9. - M.Mesut BANAZILI......... ANA SAYFA
Transkript
9. - M.Mesut BANAZILI......... ANA SAYFA
Uluslararası piyasaya açılmak büyüyen şirketlerin birçoğunun amacıdır. O kadar zor olmaması gereken bu durum, bazen büyük şirketlerin bile, dil ve kültür farklılıkları nedeniyle önemli badireler atlatmasına sebep olmuştur: -Coca-Cola markasının Çince’deki ilk karşılığı Ke-kouke-la olmuştu. Ancak gönderilen binlerce imzalı dilekçenin, bu kalıbın “mumlu kurbağayı dişle” ya da “mumla doldurulmuş dişi at” anlamına geldiğini söylemesine kadar, Coca-Cola işin farkına varamamıştı. Şirket, 40 bin Çince karakter arasından, söylenişi aslına çok benzeyen ve kabaca “ağızdaki mutluluk” olarak çevrilebilecek “ko-kou-ko-le” deyişini bulup sorunu çözdü. -Pepsi’nin “Pepsi nesliyle yenilen” sloganının Tayvancadaki çevirisi “Pepsi, ölmüş ecdadınızı dirilterek size geri getirecektir” olmuştur. -Kentucky Fried Chicken’ın “parmak yalatan lezzet” sloganı da yine Çincede “parmaklarınızı koparın” haline dönüşmüştür. -Salem sigaralarının Amerika’daki sloganı “Salem - özgür hissetmek” iken, Japonya piyasasına “Salem içtiğinizde kendinizi o kadar yenilenmiş hissedersiniz ki, beyniniz sanki tertemiz ve bomboş olur” şeklinde girmiştir. -General Motors, Chevy Nova markasını Güney Amerika piyasasına soktuğunda, elbette ki “no ya” ibaresinin, “gitmez” anlamına geldiğini bilmiyordu. Şirket, otomobillerinin neden satmadığını keşfettikten sonra, otomobilin İspanyol piyasalarındaki adını Caribe olarak değiştirdi. -Ford da, Pinto konusunda benzer bir sorunu Brezilya’da yaşadı. Şirket, Pinto’nun Brezilya argosunda pipi anlamına geldiğini fark edince, arabalardaki amblemleri söküp yerine, at anlamına gelen Corcel markasının amblemlerini yerleştirdi. -Parker Pen Company, bilyeli tükenmez kalemlerini Meksika’da piyasaya sürdüğünde, hazırladığı kalem reklamının şu anlama gelmesi gerekiyordu: “Cebinize akıp sizi utandırmaz.” Ancak şirketin çevirmenleri, İspanyolca “embarazar” sözcüğünün, İngilizce “embarrass” (utandırmak) sözcüğünün çevirisi olduğunu düşünmüşlerdi ancak yanılmışlardı. Reklam bu haliyle şu anlama geliyordu: “Cebinize akıp sizi hamile bırakmaz.” -Amerika’nın içindeki İspanyol piyasasında bile zorluk yaşanmıştır. Miami’deki bir Anglo tişört üreticisi, Papa’nın ziyareti sırasında, üzerinde İspanyolca “Papa’yı gördüm” yazan baskılı bir tişört hazırlamak istedi. Ancak tişörtteki yazının çevirisi şöyleydi: “Patatesi gördüm.” -Frank Perdue’nin o ünlü “duyarlı bir tavuğu ancak bıçkın bir erkek pişirebilir” sözü de kötü bir İspanyolca çeviriyle benzer bir şekilde bozuldu. Tavuklarından biri ile birlikte boy gösteren Perdue’nun fotoğrafı, Meksika’daki reklam panolarında şu sözlerle yer alıyordu: “Bir tavuğu ancak güçlü bir erkek tahrik edebilir.” -Hunt-Wesson, Kanada’nın Fransızca konuşulan bölgelerinde, ilk Big John(*) ürünlerini Gros Jos adıyla piyasaya sunduğunda, bu ifadenin “büyük göğüsler” anlamına geldiğini bilmiyordu. Ancak kötü çeviri bu kez satışları pek de etkilememişti. -Darkie (**) diş macunu yüzünden (büyük dudaklı zenci taklidi yapan bir tiyatrocu logosuyla birlikte) Asya’da zaten zor durumda kalmış olan Colgate, benzer bir duruma, Cue isimli bir diş macununu Fransa piyasasına soktuğunda düştü. Diş macununa verdiği isim, çok tanınmış bir porno dergisinin adıydı. -İtalya’daki bir reklam şirketi, Schweppes tonik suyu ürününün adını Schweppes Tuvalet Suyu olarak çevirdi. -Japonya’nın ikinci büyük turizm şirketi, İngilizce konuşulan piyasalara girdiğinde büyük bir şaşkınlık yaşamıştı çünkü kendilerinden, sürekli olarak tuhaf seks turları talep eden müşterilerle karşıla.şıyorlardı. Bunun sebebini öğrendik- ten sonra, Kinki(***) Nippon Tourist Company’nin sahipleri hemen şirketin adını değiştirdiler. (*) Şirketin 60’lı yıllarda çıkardığı konserve fasulye. (**) Siyahların diş macunu. (***) Kınki. İngilizce’de “sapıkça cinsel zevk” anlamına gelen Kinky sözcüğüyle karıştırılmıştır.