to view the full-text article in PDF format.
Transkript
to view the full-text article in PDF format.
ARAÞTIRMA RESEARCH ARTICLE Çukurova Bölgesi'ndeki Çocukluk Çaðý Zehirlenme Olgularýnýn Deðerlendirilmesi Doç. Dr. Hayri Levent Yýlmaz1 , Dr. Turan Derme2, Doç. Dr. Dinçer Yýldýzdaþ3, Prof. Dr. Emre Alhan4 1 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Acil Týp Birimi, Adana 2 Özel Metropark Hastanesi, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý, Kahramanmaraþ 3 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Yoðun Bakým Bilim Dalý, Adana 4 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý, Adana ÖZET olan zehirlenmelerin ise en sýk 11-14 yaþlarý arasýnda (%28,9) ve kýzlarda 3,5 kat daha sýk görüldüðü saptandý. Zehirlenme etkenleri sýrasýyla ilaçlar (%42,6), hayvan-böcek sokmalarý (%11,1), insektisit-tarým ilaçlarý (%10,3), kostik maddeler (%8,6) olarak saptandý. Ýlaçlar arasýnda en çok merkezi sinir sistemi ilaçlarý, bunlar arasýnda ise en sýk %32,8 ile amitriptilin kullanýlmýþtý. Olgularýn %99,6'sý tam iyileþme gösterirken, yýlan ve akrep sokmasý nedeniyle 2 olgu (%0,4) ölümle sonuçlanmýþtýr. Amaç: Çukurova Bölgesinde zehirlenme tanýsý ile izlenen hastalarýn epidemiyolojik özellikleri, seyri ve hekimlerin tedavi tercihlerini deðerlendirmek amacýyla bu çalýþma yapýlmýþtýr. Materyal ve Metod: 1997-2001 yýllarý arasýnda, 0-14 yaþ grubunda, çocuk acil polikliniðine getirilen zehirlenme olgularý geriye dönük olarak incelendi. Zehirlenme olgularý hakkýndaki bilgiler acil hasta kayýt formlarý ve hasta dosyalarýndan elde edilmiþtir. Sonuç: Çocukluk çaðý zehirlenmeleri en sýk ilaçlarla, kaza nedeniyle ve aðýz yoluyla alýnarak olmaktadýr. Bu durum, ilaçlarýn reçetesiz satýlmamasý, güvenli kapaklarýn kullanýlmasý, çocuklarýn ulaþamayacaðý ve kilitli yerlerde saklanmasý ve aile eðitimi gibi basit önlemlerin zehirlenmeleri büyük bir oranda önleyebileceðini göstermektedir. Yapýlan çalýþmada olgularýn demografik yapýsý, zehirlenme þekli ve nedenleri, zehirlenmeye yol açan etkenler, yapýlan tedavi ve sonuçlarý incelenmiþtir. Bulgular: Beþ yýllýk süre içerisinde 486 zehirlenme olgusu (250 erkek, 236 kýz) acile baþvurdu. Olgularýn çoðunluðu kaza sonucu (%89,3) olup, en sýk 1-3 yaþlarý arasýnda görülmüþtür. Özkýyým giriþimi nedeniyle Anahtar Kelimeler: Çocukluk çaðý, epidemiyoloji, zehirlenmeler. Nobel Med 2009; 5(2): 35-44 NOBEL MEDICUS 14 35 | CÝLT: 5, SAYI: 2 ABSTRACT room. Most of the poisoning cases were due to an accident (89.3%), and they were between 1-3 years old. Suicide attempts had the highest ratio in cases over 10 years age, and were more common in girls. The causes of poisoning were found to be drugs (42.6%), animal-insect bites (11.1%), insectisides-farming disinfectants (10.3%) and costic substances (8.6%). Most cases with drug poisonings were caused by CNS drugs, especially amitriptiline (32.8%). In all poisoning cases, 99.6% of cases have recovered completely but two cases (snake and scorpion envenomation) died (0.4%). EVALUATION OF CHILDHOOD POISONINGS IN ÇUKUROVA REGION Objective: The aim of this study was to clarify to determine the causes of childhood poisonings by time on account of socioeconomic and cultural alterations in Çukurova region and to steadily attain the data for treatment and prevention. Material and Method: This study was composed of poisoning cases attending to pediatric emergency medicine room from 1997 to 2001 with ages between 0-14 years old. The data about poisoning cases were extracted from patients' medical records in emergency room. In the study demographics of cases, the route and reason of poisonings and materials causing poisonings were evaluated. Conclusion: The majority of poisonings in the childhood period happen due toaccidental ingestion of drugs. This condition shows us that simple precautions like family education, keeping drugs unreachable for children, unavailability of drugs without prescription and childresistant package may prevent most of the poisonings. Results: In 5 years period totally 486 patients, 250 boys and 236 girls, were admitted to pediatric emergency Key Words: Childhood, epidemiology, poisoning. Nobel Med 2009; 5(2): 35-44 GÝRÝÞ Acil polikliniðininde bakým ve tedavisi yapýlan adli olgular içinde zehirlenme olgularý %14,9 oranýnda olduðu saptanmýþtýr.7 Son yýllarda aþýlarýn yaygýn ve etkin bir þekilde uygulanmasý, erken taný ve tedavi yöntemlerinin geliþtirilmesi, saðlýk alanýnda diðer olumlu ilerlemeler ülkemizde çocukluk çaðýnýn ön plana çýkmýþtýr. Bu nedenle özellikle geliþmiþ ülkelerde olmak üzere, doðumsal-kalýtsal hastalýklar, kanserler ve kazalara baðlý ölüm ve sakatlanmalar ön plana çýkmýþtýr. Ayrýca çaðdaþ teknoloji ve yaþam standartlarýnýn artmasý ile yaþanýlan çevre ve ev ortamýnýn farklýlaþmasý da sorunlarýn deðiþmesine büyük etkisi olmuþtur. Bakteriyel ve paraziter hastalýklar ile mücadelede büyük baþarý elde edilmesi sonucu 1-14 yaþ grubunda kazalar ve zehirlenmelere baðlý ölümler, tümoral hastalýklar ve kardiyovasküler sistem hastalýklarý ile birlikte ön sýralara çýkarak solunum yolu enfeksiyonlarý ve gastroenteritlerden sonra ilk sýralarý paylaþmaktadýr.1, 2, 3 Ülkemizde yýlda 150.000 zehirlenme olgusunun görüldüðü tahmin edilmektedir.4 Zehirlenme epidemiyolojisi ülkelere, yaþanýlan coðrafi bölgeye, toplumun gelenek ve göreneklerine, sosyokültürel düzeyine, mevsimlere göre deðiþkenlik göstermektedir. Bu çalýþmada Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerinde, zamanla yaþanan sosyoekonomik ve kültürel deðiþimler nedeniyle ortaya çýkabilecek deðiþiklikleri saptayarak zehirlenme olgularýna yaklaþým ve korunma konularýnda gerekli verilerin toplanmasýný amaçladýk. MATERYAL ve METOD 1 Ocak 1997-31 Aralýk 2001 tarihleri arasýnda, ÇÜTF Hastanesi Çocuk Acil Polikliniðine zehirlenme nedeni ile baþvuran, yaþlarý 14 yaþ ve altýnda olan, zehirlenme tanýsýyla izlenen hastalarýn acil hasta kayýt formlarý ve yatan hastalarýn dosyalarý incelendi. Devlet Ýstatistik Enstitüsü verileri incelendiðinde ise Türkiye'de zehirlenme sýklýðý %0,4 oranýndadýr.5 Ulusal Zehir Merkezi (UZEM)'nin verilerine göre 20002004 yýllarý arasýnda UZEM'e yapýlan baþvurularýn %56'sýný çocukluk dönemindeki zehirlenme olgularý oluþturmaktadýr. 1 Yaþamýn ilk yýlýnda anne-babanýn verdiði ilaçlar, 2-3 yaþlarýnda ev-temizlik malzemeleri, 3-5 yaþlarýnda iyi saklanmamýþ ilaçlarla zehirlenmeler sýktýr. Okul çaðý ve ergenlik döneminde ise özkýyým amaçlý zehirlenmeler ön plana çýkmaktadýr.6 Çocuk Zehirlenme olgularýnýn yaþ, cins, yýl ve aylara göre daðýlýmý, geldiði yer, geliþ süresi, zehirlenme yolu ve nedenleri, etkenler, ilaç zehirlenmelerinin daðýlýmý, acilde kalýþ süreleri ve sonuçlarý deðerlendirildi. Zehirlenme etkenleri baþlýca ilaç, kimyasal madde, metal, insektisit, koroziv madde, temizlik maddesi, alkol, hidrokarbon, zehirli gaz, besin zehirlenmeleri, NOBEL MEDICUS 14 36 | CÝLT: 5, SAYI: 2 fare zehiri, yýlan, akrep, arý ve böcek sokmalarý, bitkilerle zehirlenmeler ve bilinmeyenler þeklinde sýnýflandýrýldý. Ayrýca ilaçlar da kendi içinde, analjezik ve antipiretikler, santral sinir sistemi ilaçlarý, kardiyovasküler sistem ilaçlarý, antiagregan, oral kontraseptifler, antidiyabetikler, antihistaminikler, vitamin ve demir preparatlarý, antibiyotikler þeklinde gruplandýrýldý. 60 Olgu sayýsý (n) 50 Veriler SPSS 11.0 programýna kaydedildi ve istatistiksel deðerlendirmeler yapýldý. Sayýsal veriler ortalama ± standart hata (SH) olarak verildi. Ýstatistiksel analizde ki-kare testi kullanýldý, p<0,05 anlamlý kabul edildi. 40 30 20 10 ak lýk Ara ým Kas m Eki ül Eyl s o ust Að uz m Tem n zira Ha yýs Ma an Nis rt Ma bat Þu Oc BULGULAR Ay Deðerlendirmenin yapýldýðý 5 yýllýk süre içinde fakültemize baðlý hastanenin çocuk acil polikliniðine giriþ yapan yaþlarý 14 yaþ ve altýnda olan, 48.072 olgudan 486'sý (%1,01) zehirlenme nedeni ile baþvurmuþtu. Þekil 1. Olgularýn aylara göre daðýlýmý 120 Zehirlenme nedeniyle çocuk acil polikliniðine baþvuran olgularýn yaþlarý 0-14 arasýnda (ortalama: 4,97±3,85, deðiþim aralýðý: 0,02-14 yaþ) olup, bu olgularýn %48,6 (n=236)'sýný kýz, %51,4 (n=250)'ünü erkekler oluþturmaktaydý. Yaþ ortalamalarý kýzlarda 5,06±4,02 yýl, erkek olgularda 4,88±3,69 yýl olarak saptandý. Tüm yaþ gruplarý birlikte göz önüne alýndýðýnda, kýz ve erkek olgu sayýsý arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir fark bulunamadý (p>0,05). Zehirlenme en sýk 1336 aylýk çocuklarda (%40,1), ikinci sýklýkla 37-72 aylýk çocuklarda (%30,7) gözlendiði belirlendi (Tablo 1). 100 Olgu sayýsý (n) 80 60 40 20 0 03 24 21 16 15 09 :00 :00 :00 :00 :00 :00 -06 -03 -24 -21 -16 -12 :00 :00 :00 :00 :00 :00 Olgu sayýsý (n) 150 100 4s t ten saa aat 15,6 100,0 t 76 486 saa 7,4 3-4 36 t 0 saa 6,2 40,1 30,7 2-3 30 195 149 t 50 saa % 1-2 Olgu sayýsý 0-1 faz Olgularýn hastaneye geliþ süresi Þekil 3. Acile geliþ süreleri CÝLT: 5, SAYI: 2 37 la | :00 :00 200 Tablo 1: Zehirlenme olgularýnýn yaþ gruplarýna göre daðýlýmý NOBEL MEDICUS 14 -09 -06 250 Zehirlenme olgularýnýn hastanemize geliþ süreleri incelendiðinde, olgularýn %45,1'nin 4 saatten daha uzun 0-12 ay 13-36 ay 37-72 ay 73-120 ay 121 ay ve üzeri Toplam :00 :00 Olay saati Þekil 2. Zehirlenmelerin ortaya çýkýþ saatleri Zehirlenme olgularýnýn aylara göre daðýlýmý incelendiðinde, en fazla baþvurunun Mayýs-Aðustos aylarý arasýnda olduðu görüldü (Þekil 1). Zehirlenme olgularý en sýk 09:00-12:00 saatleri arasýnda (%24,9) meydana geldiði saptandý (Þekil 2). Yaþ 06 03 Olgu sayýlarýnýn yýllara göre daðýlýmý incelendiðinde, en fazla zehirlenme olgusunun 2001 yýlýnda olduðu saptandý [1997'den 2001 yýlýna kadar olgu sayýlarý sýrasýyla 115 olgu (%23,7), 94 olgu (%19,3), 71 olgu (%14,6), 88 olgu (%18,1) ve 118 (%24,3)]. Çukurova Bölgesi'ndeki Çocukluk Çaðý Zehirlenme Olgularýnýn Deðerlendirilmesi sonucu (n=434, %89,3), geriye kalanlarýn ise sýrasýyla özkýyým (n=7, %5,6) ve bilinmeyen (n=25, %5,1) nedenlerle oluþtuðu görüldü. Tablo 2'de zehirlenme nedenlerinin yaþ gruplarýna göre daðýlýmý görülmektedir. Kaza olgularýnýn yaþ ortalamasý 4,44±3,42, özkýyým olgularýnýn yaþ ortalamasý 12,26±1,68 nedeni bilinmeyen olgularýn yaþ ortalamasý ise 6,44±4,32 olarak saptandý. Tablo 2: Zehirlenme nedenlerinin yaþ gruplarýna göre daðýlýmý Yaþ aralýðý Zehirlenme tipi Olgu sayýsý % Kaza Bilinmeyen 29 96,7 1 3,3 Kaza Bilinmeyen 188 7 96,4 3,6 Kaza 140 94,0 0-12 ay 13-36 ay 37-72 ay Bilinmeyen 9 6,0 Kaza 29 80,6 73-120 ay Özkýyým 5 13,9 Bilinmeyen 2 5,6 Kaza 48 63,2 Özkýyým 22 28,9 Bilinmeyen 6 7,9 121 ay ve üzeri Kaza sonucu oluþan zehirlenmelerde olgularýn %47,7'si kýz, %52,3'ü erkekti. 1-6 yaþ grubundaki hastalarda kazaya baðlý zehirlenmeler mevcutken, 7-14 yaþ grubundaki hastalarda özkýyým amaçlý zehirlenmeler de ortaya çýkmaktadýr. Özkýyým amaçlý zehirlenmeler 710 yaþ grubunda %13,9, 10 yaþ üzerinde ise %28,9 oranýndadýr. Özkýyým giriþimi nedeniyle ortaya çýkan zehirlenme olgularýnda en düþük yaþ "9 yaþ" olarak belirlendi, kýz/erkek oraný 3,5 olarak saptandý. Kýz olgularýnýn sayýsý erkek olgulara göre istatiksel olarak anlamlý ölçüde yüksek bulundu (p=0,004). Tablo 3: Zehirlenme olgularýnda etkenlerin daðýlýmý Etkenler Olgu sayýsý % Ýlaç 207 42,6 Ýnsektisit-tarým ilaçlarý 50 10,3 Hayvan-böcek sokmalarý 54 11,1 Kostik 42 8,6 Fare zehiri 36 7,4 Bilinmeyenler 36 7,4 Bitki 19 3,9 Hidrokarbon 13 2,7 Besin Diðer kimyasal maddeler 11 2,3 10 2,1 Ýnhale-gaz 6 1,2 Metal (civa) 1 486 0,2 100,0 Toplam Zehirlenmeye neden olan etkenler arasýnda en sýk ilaçlar saptandý. Sýk görülen diðer etkenler arasýnda sýrasýyla insektisit-tarým ilaçlarý, hayvan-böcek sokmalarý, kostik maddeler, fare zehiri ve bilinmeyenler yer aldý (Tablo 3). Zehirlenme olgularýnda %42,6 oranýnda etken ilaçlardý. Bu olgularýn %88'i tek ilaç (n=182), %6,8'i iki ilaç (n=14), %4,8'i (n=10) üç ilaç, %0,5'i (n=1) ise üçten fazla ilaç alýmý olduðu saptandý. Ýlaca baðlý zehirlenmelerde, etken maddenin belirlenebildiði olgular deðerlendirildiðinde, en sýk santral sinir sistemi ilaçlarý (%53,9) görüldü (Tablo 4). Tek ilaç alýmýna baðlý zehirlenme olgularýnda en sýk saptanan etken madde amitriptilin %32,8 (n=59) oranýnda, ikinci sýklýkta ise salisilat %7,8 (n=14) oranýnda görüldü. Acil polikliniðimize getirilen zehirlenme olgularýnýn %11,1'i hayvan ýsýrma ve sokmalarý ile meydana gelen olgulardý. Bu olgular arasýnda, en sýk yýlan ýsýrmasý (n=26, %48,1) ve sýrasýyla akrep (n=21, %38,9), arý (n=5, %9,3), böcek (n=2, %3,7) sokmalarý yer almaktaydý. Zehirlenme olgularýnýn %10,3'nü oluþturan bu gruba, benzer etken maddeleri içerse bile ayrý baþlýkta incelendiðinden fare zehiri alan olgular dahil edilmedi. Bu olgularda, en sýk organik fosforlu ilaçlar (n=18, %36) olmak üzere karbamat (n=9, %18), amitraz (n=5, %10), DDT (n=2, %4) ve etken maddesi saptanamayan tarým ilaçlarý (n=16, %32) sorumluydu. Tablo 4: Ýlaçlarýn daðýlýmý Ýlaç Olgu sayýsý % Santral sinir sistemi ilaçlarý Analjezik-antipiretik 97 24 53,9 13,3 Kardiyovasküler sistem ilaçlarý Antihistamik ve antikolinerjikler Antibiyotikler 13 7,2 8 4,4 6 3,3 Diðer ilaçlar* 32 17,8 Toplam 486 100,0 *Antiagreganlar, oral kontraseptifler, antidiyabetikler, kafein, ketotifen. antiemetik, mebendazol, vitaminler, dipiridamol, ergotamin, levodopa, sisaprit, gingko glikozidi, tiroid hormonu. Acile gelen zehirlenme olgularýnýn %8,6'sýnda (n=42) etken kostik maddelerdi. Kostik maddeler arasýnda çamaþýr suyu olarak bilinen sodyum hipoklorid %52 ile (n=22) en sýk görülen etkendi. Diðer nedenler arasýnda sýrasýyla kireç çözücü-lavabo açýcý %16,6 (n=7), sirke ruhu %11,9 (n=5), içeriði belli olmayanlar %7,1 (n=3), tuz ruhu %4,7 (n=2), akü suyu %2,3 (n=1), bir sürede geldiði saptandý (Þekil 3). Zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðu aðýzdan alým (n=397, %81,7) ile oluþurken kalanlar sýrasýyla ýsýrma-sokma (n=55, %11,3), bilinmeyenler (n=23, %4,7), inhalasyon (n=8, %1,6), deri yolu (n=3, %0,6) ile olduðu saptandý. Hastanemiz çocuk acil polikliniðine zehirlenme nedeniyle baþvuran olgularýn büyük bir çoðunluðunun kaza NOBEL MEDICUS 14 38 | CÝLT: 5, SAYI: 2 kezzap %2,3 (n=1), gümüþ nitrat %2,3 (n=1) yer aldý. etken hidrokarbonlardý. Bu olgular arasýnda tiner %69,2 (n=9), gaz yaðý %15,4 (n=2), benzin %7,7 (n=1), hidrolik yað %7,7 (n=1) oranýnda görüldü. Acile gelen toplam 11 (%2,3) besin zehirlenmesi olgusundan 4'ü ev yemeklerinden, 2'si tavuk, 2'si dondurma, 2'si bilinmeyen, 1 tanesinin ise karpuz yedikten sonra ortaya çýkmýþtý. Acile gelen zehirlenme olgularýndan toplam 36'sý (%7,4) fare zehiri alýmý nedeniyle baþvurdu. Bu olgularýn sadece 3 tanesinde etken madde (karbamat) biliniyordu, diðerlerinde etken madde öðrenilemedi. Toplam 19 (%3,9) olguda görülen bitki zehirlenmelerinde etkenler arasýnda sýrasýyla, mantar %42,1 (n=8), bilinmeyen bitkiler %21,1 (n=4), devetabaný %15,8 (n=3), pazý %15,8 (n=3), kayýsý çekirdeði %5,3 (n=1) oranýnda saptandý. Çeþitli kimyasal maddeler, temizlik maddeleri, antiseptikler bu gruba alýndý. Zehirlenme olgularýnýn %2,3'nü (n=11) oluþturan bu grupta, potasyum permanganat 4, kolonya 2, mersol 1, polivinil iyot 1, ev deterjaný 1, benzil benzoat 1, sinek kovucu tablet 1 ve belirlenemeyen madde 1 olguda sorumluydu. Zehirlenme nedeniyle acile getirilen hastalarýn %13'ünde Ýnhale gazlara baðlý zehirlenme olgularý %1,2 (n=6) oranýnda gözlendi. Bu olgularda etken olarak karbonmonoksit 2, þofbene baðlý bütan gazý 2, tuz ruhu ile çamaþýr suyu karýþýmýna baðlý ortaya çýkan gazýn inhalasyonu 1 ve duman zehirlenmesi 1 kez görüldü. Tablo 5: Olgularýn acilde kalýþ süreleri Acilde kalýþ süreleri (dakika) Olgu sayýsý % 60 60-120 120-180 180-240 209 43,0 175 36,0 61 12,6 19 3,9 240 dakika üstü Toplam 22 486 4,5 100,0 Olgu sayýsý % Acile yatýþ yapýlan Servise yatýrýlan 218 151 44,9 31,1 Eve gönderilen Hastaneye yatýþý kabul etmeyen Yer olmadýðýndan yatýþ yapýlamayan 74 15,2 7,6 6 1,2 Toplam 486 100,0 Çocuk acil polikliniðinde, ilaç zehirlenmesi olgularýnda %82,1 (n=170) aktif kömür, %55,1 (n=114) mide yýkama, %38,6 (n = 80) oranýnda da antidot uygulamasý yapýldý. Hayvan ve böcek sokmalarýnda antiserum ise %24,1 (n=13) olguda uygulandý. Zehirlenme nedeniyle acile gelen olgularýn çoðunluðu, çocuk acil polikliniðinde 0-1 saat arasýnda kaldýðý, olgularýn %44,9 oranýnda çocuk acil gözlem servisine yatýrýldýðý saptandý (Tablo 5, 6). Zehirlenme nedeniyle baþvuran olgularýn %76'sý (n=369) yatarak izlendi. Bunlar arasýnda yýlan ve akrep sokmasý olan 2 olgu ölümle sonuçlanýrken diðer olgular tam iyileþme ile taburcu oldu. Yatýþ süreleri incelendiðinde, hayvan ve böcek sokmalarýna baðlý görülen zehirlenme olgularý en uzun süreli yatarak izlenen etken grubu olduðu saptandý (Tablo 7). Tablo 6: Zehirlenme olgularýnda izlem 37 Tablo 7: Yatýrýlarak izlenen olgularýn yatýþ süreleri TARTIÞMA Ortalama yatýþ süreleri (Gün) ± SD* Olgu sayýsý Ýlaç Besin Ýnhale gaz 1,95±1,25 116 1,18±0,40 11 2,0±0 1 Ýnsektisit Hidrokarbon Bitki 2,1±1,28 38 Etken 1,5±0,55 6 2,1±0,88 10 Arý Akrep 3,0±0 1 3,5±5,09 12 Yýlan 3,9±2,58 19 Böcek Bilinmeyen 1,0±0 3 2,45±1,57 22 Fare zehiri 1,58±0,67 12 1,0±0 1 2,16±1,81 252 Diðer kimyasal mad. Toplam *: SD: Standart deviasyon NOBEL MEDICUS 14 | CÝLT: 5, SAYI: 2 39 ÇÜTF Çocuk Acil Polikliniðinde zehirlenme nedeniyle izlenen 0-14 yaþ arasý çocuklarýn incelendiði çalýþmamýzda, çocuk acil polikliniðine 5 yýllýk süre içinde baþvuran olgularýn %1,01'ni zehirlenmelerin oluþturduðu saptandý. Anarat ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerine yönelik yaptýklarý çalýþmada, hastanemiz Çocuk Acil Polikliniðine baþvuran zehirlenme olgularýnýn oraný %1,7 olarak bildirilmiþtir.8 1975-1984 yýllarý arasýnda Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Acil Polikliniðine yapýlan baþvurularýn %1,6 kadarýný,9 1995 yýlýnda Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Servisine yatýrýlarak izlenen olgularýnýn %2,3'ünü zehirlenme olgularýnýn oluþturduðu bildirilmiþtir.10 Zehir Danýþma Merkezlerine yapýlan baþvurular gözden geçirildiðinde ABD'de her yýl 2-3 milyon,11 Hollanda'da yýlda yaklaþýk 10.000 zehirlenme olgusunun baþvurduðu Çukurova Bölgesi'ndeki Çocukluk Çaðý Zehirlenme Olgularýnýn Deðerlendirilmesi bildirilmektedir.12 Türkiye'de 1995-2004 yýllarý arasýnda Refik Saydam Hýfzýsýhha Enstitüsü Ulusal Zehir Merkezi'ne yýlda ortalama 14400,13 1993-2004 yýllarý arasýnda Dokuz Eylül Üniversitesi Zehir Danýþma Merkezi'ne yýlda ortalama 5100 zehirlenme olgusunun baþvurduðu bildirilmektedir.14 Çocuk acil polikliniðimize gelen zehirlenmelerin aylara göre daðýlýmý incelendiðinde, en sýk aðustos (%10,5) ve temmuz (%10,3) aylarýnda görüldüðü saptandý. saatlerinde oluþtuðu bildirilmiþtir.19 Amerika'da26 görülen zehirlenme olgularýnýn da akþam saatlerinde yoðunlaþtýðý bildirilirken, Tayvan27 ve Ýran'da21 yapýlmýþ çalýþmalarda ise zehirlenme olgularýnýn daha çok gündüz saatlerinde yoðunlaþtýðý saptanmýþtýr. Zehirlenme olgularýnýn ortaya çýkýþ saatleri göz önüne alýndýðýnda, çocuklarýn açlýk hissettiði, yemek öncesi ve yalnýz býrakýldýðý zamanlarda zehirlenmelerin daha sýk ortaya çýktýðý düþünülebilir. Zehirlenme olgularýn acile geliþ süreleri deðerlendirildiðinde, olgularýn %45,1'i 4 saatten daha uzun bir sürede geldiði, 1 saat içerisinde gelenlerin oranýnýn ise %18,8'de kaldýðý görüldü. Adana merkezinden gelen hastalarýn acile geliþ süreleri deðerlendirildiðinde de zehirlenmeyi izleyen ilk 1 saat içinde gelen olgularýn oraný %29,2, 4 saatten fazla sürede getirilen olgularýn oraný %28,4 olarak saptandý. Anarat ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerine yönelik yaptýklarý çalýþmada8 ve Trakya bölgesinde 1998-2003 yýllarýný kapsayan çalýþmada,15 benzer þekilde yaz aylarýnda artýþ olduðu, en sýk haziran ayýnda görüldüðü bildirilmiþtir. Hacettepe Üniversitesinde 1987 ve 2004 yýllarýnda yapýlan iki ayrý çalýþmada9, 16 ise zehirlenmelerin en sýk ilkbahar aylarýnda görüldüðü belirtilmektedir. Ayrýca 1994 yýlýnda Atatürk Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Servisinde yapýlmýþ bir çalýþmada17 1982-1992 yýllarý arasýnda zehirlenme ile getirilen olgularýn %70,8'inin ilkbahar ve yaz mevsimlerinde, 2000-2004 yýllarý arasýnda Ankara'da yapýlan bir çalýþmada18 ve Pamukkale Üniversitesi'nden 2005 yýlýnda yayýnlanan çalýþmada19 ise yine en sýk yaz mevsiminde (%37,7) görüldüðü bildirilmiþtir. Olgularýn %54,3'nün Adana merkezinden gelmesine raðmen, üniversite hastanesine gelmeden önce, sevk zinciri gereði diðer hastanelere götürülmesi, büyük bir oranda geliþ sürelerinin uzamasýna yol açmaktadýr. Hacettepe Üniversitesi'nde yapýlan bir çalýþmada ise zehirlenme sonrasý ilk 2 saatte gelen hastalarýn oraný %50,9 iken, ilk 6 saatte gelen olgularýn oraný %82,4 olarak bildirilmiþtir.16 Zehirlenme nedeniyle çocuk acil polikliniðine gelen olgularýn yaþlarý 1-14 yaþ (ortalama: 4,97±3,85) arasýnda deðiþmekte idi ve kýz/erkek oraný 0,94 olarak saptandý. Zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðu kaza nedeniyle olmuþ ve kaza olgularýnda yaþ gruplarý en çok 1-3 yaþ (%40,1) ile 3-6 yaþ (%30,7) gruplarýnda yer almýþtýr. Bölgemizde yapýlan çalýþmalardan; Aksaray ve arkadaþlarýnýn 1980-1982 yýllarýný kapsayan çalýþmasýnda en sýk 3-5 yaþlarýnda görüldüðü,28 Anarat ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda yaptýklarý çalýþmada yaþ ortalamasýnýn 3,5±2,7 yýl olduðu ve en sýk 1-3 yaþlarýnda görüldüðü,8 Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn 1990-1994 yýllarý arasýnda yaptýklarý çalýþmada ise, yaþ ortalamasýnýn 4,2±3,4 yýl olduðu bildirilmiþtir.29 1995 yýlýnda Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Servisine zehirlenme nedeniyle yatýrýlan olgularýn deðerlendirilmesinde olgularýn, yaklaþýk yarýsýnýn 4 yaþýn altýnda olduðu ve kaza sonucu oluþan zehirlenme olgularýnda kýz/erkek oranýnýn 1,1 olduðu bulunmuþtur.10 Yurtiçi ve yurt dýþýnda yayýnlanan diðer makalelerde de çocukluk çaðý zehirlenmelerinin büyük bir kýsmýnýn kaza sonucu oluþtuðu saptanýrken, bu çalýþmalarýn önemli bir kýsmýnda erkek çocuklarýnda daha çok görüldüðü belirtilmektedir.15, 16, 18, 19, 23, 28, 30, 31 ABD'de 1985-1994 yýllarý arasýnda yapýlmýþ bir çalýþmada20 çocukluk çaðý zehirlenmelerinin büyük bir çoðunluðunun yaz aylarýnda görüldüðü, benzer olarak Tahran21 ve Finlandiya'da22 yapýlan araþtýrmalarda zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðunun ilkbahar ve yaz aylarýnda saptandýðý belirtilmektedir. Bunlara karþýn Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi acil polikliniðinde yapýlan bir çalýþmada23 zehirlenme olgularýnýn sonbahar mevsiminde (%33,3) daha sýk olduðunu saptamýþlardýr. Çalýþmamýzda zehirlenme etkenlerinden hayvan ve böcek ýsýrýk sokmalarý dýþýnda, diðer zehirlenme etkenlerine göre daðýlým incelendiðinde ise yukardaki çalýþmalara benzer þekilde ilkbahar aylarýnda zehirlenmelerin daha sýk olduðu görüldü. Bu durum Güney ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinin coðrafik özellikleri sonucunda, yaz aylarýnda sýkça görülen hayvan ve böcek sokmalarýna baðlandý. Zehirlenmelerin en sýk 09.00-12.00 saatleri (% 24,9) arasýnda, daha sonra sýrasýyla 18.00-21.00 ve 15.0018.00 saat dilimlerinde ortaya çýktýðý saptandý. Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesinde 1986 yýlýnda tamamlanan tez çalýþmasýnda en sýk saat 19.00 ve 11.00 sýralarýnda zehirlenmelerin olduðu bildirilmiþtir.24 Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi Çocuk Acil polikliniðinde 2000-2003 yýllarý arasýnda yapýlan çalýþmada zehirlenmelerin en çok saat 19.00'dan sonra gerçekleþtiðini saptamýþlardýr.25 Denizli ili'ndeki bir çalýþmada ise zehirlenmelerinin çoðunun öðleden sonra ve akþam Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesinde yapýlmýþ bir çalýþmada da özellikle 8 yaþ altýnda kaza sonucu oluþmuþ zehirlenmelerde erkeklerin fazlalýðý dikkati çekerken, 8 yaþ üzerindeki zehirlenmelerde kýzlarýn fazlalýðý saptanmýþtýr.9 NOBEL MEDICUS 14 40 | CÝLT: 5, SAYI: 2 Bizim çalýþmamýzda ise 6 yaþ üstünde kýz ve erkeklerde eþit oranda bulunmuþtur. Çalýþmamýzda zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðunun, ülkemizde ve yurtdýþýnda yapýlan birçok çalýþmada olduðu gibi aðýzdan (%81,7) alýnarak oluþtuðu, geriye kalanlarýn sýrasýyla ýsýrmasokma, inhalasyon ve deri yoluyla meydana geldiði saptandý. Bölgemizde daha önce yapýlan çalýþmalardan Aksaray ve ark,28 Anarat ve ark8 ve Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý çalýþmada da en sýk aðýz yoluyla zehirlenmelerin meydana geldiði saptanmýþtýr. ve sosyal baskýlarýn daha fazla olmasý nedeniyle olduðu tahmin edilmektedir. Çalýþmamýzda zehirlenmelerin büyük çoðunluðunda etken olarak ilaçlar (%42,6) sorumludur. Bölgemizde yapýlan çalýþmalardan, 1980-1982 yýllarý arasýnda yapýlan bir çalýþmada28 en sýk tarým ilaçlarý, ikinci sýklýkta ise ilaçlarla zehirlenmeler oluþturmuþken, 1984-1986 yýllarý arasýnda yapýlan diðer bir çalýþmada8 zehirlenme olgularýnda ilaçlar %52,7 ile en sýk görülen etken olurken, %16,8 ile ikinci sýklýkta korozif maddeler yer almýþtýr. Bizim çalýþmamýzda ise, ilaçlardan sonra sýrasýyla hayvan-böcek sokmalarý (%11,1), insektisittarým ilaçlarý (%10,3), kostik maddeler (%8,6) yer almýþtýr. Zehirlenmelere neden olan etkenlerin ülkelerin sosyoekonomik ve kültürel düzeyleri ve coðrafik özelliklerine göre deðiþtiði bildirilmektedir.1, 33 Buna karþýn çocukluk çaðýnda ilaçlarla zehirlenmelerin diðer zehirlenmelere göre daha sýk görüldüðü belirtilmektedir.34 Atatürk Üniversitesinde 1994 yýlýnda,17 Fýrat Üniversitesinde 1995 yýlýnda10 ve Hacettepe Üniversitesinde 1984 ve 2004 yýllarýnda yayýnlanmýþ araþtýrmalarda9, 16 da ilaçlarýn en sýk görülen nedenler olduðu saptanmýþtýr. Diðer ülkelere baktýðýmýzda, Batý Avrupa ve Kuzey Amerika'da ev ürünleriyle zehirlenmelerin, geliþmekte olan ülkelerde ise ýsýrma-sokmalara ve geleneksel ilaçlara baðlý zehirlenmelerin ilk sýrayý aldýðý belirtilmektedir.35 Ayrýca Ýran,21 Fransa,32 Tayvan,27 Ýngiltere'de35 kozmetik ürünlerine baðlý zehirlenmelerin, Ýtalya,36 Polonya'da37 ilaçlara baðlý zehirlenmelerin, Finlandiya'da22 ise besin zehirlenmelerinin çocukluk yaþ grubu zehirlenmelerinden önemli ölçüde sorumlu olduðu bildirilmiþtir. Zehirlenme nedenleri incelendiðinde, olgularýn büyük bir çoðunluðunun kaza sonucu (%89,3), kalanlarýn ise sýrasýyla özkýyým giriþimi (%5,6) ve bilinmeyen (%5,1) nedenlerle oluþtuðu bulundu. Anarat ve arkadaþlarýnýn8 yaptýklarý çalýþmada en sýk yine kaza sonucu olduðu bildirilirken, ikinci sýklýkta görülen özkýyým giriþimi %2,9 oranýnda bildirilmiþ, Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý, yatarak tedavi edilen zehirlenme olgularýný kapsayan çalýþmada ise yine kaza en sýk, özkýyým giriþimi %7,6 oranýnda bildirilmiþtir. Çalýþmamýzda da bu verilere uygun olarak kaza sonucu oluþan zehirlenmelerin, özellikle 1-3 yaþ grubunda daha fazla olduðunu saptadýk. Ayrýca özkýyým giriþimi nedeniyle oluþan zehirlenmeler incelendiðinde, en erken görülme yaþýnýn 9 olduðu ve tüm olgular içinde %5,5, 10-14 yaþ grubunda %28,9 oranýnda görüldüðü saptandý. ABD Zehir Kontrol Merkezleri Birliði Toksik Maruziyet Surveyans Sistemi'nin 2004 yýlý raporuna göre özkýyým amaçlý zehirlenmelerin tüm zehirlenmeler arasýnda %12,4 oranýnda, 13-19 yaþ grubunda ise %27,2 oranýnda olduðu bildirilmiþtir.11 Hacettepe Üniversitesinde yapýlan çalýþmada da olgularýn %12,8'ini özkýyým giriþimli zehirlenmelerin oluþturduðu bulunmuþtur.9 Bu oran Taiwan'da27 %10,3, Ýran'da21 %0,4 olarak bildirilmektedir. Fransa'da 1989-1995 yýllarý arasýnda yapýlan 2.988 zehirlenme olgusunun incelendiði çalýþmada, zehirlenmelerin en sýk aðýz yoluyla olduðu, olgularýn en sýk 4 yaþ altý grupta yer aldýðý, çoðunlukla kaza nedeniyle (%84,4) görüldüðü, özkýyým giriþimi nedeniyle görülen zehirlenmelerin ise %11,8 oranýnda saptandýðý bildirilmiþtir.32 Çalýþmamýzda da özkýyým giriþimi nedeni ile zehirlenen olgularda kýz/erkek oranýnýn 3,5/1 olduðu görüldü. 1989-1993 yýllarý arasýnda, Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesinin yaptýðý bir araþtýrmaya göre özkýyým giriþimi nedeniyle görülen zehirlenmelerin 12 yaþ ve üzerinde olduðu, kýz/erkek oranýnýn da 5/1 olduðu belirtilmiþtir.10 Tüm çalýþmalarda özkýyým amaçlý zehirlenmelerin ortalama 10 yaþtan sonra görülmeye baþlamasýnýn nedeni, ailelerin ve toplumun bu yaþ grubu çocuklara tedricen yeni sorumluluklar yüklemeye baþlamasý, sosyal kurallarýn sýkýlaþtýrýlmasý, okul baþarýsý ve oluþmaya baþlayan duygusal iliþkilerin taþýnamamasý sonucudur. Daha çok kýz çocuklarýnda görülmesinin ise kýz çoçuklarýna verilen sorumluluklarýn NOBEL MEDICUS 14 | CÝLT: 5, SAYI: 2 41 Çalýþmamýzda zehirlenme etkeni olan ilaç çeþitlerine baktýðýmýzda, santral sinir sistemi (SSS) ilaçlarýnýn %53,9 gibi yüksek bir oranla en sýk görülen zehirlenme etkeni olduðu ve en sýk amitriptilin alýmýna baðlý ortaya çýktýðý saptandý. Bölgemizde yapýlan çalýþmalardan Aksaray ve arkadaþlarý,28 Anarat ve arkadaþlarý8 ile Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý çalýþmalarda salisilatlar en sýk görülen ilaçlar olarak bildirilmiþtir. Bununla birlikte bu çalýþmalarda, ilaç gruplarý yönünden bakýldýðýnda, bizim çalýþmamýzla uyumlu olarak SSS ilaçlarý en sýk görülen ilaç grubu olmuþtur. Son yýllara kadar ülkemizde yapýlan bir çok çalýþmada ise analjezikantipiretik ilaçlar, bunlar arasýnda da salisilat zehirlenmeleri en sýk görülen ilaç grubu olarak bildirilmiþtir. SSK Göztepe Eðitim Hastanesi Çocuk Kliniðinde 1997-1999 tarihlerinde yapýlan çalýþmada farmakolojik etkenlerden ilk sýrada salisilat daha sonra amitriptilin yer aldýðý bildirilmiþtir.38 Fýrat Üniversitesindeki araþtýrmada10 analjezik ve antipiretikler, Hacettepe Üniversitesinde9 analjezik içeren ilaçlarýn çocukluk çaðý ilaç zehirlenmelerinde ilk sýrayý aldýðý bildirilmiþtir. Bizim çalýþmamýzla benzer tarihlerde yapýlmýþ çalýþmalarda da15, 16, 18, 23, 25 analjezik-antipiretik ilaçlara (özellikle Çukurova Bölgesi'ndeki Çocukluk Çaðý Zehirlenme Olgularýnýn Deðerlendirilmesi salisilat ve parasetamol) baðlý zehirlenmelerin azaldýðý buna karþýn antidepresanlara baðlý (özellikle amitriptilin) en sýk karþýlaþýlan zehirlenmeler olduklarý saptanmýþtýr. çok miktarda ilaç alýnmasý ve barsak seslerinin yokluðu mide yýkamanýn etkin olabileceðini düþündürebilir. Ancak yararý ilk yarým saatten sonra belirgin olarak azalmakta, bir saatten sonra ise yok sayýlacak düzeye gerilemektedir. Avrupa ve Amerika'daki Klinik Toksikoloji ve Zehir Danýþma Merkezi Birliðinin yayýnladýðý rehberde mide yýkamanýn zehirlenen hastanýn tedavisinde her defasýnda uygulanmamasý gerektiði, sadece yaþamý tehdit edecek kadar yüksek dozda toksik madde alýnmasý durumunda ve alýmdan sonraki ilk bir saat içinde düþünülmesi gerektiði vurgulanmaktadýr.43 Mide yýkamanýn zehirlenme olgularýnýn gözlem sürelerini kýsaltmadýðý gibi, yoðun bakým servislerinde izlenen hastalarda aspirasyon pnömonisine neden olabileceðine de dikkat çekilmektedir.3 Gacar ve arkadaþlarýnýn yaptýðý çalýþmada ise sedatifhipnotikler ilk sýrada yer almýþtýr.39 Fransa'da 19891995 yýllarý arasýnda yapýlan çalýþmada ilaçlara baðlý zehirlenmelerde santral sinir sistemi ilaçlarý %34,7, analjezik ilaçlar ise %17,5 oranýnda saptanmýþtýr.32 Diðer ülkelere incelediðimizde, Finlandiya'da22 psikotropik ilaçlar, Ýran21 ve Polonya'da37 benzodiyazepinler, Ýtalya'da36 sedatif, hipnotik ve psikotropik ilaçlar, Taiwan'da27 amfetaminler ilaç zehirlenmelerinde en sýk görülen ajanlar olduðu belirtilmektedir. Ülkemizde zehirlenme etkeni olarak ilaçlarýn ve bunlar arasýnda antidepresan ile analjezik ve antipiretiklerin ilaç zehirlenmelerine sýklýkla neden olmasýnda birden fazla faktör rol oynayabilir. Bunlar arasýnda ailelerin ilaç zehirlenmeleri konusunda eðitimsiz olmasý sonucu ilaçlarýn çocuklarýn ulaþamayacaklarý yerlerde saklanmamasý ve kolay açýlmayan güvenli kapak uygulamasýnýn ülkemizde henüz yaygýnlaþmamasý önemli etmenlerdir. Çocukluk yaþ grubunda kaza sonucu oluþan zehirlenmelerin, ilaçlarýn güvenli kapak veya opak blisterler halinde olmasýyla belirgin oranda azaldýðý bildirilmektedir.40 Çalýþmamýzda SSS ilaçlarýnýn sýk görülmesi, son yýllarda kullanýmý hýzla artan antidepresan ilaçlar ve özellikle de amitriptilinin gittikçe artan sýklýkta kullanýlmaya baþlanmasý, çocuklarda ilaç zehirlenmelerinde artýk salisilatlardan daha çok amitriptilin zehirlenmeleri ile karþýlaþýlmasýnýn nedeni olarak düþünmekteyiz. Ayrýca salisilatlarýn Reye sendromu ile iliþkisinin gösterilmesinden sonra çocuklarda kullanýmýnýn oldukça azalmýþ olmasý ve eriþkin hastalarda analjezik ilaç olarak farklý ilaçlarýn yaygýn olarak kullanýma girmesi ile salisilat kullanýmýn azalmasý, salisilat zehirlenmelerinin giderek daha da az görüleceðini düþündürmektedir. Amitriptilinin yüksek bir oranda en çok görülen farmakolojik etken olarak bulunmasý, bölgemizde antidepresan ilaçlarýn yaygýn olarak reçete edilmesi nedeniyle olabilir. Çalýþmamýzda zehirlenme olgularýnda ilaçlardan sonra ikinci sýklýkta rastlanan hayvan ve böcek sokmalarýnda %48,1 ile en sýk yýlan ýsýrmalarý, %38,9 oranýnda ise akrep sokmalarý saptanmýþtýr. Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn yaptýklarý çalýþmada zehirlenme olgularý arasýnda hayvan ýsýrýk ve sokmalarý %10,8 oranýnda olduðu bildirilmiþtir.28 Tarým ilaçlarý ve insektisit grubunda ise en sýk organik fosfor zehirlenmeleri (%36), daha sonra içeriði ya da adý belli olmayan tarým ilaçlarý (%32) ile olan zehirlenmeler görüldü. Bölgemizde içeriði belli olmayan tarým ilaçlarýnýn yüksek oranda zehirlenme etkeni olmasý, bu olgularýn düþük sosyoekonomik ve eðitim düzeyi olan tarým bölgelerinden gelmiþ olmalarýna baðlandý. Bu bölgelerde bilinçsiz tarým ilaçlarý kullanýmý, uygun olmayan þartlarda saklanmasý ve acile getirildiðinde hekime yeterli bilgi aktarýlamamasý etken maddelerin saptanmasýný zorlaþtýrdýðý düþünüldü. Fare zehirleri %7,4 olguda etken olarak saptandý. Fare zehirlerinde 36 olgudan 3 tanesinde (%8,3) etken madde saptanabilmiþtir. Bu durum yöremizdeki evlerde, fare zehiri olarak kullanýlan maddelerin etiketsiz, içeriði belli olmayan, rastgele yerlerden alýnan ambalajsýz ürünler olduðunu göstermektedir. Olgularýn acilde kalýþ süreleri incelendiðinde %43 oranýnda 1 saat, %36 oranýnda ise 1-2 saat acilde kaldýklarý saptandý. Bu olgulardan %44,9'u acil gözleme, %31,1'i servise yatýrýlýrken, %15'sinin eve gönderildiði belirlendi. Sonuçta hastaneye yatýrýlan hastalarýn oranýnýn (%76) yüksek oluþu, birçok olguda etken maddenin cinsinin ve/veya miktarýnýn tam belirlenememesi nedeniyle olgularýn en az 24 saat süreyle gözlenmesi düþüncesiyle yatýrýlmasýna baðlý olduðu düþünüldü. Hacettepe Üniversitesi'nde yapýlmýþ bir çalýþmada zehirlenmeyi izleyen ilk 6 saatte getirilen olgularýn, 6 saatten daha geç getirilen olgulara göre izlem sürelerinin daha kýsa olduðu belirtilmiþtir.9 Acil servise erken getirilen olgularda tedavinin erken baþlanmasýyla, oluþacak komplikasyonlarýn daha az ortaya çýkacaðý sonucuna varýlabilir. Ancak toksik olmayan veya toksik Çalýþmamýzda zehirlenme olgularýnda %55,1 mide yýkamasý, %82,1 aktif kömür, %38,6 antidot uygulamasý yapýldýðý saptandý. Hacettepe Üniversitesi'ndeki bir çalýþmada22 olgularýn %48,7'si mide yýkama, %55,1'i aktif kömür, Trakya bölgesinde yapýlan çalýþmada9 %39,4'üne mide yýkamasý, %41,8'ine aktif kömür, %13,7'sine antidot uygulandýðý belirtilmektedir. Finlandiya'da yapýlmýþ bir çalýþmada41 ilaç zehirlenmesi ile acil servise getirilen hastalarýn %90'nýna, Ýngiltere'de yapýlmýþ bir çalýþmada42 da yaklaþýk 400 zehirlenme olgusunun %85'ine sadece aktif kömür uygulandýðý, geri kalan olgulara ise mide yýkamanýn da uygulandýðý belirtilmiþtir. Emilimi geciktiren ilaçlarýn alýnmasý, NOBEL MEDICUS 14 42 | CÝLT: 5, SAYI: 2 yapýlan daha önceki üç ayrý çalýþmaya8, 28, 29 göre ölüm oranýnýn belirgin olarak azalmasý dikkat çekici bulunmuþtur. Ancak nedeni belli olmayan ve ölümle sonuçlanan bazý olgularýn gözden kaçan zehirlenme olgularý olabileceði göz önünde bulundurulmalýdýr. Bu tür olgularda postmortem toksikolojik incelemelerin yapýlmasý yararlý olabilir. dozda alýnmayan etkenlerle zehirlenmelerde zehir danýþma merkezinin halka yönelik hizmetlerinin halkýmýz tarafýndan bilinmesi ve hizmetinden gerektiði gibi yararlanýlabilmesini de acil servisin gereksiz olarak iþgal edilmesinin engellenmesinde yararlý olacaktýr. Acil servise getirilen olgularýn %99,6'sý tamamen iyileþirken, biri akrep diðeri yýlan sokmasý sonucu ortaya çýkan 2 olgu (%0,4) ölümle sonuçlandý. Buna karþýn akrep sokmasý ve yýlan ýsýrmasý olgularý dýþýnda kalan zehirlenmelerde ölümle sonuçlanan olgumuz yoktu. Hastanemizde 1990-1994 yýllarý arasýnda ve yatarak tedavi edilen olgularý kapsayan Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn yaptýklarý çalýþmada ise %8,6 olarak bulunmuþtur.29 Sonuç olarak çocukluk çaðý zehirlenmelerinde en sýk neden kaza olup, erkeklerde biraz daha fazla görülmekte ve en çok 1-3 yaþ grubunda ortaya çýkmaktadýr. Zehirlenme konusunda ailelerin bilinçlendirilmesi, bunun için kitle iletiþim araçlarýnýn kullanýlmasý, ilaç-þeker karýþýklýðýnýn engellenmesi için üretici firmalarý zorlayýcý yasalarýn çýkartýlmasý ve güvenli kapak sisteminin zorunlu hale getirilmesinin yararlý olacaðý düþüncesindeyiz. Fýrat Üniversitesi'nde yapýlmýþ bir çalýþmada ölüm oranýnýn %2,10 Atatürk Üniversitesi'nde %2,617ve Hacettepe Üniversitesi'nde 1987 yýlýnda yayýnlanan çalýþmada9 %4,9 gibi biraz daha yüksek oranlarda olduðu, buna karþýn yine Hacettepe Üniversitesi'nde 2004 yýlýnda yayýnlanan çalýþmasýnda16 ise %0,4, Trakya bölgesinde yapýlan bir çalýþmada15 %1,3, 20002004 yýllarýnda Ankara'da yapýlan bir çalýþmada16 %0,77 olduðu görülmektedir. Diðer ülkelere bakýldýðýnda mortalite oranýný Tayvan'da27 %5,7, Finlandiya'da yapýlmýþ bir çalýþmada22 %0,55 olduðu belirtilmektedir. Bu geriye dönük araþtýrma sonunda ayný hastanede Bu konuda Saðlýk Bakanlýðý'nýn, hekimlerin, ilaç üreticilerinin ve ailelerin üzerine önemli görevler düþmesinin yaný sýra ülkemizde zehirlenmelerin epidemiyolojik özelliklerinin incelendiði, bölgesel özelliklerinin ve farklýlýklarýnýn belirlendiði ileriye yönelik ve/veya geriye dönük çalýþmalarýn yapýlmasý zehirlenmelerin önlenmesine, hastaneye yatýþlarýn ve/veya ölümlerin azaltýlmasýna katký saðlayacak bilgilerin elde edilmesine katký saðlayacaðý düþüncesindeyiz. ÝLETÝÞÝM ÝÇÝN: Doç. Dr. Hayri Levent Yýlmaz, Çukurova Üniversitesi, Çocuk Acil Týp Birimi, Adana hyilmaz@cu.edu.tr GÖNDERÝLDÝÐÝ TARÝH: 06 / 08 / 2008 KABUL TARÝHÝ: 08 / 10 / 2008 KAYNAKLAR 1 Oto Geçim N, Ýkincioðullarý D, Harmancý N. Ulusal Zehir Merkezine yapýlan çocukluk çaðý vaka baþvurularýnýn deðerlendirilmesi: 5 yýllýk retrospektif çalýþma. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2006; 2: 1-4. 2 Bilir Þ, Baþaran M. Okul öncesi Çocuklarýnda: Kazalara Baðlý Zehirlenmeler. Saðlýk Dergisi 1975; Mayýs-Haziran. 3 Yilmaz HL. Zehirlenmelere Genel Yaklaþým. Kitabýn içinde: Çocuk Yoðun Bakým: Esaslar ve Uygulamalar, Karaböcüoðlu M, Köroðlu T. (editörler), Ýstanbul Medikal Yayýncýlýk, Ýstanbul, 1.Baský, 2008: 825-48. 4 Kavalcý C, Durukan P, Çevik Y, Özer M, Ýkizceli Ý. Zehirlenme olgularýnýn analizi: Yeni bir hastanenin bir yýllýk deneyimi. Turk J Emerg Med 2006; 6: 163-166. 5 Health Statistics Year Book 1996. Ankara: Republic of Turkey Ministry of Health, 1997. 6 Beyazova U, Üstel L, Üstel Ý. Çocukluk Çaðýnda Zehirlenmeler.Güneþ Kitapevi, Ankara, 1988. 7 Yücel AB, Sütoluk Z, Yýlmaz HL, Akbaba M, Aytaç N. Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Acil servisine 2004 yýlýnda baþvuran ve adli vaka olarak kayýtlara geçen olgularýn deðerlendirilmesi. Adli Týp Bülteni 2005; 10: 90-95. 8 Anarat A, Altýntaþ G, Gali AE, Aksaray N. Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerinin deðerlendirilmesi. Ç Ü Týp Fak Derg 1988; 13: 30-36. 9 Hýncal F, Hincal AA, Müftü Y, et al. Epidemiological aspects of childnood poisonings in Ankara. Human Toxicol 1987; 6: 147-152. 10 Sayýl I, Oral A, Güney S, et al. Hastanemizde izlenen zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. Klinik Bilimler Pediatride Yöneliþler, Elazýð, 1995; 1: 48-51. 11 Watson WA, Litawitz TL, Kelin Rodgers GC Jr, et al. 2004 Annual report of the American Association of Poison Control Centers NOBEL MEDICUS 14 | 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 CÝLT: 5, SAYI: 2 43 Toxic Exposure Surveillance System. Am J Emerg Med 2005; 23: 589-666. Meulenbelt J. The acutely ill child first aproach in acute intoxication. XXII. International Congres of Pediatrics (Abstracts) Amsterdam 9-14 August 1998; 73. Yakýþtýran S, Özer N, Türkbey E, Geçim NO. 6th International Congress of Turkish Society of Toxicology, "Chemical Safety and Toxicology"., Antalya, November 2-5, 2006. Akgün A, Hocaoðlu N, Kalkan S, Tunçok Y. North American Congress of Clinical Toxicology Annual Meeting, Orlando, Florida, Clin Toxicol 2005; 43: 772. Öner N, Ýnan M, Vatansever Ü, et al. Trakya bölgesinde çocuklarda görülen zehirlenmeler. Türk Pediatri Arþivi 2004; 39: 25-30. Andýran N, Sarýkayalar F. Pattern of acute poisonings in childhood in Ankara: what has changed in twenty years? Turk J Pediatr 2004; 46:147-152. Kalaycý AG, Akyüz M, Yýlmaz E, Ceviz N, Karakelleoðlu C. Çocukluk çaðýnda zehirlenme nedenleri. Yeni Týp Dergisi 1994;11: 4-7. Genç G, Saraç A, Ertan E. Çocuk hastanesi acil servisine baþvuran zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. Nobel Med 2007; 3:1822. Akçay A, Gürses D, Özdemir A, Kýlýç Ý, Ergin H. Denizli ilindeki çocukluk çaðý zehirlenmeleri. Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Dergisi 2005; 6:15-99. Krenzelok EP, Jacobsen TD, Aronis J. Is the yew really poisonous to you? Clinical Toxicol 1998; 36: 219-223. Abdollahi M, Jalali N, Sabzevari O, Hoseini R, Ghanea T. A retrospective study poisoning in Tehran. Clinical Toxicol 1997; 35: 387-333. Laminpaa A, Riihimaki V, Vilska J. Hospitalations due to poisonings in Finland. J Clin Epidemiol 1993; 46: 47-55. Soyucen E, Aktan Y, Saral A, Akgün N, Numanoðlu AÜ. Sakarya bölgesinde çocukluk çaðý zehirlenmelerinin geriye dönük Çukurova Bölgesi'ndeki Çocukluk Çaðý Zehirlenme Olgularýnýn Deðerlendirilmesi 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 deðerlendirilmesi. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2006; 49: 301-306. Özdemir B. Çocuklarda kimyasal maddeler ve diðer nedenlerle zehirlenme sýklýðý. Yüksek lisans tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Kazalarý Araþtýrma ve Önleme Enstitüsü, 1986. Çam H, Kýray E, Taþtan Y, Özkan HÇ. Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý Acil servisinde izlenen zehirlenme olgularý. Türk Pediatri Arþivi 2003; 38: 233-239. Litovitz TL, Smilkstein M, Felberg Lt Wein-Schwartz W, Berlin R, Morgan JL. 1996 Annual Report of the American Association of Poison Control Centers toxic exposure surveillance system. Am J Emerg Med 1997; 15: 447-449. Yang CC, Wu JF, Ong HC, et al. Taiwan National Poison Center: Epidemiologic data 1985-1993. Clin Toxicol 1996; 34: 651-663. Aksaray N, Olaþ A. Çukurova bölgesi çocuklarýnda zehirlenme. ÇÜ Týp Fak Dergisi 1983; 8: 189-193. Yýlmaz HL, Evliyaoðlu N, Pýtýrtý M, Erdoðan P, Aykanat D. Yoðun bakým gerektiren zehirlenme olgularýnýn geriye dönük deðerlendirilmesi. Doktor 1996; 4: 327-333. Akbay-Öntürk Y, Uçar B. Eskiþehir bölgesinde çocukluk çaðý zehirlenmelerinin retrospektif deðerlendirilmesi. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46:103-113. Özcan T, Tosun A, Ýnan G, et al. Hastanemize baþvuran zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. ADÜ Týp Fakültesi Dergisi 2002; 3: 5-8. Lamireau T ,Llanas B, Kennedy A, et al. Epidemiology of poisoning in children: a 7-year survey in a pediatric emergency care unit. Eur J Emerg Med 2002; 9: 9-14. Arýsoy N, Aji DY, Onat T. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý. Ýstanbul Eksen Yayýnevi, 1996; 1037-1055. Chan TY, Chan AY, Pang CW. Epidemiology of poisoning in the new temtories south of Hong Kong. Human Exp Toxicol 1997; 16: 204-207. Ellerhorn MJ, Schanvald S, Ordog G, Wasserberger J. Diagnosis and Treatment of Human Poisoning. Ellerhom's Medical Toxicology, 2th ed. Philadelphia, Williams and Wilkins, 1997; 3-17. Marchi AÐ, Renier S, Messi G, Barbone F. Childhood poisoning: a population study in Trieste, Italy 1975-1994. J Clin Epidemiol 1998; 51: 687-695. Czerczak S, Jaraczewska W. Acute poisonings in Poland. Clin Toxicol 1995; 33; 669-675. Ergüven M, Usta M, Talay S, Özkan H, Saçar O. Hastanede yatýrýlarak izlenen zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. Göztepe Týp Dergisi 2001; 16: 31-33. Gacar MN, Öksüz F, Kalyoncu NÝ. Akut zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. Saðlýk Bilimleri Araþtýrma Dergisi 1993; 4: 455-462. Thomas YK. Childhood poisoning, the scope for prevention. Vet Human Toxicol 1998; 40: 361-362. Lapatto-Reiniluoto O, Kivistö KT, Pohjola-Sintonen S, Luomanmaki K, Neuvonen PJ. A prospective study of acute poisonings in Finnish hospital patients. Hum Exp Toxicol 1998; 17: 307-311. Sibert R, Routledge PA. Accidental poisoning in children. Arch Dis Child 1991; 66: 263-266. Vale JA, Krenzelok EP, Barceloux GD. Position statement and practice guidelines on the use of multi-dose activated charcoal in the treatment of acute poisoning. American Academy of Clinical Toxicology; European Association of Poisons Centers and Clinical Toxicologists. J Toxicol Clin Toxicol 1999; 37: 73151. NOBEL MEDICUS 14 44 | CÝLT: 5, SAYI: 2