1. temel müzik eğitimi
Transkript
1. temel müzik eğitimi
1. TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ Müzik Nedir? *Müzik hakkında çok fazla tanım vardır. Hepsi de kabul edilebilir tanımlardır, ancak hepsini içine alacak genel bir tanım yapmak oldukça zordur. Ancak yine de tanımlamaya çalışırsa şöyle diyebiliriz: Müzik, insanların hislerini, düşüncelerini, doğadan aldıklarını ve bazen de salt doğayı anlatan, ifade eden, düzenlenmiş seslerdir. En ilkel çağlardan beri var olduğu bilinmektedir. Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musikamuzika-müzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir.( ta musiké ) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir.(Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir. Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır. Ses Herhangi bir cisimden çıkan ses dalgalarının hava aracılığıyla kulağımıza ulaşmasına ses denir. İnsan kulağı 20 ve 20.000 Mhz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Sesin özellikleri şöyle sıralanabilir: 1.Sesin Yüksekliği: Seslerin tizliğini(inceliğini) ve pesliğini (kalınlığını) ifade eder. 1 2.Sesin Tınısı: Sesin ayırt edilebilme özelliği olan rengi-kişiliğidir. örnek, insan sesi,keman sesi, piyano sesi 3.Sesin şiddeti(Gürlük): Sesin kuvvetliliğini ve hafifliğini ifade eder. 4.Sesin sürekliliği: Sesin zaman içindeki yayılımını ifade eder. Uzunluk ve kısalığını belirtir. 5.Sesin Vurgusu: İfade ve yorum itibariyle seslerin vurgulanmasıdır. Ritim Seslerin belirli bir süre içerisinde ahenkli ve düzenli sıralanmasını sağlayan unsurdur. Solfej “okuma” anlamına gelir. Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir. Bona Sesleri sadece adları ve süreleriyle okumaya denir. Vuruş Bir müzik yapını okurken süreleri oranlayıp ölçülendirebilmek için uygulanan yönteme vuruş denir. Vuruş ölçü esas alınarak yapılır.El, ayak veya başka materyallerle uygulanabilir. Porte *Notaların üzerine yazıldığı beş çizgi, dört eşit aralıktan oluşan şekle porte ya da dizek adı verilir. Notalar portenin üzerinde aldıkları yere göre birbirinden ayırt edilir. Nota Nota sözcük olarak Latince kökenlidir. Not kayıt anlamında kullanılır. Sesleri kayır etmekle ilgili bir terimdir. Bugün kullandığımız evrensel nota dili ve porte 11. yüzyılda İtalya’ da bir rahip ve müzik adamı olan Guido d’Arezzo Tarafından bulunmuştur. Notaya isimlerini veren bir ilahinin her mısrasının ilk hecesidir. Bu sıralama daha sonra si sesinin eklenmesiyle ve 17.yy da Donun UT kelimesinin yerini almasıyla şöyle sıralanmıştır: Do, re, mi, fa, sol, la, si. La sesinin uluslararası bir standarda kavuşturulmasıyla 2 frekansı 440 Hz. olarak saptanmıştır. La notasının temel alınmasının nedeni bebeklerin ilk doğduğunda la sesi çıkarmalarıdır. *Seslerin yüksekliklerini ve sürelerini gösteren işaretlere nota denir. Şöyle düşünebiliriz: Yazıdaki harflerin yerine müzikte notalar vardır. Her nota belli bir sesi işaret eder. Nota okumayı bilen bir kişi, notalara bakarak hem o sesin yüksekliğini (incelik-kalınlık ayrımını), hem de o notanın ne kadar süreyle devam edeceğini (çalınacağını ya da söyleneceğini) anlar. (Bkz. Örn 1) Örnek.1 7 adet nota ismi vardır: Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si. Bu notalar İngiliz sistemine göre harflerle de adlandırılır. Sırasıyla şöyledir: Do:C, Re:D, Mi:E, Fa:F, Sol:G, La:A, Si:B. (Bkz. Örn 2) Do Re Mi Fa Sol La Si Do Örnek.2 Anahtarlar *Nota adlarıyla belirtilen kesin ses yüksekliklerinin tam olarak bilinebilmesi, daha basit bir deyişle notaların okunabilmesi, ayırt edilebilmesi için kesinlikle gerekli olan araçlardan biri de anahtardır. 3 Başında anahtar görmediğimiz bir dizekte yer alan notalara isim veremeyiz. 3 çeşit anahtar vardır: Sol, Fa ve Do. Sol Anahtarı: Sol anahtarı adını sol notasından alır. Portenin ortasından (alttan 2. Çizgiden) başlar ve dolayısıyla burada yer alan nota “sol” adını alır. (Bkz. Örn. 3) Örnek.3 Fa Anahtarı: Kalın sesleri göstermek için kullanılır. Anahtarın iki noktası arasından geçen çizgi portede “Fa” notasını gösterir. Diğer notalar buna göre isimlendirilir. (Bkz. Örn. 4) Örnek.4 Do Anahtarı: Portenin 1., 2., 3. ve 4. çizgilerinden başlayarak yazılmak üzere dört türü vardır. Anahtarın ortasındaki birleşim yerindeki çizgiye “Do” notası yazılır. Diğer notalar buna göre adlandırılırlar. (Bkz. Örn. 5) Örnek.5 Nota Değerleri *Bir notayı gördüğümüz zaman sadece o sesin yüksekliğini değil, ne kadar süreyle çalınacağını da düşünmek zorundayız. Nota yazısı sadece ses yüksekliğini değil, sesin uzunluğunu da belirtir. Porte üzerinde sıralanış biçimlerinden notanın yüksekliğini ayırt ettiğimizi daha önce söylemiştik. 4 Notaların şekillerinden de o notanın değerini (süresini), yani, ne kadar süreyle çalınacağını anlarız. Günümüzde kullanılan en uzun nota, birlik notadır. Birlik nota 4 vuruş süresince uzar. (Bir şarkıya el ya da ayak vurarak eşlik ettiğimizde aslında o şarkının vuruşlarını veririz. Vuruş dediğimiz şey, belirli bir ritimde art arda sıralanan birimlerdir. Düzenli kalp atışını ya da saat tik-taklarını örnek verebiliriz.) Birlik nota, şu şekilde gösterilir: (Bkz. Örn. 6) Örnek.6 Portenin hangi çizgisi üzerinde yer alırsa alsın, bu içi boş şekli gördüğümüzde, o notanın 4 vuruş süresince uzayacağını anlarız. Birlik, yani 4 vuruşluk notayı zaman olarak ikiye bölersek iki vuruşluk notalar elde ederiz. İki vuruşluk notalara verilen isimse “ikilik nota”lardır. İkilik nota şu şekille ifade edilir: (Bkz. Örn. 7) Örnek.7 (Burada önemli iki noktayı anlamak gerekir: Birincisi; nota ismi (Örn; do,re,mi vs.) ile nota süresinin ismini karıştırmamak gerekir. Birlik ya da ikilik olarak adlandırdığımız şey, “nota süresi” nin ismidir. İkincisi nokta şudur; “nota süresi” ile “nota süresinin ismi” karıştırılmamalıdır. Örneğin, yukarıda anlatıldığı gibi birlik nota, bir vuruş değil, 4 vuruştur. “Birlik” nota süresinin adıdır.) İkilik notayı vuruş olarak ikiye böldüğümüzde iki tane dörtlük (bir vuruşluk) nota elde ederiz. (Bkz. Örn. 8) Örnek.8 Dörtlük nota ikiye bölündüğünde iki tane yarım vuruşluk nota elde edilir. Bu yarım vuruşluk notalar sekizlik olarak adlandırılır. (Bkz. Örn. 9) 5 Örnek.9 İki ya da daha fazla yarım vuruşluk (sekizlik) nota yan yana geldiğinde gruplamanın daha rahat yapılabilmesi ve daha rahat okunabilmesi için, genellikle şu şekilde kuyrukları birleştirilerek yazılır: (Bkz. Örn. 10) Örnek.10 Bu yazım şekli notanın süresini değiştirmez. Yarım vuruşu ikiye bölersek de iki tane çeyrek vuruşluk (onaltılık) nota elde ederiz. İki ya da daha fazla yarım vuruşluk nota yan yana geldiğinde oluşan yazım farkı, bundan sonra böleceğimiz notalarda da geçerlidir. (Bkz. Örn. 11) Örnek.11 Onaltılık notayı ikiye böldüğümüzde otuzikilik (1/8 vuruşluk), otuzikiliği böldüğümüzde altmışdörtlük, altmışdörtlüğü böldüğümüzde ise yüzyirmisekizlik nota elde ederiz. (Bkz. Örn. 12) Ancak altmışdörtlükten sonraki notalar çok seyrek kullanılır. Örnek.12 Uzatma İşaretleri Uzatma Noktası *Herhangi bir notanın “yanına” konulan nokta, o notayı kendi değerinin yarısı kadar uzatır. Örneğin, iki vuruşluk bir nota kendi değerinin yarısı kadar uzayacağı için 3 vuruş olarak, bir vuruşluk bir nota ise, bir buçuk vuruş olarak çalınır ya da okunur. (Bkz. Örn. 13) 6 Örnek.13 *Bunun yanında eğer bir notanın yanında iki tane nokta varsa, o notanın değeri birinci notanın yarısı kadar uzatılır.(Bkz. Örn. 14) Örnek.14 Uzatma Bağı *Aynı adı taşıyan iki notayı birbirine bağlayan bağa “uzatma bağı” denir. Uzatma bağı ile birbirine bağlanan notalardan iki notanın süresi birinciye eklenerek okunur. (Bkz. Örn. 15) Örnek.15 * “Puandorg” ya da “fermata” adı verilen işaret ise, notayı serbest olarak uzatır. Puandorglu nota genellikle kendi değerinin iki katı kadar uzar, ancak yorumcu isterse bunu daha kısa ya da uzun yapabilir. (Bkz. Örn. 16) Örnek.16 7 Müzikte “Es”ler *Tıpkı konuşmalarımızdaki duraksamalar, yazıdaki noktalar gibi, müzikte de çoğu zaman cümle bitişlerinde “es” yani susulması gereken yerler vardır. Esi gördüğümüz yerde, değeri kadar susarız. *En uzun es de yine 4 vuruşluktur. (Bkz Örn. 17) daha fazla Ancak bir eserde, es susulması isteniyorsa, o ölçüye 4 vuruşluk ya da üzerine kaç ölçü konur ve yanına yazılır. boyunca susulması gerektiği (Bkz. Örn. 18) Örnek.17 Örnek.18 *Sırasıyla dört vuruşluk, iki vuruşluk, bir vuruşluk, yarım, çeyrek ve 1/8 vuruşluk eslerin yazılışı da şöyledir: (Bkz. Örn. 19) Örnek.19 Ölçü Kavramı ve Ölçü Çizgileri *Herhangi bir nota yazısına baktığımız zaman, müziğin çizgilerle kendi içinde bölümlere ayrıldığını görürüz. İşte bu çizgilere, ölçü çizgisi, iki ölçü çizgisi içinde kalan bölmeye de “ölçü” denir. (Bkz. Örn. 20) Notaların zamana göre düzenlenmesi için ölçülere ayırmak gereklidir. 8 Örnek.20 *Bir parça ya da eser bittiğinde, biri ince biri kalın iki çizgiden oluşan bir sembolle, parçanın bittiği belirtilir. Bu çizgiye de “bitiş” ya da “final çizgisi” denir. (Bkz. Örn. 21) Örnek.21 *Eğer çift çizgi bu şekildeyse (Bkz. Örn. 22) bu, başa dönülmesi gerektiği anlamına gelir. Bu durumda parça, en başa dönerek iki kez çalınmış olur. “Reprise” adı verilen bu sembolü eğer daha önceden ters yönlü olarak gördüysek, en başa dönmek yerine, gördüğümüz ilk yere döneriz. (Bkz. Örn. 23) Bazı durumlarda parçanın ilk tekrarıyla, ikinci tekrarının bitişinin farklı olması istenir. Bu durumlarda, “dolap” denilen sembolle, parçanın 1. ve 2. Bitişinde çalınacak kısımlar belirlenir. Tekrar işaretinden başa döndükten sonra, 2. çalışta, 1. dolap es geçilir ve 2. dolaptan itibaren çalınarak bitirilir. (Bkz. Örn. 24) Örnek.22 Örnek.23 Örnek.24 9 Ritim Nedir? *Ritim aslında sadece müziğe has birşey değil, doğada ve evrende var olan bir olgudur. Daha önce de sözünü ettiğimiz kalp atışı, gece ve gündüzün hiç durmadan birbirini izlemesi, nefes alış-verişi buna örnektir. Müzikte ise, vuruşlar bir araya geldiğinde gruplanır, vurgu aldığı vuruşa göre, ikili ya da üçlü gruplar oluşturur. Ölçülerin Zamana Göre Düzenlenmesi İki Zamanlı Ölçüler *Biri güçlü, öteki zayıf, iki vuruştan oluşur. En çok kullanılan iki zamanlı ölçü “iki dörtlük”tür. Vuruş sayısı üstte, süre birimi olan “dörtlük” ise alta yazılarak gösterilir. (Bkz. Örn. 25) Örnek.25 *Burada karıştırılmaması gereken şudur. Bu bize, her ölçünün içinde “iki tane dörtlük değerinde” nota olacağını belirtir. “İki tane dörtlük nota” kullanılması şart değildir. Toplamı iki vuruş olacak şekilde notalar gruplanır ve yazılır. (Bkz. Örn. 26) Örnek.26 *İki zamanlı ölçülerde en çok kullanılan iki dörtlük olmasına rağmen, “iki ikilik” ya da “iki sekizlik” de sık sık görülür. (Bkz. Örn. 27) Örnek.27 10 Üç Zamanlı Ölçüler *Müzik içerisinde bir güçlü, iki zayıf vuruş duyuluyorsa, üç zamanlılık var demektir. Yine en çok kullanılan üç zamanlı ölçü şekli “üç dörtlük”tür. Ancak, üç birlik, üç ikilik ya da üç sekizlik de kullanılır. (Bkz. Örn. 28) Üç zamanlı ölçülere, valslerde sık rastlanır. Örnek.28 Dört Zamanlı Ölçüler *Dört zamanlılıkta iki vurgulu iki grup vardır, ama birinci vuruştaki vurgu daha güçlüdür. “Dört dörtlüğe çok sık rastlanır. Dört ikilik ve dört sekizlik de kullanılan dört zamanlı ölçülere örnektir. (Bkz. Örn. 29) Örnek.29 *Bazen ölçü zamanının olması gereken yerde sembol “C” harfine benzer bir yerine görürüz. Bu sembol de “Dört dörtlük” (Bkz. Örn. 30). kullanılmaktadır. kalıba göre Sürelerin vuruşları ise belirli bir yapılır.(Bkz. Örn. 31) 11 Örnek.30 Örnek.31 Tempo Nedir? *Tempo, en basit şekliyle ifade edilirse, müzik parçasının “hız”ını belirler. Müzik, ağır ya da hızlı tempolu olabilir. Bunu belirlemek için, müzik yazısının üst kısmına bazı terimler yazılır. (Bkz. Örn. 32) Genellikle İtalyanca’dan alınan bu terimler, müziğin hızını belirler. Örnek.32 12 *Bu terimlerden en çok kullanılanlar şunlardır: Grave Çok Ağır Largo Geniş Adagio Acele Etmeden Andante Yürük Moderato Orta Hızda Allegretto Oldukça Hızlı Allegro Hızlı Vivace Canlı Presto Çok Hızlı *Bazen de istenilen tempoyu değerleri tam olarak belirtmek için, metronom 33) Bu kullanılır. (Bkz. Örn. çalınması örnekte, dakikada 120 dörtlük istenmiştir. Örnek.33 *Bazen parça içinde tempo değiştirmek gerekir. Bunun için de kullanılan özel terimler vardır. “Ritardando” veya “Rallentando” terimleri, derece derece yavaşlamayı gösterir. “Rit.” Veya “Rall.” şeklinde kısaltılarak kullanılır. Derece derece hızlanılması isteniyorsa, “Accelerando” terimi , “Accel.” biçiminde kısaltılarak kullanılır. 13 Gürlük Terimleri *Gürlük, sesin hafifliği ya da yüksekliği ile ilgilidir. En basit şekilde örnekleyecek olursak, fısıltılı konuşma ve bağırma arasındaki gürlük tezatını örnek verebiliriz. Müzikte de kimi yerde hafif, kimi yerde yüksek bir gürlük istenir. Bunları belirtmek için de bazı terimler kullanılır: fff molto fortissimo Son derece gür ff fortissimo Çok gür f forte Gür mf mezzoforte Orta gürlükte mp mezzopiano Hafif gürlükte p piano Hafif pp pianissimo Çok hafif ppp molto pianissimo Son derece hafif *Bazen ses gürlüğünün giderek yavaş yavaş artması veya azalması istenir. Yavaş yavaş arttırmak için, “crescendo” (cresc.) adı verilen terim, yavaş yavaş azaltmak içinse “decrescendo” (decresc.) ya da “diminuendo” (dimin. ya da dim.) terimleri kullanılır. (Bkz. Örn. 34) Örnek.34 14 Aksan ve Süsleme İşaretleri Bir müzikte seslerin etkilerini değiştiren ve anlatılmak istenen duygununun ifade edilebilmesi için kullanılan işaretlere “aksan ve süsleme” işaretleri denir. Staccato( . ) Üzerine ve ya altına konulduğu notayı arkasından gelen notadan ayırmak veya kesik kesik çalınmasını sağlamak için kullanılır. (Bkz. Örn. 35) Örnek.35 Legato\Tenuto( - ) Üzerine konulduğu notanın belirgin bir şekilde ifade edilebilmesi için kullanılır. Üzerine geldiği nota yayarak icra edilir. . (Bkz. Örn. 36) Örnek.36 Forzando(>) Üzerine ve ya altına geldiği notanın gür ve güçlü çalınmasına yarar. . (Bkz. Örn. 37) Örnek.37 15 Sforzando( sfz ) Üzerine ve ya altına geldiği notanın çok güçlü icra edilmesini sağlar. . (Bkz. Örn. 38) Örnek.38 Nefes(, ) Portenin üzerine konulur. Konulduğu yerde kısa bir nefes alınmasını sağlar. . (Bkz. Örn. 39) Örnek.39 ): Üzerine yazıldığı notanın gam içerisinde kendisinden sonra Tril ( gelen nota ( majör veya minör ikilisi) ile yapılır.Eğer kromatik alterasyon yapılacaksa işaretinin sağına bemol (b) veya diyez (# ) işareti konulur. . (Bkz. Örn. 40) Örnek.40 16 Değiştirici İşaretler Diyez: Önüne geldiği sesi “yarım ses inceltmeye” yarayan değiştirici işarete diyez adı verilir. (Bkz. Örn. 42) Örnek.42 Bemol: Bemol ise diyezin aksine, önüne geldiği notayı yarım ses kalınlaştırır. (Pesleştirir.) (Bkz. Örn. 43) Örnek.43 Naturel (Bekar) : Naturel işareti, diyez ya da bemol alarak, doğal hali değiştirilmiş bir notayı, tekrar doğal haline döndürmek için kullanılır. (Bkz. Örn. 44) Örnek.44 *Bütün bu değiştirici işaretlere (diyez, bemol, naturel) genel olarak “arıza” denir. Çift diyez ve çift bemol ise notaların yüksekliklerini tam ses inceltir ya da kalınlaştırır. (Bkz. Örn. 45) Örnek.45 * “Do” ve “re” sesleri arasının tam perde olduğunu biliyoruz. “Do” sesini yarım ses tizleştirerek elde edeceğimiz “do#” sesi daha tiz olan “re” sesine 17 yarım ses daha yaklaşmış olacaktır. Eğer “re” sesini yarım ses pesleştirirsek (kalınlaştırırsak) “re bemol” e gitmiş oluruz. Yani daha kalın olan “do” sesine yarım perde yaklaşmış oluruz. Bu durumda tampere edilmiş bir piyanoya göre do diyez ve re bemol aynı notadır, dolayısıyla aynı tuşla çalınır. (Tampere sistem hakkında ayrıntılı bilgi için “Tampere Sistem” konusunu okuyunuz.) Bunu şematik olarak belirtmek istersek ortaya şöyle bir tablo çıkar: (Bkz. Örn. 46) Örnek.46 *Bu örnek, aralarında tam perde bulunan diğer sesler için de geçerlidir. Bu seslere “anarmonik sesler” denir. Yani do diyez, re bemolün anarmonik sesidir. Ses Dizileri Belli oktav içindeki belli ses ve aralık düzenine “dizi” denir. Dizi, bir müzik sistemine temel olan belirli perdelerdeki seslerin sıralanmasıyla oluşur. Bu sıralanış biçimi müzik türlerine, bölgelere göre değişir. Dizileri altı kümede toplayabiliriz. 1. Pentatonik diziler 2. Modlar 3. Makam dizileri 4. Tonal diziler 5. Caz müziği dizileri 6. Atonal diziler 18 *Günümüzde müzik eğitiminde yaygın olarak kullanılan dizi tona dizidir. Özellikle Batı müziğinde fazlaca kullanılan tonal dizi, Dünya’da evrensel kullanılan bir yapıya kavuşmuştur. Oktav *Aynı ismi taşıyan iki ses arasındaki sekiz notalık aralığa oktav denir. İsimleri bir olan bu notaların yükseklik dereceleri farklıdır. (Bkz. Örn. 47) Örnek.47 Gam Bir sesten başlayıp, o sesin oktavında sona eren ses dizisidir. Kalın sesten başlayıp incelen gama “çıkıcı gam” İnce sesten başlayıp kalın seslere doğru inen gama “inici gam” denir. (Bkz. Örn. 48) Örnek.48 Majör ve Minör Diziler Majör Diziler * Kalın do’dan ince do’ya kadar sesleri arıza vermeden sıralarsak, en basit majör diziyi oluşturmuş oluruz. Majör kelimesi “büyük” anlamında kullanılır. Bunun nedeni de, majör dizilerde tam-yarım aralıkların özel sıralanışıdır. Diziyi oluşturan birinci ses ile (do), üçüncü ses (mi) arasında 19 iki tam ses vardır. Diziyi oluşturan birinci ve üçüncü sesler arasındaki aralık, “üçlü aralık” olarak adlandırılır. Bu aralık dizinin temel aralığıdır. Eğer bu dizideki gibi aralarında iki tam ses bulunuyor ise, “majör (büyük) üçlü” adını alır. (Daha önce görülen tam ve yarım aralık konusuna dönersek, do ve re arasında bir ses, re ve mi arasında bir ses, yani do ve mi arasında iki tam ses olduğunu hatırlarız.) Aşağıdaki örnekte dizideki tam aralıklar T ile yarım aralıklar Y ile gösterilmiştir. (Bkz. Örn. 49) Örnek.49 *Dizideki tam ve yarım aralıkların sıralanışına dikkat edersek, sesler arasında baştan itibaren sırasıyla 2 tam, 1 yarım, 3 tam, 1 yarım aralık bulunduğunu görürüz. Bu aslında “majör” dizileri oluşturmada kullanılan temel aralıkları bize verir. Başka bir sesten, örneğin solden başlayıp, aynı aralıklara göre majör dizi oluşturmaya çalışalım. (Bkz. Örn. 50) Örnek.50 *Yukarıdaki diziyi majör dizide aralıkların sıralanışına göre incelersek, son iki aralığa kadar “2 tam 1 yarım, 3 tam 1 yarım” sıralanışına uygun olduğunu görürüz. Dizinin sondan ikinci aralığında, tam aralık yer almalıdır. Oysa burada mi-fa sesleri kullanılmıştır. Mi ve fa arasında yarım aralık vardır. Aynı şekilde fa ve sol sesleri arasında da tam aralık vardır. Ancak diziye göre istenen yarım aralıktır. Bu aralıkları dizide istenen hale getirmek için ilk önce mi-fa sesleri arasındaki yarım aralığı tam aralığa çıkarmamız gereklidir. Eğer “fa” sesini yarım perde tizleştirirsek, mi-fa arasındaki yarım aralığa bir yarım daha ekleyerek tam aralık haline getirmiş oluruz. (Yarım perde tizleşen “fa” sesi “mi” sesinden uzaklaşacak, dolayısıyla aralarındaki aralık artarak tam perdeye dönüşecektir.) “Fa” sesini yarım perde tizleştirmek için yapılması gereken “fa”ya diyez koymaktır. Böylece mi-fa# arası tam ses, fa#-sol arası ise yarım ses sayılacağı için, dizi doğru bir şekilde tamamlanmış olur. (Bkz. Örn. 51) 20 Örnek.51 *Şimdi de “la” sesinden başlayıp yeni bir majör dizi oluşturmaya çalışalım. (Bkz. Örn. 52) Örnek.52 *Burada da, diziyi majör dizi haline getirebilmek için, gerekli yerlere (do, fa ve sol notalarına) diyezler konmuştur. Bir majör dizi aynı zamanda “majör gam”dır. Gam dediğimiz şey aslında belli aralıklarla dizilmiş, genellikle sekiz sesten oluşan dizidir. Yukarıdaki kurallara göre kurduğumuz her majör dizi, aslında bir majör gamdır. *Dizideki her sese (dereceye) ayrı bir isim verilir. Dizinin ilk sesi her zaman “eksen (temel) ” ses olarak adlandırılır. Dizinin beşinci sesi “çeken (dominant)” sestir. Dizinin yedinci derecesi ise “yeden (sansibl)” sesidir, genellikle yarım perde tizleşerek eksene çıkar. Minör Diziler *Minör dizilerin majör dizilerden ilk farkı dizinin temel aralığı olan üçlü aralığın “küçük üçlü” olmasıdır. Dizinin ilk sesi ile üçüncü sesi arasındaki aralık 1,5 perdedir. İkinci farkı ise, tabii ki diziyi oluştururken kullanılacak genel aralık diziliminin farklı olmasıdır. Majör dizilerde kullanılan dizilimin 2 tam 1 yarım, 3 tam 1 yarım olduğunu hatırlayalım. Minör diziyi oluşturan sesler arasında ise sırasıyla, 1 tam,1 yarım, 2 tam, 1 yarım ve 2 tam aralık bulunmalıdır. Bu dizilime göre la sesinden başlayıp bir minör dizi oluşturmaya çalışalım. (Bkz. Örn. 53) 21 Örnek.53 *Bir minör dizide yedinci sesi, yani yeden sesini yarım perde tizleştirerek eksene varırsak, “armonik minör dizi” elde etmiş oluruz. (Bkz. Örn. 54) Örnek.54 *Yeden sesi yarım perde tizleştirdiğimizde, yeden ve yedenin bir önceki sesi arasındaki uzaklık açılarak, bir buçuk perdeye çıkar. Bu bazen duyum olarak ters gelebilir. Bu durumda minör dizinin altıncı sesi (yedenden önceki sesi) de yarım perde tizleştirilir. Böylece “melodik minör dizi” elde edilmiş olur. (Bkz. Örn. 55) Dizi çıkarken tizleştirilen bu sesler, dizi inerken genelde pesleştirilerek eski haline döndürülür. (Bkz. Örn. 56) Örnek.55 Örnek.56 *Her minör dizi, aslında bir majör diziyle ilgilidir. Bu konuya ton kavramında ayrıntılı olarak değinilecektir. 22 2. MÜZİK NEDİR? Müzik en genel tanımı ile sesin biçim ve anlamlı titreşimler kazanmış hâlidir. Başka bir deyiş ile de müzik, sesin ve sessizliğin belirli bir zaman aralığında ifade edildiği sanatsal bir formdur. Biçim ve titreşim içeren bir ses oluşumunda melodi olarak kabul görmesi için dinleyende duygulara yönelik etkileşim yapması da beklenmektedir. Tarihsel dönem, bölge, kültür ve kişisel beğenilere bağımlı olarak ele aldığında müzik teriminin tanımı önemli farklılık gösterebilmektedir. Özellikle 20. yüzyıl çağdaş Batı müziğinde ortaya çıkan çok farklı müzik akımları, ortak bir tanımı büyük ölçüde zorlaştırmaktadır. Bunun ötesinde, gittikçe daha fazla insanın erişme olanağı bulduğu farklı kültürlere ait yerel müzikler de bu tanımlama zorluğunu arttırmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı, müziğin tek bir tanımla açıklanması yerine farklı açılardan (sosyolojik, psikolojik, akustik, politik vb.) yapılan birden fazla tanımla açıklanması yaygınlık kazanmıştır. Bir sosyologun müziğe olan yaklaşımıyla, bir akustik fizikçinin yaklaşımı arasında gerek tanım, gerek metodolojik olarak büyük farklılık vardır. Tüm bu yaklaşımlar müzikologlar ve müzik teorisyenleri tarafından araştırılır ve değerlendirilir. Temel olarak dört ana unsurdan oluşur: Diklik, bir sesin ne kadar 'tiz' ya da 'pes' olduğunu ifade eder. Örneğin her nota ismi (Do, re, mi) farklı bir dikliğe sahiptir. Aynı nota isimleri de hangi oktavda bulunduklarına bağlı olarak farklı diklikleri hangi edebilirler. Akustik olarak birimi frekanstır. Yoğunluk, bir sesin gürlüğünü ifade eder. Müzikte nüans olarak da kullanılır (forte, piano, fortessimo vb). Akustik olarak birimi desibeldir. Süre, bir sesin ne kadar sürdüğünü ifade eder. Müzikte ikinin katları biçiminde ifade edilir (birlik, ikilik, dörtlük, sekizlik) ancak nota değerlerinin yanlarına konan noktalar sürenin kendi değerinin yarısı kadar daha uzamasını sağlar. Tını, bir sesin rengini ifade eder. Örneğin aynı oktavda aynı notayı aynı yoğunlukta ve aynı uzunlukta çalan bir kemanla bir flüt arasındaki fark tını farkıdır. Dört özellik içinde en karmaşık olan özellik budur. Akustik olarak tını, sesin doğuşkan (harmonik) yapısına bağlı olarak değişir. Müzik konusunda en büyük sıkıntı, müziğin bilimsel yönleriyle yeteri kadar tanıtılamamasıdır. İnsanların günlük hayatta bile sürekli iç içe oldukları bu olguya bilimsel yaklaşmak faydalı olabilir. Müziğin tanımıyla ilgili şu görüşler vardır ; Kelimelerle anlatılamayan duygu ve düşüncelerin seslerle anlatılması sanatıdır. Müzik; duygu, düşünce, izlenim ve tasarımları ve başka gerçeklerin de katkısıyla belli durum, olgu ve olayları, belli bir amaç ve yöntemle, belirli bir güzellik anlayışına göre birleştirerek, biçimlendirilmiş seslerle işleyerek anlatan estetik bir bütündür. Herkesin anlaya bildiği ve anlayabileceği yegane dildir.müzik dil ve ırk fark etmeksizin direk olarak duygulara hitap eden etki eden bir sanat dalıdır... Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musika-muzikamüzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir.(ta musiké) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir. (Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir. Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır. 23 3. NOTALAR, SUS İŞARETLERİ VE SÜRELERİ 4. SES DEĞİŞTİRİCİ İŞARETLER Sesleri inceltmek ya da kalınlaştırmak için ses değiştirici işaretler kullanılır. Bu işaretler notanın önüne, çizgilere ve boşluklara yazılır. Geçici değişikliğe uğrayan sesler ölçü içinde işaretle gösterilerek belirtilir.Bu durumda ses değiştirici işaret sadece bulunduğu ölçü içinde etkili olur. Türk Müziğinde koma olarak da adlandırılmaktadır. Genel itibari ile beş farklı değiştirici işaret bulunmaktadır. Bunlar; diyez, çift diyez, bemol, çift bemol ve natürel işaretleridir. Diyez: Önüne geldiği notayı yarım ses (perde) tizleştirir. Örnek: Do notasının önüne gelen diyez işareti, do notasının artık do diyez olarak kullanılması gerektiğini gösterir. Tonal müzikte her perde yarım ses konumundadır. Herhangi bir notanın önüne diyez işareti konulduğunda bir sonraki perdenin kullanılacağı anlamına gelmektedir. Çift Diyez: Önüne geldiği notayı tam ses (perde) tizleştiren işarettir. Örnek: Do notasının önüne gelen çift diyez işareti, Do çift diyez notasının artık Re perdesine denk geleceğini göstermektedir. Bemol: Önüne geldiği notayı yarım ses (perde) pestleştirir. Örnek: La notasının önüne gelen bemol işareti, La notasının artık La bemol olarak kullanılması gerektiğini gösterir. 24 Çift Bemol: Önüne geldiği notayı tam ses (perde) pestleştiren işarettir. Örnek: La notasının önüne gelen çift bemol işareti, La çift bemol notasının artık Sol perdesine denk geleceğini göstermektedir. Natürel: Türk Müziğinde; Doğal, Bekar olarak ta kullanılmaktadır. Önüne geldiği notayı doğal konumuna ya da yazılı olan nota içerisinde ilk haline dönüştürür. Değiştirici işaretler, dizek üzerinde anahtardan hemen sonra yazılırsa tüm eser boyunca yazılı olduğu tüm notaları kapsar. Eğer sadece ölçü içerisinde kullanılmışsa sadece o ölçü içerisini etkilemektedir. Örneğin: Anahtardan sonra yazılmış olan ve Si notasına denk gelen bemol işareti eser içerisindeki tüm Si seslerinin bemol olacağını gösterirken, ölçü içerisinde Si için kullanılan bemol sadece o ölçü içerisindeki Si notalarını kapsamaktadır. 5. SENKOP Müzikte senkop aksatım anlamına gelir. Müzikte kullandığımız ritim ve ezgilerin kuvvetli ve zayıf zamanları vardır. Eğer ritim yada ezgide zayıf bölümleri ortaya çıkartırsanız SENKOP (Aksatım) yapmış olursunuz. Şöyle bir örnek verelim ; Ezginin önce sekizlik ve ardından iki tane dörtlük notayla devam ettiğini varsayalım. Sonda da yine sekizlik nota olsun. 1- Kuvvetli vuruş zamanı baştaki sekizlik notaya gelecektir. 2- Zayıf zaman ise dörtlük notalara. 3- Siz yukarıdakinin tersini yapıp zayıf zamanı sekizlik notaya alıp kuvvetli zamanı dörtlük notalar üzerinde kullanırsanız senkop yapmış olursunuz. 6. MÜZİKTE HIZ VE GÜRLÜK BASAMAKLARI 1) Hız Terimleri; hız terimleri melodinin ne kadar hızda söyleyeceğimizi belirtir.Günümüzde buna metronom sayısı da denir.Usül sayısının hemen üstüne yazılır.İtalyanca kökenlidirler. Grave Lento Largo Larghetto Adagio Andante Çok Ağır Ağır Geniş Oldukça Geniş Acele Etmeden Orta Yürüme Hızında Moderato Allegretto Allegro Vivace Presto Prestissim Orta Hızda Oldukça Hızlı Hızlı (Yürükçe) Canlı Çok Hızlı (Çok Yürük) Son Derece Hızlı 2)Nüans Terimleri; Melodinin icrası sırasında seslerin kuvvetli veya hafif icra edilmesi için konulan işaretlerdir.İtalyanca kökenlidir. Pp P Mp Mf F Ff Fz Fb Cresc…… Decresc… Pianossimo Piano Mezzo Piano Mezzo Forte Forte Fortissimo Forzando Forte Piano Crescendo Decrescendo Çok Hafif Hafif Orta Hafiflikte Orta Kuvvette Kuvvetli Çok Kuvvetli Çok Kuvvetli Ve Vurgulu Kuvvetliden Sonra Hafif Gittikçe Kuvvetlenerek…… Gittikçe Hafifleyerek……… 25 7. DİZİ VE ARALIKLAR Diziler Diyatonik Dizi: Seslerin, sırayla birbiri arkasından ve tonalite kurallarına göre dizilmesine, diyatonik dizi denir. Örneğin: Sırayla dizilen yedi nota (do, re, mi, fa, sol, la, si ) bir dizidir. Bu diziye, birinci notanın oktavı olan bir sekizinci nota eklenerek bulunan dizi diyatonik dizidir. Sekizinci nota olan ‘do’ dan kalkıp, aynı diziyi, daha incelere doğru yineleyebiliriz. Bu dizilerin her notasına ‘derece’ adı verilir. Örneğin: Bu dizide, ‘do’ birinci derece, ‘fa’ dördüncü derece, ‘si’ yedinci derece olmaktadır. Tam ve Yarım Sesli Aralıklar: Dizinin komşu dereceleri arasındaki uzaklıklar tamamen eşit değildir; tam ve yarım sesli aralıklardır. Örneğin: ‘Do’ ile başlayıp, ‘do’ ile biten bir dizide: Do-re, re-mi, fa-sol, sol-la, la-si aralıkları ‘tam sesli aralıklar’, mi-fa, si-do aralıkları da yarım sesli aralıklardır. Görüldüğü gibi doğal (natürel) durumdaki bir diyatonik dizi ‘beş tam’ ve ‘iki yarım’ sesli aralıktan kurulur. Bir diyatonik dizi, sadece ‘do’ ile başlayıp ‘do’ ile bitmez; herhangi diğer bir notadan başlayabilir ve aynı uzaklık oranlarını izleyerek, o nota üzerine bir diyatonik dizi kurulabilir. Bir Tam Aralığın Bölünmesi: Bir tam aralık, iki yarım aralığa bölünür. Aralarında bir tam seslik uzaklık olan iki nota arasında, (örneğin ‘do’ ile ‘re’ arasında) bir ara ses daha işittirebiliriz. ‘Do’ dan itibaren, bu ara sese olan uzaklık, yarım seslik bir aralık olacaktır. Bu ara sesten, ‘re’ ye olan uzaklık ise yine yarım seslik bir aralık olacaktır. Bu ara nota iki yolla bulunur: Ya ‘do’ notası ‘diyez’ le yarım ses inceltilip ‘do diyez’ yapılır, ya da, ‘re’ notası ‘bemol’ le yarım ses kalınlaştırılıp ‘re bemol’ yapılır. Bir tam aralıklar, iki yarım aralığa bölünebilir. Sesteş Notalar (anarmonik): Diyez ve bemol alıp, yarım ses incelen ve yarım ses kalınlaşan iki komşu nota, birbirine eşit aralık uzaklıkta adları ayrı olsa da aynı seste buluşur. Adları ayrı ama sesleri aynı olan bu notalar birbirinin sesteşidir. Sesteşlik meydana getiren bu notalara sesteş notalar denir. Diyatonik Yarım Sesli Aralık Ve Kromatik Yarım Sesli Aralık: Aralarında yarım seslik uzaklık olan iki komşu notanın adları değişikse, bu çeşit yarım aralığa ‘diyatonik yarım sesli aralık’ denir. Örneğin: Do- rebemol, dodiyez- re, re- mibemol, rediyez- mi vb. Aralarında, yarım ses aralığı uzaklığı olan iki komşu notanın adları aynıysa, bu çeşit yarım sesli aralığa da ‘kromatik yarım sesli aralık’ denir. Örneğin: Do- dodiyez, re- rediyez, mi- mibemol vb. Aralıklar Birbirine uzaklıkları ne olursa olsun, iki sesi ayıran açıklığa ‘aralık’ denir. Aralıklar, kalın ses ile ince ses arasındaki derecelerin sayısı ile ölçülür. Derecelerin sayısı, meydana gelen aralığa kendi adını verir. Örneğin: İki dereceyi kapsayan aralığa ‘ikili aralık’, üç dereceyi kapsayan aralığa ‘üçlü aralık’, dört dereceyi kapsayan aralığa ‘dörtlü aralık’, beş dereceyi kapsayan aralığa ‘beşli aralık’ ... ‘altılı, yedili, sekizli (oktav) vb. denir. Aralıkları dört grupta toplayabiliriz: 1- Çıkıcı Aralıklar: Aralıklar, kalın sesten başlayıp, ince sese doğru ölçülür. 2- İnici Aralıklar: Aralıklar, ince sesten başlayıp kalın sese doğru ölçülür. 3- Basit Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı geçmeyen aralıklardır. 4- Katlanmış Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı aşan araklıklardır. 5- Armonik Aralıklar: Notaları aynı anda çalınan aralığa denir. Bir aralığı oluşturan notalardan alttaki notayı üste veya üsteki notayı alta almayaçevirme denir. Alttaki nota üste alınırsa üst çevrim, üstteki nota alta alınırsa alt çevrim adını alır. Çevrimler aralıkları etkiler. Büyük aralıklar çevrilince küçük, küçük aralıklar çevrilince büyük, artık aralıklar çevrilince eksik, eksik aralıklar çevrilince artık olurlar. 6- Uyumlu (konsonan) Aralıklar: İki sesin kaynaşmış olarak kulakta etki uyandırması, bir karara ihtiyaç göstermemesi ve üçlü, dörtlü, beşli, altılı ve sekizli (oktav) aralıklardan oluşmasıdır. 26 7- Uyumsuz (dissonan) Aralıklar: Uyumlu olmayan, kulakta kaynaşmış etki uyandırmayan, bir karara ihtiyaç gösteren ve ikili, yedili dokuzlu aralıklardan oluşur. 8. SES VE SESİN OLUŞUMU Ses kaynakları titreşerek ses meydana getirir. Titreşim, bir cismin ileri geri gidip gelme hareketidir. Ses veren her şey titreşir. Titreşen cisimler ses oluşturur. Ses veren cisimler esnektir. Esnek olan cisimler ses dalgaları meydana getirebilir ve ses dalgalarını iletebilir. Ses üreten varlıklara ses kaynağı denir. Ses madde değil, enerjidir. SESİN OLUŞMASI VE YAYILMASI Ses dalgaları titreşim kaynağından enerji taşırlar. Bu enerji, çeşitli ortamlar tarafından iletilir. Bu esnada ortam yer değiştirmez, hareket eden madde değil, hareket enerjisidir.Su yüzeyindeki dalgalar ile havada yayılan ses dalgaları farklıdır. Su dalgalarını gördüğümüz halde, ses dalgalarını göremeyiz. Ses dalgaları havada küresel olarak yayılır. Cisimlerin titreşmesi ile meydana gelen sesin kulağımıza kadar gelebilmesi için ses kaynağı ile kulağımız arasında katı-sıvı-gaz gibi esnek bir ortamın bulunması gerekir. Yani ses boşlukta yayılmaz. Sesin farklı ortamlarda yayılma hızı da farklıdır. Sesin yayılma hızı bazı etkenlere bağlı olarak değişir.Bunlar; 1- Sesin yayılma hızı ortamın sıcaklığına bağlıdır. Sesin 0ºC de havada yayılma hızı 331m/s olduğu halde 20ºC de 344 m/s ‘dir. Sıcaklık artıkça sesin o ortamdaki yayılma hızı da artar. 2- Sesin yayılma hızı ortamın cinsine bağlıdır. Ses katı maddelerde en hızlı, gaz maddelerde ise en yavaştır. 3-Sesin yayılma hızı ortamın yoğunluğuna bağlıdır. Ortamın yoğunluğu arttıkça sesin yayılma hızı da artar. Ses oluştuğu ortamlarda dalgalar halinde yayılır. Titreşen her madde ses oluşturur. Fakat bu oluşan ses dalgaları aynı değildir. Ses dalgalarının bazı özellikleri vardır. Bunlardan biri genliktir. Bir dalga tepesi ile dalga çukuru arasındaki mesafenin yarısına genlik denir. Bir çukur ve birde tepeden oluşan ( bir dalga boyu) dalgaya da periyot denir. YANKI: Ses dalgalarının bir engele çarptıktan sonra yansıyıp geri dönmesi olayına yankıdenir. Bir engele ses dalgalarını gönderip engelden yansıyan sesin, tekrar geri dönmesi arasında geçen süreden engelin uzaklığı tespit edilir. Gemilerde deniz derinliğinin saptanması, balık sürülerinin izlenmesi, batık gemilerin yerinin 27 saptanması için sonar cihazları kullanılır. Sonar cihazları suyun sesi iletmesi sayesinde çalışır. Yankı olayının gerçekleşmesi için gerekli en küçük uzaklık 20ºC de yaklaşık 17 metredir. Engelle aramızdaki uzaklık 17 metreden küçük ise, yansıyıp geri dönen ses dalgalarını ayırt edemeyiz. REZONANS: Bir ses kaynağından yayılan ses dalgaları çevredeki bazı ses kaynaklarını etkileyerek titreştirebilir. Frekansları aynı olan kaynaklardan biri titreştirildiğinde, diğer ses kaynağının etki ile titreşmesi olayına rezonans denir. SESİN ÖZELLİKLERİ Bir sesi, başka bir sesten ayıran özellikler vardır. Sesin özellikleri şunlardır: 1-Sesin şiddeti 2-Sesin yüksekliği 3-Sesin tınısı 1-SESİN ŞİDDETİ: Sesin uzaktan veya yakından duyulabilme özelliğidir.Uzaktaki birine sesimizi duyurabilmemiz sesin şiddetine bağlıdır.Ses dalgalarında genlik ne kadar büyük olursa sesin şiddeti de o kadar büyük olur. Ses şiddetine gürlük de denir. Ses şiddeti birimi desibeldir (dB).Yani sesin bir dalga boyundaki gücüdür. GÜRÜLTÜ: Düzensiz frekanslı sesler gürültü olarak adlandırılır. Bir sesin gürültü olup olmadığı ses düzeyine bakılarak belirlenir. Ses düzeyi, ses şiddeti ile ilgilidir. İşitilebilen en hafif şiddetindeki ses 0 (sıfır) desibel olarak kabul edilir. Buna işitme eşiğidenir. Normal konuşma sesi 30-60 dB arasındadır. Bazı seslerin şiddeti şu şekilde belirtilebilir. 0db İnsanın duyabildiği en düşük ses şiddeti 60 dB Normal konuşma veya daktilo sesi 90 dB Kamyon sesi veya çim biçme makinesi sesi 100 dB Asfalt delme makinesi 115 dB Konser veya barlarda yüksek sesli müzik 140 dB Jet uçağı sesi Genel olarak 85 dB üzerindeki sesin kulağa zararlı olacağı kabul edilir 2-SESİN YÜKSEKLİĞİ: İnce sesi kalın sesten ayıran özelliktir.Bir sesin ince veya kalın olması, o ses kaynağının titreşim sayısına bağlıdır. Bir ses kaynağının bir saniyedeki titreşim sayısına frekans denir.Frekans birimihertz’dir. Hz ile gösterilir. Ses kaynakları çok hızlı titreşirlerse ince (tiz), az titreşirlersekalın(pes) ses verir.Yani frekansı büyük olan ses, frekansı küçük olan sesten daha incedir. Titreşen bir telin frekansı; 1- Telin boyuna (Telin boyu arttıkça frekansı küçülür, ses kalınlaşır) 2- Telin gerginliğine (Telin gerginliği arttıkça frekans büyür, ses inceleşir) 3- Telin kesitine (Tel kalınlaştıkça frekans küçülür, ses kalınlaşır) 4- Telin cinsine bağlıdır. İnsanların duyabileceği ve üretebileceği seslerin belli frekans değerleri vardır.Normal bir insan kulağı 20Hz ile 20000 Hz arasındaki sesleri duyabilir. Frekansı 20000 hz’nin üstünde olan sese ultrasyon denir. 3- SESİN TINISI: Her ses kaynağı kendine özgü ses çıkarır.Keman sesini mandolinden, kaval sesini flütten ayıran özelliktir. Aynı yükseklikte ve aynı şiddette başka başka müzik aletlerine ait sesleri kulağımız ayırt edebilir.İşte sesin bu özelliğine sesin tını adı verilir. 28 SES YALITIMI: Gürültüyü oluşturan ses olduğuna göre sesi geçirmeyen ve daha az geçiren maddelerin kullanılması gürültüyü önler. Günümüzde ses yalıtımı sağlayan malzemeler üretilmektedir. Lastik, pamuk, yün, keçe ve halı gibi maddeler sesi az iletir, yansıtmaz, söndürür.Tahta, demir, bakır, alüminyum, taş ve beton gibi maddeler ise sesi iyi iletir. SES KAYDI: Ses Kaydeden Araçlar İlk ses kaydı "fonograf" denen bir araçla yapılmıştır. (Thomas Edison tarafından 1877'de icat edilmiştir) Zamanla bu alanda çeşitli araçlar geliştirilmiştir. Gramafon, teyp ve modern stüdyolardaki kayıt araçlarıdır. İlk ses kaydı fonografta sesler, mum silindirlere kayıt yapılıyordu. Dönen taş plaklara kaydedilir. Sesin banda kaydedilmesiyle ses kaydı gelişti. Sesli bir filmde ses, filmin kenarına kaydedilir. Müzik kasetleri, sesin kaset içinde banda kaydedilmesiyle istediğimiz zaman,kaset çalarla tekrar sese dönüştürmemizi sağlar. SES İSKANDİLİ: Ses iskandili sesi ölçen bir alettir ses yalıtımında ve yankı oluşumunda kullanılan maddelerden oluşur. Ses iskandili sesi ölçtüğü için ses uzmanlıklarında da kullanılır. Sesi algılayarak ölçer. Yankıları algılayabilir. Bu da onu daha çok özelleştiren bir özelliğidir. Gece kulüplerinde zabıtalar sesin şiddetini ölçmek için, sinema, tiyatro, konser salonu gibi mekanların ses yalıtımları, akustik düzenleri için kullanılır. Ses yalıtımında ve yankı oluşumunda kullanılan maddelerden oluşur. DOĞAL VE YAPAY SES KAYNAKLARI NELERDİR? Yapay Ses Kaynakları Müzik aletlerinden çıkan sesler, taşıtların çıkardığı sesler, hoparlörün, radyonun ve televizyonun çıkardığı sesler yapay seslerdir. Yapay sesleri üreten varlıklara yapay ses kaynakları denir. Piyano, araba,Mp3player,radyo, bağlama, gitar, keman ve flüt yapay ses kaynaklarına örnek gösterilebilir. Yapay Ses Kaynakları: Müzik aletlerinden çıkan sesler, taşıtların çıkardığı sesler, hoparlörün, radyonun ve televizyonun çıkardığı sesler yapay seslerdir. Doğal Ses Kaynakları Doğal sesleri üreten varlıklara ‘doğal ses kaynakları’ denir İnsan, hayvan, su, rüzgâr, gök gürültüsü doğal ses kaynaklarıdır. 9. İSTİKLAL MARŞI’ NIN KABULÜ (12 MART 1921) İstiklâl Marşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin millî marşı. Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı" olarak kabul edilmiştir. Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Âkif'in yazdığı şiir coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı'nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim BakanıHamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur. Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir. Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan 29 marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum (Prozodi) eksikliğinin (örneğin "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" mısrası ezgili okunduğunda "şafaklarda" sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmüştür) esas sebebi de budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir. 10. ATATÜRK’ÜN SANAT VE MÜZİĞE KATKILARI Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından bir çok yeniliklere imza atan Atatürk, topluma öz Türk musikisi dışında, klasik müzik ve operayı da sevdirmek ve tanıtmak için çalışmalarda bulunmuş, bu tür müzik konserlerini izlemeye giderek, halkında bu yeni müzik türlerini sevmesini arzulamıştır. Atatürk döneminde müziğin gelişimi adına yapılan çalışmalar; Makam-ı Hilâfet Mızıkasının İstanbul’dan başkent Ankara’ya getirilerek ‘Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti’ adı altında yeni bir yapıya dönüştürülmesi (1924). Tevhid-i Tedrisat Kanununun (Öğretimi Birleştirme Yasasının) yürürlüğe girmesiyle genel müzik eğitiminin lâik bir temele oturtulması (1924). Ankara’da Musiki Muallim Mektebinin kurulup açılması (1924). Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla tekke müziğinin varlık nedeni ve ortamının kaldırılması (1924). Müzik öğrenimi için Avrupa’ya yetenekli gençlerin gönderilmeye başlanması (1925). Halk müziği ezgilerinin derlenmeye başlanması (1925) ve notaya alınan ezgilerin yayımına geçilmesi (1926). Batı müziği bölümü eklenmiş olan İstanbul’daki Dârülelhanın konservatuvara dönüştürülmesi (1926). 11. ATATÜRK’ ÜN MÜZİK SEVGİSİ Atatürk müzik eğitimi görmemişti. Ancak, her çeşit müziği seviyor, Klasik Türk Müziği makamlarını biliyor , bazı şarkı ve türküleri başarıyla söyleyebiliyordu. Atatürk insan hayatında müziğin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyordu. 14 Ekim 1925′te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretlerinde öğrencilerin “Hayatta musiki lazım mıdır?” sorusunaşu cevabı vermişti : -”Hayatta musiki lazım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile alakası olmayan mahlukat insan değildir. Eğer mevzuu bahs olan hayat insan hayatı ise, musiki behemehal vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, süruru ve her şeyidir. Yalnız musikinin nev’i şayan-ı mütalaadır.” Yeni Müzik Kurumlarımızın Açılmasında Atatürk’ün Önderliği Atatürk, her türlü yenilik ve ilerlemede öncü olma görevini üstlenen bir liderdi.Atatürk, yeni müzik kurumlarımızın açılmasında da öncülük etmeyi sürdürmüştür. Onun sayesinde Osmanlı zamanından kalma mevcut müzik aletlerini iyileştirmiş,modernleştirmiş ve gelişmiştir. Bunların yanı sıra, kapatılan kurumların yerine çağdaş uygarlık seviyesine uygun ve ulusal müzik anlayışımıza yakışır yeni müzik kurumları açılmıştır. Atatürk’ün önderliğinde,müzik alanında yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır; 30 * Ankara’da ‘’Musiki Muallim Mektebi ‘’kuruldu (1924). * ’’Mızıka-i Hümayun’’Ankara’ya taşınarak ‘’Riyaset –i Musiki heyeti ‘’adını aldı(1924) * İstanbul Belediye Konservatuarı kuruldu(1926). * Ankara Devlet Konservatuarı kuruldu(1936). * Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü kuruldu(1937) * Ankara’da Askeri Müzik Okulu öğretime açıldı(1938) Bu kurumlar, Atatürk’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek gelmiştir.’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek gelmiştir.Günümüzde çağdaş Türk müziğinin temeli olan bu kuruma, çeşitli senfoni orkestraları konservatuarlar, üniversitelerin bünyesinde açılan müzik bölümleri, operalar, güzel sanatlar fakülteleri ve liseleri eklenmiştir. Müzik Sanatçılarının Atatürk’ün Müzik Görüşleri Doğrultusunda Yetiştirilmesi Atatürk döneminde, çağdaş Türk müziğinin geliştirilmesi için; ‘’Türk beşleri’’ diye adlandırılan kişilerden oluşan ve müziğimizin bugünkü çağdaş seviyeye ulaşmasında büyük emeği geçen sanatçılardan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil kazım Akses ve Cemal Reşit Rey Devlet bursu ile müzik eğitimi için yurt dışına gönderilmişlerdir. Ankara’da Musiki Muallim Mektebinin kurulmasından sonra Avrupa’ya başka öğrenciler de gönderilmeye başlandı. Avrupa’daki eğitimini tamamlayan genç sanatçılar, yurda döndükten sonra hem çağdaş anlamda müzik eserleri bestelemiş hem de çeşitli müzik okullarında öğretmenlik yapmışlardır. 1934 yılın da’’ Milli Musiki ve Temsil Akademisi Kuruluş Kanunu’’ çıkarıldı. ‘’Müzik İnkılabı’’nın programını yapmak için bir kurul oluşturuldu. Bu konu için Avrupa’dan getirilen uzmanlar çalışmalara başladılar. Ankara devlet konservatuarından çağdaş besteci ve yorumcular yetiştirildi. Ayrıca Paul Hindemith (Paul Hindemit) ve Bela Bartok gibi büyük müzik adamları da Türkiye’de araştırma ve incelemeler yapmış ve müzik alanında kendilerinden yararlanılmıştır. Atatürk’ün sağlığında başlatılan müziğimizin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ölümünden sonra da devam edilmiştir. 1948 yılında, üstün yetenekli çocukların yurt dışına öğrenim görmeleri için özel bir yasa çıkarıldı. Bu yasa doğrultusunda yurt dışına ilk gönderilen sanatçılar, Piyanist İdil Biret ve Kemancı Suna kandır. Atatürk’ün Müzik Görüşmelerini Çözümleyiş Ve Yorumlayış Toplumlardaki değişiklikler ve yenilikler, kendini önce müzikte göstermektir. Bunu fark eden Atatürk, müziğe gereken önemi vermiş ve bu alanda büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. Atatürk, güzel sanatlar içinden müziğe verdiği önemi, konuşmalarında da dile gelmiştir. Bu konuşmalarının birinde ‘’ bir ulusun musiki eğitiminde önem verilmezse, o ulusu ilerletmenin mümkün olmayacağını ‘’görüşünü belirtmiştir. ‘’diyerek müzik konusun da bilinçli olarak hareket ettiğini vurgulamıştır. Atatürk, müzikle ilgili düşüncelerini ‘’müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.’’sözü ile belirtmiştir. O, müziğin toplum hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ise ‘’Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgili olmayan varlık insan değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat saten mevcut olmaz.’’ Sözleri ile belirtmiştir. Atatürk; ‘’Her milletin kendisine özgü gelenek ,kendine göre ,milliği özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır... Milliği müziğimizi, modern teknik içinde yükseltme çalışmalarına, daha çok emek verilecektir. Dünyanın her türlü ilminden, buluşundan, gelişmesinden istifade edelim, lakin unutmayalım, asıl temeli kendi çizdiğimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz’’sözleri ile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır. Atatürk’ün yaptığı Türk müzik inkılap ını kısaca; ‘’Türk müziğini kendisine özgü geleneksel yapısı içinde,üslup ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’ sözleri ile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır. Atatürk’ün yaptığı Türk müzik inkılabının kısaca; ‘’Türk müziğinin kendisine özgü geleneksel yapısı içinde, üslup ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’ diye özetleyebiliriz. 31 Türkiye’miz müzik alanında dünyadaki saygın ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin müzik alanında bu kadar ilerlemesinin en büyük nedeni, Atatürk’ün belirlediği müzik ilkeleri doğrultusunda Cumhuriyet Döneminde başlatılan çalışmaların günümüze kadar aynı hızla devam etmesidir. Atatürk’ün Belirlediği Müzik İlkeleri Doğrultusunda Yapılan Çalışmalar Ve Sağlanan Gelişmeler Atatürk’ün müzikle ilgili görüşlerini hayata geçirmesinde uyulması gereken temel düşünceler, onun belirlediği müzik ilkelerine dayanmaktadır. Türk müziği, Türk müzik inkılâbından sonra her yönüyle bir atılım içine girmiştir. Ulusallıktan çağdaşlığa çağdaşlıktan evrenselliğe ilkesiyle yapılan çalışmalar sonucu, müziğimizde büyük gelişmeler sağlanmıştır. Müzik ile ilgili gelişmeler doğrultusunda amaçları gerçekleştirmek için çeşitli müzik kurum ve kuruşları açılmış, burada eğitim gören öğrenciler, Atatürk’ün belirlediği ilkeler doğrultusunda yetiştirilmiştir. Bu çalışmalar, devam ederek günümüze kadar gelmiştir. Atatürk’ün belirlediği müzik ilkeleri doğrultusunda yapılan çalışmaları ve sağlanan gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz; • Türk halk ezgileri derlenmiş, notaya alınmış ve yayımlanmıştır. • Bu eserleri seslendirmek ve yorumlamak için orkestıralar ve korolar kurulmuştur. • Müziğimizde yeni bir kavram olan çok seslilik kullanılmaya başlanmıştır. • Halk ezgilerinin, batı tekniği ile çok seslendirme çalışmaları yapılmıştır. • Aynı ezgilerimiz, çağdaş tekniklerle işlenerek özgün eserler bestelenmiştir. • İlk Türk operası olan “Özsoy Operası “Ahmet Adnan Saygun tarafından bestelenip sahneye koyulmuştur. • Türkçe operalar sahneye konulmuştur. • Geleneksel Türk halk müziği,geleneksel Türk sanat müziği ve çağdaş çok sesli Türk müziği alanlarında değerli sanatçılar ve öğretmenler yetiştirilmiştir. • Çeşitli üniversitelere bağlı fakültelerde müzik bölümleri açılmıştır. • Çeşitli müzik guruplarımız yurt dışında düzenlenen festivallere katılarak büyük başarılar elde etmişlerdir. • Ülkemizde, uluslar arası özelliğe sahip bir çok müzik festivali düzenlenmektedir. Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği değer çok büyüktür. Bu nedenle, sanatçılar ve sanat hakkında söylediği sözleri sizin için derledik; “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” “Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” “Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.” “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız.” “Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra, alnında ışığı ilk duyan insandır.” “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.” Atatürk’ün Sevdiği Şarkı Ve Türkülerden Bazıları Söyle Ruhum Sevdan Beni Kaç Yıl Yakacak Aşk Denilen Cellata Aman Beyim Kadın Kıyma Canıma Çeşmesinin Üstüne Beni Sevmez Biliyorum Gözlerim Arıyor Seni Her Yerde Ayrılamam Ölsem Bile Dağları Hep Kar Aldı Gönül Durmaz Su Gibi Çağlar Gözüne Sürme Çekmiş Yüzüne Dolan Her Gece (Gözün Aydın) Tam Üç Sene Beyoğlu’ndan Geçerken Gelmiş İken Buraya (Çal-Çal) Ağlarım Çağlar Gibi Fırat (Bingöllerden Süzülürsün) 32 Demedim Hiç Ona Kimsin (Ah Kadın Ah O Kadın) Bahçenizde Sümbül Olsam Sevdiğiniz Bir Gül Olsam Köpürsün Badeler Taşsın Dökülsün Neş’eler Gelsin Süzüp Süzüp de Ey Melek Bir Nev-Civansın Şuh-i Cihansın Etme Beyhude Figan Vazgeç Gönül Çiçekten Nağmeden Bir Deste Bağlar Bir Yer ki Sabah Olmayacaktır Leylakların Hayali Salkımların Emeli Aşkınla Yanan Gönlüme Delisin Deli Gönlüm Sabah Yıllardan Beri Yürü Dilber Yürü Ömrümün Varı (Sürmelim Aman) Cana Rakibi Handan Edersin Yanık Ömer Şahane Gözler Şahane Alişimin Kaşları Kare Yemen Türküsü Vardar Ovası Çanakkale İçinde Dağlar Dağlar Viran Dağlar Havada Bulut Yok Bülbülüm Altın Kafeste Kırmızı Gülün Alı Var Atladım Bahçene Girdim Sarı Zeybek 12. ATATÜRK'ÜN MÜZİK HAKKINDAKİ SÖZLERİ Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir. Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz. Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur. Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir. Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim. Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu düzeyde Türk ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir. 13. İNSAN SES GRUPLARI Ses; canlı cansız varlıkların çıkarttıkları tını denilen titreşimlerin alıcıda (örneğin insan ve hayvanlarda kulak) anlamlı hale gelmesine verilen addır. Hatta günümüzde sesbilimi denilen bir bilim dalı bu alanda incelemeler ve araştırmalar yapmakta; sesin tüm inceliklerini ve oluşumunu ortaya koymaya çalışmaktadır. Ses bilimcilerin bu alanda kullandıkları özel yöntem ve teknikler bulunmaktadır.Sesbilimi de kendi arasında Genel, Karşılaştırmalı, Eşsürmeli ve Artsürmeli Sesbilimi olarak dört gruba ayrılmış durumdadır.Özellikle ses labaratuarlarında bilimsel anlamda çalışmalarını yürütürler. Buna göre insanlarda ses olayı çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır. Bilindiği üzere insanlar kadın ve erkek cinsine sahip iki grupturlar. Konu ses olunca buna ek olarak da çocuklar işin içine girmektedir. Çocuklar ergenlik çağına girene kadar kadın-erkek diye gruba ayrılmazlar. Genel olarak hepsi kadın ses grubu içinde değerlendirilirler. Çünkü ergenlik çağına kadar kız ve erkek çocukların seslerini net olarak birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ancak ergenlikle birlikte erkeklerin seslerinde bir kalınlaşma kızların seslerinde ise bir incelme baş gösterir. Kadın ve erkelerin ses gruplarının sınıflandırılması profesyonel bir iştir. Ses eğitimi almayan insanlar kendi ses renklerinin veya ses güçlerinin farkında olmayacaklarından ilk bakışta ses sınıfı söylemek de mümkün olmamaktadır. Ancak eğitimleri ilerledikçe ve seslerini kullanmayı öğrendikçe ses renkleri de belirginleşmeye başlamaktadır. Her ne kadar kadın ve erkek sesleri belli başlı isimlerle gruplandırılmış olsa da bu grupların dışında yani birkaç gruba birden girebilen kadın ve erkek sesleri de mevcuttur. Dramatik 33 Tenor veya Bas-Bariton gibi ara tonlar da mevcuttur.Kadın ve erkek sesleri genel olarak kendi aralarında ayrı ayrı olmak üzere üç gruba ayrılmıştır: Kadın Sesleri: 1. Soprano: İnce yani Tiz sesli kadınların ses grubuna verilen addır. 2. Mezzosoprano: Orta kalınlıkta bulunan kadınların ses grubudur. 3. Alto: Kalın sesli kadınların ses grubudur. Erkek Sesleri: 1. Tenor: İnce yani Tiz sesli erkelerin ses grubuna verilen addır. 2. Bariton: Orta kalınlıkta bulunan erkeklerin ses grubudur. 3. Bas: Kalın sesli erkeklerin ses grubudur. 14. ÇOKSESLİ (POLİFONİK) MÜZİK Cokseslilik polifoni olarak da bilinen, en genis anlamiyla bir muzik parcasinin birden fazla bagimsiz ses ve melodinin bir araya gelisiyle olusumudur. Tek bir ezgi cizgisine yer verilen tekseslilikten ve akorlu dokularin on plana cikarildigi esseslilikten farklidir. Cokseslilikte farkli sesler birbiriden ayri ve ritim acisindan da birbirinden az cok bagimsiz olarak bir olarak algilanir. Eszamanli ezgi cizgilerinin bir araya getirilmesi demek olan kontrpuan, bazen cokseslilikte es tutulsa da gercekte hem cokseslilikte hem de tekseslilikte uygulanabilen bir tekniktir. Yani cokseslilik, yakindan baglantili ve birbirini tamamlayan ezgi cizgilerinin dinamik etkilesimleri ile yaratilan cok partili dokulara denir. Bu etkilesimin yol actigi canlilik kanonlardaki (bkz:Babylon Don Mclean) gibi birden kesilmez; coksesli bestelerin ozellikle de sonlarina dogru esseslilige ve islevsel armoniye yer verilir. Yani polifoni gunumuzde sanildiginin aksine sadece telefonlarin zil sesleri icin uydurulmus bir terim degildir. Türkiye'de Polifonik Müzik Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürk'ün önderliğinde müzik konusunda bir devlet politikası oluşturulmaya başlandı. 1934'ten itibaren de bu konuda yapilan yenilikler genç devletin inkılaplarından biri sayıldı. Yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi olan saray orkestra ve bandosu Mızıka-i Hümayun, 1924'te Ankara'ya aktarılıp Riyaseti Reisicumhur Musiki Heyeti'ne (Cumhurbaşkanılğı Senfoni Orkestrası) (bkz: CSO) dönüştürüldü ve CSO bilindigi uzere gunumuzde de varligini surdurmekte ve ozellikle de yeniyil konserleri yogun ilgi gormektedir. 15. ÇALGI TOPLULUKLARI Çalgı topluluğu, değişik çalgıların bir arada bulunduğu küçük müzik topluluğudur.Bu çalgı topluluklarının dalları da vardır. Pop müzik toplulukları, pop müzik eserlerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Pop müzik topluluklarında her türlü vurmalı nefesli telli elektronik çalgılar kullanılabilir. Org, gitar, saksafon ve timpani en çok kullanılan çalgılardır. Caz müziği toplulukları, caz müziklerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Caz müzik topluluklarında genelde saksafon, trompet, klarnet, trombon, piyano, kontrbas, gitar, basgitar gibi çalgılar kullanılır. İnsan sesi ön plandadır. Bestelenmiş şekliyle seslendirilmiş olmasının yanı sıra genellikle doğaçlama olarak çalınması en büyük özelliğidir. Klasik Batı müziği türlerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Bu topluluklar en az iki, en çok on çalgı ile oluşturulur. Oda müziği topluluğundan bazıları şöyle sıralanabilir: İkili (düo):Keman-piyano, obua-flüt, gibi bir ezgi ve bir eşlik çalgısıyla oluşturulur. Üçlü (trio):Keman-viyola, viyolonsel vb. çalgılarla oluşturulur. 34 Dörtlü (kuartet):İki keman, viyola, viyolonsel, vb. çalgılarla oluşturulur. Bu topluluklara yaylı çalgılar dörtlüsü de denir. Ayrıca beşli (kentet), altılı (sextet), yedili (septet),sekizli (oktet), dokuzlu (nontet) gibi çalgı toplulukları da vardır. Kordofonlar (Telli Çalgılar): Sesi bir telin titreşimiyle elde edilen çalgılardır. Bu çalgılar iki grupta incelenebilir. Yaylı Telli Çalgılar: Bunlara örnek olarak; Kemençe, Kabak Kemane (Iklığ), Keman ve benzerleri verilebilir. Tezeneli ve Mızraplı Telli Çalgılar : Bunlara örnek olarak; Ud, Tambur, Çeng, Tar, Kanun, Santur, Kopuz, Bağlama ailesi (meydan sazı, divan sazı, bozuk, tambura, cura, üçtelli, onikitelli, çarta, ırızva) ve benzerleri verilebilir. Aerofonlar (Havalı ve Üflemeli Çalgılar) : Çalgının içindeki veya çevresindeki havanın titreşimi ile ses veren çalgılardır. Bunlara örnek olarak; Zurna, Çifte, Mey, Kaval, Sipsi, Çığırtma, Tulum, Ağız Armonikası, Akordeon, Mızıka ve benzerleri verilebilir. Mambranofonlar (Derili Çalgılar) : Bir derinin ses üretmesi ile ses çıkaran çalgılardır. Bunlara örnek olarak; Dümbelek (deblek, darbuka), Davul, Daire, Def, Kudüm, Zilli Def ve benzerleri verilebilir. İdyofonlar (Kendi Tınlar Çalgılar) : Vurma, çarpma, sallama gibi eylemlerle çalınan, genellikle sert malzemelerden yapılan, bütün gövdelerinin titreşimiyle ses veren çalgılardır. Bunlara örnek olarak; Zil, Maşa, Çalpara (Çalpare), Şakşak (kaşık), Çan, Kastanyet, Çengizili sembalet), Bando zilleri (halihe) ve benzerleri verilebilir. 16. MÜZİK TÜRLERİ NEDİR? Müzik türü; Müzikler çeşitli faktörlere bağlı olarak birbirlerinden farklı tını'ya sahiptirler. Müziklerin bu çeşitli faktörlere göre sınıflandırılmasına "Müzik türü" denir. Dünya'daki müzik türleri; 1. Rock müzik 2. Caz müzik 3. Klasik müzik 4. Soundtrack 5. Blues 6. R&B 7. Progresif rock 8. Heavy metal müzik 9. Kelt Müzik 10. Punk 11. Rap müzik 12. Pop müzik Rock müzik Bu müzik çeşidi 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir müzik çeşididir. Genel olarak elektro gitar, bateri ve bas gitar gibi enstrümanlar kullanılmaktadır. Bununla birlikte organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlarda rock müzik türünde sıkça rastlanmaktadır. Saksofon gibi üflemeli çalgılarda rock müziğinde yer almaktadır. Ancak bununla birlikte yeni oluşturulan rock müzik eserlerinde bu tür çalgılara nadir olarak rastlanmaktadır. Rock müziğinin bir çok çeşidi olmakla birlikte en çok bilinen en önemli iki tane çeşidi vardır. Bunlar hard rock ve numetaldir. Hard Rock; karanlık, sert ve genelde ölüm gibi kötü olayları anlatan tarzlardır. Hard rockçılar renk olarak siyahı seçmişlerdir. Nu-metal ise daha çok rap ve metal müziklerinin harmanlanması ile meydana gelmiştir. Caz müzik Cazın kökeni Batı Afrika'ya dayanmaktadır. Bu bölgedeki dini ve ruhani törenler caz müziğine ilham olmuştur. Caz müziğinin ilk çıktığı dönemlerde en çok etkilendiği akım Blues'tur. Blues 35 Amerika'da bulunan köle Afrikalı'ların yöresel halk müziği idi. Her iki açıdan da bakıldığında caz müziğinin doğuşunun Afrika kökenli olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Klasik müzik Bu müzik çeşidi Avrupa'da yüksek gelir seviyesine sahip olan ve yüksek zümre olarak değerlendirilen insanlara ait görünümünde olan ve halk müzikleri ile net çizgilerle ayrılmış durumda olan müzik çeşididir. Soundtrack Türkçe'de tam olarak karşılığı bulunmamaktadır. Bu sebepten dolayı film müziği olarak tanımlanmış durumda olan müzik çeşididir. Bu müzik türünün önemli bestecileri ise Andrew Llody Webber, Danny Elfman, John Wiliams Hans Zimmer James Horner gibi isimlerdir. Türkiye'de ise rock müzği dalında eserler veren Kıraç bu türde eserler vermiş olan sanatçıdır. Blues Bu müzik türünün kökeni Amerika'da köle konumunda bulunan Afrika kökenli işçilerin söyledikleri ve genel olarak acı hüzün ve keder içeren şarkılardır. R&B Bu müzik çeşidi de tıpkı Blues gibi Amerika'da yaşayan Afrika'lılar kökenlidir. En önemli temsilcisi ise Micheal Jackson'dır. Progresif Rock Elektro gitar, akustik gitar, bas gitar, klaveye ve bateri gibi geleneksel rock enstrümanlarına ek olarak keman, hammond orgu, moog sentezleyici, perküsyon enstrümanları, üflemeli çalgılar ve benzeri bulunabilir. Heavy Metal Müzik Heavy Metal, agresif ritimler ve aşırı distorsiyonlu gitarlarla karakterize edilen Metal müzik türüdür. Kelt Müzik Kelt müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde yaygın olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda Dünya çapında dinleyici kitlesi bulmuştur. Kelt müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi çalgılar önemli yer tutar. Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır. Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir müziktir. Punk Müzik Punk rock, kökenleri 1974 ve 1975 yıllarına, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'a dayanan ve kendisini The Exploited, Ramones, Sex Pistols, The Damnedve The Clash gibi gruplarla kanıtlamış düzen karşıtı rock müzik hareketidir. Punk terimi ise, punk rock'a dayalı alt kültür için kullanılmaktadır. Bu alt kültür agresif gençlik, kendine özgü giyim tarzı, Punk İdeolojisi ve D.I.Y. (Do It Yourself - Kendin Yap) etiğini kapsamaktadır. Rap Müzik Rap müzik 1970'lerin başında New York’un siyah gettolarında doğdu. Rap "Rhytm And Poem" (Ritim ve Şiir ya da Ritmik Şiir) veya "Rhytmic African Poetry" (Ritmik Afrika Şiiri) sözcüklerinin kısaltması olarak bilinse de aslında rap ingilizcede "ağır eleştiri" demektir ve "and" kelimesi kısaltmalarda asla "a" harfiyle sembolize edilmez. Rap, müziğin tempo ve ritmine uyarlanıp beat eşliğinde söylendiği sokak tarzı ve sert sözlerin ağır bastığı Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementten biridir. Kelime anlami "Sert eleştiri" dir. 36 Pop Müzik Pop müzik, genellikle hit olan, tutulan müzik yerine kullanılsa da aslında popüler müziğin bir alt grubudur. Dünyada 1940'lara dayanan bir tarihi vardır. Günümüzde birçok Rock, Hip Hop, R&B ve Country türlerine de dokunan pop müzik, tam olarak tanımlanmakta zorluk çekilen bir kavramdır. Türkiye'deki müzik türleri 1. Arabesk müzik 2. Halk müziği 3. Türk Pop müziği 4. Karadeniz müziği 9. Türk pop folk müziği 5. Oyun havaları 6. Tasavvuf müziği 7. Taverna müziği 8. Çocuk müziği 10. Özgün Müzik Arabesk müzik Türkiye'ye özgü, oryantal bir halk müziği türü. Genellikle duygusal olan şarkı sözleri; umutsuz aşkları, günlük dertleri, umutsuzluğu ve başarısızlığı konu edinir. Küçük bir kısmı ise entrümantaldir. Halk müziği Halk müziği, toplumun içinden gelen, insandan insana aktarılarak yaşayan, sürekliliği bulunan, yüzyıllar boyunca toplumların kendi öz kültürleri ile bezenen,halk tarafından genel kabul görerek yaşayan bir müzik türüdür. Türk Pop Müziği Türkçe sözlü hafif müzik veya Anadolu pop alaturka ve halk müziği kalıpları üzerine modern müzik kalıplarının monte edilmesiyle oluşturulmuş bir Türk müziği çeşididir. Batı Avrupa melodileri baz alınarak geliştirilen Türk pop müziği, hem klasik Türk müziğinden ve halk müziğinden yoğun olarak beslenmiş hem de popüler müziğin evrensel çizgilerine sadık kalmayı başarmıştır. Karadeniz Müziği Karadeniz türküleri tümüyle halk müziğinin özelliklerini gösteren bu türün en belirgin özelliği, oyuna eşlik amacıyla üretilmiş olmalarıdır.Türü belirleyen en önemli öğe, 7/16, 7/8, 5/8'lik düzümlerin kullanılmış olmasıdır. Bunun yanında karadeniz kemençesi ve tulum zurna bu türü belirleyen çalgısal öğelerdir. Seslendirme sırasında kullanılan ağız ve özellikle bağlama türü çalgılarla oluşturulan karadeniz tezeneside denilen tavır, türü oluşturan diğer öğelerdir. Karadeniz halk müziğinin en önemli 2 çalgısı kemençe ve tulumdur. Oyun Havaları Oyun havası, insanlarda coşku uyandıran, sazlarla çalınan, saz eserleridir. Çiftetelli, zeybek, longa, horon, hora, bar, köçekçe, halay ve sirto gibi değişik şekilleri vardır. Tasavvuf Müziği Tasavvuf müziği, İslamdaki Tasavvuf felsefesine uygun olarak, eğlendirmek için değil, insanın Allah'a olan kulluğunun farkına varmasını sağlamak için yapılan bir müzik türüdür. Dini duyguların seslendirilmesidir. tasavvuf müziği ilahidir Tasavvuf musikisi nefes ile dokunuş ile ritim ile icra edilir, sonu olmayan sürekli bir kurgu içerisinde örülür. Temel enstrumanlar Ney ve bendirdir. Mevlevi müziği tasavvuf müziğinin temelidir. Taverna Müziği Taverna özellikle 70 ve 80 yıllarda varolmuş müzik türü. Arabesk tarza benzetilse de, yapı olarak arabeskten çok farklıdır. icra eden sanatçıların sahne aldığı tavernalardan almıştır ismini herhalde. Ferdi özbeğen, ümit besen, arif susam, cengiz kurtoğlu gibi sanatçıların var ettiği akımdır. 37 Çocuk Müziği Özellikle çocukların gereksinme ve ilgileri göz önünde tutularak yaratılan eğlendirici, dinlendirici ve eğitici parçalardan oluşan müzik. Türk Pop Folk Müziği Türk pop folk müziğini iki kısımda inceleye biliriz Anadolu rock ve Anadolu pop. Türkülerin batı enstrumanları ile söylenmesi sonucu oluşmuş müzik türüdür. En önemli temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür. Selda Bağcan bu akımda önemli bir yer tutar. Kubat, Ayşegül, Orhan Hakalmaz ve Yavuz Bingöl bu akımda yer alan diğer günümüz sanatçılarıdır. Pop folk olarak adlandırılan Balkan ve Ortadoğu müziği etkili Arabesk müzikten tamamen ayrışmıştır. Özgün Müzik Siyasi ve toplumsal içerikli lirik yapısı ile muhalif bir görüşü dile getiren müzik türüdür. Yerelden evrensele kadar uzanabilecek bir bakış açısına sahip olabilir. Marş türevi katı ritim yapısının aksine ağıt tınıları içeren sanatsal kompozisyon özelliği de taşıyabilir. Genel olarak sert karakterli ve serzenişe atıf yapan bir mizacı yansıtmaktadır. Yukarda açıklanan türler dışında Türkiye’ deki müzik türlerine şunlarda dahil edilmektedir; Dini Müzikler: Müzik çerçevesinde, İslam dininin gereği olan, farz, sünnet ve nafile, ibadete çağırma, yardımcı olma ya da süsleme amacıyla yararlanılan ve kullanım yoluna göre “Şer''i Müzik” ve “Tasavvufî Müzik”,seslendirildiği yere göre de “Cami Müziği” ve “Tekke Müziği” diye nitelenen müzikler, “Dinsel Müzik” genel başlığı altında toplanabilir. İslâm ibadetinde önemli bir yeri olan “Tilâvet” (Kur'an-ı Kerim Okuma),“Ezan”, “Salevât”, “Temcîd” v.b. gibi formlar, “Cami Müziği” türüne girer. Çeşitli Tasavvuf yollarının, özellikle Mevlevî''lerin ve Bektâşî''lerin, bir çeşit dinsel dansa da yer verilen törenlerinde, Seslendirdikleri müzikler: “Mevlevî Âyînleri” ve Bektâşî “Deyiş”leri ile “Semah”ları ise “Tasavvufi Müzik” türü içinde yer alır. Halk Müziği / Yerel Müzik: Bir yörenin yerleşik insanları tarafından üretilen, severek söylenen ve çalınan, o yöre insanının ortak yapıtı haline gelen ve kulaktan kulağa aktarılarak yaşatılıp günümüze kadar ulaşan müziklerdir. Bu müzikler yerel kültürlerin izlerini taşır ve yaratıcılarının adları çoğunlukla belirsizdir. Ülkemiz halk müziği, tarihin eski zamanlarından bugüne değin Anadolu ve Rumeli''de yaşamış bütün uygarlıkların, kendilerine özgü kültürel değerlerini biriktirerek ve yörelere göre kültürel farklılıkları içinde barındırarak oluşan ve sonuçta zenginlik ve çeşitliliği ile tüm dünyada ender görülen bir yapıdadır. Halk Müziğimiz, bölgesel özellikleri bakımından çok çeşitlilik ve farklılık gösterse de, genel bir sınıflama açısından İstanbul ve Rumeli, Ege, Orta Anadolu, Güney-Doğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz olmak üzere 7 bölge içinde toplanarak incelenebilir. Bununla birlikte, aynı bölge içinde yer alan kimi kent, merkez ya da yöreler arasında önemli farklar bulunabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Mehter Müziği: Mehter Türk geleneklerinde, bir şenlik aracı değil, azametin, ihtişamın ve görkemli olmanın bir işaretidir. Devletin ululuğu ve kutluluğu, davulların gümbürtüsü ile yankılanır. Türklerin devlet anlayışında, halkın bütünlüğü, devletin yüceliği kavramları çok önemlidir. Bu inanış ve gelenekler, İslamiyet''ten önceki Türk devletlerinde de, Selçuklu ve Osmanlı devletinde de, küçük değişiklerle yer almıştır. 38 Bu yapıda üç önemli sembol vardır: Otağ, hakanın veya başkomutanın bulunduğu yerdir. Bu bir savaş alameti olarak ortaya çıkar çünkü otağ yalnızca savaşlarda kurulur. Hakanın Kösü,yani büyük davul, hakanlık otağını önünde durur ve yalnızca hakana aittir. Hakanlık Mehteri ise, sancağın altında ve otağın önünde askerleri yüreklendirmek için çalan müzik topluluğudur. Sancak ve mehter, Türk devletinde birbirinden ayrılmaz çok önemli olgulardır. Mehter vuruşu ile otağdan çıkılır ve savaş akınlarının ilk adımları atılmış olurdu. Türklerin Orta Asya geleneklerinde, devletin başı olan Hakan''ın otağı önünde kurulan büyük Davulun ve Kösün günün belli zamanlarında çalınarak gücünü göstermesine Nevbet (Nevbe) dövme ya da vurma denilirdi. Nevbet dövmek, devletin başı olan Hakanın gücünü dosta düşmana göstermesi ve özellikle düşmanın yüreğine korku salması şeklinde yorumlanırdı. Osmanlı da sancak gibi mukaddes bir varlık halinde yaşatılan mehter, bağımsızlığın, devlet varlığının önemli bir göstergesi olmasının yanı sıra, meydan savaşlarında, kale kuşatmalarında, deniz savaşlarında düşmana hücum esnasında, vurduğu hamasî havalarla duyguları kamçılar, şahlandırır, askeri şevke getirir, ordunun moralini yükseltirken çıkardığı müthiş gümbürtüyle düşmanın moralini yok eder, onu bozguna uğratırdı. Meydan savaşında, tek bir hakanlık kösü bile, kendi başına bir mehterdi. Hücum ve duraklamaları, hakanlık kösü belirler, davul ve borulardan oluşan mehter, savaşta orduyu yönlendirdi. Savaşta yenilgi, mehterin yağmalanması ile kabul edilirdi. Bu durumda en zorlu savaşlar sancak ve mehter çevresinde olurdu. Görülüyor ki mehter, savaş alanında, sadece bir müzik topluluğu olmaktan bir anlamda uzaklaşırken barış zamanında müzik yönü daha çok öne çıkıyordu. Barış zamanında mehter, hakanın saltanatının ve devlet hayatının devam ettiğinin bir göstergesiydi. Bunun dışında davul ve mehter, devletin haber ve ilan gibi işlerini de yerine getirirdi. Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi üflemeli / nefesli, kös, davul, nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çırpılan çalgılar yer alırdı. Çalgıların sayısı eşit tutulur ve bu sayıya göre mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi. "Tabl ü alem-i hassa" adı verilen ve en büyük mehter olan Padişah mehteri, dokuz katlıydı. Bunun anlamı, her çalgıdan dokuz adet var demekti. Bu sayı sonraları, on iki hatta on altıya kadar yükselmişti. Padişahtan başka, Vezir-i âzam-ın (Başbakan''ın) Kubbe vezirlerinin (Kabine üyelerinin), Defterdar ve Reisü''l küttab''ın (Maliye ve Dış işleri Bakanı''nın) Mehterhâneleri olduğu gibi, ülkenin çeşitli eyâletlerinde ve kalelerinde de Mehter takımları bulunur ve görev yapardı. Mehter''in etki gücü Avrupalılar tarafından da değerlendirilmiş ve Mehter örnek alınarak çeşitli Avrupa ülkelerinde Askerî Müzik toplulukları, "Bando"lar kurulmuştur. Gluck, Mozart, Beethoven gibi bestecilerin Mehter''den esinlenerek müzikler yazdıkları da bilinmektedir. 17. GELENEKSEL TÜRK MÜZİKLERİ Türk müziği Klasik Türk müziği Mehter Türk Halk Müziği Oryantal dans Kanto Türkçe Tango Türk pop müziği Mevlevi Anadolu rock Rebetiko Türk Hip-Hop Müziği Arabesk müzik Arabesk-Pop Müzik Arabesk-rock Fantezi müzik R'n'Besk 39 Türler ; Türk alternatif müzik Klasik türk müziği Oryantal Türk halk müziği Türk Hip-Hop Müziği Türk caz müziği Osmanlı ordu müziği Devlet Opera ve Balesi Türk pop müziği Türk dini müziği Anadolu rock Etnik müzikler; Ermeni Müziği Azeri Müziği Bosna Müziği Yunan Müziği Yahudi Müziği Kürt Müziği Pontus Müziği Roman Müziği Zaza Müziği Yöresel Halk Türleri Ege Müziği Rumeli Müziği Karadeniz Müziği Kıbrıs Müziği Osmanlı yöresel türleri Arnavut Müziği Arap Müziği Ermeni Müziği Balkan Müziği Kıbrıs Müziği Mısır Müziği Yunan Müziği Macar Müziği Kürt Müziği Pers Müziği Pontus Müziği Trakya Müziği Türk müziği, Türkler'in Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Selçuklu ve Osmanlı döneminde belirginleşen müzik. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır. 1 İslamiyet Öncesi 2 Geleneksel Türk Müziği 2.1 Klasik Türk Müziği 2.2 Halk Müziği 3 Klasik Batı Müziği 4 Popüler Müzik İslamiyet Öncesi Türklerin İslamiyet'i kabullerinden çok önce dini törenleri yöneten şaman, kam ya da baksı, elinde belirli sesler çıkaran demir parçalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu. Bu törenlerde davulun da önemli bir yeri vardır.Çin'in kütüpane, Hun Türkleri'nde, Uygur Türklerinde, Selçuklular'da ve Osmanlılar'da müziğe büyük yer ve önem veriliyordu. Ozanları ve kopuzcuları olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktur.Eski Türk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki takımları 9 kök denilen eserleri her gün çalardı. Geleneksel Türk Müziği Geleneksel Türk müziği, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevresinde gelişen olmak üzere ikiye ayrılır. Geleneksel olarak Türk müziği çeşitli ortamlarda şöyle belirir: * Şehirlerde, saray çevresinde ve konaklarda Kâr, beste, semai, şarkı * Camilerde Ezan, dua, sala, tekbir, temcit, münacat * Tekkelerde Naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz 40 * Köylerde Türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası * Sınır boylarında Serhat türküsü * Kışlalarda Mehter müziği Halk müziği ve "klasik" Türk müziği arasında çok önemli bir bağ vardır. Nitekim türkülerin pek çoğunda klasik musiki makamları kullanılmıştır. Aynı şekilde, türkü, köçekçe, oyun havası, sirto, vb. halk musikisi formları klasik Türk musikisinde kullanılmıştır. İsmail Dede Efendi, Şakir Ağa, Şevki Bey gibi büyük klasik musiki bestekarlarının hemen hepsinin halk musikisi formlarını kullandıkları gözlemlenir. Klasik Türk Müziği Ana madde: Klasik Türk Müziği Ana madde: Türk Sanat Müziği Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de büyük önem verdiler. Türk müziğinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak Klasik Türk Müziği genel nitelikleri bakımından Türk asıllıdır. Osmanlı uygarlığı her alanda büyük bir sentez geliştirdiği gibi, Türk müziği potasında yerel pek çok renk bu müziğin parçası haline gelmiş ve bunun karşılığında da Osmanlı musikisi devletin kapsadığı topraklar ve ötesine büyük etkilerde bulunmuştur. İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayında kurulan Enderun Musiki Mektebi ve özel meşk hanelerde eğitime geçilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir müzik niteliği kazanan Klasik Türk Müziği altı dönemde incelenir. Birinci dönem; hazırlayıcı dönemdir ve başlangıcından Meragalı Abdülkadir'e (1360-1435) kadar uzanan dönemdir. İlk klasik dönem, ikinci klasik dönem, yeni klasik dönem gibi dönemlerden günümüze gelir. Yeni klasik dönem oldukça önemlidir ve Dede Efendi'den Zekai Dede'ye (1825-1397) kadar uzanan kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller'den oluşur. Halk Müziği Ana madde: Türk Halk Müziği Türk Halk Müziği örnekleri genelde sözlü olmakla beraber, sözsüz dans müziklerini de içerir. Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak, türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır. Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, güzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kümelenir. Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, ölüm, askere gidiş, yiğitlik, düğün, çocuk sevgisi, kız kaçırma gibi köye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, içtenlik, duygululuk gibi özellikler gösterir yerel renkler taşır. Türk Halk Müziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları içinde yaratılmış olduğu görülür. Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de çoktur. Basit ve birleşik ölçülerden başka aksak ölçüleri içeren Türk Halk Müziği, ezgiler ve formlardan oluşur. Klasik Batı Müziği Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yöneldi. Daha çok Klasik Batı müziğine önem verildi. 1924'de Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu. Osmanlı sarayındaki müzik topluluğu başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı. Yetenekli gençlerin Avrupa ülkelerine gönderilip yetiştirilmesi hareketi başladı. İstanbul'da çalışmalarını sürdüren Darrültalimi Musiki adlı okul yeni bir yönetmelikle konservatuvar haline getirildi. 41 Çok sesli sanat müziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Türk sanatçı Cemal Reşit Rey oldu. Öğrenimlerini devlet adına yurtdışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses dönüşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi'nin öğretmen kadrosuna katıldılar. Bu sanatçılar Türk Sanat Tarihinde sanat tarihinde Türk Beşleri olarak anıldılar. Eserlerinde genellikle batı müziği ilkeleri halk müziğinden gelen ögelerle birleştirilmiştir. Ahmet Adnan Saygun'un Özsoy adlı bir perdelik operası 1924'de Ankara Halkevi'nde sahnelendi. Aynı bestecinin ikinci eseri Taşbebek de 1934'de başarı ile oynandı. Opera ve bale temsillerini gerçekleştirmek amacı ile Ankara Devlet Konservatuvarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında çalışmalarına başladı. Yetenekli gençlerin seçimi ile eğitime geçildi. İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender'in Nasrettin Hoca, Ferit Tüzün'ün Çeşmebaşı eserleri sergilendi. Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir'de kurulan devlet konservatuvarları eğitime başladı. 1940 yılından bu yana genç yetenekler için uygun bir ortamın doğuşu yurtdışında da ün ve ilgi derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini bağladı. Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Günek bu hareketin öncüleri oldular. Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve soprano Suna Korat izlediler. Enstrüman yorumcusu olarak piyanist Ergican Saydam, kemancı Ayla Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegül Sarıca, İdil Biret, Hülya Saydam ve Verda Erman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgi gördüler. Popüler Müzik 1970'lerden sonra geniş halk kitelerine hitap eden müziktir. Şu kategorilere ayrılır: Türk Pop Müziği Türkçe Rock Müzik (Alternatif rock, Anadolu rock, Karadeniz rock, Metal) Türkçe dans müziği Türkçe jazz Türkçe rap Arabesk müzik (türevleri; Arabesk-Pop müzik, Protest müzik, Özgün müzik) Fantezi müzik (türevleri; Fantezi-Pop müzik), Hafif Sanat müziği) 18. YAŞANMIŞ HALK TÜRKÜLERİNİN GERÇEK ÖYKÜLERİ ZİYA TÜRKÜSÜ (Fikriye nin Söylediği Şekliyle) Çamlığın başında tüter bir tütün; Acı gormiyenin yürüğü bütün Ziya nın atını pazara tutun Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler. At üstünde guşlar gibi dönen yar, Gendi gidip ehbabları yanan yar. Benim yarim yaylalarda oturur Ak elini soğuk suya batırır Demedim mi yarim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir. At üstünde guşlar gibi dönen yar, Gendi gidip ehbabları yanan yar. Ham meyveyi koparttılar dalından Ayırdılar beni nalı yerimden Demedimmi nazlı yarim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir. At üstünde guşlar gibi dönen yar, Gendi gidip ehbabları yanan yar. Gendi gidip ehbabları kalan yar" nakaratıyla söylenen Ziya Türküsünün Hikayesi şöyledir; Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat ın Karacalar Köyündendir. Aynı köyden Fikriye adlı kızı sever ve nişanlanır. Fikriye nin babası Karacalar Köyü imamı Ali Hocadır. Ali Hoca Kızıltepe Köyüne imam olur. Ziya sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider. İki tarafta birbirini oldukça sevmektedir. Ziya bir gün ekin sularken üşütmüş ve karın ağrısından şikayet etmektedir. Doktora gider ama fayda 42 bulamaz, bir hafta içinde ölür. Bir başka söylentiye göre, Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü, çok iyi atan binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir. İki köy arasında oynanan ciritte attan düşer orada ölür. Fikriye, nişanlısının ani ölümü karşısında duyduğu acıyı ve kederi şiire döker böylece Ziya Türküsü ortaya çıkar. Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür. - KADİR MEVLAM SENDEN BİR YAR İSTERİM - Çukurova yöresi Kadir Mevlam, senden bir yar isterim. Minnet ile gelen yari n`eyleyim? Bır sofra isterim, eller değmedik. Eller yemış, doyulmuşu n`eyleyim? Bir güzel isterim, nice olursa; Gözler ala, beli nice olursa. Binerim ata da dinççe olursa; Eller binip kovulmuşu n`eyleyim? Bir yayla isterim, eli göçmedik; Lalesi, sümbülü, gülü geçmedik. Bir güzel isterim, eller değmedık; Koldan kola sarılmışı n`eyleyim? Amanin da, Karac`oğlan, amanın. Kirpikler ok olmuş kaşı kemanın. Evvel kız başlıydın, duldur zamanın. Olursa kız olsun, dulu n`eyleyim Karacaoğlan Ozan Ve Türkünün Hikayesi Üzerine; Büyük bir halk şairi olan Karacaoğlan ın hayatı üzerine yapılan araştırmalarda kesin bir bilgi yoktur. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden onun 1606 da doğmuş 1670 yılında ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Her nekadar doğduğu yer bilinmiyorsa da öldüğü ve mezarının bulunduğu yer bellidir. Kendisinin Güney Anadolu da yaşayan Türkmen aşiretinden olduğu daha doğrusu İçel li olduğu muhakkaktır.Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla kendisi pek çok yer gezmiş,aşkı ve tabiat sevgisini yaşadığı hayatı, çağının konuşma dili ile öz türkçe olarak işlemiş ve anlatmış bir halk şairidir. Bugün kesin olarak bilinen bir şey varsa o da mezarının İçel in Mut İlçesi ne bağlı Karacaoğlan Köyü ndeki Karacaoğlan tepesinde Karacakız tepesi ile karşı karşıya olduğudur. Mezar 1997 yılında anıt mezar haline getirilerek Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından ziyarete açılmıştır. Karacaoğlan aynı zamanda tarihte heykeli dikilen, bilinen ilk ozandır. İçel in Mut İlçesine Heykeltraş Prof.Hüseyin GEZER tarafından yapılan heykeli 8 haziran 1973 günü dikilmiştir.Yörede onun şiirlerinden pek çoğu halk arasında söylenir bazıları türküleştirilmiştir. Çeşitli kaynaklara göre Kozana bağlı Feke İlçesi nin "Gökçe" köyünde, "Mamalı" da, "Binbuğa"da, "Erzurum"da "Zobular"da, "Gökçeli"de, "Varsak da, hatta "Belgrad"da doğduğu öne sürülmüştür. Fakat, kanımızca en sağlam ve eski kaynak, Akşehirli Ahmet Hamdi Efendi nin hatıra defteri olup, inandırıcı delillere da-yanmaktadır. Hamdi Efendi, Varsak köyünde 1876 da hatıra defterine şu satırları kaydetmiştir: "Malum ola ki Karacaoğlan Varsak karyesinde dünyaya gelüp babası Türkmen aşiretinden Kara İlyas, fakir-el hal olmağla sayd-ü şikarla taayyuş eder olup 1013 (M .1604) tarihinde Kozan dere-beylerinden Hüsa m Beyin sayıl namıyle tut-kap asker devşirdiği hengamda İlyas dahi tutulup götürülerek orada gaip olduğu için lakapları Sayıloğlu kaldığı ve elyevm karyei mezbur hanedanı Sayılzade Mehmet Efendi den anlaşılmıştır. Karacaoğlan ın ismi Hasan olup öksüz büyümüş. Vechen karayağız ve fakir çocuğu olduğu için buna Karacaoğlan denülüp böylece anıldığı. Karacaoğlan delikanlı iken munis ve zeyrekliği hasebiyle ol vaktin karye ağalarından serdengeçti Osman Ağa Karaca Oğlan ı evlatlık şekliyle diğer fakir bir aile kızıyle teehhül ettirmiş ise de kız hor ve çirkin olduğundan Kara caoğlan babası gibi Sayıl askerliğine tutulacağını anlayup yirmi dört yaşında Varsak tan firar-la mekanın gaip ederek, encam Maraş ta Zülgaroğlu (Zülkadir olacak) Hüsam Bey in himayesinde altı sene teehhül ümidiyle kalıp, teehhül ümidi münkesir olunca ora-dan müfarekatla yine geşt-i diyara başlayıp on dokuz sene sonra vatanına gelmişse de fazla barınamayıp elli beş yaşında Tarsus tarikıyla tekrar geşt-i diyara der-ban oldu-ğu (1)", kayıtlıdır. Han Mahmut adli halk hikayesinde ve diğer bazı anlatımlarda Karacaoğlan ın Tarsus ta Karaca Kız adındaki bir yörük beyi nin kızına aşık olduğu, vermedikleri için kızın, arkasından da Karacaoğlan ın Kırklar mağarasına, bazı kaynaklara göre de Eshab-ı Kehf Mağarasına çekilerek orada öldüğü rivayet olunur. İshak Refet 43 Işıtman ise, 1933 yılında yayınladığı Karacaoğlan adlı eserinin 33. sayfasında "Şairin menkıbeleri arasında Karaca Kız adlı birisini sevdiği söylenir ve ölünceye kadar bu sevginin devam ettiği, fakat birbirlerine kavuşamadıkları, en sonunda Karacaoğlan ın bir tepeye, Karaca Kız ın da onun karşısındaki bir tepeye gömüldükleri anlatılır. Bu tepeler Çukurovada imiş", demektedir. Bizim görüşümüze göre buradaki Çukurova dan Çukur Köyü nün anlaşılması gerekir. Zira Çukur köyü (şimdi Karacaoğlan) Karaca Kız ve Karacaoğlan Tepeleri nin düzlüğündedir. Fuat Köprülü nün araştırma yaptığı dönemlerdeki ulaşım imkanları dikkate alınırsa, Mut İlçesi dahi belli çevre dışında bilinmezken Çukur köyünün bir araştırmacı için bilinmesi elbette mümkün değildir. Esasen şimdiki Çukur (Karacaoğlan) köyü 1286 yıllarında Sarıkavak beylerinden Hacı Kadir ağa zamanında eski yerinden nakledilmiştir. Karacaoğlan tepesinin birkaç kilometre kuzey batısına düşen eski Çukur içme ve kullanma sularını sarnıçlardan sağlayan bir kıraç yayladır. Sarıkavak beylerinin yaylası olan bu köyün 8 kilometre kadar doğuya nakledilmesinin bir de hikâyesi vardır. Rivayete göre köyün çobanı, sürünün içinden bir tekenin sık sık ayrılarak sakalı ıslanmış şekilde geriye döndüğünü görür ve merakla takip eder. Görür ki şimdiki köyün hemen yakınında bir kaynak vardır ve teke tesadüfen bulduğu bu kaynaktan iç güdüsüyle şaşırmadan gidip, suyunu içtikten sonra dönmektedir o Bundan sonra sadece yazları oturulan eski Çukur su kaynağına yakın yerde yeniden iskân sahası haline getirilir. Köy devamlılık kazandıktan sonra halk Karacaoğlan mezarını adeta ziyaretgâh haline getirmiş, ona evliyalık izafe etmiş, tepenin adına zamanla Erenler Tepesi de denmeye başlanmıştır - HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI - Akdağmadeni yöresi Hastane Önünde İncir Ağacı Annem Ağacı. Doktor Bulamadı Buna İlâcı Anem İlâcı. Baş Tabip Geliyor Zehirden Acı Annem Vay Acı. Garip Kaldım Yüreğime Dert Oldu Annem Dert Oldu. Ellerin Vatanı Bana Yurt Oldu Annem Yurt Oldu. Mezarımı Kazın Bayıra Düze Annem Vay Düze. Yönünü Çevirin Sıladan Yüze Annem Vay Yüze. Benden Selâm Söylen Sevdiğinize Sevdiğinize. Başına Koysun Kareler Bağlasın Annem Bağlasın. Gurbet Elde Kaldım Diye Ağlasın Annem Ağlasın. Nida Tüfekçi Neden yakılmış bu türkü... Komşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Hava değişimi olarak Yozgat a (Akdağmadeni) gelir. Sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Genç tedavi için İstanbul da hastaneye yatar, pencereden gördüğü incir ağacından aldığı ilhamla aşağıdaki türküyü söyler.Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat a getiremez, İstanbul da kalır. -Yarim İstanbul u Mesken Mi Tuttun?- İç Anadolu yöresi Yarim İstanbul u mesken mi tuttun aman Gördün güzelleri ben unuttun aman Beni evinize köle mi tuttun aman Gayri dayanacak özüm kalmadı aman Mektuba yazacak sözüm kalmadı aman Yarim sen gideli yedi yil oldu aman Diktigin fidanlar meyveye döndü aman Seninle gidenler silaci oldu aman Gayri dayanacak özüm kalmadı aman Mektuba yazacak sözüm kalmadı aman Anonim 44 Hikayesi; Güz güneşi sarı sarı devriliyordu o ikindi üzeri de uzaklardaki mor dağların ardına. Elinde su testisi, köyün çeşme başında, sıraya girmişti. Yedi yıl önce beş altı yaşındaki kızlar şimdi varmışlardı on iki , on üçlerine. Düğün davulları aynı gün birlikte döğülen Hatça yla Zalha nın üçüncü çocukları koşup oynuyorlardı. Derin bir iç geçirdi. Bir çocuğu olsaydı bâri. Oğlan değil, kızı. O zaman olsaydı şimdiye yedi yaşında. Çeşmeden su getirmese bile, evde aşa muşa el atar, ortalığı toplar, anasına can yoldaşı olurdu. Ama İstanbul gurbetinde yedi yıldır eylenen eri, istemezdi kız evlât. Erkek olmalıydı çocuğu. Erkek olmalı babası gibi bilekli, kocaman kocaman elli, ayaklı, kaşı gözü kudretten sürmeli. On yaşına varmadan, çifte çubuğa el atmalıydı. Yedi yıldır İstanbul gurbetinde eyleşen böyle isterdi oğlunu. Babasının soyunu sürdürmeli, köy çocuklarıyla dere kıyısında güleş tutup, kendi akranlarını yere kabak gibi vurmalıydı. Gene derin bir iç geçirdi.Yedi yıl, yedi koca yıldır İstanbul dedikleri güzeli bol, seyranı renkli İstanbul da ne bekliyor da gelmek bilmiyordu? Sakın orda gül yüzlü, bal dudaklı, kara kaş kara gözlü bir güvercin göğsü topukluya... Ağlıyası geldi birden. Düşünmek istemiyordu bunu. O pençeli, o tuttuğunu koparan, o boylu poslu erkeğinin bir İstanbul kızına tutulup ondan dolayı sılasını unuttuğunu öğrense öldürürdü kendini. "Vallaha öldürürüm!" dedi içinden sert sert. "Günahı, vebali varsa ona. Kaba sakal hoca tevatür günah dediydi vaazda. Hele böyle bir şey olsun...." Yanında bir karaltı. Kendine gelerek gözlerinin yaşardığına dikkat etti, sildi elinin tersiyle gözlerini. Resullarin Emine anaydı gelen: - Ne o kınalı kekliğim benim? dedi. Öksüzüm, yavrum. Ne ağlıyon? Telâşlandı: - Yoook, ağlamıyorum nene... Gün görmüş, umur sürmüş kırış kırış nene inanmadı: - Ağlıyon kınalı kekliğim, sürmelim ağlıyon. Ben bilmem mi ne diye ağladığını? Vefasızın diktiği fidanlar meyveye geldi. Onunla gurbete gidenler yedinci sefer dönüyorlar sılaya. O nerde? Hani? "Kınalı keklik" gene derinden bir çekti. Güneşin yarı yarıya derildiği mor dağlara baktı. Gözlerinden yuvarlananlara dur diyemiyordu gayri. Varsın aksınlardı Nene nin dediği gibi, öksüze bu dünyada gülmek yoktu. Keten yelekli, burma bıyıklısı İstanbul gurbetinde belki de bembeyaz bir istanbul kızıyla unutmuştu sılasını. Dili de varmıyordu ama, unutmasa ne diye yedi yıldır dönüp gelmesin? Dönüp gelmedi diyelim, insan iki satır bir şeyler de mi yazamazdı? İlk gittiği aylar nasıl yazıyordu? Demek unutmuştu? Unutmuştu demek ha? Hıçkırdı. Genç, yaşlı kadınlar, ellerinin kınasıyla çiçeği burnunda kızlar toplandılar başına. Sormadılar hiçbir şey. Biliyorlardı. Sorup da ne diye yüreğini büstübün kaldırsınlar? Biri: - Sus bacım, dedi. Sus! Bir başkası: - Gözlerinden döktüğüne yazık! Sağdan soldan herkes bir şey söylüyordu: - El oğlu değil mi? En iyisinin köküne kibrit! -Vallaha Amasyanın bardağı, biri olmazsa biri daha bence.. - En doğrusu bu ama.... - Dinlemiyor ki! - Bu gençlik, bu tâzelik... - Yedi yıl, yedi yıl anam. Dile kolay. İnsan eksik eteğini yedi yıl sılasında unutur mu? Sıkıldı, bunaldı. Ağlamıyordu artık. Zaman zaman bu: Mâdem erkeği İstanbul gurbetinde yedi yıldır unutmuştu onu, o da varsın istidayı boşansın bir güzel, varsındı bir başkasına. Elini sallasa ellisi, başını sallasa... Duramadı karıların arasında. On üçünde bulup yitirdiği, yirmisine vardığı halde bir türlü geri dönemi yeni içinden bir sızı bir geçti. Testisini koydu çeşmenin iplik gibi akan suyunun altına. Testi dola dursun, gittiyse keyfinden mi gitmişti. İstanbul a? Gözü kör olasıca yokluk. Düşmanına avuç açtıran yokluk yüzünden, birkaç para kazanıp öküzü ikileştirmek, birkaç dönüm tarla daha alıp babadan kalan bir kaç dönümüne eklemek için. O gece, o gece işte, nasıl yatırmıştı koluna! Nasıl okşamıştı saçlarını, neler demişti? İstanbul gurbetine gidecek, çok değil yazı orda geçirip, güze, olmazsa kışa koynunda desteyle para, dönecek. O zamana kadar bir de oğlu olmuş olursa, eh gayri, keyfine son olmayacaktı!. 45 Başındaki beyat örtüyü çenesinin altında çözüp yeniden bağladı. Yedi yıl, yedi koca yıl! Kocasının isteğince bir oğlu olaydı bâri.. Testisinin dolup taşmakta olduğunun farkına bile varmadı: Bir oğlu olsa o zamandan bu zamana, altı yaşında mı olurdu? Bösböyük, palazlanmış delikanlı. Akranlarıyla dere kenarında güleş mi tutardı? Babası gibi pençeli olur da akranlarını yere kapak gibi mi vururdu? Ekimde tarlaya birlikte mi giderler, hasat vakti düveni birlikte mi sürerlerdi? Babasının kokusunu mu taşırdı? - Kınalı keklik kaldın gene. Bak testin doldu, taşıyor! Kendine geldi. İnsanoğlunun aklına şaştı. Gözleri testisindeydi güya. Testisinde olduğu halde, görememişti dolduğunu. Çekti lülenin altından. Güldü acı acı. Tuttu evinin yolunu. Tuttu ya, şimdi de aklından köyün yaşlıları, gençleri kaynaşmağa başlamıştı. Her kafadan bir ses: - Deli anam deli bu! - Doğru bacım, deli.. - Beni yedi yıldır sılamda unutacak da.. - Ben de hâlâ yolunu bekliyeceğim onu ha? Sonra kafa kafaya, fısıl fısıl bir konuşma. Ah bu konuşma, ah bu konuşmalar... Evden içeri girerken, Dursunların Hacı yı hâtırladı elinde olmayarak. İnce, kapkara kaşları yıkıldı sinirli sinirli. Testiyi bıraktı kapının yanına, geçti pencerenin önünde dayandı duvara sağ omzuyla. Odada kimse yoktu, tek başınaydı ya, deminki karılar, kızlar, orta yaşlıların hayalleri doldurmuştu odayı. Alev saçan bakışlarıyla sanki topuna haykırdı: - Dursunların Hacı, Kara Hacı başınızda parçalansın. Atın yerine eşeği bağlamayacağım işte, bağlamayacağım! Kara Hacı da neydi ki sırma bıyıklı Ali sinin yanında? Değil yedi yıl, on yıl dönmese sılasına, onu gene unutamazdı işte! Güz güneşi çoktan devrilip gitmişti mor dağların ardına. Gece iniyordu köye ağır ağır. Loş oda farkına varılmaksızın kararıyor, derinleşiyordu. Derken bu yandaki kapkara dağların ardından bakır kızılı kocaman bir ayın tekeri gözüktü. Sonra ağır ağır yükseldi göklere, ufaldı, bakır kızılını yitirdi, pırıl pırıl yanmağa, saz örtülü dumanlarıyla ker**** evleri süslemeğe başladı. Canı ne yemek istiyordu, ne de su. Gel desen gelmez miydim? Şu güzellerin doldurduğu elmastan kadehleri ben dolduramaz mıydım? Ali bakıyordu, sadece bakıyordu. Oysa hem ağlıyor, hem söylüyordu: - Ketenden yeleğini bile ben dikmedim miydi? Benim gibi bir öksüze dünyayı haram etmeğe nasıl kıydın? Yiğitliğine yakışır mıydı gurbette beklemek dayanacak özümün tükendiğini anlamadm mı? Ali susuyor, boyuna susuyordu. Taştan ses çıkıyor, Ali den çıkınıyordu. Sözlerinin ardını getirdi ağlıya ağlıya: - İnsafsız yedi yıl oldu sen gideli, diktiğin fidanlar meyvaya geldi tekmil. Birlikte gittiklerinizin tümü yedişer sefer geldiler sılalarına. Buraların güzelleri çoktur ama sana yaramaz. Durmadın sözünde Ali m. Sözünde durmayana erkek demezler biliyor musun? Kavlimizde gidip de dönmemek varmıydı vefasız? Fakat Ali hiç ses vermeden bakmış bakmış, sonra çekip giderken duman olmuştu âdeta. Bağırmıştı ardından, bağırmış, bağırmış... Fakat Ali... Uyandı. Güneş bir mızrak boyu yükselmişti Kalktı yaslandığı yerden: - Hayırdır inşallah, dedi. Kalktı usulcak, gitti kapıya, örttü, kalın tahta sürgüsünü itti. Ne olur ne olmazdı. Kara, kuru Hacı kötü dadanmıştı çünkü. Köy bakkalında kafayı çekip elinde saz, düşüyordu tek gözden ibaret evininin yakınlarına. Daha bir günden bir güne ne kapısına dayanıp böyle böyle demiş, ne de çeşmeye giderken, yahut da tarlanın yolunu tek başına tuttuğunda yolunu kesmişti. Kesmemiş, lâf da atmamıştı 46 ama, köyün cadı karıları pek yakıştırmışlar onu Kara Hacı ya! Yedi yıldır İstanbul u mesken tutan vefasızını düşüne düşüne uykuya varıverdi. Dünya çoktan silinmiş, ay devrini tamamlayıp elini eteğini çekmişti dünyanın göklerinden. Devrile kaldığı yerde mışıl mışıl uyuyordu. Uykusunda düş. Düşünde İstanbul gurbeti. Taşı toprağı altındandı İstanbul gurbetinin. Ali sini aramağa gitmişti düşünde. Bulmuştu da. Güzellerin arasındaydı. Bir kıyıdan bakıyordu. Güzellerden biri dizine başını koyup uzanmıştı boylu boyunca. Bir başkası gümüş bir kupayla şarap veriyor, daha bir başkası da dudağından öpmeğe uzatıyordu dudaklarını. O zaman, o zaman işte, gizlendiği kıyıdan çıkıvermişti. Ali şaşırmış, bırakıp güzellerini, koşmuştu yanına. Açmıştı ağzını Ali sine, yummuştu gözünü: -İstanbul u mesken mi tuttun? Bu güzelleri gördün beni unuttun mu? Sılasına gelmeğe yemin mi ettin yoksa? - Ankara da Yedim Taze Meyvayı - Keskin yöresi Boşa Çiğnemişim Yalan Dünyayı Keskin’den De Sildirmeyin Künyeyi Söyleyin Anama Anam Ağlasın Anamdan Başkası Yalan Ağlasın Benzim İçtim, Ciğerlerim Tutuşur Ağlama Hatice, Sefer Yetişir Söyleyin Anneme Çalsın Nennimi Kim Alırsa Alsın Nazlı Gelini Trene Bindim De Tren Salladı Zalım Doktur Ciğerime Elledi İy -Olursun Dedi Geri Yolladı Söyleyin Anama Anam Ağlasın Anamdan Başkası Yalan Ağlasın Binmiş Taksiye De Sefer Geliyor Annesinin De Ciğerini Deliyor Gelin Hatice’ni De Eller Alıyor Söyleyin Anneme Annem Ağlasın Gelin Hatice’yi De Kimler Eğlesin Ankara’yla Şu Keskin’in Arası Arasına Kara Duman Durası Çok Dokturlar Gezdim, Yokmuş Çaresi Söyleyin Anama Anam Ağlasın Babamın Oğlu Var Beni Neylesin Mezerimi Derin Eşin Dar Olsun Edirafı Lale, Sümbül, Bağ Olsun Ben Ölüyom Ahbaplarım Sağolsun Söylen Kardeşima Çalsın Sazımı Kadir Mevlam Böyle Yazmış Yazımı Mezarım Başında Kuşlar Ötüşür Ahmet Günday Türkünün Hikayesi; Ankara’ nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından sonra ailesinin tüm rençberlik işlerine yardım eder yürütür. Güçlüdür kuvvetlidir Sefer. Köyde herkes tarafından sevilir. 20 yaşına gelince de Seyfli köyünden Hatice yi istetir. Söz kesilir düğün olur evlenirler. Aradan üç ay geçince Sefer ince hastalık denilen vereme tutulur. Doktorlar bir çare bulamazlar. Taa Ankara lara götürülür ve 20 Haziran 1944 te garip Sefer ölür. Aşağıdaki türkü Sefer için yakılmıştır. 47 - Çanakkale İçinde - Kastamonu yöresi Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde toplar kuruldu Vay bizim uşaklar orda vuruldu Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz nişanlı kimimiz evli Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde bir dolu testi Analar babalar umudu kesti Of gençliğim eyvah Çanakkale üstünü duman bürüdü On üçüncü fırka harbe yürüdü Of gençliğim eyvah Anonim Çanakkale, I. Dünya Savaşı nda İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti nin savaştığı cephelerden sadece bir tanesiydi. Ancak Çanakkale Savaşı nın taşıdığı önem bunun çok ötesindedir. Çanakkale Savaşı, tarihi bir dönüm noktası, Dünya tarihini etkileyen önemli gelişmelerden birisidir. Bütün olumsuz şartlara rağmen burada kazanılan zafer, bir savunma savaşının kapsamını aşan, sadece savunulan bölge ve ülke itibariyle değil, dünya dengelerini sarsan ve değiştiren bir çerçeveye ulaşmıştır. Çanakkale zaferi, bundan tam 88 yıl önce 18 Mart 1915 te, Gelibolu Yarımadası üzerinde kazanıldı. İngiltere ve Fransa, Gelibolu Yarımadasını ele geçirerek Çanakkale Boğazı nı açmak ve devamında da İstanbul u işgal etmek niyeti ile bu harekâta başladılar. Böylece Türkler in Avrupa ile olan bağlantılarını da tamamen kesmiş olacaklardı. Dönemin İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill Çanakkale Harekâtı nın kendileri açısından çok farklı anlam taşıdığını ifade etmektedir. O na göre Çanakkale Harekâtı ile dünya tarihi değiştirilecek, Türk imparatorluğu ikiye bölünecek, başkenti felce uğratılacak, düşmanlarına karşı Balkan devletleri birleştirilecek, Sırbistan kurtarılacak, Rusya ya savaşta yardım edilecek ve savaşın süresi kısaltılarak sonsuz insan hayatı kurtarılacaktı. Bu beklentilerle 1915 Şubatından itibaren harekâta başlayan İtilaf Kuvvetlerinin donanması, 18 Mart 1915 te denizden gerçekleştirdiği büyük saldırıda başarısız olup geri çekildi. Daha sonra kara harekâtı ile Boğaz kıyısındaki mevzileri düşürüp İstanbul a ulaşmak istediler ve yine başarısız oldular. Nihayet 1915 yılı sonunda tamamen çekilmek zorunda kaldılar. Gelibolu Yarımadası nın bilindiği üzere Türk tarihinde ayrıcalıklı bir yeri vardır. Türkler in Avrupa ya geçiş yaptığı ilk bölgedir. Avrupa kıtasında sahip olunan ilk topraktır. Avrupa ya atılan ilk adımdır. Bu zaferin belki de bizim için en önemli yanı, Milli Mücadele ruhunun ilk meşalelerinin burada yakılmış ve Türkiye Cumhuriyeti nin ilk temel taşlarını atan Türk Milleti ne Mustafa Kemal Atatürk ü kazandırmış olmasıdır. Çanakkale de kazanılan bu Türk zaferi ile; Baltık ta ve Avrupa dan Almanlar tarafından ablukaya alınan Rus Çarlığı, Boğazlar ve Karadeniz den de Türkler tarafından kuşatılınca yıkılmıştır. Çanakkale zaferi, emperyalist güçlerin mağlup edilebileceğinin işaretini daha o zaman vermişti. Çanakkale Destanı, Milli Kurtuluş savaşımızın verildiği 1919-1922 yılları arasında Türk Milleti ne yol göstermiş, büyük moral kaynağı olmuştur. Bunun yanı sıra Çanakkale zaferi, hastalanmış, hatta ölmüş gözü ile bakılan Türk Milleti ne şan, şeref ve güven kazandırmış, özbenliğini yeniden kazanmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca, Türk Milleti nin askerlik kabiliyetini, fedakârlık ruhunu, vatan ve millet sevgisini, manevi gücünü bir defa daha dünyaya göstermiştir. 48 Bu türkü de Çanakkale savaşlarında şehit olan askerlerimiz için yakılmıştır... 19. MÜZİĞİN DİĞER SANATLARLA OLAN İLİŞKİSİ Müzik estetiği, müziğin bireyler ve toplum için güzellik ve beğeni serüvenine yönelik çalışır. Eserlerin yapısına (sistem) ve anlamına (kültüre içkin) göndermelerde bulunarak kompozitörün yaratma sürecine katkı sağlar. Ses kümelerini kendisine alan olarak seçmiştir. Ayrıca icracının niteliğinden, konser salonlarının dekorasyonuna, dinleyici kıyafetlerinden, sahnedeki düzene kadar birçok ayrıntı estetikçi için önemlidir. Yaptığı beğeni odaklı öneriler ile müzikbilimine de katkıda bulunur. Müzik hakkındaki düşüncelerimiz başlangıçta kültürlenme yolu ile oluşur. Eğitim sürecinde edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, giderek formelleşen müzik bilgi ve beğenimiz, toplumsal aidiyetimizin dışa vurumunda önemli bir simgeye dönüşür. “Ulusal müzik” dediğimizde hangi ulusa ait olduğumuzu anlatan, bizi diğer uluslardan ayıran müzikal üretimler anlaşılır. “…müzik ve onun çağırıştırdıkları, bir yerden başkasına farklılıklar göstermekte (bir zamanlar giysilerin, hala da yiyeceklerin farklı olması gibi), ulusal ya da bölgesel kimliğin simgesi görevini üstlenmektedir.”[10] Bütün toplumu kapsayan müzik beğenisi olacağı gibi bireye ait ya da gruba (“alt kültürler”, mikro toplumlar vb.) özgü müzik ve sanat beğenisi, güzellik anlayışı olabilir. “Güzeli beğeniş, estetik bir yargı ile açıklanmaktadır; ve böylesine bir yargıya ön planda neden olan ‘düşün’, isteğe, hazza ve beğeniye yönelik duyarlılığı yaratmaktadır ve bu önemli gerçek, kendine özgü değişik bir değer yargısının meydana gelmesine olanak sağlamaktadır.” Her sanat dalında olduğu gibi müzik sanatında da öncelikle duyulara yönelik insani edim vardır. Bu edimin insani yönünün olması, insan (müzisyen) tarafından üretilmesinden kaynaklanır. “Müzik kendi kendine olan bir şey değil, bizim yaptığımız ve anlam verdiğimiz bir şeydir. İnsanlar müzikle düşünür, onunla kendilerinin kim olduğuna karar verip, kendilerini anlatırlar. 20. NASIL ALBÜM ÇIKARABİLİRİM? "Nasıl albüm çıkarabilirim?" konu başlığıyla o kadar çok e-posta geliyor ki... Sektöre girmek için binlerce kişi talip. Herkes kendini bugünün ünlü şarkıcılarından daha iyi zannediyor. "Neyim eksik onlardan?" kızgınlığıyla isyan ediyorlar. Madem bana soruyorsunuz, o zaman gün bugündür, yazıyorum. Okuyun! Öncelikle "Neyim eksik onlardan?" fikrini aklından atacaksın. Bu eksik-fazla toplarına girersen çıkamazsın, sana da bir gram faydası olmaz kardeşim. KLİŞE LİMİTİ DOLDU.Şarkı yazabiliyorsan bu senin artı üç bin puanındır. Tabii şarkıların güzelse... En azından ondan bundan şarkı toplamak için koşuşturmak, bestecilere "Bu şarkıyı bana ver nolurrr" şeklinde yalvarmak zorunda kalmazsın. Şarkı sözlerinde 'kor, alev, yar, martılar, kelebekler' tadında klişe kelimeler kullanmazsan iyi edersin. Çünkü klişe limiti doldu! Onları hali hazırdaki şöhretler kullanıyorlar. Yeni gelene kimse tahammül edemiyor. Bir farkın olsun. Neysen o olsun. Kimseyi taklit etmeye çalışma. Samimi ol. Oynama şıkıdım şıkıdım. Şarkıların ya da şahane bir sesin varsa ilk hedefin bir yapımcı bulmak tabii. Aslında yapımcıdan önce ünlü bir aranjöre müziğini beğendirebilirsen, o da elinden tutabilir. Şimdilerde aranjörler plak şirketleriyle ortak albüm çıkarıyorlar. Tabii yıllarca her yaptığın işten yüzde 40 gibi bir pay vermeye razıysan... Çelik gibi sinirlerin olacak. Öyle zırt pırt ağlamak yok.Başına gelecek tüm sorunlara hazır mısın? Çıt kırıldımsan eğer, geçmiş olsun. Hiç bulaşma. Atak, azimli ol, dik dur, yavşaklık yapma, onlara muhtaç olduğunu hissettirme, tamam mı? 49 ARANJE ÖNEMLİ. Fikirlerini kendine sakla. Şarkılarını önüne gelene dinletme. Sözlerini, melodini, fotoğraf fikirlerini vs. üç vakte kadar bir başkasının albümünde dinlersin, görürsün sonra. Cin ol. "Bekle albümünü yapacağız" diyenlere inanma; bu sektörde gelecek hiçbir zaman gelmez. "Yapıyoruz" diyenle çalış.Çünkü, eğer bir yapımcı senin işine gerçekten heyecan duyuyorsa o anda işe girişir; net! Ha bu arada küt diye kimse sana albüm yapmaz tabii. Biraz çırak takılacaksın ama bir ömür değil.Mesela ünlü şarkıcılardan birine bir iki şarkı verebilirsen ve o şarkılar sevilirse, yolun açılır. Şimdi şarkıların var, sesin var, yapımcın var diyelim... Bitti mi? Asla, daha başlamadın bile. Bunun menajeri var, ki günümüzde menajer yok! Yani her işini çözecek, kendini adayacak menajer pek yok! Başka? Menajer, tuttuğunu koparan bir basın danışmanı, tanıtımını eksik tutmayacak yapımcın... Şarkılarına iyi aranjeler yapılması da çok önemli. Aranje bir şarkıyı uçurabilir de, rezil edebilir de... Aaa sormayı unuttum; müzik sektöründen anlayan bir avukatın var mı? Yok mu? Yoksa zaten bittin çünkü seni parmağında çevirir bunlar. Şarkın bangır bangır çalar da yıllarca cebine para girmez. Üzgünüm ama nasıl göründüğün de önemli. Sen sadece müzik yapmak istiyordun ama ne yapalım, en iyi halinde görünmek zorundasın. Oooo klip sıkıntısı naber? Ben sana söyleyeyim, yapımcı sana klip çekmez. Çekse de bir kere çeker; ikide çuvallarsın. O yüzden ucuza klip çekmenin yollarını bulacaksın. Haaa radyo işlerin de var... Radyoları, internetteki müzik platformlarını, Youtube'u vs. kontrol etmezsen aval aval bakınırsan, iki seksen yatarsın. 50 21. ZAMAN İÇİNDE MÜZİK Zaman İçinde Müzik Eski Yunancadan gelen “musike” sözcüğü Yunan mitolojisindeki esin perileri olan “muse” sözcüğünün kökünden kaynaklanır. Kazılarda bulunmuş çalgılardan ve duvarlardaki resimlerden Mısırlıların gelişmiş bir dans kültürü olduğunu, özellikle kadınların şarkı söyleyerek dans ettiği anlaşılıyor. (İ.Ö. 4000) Başta flüt ve arp olmak üzere; davul, def, darbuka, sistron gibi vurmalı çalgılar; Çifte flüt, trompet gibi üflemeliler ve üçgen arp, çitara gibi telli çalgılarla, su basılarak işleyen org (hydralius) eski mısırın önemli çalgılarıdır. (İ.Ö. 4000) Sümer ve Asur kabartmalarında santur benzeri iki değnekle çalınan bir çalgıya ve bağlama türündeki saplı çalgılara rastlanır. Lir, üçgen, arp, çitara, çifte flüt, kamış düdükler, def, sistron, davullar, trompetler ortak çalgılardır. (Mezopotamya İ.Ö. 2300) Beş ses üstüne kurulu (pentatonik) gam dizisinde hiçbir nota diğerine bağlı değildir. Müzik tümcesi notaların sıralanışına göre anlam kazanır. (Çin İ.Ö. 2300) Veda adlı dört kutsal kitaptan biri olan Samaveda, dünyanın en eski notaya alınmış ezgileridir. (İ.Ö. 2000 Hindistan) Raga adlı ses dizisi, tala adlı ritmik kalıplar vardır. Günün belli saatlerinde çalınması yasak ragalar ve belli mevsimlerde belli saatlerde çalınması gereken ragalar vardır. Her raga bir ruh durumunu yansıtır. (Hindistan) İbranilerde müzik, tümüyle dinsel törenlere, tapınmaya ilişkin bir kavram olarak yalnız tapınakta yer alır. Özgün Babil ve Mısır şiirlerine dayalı ilahiler antifon (antiphone) olarak adlandırılan bir biçimde düzenlenmiştir. Ortaçağın başlangıcındaki Ambrosius Ezgileri gibi pek çok yalın ezgi örneği, antifon geleneğini sürdürmüştür. İşçi şarkıları, ağıtlar ve kutlama ezgileri, tarihte ilk kez İbranilerde görülür. İ.Ö. 7. Yüzyıla dek uzanan Yunan uygarlığında müzik, doğaçlama danslar, spor oyunlarıyla seçkinlerin düzenlediği şenlikler önem kazanmıştır. Müzik önceleri dinsel içerikliydi. Erkek korolarından ve tek sesli ezgilerden oluşur. Çalgı eşliği olduğunda koro, aynı sesi yada bir oktav üstünü seslendirir. (Yunanistan) Batı uygarlığında bulunan en eski nota belgeleri İ.Ö. 138’ deki Delfi kentindeki Apollo ilahileridir. İkinci grup delfi ilahileri ise İ.Ö. 128’de yazılmıştır. Aulos, flüt ve çitara en eski eşlikçi Yunan çalgılarıdır. Müziğin gelişimini etkileyen filozofların başında Sisamlı Pisagor (İ.Ö. 5) gelir. Farklı büyüklükteki çanlarla bir skala düzeni yaratmış, bir çekiçle vurduğu çanların tınılarında bir oktav aralığının 2:1 orana, beşli aralığın 3:2 orana, dörtlünün 4:3 orana ve tam notalarında 9:8’ e eşdeğer olduğunu kanıtlamıştır. NOT: Şiirsel biçimler ve müzikteki klasik dönem, Apollon törenlerinden esinlenmiştir. Pisagoru izleyenler bu oranları tek telden oluşan bir çalgı (Mono Chord) üstünde denemişler. Böylece tüm bir müzik sisteminin doğru tonlaması (Entonasyon) sağlanmıştır. Müziğin kişiliği etkileme olayına ethos denir. İlk kez Platon tarafından açıklanmıştır. (İ.Ö. 384-322) Yunan müziğinde aynı sanatçının çalıp söylediği monodilere; eşliksiz koro şarkılarına ve danslara eşlik eden çalgısal müzik biçimlerine rastlanır. Bu biçimler sonradan Rönesans bestecilerine örnek olacaktır. 1 51 Romalı Hristiyan Severinus Boethius (475-524) orta çağ başlarının en etkin kuramcılarındandır. Aristo’yu Latinceden Yunancaya çevirmiştir. De Institutione Musica adlı kitabında Pythagoras ve Platon’un felsefelerinden yola çıkıp müzik ve matematiğin ayrılmazlığına, müziğin insan karakterine etkisine ve eğitimdeki yerine değinir. ORTAÇAĞ Hristiyanlık Katolik kilisesinin papazları, kilise içine çalgısal müziğin girmesini yasaklamışlardır. Orta çağ papazları yüzyıllar boyunca müzik sanatını kilise koroları ve teksesli ilahilerle kendi egemenlikleri altında tutmuşlardır. NOT: En eski ilahi belgesi Mısır’ da bulunmuş 3. Yüzyıldan kalma bir papirüstür. Bizans ayin müziği I. Jüstinyen’in 527’de taç giymesiyle yerleşik bir geleneğe kavuşur. Bizans ezgileri tekseslidir, makamsaldır ve bağımsız ritimlerle donatılmıştır. Nota simgeleri yerine ses düzeyini gösteren işaretler kullanılmıştır. Önceden kiliseye yalnız org girmesine izin varken, sonradan noel gecelerinde üflemeli ve vurmalı çalgıların da kullanıldığı belgelenmiştir. İbranilerin Sinagog törenleriyle Yunan Mod’ ları, ilk yalın ezgilerin temelini oluşturur. Melizmatik (tek hecede çok nota) yöntemiyle oluşan pasajlar doğaçlamaya açık kapı bırakırken, yarım ve çeyrek ses aralıklı doğu makamları ezgilerin temelidir. 4. Yüzyılda Milano başpiskoposu Aziz Ambrosius (340-397) Katolik ilahilerinin düzenlenmesinde Bizans ve İbrani geleneğindeki tekniklerle halk ezgilerini harmanlamıştır. Anti (karşı) phone (ses) yöntemiyle iki ayrı koronun karşılıklı ve dönüşümlü olarak şarkı söylemesi ayinin etki gücünü artırmaktadır. Aziz Ambrosius böylece Katolik Kilisesi’nin düzenli ilahi okuma yöntemini kurmuş olur. Aziz Gregorius (540-604) Schola Cantorum adıyla erkeklerin ve erkek çocukların eğitildiği bir müzik okulu kurar. Neuma adlı alfabe harflerinden oluşan nota imgeleriyle ilahileri yazdırtıp kalıcılığı sağlar. Gregorius ezgilerin başlıca teknk özellikleri, teksesli bir melodi çizgisinde, Latince sözlere dayalı, eşliksiz erkek korosu için belli bir ritmik düzeni olmayan, bugünkü majör-minör gam dizisinden farklı, makamsal bir yapıda oluşlarıdır. Toscana’da Arezzo Katedralinin rahibi Guido, 1030 yılında koro çocuklarına duaları ezberletmek için bir yöntem bulur. Her yeni sesin bir önceki sesten daha yüksek başladığı bir halk ezgisi öğretir. Sonra bunu latince ve dinsel içerikli bir metne çevirir. Elinin parmaklarındaki girinti ve çıkıntılara metnin ilk hecelerini yazar. Böylece bir gam dizisinin sekiz notasını birden sergilemiş olur. Bu yöntem Guido’ nun eli olarak bilinir. Nota ve porte kavramını müzik tarihine getiren kişi Guido d’Arezzo’dur. 11. Yüzyıldan sonra dünyasal konular kendi çalgısına eşlik eden şarkıcılar tarafından seslendirilir. Böylece ilk din dışı ezgiler ortaya çıkar. Yöntem ilerde melodinin her notasına uyumlu bir nota eklenerek devam eder. Birden çok seslilik (Hetere-phoni) heterefoni’ ye dönüşür ve çok sesliliğe adım olarak kabul edilir. (Polyphony) Avrupa derebeylerinin şatolarında şarkı söyleyip şiir okuyan ozanlar (Minstrels), yavaş yavaş kilise baskısından kurtularak dünyasal konulu ve yaşama sevinciyle yüklü ezgiler ortaya çkarmışlardır. Bu ozanlar Goliard, jongleur, gleeman, troubadour, trouvere, minnessinger, meistersinger gibi isimlerle de tanınırdı. Çalgıları; arp, lavta ve fiddle’dır. Adam de la Halle en eski troubadour’dur. NOT: Missa (Messe, Mass) Orta çağ’ın başlıca ayin müziği biçimidir. Törende okunan en son dua olduğu için sözlük anlamı “ tören sona erdi, gidebilirsiniz” dir. Kyrie, Gloria, Credo, Sanctus, Benedictus ve Agnus Dei bazı 2 52 bölümleridir. İbranilerden kalan Hallelujah (Yaşasın Yehova) en coşkulu bölümüdür. Notayla söz üç yoldan uyuşur; Melizmatik (tek heceye çok nota), silabik (her heceye karşılık bir nota) ve neumatik (neuma yazısına bağlı olarak). 17. Yüzyılda orkestranın etlenmesiyle büyük bir müzik biçimine dönüşür. NOT: Carmina Burana adlı Beuron’ da, 13. Yüzyıldan kalma bir Benedikten manastırında bulunmuş el yazmalardır. Din dışı dünyadan (kadın, şehvet, içki, sarhoşluk, azgınlık) oluşan konuları içerir. Goliards adı verilen henüz yemin etmemiş öğrenci papazların üniversiteden üniversiteye gezip derlediği Latince, eski Almanca ve eski Fransızca dillerindeki ezgilerdir. Carl Orff, 1930’ da bu ezgileri Latince metniyle büyük orkestra, koro ve solistler için 25 bölümlü bir sahne kantatı olarak besteleyip üne kavuşturur. NOT: Farabi (870-950); Türkistan’ ın Farabi kentinde doğan islam filozof ve müzik teorisyeni El -Farabi orta çağ sonunda antik-yunan kültürünü en iyi tanıyan düşünür olarak bilinir. Sosyal bilimler ve sanat üzerine yazdığı kitapların yanı sıra 9. Yüzyıl ortasından 10. Yüzyıl başına dek Kitab-ul Musiki’yl Kebir (Büyük Müzik Kitabı) başlıklı bir eser yazmıştır. GOTİK ÇAĞ Sesin bir oktav yukarıdan veya aşağıdan söylenmesi, daha sonra 3’ lü, 4’ lü ve 5’ li aralıklarda başka bir sesin katılması durumuna organum denir. Org 7. Yüzyılda kiliseye girerek insan sesine eşlik etmeye başlamıştır. Zamanla Gregorius Ezgisi olmayan ve din dışı metinlerden oluşan “Concuctus” adlı ilk özgür biçimler ortaya çıkmaya başlamıştır. Kilise 12. Yüzyılda polifonik müziği koşullu olarak kabul etmiştir. Dinsel müzikte çokseslilik ilk kez Paris’ te Notre-Dame katedralinde başlar. 13. Yüzyılın en önemli vokal biçimi motet; Gotik Çağ içinde eski sanat döneminde ortaya çıkmıştır. 13. yüzyıl ortasından 15. Yüzyıla kadar Yeni Sanat Dönemidir. Ballade, Rondeau, Virelei, Caccia, Madrigale (16. Yüzyıl madrigali değil) bu dönemde ortaya çıkmıştır. Yeni Sanat Dönemine özgü ritim kalıbı izoritim; ritmik hücrelerin yenilenerek devam etmesidir. Guillaume de Machaut, Guillaume Dufay, Philippe, Vitry; parçaya bütünük kazandırmak amacıyla izoritmik kalıbı kullanmışlardır. Kanon; Çoksesliliğin gelişmesinde başka bir araç olarak ortaya çıkar. Guillaume de Machaut dinsel yapıtının başında Notre-Dame missası gelir. Motet; J. S. Bach’ ın motetleriyle bu vokal doruğa varır. Jacopo da Bologne (1340-1360) Fenice Fun adlı madrigaliyle İtalya’ daki Ars Nova akımının öncülerindendir. John Dunstable (1390-1453) orta çağ değerleriyle Rönesans sanatını birleştiren köprü bestecilerden biridir. RÖNESANS Rönesans kelime anlamı yeniden doğuş demektir. Müzik tarihinde 1450’ lerden 1600 başlarına kadar kapsar. Müzikte Rönesans, Burgonya ve Flaman bestecilerle başlamıştır. Bugünkü Belçika, Lüksemburg, Kuzey Fransa ve Hollanda. 3 53 Burgonya okulunun en önemli bestecisi Guilluame Dufay’ dır. Chanson ustasıdır. Franko-Flaman besteci Binchois, şansonlarla halka daha yakındır. Resimlerde perspektif kullanan Giotto, müziği de etkilemiş ve müziğe derinlik getiren çoksesliliğe esin kaynağı olmuştur. Müzik bu dönemde insancıldır. Kilise ve imparatorun otoritesinden kurtulmak çabasındadır. A capella korolar önem kazanmıştır. Dramatik duyguları anlatmak için kromatizm kullanılır. Her ulusun kendine özel şarkı biçimleri ortaya çıkmıştır. İngilizler Carol, Fransızlar Şanson (Chanson; aşk şarkısı), Lied Alman şarkısı, Frattola ise İtalya’ya özgü şarkılardır. Çalgısal müzik önem kazanmıştır. İlk çalgısal biçim Estampie’ dir. Pavan, Galliard ve Passamezzo gibi danslar, çalgı müziği ile aynı adı taşır. Klavyeli çalgılardan org, hava ile çalıştığından üflemeli sınıfa alınmıştır. Regal, Klavsen, Klavikord gözdedir. Fidel, Lavta, Arp’ın yanında flüt, blokflüt, yan flüt, obua’ nın atası (schawm) ve kornet, trompet, trombonun en eski şekli sacbut ve vurmalı çalgılar takımı yer alır. Büyük davullar, ziller, üçgenler ve küçük davullarla tefler danslarda ritmi güçlendiren çalgılardır. Rönesans dönemin karakteristik ses yapısı çalgıların homojen tınısıdır. Konsort (Consort) tek çalgı ailesinden oluşur. (üflemeli, yaylı vs.) İlk nota basımı 1501’ de Venedik’ te Giovanni Petrucci tarafından yapıldı. 15. Yüzyıl ortasında matbaa Almanya tarafından icat edildi. Petrucci 25 yıl içinde 50 ciltlik ses ve çalgı notası basmıştır. NOT: Musica Reservota, müziğin kendini geriye çekerek sözleri ön plana çıkarmasıdır. 16. Yüzyılda önemi artar ve madrigal, opera gibi vokal yapıtlarda güfte beste uyumuna ışık tutar. Josquin Despres ve Johannes Ockeghem bu yönteme özen gösteren bestecilerdir. Jacob Obrecht (1457-1505) missalarıyla ünlü Flaman bestecidir. Ockeghem’ in missa prolatonium’ unda kanon kullanılmıştır. Flaman besteci Johannes homofonik bir ritim çeşidi keşfetmiştir. Le Bataille de Marignan, savaş efektleri yaratmış ve askerlerin naralarını müzikle yansıtmıştır. NOT: Viyol 16. Yüzyılın ikinci yarısında İspanya’ da ortaya çıkmıştır. Telleri parmakla çekilen (vihuela), yay eklenmesiyle doğduğu sanılmaktadır. 4 54 REFORM Luther Kilisesi’ nin en önemli katkısı “koral” adlı ilahi biçimini getirmek olmuştur. Fransa’ da psalm, İngiltere’ de anthem olarak anılır. Reform; Thomas Tallis ve William Byrd gibi bestecileri ortaya çıkardı. Müziğin anlatımın önüne geçemediğini, sadece bir tür olduğunu anlatmak isteyen Palestrina, Papae Marcelli’ yi bestelemiştir. Ayrıca sayısı yüzü aşan missa, 375 motet, pek çok dinsel içerikli madrigal ve ilahi bestelemiştir. İtalyan Gioseffo Zarlino’ da Aristoksenus ve Rameau arasındaki en önemli kuramcıdır. Kontrpuan üzerine bilgiler geliştirmiştir ve Istitutioni Harmoniche en önemli yapıtıdır. Lassus, motetleri ve madrigalleriyle; kutsal missa ve pasyonlarıyla örnek bir Rönesans bestecidir. ALTIN ÇAĞ (GEÇ RÖNESANS) Bu dönemde İtalyan besteciler egemenliği ele almışlardır. Çağın sonunda opera doğmuştur. San Marco’ da önemli müzisyenler yetiştirmiştir. Andrea Gabrieli, yeğeni Giovanni Gabrieli bu dönemde yetişen önemli müzisyenlerdir. Andrea Gabrieli; 1571’ de Osmanlı donanması’ nın İnebahtı yenilgisi üstüne bir kutlama müziği bestelemiştir. Giovanni Gabrieli; yalnız çalgı topluluğundan oluşan ilk grupları kurmuştur. Bu şekil; Barok dönemin, çalgılarla insan sesi arasında denge kurma hazırlığıdır. Ulusal stillerin ilk kez doğduğu dönemdir. İlk İtalyan madrigalleri 1520’ lerde bestelenmiştir. Din dışı konular olarak ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Orlando di Lasso, en önemli madrigal bestecisidir. Rönesans sonundaki en ünlü İtalyan madrigal bestecisi Venosa prensi Carlo Gesualdo’ dur. Madrigal 16. Yüzyılın sonunda İtalyan sınırlarını aşıp; Münih, Prag, Viyana gibi çeşitli kentlere yayılır. İtalya’ dan sonra madrigal için en önemli ülke İngiltere’ dir. İngiltere kraliçesi Elizabeth, 1603 yılında ölmesine rağmen müziğe etkileri 17. Yüzyıl sonuna kadar sürmüştür. İngiliz Thomas Morley, 1593’ te üç ses için “Küçük Kısa Şarkılar” başlıklı bir Canzonetta besteler. İngiltere’ de madrigal besteciliği 1612’ den sonra düşüş göstermiştir. Klavikord, 18. Yüzyılda yerini piyanoya bırakmıştır. BAROK DÖNEM Başlama tarihi 1580 ve 1600 olarak bilinir. Bach’ ın ölümü olan 1750’ de bitiş tarihidir. Armoni tekniğinin mükemmele kavuştuğu dönemdir. Kantat opera gibi sahne sanatları filizlenmiştir. Vivaldi, Handel ve J. S. Bach gibi önemli besteciler bu dönemde yetişmiştir. 5 55 Dönem, İtalyan bestecilerin dünyasında doğar ve onların egemenliğinde gelişir. Almanya 30 yıl savaşlarından dolayı Barok Dönemin sonuna yetişir ve J.S. Bach ile müzik Almanya’ da doruğa ulaşır. Soylu aileler sanat koruyucusu olarak bestecilere maaş bağlar, orkestra besler ve opera evleri açarlar. Scarlatti, Corelli, Handel, Roma çevresinde prensliklerde iş bulur. Noel Antonio Puluche, iki kemancı için şu yorumu yapar; biri deniz üzerindeki pırlantalarda dolanıyor diğeri ise denizin dibindeki biçimsiz (eğri büğrü) incileri (barokları) aramakla uğraşıyor. 18. yüzyıl’ ın ikinci yarısındaki sanatçılar bu dönemde üretilen abartılı, süslü, karmaşık, düzensiz eserleri küçük düşürmek için “Barok” nitelemesini kullamıştır. Böylelikle dönem Barok olarak anılır. Dönemin Özellikleri Dönem müziğini anlatmak için karşıtlık (kontrast) kelimesi uygundur. Ses dolgunluğunda karşıtlık, sesi ikiye bölerek olur. Bu yöntem konçerto geleneğinin ilk adımıdır. Çoşkuyu, kahramanlık duygularını, derin düşünceyi, gizemi, arzuları, tutkuyu anlatmak için karşıtlıklardan yararlanılmıştır. Müziğin ifade kazanması –alçalıp yükselmesi- (gürlük) barok dönem boyunca gelişir. Ses gürlüğündeki işaretler ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır. Barok dönemde “basso-continuo” (sürekli bas) gerekliliği, bestecilerin armoniyi zenginleştirmesi ile ortadan kalkar. Sürekli bas çalgıları; lavta, klavsen, org ve gitardır. Barok dönemde kadans (durgu) ve ritim ögelerinde gelişme görülür. Tabanda armoninin temiz bir doku oluşturması, bestecilerin rahatlıkla uyumsuz akorları kullanmasına imkan sağladı. Yarım seslerin kullanımı belli bir disiplin (armoni) içine girince, majör ve minör kalıplar ilk kez bu dönemde ortaya çıkar. Uygulamada ise majör-minör sistemi 1680’ den beri kullanılmaktadır. Rönesans sonunda yalnız çalgılar için bestelenmiş, insan sesinden arınmış müzik biçimleri ortaya çıkmıştır. Canzona, Ricercare, Toccata gibi. Opera’ nın Doğuşu Opera’ nın ilk adı Drama per Musica’ dır. Dinsel dramların kilise dışına çıkarak din dışı ögelerden etkilenmesiyle “mystere” adlı oyunlar ortaya çıkar. Oyunların girişlerinde ve karakterlerin girişini vurgulamak için müzik kullanılır. Böylece tiyatro, koro ve çalgı birlikteliği sağlanır. Opera bugünkü tanımıyla; solistleri, korosu, orkestrası, kostümü, sahnesi, ışığı, dramatik oyunuyla müziğe uyarlanmış tiyatrodur. Wagner; romantik dönem sonunda tüm sanat dallarını birleştiren eser olarak operayı, Gesamtkunstwerk şeklinde tanımlamıştır. 6 56 İlk opera, 1597’ de Floransa karnavalında oynanan, Rinuccini’ nin şiirsel metni üstüne Peri’nin müziklediği “Dafne” dir. Euridice adlı bir mitolojik-pastoral oyunun müziklenmesiyle ortaya çıkan opera, bu türün en eski örneğidir. Opera, parlak ve zengin bir eğlence aracıdır. Kilise ve soylular tarafından büyük bir coşkuyla benimsenir. Ruh ve Bedenin Piyesi; Roma’ daki ilk dinsel operadır. Oratoryo; kutsal konuların, koro ve solistler tarafından orkestra eşliğinde söylenmesidir. İtalyan operaları, 17.yüzyıl başında Monteverdi ile ünlendi. 18. yüzyıl’ a kadar kadın sesi yasak olduğu için hadım edilmiş erkek seslerinden yararlanıldı. Çocuk soprano yada castrato diye bilinen bu sesler, kadın soprano yada kontraltoya benzesede; daha güçlü, daha duygusal, şehvetli bir ton ve incelikli parlak bir tekniğe sahiptirler. İlk kez 1565’ te Roma’ da Sistine Kilisesi için yapılmıştır. 1574’ ten sonra Münih’ te olağanlaşır. 16. Yüzyıl İtalyasında her operanın bir castrato’su vardır. Son Castrato Alesaandro Moreschi, 1922’ de ölmeden önce bir plak yaptı. Fransa’ da ilk opera eseri Jean Baptiste Lully tarafından yazıldı. Lully opera uvertürünün temel biçimini iç bölümlü yapıda kurmuş böylece Klasik Dönem senfonisine ışık tutmuştur. İngiltere’ de opera 17. Yüzyılda soyluların eğlencesi olarak, saray balesi benzeri “Masque” (Maske) adlı oyunlarla başlar. Henry Purcell kralın emri ile İtalyan ve Fransız stillerinibir araya getirerek İngiliz tarihinin ilk operası Dido ve Aeneas’ ı bestelemiştir. Alman besteciler operalarında Venedik ve Fransız stillerinden etkilenmişlerdir. Avrupa’ nın ilk opera evi 1637’ de Venedik’ te, İkincisi 1678’ de Hamburg’ da yapılmış ve 1738’ de yanmıştır. Mozart’ ın Saraydan Kız Kaçırma operası, şarkılı oyun türünde yazılmıştır. Reinhard Keiser, Hamburg operası için yüzü aşan beste yapmıştır ve ünlü alman opera bestecisi olmuştur. Barok Dönemde Çalgı Müziği Biçimleri Çağın temel çalgı biçimlerinden biri doğmuştur; Ricercare. Bölmesiz, sürekli akan işlemeli bir füg veya kanon yapısındadır. İtalya’ daki Capriccio, Ricercare, Fantasia; İngiltere’ deki Fancy’ dir. 18. yüzyıl’ da yerini füg alır. J.S. Bach’ ın müziksel sunuları Ricercare’ den yola çıkan en güzel örnektir. Konçerto Grosso (Büyük Konçerto), Barok Dönem çalgı topluluğu için yazılmış en önemli biçimdir. Konçerto Grosso biçimini ilk uygulayan 1700’ de Corelli olmuştur. Barok Dönem konçertolarında solo ve orkestranın karşıtlığı işlenmiştir. Klasik dönem konçertolarında ise solo ve topluluk arasında uyumlu bir söyleşi egemendir. Barok Sonat’ ta üçten altıya kadar bölümler vardır. Klavyeli çalgılara sonat biçimini uyarlayan ilk besteci Almanya’ da Johann Kuhnau, İtalya’ da ise Domenico Scarlatti’ dir. 757 Suit (demet); her biri değişik ülkelerin dansı olan, aynı müzik tonundaki küçük bölümlerin, karşıt tempolarla art arda dizilmesidir. Barok süitin bölümleri prelüd’ ün ardından; Allemande, Courante, Sarabande, Gigue’ dir. Araya Menuet, Gavotte ve arya da eklenebilir. 19. yüzyıl’ da bir operanın çalgılarla özetini yapmaya, daha sonra bir film müziğinin parlak bölümlerini özetlemeye de süit adı verilir. Tema ve Çeşitleme; Barok besteciler için yapıtın başından sonuna kadar bir bütünlük içindedir. Temayı tanınmaz hale getirmez. Ama Klasik Dönemde temayı tanınmayacak şekilde duymamız mümkündür. Bazı çeşitleme tarzları; Fantezi, Koral Prelüd ve Prelüd’ dür. Barok olgunlaştıkça Füg, Partita ve Passacaglia ile karşılaşırız. Opera’nın yanı sıra başka bir vokal biçimi ortaya çıkmıştır; Kantat. Madrigal 14. Yüzyıl’ da nakaratlı yalın bir şarkı türü iken, 16. Yüzyılda en iki ses için yazılmış din dışı şarkı formudur. KLASİK DÖNEM J.S. Bach’ ın ölüm tarihi 1750 ile Beethoven’ in ölüm tarihi 1827 yılları arasındaki dönemdir. Fransa’ da başlayan “Rokoko” akımından etkilenmiştir. Ciddi uzun yapılardan çok, küçük biçimde besteler yazılmıştır. Barok Dönem’ in Kontrpuan yapısına ve aşırı süslenmesine başkaldıran ilk harekettir. Komik Opera stili bu dönem ürünüdür. Adını Klinger’ in romanından alan “Fırtına ve Gerilim” akımı; Almanların, Fransızların Rokoko’suna başkaldırmadır. Zamanın gözde çalgısı Klavikord’ dur. 1742’ de Güneybatı Almanya’ nın Palatinate eyaletinin valisi Carl Theodor, ünlü besteci ve yorumcuları bir çatı altında toplayarak bir stil geliştirir. Bu stil, Menheim okulundan ileri gelir. J. Stamitz av boruları, trompetler ve asker bandosundan davulları toplayarak tarihte ilk kez yaylı ve üflemeli çalgıları bir araya getirir. Klasik Dönem Aydınlanma akımından da etkilenmiştir. Bu akımı destekleyen özellikle Rousseau; Barok Dönem bestecilerini fazla karmaşık olmakla ve temel amaçları unutmakla suçlarlar. Bu dönemde uluslararası kardeşlik önem kazanmıştır. Seçkin insanlar yerine genel halk kitleleri önemli hale gelmiştir. İlk kez saraylar dışında halk konserleri yapılmıştır. Amatör müzikçilerde bu konserlerde yer almışlardır. Müziğin amacı doğayı ve doğalı olduğu gibi duyurmaktır. Aydınlanma felsefesi, Klasik Dönem’ in büyük bestecileri Haydn ve Mozart’ ı hazırlamıştır. 1770-1830 arasında yazılan eserler Klasik Dönem müziğidir. 8 58 Londralı besteci Johann Christian Bach, en ünlü senfoni yazarıdır ve piyanoyu halk önünde çalarak onlara tanıtır. Piyano için sonatlar ve konçertolar yazmaktadır. Parisli bestecilerin bu dönemdeki en önemli çalışmaları senfonik yapıta iki yada üç solist sunarak “Konsertant Senfoni” biçimini geliştirmeleridir. Çeşitlemeler Barok dönemde temaya bağlı kalınarak yapılırdı. Fakat Klasik dönemde tema farklı ve tanınmayacak kıyafetler ile karşımıza çıkar. Armonik ritim, bu dönemde daha nettir. Barok yapıtlara göre daha ağır fakat önceki yıllardaki stile göre daha akışkan adımlarla ilerler. Bu dönemde gelişme gösteren en önemli biçim, sanattır. Bu dönemde yaratılan en önemli biçim ise Sinfonia’ dan farklı Senfoni’ dir. Tarihte ilk kez halk önünde yaylı çalgılar kuvarteti çalan besteci; Luigi Boccherini’ dir. Haydn orkestrasında 25 yorumcu yer alır. Bu topluluk yaylı çalgılar, flüt, 2 obua, 2 fagot, 2 korno ve bir de klavsenden oluşur. 1780 yılındaki Viyana’ da bir orkestra’ nın bile 35’den fazla üyesi yoktur. 18. Yüzyıl Sonu Klasik Dönem Haydn ve Mozart dönemidir. Beethoven; Klasik ve Romantik Dönemler arasında bir köprü olarak tanımlanır. Bazı kaynaklarda; Haydn, Mozart ve Beethoven Klasik Dönem üçlüsü olarak yazılır. Klasik Dönem müziğinin başlıca özelliği, öz ve biçim arasında kurduğu dengedir. Bu konuda Mozart, Haydn’dan bir adım öndedir. Ciddi Opera (Opera Seria); açık, kolay anlaşılır, mantıklı, doğal, uluslararası dile sahip olmalı ve dinleyenlere zevk vermelidir. Gülünçlü Oera (Opera-Comique) ciddi operanın arasına yerleştirilmiş, müzikli komik oyunlar niteliğindedir. Güncel karakterler sunar ve yerel dildedir. Opera Comique, Romantik Dönemde bile Fransa’ da geçerliğini korur. Mozart bu dönemde operayı kusursuz bir yapıya kavuşturur. Alman Lied’ i bu tür solo şarkılarda en önemlisidir. Çünkü bir sonraki romantik akımın en gözde vokal biçimi Lied olacaktır. 1736’ da ilk Lied’ ler Leipzig’ de basılır. Berlin Lied’ lerinin silabik olması ve halk ezgisi renkleri taşıması öngörülür. Bu özellikler “Sturm und Drang” akımının duyarlı felsefesinden kaynaklanır. ROMANTİK DÖNEM 19. Yüzyılı baştan sonra kapsar. 1830’ dan 20. Yüzyıl başlarına kadar uzanan müzik akımıdır. 959 19. yüzyıl sonunda ulusçuluk, Post-Romantizm ve izlenimcilik akımlarının kökleri romantizme dayanır. Kahramanları ve kahramanlık hikayelerini dile getiren düz yazı şekindeki edebiyat yapıtlarına roman denir. Klasik dönemdeki kuralcı sınırlara bir başkaldırıdır. 18. Yüzyılda müzik; halkın veya belli bir kitlenin eğlencesi içindir. 19. Yüzyılda bestecinin kendisini anlatması gereksiniminden doğar. Sanatçılar 12. Yüzyıl Gotik sanatçılarına ilgi duymuşlardır. Sebebi, Klasik Dönem gibi sınırlı kalmamak, öznel anlatım ve içten gelen bir haykırışı anlatabilmektir. Konser kurumları ve festivaller artar. Besteci, küçük kitleli dinleyiciler ve onlar için beste yapmaktan kurtulmuştur. Dönemin yükselen kişilerinin müziğe ayıracak vakti olmadığından, besteci ile yönetici kitle arasında derin bir uçurum oluşur. Romantizm’ i bu dönemde “tanımlanamayan düşgücü” olarak nitelemişlerdir. Kentleşmenin getirdiği bunalım sonucu sanatçı doğaya sığınmak ister. Bu yüzden doğaya övgü eserlerde önemli yer tutar. Müziğin giderek gelişmesi, zor eserleri getirir. Sonuçta amatör bestecilerin yerlerini virtiöz yorumcular alır. Dönem bestecileri armoni ve kontrpuan sınırlarını zorlamaktadır. Yazılan eserler çalgıların sınırlarını zorlar niteliktedir. Berliöz, Paganini, Listz, Verdi, Wagner, Chopin ve Donizetti dönemin önemli bestecilerindendir. Romantik dönemin gözde çalgısı piyano olmuştur. Piyano çalma tekniği açısından 19. Yüzylda başlıca üç okul ortaya çıkar; Clementi öğrencilerinin çalma yöntemleri, Gottschalk’ ın çalma yöntemi, Listz ve Rubinstein’ ın teknik ve virtiözeyi gözeten parlak yöntemleri. Rubato çalma tekniği Chopin ile gelişmiştir. Rubato zamanı esnetmek anlamındadır. Klasik senfoni biçimi; Manheim Okulu ve Haydn-Mozart geleneğiyle ünlenmiştir. 19. yüzyıl klasik biçimde senfoniler; Schubert, Schumann, Mendelson, Bhrams, Mahler ve Brucner tarafından yazılmıştır. Beethoven’ in Pastoral Senfonisi ile programlı müzikler başlamıştır. Programlı müzikler giderek senfonik şiir biçimini ortaya çıkarmıştır. Listz senfonik şiirin babasıdır. Sonradan Richard Strauss bu biçimin ustası olur. Senfonik Suit, Suit biçiminin romantik döneme uyarlanmış halidir. Oda müziği klasik dönemin, Senfoni romantik dönemin ürünüdür. Schubert’ in Alabalık Beşlisi tüm romantik dönemin en ünlü oda müziği yapıtı olmuştur. Lied, şiir dizelerinin piyano eşliğinde şarkıya dönüşmesidir. Beethoven’ ın 9. Senfonisinden sonra bir çok korolu senfoni yazılmıştır. 10 60 Gerçek anlamda öz ve biçim olarak Romantik anılan ilk senfoni, Schubert’in bitmemiş senfonisidir. Müzik tarihinde arabesk kelimesini ilk kullanan Robert Schumann’ dır. Fantastik senfonisinde Berliöz, İrlandalı tiyatro oyuncusu Harriet Smithson’ a olan aşkını dile getirir. Oda müziği 2 veya 8 çalgıdan oluşur, şef gerektirmez. Oda orkestrası yalnız yaylı çalgılardan oluşur. 18-20 çalgıya kadar ulaşabilir. Kesintisiz tek bölümde yazılan kompozisyon biçimine “Rapsodi” denir. 19. Yüzyılda Opera Romantik Dönemin en önemli özelliği, her ülkenin kendine özgü bir müzik anlayışı geliştirmesi, böylece kendi ulusunun renklerini taşıyan bestelere yol açılmasıdır. Almanya’ da Richard Wagner’ in müzikli dramları başlı başına çığır açmıştır. Fransa’ da Meyerbeer, Berliöz, Boieldieu, Offenbach ve Bizet; İtalya’ da Rossini, Donizetti, Bellini, Verdi ile müzik (opera için) doruğa tırmanır. Büyük Opera 19. yüzyıl’ ın ilk yarısında operanın başkenti Paris olarak kabul edilir. Büyük Opera (Grand Opera) Fransız Devrimi’ nin getirdiği değişimler ve Napolyonun sanat anlayışı, bu opera türünün doğmasına yol açar. Kalabalık sahneler, tarihsel ve mitolojik kahramanlık konuları, bale, dans, geniş koro, zengin dekor ve alabildiğine görkemli müzik grand operanın özelliklerindendir. Bir önemli özelliği de her sözün müzikleşmiş olmasıdır. Opera-Comique Grand Opera ile yarışan bir türdür. İki türün başlıca teknik farkı, opera-comique’ de resitatif yerine konuşma diyaloglarının da yer almasıdır. Boyut olarak opera-comique, daha az şarkıcı ve çalgıyı kapsar. Yarı ciddi bir dram veya gülünçlü bir konu ele alır. Komik opera, İtalyan opera Buffa’ sı ve İngiliz Ballad operası’ nın da etkisinde kalmıştır. 20. yüzyılda Amerikan Birleşik Devletleri’ ne kadar yolculuğunu sürdüren komik opera geleneği, değişim geçirerek müzikale dönüşmüş ve yeni bir canlılık kazanmıştır. Lirik Opera Komik Opera’ nın romantik dali bir süre sonra lyrique-opera’ yı geliştirir. Lirik opera; Grand Opera ile Comique Opera arasında bir yerdedir. 11 61 İtalya’ da Opera Yenilikleri denemek ve köklerinde değişiklik yapma fikrine İtalyan besteciler yanaşmamıştır. Fakat romantik ögeler İtalyan operasının dokusuna yavaş yavaş işler. İtalyanların müzik arenasında gösterdikleri en önemli biçim opera olmuştur. Bu biçimler Seria ve Buffa’ dır. Orkestra renkleri tahta üflemeli çalgılar ve kornolarla zenginleşir. 19. yüzyıl İtalya’ nın ciddi (Seria) opera kurucusu Alman besteci Johann Simon Mayr’ dır. İtalya operası için önemli 4 isim; Rossini, Bellini, Donizetti ve Verdi’ dir. NOT: Wagner 1869’ da “Müzikte Yahudilik” başlığı altında bir yazı yayımlamıştır. NOT: 19. Yüzyıl sonunda ortaya çıkıp, 20. Yüzyıl sanat dallarını etkileyen akım “Sembolizm” dir. 19. yüzyıldan kaynaklanan ve operayı etkileyen akım ise Verisimo (Gerçekçilik) akımıdır. Post Romantikler Bu zamanda Alman kültürüne karşı Avrupa’ da iki akım gelişir. Her ülkenin kendi müziğini arayıp bulduğu ulusçu akım, diğeri de Fransız okulunun geliştirdiği İzlenimcilik akımı. Anton Bruckner, Gustav Mahler, Hugo Wolf, Richard Strauss; romantizmin son dönemindeki müzik dilini yeni çağa taşıyan bestecilerdir. Post Romantik bestecilerin ortak özellikleri, uzun ve büyük çaplı senfonik eserler yazmaları, müzikte betimlemeler yapmalarıdır. NOT: Hildegard von Bingen (1098-1179) özgeçmişi bilinen ilk kadın bestecidir. Tarihte Kadın Besteciler Rönesans dönemde ilk kez madrigal kitabı yayınlayan kadın besteci; Casulana Maddalena dikkat çekmiştir. Erken barok dönemde rastlanan ilk kadın besteci Barbara Strozzi. Olgun barok dönemde Fransız besteci Elisabeth-Claude Jacquet de la Guenne. Romantizm döneminde Clara Schumann (Robert Schumann’ ın eşi) Fanny Mendelsshon (Felix Mendelsshon), Alma Mahler (Gustav Mahler) 20. yüzyılda ünlenen Amerikalı besteci Amy Bench. Modern Amerika’ nın ilginç kadın bestecisi; Ruth Crawford Seeger (1901-1953) Günümüzde Rus Sofia Gubaidulina, Japonya’ da Keiko Abe, İtalya’ da Ade Gentile gibi bestecilerle, Türkiye’ de bir çok kadın besteci yetiştirmiştir. Romantik Dönemden 20. Yüzyıla geçiş Fırtına ve Gerilim akımının müziğe yansıttığı içedönük ve aşırı duygusal söylem, bir sonraki çağın ilk yarısında kullanılan melzemeyi de içerir. 12 62 Beethoven; Klasik akımı Romantik akıma bağlayan bir köprüdür. Rus Beşleri; Mili Balakirev, Cesar Cui, Aleksandr Borodin, Modest Mussorgski, Nikolay-Rimsky Korsakov. Çaykovski’ nin Bale için 3 dev yapıtı bulunmaktadır. Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran. 19. yüzyıl’ ın son yirmi yılında Rus Beşleri öncülüğünde Avrupa’ nın her yanından ulusal renkleri işleyen besteciler ortaya çıkar. Bohemya’ da yetişen Stamitz gibi besteciler Mannheim Okulunu kurarak müzik tarihindeki senfoni geleneğini yerleştirmişlerdir. Kamışlı, madeni üflemeliler ve vurmalı çalgılardan oluşan müzik topluluğuna bando adı verilir. En eski ilk bando topluluğu 1771’ de Josiah Flagg tarafından kurulan 64. Alay bandosudur. 20. YÜZYILA GİRİŞ Bazı kaynaklara göre 19. Yüzyıl’ ın son döneminden (1880), 20. Yüzyıl sonuna dek bestelenen müziğin tümü Modern Müziktir. Bazı kaynaklara göre ise 1900’ ün ilk yıllarından itibaren modern müzik, sonrası ise Post Modernizm dönemidir. Romantik dönemin sonlarında akorların karmaşık kurgusu, müzik anahtarının sürekli yer değiştirmesi, dolayısıyla armonik yürüyüşün belli bir ses merkezine bağlı kalmayışı gibi ögeler göze çarpar. 20. yüzyılda söz edeceğimiz bir akım ise “Secession” akımını temsil eder. 20. yüzyıl müziğinde başlıca adı geçen akım “Modernizm” dir. Belli bir müzik merkezine (tona) bağlılık ortadan kalkacaktır. Uyumlu akorlar kadar uyumsuz akorlarda özgürlük kazanır. Atonal müzik, 20. Yüzyılı diğer çağlardan ayıran satırbaşı özelliklerden biri olacaktır. Avrupa merkezli olan müzik, yeni tanışmanın etkisi altında kalacaktır. Uzakdoğu, Orta Asya, Güney Asya, Afrika ülkelerindeki yerel müzikler; gerek yapıları gerekse çalgıları ile büyük ilgi toplayıp, Avrupa ve Amerikalı bestecilere esin kaynağı olacaktır. 19. yüzyılda İtalya’ da batı katı gerçekçiliği anlatan operalar, 1900 ile birlikte ruhsal sorunları dışa vuran, toplumsal değerleri içeren, kısa süreli, güncel konuları işleyen, sıradan dekor ve kostüm gerektiren operalarla daha yumuşak insancıl konulara döner. Bu çağın teknolojik gelişmeleri bireyselliği öne çıkararak bestecileri enstrüman odaklı beste yapmaya teşvik etmiştir. Bir süre opera yazılmamasının sebebi budur. İzlenimcilik akımı, bestecinin yazdığı eserde dinleyicide de kendi tepkilerini uyandırma amacındadır. İzleyicide de aynı tepkiyi uyandırmak. 20. yüzyılın ilk 10 yılında orkestra kavramı doruğa ulaşır. (Çalgı sayısı ve ses rengi) Birinci Dünya Savaşı sonrasında anti-romantik akım ile büyük orkestralar yerini küçük topluluklara bırakır. Caz Müziği 1363 Caz müziğinin kökenleri 19. Yüzyıl sonunda Kara Afrika boylarından ABD’ ye getirilen toprak kölelerinin, özgün elbiseleriyle New Orleans’ daki ilk yerleşim bölgesinde var olanAmerikan müziğinin birleşimine dayanır. Afrika’ nın ritim ve ezgi dağarcığı, batı müziğinin armoni dili ve biçimleriyle Afro-Amerikan bir birleşim oluşturmuştur. Protestan zenci kölelerin “spiritual” adını alan ruhani şarkıları, iş şarkıları, savaş şarkıları, tapınma yakarışları ve duygulu bluesları; Amerikan popüler şarkılarıyla kaynaşmıştır. Başlıca özellikleri doğaçlama, poliritim, noktalı (senkoplu) ritim, swingli çalış, karmaşık armoniler ve kendine özgü bir tonlama biçimi sayılabilir. 1921’ de John Alden Carpenter, Krazy Kat adlı caz bestesini yazar. Böylelikle Klasik müzik ile Caz ilk kez birlikte kullanılmaya başlar. İkinci Dünya Savaşı’ ndan sonra Penderecki ve Babbitt gibi bestecilerde büyük orkestralarda caz stili uyarlaması yapmışlarıdır. NOT: Atonalite yönteminin bulucusu; Arnold Schönberg “belli bir tona bağlı olmayış, birden çok tona bağlılık” tanımını yeğ tutar. Dışa vurumculuk akımı (Expressionizm) bir biçem özgürlüğü, güçlü anlatım ve kocaman bir çığlıktır. Özü daha net ve sınırsız anlatabilmek amacıyla kalıplardan ve sınırlardan kurtulmak için bir başkaldırıdır. Her sanat dalı bu akımda özü aktarmak için kendine göre teknik yöntemler geliştirir. (İkinci Viyana Okulu Bestecileri) Ortak nokta, kalıpları kaldırmak, geleneksel tümce yapısını ve biçim sınırlarını yıkmaktır. Müzik tarihinde Haydn, Mozart, Beethoven, Birinci Viyana Okulu; Schönberg, Berg ve Webern, İkinci Viyana Okulu adıyla anılır. Yeni Klasikçilik 20. yüzyılın ilk yarısında teknik kurguyu sağlamlaştırmak adına; Klasik, Barok hatta Barok öncesi dönemlere başvuran besteciler için kullanılır. Akımın öncü yapıtı Stravinski’ nin Pulcinella Balesi (1920) olarak bilinsede, Sergey Prokofiyev’ in Klasik Senfonisi (1917) daha önce aynı özellikleri göstermiştir. İkinci Dünya Savaşı arasında kalan yıllarda Avrupa’ da pek çok besteci Yeni Klasik akımdan esinlenmiştir. Klasiğe dönüş, yeni müzik dili arayışında çok kaynaklı incelemelere ve seçmeciliğe (eklektizm) doğru yeni ufuklar açmıştır. NOT: Yararlı müzik; Paul Hindemith, Kurt Weill ve Ernst Krenek gibi bestecilerin ortaya attıkları müzik türüdür. Amaç; sanatı daha geniş çevrelere yayma, eğitim amacıyla kullanma görüşünden kaynaklanmıştır. Bu da sanat halk için görüşünü desteklemektedir. “Üç Kuruşluk Opera” yapıtı buna en güzel örnektir. Folklorizm 20. yüzyıl’ da sömürgeciliğin sona ermesi ile her ülke kendi sınırlarını çizmiş ve kendi ulusal özelliğini taşıyan müziği üretmek zorunda kalmıştır. Amerika’ da yerlilerin Kızılderili geleneğinin müziği kadar, caz müzikte sanat müziğine dahil edilir. Türk Beşleri başta olmak üzere; Tüzün, Baran, Sun, Akın gibi besteciler, Anadolu’ nun yöresel halk müziğini inceleyip çok sesli sanat müziği içinde bütünlemişlerdir. Gelecekçilik 14 64 1909 yılında Filippo Tommaso Merietti; bir paris gazetesinde yayınladığı bildirgeyle gelecekçi sanat akımının başlamasına yol açar. Amaç; çağdaş makinelerin getirdiği hızlı devinimden kaynaklanan yeni yaşamın, enerjik ve dinamik niteliklerini, canlı bir şekilde sanata yansıtmaktır. Felsefesi kolayca; artık sanatçı sokağa çıkmalı, kalabalığın arasına karışmalı, yaşamın içindeki sesleri sanatına yüklemelidir. İsviçreli besteci Honegger, ilk kez 1921’ de müziklediği “Hazreti Davud” adlı dramatik mezmuruyla ünlenmiştir. Pasifik 231 adlı senfonik bölümüyle doğruğa çıkmıştır. NOT: 20. Yüzıl’ da Modern Operayı hazırlayan akımlar; Post-Romantizm, İtalyan gerçekçiliği ve ulusçuluktur. ABD’ de Opera ve Müzikal 1930’ da Copland ve Thompson, Çğdaş Amerikan Müziğinin zenginliğini, halk ezgileri, caz ve koral müzikle birleşmiştir. John Cage, 1960’ ların başında değişik ortamları birleştirerek görsel ve işitsel sanatlara yeni bir giysi sunar. Canlı elektronik müzik yorumuyla ışık etkinliğini birleştirdiği HPSCHD, yeni bir çıkış noktası bulur. NOT: HPSCHD; John Cage’ in farklı ortamları bir araya getirerek oluşturduğu eserdir. (HaPSiCHorD) Batı Müziği’ nin dışında Uzakdoğu ve Asya normlarını müziğe taşıyan operalar hipnotize edici bir etkinin peşindedir. Müzikal Müzikal tiyatro ailesinden türeyen operet benzeri bir türdür. Çağdaş Amerikan Müziğinin özelliklerinden biridir. Müzikalin içinde tiyatroyla birleşen danslar, şarkılar ve renkli bir orkestrayla görkemli sahneler yer alır. 20. Yüzyılda Amerikalı Besteciler ve Elektronik Müzik Amerika’ da geleneksel sanat anlayışı ile avant-garde’ i birleştiren köprü besteci Charles Ives’ dir. Schönberg ve Stravinski başta olmak üzere savaştan kaçan besteciler, Amerika’ ya yerleşmeye başladı. Böylece Çağdaş Amerikan Müziği geniş bir ses paleti ve büyük formlara yönelir. Elektronik Müzik Sesleri elektronik üretilen her müzik, elektronik müzik olarak tanımlanır. Önceleri yalnız sanat müziğinde denenmiştir. 1970’ den sonra popüler müziğin besin kaynağı olmuştur. NOT: Akustik Çalgıları güçlendirmek için ilk deney 19. Yüzyıl’ ın başında yapılmıştır. Beethoven Wellington’ un Zaferi başlıklı yapıtında, nepomuk tarafından icat edilen mekanik bir aygıt kullanılmış; bu aygıtların hava basıncından faydalanıp üflemeli yaylı ve vurmalı çalgıların sesini ikiye katlayan bir etki yaratmıştır. 1906’ da Thaddeus Cahil; Telarmanyum adını verdiği, dinamolarla ses üretilen 200 tonluk bir aygıt yaptı. 1952’ den başlayarak dünyanın değişik merkezlerinde elektronik müzik stüdyoları kurulmuştur. 15 65 NOT: 1946’ da Almanya’ nın Darmstadt kentinde kurulan Darmstadt Okulu, 1Sanat Sanat İçindir” anlayışının barınağıdır. Tümel dizisellik (Total Serializm) tekniği bu akımın başlıca özelliğidir. 20. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Doğru Bu dönemdeki bestecilerin en büyük şansı, kendinden önceki binlerce yılın getirdiği birikimi bir başvuru kaynağı olarak kullanabilmesidir. Sanat sanat içindir sözünün yeniden geçerli olduğu bir döneme kapılar açılmıştır. 2000’ li yıllardan bu yana yalnız yeni müziğe adanmış festivaller ve konser dizileriyle, giderek gelişen bir izleyici kitlesine kavuştuğu da bir gerçek. Özgür Denemeler Dada, Birinci Dünya Savaşı’ yla yaşanan gereksiz vahşeti protesto eder. Yerleşik ahlak kurallarının ve estetik değerlerin anlamsızlaşmasından yakınır. Andrea Breton’ un bildirgesinde her türlü denetime başkaldıran, estetik ve ahlaki değerleri sarsan savlar, müziğe de yeni bir rüzgar getirir. Sezgiselin ve doğaçlamanın rüzgarıdır bu. Böylece besteciye de yorumcuya da bir özgürlük tanınır. Minimalizm Minimal müziğin beşiği Amerika’ dır. Batılı besteciler esin kaynağı’ nı; Uzakdoğu, Japonya, Bali, Endonezya, Hindistan ve Afrika’ da bulur. Minimalist besteci; ritim, armoni ve biçim kaygısını bir kenara bırakarak; tek düze bir ortam ve büyülemişçesine kendinden geçiren bir müzik yaratma peşindedir. TÜRKİYE’ DE MÜZİK Türk Müziği tarih boyunca, batı müziğinden farklı bir ses sistemi içinde kendi geleneğindeki makam ve usul yapısında gelişmiştir. Türklerin islam dininden önce şaman inancına bağlı oldukları ve bu kökten kaynaklanan vurmalı çalgıların etkisindeki askeri müzik geleneği, Osmanlı İmparatorluğu’ nun mehter müziğine aktardıkları bilinir. Sanat Müziği; divan edebiyatına bağlı güfteleriyle sarayda ve dinsel çevrelerde yorumlanan müziktir. Halk Müziği; halk edebiyatına dayanan, halk arasında çalınıp söylenen ve kendine özgü aksak ölçüleri içeren müziktir. Polifoni 19. Yüzyıldan sonra Türk Müziğine girmeye başlamıştır. II. Mahmut; 1826’ da Yeniçeri Ocağını kaldırıp yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye’ yi kurmuştur. Aynı zamanda Yeniçeri Mehterhanesini kaldırarak Muzika-yı Hümayun’ u oluşturmuş ve başına da İtalyan Giuseppe Donizetti’ yi getirmiştir. Donizetti’ nin kurduğu topluluk yalnız askeri bando değil, saray bandosu olarak da görev yapmıştır. Donizetti 1846’ da bu topluluğuna yaylı sazlar bölümü ekleyerek batı tarzında bir orkestra kurmuştur. Topluluk İstanbul sokaklarında verdiği konserlerle halkı çokseslilik ile tanıştırmıştır. 16 66 Sultan Abdulmecid batılı anlamda müzik öğrenen ve piyano çalan ilk padişah olmuştur. Sultan Abdulaziz ilk çoksesli beste yapan padişah olarak bilinir. Sultan V. Murat ise üç ciltlik solo piyano parçalarıyla batı tarzındaki en zengin beste dağarına sahip padişahtır. Sultan II. Abdulhamid’ in piyano ve keman çaldığı da bilinir. Donizetti’ nin ardından Muzika-yı Hümayun’ un başına geçen Guatelli Paşa, Türk şarkılarını armonize etmiş ve marşlar bestelemiştir. Ayrıca nota kitaplığı kurarak büyük hizmet vermiştir. 1908’ de Meşrutiyetin ilanından sonra, Saffet Atabinen; İlk Türk Şef olarak bu topluluğun başına geçmiştir. 1917-1918 yıllarında Muzika-yı Humayun, Zeki Üngör yönetiminde Avrupa’ nın çeşitli kentlerinde konser turneleri yapmıştır. Yeniçeri de mehterhane dağılınca Muzika-yı Humayun kuruldu. Önce Fransız Manguel, sonra da Giuseppe Donizetti bando şefi olarak gelir. Donizetti, Mahmudiye Marşını besteleyen bestecidir. 1856’ da “Paşa” ünvanı almıştır. (20 yıl hizmetinden sonra) Donizetti, Abdulmecid padişah olunca Mecidiye Marşını besteler. Macidiye marşı 22 yıl boyunca ulusal marş olarak çalınmıştır. Cumhuriyetle Kurumsallaşan Çoksesli Müzik Müzik tarih boyunca kitleleri en çabuk etkilemiş sanat dalı olarak Atatürk’ ün devrimleri arasında ilk sırayı almıştır. Atatürk, 1924’ te Muzika-yı Humayun’ u İstanbul’ dan Ankara’ ya çağırtmıştır. Bundan sonra bu topluluk Risayet-i Cumhur Musiki heyeti adını almıştır. Sonradan bu topluluk Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası, daha sonra da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası adını alacaktır. İstanbul’ da 1917’ de kurulan ilk müzik eğitim kurumu Darülelhan (Melodiler Evi), Cumhuriyetle birlikte yeniden şekillenerek bir konservatuara dönüşmüştür. Bu kurum daha sonra İstanbul Belediye Konservatuarı ve İ. Ü. Devlet Konservatuarı’ na dönüşecektir. 1924’ te Ankara’ da kurulan Musiki Muallim Mektebi, öğretmen yetiştiren bir kurum olarak önemli bir işlev üstlenmiş, 1936’ da kurulacak Ankara Devlet Konservatuarı’ nın ilk tohumları atılmıştır. 1935’ te ünlü alman besteci Paul Hindemith, müzik yaşamını ve müzik eğitim kurumlarını yeniden düzenlemek için Ankara’ ya davet edilmiştir. Hindemith’ in hazırladığı bir öğretim raporu uyarınca 1 Kasım 1936 tarihinde Ankara Devlet Konservatuarı’ nın açılışı gerçekleşmiştir. Türk Beşleri Atatürk döneminde yurt dışına gönderilmiş besteciler, Avrupa ülkesinde öğrendiklerini yapıtlarında uygulamış bestecilerden oluşur. 17 67 Bu kişiler besteci, eğitimci, müzik kurumlarının kurucusu, birer çalgı ustası ve orkestra şefi olarak dahizmet vermişlerdir. Türk Beşleri; Necil Kazım AKSES, Cemal Reşit REY, Hasan Ferit ALNAR, Ahmed Adnan SAYGUN, ulvi Cemal ERKİN’ dir. Türk Beşleri tanımı, Halil Bedii Yönetken’ in “Rus Beşleri” ne öykünerek yaptığı bir yakıştırmadır. Ortak amaç; Türk müziğinin makamsal, ezg,sel ve ritimsel yapısıyla batı’ nın polifonik dokusunda, batı biçim ve tekniğini kullanarak besteler yapmaktır. Yeni Türk Müziği’ nin ilk ürünü Cemal Reşit REY’ in 1926’ da yazdığı ve hemen o yıl Paris’ in Playel salonunda seslendirilen, Heugel matbaası tarafından yayımlanan 12 Anadolu Türküsüdür. İkinci kuşak Cumhuriyet bestecileri ve “Avant Garde” olarak adlandırılır ve Bülent AREL ve İlhan USMANBAŞ öncüdür. 12 ses yöntemi ve dizisellik gibi yöntemleri uygulamıştır. Kemal İLERİCİ; dörtlü armoni yöntemiyle makamsal müziği çokseslendirme yoluna gitmiştir. Batı Müziğindeki Türk Etkileri Batı müziğinde Türk etkisi, orkestralardaki vurmalı çalgılarda, tirmik dokuda, gizemli ezgilerde, opera ve bale yapıtlarının tiplemelerinde, konularında ya da mekanlarında gözlenir. Mehter bandosu; batıya Türk sesini duyuran başlıca öge olmuştur. Batı orkestrasının yerleşik çalgıları arasına giren nice vurmalı çalgı; nakkane, kös, üçgen zil ve çevgan gibi Türk mehter müziği çalgılarından gelmedir. İkinci viyana kuşatması’ ndan sonra başta viyana olmak üzere tüm avrupada bir Türkomanya yaşanır. (Kahve, lokum, maskeli balo, ip cambazları, karnavallar, kuklalar) 1770’ lerde Türk Marşı yazmak, bir çok batılı besteci arasında moda haline gelir. Mozart La Majör piyano sonatının son bölümünü “Alla Turka” başlığı altında bir marş yazar. (1778) İkinci kuşak Türk besteciler (Türk Beşlerinden sonrası); Kemal İLERİCİ, Ekrem Zeki ÜN, Bilent TARCAN, Bülent AREL, İlhan USMANBAŞ, Ertuğrul Oğuz FIRAT, Nevit KODALLI, İlhan MİMAROĞLU, Ferit TÜZÜN’ dür. Üçüncü Kuşak Türk Besteciler; yer yer çağın getirdiği karmaşık yapıları kullanmışlardır. Post-Webern diziselliğinde ton duygusundan arınmış yapılar bestelemişlerdir. Kemal SÜNDER, İlhan BARAN, Ali Doğan SİNANGİL, Muammer SUN, Cenan AKIN, Çetin IŞIKÖZLÜ, Ahmet YÜRÜR, Okan DEMİRİŞ’ dir. Bu bilgiler Evin İLYASOĞLU’ nun “Zaman İçinde Müzik” kitabının özeti niteliğinde yazılmıştır. Başka bir kaynak kullanılmamıştır. Düzeltme ve dönüt için; Yiğit ERKOÇ erkoc.yigit@gmail.com 18 68 22. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE - GÜNÜMÜZDEN GELECEĞE 22. Geçmişten Günümüze – Günümüzden Geleceğe Türk Müzik Kültürü TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ Türk müzik kültürü, Dünya’ daki tüm Türk devlet, toplum, topluluk ve bireyleri ile onların yaşadıkları tüm Türk ülke, bölge ve yörelerinin müzik kültürüdür. Türk Müziği, Dünya müzik kültürünün en eski, en köklü, en etkin ve en yaygın ögelerinden biridir. Türk Dünyasının müzik Kültürü, Kuzey Kıbrıs, Kafkasya, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile özerk, yarı bağımsız veya bağımlı, yaşayan örgütlü veya örgütsüz, irili ufaklı tüm Türk toplum ve topluluklarının müzik kültürleri anlaşılır. Türk Müzik Kültürü ilk kökenleri itibariyle M.Ö. 4000’ e hatta bir görüşe göre taş çağlarının ilk dönemlerine uzanır. Tarih çağlarının başlamasıyla birlikte adım adım kendisini belli eder. Türk dilinin oluşumuyla birlikte M.Ö. 3000’ den itibaren Altay Müzik Kültürü olarak belirir. M.Ö. 2000’ den itibaren yavaş yavaş ilk yurtlardan çıkarak Orta Asya Türk Müzik Kültürü olma yoluna girer. M.Ö. 5. Yüzyıl dolaylarında tarih sahnesine çıkmaya başlayan hunlarla birlikte Hun Müzik Kültürü olarak iyice belirginleşir. M.Ö. 1000 yıldan 6. Yüzyıla kadar Gök-Türk Müzik Kültürü veya Türk Müzik Kültürü olarak anılır. Türk Müzik Kültürünü beş ana dönemde gerçekleşen başlıca müziksel gelişim oluşum, değişim ve dönüşüm evreleri üzerinde durup yoğunlaşarak incelemek ve betimlemek olanaklıdır. 1. Altaylılar Dönemi 2. Hunlar, Göktürkler Dönemi, Uygurlar Dönemi 3. Karahanlılar Dönemi, Gazneliler Dönemi, Selçuklular Dönemi 4. Türkiye Selçukluları, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi 5. Bağımsız Türk Cumhuriyetleri Dönemi (Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan) 1. ALTAYLILAR DÖNEMİ Tarih öncesi çağlara uzanan her müzik gibi Türk Müziği de başlangıçta çok az perdeli idi. Ezgiler iki perde arasında dolaşıp dururdu. Perde sayısı arttıkça ses de arttı ve mod öncesi müzikte en ileri aşamaya gelindi. Ezgisel seyir yalın, ritim ise çeşitli idi. Biçim çoğunlukla yüneleme (tekrarlama) ve başkalama (çeşitleme) şeklindeydi. İnsan sesi ve şarkı çalgıdan öncelikliydi. İnsan sesine veya şarkıya eşlikte davul ve def’ in önceliği vardı. Boru (borguy) ve Kopuz’ un (kubuzun) ilk örneklerine erişildi. Şaman Müziği denilen büyüsel, dinsel, törensel, müzik giderek belirginleşti. Altaylıların yavaş yavş Orta Asya’ ya dağılmaları ile birlikte “Altay-Türk Müzik Kültürü” dar yöresel bir müzik kültürü olmaktan çıkıp geniş bölgesel bir niteliğe büründü. Böylece çevresi ile daha çok etkileşime girmeye başladı. 69 2. HUNLAR, GÖKTÜRKLER VE UYGURLAR DÖNEMİ TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ Türk Müzik Kültürü, ilk geniş kapsamlı oluşum / gelişim, değişim ve dönüşümü bu dönemde gerçekleşmiştir. Türk Müzik Kültürü; devlet ve kamu eliyle örgütlendi ve kurumsallaştı. Hun Kağanlığına bağlı ilk devlet müzik topluluğu “Tuğ Takımı” oluştu. İlk sivil müzik topluluğu ise “Kopuzcu Ozanlar” veya “Ozan Kopuzcular” oldu. İlk, Devlet Müziği – Halk Müziği ayrımı başladı. Türk Müziği pentatonik temele oturduktan sonra; altı, yedi ve sekiz perdeliliğe erişti. Beş perdeli ezgi tipi tüm Orta Asya’ da yaygınlaştı. Karşıtlama – Sıralama formunda kullanılmaya başladı. Davul – Zurna ikilisi oluştu ve kaynaşmaya başladı. Daha çok Sanat Müziği doğrultulu olmak üzere; Şaman Müziği, Tuğ Müziği, Ozan-Kopuz Müziği, Tören-Oyun-Eğlence Müziği gibi türler belirginleşti. Halk ve Sanat Müziğinde kullanılan perde sayıları arttı. Vokal / Sözel müziklere “Yır”, çalgısal müziklere “Kök” denildi. İki telli kopuzun yanı sıra “Iklığ” denilen yaylı kopuz gelişti. İlk büyük Türk Müzikçileri yetişti. Bunlardan biri Sucup Akari; 560’ lı yıllarda 12 perdeli Türk Müziği ses kuramını ve Türk Müziği modlarını, Çinli müzikçilere açıkladı. Uygurlar Dönemi Bu dönemde Türk Müzik Kültürü modal müziğin en gelişkin düzeyine erişti. On yedi perdeli Türk Müziğinde önemli ilerlemeler gözlendi. Çeşitli dinlerin benimsenmesiyle dinsel müzik kendi içinde zengin bir çeşitlenmeye kavuştu. Yazıya dayalı müzik yapma yaratma ortaya çıktı. Özellikle “Ozan Çalgıcılık” kendine özgü bağımsız bir iş veya meslek niteliği kazandı. 3. KARAHANLILAR, GAZNELİLER SELÇUKLULAR DÖNEMİ TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ Bu dönemde Türk toplumunun ve Türk Müzik Kültürü’ nün etkisiyle İslam toplumu ve müzik kültürü de derinlemesine bir değişime uğradı. Köklü “modal” Türk Müziği makamsal müzik çevresine açıldı ve onun etkin bir ögesi olmaya başladı. Tuğ Takımı “Tabılhane” ye dönüştü. Kopuz eşliğinde türkü söylemenin yanı sıra tanbur eşliğinde şarkı söyleme geleneği oluşmaya başladı. Türk Sanat Müziği ses sistemi Mehmet Farabi tarafından Horasan Tanburu üzerinde gösterildi, anlatıldı. Böylece Tanbur Türk Sanat Müziği’ nde temel-ölçek çalgı oldu. 2 70 İlk Türk müzik kuram kitapları yazıldı. Mehmet Farabi’ nin yazdığı Kitab-ül Mudhal Fi’il Musiki ile Kitap-ül Musiki-ül Kebir; yalnız Türk İslam Dünyası’ nın değil, aynı zamanda çağının en önemli iki temel kuram kitabı oldu. Hoca Ahmet Yesevi’ nin öncüsü olduğu Türk Tekke şiirine asılı olan “Türk Tekke Müziği” nin doğmasına yol açan temelleri oluşturdu. Türk Müziği dizgesi Kuzey Hint Müzik bilginlerince çok iyi biliniyor ve “Turuşka” adıyla anılıyordu. 4. TÜRKİYE SELÇUKLULARI, OSMANLILAR DÖNEMİNDE TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ Türk Müziği, Selçuklular Döneminde “Sanat Müziği” ve “Halk Müziği” türlerinde yeni bir oluşumgelişim evresine girdi. İnançsal müzik alanında özellikle “Tekke Müziği” çok hızlı bir gelişme gösterdi. Kentsel Tekke Müziği’ nde Mevlana (1207-1273) ve oğlu Sultan Veled, kırsal Tekke Müziği’ nde ise Taptuk Emre (13. yy), Yunus Emre (1240-1320) ve Şeyyad Hamza (13. yy) belirleyici oldular. Bu dönemde Orta Asya’ dan getirilen Kopuz, uzun saplı Anadolu sazı olarak gelişmeye başladı. Türkiye Selçuklularının son, Osmanlı’ nın ilk döneminde Azerbaycan’ da yaşayan büyük Türk müzik bilgini Urmiyeli Safiyüddin (1224-1294) bir sekizli içinde “on yedi aralıklı – on sekiz perdeli Türk Müziği ses sistemi’ nin dizgesel betimlemesini ve kuramsal açıklamasını yaptı. Urmiyeli Safiyüddin, Kitab-ül Edvar ve Şerefiyye, kendinden sonraki tüm kuram kitaplarına temel oldu. NOT: Kitab-ül Edvar’ da ebced yazısıyla yer alan nevruz bestesi, günümüze ulaşan yazılı Türk müziği dağarının en eski yapıtı sayılır. Daha sonra Maragalı Abdulkadir (1360 -1435) Cami-ül Elhan adlı kitabıyla ve diğer eserleriyle Türk Müziğini ve onun kuramsal temellerini daha da geliştirdi. Yazdığı Makasid -ül Elhan adlı kitapta Safiyüddin’ inkinden sonra günümüze yazılı olarak ulaşan ikinci en eski Türk ezgisine yer verdi. Orta Asya’ da Timurlar Dönemi’ nde (1370-1507) Türk Müzik Kültürünün ilk rönesansı olarak da nitelendirilebilen çok ileri çok gelişkin bir evre yaşandı. Bu evrede Timurların müzik yaşamında çok etkin ve belirleyici rol oynadı. NOT: Türk Müzik Kültürü Osmanlı’ da yerleşik imparatorluk müzik niteliği kazandı. Üç kıtaya yayılarak Afro – Avrupa ve Dünya müziği oldu. Dünyasal ve ilhamsal müziğin ana kurum ve kuruluşları olan Tabılhane Mehterhaneye, Saray Musiki Hanesi Enderun Musiki Mektebi’ ne dönüştü. Mevlevihaneler, diğer belli tekkeler ile birlikte çok etkin bir yapıya kavuştu. Darülkurra ve Darülhuffazlar etkinleşti, yeni yeni makamlar ve usuller kullanıldı. Çeşitli kuram kitapları yazıldı, çeşitli müzik yazı sistemleri oluşturuldu. Bunlarla günümüze kadar ulaşan yüzlerce yapıt yazılaştırıldı. Ancak belleğe dayalı müzik yöntemi etkinliğini sürdürdü. Batı Avrupalı müzikçiler Türkiye’ ye gelip konser verdiler. (1543) 3 71 Avrupa nota yazısı Türk Müziği’ ne uyarlandı. (1650) Avrupa kemanı, saray müziğinde kullanıldı. (1740) Batı Avrupa örneğine uygun ilk “Boru-Trampet” takımı oluşturuldu. (1794) Türk Mehter müziğinin “davul-zil-çelik üçgen” üçlüsü batı Avrupa senfonik orkestrasına girdi. (1819.yüzyıl) Türkiye’ de ise Batı-Avrupa örneğine uygun bando kuruldu. Müzikte çokseslilik benimsendi ve böylece Türk Müzik Kültüründe kesin olarak yeni-köklü bir dönüşüm sürecine girildi. (1826) İlk çoksesli Türk Müziği eseri olan ve ilk çok sesli Türk ulusal marşı sayılan Mahmudiye Marşı bestelendi, seslendirildi. (1829) Böylece “modal-makamsal-tonal evre” ye geçilmiş oldu. Doğu ve Batı müziğini kapsayan bir okul olan Muzika-yı Hümayun kuruldu. (1826-1831) İlk Türk Senfoni Orkestrası’ nın çekirdeği oluşturuldu. (1840) Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle (Genel Eğitim Tüzüğüyle) müzik eğitiminde batılı anlayışla yeni modern düzenlemeler’ e gidildi. (1869) Nota basımı ve yayınına başlandı. (1876) Devlet adına müzik öğrenimi görmek üzere Orta-Batı Avrupa’ ya öğrenci gönderildi. (1908) Halka açık ilk resmi müzik okulu Darülelhan kurulup açıldı ve Saray Senfonik Orkestrası Avrupa’ nın çeşitli kentlerinde konserler verdi. (1917) Türkiye Cumhuriyeti Dönemi Türk Müzik Kültürü “ yenileşme ve batılılaşma” ile yetinmemeyi ve ulusal yapıyı koruyup geliştirerek “çağdaşlaşma ve evrenselleşme” yi amaçlayan yeni bir süreç içine girdi. Müzik alanında yapılan programsal düzenlemeler; müziği yapma-yaşama, öğrenme -öğretme, yaratmabesteleme, seslendirme -yorumlama, dinleme-dinletme, üretme-tüketme, derleme-sınıflama, inceleme-araştırma, kuramlama-uygulama, koruma-destekleme ve yayma-yaygınlaştırma alanlarını kapsayacak şekilde yapıldı. Musiki Muallim Mektebi açıldı. (1924) 1923’ te yeniden açılan Darülelhan Konservatuara dönüştürüldü. (1926) Geleneksel Türk Sanat Müziği Tespit ve Tasnif heyeti oluşturuldu. (1926) Türk Sanat Müziği İcra Heyeti oluşturuldu. (1927) Radyo Müzik yayını başladı. (1927) Devlet Konservatuarı kuruldu. (1936) Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü açıldı ve Musiki Muallim Mektebi buraya aktarıldı. (1937) Askeri Muzika Ortaokulu açıldı. (1938) Türk Halk Müziği belgeliği oluşturuldu. (1938) 4 72 Devlet Operası (1494) ve Balesi (1949) kuruldu. Televizyon müzik yayını başladı. (1968) TRT çok sesli korosu kuruldu. (1976) Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü kuruldu. (1975) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı kuruldu. (1975) Devlet Klasik Türk Müziği Korosu kuruldu. (1978) Devlet Türk Halk Müziği Korosu kuruldu. (1987) Devlet Çoksesli Korosu kuruldu. (1989) Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi kuruldu. (1986) Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü kuruldu. (1989) Türk Müzik Kültürü; Geleneksel teksesli Türk Müzik Kültürü ve Çağdaş Çoksesli Türk Müzik Kültürü olmak üzere iki ana kolda değişim ve gelişim yaşadı. Böylece Türk Müziği; Temel Müzik, Halk Müziği, Sanat Müziği, Yığın (Popüler) Müzik ve Öncü (Avangart) Müzik diye adlandırılan altı türden oluşan bir nitelik kazandı. Türk Müziğinde eşit olmayan 24 aralıklı ses sistemi geliştirildi. (Geleneksel-Teksesli) Batıdan alınmış olan 12 eşit aralıklı ses sistemi iyice yerleşti. (Çağdaş-Çoksesli) “Dörtlüsel Uyum Dizgesi” diye adlandırılan kuram ortaya konuldu. 5. BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİ DÖNEMİNDE TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ Sovyetlerin dağılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ nin yanına yeni Türk Devletleri eklendi. Böylece Türk müzik kültüründe yeni bir dönem başlamış oldu. Azerbaycan’ da Üzeyir Hacıbeyli, Türkiye’ de Ahmet Adnan SAYGUN ve Türkistan’ da Veli Muhatov gibi çağdaş besteciler doğrudan ve dolaylı olarak, Türk Dünyası çağdaş müzik kültürünün gelişmesinde önemli katkılarda bulundular. Türk Müzik Kültürünün En Köklü Oluşum-Gelişim, Değişim Ve Dönüşüm Evreleri Tarih öncesi müzikler; toplum ve uygarlığın gelişmesiyle “ilkel müziklere” ve “halk müzikleri” ne dönüştü. Türk müzik kültürü başlangıçta paleotik evreye özgü bir “avcı ve toplayıcı müzik kültürü” idi. Altaylılar döneminde neolitik evre ile “hayvancı-çobancı müzik kültürü” oldu. Hunlar döneminde “göçebe imparatorluk müzik kültürü” niteliği kazandı. Göktürkler döneminde “yarı göçebe – yarı yerleşik müzik kültürü” görünümüne girdi. Uygurlar döneminde “yerleşik yaşam biçimi” ne ve “tarımsal üretim” e geçişle birlikte yeni bir aşamaya ulaştı. Kendine özgü bir “hayvancı – tarımcı müzik kültürü” ne dönüştü. 5 73 Osmanlılar döneminde (Selçuklularda dahil) iki kez “yerleşik imparatorluk müzik kültürü” niteliği kazandı. Türkiye Cumhuriyeti döneminde girilen “endüstrileşme” evresiyle başlayan “yoğun üretim” evresiyle “yoğun üretici yaşam biçimi müzik kültürü” ne dönüştü. Bu dönüşüm diğer (bağımsız) Türk Cumhuriyetlerinde de gözlemlendi ve giderek yoğunlaşmaya başladı. Türk müzik kültürü 5000 yıllık tarihinin 2500 yılını devletsiz yani devlet biçiminde bir siyasal yapılanma olmadan geçirmiştir. Hun kağanlığına bağlı olarak ilk “devlet askeri müzik topluluğu” yani “Tuğ Takımı” kuruldu. İlk sivil müzikçi topluluğu ise “Kopuzcu Ozanlar” ya da “Ozan Kopuzcular” dır. Dinsel müzik – Dünyasal Müzik, Sivil Müzik – Askeri Müzik, Devlet Müziği – Halk Müziği, Sanat Müziği – Halk Müziği gibi ayrımlar başladı. Bu tarz yapılanma, örgütlenme, kurumlaşma; Karahanlılar’ da “Tuğ Takımı”, Gazneliler’ de ve Selçuklularda “Tabılhane”, Osmanlı’ da ise “Mehterhane” ye dönüştü. Ozan Kopuzcular; Göktürkler ve Uygurlar döneminde varlığını koruyarak geliştirdiler. Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı döneminde “Saray Hanendeleri – Sazendeleri” oldular ve “Saray Fasıl Topluluğu” nu oluşturdular. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise Devlet Türk Halk ve Sanat Müziği korolarına dönüştürüldüler. Osmanlı’nın son döneminde modern “Saray Bandosu” ile “Saray Orkestrası” kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti’ nde devlete bağlı “Armoni Mızıkası” veya “Askeri – Sivil Bando” ile Devlet Senfoni Orkestrasına dönüştürüldü. Bunun yanısıra “Devlet Çoksesli Koroları” ile “Karma Müzik Toplulukları” kuruldu. Türk müziğinin dayandığı ses sistemi ilk kez Göktürkler döneminde 6. Yüzyılda Türkistanlı ünlü müzikçi Sucup AKARİ tarafından “7 Çığırlı (modlu)” ve “12 Perdeli” bir Türkistan “Türk Müziği Ses Sistemi” olarak ortaya konuldu. Karahanlılar döneminde 10.yy’ da yine bir Türkistanlı olan Mehmet FARABİ tarafından “17 Perdeli” bir sistem olarak Horasan Tanburu üzerinde gösterilip anlatıldı. 3 buçuk yüzyıl sonra Türkiye Selçukluları döneminde 13.yüzyılda Azerbaycandan Urmiyeli Safiyüddin tarafından “17 Perdeli Türk Müziği Ses Sistemi” olarak dizgesel biçimde tanımlanıp-betimlenip açıklandı. 15.üzyılda Azerbaycan’ dan Maragalı Abdulkadir, Türk Müziği kuramını geliştirdi. 20.yüzyılda ise Türkiye’li Yekta-Arel-Ezgi UZDİLEK tarafından “24 Perdeli Türk Müziği Ses Sistemi” diye anılan sistem ortaya konuldu. 19.yüzyıldan itibaren türkiye’de, 20.yüzyıldan itibaren ise Türkistan’da eşit bölünüm temeline dayalı 12 eşit aralıklı ses sistemi ile buna ilişkin müzik kuramı da kullanılmaya başlandı. Bundan Yeni – Modern Türk Müziği kuramı doğdu. Türk müzik kültüründe Türklerce oluşturulan “yazılı kuram” ve yazılı “kuram kitapları” geleneği ise bilindiği kadarıyla 10.yüzyılda başladı ve günümüze değin hemen hemen kesintisiz sürdü. Bu gelenek yeni “el yazmalı kuram kitapları geleneği” 19.yüzyıldan itibaren matbaa’ nın kullanılmasıyla birlikte “Basılı Kuram Kitapları” geleneğine dönüşmeye başladı. Bu gelenek 20.yüzyılda kökleşti, yerleşti ve yaygınlaştı. Türk müzik kültüründe “yazıya dayalı müzik yapma” ilk kez Uygurlar döneminde (Türkistanda) gözlendi. Bu amaçla “Ayalgu” denilen ilk “Türk Müzik Nota Yazısı” ya da ezgiler yazmada kullanılan med, 6 74 nota kullanıldı. Böylece yazısı müzik kültüründen, yazılı müzil kültürü ya da yazıya dayalı müzik kültürü olma aşamasına geçildi. 10.yüzyılda Ebced yazısı benimsendi. 17.yüzyılda Avrupa nota yazısından uyarlanan “Ali Ufki Nota Yazısı” oluşturuldu. 18.yüzyılda “Kantemiroğlu Yazısı” geliştirildi. 18 / 19.yüzyılda “Hamparsum Yazısı” geliştirilip sınırlı bir yaygınlıkla kullanıldı. 19.yüzyıl sonrası “uluslararası nota yazısı” da denilen “Avrupa Nota Yazısı” kesin olarak benimsendi. 19.yüzyıl ikinci çeyreğinde Avrupa Nota Yazısı ile müzik yapma-yazma geleneği hızla oluştu. Matbaa’ nın gelişi ile “Müzik eserlerini basım-yayın geleneği” denilen yeni bir gelenek oluştu. 18. yüzyılda kadar bazı durumlar hariç genellikle “teksesli müzik kültürü” egemendi. 19.yüzyılda ilk denemelerin ardından “çoksesli müzik kültürü çevresi” ne tam-kesin ve sürekli katılım sağlandı. NOT: Türk Müziği bazı çevreler tarafından “ Salt Teksesli Müzik” olarak bilinmesine karşın “Geleneksel-Doğal Çokseslilik” ögelerini de kapsayan bir müziktir. Türk Müziğinin etkileşime girdiği diğer müzik kültürleri; Çin, İran, Bizans, Kore, Japonya, Arap, Hint, Acem, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Kafkasya, Orta Asya ve Rus müzik kültürüdür. İpek Yolu, Türklerin dışa açılmasında ve kültürünü tanıtmasında önemli rol oynamıştır. Küğ / Küy sözcüğü “Modal Müzik Evresini”; Musiki “Makamsal Müzik Evresini”; Müzik sözcüğü ise daha çok “Tonal Müzik Evresini” çağrıştırır. Günümüzde Türk Müzik Kültürü “Geleneksel Türk Müzik Kültürü” ve “Modern Müzik Kültürü” olarak incelenir. Günümüzde Türk Müzik Kültürü’ nde geleneksel, modern, elektro nitelikli olmak üzere; tepmeli, vurmalı, çarpmalı-çırpmalı, sallamalı, üflemeli, ditmeli, sürtmeli, dokunmalı ve kurmalı çalgıların tümü kullanılmaktadır. Sonuç olarak da şunu ekleyebiliriz; Türk Müzik Kültürü, evrimsel bir olgudur. Bu bilgiler Prof. Dr. Ali UÇAN’ ın “Geçmişten Günümüze Günümüzden Geleceğe Türk Müzik Kültürü” kitabının özeti niteliğinde yazılmıştır. Başka bir kaynak kullanılmamıştır. Düzeltme ve dönüt için; Yiğit ERKOÇ erkoc.yigit@gmail.com 7 75 250 ADET TÜRKÇE VE İNGİLİZCE OKUL ŞARKISI KANONLAR VE TÜRKÜLER İlköğretim Okulları’na Yönelik ŞARKI ALBÜMÜ Hazırlayanlar: Doç. Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE Ankara – 2002 Nota Yazımı & Dizgi & Sayfa Düzeni: Erdem EFE Ankara - Mayıs-Eylül 2002 250 parça. 10.yıl marşı 9.senfoniden adımız andımız ağacı kıskanırım akdeniz kıyılarında akşam akşam akşam (2 sesli kanon) akşam (3 sesli kanon) al mendili al mendili anadolu anadolu anadolu ankara koleji marşı ankara türküsü annem annem annem annemize türkü are you sleeping? arpa buğday atam (2 sesli ezgi) ata'mız atatürk atatürk marşı ata'ya (2 sesli kanon) ay ayşe (iki sesli ezgi) babacığım bahar baharın güzelliği bahçelerde kum darı balık-ördek-kurbağa balın tadı bayrağım bayrak bezirgân başı bingo bir dünya bırakın bir kuş olsam (4 sesli kanon) biricik öğretmenim biz atatürk gençleriyiz black-eyed susan bom bilibom bülbül ne güzel kuş bülbüller düğün eyler cenge giderken ceylan cıs diyelim clementine cumhuriyet cumhuriyet marşı çalış türkoğlu çalışanlara şarkı çalışkan olmalıyız ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI ALFABETİK BULDURU b.k.çağlar - f.n.çamlıbel / c.r.rey l.v.beethoven b.k.çağlar / a.m.ataman cahit sıtkı tarancı / cenan akın ziya aydıntan e.okyay / w.wehrli c.m.weber türkü türkü sefai acay hulusi öktem ziya aydıntan f.ayparlar ? / alman ezgisi türkü ziya aydıntan faik canselen s.cemil yalkut / e.okyay münir ceyhan e.okyay / m.praetorius ispanyol ezgisi m.ceyhan / alman ezgisi hasan toraganlı m.n.öngay / e.okyay türkü / muğla mahir dinçer h.tuncer / s.aydoğan ziya aydıntan saip egüz tekerleme a.çakmakçıoğlu / s.aydoğan ziya aydıntan s.yıldırım / b.akkuş muammer sun türkü / tokat h.öktem / ? türkü / urfa izzettin hümayi elçioğlu nedim yıldız percy monrose f.canselen / z.arca bekata kemal özen saip egüz hikmet ekim sefai acay Hazırlayanlar: Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 244 133 102 224 172 149 183 236 171 150 161 119 135 158 55 138 144 48 112 21 167 39 126 239 49 237 168 60 4 148 195 91 142 81 101 185 166 22 71 213 35 242 41 63 47 250 214 9 118 51 30 203 196 243 15 250 parça. ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI ALFABETİK BULDURU çoban dağ geçidi dağlar dağlar dağlardan inirem dere dere kenarında taş ben olaydım derecik ders yılı sona erdi dertli olan (2 sesli konon) do, re, mi doğa (4 sesli kanon) dostluk dumanlı dağlar ellerim parmaklarım ey ata minnet sana fındığım gel bize katıl bize gel gidelim bizim köye (4 sesli kanon) gemim gidiyor baştan gençlik gençlik (2 sesli kanon) gençlik (2 sesli konon) get on board, little children gezsen anadoluyu guguk (3 sesli kanon) gurbet (2 sesli kanon) gül ve eğlen güneş (3 sesli kanon) güzel anadolu güzel arı (2 sesli ezgi) güzel yurdum ha buradan aşağı halay hanım kız happy birthday hasret (4 sesli kanon) hayat ne güzel hayvanlar hayvanları sevelim hey laleler heyamola horozumu kaçırdılar hoş bilezik hoş seda (2 sesli kanon) if you're happy ılgaz ilkbahar ilkbahar (4 sesli kanon) ilkbaharda açan çiçekler indim baktım istiyorum işte geldi yeni yıl iyi günler (4 sesli kanon) iyi günler (4 sesli kanon) saip egüz ziya aydıntan a.u.elöve / alman ezgisi saip egüz türkü ziya aydıntan türkü / şebinkarahisar saip egüz hikmet ekim saip egüz yalçın tura p.lindeman ziya aydıntan saip egüz türkü / ordu muammer sun h.b.yönetken / fransız ezgisi sadettin kaynak adaptasyon alman ezgisi f.gürtunca / e.okyay e.okyay / 18.yy ezgisi saip egüz hasan toraganlı mahir dinçer cenan akın türkü / karadeniz saip egüz türkü american folk song h.c.nögeli s.boz / n.kodallı türkü gemici şarkısı türkü / denizli türkü ziya aydıntan ahmet samim bilgen saip egüz h.türk türkü / antalya nedim yıldız mahir dinçer e.okyay / walter rein Hazırlayanlar: Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 165 209 108 155 177 184 249 176 247 189 103 193 8 182 82 86 92 88 85 204 43 84 208 115 76 228 227 146 192 80 38 234 68 139 127 33 197 181 50 117 100 222 18 198 211 99 217 42 199 132 134 121 72 175 238 250 parça. ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI ALFABETİK BULDURU iyilik yap iyilik bul izci jingle bells joshua fought the battle of jericho kafkasya dağlarında kalenin başında kalinka karadeniz türküsü karadeniz türküsü karga ile tilki karga ile tilki kedim ne hoş keklik kiremite su düştü kırlara doğru (2 sesli) kış kış kışa veda kışın - yazın (2 sesli kanon) korsan gemisi kotram kuşlar kuşlar küçük çoban küçük kardeş lal mercanlar let us sing together leylekler long long a go manastırın ortasında marry had a little lamb masal masal tekerlemesi mayıs memiş merdiven miki fare minik kuş minik serçe ile sevimli tırtıl mutlu bir yılın özlemi mutluluk şarkısı (2 sesli kanon) müzik dersi (kanon) my darling nar gibi domates ne güzel bahar ne isterdim (2 sesli) nerdesin neşeli günler neşeli ol niksarın fidanları ninni oh, susanna oh, when the saints okul türküsü old mac donald on kasımlar muammer sun j.preipoint izzettin hümayi elçioğlu türkü / sivas rus halk şarkısı türkü türkü saip egüz saip egüz türkü ziya aydıntan sefai acay h.tuncer / s.aydoğan alman ezgisi ed zuckmayer hasan toraganlı yalçın tura saip egüz e.zeki ün muammer sun türkü / van zeki üngör ingiliz şarkısı türkü ziya aydıntan ziya aydıntan erdoğan okyay saip egüz s.tezcan / i.tezcan s.sınkil muammer sun münir ceyhan h.b.yönetken / macar ezgisi ziya aydıntan ziya aydıntan türkü saip egüz s.foster cenan akın american folk song osman atilla / erdoğan okyay Hazırlayanlar: Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 205 194 106 122 220 140 125 70 207 1 7 57 141 69 186 27 28 87 219 44 179 67 174 246 24 36 96 147 143 73 98 5 212 173 34 2 79 10 93 83 6 97 54 225 188 187 78 162 116 152 120 123 201 45 31 250 parça. ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI ALFABETİK BULDURU oy kemençe oyun oyuna çağrı öğretmenim öğüt (4 sesli kanon) ördek suya dal da gel özgürlük nedir pazara gidelim pınar pınar pofuduk tavşan polly wolly doodle postacı renkli uçurtma (3 sesli kanon) rock my soul rüzgâr saat saatler sabah sabah kanonu (2 sesli kanon) sabahın seher vaktinde sağlık öğütleri santa lucia saray yolu sarı mendil sarı zeybek saz sazım'a seherde bir bülbül sen varsın öğretmenim serçeler (2 sesli kanon) sevgi çiçekleri sevgidir adım shake, shake the apple tree she'll be comin' round the mountain sincap sıra olalım solfej kononu (3 sesli kanon) sonbahar sonbahar sorular su gelir sunalar süt içtim dilim yandı şen gemiciler taşıtlar ten little indians the hokey pokey the more we get together the sound of music this is a chair this is the way this old man tiyaya trafik marşı türkü / ordu hazar alapınar r.çalapala / e.okyay w.a.mozart türkü sarper özsan muammer sun saip egüz türkü cenan akın halil bedi yönetken ilhan usmanbaş erdoğan okyay a.m.ataman / fransız ezgisi e.okyay / wachsmann türkü italyan ezgisi türkü türkü türkü türkü aşık veysel türkü / erzurum yücel elmas j.j.schaublin isa coşkuner nedim yıldız hasan toraganlı e.okyay / cerubini alman ezgisi saip egüz yalçın tura türkü türkü türkü / kilis ahmet muhtar ataman sefai acay r.rodgers metin tufan Hazırlayanlar: Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 248 154 111 89 170 226 240 53 160 223 105 128 145 231 129 215 37 77 90 235 241 17 131 109 164 206 156 137 202 25 191 66 61 29 107 56 19 230 95 180 104 190 210 65 136 14 23 114 58 110 20 3 52 62 26 250 parça. türkiye türkiyemiz türk'üm twinkle, twinkle little star üç elma van türküsü vatan (2 sesli kanon) vatan (marş) veda şarkısı vive la compagnie vücudumuz yabancı ellerde yaş günü (4 sesli kanon) yaşa cumhuriyet yavru geyik (kanon) yayla çiçeği misin yaz yedi cüce (2 sesli kanon) yel değirmeni yeni yıl yeni yıla selam (4 sesli kanon) yerli malı yirmiüç Nisan yirmiüç nisan yurdum yurdum için yurdumda yüksek dağlar yürüyelim dostlar ziller ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI ALFABETİK BULDURU h.ali yücel / n.kazım akses m.n.öngay / f.canselen saip egüz türkü türkü saip egüz saip egüz ziya aydıntan ağızdan yayılmış kanon / e.okyay a.o.atak / s.yıldırım - b.akkuş muammer sun türkü / tokat ziya aydıntan muammer sun ziya aydıntan saip egüz ağızdan yayılmış kanon / e.okyay n.özkan istemihan taviloğlu halil bedi yönetken ziya aydıntan faik canselen mahir dinçer m.sun / macar ezgisi türkü Hazırlayanlar: Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 221 124 169 32 178 216 200 218 64 59 13 157 232 245 12 40 153 229 151 11 233 16 94 130 159 46 75 74 113 163 KARGA İLE TİLKİ 2 1. & 4 œ Kar Kar Til Kar & œ bir ri sın pey ga ga ki ga kar ya de yi ga yak miş ne pey ye ar ni œ œ gak la sen gak de şa ye de nir miş tık ri gö son bo ye rün ra şu me ce şar na den & œ œ œ œ œ œ œ œ küs tü bel ki til kı gel git şu de o şu kur miş ku kur œ œ œ ki söy dim ti ge le ya ge lir. miş. zık. ri. na se dun na za sin La za pey nir git ti bak ne fon bak Kur naz œ œ œ œ œ œ de şak te de di. rak ni di œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ hah hah hah hah œ œ œ œ œ di. rak ni di œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ til ki ga kar a til œ hah dost luk bit ti sın pey lan be da ni mış yaz œ œ œ hah hah hah œ œ œœ ˙ hah hah hah hah ga ga kıl ki erdemefe hey!. MİKİ FARE 2. & C œ şey dal iş bit te ü den re ru Yer De Ku & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ tan dan te lık da kuy ta la ru me pe züm mum ba cak düm düz sa fın dık sa œ œ œ œ œ ak ko ğu lın na nu 3. & b 68 œ œ œ œ This is &b œ œ œ œ This is the way the way j œ œ we wash fik ko kıs j œ we rin na tık our œ fa fa fa re re re dik dan gir clothes, j œ œ. our œ clothes, wash j œ œj œ œ So ear - ly 1 ku se ka lak der pa j œ œ. our clothes, j œ œ. œ. Mon - day morn - ing. œ œ œ œ œ œ œ Œ lı na tık dik ku lak er mez so tuz lu fıs œ œ œ œ THIS IS THE WAY wash, j œ œ ki ki ki run ğın ta bu lı cık zun naz zı u kur a œ œ mi mi mi œ ki ki ki mi mi mi lı na na œ œ œ œ œ lı sin na œ œ œ mi mi mi ki ki ki œ wash fa fa fa mi mi mi re. re. re. j œ œ. our clothes, ki ki ki BABACIĞIM %œ 5 4. & 8 œ E Ak Biz & .. œ vi şam gü œ œ œ œ J zin rı riz œ di sen sen œ li lur riz vim o le se düz din re ge gü œ œ ne bi ne i ze ne ği lin ler œ J yi ge der sin ce sen œ œ œ gö ka zevk zü pı le œ sin ce sen be be be œ nim nim nim œ J mü lı ye œ œ zün rız riz be hep sen j œ œ be se de ba ba ba ği vin yer sin ce sen %. j œ œ œ œ nım nım nım ca ca ca œ œ œ J ğım. ğım. ğım. cı cı cı ba ba ba . erdemefe MASAL MASAL TEKERLEMESİ 2 5. & 4 œ sal sal sal ma ma ma sal sal sal œ œ ma mart ma til ge ku ça çık ğın ki lin la œ œ œ œ ki dı ki li la li œ œ œ œ sı ğa var rı da ni œ œ œ œ œ œ Ma Ma Ma ya bar be mi la le œ bœ Ne Gün Hep &œ œ œ J Hasan TORAGANLI kal tı da œ œ ka çar ça rı da nı say fa ğu da ki ru yol i kuy dım re var œ œ on at on i la i œ œ œ œ œ ki dı ki on bir kuy nin du da ki vur ğun i tas ru œ sı. ğa var. MÜZİK DERSİ (2 sesli kanon) 6. & c œ A Zil Haf &œ i şar & œ B Do, œ çim kı œ Re, œ œ ça ta lı da œ œ de la œ Mi, bir rı œ Fa, œ yor bir œ œ œ ço sa cuk at œ œ œ œ œ lar, var, hay o di da ça ne œ œ œ var, ken, şu u mü zak œ se söy vinç ler œ œ œ œ œ œ œ La, Si, Do, Do, Si, La, Sol, -2- zik la Münir CEYHAN œ œ buk ça œ der şır œ Sol, œ der buk œ se ge koş, çer, œ œ œ si gam ne ke hoş. der. œ Fa, œ Mi, œ Re, œ Do. KARGA İLE TİLKİ 2 C 7. & 4 œ Bir Or C & œ bir şen œ par se D- & œ œ Kon Ap muş tal C œ & œ et pey œ gün dan œ bir ge hır çen sız bir œ œ œ œ ça sin pey le œ œ fı ri sey til œ œ da gak œ ga ki F œ œ kal de mış miş hah œ œ D- mış miş hah F œ œ dal ye mış miş œ œ hah hah ha C œ hah œ hah G7 œ hah Œ œ hah ha C œ œ hah œ œ hah hah G7 œ hah œ hah œ Saip EGÜZ C œ hah œ œ re ki œ œ kar til çal de C dal ga œ œ nir öt œ bir kar ra ni œ D- œ hah hah œ œ hah hah C Œ œ hah erdemefe hah. DOSTLUK 8. & c & .. œ C Dost Bu lu gü C Bu Bu sev sev Kum Dim Av F göz sev nü gi an œ œ œ œ œ œ gi giy ba le ğı e sa dik cı & .. œ œ œ œ Gü zel biz gü rı du ge le ça top lan çar pa sı ran lir œ œ œ kop be tüy boy ka j œ œ œ œ œ gü C maz di F C C zel yüz le nu ça rim zum rım Œ da ğıl u za oy oy la Bb C j œ œ œ œ œ lü gü zel -3- her kal an bim bur be da. nim. .. C œ œ œ œ œ œ œ œ ˙. j œ var var hız dık cak F hiç yen œ œ œ œ G- lü siy dık CEYLAN j œ œj œ 9. & 86 œ D- D- ğun zel F œ C œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙. œ œ G tüy œ kum dim av sak nır gün na j œ œj œ sa dik cı 1. D - j œ œ lü bir sa cey rı du ge sı ran lir j œ œ. G- la nım yur e da. lim. œ œ œ œ. tüy boy ka le nu ça rim zum rım oy oy oy. 2. D - .. œ. oy. œ ‰ MİNİK SERÇE İLE SEVİMLİ TIRTIL # 10. & # 42 & ## & ## & ## & ## & ## & D œ Mi Öğ Ge nik re ce D œ A Yük Ren œ cı se ga D œ Kar Şa Mi œ şı şır nik D œ Yi Bek Ke D œ Ca Tır Cı ## œ D œ Üç Ge En œ ye le le œ nım tıl vıl œ haf ce gü D ˙ ˙ 1.2.3.La la œ ser ti dö œ kın li renk œ sı mış ser œ cek me bek œ ser baş cı œ ta gün zel œ çe rim ner œ ca riz ka œ na mi çe œ ken li le œ çe la vıl œ cık düz şar G ˙ œ œ cik uç ken he ma gü nüz yı ne œ œ œ ne gök nat yap le lar sın re la œ œ œ ilk nik cik çı ser ar kan çe tık œ œ œ tam gör bir o me lik nu li te ku mış se œ bek de kı œ zum he siy œ ler me la œ la œ œ Söz: Sabiha TEZCAN Müzik: İsmet TEZCAN œJ ser G œ uç yi ko ma ye za A œ ka dost o G se bir uç vim tır mak tır bu en çe œ sen miş rı -4- nat o ar œ œ œ œ œ A men le œJ i œ œ tıl fır yük la œ yı cek yır œ çır lu tık œ li tıl tan œ bir sat sek œ bil ler tı D œ mi bul lı D œ pa ruz ke œ tır na kork œ rak böy le D œ tıl sıl mu D œ den na da œ ko sıl la A œ ye ko sü œ me za zü œ be sı lür œ ni nı ken œ ne ör gök A œ a üç söy œ dım haf le œ œ ke ta miş œ le he ke œ bek men le .. la œ yor ma ver œ œ muş yı miş œ koş le bek muş ce miş œ œ ol u yor œ nuş ka kon œ o me le œ o geç be muş çar muş œ muş çar. muş D œ lur ye re D œ lur. miş. ğe. erdemefe YENİ YIL œ œ œ 11. & 42 œ œ œ œ œ œ œ œ œ ye ye ye F 11/A Ye ni ni yıl ni yıl ni yıl ± œ œ œ œ œ œ œ œ œ F Ye ye yıl ye ye Siz œ œ œ so biz sun na he in er pi san E m7 œ œ mut dar hep lu gın bir Am œ œ mut dar hep lu gın bir ni yıl ni œ œ & .. œ . A sus4 Es Kar Mut ki de lu yıl şiz ol œ œ œ C 11 &‰ Bu A Ye yıl ra ni ol mız yıl œ œ œ Dm &‰ Bu A Ye yıl ra ni ol mız yıl œ sun da da œ sun da da ni yıl ni œ J Biz le di. miz lar yep bit mut œ F ‰ œ bir lık lik yıl yok te œ F ± re œ œ kut lu ol œ J j œ ‰ œ œ œ kut lu ol sun. D œ A sus4 yıl sev tüm gel gi ev di. miz. ren. #œ œ J ‰ œ J ‰ bir hiç sun œ œ œ œ A sus4 sun da da hey hey hey E m7 œ D7 A sus4 ol mız yıl sun da da hey hey hey hey. hey. hey. yıl ra ni ol mız yıl bu a ye yıl ra ni ‰ sun Am œ œ œ œ yıl yok te œ ni sin ol bu a ye ‰ œ bir lık lik ye me lu ± E m7 re œ œ œ. D sus4 ‰ le œ œ œ. yıl œ œ œ. œ œ œ F 11/A & yıl A 13sus4 Söz-Müzik: Saip EGÜZ Akor Şifre: Erdem EFE œ Fine .. hey hey hey j D.C.‰al Fine œ œ YAVRU GEYİK 2 (İki Sesli Konon) j ‰ 1. œ œ œ œ œj ‰ 12. & 4 œ œ œ œ œ 2. . . . & œ Mi ni mi ni cik Yem Mut Söy & .. œ An Gün Çif œ œ œ ye lu le kır dal siz şil luk yin j œ œ œ ‰ ne dö te si nin nü mü le ri mi ni mi ni cik œ œ œ lar lar şim da da di j œ bir yer hep j ‰ œ œ œ œ œJ ‰ ya nın ge li doğ rul œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ .. mi œ. hop yav sev -5- ni mi ni mi œ œ yav de av œ da ce tup Muammer SUN ru su cı ge da lar œ œ œ la ru gi ya ya li zıp zan yav ni mi ni œ œ œ œ yik gök gel var tey sin œ œ la ki ru mi ni mi ni cik. ya na yu ‰ .. j œ ‰ .. mış. miş. mi. œ oy zar vur œ nar değ sun mış. miş. mu erdemefe VÜCUDUMUZ 6 Allegretto F 13. & b 8 œ œ œ œ Bb & b .. œJ œ her İ ki in F Sen O œ bir gör dün ba C œ run cak la bir de a üç ku C7 ku lak bir a œ dön de ay İki kulak, iki yanak bir de başım var Gözlerimde kirpiğim, saçlarım da var Sen hiç gördün mü üç dudaklı bir adam Olur mu hiç üç dudak dön de aynaya bak F ğız var .. ∑ E- # E- & œ œ di tı di di gi ka gi gi ça mo lar lar lar bil su ra in fır ya hat ce lar di u in bir zi çak ce den lir ta 1. F bak ‰ .. œ . hey çu to du gö yor yor yor yor fu zu ma ğe çu du nı ba bak. git fu çuf ma na na bak kı yor. le gel gü le gü le cu kar niz dır lar ken de ma bi ye sü hiç -6- zak lar nin rin zü kork da B7 E- œ œ œ œ œ çok .. E- œ œ œ œ œ u E- gü le gü B- œ ce den lür ma œ œ œ œ œ # & .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ A- Œ Sefai ACAY C œ œ œ œ œ œ ∑ 2. F œ œ. na ya yol kal de al .. ‰ İki gözüm, iki kaşım parmaklarım var İnci gibi dişlerim, bir de çenem var Sen hiç gördün mü üç yanaklı bir adam Olur mu hiç üç yanak dön de aynaya bak # c & 14. œ œ œ œ œ œ œ œ dük to pur cu Œ œ. TAŞITLAR Dü O Va Yol var. ‰ dam j œ œ. œ œ C7 lak lı F Œ œ. rım j j œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ j œ œ. üç lum C mü œ mu hiç ko bu D- œ œ J lur ki œ œ œ hiç & b 68 .. œJ œ œ J j œ œ. i j j œ œ œ Jœ œ J ‰ œ œ œ œ F da œ b Allegretto B lim Bb san & b 42 .. œ Moderato œ e ‰ Saip EGÜZ bek let me bi E- œ gö zü . j œ ‰ . zi. ‰ erdemefe 4 ÇALIŞKAN OLMALIYIZ C 15. & 4 œ œ œ Çok Tem Her ça bel iş & .. œ œ œ œ ˙ C Bu u lus i F lış tem zor kan bel dur Cen net gi bi yur &b œ œ œ œ œ œ ya ban cı & b œ. ğı œœœ œ œ œ o va sı var ba ça a lış düş ma na si 1.2.3.Yer œ œ bü 1.2.3.Her yük œ œ ça sı e lış cak sağ yü yi zün de sağ œ œ var œ lık çok ta lık œ œ œ şe œ œ œ œ lım lah dert œ œ. yo o bi œ et lık en rul tur zim œ me en œ ma ma dir bü çok çok neş œ. et œ œ œ me ken -7- œ œ yük œ œ di 1. œ ne lar do lu Œ lir. .. rir. ça ğuk sağ œ var Œ œ œ bü yük da so e yız. ˙. ge Œ ˙. œ œ œ. lı .. œ œ œ œ œ œ . œj ˙ yur da be re ket ve œ. tır ma œ œ œœ œ œ œ œ. œ œ œ œ œ ol .. Œ C Dal la rı mey va œ œ ma lı yız ma ma lı me li yiz. Nevzat ÖZKAN var. la ol kal yen kan Œ œ œ œ G7 Œ ˙. œ œ œ œ œ lan kan boş ri œ œ œ ˙ li ma lı œ œ ˙ a ğı œ œœ˙ Yer mal çok œ œ œ lış hiç le œ YERLİ MALI var. ça ler lük œ çin Œ .. œ œ. 1.Çok 2.Çok 3.Neş & b .. œ . i du mun ˙. dan 2 en tan çok gün güç Œ œ œ œ SAĞLIK ÖĞÜTLERİ 17. & b 4 & b œ. va j œ. œ ˙ 4 j œ œ ma lı yız ma ma lı me li yiz œ œ œ œ œ 16. & b 4 œ œ . œ ˙ & b œJ œ ol dur bil bu Œ œ œ œ C çin bah çe si var ba œ œ Sefai ACAY var lık. œ lık. buk ta lık œ J ‰ .. Œ œ œ œ. da do i rıl laş çin .. œ 2. ne. œ ma ma dir Œ erdemefe HOROZUMU KAÇIRDILAR 4 18. & 4 œ œ . Ho Ka & œ ro na zu dı dan bi mu var a a da ği ma var u e çur lim du gi &œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ bi li geh &œ bi li geh œ œ œ bir bi li œ sa bah kalk bi li geh tım av lu li bi li bi li bi li bi li bi çır lim su a yu na cı da geh kü pe li ho œ ya bak ro zum a kü pe bœ œ œ œ œ œ œ ra li ho dım ro pi sı lav var pi ö şir lüm kar œ œ œ ta di gi ler bi ra be ya œ œ œ dım ba ğır Œ zım. œ œ œ dım ça ğır dım ‰ .. œ œ bœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œœ œœœœœ œ li geh geh lar bi vay œ œ œ tım dı gi Œ œ œ bœ œ œ œ œ œ œœœœ œ œ œœœœœ œ &œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ bi ka ki . œ œ œ œ œ œ lar bi œ œ œ œ œ œ œ œ œ bœ œ œ œ ma nın ma nın œ bœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ dam i œ œ œ œ bœ œ œ œ zum vay kar be ya zım. SIRA OLALIM j 2 19. & 4 œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ .. œ œ œ œ œj ‰ Allegretto Sı ra o la lım &œ œ Moderato A lış œ œ œ œ œ ve te pa riş & œ œ œ œ œ Allegretto Çeş me ba şın da & œ # œ œ . œ œJ ö ne sı ra o la lım geç me den œ œ zar ye ‰ muş lar de ra da da sı nı œ œ œ œ œ o œ œ œ œ œ sı san la ra ki ne biz 2. say gı du ya lım say gı du ya lım. œ œ œ œ œ œ rin œ œ œ œ dol in 1. to büs ler œ biz de fa gi rer sı ra o œ ken œ œ œ œ œj ‰ la lım. j œ œ œ œ œ ‰ 1. say gı -8- du ya lım œ œ œ œ œj ‰ sı ra o la .. lım. j ‰ œ. #œ œ. œ œ Kav ga et me den .. œ œ œ œ œj ‰ 2. erdemefe say gı du ya lım. THIS IS A CHAIR # 20. & # 42 œ D & œ This That ## A7 œ is is œ This This &b œ œ œ œ œ Morn ing bells are B - I œ œ œ that that's is the a e win ra dow. ser œ D œ and book œ this that œ is is œ ing œ œ œ are you œ sleep ing œ œ œ œ œ œ ing morn ing bells are floor. door. œ œ ˙ broth er John œ œ ring ˙ a the ARE YOU SLEEPING? sleep was a œ œ œ D7 - œ A ing œ œ œ œ œ œ œ œ There œ and board œ D ding ding far œ N - G - O B mer I a dog G œ œ œ œ - had - œ N - G - O B œ and - œ I œ Bin go dong ˙ broth er John ding œ œ was his name. œ œ œ œ N - G - O œ œ D - œ œ ˙ œ B-I-N-G-O # c j & 22. œ & œ chair black book note ring G # œ œ œ you œ D a a œ Are a a œ is is 21. & b c œ œ G and œ ding ˙ dong. œ G œ œ œ œ œ. Bin go was erdemefe his name. TEN LITTLE INDIANS 23. & b c œ One œ œ œ lit &b œ œ œ œ œ sev - en lit tle, two tle eight lit œ œ lit œ œ œ œ œ œ œ tle tle, three œ nine lit tle In - dians œ œ œ lit tle œ In - dians œ œ œ œ œ four œ ten lit tle, five œ œ lit tle œ œ œ œ œ œ œ œ lit œ In - dian tle six ˙. boys. Ten little, nine little, eight little Indians, Seven little, six little, five little Indians, Four little, three little two little Indians. John Brown had ten Indians, John Brown had ten Indians, John Brown had ten Indians, Ten little Indian boys. -9- lit tle In - dians. Œ KÜÇÜK KARDEŞ ## 2 24. & 4 œ œ œ 1.Mi ni 2.U fa & ## œ œ œ mi ka ni ra # & # œ çük rul # & # œ cik cık œ kar dun deş mu ma la yı rı œ œ nik ba mi ra ni pe bil bil œ œ ≈ œ çük kar deş œ œ nik kar œ deş çük cık kar tın deş mı œ œ nik cen kar din ≈ œ mi ≈ deş mi œ. can den œ œ sa gi na bi hay kaş yü şa ‰ rü ka œ can küs sem me la yi rı gel me bil œ œ œ œ çük kar deş can œ œ nik kar œ œ deş can - 10 - œ. ran lı. œ ≈ œr œ mez mi da Œ can. tün. ‰ œ. mez mez sin. sin. œ ‰. sin. ≈ œr can œ œ can. r œ kü œ. can can œ œ œ œ kü yo can. tun bil bil yi r ≈ œ œ. can sus œ œ œ œ can. lı. œ œ œ œ œ œ sin sin mer yaş œ ‰ œ. œ ri ri œ œ can den ne j œ le le œ ne j œ ‰ œ œ göz göz ben yay œ de kü ≈ œ œ œ gel ‰ œ mez mez œ j œ can li œ œ œ. can lı œ kü a mi gü bir baş bir ten ≈ œ ≈ œ cik cik œ cik cık na # & # œ & deş mı œ œ # & # œ œ ## œ kar dın Ko nuş O yun Mi ni ku œ # & # œ œ mi te œ œ œ œ nik rıl cik cık j œ ‰ œ œ œ œ Muammer SUN mi Œ erdemefe SEN VARSIN ÖĞRETMENİM 4 25. & b 4 œ şım yüm œ j J œ œ œ &b ˙ de da &b œ A Kö ka e de ka j œ œ rıl pı &b ˙ sen ek me ğim kent le rim le mim sen yel le de de mim rıl bir nim. can de sen œ œ. œ ˙ sen bil œ œ œ. œ ˙ nım œ œj œ œ ˙ J ca nım de de 2 œ Se Geç œ vi me œ mı kat Kış Bir yor sa œ zı et 27. & c œ œ ye ku œ œ œ san kın ca kar nı şı œ œ œ şil ral sa la œ gel çok ˙ di kuş œ œ kar yem ya a ku bak œ i Bu ğı yor. rı yor. œ yi dur œ œ œ Rüz gar Ki mi si - 11 - me di nim œ. j œ œ gi hü de œ ral ma œ kol bil sen œ san' œ œ de œ ret la dan la gi si yor şü yor at da œ. œ öğ ret œ hep ğa œ yol li œ ta so œ nı la œ la ya rı. ya. Sefai ACAY œ œ œ œ ˙ so ki ğuk mi o dü lu şü me erdemefe nim. œ rı sa œ œ œ sen me œ Metin TUFAN œ œ œ œ e ü öğ lim Pı ner her yer œ nı ya œ œ ˙ nim j œ ‰ œ œ her yer KIŞ me j œ ‰ œ œ œ œ œ œ. œ ˙ . sen rı ra ret sen TRAFİK MARŞI 26. & 4 œ öğ j œ ‰ œ j œ ˙ j‰ ‰ j œ œ œ hep di lim dağ lar j‰ œ œ œ œ sın de de œ. œ ˙ ret sen var ca œ öğ de sen œ mes le ğim her ye rin hep œ te de mun j œ ‰œ œ œ œj œ œ ˙ J sın j œ ‰ œ œ j œ ‰ œ. œ ˙ de i şim yur du ˙ kalp can de de sen var œ. œ ˙ j‰ œ œ œ j œ ‰ œ œ ˙ j ‰ œ. œ ˙ œ &b ˙ kır Kik da de œ jœ œ J œ ˙ & b œ. &œ j œ œj œ œ ˙ ˙ Yücel ELMAS yor. yor. KIŞ Söz:Hamdi TUNCER Müzik:Salih AYDOĞAN j 9 28. & 8 œ . œ œ œ . œ # œ œ œ . œ œ œ # œ œ . œ . .. .. œ . œ œ œ # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . .. 1.Her ta raf bem be yaz kar, & .. œ œ œ œ œ œ œ . La pa hay di çık sın kı zak lar. Kar dan a dam ço cuk la ra ya ra dı So ğuk ol sa da œ. œ œ œ œ Shake, Blow, shake blow the ap - ple tree! the leaves a - way j œ ‰ œ œ œ œ œ Ap - ples red and ro win - dy win - dy weath ce zah " " le tim œ œ œ œ œ hu ri zi min va tan œ met " öy yet sen hiç œ œ œ ni " le e ce " " de miş Ap - ples red and ro - sy. win - dy win - dy weath - er. Shake Blow, œ œ œ œ One for you, toss them here, one for me. Ides them there. Shake, Blow, œ. œ œ Cum en sen hu ri bü yük siz ol œ œ. œ œ mek " tir, ka dır ta dı. ver " ya di o " " ö lüm - 12 - œ. œ œ œ yet bir maz, en ya ey œ œ ˙ œ na " ya bu " hür mil " ri let " yet shake blow the ap - ple tree! the leaves a - way œ. œ œ shake blow œ gü zel di ga gü zel 1. œ. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ 1.Cum 2.Ga 3.Bu Ni " Mil sy. er. j œ ‰ CUMHURİYET 30. & b 43 œ . œ & b .. œ œ kı şın baş SHAKE, SHAKE THE APPLE TREE! # 29. & # c œ & dı 3Kazak, hırka, eldiven, Üşümeez sıkı giyen Hasta olup yatmayız hey hey Dersten geri kalmayız BAĞLANTI 2Sıkıca sarınalın Soğuktan korunalım Yün çoraplar giyelim hey hey Soğuk neymiş diyelim BAĞLANTI ## a son ra to pa tu ta lım. # œ œ œ . œ œ œ œ . .. œ œ œ. œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ œ. la pa kar yağ dı, ya pa lım hey hey şey rı Cum œ œ the ap - ple tree. the leaves a - way. Söz:Faik CANSELEN Müzik:Zati ARCA œ. hür sın hu œ ˙ ri yet. ba na. ri yet. .. œ œ ˙ 2. bu " hür mil " ri let. " yet. 31. & b c œ . j œ œ 1.On 2.Bay &b œ öy hiç 10 KASIMLAR ka sım rak lar gel i œ œ œ. j œ œ j œœ œ˙ J yı lın œœ le bir & b œœ .. Her so ğuk kim se di ner ki hiç œ ˙ œ œ œ ğin i œ de, ner, yer öp œ œ œ œ œ œ zin bir ye dol de er ka sı ler mek œ gök i ler çin yap ra ‰ œ ‰ œœ œ œœ œœ mı œ dep reş ti œ œ œ œ ˙ ü kab şü ri ‰ œj œ œ œ œ şil du œœ œœ ˙˙ on œ Söz:Osman ATİLLA Müzik:Erdoğan OKYAY rak maz dü ye œœ rir œ œ ˙ şü ri yor. ni. œœ ya yor, ni œœ sı ˙ .. mı. TWINKLE, TWINKLE 2 C 32. & 4 œ œ &œ œ Up a G7 œ - bove C & œ œ œ Twink - le Hap & # œ birth twink - le œ day lit œ - œ world F œ œ ˙ tle so - œ lit G7 œ star, - C œ ˙ high. Like C G7 ˙ tle œ star, How C œ How G7 œ the C œ C twink - le # 3 33. & 4 œ . œ œ œ Twink - le C F G7 œ I œ won - der G7 œ œ a œ œ ˙ you G7 dia - mond œ C G7 œ œ in ˙ the œ won - der .. are; C œ œ I œ what C what sky. C œ ˙ you are; HAPPY BIRTHDAY - œ py œ dear œ œ œ birth day œ E ˙ to œ fe œ. œ œ you, œ. hap - hap - py œ œ py birth - 13 - œ day œ birth day œ to œ to ˙ you. ˙ you, œ. œ hap - py MERDİVEN 2 34. & 4 œ Yu Yu & œ œ A Şim œ œ œ ka ka rı rı ya sı œ zı di œ œ œ œ çı La ka ol lım sun a a cık de din ses œ œ œ œ le le nip rin œ bir hep œ şa şa œ œ ğı ğı œ da si Erdoğan OKYAY ha ne œ ya sı œ de bir œ i Re œ œ ne ol lim sun œ ne ad œ ye kon lim. sun. BİRİCİK ÖĞRETMENİM S.Yıldırım / B.Akkuş 35. & c œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. 1.Da ha ya şım dol ma dan 2.Yaz ma yı sen öğ ret tin 3.Gü zel şar kı söy lü yür Gi 7.Kur & œ 8.Yar œ - Ta nıt mış lar dı se ni He sa bı sen kav rat tın Hep si se nin e se rin bi ri cik öğ ret me nim. " " " " " " " " " " " " " " LAL MERCANLAR 2 36. & 4 œ & œ o ku la baş la ma dan. ya şı mı sen bel let tin. re sim ler ya pı yo rum. œ œ der œ sen œ u œ ban dır sa œ œ œ mer can œ lar œ ğur œ na œ mer œ o œ œ la Van œ œ œ mer can lar. œ œ œ can œ lar œ mer can lar. œ œ œ œ œ œ can lar 1. Gidersen uğur ola (mercanlar) 2. Gül çimen yolun ola (mercanlar) 3. Benden başka seversen (mercanlar) 4. İki gözün kör ola (mercanlar) - 14 - mer can lar. 5. Lal mercanlar mercanlar (mercanlar) 6. Beyaz gömlek ağcanlar (mercanlar) 7. Kurbandır sana canlar (mercanlar) 8. Lal mercanlar mercanlar (mercanlar) 6 kez .. SAAT 37. & C œ œ œ 1.Ku 2.Sa ru bah lun la j & œ œ œj œ œ Du yar U ya sın iş nır hep œ j œ ˙ œ œ J ca rı ü er şen ken j œ œ œ œ J me den er ken din tar len la œ œ me den lar da mı gün ˙ œ rıl do da ğar nır. ken. œ œ œ ‰. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ R te ço din luk ler ço sen cuk ta o kır nu tı lar iz ler ça kır ça buk tı lar. ça buk. Ti rik ta rak ti rik ta rak o & œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ lur mu hiç ça lış ma mak. Ti rik tı rak ti rik tı rak o lur mu hiç ça lış ma mak. Ti rik tı rak ti rik tı rak o & œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ lur mu hiç ça lış ma mak # & # œœ Bi - œœ œœ Kır - da u œœ œœ ze bal Vız # & # .. œœ Bil " - rik tı rak ti rik tı rak o lur mu hiç ça lış ma mak. GÜZEL ARI ## 2 & 4 œœ 38. # & # .. œœ Ti - œœ œœ œœ çan şen a œœ œœ yap - mak œœ œœ vız gü œœ œœ sen " ne " œœ œœ œœ çok " se " i - - rı œœ - çin, œœ œœ zel a ve " - j ‰ œœ ‰ J œœ - œœ - - œœ lar renk œ. dur - Mahir DİNÇER œœ œœ renk çi œœ œœ ma - dan œœ - çek œ ça - œœ - œœ lı œœ œœ œœ œœ rı uç uç şi œœ œ. riz, " yap biz - œœ œœ tı - ğın se - ni œ tat gü (Bir çocuk arı olur, diğer çocuklar onun çevresinde halka oluştururlar. Arı, halkadaki çocuklar çiçekmiş gibi onları koklar, dolaşır.) - 15 - - œœ lı zel le - œ - şır - œœ œœ re ko - nar. ‰ j œ ‰ J - .. lar. œœ œœ rin a U œ œ ba a œœ - lı. rı. œœ - rı. .. 2 39. & b 4 œ œœ İs tik & b œœ n œœ pa &b œ ler ATAM j œœ J œœ .. lâl œœ gü neş ˙ ˙ œ œœ rıl dar. Nab zım œ œ œ œ den bir & b ˙˙ œœ yu ˙ &b ˙ œœ ˙ kan var. œœ .. œœ œœ yol cu tam sen ra hat u gi bi da yuz bek çi hür al œœ a teş œœ œ gi bi œœ œ œ nım da Fa ˙˙ A tam sen œœ œ œœ œœ ˙˙ œœ biz tin hür ri ye œœ si cum hu ri ra hat A ye Yay & .. œ Ge œ œ œ œœ tin. la çi çe œ œ œ œ œ lin mi sin & .. œ . œ œ œ œ œ œ Hop pa ni na ni na nay ği œ kız mi ba lam, œ œ œ œ œ mı sın da œ œ œœ œ œ œ œ ni nay da ni Tokat œ œ œ bœ œ œ sin na nay - 16 - yu j œ œ vu Œ Œ 4. Atam sen rahat uyu Yolcusuyuz biz hürriyetin Atam sen rahat uyu Bekçisiyiz Cumhuriyetin 3. Zaferlerle doldurdun Ömrünü her cephede Sönmeyen bir nur oldu Şimdi Anıttepede œ bœ œ œ u œœ YAYLA ÇİÇEĞİ MİSİN? 40. & c œ tih œœ .. œœ œœ œœ œœ œœ œœ œœ ˙˙ yiz œœ œœ .. œœ œœ .. œœ œœ yu j œœ J Ziya AYDINTAN œœ .. j œœ J œœ .. œœ œœ 2. İnsanlıkta ün aldı Tarihinde bu millet Atamdan eser kaldı Ülkümüz Cumhuriyet œ œ su œ œœ .. œœ œœ .. œ ˙˙ œœ Œ Œ ru var œ œ œ lan j œ œ da œ œ la ca œ œ œ œ œ œ œ yav rum ni na ni na nay gel œ ğım œ ba œ sa ˙ na. ˙ na. œ œ œ ˙ ni na nay .. nay. .. 41. & b c œ œ œ Black - eyed well I œ you Ver - y 42. & 4 œ . œ œ œ. œ. œ. œ. . . . Lal la la la İş œ. œ. œ. lal lal la lal lal lal œ œ œ œ œ œ te ba œ ilk & .. b œ œ œ œ Renk Su - san well I œ thank œ œ ˙ How are œ you, œ How are le har œ œ nir ken dağ lal lal la Lal la la la ˙ gel di. œ œ or you? How are you? ˙ œ you? œ œ œ Bir ye ha 2. Gün güldü güneş güldü Bülbül derdini döktü Mis kokarken gül nergis Göçmen kuşlar hoş geldi şil lı œ œ œ ru ku œ zu hoş 43. & c œ 1. Ey # œ3. œ ˙ & bir cen net œ genç œ. œ œ. œ œ ˙ lik kal œ œ U̇ bu va tan ma ge ri bir U œ an, you? ˙ œ ser di. % .. ˙ œ gel di. Adaptasyon œ œ ˙ çok ça lış 2. œ œ ˙ œ œ bir o 4. cen are 3. Neşe sardı her yeri Sanki bir bayram yeri Gök parlakken masmavi Güzel günler hoş geldi GENÇLİK # How œ œ œ yav ˙ œ œ œ. œ. œ. œ œ Œ .. œ J ‰ . lal lal lal lal lal lal la. lal lal la œ œ œ man. ˙ œ Œ œ œ bitirmelik œ œ œ. . œ. œ. . œ. œ. . œ. œ. œ. œ Saip EGÜZ İLKBAHAR 2% &œ Black - eyed œ œ œ œ œ œ œ thank œ œ œ Su - san, &b œ œ œ œ œ Ver - y BLACK-EYED SUSAN net - 17 - i U̇ nan U œ. œ œ. œ œ œ hep 5. œ œ ˙ hep se nin se nin şe ref şan, U œ œ ˙ bu va tan. 2 44. & 4 KORSAN GEMİSİ œ œ œ œ œ œ œ 1.Bu bir yel ken 2.Nö bet çi ler 3.Bu ge len ge & œ œ œ œ Bir kor san Bu ya na Düş man da œ œ œ œ œ œ œ baş yak yü ka laş rek yön mak hop Koç kor san la Gö zet le mek ce ği Ge le ge mi. dür bün. düş man. li de mi de. ta. lar. Bir Kor Bu kor san gün œ œ bœ œ œ œ œ œ œ œ œ rın te ne dü a bir œ œ œ men de yak ta. cenk var. Hey Hey Hey a a a G œ 1,3,Old # G & œ on # œ Mac - Don & œ Here Here Here # ald he G œ Old 1.With 2.With 3.With a a an œ œ a a a chick quack oink œ chick, quack, oink, Mac - Don there there there - œ œ Ee œ farm, œ ald œ had some œ chick quack oink a a a a i œ - ee G œ Ee a a an - œ ev ev ev G G œ Ee - œ œ 'ry 'ry 'ry - i œ œ - œ where where where D7 œ - chick quack oink ee a a an - i And D7 - œ i - chick quack oink œ. o. i œ there, there, there, C œ - C chick quack oink - œ ee œ G œ j œ o, œ œ œ and and and G - 18 - i G œ Œ ‰ œ œ here, here, here, farm, G œ - G œ chick quack oink, œ D7 œ - de. ta. lar. American Folk Song 1.chicks 2.ducks. 3.bigs. œ C - G œ had C œ œ a œ œ œ œ œ œ had G o. & - G G œ œ G C farm & œ. # œ œ that C ön zak top en u ra œ man. man. man. OLD MAC DONALD # 2 45. & 4 œ œ œ œ Bir kor san bak Bir ge mi var Gür le sin ka vi. e her gün. piş man. œ œ œ san var lar hep zor lu Hasan TORAGANLI - œ chick quack there ‰ 46. & & # YURDUM İÇİN # c œ œ. 1.Yur 2.Bu du di mun yar œ œ. œ œ. œ ˙. J œ. bir rüz rü ya de dön şa fak me yiz 3 la ge 1.Bül 2.Gü Dal Ge dan ce & ˙. ˙. Dal Ge 3 œ Ey Ey va va la ye j œ. œ œ œ. œ ˙. . œ œ. œ rı ri dağ la çiğ ne rı nir ne gü gü le ka ca nım nım sa sa da la gün düz ko ö kuş lar na na ar ar œ Ö Gö ˙. ko ö œ œ œ ˙ ˙. zel ağ tü nül œ œ œ œ œ œ ˙ œ şü le de ri œ œ œ nar ter. gü Ö kıp ra ˙. œ œ œ œ œ œ Gü Ö kıp ra nar ter le ter le ter ba son ba son ANNEM ANNEM œ ma ğan ma ğan œ œ œ œ œ œ œ œ œ ya maç lı Türk la e œ. œ rı li? san Ö œ œ. œ œ œ. œ œ œ. œ ˙ tan tan œ œ œ da la gün düz 2Bir masalla avunurdum Yatardım dizlerine Sen gülünce doyamazdım O sevimli yüzüne var mor mi şan BÜLBÜL NE GÜZEL KUŞ œ œ œ dan ce 48. & 4 œ u fuk le rin œ. œ ˙ bül len ˙. & ˙. ne hoş yi ğit rı ri ˙. 47. & 4 ˙ . &œ j œ œ. œ œ. œ ˙. œ. Faik CANSELEN œ œ œ. œ œ œ œ 3Benim annem güzel annem Beni al dizlerine Kucağında okşa beni Yine ninniler söyle - 19 - co bi co bi ey ey va va ˙. Œ tan. tan. H.Öktem / ? ne dağ ˙. ˙. hoş lar ˙. şar ter. ˙. ˙. şar. ter. j œ œ œ ˙ ˙ 4Bugün hâlâ kulağımda Çınlıyor tatlı sesin Benim annem güzel annem Kalbimin neş'esinden œ œ ki lü ATATÜRK MARŞI b 49. & b b c œ 1.İs 2.Yur b & b b ˙. œ œ œ œ œ tik da, lâl sa Cum hu kur tar hiç bir b &bb œ œ œ œ dı ğın kuv vet va a b &bb œ œ œ œ Tür küm di ev la dın dı kuv ge ri re yor nı. maz. va a Yo lun Se si en bü kim se ˙. ta ta E ma Bu i œ œ œ ˙. da ni yü du rü yo yu yo rum mak göğ sü gu rur ge ri re yor A ta tür küm, ön bağ lı gö nül E ma Bu i tin i ba çim dev bağ na den rim le lı sa Tür küm di ev la dın nab zım da a tı œ œ re. na Her gün Se nin œ œ rum mak œ œ œ . œJ œ œ rim kur tar hiç bir ˙. yo ol yor tin ba i çim œ œ œ œ. œ ˙. yım ler Her gün se nin net et nan cı ˙. œ œ œ œ œ œ re. na de et cı œ œ ˙ rum ruz ge ba net nan j œ œ. œ #œ ˙. . œ nœ re. na. mü ve nı maz, œ œ œ œ œ œ nı maz. œ œ œ œ œ œ ˙. yük kah ra ma el u za ta œ œ œ œ œ . œj ˙ . ˙. yo ol ge ba mın te œ œ ˙ b & b b œ œ œ . œj . ˙ mü ve ğın vet ˙. ta ta şı ye œ œ œ œ œ œ na den va ri œ. œ œ œ œ œ ˙. Münir Ceyhan göğ sü gu rur ˙. œ. œ sun. Sulh se b . & b b œ Jœ œ œ ˙ . œ œ œ œ œ œ ˙ . œ . œ œ . Jœ œ œ ˙ . œ œ œ œ œ œ ˙. ver bir dün ya nın # 50. & # 42 œ & ## 1.Dam 2.Ev œ œ œ œ Kur Se bağ vim lar li da dir kal bin de ya tı yor œ œ œ da de ley ke lek di œ de hay œ re van sun. Sulh se ver bir dün ya nın kal bin de ya tı yor sun. HAYVANLAR œ tak mır œ de lar œ tak mır œ œ tak nav Su Yol œ œ œ œ vı se rak vim - 20 - œ vı li rak on da da 1. œ˙ vı lar œ œ ör kö dek pek j œ ‰ rak œ œ vak hav vak hav .. œ˙ 2. vı lar. œ vak hav j ‰ œ rak Œ CLEMENTINE Percy Montrose # 3 51. & 4 œ . œ œ In a my Chorus: Oh # & œ mine lost œ - er and œ. œ œ G cav dar - œ ern ling œ. œ œ G fort - y gome for nin ev - by oh œ er er a my œ œ and his dread ful œ can yon dar - ling D7 œ. daugh sor - . œ œ œ ex - ca oh my wat dar j œ œ œ ter, Clem - en ry, Clem - en - œ J œ œ D7 ing for a mine. ling Cle - men - tine. Dwelt a Thou art .. G - œ œ ˙ ˙ tine, tine, 3. Drove her ducklings to her water, ev'ry morning just at nine Hit her foot againist a splinter, fell into the foaming brine. -Refrain4. Ruby lips above the water, blowing bubbles soft and fine Alas, for me! I was n swimmer, so I lost my Clementine, -Refrain- THIS OLD MAN 2 52. & 4 œ œ œ This old man & œ œ œ œ œ Giwe a dog a bone œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ he played one He played kinc - knack on œ œ œ œ This old man came my thumb; With a œ knic - knack œ œ œ roll ing home. This old man, he played two, He played knick knack on my shoe, With a knick knack paddy wack, etc. This old man, he played three He played knick knack on my knee, etc. This old man, he played seven, He played knick knack up in heaven, etc. This old man, he played eight, He played knick knack on my gate, etc. This old man, he played four, He played knick knack on my door, etc. This old man, he played five, He played knick knack on my hive, etc. This old man, he played six, He played knick knack on my sticks, etc. This old man, he played nine, He played knick knack on a line, etc. This old man, he played ten, He played knick knack once again, etc. - 21 - œ œ œ pad - day - wack PAZARA GİDELİM Ne Yenir Ne yenmez oyunu 2 53. & 4 œ œ œ > Pa za &œ œ œ > Pa &œ Gıt & œ > Hap za œ ra œ. ra gi >œ j œ gıt œ. œ. gi de dip > œ œ œ œ œ pu pu ru hap ta vuk œ œ gıt gıt œ > ru hap a lıp >œ j œ na œ- gıdak di œ œ œ pu pu hap ru 2 œ œ Nar Her œ œ par zan ça az & œ Gel Miğ & œ Der Ba gi bi za man œ hal zan œ ek ye œ do in œ mek mek œ œ ma san tes is œ œ te le be ren a Œ pa lım. œ- œ- Œ lim. œ œ yi œ le te œ œ be diğ' yaz ni œ œ ra gi œ ˙ pey bul nir maz. œ ber miz ˙ ge sol tir. maz. œ œ œ o de nu ni se çok nin yor le ma yi ma ye lı œ œ œ œ dü da ze per lir hiz key et lim. H.B.Yönetken Macar Ezgisi œ œ Œ Not: Bu şarkının her söylenişinde bir "yenilen" bir "yenilmeyen" hayvan adı öğretmen tarafından verilir; Çocuklar şarkıyı o hayvana öykünerek söylerler. Örneğin:Tavşan, Köpek, Ördek vb. œ œ œ ye œ œ lım œ- œ œ Œ œ. la ye > œ œ œ ru œ. œ- NAR GİBİ DOMATES 54. & 4 œ . Bir Ba ta vuk œ- œ. Pazara gidelim Bir kedi alalım Pazara gidip Bir kedi alıp na'palım Miyav niyav miyav miyav diyelim Happuru happuru happuru happuru yemiyelim. &œ œ œ œ . Bir œ œ œ . bir gıdak œ > lim œ > œ. Œ œ. Muammer Sun fin hiç - 22 - neş kö en tü ge ol ˙ lim. sın. ˙ lir. maz. Boz Ko kır lej œ œ J Or Or da da &b œ Kız Za gö ge œ œ. er man kek la & b œ. Ya Fa ye sa 2 56. & 4 b œ Ce &œ her & œj viz gün œ çar œ gö dost ret luk le ha a œ œ œ ço de re j bœ œ lu mu œ œ le e gün œ œ œ rer min me yük bi iş œ zun yok tur œ An ka œ ra ko te œ #œ pe sin œ œ de sı. rız. le ge le. lir. j œ ‰ Œ œ şa se ˙ le. lir. j œ ‰ Œ œ ˙ j œ ‰ Œ œ e şi. j œ ‰ Œ ˙ œ le ji. Œ bœ J ye œ œ #œ j œ ‰ bir œ mek œ œ gö re #œ œ ki - 23 - Hasan Toraganlı œ #œ bœ var #œ mem Œ œ sin cap. œ J a rar. œ bœ œ bœ œ ‰ Œ J ˙ bir œ ˙ va na j œ œ œ. œ re miş ki çin de sı. dız. œ œ ver bel œ va yıl SİNCAP cın #œ i müz œ ğa mem lar şir œ yurt lü œ œ cuk ği œ œ bœ œ œ j œ ‰ Œ ˙ œ yu ren lar has œ œ J œ rar gi te do ri hin kı bil gös re le ku bœ va lu œ œ œ J œ yu yo œ de gön zi bir ru œ tün şey o œ Yusuf Mardin Muzaffer Arkan j œ œ œ. œ j œ œ a œ j œ œ. œ de œ Şu #œ le gün si ne j œ œ. j &œ nül çen hep yi & b œ. Nur œ œ şil doğ j œ œ œ œ œ ki ye ze bü her & b .. œ Tür da bi œ j œ œ. rın kat j œ œ j œ œ. 55. & b c œ . & b œ. ANKARA KOLEJİ MARŞI œ Œ Œ ki. œ Œ .. 6 57. & b 8 j Be j & b œ œ œj œ mi yav mi yav j &b œ œ gü nim ke dim çok der Sü tü nü j œ œ dir mi o tur sa na bon cuk ta yav ka çok se j œ œ mi mi yav mi yav ver tüy le ri der. ni Be der. te miz Mır Be pi si pi si pi si pi si mır dir j j œ œj œ œ œ œ ler. nav gü zel nim ke dim çok ‰ œ œ œ nav ke di cik œ œœ œ œ œ œ œ œœœœœœœœ ‰ œœœ yım nim ke dim çok 42 .. œ œ œ œ j œ œ. yav &b œ œ œ œ œ œ œ œ gel œ. hoş j œj j j œ œ œ. œ. œ œ œ œ œ j j œ œ œ œ j j œ œ œ œ œ œj œ j œ œ œ œ œ œ . œ œ . œ. œ œ. zel j œ œ. j œ œ œ œ KEDİM NE HOŞ ke di cik gel i ki miz oy na ya .. lım. THE MORE WE GET TOGETHER (Tune: Did You Ever See A Lassie?) ## 3 & 4 œ 58. D The & ## & ## & ## more D œ get - her. we The get œ to œ - get œ œ œ J more we get to - A7 ˙ œ œ be, for D your œ œ. œ œ D œ œ J œ. A7 œ friends, œ The your œ. more œ - œ her, to - œ get œ get - œ œ œ J we get œ œ œ œ her the to - get œ my hap - her, - 24 - - friends, œ œ and œ pier œ The œ hap - œ my A7 œ œ to œ we'll A7 œ œ are her, A7 D œ friends, œ - friends D œ pier œ we'll ˙ be. œ are - VIVE LA COMPAGNIE # 6 59. & 8 œj & G œ œ œ œ œ œ Let A # G œ œ cess one # ev - 'ry good fel - low now friend on the left and a œ to and œ each good œ # l'a, vi - ve Em l'a, vi - ve Vi - ve " " la " com " it us a - long, u - nite Vi - ve " " vi - ve com " - Vi - ve l'a, vi - ve œ œ œ œ l'a - mour, vi - ve la com j œ - 2 Ay Şey şe is ta na & œœ œœ œœ œœ suy la kor kunç & œœ kan li & œœ .. Vah oy o nar yun kü de ya bir rak bo bu çük ˙˙ kü çük kız var bir gün so yun dı. du. œœ œœ Yüz Sü j œœ œœ J œœ œœ œœ œœ œœ œœ dı. du. da li j œœ J œœ ˙˙ œœ .. œœ su ke min u œœ ğu nun œ Ay œœ la so me rük bil lü œœ mez yor ˙˙ œœ .. cak. nu. Ah ˙ pa vi - ve şe. - 25 - l'a - mour, G œ. - œ gnie! Münir Ceyhan Alman Ezgisi œœ œœ œœ œœ œœ œœ Bü tün gün de Çağ la yan su re lar œœ œœ œœ œœ œœ .. di du yu re mur o cak, nu, bu de j œœ œœ J kü œ Suc In œ œ œ œ. AYŞE 60. & 4 œ . œ œ œœ œ. œ œ gnie! " G l'a D7 - pa - gnie! " " œ œ œ œ œ œ l'a - mour, pa " œ œj œ. j œ ˙. D7 œ œ œ œ. l'a, la " - G G œ œ œ œ Am & œ œ œ œ œ œ Vi - ve pass let œ œ œ œ. & œ œ œ œ œ œ vi - ve the song, the right. C CHORUS l'a, join in friend on œ œ œ œ. oht - er and fel - low - ship G Vi - ve œ œ œ œ œ œ œ œ. D7 œ j œ D7 çük Œ œ œ ˙ ˙ Ay şe, de da j œœ J A Teh ˙ ˙ SEVGİDİR ADIM 2 61. & 4 œ & œ œ Gel " Bi & .. œ œ & b œ. Ya Ya & b œ. Ya Ya œ ce yak dı mi mı nı gün sın söy düz baş le mü mı ar œ lüş ya œ œ yim ne de œ œ mı kul ne a la sar sün, sın tık eğ par uğ œ sek " da œ hem de ben bœ œ œ de " lın tıl " as œ ce şım yüz ğı nı ği œ œ ka " ruz œ 62. & b 68 Gü Yi œ œ ge ba len şı lı re &b œ œ ze " yo œ I Ak Yü œ œ bi " li Hem Ne Gü &œ 1.Ge 2.A 3.A œ œ hem ne gül œ ri mak raş mi mı tık sin sın bu œ œ sin ği dir mü mı ma œ œ œ œ sin? sın ya. œ hem de ğa ge o be sün. sın. dık. mi mı dün rir yar sun li ne ço œ œ œ œ şe şım çe œ düz kaş la ve ko duy œ ler re gi gü yü sev œ œ ğın nü de kö ka dük œ san nın ni lır na be œ œ œ düz, yak, rım, œ œ şı lü le ı gön söy œ gün a va œ œ Nedim Yıldız gün par lı œ gün sı a ce lur nim œ düz. mak. rım. œ düz. cak. dım. TİYAYA œ œ œ œ œ œ Ya Ti şa ya œ mek ya œ. hey! ho, œ. hey! ho sın ya œ oy ti bu ti œ naş ya ha ya œ mak ya œ. Ya ya œ. Ya ya œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. yat ya ne ti gü ya zel şey. ya ho. Ar Ti gü ya œ. hey! ho. œ. hey! ho. zel ya daş ya se ti ver ya lik ya genç lik ti ya œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ne ti ka ya œ œ œ œ. şey. ho. Bu Ti œ œ gü Ti lüş ya ha ya œ mek ya yat ya ne ti œ œ oy ti naş ya gü ya mak ya œ œ œ œ œ œ Bu ti - 26 - ha ya yat ya ne ti gü ya zel ya hey. ho. ˙. zel ya œ te ya şey. ho. œ œ œ œ. ne ti ˙. şey. ho. gü ya zel ya şey ho. .. 2 63. & b 4 ‰ &b œ &b œ bom tan œ œ œ œ œ œ œ li œ œ œ œ al dım ba kır a man a man œ œ yos mam To man bi œ œ œ a œ Tokat œ œ œ kat bi li bi BOMBİLİ BİLİBOM œ œ œ œ li bom bom &b œ Kı Son &b œ 1.Gi 2.Üç di ay yo eğ rum le vanç ra lı bü yım yük œ He Öğ pi ret &b œ œ Can Sa œ œ dan na œ. miz me œ. se hoş œ œ. œ œ rin œ œ œ œ œ œ bi li bi li bi œ œ ça kır Œ œ li bom. 5. O çakır gözlerine Kurban olsun bu fakir 6. Şu derenin bükleri Ötüşür keklikleri 4. Sivas'tan aldım bakır amman..... Yosmam gözlerin çakır Bom bili.... şim ne di ce yü öz rek lem œ ba se œ ten le sı yu œ œ di di yo le ruz. riz. Kar Mut œ œ vi ça ni kal œ œ œ yo de ruz riz Şar Ö - 27 - œ œ den ğiz œ œ œ œ œ œ œ gi nim le œ œ œ œ œ œ œ göz œ 7. Hiç akımdan çıkmıyor Yarimin dedikleri. VEDA ŞARKISI œ œ œ 3. Gine mi sürmelendi amman......... Ocak söndüren gözler Bom bili..... 2. Şu dereler şu sözler amman......... Kem kin edilen sözler Bom bili bili......... 2 œ bom 1. Tokat'tan aldım bakır amman amman amman Yosmam gözlerin çakır Bom bili bili bili bom bom Bom bili bili bili bom 64. & b 4 œ œ œ œ kın vi œ nı va œ n lu œ kı pe kar nip œ fı ya œ. lar rek œ nem gü e le œ œ mı dö miz gün œ œ œ di el œ œ lim ce de. ğiz. œ œ geç ne tim ce ben. ğiz. œ œ œ œ e ler li şim miz di de den œ li le œ miz rin œ de. den. SÜT İÇTİM DİLİM YANDI 2 65. & 4 œ œ Süt & .. œ œ œ Dö iç kül dü œ œ œ œ œ œ tim di ki œ yan œ œ œ œ. dı. œ A œ dı kız ma nın œ œ sa a œ na œ hay œ ma œ œ ra Cenderme çavuşuyam (amanın amanın) Yol verin savuşuyam (kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) Cendermeyim cenderme (amanın amanın) Beni yoldan dönderme(kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) Beni çavuş sanmayın(amanın amanın) Bölüğün başkanıyam (kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) lar la j œ œ SEVGİ ÇİÇEKLERİ da rın çi ma # & .. œ œ œ œ œ O Ba cak rı ta şın Ha œ ba lay j œ œ a gü şı # . & .œ œ œ œ œ tu şan bu İsa Coşkuner œ œ œ œ œ œ œ œ . .. .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ . œ çek vi œ lev ne œ çek œ œ œ. œ œ œ J çi sin çek, de Tar yap la ra da ğın œ œ. œ œ œ j œ re gi be çi a şin lev de ev biz œ. çek œ œ. el ler le sev œ œ œ œ œ œ œ œ . .. œ œ œ. şak şi ba lin şak. de. œ œ œ. re çek œ œ œ œ œ œ bi yı. œ sar zim ha la œ œ œ sın dün * Şarkıyı söyleyenler: Elleri omuz hizasında serçe parmaklarını yanındakilere geçirirler ve hafifçe iki yana sallanarak söylerler. - 28 - ba ye ya œ .. nım. Ben kilimde değilem (amanın amanın) Bahçede gülüm yandı (kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) œ .. nın. Ben bir izinliyim (amanın amanın) Canıma kasteyleme (kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) 1.Dal 2.Su Tu yan ‰ œ Süt içtim dilim yandı (amanın amanın) Döküldü kilim yandı (kız sana hayranım) (kız sana kurbanım) # & .. œ * œ lim lim # 5 66. & 8 œ œ œ œ œ œ œ œ œ . # & .. œ œ Kilis œ yı. ke le tiz. ri. .. .. œ. .. œ. .. KUŞLAR Çabukça 9 67. & b 8 œ &b F œ œ œ. D- Cik cik cik Yep Gez ye di F &b œ ni bir ği yer di ye & b .. œ ği ni F œ Kuş lar & b .. œ œ Ses Mah siz zun dal kalp F œ œ Son suz gök 7 68. & 8 œ Ha Ay & œ Kü Dün œ çü ge œ du sa cük ce œ œ œ œ œ œ. œ œ F œ œ. F kuş lar hep la le j œ œ. rın re mi nik ü mid j œ œ rin œ œ bu do ra ğar j œ œ Fa re œ œ œ hür sa hip dan çi œ di dey süs ve se G- j œ œ a ni œ mem din Sev A j œ œ œœ . œ G- le œ gön lü so ru yor a nı yor F œ œ œ ri ne şen lüm ner den ö vü yor şa şı yor F œ œ kuş lar. siz kuş kuş lar. lar. œ œ. kuş kuş œ .. j œ œ œ œ œ ‰ de ge dir. lir. . œ ‰ . F ler lar. lar. œ. j œ œ œ œ œ œ lar. G- œ yu va nız cak siz kuş œ œ œ œ œ. ni ri le li œ œ œ œ tü yor F j œ œ F an ri li le œ œ œ. Œœ C7 ö F sus4 gü le ri vinç de j œ œ di ği şey le min ha G- j œ œ cik le min ha dü ğü şey œ şa du j œ œ kı yor ru yor cik œ œ œ A Gör bir lam Bb cik œ ru yor yı yor .. F cik bir se le sün ne de œ. œ œ œ. œ J şen œ cik œ œ œ. se lam bir bir G7 cik le ri gü ne œ F &b œ cik j œ œ. j œ œ dil bir C7 G7 gü ne le ri œ œ œ Bil Yep cik j œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ œ œ œj œ œ œ œ œ . F cik Yalçın Tura le dir. HA BURADAN AŞAĞI œ œ şa çi ğı ni j œ œ de de sö gön j œ œ da de œ ben öp i sem œ ne e 1. œ zü lü œ ne mün - 29 - j œ œ gü gü ve ver œ ne ci j œ œ mem lin œ mem ni i i œ ne çi ‰ .. œ ‰ .. œ mem ni 2. ve ver œ ne ci œ mem. ni. ‰ 7 69. & 8 œ & .. œ œ te ba kuş mi din ne re gi mi 1.Ki 2.Ya 3.E j œ œ œ düş o yi su kin mu œ j œ œ tü na di de da da j œ œ œ œ œ œ œj œ œ œ . œ Za Hep Bu val kız kö lı lar tü an pay sev 7 te sa ra œ œ de fi sı nin du tan 1.Bir 2.Bir ıs Gök e Pa yan tek ğa dı le E yü ev le nu ne çöl boy mi ki tı E Bel As Oy œ na ya oy œ œ dün bah ya çe lan ler j œ mış de den sa ti ri mi rek tu ne tu tuş duş tuş ti di di. E Pa Yan tek ğa di #œ bi sa rek ça hiç Kı j œ #œ œ çı Var Var œ œ rık dü zart la şün o œ lin ço cuk œ œ œ. bı bı ra ra kın kın ol yer œ ma a œ sın çın lar El œ biz bi œ œ göz u e le el œ œ ço ço cuk cuk œ yaş çurt rı me nu - 30 - tu ne tu e .. ya ver da œ. ğa. da. da. lu va va Adnan Çakmakçıoğlu Salih Aydoğan j œ œ œj œ œ . .. Son ve rin œ œ œ œ la ma œ di. di. di. œ. su nu va ba la la le j œ tuş duş tuş œ ko o ta j œ œ 4- Bir dünya bırakın Biz çocuklara Yazalım üstüne Sevgili dünya 3- Bir barış bırakın Biz çocuklara Ulaşsın şarkımız Güneşe ve aya ri mi rek j œ #œ ğum bak bak ca dur dur ka mi mi le E yü j j j œ œ œ œ œ œ œj œ œ œ œ œ œ ge tu. ti. ti. uç düş duş de re nu BİR DÜNYA BIRAKIN na ya bœ gi lur ze œ ken ğu ze er yo lez œ ğum ge di ‰ .. œ œ œ j œ œ œ j ‰ .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ #œ œ 9 71. & 8 œ œ œ œ œj œ & 85 œ de da da di rum ra j œ œ bah şey nun sa bir o rın de ki ya ev Bak si ol lık œ œ #œ œ İş Mi Sı & œ ne pay da j œ œ œ œ œ KARADENİZ TÜRKÜSÜ 70. & 8 œ & bœ KİREMİTE SU DÜŞTÜ ço cuk œ. la la œ rıy la ra ra œ lar. œ. la. ra. .. B.D. İŞTE GELDİ YENİ YIL 9 j 72. & b 8 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ .. İş % te gel di ye ni bir & b .. œ œ œ œ œ œ œ Œ Kır &b Œ gın lık œ E ze vi mi u j œ œ nu tul œ neş' sun œ œ œ e dol Perc. Perc. Perc. Def Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. œœ œœ œœ œœ . . Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. he pi mi ze kut lu ol sun. ‰ œ her in san lar dost ol j œ œ œ œ œ gü nü müz œ böy SON sun. ‰ œ œ œ le ol % sun. 2. Evimize neş'e dolsun Her günümüz böyle olsun Kırgınlıklar unutulsun tüm insanlar dost olsun. Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. %. œœ œœ œœ œœ . . . tüm sun 1. İşte geldi yeni bir yıl Hepimize kutlu olsun Kırgınlıklar unutulsun Tüm insanlar dost olsun El Çırpma ye ni yıl œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ .. lar œ œ œ yıl, Mahir Dinçer Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. œœ œœ œœ œœ . . Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. Œ Œ Œ Œ. œ œ œ œ. œœ œœ œœ œœ . . . . SON Œ Œ Œ Œ. % œ œ œ œ. MANASTIRIN ORTASINDA 73. & 42 œ œ œ œ œ œ œ œ . Ma Var & œ. hep nas tı bir ha œ œ œ si de œ ya ‰ rın. vuz œ or ca œ vuz ‰ .. œ . œ œ œ œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ Biz ta sın nım ha œ ça Manastırın ortasında, Var bir çeşme canım çeşme Dimetoka kızları hepsi de seçme Biz çalar oynarız. - 31 - da. vuz. œ lar Di œ. oy me to ka œ œ œ œ œ. na rız. kız la ‰ rı YÜKSEK DAĞLAR 5 74. & 8 œ Dağ Kar œ J œ & #œ yem bağ Rüz Buz œ & .. # œ Ba lar tal gâ gi œ J har şil rım o œ œ œ rı bi se su rin la e rı œ o œ lur sa dağ & ge a her # & .. œ Yu # œ & can œ To Bir œ ğaç in œ. œ yük cey sek lan dağ or œ kem man œ. œ œ lin o do ha œ. lı li lar #œ ser var œ œ J nır œ. œ ru va ğun te miz œ œ ge #œ lur ba œ. Œ. lin œ şı du man œœ . (dağ œ œ kar or œ œ a lı œ œ lı dağ œ œ dağ hum tek j œ œ lar san œ œ œ. lar dal fi kır da ma na dan œ va dır j œ œ rir ma fi œ œ J œ do la j œ œ ğa ya ra œ or - 32 - dan man me me œ œ ör tü œ man œ lar œ lar sız œ œ dön dik œ œ. œ fi or œ na dan œ kuş œ œ. œ or bir œ ve œ. a kal œ œ li li yur yur œ œ dür œ yur œ œ dum dum œ top œ dum œ. .. œ. .. œ. .. lar. da. œ J œ J lar rı zel lar. da. ce œ la gü œ. da œ œœ sırt en dağ or œ j œ œ œ lar da œ œ güz œ. œ. YURDUMDA # 5 8 œ œ lar da œ gör or œ Œ lar 75. & # lur œ. Œ. & œ Œ œ œ & .. œ œ œ œ œ kış dağ or œ ye la œ & .. œ #œ œ œ. œ. nır j Œ œœ J Œ lar.) lar Mahir Dinçer œ. œ ğa ma ca dan ‰ œ da. da j œ œ ra œ. da. ğa .. 76. & GEZSEN ANADOLUYU # c Faruk Gürtunca Erdoğan Okyay Œ Œ œ j‰ œ j‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœ œœ œ œ œ œ œ œœ œ œ œ œœ œœ œ Sen ne gü zel bu lur sun gez sen a na do lu yu. Dert ler den kur tu lur sun gez sen a na do lu yu. j # j & .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ . œ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ Œ .. Bil lur ır mak la rı var, buz dan kay nak la rı & # da ba har baş ne hoş top rak la rı ka dır, yaz lar kış lar baş œ . œ œj ‰ œ . œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ baş ka dır baş ka dır var, gez sen a na do lu yu. j œ ‰ œœœ j œ œ œ œ œ . œ œ ‰ .. .. ˙ # œ œ #œ œ. œ. œ œ ‰ & .. J Or var, gez sen ka dır. Ah , .. bitirmelik œ œ œ œ œ œ ˙ Œ a na do lu yu Gez sen a na do lu j œ ‰ Œ yu. SAATLER 2 77. & 4 œ œ œ œ Tik & œ Tek & œ te ke œ çın & œ œ & œ Dan ki çan œ dan tik tik œ œ œ œ Çın Çan ti tek œ çın çın te œ dan ke ti tek œ çın œ œ çan œ ki çın œ çan ti œ œ œ tek œ œ œ œ œ œ œ œ dan ki tik œ tik. kol œ œ tek, cep sa sa œ çın sa bah œ. tok œ œ œ œ di bi 1. œ mey - 33 - a ti œ œ œ œ çan le œ œ œ œ œ çan ku œ a ti œ ni hep j œ ‰ Erdoğan Okyay œ bil œ œ œ ne bir kös dik. j œ ‰ j œ ‰ ‰ tek œ œ œ œ la rı pek hır çın. œ œ œ œ œ ne ko ca j œ ma ğı j œ ‰ .. ˙ 2. dan. œ bu di yar mey man. œ dan. Œ 78. & c j œ œ œ. Do bir j œ œ 1116 & œ. Mi NEŞELİ GÜNLER de œ kü lah don œ œ niz œ de ge & œ. Sol pa pat ya lı bir Si Ay 79. & şe nin Mi œ Al ni mi si pır rı pır œ œ bir kuş don œ o nu i çe e der e der œ ken œ ken mi gü œ œ œ ve ne yi œ. muş tu pen ri ye œ œ cik cik ten ce re w fa w la œ tek re dam œ rar œ œ me kon cik cik öt sün dı el le œ œ œ œ. œ œ lan dı el le rim rim do. tu. œ œ di œ œ œ bak boş kal œ œ œ bak boş kal .. œ muş œ lan mi œ œ can œ Saip Egüz œ œ œ œ sol œ œ. - 34 - bir œ œ œ can de tay œ di œ œ bir bir œ şim œ œ de neş œ œ œ vi j œ œ œ œ œ MİNİK KUŞ œ # & œ œ œ œ œ pı di ge La œ # & œ œ œ œ œ Fa Œ mas ma w j œ œ œ œ œ œ. œ. œ dım rı ni Re mi ˙ # 2 4 œ œ œ œ œ # & œ pı ke ma yol j œ œ œ œ œ & œ. 1124 dur w j œ œ œ œ œ 1120 œ j œ œ œ œ œ œ. ˙ œ bir ˙ ye œ dı. œ dı. 80. & c œ . GÜZEL ANADOLU j œ œ 1.Dağ de niz o Rüz ga œ. & .. rın se œ œ. J Her yıl & ˙ gü e ser ü rün ta day sap sa rı al na gök ı dal do œ œ şar tar şık lar ˙. rı œ ˙. sa rı. BALIN TADI 2 & .. œ Top Dil & .. œ Av & œ. Ay œ œ œ œ œ Dün Si ya yah ko be œ œ œ œ lan ler mış ay lar rı ö di j œ œ œ ‰ ru pa œ œ œ œ nı çi çe ğe bir uzun bek lek ö or œ sev bek tak ri œ da ka j œ ‰ kı i As lı ya œ œ œ Ya - 35 - lus de şa sın renk ay œ ta çin œ kar ka ya œ œ me ri deş j œ ‰ œ in ta san. sa pe tek. şa mak. j œ œ ka œ lik .. ‰ œ œ œj baş hep œ Hamdi Tuncer Salih Aydoğan ten nı œ bir de A œ œ œ œ œ œ. ‰ u sin œ œ her Barış lı œ her hep œ. j œ œ œ ‰ Af œ ko van, kı sa œ œj ‰ œ lı j ‰ œ œ œ. ca man yaz œ .. Œ Gün batar erken Köye döner kuzu, koyun Sessiz bir yaşam sürer Her ev düşer yorgun 2- Sel gibi akan sular Kekik kokan dağlar Nar, zeytin veren kırlar Bal damlayan bağlar 81. & 4 Œ ˙. la tın .. Œ lu. œ la al lu. do œ Œ ˙. œ œ œ œ œ tın A Hasan Toraganlı œ œ œ œ yer œ œ œ œ sim zel œ œ. œ œ œ ˙ ˙ Buğ yır ˙ ˙ mev ‰ j œ. œ œ ça œ rin œ J dört œ va j œ œ j œ bœ. & .. œ . œ œ j œ œ ‰ lı œ œ. ba lı. .. 2 82. & 4 œœ .. œœ œœ sağ Hep & œœ e si œœ say " ELLERİM PARMAKLARIM bak " œœ lim e de der œœ œœ .. par par mak mak so sen ker ‰ œ. œ œ œ œ. hay li lil li la göz le ri miz Hay li li li 3 84. & b 4 œ œ œ 1. tın œ œ la yan le de de ter lim is œœ beş sen j œ œ œ. şey var mı bu œ œ J œ. çal gı lar œ œ. œ œ œ œ den la Neş' Hay e le ni li lil lil Gel œ œ œ gi &b œ œ œ œ œ 3. or da ve re lim de lim bi çar riz li 2 Sesli Kanon ken hay li lil œ œ œ hep el dün ya œ neş ey le mız da œ. oy œ şar kı söy ler hay li lil lil ‰ la. ‰ .. 3 kez riz la .. œ œ œ (1kez) (2kez) Neş œ na yan genç kö ye œ ler e li ka œ oy na gü le œ œ œ œ œ le hay - 36 - di gi de lim œ œ bi kı lar Œ H.B.Yönetken Fransız Ezgisi œ 4. œ œ J dar. œ œ œ lım şar ˙ œ œ ya œ. Alman Ezgisi 2. j œ œ 2. ˙ œ œ ˙ e li œ. œ œ œ œ. hey! hey! Œ ˙ œ œ œ œ zim mak bak GENÇLİK œ œ œ par say Bir müzik dinlerken - Bie oyun oynarken Mutluluk:............. 4 Sesli Kanon 1. œœ œ. œ œ œ œ. GEL GİDELİM BİZİM KÖYE 85. & b c œ œœ Muammer Sun j œ. œ œ œ œ ‰ œ ‰ Bir işe başlarken - Bir işi bitirirken Mutluluk......... &b œ œœ Bir çi çek a œ. œ œ œ œ. bir œœ œœ bak. ". 2 Sesli Kanon ken şar la Hoş ˙˙ say " œ & .. œ . œ œ œ ˙ Mut lu luk ta Hay li li li œœ MUTLULUK ŞARKISI 2 83. & 4 . œ œ œ œ œ fi dan di œœ ˙˙ bak " 2. Bir beş on œœ say " 1. œœ Saip Egüz œ zim œ ˙ œ ˙ gü kö le ye. .. EY ATA, MİNNET SANA Marş 2 86. & 4 œ. œ. 1.Gel 2.Öz dost gür & œ . œ œ œ. çık bir ül & œ A min de dik ke, çık yur du muz mut lu Tür ki ta net türk, le, Sen Bu 3 87. & b 4 œœ gö ne rü de 88. & & # œ. yür hay bak œ. de dik, u ulus, Œ œœ kış tık şe kar # 2 œ. 4 Gel El Üç œ œ kü di ne düş cen söy gü gü ma net nı yurt yur yok bir .. .. œ. dan. ye. öy çar œ dum ya şar de dik. dü zen le bir kal par na kar œœ œœ œœ œœ yi hel ne. va ar ne tık ka œœ œœ œœ Ey " kış " sa " ve yak ˙˙ .. an kov bil dun A ki sa sen has œ. ta yen da var œœ na " ar " Sen Ne œœ git kar œ bi ze le e a dım ka tu la tıl tu sa bi şa ğa œ œ œ œ le lüm zel yip sen ne œ oy de de œ œ. œ ze lım koş hem hal bir œ. oy gel hoş oy " " - 37 - œ œ na " " œ œ œ o yu ka ya a dım na ka la ya " " œ lım " " Œ .. œœ œœ œœ œœ le pu gü le o yu nu ˙. ve " da. " GEL BİZE KATIL BİZE œ œ dun le Alman Ezgisi gü to œœ tık " doğ ret türk. de. œœ œœ œœ ˙. ma lü œ œ œ. da bi miz œ. œ œ œ œ dan sa œ. Dur Güç œ. bœ œ œ. œ œ œ . Tam Hep œœ œœ œ œ ˙. sa ne lim dan kın daş œ. œ œ. œ. KIŞA VEDA œœ œ œ Ey Ar hak çağ œ. œ. œ œ œ. bœ œ œ œ. œ. œœ ol bir œ œ. œ. œ œ œ. œ œ œ . œ & b œœ œ. Muammer Sun œ hem tı so œ loy " " œ sö şal la j œ loy. " " œ ze lım koş ‰ .. ÖĞRETMENİM Allegro % 89. & b c œ Lâl la la P . b & . œ œ . œ œ .. me nim Sen bir 2 œ ran ran ku la la öğ be nim la la la lal, sen ca nım bir ba ba F œ œ œ ˙ ret be nim œ. œ ˙ œ œ œ kut 90. & 4 ka ka uy nım a na Pj & b .. œ œ . &œ ca œ. œ ˙ &b œ O la r œ œ. œ œ. œ œ. œ œ Moderato ret la ve ni ha yet œ 1. 2. œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ se œ œ her şey ni ben œ ol œ œ œ œ yur da ya rar œ œ œ œ ar çü rü lık lık nun œ tık kö giti lar lar da œ sa şe ti œ u u key œ bah yi o œ œ œ zak zak fi du dü ya ol dön va in laş laş kaç œ ta tün lar her bü kuş œ œ tı tı tı o o o kul kul kul pek çok se œ œ dun ar san œ tık vak vak vak U œ ˙ 2. ‰ .. œ in œ ses ba tu yak yak yak san et. A.Muhtar Ataman Fransız Ezgisi œ œ du dü ya dol sön va le lar ha œ ti ti ti ‰ .. ba na. et. œ ve rim. œ. œ œ. œ raf lam uç œ œ çok œ œ œ. bir œ œ pek 1. ( allargando bitirişte) SABAH Kalk Süt Sü j œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ j œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . ‰ .. œ œ œ . ‰ son & b œ œ œ œ. Öğ j œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. Rakım Çalapala Erdoğan Okyay œ œ laş laş laş tı. tı. tı. BAHÇELERDE KUM DARI 9 91. & 8 œ œ œ Bah Ma Bah İ çe ri çe ki œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ ler fet ler gö de li de nül kum yar id bir da ol ri ol rı sun şah sa a a a a - 38 - man man man man j Œ. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Muğla Ben On Bo A is par yu yı te ma u ra rim ğı zun maz o kı ken pa ya na di di ri. lı. şah. şah. % FINDIĞIM % 9 92. & 8 œ œ œ fın yar sen Bir man a man a man j œ œ œ dı dı ğım œ œ œ œ œ ğım fın i çi œ ni œ Bu gün den œ œ J ay rı düm ben & œ bœ œ œ œ œ œ œ ö lür sem de # 2 Fj œ 93. & 4 œ & # # U mut Sev gi œ œ göz is lü ti do gi bir œ. bir bir na " # F & œ. œ œ œ œ Bir Bir sı cak yı sı cak yı lı lı œ dı ğın srn den kır œ dı çi œ œ. œ œ bu gün gör düm ö lür sem rı j œ œ ba çi rış çek œ ben de j œ ˙ do gi j œ œ U Sev œ œ œ ye ye ni ni yı yı mut gi œ lı lı œ lu bi j œ gam ya göz is gi " bi " yu " rit. œ. œ œ œ œ j œ U œ œ œ bœ œ ˙ bek is li ti yo yo œ va " ye Bir Bir - 39 - sı cak yı sı cak yı mem. j œ œ j œ lü ti j œ lı lı œ % œ œ œ gi " a tempo ruz. ruz. ri ye ni gü zel yı yı lı lı ba çi œ œ Süheyla Sınkil lu bi œ ‰ j œ œ œ j œ œ œ œ œ ˙ do gi mem. œ. œ œ œ œ bir bir j œ j œ œ ni ye MUTLU BİR YILIN ÖZLEMİ lu bi son ğım. œ œ œ œ i ay œ bœ œ œ œ œ œ œ mem ruz. ruz. & ˙ A " ye çı tır çı tır fın yar œ j œ œ œ œ œ gam tır œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ ri ˙ yo yo # .%œ f œ & .J œ œ J ya j œ ˙ œ lu bi mem. #œ œ œ œ gör ye çı œ œ œ œ œ & œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ &œ Ordu œ œ œ œ œ œ œ œ œœœœ œœ Am & œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ .. œ yo yo rış çek do gi ˙ ruz. ruz. .. ˙ bi " œ bek is œ œ ˙ li ti yo yo ruz. ruz. % 23 NİSAN # 94. & # c œ œ œ œ œ œ solo El El & ## e e le ve re le ve rin œœ œœ œœ œœ œœ lim ce lal lal lal lal " " " " 1. ˙ j œ. œ œ œ œ œ Şar Şar kı kı lar söy lar söy le le ye yin Yıl dız lar Yıl dız lar ## Ren " u yan u yan ga " &b œ On & b .. œ Ey rı a œ œ œ Ku Ne &b œ ru œ œ œ la ru a muş dal cık lı œ œ œ za gü gü val lı lü lü lar. lar bay " ram " ol " le le muş dal lar sa rı Çi Çi çek ler çek ler œœ .. œ œ ˙ lar œ œ œ ˙ œ lır çın bir U œ œ lar bir œ œ yap rak sa na œ rı si ˙. rüz gar yap rak lar bi niz var zak Şu Œ sın dı ğaç la la ra se se re si vin vin ˙ ˙ san. " œ ra ve œ œ ˙. sü œ œ œ de di ço cuk te ço cuk lar lar ni " œ œ œ .. œ œ œ ˙ hay iş œ œ ˙ A rük ci ci miz den miz den j œ ‰ Œ œ Alman Ezgisi œ œ ˙ da e der Œ ler. œ œ œ œ œ ˙ zin mi i çin Bir ıssızlık sarar ovaları Bozulur bütün kuş yuvaları Bir mezar olur size topraklar Ey zavallı yapraklar. - 40 - œ J‰Œ lar. lar. Eylül'de hırçın rüzgarlar eser Sürünür yapraklar yer yer Bir derin yasa bürünür orman Hıçkırır zaman zaman lar. la " œœ œœ œ œ œ œœ ˙ œ œ œ ˙ üç " œ lal lal lal lal " " " " œ. œ œ œ ˙ J lim ce bo yan bo yan mi " SONBAHAR yap rak lim ce œœ œœ œœ J Yir " œ œ hır ye yin œœ œœ œœ œœ œœ sun " œ œ œ re rin 2. œ # œœ œ œœ e e Œ œœ œœ œœ œœ œœ koro œ j œ ‰ Œ .. œ œ ˙ şü müz den şü müz den œœ œœ œ œ œ Ku di ço cuk te ço cuk œ œ œ œ œ Gü ne şe Gü ne şe œœ œœ œœ œœ ˙˙ sın dı renk " 95. & b c œ hay iş œ œ j œœ œœ œœ .. lim ce Œ İstemihan Taviloğlu solo la " œ. œ œ œ ˙ J solo # # koro & .. œœ œœ œœ œœ œœ & koro ağ lar .. LET US SING TOGETHER 1. F 96. & b c œ œ œ œ œ 2. F & b œ. Let &b œ Let Let j œ ˙ sing œ. to œ œ œ us sing a 4. F &b œ j œ œ C7 - œ œ us sing a - er, j œ œ j #œ ˙ gain and and all a joy j œ œ and œ let œ œ œ One a - gain, C7 - œ œ œ J gain and One ous song. j œ ˙ F j œ ˙ C7 - œ geth œ œ œ œ œ Let us sing to - geth - er us 3. F œ œ œ œ œ œ j œ ˙ F Let us sing to - geth - er, œ j œ œ C7 all a œ œ œ us sing a joy ous song. j #œ ˙ F œ œ J - gain and j œ œ a - gain, j œ ˙ F œ a - gain, One œ œ œ and all a joy - ous song. MY DARLING 97. & b C œ œ Lost &b œ œ Lost my œ my œ œ part - ner œ part - ner œ œ what'll I œ œ what'll I ˙ œ do? Lost ˙ Skip Chorus (to be sung after each verse): 1. Lou, Lou, skip to my Lou... Skip to my Lou, my darling. 2. I'll get another, a better one too; œ my to my œ œ part - ner œ œ œ œ do? œ œ lov, my what'll ˙ dar ˙ œ I - do? ˙ ling. 3. Can't get a redbird, a bluebird'll do; 4. Cat's in the buttermilk, skip to my Lou; 5. Flies in the sugar bowl, shoo, fly, shoo. MARRY HAD A LITTLE LAMB 2 98. & b 4 œ . F Mar F & b œ. Mar - œ œ ry had - œ œ ry had œ a œ œ a lit œ lit œ - tle - œ œ tle lamb, œ. lamb. œ Its C7 œ lit C7 œ flecce - 41 - - œ was œ F œ œ tle lamb, œ white œ as lit - œ œ tle lamb. F œ. snow œ J (and) IF YOU'RE HAPPY # c 99. & & & # œ œ. œ If Œ you're œ. hap hap - py and If - you're œ œ. py œ and you know it, clap œ. œ œ. œ œ. œ Œ hands, # œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ hap - py and œ œ. your know it your œ clap If you're œ. œ it, then your œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ hap - py and you know œ. œ œ. œ face Œ œ your œ. œ hands. œ. œ you know œ. œ ŒŒ œ. œ will sure - ly show it it clap your œ. œ If you're Œ hands! If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp) If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp) If you're happy and you know it, then you really ought to show it. If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp) If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap) If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap) If you're happy and you know it, then you really ought to show it If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap) If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap) If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap) If you're happy and you know it, then you really ought to show it If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap) If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout) If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout) If you're happy and you know it, then you really ought to show it If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout) If you're happy and you know it, do all five If you're happy and you know it, do all five If you're happy and you know it, then you really ought to show it If you're happy and you know it, do all five 3 100. & 8 œ E œ J ki œ œ J ni bi œ œ J çer ol HEY LALELER œ dum ‰ .. œ œ œ œJ œ Hey Yar Ekini biçer oldum (hey lale....) Yar derdine dişeli (hey lale.....) la ka le pı ler dan œ œ J la gi le re Desteyi biçer oldu (hey lale......) Dağlara göçer oldum. ( hey lale.....) - 42 - œ ler. ler. ‰ .. BAYRAĞIM ## 4 & 4 œ. 101 œ Bay ra # & # œ œ œ œ. œ ˙. bir # & # .. œ . renk al ma œ œ Sen gü ler bay ra ğım o Bay ˙ ra al ren gin sol ma œ. œ ˙. œ. œ ˙. sın. ğım par la sın œ. œ œ ˙ sen neş' Z.Aydıntan œ œ œ œ œ .# œ ˙ . ˙. œ. œ ˙. ğım j œ œ. œ œ œ. œ ˙. œ. œ e le sın. œ Se ma sı nı yur du ay hür ya yıl dı zın her şar bu za œ A # œ. & .. ol dı va mız an dı yı en # & .. ˙ . bü œ œ J yük şe tür küz en œ de dik B.Kemal Çağlar A.Muhtar Ataman œ œ œ œ œ œ œ œ ˙. dır yo lu na can ko ya bü yük şe ref œ. œ œ çe kal bi miz sa œ œ al mak # œ. œ œ. œ œ. œ œ œ œ. œ œ œ œ ˙. & .. œ œ . J J œ œ. 1. ol ma yı en bü yük şe ref en bü yük şe ref ve şan sa ya a dı œ œ ve şan rız. 2. œ rız türk .. ˙ œœ rız œ. œ œ œ œ . œ œ. ref œ. œ œ œ küz mız .. tan. 1. ˙ œ. œ œ. œ œ. œ J œ ma .. ˙ . man. ˙. ADIMIZ ANDIMIZ # 4 102 & 4 œ baş ka œ œ œ œ. #œ ˙. œ. œ œ œ œ œ nir mun œ ˙. ya rız. Tür œ ˙. œ ta hız türk œ .. ˙ . 2. Türk .. rız. .. DO, RE, Mİ 3 103 & 4 4 ˙. ˙. ˙. Do re ˙. mi Yalçın Tura ˙ œ œ ˙. ˙. do re do re ˙. mi œ œ . œj ˙. j œ œ. œ ˙. Œ œ œ œ œ œ bu bir Ses den söz ler den bir Œ öz ˙. lem j œ. œ ˙. Œ œ œ œ œ œ œ œ œ &œ œ œ ˙. j œ œ. œ ˙. Œ œ œ Œ &œ œ œ ˙ Bu bir şar kı &Œ œ œ Bir ça ğı rı di bir yor ni kar deş li lek yet. ğe &Œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ Ka tı la lım di ler sek bu ez re ˙. mi ˙. & ˙. ˙. ˙. ˙. mi & ˙. fa ˙ sin gök &Œ œ œ U laş ˙. sın œ re ˙ kalp di le ler re rı şa bir œ œ œ le ya ˙ bu ru i ˙ da œ œ œ doğ met. vet. ˙. yi ye. ˙. œ eş Œ ˙ li Œ ğe. Do ˙ re œ œ ˙. do re ˙. ˙. ˙ œ œ ˙. j œ ‰œ œ mi ˙. dost œ œ rı re mi mi fa şar ˙. şın Yük sel œ ˙ luk ba -2- ba de ˙. Œ ˙. ye sek œ œ bu œ ze re Œ ˙. le ye gi ˙. œ œ œ gi ˙. re gü œ & . ˙ Do sev ler ˙. kı sı ˙ œ çağ rı ˙. sı. DO, RE, Mİ devamı &Œ œ œ ˙. Düş man ˙ lık son & Œ œ œ ˙. Sa vaş ol Do & ˙. Mi ˙. ˙. Do & œ Yel & œ Tar lut œ œ œ J J ne re ye œ œ œ J J la la ra bu gü lut œ kır zel bu se j œ œ. la ˙. ˙. j œ œ œ. ler Do Re ra ne re ye gi œ. Yalçın Tura ‰ œ sin. œ. rim. œ œ œ œ œ œ œ œ. œ yağ 2. Serin serin esen yel, nereden gelirsin Karşı dağın başından kopar gelirim Bir bulutun ardından koşar giderim ra ya mur gi ta de şı rım. 3. Usul usul yağan yağmur, nereye gidersin? Yerin altı beni bekler oraya giderim Türlü türlü bitkiye ben can veririm 4. Gece gece güzel gece, niçin gelirsin? Gün boyunca çalışanlar hep beni bekler Yorgun düşen insanlar dinlenecekler. -3- Mi Œ œ œ œ œ œ œ o œ Ó ˙. der Œ Œ ˙ Mi œ œ œ œ œ œ lut œ tir. œ œ ˙. Re tir. ˙. net ˙ ˙. deş SORULAR j œ œ üf ˙. Do Do j œ œ kar cen ˙. j œ œ lar ˙. ˙. Do j 6 œ œ 104 & 8 Bu dün ya ˙. san œ ˙ ˙. œ œ sa ˙. Re in Œ ˙. œ œ sa ˙. maz ˙. Œ ˙. bul œ ˙ lar & ˙. œ ‰ ‰ POFUDUK TAVŞAN F 2 105 & b 4 œ œ œ Po fu duk &b œ œ œ Po fu duk %P & b .. œ œ 1.De 2.Bul 3.Kaş &b œ Su Gök Ce lar ten viz F . œ. b . & Çift Çift Tav œ tav şan fu fu œ̆ tav şan rim œ œ a de rı kar di nı œ œ da ye ki oy re min Rim . & b œ̆ œ œ̆ 193 ri mi rim > œ. > œ. kar kar çat nar at hak ba tı kı i bu di şin i le œ kuş tı, du i git kar pa œ̆ œ. œ̆ ri rim mi rim kar dü çi œ lar vi lur Rim pan pa! ˘ œ şin ce ga ha de viz vu ˘ œ ˘ œ. œ pa, ˘ œ ga ga ga ri pan -4- pa, ‰ ‰ œ œ şey bu ha pe lu vuç œ œ de na di. şin şu ver pa! re. di. œ. œ̆ œ̆ œ. ri mi rim ri mi œ̆ œ. œ̆ P molto allargando œœ œ œœœ rim ri mi rim pan .. ‰ œ. œ̆ mi rim pan ˘ œ. pan ça ye œ̆ œ. œ̆ pa pan pa! gak na œ rim ne cu rim .. pa! dı. na bir nın ya œ ˘ œ œ. œ rim pan gak şa œ œ pa pan pa ˘ œ. pan kır ba kar kar kar œ pa ˘ œ rim gak tav œ. de şe di rim pa rim ˘ œ ˘ œ. œ. œ pa pan œ̆ U >˙ pa rim zi de œ pan œ. œ. œ̆ f œ rit. rim œ ba gül çift ˘ ˘ œ̆ œ œ Cenan Akın œ̆ œ. rim pan ˘ œ lık ce o ni ti œ. Rim şan œ. œ œ œ œ̆ pa, tav œ œ rak tı zür nun œ pan! ga ga tı çi top çi şaş şan ö yo kap ol œ œ œ œ pan pan pan œ f ˘ œ b & > œ. œ rim ˘ œ œ œ. & b œ. fu duk œ œ duk duk DANS po œ & b œ. œ œ œ œ Po Po Mem œ œ œ œ re dum la œ œ > > œ œ œ œ œ œ (Karga gaklar, Tavşan hoplar, Başlarlar dans etmeye!) œ̆ rim œ œ ˘œ . fU ˙˙ ˙ rim pa! pan pa, % JINGLE BELLS # 2 106 & 4 & & & # œ O'er Soon Take # fun got hitch # & œ œ ing or the thro' two ground œ œ the Miss the fields Fan girls we ny to œ œ on was a bob lean bob œ œ œ 1.Dash 2.Day 3.Now œ œ Bells horse get # œ œ œ œ it in him is to to to a an œ œ the a is œ œœ snow go white, in a I œ. œ J go, Brigh night, was and œ. tail and tailed œ œ J lank bay one though Go œ horse I'd it o take while œ œ œ laugh seat sing ing ed this œ pen a you're sleigh ride, young! œ all at sleigh the my ing way. side. song. œ œ Mak for for ing tune ty spir seemed for œ œ œ œ œ œ œ œ ride drift o and ed pen sing bank, sleigh A And And sleigh we, crack! ing we You'll song got take œ œ œ. ‰ to up the night. sot! lead. œ œ œ Jin gle bells! jin gle bells! jin gle œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ what fun it is to ride one horse o pen sleigh & # œ œ œ œ œ œ œ Jin gle bells! jin gle bells! jin & # œ œ œ œ œ œ œ what fun it is to ride Oh, Oh œ œ in a œ œ i a -5- œ œ gle all œ œ œ one horse o œ ˙ the way! œ ˙ the way œ pen j œ What He Then œ # œ The Just bright, lot. speed. œ & œ J its his his œ all ‰ œ. Chorus œ ‰ œ. œ œ Mis Two œ James Preipoint œ. sleigh. œ J ‰ Oh! ‰ SHE'LL BE COMING ROUND THE MOUNTAIN # 2 & 4 œ 107 She'll # & Œ & be œ œ She'll be com œ œ She'll be œ moun - tain œ She'll œ œ œ œ œ œ in' round the com - in' œ œ # & Œ # œ - œ com œ - round œ œ œ in' round the com - in' round the œ the œ œ moun - œ œ œ œ tain when œ She'll œ moun - tain when œ when ˙ œ œ moun - tain moun - tain œ œ œ œ œ be œ she comes. ˙ œ she comes. œ œ be com - ˙ œ she œ œ in' round œ the œ comes 2. She'll be drivin' six white horses when she comes. Whoa back! 3. Oh! we'll all go out to greet her when she comes Hi, there (wave) 4.Then, we'll kill the old red rooster when she comes Hack , hack! (make chopping motion) 5. And we'll all have chicken and dumplings when she comes Yum, yum! (rub stomach) 6. Oh, she'll wear her red pajamas when she comes Scratch, scratch! (scratch sides) DAĞLAR 108 & b c œ . œ Sırt Kır & b œœ .. Bin & b ˙˙ .. va la la œœ j œ œ œ . œ œœ œ rın rın ˙˙ .. da var de var nin şi sağ se lam rin dır dir Mis her ko za kan man or man key fin œ œ çam tam .. ˙˙ .. dır. dır. œœ .. œœ œ œœ œœ œœ .. œœ œœ œœ œœ œœ .. œœ œœ œœ œœ œœ .. œ œ œ bin œœ .. œœ ˙ . ˙. ner se ye j œœ œœ .. œœ œœ .. œœ œœ ˙˙ A.U.Elöve Alman Ezgisi pı nar Buz œœ .. œœ œœ Ey ca -6- nım gi bi çay œœ œœ dağ ey lar ne œœ dağ gü zel ˙. lar. çağ lar Bu ha SARAY YOLU j‰ 2 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ 109 & 4 Sa & œ Ne ray yo œ œ œ ka lu in œ œ œ ran lık ce dir œ œ œ ge ce dir sa j œ ‰ œ loy, ray yo œ œ œ ne ka lu in ce œ œ œ œ œ ran lık dir. œ ge ce Œ dir. THE SOUND OF MUSIC 110 & c œ . j œ œ C Doe a j œ œ C & œ. Me a C name deer, œ I C7 & œ. j œ œ œ œ œ Sew & ˙ Am bread, a nee - dle pul - ling Œ œ œ a œ fe - male œ œ call ˙ œ. deer, Ray a œ. my - self, Far a œ . œj œ œ œ œ F w D7 thread La œ œ Dm That will bring œ œ us a œ G7 back note to fol - low 1. C œ œ to drop of w gold - en sun. j œ œ œ œ œ G7 ˙ Richard Rodgers j œ œ œ œ œ G7 Do long, long way to w E7 sew Tea Sol run. œ . œj œ œ œ œ G œ w œ Mi a 2. C œ .. ˙ . Do dring with jam and Œ Do. OYUNA ÇAĞRI Hazar Alapınar œ œ œ œ œ œ 111 & c œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ 1.Bi zim le bir lik ol sa na sen 2.Ko şup da gel sen gel se ne sen ol sa na ol sa na oy! gel se ne gel se ne oy! Bi zim le hay di koş sa na sen O yun da kur duk baş lı yo ruz koş sa na koş sa na oy! gel se ne gel se ne oy! œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. & œ œœœ œ œ œ Ge li ge li gel de ge li ver ge li ge li gel de ge li ver oy! -7- Ge li ge li gel de ge li ver ge li ge li gel de ge li ver oy! ANNEMİZE TÜRKÜ 112 & C œ œ œ œ Lal la ra lal &œ œ œ œ œ lal la ra lal &œ œ la la la ra % & .. ˙ lal œ lal al ba ba & œ œ œ œ çe düz e j &œ œ Ge ker ça me yü lı ği j œ œ lin çi ra la ra lal la la la kar şı ra lal la kü şır var kim ya her la la ra lal ra Her E Her ve ra la do lu tür kü ler ra la lal vin ne ğün se rı i nin nı yi bi ya i la. çi ta a le si par an şi miz Œ le par şı lim. œ œ œ yol la an ne mi ze ve re -8- lim. ra œ lal rı lal la la ra lal œ A Ge A 2. Œ œ œ œ œ œ Œ Gü ne Ço cu A na 2. 4. Œ .. ˙. lim na ce na .. ˙ . œ œ na œ ne œ œ çok ne. da. œ la Gü ˙. si an mız yok ne de. œ la j ‰ œ œ œ œ ˙ ra la ra ˙ j œ œ œ œ œ œ œ ˙. re le la la œ & .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙. gi œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ la 1. 3. 5. Sev lal ˙ lal lal e vi ö ra œ 1. œ œ œ œ œ çek la œ œ çok. ne da œ. lal œ œ œ œ œ ˙. j œ œ. œ œ œ œ œ œ œ œ œ lal sı an mız œ la œ œ œ œ 1.şin 2.ğa 3.mız lar gün nın la œ œ œ œ œ œ œ œ lal œ œ œ œ œ se yok ne. de. re lim % 6. œ œ ˙. ço cu A na lim. Œ j œ ‰ 2 113 & b 4 œ &b œ œ İ Gö Gü çi zü ne 1.Dağ 2.4.Baş 3.Coş taş lar kun œ œ mi müz şi zi i miz YÜRÜYELİM DOSTLAR j œ ‰ œ or dim ır œ 114 & & & # # mış le kı dağ kay mız ba ül yü ˙ lan a bi mış çık yiz. ˙ œ har ha kü müz re ği va bü mi œ . œ œ œ œj œ Biz de yü rü " " " " " " " " œ a yak muz gi lu li œ. œ œ œ lar nar var. sı yük. ze. ‰ ˙ ye lim " " " " Œ œ dost " " lar. " " THE HOKEY POKEY ‰. r œ. œ œ c Ó You put your œ left right right left head whole ‰. j j œ œ œ œ œ œ Œ Œ Œ it all that's what # & œ œ ˙. co key ‰ ˙ œ . n œ# œ . n œ# œ shake # çık teş şar hep yo se mış de muş & b œ œ œ œ œ œJ ‰ ˙ Yü rü yü şe Ka ni mız a Di li miz de man dik mak œ J sar ler doğ œ. œ œ œ Muammer Sun Macar Türküsü it's a-bout all a ˙ Oh bout in foot foot hand hand down self your do the yeah! Ho key key Po key Po key and œ you Oh Ho co key -9- key Po key œ œ œ œ turn your self ˙ Oh œ œ œ œ toes in out in œ. nœ #œ. nœ #œ co key knees and Œ out foot foot hand hand up self œ. œ œ. œ œ œ ˙. ˙ œ. œ œ. œ œ œ ˙. Ho left right right left head whole œ r œ œ. nœ #œ. nœ #œ. œ œ. œ you - œ œ ‰ . œr œ and out Œ a - round œ. œ œ. œ Ho key Po œ œ œ Œ wow wow wow key # 2 j & 4 œ 115 œ œ œ œ The & & # GET ON BOARD, LITTLE CHILDREN G Gos - pel train's a œ œ. œ œ œ œ œ œ - D7 rumb - lin' # An' œ œ œ. child - ren, Get rol - lin' œ on thru the C œ. œ œ œ com - in' board, I hear it œ land. Get on lit - tle lit - tle j œ child - ren, & œ Koy Nik & œ Koy Nik œ œ œ ve sa rin rın There's rin rın ni na den le ri yar room œ œ œ œ den dan le la den dan na na D7 for man - ya yar œ œ œ œ œ œ œ. ni on œ œ œ œ œ G board lit - tle G œ. - more. le la ri rı ri rı ni ni na na nay nay yı ni na nay nay ni yar yan ni na na yı ni na nay œ œ œ œ œ œ œ ni na nay na na yı ni na nay - 10 - j ‰ œ nay. j ‰ œ .. nay. . œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ . ni na ni na ni na nay Kaleden iniyorum Çağırsan dönüyorum Kurudum kibrit oldum Üfürsen yanıyorum dım œ œ œ œ œ œ œ & .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . œ œ œ œ Hop pa child - ren, Get œœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ #œ œ œ œ œ œ œ gi fi hear the car wheels 3. The fare is cheap and all can go, The rich and poor are there, No second class aboard this train No difference in the fare. (Chorus) œ œ œ œ œ œ œ. gi fi œ œ œ ve sa be I NİKSAR'IN FİDANLARI œ œ œ œ Ka le nin hand G board j œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ. C 2. I hear that train a-comin', She's comin' 'round the curve, She's loosened all her steam and brakes And strainin' ev'ry nerve (Chorus) 2 116 & 4 ‰ just at œ. œ œ. Chorus G œ œ œ. œ œ œ œ nay. HAYVANLARI SEVELİM Serkan Boz Nevit Kodallı # 117 & # c œ œ œ œ œ œ Dün Dün Dün & ## œ œ Git " " tim " " kü çük bir kuş mi nik bir ke di kü çük bir kö pek a ğa ca kon du ka pı ya gel di ya nı ma gel di Kü Mi Kü çük nik çük ne gü zel ne a cı ne gü zel œ œ œ œ œ œ j œ œ œ œ œ œ ev " bir den " ke yem süt mik ge tir dim, ge tir dim ge tir dim ye mi ni ye yin sü tü nü i çin ke mi ği ye yin # & # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ kuş ke di kö pek kü mi kü çük ni çük kuş ke di kö pek yi " " ne " " gel " " & ## ne gel ne gel " " œ œ œ œ œ œ œ œ Hay van la rı çok se ve lim, # & # œ œ œ œ œ œ œ sa kın in cit me ye lim. yi yi " ce ce ce ne gü zel ne a cı ne gü zel ö tü yor du. miyav lı yor du. hav lı yor du. j œ œ uç kaç kaç ˙ git git git ti. ti. ti. tu tı tı Œ œ œ œ œ œ œ œ œ yi " " gel gel gel ne " " gel " " mi nik mi nik ke kü çük kö kuş di pek yi yi yi ne gel ne gel " " gel gel gel kü çük kuş mi nik ke di kü çük kö pek yi yi yi ne ne ne ne ne ne gel gel gel ∑ œ œ œ œ œ œ œ œ gel. gel. gel. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ œ œ on On la rı in cit me ye lim. lar bi zim œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ On sa kın in lar #œ œ œ œ # & # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Kü çük kuş kü çük kuş yi Mi nik ke di mi nik ke di yi Kü çük kö pek kü çük kö pek " œ œ œœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ bi zim dost la rı mız, - 11 - cit me ye dost œ lim. la rı mız, Œ Ó .. CIS DİYELİM 2 118 & b 4 Ver dim ‰ œj œ œ &b œ œ œ œ œ Aç tım ko lu mu & b .. œ Az dost luk la sa rıl sen .. œ sen zat de 4 de. de lim de te pe sin sa va şan le hay di or man .. & b .. œ œ œ œ le Az pı œ œ œ ye rı lim œ rıl dün œ cıs ya kan u œ ya œ œ œ di ye lim le ri gi de lim œ œœ œ uz la a şı œ cıs ve re lim. .. 4 di ye lim. dost luk Hay di sa œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. gi de lim dağ la rı o va la rı cıs ge zi ve re lim. .. œ œ œ œ ra la 4 di ye lim. j j œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ ‰ œ œ. œ Aç tım ko lu mu dost luk la hay di sa œ œœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. uz sa ğı mı za so lu mu za œ œ. mı cıs Aç tım ko lu mu zat sen de. .. œ œ œ œ sen de. pe .. j j ‰ ‰ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ œ œ hay di 4 te la ra j œ ‰ œJ œ . œ œ œ œ sev giy &b œ œ œ la ri zat sen de gi de lim œ œ œ œ. Ver dim e li mi rıl u .. œ œ œ œ Az j & b .. œ œ œ œ œ œ œ le ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ den 4 ye şil re j œ ‰ œJ œ . œ œ œ œ sev giy .. lim ‰ de. di di œ u gi Ye şil Cıs œ œ di uz de & b .. œ œ œ œ &b œ hay Hay gi &b œ œ œ Pı ‰ œj œ . le œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Ver dim e li mi rıl giy œ œ œ da ğı nın sen sev œ j & b .. œ œ œ œ œ œ œ rıl li mi Nedim Yıldız œ œ œ j & b .. œ œ œ œ œ œ œ œ Kaf e j œ ‰ Jœ œ . œ œ œ œ j œ œ .. œ œ œ œ œ 8 gi de lim œ zı œ œ œ kir le ten œ œ œ œ di lim cıs ye - 12 - œ œ œ le re œ œ œ di ye lim cıs œ cıs ba kı ve re lim. œ œ œ di ye lim. œ œ œ di ye lim. .. ANADOLU U. c . œ œ œ œ & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ 119 œ œ œ œœœ œ œ œ œ œ œœ œ œ œœœ œ œSON 3 3 3 3 Ya zı na kı şı na ba ha rı na & œ. œ œ œ œ œ. œ Yem ye şil dağ la rın œ & .. œ œ œ œ da buz her bu ca ğı # 2 120 & # 4 œ œ .. œ D I It & & ## & ## gi bi œ came from rained all œ. Lou hot - si - an - a I froze to G CHORUS œ Oh œ Su - with my œ œ J se lam var. with left, œ œ œ œ œ my true love Su - san - na for don't to you D œ œ œ œ Oh, don't A7 D on œ. my œ œ œ . a - bam - a the day I œ J san - na, ban - jo ko kan bağ A7 there death, œ œ œ œ œ œ œ œ . bam - a den œ Al night œ œ œ. œ œ œ œ. to so Gül bu lu na maz la rın you cry for 3 3 gu ru ru muz a na do lu. œ. œ œ œ ˙ da bin bir çi çek var .. B.D. OH.SUSANNA D goin' sun biz 3 Se nin gi bi yurt œ œ œ œ. ˙ na 3 œ. œ œ œ œ œ. œ su lar œ œ bœ œ œ A na do lu mun ## do yum ol maz A na do lu œ. œ œ œ ˙ Ağırca Sefai Acay 3 3 Stephen Foster œ œ œ œ œ my the ban - jo weath - er 1. D œ. see cry A7 œ. me, on it my was A7 œ. œ œ knee. dry, I'm The 2. D . œ œ . œ. I It see. cry. œ œ For ‰ I œ D œ œ œ. come from Al - 2. I had a dream the other night When everything was still, I thought I saw Susanna dear, A-comin' down the hill. A buckwheat cake was in her mouth, A tear was in her eye Says I, I'm coming from South, Susanna don't you cry (Chorus) knee. - 13 - a - İSTİYORUM # 5 œœ j œ œ œ œ œ . œJ ‰ Œ ‰ 121 & 8 œ œ œ Jœ œ œ œ . œJ ‰ Œ ‰ Nedim Yıldız ∑ Ye ni doğ dum dün ya ya # .œ & . Bü # & œ œ œ yü mek se vil is j œ œ œ œ J mek ve # œ œ œ œ œ. & œœ J O ku mak # & .. œ Ma # & œ Bo is ti œ œ sal lar ya yo rum # & .. œ Ba # & œ gü œ ti œ œ lık lı neş œ li yo yıl œ ti yo rum yo rum de j œ lem œ ay œ niz le dın mut œ œ ni ler œ œ lu luk ti yo rum. œ J œ le j œ œ is Gü zel söz lü œ. œ rum bol œ çi şar œ œ re sim œ J çek ler is œ dün ya mı kur œ. œ ri ço œ. œ lık bir - 14 - œ cuk lu œ J œ j œ sev gi is rum. œ çe œ ti yo ∑ œ. le œ .. œ. yo œ bah œ lar œ‰Œ ‰ J mak i çin. œ ∑ œ. tap œ ti œ œ œ Jœ œ œ œ . ∑ rum. œ ki .. œ. yo œ li j œ mak œ‰Œ ‰ J kı lar. œ œ. yu œ ti œ œ u œ œ œ œj œ . œ œ . ler œ œ œ ∑ œ‰Œ ‰ J œ J nin œ. œ ka œ mak œ œ ve œ. œ. œ sa is lar is ti œ œ J # & œ œ œ œJ œ œ œ . O yun cak œ œ‰Œ ‰ J œ. œ œ Ya şa mak is ∑ ri œ. rum. .. JOSHUA FOUGHT THE BATTLE OF JERICHO j j œ œ œ ˙ D- 122 & b c œ œ œ œ œ œ œ # œ CHORUS Josh - ua fought the bat - tle of Jer - i - cho, j j œ œ œ œ œ &b œ œ œ #œ œ œ œ œ œ Josh - ua fought the bat - tle &b œ œ œ œ œ of Jer - i - cho, D- A7 œ D- talk a - bout your king of Gid - e - on, &b œ D- none œ œ ˙ œ A7 œ œ D- like good old Josh - ua, œ A7 ˙ Oh how I want You may talk œ œ At the Jer - i - cho, Jer - i - cho ˙. came a - tum - bl - in' a - bout your man D- œ œ œ bat - tle D- œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ of A7 œ Jer - œ i FINE down. œ D- of Saul, You may A7 ˙. - cho. go mach-ing in, j œ œ be œ œ in that œ There's D- ˙. œ œ VERSE D.C. Œ .. 3. Then the lamb, ram, sheep horns began to blow And the trumpets began to sound Joshua told the children to shout that mornin' And the walls came tumblin' down. (Chorus) ‰ jœ œ ˙ œ saints to walls D- OH, WHEN THE SAINTS # 2 j 123 & # 4 œj œ œ ˙ # & # ‰ œj œ œ œ . œ D- 2. Right up to the walls of Jericho They marched with spear in hand "Go blow them ram horns" Joshua cried, "Cause the battle am in my hand." (Chorus) Oh, when the A7 And the A7 j j œ œ œ ˙ j j œ œ œ ˙ A7 j œ œ. num - ber ‰ jœ œ œ œ œ Oh,when the saints go j œ‰ œ œ œ when the saints œ go Suggestion:This is fun song for making up your own verses Examples: 2. Oh, when we gather 'round that fire Oh, when we gather 'round that fire Oh, how I want to be in that number 3. Oh, when we all clap hands and sing...... 4. Oh, when we all make up a verse....... - 15 - œ œ ˙ march - ing œ œ march - ing in, ˙ in. # 124 & # c œ kar bir œœ .. # & # .. œ A Re Tral la tral la lin & b 42 œ œ Pad lyu &b œ œ œ œ te la ka tral la vıy dal lar da bül bül çe şit mey ve bağ j œœ œœ .. œœ œœ zel " dir Tür " " la la la la la ka ka œ ka œ œ ka ma ya œ œ ji di min œ te Ay ˙ U œ ya œ œ ya go da le lyu %fi j ‰ œ .. œ lin ma U œ œ no yu U œ œ ya .. Ah œ œ di œ Spat œ œ ka œ Ah œ œ œ œ Ka - 16 - œ. ya min di tra la la Rus Halk Şarkısı du j œ vıy la U j œ .. 43 œj ‰ œ ze œ. lyu la la la la 2. œ pad œ la Ka œ œ œ œ œ œ J œ fsa ‰ œ yu miz. " œ œ ya. œ miz " la j ‰ œ œ .. œ ˙. .. œ . œj œ œ œ œ œ œ . œ œ la ma ler. da. 2. ˙˙ ki ye " " œ œ œ lin 1. .. 2. 1. lyu œ. la œ œ lin œ di ter şit œ . œ œ . œj œ œ œœ ˙˙ .. œ lin la &b œ œ œ œ Ay fi œ pa ö çe œœ .. œœj œœ œ œœ œ ˙ . #œ œ ˙. 1. no œ Spat Ne gü " " œ œ œ sos & b .. œ ka ma œ ler da œœ œœ .. œœ œœ .. ler gün œ œ œ œ ka gül dağ M.Necatii Öngay Faik Canselen KALINKA lin œ cu kar ˙˙ œœ .. œœ ˙˙ . . la Ka &b œ bur ko me nek şe sün bül bu gün ye ni bir Uj % 2 . 125 & b 4 œ . œ ji bur cu çi çek œœ ˙˙ .. œœ # œœ œœ œœ œœ œœ œœ œ œœ œ J œ œ çar a # & # .. œœ .. j œœ œœ œ. Ko Bin TÜRKİYEMİZ ma pa œ ‰ Œ J ya. œ la ATA'MIZ % ‰ . r œ . œ .. ˙ œ 126 & b c Ó İ zin de ya şa ya sev gi sa cak na ta fa Ke mal . . & b œ œ œ. œ œ nö bet te yi ne şe ref sö bü tün ci œ. œ. œ . œ œ . . . & b .. œ œ œ . œ œ. Mus yü ce A gü neş gi öz tam bi se nin le a lev a gür zü dür sen bi ze i han say dı bu mil le lük de mek en gü zel şar kı dır de miş biz den u zak lar nan ti. İl ke le Sa na se j œ .≈Œ nan. ti. İ zin de Pa rıl da du dak lar œ. œ. œ œ œ œ 3 da Yi ne ba şı mız da % 4. . œ Œ . ˙ da. tan. ri. .. ˙ œ œ. œ œ. 2. œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ. 3 2. œ œ œœ˙ œ œ. œ œ œ. œ 1. 3. kim gül dü bu gü zel va lev yak tın gö nül le œ. œ œ. œ œ œ œ. œ œ ˙ œ. œ‰œ œœ ˙ J rin lam œ. œ œ. œ ˙ yiz yan j œ ‰œ œ œ œ. œ œ. œ œ œ œ. œ œ. œ ˙ 1. 3 &b ˙ Faik Canselen (Mustafa Kemal Özgürlük Demek) œ. œ œ. œ ˙ da Pa rıl da œ Œ da. HANIM KIZ 127 & c œ œ œ œ 1.Ha 2.Su 3.Su nım ya yu kız gi ney & .. œ œ œ œ œ 4.Ko 6.Yü 8.Çe 10.Dü yu nü yi ğü nu nü zi nü 5.Ko 7.Yü 9.Çe 11.Dü yu nü yi ğü nu nü zi nü nu ney de " de " mü ze ne de ler œ œ ma ve de kır mi do me sak & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ri la ku la œ œ ler " " sak re rim sin gi ay ha der oğ nım sin lan kız ca su su œ œ œ œ rim rım rum rım ay " " " oğ " " " sin " " la ha " " " nım " " " kız " " " nım ya yu kız gi ney œ œ œ œ œ lan " " " œ œ œ œ œ œ œ œ Ko Yü Çe Dü nu ma ve nü de kır zi mi do nü me sak œ œ œ œ œ ko yü çe dü - 17 - yu nü yi ğü yu nü yi ğü nu nü zi nü nu ney de " de " mü ze . œ œ œ œ œ œ œ . 3 kez ne de ler re rim sin œ œ ri la ku la œ œ ler " " sak gi bey ca der oğ nım sin lan kız œ œ œ œ œ rim rım rum rım bey " " " oğ " " " lan. " " " .. œ œ œ œ œ 8 kez sin " " la ca " " " nım " " " kız. " " " Oh, I &œ œ œ œ œ & she is a œ œ œ œ œ œ œ œ ˙. œ œ œ œœ œ œ œ œ œ œ 128 & c Sal POLLY WOLLY DOODLE went down South for to œ œ spun - ky Pol - ly Wol - ly Dood - le all the œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ gal, see my Sal. Sing Sing Pol - ly Wol - ly Dood - le all ˙. œ œ ˙. œ œ œ œ œ well Fare thee well Fare thee well my lai &œ œ œ œ œ œ œ œ go - ing to Lou - sia - na, For ÷c Œ to œ œ œ œ œ œ œ see my Su - ay ≥Û ≥Û ≥Û ≥Û C An - na, Sing - the day. Fare thee ˙. ry lay. all My œ œ œ Wol - ly Dood - le day. ˙. œ œ œ œ œ œ œ œ Pol - ly œœ the œ œ For I'm ˙. day. Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û G simile ÷Û Û Û Û Û Û Û Û ÷Û Û Û Û Û Û Û Û ÷Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û C Û Û Û Û G Û Û Û Û C G7 G7 2. Oh, my Sal she is a malden fair, With curly eyes and laughing hair. 3. Oh, a grasshopper sittin' on a railroad track, A-pickin' his teeth with a carpet tack 4. Oh, I went to bed, but İt wasn't no use, My feet stuck out for a chicken roost - 18 - Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û 5. Behind the bam, down on my knees, I thought I heard a chicken sneeze 6. He sneezed so hard with the whoopin'-cough, He sneezed his head and tall right off. 129 & ### ### œ & Rock ### ˙ & So ### ˙ & So ROCK MY SOUL c œ œ œ œ œ œ œ œJ œ Jœ œ Rock œ my sound œ my soul high you ≥Û ÷| A ÷ ≥Û A ÷| A the can't j œ œ wide, A in you œ. bo som of œ œ œ œ œJ œ j œ œ œ. ÷ ≥Û in the can't bo som œ œ J get œ œ J o get round A - œ J œ œ œ J ver it. œ J œ of Rock my ˙ œ. So low œ œ J it, can't E ≥Û ≥Û ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û | simile. ≥Û ≥Û get œ J you my œ can't œ œ J œ œ J get door. ≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û ≥Û | Û Û Û A | When I went down in the walley to prey (x2) Oh, rock-a my soul My soul got happy and I stayed all day (2) Oh, rock-a my soul When I was a mourner just like you (x2) Oh, rock-a my soul I mourned and mourned till I come through (x2) Oh, rock-a my soul - 19 - soul. | ≥Û Û A - bra - ham, w w through the | Û bo som of œ œ J E E | in the Oh, rock - a Œ E soul œ œ J Œ bra - ham, ≥Û ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û | ≥Û of A - bra - ham, œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœ œ J Œ un œ œ J der it 2 130 & b 4 œ . œ œ Yir &b œ Se & b œ. mi œ ni san œ œ œ vi nin kü çük mi & b .. œ . üç œ œ Çok bü yük œ kut œ ler san œ bay kut œ. ram lu ol œ œ ö ğü nün bü œ œ œ. bu bay ram her &b œ œ œ œ Tra la la la &b œ œ œ œ 3 tra la la œ la œ la la &b œ œ œ œ œ 3 tra la la la &b œ œ œ œ la 3 tra la la la œ la 3 œ œ œ œ œ tra la la la la yük ler .. ‰ œ œ œ œ kut lu ol sun œ ˙ lu ol sun. œ œ œ œ œ j ‰ œ œ œ œ œ œ ke se & b œ . œ œ œ œ . œ œ œ œ . œ œ œ œ œ œj ‰ .. œ . œ œ œ œ 3 œ sun. 2. lu ol sun. œ œ. ol œ œ ram bu bay ram her ke se mut sun. œ lu ‰ œ. œ 1. Çok u lu bay Halil Bedii Yönetken œ œ œ œ ni œ œ œ œ œ œ yir üç 23 NİSAN her ke se mut 3 tra la la œ J ‰ Œ 3 la la tra la la la œ œ œ œ œ œ œ nœ œ œ œ nœ tra la la tra la la tra œ œ œ œ œ tra la œ œ œ œ œ j ‰ œ œ œ œ 3 la la 3 œ tra la la œ la la œ la œ la - 20 - 3 la la 3 tra la j œ ‰ la la la œ. la la œ la œ J la la 3 tra j œ la. la la ‰ ‰ la Œ 3 131 & 4 œœ ka & œœ ## œœ nn ˙˙ sa hil yük œœ se lir se œœ a de œ & œ œœ œœ œœ œœ œ œ rüz lu la .. œœ ga rın. rı a Neş' œœ yın. œœ œœ e li San œœ œœ şe li ci lu ci œœ œœ ˙˙ ˙ ˙ œ œ a San ta kı lar œœ yük se 1.İlk ba har 2.Ço cuk lar & .. œ œ œ . œ ˙ Tat Öz lı gür bir ce ba har kor ku & œ œ œ. œ ˙ to gü mur lün cuk ce la rın gün le da çi œ a çek œ #œ ˙ j œ œ œ œ J lir kı lar œ œ œœ .. San ta se çar ler çi öz çek deş œ œ œ ˙ coş suz ku suy la, ya şa mak, œ sez rin ler, tir, kır lar yem ye sev gi ba rış œ œ ˙ gi öz œ şil la do can œ œ œ œ siy le, le mi, İlk ço - 21 - ba har cuk lar da çi a çek ya ˙ ˙ a. œ œ œ ˙ ğa la .. ne gü zel nır ö zü. œ œ œ œ ˙ ga rın vil mek, œ œ œ j œœ J lu Hikmet Türk œ œ œ œ ˙ e sen rüz sev mek se ma ci œ œ œ œ œ şır ## œœ œœ ˙˙ œœ lu la şar İLKBAHARDA AÇAN ÇİÇEKLER œ œ œ 132 & c œ œ œœ .. œœ .. œœ ˙˙ a œœ U œ. œ. şar œ œ ta j œœ J İtalyan Ezgisi Do œ ˙ œœ œœ œœ œ œ œ œ œœ œœ œ ˙ ya œœ şık œœ .. œœ ˙˙ si ma j œœ œœ œœ ˙˙ J œœ .. ı œ fe Ne ta niz œœ # œœ œœ ˙˙ & œœ œœ ˙˙ San de œœ ne œœ ci nır œœ de œ & œ j œ œœ œœ ˙˙ œ J œœ .. Yı SANTA LUCIA ez gi gül mek eğ œ çar le œ #œ çi öz çek deş siy le, len mek, ˙ ler. tir. .. 9. SENFONİ'DEN # œ 133 & c œ œ œ # œ & & # œ 1.Broh - her 2.Hail the 3.Build the Light Blend Speed the our the œ œ Tell Red None your as shall # œ & œ Join Melt March œ sing sun road your of of œ œ then in the our col - ors be - side me, œ œ of my the œ œ na - tions. broht - er ea - ger, no - ble blue as side an œ œ œ œ fi - nal glo - ry: won - der - wov - en, O my broth - er Raise Wise None œ Broth - er In the All for İn dim & œ bœ œ œ yan dım a man &œ œ œ œ œ ör gü lü bak hing oge let œ œ lift great one, your white and œ œ œ. œ tım de mir ka œ ah a man a œ œ œ si your and an j œ œ - en neme; the world! the strong: œ œ - ˙ coun - try's proud as oth - er j œ œ œ. flang light one Œ sign; youth fall; Œ with mine. of Truth! for all! İnsanlığa doğruluğa Göğsünü aç korkma sakın Hür doğmuş insanoğlu Hür yaşamak hakkıdır. œ œ œ œ œ yan gold of curb œ İNDİM BAKTIM. 2 œ œ œ œ 134 & 4 œ dy - ing fame; clos - er furled; deep and long; œ. peo - ple's rain - bow weak and on and shall œ Kardeş olun ey insanlar Bunu ister tanrımız Bu dünyada herşey geçer Yalnız sana dost kalır œ œ œ œ œ sto - ry, heav - en - oht - er œ your the the œ. land's un war clouds wide and œ œ With In Help œ ypur the it j œ œ Œ L.V.Beethoven œ œ œ shout hold built œ œ œ œ œ fa - thers' blood and push a - œ œ tale O check œ œ coun - try's an - them, peace, new ris - ing, peace be - fore us, œ won - drous ban - ners, slow and œ œ (Kardeş Olun Ey İnsanlar) man yah saç œ œ œ œ pı sür gü œ œ œ œ si ta yah saç œ. lü lar sır - 22 - ma i œ œ bœ œ œ sür œ lar œ bœ œ œ œ œ œ Antalya Derleyen:Mehmet Akbulut le gü lü œ bœ œ œ sır ma œ œ i le œ œ œ œ œ ör gü lü. ANADOLU # c œ. & 135 & # œ œ J El Bir gi çö j œ œ œ. Ar Bağ ka rı # & .. œ daş nı le lı yur del bir tür ğı bu # & .. œ . He kı ma rır pı tu nu se i ya nar yo lun da, tuş ma ya nın din kir A bil na ki œ œ œ œ. do dört lu ya œ çin nık le pi da nın œ œ den tür œ ˙ J Œ ˙. ta kü nı. ler. œ œ œ œ ˙ bir yay la da ği ya şar sa ga rip göz le ço ri .. ba nı. gü ler. ŞEN GEMİCİLER œ œ œ œ œ œ œ œ ge mi ci le riz, ne hoş ge œ œ œ œ œ ce gün düz dur maz gi der œ œ œ ça œ œ œ ya mo œ œ œ œ œ œj œ . œ rık œ j œ œ. œ œ ˙ œ # œ œ œ & .. Çı laş dı du mez kü yü kor la Şen Ge do an œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ ˙ # 2 . & 4 . œ 136 # & .. œ œ œ œ œ œ œ Din Var bi lü œ Hulusi Öktem la ka rak œ. he œ œ œ çı kı rık œ œ œ ya le sa se fer ka rak fer - 23 - e de 1. ˙ riz ˙ ze riz œ e ma ka ra œ œ œ œ se œ œ œ œ œ œ œ ça œ œ œ çe .. .. ˙ de œ A. Muhtar Ataman riz œ ˙ ke riz. .. .. ˙ 2. riz. SAZIM'A 1.Sa zım ben Giz li sır Lal ol sun gi la dil .. .. Œ &w za der rım le j œj œ œ j œ œ. ret me hey sem za rip sen a söy rin œ œ œ Ga j &œ œ j œ œj œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ 137 & c Œ œ bül bül me dün ya kar et me ya j œ œ. gi hey da hey. me hey lan œ œ œ œ bi a hü j œj œ œ j œ œ. ret kal şi le za Aşık Veysel Şatıroğlu j œ œ zar et j œ ˙ ret j œ œ. me j œ hey .. w me hey hey. 2- Sen petek nisali, Veysel'de arı İnleşir beraber yapardık balı, Ben bir insan oğlu, sen bir dut dalı, Ben babamı sen ustanı unutma. ANKARA TÜRKÜSÜ 2 138 & 4 œ An An An & œ Göz Her Her ka ka ka ra ra ra nın nın da le ta ta ri ra raf œ düş tık or œ œ fe ağ gun œ. œ Biz Ar Türk Şu Kan Boz œ œ & .. œ & œ œ le lı düş j œ œ. min fı ta œ ma ye du œ. ğin yor man œ J œ ya as ça j œ œ. nı tiş su j œ œ i a ka œ œ şi na çı ne do yor œ e Ke sal œ. bak lu du. - 24 - œ œ ta taş şan şı tır lı œ œ şı ker dır na do kur ˙ na yo or bak lu du sir mal dı bak. lu. du. ˙ al Pa rın œ pak pek pek .. Œ œ œ œ j œ œ dık. şa ca œ. œ œ şan gam şan lı lı lı yız. yız. yız. Œ .. HALAY 3 139 & 4 œ œ œ œ œ œ 1.Gel 2.Dön 3.Koy & .. œ ya nı ma bir sa ğa be li ne œ œ œ œ œ Ver e li ni al œ œ œ œ œ œ œ œ œ gir bir sağ ko lu ma de so la e li ni gel dön koy ya nı ma bir sa ğa be li ne gir bir sol ko lu ma de so la e li ni li çek ha la yı hey " " .. œ hey " " hey Œ œ hey hey KALENİN BAŞINDA 2 140 & 4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ 1.Ka 2.Ka le nin le nin ba ba şın da şın da e e ker ler ker ler &œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Yar Yar ba na ba na yol gön la mış der miş ay ay van nan va tu na run rı. cu. œ 1.Zıp 2.Pay 3.Su vır vak ba œ rak vak zan ka na dı ne ya zık " " " rı. cü E " ker ler " " Oy Te mur a bi " çer ler " " e se der ler ver ler yan Te mur KEKLİK œœœœ œ œ œ ya ra lı dır ya ra lı dır " " " " ka na dı ne ya zık " " " kâ gen œ œ œ œ œ œ ğam œ œ œ œ ˙ ya ra ya ra " " lı lı " dır dır " œ rı. ci. œ a ğam. Saip Egüz ˙ oy oy " BALIK - ÖRDEK - KURBAĞA 2 142 & 4 œ & œ kı na lı dır uç tu gel maz gel se bi le Sivas œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. œ œ œ œ œ 2 141 & 4 œ œ œ œ œ œ œ .. œ œ œ 1.Kek li ğim 2.Kek li ğim 3.Kek li ğim da kün Œ œ 2. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. œ 2. œ œ œ 1. œ œ œ œ men di Saip Egüz 1. œ zıp tak da œ vır vak sü zıp pay ya œ rak cak rü œ lar tak şar œ ses yü ha œ ka yü ba œ le zer lin œ ra rür lık œ œ da ken lar œ yü kaz ses œ nir ler de eğ eğ ba - 25 - œ le le zan œ zer ve siz œ nir nir yal Mahir Dinçer œ œ tat ör ses œ şu ler nız œ lı dek siz œ su ka yü œ kur su ge œ lar ra zer œ ba lar zer da da ler œ ğa. da. ler. .. 143 & b c œ LONG LONG A GO Tell œ œ œ œ œ œ œ œ œ me the tales that to me were so dear œ &b œ œ œ œ œœ œ œ œ Œ Sing met he songs Grief is re - moved Let &b œ œ œ œ Œ love œ Œ Long long a go sek mur len di rir & œ . œj œ œ bir bem e zan be yaz la bir yay son b & b b .. œ . n Jœ ˙ b & b b œ . œj ˙ œ œ that so long a long la yol ra sı go çam a Œ œ Let me be - lieve œ œ ˙ bir ör lik tü te. den a u œ top sal la rı zak na lar lı rım rak son le rim gi bi tan gi bi. Œ ˙. ret la ko kan mı nı Bir Yay Göl œ œ œ œ tür fes ge si kü bir ka yağ na mur dın dan lar dan œ œ ˙ le can rin den. gi bi. 3. Bir halay ezgisinden, bir çiçekli basmadan Teskereler bekleyen iki satır selamdan Bir çoban yıldızından, bir kınalı kuzudan alırım selamını bir nefes, bir can gibi 2. Annem ezgili yürek, annem anadolumdur Annem ilköğretmenim, aydınlığım, yolumdur Bir yanık uzun havadır o, bir çığlık sıla Bir yamaç, bir köy evi, bir türkü, vatan gibi - 26 - din œ œœ œœ œ ku şun la lar gur bet bir ne .. j œ œ œ œ. suz. dir o Œ œ. œ ˙. Œ .. n n n œ . œj ˙ gi. has se köy œ. œ œ j ‰ j œ. œ ˙ œ. œ œ œ œ J Tur A œ. œ œ œ. œ œ ˙ ˙ œ . œJ œ œ o kan gi that you Fatma Ayparlar ˙ ‰. r œ. œ œ œ œ œ œ ˙. göz ler den œ œ œ œ œ Œ œ ko kan ğa cı dır go Now you are come all my you have roved la rım œ œ œ œ œ œ lu long a œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ long go go. œ. œ œ œ. œ œ œ ˙ u œ œ. œ œ. œ ˙ ˙ Yük Bir long a œ œ œ ˙ ANNEM b 144 & b b c ˙ Yağ me for get Long long a go long a œ œ œœ œ œ ˙ . as you loved b &bb ˙ œ œ œ Long œ œ ˙ œ œ œœ œ œ ˙ . I de - light - ed to hear &b œ œ œ œ œ Œ İngiliz Şarkısı .. 2 145 & 4 œ œ œ œ œ œ œ Bak pos ta co ge li yor Çok te şek kür e de rim Bu gün yal nız bu ka dar Hay di git gü le gü le 2 146 & 4 œ Sen Şen eğ in œ & œ Kok Bez şu gü lü bir ha yat 3 & ˙ Ne Ar œ gü tık Her kes o na ba kı yor Pek se vinç li ha ber ler Ya rın yi ne ge li rim El le rin dert gör me sin din geç Œ œ œ œœ œ çek me gam ke der. çok mut lu o lur. Tüm Her œ œ œ le miz bül bü bir sa œ lü at Sen Şen œ œ Yaz Yaz çok ge da yu tan lir Yem Ir ye mak ˙ zel gün geç yi lan lar eğ in œ şil lar ö er git dö bü co ˙ ter ken lü la mü rı œ me rak e di yor. ge tir din ba na. hoş ça ka lı nız. kıs met le dol sun. œ böy le ce gi di le ği bu çek me gam ke çok mut lu o Œ der. lur. Œ ˙. lek lek ler ler. .. Œ ˙. der. dur Z.Üngör œ ley ley Œ œ œœœ œ œ œ œ œ œ gül, hep 1. bek bek œ œœœ ˙ hep hep œ len san ti ner œ œ œ œ ö on ler sin œ œ œ ti ne kuş hep ˙ œ Œ ˙. ˙ ˙ ka va œ ˙ œ œ dert ke H.B.Yönetken œ œ œ œ LEYLEKLER va boş 148 & 4 se lam ve ri yor pos ta cı sa na da rıl ma yı nız. u ğur lar ol sun œ œ & .. œ œ œ œ Yu Bım gül, hep œ œ œ la gin 147 & c len san œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœ ˙ GÜL VE EĞLEN œ œ œ POSTACI ler ler 2. Œ ˙. ler. ler. BAHAR ˙ œ tün şar, kır co œ ˙. kuş do lar, ğar ˙. ˙ lar şar her ilk ˙ İş " - 27 - œ te " œ ta ba ˙ ilk " ˙. ˙ raf har mis şen œ ba " ˙. har. " ˙. œ ko ba kar har œ Œ Œ AKŞAM 2 149 & 4 œ Bir Kuş Dağ &œ Es " " göl lar dan mer " " ge yu sü ge " " œ œ uf va rü ku ya ler œ œ œ œ œ œ ce " " œ nin " " ren " " œ si dö i œ œ ler ner ner œ œ gi " " bir " " œ her " " yer " " œ œ per " " œ œ de " " ses " " œ œ de " " gi " " di " " ner " " œ œ bi " " œ œ i " " ner. " " AL MENDİLİ 2 j‰ 150 & 4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœœ œ œ œ œ œ Al Ka Bu men ran tür di fil lü 3 151 & 4 ˙ . Eğ len Dur gun ˙ Yav ru kuş Bu ge ce nin nin li du na se has ö ve ret lüm rim lik den ka ye be ran ter ter fi ol ol ğir sin ˙ ni ni re zı de gün œ me ce ˙. œ œ œ œ œ œ ni o dur ma dan " " " ˙. œ œ œ œ Su Kuş œ ı gi lık bi li. du. du. ni ler œ œ ˙ yu va da gül yü zün dur ma dan çok is tek NİNNİ ˙ sin şim ˙ di di bık siz œ œ ˙ Ay par lar Na sıl da œ œ œ bık ma dan " " " œ œ œ ma dan yor hep " gök sol dö " œ œ œ hep gun ˙ ˙ œ ha bu œ va sa œ œ œ œ œ mı ba zı dem sa e rı rik be ki œ sı lın ˙ yaz raz ˙ œ cak cak ne hiç œ gül nar - 28 - œ a çı œ œ so ko te du dö dö nin nin œ çar kar œ ge ge lir lir Saip Egüz ˙ Ó Z.Aydıntan œ ne do œ ner. " ner. ner. ni. ni. œ var na ˙. ˙. œ œ ˙ œ ğuk la Œ Z.Aydıntan YAZ 153 & c œ kır dut ˙ de e sey ba 152 & c œ œ ˙ &œ œ œ œ œ rir şan di ol ba YELDEĞİRMENİ yel gâr ˙. di la men tar yat ˙ Şu Rüz & œ œ œ li ka ha Türkü a yul œ ˙ yaz maz ˙ yaz. yaz. 2 154 & 4 œ Bu Hiç &œ œ bu hiç & œ hem bir &œ bu hiç o kim o kim yun se œ œ neş' is yun se ne git dir le œ hem bir dü i œ œ ne git yun se 156 & c œ Tel Ab İs a maz dıç yet kıl a œ zen nanç zel sin oy oy dağ dağ œ œ li dest tan saz al bul dır san dan bu al ge ne dın dan & .. œ œ œ œ œ œ œ œ re dir la œ œ Şey tan bu nun ne œ œ tık na œ di o ar yun œ œ œ sağ a lık kış œ œ œ hay bu ma lım œ hem bir di o œ œ dur ya œ hay bu œ œ œ ˙. lar na ler kıl cın ar oy zel sin œ din san ğa zel sin œ tık hiç œ tır la ar yun sin de ka de ko dı mez lu .. .. œ œ œ ˙ lar. lar. Ar " dın " SAZ œ œ nun dın lir a de te da " eğ ne œ len lim j œ ‰ œ gel sin. œ œ œ gü kı ven vanç œ dir la j ‰ œ œ sen bit œ de le de me œ tık hiç œ sen bit hem bir œ œ sen eğ œ œ DAĞLAR &œ œ œ œ œ œ œ œ Ne Na Ar œ œ œ gü me 3 155 & 4 œ œ œ ˙ . Dağ lar dağ Yol ver ba gü me gü me œ œ œ œ ne git œ o kim œ œ e tek œ œ œ œ OYUN de me gel. sin. Saip Egüz œ œ œ ˙. yar " ağ " .. lar. " Türkü œ dı mez li œ œ œ œ œ œ œ œ (çalgı ya da kapalı ağızla) œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ (çalgı ya da kapalı ağızla) œ œ œ œ œ œ œ œ şey tan bu nun ne re - 29 - sin de Bu Ka Hey nu dı Al ça gi la lan bi hın œ œ œ œ œ œ œ şey tan bu nun ne re sin an ha ser lar ram sem ˙. de? ken ye ku di mez lu Œ .. 157 & c ˙ Öz Bir & ˙ œ göz is le tek ˙ lem gün du dön yar mez yul va ye œ maz lar şil sı ır ra mak dağ la ma ma Œ ˙. lar. lar. œ ey ne han A ka gi YURDUM œ œ œ mas bir œ Ey mis ma cen œ ˙. vi net gök sin œ œ sis ko li kar bir la coş œ œ na dar el œ renk ör kun œ œ do tü pı Œ Z.Aydıntan lu lü nar Œ œ œ do süs de lu lü. var. œ œ œ ey Hep Œ œ yü top Z.Aydıntan œ œ Œ kar çağ œ œ ce rak dağ la PINAR lı lar lar. rın. œ œ œ œ œ œ a ge kan li pı su ne bir dert şey li ler çağ fı sıl œ œ œ œ nar lar œ œ ˙ le " ey " pı " nar " der " din " var. " lı göl œ œ ne " - 30 - Œ ˙ œ œ Naz O söy " bin kar ey œ Ó Z.Aydıntan œ 2 160 & 4 œ & œ lar. rın œ sın bak yurt œ œ œ ˙ du du do so œ bak hep gök ˙. œ yur yur œ œ Ey Ey œ zel ne œ ANADOLU si şı vi œ 3 159 & 4 ˙ . &œ gü ge ˙. œ şe ba ma œ do o yem ken sem œ yaş hep œ kö dağ mas œ œ me rim œ œ ˙ Ó ˙ ri le Her Bu Ey Hiç Bu Bu œ œ 2 158 & 4 œ &œ œ YABANCI ELLERDE œ Saip Egüz lar dar. AL MENDİLİ 161 & c œ œ œ œ Al Ka men ran di fil œ œ li ka 2 Neş Neş œ ü gay mit ret 2 &œ & .. œ Dö " " " li li œ ol ol œ œ ler ler hep hep œ di ol li du œ œœ œ œ ki ki genç art ka la sın gü se has süs le nir neş bes le nir neş Œ ve ret rim lik ka ye œ œ œ œ sın. cün œ œœ œ œ œ ey ey le le Bu Yor dün ya gun luk dan ne œ œ œ œ neş neş e e li li ran ter œ fi ol li. du. zevk a la sın. bil me bü tün gün œ œœœ œ ki ki genç ka la hep art sın gü nü " " " ver " " " œ œ sü çif gö der rin " " " œ œ dan " " " se " " " - 31 - œ nü ni nü ni rü ti çü di œ a a a a ri ti çü dü œ nin " " " œ œ a " " " .. Œ sın. cün. Türkü œ œ .. Œ œ man. man man man œ ni ni nü nü dir " " " œ nü ni nü ni œ œ bi çif ü dör œ rü ti çü di œ œ œ le " " " œ œ düm di düm min œ mey " " " hö çif ü mer œ gör hay gör ki zil " " " de " " " di di di di œ œ Œ œ œœœ œ da dir œ ol ol œ œ hay hay hay hay œ de " " " œ œ de ni de ni da de da lir œ ver " " " œ œ la ver la bi œ œ nü ti nü di çü rü kı " " " œ rü œ œ Ta " " " e e œ Hö Çif Ü Mer yay sü yay kim men tar œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ ZİLLER 163 & 4 œ & .. œ œ œ œ. Türkü NEŞELİ OL 162 & 4 œ œ œ œ & .. œ œ j œ œ œ man. " " " œ œ Œ œ .. 2 164 & 4 œ œ Sa Gül & .. œ œ Gü Tü rı le œ rün tü œ men rim dil bağ el da lı dağ de bi bel da dir ter de tü œ yar " j œ ‰ œ œ œ œ yar " dir ter yar " œ œ yar " œ yar " 2 Ey Der ço di ban ni j & .. ‰ œ œ œ Sen den Ge ne 4 166 & 4 Œ œ ı ge rak zer Aç ka pı Ar kam da rin ban sen den sü rü 5 4 œ. œ yı ki œ yar " yal bu ı le a " man " rak rin buy muş ka de bi raz o ya ‰ œ zir gân di gâr j œ œ œ mı le ba ol sü dert şı sun j œ œ œ œ ne ve rir rü li rin lan .. ˙ le ço rin ban j œ œ œ œ œ œ Türkü œ. be ya zir gân di gâr ba ol Son şı sun. j œ œ œ œ œ. sin .. œ œ œ œœ ˙ lık şam j œ œ œ œ œ œ œ. kı œ nız ak man " Saip Egüz ˙ œ .. œ a " œ BEZİRGÂN BAŞI be ya œ hak œ ‰ œj œ œ mı sin œ œ œ pı ne dir ke de dök te ey ço œ œ œ œ ka œ œœœ ˙ ˙ œ Türkü œ œ ÇOBAN 165 & 4 œ & 44 Œ œ œ şa nüm œ œ SARI MENDİL B.D. ne ve rir sin. ARPA BUĞDAY 167 & c œ Ar Ar œ œ œ pa pa & .. œ œ œ œ İ İ yi yi dost dos tan tu da da œ buğ buğ day day œ œ œ. ay se rıl çe mak riz œ œ çeç bi o çe j œ œ œ œ. güç se o çe - 32 - lur riz j œ œ. lur riz 1. j œ ˙ oy oy œ œ œ çeç bi Œ ˙ o çe .. Türkü. lur. riz. 2. ˙. oy. oy. Œ 2 168 & 4 œ & œ œ œ œ Hep Göz & œ doğ, bu göz le par yol le ri œ œ œ. par yol œ. ri hep 169 & c œ Türk mut j œ œœ J Öy Yüz le yıl do za ben ne ta bo j œœ œœ J œœ rih yun ki ca Œ lu za ri lü j œœ œœ J œœ .. Şan Türk şe u ref lu ler. le. ˙ œ mu man him ğü ter le ˙ bek öy gös söy j œœ œœ œ J œ œ ta türk gös söy œ œ ˙ œ mu man ni ler yo ne œ .. Œ lu za œ œ na lur œ œ be bek TÜRK'ÜM Türk üm mut lu ˙˙ ba bu yo ne j œ j œ œ İspanyol Ezgisi œ œ na lur nam nam ay son œœ .. ba bu œ. œ. lun man üm lu ay, son a a œ œ œœ œœ bir lar da lı j œ œ œ. ‰ œj œ yol yaş Œ œ œ lun man j œ do za œ Ben Ne la ne j œ la ne & œ. j œ œ œ œ œ. Doğ Bu AY ter. le. j œ œ œ J Saip Egüz œ. œ. so ci yum han œœ Œ u lu. sa yar. Œ ˙ .. do ya lu. şar. ÖĞÜT 4 Sesli Kanon 2 170 & 4 ˙ B A ˙ Her Yıl j œ C œ. kes ma ek her D œ œ œ œ ti ü ği zün ni tü bi ge W.A.Mozart ˙ œ çer. çer. Œ AKŞAM 3 171 & 4 œ A œ. Yor & œ. ler gun j œ œ œ gü j œ œ œ œ œ œ e rir so lar 3 Sesli Kanon ken neş œ Ak œ œ œ ba tar œ. şam œ œ œ. B ken sü œ œ œ J ge lir - 33 - i rü ˙ ner. ler j œ œ œ ge ri dö C.M.Weber ˙ ner. C œ Renk AKDENİZ KIYILARINDA 172 & c & œœ Ba Göğ Kar œ. œ Yas Rüz De lı gâr niz œœ œœ œœ œœ na süm şı bir de da Me Me Me Me yen tın sel gel siz u œ J ler din gi Me çok ga bı ğit ca Me M miş miş Son bi miş u zi rak koy şek la nu nu ten ka rı ber j œ œœ œ zak lik gi j œj œj œ œ sin dağ ze kı ben gel na dım rak de œ œ œ œ lar be de dan ra yim j j j œ œ œ œ se nin e her kes se se bi ne çar gel tım de Œ ˙ dim. var. niz. ˙ ˙ di pı ret " le " çup rı j œ boş nan œ œ J u sa œ Œ dim. var. niz. j j j œ œ œ œj œ . gö bek œ J lar vanç aş ver ya " j œ j œ git yap lan ru j œ œ nar " ağ " - 34 - kuş e œ J ti rak j œ œ ka ku j œ ten gâr kır dal 1. œ. lar. " .. Z.Aydıntan şin ni œ ö rüz œ J ye der j œ œ J de çın œ re gi j œ œ çem hır œ J Şim Çır has " yi ko Aç Şim Su œ. œ. j œj j œ œ œ. j œ Bah Bir & .. œ & œ dim var niz MEMİŞ miş miş Kurtuluş savaşı yıllarından rül ler me Me œ œ œ J J J tı din Me Me miş. miş œ. B.D. miş. miş. KUŞLAR 3 174 & 8 œ j &œ ver lı yor j j œ œ œj œj œ . j j & œj œ œ œ de aş şrn gel a tım ak de j œ . œœ œœ œœ œœ œ. Œ œ ˙ œ Œ œ œ su zı lı œ œ J miş miş ˙ ˙ œœ œœ git tim lar dan de niz œœ yu dum al ya yar ağ 3 j 173 & 8 œ œ Gü rül Dağ lar j œœ œœ Saip Egüz œ. lar ser. œ. niz? lar œ. lar lar .. 2. œ. lar. " İYİ GÜNLER (4 Sesli Kanon) 3 175 & 8 œ œ œ œ Hep di le 3 176 & 8 œ œ œ Şu İlk & œ œ œœ œ œ Hiç Bu yo va de ba re ha œœ rul di œ J B A maz ye riz sa na cik ra şı tat j œœ œœ J maz dur e j œ œ iç ten i j œ œ œ œj œ yi gün ler sağ j œ œ. lık neş' DERECİK j œœ œœ J œ œ neş D j œ œ œ œ C rıl lı j œœ œœ . . J j œ œ œ œ J şı ses rıl le j œœ œœ J yıl ka lar tar dır hayat j œ œœ œ J böy ve le rir rin ler ce bi se söy rin ler j œ œœ . œ œ œ J J çağ ze j œœ œœ . . J Saip Egüz œ œ œœ œ œ œ œ œ J œ Ne hoş se hep nin ni e. lar a de çağ bi œ œ kar. re. lar. ze. DAĞLARDAN İNİREM 6 177 & 8 œ . œ. Dağ E Bağ Ü lar ri lar zü da el dan Dal Al Dal sen böy söy & œ sen böy söy j j œ œ œ de le le gü gü gü zel zel zel j j œ œ œ de le le dan ğin dan mün j j œ œ œ 6 178 & 8 œ & œ œ gü gü gü zel zel zel du ma dü ran nın şen œ sen böy söy œ sen böy söy j œ œj œ i dal i dal ni la ni la el ri el gü gü gü gü gü gü küm lik küm züm œ ma si ma dal al dal œ zel zel zel sen böy söy j œj œ œ de le le yü de yü dü œ. j œj œ œ de le le rem rı rem rı œ zel zel zel sen böy söy - 35 - j œ œ œ. ÜÇ ELMA j œ œ üç bi al œ. du ma dü j j œ œ œ de le le gü gü gü zel zel zel j j œ œ œ de le le e de ü dü gü gü gü zel zel zel ran nın şen rik işk züm züm j œ œ j j œ œ œ da el dan Türkü üç bi al j œ œ ko o ka par lur lır j œ œ ko o ka par lur lır el ri el œ. tir. tir. dür. dür. Türkü œ. ma si ma œ. ma mu mı œ. ma mu. mı. ‰ ‰ 6 j œ œ œ œ 179 & 8 œ En Her ha an fif yol Bir Ar mar kam tı da gi ka gâr lar hır ök ye " ri " gâr rir e ka bir " şu bem nim gin j œ œ kot be do de j œ ram yaz j ‰ ‰ œ œ. u bir çar. iz. ce ca çır göç kap " pı e nır der dal kuş œ œ œ œ œ œ lar " iş " te " son " ba " 6 Bin Son & œ. yol bir &œ lak & œ kun dert gün tüm yan le ler zor kı ol kal sa sa j œ œ œ j œ œ j œ œ gü ır neş mak yü dol gel sa se œ œ. J œ œ œ œ œ œ. J œ œ œ œ œ ı ce da de œ. da da şık gel her sa j œ œ dağ lar dün uğ œ œ œ j œ j œ œ œ bu hep çar sen an or ya raş lar. lar. œ. har. " man gel vün. de niz ku j œ œ œ œ œ œ œ bi ze - 36 - ha yat œ œ œ œ. çok hep gü di Son j œ œ œ œ œ ‰ ‰ .. œ j ‰ œ œ. de ö œ H.C.Nögeli œ œ œ œ. Saip Egüz œ. HAYAT NE GÜZEL 181 & 8 œ . œ. lar. niz. œ œ œ œ œ œ œ. j œ œ. zün " ke en œ. SONBAHAR sin lın œ hü " yel şu œ j œ œ. çın süz j œ œ œ œ œ la ken U œ. bi lır & .. œ œ œ œ œ œ Her " œ. œ. 6 180 & 8 œ œ œ œ Rüz Kır œ. rüz ve j œ œ œ œ &œ KOTRAM su œ cak œ. nar. zel din. j œ Par j œ j œ œ a çar œ coş ‰ B.D. DUMANLI DAĞLAR (2 Sesli Kanon) 2 182 & 4 œ A œ Oy 2 183 & 4 œ Her Göl œ œ œ œ ˙ œ œ œ. ak ge şam ler oy & œ Yıl Rüz ni rı so kap dız gâ ler lıp söy a œ J œ œ J lar ra œ o ne man lar lar ken uf ˙ œ œ gün ku sü o rü va DERE œ. œ. ler kar œ J nu ler mor dağ lar AKŞAM j œ #œ œ 6 œ œ œ #œ œ œ 184 & 8 Nin Kıv a ken ken œ. din söy şu " 185 & c œ . & œ. Hür " Dal Par j œ œ ya " Bek Œ œ. ga la Se Gü Cen Şu œ. œ. ler œ #œ lan sın al ay şar " 186 & c œ & .. œ œ œ bu " j œ œ J œ. rin müş net göl j œ œ œ œ J bi zi e de gi ge sen re bi li œ œ j œ œ va " tan " Şan Her œ œ se " ler da # ˙˙ .. rüz bo bağ or œ œ œœ ar ka gâr yu lar man œ çi so sis şu œœ œ œ daş lar - 37 - dağ ses rin " œ nin " œœ . . çek ğuk li ne œ. œ. yol du dan ler man j œ œ œ göl " gen " kan nar ce li j œœ # œœ J cu luk j ‰Son ‰ œ re " œ. œ ‰ ‰ J B.D. ce. ce Saip Egüz Œ ˙. sen sen ˙. de de Œ de. " j œ œ # œœ # œœ œJ œ ko pı yü şe ner. ner. œ. œ şe ref za man i di Z.Aydıntan de " ge li KIRLARA DOĞRU œ mez œ œ œ œ . # œj ˙ j œ œ œ. rak dız ek sil œ her giz ˙ bay yıl Z.Aydıntan Z.Aydıntan se " #œ. ler ler da œ œ œ #œ œ œ BAYRAK j œ œ j œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ. B kır su dağ har œ œ Z.Aydıntan ˙. lar yu lar man ˙. ˙. var. .. NERDESİN p œ œ ˙ F 3 187 & 4 œ œ ˙ Yar p . & .œ œ œ œ Se si me Se si mi &œ œ œ œ yar œ œ œ œ ses ve ren her ya maç ˙. ge çil mez u zak lar P œ œ ˙ mi? da. œ (kapalı ağız ile) lı rar dağ et So ğuk mu Kim bi lir ses ve ren her ya maç kar tek 3 œj 188 & 8 œ J œ œ 1.Ça Göl 2.Sa İç ğın nın dan nık j & .. œœ J lı dağ rar et œ œ Du man lı E ri sin su yu nuz bel ki de lar sin. i yar ba kı şı nız yan kı lar ˙. çil mez du yar œœ˙ yar œ œ ˙ œ #œ œ œ yar NE İSTERDİM π œ œ œ ner ˙. de sin. œœ ğıl ge ça göl ğıl ge bir bir ır or ma ma bah li sa bül bah bül gün ya doğ nık ma ya nın nun da. da çok çi er ler ken ken j œœ œœ J œ j j œœ œœj œœ J J J œœ . . ya koy j œ œ J mi? da. j œœ J j œœ œj œjœ J J J & œœ .. lar sin F Œ .. œ œ ˙ Z.Aydıntan œ œ œ œ F œ œ œ œ œ œ œ œ œ p & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœ œ ˙ Se si me Se si mi Œ ˙ œ œ kar tek U ˙. 1.zel 2.gâr nın nun da. da çok çi er ler ken ken j j œj œj œœ œœ œœj œ . œ œ J b œ œœJ Jœ Jœ b œœ J J œœ œ J 1.ol 2.dol j œœ œœ . œ b œ J J œœ 1.Kü çük, kü çük, be yaz gü (zel) gü zel e vim (ol) sun ol sun. 2.Se rin, se rin, e sen rüz (gâr) rüz gâr bağ rı ma (dol) sun dol sun. Solarken gün sürüm insin dağlardan (bağlardan) Salkım salkım üzüm dersem bağlardan (bağlardan) Olgun olgun meyve dolsun bahçemde her dal - 38 - bir œœ œœ . ya koy j œœ J Z.Aydıntan Gelince kış bir dağ köyü evinde (evinde) Çıtır çıtır yanan ocak önünde (önünde) Bir ses bana anlatsın tarlı tatlı masal .. .. DERTLİ OLAN œ. 3 189 & 4 œ A Av &œ li œ bœ J cı a œ bœ o la Su Do ge la yol der cu di yo i j œ œ bœ œ œ lir nır ay ay ba ba lun taş baş ta tan ge ge dert de. j œ œ œ œ .. œ . œ lam lam da U ˙ çin SU GELİR U B œ œ œ œ Saip Egüz œ œ J bœ œ œ bœ œ œ œ œ da œ. bœ da, œ œ œ j œj œ œ 6 190 & 8 œ ˙ vın nın (2 Sesli Kanon) lir lir Türkü Œ ‰ oy. SERÇELER 2 œ 191 & b 4 A Dal &b œ œ œ œ lar da B œ œ œ Her sa bah gün (2 Sesli Kanon) œ şu ser çe œ œ œ dan ma œ œ œ bak şen len di her yer œ œ ne gü œ œ œ doğ œ J.J.Schaublin œ ler œ zel œ œ ö œ ter ler. GÜNEŞ A 3 œ b 192 & 4 Bir &b œ œ œ œ. gün gök te B œ œ Kap ka ran &b œ C Kap œ ka œ ran œ. lık ˙ lık (3 Sesli Kanon) œ J œ gü neş j œ œ o œ lur o œ œ tır o - 39 - œ œ nur saç œ gün œ gün ˙ œ ma œ dün œ dün U Œ sa ˙ U Œ ˙ U Œ ya. ya. DOĞA (4 Sesli Kanon) 193 & b c œ . jœ œ A Ey se ym ye şil 194 & b c o den den œ. œ. Yol lar den se lam 195 & b c œ œ Ba œ 1.Top 2.a 3.Bu œ rak ğaç lut j œ œœ œ J a j œ œ J & b œ. va ha œœ en kan œ œ mas ma nar vi Ey gök bir rüt kun ˙˙ ol sun j œœ œœ J œœ .. gin de œ J j œœ œœ œœ J niz ya maç ır mak Œ œœ # Œ o len len ol sis bin œœ ban œœ œœ ey mas œ œ yat œœ ra var hep kar renk lı li œœ œœ œœ se ni bek vi œ œ œ zel li ği di di du ye şil çi çek yağ mur len len l di di du - 40 - œ ye çi e gök ˙ ˙ lar. lar. Œ Œ ler. Œ Œ ler. Œ œ œ œ œ œ œ œ len len len Œ Œ œ Ben .. M.Necati Öngay Erdoğan Okyay da şil çek de. ˙ ne œ lar ˙ dağ ba𠜜 œœ œœ œ ma siz œœ œœ œœ œ œ li bir œ U ˙ dağ œ BAHARIN GÜZELLİĞİ gü şil çek mur ha sı œ U ˙ Peter Lindeman œ œ ce j œ œ œ. ‰ œj œ œ œ œ œ œ œ ye çi yağ yü D œœ .. züm coş œœ rın œ. U œ œ œœ se lam se lam œ. pı j œ œ B İZCİ j œ œ J çık œ œ a œ. œ 1.Ben 2.Ben & b .. œ dı rin œ œ œ œ œ J & b œ. C &b œ œ U̇ ya ˙. di. di. di. œ na œ ma .. j œ œ 196 & b c œ . & b œ. Son Türk Müj Her le sev cün ğe gün her œ. œ le has j œ œ œ. œ de ler i şi j œ œ gü lü ÇALIŞ TÜRKOĞLU çok gay j œ œ ça re œ. œ do ğar i şe ken koş Türk Türk œ lış tin j œ œ œ œ œ œ ki le oğ oğ œ hep her lu lu ˙. sen u sen ça yan. lış sün şe va a Œ Œ j #œ ˙. œ. gül i Saip Egüz tan. lış. HASRET (4 Sesli Kanon) 197 & b c œ A Ne son # 6 198 & 8 œ # & .. œ Ben Gur ˙ œ œ suz bu j j œ œ œ Hoş Al bi tın le yü hoş yap œ. ˙ C ret çok #œ œ J a cı HOŞ BİLEZİK j œ œ œ œ bi tır le dım ah kol par la ma rı ğı tüm hep vay ben œ gur œ. da ma œ œ œ œ œ. œ œ J œ œ œ œ œ rı düş lı yor bu j j œ œ œ œ zik ben œ œ œ D 1. ay ağ den de has œ zik zük œ œ œ œ œ J ya rim bet el œ B ˙ bet. Türkü œ na pek ‰ zik. dar ‰ .. œ . 2. Œ ‰ œ œ œ œ œ j D j J J J J J œ œ œ œ œ ‰ ba na siz naz ya lı zık yar hey hey zık. yar. İLKBAHAR (4 Sesli Kanon) œ œ œj œ . # 3 A j 199 & 8 œ œ œ œ . İlk ba B har şen ba C har tez gel ne şey le sen ilk ba har. VATAN # 2 A 200 & 4 œ œ Yem # œ. & San ye (2 Sesli Kanon) j œ #œ œ B œ. şil dağ lar kır ˙ lar. œ œ œ œœ œ œ œ J #œ ˙ ki bir züm rüt şu or Mas œ man. Bir - 41 - œ œ œ ma vi œ. œ gök ve œ œ œ œ œ œ œ. cen ne ti an dı œ J ˙ rır de niz. j œ ˙ va tan. OKUL TÜRKÜSÜ œ 201 & c œ œ œ œ œ Allegro f La ra la ra lay &œ œ œ œ œ p la ra la ra lay œ œ œ lay la ra lay œ œ œ œ œ œ œ lay la lay œ œ œ œ œ la &œ œ œ œ œ f la ra la ra lay ra la ra ra la ra lay la ra lay la & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ œ se ve rim vinç do lu ler gü ne & .. œ . Duygulu Al Yur Sev o ku yü re ek len œ œ œ J dı be du ma gi li lu ğin sin o ku lu yü re ğin ek len sin bil git öğ œ bœ œ œ ˙ ni in Tür bağ san ki rı lı ye'm ra lay la ra lay œ ra la ra œ œ œ gi mez re Œ ve bo nen lay œ œ sev şa ler gi e güç la la œ lay œ œ œ ra lay œ œ œ lay œ œ œ œ œ Andante Çok Se Gün la œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ la ra Cenan Akın do me len ra lay œ œ œ la ra lay j œ ‰ lay j ‰ œ lay U œ SON lay œ œ. œ œ. ‰ lu ğin sin dop e güç do lu me ğin. len sin D.C. œ œ. œ œ œ œ œ œ œ ˙ na ğa de ay fay mut dın la tır da lı lu luk yo lu ol çi mu mak çek yo di len .. lu mu. le ğim. sin. SEHERDE BİR BÜLBÜL 6 202 & 8 œ œ œ œ . Andante F Se her Ya na Gü müş de rım ten & .. œ œ ‰ œ œ ‰ o " " kaş " " o " " göz " " œ œ œ œ. œ œ œ œ œ œ bir ağ ke ö on in bül la me bül rım ri œ œ ‰ œ œ ‰ o " " dil " " o " " diş " " ter üç ce ya on cik rin dört bel œ œ œ œ œ œ gül bal kı aç lar na mış var var ya du el Erzurum œ œ œ œ. .. œ œ J .. ba ça le na da le ğın ğın rin ğın ğın rin da da de œ. da. da. de. CUMHURİYET MARŞI 203 & c Œ &Œ ‰ œ œ œ. œ ˙ œ. œ ˙ Mil le tin e ge men Œ œ œ œ ˙ 3 A ver Œ Ben œ di ği ‰ j œ œ. œ ˙ œ. œ ˙ li ği œ. œ ˙ ta mı zın B.Kemâl Özen li ği Ru œ œ. œ œ kıy met li hun œ ha œ zi ne da sen .. ˙ sin. % . & Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ œ ˙ Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙ Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙ lal la la la la lal la la &˙ la la la la lal la la œ œœ ˙ ‰ œj œ œ œ ˙ la & ‰ œj œ . œ ˙ san lı ğın la mın la la lal la la la la lal la la lal Œ yü cel me si la la la la hür ri ye Œ œ. œ œ sen le müm la la lal la la ‰ œ œ œ. œ Œ œ. œ ˙ lal la œ œœ ˙ te me li sin ‰ œj œ . œ ˙ la la lal la la la ‰ œ œ œ. œ œ œ œ œ 3 sen lal la la ‰ œ œ œ. œ ˙ lal ‰ œ œ œ. œ ˙ Var lı ğı in la lal Œ œ. œ ˙ lal & .. Œ la la lal la la .œœ ˙ œ. œ œ. œ œ J ‰ & ‰ œ œ œ. œ ˙ la la lal lal la la tin œ kün la la la la la lal la Œ ˙. SON la ‰ j œ œ œ. ˙ sim ge œ Cum si sin œ. œ ˙ hu ri yet. % .. GEMİM GİDİYOR BAŞTAN # 9 204 & 8 œ œ œ œ œ œ Œ # œ œ œ œj œ œ œ œ œ œ œ œ œ Ge mim gi # çı yor baş tan œ œ œ œj œ œ œ & œœœœœœ œ A di lıp de niz le re De niz e ri al de mi ri vi ra vi ra œ œ œ œ œ œ Œ .. œ œ œ œj œ œ œ œ œ œ œ œ œ yel ken le ri do la ku maş tan ğız baş tan. U œ œ œ œj œ œ œœœœœœ œ # j & .. œ œ œ œ œ b œ œ œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ œœœœœœ Œ œ œ. œ œ # & œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ & Sadettin Kaynak şa ca . œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ . vay do la şa lım li man la rı si ra si ra vay. İYİLİK YAP İYİLİK BUL F # %9 205 & 8 œ œ œ œj ‰ œ œ œ œj ‰ ‰ İ yi lik yap i yi lik bul # .f & .œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ Kö tü nün ba şı na gel me dik ol maz # & œ œ œ œj ‰ œ œ œ œj ‰ ‰ İ yi lik yap i yi lik bul œ. kim ‰ ‰ .. œ œ œ œ œ œ œj Muammer Sun ka zan mış kö tü lük ten œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ .. kim œ. kim se nin et œ œ ka zan ti œ mış ği kim se ye kal œ œ œ kö tü lük œ ten. maz. ‰ SON .. j œ œ œ œ 9 206 & 8 œ . Sa Bir rı zey gün o sa bir rı gün & œ. Yağ Ya zey o yağ e j œ œ bek lur j œ œ j œ œ œ œ j œ œ ya ol mur ğil ğar sun ya bir la gö œ si mor la gö œ œ œ œ ra nül œ œ œ œ œ dağ li si tel ğar bak dağ li œ şu de œ œ œ œ œ œ şu de j œ œ œ œ mur zık & œ. j œ œ bek lur j œ œ œ œ & œ. SARI ZEYBEK yas us la la œ œ. nır. nır. œ œ œ œ. ra nül yas us la la nır. nır. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ. lah li la do rı ru ıs şa la nı œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ lah cep Türkü la ke rı nin ıs ka nır, na la nı nır. na. Şu dağları kara duman bürüdü, Üçyüz atlı, beşyüz yaya yürüdü. Sarı zeybek şu dağlarda bir idi Yazık olsun telli doru şanına Eğil bir bak mor cepkenin kanına KARADENİZ TÜRKÜSÜ 7 207 & 8 œ Dağ Yağ Ben &œ œ œ Ta Ka Bir ka ra ho mın de ron &œ œ œ Ta Ka Bir ka ra ho mın de ron j œ œ œ œ lar mur ke gi ya men bi ğı çe j œ œ i niz ha çe u va j œ œ i niz ha çe u va dal yor ça œ œ œ ga yağ la la mur mam œ ri şa sı sin ğı vur œ œ ri şa sı sin ğı vur j œ œ rı da da j œ œ de da da sa dün kur j œ œ de da da sa dün kur ben ba da œ œ a şı yım œ ray ya ban gi lar o œ œ ray ya ban gi lar o Türkü j œ œ œ şa ma da rım ta rı a ne lır j œ œ bi da la ya bir yım j œ œ bi da la œ ya bir yım şa ta ba œ şa ta sa œ şa ta sa œ. .. œ. .. rım. ne na rım ne na œ. rım. ne. na. GENÇLİK (2 sesli kanon) 2 208 & b 4 œ œ 1. Bu genç lik bil ki her za 2 3 1.Dağ 2.Bir ge ke çi na œ œ3 œj œ J J & b .. œ Tez Tez ge ka çi çı niz nız bu bu 3 j j œj œ œ œ & b .. œ Al Düz a o tı va na ya di rı bin in man Bağ la DAĞ GEÇİDİ j œj œj œ œ 209 & b 4 œ œ œ œ .œ œ . œ ˙ ˙ œ dar yar œ lur, lur bel sel den den œ ar ar dağ bir ge ke ge ka çi na di rı çi çı niz nız al düz a o tı va ˙ can dan. Ziya Aydıntan Œ .. Œ .. Œ .. dar yar hey! hey! 3 j j œj œ œ œ œ tık tık na œ œ3 œj œ J J tez tez œ nır bu va ta 3 œ œ 3 j œj œj œ œ œ œ o o œ œ œœ œ œ J JJ 2. na ya bin. in. SUNALAR # 2 j j Œ ‰ œ œ œœœ œ ˙ œ œ œ œ œ 210 & 4 œ œ œ œ œ ‰ Gök ten Uç tu da bir bi çift zim su gö na le uç tu. düş tü. Su na " " lar " hey " Türkü j ‰ .. œ œ su " na " lar. " HOŞ SEDA (2 Sesli Kanon) # 3 !.œ œ j œ . 211 & 8 J J œ Ba ki ka lan j œj j U œ œ œ. bu kub be de U j œ j œ œ œ #œ œ. Ziya Aydıntan 2. œ. hoş bir se da i miş. MAYIS p # 3 Moderato œ 212 & 4 œ & # Renk Ses ler ler j œ œ œ. San Yem ki ye œ œ œ œ œ œ le le süs şen len len œ. di di şu boş œ œ œ œ œ hoş şil bir şal top ör çi tün j œ œ œ. çek dü bu hep ya yu j œ #œ a o ˙ maç va Œ Ziya Aydıntan lar. lar. Œ ˙ ğaç va lar. lar. BİR KUŞ OLSAM (4 sesli kanon) # 3 1. œ . œ œ œ œ 213 & 4 œ J & # Bir çift 3. ˙ œ Hep ka bul ˙ #œ ˙ u nat çar dım ben ˙ œ ˙ sam bul sam œ ˙ sa na Œ œ œ . œj œ œ œ ˙ 2. Kü çük bir Œ 4. ∑ kuş ˙ ol œ Hep sa sam ˙. Ziya Aydıntan œ ol sam. ˙ na. Œ ˙ Œ CENGE GİDERKEN 2 214 & 4 œ œ œ œ tım lar ben ba şu şı Moderato Çık Dağ &œ Se Ar lam kam & .. œ Su Gi &œ Yol " œ œ œ ver " œ ver da œ œ yü du ce man da ol ğın sun œ œ dim ki œ œ top ağ œ ra la na nım œ œ œ œ œ œ kat di ma yo dım rum hiç dön kim mek se ba œ dağ " œ lar " œ düş " œ ma " œ nı " ta yâr nin na ma " İzzettin Hümayi Elçioğlu ˙ şı ol na sun şı ol a ar va " ra " .. na. sun. ˙ şı ol œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ ba kar œ œ œ œ œ œ ğı ya œ œ œ œ œ na sun. ˙ yım. " .. RÜZGÂR F 215 & c œ œ œ Œ p œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ Vu Vu vu vu & œ œ #œ œ œ kız coş dı tu yi yi va lar so ğuk bu gün uç tu bu gün p ‰ n œj œ œ œ œ œ œ œ œ cresc gâr gâr Ha Dam ne ne. Hiç Hiç bir bir kim dal se ko kat ya F p & œ œ œ Œ œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ Œ vu vu vu vu ha Dam 2 na kar re sü vu vu le ey œ œ œ œ #œ œ mit sen, œ œ œ Va - na o gül, ba süm œ œ œ #œ œ œ bir le 217 & c ˙ Ba Se E har nin tek & œj œ Ba Se E har nin tek vu vu Rüz Rüz œ œ œ œ œ œ œ zor zor lu lu vu vu a yaz çim rüz gâr kuv Rüz Rüz gü tür lüm kü var söy ki le kar bül œ œ œ œ i o çin yem #œ œ œ her gül ge ve ILGAZ & œJ œ maz şı Vu Vu di ve ği ti ne ne F œ œ œ Œ œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ Œ va so ğuk bu gün lar uç tu bu gün œ œ œ Ed O öy neş' la maz p ‰ j œœœ œ gâr kız dı yi ne. gâr coş tu yi ne. VAN TÜRKÜSÜ 216 & 4 œ & œ F œœœ Œ Œ Il Yal Yük œ œ J la yer du man le rin j œ œ la yer du man le rin ˙ œ œ œ œ ˙ gaz çın sek œ œ yü lı de A na do ka ya lık ler den a ˙. zün ba sü de şın rü œ œ ˙ yü lı de zün ba sü de şın rü lu nun la rın kı yor Œ ˙ œ sen gök ça j œ œ o bu sü cen lut rü j œ œ o cen bu lut sü rü œ den ye şam şil o len œ œ œ yü le ğıl ce bir re yük ça ğıl ne la ku tin rı zu j œ œ j œ œ ne la ku tin rı zu ran ba a ğın kar dır œ #œ œ œ œ œ œ œ çen eğ œ œ œ #œ œ na ça ba ğın œ œ ˙. kar. dır. Ahmet Samim Bilgen da se de œ œ ba de lar ğı li me œ œ ba de lar ğı li re ğı li me sın yor ler ˙. sın yor ler ˙. sın. yor. ler. Œ Œ Œ VATAN F 2 b 218 & 4 œ œ . ˙ œ. œ ˙ œ . œ œ .œ Marş Ey gü zel va tan Ner de böy le yurt da " her za man bu " " " " œ œ œ J tam ner œ.œ œ. œ ˙ & b œ. œ œ. œ ˙ Uğ ru na fe " " " " ey gü zel va tan san ki bir ci han œ. œ. can " gü de ven böy œ J œ Hep " Saip Egüz sa " le le œ na " œ . œ œ .œ ˙ genç li ğe i nan yem ye şil va tan œ œ. œ ˙ ol " sun " ar " ma " ğan " KIŞIN - YAZIN j j . j 2 j œ . œ œ œ œ œj œ . œ œ œ œ œ œ œ œ œœ n œœ œœ œœ 219 & b 4 j œ œ œ Kı şın o cak ba şı kı şın o cak ba şı ya zın dağ lar ba şı dağ lar ba şı. F 2 220 & b 4 œ tın rak œ. Al Top & b .. œ Bo Bir &b œ Böy " Ol " kas oğ œ. &b œ &b œ œ. Kaf Türk Al Top zul sa œ. le " œ. sun " muş vaş ya lu œ gü id neş ken gü di œ œ œ œ tın rak œ Ed. Zuckmayer ∑ KAFKASYA DAĞLARINDA Marş &b œ Atasözü 2. 1. œ neş ken œ œ œ œ dağ yum œ œ œ Mos o œ œ i " miş " œ ka " œ nım " la œ da sa œ œ or ol kof lur œ œ or ol œ œ rın ben da sa lar sa sır yat œ. sır yat yel ben œ ka " der " œ œ he " œ. œ. œ œ da lâl " œ. œ œ çi öl çek mek œ œ œ œ ma lar tı ğım ler is a te œ œ çar rim. œ sa ye çar rim œ œ #œ œ ma lar tı ğım œ œ gi de sa ye œ çar. rim. œ bi gi ka de çar rim. œ œ œ œ ey " ga " œ. œ œ #œ şan " İzzettin Hümayi Elçioğlu lı " rip " va " a " ta " na " œ na. " Œ .. Œ Œ .. Œ Œ Œ TÜRKİYE 2 221 & b 4 œ . Marş ki ye œ œ çok se & b .. ˙ &b ˙ œœ Tür &b œ Tür œ. ve rim œ Biz œ. œ œ œ küz Tür ki ye gü 222 & c Œ &Œ Solo œ œ œ Tay fa sı œ va - rol œ var œ ars üç di rek li yü la bi zim œ œ œœ 223 & c Œ œ Pı nar se Ya re nin œ œ œ & œj œ ta pı şın nar se ve ˙ va j œ œ. rek li he Baş u ucun Yan dım a nin var ge mi - ya a a man man œ œ œ he mol œ œ œ ya mol 2. j œ . œ œ œ .. j œ . œ œ œ œ œ 1. mol he ya mol he ya mol. j j œ œ œ œ œ b œ œ œ œj œ œj œ œœœ œ œ œ ˙ Türkü ne yol j œ œ œ œ œ var dan Gemici Şarkısı j œ œ. mol be da lâ şın lı var ba şın e şin var var van rin ta pı ba şın e şin œ œ œ œ œ b œ œ œ œj œ el bir van su j œ œ ta pı şın nar el ve .. rol. he ya ˙ gü PINAR œ œ da man he ya mol riz j œ ˙ j œ œ. ˙ he ya Koro œ œ œ œ œ lan j œ œ. œ œ œ œ œ œ Koro j j . œ œ j œ Œ b œ ‰ œœ œ œ œ œœœ j & . œ œ. ˙ & .. Œ çok va - rol Solo De mir a œ œ œ œ. œ Koro .. ˙ riz, œ œ ni küm œ œ œ ˙ se ve se œ tür çok yurt dum œ ben ni ˙ œ Bir ge mim œ œ œ küm yur HEYAMOLA Moderato Solo tür he pi miz se zel gü zel œ œ œ œœ œ œ ˙ œ. œ œ. œ ˙ zel j œ nim j œ ˙ œ. œ. œ œ œ be ben œ tür ki ye Hasan Âli Yücel Necil Kâzım Akses j œ œ œ œ var dan a a .. var. var. j œ œ œ œ œ şın nar var dan ˙. man. man. a a man man Œ .. AĞACI KISKANIRIM G- D -2 224 & C G- &Œ F &Œ D- &Œ G- &Œ 329 har ol re rim œ œ œ ğa çi çek &Œ œ œ œ œ œ D- œ kıs G- Ba har ol a D -7 œ cı œ D -7+ œ ğu C kıs ol ka nı rı ya pe œ œ ˙ G- le rin pem ma j œ œ. D- pe rım ye tek si C güz œ. Ne yük Bb A- j œ œ. j œ œ œ gü zel œ œ ˙ œ œ œ ˙ ma sa lı da ˙ var. var D- a G- var. œ var lü ˙ lı C œ œ C œ œ ˙ ba F miş var F œ C j œ œ. lı lı C j j œ œ œ. be da sa D- œ. lü j œ œ. œ zel tek D -6 sun gü j œ œ. œ œ ˙ yük œ œœ˙ D- j œ œ Ne G- D- ol ye miş A- œ. F nı j œ œ. œ œ rım C œ œ ˙ ka C œ œœ˙ sun œ œ œ ˙ sun D- œ œ ˙ güz œ œ œ œ A œ sun ni Kon du D- œ œ œ œ İm œœœ œ A ğa cı œ œ œ Ba Œ 4 Söz:Cahit Sıtkı Tarancı Müzik:Cenan Akın F lı var. lı var D U w akor şifre:erdemefe NE GÜZEL BAHAR p Moderato 225 & b C ˙ ˙ Ne Yem gü ye œ œœœ œ zel şil ba kır har lar yer de œ œ œ œ ler re çi te çek dol pe yo F Œ œ œ 2. 1. Œ .. ˙ ˙. muş kuş Kuş & b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . Jœ œ œ ˙ lar ö ter su lar a kar ye şil yer ler çi çek ko kar ya şa ba har sen de ne tıl sım œ Œ var. ÖRDEK SUYA DAL DA GEL E 226 & c Œ #œ œ œ Ör Yar D- & .. Œ D œ œ Yar Mek dek dan su ha o dan tu ha bu b œ œ œ œ œ œ ya ber ör yar œ #œ œ + F 7 ( 5) dek dan E 7b 9sus4 œ su ha yar mek dan tu #œ ya ber œ #œ œ œ œ ber nu D -6 œ dal al œ da da o œ al tez .. .. E œ ber nu Türkü gel gel D 7 œ ha bu E œ da gön akor şifre:erdemefe gel der. GURBET 1. 2 ‰ œ œ œ 227 & 4 œ Kur tu lay Top la say & œj œ (2 sesli kanon) œ dım dım şu bin œ œ œ 2. oy " œ œ œ œ œ gur bir œ oy " be çi tin çek a " a da bœ œ man " U œ bœ œ œ œ. œ ˙ ğın ğın œ oy " œ œ a " U ˙ GUGUK # Œ œ & ˙ le Biz œ œ. mı bi ko Œ œ tü 1. 2 229 & 4 œj ‰ 2. şil ˙ öt & .. œ . > Var œ œ œ œ œ iş j œ ‰ tam œ. ze œ U œ œ ˙ ru te ku dan dan man " Söz:Erdoğan Okyay Müzik: ?? 18.yy ezgisi (3 sesli kanon) # C œ1. œ 228 & F Ye œ œ œ œ œ œ œ œ kuş la 3. şun, do lu Œ œ ˙ p gu du yu yor Œ œ ˙ guk gu guk > œ. yan di œ œ œ œ œ œ. cü ce yiz œ œ . ba kan œ > hey on œ. > yan dört œ œ . ba kan kol lu œ > hey mu U 2. œ œ sun, bir œ. > yan din œ Uœ .. gu (2 sesli kanon) ye œ Œ YEDİ CÜCE œ œ œ œ œj ‰ Saip Egüz guk U œ œj ‰ Muammer Sun U œ œj ‰ de viz ba kan. .. .. SOLFEJ KONONU ## C & 230 ˙ ˙ 1. & ## & ## Re ˙ ˙ lâ si 2. re 3. œ ˙ ˙ fa sol œ lâ, Erdoğan Okyay Cerubini œ sol œ fej söy œ œ œ œ œ œ ‰ j œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ler ken dik kat e din in ce ses le rin her bi U̇ j Œ ˙ œ ‰ œ œ œ œ œ œ se fa sol mi do lâ re, Sol ri ne, lâ re si U ˙ ˙ fej ol si do do re U ˙ ˙ du iş ka lın ses ler i .. Ó te. RENKLİ UÇURTMA (3 sesli kanon) 1. 3 œ œ œ œ ˙ 231 & 2 Gök ler de u çan U & œ œ œ œ œ #œ or man sa rı œ. sı œ. j œ œ œ œ söy ler renk 3. şar U œ ˙ j œ œ kı li lar u çurt œ œ œ œ ˙ ma œ İlhan Usmanbaş 2. yap œ. rüz rak ye j œ œ gâ şi œ. ra kuş li jU œ œ .. la ra. YAŞ GÜNÜ (4 sesli kanon) # # 2 1. 232 & 4 œ . & ## œ œ Yaş 3. œ. yaş gü nü œ œ œ gü gü nü œ gü œ œ dir œ. dir œ œ œ. œ zel zel 2. yaş gü nü 4. œ lu ol œ œ kut œ œ gü Ağızdan yayılmış konon Söz:Erdoğan Okyay œ zel dir .. Œ œ sun. YENİ YILA SELAM # 6 1. 233 & 4 œ Bü (4 sesli kanon) ˙ tün œ ˙ kâlp ler œ ˙ 2. se ni œ ˙ öz ler œ 3. se ˙ lâm Ağızdan yayılmış konon Söz:Erdoğan Okyay œ œ œ œ œ œ ˙ œ 4. se lâm sa na ye ni yıl. .. GÜZEL YURDUM 234 & & # # C ˙ ˙ Lây lây....... ˙ ˙ Lây œ zel yur dum & & & # ni œ œ œ œ top ra ğı na ˙ ˙ lây # se œ. œ œ gel # & ˙ ây ˙ lây la ar lar do œ ˙ mut lây...... œ luk œ œ œ ˙ œ œ œ ˙ lây..... ˙ lu ‰ œj Œ Gü œ ‰ œ œ œ œ œ œ ˙. J rim. va ta nım sın yü Gü œ. œ. j œ œ zü Œ mü œ. yurt œ. œ. gü œ j œ œ j œ œ fab œ œ ne güç Ó œ œ ˙ œ lı cü Œ œ ˙ j œ œ Œ œ. œ œ. œ œ j œ œ du man Œ Œ rim. œ j œ œ. Œ ba şak œ Œ œ œ j j . œ ‰ ‰ œ . ˙. j œ œ lu Œ œ. œ œ. œ œ œ 2. rim j œ œ. ka daş se ve œ œ ˙ lây.... # ˙ & Tar bi œ œ ˙ œ j œ œ. gi ˙ re œ # . & . œ. & sü nım j œ œ œ. 1. œ œ ˙ lây # ca j œ œ œ. j ‰ ‰ j œ . œj œ œ œ ˙ œ œ lây.... ˙ œ œ ˙ œ. œ ˙ lây...... # & .. œ œ œ . œj ˙ # œ Cenan Akın ri œ kat ka œ œ Œ .. Œ œ mak. œ. œ œ. œ œ œ lar Ó Œ SABAH KANONU 1. 3 235 & 4 œ œ & U œ. zun ˙ yan œ œ J ö & 43 œ gü œ mür sürekli bas ˙ U œ œ lü gü 2 j 236 & 4 œ Ak ra œ kal œ ka neş doğ du u œ œ ken œ œ du œ kal œ u ‰ œj œ ol ‰ œ ma j œ œ fuk yız œ du, tan. j œ ta œ œ sa U .. kar san. .. tan. œ ya œ 2. ˙ ˙ fuk ˙ AKŞAM şam œ œ. er doğ œ 1. &œ sün neş œ œ œ œ œ œ yan œ ˙ Erdoğan Okyay Wachsmann bah gü œ lım Erdoğan Okyay Werner Wehrli 2. œ œ œ neş do er œ ken œ ğar ‰ œJ son j œ .. ken. ATA'YA 237 & œ 1. œ Boz Türk &œ Se ey œ. 2. œ kır a la dı œ œ nin A dir tam ra na j œ œ œ œ œ œ œ œ j œ œ œ œ. her var œ œ œ œ. can şan œ œ Erdoğan Okyay Michael Praetorius j œ œ ver ver din din .. ˙. yol. ol. İYİ GÜNLER 3 œ 238 & 4 1. œ œ 2. He pi ni ze ˙ œ i 3. ˙ yi œ gün 4. ˙. ler. Erdoğan Okyay Walter Rein .. ATATÜRK # 2 239 & # 4 œ # & # œ Tür Tür kün œ œ œ ki œ œ. œ œ œ œ ye kah ra ma nı œ œ nin ca sın. œ nı sın, œ Œ Yok tur ‰ œj œ u nœ. œ sen œ lu œ J œ gi bi der A Œ œ œ bü œ œ œ ön S.Cemil Yalkut Erdoğan Okyay yük, Œ œ TA TÜRK. ÖZGÜRLÜK NEDİR # 2 œ. 240 & # 4 1.Öz 2.Öz ## œ . & & ## & ## öz öz ku œ gü rüm gü rüm di di la ku la œ di di Œ œ œ œ œ œ. ye ye say bil ye ye gör so rum œ. œ œ koş bil gi œ œ. œ œ koş bil gi öğ öğ gı sız gi siz œ . œ. œ œ Œ œ œ œ œ O gü rüm gü rüm œ œ œ œ œ O œ œ œ œ ren, œ ger œ ren, œ çek œ. mut la la œ ka o œ œ la la öz gür œ o lur œ maz maz lük œ .. sın. sın. œ œ œ bu dur. .. œ œ öğ sın, sın, œ maz maz œ œ œ œ œ lu o ka œ gü süz suz œ œ Sarper Özsan re nen. SABAHIN SEHER VAKTİNDE œ œ œ œ œ œ œ œœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ œ. 9 241 & 8 Œ œ œ œ œ . Türkü Sa ba hın se Be ni sen den & Œ œ œ œ œ. E ğil dim Sen o ra bir da her a vak yı tin ran de lar a a man, ka ra dut man ku ru sun par ka mak vak gi bi. gi bi. œ œ œ œ œ œ œ œœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ye ben re bu bak ra tım da a a man, çi men ler man, a ra mız ıs u lak zak gi gi bi. bi. bb cf 242 & b F> & b œ. bb Hoy f bb b .. j œ & œ Gü Fi F & b œj œ bb Bi Bi & œ. Hoy ra ri neş dan le le A ta şar rer türk Tür ˙ miz le türk genç la rir ğar yür ri œ yük se se le > > >˙ œ œ ki ye œ. œ œ bil gi miz œ ‰ Œ% ku fi >˙ . zın muz rir , ˙ ra u lu la A , hoy ra ˙ su mu ta mı le le ra rir rir ra rir ra j ‰ > œ œ ƒ 3 fi œ œ œ ˙ ˙ zim zim rir ya a > ˙ ra rir zun hoy rir ra j ‰ œ ra nar. şar. hey ra > ˙ hey. > œ me tin hey hey œ. œ œ. œ ˙ 1. zın i zin œ > ˙ >˙ w> i zin de yiz. de yiz. œ ‰ Œ J .. j œ ‰ œ œ Se si j ‰ œ œ Bi œ œ A ta p ‰ j œ œ. œ > ˙ de Œ œ ‰ Œ J Sev œ ˙ œ. œ œ. hiz .. ğar. çar. ˙ ya ya ra j‰ Œ œ ˙. œ œ > > j œ œ œ œ œ ra œ œ œ œ le bi bi ra Hoy > œ œ œ J rir hey œ œ le le j œ ‰ œ. œ. hey ra zim zim Muammer Sun ˙ >j > > œ œ œ œ œ > œ. œ ‰ > J œ œ si bi bi ra j‰ œ œ œ J ra Hoy cek rir > j > œ œ œ œ œ > œ. , œ œ ˙ ra hoy teş lus Hoy , si ra mur çek A U rir j‰ > œ œ >œ . > œ. Œ yiz ra jœ œ J ‰ œ œ œ œ œ Hoy hoy Yağ Çi œ le ra œ ‰ œ J œ œ œ œ ˙ coş J ri niz yat nun > œ j j œ œ ‰ œ œ . . ˙ j œ œ œ. œ œ ˙ hey ra do bü œ le >œ >. œ de ha ˙ b >˙ &bb ra hoy le le o zim yiz. co sü rir œ œ œ b ˙ &bb b &bb ˙ ra zim zim œ œ œ b & b b .. œ ra j œ œj œ miz 2. rir bi bi b & b b ˙. mız rir œ œ J Biz b &bb œ ra j œ œj ‰ œ. œ. zim zim bb b ƒ˙ BİZ ATATÜRK GENÇLERİYİZ >j > > > >œ . > > > > œ Œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ ˙ J >% yiz gi F j‰ œ œ. œ Ak lı p œ ‰ .. J œ. œ Sev œ ‰ Œ J Ó gi ÇALIŞANLARA ŞARKI 243 & c Œ & .. Œ œ œ œ œ 1.E ki 2.De mi ni ri œ œ œ 1.2.Ü re j œ œ & œ. ley le e ke dö ve le œ ley ri œ ley ley œ. riz riz Hem Hem œ œ œ œ œ el œ ley biz biz œ tir ‰ œ œ œ œ œ. j œ œ ley le .. j œ œ. Œ Ü bi çe e ğe œ œ ley rün a riz. riz. œ ley ley œ ley U œ œ œ œ ˙ j œ œ. rit. ley œ œ œ œ œ. hem hem ley ‰ .. Hikmet Ekim œ e ker dö ver œ. œ miz œ j œ œ lın te ri œ ley miz. 10.YIL MARŞI j œ œ 244 & b c œ . & b œ. On Ka & b œ. 1.Çık 2.Bir œ œ J yıl da ran lı j œ œ Baş Tür ta küz De Ta bü bü œ ke dur a tü œ œ ˙ œ dün baş lar ön œ œ. ˙ lın lü la ğü On Ge œ. œ œ œ la ce hu œ œ ˙ raş maz ya Gü œ. ˙ ya lar œ bœ Cum ya œ mil yon genç tü ne œ küz mak çık kö beş üs tün tün ˙ & b œ . œJ œ œ a la œ œ mir ağ rih ten 1.2.Tür Tür on ğın j œ ˙ & b œ. & b .. ˙ œ tık hız œ nın dan ör dük var dık œ œ A Ta œ. œ œ ri na rih ye tin say üs œ. yur ten œ. göğ œ . œj œ œ Türk ön de Türk Söz :Behçet Kemâl Çağlar Faruk Nafiz Çamlıbel Müzik:Cemal Reşit Rey œ œ. J yıl ri œ œ J da li her ği sa bo j œ œ œ œ œ rat neş tık gi œ J œ. dı tün bi her yaş do ğa ğı o j œ œ. du dört son ra baş lan œ œ bœ J sü müz œ J œ J baş va œ ˙ vaş ğa tan rız ˙. œ tan rız. ku baş œ ˙. man la ˙ dan rız Œ tan. rız. œ œ. œ ˙ tunç si pe ri 2. 1. Œ œ œ . œ œ Œ .. œ œ . œ œ Œ i le ri i le ri YAŞA CUMHURİYET > ˙ > c 245 & ˙ > & œ bœ. œ œ. œ œ Hey lay lay hey la lay la lay > & œ bœ. œ œ. œ œ lay lay F . & . œj œ . la lay > œ œ. œ œ. œ œ hey lay la lay œ Gö nül > > > > œ œ œ œ ver œ lay > œ lay Œ dik p & .. œ œ b œ Ca kes se ver se ni j œ ‰ nı mız sın ö hey la lay la lay la lay œ œ œ sa na er sın lay la lay la lay œ dik Ya nı mız sın sın ya şa la lay şa ey hür la lay la lay Cum hu ri Ey hür >œ J ‰ Œ yet hey ri yet Cum hu la lay la lay la ri yet ri yet Œ lay œ. œ ˙ œ Cum hu 1. ri yet >œ J ‰Œ 2. j . œ œ. œ œ ‰ œ œ œ œ . ˙ Cum hu ri yet .. œ bœ. œ ˙ > >œ . œ . œ œ . bœ œ. œ ˙. œ la lay la lay œ œ. œ ˙ F œ œ. œ ˙ j œ ‰ la lay la lay f œ œ. œ ˙ lay œ œ œ ka nı mız la lay Œ > œ œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ œ Œ la lay ver ka lay lay œ Œ j & œ œ b œ œ ‰ œ œ œ œj ≈ œr ˙ Ca nı mız hey >œ . œ . œ œ . bœ œ. œ ˙. œ > œ . œ œ . œ œj ≈ r ˙ œ lay p & œ bœ. œ œ. œ œ. œ ˙ Her hey Ali O.Atak S.Yıldırım - B.Akkuş lay lay lay lay yet hey. KÜÇÜK ÇOBAN 246 & c œ Ku Av &œ Ağ œ œ œ zu cı su kur nu du œ œ œ œ œ la ma œ kü œ œ ˙ œ œ œ œ son ku ra zu dağ sü la rü kurt öl kap dür mış müş œ œ œ çük ço ban œ ağ œ œ œ œ œ la ma œ kü ˙ œ ra ye œ E.Zeki Ün kaç dön œ çük mış müş œ ço œ ban. DERS YILI SONA ERDİ Hikmet Ekim 6 % œ œ œ œj œ œ œ œ œj œ œ œ œ œj œ ‰ œ ‰ .. œ ‰ Œ ‰ 247 & 8 œ SON 1. 1.2.Le re le ley le j j œ œ œ & œ 1.Geç 2. ti ko ca gi & œ 1.2.Ders ler œ œj œ J le ri & œ Ders yı lı ley œ. œ œ œ œ œ. œ œ œ œ za laş ma laş j œ œ ke na man tık le " dan tık sil le " di j œ œ so le j œ œ miz j j œ œ œ le re le ley œ œ œ œ la do de le j œ. œ œ œJ bir u & œj œ œ œj œ œ J hiç an J Na sıl Bil le re le ley le " re " le œ. er re " le " re 2. ley ley " le le re le œ j œ œ. œ j œ œ. œ le " ley le ley " ley " ley j œ œ. œ œ œ œ di j œ œ. le " ley " ley ley le ‰ ‰ ‰ % ‰ œ ley. OY KEMENÇE œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ 248 & c œ Oy &œ A men çe ke men œ œ œ œ œ œ œ lır ka ça se ni & .. œ œ œ A ke lır œ ka rım œ œ œ ça rım çe de ner œ œ œ de œ œ se ni œ de œ œ de œ œ œ œ œ œ Œ Ordu i œ din dün œ œ œ ey len ce sin œ œ œ œ œ œ ey len ce sin ey ey ge ce œ œ ˙ len œ len ce œ ce. Œ .. DEREKENARINDA TAŞ BEN OLAYDIM 12 œ . œj œ œ . œ œ œ œ . œ œ œ œ . œ ‰ .. œ . 249 & 8 De & œ. kaş re ke œ œ œ œ œ. ben o na lay dım j j . œ œ œ œ œ. . & Se nin & œ. nen gi bi de taş ‰ œ. gü e zel le la göz nen ni Al, lay üs œ œ œ œ. eş ‰ œ. œ ben o œ œ œ œ. œ œ œ œ. œ œ œ œ. ni rın da ben o lay œ œ œ œ. ko lun üs dım. œ œ œ œ. E œ œ œ œ. tü Şebinkarahisar ne kaş la göz œ œ œ œ. ben o œ ‰ .. .. œ . dım. tü ne ür lay œ œ œ œ. Nen œ œ œ œ. üs ni de nen œ œ œ œ. gü le be œ œ œ tü ne ‰ œ dım. œ œ œ ni de ‰ .. œ ni. 2. Dere kenarından geçtim de geldim Boyunu boyuma ölçtüm de geldim Güzel seni güzel diye seçtim de geldim. Nenni de..... BÜLBÜLLER DÜĞÜN EYLER 3 250 & 4 Œ &œ bil ba j œ œ mem na œ œ Bül Ben bül fe j œ œ ki bil j œ œ ne di œ ler le j œ œ œ œ ˙ dü ğe ğün ney j œ œ œj œ œ gün ğin ey ey ey le 1. j œ œ œ ˙ ler ler 2Bülbülüm, nevâ bilmem - Dertliyim, devâ bilmem Bana bir sevda geldi - Başımdan savabilmem j œ œ œ œ œ œ Urfa ler dim .. ˙ 2. ler. ler. Œ 250 parça 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI SIRALI BULDURU karga ile tilki miki fare this is the way babacığım masal masal tekerlemesi müzik dersi (kanon) karga ile tilki dostluk ceylan minik serçe ile sevimli tırtıl yeni yıl yavru geyik (kanon) vücudumuz taşıtlar çalışkan olmalıyız yerli malı sağlık öğütleri horozumu kaçırdılar sıra olalım this is a chair are you sleeping? bingo ten little indians küçük kardeş sen varsın öğretmenim trafik marşı kış kış shake, shake the apple tree cumhuriyet on kasımlar twinkle, twinkle little star happy birthday merdiven biricik öğretmenim lal mercanlar saat güzel arı (2 sesli ezgi) atam (2 sesli ezgi) yayla çiçeği misin black-eyed susan ilkbahar gençlik korsan gemisi old mac donald yurdum için bülbül ne güzel kuş annem annem atatürk marşı hayvanlar clementine this old man pazara gidelim nar gibi domates ankara koleji marşı hasan toraganlı münir ceyhan saip egüz s.tezcan / i.tezcan saip egüz muammer sun saip egüz sefai acay sefai acay n.özkan türkü / denizli muammer sun yücel elmas metin tufan sefai acay h.tuncer / s.aydoğan f.canselen / z.arca osman atilla / erdoğan okyay american folk song erdoğan okyay s.yıldırım / b.akkuş türkü / van mahir dinçer ziya aydıntan türkü / tokat saip egüz adaptasyon hasan toraganlı american folk song faik canselen h.öktem / ? ? / alman ezgisi münir ceyhan percy monrose muammer sun h.b.yönetken / macar ezgisi Hazırlayanlar : Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 250 parça 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI SIRALI BULDURU sincap kedim ne hoş the more we get together vive la compagnie ayşe (iki sesli ezgi) sevgidir adım tiyaya bom bilibom veda şarkısı süt içtim dilim yandı sevgi çiçekleri kuşlar ha buradan aşağı kiremite su düştü karadeniz türküsü bir dünya bırakın işte geldi yeni yıl manastırın ortasında yüksek dağlar yurdumda gezsen anadoluyu saatler neşeli günler minik kuş güzel anadolu balın tadı ellerim parmaklarım mutluluk şarkısı (2 sesli kanon) gençlik (2 sesli kanon) gel gidelim bizim köye (4 sesli kanon) ey ata minnet sana kışa veda gel bize katıl bize öğretmenim sabah bahçelerde kum darı fındığım mutlu bir yılın özlemi yirmiüç Nisan sonbahar let us sing together my darling marry had a little lamb if you're happy hey laleler bayrağım adımız andımız do, re, mi sorular pofuduk tavşan jingle bells she'll be comin' round the mountain dağlar saray yolu the sound of music hasan toraganlı m.ceyhan / alman ezgisi nedim yıldız türkü / tokat türkü / kilis isa coşkuner yalçın tura türkü / karadeniz türkü türkü a.çakmakçıoğlu / s.aydoğan mahir dinçer türkü mahir dinçer f.gürtunca / e.okyay erdoğan okyay saip egüz hasan toraganlı h.tuncer / s.aydoğan saip egüz muammer sun alman ezgisi h.b.yönetken / fransız ezgisi alman ezgisi muammer sun r.çalapala / e.okyay a.m.ataman / fransız ezgisi türkü / muğla türkü / ordu s.sınkil istemihan taviloğlu alman ezgisi türkü ziya aydıntan b.k.çağlar / a.m.ataman yalçın tura yalçın tura cenan akın j.preipoint a.u.elöve / alman ezgisi türkü r.rodgers Hazırlayanlar : Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 250 parça 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI SIRALI BULDURU oyuna çağrı annemize türkü yürüyelim dostlar the hokey pokey get on board, little children niksarın fidanları hayvanları sevelim cıs diyelim anadolu oh, susanna istiyorum joshua fought the battle of jericho oh, when the saints türkiyemiz kalinka ata'mız hanım kız polly wolly doodle rock my soul yirmiüç nisan santa lucia ilkbaharda açan çiçekler 9.senfoniden indim baktım anadolu şen gemiciler sazım'a ankara türküsü halay kalenin başında keklik balık-ördek-kurbağa long long a go annem postacı gül ve eğlen leylekler bahar akşam al mendili yel değirmeni ninni yaz oyun dağlar saz yabancı ellerde anadolu yurdum pınar al mendili neşeli ol ziller sarı mendil çoban hazar alapınar m.sun / macar ezgisi türkü s.boz / n.kodallı nedim yıldız sefai acay s.foster nedim yıldız m.n.öngay / f.canselen rus halk şarkısı faik canselen türkü halil bedi yönetken italyan ezgisi h.türk l.v.beethoven türkü / antalya hulusi öktem ahmet muhtar ataman aşık veysel saip egüz türkü / sivas saip egüz mahir dinçer ingiliz şarkısı f.ayparlar halil bedi yönetken zeki üngör türkü ziya aydıntan saip egüz ziya aydıntan saip egüz türkü ziya aydıntan ziya aydıntan ziya aydıntan saip egüz türkü türkü türkü saip egüz Hazırlayanlar : Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 250 parça 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI SIRALI BULDURU bezirgân başı arpa buğday ay türk'üm öğüt (4 sesli kanon) akşam (3 sesli kanon) akdeniz kıyılarında memiş kuşlar iyi günler (4 sesli kanon) derecik dağlardan inirem üç elma kotram sonbahar hayat ne güzel dumanlı dağlar akşam dere bayrak kırlara doğru (2 sesli) nerdesin ne isterdim (2 sesli) dertli olan (2 sesli konon) su gelir serçeler (2 sesli kanon) güneş (3 sesli kanon) doğa (4 sesli kanon) izci baharın güzelliği çalış türkoğlu hasret (4 sesli kanon) hoş bilezik ilkbahar (4 sesli kanon) vatan (2 sesli kanon) okul türküsü seherde bir bülbül cumhuriyet marşı gemim gidiyor baştan iyilik yap iyilik bul sarı zeybek karadeniz türküsü gençlik (2 sesli konon) dağ geçidi sunalar hoş seda (2 sesli kanon) mayıs bir kuş olsam (4 sesli kanon) cenge giderken rüzgâr van türküsü ılgaz vatan (marş) kışın - yazın (2 sesli kanon) kafkasya dağlarında tekerleme türkü ispanyol ezgisi saip egüz w.a.mozart c.m.weber ziya aydıntan saip egüz saip egüz türkü türkü saip egüz h.c.nögeli ziya aydıntan ziya aydıntan ziya aydıntan saip egüz ziya aydıntan ziya aydıntan ziya aydıntan saip egüz türkü j.j.schaublin p.lindeman m.n.öngay / e.okyay saip egüz türkü cenan akın türkü / erzurum bekata kemal özen sadettin kaynak muammer sun türkü türkü ziya aydıntan türkü ziya aydıntan ziya aydıntan ziya aydıntan izzettin hümayi elçioğlu türkü ahmet samim bilgen saip egüz ed zuckmayer izzettin hümayi elçioğlu Hazırlayanlar : Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE 250 parça 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI SIRALI BULDURU türkiye heyamola pınar ağacı kıskanırım ne güzel bahar ördek suya dal da gel gurbet (2 sesli kanon) guguk (3 sesli kanon) yedi cüce (2 sesli kanon) solfej kononu (3 sesli kanon) renkli uçurtma (3 sesli kanon) yaş günü (4 sesli kanon) yeni yıla selam (4 sesli kanon) güzel yurdum sabah kanonu (2 sesli kanon) akşam (2 sesli kanon) ata'ya (2 sesli kanon) iyi günler (4 sesli kanon) atatürk özgürlük nedir sabahın seher vaktinde biz atatürk gençleriyiz çalışanlara şarkı 10.yıl marşı yaşa cumhuriyet küçük çoban ders yılı sona erdi oy kemençe dere kenarında taş ben olaydım bülbüller düğün eyler h.ali yücel / n.kazım akses gemici şarkısı türkü cahit sıtkı tarancı / cenan akın türkü saip egüz e.okyay / 18.yy ezgisi muammer sun e.okyay / cerubini ilhan usmanbaş ağızdan yayılmış kanon / e.okyay ağızdan yayılmış kanon / e.okyay cenan akın e.okyay / wachsmann e.okyay / w.wehrli e.okyay / m.praetorius e.okyay / walter rein s.cemil yalkut / e.okyay sarper özsan türkü muammer sun hikmet ekim b.k.çağlar - f.n.çamlıbel / c.r.rey a.o.atak / s.yıldırım - b.akkuş e.zeki ün hikmet ekim türkü / ordu türkü / şebinkarahisar türkü / urfa Hazırlayanlar : Nezihe ŞENTÜRK İsmet Erdem EFE