Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran
Transkript
Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran
Kar Sürülmesi o En Yüksek C 4 o En Düþük C -13 35 YKR YIL:3 SAYI:570 29 OCAK 2008 SALI Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ’NE ULAÞMAK ÝÇÝN: Gazetemizin en genç gönüllüsü aramýza katýldý. Gökçe Ekin Baran gönüllü olarak gazetemizde mesaiye baþladý. Baran lise 2. sýnýfta ve 16 yaþýnda . 15 tatil boyunca gazetemizde gönüllü çalýþaçaðýný belirten Baran bu kararý babasý ve annesi ile birlikte aldýklarýný belirtti. >3’DE Þakir Þenol sakirsenol@gmail.com Sigara Sigara kullanmama karþýn yasaðýný destekliyorum. Zaten mevcut uygulanan yasaya göre, örneðin otobüslerde sigara kullanýlmýyor. Bu iþ çok güzel tuttu. Eskiden sanki bir yere seyahat etmek için deðil de sigara içmek için otobüse binmiþ gibi oturur oturmaz yakýyordu sigarayý, tiryakiler. 2’DE Hasan Bayram kekohaso@mynet.com UÐUR’suzlar Bu cinayeti iþleyenlerin kiþisel kimliði yok edilebilir fakat düþünsel kimlikleri halkýn bilincine iþlenmiþ,kaydedilmiþtir. 7’DE Mustafa Suphi Mustafa Suphi (1883-1921), Türkiye Komünist Partisi’nin ilk merkez komitesi baþkanýdýr. Suphi 1883 yýlýnda o zamanýn Trabzon vilayetine baðlý olan Giresun kazasýnda doðdu. Ýlk öðrenimini Kudüs ve Þam’da, idadi(lise) öðrenimini Erzurum’da yaptý. 1905 yýlýnda Ýstanbul Hukuk Mektebi’nden mezun olduktan sonra Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’nu 5’DE bitirdi. nafizunluyurt@hotmail.com GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: 0 384. 441 39 47 Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna 5156763 Hastalýksýz bir kýþ Ýçin 6 kural Herkes Sigarayý Býrakýr, Kapitalizm Býrakmaz 20 yýldýr sigaraya karþý giriþilen mücadele devam Nafiz Ünlüyurt www.hacibektaslilar.com www.insan.eu www.alevihaber.de www.aleviyol.eu www.dogruhaber.eu www.hacibektas.eu www.haberciler.de www.hacibektasgazetesi.com www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de ediyor. Ancak bu mücadele sigara 7’DE Havalarýn soðuduðu þu günleri saðlýklý geçirmek için yapýlmasý gerekenlerin bir listesini hazýrladýk. tekellerini göz ardý ederek yasak koyma ötesine MUHARREM SOHBETLERÝ geçemiyor. Oysa sigaranýn BEKTAÞ ECZANESÝ Bu yýl, matem orucu ve de aþure günlerinde ilkleri yaþadýk. Geliþmeler sürpriz ve þaþýrtýcý. varlýðý sadece bireysel Ecz. Tel: 441 29 45 6’DA tercihlere deðil, toplumsal iliþkilere de baðlý. 4’DE Ev Tel: 441 25 02 2 29 Ocak 2008 Salý Þakir Þenol Nevþehir Kadýn Derneði’nden Vali Hacýmustafaoðlu’na Ziyaret sakirsenol@gmail.com yürüttükleri faaliyetler hakkýnda bilgi verdi. Sigara Sigara kullanmama karþýn yasaðýný destekliyorum. Zaten mevcut uygulanan yasaya göre, örneðin otobüslerde sigara kullanýlmýyor. Bu iþ çok güzel tuttu. Eskiden sanki bir yere seyahat etmek için deðil de sigara içmek için otobüse binmiþ gibi oturur oturmaz yakýyordu sigarayý, tiryakiler. Þimdi iki üç saat sabredebiliyor insanlar. Pasif içiciler de kendilerini koruyabiliyor. Daha direngen davranýyor. Eskiden bir paket sigarayý üç beþ saatlik yolculukta bitirenleri biliyorum. Yaklaþýk üç saate bir verilen dinlenme molalarý tiryakiler için yeterli oluyor artýk. Marmara Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Elif Daðlý barlarda sigara yasaðýnýn uygulanamayacaðýnýn inandýrýcý olmadýðýný söylüyor. “Ýrlanda’nýn barlarýyla ünlü. Ýrlandalýlar içkiyi barlarda tüketirler. Kapalý mekanda sigara içilmesini yasaklayan ilk ülkelerden biri Ýrlanda. Hala Ýrlandalýlar barlara gidip içkisini içiyor, sigarasýný içmek için barýn dýþýna çýkýyor. Yasak uygulamasý barlarýn müþterileri ya da içki satýþlarýný azaltmadý.” diyor Daðlý. Yeni yasaya göre bizde de hemen hemen her yerde yasak geliyor. Denetleme iþi ise kurum amirleri ve yerel kolluk güçlerine veriliyor. Ýçene 50 TL, içilmesine göz yuman yönetici, müstecir ya da mekan sahibine 5.000 TL ceza öngörülüyor. Yerel yönetimlerde çalýþan zabýtalar o yörenin insanlarý olduðu için çoðunlukta, ve de düþman sahibi olma çekincesinden dolayý ne mekan sahibine ne de içiciye ceza kesmeye dahi yeltenemeyecektir. Çifte standart uygulanarak belki birkaç sahipsiz garibanýn caný yanacak ama genelinde caydýrýcý olamayacaktýr. Hal bu ki, yerel yönetimlerin zabýtalarýnýn yanýnda, polisler ve saðlýk bakanlýðý ve defterdarlýk memurlarý olursa birlikte ayný anda cezai müeyyide uygulanacaktýr. Ýçilmesini býrakýn kül tablalarý var mý? Veya çöp kutularýnda izmarit bulunduðu zaman anýnda uygulama yapýlabilmelidir. Ýçerde duman avcýlýðý yapmak ya da tam içerken bizzat görmek gibi olaylar beklenilmemelidir. Kim kazanacak bu gerçek uygulamadan? Tabii ki ülkemiz ve geleceðimiz. Prof. Daðlý sigaranýn ülkelerin kalkýnmýþlýðýna ciddi etkide bulunan önemli bir silaha dönüþtüðünü belirtiyor. Çokuluslu firmalarýn sigara ticaretinden korkunç denilebilecek ticari kazançlar elde ettiklerini de vurguluyor, Daðlý. Onlar satýyorlar siz rýzanýzla alýyorsunuz ve baðýmlý oluyorsunuz, kansere yakalanýyorsunuz. Bu kez tedavi için o sigara firmalarýnýn ülkelerinden ilaç satýn alýyorsunuz. Çok uluslu þirketler ve onlarýn geliþmiþ ülkeleri hep ‘kazan, kazan’ ilkesiyle hareket ederken bizim gibi geri býraktýrýlmýþ ülkelerin hep ‘kaybet, kaybet’ konumunda olduðumuzu belirtiyor. Sözün özü, evlerde dahi içmenin yasaklandýðý, evlerde, hane halkýnýn þikayetiyle iþlem yapýlmasýný öngören bu yasayý þiddetle desteklemeliyiz; ancak, çifte standartsýz uygulanmasý içinde korkmadan, usanmadan çalýþmalýyýz. Sigarasýz ve dumansýz günler dileklerimle. Sulucakarahöyük HACIBEKTAÞ Nevþehir Kadýn Derneði (NEVKAD) Yönetim Kurulu üyeleri Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu’nu ziyaret etti. Vali Hacýmustafaoðlu’nu makamýnda ziyaret eden Nevþehir Kadýn Derneði Yönetim Kurulu Baþkaný Hülya Baþdoðan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Vali Hacýmustafaoðlu ziyarette, Nevþehir’de son yýllarda özellikle kadýnlara yönelik üretilen projelerin artmakta olduðunu ifade etti. Yapýlan çalýþmalar sonucu Nevþehir’in, kadýn dostu il olmaya aday az sayýdaki illerden biri haline geldiðini belirten Vali Hacýmustafaoðlu, kadýnlara yönelik çok baþarýlý çalýþmalarýn yürütülmekte olduðunu dile getirdi. Nevþehir Kadýn Derneði Yönetim Kurulu Baþkaný Hülya Baþdoðan da, Nevþehir’in kadýnýn dostu kent olabilmesi için Vali Hacýmstafaoðlu’nun her türlü desteði vermekte olduðunu, bunun için teþekkürü bir borç bildiklerini dile getirdi. Baþdoðan, “ Bizler de kendi sorumluluklarýmýzýn bilincinde Valiliðimiz tarafýndan yürütülen ve kadýnlarý da ilgilendiren her türlü kampanyaya destek olacaðýmýza söz veriyoruz. Bildiðiniz gibi Nevþehir Valiliðince “Nevþehir Okuyor” kampanyasý ve “Aðaçlandýrma Kampanyasý” baþlatýldý. Okuma ve yeþil alanlar kadýnlarýn yaþamlarý içinde hayati önemdedir. Bu nedenle Nevþehirli kadýnlar olarak bizlerde bu kampanyalarýn sahipleri ve takipçileriyiz” diye konuþtu. Türban önce TRT' ye girdi AKP ve MHP’nin türbana özgürlük çalýþmalarý adým adým ilerlerken, AKP’li Tuna’nýn “türban yasaðýnýn kamuda da kaldýrýlmasý” talebi yeni bir tartýþma baþlattý. Her ne kadar Tuna, bu sözlerin kendisini baðladýðýna yönelik bir açýklama yapsa da, önceki gün TRT’de yayýnlanan bir programa türbanlý bir sosyoloðun davet edilmesi, türbanýn çoktan kamusal alana da girdiðini gözler önüne serdi. Türban tartýþmalarý devam ederken, TRT elini çabuk tuttu ve tartýþmalý bir ilke imza attý. TRT 1’de önceki gece yayýnlanan “Enine Boyuna” adlý tartýþma programýnýn konuklarý arasýnda bir de türbanlý sosyolog-yazar yer aldý. TRT’nin canlý yayýnlanan programý boyunca telefonlarý, tepki nedeniyle kilitlendi. Türban konusunun ele alýndýðý tartýþma programýnýn konuðu olan sosyolog-yazar Fatma Karabýyýk Barbarosoðlu, türbanýyla TRT ekranlarýnda görünen ilk isim oldu. Programýn diðer konuklarý ise, yazar Nazlý Ilýcak, sosyolog Tülin Bumin, Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði Üsküdar Þube Baþkaný Fatma Çoban’dý. Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði Genel Baþkaný Þenal Saruhan’ýn da telefonla baðlandýðý programda karþýlýklý atýþmalar hakimdi. ELEÞTÝRÝLERE TEPKÝLÝ TRT ekranlarýna türbanýyla çýkan sosyolog Barbarosoðlu, zaman zaman Fatma Çoban’la da “türban” polemiðine girdi. Ilýcak, Bumin ve Barbarosoðlu türbanýn “bir özgürlük sorunu” olduðunu ifade etti. Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði temsilcilerinin, türban giriþimini “Anayasa’nýn laiklik ilkesine” aykýrý bir giriþim olarak deðerlendirip AKP’yi yerel seçimler öncesi bu konuyu “siyasi araç” olarak kullanmakla suçlayan ifadelerine ve kadýnlarýn türban üzerinden siyasete alet edildiklerini ileri sürmelerine türbanlý konuk Barbarosoðlu’ndan tepki geldi. KAMUSAL ALAN ÝTÝRAFI “Kendisi olmadan antisi olan bir akýmla karþý karþýyayýz” diyen Barbarosoðlu, “Türbanizm yok ama anti-türbanizm var. Siz bizi karanlýkta mý zannediyorsunuz? Bizleri aydýnlatma görevi olduðunuzu mu düþünüyorsunuz? Bize yukarýdan bakýyorsunuz, hakaret ediyorsunuz” þeklinde konuþtu. Bu sözler üzerine Fatma Çoban, “Ben size hakaret etmiyorum, Cumhuriyet devrimlerine uymaya davet ediyorum” deyince türbanlý Barbarosoðlu, “Burasý kamusal alan, bu sözlerle bize hakaret ediyorsunuz” diyerek ilginç bir yanýt verdi. Barbarosoðlu’nun bu sözlerini düzeltmek ise Nazlý Ilýcak’a düþtü. Ilýcak, “Yok caným, burasý kamusal alan deðil” diye konuþtu. YENÝ KONUKLAR YOLDA TRT’nin önümüzdeki günlerde yeni anayasa tartýþmalarýnýn ele alýnacaðý bir program hazýrlýðý içinde olduðu öðrenildi. Türban serbestinin de ele alýnacaðý programlara türbanlý konuklarýn davet edileceði de belirtildi. Kameralardan rahatsýz olmuþtu FATMA Barbarosoðlu, kýsa bir süre önce NTV’de katýldýðý tartýþma programýnda da stüdyoyu terk etmek istemesiyle gündeme gelmiþti. Kameralarýn sürekli kendisini çekmesinden rahatsýz olduðunu, kendisinin rating malzemesi olarak görüldüðünü belirten Barbarosoðlu, “Teknik olarak neden ben sonuncu konuþuyorum. Sýk sýk kamera beni ‘zoom’luyor. Neden? Çünkü baþörtüsü tartýþmalarýnda baþörtülü bir konuk reytingi artýrýcý bir unsur mu?” diye sormuþ, Sunucu da, “programýn gidiþatý böyle” demiþti. 29 Ocak 2008 Salý PÝr Sultan Mitinge çaðýrýyor! Bir yandan uluslararasý sermayenin içine düþtüðü ekonomik buhran sonucu yaþanan dalgalanmalar ile toplumumuz her geçen gün daha da yoksullaþmakta ve iþsiz kalmaktadýr. Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran Diðer yandan Türbana indirgenmiþ bir Anayasa tartýþmalarý ile toplumumuzun en temel demokratik talepleri görmemezlikten gelinmekte ve toplumumuzla alay edilmektedir. Siyasi iktidar tarafýndan; Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Pir Sultan Abdal Derneði Genel Baþkaný Kazým Genç yapmýþ olduðu açýklma ile Derneklerinin, 3 Þubat 2008 –Pazar günü, Saat: 13.00, Kadýköy Ýskele Meydaný’nda düzenlemekte olduðu “Öðretimize, Özgürlüðümüze, Onurumuza ve Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz” Mitingine katýlým yönünde kurum baþkanlarýna çaðrýda bulundu. Pir Sultan Abdal Derneði Genel Baþkaný Kazým Genç’in gazetemize gönderilmiþ olan açýklamasýný olduðu gibi yayýnlýyoruz: “Büyük Ortadoðu Projesi’ni gerçekleþtirmek üzere Irak’ý iþgal eden ve girdiði bataklýktan çözüm üretemeyen ABD Emperyalizmi, Irak iþgali döneminde kendisine yeterince destek sunmayan AKP iktidarý ile 2. iktidar döneminde olaðanüstü dostluk ve iþbirliði çabalarýný hýzlandýrmaktadýr. Devletin ve siyasal iktidarýn “ýlýmlý Ýslam” adýna büyük bir uyum içinde yeniden þekillendirildiði bu dönemde, toplumunda buna göre yeniden yapýlandýrýlmasý düþünülmektedir. Bunun için her türlü yöntem ve çaba denenmektedir, önümüzdeki süreçte de deneneceði görülecektir. Alevilerin talepleri ve sorunlarýnýn çözümü, Asimile etmek olarak görülmekte, Kürt sorunu terör ve güvenlik sorunu olarak görülmekte, Özgürlükler ve hak talepleri yasaklar ve yargýlanma sebebi olarak görülmekte, Eðitim, saðlýk ve sosyal güvenlik haklarý yok edilip ticarileþtirilmekte, Farklý inanç, etnik kimlik ve kültürlerin varlýðýný ve kendilerin ifade etmelerini “bölünme” nedeni olarak görülmekte, ÝMF politikalarý doðrultusunda, halkýmýz her geçen gün daha da Yoksulluklaþtýrýlmakta ve iþsiz býrakýlmaktadýr. Tüm bu sorunlara karþý, özgür ve demokratik bir ülke yaratmak için güçlerimizi birleþtirmek, birlikte mücadele etmek zorundayýz. Derneðimizin, 3 Þubat 2008 –Pazar günü, Saat: 13.00, Kadýköy Ýskele Meydaný’nda düzenlemekte olduðu “Öðretimize, Özgürlüðümüze, Onurumuza ve Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz” Mitingine katýlýmýnýzý bekler, çalýþmalarýnýzda baþarýlar dileriz. GELÝN CANLAR BÝR OLALIM! DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN! BOZUK DÜZENDE SAÐLAM ÇARK OLMAZ!” Av. Kazým GENÇ Genel Baþkan Vali Hacýmustafaoðlu, Üniversite yerleþkesinde incelemelerde bulundu gazetecilere yaptýðý açýklamada, fakültelerdeki öðretim elemanlarý odalarýnýn halýyla döþendiðini, masa, sandalye, bilgisayar gibi eksiklerin giderildiðini söyledi. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu, ''Yeni kurulan 32 üniversite içinde teþkilatlanmasýný ilk tamamlayan üniversite olma iddiasýndayýz'' dedi. Vali Hacýmustafaoðlu, Bayýndýrlýk ve Ýskan Müdürü Abdülkadir Tatar ile Nevþehir Üniversitesi Yerleþkesinde incelemede bulunarak, fakülte binalarýndaki oda tefriþatýna iliþkin bilgi aldý. Vali Hacýmustafaoðlu, burada Valilik ve Üniversite Vakfý olarak her türlü katkýyý saðlamaya gayret gösterdiklerini ifade eden Hacýmustafaoðlu, þöyle konuþtu: ''Üniversitemizin ihtiyaçlarý çok. Ýhtiyaçlarý kýsa sürede gidermek kolay olmuyor. Nevþehir Üniversitesi'ne baðýþ amacýyla açtýðýmýz kampanya devam ediyor. Nevþehirli hayýrsever kiþi ve kuruluþlardan daha çok katký bekliyoruz. Yeni kurulan 32 üniversite içinde teþkilatlanmasýný ilk tamamlayan üniversite olma iddiasýndayýz. Þimdi bunu gerçekleþtirmeye çalýþýyoruz. Belediyemiz, çevre tanzimini yapýyor. Hava koþullarýndan etkilenmeseydik çevre tanzimi bitmiþ olacaktý. Þu anda hummalý bir çalýþma var.” Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Gazetemizin en genç gönüllüsü aramýza katýldý. Gökçe Ekin Baran gönüllü olarak gazetemizde mesaiye baþladý. Baran lise 2. sýnýfta ve 16 yaþýnda . 15 tatil boyunca gazetemizde gönüllü çalýþaçaðýný belirten Baran bu kararý babasý ve annesi ile birlikte aldýklarýný belirtti. Baran her gün sabah saat 8 de gazetede iþe baþlýyor.. Özveri ile sabahýn 6:00’ sýnda kalkýyor. Nevþehir de ilk arabaya biniyor ve saat 8 de gazetede oluyor. Baran Nevþehir-Hacýbektaþ arasý bu günlerde mekik dokuyor. Gazatemizi babasý aracý ile tanýdýðýný ve bildiðini ifade eden Gökçe 15 tatilde gazeteye yardým etme kararýný babasýve annesi ile birlikte aldýklarýný ve 15 tatil süresince gazete için elinden gelen desteði vereceðini belirtiyor. Gazetede çalýþanlarýn hepsinin gönüllü çalýþtýklarýný ve gazetenin kuruluþ hikayesini babasýndan öðrendiðini söyleyen Sulucakarahöyük Gazetesinin en geç gönüllüsü Baran “ Ben gazeteyi babam aracýlýðý ile öðrendim. Gazete evimize geliyor. Gazetede çalýþanlarýn özverili çalýþmasýný biliyorum. Babam anlattý. Hepsi gönüllü çalýþýyor. Bildiðim kadarý ile gazete ortak çalýþma ile kuruldu. Ben gazetenin aþure etkinliðine de babam ve annem ile geldim. Aþurede güzel anlar yaþadým. Ben bu 15 tatilde gazete için çalýþacaðým. Buna babam,annem ile birlikte karar verdik. Bende desteðimi bu þekilde vereceðim.”dedi. 29 Ocak 2008 Salý 20 yýldýr sigaraya karþý giriþilen mücadele devam ediyor. Ancak bu mücadele sigara tekellerini göz ardý ederek yasak koyma ötesine geçemiyor. Oysa sigaranýn varlýðý sadece bireysel tercihlere deðil, toplumsal iliþkilere de baðlý. Herkes Sigarayý Býrakýr, Kapitalizm Býrakmaz Yasaklara alýþmýþ Türkiye, yeni yýla, bu defa saðlýðý korumak amaçlý bir yasaklar haklarda yaratacaðý tahribatý ele aldýðýmýz silsilesinin Meclis'ten geçmesiyle baþladý. bu günlerde, "bayram deðil seyran deðil" Artýk sigara lokanta, bar, kafe, hastane, diyerek, kapitalizmin saðlýðýmýza bu kadar cami okul bahçesi, vapur, statta dikkat etmesinin nedenini sorgulamalý. içilemeyecek. Herhangi bir nedenle hasta olup, iþe Sigara Yasaðýndaki Eksik Sorgulanma gelmeyen bir kiþi kapitalizm için iþ gücü kaybýndan baþka bir anlam taþýmaz. Bu nedenle iþe gitmeyen bir insanýn grip ya 1) Sigara Tekelleri: da kanser olmasýnýn kapitalizm için anlamý Sigara, Kýzýlderililer’in dünyadan aldýðý ayný: iþgücü kaybý. en iyi intikam olarak tanýmlanýr. Sigaranýn yasal sakinleþtirici oluþu da göz önüne Ayrýca þunu da belirtelim ki saðlýk gideri alýndýðýnda, sýkýntýlar dünyasýnda sigara, sermaye tarafýndan deðil, çalýþanlardan tehlikelerine raðmen, bile bile kullanýlan kesilerek oluþan havuzdan karþýlanýyor, bir baðýmlýlýk. Son 20 yýldýr sigaraya karþý giriþilen mücadele birçok koldan devam ediyor. Ancak bu mücadelenin ilginç yaný sigara tekellerini göz ardý ederek kiþisel býrakmaya yönelip yasak koyma ötesine geçemesi. Sigara tekelleriyle mücadele etmeme nedenlerinin baþýnda bu tekellerin ayný enerji tekelleri gibi, güçlü bir lobiye ve doðal olarak güçlü bir sermayeye sahip olmalarý var. bizzat emekçiler ödüyor. vergi oranlarýndan yapýlýyor. Eðer devlet vergilerle sigara fiyatlarýnýn artacaðýný ve böylece sigaranýn içilmeyeceðini düþünecek kadar safsa, rakýdaki tüketim azalmasýnýn sebebinin þarap ve bira tüketimindeki artýþ oluþunu nasýl Bu noktada sigara maliyetleri çoðunlukla sigaradan kaynaklý hastalýklarýn tedavisi için harcanan para olarak ele alýnýyor. Türkiye’de sigara için harcanan saðlýk giderleriyse yaklaþýk Kapitalizm için saðlýk Genel Saðlýk Sigortasýnýn, sosyal Ancak kapitalizm için saðlýk giderlerinin her kuruþu kendisi için kullanacaðý sermaye demek. Örneðin sigara için harcanan üç milyon dolar emekçilere akýtýlmasý gereken ama emekçilerin sigara yüzünden harcayamadýðý deðer. Yani sigara ayný zamanda hastalýk yaratmasaydý, sigaraya harcanan para 10 Öyle ki sigara tekellerine bulaþmanýn milyon dolar deðil 13 milyon dolar olacaktý. yaratacaðý durumu Hollywood, The Insider Kapitalizm ve saðlýk iliþkisinde suçu direk (Köstebek) filminde çekinmeden ama kapitalizme atarak aslýnda kolaycýlýða çözmeden gösteriyor. Bu filmde Russell kaçmýyorum. Crowe’nin oynadýðý kimyacý karakteri, çalýþtýðý sigara tekelinin kullandýðý Habere göre Almanya’da IT bilgisayar maddeleri açýklamaya çalýþtýðý anda tüm firmasýnda sigara içmeyen üç kiþi, devlet kurumlarýnca silindir gibi eziliyor. patrondan "sigara içilmeyen ortam" talep Sigara tekelleriyle mücadele etmeden ettikleri için iþlerinden Alman patronun yapýlacak herhangi bir sigara karþýtý sigara içmeyen çalýþanlarýnýn talebini, "iþ mücadele, sorunlarýn kökenine barýþýna saldýrý" olarak tanýmlamasý inmediðinden hiçbir zaman tam çözüme kapitalizm ve saðlýk iliþkisini gösteren en ulaþamaz. iyi örneklerden biri. 2) Maliyetler: Sigaranýn kapitalizm için yarattýðý deðer Bu yazý sigaranýn saðlýða zararlý özelliklerini masumlaþtýrma amacýný asla sigaraya yapýlan harcamayla da doðru taþýmýyor. Kýsaca sigaranýn varlýðý sadece orantýlý. Sigaraya harcanan para sadece bireysel tercihlere deðil, toplumsal iliþkilere Türkiye’de ortalama de derinden baðlý. Sigaranýn içimini Ekonomiyle az çok ilgilenen herkes bilir ki maliyet hesabýnýn özü masrafýn en aza indirilmesidir. Ve kapital anlamýnda maliyet hesabý malýn üretiminden baþlayarak alýcýya ulaþýna kadar geçen süreci de içine alýr. engellemenin biricik koþulu, sigara üretiminin yasaklanmasýndan geçiyor. Bu nedenle sigaranýn býrakýlmasý noktasýnda bireysel çabaya ya da yasaklara bel baðlamak sigaranýn içilmemesine deðil tam tersine artýþýna katký saðlar. Çünkü Türkiye açýsýndan ele alýrsak, son kapitalizmin büyük kâr elde ettiði bir alaný yýllarda sigara zamlarý sigaranýn maliyetinin sýrf insan saðlýný düþünerek býrakacaðýna artmasý nedeniyle deðil, devletin sigarayý öncelikli gelir kalemi olarak görüp artýrdýðý inanmak saflýk. bia 29 Ocak 2008 Salý Mustafa Suphi dönemde daha çok Kýrým ve Odessa’daki, Rusya kökenli ya da savaþ esiri Türkler arasýnda çalýþma yürütür. Kýzýlordu içinde örgütlenen Türk savaþ esirlerinden bir birlik ile Rus Ýç Savaþýna katýlýr. Gerçek anlamda Anadolu’ya yönelik çalýþmaya baþlamasý Mayýs 1920’de Bakü’ye gelmesi ile olmuþtur. Bu dönemin zirvesi 10 Eylül 1920’de üç farklý grubun bir araya gelerek Türkiye Komünist Partisi’ni kurmasýdýr. Mustafa Suphi ayný dönemde hem Komintern’in ikinci kongresinde iki Türk delegeden biri olmuþ, hem de Bakü Doðu Halklarý Kurultayý’nýn baþkanlýk divanýnda yer almýþtýr. Sovyet hükümeti tarafýndan da güvenilen ve Anadolu’daki komünist hareketin gelecekteki lideri olarak görülen Suphi, partinin aldýðý karar doðrultusunda Anadolu’ya geçme ve savaþý Anadolu'da sürdürme kararýný alýr. 1921 Ocak’ýnda Mustafa Kemal’in çaðrýlýsý olarak Ankara’ya doðru yola çýkan Suphi ve arkadaþlarý, Kars ve Erzurum’da linç giriþimlerine uðrar. 1921 yýlýnýn 28 Ocaðý'ný 29'a baðlayan gecesi 15 yoldaþý ile birlikte Trabzon'dan Sovyetler'e geri gönderilmek için bindirildikleri teknede Kayýkçýlar Kahyasý Yahya'nýn adamlarý tarafýndan öldürülürler (Öldürme emrinin kim tarafýndan verildiði hala çeþitli tartýþmalara konu olmaktadýr. Mustafa Kemal, Kazým Karabekir, Enver Paþa, Stalin gibi çeþitli isimler öne sürülmüþse de emrin kimin tarafindan verildiði hala tartýþýlmaktadýr.) Yollarda Ey Dicle ey, bulanýk yüzlü asi kýz beþ ayrý damardan býraktým soðuk tenine týrývýrýlarý ak diye kollarýmda kývrýlarak Fiskaya köprüsünde býraktým yansýyan yüzümü haber almýþam Erina dan gittiðim yollar hüznü olmuþ kim vurduya gitmesin diye Siverek de aþk hýzla gidiyorum sýfýr asfalt urhai'ye 3/ 9 / 2006 aned 4 / 9 / 2006 urfa Mustafa SUPHÝ Kim korkar karanlýktan Elleri yok güvercin tutmaya Mustafa Suphi (1883-1921), Türkiye Komünist Partisi’nin ilk merkez komitesi baþkanýdýr. Suphi 1883 yýlýnda o zamanýn Trabzon vilayetine baðlý olan Giresun kazasýnda doðdu. Ýlk öðrenimini Kudüs ve Þam’da, idadi(lise) öðrenimini Erzurum’da yaptý. 1905 yýlýnda Ýstanbul Hukuk Mektebi’nden mezun olduktan sonra Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’nu bitirdi. Fransa’da bulunduðu dönem, Mustafa Suphi’nin Jean Jaures, Celestin Bougle gibi isimler baþta olmak üzere burjuva sosyoloðu olarak nitelendirilebilecek düþünürlerin etkisinde kaldýðý yýllardýr. Bu yýllarda Suphi’nin Ýttihatçýlar’la yakýn iliþki içerisinde olduðu biliniyor. O dönemki hükümetin gazetesi olan Tanin gazetesinin muhabirliðini yapar. Paris’ten Ýstanbul’a dönüþü 1908 yýlýna, Ýkinci Meþrutiyet’in ilan edildiði günlere rastlar. Tanin, Servet-i Fünun ve Hak gazetelerine yazýlar yazar; Ticaret Mektebi Alisi’nde, Darülmuallimin-i Aliye ve Mekteb-i Sultani'de hukuk ve iktisat dersleri verir. Ýttihat ve Terakki Fýrkasý’nýn 1911 yýlýndaki genel kongresine Anadolu delegesi olarak katýlýr. Ýttihatçýlýktan kopuþu bu kongreden sonra baþlar ve 1912 Aðustosu’nda partiden tamamen ayrýlýr ve Fýrkaya muhalefet etmeye baþlar. Suphi, muhaliflere karþý 1913 yýlýnýn sonlarýnda baþlayan sürgün furyasýndan nasibini alýr ve Sinop’a sürülür. 1914 yýlýnýn baþlarýnda kendisini komünist düþünceyle tanýþtýracak olan süreç, bir grup arkadaþý ile birlikte bir tekne ile Rusya’ya kaçmalarýyla baþlar. Önce siyasi mülteci olan Mustafa Suphi, Birinci Dünya Savaþý’nýn baþlamasý ile birlikte Osmanlý tebasýndan olduðu için sürgüne gönderildi. Sürgün yýllarýnda Türk kökenli çeþitli devrimcilerle ve Bolþevikler’le tanýþtý. Doðu cephesinde esir düþerek Rusya içlerine sürgüne gönderilen Anadolulu askerler arasýnda çalýþma yürüttü. Suphi’nin Bolþevik düþüncelerle tanýþýp devrimci bir çalýþma yürütmeye baþlamasý 1914-15 yýllarýna denk düþer. Ekim Devrimi’nden sonra Moskova’ya gider. Halk Komiseri Josef Stalin'in yardýmcýlarýndan Mir Seyit Sultan Galiyev'in sekreterliðini üstlenir. Bu Gözlerim Þehremini'nde gezinirken Kirpiklerim Ankara'dadýr bu soðuk akþamlar da Bir tanýdýk yüz arýyorum, sessiz ve aðlamaklý Hýrsla telefon defterlerimi karýþtýrýyorum Kendiliðinden basýyor parmaklarým tuþlara Ses vermiyor kimse Ya da yanlýþ numara düþüyor her defasýnda Çýldýrýyorum Yalnýzlýðýn ortaya yerinde Çöküp bir duvar dibine Ellerimle kapatmýyorum yüzümü Aðlýyorum, aðlýyorum ilk kez utanmadan. Mustafa SUPHÝ Yýkýk Keder Yirmidört ayar bir yalnýzlýk benimkisi Harran Ovasýndan Elbistan'a dek ve Diyarbekir surlarý dibin de tanýdýðým ardýnda ve önün de yýkýntýlar ve yýkýlmýþlýklarla kalan sen hangi kimsesizlikte býraktýn en mahrem yanýný ve hangi keder dayatýyor düþlerini yýkýk surlarýn dibinde Mustafa SUPHÝ Ne Ýstiyorsan o kim satýn alýr ki ikinci el hüzünlerimi ben þimdi ne yapayým kendimi kim çizdi altýný þaþkýnlýðýmýn bu yeryüzü denen cehennemde ama kim hangi yaþam taþýr sarhoþ kederlerimi sabaha varmaz öksüzlüðümü hangi merhem iyi gelir yitik aþklarýma denize býraktým ellerimle yaktýðým aþkýn küllerini ve yok saydým ne varsa bu çaðlayan beni de boðar nasýlsa fahiþeleri ve minareleri bol olan bu þehirde çengeliyle,çengisiyle,çingenesiyle Vedadýr Bir sürgündü yaþanan kapanýrken bir tarih Bu yüzden, mitolojilerden esin beklemek gerekmez tanrýlarýn seviþtiðini görmek için. Çünkü aþk tanrýçasý Eros böyle buyurdu. Ve fahiþe melekler pazarlýyorlardý kendilerini bit pazarýnda Uçurumlardayým sevdalým. Kim bilir kaçýncý mevsimdeydi çýðlýklar ve ayrýlýk.. Oysa þimdi yaralý bir yürek sevda... Akýp giden zamanla yaþýttý hüzün ve gök yüzünden damla damla yaðmur inmekteydi topraðýn rahmine Göklerin tanrýsý Zeus neden bütün gücüyle göndermiyordu þu yaðmuru. Neden böyle düþündüm ve neden erimlerime ulaþamýyorum yine de býrakabildim her þeyi. Mustafa SUPHÝ Aradýklarým Akþam olunca kuþlar Sesimin bir yerlerine sýðýnýr Ýsteksiz yaðmur damlacýklarý Ýner, iner kaldýrýmlardaki cam kýrýklarýna Mustafa SUPHÝ Sulardaki Yüreðim 1 Vekiliyim bütün acýlarýn. Geri vermiyorum arta kalan ne varsa geri vermiyorum Dicle Fýrat a kavuþana kadar ey koynunda beslendiðim türküler Kömürhan da küsmüþ Bakmýyor Harputa Ey Amed! surlarýn kenti. Yalnýzlýklarýn Dar zamanlara mý sýkýþtý dar sokaklarýn Bilmez misin ki Fýratý Baþým gözüm üstüne akar kaçýncý mevsimden düþüyor ayrýlýk kaçýncý vurgunlarda kimsesizliðim ve neden aynalardan geri dönüyor sesim Bingölün bin bölünmüþlüðün de kimler çalar sözcüklerimi bilirim. ben bilirim sabrýmýn sýnandýðý isyanda çýkmaz oluyor çýkmaz sokaklar kendi çýkmazlarýndan neyleyim ay þavkýný býrakmýþ Fýrat a bense yüreðimi Hazala Mustafa SUPHÝ Hazýrlayan: Sertaç Danacý 29 Ocak 2008 Salý Ülkenin geleceði ile yakýndan ilgili Nafiz Ünlüyurt Güdülen amaç, Alevileri de din eksenli bir çalýþmanýn içinde eritme. nafizunluyurt@hotmail.com Laik Cumhuriyetin içini boþaltma MUHARREM SOHBETLERÝ çalýþmalarýna onlarý da ortak edebilme.. * Hacýbektaþ ve Yükseköðretim Kurumlarýna Yardým Derneði’nin, Zor günlerde sorumluluk alan, o yýllarýn sýkýntýlarýný acýlarýný yaþayan biri olarak, olanlarý anlamakta zorlandýðýmý söylemeliyim.. Olanlarý gördükçe Beyniniz duruyor… Þaþýrýyorsunuz… Derneði, Alevi kuruluþu deðil ki, verilen Muharrem orucu günleri içinde Ankara’da düzenlediði yemekli gece, bazý eleþtirileri de beraberinde getirdi. Eleþtirilere katýlma olasý deðil Niye yapýlmasýn ki … Ramazan ayý süresince konulan yasaklara, bu yasaklar niye diye, tepki koyan biz deðilmiyiz… Laik Cumhuriyet diye, meydanlarda niye yýrtýnýyoruz…. Baþkalarý yaparsa kötü, biz yaparsak iyi mi? Hani farklýydýk? Üstelik, Hacýbektaþ ve Yükseköðretim Kurumlarýna Yardým yemek eleþtiri konusu edilebilsin. Ýlçedeki yüksek okul sorunlarý ile ilgilenen, çaðdaþ eðitim amaçlý bir kuruluþun yetkilileri, biz hem yüksek öðrenim, hem de Alevi kuruluþuyuz diyorlarsa, tartýþýlacak çok þey var demektir. * Nevruz kutlamalarý unutulmuþtu. Güneydoðuda yaþanan talihsiz geliþmeler bize nevruzu yeniden anýmsattý. Resmi törenlerle kutlanýr oldu Yani, amaç oy… Genel merkez binasýnda aþure daðýtýmý, doðru bir davranýþ mý? Elbette hayýr. Laik Cumhuriyeti savunan bir parti için, talihsizlik… Toplumu kazanmanýn baþka yollarý da olmalý. Kötü örnek olmak yakýþmýyor C.H.P.ye… .. Nevruz ateþi, kutlamalarýn en ilginç yaný.. Etkinliðe katýlan devlet büyükleri, sýra ile Nevruz ateþinin üzerinden atlarlar. Televizyonda yayýnlanan o görüntüler, o kadar yapmacýk ki… Gülersiniz… Resmi makamlarca düzenlene aþure günleri de öyle… Gereksiz, hoþ da deðil. * Ýktidar partisinin amacý ise gizemli. A.K.P nin, Alevi oylarýna gereksinimi yok Son seçimler bunun. kanýtý. Alevi açýlýmýnýn, oylarý azaltacaðý olasýlýðý bile var. Yani, amaç Alevi oyu deðil. Öyleyse ne? Bu yakýnlaþma niye? Bizce, nedenler derin. Bu tür iþlere niye girilir ki…. Kutlu doðum haftasý, kandil günleri, iftar sofralarý, hacý uðurlama ve karþýlama, nevruz kutlamalarý, ve de evlere kömür daðýtýmý görevi’ne ek, bir de aþure günü… Vali ve kaymakamlarýn iþi gerçekten de zor!.... Ha...unutmadan sorayým, Yazýcýoðlu’da o aþureden aldý mý ki?... Merak ettim de!… Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Alevi Bektaþi Federasyonu Gazetemize gönderdiði yazýlý açýklama ile CHP tarafýndan düzenlenen Aþure gününe temsilci göndermedik lerini ve katýlmadýklarýný belirtti. Yapýlan açýklamada þu görüþlere yer verildi: Bu yýl, matem orucu ve de aþure günlerinde ilkleri yaþadýk. Geliþmeler sürpriz ve þaþýrtýcý. Baþbakan, Diyanet iþleri baþkaný ile birlikte, Matem orucu iftarýndaydý. C:H:P: lideri Baykal, genel merkez binasýnda aþure daðýttý. Vali ve kaymakamlar, aþure günleri düzenledi… Ulusal kanallarda ‘Muharrem sohbetleri’ adý altýnda, söyleþiler yapýldý. Ülkücü hareketin en sivri kiþisi Hacýbektaþ’ta düzenlenen aþure günü etkinliklerindeydi. Sihirli bir el, kýymete bindirdi… El üstünde tutuluyoruz. Ýnanýlýr gibi deðil. * C.H.P’yi anlama kolay. Amacý da belli. Ýliþkileri yumuþatma. Alevi desteði ile, C.H.P ye yeni bir ivme kazandýrabilme. ABF: “CHP’nin aþure daðýtýmýna katýlmadýk” “Basýnda yer alan kimi haberlere göre, Alevi Bektaþi Federasyonu'nun, CHP Genel merkezin de düzenlenen Aþure gününe katýldýðý, ya da temsil edildiðine dair bilgiler yer almýþtýr. Alevi Bektaþi Federasyonu CHP tarafýndan düzenlenen Aþure gününe temsilci göndermemiþ ve Turan Eser, Genel Baþkan katýlmamýþtýr. Bu haber gerçekle alakasý olmayan bilgilerden üretilmiþtir. ABF'ye baðlý kurumlarýmýz Aþure daðýtýmýný ve paylaþýmýný kendi derneklerinde ve cemevlerinde yerine getirmiþ-getirmektedir. Matem günlerimiz olan muharrem orucunun sonuncu gününden itibaren hazýrladýðýmýz aþuremizi yetmiþ iki milletle paylaþtýk. Abdal Musa Dergahý ve Mersin Cemevi gibi mekanlarýmýzda, Hacý Bektaþ Veli Anadolu Kültür Vakfý (HBVAKV) Genel Merkezi tarafýndan Ankara'da Yüksel caddesinde ve Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu tarafýndan Almanya'nýn Köln þehrinin meydanla rýnda öðretimiz gereði bir araya geldik, on binlerce canýmýzla bir, iri ve diri olarak olduk. Bütün cemevi ve derneklerimizde benzer tören ve anma günleri gerçekleþti. ABF olarak bugüne kadar kutsal günlerimizin, inançsal deðerlerimi zin siyasi malzeme yapýlmasýna izin vermediði miz gibi, taraf da olmadýk. Aleviler inançsal olanýn özel ve vicdana ait olduðunu bilir. Bu nedenle bütün Aleviler gibi ABF’ye baðlý, kurumsal çevreler de bu sorumluluklarýný, siyasi çevrelerle, iftar yemekleriyle, parti merkezlerinin hoyratça kullanmaya yeltendiði çirkinliklerle deðil, mütevazý cemevlerimizde ve derneklerimizde yerine getirmiþtir. Yasýmýzý ve Aþuremizi paylaþmak isteyen tüm bireyleri kiþilikleri insani kimlikleriyle ile kabul edip aðýrlamaktan onur duyduk. Siyasi kimliðin siyasi alana, inançsal olanýnda vicdana ve kiþiye ait olduðunun bilincindeyiz. Bu nedenle, Alevi toplumunun gönlünü okþamak, onlara þirin görünmek siyasi partilerin, kendilerinin siyasi ve toplumsal “prestij kayýplarýnýn” inançsal deðerlerimiz üzerinden kapatýlmasý giriþimlerine asla destek vermedik, taraf olmadýk ve taraf olanlarý da uyardýk. Dini ve inancý siyasete alet eden siyasal Ýslamcý kurumlara karþý net ve laiklik eksenindeki duruþumuz, ayný ölçü ve kararlýkla diðer siyasi kesimler için de geçerlidir. Ýnançsal deðerlerimizin siyasete alet edilmesi ve kullanýlmasý söz konusu olduðunda ölçüleri miz aynýdýr. Ve bizim için siyasetin saðý neyse, solu da ayný þeydir. Bu anlamda gerek AKP'nin "Ýftar yemeði", gerekse CHP'nin "Aþure gününe" katýlmama gerekçemiz, siyaseti "boykot etmek" ya da “diyalogdan kaçmak” deðildir. Aksine siyasi yapýlara, laiklik ilkesini hatýrlatmak ve demokrasi kültürü ile tanýþmalarýný saðlamaktýr. Çünkü siyasi partilerin Aþure, Ramazan iftarý, Oruç acýmý, toplu namaz ve cem ibadeti gibi dinsel törenler düzenlemesi hem laikliðin evrensel ilkeleri hem de siyasi partilerin kurulma-var olma ilkeleriyle asla baðdaþmaz. Kýsacasý siyasetin ruhani alandan elini çekip, dünyevi alana dönmesi gerektiðini ifade ediyoruz. Laikliði Sünnilik inancýnýn özgürlüðü, finansmaný ve hukuksal resmiyeti olarak görüp, Aleviliðin ve diðer inançlarýn inanç ve vicdan özgürlüklerinin kýsýtlanmasý olarak gören uygulamalarla yüzleþmeden, gönül alma þovlarý inandýrýcý olmamaktadýr. Siyaset kurumunu ucuzluktan vazgeçip ciddiyete davet ediyoruz. Bu nedenle, CHP`nin göstermelik Aþure törenine ABF olarak resmi bir katýlým kesinlikle söz konusu olmadýðý gibi, bu katýlýmý ilkeli,doðru bir yaklaþým olarak deðerlendirebilmek federasyonumuz açýsýndan mümkün deðildir. Bir siyasi partinin “Aþura Günü” davetine katýlan arkadaþlarýn gerekçeleri ne olursa olsun Alevi Hareketi içindeki konumlarý,temsiliyet pozisyon larý ve bireysel tanýnmýþlýklarý bu katýlýmýn kamuoyunca örgütsel bir katýlým olduðu izleni mine yol açmýþtýr. Bu nedenle ABF olarak bu açýklama bir zorunluluk olmuþtur. Bu vesileyle tüm siyasi yapýlara çaðrýmýz kýsa ve nettir; bizimle inançsal deðerlerimizi kullanarak deðil, çözüm bekleyen somut sorun larýmýzýn önündeki engellerin aþýlmasý mücade lesinde siyasi ve hukuksal zeminde buluþalým... Kamuoyumuza saygýlarýmýzla arz ederiz... Turan Eser, Genel Baþkan” GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 2006 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 7 29 Ocak 2008 Salý Hasan Bayram kekohaso@mynet.com Muhtarlar bilgisayarlarýna kavuþtu Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR UÐUR’suzlar Onlar hem UÐUR'suz,hem de þuursuzdular, onlar kimin maþasý olduklarýný bile bilemediler,bomba kime, neden konulacaktý tam da kestirmiþ deðillerdi,birileri emretti, onlar bombayý yerleþtirdi,patlayan ulusal bir zarar mýydý, yoksa ulusa bir zarar mýydý bunun bilincinde deðillerdi, DÝNK cinayetini iþleyen çocuk kadar bilinçsiz,onun kadar maþaydýlar, sadece emire itaat ve slogana saygý vardý onlarýn daracýk beyin kývrýmlarýnda,sebepleri ve sonuçlarý onlar tarafýndan sonradan þaþkýnlýkla karþýlanacak kadar önemliydi ama onlar ÖNGÖRÜSÜZLER ordusunun,düþünmeden yapanlarýn tarafýndaydýlar sadece. On beþ yýl önce, yine böyle soðuk bir kýþ günü,evinin önünde yok edilmek istendi Uður Mumcu,fiziken baþarýlý olundu denilebilir,ancak düþünsel açýdan ne Uður Mumcu öldü,ne de "Halký O'nu unuttu", O bunun böyle olacaðýný biliyordu,elli bir yýllýk ömrünün hiç bir döneminde halkýna olan inancýný yitirmedi.Ferhan Özmen dýþýnda davasýnýn tutuklu bir sanýðý dahi kalmamýþtýr,sonuç alýnacaðýna dair saðlam bir inanç da yoktur.Bu cinayeti iþleyenlerin kiþisel kimliði yok edilebilir fakat düþünsel kimlikleri halkýn bilincine iþlenmiþ,kaydedilmiþtir. Uður Mumcu,yurdumuzda araþtýrmacý gazeteciliðin fiili adýydý, yaptýðý çalýþmalarý acý sonu için gerekçe oluþturacak kadar ciddiydi, böyle olduðunu da elbette biliyordu ama yolunu deðiþtiremeyecek kadar, Cumhuriyetine,ülkesine,geleceðe baðlýydý, gelecek son onu yolundan döndürmedi. Ne acýdýr ki,Uður Mumcu’dan sonra O'nun açtýðý yolda yürüyecek, açtýðý dosyalarý takip edecek cesur gazeteciler çýkmadý,dosyalar ortada kaldý,dikkat çekilen tehlikeler ise birer birer ülkemizin üstüne kara bir bulut gibi çöreklendi. O'nun adýna açýlan gazetecilik okulunun yetiþtireceði yeni nesil,umulur ki davanýn sahibi olabilsin, gösterilen tehlikelere karþý toplumsal bilinci yeniden canlandýrýp,ülkeye, demokrasiye sahip çýkýlsýn. Tam da Uður Mumcu'yu andýðýmýz bu günde, TBMM'de türban yasasý tartýþýlýyor olmasý, iþaret edilen tehlikelerin bu gün güncelin neresine oturduðu, öngörü sahibi kiþinin yýllar önceden bu durumu nasýl öngördüðü konusuna hepimizin dikkatini çekmeli. Anayasanýn bazý maddeleri türban için deðiþtiriliyor gibi gösterilerek, aslýnda rejim ile giriþilen savaþta kale surlarýndan birinin daha yýkýlmasýnýn keyfini yaþayanlarýn, halkýn bunun bilincinde olmadýðýný düþünmeleri ise onlarýn aklý-evvelliðinden olduðu, halký aptal, kendilerini uyanýk görme hezeyanýndan baþka bir þey olmadýðý gerçeði ise ortadadýr. Merkez Bankasý’nýn Ýstanbul’a taþýnmasý çalýþmalarýnýn da,ATA’yý Ankara’da yalnýz býrakma, Baþkenti buradan taþýma gayretleri olduðu dikkatimizden kaçmamalýdýr. Ýstanbul yeniden, þeraitin, hilafetin, padiþahlýðýn baþkenti olacaktýr, hayal bu ya. Uður Mumcu’yu tam olarak anlamadan anmanýn hiçbir manasý olmayacaktýr, O bize;laik demokratik,sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizin,kuruluþtan bu yana düþmanlarýný,rejimi tehlikeye sokacak olan örgütlenmeleri açýkça göstermiþtir, bize düþen ödev,Cumhuriyet düþmanlarýný,her kýlýk altýnda tanýmak, onlarýn düþmanlýklarýna karþý,Cumhuriyeti koruma görevine daha sýký sarýlmaktýr. Cumhuriyet, kolaylýkla kazanýlmamýþtýr,kolay da korunmayacak,beklendiði kadar kolay da elimizden alýnamayacaktýr. Bu gün bizi tehlikelere karþý uyaracak bir UÐUR’umuz yoktur,ya da her birimiz bir UÐUR Mumcu’yuz.”Halkýn unutmadý seni” Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. Saygýlarýmla. Kýrþehir Belediye Baþkaný Halim Çakýr tarafýndan, 14 mahalle muhtarýna bilgisayar hediye edildi. Belediye Baþkaný Halim Çakýr, Kýrþehir Belediyesi Sosyal Tesislerinde düzenlenen törenle, muhtarlara tam donanýmlý bilgisayar ve yazýcý hediye etti. 14 mahalle muhtarýnýn katýlýmý ile gerçekleþen törende muhtarlar adýna konuþan Muhtarlar Derneði Baþkaný Ýsmet Kurutluoðlu, Baþkan Çakýr'a teþekkür ederek, "Belediye Baþkanýmýzla Aralýk 2007 tarihinde bir toplantý yapmýþ ve kendisinden bilgisayar istemiþtik. Kendisi de bize söz verdi ve sözünü yerine getirerek çok ihtiyacýmýz olan bilgisayarlarý bize teslim etti. 14 mahalle muhtarýmýza tam donanýmlý ve yazýcýlý bilgisayar hediye edildi. Daha önceki belediye baþkanlarýmýza da bu talebimizi iletmiþtik ama hiç kimse bizi muhatap dahi alýp bu sýkýntýmýzý çözmedi. Ýstek ve taleplerimizi her zaman dinleyerek gündemine alan Belediye Baþkanýmýza teþekkür ediyor, baþarýlarýnýn devamýný diliyoruz" dedi. Muhtarlara bilgisayarlarýný teslim eden Belediye Baþkaný Halim Çakýr, teknoloji çaðýnda mahalle halkýnýn temsilcileri olan muhtarlarýn bilgisayarsýz çalýþmasýna izin veremeyeceklerini ve bu nedenle kendilerine tam donanýmlý bilgisayar aldýklarýný belirterek, "Muhtarlarýmýzýn talepleri bizim için her zaman önemli. Çünkü, onlar kendilerine istemiyorlar. Sorumlu olduklarý mahallelerinin halký için bizlerden talepte bulunuyorlar. Muhtarlarýmýzýn sýkýntýlarýný çok iyi biliyor ve çözüme kavuþturulmasý için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi. Mahallelerde yaþanan sýkýntýlarýn büyük ölçüde çözüldüðünü de kaydeden Baþkan Çakýr, "Mahallelerimizin birçoðunda muhtarlarýmýzýn talebi doðrultusunda asfalt sorununu çözdük. Birkaç mahallemizde sýkýntý var ve onlarý da 2008 yazýnda çözeceðiz. Hedefimiz çamursuz, çukursuz ve çöpsüz bir Kýrþehir'dir. Bunu da Allah'ýn izniyle baþaracaðýz" dedi. Ýhtiyar ve engelli vatandaþlarýn belediye otobüslerinden ücretsiz faydalanmasý için çalýþma baþlattýklarýný kaydeden Baþkan Çakýr, muhtarlarýn mahallelerinde yaþayan fakir ve muhtaç aileleri tespit etmeleri ile onlara da farklý konularda destek çýkacaklarýný söyledi. Muhtarlara bilgisayarýn dýþýnda ayrýca, belediye saati, takvimi ve Kýrþehir resimleri hediye edildi. knthbr Hastalýksýz bir kýþ Ýçin 6 kural düzeninde sýklýkla yer almalýdýr. Her gün en az 5-6 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. 4- Kahve yerine kuþburnu: Soðuk kýþ günlerinde çay, kahve, kola, kakao gibi kafein içeren içecekler yerine C vitamini yönünden zengin olan kuþburnu çayý gibi bitki çaylarý, yeþil çay, rezene, melisa, papatya ve ýsýrgan otu çayý gibi rahatlatýcý ve baðýþýklýk sistemini güçlendirici bitki çaylarý tercih edilmelidir. Su tüketimine de yaz dönemindeki kadar önem verin, 2.5-3 litre suvý tüketin. 5- Sývýyað kullanýn: Kýþ aylarýnda fazla miktarda yað tüketimi, kilo artýþlarýna neden olur, vücudun baðýþýklýk sistemini olumsuz etkileyerek hastalýklara yakalanma riskini artýrýr ve hastalýk süresini uzatýr. Bu nedenle tereyaðý ve margarinlerden kaçýnýlmalý, sývý yaðlar kullanýlmalý. SulucakarahöyükHACIBEKTAÞ Havalarýn soðuduðu þu günleri saðlýklý geçirmek için yapýlmasý gerekenlerin bir listesini hazýrladýk. 1- Baklagilleri ihmal etmeyin: Kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya gibi türleriyle iyi birer protein kaynaðý olan baklagiller, et veya kýyma eklenmeden de tüketilebilecek bir besin grubudur. Haþlama olarak sebze yemeklerinize ve salatalarýnýza da ilave edebilirsiniz. Haftada 2-3 kez tüketilmelidir. 2- Gribe karþý C vitamini: Vücut direncinin azalmasýyla baþ gösteren gripten korunmak için kuþburnu, maydanoz, kýrmýzý ve yeþil sivri biber, roka, kivi, portakal, mandalina ve limon gibi C vitamini yönünden zengin meyve ve sebzeler daha fazla tüketilmelidir. 3- Baðýþýklýk için sebze tüketin: Sebze ve meyveler, önemli vitamin ve mineral kaynaðý olmalarýnýn yaný sýra antioksidan özellik gösterirler. Toksinlerin uzaklaþtýrýlmasýnda önemli rol üstlenen A, C, E vitaminlerinin kaynaklarýdýr. Özellikle koyu yeþil, sarý, turuncu, kýrmýzý ve mor sebze ve meyveler beslenme 6- Güneþ ve süt ürünleri þart: Kýþ mevsiminde güneþ, yüzünü daha az gösterdiðinden, güneþten alýnan UV ýþýnlarý ile deride sentezlenen D vitamininden bu mevsimde yoksun kalýnýr. Özellikle kemik ve diþ geliþimi için önemli olan kalsiyumun vücutta kullanýlmasýný, depolanmasýný saðlayan D vitamini gereksinimini karþýlamak için güneþ ýþýnlarýndan yararlanýlabildiði ölçüde yararlanýlmalý, süt ve süt ürünleri, balýk gibi diðer D vitamini kaynaklarý da tüketilmelidir. Sebze çorbasý Malzemeler: Bir orta boy lahananýn 4'te biri, 2 adet kabak, 1 adet kereviz (sapýyla), 1 pýrasa, 1 paket brokoli, 4 adet domates, 1 yemek kaþýðý sývýyað ve baharat. Hazýrlanýþý: Malzemeleri bir tencerenin içine doðrayýn. Yaðý, dilediðiniz baharatlarý, 5-6 bardak suyu ekleyerek piþirin. Piþtikten sonra limon ve pul biber de eklenebilir. knthbr SATILIK EV 103 Evler de 470 m2 arsa içerisinde 100 m2 ev (havuzlu) ve Tandýr Evi sahibinden uygun fiyata satýlýktýr. MÜRACAAT Tel: 0384. 441 29 16 Çep: 0. 535. 392 64 91 Adalet Bakanlýðý, Ýki Çizer için 5,5 Yýl Hapis Ýstedi KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ Otel Ýnþaatý Dedebað Petrol Yargý kararlarý iyice, hükümetin þikayeti bitmiyor! Baþbakan Erdoðan'ýn, çizdiði karikatürde kendisini keneye benzeten çizer Mehmet Çaðçað ve karikatürü yayýmlayan Leman dergisi aleyhinde açtýðý 25 bin YTL'lik manevi tazminat davasý 18 Nisan’da reddedilmiþti. "Reco Kongo kenesi Türkiye'nin anasýný aðlatýyor" baþlýklý karikatürle ilgili yargýlama Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüyordu. 20 Eylül 2006’da Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kültür ve Turizm Bakaný Atilla Koç'un, "kiþilik haklarýna hakaret" edildiði gerekçesiyle açtýðý davada, haftalýk Penguen dergisinin 5 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar Fýrýn ------>MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu vermiþti. "Tayyipler Alemi" baþlýklý kapak nedeniyle Baþbakan Erdoðan'ýn Penguen'e karþý Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtýðý 40 bin YTL'lik tazminat davasý ise 14 Þubat'ta reddetti. Günlük Evrensel gazetesi çizeri Sefer Selvi'nin 5 Nisan 2004'te yayýmlanan karikatürüne Baþbakan Erdoðan'ýn açtýðý ve Yargýtay'dan dönen 10 bin YTL'lik manevi tazminat davasý Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yeniden yargýlama yapýldýktan sonra 27 Haziran'da reddedildi. 5 Mayýs 2005'te ise Ýstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Baþbakan'ýn danýþmaný Cüneyt Zapsu'nun ayný karikatüre açtýðý davayý reddetmiþti. 24 Mayýs'ta Yargýtay 4. Hukuk Dairesi, Baþbakaný "kedi" þeklinde betimleyen karikatürü nedeniyle Cumhuriyet gazetesinde karikatürist Musa Kart'a Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiði 5 bin YTL'lik tazminat cezasýný bozdu. BÝA SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla razisi Þ ÞTA -BE -------<--- 587m2 Hüseyin Sümen’in evi m2 634 Müracat: m2 610 m2 Hasan Danacý 609 2 Ün satýlýktýr. A ampus ite ersite K rs iv n e Ü iv 617m Cumhurbaþkanlýðý Genel Sekreterliði, savcýlýða herhangi bir baþvuru 299. maddede basýn için 5 yýl 4 ay hapis isteniyor 638m2 Çankaya: Biz istemedik, Adalet Bakanlýðý baþlattý Daha önce Baþbakan Tayyip Erdoðan'ý “imam-hatip ipliðine dolanmýþ kedi” olarak çizdiði için hakkýnda dava açýlan Musa Kart beraat etmiþti. 2 Cumhurbaþkanlýðýysa, açýklamasýnda, bu iddianýn takibinin “þikayete baðlý bir suç olmadýðýný, Adalet Bakanlýðý’nýn iznini gerektirdiði ifade etti: “Adli iþlemler Adalet Bakanlýðý’nýn evraký Þiþli Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na intikal ettirilmesiyle baþladý.” Þiþli Savcýlýðý, bunun üzerine, Kart ve Zafer Temoçin hakkýnda resen (kendiliðinden) harekete geçti. Kart hakkýnda, Cumhurbaþkaný’nýn 16 yaþýndaki oðlunun bardakta taze mýsýr ticareti yapmasý nedeniyle Gül’ü mýsýr tarlasýnda korkuluk biçiminde tasvir ettiði gerekçesiyle; Timoçin hakkýndaysa, Bodrum’da tatil yaparken güvenliðine saðlayan jandarmalara bahþiþ býrakan Arap Prensi’ne paranýn iade edilmesini hicvettiði için iþlem yapýlýyor. 626m Þiþli Cumhuriyet Savcýlýðý, çizdikleri karikatürler nedeniyle Cumhuriyet gazetesi çizerleri Musa Kart ve Zafer Timoçin hakkýnda Ceza Yasasý’nýn (TCK) 299. maddesi uyarýnca ve “Cumhurbaþkaný’na hakaret” iddiasýyla soruþturma açtý. yapýlmadýðýný açýkladý. Ýþlemin Adalet Bakanlýðý’nca baþlatýlmasý üzerine Bakanlýk iznine gerek olmayacak. 643m2 Adalet Bakanlýðý, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'le ilgili iki karikatürden Cumhuriyet gazetesi çizerleri Musa Kart ve Zafer Timoçin hakkýnda Þiþli Savcýlýðý’na þikayette bulundu. 299. maddeye göre, “(1) Cumhurbaþkanýna hakaret eden kiþi, bir yýldan dört yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlýr. (2) Verilecek ceza, suçun alenen iþlenmesi hâlinde, altýda biri; basýn ve yayýn yolu ile iþlenmesi hâlinde, üçte biri oranýnda artýrýlýr. (3) Bu suçtan dolayý kovuþturma yapýlmasý, Adalet Bakanýnýn iznine baðlýdýr.” SATILIK ARSALAR Çep: 0535 764 26 72 Tel: 0384 441 32 65 Tel: 0384 441 31 62 HACIBEKTAÞ