kalitesinin yetersizliğine yol açmaktadır. Hizmet sektöründe öne çıkan alt sektör olmaması, sunum çeşitliğinin yetersiz olmasının yanında nitelikli personel yetersizliği, hizmet sektörünün gelişmesini engelleyen sorunların başında gelir. Hizmet sektörünün ön plana çıkabilecek alt sektörler; turizm, sağlık ve eğitimdir. Turizm ile ilgili olarak belirtilen en önemli öneriler arasında turizm altyapısına önem verilmesi, turizme ayrılan bütçenin arttırılması ve alternatif turizm alanlarının teşvikinin yapılması yer almaktadır. Ancak bölgenin turizm sektörünün daha rekabetçi bir anlayışla geliştirilmesi gerekmektedir. Özetle bölgenin tarım, sanayi ve hizmet sektörü yönünden yeniden yapılanması için öncelikle ekonomik faaliyetlerin sosyal boyut, şehircilik boyutu ve özellikle çevre boyutunu da kapsayacak entegre bir stratejik planlama mantığı içinde hareket edilmesi gerekmektedir. Demirci İlçesinin Halıcılık Sektörünün uluslararası rekabetçilik düzeyinin düşük düzeyde olduğu görülmektedir. Bu bağlamda birçok kurum ve kuruluşa önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Üniversite İlçede Ar-Ge ve tasarım da sorunların aşılabilmesi için üniversitenin ilişkilerini büyük ölçüde geliştirmesi ve halıcılık sektörüne ilişkin teknik ve sosyo-ekonomik araştırmalar ortaya koyması, 203 halıcılık sektörüne ilişkin yenilik yaratacak uygulanabilir tezler ortaya koymalıdır. Üniversite bu bağlamda, halıcılığa yönelik eğitim birimlerini (Bölüm, Enstitü, Araştırma Merkezi vs.) faaliyet geçirmelidir. Zafer Kalkınma Ajansı Turizm ve halıcılık sektörünün ilişkilerini geliştirecek kümelenme temelli ortak projelere fon sağlayacak girişimlerde bulunmalıdır. Bu anlamda projeler hazırlamalıdır ve hayata geçirmelidir. Özellikle alansal ve mekansal veriler toplayarak bunları TUİK gibi kurumlarla işbirliği içerisinde gerçekleştirerek Demirci İlçesi halıcılık sektörüne özgü bir veritabanı oluşturmalıdır. Diğer kurum ve kurulşlarla işbirliği içersinde Demirci halıcılık sektörünün yapısal iş ve kalkınma modelini oluşturmalıdır. Bu bağlamda Ajans kümelenme temelli sektörel kalkınma projesi başlatmalıdır. Belediye Özellikle ulaşım ve lojistik konusunda bölgeye duble yollar yapmalıdır. Sektörlerin ihtiyacı olan çevre, enerji, iletişim, altyapıya ilişkin sorunların çözülmesi için hizmet kalitesini arttırmalıdır. Kamu yönetimi kaynakları bu yönde kullanılmalıdır. Kaymakamlık Turizm, Tarım ve Orman ve Sanayi bakanlığı ile işbirliği içerisinde uluslararası ilişkileri geliştirerek İlçenin yurtdışında da tanınmasını sağlayacak projeler üretmelidir. Sanayisi gelişmemiş olan Demirci ilçesine halıcık sektörünün kalkınmasını sağlayacak aynı zamanda sektörler arası ilişkilerin güçlendirebilecek tekstil, gıda ve el sanatlarının birlikte yer aldığı bir OSB de kurulmalıdır. Üretimde bir standardın sağlanması ve kalitenin arttırılması için devlet eliyle bir denetim ve sertifikasyon kurulu oluşturulup ürünleri ölçüm ve standartlarda olmayan şirketlere işletme ruhsatı verilmemelidir. Fon Sağlayıcı Kurumlar Girişimciler için risk sermayesi oluşturmalıdır. Sektöre yönelik desteklerini ve teşviklerini arttırmalıdır. Sektörün mevcut yapısını yeniden yapılandıracak organizasyonların kurgulanması 204 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ gerekmektedir. Özellik büyük ölçekli örgütlenmelere gidilerek sektöre fon girdisi sağlayan yapıların oluşturulması gereklidir. Küresel Pazarlar İle Sektörün Entegrasyonu Sektörün en önemli pazarı hem ulusal hem de küresel düzeyde yeniden yapılandırılmasını gerektirmektdir. Bu çerçevede küresel düzeyde yeni ve gelişmiş pazarlara Demirci halılarının penetrasyonunun sağlanması ve sürdürülmesi için bir ad-hoc örgütlenme modeli kurulması gerekiyor. Bu şekilde hem sektördeki işbirliği düzeyi geliştirilmiş olacak hemde sektörün mevcut olan temel sorunlarından biri de ortadan kalkacaktır. 205 KAYNAKÇA Acar Belkıs; Türkiye’nin Halı ve Kilim Zenginlikleri, Trakya Üniversitesi Öğretime Yararlı Yazılar Dizisi, No: 7,b.e.y, s.1 Akan, Meral. Renk, Işık ve Sürtünme Haslığı Değerlerine Sahip Bitkisel Boyalarla Boyanmış İlmelik Yün Halı İpliklerinde En Az Kopma Mukavemeti Kaybına Yönelik Boyama Yönteminin Geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 2007 Ankara. Aksoy Aslı; Osmanlı Halı ve Tekstil Sanatının İngiliz Hanedanlığının Portre Sanatı Üzerine Etkileri (16. Ve 18. Yüzyıl Arası), 10. Ulusal El Sanatları Sempozyumu (19-20 Kasım) Printer Ofset, Izmir 2009, 46-56 Aksoy, Aslı. Ayvacık Yöresinde Halı Dokumacılığı ve Ayvacık Halılarının Teknik,Renk ve Desen Özellikleri, Ayvacık Değerleri Sempozyumu (29-30 Ağustos 2008), Aynalı Pazar Matbaası, Çanakkale, 2008, 303-321 Amabile, T.M. 1988. A Model of Creativity and Innovation in Organizations. (Ed.; RJ Stenberg) Handbook of Creativity, Cambridge University Press. Ana Britannicca, Genel Kültür Ansiklopedisi, İstanbuş, Ana Yayıncılık, 1986, Cilt;17, s.371-372. Anderson Susan H. ; The Most Splendid Carpet (Ii. Florcoverings in America to 1800’s), National Park Service U.S. Department of The Interior, U.S. Govt. Print, Washington 1978 Anmaç Elvan, Filiz Adıgüzel Toprak, West Anatolian Carpet Designs: The Effect of Anmaç, Elvan. Geçmişten Günümüze Kula Halılarının Teknik ve Sanatsal Özellikleri ve Yeni Tasarımlar, 1997 Izmir. Anonim; Geçmişten Günümüze Açılan Kapı Kula, Özel Kalemler, y.2, s. 5, Ankara, 2010, TDV Yayın Mat. ve Tic. Işl., 18-23. Arı Kemal; İzmir’de Denizcilik Kültürü ve Ulaşımı: Geçmişten Günümüze Bir Bakış, İzmir Ulaşım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 8-9 Aralık 2009, İzmir 2009: 497-506. Armağan Vahit Demirci Halıcılığı, Gediz Manisa Halkevi Dergisi, S. 97-98 ,1947. Aslanapa Oktay; Türk Halı Sanatında Yeni Keşifler, Arış, Sayı 2,A. K. M. Yayını,1997, 1017. Aslanapa Oktay; Türk Halı Sanatı, Erdem A.K.M Dergisi, C.3, S.7, 1987, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 99-111. Aslanapa Oktay; Türk Halı Sanatı, Skylife, 13(159), 1996, 21-32. 206 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Aslanapa Oktay; Türk Halı Sanatı, Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretime Yararlı Yazılar Dizisi, No:3, b.Ee.y, 1-16. Aslanapa Oktay; Türk Halı Sanatının Tarihi Gelişmesi, Arış, y.1, s. 3, A. K. M. Yayını, Ankara,1997, 18-25. Aydın İbrahim; Demirci Şehri’nin Mekânsal Gelişimi ve Gelişimi Etkileyen Faktörler, Marmara Coğrafya Dergisi, S.7, İstanbul, 2003: 19-44 Aydın, İbrahim; Üniversitenin Ekonomik Faaliyetlere Etkisi, Marmara Coğrafya Dergisi, S. 5, İstanbul, 2002: 187-199 Baynes Thomas Spencer; The Encyclopaedia Britannica: A Dictionary of Arts, Sciences, C.5,Henry G. Allen And Company,New York, 1833 Bayraktaroğlu Suzan; Türk Halılarında Batı Literatürü Konusu, Arış, y.1, s. 1, Ankara, 1997, 86-93. Beddoe Stella; Encyclopedia of Furnishing Textiles, Floorcoverings and Home Furnishing Practices 1200-1950 (Review), Journal Of Design History, Vol: 21, No: 2, 2008 Belle Rosa; Rugs, Oriental and Occidental, Antique and Modern. A Handbook For Ready Reference, Chicago, A. C. Mcclurg & Co., Chicago, 1901, Birol Inci A.; Klasik Devir Türk Tezyini Sanatlarında Desen Tasarımı, Çizim Tekniği ve Çeşitleri, Istanbul, 2009, Kubbealtı Neşriyatı Yayıncılık. Bodur A. Fulya; Halıcılık Tarihine Kısa Bir Bakış ve Konya Halıları, Vakıflar Dergisi, S. 20, Ankara, 1988, Mas Matbaacılık, 105-114 Boyacıoğullar Sedat, Hasan Alakese; “Her Yönü ve Her Şeyi ile Demirci”, Eko Matbaası, İstanbul, 1972. Bueno Luis Pérez, José Ferrandis; Exposıcıón De Alfombras Antıguas Españolas, Catalogo – Guıa, Socıedad Española De Amıgos Del Arte, , Madrıd , Mayo.Junıo , 1933. Campbell Gordon; The Grove Encyclopedia of Decorative Arts, c. 2, Oxford University Pres. Inc, USA 2006 Carpet Trade between Ottoman Empire and Great Britain, Textile Society of America Symposium Proceedings, University of Nebraska – Lincoln, 2004: 78-88. Çelik, H. İbrahim. Design of Alternative Main Weaving Mechanisms For Handmade Carpet Looms, Gaziantep University Graduate School of Natural & Applied Sciences,M.S. Thesis In Tekstil Engineering, 2007 Gaziantep. Chandler Robbins Clifford, The Rug Dictionary 1858-1935, Clifford & Lawson, Inc., Newyork, 1926, 68. Clifford Chandler Robbins , The Rug Dictionary, Clifford & Lawson, Inc., Newyork 1926 207 Cook Alexander . N; A Century Of Carpet And Rug Making In America, Bigelow - Hartford Carpet Company, Livermore & Knight Co., New York ,1925 Dalcı, Sümeyya. Makine Halısı Üretim Parametrelerinin Halı Performasına Olan Etkilerinin Araştırılması, Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi Fen Bilimleri Ensttitüsü Tekstil Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi 2006 Kahramanmaraş. Demirci İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2011-2014 Stratejik Planı Deniz Bekir; Anadolu Türk Halı Sanatının Serüveni I, Atauni Sanat Dergisi, S. 7, 2005,.2446. Deniz Bekir; Azerbaycan ve Anadolu-Türk Halılarının Benzer Özellikleri, Atauni Sanat Dergisi, S.18, 2007, 17-61 Deniz Bekir; Kozak (Bergama) Yöresi Halıları, Arış, Y. 1, S. 2, Ankara, 1997, 18-37. Deniz Bekir; Taşpınar Halıları, Sanat Dünyamız, Y. 9, S. 25, Istanbul, 1982, 18-22. Deniz Bekir; Yöre Özellikleriyle Yuntdağ Halıları, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi, (23-27 Eylül 1991), C. 2, Ankara 1995, T.C Kültür Bakanlığı Milli Kütüphane Basımevi, 33-46. Dimand M. S.; Two Fifteenth Century Hispano-Moresque Rugs, The Metropolitan Museum Of Art Bulletin, s. 351-352 Dimand Maurice, Sven; Oriental Rug And Textiles, Metropolitan Museum Of Art Publication,, Newyork, 1935. Diyanet Vakfı Islâm Ans., Halı Mad, C.15 Domotex, Carpet Trends 2012. Eldem Vedat; Osmanlı İmparatorluğu’nun İktisadi Şartları hakkında Bir Tetkik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1970. Erdmann Kurt; 15. Asır Türk Halısı, Maarif Basımevi, Istanbul 1953 Erdmann Kurt; 15. Asır Türk Halısı, Maarif Basımevi, Istanbul, 1957 Eren Naci; Antalya-Döşemealtı Eski Ve Yeni Halıları, Türk Etnografya Dergisi, S. 16, 1977, 35-40 Eren Naci; Türk Halılarında Motif ve Renk Değişimi, Türk El Dokuma Halıcılığı Semineri (22-26 Ekim), Ankara, 1979, 54-71 Etikan Sema; Kayaköy Halıları, Milli Folklor, 2007, Y.19, S.74, 83-90 Fawcett Jane; Historic Floors, Their Care And Conservation, The Bath Press, Bath 2001 Franses Michael; A Museum of Masterpieces, Halı, S.155, 208, 72-89 Gantzhorn Volkmar, Les Tapis D'orient, 1998 208 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Gönül Macide; Türk Halı ve Kilimlerinde Sembolik Kuş Şekilleri, Antropoloji Dergisi, S. 3, 1965, 199-272. Görgünay Neriman; Halıcılığın Kökeni ve Türk Halıcılığının Tarihçesi, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Z. Dergisi, C.8, S.1, 1977 (Ayrı Baskı), 159-175. Gündüz Ibrahim; Karapınar El Dokumaları Ve Kökboyacılık, Konya, 1993, Damla Matbaacılık ve Ticaret, Gür Zeynep Yalazkan; Anadolu Geleneğinde Taşpınar Halıları, Türkiyemiz, Y.25, S. 76, 1995, s.20-28 Habib Vanessa; Scotch Carpets At Stirling: Thomas Gilfillan’s Cash Book And Ledger 1764–1770 , Proc Soc Antiq Scot, 130 (2000), 795-807. ICT Trademap Inel Berke; Istanbul ve Eyüp Çevresinin Oryantalist Sanatta Resimsel Betimlenmesi, Ix. Eyüp Sultan Sempozyumu (13-15 Mayıs), Istanbul Eyüp Belediyesi Yayını 2005 İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Halı Sektörünün 2011 Ocak-Aralık İhracat Performans Değerlendirmesi Raporu İTKİB, Halı Sektörünün 2011 Ocak – Aralık Ihracat Performans Değerlendirmesi, 2012 İTO, Türkiye El Halıcılığı Sektör Araştırması, Sektörel Yayınlar , 2008 Istanbul. Javanshir Babak; Iran’daki Türk Boyları Ve Boy Mensubu Kişiler, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Ortaçağ Tarihi Programı, Istanbul 2007 Kalender Erol; Anahtar Delikli Halılar Üzerine Ikonografik Bir Deneme, Arış, Y. 1, S. 2, Ankara, 1997, 58-63. Karadağ, Recep. Doğal Boyacılık, T.C. Kültür Bakanlığı Geleneksel El Sanatları ve Mağazalar Müdürlüğü Yayınları No:3, Ankara, 2007. Karahan, Kasım. Halıcılığın Tarihi Içinde Türk Halıcılığının Yeri ve Yapısı, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 3, 1989. 131-140. Karayolları Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı Ulaşım Maliyetleri ve Verimlilik Şube Müdürlüğü 2010 Yılı Trafik ve Ulaşım Bilgileri Raporu Kardeşlik Selman; Doğu Minyatürlerinde Tasvir Edilen Selçuklu Halıları, Vakıf Restorasyon Yıllığı, S. 4, Y. 2012, 51-62. Kardeşlik Selman; Istanbul Vakıflar Halı Müzesinde Konservasyon Çalışmaları ve Yeni Keşfedilen Selçuklu Halıları, Vakıf Restorasyon Yıllığı, S.1, 2010, 111-120. Kaştan, Yüksel. Antalya Yöresi’nde Döşemealtı Halılarının Dünü ve Bugünü, I. Uluslar arası Türk El Dokumaları Kongresi, 2 Kasım 2007. 209 Kerridge Eric ; Textile Manufactures In Early Modern England, Manchester University Press, Usa 1985 Koraltürk Murat; Mübadelenin İktisadi Sonuçları Üzerine Bir Rapor, Dokuz Eylül Üniversitesi Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C.2, S. 6-7, 1996-1997: 183-198 Korkmaz Hasan; Beyaz Zeminli Uşak Halılarındaki Kuş Motifine Dair Bir Çözümleme, Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (2010)3/1, 19-31. Kuban Doğan; Türk Ve Islam Sanatı Üzerine Denemeler, Kanaat Matbaası, Istanbul, 1995, 375. Küçükerman Önder; Batı Anadolu’daki Türk Halıcılık Geleneği Içinde Izmir Limanı ve Isparta Halıcılığı, Antik Dekor, Y.2, S. 8, Istanbul, 1990, 76-81. Lewis George Griffin; The Practical Book Of Oriental Rugs (Volume 2), J. B. Lippincott Company, London 1920. Lindau Paul, 1900’lerde İzmir ,Türk Dünyasi Arastırmaları, S.30, Ekim1985: 148-181. Little Nina, Fletcher; Floor Coverings In New England Before 1850, Old Sturbridge Inc., 1967 Mackenzie John M.; Orientalism: History, Theory, And Arts, Manchester University Press, USA 1995 Maclean Gerald; Looking East, English Writing and The Otoman Empire Before 1800, Palgrave Macmillan Publishers Ltd, Hampshire 2007 Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Enerji Hammadde Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı 2011 Yılı Faaliyet Raporu Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Manisa İli Maden ve Enerji Kaynakları Envanteri Raporu 2011 Manisa İl Özel İdaresi 2011 Yılı Faaliyet Raporu MEGEB, Tekstil Teknolojisi, Dokuma Makinesini Hazırlama, 2008 Ankara. Metin Celal; Çok Partili Siyasal Hayata Geçiş Döneminde Demirci’de Siyasal Değişim: Bir Sözlü Tarih Çalışması, Kök Araştırmalar, Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, C. 3, S.1, Bahar 2001: 27-49 Millet Meclisi Tutanak Dergisi, B: 87, 5.5.1969, O: 1 Molà Luca; States And Crafts: Relocating Technical Skills In Renaissance Italy, In The Material Renaissance , Eds. Evelyn Welch and Michelle O’Malley, Manchester University Press, Manchester, 2007 Mülayim Selçuk; Değişimin Tanıkları- Ortaçağ Türk Sanatında Süsleme ve Ikonografi, Kaknüs Yayınları, Istanbul, 1999, Kaknüs Yayınları. 210 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ Mumford John Kimberly; Oriental Rugs (1902), Newyork C. Scribner’s Sons Publishing, Newyork, 1902. Norton Edith Eliza (Ames); Rugs In Their Native Land (1864), New York, Dodd, Mead And Company, Newyork 1916. O’Brien Mildred Jackson; The Rug And Carpet Book, Kessinger Publishing Co., US 2005 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi 2010-2011 Yılı Yükseköğretim İstatistikleri Ölçer Nazan; 13-18. Yy Türk Halıları Sergisi, Arış, Y.1, S. 1, Ankara, 1997, 16-23 Ölmez Filiz Nurhan, Ihsan Akkuş; Burdur Ilinde El Dokuması Halıcılık Ve Il Kalkınmasına Katkıları, I. Burdur Sempozyumu (16-19 Kasım 2005), I. Burdur Sempozyumu, Bildiriler, C. I, Mehmet Akif Üniversitesi Yayınları, Burdur 2007, 55-65. Öney Gönül; Beylikler Devri Sanatı XIV.-XV. yy (1300-1453) , Ankara, 1989, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 835. Öter, Zafer. Türk Sanatlarının Kültür Turizmi Bağlamında Değerlendirilmesi, Milli Folklor, Yıl: 22,, Sayı: 86, 2010: 176-185 Özkavruk Elvan, Vildan Ömür ; Fransız Halıcılığının Doğuşunda Türk Halılarının Etkisi ve Savonnerie Halıları, Atauni Sanat Dergisi,S. 11, 2007,21-27. Öztürk İsmail, Elvan Anmaç; Yabancı Sermayenin Batı Anadolu Halıcılığına Girişi, Etkileri ve Günümüzdeki Uzantıları, Türkiye’de El sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki Yeri Sempozyumu Bildirileri, Kültür Bakanlığı Yayınları: 1861, Ankara, 1997: 26-32. Öztürk İsmail; Ege Bölgesi Halıcılığının Demirci ve Gördes Örneğinde Halkbilimsel Açıdan İncelenmesi, III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, C.5, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1987: 313-325 Öztürk, Yeşim. Balıkesir-Sındırğı Yöresi Yağcıbedir Halıları, 1. Basım, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1992. Pala Cihat - Ertuğrul Erdoğdu; Doğası Tarihi ve Folkloruyla Simav, Ertem Basımevi , Ankara, 1991,258. Paşayeva Valide; Safavi Dönemi Ornömantal Kompozisyonlu Azerbeycan Kadife Kumaşlarının Kompozisyon Özellikleri, Atauni Sanat Dergisi , S.17, 2006, 92-113. Patton Randall L., A History Of The U.S Carpet Industry , Eh.Net Encyclopedia, Edited By Robert Whaples. September 22, 2006. Url http://Eh.Net/Encyclopedia/Article/Patton.Carpet Pinner. R. , Franses .M.,1981,An East Mediterranean Carpet In The V&A, Halı, Vol. 4 No. 1. 211 Saghay Karim Khodadadi; Güleç, Erdin; Deniz, Miraç. Düğüm Atma Prosesinin Mekatronik Sistem Dizaynı, Izmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsü Makina Mühendisliği Bölümü, Bitirme Rpojesi Raporu, 2011 Izmir. Saoud Rabah ; The Muslim Carpet and the Origin of Carpeting, Fstc Ltd., UK 2004 Say Nuran; Çiğe’li (Kene) Halı, Milli Folklor, Y.23, S. 89, 2011, 240-247 Seyhan, Aslı. Bünyan Halıcılığı, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimer Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Halk Bilimi Bilim Dalı, 2007 Ankara. Sönmez Zeki; 19. Yüzyıl Sonlarında Türk Halılarının Avrupa’ya İhracı Konusundaki Gelişmelere Kısa Bir Bakış, Türk Soylu Halkların HaIı, Kilim ve Cicim Sanatı Uluslararası Bilgi Şöleni, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayını, Kayseri, (27-31 Mayıs) 1996: 289-299. Sönmez Zeki; 19. Yy Sonlarında Türk Halılarının Avrupa’ya İhracı Konusundaki Gelişmelere Kısa Bir Bakış, Türk Soylu Halkların Haiı, Kilim ve Cicim Sanatı Uluslararası Bilgi Şöleni ( 27-31 Mayıs) , Kayseri, 1996, A. K. M. Yayını: 155, 292-297. Standen Edith Appleton ; A Kings Carpet, The Metropolitan Museum Of Art Bulletin, Vol: 13, No:9, 1955 Stockwell John; (Managing Director Of Stockwell Carpets Ltd.), Hand Made Carpets, Broughtons Magazine Online, www.broughtonmagazine.cok.UK Sümer Faruk ; Anadolu’daki Türk Halıcılık Tarihine Dair En Eski Bilgiler, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, S. 32, Istanbul, 1984, 44-51. T.C. Ekonomi Bakanlığı, Halı Sektörü Sektör Raporları, 2012 . The Design Experience, The Role of Design and Designers in the Twenty-First Century,Mike Pres and Rachel Cooper,Ashgate, 2007 Türkiye İhracatçılar Meclisi 2011 İhracat Verileri Türkiye İstatistik Kurumu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Türkiye İstatistik Kurumu Tarım ve Hayvancılık İstatistikleri Türkmen Nalan; Orta Asya Ve Anadolu Türkmen Dokumalarında Görülen Hayvan Figürlü Örnekler, Arış, Y.1, S. 1, Ankara, 1997, 58-65. Uysal, Uğur. Kök Boya ve Halı Dokuması, İTKİB Aylık .Dergisi: Hedef 127, 2004 Yetkin Şerare; Türk Halı Sanatı, Tisamat Basım Sanayi, Ankara 1991 Yörük Özcan; Kartal Figürlü Denizli Çal Halısı, Türk Dünyası Tarih Dergisi, 3(24), 1989, s.49-53 212 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ İNTERNET KAYNAKLARI www.bashircarpets.com/spanishcarpets.html. A consumers guide to carpet and rug history, www.flooring-guild.co.uk, s.1. Akrilik iplik ile dokunan halı, www.meltemtekstil.com/akrilik-iplik-dokunan-hali.html Deniz, Bekir; Kırşehir halıları, s. 25-57, www.dlir.org/.../arkeoloji_sanat_tarihi_dergisi_v3_p25-81_7d34cee Classic encyclopedia, (based on the 11th edition of the encyclopedia britannica (1911)), www.1911encyclopedia.org/carpet, s.y Cristina partearroyo lacaba; alfombras españolas, s,. 1, geiic.com/files/.../cristina_partearroyo.pdf . ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-61040/geleneksel-el-sanatlari.html El dokuma halısı nedir? http://www.carpetrium.com/sayfalar-el-dokuma-halisi-nedir5.html El yapımı – halı dokuma, http://www.youtube.com/watch?v=qwqay1fd_ri Halı nasıl yapılır?, halı üretim aşamaları, http://www.youtube.com/watch?v=ytiikfthkm&feature=related Halı ve kilim, http://www.ito.org.tr/dokuman/sektor/1-37.pdf Halı, http://saricahali.com/blog/hali.html Halıcılık, www.belgeler.com/blg/6df/halicilik Halıların sınıflandırılması, http://www.belgeler.com/blg/2cgr/halilarinsiniflandirilmasi Hereke halısı, http://binbirhali.com/sayfalar.1649.hereke-halisi.html http://tarihsitesi.net/turk-islam-devletleri/538-babur-devleti.html. http://www.beckwithgalleries.on.ca/thopc.pdf, s.1. http://www.carpetrium.com/sayfalar-makine-dokuma-halisi-nedir-2.html http://www.great-iran.com/pdfs/rug/carpet-hitory-(great-iran-com).pdf, s. 1. http://www.serdivanhali.com/ İndian carpet endustry, http://www.fibre2fashion.com/industry-article/pd.. İslamic art and culture, national gallery of washington, 2004, www.nga.gov/education/.../islamic-tp.pdf. Stockwell; John. (Managing Director of Stockwell Carpets ltd.), Hand made carpets, Broughtons magazine online, www.broughtonmagazine.cok.uk, s.y 213 Ghoreishy, Mahsa. Blauchi: Luxurious Persian Rugs, http://www.slideshare.net/ghoreishy/baluchi Makine Halıcığı, www.belgeler.com/blg/2fbw/makina-haliciligi-1 Randall l. patton, a history of the u.s carpet industry , eh.net encyclopedia, edited by robert whaples. september 22, 2006. url http://eh.net/encyclopedia/article/patton.carpet Sillede halıcık, http://www.silleli.com/sillehali.asp tea-and-carpets.blogspot.com. Tekstil, hazir giyim, deri ve deri ürünleri sektörlerine yönelik strateji belgesi, 2008, dosyalar.hurriyet.com.tr/tekstilstrateji.pdf Uşak’ta el halıcılığı ve tarihçesi, http://www.belgeler.com/blg/2arg/usak-da-elhaliciligi-ve-tarihcesi www.atlantismanisa.com/docs/brosur.pdf, www.halidesenmodel.com/2012/.../gordes-halilari-desen-ozellikleri.h... www.kocaeli.gov.tr › ilimiz › kültür. www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/.../c036/.../mm__020360870180.pdf. okulweb.meb.gov.tr/45/05/325780/demriciekonomi.doc www.tiem.gov.tr/hali-ve-kilim.asp, www.demircihem.com/kose-yazilari.aspx. www.manisakulturturizm.gov.tr/belge/1.../demirci-halilari.html 214 DEMİRCİ İLÇESİ HALICILIK SEKTÖRÜ KÜMELENME ANALİZİ KURUMSAL DESTEK VERENLER Demirci Belediyesi Demirci Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Demirci İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Demirci İlçe Nüfus Müdürlüğü Demirci İlçe Özel İdare Müdürlüğü Demirci İlçe Vergi Dairesi Müdürlüğü Demirci Orman İşleri Müdürlüğü Demirci Sağlık Grup Başkanlığı Demirci Ticaret ve Sanayi Odası Demirci Ziraat Odası Manisa Belediyesi Manisa İl Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü Manisa İl Nüfus Müdürlüğü Manisa İl Özel İdaresi Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Manisa Valiliği Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı Türkiye İhracatçılar Meclisi Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü 215 216 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT EK-APPENDIX THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Globalization at the firm-sector-region-country level has incurred a high level of competition. In recent years, sustainable competitive advantage obtaining nations survive economically and remain in continuous competition. In this context, regions can also be sustained; the process which ensures competitive advantage is developed and the region can compete with other regions in different areas. Heightening competitive position is the way to realize the progression of the sector and region. However, strategies have become possible with instruments. In this context, the regions prosper and compete with other regions as long as they have sustainable competitive advantage. For this reason, to have a competitive position and realize sectoral and regional development is only possible through the strategies. Strategies and to obtain the power of sectoral and regional strength, not only take part in companies’ strategies (global and local) but also are reflected in the regional plans. As a matter of fact, The United States of America, The European Union member countries and the developing countries all put competitiveness to the center of their plans. In Turkey, the strategic planning and strategic administration started to become widespread and be used after 2000s. The Competitiveness Based Development Policy that we accepted with the Lisbon Criterias, sets the basis of the economic development and strategic planning both in our country and other EU candidate countries. For this reason, this work oriented on the regional development of Demirci district, constructed the carpet sector on a competitive axis, with an understanding covering the shareholders’ expectations and with realistic data directing the region’s development process. I- RESEARCH METHOD On the lead of Demirci Municipality the basic aim of the commenced work is; to make a global analysis of the carpet sector in Demirci, to contribute to an increase in international competitive strength approaches and the improvement of policy and to carry out implementation. In this context, to prepare the sector’s global intended infrastructure, to improve the carpet industry and to explain how the sector’s regional development can be assisted. It is necessary that it be a disciplined work. The region has been examined with both quantitative and qualitative methods. 217 Adopted Principles: In The Demirci District Carpet Industry Globalization Analysis, there are six relevant principles. Future reference The contribution of related competition to the industry in the region Overall/holistic consideration The contribution to Shareholder expectations accounts Scientific Feasibility Work Phases: By adopting these 6 principles primary and secondary data collection analysis was used and later was transferred to report results. This process is done in 4 phases. Discovery; This stage included the scanning of literature and the consulting of more than 20 academicians. Questionnaires, field observation work and round table meetings were conducted. Definition; A framework for defining the data and analysis was created. 6 different analysis types were used. Dissemination; Launch and introduction stage. Implementation; Process of the planning of the project, its implementation, erroneous implementation selection, support to players. Data Collection: In socio-economic works, it is critical that methods are made to be strictly scientific. Competitiveness based development studies bear significance to the dimension of socio-economic characteristics and significantly contribute to sociological structure, and for this reason qualitative research methods have to be used. Secondary Sources Data Collection: Previous studies on the Demirci district and the carpet industry were examined. The Demirci District Governor and related organizations, Demirci Municipality, Demirci Chamber of Commerce, Celal Bayar University Education Faculty, the Ministry of Economy, the Ministry of Science, Industry and Technology, the Ministry of Trade and Customs, Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey, Turkey Exporters’ Center, and their related internet site databases, strategic reports, organizational strategy and business reports were all examined. 218 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Furthermore, global trends were defined and world implementations were researched. The global resources related to development programs of such organizations as The Organisation for Economic Co-operation and Development, The United Nations, The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey, The World Bank, The World Trade Organization, were examined and data was obtained from their sector reports and indexes. In-depth Interviews: Residents of the region, information producing organization representatives, those related to the region, public representatives, sectoral experts, the leaders of NGOs, main players and sectoral representatives were interviewed in detail, face to face. Round-table Meetings: A group of 10-15 people were gathered together in a round table meeting to put forward shared ideas, to define history and trends and to create common denominators. The meeting was attended by students, academicians, experts, public administrators, private sector executives and entrepreneurs. Brainstorming, matrix, SWOT techniques and questionnaires were carried out. Separate ideas that emerged were consolidated. Field Observation: Visiting and observing those associated with Demirci and its carpet industry. In this context, by visiting the region Demirci district’s economic activity, physical resources and carpet industry applications were observed in field research. Analysis: All the data was transformed into information. Reviews and assessments, as well as data resources, were submitted to experts and the work was done on scientific principles. Economic Concentration Analysis: The preparation of reports on the current situation, analysis of the current situation and using the matrices of the entire region were used to reveal the economic concentration. Spatial Analysis of Assets: This study is a more complex study than inventory studies, physical and non-physical assets were examined. Sectoral Value Chain Analysis: To understand the competitiveness of firms, literature by Professor Michael Porter of Harvard University was consulted. Discovering how to add value to business functions and reduce costs for the customer, and using strategic analysis tools in order to understand the connections between a company’s suppliers, customers and other firms in the same industry were defined as core principles. 219 International Competitive Analysis: In his book International Competitive Analysis, Michael Porter (1990) proposed a model to show the reason why some nations are more competitive than others, and why some industries possess a more competitive way of analysis than others. According to the model, the national structure plays an important role in achieving international competitiveness and the model, in order to define national competitive advantages, systematically makes analysis of various aspects of global competitiveness. Cluster Center: Porter argues that those companies and organizations who contribute to the production of a product or service and in the delivery to the customer, form a structure to share common interests and complementary functions, regardless of geographical proximity. Clustering is defined as creating a network in which interdependent firms, knowledge producing and supporting services add value to others in the chain. II- THE DEMIRCI DISTRICT Demirci is a district connected to Manisa. According to 2011 data, it has a population of 49,562. The economy is based upon carpet weaving and some agricultural production. In addition, other sources of livelihood are provided by forestry and animal husbandry. In this section, the regional potential is started to be defined in terms of its economic, historic, geographic and demographic value. District History: From the Stone Age to the present day Demirci has retained its character. There are many historical monuments dating back to the time when Byzantine kings occupied the region. Historical Assets in the Region: Twenty cultural and natural assets have been determined in the region. Most important ones being the Government House, Military Recruitment Office, Hacıhasan Mosque, İrezler Mosque, Kıran Mosque and outbuilding, Yakup Çelebi Mosque and Söğütçük Village Mosque. Culture and hand Crafts: Despite being in the Manisa region, Demirici’s culture is much closer to that of Kütahya-Simav. Since the 17th century the region has earned a reputation as the center of carpet production. There is a lot of handicraft and weaving in the region. Oral Traditions and Social Heritage: In the Demirci district, Turkish cultural traditions still continue till today. 220 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Libraries: Two libraries can be found in the district. In recent years there has been a significant increase in the number of books and readers. However, reading habits are weak and academic studies have not developed. Therefore it is necessary to encourage study on this subject. Cultural Centers: There is only 1 cinema in the region. There are no other cultural activities, however in order to improve cultural activities a new area is being built. Geography: Demirci is located in the Aegean Region’s Inner West Anatolian side, far from the regional center. Demirci is Manisa’s second largest district, it borders with Kütahya and Balikesir. Climate: In general the continental climate prevails, in some areas the Mediterranean climate is also experienced. Vegetation: The forests, which are the areas with a variety of flora, are one of the most important vegetation covers. Natural Resources: According to ‘Known Underground Riches in Turkey’ by the MTA Institute, the richest underground resources can be found in Manisa. Feldspar mines in the district of the ceramic industry have been evaluated. The operation of the other mines cannot be improved. Geothermal zones have not been opened to tourism. Demographics: In this section the Demirci district has been compared with the demographics and population of other districts. Population: According to the latest data, the population of Demirci is 49,562. Education: The literacy rate for the district is 95%. This puts Demirici in 7th place in the Manisa region. 61% of education is at primary level, 19% is at secondary level, 6% is at higher or tertiary level. 33 people have graduated with a master’s degree, 13 people have a doctorate degree. Primary Education: In Demirci 13.38% of the total population attend primary school. Secondary Education: 8.95% of the population attends middle school. Higher Education: In Demirci there is the Celal Bayar Education Faculty and one Occupational College. 2,161 students and 58 academicians are studying in the four departments of the Education Faculty; Classroom teaching, Elementary Science Teaching, Turkish Language and Literature, Social Science teaching. 221 Other Educational Organizations: Between 2011 and 2012 330 people were given courses by the Private People’s Learning Center. These fourteen courses were in everything from bee keeping to hunting. Health: In Demirci the health services, public hospital and community health center is operated by the state. The public hospital has a bed capacity of 60. The persons per bedroom capacity is lower than that of the wider Manisa region. Management: Today the district administrative units are the Governer's Office and the Municipal and District Administration Directorate. In terms of Municipality structure, Demirci has one main municipality with four sub-municipalities. There are also 92 village and 41 village links. With these figures, from the perspective of the Demirci village count, it is 2 nd and 7th in the wider Manisa region. In the year 2010, the Municipality had a budget of 18million Turkish lira. Demirci ranks 5 th in budgets per capita. Due to limitations of the Manisa Municipality, The Demirci Special Administrative Directorate of Special Provincial Administration has also made investments in the region. Civil Society Organizations and Cooperatives: In the Demirci area there are 70 associations, 4 foundations and 6 cooperatives. The associations have 2800 members and the foundations have 80 members. The most important civil society organization in Demirci is the Demirci Trade and Commerce Chambers, which has a membership of 349. Further to this there are 5 Tradesmen and Craftsmen Associations with a total of 1,311 members. There are also 6 cooperatives, two of which are carrying out construction projects. The most important cooperatives in the district are the Tradesmen and Craftsmen Cooperatives. Transportation: There is a 150km distance from Demirci to Manisa, making Demirci the furthest district from the center. Public transportation is provided between Demirci and Salihli, Manisa Center, Akhisar, Balıkesir, Sındırgı and Simav. Economy: The carpet industry is an important contributor to the local economy. Agriculture also contributes to the local economy. Agriculture: Grape, chestnut, chickpea and nut production in Demirci holds an important place in Manisa. In recent years there has been an increase in strawberry production. 222 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Even though the population who work in agriculture has been increasing year on year, in recent years the amount of production has decreased. Animal Husbandry: In Demirci the majority of livestock is poultry. Another notable factor is that equine livestock accounts for the highest amount in the town. When examining the contribution of animal husbandry to the country’s economy, it is seen that the region ranks first in cattle rearing. The small livestock in Demirci contribute the most to Manisa’s economy. Trade and Industry: In Demirci there are 3 small industrial sites, in which there are 145 operational activities. In Demirci there is one large industrial estate. There are more than 25 employees, a low number. One of the two trades in Demirci is retail. An important source of income is the 44 carpet retailers. When we examine the ownership structure of the businesses in Demirci, we can see that 56.7% are owned by a sole proprietor. The number of joint-stock companies is only 20. There are 96 limited companies, 2 unlimited companies and 33 cooperative companies. Export: In the district 73% of export is carpet export. In carpet export, machine produced carpets account for 93%, and have a total share of 68% of all exports. Tufted carpets are Demirci’s most important exported product. In the year 2011, wool yarn was the second highest export, after carpets. It accounted for 17% of export. Iron metal accounted for 7% of export. The district’s most important mining is that of marble, which accounts for 0.2% of export. In recent years, carpets and yarn export has increased. In 2011 Demirci’s foreign importers were Germany, Bosnia, England and Vietnam, with a share of 16%, 15%, 15% and 11%, respectively. Besides these countries, Argentina, Austria, Australia, Azerbaijan, Belgium, France, Holland, Sweden, Suriname, Trinidad and Tobago and Greece also import goods from Demirci. As the district has been identified as a market town, trade there has intensified. Tourism: In terms of thermal tourism, there is a great potential in Demirci. In 2006 Hot Springs thermal tourism was advertized. At the facility there are 20 hotels, 2 pools, a Turkish bath, a sauna and 7 rest salons. Futher to this, there is a spa facility in the town of Bolu in Demirci. In addition, Demirci is suitable for mountaineering. The town’s tourism infrastructure has not been developed. There is a problem with the number of beds in the town’s hotels. Furthermore there are no star rated hotels or tourist information bureaus. There are few eating or drinking establishments which support the tourism industry in the area. The lack of tourism in the surrounding towns and districts negatively affect the tourism of Demirci. 223 Income and Taxation: When the taxation, income and amenable are examined, in 2011 there were 185 corporate tax payers. In the same year there was a 92% collection rate, 13 million TL out of the accrued 14 million TL was collected. In terms of collection rates, Demirci was ranked first of the Manisa region, the amount of tax charged was ranked 11th and 9th. In 2005 6,9 million TL of taxation is assesed 6,5 million TL of them is assigned. The taxation which is assesed are increased %105 in 2005-2011 the taxation which are assigned, the taxation which are assigned incerased %100. The income from economical activities increased in last years in Demirci. Although this situation is an advantage for the city whose export increased, the black economy is higher than these numbers. II- STRATEGIC ANALYSIS OF THE DEMIRCI DISTRICT Demirci is a rare example of a residential area which is showing self-improvement. The town of Demirci has the great advantage of being situated on the main artery of industrial development in close proximity to cities such as Izmir and Manisa. In this context, Demirci can be considered to be different in its medium and long term growth influences, in the same way as Izmir and Manisa. The area’s basic characteristics are considerable; the creation of clustering of the carpet industry and catering industry, the improvement of the management model, and the opportunity arising from the needs of nearby Izmir, and if required, from foreign markets. Demirci’s potential can be realized in the following ways: By meeting the needs of Izmir’s economic zone By effectively using the resources in the Demirci district. Determining the Existing Situation: In the framework of this study, a strategic analysis of Demirci and its adjacent areas has been done. The strategic approaches which have been developed in this study are aimed to evaluate Izmir’s development and growth axis and Demirci district’s potential. In this framework, especially in terms of the strategic approach, economic, financial, environmental and technical factors are evaluated. Firstly, the current economic activities of Demirci and its area are discussed in a comprehensive way within the framework of industrial development, and the town’s required input and capacity have been evaluated. 224 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Secondly, by using the ethnography data the region’s social and cultural structure has been put forward. The evaluation of the relationship between the existing structure’s characteristics and the structures industrial zones which will be developed, has been done. Thirdly, attention has been paid to the capacity of the region’s technical specifications and the capacity to move the residential area. In this context, the capacity of existing structures and the hinterland’s expansion process have been proposed. Growth scenarios are discussed comprehensively.Finally, environmental standards and conditions have been comprehensively evaluated. The region and its surrounding regions have been polluted by business operations. In this context, the current state of the environment and its capacity to sustain has been discussed. In the analysis of the current situation, the above mentioned factors, along with the sub factors, have been identified. In this context the region’s situation has been comprehensively discussed. Generally comprehensive and clear photos of the region were included in the process, discussed, and evaluated. In addition, in the discussion of each factor’s current situation, attention has been paid to the regional technical specifications. For the regional study, one of the main things which has to be done is collecting data using suitable instruments. In order to expose the underlying paradigm in the collected data, a clusterbased industrial model of the region must be established. For this reason, basic data has been evaluated and, using measuring instruments, economic, technical and environmental factors have been analyzed. Development of the Model: At this stage of the study, in the framework of the obtained data, the development of influential factors on the region’s basic structural improvement have been supplied. The model’s development in the process is a basic approach, especially the data’s quality and structure have been considered and the working process has been discussed. The model development which is in this phase has been realized with the following basic approaches. In this four step approach, the first approach is to consider what, in particular, are the main factors driving the region, the capacity of information and the level of organizational capacity. Extensive studies have been made into this. In the development of the analysis model the second stage, from the perspective of the decision making process, was to prepare and create a structure. By carefully considering the quality and structure of the data, and by analyzing the value which the area possesses, approaches have been presented. 225 In the process of developing the model the third principle step is to comprehensively analyze the stakeholders. The final step in developing the analysis model is, using the obtained data and variables that have come to light, to put forth a structure which can be measured. In this stage, questions such as what the main areas to be concentrated on are, how cost can be reduced, at what level the end users of the model can benefit and how the impact of the project can be increased, are all considered. Putting Forward Strategic Results: In accordance with the established model, from the perspective of the region’s future development, the location and value has been clearly determined. In what way those making decisions can take advantage of this main data has been determined. In this section, the attempt has been to propose how, in the future process, Demirci and its area will be affected and how planning and approaches will be managed in future. In order to be able to evaluate strategic results in a tangible way, an evaluation of all the stakeholders’ issues has been done. Analysis of Opportunities and Threats: The final stage of the study, a world city such as Izmir’s basic needs are met in the establishment of carpet & crafts sectors, warehousing and handicrafts. From the perspective of Demirci and its surrounding area, the opportunities and threats that would arise from these developments have been introduced. The opportunities which occur with sound management and strategy, and the negative impact of poor management and strategy, have been analyzed. The realization of this process has been completely by specialist researchers, organizations and professionals. Especially the study’s strategy and long term management model has been developed by experts and top level researchers, who have taken an active role in ensuring validity and reliability in the process. The study has been done with a long term view of Demirci district’s ongoing development policy. Analysis of Economic Structure: When examining Demirci’s economy, the principle challenge is reaching past and current statistical data. Data containing statistics on economic production, employment, exports, imports, per capita income and other welfare indicators was difficult to obtain and therefore making a reliable and valid scientific evaluation of this data was not achievable. 226 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT In order to be able to make a sound evaluation of these topics, an analysis was done based on Demirci’s condition relative to neighbouring towns. The situation of the districts of Gördes, Turgutlu, Salihli and others were studied and evaluated in relation to Demirci. In the last 5 years there have been positive developments in Demirci’s economy. There has been an improvement of industries of carpet and textile material production, agriculture, tourism, construction and retail, albeit low. The desire of existing companies to compete and invest in the regions can be considered as an important development in the region in terms of capital flow. However, these days all these indicators do not bring Demirci to the level that it deserves in Turkey and Aegean Region. The potential of Demirci businessmen and managers to create economic potential has found to be low. Essentially Demirci has many opportunities as a town. There appears to be many deficiencies and opportunities in many sectors. What is important is to provide these opportunities in accordance with the the agenda of Turkey and the world, and for this it is especially necessary to make it an advantageous region in terms of taxation and establish itself as attractive for foreign and domestic investment. Together with this, the introduction of projects highlighting Demirci’s business potential by establishing trade links with the Balkans in terms of export and agriculture, the conducting of market research into these countries, the strengthening of Demirci’s competitiveness in a sustainable way, are shown to be of great importance. In Demirci those starting to change and those opening up to the world are the businesses and sectors. In the carpetry, agriculture, and tourism industries, Demirci’s potential and competitive strength can be considered as not meeting global standards. The Level of Competitiveness in Demirci: There are some defining parameters in assessing the level of competitiveness of the economy. These are generally referred to as macro and micro economic factors. Macroeconomic indicators include; national income, growth, employment, inflation, import-export. When we consider these factors, it can be said that Demirci’s economy is weak. As a result of research and scientific methods, the income per capita was found to be low, at 2.000 USD. Demirci’s rate of growth appears to remain low. 227 When one examines the overall competitiveness of the economy in terms of eco-towns, agriculture is at the same level as sectors such as the carpet sector and some other types of production. It is important that the valuable products produced in the city are appraised in the markets of other districts, the country and abroad. Demirci should evaluate its potential of having a hinterland such as Izmir-Manisa, which are important industrial and international trade centers. The Manufacturing Sector: Demirci has the most talented entrepreneurs and master craftsmen that can be found in Turkey. In the district handicraft is one of the most important traditions. The products produced in Demirci have the qualifications to meet customers’ expectations in both domestic and foreign markets. The fact that the carpet and weaving industry has built a good reputation, and there has been an increase in exportation, supports this view. The factors which demonstrate the potential that the district has are; The companies in Demirci which produce and set retail prices should have a strong marketing network The inability to reach the end user The lack of a strong network amongst the producers and retailers in Demirci The development in promotion and branding The decrease in the quality and quantity of the supply of raw materials (particularly high quality wool cannot be found) Almost all businesses are family-owned The lack of technology being used compared to competing towns The lack of a common business culture Being a culture closed to innovation A high degree of informality Having so much black economy The number of people without healthcare insurance is lower than the national average Particularly in Demirci the competitive strength of enterprises seems to be low because of micro level operations. Many enterprises are at micro scale. Many of them do not possess functional management, are not performing high-value production to contribute to the town’s economy. For this reason, common projects and cooperative effort enterprises in the district need to be studied, this is essential for creating competitive strength in the town. 228 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT In addition, in the future process of the district economy, the fundamental basic dynamic power and activity generating entrepenurial analysis in the sector is beginning to develop. Managers’ and owners’ perspective are changing to be more global. The main point to remember is, in the global field there is a high level competition in the manufacturing sector and companies are forced to work in a broader scope. Demirci’s companies, working in this context, are improving the common ways to work on more large-scale projects. Enhancements, improvements and technologies that give importance to R & D activities, will allow companies to become more competitive. Furthermore, it is necessary for the district to develop its research studies abroad and to define the target market in order to develop export strategies. Agriculture and Animal Husbandry: Despite the soil condition in the rugged hills, Manisa and the country are important in some production. In addition, products produced in Demirci are to the standard of Turkey and all countries. Tourism: From many perspectives, Demirci has an important historical identity and is a valuable region as it possesses thermal springs. It is necessary that this is marketed to both Turkey and the world. The discussion of negatively impacting factors on Demirci’s tourism potential can be briefly stated as thus; firstly, the town’s transportation system appears to be severely insufficient. Demirci provides access for the area to the highway but the quality of the roads is problematic. The roads are narrow and winding and the quality of the asphalt creates many risks and causes problems for transportation. Secondly, the hospitality industry has not been developed and bed capacity remains low. In addition to this, the quality of existing facilities and services do not support international tourism activities. Thirdly, the food and drinks companies in the district are not of a high enough quality to support tourism. In Demirci in the same way that there are no first-class restaurants, from the perspective of local tourism, there is no restaurant where families can go. Furthermore, these days it is necessary that the number of cafeterias, cinemas and social spaces are increased to meet the social and entertainment needs of the students in the town. Areas in which future visitors can spend time need to be developed. 229 Fourthly, the district is Turkey’s one of the most important thermal areas. The resources which the district possesses are for the healing of rheumatic, stomach and gastral illnesses. The number of joint projects with organizations and NGOs such as the Health Tourism Association must be increased. Entrepreneurship in Demirci: Due to the many civilizations to which Anadolu has been hosted, it seems that global entrepreneurial codes exist here. Our country has been under the influence of many different cultures’ trade accumulations. This diversity has contributed in a very positive way to Turkey’s savings. Demirci also possesses Turkey’s general characteristics. It is a city which regards innovation, such as the use of technology, with traditional attitudes. Furthermore, avoidance due to uncertainty is common. In the district, instead of new business, entrepreneurial enterprise which resembles existing business is dominant. In this context, when the business climate is evaluated, artisans and minor artists, restaurateurs and bakers, drivers, merchants, farmers, micro-level entrepreneurial models emerge as common trade activities, workshops etc. Demirci District Entrepreneurship Strategies: In the study the factors which had lead to the beginning of the examined entrepreneurs’ entrepreneurial careers were analyzed. The results of the analysis revealed that they could be separated into three different groups. From the perspective of local entrepreneurs coming to the foreground in the Demirci area, those who took over family business can be considered as an important group. These entrepreneurs, in thinking of continuing their family tradition and father’s occupation, have gained work experience from a young age and take over their family company. Those in the second group become entrepreneurs by working with an experienced master. These entrepreneurs, by gaining experience next to their master, establish an enterprise in the same field. Those in the last group become entrepreneurs by not taking over family business or by having a master-apprentice relationship. The fundamental principle guiding their behavior as a entrepreneur is information. Those acquiring information from their surroundings or within the scope of their own observations obtain an information network with which to discover business opportunities and establish a company. 230 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Beginning to Trade at a Local Level: The entrepeneurs who were establishing a business in the Demirci region were examined. There was a difference between the entrepeneurs who had experience and those who did not. The percentage of entrepreneurs which have experience is higher then entrepreneurs which have no experience. Entrepreneurs with a family history of entrepreneurship and entrepeneurs with experience were less than entrepeneurs with no experience. Establishing a new business, taking over and buying ages are lower in entrepeneurs with no experience. Analysis of Entrepreneurship in the Demirci District: When discussing the local market from the perspective of entrepeneurship, its own values, traditions, and working style exists. Entrepreneurial opportunities within the historical process which is defined by the entrepreneurs seems to have developed. Given the theoretical model set out in the proposal at the beginning of the study, the following points highlight the findings of the research; among the entrepreneurs who are in the process of maturation, the found ones are in social circle village and district. Most of the entrepreneurs are of rural origins. The entrepreneurs’ are not well-educated. A large proportion has completed primary school and secondary school. Only a small number have graduated from a vocational high school, college or faculty. In the findings the occurrence of low-level education is connected to entrepreneurs starting working life at a young age. When considering the determination of the entrepeneurs’ parents, the entrepeneurs’ fathers can just about read and write and finished primary school. The entrepeneurs’ mothers’ educational attainment is the same. When the fathers’ occupational situation is examined, the majority seem to be small producers and farmers. Their grandfathers, too, were mostly farmers. Additionally, the entrepreneurs generally grow up in an environment in which their families are supportive and involved. When the entrepreneurs who have previous work experience are evaluated, the general trend is that one in every two entrepreneurs has work experience. All the entrepreneurs were closely connected with the customs of society. Cultural values, customs and traditions are of upmost importance. When the impact of religion, moral beliefs and values on work life were examined, a little or a lot of beliefs and values impacted on the work life orientations of half of the entrepreneurs. 231 When the entrepeneurs’ personal characteristics were examined, the need to achieve is focused on self-discipline. Especially in the young entrepreneurs, there are innovative and creative attitudes and behaviours. The entrepreneurs had positive attitudes towards new technology, new products, and opening up new domestic and foreign markets. Additionally the entrepreneurs possess a proactive quality. The entrepreneurs generally make an effort to improve relationships with stakeholders and give importance to their social network. They initiate cooperation with civil society organizations and local government, local authorities, professional organizations and other entrepreneurs. When the entrepreneurs’ cognitive qualities were examined, the majority seem to have a vision. The entrepreneurs have long-term business goals, in making decisions their thinking process is generally geared toward short cuts. The majority of entrepreneurs demonstrate vigilance towards information in the market and, from information obtained from data processing, seize opportunities. Those demonstrating entrepreneurial behavior make specific research into organizations which are related to their newly found opportunities, there is the impression that the attitudes and intentions towards the perceived opportunities are strong. The vast majority of entrepreneurs, for the sake of utilizing perceived opportunities, even without having the necessary financial resources, state that the companies will be established with foreign resources. For the vast majority of entrepreneurs the preference to have a career in entrepreneurship is supported by their immediate environment and there are people encouraging them in this direction. The financing of the entrepeneurs’ first plan is provided by family savings. In cases where family savings cannot provide financing, relatives and friends provide financial support. Some entrepreneurs obtain funding by establishing partnership firms. The use of bank loans or venture capital is almost negligible. Demirci Economic Concentration Matrix and Evaluation: A comprehensive business has potential in many areas of the local market. The geographic location, initiatives in the region and entrepreneurs opening markets provide opportunities. NGOs involved in the business world’s scientific studies into the region hit upon a fundamental point, in the local market’s manufacturing sector, especially carpet production and agriculture, there is serious investment potential. 232 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Concerning production factors and market potential in the region, agriculture and agriculture related industry can yield profitable return on investment. Experts have also pointed out that because of the tourism potential the region possesses, investments in tourism could also be profitable. III- THE CARPET SECTOR Carpet is a ground cover which is made from a line of twisted wool , cotton and silk, and with silk and floss on it, and a twisted line of weft cotton and wool yarn on them and is weaved with pile and boucle. The Sector’s Products and Classification: Carpets can be classified genarally in two groups as hand-made carpets and machine carpets, they can also be classified according to the way in which they are produced, the raw metarials which are used and the place where they are used. Production Method: Hand-made carpets are the combination of their origin, tradition, knowledge transfer, art and function, and are distinct from factory-made products in their concept and appearance in the quest of enthusiasm, aesthetic and beauty. (Öter,2010:74). The knots in machine-made carpets are generally squeezed between weft yarns and are ‘U’ or ‘Y’ shaped pieces of yarn. Jute linen and cotton yarns are also used to strengthen the main fabric and to keep the carpet from moving when on lay on the ground. Machine Carpet: In the beginning of 1990's, with the development of technology, the use of carpet weaving machines began. Machine Carpets are carpets which have the same composition as hand made carpets but are made by a carpets machine. The most important features of these carpets are the speed of their production and their low cost. The major disadvantage of these carpets is that their quality is low compared to hand-made carpets. (Saghay and others, 2011.4) The majority of machine-made carpets are produced in U.S.A. Belgium is in the second largest producer of machine carpets, but is the largest importer of machine-made carpets. Asia, China, Pakistan and India are also prominent countries in carpet production. (T:C, Economical Ministery. 2012;2) Machine carpets are divided into groups according fabric structure and the ways they are obtained. 233 Weaving: Machine-made weaved carpets can be put in two main groups, Wilton and Axminster. Wilton: The first mechanic system for weaving carpet is known as hole bending Wilton or Brussels Wilton and is a system of Brussels. Wilton carpet weaving is made from pile yarn. The colour of the pile is limited with six. In wire rod Wilton carpets, in dashed (velor) or continuous (curl) loops, low loops can be produced at a height. Wired Wilton carpets have a low throughput, limited design and colours in comparison to other systems. However different appearances can be obtained by bending using a variety of different cross-section wires. Axminster: Axminster is the most important production technique and has a lot of colours and is used in the production of patterned carpets. With technique, there are two types of machine for production; Gripper jacquard machines Spool-gripper machines The Spool-Gripper Axminster system has been created by combining the Spool Axminster and Gripper Axminister systems (Dalcı, 2006: 2). The Spool-gripper machines are suitable for the production of vivid coulour and long-cycled patterns. For each weft of the carpet, the yarnfeeding rollers are made by a separate method. Weaving and cutting is done with a loop formation gripper. Tufted: In the carpet, added yarns are placed behind the carpet and passed through the cloth, cut and curled carpet counters are created. Tufting is a reasonably easy, fast and inexpensive method. The quality of tufted carpet is determined by the quality of the cloth and ground fabric fiber, the frequency and height of the bending, and the number of yarn (Dalcı, 2006: 17). Needle-Felt (Nonwoven): In the comb machine, fibers brought into the gauze are created by the layers of fiber feeding into the center being piled, having previously been laid on a base texture, and mechanically, with the help of a needle, being compressed to the base texture. Hand–made Carpets: This is a type of carpet whereby hand-made pile threads are knotted by hand upon warp threads. The hand-weaving technique is a combination of processes; the parallel warps pass through bending yarns in a vertical position and with a certain connection pattern and the process is finished by tying (Dalcı, 2006 : 7). Hand-made carpets have three main functions; to reflect traditions, artistic value and decorative use. Although the production 234 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT of hand-made carpets is ancient, the technique and technology used in their production has not changed at all. The main reason for this is that the structure of their knot can not be imitated mechanically. Nowadays, hand-made carpet sector is labour intensive. The knots in hand-made carpets reflect the quality and individuality of the carpet. The quality of carpet is determined by the number of knots. The number of knots are used for the classification of hand-made carpets (Çelik, 2007 : 8) In Turkey, carpets are named by region; Uşak Carpet, Bergama Carpet, Kula Carpet, Gördes Carpet, Konya Carpet, Milas Carpet, Niğde Carpet, Kırşehir Carpet, Hereke Carpet, Sivas Carpet, Kayseri Carpet, Isparta Carpet, Yörük Carpet, Yahyalı Carpet, Yağcı, Bedir Carpet, Ladik Carpet, Kars Carpet, Döşemealtı Carpet and Karakeçili Carpet (Dalcı, 2007:10). Carpets are classified according to Turkish standards: extra extra thin, extra thin, thin, medium and coarse (DPT, 2001: 76-77). Pure Wool Woven Carpets: As an old Turkmen tradition, the wool of sheep was the most important raw material in hand-made carpets, which formed the basis of Turkmen culture. The wool’s unique shine and durability is one of the reasons why woolen hand-made carpets are still preferred by today’s consumers. Stitch Wool, Warp and Weft Cotton Carpets: In modern Bünyan carpets, cotton is used as warp and weft thread, wool is used in knots (Seyhan, 2007: 26). In the same way, Sille carpets’ warp and weft is cotton, the knot is wool. Stitch Wool, Warp and Weft Silk Carpets: These carpets’ knots are made from woolen wefts and silk warps. Silk Carpets: In the carpet sector silk has the highest level of shine and durability and so is the preferred choice of the luxury consumer. Silk carpets require much more effort due to the delicacy of the fine threads. This is reflected in the finest detail in the detailed motifs of the carpet. Accordance with Location: Carpets which are used have a variety of names according to where they are used. Mats: In general mats are 40 x 40cm or 50 x 50cm in size and are weaved in sets of 4-6 to be placed upon seats. 235 Carpet Bags Carpets: The back side of these carpets is weaved as rug and carpet rug, the visible front side is weaved as carpet. They can be 40 x 40cm or 60 x 60cm in size. Pillow Carpets: These carpets are used in a set of 6. They are laid on pillows which are used on divans. Prayer Rugs: These carpets are made for Islamic prayer and usually have a design of the mihrab. Saijade Rugs: These rugs are also used for praying but are bigger in size than prayer rugs. Wall and Divan Rugs: These are generally used as wall decoration or as a throw on divans. Floor Rugs: These are made in Head-base and Large-base sizes. They are used as a floor covering or for decoration (Gülcemal, 1997). Main Concepts in the Carpet Sector: The carpet has three main yarn systems. These are the warp, weft and knot. Warp: Between the upper and lower beams of the loom, horizontally across the carpet, perpendicular to the floor and parallel to one another, the stitch is made by bending the wool, cotton and silk across each other. Weft: Between the carpet’s knotted rows and together with the warp held parallel to the carpet’s transverse, the wool, cotton or silk thread creates the carpet’s base weave. The Lower Weft: Once a row of knots is finished, depending on the carpet's quality, the weft thread is passed between the warp, parallel to the carpet's width while the tensioning system is down, pulled straight and is tightened with a metal comb. Upper Weft: After the lower weft has been cast, by lifting up the up-going tree, the fine weft passes between the warp. It is fed through the stitches and compressed with the comb. After the weft has been cast, compressed thread (weft-pressed thread) must be used. Menik: After every row made of weft yarn, in order to compress the carpet, the head of the thread is passed through the warp. 236 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Tie Knots: When carpet is weaved, wool, silk and floss yarn are tied to the warp. There are two kinds of ties: The first one is Gördes or Turkish ties, the second is the Sine or Iranian (Acem) tie knot. Turkish Knot (Gördes) The Turkish knot (Gördes) is made when yarn is coiled twice around the warp and both ends are pulled through, and it is more durable compared to the Sine knot. Turkish (Gördes) knot is used in Turkish, Caucasian, some Iranian, and British carpets. Gördes knot (Turkish knot-Double knot-Closed knot) takes its name from Manisa's Gördes province. It is stated in world literature as the Turkish knot. Iranian Knot (Sine): Yarn is weaved from beneath the warp towards right or left, coiling on the other. Acem knot allows elegant motifs to be done since it is weaved more densely. Knot On the Single Weaving Warp: The pile yarn is knotted once and the edge of yarns are put on the top. The line array of the knots are different. If you knot the weaving warp once then you have to leave the other line empty. Hekim Knots: Hekim knots are used in loose carpets. It is provided by using a single knot. It is easy to knot but its resistance is low. It is used in Central Anatolia. The edge of a small wool yarn is put between the warp which is held by the right hand. It is coiled up under the left wrap and is passed over the wraps. Then it is extracted under the right wrap between two wraps. When the edges are aligned, it is held tightly and cut with a knife in the right hand. The Pile: Pile is the form in which the edge of the knots are cut in a certain length. The Web: The webs are the edges left of the warp when it is cut. The length of the web changes according to the size of the carpet but it is usually left at 10cm length. The Knitting Chain: It is in the beginning and end of the carpet, parallel to the rug and made from wrap and weft and is in the shape of a chain. The Knitting on Border: It is weaved in the sides of the carpet, in the same colour as the base, to make the sides of the carpet more substantial. Toprakçalık: It is a knot knitting which is weaved on two sides of the carpet with design or flat and 5-6 cm width. 237 The Water of Side: It is weaved after the rug of the carpet, before the bordure. It is in the same colour as the base. It is weaved in the sides of the carpet. Tut tut: It separates the head note from the water of side. It generally has 4-5 lines. The head note (outside): It is weaved on the four sides of the carpet. It is weaved to make the carpet more beautiful. Bordure: It is weaved on four sides of the carpet. The head note (inside): It is a texture which is between the bordure and inside base. Carpet Production Processes Machine-made Carpets: The first step in this process is making the thread. The wool yarn is cast into lightener and batch mixer machines. The carding machine separates the threads from each other and organize them. It lines them up and collects them on wide band. These bands are put in a tin can. These yarns enter to the machine to be entwined. The yarn is coiled up to the roller and then bent by the roller to be made stronger and thicker. To ensure that the thread does not loosen, it is then passed through the heat machine, which is 132 centigrade. After this heating process the yarn is rolled up to the rollers again. These rollers go to the piling department where the carpet production starts. Then needles sew these threads to a backing. For colourful carpets, a machine called Kromojet, which works like a printer and sprays colour on to the carpet, is used. The carpet is heated at 100 degrees celcius for 4 hours in a bath of water and dye (or pressurized heat and air in a pressurized container can be used). After the colouration process a water-based glue is rubbed on the backing of the carpet. This backing is then made to sit against the actual backing by fastening the carpet threads. After there is the circular combination phase. A cylindir press device combines the two back boards. Due to the evaporation of water and glue in the oven, after it has been quickly spread, the finished carpets are put on a cylinder and rolled. Hand-made Carpets: Wool which has been clipped from sheep is washed. After the cleaning process the wool is raked and called Sümek. Sümek is cast with Kirman and turned into rope. A part of the rope cast from Kirman is again cast with sheaves and turned into warp rope. Part of 238 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT the remaining rope that is be coloured is turned into a hank. These hanks are coloured with nutshell, acorn, semen querce, spurge, mullein root dyes. Inside hot water boilers with the dye excipients, such as iron and alumi, it is pressed upon previously heated hanks which have boiling dyed water and is boiled for a while. The hanks are then cooled slowly. They are rinsed and left to dry. Before the warp is stretched on the loom the carpet bulking is done. After a place for the web is left, it is is woven in a 1-4 cm line like a rug. This is neccesary for the carpet’s resistance. This part is called topraklık. In Topraklik following rows, after every loop launch the piles are cut with a knife. Every line is tightened up with a comb. Excess is trimmed with scissors. The carpet is woven on top of the squares by looking at the coloured pattern. The designs on their pattern give artistic value to hand-made carpets. After the carpet weaving process the chip is drawn from the upper side, the warp is cut and the carpet is taken from the loom. After this the carpet is put on the ground and cleaned. Finally, it is delivered to the carpet seller. Factors Affecting The Carpet Consumption: Dimensions: The carpets are named according their sizes (Seyhan, 2007: 39-42): 60cm.x 90cm – Pillow, 90cm. x 130cm–Quarter Archine, 120cm. x 180 cm –Scatter 150cm. x 225cm.–Bedstead (Sixfaces), 2m.x 3m.–Lump (Sevenfaces), Carpets up to 6m²–12m² in size are called ground carpets. Design: Carpets is not just a matter of stain or lineal pattern, it is also combines with the texture and cretaes a new volume. It is a volumetric influence and affects perception of a 3-D object. It changes according to consumer demand and visual perception. Every region has its own pattern. The patterns which are mostly used are geometric, every day items which people see around them, descriptions of people and animals, and symbols of beliefs and traditions. Most designs carry the traces of Middle Asian traditions. Colour: Since ancient times, dying has been done using materials which are supplied by nature. The yarn of the carpet texture is dyed before it is frozen. Every region has its own orginal style of dying. The dye is made from the colours in the old houses, plants and natural material. Synthetic dyes are also used. In carpets, the warp and the weft are generally not colorful. They are generally pure white, brown or black (Deniz, t.y. :65). 239 Factors Affecting Carpet Quality: The Factors which contribute carpet quality are colour, yarn and design. These factors can change according to the materials. Workmanship: In the 21st Century carpets are perceived as a necessity and they were used as functionally to cover the ground. Carpets are now also design objects, an important factor of which is “Designer Identity.” The desires of the designer to create something different is very important, as it is in other sectors. The designer should be someone with a 360 degrees perspective and has to be someone who is followed in his doing, finding and drawing. No matter which environment the designer is in, the designer has to be both traditional and a follower of modern technique and technology. Creative people do not merely repeat existing information, but use existing information and combine it to achieve brand-new structures (Pes and Cooper, 2007). Material: Material is defined as raw metarials and the form which the raw materials become. For example, the appearance and texture of the carpet which is weaved with fine yarn is different from the appearance and feel of the carpet which is weaved with coarse yarn. Nowadays, the value of design has increased and the consumer wants to see different things. As a result of this there are also so many carpet fibre types besides wool, cotton, silk, mohair, camel wool. Wool and mohair have been used since ancient times and can be provided easily for those who are not involved in animal husbandry. Wool Yarns: These yarns are provided by sheep wool. Sheep wool is sheared, washed and warped and transformed into ropes. They are used as warps, woofs and tie knots in carpets weaving. Wool absorbs the colour well, and has a higher colour retention compared to other materials. Cotton Yarns: The cotton yarns are from Gossypium types that come from the Ebegümeci family and their economically valuable fibres. The cotton which is harvested by hand or by machine is carded and fibres are separated from their seeds and washed. The opening and carding process separates the fibres from one another. The combed fibres are transformed into yarn after a process of lengthening and correcting (Ana Britannicca, 186: 371-372). Silk yarns: Silk is is a natural fibre, which is harvested from cocoon of silk worm. Silk is used for the warp, woof and tie knots of silk carpets. 240 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Dye: Dye can be added either to the yarn or the carpet. In design colour is not necessarily expressed visually with dye. As well as dye materials, the stylistic characteristics of the yarn affects the texture and appearance of the carpet. In time the carpet industry became a profitable business and the demand rose of dying more yarn in a shorter time. It was started to use chemical colours for this business. After they had started to use chemical colours they gave up using natural colours from plants. Alizarine dye used to be used in the carpet industry. These dyes had more resiliance. However, nowadays alarin dyes are used. Number of Knots: Carpet quality is closely associated with how many knots there are in a certain unit area of a carpet. A quality carpet is considered to have 1 knot per cm2. If the number of knots in this area increases, the quality of the carpet also increases. IV- GLOBAL DEVELOPMENT OF THE CARPET INDUSTRY The history of carpet industry: Migrant clans started to use the wool from their own sheep, on their looms. These carpets were designed with the designer’s description of nature, such as flowers, animals and trees, or design using symbols which reflected their own culture and traditions. According to Uhleman, the origin of the carpet business is in the dry steppe regions. Kurt Erdmann wrote in 1960 in Der Orientalische Knüpfteppich that “Carpets which have tie knots were invented to resemble pelts and skins.” (Acar, t.y.:1). “The original homeland of carpets with tie knots is where Turkish people live”(Erdmann, 1953: 85). During immigration, nomads who raise animals needed some tent and tent materials which could be easily carried. (Acar, t.y.:1). Carpets are hung on the walls of tents for protection from cold conditions, or for decoration. They are used for covering ground, furniture, and horses or for sleeping, living and praying on. Eastern Civilizations in Historical Development of Carpet Sector: As civilization developed, the usage of the carpet expanded. Scientists working in the Tigris -Euphrates (Mesophotamia) region found proof of the existence of carpets before 2500B.C. The fabrics were probably made from grasses, reeds and animal leathers. The carpets of the Assyrian, Babylonian and Ahamenit people were famous and the Sassanian and Byzantine people ensured that their traditions survived. However, these carpets did not have any tie knots, they were weaved in different styles, knitted, decorated with precious stones and appliqued (Yetkin, 1991:1). There is some 241 historical proof of the existence of wonderful carpets in the palace of Big Keyhisrev, who founded the Iranian monarcy 2500 years ago. Greek historian Xenophon says in his book Kiros (Big Keyhüsrev) Rules that, “ Iranians put carpets under their beds to make them soft.” Throughout history cultures have influenced each other. This influence is known as cultural blending and occurs when different cultures amalgamete each other. This interaction is apperant when we compare Eastern carpets or other artworks with the carpets and artworks of other civilizations. Turkish Civilization Before Islam: The earliest proof of carpets with tie knots is seen where Turkish people have lived. Fragments of carpet found by Sir Aurel Stein in 1906- 1908, in Eastern Turkestan in Lou-Lan grave and in Lop-Nor in a Buddhist temple, date from the 3rd - 4th Century BC. A fragment of carpet was found by A.Von Le Coq in 1913, in a temple which is in the Turfan Region near Kuça / Koço city in KızıI. This carpet dates from the 5th -6th Century AD. It was weaved with wool materials on alternative warps and was tied. (Deniz, 2005: 24-25). In the 7th-8th Century, carpets were weaved in the Türkestan, Oğuzelleri, Buhara, Uyghur and Hazar regions and in every Turkish country. It is written in Chinese sources that carpet was weaved in the 7th Century AD in Hoten. Felt carpets were weaved in Eastern Turkestan and Uyghur Khans were sending this kind of carpet to the Chinese Emperors (Deniz, 2005: 26). The Koço region in Eastern Turkestan was the center of carpet and rug production. Turkish- Islam Civilizations: The research done by Fustat at the Kahire Islamic Museum into a piece of wool which has tie knots and a red ground and palmet pattern shows that these are the beginnings of carpets with tie knots in the Middle Age Islamic world. It is supposed that carpets were imported in Abbasid times to West Turkestan, in the 7th and 9th Century. Other fragments discovered from this time by Fustat are pieces which demonstrate the single knot technique on a single wrap (Aslanapa, 1996:22). Memluk Empire: It is thought that Para- Memluk carpets, a type of Memluk carpets, were weaved in Damascus, which was a important center in Syria. The carpet production in the Memluk Empire continued even after the Ottoman Empire destroyed the Memluk Empire in 1517. At this time, the Ottoman palace ordered carpets with flower arabesque style from the workshops of Kahire. 242 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT These carpets, which are known as Kahire Carpets competed with contemporary Safavid Persian designs. From the end of the Memlük state to modern times, a group of surviving carpets have attracted attention due to their similarity to Iranian and Anatolian carpets. The Safavid Empire: Tebriz and Isfahan, the capitals of the Safavid Empire were important centers of carpet production. After Shach Abbas relinquished the Safavid Empire from the Azerbaijan Safavid state to the Iranian Safavid state, the Safavid Empire became an Iranian state (Paşaeva, 2006: 95). At the time of Shach Ismail I and his son Schach Tahmasb (1524-1576), it is known that carpet patterns were made by miniature artists of the palace (Paşayeva, 2006: 95). Carpet and silk trade became the main income and wealth source at the time of Shach Abbas I (1587-162) (Saoud, 2004: 2). The carpet business developed in Azarbaijan in the 16th - 17th Century, in the Safavid period. At this time carpets were sold through Istanbul, Izmir and Halep to Europe and Russia. It is known that the most beautiful carpets were weaved in Tebriz, Şamahı (Şirvan), Erdebil, Gence and Berde. However they are described in references as Caucasian Carpets (Deniz, 2007:18). The Country of Babur: India is not a part of the tradition of carpet production and so carpets were imported by Babur emperors. Emperor Babur (1526-1530) imported carpets from Turkey and Iran to make his palace beautiful. Babur’s son Humayun took refuge with Safavid Shach Tahmasb when his father lost the empire, and when he reclaimed his father’s throne, took the best artists back with him. Babur carpets are a combination of Iranian, Mongol and Hindu carpets. The Western Civilizations in the Development of the Carpet Industry: In Western countries the first use of, what were considered, invaluable carpets was by kings and aristocrats. These carpets were used as wall hangings and decoration. European Countries: According to historical sources, the earliest fabric in Europe was made from reed and fodder. After the second half of the 15th Century, these plants were weaved and transformed into woven mat and their usage in this way continued until King Charles I. (16251649). Later these textiles were accompanied by so-called ‘floor carpets’ or ‘floor coverings’. Europe first met with carpet weaving through Andalusia Emevis between the 8th and 13th Centuries and with Eastern fabric during the Crusades (Saoud, 2004: 8). 243 Southern Europe Countries (Iberian –Italy Peninsula): In the Iberian Peninsula, carpets became a part of furnishings under the influence of Islamic Culture in Andalusia. Palaces and mosques decorated with carpets became more comfortable. Carpets with silk were given to Andalusian kings as gifts. As a result of this, Eastern techniques of production and the usage of carpets entered Western carpet weaving as an important influence of Islam. Spain was a important carpet weaving center in the 12th Century. Al. Idrisi (1096-1196) said that in this century in Chinchilla and Mucia carpets were produced and exported all over the world (Saoud, 2004:9). The carpets were produced by the Saracens and the Umayyadin in the south of the country. These carpets were popular in France during the rule of King Louis IX. (1215–1270), under the name "Tapis sarrasinoia”. In the beginning of the 16th Century, the Ottoman palace carpets which were made from natural materials in Western Anatolia affected both the weaving of Spain and Islamic North Africa (Franses, t.y: 69-96). Until the 17th Century, when Spanish patterns transformed, the patterns show not only Turkish influence, but also have Christian and heraldic drawings. Eastern European Countries (Poland): Another group in Europe worth mentioning are socalled Polish carpets. It is thought that these carpets are made in Constantinopolis or Damascus and were weaved on special order by Safavid King Shah Abbas (1588-1629) for European Kings. Alternatively, they could have been made by Iranian workers who worked in the Mazurski silk factory in Sleucz, Poland. Western European Countries: England and France were the most influential countries in Europe in the introduction and development of carpet production with Turkish knots. France: It is mentioned in a letter in 1604 that Jehan Fortier earned the priviledge to be named as “France’s inventor of real wool and silk Turkish rugs and gold and silk piles on the floor as artwork.” It is believed that Fortier’s carpets are similar to the Polish carpets. Ten years later Savonnerie, a soap production center near Paris, was transformed into a carpet weaving center by Pierre DuPont and Simon Lourdet. The Savonnerie factory was established to compete with carpets imported from Anatolia and to reduce the number of imports coming from Anatolia (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22), and carpets with Turkish knots were weaved there (Cook, 1925:7). 244 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Du Pont ve Lourdet named the workshop which they established ‘Turkish and Levant Carpets Royal Manufacturing Plant.” Initially they produced imitations of Anatolian and Eastern carpets because they were so admired (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22). This admiration was set when Savonnerie carpets were given as a present for Versai and Fontainebleau, and also for the kings of other countries (Anderson, 1978: 5). On 23rd January 1631 ‘Turkish carpets” (Tapis de Turque) were officialized with the royal signature. Carpets made in the 17th Century were named after King Louis XIII during his reign. Although the supply sources of these designs are not known exactly, the collections of designers Geoerges Baussonet and Andrauet Du Cereeau are known to be influenced by Eastern design. In 1640, when Du Pont died, all looms in the Louvre were inherited by his son Louis. In the beginning of 1654 Louis Dupont’s Savonnerie products were declared to be “French style carpets,” instead of “Turkish style carpets.” Until the beginning of 1740, Savonnerie was the only place in France which did carpet production, after this date Aubusson, which prior to this had been a tapestry producer, also started carpet production. Turkish-style carpets were also weaved in Ausbusson. Whilst Svonnerie was a single workshop but Aubusson Royal Workshop was not a single workshop, it spread to every town and grew into a network of small workshops. After the 1789 French Revolution, production completely halted due to the looms and patterns being destroyed. In 1825, the looms of the Savonnerie factory were moved up to the tapestry weaving and wool dying center in Paris, the Manufacture Nationale de Gobelins. The revival of hand-made carpets lasted for a short time and, with the arrival of the Wilton machine carpet looms from England, there was a change in the weaving workshops in Aubusson and Beuavais (Özkavruk ve Ömür, 2007: 22, Standen,1955: 263). England: It is thought that the first examples of Eastern carpets seen in England were Andalusia carpets, which belonged to Elenor of Spain, who brought them to England when she married Edward I (Campbell, 2006: 182). After this, these carpets were used by royal family as presents or as decoration. Turkish carpets were mostly used in Tudor England for decorating tables, boxes, desks and walls. In the Victorian period they were used as floor covering (Aksoy, 2009: 54). 245 Due to demand being higher than supply England, like some other European countries, began producing imitation carpets. A common technique of production was casting flax and hemp on the loom, and was known as ‘Turkish Work”. “Turkish Work” carpets were produced in Windsor (1553), Norwich (1583), York (1595) and Bradford (1639), but were not appropriate as floor covers and were used to cover pillows, couches, boxes, drawers and tables instead. (Kerridge, 1985: 41). When the history of carpet business in England is considered, there appears to be a connection w,th France. Before 1598, the majority of French people were Catholic and did not want Protestants in the country. King Henry IV. gave Protestants their citizenship rights back with the Edict of Nantes in 1598. In 1685, after King Louis XIV. had cancelled the Edict of Nantes, talented Protestant weavers escaped from France and settled down in Flanders (Belgium), England, Holland, and America. It is thought that these French and Walloon artists, joined by Flemish Calvanists, brought their carpet weaving to Norwich in South-East England and accelerated carpet production. In England, hand-made carpet weaving centers were established in Kiddeminster first and then in Wilton and Axminster. At the beginning of 1701, King William III issued a protecting patent to weavers in Axminster and Wilton. Later most countries named their machine-made carpets after these two towns (Cook, 1925: 7). From 1751 onwards, the English ‘Royal Art Society’ encouraged the production of imitation Turkish carpets with prizes and cash incentives (Aksoy, 2009: 52). In 1758, Passavan was awarded a prize for the best Turkish imitation carpet by the Royal Society of Arts. It is recorded that in other years the prizes went to weavers in Axminster and Frome. On the first page on the Royal Society of Arts 1783 meeting notes, it is stated that Turkish carpets were recognized all over the kingdom and were unmatched in their grace and beauty (Cook, 1925: 7; Anderson, 1978: 5). In Exeter, there was a six year process of development, and beautiful hand-woven carpets were produced in the French style. For these reasons, Exeter carpets came to be the Savonnerie carpets of England. Exeter carpets can still be found in England today. In 1757, a carpet manufacturer from Moorfields shared the Society for Promoting Arts and Sciences Award Carpet Production According to Turkish Carpet Principles with Thomas Moore. 246 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT In the Whitty Axminster factory memoirs, whilst Thomas Moore’s carpet cost 40 shillings, Passavent’s carpet cost 80 shillings, his own carpet of the same size incurred 26 pounds of property tax. There were six different trade names; Scottish, Ingram, Kidderminster, Wilton, Brussels and Axminster. In the 18th Century, there were three main types of carpet weaving, primarily Scottish, Ingram and Kidderminster, secondly Wilton or Brussels and lastly Axminster (Fletcher, 1967: 5). Scotland: After the year 1707, Scotland united with England, Wales and Northern Ireland under the United Kingdom. Carpet weaving has played an important role for industralizing Scotland. Kilmarnock, Glasgow, Lanark, Edinbourgh, Leith, Hawick, Kelso, Bannockburn, Aberdeen and Stirling were the main carpet production centers. Using raw wool in production was encouraged by the Trustee Committee in the mid 18 th century. In the committee’s office in Edinburgh, there was a collection which consisted of Eastern and French carpets. In 1759, a French worker from Thomas Moore’s famous factory in London called Germain Havard came to Scotland under the patronage of Sir Harry Erskine. Havard worked in the Young Trotter&Cheape Company in Edinburgh, which made Eastern style carpets. When this manufacturing center was inspected by The Board of Trustees for the Encouragement of Arts in Scotland in 1765, it was reported that there were three big looms which weaved Turkish carpets (Habib, 2000: 795). In Scotland, in 1830 James Templeton and William Quinley weaved “Chenille Axminster” carpet in two stages. In 1831 Richard Whytock developed “Tapestry” carpet by pressing pile yarns. Middle Europe Countries: The production of hand made carpets was not developed in these countries. The first written documents about the carpet business in Germany was regarding some factories which made some hand-knotted carpets for export in the 19 th Century. The situation in Austria is not different from Germany. However, there was a famous carpet factory, whose production lasted for 150 years in Vienna. Czechlovakia was famous for a short time during the First and Second World Wars for hand-made and machine-made carpets production by producing imitations of French, Spanish and English carpets. When we look at the other Middle European countries, we can see flat weavings are used for ground cover. Carpets with primitive patterns and some simple geometric lines and under French influence were common in Ukraine. In the south of Ukraine the influence of Eastern 247 patterns can be seen. Yugoslav carpets had a similar style to Kazak carpets. In the First and Second World Wars, a school was opened to revive old arts and crafts. In the following years, the Eastern style of carpet weaving also became common in Greece and the Balkan countries. Italy has never been a carpet weaving center, the weavers there produced damask with silk and velvet. They weaved some tapestry but most of the ground cover weaving came from East (O’Brien, 2005: 56-60). North European Countries: Despite the cold climate, ground cover was not used commonly in Scandinavian countries. In ancient times they produced a weaving type called ‘Rya’ to produce blankets for walls, blankets and pillows. This biggest contribution to the modern carpet industry was the discover of the Brussels carpet in Belgium in the mid 18th Cetury. The usage and the trade of Eastern carpets had always in demand in Holland. The only factory which made carpets with knots was founded in the 18th Century. The carpets produced in this factory in the 19th Century could not become famous because of their designs. These carpets were obtained by the deformation of patterns from Eastern carpets, whilst at the same time the French influence was also seen. (O’Brien, 2005: 56-60). As a result at the end of the 16th Century and beginning of the 17th Century, most carpets in Europe were exported from parts of the Ottoman Empire, such as Anatolia, Egypt or Syria (Maclean, 2007: 41). United States of America: In most middle-class houses in America in the last quarter of the 18th Century, there were cheap Scottish carpets, upholstery pads and wicker mats. Only affluent people owned graceful and durable English carpets such as Brussel or Wilton, and only very wealthy people owned Turkish carpets or Axminister carpets or carpets with hand-made knots from Moorfields. After a while oriental carpets could be brought from cities such as Boston and Wiliamsburg. The elite, such as Benjamin Franklin, preferred to go to England to buy carpets from London traders. th In the beginning of the 18 Century, the head of a family had limited options in place mats. Either, they would have had to have been wealthy enough to buy a Turkish carpet, or the wife would have to have weaved the carpet or rug with wool or flax. Aside from these options, floors could be covered by laying cane, straw, or medicinal herbs, as was done in the middle-ages. 248 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT When Brussel and Wilton carpets entered the market in 1750, it was a luxury development. In the middle of this century, with the import of Scottish and Ingrain carpets, a cheaper alternative emerged. However, Scottish carpet was not an agreeable option and was regarded contemptuously. th The first carpet industry emerged in America in the 18 Century. In research done in 1834, Timothy Piktin found 20 carpet factories which produced 1 million m2. In government research which was done in 1850, 116 factories, producing 8 million m2, were recorded. After 20 years, the factories in America increased to 215, 20 m2 carpets were weaved and there were 12,000 employees. In the 19th Century American carpets were of low quality and were used to cover soft wooden flooring. V- THE GLOBAL CARPET SECTOR TODAY The carpet sector is no longer that of old times when carpets were produced purely for trade. Carpets as an artwork have been developed in India, Afghanistan, China, Iran, Russia and Turkey. Production: Machine carpets are mostly produced in the USA. Even though Belgium is ranked first in terms of machine carpet export, it comes second after the USA in general carpet production. Machine carpet production in the European Union is mostly in Beligium, Germany, Holland, England, France, and the city Gent in Belgium is the center of these production areas. Consumption: In the past, carpets were perceived as a necessity and used for covering floors. However nowadays, they are a way in which to create an individual decoration style and are used not only as a need, but also as design objects. The most important reason for this is that design and creativity concepts have advanced in this sector. Global Machine Carpet Import: In 2008, global machine carpet import was $3.45billion. In 2009, affected by the global economic crisis, it decreased by 17.63% to $2.84billion. In 2010, the trading volume increased by 20% and reached $3.41 billion. According to ICT Trademap statistics, the import of carpet has increased all over the world. The import of machine carpets has increased by 17.67%. The countries which import carpet mostly are: USA, Germany, Saudi Arabia and Japan. 249 Global Machine Carpets Export: According to ICT Trademap statistics, the countries which export hand made carpets most in 2011: 31.26% Turkey, 14.24% India, 9.74% China, 3.72% Germany, 0.02% Belgium. These countries constitute more than 58% of global machine carpet export. The increase of export ratio has decreased more than the import ratio because of the nature of the 2008 Global Economic Crisis. The Global Economical Crisis caused the marketplace to shrink but it helped to provide balance in foreign trade. Even the increase of the import ratio is higher than the export ratio after crisis, the export of carpet is higher than the import of carpet. Global Hand-Made Carpet Import: It is clear that there are some problems in the hand-made carpet sector all over the world and there is a general decline in this sector. The demand in hand-made carpet decreases day by day (ITO, 2008: 20). Hand-made carpets and rugs are generally imported by wealthy Western countries, because these countries do not produce hand-made carpets and rugs; they generally import from the countries which have hand-made carpet and rug production centers such as Iran, China, Pakistan, Turkey and Nepal. The countries which import hand-made carpets and rugs the most are USA, Germany, Turkey, England and Japan. The USA accounts for 63% of hand-made carpet import. England and Germany are also important importers in the European Union. According to Trademap statistics, United Nations countries which come to the forefront are USA, Germany, England, Turkey and Japan. These countries constitute 60% of global machine carpet import. The import of hand-made carpets in the world decreased by 13.38% in 2011, compared to 2010. Global Export of Hand-made Carpets: According to Trademap statistics, United Nations countries which come to the forefront in hand-made carpets export in the world are Egypt, India, Turkey, China, Iran, Pakistan and Nepal. These countries constitute 86% of hand-made carpet export in the world. The export of hand-made carpet decreased by 25% in 2011, compared to the year before. VI- THE DEVELOPMENT OF TURKISH CARPET SECTOR The interest of Turkish people in carpet art came from ancient times and is supported by archeological evidence. Turkish people brought the carpet business to Anatolia, as they did to all 250 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT the other places to which they went. Valuable carpets which had a variety of patterns, forms and colours were produced in Anatolia. For these carpets Uşak, Bergama, Kula, Gördes, Konya, Ladik, Kırşehir ve Kayseri are famous all over the world. Historical Development of the Turkish Carpet Sector: Carpets can be carried and so were an integral part of the Turkish nomadic culture, and the opinion that carpets and other mats are works of art is still held today. The Middle-East’s previous belief system and religion ideology was the archetype of representation in the motifs of Turkish carpets. However, depictions of these concepts had to change after Islam and this caused a change in the terminology used (Mülayim, 1999). Anatolia had interactions with internal and external migrations in carpet art and other arts. The influences of other civilizations, the conquest of the Ottoman Empire, the expansion of trade links, the migrant character of the Turkish people, transfer through marriage, commonly rendered the exchange of motifs. A certain pattern on artwork could be seen either in Anatolia or a European country. The biggest interaction was in weaving arts because they are portable and were given as presents. Anatolian Seljuk Empire Carpets: The carpet art made by the Anatolian Seljuk Empire since the 11th Century, the capital of which was Konya, can be understood from modern day examples. Marco Polo, while passing Anatolia in 1271-1372, wrote that the most beautiful carpets with the highest quality were weaved in Anatolia. Ebül- Fida mentioned Konya and said that Turkish carpets which were exported to every country were made there, and also particulary mentioned Aksaray as a production center. In Seljuk carpets, Kufi bordures and geometrical base composition are their common features. Kufic writing provided Seljuk carpets with a monumental characteristic, initially the corners were in the form of arrowheads with triangles in a rigid form. Later when Kufic writing was undergoing changes in the 14th Century, the design went on to be tressed and floral (Kardeşlik, 2010: 114). th th These Kufic written bordures were seen in various forms from the 13 to the 15 Century, in Anatolian carpets, Spanish carpets, the paintings of carpets by European painters and the description of carpets in Iranian miniatures (Görgünay, 1977: 164). 251 Carpets belonging to the Seljuk Empire were found in Konya (8), in Beyşehir(4), in Fustat (7) and in Tibet (5). There are five Anatolian Seljuk carpets, which belong to the Sivas group in the carpet museum (Kardeşlik, 2010: 114). Konya Alaeddin Mosque Carpets: Some carpets which belong Anatolian Seljuk Empire were discovered by F.R Martin in 1905 in the Konya Alaeddin Mosque, and were brought to light by German consul Loytved. Konya Seljuk Carpets lasted until the Alaeddin Keykubat period, and in the Lyon Museum there is an example of these carpets with an inscription dated to 1219 proving this. Beyşehir Eşrefoğlu Mosque Carpets: Three pieces of carpet from the Anatolian Seljuk Empire were found by R. Riefstahl in Beyşehir Eşrefoğlu Mosque in 1930. These carpets are now in the Konya Etnography Museum. Another carpet which belongs to the Beyşehir Group is in the Keir Collection (Kardeşlik, 2010: 114). Fustat Group Carpets: Almost a hundred pieces of carpet pieces were revealed in old Kahire (Fustat) between 1935 and 1936. Twenty nine pieces of these carpets have been published by Lamm, date back to the 13th and 15th Century. It is accepted that seven of these carpets are Konya Seljuk Carpets. These pieces which were thought to be imported from Anatolia show that Anatolian Seljuk carpets existed from before the 14th Century (Aslanapa, 1987: 104). Fustat carpets have thinner knots then the carpets in the Konya Alaeddin Mosque. However, the samples are so small so it is difficult to know with certainty what their schemes were. Their colours were strong and dark. They are made almost eight colours in light and dark tones (Erdmann, 1953: 98-99). Tibet Group Carpets: In 1990, 5 more Anatolian Seljuk carpets which were weaved in Anatolia and exported to Middle Asia were found (Kardeşlik, 2010: 114). These carpets were found in Nepal in 1990 and bought by the New York Metropolitan Museum, who carbon dated them to be 12th to 13th Century. There is also a similar example in National Gallery in London (Ölçer, 1997: 2). Period of Beyliks Carpets (14-15th Century): From the beginning of the 14th Century the Anatolian Seljuk Empire was divided ten emirates. Although the production of carpets stopped in Konya, it still continued in Anatolia. It is clear that the carpet was a very important woven 252 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT product in Anatolian Beyliks. According Ottoman historians, Osman Bey the founder of the Ottoman Empire, and who lived in Mid Anatolia, was sending rugs and carpets to the Bilecik's feudal landlord. The ‘Period of Beyliks Carpets’ in the 14th and 15th Centuries produced the most detailed and complicated part of Turkish carpet art history. The carpets in this period were made with Turkish and Gordes knots. The main colours were in tones of red and blue, yellow, dark blue, brown, cream and a little green (Öney, 1989: 51). Carpets with Animal Figures: It appears that from the beginning of the 14th Century powerfully stylized and decorative animal figures entered into Anatolian carpets. Carpets which have abstract animal figures became famous and their prolonged use was also seen in Kafkas and Bergama carpets (Öney, 1989: 52). In 15th Century, scenes of fighting animal figures replaced the peaceful animal figures of the 14th Century. It is thought that the reasons of this change are Mongolian invasion and the religious and political conflict between Turkish countries and the Beyliks. Early Ottoman Period Carpets (Holbein Carpets): Another group of carpet also emerges in the 14th and 15th century beside the animal figures carpets. The bases of these carpets were divided in squares and rectangles, inside which were geometrical patterns and figures with plants. Because these carpets were painted by the young German painter Hans Holbein, they are also called ‘Holbein Carpets’ in literature. They are divided in four types: Holbein I, Holbein II, Holbein III, Holbein IV. Holbein carpets referred to as Early Period Ottoman Carpets by art historians nowadays (Bayraktaroğlu, 1997: 86). The carpets which are called Early Period Ottoman Carpets were weaved in the Uşak region or Western Anatolia (Aslanapa, t.y.:11). Classical Ottoman Period Carpets: The 16th and 17th centuries can be called as the golden times of carpet sector. After Istanbul became the capital of the empire, the art acitivities in Bursa increased and the masters here scattered around and lead the preservation of carpet business. It is known that from the beginning of the 15th century until the end of 16th century the carpet business was very advanced with a lot of masters. The names of these masters can also be found in the archives(Gönül, 1965: 216). 253 Ottoman Palace Carpets: These carpets emerged after the 16th century. They offered a brabd new style with naturalist leaves and flower decorations. Since they were very elegant and with rich patterns, they were weaved with Iranian Sine knots instead of Gordes knots. The place that these carpets were first produced is shown as Kahire which joined the empire after 1517. But after 1585, the Sultan Murat III brought 11 carpet masters to Istanbula and these masters are thought to had worked in a workshop in Istanbul or Bursa. Uşak Carpets: Uşak carpets formed the brightest era of the Anatolian carpets for 300 years starting from 16th century until the end of 18th century. The Usak carpets are big in sizea dntheir main colours are red, dark blue and yellow. The colours green, blue and black were also used. Feshane Carpets: In the Feshane Carpet Factory which was opened during Mahmut II’s period, carpets resembling the Savonnerie and Aubusson carpets with were weaved. VII- THE NEEDS, DEMANDS AND PROBLEMS OF THE CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Problem Analysis of Carpet Sector in Demirci District: The problems of the Demirci district are mainly finance, natural resources, strategy and competition, marketing and sales and entrepreneurism. Finance: The problems which are caused from finance are weak capital structure, high input (energy, raw material, workmanship and transport) costs and that the actors in the sector can not benefit enough from incentives. Dividing capital and making business with equity capital weakens the structure of the capital. The sector is labor-oriented and therefore the cost of workmanship increases. Another factor which increases input costs is the dependency on the supplier. Natural Resources: The problems about natural resources are the lack of raw materials and the lack of infrastructure. In the Demirci District the main sources of income are animal breeding and the carper sector but there is a decline in animal breeding. Due to pure bred sheep not being raised, the quality of sheep wool decreases and this is reflected in the yarn quality and the gloss of the carpet. Therefore the standards of wool cannot be met. 254 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Because Demirci is the furthest distinct in Manisa and is in a mountainous region, the industry can not develop. There are physical and technical difficulties regarding infrastucture. There is no organized industrial site in the region and it is a major drawback for the region. This causes the infrastructure of the factories to remain inadaquete, and therefore the factories are disorganized and unable to provide a quality service. In terms of technical infrastructure, the original design pattern program, which is a vital factor in producing machine carpets, and the trigger of the innovation in technology, can not be developed and used and it is one of the main problems. Sales and Marketing: There is a limited range of products in the carpet sector in the Demirci district. The Demirci district is limited in its wool carpet market. There is also an instability in prices. While Far-East countries such as China, India and Nepal rise in the market, Demirci can not follow modern market trends with its own products, even in the domestic market and is now headed by carpets in Gaziantep and Isparta. Another reason for the decreasing market share is that the hand made carpets are weaved according to design papers and not with original and native figures. After machine carpets started to develop, hand-made carpets started to lose their quality and importance. Using artificial colours instead of madder reduced the quality of the carpets and affected the customers preference in a negative way. Demirci district can not use the media effectively because there is no local television and the local newspaper is published just once a week. This prevents the sector from creating customer awareness and branding. Strategy and Competition: There is a high competition in the domestic market but this competition exist when the sellers revile each other, damaging the image of the sector. The fundamental problem in the sector is that there is no introduction and brand establishment and no development vision or strategy. Due to the lack of reliable contemporary measuring control and performance and classifying the standard of the quality is prevented. There is not any development plan for the carpet sector in the district in place. Production: Technological infrastructure is insufficient and outdated in the Demirci district. This situation reduces the machine carpets sector and prevents it from being contemporary, innovative and original. The lack of technology also prevents mass production. One of the principle steps in carpet production is obtaining a colouring certificate for the carpets, however the sector encounters problems obtaining certificates. 255 Entrepreneurs: In Demirci, the people who make carpets migrate to other cities. The main reason for the draining of the talent pool is the lack of educational establishments in the district. Entrepreneurs in the district have primary school education. Migration abroad has weakened the culture of risk, responsibility and ownership in the new generation. The sector suffers from the lack of human resources (weavers, painters, designers). It can not find any intermediate staff who boost dynamism to the sector. The secrets of their ancestors and masters are lost to the new generation. The logic, of ‘small but mine’ prevents communication, coordination and cooperation from being done in a healthy way. There are no common ideas because of the lack of sharing information. Even if the actors in the sector were open to cooperation, their motivation decreases because of the lack of leadership and activity. Therefore the relationship between corporations and establishments became weaker and interaction between diciplines can not be established. It is hard to find a solution for the problems of actors who can not be organized, who behave in their own way and who do few lobbying activities. The culture of the sector is similar to that of outside the sector and therefore there is no professionalism or organizational structure in the companies. There is also no strategy or marketing culture. Stakeholder Analysis of the Carpet Sector in the Demirci District: According to Staheholder Analysis of Carpet Sector in Demirci District, the most effective stakeholders in the district are mosque carpet producers, management, suppliers, people who are breeding animals and involved in agriculture, educational establisments, designers and consumers. Consumers are of upmost importance to the survival of the sector. They are also authorities in design. Trends are determined by consumers. Suppliers directly affect the performance of the producers. If we look at the structure of the sector it is seen that the sector is famous for prayer rugs. Handmade carpets have lost popularity. Human resources are needed in both the hand-made carpet and machine carpet sector. Therefore educational establishments are of upmost importance. The effect of the educational sector in the Demirci district is at middle level. The carpet entrepreneurs in Demirci mostly have primary school level educatio. The biggest problem in the sector is seen in the marketing area. Companies, instutions and NGOs who coordinate, work on awareness raising and dissemination, develop group oriented competition, assist in marketing, effectively lead education and fairs, develop projects and introduce companies are needed in the sector. 256 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT Need and Demand Analysis of the Demirci District: The demand of the carpet sector in Demirci District is presented according to the interviews conducted during the fieldwork. It is estimated that the sector will shrink in three years both in endorsement and employment. Therefore the activities that will be done in accordance with the needs and demands of the sector have been discussed with a strategic vision. Human Resources: The strategic vision is to ensure of the development of human resources. Activities Related to this Vision: - Enrolling talented students in the faculties’ design and craft departments. Opening an Academy of Carpet and Weaving. - Advertising these departments in different schools. Providing apprenticeships with carpet masters and certificating this training. - Working to make carpets production more common in villages. - Opening new departments in occupational high schools such as molding, machine, electric-electronics, software programming etc., and strenghtening the curriculum of these departments, making the curriculum more flexible and creating different motivation mechanisms. Sales and Marketing: The strategic vision is to provide branding in order to have the ability to be a global competitor. Activities Related to this Vision: - Organizing the size of carpets according to desire of costumers, - Paying attention to the packaging of the product, - Paying attention to the design, perceiving the design not a single process but as a continuous process, using pattern programs according to every carpet. Opening showrooms, Increasing attendance to the fairs and providing funds for this attendance. Strategic Research: The strategic vision is to establish a strategic positioning in order to have the ability to become a global competitor. 257 Activities Related to this Vision - Planning the sector in short and middle-long term period. - Preparing annual sectoral plans and determining the performance criteria. - Creating an inventory data base and creating a contemporary system. - Researching global trends and reporting capital researchs periodically. - Making R&D oriented master thesis and Phd dissertations in cooperation with universities and ensuring quality knowledge transfer (machine engineers should work on the looms). - Preparing a development plan for the sector. - The companies should begin instutionalization. - The vision should be determined and work should be done according to it. Education: The stategic vision is to arrange seminars and courses, not formal training, to meet the need of the sector’s specific education needs. Activities Related to this Vision - Preparing some seminars about the main concepts and techniques of the carpet sector. - Organizing seminars about marketing and sale techniques in the carpet sector. - Continuously making handicrafts and carpet workshops. - Giving seminars to the managers of the companies about leadership and strategic management. - Organizing program courses. - Organizing foreign language courses and sales-marketing oriented bachelor degree education. - Organizing communication courses. Strenghtening Infrastructure: The strategical vision is to establish an organized industiral site for the carpet sector. Activities Related to this Vision - Establishing new factories and establishing a strong infrastructure with coordination in Organized Industrial Sites and giving place to, and developing, sub industry departments in this Organized Industrial Site. 258 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT - Providing warp machines. - Developing machine technology. - Buying sample looms and providing the opportunity to substantially develop the design. The Creation of Supporting and Organizing Institutions: The strategic vision is to provide funding mechanisms which meet the needs of the sector for the continuous activities of creating, inspecting and organizing institutions . Activities Related to this Vision - Establishing R&D instutions and organizing joint ventures with producers - Developing University- Venture Capital cooperation - Creating NGOs which conduct organizing and controlling acitivities and find solutions to customers’ problems and are able to lobby. - Providing quality control with independent inspectory firms. The government should pass incentive laws for the carpet sector. Making deals with banks for organizing the condition of comapanies’ payment and structuring their credit. A consulting firm should make a sectoral analysis and increase the service of investment consultancy. Creating joint ventures in the wool- cotton- jut areas (three main inputs) Information should be consolidated and transformed into a package. The interaction between diciplines should be developed as it is abroad. Demteks should be strengthened. VIII- VALUE CHAIN ANALYSIS OF THE CARPET SECTOR The first link in the value chain analysis in the carpet sector is the provision of raw materials. Raw Materials are obtained from agricultural products or the wool of sheep. The steps followed in providing yarns and carpet production change according to the type of carpet. The second link in the value chain is yarn production. Besides wool, animal hair, jut and cotton can be used in machine carpets. While hand-made carpets and machine carpets have same framework in yarn production, dying is done in the last stages of yarn production in hand-made carpets. The process of production in hand made-carpets and machine carpets are different from each other. Whereas the weaver make the design with his imagination in hand-made carpet production, in machine carpet production design is made by programs and patterns. Value Chain Analysis of Demirci District’s Carpet Sector 259 Dyeing of the threads Spinning the wool and producing yarn Placing the carpet on the stand Combing Sheep Cleaning of the wool Raw Material Hand-Made Carpet (Prayer Rug) Trimming the sheeps Designing of the carpet Weaving of the carpet Warehouse Supplier Wool Carpet Type Cotton Yarn Making Process Making of Cotton Bundles Carpet Weaving Process Carpet Completion Processes Direct Customer Jute Machine Carpet (Floor Covering) Arranging Yarns in the Carding Machine Reeling of the Yarns Combining the yarns in the pulling machine Cotton Field Curling up the yarn Putting in the actual mounting Sales Dyeing of the carpet Sales Vendor Weaving the carpet on a mounting Customer Heating the yarns to strenghten them Designing of the carpet Re-reeling of the yarns Transport 260 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT IX- INTERNATIONAL COMPETITIVENESS ANALYSIS OF THE CARPET SECTOR Company Strategy and Competitive Structure (Low) Government (Low) (-) Company Strategy (-) Branding and Communication Management (+) Management structure of the businesses (-) Innovativeness and the wideness of product range (+/-) Documentation (+/-) Delivery on time (+/-) Services after sales (+/-)The perspective of the local government regarding the sector (-)Administration of Foreign Relations Company Strategies Demand Conditions (Average) Input Conditions(Low) (+/-) Raw Material (-) Information and Human Resources (-) Financial Resources (-) Physical Infrastructure (-) Scientific and Technological Infrastructure (+)Strategic Location (+) Production, workmanship and raw material costs Input Conditions INT. COMPETETIVE ANALYSIS Demand Conditions (+/-) Customer Information Level ( -) Resemblance to the developed market demand structures (-) Brand Choice (+/-)The impact of cultural difference on the demand (+/-) Domestic Demand Conditions Related Institutiğons Related and Supporting Institutions (Low) (-) The Situation of Local Suppliers (-) The perspectives of State Institutions and Organizations regarding the sector (-)University (-) Activities of NGOs (-) Firmalar Arası Ortak İş Yapma Kültürü (- ) National and International Fair Activities Company Strategy and Competitive Structure: The active firms in Demirci’s carpet sector are small or medium sized family enterprises. The firms are able to present in aggregrate corporation. Most entrepreneurs are of rural roots and their educational level is low. All the entrepreneurs are bound to the traditions of society. Cultural values, traditions and observence 261 are very important to them. Their beliefs and values affect the business life of entrepreneurs. Although most of the entrepreneurs have vision, there are many difficulties in the carpet sector to make decisions at the macro or micro level, and to set short, middle and long-term goals. The Conditions of Demand: Specifically in the carpet sector, in wool and mosque carpet production have a large value for the economy. According to the data of GAİB, Demirci has a 92% share. The district is also known for prayer rugs as a result of the developing faith and culture tourism. While Demirci carpets could be sold to customers at higher prices on account of the number of knows they possess, the demand for Demirci carpets has decreased because of the quality of design and raw materials. In the past the hand-made carpets produced in Demirci were of a higher quality and resistance than those made in Uşak, Gördes and Hereke in Western Anatolia, however these days hand-made carpets are being lost to oblivion. The Conditions of Input: There are few alternatives to wool in the region. Infrastructure which would make the area more globally competitive has not been established because there is no local industrial site. The number of the factories has decreased from 65 to 20. The cost of production, raw materials and labour is high in carpet sector. Even though the sector can do its own organization and drive management, purchases for sub industry should be provided from outside the district. In terms of financial resources, equity capital of entrepreneurs who make a habit of using bank loans and venture capital is very low level. Related and Supporting Institutions: The quality of service has reduced as a result of the lack of development in the trading culture in the sector. When the municipalities are evaluated , the budget of the District Municipality is in second place compared with the other districts. Local adminstration and universities try to contribute to the international expansion by realizing some joint projects. There is some difficulty in ascertaining the competitive position of the sector because of the lack of sectoral information. There is a lack of centers conducting R&D efforts and quality control institutes. Government: The government has remained slow in making legal arrangements regarding technical infrastruture settlement and in applying law and regulation. Besides this the sector is not able to benefit from government incentives. When all the factors are considered, the competitiveness of the Demirci District is low. 262 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT X- CLUSTER ANALYSIS OF THE CARPET SECTOR IN THE DEMIRCI DISTRICT According to the cluster analysis, there is very strong cluster structure about carpet industry in Demirci. But carpet producers have weak relationships with the other actors in the supply chain. The relationships in the supply chain remain weak because of the undeveloped capital structure, educational establishments which are weak in terms of the carpet sector and handicrafts, the difficulties in transportation and the lack of institutes which provide funds. At the same time there is also lack of actors. The main deficiency in the sector is in the number of designers. There are not any research and development organizations such as educational establishments or research laboratories in which the different techniques to drive innovation can be created. The interactions between disciplines are weak. For example, the relationship between industry and the university is weak. There is a weak relationship between the actors and certification organizations which provide clustering services (in the supply chain), and a lack of institutes who inspect them, and so in the sector raw materials and production are of a low quality. Although the district has potential in tourism, its strategic position, furtile soil, and good managemet, the opportunities it has can not be seized because of geographical location. Local government should first solve the problem of transportation. Double-laned roads should be built, and if it is neccesary, routes to other regions should be opened with tunnels. In terms of advertising and awareness-raising, the development of NGOs and missing actors such as media companies has to be completed. Initially a business model should be created for producers and communication networks about sale and marketing should be created. The other important point is to reconstitute educational establishments to develop their capacity. All of these activities should be done by professionals. It can also be seen from the value chain analysis that consulting firms and inspecting and certification bodies are lacking. The graphic below shows the level of relationship between stakeholders of the sector. Accordingly, dash lines ( ) present weakest relation, medium dashed lines ( mean middle level relationship and straight lines ( ) ) express strongest relationship. The line was colored to be able to separate each other but GREEN colored stakeholders are missed in Demirci District. 263 The Demirci District Carpet Industry Clustering Analysis Certification and Audit Tourism Faith History Culture Thermal Nature Customer Local Touris Foreign Tourist Locals Foreign Companies Local Companies Intermediary Firms Education Institutions Celal Bayar University College Vocational and Technical High Schools Community Centers Sanat Okulları Services Finance Insurance Energy Security Health Accomodation After Sales Services Advertisement and Publicity Consulting Industry Textile Yarn Food Dye Machine and Hardware Research and Development Design Software Dyeing Weave Sectoral Researches Administration District Governorship Provincial Special Administration Municipality NGO’s and Cooperations Cooperations Unions Trade Unions (TSO, etc. ) Chambers Institutions Providing Funds Banks KOSGEB Development Agencies EU Funds Agriculture and Animal Husbandry Sheep and Goat Farming Grain Wheat Cherry Demirci Carpet Producers Machine Carpet Hand-Made Carpet Publishing and Media Periodicals Catalogue Brochure Leaflet Local Newspaper Local Television Suppliers Wool,jute etc. Yarn Dye Machine and Hardware Seed Fertilizer and Drug 264 THE CLUSTERING ANALYSIS OF CARPET INDUSTRY IN DEMIRCI DISTRICT XI- THE RESULT It was found that the level of international competitiveness in the carpet sector in Demirci district is low. In this area, many institutions’ and enterprises’ important duties and responsibilities have fallen. The University: In order to overcome the problems related to research and development, the university should develop its relationships and conduct socio-economical research into the carpet sector, in which an innovation driving thesis is created. The Zafer Development Agency: Tourism and carpet industry initiatives should provide funding for joint projects to improve relations. In this sense, the projects should be prepared and implemented. Spatial data in particular should be collected and a database should be consolidated by a cooperation foundation such as TUIK. The other institutions and enterprises in the Demirci carpet sector should cooperate to create their own structural work and development model. The Municipality: In terms of transportation and logistics, double-laned roads to the region should be built. Service quality should be increased to solve the problems related to the sector’s needs, such as environment, energy, communications, and infrastructure. Governorship: Projects which promote the district abroad should be created in cooperation with the Ministry of Tourism, Agriculture, Forestry and Industry. An Organized Industrial Site with textiles, catering and handicrafts should be established, ensuring progress in the carpet sector progress and reinforcing cross-sector relationships. A supervision and certification commission should be created with the help of government, to provide a standard in production and to increase quality. Business licences should not be given companies which o not meet standards. Funding Institutions: Risk capital should be created for entrepreneurs. There should be an increase in sector oriented support and encouragement. It is necessary that an organization which can restructure the exisiting structure is established. By going to large-scale organizations, it is necessary that fund providing structures are created. Integrating the Sector with the Global Market: The most important market in the sector needs to be restructured at the national and international level At the international level an adhoc organization model should be established in order to ensure and sustain that Demirci carpets enter the new and developed markets at the international level. In this way, the level of cooperation in the sector will be improved and one of the fundamental existing problems will be eliminated. NOTLAR _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ _______________________________________________________________________________________________________________ ______________________________________________________________________________________________________________ This report has prepared with contribution of Zafer Development Agency as part of Advertising The Regional Potential Of Demirci District And Clustering Analysis Of The Carpet Industy Project by Vezir Consulting & Research©. Sole responsibility for content belongs to Vezir Consulting & Research. The report does not reflect the opinion of Zafer Development Agency. opinion.